Upload
others
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Aylik Medico-Sosyal Aralik 2005 Bayi:
Editör'denMehmet DOGAN
.• Editör
LAy/miL
i 1(çJnfüçyus
Basari..
Oyküleri
Atatürk
Kösesi
Dergiyi çikartmayi planladigimiz bes ay öncesinden buyana derginin nasil çikarilacagi, acaba yapabilecek miyizendiselerini yasarken ikinci sayiyi çikarmamizin mutlulugunuyasiyoruz. Derginin çikarilmasinda bizlere katkida bulunanherkese çok tesekkür ediyoruz. Hepimiz dergi çikarmakonusunda tecrübesiz oldugumuzdan bu tecrübesizlikleriçinde simdiden af diliyoruz.
Dergi aylik olarak planlandi, en büyük destegimizgönderdikleri yazilarla bilgi dagarcigimizi gelistiren sevgilihocalarimiz.
Amacimiz ise giderek yaslanan dünyamizda yasli sagligive yasam kalitesinin artmasi için yeni ufuklar açmak ve hepbirlikte onlar için daha neler yapilabilecegini tüm detaylariylaarastirarak sonuçlar çikarmak. Bir yandan da gençlerimizemesleklerini edindirilecekleri üniversitelerimizi tanitmak.
Derginin gönüllü bir hareket olmasi ve büyük gayretlerlehazirladigimizdan dolayi tüm gelisim/erden haberdarolabilmemiz için bu konudaki açigimizi kapayacak veyazilariyla bizi destekleyecek herkese kapimizin açikoldugunu hatirlatmak istiyorum.
Paylasimimiza katkida bulunan herkese sevgilerimizle;
Içindekiler
113-7
ii
Içindekiler
YASLILIKTA .
DE~RESYoN'lEnlNASILTEDAVi EDiLiR
911ii
1110-11
ii
Deorem Uluuuuurr,hemen binaua Macinl'.... ~..
YEDITEPE UNIVERSITEsi
12-1311
ii
IIIII22-23
iiiii
YASLiLARDA GORULENDEMANS VE GETiRDiöi
DAVRANiS BOZUKLUKLARiNELERDiR VE BASETMEK içiN NELER YAPABiLiRiz?
26-2811
iiI<ÜNYE
Genel Yayin Yönetmeni: Hacer ÜNAL, Sorumlu Yazi Isleri Müdürü: Deniz ERKAHVECi,Editör: Mehmet DAGAN, Reklam ve Halkla Iliskiler Müdürü: Burcu GAZOZCU,
GrafikTasarim ve Baski: Ülkem Matbaacilik 0216 305 O 300 / iSTANBULMurat Yaslilara Hizmet Saglik ve Egitim Vakfi Yayinidir.
Merkez: Bulgurlu Cad. No: 43 / Kisikli - Üsküdar - iSTANBULTel: (0216) 329 06 74
Yil: 1 Sayi: 2 Tiraj: 5000 Adet
Josya Konusu NEDIRProf, Dr. Isin Baral Kulaksizoglu N AS IListanbul Tip FakültesiPsikiyatriA,B,o
YaslilikPsikiyatrisiBirimi Sorumlusu
•
YASLILIKTASYO~EDI
• •
=rEDAVI EDILIR151
insanlar üzülebilir yada sevinebilir ..
Duygularimiz yasamin dogal bir parçasidir. Ancak,hüzün, üzüntü, karamsarlik ve hayattan keyif almadaazalma ve sikinti hali devamlilik gösterir, günlük
yasami kötü etkilemeye baslarsa bu bir "DepresyonHastaligi" olabilir. Depresyon Hastaligi gençler gibi
yaslilarda da olabilir. Yaslilar da gençler gibi neseli,konuskan, keyifli olmalidirlar.
tür duygular yasadiklarini anlatmaya çekinebilirler.Digerlerini kirmaktan korktuklari için konusmaz ve akiihastasi damgasi yemekten veya hastaliklarinin bir
karakter zayifligi olarak görülmesinden çekindikleriiçinde psikiyatriste basvurmazlar .
Aileler dikkatli olmalidir ...
Yaslaninca, içine çekilmek, üzülüp aglamak,
çabuk duygulanmak ve alinganiasmak, insanlardanuzaklasip, az konusur hale gelmek, uykusuz gecelergeçirmek, sikintili olmak, unutkanlasmak yaslanmanin dogal bir sonucu degildir. Bu durum
"depresyon hastaligi" ile ilgili olabilir. Bu hastaliginda tedavisi tipki yüksek tansiyon, yada zatürre gibimümkündür.
Depresyon geçici bir ruh hali degil birhastaliktir ...
Aile fertlerinin yaslilarini gözlemesi, ondakidavranis ve huy degisikliklerine dikkat etmesi ve yaslikisiyi dinleme zaman ayirmasi gerekir. Yasli aile bireyininhayata katilimi, uykusu fstahi, aglama sikligi,sikintisinin olup olmasi ip uçlari verebilir. Yasli kisidekiduygusal zorlanma belirtileri süreklilik gösteriyorsa
dinlenmekle, tatile gitmekle, konusmak veya ögütvermekle azalmazlar
Depresyon hastaligi bu konuda egitimliuzmanlarca tanimlanip tedavi edilmesi gereken tibbi bir
durumdur. Tedavi edilmeyen depresyon aylar, hattayillar boyu sürebilir.
Bir olay karsisinda duyulan keder ya da günlüküzüntülü ruh hali depresyon hastaligi degildir.
Üzüntülü ya da kederli bir insan günlük yasantisinadevam edebilir. Depresyon hastasi ise normalyasantisina dönmesini engelleyen belirtilerlebogusmak zorunda kalir. Ailelerin yaslilarindakidepresyonu tanimalari zor olabilir. Yasli kisilerde ne
Tedavi edilmeyen depresyon:
Baska ek hastalik belirtilerinin daha dakötü lesmesi ne( seker yada yü ksek tansiyon .. )
Hastanin ve ailenin yasam kalitesinin
düsmesine,Aile içinde gerginliklere ve iliski bozulmalarina,
~ ~0~ i
Dosya Konusu ',lt ~EDIRProf. Dr. lsm Baral Kulaksizoglu N AS IListanbul Tip Fakültesi Psikiyatri A.B.D
Yaslilik Psikiyatrisi Birimi Sorumlusu
Beklenenden erken ölümlere
intihar yada baska üzücü olayla sonuçlanmalarayol açabilir.
Dogru tani mlani p, tedavi edilen depresyon
hastalarinin %80'i ise iyilesip eski normal yasantilarina devam edebilirler.
Depresyon belirtilerini bilmek gerek ..
Devamli üzüntülü kederli ve moralsiz olma hali
(iki hafta veya daha uzun süreli)
Hevessizlikve asiri isteksizlikEskiden zevk aldigi islevlerin artik zevk
vermemesi
Düsüncelerde yavaslama ve kararsizliklarinartmasi
Parasal ve saglik sorunlarinda yersiz asiriendiseler
Sik aglamalarve asiri duygulanmalarKendini ümitsizve çaresiz hissetmelerGelecekten beklentisinin kaybolmasiKilo degisiklikleri( verme yada asiri alma)Yerinde duramama ve huzursuzluk
Uykubozuklugu ( azalmasi yada asiri yatma)Tibbi tedavilerine uymama ve ölme istegiDoktorlarin bir neden bulamadigi çesitli fiziksel
yakinmalar. ( agrilar, uyusmalar, gaz ve gegirti,halsizlik... )
Depresyonun en önemli sonucu kisininkendini normal sosyal aktivitelerden ve yasamdançekmesidir. Depresyonlu kisi bu "kendimi iyihissetmiyorum" veya " halim yok" gibi bahaneler
getirirler. Ayni nedenlerle, dis görünüslerini ihmal
etmeye, yikanma beslenme, veya gerekli ilaç kullani
mi ni ihmal etmege baslar. Depresyonun da tipki digerhastaliklar gibi degisik tipleri ve dereceleri vardir.
Herhangi bir üzüntüsü yok gibi görünenyaslilarda, uyku bozuklugu, kilo kaybi ya da sebepsizfiziksel yakinmalar gibi belirtiler gösterebilir. Bu kisideklinik depresyon hastaligi baslamista olabilir veya aynibulgular baska bir önemli hastaligin belirtileri olabilir.Bu konuda dogru taniyi sadece ve sadece bir doktorkoyabilir.
Herkesin basina gelebilir ....
~Bazen depresyon hastali gi hiçbir belirgin neden
olmadan ortaya çikabilir. Diger bir deyisle, depresyonunortaya çikmasi için kisinin yasaminda "ille de aci" olmasigerekmez. Bunun nedeni, hastaligin çogunluklabeyindeki biyolojik degisiklikler sonucu, beyinde bazimaddelerin eksilmesi ile olusmasindandir. Depresyonhastaligi bir delilik, kisilik zafiyeti degildir. Yaslilarinegitimi, mali durumu, köyde yada kentte yasamasi daetkili degildir.
Yaslilarda depresyonun daha anlasilir biyolojiknedenleri vardir. Beyin ve vücutyaslandikça bazidogalbiyo-kimyasal degisimler de olusmaya baslar. Beyinhücrelerinde ölme, küçük beyin damarlarinin isgörememesi, beyindeki bazi maddelerin kalici olarakdüzenini bozabilir.Bu durum psikiyatrik hastaligi ortayaçikarir. Araya giren inme, seker, yüksek tansiyon,kanser, kalp yetmezligi, solunum hastaliklari gibidurumlar, kisinin genç yillarindaki psikiyatrik durumu,aileden gelen genetik yapisi veya yaslanmasonucundaki degisiklikler ileri yastakileri kisileridepresyon hastaligina girme olasiligini artirir.
i ~. ~ ,lt~
Dosya Konusu ~ NEDIRProf. Dr. Isin Baral Kulaksizoglu N AS IListanbul Tip FakültesiPsikiyatri A.B.DYaslilikPsikiyatrisi Birimi Sorumlusu
Yinede hayattaki degisiklikler depresyonhastaligini etkileyebilir. ...
Depresyonun gelismesinde birçok di S faktörün katki
sida olabilir. Biryakinin ölümü, esin ölümü emeklilik,
ali Sti gi yerden tasinma maddi zorluk, fiziksel yasam
sartlarinin zorlugu gibi durumlarda depresyonuntetikleyicisi olarak tanimlarlar. Olümden sonra normalbir yas veya üzüntü gittikçe uzayan, yogun birüzüntüye yol açan ve tibbi bir müdahale gerektirenduruma dönüsebilir. Bir hayat arkadasinin ya daesinin ölümü genelde ileri yaslarda görülen bir olaydir.Böylesine bir kaybin ardindan yas tutmak normaldir.
Ancak bu üzüntü uzadikça uzar, ya da asagidakibelirtilerden birini de kapsarsa depresyona
dönüsebilir:
yakinin ölümünden dogan suçluluk duygusu
kisinin kendi ölümünü düsünmesikendini degersiz hissetmesiher zamanki düzeyinde is görememesiuyku bozuklugu
kilo kaybi
Yaslinin duyu organlarinin iyi çalismamasi; sagirlikve köriükgibi..,
Ani veya uzun süren stresler veya fiziksel
çevresindeki zorluklar depresyonun olusumunakatkisi olabilir; Çok merdivenli binada oturanromatizmali bir kisi, ailesini yeterince göremeyen ve
yalniz yasayan kisi, alistigi ve rahat ettigi ortamdanuzaklasmak zorunda olan kisi gibi
Riskli Diger Hastaliklar ....
Yaslilarda depresyonu en Si k tetikleyen faktörlerden
biri tibbi hastaliklardir. Öte yandan depresyon hastaligi
da diger hastaliklarin bulgularini daha da kötülestirir.
Asagidaki hastaliklar ileri yas depresyonu ile sikliklailiskilidir:
Bunama (Alzheimer vb .. )Kanser
Guatr bezinin az çalismasi
Parkinson hastaligi
Kalp hastaliklariKaraciger ve böbrekyetmezlikleriYüksek tansiyonInme
Beyin tümörleriAlzheimer hastaligi
Kronik agrili hastaliklar, Romatizma gibi
Seker hastaligi
Intihar riski yüksektir ...
Yaslilarda intihar diger yas gruplarina oranla çok
daha yaygindir. Yaslilarin intihara kalkismalari, ya da buyöndeki yogun düsünceleri ciddi olarak degerlendirmekgerekir.
Depresyonlu bir hastaya sorulmasi uygun ve
önemli sorular sunlardir:
yasami n onlar için arti k bir seçenek olmadi gini
mi düsünüyor?Kendilerine zararverme düsünceleri oldu mu?
Bunu yapmayi planliyorlar mi?
Evde ilaç ya da silah koleksiyonu var mi?
Sikça yanliz kaliyorlar mi?
~ ~~~ \v
lasya Konusu '* \IEDIRProf. Dr. Isin Baral Kulaksizoglu N AS IListanbul Tip Fakültesi Psikiyatri A.B.D
Yaslilik Psikiyatrisi Birimi Sorumlusu
Depresyonlu kisilerin çogu ilgi, himaye vedestegi isterler, ancak korkarlar ve yardi ma karsikoyabilirler. intihara yatkin biryasli kisinin yakinlari vearkadaslari anlayislidan çok daha öte olmalidirlar.Evdeki ilaçlari ve silahlari yok etmek, kendine zararverebilecegi sekilde onu yalniz birakmamak,doktorlari veya psikiyatristi ile yakin isbirligi içindetedaviye uymasina yardimci olmak, gerekirsehastanedeyatarak tedavisine destek olmalidirlar
Depresyon tedavi edilebilir .....
Yasli hastalar depresyon tedavisinden çok
yararlanirlar. ileri yas depresyonu için son dereceetkili tedavi yöntemleri vardir. Hekimlerce uygulananbilinentedavi yöntemleri sunlardir:
Psikoterapi ( belirli araliklarla uygulanan
konusmatedavisi)Antidepresan ilaçlarSoktedavisi (elektrokonvulsifterapi)
Psikoterapi; depresyonun tedavisinde ilaçlaberaberya da ilaçsi z olarak önemli bir roloynar. Butür tedavi genelde hafifle orta depresyon vakalari ndatek olarak kullanili r. Ki sa dönemli tedavinin (10-20
hafta) birçok türünün etkili oldugu kanitlanmistir.
Genellikle haftada bir yapilan 45 dakikalik
görüsmeler seklindedir. Tek tek yada bir grup kisi ileberaber olabilir. Depresyonlu hastanin kendisine
yakin ve yaslilar konusunda deneyimli bir terapistbulmasiönemlidir.
Antidepresan ilaçlar; beyindeki maddelerinseviyesini degistirerek etki ederler. Etki etmeleri için 2-3hafta beklemek gerekebilir. Mutlaka doktor kontrolünde
kullanilmalidi r.Antidepresan ilaçlari n genelde 6 ayla 1yil arasi kullanilmasi gerekmektedir. Beklenen, ilaci nkullanimindan 4 ile 12 hafta sonrasi net sonuçlari n
görülmesidir. Bu süre sonunda gerileme yoksa hastadoktoruna danismaiidir. Antidepresan ilaçlar aliskanlik
veya bagimlilik yapici degildir. Uyusturucu degildir.Depresyon tekrarlayan bir rahatsizlik oldugundan, yenibir depresyon atagini önlemek için genelde iyilesmedensonraki 6 ay daha ilaca devam etmek gerekebilir. Dozuatlamak veya belirtilenden fazla· almak ilacin etkisinitehlikeye sokmaktadir. Benzer olarak, ilaci erkenkesmek de depresyonun tekrar ortaya çikmasiylasonuçlanmaktadir. Hatta, tedavi olduktan sonraki dörtlealti ay içinde ilaci kesen hastalarin çogunda depresyonnüksetmektedir.
Antidepresan ilaçlari mutlaka psikiyatristlerlekonusarak , onlarin seçtigi sekilde almaniz gerekir.istenmeyen bir yan etki gördügünüzde yine doktorunuzadanisarak ilaçlari kesiniz.
Elektrokonvulsif terapi (Sok tedavisi) insanlardagereksiz yere korku uyandiran bir tedavi yöntemidir.Gerçekte, ileri derecede depresyonun tedavisi için enemin, en hizli, ve etkili yöntemlerden biridir. Hayatkurtarici olabilir. EKT genelde antidepresan ilaçlaracevap vermeyen veya ilaca toleransi olmayan hayatitehlikedeki hastalar için en iyi seçimdir.
Hastanin depresyonunu tedavi için en iyiyöntemi, iyi bir degerlendirmeden sonra doktorubelirleyebilir. Depresyonun tedavisi hem hasta hem dedoktor açisindan sabirve sebatgerektirmektedir.
® ~~~
Dosya Konusu
Prof. Or. I§in Baral Kulaksizoglu
istanbul Tip Fakültesi Psikiyatri A.B.D
Ya§lilik Psikiyatrisi Birimi Sorumlusu
Depresyonlu hastayaailenin yapabilecekleri ...
Depresyonlu olabilecek bir hastaya yardim için
atilacak ilk adi m, onun bir psikiyatriste, tercihen bir
yaslilik psikiyatristine basvurmasini saglamaktir.Depresyonun kolayca tedavi edilebilir tibbi birrahatsizlik oldugu, yaslanmanin normal bir evresisayilmadigi önemle hatirlanmaiidir. Bu yüzden,hastaligin belirtilerini anlamak ve tanimlamak sonderece önemlidir. Günlük yasami etkileyen belirtilergörüldügü takdirde, her rahatsizlikta oldugu gibihekime danisilmalidir Depresyonlu yaslinin içinekapanik veya aklinin karisik olmasi halinde gereklibilgiyiverebilecek bir yakini ya da arkadasiyla doktoragitmesi daha faydali olacaktir.
.• ,liEDIRNASIL
Doktor önce depresyonun altinda baska birhastaligin veya kullanilan bir ilacin etkisini arastirir..Hasta ve aile ile görüsülerek taniyi koyar ve en uyguntedaviyi düzenler. Verilen tetkiklerin yapilmasi, ilaçlarindüzenli alinmasi ve gerekli kontrollere gidilmesi içinailenin yardimina ihtiyaç vardir. Evde hastaya sabirli veanlayisli davranmak, onu dinlemeye zaman ayirmakyemek yemesine ve yeterince sivi almasina yardimciolmak gerekebilir. intihar düsüncesi olan yaslilari yalnizbirakmamak evde, göz önünde silah, kesici alet, kalin ipveya gereksiz ilaç bulundurmamak önemlidir. hastaninrahat havadar bir odada dinlenmesi uykularinin düzenliolmasina yardim edilmesi, yemegi red eden hastalardasik ve küçük ögünler verilmesi doktorlarin digerönerilerinin de dikkatle uygulanmasi gerekir. Hastaniniyilesmesi zaman alabilir, tüm bu süreç içinde ailenindestegi ilgi ve sefkati tedaviye çokyardimci olacaktir.
NOVARTISMEDICAL NUTRITION
Novartis Saglik Gida ve Tarim Ürünleri San. ve Tic. A.s.is Kuleleri Kule-2 Kat 4 34330 4. Levent/istanbul
Tel: 0.212.339 2800 Faks: 0.212.279 21 44
www.novartis.com.tr/med ical n utritio n
,..
HaberYorumsuz ...
innnnnn ...•
Gülüm"se
Dole Carnie
Öyle sicak ve samimi olun kiher siktiginizele ruhunuzu da katin",
Düsmanlarinizi düsünüp de zaman kaybetmeyin ...Korkuya kapilip hedef degistirmeyin.",
Aklinizi hedeflnizle yogunlastirin, ..
Güçlü ve faydali olma düsüncesini zihninizde yasartikça gerçekten öyleolmaya basladiginizi göreceksiniz, ..
Siz israr ettikçe firsatlar çikacaktir ....Fikir imanla baglanirsa kudret haline gelir ..,
imanla baglanin,
Cesur açikgöz ve samimi olun...Kalbiniz neye baglanirsa varliginiz onun mahiyetine bürünür.
Bürüneci'eginizpiahiyeti dogru t~spit edin, ..Bir güiüms~menin insana hiç bir ~asrafi yoktur,
Bu kadar basit bir sermaye Ile elde edeceginiz kazançlar Ise büyükolabilir ...
Kisacik bir ana sigan gülümseme bir hafizada ömür boyu yasayabilir...Hiç kimse gülümsemenin meydana getirecegi faydalari reddedecek
kadar zengin degildir.lo, "
Hiç kimsede gülümsedigi Için fakir düsmez...Gülümseme korkaklara güç, kederlllere nese, hastalara
sihhat verir,
Gülümseme yorgunlari dinlendirir,Onu satin alamazsin; onu dllenemezsin, onu çalamazsin,
Onu birisi size ancak gönül rizasiyla veriLiçten gelmeyen bir gülümsemenin de kimseye bir faydasi yoktur ..,
Size gülümsemeyen bir Insanla karsilasirsaniz siz ylnede güiümseyln..Gülümsemeyi onlardan esirgemeyin.
Çünkü gülümsemeye en çok Ihtiyaci olanlar gülümseyemeyenlerdir...GÜlÜmseyiniz.,.
Yalniz fotograf çektirirken degil,fotograf çekerken deGÜlÜmseyiniz,..
®
Anneler, babalar dumandan bogulmak üzereolan yavrularini kucaklayip, ölümden kurtardilar.Bütün bunlarin hepsi, bir "tebessüm"ün sonucuydu ..
Hemen bir notyazdi, yolladi.
Küçük köpek gecenin sogugundan kurtulduguiçin mutluydu. Sicak odada sabaha kadar kosusturdu.Gece yarisindan sonra apartmani dumanlar sardi. Biryangin basliyordu. Dumani koklayan köpek öylehavlamaya basladi ki, önce fakir adam uyandi, sonrabütün apartman kalkti.
Garson, ilk defa böyle bir bahsis aliyordu. Aksamevegiderken, kazandigi paranin bir parçasini her zamankösebasinda oturanfakir adamin sapkasina birakti.Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. .. iki gündürbogazindanasagilokma geçmemisti. Karnini iki gündenberi ilk defa doyurduktan sonra, bir apartmanbodrumundaki adasinin yolunu islik çalarak tuttu. Öyleneseliydi ki, bir saçak altinda titreyen köpek yavrusunugörünce, kucagina aliverdi.
Arkadasi bu tesekkürden o kadar keyiflendi ki,her öglen yemek yedigi lokantada garsona yüklü birbahsisbirakti.
Küçük kiz, hüzünlü bir yabanciya güiümsedi. Bugülümseme adamin kendisini daha iyi hissetmesinesebep oldu. Bu hava içinde yakin geçmiste kendisineyardim eden bir dosta tesekkür etmedigini hatirladi.
Dosya KonusuDr. Bülent Madi
Nöroloji uzmani
DO
U
Küçük çocuklar oyun oynarken sembolikoyunlar oynarlar, yani-mis gibi oyunlar. Örnek vermekgerekirse salonun ortasinda bir örtü onlarin çadiriolabilir ve onlar o sirada ormanda kamp yapiyorolabilirler.
Ergenlikte~. sonra -mis gibi oynarsak bize garipgarip bakarlar . Olüme kadar bu ise hayal kurmakdeniliyor ve daha çok uygulamadan ziyade zihindecanlandiriliyor. Ancak bazi beyin hastaliklarindavarolmayan sesleri, görüntüleri, kokulari varzannetmeye hayal diyemiyoruz, bunlara halüsinasyondiyebiliyoruz.
Halüsinasyonlar beynin bazi böigelerindeki eskibiigilerin veya beynin birçok bölgesindeki biigilerinyanlis zaman ve yerde ortaya çikmasi gece uykudagördügü rüyalar ile daha karmasik bir araya gelipöyküler uydurulmasi , ölmüs esinin gelip onunlakonusmasi, yüzlerce kilometre uzaktaki torunlarininonu uyandirip sabaha kadar saatlerce sohbet etmesi.Komsularinda veya kendi evinde ahlak disi olaylarin
.• Halisünesyan
baslamasi, evde hayvanlarin dolasmasi, olmayan birininsürekli konusmasi hallüsinasyon örnekleri olabilir. Ancakhalüsinasyonlar her zaman demans bulgusu olmayabilir.Epilepsi veya tümör hastalarinda da halüsinasyonlargörülmektedir. Bunlari psikiyatri tablosu olarakdegerlendirilmemesi gerekir. Bu hastalarin farkli ekbulgulari vardir.
Demans nedeni ile baslayan halüsina syonlardahasta kendine ve çevresine çok rahatsizlik vermiyor isetedavi hemen girismeden bir süre beklenebilir (zira bazenilaçlarin yan etkileri ortaya çikiyor, hareketlerini vebellegini kötülestirebiliyor). Bu ilaçlar sakinlestirici özelligiiolan ilaçlar veya nöroleptik denilen davranis'bozukluklarinda kullanilan yan etkisi çok yakindaizlenmesi gereken ilaçlardir. Okuyucu hekimliktkullanilan sözcüklerle çok fazla bogulmamasi için
i
ayrintilara girmeyecegim. Ayrinyili bilgi için e-mail adresiniiveya web adresini kullanabilirsiniz .. ilaçlardan bazilarisunlardir: Seroquel, Zeldox, Clopixol, Leponex, Risperdal,Norodol, Zyprexa, Largactil.
Josya KonusuDr. Bülent Madi
Nöroloji uzmani
.• Halisünasyon
Bu ilaçlarin yan etkilerini hastayi izleyen yakini,hemsiresi veya bakicisinin iyi bilmesi gerekiyor. Bazihastalarda az dozlarda bile yan etki olusabilir.
Size garip gelecek ama halüsinasyonlardemansli hastalarda agri ile karistirilabilir. Geçen aykidergide de bahsettigim gibi demansli hasta kendini iyiifade edemedigi için agridan dolayi ajitasyongösterebilir. Bir garip durum daha: Hasta aslinda rüyagörebilir, rüyasinda konusabilir hatta uyanikken bizimgibi kendi kendine konusup öyle veya böyle hayal dekurabilir.
Tedavi etmeye nereden baslamak gerek aslindahangisi normal hangisi degil ayirmak pek de güç degil.Yapilacak sey deneyimli ve ortalama genel entelektüelbirikimi olan deneyimli hekimin hastanin geçmisiniögrenmesi ve hastayi dikkatle yakindan izlemesidir. isin ilkbasamagi, herkesin onu nesne olarak degil geçmisteedindigi biigisini iyi kullanamayan biri olarak görebilmesi
ile baslar.
Demanslilar hayal görebilir ve bu hayaller nasil
seylerdir acaba? Çocuklarin -mis gibi oynamalari mi ?Henüz beyin islevlerinin imgelemelerinin fotograflariniçekemiyoruz ancak nöroloji ve teknik öylesine gelisti kicanli beynin nerelerinin ne kadar çalistigi, çalisirkenizlenebiliyor ama ne düsündügü degil ...
'~ @{78):V • II~;
"Atatürk rönesansini devam... ' ."
ettiren universiteadini tasimaktadir. Dis HekimligiFakültesi disindaki tüm lisans veyüksek lisans egitimi 2000-2001Akademik yilindan beri 26 AgustosYerlesiminde yapilmaktadir. DisHekimligi Fakültesi ve uygulamalihastanesi Göztepe de Bagdat Caddesiüzerinde bulunan binasinda egitimvermektedir. Tip Fakültesinin hastanesiise E-5 karayolunun üzerinde Bostanci'da 2004-2005 döneminde hizmete
girmistir. 26 Agustos Yerlesimi ,istanbul'un Anadolu yakasindaKayisdaginin eteklerinde kendine özgümimarisi ile 125000 m2'Iik bir alana
yerlesmistir. Mimari konsepti BedrettinDalan'a aittir.
degismekte olan çevremizde ve ishayatinda basarili olabilmeleri içingerekli tüm yeteneklerin kazandirilmasi, üniversiter egitimin gerektirdigi her türlü donanimla yetistirilmesihedef alinmistir.
Bedrettin DALAN
Mütevelli Heyeti ve Yürütme Kurulu Ba~kani
Mezunlarimiz sadece Türkiyenin degil dünyanin her yerinde arananprofesyoneller olacaklar ve ülkemizi21. Yüzyilda en iyi sekilde temsiledeceklerdir. Gelisme ve refahaulasmakta ulusumuzun yüce önderiAtatürk'ün likeleri ve bilimin aydinlaticiisiginin en etkili yololdugu unutulmamalidir. "
• Yeditepe
"çagdas bir egitim kurumu"
Yeditepe Üniversitesi
@
Yeditepe Üniversitesi istanbulEgitimve Kültür Vakfi tarafindan 4142sayili yasa ile 1996 yilinda kurulanyüksek ögretim yasasi çerçevesindekamutüzel kisiligi, mali ve idari özerkligiolan bir vakif üniversitesidir. Kurucusu
Bedrettin DALAN'dir.Amaci; Türkiye'ninbir çok alan da öncüleri olan seçkin,~~ uzman" akaC:iemLkve 't;önetselkadrolari ile Atatürkçü düsüncelerinisiginda onun ilke ve inkilaplarina tambagli laik, çagdas, arastirmaci veyenilikçi, temel kültür konularina veteknolojiye hakim, dünya kültürüneerismis, kendi öz benligini güçlendirmisgençler yetistirmektir. Üniversiteninana yerlesimi "26 Agustos Yerlesimi"
Üniversitemizde ögrencilerimiziçagdasbir yaklasimla egitirken, sürekli
"Dünyamiz , tarim ve sanayidevrimlerinden sonra, "Bilgi çagi"olarak adlandirilan yeni bir çagiyasamaktadir. Küresellesme kavramisinirlari ortadan kaldirmakta, tümpiyasalari birlestirmekte ve rekabetibölgesel boyuttan evrensel boyutaçikarmaktadir.
Bilgilerin çok fazla ve yayginoldugu bu ortamda kisi , kurum veuluslarin hayatta kalmalari ve basariliolmalarinin iki temel ilkesi vardir: Bilgiedinme ve iletisim teknolojilerivasitasiyla bilgiyi etkin bir sekildekullanmakve paylasmak.
Kurum Tanitimi
Bilgi Merkezi
Iletisim Bilgileri
E-Posta:
Adres:
inönü Mah. Kayisdagi Cad.26 Agustos Yerlesimi34755 Kadiköy - istanbul
Yeditepe Ünversitesi Bilgi Merkezi 1996 yilinda kurulmustur. Rektörlükbinasinin birinci katinda 3000 metrekarelik alanda hizmet vermektedir ve 300
oturma kapasitesine sahiptir.Bilgi Merkezi; akademik personel, ögrenci ve arastirmacilarin ihtiyaçlarina göre,bünyesinde bulunan kaynaklar ile en iyi servisi vermeye çalismaktadir.
Sloganimiz ile;26 Agustos Yerlesimi binalarimizin tümünün statik hesaplari en son
deprem yönetmeligine göre (1998) yapilip, projelendirerekuygulanmistir.
Bilgi Merkezi koleksiyonunda; 100.000 kitap, 3.255 elektronik dergi, 786 basilidergi ve 21 veritabani üyeligi bulunmaktadir.
Bilgi Merkezi koleksiyonunda bulunan Tip ve Saglik Bilimleri ile ilgili kitaplar,NLM (National Libraryof Medicine) siniflama sistemine göre,
Diger konulardaki kitaplar LC (Library of Congress) siniflama sistemine göreaçik raflarda kullanicilarin hizmetine sunulmaktadir.
Bilgi Merkezi alani 100 noktadan internet baglantisi ile desteklenmistir.Bilgi Merkezi haftanin 7 günü hizmetvermektedir.
Faks:(0216) 57802 44
Halkla iliskiler:(0216) 57800 12 - (0216) 5780225 - (0216) 57802 74
Santral:
(0216) 57800 00 (pbx)
••
Universitesi.
Ayin KonuguProf. Dr. Ahmet SERPii
Yeditepe Üniversitesi Rektörü
" 'Yetistirdigimiz gençlerinmesleklerinde ulasacaklari üstünyakin gelecekteki en büyük
mutluluk kaynagimiz Olacaktlr.',
www.yeditepe.edu.tr
Bize kendinizden bahseder misiniz?
1944 yilinda dogdum. ilkokul 3'ün sonunakadar Edremit'te, 4.ve 5. Siniflari ise Sisli TerakkiLisesinde okudum. Orta okul ve liseyi RobertKolejinde bitirdim. Üniversite egitimini ise istanbuliktisadi Ticari ilimler Akademisinde aldim. 1976'damezuniyetten sonra asistan olarak kaldim. 1979'dadoçent, 1988'de de profesör oldum. Müessesedenayrilmadim ama müessesenin adi degisti "MarmaraÜniversitesi" oldu. 25 yil çalistiktan sonra emekliyeayrildim. Çesitli bölüm baskanliklari yaptim, dekanlikgörevlerim oldu. Özellikle Marmara Üniversitesininingilizceile ilgili bütün bölümlerinde bulundum."
Yeditepe Üniversitesini seçmenizin özel birnedeni var mi?
insanlarin inançlari, dogru bildikleri var.Yeditepe üniversitesindenden gelen teklif üzerine buisi kabul ettim. Devlet üniversitesinde de rahattimama mücadele hirsim varmis ki böyle bir ise talipoldum."
Üniversiteyi, yeni projeleri bize anlatirmisiniz? Bu güne kadar neler yaptiniz bundan
sonra neler yapmayi planliyorsunuz?
Üniversitemiz 53 bölümlü, esas ingilizce olmaküzere 4 dilde egitim yapan, 15 20 bin civarindaögrencisi olan, 100'ün üzerinde yabanci ögrenciyesahip, her yil 50'nin üzerinde ögrencisini yurtdisinagönderen , 850 kadrolu ögretim elemani olan vedolayisiyla vakif üniversiteleri arasinda ögretim elemanien fazla olan ve bu istikamette de büyümeye mecburolan bir üniversite. Dis hekimligi hastanemiz vefakültemiz Avrupa da sayili hastanelerden biri. Yenihastanemizi kurduk. Sayin Bedrettin Dalan bu proje ile'ilgileniyor. Tüm bölümlerde iyi egitim veriyoruz.
Diger Üniversitelerden farkli bölümlerinizvar mi?
Çok var. Gastronomi ve Mutfak Sanatlari bölümüTürkiye de ilk ve Dünya da 4-5 okulda var. Bu bölümdenmezun olanlar çesitli otellerde mezun olduklari gibiasçilik yapabiliyorlar. Genellikle restoran sahibi olaninsanlarinda bu kökenden gelmis olduklari dabilinmelidir. Genetik Mühendisligi (Biyoloji Mühendisligi)bölümü de okulumuzda mevcuttur. Ayrica bu seneYÖK'ten izin alabilirsek insaat mühendisligi bölümü deaçilacak."
fi4\ .~~ ~
Ayin Konugu • www.yeditepe.edu.trProf. Dr. Ahmet SERPIL
Yeditepe Üniversitesi Rektörü
Ençok hangi bölümetalep var?
Bizim 3 yildir tüm programlarimiz burslu veburssuz olmak üzere doluyor. Bu yil hangiprogramlariniz da talep artisi var diye sorarsaniz. Bu yilçok enteresan t ip fakültesine ilgi çok büyük. Tipfakültesine 10 burslu ögrenci aldik, Türkiyesiralamasinda 2700 içinden. Genelde Türkiye de tibayönelme var. Türkiye'de mühendislikten kaçis var.Aynidurum ewelki sene Eczacilik Fakültesi'nde geçenyil da Dis Hekimligi Fakültesinde yasandi."
Burslu ögrenci kapasiteniz nedir?
Bursun da türleri var. Mesela; Burslu ögrencikontenjanindan alinan ögrenci var. Kendi liselerimizden mezun olan ögrencilerimize %25, Okultakimlarin da oynayan ve milli sporcu olanögrencilerimize %50, sinif 1. 2.ve 3.'sü olanögrencilerimize %50,% 75 ve çesitli nedenlerle maddiolanaksizlik yasayan ögrencilerimize destek amaçliburslaryada kredi veriyoruz. Ögrenci sayisi çok oluncaburs verilen ögrenci sayisi da o oran da çok oluyor.Yüksekögretim kurumundan aldigimiz burslu ögrencisayisi su anda 2650 civarinda. Diger verdigimizburslarla burs verdigimiz ögrenci sayimiz 4500'übuluyor.
Egitim hangi dillerde veriliyor?
Bizde egitim, Hukuk Fakültesi'nin Türk Dili veEdebiyati Bölümü'nde Türkçe olurken, genelde egitimingilizcedir. Bunun yani sira Fransizca,italyanca veAlmanca da egitim veriyoruz."
Bu yil Yeditepe Üniversitesi kaçincimezunlarini veriyor?
2 yillik meslek yüksek okulumuz vardi ve ilk mezununu
1998'de verdi ve sonra kapandi. 2000'de dört yilliklisans bölümlerinde, 2002'de Tip fakültesi, 2001'de Dishekimligi Fakültesinden ilk mezunlarimizi verdik.Doktora programlari 4 yil önce açildi ve simdiye kadarDis Hekimliginden bir arkadasa doktora unvani verdik.Lisansüstü ve doktora programlari 60'in üzerinde.
Mezunlarimza destek oluyor musunuz?
Biz mezunlarimiza destek olmuyoruz. Tamtersi isbulmak için yardimci olmayacagimizi en basin daüniversiteye girerken söylüyoruz. Çünkü destege ihtiyaciolmayan mezun yetistiriyoruz.
Üniversitenizdeki Sosyal çalismalar nelerdir?
Toplumsal sorumluluk derslerimiz var. Ögrencilerimizin olusturdugu klüplerimiz var. Mesela;Ögrencilerimiz hafta sonlari üniversiteye hazirlananögrencilere destek olmak amaciyla çesitli siniflardagruplar olusturuyorlar ve bilgileriyle diger çocuklaradestek oluyorlar."
Vakif üniversitesi ile devlet üniversitesiarasindaki fark nedir?
En önemli fark esneklik. Devlet üniversiteleri devakiflar ve döner sermaye araciligi ile dönen kurumlaroldugu için rahat hareket edebiliyorduk, ama kararvermek bir vakif üniversitesindeki kadar çabuk, kolayveetkili olamiyordu. Burada büyük bir çogunluk var,Mütevelli Heyeti Baskani, rektörlük var. YeditepeÜniversitesi'nde harmonizasyonun iyi yürüdügükanaatindeyim.Bu yüzden bizimle ayni anda kurulanüniversitelerden daha ilerdeyiz. Kuruldugumuz gündenberi ögrenci sayimizia beraber egitim kalitemizi dearttirmayi basardik. Iki yillik meslek okulunu kapadik.Agirligi master ve doktoraya verdik.
----------------~@
Ayin Konugu---Prof. Dr. Ahmet SERPii
Yeditepe Üniversitesi Rektörü
Dolayisi ile arastirmaya daha fazla agirlik verebileceknoktaya geldik. Vakif üniversitelerinde arastirmalarönem vermek çok önemli olaydir. Ancak baslardaarastirmaya agirlik verirseniz üniversitenin yasamsansini tehlikeye sokarsiniz. Allah'a sükür o noktayageçen yildan itibaren geldik. Agirligimizi arastirmalaraverdik.
Ti~o"itry~ab'K.-.iC!pi;fm-S·fs~rrirril-nasll-aeVe+rendiriyorsunuz?
üzellikle ortaögretimde dogrudan geçme ileegitim sistemi baltalanmistir. Gerçi simdi bu da yavasyavas degisiyor. Ögretmenlerin,okullari idare edenyöneticilerin,velilerin isbirligi ile olusturulan egitimkalitesi,bütçeden ayrilan payin çok çok üstündeverimlidir.
www.yeditepe.edu.tr
Ankara'ya ragmen güzelokullar kuruyorlar. Üniversitelerise YÖK sisteminde kamu parasini en dikkatle kullanankurumlardir. Devlet üniversitelerinde maddi kaynaklarinçok çok üstünde egitim kalitesi vardir. Türk Üniversiteleridünya sistematiginde Türkiye'nin durumuna göre çok üstseviyededir. Türkiye'deki egitim bir mucizedir. Türkiye'deegitim yapilabilecegi kadar yapiliyor."
'llgr-etrm -gUrevi is i 'lhnrcl'k 'eVd~ki yasanantri-'nasil etkiliyor?
37 yildir evliyim.2 oglum var. Biri evlendi, 35yasinda hayatini kazaniyor. Küçük oglum 28 yasinda.Resim bölümünü bitirdi. Ben iyi huylu birisiyimdir.Çekilmez biri degilimdir."
@ .(~J:~
lerdi•Avuç Içlerinin
Kokusunu
o kadar da önemli degildir birakip gitmelsr,arkalarinda doldurulmasi mümkün olmayan bosluklarbirakiimasaydi eger.
Dayanilmasi o kadar da zor degildir,büyük ayriliklar bile, en güzel yerde baslatilsaydi eger.
Utanilacak bir sey degildir aglamak,yürekten süzülüp geliyorsa gözyasi eger.
Yüz kizartici bir suç degildir hirsizlik,çalinan birinin kalbiyse eger.
Korkulacak bir yani yoktur asklarin,insan bütün derilerden soyunabilseydi eger.
o kadar da yürek burkmazdi alisilmis bir ses,hiçbir zaman duyulmasaydi eger.
Daha çabuk unutulurdu belki su sizdirmayansarilmalar,
kara sevdayla sarip sarmalanmasalardi eger.Belirsizlige yelken açardi iri ela gözler zamanla,öylesine delice bakmasalardi eger.
Çabuk unutulurdu islak bir öpücügün yakici tadibelki de,kalp, gögüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eger.
Yerini baska seyler alabilirdi uzun gecesohbetlerinin,son sigara yudum yudum paylasilmasaydi eger.
Düslere bile kar yagmazdi hiçbirzaman,meydan savaslarinda korkular, aski agiryaralamasaydi eger.
Su gibi akip geçerdi hiç geçmeyecekmis gibi duranzaman,beklemeye degecek olan gelecekse sonunda eger.
Rengi bile solardi düslerdeki saçlarin zamanla,tanimsiz kokulari yastiklara yapisip kalmasaydi eger.
o büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamini yitirirdi,yasanilasi her sey yasanmis olsaydi eger.
o kadar da çekilmez olmazdi yalnizliklar,son umut isigi da sönmemis olsaydi eger.Bu kadar da isitmazdi belki de bahar günesleri,her kaybedisin ardindan hayat yeniden baslamasaydi eger.
Kahvaltidan da önce sigaraya sarilmak sart olmazdi belki de,dev bir özlem dalgasi meydan okumasaydi eger.
Anilarda kalirdi belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eger.
Uykusuzluklar yikip geçmezdi, kisacik kestirmelerin ardindan,dokunulasi ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydi eger.
issiz bir yuva bile cennete dönüsebilirdi belki de,sicak bir gülüsle isitilsaydi eger.
Yoksul düsmezdi yillanmis sarap tadindaki siirler böylesine,kulagina okunacak biri olsaydi eger.
inanmak mümkün olmazdi her askin bagrinda birayrilik gizlendiginebelki de, kartvizitinde "onca ayriligin birincidereceden failidir"
denmeseydi eger.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,ihanetinden onlar da payini almasaydi eger.
issizliga teslim olmazdi sahiller,kendi belirsiz sahillerinde amaçsiz gezintilerleavunmaya kalkmamis olsaydin eger.
Sen gittikten sonra yalniz kalacagim.Yalniz kalmaktan korkmuyorum da, ya canim ellerinitutmak isterse ...
Evet Sevgili,Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kimuzanmak isterdi ince parmaklarina,mazilerinde görkemli bir yasanmisliga tanikliketmis olmasalardi eger!!
~ .~~ ~
D K nusu YASLlLlGIN ..asya o ,-= NÖROLOJISi
Dr. Özlem ÇakirNöroloji [email protected]
...,
VASLILIGJ.N ••
NOROLOJI51Insan ömrü gelisen teknolojik olanaklarin
artisindan etkilenmekte olup, gelismis ülkelerde yasliinsanlarin sayisi gün geçtikçe artmaktir.Yapllanistatistiksel arastirmalar bu yas grubunun yilda%2.5'luk bir artisla dünya nüfusunda en hizli büyüyengrup oldugunu· ve yasam süresinin de giderekuzadigini göstermektedir.Bu nedenle yasliliktagörülen nörolojik sorunlarla da daha sik olarakkarsilasilmaktadir. Yaslilik genellikle 60 yas üzeri içinkullanilan kompleks biyolojik bir kavramdir.
Yasliliktaki Merkezi Sinir Sistemi DegisiklikleriBeyin agirligi azalir.Beyin hacmi azalir.
Beyin kan akimi ve metabolizma azalir.
Makroskopik beyin degisiklikleri
Leptomeninksleropasifiye olur.Sulkus ve fissürler genisler,giruslarda atrofi olur.Ventriküler dilatasyon
Mikroskopik beyin degisiklikleriNöron(beyin hücresi) kaybiSenil plaklarve nörofibrileryumaklarHirano cisimcikleri
Granulovakuoler dejenerasyon
Glia hücrelerinde artis
Nörokimyasal degisikliklerMerkezi ve periferik iletimde yavaslama
Beyin agirligi ve hacmi yaslanma ile yavaslamagösterir.Bu durumun belirginlesmesi 50 yasindan sonraolursa da aslinda beyin agirligi 20 yasindan sonraazalmaya baslar.20-96 yaslari arsinda agirligin %7-15oraninda azalabildigi bilinmektedir. Beyin hacmi de 50yasin üzerinde her on yil için %2 azalma gösterir.
Yaslilikta beyinde görülen nöron kaybi üniformdegildir. En fazla kayip frontal ve temporal Iabkortekslerinde , hipokampusta , serebellumda, limbiksistemde ve beyin sapindaki substantia nigra ve locusceruleus'dadir.
Yapilan bir çok arastirma yasliliktaki entellektüelaktivite konsantrasyon, dikkat ve bellek azligi, mizaç vedavranis degisikligi ,motor fonksiyon kaybi , tremor ,görme ve isitme kayiplarinda dopamin eksikliginin roloynadigini göstermektedir.
Yaslilarda olusabilecek katarakt , glokom(göztansiyonu), maküler dejenerasyon da görme keskinliginiazaltabilir.
Yaslilikta kas gücünde azalma , çabuk yorulmave kas atrofisi görülür. Bunlarin disinda yaslilarda ellerdeve basta hafif derecede parkinsonien olmayan tremor
@ :*(~i,~W'
) K su YASLlLlGIN ..asya onu, .• NÖROLOJ1SI
Dr. Özlem ÇakirNöroloji [email protected]
Yashhkta Görülme Sikligi Artan NörolojikHastaliklar
AterosklerozInmeTümörlerTravmaAlzheimertipi demans ve vasküler demansUykubozukluklariDepresyonParkinson
EsansiyeltremorTemporalarteritBenignesansiyel blefarospazmTrigeminalnevraljiSeniltremorDiskinezilerMotor nöron hastaliklari
Kökveyamedulla spinalis basilariidiyopatiknöropati
Tedavi:
Yaslilikta görülen nörolojik bulgu ve belirtilerintedavisinden önce bunlarin etyolojisinde olabilecekbaska nedenlerin ortadan kaldirilmasi gerekir.Yaslilikta özellikle 65 yas üstünde pek çok hastaliknedeni ile kullanilan ilaçlarin sayisi artmistir. Bu yasgrubunda ilaçlarin emilim hizinda yavaslama,kareigerdeki azalmis enzim aktiviteleri ve böbrektemizlemesindeki düsmeye bagli olarak ilaç yanetkilerinin görülme sikligi da artmaktadir. Bu nedenleyaslilarda tedavinin mümkün oldugu kadar az ilaçlayapilmasi ve düsük dozlardan baslanmasigerekmektedir. Yaslilikta sik görülen beyinfonksiyonundaki bozukluklar ve demans (bunama)için son yillarda etkili ilaçlar kullanilmayabaslanmistir.
~~
Atatürk Kösesi '* Atatürk ve Türk Kad
"Sunainanmak lazimdir ki, dünya üzerinde gördügümüz her sey kadinineseridir" ,
"Dünyada hiçbir milletin kadini, milletini kurtulusa ve zafere
götürmekte, Anadolu kadinindan daha fazla çalistim diyemez",
"Türk kadininin dünya kadinligina elini vererek, dünyanin baris ve
güveniiçin çalisacagina emin olabilirsiniz".
"insan toplulugu kadin ve erkek denilen iki cins insandan olusur. Kabil
midir bu kütlenin bir parçasini ilerletelim, ötekini ihmal edelim de
kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarisi
topraga bagli kaldikça, öteki yarisi göklere yükse'lebilsin?"
"Kadinimizin,kizimizinyeri medeniyetin emrettigi, medeniyetin getirdigi
yeniliklerinyeridir ... "
"Bizim dinimiz hiçbir vakit kadinlarin erkeklerden geri kalmasini talei
etmemistir, Allah'in emrettigi sey, erkek ve kadinin beraber olarak ilin
ve bilgiyi kazanmasidir".
"Belki erkeklerimiz memleketi istila eden düsmana karsi süngüleriyle,
düsmanin süngülerine gögüs germekle düsman karsisinda buldular.
Fakat erkeklerimizin teskil ettigi ordunun zayif kaynaklarini
kadinlarimiz isletmistir. Memleketin var olmasi imkanini hazirlayan
kadinlarimiz olmustur ve kadinlarimiz olmaktadir."
Kimse inkar edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin
hayat kabiliyetini tutan hep kadinlarimizdir.
Çift süren, tarlayi eken, ormandan odun ve keresteyi getiren
mahsulleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarinin dumanin
tüttüren, bütün bunlarla beraber sirtiyla, kagn/s/ ile kucagindak
yavrusuyla, yagmur demeyip cephenin mühimmatini tasiyan hep onlar
hep o ilahi Anadolu kadinlari olmustur."
Dosya KonusuKIn. Psk. Nese Ö[email protected]
DEMANS
....YASLiLARDA GORULEN
DEMANS VE GETiRDiöi
DAVRANiS BOZUKLUKLARiNELERDiR VE BASETMEK içiN NELER YAPABiLiRiz?
Hasta bir anne yada babaya sahip olmak çokyönlü sikintilari da beraberinde getirecektir. Büyügesevgive saygi duymanin ötesinde ona karsi ödenmesigereken bir vefa borcumuzun oldugu gerçegi biziolayin içinde daha motive davranmamiza neden olur.Yasamimizin öncelikleri arasina koyuveririz yaslimizabakmayi, ihtiyaçlarini gidermeyi. Birtaraftan kendimiziçin olusturdugumuz bir yasam vardir. Bir taraftangelecek için planlar. Tüm bunlarin ortasina bir bombagibi düsüvermistir aile büyügümüz. ihtiyaci vardir.ilgilenmezsek hasta olacak hatta belki ölecektir. Ailebir araya toplanir, sartlar degerlendirilir ve ortak birçözüm bulunmaya çalisilir. Bazen alternatif çözümlergözden bir daha geçirilir. Evde sirayla mi baksak,yardimci bir kadindan yardim mi alsak, kendi evindedaha iyi mi olur. Hani alistigi ortamdan uzakkalmamasi açisindan, yoksa bir bakimevi yadahuzurevinden yardim almak daha mi iyi olacaktir.Oradayas grubu içinde can sikintisi duymayacak, hertürlü bakimi karsilanacak, tibbi yardim alacaktir. Herne sekilde karar verirseniz verin yine de yasliniziailgilenmek gerekecektir. O her zaman sizin yaslinizdir ..her seyi kolaylikla unutan, kendi fiziksel ihtiyaçlarinigidermekte zorlanan, bazen yemek yemegi bileunutan bakima muhtaç duyan bir yasli. Bu yasli birsüre sonra anlam veremediginiz davranislardabulunmayave sizizorlamaya baslayacaktir.
Demansli yaslilarda davranis bozukluklaribeyinhasarina bagli olarak meydana gelmektedir. Bu
durum yaslinin kontrol edebilecegi veya önleyebilecegibir sey degildir. Su bilinmelidir ki sizi rahatsiz edendavranis asla kasitli ve bilinçli degildir.
Demans beyni tahrip eder, bunun sonucundakisi gördüklerini ve isittiklerini anlayamaz. Bu durumkorkmasina ve telaslanmasina neden olabilir. Bu bakankisinin çogu zaman zorlanmasina neden olabilir. Hasta"eve gidecegim " , " esyalarimi saklamaliyim, yoksaalirlar. " " herkes nerede, beni yalniz biraktilar " gibidüsünceler içindedir. Bu bozuk düsünceler nedensiz gibigörülen israrlara, sikayetlere, kaba ve öfkeli davranislaraneden olur. Bu durumda hasta ile çekismek, iknaetmeye çalismak anlamsizdir. Öfkesinin daha dabüyümesine neden olur. Aranizdaki iliskinin kalitesibozulabilir ve size artik güven duymayabilir. Çünkü sizona inanmamissinizdir. Onu anlamayanlar grubunda yeralmissinizdir. Böyle davranmak ayrica sizi fazlasiylayoracak, sinirlenmenize neden olacaktir. Kendinize vekarsinizdaki hasta beyinli olan yasliniza yardim etmekistiyorsaniz yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmemeli veonay davranislari yapmalisiniz. Gözlerinin içine bakarakyardimci olmaya çalismak, ellerini tutarak tenseltemasinizla sakinlestirmek, sakin ve emin davranmakher zaman ise yarar. Kabul ediyor gibi davrandiginizdakisa süre içinde olayi zaten unutacaktir. iliskinizbozulmamis, güven duygusu artmis, sakin ve mutlu birgörünüm içinde bir hayat sanirim her iki taraf içindedaha kolay geçecektir.
@ .~~
Dosya KonusuKIn. Psk. Nese Ö[email protected]
Bu konuda size birkaç ipuçu vermek, isinizikolaylastiracak önerilerde bulunmak isterim.
Her zaman bu veya buna benzer birçokproblem yasayacaksiniz. Buna hazirlikli olmaninötesinde yeni durumlarda "yeni çözüm kesifleri"seklinde olaya yaklasmak isi daha keyifli ve eglencelihale getirecektir.
Davranis problemleri karsisinda ilk yapmayidenediniz sey yasliyi kisitlamak olacaktir. Bu sadecekisiye veya karsisindakine zarar verecekseuygulanmasi gereken bir yoldur. Gereksiz yerekisitlamalar hastayi sinirlendirebilir. Dikkatini baskayöne çekmek, gezmesini saglamak çogu zaman iseyarar.
Hastanin gözüyle olaylari degerlendirmeyeçalisin. Bu sizin empati duygunuzu gelistirecegi gibionu anlamaniza da yardimci olacaktir. içinde yasadigikorku, endise ya da sevinci paylasabilirsiniz.
Hastalanmadan önce yaptigi isleri hatirlatmakonun hala ise yaradigi hissini geri getirecek, mutluolmasini saglayacaktir. Kontrolünüz altinda basitütüleri yapmasina izin vermek, örgü gibi el isleriniyaptirmak, hatta bunlarikullanmak, tamir isiyle ilgiliise ufak bozulmus ev aletlerini eline verip
ugrasmasini saglamak, kagit kalemle ugrastirmak iseyarayacaktir.
DEMANS
Ev içinde karistirip tekrar toplayabilecegi baziçekmeceleri sorumluluguna birakmak yada izin vermekuzun süre mesgulolmasini saglayacaktir ve onunhayatta hala var olugunu düsünmesine neden olacaktir.
Kisa , yorucu olmayan yürüyüsler bedenselaktivite saglar ve aksamlari daha rahat uyumasinaneden olur. Bu yürüyüslerde yanindan uzaklasmamalisiniz. Ve mutlaka ceplerinde ya da cüzdaninda isimi3drestelefon gibi kimlik bilgilerinin bulunmasina dikkatetmelisiniz.
Düzenli bir ev yada odaya sahip olasi isinizikolaylastirir. Diserini koyacagi kaptan, hirkasini asacagiaskinin yerine kadar her seyin belli bir yeri olmasinadikkat etmelisiniz. Oda ve yer degisiklikleri kafasininkarismasina kaybolmusluk duygusunu yasamasinaneden olur.
Gece lambasi kullanin. Uykusu kaçtiginda ya dagece tuvalete gitmesi gerektiginde isik yol gösterecektir.
Sürekli sizi takip etme davranisi gösterebilir.Kendini güvensiz ve yalniz hissediyordur. Kisisel isleriniziyapmak istediginizde onun mesgulolacagi bir takimisleri eline verip tamamlamasini rica edebilir ve isinizikisa sürede bitirmeye gayret etmelisiniz. Ya da uzunsürecek islerde çevrenizden yardim almalisiniz.
Dosya Konusu ,.YASLANANDoç.Dr.Yasar Küçükardali TURKIVEIç Hastaliklari [email protected]
Bu yeni nüfus dinamigi karsisindayaslilarin ihtiyaçlarini karsilamak amaciyla çesitli uygulamalarin yani sirabakima muhtaç yaslilarin korunmasi,tedavisi ve rehabilitasyonu, psikolojik vesosyal ihtiyaçlarinin karsilanmasiamaciyla kurulmus hizmet veren kurumlarin kalite ve kantite bakimindan
degerlendirilmesi gündeme gelmistir.
Cumhuriyet döneminde yaslilarabakim ve yardim görevi 1930 yilindaçikarilan Belediyeler Kanunu ilebelediyelere verilmistir. Belediyelerdüskünlere ve yaslilara yaptiklari digeryardimlarin yani sira onu barindiracakhuzurevieri açmaya baslamislardir.
~~ ',',/i,'}' •l r-L ~. ', ,-/J ••
/~T"'R~,~i··tV, 'IE~,;\(.~~~, ) ft" " ,\ J """" .-- Jl \1'-- J -' ,\.,.( .
.) i ,~.~ \" " \'):(" ,,,' ~., ~ ' , L_ ''-., '-j)".-.i •.Qunya nufusiin~n a ~ gi~~~2~-" 4,2~~bir.3;20e
,~_.\fta~,~,gi biI\rit:)i,')d,i.n~~ktif. ',yiy, ~~e ullr~ yüzde 7':g~ulasrii1stir.("\.;"f5Bjrfesr\qi§,\_~illttiet}iarg.f\ndarr a~- )5IT~'5:2~.2'5Yllinda 6Q:yas-Üstü nüfusun ~enel
........ '/k~~,·_,i('~~~ekilmekteve da!J.a i 1. nüfusa oraninin yüzde 13'e ~12.1_Gunu~uzun \. ~ü.~lll~a'slllarin yüzyili" ,QI, j ,vi m.i.ly?n'i~)v.,U,I~?~a,:1 beklenri:~ek edir. :çagdas ~ \'irusunde bu iunuimaktad Ir) .;arsi~ Go ru~d.u.gli".;glb.I.~.Av:r up a nu tu ~uyia ,
!( lasilan bu nufus yapisi asam kiyaslanl'nça·,i~'ger.i.{t.'i(.gorunenTurkiye"nintoplumlannda kosullarinin iyilesmesi, birçok ülkede demografik yapisi da hizla y~slan--
yetiskin çocuklar uygulanan nüfus planlamasi uygula- maktadir. Bununla birlikte sanayilesme,
ana-babalanndan ~alari, k?r~yuc~ ve,t~davi edici s~glik kentlesme göç" kadi~in çalisma hay~.tl~,ahizmetlerinin kalitesinin ve yayginiiginin daha fazla girmesi,geleneksel kultur
ayn artmasi gibi birçok nedene baglanabilir. degerlerindeki degismeler gibi nedenler
yasamaktadirlar. Bugünün Türkiye'si hala "genç" ile yaslinin toplum içindeki eski rolünü de
B b ...i i k olma özelligini tasimakla birlikte nüfusu yitirmesine yol açmistir.una ag i o ara yaslanmakta olan ülkeler kategorisine
yeni aile kahplan girmis oldugu söylenebilir. Türkiye'de
olusmustur. Öte 2? yilda 4.3'ten 1.7'ye kad~.r düsennufus artis oraninin 2005'te yuzde 1.0yandan yas oranina gerileyecegi tespit edilmistir.
ilerledikçe Artis hizi bu düzeyedüserse, nüfusumuz2070 yilina dogru 95 veya 99 milyon
yashlann arasinda sabitlesecek, bu tarihten
yasamlanni tek itibaren de düsüse geçecektir. Artik
baslanna Türkiye yalniz gençleri~ ülk~si,degil aynizamanda yaslilarin da ulkesidir.sürdürmeleri 1995 yili verilerine göre AB
güçlesmektedir. ülkelerinde 0-14 yas arasi nüfus orani% 17.7, 65 yas üzerindeki nüfus oraniise %15.4 'tür. Ayni istatistik raporundabu oranlar Türkiye için sirasiyla % 32.3ve % 4.7 olarak bildirilmistir. Türkiye"de1985 yilinda 65 yas üstü kisilerin orani
rw ~M~ ~
Dosya Konusu .YASLANANDoç.Dr.Yasar Küçükardali TUR:KIY_Iç Hastaliklari [email protected]
1963 yilinda çikarilan kanun ileSosyal Hizmetler Genel Müdürlügükurulmus ve Saglik ve SosyalBakanligi'na baglanmistir. Bu tarihten
itibaren yaslilarla ilgili hizmetleri.planlama, programlama ve yürütmegörevini dogrudan devlet üstlenmistir.1983 yilinda 2828 sayili SosyalHizmetler ve Çocuk Esirgeme KurumKanunu kabul edilmistir: Bu kanunlakurum yasli refahi ile ilgili tümgörevleri üstlenmis ve buna bagli yenibir idari yapi kurulmustur. SosyalHizmetler ve Çocuk Esirgeme KurumuKanununun öngördügü genel esaslardogrultusunda yasli hizmetleri tümülke çapinda yeniden gözdengeçirilerek mevcut hizmetleriniyilestirilmesi ve yeni hizmetlerinbaslatilmasiyla ilgili çalismalaryapilmistir. Bu çalismalarin basindahuzurevieri açmak gelmektedir:Huzurevieriaçma politikasinda sosyalekonomik ve kültürel yapi dikkatealinarak bu kuruluslarin büyükkentlerde yatirim programlarinakonmasina çalisilmakta, kamu ve özelkesim tesvik edilip kendilerinerehberlik yapilmaktadir. Bu alandakitemel ilke, yasliyi aile ortaminda vekendi evinde maddi ve manevi
desteklemektir. Yataga bagimliyaslilar için mevcut huzurevierinin birbölümünün tahsisi ailelerin yükünühafifletecek, saglik tesislerinin yatakisgaloranlari düsecektir.
Yasliya evinde hizmet vermekamaciyla SHÇEK 1994 yilinda bakacakkimsesi olmayan yaslilara kendievlerinde egitimli yardimcilarla bakmaolanagini saglayan bir projeyi uygulamaya koymustur. ii Sosyal HizmetMüdürlügü tarafindan yürütülen vehenüz sadece Ankara, istanbul, izmir'deuygulanan bu projenin yayginlastirilmasiöngörülmektedir.
2000 Yilinda yayinlanan birrapora göre kamuya ait huzurevi sayisiSHÇEK 'nun 44, bakanliklarin 4 vebelediyelerin 19 olmak üzere toplam 67adettir ve 7813 yasli kapasitesi vardir.Ayni dönemde dernek ve vakiflar ileözel sektörün huzurevi sayisi 41 adettirve yasli kapasitesi 2496 dir. Son bes yiliçerisinde özel sektör bu alanda büyükasama kaydetmis ve 1784 hastakapasiteli 54 huzurevi açilmistir. Aynidönemde dernek ve vakiflar 612 hasta
kapasiteli 11 huzurevi açmislardir.2005 yili itibariyle Türkiye' de vakif,dernek ve özel kisilerin olmak üzere4892 hasta kapasiteli 106 huzurevivardir. Kamu sektörünün sahip olduguhuzurevieri de degerlendirildiginde2005 yili sonu itibariyle ülkemizdeyaklasik 180 adet huzurevi vardir veyatak kapasitesi de ortalama 15000civarindadir. Günümüzde bu sayiihtiyaci karsilamaktan uzaktir. Bualanda gerek kamu gerekse özelsektörün yatirimlarina ihtiyaç vardir.
Bilindigi gibi, insanlarin temelihtiyaçlarindan biri barinma ihtiyacidir.Yasli açisindan bu ihtiyacin karsilanmasinda önemli sorunlar ortaya çikmaktadir. Günümüzün çagdas toplumlarinda yetiskin çocuklar ana-babalarindan ayri yasamaktadirlar. Buna bagliolarakyeni aile kaliplari olusmustur. Öteyandan yas ilerledikçe yaslilarinyasamlarini tek baslarina sürdürmelerigüçlesmektedir. Bu sebepten gelismisülkelerde yaslinin barinma ihtiyacininkarsilanmasinda günümüzde yasliyayasadigi çevrede hizmet vermeyaklasimi benimsenmekle birliktekurumsal bakim da önemlidir. Kurumsal
bakim deyiminin içine yaslinin çesitliihtiyaçlarina cevap verecek kurumlargirmektedir. Bu kurumlar, yaslilardankendi evlerinde kalamayanlarin vetedaviye ihtiyaci olanlarin kaldiklariyerlerdir.
Gençlik dönemlerinde çalisarakfayda saglayan bireyleri fiziksel güçlerinikaybettikleri ve bir takim hastaliklar iletanistiklari yaslilik günlerinde rahatettirmek, bilimsel bütün metotlarikullanarak tedavi etmek ekonomik
anlamda da yaslinin yasam kalitesiniarttirmak ve yasadigi süreyi rahatgeçirmesini saglamak, yasli bireyebakmak ile yükümlü olan ve çalisanbireyin hayatini kolaylastirarak isveriminin artmasini saglamak yaslinüfusa yönelik politikalarin hedefiolmalidir.
Yillara göre dernek Ivakif ve özel huzuevlerisayisinin gelisimi
6000~~~ ~ ~,
5000 :;
4000 ',' . 11l2005 ~"DaS!te
3000'. , 1"2000 \'" ",,,'te2000 •••• ,i
1000 '. li , ,io
2000/2005 Yillarinda huzuevlerinin yatahkapasitesinin dagilimi
Yillar
1980 1985 1990 1995 2000 2005
6000
5000
4000
3000
2000
1000
Yillara göre dernek Ivakif ve özel
huzuevlerinin yatak kapasitesinin gelisimi
YilI;;:ir
1980 1985 1990 1995 2000 2005
80
100
O
40
20
120
60
~ .@
"
~ayatin Içinden" ","Picasso
Picasso' nun yasam öyküsü aslinda odogmadanönce baslar. Picasso'nun babasi Don JoseRuizBlasco orta karar bir ressamdi. Blasco ailesiningeçmisi 1541'e dek uzaniyor. Picasso'nun atalarikusaklarboyunca sanata düskün, sanat konularindaciddi, yürekli ve açik görüslü, din konularinda ise sonderecedürüst kisiler olmuslardir. Annesi Dona MariaPicasso Lopez'den fiziksel özelliklerini almistir.Picassodogdugu gün ölümle ilk kez burun burunagelmistir. Ebesi çocugun öldügü kanisina varip tümözenini annesine yöneltmistir. Yetkin bir doktor olanamcasi Don Salvador'un soguk kanliligi Picassoyuölmekten son anda kurtarmis gelecegin dahisanatçisiküçük Pabloyuyasamadöndürmüstür.
Yüzüne biraz pura dumani üflenen bebekhemenaglamayabasladi. Tarih 25 Ekim 1881, Saat11:15 Yasaminin ilk on yilini dogdugu kasabaMalaga'da geçirdi. Babasi kasaba müzesininmüdürüydü. Ayrica resim ögretmenligi yapiyordu.Ailesine zengin denemezdi bu yüzden ispanya'ninkuzeyinden daha iyi ücretle yeni bir is önerisialdiklarinda sevinerek kabul edip 4 yil geçirecekleriAtlantik kiyisindaki Eyalet merkezine tasindilar.Picasso okulda sayilarin biçimleriyle ilgilenir amaonlarla olusturulan aritmetik problemlerle hiçilgilenmezdi.Baslangiçta babasini örnek aliyordu ama
13 yasina geldiginde ona' çoktan yetismisti. Picassobabasinin istegi üzerine bir resimdeki güvercininayaklarini tamamlamisti. Bunu o denli basariylayapmisti ki babasi firçasi ve boyalarini oglunun elinetutusturdu ve bir daha hiç resim yapmadi. O harika birçocuktu. Dogru dürüst egitim görmemisti ama daha 14yasinda taninmis bir sanat okuluna kabul edilmeyibasarmisti. Picasso çiraklik döneminin sonaermesinden çok önce Barselona'nin taninmis ressamlariarasina girmisti. Kaydoldugu yerel sanat akademisindeyetenegiyle ögretmenlerini saskina çeviren Pablo bir yilsonra Madritteki kraliyet güzel sanatlar akademisinekabul edildi. Önceleri geçmisin usta ressamlarini kopyaetti. Daha sonra bu resimler onun özgün resimleri içinbirer kaynak oldular. 1899 basinda Barselona'ya döndüsanat okulunu birakmaya ve bir ressam olarak ünkazanmaya kararliydl. 1900'de ilk kisisel sergisini açti.19.yas gününden birkaç gün önce ilk kez Paris'e gitti.
Ertesi yil ilk Paris sergisini açtiginda bir çirpidaüretilmis rengarenk kompozisyonlari sanatçinin bu ilkgezisinin etkilerini yansitiyordu. Genç sanatçininhayatindaki üzücü bir olayarkadasi Casagemas'inintihari "Mavi" diye adlandirilan döneminin baslangiciolmustu. Mavi dönemin belli basli konusu yoksullar veyoksunlarin-çingeneler, fahiseler, mahkumlar,sarhoslarve dilencilerin hüzün veren görüntüleridir.
·1ayatin Içinden ...
Picasso
Pablo Picasso 1904'te Paris'e yerlesir. "Pembe"dönem adi verilen bu dönemde Picasso'nun baslicakonusu gezgin sirkler, paletindeki baskin renkler isepembe ve ten rengi tonlar olmustur. 1901'de Avignon'luKizlari yapar. Kübist gelismenin baslangiç noktasiniPicasso'nun Avignonlu Kizlar tablosu temsil eder.Avignonlu Kizlar sanat tarihinde devrim olarak efsanevibir ün kazandi. Sair Apollinaire, Picasso'nunkübizmindeki objeleri ve uzami, isik ile gölgeyi, hattafirça darbelerini analitik olarak parçalama sürecini, bircerrahin kadavrayi kesip biçmesine benzetmisti. 19l2'yegelindiginde sanatçilar artik natürmortlara tahta yadagazete resimleri eklemek yerine çizimlerine gerçekkagitlar yapistiriyor, gerçek bir doku elde etmek içinboya/arina birtakim maddeler katiyor böylece kübistyapitlarin kendi kendini içeren insa edilmis birer nesneolduklari kavramini bir adim ileri götürüyorlardi. BirinciDünya Savasi Paris'te yasami tamamen degistirmisti. Birçok arkadasi cepheye giderken, Picasso Fransa dakalmaya karar verdi. Bazi kompozisyonlari savas dönemiParis'inin genel atmosferini yansitsa da sanati gelismeyedevam etti. Yazlarini Paris'ten uzakta geçirmenin disindaPicasso yolculuk etmeyi pek sevmezdi. 19l1'dekiyolculugu ömrü boyunca Italya'ya yapacagi topu topu ikiziyaretten biriydi. Bu dönemin hem kübist hem klasiktarzdaki kompozisyonlarina getirdigi anitsallik, Romakentinin muazzam ölçülerine ve Italyan heykel sanatinabir yanit olarak görülebilir. Picasso'nun savas sonrasiçalismalarini içeren sergileri hem sanatçi dostlarininhem de elestirmenlerin kafasini karistirmisti. Kübizmesirt çevirdigine, klasisizme döndügünü saniyorlardi. Nevar ki Picasso klasisizm ugruna kübizmi birakmamisti.1920'lerin baslarinda Picasso karisini ve küçük ogluPaolo'yu betimleyen anitsal ama bir o kadar da hacimselçizim ve yagli boyalar yapiyordu. Heykel gibi ele alinislarive Antikçag sanatini hatirlatan figürleri yüzünden buçalismalar klasikçi olarak yorumlaniyordu. 1920'Ierinsonlari ve 1930'Iar da Picasso'nun eserlerinde
hayatindaki yeni bir kadinin görüntüleri belirmeyebaslar.Genç Maria-Therese Walter'in kisa sari saçlari vePicasso'nun sevkle resmettigi dolgun vücudununformlari uyurken betimlendigi Siesta gibi eserlerdeaçikça bellidir. Sanatçi 1930'da bir heykel atölyesikurmus ve agaçtan oyma figürler yapmaya baslamistir.
Çok geçmeden büyük ölçekli alçi baslara dönmüs sonrabunlar bronz olarak dökülmüstür. 1930'larin basindaPicasso'nun memleketi Ispanya da bir diktatör devrildi vebir Cumhuriyet kuruldu. Picasso siyasi bir eylemci degildiama Ispanya iç savasinda cumhuriyetçilerden oldugunu daaçikça ilan etti. Gerçi Fransa da oturuyordu ama yine decumhuriyetçiler 1936'da ona Prado Müzesi Müdürüunvanini verdiler. Iç savas 1939'da sona erdiginde Picassoartik siyasi bir sürgündü. 1940'da Almanlar Fransa'yi isgalettiginde cumhuriyetçilerin safinda yer aldigi için zor durumda kaldi.
·Hayatin Içinden ...
Picasso
1939 eylülünde yeni sevgilisi Dora Maar ile birlikte AtlasOkyanusu kiyisindaki Royan'a gitti. Dora ile 1940 yazininsonlarin da Paris'e döndüklerinde sanatçinin arkadasçevresi, gündelik yasami ve çalisma kosullari bir kezdaha degisecekti. Bu dönemin kasvetli iç mekantablolari biçimi siddetle çarpitilmis çiplaklar Dora'danesinlenmis oturan kadinlarin kafatasina benzeyenbaslari, savasin sikintili atmosferini ve yoksunluklariniifade eder. Paris'in kurtulusundan sonra komünistpartiye girme kararini açiklamasi da galeriler desanatçiya karsi gösteriler yapilmasina yol açti. 1946'da65 yasina giren Picasso'nun komünistlerin tarafinda yeralmasinin nedeni, özellikle de vatani ispanya'dakiFasizme olan muhalefeti ve savastan sonra toplumuniyiye dogru gidecegi ne olan inanciydi. Picasso'nun.tasbaski ve seramik dahil çesitli tekniklerle çalismayayeni bir coskuyla yaklasmasina neden, savasin ardindanyillar sonra tasindigi Akdeniz kiyilarinda kendini vesanatçi olarak yeniden dogmus hissetmesiydi.Picasso'nun savas sonrasi yillarda çesitli tekniklerdekisayisizçalismasi, ressam Françoise Gilot ve onunla olanbirlikteliginden dünyaya gelen iki çocugun da bulduguaile mutlulugunu da yansitir. Picasso 1955'te satinaldigi Cannes'a tepeden bakan villasin da resim, baski,heykel ve seramik atölyelerini kurdu. Sanatçi artik 70'liyaslarindaydi ve gerçekten çok meshur olmustu.Jacqueline Roque'la birlikte La Californie'dedostlarindan olusan ziyaretçileri agirlardi. Ama çalismavakti geldiginde stüdyosuna kaçar haftalarca yalniz
basina çalisirdi. Jacqueline ile 1961'de evlendiler.Ömrünün sonuna dogru Picasso, kendi dünyasinindramiarini ve gizemlerini oynasinlar diye, yine kendi yasamive yapitlarindan seçtigi bazi oyunculari bir araya getirmisti.Picasso, kendi edebiyatini yaratmaya bayilir, çizerkenöykülerinin nereye varacagini önceden asla kestiremezdi.1968'de sadece 6 haftada ürettigi 347 oyma baskilikdizinin odaginda ispanyol karakterleri vardi. Esas olarakstüdyosundaki sanatçi temasina odaklanan 156 oymabaskilik bir baska dizi, 1971-72'de Picasso 90yasindayken üretilmisti. Picasso'nun son tablolarindasanki sanatçi yasamak için sanat yapmak ihtiyacindaymisgibi bir telas hissi vardir. Ayni gün bir kompozisyonunun 3yada 4 versiyonunu yaptigi oluyordu. Bunlar arasindan201 tabloyu Avignon'da sergilenmek üzere seçen sanatçiserginin açilisindan sadece birkaç hafta önce öldü. Bütünbir yasam boyu neredeyse hiç durmadan sanat yaparakçocukluk rüyasini gerçeklestirmisti. Basarilari hakkindahüküm vermeyi ise ardinda kalanlara birakti. "Baskalarikendi yasam öykülerini yazar, ben resim yaparim. Bitmisolsa da olmasa da tablolarim günlügümün sayfalaridir,böyle olduklari için degerlidirler. Gelecek tercih ettigisayfalari seçecektir. Seçmek bana düsmez."Picasso yapitlari ve yasami üzerine çok az yazmis vekonusmustur. Söyleyecegi her seyi resimlerindesöylemistir. Kendisiyle röportaj yapmaya gelenleriatlatmanin yollarini aramis ve sesinin kaydedilmesindennefret etmistir. Fotografinin çekilmesini de istemezdi.
fi8\ ~M'e!) ~
••••
HAYATIniZ BIZIM için••••
.RIDIJM3nO
0532 257 66 64
www.referanslab.com0(216) 418 43 93
Fener-Kalami§ Cad. No:10
34725 Kiziltoprak
iSTANBUL
Fax: +902164184392
REFERANKliNiK LABORATUVJ
Anlasmali oldugumuz kurumlar
ile ilgili detayli bilgi için
Web sitemizi ziyaret edebilir
veya Danisma Hattimizi arayabilirsiniz,
i i"Koç Allianz Anla§mali Aile Hekimligi Hizmeti"
i iLaboratuvarimiz otomatik anaiii sistemleri
[otoanalizörlerl kullanarak, yaygin kalite
kontrol uygulamalari güvencesinde
gerçeklestirdigi genis test panelini, kendi
hastalari yaninda hastane, klinik ve diger özel
laboratuvariari n da hizmetine sunmaktad ir,
-'.... ~,~"'-..'.-., ..._ .•.•... -.-,".~~"_.._,,~.,,..~...• ~,-,,.," •••••••.•••••••"" •••u __ ._ •••""R.' ••••••"..~-".."._." .. _ •..."."' •.. ,.•.-""'""'-~".."""-~""-
ficalc of Partkipatiiiii
in laboratuvar hizmetlerini bir arada alabileeeiiiniz farkli bir tani merkezi
-cm-:KaliMSÜlt1lf&(i;di .
...."..,~._",.",..,.".,,' i''''\", .•.".,.,,, .... ,''~..,
~.:~~:.;:;-==::-=.
am •..CD ~·~ii~m-Kalite Güvencesiyle
•
MEDIKO
TIPMolla Seref Mahallesi Millet Caddesi Karagül is Merke,
No: 84/56 Findikzade / Fatih .. iSTANBUL
Tel: (0212) 5349999 .. 621 0372
Fax: (0212) 621 03 72
www.medikotip.com e-mail: [email protected]
"
)osya Konusu "TOPLUM,Prof. Dr. Mücella UWG 'i.: BAK"I'~'T.C.Maltepe ÜniversitesiFen Edebiyat Fakültesi Dekani
,,
Dünyaya bir göz gezdirecek olursak siddetin kol gezdigini görmekteyiz. Siddeti kimistiyor niçin istiyor sorusunadegisik açilardan cevap bulunabilir. Aslinda tüm dünyaningereksinimibaris içinde olmaktir.
Baris, ruh sagligi içingerekli bir ölçüt. Birey kendisi ilebaris içinde ise çevresi ile de barisiçerisinde olma olasiligi yüksektir.Bu durumda o bireyin ruh sagligiyerindedir.
Barisa kültür açisindanbakildiginda, bu kültürün ailedebasladigi, zamanla toplumayayildigi görülür; Böylece gelisenAile-Kültür iliskisinde, aileninönemli niteliklerinden olan sevgi,saygi, dayanisma, sadakat, itaat,isbölümü gibi özelliklerin varligidikkati çeker. Ailenin kültürtasiyiciligi, aile içi özelliklerintopluma yansimasini saglar.
Kültüre bir toplumun yasambiçimi olarak bakildiginda, gerçekolan sey, bu yasam biçimininiçinde baris kültürünün üretilebilirve gelistirilebilir olmasidir. Kültür
bir ögrenilmis davranistir. Öyle ise,çocuklarimiza baris tohumlari aileiçinde atilacaktir. Sonra butohumlar egitim merkezlerindegelistirilecektir. Baris, toplumuolumlu yönde etkileyen önemli birdeger hükmüdür. Bu deger,bireylerin ve toplumlarin sagligiaçisindan islenmelidir.
Çocuklarimiza bu kavramlarin islenmesi için yetiskinlerin iyibir modelolmasi gerekir. Aksitakdirde çevresindekilerin davranislarini gözleyen ve taklit edençocuk kötü modeli alip sürdürmeyoluna gidebilir. Siddetin nedenleriarastirildiginda, arkasinda güvensizlik oldugu bilinen bir gerçektir.Diger taraftan, sefkat ve ilgi gibiolumlu duygular çocuklarda çokerken yaslarda gelismektedir. Buolumlu duygulari gelistirmek, körlememek, saptirmamak büyüklerinönemli görevlerindendir.
Çocuklari olumlu davranislara çekmek için ebeveynlerasagida belirtilen maddeleri gözönüne almalidir:
i-Ebeveyn, siddet davranisini
onaylamadigini, sevgi, sefkat vesorumluluk duygulariiçinde davranmanin keridilerini mutlu edece-ginive ayrica kendilerine de mutlulukverecegini, kisaca, ebeveyn hissiyatiniçocuguna belli etmelidir.
2-0nlara iki yönde modelolunmalidir.
a)Çocuga olumlu davranmaklab)Oigerlerine sefkatli dav
ranmakla, (Örn. Bazi organizasyonlarakatilma gibi)
3-Çocugun basarilari ödüllendirilmelidir. (Örn. Olumlu davranistansonra "ne kadar iyi yaptin" demek bilebir ödüldür.
4-01s dünyanin etkisi: Disçevreden, (lVvs.) Bazi olumsuz, bencildavranislar aliyorsa, bunlari engellemekiçin,
a. Yardim sever davranislari önplana çikaran kitaplar okumasisaglanabilir,
b. Siddete yönelik filmlerizlemesi önlenebilir,
c. Onlara, ünlü kisiler, müzelerve belgeseller gibi konularda egitimverilebilir.
~ .M~ ~
)osya KonusuProf. Dr. Mücella ULUGT.C.Maltepe ÜniversitesiFen Edebiyat Fakültesi Dekani
Egersürekli baris isteniyorsa, kitlelerin durumlarini iyilestirecek uluslar arasi önlemler alinmalidir.,anliginbütününün refahi için, açlik ve baskinin önüne geçilmelidir. Dünya vatandaslari açlik, haset,~özlülükve kinden uzaklasacak biçimde yetistirilmelidir." M.Kemal ATATÜRK
5-Çocuklarin olumlu ve güvenlibir ortamda olmalari saglanmalidir.(Uzmanlar, böyle ortamlarin onlaringüvenlerini arttiracagini ve dikkatlerinikendilerinden çekip, baskalarininsorunlarina yöneltebileceklerini vurgular.)
Baris kültürünün gelismesindeolumlu düsüncenin önemi unutulmamalidir. Seligman, olumlu düsünceyiyasam sokmak için iki önemli öneriüzerindedurur.
i-Yapilan isi severekyapmakveiyi niyetli gözlemcilerden geri bildirimalmak,
2-Engelleri asma becerilerinikesfetmek,
Sinirlenildiginde olumlu bir seyeodaklanma, gerginligi azaltir. Olumludüsünce ile saglik ve verimli çalismaarasinda bir iliski vardir. Olumludüsünenler daha saglikli olup, dahafazlaçalisabilirler.
Seligman, olumlu düsünmeninbir tür koruyucu hekimlik oldugunusöyler. Olumlu düsünmenin okullardaçocuklara ögretilmesiyle, ögrencilerinbasarilarinin artacagini vurgular.Olumlu düsünce kisiyi iyimserligegötürür ve kati bir kisilik yapisi yerinehosgörülü bir yapi gelisir. Bu da kisiyibarisyoluna çeker.
Toplumlarda baris kültürü egitimseferberligi olusturularak, çocuklar ve
yetiskinler gönüllü hizmetlereyönlendirilebilir. Her ögrencinin, hattaherkesin kendi mesguliyeti yani sira,"ZORUNLU OLMADAN SORUMLU
OLMAK" diye tanimlanabilen bir gönüllÜhizmette yer almasi saglanabilir. Bireylerbu faaliyetlerini benimseyerek, isteyerek, yaptigi müddetçe kisiler arasi gönülbagi spontan olarak kurulacaktir.Toplumumuzda kardes okul, kardessehir gibi bütünlesmeler, paylasmalarvardir, arttirilmalidir. Bu degerlertoplumlarin baris kültürünü arttiracak,siddeti azaltacaktir.
Kisaca, baris kültürü yönündedegisimin gerçeklesmesi için, ailelerin veegitim kurumlarinin bu alanda önemliroller üstlenmesi gerekir. Bu konulardabilinçlenmek esastir.
Psikoloji ilminin toplum içinde biritici gücü vardir. Bu itici güç, barisyönünde bir alt yapi olusturabilir. Buyapinin etkinligi mevcut kültüründegismesi yönünde degil, zamana göreyeni kültür üretilmesi yönünde olmalidir.
M.K. Atatürk'ün baris hakkindakigörüsleri unutulmamalidir."Yurtta Baris Dünyada Baris""Eger sürekli baris isteniyorsa, kitlelerindurumlarini iyilestirecek uluslar arasiönlemler alinmalidir. insanligin bütününün refahi için, açlik ve baskinin önünegeçilmelidir. Dünya vatandaslari açlik,haset, açgözlülük ve kinden uzaklasacakbiçimde yetistirilmelidir."
~ .@