1
T.C. İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2015/1072 ESAS Davacı TASFİYE HALİNDE İTAŞ TÜKETİM MADDELERİ TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ vekili tarafından ikame olunan iflas davası ile ilgili olarak; Davacı TASFİYE HALİNDE İTAŞ TÜKETİM MADDELERİ TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ (Yıldırım Mah. Temel Sok. 23/A Bayrampaşa/İ STAN BUL adresinde mu- kim ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 280951 sicil numarasında kayıtlı) vekili Av. MERVEGÜRDERE tarafın- dan İflas davası açılmış olduğundan; bu talep nedeniyle haklarının zedelendiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişilerin alacak ve borçlarının talepten haberdar olmaları için ilanın yayınlanmasından itibaren 15 gün içinde Mahkememize başvurarak müdahale ve itiraz talep edebileceklerini bu sü- re içinde müdahale ve itiraz talebinde bulunmayanların mü- dahalelerinin ve itirazlarının kabul edilmeyeceği hususunun tebliğ ve ilanına karar verilmiştir. (İ.İ.K.166.Mad.) Ayrıca açılan davanın HMK'nun ilgili maddelerine göre ya- pılacağı duruşmasının 17/03/2016 günü saat:14:00'de icra edileceği taraf ve ilgililerin duruşmada hazır bulunmadıkla- rı taktirde yokluklarında karar verileceği tüm delillerini du- ruşma sonuna kadar vermesi gerektiği hususu duyurulur. 12/02/2016 Basın : 260766 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de GÜNDEM 16 CUMA 26 Şubat 2016 Editör: Eylem DÜZYOL Sevan Nişanyan’a 11 gün hücre hapsi İzmir Şirince’de sit alanına ev yaptığı için 11 yıl 1 ay hapis cezası alan yazar Sevan Nişanyan, cezasını çektiği Söke Açık Cezaevi’nde işlediği iddia edilen 3 ayrı idari disiplin suçuyla ilgili açılan davada, 11 gün hücre hapsi cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hücre cezasını “cezaevine internet sağlayıcı cihaz sokmak” suçundan verirken, Nişanyan’ın “usulsüz şekilde mektup göndermek” suçundan aldığı kınama cezasını kaldırdı. Mahkeme, “infaz memurlarına rüşvet teklif etmek” suçlamasına ilişkin kararını ise 3 Mart’ta açıklayacak. AYM, ‘BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ’ DEDİ DünDar ve Gül’e tahliye Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı’nın ‘fişleme’ tartışmasına neden olan 6’ncı maddesi kabul edildi. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler, ‘kamu sağlığının korunması’ başta olmak üzere, bazı kriterler çerçevesinde işlenebilecek Anayasa Mahkemesi, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün “kişi hürriyeti ve güvenliği”, “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ve “basın hürriyeti” haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Kararın ardından, 92 gündür cezaevinde tutulan 2 gazeteci gece geç saatlerde tahliye edildi ANAYASA Mahkemesi (AYM), tutuklu olarak yargıla- nan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için hak ihlali kararı verdi. Kara- rın ardından, 2 gazeteci Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi. Dündar ve Gül, Adana ve Hatay’da durdurulan MİT TIR’larıyla ilgili haberler nede- niyle 26 Kasım 2015’te İstan- bul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nce “devletin güvenliğine ilişkin bil- gileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagan- dasını yapma” suçlamalarıyla tutuklandı. Haklarında bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Dündar ve Gül, “hak ihlali” iddiasıyla 6 Aralık’ta AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. 12 ÜYE ‘HAK İHLALİ’ DEDİ Bireysel başvuruları karara bağlayan 5 üyeli AYM Birinci Bölümü, Dündar ve Gül’ün dos- yalarını bir süre önce görüş- müştü. AYM Birinci Bölümü, dosyayı AYM Genel Kurulu’na sevk etti. Dündar ve Gül’ün dosyalarını jet hızıyla gündeme alan genel kurul, dün kararını verdi. Kurulun, 15 üyesinden 12’si, “hak ihlali” yönünde oy kullandı. 3 üye ise ise karara muhalefet etti. Kararda, Dündar ve Gül’ün Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hür- riyeti ve güvenliği hakkı” ile 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan “ifade ve basın özgürlükleri”nin ihlal edildiği belirtildi. Başvuru dosyalarını inceleyen AYM Raportörü de bu yönde görüş bildirmişti. YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KONULDU AYM’nin akşam saatlerinde çıkan kararı üzerine, 2 gazeteci- nin avukatları tahliye talebinde bulundu. AYM’nin kısa kararının UYAP üzerinden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahke- mesi’ne ulaşmasından sonra mahkeme, tahliye taleplerini değerlendirdi. Mahkeme heyeti, AYM’nin verdiği kararın bağ- layıcı olduğunu kaydederek sanıkların tahliyelerine karar verdi. Dündar ve Gül için yurt- dışına çıkış yasağı konuldu. Tahliye kararının Silivri Cezae- vi’ne gönderilmesinden sonra 2 gazeteci cezaevinden ayrıldı. ‘ANKARA’DA YARGIÇLAR VARMIŞ’ Avukatların dilekçeyi verdiği 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti bir başka davaya baktığı için tahliye kararı uzun süre beklendi. Bu sırada Silivri’de Dündar ve Gül’le görüşen Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, “İlk olarak ‘Ankara’da yargıçlar varmış’ dediler. Ülkemiz adına mutlu olduklarını söylediler” diye konuştu. TBMM Genel Kurulu’nda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı’nın “özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarını” düzenleyen 6’ncı maddesi, muhalefetin direnişiyle karşılaştı. Muhalefet partileri, düzenlemenin geçmemesi için yaklaşık 4 saat mücadele verdi. AK Parti, muhalefetin direnci üzerine, önergeyle sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verilerin işlenmesini bazı kriterlere bağladı. Kabul edilen düzenlemeyle, kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri “özel nitelikli kişisel veri” sayılacak. Sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecek. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ve finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecek. CHP, ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİDİYOR Maddede yapılan değişiklik CHP’yi tatmin etmedi. CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, yapılan düzenlemenin “olumlu” ancak “yetersiz” olduğunu söyledi. CHP, düzenlemeyi ‘fişlemeyi’ yasallaştırdığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağını açıkladı. n ANKARA Cerattepe ve ‘dağ tepesine inmesin diye çabalama hakkı’ CERATTEPE’deki gerginlik kimileri tarafından çevreyi, doğayı ve insan yaşamını koruma mücadelesi olarak, kimileri tarafından da “siyasi” ve ideolojik bir direniş, hatta ikinci Gezi isyanını çıkarmak için kullanılacak bir manivela olarak görülüyor. Bu nedenle belli bir kesimde yörede bakır ve altın madeni çıkarma girişimine direnen insanlara yönelik bir şüphe var. “Mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı?” gibi caps’ler bile yapıldı. Dolayısıyla “Türkiye’nin memnuniyetsizleri, muhalifleri ve AK Parti düşmanları yine bir ayaklanma planlıyor, Cerrattepe’yi de bunun bahanesi olarak kullanmak istiyorlar” şüphesi hızla bir önyargıya dönüştü. “Direnç gösterenler zaten solcuymuş”, “Ülkenin başarılı olmasını istemiyorlar” cümleleri de bir yörenin hayat memat kaygısını hafife almanın mazereti oldu. Elbette şöyle gerçekler var: Türkiye’nin altı petrol kaynamıyor. Doğalgaz gibi kaynaklara da sahip değiliz. Biraz madenimiz var, onları da çıkarmak zorundayız. Maden yakınlarında biten birkaç ağacı yenilerini dikmek suretiyle kes- mek yahut zarar görmesi olasılığı bulunan 100- 200 nüfuslu köyleri taşımak mümkün iken, her maden çalışmasına itiraz eden kafalara meş- ruiyet temin edecek değiliz. Fakat Cerattepe’yi böyle örneklerle kıyaslamak doğru değil. Zira Cerattepe cennetten bir köşe. Altı Kafkasör Yaylası, sağ tarafı Hatila Milli Parkı, sol tarafı Kent Ormanı ve arkası ise Atabarı kayak merkezi. Dahası halk bu ağaçların koruması altında yaşıyor. “Altında” ifadesi mecazi değil. Artvin halk hepi topu 4 km uzaklıkta, üstelik resmen “tepelerinde” bulunan bir çalışmanın altında kalmak istemiyor. Mevcut direnişin “AK Parti’yi yıkmak için gerekirse ülkeyi yıkmak” diye tarif edilen hallerle ilgisi olduğunu sanmıyorum. Tamam, Cerattepe’nin talibi Eti Bakır, Cengiz Holding. AK Parti iktidarı boyunca kırka yakın ihaleyi almış, bir o kadar sayıda mega projeye de ortak yazılmış; Ankara-İstanbul Hızlı Tren İnşaatı, Ilısu Barajı, Ordu Havaalanı, Maltepe Sahil Düzen- lemesi, Boğaziçi ve Akdeniz Elektrik Dağıtım, Üçüncü Havaalanı, Ankara-Sivas Hızlı Tren Pro- jesi, Mersin Akkuyu Nükleer Santralı, Eti Alü- minyum ve Eti Bakır, şimdi de Cerattepe’de maden çıkarmak isteyen Cengiz Holding. Böyle bakınca doğru, mesele “Yine mi Cen- giz?” tepkisi olarak görünebilir ya da “Hmmm, konu pek de esracengiz değil” denilebilir. Tabii Yeşil Artvin Derneği’nin 1990’lardan beri mücadele ettiğini bilmiyor iseniz. Yeşil Artvin Derneği önce Cominco Madencilik’in, daha sonra Kanadalı IMNET Mining’in ruhsatının iptal edilmesini sağlamış. Dahası, 2002 yılında Gıda, Tarım ve Hay- vancılık Bakanı olan Faruk Çelik’in o zamanlar söylediği şeyler var ortada. Bakın ne demiş? “Yüzde 60 eğimli bir bölge olan Artvin ilimizde bu maden çalışmaları heyelanları daha da artıracaktır. Artvin ilinin ortadan kalkmasına sebep olacak sonuçların ortaya çıkma ihtimali yüksektir. “ 2002’den bu yana yörenin % 60 eğiminde değişen bir şey yok. Bildiğim kadarıyla Faruk Çelik de o yıldan bugüne Gezici filan olmuş değil. Öte yandan TMMOB’un Aralık 2014’te hazırladığı rapora göre projenin gerçekleştirilmesi için 50 bin 300 ağaç kesilmesi gerekiyor. Zira ÇED raporunda kapalı maden olarak sunulan proje her an açık işletmeye dönebilir, bu da heyelan, içme suyu kaynaklarının tehlikeye girmesi demek. Maden patlamaları da heyelanı tetikleyecek. Şirket bakır madeninin çıkarılmasında ve işlenmesinde siyanür kullanılmayacağını, bir teleferik sistemi yapılacağı için yol yapılmayaca- ğını, bu nedenle de ağaç kesilmeyeceğini belirtiyor. Su kaynaklarıyla projenin hiçbir bağlantısının bulunmadığını vurguluyor. Aralık 2014’te Rize İdare Mahkemesi, pro- jeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermiş; hatta bölgede madencilik faaliyetinin hiçbir şekilde yapılamayacağına hükmetmiş. Danış- tay’ın kararı üzerine şirket, ikinci bir Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu aldı. Bu raporun olumlu olması sayesinde ve mahkeme yürüt- meyi durdurma kararı vermediği için şirket çalışmaya başladı. Halkın muhalefeti sonucunda Başbakan Davutoğlu taraflarla görüştü, proje mahkeme kararına kadar durduruldu. Kim haklı, önümüzdeki günlerde belli olur. Bunun anlamı da Cerattepe mücadelesinin bir lahzada şeytanlaştırılamayacağı gerçeğidir. Fişleme tartışmasına neden olan o maDDe kabul eDilDi ‘kiŞiSel veriler taSarISI’na bütÇe molaSI AdAlET Komisyonu Başkanı AK Partili Ahmet İyimaya, tasarıya yöne- lik “fişleme” eleştirilerinin doğru olmadığını belirte- rek “Bir defa kamu sağ- lığının zorunlu olması halinde, örneğin kişi AIdS olabilir, bu bir kişisel veri ama Sağlık Bakanlığı bunu bilecek. Burada söz konusu olan kamunun sağlığını korumaktır. Zaten vatandaşın rızası olma- dan bu kişisel veriler kul- lanılamayacak. Önergeyle önleyici mekanizmala- rın uygulanmasına ilave garantiler getirildi” dedi. ‘AMAÇ KAMUYU KORUMAK’ hayalet Şehir yaSaklI maraŞ 1974 öncesi Akdeniz’in en ünlü tatil merkezlerinden olan ve İkinci Kıbrıs Harekâtı sonrasında yapı- lan anlaşmalarla yerleşime kapatılan Kıbrıs’ın Mağusa şehrinde bulunan Maraş Mahallesi, drone ile havadan görüntülendi. Görüntülerde, iskâna kapatılmadan önce 40 bin nüfusu olan mahallenin, hayalet şehre dön- müş boş sokakları, harabeye dönmüş binaları ve ıssız sahilleri seçiliyor. 1974’ün ağustos ayında Türk ordu- sunun girdiği bölgede yaşayan Rum- lar, saatler içinde eşyalarını geride bırakarak kaçmak zorunda kalmıştı. Savaşın ardından KKTC bölgeyi kendi sınırları içinde saymıştı. Birleşmiş Mil- letler ise eski yasal sahipleri dışında kimsenin Maraş’a yerleşemeyeceği yönünde bir karar almıştı. Türk askeri yine de çekilmeyince kimse geri döne- memiş, bölge dikenli tellerle çevril- mişti. Türk ve BM askeri dışında kimse Maraş’a giremiyor. n DIŞ HABERLER ANKARA Cumhuriyet Baş- savcılığı, “paralel yapı” ile ilişkili olduğu ifade edilen kanalla- rın ardından, bu kez de İMC TV için harekete geçti. Başsavcılık, PKK/KCK silahlı terör örgütü- nün propagandasının yapıldığı gerekçesiyle İMC TV’nin yayın- larının çıkarılması için TÜRK- SAT’a yazı yazdı. Yazıda, söz konusu kanalın yayınlarına iliş- kin alınan bilirkişi raporunda da “örgüt propagandasının yapıl- dığının tespit edildiği” belir - tildi. Raporda, “İMC TV’nin gerek bahsi geçen yayınlarda gerekse genel yayın politikala- rında terör örgütü PKK’nın yap- tığı eylemleri haklı zeminlere oturtma çabasında olduğu” belirtildi. n Fevzi ÇAKIR SavcIlIktan türkSat’a imc tv uyarISI Anayasa Mahkemesi’nin kararını TBMM Genel Kurulu’nda duyuran CHP Grup Başkanvekili levent Gök, AYM üyele- rini kutladı. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da kararı sevinçle karşıladıklarını belirterek, “Asıl olan tutuksuz yargıla- maktır” ifadesini kullandı. HdP Grup Başkanvekili İdris Baluken de “Umarız ki bu karar, MİT TIR’larıyla ilgili haber yapan gaze- tecilerin değil o TIR’ları çetelere gönderenlerin yargılanmasının da yolunu açar” dedi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da “Herkesin bildiği sır, sırrın ifşası olmaz” diye konuştu. ‘TÜM GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK’ Twitter’dan açıklama yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da “Anayasa Mahkemesi verdiği kararla ‘doğruları söylemek suç değildir’ dedi. Can dündar, Erdem Gül ve tüm gazetecilere özgürlük diliyorum” ifadesini kullandı. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn da Twitter’dan yaptığı açıklamada kararı memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Siyasi partiler karardan memnun CAN dündar’ın eşi dilek dün- dar, kararla ilgili olarak “Ben hep güvenmemiz gerektiğini söylü- yordum, özellikle Anayasa Mah- kemesi’ne” diye konuştu. Erdem Gül’ün eşi Aslı Işık Gül de Ana- yasa Mahkemesi’nin Türkiye’nin itibarını kurtardığını belirterek “Şöyle bir mesaj verdi; ‘düşünün, düşündüğünüzü ifade edin, ifade etmekten korkmayın’ dedi bence” ifadesini kullandı. ‘aym ‘kor kmayın’ mesajı verdi’ Kararın ardından dündar ve Gül’ün yakınları, gazeteciler ve vatandaşlar, Silivri Cezaevi’ne akın etti. Gül’ün eşi Aslı Işık Gül, Silivri’ye 2 oğluyla birlikte gitti. Silivri’de karşılama n Fevzi ÇAKIR/ANKARA-Güngör KARAKUŞ-Serdar KULAKSIZ/İSTANBUL

AYM, ‘BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ’ DEDİ DünDar ve Gül ...im.haberturk.com/images/others/2016/02/26/htgzt_20160226_16.pdf · 1 ay hapis cezası alan yazar Sevan

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: AYM, ‘BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ’ DEDİ DünDar ve Gül ...im.haberturk.com/images/others/2016/02/26/htgzt_20160226_16.pdf · 1 ay hapis cezası alan yazar Sevan

T.C. İSTANBUL 15. ASLİYETİCARET MAHKEMESİ’NDEN İLAN

ESAS NO: 2015/1072 ESASDavacı TASFİYE HALİNDE İTAŞ TÜKETİM MADDELERİTİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ vekili tarafındanikame olunan iflas davası ile ilgili olarak;Davacı TASFİYE HALİNDE İTAŞ TÜKETİM MADDELERİTİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ (Yıldırım Mah.Temel Sok. 23/ABayrampaşa/İ STAN BULadresinde mu-kim ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 280951 sicilnumarasında kayıtlı) vekili Av. MERVEGÜRDERE tarafın-dan İflas davası açılmış olduğundan; bu talep nedeniylehaklarının zedelendiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişilerinalacak ve borçlarının talepten haberdar olmaları için ilanınyayınlanmasından itibaren 15 gün içinde Mahkememizebaşvurarakmüdahale ve itiraz talep edebileceklerini bu sü-re içindemüdahale ve itiraz talebinde bulunmayanlarınmü-dahalelerinin ve itirazlarının kabul edilmeyeceği hususununtebliğ ve ilanına karar verilmiştir. (İ.İ.K.166.Mad.)Ayrıca açılan davanın HMK'nun ilgili maddelerine göre ya-pılacağı duruşmasının 17/03/2016 günü saat:14:00'de icraedileceği taraf ve ilgililerin duruşmada hazır bulunmadıkla-rı taktirde yokluklarında karar verileceği tüm delillerini du-ruşma sonuna kadar vermesi gerektiği hususu duyurulur.12/02/2016

Basın : 260766 www.bik.gov.tr

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

GÜNDEM

GÜNDEM

16 CUMA 26 Şubat 2016 Editör: Eylem DÜZYOL

Sevan Nişanyan’a

11 gün hücre hapsi

İzmir Şirince’de sit alanına ev yaptığı için 11 yıl 1 ay hapis cezası alan yazar Sevan Nişanyan, cezasını çektiği Söke Açık Cezaevi’nde işlediği iddia edilen 3 ayrı idari disiplin suçuyla ilgili açılan davada, 11 gün hücre hapsi cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hücre cezasını

“cezaevine internet sağlayıcı cihaz sokmak” suçundan verirken, Nişanyan’ın “usulsüz şekilde mektup göndermek” suçundan aldığı kınama cezasını kaldırdı. Mahkeme, “infaz memurlarına rüşvet teklif etmek” suçlamasına ilişkin kararını ise 3 Mart’ta açıklayacak.

AYM, ‘BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ’ DEDİ

DünDar ve Gül’e tahliye

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu

Tasarısı’nın ‘fişleme’ tartışmasına neden olan 6’ncı maddesi

kabul edildi. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin

kişisel veriler, ‘kamu sağlığının korunması’

başta olmak üzere, bazı kriterler çerçevesinde

işlenebilecek

Anayasa Mahkemesi, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün “kişi hürriyeti ve güvenliği”, “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ve “basın hürriyeti” haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Kararın ardından, 92 gündür cezaevinde tutulan 2 gazeteci gece geç saatlerde tahliye edildi

ANAYASA Mahkemesi (AYM), tutuklu olarak yargıla-nan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için hak ihlali kararı verdi. Kara-rın ardından, 2 gazeteci Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi.

Dündar ve Gül, Adana ve Hatay’da durdurulan MİT TIR’larıyla ilgili haberler nede-niyle 26 Kasım 2015’te İstan-bul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nce “devletin güvenliğine ilişkin bil-gileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagan-dasını yapma” suçlamalarıyla tutuklandı. Haklarında bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Dündar ve Gül, “hak ihlali” iddiasıyla 6 Aralık’ta AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

12 ÜYE ‘HAK İHLALİ’ DEDİBireysel başvuruları karara

bağlayan 5 üyeli AYM Birinci Bölümü, Dündar ve Gül’ün dos-yalarını bir süre önce görüş-müştü. AYM Birinci Bölümü, dosyayı AYM Genel Kurulu’na sevk etti. Dündar ve Gül’ün dosyalarını jet hızıyla gündeme alan genel kurul, dün kararını verdi. Kurulun, 15 üyesinden 12’si, “hak ihlali” yönünde oy kullandı. 3 üye ise ise karara muhalefet etti.

Kararda, Dündar ve Gül’ün Anayasa’nın 19. maddesinde

güvence altına alınan “kişi hür-riyeti ve güvenliği hakkı” ile 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan “ifade ve basın özgürlükleri”nin ihlal edildiği belirtildi. Başvuru dosyalarını inceleyen AYM Raportörü de bu yönde görüş bildirmişti.

YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KONULDUAYM’nin akşam saatlerinde

çıkan kararı üzerine, 2 gazeteci-nin avukatları tahliye talebinde bulundu. AYM’nin kısa kararının UYAP üzerinden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahke-mesi’ne ulaşmasından sonra mahkeme, tahliye taleplerini değerlendirdi. Mahkeme heyeti, AYM’nin verdiği kararın bağ-layıcı olduğunu kaydederek sanıkların tahliyelerine karar verdi. Dündar ve Gül için yurt-dışına çıkış yasağı konuldu. Tahliye kararının Silivri Cezae-vi’ne gönderilmesinden sonra 2 gazeteci cezaevinden ayrıldı.

‘ANKARA’DA YARGIÇLAR VARMIŞ’Avukatların dilekçeyi verdiği

14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti bir başka davaya baktığı için tahliye kararı uzun süre beklendi. Bu sırada Silivri’de Dündar ve Gül’le görüşen Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, “İlk olarak ‘Ankara’da yargıçlar varmış’ dediler. Ülkemiz adına mutlu olduklarını söylediler” diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu’nda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı’nın “özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarını” düzenleyen 6’ncı maddesi, muhalefetin direnişiyle karşılaştı. Muhalefet partileri, düzenlemenin geçmemesi için yaklaşık 4 saat mücadele verdi. AK Parti, muhalefetin direnci üzerine, önergeyle sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verilerin işlenmesini bazı kriterlere bağladı.

Kabul edilen düzenlemeyle, kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve

kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri “özel nitelikli kişisel veri” sayılacak. Sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecek.

Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ve finansmanının planlanması ve yönetimi

amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecek.

CHP, ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİDİYORMaddede yapılan değişiklik

CHP’yi tatmin etmedi. CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, yapılan düzenlemenin “olumlu” ancak “yetersiz” olduğunu söyledi. CHP, düzenlemeyi ‘fişlemeyi’ yasallaştırdığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağını açıkladı. n ANKARA

Cerattepe ve ‘dağ tepesine inmesin

diye çabalama hakkı’ CERATTEPE’deki gerginlik kimileri tarafından

çevreyi, doğayı ve insan yaşamını koruma mücadelesi olarak, kimileri tarafından da “siyasi” ve ideolojik bir direniş, hatta ikinci Gezi isyanını çıkarmak için kullanılacak bir manivela olarak görülüyor. Bu nedenle belli bir kesimde yörede bakır ve altın madeni çıkarma girişimine direnen insanlara yönelik bir şüphe var. “Mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı?” gibi caps’ler bile yapıldı. Dolayısıyla “Türkiye’nin memnuniyetsizleri, muhalifleri ve AK Parti düşmanları yine bir ayaklanma planlıyor, Cerrattepe’yi de bunun bahanesi olarak kullanmak istiyorlar” şüphesi hızla bir önyargıya dönüştü. “Direnç gösterenler zaten solcuymuş”, “Ülkenin başarılı olmasını istemiyorlar” cümleleri de bir yörenin hayat memat kaygısını hafife almanın mazereti oldu.

Elbette şöyle gerçekler var: Türkiye’nin altı petrol kaynamıyor. Doğalgaz gibi kaynaklara da sahip değiliz. Biraz madenimiz var, onları da çıkarmak zorundayız. Maden yakınlarında biten birkaç ağacı yenilerini dikmek suretiyle kes-mek yahut zarar görmesi olasılığı bulunan 100-200 nüfuslu köyleri taşımak mümkün iken, her maden çalışmasına itiraz eden kafalara meş-ruiyet temin edecek değiliz. Fakat Cerattepe’yi böyle örneklerle kıyaslamak doğru değil.

Zira Cerattepe cennetten bir köşe. Altı Kafkasör Yaylası, sağ tarafı Hatila Milli Parkı, sol tarafı Kent Ormanı ve arkası ise Atabarı kayak merkezi.

Dahası halk bu ağaçların koruması altında yaşıyor. “Altında” ifadesi mecazi değil. Artvin halk hepi topu 4 km uzaklıkta, üstelik resmen “tepelerinde” bulunan bir çalışmanın altında kalmak istemiyor.

Mevcut direnişin “AK Parti’yi yıkmak için gerekirse ülkeyi yıkmak” diye tarif edilen hallerle ilgisi olduğunu sanmıyorum.

Tamam, Cerattepe’nin talibi Eti Bakır, Cengiz Holding.

AK Parti iktidarı boyunca kırka yakın ihaleyi almış, bir o kadar sayıda mega projeye de ortak yazılmış; Ankara-İstanbul Hızlı Tren İnşaatı, Ilısu Barajı, Ordu Havaalanı, Maltepe Sahil Düzen-lemesi, Boğaziçi ve Akdeniz Elektrik Dağıtım, Üçüncü Havaalanı, Ankara-Sivas Hızlı Tren Pro-jesi, Mersin Akkuyu Nükleer Santralı, Eti Alü-minyum ve Eti Bakır, şimdi de Cerattepe’de maden çıkarmak isteyen Cengiz Holding.

Böyle bakınca doğru, mesele “Yine mi Cen-giz?” tepkisi olarak görünebilir ya da “Hmmm, konu pek de esracengiz değil” denilebilir.

Tabii Yeşil Artvin Derneği’nin 1990’lardan beri mücadele ettiğini bilmiyor iseniz.

Yeşil Artvin Derneği önce Cominco Madencilik’in, daha sonra Kanadalı IMNET Mining’in ruhsatının iptal edilmesini sağlamış.

Dahası, 2002 yılında Gıda, Tarım ve Hay-vancılık Bakanı olan Faruk Çelik’in o zamanlar söylediği şeyler var ortada. Bakın ne demiş?

“Yüzde 60 eğimli bir bölge olan Artvin ilimizde bu maden çalışmaları heyelanları daha da artıracaktır. Artvin ilinin ortadan kalkmasına sebep olacak sonuçların ortaya çıkma ihtimali yüksektir. “

2002’den bu yana yörenin % 60 eğiminde değişen bir şey yok.

Bildiğim kadarıyla Faruk Çelik de o yıldan bugüne Gezici filan olmuş değil.

Öte yandan TMMOB’un Aralık 2014’te hazırladığı rapora göre projenin gerçekleştirilmesi için 50 bin 300 ağaç kesilmesi gerekiyor. Zira ÇED raporunda kapalı maden olarak sunulan proje her an açık işletmeye dönebilir, bu da heyelan, içme suyu kaynaklarının tehlikeye girmesi demek. Maden patlamaları da heyelanı tetikleyecek.

Şirket bakır madeninin çıkarılmasında ve işlenmesinde siyanür kullanılmayacağını, bir teleferik sistemi yapılacağı için yol yapılmayaca-ğını, bu nedenle de ağaç kesilmeyeceğini belirtiyor. Su kaynaklarıyla projenin hiçbir bağlantısının bulunmadığını vurguluyor.

Aralık 2014’te Rize İdare Mahkemesi, pro-jeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermiş; hatta bölgede madencilik faaliyetinin hiçbir şekilde yapılamayacağına hükmetmiş. Danış-tay’ın kararı üzerine şirket, ikinci bir Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu aldı. Bu raporun olumlu olması sayesinde ve mahkeme yürüt-meyi durdurma kararı vermediği için şirket çalışmaya başladı. Halkın muhalefeti sonucunda Başbakan Davutoğlu taraflarla görüştü, proje mahkeme kararına kadar durduruldu.

Kim haklı, önümüzdeki günlerde belli olur. Bunun anlamı da Cerattepe mücadelesinin

bir lahzada şeytanlaştırılamayacağı gerçeğidir.

Fişleme tartışmasına neden olan o maDDe kabul eDilDi

‘kiŞiSel veriler taSarISI’na

bütÇe molaSI

AdAlET Komisyonu Başkanı AK Partili Ahmet İyimaya, tasarıya yöne-lik “fişleme” eleştirilerinin doğru olmadığını belirte-rek “Bir defa kamu sağ-lığının zorunlu olması halinde, örneğin kişi AIdS olabilir, bu bir kişisel veri ama Sağlık Bakanlığı bunu bilecek. Burada söz konusu olan kamunun sağlığını korumaktır. Zaten vatandaşın rızası olma-dan bu kişisel veriler kul-lanılamayacak. Önergeyle önleyici mekanizmala-rın uygulanmasına ilave garantiler getirildi” dedi.

‘AMAÇ KAMUYU KORUMAK’

hayalet Şehir yaSaklI maraŞ 1974 öncesi Akdeniz’in en ünlü

tatil merkezlerinden olan ve İkinci Kıbrıs Harekâtı sonrasında yapı-lan anlaşmalarla yerleşime kapatılan Kıbrıs’ın Mağusa şehrinde bulunan Maraş Mahallesi, drone ile havadan görüntülendi. Görüntülerde, iskâna kapatılmadan önce 40 bin nüfusu olan mahallenin, hayalet şehre dön-müş boş sokakları, harabeye dönmüş binaları ve ıssız sahilleri seçiliyor.

1974’ün ağustos ayında Türk ordu-

sunun girdiği bölgede yaşayan Rum-lar, saatler içinde eşyalarını geride bırakarak kaçmak zorunda kalmıştı. Savaşın ardından KKTC bölgeyi kendi sınırları içinde saymıştı. Birleşmiş Mil-letler ise eski yasal sahipleri dışında kimsenin Maraş’a yerleşemeyeceği yönünde bir karar almıştı. Türk askeri yine de çekilmeyince kimse geri döne-memiş, bölge dikenli tellerle çevril-mişti. Türk ve BM askeri dışında kimse Maraş’a giremiyor. n DIŞ HABERLER

ANKARA Cumhuriyet Baş-savcılığı, “paralel yapı” ile ilişkili olduğu ifade edilen kanalla-rın ardından, bu kez de İMC TV için harekete geçti. Başsavcılık, PKK/KCK silahlı terör örgütü-nün propagandasının yapıldığı gerekçesiyle İMC TV’nin yayın-larının çıkarılması için TÜRK-SAT’a yazı yazdı. Yazıda, söz konusu kanalın yayınlarına iliş-kin alınan bilirkişi raporunda da “örgüt propagandasının yapıl-dığının tespit edildiği” belir-tildi. Raporda, “İMC TV’nin gerek bahsi geçen yayınlarda gerekse genel yayın politikala-rında terör örgütü PKK’nın yap-tığı eylemleri haklı zeminlere oturtma çabasında olduğu” belirtildi. n Fevzi ÇAKIR

SavcIlIktan türkSat’a imc tv uyarISI

Anayasa Mahkemesi’nin kararını TBMM Genel Kurulu’nda duyuran CHP Grup Başkanvekili levent Gök, AYM üyele-rini kutladı. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da kararı sevinçle karşıladıklarını belirterek, “Asıl olan tutuksuz yargıla-maktır” ifadesini kullandı. HdP Grup Başkanvekili İdris Baluken de “Umarız ki bu karar, MİT TIR’larıyla ilgili haber yapan gaze-tecilerin değil o TIR’ları çetelere gönderenlerin yargılanmasının da yolunu açar” dedi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da “Herkesin bildiği sır, sırrın ifşası olmaz” diye konuştu.

‘TÜM GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK’Twitter’dan açıklama yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu

da “Anayasa Mahkemesi verdiği kararla ‘doğruları söylemek suç değildir’ dedi. Can dündar, Erdem Gül ve tüm gazetecilere özgürlük diliyorum” ifadesini kullandı.

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn da Twitter’dan yaptığı açıklamada kararı memnuniyetle karşıladığını duyurdu.

Siyasi partiler karardan memnun

CAN dündar’ın eşi dilek dün-dar, kararla ilgili olarak “Ben hep güvenmemiz gerektiğini söylü-yordum, özellikle Anayasa Mah-kemesi’ne” diye konuştu. Erdem Gül’ün eşi Aslı Işık Gül de Ana-yasa Mahkemesi’nin Türkiye’nin itibarını kurtardığını belirterek “Şöyle bir mesaj verdi; ‘düşünün, düşündüğünüzü ifade edin, ifade etmekten korkmayın’ dedi bence” ifadesini kullandı.

‘aym ‘korkmayın’ mesajı verdi’

Kararın ardından dündar ve Gül’ün yakınları, gazeteciler ve vatandaşlar, Silivri Cezaevi’ne akın etti. Gül’ün eşi Aslı Işık Gül, Silivri’ye 2 oğluyla birlikte gitti.

Silivri’de karşılama

n Fevzi ÇAKIR/ANKARA-Güngör KARAKUŞ-Serdar KULAKSIZ/İSTANBUL