11
BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLER Arş. Gör. E. MURAT ÖZGÜR* Şehir, kasaba ve köy yerleşmeleri farklı bakış açılarıyla farklı şekillerde tanımlanmış yerleşmelerdir. Ancak, idari, demografik, sosyolojik, coğrafi vb. görüşlerle değişik tarzda tanımlanmış bu birimlere gerçek hüviyetini veren olay, o yerleşmenin ekonomik karakteridir. Bu nedenle yerleşmelerin gerçek karakterlerinin araştırılması ve buna göre sınıflandırılması, nüfusun ne tür bir üretim tarzına katıldığının belirlenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi Türkiye’de kır kesiminin iki temel fonksiyonu tarım ve hay vancılıktır. Bu fonksiyonların gösterdiği özelliklerin belirlenebilmesi için her- şeyden önce faydalanılan alanların bilinmesi şarttır. Bu sayede alan, faaliyet ve sağladığı gelir ilişkileriyle birtakım köy tipleri ortaya koymak mümkün ola bilecektir. Makalemizin konusunu teşkil eden Bağıvar Köyü’nde böylesi bir deneme yapılmıştır1. İdari sistemde köy olarak anılan bu yerleşmenin zamanla köyden ayrı özel likler kazandığı görülmüştür. Bu yeni özelliklerin ise, kritik bir nüfus değe rinden itibaren görülmesi dikkat çekicidir. Bu çalışma esnasında ayrıca mevcut araziden faydalanma tarzının besleyebileceği nüfus miktarı da tesbit edilme ye çalışılmıştır. Bağıvar Köyü, 1985 nüfus sayımına göre 3474 nüfuslu ve nüfusu 1945’ten bu yana sürekli artış gösteren bir yerleşim birimidir. 1960-1985 devresinde nüfusu yılda ortalama % 6.8 oranında artmış olan Bağıvar, Diyarbakır’a ya kınlığı nedeniyle nüfus çekmiştir. Kır yerleşmelerine özgü bazı niteliklerini kaybetmeye başlayan Bağıvar, arazisi Dicle nehrinin kenarında, 17390 dekar lık bir yüzölçüme sahip bir yerleşmedir (Harita 1). Kısaca özelliklerine değindiğimiz Bağıvar’da ekonomik faaliyetler arasın da tarım hala önemini korumakta, köye doğrudan veya dolaylı olarak etkileri * Ankara Üniversitesi DTC Fakültesi Türkiye Coğrafyası Anabilim Dalı Araştırma Görev lisidir. 1 Bağıvar Köyü, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Diyarbakır ili sınırları içinde ve Diyar bakır şehrinin 6 km Güneydoğusundadır.

BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLER

Arş. Gör. E. MURAT ÖZGÜR*

Şehir, kasaba ve köy yerleşmeleri farklı bakış açılarıyla farklı şekillerde tanımlanmış yerleşmelerdir. Ancak, idari, demografik, sosyolojik, coğrafi vb. görüşlerle değişik tarzda tanımlanmış bu birimlere gerçek hüviyetini veren olay, o yerleşmenin ekonomik karakteridir. Bu nedenle yerleşmelerin gerçek karakterlerinin araştırılması ve buna göre sınıflandırılması, nüfusun ne tür bir üretim tarzına katıldığının belirlenmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi Türkiye’de kır kesiminin iki temel fonksiyonu tarım ve hay­vancılıktır. Bu fonksiyonların gösterdiği özelliklerin belirlenebilmesi için her- şeyden önce faydalanılan alanların bilinmesi şarttır. Bu sayede alan, faaliyet ve sağladığı gelir ilişkileriyle birtakım köy tipleri ortaya koymak mümkün ola­bilecektir. Makalemizin konusunu teşkil eden Bağıvar Köyü’ nde böylesi bir deneme yapılmıştır1.

İdari sistemde köy olarak anılan bu yerleşmenin zamanla köyden ayrı özel­likler kazandığı görülmüştür. Bu yeni özelliklerin ise, kritik bir nüfus değe­rinden itibaren görülmesi dikkat çekicidir. Bu çalışma esnasında ayrıca mevcut araziden faydalanma tarzının besleyebileceği nüfus miktarı da tesbit edilme­ye çalışılmıştır.

Bağıvar Köyü, 1985 nüfus sayımına göre 3474 nüfuslu ve nüfusu 1945’ten bu yana sürekli artış gösteren bir yerleşim birimidir. 1960-1985 devresinde nüfusu yılda ortalama % 6.8 oranında artmış olan Bağıvar, Diyarbakır’a ya­kınlığı nedeniyle nüfus çekmiştir. Kır yerleşmelerine özgü bazı niteliklerini kaybetmeye başlayan Bağıvar, arazisi Dicle nehrinin kenarında, 17390 dekar­lık bir yüzölçüme sahip bir yerleşmedir (Harita 1).

Kısaca özelliklerine değindiğimiz Bağıvar’da ekonomik faaliyetler arasın­da tarım hala önemini korumakta, köye doğrudan veya dolaylı olarak etkileri

* Ankara Üniversitesi DTC Fakültesi Türkiye Coğrafyası Anabilim Dalı Araştırma Görev­lisidir.

1 Bağıvar Köyü, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Diyarbakır ili sınırları içinde ve Diyar­bakır şehrinin 6 km Güneydoğusundadır.

Page 2: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

174 E. MURAT ÖZGÜR

sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da diğer faaliyetleri ele almak yerinde olur.

TARIM

İnceleme alanımızda tarım, geniş arazi varlığı nedeniyle öteden beri önemli bir faaliyet olma özelliğini korumuştur. Nitekim Bağıvar arazisinden 1985 yı­lı itibariyle % 87 oranında ekili-dikili alan olarak faydalanılmaktadır. Bu orana başka amaçlarla fayda sağlanan alanlar eklenirse rakam % 90’ ı bulmaktadır.

Bağıvar’da tarım ürünlerinin dağılışı ve üretimini ele almadan önce kısa­ca mülkiyet, parsel büyüklüğü ve şekilleriyle ilgili bazı tesbitler yapmakta fayda vardır. Zira, arazinin köy halkı arasında nasıl bir dağılım gösterdiğinin, yine arazinin şekil ve büyüklük olarak özelliklerinin araştırılması, yerleşim alan­larının gelişimi ve faydalanılacak alanların tanınması açısından büyük öneme sahiptir2.

Bağıvar Köyü’ nde yaşayan 438 aileden 273’ ünü topraksız aileler oluştur­maktadır. Buna karşılık, 1965’ te 131 ailenin çeşitli büyüklükte arazi varlığı­nın yanında 16 aile ortakçılık, yarıcılık yoluyla tarım yapıyor, 9 aile de tarım işçiliği ile geçiniyordu. Tarımdışı işlerle uğraşan aile sayısı sadece 4 idi. Gö­rülüyor ki, 20 yıllık bir zaman içinde topraktan geçimini sağlayan nüfus mik­tarında bazı değişiklikler olmuştur.

Köyde mülkiyet bakımından belirlenebilen bir özellik de toprağın belirli kimseler elinde toplanma eğilimidir. Birbirleriyle akraba iki ailenin 78 par­selden oluşan arazi miktarı 3327 dekardır. Bu değer Bağıvar arazisinin yak­laşık % 20’sine eşittir ve 20 yıl içinde % 100 oranında artmıştır. 1966'daıı bu yana Bağıvar’da sahip değiştiren 117 parselin büyük çoğunluğu sözü edilen aile fertleri tarafından satın alınmıştır (Harita 2).

Bağıvar'da bir başka dikkat çekici husus parselleri ortak olan hisse sa­hiplerinin sayısının artması olayıdır. Bir yandan toprak büyük ailelerin elin­de toplanırken, diğer yandan miras yoluyla bölünmeye hazır hale gelmektedir. Toplam 498 parselin bulunduğu Bağıvar’da bu parsellerden 17’sinin 19 kişi­nin ortak malı olması, 9 ve 8 hisseli yine 17 parselin, 3 ila 7 hisseli 157,2 hisse­li de 73 parselin bulunması bir ölçüde bunu göstermektedir.

Bağıvar Köyü’ nde arazilerin sahip değiştirdiği yıllar ile köyün nüfus ka­zandığı ve nüfus kaybettiği yıllar arasında da bir paralellik sözkonusudur. Tapu kayıtlarına göre en fazla alım-satım işlemleri 1967, 1974, 1976, 1977, 1980’de gerçekleşmiştir. Saha incelemeleri göç alma ve gönderme olaylarının bu yıl­

2 Denker, B. 1962 Flurformen und besitzverhaltnisse in zwei Dorfen (Armut und İzvat) der Bursa Ebene (Türkei) BGİ 8, s. 72.

Page 3: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

BAĞIVAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLER 175

larda yoğunlaştığını göstermiştir. Köyden ayrılan ailelerin çoğunluğunu 1935 yılında 40 hane olarak Bağıvar’a yerleştirilen Balkan göçmenleri oluşturmak­tadır. Bağıvar’a gelenler ise; önce Diyarbakır’a gelmiş, ancak şehrin şartları­na ayak uyduramayarak onun çevresindeki köylerden birine yerleşmiş nüfus grubunu oluşturmaktadır. Bu tarzda Bağıvar ile birlikte Seyrantepe, Uçku- yu, Yolboyu, Alipınar gibi köyler nüfus artışına sahne olmuş köylerdir. Hatta bunlardan bir kısmı bu gün Diyarbakır'ın mahallesi halini almışlardır.

Bağıvar Köyü parsel büyüklüklerine bakıldığında ise, 10-20 dekar arasın­da büyüklüğe sahip tarlaların sayısının köy genelinin % 22’sini oluşturduğu görülür. 0-30 dekar grubu ise, % 60,6 ’ lık bir paya sahiptir. Köydeki tüm par­sellerin % 92’si de 0-80 dekarlık parsellerden oluşmaktadır. Bu değerler bizi köy arazisinin büyük bölümünün küçük parsellerden meydana geldiği ve tarı­mında bu alanlarda sürdürüldüğü fikrine götürmektedir. Nitekim, arpa ve buğ­daydan ibaret tahılın ekildiği 243 parselden % 60’ ının 0-30 dekarlık araziler olduğu, meyveliklerin % 63’ ü pamuk tarlalarının % 51’ in de bu grup parsel­lerde toplandığı belirlenebilmektedir (Şekil 1, 2, Tablo 1).

Kadastro planlarına bakıldığında yerleşme merkezine yakın yerlerde par­sellerin küçüldüğü, köyden uzaklaştıkça parsel boyutlarında bir büyüme ol­duğu gözlenmektedir. Köyün güneybatısında, Dicle nehri kenarındaki sebzeliklerde tarla büyüklükleri 1.2 dekara kadar inmekte, bunun yanında kuzeybatısındaki eski bağ alanları ile köyün kuzeyindeki ince şeritler halin­deki tarlalarda biraz artarak 4-5 dekarı bulmaktadır. Parsellerin bu denli kü­çülmesiyle geçmişteki ve bugünkü tarım faaliyetinin türü, “ Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu” na bağlı olarak dağıtılan tarlaların büyüklükleri ve zamanla zaten küçük olan bazı parsellerin miras yoluyla parçalanmasının rolü vardır.

Köyün kuzeyinde yeralan, kısa kenarı ile uzun kenarı arasındaki oranla­rın 1/5 ile 1/18 arasında değiştiği, ortalama uzunlukları 180 ile 250 m., geniş­likleri 10 ile 45 m. olan ince şerit parsellerin mülkiyeti değişik şahıslara aittir. Köye yerleştirilen muhacirler ile diğer köy halkına böylesi bir arazi dağıtı­mıyla tarımda reform yapıldığını sanmak pek doğru olmasa gerektir. Çünkü zamanla arazinin parçalanabileceği düşünülmemiş ve sadece bir kuşağı hedef alan bir dağıtım ortaya konmuştur. Bu dağıtımda da arazinin besleme kapasi­tesi ve yeterliliği konuları tartışılabilecek konular arasındadır. Belirli bir bü­yüklüğün altına inmesinden sonra verimlilik arzetmeyeıı bu küçük parsellerin daha fazla küçülmesi önlenememiş, zaman, güç, üretim israfı gibi pek çok za­rarlara neden olmuştur.

Parsel şekillerinin jeom orfolojik birimlerle de ilişkileri bulunmaktadır. Vadi tabanları ve seki düzlüklerinde akarsuya dik ıızaııışlı daha büyük şerit­

Page 4: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

176 E. MURAT ÖZGÜR

ler halinde parsellerle karşılaşmak mümkündür. Bağıvar güneyindeki birikinti konisi üzerindeki tarlalar ise koninin açılımına uyar tarzdadır. Plato yamaç­larında bozuk şekilli, fakat yüzeylerinde daha geometrik parseller görülmek­tedir (Foto 1).

Bağıvar Köyü toplam arazisinin % 45’ lik bölümünden tahıl alanı olarak faydalanılmaktadır. % 24.6 ’sında pamuk, % 6.1’ inde bostan, % 1.9’unda mer­cimek ve nohut tarımı yapılmaktadır. Bunlar dışında % 8 .4 ’ lük bölüm de na­dasa ayrılmıştır. Geriye kalan 2177 dekarlık arazi; yerleşim yeri, tesisler, mera alanları ve toprağı alınmış, kullanılmayan yerler arasında bölünmüştür (Ha­rita 3).

Bağıvar'da tahıl ve tahıl içinde de % 60 oranıyla buğday, tarımı yapılan ürünler arasında ekim alanı en geniş olan üründür. Daha çok plato yüzeyle­riyle yamaçlarında görülen tahılın bu sahalarda önem kazanması yerşekli, ik­lim ve su ilişkileriyle açıklanabilir. Yarı kurak bir iklimin hüküm sürdüğü inceleme alanımızda ürünlerin suya olan ihtiyaçları plato alanlarında karşı- lanamaıııaktadır. Bu nedenledir ki, baklagiller ile birlikte tahıl bu gibi alan­larda yaygın bir hal alır. Fakat Dicle nehri üzerinde kurulacak barajlar ve Diyarbakır Havzasının genel eğim şartlarının yardımıyla 650 m. ortalama yük­seltiye sahip plato alanlarının sulanması mümkündür.

Tahılın diğer kuru tarım ürünlerine olan üstünlüğü ise; halkın ve yetişti­rilen hayvanların temel gıdasını oluşturması, kurak şartlara sağladığı uyum ve geleneksel bir uğraşı olmasıyla açıklanabilir. Tahıla sulama imkanının ol­duğu alanlarda da rastlamak kabildir. Buralardaki verim değerleri bir mik­tar fosfor eksikliği görülen plato alanlarındakinden iki kat daha fazladır. Bozdemir köyü sınırında, halkın “ taban arazi” adını verdiği ve taban suyu seviyesinin yüksek olduğu alüvyal topraklardan oluşan sahalarda verim be­lirgin şekilde artmaktadır.

Tahıldan sonra en fazla ekilen ürün pamuktur. Toplam 102 parselde eki­mi yapılan pamuğun alanı 4277 dekardır. Dağılışı doğrudan doğruya sulama­ya bağlı bulunan pamuk için, eğim ve toprak özelliklerinin de bu dağılışta etkileri vardır.

Gelişme devresinde fazlaca su isteyen pamuğun bu ihtiyacını karşılayacak oranda su kaynakları köyde mevcuttur. Köyün güneyinde Köyaltı mevkiinde 1500 dekar, güneydoğusunda Çırçırık mevkiinde de 5000 dekar arazinin su­lanması mümkündür. Ancak bu arazinin 4527 dekarında sulamalı tarım ya­pılmaktadır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, özellikle Diyarbakır çevresinde yaz ay­ları çok sıcak ve yağışsız geçmektedir. Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ay­ları tamamiyle, Mayıs ve Ekim ayları da kısmen kuraklığın hissedildiği aylardır.

Page 5: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

BAĞIVAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLER 177

Kuraklık ile su ihtiyacı arasındaki ilişkileri daha yakından incelemek üzere Diyarbakır su blançosuna bakıldığında Nisan'a kadar toprakta su fazlalığı ol­duğu görülmekte, Mayıs ortalarına kadar birikmiş sudan harcanmakta, bu dev­reden sonra da Ekim sonlarına kadar su noksanı ile karşılaşılmaktadır. Bu nedenle su noksanı olan kurak aylarda pamuk ve sebze türü ürünlerin sulan­ması zorunluluk arzeder (Şekil 3, 4, 6).

Dekardan ortalama 250 kg. ürün alınan pamuğun verim değerlerinde en önemli etken topraktır. Karpuzlu Köyü doğusuna rastlayan Bağıvar arazisin­de verim değerleri artmaktadır. Toprağın çok kumlu olduğu kesimlerde su­yun çabuk sızması, kil oranının yükseldiği alanlarda toprağın kısa sürede doygun hale gelmesi verimi düşürmektedir (Köyaltı mevkiinde olduğu gibi). Ayrıca, eğim değerinin % 020’ nin üzerine çıktığı arazilerde de yüzeysel akı­şın fazlalaşması yüzünden bitkiler kendileri için gerekli suyu alamamakta, do­layısıyla verimde bir düşme olmaktadır.

Pamuk, çapalama, sulama ve hasat devrelerinde birtakım mevsimlik işgü­cü hareketlerine yol açmaktadır. Bu işlerde çalışmak üzere Adıyaman, Kah­ramanmaraş, Mazıdağı’ ndan tarım işçisi Bağıvar’a gelmekte, yaklaşık 1-1.5 ay sonra geriye dönmektedirler. Sulamada çalışan erkekler yaz mevsimi boyun­ca tarlaların kenarlarına kurdukları eğreti çadırlarda kalmaktadırlar.

Sebze alanları köyün güneybatısında, Dicle nehri kenarındaki parseller­de yoğunluk kazanır. Daha çok domates, biber, patlıcan ve salatalığın üretil­diği sebze tarımı 167 dekarlık bir alan üzerinde sürdürülür.

83 dekar alan kaplayan meyve bahçelerinden sadece 26.5 dekarlık bir bö­lümde ekonomik mânâda meyve üretimi yapılmaktadır. Alüvyal vadi tabanın­da yeralaıı meyve bahçelerinin toprak ve su şartları son derece uygun olduğu halde, biri dışında ilgisizlik ve bakımsızlıktan kurudukları görülmektedir. Tarım ürünlerinin birim alandan sağladıkları gelirler incelendiğinde ürün vermeye başladıktan sonra meyvenin en fazla gelir getiren ürün olduğu söylenebilir. Kaldı ki, Diyarbakır’a elmanın Çanakkale, İsparta, Amasya’dan, armutun An­kara'dan, kayısının Malatya'dan karpuzu meşhur olmasına rağmen yaz orta­larına kadar karpuzun da Adana dolaylarından geldiği düşünülürse, sahanın imkanlarının yeterince değerlendirilemediği sonucuna varılabilir.

Bağıvar’da bir diğer faaliyet, “ hülle” karpuzculuğudur. Tamamiyle köy­lünün kendi ihtiyacına cevap vermek için yapılan bu işin faaliyet alanı Dicle nehrinin yaz aylarında taşıdığı su miktarındaki azalmalara paralel olarak or­taya çıkan yatağıdır. Nitekim Dicle Nehrinin akım değerlerine bakıldığında Mart-Nisan azamisinden sonra Mayıs’ tan itibaren taşınan su miktarları azal­makta ve Ağustos ta 11 m3/sn’ye kadar düşmektedir (Şekil 5). İşte bu seviyesi­nin azaldığı Hazirandan itibaren nehrin yatağına çukurlar açılmakta ve her

Page 6: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

178 E. MURAT ÖZGÜR

aile belirli sayıda karpuz çekirdeğini ekmektedir. Bu karpuzlar her yıl yeni­lenen toprak ve özellikle bu iş için kurulmuş “ Boranhane” lerden elde edilen güvercin gübresinin karpuzların dibine konması sayesinde, herbiri 20-25 kg. ağırlığında karpuzlar üretilmektedir. Ancak son yıllarda Ergani Bakır İşlet­melerinden Dicle nehrine karışan atık maddelerin olumsuz etkileri bir çok ürün gibi karpuzlara da yansımış ve kalitede düşme olmuştur3.

Dağılışları ve ekim alanları hakkında daha önce verdiğimiz bilgilere bağlı olarak Bağıvar'da elde edilen ürün miktarları üzerinde durarak, üretim-gelir ilişkilerini ele almak faydalı olacaktır. Bu sayede incelenen yerleşim ünitesi­nin ekonomik yapısı içinde tarım fonksiyonunun yerini belirlemek kolaylaşa­caktır. Bunun yanısıra tarımı yapılan ürünler arasında, önem sırasına göre bir sıralamayı gerçekleştirmek de mümkün olabilecektir. Ekim alanının fazla ol­ması çoğu kere yanlış izlenimlere yol açmakta ve en geniş alana yayılan ürün en önemli ürünmüş gibi görünmektedir. Oysa sahamızda olduğu gibi daha az bir alanda üretimi yapıldığı halde sağladığı kazanç yüksek olan ürünler de bulunabilmekte ve bu ürün o sahanın ekonomik karakterinde birçok değişik­liklere neden olabilmektedir, işte bu gaye ile, Bağıvar'da üretilen tarım ürün­leri için birim alana göre sağladıkları gelirler hesap edilmiştir. Buna göre köye tarla ve bahçe tarımından girmesi gereken gelirlerin % 63’ ünü pamuk, % 21.3’ ünü tahıl, % 10.1’ ini bostan, % 3 .4 ’ ünü mercimek % 1.2’sini sebze, % 0.77’sini meyve, geriye kalanını da nohut sağlamaktadır. Bu değerler, Bağı- var’daki ekim alanlarına ait oranlarla karşılaştırıldığında değişik sonuçlar elde edilir. Pamuk doğrudan sağladığı gelir yanında, bir kısım halkın işçi olarak geçimini sağlamak gibi bir özelliğe de sahiptir. Tahıl ise yayıldığı alan ile orantılı olarak köy bazında verimli bir faaliyet değildir.

Bir kişinin enerji ve besin öğelerini karşılayacak günlük yiyecek miktar­larına göre4 yerel şartlarda belirlenen bir kişiye gerekli yıllık gelir tutarı 42 dekarlık bir buğday tarlasından karşılanabilmekte, aynı para 6 dekar pamuk,3 dekar meyve, 12 dekar sebze ile elde edilebilmektedir.

Tarla ve bahçe tarımından Bağıvar’a giren gelirlerin köyde ancak 1130-1140 kişiyi besleyebileceği sonucuna varılmıştır ki, toprağı olan 165 çiftçi ailesinin bulunduğu Bağıvar'da, her aile bölge şartları gözönüne alınarak 7 kişi kabul edilirse, mevcut tarım imkanlarının Bağıvar’daki çiftçi nüfusu asgari ölçüler­de besleyebileceği ortaya çıkar. Ancak tarımda yapılacak düzenlemelerle ha­yat standartında bir yükselme olabileceği gibi, köyde daha fazla tarımsal nüfus barınması da sağlanabilir.

3 Ergani Bakır İşletmeleri Elazığ'ın Maden kasabasındadır.4 A. Baysal (1983) Beslenme. S. 340, Ankara.

Page 7: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

BAĞIVAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLER 179

HAYVANCILIK

Bağıvar’da 15 ailenin tamamı koyun olmak üzere 2000 dolayında küçük­baş hayvanı vardır. Yarıkurak bir iklim ve bunun sonucu olarak kısa boylu ve kısa ömürlü bitki örtüsünün yaygınlığı, koyun yetiştiriciliğini zorunlu kılar.Hayvancılık, çayır ve mera yetersizliği, yem bitkilerinin hemen hemen hiç ekil- meyişi gibi nedenlerle ilkel bir hüviyete sahiptir. Bağıvar’da mera diye anılan 16 parça halindeki 1417 dekarlık sahanın ancak 1/3 ü hayvan otlatılmasına sınırlı olarak elverişlidir. Eskiden daha geniş alanlar kaplayan bu hayvancı­lık sahaları hızlı nüfus artışı ve yoğun tarım faaliyeti ile birlikte şahıslar tara­fından işgal edilmiştir. 1950’ ler den sonra köyün batısındaki meralara meskenler yapılmış, şehirdeki gecekondulaşmaya benzer bir durum ortaya çıkmıştır.

Bağıvar Köyü’ nde daha önceleri Karacadağ’ ın doğu eteklerindeki Benek- litaş, Gökveri, Sevindik köyleri ile bağlantılı olarak yürütülen hayvan yetişti­riciliği, bu sahalardaki taşlık problemi olan yerlerin ıslah edilerek tarıma açılmasıyla gerilemiştir. Bu tarzda köyün hayat sahasından ayrı bir alanda yü­rütülen ve aile fertlerinin katıldığı hayvancılık faaliyeti, bu gün sürü sahiple­rinin tuttukları çobanlar vasıtasıyla, belirli esaslar dahilinde yapılmaktadır.

Büyükbaş hayvan olarak köyün karma sürüsünde 340, ahırlarda da 200 ineğe bakılmaktadır. Günlük süt verimi 3 kg. dan fazla olmayan bu hayvan­lardan yılda 500-600 ton süt ancak alınabilmektedir.

Beslenen hayvanların süt ve yününden sağlanan kazanç ile sayıları 7’ yi bulmuş olan tavuk çiftliklerinden elde edilen gelirler tarla ve bahçe tarımın­dan sağlanan gelirlerin 1/3'ünden biraz fazladır. Her iki gelirin toplanmasıy­la Bağıvar'da yaklaşık 1600 kişinin asgari geçimi sağlanabilir. Ayrıca, köyün hayvan yemi olabilecek kaynakları, mevcut hayvan sayısının ancak yarısına yetebilecek durumdadır5.

SANAYİ

3474 nüfuslu Bağıvar'da tarım ve hayvancılığın dışındaki gelir kaynakla­rı bir zorunluluğun sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bir faaliyet türü olarak sanayi, köy halkı için büyük önem arzetmektedir. Özellikle tuğla imalatının ayrı bir yeri vardır. Bu imalat tarzı ocak ve fabrika imalatı şeklinde yürütül­mektedir. 1976’da 19 tane olan tuğla ocağı sayısı, 1985'de 2 ’ ye düşmüştür. 1980 öncesinde köydeki çalışma yaşına ulaşmış tüm erkek nüfusun çalıştığı bu ocak­lar, Diyarbakır’da inşaat sektöründe yaşanan kriz, tuğla toprağı teminindeki

s E.M. Özgür (1986) Bağıvar Köyü Uygulamalı Coğrafya Araştırması, s. 37 (Basılmamış Yük­sek Lisans Tezi).

Page 8: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

180 E. MURAT ÖZGÜR

güçlükler, kömür fiyatlarının artışı ve hepsinden önemlisi fabrika ürünü blok tuğlaların karşısında rekabetin azalması gibi nedenlerle kapatılmak zorunda kalmışlardır (Foto 4).

Bugün işletilen ocaklardan biri köyün kuzeybatısında, Dicle nehri kena­rında (Köprübaşı mevkii), diğeri güneydoğusunda (Köyaltı mevkii) bulunmak­tadır. Bu iki ocak ile birlikte Diyarbakır çevresindeki tuğla imalat sahalarında çalışan Bağıvarlı sayısı 65’dir.

Sıcaklık değerlerinin yükseldiği ve yağışların iyice azalmaya başladığı ay­lar tuğla sezonunun başlangıcıdır. Zira bu sayede güneş altında kurutulan tuğ­lalar ocaklarda pişirilebilmektedir. Diyarbakır’da Haziran’ dan Eylül sonlarına kadar bu şartları bulmak mümkündür.Mayıs ayı ortalama 43 mm. yağış ile nisbeten yağışlı bir aydır. Fakat bu aydan sonraki 4 ayda toplam 12 mm. yağış düşer. Ekim ayında ise yağışlar tekrar artarken, bu defa sıcaklık değerlerin­de düşmeler başlamaktadır (Şekil 6). Böylece iklim elemanlarından sıcaklık ve yağış, tuğlacılık faaliyetinin devam etme süresini tayinde rol oynarlar. Söz- konusu devrede bir ocakta 1 milyon tuğla üretilmekte ve tuğlalar traktörlerle Diyarbakır’a sevk edilmektedir.

10 yıl kadar önce köy halkına büyük bir gelir kaynağı oluşturmuş tuğla ocakları, sağladıkları fayda yanında, doğada onarılması güç yaralar da açmış­tır. Alüvyal vadi tabanındaki, tarım değeri yüksek, aynı zamanda tuğla ham­maddesi olmaya elverişli özellikler taşıyan6 toprakların 1-1.5 m. kalınlığındaki üst kısmı alınarak, alttan üzerinde tarım yapılması çok güç olan bir örtünün yüzeye çıkmasına neden olunmuştur. Bu yolla 52 dekarlık arazi tamamen ta­rım faaliyetinden uzaklaştırılmıştır. Zaten buna benzer olaylara, Türkiye’ nin pek çok yerinde rastlamak mümkündür.

1979’da faaliyete geçmiş, yaz aylarında 50, kışın 30 kişinin çalıştığı Bağı- var Köyü arazisindeki Kilsaıı Tuğla Fabrikasında yılda 5.5 milyon tuğla üre­tilmektedir. 10000 KW/s elektrik, 1300 ton kömürün ve 15-20 bin ton tuğla toprağının tüketildiği fabrikanın ürünleri, Diyarbakır başta olmak üzere Şan­lıurfa ve Mardin’e sevk edilmektedir (Foto 5).

Köyde 1982’den beri faaliyet gösteren un değirmeni ile yaz aylarında 2000, kış aylarında ise 1200 ekmek üreten bir fırın bulunmaktadır. Bağıvar’da bir ekmek fırınının bulunması tarımdışı işlerle uğraşan nüfusun fazlalığından kay­naklanmaktadır. Bağıvar’da ayrıca çevre köylerin ihtiyacına cevap veren, bir tarım aletleri imalathanesi ve lastik tamircisi faaliyet göstermektedir. Gerek köy sınırları içinde, gerekse dışında sanayi sektöründe 108 kişi çalışmaktadır.

6 O. T opluoğlu (1976) D iyarbak ır (M erkez) Tuğla-K irem it H am m addeleri Ö n E tüdü. MTA Rp. 3251. A nkara.

Page 9: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

BAĞIVAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLER 181

HİZMET

Bağıvar Köyü’ nde yaşayıp da hizmet sektöründe çalışanları köy içinde ve Diyarbakır’da çalışanlar olmak üzere iki kısımda incelemek gerekir.

Bağıvar’da son 20 yılda öğrenci sayısı 61’den 490’a, öğretmen sayısı da 2’den 20’ ye çıkmış bir ilkokul ile 1977’den beri hizmet veren 10 öğretmen ve 95 öğrencili bir orta okul bulunmaktadır. Anaokuluna devam eden 60 öğrenci ile birlikte 632 kişiye ulaşan okul çağındaki çocuk sayısı toplam nüfusun % 18'ini oluşturmaktadır.

1965 yılından bu yana bir ebenin bulunduğu Sağlıkevi’ne sahip Bağıvar’ - da 150 abonelik bir de PTT şubesi 1976 yılında hizmete açılmıştır.

Bağıvar halkının birkısmı da Diyarbakır şehrindeki resmi kurumlar ile diğer hizmet sahalarında çalışmaktadır. Sayıları 44 olan bu nüfus kitlesi, kö­yü sadece gecelemek gayesiyle kullanmaktadırlar. Şehirde çalışan nüfusun şe- hire olan ulaşımları, sayıları 8-10 arasında değişen minibüsler tarafından sağlanmaktadır. Bunların yanında Diyarbakır şehiriçi hatlarında, şehirlera­rası otobüs işletmelerinde çalışan Bağıvarlı şoför sayısı 16’dır.

TİCARET

Bağıvar Köyü’ nün ticaret bakımından en canlı kesimi Karpuzlu Köyü yo­lu ve çevresidir. Açılış tarihleri 1978-1981 arasında değişen ve bir kısmı kö­yün iç kısımlarında yeralan bakkalları pek çok ihtiyaç maddesinin satıldığı ticarethaneler olarak düşünmemek gerekir. Buralarda sınırlı sayıda madde­nin satışı yapılmakta ve halk ihtiyaçlarının hemen hemen tamamını şehirden teinin etmektedir.

Köy halkı ve bakkallar Diyarbakır’da Mardinkapı ve Melik Ahmet cadde­si çevresinden alışveriş yapmaktadır ki, halkın şehirde bu semtler dışındaki yerlerle ilişkileri de son derece sınırlıdır.

Köyün Diyarbakır’a olan yakınlığı nedeniyle bazı iş yerleri kısa süreli olarak açılıp kapanmakta ve bir istikrarsızlık göstermektedirler. Bu nedenle bakkal sayısı 4 ile 7 arasında değişebilmektedir. Yine sayıları ortalama bir değerle 7 olan kahvehaneler için de aynı şeyleri söylemek mümkündür. 23 hiç işi ol­mayan aile reisinin ve genç nüfus içindeki işsiz ve gizli işsiz sayısının fazlalığı ile köydeki kahvehane sayısı arasında da bir ilişki kurulabilir.

SONUÇ

Faaliyetlerini incelediğimiz Bağıvar Köyü’ nün artık köy olmaktan çıkma­ya başladığı, daha çok Diyarbakır şehrinin etkisinde, ona bağımlı bir yerleş-

Page 10: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

182 E. MURAT ÖZGÜR

me m erkezi halini aldığı görülmüştür. B ir değişim içinde olan Bağıvar’ ın bu değişim inde, D iyarbak ır ’a göç eden fakat orada barınam adığı için çevresin­deki köylere yerleşen nüfusun çok büyük etkisi vardır.

Şehir yerleşmelerine özgü faaliyet kollarında çalışan nüfusun artmış ol­masına karşılık, tarım faaliyeti, özellikle de pamuk tarımının Bağıvar’da ya­şayan halkın geçimlerini teminde önemli rolü vardır. Hemen ilave etmek gerekir ki, Bağıvar’da Türkiye’ nin hemen her tarafında olduğu üzere, sahip olduğu coğrafi potansiyelini iyi kullanamayan bir yerleşim ünitesidir. Şehire olan ya­kınlığı ve tarıma elverişli arazinin fazlalığı, Dicle nehrinin kenarında bulun­ması gibi bir çok uygun şarta sahip Bağıvar, çok fonksiyonlu bir yerleşme olabilecek niteliktedir.

R é s u m é

A C T I V I T E S E C O N O M I Q U E S D U V I L L A G E D E B A Ğ I V A R ( D İ Y A R B A K I R )

L e v i l l a g e d e B a ğ ı v a r q u i e s t l ’o b j e t d e n o s é t u d e s s e s i t u e d a n s l a r é g i o n d e l ’A n a t o l i e d u S u d - E s t , e n é t a n t d a n s l a p a r t i e d u S u d - O u e s t d u B a s s i n d e D i ­y a r b a k ı r . L a d i s t a n c e d e c e v i l l a g e e s t d e 6 k m . d e D i y a r b a k ı r ( L e v i l l a g e d e B a ğ ı - v a r s e t r o u v e a u S u d - E s t d e l a v i l l e ) .

N o t r e o b j e k t i f e s t p o u r d é c o u v r i r l e s r e l a t i o n s e n t r e l a p o p u l a t i o n e t l e s r e s ­s o u r c e s . D a n s c e b u t , n o u s a v o n s e s s a y é d ’e x a m i n e r d e s a c t i v i t é s é c o n o m i q u e s ( a g ­r i c u l t u r e , é l e v a g e , c o m m e r c e e t c . ) d a n s c e v i l l a g e . A u t r e f o i s , l e 8 0 % d e l a p o p u l a t i o n a c t i v e é t a i t o c c u p é e d a n s l ’a g r i c u l t u r e . M a i s , a u j o u r d ’ h u i c e t t e p r o p o r t i o n e s t d i m u n i é e j u s q u ’a 4 0 % . L e v i l l a g e a d e s r e s s o u r c e s l i m i t é e s m a i s i l e s t t r è s s u r p e u ­p l é . ( S e l o n , l e r e c e n s e m e n t d é m o g r a p h i q u e d e 1 9 8 5 , l a p o p u l a t i o n t o t a l e e s t d e 3 4 7 4 h a b i t a n t s ) . P a r c o n s é q u e n t u n e p a r t i e d e l a p o p u l a t i o n t r a v a i l l e d a n s l a v i l l e d e D i y a r b a k ı r .

E n 1 9 8 5 , l a c u l t u r e d e s c é r é a l e s o c c u p e l e 7 8 3 k a e t l e c o t o n e s t s e m é d a n s l e 4 2 7 h a . I l y a 5 5 0 v a c h e s e t 2 0 0 0 m o u t o n s d a n s l e v i l l a g e .

Page 11: BAĞI VAR KÖYÜNDE EKONOMİK FAALİYETLERtucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/...174 E. MURAT ÖZGÜR sürmektedir.Bu nedenle önce tarım ile başlamak, sonra da

BAĞIVAR K Ö YÜ N DE E K O N O M İK F A A L İY E T L E R

BİBLİYOGRAFYA

183

DÖNMEZ, Y. 1960 “ Haneğe Köyü” İst.Üniv. Coğr. Enst. Derg. IV, S. 11, İstanbul.1973 “ Kuzeydoğu Anadolu’da Bir Yerleşme-Karaağaç Köyü” İst. Univ. Coğr.

Enst. Derg. X, S. 18-19, s. 87-111, İstanbul.K ARA , H. 1977 “ Çukurova’ nın Üç Köyünde Tarım-Nüfus İlişkileri ve Bölge

Kır Kesimi Sorunları Konusunda Bir inceleme.” A.U Coğr. Arş. D. S. 8, s. 159-193, Ankara.

KOÇMAN, A. 1983 “ Yeni Muhacir Köyü (Keşan)” Ege Coğr. Derg. S. 1, s. 108-129, İzmir.

ÖZGÜR, E.M. 1986 Bağıvar Köyü Uygulamalı Coğrafya Araştırması. (Basılma­mış Yüksek Lisans Tezi) Ankara.

TANDOĞAN, A. 1979 Rize ve Trabzon İllerinden Seçilmiş İki Köyde Gurbetçi­lik ile Parsel Büyüklükleri, Toprak Mülkiyeti ve Tarım Ekonomisi Ara­sındaki ilişkilerin incelenmesi. (Basılmamış Doçentlik Tezi) Ankara.

TUNÇDİLEK, N. 1964 Bozaııiç Köyü. İst. Üniv. Yay. No: 1083, İstanbul.