261

Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir

Batı Edebiyatında Akımlar I

BOumlLUumlM 1 8BOumlLUumlM 2

BOumlLUumlM 5BOumlLUumlM 3 4

BOumlLUumlM 6 7

Editoumlr

DrOumlğrUumlyesi Huumllya BAYRAK AKYILDIZ

Yazarlar

DrOumlğrUumlyesi Huumllya BAYRAK AKYILDIZ

ProfDr Tansu ACcedilIK

DrOumlğrUumlyesi İrfan ATALAY

ProfDr İbrahim ŞAHİN

DoccedilDr Soner AKPINAR

Genel Koordinatoumlr DoccedilDr Murat Akyıldız

Grafik Tasarım KoordinatoumlruumlDoccedilDr Halit Turgay Uumlnalan

Kitap Basım ve Dağıtım KoordinatoumlruumlDrOumlğrUumlyesi Murat Doğan Şahin

Kapak DuumlzeniDoccedilDr Halit Turgay Uumlnalan

Dizgi ve Yayıma HazırlamaMehmet Emin Yuumlksel

Halil KayaSaner CoşkunZuumllfiye Ccedilevir

Kağan KuumlccediluumlkKader Abpak Arul

Diğdem KocaGizem Dalmış

TCANADOLU

UumlNİVERSİTESİYAYINI NO 3556

ACcedilIKOumlĞRETİM FAKUumlLTESİ

YAYINI NO 2390

BATI EDEBİYATINDA AKIMLAR I

E - ISBN 978-975-06-2341-7

Bu kitabın

basım yayım ve satış hakları

Anadolu Uumlniversitesine aittir

ldquoUzaktan Oumlğretimrdquo tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın buumltuumln hakları saklıdır

İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tuumlmuuml ya da boumlluumlmleri mekanik elektronik fotokopi manyetik kayıt veya başka

şekillerde ccediloğaltılamaz basılamaz ve dağıtılamaz

Copyright copy 2017 by Anadolu University All rights reserved

No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system or transmitted in any form or by any means mechanical electronic

photocopy magnetic tape or otherwise without permissionin writing from the University

Bu kitabın tuumlm hakları Anadolu Uumlniversitesirsquone aittirESKİŞEHİR Ağustos 2018

2990-0-0-0-1709-V01

iii

İccedilindekiler

BOumlLUumlM 1Sanat EdebiyatAkım

Giriş  3Sanatının Tanımı Doğuşu ve İşlevi  3

Sanat-Zanaat Ayrımı ve SanatınAmacı  7Sanat İccedilin Sanat (Lrsquoart Pour Lrsquoart)  10Sanatta Oumlzguumlnluumlk  11

Edebiyat ve Edebiyat Akımı  12Batı ve Batı Edebiyatı  14

Gerccedilek ve Guumlzellik  16Gerccedilek  16Guumlzellik  19

BOumlLUumlM 2Yunan ve Latin Edebiyatı

Giriş  33Yunan Edebiyatının İlk Tuumlrleri  33

Destan ve Şiir Geleneği  33Arkaik Ccedilağ Şiir Geleneği  37Arkaik Ccedilağda Felsefe ile Bilimsel Duumlnya Goumlruumlşuumlnuumln Doğuşu  38

Klasik Ccedilağ İskenderiye Ccedilağı  39İskenderiye Ccedilağı  48

Latin Edebiyatı  50Latince Edebiyatın Başlangıccedil Ccedilağı  51Klasik Latin Edebiyatı Geccedil Cumhuriyet Doumlnemi  53Klasik Latin Edebiyatının Altın ve Guumlmuumlş Ccedilağı  53Roma Egemenliğinde Yunan Edebiyatı  56Batının Kurucu Ritmi Olarak Klasik  57

BOumlLUumlM 3Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Giriş  67Orta Ccedilağ  67

Skolastik Felsefe ve Eğitim  68Orta Ccedilağda Edebiyat  71

Kahramanlık Destanları(Chanson de gestersquoler)   73Saray Edebiyatı  74Eleştiri Edebiyatı  75Dinsel Tiyatro ve Dinsel Olmayan Tiyatro  76Orta Ccedilağda Huumlmanizmin Habercisi İsimler  77

Roumlnesans  78

BOumlLUumlM 4 Klasisizm

Giriş  107Klasisizmin Tanımı ve Klasisizmi Hazırlayan Etkenler  107Klasisizmin İlke ve Kuralları  114

Boileau ve Klasisizme Katkısı  121Klasik Tuumlrler  122

Komedi  123Trajedi  124Roman  128Şiir Mektup vd  128

Sanatta Klasisizm  129Heykel  129Resim  130Mimari  131Eskiler ve Yeniler Kavgası Klasisizmin Ccediloumlkuumlşuuml  132Aydınlanma Ccedilağında Klasisizm  133Avruparsquoda Klasisizm  134Klasik Yazar ve Sanatccedilılar ile Eserleri  135

Roumlnesansrsquoın Gelişmesinde Etkili Unsurlar   79Roumlnesansrsquoın Yaygınlaşması  81Roumlnesansrsquoın Temel Oumlzellikleri  81Roumlnesans Sanatının Gerilemesi  82İkinci Roumlnesans Hareketi  83

Reform  84Reformun Temelleri  84Protestanların Talepleri  84Diğer Reformcular  85Reformun Sonuccedilları  86

Huumlmanizm  87Huumlmanistlere Goumlre İnsan  88Doumlnuumlşuumlmler ve Yeni Avrupa Dengeleri  89Huumlmanizmin Koumlkenleri   90Huumlmanizmin Yayılmasında Matbaanın İşlevi  90Huumlmanizmin Uumlccedil Alandaki Muumlcadelesi  91Huumlmanist Eğitim ve Montaignersquoin Eğitim Anlayışı  92Huumlmanizmin Sonraki Doumlnemlere Etkisi  94Roumlnesans ve Huumlmanist Akımın Getirdiği Buumlyuumlk Değişimler   95Huumlmanizmin Tanınmış İsimleri ve Bazı Eserler  97Huumlmanist Yazarlar Sanatccedilılar ve En Oumlnemli Eserleri  100

iv

BOumlLUumlM 7Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Giriş  199Natuumlralizmin Epistemolojik-Felsefi Temelleri  199

Determinizm  199Darwincilik  200Evrim Teorisi ve Yankıları  200

Edebiyatta Natuumlralizmin Doğuşu  201Emile Zola Natuumlralizme Doğru  202Deneysel Roman  202

Zolarsquodan İtibaren Natuumlralizm  205Medan Topluluğu  206Natuumlralizmin Tiyatroya Yansıması  207Natuumlralizme Karşı Tepkiler ve Sona Doğru  207Natuumlralizmin Yayılma Alanı  209Natuumlralizmin Estetik Oumlzellikleri  209Natuumlralizmin Oumlnemli Temsilcileri  210

Parnasizm  212Parnasizmin Temelleri ve Ccedilıkışı  212Parnas Okulursquonun Kuruluşu  214Parnasizmin Estetik İlkeleri  215Parnasizmin Oumlnemli Temsilcileri  218

BOumlLUumlM 5 Romantizm

Giriş  143Romantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortam   144

Romantizmin Doğuşunda Fransız İhtilalinin Etkisi   146

Romantizmin Anlamı Doğuşu ve Gelişimi   148

Romantizm ve Diğer Sanatlar  150Romantizmin Sonu  153Tuumlrk Edebiyatında Romantizm   154

Romantizmin İlkeleri  157Romantikler ve Eserleri  159

BOumlLUumlM 8Sembolizm (Simgecilik)

Giriş  227Sembol ve Sembolizm  227Sembolizmin Doğuşu ve Felseficirc Temelleri  229

Sembolizmin Doğduğu Ortam  231Sembolizme Goumlre Sanat   235

Sinestezi  Eşduyum  236ldquoLanetli Şairlerrdquo (ldquoLes Poegravetes Mauditsrdquo)  237Resimde Sembolizm  242Sembolizmin Sonu  245Sembolizmin İlke ve Nitelikleri  245Sembolistler ve Eserleri  246

BOumlLUumlM 6Realizm(Gerccedilekccedililik)

Giriş  171Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam  171

Sanayi Devrimi   172Realizmin Felsefi ve Epistemolojik Temelleri  174

17 Yuumlzyıl Felsefesi-Kartezyen Felsefe   174Rasyonalizm ve Descartes  175Aydınlanma Ccedilağı  177Pozitivizm  179

Realizmin Doğuşu ve Temel İlkeleri  180Realizmin Edebiyata Yansıması  182Realizmin Habercileri Stendhal ve Balzac  183Realist Edebiyatın Temel İlkeleri   186Realizmin Oumlnemli Temsilcileri   188

v

Oumlnsoumlz

Sevgili oumlğrenciler 

Sizlere Batı edebiyatındaki akımları tanıtmaya ccedilalıştığımız bu kitapta yalnızca akımları değil akımların neye goumlre farklılaştığını hangi top-lumsal ve siyasi şartlar altında doğup geliştiği-ni hangi felseficirc temellere yaslandığını goumlster-meye ccedilalıştık Kitabımız tek bir yazarın elinden ccedilıkmadığı  iccedilin  farklı  yaklaşımlar  ve  uumlslucircplara yer  vermektedir  Bununla  birlikte  bir  akımın hangi  felseficirc  goumlruumlş  accedilısından  doğduğunu  ve sanatın niteliği ve işlevi nedir sorusuna verilen farklı  cevaplarla  şekillendiğini  goumlsterebilme konusunda bir birlik sağlamaya ccedilalıştık Bu ve-sileyle  bir  goumlzlemimi  kitabımızı  okuyacak  ve konunun  aciliyetini  tartışmaya  accedilacak  belki ccediloumlzuumlmler  uumlretecek  okurlarımızın  olması  ihti-mali  ve  uumlmidiyle  sizlerle  paylaşmak  isterim Yalnız  bu  kitabın  yazımı  esnasında  değil  oumlte-den beri uumlzuumllerek fark ettiğim şey henuumlz ccedilok temel felseficirc eserlerin bile Tuumlrkccedileye kazandırıl-

mamış olduğu ccedilevrilenlerin de ccediloklukla terim ve kavram sorunlarıyla boğuşmaktan etkin bir akıl  yuumlruumltmeye  uygun  temel  sunamadığıdır Bu durum ccedilok temel edebi metinler iccedilin de ay-nıdır Yanlış ya da eksik yorumlanmış bilgiler uumlzerinden  gidilerek  oluşturulan  kuramsal  bil-giler  de  bu  nedenle  yoğun  bir  bilgi  kirliliğine sahne olmaktadır Kitabın hem editoumlruuml hem de iki boumlluumlmuumlnuumln yazarı olarak akımların asıl kay-naklara gidilerek ve bilgi kirliliğinin muumlmkuumln mertebe  giderilerek  tanımlanmasına  gayret ettim Batı edebiyatında ve sanatında doğmuş ve gelişmiş akımların anlaşılması ve yorumlan-masına katkı yapabilmiş olmayı umarız

Editoumlr

DrOumlğrUumlyesi Huumllya BAYRAK AKYILDIZ

2

Boumlluumlm 1

Sanat Edebiyat Akım

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Sanat bull Zanaat bull Edebiyat bull Akım bull Batı Edebiyatı bull Gerccedilek bull Guumlzellik

1

Sanatının Tanımı Doğuşu ve İşlevi1 Sanatı tanımlayabilmek ve sanatın

doğuşuna ve işlevine ilişkin kuramları accedilıklayabilmek

2 Sanat-zanaat ayrımını yapabilmek3 ldquoSanat iccedilin sanatrdquo goumlruumlşuumlnuuml

accedilıklayabilmek 2Edebiyat ve Edebiyat Akımı4 Edebiyatı tanımlayabilmek5 Akım ve edebiyat akımı kavramlarını

tanımlayabilmek6 Batı ve Batı edebiyatı kavramlarını

tanımlayabilmek

Gerccedilek ve Guumlzellik7 Gerccedilek kavramını tanımlayabilmek8 Guumlzellik kavramını tanımlayabilmek9 Gerccedilek ve guumlzellik kavramlarını akımlarla

ilişkisini belirleyebilmek3oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

3

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞBatı edebiyatındaki akımları tanımadan oumlnce

sanat edebiyat sanatın tanımı amacı işlevi gibi bazı temel kavramlar ve tartışma konuları uumlzerinde kısaca durmak yerinde olur Ccediluumlnkuuml sanat akımları arasındaki farklılaşmalar temelde sanatın ne oldu-ğu ya da nasıl olması gerektiği ne işe yarayacağı işlevinin ve amacının ne olduğu ve bunun iccedilin nasıl bir yol tutacağı konusundaki farklı yaklaşımlar ile gerccedileğin ne olduğu ve nasıl kavranabileceği konu-sundaki farklı yaklaşım ve duumlşuumlncelerden doğar

Sanatın nasıl doğduğu nasıl bir işlevinin oldu-ğu yararlı mı zararlı mı olduğu nasıl olması ge-rektiği neyi anlatması gerektiği soruları sanat ta-rihccedilileri halkbilimciler antropologlar başta olmak uumlzere farklı bilim dallarından pek ccedilok araştırmacı-nın ilgi ve araştırma konusu olmuştur Sanatın nasıl doğduğu sorusu bize insanın sanata neden ihtiyaccedil duyduğu sorusunun cevabını verir Bu sorunun tek bir cevabı olmadığı gibi bunu kesin olarak kanıtla-mak da muumlmkuumln değildir Bu soruya verilen farklı cevaplar aslında sanatın tek boyutlu bir işleve sahip olmadığını da goumlsterir Sanat ccedilağlar boyunca farklı işlevleri yerine getirdi Sanatccedilılar uumlretirken insan-lar da bu sanat uumlruumlnlerini seyrederken dinlerken okurken farklı beklentileri vardı İlkel toplumlarda sanat işle doğrudan doğruya ilişkiliyken modern toplumlarda bu ilişki daha kopuk ya da karmaşık goumlruumlnmektedir Sanat işten oyundan doğayı kont-rol etme arzusundan insanda olmayan iccedilguumlduumlnuumln yerini alacak bir toplusenkronize hareket edebilme aracına duyulan ihtiyaccediltan doğa karşısında insanın ccedilaresizliğini ifade isteğinden soumlzluumlyazılı goumlrsel ta-rih yazma ve halk bilgisini sonraki kuşaklara iletme arzusundan insanın doğal olarak eğilimli olduğu guumlzellik fenomenini ccediloğaltmakyapay olarak uumlret-mek isteğinden doğmuş olabilir Tarihin farklı douml-nemlerinde ve farklı toplumlarda sanat uumlretiminin arka planında bu nedenlerden birini ya da iccedil iccedile birkaccedilını bulmak muumlmkuumlnduumlr

Buguumln de sanatın ne işe yarayacağı sanatccedilı-nın oumlzguumlrluumlğuuml sanatın gerccedilekle ve guumlzellikle iliş-kisi guumlncel tartışma konuları olmayı suumlrduumlruumlyor Oumlyleyse sanat tarihinde kısa bir gezintiyle sanatın doğuşundan itibaren var olan işlev tartışmalarına tanık olalım

SANATININ TANIMI DOĞUŞU VE İŞLEVİ

Sanat insanlığın bilinen tarihiyle yaşıttır İlkel insanların yaşadığı mağaralarda resimlere rastlan-mıştır arkeolojik kazılarda suumls eşyaları ya da uumlze-rinde suumlslemeler bulunan aletler bulunmuştur insanlığın ccedilok eski zamanlardan beri koku kullan-dığı yabani hayvanların derilerini ve dişlerini takı ve giysi yapmakta kullandığı bilinmektedir Acaba insanı hayatta kalmanın bu kadar guumlccedil olduğu de-virlerde bile sanat eserleri yaratmaya iten şey ney-di İnsandaki guumlzellik eğiliminin bunda payı ne kadardı Bu soruların gezegenin farklı yerlerindeki sanat eserlerinin tamamını kapsayan kesin bir ceva-bı olmasa da bu konudaki kuramlar pek ccedilok sanat etkinliğini anlamlandırmamıza ve temellendirme-mize yardım ediyor

Sanatın neden doğduğu insanların sanata ne-den ihtiyaccedil duyduğu hakkındaki bazı kuramları kısaca inceleyelim

Ernst Fischer sanatın doğuşunu insanın doğayı kontrol etme ccedilabasıyla accedilıklar

ldquoSanat bir buumlyuuml aracıydı insanın doğaya uumlstuumln-luumlk sağlamasına toplumsal ilişkilerin gelişmesi-ne yarıyordu İnsanlığın başlangıcında sanatın ldquoguumlzellikrdquole uzun boylu bir ilintisi yoktu estetik kaygısı ise hiccedil yoktu insan topluluğunun yaşama savaşında kullandığı buumlyuumlluuml bir araccedil bir silahtı sanat İlkel insan imge ve dil guumlcuumlyle buumlyuumlcuumlluumlk-le toplu ritmik hareketlerle doğayı evcilleştirmeye ccedilalışıyordu Başlangıccediltaki buumlyuuml zamanla dine bilime sanata doumlnuumlştuumlrdquo (1993 s 34-35)

Plehanov sanat uğraşının tohumunu oyunda goumlruumlr Schiller de sanatın insanoğlunun oyuna olan eğiliminden doğduğunu ileri suumlrer Sanat oumldev ve zorunluluktan kurtulmak dileğini belirterek esen-lik ve oumlzguumlrluumlğuumln egemenliğini kurar Oyun ha-yatın ya da daha kesin bir ifadeyle hayattan ccedileşitli kesitlerin kurgusal bir ccedilerccedilevede taklidine dayanır Eğlence iş birliği sosyal iletişim gibi faydalara hiz-met eder Bu youmlnleriyle sanat etkinlikleriyle ben-zerlikler taşır

Ccedilernişevski sanatın kaynağı olarak ldquoişrdquoi oumlne suuml-rer Plehanovrsquoa goumlre sanat oyundan ccedilıkmıştır Ama bu oyun sanıldığı gibi gerekccedilesiz ve yararsız bir eğ-

4

Sanat Edebiyat Akım

lence değildir Toplumsal bir yararı vardır Nitekim ilkel topluluklarda oyun genccedilleri gelecek oumldevlere hazırlar Buchner şiirle şarkının koumlkenini insan be-deninin ccedilalışma sırasında yaptığı uyarlı ve duumlzenli hareketlerde bulur ldquoŞiir (koşuknazım) sanatının sırrı uumlretim etkinliğindedirrdquo der Plehanov Sanat ve Toplumsal Hayat (lrsquoArt et la Vie Sociale) adlı eserin-de ilkel toplumlarda sanat goumlzden geccedilirildiğinde toplumsal insanın olayları ve nesneleri başlangıccedilta salt yararlılık bakımından ele aldığının ancak ccedilok sonraları onlardan bazılarını estetik bir kavrayışla incelediğinin goumlruumlleceğini soumlyler (Freville Pleha-nov 1991 s193)

Uumlretim etkinlikleri sanat uumlzerinde doğrudan doğruya etkisini goumlsterir ldquoSuumlslenme biccedilimlerini tekniğe borccedilludur Dans ccediloklukla uumlretim suumlrecini yeniden canlandırmakla sınırlanmıştırrdquo (Plehanov 1948 s61) Oumlte yandan savaşın getirdiği zorun-luluklar dolayısıyla ilkel toplumlar duumlşmanı uumlr-kuumltmek iccedilin korkunccedil maskeler takar vuumlcutlarını dehşet saccedilan resimlerle donatırlar Bu tuumlr maske-lerin ya da ccediladırların kuluumlbelerin kapısına işlenen korkutucu figuumlrlerin doğadaki bilinmeyen guumlccedilleri koumltuuml ruhları korkutma ve uzak tutma amacıyla da kullanıldığı duumlşuumlnuumllmektedir

Resim 11 Kuzey Afrika Okwankorsquodaki maskeli toumlren (1931)

Kaynak pinterestcom

Caudwell insan aklının ilk estetik etkinlikle-rinden birinin şiir olduğunu soumlyler Ona goumlre şiir tarihin dinin buumlyuumlnuumln hatta yasaların ortak ta-şıyıcısıdır Caudwellrsquoe goumlre uygar bir halkın ede-biyatının buguumlne ulaştığı her yerde bu edebiyatın biccedilim olarak şiir olduğu yani ritmik ve oumllccediluumlluuml ol-duğu goumlruumllmektedir Bu şiir modern anlamda arı bir şiir değildir Guumlnluumlk konuşmanın yuumlceltilmiş bir biccedilimi olarak tanımlanabilir Bu yuumlceltme onu sıradan konuşmadan ayıran biccedilimsel bir yapıyla kendini goumlsterir Bu biccedilimsel yapı oumllccediluuml uyak ses yinelemesi eşit uzunluktaki hecelerden meydana gelmiş mısralar duumlzenli vurgu ya da hece uzunlu-ğu yarım uyak gibi oumlzelliklerden oluşur Yinele-meler eğretilemeler karşıtlıklar vardır Halkbilim araştırmaları saklanmaya değer soumlzlerin- iklime dair atasoumlzlerinin ccediliftccedili bilgeliklerinin buumlyuuml soumlz-lerinin ya da daha ince ayin ve din ustalıklarının buumltuumln ırklarda buumltuumln ccedilağlarda yuumlceltilmiş bir dille yazılma eğiliminde olduğunu goumlstermiştir (1988 s 21-22)

Caudwell ilkel topluluklarda dilin bu yuumlcelti-lişine ccediloğunlukla buumltuumln topluluğun katıldığı touml-renlerde rastlandığını soumlyler ve kesin bir kanıt ol-mamakla birlikte ritmik ya da vezinli dilin yazının bulunuşundan oumlnce hep kaba bir muumlzikle birlikte

Resim 12 İnuit dans maskesi Alaska (1880) Kaynak pinterestcom

5

Batı Edebiyatında Akımlar I

olduğunun duumlşuumlnuumllebileceğini oumlne suumlrer Ona goumlre muumlziğin kendisinin ilkel şiirle birlikte doğduğu hareketler ve sıccedilramalar bağırmalar ve anlamsız haykırışlar sopaların ve taşların birbirine vurulu-şuyla ifade edilen bir yerli beden ritminin dansın muumlziğin şiirin ortak atası olduğu ileri suumlruumllebilir (1988 s 23) Ona goumlre şiir ldquoilkel insanların toumlren giysileri giydirilmiş konuşma dilirdquo yuumlceltilmiş dili-dir (1988 s 33)

Caudwell toplumların değişim ve gelişimleriy-le ritmik dil arasında ilişki kurarak renksiz kuru bir anlatımın ilkel kuumlltuumlrle yoğrulmuş bir kafaya yabancı geleceğini soumlyler Ritmik dilin amacı accedilık-tır ona kendisini guumlccedilluuml hissettirecek tanrılardan kopmamış hissettirecek bir duygu vermek (1988 s 35) Dansla ayinle ve muumlzikle karışmış halde şiir kabilenin iccedilguumlduumlsel enerjisinin buumlyuumlk anahtar tab-losu (switchboard) olur kabileyi bir dizi kolektif eyleme youmlneltir

Caudwell şiir muumlzik dans gibi sanatların iş-levini ve insanları kolektif eylemlere youmlneltmesini tamamen ekonomik nedenlerle accedilıklar

ldquoHasat iccedilin toprağı hazırlamak gerekir Bir sa-vaş yuumlruumlyuumlşuumlne geccedilmek gerekir Uzun yoksunluk iccedilindeki kış guumlnlerinde iccedileriye kapanıp yiyeceği kısmak gerekir Buumltuumln bu kolektif zorunluluklar insandan kendi iccedilguumlduumlsel enerjisinin kullanılma-sını ister ama ona bunları yapmasını soumlyleyecek bir iccedilguumlduuml yoktur Karıncalar ve arılar iccedilguumlduumlyle depo eder yiyeceklerini ama insanlar boumlyle değil-dir Kunduzlar iccedilguumlduumlyle accedilar yuvalarını insan değil İnsanın iccedilguumlduumllerini ccedilalışma ccedilarkına koş-mak onun coşkularını bir araya toplayıp faydalı ekonomik kanala youmlneltmek gerekir Bunları youml-neten araccedil da bu yuumlzden koumlkeninde ekonomiktirrdquo (1988 s 37)

Muumlzik dans ve şiir kabilenin uumlyelerini ortak hareket etmeye youmlneltme birey iccedilin topluluğun bir parccedilası olma onu kabile yaşamına uydurma gibi işlevlere sahiptir İlkel insan ccedilapa yapmak ekin biccedilmek gibi işleri bunların ihtiyaccedillarına uygun sanatsal bir oumlz taşıyan ve bu uğraşların ardındaki ortak coşkuyu dile getiren ritmik bir şarkıya ccedilevirir (1988 s 38)

Caudwell iş boumlluumlmuumlne dayalı modern toplum-larda şiirin somut yaşamdan uzak bir goumlruumlntuumlsuuml olduğunu oumlne suumlrer Oumlyle ki artık şiir bir boş za-man uğraşısı olarak goumlruumllmektedir Şair tipik bir yalnız bireydir artık anlatımı liriktir İş boumlluumlmuuml sınıflı toplum yapısına goumltuumlruumlr bu toplumda bilinccedil egemen sınıf kutbunda toplanmıştır ve zamanla ay-laklık koşullarını ortaya ccedilıkarır Boumlylece şiir giderek işten tamamen ayrılır (1988 s38)

Caudwellrsquoin bu tespiti diğer sanatlar iccedilin de ge-ccedilerlidir artık dans da muumlzik de kolektif eylemliliğe youmlneltmekten değil verdiği estetik hazdan oumltuumlruuml değerlidir Resim artık ccediloklukla bir tarih ya da halk bilgisi aktarma aracı olarak işlev goumlrmez Heykeller ruhu oumlluumlmsuumlzleştirdiği ya da Tanrıları simgelediği iccedilin değil estetik değerlerinden oumltuumlruuml değerlidir

Sanatın ccedilağlar boyunca farklı ihtiyaccedillara karşı-lık geldiği ve doumlnuumlştuumlğuuml tezine Victor Hugorsquonun Cromwell oumlnsoumlzuumlnde de rastlanır Hugo insanlığı bir ccedilocukken buumlyuumlyuumlp adam olan bir bireye benze-tir ve bu olgunlaşmanın sanat eserlerine yansıdığını soumlyler Duumlnyayı kabaca uumlccedil ccedilağa ayırır İlkel ccedilağ Eski Ccedilağ ve Modern Ccedilağ Bu ccedilağlarda insan ve duumlnya ilişkisi değiştikccedile farklı şiirler doğar İnsanın doğayı ccediloumlzemediği kontrol edemediği oumlzel muumllkiyetin ve devletlerin olmadığı ilkel ccedilağdaki şiir ilahi ve lirik şiir iken oumlzel muumllkiyetin kralların devletlerin sa-vaşların olduğu eski ccedilağda destanlar vardır İnsana iki yaşamı olduğu fikrini veren Hristiyanlıkla birlik-te ccedilağdaş uygarlık kurulmuştur İnsanda melankoli ve şeylerin nedenlerini merak etme ve sorgulama oumlzelliği gelişmiştir Buumltuumln bunlar dram adında yeni

Resim 13 Kabile yaşantısı

Kaynak indigodergisicom

6

Sanat Edebiyat Akım

bir tuumlruumln doğuşunu muumljdeler Hugo oumlzetle insanın kendini ve doğayı algılama biccedilimleri ve sosyal ve si-yasal arka plan değiştikccedile insanın ihtiyaccedil duyduğu ve uumlrettiği sanatın niteliğinin de değiştiğini soumlyler

Boumlluumlm sonunda ccedilağlara ve toplumsal yapıla-ra goumlre değişen edebiyat ve Batı edebiyatının koumlkleri konusunda aydınlatıcı bir metin olan Hugorsquonun Cromwell oumlnsoumlzuumlnden bazı satır-başlarının ccedilevirisini bulacaksınız

dikkat

Sanatın doğuşuna dair buumltuumln bu kuramlar as-lında sanatın ne iccedilin uumlretildiğini insanın sanata neden ihtiyaccedil duyduğunu da ortaya koyar Sanatın doğuşuna ilişkin kuramlar ne olursa olsun buguumln sadece guumlzellik ve haz yaratma amaccedillı sanat eserle-rinin varlığı bir gerccedilektir Oumlyleyse sanat modern-leşme suumlreccedillerinde giderek işlevselliği geri plana atmıştır denebilir

Sanata ilişkin bir diğer oumlnemli soru sanatın ne olduğudur Neye sanat diyeceğiz neye demeyece-ğiz Bu da tek bir cevabı olan bir soru değildir Bazı sanat tanımlarına bakalım

Sanat (Alm Kunst Fr İng Art) Yaratıcı bi-ccedilimlendirme eylemi (Turani 1968 s 76)

Sanat bir duygu veya duumlşuumlncenin maddi bir malzemeden sesten veya soumlzden faydalanmak su-retiyle heyecan ve hayranlık uyandıracak şekilde ifadesidir (Okay 1990 akt Ccediletişli 2006 17)

Sanat insanın psikolojikruhi hayatının temelle-rinden birini oluşturan guumlzellik duygusunun dışa yan-sımış somut hali veya ifadesidir (Ccediletişli 2006 s17)

Sanat Kavram ve Terimleri Soumlzluumlğuumlrsquonde oumlncelikle artık eskimiş olduğu belirtilen bir formuumllleştirmeyle ldquoinsanoğlunun yarattığı yapıtlarda guumlzellik uumllkuumlsuuml-nuumln ifadesirdquo şeklinde bir sanat tanımı yapılır Oysa guumlzellik uumllkuumlsuumlnuumln sanat iccedilin bir zorunluluk olma-dığı belirtilerek sanatın buguumln Thomas Munrorsquonun tanımıyla ldquodoyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla duumlrtuumller yaratma becerisirdquo diye nitelene-bileceği belirtilir Doyurucu bir estetik yaşantı da mutlaka bir guumlzellik etkisi oluşturmak zorunda değildir Oumlrneğin ilkel topluluklarda sanat guumlzel

olmadığı gibi bunun amaccedillandığına dair bir iz de yoktur Guumlzellik kavramının sanatsal duumlşuumlnce iccedilin baş koumlşeye yerleşmesi Roumlnesansrsquota ortaya ccedilıkar ve 19 yuumlzyılda neredeyse resmi bir sanat ideolojisine (lrsquoart pour lrsquoart sanat iccedilin sanat) doumlnuumlşuumlr Sanatsal yaratma gerccedilekliğin yeniden uumlretilmesinden başka bir şey değildir Sanatccedilı aslında sanatsal nitelikte ol-mayan gerccedileklikleri seccedilerek onları gerccedilekte yer al-dıkları dizgeden başka bir dizge iccedilinde yeniden ko-numlandırmaktadır (Soumlzen Tanyeli 2005 s 208)

Son tanım her ne kadar guumlzellik ve sanat arasın-da zorunlu olmayan bir ilişkiye işaret etse de sanat tanımlarının ccediloğunda guumlzellik ilkesine rastlarız Bir yaratının sanat olup olmadığına karar verirken haz verme etkileme estetik bir deneyim yaşatma gibi oumllccediluumltlere bağlı kalınması oldukccedila yaygındır Oumlzellikle sanatı zanaattan ayırmada faydaişlev ile guumlzellik arasındaki denge dikkate alınır Oysa bu ne kadar işe yarar ve kullanışlı goumlzuumlkse de sı-nırlı bir bakış accedilısıdır Ccediluumlnkuuml sanat eseri guumlzelliği amaccedillamadan guumlzel olabileceği gibi işlevsel olma-yı amaccedillamadan da işlevselfaydalı olabilir Sanat eseri guumlzel olmayı amaccedillamak şoumlyle dursun bizzat ccedilirkinyadırgatıcı hatta iğrenccedil olmaya ccedilalışabilir farkındalık yaratmak yabancılaştırmak alışkan-lığı kırmak korkutmak geleneksel beğeniye baş-kaldırmak gibi pek ccedilok amacı olabilir İdeal olanın ya da oumlyle kabul edilenin tam tersini yansıtabilir yahut tamamen işlevsel bir niyetle yapılıp zaman-la bu işlevi unutularak sadece estetik haz vermesi bakımından değer goumlrebilir Mısır piramitlerindeki mezar odalarındaki resim ve heykellerin Yunan ve Roma doumlnemi kabartmalarının Hindu Tanrılarını imgeselleştiren resim ve heykellerin durumu mo-dern sanat tuumlketicisi accedilısından buna yakındır Oumly-leyse sanat ve zanaat ayrımı sanıldığı kadar kesin ccedilizgilere sahip değildir Oumlrneğin Musevilerin havra duvarlarına Helenistik sanattan etkilenerek yaptık-ları Tanrırsquonın guumlcuumlnuuml goumlstermesi ve Eski Ahitrsquoteki sahneleri anımsatıcı olması amaccedillanmış resimleri duumlşuumlnelim Bu resimler bile isteye gerccedilekccedililikten uzak bir şekilde yapılmıştır Ccediluumlnkuuml ne kadar ger-ccedilekccedili olurlarsa Musevilikteki resim yapma yasağı o kadar ccediliğnenmiş olacaktır İslam sanatındaki min-yatuumlrler ve figuumlrler yerine desenlerin oluşturduğu suumlslemelerde de aynı mantık goumlruumlluumlr Bu eserler tarihi arketipsel ve oumlzguumln değere sahiptir

7

Batı Edebiyatında Akımlar I

Resim 14 ldquoEzra Yasaları Okuyorrsquorsquo Dura-Europosrsquotaki bir sinagog Suriye

Kaynak pinterestcom

Resim 15 Osmanlı doumlneminde Nakkaş Osman tarafından yapılan İp Cambazı minyatuumlruuml

Kaynak pinterestcom

Goumlruumlluumlyor ki sanatın işlevi her ccedilağda değiş-miştir Eagleton modern ccedilağ ilerledikccedile sanatın kamu muumllkiyetinden oumlzel muumllkiyete geccedilme eğilimi goumlsterdiğini soumlyler Vaktiyle Tanrırsquoyı metheden bir hamiyi pohpohlayan bir monarkı eğlendiren ya da kabilenin askericirc kahramanlıklarını kutlayan sanat artık buumlyuumlk oumllccediluumlde bireysel bir kendini ifade ediş meselesidir Bir tavan arasına kapatılmış olmasa da tipik haliyle işini hanedanın kilisenin sarayın ya da kamusal meydanların hengacircmesi iccedilinde icra et-mez (201416)

Kısaca modern sanat bireyselleşmiş ve işle olan ilgisi buumlsbuumltuumln kopmasa da karmaşık ve dolaylı bir hale gelmiştir Sanatın bireysel olması kendinden başka amacı olmaması onu kendisi dışındaki ger-ccedileklerden sosyal ve ekonomik koşullardan soyutla-yan bir şey olarak anlaşılmamalıdır Oumlrneğin sanat eserleri ekonomik yatırım araccedilları olarak bir değer taşır Toplumsalkolektif olana aykırı ve yıkıcı bir sanat akımı ya da uumlslubu bir norm olarak benim-senip toplumsallaşabilir

Sanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacı

Geleneksel olarak insan yapısı bir uumlruumlnde işlev oumln plandaysa zanaat guumlzellik kaygısı oumln plandaysa sanat olarak tanımlandığını ancak bunun o kadar da kullanışlı ve kesin bir ayrım olamayacağını soumlyle-miştik Gombrich Sanatın Oumlykuumlsuuml (Story of Art)rsquonde guumlzellik ve işlevin birlikteliğini şu oumlrnekle anlatır

Bilindiği gibi ccedilok guumlzel yapılar vardır ve bunlar-dan bazıları gerccedilek anlamda birer sanat yapıtı-dır Ne var ki duumlnyada belirli amaccedillarla dikil-memiş tek bir yapı goumlsteremezsiniz Bu yapıları tapınma vakit geccedilirme yeri veya konut olarak kullanan kimseler onları oumlzellikle işe yararlılık oumllccediluumllerine goumlre değerlendirirler Bundan başka ya-pının ccedilizgisini veya oranlarını kendi beğenilerine az-ccedilok uygun bulabilirler ve yapıyı yalnız kulla-nılma accedilısından değil binayı buumltuumln haline getiren mimarın ccedilabası accedilısından da değerlendirebilirler Ccediloğunlukla geccedilişte resim ve heykel sanatına kar-şı tutumun bundan farkı yoktu Bu sanatlar salt sanat yapıtları değil belirli goumlrevleri olan nesneler sayılırdı (1980 s 19-20)

Buguumln sadece estetik accedilıdan değerlendirilen kimi sanat eserlerinin tasarlanış aşamasında buumltuuml-nuumlyle işlevseldir

İlkeller iccedilin (ilkel insanlığın geldiği ilk koşullara daha yakın olan topluluklar) yararlılık accedilısından bir kuluumlbenin yapımıyla bir imgenin yaratımı arasında hiccedilbir ayrım yoktur Kuluumlbeler onları yağmurdan ruumlzgacircrdan guumlneşten ve bunları uumlre-ten ruhlardan korur İmgeler ise onlar iccedilin do-ğanın guumlccedilleri kadar gerccedilek olan diğer guumlccedillerden korumak iccedilin uumlretilirler Başka bir deyişle resim ve heykeller buumlyuumlsel amaccedilla kullanılır (Gomb-rich 1980 s 20)

8

Sanat Edebiyat Akım

Gombrichrsquoe goumlre ilkellerin sanatını Avrupa sanatından ayıran şey gerccedileğe yakın olmamaları değildir ndashbilakis gerccedileğe oldukccedila yakın resim ve heykellere rastlanmıştır- bu sanat eserlerinin arka-sındaki kafa yapısıdır Sanata salt guumlzel ya da estetik haz verici olarak yaklaşmak modern bir yaklaşım-dır halbuki ilkeller iccedilin bu eserler ccediloğunlukla bir etkiyi simgeliyordu kontrol etmek oumlzdeşleşmek guumlcuumlnuuml almak buumlyuuml yapmak simgelemek gibi

Gombrich sanatın guumlzellik niteliğiyle haz verme aşamasından oumlnce nasıl işlevsel accedilıdan kullanıldığı-na bir başka oumlrnek olarak Mısır piramitlerini verir

Mısır piramitlerini ele alalım Eski Mısır ina-nışına goumlre ruhun oumlluumlmden sonra da devam ede-bilmesi iccedilin bedenin korunması gerekirdi Bu nedenle oumlluumller mumyalanır ve bedenin ccediluumlruumlmesi oumlnlenirdi Piramitler firavunun mumyasının taş bir tabut iccedilinde merkezine yerleştirilmesi iccedilin yapıldı Mısırlılara goumlre yalnızca bedenin korun-ması da yetmiyordu kralın (dış goumlruumlnuumlmuumlnuumln) bir kopyasının da korunması gerekiyordu boumlylece kral sonsuza dek varlığını suumlrduumlrmeyi garantile-yecekti Bu yuumlzden heykeltıraşlara kralın başının aşınmaz granite oyulmasını emrettiler ve meza-rın iccedilinde kimsenin goumlrmediği bir yere koydular boumlylece heykel sihrini işletecek krala o imgede ve o imge aracılığıyla varlığını suumlrduumlrebilsin diye yardımcı olacaktı Eski Mısır dilinde heykeltıraş karşılığı kelimelerden biri ldquocanlı tutanrdquo anlamı-na geliyordu Bu rituumleller oumlnce sadece krallar iccedilin yapılırken daha sonra hanedana oradan da guumlccedilluuml kişilere yayıldı Boumlylece bu kişiler kendi piramit-lerine mumyalarını ve heykellerini koyacakları odalara sahip olmaya başladılar Oumlnceleri guumlccedilluuml bir kişi oumllduumlğuumlnde hizmetkarları ve koumlleleri de onunla birlikte mezara goumlmuumlluumlrduuml Oumllen kişinin oumlteki duumlnyaya uygun bir trenle gideceğinden emin olmak iccedilin feda edilirlerdi Ancak bu daha sonra ccedilok zalimce ya da pahalı bir işlem olarak goumlruumllduuml ve sanat imdada yetişti (1980 s 58)

Gombrich İOuml V yuumlzyılın sonlarına doğru sa-nat ve zanaat ayrımının yapılabilmeye başlandığını yazar Bu doumlnemde ccedileşitli sanat ekolleri yani ccedileşitli kentlerin ustalıklarını birbirinden ayıran teknik ve geleneklerle değişik uumlsluplar uumlzerinde tartışılmak-tadır Ekoller arasında yapılan karşılaştırma ve ya-rışma sanatccedilıları daha buumlyuumlk girişimlere yerel Yu-nan sanatındaki ccedileşitliliğe katkıda bulunur (1980 s 66) Değişik uumlsluplar birleşerek sonsuz ve rahat bir zarafet uumlretirler

Bu doumlnemde yeni bir sanat ve guumlzellik anla-yışı ortaya ccedilıkar İdealize olanla bireysel olanın yani sanatccedilıya oumlzguuml olanın birleşmesinden doğan bir dengedir bu IV yuumlzyılın buumlyuumlk heykelcisi Praksitelesrsquoin eserlerinde katılığın sona erdiğini ve ince ve etkileyici olduklarını soumlyleyen Gombrich yine de Praksitelesrsquoin eserinde eski sanattan oumlğreni-len şeylerin unutulmadığının goumlruumllebileceğini soumly-ler Praksiteles ve oumlteki Yunan sanatccedilılar guumlzelliğe bilgi aracılığıyla varırlar Bir Yunan heykeli kadar simetrik tam kurulmuş ve guumlzel bir vuumlcut yoktur Sanatccedilılar eski kalıplara can katmaya ccedilalışmışlardır Doğada var olan ve goumlzlemlenenden ayıklanan ve seccedililen oumlzellikler yani tipik oumlzellikler ile bireysel oumlzellikler Praksitelesrsquoin sanatında bir dengeye otu-rur Bu doumlnemde tipik ve idealize olanla bireysel olan bir arada bulunabilmektedir (1980 s 70)

Eski Yunan sanatındaki bu guumlzellik algısı 19 yuumlzyıla kadar sanatın neredeyse resmicirc ideolojisi olmuştur Roumlnesans sanatı huumlmanistler klasikler idealize ve seccedililmiş bir guumlzelliği bireysel uumlslupla yorumlamaya devam ettiler Bu sanatta denge son derece oumlnemli bir kavramdı

Buumlyuumlk İskenderrsquoin imparatorluk kurması Yu-nan sanatı bakımında ccedilok oumlnemli bir olay olur Yunan sanatı boumlylelikle kuumlccediluumlk kentlerin ilgi merke-zinden ccedilıkarak duumlnyanın neredeyse yarısının figuumlr dili haline gelir Bu da sanatın oumlzniteliğini etkiler

Resim 16 Knidosrsquoun Afroditrsquoi Praksiteles

Kaynak wikipediaorg

9

Batı Edebiyatında Akımlar I

Bundan sonraki doumlnemin sanatından genellikle Yunan sanatı değil Helenistik sanat diye soumlz edilir Mimaride ve heykelde şatafat goumlz kamaştırıcılık ve parlaklık oumlne ccedilıkar Helenistik sanatın amacı etkile-mektir bunu da başarır Helenistik doumlnemde sanat artık buumlyuuml ve dinle olana eski bağını buumlyuumlk oumllccediluumlde yitirmiştir Bu ccedilağda varlıklı kimseler sanat yapıtla-rını derlemeye uumlnluuml yapıtları kopya ettirmeye elde edebildiklerinin oumlzguumlnlerini sağlamaya ve bulduk-ları oumlzguumln yapıtlar iccedilin yuumlksek uumlcretler oumldemeye başlarlar Yazarlar sanatccedilılar hakkında yaşam oumlykuuml-leri yazmaya gezginler iccedilin kılavuzlar hazırlamaya başlarlar Eski Doğu sanatında ressamlar guumlnluumlk yaşam ve savaş sahneleri dışında manzarayla ilgi-lenmezken Helenistik doumlnemle birlikte oumlluumldoğa hayvan ve manzara resimleri yapılmaya başlanır

Romalılar duumlnyayı fethedip Helen huumlkuumlmdar-lıklarının kalıntıları uumlzerinde yeni imparatorluklar kurarken sanat alanında Yunan hakimiyeti suumlrmek-tedir Romarsquoda ccedilalışan sanatccedilıların ccediloğu Yunandır Koleksiyoncular daha ccedilok Yunan ustaların yapıtla-rını ve kopyalarını satın alırlar Roma duumlnyaya ege-men olunca sanatccedilılara da yeni goumlrevler yuumlklenir Oumlzellikle mimari ve yapı muumlhendisliğinde buumlyuumlk teknik gelişmeler olur Roma kemer ve kubbeleri ccedilok uumlnluuml yapılardır Portre ve buumlstlerde daha bi-reysel ve idealize olmayan gerccedilekccedili eserler verilir Savaş ve zaferlerin hikayelerinin anlatıldığı kabart-malar ve suumltunlar dikilir Bu eserlerde amaccedil eski Yunan sanatındaki gibi uyum guumlzellik ve dramatik anlatım değil bellekte kalıcı accedilık ve guumlccedilluuml anlatım-dır (Gombrich 86) Sanat eserleri bu doumlnemde bir tuumlr tarih yazımı işlevi uumlstlenir

Sanatın oumlzellikle mimarinin bu doumlnemdeki işlevi aslında suumlrekli yeniden ortaya ccedilıkar Mimari kalıcı ve geniş oumllccedilekli etkisinden oumltuumlruuml her doumlnem-de kuumlltuumlrde oumlne ccedilıkarılan oumlgelerin zevklerin zafer-lerin siyasi goumlruumlşlerin ve hakimiyetin bir yansıması olarak tarih sahnesinde yerini alır

Hıristiyanlığın kabuluumlnden sonra Roma sa-natı ve Helenistik sanat Doğu sanatını da etkiler Mısırrsquoda oumlluumllerin portreleri Hindistanrsquoda tanrılar tıpkı Roman ve Yunan tanrıları gibi imgeselleş-tirilerek heykelleri yapılır Museviler havralarına kutsal oumlykuumllerin resimlerini yaparlar Musevilik-te putperestlik korkusuyla resmin yasaklanması-na rağmen gerccedilekccedili olmayan insanlara Tanrırsquoyı Tanrırsquonın guumlcuumlnuuml ve eski Ahit oumlykuumllerini anımsatı-cı olma oumlzelliği taşıyan resimler yapılır Bu resimler havrayı suumlslemekten ccedilok kutsal tarihi goumlrsel olarak

Resim 17 Bergamarsquodan Zeus sunağı (MOuml164-156)

Kaynak kulturturizmgovtr

Resim 18 Laokoon ve Oğulları (MOuml 175-150)

Kaynak wikipediaorg

Resim 19 Kolezyum Roma (MS72-MS80)

10

Sanat Edebiyat Akım

resmetmek amacıyla yapılmışlardır Aynı durum Hıristiyanlık iccedilin de geccedilerlidir Pagan gelenekten gelen Romarsquoda Hıristiyanlığın yayılmasından son-ra Pagan gelenekler ve putperestlikle yeni dinin arasındaki farkın anlaşılamaması tehlikesine karşı heykeller yasaklanır Ancak bu doumlnemde yapılan kiliselerde resme geniş yer verilir Uumlyelerinin ccediloğu okur yazar olmayan kilise papa aracılığıyla resme cevaz vererek okur yazar olmayan kitlenin dini eğitiminde resimlerden yararlandı Hıristiyanlıkta resim heykel gibi imgelere karşı olan bir grup oldu-ğu gibi bunların savunucusu olan bir grup da vardı Bu grupların hakimiyetine bağlı olarak bu sanatlar gelişim ve değişim goumlsterir

Resim 110 Genccedil yaşta oumllmuumlş Mısırlı bir gencin mumya portresinden bir detay

Kaynak pinterestcom

Orta Ccedilağ boyunca Batırsquoda sanat ağırlıkla dinicirc niteliklidir ve kilisenin sınırlandırmalarına tacircbidir Eğitim ve kutsal metinleri yuumlceltme işlevi oumln plan-dadır Roumlnesansrsquola birlikte ldquokendisinden başka bir amacı olmayan sanatrdquo fikrinin temelleri atılır

Burada sanatın Roumlnesansrsquoa kadarki kısa tarih-ccedilesiyle goumlstermeye ccedilalıştığımız gibi sanat eski top-lumlarda yararlılık ve işlevle iccedil iccedile bir kavramdır Yalnızca guumlzellik amacı guumlduumllerek uumlretilmezler Buguumln yalnız guumlzellik ve haz duygusu uyandırdığı iccedilin sergilenen ya da satın alınan eserler de uumlretim aşamasında bir yarar fikrine dayanıyordu bir işle-vi yerine getirmek uumlzere yaratılmıştı Ancak Eski Yunanrsquodaki uumlsluplarda goumlrduumlğuumlmuumlz gibi guumlzellik bazen daha oumln planda olmak uumlzere sanatın iccedilinde gizlenmeye devam ediyordu

Sanat İccedilin Sanat (lrsquoArt Pour lrsquoArt)ldquoSanat iccedilin sanatrdquo ya da Tuumlrkccedilersquode daha sık

kullanılan şekliyle ldquosanat sanat iccedilindirrdquo goumlruumlşuuml Theacuteophile Gautier tarafından kuramsallaştırılan ve sanatccedilının (bir fikre bir ideolojiye) bağlılığını reddeden ve sanatın tek amacını guumlzellikte goumlren sanat anlayışıdır Bu goumlruumlşuumln tohumlarına ilk ola-rak Roumlnesans doumlneminde rastlanmakla birlikte bir kuram olarak savunulması ve taraftar toplaması 19 yuumlzyılda gerccedilekleşir

Bir ldquosanat iccedilin sanatrdquo kuramı olsa da doğrudan bunu yaptığını iddia eden bir ekol ya da organize bir grup hiccedilbir zaman olmamıştır En fazla Parnas ekoluuml daha teorik ve dolayısıyla daha gayrıresmicirc bir uzantı olarak goumlruumllebilir Benjamin Constant Guumlncersquosinde (11 Şubat 1804) ldquoSanat sanat iccedilindir ve amaccedilsızdır herhangi bir amaccedil sanatın doğasını bozarrdquo diye yazar Victor Cousinrsquoin 1828rsquode Felsefe Tarihi adlı eserinde yeniden ele aldığı ve 1835rsquote Theophile Gautierrsquoin romanı Mademoiselle de Maupinrsquoin oumlnsoumlzuumlnde geliştirdiği bu oumlzluuml formuumll romantikler tarafından savunulan ccedileşitli bağlanmış (angaje) sanat anlayışlarına karşıydı

Gautierrsquonin metninde temel fikir sanatın ken-disinden başka bir amacı olmadığıdır Sanatsal ya-ratımın tamamen sebepsiz olması gerekir Gautier değirmenleri kiliselere ekmeği ruhun gıdasına ter-cih eden insanları oumlrnek vererek sanatta yararlılık aramayı buna benzetir Yararlılık nedir diye sorar ve her şeyden oumlnce duumlnyada olmamızın yaşıyor ol-mamızın bir yararı olmadığını savunur ldquoHayatta hiccedilbir guumlzel şey vazgeccedililmez değildir Buumltuumln ccediliccedilekler ortadan kalksa duumlnya fiziksel olarak bundan zarar

Resim 111 Theacuteophile Gautier (1811-1872)

11

Batı Edebiyatında Akımlar I

goumlrmez ama kim ccediliccedileklerin artık olmamasını ister Guumlllerdense patatesten vazgeccedilmeyi tercih ederim ve duumlnyada yerine lahana ekmek iccedilin laleleri soumlkebi-lecek tek bir yarar olduğuna inanırım Kadınların guumlzelliği neye yarar Sağlıklı olduktan ve ccedilocuk doğurabildikten sonra guumlzel olup olmamaları yarar goumlzetenlere goumlre birdir Muumlzik neye yarar Resim neye yarar Gerccedilekten guumlzel hiccedilbir şey yoktur ki bir şeye yarasın yararlı olan her şey ccedilirkindir ccediluumlnkuuml bir ihtiyacın ifadesidir ve insan ihtiyaccedilları tıpkı insanın zavallı ve sakat doğası gibi adi ve iğrenccediltir Bir evin en yararlı koumlşesi tuvaletleridirrdquo (1922 s 21-22)

Bu duumlşuumlncelerden uumlccedil şeyin reddi ccedilıkar bull Hugo tarzında politik şiirin reddedilmesi

(sanat toplumsal ilerlemeye kayıtsızdır)bull Vignyrsquonin uumlslubunda goumlruumllen felsefi şiirin

reddi (sanat bir fikir ya da ahlacirckı iletmek zorunda değildir)

bull Lamartinetarzıduygusal(santimantal)şii-rin reddi (ccediluumlnkuuml lirizm ccediloğunlukla biccedilime kayıtsızlıktır)

Savunulan değerlere gelince bunlar oumlzuumlnde guuml-zellik ve oumlzguumlrluumlktuumlr LrsquoArt (Sanat) şiirinde Gautier yalnız uzun ve acı verici bir ccedilaba sonucunda uumlretile-bilen guumlzel biccedilime olan hayranlığını dile getirir Sa-natccedilı istediğini tasvir etmekte oumlzguumlrduumlr Onu ahlacircka aykırı olmakla ya da yalan soumlylemekle succedillamak ona sahte bir yargılama yapmaktır ccediluumlnkuuml onun ala-nı İyi ya da Doğru değil Guumlzelrsquodir Bu nedenle her tuumlr sansuumlr saccedilmadır ve kabul edilebilir tek eleştiri eserin sanatsal kalitesiyle ilgili olan eleştiridir

Ders vermenin (oumlğretimin) şiir iccedilin bir tuumlr sap-kınlık olduğunu soumlyleyen Baudelaire de Romantik Sanat (lrsquoArt Romantique)rsquota bundan başka bir şey soumlylememektedir ldquoBazı insanlar şiirin amacının bazen vicdanı guumlccedillendiren bazen ahlacirckı muumlkem-melleştiren bazen de faydalı olanı goumlsteren bir oumlğ-retim (ders verme) işi olduğunu duumlşuumlnuumlrler Şiirin kendinden başka bir amacı yoktur ldquo

Sanat iccedilin sanat goumlruumlşuuml benmerkezci ve yuumlzeysel olmakla succedillanıp eleştirilere uğrasa da hiccedilbir yarar goumlzetmeden sanata sadece guumlzellik değeri accedilısın-dan bakması bakımından oumlnemlidir zira sanattan oumlteden beri ya ders vermesi bir şey oumlğretmesi ya ahlacircki model olması insanları iyiye doğruya ger-ccedileğe youmlneltmesi ya da ccedilağına tanıklık etmesi gibi şeyler beklenmiştir Amacı kendi kendisi olan guuml-zellik olan sanat anlayışı bu bakımdan yenilikccedili bir bakış accedilısıdır

Sanatta OumlzguumlnluumlkBir sanat eserini tanımlarken sıkccedila anılan nite-

liklerden biri de oumlzguumlnluumlktuumlr Ancak bu nitelik de koumlkleri Roumlnesansrsquoa uzanan modern bir kavramdır

Gombrich bir sanatccedilının oumlzguumln olmasını ge-rektiren modern anlayışın eski toplumların ccediloğu-na tamamen yabancı olduğunu soumlyler Boumlyle bir oumlzguumlnluumlk istemi karşısında bir Mısırlı Ccedilinli ya da Bizanslı usta guumlccedil durumda kalacaktır Batı Avrupalı bir Orta Ccedilağ sanatccedilısı bir kilise tasarlamak bir kacircse ccedilizmek ya da kutsal bir oumlykuumlyuuml betimlemek iccedilin yeni youmlntemler bulma gereksinimini kavrayamaz bile Gombrichrsquoe goumlre o ccedilağlarda ve toplumlarda sanatccedilı tıpkı bir muumlzik eserini icra eden orkestra gibi bir tuumlr yorumcudur geleneksel kalıpları uygu-lar bunun başarısı sanatccedilının maharetine bağlıdır (1980 s 120)

Sanatccedilının oumlzguumln (orijinal) olma fikri Roumlnesansrsquota yeniden doğar Orta Ccedilağrsquoda sanatccedilılar eserlerine imza atmazlar bile halbuki Roumlnesansrsquola birlikte sanatccedilılar eserlerini imzalıyor kendi uumls-luplarını eserlerine yansıtıyor ve uumln kazanıyorlardı 19 yuumlzyılda sanatta oumlzguumlnluumlk bireysel uumlslup ve ayırıcılık gibi oumlzellikler son derece oumlnemli olmaya başladı Guumlzelliğin sanatta esas amaccedil ndashhatta tek amaccedil- olması duumlşuumlncesinin kuramsallaşmasıyla bir-likte sanatccedilının roluuml oumln plana ccedilıktı Eserde eleştiri konusu edilecek ya da eseri değerli kılacak şey onun sanatsal niteliğiydi ve buna goumlre asıl oumlnemli olan bu sanatsal niteliğin dolayısıyla guumlzelliğin yaratı-mıydı Sanatccedilının imzası olan uumlslubu bu yaratımın araccedillarını bize sunuyordu

Uumlslup buumltuumln bir modernizm tarihi boyunca son derece oumlnemli olmayı suumlrduumlrduuml Ta ki postmodern-ler gelip bireysel uumlsluba olan inanccedilsızlıklarını beyan edene ve pervasızca uumlslupları birbirine karıştırıp alıntılayana dek Bireye modernizmin muktedir ve akıl sahibi oumlznesinden farklı goumlzlerle bakan post-modernizm her şey gibi uumlslupların da ilişkiselliğini ve bağlamdan doğduğunu savundu İlkel sanattan postmodern sanata uzanan tarihte sanat eseri ko-nusunda bireysellik ya da oumlzguumlnluumlğuumln ayırıcı bir nitelik olduğunu iddia etmek bu nedenle guumlccediltuumlr

12

Sanat Edebiyat Akım

EDEBİYAT VE EDEBİYAT AKIMIGuumlzel sanatların bir dalı olan edebiyat bazı soumlz-

luumlklerde şoumlyle tanımlanmıştırEdebiyat ldquoolay duumlşuumlnce duygu ve hayallerin

dil aracılığıyla soumlzluuml veya yazılı olarak biccedilimlendi-rilmesi sanatı yazınrdquo (TDK soumlzluumlğuuml)

Edebiyat Yaratıcı ya da eleştirel nitelikte bi-limsel yazılardan ayırt edilen suumlrekli bir değere biccedilim kusursuzluğuna sahip guumlccedilluuml duygusal etki yaratan duumlşuumlnce duygu ve imgelerin soumlz ya da ya-zıyla anlatılması sanatı yazın (Resimli Ansiklope-dik Buumlyuumlk Soumlzluumlk)

Edebiyat 1Duumlzyazı ve şiirde yazılı kompozis-yonlar oumlzellikle kalıcı nitelikli ve sanatsal değere sahip olanlar 2 Belli bir uumllkede ya da belli bir doumlnemde uumlretilen yazılar oumlrneğin Fransız edebi-yatı Roumlnesans doumlnemi edebiyatı vs (The Websterrsquos dictionary)

Edebiyat Didaktik ya da accedilıklayıcı değerden ccedilok sanatsal değere sahip yazılar (Collierrsquos dictio-nary)

Soumlzluumlklerde bu tanımlara rastlanmakla birlikte edebiyatın farklı niteliklerine vurgu yapan tanım-larla karşılaşmak muumlmkuumlnduumlr Tıpkı akımların ortaya ccedilıkmasında etkili olan goumlruumlş ve yaklaşım

farkları gibi edebiyatın tanımında da ondan iste-nen faydanın ne olduğuna bağlı olarak farklı ta-nımlar yapılır Edebiyat sanatccedilının dehasını mı yansıtacaktır Yoksa ccedilağına tanıklık mı edecektir Eğlendirirken eğitmeyi mi amaccedillayacaktır Yoksa herhangi bir amaccedil olmaksızın salt guumlzellik iccedilin mi yapılacaktır Buumltuumln bu sorulara verilen cevaplar farklı tanımlarla karşılaşmamıza yol accedilar Oumlrneğin eserin vereceği estetik hazzı oumln plana alan Oumlzde-mir İnce edebiyatı ldquookuyana estetik bir tat ver-mek amacıyla yazılmış olan ya da boumlyle bir amacı bulunmasa bile biccedilimsel oumlzellikleriyle bu duumlzeye ulaşabilen buumltuumln yazılı yapıtlarrdquo olarak tanımlar (1993 s97) Oumlte yandan sanatın guumlzel ahlacirckı pe-kiştirme ve model olma amacıyla yazılan duumlzyazı ve şiir biccediliminde guumlzel yazılar olduğunu duumlşuumlnenler de vardır Tuumlrkccedilersquode Tanzimat doumlneminde tuumlretilen bir kelime olan ldquoedebiyatrdquoın ldquoedebrdquo koumlkuumlnden tuuml-retilmesi bu anlayışın bir yansımasıdır

Şimdi de akım ve edebiyat akımı tanımlarına bakalım

Akım Sanatta siyasette duumlşuumlnce hayatında ortaya ccedilıkan yeni bir goumlruumlş youmlntem hareket cere-yan tarz (TDK soumlzluumlğuuml)

Akım Sanatta duumlşuumlnce hayatında ve siyasette ortaya ccedilıkan yeni bir goumlruumlş youmlntem hareket ce-

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Tamamen bir işlevi yerine getirmek uumlzere tasarlan-mış bir eser sanat eseri olarak kabul edilebilir mi

2 Sanat iccedilin sanat goumlruuml-şuumlnde biccedilime verilen oumlnemin nedenini accedilıkla-yabilir misiniz

1 Daha fazla oumlrnek ve ayrıntılı bilgi iccedilin Gombrichrsquoin Sanatın Oumlykuumlsuuml adlı kitabından yararlanabilirsiniz

2 Sanat iccedilin sanat goumlruuml-şuumlnuuml bir amaca youmlnelik olan sanat anlayışlarıyla karşılaştırın

1 Siz de bireysel ve yıkı-cı olarak başlayan ve zamanla norm haline gelen sanatsal uumlsluplara oumlrnek bulmaya ccedilalışın

2 Size goumlre sanatta birey-sellik ve oumlzguumlnluumlk ne de-rece muumlmkuumlnduumlr Sizin oumlzguumln olduğunu duumlşuumln-duumlğuumlnuumlz sanatccedilılar var mı Neden

1 Sanatı tanımlayabilmek ve sanatın doğuşuna ve işlevine ilişkin kuramları accedilıklayabilmek2 Sanat-zanaat ayrımını yapabilmek

3 ldquoSanat iccedilin sanatrdquo goumlruumlşuumlnuuml accedilıklayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

13

Batı Edebiyatında Akımlar I

reyan veya tarz Edebiyatta buna edebicirc okul edebicirc meslek adları da verilmiştir (Tuumlrk Duumlnyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri Ansiklopedi Soumlzluumlğuuml)

Edebiyat akımı Edebiyat sanatı konusunda aynı goumlruumlşte olan sanatccedilıların oluşturduğu toplu-luk Oumlncuuml bir edebiyatccedilının ya da edebiyatccedilılar topluluğunun geliştirdiği biccedilim ve iccedilerik oumlnuumlnden birtakım yenilikler getiren anlayış akım okul (Re-simli ansiklopedik Buumlyuumlk Soumlzluumlk)

Fransızcada ldquoeacutecolerdquo (ekol okul) İngilizcede ise ldquomovementrdquo (hareket) ldquoschoolrdquo (okul) terimleriy-le karşılanan kavram dilimizde ldquoedebiyat akımırdquo ldquoedebicirc akımrdquo ldquoedebicirc hareketrdquo ldquoedebicirc meslekrdquo ldquoedebicirc okulekolrdquo terimleriyle karşılanmaktadır Akımların nasıl ortaya ccedilıktığı ve ne gibi nitelikler taşıdığı goumlz oumlnuumlne alınacak olursa edebiyat akımı bir grup yazar ve şairin uumlslup iccedilerik felsefe toplum-sal kaygılar sanat ve sanatın işlevi gibi konulardaki ortak goumlruumlşlerine dayanan hareket ya da eğilimler topluluğu olarak tanımlanabilir Felseficirc paradigma-ların değişmesi bilim ve teknolojideki yenilik ve buluşlar değişen siyasi toplumsal ekonomik şartlar sanat konusundaki yaklaşım ve eğilimleri değiştirir Bu eğilimler belli bir ortaklık duumlzeyine gelir genel ilkeler etrafında ortak bir sanat anlayışı meydana getirilirse bunlar bir akım niteliğine kavuşur El-bette yalnız ortak fikirlerin oumlne suumlruumllmesi değil bu fikir ve eğilimler doğrultusunda sanat eserlerinin uumlretilmesi de bir akımın oluşabilmesinin şartların-dandır

Akımlar ccediloğunlukla o doumlnemde yaygın ve yer-leşik olan akımlara karşı ccedilıkılmasıyla başlar Ro-mantizmin klasisizme realizmin romantizme sem-bolizmin realizme bir tepki olarak gelişmesi gibi Boumlylece her yeni akım uumlslup iccedilerik sanatta amaccedil ve işlev konusunda yeni oumlnerilerle gelir

Akımlar belirli bir doumlnemde doğar ve yaygın-lık kazanır ancak başlangıccedil ve bitiş tarihlerini be-lirlemek zor ve tartışmalıdır Oumlrneğin romantizm hareketi iccedilin genellikle 1789-1832 tarihleri verilir Fransız İhtilali bir başlangıccedil olarak kabul edilir bu tarih aynı zamanda monarşilerin ccediloumlkuumlşuumlnuumln ve de-mokrasinin yuumlkselişinin de başlangıcına işaret eder Romantizmde sanatccedilı oumlnemli bir kişidir bu durum demokrasiyle birlikte bireyin oumlnem kazanmasından ayrı duumlşuumlnuumllemez Oumlyleyse romantizmin ndashve diğer akımların- doğuşunu hazırlayan tek bir neden ya da olay soumlz konusu değildir Seccedililen tarihler bu ne-denle tartışmalıdır Şunu da belirtmek gerekir ki bu

tarihlerden sonra da romantik eserler verilmiştir ya da bu tarihlerde de romantizmin karşı ccedilıktığı klasik tarzda eser veren sanatccedilılar da vardır Genellikle bu başlangıccedil ve bitiş tarihlerinden kastedilen hareke-tin doğduğu ve geliştiği doumlnemlerdir Akımlar daha sonraki ccedilağlarda yeniden ortaya ccedilıkabilir etkisini hissettirebilir yeniden yorumlanabilir Aydınlan-ma Ccedilağırsquonda klasisizmin yeniden ortaya ccedilıkması (neoklasisizm) buna bir oumlrnektir Klasik ilke ve değerlere olan ilgi doumlnem doumlnem yeniden artar ve klasik sanat farklı biccedilimlerde karşımıza ccedilıkmaya başlar Romantizm belli ilke ve nitelikleri bakımın-dan sembolizmde yeniden canlanır Realizm klasi-sizmle nesnellik akıl ve sağduyuya verdiği oumlnem bakımından ortaklaşır

Akımlar genellikle ccedilok katı ilkeler etrafında oluşmaz akımın temel ilkeleri doğrultusunda eser-ler verildikccedile belirli bir zevk ortaya ccedilıkar Bazen bunlar kural olarak ortaya konur ve bu tarihten sonra akım ccedilerccedilevesinde verilen eserler genellikle bu kurallara uyar Oumlrneğin Boileaursquonun klasisiz-min kurallarını ortaya koyması ve sistemleştirmesi sonraki doumlnem eserlerinin genellikle bu kuralları takip etmesiyle sonuccedillanır

Akımlar doğup geliştikleri tarihler arasında da daha sonraki yeniden doğuşlarında da durağan değişmez ve homojen değillerdir Hem zaman iccedile-risinde hem de temsilcilerinin farklı eğilimlerine bağlı olarak aynı doumlnemde değişiklikler goumlsterirler

Akımlar iccedilinde ayrıca ldquoeğilimrdquoler (İng ten-dency) vardır Oumlzellikle modern sanat iccedilin geccedilerli olan eğilim kavramı aynı akım iccedilinde gruplaşan sanatccedilılar arasındaki tutum farklılıklarını belirtir Akımların genel niteliğine karşılık eğilimler birey-seldir (Soumlzen Tanyeli 2005 s73)

Bir akım kendi iccedilinde nadiren homojenlik goumlsterir ccediloğu kez iccedilinde farklı eğilimler barın-dırır Akımların genel kolektif niteliğine karşı eğilimler bireyseldir

dikkat

Bir sanatccedilı sanat yaşamı boyunca birden ccedilok akımla bağlantılı olabilir farklı akımların etkisi altına girebilir hatta goumlruumlşlerini buumltuumlnuumlyle değiş-tirebilir Oumlrneğin Parnas akımına bir tepki olarak gelişen sembolist şiir bizzat bu akıma mensup sa-

14

Sanat Edebiyat Akım

natccedilılar arasından ccedilıkmıştır Bu nedenle bir akımın temsilcisi olarak goumlruumllen ya da o akımla bağlantılı olarak nitelendirilen bir sanatccedilıyı başka akımların temsilcisi olarak da goumlrmemiz olağandır Bazen bir sanatccedilı verdiği eserlerdeki farklı etkiler nedeniyle de birden ccedilok akımla ilişkilendirilebilir Oumlrneğin bir ressam hem sembolizmle hem ekspresyonizmle hem de kuumlbizmle ilişkilendirilebilir Eserinin oumlzel-likleri bu akımlarla şu ya da bu accedilıdan benzeşiyor-dur yahut soumlz konusu akım doğası itibarıyla bir geccediliş akımı olabilir

Bir sanatccedilı ya da eser bazı yanlarıyla bir akımla ilişkiliyken bazı yanlarıyla bir başka akımla ilişkili olabilir Oumlrneğin bizim edebiyatımızda gerccedilekccedilili-ğin temsilcilerinden olarak goumlsterilen Halit Ziya kişi ve mekacircn tasvirlerinde ccediloğu kez romantiktir Gerccedilekccedili bir yazar olarak kabul edilen Charles Dickensrsquoın romanları abartılı karşıtlıkları ve ola-ğanuumlstuumlluumlkleriyle romantizmden izler taşır Dosto-yevski hem gerccedilekccedililikle hem varoluşccedilulukla ilişki-lidir Kısacası bir yazar ve eser ile bir akım arasında yuumlzde yuumlz kesinlikte bir ilişki yoktur

Bir de birden ccedilok akımı iccediline alan genel nite-likli akımlar vardır Oumlrneğin modernizm akımı 19 yuumlzyıl sonlarında doğmuş ve 1960rsquolarda yerini postmodernizme bırakıncaya kadar devam etmiş-tir Suumlrrealizm kuumlbizm ekspresyonizm dadaizm gibi akımlar modernizm akımının birer parccedilasıdır Postmodernizm iccedilinde buumlyuumlluuml gerccedilekccedililik misti-sizm postkoloniyalizm gibi akımlar yer alır

Edebiyat akımları bağımsız olmayıp sanat akımlarının edebiyattaki goumlruumlntuumlsuumlduumlr ve illa ki edebiyat alanında doğmaz Bazen sanatın başka bir dalında doğar ama edebiyatta da etkili olur Bu et-kinin duumlzeyleri değişebilir oumlrneğin resimde doğan empresyonizm edebiyatta daha sınırlı bir etkiye sahipken suumlrrealizm edebiyatta oumlnemli bir akım olmuş ve bu youmlnde pek ccedilok eser verilmiştir Edebi-yatta doğan akımlar da aynı şekilde diğer sanatları etkilerler Oumlrneğin sembolizm akımı edebiyat ala-nında ortaya ccedilıkmış ancak resim ve heykelde ccedilok etkili olmuştur

Edebiyat akımları belli bir grup sanatccedilının bir araya gelmesiyle ve ortak bir sanat anlayışını guuml-zellik kavrayışını gerccedileklik algısını paylaşmalarıyla şekillenirler Bu ortaklıklar bazen bir bildirgeyle ortaya konur ve sistemleştirilir Bazen bir grubun doğuşunu haber veren ve sanattaki amaccedillarını or-taya koyan bildirgeler yayımlanır Bazen bir metin

yazılışından ccedilok sonra bir akımın bildirgesi olarak goumlruumllmeye başlanır Victor Hugorsquonun ldquoCromwellrdquo (1827) piyesine yazdığı oumlnsoumlz romantizmin Emile Zolarsquonın ldquoDeneysel Romanrdquo (1880) adlı eseri na-tuumlralizmin bildirgesi kabul edilir Jean Moreasrsquonın 1886rsquoda yayımladığı ldquoSembolizmrdquo (Le Symbolis-me) başlıklı yazı sembolizmin bildirgesi olmakla birlikte bu tarihten oumlnce yetişmiş sembolistlerin kimi eserleri de sembolizmin bildirgeleri olarak ka-bul edilir Baudelairersquoin ldquoİletişimlerrdquo (Correspon-dances) Verlainersquoin ldquoŞiir Sanatırdquo (Art poeacutetique) adlı şiirleri buna oumlrnektir Bizim edebiyatımızda da Fecr-i Acircti topluluğu bir beyannameyle topluluğun kuruluşunu duyurmuş ve sanat anlayışlarını accedilık-lamıştır Orhan Velirsquonin Garip oumlnsoumlzuuml Garip (I Yeni) akımının bildirgesi sayılır

Şunu belirtmek gerekir ki bir akımın ya da topluluğun bir bildirge yayımlama gibi bir zorun-luluğu yoktur Bir bildirgeyle ilkeleri ve doğuşu duyurulmayan akımlar genellikle o akımın ilke ve niteliklerinin belirgin olduğu eserler uumlzerinden accedilıklanırlar

Akımlar doğdukları sanat dalından başka sanat-lara yayıldıkları gibi ccedilağlar ve coğrafyalar boyunca da yayılırlar Yayıldıkları coğrafyalarda oranın ken-dine oumlzguuml şartlarına uyum goumlstererek farklı nite-likler kazanırlar Oumlrneğin romantizm Fransız ede-biyatında farklı İngiliz edebiyatında farklı Alman edebiyatında farklıdır Her millet kendi folkloruuml kuumlltuumlrel oumlzellikleri tarihi ve siyasi ve toplumsal şartlarıyla farklı oumlgeleri oumlne ccedilıkarır ya da aynı oumlgeyi farklı şekillerde yorumlar Oumlrneğin Fransarsquoda milli-yetccedililik Fransız tarihinin vurgulanmasıyla karakte-rize olurken Alman romantizminde halk kuumlltuumlruumlne doumlnuumlş oumln plandadır

Batı ve Batı EdebiyatıTDK soumlzluumlğuumlnde ldquobatırdquo ldquoguumlneşin battığı youmlnrdquo

ve ldquobulunulan yere goumlre guumlneşin battığı youmlnde olan boumllgerdquo şeklinde tanımlanmıştır Siyasi olarak ise Avrupa ve Kuzey Amerikarsquoyı ifade ettiği soumlylen-miştir Ancak bu tanım eksiktir Batı dediğimizde merkezi Avrupa olan ve kuumlltuumlr ve medeniyet mi-rası gelenek siyaset sanat inanış dil ya da coğ-rafya bakımından Avrupa ile ilişkili boumllge ve uumllke-leri kastediyoruz Soumlmuumlrgecilik geccedilmişi ve coğraficirc keşifler nedeniyle başka uumllkelerde yerleşik Avrupa koumlkenli nuumlfus bu boumllgelere Avrupa kuumlltuumlruumlnuuml ta-şımış ve bu boumllgeler Batı medeniyetinin bir parccedilası

15

Batı Edebiyatında Akımlar I

olmuştur Avustralya Yeni Zelanda Kanada gibi Commonwealth uumllkeleri Kuzey Amerika Guumlney Afrika Cumhuriyeti Rusya gibi uumllkeler Batı me-deniyetinin birer parccedilasıdır Bu uumllkelerin sanatsal uumlretimleri Batı sanatı edebiyatları da Batı edebiyatı iccedilinde değerlendirilir Bir başka deyişle Batı edebi-yatı ortak felseficirc kuumlltuumlrel sanatsal dinicirc koumlklere sa-hip Batı medeniyeti iccedilinde Antik Ccedilağrsquodan buguumlne verilen edebicirc eserlerin toplamıdır

Buguumln genel kabul goumlren goumlruumlşe goumlre Batı me-deniyetinin temeliEskiYunanveLatinkuumlltuumlrvesanatıdır İnanış bakımından ndashReformdan sonra ortaya ccedilıkan farklı mezhepler olsa da- Hristiyan-dır Felseficirc koumlklerini Eski Yunanrsquodan alır Eski Yu-nanveLatinOrtaCcedilağHuumlmanizmAydınlanmaModernizm ccedilizgisini takip eder Bu medeniyet iccedilin oumlnemli tarihsel doumlnuumlşuumlmler Roumlnesans Reform Aydınlanma Sanayi devrimi Bilim devrimi ve li-beral demokrasilerin gelişmesidir Roumlnesans Antik Ccedilağrsquodaki koumlklere doumlnuumlşuuml temsil eder bu ve takip eden diğer gelişmeler buguumlnkuuml Batılı toplumların siyasal ekonomik dinicirc ve toplumsal yapısını şekil-lendirmede etkili olmuştur

Batı medeniyeti ccedilok geniş bir kavram olduğu gibi Batı edebiyatı da oldukccedila geniş ve genel bir kavramdır Birccedilok uumllke ve milletin edebiyatını al-tında toplayan bir genel ccedilatıdır Bu edebiyatlar bir-birinden farklıdır ve kendilerine oumlzguuml niteliklere sa-hiptir O millete ya da uumllkeye oumlzguuml kuumlltuumlrel oumlgeler siyasi bağlar youmlnetim biccedilimleri goumlccedille karşılaşma ve homojenlik duumlzeyleri tarihsel doumlnuumlm noktaları coğrafi konumları ve iklimi ilişkide bulundukları diğer toplumlar gibi pek ccedilok değişkene bağlı olarak farklılıklar goumlsterirler Ancak yukarıda da belirttiği-miz gibi ortak youmlnleri temellerinde klasik edebiyat olarakkabuledilenEskiYunanveLatinedebiya-tının Hristiyanlığın inanış ve değerler sisteminin ve buna bağlı ortak mirasın paylaşılmasıdır Ortak koumlklere dayanmalarının yanı sıra birbiriyle daima alışveriş iccedilinde olmuş olan bu edebiyatlar birbirin-den etkilenmişler ve iccedil iccedile gelişmişlerdir

Octavio Paz Batı edebiyatının buumltuumlnluumlğuumlnuuml şoumlyle accedilıklar

ldquoBatı edebiyatının bir buumltuumln olduğunu oumlne suumlr-mek hem akla yakın hem de yadsınmaz goumlruumlnuuml-yor İngiliz Alman İtalyan ve Polonya edebiyatı dediğimiz birimlerin her biri bağımsız ve tek başına bir teklik oluşturmaz ama diğerleriyle suuml-rekli ilişki hacirclinde bir buumltuumln oluşturur Corneille

Juan Ruiz de Alarconrsquoun yapıtını okudu ve ya-rarlandı Shakespeare de Montaigne ile aynı şeyi yaptı Batırsquonın edebiyatı bir ilişkiler ağıdır diller yazarlar biccedilemler ve yapıtlar suumlrekli bir iccedil iccedilelik-le yaşadılar ve yaşıyorlar İlişkiler ccedileşitli youmlnlerde ve farklı placircnlar uumlzerinde kendini goumlsteriyor Ba-zıları yakınlık bazıları da ccedilelişki tuumlruumlndendir () İlişkiler zamansal veya mekacircnsal olabilir () Buumltuumln buumlyuumlk edebicirc hareketler uluslar oumltesiydi ve geleneğimizden gelen buumltuumln buumlyuumlk yapıtlar ve başka yapıtların sonucu -bazen de karşılığı- oldu Batı edebiyatı kendi kendisiyle kavga hacirclinde bir youmlnuumlyle de yinelemeler ve değişmeler olan bir evetlemeler ve hayırlamalar peş peşeliği iccedilinde durmadan kendi kendine ayrışan ve buluşan bir buumltuumlnduumlrrdquo (Paz 1999 akt Ccediletişli 2006)

Pazrsquoın accedilıkladığı gibi Batı edebiyatı iccedilinde de-ğerlendirilen her bir edebiyat hem ortak koumlklerden hem de birbirinden beslenmiştir Batı edebiyatı geleneği geccedilmişi buguumlne bağlayan bir zincirin hal-kalarının oluşması şeklinde gelişmiştir Oumlrneğin klasik doumlnem eserleri olay oumlrguumllerini kahraman-larını hikacircyelerini ccediloklukla Homerosrsquotan alır Hugorsquonun Cromwell oumlnsoumlzuumlnde belirttiği gibi ldquoShakespearersquoden oumlnce İlyada İlyadarsquodan oumlnce de Tevrat gelirrdquo Bu eserler gelenekten ve birbirinden etkilenerek bir zincir oluştururlar Ccedilağdaş Batı edebiyatında hacirclacirc Homeros Vergilius Dante Sha-kespeare gibi yazarların eserlerine sıkccedila atıf yapılır eserlerde onların uumlsluplarından imge duumlnyaların-dan izler goumlruumlluumlr

Batı edebiyatı dışındaki edebiyatlar da Batı ede-biyatından etkilenmiştir elbette ancak onlar temel-de başka bir bilinccedilaltını ve ortak mirası paylaşırlar Elinizdeki kitap size Batı edebiyatı alanında ortaya ccedilıkmış akımları tanıtmak uumlzere hazırlandı dikkat edilecek olursa bu akımların Tuumlrk edebiyatına da yansımaları olmuştur Bu Osmanlı Devleti ve deva-mı olan Tuumlrkiyersquonin oumlzellikle Tanzimat Fermanıyla hız kazanan son uumlccedil yuumlz yıllık Batılılaşma macera-sının bir sonucudur Ancak bu etkiler Tuumlrk edebi-yatının kendine oumlzguuml nitelikleriyle harmanlanmış halde karşımıza ccedilıkar Aynı şekilde Batı duumlnyasıyla ilişkiler iccedilinde olan farklı şekillerde Batı edebiyatın-dan etkilenmişlerdir

16

Sanat Edebiyat Akım

GERCcedilEK ve GUumlZELLİKEdebiyat akımlarının sanatın işlevi gerccedileğin

ne olduğu bilginin nasıl edinileceği guumlzelliğin sa-nattaki yeri gibi temel konularda ayrıldığını soumlyle-miştik Bunlar sanat eserinin uumlslubunu belirleyen sorulardır Sanatın işlevi yani yararlılığı konusu yu-karıda ele alınmıştı Şimdi bir de gerccedilek ve guumlzellik kavramlarının neler olduğuna ve bunlara ilişkin farklı yaklaşımların sanat algısını nasıl etkilediğine bakalım

GerccedilekTDK soumlzluumlğuumlnde gerccedilek ldquoduumlşuumlnuumllen tasarım-

lanan imgelenen şeylere karşıt olarak var olanrdquo ola-rak tanımlanmıştır Oxford soumlzluumlğuumlne goumlre gerccedilek şeylerin goumlruumlnduumlğuuml ya da hayal edildiği gibi değil gerccedilekten oldukları durumdur Genelde soumlzluumlk tanımlarına bakıldığında nesnel (objektif ) bir ger-ccedilekliğin var olduğu kabuluumlyle tanımlandığı goumlruuml-luumlr Oysa gerccedilek gerccedileğin doğası ve bilinebilirliği felsefe tarihinin en eski ve uzun oumlmuumlrluuml tartışma konularından biridir

Temelde ldquogerccedileklikrdquo le ilgili felsefi tartışmalar gerccedilekliğin algı inanccedil ve diğer zihinsel ve kuumlltuumlrel faktoumlrlere olduğu gibi dinler ve politik hareketler ortak bir kuumlltuumlrel duumlnya goumlruumlşuuml kavramı veya ideo-lojiye bir şekilde bağımlı olup olmadığıyla ilgilidir Bu konudaki goumlruumlşlerden biri gerccedileklik hakkındaki algı ve inanccedilların oumltesinde gerccedilek bir gerccedilek olma-dığıdır Bu bir oumlznel gerccedilekccedililik tanımıdır ve koumlkleri

Eski Yunanrsquodaki sofistlere kadar uzanır Bu goumlruumlşe goumlre algılarımızın dışında ve ondan bağımsız nesnel ve değişmez bir doğaya sahip bir gerccedileklik yoktur Ancak bunun tersini savunanlar da vardır İnanccedil ve algılardan bağımsız bir gerccedileğin olduğu goumlruumlşuumlne gerccedilekccedililik (realizm) denir Genel olarak herhan-gi bir cisminmaddenin sınıfı varlığı ya da temel oumlzelliklerinin algılar inanccedillar dil veya herhangi bir diğer insan eserine dayanmadığı soumlylendiğinde o nesne hakkında ldquogerccedilekccedililikrdquo ten bahsedilebilir Bir de goumlruumlnuumlr gerccedilekliğin yanılmalara ccedilarpıklıklara ve değişimlere accedilık olduğunu duumlşuumlnuumlp bunların bir yansıması olduğu hakiki oumlzler biccedilimler olduğuna inananlar vardır Buna idealizm denir

Gerccedilek nedir sorusuna ruhtinidea cevabını verenler idealisttir Madde cevabını verenler mad-deci (materyalist) hem madde hem tinruhidea cevabını verenler duumlalisttir

İdealizm ve RealizmAntikccedilağ Yunan Eleacılığından başlayarak guuml-

nuumlmuumlze kadar suumlruumlp gelen idealist felsefenin ger-ccedilek anlayışı bu felsefenin doruğu olan Hegelrsquode şu deyimle dile gelir ldquoGerccedilek ussal (aklicirc) olandırrdquo

Eleacılara goumlre duyularımızla algıladığımız her şey bir yanılsama bir goumlruumlntuumlden ibaretti Var olan şeylerin tuumlmuuml yanılsama goumlruumlnuumlştuuml Sadece tek ve evrensel varlık gerccedilekti ama varlık var olmuş de-ğildi ccediluumlnkuuml gerccedilek olan var olmazdı Ancak akılla bilinebilir akılla tanınabilirdi

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Bir sanatccedilının bir akımla ilişkisini belirleyebilmek iccedilin eserlerini nasıl bir bakış accedilısıyla incelemek gerekir

Dostoyevskirsquonin Yeraltın-dan Notlar adlı romanını okuyarak romanın hangi akımlarla ilişkili sayılabile-ceğini değerlendirin

Yaşamının farklı doumlnemle-rinde farklı akımlarla ilişkili olmuş birkaccedil sanatccedilı da siz sayın

4 Edebiyatı tanımlayabilmek5 Akım ve edebiyat akımı kavramlarını tanımlayabilmek6 Batı ve Batı edebiyatı kavramlarını tanımlayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

17

Batı Edebiyatında Akımlar I

Ele acılar şeylerin gerccedilek accedilıklamalarının varo-luşun evrensel bir birliği anlayışında yattığını ileri suumlrduumller Oumlğretiye goumlre duyular bu birliği anlaya-maz ccediluumlnkuuml bildirileri tutarsızdır yalnız duumlşuumlncey-le duyunun sahte goumlruumlnuumlşlerinin oumltesine geccedilebili-riz ve ldquoHer şey Birdirrdquo olan temel gerccedileğin varlık bilgisine ulaşabiliriz

Pisagor her şeyin sayı olduğunu ve kozmosun sayısal ilkelerden geldiğini ileri suumlrduuml Ona goumlre fiziksel duumlnya varlığın matematiksel duumlnyasının taklididir Bu fikirler Herakleitos Parmenides ve Platonrsquoda ccedilok etkili oldu Platonrsquoun felsefesinde lsquorsquoher şeyin altında matematiksel bir duumlzen varrsquorsquo di-yen Pisagorrsquoun lsquorsquoduyularımıza guumlvenemeyizrsquorsquo diyen Parmenidesrsquoin lsquorsquoher şey değişirrsquorsquo (duyusal duumlnya-da her şey değişir idealar ise değişmezdir) diyen Herakleitosrsquoun etkileri goumlruumlluumlr

Platon Eleacıların savlarını geliştirerek duyum-ların bize asla bilgi veremeyecekleri sonucuna var-dı En yalın duyumlarımızın getirdiklerinde bile ussal olan bir yan vardı Oumlrneğin ldquobuguumln hava sı-cakrdquo dediğimiz zaman sıcaklığı soğukluk sertlik acılık vb gibi duyumlarımızla kıyaslayarak elde ediyorduk Demek ki bir sınıflama yapıyor ve ussal bir işlem gerccedilekleştiriyorduk Oumlyleyse bilgilerimiz duyusal değil kavramsal ve bundan oumltuumlruuml de ussaldı Zihnimizin uumlruumlnuumlyduumller Biz herhangi bir nesne uumlstuumlnde o nesneyi dile getirmek iccedilin kullandığı-mız kavramdan başka hiccedilbir şey bilmiyorduk Her soumlzcuumlk bir kavramdı bir tuumlmeldi

Ccedileşitli diyaloglarda en oumlnemlisi Devletrsquote Sok-rates ortalama insanın neyin bilinebilir ve neyin gerccedilek olduğuna dair sezgisini tersine ccedilevirir Ccediloğu kişi duyularının nesnelerini gerccedilek olarak alması-na rağmen Sokrates bir şeylerin gerccedilek olabilmesi iccedilin elinde kavranması gerektiğini duumlşuumlnen insan-ları aşağılar Guumlneş ışığıyla aydınlanmış duyular duumlnyasını iyi ve gerccedilek sananların bir koumltuumlluumlk ve cehalet mağarasında acınası bir şekilde yaşadıkla-rını soumlyler Sokratesrsquoe goumlre fiziksel nesneler ve fi-ziksel olaylar ideal veya muumlkemmel biccedilimlerinin ldquogoumllgelerirdquonden ibarettir ve yalnızca kendi kusursuz versiyonlarını oumlrneklendirdikleri oumllccediluumlde var olurlar

Platonrsquoun mağara alegorisi bu goumlruumlşuumln bir oumlr-neğidir İnsanlar bir mağaranın iccedilinde duvara yan-sıyan goumllgeleri gerccedilek sanarak yaşarlar Ne zaman ki biri onu bağlayan iplerden kurtulup mağaranın dışına ccedilıkar oumlnce goumlzleri kamaşarak başka bir ger-

ccedilekliğe tanık olur Bunlar tuumlmeller (evrenselleruniversals)dir Goumlruumlnen duumlnya onların yanıltıcı bir yansımasıdır

Mağara alegorisi Platonrsquoun siyaset konusun-daki goumlruumlşleriyle yakından ilgilidir ccediluumlnkuuml ona goumlre sadece mağaradan tırmandıktan sonra goumlzlerini iyilik goumlruumlntuumlsuumlne dikenler youmlnetme-ye uygundur Sokrates aydınlanmış insanların kutsal duumlşuumlncelerinden ccedilekilerek kenti yuumlksek tecruumlbelerine goumlre youmlnetmeye mecbur bırakıl-maları gerektiğini iddia eder Boumlylece laquofilozof-kralraquo fikri doğar akıllı kişi iyi bir usta seccedile-cek kadar akıllı olan insanlar tarafından ona verilen guumlcuuml kabul eder Bu Sokratesrsquoin Dev-letrsquoteki ana tezidir kitlelerin goumlsterebileceği en buumlyuumlk bilgelik bilgece bir youmlnetici seccedilimidir

dikkat

Goumlruumllduumlğuuml gibi idealist felsefe Eleacılardan Berkeley ve Hegelrsquoe kadar ldquodış duumlnya yokturrdquo de-mez ldquovardır ama gerccedilek değildirrdquo der Aslında bu bir kavramsal yanılsamadır gerccedilek olmayanın var ol-maması gerekir var olmayan şey de yoktur İdealiz-min buumltuumln dayanağı gerccedilek deyimine tuumlmuumlyle ters bir anlam vermesidir onlara goumlre gerccedilek ldquotuumlmeldir kavramsaldır ussaldırrdquo Oumlrneğin evrende bireysel atlar vardır ama tuumlmel at yoktur İdealizme goumlre asıl gerccedilek bireysel atlar değil gelip geccedilici olan bu bireysel atların uumlstuumlnde daima var kalacak olan kavramsal attır İdealistler gerccedilekrsquoi ldquobaşkaca hiccedilbir varlığa borccedillu olmaksızın bağımsız bir varlığa sahip olanrdquo biccediliminde tanımlarlar (Hanccedilerlioğlu 200 s 215) Buna goumlre dış duumlnyada ne varsa varlığını bir başka varlığa borccedilludur bağımlıdır ve bundan oumltuuml-ruuml de gerccedilek olmayıp goumlruumlntuumlduumlr Oumlrneğin duumln-yada birccedilok kedi vardır ama bunların ortak oumlzelliği ve onları kedi yapan şey kedi ideasından ileri ge-lir Duumlnyadaki kediler bunun yansımasıdır gerccedilek olan kedi ideasıdır Yani duumlnyada kediler vardır ama ldquokedilikrdquo yoktur o idealar evrenindedir Ke-diyi kedi yapan kedilik ideasıdır Gerccedilek varlık var olan değil var olmayan yani idealardır

Platon tuumlmellerin gerccedilek oumlzler olduğu ve nite-liklerden bağımsız olarak var olduğu goumlruumlşuumlndedir

18

Sanat Edebiyat Akım

Aristo ise tuumlmellerin gerccedilek oumlzler olduğu goumlruumlşuumln-dedir ancak varlıkları onları oumlrnekleyen niteliklere bağlıdır Yani kedi olmasaydı kedilik tuumlmeli olma-yacaktı kedilik tuumlmelinin olması kedinin varlığına bağlıdır

Kant ve Hegel gibi idealistler tuumlmellerin gerccedilek olmadığını ancak akılcı varlıkların zihnindeki fi-kirler olduğunu ileri suumlrmektedirler Tuumlmellere saf aklın temel kategorileri (veya bu temel kategoriler-den tuumlretilmiş ikincil kavramlar) olarak bakarlar Tuumlmeller idealizmde oumlzuumlnde yargılamanın yapıl-dığı rasyonaliteye bağlıdırlar

Platon algılanabilen nesneler duumlnyası ile evren-sel ya da biccedilimler duumlnyası arasında keskin bir ayrım olduğuna inanmaktadır birincisi hakkında yalnız-ca goumlruumlşlere sahip olunabilir ancak diğeri hakkında bilgi sahibi olunabilir Platon iccedilin bilginin sonsuza kadar kesin ve genel olması gerektiği iccedilin deği-şebilen veya maddesel olan herhangi bir şey hak-kında bilgi edinmek muumlmkuumln değildi Bu nedenle formların duumlnyası gerccedilek duumlnyadır guumlneş ışığı gibi duyular duumlnyası yalnızca goumllgeler gibi eksik veya kısmen gerccedilektir Bununla birlikte Platonik ger-ccedilekccedililik ebedi şekillerin zihinsel eserler olduğunu kabul etmediği iccedilin modern idealizm biccedilimleriyle keskin bir şekilde ayrılır

Platonrsquoun oumlğrencisi Aristo oumlğretmeniyle farklı duumlşuumlnuumlyordu Platonrsquoun idealar oumlğretisinde sa-vunduğu ldquoherhangi bir şey var olmadan oumlnce de idealar duumlnyasında o şeyin ideası vardır ve hep var olmuşturrdquo tezinde ikiye boumlluumlnen duumlnya tezinin ak-sine idealar ve niteliklerin bir arada olduğunu sa-vunmuştur Aristorsquoya goumlre duyularda var olmayan bir şey bilinccedilte de var olamaz Duyulur duumlnyanın dışında kavranabilir bir duumlnya yoktur Platon ge-ometriyi idealize ederken Aristoteles doğayı ve il-gili disiplinleri oumlne ccedilıkarmış birccedilok bilim dalının kurucusu olmuştur duumlşuumlncelerinin buumlyuumlk kısmı canlılar ve oumlzellikleriyle ilgilidir Varlıkları sınıflan-dırmış tuumlrlere ayırmış goumlzlem ve deneyle bilgi edi-nilebileceğini soumlylemiştir Aristo duyusal duumlnyayı tanımanın imkansızlığını oumlne suumlren Platonrsquodan ay-rılmış ve deneycilik (ampirisizm) ve tuumlmevarımın kurucusu olmuştur

Resim 112 Raffaellorsquonun Atina Okulu adlı resminden detay goumlruumlntuumlsuumlnde resmin merkez figuumlrleri Platon ve Aristo Raffaello ilk ccedilağın anıtsal mimarisi iccedilinde

merkezde idealist Platonrsquou ve realist Aristorsquoyu yan yana resimlemiştir Felsefi inanccedillarına paralel olarak Platon

goumlğuuml yani idealar alemini Aristo ise yeri yani bu duumlnyayı goumlsterir

Gerccedileklikle ilgili goumlruumlşler kadar bilginin ne olduğu ve nasıl edinileceğine youmlnelik goumlruumlşler de akımlar arasındaki ayrımları oluşturur Oumlrneğin Aristorsquonun youmlntemini kullanan bir sanatccedilı doğru-dan goumlzlenebilir ve deneyimlenebilir olan duyusal duumlnyayı incelemeye ve goumlzlemeye ccedilalışacak bu şe-kilde edindiği bilgilere guumlven duyacaktır Platon iccedilin duyusal duumlnyadaki goumlzlem ve deneyler gerccedilek bilgi accedilısından yanıltıcıdır Oumlrneğin Aydınlanmacı idealistler iccedilin deney ve goumlzlemin sonuccedilları akıl sa-yesinde akıl yuumlruumltmelerle ve aklın kategorileriyle bilgiye doumlnuumlşuumlr Bir pozitivist iccedilin deney ve goumlz-lemle goumlsterilemeyen bilgi kabul edilemez

Realistgerccedilekccedili duumlşuumlnuumlrlere goumlre bilinccedilten ba-ğımsız bir duumlnya vardır Taşları toprakları ağaccedilları var eden insan bilinci değildir Ccediluumlnkuuml bunlar duumln-ya uumlstuumlnde insan var olmadan oumlnce de vardı Duumln-ya milyarlarca yılını bu doğal varlıklarıyla birlikte insansız yaşamıştır Oumlrneğin kuşların kendi bilin-cinin ya da insan bilincinin uumlruumlnuuml olmadığını ve kendisinin dışında bağımsız olarak var bulundu-ğunu ccedilocuklar bile bilir Kendiliğinden maddecilik anlayışına uygun olarak ilk insanların bu gerccedilek-ccedililik anlayışlarına ldquokendiliğinden gerccedilekccedililikrdquo ya da ldquoccedilocuksu gerccedilekccedililikrdquo denir

19

Batı Edebiyatında Akımlar I

Gerccedilekccedililiğin (realizmin) bir tuumlruuml olan mad-deciliğe goumlre ldquogerccedilek daima somutturrdquo Gerccedilek bilinccedilten bağımsız somut ve nesneldir Bilinccedilten bağımsız olarak tuumlm var olanlar gerccedilektirler Bu anlamda gerccedilek deyimi madde ve nesne deyimle-riyledeilişkilidirLeninldquoMaddebizeduyumlarlaverilen nesnel gerccedilekliktirrdquo der Tuumlm nesneler de gerccedilektirler Gerccedilek deyince bilincimizin dışında nesnel olarak ortaya ccedilıkmış bulunan nesne nitelik koşul durum vb gibi olgu ve olayları anlarız Ha-kikat de bu nesnel gerccedileğin bilincimizdeki yansısı-dır Duyumlarımız algılarımız tasarımlarımız ku-ramlarımız nesnel gerccedileğe uygun oldukları oranda hakikat olur Demek ki her hakikacirct nesneldir Ger-ccedileğe uygun duumlşmeyen oumlznel kanılarımız tasarım-larımız duumlşlerimiz yapıntılarımız ve yanılsamala-rımız hakikacirct değildir (Hanccedilerlioğlu 2000 s216)

NesnelGoumlzlemcinin dışında gerccedilek bir varlığa sahip olan goumlzlemcinin duygularından veya hayal guumlcuumlnden bağımsız bir dış nes-ne ya da olayla ilgili olan Bireyin kişisel goumlruumlşuumlnden bağımsız olan

OumlznelDuumlşuumlnen oumlznenin bakış accedilısıyla goumlruumllen ve onun kişisel oumlzellikleriyle oumlznel goumlruumlşuumlyle koşullandırılan duumlşuumlnen oumlzne tarafından evrensel olarak kabul edilen gerccedileğe karşıt olarak belirlenen

Oumlyleyse gerccedileğin niteliği nesnel bilginin olup olmadığı bilgiye nasıl ulaşılacağı bilgi edinmenin ve gerccedileği kavramanın ne amacı olduğu sorularına verilen cevaplar sanatın ifade youmlntemlerini teknik-lerini amaccedillarını oumlne ccedilıkardığı ve dışladığıkarşı ccedilıktığı oumlgeleri accedilıklar

GuumlzellikGuumlzellik kavramının sanatla ilişkisine ilk kısım-

da değinmiş ve salt guumlzellik iccedilin sanat eseri ortaya koymanın modern toplumlara oumlzguuml bir şey oldu-

ğunu belirtmiştik Ccedilağlar boyunca sanat uumlretimle-rinde temel amaccedil olsun olmasın guumlzellik niteliğinin bulunduğu goumlruumlluumlr Guumlzelliğin ne olduğu ahlacirck iyilik fayda gerccedileklik gibi kavramlarla ilişkisi sa-natta uumlslubu youmlntem ve araccedilları amacı belirleyen niteliklerden biridir Oumlyleyse guumlzelliğin anlamı ve kavranışına ilişkin farklı yaklaşımları kısaca goumlzden geccedilirerek kavramı daha iyi anlamaya ccedilalışalım Oumln-celikle guumlzellik kavramının soumlzluumlklerde nasıl tanım-landığına birkaccedil oumlrnek verelim

Guumlzellik Estetik bir zevk coşku hoşlanma duy-gusu uyandıran nitelik huumlsuumln Ahlacirck ve fikricirc ni-telikleriyle hayranlık uyandıran şey (TDK soumlzluumlğuuml)

Duyulara guumlccedilluuml bir haz veren niteliklerin birle-şiminin niteliği zihinsel ya da ahlacircki yetileri cezbe-den (Shorter Oxford English Dictionary)

Duyuların hoşuna giden ya da zihni heyecan-landıran (The Websterrsquos dictionary)

Yukarıdaki tanımlarda dikkati ccedileken şey guuml-zellik kavramının iccedilinde hem duyulara hem zihne ccedilekici gelmesi haz vermesidir Oumlyleyse insan guumlzel-liğe eğilimlidir Peki bu guumlzellik nereden gelir

Estetikte guumlzel uumlstuumlne ileri suumlruumllen kuramlar ge-nel olarak ikiye ayrılır Guumlzeli ve guumlzelliği nesnede bulan nesnel kuramlar ve guumlzeli ve guumlzelliği oumlznede bulan oumlznel kuramlar Ancak bu temel ayrım dı-şında guumlzel kavramının ccedilağlar boyunca ve kuumlltuumlr-ler arasında değişim goumlsterdiğini goumlruumlyoruz Aynı şekilde ccedilağlar boyunca ve farklı kuumlltuumlrlerde başka kavramlara bağlı olarak da tanımlandığını goumlruumlyo-ruz Ahlacirckicirc olan guumlzeldir iyi olan guumlzeldir faydalı olan guumlzeldir gerccedilek olan guumlzeldir oumlnermelerinde olduğu gibi

Felsefe tarihinde guumlzellik kavramının Eski Yu-nanda guumlzel ve iyi birbirinden ayrılmıyordu iyi tinsel guumlzel anlamındaydı Pitagorasrsquoa goumlre guumlzel uyumlu olanrsquodı evrende bir uyum vardı ve bu ba-kımdan guumlzelrsquodi Sokrates bir ulusun yetkinliğini toumlrebilimsel bir kavram olarak guumlzel iyi kavramıyla dile getirmişti Bu anlayış Platonrsquoda da suumlrmuumlştuuml Platonrsquoa goumlre guumlzel ideaların karakteridir ve ken-diliğinde guumlzel ve yuumlksek olan iyirsquodir Tanrı niteliği sayılması da yeni Platonculuk aracılığıyla buradan gelmektedir Ne var ki bu anlayış estetik teriminin koumlkuuml olan bir duyum anlayışı değil metafizik bir anlayıştır Platon goumlreli guumlzellik dediği duyum-

20

Sanat Edebiyat Akım

sal guumlzelliği kuumlccediluumlmsemiş ve onu gerccedilek guumlzellik saydığı saltık guumlzellikrsquoten ayırmıştır Bundan baş-ka Platon uyumdan doğan kadın guumlzelliği (Yun Kozmios)rsquoni guumlccedil ve yiğitlikten gelen erkek guumlzelliği (YunOksis)rsquondenayırırLatincebellum soumlzcuumlğuuml-nuumln hem guumlzel hem savaş anlamlarını kapsaması-nın koumlkuuml bu duumlşuumlncedir Tuumlrkccediledeki yiğit soumlzcuumlğuuml de aynı anlam ikiliğini taşır Aristotelesrsquoe goumlre guuml-zel duumlzenli oranlı simetrik ve sınırlanmış olanrsquodır Platonrsquodan yola ccedilıkan yeni Platoncu Platinos guumlzel ve iyi kavramlarını birbirinden ayırmıştır ona goumlre guumlzel kendiliğinde bir değer iyi bize bağıntısı ve yararı oranında bir değerdir Felsefe tarihi boyun-ca guumlzel kavramı uumlstuumlnde suumlruumlp giden anlayışların temeli ccediloğunlukla Platon ve Plotinos anlayışıdır (Hanccedilerlioğlu 2000 s 269)

Metafizik guumlzel anlayışının en belirgin tanımını Kant vermiştir Kantrsquoa goumlre guumlzel

1 Ccedilıkarsız olarak hoşa giden şeydir Oumlrneğin ahlacircki hazdan farklıdır herhangi bir fayda duumlşuumlncesine dayanmaz

2 Herkesin hoşuna giden şeydir yani evrensel-dir Duyarlık kişiden kişiye değişse de bilgi yetilerimiz genel kanunlara uymaktadır bu kanunların evrenselliği zevk yargısının ev-renselliğini gerektirir

3 Kendi dışında hiccedilbir amaccedil olmadan hoşa giden şeydir Zevk yargısının konusu olan guumlzellik oumlznel ve nesnel buumltuumln amaccedillardan uzaktır bir şeydeki biccedilimin hayal guumlcuuml ile duumlşuumlnme guumlcuuml arasındaki ahenge uymasın-dan doğar

4 Zorunlu olarak hoşa giden şeydir Guumlzellik yargısı evrensel olduğuna goumlre zorunludur

Buna karşı mekanikccedili maddecilik guumlzelrsquoi nesne-lerin niteliği saymaktadır Hegel felsefesinde guumlzel idearsquonın sanat alanında belirişidir Guumlzel ideası dış-laşarak gerccedilekleşir ve sanatın ccedileşitli oumlzel biccedilimlerini meydana getirir Hegel ldquoSanatın bu oumlzel biccedilimleri ideaların bir gelişmesidir Bu gelişme dışardan ve-rilmiş bir etkinlikle değil ideaların oumlzlerinden ge-len bir oumlzguumlccedille gerccedilekleşir Sanatın sergilediği her şey kendini oumlzel biccedilimlerin tuumlmuuml olarak ortaya ko-yan ideadırrdquo der

Diyalektik ve tarihsel maddeci oumlğretiye goumlre guuml-zel kavramı toplumsal ve tarihsel insan faaliyetinin uumlruumlnuumlduumlr İnsanın nesnel gerccedilekliğe egemen olma-sının oumlzguumlrluumlğuuml ve sevinci iccedilinde belirir Demek ki oumlznel yanıyla nesnel yanı birbirleriyle bağımlıdır İnsanın oumlznel amaccedillarının nesnel koşulları iccedilinde yaratılır nesnel gerccedilekliğin doğru olarak yeniden yaratılmasıdır Guumlzel kelimesi dilimizde goumlz ke-limesinden tuumlretilmiştir ve goumlzel biccediliminde goumlzle ilgili olan goumlze hoş goumlruumlnen demektir Guumlzel es-tetiğin ve sanatın konusudur ccedilirkinrsquoin karşıtıdır (Hanccedilerlioğlu 2000 s 270)

Guumlzellik algısı akımları birbirinden ayıran te-mel niteliklerdendir Hugo Cromwell oumlnsoumlzuumlnde guumlzel kavramına bakışı ccedilağdaş romantik şiiri klasik şiirden ayıran niteliklerden biri olarak goumlsterir Kla-sik okulun idealize eden yuumlcelten ve madalyonun diğer yuumlzuumlndeki zıt niteliklere yer vermeyen guumlzel-lik anlayışı ile tuhaf acayip ccedilirkin guumlluumlnccedil olanı guumlzel ve yuumlceyle yan yana vererek gerccedileği yansıta-bileceğine inanan romantiklerin guumlzellik anlayışı birbirinden farklıdır

Goumlruumllduumlğuuml gibi guumlzel ve guumlzellik kavramlarının algılanışı farklılıklar goumlsterir Bu farklı algılar sanat eserlerinde de uumlslup farklılıklarına yol accedilar Oumlrne-ğin faydalı olanın guumlzel olduğu duumlşuumlncesindeki bir sanatccedilı eserinde fayda işlevini oumln planda tutacaktır Ancak gerccedilek ve evrensel olanın guumlzel olabileceğine inanan bir başkası somut nesnel tasvirlere youmlne-lebilecektir Evrensel bir guumlzellik olduğuna inanan bir sanatccedilı herkes iccedilin geccedilerli guumlzellik kodlarını araştırmaya ccedilabalayacaktır

21

Batı Edebiyatında Akımlar I

Cromwell Oumlnsoumlzuumlrsquonden- Victor Hugo ndash (Ccedileviren Huumllya Bayrak Akyıldız)

İlkel ccedilağda insanın yeni doğan duumlnyada uyanmasıyla şiir de onunla uyanmıştır Goumlzlerini kamaştıran sarhoş eden mucizeler karşısında ilk soumlzuuml ilahiolduLirininuumlccediltelivardıTanrı ruhve yaratılış Bu uumlccedilluuml gizem her şeyi kapsıyordu Duumlnya henuumlz ıssızdı halklar değil aileler krallar değil babalar vardı İnsanın tek başına duumlşuumlne-bildiği hayal kurabildiği goumlccedilebe bir hayat vardı oumlzel muumllkiyet ve savaşlar yoktu Her şey herkesin-di İnsan duumlşuumlncesi hayatı gibi onu iten ruumlzgacircra goumlre şekil ve youmln değiştiren bir buluta benziyor-du İşte ilk insan ilk şair buydu Genccedil ve lirikti Dini dua şiiri lirik şiirdi

Bu şiir ilkel ccedilağların bu ldquoodrdquou doğuş aşa-masıydı

Yavaş yavaş duumlnya yeniyetmelik doumlnemini tamamladı Alanlar buumlyuumlduuml aileler aşiret aşiret-ler ulus oldu Toplumsal iccedilguumlduuml goumlccedilebe iccedilguumlduuml-suumlnuumln yerini aldı Kampın yerini şehir ccediladırın yerini saray kemerin yerini tapınak aldı Her şey durdu ve sabitlendi Din bir şekil aldı toumlrenler duayı duumlzenledi dogma dine egemen oldu Ra-hip ve kral halkın babalarıydılar Boumlylece ataerkil toplumun yerini teokratik toplum aldı

Bu sırada artık uluslar duumlnyaya sığmamaya başladılar Birbirleriyle ccedilatıştılar imparatorlukla-rın ccedilatışması savaşlar buradan doğdu Birbirleri-ni suumlrduumller halkların goumlccedilleri ve yolculuklar boumlyle doğdu Şiir bu buumlyuumlk olayları anlattı fikirlerden olaylara geccedilti Yuumlzyılları halkları imparatorlukla-rı anlattı Destansı hale geldi ve Homeros doğdu

Homeros gerccedilekten de eski ccedilağ toplumuna hacirckim oldu Bu toplumda her şey yalın her şey destansıdır Şiir din din hukuktur Oumlnceki ccedilağın saflığının yerini bu ccedilağın iffeti aldı Toplumsal ve aile iccedili geleneklerde bir ccedileşit ciddiyet her yerde fark edilmeye başlandı Uluslara daha eski ccedilağla-rın goumlccedilebe hayatlarından hiccedilbir şey kalmadı yal-nızca yabancıya ve gezgine saygılarını korudular Ailenin bir vatanı vardı her şey onunla bağlantı-lıydı ev ve mezar saygı goumlrmeye başlamıştı

Tekrar soumlyluumlyoruz boumlyle bir uygarlık bir ifa-desini ancak destanda bulabilir Destan ccedileşitli bi-ccedilimlere girecek ancak belirli karakteristik oumlzellik-lerini asla kaybetmeyecektir Pindar ataerkilden ziyade dinicirc lirikten ziyade destansıdır Eğer duumln-yanın bu ikinci ccedilağının doğal refakatccedilileri olan vakanuumlvisler gelenekleri derlemek ve yuumlzyıllara goumlre saymakla işe başlarlarsa boşa yorulmuş olur-lar Kronoloji şiiri dışlayamaz tarih destan olarak kalır Hiredos (Yahudi kral) bir Homerosrsquotur

Ancak oumlzellikle destanın her yerden ccedilıktığı yer antik tragedyadır Devasa ve orantısız oranla-rından hiccedilbir şey kaybetmeden Yunan sahnesine ccedilıkar Karakterleri halen kahramanlar yarı-tan-rılar tanrılardır kaynakları ruumlyalar kahinler ve kaderdir tabloları sayımlar cenazeler ve savaş-lardır Rapsodicilerin ezgiyle soumlyledikleri şiiri ak-toumlrler soumlylev verir gibi yuumlksek sesle okuyorlardı buumltuumln fark buydu

Dahası da var Destan şiirinin buumltuumln olayla-rı buumltuumln goumlsterisi sahnede geccedilerken kalanı koro tamamlıyordu Koro trajedi uumlzerine yorumlarda bulunuyor kahramanlara cesaret veriyor betimle-meler yapıyor guumlnuuml ccedilağırıp goumlnderiyor seviniyor ağlıyor bazen suumlsluumlyor konunun ahlacircki anlamını accedilıklıyor onu dinleyen insanları oumlvuumlyordu Şimdi koro goumlsteriyle izleyici arasındaki bu garip kişilik destanını tamamlayan şair değilse nedir (hellip)

Bu ccedilağın epik karakteri konusundaki tespi-timizi tamamlayan son bir goumlzlem Trajedi ele aldığı konularda benimsediği biccedilimlerde olduğu gibi destanı tekrar etmekten başka bir şey yap-maz Eski trajik yazarların tamamı Homerosrsquou detaylandırır Aynı oumlykuumller aynı felaketler aynı kahramanlar Hepsi suyunu Homerosrsquoun neh-rinden alır Her zaman İlyada ve Odessa vardır Achillesrsquoin Hectorrsquou suumlruumlklemesi gibi Yunan tra-gedyası da Troya etrafında doumlner

Ancak destan ccedilağının da sonu gelir Temsil ettiği toplum gibi bu şiir biccedilimi de kendi iccedilinde doumlnerek eskir Roma Yunanistanrsquoın izinden gi-der Virgil Homerosrsquou kopyalar ve sanki onurlu bir şekilde bitirmek iccedilin epik şiir bu son doğum-da sona erer

yaşamla ilişkilendir

22

Sanat Edebiyat Akım

Artık zamanıdır Duumlnya ve şiir iccedilin başka bir doumlnem başlamak uumlzeredir

Tinsel bir din dışsal ve maddeci paganizmin yerini alarak antik toplumun kalbine sızar onu oumllduumlruumlr ve eskimiş bir uygarlığın bu kadavrasına modern uygarlığın tohumunu atar Bu din tam-dır ccediluumlnkuuml gerccedilektir oumlğretisiyle ibadeti arasında koumlkluuml bir ahlacirck gizler Ve oumlnce insana ilk ger-ccedilekler olarak biri geccedilici diğeri sonsuz bir yerde diğeri goumlkte olmak uumlzere yaşayacak iki hayatı ol-duğunu oumlğretir Ona yazgısı gibi ikili bir varlığı olduğunu iccedilinde bir hayvanın ve bir aklın bir ruhun ve bir bedenin olduğunu goumlsterir tek keli-meyle onun bir kesişme noktası olduğunu mad-di varlıklarla cisimsiz varlıklar dizisinin yaratılışı-nı kapsayan iki zincirin ortak halkası olduğunu goumlsterir

Bu gerccedileklerin bir kısmı belki antikitede bazı bilgelerin aklından geccedilmişti ama onları apaccedilık ve aydınlık bir şekilde ortaya koyan İncilrsquodir (hellip) Pisagor Epikuumlr Sokrat Platon meşalelerdir İsa ise guumlnışığıdır

Uumlstelik antik dinden daha maddesel bir şey yoktur Hristiyanlıkta olduğu gibi ruh ve bedeni birbirinden ayırmaktan uzak olan bu dinde her şeye bir biccedilim ve yuumlz verilir oumlzlere ve akla bile Her şey goumlruumlnuumlr elle tutulur ve tenseldir Tan-rıları gizlenmek iccedilin bulutlara ihtiyaccedil duyar Yer iccediler ve uyurlar Yaralanırlar ve kanları akar Paga-nizm insan ve Tanrırsquoyı aynı hamurdan yapar do-layısıyla insanı buumlyuumltuumlrken tanrıları (ilahicirc olanı) kuumlccediluumlltuumlr

Bu doumlnemde Hıristiyanlıkla birlikte eski insanların bilmediği ve yalnız modernlere oumlzguuml yeni bir duygu halkların ruhunda beliriyordu ağırlıkla keder arası bir duygu melankoli Ger-ccedilekten de buguumlne kadar tamamen hiyerarşik ve papazlara ait dinlerin oumllduumlrduumlğuuml insan kalbinin uyanıp kendine beklenmedik bir becerinin to-humlarını attığını hissetmemesi muumlmkuumln muumly-duuml Bunu ilahi olduğu iccedilin insani olan bir dinin esiniyle yapmaması İncil ona duyular arasından ruhu hayatın ardındaki sonsuzluğu goumlsterdi-ğinden beri her şeyi yeni bir accedilıdan goumlrmemesi muumlmkuumln muumlyduuml

Ayrıca bu sırada duumlnya ruhlara yansımaması imkacircnsız olan buumlyuumlk bir devrimden geccediliyordu O guumlne kadar imparatorlukların yıkımları nadi-ren halkların kalbine kadar ulaşıyordu Duumlşen-

ler krallar ortadan kalkan krallıklardı hepsi bu Şimşek yalnızca yukarılarda patlıyor ve olaylar bir destan ciddiyetiyle yaşanıyor gibi goumlruumlnuumlyordu Eski toplumda birey oumlyle aşağı bir konumdaydı ki cezalandırılması gerektiğinde buumltuumln aile birey-leri cezalandırılıyordu Devletin genel sorunları-nın kendi hayatını etkileyebileceğini duumlşuumlnemi-yordu Hristiyan toplumun kurulduğu anda eski kıta altuumlst oldu Her şey koumlklerine kadar sarsıldı Eski Avruparsquoyı mahveden ve oradan bir yenisini kuran olaylar ccedilarpışıyor birbirini izliyor ulusları karmaşaya itiyordu Bunlar duumlnyada o kadar guuml-ruumlltuuml kopardı ki bu hengacircmenin halkların kalbine kadar ulaşmaması imkansızdı Bu bir yankıdan karşı darbeden fazlasına yol accediltı Bu inişli ccedilıkışlı ortam iccedilinde kendi iccediline kapanan insan insanlığa acımaya hayatın acı alayları uumlzerine derin derin duumlşuumlnmeye başladı Hristiyanlık Paganizmde adı umutsuzluk olan duygudan melankoliyi yarattı

Aynı zamanda bir inceleme ve merak ruhu doğdu Bu buumlyuumlk felaketler aynı zamanda muh-teşem goumlzluumlklerdi etkileyici felaketlerdi Artık oumlluuml olan toplumun kadavrası uumlzerinde zihin ana-tomisi deneyleri yapıldı Anlaşmazlıkları incele-yerek tartışarak birbirleriyle muumlcadele ettiler Boumlylece aynı anda ve el ele melankoli ve duumlşuumln-cenin perileriyle analiz ve tartışmanın şeytanları doğdu

İşte bu yeni din ve yeni toplum temelinde yeni bir şiir doğdu O zamana kadar eskilerin ccediloktanrıcılığın ve antik felsefenin etkisindeki destansı esin perisi taklit ettiği duumlnyada belli bir tuumlr guumlzele karşılık gelmeyen her şeyi acımasızca sanattan dışlamıştı Bu başta muhteşem bir guumlzel-likti ancak sistematik olan her şeyde olduğu gibi son zamanlarda yapma vasat ve geleneksel hale gelmişti Hristiyanlık şiiri gerccedileğe taşıdı Onun gibi ccedilağdaş esin perisi de şeyleri daha yuumlksek ve daha geniş bir bakış accedilısıyla goumlrecekti Duumlnyada-ki her şeyin insani bir şekilde guumlzel olamayacağı-nı hissedecekti guumlzelin yanında ccedilirkinin zarifin yakınında biccedilimsizin yuumlcenin ardında groteskin iyilikle birlikte koumltuumlluumlğuumln aydınlıkla birlikte goumll-genin bulunduğunu hissedecekti Boumlylece yeni bir tip grotesk (tuhaf acayip kimse) ve yeni bir tuumlr komedi doğdu

Romantik şiiri klasik şiirden buguumlnkuuml biccedili-mi oumlluuml biccedilimden ayıran ayrımları belirttik

23

Batı Edebiyatında Akımlar I

Siz bir ccedilirkini (sanatta) taklit ediyorsunuz grotesk(acayip)i sanatın bir parccedilası yapıyorsu-nuz Peki zarafet Peki zevk Doğayı duumlzeltmek gerektiğini bilmiyor musunuz Onu yuumlceltmek gerektiğini Seccedilmek gerektiğini Eskiler ccedilirkin ve acayip olanı hiccedil sanata konu ettiler mi Komediy-le trajediyi birbirine karıştırdılar mı Eskilerden oumlrnek verin beyler Ayrıca AristohellipAyrıca Boile-auhellipAyrıcaLaHarpendashGerccedilekten

Bunlar elbette geccedilerli ve dayanağı olan soru-lardır ancak nadiren yenidirler Grotesk ve yuumlce tiplerinin verimli birleşmesinden modern deha doğar

Grotesk tipin varlığı sanata ccedilok şey kattı An-tikitede Guumlzel ve Ccedilirkin yazılamazdı

Grotesk ccedilağımızın sanatında ve duumlşuumlncesin-de baskın bir tip olarak yer alır ama bu daha ccedilok tepkiden ve yenilik isteğindendir Yakında guumlzel yine başroluuml alacaktır

(hellip)Artık modern zamanların şiirsel zirvesine

ulaştık Shakespeare dramdır ve grotesk ve yuuml-ceyi korkunccedil ve komiği trajedi ve komediyi tek nefeste eriten dram guumlnuumlmuumlz edebiyatının uumlccediluumlncuuml şiir doumlneminin karakteristik oumlzelliğidir

Boumlylece şu ana kadar goumlzlemlediğimiz ger-ccedilekleri hızla oumlzetlersek şiir her biri bir toplum ccedilağına denk duumlşen uumlccedil ccedilağa sahiptir oumlykuuml destan dram İlkel ccedilağ liriktir antik ccedilağ epiktir modern ccedilağ dramatiktir Od (lirik şiir) sonsuzluğu soumlyler destan tarihi yuumlceltir dram hayatı resmeder İlk şiirin niteliği saflıktır ikincisinin niteliği yalın-lıktır uumlccediluumlncuuml kişinin niteliği hakikattir Rap-sodiciler lirik şairlerden destan şairlerine geccedilişi romans yazarları destan şairlerinden dramatik şairlere geccedilişi temsil ederler Tarihccedililer ikinci devrede doğarlar vakanuumlvisler ve eleştirmenler

uumlccediluumlncuuml Odrsquoun karakterleri ccedilok buumlyuumlk ve oumlnemli kişilerdir Adem Kabil Nuh Epiklerin devleri şunlardır Aşil Atreus Orestes Dramınkiler ise insandır Hamlet Macbeth Othello Od ideali destan goumlrkemli olanı dramın gerccedilek hayatı ya-şar Son olarak bu uumlccedilluuml şiir uumlccedil buumlyuumlk kaynaktan akar İncil Homeros Shakespeare

(hellip)Burada doğada ve hayatta her şeyin lirik

destansı ve dramatik olan bu uumlccedil aşamadan geccedil-tiğini eklemek gerekir ccediluumlnkuuml her şey doğar ey-lemde bulunur ve oumlluumlr Hayal guumlcuumlnuumln fantastik bağlantılarını akıl yuumlruumltmenin keskin ccedilıkarım-larıyla karıştırmak guumlluumlnccedil olmasaydı bir şair guumlndoğumun bir ilahi oumlğlenin parlak bir destan guumlnduumlz ve gecenin hayat ve oumlluumlmuumln muumlcadele-sinde dram olduğunu soumlyleyebilirdi (hellip)

Dram tamamlanmış şiirdir Od ve destan onu yalnızca tohum olarak iccedillerinde taşır dram her ikisini de iccedilinde taşır

Ccedilağdaş şiirde her şey drama ulaşır (hellip)Bundan dolayı cesur bir şekilde soumlyleyelim

Artık zamanı geldi oumlzguumlrluumlğuumln ışık gibi her yere nuumlfuz ettiği bu doumlnemde doğası gereği oumlzguumlr olan duumlşuumlnce duumlnyasına nuumlfuz etmemesi garip olurdu Teorileri poetikaları ve sistemleri ccedilekiccedille parccedilala-yalım Sanatın cephesini maskeleyen eski sıvayı atalım Hiccedilbir kural veya model yoktur ya da buuml-tuumln sanatın uumlstuumlnde asılı duran doğanın genel ya-saları ve her bir kompozisyon iccedilin oumlzel olan ve her bir oumlzneye uygun varoluş koşullarından kaynak-lanan oumlzel yasalardan başka hiccedilbir kural yoktur

Şair yalnızca doğaya gerccedileğe ve kendisi de gerccedileğin ve doğanın bir tuumlruuml olan ilhama danı-şacaktır

24

Sanat Edebiyat Akım

Oumlğrenme Ccedilıktısı

İdealizm ve realizmin sanat eserlerinde ne gibi uumlslup farklarına yol accediltığını accedilık-layabilir misiniz

Gerccedileğin niteliği ve bilgi-nin nasıl edinilebileceğine youmlnelik goumlruumlşlerin felsefe ve bilim duumlnyasına etkilerini değerlendirin

Guumlzelliğin evrensel olduğu-na katılıyor musunuz Tar-tışın

7 Gerccedilek kavramını tanımlayabilmek8 Guumlzellik kavramını tanımlayabilmek

9 Gerccedilek ve guumlzellik kavramlarını akımlarla ilişkisini belirleyebilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

25

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Sanatının Tanımı Doğuşu ve İşlevi

Sanat ldquoyaratıcı biccedilimlendirme eylemirdquo ldquobir duygu veya duumlşuumln-cenin maddi bir malzemeden sesten veya soumlzden faydalanmak suretiyle heyecan ve hayranlık uyandıracak şekilde ifadesirdquo ldquoin-sandaki guumlzellik uumllkuumlsuumlnuumln yarattığı yapıtlardaki ifadesirdquo gibi pek ccedilok farklı şekillerde tanımlanırİlkel toplumlarda sanat işle doğrudan doğruya ilişkiliyken modern toplumlarda bu ilişki kopmuş goumlruumlnmektedir Sana-tın işten oyundan doğayı kontrol etme arzusundan insanda olmayan iccedilguumlduumlnuumln yerini alacak bir toplusenkronize hareket edebilme aracına duyulan ihtiyaccediltan doğa karşısında insanın ccedilaresizliğini ifade isteğinden soumlzluumlyazılı goumlrsel tarih yazma ve halk bilgisini sonraki kuşaklara iletme arzusundan insanın doğal olarak eğilimli olduğu guumlzellik fenomenini ccediloğaltmakyapay olarak uumlretmek isteğinden doğmuş olabileceğini ortaya koyan kuramlar vardır Tarihin farklı doumlnemlerinde ve farklı toplumlarda sanat uumlretiminin arka planında bu nedenlerden birini ya da iccedil iccedile birkaccedilını bulmak muumlmkuumlnduumlrSanat-zanaat ayrımının yapılmaya başlanması İOuml V yuumlzyıla dayanır Bu ayrımda guumlzellik oumllccediluumltuumlnuumln kullanılması oldukccedila yenidir Buguumln guumlzellik oumllccediluumltuumlnuuml karşıladığı iccedilin sanat eseri olarak goumlruumllen pek ccedilok resim heykel duvar kabartması gibi eser tasarım aşamasında yalnızca işlevseldir Sanat eserinin ar-kasındaki kafa yapısı oumlnemli bir oumllccediluumlttuumlr Roumlnesansrsquola birlikte bireysellik oumlzguumlnluumlk guumlzellik oumllccediluumltleri oumlnem kazanmaya baş-lar Roumlnesansrsquota tohumları atılan sanat iccedilin sanat duumlşuumlncesi 19 yuumlzyılda Theacuteophile Gautier tarafından kuramlaştırılırSanatta oumlzguumlnluumlk duumlşuumlncesinin izleri Eski Yunanrsquoa dayanmakla birlikte oumlnem kazanması Roumlnesansrsquola birlikte olur

Sanat-zanaat ayrımını yapabilmek2ldquoSanat iccedilin sanatrdquo goumlruumlşuumlnuuml accedilıklayabilmek3

Sanatı tanımlayabilmek ve sanatın doğuşuna ve işlevine ilişkin kuramları accedilıklayabilmek1

Sanat Edebiyat Akım

26

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Edebiyat ve Edebiyat AkımıEdebiyatın ldquoolay duumlşuumlnce duygu ve hayallerin dil aracılığıyla soumlzluuml veya yazılı olarak biccedilimlendirilmesi sanatırdquo ldquoyaratıcı ya da eleştirel nitelikte bilimsel yazılardan ayırt edilen suumlrekli bir değere biccedilim kusursuzluğuna sahip guumlccedilluuml duygusal etki yara-tan duumlşuumlnce duygu ve imgelerin soumlz ya da yazıyla anlatılması sanatırdquo gibi ccedileşitli tanımları vardır Edebiyat akımı ise ldquobir grup yazar ve şairin uumlslup iccedilerik felsefe toplumsal kaygılar sanat ve sanatın işlevi gibi konulardaki ortak goumlruumlşlerine dayanan ha-reket ya da eğilimler topluluğurdquo olarak tanımlanabilir Felseficirc paradigmaların değişmesi bilim ve teknolojideki yenilik ve bu-luşlar değişen siyasi toplumsal ekonomik şartlar sanat konu-sundaki yaklaşım ve eğilimleri değiştirir Bu eğilimler belli bir ortaklık duumlzeyine gelir genel ilkeler etrafında ortak bir sanat anlayışı meydana getirilir ve bu youmlnde eserler verilirse bunlar bir akım niteliğine kavuşur Akımlar genellikle yerleşik akımlara tepki olarak doğar ve bir-takım yenilikler oumlnerir Bu hareketlerin bazıları daha organize iken bazıları yıllar iccedilinde şekillenir Bazıları bir bildirgeyle ta-nıtılırken bazılarının kural ve nitelikleri verilen eserlerden ccedilı-karsanır Sanatccedilıların bir akıma yuumlzde yuumlz bağlılıkları soumlz konusu değil-dir Yıllar iccedilinde farklı akımlara yakınlık duyabilecekleri gibi bir eser kendi iccedilinde birden ccedilok akımla ilişkili olabilirBatı edebiyatı merkezi Avrupa olmakla birlikte Avrupa sınırları-nı aşan Batı medeniyeti iccedilinde uumlretilen her tuumlrluuml edebiyat eserini kapsarKoumlkleriEskiYunanveLatinedebiyatınadayanırKendiiccedilinde farklılıkları olmakla birlikte kaynakları kendi iccedillerindeki alışverişleri bilinccedilaltı bakımından organik bir buumltuumlnduumlr

Akım ve edebiyat akımı kavramlarını tanımlayabilmek5Batı ve Batı edebiyatı kavramlarını tanımlayabilmek6

Edebiyatı tanımlayabilmek4

Batı Edebiyatında Akımlar I

27

Gerccedilek ve GuumlzellikGerccedileğin tek bir tanımı yoktur bu konuda farklı yaklaşımlar vardır İnanccedil ve algılardan bağımsız bir gerccedileğin olduğu goumlruuml-şuumlne gerccedilekccedililik (realizm) denir Genel olarak herhangi bir cis-minmaddenin sınıfı varlığı ya da temel oumlzelliklerinin algılar inanccedillar dil veya herhangi bir diğer insan eserine dayanmadığı soumlylendiğinde o nesne hakkında ldquogerccedilekccedililikrdquo ten bahsedile-bilir Bir de goumlruumlnuumlr gerccedilekliğin yanılmalara ccedilarpıklıklara ve değişimlere accedilık olduğunu duumlşuumlnuumlp bunların bir yansıması ol-duğu hakiki oumlzler biccedilimler olduğuna inananlar vardır Buna idealizm denirGerccedilek nedir sorusuna ruhtinidea cevabını verenler idealist-tir Madde cevabını verenler maddeci (materyalist) hem madde hem tinruhidea cevabını verenler duumlalisttirGuumlzelliğin de gerccedilek gibi tek bir tanımı yoktur ldquoDuyulara guumlccedil-luuml bir haz veren niteliklerin birleşiminin niteliği zihinsel ya da ahlacircki yetileri cezbedenrdquo şeklindeki soumlzluumlk tanımına rağmen guumlzelliğin amaccedilsız faydadan bağımsız nesnel oumlznel bireysel ya da evrensel olduğuna dair pek ccedilok farklı yaklaşım soumlz ko-nusudurGerccedilek ve guumlzellik konusundaki algıların farklılaşması akım-lar arasındaki farklılıkların temel nedenlerindendir Sanatın amacından tekniğine her şey bu kavramlara yuumlklenen algıdan etkilenir Gerccedileğin niteliği nesnel bilginin olup olmadığı bil-giye nasıl ulaşılacağı bilgi edinmenin ve gerccedileği kavramanın ne amacı olduğu sorularına verilen cevaplar sanatın ifade youmlntem-lerini tekniklerini amaccedillarını oumlne ccedilıkardığı ve dışladığıkarşı ccedilıktığı oumlgeleri accedilıklar Guumlzellik algısındaki farklılıklar da aynı şekilde sanat eserinin ifade biccedilimlerini etkiler

Guumlzellik kavramını tanımlayabilmek8Gerccedilek ve guumlzellik kavramlarını akımlarla ilişkisini belirleyebilmek9

Gerccedilek kavramını tanımlayabilmek7 oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Sanat Edebiyat Akım

28

nele

r oumlğ

rend

ik

1 Ernst Fischerrsquoa goumlre sanatın doğuşundaki te-mel etken nedir

A Doğayı kontrol etme ccedilabasıB Guumlzellik kaygısıC Ahlacircki model olma kaygısıD Eğitim isteğiE Bireyselliğin ifadesi

2 İlkel toplumlarda sanatın ortaya ccedilıkış neden-leri arasında hangisinin etkisi daha azdır

A İş ve iş birliğiB OyunC SosyalleşmeD BuumlyuumlE Guumlzellik

3 Eski Yunan sanatındaki guumlzellik anlayışını aşağıdakilerden hangisi en iyi ifade eder

A İdealize ve soyut bir guumlzellik anlayışıdırB Tipik ve idealize olanla bireysel olanın karışımıdırC Nesnel ve somut bir guumlzellik anlayışıdırD Zıtlıkları iccedilinde barındıran bir anlayıştırE Tamamen kişisel ve goumlreceli bir anlayıştır

4 Gombrichrsquoe goumlre ilkellerin sanatını Avrupa sanatından ayıran şey aşağıdakilerden hangisidir

A Gerccedileğe uygunlukyakınlıkB Guumlzellik ve haz vermeC Bir işleve doumlnuumlk olmaD Accedilıklık ve anlaşılabilirlikE Anonim olma

5 Musevilikte ve Hristiyanlıkta resim ve hey-kellerle ilgili yasaklar olmasına rağmen tapınaklar-da resim ve heykellere sıkccedila rastlanmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir

A Dinlerin yorumlanmasındaki goumlruumlş ayrılıklarıB Okur yazar olmayan mensupların eğitimiC Sanatsal incelik uyum ve guumlzellikD Pagan kuumlltuumlruumlnuumln etkilerinin devam etmesiE Dinlerin yayılışının hızlandırılması

6 Sanat iccedilin sanat goumlruumlşuumlnuuml kuramsallaştıran kişi aşağıdakilerden hangisidir

A Teophile GautierB Victor HugoC PlatonD AristoE Shakespeare

7 Sanat iccedilin sanat kuramının temel fikri aşağı-dakilerden hangisidir

A Sanatta yararlılık gerekli değildirB Sanatta guumlzellik esastırC Biccedilim guumlzelliği en oumlnemli unsurdurD Sanatın kendisinden başka amacı yokturE Sanat bağımlı olmamalıdır

8 Aşağıdakilerden hangisi genel nitelikli bir akım olup başka akımları da iccediline alır

A KlasisizmB RomantizmC RealizmD Dadaizm E Modernizm

9 Klasik doumlnem eserleri olay oumlrguumllerini kahra-manlarını hikacircyelerini ccediloklukla Homerosrsquotan alır Bu durum Batı edebiyatıyla ilgili hangi oumlzelliğin bir goumlstergesidir

A Gelenekten yararlanma ve buumltuumlnluumlkB Parccedilalılık ve ccedilok youmlnluumlluumlkC Yerellik ve millilikD DestansılıkE Taklitccedililik

10 Aşağıdakilerden hangisi inanccedil ve algılardan ba-ğımsız bir gerccedileğin olduğu goumlruumlşuumlne verilen addır

A İdealizmB DuumlalizmC RealizmD MateryalizmE Rasyonalizm

Batı Edebiyatında Akımlar I

29

neler oumlğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanatının Tanımı Do-ğuşu ve İşlevirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat İccedilin Sanatrdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 B Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyat ve Edebiyat Akımırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanatının Tanımı Do-ğuşu ve İşlevirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 E Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat İccedilin Sanatrdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoBatı ve Batı Edebiyatırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoGerccedilek ve Guumlzellikrdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

1

Araştır 1

1 İlkel ccedilağa ait sanat eserlerinin buumlyuumlk ccediloğunluğu bu tuumlrden uumlretimler olup bir işleve doumlnuumlk olarak tasarlanmış olsalar da zamanla bu işlevden bağım-sız bir değere kavuşurlar Hatta tasarlanma aşamasındaki temel neden za-manla tamamen unutulabilir Buguumln Mısır piramitlerindeki heykellere tasarımlarının temelinde yer alan ruhu oumlluumlmsuumlzluumlğe taşımaları konusun-daki işlevlerinden oumltuumlruuml değil uyandırdığı guumlzellik duygusu ve bir devrin sanat anlayışının temsilcisi olması bakımından değer veriyoruz onlardan bu yuumlzden haz duyuyoruz Dolayısıyla temelde tamamen yarar goumlzetilerek uumlretilmiş eserler de sanat eseri olarak kabul edilebilir ve edilmektedir de

2 Sanat iccedilin sanat goumlruumlşuumlnuuml ilk olarak ortaya koyan Teophile Gautierrsquoye goumlresanattayararlılıkdeğilguumlzellikesastırLrsquoArt(Sanat)şiirindeGauti-er yalnız uzun ve acı verici bir ccedilaba sonucunda uumlretilebilen guumlzel biccedilime olan hayranlığını dile getirir Sanatccedilı istediğini tasvir etmekte oumlzguumlrduumlr Onu ahlacircka aykırı olmakla ya da yalan soumlylemekle succedillamak ona sahte bir yargılama yapmaktır ccediluumlnkuuml onun alanı iyi ya da doğru değil guumlzelrsquodir Bu nedenle her tuumlr sansuumlr saccedilmadır ve kabul edilebilir tek eleştiri eserin sanat-sal kalitesiyle ilgili olan eleştiridir Sanatsal kalite ise ancak biccedilimle ilgilidir Biccedilimdeki muumlkemmellik guumlzelliğin yansıtılabilmesinin bir yoludur

Sanat Edebiyat Akım

30

Araştır YanıtAnahtarı

1

Araştır 2

Sanatccedilılarla akımlar arasında ccediloğu kez doğrudan ve kesin bağlantılar yoktur Bir sanatccedilı farklı doumlnemlerde ve oranlarda farklı akımlardan etkilenebilir Bir sanatccedilı inandığını beyan ettiği ilkeleri eserlerinde uygula(ya)mayabilir Bir eser değişik accedilılardan birden fazla akımla ilişkilendirilebilir Doğası itibarıyla bir geccediliş akımı niteliği taşıyan akımlar ya da bu nitelikteki doumlnemler birden ccedilok akımın etkisini taşıyan eserlerin uumlretilmesine yol accedilabilir Kısaca bir sanat-ccedilının bir akımla ilişkisi tek boyutlu bir ilişki değildir ve eserlerinin değerlendi-rilmesinde bu durum goumlz oumlnuumlne alınmalıdır

Araştır 3İdealizm soyut olanla ilgilenirken realizm somut olanla ilgilidir İlkinde goumlzle-nenin oumltesindeki gerccedileğe erişmek iccedilin hayal guumlcuuml sezgi duyular arası iletişim akılla sınıflandırma gibi youmlntemler kullanılır İkincisinde ise goumlzlem ve nesnel tasvirler oumln plandadır

Caudwell Christopher (1988) Yanılsama ve Gerccedileklik Ccedileviri Mehmet H Doğan Payel Yayınları İstanbul

Ccediletişli İsmail (2006) Batı Edebiyatında Edebi Akımlar Akccedilağ Yayınları Ankara

Eagleton Terry (2014) Tanrırsquonın Oumlluumlmuuml ve Kuumlltuumlr Yordam Kitap İstanbul

Fischer Ernst (1993) Sanatın Gerekliliği Payel Yayınları İstanbul

Freville J Plehanov G (1991) Sosyalist Accedilıdan Toplum Sanat ve Eleştiri Ccedileviri Asım Bezirci Youmln Yayınları İstanbul

Gautier Theacuteophile (1922) Mademoiselle de Maupin Bibliotheque Charpentier Paris

Gombrich EH (1980) Sanatın Oumlykuumlsuuml Ccedileviri Bedrettin Coumlmert Remzi Kitabevi İstanbul

Hanccedilerlioğlu Orhan (2000) Felsefe Ansiklopedisi Remzi Kitabevi İstanbul

İnce Oumlzdemir (1993) Yazınsal Soumlylem Uumlzerine Can Yayınları İstanbul

Platon (1999) Devlet (Ccedileviri Sabahattin Eyuboğlu- M Ali Cimcoz) Tuumlkiye İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Plehanov G (1948) Questions Fundamentales du Marxisme Eacuteditions Sociales Paris

Resimli Ansiklopedik Buumlyuumlk Soumlzluumlk (1982) Ansiklopedik Yayıncılık

Soumlzen M Tanyeli U (2005) Sanat Kavram ve Terimleri Soumlzluumlğuuml Remzi Kitabevi İstanbul

Turani Adnan (1968) Guumlzel Sanatlar Terimleri Soumlzluumlğuuml Tdk Yayınları Ankara

Tuumlrk Duumlnyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri Ansiklopedi Soumlzluumlğuuml (2001) Atatuumlrk Kuumlltuumlr Merkezi Başkanlığı Yayınları Ankara

Kaynakccedila

32

Boumlluumlm 2

Yunan ve Latin Edebiyatı

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Destan bull Koro ve Lirik Şiir bull Felsefe bull Tragedya ve Komedya bull Duumlzyazı bull Filoloji bull Klasik

1Yunan Edebiyatının İlk Tuumlrleri1 Destan ve şiir geleneğini tanımlayabilmek2 İlk duumlzyazı geleneğinin felsefenin tarih

yazımının ortaya ccedilıkışını accedilıklayabilmek

3Latin Edebiyatı5 Latince edebiyatın doğuşunu evrimini

ccedileşitli tuumlrlerini tanıyabilmek6 Latince edebiyatın evrelerini tanıyabilmek7 Yunan ve Latin edebiyatlarının Batı

edebiyatındaki yerini belirleyebilmek

Klasik Ccedilağ İskenderiye Ccedilağı3 Klasik ccedilağın edebiyat tuumlrlerini tanıyabilmek4 Arkaik klasik ccedilağ ile İskenderiye ccedilağını

edebiyat ve toplum accedilısından ayırt edebilmek2oumlğ

renm

e ccedilı

ktıla

33

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞAvrupa uygarlığını buumlyuumlk yazılı uygarlıklardan

Asya uygarlıklarından ya da başka kuumlltuumlr boumllgelerinden ayıran en oumlnemli oumlzellik onun geccedilmişle kurduğu oumlzel bağdır En genel ccedilizgilerle sanayi toplumu oumlncesinde Batırsquonın anlamlar duumlnyasını kuran uumlccedil sacayağı olduğu soumlylenebilir Yunan-Roma duumlnyası Orta Ccedilağ feodal hu-kuku Yahudi-Hıristiyan geleneği Modern Batı uygarlı-ğının siyaset duumlşuumlncesi sanat duumlşuumlncesi (heykel mimar-lık) tiyatrosu edebiyatı bilimsel duumlşuumlncesi ile felsefesi klasik Yunan tarihinden kaynaklanır Duumlnya tarihinde karmaşık toplumsal oumlrguumltlenmeler arasında Yunan uy-garlığı ruhban takımının yetkesi (otoritesi) ile krallığın işe karışmadığı biricik tek oumlrnektir Yunan uygarlığı doğu Akdeniz uygarlığıdır Roma imparatorluğu uygar-lığı ise hukuk muumlhendislik devlet geleneği gibi alanlara yaptığı katkının yanı sıra asıl Yunan kuumlltuumlrel geleneğinin aktarılmasını sağlamıştır Eski Yunan duumlnyası Batı uy-garlığına kendini ve iccedilinde bulunduğu duumlnyayı anlaması iccedilin en temel araccedilları kavramları belirli ama değişken edebiyat tarzlarını sağlamıştır Avruparsquonın sanatında edebiyatında duumlşuumlnce tarihinde tek kelimeyle yuumlksek kuumlltuumlruumlnuumln biccedilimlenmesinde İOuml 8 -İS 6 yuumlzyıl arasın-da 1400 yıl suumlrmuumlş Yunan-Roma duumlnyası ayrıcalıklı bir yer tutar Ccediluumlnkuuml eski Yunanın edebiyat akılcı araştırma felsefe tarih hukuk guumlzellik gibi ifade ve duumlşuumlnce tuumlrle-ri oumlnce Roma duumlnyasını biccedilimlendirecek Yunan-Roma duumlnyasının klasik hali ise Orta Ccedilağ ile Roumlnesansrsquota Ay-dınlanma Ccedilağında Avruparsquodaki yaratıcılığı başka başka tarzlarda besleyecektir Dolayısıyla Yunan Roma duumlnyası sadece geccedilmişte kalmış bir kaynak koumlken olarak da ele alınamaz ccediluumlnkuuml suumlrekli bir yorum konusu olup devin-gen gelenekler oluşturagelmiştir Her uygarlıkta uumlstuumln nitelikli klasik uumlruumlnlerin verildiği doumlnemler vardır an-cak geccedilmişle bu tuumlrluuml bir bağ kurmanın benzerine hiccedil-birinde rastlamayız Bu bağ kurma tarzını Avruparsquoyı kuran bir ritim formu olarak goumlrebiliriz buumlyuumlk yazılı uygarlıklar arasında bu sadece Avruparsquoya oumlzguumlduumlr Bunu olanaklı kılan koşulları anlamaya ccedilalışacağız

Edebiyatı geniş anlamıyla guumlndelik işler pratik amaccedillar dışında uumlretilmiş yazılı uumlruumlnlerin toplamı an-lamında alıyoruz Zaten buguumlnkuuml anlamıyla aşkın kav-ramlar olarak lsquolsquosanat edebiyatrdquo ccedilok sonraları Aydınlan-ma Ccedilağında 18 yuumlzyılda yaratılmıştır Yunanlılardan beri tek tek yazılı edebiyat tuumlrlerinin adı kullanılıyordu hepsini kapsayacak ortak bir terim yoktu ortak terim

ancak duumlşuumlnuumlrlerin uumlruumlnuuml olabilirdi Burada tek tek metinler uumlzerinde durmayacağımıza goumlre bu ifade tuumlr-lerini daha ccedilok Yunan Roma uygarlığı Avrupa Orta Ccedilağı Roumlnesansrsquoı iccedilerisinde tuttuğu yere yerleştirerek uzun vadede gelenek oluşturma guumlcuumlnuuml vurgulayarak ele alacağız Yunan duumlnyası başlangıccedilların yeridir aynı zamanda ccedilok uumlstuumln insan yaratılarının yeridir Biz 19 yuumlzyılda oluşan modern devlet kurumları iccedilerisinde teknoloji toplumunda yaşıyoruz ulus devletler belirli bir duumlnya goumlruumlşuuml aşılayan zorunlu oumlğretim her taraf-ta elimizde evimizde makinalar teknoloji vs Bunların hiccedilbirinin bulunmadığı bizimkinden temelde ccedilok baş-ka bir duumlnya tasarlamamız gerek bunun iccedilin toplum-sal siyasal yapıyla ilgili ek bilgiler edinmemiz gerekir Yunan ve Roma Ccedilağı bizimkinden başka bir uygarlık olmakla birlikte duumlşuumlnce ifade tarzları ccedilok modern ola-bilmektedir Modern oumlncesi toplumlarda edebiyat ccedilok farklı işlevler uumlstlenmiştir oumlrneğin toplulukların kimli-ğini belirler davranış duumlşuumlnuumlş modellerinin baş kay-nağıdır eğitimli olabilmenin koşuludur Dolayısıyla bu uygarlıkların kimi youmlnlerini uumlruumlnlerini tanırken bun-ların Eski Ccedilağdaki alıcılarının kimler olduğunu hangi toplumsal ilişki tarzlarıyla bu uumlruumlnlerle karşılaştıklarını duumlşuumlnmeliyiz

YUNAN EDEBİYATININ İLK TUumlRLERİ

Şimdi Yunan edebiyatının en eski oumlrneği Batı ede-biyatının da kurucu metni olan Homeros destanlarını ele alalım Bu destanlar sadece uumlstuumln bir edebiyat uumlruumlnuuml olmakla kalmamış ortak Yunan kimliğinin kuumlltuumlrel bel-leğinin oluşmasını da sağlamıştır

Destan ve Şiir GeleneğiHomerosrsquoun İlyada ile Odysseia destanları Yunanca

edebiyatın en eski oumlrneğidir Bunlar duumlnya edebiyatının da en seccedilkin oumlrneklerindendir hem Yunan duumlnyasının kurucu metinleri hem de Batı edebiyatının temel me-tinleridir Kurucu metinden kasıt Tevrat ile Buddharsquonın metinleri başka Eski Ccedilağ kavimlerinde nasıl bir yer tutu-yorsa benzer bir guumlce sahip olmasıdır hakikatlerin top-lamı bir insan ideali topluluk kimliğini oluşturan bağ Dolayısıyla bu destanlar edebiyatın oumltesinde de bir işlev taşımıştır Bu saptamaları temellendirmeden oumlnce kısaca destandan soumlz edelim

34

Yunan ve Latin Edebiyatı

Resim 21 Homeros

Homeros destanları İOuml 8 yuumlzyıl ortalarında Ege kı-yılarında buguumlnkuuml haline buumlruumlnduuml Şairi şairleri kimdi bu konuda Eski Ccedilağda da bir şey bilinmiyordu Şair des-tanlarında hiccedilbir zaman lsquobenrsquo diye kendinden soumlz etmez Eski Ccedilağda destanın şairi hakkında efsaneler uumlretilmiş-tir Ege kıyılarından İyonyarsquodan şehirlerden adalardan onu sahiplenen bir duumlzine kent vardır İskenderiye ccedila-ğında ise tapınağı tapısıyla bir tanrı haline getirilmiştir İskenderiye ccedilağında destan sırasıyla on beş bin dize ile on iki bin dize iccedileren yirmi doumlrder boumlluumlme ayrıldı Ccedila-nakkale boğazının girişindeki Troya beyliğinin bir başka adı İlionrsquodur İlyada İlionrsquoun destanı demektir Destan Yunanistanrsquodan gelen Akha beylerinin muumlttefik ordula-rının dokuz yıldır kuşatması altında olan Troyarsquoda geccediler toplamda 52 guumln ama asıl bir hafta anlatılır

Tanrı ve tanrıccedilaların bir boumlluumlmuuml Troyarsquonın yanın-da savaşa katılırken bir boumlluumlmuuml de Troyarsquoyı kuşatanla-rın yanındadır Kuşatmanın goumlruumlnuumlr nedeni baş tanrı Zeusrsquoun kızı Sparta kralı Menelaosrsquoun eşi duumlnya guumlzeli Helenersquonin kentlerine konuk gelen Troya prensi Parisrsquole aşk yaşayıp Troyarsquoya kaccedilmasıdır İliadarsquonın olay oumlrguumlsuuml kuşatmanın dokuzuncu yılındaki birkaccedil haftaya yayılır yani olayların en başından değil ortasından başlanır bu oumlzellik Batı edebiyatında suumlrduumlruumllecektir Daha ilk di-zeden olay oumlrguumlsuumlnuumln Akhilleusrsquoun oumlfkesine dayanacağı soumlylenmiştir İlk boumlluumlmuumln ilk doumlrt yuumlz dizesinde şair buuml-yuumlk bir ustalıkla anlatı izlencesini kurar dinleyicinin ana hatlarını bildiği oumlykuumlnuumln iccedilerisine beklenti oumlğesi ka-

tar Diğer beyler bahadırların oumlnde geleni Akhilleusrsquoun savaş ganimeti olarak aldığı ve birlikte yaşadığı bir kızı geri vermesini istemektedir ccediluumlnkuuml bir Apollon rahibi-nin kızı olan bu kız yuumlzuumlnden Apollon orduya belalar yağdırmaktadır Akhilleus cariyesini Menelaosrsquoun kar-deşi Agamemnonrsquoun cariyesinin kendisine verilmesi şartıyla geri verebileceğini soumlyleyince Agamemnon bu teklifi reddeder atışmaya başlarlar başkomutan Agamemnonrsquola vuruşmanın eşiğine gelir savaştan ccedilekil-meye karar verir İlk boumlluumlmuumln doumlrt yuumlzuumlncuuml dizesinden sonra olay oumlrguumlsuuml dar alandan sınırlı sayıda kişiden sıyrılır Akhilleus 19 boumlluumlme kadar savaştan ccedilekilecek-tir Ne zaman ki can dostu Patroklosrsquou Troya hakanı Priamosrsquoun oğlu Hektor oumllduumlruumlr ondan oumlcuumlnuuml almaya ant iccedilip savaşa doumlner Hektorrsquou oumllduumlruumlr Destanın uumlccedilte biri savaş sahnesine ayrılmıştır uumlccedil yuumlzuuml aşkın savaşccedilı-nın adı anılır iki yuumlzuuml aşkını savaşlarda ya yaralanır ya can verir Teke tek savaşlar İlyadarsquonın doruk noktalarını oluşturur Destanın 24 ve son boumlluumlmuumlnde Troya hakanı Priamos oğlunun cesedini fidye karşılığında almak uumlze-re Akhilleusrsquoun ccediladırına gelir Destan kadınların ağıtları eşliğinde Hektorrsquoun cenaze toumlreniyle sona erer Yani bu destan Troya savaşı destanı değil Akhilleusrsquoun oumlfkesinin sonuccedilları destanıdır Priamos da Akhileus da kazanlar-dan değil kaybedenlerdendir

Odysseia ise Odysseusrsquoun destanıdır Bu destan da seruumlvenin ortasından başlar Troyarsquonın duumlşmesinin uumlze-rinden 10 yıl geccedilmiştir şehrin yağmalanması sırasında bazılarının yaptığı saygısızlıklara karşılık olarak tanrıccedila Athena savaşccedilıların yurtlarına doumlnuumlşuumlnuuml geciktirmiştir Ben-oumlykuumlsel anlatı ilkine goumlre buumlyuumlk yer tutar İlk iki boumlluumlmde Odysseusrsquoun İthaka adasındaki eşinin ko-nağının son hali sonraki iki boumlluumlmde ise oğlunun onu aramak iccedilin yollara duumlşuumlşuuml oumlykuumllenir Odysseusrsquoun ba-şından geccedilen ccedileşitli maceralardan sonra buumltuumln arkadaşla-rını yitirmiş bir halde bir sal uumlzerinde oumllmek uumlzereyken Phaiakların adasına varır 6 ile 12 boumlluumlmler arasında bu adada konuk kalır Adadaki bir bayram sırasında koumlr şair Demodokos Troya destanını ccedilalar soumlyler dinleyenler hazza boğulur Adanın hakanına goumlre Troyarsquonın başına onca yıkımı tanrılar ldquogelecek kuşaklara destan konusu olsun diyerdquo getirmiştir Modern edebiyatta rastlanacak bir gerccedileklik kurmaca ilişkisi goumlrebiliriz burada 13 bouml-luumlmden 24 boumlluumlme kadar olay oumlrguumlsuuml adasına dilenci kılığında doumlnuumlp adanın beyliğine talip olanları hakla-dıktan sonra karısına kendini tanıtmasıdır Odysseus daha ilk dizede ccedilok ccedilekmiş engeller karşısında ccedilareler bulan bir kişi olarak nitelendirilmiştir Onda yılmak bil-mez denizci kurnaz sılasına doumlnmek isteyen bir insan uumllkuumlsuuml buluruz İlk destandan sonra yazılmış olması ge-

35

Batı Edebiyatında Akımlar I

reken bu destanda İliadarsquonın gelecek kuşaklara şan bırakan savaşccedilı uumllkuumlsuumlnuuml zayıflatan bir kesimi vardır Odysseus oumlluumller uumllkesine inip geri gelen birkaccedil oumlluumlmluumlden birisidir diğeri duumlnyanın hem en eski hem de en guumlzel edebiyat uumlruumlnlerinden olan Suumlmerlerin Gilgameş Destanının kahramanı Gilgameşrsquotir Odysseus oumlluumller uumllkesinde başkalarının yanı sıra Akhilleusrsquoun goumllgesiyle de karşılaşır goumllge ondan oumlluumlmden hafiflikle soumlz etmemesini ister hakanlık edeceği-ne bir ırgat olup guumln ışığını goumlrmeyi yeğlediğini belirtir

Kısaca bazı tarihsel verilerden soumlz edelim Destan İOuml 8 yuumlzyılda buguumlnkuuml haline buumlruumlnduuml kendi ccedilağından birccedilok oumlğe taşımasına rağmen aslında 400 yuumlzyıl oumlnce kapanan bir ccedilağın duumlnyasını aktarır Hitit tabletlerinde Troyarsquonın izlerine rastlanır Troyarsquonın Akdenizrsquoin en goumlnenccedilli ileri toplumu olduğunu arkeo-loji kanıtlamıştır Bu duumlnyaya Tunccedil Ccedilağı denir buumlyuumlk bir alt uumlst oluşla İOuml1200 sıralarında Doğu Akdenizrsquode Mısır Hitit gibi buuml-

yuumlk merkezi imparatorluklar sarsılır bunlar arasında Akha beylerinin hisarları uygarlığı da vardır Sarayların youmlnetim aygıtı her şeyiyle zanaatleri hece yazısı mimarisiyle birlikte ortadan kalkar nuumlfus ccedilok azalır Birkaccedil yuumlzyıl ccedilok geri duumlzeyde hayvancı topluluklar varlığını suumlrduumlruumlrken Homeros ccedilağında ccedilok youmlnluuml bir doumlnuumlşuumlme rastlarız Homerosrsquoun destanlarının buguumlnkuuml biccedilimine kavuştuğu İOuml 8 yuumlzyılda henuumlz ne Yunan heykeli diye bir şey vardı ne mermer tapınak ne yazılı edebiyat ne de felsefe Ama buumlyuumlk bir atılım iccedilerisindeydiler İlk defa Fenikelilerden alfabetik yazıyı aldılar Fenikelilerden oumlğrendikleri denizcilik sayesinde kıraccedil Yunan anakarasından ccedilıkıp Akdeniz ccedilevresinde yuumlzlerce koloni kurdular Olimpiyat oyunları kuruldu

Doumlrt yılda bir kutlanan Olimpiyat oyunları Akdenizrsquodeki buuml-tuumln Yunan kentlerine accedilıktı birbirleriyle savaş halinde olan kent-ler bile bu sırada barış ilan edip oyunlara katılıyordu Bu doumlrt yıllık oyunlara yuumlz yıl sonra başkaları eklenmeye başladı kazanan kente buumlyuumlk şan getiren atletizm yarışmaları dışında şiir muuml-zik yarışmaları da eklendi Bu oyunlar ortak Yunan mitolojisini oluşturduğu gibi ortak Yunan kimliğinin yani ortaklaşa kuumlltuumlrel

belleğin oluşmasında da belirleyici olmuştur Homeros destanlarında kuşatanların Yunan Helen gibi ortak bir kavim adı yoktur hanedan adlarıyla ya da Akha diye anılırlar Tunccedil Ccedilağı Akha Miken uygarlığında tapınak yoktu İOuml 7 yuumlzyılın ilk taş tapınakları ilk kamusal alan da sayılabilir Buralarda ccedileşitli tuumlrde koro şiirleri canlandırılmaya başlandı Tarih yazarlığının kurucusu Herodotos Yunan tanrılarını ve mitolojisini şairler başta Homeros ile Hesiodos yarat-

tı derken haklıdır Yunanlılarda buumlyuumlk yazılı uygarlıklardaki gibi hakikatlerin kaynağı sayılan buumlyuumlk anlatılar yoktur onlarda ccedileşitli şiir tuumlrleri en geniş an-lamdaki hakikati yaratma koruma ak-tarma işlevi uumlstlenir

Bir Yunan kenti Antakya guumlneyin-deki bir ticaret uumlssuumlnden oumlğrenmesi kolay alfabetik yazıyı İOuml 8 yuumlzyıl orta-larında kendine uyarladı diğer kentler onu izledi Elimize geccedilen en eski Yunan-ca yazı oumlrneği Napoli koumlrfezindeki bir adada kuruluşunun uumlzerinden henuumlz bir kuşak geccedilmiş bir Yunan kolonisinde bulunmuş olan basit bezemeli bir kabın uumlzerinde destan vezniyle yazılmış birkaccedil dizedir Yazı Fenikecedeki gibi soldan sağa yazılmıştır

Odysseusrsquoun Akdenizrsquodeki seruumlvenleri httptinyurlcomj2slel2

internet

Haritada İOuml 550 yılında Yunan (mavi) Fenike (kırmızı) kolonileri httpstinyurlcomzldcljf

internet

Resim 22 İOuml 730rsquolardan Nestor kabı yazısı altta tamamlanmış hali uumlstte oumlzguumln buluntu

Kaynak commonswikipediaorg

36

Yunan ve Latin Edebiyatı

Baştan sona altı birimli destan vezniyle oluşturulmuş olan destanların uumlslubu hıza ifade ve duumlşuumlncedeki accedilık-lığa doğrudanlığa zorlamasızlığa somutluğa dayanır Anlatı asla tekduumlzeliğe duumlşmeden hızla devinir anlatının yarısını doğrudan aktarılan konuşmalar oluşturur Aris-toteles Troya savaşını işleyen diğer destanların aksine Homerosrsquoun yapıtı tek bir tema ccedilevresinde tasarlamasını benzersiz bulur

Daha sonraki yazılı kuumlltuumlr uumlruumlnuuml destanlarda oumlr-neğin en buumlyuumlk Roma destanı Vergiliusrsquoun destanında Romarsquonın yuumlceltilmesi Dantersquode dinsel kaygılar bulu-nurken Homeros destanının odağında sadece dramatik eylem bulunur Avrupa kuumlltuumlrel belleğinin koumlşe taşları olan bu şairlere ilerde değineceğiz Hint duumlnyasında ya da Tuumlrk duumlnyasında daha uzun destanlara rastlanır ancak başka destanlarla karşılaştırma yapanlar anlatı ve soumlylem duumlzeyinde onun kadar işlenmiş zengin yapıta rastlamamıştır Bunu İOuml 8 yuumlzyılın fakir maddi şartla-rıyla karşılaştırınca şaşkınlığımız bir kat daha artar he-nuumlz Yunan uygarlığı denince akla gelen heykel tapınak vazo resimleri gibi hiccedilbir oumlğenin ortaya ccedilıkmadığı bir duumlnyadayızdır oumlrneğin konutları basit kerpiccedil evlerdir

Homerosrsquola ccedilağdaş bir vazo resmi bunu daha sonra Klasik ccedilağ vazolarıyla karşılaştıracaksı-nız httptinyurlcomhnle65y)

internet

Şiir geleneği Yunanlılara insan idealleri ifade biccedilim-leri duumlşuumlnme tarzı dağarı sağlamıştır Zaten İOuml 5 yuumlz-yıla yani Klasik ccedilağa kadar bir duumlzyazı geleneğinin var-lığından soumlz edemeyiz Kentler geccedilmişlerini Homerosrsquoa oradaki kahramanlara dayandırmışlardır yani başka bir resmi geccedilmiş anlatısı bulunmayan duumlnyalarında geccedilmiş destan ve mitoslardan ibarettir 19 yuumlzyıl Homerosrsquou Yunan Klasik ccedilağının goumlz kamaştırıcı edebiyat sanat ve felsefe başarılarını accedilıklama araccedillarından yoksundu henuumlz guumlnuumlmuumlz insan bilimleri emekleme ccedilağındaydı onun iccedilin bu başarılara lsquolsquoYunan mucizesirsquo rsquoderdi ille bir mucizeden soumlz edilecekse ldquoHomeros mucizesirdquo denebi-lir Hatta Orta Ccedilağın sonlarından itibaren bir dizi ka-vim halk şehir hatta hanedan kurucu ata olarak Troya savaşından kahramanları goumlsterir Tevratrsquoın sağladığı geccedilmiş ccedilerccedilevesine bir de bu eklenmiştir

Filozof Platon Homerosrsquou Yunanistanrsquoın ilk oumlğret-meni olarak nitelemiştir Yunan kuumlltuumlruuml iccedilin Homeros destanları aynı zamanda ansiklopedik bilgi dağarıdır Uumlccedil

yuumlz yıl sonra ortaya ccedilıkan temel eğitim okuma yazma basit hesap ile Homeros oumlğretiminden ibaretti Mısır ik-liminde korunmuş Yunanca papiruumls kırıntılarının yarısı Homeros destanlarına aittir ikinci sırada Aristotelesrsquoin-kiler gelir Homeros destanlarının Yunan duumlnyasında sarsılmaz saygınlığı ccedilağlar boyunca Hristiyanlaştıktan sonra bile suumlrmuumlş her tuumlr bilginin sınandığı bir mihenk taşı olarak goumlruumllmuumlştuumlr

Troya huumlkuumlmdarlar iccedilin de Eski Ccedilağ Orta Ccedilağ sonu ve Roumlnesansrsquota simgesel saygınlığını hiccedil kaybetmedi Klasik ccedilağda İOuml 5 yuumlzyılda yapılmış olan Akhilleus ile Patroklosrsquoun tuumlmuumlluumls goumlmuumltleri ziyaret edilir adakta bulunulurdu Roma imparatorluk ccedilağında bir lsquokuumlltuumlr turizmi rsquomerkeziydi

Troya kuşatmasının oumlncesini sonrasını işleyen baş-ka destanlar da oluşmuştu bunlara Troya destan ccedilev-rimi denirdi Bunlardan irili ufaklı parccedilalar buguumlne gelebilmiştir bunların hepsi de Homerosrsquotan sonraya tarihlenir Oumlrneğin savaşın nedenini oluşturan Parisrsquoin Menelaosrsquoun karısı Helenersquoyi kaccedilırmasını konu edinen Kypria en eskilerinden olup nitelikccedile Homerosrsquounkine yakın goumlruumlluumlrduuml Aithiopis Afrikarsquodan Troyarsquonın yardı-mına gelen kralın Akhilleus tarafından oumllduumlruumllmesini kendisinin de oumllmesini işler Kuumlccediluumlk İliada Troyarsquonın yıkılışını tahta at oumlykuumlsuumlnuuml iccedilerir Bir dizi başka des-tan da Akha beylerinin yurtlarına doumlnuumlş seruumlvenlerini konu edinir Odysseia bunlardan birisidir Troya savaşı-nı işlemeyen destanların varlığından habersiziz Troya savaşı dışındaki mitoslar destandan sonra ortaya ccedilıkan lirik şiir tuumlrleri iccedilerisinde tragedyalarda işlenecektir oumlrneğin Sofoklesrsquoin tragedyasında oumlluumlmsuumlzleşecek olan Oidipusrsquoun oumlykuumlsuuml Birkaccedil yuumlzyıl sonra şiir geleneği iccedilerisinden doğan yeni bir tuumlr şiirde yani tragedyalar-da baş kişiler destanlardaki gibi hep tanrısal soylardan gelmedir tragedyaların hatrı sayılır bir kesimi doğrudan Troya destanından kaynaklanır Homeros destanları bir-kaccedil yuumlzyıl iccedilinde eğitimin temel metni haline gelecektir

Adıyla sanıyla bildiğimiz ilk şair Hesiodosrsquotur İOuml 8 yuumlzyıl sonu ile İOuml 7 yuumlzyıl başında yaşadığı sanılır Destan vezniyle yazdığı 1000 dizelik Tanrıların Doğumu (Theogonia) ile 800 dizelik İşler Guumlnler eksiksiz buguumlne kalmıştır Bunlar terimin dar anlamıyla destan değildir Theogonia evrenin ilk hali olan Khaos yani biccedilimlenme-miş maddeden başlayarak tanrı tanrıccedila ccediliftlerinin ve yeryuumlzuumlnuumln meydana gelişini anlatır Yerel birccedilok mitos geleneğini tek bir anlatıda birleştirmiştir Daha sonra gelen başka şairlerin bundan farklı evrendoğum mitos-ları yarattığını da biliyoruz Belirli bir mantık uyarınca mitosların ccedileşitlemelerinin uumlretilmesi hakikatin kay-nağının tek bir metne bağlı olmadığı soumlzluuml kuumlltuumlrlerde

37

Batı Edebiyatında Akımlar I

değişmez bir kuraldır bu sayede tragedya tuumlruuml ortaya ccedilıktığında anlatıların dallanıp budaklanması suumlrecektir 1960rsquolarda kanıtlandığı uumlzere tanrı kuşakları arasında-ki egemenlik savaşları anlatısı doğrudan Mezopotamya Hitit mitolojisinden alınmıştır Hesiodosrsquoun her iki ya-pıtının Tuumlrkccedile ccedilevrisinde (Hesiodos Eserleri ve Kaynak-ları1977 S Eyuumlboğlu A Erhat) uzun bir inceleme yazan Azra Erhat bu bulguları aktarmıştır Hesiodosrsquoun diğer eseri bir tuumlr ccediliftccedili almanağı takvimidir oumlrneğin hangi yıldız goumlruumlluumlrse neyin belirtisidir denize accedilılma-nın vakti gibi bilgiler iccedilerir En başında sıradan bir ccedilift-ccediliyken esin perilerinin ona nasıl şiir sanatını oumlğrettiğini anlatır Doumlnemin adalet bereket anlayışının tek tanığı olan uzun parccedila dikkat ccedilekicidir

Arkaik Ccedilağ Şiir GeleneğiAşağı yukarı İOuml 7 ile İOuml 5 yuumlzyıl arası Yunan arkaik

ccedilağı diye adlandırılır İOuml 5-4 yuumlzyıl doumlnemine de Klasik ccedilağ denir Deniz aşırı yeni yerleşim yerleri ve koloniler kurma suumlrecinin yoğun olduğu bir doumlnemdir Bu top-lumsal deneyler ccedilağında İOuml 7 yuumlzyıl ortalarında adak heykelleri olarak Mısır esinli ilk taş insan yontularına rastlamaya başlarız Bu doumlnemde henuumlz bir duumlzyazı geleneği oluşmamıştır elimizde şiirden başka bir yazılı tanıklık bulunmadığından bu şiirler dil anlam duumlnya-larına doğrudan accedilılan tek penceredir dolayısıyla ccedilok değerlidir İlerde değineceğimiz İskenderiye ccedilağının bil-gin edebiyatccedilıları bu şiirleri vezinlerine goumlre ayırıp her şairin şiirlerini buna goumlre boumlluumlmlere ayırdılar Bunlar kitap diye ccedilevrilir ama o ccedilağda papiruumls tomarları vardı Bunlardan ccedilok azı guumlnuumlmuumlze ulaşmıştır şairlerin yaşam-larıyla ilgili sadece efsanelere sahibiz aslında bu durum buumltuumln Eski Ccedilağ yazarları iccedilin geccedilerlidir Tek tek uumlzerle-rinde durmayacağız

İskenderiye kuumltuumlphanesindeki edebiyat bilginleri filologlar lirik şiir terimini lir ccedilalgısı eşliğinde seslendiri-len şiirler iccedilin kullandılar onlardan oumlnce buna ezgili şiir denirdi Bir başka eşlik ccedilalgısı ccedilifte kavaldı Dor boumllge-sinde serpilen koro şiirine ise bir tuumlr dans da eşlik ederdi Beylerin sofralarında doğaccedillama olan ve olmayan şiirler okunurdu Homeros destanlarının da ilk dinleyicilerini atalarını destan kahramanlarına bağlayan buumlyuumlk toprak sahibi beyler oluşturmuş olmalıdır Arkaik ccedilağda şiir ccedilok oumlnemlidir şehrin kutsal oumlykuumlleri mitosları değer-leri onun aracılığıyla aktarılır Okula benzer bir kurum yoktur birkaccedil yuumlzyıl sonra Klasik ccedilağda ise oumlğrencinin belirli bir uumlcret karşılığında okuma yazma ve hesap oumlğ-rendiği temel bir oumlğretim soumlz konusudur Mitosları in-sanın duumlnyadaki yeri ve anlamı doğumun ve oumlluumlmuumln

ne olduğu gibi temel sorularına oumlykuumllerle cevap veren kutsal anlatılar olarak duumlşuumlnelim Koro şiirinin canlan-dırımına seyirci ya da icracı olarak katılmak yurttaşları birbirine bağlayan bağlardandı Şoumllenlerde daha incelikli şiirler ya da hiciv şiirleri okunurdu

Yunan toplumu şiir toplumudur bu ccedilağda sadece adını bildiğimiz onlarca şair arasında yeni dinsel gele-nekler oluşturmuş olarak bakılan Orfeus gibi peygam-berimsi şairler de bulunur Elbette destan şiirine goumln-dermelere rastlarız ancak bunlarda genel ortak oumlzellik yeni ortaya ccedilıkmış bir birey anlayışıdır Artık destanın yarı tanrıları değil birinci kişi ağzından seslenen sıradan kişiler iccedil duumlnyalarını aşklarını değerlerini siyasal gouml-ruumlşlerini dile getirmeye değer bulmaktadır

İskenderiyeli bilginler en değerli sayılan dokuz tane lirik şairin kanonunu yani resmi listesini oluşturmuş-tur Sappho antik duumlnyanın en uumlnluuml şairidir genccedil kız-ların yetiştiği bir topluluğun başı olarak resmedilmiştir Ondan başka birkaccedil tane daha kadın şair Klasik ccedilağda yaşamıştır Yarattığı vezinleri şiir kalıpları alabildiğine ccedileşitlilik sergiler Eldeki iki eksiksiz şiiri ile ccedilok kuumlccediluumlk kırıntıları bile ccedilağdaş okuyucuyu etkilemeye yeter İfa-desinin aldatıcı basitliğin ardında şiirin sesinin ritmi-nin guumlzelliği duygu yoğunluğu dinleyiciyi etkiler

Resim 23 Sappho İOuml 630-580

Atinalı ilk şair Solonrsquodur İOuml 7 yuumlzyılda Yunan duumln-yasındaki genel bunalımdan payını alan Atinalılar ccedilare olarak 6 Yuumlzyıl başında Solonrsquou arabuluculuk goumlreviyle

38

Yunan ve Latin Edebiyatı

en yuumlksek kamu goumlrevlisi seccediltiler Klasik ccedilağda yasa ko-yucu siyasetccedili olarak ccedilok saygın simgesel bir yeri vardı Vasat bir şair olmasına rağmen iki tarafa kendi reform-larını savunduğu siyasal şiirleri ccedilok değerlidir

Bu doumlnem aynı zamanda Yedi Bilgelerrsquoin doumlnemidir (sofos Yunanca bilge demektir sofia ise bilgelik) Hepsi-nin ortak oumlzelliği oumlzluuml soumlzleriyle hatırlanmalarıdır Bu oumlzluuml soumlzlerde baskın olarak tedbir oumllccediluumlluumlluumlk oumlğuumltlenir Oumlrneğin Solonrsquoa lsquolsquohiccedilbir şeyde aşırı değilrsquorsquo soumlzuuml atfedilir Thalesrsquoe de uumlnluuml ldquokendini tanırdquo soumlzuuml Hayvan masallarıy-la Ezop diye bildiğimiz Aisopos da aynı ccedilağdandır Onun adıyla birccedilok masal eklenmiş anonim kuumllliyatı yuumlzyıllar sonra İskenderiye ccedilağında on kitap halinde derlenmiş-tir Romalı yazarlar onları Latince koşukla soumlylemişler Roumlnesansrsquota da La Fontaine Fransızcarsquoya şiir halinde ccedile-virmiştir ldquoAğustos Boumlceği ile Karıncardquo gibi birccedilok masa-lını bilmemiz bu aktarım zincirinden oumltuumlruumlduumlr

Arkaik Ccedilağda Felsefe ile Bilimsel Duumlnya Goumlruumlşuumlnuumln Doğuşu

Soumlke ovasında Miletos şehrinde Fenikeli bir aileden gelme Thales Antik Ccedilağrsquoda ilk defa mitolojinin duumlnya-yı accedilıklama ccedilerccedilevesi dışında bir accedilıklama getirdi Hem tek tek bazı doğa olaylarını hem de varlıkların kaynağını accedilıklamaya youmlnelmek duumlnya tarihinde saf bilim ile felsefe geleneğinin başlangıcıdır Solonrsquoun ccedilağdaşı olan Thalesrsquoin oumlğrencisi Anaksimandrosrsquou Anaksimandrosrsquoun oumlğrencisi Anaximenesrsquoi kısaca bu ilk uumlccedil kuşağı dolaylı aktarımlarla izleyebiliyoruz Şaşırtıcı olan her birinin oumlncelinden (se-lefinden) farklı kuramlarla goumlkteki yeryuumlzuumlndeki olayla-rı ve şeyleri accedilıklamasıdır Hepsi de geometriyle goumlkbi-limle uğraştı Oumlrneğin Thales guumlneş tutulmasını accedilıkladı diğerleri ccediloklu evrenler tasarladı evrenin ve duumlnyanın haritası ve biccedilimi uumlzerinde oumlnermelerde bulundular irili ufaklı doğa olaylarına accedilıklamalar getirdiler Daha oumlnce muumlcevher anlamına gelen ldquokozmosrdquo soumlzcuumlğuumlnuuml belirli bir yapıya sahip anlaşılabilir buumltuumln anlamında evrenin buumltuumlnuuml hakkında ilk kullanan Anaksimandrosrsquotur Sokra-tes oumlncesi denilen bu bilginlerden filozoflardan kırıntılar kaldı birccedilok farklı araştırma alanı yaratan inceleme kitap-ları yazdılar Genellikle evrendeki ccedileşitliliklerin ardındaki az sayıda değişmez ilkeyle buumltuumlnuuml accedilıklamaya youmlneldiler İyon adası Sisamrsquodan Guumlney İtalyarsquoya goumlccediluumlp izleyicileriyle bir koloni kuran Phytagoras (ya da Pisagor İOuml 582-496) evreni bir uyum olarak kavradı sayılar arasındaki oranlar-la her şeyin accedilıklanabileceğini oumlne suumlrduuml Etyemezlerdi ccediluumlnkuuml ruhun yeniden başka goumlvdelere buumlruumlnerek duumlnya-ya geldiğine inanıyorlardı

İlk filozoflar arasında goumlruumlşlerini şiirle dile getiren-ler vardır Şiir en yaygın iletişim aracıydı Xenofanes

(İOuml570-470) destan vezniyle yeni tanrı goumlruumlşuumlnuuml ser-giledi hicivlerinde Homerosrsquoun Hesiodosrsquoun tanrı an-layışını eleştirdi Doğmayan insan biccedilimli olmayan tek bir tanrı duumlşuumlncesine ulaştı Parmenides (İOuml 510-440) aslında bir tuumlr doğa araştırması yapmış olan oumlncellerin-den apayrı bir yol tuttu Metafizik yapma olanağını ilk defa ortaya koyan ccediletin duumlşuumlncesini destan vezninde yazdı 800 dizesinin 160 dizesi buguumlne gelebildi Şii-rin başlangıcı mitolojik duumlnyadaki hakikate doğru bir goumlksel yolculuk gibiyse de daha sonra var olanı dilde duumlşuumlnebileceğimizi var olmayanı ise duumlşuumlnemeyece-ğimizi oumlne suumlrduuml onunla felsefe doğa araştırmasından varlık araştırmasına geccedilti Elearsquoda duumlşuumlncesini suumlrduuml-ruumlp ilerleten başka filozoflar geldi ardından İyonyalı atomcular da onun tuumlmdengelimli youmlntemini ilerletip evrendeki her şeyin boşluk ile boumlluumlnemez birimlerden yani atomlardan oluştuğunu oumlne suumlrduumller Destan vez-niyle yazanlardan Sicilyalı Empedokles (İOuml 5yy) oumlğre-tisini şiirle soumlyleyen son filozof olmuştur Doğa Uumlzerine ve Arınmalar şiirlerinde Xenofanes ile Parmenidesrsquoin oumlğreti şiirlerinden haberdardır Parlak imgeleri etkileyi-cidir oumlyle ki Aristoteles retorik belagat sanatının baş-latıcı olarak goumlsterir onu Şiirlerinin onda biri kadarı kalmış kalan birkaccedil yuumlz dizede evrendeki her şeyi Sevgi ile Ccedilatışmarsquonın bağlayıcısı olduğu hava su toprak ateş oumlğelerinden oluşmuş olarak tasarlar Phytagorasccedilılar gibi bitki hayvan insan doumlnguumlsuuml iccedilerisinde ruhun yeniden bedenlendiği goumlruumlşuumlnuuml savunur Efesli Herakleitos (İOuml 535-475) bir kitap yazmış ancak henuumlz kitabın varlığı kurumsallaşmadığından yazdıklarını en değerli simge-sel nesnelerin adak olarak sergilendiği antik duumlnyanın yedi harikasından birisi olan Efes Artemis tapınağına ba-ğışlamıştır Doğa Uumlzerine adlı incelemesi doğa siyaset tanrıbilim boumlluumlmleri iccedilerir Bu kitaptan bağlantısız 130 cuumlmle kalmıştır Uumlslubu şiirin simetrik cuumlmle yapıları-na yakındır Herakleitosrsquou yorumlaması Eski Ccedilağda da zormuş Suumlrekli bir akış halindeki evreni Logosrsquoun aklın youmlnettiğini oumlne suumlrduuml karşıtların aslında tek bir şeyin youmlnleri olduğu ccedilatışmanın her şeyin uumlreticisi olduğu bir oumlruumlntuuml tasarladı Kendinden oumlnceki filozoflara şairlere Phytagorasrsquoa Hesiodosrsquoa geleneksel dinsel uygulamalara sivri dille saldırdı Ondan sonra yazıları buguumlne en fazla ulaşan Sokrates oumlncesi filozof İyonyalı Demokritosrsquotur (İOuml460-370) Yuumlzden fazla inceleme yazmıştır Klasik ccedilağda bir bilginin filozofun neler uumlzerine ccedilalıştığını baş-lıklarından bile ccedilıkarsayabiliriz Aristotelesrsquoten oumlnce şiir ve poetika uumlzerine yazmış Homeros incelemesi yapmış geometri irrasyonel sayılar siyaset ve etik bilgi kura-mı algı zihinruh kuramı uumlzerine incelemeler yazmış biyoloji antropoloji kozmoloji alanındaki birccedilok sorun uumlzerine incelemeler yapmıştır

39

Batı Edebiyatında Akımlar I

KLASİK CcedilAĞ İSKENDERİYE CcedilAĞIYunan Klasik ccedilağı insanlık tarihinde gerccedilekten ben-

zersiz bir yaratıcılık doumlnemidir İOuml 5 ve 4 yuumlzyıllarda sonraki kuşakların hep oumlrnek alacakları edebiyat sa-nat felsefe alanlarında Batırsquoda 19 yuumlzyıl sonuna kadar aşılmaz sayılan entelektuumlel standartlar yaratılmıştır Bu standartlar donuk kitabi bilgiye değil canlı gerccedilek soumlze dayanır Bu yapıtlarda oumlzel bir yalınlık denge uyum doğallık kendini goumlsterir Mimarlıktan heykelden vazo resimlerine tragedya komedya gibi yeni edebiyat tuumlrle-rine seccedilkin bir duumlzyazı geleneğinin doğuşuna Avrupa duumlşuumlncesinin iki ayağı olan Platon ile Aristoteles duumlşuumln-cesine uzanan bir atılım goumlzlenir Bu atılımın merkezi Atinarsquodır

Atina İOuml 5 yuumlzyıla sanatı siyasal oumlnderliği ve felse-fecileriyle damgasını vurmuştur Periklesrsquoin oumlnderliğinde en parlak ccedilağını yaşamıştır Klasik Atina yuumlksek duumlzeyde kentleşmişti zanaat eğitim ve sanatta bağımsız Yunan şehirleri duumlnyasının oumlnderi olmuştu Bu siyasal toplum-sal yapı farklı oumllccediluumllerde Yunan-Roma ccedilağında da buumltuumln Akdeniz iccedilin bir model oluşturmuştur Batıda bu oumllccediluumlde olmasa da yaratıcılıkla dolup taşan 14-15 yuumlzyıl Floran-sası ile 19 yuumlzyıl sonu kimi Avrupa şehirleri sayılabilir bu diğer oumlrnekler guumlcuumlnuuml hep Yunan-Roma duumlnyasıyla yenilenmiş bir tarzda ilişki kurmaktan almıştır

4 yuumlzyıla gelindiğinde Atina siyasal oumlnderliğini kay-betmişti Aynı sıralarda duumlşuumlnsel duumlzeyde bir doumlnuumlşuumlme soumlzluuml kuumlltuumlrden yazılı kuumlltuumlruumln kalıplarına geccedilişe tanık oluruz Bu geccedilişi oumlrneğin artık tragedyanın yazılamama-

sında Platonrsquoun yazısı gibi bir duumlzyazının ortaya ccedilıkı-şında tanık oluyoruz Ardından Buumlyuumlk İskenderrsquoin buuml-tuumln bir Doğu Akdenizrsquoi fethetmesi sonucunda ortak bir Yunan şehir kuumlltuumlruumlnuumln kuumlreselleşmesi buumlyuumlk krallıklar iccedilerisinde şehirlerin siyasal yapısının bir oumllccediluumlde doumlnuumlş-mesi Klasik ccedilağın yeniliklerine son verecek İskenderiye ccedilağının kendine oumlzguuml yaratıcılığı başlayacaktır Roma uygarlığının miras alacağı Yunan duumlnyası budur

Fidias en buumlyuumlk klasik sanatccedilıdır Parthenonrsquoun be-zemelerini kabartmalarını dev altın-fildişi heykelini ya-pan heykeltıraş Fidias ldquoKanonrdquo adlı bir de kitap yazarak bedenin oranlarını incelemiştir

Lirik şiir kısmında lsquokanonrsquo kelimesine resmi liste anlamında rastlamıştık burada oumllccediluuml oran anlamına gelir Sami koumlkenli bu soumlzcuumlğuumln bir tuumlrevi de Tuumlrkccedile ldquokanunrdquodur

dikkat

Yunanlıların yaratıcılığının temelinde siyasal ve top-lumsal duumlzen yatar İlk defa bu oumllccedilekte karmaşık bir toplumda kendi dışında bir guumlce kral ve goumlrevlilerine ruhban sınıfına dayanmayan gitgide daha ccedilok kesimin doğrudan goumlrev aldığı bir oumlzyoumlnetim kurulmuştur Bu sistem ana hatlarıyla şoumlyle oumlzetlenebilir Buumlrokratik bir aygıtın yokluğu her kamu işinin soumlzle tartılarak alınan

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Homeros destanlarının oumlnemi nedir

2 Yunanlılarda soumlzluuml kuumll-tuumlrden yazılı kuumlltuumlre ge-ccedilişi hangi oumlrneklerle ele alabiliriz

1 Oumlzguumln dilinden İliadarsquonın başlangıccedil dizelerini dinle-yelim

httpstinyurlcomgluulgh2 Homerosrsquoun İliada adlı

eserinin olay oumlrguumlsuuml ba-kımından Batı edebiya-tında etkilediği eserler-den birkaccedilını tespit edin

1 İliadarsquoyı okuyarak kişile-rini Eski Yunanrsquoda sos-yal hayat ve inanışların nasıl olduğunu tartışın

2 Bahsedilen tuumlrlerin tem-silcilerine ve eserlerine oumlrnekler verin

1 Destan ve şiir geleneğini tanımlayabilmek2 İlk duumlzyazı geleneğinin felsefenin tarih yazımının ortaya ccedilıkışını accedilıklayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

40

Yunan ve Latin Edebiyatı

kararlara dayanması kamu goumlrevlerinin bir iki yılla sı-nırlanması bunun meslek olmaması Dolayısıyla mes-lekten hacirckim savcı avukat diye bir şey yoktur kurayla atanan yurttaş mahkemelerinin juumlrileri davaları sonuca bağlar Hiccedilbir kamu goumlrevi uumlcret karşılığında yapılmaz Yurttaşların hepsi en buumlyuumlk meclisin doğal uumlyesidir Ayda birkaccedil kere accedilık havada toplanan bu meclis altı bin kişi alabiliyordu

Tragedya Komedya ve Şiir GeleneğiTragedya ve komedya tuumlrleri İOuml 5 yuumlzyıl Atinasının

bir icadıdır dolayısıyla yazarları da Atina yurttaşıdır Bir bayramın parccedilası olarak yapıtlar arasında bir yarışma yapılırdı Bu icadın uumlzerinden henuumlz bir yuumlzyıl geccedilme-mişken tiyatro mimarisiyle bayramıyla birccedilok Yunan kentince benimsenmişti Bu kadar kolay benimsenme-sini sağlayan şey ortak bir toplumsal kuumlltuumlruumln şiir ge-leneğinin varlığı olmalıdır Tragedya en kalabalık yurttaş topluluğunun katıldığı kamusal bir olaydır Zorunlu olmayan temel eğitimin dışında kurumsal bir eğitimin soumlz konusu olmadığı bu duumlnyada tragedya bir eğitim kurumu işlevi uumlstlenmiştir Seyirciler arasında siyasal ya-şamda yeri olmayan kadınlar da bulunur

Tragedyalar koumlkluuml Yunan şiir geleneğinin başlıca ko-nuları olan oumlvguuml bir tanrının kişinin ya da duygunun yuumlceltilmesi ya da yergisini ele almak yerine yeni top-lumsal duumlzendeki değerler ccedilatışmalarının sahnelendiği eserlerdir Bunu da yurttaşların guumlndelik duumlnyası iccedileri-sinde sahnelemez ccedilatışmaları ve accedilmazları mitolojinin yarı tanrı tanrı ve olağanuumlstuuml kişilerinin duumlnyasına taşı-yarak yapar Konuların ccediloğu Troya destan ccedilevriminden alınmadır Soumlylem duumlzeyinde lirik şiir geleneğin buumltuumln oumlğelerini iccedilerir ama bundan başka soumlylem tuumlrlerini de işe katar Bir kere baştan sona sahnede kalan bir koro vardır Koro kaval ezgisi eşliğinde buumlyuumlk koro kıtala-rını ezgiyle seslendirdiğinde dansa benzer salınmalar iccedilerisindedir Kıtalardan oluşan tam koro parccedilalarının her biri diğerinden ayrı son derece karmaşık vezinlerle yazılmış şiirsel parccedilalardır Koro sahnedeki eylemin mi-tos duumlzlemindeki benzerlerini hatırlatarak eylemi daha genel bir duumlzleme şiirle taşır şiirle yorumlarken seyirci-nin yorumunu da youmlnlendirir oyunun başından sonuna kadar sahnede kalır

Koro yeni bir anlatı yapısıdır Koro iccedileriklerini 19 yuumlzyıl romanının 3 kişi anlatıcı sesine yaklaştırabiliriz En az 12 kişilik koronun yanında iki ya da uumlccedil oyuncu vardır Duumlz konuşma parccedilaları az yer tutar bunlar iamb veznindedir ayrıca ağdalı tumturaklı seslendirilen soumly-lem parccedilaları ve duumlete benzetilebilecek hızlı dize dize

ilerleyen konuşmalar vardır Ccedilevirilerinden okurken buumltuumln bu farklı soumlylem tuumlrlerini fark edemeden ccedilağ-daş bir tiyatro yapıtını okur gibi okuruz Uzlaşım ge-reği sahnede şiddet goumlsterilmez sahneler hiccedilbir zaman kapalı mekanlarda geccedilmez oyuncuların yuumlzlerinde bir maske ayaklarında nalınlar vardır Floransarsquoda 16 yuumlz-yılın son yıllarında bir aydın bilgin ccedilevresi -aralarında uumlnluuml goumlkbilimci Galileorsquonun babası da vardır- Yunan tragedyalarında muumlziğin roluumlnuuml keşfedince şehrin duuml-kuumlnuuml sarayda bir sahne yaptırmaya ikna edip Yunan tragedyasından esinlenen ilk eserleri sahneye koydular Bunlar Avruparsquoda ilk opera eseri sayılır onun iccedilin birkaccedil yuumlzyıl boyunca konuları hep Yunan-Roma mitolojisin-den alınmıştır

Aiskhylos (İOuml 525-455) bildiğimiz tragedyayı yarat-mıştır o ikinci oyuncuyu eklemeden oumlnce tragedyada tek oyuncu koroyla etkileşiyordu Kendi mezar yazıtı iccedilin yazdığı şiirinde sadece Perslere karşı Marathon sa-vaşındaki yiğitliğini anmıştır Adlarını bildiğimiz 90 oyunundan Roma ccedilağında okullarda okutulmak uumlzere seccedilildiği iccedilin 7 tanesi buguumlne kalabilmiştir Birbiriyle bağlantılı uumlccedil tragedya kurmak onun buluşudur buna tek oumlrnek eldeki tek uumlccedilleme olan Oresteiarsquosıdır Persler eldeki tragedyalar arasında hem en eskisi hem de tarih-sel bir olayı işleyen tek oumlrnektir ondan sonra değilse de ondan oumlnce yine Pers istilalarını işleyen iki tragedyanın rakibi tarafından yazıldığı biliniyor bunun dışında ya-kın tarihli bir olay tragedya konusu olmamıştır Zincire Vurulmuş Prometheus tragedyasının başından sonuna ka-dar tanrı Prometheus ateşi Zeusrsquotan ccedilalıp insanlara ver-diği iccedilin duumlnyanın bir ucundaki bir dağa zincirlenmiş haldedir onun yanına gelen bir ccedilok tanrıyla konuşma-larını yine en eski tanrılardan oluşan koro izlemektedir Oresteia uumlccedillemesinin ilki olan Agamemnonrsquoda Agamem-non Troya seferinden muzaffer komutan olarak kenti-ne Argosrsquoa Troyalı cariye kacirchin Kassandra ile birlikte doumlnmuumlştuumlr Yıllar oumlnce Troya savaşına giden donanma ruumlzgacircrsız havada kaldığında tanrılar kızı İfigeneiarsquoyı kur-ban etmesini buyurmuştu o da kurban etmişti Kasand-ra yaklaşan cinayeti goumlruumlr soumlyler Agamemnonrsquoun eşi kı-zının oumlcuumlnuuml aldığını soumlyleyerek Agamemnonrsquou oumllduumlruumlr Sunu Taşıyanlarrsquoda anasından babasının oumlcuumlnuuml almak iccedilin suumlrguumlnden doumlnen Orestes kızkardeşi Elektrarsquoyla ba-basının mezarı başında karşılaşır plan yaparlar Orestes anasıyla aşığını oumllduumlruumlr Artık peşinde akraba cinayetle-rinin oumlcuumlnuuml alan korkunccedil oumlccedil tanrıccedilaları vardır Uumlccedilleme-nin sonuncusu Hayırhah Tanrıccedilalarrsquoda oumlccedilten hukuksal duumlzene geccedilişi tartışır bu tragedya demokrasiye daha yeni geccedilmiş Atinarsquoyı yuumlceltir Orestes oumlccedil tanrıccedilalarından kaccedilarak Atinarsquoya sığındığında tanrılardan oluşma bir

41

Batı Edebiyatında Akımlar I

mahkeme Orestesrsquoi yargılar aklar Şairin deyişi tumtu-raklıdır soumlkmesi zor eğretilemeler nadir kelimelerle do-ludur eylemleri betimlemeleri hep alışılmadık oumlğelerle oumlruumllmuumlştuumlr Koro kısımları bazı tragedyaların yarısını oluşturur

Sofoklesrsquoin (496-406) yazmış olduğu 123 tragedya-dan buguumlne kalan 7 tanesi Aiskhylosrsquounkiler gibi Roma ccedilağında okulda okutulmak uumlzere yapılmış bir seccedilimin sonucudur Bir de tamamlanmamış bir satir oyunu kal-mıştır Sofokles de genccedilliğinde Periklesrsquoin astı bir komu-tan olarak bir sefere katılmıştır Otuz kez tragedyaları sahnelenmiş yani yarışmaya katılmıştır yirmi uumlccedil kere ilk uumlccedil dereceye girmiştir Aiskhylosrsquodan daha ccedilok de-recesi vardır Euripides ise beş kere dereceye girmiştir Elegeia şiirleri ile koro uumlzerine de bir eser yazmış olduğu aktarılır Koro ile iki oyuncuya uumlccediluumlncuuml oyuncuyu ekle-miş karşılıklı konuşmaları karmaşıklaştırıp lirik parccedila-lar yerine konuşmaları dramatik ifadenin asal taşıyıcısı kılmıştır Koro onda eyleme katılmaz eylemin etkisini arttıran tanık konumundadır Aiskhylosrsquoun tek bir izlek uumlzerine bağlantılı uumlccedilluuml doumlrtluuml oyunlar yazmasına karşın tek bir karakter ccedilevresinde hızla değişen olay oumlrguumlsuumlyle birbirinden bağımsız oyunlar tasarlamıştır Kişileri yıkı-ma davet ccedilıkaran bir katılıkla davranır Dili destan rengi taşır accedilık seccediliktir Aiskhylosrsquoda yer yer rastlanan ccediloumlzuumll-mesi zor imgelere tumturaklı ifadelere rastlanmaz Kesin olmamakla birlikte yazılış sırasına goumlre tragedyalarına kı-saca değinelim Aias Troyarsquoyı kuşatan bahadırlardan biri-sidir oumllmuumlş kuzeni Akhilleusrsquoun silahları kendisine değil Odysseusrsquoa verilmesi uumlzerine sonu intiharına varan derin uumlzuumlntuumlsuumlnuuml konu edinir intihar etmiş kişinin goumlmuumlluumlp goumlmuumllmeyeceği tartışmasıyla Odysseusrsquoun onu goumlmme-siyle sona erer Burada oumlrtuumlk olarak tartışılan yıkım geti-ren yanılgının ne olduğudur Elektra Aiskhylosrsquoun Sunu Taşıyıcılar tragedyasıyla aynı izleğe sahiptir Troyarsquodan geri doumlnen Sparta kralı Agamemnonrsquou oumllduumlrmuumlş olan anası ile aşığından oumlccedil almak uumlzere Elektra ile Orestesrsquoin birbirinden habersiz şehre doumlnuumlşleri Filoktetes Troya seferi yolunda ayağındaki bir yara yuumlzuumlnden yakındaki Limni adasında terk edileli yıllar olmuştur Olay oumlrguumlsuuml kuşatmada onun uumlnluuml oku yayı gerektiğinden onu ikna etmek uumlzere adaya giden Odysseus ile Neoptolemosrsquoun ccedilabaları uumlzerine oumlruumllmuumlştuumlr Trakhis Kadınları adını ko-royu oluşturan kadınlardan alır baş kişileri Herakles ile karısı Deianeirarsquodır Yarı tanrı Herakles (Herkuumll) uumlnluuml 12 işini başarmıştır eşi konağında onu beklemektedir Tragedyanın ana eylemi sadakatsizliğine karşın eşini aşk iksiriyle kendine bağlamak isteyen karısının bilmeden kocasını zehirlemesidir Burada da oumlrtuumlk soru yıkımı getiren nedenlerin ne olduğu sorusudur

Antigone Kral Oidipius Oidipius Kolonosrsquota traged-yaları Atinarsquonın kuzeyindeki Thebai soumlylencelerini iş-ler ilkiyle sonuncusunun arasında otuz yıl vardır Kral Oidipiusrsquoda Oidipus babasını oumllduumlruumlp anasıyla evlene-ceği yolundaki Delfoi ocağının kehanetini oumlğrendiğinde yazgısından kaccedilmak iccedilin şehri terk eder uumlccedil yol ağzında rastladığı bir adamı oumllduumlruumlr Thebai kentine gelir şeh-re musallat olmuş canavar Sfenksrsquoin oumlnce tek sonra iki sonra uumlccedil bacaklı yaratık nedir bilmecesini ccediloumlzuumlp dul kraliccedileyle kentin egemeni olur Bir oumlnceki kral Laiosrsquoun cinayetini soruşturmaya başlar Nefes kesici bir ritimle adım adım uumlccedilyol ağzında oumllduumlrduumlğuuml kişinin asıl baba-sı olduğunu oumlğrenir eşi de anasıdır Anası intihar eder Oidipus goumlzlerini koumlr eder kızlarını alıp şehirden ayrılır Freud 20 yuumlzyıl başında bu tragedyadan insanın ruh-sal gelişiminde zorunlu bir evreyi Oidipus kompleksi adıyla bulguladığını iddia etti Aristoteles Poetika adlı yapıtından tragedya kuramını geliştirirken hep bu yapıt-tan oumlrnek verir Gerccedilekten de soluk kesici ustalıkla ko-tarılmış bir olay oumlrguumlsuuml vardır Tek bir Yunan tragedyası okuyacak olsak bunu okumak yeter Oidipius Kolonosrsquota Sofoklesrsquoin son tragedyasıdır kızı Antigone yaşlı koumlr Oidipusrsquola Atinarsquonın bucağı Kolonosrsquoa -Sofoklesrsquoin do-ğum yeri- sığınırlar orada oumlluumlr aldıkları haberlere goumlre oğulları Eteokles ile Polyneikesrsquoin ccedilekişmesi başlamıştır Trajik olmamakla birlikte goumlrkemli bir yapıttır

Antigone Aiskhylosrsquoun Yediler Thebairsquoye Karşı traged-yasından bildiğimiz tahtı ele geccedilirmek uumlzere Polyneikesrsquoin Argoslu yedilerle Thebairsquoyi kuşatması sırasında kenti sa-vunan kardeşi Eteoklesrsquole birbirlerini oumllduumlrmeleri uumlzeri-ne amcaları kral Kreonrsquoun Polyneikesrsquoi hain ilan ederek goumlmuumllmesini yasaklamasına karşılık Antigonersquonin kar-deşi uğruna oumlluumlm cezasını goumlze alarak bu buyruğa karşı gelmesinin oumlykuumlsuumlduumlr Hem aile iccedili hem de siyasal bo-yutu olan bu ccedilatışmada Antigone tutuklanır Kreon onu salmayı duumlşuumlnduumlğuumlnde iş işten geccedilmiş Antigone intihar etmiştir Onun ardından Kreonrsquoun oğlu olan nişanlısı da intihar edecektir tek oğlunu kaybeden anası da Baş kişi-si kadın olan eldeki tek tragedyadır Antigone romantik-lerden beri ccedilok fazla sahnelenen tragedyalardandır

Sofokles Antigone tragedyasının usta sanatccedilı-ların yorumuyla radyo tiyatrosu httpstin-yurlcomjtwt6fl

internet

42

Yunan ve Latin Edebiyatı

Oumlte yandan İOuml 5 yuumlzyılda tragedyaların altın ccedila-ğında lirik şiir geleneği soumlnmeye başlamıştır İOuml 4 yuumlz-yıla gelindiğinde dikkate değer diyebileceğimiz bir şair bulunmaz Koro liriği ise ele alacağımız parlak son iki temsilcisi Bakkylides ile Pindarosrsquoun yuumlzyıl ortasında oumlluumlmlerinden sonra artık yazılamayacaktır bunun bir ccedilok olası nedeni arasında şimdilik tragedyanın baskın-lığını belirtmekle yetinelim Tragedya buumltuumln şiir gelene-ğini kendine katmıştır Bakkylides Pindaros gibi İOuml 6 yuumlzyılın son ccedileyreğinde doğdu İOuml 5 yuumlzyıl ortasında oumllduuml Pindaros ise bir on-on beş yıl daha yaşadı Buumltuumln Eski Ccedilağ yazarları şairlerinde olduğu gibi yaşam oumlykuumlle-ri ccedilok sonraları kaleme alınan dolaylı tanıklıklardan ge-lir İkisi de Pers savaşlarını 490-480 yıllarını yaşadı İkisi de en yetkin tragedya şairleriyle ccedilağdaştırlar Bu ccedilağda tiranlık duumlşuumlşte olsa da davet uumlzerine Kuzey Afrikarsquodan Sicilyarsquoya Kuzey Yunanistanrsquoa gezgin hayatı suumlrduumller Ccediluumlnkuuml şiirlerini sipariş uumlzerine ccedilağın aristokratlarına siyasetin seccedilkinleri iccedilin yazıyorlardı İkisi de benzer oumlrgelerle (motif ) deyiş oumlzellikleriyle tragedya dilinden oumlduumlnccedil aldıklarıyla eski aristokrasinin değerlerini dile ge-tirdiler Pindaros ccedilok daha felsefi hem de gelenekccedili bir bakış geliştirdi Eski dinsel goumlruumlşuumln aksine onda tanrılar insanlara oumlzguuml olumsuz eylemlerde asla bulunmazlar İs-kenderiye ccedilağının saptadığı dokuz lirik şair iccedilerisinde bu ikisi en ccedilok tuumlrde şiir yazmışlardır Bakkylides 9 tuumlrde Pindaros 10 tuumlrde bunların hepsi de koro şiiri tuumlrleridir

Tragedyanın son buumlyuumlk temsilcisi Euripides (İOuml 484-406) 90rsquoı aşkın tragedya yazdı sadece doumlrt kere birincilik kazandı Oysa yaşamında da sonrasında da ccedilok popuumller bir şairdi Oumlyle ki komedya şairi Aristofa-nes en az uumlccedil oyununda onu guumlluumlnccedil etki yaratma uumlzere oyun kişisi olarak seccedilmiştir onu herkes gibi aşırı ente-lektuumlel yıkıcı kitabicirc buluyordu Sicilya seferinde tutsak duumlşen yurttaşların zorla ccedilalıştırıldıkları taş ocaklarında Euripidesrsquoten koro parccedilaları soumlylemeleri sayesinde daha iyi tutsaklık koşullarına kavuştukları anlatılır

Euripides Orestes tragedyasından İOuml 408 koro parccedilası bu en eski Yunan muumlziği oumlrne-ğidir httpstinyurlcomjdwq9ks Aydınrsquoda bulunmuş İOuml 2 yuumlzyıldan notalı bir mezar yazıtının seslendirilmesi httpstinyurlcomn4d4p5x

internet

Euripidesrsquoin Roma ccedilağında okul iccedilin seccedililen traged-yaları sayıca daha fazlaydı ayrıca aktarılanlarla birlikte 17 tane tragedyası buguumlne kaldı Diğer iki şairin aksi-ne kamu yaşamına karışmadığı anlaşılmaktadır Oumlzel kuumltuumlphanesi vardı doumlnemin goumlzde oumlğretmenleri olan sofistlerle arkadaştı onlara oumlzguuml iki karşıt goumlruumlşuumln tar-tışılmasına yapıtlarında sıkccedila rastlarız Tuumlruumln iccedileriğinde ve biccediliminde ccedilağdaş duyarlığa yakın gelen birccedilok yenilik yaptı Tragedyalarının yarısının adlarını taşıyan kadın-lar baş kahramandır diğerlerinde de kadınlar ağırlıklı yer tutar Geleneksel değerlere bağlı değildir mitolojik ccedilerccedileveye sıradan insanı yerleştirir insanın iccedil duumlnyası-nı eylemini guumlduumlleyen şeyleri anlamaya anlatmaya ccedilalışmıştır Savaştan nefret eder hayatının buumlyuumlk bouml-luumlmuuml Peloponnesos Savaşı altında geccedilmiştir Son eser-lerinden İon şaşırtıcıdır ccediluumlnkuuml bunda tragedyaya oumlzguuml kaccedilınılmaz ccedilatışma yıkım oumlluumlmuumln yokluğu bir yana nerdeyse bir yanlışlıklar komedyasıdır orta komedyayı etkilemiş olmalıdır Bu tuumlr bir tragedyanın yazılabil-miş olması ccedilok daha geniş bir kuumlltuumlrel doumlnuumlşuumlme işa-ret eder Ondan sonra İOuml 4 yuumlzyılda tragedya yazılsa da dikkate değer eser verilmemiştir Bunun anlamını Platonrsquoa değinirken ele alalım İlk eserlerinde (Medea Hippolytus) tutkulu arzuya kapılan kadınların getirdiği yıkımları işledi Medearsquonın konusu aşkı uğruna yurdu-nu ailesini terk eden Medearsquonın yeni yurdunda genccedil bir kadın iccedilin terkedilmesi uumlzerine eski aşığından oumlccedil almak iccedilin ondan olma ccedilocuğunu oumllduumlrmesidir Hippolytusrsquota ise konu uumlvey anasının aşkına karşılık vermeyen Hippolytosrsquoun uumlvey anasının iftirası sonucu yıkımıdır Goumlrkemli Hekabersquode Troya kralı Priamosrsquoun dul eşi He-kabe son oğlu da elinden alınınca bunun oumlcuumlnuuml almaya youmlnelir En uumlnluuml eseri Helenarsquoda aslında Troya savaşının ccedilıkmasına yol accedilan Helenarsquonın tayfıdır savaş suumlresince kendisi aslında tanrı Hermesrsquoin goumltuumlrduumlğuuml Mısırrsquodadır Cicerorsquonun deyişiyle burada Homerosrsquounki değil tarihin babası olan Herodotosrsquoun andığı mythos izlenir Son doumlnem yapıtları (Orestes Fenikeli Kadınlar Bakkhalar) trajik bir umutsuzluk taşır Bakkhalar ilk defa Makedon sarayında sahnelenmiştir eldeki buumltuumln tragedyalar iccedileri-sinde tanrı Dionysosrsquoa ilişkin olan tek yapıt budur De-ğişmelerin tanrısı oumlluumlmluuml anasının doğum yeri Thebairsquoe kabul edilmemesi sonucunda getirdiği yıkımlar ccedilılgın-lıklarla resmedilmiştir

Aristoteles Poetika adlı incelemesinde tragedyanın andığımız uumlccedil şairin ilkiyle sanat biccedilimine kavuşup ikin-cisiyle olgunlaşıp sonuncusuyla duumlşuumlşe geccediltiğini belirtir Oumlte yandan ccedilağdaş duyarlıklara en yakın olanı sonun-cusudur Tarihsel accedilıdan da İskenderiye ve Roma ccedilağın-

43

Batı Edebiyatında Akımlar I

da Euripides en goumlzde tragedya şairidir Romalı filozof Senecarsquonın beş yuumlz yıl sonra onun yapıtlarını uyarlaması tragedyanın Roumlnesansrsquota yeniden doğuşunun arkasında-ki modeldir Roumlnesans Fransız ve İngiliz tiyatrosundan itibaren Avrupa edebiyatının başka şiir tuumlrlerinde de 19 yuumlzyıla kadar etkisi suumlren diğer iki şair değil Euripides olmuştur

Artık komedyaya geccedilebiliriz Atinarsquoda kurumlaşma-sından oumlnce Sicilyarsquoda Peloponnesosrsquoda bir takım guuml-luumlnccedil meddahımsı oyunların yazılıp oynandığını vazo resimlerinden biliyoruz ama bunlarda o 24 kişilik ka-labalık koro oumlğesi bulunmaz Atinarsquoda İOuml 5 yuumlzyıl ba-şında beş komedyanın yarıştığı goumlsteri sadece tragedya yarışmaları iccedilerisinde yer alıyordu yuumlzyılın ikinci yarı-sında ise sadece komedyalar iccedilin kışın ayrı bir yerde -ne-resi bilinemiyor- başlı başına bir bayram oluşturuldu Komedya yarışmaları İOuml 2 yuumlzyıla kadar suumlrduumlruumllduuml Oyuncu sayısı uumlccediltuumlr tragedyadaki gibi nalın giyer mas-ke takarlar Eski komedyanın boumlluumlmleri şoumlyledir Oumlnde-yişte başoyuncu parlak bir fikirle olay oumlrguumlsuumlnuuml başlatır olay oumlrguumlsuuml tragedyaya oranla gevşek dokuludur Sonra goumlsterişli giysileriyle maskeleriyle koronun sahneye gi-rişi gelir ardından baştaki parlak fikri destekleyen kişi ile her zaman kaybedecek olan hasmın guumllduumlruumlcuuml alış-verişi Eski komedyaya oumlzguuml olan parabasis kesiminde koro şairin sesine buumlruumlnuumlp oumlne ccedilıkar doğrudan seyirciye seslenerek oyun yanılsaması kesintiye uğratır koro şai-rin sesi olarak yazarlığı vs hakkında iccedilini doumlker bunu bir konuşmayla bir şiirle yapar Aynı komedyada birden ccedilok parabasise de rastlanabilir yeni komedyada koronun ortadan kalkmasına koşut olarak bu kesim de ortadan kalkar Aristofanesrsquote bu geccedilişe tanık oluyoruz Episodosrsquota tekrar o parlak fikrin uygulamasına doumlnuuml-luumlr Ccedilıkış boumlluumlmuuml Dionysosrsquoa seslenen hep bir şenlikle şoumllenle tamamlanan mutlu sondur Aşağı yukarı 1000 kadar eser adı ile duumlzinelerce şair adı bilsek de aşağıda anacağımız bir avuccedil oumlrnek var elimizde

Eski komedyalardan yalnızca Aristofanesrsquoe ait on bir tanesi elimizdedir Aristofanes (İOuml 450-385) kırk tane komedya yazmış hemen hepsi de Peloponnesos sava-şı sırasında yazılmıştır Bunlarda bıktırıcı savaş yanlısı demagog (Yunanca halkı guumlden demektir) oumlnderleri kıyasıya eleştirmiştir Kazandıkları oumlduumlllere bakarak yaşarken başka iki şairin komedyalarının onunkilerden daha ccedilok tutulduğunu soumlyleyebiliriz Bunun nedeni be-ğenisi daha incelmiş eğitimli seyirciye hitap etmesi olsa gerek Platon Şoumllenrsquode onu komedya tuumlruumlnuumln oumlrneği sayar Agathonrsquou da tragedya temsilcisi olarak sahneye ccedilıkartır Bir seferinde kendi adı yanı sıra takma bir adla da ikinci bir eseriyle katıldığı yarışmada ilk iki oumlduumlluuml

almıştır Komedyaları dikkat ccedilekici bir uumlslup yelpazesine sahiptir soumlylev hukuk lirik şiir tragedya soumlylemlerini kolaylıkla yankılar Komedyasının hem yergici hem de lirik olduğunu soumlylemek az gelir Hırccedilın oumlfkeyle yuumlkluuml alay ve soumlvguumllerle dolup taşan ders veren hem guumlccedilluumlle-rin hem de halkın tuumlm kusurlarını yuumlzlerine ccedilarpabilen en bayağı pisliğe bulanan bu komedya muumlstehcenlikten hoşlanır bunu şiirle taccedillandırır Baş kişileri genellikle duumlruumlst saf ccediliftccedililerdendir Koumlmuumlrcuumller Atlılar Bulutlar Eşek Arıları Kuşlar eserlerinden birkaccedilıdır

Yeni komedyanın eldeki eksiksiz tek oumlrneği Menandrosrsquoun (İOuml 34241 ndash c 290) Tuumlrkccedileye Huysuz Adam diye ccedilevrilmiş oyunudur Eski Ccedilağda kimileri onu ccedilok buumlyuumlk şair saysa Aristofanesrsquoten uumlstuumln tutsa da bu yapıt Aristofanes duumlzeyinde değildir Bu oyunu 20 yuumlzyıl ortalarında Mısırrsquoda bulunmuş bir papiruumlse borccedilluyuz yapıtları Orta Ccedilağda yitip gitmişti Yuumlzuuml aşkın komedyasından yuumlzlerce kırıntı yanında Latince uyarlamalarından da tanıyoruz onu Amcasının 200rsquouuml aşkın komedya yazdığı aktarılır Guumlluumlnccedil olmaktan ccedilok guumlluumlmseticidir oyunları ilgiyi taze tutan hep bir dedek-tiflik oumlykuumlsuuml bulmacası vardır bu bulmaca saklanmış bir kimliğin accedilığa vurulmasına dayanır Artık siyasal hicve yer yoktur guumlndelik hane hayatı duumlzenbaz uşağı huysuz babası aşık evlatların karşısına ccedilıkan engelleri aşmalarıyla odak değişmiştir Roma tiyatrosunu başlatan yazarlar tarafından Latinceye uyarlanan Aristofanesrsquoin eski komedyası değil bu yeni komedya olmuştur Latin-ce bu yapıtlar aracılığıyla da Avrupa edebiyatında Orta Ccedilağ sonrası ortaya ccedilıkan tiyatro yazarlığını dolaylı ola-rak etkilemiştir

Duumlzyazı Tuumlrleri ve FelsefeKlasik ccedilağın ilk yarısında sadece doğa incelemele-

ri yapan duumlşuumlnuumlrler doumlnemi kapanmış Hippokrates okulunun bilimsel tıp anlayışı ortaya ccedilıkmıştır Aslında nedensellik duumlşuumlncesini ilk defa doğa duumlşuumlnuumlrlerinde değil tıp metinlerinde goumlruumlyoruz Bu araştırmacılar youmln-temlerinde iddialıdırlar tıbbın hakikate erişmekte duuml-şuumlnuumlrlerden doğa araştırmacılarından daha sağlam bir youmlntem sunduğunu belirtirler Yuumlzyıl ortalarında tarih yazımı ortaya ccedilıkar aynı sıralarda lirik şiirin de doumlnemi kapanmıştır sahneyi Atina icadı olan tragedya ile ko-medya doldurmuştur Anaxagoras (İOuml 510-428) aslen İyonyalı olup Atinarsquoya İyon bilimini getirmiştir Guumlneş tutulması goumlkkuşağı gibi goumlk olaylarına accedilıklama getir-di Evrende her şeyin karışım halinde olduğunu bir tek lsquolsquousrsquorsquoun karışımlara girmeyip kendi başına her şeyi duuml-zenlediğini oumlne suumlrduumlğuuml sayfası buguumlne kaldı Periklesrsquoin

44

Yunan ve Latin Edebiyatı

ccedilevresindendi aslında dolaylı olarak Periklesrsquoe youmlnelik olduğu duumlşuumlnuumllen kutsal şeylere saygısızlık succedillamasıyla mahkemeye verilince yargılanmaktansa Lapsekirsquoye kaccedil-mıştır benzeri bir dava uumlnluuml Sokrates davasıdır

Bodrumlu olup Atinarsquoda yaşamış olan Herodotos (İOuml 484ndash 425) daha oumlnce araştırma anlamına gelen historia soumlzcuumlğuumlne tarih araştırması anlamını vermiştir eksiksiz kalan kitabının adı budur Cicero onu boşuna lsquolsquotarihin babasırsquo rsquodiye nitelendirmemiştir ondan oumlnce ge-len Ege Marmara kıyılarından beş tane yazarın bunlara logografos yani logos duumlzyazı yazarı deniyordu kentleri-nin mitolojisini kurucu ataları basit dille anlattıkları bilinir Herodotos Perslerin Yunanelirsquone seferlerini Ma-rathon gibi uumlnluuml savaşlarını anlatmaya geccedilmeden oumlnce o guumlne dek goumlruumllmedik buumlyuumlkluumlkte bir imparatorluk ku-ran Perslerin sefer ettiği kendine kattığı boumllgelerin halk-larını toumlrelerini anlatır Savaş anlatısının ardında Troya destanlarının sağladığı model vardır Eski Mısır Babil uygarlıkları hakkında 19 yuumlzyılda bu diller ccediloumlzuumllmeye başlanana kadar neredeyse tek bilgi kaynağı idi Farklı toumlreleri yerel hikayeleri hikacircye anlatmanın tadını ccedilıkara ccedilıkara anlatır ccediloğu kez bir yargıda bulunmaz işittikle-rime goumlre der bana inanılmaz gelse de der konuşur-casına anlatır Dor kentinden gelse de konuşma diline yakın İyon ağzıyla yazmıştır Yazgı anlayışı tragedyalara yakındır eskilerin bir hatasından başlayıp kuşaklar bo-yunca suumlren yazgı Soumlzden hikayelerden beslenen bu rengarenk tarih yazımının takipccedilisi ccedilıkmamıştır Atinalı Thukididesrsquoin koyduğu yeni bir tarihccedililik anlayışı uumlslu-buyla birlikte gelenek oluşturmuştur

Tek bir eser yazmış olan Atinalı Thukydides (İOuml 460-400) yeni bir duumlzyazı standardı geliştirmiştir Ola-ğanuumlstuuml billursu kesinlikteki yazısı yan cuumlmlecik iccedilinde yan cuumlmleciklerle ilerler Herodotosrsquotan bir kuşak sonra ulaşılan bu duumlzyazı iccedileriğiyle de biccedilemiyle de bilimsel nesnelliğiyle de kusursuzdur Oumlykuumllemesine serpiştirdiği soumlylevler o sıralarda ortaya ccedilıkmış olan soumlylev sanatının seccedilkin oumlrnekleridir Bu soumlylevlerin en seccedilkini ise Atina siyasetine on yıllarca youmln vermiş olan Periklesrsquoin Atinalı bir sınır ccedilatışmasında duumlşen askerler iccedilin verdiği ikin-ci boumlluumlmdeki ikinci ldquoCenaze Soumlylevirdquodir Bu duumlnyanın siyasal yapısı gereği resmi tarih anlatısı yoktu tarihi ya-zanlar yurttaşlar arasından ccedilıkardı

İlk defa tıp metinlerinde bir olayın yakın kaynağı ile doğrudan nedeni arasındaki ayrımı belirmiştir Bu neden anlayışına yakın bir anlayışı Thukididesrsquoin tarihccedililiğinde bulabiliriz Neden duumlşuumlncesinin kaynağında uygulan-masında ilk bilimsel tıp okulunu kuran İstankoumly adalı Hippokratesrsquoin (İOuml 460-370) yazılarını buluyoruz He-kimlerin gerccedilekten piri olan Hippokrates kuramlarıyla

uygulamalarıyla kuşkusuz en buumlyuumlk hekimdir Kuumllliya-tının 70 eseri korunmuştur 8rsquoi onun elinden ccedilıkmadır Eserler iccedilinde klinik notlar dersler felsefi denemeler bu-lunur Yazı toplamının en uumlnluuml parccedilası buguumln duumlnyada buumltuumln hekimlerin mesleğe adım attıklarında iccediltiği antta dile gelen meslek etiği andıdır Roma imparatorunun hekimi Bergamalı Galenos beş yuumlz yıl sonra bu kuumllliyatı accedilıklayan eserleri yanı sıra felsefi metinler de yazmıştır Bu metinler ve Orta Ccedilağda İbni Sinarsquonın onlar uumlzerine accedilıklamaları kendi eserleriyle birlikte 17 yuumlzyıla kadar Avruparsquoda ve Muumlsluumlman duumlnyasında tıp oumlğretimini oluş-turmuştur

Atinalı Xenophon (İOuml430 ndash 354) tatlı accedilık dille metinler yazdı onun iccedilin Yunanca oumlğretiminde ilk onun metinleri okunur Buumltuumln yapıtları buguumlne ulaşmıştır Tarih yazarlığında Thukydidesrsquoe hayrandır ancak elbet-te Thukydides ayarında değildir Yirmili yaşlarındayken Sokratesrsquoin oumlluumlmuumlne kadar ccedilevresinde bulunmuştur onun anısını canlı tutmak iccedilin birccedilok kitap yazmıştır Bunlarda elbette yaşıtı Platonrsquoun kitaplarındaki duumlşuumlnce derinliğini ccedileşitliliğini aramak doğru olmaz

Sofistler ile SokratesKlasik ccedilağın ilk doumlneminde eleştirel duumlşuumlncede so-

fist lsquolsquobilgicirsquo rsquodenen gezgin oumlğretmenler tarafından bir buumlyuumlk atılım yapıldı Bu kişilerin hepsi de ccedileşitli Yunan kentlerinden gelip yıldızı parlayan Atinarsquoda ders veriyor-du doğum tarihleri İOuml 490-460 arasıdır yani Sokrates ile aynı kuşaktandırlar Bilge (sofos) koumlkuumlnden tuumlreme soumlzcuumlk belli bir işin bilgilisi bilgesi anlamına geliyordu ldquobilgicirdquo diye ccedilevrilmiştir Herhangi bir oumlrguumln eğitimin bulunmadığı Yunan duumlnyasında siyasal hayatta yuumlk-selmek isteyen genccediller soumlylev sanatı dersleri alırlardı lsquolsquoErdemirsquorsquo oumlğrettiklerini oumlne suumlrduumlkleri dersleri paralıy-dı Erdem buguumlnkuuml anlamından biraz farklıdır uumlstuumln-luumlk yetkinlik anlamları taşır Bir diğer ortak oumlzellikleri de retorik belacircgat alanında uzmanlaşmış olmalarıydı Bununla birlikte oumlrneğin Hippias gibileri ccedilok ccedileşit-li alanlarda ccedilalışmalar da yuumlruumltmuumlşlerdir Sadece doğa araştırmaları yapan ilk filozofların aksine etik ile siya-sal duumlşuumlnce alanlarını duumlşuumlnce konusu yaptılar Ccedileşitli değerleri fikirleri kurumları doğal mı yapısal mı yok-sa insanların toumlrelerine kurumlarına kabullerine bağ-lı olarak mı anlamak gerektiği soruları duumlşuumlncelerinde merkezi bir yer tutar Oumlrneğin Antifon bu ikiliği ada-lete uyguladı yasaların ccediloğu kez doğayla uyum iccedilinde olmadığını oumlne suumlrduuml Dille gerccedileklik arasındaki ilişkiyi duumlşuumlnmeye ccedilalıştılar aynı akıl yuumlruumltmenin tersinin de aynı ikna edicilikte yapılabileceğini goumlstermeye ccedilalışa-rak insan işlerinde goumlrecelik fikrine vardılar Platonrsquoun

45

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sokratesrsquoin ağzından suumlrekli eleştirdiği ise soumlylemleri-nin bilgisel temel doğruluk oumllccediluumltuuml yerine ikna ediciliği amaccedillamasıydı En yaşlıları olan Protagorasrsquoın ldquoinsan her şeyin oumllccediluumlsuumlduumlrrdquo duumlsturu duumlnya goumlruumlşlerini oumlzet-ler Protagoras ldquozayıf akıl yuumlruumltmeyi daha guumlccedilluuml kıl-makrdquo becerisini oumlğretiyordu bunu belagat ccedilalışmaları ccedilerccedilevesinde anlamamız gerekiyor Protagoras Perikles zamanında Atinarsquonın Guumlney İtalyarsquoda kurduğu koloni-nin anayasasını yazmıştır Hippias dilbilgisi goumlkbilim tarih matematik şiir muumlzik resim heykel uumlzerine in-celemeler yapmıştır Gorgias ile Prodikos gibi o da ken-tinin elccedilisi olarak Atinarsquoya gelmiştir Antifon ise doğa-nın yapıları ile insana oumlzguuml olan buguumln kuumlltuumlrel tarihsel olan şeyleri karşıtlık iccedilinde duumlşuumlnduuml Hakikat Uumlzerine adlı metninde ilk defa insanlar arasında eşitliği savun-du Sicilyalı Gorgiasrsquoın Atina halk meclisinde verdiği soumlylev dinleyenleri alışılmadık simetrik soumlz kuumlmeleriyle adamakıllı etkilemiştir Atinarsquoda yeni bir soumlz tekniği olan retorik yani hitabet kuramı uumlzerine duumlşuumlnme o zaman başladı Platonrsquoun diyaloglarının neredeyse uumlccedilte biri bu oumlğretmenlerle Sokratesrsquoin eleştirel tartışmalarından olu-şur bu diyalogların ccediloğu yukarda andığımız duumlşuumlnuumlr oumlğretmenlerin adlarını taşır Sofistlerle bilgicilerle ilgili olumsuz imge Platonrsquodan kaynaklanır Arapccedila safsata Yunanca sofisma kelimesinden tuumlremiştir Platon ilk douml-nem diyaloglarında onların oumlğrettiklerini iddia ettikleri değerlerin temeli konusunda bir bilgileri olmadıklarını savunan Sokratesrsquole onları tartıştırır

Sokrates İOuml 399 yılında Atina mahkemesi tara-fından oumlluumlme mahkucircm edilmeseydi herhalde onu 423 yılında yazılan Aristofanesrsquoin Bulutlar komedyasında sofistlerin temsilcisi olarak resmedildiği gibi safsata ya-parak goumlkteki yeraltındaki şeyleri para karşılığında oumlğ-reten sofistlerden birisi diye tanıyacaktık Sokrates hiccedil yazmadı sohbet adamıydı 70 yaşındaki oumlluumlmuuml dinle-yicileri arasında olağanuumlstuuml bir sarsıntı yarattı Onun anısını duumlşuumlnceyle yaşatmak iccedilin sohbetlerine katılanlar Sokratesccedilil diyaloglarda onu konuşturdular Xenofonrsquola Platonrsquounkiler hariccedil Platonrsquodan oumlnce sekiz kadar oumlğren-cisinin yazdıklarından buguumlne gelebilen kırıntı bile kal-madı İOuml 404 yılında kısa suumlreli bir oligarşi yanlısı youmlne-tim zorla demokrasiyi ortadan kaldırdı bunlar arasında Sokratesrsquoi dinleyen genccediller de vardı gerccedili o guumlndelik siyasette herhangi bir var olan akıma yakın değildi Bu ortamda mahkemesi yapıldı genccedilleri zehirlemek şehrin tanrılarına inanmamak succedillamasıyla mahkemeye verildi usul gereği kendisine ceza biccedilmek yerine onurlandırıcı bir oumlduumll seccedilti bunun uumlzerine yapılan ikinci oylamada yuumlzlerce kişilik yurttaş juumlrisi az bir farkla baldıran zehri iccedilerek oumlluumlm cezasına ccedilarptırdı

Meraklısına Platonrsquoun Sokratesrsquoin Savunması httpsyadiski9yh8uKngy7Hh5

internet

Sokrates Platonrsquoun ilk doumlnem diyaloglarından bil-diğimiz uumlzere bir konuyu bildiğini iddia edenlerle ya da o konunun uzmanı olması gerekenlerle sohbetlerinde ldquonedirrdquo sorusuyla dostluk iyi adalet erdem gibi değer-lerin aslında ne olduğunu sorgulama youmlntemi geliştir-mişti Sorular daha kuumlccediluumlk sorulara boumlluumlnuumlp bunlarda ccedileşitli accedilmazlar saptanıp belirli bir tanıma ulaşılmasa da bildiğini iddia edenlerin aslında o şeyin bilgisel teme-linden habersiz olduğu accedilığa ccedilıkıyordu buumltuumln bir akıl yuumlruumltmesi yerleşik değerlerin sorgulanmasına youmlnelikti Kendisi oumlğretmen olmadığını kendisinin de bilmediği-ni soumlyluumlyordu uumlnluuml ironisi (Yun eironia) budur Bu sor-gulama youmlntemini ccedilevresindeki genccediller daha buumlyuumlklere uygulayınca doğal olarak bundan kimileri otoritesinin sarsıldığını duumlşuumlnerek rahatsız olmuş olmalı Sokrates değerler konusunda yeni goumlruumlşlere varmıştı Erdem bil-gidir haksızlık etmektense haksızlığa uğramak yeğdir sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez gibi O da ardından gelenler gibi kimliğin bir kent yurttaşlığıyla sınırlanamayacağı bir evren yurttaşlığı (Yun kosmopoli-tes) fikrine varmıştı

Sokratesrsquoin oumlluumlmuuml aynı sıralardaki Yunan kuumlltuuml-ruumlnuumln uğradığı bir doumlnuumlşuumlmle aynı sıralara rastlar Bu doumlnuumlşuumlm soumlzluuml kuumlltuumlruumln kalıplarıyla uumlretilen uumlruumlnlerin tragedya koro şiiri gibi tuumlrlerin sona erip ağırlıklı olarak yazılı kuumlltuumlre geccedililmesiyle tanımlanır

Platon ile AristotelesAlfred North Whitehead ldquoBuumltuumln Batı felsefesi

Platonrsquoa duumlşuumllen dipnotlardırrdquo derken haklıdır Pla-ton (İOuml 329-347) Sokrates oumllduumlğuumlnde 31 yaşındaydı seyahate ccedilıktı aşağı yukarı 40 yaşında Atinarsquoya doumlnuumlp Akademia adında bir araştırma kurumu kurdu Kapı-sının uumlzerinde lsquoGeometri bilmeyen giremezrsquo yazılıydı Bu Batı geleneğindeki ilk yuumlksek oumlğretim kurumudur Akademisirsquonin Hıristiyan Roma imparatoru tarafından kapatıldığı yıl olan İS 529 simgesel olarak Yunan-Ro-ma antik ccedilağının sonu sayılır O ve oumlğrencisi Aristoteles Batırsquonın yaptığı felsefe ve bilimi 17 yuumlzyıla kadar be-lirledi

Platonrsquou burada felsefede ortaya attığı sorunlar accedilı-sından değil duumlzyazı geleneği accedilısından ele alıyoruz oumlğ-

46

Yunan ve Latin Edebiyatı

rencisi Aristotelesrsquoi de Buguumlne eserleri eksiksiz erişmiş birkaccedil filozoftan birisidir Sokratesrsquoin Savunması dışın-daki 35 eseri diyalog biccedilimindedir Bunlar kuşkusuz aynı zamanda sanat eseridir burada sadece duumlşuumlnceler serim-lenmez buumltuumln ileri geri gidişlerle duygularla birlikte konuşmacılar sahnelenir yarattığı beklenti ince mizah anıştırmalar imalar karakterlerin konuşma iccedilinde ccedilizil-mesi onları edebiyata yaklaştırır Hiccedil felsefe okumamış biri bile terimlerin yer almadığı bu soumlylemden edebiyata benzer zevk de alır ancak akıl yuumlruumltmeleri izleyebilmek oumlzel bir dikkat gerektirir Oumlrneğin aşkı konu edindiği Şoumllen diyalogunu felsefeyle hiccedil ilgilenmemiş biri okusa derinden sarsıcı bir okuma duumlşuumlnce edebiyat deneyimi yaşayacaktır Aristoteles Poetika incelemesinde edebiyat tuumlrlerini oumlykuumlnme kuramı ccedilerccedilevesinde tartışırken uumlccedil tuumlr saptar şiir aracılığıyla oumlykuumlnme (tragedya komed-ya lirik şiir vs) duumlzyazıyla oumlykuumlnme bir de Platonrsquounki gibi hem şiirsel hem de duumlz oumlykuumlnmeyi kullanan tuumlrler Sicilyarsquoda doğan Mimos tuumlruumlnde konuşmalarla verilen guumlndelik hayat portreleri zaten bir oumlrnekti

Platonrsquoun diyalogları Yunanca duumlzyazının en uumlstuumln en kusursuz oumlrnekleridir Platon akıl yuumlruumltmeyle dile getirilemeyecek bazı goumlruumlşlerini mesellerle uydurdu-ğu mitoslarla aktarır Bunların en uumlnluumlsuuml CumhuriyetDevlet yapıtındaki mağara meselidir Bu mesel Platon duumlşuumlncesinin omurgası olan formlaridealar kuramını iccedilerir Bu yapıtı hem adalet uumlzerine bir siyasal duumlşuumlnce hem filozofların youmlnetici olacağı bir uumltopya hem buna goumltuumlren eğitim tasarısı hem de formlar oumlğretisinin en ayrıntılı işlenişidir Buradaki oumlmuumlr boyu suumlren eğitim tasarısı 35 yaşından sonra başlanacak kuramsal ccedilalışma-lara hazırlık olarak basamaklı olarak tasarlanmıştı sayılar bilimi aritmetik bunların yuumlzeylerdeki uygulaması geo-metri sayıların uumlccedil boyutlu cisimlerdeki hali astronomi ve bunlar arasındaki uyum demek olan muumlzik inceleme-si Matematik incelemeleri yuumlksek araştırmalar iccedilin zihni temizleyip biccedilimlendiriyordu Bu doumlrtluumlden başka bir de dilbilgisi mantık diyalektik uumlccedilluumlsuuml olarak sonraları for-muumlle edilen kuumlmeyle birlikte bunlar Batırsquonın ilk uumlniver-sitelerine kadar tek yuumlksek oumlğretim programı olarak ku-rumlaştı Buradaki diyalektik Platonrsquoun ortaya attığı bir youmlntemdir bu aklın ikili bir hareketini iccedilerir ayrımlarla daha alta nesnelere doğru giden hareket ile daha genel kavramlara doğru yine belirli ayrımlara dayanarak ccedilık-mak Roumlnesans Platonrsquou keşfetmeye başladığında Orta Ccedilağ bilginliğinden kendilerini ayırırken mantık ile di-yalektik yerine tarih yazımı ile şiir eğitimini geccedilirmiştir Akademirsquonin ondan sonra gelen başlarının Platonrsquoun-kinde ccedilok farklı felsefe yolların gittiğini hatırlarsak burasının kaskatı bir oumlğreti aktarmakla yetinmediğini gerccedilek bir oumlzguumlr araştırma ocağı olduğunu ccedilıkartabiliriz

Diyaloglarda kendisi hiccedil yer almaz zaten oumlykuumllerin geccediltiği zamanı kendi doğumundan oumlnceye Perikles ccedila-ğına yerleştirmiştir Hepsinde Sokrates vardır tarihsel kişiliği bir yana Sokrates artık onun bir yazı kişisi hali-ne doumlnuumlşmuumlş yerleşik Sokrates imgemizi o kurmuştur İlk doumlnem diyaloglarının genel oumlzelliklerini Sokrates kesiminde andık Bunlarda cevap değil sorunun orta-ya atılması sorgulanması oumlnemlidir Orta doumlneminde kendi idealar kuramı belirir Son doumlnem diyalogları yazınsal oumlzellikleri accedilısından oumlncekilere oranla daha az karmaşıktır bunlarda idea kuramının eleştirisi bilgi tuumlrleri gibi konular işlenir Son yapıtı Yasalar kuru bir hukuk duumlzenlemesi metni gibidir Olasılıkla Yunanca filosofia yani bilgeliğin dostu aşığı olmak kelimesini ilk defa Phytagoras değil o kullanmıştır tuttuğu yolu sofist-lerden terimle de ayırmış olmalı Akademia ccedilevresinde kamu yaşamında yer verilmeyen kadınlar bulunuyordu kadınlara daha sonra Epikuros felsefe ccedilığırını izleyenler arasında da rastlarız

Aristoteles (İOuml 384-322) 17 yaşında Platonrsquoun aka-demisine girdi orada 20 sene ccedilalıştı Platonrsquoun oumlluumlmuumln-den sonra Atinarsquodan ayrıldı 50 yaşına doğru Atinarsquoya doumlnuumlp Lykeion (Lise kelimesinin koumlkenidir) adlı araş-tırma kurumunu kurdu Sabahları okul iccedili ccedilalışmalar oumlğleden sonra kamuya accedilık ccedilalışmalar yapılıyordu Yuumlz-lerce yıl ayakta kalacak bu kurumun başına ondan son-ra geccedilen Theofrastos botanik bilimin kurucusu sayılır Tragedya komedya muumlzik uumlzerine birccedilok inceleme yap-mıştır Tuumlrkccedileye de ccedilevrilen Karakterler eserinde tuumlmuuml de olumsuz guumlluumlnccedil tarafları olan tipleri kısa kısa betim-ler Aristotelesrsquoin 150 kadar yapıtından 30rsquou buguumlne kal-mıştır Bunlardan hiccedilbiri kamuya doumlnuumlk yapıtlar değil sadece ders notlarıdır Diğer eserlerini (bunlar diyalog-lardır) okuyabilmiş Romalı yazar devlet adamı Cicero (okunuşu Kikero Latincersquode buumltuumln crsquoler k diye sesletilir) Platonrsquoun yazısı guumlmuumlşse Aristotelesrsquoinki benim iccedilin al-tın demiştir o Cicero ki 16yya kadar en kusursuz Latin-ce yazarı olarak Avrupa yazısını belirlemiştir Eldekiler ders notları olduğundan Platonrsquoun zarif kıvrıla kıvrıla yan cuumlmleciklerle ilerleyen soumlzdizimi (sintaks) yanında bunlar duumlmduumlzduumlr Eldekilerin uumlccedilte biri kendi kurduğu araştırma alanlarından birisi olan zoolojiye aittir

Kuşbakışı araştırma alanlarına değinelim Siyaset duumlşuumlncesinin Antik Ccedilağdaki son buumlyuumlk oumlrneği Politika yapıtıdır siyasal araştırmanın devamı etik eserleri bu-lunur ccediluumlnkuuml ikisi de iyi hayat suumlrmenin ne olduğuyla ilgilenir Mantığın kurucusudur bu alanda birccedilok temel eseri vardır buumltuumln araştırmalarında da mantıksal kesin-liği kullanır Doğa araştırmalarında yeni yollar bulmuş bu ccedilalışmalarından ccedilıkardığı yeni bir doumlrtluuml nedensellik

47

Batı Edebiyatında Akımlar I

anlayışına ulaşmıştır Olana bakar deneyden yola ccedilıkıp yapılandırılmış olan olana doumlner yeniden Kendi kurdu-ğu araştırma nesneleri bir yana Platonrsquoun ortaya attığı hiccedilbir sorun yoktur ki onu eleştirip yeni bir ccediloumlzuumlm orta-ya koymasın Poetika araştırmasında ortaya koyduğu şiir tragedya edebiyat kuramı 18 yuumlzyıla kadar Batırsquodaki en baskın kuram olarak kalmıştır Buradaki tragedya ku-ramı metnin yapısını eylem birliği ccedilerccedilevesinde ele alan ccedilağdaş bir yaklaşım iccedilerir 13 yuumlzyılda Latince dışında Avruparsquonın konuşulan bir dilinde yazılmış ilk buumlyuumlk oumll-ccedilekli şiiri olan Dantersquonin İlahi Komedyarsquosının oumlzguumln adı Komedyarsquodır Aristotelesrsquoin kuramından oumltuumlruuml bu adı al-mıştı Guumlluumlnccedil bir tarafı olmayan bu tinsel yolculuk şiiri Poetikarsquodaki tragedya tanımına uymuyordu Aristoteles ldquosıradan olmayan birisinin eyleminin ağırbaşlı anlatımırdquo diye tanımlıyordu tragedyayı bu eylemle bizdeki korku ve dehşet duygularından arınırız diyordu Oysa komed-ya sıradan insanları konu alıyordu

Abbasi halifeliğinin İS 9-10 yuumlzyıllardaki altın ccedila-ğında Bağdatrsquota Aristotelesrsquoin birccedilok eserinin Platonrsquoun kimi eserlerinin ccedilevrilmesi İslam felsefesini kurmuştu Bunların yanı sıra tıp-felsefe metinleri de ccedilevrilmişti Bir suumlre sonra adı geccedilen bilimlerde ccedilok ilerlenmiş hat-ta ldquoCcedilok ileri gittik Aristotelesrsquoe geri doumlnelimrdquo diyenler ccedilıkmıştı İspanyarsquodaki Muumlsluumlman emirliklerde de Bağ-datrsquotaki gibi ccedilok dilli ccedilok kuumlltuumlrluuml ortamda ccediloğunlukla Hristiyanlar Yahudiler Zerduumlştiler tarafından eserleri Arapccedilarsquoya ccedilevrildi 12 yuumlzyılda Batıda kurulan ilk uumlni-versitelerde onun eserleri birkaccedil Arapccedila yazan bilginin eserleriyle birlikte eğitimin temeline yerleşti ccediluumlnkuuml ders notları sistematik olarak bilginin o zamanki buumltuumln alanlarını mantıksal kesinlikle kapsıyordu Yunanca şiir geleneği Arapccedilarsquoya ccedilevrilmemiş olsa da İbni Sinarsquonın Farabirsquonin İbn-i Ruumlştrsquouumln Aristotelesrsquoin Poetikarsquosına şerhler yazmış olması ne kadar saygın bir yeri olduğu-nu goumlstermeye yeter Platonrsquoun Aristotelesrsquoin ccedilevrilen eserlerine yorumlar yazılıyordu Aristoteles 13 yuumlzyılda Paris piskoposunun yasaklamasına rağmen Batırsquoda mo-dern felsefeye kadar felsefe ve bilim yapmanın standardı olarak goumlruumllduuml Platon ise Roumlnesansrsquota yeniden keşfedil-di Buguumln de her iki filozof yaratıcılığı beslemeye devam etmektedir

SoumlylevHitabetAristoteles Retorika incelemesinde soumlylev tuumlrlerinde-

ki akıl yuumlruumltmeleri mantık accedilısından değil dinleyicide uyandırdığı duygular accedilısından ele alırken uumlccedil tuumlr soumly-lev ayırt etmişti agora tiyatro cenaze gibi vesilelerle verilen goumlsteri soumlylevi siyasal soumlylev ve mahkeme soumlylevi

Aristoteles iccedilin retorik yani etkili soumlz soumlyleme yazma sanatı politikanın yani Yunanca terim olarak yurttaşlık bilimi uygulamasının kentin kendini youmlnetmesinin bir parccedilasıydı Ona goumlre kendine oumlzguuml akıl yuumlruumltmelere sa-hip bir tuumlrduuml İskenderiye ccedilağı edebiyatccedilı bilginleri İOuml 4 yuumlzyıldan on tane Klasik ccedilağ soumlylev yazarının resmi listesini yani kanonunu yapmışlardır Bunların tuumlmuuml ya Atina yurttaşı ya da Atinarsquoda yerleşik yabancıydı Ccedileşitli soumlylev tuumlrlerinden hatırı sayılır miktarda kısmı korun-muştur sonraki ccedilağlarda bunlar suumlrekli oumlrnek alınıp eğitim konusu alıştırma konusu olduğundan o uumlslupta yazılan uumlruumlnler de bazı hatiplerin adı altında sınıflan-dırılmıştır Soumlylev eğitimi aynı zamanda bir edebiyat eğitimi de sağlıyordu kalıp oumlrnekler mitolojiden ede-biyattan seccedililirdi aynı zamanda soumlz sanatlarının ayrıntılı sınıflandırılması retorik ccedilevrelerinde yapılmıştı bu aynı zamanda bir tuumlr edebiyat eleştirisine benzer bir soumlylem oluşturuyordu Bu soumlylevler yeni bir duumlzyazı geleneği oluşturmuştur

Atinarsquonın siyasal toplumsal duumlzeninde sivrilmek iste-yen kişi askerlikte goumlstereceği başarı dışında asıl kentin meclislerindeki mahkemelerdeki etkili soumlz ustalığıyla kendini goumlsterebilirdi

Retorik hitabet kuramı demektir hatip yani rhetor ise aynı zamanda siyasetccedili demektir Mahkemelerde da-vacı ya da davalı adına başkası konuşamazdı İOuml 5 yuumlzyıl sonunda davalıların juumlrileri ikna etmek iccedilin logos yazar-larına bir uumlcret karşılığında soumlylev yazdırması adeti ccedilıktı

İsokrates (İOuml 436-338) sofistlerden eğitim alıp az sayıda mahkeme soumlylevi yazdıktan sonra Platonrsquoun Aka-demiasına rakip bir okul kurdu Burada uumlccedil doumlrt yıl bir tuumlr edebiyat eğitimi veriliyor siyasal konular uumlzerinde yazı yazma soumlylev eğitimiyle kamu yaşamına hazırlık ya-pılıyordu Sofistleri Platon ccedilizgisinde o da eleştiriyordu ama kesin bilim ile felsefe yapma konusunda Platonrsquola uyuşmuyordu Siyasette ve edebiyatta başarılı oumlğrenci-ler yetiştirdi Ccedilok ccedileşitli alıştırma soumlylevleri yazdı yazıl-ması 10 yılı aldığı soumlylenen 60 sayfalık 100 Olimpiyat oyunları soumlylevi ya da 80 sayfalık Atinarsquodaki Panathenaia bayramı soumlylevinin gerccedilekte kamu oumlnuumlnde okunması olanaksız olmalı bunlar soumlylevin yazı sanatına evrildiği oumlrneklerdir İccedil iccedile yan cuumlmleciklerin en gelişmiş haline onda rastlarız bazen aşırı yuumlkluuml goumlruumlnse de yapaylık duygusuna kapılmayız Demosthenes (İOuml 384-322) kuşkusuz Klasik ccedilağın en seccedilkin soumlylevcisidir Romarsquoda da onun uumlslubu oumlrnek alınmıştır Hitabet alanında yuumlz-yıllarca oumlrnek alınmıştır Hedeflediği etki ccedilok oumllccediluumlluuml bi-ccedilili olsa da duumlzyazısı konuşulan dilin ritmini kuvvetini taşıdığından bunun farkına varılmaz

48

Yunan ve Latin Edebiyatı

Klasik ccedilağın sonunda artık felsefe tıp siyasal soumlz duumlşuumlnce artık duumlzyazıdan geccedilerek yapılıyordu Tarihccedililer geccedilmişin anlatısı olarak ayrıcalıklı saygınlığını hep koru-yacak olsa da destanı yerinden etmiştir Bunların tuumlmuuml de birbirinden farklı bakış accedilıları geliştiren farklı ussal rasyonel nedensellik anlayışlarına dayanır Bu tuumlrlerin yerleşmesinin temelinde katılımcı siyasal duumlzen accedilık tartışma bulunur

İskenderiye CcedilağıBuumlyuumlk İskender İOuml 323 yılında Babilrsquode oumllduumlğuumlnde

buumltuumln bir Yunan duumlnyasının ccedilehresinin değiştirdiği gibi Doğu Akdenizrsquoden Himalayalarrsquoa kadar duumlnyanın da ccedilehresini de değiştirmişti Onun accediltığı bu ccedilağa İOuml 3yy ile İOuml 1yy arasına İskenderiye ccedilağı ya da Hellenistik Ccedilağ denir ondan sonra Roma Ccedilağı başlayacak Antik Ccedilağ onunla sona erecektir

Makedonya kralının oğlu İskenderrsquoin 14 yaşındaki oumlğretmeni Aristoteles idi Temel eğitim konusu olan Homeros destanlarını onunla oumlğrenmişti Zaten baba-sı zamanında başlayan suumlreccedille Yunanistan anakarasında bağımsız kent kalmamıştı Ccedilok genccedil yaşında askeri sefer yapmak uumlzere Ccedilanakkale boğazından birkaccedil on bin ki-şilik ordusuyla geccedilti Troya yakınında kendisine oumlrnek aldığı Akhilleusrsquoun mezarı başında kurban kesti Pers imparatorluğunu yıktı Mısırrsquoı fethetti Himalaya dağ-larına dayandı Yıllar suumlren bu seferde ordunun seccedilkin askerlerini siyasal bir proje olarak yerel egemenlerin kız-larıyla evlendiriyordu Tuumlrkistanrsquoda Afganistanrsquoda Yunan tarzı şehirler kuruldu Anısı Doğu Akdenizrsquode suumlruumlp gitti Eski Ccedilağrsquoın sonlarında en ccedilok dile ccedilevrilen kitap bir Buumlyuumlk İskender efsanesiydi İskendernameler İranrsquoda Osmanlırsquoda da yazılageldi

İskenderiye ccedilağı Romarsquodan oumlnceki ilk kuumlreselleşme sayılabilir Ccedilok dilli ccedilok kuumlltuumlrluuml bu farklı boumllgelerde yerleşen tek bir tarzda siyasal egemenlik sonucunda Yu-nan dili kuumlltuumlruuml ortak yuumlksek kuumlltuumlr olarak benimsen-di Oumlrneğin Afganistanrsquoda Pakistanrsquoda Yunan kentleri kuruldu Milattan sonraki ilk yuumlzyıllarda Kuşan krallı-ğında Buddharsquoyla ilgili heykeller kabartmalar yapılmaya başlandı ilk doumlnemlerinde bunlar Yunan-Roma sanatı oumlzellikleri goumlsterir Makedonlar Homeros ccedileşnili eski bir Yunanca konuşsalar da Yunanlıların goumlzuumlnde siyasal toplumsal yapıları Polis olmadığından Yunanlı sayılmaz-lardı Kendisinden sonra generalleri bu geniş coğrafyayı boumlluumlşuumlp krallık hanedanları kurdular Ccedilok geniş bir coğ-rafyada Yunanca adım adım kuumlltuumlr dili haline geldi Bu ccedilağda birkaccedil edebiyat tuumlruuml yaratıldı asıl başarı oumlnceki ccedilağların bilgi birikimini sınıflandırılması ve yeni bilgi dallarıyla bunun değerlendirilmesidir Bu ccedilağda Antak-

ya (adı hanedan kurucu generalden gelir) İskenderrsquoin anısına Sami dillerindeki telaffuzu ile birccedilok İskenderiye (Alexandros adından Alexandria) İskenderun gibi şe-hirler kuruldu En buumlyuumlğuuml aynı zamanda ccedilağın kuumlltuumlrel merkezi İskenderrsquoin anısına kurulan Mısır İskenderiyesi idi Kleopatra bu hanedandandır Buradaki devasa sara-yın bir kısmında esin perilerinin yeri anlamındaki Mu-seion vardı (muumlze kelimesinin koumlkenidir) burası aslında bir araştırma merkeziydi Burayı kurma goumlrevi Atinarsquodan Aristotelesrsquoin parlak oumlğrencilerinden birine verilmişti Dillere destan İskenderiye kuumltuumlphanesi de bu araştırma merkezinin bir parccedilasıydı Roma ccedilağında yangınla savaş-la yok olana kadar 700-800 bin yazma birikmişti Kuuml-tuumlphane youmlneticisi bilginler aynı zamanda edebiyatccedilıydı ellerinin altındaki bu Yunan edebiyatı birikimini ccedilok iyi tanıyorlardı Birkaccedil yuumlz bin yazma iccedileren Bergama kuuml-tuumlphanesi daha sonra kuruldu Anadolursquonun Roma ege-menliğinden oumlnceki bu en zengin bağımsız krallığında Klasik ccedilağın duyguları belli etmeyen heykelleri yerine şiddetli duyguları ifade eden bir tarz doğdu heykelde-ki oumlnderliğini Aydın Karacasursquodaki Afrodisias okuluna devretti Roma ccedilağında da İtalyarsquoya buumltuumln Akdenizrsquoe bu-radan heykeller ihraccedil edilirdi

Mısırlı bir rahibin yazdığı Yunanca Mısır tarihi Tevratrsquoın İskenderiyersquode Yunancaya ccedilevrilmesi Hz Musarsquonın hayatının Yunanca bir tragedyaya konu ol-ması o duumlnyanın ccedilok kuumlltuumlrluuml ortamına birkaccedil oumlrnektir O ccedilağda yazılmış tragedyalardan da hiccedilbiri ne yazık ki korunamamıştır

Bu ccedilağın bilimine oumlrnek olarak Eratosthenesrsquoin Mısırrsquoda tam oumlğle vakti ccedilok uzak şehirde goumllgelerin far-kından yola ccedilıkıp duumlnyanın ccedilevresini buguumlnkuuml oumllccediluumlme ccedilok yakın hesaplamasını anabiliriz Yine İskenderiyersquode Hieron buharla işleyen otomatlar yaptı ama bunlar sa-ray eğlencesi olarak kaldı bunlardan makina uumlretmek duumlşuumlnuumllmedi ccediluumlnkuuml ccedilok ucuza koumlle emeği işleri goumlruuml-yordu Gelmiş geccedilmiş fizikccedililerin geometricilerin en buumlyuumlklerinden Arşimed (Arkhimedes) hayranlık verici bir duumlşuumlnce mimarisiyle geometrinin başyapıtını yazan Oumlklid (Evklides) bu ccedilağın uumlruumlnuumlduumlr

Tarih yazımında İOuml 4 yuumlzyılda başlayan oumlvguuml ya da yergi temelli anlatılar suumlrmuumlştuumlr Bunlar arasında İOuml 2 yuumlzyılda yaşamış olan Polybios seccedilkin bir tarihccedilidir Yu-nan siyasal duumlşuumlncesini yuumlkselen Roma devletine uyar-layıp İOuml 250-150 arasındaki uumlccedil buumlyuumlk Roma Kartaca savaşını anlatır gelecekteki Roma tarihccedililerinin hepsini etkilemiştir

İskenderiye ccedilağından İOuml 1 yuumlzyıla Roma cumhuri-yetinin son zamanlarına kadar elimizde Yunanca Latince soumlylev oumlrneği bulunmuyor İskenderiye ccedilağının edebiya-

49

Batı Edebiyatında Akımlar I

ta ve duumlzyazıya hatırı sayılır bir katkıda bulunmadığını soumlyleyebiliriz Şiirde epigram denilen kısa şiir tuumlruuml bu ccedilağda ccedilok yaygınlaştı herhangi bir konu uumlzerine olabi-len zarif zekice buluş iccedileren şiirlerdir bunlar bu gelenek canlılığını Roma Ccedilağında da korumuştur Romarsquoda son-ra Batı edebiyatında suumlruumlp gelişecek olan kırsal yaşamı konu edinen şiir tuumlruuml o ccedilağda yaratıldı Ne yazık ki bu doumlnem şiiri ccedilok eksik olarak guumlnuumlmuumlze ulaştı İskende-riye şiiri artık herhangi bir toplumsal olayda canlandı-rılmak uumlzere değil seccedilkin kesimler iccedilin okunmak uumlzere yazılıyordu Romalı yazarların izlediği bir tuumlr de oumlğreti-ci bilgince şiir tuumlruuml doğdu Oumlrneğin Mersin Soli şeh-rinden Aratosrsquoun goumlkbilimi dizelerle yazdığı kitabı ccedilok goumlzdeydi İzmir Değirmendereli bir şair kertenkeleler ile boumlcekler uumlzerine bir başkası zehirli yılanlardan akrepler-den korunma uumlzerine yazdı

Felsefe okullarına gelince oumlnce goumlrece kısa oumlmuumlr suumlren bir iki okula sonra Romarsquoda da hatırı sayılır etki-lerini goumlreceğimiz Stoa ile Epikuumlrcuuml felsefelerine değine-lim Bunların ccediloğunu Yuumlksek Yunan kuumlltuumlruumlne katılmış yabancılar kurmuştur Aristoteles ve Platonrsquoun okulları uumlnuuml azalsa da bu ccedilağda suumlrduuml Buumlyuumlk bir alt uumlst oluş ccedilağında felsefeciler en ccedilok nasıl bir hayat suumlrmeli soru-suyla uğraştılar Kurucusunun adından Pyrrhonculuk da denen kuşkucular iccedilin dingin bir hayata erişmenin yolu doğada nesnelerle bağlantımızı tanımaktan geccediler Nes-nelerin doğasını yapısını bilemeyeceğimizden-bunu akıl yuumlruumltmelerle goumlsterirler- olumlu ya da olumsuz yargıda bulunmamak en iyisidir Roma imparatorluk ccedilağında bu okul kısa bir canlanma yaşayacaktır Kinikler Sokratesrsquoin oumlğrencisi Anthisthenesrsquoi kurucuları olarak goumlsterir ama hasımlarının adlandırması olan Kinik lafı koumlpeksi de-mektir ilk defa Sinoplu Diogenes iccedilin kullanılmıştır doğal guumlduumllerin toplum kurallarınca bastırılmasına kar-şıdırlar Toplumun değerli bulduklarını eylemleriyle ya-şama tarzlarıyla reddederler Diogenes kuumlp iccedilinde yaşar-dı Buumlyuumlk İskenderrsquoin yanına gelip benden bir isteğin var mı sorusuna guumlneşimi engelliyorsun goumllge etme başka ihsan istemem lafı buumlyuumlk olasılıkla uydurma olsa da erkle ilişkilerini goumlstermesi bakımından akıllara yer et-miştir İOuml 1 yuumlzyılda soumlnen bu akım Roma İmparator-luğu doumlneminde canlanmıştır Epikuros Sisam doğumlu Atinalıdır Lapsekirsquode Midillirsquode eğiticilik yaptıktan son-ra İOuml 306 yılında Atinarsquoya gelip bir bahccedile satın aldı bir goumlnuumlldeşler topluluğu kurdu aralarında kadınlar da vardı Demokritosrsquoun atomcu kuramını benimsedi bu kuramla goumlrme zihin gibi birccedilok olayı accedilıkladı Tanrılar vardı ama insan işlerine fiziksel duumlnyanın nedensellikle-rine karışmazlardı asıl ilgilendiği etik hayat tarzıydı Ya-şamda amaccedil bir tuumlr ruhsal sarsılmazlığa erişmekti bu ise bilgiyle korkulardan başta oumlluumlm korkusundan arınmak-

la elde edilebilirdi Aslında İskenderrsquoin oumlluumlmuumlnden İS 4 yuumlzyıl ortalarına yani ilk Hristiyan Roma imparatoruna kadar yedi yuumlz yıl boyunca en baskın yaygın felsefe Stoa-cılık olmuştur Klasik ccedilağın sonunda Kıbrıslı bir goumlccedilmen olan Fenike asıllı Zenon Atinarsquoda yuumlruumlyerek konuştukları revaktan (Yun stoa) adını alan bir ccedilevre kurdu felsefe etkinliğini doğa araştırmaları mantık etik diye uumlccedile ayır-dı Okulun birbirini izleyen youmlneticileri Tarsus Mersin boumllgesinden yani Fenike kuumlltuumlre yakın boumllgelerdendi Ne var ki İOuml 1 yuumlzyıla kadar yazılı metinleri ccedilok eksiktir Zenon da Platon gibi yeni bir toplum tasarısını Cumhu-riyet Devlet kitabında accedilıkladı Bu toplumda huumlkuumlmet para din gibi kurumlara yer yoktu ccediluumlnkuuml buumltuumlnuumlyle rasyonel duumlşuumlnen kişi sadece kendisi iccedilin değil toplum iccedilin de en iyisini yapıyordu

Latince edebiyatı da etkileyecek olan şiirlerini bil-diğimiz en oumlnde gelen uumlccedil şair uumlzerinde kısaca duralım Kallimakhos (İOuml 305-240) İskenderiye kuumltuumlphanesinin youmlneticisi olan bilgin edebiyatccedilı eleştirmenlerdendi Kuumltuumlphanenin 120 tomar kitap tutan kataloğunu yaptı bunun iccedileriğini bilmiyoruz Eski Ccedilağ metinlerinde yuumlz-lerce kitap yazdığından soumlz edilir Eksiksiz olarak birkaccedil ilahisi zarif epigramı ile şiir kırıntıları parccedilaları buguumlne kaldı Doumlnemin baş edebiyat tartışmasında destanın ar-tık yazılamaz olduğunu ancak destancık yazılabileceği savunuyordu

Rodoslu Apollonios (İOuml295-247) kuumltuumlphanenin ikinci youmlneticisiydi Yardımcısı olduğu baş youmlneticisi Zenodotos Homeros incelemeleri yapmıştır Onun des-tana sonradan ekleme olduğunu oumlne suumlrduumlğuuml parccedilalar buguumln bile oumlyle kabul edilir Kallimakhosrsquoun aksine des-tan yazılabileceğini savunuyordu Nitekim bir destan yazdı Argonautika (Argo Gemicileri Destanı) Konusu Akhalı beylerin Yunanelirsquonden Guumlrcistanrsquodaki efsanevi altın postu ele geccedilirmek uumlzere denizde yaptıkları seruumlven dolu bir seferdir

Theokritos (İOuml310-250) Sicilyarsquonın en buumlyuumlk şehri Syrakusairsquolıdır ama Kos (İstankoumly) şiir ccedilevresine katıl-mış İskenderiyersquoye gittiğinde huumlkuumlmdarın koruma-sı altında şiir yazmıştır Mimos tuumlruumlnuuml Platonrsquodan soumlz ederken anmıştık Theokritos bu tuumlruuml canlandırıp şiirsel bir biccedilime buumlruumlnduumlrmuumlştuumlr Bunlarda kısa tiyatromsu diyaloglarla guumlndelik hayattan kısa kesitler verir İkin-ci olarak ccediloban şiiri tuumlruumlnuuml icat etmiştir Romalıların geliştireceği pastoral şiiri Latince ccediloban demek olan pastorrsquodan gelir Bu tuumlrde eserler veren İOuml 1 yuumlzyıl Sicil-yasından iki hemşehrisinin onunkiler ayarında olmayan şiirlerini de biliyoruz Bu tuumlr şiir ccedilobanların koumlyluumllerin ağzından kırsal yaşamdan soumlz ederken aslında şehirlinin onda bulduğu guumlzellikleri anlatır

50

Yunan ve Latin Edebiyatı

Edebiyat Bilimiİskenderiye kuumltuumlphanesinde yazmaları inceleyenler

sınıflandıranlar bunlar uumlzerine kitaplar yazan kişiler bu etkinliklerine ad verip kendilerine ilk defa filologos filolog dediler logosrsquoun dostu yani yazının edebiyatın dostu edebiyat sever anlamına geliyordu bu terim bu yeni bir tuumlr bilme alanına işaret ediyordu Kuşaklar bo-yunca kuumltuumlphanenin başına geccedilen bilginlerin hepsi aynı zamanda yazardı Yazmalar kopyalanırken ccedilok ccedileşitli yanlışlar ekler yapılıyordu filologların amacı en oumlnce yazmaları harman ederek aslına en yakın biccedilimini ortaya koymaktı aynı zamanda anlaşılmaz zor gelen kesimleri accedilıklamaktı Bunların bir kısmı sonraki ccedilağlarda kopya edilirken yazmaların kenarlarına eklendiği iccedilin korun-muştur Filologlar ayrıca incelemeler de yazıyorlardı Homerosrsquota şu kesimler sonradan eklenme diyenler lirik şiirleri sınıflandıranlar tragedyaların başlarına accedilıklayıcı kısa notlar ekleyenler hep onlardı Bu arada bir eleme yapıp ccedileşitli edebiyat tuumlrleri iccedilin resmi klasik listesi sayı-labilecek kanonrsquolar oluşturdular

Eski Ccedilağda kanon oluşumuna birbirine yakın ta-rihlerde ama birbirinden bağımsız olarak Yunanlılar-da İsrailoğullarının kutsal metninin saptanmasında Buddharsquonın mesajı konusunda goumlruumlş ayrılıkları başlayın-ca konsilin toplanıp standart metinlerin saptanmasında

rastlanır Bu suumlreccedil hep bir bunalım sonrası ortaya ccedilıkar sonrasında ise yazılı metinlere istikrar ve kalıcılık kazan-dıran yorum gelenekleri ortaya ccedilıkar Yani sorun belirli bir metnin varlığı değil onun belirli tarzda okunması geleneğinin kurulmasıdır Kanon yaratmada Yunanlıla-rın ayrıcalığı hakikatin kaynağı olarak kutsal bir metin yerine destan farklı şiir ya da duumlzyazı tuumlrleri ve felsefe metinlerine sahip olmalarıydı Dinsel metinler ccedilevre-sinde oluşan kanon dışarda tuttuklarını değersiz sayar oysa klasik metinlerin kanon oluşumunda dışarda tutu-lanlar değersiz sayılmaz dolayısıyla doumlnem doumlnem geccedil-mişin mirası başka tuumlrluuml yorumlanabilir Yunanlılar koumlk-luuml yazılı kuumlltuumlr geleneği ile yorum geleneği oluşturdu bu sayede yarattıkları kuumlltuumlrel bellek aracılığıyla geccedilmişin mirasıyla aralarında oumlzel bir bağ kurabiliyorlardı Yu-nanca yazılı kuumlltuumlr Roma egemenliğinde suumlrduumlğuuml gibi Roma imparatorluğu başlarında ccedilok canlı bir yenilenme de yaşadı

Modern merkezi devletler oumlncesinde okur yazarlık oranları en iyi durumda yuumlzde on civarındadır Yunanlı-larla Romalılarda bunun iki katına yaklaştığı duumlşuumlnuumlluumlr O ccedilağdaki okuma yazmanın buguumlnkuumlnden başka işlevi bulunduğunu youmlnetimlerin buumlrokratik aygıta dayan-madığını okuma yazmanın felsefe edebiyat metinleri ile ilişki kurmak anlamına geldiğini unutmamamız gerekir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Yunan edebiyatının yarattı-ğı tuumlrlerin birbiriyle bağlan-tılarını nasıl accedilıklarsınız

Eski Yunanrsquodaki toplumsal yapıyla soumlzluuml ve yazılı uumlruumln-ler arasındaki ilişkiyi değer-lendirin

Eski Yunanrsquodaki ileri top-lumsal ve siyasal duumlzeni neyle accedilıklayabilirsiniz

3 Klasik ccedilağın edebiyat tuumlrlerini tanıyabilmek4 Arkaik klasik ccedilağ ile İskenderiye ccedilağını edebiyat ve toplum accedilısından ayırt edebilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

LATİN EDEBİYATILatince edebiyatı Romarsquonın kuumlccediluumlk bir koumlyden duumlnya egemeni oluşunu Batı edebiyatları uumlzerindeki muazzam

oluşturucu guumlcuumlnuuml goumlz oumlnuumlne almadan incelemek olanaksızdır Romarsquonın kuruluş efsanesi İOuml 8 yuumlzyıl ortalarında Troyarsquodan kaccedilan bir soydan gelen bir ikiz tarafından kurulduğunu aktarır İOuml 500 yıllarına kadar yani Yunanlıların klasik ccedilağına kadar Romalılar Etruumlsk krallarının egemenliği altındadır İtalyarsquodaki en yuumlksek uygarlığı yaratan Ana-dolu koumlkenli Etruumlsk uygarlığını dili halacirc ccediloumlzuumllememiştir Ardından gelen 500 yıl suumlren cumhuriyet doumlneminde siyasal bir buumlyuumlme etkin bir devlet yapısı oluşturma oumlykuumlsuumlduumlr bir dizi reform sınıf ccedilatışmaları adım adım İtalya yarıma-dasındaki başka akraba diller konuşan bağımsız kentleri ele geccedilirme İOuml 3 yuumlzyıl ortasından başlayıp yuumlz yıl suumlren Kuzey Afrikarsquoda buumlyuumlk bir Fenike devleti olan Kartaca ile savaşlarından sonra deniz guumlcuuml olarak Akdeniz egemenli-

51

Batı Edebiyatında Akımlar I

ği ardından Yunan kentlerini Doğu Akdenizrsquoi Mısırrsquoı fethetme Cumhuriyetin son doumlnemlerinden başlayarak Yunan uygarlığının mimarisi felsefesi edebiyatı Roma uygarlığının yuumlksek kuumlltuumlruumlnuuml biccedilimlendirmiştir fet-heden fethedilmiştir Milattan sonraki yuumlzyıllarda Akdenizrsquoin doumlrt youmlnuumlnde duumlnya nuumlfusunun doumlrtte biri hukukuyla kurumlarıyla kentleriyle Roma imparatorlu-ğu altında yaşıyordu

Roma sınırlarının harita uumlzerindeki evrimi httptinyurlcomy96dpkmw

internet

İS 500rsquolere geldiğimizde Doğu ve Batı Roma olarak suumlren imparatorluk sınırları Balkanlar Yunanistan Batı Anadolursquoya gerilemiştir Doğu Romarsquoya Bizans adını 19 yuumlzyıl sonunda bir Alman tarihccedili takmıştır Hristiyan-laşmış Roma İmparatorluğunda Atinarsquodaki Platon aka-demisinin 6 yuumlzyıl başında kapatılması Yunan-Roma antik ccedilağının simgesel sonu sayılır Latincenin Hristiyan duumlnyasında ortak dil olarak benimsenmesi Yunan-Roma mirasının Avrupa Orta Ccedilağrsquoın aktarılmasında belirleyici olmuştur Latince edebiyat ne nicel ne nitel bakımdan Yunanca oumllccediluumlsuumlnde değilse de hem Avrupa edebiyatını belirledi hem de modern dillerin ifade guumlcuuml dile geti-riş yolları yuumlzlerce yıl Latinceyi ccedilok iyi bilenlerin elinde yoğruldu olgunlaştı İkisi de aynı geniş dil ailesinden olmakla beraber Latince Yunancadan İspanyolcanın Almancadan olduğu kadar uzaktır Latinceden doğru-dan tuumlreyen İspanyolca İtalyanca Fransızca Romence gibi dillerin soumlz varlığının neredeyse tamamı Latinceden kaynaklanır Latinceden tuumlremese de İngilizcenin de soumlz varlığının beşte birinden fazlası edebiyatccedilılar bilginler aracılığıyla yazılı dile girmiş Latince Yunanca koumlkenli kelimelerden oluşur Yuumlzlerce yıl Klasik ccedilağ Latincesi yazı dili olarak kullanılmış Descartesrsquoin Leibnizrsquoin felse-fe bilim eserleri Latince kaleme alınmıştı 18 yuumlzyılda Aydınlanma Ccedilağında Newtonrsquounki gibi buumlyuumlk bilim felsefe eserleri halacirc Latince yazılıyordu

En eski Latince metinler İOuml 5 Yuumlzyıl ortalarından anlaşılması ccedilok guumlccedil yasalardır Latince edebiyat ise ccedilok daha geccedil İOuml 3 yuumlzyıl ortalarında Yunanca edebiyat tuumlrlerinin ccedilevirisi ve uyarlamalarıyla ortaya ccedilıkmıştır Cumhuriyet doumlneminde kendilerini ccediliftccedili ve asker ola-rak goumlren Romalıların uygarlığa katkıları teknolojiden mimarlığa -kubbe ve kemer Yunan değil Roma icadıdır- medeni hukuka kadar birccedilok alana uzanır

İmparatorluk iccedilerisinde Yunan kentleri oumlzerklikleri-ni korudular Doğu Akdenizrsquode Ege Denizinin iki ya-kasında Latince yerleşmedi Yunanca guumlndelik dil ola-rak suumlrduuml Romalıların eğitim anlayışı Yunanca felsefe edebiyat klasiklerini okuyup incelemekti Başlangıccedilta onları uyarlayarak ccedileşitli tuumlrler yarattılarsa da eğitilmiş-ler Yunanca bildiklerinden bu metinleri ccedilevirme gereği duymadılar

Latince Edebiyatın Başlangıccedil CcedilağıRoma edebiyatının başlangıcı Yunan asıllı Livius

Andronicusrsquoun İOuml 3 yuumlzyıl ortalarında Homerosrsquoun Odysseia destanını Latince bir vezinle ccedilevirmesiyle başlar Şair soylu ccedilocuklarının oumlğretmeniydi Yunanca oyunları Latinceye uyarlayıp İOuml 240 yılında bir bayram ccedilerccedilevesinde sahneleyerek Roma tiyatrosunun da başla-tıcısı olmuştur Tragedyadan ccedilok komedya yazmıştır eserlerinden kırıntılar kalmıştır Daha eskilerden sade-ce Latince adlarını bildiğimiz geleneksel Roma seyirlik oyun tuumlrleri vardı İOuml 4 yuumlzyıl ortalarında Romarsquoda suumlren veba salgınına tanrılara niyaz etmekle ccedilare bula-mamıştı bunun uumlzerine insanları eğlendirmek uumlzere ge-leneksel bir oyun sahnelenmişti bir takımın ettiği kaba saba sataşmalara diğer yarı doğaccedillama cevap veriyordu Hasat şenliklerinde Romarsquonın guumlneyinde konuşulan Latinceye akraba dillerde kaba guumllduumlruumller kavuklu pi-şekar oyununa yakın geleneksel tuumlrler vardı

Romalılar başlı başına tek bir edebiyat tuumlruuml yarat-mışlardır bu Yunan satir oyunuyla ilgisi olmayan hiciv tuumlruuml saturarsquodır gerccedili bunun da ardında bir Yunan ya-zarının şiir duumlzsoumlz karışımıyla yarattığı hiciv tuumlruumlnuuml de goumlrmek gerekir

Livius Andronicusrsquoun hemen ardından gelen Ne-avius ise daha ccedilok komedya yazmıştır buumltuumln oyunları Yunan yeni komedyasından alınmadır Yunanlılar-dan oumlduumlnccedil almadığı icat ettiği tarihsel oyun tuumlruumlnde Romarsquonın geccedilmişinden toplu bellekte yer eden kişiler baş kişidirler Ondan sonra bu tuumlr tutunamamıştır saturarsquoyı da kullanmıştır Birkaccedil yuumlksek kamu goumlrevlisi yazdığı hicivlerden oumltuumlruuml onu suumlrguumlne yollamıştır yaza-rın siyasal erkle ilişkisinde Yunanlılarda bulunmayan bu oumlzellik devam edecektir Onyıllardır Romarsquonın baş duumlş-manı haline gelen Kartaca (Kuzey Afrikarsquoda ccedilok zengin bir Fenike krallığıdır) savaşlarını konu edinen destanı da ilk Latince destan sayılır bunun tarihsel bir olayı konu edinmesine dikkat edilmelidir Bunun ilk boumlluumlmlerinde ilerde değineceğimiz Romarsquonın Troyalı kurucu kahrama-nı Aeneasrsquoın oumlykuumlsuumlnuuml işlemiştir Kendisi de 1 Kartaca savaşında askerdi Latincenin hiccedilbir zaman destan gele-

52

Yunan ve Latin Edebiyatı

neği olmamıştı tarihsel anlatılarda mitolojik oumlğeler ko-runmuştu bu da Roma edebiyatına oumlzguuml bir durumdur Tragedyaları ise Eski Ccedilağda şimdi değineceğimiz şairler ayarında goumlruumllmemiştir İOuml 220 yılında doğan yeğeni Pacuvius sadece adlarını bildiğimiz otuz kadar Yunan usuluuml tragedyasını Latince yazmıştır yine onun iki ku-şak genccedil tragedya şairlerinin varlığını biliyoruz İmpara-torluk doumlneminde İOuml 2 yuumlzyılın son yarısı tragedyanın altın ccedilağı olarak goumlruumllmuumlş elde sadece kırıntılar var bu andığımız şairlerden Destan tuumlruumlnde en buumlyuumlk ilerleme Q Ennius ile (İOuml 239-169) gerccedilekleşti Yazdıkların-dan kırıntılar parccedilalar kaldı Tiyatro oyunlarının ccediloğu Yunan uyarlaması tragedyalardı En etkili olmuş eseri Annales 18 boumlluumlmde baştan itibaren Romarsquonın destansı vakayinamesiydi bunlarda Roma deyim yerindeyse baş kişiydi Kendinden oumlnceki şairlerin yerel vezin kullanma geleneğini bırakıp Homerosrsquoun altı birimli vezniyle yaz-dı Birkaccedil yuumlzyıl sonra ilk uumlstuumln Latince şiirleri yazanlar onu Roma şiirinin kurucusu saydı

Komedyaya gelince elimizdeki 26 tane eksiksiz Roma komedyası oumlrneği var Bunların hepsi Yunan yeni komedyasının ccediloğunlukla Menandrosrsquounkilerin uyar-lamasıdır kişiler de Yunanca adlar taşır Bunlardan 20 tanesi İOuml 184 yılında oumllduumlğuumlnden başka bir şey bilin-meyen T M Plautusrsquoundur oysa 130 komedya yazmış İOuml 2 yuumlzyıl ortalarında sahnelenen 6 tanesi de Terentius Aferrsquoindir Terentiusrsquounkilerin tamamı ile Plautusrsquoun 12 yapıtının Nurullah Ataccedil ccedilevirileri komedyaların ko-nuşma dilini ccedilok iyi yansıtır Avrupa edebiyatında her ikisi de suumlrekli etkide bulunmuştur sahnelenmese bile keşişler rahibeler Terentiusrsquoun Plautusrsquoun komedyaları-nı muumlfredat gereği okurlardı Roumlnesansrsquola birlikte sah-nelenmişlerdir Avrupa tiyatrosunun biccedilimlenmesinde payları buumlyuumlktuumlr Shakespeare ile Moliere olay oumlrguumlsuumlnuuml doğrudan onlardan oumlduumlnccedil aldıkları komediler yazmış-lardır

Plautusrsquoun dili guumlndelik konuşmanın buumltuumln ccedileşit-lerini iccedilerir Yunanca oumlrneklerde bulunmayan Latince-ye oumlzguuml ses yinelemeleri (aliterasyon) kelime oyunları yapar İlk eserlerinde bulunmayan şarkılı koro oumlğesini eklemiştir konuşmaların uumlccedilte ikisi muumlzik eşliğinde soumly-lenir dolayısıyla 17 yuumlzyılda İtalyarsquoda doğan komik operaya yakındır Yunan eski komedyasında Yunan yeni komedyasının aile evlilik gibi temalarını alıp tepe tak-lak eder Yunan komedyaları ccediloğunlukla duumlğuumlnle sona ererken Plautusrsquounkiler tipik olarak azgın bir cuumlmbuumlşle sona erer Genccedil adam ccedilıkarcı ailesinin duumlş kırıklığına uğratıp saygın bir eş yerine kurnaz koumllenin yardımıyla yosmalarla duumlşer kalkar Eski Yunan komedyasından

da kayıp ccedilocuk aşk talihsizlikleri bir nişaneden gerccedilek kimliği tanıma gibi motifleri de kullanır En ccedilok kur-naz koumlle tipini işlemiştir Ccediloumlmlek (Aulularia) Molierersquoin Cimri oyunun kaynağıdır İkizler (Maenachmi) tek yu-murta ikizlerinin yol accediltığı tuhaflıklar uumlzerindir bu izlek Yunan yeni komedyasında ccedilıkmış Shakespeare doumlnemi tiyatrosunda da ccedilok tutulmuştur Shakespearersquoin Yan-lışlıklar Komedyası da bu eserin bir uyarlamasıdır

Romarsquoda geccedil cumhuriyet ile imparatorluk doumlnemin-de de goumlzdeydi Tiyatro Yunanrsquoda olduğu gibi uumlcretsizdi Cumhuriyet sonunda başlayan ccedilok popuumller sirk gladya-toumlr goumlsterileri de

Kartaca doğumlu Libyalı bir aileden gelme olan Te-rentius Romarsquoya koumlle olarak geldi Katıldığı Scipio ccedilev-resi onu yazmaya oumlzendirdi azat edildi ccedilok genccedil oumllduuml yazdığı altı eser de buguumlne kaldı Oumlmruumlnuumln son yılların-da Romarsquodan Yunanistanrsquoa gitmiştir Onun iccedilin dili ağır-başlı arı durudur onda Plautusrsquoun kelime oyunlarına rastlanmaz Getirdiği bir yenilik oyundan oumlnce bir oumln-deyiş prologos ile şairin sesinin eleştirilere cevap vermesi-dir Oyunları Yunan duumlnyasını seven iyi eğitilmişlere youml-nelikti Yunan karakterleri Roma duumlnyasına uyarlamadı Yunan oumlrneklerini sadakatle izledi Bu yuumlzden Plautus oumllccediluumlsuumlnde yaygınlığa kavuşmadı sonraki doumlnem eği-timli Romalılar onun değerini bildiler Katıldığı Scipio ccedilevresi Yaşlı Cato gibi muhafazakarlara rağmen Romarsquoya Yunan kuumlltuumlruumlnuuml tanıttı Kartaca savaşının muzaffer ko-mutanı Hannibalrsquoi yenen Scipio Amelianus iyi bir ha-tipti Yunan usuluuml ccedilok youmlnluuml edebiyat eğitimine hayran-dı Ccedilevresindeki yazarlar arasında İskenderiye ccedilağının son buumlyuumlk tarihccedilisi Polybios Stoa felsefesini Romarsquoya getiren duumlşuumlnuumlr yaza Rodoslu Panaitios da vardı Pana-itios Bergama Rodosrsquoda ccedilalıştıktan sonra Romarsquoya geldi oumlğrencileri arasında Romalı soylular Yunan filozofları vardı Yunanca yazdı

Duumlzyazıya gelince Kartaca savaşınının tarihini yazan ilk tarihccedili Yunanca yazmıştı ilk Latince duumlzyazı uumlruumlnuuml-nuuml devlet adamı Yaşlı Cato (İOuml 234-149) verdi Yunan kuumlltuumlruumlnuumln Romarsquoyı yozlaştıracağını duumlşuumlnen dolayısıy-la Scipiorsquonun hasmı olan Catorsquonun yaşlılığında gizliden gizliye Yunanca oumlğrendiği soumlylenir Dikkate değer bir hatipti soumlylevlerini yazıp yayımlayan ilk Romarsquolıydı Romarsquonın komşusu kentlerin geccedilmişini anlatan bir ta-rih yazdı Ama ondan parccedilalar kalan eseri tarım uumlzerine yazdığı oumlğretici metindi Tarım hayvancılık bahccedilecilik uumlzerine yazarken ccedileşitli kırsal adetlere de değinir Ondan sonra J Caesar ile Cicerorsquoya yani İOuml1yyın geccedil cumhuri-yet doumlnemine kadar Latince bir duumlzyazı yazılmadı

53

Batı Edebiyatında Akımlar I

Klasik Latin Edebiyatı Geccedil Cumhuriyet Doumlnemi

Roma Cumhuriyetinin son yuumlzyılında İOuml 1 yuumlzyıl-da J Ceasarrsquoın (Sezar) da dahil olduğu iccedil savaşlar kum-paslar yaşandı Caesarrsquoın yazdığı İccedil Savaş Uumlzerine kitabı ile Gallia Savaşı metni cepheden goumlnderilmiş notlardır Bu metinler accedilık seccedilik Latincesiyle oumlğretimde ilk oku-nan metinlerdir

Bu ccedilağdan uumlccedil şair duumlşuumlnuumlr yazardan ayrıntılı soumlz edeceğiz tarih sırasıyla Lucretius Cicero Catullus Lucretius ilk defa Latince felsefe yaparken devasa bir şiir ccedilatmakta Catullus Latinceyi o guumlne dek goumlruumllmedik bir esneklik kıvraklık kazandırarak sivri dilli bir aşk şiiri geleneği oluşturmakta Cicerorsquoda en kusursuz Latinceyle soumlylevler yazarken Yunan felsefesini incelemelerinde ilk defa Latinceye taşımaktadır

Hakkında yuumlzyılın ilk yarısında yaşadığından başka bir şey bilmediğimiz Lucretiusrsquoun Evrenrsquoin Yapısı (De Re-rum Natura) şiiri eldeki en eski eksiksiz Latince şiirdir Kendinden uumlccedil yuumlz yıl oumlnce yaşamış filozof Epikurosrsquoun felsefesini Yunan destan vezniyle Latinceyi esnetip yoğurarak aşağı yukarı 6300 dizeyle yazmıştır İlk defa Yunan felsefesini Latince soumlylemenin zorluklarını ken-disi de belirtir 17 yuumlzyıl Fransasında bir tuumlr atomcu-luk Epikurosccediluluk akımı yaratmıştır Moliere onu ccedile-virmeye girişmiş Bu şiir aynı zamanda gelmiş geccedilmiş oumlğretici (didaktik) şiirlerin herhalde en guumlzelidir Dola-yısıyla Einsteinrsquoın Almanca ccedilevirisine oumlnsoumlz yazmasına şaşılmaz Daha oumlnce ilk doumlnem Yunan felsefecilerinin goumlruumlşlerini şiire doumlktuumlklerini goumlrmuumlştuumlk Lucretius ise Latincersquode biricik oumlrnek olarak kalmıştır Şiirinin buuml-tuumlnuumlnuumln simetrik bir mimarisi vardır İlk iki boumlluumlmde buumlyuumlk evrenin makro-kozmosun işleyişini son iki bouml-luumlmde kuumlccediluumlk evrenin işleyişini orta iki boumlluumlmde de can ile ruhun nitelikler bilincin duumlzeneğini oumlğecik atom kuramı accedilısından belirler Bunu yaparken hep birkaccedil soumlylem tuumlruuml arasında gidip gelir Akıl yuumlruumltmenin yanı sıra imgeler eğretilemeler (metaformecaz) kullanır en ccedilok eğretileme kullanan Latin şairidir Korkudan aşka goumlrmenin mantığından duumlnyaların ccediloğulluğuna mete-orolojik olaylardan oumlzguumlr iradeye aşka duumlşlere kadar ne var ne yok hepsi accedilıklanır Bir hiccedilten şiir ccedilıkartır bunu oumlrneklemeyle değil imge kurmayla başarır Yunan felse-fesini edebiyatını enine boyuna bildiği anlaşılmaktadır

Cicero (İOuml 106-43) felsefe ve retorik ccedilalıştı ccedileşit-li yolsuzluk kumpas davalarında davacı olarak sivril-di aynı zamanda iyi bir avukattı Sadece nicelik ba-kımından bile yazıları ccedilarpıcıdır Yakınlarına yazdığı 900 mektup bunlar Yunanca metinlerle iccedilli dışlı olan

iyi eğitilmiş bir Romalı bir devlet adamının oumlzel hayatı konusunda nadir bir tanıklık sunar Kimisi mahkeme-lerde kimisi senatoda mecliste verilen 88 tane siyasal soumlylevinden ccediloğu guumlnuumlmuumlze gelebildi Mahkeme soumly-levlerinin ccediloğu savunmadır Romarsquonın ccedilok karmaşık bir doumlnemine denk gelen siyasal soumlylevlerine değinmiyoruz Retorik konularında altı kitap yazdı Oumlzguumln bir duumlşuuml-nuumlr olmasa da felsefe uumlzerine siyasal duumlşuumlnce uumlzerine bir duumlzine kitap yazdı Cicero gelmiş geccedilmiş hatiplerin en uumlstuumlnuumlduumlr Latincesi Roumlnesans sonuna kadar Avruparsquoda aşılmaz sayılmıştır Eski kelimelere sokak ağzına rastlan-maz katıksız ve zariftir Karmaşık iccedil iccedile yan cuumlmlecik-lerde ustadır bunlar uumlst duumlzeyde mantıksal bir gelişmiş-lik goumlzlenir Uzun ve kısa hecelerin bileşimi kulağa hoş gelen bir ritim yaratır Cicero uumlslubunu Yunan yazar-larına borccedilludur Demosthenesrsquoin kudreti ile dinccedilliğini İsokratesrsquoin iccedil iccedile yan cuumlmlecik ritimleriyle Platonrsquoun soumlz dağarıyla birleştirmiştir Dostluk oumldevler yaşlılık ideal cumhuriyet gibi konuları incelediği felsefi incele-meleri diyalog tarzında yazdı elbette bunlar Platonrsquoun diyaloglarıyla ne iccedilerik olarak ne de edebiyat ustalığı ba-kımından da karşılaştırılabilir Zaten kendisi de oumlzguumln bir duumlşuumlnuumlr olmadığını Yunan duumlşuumlncesini tanıtmak amacında olduğunu belirtir

Yuumlzyıl ortalarında genccedil yaşta oumllen Catullusrsquoun 116 şiirine sahibiz Bunlar Yunan vezinlerini olağanuumlstuuml bir ccedileşitlilikte Latincede ustaca kullanan uzunlu kısalı şiir-lerdir Yunan destan veznine Latincede tazelik kazandır-mış olağanuumlstuuml hızlılık hafiflik taşıyan dizeler yazmış Latincenin tanımadığı birccedilok Yunan veznini kullanmış-tır Lirik şiirde de destansı şiirde de eşit ustalık sergiler İskenderiye şiirine ccedilok şey borccedilludur Sapphorsquonun kıta-larını taklit ederek onun aşk acısını kıskanccedillığı betim-lediği uumlnluuml şiirini Latincede yeniden soumlylemiştir Uumlslubu da rengarenktir bir yanda saydam derin duyguların bir yanda acı ağır accedilık saccedilık soumlvguumllerin dili goumlruumlluumlr Dahil olduğu şiir ccedilevresinden başka oumlrnek kalmamıştır bu ccedilev-re Yunan şiir tarzlarını Latinceye uyarlamaya girişmişti Daha oumlnce Latinceye oumlzguuml bir şiir dili gelişmemişti İm-paratorluk doumlneminde değineceğimiz oumlnde gelen her şair onun accediltığı yoldan dil tutumundan ccedileşitliğinden yararlanmıştır

Klasik Latin Edebiyatının Altın ve Guumlmuumlş Ccedilağı

Latince edebiyatın klasik ccedilağı İOuml 1 yuumlzyıl başında cumhuriyetin son yıllarında başlayıp İS 2 yuumlzyıl sonu-na kadar suumlrer edebiyat duumlşuumlnce uumlruumlnleri accedilısından ola-ğanuumlstuuml verimli bir doumlnemdir bu Goumlrmuumlş olduğumuz

54

Yunan ve Latin Edebiyatı

Lucretius Cicero Catullusrsquola Cumhuriyetin son on yıl-larında başlayan olgun yapıtlara iccedil savaştan sonra yeni bir uyum yaratan Augustusrsquoun doumlneminde oumlzellikle şiir-de doruk yapıtlar eklenir bu doumlneme altın ccedilağ adı da ve-rilmiştir Augustusrsquoun İS 14 yılındaki oumlluumlmuumlnden sonra başlayıp yuumlzyıl suumlren doumlneme klasik Latince edebiyatın guumlmuumlş ccedilağı denir Bu ccedilağ oumlncekine oranla edebiyat beğe-nilerinde değişiklikler goumlsterir bir oumllccediluumlde konuşma di-linden uzaklaşma eski şiir diline ait kelimelere suumlsleme-ler yer verme başka metinlere imalı goumlndermeler Klasik ccedilağın bittiği İOuml 2 yuumlzyıl ise aslında imparatorluğun en barış iccedilinde yaşadığı bir ccedilağdır ne var ki Latince yazının niteliği apaccedilık duumlşmuumlştuumlr oysa bu doumlnem aynı zamanda Yunanca edebiyat duumlşuumlnce uumlruumlnlerinin yenilenip serpil-diği ccedilok canlı bir doumlnemdir

Sırayla goumlzden geccedilirelim İOuml 1 yuumlzyıl ortasından başlayıp 20 yıl suumlren iccedil savaştan sonra cumhuriyet douml-nemi kapanır adım adım senatonun imparator yetki-leri verdiği Augustusrsquoun ccedilağı başlar Yeni politikalarını destekleyecek şairler onun Augustusrsquoun (Ağustos ay adı onun adından gelmedir) danışmanı sanat edebi-yat hamisi Maecenas ccedilevresinde toplanmıştı Bunların hepsi de iccedil savaştan bunalmış topraklarına el konmuş cumhuriyetin erdemlerini tatmamış bir kuşaktandı Av-rupa edebiyatlarını biccedilimlendirmede bu yazarların roluuml buumlyuumlktuumlr Oumlrneğin 17 ve 18 yuumlzyıl İngiliz edebiyatı oumlrnek aldıkları bu ccedilağ dolayısıyla Augustus ccedilağı diye ad-landırılmıştır Bu doumlnemin beğenisi retorikte İskende-riye ccedilağının Asya uumlslubu denen goumlsterişli uumlslubu yerine klasik ccedilağ Atina hatiplerini başta Demosthenesrsquoi oumlrnek almasıyla kendini dışa vurur Bu doumlnemde klasik oumllccediluuml ile sadeliğe eğilim plastik sanatlarda da kendini goumlsterir Oumlrneğin Romalı soylular zenginler Yunanistan Anadolu merkezlerine sipariş ettikleri İOuml 5 yuumlzyıl Yunan klasik heykelleri kabartmaları uumlslubundaki eserlerle malikane-lerini bahccedilelerini suumlsler Muumlzelerdeki Klasik ccedilağ Yunan heykellerinin ezici ccediloğunluğu oumlzguumln değildir Roma ccedila-ğında yapılmış kopyalardır Augustus doumlnemi duumlzyazı-da zayıftır Titus Liviusrsquoun uumlccedilte biri buguumlne kalabilmiş Roma tarihi şehrin ilk doumlnemler uumlzerine en oumlnemli kay-naktır

Augustus doumlnemi edebiyatın altın ccedilağının kuşku-suz en buumlyuumlğuuml guumlnuumlmuumlze kadar Avrupa edebiyatında da en saygın yere sahip olmuş Vergiliusrsquotur (İOuml 70-19) Yapıtlarını yazılış sırasına goumlre sıralayalım Bucolica (yani kır tuumlrkuumlleri) ya da Eclogae Theokritosrsquoun yarattığı kır tuumlrkuumllerini izler ccedilobanlar aralarındaki şiir yarışmaları idealleştirilmiş kır manzaraları Doumlrduumlncuumlsuuml ccedilok eski bir kehanet merkezinin kehanetini anarak doğacak bir ccedilo-cukla lsquolsquoaltın ccedilağınrsquorsquo başlayacağından soumlz eder bu şiir Orta

Ccedilağda İsa Mesihrsquoin habercisi olarak yorumlanmıştır Ge-orgica yapıtı Hesiodosrsquoun İşler ve Guumlnlerrsquoini oumlrnek alan ccediliftccedililik uumlzerine oumlğretici bir şiirdir Doumlrt boumlluumlmde hava durumu arıcılık bağcılık zeytincilik hayvancılık konu-larını işler 7 yıl uumlzerinde ccedilalıştığı yapıt Latince şiirin en başyapıtlarındandır Avrupa edebiyatlarında kesintisiz etkisini suumlrduumlrmuumlş olan Aeneis Troya prensi Aeneasrsquoın destanıdır aslında baş kişi Romarsquodır Şair son on yılını bu eser uumlzerinde geccedilirmiştir İOuml 19 yılında oumllduumlğuumlnde vasiyeti tamamlayamadığı destanın yok edilmesiydi Augustus iki kişiyi yayım iccedilin goumlrevlendirdi gerccedilekte 60 dize kadar eksiktir Kabataslak her Romalının bildiği oumlykuuml Aeneasrsquoın babası oğlu başkalarıyla birlikte yıkı-lan Troyarsquodan Edremit koumlrfezinden bir gemiyle kaccedilması seruumlvenlerden sonra İtalyarsquoya ulaşmasıdır İlk yarısında Homerosrsquoun Odysseiarsquosı ikinci yarısında İliada destan-larıyla karşılaşma yapmaya oumlzendirir şair Gemi onları oumlnce Kartaca sahiline atar orada prens Dido ile yaşadığı aşk şiirde Kallimakhosrsquoun Argo Gemicileri Destanrsquoındaki Medea izleğidir Aeneas tanrıların kralı Juppiterrsquoe uyarak onu terk eder Dido canına kıyar İtalyarsquoya varırlar bu arada babasının oumlluumlmuuml cenaze toumlreni aktarılır Tanrılar duumlnyasıyla ilişkiyi goumlstermek accedilısından babasının aşk tanrıccedilası Afroditersquoyle kaccedilamağını anmak yeter 6 kitap destanın doumlnuumlm noktasıdır oumlluumller uumllkesine inen Aeneas orada babasından Romarsquonın yazgısını oumlğrenir ccedilektikle-ri boşuna değildir Gelecekteki Romarsquonın nehir ağzına demir atar gerisi yoldaşları Troyalılarla Latin boyla-rı arasındaki savaşlara ayrılmıştır Edebiyatta olduğu kadar eğitimde de Batırsquoda kesintisiz egemen tek metin budur denebilir onun iccedilin ccedilığır accedilıcı modernist şair T S Eliotrsquoa goumlre Vergilius Avruparsquonın tek klasiğidir Sha-kespeare Goethe gibi yazarlar evrensel olabilirler ama bir uygarlığın kurucu metni olmak onlara yuumlklenemez Avruparsquoda 13 yuumlzyılda ilk defa yerel dilde buumlyuumlk oumllccedilekli şiir yazan Dantersquonin İlahi Komedyarsquosında yeraltı uumllkesin-deki kılavuzu Vergilius olması boşuna değildir

Horatius Batı edebiyatını biccedilimleyen Maecenas ccedilevresi şairlerindendir İccedil savaşa asker olarak katılmış-tı Azatlı bir koumllenin oğlu olsa da Romarsquoda Atinarsquoda iyi eğitim almıştır Sivri dilli hicivlerinde saldırdığı ki-şinin kimliğini accedilık etmez Saturarsquoları kişisel hatıralar-dan edebiyat eleştirisine uzanan koşuklardır bunlarda Romarsquonın hayatla dolu caddelerini hissederiz Bir tanesi diyalog tarzındadır konuşma Latincesini buluruz onda Odersquolarının vezinleri de konuların ccediloğu da Yunan solo lirik şiirlerinden gelmedir Latincenin oumlzluuml deyişi es-nek soumlzdizimi vezinlerdeki ustalığı şiirlerinin muumlziği seccedilkindir Koşuk biccediliminde Mektuplarrsquoında zeyrek ra-hat bir ton benimser En uumlnluuml mektubu daha sonra Ars

55

Batı Edebiyatında Akımlar I

Poetica (Şiir Sanatı) diye adlandırılır burada buumltuumln bir şiir goumlruumlşuumlnuuml buluruz Eski Ccedilağdan en ccedilok alıntılanan şair olması rastlantı değildir 15 yuumlzyılda Fransız klasik şairlerinden oumlnce ccedilıkan bir şiir akımı onu ve Ovidiusrsquou kendilerine kılavuz edinmişti 18 yuumlzyıl Avrupa edebi-yat ccedilevrelerinde lirik şiire o ve Pindaros model olmuştu 1960rsquolara kadar İngiliz seccedilkinlerinin eğitiminde yer aldı

Augustus ccedilağı beyitlerinin ustaları Propertius Tibul-lus Ovidiusrsquotur Hepsi de aşk şiiri yazdı Yuumlksek sınıftan bir kadın şair de biliyoruz sevdiği erkeğe şiiriyle seslenen Sulpicia Vergiliusrsquoun Ovidiusrsquoun arkadaşı Propertiusrsquoun şiirleri 4 kitapta toplandı İskenderiye ccedilağı şairlerini mo-del aldı Dizeleri ccedilok guumlccedilluumlduumlr aynı zamanda ccedilok hızlı ruh hali geccedilişlerinden oumltuumlruuml eskiler arasında anlaşılma-sı en guumlccedil olan şairdir Ovidiusrsquou hazırladı Orta Ccedilağrsquoda unutulmuştu Tibullusrsquoun şiirleri ise 3 kitapla bize ulaştı Duumlşuumlncede ve dilde sıkı sıkıya oumlruumlluuml bir yalınlık sergiler İskenderiyelilerin bilgince havasından onda eser yoktur diğerleri gibi o da şiirlerinde kırda huzur bulmaya ka-ccedilar Ovidius (İOuml 43-İS 18) atlı sınıfındandı Romarsquodaki eğitiminden sonra Yunanistanrsquoda Anadolursquoda Sicilyarsquoda Yunan uygarlığını inceledi Bir tek onun yuumlksek kamu goumlrevlisi hamisi yoktu Augustus onu nedeni bilinme-yen bir olaydan oumltuumlruuml suumlrguumlnle cezalandırdı Romarsquoya doumlnemeden oumllduuml İlk doumlnemde aşk şiirleri yazdı takma adla aynı kadına seslendi Uumlccedil kitaplık Ars Amatoriarsquodaki şiirleri bir tuumlr baştan ccedilıkarma sanatı youmlnergesidir bu douml-nemin en başarılı şiiridir Yıllarca uumlzerinde ccedilalıştığı Metamorphoses(Başkalaşımlar)rsquoda destan vezniyle 15 kitapta antik mitoloji oumlykuumllerini yeniden yazdı İşlevleri bam-başka olan Roma tanrılarıyla Yunan tanrılarını eşleştirdi ondan sonra sanatta bu anlayış yerleşti Yunan tanrıla-rı daha insansı oumlzellikler sergilerdi Artık dinsel olarak kimsenin inanmadığı bu oumlykuumllerin edebiyat konusu ol-ması Yunanlılarda başlamış bir suumlreccedilti Antik mitosların bu youmlnuuml Roumlnesansrsquotan geccedilip buguumlne kadar plastik sanat-ları edebiyatı beslemeye devam etmiştir Ovidiusrsquoun bu kitabı her zaman popuumller olagelmiştir Augustus ccedilağının diğer yazarlarının da başardığı kendiliğindenlik yapma-cıktan uzak olmak etkisinin altında ccedilok sıkı yazı disip-lini yatar

İOuml 2 yuumlzyıl başlarında sona eren guumlmuumlş ccedilağında daha oumlnce belirtildiği gibi genel bir uumlslup değişiminden soumlz edilebilir Belagat huumlnerlerini suumlslemecilikle kullanmak eğilimi bu yazıyı konuşma dilinden uzaklaştırır Oysa doumlnemin Yunanca yazarları ise ikinci sofistlik akımıyla Klasik ccedilağ Atinasının en iyi yazarlarını oumlrnek alıp denge yalınlık goumlzetir suumlslemeden uzak dururlar Bu doumlnemde Latince edebiyat ccedilok fazla uumlruumln vermiştir goumlkbilim ta-rım uumlzerine oumlğretici şiirler oumlzluuml soumlz atasoumlzuuml derlemeleri

Aisop (Ezop) masallarının manzum anlatımı destanlar sezarların yaşamoumlykuumlleri hikayeler ccedilok değerli malze-me iccedileren tarihsel anekdot derlemelerihellip Bu doumlnemde tek oumlzguumln Roma edebiyat tuumlruuml olan saturarsquonın (hicvin) en buumlyuumlk iki temsilcisi de uumlruumln vermiştir Şiir ve duumlz-yazının birlikte kullanılması tuumlruumln gereklerindendir Juvenalis beş kitapta toplanan hicivlerinde Romarsquonın aristokrat sınıfının ccedileşitli yozluklarını ad vererek tek tek kişilere saldırılarıyla taşlamıştır Yahudilerden kadın-lardan goumlccedilmenlerden cimrilerden apartmanlarda itiş tıkış yaşamanın dehşetinden hoşlanmaz Petroniusrsquoun Satyriconrsquou anlatıcı ile zeki ama ilkesiz arkadaşının girip ccedilıktıkları ccedilevrelerdeki yeni zenginlerin goumlsteriş ccedilılgınlı-ğını anlatan ilk Latince lsquoromanrsquo sayılır Buguumlne kalan iki boumlluumlmcuumlğuumln iccedilindeki goumlrguumlsuumlz Trimalchiorsquonun uumlnluuml şoumllen sahnesiyle belleklerde yer etmiştir

Yaşlı Pliniusrsquola yetiştirdiği yeğeni Genccedil Plinius oumlnce andığımız yazarlar gibi imparatorların yakını yuumlksek kamu goumlrevlisidirler Yaşlı Pliniusrsquoun Historia Natura-lis (Doğa İncelemesi) adını verdiği 37 boumlluumlm-kitaptan oluşma yapıtı Eski Ccedilağın buumltuumln bilgi alanlarını kapla-yan devasa bir ansiklopedidir sonraki benzeri yapıtların modelidir Yeğeninin birinci elden tanık olarak betimle-diği Vezuumlv yanardağının patlaması Napoli koumlrfezindeki Pompei gibi kentleri yutması sırasında İS 79 yılında oumll-muumlştuumlr Hukukccedilu vali yazar Genccedil Pliniusrsquodan buguumlne kalabilmiş kalan 250 yazınsal mektup doumlnem hakkında ccedilok değerli bilgiler verir Mektuplarında 14 yaşında Yu-nan usuluuml bir tragedya yazdığını soumlyler

İspanya koumlkenli Stoacı filozof devlet adamı Seneca (İOuml 4-İS 65) guumlmuumlş ccedilağının tonunu belirlediği gibi Batı edebiyatında etkisi ccedilağlar boyunca hissedilen yazar ve duumlşuumlnuumlrlerdendir Orta Ccedilağrsquoda onu Hristiyan aziz kılan efsane onun kuumlltuumlruumln dokusuna ne kadar nuumlfuz ettiği-ni goumlsterir Oumlrneğin 17 yuumlzyıl İngiliz tiyatrosu onsuz duumlşuumlnuumllemez Babası retorikccediliydi yeğeni Lucanus da Roma iccedil savaşını destan kalıbına doumlkmuumlştuumlr Neron ccedilo-cukken onun oumlzel oumlğretmeni imparator olduğunda ise danışmanıydı Onun intihar etmesi buyruğuna Stoacı sarsılmazlıkla uydu Neron değersiz bir şair olmasına rağmen Yunanistanrsquodaki o eski doumlrt yılda bir duumlzen-lenen bayramlardan birisinin şiir yarışmasında kendini birinci ilan ettirecek kadar edebiyat sanat duumlşkuumlnuumlyduuml Ahlaki konularda 120rsquoyi aşkın felsefe mektubu bir duuml-zine felsefe incelemesi kozmoloji meteoroloji gibi doğa araştırmalarının ccedileşitli youmlnleri uumlzerine beş boumlluumlmluuml bir kitap bir hicvi buguumlne erişti soumlylevleri kayıptır İmpa-rator Claudiusrsquoun Kabaklaşması uumlzerine acımasız hicvi klasik bir saturarsquodır Bu imparator tarafından suumlrguumlne goumlnderilmiştir Tragedyaları sahnelenmek uumlzere değil

56

Yunan ve Latin Edebiyatı

eğitilmişler arasında sesli okunmak uumlzere yazılmıştı Ccediluumlnkuuml artık halkın en goumlzde eğlencesi epeydir sirk ve gladyatoumlr oyunlarıydı Tragedyalarında Euripidesrsquoi izler duygusal melodramatiktir nadiren şiir drama duygu-su uyandırır Oumlfke avuntu ruh dinginliği gibi konuları irdelediği bir duumlzine diyalog tarzında eseri vardır Belki de en ccedilekici taze yazıları felsefe mektuplarıdır Keskin vurucu uumlslubunda eskil şiirsel guumlndelik konuşma ke-limeleri kullanır paradoks etkisi yaratmak peşindedir Uumlslubu Tacitusrsquounkini hazırlamıştır

İS 55 yılında doğan Tacitus hakkında pek az şey bi-liniyor Senatoumlrluumlk yaptı hatip olarak da uumlnluumlyduuml bu konudaki kitabı buguumlne kalmıştır Germania Romarsquonın o zamanki baş duumlşmanı Germen Alman boylarının etnografyasıdır Roma imparatorlarının tarihi uumlzerine İS 2 yuumlzyıl başında yazdığı iki eseri başyapıttır cum-huriyet doumlnemini imparatorluğa yeğler Betimlemeleri ccedilok kuvvetlidir ccedilevrilmesi ccedilok guumlccedil olan kendine oumlzguuml bir uumlslup geliştirmiştir onu oumlrnek alan 4 yuumlzyıl tarih-ccedilisi A Marcellinusrsquoa kadar Latincersquode buumlyuumlk bir tarihccedili ccedilıkmamıştır Zaten Marcellinusrsquoun anadili olasılıkla Yu-nancaydı Guumlmuumlş ccedilağı sonrasına değinmiyoruz goumlnenccedil iccedilinde bir barışccedilı yaşam kurulsa bile İS 2 yuumlzyılda başka bakımlardan ilginccedil olmalarına rağmen yazınsal nitelik-leri uumlstuumln sadece birkaccedil Latince eser vardır Yunanca edebiyat ise bu sıralarda buumlyuumlk bir canlılık yaratıcılık iccedilerisindedir

Roma Egemenliğinde Yunan Edebiyatı

Burada en yaratıcı doumlnem olan İS 2 yuumlzyıla odakla-nacağız daha ccedilok Bununla birlikte Yunanca edebiyat İS 4 yuumlzyıla kadar yaratıcılığını suumlrduumlrduuml o yuumlzyıldan kal-ma bir destan Homerosrsquoun kaldığı yerden devam eder diğeri eldeki en uzun destandır

Yunanca tarih yazımında Roma egemenliği be-nimsenmiş onun yararları tanınmıştır Yahudi Flavi-us Josephus (İS 37-100) son buumlyuumlk Yahudi isyanında Romarsquonın tarafındadır Yahudi Savaşlarırsquonı klasik buumlyuumlk tarihccedililer Herodotos Thukydides geleneğinde yazdı Buuml-yuumlk iki eseri daha vardır Yahudilerin Eski Adetleri ile Ya-hudi karşıtı bir risaleye verdiği cevap Yahudi geleneğiyle oumlvuumlnccedil duyar Yunan kuumlltuumlruumlnuumln onlardan sonra geldiği-ni oumlne suumlrecek kadar İskenderiye şehri imparatorluk za-manında oumlzellikle Yunan felsefesini Hristiyanlığa uyar-layan yazarlar ccedilıkarmıştır En parlak ilahiyatccedilı Plotinos (İOuml 3 yuumlzyıl başı ) ise Platonrsquou gizemcilikle bağdaştıran son buumlyuumlk pagan felsefe okulu kurucusu idi Onsuz Orta Ccedilağ Platonculuğu tasavvuf anlaşılamaz

İS 1 yuumlzyıl sonundan 2 yuumlzyıl sonuna kadar suuml-ren Antonin hanedanından imparator Hadrianus Yu-nan kuumlltuumlruumlne hayrandı doğu Akdenizrsquode ilk defa uzun gezilere ccedilıktı Atinarsquoyı tekrar Akdenizrsquoin kuumlltuumlr başken-ti yapmak arzusuyla birccedilok girişime kuruma oumlnayak oldu İmparator Marcus Aurelius (İS 121-180) Atinarsquoda doumlrt buumlyuumlk felsefe okuluna Platonrsquoun Akademiarsquosı Aristotelesrsquoin okulu Epikuros ve Stoa felsefe okullarına imparatorluk buumltccedilesiyle birer kuumlrsuuml kurdurdu Kendisi Platonrsquoun filozof kralına benzer ama yazdıklarından an-laşıldığı kadarıyla devasa imparatorlukta sanki emekliği-ni bekleyen bir memur gibidir Tuna nehri boylarındaki ordugacirchlarda iccedilsel ccedilalışmasının bir parccedilası olarak Yu-nanca felsefi alıştırmalar yazdı Stoacı felsefenin son buuml-yuumlk dile gelişi olan eseri Kendimle Konuşmalar duruluğu sadeliğiyle iccediltenliğiyle okuyucuyu cezbeder Ccediluumlnkuuml en ccedilok andığı filozof stoacı Epiktetos iccedilin de felsefe okul-ları iccedilin de felsefe sadece kuramsal bir disiplin değil bir hayat tarzıdır Buna goumlre elimizde olmayan denetleye-mediğimiz buumltuumln dışsal olaylar dinginlikle karşılanır En talihsiz durumda bile tanrısal kayraya guumlvenilir Kişi sa-dece kendi eylemlerinden sorumludur bu doğanın nasıl işlediğini anlayıp sıkı bir oumlz disiplinle sağlanır Doğanın incelenmesi iştihaların itkilerin incelenmesi oumlzguumlrleş-me korkulardan arınma ve acele yargı vermemeyi sağlı-yordu Bunlar Stoacıların felsefeyi boumlluumlmlemesi uyarın-ca sırayla fizik etik mantık alanlarına accedilılıyordu kişi bu uumlccedil soumlylem tuumlruumlyle kendini yetiştiriyordu

Epiktetosrsquoa (İS 55-135) gelince zamanında Platonrsquodan daha popuumllerdi hiccedil yazmadı Pamukkale-li (Hierapolis) bu koumlleyi imparator Neronrsquoun sekreteri satın almıştı Sahibi Stoacı bir filozofun derslerine katıl-masına izin verdi sonra yeteneğini goumlruumlp onu azat etti İmparator Domitianus İS 89 yılında Epiktetos da arala-rında olmak uumlzere buumltuumln filozofları Romarsquodan kovunca Yunanistanrsquoa gitti orada uumlst sınıftan Romalı oumlğrencileri de vardı Hadrianus zamanında Kapadokya valiliği ede-cek olan İzmitli Arrianos Epiktetosrsquoun orada oumlğrencisi oldu onun oumlğrencileriyle sohbetlerini not edip yayım-lamıştır bunun yarısına sahibiz Ayrıca Epiktetosrsquoun temel goumlruumlşlerini iccedileren bir el kitabı yayımladı Arri-anos Xenophonrsquoun Anabasisrsquoini oumlrnek alarak aynı adla İskenderrsquoin seferlerini Yunanca yazmıştı

İS 2 yuumlzyılda Klasik ccedilağ Yunan yazarlarının yazı tu-tumunu benimsemek onlardan alıntılar yapmak yaygın bir akım haline geldi Klasik ccedilağ sofistliği ile ilgisi olma-sa da buna bir Romalı yazar lsquoikinci sofistlikrsquo akımı adını koymuştur Bunlar arasında Doğu Akdenizrsquoden birccedilok yazar ccedilıkmıştır İmparator Hadrianusrsquoun hekimliğini yapan Bergamalı Galenosrsquodan 20000 sayfa kaldı daha

57

Batı Edebiyatında Akımlar I

oumlnce Hippokratesrsquoden soumlzederken andığımız gibi 17 yuumlzyıla kadar tıp eğitiminde okunan uumlccedil hekimden biri-sidir Felsefe metinleri de vardır en iyi hekimin filozof olması gerektiğini oumlne suumlrer

Anadoludan Samsatlı (Samosate) Lukianos Marcus Aureliusrsquoun ccedilağdaşıdır Yunan merkezlerinde eğitim goumlr-muumlş Mısırrsquoda kamu goumlrevliliği yapmıştır Ccedilok verimli bir yazardır hatiptir Denemeler konser salonlarında seslendirilen soumlylevler hiciv diyalogları edebi mektup-lar uzun oumlykuumller yazmıştır Seksen eseri buguumlne gelmiş-tir Nurullah Ataccedilrsquoın Maarif Klasikleri iccedilin yaptığı ccedilok geniş ccedilevirisi dilini ccedilok iyi yansıtır Lukianos en kusur-suz Klasik ccedilağ Yunancasıyla yazar anadili Arami dili ol-malıdır Demokritos ve Epikuros hayranıdır dolayısıyla hurafeleri şarlatanları bağnaz Hristiyanları konu edinir Oumlzguumln derin duumlşuumlnuumlrluumlğuuml olmasa da felsefecileri alaycı-lıkla konuşturduğu metinler yazmıştır Gezi yazarlarını hicvettiği Aya Seyahat oumlykuumlsuuml aslında bir kısa romandır Yunanca lsquoromanrsquo birkaccedil yuumlzyıl oumlncesinden başlamışsa da bu ccedilağda ccedilok serpilmiştir elde beş oumlrnek vardır Bunlar yolculuklar korsanlar deniz kazaları olmadık rastlantı-larla dolu basit aşk ve seruumlven hikayelerdir Cezayir kouml-kenli Platoncu retorikccedili Apuleiusrsquoun (İS 2yy) Latince Altın Eşekrsquoi roman tuumlruumlne bunlardan daha yakındır

Plutarkhos (46-127) verimli bir yazardı ccediloğu koru-nan denemeler yaşamoumlykuumlleri felsefi bilimsel edebiyat konularında Moralia başlığı verilen diyaloglar yazdı Hadrianusrsquoun atamasıyla Yunanistanrsquoda bir boumllgenin youml-neticisi Delfoi rahibi idi Zamanının ccediloğunu kendini edebiyat ccedilalışmalarına verdi doğduğu kuumlccediluumlk Yunan şeh-rinde geccedilirdi Paralel Hayatlar eserinde uumlnluuml siyasetccedililer-den devlet adamlarından bir Yunanlı ile bir Romalının yaşamoumlykuumllerini kısa derin olmayan bir karşılaştırma iz-ler bunlardan 19 ccedilifti elimizdedir Shakespeare ccedilağında ccedilok popuumllerdi şairin Roma Yunan konulu oyunlarının oumlykuumlleri Plutarkhosrsquoun bu eserinin İngilizce ccedilevirisine dayanır Roma imparatorlarının hayatı da yazdı tarih-ccedili olarak derin değildir Avrupa edebiyatlarını derinden etkiledi 16 yuumlzyılda deneme tuumlruumlnuumln yaratıcısı buumlyuumlk yazar Montaigne her satırında andığı Yunan Roma ya-zarları iccedilerisinde 400 kere ondan alıntılar yapar

Toparlayacak olursak bu doumlnemde Yunanca duumlz-yazıda felsefe retorik tarih bilim gibi klasik tuumlrlerin yanı sıra ilk defa ortaya ccedilıkan ya da yerleşen tuumlrler soumlz konusudur İlki romandır Milattan oumlnceki yuumlzyıllarda yazılmaya başlanıp İS 4 yuumlzyıla kadar suumlrduuml iccedilerisinde daha eski duumlzyazı geleneğinden gelme birccedilok oumlge goumlzle-nir Batı edebiyatında unutuldu ilk modern roman olan Cervantesrsquoin Don Kişotrsquounun yazıldığı 16 yuumlzyılda ve ardından 17 yuumlzyılda ilgi uyandırdı İkinci tuumlr mektup-

tur İskenderiye ccedilağında uumlnluuml kişilerin ağzından soumlzde belirli toplumsal tiplerin bakış accedilısından yazılma mek-tuplar dolaşımdaydı Bunlar roman gibi iccedil yaşama ilgi-nin artmasıyla ccedilok ccedileşitli işlevler uumlstlendi edebiyat eleş-tirisinden İncilrsquodeki Paulusrsquoun ccedileşitli cemaatlare hitaben yazdığı mektuplar gibi Uumlccediluumlncuuml tuumlr lsquohayatrsquo denen en ccedilok Plutarkhosrsquoun işlediği anlatıdır Geccedilmişin uumlnluuml kişilerin hayatını bir yaşama modeli sunacak biccedilimde oumlykuumlleyen bu anlatılar yakın zamanlara kadar en ccedilok okunan tuumlr olmuştur Doumlrduumlncuuml tuumlr Gorgiasrsquoda ilk oumlrneklerini goumlr-duumlğuumlmuumlz paradokslarla dolu bir konuyu huumlnerle yeri-ne goumlre mizahla işleyen soumlylevdir Bunlar mahkemeler meclisler cenaze gibi gerccedilek vesilelerle okunan soumlylevler değildir bir tuumlr lsquokonferansrsquo olarak duumlşuumlnuumllebilirler Douml-nemin en tanınan uumlruumlnlerini Roumlnesansrsquoın goumlzde yaza-rı Lukianos vermiştir Son olarak İncilrsquoi sayabiliriz bu tuumlruumln edebiyat dışı etkileri olmuştur Kanonik denen 4 İncil dışında da milat sonrası ilk birkaccedil yuumlzyıl birccedilok İncil yazıldı Bu karma tuumlruumln ardında yanında hikmet edebiyatı oumlzluuml soumlz anekdot derlemeleri yaşamoumlykuumlleri mucize anlatıları hatta yaşam oumlykuumlsuuml roman gibi ccedilok farklı tuumlrlerin varlığını goumlrebiliriz

Batının Kurucu Ritmi Olarak KlasikBatının geccedilmişle yaratıcı ilişkisi diğer yazılı uygarlık-

lara oranla benzersiz goumlruumlluumlyor Bazı yuumlksek yazılı kuumll-tuumlrlerde klasik metinler ccedilevresinde yorum gelenekleri kanonlaşma oluşmuştur bunun ne tarzlarda gerccedilekleş-tiğini İskenderiye ccedilağında goumlrmuumlştuumlk Bunun sayesinde eski yapıtları yeniden gerccedilekten yorumlama muumlmkuumln olabiliyordu oumlrneğin bu sayede Platonrsquoun bir lafını alıp kaldığı yerden suumlrduumlruumlrcesine bir diyaloğa girebiliyoruz Ancak kanonlaşma koşulu uzun vadede gerekli ama ye-tersiz goumlruumlnuumlyor Bir bunalım uygarlıkta bir değişme sonucunda kanonlaşma suumlreccedilleri sayesinde geccedilmişle yeni bir tarz bağ kuruluyordu Klasik uumlstuumln metinler sanat yapıtları birccedilok başka kuumlltuumlrde uzun suumlre yorum konusu olmuştu Ama hiccedilbirinde Yunan duumlnyasının Romarsquoda yeniden ele alınıp iccedilerilmesi Orta Ccedilağda klasik Roma Roumlnesansrsquota Yunan-Roma Aydınlanma Ccedilağı ve 19 yuumlz-yılda Yunan-Roma duumlnyalarının yeniden ccedileşitli tarzlar-da ele alınması ve bunların sonucunda her seferinde bir-birinden farklı sanat edebiyat yapıtlarının doğup akım haline gelmesine rastlamıyoruz Dikkat edilirse artık sorun basit bir uumlslup değişikliği ya da etkilenme sorunu olmaktan ccedilıkmıştır bu cins değişiklikler her tuumlr kuumlltuumlr-de goumlzlemlenir Sorun ortak kuumlltuumlrel belleğin oluşması-na ve aktarılmasına dolayısıyla bir uygarlık tasarımına bağlanır Ccedilok uzun vadelerde tekrarlanan bir ritimden soumlz ediyoruz olağanuumlstuuml yaratıcı doumlnemlerde farklı

58

Yunan ve Latin Edebiyatı

ritimler uumlst uumlste gelebilir Bu doumlnemler bir iki alanda değil neredeyse toptan bir şekilde duumlşuumlncede kurum-larda bilimde sanatta benzer bir hızla olağanuumlstuuml bir ccediliccedileklenme sergiler hem kendi doumlnemleri iccedilin hem de başka uygarlıklar kuumlltuumlrler iccedilin Buna klasiğin ritmi diyebiliriz Soumlz konusu olan bir ccedilağın belirli bir anına mutlak değer yuumlklemek değil bir değişmez oumlzden soumlz etmek değil devingen dinamik bir tekrarı yitip gidip yeniden başka tarzda belirmeleri kuumlltuumlr tarihi iccedilerisinde karşılaştırmalı olarak goumlrebilmektir Kendi duumlnyamızın temellerini eleştirel olarak anlamak iccedilin duumlşuumlnce tarihi ve edebiyat araştırmalarında karşılaştırmalı ccedilalışmalar en yararlı youmlntemdir

Kişi kendisini nasıl başkası aracılığıyla tanıyorsa -ki bu başka iccedilimizden ya da dışımızdan gelebilir- yazılı bir kuumlltuumlr ya da uygarlık kendi kendini duumlşuumlnemez ancak başkalarıyla karşılaştırarak kendini kurar geleceği hayal edebilir Bunu iccedilinde yaşadığımız uygarlıkla belirli hı-sımlıkları olan bir uygarlıkla yapabiliriz hısımlık ccediluumlnkuuml o ccedilağda kendimizinkini tanıyabilmeli yadırgatıcı oumllccediluumlde başkalık hissetmemeliyiz Bu yaklaşım başka kuumlltuumlrlere accedilılma cesareti verir Uygarlık duumlzeyinde bunun olabil-mesi iccedilin bir koşul daha vardır Burada da bir duumlnyanın goumlccedilmesi kapanması gibi buumlyuumlk bir kesinti gerekir Tunccedil Ccedilağın ccediloumlkuumlşuumlnuumln ardından gelen Homeros Antik Ccedila-ğın ccediloumlkuumlşuuml sanayi toplumunda ulus devletlerin ortaya

ccedilıkışı gibi koumlkluuml kesintiler Yoksa istila yıkım tarihte hiccedil eksik olmamıştır Buumlyuumlk kopmalar yerine olağanuumlstuuml suumlreklilik goumlsteren Ccedilin uygarlığında ya da asr-ı saadeti yaşamak isteyen İslam toplumlarında buumlyuumlk kuumlltuumlrel dinsel başkalıkları soğurup benzeştiren (massedip mec-zeden) Hint uygarlığında ccedileşitli alanlarda kıpırtılara rağmen buumlyuumlk bir kopuş yaşamayan Bizans uygarlığın-da geccedilmişin buumlyuumlk eserleriyle yepyeni bakış accedilıları yara-tan bir yaratıcı bir ilişki goumlzlemleyemiyoruz Batıya oumlzguuml olan geccedilmişle oumlzel bir tarzda ilişki kurmak demiştik bunu resim sanatı uumlzerinden oumlrnekleyelim Ccedilin iki bin yıl boyunca olağanuumlstuuml bir doğa resmi geleneğini yeni-leyerek suumlrduumlrmuumlştuumlr Bu resimlerde geccedilmişin izlerine oumlren kalıntılarına rastlanmıyor aynı oumllccediluumlde yetkin Ja-pon resminde Hint İran Osmanlı minyatuumlrlerinde de Geccedilmişe hep kendi duumlnyamız iccedilinden onun sorularıyla bakarız bunun aracılığıyla geleceği şimdiyi duumlşuumlnebili-riz Klasik terimi 18 yuumlzyıl Fransız edebiyatı ve sanatı iccedilin kullanıldı ilk defa 19 yuumlzyılda her dilin bir klasi-ği var mı tartışması yaşandı Sonraları başka kuumlltuumlrlere de uyarlandı Benzeri kapsamda bir kavrama Batı dışı dillerde rastlanmaz Klasik yapıtlar ccedilok farklı şimdirsquole-re o şimdirsquode yazılmışccedilasına yapılmışccedilasına seslenecek oumllccediluumlde zengin yapıtlardır İş en parlak kafaların en iyi biccedilimde ifade ettiği eserleri bilim sanat dinsel duumlşuumlnce felsefe diye ayırmadan ele alabilmekte

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Latin edebiyatında hangi tuumlrler ve sanatccedilılar oumlne ccedilı-kar

Yunan edebiyatındaki tuumlrler Latin edebiyatında ne gibi değişimlere uğramıştır

Batı edebiyatında daha ccedilok Latin edebiyatından kay-naklanan eserlere oumlrnekler goumlsterebilir misiniz

5 Latince edebiyatın doğuşunu evrimini ccedileşitli tuumlrlerini tanıyabilmek6 Latince edebiyatın evrelerini tanıyabilmek

7 Yunan ve Latin edebiyatlarının Batı edebiyatındaki yerini belirleyebilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

59

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Yunan Edebiyatının İlk Tuumlrleri

1 Yunan Roma edebiyatları sadece bir ifade tarzı imge uumlretimi olmakla kalmaz buumltuumln bir eğitilmiş insan uumllkuumlsuumlnuuml oluşturur Uumlstelik Yunan edebiyatı Roma edebiyatının modeli her ikisi birlikte Batı edebi-yatlarının estetiğinin felsefesinin kurucu oumlğesi olarak farklı ccedilağlarda farklı tarzda Batı dillerini anlam duumlnyalarını biccedilimleyegelmiştir Edebiyat destan şiir ccedilağında kimlik oluşturucu olmuş tuumlrler ccediliccedileklen-dikccedile yaşama tarzı olarak felsefe ile bilimi de iccedileren sanki tek bir eğitim lsquorsquokurumursquorsquo haline gelmiştir

Homeros destanlarının Yunan kuumlltuumlrel belleğinin oluşturucusu olduğu kadar Latin edebiyatının da onu hep model aldığını hatta ilk Latin edebiyatı uumlruumlnuumlnuumln Homeros ccedilevirisi olduğunu goumlrduumlk Şiir geleneği Yunanlılarda duumlzyazının henuumlz bulunmadığı yuumlzyıllarda hakikatin kaynağı olarak goumlruumlluumlrduuml Aynı zamanda hep bir toplumsal olayın parccedilası olarak canlandırılırdı Homerosrsquodan hemen sonra ccedili-ccedileklenen oumlzluuml soumlzler bilmecemsi kısa parccedilalardan kişisel duygulara koroların ağırbaşlı ilahilerinden yarışma parccedilalarına hicivlerden savaşta yiğitliğe oumlzendirici tuumlrlerine kadar Bunlardan birkaccedilı Roma edebiyatınca vezniyle birlikte model alındı

Destan ve şiir geleneğini tanımlayabilmek1İlk duumlzyazı geleneğinin felsefenin tarih yazımının ortaya ccedilıkışını accedilıklayabilmek2

2 İlk defa Miletosrsquota mitoloji ccedilerccedilevesi dışında duumlnyayı accedilıklama ccedilabasına arkaik ccedilağda rastlıyoruz Bu aynı zamanda İOuml 6 yuumlzyılda bilim ile felsefenin doğuşu demektir İlk duumlzyazı oumlrnekleri yerel efsane-lerin ccedilok basit bir masal diliyle yazılmasından ibaretti ondan oumlnce duumlşuumlnuumlrler duumlşuumlncelerini duumlzyazı kalıbında dile getirmiş olsa da şiirin baskın iletişim ortamı olmasından ilk filozofların vardıkları yeni hakikatleri şiirle dile getirmeye devam ettiler İlk tarih yazımı da yerle efsanelerin soykuumltuumlklerini ccedilıkar-mak gibi bir tuumlrken Pers savaşından sonra gerccedilek anlamda tarih yazımı başladı Bu tarih yazımı buumlyuumlk merkezi imparatorlukların egemenlerinin goumlzuumlnden kendilerini yuumlcelten propaganda metinlerinden farklı bir araştırmaydı

Yunan ve Latin Edebiyatı

60

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Klasik Ccedilağ İskenderiye Ccedilağı

3 Klasik ccedilağın Batıya ve dolayısıyla duumlnyaya armağan ettiği belli başlı tuumlrler arasında tragedya komedya ccedileşitli soumlylev tuumlrleri Batı felsefesinin temel direkleri olan Platon ile Aristoteles tıp metinleri bulunur Bunlarla eşzamanlı olarak olağanuumltuuml bir doğalllık denge uumlruumlnuuml heykeller bir oumllccediluumlde vazo resimleri ve Batının ccedilağ ccedilağ taklit edeceği mimarlık anlayışı en uumlstuumln oumlrenlerini veriri Buumltuumln bir uumlstuumln kuumlltuumlr yaratılarının ccedilerccedilevesini Yunanlıların kendine oumlzguuml siyasal toplumsal duumlzenleri bağımsız kentlerinin oumlzyoumlnetimi ccedilizer en oumlnde Atina olmak uumlzere

Klasik ccedilağın edebiyat tuumlrlerini tanıyabilmek3Arkaik klasik ccedilağ ile İskenderiye ccedilağını edebiyat ve toplum accedilısından ayırt edebilmek

4

4 İskenderiye ccedilağında artık klasik ccedilağın tiyatro tuumlrleri artık yazılmasa da ortaya ccedilıkan oumlğretici şiirin bir biccedilimi kır tuumlrkuumlsuuml Latince edebiyat tuumlrleri haline gelecektir Buumltuumln bir doğu Akdenizrsquode Yunan kuumlltuuml-ruumlnuumln şehir kurumlarının yayılması sonrasında İskenderiye araştırma merkezinde edebiyat biliminin filolojinin ortaya ccedilıkmasını karşılaştırmalı olarak yuumlksek yazılı kuumlltuumlrlerden farkıyla anlayabiliriz Bu bizi klasiklerin oluşması yorumlanması sorunun ccediloumlzuumlmuumlne goumltuumlruumlr

Batı Edebiyatında Akımlar I

61

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Latin Edebiyatı

5 Latincenin yazgısı Romarsquonın duumlnya egemeni olmasına sonra da Orta Ccedilağda kilisenin dili olmakla Batı dillerini edebiyatlarını yuumlzyıllarca biccedilimlendirmesine bağlıdır Yunan geleneği onlarla aktarıldı Yunanca Batıda Orta Ccedilağ başında unutulmuştu Latince edebiyatın daha sonra sanatının da kaynağı modeli belirli Yunan oumlrnekleri oldu destan komedya tragedya soumlylev felsefe ise İOuml 1 yuumlzyılda oumlnce şiir sonra duumlzyazıyla Latinceye mal oldu

Latince edebiyatın evrelerini tanıyabilmek6Yunan ve Latin edebiyatlarının Batı edebiyatındaki yerini belirleyebilmek7

Latince edebiyatın doğuşunu evrimini ccedileşitli tuumlrlerini tanıyabilmek5

6 Latince edebiyatın milattan oumlnceki ikinci yuumlzyılda Yunan oumlrnekleriyle başlaması Augustusrsquoun altın ccedilağında yeni şiir duumlzyazı tuumlrleriyle en uumlstuumln oumlrneklerini vermesi İS ilk yuumlzyılın Guumlmuumlş ccedilağının şiir tuumlrlerindeki zayıflığı İOuml 2 yuumlzyılın Latince uumlruumln accedilısından zayıflığına karşın Yunanca yazılı uumlruumlnlerin ccedilok verimli bir canlanma iccedilinde oluşu Latince edebiyatın belli başlı evrelerini oluşturur

7 Eskiccedilağ uygarlıkları iccedilerisinde edebiyat duumlşuumlnce bakımından en zengini olan Yunan uygarlığının nasıl Homeros temelinde canlı soumlzle bağlantısını koparmadan yeni yeni tuumlrler yarattığını goumlrduumlk Uumlstelik klasik ccedilağ ortasında yazılı kuumlltuumlre geccedilince de beslendikleri bu gelenek sayesinde yaratıcılığını yitirmedi-ğini goumlrduumlk Romalıların daha sonra Batının Yunan ve Latin klasiklerini sanatını yeniden yorumlama-sını olanaklı kılan oumln-koşul kanon oluşturulması idi Boumlylece batıya oumlzguuml bir ritim formu olarak klasik kavrayışına ulaştık

Yunan ve Latin Edebiyatı

62

nele

r oumlğ

rend

ik

1 Homerosrsquoun destanları hakkında hangisi ge-ccedilerli değildir

A Eski Yunanlılar onu bilinmeye değer her şeyin ansiklopedisi olarak goumlruumlrduuml

B Latince edebiyat onun ccedilevirisi ile başlamıştırC Yunan kuumlltuumlruumlnuumln temelidirD Yunan klasik ccedilağının en oumlnemli yaratısıdırE Duumlnyanın en zengin destanıdır

2 Latin edebiyatı hakkında hangi cuumlmle doğ-rudur

A Yunanca edebiyata oranla daha zengindirB Yunan edebiyatının soluk bir taklididirC Batı edebiyatını etkileyecek ccedilok fazla yeni tuumlr

yaratmıştırD Batı edebiyatını derinden biccedilimlendirmiştirE Roumlnesans sonrası unutulmuştur

3 Vergiliusrsquoun Aeneis destanı ile Homeros des-tanları arasında kuumlltuumlr tarihi accedilısından bir fark hangisidir

A Konuları farklıdırB Homeros daha uumlstuumlnduumlrC Aeneis destanının gerisinde bir soumlzluuml gelenek

yokturD İlki Latince oumlteki YunancadırE Vergilius Homerosrsquou oumlrnek almıştır

4 Yunan-Roma felsefe okullarının tuumlmuuml hak-kında hangisi geccedilerlidir

A Felsefe aynı zamanda bir hayat tarzıdırB Felsefe aslında kuramsal bir disiplindirC Hepsi doğa araştırmaları yapar D Siyasal duumlşuumlnceyle ilgilenmezlerE Antik ccedilağ eğitiminde buumltuumln okullar oumlğretilirdi

5 Eski Ccedilağda ilk kuumlreselleşme hangi ccedilağda ger-ccedilekleşmiştir

A Homeros ccedilağıB Yunan klasik ccedilağı C İskenderiye ccedilağı D Roma imparatorluk ccedilağıE Roma sonrası doumlnem

6 Klasiği tanımlarken hangi kavramlara baş-vurmayız

A Değişmez kanon B Yazılı kuumlltuumlrC Kendininkinden başka ama hısım bir uygarlık D Eğitim E Her ccedilağın ccedilağdaşı

7 Klasik Yunan tragedyası hakkındaki bu sap-tamalardan hangisi yanlıştır

A UumlcretsizdirB Operaya benzerC Ccedilağdaş tiyatroya benzerD Roma doumlneminde artık sahnelenmemektedirE Sadece İOuml 5 yuumlzyılda yazılmıştır

8 Geccedil Cumhuriyet ve İmparatorluk doumlnemin-de niccedilin sahnelenmek uumlzere Latince komedya ya-zılmadı

A Yetenekli yazar yoktuB Siyasal oyunlar yazar iccedilin suumlrguumln tehlikesi de-

mektiC Sirk gladyatoumlr oyunları komedyayı yerinden et-

mişti D Hıristiyanlar oyunları yasakladılarE Yazıldı ama buguumlne gelmedi

9 Aşağıdakilerden hangisi solo ve koro Yunan lirik şiirinin tarihinde bulunmaz

A Lir eşliğinde muumlzikle seslendirilirdiB Korolar onu canlandırırdıC Bazı konuları mitolojidendiD Okulda okutulurduE Tragedya onun mirasını uumlstlendi

10 Latince edebiyata oumlzguuml edebiyat tuumlruuml hangi-sidir

A KomedyaB Kır tuumlrkuumlleri pastoral şiir C Deneme D Satura E Oumlğretici didaktik şiir

Batı Edebiyatında Akımlar I

63

neler oumlğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoDestanrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

1 D Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyat Kanonurdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoLatin Edebiyatı Altın Ccedilağrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 C Yanıtınız yanlış ise ldquoDestanrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

8 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoLatin Edebiyatırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 D Yanıtınız yanlış ise ldquoGuumlmuumlş Ccedilağrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoYunan Latin Edebiyatırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoİskenderiye Ccedilağırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoLirik Şiirrdquo konusunu ye-niden goumlzden geccediliriniz

9 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoLatin Edebiyatırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 D

Araştır YanıtAnahtarı

2

Araştır 1

1 Homeros destanlarının Yunan kuumlltuumlrel belleğinin oluşturucusu olduğu kadar Latin edebiyatının da modelidir Şiir geleneği Yunanlılarda duumlzya-zının henuumlz bulunmadığı yuumlzyıllarda hakikatin kaynağı olarak goumlruumlluumlrduuml Aynı zamanda hep bir toplumsal olayın parccedilası olarak canlandırılırdı Homerosrsquotan hemen sonra ccediliccedileklenen oumlzluuml soumlzler bilmecemsi kısa parccedila-lardan kişisel duygulara koroların ağırbaşlı ilahilerinden yarışma parccedila-larına hicivlerden savaşta yiğitliğe oumlzendirici tuumlrlerine kadar Bunlardan birkaccedilı Roma edebiyatınca vezniyle birlikte model alındı Homeros uumlslup ve olay oumlrguumlsuuml bakımından sadece Latin edebiyatını değil oradan geccedilerek Batı edebiyatını da en fazla etkileyen kaynaktır

2 Bunu 5 yuumlzyıl sonunda koro liriğinin tragedyanın soumlnuumlmlenmesi Thukydidesrsquote Platonrsquoda soumlylev yazarlarında beliren uumlst duumlzeyde işlenmiş yan cuumlmlecikli yapıların duumlzyazıda yerleşmesi oumlrnekleriyle Homerosrsquoun iccedil iccedile yan cuumlmleciklerden uzak uumlslubuyla İskenderiye ccedilağında soumlylemek değil okumak iccedilin yazılan edebiyat tuumlrleri oumlrnekleriyle ele alabiliriz

Araştır 2

Destan didaktik şiir bağlantısını tragedya komedya tuumlrlerini duumlzyazı tuumlr-lerinin hep duumlşuumlnce yoğunluklu olduğunu diyalogun felsefe sahne sanatı guumlndelik hayattan kesitleri ele alan şiir tuumlrleriyle bağını ccediloban tuumlrkuumlsuumlnuumln pastoral şiirle mektup tuumlruumlnuumln koşukla felsefeyle bağını romanın yaşa-moumlykuumlsuuml tarih yazımı tuumlrlerinin birbiriyle bağını goumlz oumlnuumlne alarak tuumlrler arası ilişkileri accedilıklayabiliriz

Yunan ve Latin Edebiyatı

64

Araştır YanıtAnahtarı

2

Araştır 3

Yunan geleneği bu doumlnemde Latinceyle aktarıldı Yunanca Batıda Orta Ccedilağ başında unutulmuştu Latince edebiyatın daha sonra sanatının da kaynağı modeli belirli Yunan oumlrnekleri oldu destan komedya tragedya soumlylev felsefe ise İOuml 1 yuumlzyılda oumlnce şiir sonra duumlzyazıyla Latinceye mal oldu Latin edebi-yatının kendine oumlzguuml tek tuumlruuml saturarsquodır Lucretius Cicero Catullus Vergili-us Plautus Seneca oumlnde gelen temsilcileridir

Andre Bonnard (2004-2013) Antik Yunan Uygarlığı Ccedileviri Kerem Kurtgoumlzuuml Evrensel Basım İstanbul

Arts and Humanities through the Eras (2004) Thomson Gale

Egon Friedell (2002) Antik Yunan Kuumlltuumlr Tarihi Ccedileviri Necati Accedila Dost Yayınları Ankara

Eski Yunan Duumlnyası-Atlaslı Buumlyuumlk Uygarlıklar Ansiklopedisi (1987) İletişim Yayınları İstanbul

Oxford Antikccedilağ Soumlzluumlğuuml (2013) Ccedileviri Faruk Ersoumlz Kitap Yayınevi

Roma Duumlnyası-Atlaslı Buumlyuumlk Uygarlıklar Ansiklopedisi (1988) İletişim Yayınları İstanbul

Tercuumlme Dergisi cilt 5 sayı 29-30 19 mart 1945 - Yunan Oumlzel Sayısı I

Kaynakccedila

66

Boumlluumlm 3

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Edebiyat ve Sanat bull Huumlmanizm bull İnsan bull Reform bull Roumlnesans bull Skolastik Duumlşuumlnce

1Orta Ccedilağ1 Orta Ccedilağrsquoın tarihsel ve kuumlltuumlrel

konumlandırmasını yapabilmek 2 Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemiyle

huumlmanist anlayışın farklarını saptayabilmek 2Orta Ccedilağrsquoda Edebiyat3 Orta Ccedilağrsquoın belirgin edebi tuumlruuml olan

roman(s)ın koumlken ve niteliklerini tanıyabilmek

4Reform5 Reformu tanımlayabilmek6 Dinde reformun bilim ve sanata katkısını

kavrayabilmek

Roumlnesans4 Roumlnesansrsquoın ortaya ccedilıkış gerekccedilelerini ve

temel niteliklerini sıralayabilmek3Huumlmanizm7 Huumlmanizmin ortaya ccedilıkış nedenlerini

accedilıklayabilmek8 Huumlmanizmin insana ve bireye

verdiği oumlnemle gelinen aşamaları değerlendirebilmek5

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

67

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞKoumlkleri Orta Ccedilağrsquoda olmakla birlikte dallarıyla

guumlnuumlmuumlze kadar uzanan XVI yuumlzyıl Avruparsquosında ortaya ccedilıkan huumlmanizmi yalnızca huumlmanist ccedilerccedileve iccedilinde anlamak pek muumlmkuumln değildir Bu neden-le onun tohumlarının ekildiği doumlnemi coğrafyayı onun filizlenme ve gelişme aşamasında var olan si-yasal toplumsal duumlşuumlnsel tarihsel ve entelektuumlel koşulları goumlz oumlnuumlnde bulundurmak kaccedilınılmaz bir gerekliliktir Bundan hareketle yalnızca huumlmaniz-me youmlnelik verilecek bilgilerin askıda kalmaması iccedilin Orta Ccedilağrsquoın oumlzelliklerini bu ccedilağı sonlandı-ran siyasal ve toplumsal koşulları ortaya ccedilıkan ve huumlmanizmle baş başa gelişen Roumlnesansrsquoı huumlma-nizmin gelişmesine katkı veren dinde yenileşme hareketleri olarak bilinen Reformu tanıtmanın ardından huumlmanizmi ayrıntılarıyla ortaya koymak yerinde olacaktır

Huumlmanizmle ilişkili bu konulara yer verilirken doumlnem ve hareketlerin temsilcisi durumundaki ta-rihsel sanatsal ve edebi kişilikler ile onların ortaya koydukları iş ve eserlere vurgu yapmak oumlğrenmeyi pekiştirecektir

ORTA CcedilAĞOrta Ccedilağ 476 yılında Batı Roma İmparatorlu-

ğunun ccediloumlkuumlşuumlyle başlar ve 1420-1500 yılları ara-sında gerccedilekleşen topun kullanılması matbaanın yaygınlaşması Roumlnesansrsquoın başlaması Osmanlıların İstanbulrsquou alarak Doğru Roma İmparatorluğursquonun yıkılışını başlatması İspanyarsquonın yedi asırdan sonra birleşerek yeni ticaret yolları arayışına girmesi gibi nedenlerle 1500rsquoluuml yıllara doğru sona erer Tarihccedili-lerin yaygınlıkla kabul ettikleri tarihlerden biri 1453 yılında İstanbulrsquoun Tuumlrklerin eline geccedilmesidir

Yaklaşık bin yıllık bir suumlreyi kapsayan Orta Ccedilağ şu doumlrt ana oumlzelliğiyle tanımlanabilir Siyasi otoritenin parccedilalanması ve devlet kavramına douml-nuumlş tarımın ağırlıkta olduğu ekonomi toprağa sa-hip askerlik ve savaş işlerini uumlstlenen soylu bir sınıf ile onların topraklarında koumlle tarzında ccedilalışan koumly-luuml sınıfı arasında kalmış kapalı bir toplum yapısı Kilise tarafından belirlenmiş dinsel inanccedil uumlzerine kurulu bir duumlşuumlnce yapısı

Bin yıllık bir doumlnemi kapsayan Orta Ccedilağ bo-yunca yaşanan siyasal toplumsal dinsel duumlşuumlnsel yazınsal ve ekonomik hareketlilik oldukccedila fazladır Siyasal boyutta Batı Roma İmparatorluğunun ccedilouml-kuumlşuuml sonrası Avruparsquoda farklı koumlkenden gelen iş-

galci halkların kendi aralarında suumlren uumlccedil yuumlz yıllık savaş doumlneminin ardından Frenklerin kralı Charle-magne diğerleri uumlzerinde egemenliğini oluşturur Roma İmparatorluğu benzeri bir imparatorluğu yeniden oluşturmaya ccedilalışır Frenklerin toprak-larını genişletir 800 yılında kendisine ldquoBatının İmparatorurdquo olarak taccedil giydirecek olan Papayı des-tekler Orta Avruparsquoda ve İspanyarsquoda devlet yapısı oluşturan Vandallar ve Frenklerin Hıristiyan olma-sıyla dinsel temelli birlik guumlccedillenir Dinin uumllke youml-netimlerinde kabuluumlnuumln ardından Kilisenin guumlcuuml artar ve bu guumlcuuml toplumların her alanında hisset-tirir Doğuda guumlccedillenen Tuumlrk ve İslam coğrafyasını Hıristiyanların kutsal mekacircnları iccedilin tehlike olarak goumlruumllen ve Muumlsluumlmanları işgalci olarak nitelendi-ren Kilisenin oumlncuumlluumlğuumlnde ldquoHaccedillı duumlşuumlncesirdquo or-taya ccedilıkar ve bu amaccedilla yetiştirilen şoumlvalyeler ve oluşturulan Kutsal Roma Germen İmparatorluğu oumlncuumlluumlğuumlnde Muumlsluumlmanlara karşı ccedilok sayıda haccedillı seferi gerccedilekleştirilir

Toplumsal alanda dine aykırı bir tutum ve duuml-şuumlnce geliştirilemez hale gelir oluşan derebeylik gibi yapı ve kurumlar din temeli uumlzerine oturur Kralların sırtını dayadığı derebeylikler gitgide guumlccedil kazanır şato ve toprak sahibi olur savaş zamanında krala savaşccedilı desteği ve parasal yardım karşılığında yeni imtiyazlar elde ederler Kilisenin ve İncilrsquoin oumlğretilerine aykırı felsefi ve bilimsel duumlşuumlnce ve ye-niliklere yer verilmez gerektiğinde bunları yapan-lar Engizisyon Mahkemelerinde ldquoyakılarak oumlluumlmrdquo gibi ağır cezalara ccedilarptırılır Dinsel alanda yenilik-leri savunanların taraftarları ve Kilisenin dayattığı Katolik anlayışa sahip youmlnetimler ve uumllkeler arasın-da oldukccedila uzun suumlren din savaşları yaşanır Bu douml-nemde gelişen edebiyat okuryazarlığın ccedilok duumlşuumlk duumlzeylerde olması ve eğitimin Kilisenin tekelinde yalnızca ruhban sınıfına aristokrat ve bir kısım burjuvaya verilmesi sebebiyle soumlzluuml edebiyat olarak gelişir Yazılan eser ve metinler ağırlıklı olarak din-sel iccedilerikli ve Latincedir Ekonomi tarıma dayalıdır ve koumlyluuml ve ccediliftccedililer derebeyliklere ait olan toprak-larda karın tokluğuna koumlle konumunda ccedilalıştırılır Dinin baskısı altındaki bilim ve sanat ilerlemekte guumlccedilluumlk ccedileker Bilimsel keşif ve duumlşuumlncelerini ortaya koyan Galileo gibi kişiler yaptırımlara maruz kalır

Yuumlzyıllar boyu Avrupa toplumlarında hacirckim olan derebeylik ve şoumlvalyelik sistemi XIV ve XV yuumlzyıllarda ccediloumlkuumlş devresine girer Tarihin tanık olduğu dış savaşlar iccedil savaşlar kıtlıklar yağma-lar veba salgınları savaşlara soylulara ve vergilere

68

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

karşı koumlyluuml isyanları bu ccediloumlkuumlşte etkili olur 1337 yılından 1453 yılına kadar suumlren İngiliz ve Fran-sızların Yuumlzyıl Savaşları sırasında alınan ağır yenil-giler oumlzellikle Orta Avruparsquodaki şoumlvalyelik sistemini sorgulanır hale getirir Bu ccediloumlkuumlş XVIII yuumlzyılın ortalarına ve Fransız İhtilaline kadar suumlrer Fransız İhtilalinin baş aktoumlrlerinden olan derebeylik ihtilal sonrasında tuumlmuumlyle yok olur

Skolastik Felsefe ve EğitimSkolastik terimi genellikle bir doumlnemden ccedilok

bir duumlşuumlnce biccedilimini kapsar ve Orta Ccedilağ boyun-ca bilhassa XII yuumlzyıldan XV yuumlzyıla kadar olan doumlnemde manastır okullarında ve Parisrsquoteki okul ve uumlniversitelerde yetişen din adamlarına verilen ilahiyat ve Aristo ilkelerine dayanan felsefi eğitimi ifade etmek iccedilin kullanılır Ancak Aristorsquonun eksik ve yanlış anlaşılmış oumlğretileri uumlzerine kurulu Orta Ccedilağrsquoın bu felsefesi ya da eğitim anlayışı aslında başlangıccedil aşamasında IX yuumlzyılda Fransa kralı Charlemagne tarafından uumllkenin yeni baştan inşası iccedilin insanların daha iyi eğitilmesi amacına youmlne-lik olarak okullarda oumlğretilmesini istediği yedi dal (gramer astronomi muumlzik hitabet mantık arit-metik geometri) uumlzerine oturur Skolastik felsefe Orta Ccedilağ felsefesinin merkezi konumunda bulu-nur ve Orta Ccedilağla birlikte sona erer

Orta Ccedilağrsquoın manastır okullarında oumlğretilen sko-lastik felsefe 800 yılı itibarıyla başlar ve felsefe tari-hi iccedilinde uumlccedil ayrı doumlnem olarak ele alınır

Erken Doumlnem Skolastik (800rsquoluuml-1200rsquoluuml yıl-lar) Eflatunculuk ve Yeni Eflatunculuğun etkisi al-tındadır ve en belirgin temsilcisi Aziz Anselmusrsquotur

Yuumlkseliş Doumlneminde Skolastik (1200rsquoluuml-1300rsquoluuml yıllar) Aristorsquonun etkisinde geccediler ve bu doumlnemin en oumlnemli temsilcisi Augustinus taraftar-larıyla Aziz Thomas taraftarları arasındaki tartışma-ların tarafı ve tanığı Aziz Thomasrsquodır

Geccedil Doumlnem Skolastik (1300rsquoluuml-1500rsquoluuml yıl-lar) Din felsefeye karşı uumlstuumlnluumlğuuml ele geccedilirir ve Aziz Thomasrsquonın akılcı felsefesi terk edilir Bu doumlnemde John Duns Scot (1266 ndash 1308) ve Ockhamlı Gu-illaume (1285 - 1347) oumlne ccedilıkan temsilciler olur

Skolastik duumlşuumlncenin tuumlm doumlnemleri kapsayan ortak duumlşuumlnce oumlzelliği felsefeyi dinin alanına ya da aklı inancın alanına uygulamak ve dinsel sorunları anlaşılır kılmaktır Din ve imana youmlneltilen soru ve

itirazların akıl yoluyla ccediluumlruumltuumllmesini ya da gerekti-ğinde belli şeylerin akıl yoluyla ispatlanması teme-line dayanır

Orta Ccedilağrsquoın hemen oumlncesinde Aziz Augustinus akıl ve Hıristiyanlığı bağdaştırmak ister Dinin ilk ilkelerinden hareketle duumlnyanın duyularla anlaşıl-ması uumlzerinde durur ve akıl ve duyulara vurgu yap-mak iccedilin soumlylediği ldquoanlamak iccedilin inanıyorumrdquo ifa-desi skolastik duumlşuumlncenin sloganı haline gelir Bu durumda skolastik felsefe akıl ve duyuların olduğu yerde goumlreceliğe yer vermez tek bir doğrunun ve ona bağlı tek bir doğruluk sisteminin varlığını ka-bul eder Bu felsefede oumlnemli olan ldquoiyirdquonin gerek-lilikleri doğrultusunda davranmaktır ccediluumlnkuuml ldquoiyirdquo hem Tanrının insanlara buyruğudur hem de Tanrı ldquobuumltuumlncuumll iyilikrdquotir

Skolastik felsefenin amacı yeni bir şeyi ortaya koymak değil var olan şeyleri en iyi biccedilimde anla-tabilmektir Bunun iccedilin eğitim ve oumlğretim yoluyla ilahi mesajları akıl ışığında kavratabilmeyi hedefler ve oumlzellikle ilahiyat denen din bilimlerinin oumlğretil-mesine oumlnem verir

Erken Doumlnem Skolastik Felsefe Ancak din ile inancın ilişkilendirilmeye ccedilalışıl-

dığı bu doumlnemde farklılıklar ortaya ccedilıkar Bazıları yalnızca dinsel metinlere youmlnelirken bazıları keşif ve Tanrırsquonın yarattığı şeylere duyduğu hayranlıkla teyit ettiği bir duumlnya anlayışıyla meşgul olur Fi-lozoflar bu iki duumlşuumlnce biccediliminin ortasını dinin hizmetinde olan bir aklı oumlne ccedilıkarmak isterler

Dinin akıl uumlzerindeki huumlkuumlmranlığına rağmen tuumlm Orta Ccedilağ boyunca felsefi duumlşuumlnce verimlili-ğini suumlrduumlruumlr Filozoflar ldquoevrenler tartışmasırdquonı başlatmak iccedilin evrensel terimler kavramlar (kuş hayvan canlıhellip gibi) nesneler ve kişiler arasın-daki ilişkiler konusunda tartışmalar yaratırlar İlk skolastik felsefeci olarak Johannes Scottus yaptığı ccedileviriler ve verdiği derslerle Orta Ccedilağ duumlşuumlncesine mistisizmi kazandırır Eflatun gibi insan yaratıl-madan oumlnce değişmez duumlşuumlncelerinideaların yara-tıldığına inanır ve bu doğrultuda hareket ederek bir tuumlr yeni Eflatunrsquoculuğu geliştirir Tanrırsquonın gerccedilek anlamda varlığının bilinemez olduğunu ancak kıs-men goumlstergeler aracılığıyla varlığının algılanabile-ceğini iddia eder

İlk doumlnem skolastik duumlşuumlncenin en oumlnemli duumlşuumlnuumlrlerinden bir diğeri olan Anselmus (1033-1108) da Augustinusrsquoun accediltığı yolda ilerler

69

Batı Edebiyatında Akımlar I

onun ldquoanlamak iccedilin inanıyorumrdquo oumlnermesine accedilık ve kesin bir iccedilerik kazandırır inancın en yuumlksek mistik varsayımlarını akıl ile temellendirmeye ccedila-lışır Anselmus asıl uumlnuumlnuuml Tanrının varlığını var-lıkbilimsel kanıtlama ile elde eder Bu ispatına goumlre ldquoTanrı tanımı gereği en ldquoyetkin iyirdquo ise bu en ldquoyetkin iyirdquo olanın var olmaması mantıksal bir ccedilelişki oluşturur oumlyleyse Tanrırsquonın varlığı ldquoccedileliş-mezlik ilkesirdquo gereğince zorunludurrdquo varsayımını ortaya koyar

Orta Ccedilağ felsefesinde nominalizmin kurucusu Roscelinus (1050-1125) gibileri farklı bir duumlşuumln-ce ortaya koyarak evrenin varlığına inanmazlar ve evren konusundaki tartışmaların mesnetsiz ve boş olduğuna inanırlar Onlara goumlre evrensel olan bir şey olmadığına goumlre yapılması gereken şey insanı goumlz oumlnuumlne almaktır

Skolastik felsefenin oumlnemli isimlerinden bir başkası olarak Pierre Abeacutelard (1079 ndash 1142) birey-selliklerden hareketle insanın varlıklar iccedilin genel bir kavram oluşturduğunu iddia ederek duumlşuumlnce ve kavramların sonradan insan tarafından oluştu-rulduğunu anlatmak ister Oumlrneğin insan birccedilok hayvanı goumlzlemlemesinin ardından hepsi de canlı ve yer değiştirme yeteneğine sahip benzer yetenek ve goumlruumlnuumlmluuml yaratıkları ldquohayvanrdquo kavramıyla sı-nıflandırır Bu durumda duumlşuumlncelerin oumlnceden var olduğuna inanan gerccedilekccedililer ve nominalistlere mu-halif olur

Yuumlkseliş Doumlnemi Skolastik FelsefeXII yuumlzyıldan itibaren Arap felsefesinin oumlnemli

yapıtları Latinceye ve Yunancaya ccedilevrilmeye başla-nır İbni Sina ve İbn Ruumlşd gibi Aristorsquodan etkilenmiş acirclimlerin eserleri aracılığıyla Aristo felsefesi Batıda daha iyi tanınmaya başlar Yahudi felsefesi ve Musa bin Meynucirc gibi Aristo duumlşuumlncelerine oumlnem veren Yahudi filozofların bu doumlnemde yaptıkları ccedileviri ve yorumlar da Batıda gelişen skolastik felsefenin yuumlkseliş ve şekillenmesinde etkili olur Skolastik felsefe bu doumlnem boyunca buumltuumln bilim alanlarını iccedilerecek biccedilimde bir bilgi ağı kurma ccedilabasına girer Oumlyle ki Bonaventura adlı İtalyan mistik duumlşuumlnuumlr Augustinus ve Aristorsquonun duumlşuumlncelerini uzlaştır-maya youmlnelik girişimlerde bulunur

Orta Ccedilağrsquoın ve skolastik duumlşuumlncenin en oumlnemli duumlşuumlnuumlruuml Albertus Magnus olarak bilinir Aristo felsefesini ve bu felsefenin Arap ve Yahudi yorum-larını derleyip toparlar bunların tanınıp anlaşılma-

sında oumlnemli rol oynayan doğa bilimleri tutkunu bir duumlşuumlnuumlrduumlr Aristo felsefesini sistemli bir yapı-ya kavuşturur

Aquinolu Thomas olarak da bilinen Aziz Tho-mas Albertus Magnusrsquoun oumlğrencisidir ve buumltuumln skolastik doumlnemin en buumlyuumlk filozofu olarak kabul edilir Thomasrsquonın ortaya koyduğu oumlğreti Kilisenin resmicirc felsefesi olarak kabul edilir Thomasrsquoya goumlre dinsel doğrularla felseficirc doğrular yani inanccedil ve akıl doğruları iki ayrı bilgi tuumlruumlnuumln doğrularıdır Bu durumda ldquoanlamak iccedilin inanmakrdquo oumlnermesinin yerine Thomas aydınlanma ve yeni bakış accedilıları elde etmenin yolunun bilgiden geccediltiğini vurgula-yan ldquoinanmak iccedilin bilmekrdquorsquoi koyar Thomas iccedilin Tanrırsquoyı bilmek bilginin en yuumlksek hedefidir akıl bu yuumlksek hedefe varma aşamasında bazı sırları ol-duğu gibi kabul etmek zorundadır

Son Doumlnem Skolastik FelsefeSkolastik duumlşuumlnce biccediliminin huumlkuumlm suumlrduuml-

ğuuml son doumlnemde felsefe daha bağımsız bir yapıya buumlruumlnuumlp dinin etkisinden uzaklaşır Akıl ve inancı uzlaştırma gayretinden vazgeccedililir Bu gelişmede ve felsefenin oumlzerkleşmesinde nominalizmin etkisi buuml-yuumlk olur Duns Scott aklı inanccediltan ayrı tutmaya ccedilalışır Nesnelerin kendilerine oumlzguuml bir mantıkla yalnızca kendilerine bağımlı olduklarını oumlnceden yaratılan ne bir varlık ne de madde anlamında hiccedilbir tanrısal yaratı olmadığını dile getirir İnsan aklının sadece inceleme konusuna ait oumlz uumlzerine yoğunlaşmayı sağladığını inancın ise ortaya ccedilıkan gerccedileklikleri belli bir duumlzene kavuşturduğu duumlşuumln-celerini savunur

Ampirizmin oumlncuumlsuuml olan Ockhamlı Guillaume iccedilguumlduumlsel bilgi ile soyut bilgi arasındaki ayırımı ya-par Soyut bilginin aklın uumlruumlnuuml olduğunu nesneyle mutlak bir bağlantısının olmadığını ifade eder Bu ccedilerccedilevede Tanrırsquonın varlığının kanıtlanamayacağı-nı yalnızca inancın insanı Tanrırsquonın varlığına bağ-layabileceğini vurgular

Roger Bacon geccedil doumlnem skolastiğin anılması gereken bir başka ismidir Deney ve deneyim kav-ramları onun yaklaşımında daha da kesin bir gouml-ruumlnuumlm kazanır Doğa araştırmalarında ortaya koy-duğu bulgular ve matematik dehası Baconrsquoun uumlnluuml bir bilgin olmasını sağlar Mistisizm ile ampirizmin karışımı olan duumlşuumlnceleri Baconrsquou Orta Ccedilağrsquodan Roumlnesansrsquoa geccedilişin hazırlayıcılarından biri yapar

70

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Protestan reformu sırasında skolastik duumlşuumlnce antik felsefeyi fazlasıyla dinin iccediline yerleştirmek sure-tiyle Hıristiyan oumlğretiye zarar vermekle succedillanır Bu konuda yaşanan tartışmalar şu şekilde oumlzetlenebilir Oumlzellikle Martin Luther gibi reformcular skolastik felsefecileri Hıristiyanlık dinini Yunanlılaştırmakla succedil-larlar Vatikan yanlıları ise tersine inanca antik duumlşuumlncenin farklı alanlarını accedilık tutarak skolastik felsefe-cilerin Yunan medeniyetini Hristiyanlaştırdıklarını ileri suumlrerler

Skolastik duumlşuumlncenin temellerinden biri İskenderiyersquode İbraniceden Yunancaya ccedilevrilmiş olan ve 72 kişilik ccedilevirmen kadrosu ve 270 yılında ccedilevrilmiş olmasından dolayı Yetmişler İncili olarak bilinen İncilrsquoin incelenmesidir Bu İncil daha sonra Saint Jeacuterome tarafından Yunancadan Latinceye ccedilevrilerek Vulgata diye adlandırılır Vulgata Orta Ccedilağrsquoın Latin duumlşuumlnuumlrleri iccedilin mutlak referans metni haline gelir Yalnızca eğitimli insanların okuyup anlayabildiği bu İncil yapılan araştırma ve incelemelerin vazgeccedililmez kaynağı olur

Skolastik duumlşuumlnceyle sıkı sıkıya bağlantılı skolastik eğitimin metinlerin okunup yorumlanması bir sorun uumlzerinde tartışma her konuda yapılan duumlzenli ve sorgulayan tartışmalar ve ccedilıkarımlar gibi farklı biccedilimleri vardır Bu eğitim anlayışında oumlğrencilere daha oumlnce soumlzuuml edilen yedi bilim dalında muumlmkuumln olduğunca fazla bilgi vermek ve bu bilgilerin algılanıp algılanmadıklarını teyit etmek soumlz konusudur An-cak Montaignersquonin ifadesinde yer aldığı uumlzere skolastik eğitim sistemi ldquouygulama yapacak kafalar yerine bilgiyle dolu kafalarırdquo tercih eder

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Orta Ccedilağ Avrupa top-lumlarının bağnaz ve geri kalmış olması sizce sadece Kilisenin toplumsal ya-pılardaki etkisinden mi kaynaklanmaktadır

2 Skolastik oumlğretinin din ile Aristo mantığını uz-laştırmak istemesinin temelinde dinsel soru-lara akıl yoluyla cevap vermek dışında başka gerekccedileler olabilir mi

1 Orta Ccedilağrsquodaki Kutsal Roma Germen İmpara-torluğu şemsiyesi altında Kilisenin inisiyatifiyle toplanan onlarca kral-lık ile guumlnuumlmuumlz Avrupa Birliği arasında bir bağ kurmak muumlmkuumln muuml

2 Orta Ccedilağrsquoda uumllkemizde ya da o guumlnkuuml Osmanlırsquoda egemen olan eğitim ve yaşam felsefesi ile skolas-tik felsefe arasında bir iliş-ki var mı Nasıl bir ilişki soumlz konusudur

1 Orta Ccedilağrsquoın edebi tuumlr-leri ile guumlnuumlmuumlz edebi tuumlrleri arasındaki ben-zerlik ve farklılıkları sı-ralayın

2 Skolastik felsefede ege-men olan ldquoanlamak iccedilin inanmakrdquo ilkesiyle soumlylenmek istenen şeyi belirtin

1 Orta Ccedilağrsquoın tarihsel ve kuumlltuumlrel konumlandırmasını yapabilme2 Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemiyle huumlmanist anlayışın farklarını saptayabilme

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

71

Batı Edebiyatında Akımlar I

ORTA CcedilAĞrsquoDA EDEBİYATOrta Ccedilağ edebiyatında ağırlık olarak kendini

goumlsteren iki şey vardır Derebeylik sistemi ve din Orta Ccedilağ toplumu guumlccedil unvan ve zenginliklerin babadan oğula geccediltiği son derece hiyerarşik yapıda-ki bir toplumdur ve oumlrneğin XII yuumlzyılda toplum din adamları derebeyleri ve şoumlvalyelerin oluşturdu-ğu savaşccedilılar koumlyluuml ccediliftccedili ve esnaftan oluşan ccedilalı-şanlar sınıfı diye uumlccedil sınıftan oluşur

IX yuumlzyılda krallıkların zayıflamasıyla siyasi ilişkilerde değişim olur yaptırım guumlcuuml adalet ve vergi koyma guumlcuuml yavaş yavaş derebeylerinin şa-toları etrafında oluşturulan ccedilekirdek teşekkuumlller arasında paylaşılmaya başlanır Ekonomik ve siya-sal guumlccedil konumuna gelen derebeyliklerde şoumlvalyeler zincirleme olarak sadakat yeminiyle birbirine bağlı-dır Birbirine zincirleme bağlılık ekonomik alanda da soumlz konusudur Derebeyleri geniş topraklarını tımarlar biccediliminde daha kuumlccediluumlk parccedilalara boumllerek emirleri altında bulunan ldquovasalrdquolara verirler Guuml-nuumlmuumlzuumln taşeron sistemi benzeri bir duumlzenle elde edilen uumlruumlnuumln belli bir yuumlzdesi karşılığında ldquooumlzguumlr ccediliftccedilirdquo denilen kişilere işletilmeleri iccedilin verilen top-raklarda ldquokoumllerdquo diye adlandırılan koumlyluumller karın tokluğuna ccedilalışır

Bu sistem iccedilinde yer alan şoumlvalyelerin sahip ol-ması gereken vazgeccedililmez nitelikler vardır Sada-kat duumlruumlstluumlk nezaket cesaret ve dindarlık gibi Şoumlvalyenin niteliklerine XI yuumlzyıldan itibaren ldquokurtuvazirdquo denilen (ldquoaşka hizmetrdquo ya da ldquohanı-mefendiye hizmetrdquo) yeni bir nitelik eklenir Bu doumlnemden sonra derebeyleri ve şoumlvalyeler aşkla ilgili meşgalelerini yaşantılarının merkezine otur-tur Yuvarlak Masa Şoumlvalyelerinin oumlykuumllerini an-latan romanslarda geccedilen kral Arthurrsquoun sarayının duumlşsel biccedilimi gerccedilek sarayların modeli haline gelir Bu durumda şoumlvalye sadece yuumlrekli değil gitgide daha fazla eğlenmek arzusuna sahip olan sarayda-ki kadınlara karşı zarafetle davranan onlara hoş soumlzler soumlyleyen kişi haline gelir Aşk amacına youml-nelik olarak şoumlvalye hanımefendisini eğlendirmek iccedilin şoumlvalyelik ve nezaket meziyetlerini sergilemek zorundadır Arzularına hacirckim olmak sıkı bir di-siplin iccedilinde hanımefendisinin aşkına layık olmak durumundadır

Resim 31 Yuvarlak Masa Şoumlvalyeleri (Kaynak wwwlaroussefr)

İnsanların cahil oldukları okuma yazma bilme-dikleri kutsal metinlerin bile yalnızca din adamla-rının elinde olduğu Papanın bir kralı bile dinden ccedilıkarma cezasına ccedilarptırabildiği doumlnemde din si-yasetin guumlndelik yaşamın ve toplumun her alanın-da yer alır herkesin inancını ve ahlakını belirleyen en buumlyuumlk ruhani guumlccediltuumlr Dinin siyasi ekonomik ve hatta oumlnemli oumllccediluumlde askeri guumlcuumlnuuml temsil eden Ki-lise sayısız manastırları goumlz alabildiğince toprak-ları kendini savunmaya hazır şoumlvalyeler ordusuyla duumlnyevi bir guumlccediltuumlr

Her şeyden oumlnce Orta Ccedilağrsquoın okuryazarlık accedilı-sından İslam uygarlıklarına goumlre oldukccedila gerilerde olduğunu Kilisenin tekelinde olan eğitimin ruh-ban sınıfı ve aristokratların eğitimi dışında sıradan halkın eğitimiyle ilgilenmediğini bu nedenle okur-yazarlık oranının oldukccedila duumlşuumlk olduğunu bu ne-denle doumlnemin edebi uumlruumlnlerinin yazılı olmaktan ccedilok soumlzluuml edebiyat uumlruumlnuuml olarak yaygınlaştığını vurgulamak gerekir Bu durumda Orta Ccedilağrsquoda ya-zılan metinler goumlzden ccedilok kulağa hitap eden me-tinlerdir Yazılırken bile gerek metinlerin kolaylıkla okunabilmesi gerekse dinleyicinin kolaylıkla akıl-da tutabilmesi ve dinleyicilerin okuma sırasında sıkılmamaları iccedilin uygun biccedilim ve youmlntemler goumlz oumlnuumlnde bulundurularak yazılırlar

Orta Ccedilağ edebiyatında soumlzluuml uumlruumlnler ağırlıklıdır ve bu edebiyata ait ccediloğunlukla şiir formunda ya-zılmış uumlruumlnler ldquogezgin ozanrdquolar ya da muumlzisyenler tarafından bir ccedilalgı aleti eşliğinde şarkı biccediliminde

72

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

aktarılır Bu ozanlar şakalar ve laf kalabalıkları eşliğinde bir yandan anlatısını yaparken bir yandan halkı eğlendirir Kuvvetli hafızaları halkın hoşlanacağı yuumlzlerce hatta binlerce mısralık şiirleri ezberlerinde tut-malarını sağlar Oumlzellikle her dizenin sonundaki uyaktan hareketle takip eden dizenin ne olacağını tahmin ederler Unutmaları halinde yanlarındaki metinden yararlanabildikleri gibi uyağa uygun gelecek biccedilimde kendilerince uydurma ve tamamlama da yapabilirler Şiirsel anlatının belli boumlluumlmlerinde jest ve mimikle-rini kullanmak suretiyle metni canlı kılarlar

Resim 32 Gezgin ozanların saray ve şatolarda romansları okuması

Kaynak httpwwwmedievalhistoriescomportuguese-studies-vol-31-no-2-2015

Orta Ccedilağ edebiyatında yazar kavramı XIII yuumlzyıl itibarıyla yavaş yavaş ortaya ccedilıkar Şehirlerdeki ge-lişmeler kuumlltuumlrel yaşamın da gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlar Bir derebeyinin himayesine giren ya-zar barınma ve iaşe ihtiyacını karşılamanın yanında yazdıklarını okuyup dinleyecek onlara değer verecek dikkatli ve kuumlltuumlrluuml bir ccedilevreye de sahip olur Bu doumlnemde himaye goumlrmeyen yazarların tutunmaları ve varlıklarını suumlrduumlrmeleri pek muumlmkuumln değildir Bu nedenle yazar ya bir prensin ya da bir huumlkuumlmdarın emrinde onun talepleri doğrultusunda mesleğini icra eder Bu nedenle yazarların kadın dinleyici ve seyirci kitlesinin oumlnemli bir yer tuttuğu aristokrat saray eğlencelerindeki roluuml buumlyuumlktuumlr Ayrıca XII yuumlzyılda gelişen romansroman tuumlruuml saraylardaki aristokrat kadınların goumlsterdiği ilgiyle başarılı olur yaygınlaşır

Yazılmış kitap ve metinlerin ccediloğaltılması ancak manastırlarda toplanan keşişler aracılığıyla elyazması olarak tek tek yeniden yazılarak gerccedilekleşir 1450 yılında Gutenbergrsquoin matbaayı resim baskı kalıplarından esinlenerek icat etmesi sonucunda kısa suumlrede yaygınlaşan matbaa kitap ve metinlerin ccediloğaltılmasında ancak XV yuumlzyılda devreye girmiş olur Bir eserin elle ya da matbaa aracılığıyla ccediloğaltılması iccedilin eserin nitelikli olması oumlncelikli bir gerekliliktir Bunun bilincinde olan yazar sanatsal anlamda şaheser yaratmak yetenekli sanatccedilıların eserinden yararlanmasını ister Ne var ki Orta Ccedilağrsquoda toplumlar uumlzerinde yoğun bir egemenlik kuran dinin ve Kilisenin etkisiyle yazılan eserlerin ccediloğunluğu dinsel iccedilerikli eserlerdir Uumls-telik okuryazarlık eğitimini elinde bulunduran Kilisenin İncilrsquode ve dinsel ayinlerde Latinceyi kullanması halkın kullandığı dilin oumlnemsenmemesi gerekccedileleriyle oumlzellikle edebi ve bilimsel nitelikli yazılan kitap-ların ccediloğunun Latince olarak yazılmasını gerektirir Belki de Fransa gibi uumllke genelinde dil buumltuumlnluumlğuumlnuuml sağlayamamanın da etkisiyle Latince tuumlm Avruparsquoda iletişim dili haline gelir Bingenli Hildegarde Pierre Abeacutelard Ockhamlı Guillaume Roger Bacon veya Aquinolu Thomas gibi bilginler Latince aracılığıyla ko-laylıkla aralarında anlaşabilir hale gelir bir eser Latince yazılıp ccediloğaltılmak yoluyla tuumlm Avruparsquoya yayılmış olur Azizlerin yaşantıları İncil hakkında yapılan yorumlar oumlnemli dini guumln ve bayramların tarihleri ve oumlzelliklerini anlatan elkitapları en fazla basılan eserlerdendir

73

Batı Edebiyatında Akımlar I

Bu tuumlr eserlerin yanında halkın guumlndelik yaşan-tısında kullandığı dilde de gezgin ozanların okuyup yaygınlaştırdığı romanın ilk oumlrneklerini oluşturan eserler kaleme alınır Şoumlvalyeliğe oumlzguuml buumlyuumlk seruuml-venler ve derebeylik sisteminde karşılaşılan şoumlvalye aşkının anlatıldığı kahramanlık destanları ve aşk anlatıları ldquoromanrdquo ya da ldquoromansrdquo adıyla yaygınla-şır Bir şoumlvalyenin nasıl iyi cesur nezaket sahibi hanımlara karşı saygılı guumlvenilir dost ve dindar ol-ması gerektiğini goumlstermeyi amaccedillayan bu destan-lar Rolandrsquoın Kahramanlık Destanı gibi anlatısını yaptığı şoumlvalyenin adıyla anılabilir Bu destanlar iki boumlluumlmden oluşur Birinci boumlluumlmde şoumlvalye ve onun kahramanlık goumlsterdiği savaşlarına yer veri-lirken ikici boumlluumlm şoumlvalyenin kendinden daha uumlst konumdaki bir derebeyin hanımına olan genelde yasaklı aşkını anlatır O doumlnemde evlilik bir ccedilıkar ilişkisi olarak goumlruumllduumlğuuml iccedilin şoumlvale ve hanımefen-disi arasında gelişen aşk evlilikle sonuccedillanmaz ge-nelde ikinci planda kalır ancak Marie de Francersquoın yazdığı daha kısa kahramanlık destanlarında aşkın oumln planda yer aldığı goumlruumlluumlr

Kahramanlık Destanları (Chanson de gestersquoler)

XI yuumlzyıldan başlayarak Fransızcada chanson de geste olarak adlandırılan soumlzluuml edebiyat gelene-ğinin uumlruumlnuuml olan kahramanlık destanları kral ve şoumlvalyelerin genellikle din adına verilen savaşlarda gerccedilekleştirdikleri oumlrnek cesaret ve savaşccedilılığı an-latan destanlardır VIII ve XII yuumlzyıllar arasında İber Yarımadasında Enduumlluumls Muumlsluumlmanlarına karşı yapılan savaşlar ile Kuduumlsrsquouuml Muumlsluumlmanların elinden almak amacına youmlnelik olarak yapılan Haccedillı Savaş-ları sırasındaki Hıristiyan-Muumlsluumlman savaşlarının fon olarak kullanıldığı bireysel kahramanlıkları an-latırlar ve anlatısını yaptıkları kahramanın adıyla da isimlendirilebilirler Rolandrsquoın Kahramanlık Desta-nı gibi Bu tuumlr anlatılar şoumlvalyelik ahlakı dinin hiz-metindeki savaşccedilının nitelikleri huumlkuumlmdar ve vasal arasındaki feodal yuumlkuumlmluumlluumlklere vurgu yaparak mutlak itaati gerektiren feodal toplumun idealine hizmet ederler Şoumlvalye ccedilok zor da olsa yorgunluk korku tehlike demeden haysiyetini korumak ve ne pahasına olursa olsun efendisine sadık kalmak du-rumundadır Savaş iccedilin yaşar ve savaşta goumlsterdiği yararlılık ve kahramanlıklardan gurur duyar

XI yuumlzyıl sonrasında İsarsquonın mezarının bulun-duğu Kuduumlsrsquouuml Muumlsluumlmanların elinden kurtarmak

iccedilin Kilisenin oumlncuumlluumlğuumlnde oluşturulan Haccedillı or-duları ve Muumlsluumlman ordular arasındaki savaşlarda şoumlvalyelerin başından geccedilen askeri olmaktan ccedilok dinsel iccedilerikli sıra dışı kahramanlıkları da anla-tan bu tuumlrden tipik Orta Ccedilağ anlatılarına ldquokahra-manlık destanırdquo adı verilir Bu anlatılarda ulusun ve dinin yuumlceltilmesi kahramanın psikolojisinden daha oumlnemlidir Silahlı muumlcadelelerle tamamlanan anlatılarda abartıya oldukccedila fazla yer verilir Fizik-sel guumlccedil ve cesaret olağanuumlstuuml yiğitlik muumlkemmel bir muumlcadele ve bazen iyiliğin timsali şoumlvalyelerin değerini goumlstermek iccedilin canavarlara koumltuuml duumlşman guumlccedillerine karşı duumlşuumlncesizce girişilen cesurca ey-lem anlatılır

Kahramanın nitelikleri oumlzellikle en yuumlce huuml-kuumlmdar olan Tanrı adına ccedilarpıştığında yuumlceltilir Muumlcadeleye giriştiği kişi genellikle Tanrırsquoyı ve İsarsquoyı tanımadığı varsayılan ve kacircfir diye nitelendirilen Muumlsluumlmandır İyiler ve koumltuumllerin savaşı fetih ru-hunun yaygın olduğu doumlnemleri anlatmaları feo-dal topluma bağlılık anlatıda ulusal youmlnuuml oldukccedila oumlne ccedilıkan bir kahraman varlığı kahramanın oumlrnek davranışlar sergilemesi kahramanlık destanlarının tipik oumlzelliklerindendir

Kahramanlık destanlarının konuları tarihsel-dir yuumlceltme ve fantastik oumlğelerle desteklenerek yaşamış kahramanların oumlykuumllerini anlatırlar Buuml-tuumln bir ulusun dinsel duygularını yurtseverliğini dile getirirler

Şiir tarzında kaleme alınan kahramanlık destan-ları farklı uzunluktaki kıtalardan oluşurlar Dize-leri uyaklı değildir ancak son soumlzcuumlklerde benzer seslerin vurgulu bir tekrarı soumlz konusudur Gezgin ozanlar tarafından şarkı ve şiir biccediliminde okunmak iccedilin yazılırlar Akılda tutması ve oumlykuumllenmesi kolay olsun diye ccediloğunlukla on heceli dizelerle yazılmış-tır Onları okuyan ozanlar yalnızca seslerini değil jest mimik ve muumlziklerini de kullanarak tiyatro tarzı bir temsil biccediliminde dinleyicilerin olayı yaşa-malarını sağlarlar Bu ozanlar sıradan bir halk kah-ramanının değil kendileri gibi soylu sınıftan olan insanların şoumlvalyeliklerini ve soylulara oumlzguuml aşkları anlatırlar Ancak bu destanlarda aşk ikinci planda-dır ve dinleyicinin etkilenmesine youmlnelik olarak acıklı durumlarda ona yer verilir

Orta Ccedilağrsquoın ilk doumlnem edebi uumlruumlnlerinde gouml-ruumllen ldquoarayışrdquo izleği kahramanlık destanlarının da oumlnemli izleklerdendir Bu arayış seruumlven peşinden koşmak anlamında olabildiği gibi alegorik (kina-

74

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

yeli) bir ruhani arayış da olabilir Oumlzellikle Orta Ccedilağrsquoın bu doumlnem eserlerinde kinayelerin kullanımı yaygındır oumlyle ki saray aşkı olarak bilinen şoumlval-yelerin hanımefendilerine duydukları aşkın anlatıl-ması bile Hz Meryemrsquoe olan sevgiyle ilişkilendiri-lir Bu kinayelerin en fazla yapıldığı eser Fransarsquoda Guillaume de Lorrisrsquoin yazmaya başladığı ancak oumlmruuml yetmediği iccedilin tamamlayamadığı sonradan Jean de Meung tarafından toplam elli yıllık suumlrede tamamlanan yirmi iki bin dizelik Guumlluumln Romanı diye bilinen eserdir Eserin birinci boumlluumlmuumlnde bir kişinin kendi guumlzelini ve guumlzellik anlayışını sim-geleyen kapalı bir bahccedileye girme ccedilabası anlatılır İkinci boumlluumlm daha felsefi iccedileriklidir ve ccedilok sayıda konuya ayrıntılarıyla yer verilir

Saray EdebiyatıXII yuumlzyılın ikinci yarısında bu kez şarkı ve şiir

gibi soumlylenmek yerine saray ve saray ccedilevresindeki insanlara youmlnelik olarak okunmak amaccedillı edebi bir tuumlr olarak romanroman(s) gelişir Seccedilkin ve soylu insanların toumlrelerini aşk ve nezaket anlayış-larını goumlzler oumlnuumlne seren bu tuumlr romanlar ve lirik şiirler saray edebiyatının malzemesini oluştururlar İlk olarak Guumlney Fransarsquoda ortaya ccedilıkan saray ro-manları ve lirik şiirler dahi sonra uumllkenin kuzeyi-ne ve oradan diğer Avrupa uumllkelerine sıccedilrarlar Bu tuumlr edebi tuumlrlerin iccedilinde temel konumu işgal eden saraylarda yetişmiş şoumlvalye destanlarda goumlruumllduumlğuuml gibi yalnızca yiğit bir savaşccedilı değil aynı zamanda kibar bir beyefendidir Sevdiği kadın uğruna sa-vaşması gerekirse bunu Tanrı aşkına gerccedilekleştirir Kadını başkoumlşeye oturtan bu edebiyat aristokrat olduğu kadar feminist bir edebiyat olarak da gouml-ruumllebilir Sevgilinin en kuumlccediluumlk kaprisleri bile şoumlvalye tarafından bir buyruk kabul edilip yerine getirilir Şoumlvalyeyi sevdiği kadına bağlayan Tanrı sevgisine benzeyen bir bağ olarak verilir

Saray Roman(s)larıOrta Ccedilağrsquoda roman(s) buguumlnkuuml gibi duumlzyazı

biccediliminde yazılmış yazınsal bir tuumlr değildir Daha edebi ve seccedilkin kesimin dili olan Latincenin ak-sine Fransa topraklarında konuşulan işgalci Roma askerlerinin kullandığı ldquohalkrdquo veya ldquosokak Latincesirdquonden ortaya ccedilıkan ve Romalılara aidiyet bildiren ldquoRoman dilirdquo denen ldquoEski Fransızcardquoyla şiir tarzında yazılmış uzun bireysel aşk ve seruumlven anlatısı olarak bilinir Orta Ccedilağ romanları ldquoRoman

dilirdquoyle yazıldıkları iccedilin oumlzellikle Kuzey Avrupa ve buguumlnkuuml İngiltere coğrafyasında bulunan uumllkeler-de soumlzluuml edebiyat geleneğiyle yaygınlaştıklarında ldquoRoman dilinde yazılmış şiirsel anlatırdquo anlamın-da ldquoromansrdquo adıyla anılırlar Buna karşılık ortaya ccedilıktıkları Fransa diğer pek ccedilok Avrupa uumllkesi ve Latin Avrupa uumllkelerinde ldquoromanrdquo diye adlandırıl-dıkları iccedilin her iki soumlyleniş biccedilimini kapsaması iccedilin ldquoroman(s)rdquo yazım biccedilimini kullanmak yerinde olur

Saray ve şatolardaki hanımefendi ve derebeyleri-ne youmlnelik olarak yazıldıkları ve iccedileriklerinde şoumlvalye ve saray aşkları anlatıldığı iccedilin bu tuumlr anlatılara saray roman(s)ı denir Bu tuumlre giren eserleri antik roman(s)lar seruumlven roman(s)ları ve Broumlton roman(s)ları diye uumlccedil grup altında toplamak muumlmkuumlnduumlr

Antik Roman(s)larAntik Doumlnemin uumlnluuml kahramanlarının yer al-

dığı eserler Antik Doumlnem ve Orta Ccedilağ anlayışının yoğrulmasıyla ortaya ccedilıkar Fransızca anlatılan geccedil-mişin seruumlvenlerinde daha ccedilok Latin kaynaklardan yararlanılır

Bu romanların kahramanları Orta Ccedilağrsquoın kah-ramanlarıyla benzer oumlzelliklere sahiptirler Yaptık-ları savaşlar da duygusal yaşamları da saray anla-yışına uygundur Bu romanların en tanınmışları İskenderrsquoin Romanı Truva Romanı Eneacuteasrsquoın Roma-nı Thebai Romanırsquodır

Seruumlven Roman(s)larKonularını ccediloğunlukla Bizans kaynaklarından

ve kimi Fransız efsanelerinden alırlar XII ve XIII yuumlzyıllarda yazılmış seruumlven romanlarının en bili-nenleri Yedi Bilgeler Romanı Floire ve Blanchefleur Bloisrsquolı Parthenopeus Aucassin ve Nicolettersquodir Asil insanların bir goumlrevi ya da emeli gerccedilekleştirmek sırasında karşılaştıkları genellikle olağanuumlstuumlluumlk iccedileren roman(s)lardır

Broumlton Roman(s)larKelt mitolojini kaynak olarak kullanarak yazılmış

romanlardır Olağanuumlstuuml guumlccedilleri bir anda harekete geccediliren tılsım ve buumlyuumlnuumln huumlkuumlm suumlrduumlğuuml Britan-ya coğrafyasında geccedilmiş seruumlvenlerin anlatımını iccedile-rirler Duumlşuumln yoğunluk kazanıp gerccedileğe doumlnuumlştuumlğuuml gerccedileğin duumlş olduğu bir coğrafya ve seruumlvenler sırala-nır Kral Arthur Yuvarlak Masa Şoumlvalyeleri Tristan ve İseult Kutsal Kap Graal gibi romanlarda

75

Batı Edebiyatında Akımlar I

Yazınsal bir tuumlr olarak roman(s) XII yuumlzyıl Fransarsquosında ortaya ccedilıkmış olan şoumlvalyeliği ve onun seruumlvenlerini anlatmasıyla tanınır Aşk şoumlvalyelik ve seruumlven iccedileren roman(s)lar aynı zamanda ayrı-lık seruumlven ve kavuşma izleklerini işleyen anlatı-lardır Orta Ccedilağrsquoda yaygın olarak kullanılan bu tuumlr o doumlnemde Avrupa edebiyatının en yaygın tuumlruuml haline gelir

Roman(s)lar Orta Ccedilağ kuumlltuumlruumlnuumln nasıl olması gerektiği konusunda araştırma ve youmlnlendirme ya-pan uumlniversiteler ve din adamlarının Antik Doumlnem anlatılarından hareketle topluma dindarlığı din ve vatan sevgisini kahramanlık ve şoumlvalye değerlerini aşılama amacı guumlderek Kilise tarafından desteklen-miş yerine goumlre din adamları tarafından yazılmış anlatılardır

Biccedilem ve konuları birbiriyle sıkı sıkıya bağlan-tılıdır Olup bitenin accedilıklandığı ayrıntılı betimle-meler altının paranın mermerin kaliteli mefruşat ve taş suumlslemelerin olduğu muhteşem mekacircnlarda geccedilen olayları ve aşkları anlatırlar Konularını tam olarak kimlerden aldıkları ccedilok kesin biccedilimiyle bi-linmese de pek ccediloğunda birbiriyle paralel oumlykuuml ve seruumlvenlere yer verilir

Orta Ccedilağ roman(s)ları antik roman(s) Brouml-ton roman(s)ı (Yuvarlak Masa Şoumlvalyeleri ve Kral Arthurrsquou anlatan roman(s)) ve doğu roman(s)ı şek-linde ortaya ccedilıktıkları yer ve doumlneme goumlre sınıflan-dırılırlar Roman(s)ların tanımında olağanuumlstuumlluumlk-lere yer verilmese de hemen hemen her roman(s) anlatısında belli oumllccediluumlde olağanuumlstuuml unsurların varlığı goumlruumlluumlr Oumlrneğin Rolandrsquoın Kahramanlık Destanı insan goumlruumlnuumlmuumlnde canavarların Muumls-luumlman ordunun sancaklarının ardından yuumlruumlmesi Charlemagnersquoın İspanyarsquoyı fethettiğinde 200 yaşın-da olması Rolandrsquoın yirmi bin kişilik guumlcuumlyle uumlccedil yuumlz bin Muumlsluumlmanı kılıccediltan geccedilirmesi gibi fantas-tik ve gerccedilekdışı oumlğelerin varlığı goumlzden kaccedilmaz

Guumlluumln Romanı (Le Roman de la Rose) Orta Ccedilağrsquoın tanınmış bir diğer romanı Guumlluumln

Romanırsquodır Bu roman da sekizli hece oumllccediluumlsuumly-le yazılmış yirmi iki bin dizeden oluşan kinayeli bir duumlşuumln anlatıldığı manzum bir eserdir Eser iki farklı yazar tarafından iki farlı doumlnemde tamamla-nır Guillaume de Lorris 1237 yılında bu eserin doumlrt bin elli sekiz dizeden oluşan birinci boumlluumlmuuml-nuuml yazdıktan sonra oumllmesi uumlzerine Jean de Meung yaklaşık on sekiz bin (17 772) dizelik ikinci boumlluuml-muumlnuuml 1275-1280 yılları arasında tamamlar

Kuşkusuz eseri yazan şair(ler)den başkası olma-yan bir acircşığın duumlşuumlnde bir bahccediledeki guumlluumln temsil ettiği sevgilisini elde etmek iccedilin goumlsterdiği ccedilabayı anlatır Aslında bir ldquoarayışrdquo seruumlveninden oluşan iccedilerikte acircşık Acıma Accedilık Yuumlreklilik Guumlleryuumlz gibi insana oumlzguuml niteliklerden yardım alırken Ccedilekiştir-me Kıskanccedillık Utanccedil Tehlike gibi insan kusurla-rını simgeleyen karakterlerin engelleriyle karşılaşır

Akıcı ve esnek bir uumlslucircba ve zarif bir soumlyleme sahip olan şiirsel metin nezaketin en ince kuralla-rını ortaya koyan bir tuumlr ldquosevmek sanatırdquodır Ulaşıl-mak istenen sevgili ve sevgi aslında dinsel anlamda Tanrırsquoya ulaşma ccedilabasından başka bir şey değildir

Eleştiri EdebiyatıManzum masallar fabliolar Chaucer ve

Dantersquonin eserleri bu kapsamda değerlendirilebilir

Manzum MasallarFabliolarOrta Ccedilağ edebiyatı yalnızca seruumlven ve olay-

ların anlatımını iccedilermez aynı zamanda yergi de iccedilerir Oumlzellikle kasabalarda ldquotaşlamardquo ve ldquokaba guumllduumlruumlrdquoler doumlnemin beğenilen tuumlrleridir Bu tuumlr-ler iccedilinde ldquofabliordquo (fr fabliau) denen ve sokaklarda meydanlarda genellikle hayvan kılığı ya da davra-nışlarıyla bir tiyatro oyunu gibi oynanan ldquoman-zum masalrdquo tuumlruuml en fazla rağbet goumlren yergisel tuuml-ruumlduumlr Gerccedilek ya da fantastik hayvanları simgesel bir kimlik ya da nitelikle sergileyerek (oumlrneğin tek boynuzlu at saflığı ve İsarsquoyı eşek aptallığı simgeler) yergisi yapılacak kişilerin davranışlarını abartarak canlandırmak yoluyla izleyicilere mesaj verilir

Resim 33 Bir fablio oyununu goumlsteren temsili resim

Kaynak httpsmichelinewalkercomtagle-fabliau

76

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Tilkinin Romanı (Le Roman de Renart)Orta Ccedilağ romanlarının en tanınmışlarından biri Tilkinin Romanı olarak bilinir XII ve XIII yuumlzyıllara

ait anlatıların bir araya getirilmesinden oluşan roman kişi olarak insanlar yerine hayvanları kullanır Ger-ccedilek anlamda tutarlı ve birbiriyle uyumlu anlatılardan oluşmayan roman(s) sekizli hece oumllccediluumlsuumlyle yazılmış farklı uzunluklarda ve farklı yazarlar tarafından kaleme alınmış şiirsel anlatıları iccedilerir Uzunlukları uumlccedil yuumlz

dizeden uumlccedil bin dizeye varabilen yirmi yedi ayrı anlatıya ve toplamda yaklaşık yirmi beş bin dizeye sahiptir

Kişileri tilki Renart kurt İsengrin as-lan Noble (soylu) ayı Brun eşek Baudou-in kedi Tibert gibi kişiliklerdir ve her biri toplum yaşantısında bilinen bir oumlzelliği simgeler Başta kurdu simgeleyen İsengrin olmak uumlzere hemen hemen tuumlm anlatılar-daki karakterler tilki Renartrsquoın kurnazlığı ve ince zekacircsının kurbanı olur Anlatıların bazıları ilkccedilağ masalcılarından veya gele-neksel halk masallarından oluşur

Kahramanlık destanları soylu aristok-rat sınıfa hitap ederken Tilkinin Romanı koumlyluuml ve burjuva sınıf arasında yaygınlaşır İccedilerdiği manzum anlatılar ve anlatılarda yer verilen hayvan karakterler uumlstuuml kapalı biccedilimde aristokrat sınıfın eleştirisini yap-maya youmlneliktir

Dinsel Tiyatro ve Dinsel Olmayan TiyatroKilise ve katedrallerin avlularında cema-

atin iccedilinden yetenekli kişilerin oynadıkları İncilrsquode anlatılan sahnelerin ya da azizlerin yaşamlarının canlandırılmasını amaccedillayan peygamber ve onun yolundan giden havari ve azizlerin goumlsterdikleri olağanuumlstuumlluumlklerden hareketle ldquomucizelerrdquo diye adlandırılan din-sel iccedilerikli tiyatro oyunları dinsel tiyatronun Orta Ccedilağrsquodaki temel oumlğeleridir Bu oyunlarda amaccedil Latince yazılmış İncilrsquoi ve din adamla-rının vaazlarında kullandıkları temaları anla-makta guumlccedilluumlk ccedileken cemaate iccedileriği goumlstere-rek daha iyi anlatmak onları daha iyi birer dindar yapmak iccedilin etkilemektir Duumlnyanın yaratılışı ve Kıyamet Guumlnuuml gibi izlekler bu tuumlr dinsel tiyatro goumlsterimlerinde sıklıkla ser-gilenen konulardır

Resim 34 Tilkinin Romanırsquonın hayvan karakterleri Kaynak httpwwwralentirtravauxcomlettressequences

cinquiemerenartdicteesphp

Resim 35 Katedral oumlnuumlnde sergilen dinsel oyunKaynak httpwwwralentirtravauxcomlettressequences

cinquiemefabliauxfarcephp

77

Batı Edebiyatında Akımlar I

Orta Ccedilağrsquoda Huumlmanizmin Habercisi İsimler1313 yılında Floransarsquoda duumlnyaya gelen Giovanni Boccaccio Dante ve Petrarcarsquoyla birlikte İtalyan ede-

biyat geleneğinin ve huumlmanist kuumlltuumlruumln en tanınmış simalarındandır Fransız huumlmanist ve klasik yazarların yanı sıra İngiliz William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi pek ccedilok aydını etkileyen isimdir Decame-ron adlı eseriyle geleneklerin ve insani değerlerin tanıtımında simge bir isim haline gelir Aynı zamanda İtalyan edebiyatında duumlz yazıyı ilk kullanan yazarların başında gelir

Latince yerine halkın kullandığı İtalyancayla 1349-1353 yılları arasında yazdığı eseri Decameron yaşa-dığı doumlnemin toplumundan gerccedilekccedili goumlruumlnuumlmler sunar Gelişmekte olan Floransa burjuvazisi gereği uzun ticari seferlere ccedilıkan kocalarının geri doumlnuumlşlerini oumlzlem ve endişeyle bekleyen kadınların yuumlreğine biraz olsun su serpmek amacına youmlnelik olarak yazılan eser veba salgınından uzaklaşıp bir arada yaşayan yedi kadın ve uumlccedil erkeğin hoşccedila vakit geccedilirmek iccedilin on guumln boyunca birbirine anlatmak durumunda kaldıkları onar oumlykuuml toplamda yuumlz oumlykuumlden oluşur Oumlykuumllerde yaşamdan kesitler insani değerler ve duygulara yer verilerek eksenine insanın oturduğu izlekler ele alınır

Geoffrey Chaucer XIV yuumlzyılda yergi edebiyatına destek veren bir İngilizrsquodir Guumlluumln Romanırsquonın birinci boumlluumlmuumlnuuml İngilizceye ccedilevirir İtalyarsquoda bulunduğu doumlnemde Boccacciorsquodan etkilenerek Troilus ve Criseyde Şoumlhret Evi Kuşların Parlamentosu Oumlrnek Hanımefendiler Efsanesi adlı şoumlvalye anlatılarını kaleme alır ve son olarak İngilizce yazdığı Canterbury Masallarırsquoyla uumlnlenir

Orta Ccedilağ edebiyatının en buumlyuumlk eseri belki de İtalyan Dantersquonin yazdığı İlahi Komedya adlı eserdir Şiir formunda yazılmış son derece tanınmış olan bu eserinde Dante doumlneminin oumlnemli konularına değinir Ruhun seyahati kinayesiyle soylulara oumlzguuml aşk Tanrı aşkıyla ilişkilendirilir eleştiri ve siyasi polemik de iccedileren İlahi Komedya Orta Ccedilağrsquoın genel goumlruumlnuumlmuumlnuuml ortaya koyar

Orta Ccedilağrsquoın genelinde edebiyattaki belli başlı yazarları ve eserlerini şu şekilde sıralamak muumlmkuumlnduumlr Roman(s)

Beacuteroul et Thomas Tristan ve İseult (1170 arası 1180)Marie de France Leyler (1180)Anonim Tilkinin Romanı (1174- 1342)Guillaume de Lorris ve Jean de Meung Guumlluumln Romanı (1225 -1270)Şiirsel roman(s)lar

Chreacutetien de Troyesrsquonın eserleri Eacuterec ve Eacutenide (1165-1170) Cligegraves (1176) Lancelot ya da Arabalı Şoumlvalye (1178-1181) Yvain ya da Aslanlı Şoumlvalye (1178-1181)

Perceval ya da Graal Masalı (1182-1190)Şiir

Guillaume IX drsquoAquitaine (1071-1127) Uzaktaki AşkRutebeuf (1230-1285) Rutebeuf rsquouumln SitemiGuillaume de Machaut (1300-1377) Yenmiş KalpFranccedilois Villon (1431-1463) VasiyetTiyatro

Anonim Acircdemrsquoin Oyunu (1150)Jean Bodel Aziz Nicolasrsquonın Oyunu (1200)Rutebeuf Theacuteophilersquoin Mucizesi (1262)Anonim Pathelin Ustanın Guumllduumlruumlsuuml (1465)

78

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

ROumlNESANSRoumlnesans XIV yuumlzyılda İtalyarsquoda başlayan ve

XV yuumlzyılda hızlanarak buumlyuumlyen XVI yuumlzyılda zirveye ulaşan geniş kuumlltuumlrel bir hareket Antik Yunan ve Latin duumlşuumlnce ve sanatlarına geri doumlnuuml-şuumln teşvik ettiği bir entelektuumlel gelişmedir Accedilık bir şekilde feodal duumlzene bağlı Orta Ccedilağ değerlerinin terk edilmesiyle Avrupa uygarlığında Antik doumlne-min değerlerinin yeniden canlandırılması hareketi-dir Kelime anlamı ldquoyeniden doğuşrdquo veya ldquoyeniden dirilişrdquo olan Roumlnesans ilk olarak XIV yuumlzyılın or-talarından itibaren başta İtalyarsquodakiler olmak uumlze-re başka birccedilok coğrafyanın aydınları tarafından uzun suumlrduumlğuuml ve pek ccedilok oumlnemli yıkımı barındırdı-ğı iccedilin karanlık ccedilağ dedikleri Orta Ccedilağı bir an oumlnce geride bırakmak onunla bağları koparmak iccedilin bir yenilenme iyileşme anımsama yeniden doğuş ye-niden uyanış veya yeniden oluşum adlarını altında kullanılmaya başlanır

Roumlnesans toplumlararası ilişkilerin seyrinden doğar Yeniden doğuş da canlılık da yuumlkseliş de kar-şılıklı ilişkiler iccedilinde ortaya ccedilıkar Tarihten tarihi ilişkilerden kaynaklanır Bu ilişkilerin seyrine goumlre anlam ve iccedilerik kazanır yine bu ilişkilerin seyrine goumlre ccediloumlkuumlş suumlrecine girer

Roumlnesans ilk olarak Medici Ailesinin huumlkmetti-ği Kuzey İtalyarsquodaki Floransarsquoda ortaya ccedilıkar burada doğup gelişmesine Medici Ailesinin parasal destek sağlayıp yaptırdığı saraylar kiliseler freskler heykel-ler gibi sanat ve mimari oumlğelerin katkısı buumlyuumlk olur Floransarsquoda yaşayan prenslerin ikametgacirchlarının iccedil

ve dış suumlslemeleri iccedilin yaptırdıkları ccedilalışmalar este-tik anlayışın gelişmesini hızlandırır Şehirde kamu yararına olan su sistemleri gibi teknik alt yapının yapılması da diğer şehirlere oumlrnek olur sanat ve es-tetik boumlylece yayılmaya başlar

Roumlnesansrsquoın belirgin oumlzelliği sanat edebiyat ve mimari gibi birccedilok alanda Antik Doumlnemi yeniden canlandırmaya ve onu taklit etmeye ccedilalışmasıdır Ortağın son yuumlzyılında yeni ve farklı bir sanat uumls-lubu olarak kendisini goumlsteren Roumlnesans gelişmeye başladığı ilk andan başlayarak sanat duumlzeylerinin muumlkemmele ulaştığına inandığı Antik Doumlnem ya-zar ve sanatccedilıları taklit etmeyi ve canlandırılmayı oumlncelikli ilke olarak belirler

Roumlnesans anlayışı ccedilerccedilevesinde oumlncelikle İtalyarsquoda goumlruumllen sanat eserleri ve mimarideki can-lanmanın maddi boyutunu Haccedillı Seferlerinin sona ermesinden sonra İtalyarsquonın başta İslam coğrafya-sından oluşan Doğu ile kurduğu etkin ticaretten elde edilen kazanccedil oluşturur O doumlnemde şehir devletlerinden oluşan İtalyarsquodaki devletlerin Flo-ransa gibi ticarete oumlnem vermesiyle sanatta ve mi-maride daha hızlı gelişmeler olur Uumlzerinde kurulu oldukları antik sanat mirasını parayla birleştiren şehirlerde bir kabuk değiştirme bir yenilenme ve estetik goumlruumlnuumlme kavuşma belirgin hale gelir

Roumlnesans başlangıccedil gelişme ve zirve gerileme doumlnemleri olarak uumlccedil doumlnemde ele alınabilir XIV yuumlzyılda Dante ve Giotto ile başlayan Roumlnesans XV yuumlzyılda Antik Roma ve Yunan sanatına olan youmlnelimle gittikccedile gelişerek oumlnemli eserlerin orta-

Orta Ccedilağ sanat ve edebi-yatında bilinccedilli bir şekilde oluşturulmuş bir edebi ekol var mı

Okuduğunuz dinlediğiniz ya da filmini izlediğiniz bir Orta Ccedilağ efsanesi romansı veya kahramanlık destanıy-la guumlnuumlmuumlzdeki biccedilimleri arasındaki benzerlik duumlzeyi nedir

Kahramanlık destanları ile roman(s)ları birbirinden ayıran oumlzellikleri paylaşın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

3 Orta Ccedilağrsquoın belirgin edebi tuumlruuml olan roman(s)ın koumlken ve niteliklerini tanıyabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

79

Batı Edebiyatında Akımlar I

ya ccedilıkmasını sağlar ve yuumlzyılın ikinci yarısında zir-veye ulaşır XVI yuumlzyıla girildiğinde İspanya ve Fransarsquonın İtalya uumlzerinde hak talep etmesiyle baş-layan savaşlar İtalyarsquonın zenginliğini guumlcuumlnuuml yitir-mesine bunalım ve ccediloumlzuumllme doumlnemine girmesine neden olur İtalya parccedilalanma doumlnemine girerken İtalyan mirasının yarattığı kuumlltuumlrel uumlruumln ve uumlslup-lar taşınma ve taklit yoluyla Fransarsquodan başlayarak Batırsquonın diğer uumllkelerine yayılmaya başlar XVI yuumlzyılda İtalya Roumlnesansrsquola elde ettiği yenileşme ve kuumlltuumlrel zenginliği bir suumlre daha suumlrduumlrse de eko-nomik ve siyasi guumlccedilsuumlzluumlğuumlnden dolayı Roumlnesansrsquota ccediloumlkuumlş doumlnemini yaşar Buna karşılık Fransarsquoda Rouml-nesans yuumlkseliş doumlneminin zirvesine ulaşır

Roumlnesansrsquoın Gelişmesinde Etkili Unsurlar

Roumlnesansrsquoın gelişmesinde aşağıdaki olay ve du-rumlar etkili olmuştur

Haccedillı Seferleri Kıtlık salgın hastalık iccedil ve dış savaşlara Enduuml-

luumls Muumlsluumlmanlarına ve Kuduumlsrsquouumln Muumlsluumlmanların hacirckimiyetinden kurtarılmasına youmlnelik Haccedillı Sa-vaşlarının eklenmesi Avrupa halklarını iyiden iyiye guumlccedil koşullar altında bırakır Yoksulluk kıtlık Ku-zey Avrupa topraklarının su baskınlarına uğraması nedeniyle bu boumllgelerde tarımın yapılamaması gibi nedenler bir kısım Avrupa halklarını goumlccedil etmeye ya da ganimet elde etmeye zorlar Bunun sonu-cunda Avrupa halkları zenginlik elde etme isteğiyle Katolik Kilisenin oumlncuumlluumlk ettiği Haccedillı Savaşlarına katılır İncilrsquode geccedilen ldquoaltınla kaplırdquo ldquosokaklarında suumlt ve bal akanrdquo Doğu topraklarına yerleşme arzusu topraksız ve karın tokluğuna koumlle durumunda ccedilalı-şan koumlyluumlleri harekete geccediliren hayal olur Bu hayal-ler ve seruumlven istekleriyle oluşan Haccedillı Ordularının zengin İslam coğrafyasındaki ticaret merkezleriyle teması sonucunda Avrupa uumllkelerine mal altın ve para akışının gerek ticaret gerekse el koyma yoluyla sağlanmasıyla Avruparsquoda başta ekonomik alanda ardından sanat ve mimaride bir canlanmanın ger-ccedilekleştiği goumlruumlluumlr

Haccedillı seferlerinin en buumlyuumlk ekonomik etkisi Venedik Cenova Pisa gibi şehir cumhuriyetleri-nin zenginleşmeleri ve serpilmelerinde kendisini

goumlsterir Ticarete oumlnem veren bu şehirler Haccedillı Seferlerirsquonin başından sonuna kadar ccedilok oumlnemli ve etkin insan ve mal taşımacılığı işlevini uumlstlenir-ler Haccedillı Seferleri neticesinde Doğuyla ticarette yuumlruumltuumllen doğrudan ilişki hali ve bunun getirdi-ği ekonomik getiri siyasi ve entelektuumlel alandan başlayarak estetik alana uzanan bir dizi gelişme-nin ve atılımların kaynağını oluşturur Bu ticaret imkacircnları sadece İtalya coğrafyasıyla sınırlı kalmaz giderek Avruparsquonın diğer boumllgelerine de yayılır

Dini Mimarideki GoumlrkemUzun savaş yılları ve toplumların belini buumlken

sefalet karşısında duumlnyaya bakış accedilılarındaki ge-lişmeler sonucunda uumllkeler ve coğrafyalar arasın-da yapılan ticaret uumllkelerin ve oumlzellikle canlanan burjuva kesiminin zenginleşmesini sağlar Zengin-leşme de topluma refah yenilenme ve ekonomik anlamda canlanma imkacircnı getirir Bir anlamda Roumlnesansrsquola insanlar yılgınlığı mutsuzluğu ve ka-ranlığı arkalarında bırakarak refaha huzura esteti-ğe ve yeni umutlara youmlnelmiş olur

Haccedillı Seferleri ve Doğuyla ticaretin getirisi bir yandan Avrupa genelinde dinsel buumlyuumlk yapıların inşası sonucunu doğurur ve XIII yuumlzyıl katedraller yuumlzyılı olarak anılır oumlte yandan oumlzellikle İtalyarsquoda Roumlnesansrsquoın gelişmesini hızlandırır Eskinin kuumlccediluumlk şapel ve kiliselerine karşılık her tuumlrluuml bezeklerle değerli taş ve vitraylarla suumlslenmiş ldquocenneti yeryuuml-zuumlne taşımakrdquo gibi simgesel anlayışla yapılmış anıt-sal nitelikli goumlrkemli katedrallerin hızla ccediloğalması bir yandan dinin hala toplumun birinci oumlnceliğini oluşturduğunun goumlstergesi olurken bir yandan da zenginleşmenin toplum yaşamına yansıması olarak goumlruumlluumlr

Bu doumlnemde kullanılan mimari uumlslup Antik Doumlnem mimarisinden esinlenir Simetrik biccedilimler boyut ve oranlar arasındaki ilişkiler matematiksel bir kesinlikle belirlenir Ortaya ccedilıkan Roumlnesans mimari-sinin kurucuları Brunelleschi ve Alberti olur Roma mimarisinde kullanılan orta avlu mimarisinden esinlenerek sarayların iccedillerinde bir avlu oluşturulur Heykel sanatında ortaya ccedilıkan uumlruumlnler gerccedilekccedili youmln-leriyle fark edilir Masaccio Piero della Francesca Botticelli gibi ressamların oumlne ccedilıktığı resim sanatı yeni bakış accedilısı ışık ve model teknikleri kullanır

80

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Şehirlerin GelişmesiRoma İmparatorluğunun ihtişamlı doumlnemle-

rinde oluşturduğu ve uygarlık goumlstergeleri olan şehirlerdeki yapılanmalara rağmen imparator-luğun ccediloumlkuumlşuumlyle birlikte her alanda bir karmaşa gerileme ve ilgisizlik yaşanır Şehirlerde toplumsal yaşam iccedilin gerekli yapı ve alanlar bir bir kaybolur Şehirler savunmaya doumlnuumlk bir pozisyon alır kale duvarları iccedilinde dar alanlara sıkışır XII ve XIII yuumlzyıllara kadar var olan şehirler de kilise ve kated-raller etrafına toplanmış az sayıda nuumlfus barındıran yerleşim yerleridir Ancak XIII yuumlzyıl sonrasında ticarette en etkin roluuml oynayan İtalyarsquodaki Venedik-li ve Cenevizli tuumlccarların suumlrekli genişleyen ticaret filolarından sağladıkları gelirler oumlncelikli olarak Venedik Floransa Cenova ve Pisa gibi şehirlerinin goumlruumlnuumlmlerinin değişmesine yansır

XIV yuumlzyılın ortalarına gelindiğinde artık şe-hirler ve şehir yaşantısı insanları ccedileken onlara barınma yanında eğlenme imkacircnı da sağlayan bir ccedilekim alanına doumlnuumlşuumlr Aynı zamanda bu şehirler toprak sahibi derebeylerin ve Kilisenin baskısından kaccedilmak isteyenler iccedilin bir ccedilalışma bir ticaret mer-kezi oluşturur ve kentsoylu tabakanın gelişmesine katkı verirler Artık soylular bile tahkim edilmiş şatolarında sıkıcı bir yalnızlıktan uzaklaşıp varlık-larını zenginliklerini ve ayrıcalıklarını başkalarına goumlsterebilecekleri kent yaşamına youmlnelirler

Fiziksel ve kuumlltuumlrel alanda genişleyen şehirler yeni sanat eserlerinin yapılmasını gerektirir Bir yandan sanat edebiyat ve mimari uumlruumlnlerin fi-nansmanını sağlayanların sayısında artış olurken bir yandan ondan yararlanan ve onu tuumlketenle-rin de sayısı artar Bu artış yeni uumlruumlnlerin ortaya ccedilıkmasını tetikler Roumlnesans şehrin şehirliliğin şehirli beğeni ve estetiğin geliştiği bir harekete douml-nuumlşuumlr Şehirlerin gelişmesiyle mimarlar saraylar okullar belediye sarayları gibi artık kilise dışında-ki diğer yapıların gerccedilekleştirilmesine youmlnelir Şe-hirlerde yapılan heykel ve duumlzenleme alanlarının bir kısmı guumlccedillenen ve genişleyen esnafın bağışla-rıyla gerccedilekleşir

Entelektuumlel Kaynakların CcediloğalmasıHaccedillı Seferlerini fırsata ccedilevirmekle elde edilen

zenginlik Roumlnesansrsquoın parasal temelini oluşturur-ken oumlzellikle farklı coğrafyalarda İslam uygarlık-larıyla yaşanan savaşlar ve barış doumlnemlerindeki ilişkiler sayesinde onların sahip olduğu kentsel tarımsal enduumlstriyel kuumlltuumlrel ve sanatsal değer-lerden etkilenme ve esinlenme de entelektuumlel te-melini oluşturur Roumlnesansrsquoın bilgi ve deneyime dayalı bu temelini Enduumlluumls Muumlsluumlmanlarının bı-raktığı miras ve Bizanslı aydın ve sanatccedilıların bil-hassa İstanbulrsquoun Tuumlrklerin eline geccedilmesi sonrasın-da yoğunlukla İtalyarsquoya yaptıkları goumlccedil oluşturur

Resim 36 Roumlnesans ressamlarından Sandro Boticellirsquonin Venuumlsrsquouumln Doğuşu adlı tablosu Kaynak https2renaissancefileswordpresscom201209sandro_botticelli_0461jpg

81

Batı Edebiyatında Akımlar I

Avruparsquonın kaderini tersine ccedileviren ona bir atı-lım imkacircnı sunan bilim ve sanat alanındaki geliş-me başta İslam uygarlığı olmak uumlzere Avruparsquonın dış duumlnyayla olan ilişkileri sayesinde gerccedilekleşir Kuşkusuz bu gelişmeyi sağlayan yalnızca ticaretin gelişmesi ya da başkalarının zenginliklerine el ko-nulması değildir Oumlzellikle etkilenme ve bilgilenme gibi entelektuumlel youmlntemler sanatın edebiyatın ve mimarinin gelişmesinde vazgeccedililmez unsur olur Bu bilgilenme ve etkilenmeden dolayı İtalyan sa-natı Bizans sanatının etkilerini goumlsterir

Roumlnesansrsquoın Yaygınlaşması1494 yılından itibaren Fransa kralları İtalyarsquoyla

yaptıkları savaşlarla Roumlnesansrsquoı uumllkelerine taşırlar I Franccedilois Leonardo da Vincirsquoyle yakından ilgilenir Sanata verdiği oumlnem huumlkuumlmdarı daha da buumlyuumltuumlr Boumlylece Orta Ccedilağ goumlruumlnuumlmuumlndeki Loire şatoları oumlzellikle yatay ccedilizgilerindeki duumlzenlilikle simet-risi accedilık alanların ve dekorun oumlnemiyle guumlccedilluuml bir İtalyan etkisine maruz kalır Bahccedilelerle ccedilevrilmiş şatolar krallar iccedilin oldukccedila zengin suumlslemelerle be-zenmiş ikametgacirchlar haline gelirler

Roumlnesansrsquoın etkileri Fransa benzeri bir yaygın-lıkla İspanya Hollanda Almanya ve İngilterersquode bilhassa sanat ve mimaride kendini goumlsterir Roumlne-sans sanatından etkilenen sanatccedilılar bu uumllkelerde de goumlrkemli saray şato ve katedrallere imza atarlar

Roumlnesansrsquoın Temel OumlzellikleriRoumlnesans deyince akla gelen en temel oumlzellik

Roumlnesans adının iccedileriğinde ifade edildiği gibi An-tik Doumlnem sanatının yeniden doğuşu ya da can-landırılmasıdır İkincisi ise toplum ve devlet ya-pılarında son derece etkin olan Kilise otoritesinin zayıflamasıdır

Antik Doumlnem Kaynaklarına YoumlnelişUzun bir zamansal dilimini kapsayan Orta

Ccedilağrsquoda Kilise baskısı altında laik biccedilimden uzak-laşan soumlnuumlkleşen ve gerileyen sanat ve edebiyat yine uzun bir doumlnem insanları felaketten felakete suumlruumlkleyen iccedil ve dış din savaşları goumlruumlnuumlşte olma-sa da duumlşuumlnsel boyutta insanların dinden uzakla-şıp laik değerlere doumlnmelerinde etkili olur Roma uygarlığının miras olarak bıraktığı sanat eserlerine olan ilginin de her zaman varlığını koruması ve

en oumlnemlisi huumlmanist anlayışla Tanrı merkezli bir duumlnya goumlruumlşuumlnden uzaklaşılıp insan merkezli bir duumlnya goumlruumlşuumlne youmlneliş Antik Doumlnem yazar ve sa-natccedilılarına olan ilgiyi artırır Unutulmaya yuumlz tut-muş değerler yeniden guumln yuumlzuumlne ccedilıkar

Roumlnesans insanının anlayışı iccedile doumlnuumlşle de be-lirginleşir Artık efendisinin etrafında doumlnmeden yeni bir yaşam tarzı elde eden insan kendi kişi-liğini keşfeder Dahası kendini her şeye layık bir kişilik olarak goumlruumlr Bunun sonucunda artık bilim adamlarının duumlşuumlncelerinin merkezinde yer alan Tanrı değil insanın kendisidir Artık insanın duumln-yayla olan ilişkileri de yenidir yeni bir yaşama iş-tahı vardır soyut ve kuramsal bir yaşamı reddeder deneyimlemeyi arzular Matbaanın icadıyla insanı merkeze alan aydınların kayda geccedilirdiği duumlşuumlnceler daha buumlyuumlk bir hızla yaygınlaşır yeni duumlşuumlnceleri tetikleyerek ccediloğalmasını sağlarlar

İtalya ve Fransarsquoda geccedilmiş uygarlık değerlerini taklit etmek yerine aydınlar arasında onlar gibi olmak anlayışı gelişir ve bu anlayış doğrultusun-da heykel bahccedile duumlzenlemeleri muumlzeler ve eserler oluştururlar Bu eserleri oluştururken de eskinin kaynaklarına youmlnelip onları en ince ayrıntılarına varıncaya kadar değerlendirir ve yorumlarlar

Yenilenen ve ekonomik olarak da guumlccedillenen dev-letler ve halklar tarımsal yaşamın egemen olduğu Kilisenin kendi doğrultusunda şekillendirdiği ya-şam biccediliminden uzaklaşıp daha oumlzguumlr ve insanca yaşama sahip olmak isterler Bu isteklerini gerccedilek-leştirmek iccedilin yaşadıkları ortamlarda kendilerine ait bir guumlccedil bir nitelik peşinde koşarlar Bunun iccedilin de din dışı kaynaklardan beslenme gereksinimini duyarak Antik Doumlnem değerlerine youmlnelirler

Antik kuumlltuumlruumln Yunan ayağı sanat ve mimaride etkisini goumlsteremezken edebiyat ve felsefede etkili olur Buna karşılık Latin ayağı resim heykel ve mi-maride ağırlığını ortaya koyar Roumlnesans insanları tarihte ilk kez kendilerini Orta Ccedilağla ilişkilerini koparmış oumlzel tarihsel bir doumlneme ait olduklarının bilincine varırlar Bu bilinccedil eski bilgilerin yeniden keşfedilmesi ve onların yeni bilimsel icatlarla karşı-laştırılması iccedilin yeni bir coşku doğurur Yuumlzyıllar-dan beri Avrupa duumlşuumlncesinin hacirckimi olan Kilise bile Aristorsquonun bilimsel kavramlarını kullanır hale gelir Antik doumlnemi yuumlcelten Roumlnesans botanikten jeolojiye ve coğrafyaya kadar bilimsel izahat olarak ihtiyaccedil duyduğu her şeyi Aristorsquonun ccedilevirisi yapıl-mış eserlerinde bulur

82

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Kilisenin Oumlnemini Kaybedip Goumlzden Duumlşmesi

Batı kimliğini tuumlm Orta Ccedilağ boyunca Katolik bir duumlzleme oturtma ccedilabası iccedilindeki Kilise bun-da buumlyuumlk bir oranda başarılı olur Bu doğrultuda yalnızca insanların duumlnya goumlruumlşlerini ve yaşam biccedilimlerini şekillendirmek iccedilin ideoloji uumlretmekle kalmaz aynı zamanda siyasal toplumsal ve ekono-mik bir guumlccedil olarak Avruparsquoda ağırlığını yoğun bir şekilde hissettirir Uumllke ve imparatorlukların youmlne-timinden toprakların işletilmesine accedillık ve sefalete karşı yardıma ve Hıristiyanlık dinine youmlnelen teh-ditlere kadar her alanda etkin rol oynar Ne var ki onun bu roluuml zaman zaman toplumların gelişmesi-ne ve yeniliklere engel oluşturur

Roumlnesans doumlnemine gelindiğinde siyasi ve sivil guumlccedillerin giderek yeni ilişkilerin oumlrguumltlenmesinde daha etkin rol oynamaya başlaması kilisenin dış-lanması ve ikinci plana itilmesine neden olur Bu dışlanmada Kilisenin kendini yenileyememesinin iccedil ccedilatışmalarının ve iccedil ccediluumlruumlmesinin payı buumlyuumlktuumlr Kilise artık yeni siyaset uumlretemediği gibi yeni ih-tiyaccedillar karşısında oluşturulan siyasetlere de engel oluşturması dolayısıyla eleştirilerle karşı karşıya ka-lır Bilimsel gelişmelere karşı olan direnci halkların dinin daha anlaşılır olması iccedilin talep ettikleri re-forma karşı ortaya koyduğu sert tepki nedenleriyle toplum nezdinde gittikccedile itibar kaybına uğrar

Dantersquonin Cehennemrsquoe Araf rsquoa ve Cennetrsquoe yap-tığı duumlşsel bir geziyi destanlaştırdığı Vergiliusrsquotan esinlenerek mitoloji tarih ve kutsal metinlerle des-teklediği sıradışı bir aşkı gerccedilekuumlstuumlcuuml biccedilimde an-latan bir ağıt niteliğindeki İlahi Komedyarsquosında ve Boccacciorsquonun yaşadığı doumlnemin toplumsal yapısı-nı değerlerini ve dinsel iccedilerikli olmayan gelenek-lerini aktaran yuumlz kadar oumlykuuml barındıran Decame-ron adlı eserinde din adamlarının yozlaşmalarına sahte dindarlıklarına ve dinin oumlzuumlyle uyuşmayan davranışlarına goumlsterdikleri tepki de bir anlam-da toplumlarının Kiliseye bakışlarını yansıtır Bu bağlamda kiliselerde yapılan dini ayinlerdeki aşı-rı bağnazlık batıl itikatlı sofuluk halkın okuyup anlamadığı dildeki İncil kiliselerde Latince yapı-lan ayinler ve Kilisenin oumlteki duumlnyada guumlnahlardan bağışlanmayı para karşılığında cemaatine satması konularında Kilise yoğun baskı ve eleştirilerle kar-şılaşırken her geccedilen guumln biraz daha fazla insanın dinden uzaklaşmasına neden olur Baskılar sonu-cunda topladığı Konsil denen din adamları kon-

seylerinde yapılan reformlar ccedilok sınırlı ve şekilsel duumlzlemde kalması Kilisenin eski itibarını yeniden kazanmasına yetmez

Roumlnesans Sanatının GerilemesiXIV yuumlzyıldan itibaren gelişen Roumlnesansrsquoın

gerilemesini tarihlendirmek ccedilok da kolay değildir 1520rsquoli yılları gerileme yılları olarak goumlsterenlerin yanında bu tarihin 1630rsquoa kadar suumlrduumlğuumlnuuml de soumlyleyenler vardır 1520rsquoli tarihleri gerileme tarihi olarak soumlyleyenlerin dayanağı oumlzellikle İtalyarsquodaki kent cumhuriyetlerinin XVI yuumlzyıl başından iti-baren ccediloumlkuumlş suumlrecine girdiği aşamadır Bu aşama da İtalya yeniden feodal bir yapıya doğru suumlruumlklenir

Bu suumlreci iki farklı gelişme tetikler İlki mev-cut zenginliğin bir ccedilekim alanı oluşturması ve buna bağlı olarak birbiri arkasından gelen İspanyol ve Fransız istila ve saldırılarının yağma ve tahriple-rin şehir devletlerinin ccediloumlkuumlşuumlne neden olmasıdır İkincisi ise Doğuyla yapılan ticarette İtalyarsquonın ağırlıklı roluumlnuumln kaybolmasıdır Bu rol kaybına Uumlmit Burnunun keşfiyle Hindistanrsquoa uzanan yeni ve daha guumlvenli yolun bulunması ve Amerika kıta-sının keşfiyle ticarette yaşanan eksen kayması ne-den olur İspanya Portekiz Fransa ve İngiltere gibi diğer Avrupa uumllkelerinin ticarete verdikleri oumlnemin artması ve İtalyarsquonın yeni koşullara gereği gibi ayak uyduramaması ccediloumlkuumlşuuml hızlandıran etkenler olur

Roumlnesans aslında ccediloumlkuumlş ve yayılma suumlrecini aynı anda yaşar Bu yayılma bir guumlccedil merkezinin etkinlik alanının genişlemesi ya da siyasal ekono-mik ve kuumlltuumlrel alandaki yapılanma ve anlayışların İtalya dışına yayılması değil oumlncelikli olarak bel-li şehirlerde yoğunlaşmış zenginlik ve değerlerin İtalyarsquonın geneline doğru yaygınlaşmasıdır Kuşku-suz İtalyarsquoda elde edilen değer ve anlayışların uumlslup ve youmlntemlerin ticaretle başlayan seyahatlerle suuml-ren ve istilalarla hız kazanan taşınması Roumlnesansrsquoın uumlruumlnlerinin Batırsquonın yuumlkselen yeni merkezlerine doğru yayılması sonucunu da doğurur

Roumlnesans coğrafyası uumlrettiği entelektuumlel este-tik ekonomik siyasal ve kurumsal uygulamalar-la elde ettiği buumltuumlncuumll bilgi guumlcuumlyle daha sonraki doumlnemlerin uygarlıklarının gelişmesine katkı verse de bilimsel ve coğrafi gelişmelerin yaratılmasında etkin rol uumlstlenemez Gerek İtalya coğrafyasına ge-rek bu coğrafyadan başlayarak buumltuumln Batı adına batının oumlrguumltlenmesine ve toplumlararası ilişkile-re ilişkin yeni bir siyaset uumlretememe beraberinde

83

Batı Edebiyatında Akımlar I

Roumlnesansrsquoın ccediloumlkuumlşuumlnuuml getirir Sadece belli zenginliklere ulaşma onun uumlzerine bir şeyler inşa etme ve ya-kalama ile sınırlı siyasi ccediloumlzuumlmlerde kalma bu noktayı aşamama İtalyarsquonın yakaladığı oumlncuumlluumlk konumunu suumlrduumlrmesini zorlaştırır Bu nedenle Roumlnesans bir başlangıccedil Orta Ccedilağ koşullarından ccedilıkışa ilişkin bir kapı aralanması gelenek iccedilinde yenilenme ile sınırlı kalır Buumltuumln buumlyuumlleyici goumlrkem ve zarafetine yarattığı zen-ginlik ve cazibeye karşın Roumlnesans duumlşuumlşe geccediler

İkinci Roumlnesans HareketiXVII yuumlzyılın ilk yarısında Roumlnesans sanatı kendini goumlsterir Kinayeli ve mitolojik temalara ilişkin yeni

bir repertuvar sunan Antik Doumlnem sanatından etkilenir ve esinlenir Siyasi karmaşalar yuumlzuumlnden oumlnemini kaybeden Floransarsquonın yerini Roma alır Katolik Kilisenin başına geccedilen papalar bulundukları şehri guumlzel-leştirir Romarsquonın Charles Quintrsquoin birlikleri tarafından kuşatılması sonrasında bu kez Venedik canlılık kazanır Sanatccedilılar ldquoguumlzelrdquoi elde etme yarışına girer

İkinci Roumlnesans Hareketinin oumlnde gelen isimleri Floransarsquoda mimari alanda Brunelleschi (Ccediliccedilekli Mer-yem Katedrali) resimde Botticelli (İlkbahar Venuumlsrsquouumln Doğumu) Leonardo da Vinci (La Joconde Meryem Ccedilocuk İsa ve Azize Anna) heykel sanatında Ghiberti (Cennetin Kapıları) Cellini (Perseus) Romarsquoda mimaride Bramante (San Pietro Tapınağı) resim sanatında Raphaeumll (Atina Okulu Guumlzel Bahccedilıvan) Mic-helangelo ccedilok youmlnluuml bir sanatccedilı olarak mimaride (San Pietro Bazilikası) heykeltıraş olarak (Davut Heykeli) ve ressam olarak (Kıyamet Guumlnuuml) Venedikrsquote oumlzellikle ressamlar oumln plana ccedilıkar Titien (Pardorsquolu Venuumls) Tintoret (Suzanna Banyoda) Paolo Veronese (Kanarsquoda Duumlğuumln)

Trento Konsilinin ardından barok sanat ilk uumlruumlnlerini vermeye başlar Bu sanat dekordaki zenginlik ve karmaşa ccedilizgilerin eğriliği ve tiyatro tarzı goumlruumlnuumlmlerle beyinleri etkilemeye ccedilalışır Yuumlzyılın sonunda Mic-helangelo resim sanatına vahşi gerccedilekliği getirir Goumllge ve ışık oyunlarıyla oumlne ccedilıkardığı aşırı ccedilelişikliklere başvurur Michelangelorsquoya rağmen barok sanat Karşı Reformla birlikte başarı elde eder

Barok SanatTrento Konsilinde alınan reform kararları doğrultusunda Roma Kilisesi tarafından teşvik ve destek goumlren dinsel izleklere yer veren ve ayrıntılarıyla insanları buumlyuumlleyen sanat tuumlruumlduumlr Duumlzguumln hatları olmayan ve aşırı suumlslemelere yer veren bu sanatta bol miktarda melek şeytan gibi motiflerle azizlerin heykelcikleri bezeme amacıyla kullanılır

Orta Ccedilağrsquoda başlayıp XVI Yuumlzyılda zirveye ccedilıkan sanat ve edebiyattaki gelişmeye ldquoyeniden doğuşrdquo anlamında-ki Roumlnesans adı verilmiştir Peki bu hareketin ldquoilk doğu-şurdquo var mı Varsa nerede ve ne zaman gerccedilekleşmiştir

Bir sanat veya edebiyat ese-rinin Roumlnesans doumlnemi ese-ri olduğunu nasıl anlaşılır

Roumlnesansrsquoın gelişmesinde o doumlnemin beyin goumlccediluumlnuumln etkisinden bahsedin

Oumlğrenme Ccedilıktısı

4 Roumlnesansrsquoın ortaya ccedilıkış gerekccedilelerini ve temel niteliklerini sıralayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

84

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

REFORMReform XVI yuumlzyıl Avruparsquosında Protestan Ki-

lisenin ve Protestan inancın ortaya ccedilıkmasını sağ-layan ldquodinde yenileşme hareketirdquonin adıdır Kuzey ve Kuzey-Batı Avrupa uumllkelerinde halkın Katolik Kilisenin din alanında bir takım yenilikler yapması gerektiği youmlnuumlndeki talepleri ile başlayan talepleri-nin karşılanmamasıyla genişleyen ve neticesinde bu uumllkelerin Katolik Kiliseden kopup Protestan Kili-seyi oluşturmasıyla sonuccedillanan harekettir 1517 ile 1570 yılları arasında gerccedilekleşen bu hareketi Roma Kilisesi kendisine karşı bir ihanet olarak nitelendirir oumlnderlerini dinden ccedilıkarma cezasıyla cezalandırır

Reformun Temelleri1054 yılında Doğu Romarsquonın Katolik duumlnyayla

bağlarını koparmasından sonra Batı Kilisesi XII XIII ve XIV ve XV yuumlzyıllarda birccedilok kez duumlşuumln-ce ayrılıklarından kaynaklanan Kiliseden kopma girişimleriyle karşı karşıya kalır Ancak Germen İskandinav ve Britanya uumllkelerinin Roma Kilisesin-den kopuşunu gerccedilekleşmesi XVI yuumlzyılda hareke-tin oumlnderi Martin Lutherrsquole olur Onun başlattığı bu hareket Protestan birlik ile Akdeniz ve Latin Avruparsquoyı karşı karşıya getirir

Orta Ccedilağrsquoın sonunda insanlardaki oumlluumlm kor-kusu dinsel bir endişenin toplumda egemen olma-sına neden olur Cehennemin varlığına inanan ve oumllduumlkten sonra cehenneme gitmek istemeyenler yaptıkları dua ve ibadetlerle ve Kiliseye yaptıkları bağışlar karşılığında oumlteki duumlnyada azap ccedilekmekten kurtulmayı umarlar Huumlmanistler halkta egemen olan bu inanccedilların boş ve batıl inanccedillar olduklarını kiliseye para oumldemekle guumlnahlardan bağışlanama-yacaklarını ve kilisenin bağışlanma karşılığında in-sanlardan para toplamasının yanlışlığını soumlylerler Sağlam ve gerccedilek bir iman iccedilin İsarsquonın ccedilarpıtılma-mış gerccedilek mesajlarını yeniden ele almak gerekti-ğini savunurlar Bu amaccedilla inanccedil sistemini basit-leştirmek ve İncillerde yer alan metinleri oldukları haliyle ccedilarpıtmadan kişi ve kurumların lehine yo-rumlara yer vermeden herkese accedilık hale getirmek isterler Oumlzetle bu duyarlılığa sahip olan insanlar papaz veya rahiplerin bağnazlıktan uzaklaşıp accedilık fikirli olmak gibi evrensel niteliklerle donanmış ol-malarını ruhban sınıfındaki din adamlarının her-kes gibi sıradan bir birey olarak muamele goumlrmele-rini ayrıcalıkları olmaması gerektiğini matbaanın

gelişmesiyle halkın anlayabileceği dilde bir İncilrsquoin basılıp dağıtılması gerektiğini talep ederler

Yapmak istedikleri dinsel yeniliklere rağmen huumlmanistler Kiliseyi terk etmek gerccedilek mesajla-rı ccedilarpıtılmış bir dinden uzak durmak istemezler Bu tutumları cahil okuryazar olmayan Kilise ce-maatini bile etkiler Accedilıktan ya da gizli biccedilimde onların da desteği alınmış olur Ancak dinsel bir reformun yapılması gerektiği youmlnuumlndeki eleştirile-rini suumlrduumlruumlrler yanlışlıklara karşı ccedilıkar ve protesto ederler Bundan dolayıdır ki yapılması istenen din-sel reformun adı ldquoprotesto edenrdquo anlamından ge-len ldquoProtestan Reformurdquo olur Daha sonra Katolik Kilisesirsquonden ayrı bir mezhep olarak ortaya ccedilıkan Protestanlık da aynı anlamı iccedilerir

Toplumda gelişen bu dinsel duyarlılığa ek ola-rak Reform hareketinin gelişmesi ve genişlemesi-ne Orta Ccedilağ duumlşuumlncesini dışlayan ve Roumlnesansrsquola birlikte Antik Doumlnem kaynaklarına doumlnmeyi ilke edinen doumlnemin bazı dini felsefi edebi akımlar ile daha oumlzguumlr yaşam koşulları isteyen kentsoylu bir sınıfın ortaya ccedilıkması gibi bazı toplumsal ve eko-nomik etmenler katkı sağlar

Protestanların TalepleriSaksonyarsquodaki Wittenberg Uumlniversitesinde ila-

hiyat hocalığı yapan keşiş Martin Luther (1483-1546) dinsel unvanları para karşılığında satma ve-recekleri paralar karşılığında insanlara cenneti vaat etme gibi dini suiistimaller konusunda Katolik Ki-liseye eleştiriler getirir İnsanlara para karşılığında oumlteki duumlnyada bağışlanmayı satan ve elde ettiği ge-liri Aziz Petrus Kilisesinin tamamlanmasında kul-lanan Kiliseye karşı şiddetli tepkisini ortaya koyar

Luther 31 Ekim 1517 tarihinde Wittenberg Şatosunun kilisesinin kapısına doksan beş madde-lik dinde yapılması gerekenleri ve eleştirilerini iccedile-ren talep listesini asar Bu listede oumlzellikle kilisenin para karşılığı oumlteki duumlnyayı satmak anlamına gelen uygulamalara karşı olduğunu ve bunların kaldırıl-masını accedilıkccedila belirtir Ona goumlre kiliseye para vere-rek insanın ahiretteki kurtuluşunun sağlanması soumlz konusu olamaz insan ancak yaptığı hayırlar ve sağ-lam inancıyla Tanrının nezdinde kurtuluşa erebilir

Lutherrsquoin talepleri dini ccedilevrelerde buumlyuumlk bir etki yapar Bu taleplerini benimseyen kitleler aracılığıy-la başlayan hareket tuumlm Avruparsquoya yayılır Bunun uumlzerine 1520 yılında Papa X Leacuteon kendi imzası-nı ve muumlhruumlnuuml taşıyan ihtarname niteliğindeki bir

85

Batı Edebiyatında Akımlar I

mektubu Martin Lutherrsquoe goumlndererek Kiliseye karşı yaptığı eleştirilere son vermesini ve hatalı davrandığını beyan etmesini ister Luther Papanın isteklerini reddeder ve kendisine goumlnderilen belgeyi halkın goumlzuuml oumlnuumlnde yakar Bunun uumlzerine Kilise Lutherrsquoi ldquoaforozrdquo eder

Katolik Kilisesiyle bağlarının kopması neticesinde Mar-tin Luther yeni bir Kilise oluşturmaya ccedilalışır Yeni Kilise Katolik Kilisesinin uyguladığı yedi kutsal ayinin yerine yalnızca ikisi olan vaftiz ve kudas ayinlerinin yapılmasını benimser Luther din adamlarının da evlenmesi gerektiğini vurgular ve kendisi de 1525 yılında evlenir Dini soruların cevaplandırılmasında oumlncelikle kaynak olarak İncilrsquoi işa-ret eder Merkezi bir yapıya sahip Katolik Kilisesinden farklı olarak Protestan Kilisesi merkeziyetccedililikten uzaklaşır ve kısmen Alman huumlkuumlmdarlarına bağlılığı olsa da hiyerarşik bir duumlzeni benimsemez

1550 yılına doğru Luthercilik diye bilinen dindeki yenileşme hareketi ve hareketin doğurduğu Protes-tan mezhep hemen hemen tuumlm Kutsal Roma Alman İmparatorluğuna ve İskandinav uumllkelerinin buumlyuumlk bir kısmına yayılır ancak Lutherci yenileşme hareketleri Fransarsquoda goumlruumllmez

Diğer ReformcularLuther hayattayken kendisi gibi başka yenileşme yanlıları da farklı coğrafyalarda benzer taleplerle yola

ccedilıkar Hepsi de Katolik Kilisesine karşı aynı tuumlr bir tepki goumlsterse de kendi aralarında bazı konularda farklı duumlşuumlnce ve oumlğretilere sahiptirler İsviccedilreli Ulrich Zwingli (1484-1531) Protestan ilahiyatını sistemli bir biccedilimde accedilıklamak iccedilin ilk eseri kaleme alan kişidir Fransız Jean Calvin (1509-1564) 1533 yılında Kato-lik inanccediltan Protestan inanca geccediler Kalvinizm denilen dinsel oumlğretiyi ikamet ettiği Strasbourgrsquoda hayata geccedilirir Daha sonra 1541 yılında Cenevrersquoye yerleşir Lutherrsquoden farklı olarak ahiretteki kurtuluşun inanccedilla olmadığını kader gereği kurtuluşun oumlnceden Tanrı tarafından seccedililmiş bir kısım insanlara verileceğini geri kalanlar iccedilin Tanrının merhameti iccedilin ccedilaba sarf edilmesi gereğini savunur Calvinrsquoin ortaya koyduğu dinsel oumlğreti daha katı kurallar iccedilerir Calvinciler 1549 yılında Zuumlrihrsquoteki Zwingli hareketiyle bir uzlaşma sağlayarak Poloya Bohemya Macaristan Hollanda ve İskoccedilyarsquoda Protestan inanccedil doğrultusunda birlikte-lik oluştururlar

Martin Luther Jean Calvin Ulrich Zwingli VIII Henry

Fransız Protestanları 1550 yılından sonra yaptırımlara kovuşturmalara uğrar ve bunun sonucunda Katolik ve Protestanlar arasında uzun ve kanlı geccedilen din savaşları patlak verir

İngilterersquode kardinal Fischer ve başbakan Thomas Morersquoun karşı ccedilıkmalarına rağmen 1534 ve 1559 yıllarında oumlnce VIII Henry sonra da I Elizabethrsquoin dinsel alanda da en uumlst otorite kendileri olduklarını Katolik Kilisesinin otoritesini tanımadıkları youmlnuumlnde yaptıkları uygulamalar oumlğreti olarak Protestanlığa yakın toumlren ve merasim uygulamalarıyla Katolikliğe yakın yeni bir din anlayışı olan Anglikanizmrsquoi ortaya ccedilıkarır VIII Henryrsquonin Roma Kilisesinden kopuşunda kraliccedile Aragonrsquolu Catherinersquoden boşanmak konu-sunda Papanın gerekli izni vermemesinin roluuml buumlyuumlktuumlr

AforozHıristiyanlık dinine aykırı bir tutumu karşısında bir kimseye Katolik Kilisenin yetkili organlarınca verilen ldquodin kardeşli-ğinden ve kiliseden ccedilıkarmardquo cezası

86

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Kendileri de Hristiyan olmasına rağmen Pro-testanlar Paparsquonın otoritesini tanımazlar Katolik Kiliseden bağımsız olarak kendi kiliselerini oluş-tururlar ve onları ldquorahipler meclisirdquo denilen kurul aracılığıyla youmlnetirler Protestanlar Meryem ve azizlere verilen oumlnemi yadsır ve dinsel merasimle-rini artık Latince değil iccedilinde yaşadıkları uumllkenin diliyle gerccedilekleştirirler Paparsquoyı tamamen yok sayar-lar ve Paparsquoya inanmayı bağnaz bir duumlşuumlnce olarak goumlruumlrler Protestan inanca sahip kimse Katolikli-ğin aksine diğer inanccedillardan kişilerle evlenebilir-ler Hatta din adamları da evlilik yapıp birer yuva kurabilir Her ne olursa olsun kin guumltmezler ve ba-ğışlamayı temel ilke olarak goumlruumlrler

Reformun SonuccedillarıGerccedilekleşen dinde yenileşme hareketi olan Re-

form dinsel siyasal ekonomik alanda şu sonuccedilları doğurur

bull Avruparsquoda inanccedil birliği ikinci bir buumlyuumlkboumlluumlnmeyle karşı karşıya kalır Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestan-lık Kalvenizm ve Anglikanizm mezhepleri ortaya ccedilıkar Genişleyen Protestan hareketi durdurmak isteyen Katolik Kilisenin baskı-sıyla oumlzellikle Fransarsquoda iccedil dinsel savaşlarla başlayan mezhepler savaşı uumllkeler arası duuml-zeye taşınır On yıllar boyu suumlren savaşlarda ccedilok sayıda insan oumllduumlruumlluumlr suumlrguumln edilir zorla dininden vazgeccedilmeye zorlanır

bull Din adamları vekilise eski saygınlıklarınıkaybeder

bull KatolikKilisesitopladığıyuumlksekdinadam-larının oluşturduğu Trento Konsili gibi danışma meclislerini toplayarak kendisini yenilemek ve dinsel bazı uygulamalarda duuml-zenlemeler yapmak durumunda kalır

bull Skolastik eğitim anlayışından uzaklaşılıreğitim-oumlğretim faaliyetleri kiliseden alınarak laik bir eğitim sistemi kurulmaya başlanır

bull KatolikKilisesindenayrılanuumllkelerdekili-senin mallarına ve topraklarına el koyulur

bull PapaveKiliseninAvrupaUumllkelerininkral-ları uumlzerindeki etkisi zayıflar ve Avruparsquoda siyasal boumlluumlnmeler hızlanır Orta Ccedilağrsquoda Avrupa krallarına taccedil giydirme geleneği olan Papa artık taccedil giydirme toumlrenlerini gerccedilek-leştirmez bunun sonucunda uumllkeleri yeni Haccedillı Seferleri iccedilin oumlrguumltleyemez hale gelir

bull Katolik inanccedilbuumltuumlnluumlğuumlnuuml suumlrduumlrmek is-teyen uumllkelerde farklı inanccedil sahiplerini yar-gılayıp cezalandıracak Engizisyon Mahke-meleri kurulur

bull Protestanuumllkelerdedinişleriuumllkelerinkralve prenslerinin sorumluluğu altına alınır

bull Osmanlıya karşı yeni bir Haccedillı seferi duuml-zenleme ccedilabası iccedilindeki doumlnemin en guumlccedilluuml Avrupa kralı Charles Quint (Şarlken) din-sel ve siyasal boumlluumlnmeler yuumlzuumlnden emelini gerccedilekleştiremez

bull Avruparsquodadin vemezhep savaşlarının suumlr-mesi Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa iccedillerine kadar ilerlemesini kolaylaştırır

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Katolik Kilisenin XVI yuumlz-yılın ikinci yarısında Trento Konsili aracılığıyla dinde yaptığı sınırlı reformlar dı-şında Katolik inanccedilta yeni reformlar yapılmış mıdır

Muumlsluumlman mezhepler ara-sında ccedilatışma ve savaşlar olurken Hıristiyan mez-hepler arasında guumlnuumlmuumlzde din savaşlarının olmaması-nın nedeni ne olabilir

Reformun Avrupa tarihin-deki siyasal sonuccedillarını sı-ralayın

5 Reformu tanımlayabilmek6 Dinde reformun bilim ve sanata katkısını kavrayabilmek

Araştır 4 İlişkilendir AnlatPaylaş

87

Batı Edebiyatında Akımlar I

HUumlMANİZMHuumlmanizm Orta Ccedilağrsquoın sonunda Avruparsquonın

yaşadığı Yuumlzyıl Savaşları salgın hastalık ve kıtlıklar gibi buumlyuumlk krizlerden sonra XV ve XVI yuumlzyıllar-da Avruparsquoda gerccedilekleştirilen yeni bir accedilılım sonu-cunda varılan entelektuumlel duumlnya goumlruumlşuuml ve yaşam biccediliminin adıdır Başka bir deyişle XIV yuumlzyıl İtalyarsquosında doğan XVI yuumlzyıl Avruparsquosında ge-lişen youmlntem ve felsefesini Antik Yunan ve Latin kaynaklarından alan insanı ve ona ait değerleri her tuumlrluuml değerin uumlstuumlnde goumlren insanı geliştirme ve yuumlceltme amacını guumlden duumlşuumlnce sisteminin adına huumlmanizm denir

Reformun katkı verdiği bu yeni bir duumlşuumlnce biccedilimi Batırsquonın entelektuumlel ve dinsel kuumlltuumlruumlnuuml canlandırır insana bilime ve dine karşı yeni bir bakış accedilısı ortaya ccedilıkar Bu bakış accedilısı Katolik di-nin etkisi altından ccedilıkıp Antik Doumlneme ait kitap ve metinlerin iccedileriğine duyulan aydın merakıyla kendini goumlsterir İnsan Antik Doumlnemdeki gibi ye-niden duumlşuumlnce ve eylemlerin merkezine konur Bu anlayışla gelişen akım Avruparsquodaki Katolik birliğin parccedilalanmasına neden olan Protestan Reformu ve sanata huumlmanistlerin duumlşuumlncesini yerleştirecek olan Roumlnesans gibi iki oumlnemli sonucu doğurur

Belirlenmiş zamansal sınırları ne olursa olsun bu akımın sınırlarının zamansal değil coğrafi ola-rak belirlenmesi daha doğru olur İtalyarsquoda başlayan akım Almanyarsquoda Belccedilikarsquoda Hollandarsquoda Fransa ve İspanya gibi uumllkelerde yayılır daha sonra tuumlm Avruparsquoyı kaplar Bu nedenle huumlmanizm akımı oumlncelikle bir etkinlik bir uğraş her şeyden oumlnce Avruparsquoya oumlzguuml bir akımdır

Orta Ccedilağrsquoın yavan oumlğretilerine veya Orta Ccedilağrsquodan miras kalan şekilsel belagat ve mantığa tepki vermek isteyen sanat ve edebiyat ustaları La-tincede humanitas soumlzcuumlğuumlnuumln anlamlarından biri olan ldquokuumlltuumlrrdquo hareketle başkalarına verdikleri ders ve eğitimleri iccedilin ldquokuumlltuumlrinsanlık derslerirdquo adını kullanırlar Bu dersleri verenlere de ldquohuumlmanistrdquo (in-sancıinsan yetiştiren) adı verilir Humanitas aynı zamanda ldquoeleştirel akla dayalı eğitimrdquo anlamına da gelir Her iki durumda farklı anlamlar yuumlklense de aynı soumlzcuumlkten tuumlrediği ileri suumlruumllen ldquohuumlmanizmrdquo soumlzcuumlğuuml ldquoyaşam felsefesirdquo anlamında da kullanılır

Huumlmanizm İtalyarsquoda filizlense de Avruparsquonın genelinde insanlığa değerli felsefi eserler bırakan yazarların ortaya koyduğu duumlşuumlnceler bilim adam-

larının yeni gerccedileklikleri ortaya koyması ve buumlyuumlk coğrafi keşifler ve bu keşifleri destekleyen bilimsel icatların suumlruumlklemesiyle gelişir Gelişmesinde goumlz ardı edilemeyecek bir husus da doumlnemin oumlnemli iccedil ve dış olaylarının entelektuumlel insanları ccediloumlzuumlm ko-nusunda duumlşuumlnceye ve bir şeyler yapmaya zorlama-sıdır Hele de dinin doğurduğu sorunlara ccediloumlzuumlm bulmak konusunda dinden uzak ccediloumlzuumlmler aramak sekuumller duumlşuumlncelerin gelişmesine yol accedilar

Eski Yunan ve Latin kaynaklara geri doumlnuumlş bazı tema ve kavramların yaygın kullanılmasını sağ-lar oumlzellikle Latince bir kavram olan ldquohumanitasrdquo kavramı kendini yaratan ldquoeski edebiyatlarrdquo konu-sunda yaptığı ccedilalışmalarıyla en uumlst duumlzeyde iccedilsel muumlkemmelliğe ulaşan ideal insanı işaret eden bir anlam kazanır Huumlmanizm ve onunla bağlantılı te-rimlerin yeni bir kavram olarak kullanılmasındaki en buumlyuumlk etken huumlmanist duumlşuumlncenin kendisi olur Bu anlayışa goumlre insan adına layık bir varlık olarak ldquooumlzuumlnuuml kuumlltuumlrden oluşturan kişirdquodir Bir felsefeden daha fazlası olan huumlmanizm farklı disiplinleri uumllke ve goumlrenekleri ideal insanın arayışında ve insanlı-ğın gelişme suumlrecinde ortaya ccedilıkan duumlşuumlnceleri bir araya getiren geniş bir akımdır

Huumlmanizm Kilisenin Babaları diye adlandı-rılan Hıristiyanlık dininin buumlyuumlk din acirclimleriyle dindışı alanlarda duumlşuumlnce ve ccedilalışmalarını ortaya koyan filozofları insanın onuru uumlzerine kurulu bir etik oluşturmak iccedilin bir araya getirmeyi amaccedillar Bu bağlamda insan kendi yazgısının efendisi ol-maya insan olarak kendini tanımaya Erasmusrsquoun ldquoduumlnya vatandaşırdquo dediği kendini duumlnyada yaşa-yan bir birey olarak hissetmeye ve inancını ruha-ni bir yaklaşımla kendi iccedilinde yaşamaya ccedilağrılır Oumlnde gelen duumlşuumlnuumlr ve ustalar kilisenin okuma yazmayı oumlğretmek ve eğitmek bahanesiyle dinsel metinleri ezberletmesine karşı ccedilıkar Bu doumlnem iti-barıyla bilim ve felsefenin sorunu duumlşuumlnen insanı eğitme sorunu olur

Fransa kralı I Franccediloisrsquonın İtalyarsquoya karşı suumlr-duumlrduumlğuuml savaşlar huumlmanistlerin ilk olarak İtalyarsquoda oluşturdukları yaşam biccedilimini ve sanatları keşfetme ve onlara Orta Avruparsquoya taşıması sonucunu do-ğurur Bunun sonucunda Fransa kralı Titienrsquoden kendi portresini yapmasını ve Castiglionersquoden ldquosa-raylı olma sanatırdquo hakkında bir kitap yazmasını is-ter (1528) Leonardo da Vincirsquonin hamisi olur ve o da yaşamının son uumlccedil yılını Fransarsquoda I Franccediloisrsquonın yanında geccedilirir

88

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Papalığın merkezi Vatikanrsquonın İtalyarsquoda bulun-masının da huumlmanist eylemlerin ilk olarak İtalyarsquoda baş goumlstermesinde etkilidir Sanatını İtalyarsquoda icra eden Botticelli Raphaeumll Michelangelo Leonardo da Vinci ve Titien gibi pek ccedilok yazar ve sanatccedilı dinsel bir yaptırımla karşılaşmamak ve birtakım kı-sıtlamalara maruz kalmamak iccedilin Katolik kilisesi-nin birtakım reformları gerccedilekleştirmesi konusun-da goumlruumlş ileri suumlrerek insan merkezli bir anlayışın yerleşmesine katkı verirler

Avrupa oumllccedileğinde Roumlnesans duumlşuumlnuumlrlerini huuml-manist akımın gerekleri doğrultusunda suumlrekli bir temas ve iletişim halinde olurlar Bilim adamları ve duumlşuumlnuumlrle suumlrekli bir hareket iccedilinde goumlruumlluumlr Rabelais Yunanlılar uumlzerine ccedilalışmalarıyla tanınan Guillaume Budeacute ile mektuplaşma yoluyla haberle-şir Montaigne İtalyarsquoya seyahatler gerccedilekleştirir Joachim Du Bellay Romarsquoyı ziyaret eder Erasmus hem Hollandarsquoda hem de Fransarsquoda İngilterersquode İtalyarsquoda ve İsviccedilrersquode yaşar Calvin Fransarsquoda Noyonrsquoda duumlşuumlncelerini anlatmaya ccedilalışırken Martin Luther Almanyarsquoda Reformu başlatır son-ra Cenevrersquoye geccedilip oraya yerleşir Leonardo da Vinci kendi uumllkesi İtalyarsquodan ayrılıp Fransarsquoya Amboisersquoa yerleşir

Seyahatler Montaignersquoin tuumlm Fransarsquoyı atla dolaşıp bilmediği youmlreleri keşfetmesi tuumlruumlndeki mekacircn değişimlerine karşılıklı mektuplaşmalar doumlnemin entelektuumlel ve sanatsal bir etkinliğine tanıklık eder Orta Ccedilağrsquoın kitaba bağlı ve kutsal bilgilerinden uzaklaşılıp goumlrguumll deneyimlerle duumln-yanın algılanmaya başlaması Roumlnesansrsquoın sanatccedilı ve duumlşuumlnuumlrlerini entelektuumlel bağlamda da harekete geccedilirir Rabelaisrsquonin Gargantuarsquosında olduğu gibi kimi aydınlar Orta Ccedilağrsquoın eğitim sistemine ağır eleştiriler getirirler Roumlnesans doumlneminin duumlşuuml-nuumlrleri Orta Ccedilağrsquola bağlantılarını kesmek yoluyla karanlık doumlnemlere karşı bir anlayış olan huumlma-nizm ccedilevresinde aynı yaşam duygusunu paylaşırlar Boumlyle olunca da dinsel ve ahlacircksal ilkelerde eği-tim youmlntemlerinde uumllkeyi youmlnetenlerin işlevinde oluşturulan şehir devletlerinin yapısında insan ve onun oumlnemi etrafında bir sorgulama doumlnemi baş-lar Duumlnya artık eskisi gibi algılanmaz insana bakış accedilısı değişir Tuumlmuumlyle her şeyde bir altuumlst oluş var-dır ancak bazen bu altuumlst oluşu kabullenmek her zaman kolay olmaz

Huumlmanizm akımının adı akımın başladığı douml-nemde değil de ancak XIX yuumlzyılda konabilmiştir Bu nedenle ccedilok sayıda eleştirmen 1500rsquoluuml yıllar-

da gerccedilekleşen kimi olayları ve onların failleriyle ilgili hususları Roumlnesans başlığı altında ele alırlar Bu duumlşuumlnce akımı iccedilin kesin sınırlar belirlemek ccedilok da kolay değildir Ancak tarihsel başlangıccedil ve bitiş olarak 1469 yılında Erasmusrsquoun doğumu ve 1592 yılında Montaignersquoin oumlluumlmuuml arasındaki suumlreccedil huumlmanizmin suumlrduumlğuuml doumlnem olarak kabul edilir Başka bir saptamayla 1492 yılında Amerikarsquonın Christophe Colomb tarafından keşfi ile başlar ve Henri de Navarre (IV Henri)rsquoın Fransa kralı olarak taccedil giymesine kadar suumlrer

Huumlmanistlere Goumlre İnsanRoumlnesans doumlneminin en belirgin duumlşuumlnce hare-

keti olarak huumlmanizm insanın yaratıcı guumlcuumlnuumln duumlşuumlnce ve hareket oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedileren yeni insan goumlruumlntuumlsuuml olarak da tanımlanır Huumlmanizm aynı zamanda Avrupa uygarlığının Grek ve Latin kaynaklarını keşfederek Orta Ccedilağrsquoın kurum ve geleneklerini eleştirmek yoluyla bilgi ve goumlrguuml bi-ccedilimlerini değiştirerek yeni bir duumlnya goumlruumlşuumlnuumln ortaya ccedilıkmasını sağlayan akımdır

İnsan duumlnya ve Tanrırsquoyla ilgili kavramlarla şe-killenen Orta Ccedilağa oumlzguuml genel duumlnya goumlruumlşuuml ldquodin ve ilahiyat merkezlirdquodir Bu duumlnya goumlruumlşuumlnuumln ge-nel ilkelerini şu şekilde oumlzetlemek muumlmkuumlnduumlr Yaratıcı Tanrı her şeyin her tuumlr yaratının koumlkenin-dedir her yaratık az ya da ccedilok kutsal muumlkemmel-liğe yakın bir tezahuumlrduumlr ve her varlık yaratılmada değişmez bir yer işgal eder insan Tanrırsquoya karşı şuumlkruumlnuuml yerine getirmesi iccedilin Orsquonun yarattığı var-lıkların sıralamasında en uumlstte yer alır Tanrı tuumlm yaratılanların ortak paydasıdır ve var olan her şey zorunlu olarak Tanrırsquoya yakın olmak amacını taşır bu duumlzenle yaratılmış ve hiyerarşik bir duumlzenin bu-lunduğu duumlnya değişmez ve kalıcıdır

Huumlmanist insan anlayışıyla din merkezli anla-yışı ilişkilendirme konusunda ldquobilginlerin prensirdquo diye adlandırılan simge durumundaki yazar Pico della Mirandola (1463-1494) oumlne ccedilıkar İnsanın Onuru Hakkında (1486) adlı eserinde yazdığı Yunan mitolojisinde yer alan Prometeus mitine benzeyen fablında muumlkemmel bir işccedili roluumlnde-ki Tanrırsquonın ortaya koyduğu eserde insanın ve onun roluumlnuumln ne olacağının tanımlamasını yapar Pico della Mirandolarsquoe goumlre insan kendi yazgısı-nı oluşturmaya ve youmlnetmeye ehildir bu da onun liyakatini ortaya ccedilıkarır Oumlzguumlr iradesiyle yalnızca hayvan duumlzeyinde kalmayı ya da kendini eğiterek

89

Batı Edebiyatında Akımlar I

Tanrı duumlzeyine kadar ccedilıkmayı başarabilir Pico del-la Mirandolarsquoun ortaya koyduğu ldquoinsan merkez-li anlayışrdquoı şu iki ilkeyle oumlzetlemek muumlmkuumlnduumlr İlk olarak duumlnyanın merkezine bırakılmış varlık olarak evrenin merkezinde insan yer alır İnsan akıl ve zekacircyla donatılmış ayrıcalıklı bir yaratıktır ve diğer yaratıklar karşısında kendi uumlstuumlnluumlğuumlnuumln bilincindedir İkinci olarak insan kendini biccedilim-lendirmek ve eylemlerini şekillendirmek accedilısından yazgısının efendisi ve yapıcısıdır

İnsanın layık olduğu değer yeni anlayışla bi-ccedilimlenir İnsan artık hiyerarşik bir duumlzene bağlı değildir o bu duumlzenin dışında yer alır Onun liya-katini guumlvence altına alan şey de bu duumlzen değildir o ancak kendi oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alıştırmalarını yapar Kendine oumlzguuml bir doğası yoktur ve istemesi halinde her tuumlr doğayı edinebilir Bu durumda insan ken-dinin yaratıcısıdır Bundan boumlyle duumlnya yaşamı değişmiş kendi gerekliliklerinin duumlnyasına uyum sağlamış bir insanın varlığını gerektirir İnsan do-ğayı insana uygun hale getirmek durumundadır Bunlara ek olarak insana saygı her şeyden oumlnce gelir ona iyilik nezaket inayet ve merhametle davranmak gerekir Bu yeni insan anlayışı yetenekli varlıkları diğerlerinden ayrıcalıklı kılar ve insan duuml-şuumlncesine ve bedenine hak ettiği değeri verir

Pico della Mirandolarsquonın ortaya koyduğu bu insan anlayışı diğer huumlmanistler tarafından da be-nimsenir ancak tek bir huumlmanist anlayışın oldu-ğunu huumlmanist goumlruumlşlerin tuumlmuumlyle bir tutarlılık iccedilinde olduklarını soumlylemek de zordur Huumlmanist ccedilizgide ifade edilen duumlşuumlnce ve goumlruumlşler ortalama goumlruumlşlerdir Belki de insan ve doğaya ilişkin bir duumlşuumlnce birliği olduğunu vurgulamak daha doğru olur Her şeye rağmen tuumlm huumlmanistlerin ldquoİn-san iccedilin ne buumlyuumlk mutluluk Sahip olduğumuz şu bukalemun doğasına kim hayranlık duymaz kirdquo (İnsan Onuru Hakkında 1486) diyen Pico della Mirandolarsquonın soumlzlerinin iccedileriğiyle hemfikir olduk-ları bir gerccedilektir

Doumlnuumlşuumlmler ve Yeni Avrupa Dengeleri

Avruparsquonın iccedillerine doğru doğudan ilerlemeyi suumlrduumlren Tuumlrkler 1453 yılında İstanbulrsquou kuşatır ve ele geccedilirirler yeni bir ccedilağa geccedilişe neden olurlar Bizans tehdidini ortadan kaldırmalarının ardından Avrupa iccedillerine youmlnelmeleri sonucunda Roma Hıristiyanlığı Tuumlrk ve Muumlsluumlman tehdidiyle kar-

şı karşıya oluşunun oumlnemini kavrar Bu arada Batı Avrupa ve Asyarsquoya uzanan Rusya coğrafyasında III İvan guumlccedilluuml bir devlet kurar ldquoccedilarrdquo unvanını alır ve Moskovarsquoyı uumlccediluumlncuuml bir Roma ilan ederek Orto-doks Bizansrsquoın mirasccedilısı olduğunu iddia eder

Roma Kilisesinin desteği ve youmlnlendirmesiyle bir ortaklık bir birliktelik goumlruumlnuumlmuumlndeki Orta Avruparsquodaki Kutsal Roma Germen İmparatorluğu irili ufaklı 350 devletten oluşsa da başındaki impa-ratorun gerccedilek anlamda guumlcuuml yoktur Bu nedenle Polonya bu birliktelikten ayrılıp kendi devletini oluşturarak İmparatorluğu tehdit eder Benzer şe-kilde İtalya on kadar şehir devletine boumlluumlnuumlr

Batıda yeni monarşi devletleri oluşur Yuumlzyıl Savaşlarından sonra kral XI Louis Fransarsquoda yeni bir youmlnetim oluşturarak suumlrekli vergi ve duumlzenli ordu sistemini oluşturur Bourgogne duumlkuuml Char-les le Teacutemeacuterairersquoi yendikten sonra bir kısım Bo-urgogne topraklarını Fransa topraklarına katar İngilterersquode kral VII Henry 1455-1485 yılları arasındaki Ccedilifte Guumll sivil savaşının ardından kra-liyet otoritesini yeniden oluşturmakla meşgulduumlr ve İrlanda uumlzerinde hacirckimiyet kurar İspanyarsquoda Kastilya Krallığından Isabelle ile Aragon Krallı-ğından Ferdinand evlenerek toprakları birleştir-mek yoluyla İspanya krallığını kurar ve yarımada-yı Muumlsluumlmanlardan temizlerler

Ccedilifte Guumll Savaşı yuumlzyıl savaşlarından ye-nik ccedilıkan İngilterersquode hanedanlar arasında ccedilıkan iccedil ccedilatışmadır Yuumlzyıl Savaşlarırsquondan hemen sonra İngilterersquode Ccedilifte Guumll Sa-vaşları diye bilinen ve otuz yıl suumlren iccedil savaşlar yaşanmıştır (1453 -1481) Kral VI Henry yenilgiden sorumlu tutulmuş ve boumlylece uumllkede iccedil savaş başlamıştır Kral yanlılarının (Lancester soyu) arması kır-mızı guumll karşıtlarının (York soyu) arması ise beyaz guumll olduğu iccedilin bu savaşlara ldquoccedilif-te guumllrdquo veya ldquoiki guumll savaşırdquo denmiştir )

Yeni ekonomik bir buumlyuumlmeye tanık olunur Tarımsal uumlruumlnler ihtiyaccedil fazlasıyla uumlretilmeye başlanır ve bilhassa Doğuyla ticarette bir değişim uumlruumlnuuml olarak pazarlara ccedilıkarlar Keten ve koyun gibi yeni bitkisel ve hayvansal tuumlrler devreye gi-rer uumlruumlnlerde ccedileşitlenmeler olur Tekstile dayalı

90

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

zanaatkacircrlıktaki gelişme gibi madencilik ve meta-luumlrjide yeni araccedillardan yararlanılır ve yuumlksek ısılı fırınlarda eritilen demirle yeni silahlar elde edilir Ticarette bir artış ve gelişme yaşanır Guumlccedilluuml aile-ler kendi finans şirketlerini kurarak zenginleşirler Ticarette İtalyan şehirleri Akdenizrsquoe Kuzey Deni-zi ve Baltık Denizi limanlarındaki ticarete hacirckim olurlar Rhin nehri hayati bir iletişim ekseni olur Zenginlikleriyle refah ve guumlcuuml elde eden yeni bir burjuva sınıfı ortaya ccedilıkar

Huumlmanizmin Koumlkenleri Zengin Yunan ve Latin kuumlltuumlruumlyle dolu İtal-

ya entelektuumlel huumlmanist anlayışın canlanması iccedilin uygun bir yerdir Bilginler ve bilim adamları geccedil-mişin el yazmalarının peşine duumlşer ve Eflatunrsquoun kitabı gibi bir yerlerde unutulmuş metinleri keş-federler1453 sonrası İtalyarsquoya sığınan Bizanslı bil-gin ve sanatccedilılar Yunan kuumlltuumlruumlnuumln bu uumllkedeki gelişmesine katkı verirler Lorenzo della Valle filo-lojiyle ilgili temel sorunları ortaya koyar ve antik eserlerin ccedilevirilerini ustalıkla gerccedilekleştirir Sanat-ccedilılara maddi destek sağlayan Floransarsquodaki Medici Ailesinden Lorenzo gibi hamiler huumlmanist bilgin-leri himayelerine alırlar Papa 1450 yılına doğru elyazması ve basılmış eserleri topladığı Vatikan Kuumltuumlphanesini kurar

Kuzey Avruparsquoda oumlnemli sanatsal gelişmeler olur Sanatccedilılar eserlerinde savaşlar salgın hasta-lıklar kıtlıklar iklimsel soğuma gibi ccedilok sayıda fe-laketin olduğu Orta Ccedilağrsquoın sonundaki karakteris-tik oumlluumlm korkusunu dillendirirler Krallar prensler burjuvalar ve sanatccedilıları himayelerine alan zengin aristokrat kişiler kiliseler ve yaşam alanlarını guumlzel-leştirecek eserler inşa ettirirler Jan Van Eyck Pieter Brueghel Bosch gibi Belccedilika ve Hollandalı res-samlar yağlıboya resimleri yaparlar ve eserleri tuumlm Avruparsquoya yayılır Alman Duumlrer gravuumlrde usta bir sanatccedilı olur

Huumlmanistlerin insana olan guumlvenleri her geccedilen guumln gelişme goumlsterir Onun buumlyuumlkluumlğuumlnuuml ve oumlzguumlr-luumlğuumlnuuml yuumlceltirler insanın kendine yetebileceğini ve kendi başına hareket edebileceğini ileri suumlrerler İnsan yaratının merkezine yerleştirilirler İnsan oumlz-guumlrluumlğuumlyle Hıristiyanlığın ilkelerini uzlaştırmak istedikleri gibi Eflatun benzeri antik filozofların il-kelerini de Kilisenin ilkeleriyle uzlaştırmak isterler

Fransarsquoda huumlmanizm kral I Franccedilois doumlne-minde en goumlrkemli doumlnemini yaşar Kral yapacağı

işlerde ilahiyatccedilılar ve Yunan kuumlltuumlruumlyle uğraşan bilim adamlarına danışır Huumlmanist Guillaume Budeacutersquonin tavsiyesi uumlzerine eğitim amaccedillı gelecekte Fransa Koleji diye adlandırılacak olan okulu kurar ve I Franccedilois dil ve edebiyata verdiği oumlnemden oumltuumlruuml ldquoEdebiyatın Babasırdquo olarak adlandırılır

XVI yuumlzyılda Fransız huumlmanizmi Yunan ve Latin şiiri tutkunu Ronsardrsquodan esinlenir Buna rağmen Fransızcanın resmi yazışmalarda kulla-nılmasını emreden 1539 tarihli Villers-Cotterecircts fermanından sonra huumlmanizm Fransız tarzında kalmaya devam eder Joachim du Bellay Fransız Dilinin Savunulması ve Tanıtılması (1549) adlı ese-rini yayınlar Aralarında Ronsardrsquoın da bulunduğu başka şairlerle birlikte amaccedilları Fransız dilini ve şi-irini ıslah etmek olan Pleacuteiade grubunu kurar Daha sonra Montaigne Denemeler adlı eserini kaleme alır hoşgoumlruumlyuuml oumlne ccedilıkarır Rabelaisrsquonin yaptığı gibi eğitimle ilgilenir

Huumlmanizmin Yayılmasında Matbaanın İşlevi

Huumlmanist anlayışın yaygınlaşmasında en etkin araccedillardan biri 1450 yılında Jean Gutenbergrsquoin icat ettiği matbaadır Metal hareketli ve defalarca kullanılabilir yazı karakterlerinin kelime ve cuumlmle-nin iccedilerdiği harf karakterlerinin yan yana dizilmesi yoluyla elde edilen sayfa yapısının muumlrekkebe dal-dırılması ve kacircğıt uumlzerine basılmasıyla elde edilen basılmış sayfa istenilen sayıda ccediloğaltılabilir hale gelir Bu tarih itibarıyla yazılan kitapların yuumlzlerce oumlrneği basılmaya başlanır Boumlylece matbaa kuumlltuuml-rel bir devrimin gerccedilekleşmesini sağlar matbaay-la birlikte bu devrim Avruparsquoda hızla yaygınlaşır Yazarlar etkilerinin arttığını goumlruumlr ve huumlmanizm İspanya ve İngilterersquode de yaygınlaşır Kitap mali-yetlerinin duumlşmesiyle kitap okuyanların sayısı artar Uumlniversitelerde verilen eğitim yalnızca Kilisenin oumlnerdiği eğitim biccediliminden uzaklaşır daha sekuumller (duumlnyevi) bir yapı kazanır uumlniversitelerin oumlnemi gittikccedile artar

Uumlccedil etkenin bir araya gelmesiyle huumlmanizmin yayılması hızlı bir şekilde gerccedilekleşir

1 Buumlyuumlk keşifler yeni ufuklar accedilar ve insanla-rın hayal guumlcuuml sınırlarını zorlamaya başlar Yeni duumlşuumlnceler Mercatorrsquoun kozmograf-yası gibi yeni disiplinlerin doğmasına neden olur

91

Batı Edebiyatında Akımlar I

2 Fransarsquoda kral I Franccedilois Floransarsquoda Medici Ailesinde Cosme ve Lorenzo Macaristanrsquoda Mathias Corbin İspanyarsquoda kardinal Cis-neros gibi aydın huumlkuumlmdarların yazar ve sanatccedilıları himayelerine almaları ve birer kuumlltuumlr tutkunu olan prenslerin uumllke youmlne-timlerinin başında bulunmaları yeni anla-yışı ve sanatın yeni finansman biccedilimlerini teşvik eder Sanatta uumlretim ccediloğalır

3 Son olarak kitap basımındaki gelişim Avruparsquonın en donanımlı kuumlltuumlrel değişim accedilısından en zengin şehirleriyle Hollanda gibi matbaacılık ve kitapların ilk genişleme alanında yaşayan Erasmusrsquoun ve Eskilere ait eserlerin ccedilevirilerinin ccediloğalmasını ko-laylaştırır

XVI yuumlzyılda huumlmanizm oldukccedila gelişir yeni duumlşuumlncenin ve Avrupalı duyarlılığı olan Roumlnesansrsquoın simgesel akımı haline gelir Bel-li başlı huumlmanist simalar arasından Vinci Duumlrer Metsys Holbein Ailesinden Hans Sigmund ve DrsquoAmbrosius gibi ressamları Bacon Vives Tho-mas More gibi duumlşuumlnuumlrleri Montaigne Rabelais Erasmus gibi ahlacirckccedilıları Guillaume Budeacute gibi filo-logları Etienne Dolet gibi etkin ve hatırlı matbaa-cılar ile hekimleri uzay bilimcilerini heykeltıraşlar ve mimarları sıralamak muumlmkuumlnduumlr

Ne var ki hızla genişleyen huumlmanizm bazı di-renişlerle de karşılaşır Bunlar genelde toplum ku-rumlarına egemen olan ve kısa suumlrede değiştirilmesi ccedilok da muumlmkuumln olmayan eğitim din ve siyaset alanlarında karşılaşılan direnccedillerdir

Huumlmanizmin Uumlccedil Alandaki MuumlcadelesiAvruparsquoda gelişen ve genişleyen huumlmanizm bir

taraftan geliştirmek istediği oumlte taraftan direnccedille-riyle karşılaştığı uumlccedil alanda en oumlnemli muumlcadelesi-ni verir Bu alanlarda kurulmuş eski ccedilatıları yıkıp yerine yenilerini yerleştirmek oumlnemli oumllccediluumlde ccedilaba gerektirir

EğitimBir ldquomodel insanrdquo gerccedilekleştirme isteğinde olan

huumlmanist ccedilocuğun eğitimi konusunda oumlzel bir endişe ve hassasiyet taşır Oumlyle ki Vives Erasmus Murmellius gibi aydınlar model insanın eğitimi-nin nasıl olması gerektiği hususunda yazdıkları ki-taplarda goumlruumlşlerini accedilıklarlar Bir yandan da Rabe-

lais Montaigne gibi yazarlar kitaplarıyla Bruegel ccedilizdiği karikatuumlrlerle Orta Ccedilağ eğitim sistemine şiddetle saldırırlar Şekilcilikten Orta Ccedilağ okulları-na egemen olan kısır dogmatizm gerekliliklerinden oumlteye gidemeyen uumlniversitelerdeki kemikleşmiş eğitim sistemi karşısında huumlmanistler ccedilocuğun ki-şiliğine saygı duyan oumlğreticinin ccedilocuğun oumlğrenme ccedilabası ile oyun isteği arasında dengeyi kurabildi-ği Antik Doumlnem yazar sanatccedilı ve duumlşuumlnuumlrlerinin oumlğretildiği oumlğretmenle oumlğrencinin arasında verimli diyalogların gerccedilekleştiği serbest bir eğitim sistemi-ni yerleştirmeye ccedilalışırlar

Huumlmanist hareketin ccedilabası sonucunda Parisrsquote-ki Sorbonne Uumlniversitesi gibi eski Orta Ccedilağ uumlni-versiteleri yerlerini en oumlnemlileri Fransarsquodaki Kra-liyet Okurları Koleji (daha sonra adı Fransa Koleji olmuştur) İngilterersquode Saint Paul Koleji ve Corpus Christi (Oxford Koleji) Hollandarsquoda Latince İb-ranice ve Yunanca eğitim veren Louvain Koleji ve İspanyarsquoda Alcalaacute de Henares Koleji gibi yeni huuml-manist eğitim kurumlarına bırakırlar

DinAntik Yunan ve Latin edebiyatının kuumltuumlphane

raflarına hapsedilmiş ahlacircki değerlerinin yeniden keşfedilişi akıl ve duumlşuumlnceden hareketle kabul edi-len insan oumlzguumlrluumlğuuml ccediloğu zaman Kilise ile onun gelenek ve rituumlellerine bağlı inanma biccedilimleriy-le ccedilatışmalara neden olur Oysa huumlmanist bilim adamının yapmak istediği şey Kilise tarafından ccedilok kısa suumlrede ldquobozguncurdquo diye nitelenen oumlzguumlr duumlşuumlnceyi ve ibadetlerin oumlzguumlrce yapılmasını anla-yışını yerleştirmektir Ancak bu uğurda kurbanlar vermek durumunda kalınır Bu kurbanlardan biri olan Fransız matbaacı Etienne Dolet Kilisenin yer-leşik inanccedil ve ibadet anlayışını değiştirmek istediği ve Hıristiyan cemaat arasında bozgunculuğa neden olduğu gerekccedilesiyle sapkın ve dinsiz gibi succedillama-lara maruz kalarak 1546 yılında Sorbonne İlahiyat Fakuumlltesinin verdiği huumlkuumlm uumlzerine Parisrsquote yakıla-rak oumllduumlruumlluumlr

SiyasetHalkın sevgisiyle nitelenmiş evrensel duumlşuumlnce

ve guumlccediller arasında denge oluşturan barışseverlik ile huumlmanist duumlşuumlnce aynı anda siyasi kararlar uumlze-rinde de etkili olurlar Sınırları olmayan ldquoedebiyat ve bilim duumlnyasırdquona ait oldukları duumlşuumlncesiyle en tanınmış huumlmanistler siyasi ccedilıkar ve gereklilikler-

92

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

den ccedilok ahlacircki gerekliliklerin olması gerektiğini aşılarlar Bu youmlndeki bir ccedilaba Erasmusrsquoun Charles Quint nezdinde Guillaume Budeacutersquonin I Franccedilois nezdinde Thomas Morersquoun VIII Henry nezdin-deki ccedilalışmalarının temelini oluşturur Erasmus Avruparsquoda bir savaşın oumlnuumlne geccedilmek iccedilin 1522-1523 yılları arasında kaleme aldığı İncil Hakkın-da Doumlrt Geniş İzahat adlı eseriyle Kutsal Roma Germen İmparatoru Charles Quint Fransa kralı I Franccedilois İngiltere kralı VIII Henry ve Habsbo-urg Hanedanlığından kral Ferdinandrsquoa seslenerek sınırları olmayan huumlmanist anlayışın simgesel en oumlnemli hareketini ortaya koyar

Huumlmanist Eğitim ve Montaignersquoin Eğitim Anlayışı

ldquoİnsan insan olarak doğmaz insan haline gelirrdquo (Ccedilocukların Eğitimi Hakkında 1512) diyen Eras-mus bireyin insan niteliğini ancak eğitimi ve gra-mer belagat ahlacirck felsefe şiir gibi insani bilimleri oumlğrenmesiyle kazanabileceğine vurgu yapar

XVI yuumlzyılın ortalarından itibaren kendi kolej-lerinde Erasmusrsquoun oumlnerdiği yeni huumlmanist eğitim sistemini uygulamaya sokan ve Katolik dinde yapı-lan reformlarda etkin işleve sahip Cizvitler eğitim konusunda Antik Doumlnem yazarların bilinmesi ve eserlerinin oumlğrenilmesi ccedilocuğun kişiliğine saygı goumlsterilmesi oumlğretmen ve oumlğrenci arasında suumlrekli bir diyalogun olması oumlğretmen ve oumlğrenci arasın-da suumlrekli bir diyalogun olması oumlğrenciler arasında bir rekabet anlayışının geliştirilmesi oumlğrenme ccedila-basıyla beden eğitimi arasındaki bir dengenin ku-rulması Duumlnyaya accedilık birey olmanın gerekliliklere inanır ve onları uygulamaya ccedilalışırlar

Cizvitler (fr jeacutesuites)ldquoİsarsquonın askerlerirdquo olarak bilinen 1534 yı-lında kurulmuş Katolik dinin yaygınlaş-masında misyonerlik faaliyetleri yapan bu amaccedilla eğitim ve okullaşmada aktif rol oy-nayan Katolik Cizvit Tarikatının uumlyeleri)

Rabelais (1494-1553) Pantagruel adlı eserinde Gargantuarsquonın oğlu Pantagruelrsquoe yazdığı bir mek-tuptan hareketle huumlmanist bir eğitim programında olması gereken şeylerle ilgili oumlrnekler verir

[] Senden dilleri muumlkemmel bir biccedilimde oumlğ-renmeni istiyorum Quintilienrsquonin istediği gibi oumlncelikle Yunanca ikinci olarak Latince ve sonra da kutsal metinleri okumak iccedilin İbranice Kelda-nice ve bunlara paralel olarak Arapccedila oumlğrenmeni istiyorum ayrıca Yunancada Eflatunrsquou Latincede Ciceacuteronrsquou taklit ederek kendi uumlslubunu oluştur-manı istiyorum Geriye bir de aklında tutman gereken tarih kalıyor []Guumlzel sanatlar geometri aritmetik ve muumlzik ko-nusunda sen kuumlccediluumlkken beş ya da altı yaşlarında az da olsa sende bir istek uyandırdım Geri ka-lanları da takip et en azından belli başlı şahsi-yetleri tanı []Medeni hukuk konusunda guumlzel metinleri ezbere bil ve felsefeyle bana onların karşılaştırmasını yapDoğa olaylarını oumlğrenmeye gelince kendini on-lara buumlyuumlk bir merakla vermelisin Bilmediğin ne deniz ne ırmak ne de ccedileşme kalsın oumlyle ki balıklara havadaki kuşlara ağaccedillara ağaccedilccedilık-lara ormandaki ccedilalılıklara yerdeki otlara ye-rin altında saklı madenlere Doğunun ve Guumlne-yin değerli taşlarına varıncaya kadar bilmediğin bir şey olmasın (Franccedilois Rabelais Pantagruel Boumlluumlm VIII)

Ne var ki Gargantuarsquonın ldquobilmedik bir şey kal-masınrdquo ifadesinin iccedileriğinde anlatılmak istendiği gibi tuumlm disiplinleri ve bilgileri kapsayan boumlylesi bir eğitim duumlşuumlnceyi ve entelektuumlel zekacircyı bir kar-maşaya suumlruumlkler bilgiler birbirine girer Kuşkusuz huumlmanizm farklı disiplinlere ait bilgilerin birleşti-rilmesiyle de ilgilenir ancak Rabelaisrsquoden farklı ola-rak Marsilio Ficino Erasmus ve Pico della Miran-dola Orta Ccedilağrsquodan kalan bilgilerin pek ccediloğunun gereksiz ve boş olduğunu ve yenilenmeye ihtiyaccedilla-rı olduklarını savunurlar

Huumlmanist eğitim programında dillerin oumlğrenil-mesine oumlncelik verilir ccediluumlnkuuml diller Antik metinlere doğrudan ulaşmaya olanak verirler Bu nedenle huuml-manist kuumlltuumlr uumlccedil dillidir Yunanca Latince ve İbra-nice Filolog ve filozof Lorenzo della Valle (1407-1457) Latince konusunda ldquoTuumlm halklara guumlzel sanatları oumlğreten Roma dili oldu Onlara her tuumlrluuml bilginin yolunu accedilan kanunların doğrusunu da bu dil oumlğretti Onları barbarlıktan kurtardı Aziz son derece aziz olan Latin dili buumlyuumlk ve kutsal guumlcuuml olan bir dildir []rdquo der (Beacuterenger 1998 s 13) Ancak huumlmanistler hiccedilbir zaman kendi ana dilleri-ni oumlnemsiz kabul etmezler

93

Batı Edebiyatında Akımlar I

Dil ve kutsal metinler konusunda filolojik ve tarihsel eleştiri oumlğrenmek yoluyla huumlmanistler İb-ranice aslından Latinceye ccedilevrilmiş ve Trento Kon-sili tarafından geccedilerliliği kabul edilen İncilrsquodeki ve diğer kutsal kitaplardaki dil yanlışlıklarını duumlzelt-meyi teklif ederler

TrenteTrento Konsiliİtalyarsquonın Trento şehrinde Papa III Paulrsquouumln ccedilağrısı uumlzerine Martin Lutherrsquoin dillendirdiği reform taleplerine karşılık toplanan ccedilalışmaları 1545 yılından 1563 yılının sonuna kadar suumlren yuumlksek din adamları konseyinin adı)

Huumlmanistler Batı medeniyetindeki her alanın temelinde Yunan ve Latin kuumlltuumlrlerinin yer aldığını goumlz oumlnuumlnde bulundurarak bu kuumlltuumlrlerin yaşatıl-masını isterler Bu nedenle zamansal olarak eskiye youmlnelme Antik Yunanlıların ve Romalıları basit bir şekilde taklit etmek anlamı taşımaz Eskilerin yapmış oldukları deney ve goumlzlemlerden hareket-le insan duumlşuumlncesi ve eylemlerini Roumlnesansrsquoın her alanındaki sorunların ccediloumlzuumlmuumlnde kullanmak is-terler Nicolas Machiavelli 1513 yılında Franccedilois Vettorirsquoye yazdığı mektubunda Eskiler ve Roumlnesans sanatccedilıları arasında sıcak bir temasın varlığını ve Yunanca ile Latince gibi antik uygarlıkların dilleri-ne olan saygılarını şoumlyle seslendirir

[] Akşam olunca evime doumlnuumlyor ve kuumltuumlpha-neme giriyorum Her guumlnkuuml kirli paslı giysilerimi kapının eşiğine bırakıyor saraylarda kralların karşısındaymış gibi giyiniyorum Uygun bir tarz-da giyinmiş halde geccedilmişin insanlarının antik saraylarından iccedileri giriyorum Beni dostccedila huzur-larına kabul ediyorlar Bana uygun olan ve onun iccedilin duumlnyaya geldiğim tek besinden besleniyorum Hiccedil ccedilekinmeden başlıyorum ve onlara yaptıkları işlerin eylemlerin nedenlerini soruyorum İnsan-lıkları oumlylesine yuumlce ki doumlrt uzun saat boyunca sorularımı cevaplandırıyorlar artık hiccedilbir sıkıntı duymuyorum Her tuumlrluuml sefaleti unutuyor yok-sulluktan ccedilekinmiyor oumlluumlmden korkmuyorum [] (Nicolas Machiavelli Franccedilois Vettorirsquoye Mektup 1513)

Eskinin yazarlarıyla temas Nicolas de Cues (1401-1464) Pico della Mirandola ve Marsilio Ficino (1433-1499)rsquone Platonrsquou tanıma onun ve Plotin ile Proclus gibi yeni Platoncuların eserlerini tercuumlme etme imkacircnı verir Eflatunrsquoun keşfi sanat ve duumlşuumlnce duumlnyasına hacirckim olan Aristocularla başlangıccedilta buumlyuumlk tartışmalara neden olsa da so-nunda bir uzlaşma sağlanır

Roumlnesans huumlmanistleri arasında ldquoyeni insanrdquo anlayışına karşı en kuşkucu yaklaşımı sergileyen Montaigne (1533-1592)rsquodir Babasının Protestan-ların buumlyuumlk bir kıyıma uğradığı Saint-Bartheacuteleacutemy Katliamında oumllmesi ona ıstırap ccedilektiren hastalık toplumda egemen olan hoşgoumlruumlsuumlzluumlk doumlnemin-deki hurafeler ve fanatizm Montaignersquode bir yan-dan huumlmanizmin iyimser bir duumlnya goumlruumlşuuml olarak oluşmasına oumlte yandan doumlneminde aşılmaz gibi goumlruumllen bu sorunların huumlmanist yaklaşımlarla ccedilouml-zuumllmeleri konusunda kuşkuların doğmasına neden olur 1572 yılında Denemelerrsquoi bu doğrultuda kale-me alır Eserinin başında eserini okuyacak okura seslenerek şoumlyle der

Sevgili okur işte sana iyi niyetle yazılmış bir ki-tap Daha girişte seni uyarıyorum ki bu kitabı senli benli ve kişisel bir niyetle yazdım Ne senin yararını ne de kendi şanımı goumlzetmeyi duumlşuumlnme-dim Boumlyle bir tasarı zaten benim guumlcuumlmuuml aşar []Bu kitabı yakınlarım iccedilin bir kolaylık olsun diye yazdım İstedim ki beni kaybedecekleri za-man (ki pek yakındır) hakkımda bildikleri daha ayrıntılı ve daha anlaşılır olsun Kendimi herkese beğendirmek niyetinde olsaydım oumlzenir bezenir en goumlsterişli halimle ortaya ccedilıkardım Kitabımda sade doğal ve her guumlnkuuml halimle oumlzentisiz be-zentisiz goumlruumlnmek isterim ccediluumlnkuuml ben kendimi olduğum gibi anlatıyorum Burada kusurlarım nasıl bir adam olduğum edebin terbiyenin izin verdiği oumllccediluumlde accedilık olarak goumlruumllecektir Hala ilk doğa kanunlarının rahat serbestliği iccedilinde yaşa-dıkları soumlylenen insanlar arasında olsaydım emin ol ki kendimi tastamam ve ccedilırılccedilıplak da goumlsterir-dim Kısacası okuyucu kitabımım oumlzuuml benim Boş zamanlarını bu kadar sudan ve anlamsız bir konuya harcaman akıl karı olmaz Haydi hoşccedila kal (Denemeler I Kitap ldquo Okura ldquo 1580)

94

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Saint-Bartheacuteleacutemy KatliamıDini Aziz Bartheacuteleacutemy guumlnuumlnuumln gecesin-de Parisrsquote Katolik asilzadelerin Protestan evlerini basıp Protestanları oumllduumlrmesiyle başlayan sonrasında pek ccedilok kente yan-sıyarak onbinlerce kişinin oumllduumlruumllmesine neden olan katliam)

Montaigne merkeze tuumlm evren doğa ya da insanla ilgili soruları oumlzel bir bireysellik ken-di duumlnya bilinci ve duumlnyayı algılama biccedilimiyle koyar Ancak yaptığı işin ne olduğunu anlamak iccedilin insanın ne olduğunu bilmek onun yete-neklerini tanımak ve Montaignersquoin uumlnluuml sorusu ldquoNe biliyorumrdquoa cevap vermeye ccedilalışmak gere-kir Ona goumlre insan bedeninin ve ruhunun sahip olduğu guumlccediller kusursuz değildir insan bedeni ve ruhundaki etkilenme ve hastalıklar oldukccedila fazla-dır insan denen varlıkta bir ilerleme yoktur ya da olmayacaktır Anlaşılan o ki Montaigne goumlre ar-tıları ve eksileri goumlz oumlnuumlnde bulundurulduğunda insan sınırlı guumlce sahip bir varlıktır Bu durumda insan iyinin guumlzelin ve gerccedileğin bilgisine ulaşa-bilir mi İnsanın nesnelerin varlığıyla iletişim kur-ma olanağı var mı gibi sorular onun kuşkuculu-ğunu accedilıklıkla ortaya koyar Buna rağmen suumlrekli bir devinimin varlığından da soumlz eder

Başkaları insanoğlunu yetiştiredursun ben onun yetiştirilmesini anlatıyorum ve kendimde pek koumltuuml yetişmiş bir oumlrneği sunuyorum Bu oumlrneğe yeniden biccedilim vermek elimde olsaydı elbet onu olduğundan ccedilok başka tuumlrluuml yapardım Bir kez yapılmış artık Şunu soumlyleyeyim ki kendimi an-latırken soumlylediklerim değişik ve değişken olmak-la beraber hiccedil de gerccedileğe aykırı değildir Duumlnya durmayan bir salıncaktır Orada her şey toprak Kafkasyarsquonın kayalıkları Mısırrsquoın piramitle-ri hem ccedilevresiyle birlikte hem de kendi kendine sallanır Durmanın kendisi bile daha ağır bir sallantıdan başka bir şey değildir Konumumu (kendimi) hep aynı halde bulundurmak elimde değil Doğal bir sarhoşlukla salına serpile yuumlruuml-yuumlp gidiyor Onu belli bir noktada canımın is-tediği bir andaki haliyle alıyorum Varlığı değil onun geccediliş halini anlatıyorum [] (Denemeler III Kitap II Boumlluumlm)

ldquoVarlığı değil onun geccediliş halini anlatıyorumrdquo ifadesini anlamak iccedilin Montaignersquoe goumlre nasıl bil-gilendiğimizi incelmek gerekir Onun anlayışına goumlre her tuumlr bilgimizin kaynağında duygularımız ve duygularımızla elde ettiğimiz izlenimlerimiz vardır Ancak duygularımız kesin olmadıkları gibi yanıltıcı da olabilirler akla dayalı bilgilerimize ge-lince oumlrf ve adetlerimizin ve tutkularımızın meyve-lerinden başka şey değillerdir O halde her şey bir değişim hareket ve yorumdan oluşur Montaigne işte bu nedenle ldquoProjemi gerccedilekleştiremiyorumrdquo der ve insanın doğası hakkında şu eklemeyi yapar

Duumlşuumlnce de duumlşuumlnuumllen şey de durmadan devi-nip değişmekte olduğu iccedilin birinden oumltekine şaşmaz hiccedilbir ilişki kurulamaz Varlıkla aramızda hiccedilbir ulaşım yok ccediluumlnkuuml her insan her zaman doğmakla oumllmek arasındadır kendinden verebildiği dumanlı bir goumlruumlntuuml bir goumllge ve kaypak cılız bir yorumdur Duumlşuumlncenize kendi varlığını yakalatmaya kalkacak olursanız suyu avuccedillamaktan başka bir şey olmaz yapabileceğiniz ccediluumlnkuuml yaratılıştan her yana akan bir şeyi ne kadar sarıp sıksanız yakalamak avucunuza almak istediğinizi o oumllccediluumlde yitireceksiniz (Denemeler II Kitap XII Boumlluumlm)

Filozof Montaigne yerleşik dinsel bilgi ve uy-gulamalar kadar insanı ilgilendiren tuumlm bilimler-deki yanlış bilgi ve uygulamalara da şiddetli eleşti-riler getirir

Huumlmanizmin Sonraki Doumlnemlere Etkisi

Huumlmanizmin goumlrkemli bir geleceği olur ol-dukccedila zengin bir hazineyi daha sonraki kuşaklara aktarır Huumlmanizm akımından esinlenen klasik-ler klasik sanat ve edebiyatta geccedilmişin değerlerine doumlnmeyi onları taklit etmeyi ya da onlardan esin-lenmeyi ilke edinerek huumlmanist insan anlayışını ve evrensel insanı yaratmakta kullanırlar

XVIII yuumlzyıl Aydınlanma Ccedilağırsquonda da insa-na ve bilime verilen oumlnemle huumlmanizmin mirası kendini accedilıkccedila belli eder XIX yuumlzyılın pozitivist duumlşuumlnuumlrlerinden olan Auguste Comte ldquoTanrırsquonın dinirdquo yerine ldquoinsanın dinirdquoni koymak gerektiğini ifade ederken huumlmanist anlayışı yansıtmış olur XX yuumlzyılda ortaya ccedilıkan ve insanlığın mut-suzluğuna ccediloumlzuumlm arayan Marksist huumlmanizm varoluşccedilu huumlmanizm Camusrsquonuumln huumlmanizmi

95

Batı Edebiyatında Akımlar I

Malrauxrsquonun huumlmanizmi gibi duumlşuumlnce akım ve anlayışlarını etkilemeye devam eder Guumlnuumlmuumlzde bile benzer doğrultuda insan eksenli birccedilok oumlğre-tide varlığını suumlrduumlruumlr

Roumlnesans ve Huumlmanist Akımın Getirdiği Buumlyuumlk Değişimler

Bilim ve sanatta kaydedilen gelişmelere ek ola-rak insan eğitimine ve eğitim iccedilin bilime verilen oumlnem ve destek sayesinde coğrafya haritacılık ve denizcilik gibi birccedilok alandaki ilerlemeyle yeni ufukların ve değişimlerin oumlnuuml accedilılır

Buumlyuumlk KeşiflerChristophe Colombrsquoun Vasco de Gamarsquonın

Meksikarsquoyı keşfeden Magellan ve Cortezrsquoin seya-hatleri o guumlne kadar bilinmeyen yeni ufukların keşfedilmesini sağlar Amerika ve Brezilyarsquonın keş-fi gibi buumlyuumlk keşifler ticari değişimler iccedilin olum-lu olurken siyasal duumlzenin altuumlst olmasına neden olurlar Uumllkeler arasında bir yandan siyasal ittifak-lar oluşurken oumlte yandan İspanyollar Portekizler Fransızlar ve İtalyanlar arasında olduğu gibi ticari rekabetler ortaya ccedilıkar

Keşfedilen Yeni Duumlnyada karşılaşılan ldquoYerlilerrdquoe karşı yapılan kıyımlar aydın ccedilevrelerinde sorgula-nır hale gelir Entelektuumleller insanı daha iyi tanı-yabilmeleri ve sorgulayabilmeleri iccedilin kendilerini katledilenlerin yerine koyarak yanlışlıkları eleşti-rirler Oumlrnek olarak insanlık hatalarından ders al-mamışccedilasına davranarak Yuumlzyıl Savaşları ccedilerccedileve-sinde yer alan La Rochelle Savaşında (1627-1628) Katolik huumlkuumlmet guumlccedillerinin bir yıldan fazla suumlren kuşatmaları sırasında accedillıktan oumlluumlmle karşı karşıya kalan Protestanların birbirinin cesedini yamyamlar gibi nasıl yedikleri Theacuteodore de Bry ve Jean de Leacutery tarafından betimlenir

Huumlmanist doumlnem iccedilinde gerccedilekleştirilen Buumlyuumlk Keşifler şu şekilde sıralanabilir

1488 Portekizli Bartolomeacute Diaz Afrikarsquonın en guumlneyinde yer alan Uumlmit ve Agulhas Burunla-rını dolaşır

1492 İspanyarsquonın hizmetindeki Cenovalı Christophe Colomb 12 Ekim guumlnuuml Bahamalar-daki San Salvadorrsquoa ulaşır Hindistanrsquoa vardığını zanneder Daha sonra Yeni Duumlnyaya doğru doumlrt seyahat daha gerccedilekleştirir

1497 İngiliz John Cabot Kuzey Amerikarsquoda karaya ccedilıkar

1498 Portekizli Vasco de Gama deniz yoluy-la Hindistanrsquoa gitmeyi başarır

1500 Portekizli Pedro Alvarez Cabral Brezilyarsquoyı keşfeder

1519-1522 İspanyol Fernand Magellan ken-di adıyla anılan boğazı keşfeder ancak Filipinlerrsquode oumlluumlmuumlyle yerini alan Juan Sebastian Del Cano duumlnyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan ilk duumlnya turunu tamamlar

1534-1536 Fransız Jacques Cartier Kanadarsquoya ayak basar ve Saint Laurentrsquoı ele geccedilirir

1577-1580 İngiliz Francis Drake ikinci duumln-ya turunu tamamlar ve Kaliforniyarsquoyı keşfeder

SavaşlarXVI yuumlzyıla devletler savaşları ve sivil savaşlar

damgasını vurur 1527 yılında Charles Quintrsquoin Romarsquoyı kuşatması yuumlzuumlnuuml geleceğe doumlnmuumlş olan Roma şehri iccedilin barbar bir muumldahalenin semboluuml olur Huumlmanistler halklar arasında evrensel bir uyumla oluşacak barışı duumlşlerken ne yazık ki huuml-manist uumltopya ccedilalkantılı doumlnemin olumsuzlukla-rından etkilenir

1495rsquote başlayıp 1559rsquoa kadar suumlren İtalya sa-vaşları Fransa ve İtalya arasındaki kalıcı duumlşmanlı-ğın yerleşmesine neden olur

Fransarsquoda yaşanan Placards Olayı dinsel duumlş-manlığı koumlruumlkler ve kral I Franccediloisrsquoyı Evanjelist-ler uumlzerindeki baskıyı artırmaya suumlruumlkler Cleacutement Marot oruccedil doumlneminde domuz yağı yediği iccedilin suumlrguumlne gitmek istemez hapsedilir Arkadaşı Rabe-lais yaşamının oumlnemli bir boumlluumlmuumlnuuml yazdığı kitap-lardaki eleştirilerden dolayı karşılaşacağı misilleme-lerden kaccedilarak geccedilirir

Placards OlayıAfişler Olayı18 Ekim 1534 guumlnuumln gecesinde Amboisersquoda uumllkenin her yerinde ayinler yapılmasına kar-şı olduklarını bildiren Protestan afişlerinin kralın ikametgacirchının kapısına varıncaya ka-dar yapıştırılmasıyla Katolik-Protestan ccedilatış-malarına neden olan olayın adıdır)

Katolik ve Protestanlar arasındaki sivil savaşlar Fransarsquoda birbirini izler ve 1562 yılından 1593 yı-lına kadar olan doumlnemde sekiz sivil savaş gerccedilekle-

96

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

şir 24 Ağustos 1572 tarihinde gerccedilekleşen Saint-Bartheacuteleacutemy katliamında on binlerce varan insan oumlluumlr tuumlm Avrupa bu kanlı savaş karşısında ccedilalka-lanır toplum derin bir karmaşa yaşar İnsandaki inanccedil zayıflar ancak her şeye rağmen huumlmanistler ideallerini yaymaya devam ederler

Bilimsel Gelişmeler Bilimsel alanda Aristo ve goumlkbilimci

Ptolemaiosrsquoun duumlşuumlnduumlğuuml gibi sonsuz kapalı ol-mayan ve duumlzenli bir duumlnyanın varlığından soumlz eden Alman filozof Nicolas Cues XV yuumlzyılın ortalarında bir tartışma başlatır Daha sonra Co-pernic (1473-1543) guumlneşin gezegenlerin hareket ekseni ortasında yer aldığını soumlylemekle tartışmayı ilerletir Galileo Galilei (1564-1642) karşılaştığı sert tepkilere rağmen duumlnyanın guumlneşin etrafında doumlnduumlğuumlnuuml dile getirir Yeni bilimsel gerccedileklikler ortaya ccedilıktıkccedila eski inanışlar sorgulanmaya başlar kesin bilgi diye oumlğretilen birtakım şeyler ccediloumlker ye-rine deneye ve goumlzleme dayalı bilgiler gelir

Tanrırsquonın yarattığı duumlnya artık evrenin merke-zi olmaktan ccedilıkar Duumlnya uumlzerinde yapılan buumlyuumlk keşifler Tanrırsquonın elinden ccedilıkmış o ana kadar bi-linmeyen toprakları insanların hizmetine sunar Kilise saygınlığının kaybolmasına neden olan bu keşifleri engellemek iccedilin boş bir ccedilaba iccediline girer ancak başarılı olamaz artık yeni bir duumlnya devreye girmiştir

Bilimlerin oumlzellikle de matematiğin oumlnemi insanın mevcut duumlnyayla olan ilişkisiyle bağlan-tılı olarak accedilıklanır İnsan geniş evrende gelişir ve duumlnya goumlruumlnuumlmuumlnde kendine ait kuumlccediluumlk bir evren yaratır Bu evrende yeni bir onur bir saygınlık elde eder Fen bilimleri tıp edebiyat ve guumlzel sanatlar insan bedeninin iccedil işlevlerinin ccedilalışmasıyla oranla-rı goumlruumlnuumlşuumlyle insan ve duumlnya arasındaki ilişkiyi ortaya koyarlar Leonardo da Vinci doğaya eğilir goumlzlem yapar işleyiş kurallarını oumlğrenmek ve ben-zerlikleri goumlrmek iccedilin kadavraları kesip biccediler Artık insana youmlnelik yeni bir bakış ortaya konur insan artık Tanrırsquonın yarattığı duumlnyanın ve kendi eylem-lerinin merkezinde yer alır

Bilimsel duumlşuumlncenin ortaya ccedilıkışı deneylerin de gerccedilekleşmesine vesile olur Yapılan keşifler

matematiği insan anatomisini astronomiyi ve haritacılığı ilerletir Veacutesale Kilisenin yasaklama-sına kadar insan bedeni uumlzerinde inceleme ve deneyler yapar Ambroise Pareacute atardamarların bağlantı sistemini ccediloumlzer Copernic guumlneşin geze-genlerin ortasında yer aldığı ve gezegenlerin onun etrafında doumlnduumlğuumlnuuml iccedileren kuramını ortaya atar ve Belccedilikalı Mercator duumlnyanın yuvarlak oldu-ğunu ortaya koyan ve denizcilerin işini oldukccedila kolaylaştıran haritasını yayınlamakla (1569) coğ-rafyada devrim yapar Bunlara rağmen dinsel tu-tuculuk batıl inanccedillar şarlatanlıklar bilginin ve bilimin gelişme hızını azaltır

Sonuccedil olarak denizciler ve yeni coğrafyala-rı keşfetme peşinde olan kacircşifler bilgi duumlnyasının yaygınlaştırılmasını sağlarlar ve Buumlyuumlk Keşifler sı-rasında Aztekler İnkalar gibi yeni medeniyetlerin keşfini gerccedilekleştirerek bu duumlnyaya katkı sağlarlar

Dile Verilen OumlnemDil uumlzerinde ccedilalışma huumlmanist akımın oumlzellik-

lerinden biridir Dilin incelenmesi olarak bilinen filoloji huumlmanizm ccedilerccedilevesinde gelişir ve orijinal dillerinde yeniden keşfedilmiş olan antik metinler uumlzerine youmlnelim artar Orijinal metinlere ve eski dil-lere youmlnelimdeki amaccedil başlangıccedilta orijinal dilden Avrupa dillerine aktarılmış metinler ve kitaplardaki kusur ve eksiklikleri gidererek asıl metne uydur-mak anlaşılmaz biccedilimde oluşturulmuş yorumları-nı anlaşılır hale getirmektir Aynı zamanda adaletle tıpla edebiyat ve dinle ilgili konularda eski kaynak-lara youmlnelmek model alınan eski bilim adamları-nın mesajlarını daha iyi anlamayı da sağlar Eskileri yorumlamak taklit etmek onlardan alıntı yapmak bilgilerin ve bilim adamlarının koumllesi olmak anla-mında değil eleştirel aklın kullandığı bir oumlzuumlm-seme youmlntemi olarak kullanılması anlamına gelir Dil konusundaki bu inanccedil mitsel bir ifade olan ldquobaşlangıccedilta yalnızca soumlz vardırdquo anlayışına dayanır Dil ve soumlylem Tanrırsquonın insana verdiği temel bir oumlzellik olarak goumlruumlluumlr Erasmus İbraniceden hare-ketle İncili Kilisenin geccedilmiş buumlyuumlk şahsiyetlerini ve Antik Doumlnem filozoflarını bu anlayışla yorum-lar Erasmus ldquoİncilcilerrdquoin deyimiyle kemikleşmiş Katolik oumlğretiyi sorgulama konusu yapar

97

Batı Edebiyatında Akımlar I

Huumlmanizmin Tanınmış İsimleri ve Bazı Eserler

Giovanni Boccaccio

Giovanni Boccaccio (1313-1375) 1313 yılında Floransarsquoda duumlnyaya gelen Giovanni Boccaccio Dante ve Petrarcarsquoyla birlikte İtalyan edebiyat geleneğinin ve huumlmanist kuumlltuumlruumln en tanınmış simalarındandır Fransız huumlmanist ve klasik yazarların yanı sıra İngiliz William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi pekccedilok aydını etkileyen isimdir Decameron adlı eseriyle geleneklerin ve insani değerlerin tanıtımında simge bir isim haline gelir Aynı zamanda İtalyan edebiyatında duumlz yazıyı ilk kullanan yazarların başında gelirLatince yerine halkın kullandığı İtalyancayla 1349-1353 yılları arasında yazdığı eseri Decameron yaşadığı doumlnemin toplumundan gerccedilekccedili goumlruumlnuumlmler sunar Gelişmekte olan Floransa burjuvazisi gereği uzun ticari seferlere ccedilıkan kocalarının geri doumlnuumlşlerini oumlzlem ve endişeyle bekleyen kadınların yuumlreğine biraz olsun su serpmek amacına youmlnelik olarak yazılan eser veba salgınından uzaklaşıp bir arada yaşayan yedi kadın ve uumlccedil erkeğin hoşccedila vakit geccedilirmek iccedilin on guumln boyunca birbirine anlatmak durumunda kaldıkları onar oumlykuuml toplamda yuumlz oumlykuumlden oluşurOumlykuumllerde yaşamdan kesitler insani değerler ve duygulara yer verilerek eksenine insanın oturduğu izlekler anlatılır

Erasmus

Erasmus (1469-1536)Hollandalı Erasmus huumlmanizmin en tanınmış şahsiyetidir Yapmış olduğu sayısız seyahatle Avruparsquoda ortaya ccedilıkan başlıca kuumlltuumlrel hareketlerle temas sağlamış olur Thomas Morersquoun sadık dostudur Yapıtları arasından Deliliğe Oumlvguuml adlı yapıtı din adamları sınıfının yozlaşmasını ve sahtekacircrlıklarını ele alarak Reform hareketinin başlamasına oumlncuumlluumlk eder Buna rağmen Oumlzguumlr İrade Uumlzerine adlı yapıtında insanın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml savunur ve alın yazgısıyla ilgili Lutherrsquoci duumlşuumlnceye karşı duruş sergiler

Pico della Mirandola

Mirandola (1463- 1494) İnanılmaz hafızası ve son derece derin bilgisiyle tanınan Pico della Mirandola İtalyan huumlmanizminin tipik temsilcilerinden biridir İbranice Aramice Arapccedila da bilen Pico duumlnyayı inceleyerek onu idare eden yasaları anlaması ve kendi ruhunun gerekliliklerini kavramak iccedilin bizzat kendini araştırması goumlreviyle insanın tanrı tarafından evrenin merkezine yerleştirildiğini ileri suumlrer

98

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Thomas More(1477- 1535)

Thomas More (1477-1535) Ccedilağının en tanınmış kişilerindendir İngiltere kralı VIII Henryrsquonin başbakanlık goumlrevini de yapan More huumlkuumlmdarının aynı anda Anglikan Kilisesinin de en uumlst duumlzey sorumlusu olma isteğine karşı ccedilıkar Anglikan Kilisenin de papaya bağlı olmasında direten Thomas More Londra Kulesinde hapsedilir Uumlnuumlnuuml Latince olarak kaleme aldığı tanınmış eseri Uumltopya (1516)rsquoya borccedilludur Eflatunrsquodan esinlenerek yazdığı eserinde hayali bir adada farklı inanccedillara sahip insanlar arasında barış ve hoşgoumlruuml birlikteliğinin kurallarıyla duumlzenlenmiş bir toplum yaşamına yer verilir Bu Uumltopya uumllkesinde oumlzel muumllkiyet yoktur ve tuumlm mal varlıkları uumllkenin insanları tarafından ortak kullanılır

NiccolograveMachiavelli

Machiavelli (1469-1527) Floransarsquoda kuumlccediluumlk soylu bir ailede duumlnyaya gelen Machiavelli Floransa Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığının idari işlerinde sekreterlik yapar Prens adlı eserinde Fransa kralı Charles Quintrsquoin model aldığı kişilerden biri olarak goumlsterdiği Ceacutesar Borgiarsquonın yanında goumlrevler uumlstlenir Floransarsquonın Medici Ailesinin eline geccedilmesiyle tutuklanır işkence goumlruumlr ve Floransa yakınlarındaki kendi topraklarına ccedilekilmeye zorlanır İccedilinde ideal bir youmlneticiyi betimlediği gerccedilek anlamda siyasi bir kitap olan Prens adlı eserini 1513 yılında orada yazar

William Shakespeare

Shakespeare (1564-1616) Tiyatro sanatına yeni psikolojik bir gerccedilekccedililik ve derinlik kazandıran insanlığın zenginlik ve ccedileşitliliğini goumlsteren yuumlzlerce hayat ve insan karakteri yaratan İngiliz oyun yazarıdır İlk bakışta belli oumllccediluumlde kuşku iccedileren Montaigne benzeri bir huumlmanizmi benimser Hamlet gibi birccedilok piyesinde kuumlltuumlrel ve ahlaki bir goumlrecelilik ortaya koyar evrensel diye nitelenen huumlmanizmin ilkelerine vurgu yaparShakespeare insanın sahip olduğu hayatın tek hayat olduğuna tanrıların ve oumlluumlmden sonraki bir hayatın şekillendirmediği insanlığın kendi değerleri doğrultusunda bir hayat suumlrmesi gerektiğine inanan bir huumlmanisttir Onun oyun kişileri de insana oumlzguuml aşırılıkları toumlrpuumlleyen kendi oumlzguumlr iradelerine daha fazla youmlnelen karakterlerdir Shakespearersquoin uumlnluuml oyunu Macbeth bireyselliğin en iyi oumlrneği olmasına karşılık Hamlet adlı oyunu ise huumlmanizmi en iyi temsil eden oyundur Shakespeare antik kaynaklardan yararlanarak yazdığı oyunlarında insani değerlere getirdiği oumlvguuml ve doumlneminin dinsel uygulamalarına youmlnelttiği yergiyle insanlığın oumlzguumlrleşmesinden yana olan tavrını belirtir

99

Batı Edebiyatında Akımlar I

FranccediloisRabelais

Rabelais (1494-1553) ve eğitim anlayışı Rableais bir dev olan Gargantua ve onun babası Pantagruelrsquoi yaratan Fransız yazardır Bu karakterlerle aynı adı taşıyan eser beş kitaptan oluşur Aşırı boyutlardaki başlıca kişileri bilge veya halktan birinin soumlylemlerine sahip kişiler olarak farklı biccedilimlerde sunulur Doumlnemin koumltuumlluumlğuumlne ccedilare olan olarak goumlsterilen fiziksel guumlccedil ve buumlyuumlkluumlğuuml oumllccediluumlsuumlzluumlğuuml ortaya koyan eser herkesin kullandığı dille yazıldığı iccedilin bu eser sayesinde Fransızca herkesin karşısında oumlzguumlrluumlğuumlne kavuşur Rabelaisrsquonin Gargantua (1534) adlı eseri bir diğer eseri olan Pantagruelrsquoe goumlre daha tamamlanmış ve buumltuumlnluumlk iccedileren bir yapıdadır Bu iki kitabı daha sonra Pantagruelrsquoin seruumlvenlerini anlatan iki kitap daha takip eder

GargantuaGargantuarsquonın bebeklik doumlnemi Chinonrsquoda kırsal youmlrelerin gelenek ve goumlreneklerinin olduğu bir

koumly ortamında geccediler İlahiyatccedilıların kuralları ccedilerccedilevesinde Orta Ccedilağ eğitimi alır İlk oumlğretmeni Thubal Holophernersquodir Kitabın XX ve XXI Boumlluumlmlerde Rabelais olumsuz sonuccedillarına tanık olduğu bu eğiti-min yerine Gargantuarsquoya ccedilalışkanlığın simgesi durumundaki oumlğretmen Ponocratesrsquoın verdiği huumlmanist eğitimi verdirir Ruhu ve bedeni bir arada olan oumlğrenci bilgiye oumlğrenmeye uygulamaya yaratmaya ve inanmaya karşı sonsuz bir accedillık duyar Gargantua tuumlmuumlyle simgesel olan oumllccediluumlsuumlnuuml elde etmek iccedilin folk-lorunu yansıttığı halka ait oumlzellik ve goumlruumlnuumlmlerini yitirir Artık Roumlnesansrsquoın her tuumlrluuml sanatı fiziksel ve entelektuumlel etkinliklerini yapan yeni insan modeli olur

Eserde Jean Kardeş iccedilin inşa edilmiş olan Theacutelegraveme manastırı ldquooumlzguumlr isteğirdquo simgeler Manastırın ne dış duvarları ne de saati vardır farklı sanatları dilleri oumlğrenmiş her iki cinsten genccedilleri kabul eder ve genccediller orada onur hoşgoumlruuml ve nezaket gibi huumlmanizmin değerlerine uygun eğitim alırlar

Pierre de Ronsard

Ronsard (1524-1585) ldquoŞairlerin prensirdquo diye adlandırılan Ronsard Pleacuteiade şiir akımının en tanınmış kişilerinden biridir Catherine de Medici tarafından idare edilen Katolik kraliyet ailesinin hizmetinde yeteneklerini kullanır 1562 yılında Protestanlara karşı yuumlruumltuumllen doğru olduğuna inandığı kanlı savaşları ve kahramanlık değerlerini oumlver uumllkesini şiirleriyle herkese karşı savunur Yaptığı soumlylemler kendisinin saray şairi olmasını sağlar Katolik kralın onurunun savunucusu olur Bunlara ek olarak kalbinde iz bırakmış Marie Heacutelegravene Cassandrersquoın aşığı olarak bir aşk şairi olarak tanınır İlham perisine sonuna kadar acircşık biri olarak kendini şiirine adamış bir kişiliğiyle huumlmanist akımdaki yerini alır

Joachim du Bellay

Du Bellay (1522-1560) İnsan denen karmaşık yapının sesine Romarsquoda goumlrevli olduğu yıllarda doğduğu topraklara olan oumlzlemine somut bir varlık kazandırmasını bilen tanınmış Pleacuteiade grubu şairlerinden biridir Yeni zenginleştirilmiş ulusal onurun semboluuml olan Fransız dilinin savunucusudur Onun yazdığı Fransız Dilinin Savunulması ve Tanıtılması adlı eser mensubu olduğu grubun resmi bildirgesi olarak kabul edilir

100

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Michel de

Montaigne

Montaigne (1533-1592) Bordeaux belediye başkanlığı yapmış yaşamı boyunca yazmış olduğu tek eseri Denemelerrsquoin yazarı genccedil yaşta kaybettiği La Boeacutetiersquonin en yakın dostu olan huumlmanist Fransız yazardır Eseri gerccedilek anlamda huumlmanist ccedilizgide yazdığı Latin referanslarla harmanladığı duumlşuumlnceler dizisinden oluşan zaman zaman aydın bir insanın kendi portresine ve sıradan bir insanın resmine sıccedilramalar yapan tanınmış bir eserdir Yaşadığı yuumlzyılın ortaya ccedilıkardığı tuumlm sorunları ele alır inceler yorumlar

Huumlmanist Yazarlar Sanatccedilılar ve En Oumlnemli Eserleri

FransarsquodaRabelais (1483-1553) Gargantua 1534 Marguerite de Navarre (1492-1549) Heptameacuteron

1559 Montaigne (1533-1592) Denemeler 1580-1588 Du Bellay (1522-1560) Pişmanlıklar 1558 Ronsard (1524-1585) Aşklar 1552-1555 İtalyarsquodaDante (1265-1321) İlahi Komedya 1321 Petrarca (1304-1374) Il Canzoniere 1374 Ficino (1433-1499) Eflatun Hakkında Yorumlar Machiavelli (1469-1527) Prens 1513 Ariosto (1474-1533) Ccedilılgın Orlando 1521 Castiglione (1478-1529) Dalkavuk 1528 Tasso (1544-1595) Kurtarılmış Kuduumls 1580

İspanyarsquodaCervantes (1547-1616) Don Kişot 1505-1615 HollandarsquodaErasmus (1469-1536) Deliliğe Oumlvguuml 1511 İngilterersquode Thomas More (1478-1535) Uumltopya 1516 Resim ve heykel sanatının uumlnluumlleriFransa Fontainebleau Okulu Franccedilois Clouet

Claude Clouetİtalya Botticelli (1445-1510) Vinci (1452-

1519) Raphaeumll (1483-1520) Correggio (1489-1534) Titien (1490-1576) Tintoret (1518-1594) Arcimboldo (1527-1593) Veronese (1528-1588) Caravaggio (1571-1610)

İspanya El Greacuteco (1541-1614) Hollanda Bruegel (1525-1569) Almanya Duumlrer (1471-1528)

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Din adına yapılan uzun savaşlar accedillık ve salgın hastalıkların getirdiği oumlluumlm ve yılgınlık insanı Tanrırsquodan uzaklaştırıp kendine mi youmlneltmiştir

2 Erasmusrsquoun insanı ldquoduumln-ya vatandaşırdquo olarak kabul etmesiyle kendi hayatı arasında nasıl bir ilişki vardır Araştırın

1 ldquoİnsan kendinin yaratı-cısıdırrdquo diyen huumlmanizm ile ldquovar olmak bilinccedilli seccedilim yapmaktırrdquo diyen varoluşccedilu felsefe arasın-da bir benzerlik var mı

2 Huumlmanizm ilkeleriyle dinler arasındaki ilişkiyi değerlendirin

1 Thomas Morersquoun Uumltop-yarsquosının neden huumlmanist bir eser olduğunu soumlyleyin

2 Yabancı dil ve dilbilimin huumlmanizme katkısından soumlz edin

7 Huumlmanizmin ortaya ccedilıkış nedenlerini accedilıklayabilmek8 Huumlmanizmin insana ve bireye verdiği oumlnemle gelinen aşamaları değerlendirebilmek

Araştır 5 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

101

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Orta CcedilağOrta Ccedilağ Batı Roma İmparatorluğunun yıkıldığı 476 yılında başlar ve yaklaşık bin yıl devam eder Yaşanan olumsuz olaylara ve toplumlara egemen olan rağmen dinsel tutuculuğa rağmen kuumlltuumlrel zenginlik ve ccedileşitlilik arz eder Soumlzluuml edebiyat geleneği-nin huumlkuumlm suumlrduumlğuuml bu ccedilağda yazılı eserler şiir ve şarkı formunda gezgin ozanların okumasına youmlnelik olarak ccediloğunlukla manzum biccedilimde yazılırlar Kahramanlık destanları ve saray roman(s)ları aracılığıyla feodal toplum duumlzeninin efendisi konumundaki kral ve şoumlvalyelerin anlatılarına ve aşklarına yer verilir Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemine 800-1500 yılları arasında skolastik anlayış egemendir Bu anlayış felsefenin dine hizmeti esasına dayanır Felsefe sayesinde dini problemlere cevap aranır Skolas-tik anlayışta din oumlnceliklidir ve amaccediltır buna karşılık huumlmanist eğitim sisteminde birey oumln plandadır Skolastik eğitim kuramsal bilgiyi verirken huumlmanist eğitim goumlrmeye ve deneye dayalı bil-giden yanadır

Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemiyle huumlmanist anlayışın farklarını saptayabilmek2

Orta Ccedilağrsquoın tarihsel ve kuumlltuumlrel konumlandırmasını yapabilmek1

3 Orta Ccedilağrsquoın belirgin edebi tuumlruuml olan roman(s)ın koumlken ve niteliklerini tanıyabilmek

Orta Ccedilağrsquoda EdebiyatOrta Ccedilağ edebiyatı toplumlarda okuryazarlığın ccedilok duumlşuumlk olması nedeniyle soumlzluuml edebiyat olarak gelişir Gezgin ozanlar suumlrekli dolaşarak edebi uumlruumlnlerin yaygınlaşmasını sağlarlar De-rebeylerinin aşklarını anlatan saray roman(s)ları yanında dinsel iccedileriğin ağır bastığı kahramanlık destanları edebi ccedileşitliliği oluş-turur Ccediloğunlukla olağanuumlstuumlluumlklere ve abartılara yer verirler-ken hemen her birinde goumlruumlnuumlr ya da alegorik bir Tanrı sevgisi arayışı vardır

4 Roumlnesansrsquoın ortaya ccedilıkış gerekccedilelerini ve temel niteliklerini sıralayabilmek

RoumlnesansRoumlnesans Haccedillı Seferleri sırasında temas kurulan İslam me-deniyetleri ile Bizansrsquotan oumlzellikle İtalyarsquoya youmlnelen bilginlerin tetiklemesiyle başlar İtalyarsquodaki şehir devletleri yapısı buralara youmlnelen sanatccedilıların himayesinde kolaylık sağlar Himaye goumlren sanatccedilıların ortaya koydukları eserler ccediloğaldıkccedila verilen destek sanat ve edebiyatta hızlı bir gelişmenin olmasını sağlar Gerek Bizanslı bilginlerin yanlarında getirdikleri elyazması antik ki-taplar gerekse manastır ve uumlniversitelerde saklı kitapların okun-ması bilim ve sanat iccedilin bir başka tetikleyici oumlğeyi oluşturur Ticaretin gelişmesiyle elde edilen zenginlik ve refah da sanatsal guumlzelliklerin ccediloğalmasına katkı verir

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

102

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

ReformKilisenin gerccedileklikleri dışında gelişemeyen bilim doğal olarak sanata destek olamaz hale gelir Yapılmak istenen ve yapılan bi-limsel deney ve ccedilalışmaların ldquodine aykırılık taşıyorrdquo huumlkmuumlyle yasaklanması ve hatta cezalandırılması bilim ve sanatın geliş-mesini sağlayamaz Reformla birlikte bilimsel gerccedilekliklerin oumlzguumlrluumlk kazanması doğal olarak bilime ve sanatın gelişmesi sonucunu doğurur

Dinde reformun bilim ve sanata katkısını kavrayabilmek6

Reformu tanımlayabilmek5

HuumlmanizmAntik Doumlneme ait dinsel iccedilerikli olmayan bilimsel ve sanatsal eserlerin Roumlnesans akımıyla birlikte okunması sonucunda douml-nemin aydınlarında eleştirel ve sorgulayıcı bir akıl gelişir Latin ve Yunan kaynaklara youmlneliş yeni bilimsel gerccedilekliklerin ortaya ccedilıkmasını sağlar Eleştirel duumlşuumlncenin gelişimiyle iccedilinde yaşanı-lan dinicirc sosyal ekonomik kuumlltuumlrel ve felsefi değerler ve bunları temsil eden kurumlar sorgulanmaya başlanır Sonunda insan merkezli ve insanla sınırlı huumlmanist felsefe oluşur Matbaanın gelişip yaygınlaşmasıyla kitaplara ulaşımın kolaylaşması buumlyuumlk keşifler Reform gibi başka etkenler de huumlmanizmin doğuşunu kolaylaştırır Huumlmanistler duumlnyayı ve insanı Hristiyan bakış accedilı-sından kurtararak yeteneklerini yuumlceltmek yoluyla onu doğada oumlzguumlr ve yarınını daha iyi kuracak kendini eğitebilecek biccedilim-de guumlccedilluuml bir varlık saymaya başlarlar Evren algısında değişiklik olup duumlnyanın merkez olmaktan ccedilıkması insanların dikkat-lerini doğauumlstuumlnden doğaya ccedilevirmelerini sağlar Huumlmanizmle katı ve değişmez kuralcılık yıkılır İnsan iccedilin yararlı olan her şeye değer verilmeye başlanır Gerccedilek olanla gerccedilek olmayan değerli olanla değersiz olan birbirinden ayrılmaya başlanır Toplum ya-şamında dinsel yaşam tarzına paralel olarak sekuumller bir yaşam tarzı gelişir

Huumlmanizmin insana ve bireye verdiği oumlnemle gelinen aşamaları değerlendirebilmek8

Huumlmanizmin ortaya ccedilıkış nedenlerini accedilıklayabilmek7

Batı Edebiyatında Akımlar I

103

neler oumlğrendik

1 Orta Ccedilağ edebiyatında hayvan karakterlerin toplum yaşamındaki bireyleri temsil ettiği oumlykuumller-den oluşan eser hangisidir

A La Fontainersquoin FabllarıB Ezop MasallarıC Andersen MasallarıD Tilkinin RomanıE Floire ve Blanchefleur

2 Hangisi skolastik duumlşuumlncenin temel oumlzellikle-rinden biridir

A Eğitimde uygulamaya oumlnem vermesiB Dini konuları ikinci plana itmesiC Aklı inancın hizmetine sunması D Eflatunrsquoun duumlşuumlncelerini reddetmesiE Aklı inanccediltan uzak tutması

3 Aşağıdaki seccedileneklerin hangisi skolastik anla-yışın oumlzelliklerinden biri değildir

A Akıl ve dini uzlaştırmaya ccedilalışırB 800rsquoluuml yıllar sonrasında gelişirC Geccedil doumlnemde din felsefeye uumlstuumln gelirD Akla oumlnem verdiği iccedilin dinsel oumlzguumlrluumlğe de

oumlnem verirE ldquoAnlamak iccedilin inanıyorumrdquo ifadesini ilke edinir

4 Aşağıdakilerden hangisi bir Roumlnesans sanatccedilı-sı mimar ya da yazarı değildir

A Leonardo da Vinci B RaphaeumllC Lorenzo de Medici D MichelangeloE Donatello

5 Roumlnesansrsquoın ekonomik değişim ve gelişmeye katkısı hangi şekilde olmuştur

A Papa insanların sorunları yerine Kilisenin mal varlığıyla ilgilenir hale gelir

B Coğrafi bilgilerin gelişmesiyle denizcilik de ge-lişir yeni uumllke ve zenginlikler keşfedilir

C IV Henri Nantes Fermanıyla dini ccedilatışmaları sonlandırır ekonomide canlanma olur

D Galileorsquonun bilimsel keşifleri ekonomiye reh-berlik eder

E Derebeyleri ellerindeki toprakları koumlyluumllere dağıtır

6 Aşağıdakilerden hangisinin Protestan Re-form sırasında Avrupa uumlzerinde dinsel bir eylemi-nin etkisi yoktur

A Niccolo Machiavelli B Martin LutherC Jean Calvin D Ulrich ZwingliE VIII Henry

7 Aşağıdakilerden hangisi Anglikan Kilisenin oumlzelliklerinden biri değildir

A XVI Yuumlzyılda İngilterersquode kurulmuş bir kilisedirB İngiliz kral ve kraliccedilenin Anglikan kilise uumlzerin-

de etkisi varC Anglikan Kilise Romarsquodaki papalığa bağlı değildirD Protestan ve Katolik anlayış arasında bir ccedilizgide

bulunurE John Wyclif rsquoin İncilrsquoi İngilizceye ccedilevrilmesiyle

kuruldu

8 Aşağıdakilerden hangisi huumlmanizmin tanımı olabilir

A İnsanın merkezde olduğu ve kendini eğitebile-ceğini benimseyen anlayıştır

B Tanrırsquonın her şeyin merkezinde olduğu her şe-yin onun iznine bağlı olduğu anlayışıdır

C Bilimsel yenileşmelere rağmen batıl inanccedilların egemen olduğu anlayıştır

D En iyi eğitimin Orta Ccedilağ skolastik eğitimle ve-rilebileceğini benimseyen anlayıştır

E Antik Doumlnemi bırakıp yeni kaynakların kulla-nılmasına youmlnelmeyi oumlneren anlayıştır

9 Huumlmanist duumlşuumlncelerin yaygınlaşmasında en etkin roluuml aşağıdakilerden hangisi oynamıştır

A Buumlyuumlk Keşif seyahatleriB Matbaanın yaygınlaşmasıC Bilimsel bilginin artmasıD Uumllkeler arasındaki savaşlarE Ticaretin gelişmesi

10 Aşağıdakilerden hangisi Roumlnesans doumlnemi huumlmanistlerinden biri değildir

A Lefegravevre drsquo Etaples B Pico della MirandolaC Marsilio Ficino D MontesquieuE Montaigne

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

104

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoEleştiri Edebiyatırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 D Yanıtınız yanlış ise ldquoReformrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSkolastik Eğitim ve Fel-seferdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 D Yanıtınız yanlış ise ldquoHuumlmanizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSkolastik Felsefe ve Eği-timrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 C Yanıtınız yanlış ise ldquoReformrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

7 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoRoumlnesansrdquo konusunu ye-niden goumlzden geccediliriniz

4 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoRoumlnesansrdquo konusunu ye-niden goumlzden geccediliriniz

5 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoHuumlmanizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoHuumlmanizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 D

Araştır YanıtAnahtarı

3

Araştır 1

1 Orta Ccedilağ Avrupa toplumundaki bağnazlık ve gericilik yalnızca dinin etkisin-den kaynaklanmaz Ccediluumlnkuuml Avrupa toplum yapılarını oluşturan sınıflardan koumlyluuml ve ccediliftccedili sınıfı nuumlfusun 97rsquoye varan oranını oluşturduğu ve hiccedilbir biccedilimde eğitimle ilişkisi olmadığı iccedilin insanlığın gelişimine ayak uyduracak yeni anlayış ve bakış accedilıları geliştiremezler Bu nedenle yaşadıkları uumllkenin ezici ccediloğunluğunu oluşturan bu kesim atalarından kalan anlayışları suumlrduumlr-meye devam ettikleri iccedilin toplumlarında bağnazlık ve gericilik hacirckim olur

2 Asıl gerekccedile oumlzellikle dini ilkeleri algılamakta zorlanan ve bu nedenle din-den uzak duranlara cebir mantığı ccedilerccedilevesinde tutarlı ikna edici bilgi ve cevaplar vermek olsa da skolastik duumlşuumlnce ve eğitim sistemini kusursuz bir sistem haline getirme ccedilabalarının varlığı da goumlruumlluumlr Bundan dolayıdır ki farklı skolastik doumlnemde farklı bilimsel youmlntemler devreye sokulmuştur

Araştır 2Orta Ccedilağ sanat ve edebiyatında aynı anlayışı ve ilkeleri benimseyerek bir araya gelen ve bu ilkeler doğrultusunda oluşturulan bir ekol yoktur Pleacuteiade gibi şiir ve dil bağlamında oluşturulan boumlyle bir ekoluumln ilk oumlrneklerine ancak XVI yuumlzyıl ve sonrasında rastlanmaktadır

Araştır 3

Milattan oumlnceki doumlnemde ya da Avruparsquonın henuumlz Hıristiyanlığı kabul etme-diği doumlnemde Yunan Roma ve Mısır gibi uygarlıkların oumlzellikle sanatta ulaş-tıkları duumlzey son derece yuumlksektir Gerek uygarlıkların ccediloumlkuumlşuuml gerekse dinin sanata getirdiği yasak ve kısıtlamalar yuumlzuumlnden uzun yıllar iccedilinde sanat anla-yışında bir ccediloumlkuumlş yaşanır Roumlnesans doumlneminde Antik Doumlnemin uumlslubundan hareketle yeniden bir canlanma olduğu iccedilin ldquoyeniden doğuşrdquo anlamındaki ad verilmiştir Birincisi Antik Doumlnem sanatı olarak kabul edilir

Batı Edebiyatında Akımlar I

105

Araştır YanıtAnahtarı

3

Araştır 4XVI yuumlzyılın ortalarındaki Trento Konsilinin yaptığı reformlar dışında geniş ccedilaplı denilebilecek reformlar yapılmamıştır Bazı oumlzel durumlara ilişkin XVII yuumlzyılda alınan kararlar olsa da reform niteliğini taşımazlar

Araştır 5

1 Tarih boyunca gerccedilekleşmiş oumlrneklere bakıldığında buumlyuumlk yıkımların oumlzellikle de dinsel temaların ağırlıkla işlendiği konularda gelen felaketle-rin ardından insanların dinden uzaklaştığı eğlenceye ve dindışılığa daha fazla oumlnem verdiği goumlruumlluumlr Birinci ve İkinci Duumlnya Savaşlarının ardından gelişen ccedilılgın ideolojilerin buumlyuumlk bir hızla duumlnyada moda olması buna oumlrnektir Bu nedenle umduğunu dinde bulamayan oumlzellikle genccedillerin tutumu kendi değerlerine zevk ve sefasına youmlnelmek şeklinde gerccedilekleşir

2 Erasmus Hollanda İtalya Fransa ve İsviccedilre gibi uumllkelerde suumlrekli seyahat eden ve uumllkelerde yaşamını suumlrduumlren bir kişidir Oumlzellikle yaşadığı uumllke-lerdeki aydın ve duumlşuumlnuumlrlerle suumlrekli iletişim gerccedilek anlamda gerek seya-hatleri gerekse irtibatları accedilısından bir duumlnya vatandaşı niteliğindedir Guumlnuumlmuumlzde uygulanan Erasmus Oumlğrenci Değişim Programı da onun yaşamı ve entelektuumlel etkinliklerinden hareketle şekillenmiştir

Agibalova Y amp Donskoy G (2017) Orta Ccedilağ Tarihi Ccedilev Ccedilağdaş Suumlmer Yordam Kitap İstanbul

Bauer SW (2014) Orta Ccedilağ Duumlnyası Ccedilev Mehmet Moralı Alfa Yayıncılık İstanbul

Beacuteneacutevent C (2007) Lrsquohumanisme Gallimard Paris

Beacuterenger J (1998) LrsquoAutriche-Hongrie 1815-1918 Arman Colin Paris

Coşkun İ (2003) ldquoModernliğin Kaynakları Roumlnesans Uumlzerine Bir Değerlendirmerdquo Sosyoloji Dergisi (İstanbul Uumlniversitesi) cilt3 ss45-69

Davies T (2010) Huumlmanizm Ccedilev Emin Bozkırlı Sitare Yayınları İstanbul

Demirkent I (1997) Haccedillı Seferleri Duumlnya Yayıncılık İstanbul

Heidegger M (2013) Huumlmanizm Uumlzerine Ccedilev Yusuf Oumlrnek Tuumlrkiye Felsefe Kurumu Ankara

İnalcık H (2015) Roumlnesans Avrupası İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Montaigne M (2010) Denemeler Ccedilev Temel Keşoğlu Doruk Yayınları İstanbul

Nauert Ch G (2011) Avruparsquoda Huumlmanizm ve Roumlnesans Kuumlltuumlruuml Ccedilev Bahar Tırnakcı Tuumlrkiye İş Bankası Yayınları İstanbul

Said E W (2005) Huumlmanizm ve Demokratik Eleştiri Ccedilev Osman Akınhay Agora Kitaplığı İstanbul

Sezen Y (2005) Huumlmanizm ve Tuumlrkiye İz Yayıncılık İstanbul

Trotot C (2009) Lrsquohumanisme et la Renaissance Anthologie Flammarion Paris

Kaynakccedila

106

Boumlluumlm 4

Klasisizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Klasisizm bull Uumlccedil Birlik Kuralı bull Gerccedileğe Benzerlik bull Katarsis bull Mimesis bull Eski Yunan ve Latin Sanatı

1Klasisizmin Tanımı ve Klasisizmi Hazırlayan Etkenler1 Klasisizmi tanımlayabilmek2 Klasisizmi oluşturan tarihsel toplumsal ve

edebi sebepleri belirleyebilmek 2Klasisizmin İlke ve Kuralları3 Klasisizmin kurallarını tanıyabilmek 4 Klasik yazar ve sanatccedilıların anlayışları

konusunda yorumlar yapabilmek5 Klasik eser ile klasik olmayan eser

arasındaki farkları saptayabilmek

4 Sanatta Klasisizm7 Klasisizmin diğer sanat dallarına

yansımalarını belirleyebilmek

Klasik Tuumlrler6 Komedi Trajedi Roman Şiir mektup gibi

klasik tuumlrleri tanıyabilmek3oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

107

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞKlasisizm XVII yuumlzyılın ikinci yarısında

1665-1685 yılları arasında Fransarsquoda gelişen daha sonra belli oumllccediluumlde Avruparsquoda yaygınlaşmasına rağ-men tuumlmuumlyle Fransızlara oumlzguuml bir sanat ve edebiyat akımı olarak bilinir Klasisizm kelimesi bu sanat anlayışının geliştiği doumlnemden yaklaşık bir buccediluk asır sonra kullanılmaya başlasa da klasisizmi iccediler-diği değer ve oumllccediluumltlerin ortaya koyduğu ldquoduumlruumlst ve saygın insanrdquo (honnecircte homme) ve muumlkemmelli-ğin arayışındaki bir estetik anlayışla tanımlamak muumlmkuumlnduumlr

Oumlncelikle 1630 yılı itibarıyla başbakanlık ko-numundaki bir goumlrevde bulunan Kardinal Ric-helieu daha sonra onun yerini alan ve yine bir kardinal olan Mazarin doumlneminde guumlccedilluuml bir hale getirilen merkeziyetccedili monarşi youmlnetimi kuumlltuumlrel alanda da gelişme sağlanması youmlnuumlnde bir siyaset izler Bu doumlnemde farklı edebi akademilerde oumlğ-retilen ve geliştirilen estetik anlayış doumlnemin sa-nat ve edebiyat anlayışını eleştiren ilkeler uumlzerine kurulurken doumlnem eserlerinde uygulanan barok sanat anlayışın kuralsızlık ve oumllccediluumlsuumlzluumlklerine karşı kurallara saygıyı oumllccediluumlluuml ve dengeli olmayı benim-ser kalıcı ve evrensel eserler vermeyi amaccedil edinir Bir ekol olarak değil mevcut sanat ve edebiyat ccedilevrelerinin etkisiyle bir anlayış olarak gelişen kla-sisizm oumlzellikle tiyatro alanında belirgin bir anla-yış olmakla birlikte resim muumlzik ve mimaride de kendine yer bulur

Klasik muumlzik klasik stil klasik mobilya ve kla-sik giysi gibi guumlndelik yaşamın birccedilok noktasında ldquoklasikrdquo soumlzcuumlğuumlyle karşılaşmak olasıdır Aynı za-manda ccedilok sayıda kitabevinin yayınladığı kitapla-rın uumlzerinde ldquoDuumlnya Klasiklerirdquo ldquoBatı Klasiklerirdquo ldquoTuumlrk Klasiklerirdquo gibi başlıkları goumlruumlruumlz Bu bağ-lamlarda ldquoklasikrdquo soumlzcuumlğuuml ldquokullanıma girdiği an-dan bu yana uzun yıllar geccediltiği halde değerinden bir şey kaybetmeyen şey ya da eserrdquo anlamında kullanılır Ne var ki bu kestirme tanımı klasisizm iccedilin kullanmak pek muumlmkuumln değildir ldquoKlasikrdquo ya da ldquoklasisizmrdquo soumlzcuumlklerinin klasisizm anlayışının ortaya ccedilıktığı doumlnemle eş zamanlı olarak kullanıl-maması ve bu soumlzcuumlklerin ancak XIX yuumlzyılda kul-lanıma girmesi bu kavramların ne kadar belirsizlik ya da adı konmamış şeyleri iccedilerdiğinin de goumlster-gesidir

Oumlyleyse klasik soumlzcuumlğuuml belli bir sorunsa-lı iccedileren bir kavramdır ldquoPopuumllerrdquo ldquomodernrdquo ya

da ldquoorijinalrdquo olanın tersini de ifade eder Tarihsel suumlreccedilte farklı şeyleri anlatmak iccedilin kullanılan ve anlam kaymalarından dolayı değişken anlamlara buumlruumlnen ldquoklasikrdquo sıfatı ve onun isim biccedilimi olan ldquoklasisizmrdquoi anlamak ve anlatmak ccedilok da kolay değildir Oumlzellikle sanat ve edebiyatta soumlz konusu olan klasisizmi net ifadelerle ortaya koymak daha zordur Zira ccedilizgileri doumlnemi kuralları uygula-ma alanları ve uygulayıcıları kesin bir hareket ya da oumlğretiyi ifade etmez Bu nedenle klasik oumlğretiyi ya da klasisizmi anlatmaya ccedilalışırken genelleme-lerden hareketle bu hareketi tanıtmak daha doğru olur

KLASİSİZMİN TANIMI VE KLASİSİZMİ HAZIRLAYAN

ETKENLERKlasisizm tesaduumlfen ortaya ccedilıkmış bir sanat ve

edebiyat akımı değildir Barok sanat anlayışın yıllar boyu yarattığı aşırı bezeme isteği ve bu isteğin ya-rattığı duumlzensizliklerden kurtulup duumlzenli tutar-lı ve yalın bir sanat anlayışına duyulan oumlzlem ile XVII yuumlzyıl Fransa tarihine damgasını vuran XIV Louisrsquonin Fransız sanatccedilılardan kalıcı ve goumlrkemli sanat yapıtlarıyla kraliyet şato ve saraylarını donat-ma isteğinden doğar Bu anlayışın en uumlst noktaya ulaştığı doumlnem XIV Louisrsquonin bizzat tahta geccediltiği 1661 yılı ile din savaşlarının yeniden başlamasına neden olan Protestanlarla bir uzlaşıyı iccedileren 1598 tarihli Nantes Fermanını geccedilersiz ilan ettiği 1685 yılları arasındaki doumlnemdir

Barok Sanat1600 yılları itibarıyla İtalyarsquoda oumlzellikle mimaride başlayan ve daha sonra tuumlm sa-nat ve edebiyat dallarında Avruparsquoda yay-gınlaşan duumlzguumln ccedilizgilerin kullanılmadı-ğı girinti ve ccedilıkıntılara suumlslemelere aşırı oumllccediluumlde yer veren sanat anlayışıdır Pro-testan reform taleplerine karşılık Roma Kilisesinin teşvikiyle insanları doğrudan etkileyebilmek iccedilin dinsel temaların kili-se yapılarında kullanımını oumlngoumlren sanat adını Portekizce ldquokenarları girintili ccedilıkın-tılı ve duumlzguumln olmayan incirdquo anlamındaki ldquobaroccordquo soumlzcuumlğuumlnden alır

108

Klasisizm

Eski Latincede ldquotoplumdaki en mutlu insanrdquo ldquobirinci sınıf insanrdquo anlamlarına gelen ldquoclassicusrdquo sıfatı zaman iccedilinde anlam kaymalarına uğrayarak ldquooumlrnek alınan yazarlarrdquo anlamındaki ldquoen uumlst duumlzey yazarlarrdquo ve ldquookul ve sınıflarda eserleri oumlğretilen yazarlarrdquo anlamında kullanılmaya başlanır Guumlnuuml-muumlzde ise ldquoklasikrdquo kavramı ldquouumlzerinden ccedilağlar geccedil-tiği hacirclde değerini yitirmeyen şaheserler bir bilim veya sanat dalın da doğruluğu kesinlikle benimsen-miş kurallar ana dilini en guumlzel yazan ve kullanan yazarlar ve onların yazdıkları şeyler okullarda yıl-lardır değişmeden oumlğretilen kesin bilgilerrdquo iccedilin kul-lanılır

Geliştiği doumlnem ve yuumlzyılda belli bir ad altında nitelendirilmeyen akım iccedilin ldquoklasisizmrdquo kavramı ilk kez XIX yuumlzyılda 1817 yılında romantik bir yazar olan Stendhal kullanılır Stendhal mensubu olduğu romantizm akımının tanımını yaptıktan sonra klasisizmi ldquo(hellip) halkımızın ulu dedelerine buumlyuumlk bir haz vermiş edebiyattırrdquo diye alaycı bir şekilde tanımlar (Stendhal 1970 s 71) Pierre La-rousse Evrensel Buumlyuumlk Soumlzluumlkrsquote klasisizmi birkaccedil kelimeyle ldquoUumlslup iccedilin kesin tercih ve klasik tuumlrrdquo diye anlatır buna karşın Littreacute soumlzluumlğuuml yeni bir soumlzcuumlk olarak ldquoAntik Doumlnem ya da XVII yuumlzyıl klasik yazarlarının oumlduumln vermez taraftarlarının sis-temirdquo diye tarif eder Bu durumda ldquoklasisizmrdquo diye adlandırılan şey geccedilmişi de olan bir kavram olup uumlretildikleri doumlnemde yazar okuyucu ya da seyir-cileri tarafından klasik olarak adlandırılmayan ya da tanımlamayan eser ve oumlğretiler iccedilin de kullanılır

Elinizdeki metinde ccedilok sayıda yabancı ad-lar oumlzellikle de Fransız adları geccedilmektedir Nasıl telaffuz edilecekleri konusunda luumlt-fen ccedilevrimiccedili internet ortamında httpsfrhowtopronouncecomfrenchindexphp adresinden yardım alınız

dikkat

Aslında klasisizm XVII yuumlzyılın ilk yarısına ka-dar egemen olan barok sanat anlayışına karşı uygun bir denge oluşturma hareketidir Bundan dolayı daha ccedilok biccedilimsel oumllccediluumltleri oumln plana ccedilıkaran klasik yapıtlar antik doumlnem yapıtlarının taklit edilmesi ve yeniden yaratılması esasına dayanır Akla uygundur-lar ve uyuma dayalı bir denge arayışındadırlar

Klasisizm diğer bazı akımlar gibi belli bir gru-bun bir araya gelerek sınırlarını ve ilkelerini be-lirlemek yoluyla ortaya ccedilıkmış bir edebi hareket değildir Oumlzellikle Antik Doumlnem eserlerinin sahip olduğu guumlzelliğe erişmek isteyen yazar ve sanat-ccedilılara belli ilkelerle yol goumlsteren sanat ve edebiyat anlayışıdır Bu ideale erişmek iccedilin yaptıkları sanat-lar ne olursa olsun ortak kurallara itaat ederler Bu kurallar Eskilerin taklidi doğanın taklidi uumlslupta accedilıklık hoşa gitmek arzusu ve eğitmektir

Buumltuumln bu tanımlara karşın klasisizm kesin ccediliz-gileriyle belirlenmiş bir doumlnemi işaret etmez Antik Yunan ve Latin doumlnemlerinde yazılmış eserlere goumln-dermelerde bulunan ve kurallarını onlara dayandı-ran edebiyatın oumlzuumlnuuml evrensel insan doğasının an-latımı olarak goumlren akıl ve sağduyuyu zevk vererek eğitmeyi ilke edinen bir hareket olarak Fransarsquoda gelişir XVI yuumlzyılda Fransız yazarlar Rabelais ve Montaigne tarafından geliştirilen ve XVII yuumlz-yılda oumlzellikle 1660-1680 yılları arasında XIV Louisrsquonin en guumlccedilluuml olduğu doumlnemde zirveye ula-şan akım XVIII yuumlzyılda da etkilerini suumlrduumlruumlr Avruparsquoya yayıl mış olan klasisizm kural ve ilkeleri-ne en uygun eser oumlrneklerini 1650-1700 yıllarında Fransarsquoda vererek bir anlamda huumlmanist anlayışın daha bilinccedilli ve kurallı bir devamı olur

Barok sanat anlayışına karşı bir tepki olarak şe-killenerek disiplin duumlzen ve duumlzenlilik barındıran klasik hareket XIV Louisrsquonin resmen tahta ccedilıktığı 1660 yılı ile daha oumlnce yuumlzyılda uumllkede suumlregiden din savaşlarını durdurmak iccedilin yayınlanmış Nantes Fermanı (1598)rsquonın geccedilerliliğinin kaldırıldığı 1685 yılları arasında zirve doumlnemini yaşar XIV Louisrsquonin 1715 yılındaki oumlluumlmuumlne kadar varlığını suumlrduumlrse de eski verimliliğini ve kendine olan ilgiyi kaybeder ccediloumlkuumlş doumlnemine girer Son doumlnemde gerccedilekleşen ldquoEskiler ve Yeniler Kavgasırdquondan da etkilenen hare-ketin birinci doumlnemi kapanır XVIII yuumlzyılda kimi yazar ve sanatccedilılarda etkilerini suumlrduumlrerek birincisi gibi parlak olmayan ikinci doumlnemini yaşar

Belli bir doumlnem iccedilinde ortaya ccedilıkan parlayan ve soumlnen bir yıldız niteliğinde olmayan klasisizmi hazırlayan tarihsel suumlreccedil iccedilinde ona temel oluştu-ran ve onu zirveye taşıyan ccedilaba eylem ve kurum-lara değinmek klasisizmin ortaya ccedilıkıp gelişmesini daha iyi ortaya koyacaktır

XVI yuumlzyıl Avruparsquosında en etkin duumlzeye eri-şen ldquobilim ve sanatta yeniden doğuşrdquo anlamına gelen Roumlnesans hareketi bilim sanat ve edebiyatta uumlretimin artmasını sağlar Sanat iccedilin ldquobarok douml-

109

Batı Edebiyatında Akımlar I

nemrdquo diye adlandırılan ve XVII yuumlzyıl ortalarına kadar suumlren bu doumlnemdeki edebi uumlruumlnler barok edebiyatının uumlruumlnleri olarak adlandırılır Ne var ki bu eserlerin nitelik ve değerleri oumlzellikle XVII yuumlzyılın ikinci yarısından başlayarak tartışma ko-nusu haline gelir Barok edebiyat ve sanatta yazar ve sanatccedilılar iccedilin oluşturulmuş bağlayıcı kurallar olmadığı iccedilin her edebiyatccedilı veya sanatccedilı kendi oumllccediluumltlerinde alışılagelmiş gelenekler doğrultusun-da ve farklı uzunluklarda standart olmayan eserler oluşturur Belli oumllccediluumltlerin olmamasından yakınan entelektuumleller bu gerekccedileyle barok sanatı eleşti-rir Bu doumlnemde aynı uumllke iccedilinde bile Avrupa halklarının kullandıkları dillerde belli kurallar ve kullanım konusunda bir standardın olmayışı da edebi uumlruumlnlerin uumlretiminde sorunların doğmasına neden olur

Tuumlm bu kuralsızlıklara karşı klasisizmin ileri suumlrduumlğuuml idealin ortaya ccedilıkışı kuşkusuz zirve douml-nemini yaşadığı 1661-1685 yılları arası değildir XVII yuumlzyılın başından itibaren oumllccediluumlluuml duumlzenli yalın ve anlaşılır sanat ve edebiyat eserleri oluştur-ma anlayışıyla aşağıdaki hareketlerle ilk oumlrnekleri ve hareketleri goumlruumlluumlr

XVII yuumlzyıla gelinceye kadar siyasi etnik ve kuumlltuumlrel anlamda bir buumltuumlnluumlk oluşturamayan Fransa uumllkede kullanılan dil ya da diller accedilısından da sıkıntılı bir durumdadır Romalıların beş yuumlzyı-lı aşan işgalleri dil birliği olmayan o doumlnemin Gal-yarsquosına Latincersquonin sokak ağzını ya da askerlerin kullandığı biccedilimini miras bırakır Farklı ağızlardan alınan soumlzcuumlk ve deyimlerle karma bir dil haline gelen dil XVI yuumlzyılda I Franccedilois doumlneminde yaşayan Rabelais ve aynı yuumlzyıldaki ldquoPleacuteiaderdquo şiir akımına kadar kurallardan yoksundur O doumlne-me kadar seccedilkinler ve bilginlerin dili olarak ka-bul edilen Latincenin yanında Fransızca sıradan halk dili olarak kabul edilir Dilin geliştirilmesi ve yerleştirilmesini savunan Pleacuteiade gurubu iccedilin-de yer alan şairlerin katkılarına dilin korunması ve geliştirilmesi goumlrevi verilen Fransız Akademisi kurulur Bunu Fransızca eser yazmaya oumlncelik ve-ren başka akademilerin kurulması takip eder Bir aristokrat kadın hareketi olan ldquokibarlık akımırdquo (preacuteciositeacute) da dilin gelişmesine katkı verir Yavaş yavaş aydınların bilim adamları ve edebiyatccedilıların kaleme aldıkları yazılar Latinceden terimlerin ağır-lıklı yapısından Fransızcaya doğru evrilir Şiire ve

yeni gelişmeye başlayan roman tuumlruumlne Fransızca egemen olur

Oumlzellikle Jean Chapelain lrsquoAbbeacute drsquoAubignac ve Guez de Balzac duumlzensizliklerin ortadan kalkması dilde ve sanatta bir duumlzenin sağlanması konusunda ccedilaba harcarlar Guez de Balzac Fransızcayla da guuml-zel soumlz soumlyleme sanatlarının gerccedilekleşebileceği duuml-şuumlncesinden hareketle Şiir Sanatı (1624) adlı ese-rini kaleme alır Eserinde yer alan şiirlerde belagat iccedilin kullandığı soumlz sanatlarında Fransızca oumlrnekle-re yer verir Chapelain Guez de Balzac ve şiirleri dışında yazdığı mektuplarıyla da tanınan Voiture akılcılık uumlzerine kurulu yalınlığı oluşturmaya ccedila-lışır Fransız gramer kurallarının oluşturulmasına katkı sağlarlar herkesin dili kendine goumlre kullan-masının oumlnuumlne geccedilmeye ccedilalışırlar ancak ccedilabaları saray ve halk dili gibi bir ayrımın oluşmasına ne-den olur Her şeye rağmen kuralsızlık duumlzensizlik ve karmaşanın varlığına dikkat ccedilekerler ve bu ko-nularda bir şeyler yapılması gereğini ortaya koyar-lar XIV Louis doumlneminde Fransız Akademisinin başına Richelieursquonuumln de himayesini goumlrmuumlş olan eleştirmen Jean Chapelain getilir

Honoreacute drsquoUrfeacute kırsal bir aşkı ve aşka bağlı duy-gu ve tutkuları anlattığı Astreacutee adlı binlerce sayfalık romanında klasik duumlzyazı formunu kullanarak ede-bi anlamda barok anlayıştan uzaklaşır klasisizmin benimseyeceği şekilde daha duumlzenli yalın bir bi-ccedilem kullanır

XVI yuumlzyıl şiirinin belagat uğruna oldukccedila kar-maşaya suumlruumlklendiğini soumlyleyen Franccedilois Malher-be biraz da saray şairi olmanın verdiği oumlzguumlvenle şiir dili ve kurallarının accedilık ve anlaşılır hale gelme-sini ağırlıklarından kurtarılmasını farklı lehccedile ve dillerden gelen soumlzcuumlklerin kullanılmamasını iste-yerek isteği doğrultusunda şiirler kaleme alır

Youmlntem Uumlzerine Soumlylem (1637) adlı kitabı ya-zan Descartes da akılcılığa verdiği oumlnemle klasik oumlncuumller arasında yer alır Hatta onun duumlşuumlnceleri Aristorsquonun duumlşuumlnceleri gibi akılcılık bağlamında klasisizme temel oluşturur Gerccedilekte klasisizmin duumlnya goumlruumlşuuml biri Yunanlı biri Fransız iki buuml-yuumlk akılcı duumlşuumlnuumlre dayanır Aristo (MOuml 384-322) ve Descartes (1596-1650) Aristo bilim ve sanattaki olguların akıl ve mantık suumlzgecinden geccedilirilmesi gerektiğini savunarak gerccedileğe karşı-laştırma ve tuumlmdengelim yoluyla daha kolay ula-

110

Klasisizm

şılabileceğini belirtir Bir duumlşuumlncenin değerli ve uygulanabilir olmasını da onun muumlkemmelliğine bağlar Sanat ve edebiyat estetiğiyle ilgili goumlruumlşleri-ni guumlzellik duumlzen lilik kesinlik ve simetri gibi uumlstuumln oumlzellikler uumlzerinde oluşturur Ona gouml re ldquoEn iyi ya-şam biccedilimi en iyi davranış biccedilimine bağlıdırrdquo En iyi davranış biccedilimi de kuşkusuz aklın yardımıyla oluşturulan davranıştır Oumlyle ki aklını suumlrekli ola-rak kullanabilen bir kimsenin tanrılarla eşit olabi-leceğini soumlyler Guumlndelik yaşamda tedbirli ve oumllccediluumlluuml olmak insanı mutluluğa goumltuumlruumlr Bu ise iki tarafı uccedilurum olan bir yolun tam or tasından yuumlruumlmek gibi zor ancak gerekli bir ccedilabadır

Descartes ise ldquoakıl ve mantıkla youmlnetilen bir ira-denin tutkuya ve guumlccedilsuumlzluumlğe her zaman uumlstuumln gele-bileceğini akıl iccedilin tek bir yol olduğunu her şey gibi edebiyat ve sanatta da kural ve youmlntemlerin egemen olması gerektiğinirdquo belirterek klacircsik esteti ğin temel-lerini oluşturur Boileaursquonun klasik edebiyat ve sa-nat ilkelerini ortaya koymasından oumlnce Descartes ldquoGerccedilekliğin tek oumllccediluumlsuuml duumlşuumlncelerin accedilık ve anlaşılır olmasıdır Bu da ancak akla bağlanmakla muumlmkuumln-duumlr ccediluumlnkuuml duumlşuumlnceleri anlaşılır biccedilimde kavrama olanağı olmayan kişi kararsızlık yaşarrdquo der Gerek Aristorsquonun gerekse Descartesrsquoın dillendirdiği bu goumlruumlşler XVII yuumlzyıl sonuna doğru klasisizmin vazgeccedililmez ilkeleri haline gelir

XIII Louis doumlneminde başbakanlığa getirilen bir din adamı kimliğindeki Kardinal Richelieu siyasete ve ekonomiye getirdiği sıkı tedbirlerin ya-nında bilim sanat ve edebiyat uumlzerinde bir dene-tim mekanizması oluşturmak ister Bu amaccedilla dil ve edebiyat denetimini yapacak bir kurum olarak Fransız Akademisirsquonin kuruluşuna ilişkin kara-rı 13 Mart 1634rsquote ccedilıkarır ancak XIII Louisrsquonin onay suumlrecinden sonra Fransız Akademisi ancak 12 Şubat 1635rsquote ccedilalışmalarına başlar Bu tarih itibarıyla yazılan eserler iccedilerik ve dil accedilısından de-netime tabi tutulur Denetimde biccedilim ve nitelik konusunda herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalmak istemeyen yazar şair ve sanatccedilılar belli sanat ve edebiyat oumllccediluumltlerinin gerekliliğinin farkı-na varır ve bu oumllccediluumltlere uymak konusunda oumlzen goumlsterir Fransız Akademisi soumlzluumlk gramer ve şiir yazım kurallarını iccedileren kitaplar aracılığıyla duumlzeni oluşturmaya ccedilalışır

Fransız Akademisi (Acadeacutemie Franccedilaise)XIII Louis doumlneminin başbakanı konu-mundaki Richelieu tarafından 1634 yı-lında kurulmasına rağmen 29 Ocak 1635 tarihinde resmen işlerlik kazanan Fransız-canın farklı dil ve ağızların etkisinden kur-tarılması normalleşmesi ve kurallar doğ-rultusunda geliştirilmesi amacına youmlnelik olarak oluşturulan kurumun adıdırBaşlangıccedilta Fransızcanın belli kurallara bağlanması amacı doğrultusunda gramer ve soumlzluumlk yayınlama işlerini uumlstlenen bu ku-rum guumlnuumlmuumlzde dilin gelişimi ve yaygın-laştırılması konusunda ccedilalışmalar yapmak-tadır Fransızcayı doğru ve kurallarına goumlre kullanan yazar şair tiyatrocu eleştirmen romancı filozof tarihccedili ve bilim adamla-rı arasından seccedililen kırk uumlyesi bulunan bu kurumun uumlyelerinin ccediloğu Fransarsquodan bir kısmı da deniz aşırı Fransız soumlmuumlrgeleri ve Kanadarsquonın Fransızca konuşulan Queacutebec eyaletinden seccedililmektedir

1647 yılında Vaugelasrsquonın yayınlattığı Fransız Diliyle İlgili Hatırlatmalar adlı kitabı Fransızca-nın duumlzguumln kullanımını sistematik hale getirmekle klasisizme alt yapı oluşturur Bu ccedilalışmasında Vau-gelas dilin accedilık net ve seccedilkin olmasını savunarak dilin arındırılmasının oumlnemine dikkat ccedileker

Dil alanında yapılan ccedilalışmalara XIV Louis doumlneminde yapılan ccedilalışmalar eklenir Bir bilgin olan Meacutenage 1672 ve 1675 yılları arasında yaz-dığı Fransız Dili Uumlzerinde Goumlzlemler adlı eserinde Vaugelasrsquonın yerleştirmeye ccedilalıştığı kurallara sıkı sı-kıya bağlı kalır 1680rsquode Richelet 1690rsquoda Furetiegravere ve 1694 yılında Fransız Akademisindeki akademis-yenler dilin soumlzcuumlklerini yapılarını ve kullanımla-rını goumlsterdikleri soumlzluumlkler yayınlarlar 1660 yılında yayınlanan Cizvitlerin merkezi durumundaki Port-Royalrsquode yayınlanan Genel ve Accedilıklamalı Gramerrsquo i sadece soumlzcuumlklerin anlamını dilin olgularını accedilık-lamakla kalmaz dildeki değişik biccedilimlerin arka planlarını ve koumlkenlerini goumlsterip ccediloumlzuumlmleyerek her dilin kendi mantığı olduğu duumlşuumlncesini ortaya koyar Dilin geliştirilmesi ve kullanımının yaygın-laştırılması duumlşuumlncesiyle oluşturulan entelektuumlel grup ve girişimler belli bir noktadan sonra tutarlı

111

Batı Edebiyatında Akımlar I

ve sağlam bir estetik oumlğretinin hazırlanması gerek-tiğinin farkına varırlar Bu amaccedil doğrultusunda kuramcılar ve yazarlar boumlyle bir oumlğretinin hazırlan-masına kurallarının belirlenmesine yapıt ve başya-pıtların oluşturulmasına katkı sağlayacak ldquoyazınsal sanatlarrdquoın şekillendirilmesine girişirler Bunu yap-mak iccedilin yabancı modellere doğru youmlnelirler XIII Louis doumlneminin huumlmanist ve İtalyanlaşmayı yeğ-leyen eleştirmenleri İtalyan Roumlnesans doumlneminin Aristo yorumcularının eserlerini defalarca okurlar Vidarsquonın Şiir Sanatı (1527) Scaligerrsquonin Poetikarsquosı (1561) Castelvetrorsquonun Yorumrsquou (1570) gibi

XVII yuumlzyılda bile Hollandalı iki bilginden Heinsius Trajedinin Oluşumu (1611) Voissius da Şiir Sanatı (1647) adlı yapıtlarıyla Antik Doumlneme youmlnelme anlayışına katkıda bulunurlar Fransarsquoda oumlzellikle 1630 kuşağı olan Chapelain Scudeacutery La Meacutenardiegravere gibi kişilerle Aristorsquonun uumlstuumlnluumlğuuml an-layışı canlanır Ancak Aristorsquonun yaktığı meşaleyi taşıma goumlrevi kendilerine değil Moliegravere Racine La Fontaine ve Corneille gibi ldquoklasikrdquo kuşağı oluş-turan kişilere nasip olur Antik yazarlara doumlnmek iccedilin etkin olan oumlğelerden bir diğeri de Latin yazar Horatiusrsquoun Poetika Sanatı adlı eseridir Horatius bu yapıtında Aristorsquonun ortaya koyduğu ilkeleri ye-niden ele alır onları uumlccedil temel noktada birleştirir Sanatın yararlılığı edebiyat ve sanatta yeteneğin oumlnemi ve tuumlrlerin ayrımı

Klasisizm aslında Fransız toplumu ve kuumlltuumlruuml-nuumln gelişmesinin bir yansımasıdır Bu yansıma topluma youmlnetime ve kaynaklara egemen ayrıca-lıklı sınıflar (aristokrasi yuumlksek din adamları sınıf-ları) ile eğitimli ve suumlrekli artan ekonomik guumlcuumlyle hızla yuumlkselişte olan burjuva sınıfı arasında geccedilici bir dengenin kurulduğunu ortaya koyar XVI yuumlz-yıl sonunda 1562-1598 yılları arasında suumlren uzun ve lsquoNantes Fermanırsquo ile askıya alınan Protestan-Katolik savaşlarının ardından Fransarsquoda başlayan ekonomik siyasal ve toplumsal gelişme lsquoFronde Hareketirsquonin kuumlccediluumlmsenemez olumsuz sonuccedillarına rağmen XVII yuumlzyılın ikinci yarısında Fransarsquonın Avruparsquoda en guumlccedilluuml uumllke konuma gelmesiyle tavan yapar Burjuva sınıfı gelişir Hazineye kaynak yarat-mak iccedilin goumlrev ve soyluluk unvanlarının parayla sa-tılması Fransız burjuvasını daha ccedilok ccedilalışmaya ka-zanmaya ve amacına ulaşmaya iten cesaretlendirici uygulamalardan biri olur Soylu sınıfının toplum-daki hacirckimiyetini kırmak iccedilin burjuva sınıfının her alandaki yuumlkselişi krallık tarafından oumlzellikle teşvik edilir Kral buumltuumln sanatccedilıların koruyucusu

uumllkenin sahibi kutsal guumlcuumln akıl ve mantığın tim-sali olur Rejim ve halkın youmlnetim biccediliminin tartı-şılamadığı bir ortamda kralın ve sarayın desteğini alan eğitimli burjuva ve aristokrat sanat insanları salon ve saray etkinliklerinin de katkısıyla sanatın ve edebiyatın gelişmesine muumlkemmelleşmesine katkı sağlarlar Bunun sonucunda kuumlltuumlr sanat ve estetik konusunda goumlsterişli ve goumlrkemli eserlerin taklidi ve yaratılması arayışına girilir

Fronde HareketiXIV Louisrsquonin ccedilocukluk doumlneminde Kardinal Richelieu ve onun takipccedilisi Mazarinrsquoin uumllkedeki soyluların nuumlfuzunu kırmaya youmlnelik siyasetine tepki goumlste-ren ve kaybettikleri ayrıcalıkları geri iste-yen aristokratların 1648 ile 1653 yılları arasında gerccedilekleştirilen kanlı başkaldırı hareketlerinin adıdır Bu başkaldırı hare-ketlerine XIV Louisrsquonin kuzeni olan Prens Condeacute de destek vermiştir

XIV Louis işi bilen ve umut vadeden bir kadro-ya sahiptir Savaş ve ekonomi alanlarında kazandığı başarıların yanında aşka ve zevke duumlşkuumlnluumlğuumlyle de tanınır Goumlsterişten hoşlanan sanat aşkı taşıyan kral diye bilinir Bu zevk duumlşkuumlnluumlğuumlne doumlneminin aristokrat sınıfını da dacirchil ederek ldquoFronde Hare-ketirdquo tuumlruumlnden kendisine youmlnelebilecek tehlikeleri bertaraf eder Bunun iccedilin uygulamada Fransız de-rebeyi yapısını değiştirmeden ayrıcalıklı sınıfların duumlzeyini duumlşuumlrerek toplum katmanları arasında bir duumlzey ayarlaması yapmaya ccedilalışır Katolik Kilise ve parlamenterler dacirchil herkesi itaat etmeye zorlar boumlylece uumllkede ve sarayda her şeyin bir duumlzen iccedilin-de yuumlruumlmesini sağlamış olur

ldquoBir kral bir kanun ve bir dinrdquo şeklindeki slo-gan ifadenin damga vurduğu lsquoGuumlneş Kralrsquo doumlne-mindeki ekonomik ve askeri gelişmelere paralel olarak bilim ve sanatta da gelişmeler olur Sanat-ccedilıların ortaya ccedilıkardığı ccedilok sayıda heykel ve resim muumlzeleri suumlslemeye başlar Oumlyle ki oumlzellikle 1715 yılında oumllmesinin ardından XIV Louis iccedilin yazılan yergi yazılarında yaşadığı Versailles Sarayı ve av-lusunda Parisrsquote yaşayan halktan daha fazla heykel olduğu ve onun aslında heykelleri youmlneten bir kral olduğu kinayesi yapılır Kral ideolojiye serbestlik

112

Klasisizm

tanımasa da sanatın gelişmesini teşvik eder Onun maliye bakanı Colbert ise edebiyatı rejimin emrinde kullanmaya ccedilalışır

Fransarsquoda klasik edebiyat kuramı barok doumlnem sonrasında Antik Doumlnemden ve İtalyan kuramcılardan esinlenen ve onların eğitim sistemini Fransız zevkine goumlre uyarlayan aydınlar tarafından hazırlanır Şiir alanında tanınan Nicolas Boileau Şiir Sanatı adlı eserinde bu doktrini şekillendiren basitleştiren ve kural-ların belirgin hale gelmesini sağlayan kişi olur

Resim 41 1643 yılında oumllen babası XIII Louisrsquonin yerine geccedilmesi gereken XIV Louisrsquonin 1639rsquoda annesi Anne drsquoAutrichersquole yapılmış bir portresi (Sağdaki resim) XIV Louisrsquonin resmen tahta geccediltiği doumlneme ait bir portresi

Kaynak wikipediaorg

XIV Louis doumlneminde edebiyat ve sanat eserlerinin buumlyuumlkluumlğuumlyle devletin buumlyuumlkluumlğuuml birbirine para-leldir 1660-1685 yılları arasında en guumlccedilluuml ve en duumlzenli doumlnemini oluşturmuş Fransa barışın ve zengin-

liğin yol accediltığı goumlrkemli ve soylu havayla altın ccedilağın yaşar Soylu-lar kaba sabalığa yer vermeyen Versailles ve Paris gibi ortam-larda toplanır Sanat ve guumlzellik adına eserler verilir En guumlccedilluuml klasik yazarlar bu doumlnemde yeti-şir Paris sanat ve edebiyat kenti haline gelir Poussinrsquoin başlattığı ve Le Brunrsquouumln geliştirdiği ldquobuuml-yuumlk uumlsluprdquo denilen XIV Louis doumlnemi resim sanatı oumllccediluumlyuuml duuml-zeni ve ince bir beğeni anlayışını yaygınlaştırır Oumlzellikle resimde beğeni kuralların oumlnuumlne geccediler Klasik eserin yarattığı haz guumlzel-lik arayışının bir biccedilimidir

Saray dışında farklı salon ve kafelerde gelişen sosyete kuumlltuumlruuml

de oumlnemli oumllccediluumlde canlılık kazanır XIV Louis oumlncesinde Parisrsquote en tanınmışları Bayan Rambouilletrsquonin Salonu olan yalnızca aristokrat salonları varken bunlara yenileri ve burjuva salonları eklenir Bilim sanat

Resim 42 XIV Louis ve Sarayda goumlrevlendirdiği aristokratları Aynalı Salonda goumlsteren bir resim 1675

Kaynak classicismepourlesjeunesskyrockcom

113

Batı Edebiyatında Akımlar I

zarafet barınağı olan bu salonlarda her davranış ve her soumlz usul ve kurallara bağlıdır Sosyete toumlresi-ni ve kuralları nı bilmemek yahut onlara uymamak buralarda insanı guumlluumlnccedil duruma duumlşuumlren ve ayıp-lanan davranıştır Bu ccedilağ Fransız aydınlarının hay-ran oldukları ideal varlık ldquoseccedilkin ve onurlu insanrdquo (hocircnnete homme) tipidir ve bu tipin temsilcisi yine Kral XIV Louisrsquodir Bu tip iyi giyimli hareket ve soumlz lerinde oumllccediluumlluuml kibar goumlrguumlluuml ve zariftir Antik Doumlnem kuumlltuumlrlerine hayranlık sağduyu ve mantık onun oumlzelliklerindendir Bu ldquoseccedilkin ve onurlu in-sanrdquo muumlkemmele varan zevki ile klasik akımın sa-nattaki hem kahraman modeli hem de sanat eserini izleyen okuyan ve değerlendiren kişi modelidir

Toplumda egemen iki dinsel oumlğretiden inanccedil oumlzguumlrluumlğuumlne ve insanın yuumlce bir varlık olduğu-na inanan Molinizm ve insanı koumltuuml tutkularının esiri olarak kabul eden Jansenizmrsquoin de klasik de-ğerlere oumlnem vermesi sayesinde Antik Yunan ve Latin doumlnemlerinin etkisi kendini birccedilok alanda goumlsterir

Molinizm (Fr Molinisme) İspanyol bir Cizvit olan Louis de Molinarsquonın insan oumlzguumlrluumlğuuml ile Tanrı luumlt-funu uzlaştırmak iccedilin oluşturduğu oumlğreti

Jansenizm (Fr Janseacutenisme)Başlangıccedilta dinsel koumlkenli olup sonradan siyasi ve felsefi nitelik kazanıp oumlzellikle XVII ve XVIII yuumlzyıl Fransarsquosında geli-şerek Katolik Kilise ve mutlak monarşi-nin kimi uygulamalarına tepki goumlsteren Janseacutenius ve onun oumlğrencilerinin kurduğu oumlğreti

Bu doumlnemde duumlnya goumlruumlşuumlyle ilgili diğer uumlccedil oumlğretiden Materyalizm temeli uumlzerine kurulu ya-şam zevkinin elde edilmesi gerektiğini savunan epikuumlrizm bilginin deneyimden geldiğini savunan ampirizm ve bedenin oumlluumlmuumlyle ruhun da oumllduumlğuuml-nuuml savunan ldquodinsizlikrdquo diye tanımlanan oumlğretilerin tuumlmuuml de insanın mutluluğunun bilgi ve alccedilakgouml-nuumllluumlluumlğe ve aklın tutkulara egemen olmasına bağ-lar Onların bu alccedilakgoumlnuumllluumlluumlk ve akılcılık anlayış-ları da klasisizme temel oluşturur

Dinsizlik Oumlğretisi (Fr irreacuteligionirreacuteligionisme)Daha ccedilok dindar kişi ve kurumların succedil-layıcı nitelikte kullandığı bir kavramdır Felsefe sanat ve edebiyatta dini dışlayan her tuumlrluuml felsefi oumlğretiye verilen addır Ate-izm bilinemezcilik kuşkuculuk oumlzguumlr duumlşuumlnce laiklik ve hatta felsefi anlamda tanrıcılık oumlğretilerini de bu ad kapsamına alınır

Yuumlzyılın en oumlnemli niteliklerinden biri olan duumlzen zevki kimi kuramcıların ve yazın yaşamını kurumsallaştırmaya karar vermiş otoriter devletin isteği genel anlamda doumlnemin anlayışı isteğe goumlre şekillenmeyen yazınsal guumlzellik ccedilalışmadan incele-meden ve youmlntemsiz başyapıt olamayacağı gerccedileği gibi pek ccedilok şey sanatın kurallarına genel anlamda uymayı gerektirir Bunlar da akla uygun davran-mak anlamına gelir Akıl da Yunan ve Latin Antik Doumlnem yazarlarının adlarının hala yaşıyor olması-nı kanıt goumlstererek onların muumlkemmelliğe ulaştık-larına işaret eder Bu nedenle Moliegravere Plautusrsquou Racine Senecarsquoyı ya da Euripidesrsquoi La Fontaine Yunanlı fabl yazarı Ezoprsquou Boileau kendi Şiir Sa-natı adlı eserinde Aristorsquonun Poetikarsquosını taklit eder Aristorsquonun Poetikarsquosı klasisizmin kurallarını besle-yecek ilkeler iccedilerir Tutkulardan arınma anlamın-daki ldquokatarsisrdquo Corneille ve Racine trajedilerinin modeli haline gelir

Akıl sanata doğayı taklidi gerccedilek gibi yaparak hoşlanmayı emreder Aristo sanatı bir ccedileşit ldquomime-sisrdquo (taklit etme yansıtma) edebiyatı ve diğer edebi tuumlrleri de ldquodil duumlzyazı ve şiir aracılığıyla taklit eden sanatrdquo olarak tanımlar XVII yuumlzyıl sanat ve ede-biyat insanları da Aristorsquonun ifade ettiği bu taklidin akılla şekillenmesi gerektiğine inanarak Eskilerin doğayı kopyalamakta onun oumlrneklerini ccedilıkarmak-taki başarılı oumlrneklerinden hareketle ideal gerccedilek-liğin onların bu ldquogerccedileğe benzer kopyalarrdquoında kendini goumlsterdiğine inanırlar Bu nedenle XVII yuumlzyıl genel anlayışının guumlzel bulduğu şeyler taklit edilir modeller arasında Yunanlılardan ccedilok Latin-ler seccedililir Homeros yerine Virgilius Atinalı trajedi yazarları yerine Seneca Plautus yerine Terence ter-cih edilir

114

Klasisizm

KLASİSİZMİN İLKE VE KURALLARIXVII yuumlzyıl edebiyat ve sanat oumlğretisi kabul

edilen klasisizmin oluşum suumlreci ccedilok eskilere uzan-dığı iccedilin onu dar bir doumlnem iccediline kesin hatlarıyla sığdırmak olanaksızdır Birinci doumlnemi ve ikinci doumlnemi arasında benzerlikler ağırlıkta olsa da kimi izleklerin seccediliminin ikinci doumlnemde değiştiği goumlruuml-luumlr Tiyatroyu oumlzellikle de trajediyi uygulama alanı olarak seccedilen klasisizm belli ilke ve kurallara uyul-masını gerekli kılar

Her şeyden oumlnce klasik akımın temel amaccedilla-rının başında ldquohoşa gitmekrdquo ve ldquoeğitmekrdquo vardır Oumllccediluumlluumlluumlk kibarlık ve ılımlılık nitelikleriyle do-nanmış ldquoonurlu insanırdquo model alır La Fontainersquoin Fablrsquolarrsquoında ortaya koyduğu ahlacircki derslerde oldu-ğu gibi iyiliğin her zaman koumltuumlluumlğe uumlstuumln gelme-sini ister Evrensel gerccedilekliklerin arayışı peşindedir

Aristorsquonun Poetika adlı eserinde ciddi bir tuumlr olarak nitelendirilen trajedi iccedilin ortaya koyduğu ilkeler ağırlıklı olarak klasisizmin ilkeleri olarak kabul edilir Bu ilkeler XIV Louisrsquonin korumacılı-ğından ve parasal desteğinden yararlanan Moliegravere Racine Boileau gibi yazarlarca goumlzden geccedilirilerek ve doumlnemin koşullarına uyarlanarak yeniden şekil-lendirilir XVII yuumlzyıl yazarları Antik Doumlnem ya-zarlarını doğayı izlemeyi gerccedileğe benzer olan şey-leri eserlerinin konuları olarak seccedilmeyi kurallara saygı goumlstermeyi oumlğrettikleri iccedilin kendilerine esin ve bilgi kaynağı olarak goumlruumlrler Aristorsquonun bu ilke-leri her bir klasik yazarın yapıtında farklı oranda ve farklı biccedilimde yorumlandığı iccedilin klasisizmin kesin ilkelerini oluşturmazlar Bunun yanında klasik il-keler her edebi tuumlr ya da her sanat dalı iccedilin de ge-ccedilerli olması soumlz konusu değildir Kesin bir tarihsel

ccedilerccedileveye oturtulamayan kesin kurallarla tanımla-namayan ve kendi iccedilerisinde tam bir buumltuumlnluumlğuuml ol-mayan klasisizmin ilke ve kuralları kısmen de olsa yazdığı şiirlerin satır aralarında Boileau tarafından tespit edilmiş olur Bu tespitler ışığında klasik ilke-leri şu şekilde sıralamak muumlmkuumlnduumlr

bull Evrenselvekalıcıinsanıresmetmek İnsana kendini inceleme imkacircnı vermek

amacıyla ortaya konan eserlerde eksiklik ve kusurları konusunda onu şaşkınlığa uğrata-cak bir insanın tanıtılması amaccedillanır Cor-neille ve Racine kahramanları bu bağlamda oluşturulmuş kahramanlardır

Klasik eser ruhsal insan doğasını resmeder Tut-ku ve duyguların resmi sadece evrensel genelleme yapmak iccedilin gerccedilekleştirilir Bunun dışında birey-sel tutku ve duygu ccediloumlzuumlmlemelerine yer verilmez İnsan insanlığın numunesi olarak incelenir Klasik eserde ldquobenrdquo nefret edilen şeydir ccediluumlnkuuml yeterince geniş ve soylu bir inceleme alanı oluşturmaz

Klasikler kendi alanlarına girmeyen dış do-ğayla ilgilenmezler La Fontaine ve Madame de Seacutevigneacutersquonin yaptıkları gibi klasikler iccedilinde yaşa-dıkları dış ccedilerccedileveye hiccedilbir zaman bakmazlar Bunu kuumlccediluumlmsedikleri ya da bu konuda zayıf oldukları iccedilin değil oumlze ulaşmayı oumlncelikli goumlrduumlklerinden yapmazlar Klasisizmin ortaya koymak istediği şey kostuumlmleri yuumlzleri dekorları mobilyaları ile dış gerccedileklik belli bir sokak ya da şehir değildir Onun ilgilendiği şey daha derindeki bilinccediltekinden daha gerccedilek olan ve ldquogerccedilekuumlstuumlcuuml gerccedileklikrdquo niteliğin-deki şeydir Yani kişiliklerin karşılıklı konuşmala-rının iccedil konuşmalarının arkasında saklı olan ger-ccedilekliktir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Klasisizmin XVII yuumlzyılda ortaya ccedilıkma sebepleri neler olabilir

Klasisizm ve Huumlmanizm arasında benzerlikler var mıdır varsa bu benzerlikler nelerdir

Klasik bir esere oumlrnek verin

1 Klasisizmi tanımlayabilmek2 Klasisizmi oluşturan tarihsel toplumsal ve edebi sebepleri belirleyebilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

115

Batı Edebiyatında Akımlar I

İdeal insan tipleri yaratılır Bu nedenle kahra-manlar halk iccedilinden değil soylu sınıftan seccedililir Klasik eser belli bir kimseyi anlatmadığı iccedilin kişi-sizdir Eserin her doumlnemde her yerde kalıcı ve ev-rensel olabilmesi iccedilin yazarı veya sanatccedilısı kendini esere koyamaz Okur veya seyirci dikkatini yazarın kimliğine değil olay ve kişilere youmlneltmek duru-mundadır

bull Gerccedileklikvedoğallıkkaygısı Moliegravere Kadınlar Mektebinin Eleştirisin-

de ldquoİnsan resmedilirken doğaya goumlre res-medilmelirdquo der Racine de Britannicusrsquouumln oumlnsoumlzuumlnde bir yazarın ldquodoğayı dışlamasırdquo ancak ldquosağduyuya ihanetrdquo şeklinde benzer bir ifadeyi kullanır La Fontaine ldquobir adım bile doğadan ayrılmamalırdquo soumlzuumlyle diğerle-rini teyit eder Bu soumlzler XVII yuumlzyıldaki farklı sanat anlayışlarındaki yapmacıklık duygusallık olduğundan farklı goumlsterme biccedilimlerine tepki niteliğinde olup sanatın yaşayan yuumlzyıllardır var olan yalnızca ruh-bilimsel accedilıdan insan modelini inceleyerek gerccedilekliği taklit etmesi gerektiğini anlatır Yazarlar bu modele bazen kendilerini goumlz-lemleyerek bazen de toplumun sunduğu insan tiplerinden hareketle ulaşabilir

Bu bağlamda tuumlm klasiklerin ortak ilkesi Ger-ccedileklikte var olan ya da var olabilecek şeyleri anla-mak ve kavramaktır

bull EskiYunanveLatinyazarvesanatccedilılarıntaklit edilmesi

Eskilerin taklidi ccediloğunlukla mitolojiden ve antik tarihten konularını alan trajedilerde uygulanır Biccedilim ve sahnelemeye varınca-ya kadar Antik Yunan ve Latin yazarların yazdıkları ve sahneledikleri oyunlar taklit edilir Kuşkusuz aynı taklit biccedilimi heykel resim ve mimaride de kendini goumlsterir He-nuumlz ccedilok gelişmeyen ve yeterince ilgi goumlrme-yen duumlzyazı formlarında taklit duumlzeyi diğer alanlara goumlre daha duumlşuumlk duumlzeydedir Fabl tuumlruumlnde La Fontaine iyi bir taklitccedili olurken komedi tuumlruumlnde Moliegravere belli bir oumllccediluumlde Plautusrsquou taklit eder

Klasik yazarları taklit etmek esastır Onların taklidi aynı zamanda doğanın taklidini gerektirir ccediluumlnkuuml Eskiler de saf ve nesnel olduğu iccedilin doğayı taklit etmişlerdir Moliegravere ldquoİnsanları resmettiğiniz-de onları doğaya goumlre resmetmek lazımrdquo der (Ka-

dınlar Mektebi 1663) Ancak onların ele aldıkları izlekler ve başyapıtlarıyla taklit edilmeleri gerekti-ğini de vurgular Bundan dolayıdır ki Racine antik modellerden esinlenip Andromaque (1667) Bri-tannicus (1669) ve daha sonra Phegravedre (1677) adlı trajedilerini kaleme alır

Buumlyuumlk klasik yazar niteliğindeki bu yazarlar sanat derslerinden ccedilok Antik Doumlnemin yaşam il-kelerini ele almayı ve yansıtmayı gerekli goumlruumlrler Bilinccedilsiz bir taklidi akıllarından geccedilirmeden usta-ları tarafından belirlenmiş ccedilerccedileveler iccedilinde kendi orijinalliklerini goumlsterme kaygısı taşırlar Boileau sadece Antik doumlnem yazarları tarafından oluşturul-muş seccedilkin tuumlrlerin varlığını kabul eder ve onların suumlrekli okunması ve değerlendirilmesinin gereklili-ğini dile getirir

Klasik yazarın aradığı orijinallik okur ya da seyircinin iyi tanıdığı modeli ortaya koymaktır Taklit etmek sadece kopyalamak değil kendisiyle yarışmak gerekirse onun duumlzeyini aşmak iccedilin bir yazar ya da sanatccedilıdan esinlenmektir La Fontaine fabllarını yazarken MOuml V yuumlzyılda yaşamış Yu-nanlı yazar Ezop ve MS I yuumlzyılda yaşamış La-tin yazar Phaedrusrsquotan ccedilok sayıda fabl alır ve onları guumlnuumln koşullarına uyarlar Racinersquoin Phegravedre adlı trajedisi daha oumlnce Yunanlı Euripides sonra da Latin Senecarsquonın kullandığı bir mitin uumlccediluumlncuuml suuml-ruumlmuumlduumlr

Klasik yazarların Antik yazarlarla ortak olan yanlarından bir diğeri de yetenek sahibi olmaları-dır Ancak şairin birinci derecede niteliği olan bu yetenek sanatı hakkında kaygı duymadan ve ku-rallara uymadan ccedilaba harcaması durumunda geli-şemez Otoriter bir iktidarın değerlerin sabit hiye-rarşisi uumlzerine kurulmuş bir ahlacirckın gittikccedile daha belirgin hale gelen bir akılcılığın hacirckim olduğu klasik doumlnem iccedilinde yetenek akla uygun olmalı ve uzmanların oluşturduğu kuralları takip etmelidir Son olarak taklit etme başkalarının yaptığı gibi kendini Aristorsquoya sıkı sıkıya bağlı goumlsteren klasik oumlğretinin altın kuralıdır Nesnellik olarak kabul edilen doğayı taklit etmek (soumlz konusu olan kişinin iccedil doğası değildir) Eskileri taklit etmek gerccedilekccedili doğru ve doğal olmanın en iyi yoludur Bu taklit huumlmanizmin gerektirdiği tuumlrden bir taklit değildir ccediluumlnkuuml eleştirel ve akılcı bir taklittir Zamanın ide-alleştirme anlayışı ve yazarların seccedilimiyle uyumlu geleneğe ve şaheserlere duyulan hayranlık uumlzerine kuruludur Racine eserlerinin oumlnsoumlzlerinde kural-lar ve klasik oumlğretinin normlarıyla oluşmuş yaratı

116

Klasisizm

ve yaratıcılığı besleyen Eskiler kuumlltuumlnuumln oumlnsoumlzuumlnuuml yazdığı oyunda nasıl muumlkemmellikte ortaya kon-duğunu anlatır

Klasisizmde esinlenme temel koşullardan biri-dir Oumlyle ki sanatccedilı ya da yazar doğuştan sanatına youmlnelik uumlstuumln bir yeteneğe sahip değilse klasik de-ğerde sanat eserini gerccedilekleştiremez Klasik nitelikli bir eser ortaya koymak isteyen doğuştan yetenekli olmayan sanatccedilı en azından uumlslup konusunda baş-kalarından esinlenmek durumundadır Boileau ldquoEğer yeteneğiniz inşaatccedilı olmak youmlnuumlndeyse in-şaatccedilı olunrdquo (Şiir Sanatı IV Boumlluumlm) derken ya-zarın orijinalliğinin yaratıcılığında değil uumlslubun-da olduğunu vurgulamak ister Uumlslubun da ancak başkalarından esinlenme ya da onları taklit etme yoluyla edinilebileceğini duumlşuumlnuumlr Yaratıcılık ve uumlslupla ortaya ccedilıkan şekilsel muumlkemmellik estetik zevkin oluşmasına yardım eder Bu muumlkemmelliği elde etmek iccedilin yazar veya sanatccedilı titiz bir ccedilalışma yapmak durumundadır Yine Boileaursquonun dediği gibi muumlkemmelliğin yolu suumlrekli ccedilalışmak ve ek-siklikleri gidermekten de geccediler Cesaretinizi kaybet-meden acele edin biraz Yirmi kere de olsa eserinize ortaya ccedilıkarmaktaParlatın sonra yeniden parlatın onuBazen ilaveler yaparak ccediloğunlukla da karalaya-rak (Şiir Sanatı III Boumlluumlm)

Eski yazar ve sanatccedilıların taklit edilmesi youmlnuumln-deki klasisizmin ortaya koyduğu anlayış klasik douml-nemin sonuna doğru patlak veren Eskiler ve Yeniler Kavgasının temel tartışma konularından biri haline gelir ve yaratıcılıkta taklidin yeri uumlzerine hararetli tartışmalar ccedilıkar Bu tartışmalar XIX yuumlzyılda bile romantikler ve klasikler arasında devam ederken tanınmış bir romantik yazar olan Stendhal Fran-sızcayı kullanmayan Sofokles ve Euripidesrsquoi taklit etmenin Fransızcanın XIX yuumlzyıla accedilılamayacağı anlamına geldiğini soumlyler (Stendhal 1970 s 71) ve taklidi geccedilmişin bir uygulaması olarak goumlruumlluumlr

bull Tuumlm edebi tuumlrlerin tanımlarının ve tas-niflerininyapılması

Edebi tuumlrler ilk kez klasik doumlnemde fars komedi dram trajedi hikacircye ve roman olarak tanımlanıp birbirinden farklı tuumlrler olarak belirlenir Klasik oumlğretiye uygun ola-rak Boileau Şiir Sanatı adlı eserinin uumlccediluumlncuuml boumlluumlmuumlnde edebi tuumlrleri belli kurallara goumlre sınıflandırır Buna goumlre destan trajedi ve komedi buumlyuumlk tuumlrler şiirsel metinlerin iccedile-rik ve biccedilimlerine goumlre adlandırıldıkları diğer

tuumlrleri de kuumlccediluumlk tuumlrler olarak adlandırır Tra-jedi ve komedi Aristo ve XVI yuumlzyıl İtalyan kuramcıların etkisiyle zaman eylem ve yer birliği kurallarıyla belirlenir Bu kural klasik doumlneme kadar varlığını suumlrduumlren ldquofarsrdquo ve ldquoşiirsel masalrdquo gibi geleneksel halk komedi tuumlrlerini bağlayan bir kural olmamasına kar-şın Jean Chapelain ve Corneille tarafından Fransız komedisine de uygulanır Kurallar komedi ve trajediyi birbirinden ayırırken yerleşik goumlrguuml kurallarına ve adaba uygun-luğu da gerekli kılarlar Krallar ve kraliccedileleri sahneleyen trajedi soylu ve erdemli olmanın oumlrneklerini goumlsterir Goumlsterilen bu oumlrnekler burjuva sınıfının oumlzendiği aristokrasi ve youml-netici sınıfın simgesidir Bu durumda traje-di ve komedi sokak ağzında kullanılan kaba ifadeler saygısızca davranışlar korku yaratan oumlluumlm ve duumlello sahneleri gibi uumlst duumlzey in-sanların yapmayacakları davranışları ve ba-yağılıkları iccedilermez Eserin hoşa gitmesine etkileyici olmasına oumlnem verilir

bull Kurallarınveguumlccedilluumlklerinbelirlenmesi Yine Boileaursquonun Şiir Sanatı adlı eserinde

belirlemiş olduğu klasik trajedinin uyması gereken uumlccedil birlik kuralı (zaman yer ve ey-lem birliği) şiir yazarken hece oumllccediluumlsuumlnuumln on iki hece olarak kullanılması gibi klasik sanat iccedilin muumlkemmellik oluşturduğuna inanılan kuralların konulması ya da varsa karşılaşılan guumlccedilluumlklerin saptanması ve guumlccedil-luumlklerin uumlstesinden gelinmesi esastır

bull Doğavegerccedilekliğeoumlnemverilmesi Klasik yazarlar her şeyden oumlnce okurla-

rını eğitmek iccedilin Aristorsquonun goumlruumlşlerine uyarlar Aristorsquonun goumlruumlşuumlne goumlre eğitmek iccedilin gerccedileği yazmak gerekir En temel kural eğlendirmek ve etkilemek olduğuna goumlre bu ancak doğal gerccedilekliğe bağlı kalınarak gerccedilekleştirilebilir Moliegraverersquoin ldquoinsanları resmettiğinizde bunu doğaya goumlre yapmak gerekirrdquo (Moliegravere Kadınlar Mektebinin Eleştirisi 1663) soumlzuuml doğrultusunda ldquodoğa-yı izlemekrdquo soumlz konusudur

Bu nedenle klasisizm ruhsal yaşamın karmaşık-lığını ortaya koymak ve istemeyerek de olsa insan davranışlarını ccediloumlzuumlmlemekle ilgilenir Nietzchersquoin deyimiyle insanın ldquoiccedil kaosurdquonu bir şekilde goumlster-mek de oumlnemlidir Ancak aklı yadsıyacak olan tut-

117

Batı Edebiyatında Akımlar I

kuların goumlsterimine yer verilmez Aynı şekilde akla aykırı gelen hayal guumlcuuml uumlruumlnleri klasisizmin dışladı-ğı şeylerdir Buna rağmen gerccedileklik denen şey hoşa giden ve insan duumlşuumlncesini etkileyen şeylerle ideal-leştirilir Fakat klasisizmde gerccedileğe uygunluğun bir amaccedil değil bir araccedil olarak kabul goumlruumlr

Klasik gerccedileklik aslında gerccedilekliğin kendisi de-ğil gerccedileğe benzer olan gerccedilek olması muhtemel olan şeydir Bu nedenle oumlzellikle klasik trajedide gerccedilek hayatta yaşanmış tarihsel ve toplumsal ko-nulara yer verilmez Klasisizmde gerccedileğe benzerli-ğin suumlrekli arayışında sahip olduğu oumlzellikleriyle kalıcı ve evrensel insanı ortaya koyma ccedilabası vardır

Horatiusrsquoın Şiir Sanatı adlı eserinde şiirin doğanın bir yansıması olduğunu soumlylemesi ve Aristorsquonun Poetika adlı eserinde yazınsal tuumlrler iccedilin aynı şeyi dile getirmesinin etkisiyle klasik oumlğreti doğaya uygunluğu bir kural olarak benimser An-cak Klasisizm doğaya uyma konusunda bazı so-ruların sorulmasını gerektirir bu sorulardan biri Sanat eserleri doğanın bir yansıması olacağına goumlre doğada guumlzelle yan yana bulunan ccedilirkinlikler de sa-nat ve edebiyat eserine yansımalı mı sorusudur Bu soruya verilen yanıt ldquoGuumlzellik ve estetik adına ccedilirkinlik ve koumltuumlluumlklere yer verilmezrdquo şeklindedir Klasik anlayışa goumlre ldquodoğardquo ya da ldquodoğal olanrdquo guumlzellikle eşdeğer olan şeydir Sanat bir taklit ol-duğuna goumlre klasik sanat gerccedileği olduğu gibi yan-sıtır (İnal 1981 s 29) ldquoAkıl ve mantığı seviniz eserlerinizin en buumlyuumlk suumlsuuml ve değeri ondan gelsin Doğadan hiccedil ayrılmamalı ccediluumlnkuuml doğa gerccedileklik-tir Gerccedileklikten başka hiccedilbir şey se vimli ve guuml-zel değildir Sahte şeyler can sıkıcı ve yorucudur Aklınızla bir seccedilim yaparak doğayı taklit etmek ve betimlemek isterseniz insan kalbinde değişmeden kalan şeyleri tanıtan ldquoEskilerrdquoi inceleyinizrdquo (Bo-ileau Şiir Sanatı) diyen Boileaursquonun goumlruumlşleri-ni benimseyen klasikler dilde ve zevkte ideal bir noktaya ulaşmak amacı guumlder Sağ duyu ile uumlstuumln zevki ve ldquohoşa gitme sanatırdquo denen şeyi kaynaştıran eserler yazarlar Krallık ve Hıristiyanlık duumlzeni gibi edebiyatın bir parccedilası haline gelmiş katı kuralları da tartışmasız kabul ederler Ccediluumlnkuuml model olarak sundukları ldquoseccedilkin ve onurlu insanrdquo aynı zamanda iyi bir dindardır bu yuumlzden dine ait konuları dışla-ması soumlz konusu olamaz

Doğal olma kaygısı en azından kuramsal olarak doumlnemin edebi anlayışını gerccedilekccedililiğe ve doğacılı-ğa goumltuumlrmez Oumlğreti koumlruuml koumlruumlne bir taklidi değil

daha doğru duumlzguumln ve anlaşılır biccedilime getirilmiş gerccedilekliğin aktarımını orijinalinden daha muumlkem-mel hale getirilmiş gerccedilekccedili bir ideal portre oluştu-rulmasını ister Taklit kuramı bu haliyle bir ideal-leştirmeye doğru youmlnelir

Klasisizmin sunmak isteği şey kostuumlmlerin ya da yuumlzuumln ayrıntıları eşyalar dekorlar bir sokağın ya da şehrin belli bir goumlruumlntuumlsuumlnden oluşan dış gerccedileklik değil bilincin daha iccedillerinde yer alan ve daha gerccedilek olan ldquogerccedilekuumlstuumlcuumlluumlkrdquouuml iccedileren gerccedilekliktir Bu gerccedilekuumlstuuml nitelikteki gerccedileklik Descartesrsquoın Meacuteditations adlı eserinde Pascal ve La Rochefoucauldrsquonun Duumlşuumlnceler ve Oumlzdeyişlerrsquoinde ccediloumlzuumlmledikleri duumlşuumlncenin biccedilimidir Aynı zaman-da bellek kıvrımları arasında iccedil konuşmalarda soumlylenmiş soumlzlerde ve Hermione Athalie ve Phegravedre gibi karakterlerin iccedil duumlnyasında araştırılan kişilerin ruhudur

Oumlzellikle XVIII yuumlzyıl klasisizminde eserlerin gerccedileği yansıtması gereği katı bir kural olarak uy-gulanmaz Bu konu seccedilimi accedilısından ilk doumlnem klasisizminden farklılık goumlsterir Bu doumlnemde ldquodo-ğal olanırdquo konu edinme kuralı ldquoguumlndelik yaşamda goumlruumllenirdquo konu edinme biccediliminde değişerek daha akılcı ve gerccedilekccedili bir nitelik kazanır Donneau de Viseacute 1663 yılında Madeleine de Scudeacuteryrsquonin Cleacutelie adlı romanına ilişkin yazdığı bir yazıda ldquoGuumlndelik olanı klasik dilin aydın ve yalın anlatımıyla anlat-mak aynı zamanda klasisizmin lsquohoşa gitmek etki-lemekrsquo kuralına bir başka biccedilimde bağlılıktırrdquo der Furetiegravere Burjuva Romanı (1665) adlı eserinde tiplerin guumlndelik yaşamdan seccedililmesi gerektiğini bunun ldquodoğal olanınrdquo ldquogerccedileğe uygun olanlardquo den-geli bir karışım olduğunu savunur

Coşkunluğa lirizme esinlenmelere aşırı doğa hayranlığına ve ya zarların kişisel eğilimlerine sa-natta yer vermezler Aynı zamanda tuhaf guuml luumlnccedil ve kaba sayılan olayları konu olarak ele almazlar ldquoPascalrsquoa goumlre ldquolsquobenrsquo nefret edilen şeydirrdquo lsquoBenrsquo yeterince geniş ve soylu bir inceleme konusu ola-maz Kişisel lirizm oluşturabileceği iccedilin istenmeyen şeydir Benzer biccedilimde yabancı sakat dağ lı koumly-luuml ccedilocuk tiplerini hem seccedilkin insan idealine hem de doğanın genel tiplerine aykırı buldukları iccedilin eserlerinde goumlstermezler yalnızca komedi tuumlruumlnde Moliegravere bu tuumlr insanların guumlluumlnccedilluumlklerinden ya-rarlanır

Dış duumlnyanın doğanın betimlenmesinden ka-ccedilınılır Doğa olarak insanın doğası iccedil duumlnyası

118

Klasisizm

değişmeyen yanı ele alınır Doğaya oumlnem vermek ve onu iyi incelemek gereklidir Fakat bu doğa dış duumlnyadaki canlı renkli hareketli doğa değildir İn-san doğası ele alınırken aşağı ve bayağı youmlnlerinin goumlsteriminden kaccedilılır

bull Mutlakguumlzellikveiyiliğinarayışı Klasisizm mutlak guumlzellik kavramından

ayrı tutulamaz Ancak bu guumlzellik aşkı salt bir estetik zevk değildir Daha ccedilok yapılan işi ve sanatı olabildiğince guumlzel ve muumlkem-mel biccedilimde gerccedilekleştirmek arzusudur ya da farklı bir deyimle ldquoinsanı en iyi kılmakrdquo amacıdır Klasik anlayışta guumlzellik iyilikten ayrılmayan bir oumlğedir İyilik barındırmayan guumlzelliğin hiccedilbir değeri yoktur

bull Aklavesağduyuyaoumlnemverilmesi Klasisizmini kurallarından bir diğeri de tut-

kuların akıl ve sağduyu ile anlatılmasıdır Toplumsal ve siyasal duumlzenin artık egemen olduğu XVII yuumlzyıl Fransarsquosında ne sınırsız tutkulara ne de aşırılığa yer vardır

ldquoKlasisizm estetik bir haz uyandıran akla ve sağduyuya dayalı oumlğreten eğiten kişiyi ve devleti yuumlcelten bir sanattırrdquo (İnal 1981 s 25) Soyluluk yuumlcelik ve goumlrkem klasisizmin belirgin oumlzellikle-rindendir ldquoHoşa gitmekrdquo ve ldquoeğitmekrdquo klasisiz-min altın kurallarıdır seyirciyi etkilemek iccedilin tuumlm tutkulardan arınmış olarak hoşa gitmek gerekir Bu amaca ulaşmak iccedilin kuramcıların tanımladığı bazı koşulları yerine getirmek gerekir La Fontaine Psycheacutersquoin oumlnsoumlzuumlnde ldquoBaşlıca amacım her zaman iccedilin hoşa gitmektirrdquo der Bu amaca farklı tuumlrlerin kurallarına uymakla da erişilebileceğini savunur Klasik yazar iccedilin sanat ccedilifte işleve sahiptir ahlacircki anlamda eğitmek ve hoşa gitmek Klasisizm oumlzel-likle insanla bir deyişle daha sonraları psikolo-ji denilen şeyle evrensel insanla ilgilenir İnsanın ruhbilimsel doğasını resmetmek ister Tutku ve duyguların resmedilmesi insana kendini tanıma olanağı verir ancak resmedilen insan genel ve ev-rensel insan olur Bu yuumlzden klasikler XVII yuumlz-yıl insanı olduklarını unuturlar Oumlnem verdikleri nitelikleri evrensel zaman uumlstuuml nitelikler olarak kabul ederler Sanattaki gerccedileklik ve doğa anlayış-larına doumlnemin sosyete toplumunun aristokrat ve burjuva sınıfının zevki damga vurur Jean Racinersquoin oyunlarındaki Yunanlılar Persler Tuumlrkler vb XIV Louisrsquonin sarayında yaşayan insanlar nasıl hareket ediyorsa onlar da o şekilde hareket eder hisseder

ve duumlşuumlnuumlrler Klasiklerin gerccedilekliği seccedililmiş ideal hale getirilmiş bir gerccedilekliktir Antik kahramanlar-dan hareketle klasisizm sonsuz ve evrensel insanı tasarlamayı amaccedil edinir

Klasik yazar sağduyuyla hareket etmesi gerek-tiğinin bilincindedir Eserlerine konu olarak aklın normal koşullarda kabul edebileceği şeyleri yani gerccedileğe benzer durumları alır Somut ve soyut şey-leri kişileri ve durumları oldukları biccedilimde değil duumlşuumlncede olması gereken biccedilimleriyle yansıtmaya ccedilalışırlar Trajedide akılcı gerekccedilelerle uumlccedil birlik ku-ralını uygularlar Buna goumlre eylem birliği sadelik kaygısıyla tek bir entrikanın goumlsterimini zaman birliği doğallık kaygısıyla 24 saatlik zaman dilimin-de gerccedilekleşebilecek eylemin sahnelenmesini yer birliği gerccedileğe benzerlik kaygısıyla trajedinin sah-nelenmesinde eylem yerinin değişmemesini tek bir mekacircnda eylemin tamamlanmasını gerekli kılar

Aklın hacirckimiyeti aynı zamanda goumlrguuml kuralları-na uygun davranmayı da gerektirir Piyes boyunca kişinin davranış biccedilimiyle karakteri arasındaki uy-gunluk olmak durumundadır Kişilerin soumlylemle-rinde oumlrf ve adetlerinde ve duygularında seyircinin guumlndelik hayatında gerccedilekleştirdiği şeylere uygun hareket etmesi gerekir Goumlrguuml kuralları sınırları iccedilindeki eylemlerin sahnede sergilenmesi kişilerin oumlluumlmuumlne sahnede kan gibi hoş olmayan sahnelere yer verilmemesi şarttır

Akıl ve sağduyu oumlnemlidir duygu ve hayal dış-lanmıştır Sanatccedilının anlattığı konu ne olursa ol-sun eserine akıl ve sağduyu hacirckim olur hayaller tutkular ve heyecanları aklın kontroluuml altında bu-lunur Akıl doğruyu goumlsterir ve doğru olan her şey guumlzeldir

bull Klasikideal Klasik yazarlar doumlnemlerinde yaşayan ger-

ccedilek insandan ccedilok her ccedilağda ve her yerde yaşaması gerektiğine inandıkları ideal insa-nı okur ve seyircinin oumlnuumlne getirirler Kı-yafet ccedilevre yerli hayat tarih toumlre ve acircdet gibi kavramları oumlnemsemedikleri iccedilin sahip oldukları ilkelerin belli bir ulusa ait olduğu soumlylenemez zaten Antik Doumlnem yazarları gibi kalıcı olmak kaygısıyla belli yer ve douml-neme bağlanmayı istemezler Bir anlamda tuumlm insanlığı kapsayacak oumllccediluumltler oluştur-maya ccedilalıştıkları iccedilin huumlmanist anlayışın suumlrduumlruumllmesini sağlayan kişiler olarak goumlruuml-lebilirler

119

Batı Edebiyatında Akımlar I

Klasisizm gelenek ve goumlreneklerdeki kusur ve eksiklikleri guumllduumlrerek duumlzeltmek ister Sanatccedilı gerekiyorsa insan doğasını da duumlzeltmeyi hedefler Seccedilkin insanların oumllccediluumltlerindeki oumlrf acircdet ve goumlrguuml kurallarına uygunluk konusunda katıdır Saygın bir kitlenin goumlzleri oumlnuumlnde goumlrmekten hoşlanma-yacağı sahneler canlandırılmaz Sahnede oumlluumlme intihara kılıccedilla oumlluumlm veya yaralama sonucunda akacak kana yer verilmez Buumltuumln bunlar olması ge-rekiyorsa sahne arkasında gerccedilekleşir ses ve efekt-lerle ya da oyun kişilerinin konuşmaları aracılığıyla seyirciye aktarılır

La Fontaine Fabllar (1668) adlı eserinin ldquoKra-la İthafrdquo boumlluumlmuumlnde ldquoİnsanları eğitmek iccedilin hay-vanlardan yararlanıyorumrdquo der Moliegraverersquoe goumlre ise ldquokomedinin kullanımı insanların kusurlarını duuml-zeltmek iccedilindirrdquo (Tartuffe 1669) Komediyi insan-ların doumlneminin toplumunun kusurlarını goumlster-me aracı olarak kullanır Kadınlar Mektebi (1662) Dom Juan (1665) veya İnsandan Kaccedilan (1666) adlı piyeslerinde yaptığı gibi

Seyircinin gerccedileklik anlayışı ldquoonurlu insanrdquo ide-alinin ahlacircki ve toplumsal idealinden kaynaklanır Seyircideki ldquomuumlkemmel akıl her tuumlrluuml aşırılıktan uzak dururrdquo buna oumllccediluumlluuml olma denir Hoşgoumlruumlluuml ve kendini yetiştirmiş olan bu insan ldquohiccedilbir şeyle oumlvuumlnmezrdquo bilmişlik taslayan insanın tersidir hoşa gitme sanatını bilir ve duumlnya zevklerini tanır

İdeal estetiği oluşturmak iccedilin klasikler denge anlaşılırlık doğallık kişi ahlacirckı ve ruh ccediloumlzuumlmle-mesinde belli bir incelik arayışı iccedilinde bulunur Eskilerin taklit edilmesini estetik iccedilin oumlnemserler Kendilerinde Yunan ve Latin mitolojisi ve edebi-yatlarının etkisi vardır Seneca Sofokles Horace Plautus ve Aristofanes gibi yazarları kendilerine klasik modeller olarak alırlar Asıl gayeleri kalıcı şa-heserler yaratmaktır

İdeal insan modeli olarak ldquoonurlu insanrdquo (hocircnnete homme) modelini sunarlar Onurlu in-san oumllccediluumlluumlluumlğuumln ağırbaşlılığın ve doğru ortamın insanıdır Entelektuumlel planda accedilık ve oumlğrenmeye meraklıdır Toplumsal planda hoş ve naziktir İnsa-nın hoşuna gidecek yetenekleri vardır derin kişilik-li ve eğlendiricidir Sıkıcı olmaktan kaccedilınır

bull Muumlkemmellikveduumlzen Klasik eserde her bir oumlzellik diğerleriyle

uyum iccedilinde olur Hayal guumlcuuml zekacircnın oumlnuuml-ne geccedilmez akıl nesneleri gereğinden ccedilok kuru ve soyut olarak ele almaz Biccedilimin buuml-

yuumlleyiciliği oumlzuumln iccedileriğini guumlccedillendirir Klasi-sizm aklın hacirckim olduğu bir anlayış olarak bilinir Aklın ortaya koyacağı muumlkemmellik iyi konuşma ve iyi yazmadan geccediler Hangi doumlnemde olursa olsun dilini muumlkemmel-leştiren klasik yazar hiccedilbir duumlzensizliğe yer vermez Muumlkemmelliği oluşturmak iccedilin kurulan Fransız Akademisi ve Vaugelasrsquonın Fransız Dili Hakkında Hatırlatmalar adlı eseri klasisizmin ve Fransızcanın zaferinin simgeleri olur

Edebi tuumlrlerden trajedide yakalanan muumlkem-mellik trajedinin ccediloumlkuumlş doumlnemine girmesiyle Racinersquoden sonra kaybolur

Klasisizmin en verimli olduğu doumlnemde ya-zarların ortaya koydukları eserleri tuumlmuumlyle klasik kurallara uygun olmadığı gibi kimi yazarların bazı eserleriyle klasik ilkelere bağlı kaldığı bazı eserle-riyle klasisizmden uzak kaldıkları goumlruumlluumlr Aynı tuumlr eser ortaya koyan farklı yazarlardan birinin eseri klasik kabul edilebilirken diğerininki klasisizmin dışında bırakılabilmektedir Bu bağlamda kimin ve hangi eserlerin klasik nitelikli olduklarını saptamak ccedilok da kolay değil Ortaya ccedilıkan bu duumlzensizliğin nedeni oumlzellikle Boileau tarafından klasik ilkeler bir buumltuumln olarak ortaya konuluncaya kadar yazar-ların takip edecekleri bir rehberleri ve belli kuralla-rının olmayışı sonucu herkesin kendi anlayışı ccediler-ccedilevesinde sanatını gerccedilekleştirmiş olmasıdır

Duumlzen konusunda klasisizm oumlzellikle mimari ve peyzaj duumlzenlemelerinde başarılı olur İnşa edilen yapılar yalın biccedilimleri belirgin ve duumlz ccedilizgileriyle duumlzenliliğin goumlstergesi olurlarken peyzaj alanında Le Nocirctrersquoun Versailles Sarayı bahccedile duumlzenlemesi gibi diğer duumlzenlemeleri klasisizmin duumlzene verdiği oumlnemi goumlstermek accedilısından oumlnemlidir

Resim ve heykelde de karmaşadan uzak duru-larak belli bir duumlzen iccedilinde eserlerin verilmesi aynı anlayışı yansıtan oumlğelerdir

bull Dengevekalıcılık Klasisizm ideal ile gerccedilek arasında bir den-

ge yaratır İdealle gerccedileğin karışımı dengeli bir biccedilimde guumllduumlruumlrken duumlşuumlnduumlruumlr duuml-şuumlnduumlruumlrken de guumllduumlruumlr Moliegravere Raci-ne Mme de La Fayettersquoin aşık tipleri XIV Louis doumlneminin aristokrat ve burjuva tiplerinin yaşadıkları kimi sorunları ortaya sererken ruhbilimsel gerccedilekleri akıl-duygu ccedilizgisinde duumlşuumlnduumlruumlrler Bilinenin aksine

120

Klasisizm

duyguya ve aşka yer veren klasisizm bun-ları ancak akıl suumlzgecinden geccedilirerek ele alır Klasisizm aynı zamanda akıl ile akıl dışı olan arasında bir dengedir Cimrilik evlilik dışı birliktelik cinsellik iccedileren tutku-lar ruhsal sorunlar gibi yaşamın ccedilok guumlccedilluuml akıl dışı gerccedilekleri akıl yoluyla dengelenir Benzer şekilde La Fontainersquoin fabllarındaki iyiliği ve koumltuumlluumlğuuml simgeleyen hayvanlar sağduyu ve koumltuumlluumlk sorununu dengeler Bu durumda klasisizm kendi iccedilinde hatta aynı yazarın farklı eserlerinde bile durağan bir yapıya sahip olmayan bir denge arayışıdır

MmeFransızca Madame soumlzcuumlğuumlnuumln kısaltılmış biccedilimidir Benzer şekilde elinizdeki me-tinde Mademoiselle soumlzcuumlğuuml kısaltılmış biccedilimde Mlle olarak karşınıza ccedilıkacaktır

Klasik yazarlar barok yazarların aksine dengeli ve oumllccediluumlluuml olma kaygısı taşırlar Seyircinin olumsuz etkileneceği her tuumlrluuml etkilemeden kaccedilınmak ve kurbanlarla empati kurmak soumlz konusudur İnsan-lığın soylu oumlğelerine vurgu yapılır ccediluumlnkuuml nezaket ve saygı bazı aşağılıkları ve eksiklikleri goumlstermeme-yi gerektirir Bireysel istisnai duumlşuumlk karakterli ve hastalıklı bireyin doğasında var olan şeyler sanattan dışlanır Duumlzenleyici ve uzlaştırıcı akla ve zekacircya oumlncelik verilir Oumlyle ki Boileau ldquoOumlyleyse aklı sevin ki her zaman yazılarınızYalnız ondan alsın ışıltı ve değerlerinirdquo der Klasik yazar XVII yuumlzyıl Fransız duumlşuumlncesinin eğilimlerine uygun olan accedilıklıkanla-şılırlık peşindedir Dağınıklık dengesizlikten kaccedilı-nır ve 1660 yılı oumlncesi kuşağın hoşlandığı barok ve suumlsluuml sanat anlayışından uzak durur

Klasisizm duumlzen basitlik denge alccedilakgoumlnuumll-luumlluumlk uyum ve oumllccediluumlluuml olma oumlzelliklerine sahiptir Basitlik aynı zamanda Madame de La Fayettersquoin romanı Clegraveves Prensesirsquonde olduğu gibi entrika ve kompozisyonun basitlik iccedilermesini ifade eder Kla-sisizm alccedilakgoumlnuumllluuml dengeli ve duumlşuumlnceli olduğu iccedilin hiccedilbir tutkuya sahip olmayan toplumla son derece uyumlu ldquoonurlu insanrdquo mitini yaratır

Klasik estetik mimaride duumlzen oran ve simet-ri kaygısı taşıyan oumlğretidir ve klasik mimarinin en guumlzel oumlrneklerinden birini Versailles Sarayı oluştu-

rur Edebiyat alanında ise Boileaursquonun dediği gibi ldquoKlasik estetik guumlzel tasarlanmış olan şeyin accedilık ve anlaşılır ifade edilmesidirrdquo (Şiir Sanatı) şeklin-deki accedilıklık ve anlaşılırlık kaygısıdır Klasik yazar uumlslubun ve oumlz olarak ifade etmenin muumlkemmelli-ğini ister La Rochefoucauldrsquonun oumlzdeyişleri ve La Fontainersquoin fablları bu anlayıştan dolayı uzun de-ğildir

Klasik yazarlar kalıcı değerlerin varlığına ina-nırlar Evrensel insanı ortaya koyma istekleri vardır Bireyin kişisel oumlzelliklerine değil genel anlamda insan doğasına ilgi duyarlar Oumlzel olanı somut oumlğeleri ve salt gerccedileği reddederler Bu yuumlzden or-taya ccedilıkardıkları eserler kalıcı ve evrensel eser olma niteliğine kavuşurlar

bull Sadelikveanlaşılırlıkaccedilıklık Klasisizmin temel oumllccediluumltlerinden biri de ldquoan-

laşılırlıkaccedilıklıkrdquotır Yazılmış eserlerde oldu-ğu kadar kullanılan dilde de kendini goumlste-ren bu oumllccediluumlt ilk oumllccediluumlt değildir Malherbersquoe goumlre klasik dil yalınlaşmalı Pleacuteiade tarafın-dan dile sokulan ccedilok sayıdaki bezekten ldquoki-barlık akımırdquonın etkilerinden kurtulmalı şiirsel laubalilikleri kovmalı ccedilağdışılıklar taşralılıklar bir kenara bırakmalı ve Fransız dili kendini Gascon lehccedilesinin etkisinden kurtarmalıdır Sadelik klasisizmin yuumlceli-ğe ulaştığı temel niteliğidir Yalınlık gibi sadelik de eserin kompozisyonunu niteler Sadeliği sayesinde Madame de la Fayattersquoin Cleves Prensesi barok romandan ayrılır

Yalınlık ve sadelik yalnızca dilde değil aynı za-manda eserlerin kompozisyonları iccedilin de geccedilerlidir Malherbersquoe goumlre klasik dil arınmalı Pleacuteiadersquoın et-kisiyle dile giren aşırı zenginlikleri kibarlık etkile-ri bertaraf edilmeli ve youmlresel ağızların etkisinden kurtulmalıdır

bull Oumlrfveacircdeteuygunluk Goumlrguuml kurallarına uygun davranmak klasik

zorunluluklardan bir diğeridir Klasik oumlğ-retide XIV Louis doumlneminin kuralları ege-mendir Devlete ve duumlzene ters duumlşen konu-lar klasik yapıta giremez Oumlrneğin Lrsquoabbeacute drsquoAubignacrsquoın Tiyatronun Uygulaması adlı eserinde yazdığı gibi Tanrının temsilcisi olarak kabul edilen kralın koumltuuml bir karakter olarak canlandırılması olanaksızdır

121

Batı Edebiyatında Akımlar I

Gerccedileğe benzerlik ilkesinin bir devamı olarak toplumda geccedilerli geleneklere toumlrelere ve ahlacirck an-layışına uyum iccedilin gereken oumlzen goumlsterilir Eserler ahlacircka uygundur aşırı tutkular akılla denetim al-tına alınır ve erdem oumln plana ccedilıkarılır Kaba halk konuşmalarına yer verilmez seccedilkin kişilerin dili kullanılır

bull Kralınoumlvuumllmesi Mutlak monarşi youmlnetiminin sansuumlruumln

huumlkuumlm suumlrduumlğuuml klasik doumlnemde krala ve onun youmlnetimine muhalif olmak bir ldquodamgalı fermanrdquo aracılığıyla hapsedilmeyi gerektirebileceği ve neredeyse Fransa oumllccedile-ğinde tuumlm sanatccedilıları himayesine alan krala karşı en kuumlccediluumlk bir saygısızlığın ihanet sayı-labileceği klasik doumlnem eserlerinde ve anla-yışında kralın oumlvuumllmesi ve ona karşı muumlte-şekkir olunması soumlz konusudur Bu oumlvguuml klasik yazar ya da sanatccedilı iccedilin aylık maaş ve gerektiğinde kullanacağı salonların kendisi-ne tahsisi anlamında da gelir Bir yazar iccedilin kralın himayesinde ve kalemiyle yaşamı ka-zanması guumlccediltuumlr Uumlstelik okur-yazarlığın ccedilok duumlşuumlk olduğu bir doumlnemde okur kitlesine ulaşıp ccedilok satış yaparak para kazanmak da muumlmkuumln değildir Bu gerekccedilelerle klasikle-rin ccediloğu krala ve onun youmlnetimine oumlvguumller yağdırırken La Fontaine gibi az sayıda kişi uumlstuuml kapalı hicivler yoluyla bile olsa onun tutum ve youmlnetim biccedilimini eleştirir

Boileau ve Klasisizme KatkısıBoileaursquodan oumlnce klasisizmin en oumlnemli kuram-

cısı eleştirmen Jean Chapelainrsquodir (1595 mdash 1674) Chapelain edebi kariyerine XIII Louis ve Richeli-eu doumlneminde başlar XIV Louis doumlneminde klasi-sizmin kural koyucu oumlnemli karakteri haline gelir ancak oluşturduğu kuralları Boileau gibi sistematik hale getiremediği iccedilin onun kuralları ccedilok bilinmez

Boileaursquoya hak ettiği değeri kazandıran onun 1674 yılında yayınlattığı doumlrt boumlluumlmluumlk toplam-da bin yuumlz kadar dizeden oluşan Şiir Sanatı adlı eseridir Eserin birinci boumlluumlmuumlndeki şiirlerde şiir tuumlruuml iccedilin gerekli kurallara ve doumlnemin modası olan şiirsel tuumlrlere yer verir İkici boumlluumlm şiirdeki kuumlccediluumlk tuumlrleri ele alır La Fontainersquole dostluk kurmasına karşın bir şiir tuumlruuml olan fabla değinmez Uumlccediluumlncuuml boumlluumlm trajedi destan ve komedi gibi doumlnemin buuml-yuumlk edebi tuumlrlerine ayrılmıştır Bu boumlluumlmde kısaca

tiyatro tarihine destan tuumlrlerine youmlnelik tartışma-lara komik trajik ve fars tuumlrleri arasındaki ayrıma yer verir Doumlrduumlncuuml boumlluumlmde sanat ve edebiyatla ilgili teknik ayrıntıyı bir kenara bırakarak klasik sa-nat adamı modelinin nasıl olması gerektiğini vur-gular

Nicolas Boileau klasik şiir tuumlruumlnuumln bir yaza-rı olarak yazdığı şiirlerinin niteliklerinden ccedilok klasik eserlerin uyması gereken ilkeleri derli top-lu biccedilimde ilk kez ortaya koyması ve klasisizmin ilk doumlneminin sona ermesine neden olan ldquoEskiler ve Yeniler Kavgasırdquonda etkin rol almasıyla tanınır Hicivler ve Lutrin adlı eserlerinin yanında klasik edebiyatccedilı ve sanatccedilının uyması gereken ilke ve ku-ralları şiirsel ifadelerle anlattığı Şiir Sanatı adlı eseri vardır Boileau bu eserinde

bull Şair olmak iccedilin doğal yeteneklere sahipolunması gerektiğini tek başına esinlenme-nin şair olmaya yetmeyeceğini ve onlarca kere bile olsa oluşturulan eserin muumlkem-melleştirilmesi iccedilin ccedilalışılması gerektiğini

bull Esinlenmevehayalguumlcuumlndenyararlanma-nın aklın kontroluumlnde olması gerektiğini

bull Uumlslup uumlzerinde ccedilalışmanın yararlı olacağı-nı ancak bunun iccedilin şairin Antik Yunan ve Latin şairleri oumlrnek alması gerektiğini Es-kilerin insan doğası hakkında yaptıkları ccedila-lışmaların derinlikli olduğunu bu yuumlzden taklit edilmelerinin uygun olacağını

bull YazarınAristorsquonunortayakoyduğukural-lara uyması ve oumlzellikle eylem (tek bir ent-rika olmalı) yer (oyun kişileri diyar diyar dolaşmamalı) ve zaman (entrika bir guumlnluumlk suumlreyi aşacak oumllccediluumlde olmamalı) birliğinden oluşan uumlccedil birlik kuralını goumlz oumlnuumlnde bulun-durması gerektiğini

bull Fantezi durumların eserde kullanılmasın-dan kaccedilınılmasını ve ortaya konacak eyle-min gerccedileğe benzer olması gerektiğini ifade eder

Boileaursquoda aklın gerccedileğin doğanın ve guumlzelli-ğin oumlzdeşleşmesi vardır Yetenekli olmak ve kuralla-rı goumlzlemlemekte amaccedil toplumun hoşuna gitmek ve eğitmektir Eğitmekten kastettiği şey genel an-lamda ahlacircki değerleri kazandırmaktır Ona goumlre akıl kaccedilınılmaz olarak insanı gerccedileğe yani doğayla uyuma goumltuumlruumlr Doğal olan şey guumlluumlnccedilluumlk ldquoyapay kibarlıkrdquo ve belagatle ccedilelişir Doğayla uyum insan doğası iccedil duumlnyası psikolojisi insanda suumlrekli olan

122

Klasisizm

ve evrensel olan şeylerle uyumdur Buumltuumln bunlar da gerccedileğe benzerliğe goumlrguuml ve toplum kurallarına saygılı olmayı gerektirir ldquoKlasik gerccedilekccedililikrdquo doumlnemin toplum zevkine goumlre seccedililmiş idealleştirilmiş gerccedilekccedililik-tir Antik Doumlnem doğanın dışında taklit edilecek modeller accedilısından oldukccedila zengin bir hazinedir Lon-gin Hakkındaki Duumlşuumlnceler (1694) adlı eserinde ldquoevrensel uyumrdquoa vurgu yapar Eskilerin bunca zamandır varlıklarını suumlrduumlrmelerinin sebebini insanı her zaman sahip olduğu konumda ele almalarına bağlar Bu goumlruumlşuumlyle Eskilerin taklit edilmesi ile doğanın taklit edilmesi duumlşuumlncesini bağdaştırmak ister

Sonuccedil olarak Boileaursquodan oumlnceki kuramcılar tarafından hazırlanmış ve Boileau tarafından az da olsa tutarlı biccedilimde şekillendirilmiş olan klasik edebiyat oumlğretisi temelde hiccedilbir felsefi ya da estetik temele otur-maz Buna karşın klasisizm XVIII yuumlzyılda bile Avruparsquoda var olmaya ve buumlyuumlmeye devam eder

Oumlğrenme Ccedilıktısı

ldquoKlasisizmrdquo ve ldquoklasikrdquo kav-ramlarının tanımından hare-ketle ldquoKlasik edebiyatrdquo sizce ne anlama gelmektedir

Aristoteles ve Boileaursquonun Poetika (Şiir Sanatı) eserle-rini karşılaştırın

ldquoBir kral bir kanun ve bir dinrdquo sloganı size neyi anlatır

3 Klasisizmin kurallarını tanıyabilmek 4 Klasik yazar ve sanatccedilıların anlayışları konusunda yorumlar yapabilmek

5 Klasik eser ile klasik olmayan eser arasındaki farkları saptayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

KLASİK TUumlRLERKlasisizmin ilke ve kurallarıyla kendini en iyi

goumlsterdiği temel alan tiyatrodur Bunda o guumlne ka-dar şiir tuumlruuml dışında diğer edebi tuumlrlerin yeterince gelişememiş olmasının ve tiyatronun halk ve saray ccedilevresiyle doğrudan iletişim kurmasının roluuml buuml-yuumlktuumlr Antik Yunan ve Latin doumlnemlerinden beri farklı biccedilim ve uygulamalarla gelişen tiyatro soylu ve ciddi tuumlr olarak trajediyi halka youmlnelik eğlendi-rici tuumlr olarak komedi tuumlruumlnuuml ortaya ccedilıkartır Klasik doumlneme gelinceye kadar ldquofarsrdquo veya ldquokaba guumllduuml-ruumlrdquo diye adlandırılabilen oyunlar dışında klasik an-lamda komedi oyunlarına rastlanmaz Buna karşın Orta Ccedilağrsquoın dinsel tiyatrosu ve din dışı izlekleri ele alan ldquoprofanrdquo tiyatrosundan beri gelişen trajedi tuuml-ruumlnde kurallar bir oyundan diğerine değişiklik goumls-terse de belli nitelikteki oyunlar sahnelenir Klasisiz-min oluşmasına oumlncuumlluumlk eden kimi yazarlar tuumlruumln kuramsal alt yapısını oluşturmaya ccedilalışır Oumlzellikle trajedi Aristo ve onun İtalyan yorumcularından sonra bu tuumlrde ccedilok sayıda yapıta yer veren kuram-cıların tuumlm dikkatini ccedileker Bu tuumlrde verilen oumlnemli

yapıtlar olarak Sarasinrsquoin Trajedi Hakkında Soumlylemrsquoi (1639) La Meacutenardierersquoin Poetikarsquosı (1640) Lrsquoabbeacute drsquoAubignacrsquoın Tiyatronun Uygulaması (1657) sayı-labilir

Bu biccedilimde değer verilmiş ve kodlanmış olarak trajedi duumlzenli tiyatronun en goumlzde biccedilimi hali-ne gelir Başlangıccedilta oumlzguumlr kurallar iccedilinde yazılan oyunlar zamanla klasik ilkelerin oluşmasıyla yalnız-ca trajedi değil traji-komedi ve hatta komedi tuumlruuml bile klasik tiyatro kuralları olan uumlccedil birlik kuralına gerccedileğe benzerlik kuralına goumlrguuml kurallarına uy-mak durumunda kalır

Moliegravere komediyi toplumu ve insanın ku-surlarını ccediloumlzuumlmlemenin bir aracı olarak kullanır Corneillersquoin Le Cid (1636) adlı trajikomedisi tuumlruuml muumlkemmelliğine goumltuumlren kuralların uygulanmaya başladığı ilk oyun olur Kurallarla ccedilerccedilevesi belirlen-miş klasik trajedinin esas esin kaynağı Antik Yunan ve Latin doumlnemidir Bu doumlnemlerdeki tarihsel mi-tolojik ve dinsel izleklerden yararlanır Yer birliği zaman birliği ve eylem birliği denilen uumlccedil birlik ku-ralının uygulanmasını iccedilerir Biccedilimsel olarak klasik

123

Batı Edebiyatında Akımlar I

trajedi beş perdeden oluşur ve sabit formlu on ikili hece oumllccediluumlsuumlndeki dizelerle yazılır Goumlrguuml kurallarına uygunluk ve gerccedileğe benzerlik kaygısı tiyatro metninin duumlzenlemesinde olduğu gibi oyunun sergilenme-sinde de geccedilerlidir

XVII yuumlzyılda en tanınmış Fransız trajedi yazarlarından olan Pierre Corneille (1606-1684) kendini trajediye vermeden oumlnce komediler kaleme alır Yazmış olduğu Le Cid adlı trajikomedi tutku ve goumlrev arasındaki bir ahlacircki ccedilatışmayı ortaya koyar Sahnelenen oyun buumlyuumlk bir ilgi goumlruumlr ancak oyunda kurallara uymadığı gerekccedilesiyle yeni kurulan Fransız Akademisinin eleştirilerine maruz kalır Fransız Akademisiyle yaşanan bu tartışma uumlccedil birlik kuralının kabul edilmesiyle ve bu tartışmalar sonrasında uumlretilecek Fransız klasik tiyatrosunda ikincil entrikaların oyundan dışlanmasıyla son bulur Başlangıccedilta bu kurallardan olum-suz etkilenen Corneille ccedilok geccedilmeden Roma tarihinden konularını aldığı uumlccedil guumlccedilluuml trajediyle yeniden sahnelerde kendini goumlsterir Horatius (1640) Cinna (1640) ve Polyeucte (1642) Bu oyunlarında uumlccedil birlik gerccedileğe benzerlik ve goumlrguuml kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalır Rodogune (16441645) ve Nicomegravede (1651) gibi diğer oyunlarında kariyeri Racinersquoin kariyerinin goumllgesinde kalır

Corneille ile suumlrekli rekabet iccedilinde olan Jean Racine (1639-1699) trajedilerinin konusunu tarihten Roma ve Yunan mitolojisinden ve İncilrsquoden alır Trajedileri kesintisiz bir dizi başyapıt niteliğindedir Andro-maque (1667) Britannicus (1669) Beacutereacutenice (1670) ve Bajazet (1672) iccedil ccedilatışmalarını insanlık durumunun belirsizliklerini accedilığa vurur ve Yunanlıların duumlşlediği tuumlrden trajik toumlrene yazgı boyutu kazandırır Ancak Phegravedre adlı oyununda tutkuların yıkıcı guumlcuuml izleği ve iccedil yazgı son derece net bir trajik unsurun zirvesine ccedilıkar Bir kriz patlak verir geccedilici bir muumlcadeleye girişen kişiler kapalı uzamda acı ccedilekerler ve olayların gidi-şatı kaccedilınılmaz olarak son yıkıma doğru gider Racinersquoin trajedileri biccedilimsel form kurallarına ve psikolojik bir derinlik arayışındaki klasik uumlsluba uyarlar

KomediMoliegraverersquoin hacirckim olduğu komedi insanları eğitirken onların kusur ve aksayan youmlnlerini duumlzeltme ama-

cını guumlder Komedide oumlzellikle doumlnemin burjuva toplumunda ya da kişilerinde karşılaşılan kusurlar tiyat-roya taşınarak guumlluumlnccedil hale getirilir ve bu sayede Moliegravere duumlzeltilmesi gereken insan ve toplum kusurlarına dikkat ccedilekerken bir yandan da bu abartılmış kusurları kendine duumlşman olanlara karşı bir saldırı aracı olarak kullanır Yobazları sahte dindarları ve ikiyuumlzluumlluumlğuuml Tartuffe cimriliği Cimri adlı oyunlarında goumlzler oumlnuumlne serer

Klasik komedinin tek temsilcisi konumundaki Moliegravere (asıl adı Jean-Baptiste Poquelinrsquodir) (1622-1673) Fransız komedisini soylu bir tuumlr olarak goumlstermek iccedilin Latin yazarlar Plaute ve Teacuterencersquoın kome-dilerinden İtalyan farslarından İspanyol tiyatrosundan Lope de Vega ve Calderonrsquodan esinlenir Kraliyet Sarayının komedyen grubundan yararlandığı iccedilin ccedilok sayıda komedi yazar Yazdığı komedilerin sahnelen-mesinde de goumlrev alan Moliegravere son oyunu Hastalık Hastasını oynarken hastalanır ve sahneye yığılır Rol gereği duumlştuumlğuumlnuuml sanan seyirci oyun bitiminde Moliegraverersquoin oumllduumlğuumlnuuml oumlğrenir

Molierelsquo Corneille Racine Boileau

Resim 43 Klasik Fransız tiyatrocuları ve klasik kuralları sistematize eden Nicolas Boileau

Kaynak wikipediaorg

124

Klasisizm

Moliegravere rolleri temsilcisi oldukları burjuvazi veya kuumlccediluumlk soylu sınıf toplumunun kusurlarını aksaklıklarını ve guumlluumlnccedilluumlklerini ortaya koymak olan evrensel tip haline gelen bir dizi kişilik ya-ratır Moliegraverersquodeki komik unsur piyeslerine inkacircr edilmez toplumsal bir işlev kazandıran eleştiri ve hiciv goumlrevini uumlstlenir Ona goumlre gerccedilekccedili bir eleş-tiri iccedileren komedi gelenekleri duumlzeltme aracıdır Bu gerccedilekccedili eleştiri onun ccedilok sayıda duumlşmanının olmasına neden olur

Komedinin oumlzellikleribull Kuumlccediluumlk bir burjuva ailesinde geccedilen doumlne-

miyle ccedilağdaş bir konuyu işlerbull Piyesin uzunluk ve kısalığına bağlı olarak

uumlccedil ya da beş perdeden oluşurbull Guumllduumlrmeyeyoumlnelikkomikyoumlntemveun-

surlar iccedilerir jestlerin soumlzcuumlklerin durum ya da yanlış anlaşılmaların ve karakterlerin komikliği

bull İccedilerdiğiolayveentrikalarımutlusonlata-mamlayan bir ccediloumlzuumlm boumlluumlmuumlne sahiptir

bull MoliegraverersquoinkomedilerindeParisrsquoteuzundouml-nem goumlsteriler yapan İtalyan komedi grubu Commedia dellrsquoArtersquoden esinlenerek kul-landığı kişi ve boumlluumlmler bulunur

bull Komediuumlccedilbirlikkuralınauymamahakkı-na sahiptir

Dil duumlzeyi guumlndelik dil hatta sokak dilidirMoliegraverersquoin komedileri gerccedilek anlamda XVII

yuumlzyıl Fransız toplumunun gerccedilek bir goumlsterimini yapar Oumlncelikli amacı hoşa gitmektir Oyunlarına konu seccedilerken gerccedilek durumları arar ve insan do-ğasının resmini yaparcasına onları muumlkemmelleş-tirir Konu seccedilimiyle ilgili olarak ldquoBenim iccedilin iyi olan konuyu nerede buluyorsam oradan alıyorumrdquo (Wouters amp Goyet 1990 s 61) der

Doumlnemin kaba guumllduumlruuml niteliğindeki lsquofarsrsquotan uzaklaşıp geccedilmişin oumlrneklerini yeniden canlandır-mayı ve yorumlamayı hedefleyen Moliegravere komedi tuumlruumlnuumln en oumlnde gelen klasik yazarıdır Onun ko-medileri seyirciyi ve okuru duumlşuumlnduumlruumlr eğlendirir ve guumllduumlruumlr Yalnızca Eskilerden değil İtalyan ve İspanyollardan da esinlenerek onlara ait konuları Fransız seyircisinin zevkine uygun hale getirir

Klasisizmin kuramcıları komedi tuumlruumlyle pek fazla ilgilenmezler ilgilenmedikleri iccedilin de bu tuumlre youmlnelik sıkı kurallar oluşturulmaz Bu nedenle Moliegravere doumlnemine kadar halkın buumlyuumlk ilgi goumlster-

diği fars tuumlruumlndeki komedilerden de yararlanarak daha geniş bir hareket alanı bulur Klasik yazarlar-dan biri olan lrsquoabbeacute drsquoAubignac da Tiyatro Uygu-laması (1657) adlı eserinde ldquoAğlatmak iccedilin kuralla koyan Aristo guumllduumlrmek iccedilin aynı şeyi yapmadırdquo (Jouslin 2007 s 385) der ve komedinin yete-nekle oluştuğunu bu nedenle sanat ya da kuralın komedide ccedilok oumlnemli olmadığını vurgular Buna rağmen klasik sanatın ilkelerini basitleştiren ve anlaşılır hale getiren Nicolas Boileau Moliegravere iccedilin yazdığı dizelerinde ona sitem ederken aynı zaman-da klasik sanatın ilkelerine de değinir

Sarayı inceleyiniz şehri tanıyınız luumltfenHer zaman ccedilokccedila modeller vardır orda her bi-rinizeBoumlyle yaptığı iccedilin Moliegravere oyunlarını yazarkenBelki bu yuumlzden layık goumlruumllduuml sanatı oumlduumll alma-yaHalkla daha az dost olup acirclimlere yaklaşsaydı yaKullandığı figuumlrlerin yuumlzuumlnuuml ekşitmeseydi bir deHoş ve zarif sanat iccedilin kaba olanı terk etseydi keşkeO zaman Tabarinrsquole muumlttefik Teacuterencersquoden utan-mayanScapinrsquoin iccediline konulduğu guumlluumlnccedil ccediluvalı kullan-mayan Misanthropersquoun yazarına minnettar kalırdım ben de

(Boileau Şiir Sanatı III Boumlluumlm)

TrajediKlasik trajedi oumlzellikle Pierre Corneille ve Jean

Racine tarafından temsil edilir Trajedi yazarları in-sanların kusurlarını oumlzellikle de tutku ve davranış biccedilimlerini tutkuların neden olabileceği zararları goumlstererek duumlzeltmeye ccedilalışır Trajedilerde tutkulu insanlar genellikle ccedilıldırırlar ya başkalarını oumllduuml-ruumlrler ya da intihar ederler Ancak buumltuumln bunlar ku-rallar gereği sahnede değil sahne arkasında gerccedilek-leşir Oyun yazarları bu tuumlrden kurgularla insanlar arasında var olabilecek tutkulu insanların acınacak ve korkunccedil halini goumlstererek ldquotutkulardan arındır-mardquo (katarsis) denilen youmlntemi uygularlar Oyun kişilerinde goumlsterilen tutkular ve bu tutkuların yol accedilabileceği sonuccedillardan hareketle seyirciye kendi tutkularından arınması iccedilin ayna tutulmuş olur

Trajedi ccediloğunlukla siyasal bir işleve sahiptir Oumlrneğin Phegravedre adlı oyunda Phegravedrersquoin kocası

125

Batı Edebiyatında Akımlar I

Theacuteseacuteersquonin oumllduumlğuuml varsayımı krallığın kimin eline geccedileceğiyle ilgili acı ve sıkıntı veren sorunu ortaya ccedilıkarır uumlstuuml kapalı biccedilimde huumlkuumlmranlık sorunu ele alınır

Bir trajedide entrikanın farklı aşamalarını işle-yecek ve seyirciye goumlsterecek şu boumlluumlmler olmak durumundadır

bull Olayyadaentrikanınortayakonduğuse-rim boumlluumlmuuml

bull Entrikanın iccedilindenccedilıkılmazhalaldığıduuml-ğuumlm boumlluumlmuuml

bull Mutlu ya da mutsuz biccedilimde sonuccedillananccediloumlzuumlm boumlluumlmuuml

XVI yuumlzyıldan itibaren oyun yazarları ve ku-ramcıların Aristorsquonun Poetika adlı eserini yeniden okuyup yorumlamalarıyla klasik trajedi kuralları oluşur Aristorsquonun eseri Yunan trajedisinin yapısı-nı oluşturan kuralların ccediloumlzuumlmlemeyi ortaya koyar XVII yuumlzyıl aydınları bu esas alınan metni yeniden okuyup yorumlayarak Antik Doumlnem trajedi kural-larını kendi doumlnemlerindeki trajik tuumlre uyarlarlar Boumlylece Fransız trajedisi Aristorsquonun ilkelerinden esaslı uumlccedil tanesini kendisine model alır Bu ilkeler şunlardır

bull Eylembirliğibull Etkileyiciolaylarakarşıentrikanınuumlstuumlnluumlğuumlbull Buumlyuumlk bir acıya katlanmak tuumlruumlnden şey-

lerle tutkulardan arınmaFransız klasik trajedisi 1630 yıllarından itiba-

ren oyun yazarları tarafından kuramlaştırılan ve birbiriyle bağlantılı olan uumlccedil kural uumlzerine kurulu-dur Lrsquoabbeacute drsquoAubignacrsquoın belirlemiş olduğu an-cak Boileaursquonun Şiir Sanatı adlı eserinde dizelerle trajedinin kuralları olarak ortaya koyduğu klasik trajedi iccedilin vazgeccedililmez olan bu kurallar şoumlyledir

bull Uumlccedilbirlikkuralıbull Goumlrguumlkurallarınauygunlukkuralıbull Gerccedileğebenzerlikkuralı

Uumlccedil Birlik Kuralıİtalyan Lodovico Castelvetro (1505-1571) gibi

Aristorsquonun yorumlayıcıları Aristorsquonun Poetika adlı yapıtına dayanarak estetik bir oumlğreti oluşturmaya girişirler ve ayrıcalıklı tuumlruuml trajedinin olduğu bu oumlğretinin kurallarını oluştururlar Yapılmak istenen şey sahnede olabildiğince gerccedilekliğe yaklaşmaktır Kural olarak konulan uumlccedil birlik kuralı da bunu ger-ccedilekleştirmek amacına youmlneliktir

Uumlccedil birlik kuralı eylem ve kişiler duumlzeyinde tu-tarlılık oluşturmak amacını taşır Kesin kurallara uymayı gerektirir Eylem tek bir yerde başlar ve biter bu yer trajedi iccedilin sarayın salonlarından biri komedi iccedilin ise bir burjuvanın evidir Trajedide ey-lem zamanı goumlsterim zamanına ne kadar yaklaşırsa oyun o derece muumlkemmel kabul edilir ccediluumlnkuuml goumls-terim zamanıyla kurgu zamanı arasındaki yakınlık gerccedileğe benzerlik etkisini daha ccedilok artırır

Oyun yazarları entrikalarını bu zamansal ve uzamsal birliğe yerleştirirken şu youmlntemlerden ya-rarlanır

bull Kişileri tekancakaccedilıkbiralanda (sarayınbir salonu ya da kimseye ait olmayan bir uzam) birbiriyle karşılaştırarak farklı sah-nelerin olmasının oumlnuumlne geccedilerler

bull Her şeyi sahnede goumlstermeyerek Bu du-rumda oyun yazarı anlatılara başvurur yani olan biteni oyun kişilerinin konuşmaları aracılığıyla aktarırlar

bull EksiltilisoumlylemlerebaşvururlarBazıolayla-rı uzun uzadıya değil kısaca hatırlatarak ge-ccediliştirler Ancak bu eksiltili soumlylemler hiccedilbir zaman entrikanın ilerlemesini engellemez

bull Tarihselolaylarıoyunkurgusunungerekli-likleri doğrultusunda uyarlarlar

bull Zamanbirliği Sahnede bir eylemin canlandırılması suumlre-

sini muumlmkuumln olduğunca eylemin gerccedilek-leşme suumlresi ile oumlrtuumlştuumlrmeyi hedefleyen kuraldır Ancak gerccedilekleşme suumlresi ile goumls-terim suumlresi her zaman eşit suumlreler olamaya-cağına goumlre goumlreceli de olsa eylemin kısa bir zaman dilimi iccedilinde tamamlanmasını oumlngoumlruumlr Zaman birliği denilen bu kural yazarların başını ccedilektiği karşı koymalara sahnede olayların dolamlarını kazaları ya da merak uyandırdığı oumllccediluumlde sıkccedila karşılaşı-lan yeniden alevlenmelerini goumlrmek isteyen seyircilere rağmen zaman yirmi doumlrt saatle sınırlandırılmıştır Ccedilok yoğun sahnelerde her tuumlr olay iccedilin gerekli zamana yer veril-meden her perdede sahneleri birbirinin devamı olarak goumlstererek zamansal bir de-vamlılık sağlanır

Zaman birliği eylem birliğiyle sıkı sıkıya ilintili-dir Buna goumlre sahnede canlandırılan eylem muumlm-kuumln olduğunca kısa bir zaman dilimi iccedilinde başlayıp sonuccedillanır gerccedilekleşme zamanı bir guumlnuuml ya da 24 saatlik zaman dilimini aşan eylemlere yer verilmez

126

Klasisizm

bull Yerbirliği Yer birliği zaman birliğiyle paralellik goumlste-

rir Eylem bir guumlnde tamamlanacağına goumlre kişilerin bir yerden başka bir yere gidiş ge-lişleri gerccedileğe benzerlik adına belli bir ccedilev-rede kısıtlanır XIII Louis doumlneminde bu yer sınırlaması bir şehir ve onun civarları olarak saptandı Orta Ccedilağın oumlzellikle din-sel tiyatro goumlsterilerinden miras kalan ma-karalarla doumlnduumlruumllen farklı yer resimlerinin yer değiştirmesi yoluyla kişiler farklı ancak yakın yerlerde goumlsterilebildi 1640 yılından sonra sahnede goumlsterilen yer seyircinin yer değiştirmeden goumlrebileceği yerlerle sınırla-nır Seyircinin tanımadığı veya kafasında canlandırmakta zorlanacağı yerler sahne-lenmez Bu tarih itibarıyla sahnedeki yeri goumlsteren dekor değişmez hep aynı kalır Bu dekor trajedi iccedilin sarayın bir salonu kome-di iccedilin ise genellikle kuumlccediluumlk bir burjuvanın evi ya da bir sokaktır

bull Eylembirliğibull Serimden ccediloumlzuumlme kadar kurallara uygun

olarak oluşturulmuş bir piyes tutarlı ve buumltuumlncuumll bir piyestir Oyun iccedilinde yer alan birincil veya ikincil kişiler ve onların eylem-leri aslında entrikaya bağlanarak bir sistemi ya da buumltuumlnluumlğuuml oluşturur Ancak entrika ya da eylemin birden fazla olması bağlantı-ların farklı noktalara bağlanmasını gerekti-rir ve sistem iccedilinden ccedilıkılmaz hale gelir O halde eylem ya da entrika tek olmak duru-mundadır boumlyle olması halinde her ayrıntı buumltuumlnle bağlantılı haldedir Oumlyleyse klasik oyunda ne paralel entrikalar ne tesaduumlf ne de sonuccedilsuz eylemler vardır yararsız ve karşılıksız hiccedilbir şey yoktur Oyun yazarı yalnızca bir oumlykuumlyuuml sahnelemek durumun-dadır

O halde doğrudan doğruya Aristorsquodan alınan bu kural gereği eylem başlangıcı gelişmesi ve sonu olan buumltuumlncuumll bir eylemdir ve daha fazla eylem ve entrikaya yer verilmez Boileau uumlccedil birlik kuralını oumlzetlediği iki dizesinde şoumlyle der

ldquoBir guumlnde bir yerde tamamlanmış olay tek İşte bu tiyatroyu dolduran sonuna dekrdquo (Boile-au Şiir Sanatı)

bull Gerccedileğebenzerlik kuralı Tiyatro gerccedilek yaşamı taklit etmek istediği-

ne goumlre oyunun konusu ya da oumlykuumlsuuml ger-ccedilek gibi goumlruumlnmelidir Muumlmkuumln olmayan gerccedileğe benzemeyen ve hatta gerccedileğe benze-mez olabilecek şeyler oyun dışında tutulur

Gerccedileğe benzerlik seyircinin gerccedilek olduğuna inanmaya hazır olduğu şeydir Olaylar ve kişiler ol-ması gerektiği şekilde goumlsterilirler ancak yaşanmış tarihsel konularda olayların tamamlanmış gerccedilek-likleri olduğu goumlsterilmez Seyircinin duumlşsel ma-salsı ya da fantastik olarak algılayacağı gerccedilekte ol-ması pek muumlmkuumln olmayan olay ya da entrikaların sahnelenmesi klasik trajedinin ilgi alanına girmez Kahramanların eylemleri tutarlı olduğu oumllccediluumlde pi-yesin olay oumlrguumlsuuml entrikası ayrıntıları da tutarlıdır

Uumlccedil birlik goumlrguuml kurallarına uygunluk ve gerccedile-ğe benzerlik kuralları kuramcılarının bunları ortaya koymasından itibaren kısa zaman iccedilinde oyunların dilin ve sahne goumlsteriminin oluşumunda sonuccedilla-rını goumlsterir

Klasik hareket sisteminde gerccedileğe benzerlik kuralı merkezi bir işlev uumlstlenir Tam anlamıyla gerccedilek olmayan ancak gerccedilek gibi kabul edilen eylemleri gerektirir Bu gerccedileğe benzerlik tarihsel ya da kuumlltuumlrel bir gerccedileğin taklidi şeklinde değil-dir ancak seyircinin gerccedilek sanması iccedilin buumltuumln koşulların oluşturulması sağlanır Bu nedenle kla-sik oyun yazarlığının pek ccedilok oumlğesi seyircilerin ka-buluumlnuuml elde etmiş bir ccedileşit uzlaşı oumlğesidir Birer uzlaşı oumlğesi olan anlatı iccedil konuşma ve şiirsel soumlz aracılığıyla oyun yazarı seyirciye gerccedilekleşmesi olası eylemleri sunar

bull Goumlrguumlkurallarınauygunlukkuralı Gerccedileğe benzerlik kadar karmaşa iccedileren

diğer bir kavram da goumlrguuml kurallarına uy-gunluktur ldquoİccedil goumlrguuml kurallarına uymardquo gereğince gelenek ve goumlrenekler iyi olmak durumundadır yani kişiler kurallara uyan soylu davranışlı uygun tutumlu durum-lara yaşa ve cinsiyete goumlre uyumlu olmak durumundadır

ldquoDış goumlrguuml kuralırdquo gereğince piyes uygun olma-lıdır Halkı ve seyirciyi şaşkınlığa uğratacak genel ahlacirck ve yerleşik değerlere aykırı olan sahneler ba-rındırmayacaktır Hıristiyanlık normları ahlacirck goumlz edilecektir

127

Batı Edebiyatında Akımlar I

Kurallara uygunluk seyircinin kabullenmeye hazır olduğu şeyleri ifade eder Oumlrneğin bir kralın istisna haller dışında kendini bayağı bir dil ve tu-tumla tanıtması ya da herhangi bir oyun kişisinin sahnede duumlşuumlp oumllmesi seyircinin alışık olmadığı ve kabullenemeyeceği şeylerdir Bu yuumlzden oyundaki eylemler toplumun yadırgamayacağı alışık olduğu ve kabulleneceği eylemlerdir Toplumun oumlrf ve ade-tine aykırılık iccedileremezler

Bu sayede klasik oyun yazarı tiyatro goumlsteri-minin temsil estetiği ve ahlacirck youmlnuumlnuuml ilgilendiren kısıtlamalara goumlrguuml kurallarına uygunluk kuralıyla muumldahale eder Goumlrguuml kuralları oyun yazarı ve se-yircinin sahnede uygun ve kabul edilebilir goumlrduumlğuuml her şeydir Seyirciyi buumlyuumlk bir şaşkınlık ve korkuyla karşı karşıya bırakamaz Goumlrguuml kurallarına riayet et-mesi halinde aşağıdaki şeyler sahnede gerccedilekleşmez

bull Sahnedeşiddetyokturbull Sahnede ccedilokccedila kan goumlruumlnuumlmuumlne yer ve-

rilmezbull Kişilerin bedenleri kısmen de olsa ccedilıplak

goumlsterilmezbull Erotikeylemlere(oumlpuumlşmekcinselliğiccedilağrış-

tıracak beden hareketleri gibi) izin verilmezbull Genccediller arasındaki aşk buluşmalarına yer

verilmezbull Maddişeylereccedilağrışımyapılmaz(paragıda

ve yiyecek gibi)bull Sokakağzıveyaargoolabilecekhiccedilbirifade

kullanılmaz Kullanılan dil seccedilkin bir dildirbull Kuumlfuumlrvekutsaldeğerleresaygısızlık iccedileren

soumlzler yokturbull Doğrudankralıhedefalanifadelerkullanılmazbull Doğrudan siyasilere youmlnelik anıştırmalara

da yer verilmezbull Sahnede şok eden veya yakışıksız olan bir

şeyin goumlsterimi yasaktır Seyirci kişileri yemek yerken cinsel ilişkide bulunurken şiddet iccedileren ya da iccedilermeyen bir nedenden dolayı oumlluumlrken goumlrmez

bull Karşılıklıkonuşmalarve iccedilkonuşmalardaşiirsel ifadelerden oluşur on iki heceli dize-ler kullanılır Bunun dışındaki ifade biccedilim-leri yoktur

Ahlacircki duumlzenle ilgili bu kaygı toplumun geliş-mişliğine de bağlıdır XIII Louis doumlneminde Kar-dinal Richelieu ccedilok sıkı bir siyasi otorite oluşturur

Bu otorite edebiyat ve sanat duumlnyasında da etkisini goumlsterir Goumlrguuml kurallarına uygunluk aynı zamanda kullanılan dilin ve sanatın uygulamalarında seccediliciliği gerektirir Bu kural klasisizmi oumllccediluumlluumlluumlk ve ılımlılık anlamlarına uygun olarak seccedilkin bir hareket yapar

Trajedi tuumlruumlnuumln oumlnde gelen yazarlarından biri Corneillersquodir Kariyerinin başlangıccedil doumlnemine ko-medi yazarlığıyla başlasa da daha sonra yazdığı tra-jedileriyle tanınır Klasik kuralların konulduğu ilk doumlnemde bu kuralları yok sayarak kaleme aldığı Le Cid adlı oyunuyla buumlyuumlk tartışmalara neden olur sanat ve edebiyat ccedilevrelerinden derin eleştiriler alır Bu nedenle bir suumlre tiyatroya ara veren Corneille ilk doumlnemdeki başarısını yakalayamaz Oyunla-rında ideal karakterler yaratır psikolojik ccediloumlzuumlmle-meler yapar ve dramatik gerilimleri bir araccedil olarak kullanır Le Cid Horatius Cinna gibi tanınmış tra-jik oyunlarının yanında Melite Yalancı gibi kome-diler de yazar

Racine en tanınmış aynı zamanda XIV Louis doumlneminin en buumlyuumlk trajedi yazarıdır Komik ti-yatro alanında klasik sistemin sınırlarını oluşturan Moliegraverersquoe karşılık aynı şeyi Racine trajedi alanında gerccedilekleştirir Racinersquoin dışında diğer hiccedilbir traje-di yazarı kendini bu ldquotuumlmuumlyle soylu trajikrdquo tuumlrde onun kadar ustalaştıramaz

Racine etkileyici olsunlar diye oyunlarındaki entrikaları basitleştirir Konuları XIV Louis toplu-munun zevki ve beklentilerine ahlacircki ve resmi goumlr-guuml kurallarına uyarlar Oyunuyla aynı adı taşıyan Andromaque adlı Truvalı kadın kahraman klasik doumlnemin ideal kadını ve ideal annesi olarak tanıtı-lır Ona goumlre en oumlnemli kural eğlendirmek ve etki-lemektir Tuumlm oyunlarında benimsediği bu kuralın uygulamasını yapar Onu Corneillersquoden ayıran en buumlyuumlk oumlzellik Corneillersquoin aksine Racinersquoin uumlccedil bir-lik kuralına sıkı sıkıya bağlı kalmasıdır

Racinersquoin gerccedilek kahramanları kadınlardır Kar-şı konulamaz ve yazgısal aşk tutkusunu işlemesini iyi bilir Ona goumlre tutku engel tanımayan her şeyi yıkan bir sel gibidir Yazdığı oyunları klasik oumlğre-ti kurallarına uygun olarak Eskilerden tarihten ve mitolojiden alır Mithridate (1673) gibi kimi oyunları siyasi iccedileriklidir Esther (1689) ve Atha-lie (1691) oyunları ise dinsel iccedilerikli olup konu-ları İncilrsquoden alınmıştır Bajazet adlı eserinde IV Muratrsquoın kardeşi Şehzade Bayezidrsquoi boğdurması olayından esinlenerek Bayezid kişiliği uumlzerinde doumlnemin Osmanlı sarayındaki entrikalar anlatılır

128

Klasisizm

RomanRoman klasik edebiyat iccedilin bir oumlzguumlrluumlk alanı

gibidir Olağanuumlstuumlluumlk etkileyicilik ve aşırılık bu tuumlre damgasını vurur ve oumlnemli birkaccedil komik oumlykuuml olmasına rağmen ccediloğunlukla epik oumlykuumlleri iccedilerir-ler Gelişme aşamasının daha başında olan roman tuumlruumlnuumln XVII yuumlzyılın temsilcileri Charles Sorel ve Mme de La Fayettersquodir Bu doumlnemde yazılan ro-manlar sayıca oldukccedila azdır Yazılanların da ccediloğu ldquokibarlık akımırdquo (preacuteciositeacute) tarzında yazılmış ro-manlardır Mme de La Fayettersquoin adlı romanı da aynı akımın izlerini taşır Mme de la Fayette Clegraveves Prensesi adlı en tanınmış romanının yanında ro-mandan ccedilok tarihsel oumlykuuml niteliği taşıyan Mont-pensier Prensesi (1662) Tende Kontesi (1720) adlı eserleri ve bir İspanyol oumlykuumlyuuml iccedileren Zaiumlde (1670) adlı romanlarını da kaleme alır

XIV Louis doumlneminin yuumlksek sosyetesi barok doumlnemin kahramanlık kibarlık pek gerccedileklik iccedilermeyen ve oumlzellikle uzun romanlarını okumak-tan hoşlanır Ancak ldquoFronderdquo hareketlerinin başa-rısızlığı ve mutlak youmlnetimin gittikccedile guumlccedillenmesi 1660 sonrasında roman tuumlruumlnde eserlerin artık yazılmadığı bir doumlnem yaratır Bu tarih sonrasında yazılan romanlar da daha kısa ve genellikle tarihten esinlenerek alınmış aşk tutkusunu iccedileren imgele-me geniş yer veren romanlar olarak karşımıza ccedilıkar

Daha ccedilok karikatuumlrleştirerek anlatımın yeğ-lendiği ilk gerccedilekccedili roman olan Komik Roman (1651-1657) XVII yuumlzyılın ikinci yarısında Paul Scarronrsquoun karın tokluğuna Mans şehrinde goumlste-riler yapan bir grup komedyeni anlattığı romandır Bu doumlnemin diğer oumlnemli romanları gerccedilekccedili ro-man olmaktan uzaktır Bir Fransız subay ile ken-disine acircşık olan bir manastırdaki Portekizli rahibe arasındaki mektuplardan oluşan Portekizli Rahibe-den Mektuplar veya Portekiz Mektupları (1669) ad-larıyla bilinen Guilleraguesrsquoın yazdığı mektup ro-mandaki mektupların uzun suumlre gerccedilek mektuplar oldukları sanılsa da daha sonra bunların tuumlmuumlyle kurgusal olduğu anlaşılır

Şiir Mektup VdXVII yuumlzyılın oumlzellikle ortalarına doğru uzun

bir verimsiz doumlnemin ardından 1660 yılı sonra-sında edebi tuumlrlerde yeniden bir canlanma goumlruuml-luumlr Fabl hicivyergi yazıları mektuplar oumlzdeyiş ve portreler gibi Fabl alanını canlandıran ve en iyi temsil eden La Fontaine olurken hiciv yazıla-

rında Boileau başarılıdır Mme de Seacutevigneacute saray dedikoduları ve ahlacirckla ilgili duumlşuumlncelerini başarılı olduğu mektup tuumlruumlnde birbirine karıştırır Oumlzde-yiş alanında La Rochefoucauld portre ve karakter betimlemelerinde Karakterler (1688) adını taşıyan eseriyle La Bruyegravere akıllarda kalan isimdir

Hicive dayalı şiir yazarı Nicolas Boileau (1636-1711) da komik esnekliklerden yararlanarak doumlne-minin toplumsal ahlacircki ve estetikle ilgi aksaklıkları hem vurgular hem de eleştirir Sanatını Hiciv-ler (Satires 1666-1705) ve Lutrin (1683) adlı ya-pıtlarıyla taccedillandırır 1674 yılında yayınladığı Şiir Sanatı adlı doumlrt boumlluumlmden oluşan şiir yapıtı daha oumlnce Corneille Racine ve Moliegravere gibi yazarlarca uygulamaya konmuş olan klasik oumlğretinin estetik ilkelerini buumltuumln olarak bir araya toplar

Jean de La Fontaine (1621-1695)rsquoin başarısı şi-irsel tarzda yazmış olduğu masal ve hikacircyelerinden ve oumlzellikle de 1668rsquoden 1694 yılına kadar uumlccedil ki-tapta topladığı fabllarından gelir La Fontainersquoe goumlre fabl ldquosahnesi evren olan yuumlz perdeli geniş bir komedidirrdquo La Fontaine Yunanlı şairlerden esin-lenmesinin oumltesine geccedilerek bir ahlacirckccedilı gibi Fransız toplumunun ve insan ruhunun toplumsal ve siyasal bir tablosunu oluşturur Erkek ve kadınları eleştirel bir bakış oluşturmaya uygun durumlarda sahneler ve bir insan tipi ya da insana oumlzguuml bir kusuru can-landıran mitsel fantastik varlık ve hayvanlardan oluşan bir evreni yaratır ve kullanır

Gerccedilek anlamda klasik bir yazar olarak La Fontaine yalnızca Eskilerden değil aynı zamanda Fransız ve yabancı folklordan da esinlenir Buumlyuumlk bir oumlzguumlrluumlk iccedilinde kendinden oumlnceki ustalarını taklit eder Moliegraverersquoin kişileri gibi onun kişileri de Fransız toplumunun tuumlm katmanlarının temsilcisi-dirler Bir ahlacirckccedilı olarak La Fontaine tuumlm Fransız toplumunu ve yuumlzyılın ikinci yarısını goumlzler oumlnuuml-ne serer ldquoMutluluk arayışırdquo ile ldquoinsan ve iktidarrdquo Fabllar (1668-1696) adlı derleme eserinde karşıla-şılan en oumlnemli iki izlektir La Fontainersquoden oumlnce var olan fabl biccedilimi kısa bir anlatıydı ve iccedilerdiği ahlacircki dersi vermekte acele ediyordu sanki Oysa kendi fablları dekoru kişileri karşılıklı konuşma-larıyla neredeyse sahnelenebilecek bir komedi ha-lindedir

Mektup XVII yuumlzyılın en yaygın ve en ccedilok kullanılan tuumlruumlduumlr Kendilerinden uzakta yaşamak zorunda kalan arkadaş ve akraba ccedilevresiyle irtibat halinde kalabilmek iccedilin doumlnemin Parisli entelektuuml-el ve aristokratları olan biteni anlatmak iccedilin sık ve

129

Batı Edebiyatında Akımlar I

uzunca yazdıkları mektuplarla tanıklıklarını işittiklerini soumlylentileri ve gerektiğinde aşklarını anlatmak iccedilin bu tuumlruuml kullanırlar Henuumlz gazetenin yaygınlaşmadığı Parisrsquoteki salonlarda haberleri olay ve dediko-duları paylaşmak iccedilin bazen mektuplar başkalarının beğenisine sunulur Yazılan ve alınan mektuplar Mme de Seacutevigneacute oumlrneğinde olduğu gibi zamanla derlenip kitap halinde yayınlanır

XIV Louis doumlneminin tanınmış mektup yazarları olarak karşımıza Retz Kardinali La Rochefoucauld Mme de Sableacute Madeleine de Scudeacutery Mlle de Montpensier Bussy-Rabutin Mme de La Fayette ccedilıkar Madame de Seacutevigneacute oumlzellikle kızına yazığı mektuplar ve bu mektuplardan oluşan yapıtıyla tanınır XIV Louisrsquonin son eşi olan Madame de Maintenon ccedilocuklara karşı olan ilgi ve şefkati sonucu kimsesiz ve yoksul ccedilocukların eğitimi iccedilin accediltığı ev ve onların eğitimine ilişkin goumlruumlşlerini kaleme aldığı farklı yazı ve mektuplar da sonradan yayınlanarak tuumlruumln bir oumlrneğini oluştururlar

1 Sizce klasik kuralların komedi tuumlruumlnde bağla-yıcı olmamalarının sebe-bi nedir

2 Klasik trajedi niccedilin soy-lu bir tuumlr olarak bilinir ve uygulanırdı

1 Komedi tuumlruumlnuumln za-manla geccedilirdiği değişimi değerlendirin

2 Eski Yunanrsquodaki trajedi tuumlruumlnuumln klasik edebiyat-ta nasıl yorumlandığını değerlendirin

1 Komedi tuumlruumlnden bir esere oumlrnek verin

2 Siz de bir trajedi oumlrneği bulabilir ve bu eserdeki trajedi unsurlarını saya-bilir misiniz

Oumlğrenme Ccedilıktısı

6 Komedi Trajedi Roman Şiir mektup gibi klasik tuumlrleri tanıyabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

SANATTA KLASİSİZMKlasisizm yalnız edebiyat alanında değil resim heykel mimari ve felsefe alanında da kendini goumlsteren

bir kuumlltuumlrel harekettir Sanatta klasisizm eserlerdeki duumlşuumlnce ve ifade arasındaki uyum olarak tanımlana-bilir Duumlşuumlncenin duygusallığın ve sanat eserinin insani bir değer ve evrensel bir yayın olmasını sağlayan biccedilimin dengesidir Duumlzen anlaşılırlık buumltuumlnluumlk ve bilinccedilli ustalık bu oumlğretinin goumlruumlnuumlr işaretleridir

XIV Louisrsquonin goumlrkem goumlz alıcılık ve luumlks zevki aynı zamanda onun duumlnya ccedilapında ihtişamının sim-geleri olan guumlzel sanatların gelişmesi iccedilin de uygun bir ortam yaratır Edebiyat iccedilin geccedilerli kurallar guumlzel sanatlar iccedilin geccedilerli kabul edilir Klasik doumlnemde Fransız devlet kurumlarını goumlsterişli goumlrkemli kılmak ve suumlslemek amacına youmlnelik olarak desteklenen sanat oumlzellikle 1648 yılında Kraliyet Resim ve Heykel Akademisinin kurulmasıyla resmi bir kimlik altında ekol haline gelir Resim heykel mimari ve peyzajda tanınmış kişiler yetişir ve pek ccedilok sanat eseri yaratılır

HeykelKlasik heykel basit ve seccedilkin karakterlere oumlncelik verir Buna karşın Fransız heykeli klasik uumlslup oumllccediluuml-

suumlyle tumturaklı barok heykel anlayışı arasında gidip gelir Girardon (1628-1715) Versailles Sarayırsquonda ve bahccedilelerinde bulunan heykellerin buumlyuumlk boumlluumlmuumlnuuml yapar Ressam Le Brun onu yaratacağı eserlerde klasik oumlğreti kurallarını uygulamaya davet eder ve sanat alanına oumlzguuml kuralları yazmakla goumlrevlendirir 1666 yı-lında Parisrsquote XVII yuumlzyıl Fransız heykelinin en klasik anlayıştaki kendisine Su Perilerinin Hizmet Ettiği Apollon Heykelini tamamlar

130

Klasisizm

Resim 44 Franccedilois Girardon ve Thomas Regnaudinrsquoin yaptığı Su Perilerinin Hizmet Ettiği Apollon Heykeli ve Nicolas Le Brunrsquouumln XIV Louisrsquonin İlahlaştırılması Tablosu-1677

Kaynaklar (marie-antoinetteforumactiforg) (artgalleryenccomfr)

Franccedilois Girardon (1628ndash1715) ve Antoine Coysevox (1640ndash1720) adlı heykeltıraşların yaptığı klasik heykellerde yuumlcelik ve soyluluğun ifadesi goumlze ccedilarpar Klasik heykel abartıya kaccedilmadan hoş ve basit biccedilim-lere oumlnem verir Girardon bu anlayışla Versailles Sarayı ve bahccedilesindeki heykellerin buumlyuumlk bir boumlluumlmuumlnuuml yapar Coysevox da benzer tuumlrde heykeller ortaya koyar

ResimKlasik resim kaynağını antik kaynaklara youmlnelen ve ldquomanzara resimrdquo tuumlruumlne uyguladığı guumlzellikle ilgili

idealleştirilmiş bir kavram yaratan İtalyan Annibal Carrachersquodan alır Klasik ressamların diğer bir esin kay-nağı İtalyan ressam Raphaeumll (1483ndash1520)rsquodir Zaferler mitoloji ve kahramanlıkla ilgili figuumlrler gibi Antik Doumlnemin soylu konularından hareketle muumlkemmel bir ideali ortaya koymaya ccedilalışırlar

Bu alandaki en buumlyuumlk Fransız ressam Nicolas Poussin (1594ndash1665)rsquodir Eserlerin kompozisyonu ya-lın accedilık ve matematiksel biccedilimde duumlzenlidir simetri ve oranlamalara uyumu esas alır Kişileri solgundur

ve Antik Doumlnem heykellerini andırırlar Duruşla-rı gururlu ve heybetlidir Işık parlaktır ve hoş bir kontrast iccedilerirler Aynı sanat anlayışını benimse-yen Le Lorrain (1600ndash1682) ccedilizdiği manzaralar sayesinde bir ışık ustası olarak tanınır Mazarinrsquoin himayesinde 1648 yılında Kraliyet Resim ve Hey-kel Akademisini kuran Charles Le Brun (1619ndash1690) sarayın ressamı olarak Louvres Muumlzesini Vaux-le-Vicomte Şatolarını ve Versailles Sarayırsquonı suumlsler

Klasik resim soylu konulardan (İncil kişileri kahraman figuumlrleri Yunan mitolojisi vs) hareket-le ideal guumlzelliği canlandırır Tutkuların karmaşık-lığına karşı aklın zaferini simgeler

Klasik resmin oumlzellikleri ve kullanılan teknik-ler şunlardır

bull TablonunkompozisyonuaccedilıkveduumlzenlidirSahnebarokresimdekikahramanlarınvemotiflerinccedilerccedileve dışında olmasına tezat olacak biccedilimde tuumlmuumlyle ccedilerccedilevenin iccedilinde gerccedilekleşir

bull Oranvebakışaccedilısısanatıuygulanırbull KurallarauygunlukvardırSanatccedilışiddetacımasızlıksahnelerigibişeylerigoumlstermezbull KişilerinvemotiflerinccedilevresinettirinsantenininsolgunluğuAntikDoumlnemheykellerinebenzerbull Işıkklasisizmaccedilıklıkidealitaşıdığıiccedilinparlaktır

Resim 45 Vaux-le-Vicomte Şatosu

Kaynak pinterestcom

131

Batı Edebiyatında Akımlar I

bull Kişilerinduruşlarıalccedilakgoumlnuumllluumlkarakterleriniyansıtırbiccedilimdedirbull SahnevekişiliklerYunanmitolojisindenalınmıştırbull İncilrsquodenalınmışsahnevekişilikleriyansıtırbull TarihselsahnelerveoumlzellikleXIVLouisrsquoyiyuumlceltenalegorikkişilereyerverilirbull Aristokratportrelericcediloğunluktadırbull Kalıcıolmayaninsanatezatoluşturacakşekildebakışaccedilısıkurallarınagoumlreoluşturulmuşdoğayı

kalıcı bir guumlccedil olarak goumlsteren (kırsal ya da mitolojik) manzaralar goumlze ccedilarparTanınmış klasik ressamların oumlnemlileri aşağıdaki kişilerden oluşur Nicolas Poussin (1594-1665) klasik resim akımının en buumlyuumlk kişisidir Yaptığı resimlerde mitolojiden

Roma ve Hristiyanlık tarihinden esinlenir resmine insanla ilgili bir duumlşuumlnceyi kahraman ahlacirckını ve do-ğayı yerleştirir 1641 yılında kralın baş ressamı olarak atanır Sarayın resim ve suumlslemelerini gerccedilekleştirir

Resim 46 Nicolas Poussinrsquoin bir resmi ve klasik mimari tarzındaki Versailles Sarayı

Kaynak classicismenetnicolas-poussinhtml

Charles Le Brun (1619- 1690) XIV Louis doumlneminde Sarayın resmi ressamı olur 1648 yılında Kra-liyet Resim ve Heykel Akademisinin accedilılmasına katkı yapar Fransarsquoda resim ve heykel biccedilimbiliminin kurallarını tespit eder Resimlerinde insanların kahramansı ve acıklı duygularını resmeder Louvres Muumlzesi Vaux-le Vicomte Şatoları ve Versailles Sarayının dekorasyonuyla goumlrevlendirilir Kralın ihtişamını resmet-mek ve goumlstermek iccedilin kendini monarşi youmlnetimine adar

Georges de La Tour (1593- 1652) yaptığı dinsel ve ahlacircki resimlerle tanınır Resminde goumllge ve ışık oyunları etkindir Resimleri biccedilimlerdeki yalınlık ve kullandığı geometrik şekilleri ortaya ccedilıkarır

Claude Lorrain (1621-1682) resimlerinde mitoloji İncil ya da tarihsel sahneleri goumlsteren doğa goumlruuml-nuumlmleri oumlnemli bir yer tutar yaptığı resimlerde kişiler oumlnemli yer kaplamasalar da resmin oumln planında yer alırlar Eserlerinin idealleştirilmiş evrenini beslemek iccedilin gerccedileklikten yararlanır

Louis Le Nain (1593-1648) eserlerinde diğer ressamlardan ccedilok farklı kişilere yer verir XVII yuumlzyıl Fransız koumlyluumlleri gibi Buna karşın gerccedilekte sefalet iccedilinde olmalarına rağmen kişilerini idealleştirir ve on-ları soylu ve onurlu insanlar gibi goumlsterir

MimariKlasik yapılar simetri ve geometrik kesinlik arayışlarıyla fark edilirler Ccedilizgiler barok mimari anlayışı-

nın aksine duumlzguumlnduumlr ve aşırıya kaccedilmazlarJacques Lemercier (1586-1654) şehir uzmanı park ve bahccedile desinatoumlruuml ve dekoratoumlr olarak IV

Henrirsquonin karısı Marie de Meacutedicisrsquonin XIII Louisrsquonin IV Louisrsquonin annesi Anne drsquoAutrichersquoin ve oumlzel-likle Kardinal Richelieursquonuumln himayesini goumlruumlr Sorbonne Kilisesi Louvres Sarayındaki Saat Pavyonunu yaparak klasik sanatccedilılar arasındaki yerini alır

132

Klasisizm

Claude Perrault (1613-1688) 1667-1672 yıl-ları arasında Parisrsquoin goumlzlem mekacircnlarının plan-larını ccedilizer Aynı zamanda Versailles Sarayının iccedil mekacircnlarındaki desenlerle ilgilenir Boileau ile Es-kiler ve Yeniler Kavgasını başlatan kişidir

Louis Le Vau (1612-1670) Vaux-le-Vicomte Şatosunun yapımcısıdır kraliyetin yapılarının inşasıyla goumlrevlendirilir Kardinal Mazarinrsquoin gouml-revlendirmesiyle Parisrsquote ccedilok sayıda okul hastane park gibi yapılara imzasını atar

Andreacute Le Nocirctre (1613-1700) XIV Louis douml-neminde Versailles Sarayı Vaux-le-Vicomte ve Chantilly Saraylarının park ve bahccedile duumlzenlemele-ri işlerini gerccedilekleştirir Ccediliccedileklendirme geometrik şekiller kullanma suumls havuzları onun uumlslubunu oluşturur

Resim 47 Versailles Sarayı bahccedile duumlzenlemesi

Eskiler ve Yeniler Kavgası Klasisizmin Ccediloumlkuumlşuuml

XVII yuumlzyıl sonuna doğru elde edilen askeri başarısızlıklar ve krallığın iccedilinde bulunduğu sefa-let XIV Louisrsquonin huumlkuumlmranlığının son yıllarına goumllge duumlşuumlruumlr Toplumsal ve siyasal sorunlar onu daha fazla klasik ideallere youmlneltir La Bruyegravere ve Feacutenelon mutlak monarşi sistemini eleştirirler Din-sel otorite Bayle ve Fontenelle tarafından tartışma konusu yapılır Yuumlzyılın sonuna doğru yeni bir duuml-şuumlncenin yuumlkselişe geccediltiğine youmlnelik birccedilok işaret vardır

1680 yılına doğru patlak veren Eskiler ve Ye-niler Kavgası Antik Doumlnem yazarlarının taklit edilmesini oumlğuumltleyen klasisizmi destekleyenler ile Eskileri ldquozevksiz ve incelikten uzakrdquo goumlren Yeniler arasındaki kopukluğu belirginleştirir Bu ccedilatış-ma klasisizmin sonunu ve Aydınlanma Ccedilağının başlangıcı sonuccedillarını doğuran bir ccedilatışmadır Bu ccedilatışma iki evrede gerccedilekleşir Birinci evre XVII

yuumlzyıl sonunda ikinci evre XVIII yuumlzyıl başında olur Temelde iki sorun uumlzerinde tartışma ve fikir ccedilatışmaları yaşanır 1 Hıristiyan nitelikli olağanuumls-tuuml anlatıların dindışı edebiyatta kullanılması tartış-ması 2 Yunan ve Latin Antik Doumlnemlerinin in-san hakkındaki genel kuumlltuumlruuml ve bilgilerinin XIV Louis doumlnemindeki kuumlltuumlr ve bilgiler karşısındaki uumlstuumlnluumlğuuml tartışması

bull Olağanuumlstuumlanlatılarsorunu Orta Ccedilağ edebiyatında insanlar Tanrırsquonın

keşfi Meryem Anarsquonın bakire oluşu aziz-ler şeytanlar gibi Hristiyan dinine oumlzguuml pek ccedilok şeyi iccedileren anlatılara sahiptir Roumlnesans ise dinsel iccedilerikli bu anlatıların yerine ccedilok tanrılı inanccedilların ya da inanccedilsız sistemle-rin eski mitolojisini koyar Modern akılcı duumlşuumlnceye sahip olmaya başlayan XVII yuumlzyıl toplumları bu anlatıları kabullen-meye yatkınlık goumlstermez Buna ek olarak kuramcılar mitolojik anlatılarda Hristiyan inancıyla ccedilelişen hususların varlığından soumlz eder Boumlyle bir durumda aydınların bir ke-simi din dışı iccedilerikli anlatıları savunurken bir kısmı dinsel iccedilerikli anlatılardan yana tutum takınır Dindışı anlayış oumlne ccedilıkar Bu anlayışı savunanlardan biri olan Desmarets de Saint-Sorlin oumlzellikle şiir alanında mi-tolojinin bir bezek olarak kullanılmasını sağlayarak XVII yuumlzyıl Fransız edebiyatı-nın en azından buumlyuumlk oranda laik kimliğini korumasını sağlar

bull AntikDoumlneminuumlstuumlnluumlğuumlsorunu Roumlnesansrsquola birlikte artan bilimsel gelişme-

ler Antik Doumlnem bilimsel gelişmelerinin oumlnuumlne geccediler Bacon Descartes Pascal Fontenelle Charles Perrault XVII yuumlzyıl biliminin uumlstuumlnluumlğuumlnuuml savunan Yenilerin yanında yer alır Charles Perraultrsquonun kar-deşi Claude Perrault ve Boileau arasında ccedilıkan tartışma diğer aydınlar arasında da yayılır Uzayıp giden tartışmalarda kla-sik nitelikli yazarlar Boileaursquoyu destekler Perrault kendi tezlerini savunmak iccedilin beş diyalogdan oluşan doumlrt boumlluumlmluumlk bir eser yazar Buna karşılık Boileau da Lon-gin Hakkında Duumlşuumlnceler adlı eserini oluş-turur 1694 itibarıyla jansenist oumlğretiye mensup olan Antoine Arnaud iki rakibi uzlaştırarak Eskiler ve Yeniler Kavgasının birinci evresi sona erer

133

Batı Edebiyatında Akımlar I

Ccedilatışmanın ikinci evresi Nicolas Boileaursquonun oumlluumlmuumlnden sonra alevlenir Bu evreyi başlatan bil-gin bir kadın olan Mme Dacierrsquonin Homerosrsquoun bir eserini aslına sıkı sıkıya bağlı kalmasına rağmen duumlzyazı şeklinde ccedilevirmesinden uumlccedil yıl kadar sonra bir akademisyen olan Houdar de la Mottersquoun bu kez aynı eseri nazım (şiir) biccedilimde yaptığı ccedileviri-dir La Motte Yunancayı bilmediği iccedilin bir başka dildeki ccedilevirisinden yararlanır ve orijinalinde yer alan bazı boumlluumlmlerini kitaba koymaz Bunun uumlze-rine Mme Dacier Homerosrsquoun savunuculuğunu uumlstlenerek La Mottersquoun yaptığı ccedilevirinin bir iha-net olduğunu ileri suumlrer ve tartışma yeniden başlar Doumlnemin birccedilok eleştirmeni bu tartışmaya katılır Sonunda hakemlik yapması konusunda her iki ta-raf da Feacutenelonrsquoa başvurur Feacutenelon kendisi de Es-kilerden yana olmasına rağmen Fransız Akademisi ve Houdar de la Mottersquoa yazdığı mektuplarla taraf-ları uzlaştırmaya ccedilalışır

Tarihccedili ve diplomat bir kişilik olan Jean-Bap-tiste Dubos (1670-1742) 1719 yılında yayınladığı Şiir ve Resim Hakkında Duumlşuumlnceler adlı eserinde bi-limsel alanda yapılan gelişmeleri kabul eder ancak bilimsel gelişmelerin tuumlm sanatlarda olumlu so-nuccedillar vereceğini reddeder Ona goumlre eserin değeri doumlnemden ya da bilimden değil yaşadığı iklimle coğrafyayla vs şekillenen yazarının yeteneğinden gelir Bu da yapıtın akıl duygu ve kalp bağlamında şekillendiği suumlrekli Eskilerin taklidinin gereksiz ol-duğu hangi doumlnem olursa olsun ortaya guumlzel eserler konabileceği anlamını taşır Dubos aynı zamanda şairlere doğadan endişe duyulmaması gerektiğini en emin ve tuumlkenmez modelin doğa olduğunu salık verir Dubosrsquoun her iki tarafa da eleştiriler getiren goumlruumlşlerinden sonra ccedilatışmalar durulur

Boumlylece Eskileri savunanların iddiaları Eskile-rin sahip oldukları yeteneklerle uumlstuumln oldukları ve doğanın taklit edilmesinde onların model olarak alınması gerektiği konularında sarsılır Bu sarsıntı sonucunda klasik anlayış zayıflar edebiyata ve sa-nata yeni anlayışlar girmeye başlar

Aydınlanma Ccedilağında KlasisizmYeni klasisizm diye adlandırılan Aydınlanma

Ccedilağı klasisizmi felsefeyle gelişmesiyle birlikte yeni-den şekillenir Aşırılıklardan ve ayrıntılardan uzak durmak istediği iccedilin ldquobarokrdquo ve rokokordquo uumlsluba cephe alır Oumlz olarak amaccedil yine Antik modellerin taklidi ya da onların benzerlerinin uumlretilmesidir Ancak edebiyatta yetkin oumlrnekler goumlze ccedilarpmaz

1685 yılından sonra evlendiği Mme de Maintenonrsquoun dindar bir kadın olmasının da et-kisiyle XIV Louis gittikccedile daha fazla dine youmlnelir Oumlyle ki Protestanlarla daha oumlnce Nantes Fermanı gereğince yapılan uzlaşı krallık tarafından geccediler-siz ilan edilir Fransa maliyeti yuumlksek olacak bir karanlığa doğru suumlruumlklenir din savaşları yeniden başlar Fransarsquodaki Protestanlar hayatta kalabilmek iccedilin diğer Avrupa uumllkelerine sığınır Goumlccedille azalan nitelikli insan guumlcuuml ekonomi uumlzerinde olumsuz etkiler yapar ve krallığın hazinesi savaşlar ve eko-nomik sıkıntıyla boşalır Halk gittikccedile mali krizin baskısı altında ezilir toplumsal tabakalar arasın-daki farklar gittikccedile accedilılır Hoşnutsuzluk genel bir hale doumlnuumlşuumlr Mutlak otoriteye karşı doğrudan dillendirilemeyen hoşnutsuzluk ve yergiler kaleme alınan ccedilalışmalar aracılığıyla gerccedilekleşir Jean de La Bruyegravere (1645-1696) Feacutenelon (1651-1715) Louis de Rouvroy (1675-1755) kral tarafından suumlrguumlne goumlnderilmiş olan Saint-Eacutevremond (1616-1703) Romalılar ve onların doumlneminden oumlvguumlyle soumlz eden Guez de Balzac oumlncuuml filozoflardan biri olan Pierre Bayle (1647-1706) Corneillersquoin yeğe-ni olan Bernard de Bovier de Fontenelle (1657-1757) gibi yazarlar olabildiğince klasik kurallar ccedilerccedilevesinde eser verirler Ancak yazılarında XIV Louisrsquonin mutlak youmlnetimini hedef alan eleştiriler-de bulunurlar

Aydınlanma Ccedilağının filozofları XVIII yuumlzyıl sonuna doğru Avrupa edebiyatını etkilerler Bu olgu Beaumarchais (1732-1799)rsquonin iki piyesine yansır Bu piyesler komedi uşaklarının bir mirasccedilı-sı durumundaki oumlluumlmsuumlz Figaro tipinin ortaya ccedilık-masını sağlarlar Sevil Berberi (1775) ve Figarorsquonun Duumlğuumlnuuml (1784) adlı iki başyapıtı uşak Figaro ve onun efendisi arasındaki ilişkilerden hareketle top-lumsal ve siyasal suistimalleri yerden yere vurur Baumarchais uumlslubunun canlılığı ve karakterleri-nin gerccedilekliğiyle entrika zevkini guumlncelleştirerek klasik komediye katkıda bulunur Edebiyatta kalıcı olmasını sağlayan iki piyesini yazarken Gioacchino Rossini et Wolfgang Amadeus Mozartrsquoın operala-rından esinlenir

Goumlrsel sanatlar ve mimari alanında da klasi-sizmden esinlenen yeni klasisizm XVIII yuumlzyılı-nın ikinci yarısından itibaren Aydınlanma Ccedilağıyla aynı doumlnemde ortaya ccedilıkar Aydınlanma Ccedilağının felsefesiyle birlikte gelişir ve bu felsefenin gelişme-sini yansıtır Goumlrsel sanatlarda egemen olan ayrın-tı suumlsleme ve asimetrik goumlruumlnuumlm temeline dayalı

134

Klasisizm

ldquobarokrdquo ve ldquorokokordquo tarzlarına karşılık yeni klasisizm Roma ve Yunan sanatının erdemi sayılan sadelik ve simetri ilkeleri uumlzerine kurulu tarzı oumlnerir

Yeni klasisizm aslında doğrudan klasik doumlnemi esinleyen Antik Doumlnem uumlslup ve duumlşuumlncesinin yeniden canlandırılması hareketidir Antik Yunan ve Roma eserlerinin konu ve tarzlarını kullanır Antik duumlnyanın tarihsel oumlzellikle XVI ve XVII yuumlzyılların klasik oumlrneklerini model alır

Johann Joachim Winckelmannrsquoın kuramsal ccedilalışmaları bu akımın mimarinin ve goumlrsel sanatların şekil-lenmesinde oldukccedila oumlnemli rol oynar Ona goumlre klasik sanat Antik Yunan idealizminde olduğu gibi ldquosoylu bir sadelik ve goumlrkemli bir suumlkucircnetirdquo hedeflemelidir Batı sanatındaki bu varsayım yeni olmaktan ccedilok uzak-tır ancak ldquobuumlyuumlk ve hatta muumlmkuumlnse taklit edilemez olmamızın tek yolu Eskileri taklit etmektirrdquo diyen Winckelmannrsquoın Yunan modellerinin benzerini ya da yakın bir kopyasını yapmaktaki ısrarı oumlnemlidir

Yeni bir Roumlnesans olarak goumlruumllen bu sanat kuramı iccedilin eski modeller kuşkusuz oldukccedila uygundur Yeni klasisizm oumlzellikle mimaride heykel ve dekoratif sanatlarda egemen olur Winckelmann Pompei ve Herculanumrsquoda keşfedilen Roma doumlnemine ait eşsiz resimleri kopyalanması ya da esinlenilmesi gereken resim modellerine oumlrnek goumlsterir Yeni klasisizmin Avruparsquodaki diğer oumlnemli temsilcileri olarak Fransız Jacques Louis David (1748-1825) Jean Pomuste Dominique Ingres (1780-1867) Marie-Guillemine Benoist (1768-1826) ve Anne Louis Girodet de Roucy Trioson (1767-1824) İtalyan Andrea Appiani (1754-1817) Alman Anselm Feuerbach (1829-1880) İsviccedilreli Angelica Kaufman (1741-1807) Da-nimarkalı Nicolai Abildgaard (1743-1809) James Barry (1741-1806) İrlandalı ve Rus Karl Briullov (1799-1852) sayılabilir

Resim 48 Jacques-Louis David Socratesrsquoin Oumlluumlmuuml Tablosu-1787 ve Antonio Canovarsquoın Aşk Oumlpuumlcuumlğuumlyle Canlanan Psycheacute Heykeli-1793 (granpalaisfr)

Avruparsquoda KlasisizmXVI yuumlzyılda Roumlnesans doumlneminde İtalyarsquoda başlayan ve Antik Doumlnem yazar ve sanatccedilılarının tekrar

tekrar okunup değerlendirmesini oumlngoumlren ilk klasik hareketler esinlenme ve taklitlerle oluşmuş kimi eser-ler ortaya ccedilıkarsa da Fransız klasisizminin eriştiği duumlzeyde pek fazla kayda değer klasik eserden soumlz edile-mez Fransarsquoda ccediloumlkuumlşe geccediltiği doumlnemde İtalyarsquoda kısmen parlayan klasisizmin temsilcileri komedi alanında Goldoni (1707-1793) trajedide Alfieri (1749-1803) yergi yazılarında ise Parini (1729-1799)rsquodir

1660 yılı sonrasında Restorasyon doumlnemi İngiliz tiyatrosu William Wycherley (1640-1715)rsquoin hafif komedileriyle tanınır William Congreve (1670-1729)rsquoin hafif komedileri ise biraz daha toplumsal eleştiri iccedileriklidir Aldatmalar uumlzerine kurulu komedileri seyirciyi ccedilekici diyaloglara goumltuumlruumlr aşkın maruz kaldığı toplumsal baskıları vurgular XVIII yuumlzyılda Oliver Goldsmith (1730- 1774) ve Richard Brinsley Sheri-dan (1751-1816) komediyi yeniden canlandırır Fransız trajedilerinden etkilenilerek yazılan kahramansı piyesler William Shakespearersquoin Antoine ve Kleopatrarsquosını uyarlayan John Dryden (1631-1700)rsquoın All for love (1677) dacirchil olmak uumlzere başarılı olamaz Oumlnceden şiir yazarı olan Dryden tanınmışlığını Absalon ve

135

Batı Edebiyatında Akımlar I

Achitophel (1681) adlı kinaye iccedileren şiirine borccedilludur Bu şiiri Jonathan Swiftrsquoin duumlzyazı şeklindeki oldukccedila duumlşsel eseriyle birlikte İngilterersquode o guumlne kadar hiccedil yazılmamış oumllccediluumlde iğneleyici eleştiriyi iccedilerir

Drydenrsquoın doğal takipccedilisi sık sık Auguste doumlnemiyle kar-şılaştırılan bir figuumlr olan Alexander Pope (1688-1744)rsquotur Dryden son derece iğneleyici bir eleştiri eklemek iccedilin daha oumlnce Juveacutevalrsquoin Hicivlerrsquoinin oumlzetlerini ccedilevirmişti Pope ise Homerosrsquou İngilizceye ccedilevirmeden oumlnce pastoral şiirlerle edebiyata başlar Ancak Dryden gibi bir hiciv yazarı ol-makta kararlıdır Kahramanlık ve komedi iccedileren Ccedilalınmış Toka (1712)rsquoyı kaleme alır Dunciad ya da Aptallar Savaşı (1728-1742) adlı eserinde edebiyatta vasat olmaya karşı son derece nezaketle eleştirilerde bulunur Eleştiri Uumlzerine Deneme (1711) adlı eserinde seccedilicilik ile uumlslup ve anlam uyumu uumlzerine yeni klasisizm uumlslubunda yazma kurallarını belirler

Almanyarsquoda modern edebiyat klasisizm goumlruumlnuumlmuuml altında Wiesland ile başlar ancak kısa suumlre sonra Lessingrsquoin Fransız etkisine karşı aldığı tutum daha sonra ldquoFırtına ve Coşkurdquo hareketiyle romantizme youmlne-liş sağlandığı iccedilin klasisizm Alman edebiyat ve sanatında etkisini ccedilok goumlstermez

Klasik Yazar ve Sanatccedilılar ile EserleriKomediMoliegravere(Jean-BaptistePoquelin)Guumlluumlnccedil Kibarlar (1659) Amphitryon (1668)Kadınlar Mektebi (1662) Cimri (1669)Tartuffe (1664) Kibarlık Budalası (1670)Dom Juan (1665) Scapinrsquoin Dolapları (1671)İnsandan Kaccedilan (1666) Hastalık Hastası (1673)TrajediPierreCorneille(1606-1684) JeanRacinersquoin(1639-1699)Le Cid (1634) Andromaque (1667)Cinna (1640) Britannicus (1669)Horace (1640) Beacutereacutenice (1670)Polyeucte (1641) Bajazet (1672)Nicomegravede (1651) Iphigeacutenie (1674)Phegravedre (1677)Felsefefe Descartes(1596-1650)Youmlntem Uumlzerine Konuşma (1637)Metafizik Uumlzerine Duumlşuumlnceler (1641)DiniiccedilerikliedebiyatBlaisePascal(1623-1662) Jaques-BeacutenigneBossuet(1629-1704)Duumlşuumlnceler (1669) Cenaze Duaları (1656-1687 arasında 11 adet)Evrensel Tarih Uumlzerine Konuşma (1681)

FırtınaveCoşku(StrumundDrang)Maximilian von Klingerrsquoin (1752-1831) aynı adlı tiyatro oyunundan adını alan Alman edebiyatında 1770-1785 yılları arasında buumlyuumlk etki goumlsteren ve Avrupa romantizminin gelişmesine katkıda bulu-nan edebiyat akımıdır Aydınlanma Ccedilağı-nın oumlnem verdiği aklın egemenliğine karşı ccedilıkar sezgi duygu ve tutkuların oumlnemine ve doğaya youmlnelime oumlnem verir

136

Klasisizm

AhlacirckiiccedilerikliedebiyatJeandeLaBruyegravere(1645-1696) NicolasBoileau(1636-1711)Karakterler (1688) Hicivler (1660-1668)MasalvefablJeandelaFontaine(1621-1693) CharlesPerault(1628-1703)Fablrsquolar (1668-1694) Geccedilmiş Zamanın Hikacircye ve Masalları (1697)Masallar (1665-1674)RomanMmedelaFayette(1634-1693)Clegraveves Prensesi (1678)ŞiirPaulScarron(1610-1660) NicolasBoileau(1636-1711)Şiirler (Derleme) (1643) Şiir Sanatı (1674)OumlzdeyişFranccediloisdeLaRochefoucauld(1613-1680)Oumlzdeyişler ve Ahlacircki Duumlşuumlnceler (1664)

Sizce bir heykel ya da res-min klasik nitelikleri taşıdı-ğı nasıl anlaşılır

Klasik heykel resim ve mi-mariyi modern olandan ayıran en temel nitelik ne olabilir

Etrafınızda klasik olarak ni-telendirilebilecek bir yapı ya da sanat eseri goumlruumlyor mu-sunuz Goumlruumlyorsanız bun-ları tanımlayın ve neden klasik olduklarını accedilıklayın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

7 Klasisizmin diğer sanat dallarına yansımalarını belirleyebilmek

Araştır 4 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

137

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Klasisizmin Tanımı ve Klasisizmi Hazırlayan Etkenler

1 Klasisizm sanat ve edebiyat akımlarının ccediloğunda karşılaştığımız tuumlrden kesin bir doumlnemi belli bir entelektuumlel grubu ilkelerini ortaya koyduğu resmi bir bildirgesi ve her şeyden oumlte kesin bir tanımı olmayan Fransa merkezli bir edebiyat ve sanat hareketidir Bundan dolayı klasik ve klasisizm kavramla-rını tek bir cuumlmle ile ortaya koymak olanaklı değildir Uumlstelik bu terimlerin iccedilerdiği anlamlarda doumlnem ve yuumlzyıllara goumlre değişiklik olmuş anlam kaymalarına uğrayarak ilk koumlkenini oluşturan soumlzcuumlğuumln anlamından ccedilok farklı anlam ve iccedileriğe buumlruumlnmuumlştuumlr Buna goumlre son şekliyle klasisizm Antik Yunan ve Latin doumlneminde ortaya koydukları eser insan tipi ve konuları muumlkemmel uumlsluplarıyla oumlluumlmsuumlzleştirip evrenselleştiren yazar ve sanatccedilıların taklit edilmesini onlardan esinlenilmesini onların oluşturdukları kurallara uyulmasını gerektiren insana topluma ve gerccedilekliğe saygı duyan sanat ve edebiyat anlayışı olarak tanımlanabilir

Klasisizmi tanımlayabilmek1Klasisizmi oluşturan tarihsel toplumsal ve edebi sebepleri belirleyebilmek2

2 Klasisizm aslında kendinden oumlnce Roumlnesans doumlnemi iccedilinde gelişen ve klasisizm gibi kesin ccedilizgileri olmayan Huumlmanizmin temelleri uumlzerine kuruludur ve neredeyse onun ilkelerini birebir alır Uumlstelik Huumlmanizm Eski Yunan ve Latin yazarlarının okunmasını ve gerektiğinde taklit edilmesini oumlnererek klasisizmin bir anlamda kuumlltuumlrel altyapısını oluşturur İkinci olarak Orta Ccedilağ ve XVI yuumlzyılda gelişen barok sanat anlayışlarının ve bunların kişiden kişiye gruptan gruba değişen uumlslup ve ccedilizgilerinin fark-lılığının aydın ccedilevrelerde yarattığı bıkkınlık da belli oumllccediluumltlerin ve modellerin olması isteğini koumlruumlkler Bunlara ek olarak Fransız dilinin standart bir dil ve soumlylem biccedilimine ulaşmakta geccedil kalması dilin geliştirilmesi iccedilin Pleacuteiade grubunun ve bir kadın hareketi olan ldquokibarlık akımırdquonın klasisizme katkısı yadsınamaz

XVII yuumlzyılın ikinci yarısındaki Fransarsquonın din savaşlarına mola vermesi istikrarlı ve işi bilen youmlneti-ciler elinde ekonomisini sanayisini ve askeri guumlcuumlnuuml buumlyuumltuumlp refaha kavuşmasıyla insanlar daha fazla kuumlltuumlrel etkinlik ve sanata zaman ayırır bu da kuumlltuumlrel uumlretimin ve uumlretiminin niteliğinin armasına neden olur Toplamda yetmiş iki yıllık mutlak monarşi youmlnetimiyle XIV Louisrsquonin sanat ve sanatccedilılara verdiği destek ve onun ihtişamını goumlsterecek eserler oluşturulması isteği klasisizmin ortaya ccedilıkmasını belirginleştirir

Klasisizm

138

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Klasisizmin İlke ve Kuralları

Klasik yazar ya da sanatccedilı Aristo veya Seneca gibi kalıcı ve evrensel yapıtları ortaya koyan kişidir Douml-nemsel izleklere yerel değerlere bireysel tutkulara hayal guumlcuumlnuumln kullanımına gerccedileklikten uzak kurgu ve fantezilere yer vermez Muumlkemmel ve ideal olanı akıl ve mantık suumlzgecinden geccedilirip toplumun oumlrf ve acircdetine uygun davranarak goumlstermeye ccedilalışır Ele aldığı konu ve entrikaların gerccedileğe benzer olmalarını ister Goumlrkem oumllccediluuml ve uyum sanatında vazgeccedililmez oumlğelerdirKlasik eser belli kurallara uyan oumlznellik taşımayan yazarının duygu ve duumlşuumlncelerine toplumsal ve guumln-delik yaşamın bayağılıklarına guumlluumlnccedil olay ve tiplerine aksaklık ve eksiklikler yer vermeyen buna karşın her doumlneme hitap edecek şekilde nesnel tarafsız ve kalıcı olmayı hedefleyen eserdir Klasik olmayan eser ise bağlı kalacağı kuralları olmayan yazarının veya sanatccedilısının oumlznel duygu ve tutkularına yer veren akıl-cı ve kalıcı olmayı goumlz oumlnuumlnde bulundurmadan belli doumlnemin gereklerine cevap veren eserdir

Klasik yazar ve sanatccedilıların anlayışları konusunda yorumlar yapabilmek4Klasik eser ile klasik olmayan eser arasındaki farkları saptayabilmek5

Klasisizmin kurallarını tanıyabilmek3

6 Klasisizmin diğer sanat dallarına yansımalarını belirleyebilmek

Sanatta KlasisizmKomedi halk diliyle yazılan ve sonu iyi biten tiyatro eserleridir Trajedi ise sonu oumlluumlmle biten ve soylu biı dille yazılan tuumlrduumlr Şiir tuumlrleri lirik şiir başta olmak uumlzere Eski Yunan Edebiyatın-dan gelir Bu doumlnemde ağırlıklı olmasa da roman oumlrnekleri ve-rilmeyi başlanır

7 Komedi Trajedi Roman Şiir mektup gibi klasik tuumlrleri tanıyabilmek

Klasik TuumlrlerKlasisizm yalnızca edebiyat alanında değil resim heykel mi-mari ve peyzaj gibi guumlzel sanatlar alanında da etkilerini goumlsteren bir harekettir Oumlzellikle XIV Louis doumlneminde yapılan saray ve şatoların resim ve suumlslemelerinde kraliyetin ihtişamını goumls-terecek şekilde resim sanatına sarayın iccedilindeki bahccedilelerindeki ve Parisrsquoin meydanlarındaki heykellere yapılan saray ve şato mimarilerine park ve bahccedile duumlzenlemelerindeki uumlsluba yansır Klasisizmin oumlnemli diğer bir uygulama alanı muumlzik olur Ede-biyat iccedilin geccedilerli kurallar sanat iccedilin de uygulanır hedef yine belirlenmiş ilke ve kurallar ccedilerccedilevesinde muumlkemmel ve oumlluumlmsuumlz eserler oluşturmaktır

Batı Edebiyatında Akımlar I

139

neler oumlğrendik

1 Klasisizmin zirvede olduğu tarihler hangisidir

A 1598-1643B 1643-1661C 1660-1685D 1660-1715E 1660-1799

2 Hangisi klasik oumlğretinin ortaya ccedilıkması ve ge-lişmesinde etkin değildir

A Huumlmanist ilkelere bağlılığın suumlrmesiB Roumlnesansrsquola gelişen ve yaygınlaşan bilim ve sanatC Ekonomik gelişmeye paralel bilim ve sanattaki

gelişmeD Antik Doumlnem yazar ve sanatccedilılarının muumlkem-

mel eserleriE Romantik anlayışa karşı oluşan tepki

3 Antik Doumlnem yazarları klasik yazar ve sanat-ccedilılar iccedilin ne gibi bir oumlnem taşırlar

A Sanatı oumlğrenmek iccedilin oumlncelikle onların yazdık-larının okunmasını isterler

B Onlar gibi her sanatccedilı ve yazarın Yunanca ve Latince oumlğrenmesini isterler

C Kalıcı ve evrensel oluşturdukları iccedilin onları tak-lit etmek isterler

D Antik Yunan yazarlardan değil Latin yazarlar-dan hoşlanırlar

E Onlardan yalnızca Aristorsquonun Poetikarsquosını temel rehber alırlar

4 Klasik idealler aşağıdaki seccedileneklerden hangi-sinde doğru olarak verilmiştir

A Duumlzenlilik oumllccediluumlluumlluumlk ve basitlikB Akılcılık aşırılık ve duygusallıkC Kararlılık aşırılık ve sevecenlikD Orijinallik gelişmişlik ve yenilikE Evrensellik saygınlık ve coşku

5 Hangisi klasik hareketin amaccedillarından biri değildir

A Hoşa gitmekB Yazarın duumlnya goumlruumlşuumlnuuml yansıtmakC EğitmekD Kusurları duumlzeltmekE Model insan yaratmak

6 ldquoKatarsisrdquo ifadesi aşağıdaki seccedileneklerdeki hangi tanımın karşılığıdır

A Gerccedileğe benzerlikB Topluma uygunlukC Seyircinin hoşuna gitmeD Tutkulardan arınmaE Uumlccedil birlik kuralına riayet

7 Birinci doumlnem klasisizmin ccedilağdaş roman tuumlruuml oumlzelliklerini taşıyan en oumlnemli romanı ve ya-zarı hangisidir

A Honoreacute drsquoUrfeacute- AstreacuteeB Antoine Furetiegravere- Komik RomanC Mme de La Fayette- Clegraveves PrensesiD Mlle de Scudeacutery- CleacutelieE Mme de La Fayette- Montpensier Prensesi

8 Eskiler ve Yeniler Kavgasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir

A Sahnedeki oyuncuların peruk takması ya da takmaması

B Antik Doumlnem yazarların taklit edilmesi ya da edilmemesi

C Resimde Tanrırsquoya yer verilmesi ya da verilme-mesi

D Eski Fransızcanın yazılı dilden kaldırılması ya da kaldırılmaması

E Antik Doumlnem yazarlarının eserlerinin aslına uygun olarak ccedilevrilip ccedilevrilmemesi

9 Antik Doumlnem tiyatro oyunları ccediloğunlukla hangi formda yazılmıştır

A Sabit biccedilimli 12 heceli şiir formundaB Doumlrtluumlklerden oluşan 12 heceli şiir formundaC Serbest dize şiir formundaD Kısa cuumlmlelerden oluşan duumlzyazı formundaE On heceli sabit biccedilimli şiir formunda

10 La Fontaine fabllarını yazarken oumlzellikle han-gi Antik Doumlnem sanatccedilısından esinlenir

A EskilosB SofoklesC EflatunD AristoE Ezop

Klasisizm

140

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoTanım ve Klasisizmi Ha-zırlayan Etkenlerrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 C Yanıtınız yanlış ise ldquoTrajedirdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

6 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin Kural ve İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccedili-riniz

3 C Yanıtınız yanlış ise ldquoEskiler ve Yeniler Kavga-sırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasisizmi Hazırlayan Etkenlerrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliri-niz

2 E Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Romanrdquo konusu-nu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin Kural ve İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccedili-riniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin Kural ve İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccedili-riniz

5 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoGoumlrguuml Kurallarına Uy-gunlukrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin İlkele-rirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 E

Araştır YanıtAnahtarı

4

Araştır 1

Klasisizmin XVII yuumlzyılda ortaya ccedilıkmasının en oumlnemli nedenlerinden bir XVI yuumlzyıldaki Roumlnesans hareketleri ve huumlmanist doğrultuda yapılan ccedilalışma-lardır Eski doumlnem yazar ve sanatccedilıların oumlğrenilmesini oumlğuumltleyen Huumlmanizm bu yazar ve sanatccedilıların gerccedilekten nitelikli ccedilalışmalar ortaya koyduklarının ve kalıcı ve evrensel eserler oluşturduklarının ayrımına varır XVII yuumlzyılın ilk yarısına kadar suumlren barok sanat ve edebiyat anlayışındaki kuralsızlık ve kar-maşadan bıkmış olan entelektuumlel ccedilevrelere artık guumlccedilluuml bir uumllke haline gelmiş Fransarsquoya yaraşır eserler oluşturulması gerektiğini destekleyen ve kural koyucu konumdaki Fransız Akademisinin de katkısıyla klasisizm XVII yuumlzyılda zirve yapmış bir oumlğreti olur Kısaca XVI yuumlzyıldaki Roumlnesans akıl ve duumlşuumlnceleri meyvelerini takip eden yuumlzyılda vermiş olur

Araştır 2

Klasik edebiyat Aristo gibi Antik Doumlnem yazarların oluşturduğu kuralları te-mel alıp yine aynı doumlnemin farklı edebiyatccedilılarının yazmış oldukları eserleri konu ve izlekleri onların youmlntemlerini kullanarak ve taklit ederek oluşturul-muş aklı sağduyuyu ideal insanı gerccedileğe benzer ve toplumun goumlrguuml kuralla-rına uygun olarak ele alan edebiyattır

Batı Edebiyatında Akımlar I

141

Araştır YanıtAnahtarı

4

Araştır 3

1 Komedi Antik Yunandan beri halk kitlesini jestler mimikler soumlzcuumlk oyunları beklenmedik bir durumda kalmış insanların sevinccedil ve şaşkınlık-ları kaba ve argo soumlzcuumlkler gibi farklı komik oumlğelerden yararlanarak hal-kıseyirciyi guumllduumlrmeyi amaccedillayan bir tuumlrduumlr Bunlara ek olarak seyirciyi oyun boyunca guumllduumlrecek buumltuumlncuumll entrikalardan ccediloğu kez yoksundur En oumlnemlisi seccedilkin ve onurlu insan kitlesini hedef alarak yazılmadığı iccedilin tra-jedinin uymaya zorunlu olduğu kuralları kullanma zorunluluğu yoktur hem boumlylesi kurallara uyması teknik accedilıdan oldukccedila zordur

2 Trajedi tuumlr olarak ortaya ccedilıktığı andan beri kişileri hep krallar kraliccedile-ler azizler mitolojik kahramanlar olmuştur Trajedi kişisi hiccedilbir zaman bir koumlyluuml ya da sıradan kişi olamayacağı ve halk kesiminden oluşan seyirciler iccedilin yazılmadığı iccedilin soylu bir tuumlrduumlr XVII yuumlzyılda Parisrsquote oynanan kla-sik trajedilerin seyircisi kral onun maiyeti saray erkacircnı ve aristokratlardan oluşmuştur ve oyunların birccediloğu sarayın salonlarında sergilenmiştir

Araştır 4

Gerccedileğe benzer oumllccediluuml oran ve goumlruumlnuumlme sahip olmaları evrensel bir izlek ta-şımaları goumlsterdikleri kişilerin soylu duruşlarını yansıtmaları renk ve ışığı ustalıkla yansıtmaları ve konu olarak tarih mitoloji ya da İncilrsquoden alınmış olmalarından hareketle bir resim veya heykelin klasik nitelik taşıyıp taşımadığı anlaşılabilir

Adam A (1997) Histoire de la litteacuterature franccedilaise du XVIIe siegravecle 5cilt 1 Baskı Paris Albin Michel

Balibar R Histoire de la litteacuterature franccedilaise PUF collection ldquoQue sais-jerdquo Paris 1993

Brunetiegravere F (1987) ldquoClassiques et romantiquesrdquo 1883 in Eacutetudes critiques sur lrsquohistoire de la litteacuterature franccedilaise 3e seacuterie Paris Hachette

Deshusses Pamp Karlson L (1994) La Litteacuterature franccedilaise au fil des siegravecles Du Moyen Age au XVIII Siegravecle Paris Bordas

Didier B Les Grandes dates de la litteacuterature franccedilaise Paris PUF collection ldquoQue sais-jerdquo 1994

Herveacute Loilier Histoire des arts Ellipses 1997

İnal T (1981) ldquoKlasisizmrdquo Yazın Akımları Oumlzel Sayısı Ankara Tuumlrk Dil Kurumu

Jouslin O (2007) Rien ne nous plaicirct que le combat la campagne Provinciales de Pascal

Litteacuteratures classiques ndeg 19 automne 1993 Klincksieck

Nadeije L-D (2002) Lire la peinture Paris Larousse

Puzin C (1987) Litteacuterature XVII Siegravecle Paris Nathan

Rey A amp Couty D (1986) Le Theacuteacirctre Paris Bordas

Scherer C amp J (1987) Le Theacuteacirctre classique Paris PUF

Stendhal M-H B (1970) Racine et Shakespeare Paris Garnier-Flammarion

Viala A (1997) Le Theacuteacirctre en France des origines agrave nos jours Paris PUF Collection ldquoPremier cyclerdquo

Wouters H amp Goyet C D (1990) Moliegravere ou lrsquoauteur imaginaire Paris Editions Complexe

Kaynakccedila

142

Boumlluumlm 5

Romantizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Romantizm bull Duygu bull Klasisizm bull Duyarlık bull Zıtların birliği

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

1Romantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortam1 Romantizmin ortaya ccedilıktığı doumlnemi

değerlendirebilmek

2

Romantizmin Anlamı Doğuşu ve Gelişimi2 Romantizmin anlamını ve niteliklerini

tanımlayabilmek3 Romantizmin gelişimini ve bitişini

değerlendirebilmek4 Romantizmin Tuumlrk edebiyatına etkisini

değerlendirebilmek

Romantizmin İlkeleri5 Romantizmin ilkelerini sıralayabilmek6 Romantik sanat eserlerinin oumlzelliklerini

ccediloumlzuumlmleyebilmek3

143

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞRomantizm hem terim hem de akım olarak

kolaylıkla tarif edilemez İnsanın aklından ccedilok duygularıyla ilgilenen romantizm Avruparsquoda asır-larca devam eden akılcı klasisizme karşı tepki olarak ortaya ccedilıkar Romantizm kelimesi hayali hayalperest ve acayip olanı tanımlamak uumlzere fan-tastik anlamında kullanılmıştır Kelimeyi guumlnuuml-muumlzdeki anlamıyla ilk defa kullanan Jean Jacques Rousseaursquodur

Kelime modern zamanlardaki anlamını ilk ola-rak romansların iccedilerik ve niteliğinden daha sonra da romantik hareketin iccedilerik ve niteliğinden olmak uumlzere iki ayrı kaynaktan alır Romantik hareketin belirlediği anlam iccedilin 18 yuumlzyılın sonu 19 yuumlzyı-lın başı tarih olarak verilebilir Fakat terimin anla-mı başlangıccedilta İtalyanca romanzesco soumlzcuumlğuumlnden gelen ve 1611 yılında kullanılmış bulunan roma-nesk ile karıştırıldı İngilizcede bu kelime yerine daha ccedilok romantik kelimesi kullanıldı Romantik İngilizcede eski şoumlvalye romanları saz şairleri ccedilağını anımsatan şey anlamında kullanılıyordu Bu sıfat zamanla olağandışılığı tabiat manzaralarında ve eski harabelerde anlam arama ccedilabasını ifade eder hale geldi

LirikCcediloşkun ilhamla dolu

Kelimenin sıfat şekli romancersquotan gelmektedir ve 17 yuumlzyılda tuumlretilmiştir Romanslar basitccedile Orta Ccedilağrsquodaki şoumlvalye hikacircyeleri olarak bilinir bu şoumlvalye hikacircyeleri macera duygusu yuumlksek olağa-nuumlstuuml olaylarla ccedilevrili ve bir yandan da lirik me-tinlerdir İngilizce romantic 1650 yılında Fransızca romanesque 1661rsquode Almanca romanisch 1663rsquote kullanılmıştır Orta Ccedilağ romansları manzum ma-cera şoumlvalye veya aşk hikacircyeleriydi ve John Milton Kayıp Cennet adlı eserinde romancersquoı bu anlamda kullanıyordu Romanticrsquoi doğuran asıl gelişme 16 yuumlzyıla ait İspanyol formlarına dayalı yeni duumlzyazı romansların popuumller olmasıydı Bunlar ccediloğunlukla duygusal ve abartılı ama aynı zamanda hayal guuml-cuumlnuumln oumlzguumlrluumlğuumlyle şekillenmiş kabul ediliyordu Her iki anlam da yeni sıfat biccedilimine geccedilmiştir

Bir sanat ve felsefe hareketi olarak romantik kelimesinin kullanılması esasen 19 yuumlzyılın baş-

larında oumlncelikle Almanya ve Fransarsquoda ortaya ccedilıkmıştır İngilizcedeki kullanımı buumlyuumlk oumllccediluumlde romantik ile klasik arasındaki ayrımı belirlemek iccedilindir İngilterersquode yazarlar bu kelimeyi hayal kurmayı ve tanımlanamaz olanı ifade etmek iccedilin kullanırken aynı kelime Almanya ve Fransarsquoda bir edebiyat problemi olarak konuşulmaktaydı J J Rousseau XVIII yuumlzyılın ikinci yarısında Bir Gez-ginin Duumlşsel Yolculuğu adlı eserinde bu kelimeyi kullanır Sebastien Mercier 1801 yılında yayınla-dığı soumlzluumlkte romanesk kelimesini yanlış ve garip bulduğunu belirttikten sonra romantik kelimesini ldquoduyumsanan ancak tanımlanamayan şeyrdquo anla-mında kullanmıştır

Almancada ise romantisch sıfatı başlangıccedilta gotik uumlslubu ve Orta Ccedilağrsquoa oumlzguuml olanı adlandır-mak amacıyla tercih edilmiştir Fakat kelime kısa zamanda edebiyat ve eleştiri alanında yaygın şe-kilde kullanılmaya başlanmıştır Fredrich Schlegel XVIII yuumlzyılın sonunda romantik şiire tarihsel bir anlam verir Romantik şiir ona goumlre hayal guuml-cuumlnuumln ve olağandışının şiiri olduğu kadar Orta Ccedilağrsquoın da şiiridir A W Schelegel 1801 yılından itibaren klasik edebiyatın karşısına romantik ede-biyatı koyar Yine Alman romantizminin oumlnemli isimlerinden Tieck 1801 yılında ccedilıkardığı kitabına Romantische Dichtungen adını vermiştir F Schiller bir şoumlvalyenin duumlnyasını anlatmayı amaccedilladığı Or-leans Bakiresi (1802) adlı oyununa alt başlık olarak Bir Romantik Şiir demeyi uygun goumlrduuml Fakat aynı yıllarda Goethe romantik-klasik ayrımının edebi tartışmalarda kullanılmasına karşı ccedilıkarak kelime-yi Orta Ccedilağrsquoa oumlzguuml olağanuumlstuuml ya da dine ait olan anlamında kullanmayı oumlnerdi Ona goumlre klasik sağ-lıklı romantik ise hastaydı

Nihayet Madame de Staelrsquoin Almancarsquodan ak-tardığı kelime Fransarsquoda bir edebiyat akımının adı oldu Stael Almanya Uumlzerine adlı eserini yayınla-dıktan kısa bir suumlre sonra ciddi bir edebi tartışmaya yol accedilacak olan şu cuumlmleyi kullanmıştır ldquoKlasik şiiri eskilerin şiiri romantik şiiri ise bazı bakım-lardan şoumlvalye geleneklerinden kaynaklanan şiir sayıyorumrdquo

Romantizm 19 yuumlzyıl başında Fransa Almanya ve İngilterersquode klasisizme tepki olarak ortaya ccedilıkan insanın duygu tecruumlbesini ilhamı sanatccedilıyı ve sanat-ccedilı dehasını merkeze alan başlıca nitelikleri melanko-lik duyarlılık duygusal din anlayışı doğaya youmlneliş yerlilik ve millilik olan bir edebiyat akımıdır Bu-

144

Romantizm

nun yanında bilhassa duygusal bir idealin peşinde toplumla ccedilatışmayı goumlze alan yalnız ve melankolik figuumlrleri anlatan edebi eserleri tanımlayan bir ede-biyat terimidir

ROMANTİZMİN DOĞDUĞU SİYASAL VE SOSYAL ORTAM 18 yuumlzyıl Avrupa duumlşuumlncesi 17 yuumlzyıldaki

Otuz Yıl Savaşlarının ortaya ccedilıkardığı sefaletin so-nuccedillarına goumlre şekillenmiştir Mistisizm ve mezhep savaşları Avruparsquoda buumlyuumlk bir koumltuumlmserlik doğur-muştu O yuumlzden Avrupalı duumlşuumlnuumlrler akılcılığı tek ve en oumlnemli yol olarak goumlruumlyorlardı Fransarsquoda Descartes 17 yuumlzyılda insanı duumlşuumlnen bir varlık olarak tanımlamış ve insanın duumlşuumlnme yetene-ğinin her tuumlrluuml sorunu ccediloumlzeceğini savunmuştu İngilterersquode John Locke (1632-1704) insan duyu-larına dayanan felsefesiyle akılcılığın temellerini atmış bulunuyordu John Lockersquoa goumlre insan ruhu goumlzlem aracılığıyla tecruumlbe kazanır Duyumlar ve tasarımlar ise daha sonra harekete geccediler akıl da bu duyumlar ve tasarımlar aracılığıyla duumlşuumlnceyi yara-tır Tecruumlbenin tek bilgi kaynağı olarak goumlruumllmesi teolojiye ve diğer mistik alanlara oumlnem vermemek anlamına gelmektedir Boumlylece 17 yuumlzyılın tanın-mış isimlerinin duumlşuumlnceleri uumlzerinden gidilen 18 yuumlzyılda akıl tecruumlbe ve tabiat bilimleri oumlnem-sendi David Humersquoun John Lockersquoun duumlşuumlnce-lerinden etkilenerek savunduğu insan hayatının asıl amacının mutluluk olduğu tezi Aydınlanma Ccedilağırsquonın esas ilkesi oldu Descartesrsquola başlayan akılcılık Voltaire (1694-1778) ve Montesquieu (1689-1755) ile 18 yuumlzyılda devam etti Montes-quieu yasama yuumlruumltme ve yargı konusundaki duuml-şuumlnceleri ile devlet ve toplum arasındaki ilişkileri akıl duumlzleminde yeniden ele alırken Voltaire insan onurunun ve insanlar arasındaki hoş goumlruumlnuumln tem-silcisi oldu

17 ve 18 Yuumlzyıl Fransız duumlşuumlncesindeki ge-lişmeler Avruparsquonın diğer uumllkelerinde de etkisini goumlsterir Almanyarsquoda Leibniz (1646-1716) mo-nadoloji konusundaki goumlruumlşleriyle dildeki be-lirsizlikleri ortadan kaldırmayı amaccedilladı Ccediluumlnkuuml mistisizmin temelinde gerccedileğin mistik yorumları vardı Ona goumlre guumlccedil iccedileren her birlik monaddır Her monad bağımsızdır Monadlar en aşağıdan

yukarıya doğru sıralanır ve Tanrırsquoda son bulur Bu duumlşuumlnce duumlzen ve metod algısını yerleştirirken karmaşık duumlnya algısına karşı sistematik varlık duumlşuumlncesini savunuyordu Ccediluumlnkuuml yeryuumlzuumlnde esas olan duumlzendir İleri suumlrduumlğuuml duumlşuumlncelerden anlaşıldığı kadarıyla Leibniz iyimser bir duumlşuumlnuumlr-duumlr Bu iyimserlik Aydınlanmacıların insan aklı-na olan guumlvenini de goumlstermektedir Onlara goumlre mevcut duumlnya muhtemel duumlnyaların en muumlkem-melidir Politik anlamda monarşi idaresinin de muumlkemmelliğini savunan Leibnizrsquoe ve Aydınlan-macılara goumlre Tanrırsquonın devleti yeryuumlzuumlndeki ahlacircki devlettir Tanrırsquonın yuumlceliğini ancak boumlyle bir duumlnya yansıtabilir

MonadLeibnizrsquoin felsefesinde sonul gerccedilekliği oluşturan sonsuz kuumlccediluumlkluumlkte ruhsal-mad-di varlıklara verilen ad

Voltaire ve Rousseau gibi Fransız duumlşuumlnuumlrle-rinin fikirleri Almanyarsquoda Fransarsquodakinden daha etkili oldu Lessing Kant Herder Goethe ve Schiller gibi Sturm und Drang (Coşku ve Fırtına) hareketinin tuumlm yazarları Voltaire ve Rousseaursquoya ccedilok şey borccedillu olduklarını itiraf etmişlerdir Sturm und Drang 1767-1785 yılları arasında Almanyarsquoda etkili olmuş edebiyat akımıdır İsmini Alman şair Friedrich Maximilian Klingerrsquoin aynı adlı piyesinden almıştır Herder Rousseaursquoyu ermiş bir insan olarak tanımlamıştı Bilhassa Rousseaursquonun Almanyarsquodaki etkisini goumlrmek iccedilin Sturm und Drang hareketinin evren konusundaki duumlşuumlncelerine bakmak lazımdır Aydınlanma ha-reketi iccedilin evren anlaşılabilir ve accedilıklanabilir bir olgu iken Sturm und Drang akımının mensupları iccedilin evren gizemli ve insan aklının anlayamaya-cağı derecede karmaşık bir olgudur Şuumlphesiz bu goumlruumlşler mantık kurallarına goumlre duumlşuumlnuumllmuumlş ve ulaşılmış sonuccedillar değildir Birincisi aklın kuralla-rı ccedilerccedilevesinde gerccedileği arama ccedilabasının diğeri de daha baştan gerccedileğe ulaşılamayacağını kabul edip vazgeccedilmenin goumlstergesidir

145

Batı Edebiyatında Akımlar I

Aydınlanmayı (Aufklarung) insanın olgunlaş-ması olarak tanımlayan Kant kavramın tanımını da yapmış olur Buna goumlre sanatın goumlrevi de ahlacirck ve guumlzellik aracılığıyla insanların muumlkemmelleşme-sine katkıda bulunmaktır Sanat aslında tabiatın taklididir Her sanat dalı kendine ait kurallar ccediler-ccedilevesinde Tanrırsquonın yarattığını taklit eder Devrin en tanınmış estetikccedilisi olan Alexander Baumgarten guumlzelliği duyularla algılanan muumlkemmellik olarak tanımlamıştır Estetik ise guumlzeli doğru algılama youmlnteminin adıdır

Aydınlanma devri Almanyarsquoda Prusya kralı II Frederikrsquoin doumlnemine rastlar O yılların Almanyarsquosı kuumlccediluumlk devletccediliklerden oluştuğu iccedilin birlik ve bera-berlikten yoksundur 18 yuumlzyılda da devam eden bu dağınıklıktan şuumlphesiz şairler ve yazarlar da et-kilenmiştir Onlar saraylardan koparak şehirlerde kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlayacak ilişkiler kuruyorlar ve geccedilimlerini boumlyle sağlıyorlardı Toplumdaki değişime paralel olarak yeni okuyucu kitlesinin oluşturulmasına ilişki ccedila-balar da yine 18 yuumlzyılda goumlruumlluumlr Ccediluumlnkuuml nuumlfusun ccedilok az kısmı okuma yazma bilmekte ve bunlar da daha ccedilok dini metinler okumaktadır Haftalık ede-bi dergiler ccedilıkarılarak ve okuma toplulukları kuru-larak bu problem aşılmaya ccedilalışılmıştır

18 yuumlzyıl Alman yazarları ekonomik bağım-sızlıklarını kazanmak iccedilin hem yazarlık yapıyorlar hem de devlet dairelerinde memur olarak ccedilalışı-yorlardı Onlar saraya bağlı olmaktan kurtulmuş olmakla beraber Fransız ihtilalinden sonra uygu-lanan sansuumlr yuumlzuumlnden yine de oumlzguumlrce yazamazlar

Aydınlanma devrinde hoşgoumlruuml duumlnya vatan-daşlığı fikri yanında felsefe kuumlltuumlruumlne merak da artmıştır Sanat ve edebiyat saray ccedilevresinden yavaş yavaş buumlyuumlk şehirlere doğru yayılır Devrin şairleri-nin hemen hepsi dindar ailelerden gelmektedir ve eğitim goumlrduumlkleri okullarda 18 yuumlzyıl Aydınlan-macılarının eserlerini okumuşlardır

Aydınlanma Ccedilağı Almanyarsquosında Almancayı edebiyat ve felsefe dili haline getirmek konusunda yapılan ccedilalışmalar da dikkat ccedileker Aydınlanmacı-ların akla ve tabiat bilimlerine verdikleri oumlnem on-ların dil anlayışlarında da goumlruumlluumlr Dilde sadelik ve bilimsel bakımdan doğruluk onlar iccedilin oumlnemlidir Nitekim onların eserlerinde kavramsal dil oumlrnek-lerine sık sık rastlanır Anlaşılması kolay kesin an-lamlı rasyonel bir dili tercih etmişlerdir 18 yuumlzyıl başlarında Almanyarsquoda henuumlz guumlccedilluuml bir edebiyat hareketi oluşmuş değildir Ancak edebiyat teorisi konusundaki goumlruumlşlerin esasını yine aydınlanmacı duumlşuumlnce teşkil eder Kesinliği şart koşan bir dil ve mantığa dayalı olaylar dizisi edebiyatın vazgeccedilil-mez prensipleri arasındadır Akla ve mantığa uygun olaylar sınırsız hayal guumlcuumlnuumln yerini alır Edebiyat duumlşuumlnceye akla ve zekacircya dayanmalıdır

Almanyarsquoda bunlar olurken Fransarsquoda 18 yuumlz-yılın ikinci yarısından itibaren klasiklere duyulan saygı yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı İktidar-da bulunan XV Louisrsquoye bağlılık devam etmekle beraber siyasi sisteme karşı bir guumlvensizlik vardır Aristokrat sınıf luumlks bir hayat yaşamakta ve servet-lerini guumlnden guumlne kaybetmekte iken burjuva sını-fı guumlccedillenmekteydi Zevke ve eğlenceye duumlşkuumlnluumlk artmış toplumda buumlyuumlk bir iyimserlik ortaya ccedilık-mıştı Artık klasik ahlacirckccedilıların duumlnyevi zevklerin guumlnah olduğu konusundaki duumlşuumlncelerine kimse inanmıyordu Bilhassa bazı zevkler birer fazilet olarak kabul edilmekteydi Zamanla dini alanda ciddi bir şuumlphecilik ortaya ccedilıktı Artık zekacirc ve akıl buumltuumln kavramlardan daha oumlnemliydi 18 yuumlzyılın ilk yarısında Fransız aydınlar arasında felsefi tartış-malar daima akılcılığın zaferi ile sonuccedillanırken ve muhakeme o yılların en oumlnemli kabiliyeti sayılır-ken yuumlzyılın ikinci yarısından itibaren felsefeciler aleyhinde eleştiriler artmaya başladı Ahlacirckta ih-tirasların yaratıcılığın oumlnemli kaynaklarından biri-si olduğu savunulurken sert ve mustarip ruhlara karşı ilgi gittikccedile arttı Diğer yandan salon hayatı eskisi kadar ilgi goumlrmemeye başladı Ccediluumlnkuuml artık Paris Avruparsquonın en buumlyuumlk şehriydi İnsanlar sade-

Jean Jacques Rousseau (1712-1778)

146

Romantizm

ce saraylarda ya da salonlarda değil şehrin başka mekacircnlarında da eğlenebiliyorlar uumlstelik ekono-mik bakımdan da gittikccedile zenginleşiyorlardı Ni-tekim muazzam Paris bahccedileleri 1750rsquoden sonra yerini İngiliz tarzı kır hayatını taklit eden bahccedilelere bıraktı ve boumlylece kır ve koumly hayatına karşı bilhas-sa edebicirc accedilıdan yeni bir ilgi uyandı Şuumlphesiz Paris halkının tercihlerinde İngiliz edebiyatının buumlyuumlk etkisi olmuştur O senelerde Shakespeare bilhas-sa Voltaire tarafından ciddi şekilde tartışılıyordu Fransız romancılar Fielding ve Richardson gibi İn-giliz romancılarını keşfettiler

Buumltuumln bunlar Fransız edebiyatında huumlzne melankoliye yalnızlığa karşı ilgiyi artırır Fakat asıl etki Rousseaursquodan gelir Rousseau iccedilinden geldiği gibi yazmış ve yazma tarzında ısrarlı ol-muştur Romantizmin temaları arasında oumlnemli bir yer tutan oumlluumlm mezarlık harabelere duyulan ilgi melankoli ve yalnızlık gibi konular bu devir edebiyatında sıklıkla goumlruumllmeye başlanır O yuumlz-den 1750rsquoden sonraki doumlneme pre-romantizm (oumln-romantizm) denir Pre-romantizm akla ve zekacircya karşı duygunun ve duyarlığın zaferidir 18 yuumlzyılın ortalarında başlayıp 19 yuumlzyılın ilk yıllarına kadar devam eden bu hazırlık doumlnemin-de sanat ve edebiyatta hayal guumlcuuml yeniden oumlnem kazanmıştır

Aynı yıllarda İngilterersquode James Thomson (1700-1748) William Collins (1721-1759) Thomas Gray (1716-1771) tabiattan ilham alır-ken Thomas Chatterton (1752-1770) William Cowper (1731-1800) Robert Burns (1759-1796) ve William Blake (1757-1827) gibi şair-ler geleceğin romantizminin temalarını ve pren-siplerini belirliyorlardı Fakat bunlar birbirinden bağımsız oldukları iccedilin sadece birer oumlncuuml olarak kaldılar Oysa Alman pre-romantikleri birccedilok bakımdan ortak oumlzellikler goumlstermiştir Adını Klingerrsquoin (1752-1831) aynı adlı piyesinden alan Sturm und Drang akımı Buumlrger (1747-1794) ya da Herder gibi aydınlar aklı bilginin temel aracı saymayı reddederek sezgiyi ve du-yarlığı oumln plana ccedilıkararak romantizme oumlncuumlluumlk ettiler Goethe ve Schiller iccedilin de aynı şeyler soumly-lenebilir Fakat Fransız edebiyatından İngiliz ve Alman edebiyatında olduğu gibi etkili ve guumlccedilluuml bir pre-romantik şair ccedilıkmadı

Romantizmin Doğuşunda Fransız İhtilalinin Etkisi

Romantizmin doğuşunda 1789 Fransız ihtilali-nin de etkisi vardır Ccediluumlnkuuml Fransız İhtilali kurum-ların duumlşuumlncelerin ve zevkin değişmesini hazırladı İhtilal esnasında Bastille hapishanesinin ihtilalciler tarafından ele geccedilirilerek mahkumların serbest bı-rakılışı romantizmin oumlzguumlrluumlkle olan ilişkisinin simgesi haline geldi 18 yuumlzyılın ikinci yarısında goumlruumllmeye başlayan bireyci anlayışa oumlzguumlrluumlk tut-kusuna ve romantik duyarlığın değişik biccedilimlerine Fransız ihtilali yeni bir youmln verdi Avrupa 1789rsquodan 1815rsquoe kadar ccedileşitli savaşlarla buumlyuumlk yaralar aldı Bununla birlikte ihtilali izleyen ilk yıllar Avrupalı aydınların bakışını Fransarsquoya ccedilevirdi Aynı şekilde 1780-1790 yılları arasında Almanyarsquoda kurulmuş olan ve 1791rsquoden itibaren imparatorluk emirleriy-le goumlzaltında tutulan dernekler ve okuma odala-rı Fransız romantizminin doğuşunda etkili oldu Ccediluumlnkuuml artık entelektuumlel bir kamuoyu oluşmuştu Şair ve yazarlardan oluşan bu kitle duygularını ve duumlşuumlncelerini coşkulu bir dille anlatıyorlardı Almanyarsquoda F Schelegel kardeşiyle birlikte youml-nettiği Athenaum adlı dergide ldquoFransız devrimi Goethersquonin Meisterrsquoi ve Fichtersquonin Bilim Oumlğretisi ccedilağın uumlccedil buumlyuumlk olayıdırrdquo diye yazıyordu

Fransız ihtilali İngilterersquode Coleridge Southey ve Wordsworth uumlzerinde de derin tesirlere sebep oldu Onlar Fransarsquoya 1790rsquodaki ilk yolculukları-nı ihtilalin heyecanıyla yaptılar Fransarsquoda goumlrduumlk-lerini İngilterersquode anlatarak kendi ccedilevrelerindeki Fransız İhtilali karşıtlığı ile muumlcadele ettiler İhtilal sonrası Fransarsquosına başka uumllkelerden de yolculuklar yapıldı O senelerde Parisrsquoe giden birccedilok Alman Fransarsquoya yerleşmeyi tercih etti

Fransız ihtilali imparatorluk savaşları Napolyonrsquoun oumlnce yuumlkselen sonra soumlnen yıldızı 1789-1815 yılları arasındaki karışık doumlnemin asıl sebepleridir Doumlnemin ekonomik ve sosyal şartla-rına bağlı olan hoşnutsuzluk 1820rsquode İspanya ve Napolirsquode 1821rsquode Yunanistanrsquoda 1830rsquoda Fransa ve Polonyarsquoda yeni ihtilalci grupların doğmasına sebep oldu Novalis ve Schlegel gibi isimlerin et-kisiyle Almanyarsquoda Leopardirsquonin ve Mickiewiczrsquoin etkisiyle de İtalya ve Polonyarsquoda Fransız İhtilalirsquonin yankısı milliyetccedililik olarak goumlruumlnduuml Bilhassa Almanyarsquoda genccedil Almanlar Fransız İhtilalirsquoni coş-kuyla karşıladılar

147

Batı Edebiyatında Akımlar I

İngiltere diğer Avrupa uumllkelerinden farklı olarak siyasi devrimini 17 yuumlzyılda sanayi ve sa-nat devrimini de 18 yuumlzyılda gerccedilekleştirmiştir Fransarsquoda klasisizm ve romantizm arasındaki kavga buumltuumln hızıyla suumlrerken İngilterersquode klasik geleneğin buumltuumln izleri kaybolmuştur Nitekim romantizm İngilterersquode Fransarsquodaki gelişmesine nazaran daha kararlı ve daha suumlrekli olmuş ancak geniş kitleler tarafından kolaylıkla kabul edilmemiştir Roman-tizmin siyasal sonuccedilları da İngilterersquode Fransarsquoda-kinden farklıdır Oumlncelikle romantizm doğası ge-reği liberaldir ve değişimden yanadır Napolyonrsquola olan savaş sonucu tutucularla romantikler arasında goumlruumlş birliği sağlanır ve Napolyon tahttan indiril-dikten sonra liberalizm romantik akımın yeniden asıl siyasal ve ekonomik sistemi olur İngilterersquode liberallerin ccediloğu oumlrneğin Goumll Okulu şairleri (Lake School) ihtilalin aleyhine goumlruumlşler paylaşırlar O yuumlzden İngiliz romantizminin koumlkleri liberallerin sanayi devrimine karşı gelmelerine bağlıdır Fransız romantizmi ise muhafazakacircr sınıfın siyasi devrime karşı ccedilıkmaları sonucu doğmuştur Fransarsquoda ro-mantizm ile erken romantizm arasındaki ilişki ih-tilal doumlneminin klasisizmi savunan isimleri tarafın-dan koparılmıştı İngilterersquode ise bu bağ ccedilok daha guumlccedilluumlduumlr İngiliz romantikleri daha 18 yuumlzyılda sanayi devrimine karşı ccedilıkıyorlar ve eserlerinde ta-biatı kır ve koumly hayatına duydukları oumlzlemi anlatı-yorlardı İngiliz romantiklerinin tabiata duydukları ilgi onların coşkulu anlatımlarını beslerken sanayi devrimine karşı ccedilıkıyor olmaları da eserlerindeki koumltuumlmserliğin kaynağı olarak duumlşuumlnuumllebilir Dev-rin sanatkacircrları insan emeğinin değeri konusunda-ki endişelerini dile getiriyorlar ve dolayısıyla kapi-talizmi eleştiriyorlardı

Napolyonrsquola yapılan savaş son bulduğunda İn-giltere ekonomik youmlnden zayıflamış entelektuumlel youmlnden de ne yapacağını bilmez durumdaydı İn-giliz orta sınıfı kendi varlığının temellerini sorgula-maya başladı Bu endişenin ilk buumlyuumlk temsilcileri İngilterersquode Shelley Keats ve Byronrsquodır Onlar ya-şadıkları ccedilağı sorgularken toplumsal değerlerle de ccedilatışma iccediline girdiler W Wordsworth ve W Scott gibi muhafazakacircrlar bile edebiyatı halkın seviyesine indiren bir dil ve konu tercih ettiler

Romantizm 19 yuumlzyılın ilk ccedileyreğinde felsefe edebiyat resim ve muumlzik sahasında etkisini goumlster-miş olsa bile yukarda da soumlylendiği gibi doğuşu-na ilişkin ilk işaretler on sekizinci yuumlzyılda goumlruuml-luumlr Fransarsquoda Jean Jacques Rousseau 1730rsquolardan

itibaren yazmaya başladığı eserleriyle klasisizmin duumlnya goumlruumlşuumlnuuml ve sanat anlayışını sarsmaya baş-lamıştı Klasikler Aydınlanma Ccedilağırsquonın etkisiyle akılcılığı ve sanatta klasik kuralları siyasi accedilıdan da monarşiyi ve aristokrasiyi savunuyorlardı Duumlnya-nın merkezinde Tanrırsquonın olduğu fikri Aydınlan-macılar Roumlnesansrsquoın doğuşu ve arkasından gelen reform hareketleriyle yerini merkezi insan olan bir duumlnya anlayışına bıraktı Jean Jacques Rousse-au İtiraflarrsquoında Emilrsquoinde ve Bir Gezginin Duumlşsel Yolculuğursquonda birey kuumlltuumlr toplum ve kanun gibi konuları sorguluyor insan doğasını belirleyen ilke-lerin doğadan değil kuumlltuumlrden ve kanundan gel-diğini soumlyluumlyordu O yuumlzden Toplum Soumlzleşmesi adlı eseri başta olmak uumlzere kitaplarında insanın oumlzguumlr oluşunu ve doğallığı savundu İtiraflar bu bakımdan bir insanın kendisiyle ve toplumla yap-tığı hesaplaşmayı anlatan ilk buumlyuumlk eserlerdendir Ancak Rousseau 1778rsquode oumllduumlğuumlnde artık unutul-muş goumlruumlnuumlyordu 1789 Fransız ihtilalinden sonra Rousseaursquonun ccedilalışmaları yeniden guumlndeme geldi Ccediluumlnkuuml Fransız ihtilali hem monarşinin yıkılışı-nı hem de aristokrasinin ccediloumlkuumlşuumlnuuml goumlsteriyordu Aynı yuumlzyılda 1750rsquoden itibaren Almanyarsquoda yavaş yavaş ortaya ccedilıkan edebiyat akımını da romantiz-min habercisi saymak gerekir

17 ve 18 yuumlzyıl boyunca aklı yuumlcelten klasik ve neo-klasik edebiyat ve duumlşuumlnce hayatının yeri-ni yavaş yavaş duygusallığı ve bireyciliği oumln plana ccedilıkaran bir anlayışın aldığı goumlruumlluumlr Bunun ilk oumlr-neği Almanyarsquoda ortaya ccedilıkan duyguculuktur On-lar ldquoHissediyorum oumlyleyse varımrdquo diyorlardı oysa on sekizinci yuumlzyıl klasikleri Descartesrsquotan itibaren ldquoDuumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varımrdquo soumlzuumlnuuml benimse-mişlerdi Duygucular bir bakıma insan duumlşuumlnce-sinin tek boyutlu ele alınmasına karşı ccedilıkıyorlar fakat kendileri de insanı tek boyutlu olarak duumlşuuml-nuumlyorlardı Klasikler ve Aydınlanmacılar insanı sa-dece akıldan ibaret kabul ediyor ve insan doğasının başka youmlnlerini ihmal ediyorlardı 17 ve 18 yuumlzyıl insanının boumlyle duumlşuumlnmesinin sebebi Roumlnesans ve Reform doumlnemindeki teknolojik gelişmeler yeni coğrafi keşifler ve buluşlardır Boumlylece kilisenin toplum uumlzerindeki hacirckimiyeti kırılırken akıl başka ve yeni bir otorite olarak belirmektedir Avrupa duuml-şuumlncesi bu sebeple on sekizinci yuumlzyılın ikici yarı-sından itibaren devrin sanat anlayışını da etkileyen başka bir fikri ve felsefi iklime girmiştir 19 yuumlzyıl başında (1808) Almanyarsquoda ortaya ccedilıkan duygucu-lar ve onlardan oumlnce yine Almanyarsquoda goumlrduumlğuumlmuumlz

148

Romantizm

Sturm und Drang gibi gruplar romantizmin hazırlayıcılarıdır Onlar insan tabiatının coşkulu yanına sesle-niyorlardı Ccediluumlnkuuml akıl toplumsal duumlzen kurallar ve kanunlar insanın iccedilinden geldiği gibi davranmasını ve yaşamasını engelliyor boumlylece duygular bastırılmak zorunda kalınıyordu Sanat ve edebiyatta klasik Yunan doumlnemine ait eserlerin aynı doumlnemin tarihi şahsiyetlerinin ve olaylarının anlatılması Yunan felsefesinin tartışılmaz uumlstuumlnluumlğuumlnuumln kabul edilmiş olması romantikler iccedilin insanın oumlzguumlrluumlğuumlnuumln oumlnuumlndeki engel-lerdir Oysa insan yaratıcılığı engellenemez Sturm und Drang insanın doğasının sadece akıldan değil aynı zamanda duygudan da ibaret olduğunu savunuyor ve aydınlanmacıların insan ruhunu inkacircr ettiklerini soumlyluumlyorlardı Duygucular ve Sturm und Drang diğer youmlnden bir aşırılıktı

1 18 yuumlzyılda pragmatiz-min oumlnem kazanması-nın nedenleri nelerdir

2 Romantizmin doğuşun-da Fransız İhtilalirsquonin etkisini değerlendiriniz

Alman romantizmiyle Fransız romantizmini karşılaştırın

Romantizmin ortaya ccedilıkı-şındaki koşullar daha sonra tekrarlanmış mıdır Tartışın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Romantizmin ortaya ccedilıktığı doumlnemi değerlendirebilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

ROMANTİZMİN ANLAMI DOĞUŞU VE GELİŞİMİ

18 yuumlzyıl Fransız edebiyatı İngiliz ve Alman edebiyatlarıyla mukayese edildiğinde goumlruumllecektir ki lirizmden uzak bir edebiyattır Lirizm bir ccedileşit duygululuk durumudur Roumlnesansı takip eden yıl-larda Fransız edebiyatında en guumlccedilluuml akım klasisiz-min huumlmanizmidir Edebiyat da klasik prensiplere hapsedilmiş belli kuralların dışına ccedilıkamayan bir sanat tuumlruuml olarak anlaşılmıştır Fransız halkının kla-siklere olan ilgisi ile siyasi sistem arasında elbette bir ilişki vardır Nitekim 17 ve 18 yuumlzyıl boyun-ca Fransız edebiyatı bir saray ve salon edebiyatıdır Jean Jacques Rousseau gibi salonlardan uzak yaşa-mak isteyenler devrin Voltaire gibi oumlnemli duumlşuuml-nuumlrleri tarafından sert şekilde eleştirilmiştir Ccediluumlnkuuml onlar edebiyat yoluyla felsefi duumlşuumlncenin verilmesi gerektiğine inanıyorlar ve boumlylece insan aklının en karışık meseleleri bile halledebileceğine inanıyorlar-dı Duygu duyguculuk duygusallık ise gerccedilekler karşısında insanın yanılmasına yol accedilan geccedilici du-rumlardır

Fransız romantizmi o yuumlzden şiir ve lirizm ara-sında derin bağlantılar kuran bir eserle başlatılır Lamartinersquoin 1820 yılında yayınladığı Meditations adlı şiir kitabı her şeyden oumlnce lirik duyarlığıyla oumlncekilerden farklıdır O yılların edebiyat heves-lisi Fransız genccedilleri bu eseri yeni bir edebi devrin başlangıcı olarak kabul ettiler Ccediluumlnkuuml Lamartine Meditationsrsquoda bir insanın ccedilektiği samimi ıstırapları duygusal bir dille anlatmaktaydı Meditations adlı eseri sebebiyle Lamartinersquoi o tarihte henuumlz 18 ya-şında olan Victor Hugo ldquoİşte nihayet şiir yazması-nı bilen bir şairrdquo soumlzleriyle oumlvmuumlştuumlr

Fransız romantizminin başlangıcını Lamartinersquoin soumlz konusu eserinin ccedilıkış tarihi ile başlatmak muumlmkuumlnduumlr Duumlşuumlnce ve zevk bakı-mından 18 Yuumlzyıl Fransız edebiyatın bağlı olmak-la birlikte 1789 devriminden sonra inanccedilları ve zevki değişen Emile Deschampsrsquoın evinde topla-nan o devir genccedilleri yeni bir edebiyat hareketinin de temelini attılar Bunların arasında Alfred de Vigny ve Victor Hugo da vardır Genccediller kısa bir suumlre sonra Muse Franccedilaise (Fransız İlham Perisi)

149

Batı Edebiyatında Akımlar I

adıyla bir dergi ccedilıkardılar ve edebiyat konusunda-ki duumlşuumlncelerini ve o duumlşuumlnceler doğrultusunda uumlrettikleri yazılarını bu dergide yayınladılar Der-gi yaklaşık bir yıl sonra kapanmış olsa da yarattığı etki uzun suumlre devam etti

Romantizmin etkisini artırmaya başladığı yıl-larda klasik edebiyatını devam ettirenler Mercure de XIXe Siecle adında bir dergi ccedilıkarmaktaydılar Muse Franccedilaise ile bu dergi arasında sert fikir ve edebiyat tartışmaları oldu Eskiler ve yeniler kavgası diye-bileceğimiz bu tartışmaların tarafları arasında Ay-dınlanmacıların etkisinde yetişmiş birccedilok tanınmış isim de vardır Daha ccedilok pozitivizmin etkisindeki klasik edebiyat taraftarları romantizmi mağlup edemediler Chateaubriandrsquoın Hristiyan romantiz-mi diyebileceğimiz goumlruumlşleri ile beraber romantik-lerle devrin iktidarı arasında kurulan muumlnasebet de romantiklerin meşrulaşmasında etkili oldu Onla-rın dinle olan kavgaları bu eser sayesinde ortadan kalkmıştır Romantizm bilimle ilgisi olmayan duygunun ve hayal guumlcuumlnuumln doğurduğu konularla beslenerek gelişti

Aynı senelerde romantizmi savunan genccedillerin toplandıkları evlerden biri de Charles Nodierrsquonin evidir Orta Ccedilağ fantastik edebiyatının uumlruumlnlerine benzer eserler kaleme alan Nodier romantikleri sonuna kadar desteklemiştir W Shakespearersquoin piyeslerini sahneleyen bir İngiliz tiyatro kumpan-yasının o senelerde Parisrsquoe gelmiş olması da oumlnemli bir başka ayrıntıdır Romantiklerin hemen hepsi bu piyesleri izlediler ve ondan sonra tarih konulu piyesler kaleme aldılar

Nihayet Victor Hugo 1827rsquode Cromwell adlı bir piyes yazar Hiccedilbir zaman sahnelenmemiş olan bu eserin oumlnsoumlzuuml Fransız romantizminin beyannamesi olarak kabul edilmiştir Hugorsquonun ikinci dramı olan Hernani ise 25 Şubat 1830rsquoda sahnelenir ve edebiyat tarihine ldquoHernani Sava-şırdquo olarak geccedilen doumlnem başlamış olur Theop-hile Gautier Hernanirsquonin rol gereğince boruyu oumlttuumlrmesinin klasik-romantik savaşının ede-biyatta başlama işareti olduğunu soumlyler Ro-mantizmle birlikte ldquoşiire kavuştuklarınırdquo ifade eden Gautierrsquoye goumlre edebiyat kendilerine kadar renksiz ve manasızdır Klasiklerle aralarındaki hararetli savaştan bahsederken de klasiklerin ro-mantiklere ldquovahşilerrdquo romantiklerin klasiklere ldquomumyalarrdquo dediğini anlatır

1820rsquoden itibaren romantiklerin ortaya ccedilıkışı insan tabiatı karşısında bir ccedileşit dengeyi savunma-ları bakımından oumlnemlidir Onlar ldquoDuumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varımrdquo yerine ldquoDuumlşuumlnuumlyor ve hissediyorum oumlyleyse varımrdquo demeyi daha doğru buldular Boumlyle-ce zıtlar arasında bir denge kurmak istiyorlardı Zıt-ların birliği duumlşuumlncesi romantizmin en temel ilkesi olarak sonraki senelerde birccedilok romantik metinde değişik biccedilimlerde goumlruumllecektir Romantizm Fransa dışındaki Avrupa uumllkelerinde farklı youmlnleriyle etkili olur Bu yuumlzden Fransız Alman ve İngiliz roman-tizmi birbirinden farklıdır Oumlrneğin Fransız roman-tizminde duygusal derinlik ve insanın yaratıcılığı oumlnemli iken İngiliz romantizminde tabiat Alman romantizminde ise felsefi derinlik oumln plana ccedilıkar Alman romantikleri başlangıccedilta Fransız ihtilalini desteklerken ihtilal sonrası ortamın karmaşası ve aristokrasinin tasfiyesinden sonra ihtilali destekle-mekten vaz geccedilmişlerdir Onlar Orta Ccedilağ sanat ve edebiyatını Orta Ccedilağrsquoın inanış biccedilimini yeniden guumlndeme getirdiler Oysa Descartesrsquotan itibaren Ay-dınlanmacılar her tuumlrluuml mistik anlayışı reddediyor ve doğa olaylarını akılla accedilıklıyorlardı Kısacası insan aklı sayesinde duumlnyanın buumlyuumlsuuml bozulmuştu Alman romantikleri ise duumlnyayı yeniden buumlyuumlluuml hale getir-mek istiyorlar bu yuumlzden mistik eğilimlere yakınlık duyuyorlardı Orta Ccedilağrsquoın fantastik duumlnyası periler cinler halk inanışları gizemli şatolar gibi Orta Ccedilağ dekoru onların uumlrettikleri edebiyatın esas malzeme-sidir Alman romantikleri egzotik diyarları efsanele-ri masalları sanatın konusu haline getirdiler

Victor Hugo (1802-1885)

150

Romantizm

Daha ccedilok tabiata youmlnelen İngiliz romantikleri iccedilin en buumlyuumlk sanatkacircr Tanrırsquoydı ve insan ancak onun yarattıklarını taklit edebilirdi Tarih ve tabiat eski Yunan hayranlığı İngiliz romantizminin karak-terini teşkil eder

Romantizmin etkisi sadece kıta Avrupası ile sınırlı kalmadı Oumlrneğin romantiklerdeki tarih tutkusu bilinmeyen uumllkelere karşı merak uzak di-yarlar oumlzlemi hemen hemen buumltuumln romantiklerde goumlruumlluumlr Romantikler insanın coşkulu yanının oumlz-guumlr bırakılmasını isterken edebiyat ve sanatta da kurallara karşı ccedilıkıyorlardı Klasiklerin trajedi iccedilin koydukları uumlccedil birlik kuralını bu yuumlzden reddettiler Diğer yandan tuumlrler konusundaki ilkelere de karşı ccedilıkarak yeni edebi tuumlrler icat ettiler Klasik doumlne-min trajedi ve komedisine romantikler dramı ekle-diler Nesir ve nazmı birleştirerek mensur şiiri uumlret-tiler Diğer yandan yarım kalmış yazılardan ibaret yeni bir tuumlr icat ederek ona da fragman dediler

Mensur şiirDuygu ve hayallerin duumlzyazı biccedilimin-de ancak şiir diliyle anlatımıdır Mensur şiirde ahenkli ve etkili anlatım esastır Tuumlrk edebiyatındaki oumlrneklerini daha ccedilok Servet-i Fuumlnucircn doumlnemine ait eserlerde goumlrmek muumlmkuumlnduumlr

Onlar sadece ulusal tarih ve edebiyatların de-ğil mahalli kuumlltuumlruumln dilin tarihin edebiyatın ve folklorun da araştırılmasını istiyorlardı Grimm Kardeşler masal derlemelerini bu doumlnemde yap-mışlardır 1789 Fransız İhtilalirsquonden sonra ccediloumlzuumllen sınıflı toplum yapısı edebiyat ve sanatta da ortadan kalkmış oluyordu Ccediluumlnkuuml sermayenin birikmesi burjuva adı verilen yeni bir sınıfın doğuşunu ha-zırladı Sanat ve edebiyat da bu yeni sınıfın zevkine goumlre biccedilimleniyordu Burjuvalar kapitalist suumlrecin imkacircnları sayesinde zenginleşmiş kimselerdi Aris-tokrasinin sadece toplumsal hegemonyasını değil sanat anlayışını zevk biccedilimlerini de yıktılar On-lar gibi salonlar accediltılar şairleri ve romancıları des-teklediler Giyim kuşam tarzlarıyla da onları taklit ettiler zamanla ekonomik guumlccedilleri sayesinde devlet youmlnetimine de ortak oldular

Romantizmin alt sınıfların geniş halk yığınları-nın tarihine kuumlltuumlruumlne diline edebiyatına ve folk-loruna duydukları ilgi duumlşuumlnsel alanda buumltuumln on dokuzuncu yuumlzyılı etkileyerek bir ideolojinin doğ-masına sebep oldu Millicirc tarihlerin ve millicirc kim-liklerin oluşmasını amaccedillayan bu ideolojinin adı milliyetccedililiktir On dokuzuncu yuumlzyılın daha ilk yarısında imparatorluklarda iccedil isyanlar goumlruumllduumlğuuml gibi buumltuumln Avruparsquoda uluslaşma başladı Nihayet imparatorlukların parccedilalanması yirminci yuumlzyılın başına kadar suumlrduuml

Romantizm temelde bir reddediş hareketidir Bu da onun bir anarşizm hareketi olarak anlaşılması-na sebep oldu Ccediluumlnkuuml onlar herhangi bir geleneğe bağlı değillerdi Oysa neo-klasikler klasiklerin de-vamıydı Bu nedenle romantik duumlşuumlnce mevcut de-ğerlerin yerine yeni değerler ikame etmek istiyordu Buna ahlacirck ve sanat da dacirchildir Onlar ahlacircksızlığı savunmuyorlardı mevcut ahlacircki ilkelerin insan do-ğasını sınırladığını savunuyorlardı Bu yuumlzden hem yaşama biccedilimleri hem de savundukları ilkeler bakı-mından kendi toplumlarınca garipsendiler

Romantik duumlşuumlncenin akılla duygu arasındaki ccedilekişmesi onların edebi metinlerinde bir takım tek-nik değişmelere yol accediltı Oumlrneğin piyes ve roman-larında olağanuumlstuumlluumlklere yer verdiler Romantikler edebi eserlerde olağanuumlstuuml tabiat manzaralarına insan ayağı değmemiş diyarlara harabelere yer ver-dikleri gibi akıl dışı varlıkları da kullandılar Cin peri melek şeytan gibi akıl dışı varlıklar onların piyeslerini sahnelenmesi imkacircnsız hale getirdi Eserlerinde olaylar ani değişmeler ve gelişmeler goumlsteriyor kahramanlar akıl almaz tesaduumlflerle kar-şılaşıyorlardı

Romantizm ve Diğer SanatlarRomantizm sadece bir edebiyat ve fikir hareketi

değildir Aynı zamanda resim muumlzik ve mimarlık gibi alanları da etkilemiştir Romantik resim bir ekolden ccedilok daha oumlnceki resim anlayışlarına tepki olarak insanı ve doğayı yeni bir biccedilimde kavrama-nın sanatıdır Burjuva sınıfını iktidara goumltuumlrecek Avruparsquoya egemen olan Latin duumlşuumlncesini ve akla tapmayı ortadan kaldıracak olan bu hareket re-sim alanını olduğu kadar toplumsal ve ekonomik yapıyı da derinden etkilemiştir Romantik resmin

151

Batı Edebiyatında Akımlar I

oumlncuumlleri Barok ve Rokoko uumlslubunun oumlrneklerine tepki goumlsterdiler Onların ccediloğu neo-klasisizmin labora-tuvarı sayılan Romarsquoda yetişmiş ve eski Yunanrsquoa hayranlıkları ile tanındıklarından romantizm kavramının sınırlarını aşarlar Fakat yine de her biri kendi kabiliyetleri ile neo-klasik resmin etkilerinden kurtularak romantizmin saflarına katılmışlardır O yuumlzden romantik resim neo-klasik resmin son evresi olarak kabul edilmiştir

Romantik neslin en tipik ressamlarından biri yazar ve teorisyen Girodetrsquodir Resimlerinde kullandığı simgeler hayaletler kartallar ccedilıplak kadın figuumlrleriyle tam bir gerccedilekuumlstuumlcuuml coşkuya sahip olan Gidoret kendi kuşağının en etkili ressamlarındandır Fransız ihtilalinden sonra yine romantik tablolarıyla dikkat ccedileken bir başka isim Regnaultrsquodur Fransız romantizminin ilk kuşağının uumlyelerinden kabul edilen Jacques Louis David de ccedilağdaşlarının ccediloğu gibi neo-klasisizme bağlılık ile ateşli romantik mizacını birleştirmiş isimlerdendir Onun etkisiyle romantik ressamlar tabiatı yapmacıksız bir şekilde resmetmeye başladılar

Restorasyonla birlikte asıl romantizm yayılmaya başladığında eskiler ile yeniler klasiklerle roman-tikler arasında buumlyuumlk bir tartışma vardı Bu tartışmalar romantizmi sadece bir sanat ve edebiyat hareketi olmaktan ccedilıkarmış hayatın buumltuumln alanlarını etkileyen bir anlayışa doumlnuumlştuumlrmuumlştuumlr Ingres gibi klasisizm yandaşlarını Delacroix gibi romantizm savunucularını oumlzellikle bir başka tuumlrluuml duumlşuumlnme tarzı etkileye-cektir Tarihsel kompozisyonları suumlrekli eleştirilse de portreleriyle dikkat ccedileken Ingres tıpkı Delacroix gibi İngiliz aristokratik portre geleneğinden etkilenmiştir Kendisine asıl uumln sağlayan eserleri Dante ve Vergilius Oumlluumlmden Sonra Ruhların Gittiği Yerde adlı tablolarıdır

Resim 51 Girodet Ossian Receiving the Spirits of the French Heroes

Kaynak wikipediaorg

152

Romantizm

RapsodiGenellikle halk tuumlrkuumllerinden ve millicirc ez-gilerden oluşturulmuş muumlzik eseri

Romantik resmin ilk ve en buumlyuumlk temsilcisi De-lacroix olmakla beraber o hem romantizme karşı ccedilıkanlar hem de romantizm taraftarları arasında sayılmaktadır 18 yuumlzyılda henuumlz romantizmin ilk işaretlerinin goumlruumllduumlğuuml senelerde Delacroix 19 yuumlzyılı haber veren bir ressamdır 18 yuumlzyıl dog-matik iken 19 yuumlzyıl şuumlpheci ve gizemcidir 19 yuumlzyılın entelektuumlel temsilcileri sistemlere ve prog-ramlara olan inancını yitirmiş dolayısıyla oumlzguumlr-luumlkccediluuml kimselerdir Onlar hayatı olduğu gibi kabul etmeyi kendini hayatın akışına bırakmayı savunu-yorlardı Tarih bu suumlreccedilte ancak yeni anlamların ortaya ccedilıkarılması iccedilin kullanılabilecek bir malze-medir Hem kendi zamanlarının hem de tarihi douml-nemlerin oumlnemli olaylarını resmeden romantikler resim sanatının konularını genişlettiler Onlar iccedilin sanat kaybolmuş zamanları ve suumlrekli eriyip giden hayatı yakalamaya ccedilalışan bir araccediltır Delacroix Yu-

nan bağımsızlık savaşı doumlnemini buumlyuumlk bir coşku ve renk zenginliğiyle işledi Ingres suumlrekli tabiata başvururken Delacroix tabiatın bir başka soumlzluumlk olduğunu savundu Delacroixrsquoya gelinceye kadar hayal guumlcuuml oumlnceki romantikler sayesinde resim sanatının en oumlnemli kaynağı olduğundan Delacro-ix onların deneyimlerinden faydalanmıştır Resim sanatı tarihinin her zaman tartışılan ve hayranlık uyandıran isimlerinden olan Delacroix dini bir kompozisyondan egzotik bir sahneye sıradan bir tarih sahnesinden alegoriye kolaylıkla geccedilebilen en-der sanatccedilılardan biridir

Muumlziğin romantizmdeki goumlruumlntuumlsuuml biccedilimde birlik ilkesine suumlrekli olarak muumlziğe ilişkin fikir-ler geliştiren klasisizme ve erken romantizme karşı olan tezleriyle tanınır Romantik muumlzik dramatik olan uumlzerine temellendirilmiş klasik anlayışın par-ccedilalanması şeklinde kendini goumlsterir Sonat formu yerini daha az ciddi ve eskisi kadar şematik olma-yan kalıplardan oluşan sistemlere bırakır Klasik bir senfoni romantiklerin elinde kuumlccediluumlcuumlk bir minyatuumlr haline gelir Bu durum onların duumlnyayı sistematik bir birlik halinde goumlrmedikleri anlamına gelmekte-dir Devrin muumlzisyenlerinin edebiyata olan ilgileri yaptıkları muumlzikte de goumlruumlluumlr Onlar farklı sanat-ların kuruluş biccedilimini birbirlerine yaklaştırdılar

Resim 52 Eugene Delacroix Dante ve Vergilius Oumlluumlmden Sonra Ruhların Gittiği Yerde 1822

Kaynak wikiartorg

153

Batı Edebiyatında Akımlar I

Aynı doumlnemin resim ve şiirinde goumlruumllen biccedilime ilişkin parccedilalanma muumlzikteki kadar değildir Bu-nun sebebi Orta Ccedilağ geleneğinin şiir ve resimde ccedilok oumlnceleri 18 yuumlzyılda yer yer aşılmış olmasına rağmen muumlzikte bu geleneğin kendisini korumuş olmasıdır Romantik bestecilerin Orta Ccedilağ muumlzi-ğine duydukları ilginin temelinde genel olarak ro-mantiklerin tarihe duydukları ilgi vardır 18 yuumlz-yılın ikinci yarısından itibaren başlayan gelişmeler sonucunda muumlzik romantik doumlnemde sadece orta sınıfın malı durumuna gelmiştir Romantik douml-nemde orkestralar şatolardan saraylardan ccedilıkarak orta sınıfın doldurduğu konser salonlarında konser vermişler oda muumlziği bile orta sınıfın imkacircnları dacirchilinde dinlenir olmuştur Muumlzik kitlelere yayıl-dıkccedila onların isteğine bağlı olarak karmaşıklık-tan uzaklaşmış daha sade bir nitelik kazanmıştır Boumlylece kısa ve eğlenceli formlar uumlretilirken muumlzik ciddi ve hafif muumlzik olmak uumlzere ikiye ayrılmış-tır Chopin ve Lisztrsquoin toplumun farklı kesimleri iccedilin muumlzik yapmaları diğer bestecileri de etkile-miş Berlioz ve Wagner da aynı yolu izlemişlerdir Toplumun beğenisine bu derece oumlnem verilmiş olması muumlzikte uyumsuzluğun ve başıbozuklu-ğun ortaya ccedilıkmasına sebep olur Kompozisyonlar zorlaşır amatoumlrler buumlyuumlk eserleri yorumlayamaz olurlar Beethovenrsquoın bile son yıllarında bestelemiş olduğu piyano ve oda muumlziği oumlrnekleri yalnızca profesyoneller tarafından yorumlanabilmektedir Bir eseri yorumlarken teknik guumlccedilluumlklerin ortaya ccedilıkması başka bir sorundur Weber Schumann Chopin Liszt konser salonlarının virtuumloumlzleri iccedilin muumlzik bestelemeye başlamışlardır Onların eserle-rini ccedilalacak sanatccedilılardan bekledikleri muumlziğin bir usta işi olduğunu goumlstermeleridir Bu durumun en guumlzel oumlrneğini Paganinirsquode goumlruumlruumlz Paganini hem virtuumloumlz hem besteci olarak dinleyicilerini daima şa-şırtmıştır

İccedileriğinin akıl dışılığı ve ifade araccedillarının ba-ğımsızlığı ile tuumlm sanatlar iccedilinde muumlziğin oumlzel bir yeri vardır Klasisizm iccedilin şiir en oumlnemli sanat tuuml-ruumlyduuml Erken romantizm ise daha ccedilok resim uumlzerin-de durmuş resme oumlnem vermişti Geccedil romantizm ise muumlziğe oumlnem vermiştir Oumlrneğin romantizmin tanınmış isimlerinden Theophile Gautier iccedilin re-sim en muumlkemmel sanat dalı iken Delacroix iccedilin muumlzik en derin sanatsal deneyim kaynağıdır Bu anlayış Arthur Schopenhauerrsquoın felsefesinde ve Wagnerrsquoın muumlzik yoluyla verdiği mesajlarda en yuumlksek noktasına ulaşır O yuumlzden romantizm

en buumlyuumlk zaferini muumlzikle kazanır Weberrsquoin Meyerbeerrsquoin Chopinrsquoin Lisztrsquoin ve Wagnerrsquoın uumlnuuml tuumlm Avruparsquoya yayılır Oumlyle ki Avrupa muumlziği 19 yuumlzyılın sonuna kadar romantik olarak kalır

Romantizmin SonuRomantizm devrinin pozitivist ve rasyonalist

anlayışının karşı ccedilıktığı manevi konulara insanın duygusal yanına oumlnem verdiği iccedilin esasında mistik bir edebiyattır Herhangi bir konunun romantize edilebilmesi iccedilin sanatccedilının duygularının anlatıma katılması şarttır Buna rağmen Fransız romantik-lerinin ilk oumlnemli isimlerinden olan J J Rousseau bile 18 yuumlzyılın din karşıtı atmosferinden kurtula-mamıştır Bunda kilisenin on yedinci ve on sekizin-ci yuumlzyıl toplum hayatındaki guumlcuuml etkili olmuştur Fakat Chateaubriandrsquoın goumlruumlşleri sayesinde din ye-niden oumlnem kazandı Nitekim 1870 yılına kadar Fransız entelektuumlelleri arasında din oumlnemli bir yer işgal etti Romantizm devrin klasiklerinin pozi-tif bilimler konusundaki ısrarı karşısında kilise ve kralla iş birliği yaptı Boumlylece halk nezdinde itibar kazandı

Romantiklerin 1830rsquoda kesinleşen zaferi ilan edildikten sonra da ona karşı ccedilıkanların ccedilabaları de-vam etti Nitekim 1850rsquoden sonra Fransarsquoda pozitif bilimler rasyonalizm sadece Fransarsquoda değil buumltuumln Avruparsquoda guumlccedillendi Romantizmin guumlccedil kaybetme-sine sebep olan olaylardan biri de V Hugorsquonun 1843rsquote oynanan Les Burgraves adlı piyesinin başa-rısızlığıdır Nihayet pozitivizmin kurucusu Auguste Comtersquoun fikirlerinin yaygınlaşmasının ve 1856rsquoda Gustave Flaubertrsquoin Madam Bovary adlı romanının yayınlanmasının da romantizmin ccediloumlkuumlşuumlnde payı vardır Oysa Hernanirsquonin 1830rsquoda sahnelenmesi ile 1843rsquote Les Burgravesrsquoin sahnelenmesi arasın-da sadece 13 yıl vardır Bir edebiyat hareketi iccedilin bu kısa bir suumlredir Bu kısa suumlrede başta Alexander Dumasrsquonın eserleri olmak uumlzere hayal guumlcuumlne daya-nan birccedilok roman ve piyes yayınlanmıştır Halkın romantizm karşısındaki şuumlphesinin sebebi biraz da bu eserlerin basitliğidir Romantikler yavaş yavaş sahneden ccedilekilirken onların yerini neo-klasikler al-maya başlar

Sonuccedil olarak romantizm 1850rsquode devrini buumlyuumlk oumllccediluumlde tamamlamış bir edebiyat akımıdır Modern hayat hızla değişirken bir edebiyat akımının uzun suumlre devam etmesini beklemek insan duygusallığı-nın suumlrekliliğini beklemekle aynıdır Kısa bir suumlre

154

Romantizm

sonra sanat iccedilin sanat goumlruumlşuumlnuuml savunan Parnasizm ve sembolizm akımları ortaya ccedilıkar

Fransız romantizmi ihtilalci ve inkılapccedilıdır Zaten doğduğu ortamda Fransız ihtilalinin etki-si devam ediyordu Onlara kadar Yunan ve Latin kuumlltuumlruumlnuumln sınırlarının dışına ccedilıkmayan Fransız edebiyatı romantiklerle beraber yeni bir duumlşuumlnce ve sanat anlayışına accedilılmıştır Bunda Rousseau ara-cılığıyla gelen Kuzey Avrupa edebiyatının ve kuumlltuuml-ruumlnuumln etkisi vardır Fransız romantizmi İngiliz ve Alman romantik edebiyatından daha etkili olmuş-tur Ccediluumlnkuuml romantizm esasında ruhccedilu klasikler ise şekilcidir

Ancak bir kısım edebiyat tarihccedililerinin de soumly-lediği gibi romantizmden sonra gelen akımlar ro-mantizmin başka başlıklar altında goumlruumlnuumlşuumlnden ibarettir Ccediluumlnkuuml 18 yuumlzyılın ikinci yarısında baş-layan ve 19 yuumlzyılın ilk ccedileyreğinde ortaya ccedilıkan romantizm yuumlzyılın ikinci yarısında da derinden derine devam etmiştir Kaldı ki edebiyat tarihinin klasisizm ve romantizm olmak uumlzere iki ana akımı vardır Diğer edebi ekoller ise ancak bu iki ekoluumln birinden beslenen yeni yorumlardır

Tuumlrk Edebiyatında Romantizm Romantizm prensipleri itibarıyla insan duygu

ve duumlşuumlncesini goumlruumllmemiş bir genişlikte kapsa-maktadır Felsefi koumlkeni de bulunan romantizm bu sebeple sadece bir sanat ve edebiyat akımı değil aynı zamanda bir fikir akımıdır Alman roman-tikleri aracılığıyla felsefede Fransız romantikleri aracılığıyla da edebiyat ve sanatta tanınmış eserler ortaya koyan romantizm 19 yuumlzyıldan buguumlne duumlnya edebiyatında değişik başlıklar altında etki-sini suumlrduumlrmektedir Ayrıca romantizm farklı ede-biyatlarda farklı biccedilimler almış farklı prensiplerle ortaya ccedilıkmıştır Tek bir romantizmden soumlz edile-memesi romantizmin farklı edebiyatlardaki gouml-ruumlntuumllerinden kaynaklanır

19 yuumlzyıl modern Tuumlrk edebiyatı da roman-tizmden etkilenmiştir Kanuni doumlneminde verilen kapituumllasyonlar sebebiyle Osmanlı imparatorluğu ile Fransız huumlkuumlmeti arasında yakın bir ilişki var-dır Bu yuumlzden on dokuzuncu yuumlzyılda Osmanlı modernleşmesi daha ccedilok Fransa uumlzerinden ger-ccedilekleşmiştir Buumlrokrasi kanalıyla dilimize giren Fransızca kelimeler yanında Fransız edebiyatının oumlnemli eserleri de aynı yuumlzyılda Tuumlrkccedileye ccedilevrildi Fransızca sadece Osmanlı sınırlarında değil hemen

hemen buumltuumln duumlnyada konuşulan bir dil haline geldi 1827rsquoden itibaren Fransarsquoya oumlğrenci goumlnde-rilmiş olması sebebiyle Fransız dilinin ve kuumlltuumlruuml-nuumln etkisi gittikccedile arttı

Tanzimat doumlnemi Osmanlı aydınları oumlncelikle Fransız kuumlltuumlr ve edebiyatını tanımışlardır Muumlnif Paşarsquonın Voltairersquoden ccedilevirdiği Muhaverat-ı Hike-miyye Fransızcarsquodan ccedilevrilen ilk eserler arasındadır Ancak bu eser adından da anlaşılabileceği gibi kla-sik doumlnem Fransız duumlşuumlncesinin ruhuna uygundur Fransız romantizmi modern Tuumlrk edebiyatının ilk doumlnemine tema konu şekil ve aynı zamanda du-yuş ve duumlşuumlnuumlş bakımlarından tesir eder Tanzimat edebiyatının kurucu isimlerinden Şinasi her ne ka-dar bazı edebiyat tarihlerinde klasiklerden etkilen-diği soumlylense de duumlşuumlnceleri ve verdiği eserlerin ni-teliği bakımlarından romantik temayuumlller goumlsterir Tıpkı romantikler gibi Şinasi de bir geleneği devam ettirmedi mevcut değerlerin yerine yeni değerler ikame etti Sade bir dille toplumun geniş kesim-lerini hedefledi Ele aldığı konular onun toplumu değiştirmek konusundaki idealizmini goumlsterir

Tanzimat doumlnemi Tuumlrk edebiyatında bilhassa Fransız romantizmiyle ilişkisi bakımından Namık Kemalrsquoin oumlzel bir yeri vardır Namık Kemalrsquoin Fransız edebiyatıyla ilişkisi ccedileviriler uumlzerinden baş-lamıştır Kendi eserlerini romantik prensiplere goumlre kaleme alan Namık Kemal kendisinin yapamadığı şeyleri ise ccedileviriler yoluyla Tuumlrkccedileye kazandırmayı amaccedillamıştır Ancak bu ccedileviriler devrin siyasi ve sosyal havası yuumlzuumlnden yayınlanamamıştır

Namık Kemalrsquoin Fransız edebiyatı ile ilişkisini goumlsteren ilk somut belge divanındaki son gazelin arka sayfasında el yazısı ile yazılmış olan Fransız-ca bazı kitap ve yazar isimlerinden oluşan listedir Bu ilk temasın neticesi de şiirden ziyade nesirde goumlruumlluumlr Hatta ilk emarelerin goumlruumlnduumlğuuml eserleri Tasvir-i Efkacircrrsquodaki makaleleridir Ve bu makaleler bize Fransız tesirinin Namık Kemalrsquoin oumlncelikle duumlşuumlnce hayatında goumlruumllduumlğuumlne işaret eder Edebi hayatındaki tesiri ise daha sonra ndashAvruparsquodan doumln-duumlkten sonra- goumlruumllecektir

Tasvir-i EfkacircrŞinasi tarafından 1862 yılında ccedilıkarılan gazete

155

Batı Edebiyatında Akımlar I

Vatan Yahut Silistre piyesi başta olmak uumlzere birccedilok eserinde vatan temasını ele almıştır Evrak-ı Perişan adlı tarih kitabı yine konusunu tarihten alan Celaleddin Harzemşah piyesi ve Cezmi romanı onun tarihe olan ilgisini goumlsterir Namık Kemalrsquode-ki idealizm onun dil ve edebiyat meselelerini ele aldığı yazılarında da goumlruumllmektedir Zavallı Ccedilocuk Akif Bey Guumllnihal romantik tesirler iccedileren diğer pi-yesleridir Piyeslerinde daha ccedilok bir davaya inanmış ve onun uğrunda oumlluumlmuuml goumlze almış idealist kah-ramanları anlatır Bu kahramanlar sosyal bir dava ile bireysel mutluluk arasında kaldıklarında sosyal dava uğruna kendi mutluluklarını feda ederler Aşk ve ihtirasın ele alındığı bu piyeslerde kahramanlar tıpkı romantiklerde olduğu gibi ya tamamen iyi ya-hut tamamen koumltuumlduumlr Kahramanların psikolojileri de doğal olarak aşırı bir dille ifade edilmiştir Cela-leddin Harzemşah adlı piyesinin oumlnsoumlzuuml Hugorsquonun Cromwell piyesine yazdığı oumlnsoumlz kadar etkili bir metindir Namık Kemal bu oumlnsoumlzde tiyatroyu in-san halini sahneye nakil ve orada taklit ederek ibret alınacak bir levha halinde goumlz oumlnuumlne sermesi bakı-mından faydalı bir eğlence olarak tanımlamaktadır

Namık Kemalrsquoin 1873rsquote sahnelenen Vatan Ya-hut Silistre adlı piyesi ele aldığı konu ve konuyu işleyişi bakımından romantizmin birccedilok oumlzelliğini taşımaktadır Oumlncelikle piyeste kahraman aşk ve vatan sevgisi gibi birbiriyle ccedilelişen iki zıt duygu arasında kalır Bu durum romantiklerin kavramları zıtlıklar şeklinde ele almalarının bir goumlstergesidir Ccediluumlnkuuml bireyin kendi kabiliyetlerini zorlayarak yeni tercihlerde bulunması boumlylece muumlmkuumln olacaktır Piyesin daha ilk sahnesinde Zekiyersquonin elinde bir kitapla goumlruumllmesi de yine romantizmin etkisidir zaten o tamamıyla romantik bir karakterdir Oku-duklarının etkisiyle acircşık olur hayaller kurar ve bu hayallerin gerccedilekleşeceğine inanır Oumlte yandan onun piyesteki konuşmalarında duygularını abart-tığını da goumlruumlruumlz Aynı şekilde İslam Beyrsquoin tiradi de romantik dilin şiirsel bir oumlrneğidir

TiratYazı ve konuşmada bir duumlşuumlncenin kesin-tisiz gelişimi

Bilhassa Alman romantizminde karşımıza sık sık ccedilıkan hayali varlıklar bu piyeste birkaccedil yerde geccedilmişse de (peri melek hayalet) bunun roman-

tizm etkisiyle değil kuumlltuumlrel bir alışkanlıkla kulla-nıldığı duumlşuumlnuumllebilir Bir diğer romantizm unsuru olan ruumlya da piyeste mevcuttur Zekiye goumlrduumlğuuml ruumlyasından bahseder Bunlar da Zekiyersquonin oyun boyunca tiratlarında goumlrduumlğuumlmuumlz romantik ve muumlbalağalı hayallerden başka bir şey değildir Bu ruumlya unsurunu da bilinccedilaltının işleyişine ve oradan romantizme bağlamak doğru goumlruumlnmemektedir Birccedilok sahnesinde abartılı bir soumlylemin olduğu goumlruumllen Vatan Yahut Silistrersquode Romeo ve Julietrsquoten gelen etkilerle beraber Hernani piyesinin de etkisi vardır

Vatan yahut Silistre ele aldığı konu konunun işlenişi kahramanların davranışları ve duumlşuumlnceleri piyesin tekniği gibi bakımlardan romantik edebi-yatın bizdeki ilk oumlrneğidir

Akif Bey ise yine aşkı ile vatan sevgisi arasında kalmış bir kahramanı anlatması bakımlarından ro-mantizmin temalarına uygun kaleme alınmış bir pi-yestir Akif Beyrsquoin acircşık olduğu kadının aslında koumltuuml biri olması onun duyguları yuumlzuumlnden yanıldığını da goumlstermektedir Akif Bey Namık Kemalrsquoin kale-minden aşırı derecede iyi Dilruumlba ise aşırı derecede koumltuuml birer kahraman olarak ccedilizilmiştir

Namık Kemalrsquoin diğer piyesi Guumllnihal ise Hugorsquonun Les Burgraves adlı piyesini ve bazı sahne-leriyle Shakespearersquoin Hamletrsquoini hatırlatmaktadır

Namık Kemalrsquoin daha ccedilok oumlnsoumlzuumlyle meşhur olan Celaleddin Harzemşah adlı piyesi ise her şey-den evvel tarihi bir konuyu ele alması bakımından romantiktir Piyesin oumlnsoumlzuumlnde tiyatro sanatı hak-kında bilgi veren ve kendisinin tiyatro anlayışını anlatan Namık kemal aslında romantik tiyatroyu tarif eder Soumlz konusu mukaddime V Hugorsquonun Cromwell mukaddimesine benzediğinden iki pi-yesin tek ortak noktası bu oumlnsoumlzlerdir Piyesin asıl benzediği metin ise Hugorsquonun Ruy Blas isimli ese-ridir Oumlyle ki Namık Kemal piyesinin bazı sahnele-rini bu piyesten aynıyla almıştır

Tuumlrk edebiyatındaki romantizmin Batıdakine ccedilok benzemediği yuumlzeysel bir taklitten oumlteye gide-mediği derinleşemediği fakat Fransız romantiz-minden tarihi konuları marazi edebi kahramanla-rı aşırı iyi ve aşırı koumltuumllerden ibaret kişi kadrosunu duyguları coşkulu yaşama biccedilimini tercih etme gibi oumlzellikler bakımından etkilendiği accedilıktır

Fransız romantizmi Fransız İhtilalirsquonin verdiği bir heyecanla ortaya ccedilıkmıştır Vatan millet hak kanun gibi kavramlar değer kazandığı gibi milli-

156

Romantizm

yetccedililik de oumln plana ccedilıkar Namık Kemalrsquode de bu kavramları goumlruumlyor olma sebebimiz benzer bir siya-si atmosferin iccedilinde olmasındandır İhtilal sonrası Parisrsquoi goumlrmuumlş biri olarak tuumlm bu kavramlardan oldukccedila etkilenmiş bilhassa vatan sevgisini Vatan yahut Silistre Akif Bey Celaleddin Harzemşahrsquota işlemiştir Onun piyeslerinde Fransız romantikleri gibi coşkulu hatta abartılı bir dille kahramanların vatana olan sevgisi dile getirilmiştir Kendi milleti-nin tarihine bakma ve milliyetccedili duyguları oumln plana ccedilıkarma ise oumlzellikle Celaleddin Harzemşahrsquota goumlruuml-lebilir

Lirizm ise Namık Kemalrsquoin en ccedilok kullandığı romantik oumlğedir Tiyatrolarının ccediloğu zaten aşk uumlzerine kuruludur Vatan sevgisi işlendiğinde bile acircşık bir adam yahut acircşık bir kadının son de-rece lirik tiradlarıyla karşılaşırız Bu lirizm elbet-te ait olduğu akımın en temel prensibi olarak aşı-rı bir lirizm olacaktır Acircşıklardan biri oumllduumlğuumlnde diğeri de kendini oumllduumlrecek başkasıyla evlen-mek zorunda kalanlar verem olacaktır Onlarda ne tipten karaktere ulaşabilecek bir bireycilik ne devrimci bir tavır ne pozitivizme tepki ne guumlccedilluuml bir tabiat ne bilinccedilaltı ne sembolizm ne mistik bir din vurgusu vardır Kahramanların derdi sev-dikleri insana kavuşmak ve vatana oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kazandırmaktır Fransız romantikleri gibi varo-luşsal sorunlar yaşamazlar kır hayatına yahut egzotik uumllkelere kaccedilmayı duumlşlemezler Fransız romantizminin bu oumlzelliklerini edebiyatımızda goumlrmek iccedilin Servet-i Fuumlnucircn doumlnemini bekleme-miz gerekecektir

Sonuccedil olarak Namık Kemal tarihe doumlnuumlşuuml okuyucusuna ve seyircisine eski guumlnlerini hatırlatıp cesaret vermek iccedilin vatan temasını halkına muumlca-dele edecek coşkuyu aşılamak iccedilin aşkı ise muh-temelen ilgiyi toplamak iccedilin kullanmıştır Ondaki romantizm etkilendiği Batılı yazarların tesirinde ama ccedilok yuumlzeyde bir romantizm olarak kabul edil-melidir

Romantik edebiyatın konu tema ve teknik bakımdan etkisi bir başka Tanzimat doumlnemi şai-

rinde de goumlruumlluumlr Abduumllhak Hamit de romantikler gibi iccedilinde olağan uumlstuuml varlıklar bulunan piyesler kaleme alır Bu piyesler manzumdur Onun piyes-lerindeki gayr-i tabii dil ele aldığı temalar roman-tiklerin prensiplerine uygundur Başta aşk olmak uumlzere felsefi bunalım insanın oumlluumlm karşısında-ki ccedilaresizliği mistik duyarlılık ve koumltuumlmserlik Hamidrsquoin piyeslerini romantik Fransız edebiyatı-na bağlayan temalardır Ancak Abduumllhak Hamit Şinasi ve Namık Kemal gibi toplumsal değerleri ele almak yoluyla yeni bir toplum inşa etmeyi ter-cih etmemiştir İnsanı merkeze koyarak onun iccedil duumlnyasını oumlnlenemez tutkuları ccedilerccedilevesinde an-latmayı denemiştir

19 yuumlzyıl modern Tuumlrk edebiyatının son oumlnemli nesli Servet-i Fuumlnucircn romantizmden tek-nik bakımdan değil duyarlık bakımından etkilen-miştir Koumltuumlmser bir edebiyat olarak nitelense de Servet-i Fuumlnucircn edebiyatı klasik Tuumlrk edebiyatının sona ermesinden sonra modern edebiyatın bizdeki ilk buumlyuumlk eserlerini vermiştir Tevfik Fikretrsquoin tabi-at karşısındaki duyarlığından Halit Ziyarsquonın hayat karşısında guumlccedilsuumlz kahramanlarına kadar Servet-i Fuumlnucircn duumlnyasını teşkil eden atmosferin arkasın-daki yazar duyarlığı romantiktir Doumlnemin Halit Ziya Mehmet Rauf Huumlseyin Cahit gibi yazarla-rı teknik itibarıyla realizme bağlı goumlruumlnseler bile seccediltikleri olaylar kahramanların duyarlık derecesi tabiata ve insana bakış accedilısı gibi youmlnlerden bilhassa Fransız romantizminin koumltuumlmserliğini ve inceliğini taşırlar

Servet-i Fuumlnucircn edebiyatının ele aldığı temalar da romantizmin izlerini taşır Melankoli derecesin-de yalnızlık hakikat ve hayal ccedilatışması karşısında hayali tercih etmek ve kaccedilış toplumla değerler uumlze-rinden yaşanan ccedilatışma hassasiyet bakımından de-rin duyarlıklı insan romantik edebiyatta da sık sık karşımıza ccedilıkar Diğer yandan romantik edebiyatın sanat eserini zıt kavramlar arasında kalmış insanın hayatı şeklinde duumlzenleyen yaklaşımını da Servet-i Fuumlnucircnrsquoda goumlrmek muumlmkuumlnduumlr

157

Batı Edebiyatında Akımlar I

ROMANTİZMİN İLKELERİRomantizmin ilkelerini klasisizmin ilkeleri-

ni goumlz oumlnuumlnde tutarak duumlşuumlnmek gerekir Ccediluumlnkuuml romantizm klasisizmin duumlnya goumlruumlşuumlne sanat ve edebiyattaki ilkelerine karşı ccedilıkmış bir akımdır Romantizmin ilkeleri kısaca aşağıdaki gibi sırala-nabilir

1 Klasisizm edebiyatın konusunu uumlst sınıfla-rın hayatını ele almak şeklinde sınırlarken romantizm edebiyatta toplumun aşağı sı-nıflarının hayatının da ele alınması gerek-tiğini savunmuştur Klasikler uumlst sınıfların hayatını yuumlksek bir dille anlatıyorlardı Oysa romantikler geniş halk yığınlarının dili ile yazmak gerektiğine inanıyorlar ve bu sebeple mahalli dillerin edebiyatını folklorunu tarihini ve genel olarak kuumlltuuml-ruumlnuuml ele almak gerektiğini savunuyorlardı Bu yuumlzden klasisizm monarşinin ve aris-tokrasinin edebiyatı iken romantizm sade-

ce aristokrasinin değil burjuvazinin ve alt sınıfların edebiyatı oldu

2 Klasik doumlnemde edebi tuumlrler arasında kesin kaidelerle ccedilizilmiş sınırlar vardır Yazarlar bu kaidelere uymak zorundadır Bu yuumlz-den yeni bir edebi tuumlruumln ortaya ccedilıkması imkacircnsızdır 17 yuumlzyıl klasiklerinin koy-duğu kurallar 18 yuumlzyılda da aynıyla de-vam ettirilmiştir Oysa romantikler edebi tuumlrlerin belli kurallar ccedilerccedilevesinde kaleme alınması fikrine karşı ccedilıktılar Oumlrneğin tra-jedi ve komedi arasında yeni bir tuumlr olarak dram adı verilen bir tuumlr uumlrettiler Aynı şe-kilde nesri ve nazmı birbirine yaklaştırarak mensur şiire yakın oumlrnekler kaleme aldılar

3 Klasiklerin temel kaynakları eski Yunan Hris-tiyanlık ve Roma tarihi iken romantiklerin kaynakları yerel tarih yerel kavimlerin folk-loru ve halk verimleridir Romantiklerin ma-halli kuumlltuumlrle diller ve tarihler konusundaki

2 Romantizmin klasisizm-den ayrıldığı temel nok-talar nelerdir

3 Romantizmin bitişinde etkili olan faktoumlrleri de-ğerlendiriniz

4 Osmanlı modernleşme-sinde Fransarsquonın etkili olma nedenleri nedendir

2 Romantizmin temelin-de hangi felsefi duumlşuumlnce vardır

3 Romantizm klasisizmin guumlzellik anlayışını nasıl değiştirmiştir değerlen-dirin

4 Osmanlı Fransa ilişkileri ve Tuumlrk modernleşme tarihiyle Tuumlrk ve Fransız edebiyatları arasındaki ilişkiyi değerlendirin

2 Milliyetccedililik ve roman-tizm ilişkisi hakkında okuduklarınızı goumlz oumlnuuml-ne alarak uumllkemizdeki milliyetccedililik ve roman-tizm arasında bir ilişki kurabilir misiniz

3 Romantizmin getirdiği ilkeler daha sonra devam etmiş midir Hangi akım-ları etkilemiş olabilir

4 Tuumlrk edebiyatındaki ro-mantik bir romanı anla-tıp romantik unsurların neler olduğunu accedilıklayın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

2 Romantizmin anlamını ve niteliklerini tanımlayabilmek3 Romantizmin gelişimini ve bitişini değerlendirebilmek

4 Romantizmin Tuumlrk edebiyatına etkisini değerlendirebilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

158

Romantizm

prensipleri insanlık tarihinin en etkili fikir akımlarından olan milliyetccedililiğin doğuşunu hazırlamıştır Ccediluumlnkuuml milli tarih milli dil milli edebiyat milli folklor gibi konular ye-rel kuumlltuumlrlerin kendi kimliklerinin guumlndeme getirilmesi anlamına geliyordu

Romantikler millicirc tarihte millicirc efsanelerde ve masallarda milletlerin gizlenmiş ruhunu aradılar Boumlylece milletlerin ve ccedilağın ruhu-nu anlamaya ccedilalıştılar 19 yuumlzyılda milli edebiyat ve milli tarih fikri romantiklerin tesiriyle ortaya ccedilıkmıştır Yerel kuumlltuumlrlere olan ilgileri romantikler şiirin soumlz hazinesi-ni genişletti Mahalli dillere ağız ve şivelere goumlsterdikleri ilgi halk masalları başta ol-mak uumlzere halk efsanelerinin de guumlndeme getirilmesine yol accedilmıştır Boumlylece mevcut şiir diline mahalli dillerden gelen kelimeler girdiği gibi konu ve kaynaklar genişledikccedile edebiyatın ve oumlzel olarak da şiirin soumlz hazi-nesi genişlemiştir

4 Bilhassa 18 ve 19 yuumlzyılda sanayileşmenin etkisiyle başta Paris olmak uumlzere Avruparsquoda buumlyuumlk şehirler ortaya ccedilıktı Romantikler buumlyuumlk şehrin kalabalıkları arasındaki yalnız insanı anlatmayı tercih ettiler Diğer yandan 18 yuumlzyılda bilhassa Rousseaursquonun eserle-rinde goumlruumllen tabiat sevgisi doğayla yakın muumlnasebet romantiklerin ana temalarından biri haline geldi Onlara goumlre Tanrı en buuml-yuumlk sanatkacircrdı ve sanatkacircr ancak Tanrırsquonın yarattıklarını taklit edebilirdi Bu yuumlzden romantikler tabiat karşısındaki hayranlık-larını daima ifade etmişlerdir Tabiat kaccedilış yabancı bilinmeyen egzotik diyarlarda ge-ccedilen maceralar romanlara konu olmuştur

Romantiklerin ele aldıkları temaların ba-şında yersizlikyurtsuzluk teması gelir Bu tema iki şekilde anlaşılabilir Birincisi in-sanın duumlnyanın hiccedilbir yerinde kendini yurdunda hissetmemesidir ki oumlluumlmuumln ger-ccedilekliği karşısında insanın boumlyle duumlşuumlnmesi tabiidir Yersizlik ve yurtsuzluk temasının ikinci ve asıl oumlnemli anlamı ise yeryuumlzuumlnde insanın bağlanabileceği herhangi bir fikir veya inancın olmaması durumudur O yuumlz-den romantikler insanın iccedil duumlnyasındaki değişmeleri suumlrekli anlam arayışı peşinde gerccedilekleştirilen bir yolculuğa benzetmiş-lerdir Oumlnemli olan yolun sonunda vara-

cağınız yer değildir yolculuğun kendisidir Ccediluumlnkuuml her tuumlrluuml iccedilsel yolculuk bir yığın keşfi de beraber getirir Soumlz konusu keşifler insanın kendisine ve duumlnyaya dair bilgisini sezgisini ve anlayışını artırır

5 Rasyonalizm mistik meselelere esrarlı ve buumlyuumlluuml olgulara olağanuumlstuumlluumlklere karşı ccedilıkan ve hemen her olguyu akli sebeplerle accedilıklayan anlayıştır Bu yuumlzden rasyona-lizm romantiklere goumlre duumlnyanın buumlyuumlsuuml-nuuml bozmuştur Aydınlanmacılar ve dolayı-sıyla klasikler aklı oumlnemsedikleri iccedilin fen bilimlerinin youmlntemleriyle tabiat olayları karşısında kesin bilgi elde etmeyi amaccedillı-yorlar ve fen bilimlerinin bakış accedilısını in-san halleri iccedilin de kullanmayı istiyorlardı Oysa romantikler belirsizliği ihtimalleri oumlnemsemişlerdir Romanlarında tesaduumlf-lerin ve olağanuumlstuumlluumlklerin oumlnemli bir yeri vardır Kesinliğin insandaki hayal guumlcuumlnuuml sınırladığını duumlşuumlnen romantikler ihti-malleri oumlnemsedikleri iccedilin mistik konulara oumlnem verdiler Romantizm bir bakıma Orta Ccedilağrsquoın buumlyuumlluuml esrarlı duumlnya anlayışına geri doumlnuumlştuumlr Diğer yandan kayıptan duyulan uumlzuumlntuuml de romantik bir temadır Ccediluumlnkuuml ro-mantikler aklın uumlrettiği teknoloji sayesinde insanlığın hayal guumlcuumlnuuml kaybettiğini iddia ediyorlardı Romantizm de din de oumlnemli bir yere sahiptir Tabiat gibi Tanrı da bir sı-ğınak olarak goumlruumllduuml ve Orta Ccedilağrsquoın dog-matik din anlayışının yerini duygusal Hıris-tiyanlık aldı

6 Descartes ldquoDuumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varımrdquo demişti ve 17 yuumlzyıldan itibaren aşağı yu-karı iki yuumlzyıl Avrupa duumlşuumlncesinin temeli-ni bu soumlz belirlemiştir Romantikler duumlnya karşısında insanı tanımlarken sadece aklın oumllccediluuml olarak alınmasını gerccedileğin sadece akıl yoluyla kavranabileceği tezini reddederek duumlnyanın merkezine insanı koydular Asıl oumllccediluuml duygularıyla aklıyla sezgisiyle ha-yalleriyle acıları ve ıstıraplarıyla insan ol-malıdır diyorlardı Her ne kadar bu goumlruumlş suumlbjektif ve bireyci olsa da insan doğasının keşfi bakımından oumlnemlidir Ccediluumlnkuuml insanı sadece akıl ve objektif gerccedileklerle izah et-mek imkacircnsızdır

Romantikler Platonrsquodan beri ldquoideal dengerdquo adına bastırılan ve kontrol altına alınan duy-

159

Batı Edebiyatında Akımlar I

guları serbest bıraktı Romantik eserlerde me-lankoli ve aşırı duygusallık hacirckimiyeti vardır Romantikler aşırı duygusal ndashsantimantal- ve melankolik bulunduklarından maraziliklehastalıklı olmakla succedillandılar Huumlzuumln keder melankoli yalnızlık tutkusu gibi suumlbjektif temalar koumltuumlmser bir edebiyatın doğmasına sebep oldu Buguumln bile kaccedilış oumlluumlm duumlşuumlnce-sinin sabit bir fikir haline gelişi intihar gibi te-malar romantik mizacın belli başlı goumlstergeleri olarak kabul edilmektedir

7 Romantikler sanatın gerccedileği aynıyla aktar-dığını hiccedilbir zaman duumlşuumlnmediler Sanat sanatkacircrın bilerek yanılsamasıdır Sanatta bilerek yanılsamaya romantik ironi denir Onlar insanın yaşamını bir sanat eseri-ne doumlnuumlştuumlrmesi gerektiğini savunurken sanatkacircrın boumlyle bir durumda daima hayal kırıklığına uğrayacağını biliyorlar ancak buradan buumlyuumlk sanat eserlerinin ccedilıkacağını duumlşuumlnuumlyorlardı

Romantik sanatta sanatccedilının konumu son de-rece merkezidir Sanat klasisizmde olduğu gibi bir yansıtma değil bizzat sanatccedilının dehasından doğan bir yaratımdır Sanatccedilı oumlzel ve seccedililmiş bir kimse-dir sanatı sanat yapan onun goumlrme biccedilimleridir

Romantik ironi sanatccedilının iyiyi guumlzeli ve doğruyu idealize edip gerccedilekliği bilerek ihmal etmesinden doğan yanılsamadır

8 Romantikler oumlzguumlrluumlkccediluumlduumlrler Ccediluumlnkuuml on-larda esas olan insanın kendisini gerccedilekleş-tirmesidir Birey dışardan dayatılan kuralları sorgulamak suretiyle aşabilir kendi doğası-na aykırı olan kuralları dikkate almayabilir Sonuccedilta toplumla ccedilatışmaya yol accedilan bu oumlzguumlrluumlk arzusu romantikleri yalnız ve me-lankolik figuumlrlere doumlnuumlştuumlrmuumlş onlar bo-hem bir hayat yaşamayı tercih etmişlerdir Ccediloğunluğun ahlacirckı yerine bireysel dene-yimlerle keşfedilmiş prensiplere bağlanmayı daha doğru bulmuşlardır

Romantikler sorgulamayı tercih eden sanatkacircrlardır Rahatına duumlşkuumln varlığayok-luğa ve kendine dair hiccedilbir sorusu olmayan insanları dar kafalı insanlar olarak nitelediler Onlara goumlre insan hayatı her an yeni keşiflerin

yapılabileceği bir iccedil duumlnya yolculuğudur Aris-tokrasinin ve burjuvazinin rahatlığı o yuumlzden onların tepkisine sebep olmuştur

Romantikler toplumcu değil bireycidirler Ama bu toplumcu romantizmin olmadığı anlamına gelmemelidir Oumlncelikle insanın kendisinden sorumlu olduğunu savunurlar Alman romantik felsefesinin izini taşıyan bu goumlruumlş farklı uumllkelerde farklı biccedilimler almıştır Oumlrneğin İngiliz romantizmi birey-ci iken Fransız romantizminde toplum ve toplumsal problemler daha oumln plandadır

9 Romantikler kacircinatta her şeyin zıddıyla birlikte bulunduğunu savunurlar Hem dış duumlnyada hem de insanın iccedil duumlnyasında dai-ma zıtların savaşı soumlz konusudur İyi ile koumltuuml guumlzel ile ccedilirkin akıl ve duygu iccedil duumlnyamızda hep kavga halindedir İnsanın bu kavga kar-şısındaki durumu sanat eserinin konusudur Goumlruumlluumlyor ki romantiklerde tabiata hayran-lık yanında derin bir iccedile bakış ve dolayısıyla kendini analiz etme arzusu vardır Buguumln romantizmin edebiyat tarihinin klasisizmle beraber iki oumlnemli akımından biri olmasının en oumlnemli sebebi şuumlphesiz bu kendini analiz arzusudur Ccediluumlnkuuml bu yolla insanoğlu kendisi ile hesaplaşarak en yuumlce iyiyi bulabilir

Romantikler ve EserleriJean Jacques Rousseau (1712-1778) İsviccedilrersquonin

Cenevre şehrinde duumlnyaya geldi Kuumlccediluumlk yaşta anne-sini kaybetti Bir saat tamircisinin oğlu olan Rousse-au daha ccedilocukken babası tarafından terkedildi Am-casının yanında bir suumlre kaldıktan sonra Cenevrersquoden ayrıldı 1728-1738 yılları arasında Fransa ve İtalyarsquoda değişik işlerde ccedilalıştı Jean Jacques Rousseaursquonun Bi-limler ve Sanatlar Uumlstuumlne Soumlylev İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Temeli ve Koumlkenleri Emile ya da Eğitim Uumlzerine Toplum Soumlzleşmesi İtiraflar Julie ya da Yeni Heloise Bir Gezginin Duumlşsel Yolculuğu ve Dillerin Kouml-keni Uumlzerine Deneme adlı eserleri vardır

Bernardin de Saint-Pierre (1734-1814) Fran-sız yazar ve botanikccedili Subay olarak orduda goumlrev yapmıştır Avruparsquonın birccedilok yerini gezdi Bernardin de Saint-Pier asıl edebiyat malzemesini uzak doğu-ya yaptığı gezide buldu Jean Jacques Rousseaursquonun tavsiyesiyle Hindistan izlenimlerini Doğa İnceleme-leri adıyla yayınladı Fakat onun asıl meşhur eseri Paul ve Virginiersquodir Bu eser Fransız romantiklerini derinden etkilemiştir

160

Romantizm

Friedrich Von Schiller (1759-1805) Şair filo-zof tarihccedili ve piyes yazarıdır Johann Caspar Schil-ler ve Elisabeth Dorothea Schillerrsquoin ikinci ccedilocu-ğudur Ailesinin isteği uumlzerine 1773 yılında askeri okula yazıldı Daha sonra hukuk ve tıp eğitimi aldı En oumlnemli eseri Haydutlarrsquoı 1781rsquode yayınladı Bu piyes Strum und Drang akımının etkisini taşımak-tadır Schillerrsquoin Haydutlar piyesinden etkilenerek benzer konuyu ele alan birccedilok yeni piyes kaleme alındı Schillerrsquoin piyesleri dışında felsefe tarih ve ahlacirck konularında da birccedilok eseri bulunmaktadır

Franccedilois-Rene de Chateaubriand (1768-1848) Fransız edebiyatında romantizmin kurucusu kabul edilen Chateaubriand yazar olduğu gibi politikacı ve diplomattır Ailesinin en kuumlccediluumlk ccedilocuğudur Cha-teaubriand on yedi yaşında asker olmaya karar ve-rir Fransız ordusunda bir suumlre goumlrev yapar 1788rsquode Parisrsquoi ziyaret ettiğinde devrin oumlnemli yazarları ile ta-nışır Fransız ihtilalinin hemen arkasından Amerikarsquoya seyahat eder Onun romanlarında bu seyahatin izleri vardır Les Natchez Atala Rene ilk eserleridir Ayrıca Fransız ihtilali uumlzerine denemeleri bulunmaktadır

Madame de Stael (1766-1817) Parisrsquote doğmuş-tur Aslında Rousseau gibi İsviccedilrelidir Meşhur bir ban-kacı olan babası XVI Louis zamanında başbakanlık yapmıştır İlk edebi bilgisini annesinden alan Madame de Stael kendisine ait salonu romantiklere accedilmasıyla ve yazdığı eserlerle romantizmin doğuşunu ve yayılmasını hazırlayan oumlnemli isimler arasında yer almıştır

Walter Scott (1771-1832) Aslen İskoccedilyalı olan Scott tarihi romanlar yanında şiirler de yaz-mıştır Yazdığı tarihi romanlarla duumlnya edebiyatın-da buumlyuumlk etkisi olan Walter Scott romantizmin doğuşunda onların tarihe olan ilgisinin artmasın-da da etkili olmuştur

Lord Byron (1788-1824) Asıl adı George Gor-don Byronrsquodır Babasından dolayı lord unvanını aldı İngiliz romantizminin tanınmış isimlerinden olan Byron bir tarafıyla İskoccedilyalıdır Bir asker ccedilocuğu olan Byron ilk şiir kitabını Aylaklık Saatleri adıyla yayınladı Fakat burjuva hayatını eleştirdiği İngiliz Saz Şairleri ve İskoccedil Eleştirmenler adlı ccedilalışmasıyla tanındı Diğer romantikler gibi o da uzun seyahat-ler yaptı 1809-1811 yılları arasında yakın doğuya ve Guumlney Avruparsquoya seyahatleri oldu Oumlzel sebepler-den dolayı 1816 yılında İngilterersquoyi terk eden Byron İsviccedilrersquoye giderek orada Percy Bysshe Shelley ile ta-nıştı 1823 yılında Yunanistanrsquoda Osmanlıya karşı başlayan isyanını desteklemek iccedilin bulunan Byron ateşli bir hastalığa yakalanarak Yunanistanrsquoda oumllduuml En ccedilok tanınan eseri Don Juan adlı romanıdır

Alphonse de Lamartine (1790-1869) Politi-kacı yazar ve şair olan Lamartine Fransız edebiya-tının tanınmış isimlerindendir Şairane Duumlşuumlnceler Goumll ve Graziella adlı eserleri Fransız romantizmi-nin meşhur eserlerindendir Tarih konusunda da ccedilalışmaları bulunan Lamartinersquoin Doğuya Seyahat ve Tuumlrkiye Tarihi gibi eserleri de bulunmaktadır

Percy Bysshe Shelley (1792-1822) İngiliz edebiyatının tanınmış romantik şairlerindendir Yazdığı bir yazı yuumlzuumlnden Oxfordrsquodan atılan Shel-ley İrlanda bağımsızlık hareketini destekledi Daha sonra İsviccedilrersquoye giderek Lord Byron ile tanıştı 1816rsquoda İtalyarsquoya yerleşti Revolt of Islam Promet-heus adlı eserleri meşhurdur

John Keats (1795-1821) Babası tuumlccar olan Keats Londrarsquoda duumlnyaya geldi Kuumlccediluumlk yaşta baba-sını ve annesini kaybetti Şiir yazmaya genccedil yaşta başladı ve daha on sekiz yaşındayken şair olmaya karar verdi Buumltuumln zamanını şiir yazmaya ayırmak iccedilin başka işlerle uğraşmayı bıraktı Londrarsquodaki edebiyat ccedilevresi ile dostluklar kurdu Eserlerinde John Milton ve William Shakespearersquoin etkileri goumlruumllen John Keats yirmi altı yıl suumlren hayatında uumlccedil oumlnemli kitap yayınladı Poems (1925) Endymi-on (1818) Lamia Isabella The Eve of St Agnes and Other Poems (1820) adlı eserleri buguumln ro-mantizmin oumlnemli kaynakları arasındadır Madame de Stael (1766-1817)

161

Batı Edebiyatında Akımlar I

Theophile Gautier (1811-1872) Romantiz-min en ateşli savunucularındandır Hernani sava-şında romantiklerin yanında yer almış devrindeki birccedilok edebiyat toplantısına katılmıştır Şiirleri ve eleştiri yazılarıyla tanınır Eleştiri yazılarında daha ccedilok tarihi değerleri savunmuştur Zamanla kişisel duygulardan lirik romantizmden uzaklaşıp sanat sanat iccedilindir goumlruumlşuumlne bağlanmış bu da onu par-nasyenlerin oumlncuumllerinden biri yapmıştır Romantiz-min Tarihi adlı bir eserinde romantizmin doğduğu ortamı anlatır

Alfred de Vigny (1797-1863) Fransız roman-tizminin oumlnemli isimlerinden olan Vigny şiirleri oyunları ve romanları ile tanınmıştır Asıl mesle-ği askerlik olmakla beraber edebiyata olan ilgi-sinden dolayı mesleğini bırakmıştır Eserlerinde koumltuumlmser bir atmosfer goumlruumllen Alfred de Vigny koumltuuml bir evlilikten sonra inzivaya ccedilekildi William Shakespearersquoin Romeo ve Juliet adlı piyesini 1827rsquode Fransızcarsquoya ccedilevirdi

Alexandre Dumas (Baba) (1802-1870)Eserleri duumlnyanın birccedilok diline ccedilevrilen roman-

tik Fransız yazarlarındandır Babası bir asilzade ge-neralken annesi siyahi bir koumlledir Belccedilika Rusya ve İtalyarsquoda yaşadı 1864rsquote Parisrsquoe doumlnduuml Monte Kristo Kontu Uumlccedil Silahşoumlrler ve Demir Maskeli Adam en ccedilok bilinen macera romanlarındandır Alexan-der Dumas sadece romanlar kaleme almadı aynı zamanda piyesler de yazdı

Victor Hugo (1802-1885) Fransız şair roman-cı ve oyun yazarı En buumlyuumlk Fransız yazarlardan biri olarak kabul edilir Ccedilocukluğu siyasi karışıklığın olduğu bir doumlnemde geccedilti Babasının subay olma-sı sebebiyle ccedilocukluk seneleri seyahatlerde geccedilti Hugorsquonun Fransarsquodaki uumlnuuml ilk olarak şiirlerinden sonra da romanlarından ve tiyatro oyunlarından ge-lir 1827rsquode Cromwellrsquoi yazdı 1830rsquode yazdığı Herna-ni adlı piyesinin oumlnsoumlzuuml romantizmin manifestosu kabul edilir Piyes teknik olarak başarılı olmamakla beraber oumlnsoumlzuumlnden dolayı buumlyuumlk bir uumlne kavuştu İlk romanını 1823rsquote yayınladı Romantik akıma olan ilgisi genccedillik yıllarında başladı Franccedilois-Reneacute de Chateaubriandrsquoın duumlşuumlncelerinden ve eserlerin-den etkilendi Şiirleri romanları ve piyesleri yanında duumlz yazıları da bulunan Hugorsquonun Sefiller adını taşı-yan romanı duumlnyaca tanınmıştır

Gerard de Nerval (1808-1855) Fransız edebi-yatının ve romantizmin tanınmış isimlerinden olan Nervalrsquoin şiirleri yanında yazıları da vardır Parisrsquote doğmuş seyahatleri sırasında İstanbulrsquoa da uğra-mıştır Henuumlz iki yaşındayken annesini kaybeder Babası askerdir Nerval amcasının yanında buumlyuumlr Goethersquonin Faustrsquounu ve Heinrich Heinersquonin şi-irlerini Fransızcaya ccedilevirir Theophile Gautier ve Alexandre Dumas ile dostluklar kuran Nervalrsquoin Doğuya Seyahat Aurelia Sylvie ve Ateşin Kızları adlı eserleri başa olmak uumlzere birccedilok eseri Tuumlrkccedilersquoye ccedilevrilmiştir

Theophile Gautier (1811-1872)

Gerard de Nerval (1808-1855)

162

Romantizm

Edgar Allan Poe (1809-1849) Şair hikacircyeci ve edebiyat eleştirmeni olan Poe Amerikarsquonın Boston şehrinde doğmuştur 1815rsquote onu yanı-na alan aileyle birlikte İngilterersquoye gitti 1820rsquode Amerikarsquoya geri doumlnerek Virginia Uumlniversitesine kaydoldu Ancak eğitimini tamamlamadı Edebi hayatı 1832rsquode başladı Kuzgun ve Annabel Lee adlı şiirleri ile meşhur oldu Gotik edebiyatın guumlzel oumlrneklerini kaleme alan Poe korku gerilim ve po-lisiye tuumlruuml hikacircyelerin oumlncuumlsuumlduumlr

Alfred de Musset (1810-1857) Parisrsquote doğdu Fransız oyun yazarı ve romancı Genccedil yaşta ede-biyatla meşgul olmaya başlayan Musset hukuk ve tıp eğitimi aldı Romantiklerin Charles Nodierrsquoin evindeki toplantılarına iştirak etti Henuumlz on sekiz yaşında iken Hugorsquonun şiirlerini oumlrnek alarak şiir-ler yazdı Eserleriyle romantik edebiyatın en etkili isimleri arasına girdi Edgar Allan Poe (1809-1849)

ldquoRomantikrdquo kelimesi Almanyarsquoya yeni gir-miştir bu isim şoumlvalyelikten ve Hristiyanlıktan doğmuş menşeini ldquoTroubadourrdquoların (Şiirleri-ni halk arasında dolaşarak okuyan ve terennuumlm eden Orta Ccedilağrsquoda yaşamış şimal memleketleri şairleri Cenup memleketlerinde bunlara ldquotrou-vererdquo adı verilir Bizdeki saz şairlerine az ccedilok teka-buumll etmektedir) şarkılarından almış olan şiirlere veriliyor

Eğer putperestlikle Hristiyanlığın şimal[kuzey] ile cenubun [guumlney] eski zamanla orta zamanın şoumlvalyelikle Romen ve Grek me-deniyetlerinin ldquoEdebiyat imparatorluğurdquonu ara-larında taksim ettiklerini kabul etmezsek yeni ve eski zamanlar hakkında hiccedilbir zaman felsefi bir goumlruumlşle huumlkuumlm veremeyiz ldquoKlasikrdquo kelimesi bazen ldquomuumlkemmeliyetrdquo manasına kullanılır Ben klasik şiirin eskilere romantik şiirin de şoumlvalye-lik anrsquoanesine [geleneğine] bağlı olduğunu kabul ediyor binaenaleyh bu kelimeyi burada başka manada kullanıyorum Bu taksim duumlnyanın iki devrine yani Hristiyanlığın kuruluşundan evvel-ki devirle sonraki devire de uymaktadır Alman-

ların muhtelif eserlerinde eski şiir mimariye yeni şiir ise resme benzetilmiş bundan başka insan zekacircsının maddi dinlerden manevi dinlere tabi-attan Allaha intikal ederken nasıl ilerlediği accedilıkccedila goumlsterilmiştir

Latin ırkının en kuumlltuumlrluumlsuuml olan Fransız mil-leti Grek ve Romen edebiyatlarını oumlrnek olarak alan klasik şiire meylediyor Germen ırkı arasında en ccedilok tanınmış olan İngiliz milleti ise romantik şiirleri ve kahramanlık tuumlrkuumllerini seviyor ve bu tarzda yazılmış olan eserlerinden dolayı iftihar duyuyor Burada bu iki şiir tarzından hangisini seccedilmenin daha doğru olacağını inceleyecek deği-lim Bu husustaki zevk değişikliğinin yalnız arızi [geccedilici] sebeplerden değil aynı zamanda mu-hayyelenin [hayal guumlcuumlnuumln] ve duumlşuumlncenin ip-tidai kaynaklarından husule geldiğini goumlstermek kacircfidir zannederim

Epik şiirlerde ve eski Romen ve Grek traje-dilerinde o zamanki insanların tabiata benzedik-lerini ve tabiat nasıl zarurete[zorunluluk] bağlı ise onların da kendilerini mukadderata tabi zannettiklerini goumlsteren bir nevi sadelik vardır

yaşamla ilişkilendir

163

Batı Edebiyatında Akımlar I

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Romantik bir romanda ya-zarın uumlslubu hakkında neler soumlylenebilir

Hugorsquonun Notre Damersquoın Kamburu adlı romanında romantik unsurlar nelerdir Değerlendirin

Siz de romantik bir esere oumlr-nek verin

5 Romantizmin ilkelerini sıralayabilmek6 Romantik sanat eserlerinin oumlzelliklerini ccediloumlzuumlmleyebilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

İnsanlar az duumlşuumlnduumlkleri iccedilin ruhlarında cereyan eden [ortaya ccedilıkan] her şeyi dışarıya vuruyorlardı Hatta vicdan bile birtakım şekillerle tasvir edil-mişti İblislerin meşaleleri succedilluların kafalarının iccedilinde vicdan azaplarını kamccedilılıyordu Eski de-virlerde vaka demek her şey demekti bu sırada ise karakter daha muumlhim bir yer işgal ediyor Prometheersquonin (Ateş ilahı) akbabası gibi bizi yi-yip bitiren bu endişeli duumlşuumlnce eskilerin medeni ve sosyal durumlarında mevcut olan accedilık ve belli muumlnasebetler yanında bir delilikten başka bir şey değildir

Yunanistanrsquoda sanat yeni başladığı zaman muumlnferit heykellerden başka bir şey yapılmıyor-du grup halindeki heykeller daha sonraları ya-pılmaya başlanmıştır Denebilir ki hemen hiccedilbir sanat şubesinde grup mefhumu yoktu goumlsterilen şekiller kabartma resimlerde olduğu gibi tertip-siz ve sırasız yan yana dizilmişti İnsanlar tabi-atın her kısmını ayrı bir şahıs şeklinde tasavvur ediyorlardı Nehirlerde su perilerinin ormanlar-da ağaccedil perilerinin yaşadığı zannediliyordu Fa-kat diğer taraftan tabiat da insanı huumlkmuuml altına almıştı O zamanın insanları muhakemeleri ha-reketlerinin sebep ve neticeleri uumlzerine tesir et-meden o kadar iradesizce hareket ediyorlardı ki onları bir sele bir volkana bir yıldırıma benzete-biliriz Eski insanların adeta sağlam doğru ve de-vamlı işleyen cismani bir ruhları vardı Hacirclbuki Hristiyanlık sayesinde inkişaf etmiş[gelişmiş] olan insanın ruhu boumlyle değildir Modern insan-lar Hristiyanlığın tesiri ile kendi iccedillerine kapan-

mak itiyadını[alışkanlığını] edinmişlerdir Fakat tamamıyla deruni[iccedilten] olan bu varlığı accedilık bir surette goumlstermek iccedilin hadiselerde husule gelen buumlyuumlk tahavvuumlluumln[değişimin] ruhta cereyan eden her şeyi en ince farkları ile meydana ccedilıkarması icap eder

Zamanımızda guumlzel sanatlar eskilerin sade-liğine bağlı kalsaydı onları diğerlerinden ayırt eden iptidai[ilkel] kuvvete erişemeyecek ruhu-muzun hissedebileceği birccedilok samimi heyecan-ları kaybedecekti Bu asırda sanattaki sadelik kolayca muumlcerret[soyut] ve soğuk bir şekil ala-bilir hacirclbuki eskilerin sadeliği ne kadar canlıy-dı şeref ve aşk cesaret ve merhamet şoumlvalye ruhu Hristiyanlığa has olan duygulardır Bu ruhi haller ancak tehlikelerde muumlcadelelerde aşklarda ve felaketlerde yani sahnedeki tabloları durmadan değiştiren romantik edebiyatta kendi-lerini goumlsterirler Klasik şiirde sanata tesir eden amillerin[sebeplerin] kaynakları birccedilok hususlar-da romantik şiirdekinden farklıdırlar

Birinde mukadderat diğerinde ise Allah hacirckimdir mukadderat insanların duygularını hiccedil hesaba katmaz Hacirclbuki Allah hadiseler hakkın-daki huumlkmuumlnuuml yalnız duygulara goumlre verir Dai-ma fanilerle muumlcadelede buluna sağır ve koumlr bir talihi eserini yazmak yahut yuumlksek bir varlığın idare ettiği ve hikmetini kendi kendimize sorup bir mana vermeye ccedilalıştığımız bu şuurlu nizamı ccedilizmek icap ettiği zaman neye şiir bambaşka bir acirclem yaratmasın

Romantizm

164

Romantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortam

Romantizm on dokuzuncu yuumlzyılın ilk ccedileyreğinde felsefe edebiyat resim ve muumlzik sahasında etkisini goumlstermiş olsa bile yukarda da soumlylendiği gibi doğuşuna ilişkin ilk işaretler on sekizinci yuumlzyılda goumlruumlluumlr Fransarsquoda Jean Jacques Rousseau 1730rsquolardan itibaren yazmaya başladığı eserleriyle klasisizmin duumlnya goumlruumlşuumlnuuml ve sanat an-layışını sarsmaya başlamıştı Klasikler Aydınlanma Ccedilağırsquonın etkisiyle akılcılığı ve sanatta klasik kuralları siyasi accedilıdan da monarşiyi ve aristokrasiyi savunuyorlardı Duumlnyanın merkezinde Tanrırsquonın olduğu fikri Aydınlanma-cılar Roumlnesansrsquoın doğuşu ve arkasından gelen reform hareketleriyle yerini merkezi insan olan bir duumlnya anlayı-şına bıraktı Zaten Jean Jacques Rousseau İtiraflarrsquoında Emilrsquoinde ve Bir Gezginin Duumlşsel Yolculuğursquonda birey kuumlltuumlr toplum ve kanun gibi konuları sorguluyor insan doğasını belirleyen ilkelerin doğadan değil kuumlltuumlrden ve kanundan geldiğini soumlyluumlyordu O yuumlzden Toplum Soumlzleşmesi adlı eseri başta olmak uumlzere kitaplarında insanın oumlzguumlr oluşumunu ve doğallığı savundu İtiraflar bu bakımdan bir insanın kendisiyle ve toplumla yaptığı hesap-laşmayı anlatan ilk buumlyuumlk eserlerdendir Ancak Rousseau 1778rsquode oumllduumlğuumlnde artık unutulmuş goumlruumlnuumlyordu 1789 Fransız ihtilalinden sonra Rousseaursquonun ccedilalışmaları yeniden

Romantizmin ortaya ccedilıktığı doumlnemi değerlendirebilmek1

Romantizmin Anlamı Doğuşu ve Gelişimi

Romantizm hem terim hem de akım olarak kolaylıkla tarif edi-lemez İnsanın aklından ccedilok duygularıyla ilgilenen romantizm Avruparsquoda asırlarca devam eden akılcı klasisizme karşı tepki olarak ortaya ccedilıkar Romantizm kelimesi hayali hayalperest ve acayip olanı tanımlamak uumlzere fantastik anlamında kullanıl-mıştır Kelimeyi guumlnuumlmuumlzdeki anlamıyla ilk defa kullanan Jean Jacques Rousseaursquodur Kelime modern zamanlardaki anlamını birincisi romansların iccedilerik ve niteliğinden diğeri de romantik hareketin iccedilerik ve niteliğinden olmak uumlzere iki ayrı kaynaktan alır Romantik hareketin belirlediği anlam iccedilin 18 yuumlzyılın sonu 19 yuumlzyılın başı tarih olarak verilebilir Romantik İngilizcersquode eski şoumlvalye romanları saz şairleri ccedilağını anımsatan şey anlamında kullanı-lıyordu Bu sıfat zamanla olağandışılığı tabiat manzaralarında ve eski harabelerde anlam arama ccedilabasını ifade eder hale geldi Romantizm 19 yuumlzyıl başında Fransa Almanya ve İngilterersquode ortaya ccedilıkan edebiyat akımının ismi olmak yanında bilhassa duygusal bir idealin peşinde toplumla ccedilatışmayı goumlze alan yal-nız ve melankolik figuumlrleri anlatan edebi eserleri tanımlayan bir edebiyat akımıdır

Romantizmin gelişimini ve bitişini değerlendirebilmek3omantizmin Tuumlrk edebiyatına etkisini değerlendirebilmek

4

Romantizmin anlamını ve niteliklerini tanımlayabilmek2

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Batı Edebiyatında Akımlar I

165

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Romantizmin İlkeleri

1 Klasisizm edebiyatın konusunu uumlst sınıfların hayatını ele almak şeklinde sınırlarken romantizm edebiyatta toplumun aşağı sınıflarının hayatının da ele alınması gerektiğini savunmuştur

2 Klasiklerin temel kaynakları eski Yunan Hristiyanlık ve Roma tarihi iken romantiklerin kaynak-ları yerel tarih yerel kavimlerin folkloru ve halk verimleridir

3 Romantiklerin mahalli kuumlltuumlrle diller ve tarihler konusundaki prensipleri insanlık tarihinin en etkili fikir akımlarından olan milliyetccedililiğin doğuşunu hazırlamıştır

4 Romantizm esasında 17 ve 18 yuumlzyıl boyunca etkisini suumlrduumlren rasyonalizme karşı bir hare-kettir Rasyonalizm mistik meselelere esrarlı ve buumlyuumlluuml olgulara olağanuumlstuumlluumlklere karşı ccedilıkan ve hemen her olguyu akli sebeplerle accedilıklayan anlayıştır Bu yuumlzden rasyonalizm romantiklere goumlre duumlnyanın buumlyuumlsuuml bozmuştu Romantizm bir bakıma Orta Ccedilağrsquoın buumlyuumlluuml esrarlı duumlnya an-layışına geri doumlnuumlştuumlr Diğer yandan kayıptan duyulan uumlzuumlntuuml de romantik bir temadır Ccediluumlnkuuml romantikler aklın uumlrettiği teknoloji sayesinde insanlığın hayal guumlcuumlnuuml kaybettiğini iddia edi-yorlardı Halk masallarına egzotik diyarlara halk efsanelerine ve dini soumlyleme ilgi duymalarının sebebi onlardaki akıl dışı olgular yuumlzuumlndendir

5 Romantikler tarihe oumlzel bir ilgi goumlsterdiler Oumlrneğin harabeler bu tarih tutkusunun bir goumlstergesi olarak romantiklerin ilgi alanına giriyordu

6 Romantikler sanatın gerccedileği aynıyla aktardığını hiccedilbir zaman duumlşuumlnmediler Sanat sanatkacircrın bilerek yanılsamasıdır Sanatta bilerek yanılsamaya romantik ironi denir

7 Romantikler toplumcu değil bireycidirler Ama bu toplumcu romantizmin olmadığı anlamına gelmemelidir Oumlncelikle insanın kendisinden sorumlu olduğunu savunurlar

8 Romantik sanatccedilı bohemdir yalnızlığı sever Toplumla arasında ciddi bir yabancılaşma olduğun-dan genellikle melankoliktir

Romantik sanat eserlerinin oumlzelliklerini ccediloumlzuumlmleyebilmek6

Romantizmin ilkelerini sıralayabilmek5

1 Klasikler uumlst sınıfların hayatını uumlst bir dille anlatıyorlardı Oysa romantikler geniş halk yığınları-nın dili ile yazmak gerektiğine inanıyorlar ve bu sebeple mahalli dillerin edebiyatını folklorunu tarihini ve genel olarak kuumlltuumlruumlnuuml ele almak gerektiğini savunuyorlardı

2 Klasik doumlnemde edebi tuumlrler arasında kesin kaidelerle ccedilizilmiş sınırlar vardır Yazarlar bu kaidelere uymak zorundadır Bu yuumlzden yeni bir edebi tuumlruumln ortaya ccedilıkması imkacircnsızdır Oysa romantikler edebi tuumlrlerin belli kurallar ccedilerccedilevesinde kaleme alınması fikrine karşı ccedilıktılar Oumlrneğin trajedi ve komedi arasında yeni bir tuumlr olarak dram adı verilen bir tuumlr uumlrettiler Aynı şekilde nesri ve nazmı birbirine yaklaştırarak mensur şiire yakın oumlrnekler kaleme aldılar

3 18 ve 19 yuumlzyılda sanayileşmenin etkisiyle başta Paris olmak uumlzere Avruparsquoda buumlyuumlk şehirler ortaya ccedilıktı Romantikler buumlyuumlk şehrin kalabalıkları arasındaki yalnız insanı anlatmayı tercih ettiler

5

6

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Romantizm

166

1 Pre-romantizmin romantizme katkısı aşağı-dakilerden hangisidir

A Akla ve zekaya karşı duygu ve duyarlığın oumln plana ccedilıkarmıştır

B Aklın duygudan oumlnemli olduğunu oumlne suumlrmuumlştuumlrC Uumlccedil birlik kuralının eserin varlık nedeni olduğu-

nu savunmuşturD Eserin malzemesinin değişmeyen gerccedilekler ol-

duğunu duyurmuşturE Eserde fantastik oumlğeleri reddetmiştir

2 Adını Friedrich Maximilian Klingerrsquoin aynı adlı piyesinden alan aklı bilginin temel aracı say-mayı reddederek sezgiyi ve duyarlığı oumln plana ccedilıka-ran akım aşağıdakilerden hangisidir

A Fovlar B PrimitiflerC Sturm und Drang D Mavi SuumlvariE Koumlpruuml

3 Fransız romantizminin başlangıcı kabul edi-len eser ve yazarı aşağıdakilerden hangisidir

A Victor Hugo HernaniB Lamartine MeditationsC Rousseau İtiraflarD Bernardin de Saint-Pierre Paul and VirginieE Lord Byron Don Juan

4 Fransız romantizminin beyannamesi olarak kabul edilen eser aşağıdakilerden hangisidir

A Lamartine MeditationsB Rousseau İtiraflarC Bernardin de Saint-Pierre Paul and VirginieD Lord Byron Don JuanE Victor Hugo Cromwell oumlnsoumlzuuml

5 Aşağıdakilerden hangisi romantizmin ilkele-rinden biridir

A Edebiyatın konusu uumlst sınıfların hayatı ile sınır-lı olmalıdır

B Sanaccediltı pragmatist (akılcı) bir bakış accedilısına sa-hip olmalıdır

C Sanatccedilı toplumcu olmalıdırD Edebicirc tuumlrler kesin kurallara goumlre kaleme alın-

mamalıdırE Edebicirc dil uumlst sınıfın kullandığı dildir

6 Aşağıdakilerden hangisi romantiklerin ilgi duydukları temalardan biri değildir

A Aristokrat sınıfB Bireyin hayatıC YersizlikyurtsuzlukD YalnızlıkE Tarih

7 Aşağıdakilerden hangisi Fransız edebiyatında romantizmin kurucusu olarak kabul edilir

A Walter ScottB Franccedilois-Rene de ChateaubriandC Madame de StaelD John KeatsE Alexander Dumas (Baba)

8 Aşağıdakilerden hangisi romantizmin temel ilkelerinden biridir

A Uumlccedil birlik kuralıB Gerccedileğin değişmezliğiC Zıtların birliğiD Aklın uumlstuumlnluumlğuumlE Sezginin oumlnemsizliği

9 Romantiklerin mahalli kuumlltuumlrle diller ve ta-rihler konusundaki prensipleri insanlık tarihinin en etkili fikir akımlarından helliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliprsquoin doğuşunu hazırlamıştır

A SosyalizmB PragmatizmC BatıcılıkD KlasisizmE Milliyetccedililik

10 Mahalli dillere ağız ve şivelere goumlster-dikleri ilgi ile şiirin soumlz hazinesini genişleten akımhelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphellipdir

A KlasisizmB FuumltuumlrizmC RomantizmD LetrizmE Pragmatizm

nele

r oumlğ

rend

ik

Batı Edebiyatında Akımlar I

167

neler oumlğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortamrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğuşu ve Niteliklerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 B Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortamrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 C Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğuşu ve Niteliklerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğuşu ve Niteliklerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

5

Araştır 1

18 yuumlzyıl Avrupa duumlşuumlncesi 17 yuumlzyıldaki otuz yıl savaşlarının ortaya ccedilıkar-dığı sefaletin sonuccedillarına goumlre şekillenmiştir Mistisizm ve mezhep savaşları Avruparsquoda buumlyuumlk bir koumltuumlmserlik doğurmuştu O yuumlzden Avrupalı duumlşuumlnuumlr-ler akılcılığı tek ve en oumlnemli yol olarak goumlruumlyorlardı Fransarsquoda Descartes 17 yuumlzyılda insanı duumlşuumlnen bir varlık olarak tanımlamış ve insanın duumlşuumlnme yeteneğinin her tuumlrluuml sorunu ccediloumlzeceğini savunmuştu Onun duumlşuumlncelerinin değeri ancak 18 yuumlzyılda anlaşılmıştır İngilterersquode John Locke (1632-1704) insan duyularına dayanan felsefesiyle akılcılığın temellerini atmış bulunu-yordu John Lockersquoa goumlre insan ruhu goumlzlem aracılığıyla tecruumlbe kazanır Duyumlar ve tasarımlar ise daha sonra harekete geccediler akıl da bu duyumlar ve tasarımlar aracılığıyla duumlşuumlnceyi yaratır Tecruumlbenin tek bilgi kaynağı ola-rak goumlruumllmesi oumlte yandan teolojiye ve diğer mistik alanlara oumlnem vermemek anlamına gelmektedir Boumlylece 17 yuumlzyılın tanınmış isimlerinin duumlşuumlnceleri uumlzerinden giden 18 yuumlzyıl aklı tecruumlbeyi ve tabiat bilimlerini oumlnemsedi Da-vid Humersquoun John Lockersquoun duumlşuumlncelerinden etkilenerek savunduğu insan hayatının asıl amacının mutluluk olduğu tezi aydınlanma devrinin esas pren-sibi oldu Boumlylece buumltuumln bilimler insanın mutluluğunu amaccedil olarak belirle-yip birbirinin tezlerini destekleyen ccedilalışmalar yaptılar Descartesrsquola başlayan akılcılık Voltaire (1694-1778) ve Montesquieu (1689-1755) ile 18 yuumlzyılda devam etti Montesquieu yasama yuumlruumltme ve yargı konusundaki duumlşuumlnceleri ile devlet ve toplum arasındaki ilişkileri akıl duumlzleminde yeniden ele alırken Voltaire insan onurunun ve insanlar arasındaki hoş goumlruumlnuumln temsilcisi oldu Diderot ve drsquoAlembert gibi ansiklopedistler ise pozitivist ve aydınlanmacı gouml-ruumlşleri yaydılar

Romantizm

168

Araştır YanıtAnahtarı

5

Araştır 2

Romantizmin doğuşunda 1789 Fransız İhtilalirsquonin de etkisi vardır Ccediluumlnkuuml Fransız İhtilali kurumların duumlşuumlncelerin ve zevkin değişmesini hazırladı İhti-lal esnasında Bastillersquoin alınışı romantizmin oumlzguumlrluumlkle olan ilişkisinin simgesi haline geldi 18 yuumlzyılın ikinci yarısında goumlruumllmeye başlayan bireyci anlayışa oumlzguumlrluumlk tutkusuna ve romantik duyarlığın değişik biccedilimlerine Fransız ihti-lali yeni bir youmln verdi Avrupa 1789rsquodan 1815rsquoe kadar ccedileşitli savaşlarla buumlyuumlk yaralar aldı Bununla birlikte ihtilali izleyen ilk yıllar Avrupalı aydınların ba-kışını Fransarsquoya ccedilevirdi Aynı şekilde 1780-1790 yılları arasında Almanyarsquoda kurulmuş olan ve 1791rsquoden itibaren imparatorluk emirleriyle goumlzaltında tu-tulan dernekler ve okuma odaları Fransız romantizminin doğuşunda etkili oldu Ccediluumlnkuuml artık entelektuumlel bir kamuoyu oluşmuştu ve şair ve yazarlardan oluşan bu kitle duygularını ve duumlşuumlncelerini coşkulu bir dille anlatıyorlardı

Araştır 3

Romantizm klasisizmin aksine evrensel insana ve değerlere değil yerel ve milli olana oumlnem verir Klasisizmin idealize guumlzellik anlayışının yerini romantizm-de guumlzelle ccedilirkinin aydınlıkla karanlığın iyilikle koumltuumlluumlğuumln bir madalyonun iki yuumlzuuml olduğuna inanan bir anlayış alır Yunan ve Latin tarihi yerine kendi tarihlerine doumlner kendi krallarının ve buumlyuumlk insanlarının hikayesini anlatırlar Bireysel oumlznel ve liriktirler

Araştır 4

Romantiklerin 1830rsquoda kesinleşen zaferi ilan edildikten sonra da ona karşı ccedilıkanların ccedilabaları devam etti Nitekim 1850rsquoden sonra Fransarsquoda pozitif bi-limler rasyonalizm sadece Fransarsquoda değil buumltuumln Avruparsquoda guumlccedillendi Roman-tizmin guumlccedil kaybetmesine sebep olan olaylardan biri de V Hugorsquonun 1843rsquote oynanan Les Burgraves adlı piyesinin başarısızlığıdır Nihayet pozitivizmin kurucusu Auguste Comtersquoun fikirlerinin yaygınlaşmasının ve 1856rsquoda Gus-tave Flaubertrsquoin Madam Bovary adlı romanının yayınlanmasının da roman-tizmin ccediloumlkuumlşuumlnde payı vardır Oysa Hernanirsquonin 1830rsquoda sahnelenmesi ile 1843rsquote Les Burgravesrsquoin sahnelenmesi arasında sadece 23 yıl vardır Bir edebi-yat hareketi iccedilin bu kısa bir suumlredir Bu kısa suumlrede başta Alexander Dumarsquonın eserleri olmak uumlzere hayal guumlcuumlne dayanan birccedilok roman ve piyes yayınlan-mıştır Halkın romantizm karşısındaki şuumlphesinin sebebi biraz da bu eserlerin basitliğidir Romantikler yavaş yavaş sahneden ccedilekilirken onların yerini neo-klasikler almaya başlar

Araştır 5

19 yuumlzyıl modern Tuumlrk edebiyatı da romantizmden etkilenmiştir Kanuni douml-neminde verilen kapituumllasyonlar sebebiyle Osmanlı imparatorluğu ile Fransız huumlkuumlmeti arasında yakın bir ilişki vardır Bu yuumlzden On dokuzuncu yuumlzyılda Osmanlı modernleşmesi daha ccedilok Fransa uumlzerinden gerccedilekleşmiştir Buumlrok-rasi kanalıyla dilimize giren Fransızca kelimeler yanında Fransız edebiyatının oumlnemli eserleri de aynı yuumlzyılda Tuumlrkccedilersquoye ccedilevrildi Fransızca sadece Osmanlı sınırlarında değil hemen hemen buumltuumln duumlnyada konuşulan bir dil haline gel-di 1827rsquoden itibaren Fransarsquoya oumlğrenci goumlnderilmiş olması sebebiyle Fransız dilinin ve kuumlltuumlruumlnuumln etkisi gittikccedile arttı Fransa ile Osmanlı devleti arasındaki tarihi bağlar 19 yuumlzyılda yakın kuumlltuumlrel ilişkiler kurulmasına da yol accedilmış ve Tanzimat aydınları oumlncelikle Fransız kuumll-tuumlr ve edebiyatını tanımışlardır

Batı Edebiyatında Akımlar I

169

Araştır YanıtAnahtarı

5

Araştır 5

Romantik romanda anlatıcı taraflı olmaktan ccedilekinmez Kişileri ve mekanları tanımlarken kendi yargılarını telkin eder Yazar kişileri iyi ve koumltuuml yanlarıyla sunar ancak abartıdan kaccedilınmaz Kurguda olaya buumlyuumlk yer verilir Olağanuumlstuuml olay varlık ve unsurlara rastlanır Tasvirler bireysel ve idealizedir Ayrıntılı ve sanatkarane tasvirler yapılır

Alkan Erdoğan (2006) Romantizm Varlık Yayınları İstanbul

Aytaccedil Guumlrsel (1983) Yeni Alman Edebiyatı Tarihi Kuumlltuumlr ve Turizm Bakanlığı Yayınları Ankara

Batıman Burhanettin (1945) Alman Edebiyatı Remzi Kitabevi İstanbul

Berlin Isaiah (2010) Romantikliğin Koumlkleri (Ccedileviri Mete Tunccedilay) YKY İstanbul

Claudon Francis (1999) Romantizm Sanat Ansiklopedisi Remzi Kitabevi yayınları İstanbul

Gautier Theophile (1975) Romantizmin Tarihi (Ccedileviri Necdet Bingoumll) Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları Ankara

Goumlker Cemil (1982) Fransarsquoda Edebiyat Akımları DTCF Yayınları Ankara

Habib İsmail (1940) Avrupa Edebiyatı ve Biz II Remzi Kitabevi İstanbul

Hauser Arnold (1984) Sanatın Toplumsal Tarihi Remzi Kitabevi İstanbul

Heine Heinrich (2015) Romantizm Okulu (Ccedileviri Oumlmer B Albayrak) YKY İstanbul

Honour Hugh-John Fleming (2016) Duumlnya Sanatı Tarihi (Ccedileviri Hakan Abacı) Alfa Yayınları İstanbul

Huch Ricarda (2005) Alman Romantizmi Doğu Batı Yayınları Ankara

Mornet Daniel (1946) Fransız Edebiyatı Tarihi (Ccedileviri Nevin Yuumlruumlr) İstanbul Uumlniversitesi Edebiyat Fakuumlltesi yayınları İstanbul

Kefeli Emel (2013) Batı Edebiyatında Akımlar Dergacirch Yayınları İstanbul

Lacoue-Labarthe Phillippe ve Nancy Jean-Luc (2015) Edebicirc Mutlak Alman Romantizmi Edebiyat Kuramı İnsan Yayınları İstanbul

Loumlwy Michael ve Sayre Robert (2007) İsyan ve Melankoli (Ccedileviri Işık Erguumlden) Versus Yayınları İstanbul

Ozansoy Halit Fahri (1955) Fransız Edebiyatı ve Edebi Okullar İnkılap Kitabevi Yayınları İstanbul

Perin Cevdet (1946) Tanzimat Edebiyatında Fransız Tesiri Pulhan Matbaası İstanbul

Perin Cevdet (1942) Fransız Romantizmi DTCF Yayınları Ankara

Safranski Rudiger (2013) Romantik Bir Alman Sorunsalı Kabalcı Yayınları İstanbul

Watson Peter (2014) Fikirler Tarihi Ateşten Freudrsquoa (Ccedileviri Kemal Atakay-Nurettin Elhuumlseyni-Kaya Genccedil-Barış Pala-Bahar Tırnakcı) Yapı Kredi Yayınları İstanbul

Yetkin Suut Kemal (1941) Edebi Meslekler Tarihi DTCF Yayınları Ankara

Yuumlcel Tahsin (1981) Fransız Coşumculuğu Tuumlrk Dili Dergisi Yazın Akımları Oumlzel Sayısı S 349 s 59-68

Urgan Mina (2015) İngiliz Edebiyatı Tarihi YKY İstanbul

Kaynakccedila

170

Boumlluumlm 6

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Realizm bull Gerccedilek bull Gerccedilekccedililik bull Rasyonalizm bull Pozitivizm bull Sanayi Devrimi

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

1Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam1 Realizmin alt yapısını oluşturan siyasi ve

kuumlltuumlrel yapıyı tanımlayabilmek2 Sanayi devrimini ve etkilerini accedilıklayabilmek 2

Realizmin Felsefi ve Epistemolojik Temelleri3 Kartezyen felsefeyi tanımlayıp

accedilıklayabilmek4 Aydınlanma Ccedilağırsquonı ve felsefesini

accedilıklayabilmek5 Pozitivizmi tanımlayabilmek

Realizmin Doğuşu ve Temel İlkeleri6 Realizmin estetik oumlzelliklerini sayabilmek7 Realizmi diğer edebi akımlardan ayırt

edebilmek ve temsilcilerini sayabilmek3

171

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞldquoRealizmrdquo Fransızca ldquoReacutealiteacute-Reacutealismerdquo soumlzcuumlk-

lerinden dilimize geccedilen ldquoreal-gerccedilekrdquo koumlkuumlnden tuumlretilmiş bir soumlzcuumlktuumlr Realizmi karşılamak iccedilin ldquoGerccedilekccedililikrdquo terimi de kullanılır Felsefede ldquoger-ccedilekrdquo ldquoduumlşuumlnuumllen tasarımlanan imgelenen şeylere karşıt olarak var olanrdquodır Varlığın insan bilincinin suumlzgecinden geccedilip deforme olmamış salt hacirclidir

Edebi akımlara geniş bir accedilıdan bakıldığında akımların sanat eserinde ldquogerccedilekrdquo olarak neyi ka-bul ettiklerinin estetik anlayışlarını da belirlediği goumlruumlluumlr Gerccedileğin niteliği sanatsal yapılanmalarını belirler Oumlrneğin klasisizmin gerccedileği platonik ide-allerdir romantizmin duygular suumlrrealizmin bi-linccedilaltıhellip Bu akımların hepsi de konu ettiklerinin esas gerccedileklikler olduğunu iddia eder Realizmin gerccedileği ise goumlzle goumlruumllen akılla kavranan ve yine akılla yansıtılan kısacası beş duyu organı ile herkes tarafından aynı şekilde algılanan nesnelerdir Do-ğanın idealize edilmemiş hacirclidir

Sanatta realizm guumlnluumlk yaşamı toplumsal sorunları bireysel duygulara fazla yer vermeden olduğu gibi ayrıntılarıyla betimleme ve anlatma ilkesine dayanır Kendisinden hemen oumlnceki ro-mantizmin tabiatı aşkınlaştırma ve coşkunluk ya-ratma arzusu gerccedileğin yapısını bozduğunu duumlşuuml-nen realistlerin tepkisini artırmışsa da onlar genel olarak kendilerinden oumlnceki tuumlm kavramsal gerccedilek-lik savunucularına karşı ccedilıkmıştır

Temellerini pozitivizme dayandıran realizm na-tuumlralizmle hemen hemen aynı toplumsal siyasi fel-sefi ve estetik nedenlerin sonucudur ve bu iki akım pek ccedilok youmlnden birbirlerine benzer Natuumlralizmin pozitivizme ek olarak Darvinizm ilkesine daha fazla ağırlık vermesi onun realizmle ayrışmasını sağlar Dolayısıyla natuumlralizmi realizmin bir uumlst katmanı olarak goumlrmek muumlmkuumlnduumlr Parnasizm ise realizm ve natuumlralizmin şiirdeki yansımasıdır Her ne kadar ortak oumlzellikleri fazla olsa da ayrıştıkları youmlnlerin de oumlnemli olması akımları ayrı ayrı değerlendir-meyi zorunlu kılmaktadır Bu bakımdan mevcut uumlnitede sadece realizm değerlendirilecektir Takip eden uumlnitede ise natuumlralizm ve Parnasizmi bir ara-da goumlreceksiniz Uumlccedil akım da benzer sosyokuumlltuumlrel nedenlerin sonucu olduğu iccedilin sadece bu uumlnitede siyasi yapıya dair bilgi verilecektir

Her sanat akımının arkasında toplumsal ve si-yasi koşullar vardır Sanatsal akımların ccediloğu salt estetik kaygılarla ortaya ccedilıkmaz Realizm ve natuuml-ralizm ise diğer akımlardan bir adım daha ileride olmak uumlzere toplumsal ve siyasi gelişmelerle tam bir paralellik arz eder Bu yuumlzden realizmin ve na-tuumlralizmin Avruparsquoda 19 yuumlzyılın ikinci yarısından itibaren doğmasını sağlayan toplumsal ve siyasi ge-lişmelere bakarak işe başlamak gerekir

REALİZME ZEMİN HAZIRLAYAN TOPLUMSAL VE SİYASİ ORTAMRoumlnesansrsquola birlikte skolastik duumlşuumlnceyi yıkan

Batı Aydınlanma Doumlnemirsquonden itibaren monarşik siyasi yapıyı sorgulamaya başlar Henuumlz 17 Yuumlzyıl-da Reneacute Descartes (1596-1650) aklın ve eleştirel duumlşuumlncenin uumlstuumlnluumlğuumlnuuml savunur Montesquieu (Charles-Louis de Secondat1689-1755) siyaset-te guumlccediller ayrılığı ilkesinin vazgeccedililmezliğine işaret eder Aydınlanmanın sembol ismi Voltaire (Franccedilo-is Marie Arouet 1694-1778) parlamenter sistemin ipuccedillarını verir Rousseau (Jean Jack 1712-1778) ise insanların yasalar karşısında eşit olması gerek-tiğini vurgular 18 Yuumlzyıldan itibaren yukarıdaki filozoflar ve onlara yakın goumlruumlşleri savunan diğer pek ccedilok duumlşuumlnuumlruumln fikirleri ccedileşitli yollarla geniş kitlelere nuumlfuz etmeye başlar Geleneksel zihin ya-pısı suumlratle değişen Avruparsquonın o guumln iccedilin bilişsel oumlncuumlsuuml denilebilecek Fransa zihniyet değişiminin ilk ve buumlyuumlk siyasi doumlnuumlşuumlmuumlnuuml 1789 ihtilali ile gerccedilekleştirir Mutlak monarşinin yıkılıp cum-huriyet rejiminin kurulması ile sonuccedillanacak bu siyasi gelişmenin getirdiği değerler yalnızca Fran-sa sınırlarında etkili olmakla kalmayacak aşama aşama Avruparsquonın diğer uumllkelerine de yayılacaktır İhtilalin başat değerleri olan eşitlik adalet huumlrri-yet demokrasi ve insan hakları gibi mevhumlar ya-yılmasını suumlrduumlruumlrken siyaset tarihinin en oumlnemli gelişmelerinden biri olan bu ihtilal diğer yandan duumlnya siyasetine milliyetccedililik ideolojisini de miras bırakacaktır

1789 İhtilalirsquoni takiben Fransa siyasi ve ekono-mik olarak ciddi bir kaosun iccediline girer ve 1848rsquode bir başka ayaklanma ile sarsılır Ccedilalkantılarla geccedilen elli altmış senenin ardından cumhuriyet de esasen bu tarihten sonra kurulacaktır Diğer taraftan bu ta-

172

Realizm (Gerccedilekccedililik)

rihlerde Avrupa ve hatta Osmanlı 1789 İhtilalirsquonin getirdiği milliyetccedililik cereyanları ile adeta kaynayan bir kazana doumlnmuumlştuumlr Ccedilok uluslu imparatorlukla-rı oluşturan kuumlccediluumlk yapılar bağımsızlığını kazanıp kendi devletlerini kurmak iccedilin oumlrguumltlenmekte ve ayaklanmaktadır Bu suumlreccedil Birinci ve İkinci Duumlnya Savaşlarına kadar suumlrecektir

1848rsquoden sonra Avrupa başkaldıran milletlerin isyanına sahne olur Ardı ardına bağımsızlığını ilan eden uumllkeler parlamenter sisteme geccedilip anayasala-rını oluşturur

Sanayi Devrimi Fransız İhtilali kadar oumlnemli bir diğer gelişme de

ldquoSanayi Devrimirdquodir 18 Yuumlzyıla kadar Avruparsquoda uumlretim konvansiyonel bir şekilde imalathaneler duumlzeyinde yapılmakta dokumacılık doumlkuumlmcuumlluumlk gibi meslekler kuumlccediluumlk bir personel kadrosu ile ifa edilmektedir Kuumlccediluumlk işletmelerde az işccediliyle yapılan bu uumlretim tarzı zanaat duumlzeyindedir 18 Yuumlzyılın sonlarından itibaren bu uumlretim biccedilimi makinele-rin gelişimiyle birlikte yerini enduumlstriyel uumlretime bırakmaya başlar Bu da maliyetlerin yuumlkselmesi demektir Artık eskiden olduğu gibi imalathane-lerinde kendi başlarına uumlretim yapan birkaccedil kişi-nin bir araya gelip faaliyet yuumlruumltebilmesine imkacircn yoktur Makineler pahalıdır Buharla ccedilalışan pahalı makinelerin fabrikalarda bir arada olma zorunluğu da vardır Dolayısıyla fabrikalar da buumlyuumlk sermaye sahiplerinin guumlcuumlyle kurulabilmektedir Sermaye sahipleri ve şirketler fabrikalar aracılığıyla buumlyuumlk ccedilaplı uumlretim yapmaya başlar Bunun iki sonucu vardır Birincisi -ccedilok zaman ihtiyaccediltan fazla uumlreti-len- malları pazarlamak ve piyasa bulmaktır İkin-cisi de eskiden kendisi iccedilin ccedilalışan zanaatkacircrların buumlyuumlk fabrikalarda başkası iccedilin ccedilalışmaya başlama-sı bir başka deyişle işccedili olmasıdır Boumlylelikle yeni bir sınıf işccedili sınıfı doğacaktır

Sanayi Devrimi guumlnuumlmuumlz uumlretim ve tuumlketim alışkanlıklarının yanında duumlnyadaki ekonomik yapıların da temelinin atıldığı son derece oumlnemli bir evredir Şimdi 18 Yuumlzyıl Avrupasırsquondaki tek-

nolojik ilerlemelerin neler olduğuna bir goumlz atalım Ccediluumlnkuuml yuumlzyılın bilimsel gelişmeleri insanların bili-me olan inancını ve duumlşuumlnme sistematiğini etkile-yecektir Bu da konumuz olan realizmle doğrudan ilgilidir

Sanayi Devriminin semboluuml James Watt (1736-1819)rsquoın geliştirdiği ldquobuharlı motorrdquo 1787rsquode icat edilir Buhar kullanımı bir anlamda teknolojinin ilk adımıdır Artık kol guumlcuuml gerektirmeyen ve bin-lerce insanın yapabildiğini tek başına yapan maki-neler vardır Yukarıda da belirtildiği gibi buharlı motor fabrikalardaki rotatifleri daha randımanlı bir hacircle getirir Koumlmuumlr ve demir sektoumlruumlnuuml doğru-dan etkiler Madenlerin ccedilıkarılması sırasında kul-lanılan makineler verimi artırır Demir sanayisin-de odun koumlmuumlruuml yerine -madenlerden artık daha kolay ccedilıkarılabilen kok koumlmuumlruumlnuumln kullanılmaya başlanması- yuumlksek ısılı fırınlarla birlikte uumlretimin artması demektir 18 Yuumlzyılın sonuna doğru doumlk-me demirden ccedilelik uumlretme tekniği bulunmuştur Ccedilıkarılan madenlerse yine buharla ccedilalışan demir-yolu ve denizyolu araccedillarıyla sevk edilir

Bu doumlnemde sanayileşme koumlmuumlr odaklı olduğu iccedilin koumlmuumlr yatakları fazla olan İngiltere sanayi-leşmenin oumlncuumlsuuml konumundadır 1820rsquolerden iti-baren İngilterersquode sanayi geliri tarımsal geliri geccediler ve doğal olarak kent nuumlfusu da artar Artık işccedililer fabrikalarda arı gibi ccedilalışmakta ve uumlretim maliye-tinde emekleriyle yer almaktadır Fabrika sahipleri de uumlrettikccedile kazanan kacircrını yeni yatırımlara akta-ran kapitalist yeni bir sınıfı oluşturur Bir muumlddet sonra kacircrdan yeterince pay alamadığını duumlşuumlnen işccedililer makinelerin kendilerini işsiz bıraktığını oumlne suumlrerek makineleri parccedilalar (1811-1816) İki cephe karşılıklı menfaatler doğrultusunda bir suumlre sonra uzlaşacaktır Bu sanayi toplumunda toplumsal iliş-kilerin nasıl yuumlruumlyeceğine dair bir ipucudur İki sı-nıf arasındaki muumlcadele 19 ve 20 yuumlzyıllarda etkili olacak sosyalizm ve komuumlnizm gibi yeni ideolojile-ri de beraberinde getirecektir

Sanayileşmenin hızlanmasını sağlayan gelişme-lerden biri de demiryollarıdır Demiryolu hem araccedil hem de amaccediltır Gerek uumlretilen malların sevkinde

173

Batı Edebiyatında Akımlar I

gerekse hammaddelerin temininde demiryolu son derece işlevseldir ve Avruparsquoda demiryolu ağının yaygınlığı bir guumlccedil goumlsterisine doumlnuumlşuumlr Gittikccedile hızlanan bir biccedilimde oumlzellikle İngilterersquode 1850rsquolere kadar on binlerce kilometre ray doumlşenir Kısa suuml-rede demiryolu teknolojisi gelişir İcatlar birbirini takip eder trenler guumlccedillenmeye ve hızlanmaya baş-lar Bu aynı zamanda ccedilelik sanayisinin de guumlccedillen-mesi demektir ve bu işkolunda faaliyet yuumlruumlten sanayiciler de dikkatini buraya ccedileker Ccedilelik tekelini elinde tutan sanayiciler bir muumlddet sonra sermaye ihtiyacını karşılayabilmek iccedilin bankalar kuracak ve kuumlccediluumlk yatırımcıların birikimlerini bu yolla toplaya-caktır Bankaların kurulması ve birikimlerin belirli yerlerde toplanması ise buumlyuumlk sermaye gruplarının oluşmasına yol accedilar Kısacası demiryolu pazarlar arasındaki mesafeleri kısaltmıştır Duumlnyanın kuumlre-selleşmeye boumlyle başladığı soumlylenebilir

Bu gelişmelerin ardından petrol ve elektriğin kullanılmaya başlanması ise ikinci sanayi devrimi demektir ABDrsquode ilk petrol kuyusu 1859 yılında Albay Edwin Drake (1819-1880) tarafından accedilılır Sonra oyuna Rusya dacirchil olur İlkin aydınlatmada kullanılan petrol patlamalı motorun icadıyla farklı alanlarda kullanılmaya başlar 1914rsquote Rudolf Die-sel (1858-1913)rsquoin geliştirdiği motor otomobille-rin yollarda goumlruumllmeye başlaması demektir

Elektrik ise aşamalı olarak Belccedilikalı Zenobe Gramme (1826-1901 jeneratoumlruumln bulunuşu) Fransız Aristide Bergeacutes (1833-1904 jenaratoumlruuml suy-la ccedilalıştırması) Marcel Deprez (1843-1918 elekt-riği yuumlksek gerilime doumlnuumlştuumlrme ve sonra elektrik motorunu keşif ) gibi bilim adamlarının icatlarıyla Avruparsquonın enduumlstriyel ilerlemesine en buumlyuumlk etki-yi yapar Elektrik aynı zamanda koumlmuumlruumln tekelini kırmış ve bu madenin olmadığı ya da az olduğu uumllkelerin de gelişmesinin oumlnuumlnuuml accedilmıştır

Sanayi Devriminin yarattığı goumlrece refah Avruparsquoyı toplumsal konularda da duumlnyanın geri ka-lanından ileri bir yere taşımıştır Ne var ki bu guumlccedil sa-vaşı bir muumlddet sonra vahşi bir rekabete doumlnmuumlş ve

aralarındaki ilişkiyi bozmuştur Hammadde ihtiyacı iccedilin deniz aşırı uumllkeleri soumlmuumlrge hacircline getiren başta İngiltere olmak uumlzere Fransa Portekiz Belccedilika gibi Avrupa uumllkeleri gittikleri yerlerde de huzurun bo-zulmasına yol accedilmıştır Her ne kadar soumlmuumlrgeleşme-de yukarıdaki uumllkelerin gerisinde kalsa da Almanya oumlzellikle ağır sanayide oumlnemli hamleler yapar Avru-pa kıtasının dışında buumltuumln duumlnya uumllkeleri goumlz oumlnuuml-ne alındığında ise ABD ve Japonyarsquonın sanayileşme-de bu doumlnemde oldukccedila ileride olduğu goumlruumlluumlr

Kısacası duumlnya artık insanların kendi ihtiyaccedilla-rını kendi başlarına ya da kuumlccediluumlk oumlrguumltlenmelerle karşıladığı bir yer değildir Geleneksel uumlretim bi-ccedilimleri terk edilmiştir Binlerce yıllık uumlretim ve tuumlketim tarzı yerini kapitalizmin ayak seslerine bı-rakmıştır

Teknolojik ilerleme karşılıklı birbirlerinin ne-den ve sonuccedilları olmak uumlzere bilişsel aydınlanma ile tam bir paralellik iccedilindedir Oumlyle ki aşamalı olarak tabuların yıkılması zihinlerin accedilılması fi-kirlerin huumlr biccedilimde dile getirilmeye başlanması ldquoAydınlanmardquoyı getirir Aydınlanma felsefesi sanayi devriminin arkasındaki temel itici guumlccediltuumlr Sanayi devrimi ile Avruparsquonın varsıllaşması ise ekonomiyi toplum hayatı iccedilin daha oumlnemli bir konuma ge-tirmiştir Hatta artık ilişkilerini ekonomi belirler olmuştur Tersinden bakıldığındaysa bilimsel icat-ların insanların akıl ve nesnelliğe meylini arttırdığı goumlruumlluumlr Bireysel ve toplumsal kararlarda akıl ve ak-lın uzantıları olarak bilimsellik nesnellik hukukun uumlstuumlnluumlğuumlne inanmak vazgeccedililmez değerler olur

Sonuccedil olarak Sanayi Devrimini gerccedilekleştirmiş 19 yuumlzyıl Avrupalısı rasyonalist pozitivist ve kimi zaman materyalist bir duumlnya goumlruumlşuumlnuumln iccedilindedir Edebiyatta realizm de bu felsefelerin bir uzantısı olacaktır Oumlyleyse realizmi daha iyi anlamak iccedilin oumlncelikle Avrupa toplumunun Roumlnesansrsquotan sonra ndashki neoklasik doumlnem de platonik idealleri esas alır- platonik ideallerden kavramsal gerccedilekliklerden sıy-rılıp akılcılığa ve nesnelliğe evriliş suumlreciyle devam etmek gerekir

174

Realizm (Gerccedilekccedililik)

REALİZMİN FELSEFİ VE EPİSTEMOLOJİK TEMELLERİRealizmin felsefi temellerini rasyonalizm pozi-

tivizm ve determinizm oluşturur Bunların koumlkleri ise 17 yuumlzyıl ldquoKartezyen felsefesirdquone dayanır Onu takiben Aydınlanma Ccedilağı ile birlikte Avrupa duuml-şuumlnce yapısında mistiğin ve dogmanın yerini akıl ve bilimsellik alacaktır Şimdi realizmi oluşturan bilgi duumlnyasına kronolojik olarak bir bakalım

17 Yuumlzyıl Felsefesi-Kartezyen Felsefe Hristiyanlık inancının sistematize edilmesiyle

oluşan ldquoskolastik felseferdquo bir milenyumdan daha uzun suumlren orta ccedilağın duumlşuumlnce biccedilimini şekillen-dirir Hristiyanlık dogmalarını merkez alan Orta Ccedilağ zihniyeti mutlak doğru olarak kabul ettiği bu dogmaları tanrının yeryuumlzuumlndeki temsilcisi olarak sabitlediği kilise uumlzerinden yuumlzlerce yıl insanlara dayatır Bu mutlak doğruların ne sorgulanmasına

ne de değiştirilebilmesine imkacircn vardır Kilise soumly-leminin aksine bilgiler ortaya koymaya ccedilalışmak engizisyon aracılığıyla oumlnlenir Ancak antik Yunan ve Romarsquoyı uzun bir aradan sonra tekrar fark eden Roumlnesans oumlzellikle huumlmanizm ve reform ilkeleriyle birlikte ldquoinsanrdquoı yeniden keşfeder ve duumlşuumlncenin oumlnuuml accedilılır Bir başka deyişle Roumlnesansrsquola birlikte orta ccedilağ duumlşuumlnce yapısı sarsılmaya başlar İtalyarsquoda tohumları atılan bu radikal değişim kısa suumlrede Avruparsquonın neredeyse tamamına yayılır İtalyarsquoda resim ve heykel sahasında ağırlık kazanan Roumlne-sans Almanyarsquoda dinicirc resimler İngilterersquode edebi-yat ağırlıklı olarak yayılma alanını genişletir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Sanayi devrimi ile realist akımın ortaya ccedilıkışı arasın-da nasıl bir bağ vardır

Sanayi Devrimi toplumsal yapıyı koumlkuumlnden değiştir-miş ve boumlylece yeni top-lumsal sınıflar belirmiştir İngilterersquode tekstil işccedilileri ağırlaşan iş koşulları ve ma-kinelerin kendilerini işsiz bıraktığını duumlşuumlnduumlkleri iccedilin metinde de bahsedildi-ği gibi makineleri parccedilalar-lar Kalkışma sonrası işccedilile-rin savunmasını romantizm akımının oumlncuumllerinden duumlnyaca uumlnluuml bir şair uumlstle-nir Bu şair ve siyaset adamı-nı bulabilir misiniz

Başta bir Charles Dic-kens uyarlaması olan An-tikacı Duumlkkacircnı ve Charlie Chaplinrsquoin Modern (Asri) Zamanlar filmleri olmak uumlzere Sanayi Devrimi ve toplumsal sonuccedillarını dile getiren pek ccedilok film vardır Bunlardan birkaccedilını seyre-dip oumlğrendikleriniz ccedilerccedile-vesinde değerlendirmeler yapabilirsiniz

1 Realizmin alt yapısını oluşturan siyasi ve kuumlltuumlrel yapıyı tanımlayabilmek2 Sanayi devrimini ve etkilerini accedilıklayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

EngizisyonOrta Ccedilağ doumlneminde oumlzellikle Katolik Avruparsquoda katı dinicirc kurallara karşı gelenleri ya da dinicirc kurallara uymayanları cezalan-dırmak iccedilin kurulan kilise mahkemeleridir

175

Batı Edebiyatında Akımlar I

Protestanlığın babası sayılan ve ldquoReformrdquoun oumln-cuumlsuuml olan Martin Luther (1483-1546)rsquoin bireysel oumlzguumlrluumlkleri oumlnceleyen goumlruumlşleri Deliliğe Oumlvguumlrsquonuumln yazarı Desiderius Erasmus (1466-1536)rsquoun huumlma-nist fikirleri Machiavelli (1469-1527) ve Thomas More (1478-1535) gibi duumlşuumlnuumlrlerin siyasi gouml-ruumlşleri Avrupa kamuoyunda ccedilalkantılarla da olsa bir karşılık bulmuş ve giderek sekuumller bir duumlşuumlnce sisteminin de var olabileceğine dair inanccedil uyandır-mıştır Diğer taraftan Roumlnesans Avrupa insanında ortak bir Avrupa kuumlltuumlruuml olduğuna dair bir şuur yaratır Roumlnesansrsquoın yarattığı goumlrece oumlzguumlr duumlşuumlnce ortamı onu takip eden 17 yuumlzyıl felsefesinin de ze-minini oluşturur

Reneacute Descartes Thomas Hobbes (1588-1679) Baruch Spinoza (1632-1677) Gottfried Leibniz (1646-1716)rsquoin başı ccedilektiği 17 Yuumlzyıl felsefesinin ana dinamiği rasyonalizmdir Rasyo-nel (Kartezyen) duumlşuumlncenin ardında ise bir oumlnceki doumlnemin bilimsel gelişmeleri vardır Modern ast-ronominin başlangıcı sayılan Nicolaus Coperni-cus (1473-1543)rsquoun 16 Yuumlzyılın başında ldquoGuumlneş Sistemirdquonin tarifini yapması bilim tarihinde bir doumlnuumlm noktasıdır Artık insanoğlu yuumlzlerce yıl-dır inanageldiği goumlkcisimlerinin Duumlnyarsquonın et-rafında doumlnduumlğuuml inancının yıkılması karşısında şaşkınlık iccedilindedir Boumlylelikle gerccedileğin bir başka tuumlrluuml olabileceğini de oumlğrenmeye başlar Engizis-yona rağmen Galilei Galileo (1564-1642)rsquonun da Kopernikccedili fikirleri devam ettirmesi insanın artık doğayı akılla kavramaya başladığının işaretidir Galileo bilimsel gelişmenin de oumlncuumlsuuml olacaktır Galileorsquonun evren iccedilinde Duumlnyarsquonın konumu-nu belirleme ccedilalışmalarını Isaac Newton (1643-1727)rsquoun maddenin Duumlnyarsquodaki varoluş biccedilimini keşif ccedilabaları takip eder kuumltle ccedilekimi yasasını ortaya koyar Sonuccedil olarak doğa bilimlerinin ya-nında matematik ve fizik alanlarındaki gelişmeler rasyonel duumlşuumlncenin oumlnuumlnuuml accedilmıştır denilebilir

Rasyonalizm ve DescartesTuumlrkccedile karşılığı ldquoakılcılıkrdquo olan ldquorasyonalizmrdquo

(Latince ratio akıl us) aklı bilginin kaynağı ola-rak alan felsefi akımdır Yalnız akla uygun ve akılla kavranıp izah edilebilecek olanları hareket noktası olarak alır Evrendeki tuumlm olayların bir neden-so-

nuccedil ve yasalar buumltuumlnuumlnuumln neticesinde şekillendiği-ni ileri suumlrer

Rasyonalizmin Descartesrsquotan oumlnce belli belirsiz de olsa bir temeli vardır Oumlzellikle antik Yunan fi-lozoflarının karanlık Orta Ccedilağ oumlncesinde aklı oumln-celeyen duumlşuumlncelerinin olduğunu biliyoruz Oumlr-neğin akılcılık savunusunda akılcı sezgiyi ilk dile getiren sayıların babası olarak bilinen Pytogoras (Pisagor MOuml 570-MOuml 495)rsquotır Evrenin temel ilkesinin sayılar olduğunu duumlşuumlnuumlr ve her şeyin sayılarla accedilıklanabileceğine inanır Statik bir duumln-ya tasavvuru olan Pisagor gibi -ondan sonra ge-len- rasyonalizmin yapı taşlarından Parmenides (MOuml 515 - MOuml 460) ve oumlğrencisi Elealı Zenon (MOuml 490- MOuml 430) da duumlnyanın statik olduğu-nu duumlşuumlnuumlr ve değişme ya da hareketin yanılsama olduğunu iddia ederler Akılcı sezginin algıya uumls-tuumlnluumlğuumlnuuml savunan en oumlnemli filozoflardan biri de Platon (MOuml 427- MOuml 347)rsquodur Yine oumlğren-cisi Aristoteles (MOuml 384- MOuml 323) de tasım mantığıyla akılcı accedilıklama biccediliminin oumlncuumlluumlğuumlnuuml yapmıştır 13 Yuumlzyıla gelindiğinde ise Aristocu duumlşuumlnceleriyle Aquinolu Aziz Thomas (Thomas Aquinas 1225-1274) Antik Yunan akılcılığıyla Hristiyanlığın vahiy inancını birleştirmeye ccedilalışır Neredeyse iki bin yıllık bir zaman dilimi iccedilinde-ki ara ara parlayan bu akılcılık yıldızları modern akılcılığın ilk temsilcisi sayılan Descartes ile bir-likte pırıl pırıl parlayacaktır

ldquoCogito ergo sumrdquo (Duumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varım) soumlzuumlyle tanınan Descartes felsefe tarihccedilile-rinin genel kanaatine goumlre modern ccedilağ felsefesinin başlangıcıdır Matematik fizyoloji ve fizik gibi bi-lim alanlarında ccedilalışmalar yapan filozofun oumlğretisi duumlalist bir nitelik taşır Antik Yunan filozoflarının şuumlpheciliğini yeniden bir youmlntem olarak kullanma-ya başlayan duumlşuumlnuumlr analitik geometri adı verilen matematiksel kesinliklere varmaya ccedilalışır

Elealı Zenon felsefe tarihine Aşil ve Ok paradoksları gibi ileri suumlrduumlğuuml oumlnermeler-le geccedilmiştir

176

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Duumlşuumlnuumlruumln yukarıdaki soumlzuuml onun akıl yuumlruumltme felsefesinin değişmez ve kesin bir bilimin var olabil-mesi iccedilin nelerin bilinmesi gerektiğine youmlnelik kura-mının ilk prensibidir Ccedilok youmlnluuml bir bilim adamı ve filozof olarak Descartes doğal goumlruumlntuumlleri accedilıklamak iccedilin yalnızca geometri ndashuzunluk genişlik derinlik- iccedilinde iyi anlaşılan niteliklerin doğasını ve de yalnızca bu geometrik niteliklerin gerekli olduklarını kanıtla-maya ccedilalışır Descartes hem sağduyunun hem de gele-neksel fiziğin accedilıklama biccediliminden tamamen uzak bir accedilıklama biccedilimi benimseme konusunda duyarlıdır Bu accedilıklama biccedilimi diğerlerinin aksine fiziksel nes-nelerin insanların duyularında temsil ettikleri goumlruuml-nuumlmlere youmlnelik değildir Descartesrsquoın fiziği maddesel nesnelere ilişkin matematiksel gerccedilekler bizimkinden farklı bir duyu-deneyime sahip olan bir zihin tara-fından kavranabilecek boyut şekil oluşum ve hıza ilişkin gerccedilekler uumlzerine kuruludur Descartes fizik-sel nesnelere ilişkin diğer tuumlrden gerccedilekleri ndashoumlrneğin insanların duyusal yetilerine goumlre değişiklik goumlsteren renk ve kokuya sahip olma- farklı olarak ele alır So-nuccedilta Descartes felsefesi fiziksel nesnelerin gerccedilekten ve doğaları gereği sahip oldukları şekil ve boyut gibi oumlzellikler karşısında fiziksel nesnelerin yalnızca sahip olur gibi goumlruumlnduumlkleri renk koku ve diğer duyusal nitelikler arasında ayrım yapan bir kuram olarak or-taya ccedilıkar Maddesel duumlnyaya ilişkin duyulara dayalı kavrayış ile daha yalın matematiksel kavrayış arasın-da ayrıma giderek bunlardan ikincisinin daha nesnel olduğunu savunmaya girişir (Sorell 2009 1112) Kısacası Descartes kişinin kendini duyulara dayalı bir kavrayıştan sıyırıp daha nesnel olanı benimsemesi ge-rektiğine inanır Bu da akılla muumlmkuumlnduumlr

Descartesrsquoın temel youmlntemi şoumlyle oumlzetlenebilir Oumlnce bir ilke olarak edinilmiş buumltuumln bilgilerim-den şuumlphe etmeliyim ve onları bir yana bırakarak ilk ve sağlam yeni bir duumlşuumlnceden yola ccedilıkmalıyım İnsanların buumltuumln duumlşuumlnceleri birbirine bağlıdır bir-birinden ccedilıkar bir duumlşuumlnce ondan oumlnce gerccedilekleşmiş başka bir duumlşuumlncedir Duumlşuumlnceler bir neden-sonuccedil zinciri iccedilinde suumlruumlp giderler (mekanizm) Oumlyleyse sırayı titizlikle kovalarsam doğru olmayan bir duuml-şuumlnceyi doğru sanmaktan sakınarak duumlşuumlnce zinciri-nin arasına yanlış bir duumlşuumlnce karıştırmazsam doğru olanrsquoa ulaşabilirim Bu durumda benim iccedilin kesin olan tek şey şuumlphe etmekrsquotir Buumltuumln bilgilerden şuumlphe etmek gerektiği benim iccedilin şuumlphesizrsquodir Şuumlphe et-mek duumlşuumlnmektir duumlşuumlnmekse var olmaktır Oumly-leyse var olduğum da şuumlphesizdir Duumlşuumlnuumlyorum o hacirclde varım (Cevizci 2012 285)

Descartesrsquoin teolojiye uygun duumlşmeyen mad-deci oumlğretisi ve maddeci fizyolojisi kendi doumlnemi ve sonrasındaki maddeci felsefeyi derinden etkile-miştir Oumlzellikle Berkeley (George 1685-1753) Kant (Immanuel1724-1804) Hegel (George Wilhelm Friedrich 1770-1831) Comte (Augus-te1798-1857) gibi filozoflarla idealist ccedilizgide Cabanis (Pierre Jean George 1757- 1808) ve Di-

Kartezyen felsefe adını Descartesrsquoin adının Latince karşılığı olan Renatus Caertesiusrsquotan alır

DuumlalizmDilimizde ikicilik terimiyle de karşılanan duumlalizm herhangi bir olguyu var eden bir-birine indirgenemez iki değeri de aynı anda kabul etme durumudur

Modern felsefenin Descartesrsquola başladığı kabul edilir

Kaynak httpsenwikipediaorgwikiRenC3A9_Descartes

177

Batı Edebiyatında Akımlar I

derot (Denis 1713-1784) gibi duumlşuumlnuumlrlerle ise materyalist ccedilerccedilevede Descartes duumlşuumlncesi devam etmiştir Descartes ldquoRuh ve Bedenrdquo duumlalizminde de goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzdeksel ve oumlzdeksel olmayanı metafizikselle fiziksel olanı kısacası teolojik felsefe ile doğa felsefesini bilimi ayırır

Aydınlanma Ccedilağı17 ve 18 Yuumlzyıllarda Avruparsquoda gelişen Aydın-

lanma Ccedilağı sanattan felsefeye felsefeden siyasete kadar toplumsal yapıları sarsan ve aklı işler kılmayı esas alan bir duumlşuumlnce akımıdır

Aydınlanma felsefesinin temelini toplumda-ki eksiklikleri gidermek iyilik adalet ve bilimsel bilgi duumlşuumlncesini yayarak gelenekleri politikayı yaşam koşullarını değiştirmeye ccedilalışmak oluştu-rur Bu felsefede bilincin toplumun gelişmesinde belirleyici rol oynadığı toplumdaki koumltuumlluumlklerin insanların cehaletinden ve kendi doğalarını anla-ma guumlcuumlnden yoksun oluşlarından kaynaklandığı idealist sanısı hacirckimdir (Frolov 1997 31) Ay-dınlanmacılar duumlnyanın ve kacircinatın akılla kavra-nabileceği ve akıl sayesinde insanlığın mutluluğa ve refaha kavuşabileceğini savunurlar Aydınlan-ma hareketi iccedilinde yer alan duumlşuumlnuumlrler duumlşuumlnce ve ifade oumlzguumlrluumlğuuml dinicirc eleştiri akıl ve bilimin değerine duyulan inanccedil sosyal ilerlemeyle bi-reyciliğe oumlnem verme başta olmak uumlzere bir dizi ilerici fikrin gelişimine katkıda bulunmuşlardır Oumlyle ki soumlz konusu temel ve laik fikirlerin mo-dern toplumların ortaya ccedilıkışında buumlyuumlk bir roluuml olmuştur (Cevizci 2010 165)

Aydınlanmanın koumlkleri doğanın belirli bir duuml-zen iccedilinde işlediğini fark eden ve bu duumlzende akli bir sistem olduğunu oumlne suumlren eski Yunan filo-zoflarına kadar uzanır Yunan filozofları takiben

yukarıda da adını andığımız Aquinolu Thomasrsquoın Aristorsquonun el yazmalarını Hristiyanlıkla sentez-lemesi pagan geccedilmişe sahip olmasına rağmen Hristiyanlığı kabul ettikten sonra ccedilelişkiye duuml-şen Yunan ve Latin kuumlltuumlruumlnuuml kadim geccedilmişiyle tanıştırır 14 Yuumlzyıla gelindiğinde ise İtalyarsquoda Francesco Petrarca (1304-1374)rsquonın oumlncuumlluumlğuumln-de klasik metinlere karşı buumlyuumlk bir ilgi oluşmaya başlayacak bu da huumlmanizme yol accedilacaktır Di-ğer taraftan Hollandalı hukukccedilu Hugo de Groot (Grotius 1583-1645)rsquoun De Jure Belli ac Pacis (İyi Yasa ve Barış Uumlzerine 1625) adlı eserinde uluslararası ilişkilerde doğal hukuka başvurulma-sı gerektiğini ileri suumlrmesi sekuumllerleşmenin oumlnuuml-nuuml accedilar Tam bu noktada modern bilimin oumlncuuml-suuml Francis Bacon (1561-1626)rsquoın (tuumlmevarımcı) ve Descartesrsquoın (tuumlmdengelim) dogmatik bilgiye karşı farklı youmlntemlerle de olsa karşı ccedilıkışını ha-tırlamak gerekir

Aydınlanmanın geccedilmişini belirlerken her şe-yin maddeyle ve fizikle accedilıklanabileceğine ina-nan Thomas Hobbes (1588-1679) ve John Locke (1632-1704)rsquoa ayrı bir oumlnem verilir İnsanı boş bir levha (Tabula Rasa) olarak goumlren ve insanın deneyimlerle kendini var ettiğini duumlşuumlnen Locke ampirist felsefesi ile akıl ccedilağının aydınlanmanın oumlncuumllerindendir

Hobbes ve Lockersquola İngilterersquoden yayılmaya başlayan aydınlanma Fransarsquoda politik bir tutu-ma doumlnuumlşuumlr Fransız filozofları yoğunluğu saraya kralın yetkilerini koumltuumlye kullanmasına youmlnetim biccedilimine ve ahlaki ccediluumlruumlmeye verir Descartesrsquoın akılcı oumlğretisini takiben Spinoza (Baruch 1632-1977)rsquonın dine karşı eleştirel tavrı ve yine rasyo-nalist duumlşuumlnme biccedilimi Montesquieu Voltaire ve Rousseaursquoya doğru bir hazırlıktır Bu sırada Fran-sızların Ansiklopedirsquoyi yayımlanması Aydınlan-ma adına en oumlnemli gelişmelerden biridir

Aydınlanma soumlzcuumlğuuml İngilizcedeki (En-lightment) Almancadaki (Aufklarung) Fransızcadaki (Sieacutecle de Lumieacuteres) ifade-lerinde olduğu gibi alegorik biccedilimde dili-mizde de karşılığını bulmuştur

Thomas Hobbesrsquoun Leviathan adlı eseri Batı siyaset felsefesinin temel yapı taşlarından biridir Hobbes devleti tanrısal bir kurum olarak değil yararlı bir aygıt olarak goumlruumlr

178

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Newton teorilerini geliştiren matematikccedili Le-ibniz (Gottfried 1646-1716) ise aydınlanmanın Almanyarsquodaki oumlncuumlsuumlduumlr Leibniz felsefesini de-vam ettiren Christian Wolff (1679 1754) Mo-dern Alman edebiyatının kurucularından Lessing (GottholdEphraim1729-1781) ve elbette eleştirel felsefenin oumlncuumlsuuml konumundaki Immanuel Kant (1724-1804) aydınlanmanın Almanyarsquodaki buumlyuumlk temsilcileridir

Genel olarak Aydınlanmayı belirleyen birtakım tavır ya da eğilimden soumlz edilebilir Bunlar sırasıyla huumlmanizm deizm veya ateizm akılcılık ilerlemeci-lik iyimserlik ve evrenselciliktir Bunlardan huumlma-nizm Aydınlanmada her şeyden oumlnce duumlnyanın sınırları doğa tarafından değil ulusal sınırlar tara-fından ccedilizilen insani bir duumlnya olduğu anlamına gelir Duumlnya tanrı tarafından yaratılmıştır fakat o artık insanların elindedir Buna goumlre duumlnya insanın

Kilise dogmalarına karşı ccedilıkarak din ve ifade oumlzguumlrluumlklerini savunan Voltaire aydınlanma ccedilağının

sembol ismidir

Kaynak httpolllibertyfundorgpeoplevoltaire

Aydınlanma duumlşuumlncesinin hızla yayılma-sını sağlayan gelişmelerin başında Ansik-lopedi (Encyclopeacutedie)rsquonin yayımlanması gelir Kilisersquonin yasaklama ccedilabalarına rağ-men eseri yayımlayan Ansiklopedirsquonin baş editoumlruuml Diderot olacaktır

Bilge Nathan eseriyle uumlccedil buumlyuumlk dinin ahlacirck temelleri bakımından eşitliğini ortaya koymaya ccedilalışan Lessing yapıtlarında tutuculuğa dinsel bağnazlığa karşı ccedilıkmış

ve oumln yargıları yıkıp hoşgoumlruumlyuuml taccedillandırmak istemiştir

Kaynak httpstrwikipediaorgwikiGotthold_Ephraim_Lessing

J J Rousseau 1762rsquode yayımlanan Top-lum Soumlzleşmesirsquonde egemenliğin tek sahi-binin halk olduğunu oumlne suumlrerek kraliyet otoritesine karşı ccedilıkar

179

Batı Edebiyatında Akımlar I

değerleri tutkuları umut ve korkularıyla belirlenen insani bir evrede bulunmaktadır Bu evrede insanın evrensel olan doğasına buumlyuumlk bir inanccedil beslenmiş-tir Temel duyguların fikirlerin her yerde aynı olup ulusal kuumlltuumlrel ve ırk bakımından farklılıkların ya-pay olduğu savunulur Aydınlanma boyunca bir yandan farklılıklara hoşgoumlruumlyle bakılırken bir yan-dan da insanın doğası ve gerccedilek anlamı guumln ışığına ccedilıkarılmaya ccedilalışılır (Cevizci2010 166)

19 yuumlzyılla birlikte romantikler tarafından ruh-suz muhafazakacircrlar tarafından da geleneksel ahlacircka ve dine karşı tavırlarıyla radikal olmakla succedillanma-ya başlanan Aydınlanma yine bu yuumlzyılla birlikte yerini Hegel Charles Darwin (1809-1882) ve Karl Marx (1818-1883)rsquoın duumlşuumlncelerine bırakmaya başlayacaktır Aydınlanmanın başat miraslarından biri pozitivizmdir Realizmin temelini oluşturan değerlerin başında geldiğini daha oumlnce de belirtti-ğimiz pozitivizmle konumuza devam edelim

PozitivizmOlguculuk olarak da bilinen pozitivizm en sağ-

lam bilginin bilimsel bilgi olduğunu savunan fel-sefi sistemdir Sosyolojinin babası sayılan August Comtersquoun sistemleştirdiği pozitivizme goumlre gerccedilek bilginin kaynağını doğa bilimleri oluşturur Klasik Alman idealizminin bilimsel gelişmeler sonucu or-taya ccedilıkan yeni felsefi problemleri ccediloumlzemeyişi kar-şısında bir alternatif olarak ortaya ccedilıkmıştır Kla-sik felsefenin varlık ve nedenler uumlzerindeki soyut ccedilıkarımlarının yetersizliğine inandıkları iccedilin deney yoluyla edinilemeyecek ccediloumlzuumlmlenip sınanama-yacak kavram ve oumlnermelerin anlamsız olduğunu duumlşuumlnmuumlşlerdir

Pozitivizm uumlccedil evrede gelişir Comte Emile Littreacute (1801-1881) John Stuart Mill (1806-1873) ve Herbert Spencer (1820-1903)rsquoın yer aldığı ilk evre Comte ve sosyoloji ağırlıklıdır Ampirio-kri-tisizmin ortaya ccedilıktığı ikinci evre fizikccedili ve felsefe-ci Ernst Mach (1838-1916) ve Richard Avenarius (1843-1896)rsquoun oumlncuumlluumlğuumlnde gelişir Avenarius buumltuumln metafizik bilgilere karşı ccedilıkmıştır Uumlccediluumlncuuml

evre ise Viyana ccedilevresi diye bilinen Otto Neurath (1882-1945) Rudolph Carnap (1891-1970) Mo-ritz Schlick (1882-1936) ile Berlin Bilimsel Felsefe Derneğirsquonin faaliyetlerini iccedilerir Bu doumlnemde ele alınan problemlerin başında bilimsel araştırmaların yapısı dil simgesel mantık vb gelir

Pozitivizmin oumlnderi Comtersquoa goumlre gerek idealist gerek materyalist olsun kadim filozofların uğraşı alanları metafizikseldir Oysa ona goumlre metafiziğin yerine bilimi koymak gerekir Felsefeden duumlşuumlnceyi ccedilıkarmaya ccedilalışır gibi duran bu kendi iccedilinde ccedilelişki-li goumlruumlnen sav bilimi felsefenin oumlnuumlne alır Meta-fiziğe karşı ccedilıkış bir muumlddet sonra dine karşı oluşa doumlnuumlşuumlr Bu defa bilimin dinleşmesi ve metafiziğe doumlnuumlşmesi gibi bir paradoks ortaya ccedilıkacaktır

Felsefe tarihccedilileri Comtersquoun felsefe bilim ve dine dair fikirlerinin aslında yeni bir siyasi soumlylem oluşturmak iccedilin zemin hazırlığı olduğunu duumlşuuml-nuumlr ldquoBu siyasa Comtersquoun lsquoİlke olarak sevgi temel olarak duumlzen erek olarak ilerlemersquo formuumlluumlyle dile getirilirrdquo (Cevizci 2010 317) Oumlncelikle bir sos-yolog olan ve sosyolojiyi diğer bilimlerin bir adım oumlnuumlnde konumlandırdığını bildiğimiz Comte toplumsal değişmenin de siyasayla bağlantılı oldu-ğunu duumlşuumlnuumlr 1789 İhtilalirsquonin getirdiği en oumlnem-li değerlerden biri olan ldquooumlzguumlrluumlkrdquo sorununu doğal biccedilimde ccediloumlzecek bir siyasa arayışındadır bir taşın nasıl oumlzguumlrluumlk sorunu yoksa bir insanın da boumlyle bir sorunu olmamalıdır

ldquoİnsani olan hiccedilbir şey bana yabancı değil-dirrdquo soumlzuuml Aydınlanmanın en oumlnde gelen sloganlarından biridir

Guumlnuumlmuumlzuumln demokratik siyasi yapılarının temellerini atanlardan birisi pozitivizmin oumlncuumlsuuml Auguste

Comtersquodur

Kaynak httppositivistsorgblogarchivestagauguste-comte

180

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Comte insanoğlunun gerccedileği bulma seruumlvenini uumlccedil aşamada değerlendirir Buna goumlre ilk aşamada olguların birbiriyle fark ve benzerliklerini ortaya koyacak bilgi ve araca sahip olmayan ilkel insan vardır ve dolayısıyla tanrıbilimsel hacircl devrededir Bunun iccedilin de duumlşsel imgesel varlıklar oluşturur İkinci evrede insan aklı metafizik hacircle evrilir Tan-rısal varlıkların yerini soyutlamalar alır Son aşa-mada ise -bilim sayesinde- olguları goumlzlemleme ve birbiriyle farklılıklarını goumlrebilme yetisine ulaştığı iccedilin pozitif hacircle geccediler Comte insanın kendi birey-sel tarihinde bir başka deyişle yaşam seruumlveninde de bu evrelerden geccediltiğini ve bu durumun kalıcı olduğunu duumlşuumlnuumlr

Toplamak gerekirse pozitivizm deney ve goumlz-lemle ispatlanmış bilimsel bilgiyi esas alır Batıl inanccedillar ve din gibi sınanamayan ve ispatlanama-

yan bilgilerin insanoğlunun ilerlemesinin oumlnuumlnde engel teşkil ettiğini ileri suumlrer Bu tip bilgiyi bilim oumlncesi olarak ele alır ve metafizik ile bilim arası-na keskin bir ccedilizgi ccedileker Akıl goumlzlem ve deneyle elde edilen bilginin oumltesinde hiccedilbir bilgiye oumlnem vermez Bu youmlnuumlyle pozitivizm bir muumlddet sonra bir duumlnya goumlruumlşuuml ideoloji hacirclini alacak hatta po-zitivizmin bazı ileri derecede savunucuları iccedilin bu felsefe bir din hacircline gelecektir

Realizm tam da yukarıda kısaca aktarmaya ccedila-lıştığımız Aydınlanma Ccedilağırsquonın pozitivizmin ve Sanayi Devriminin Avrupa toplumsal ve siyasi ya-şamında hızla etkili olmaya başladığı bir ortamda filizlenir Realizmi oluşturan sosyokuumlltuumlrel yapıyı tanıdıktan sonra artık Batı edebiyatının belki de en guumlccedilluuml yazarlarının ccedilıktığı ve etkisi hacirclacirc devam eden akımına geccedilebiliriz

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Kartezyen felsefe Aydınlan-ma ve pozitivizm arasındaki ilişkiyi accedilıklayın

Pozitivizmin bilgiye ulaşma yollarını idealist akılcılıkla karşılaştırın

Aydınlanma Ccedilağı ve poziti-vizmin buguumlnuumln duumlnyasına etkilerini tartışın

3 Kartezyen felsefeyi tanımlayıp accedilıklayabilmek4 Aydınlanma Ccedilağırsquonı ve felsefesini accedilıklayabilmek

5 Pozitivizmi tanımlayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

REALİZMİN DOĞUŞU VE TEMEL İLKELERİRealizm doumlnemin akademik ve sosyokuumlltuumlrel sınırlamalarına karşı ccedilıkışla başlar Akademik sanatın

sanatsal uumlretim sırasında sanatccedilıyı belirli sınırlar ccedilerccedilevesinde faaliyet goumlstermeye zorlaması yeni gerccedileklik arayışlarını beraberinde getirir

Realizm 1850rsquolerden itibaren oumlnce resim alanında gelişmeye başlar Gustave Courbet (1819-1877)rsquonin ldquoOrnansrsquota Cenazerdquo eseri realizmin ccedilıkışı olarak kabul edilir Bu resim etrafında gelişen tartışmalar yavaş yavaş realist kuramın da oluşmasına vesile olur Tartışmanın ateşli ismi Champfleury (Jules Franccedilois Felix Husson 1821-1889)rsquonin Lettre a Mme Sand (Madam Sandrsquoa Mektup) eseri gerccedilekccedililiğin manifestosu niteliğindedir Yazılarıyla Courbetrsquonin tanınmasını sağlayan da odur Romanın guumlnluumlk yaşamın fotoğrafı olması gerektiğine inanmıştır

181

Batı Edebiyatında Akımlar I

İlk kez kendisini realist olarak tanımlayan sanatccedilı da Courbetrsquodir ldquoSanatccedilının Atoumllyesirdquo adlı buumlyuumlk oumll-ccediluumlluuml (361X598) tablosunun 1 Paris Duumlnya Sergisirsquone kabul edilmeyişinin ardından bu tabloyla beraber di-ğer bazı ccedilalışmalarını aynı serginin girişinde ldquoRealizm G Courbetrdquo adıyla sergiler Resmin somut bir sanat olduğuna dair bir de bildiri yayımlar Courbet zaten yukarıda andığımız ldquoOrnansrsquota Cenazerdquo yanında ldquoTaş Kıranlarrdquo gibi ccedilalışmalarıyla yeterince buumlyuumlk tartışma-lara yol accedilmışken Paris Sergisinin ardından daha dev-rimci bir kimliğe buumlruumlnuumlr Onun anarşist Proudhon (Pierre Joseph 1809-1865)rsquola tanışması goumlruumlşlerinin de radikalleşmesine sebep olur Sanatı insanın zihnini accedilan devrimci bir uyarıcı olarak goumlruumlr

Elbette Courbet birdenbire realist sanatın oumlncuumlsuuml olarak ortaya ccedilıkmamıştır Onun estetik geri planında romantizm ve realizm arasında koumlpruuml olarak nitele-nebilecek Barbizon Okulunun akademik sanata karşı ccedilıkışı yatar Barbizon Okulu 19 Yuumlzyılın ortalarında romantizmin doğaya kaccedilış ilkesinden filizlenen an-cak onların melodramatik resimselliğine karşı ccedilıkarak doğalcılığa youmlnelen bir sanat okuludur Courbet gibi akademik geleneğe karşı ccedilıkmışlardır Theacuteodore Ro-usseau (1812-1867) ve Jean Franccedilois Millet (1814-1875) yanında Charles Franccedilois Daubigny (1817-1878) Narcisse-Virgile Diaz de la Pena (1807-1876) gibi ressamların oluşturduğu bu ekol zaman zaman romantik duyuşlu bir goumlruumlnuumlm arz etse de ccediloğunlukla tabiatın goumlrkemli goumlruumlnuumlşlerini sunan nesnel manza-ra resimlerine youmlnelir Bunların iccedilerisinden Milletrsquonin koumlyluumlleri ve toprak işccedililerini eski resimde ancak aris-tokratların ulaşabildiği bir ihtişamla resme dacirchil et-mesi oumlnemlidir Milletrsquonin işccedilileri resmetmesi gibi bir başka gerccedilekccedili ressam Honoreacute Daumier (1808-1879) de bu defa Parisrsquoin varoşlarından yoksul boumllgelerin-den manzaralar sunar buralarda yaşayan iyi koumltuuml sı-radan insanları ve politikacıları sanata sokar Courbet gibi ateşli bir devrimci olan sanatccedilının bu tavrı klasik sanatta kabul edilebilecek bir durum değildir Gittik-ccedile sosyalist fikirleri benimseyen Courbet ve Milletrsquoden sonra Daumierrsquoin de aynı ccedilizgide malzeme olarak seccedil-tiği sosyolojik ccedilevreler sanatın siyasallaşmasının da goumlstergesidir

Gustave CourbetldquoOrnansrsquota Cenazerdquo (1850)Kaynak httpwwwtarihnotlaricomgustave-courbetgustave-courbet-ornansta-cenaze-toreni

Gustave Courbet ldquoMuumllkiyet hırsızlıktırrdquo soumlzuumlyle tanınan ve kendisini ilk kez anarşist olarak tanımlayan

yakın arkadaşı Proudhonrsquoun da portresini yapmıştır

Kaynak allposterscom

ldquoBarbizon Okulurdquo adını oumlncuumlleri olan Theacuteodore Rousseau ve Jean Franccedilois Milletrsquonin yoksulluk nedeniyle yerleştikle-ri Barbizon kasabasından alır

182

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Realizmin Edebiyata YansımasıRealizmin insanı ccedilevreyle bir buumltuumln hacirclinde ele alan anlayışı kısa suumlrede edebiyatccedilılar arasında da ya-

yılır Courbetrsquonin resimdeki etkisini Gustave Flaubert (1821-1880) roman sahasında bir adım oumlteye taşır Fransız edebiyatıyla realizmi tanıştıran kişi olarak bilinen Flaubertrsquoin başyapıtı Madam Bovary (1857) burjuva ahlacirckını realist bir tutumla goumlzler oumlnuumlne sermesiyle Fransız sanat ccedilevrelerini derinden sarsar Katı nesnelliği ile kadın doğasını ifşa etmeye ccedilalışan bu roman ahlak dışılık succedillamalarına maruz kalır

Flaubertrsquoden oumlnce Stendhal (Marie-Henri Beyle 1783-1842) ve Balzac (Honoreacute de Balzac 1799-1850)rsquoı da realizmin yapı taşları arasında değerlendirmek gerekir Stendhal ve Balzacrsquoın goumlzleme ve betim-lemeye dayanan romantik realizm anlayışı ile Flaubert sonrası realizm anlayışının temel farkı oumlncekilerin

Jean Franccedilois Millet Başak Toplayan Kadınlar 1857

Kaynak wikiartorg

Barbizon ressamlarının en oumlnde gelenlerinden Theacuteodore Rousseaursquonun ldquoFontainebleau Ormanırdquo adlı yağlı boya ccedilalışması guumlnuumlmuumlzde halen Louvre Muumlzesirsquonde sergilenmektedir

Kaynak artukorg

183

Batı Edebiyatında Akımlar I

iyimser yaklaşımına karşılık ardıllarının ccedilirkin ve koumltuuml olan uumlzerinde yoğunlaşmasıdır

Madam Bovaryrsquonin Fransız kamuoyunu sars-tığı yıllarda realizmin ayak seslerini duyuran bir diğer gelişme de Louis Edmond Duranty (1833-1880)rsquonin kısa soluklu dergisi Le Reacutealisme (1856-57) olur Duranty ldquogerccedilekrdquoi bir slogan hacircline getirir ve sonra realizmin kriterlerini belirler Dergisinde romantizmin Victor Hugo (1802-1885) ve La-martine (1790-1869) gibi temsilci isimlerine karşı cephe alır Realizmin Flaubertrsquoden sonra edebiyat sahasındaki ccedilıkışı Goncourt Kardeşler (Edmond de Goncourt 1822-1896 ve Jules de Goncourt 1830-1870)rsquo le devam edecektir

1848 devriminin başarısızlığı yukarıda bazı-larını andığımız Fransız yazarlarını yeni gerccedileklik arayışına itmiştir Tıpkı romantiklerin Fransız ih-tilalinin coşkunluğunu aktarabilmek iccedilin Kuzey edebiyatlarına başvurması gibi realistler de gerccedile-ği doğru bir biccedilimde aktardıklarını duumlşuumlnduumlkleri İngilterersquoden Charles Dickens (1812-1870) Willi-am Makepeace Thackeray (1811-1863) Rus ede-biyatından Nikolay Gogol (1809-1852) İvan Tur-genyev (1818-1883) ve Leo Tolstoy (1828-1910) gibi yazarları takip etmeye başlar

Realizmin Habercileri Stendhal ve Balzac

Realizmin toplumsal geri planı olduğu gibi es-tetik bir geri planı da vardır Stendhal ve Balzac romancılığının 1850 sonrası realist yazarlarına ve realizmin kuramlaşmasına katkısı buumlyuumlktuumlr

Romantizmle realizm arasında koumlpruuml olduğunu daha oumlnce de belirttiğimiz Stendhal Restorasyon doumlnemi Fransasının karamsar bir panoraması olan Kırmızı ve Siyah (1830) ve Parma Manastırı (1839) romanlarında siyasal konulardaki ve psikolojik tah-lillerdeki derinliği ile dikkat ccedileker Stendhal nesnel gerccedilekliğe olan meylini ldquoideolojirdquo kavramını ilk kez kuramlaştırmaya başlayan Destutt de Tracy (1754-1836) ve ansiklopedinin hazırlanmasında oumlnemli rol oynayan Aydınlanma Ccedilağırsquonın guumlccedilluuml ismi Claude Adrien Helveacutetius (1715-1771)rsquotan edinir Stendhal romanları iccedilin ldquoBuumlyuumlk bir yol uumlzerinde gezinen bir aynadırrdquo ifadesini kullanırken goumlzleme verdiği oumlne-me işaret eder Ancak unutulmamalıdır ki roman kahramanlarını tıpkı bir akademik ccedilalışmada oldu-ğu gibi dış ccedilevreden goumlzlemleyip onların oumlzelliklerini fişleyerek oluştursa da Stendhal dış duumlnyanın ger-ccedileklerini birebir yansıtmakla yetinmez Romantik bir etkiyle kahramanlarının tutkularını hayallerini coşkunluklarını da devreye sokar ve kendisi de bu coşkunluğun iccedilinde sanatccedilı olarak yer alır Her şey-den oumlnce Julien Sorel (Kırmızı ve Siyah) ve Fabrice (Parma Manastırı) gibi kahramanlarının kendi haya-tından izler taşıdığı bilinen bir şeydir Ancak Stend-hal kendi hayatı ile roman kahramanları arasına duvar ccedileker ve tahlillerinin santimantalizme kurban gitmesine ve gerccedilekliğin zedelenmesine izin vermez

Stendhal yukarıdaki ayna metaforunun da işaret ettiği gibi goumlzleme ayrı bir oumlnem verir Napoleacuteonrsquola savaşa katılmak gibi hayatında sıra dışı birccedilok de-neyim olan Stendhal iccedilin goumlzlem yapabileceği bir-birinden farklı pek ccedilok yer ve insan olmuştur Ccedilev-resinde goumlrduumlğuuml bu kişileri ve tanık olduğu olayları bir vakanuumlvis edasıyla kaydeden yazar romanla-rında bu notları kullanmıştır Aynasını ccedilevresinde dolaştırdıktan sonra kaleme doumlkerken de muumlmkuumln olduğunca şahsi duygularını işe karıştırmamıştır Stendhalrsquoin Kırmızı ve Siyah gibi bazı eserlerinin konusunu gerccedilek hayattan alması da realizmin bir başka oumlzelliği olarak dikkat ccedileker

İnsanlık Komedisi başlığında topladığı roman ve hikacircyeleriyle klasik roman tekniğinin kurucuları arasında yer alan Balzac da realizmin ilk evresinde

Romantizmden realizme geccedilişte bir koumlpruuml olan Stendhal uumlnuumlnuuml Kırmızı ve Siyah romanıyla perccedilinlemiştir Ccedileşitli

takma adları olan yazarın ldquoStendhalrdquo ismi Prusyarsquonın aynı adlı bir kentinden gelir

Kaynak httpstrpinterestcomgfne36stendhal-henry-beyle

184

Realizm (Gerccedilekccedililik)

değerlendirilir Balzac eserlerini uumlccedil grupta topla-ma gayretindedir Bunlardan ilki insan yaşamını ve toplumu oluşturan başat ilkeleri belirlemeye ccedilalış-tığı ldquoccediloumlzuumlmleyici-analitikrdquo gruptur İkincisi insan davranışlarını ve eylemlerini belirleyen sebepleri değerlendirme niyetinde olduğu ldquofelsefi inceleme-lerrdquo sonuncusu ise insan davranışlarının bu defa sonuccedillarına youmlnelen ldquotoumlre incelemelerirdquodir Toumlre incelemelerini taşralı askericirc kırsal gibi denek kişi sahne ve mekacircnlar uumlzerinden yapacaktır

ldquoYaşamımın oumlykuumlsuuml yapıtımın oumlykuumlsuumlduumlrrdquo diyen Balzac da Stendhal gibi zaman zaman ro-mantizm sularında gezinse de kişisel deneyim ve goumlzlemlerini nesnel bir tavırla aktarır İnsanın aşk maddi hırslar gibi toplumdan topluma değişmeyen evrensel denilebilecek youmlnlerini malzeme olarak alır ve her zaman her doumlnemde geccedilerli olabile-cek bir soumlylem yaratmayı amaccedillar Realist akımın başyapıtlarından sayılan Goriot Baba ve Vadideki Zambakrsquoın hacirclen okunuyor olması gibihellip Balzacrsquoın okuyucuda gerccedileklik duygusu uyandırmak adına farklı romanlarda aynı kişileri farklı işlev ve oumlnem derecelerinde kurgulaması realizmin ara ara muumlra-caat ettiği tekniklerden biri olacaktır

Stendhalrsquode olduğu gibi Balzacrsquoı da rasyonel duuml-şuumlnceye sevk eden bir iki isim vardır Bunlar iccedilinde Geoffroy Saint- Hilairersquoın (1772- 1844) ayrı bir yeri vardır Bu doğa bilgini ldquoPhilosophie anatomiquerdquo (1818-1822) adlı eserinde şu ana ilkeyi savunur Hay-vanların organizması genel bir plana bağlıdır Bu genel plandaki detay değişiklikler tuumlrleri meydana getirir oumlyle ki buumltuumln hayvanlar değişmeyen aynı şekli koruyan bir plana bağlıdırlar Şimdiki buumltuumln tuumlrlerin suumlrekli ccediloğal-ma yoluyla ilk tuumlrden gelmiş olmaları gerekir Şimdiki tuumlrlerin farklı ve ccedilok oluşu ccedilevreleyen ortamlarda mey-dana gelen beklenmedik değişikliklerle accedilıklanır Balzac roman anlayışını romanda goumlzlemin gerekli olduğu duumlşuumlncesini Geoffroy Saint-Hilairersquoın bu teorisi uumlzeri-ne oturtmuştur Uumlstat kendi roman sanatı hakkındaki goumlruumlşlerini şoumlyle accedilıklar ldquoİnsanlık Komedisirsquoyle ilgili ilk duumlşuumlnce insanlarla hayvanlar arasındaki bir karşı-laştırmadan geldi Bir tek hayvan vardır Buumltuumln canlı varlıklar iccedilin Tanrı bir tek ve aynı modelden yararlan-mıştır Hayvan dış şeklini daha doğrusunu soumlylemek gerekirse şeklindeki farklılıkları gelişmek iccedilin iccedilinde bulunduğu ortamlardan alan bir koumlkendir Hayvan tuumlrleri bu farklılıklardan meydana gelir Tartışmalara yol accedilmazdan ccedilok oumlnce bu sistemle yoğrulduğum iccedilin goumlrduumlm ki toplum doğaya benzemektedir Toplum insanın davranışlarının yer aldığı ortamlara goumlre on-dan zoolojideki alt tuumlrler kadar farkı insanlar yapmı-yor mu Bu bakımdan hayvan tuumlrlerinin var oluşu gibi toplumsal tuumlrler var olmuştur ve her zaman da var olacaktırrdquo (Goumlker 1982 51)

Goumlruumllduumlğuuml gibi Balzac toplumu ve insanı bir doğa bilgininin hayvan tuumlrlerini izah ettiği şekilde duumlşuumlnuumlr Toplumsal ortamın insanın davranışları karakteri uumlzerinde etki yaptığı duumlşuumlncesinden hare-ket eden Balzac romanlarında geccedilecek olayların ya-şanacağı yerlere evlere sokaklara gitmiş goumlrmuumlş ve notlar almıştır İlgili dokuumlmanları toplamak amacıy-la Paris iccedilinde uzun gezintiler taşrada seyahatler duuml-zenlemiştir Ayrıca gerektiğinde yetkili kişilere baş-vurmuş onlardan roman konularıyla ilgili bilgiler almıştır Goumlzleme verdiği oumlnem nedeniyle Balzacrsquoın romanlarında olayın geccediltiği şehre ccedilevreye yere ait tasvirler geniş yer tutar Roman kahramanlarının ya-zar tarafından ccedilizilen portreleri bir başka realist oumlğeyi oluşturur Onların dış goumlruumlnuumlmleri uzun uzun tasvir edilir (Goumlker 1982 52) Kısacası roman anlayışı ve kullandığı tekniklerle Balzac realist yazarlar iccedilin bir ccedilıkış noktası olmuştur

Balzacrsquotan Sonra Stendhal ve bilhassa Balzacrsquoı takiben realist-

ler gerccedilekliği pozitivizm dairesi iccedilinde tanımlar Champfleury ve Henri Murger (1820-1861) gibi romancılar Balzacrsquotaki romantik unsurlardan sıyrı-lıp giderek mutlak realist bir tavır almaya başlar Hatta bilfiil kendisinin tanık olmadığı olayları yaz-

Honore de Balzac Duumlnya edebiyatının roman tuumlruumlndeki en buumlyuumlk isimlerinden biri olarak kabul edilir

Kaynak newyorkercom

İnsanlık Komedisi ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz Tahsin Yuumlcelrsquoin İn-sanlık Guumllduumlruumlsuumlrsquonde Yuumlzler ve Bildiriler isimli ccedilalışmasına bakabilirsiniz

185

Batı Edebiyatında Akımlar I

mamak gibi bir prensip de edinirler Romanlardaki olayların ve kahramanların gelişimini nedensellik zinciri iccedilinde en kuumlccediluumlk ayrıntısına kadar hiccedilbir boşluk bırakmaksızın anlatırlar Bu durum ince işlenmiş bir kurgu demektir ve yazar kurgu uumlze-rinde mutlak bir hacirckimiyete sahiptir Flaubert ve Goncourt Kardeşlerrsquoin romanlarını yazmadan oumlnce ansiklopedilerden kitaplardan araştırma ve notlar-dan yararlandıkları anlatacaklarının gerccedilekliğin-den emin olmak iccedilin araştırma yaptıkları ve hatırı sayılır birer kuumltuumlphaneleri olduğu bilinir Amaccedilla-dıkları nesnellik ve bilimselliktir Bir bilim adamı titizliğinde bilimsel youmlntemler eşliğinde sağlam sonuccedillara varmayı hedeflerler Stendhal ve Balzac iccedilin kaynak durumundaki belge 1850 sonrası iccedilin bir malzeme hacircline gelmiştir ve amaccedil durumunda-dır Oumlrneğin Goncourt Kardeşler roman yazarıyla tarihccedilinin eylemini birbirine yaklaştıracaktır

Balzac sonrası ilk realistlerin ardından Flaubert ve Goncourt Kardeşlerrsquoi ayrı bir yere koymak gere-kir Flaubertrsquole birlikte realizmin ldquovesikalara dayan-mardquo ve ldquovaka ve tipleri gerccedilek hayattan almardquo şek-lindeki iki ana ilkesi ortaya konur Bunu muumlmkuumln olduğunca ldquonesnel olmardquo ilkesi takip eder Boumlyle-likle Flaubert Balzacrsquoın vakaları gerccedilek hayattan alma ve hafif romantik bir tavırla işleme ilkesi ile birlikte Champfleuryrsquonin goumlzleme dayalı kuru rea-lizmini sentezlemiş olacaktır

Yukarıda Stendhal ve Balzacrsquoı doumlnuumlştuumlren duuml-şuumlnuumlrleri goumlrduumlk Flaubertrsquoi de realist olmaya iten buna benzer bir hikacircye vardır Flaubert yakın ar-kadaşları Maxime du Camp (1822-1894) ve Louis Bouilhet (1822-1869)rsquoe Ermiş Antonius ve Şeytan kitabını bitmeden oumlnce goumlruumlşlerini almak uumlzere okutur Her ikisi de Flaubertrsquoin bu eserini ldquoateşe at ve bir daha soumlzuumlnuuml bile etmerdquo diyerek acımasızca eleştirir Ardından Bouilhet Flaubertrsquoe ldquoesin perine ekmek ve sudan başka bir şey vermemelisin yok-sa bu şiirsellik onu oumllduumlrecekrdquo diye bir oumlğuumlt verir Yapması gerekenin de Balzacrsquoın Yoksul Akrabalarrsquoı gibi romanlar yazmak olduğunu belirtir Karısı Delphine kendisini aldattığı iccedilin kahrından oumllen Normandiyalı hekim Delamarersquonin oumlykuumlsuumlnuuml oumlr-nek olarak Flaubertrsquoin oumlnuumlne sunar İşte Gustave Flaubertrsquoin oumlluumlmsuumlz romanı Madam Bovary oumlnce bu olaydan sonra da bir başka ldquokoumltuuml yola duumlşmuumlş kadınrdquo Louise Pradierrsquoin anılarından esinlenilerek yazılacaktır Emma Bovaryrsquonin gerccedilekte kim ol-duğu sorusu youmlneltildiğinde Flaubert Emmarsquonın kendisi olduğunu soumlyler Yine romanı iccedilin ccedilalışır-ken ldquoBenim zavallı Bovaryrsquom şu anda Fransarsquoda yirmiden fazla koumlyde acı ccedilekiyor ve ağlıyorrdquo notunu duumlşen Flaubert hem toplum iccedilinde kadının yerini belirlemeye hem de bilinen ama itiraf edilemeyen gerccedilekleri ifşa etmeye ccedilalışır

Flaubertrsquoin romanı ilk kez 1856 yılında Revue dergisinde tefrika edilir Hemen ardından roman ahlakdışı olduğu gerekccedilesiyle Fransız huumlkumeti ta-rafından dava edilir Usta yazar bu davada mahkucircm olmaktan kıl payı kurtulur

Realizmin ccedilıkış eseri Madam Bovaryrsquonin akım accedilısından oumlnemi en kuumlccediluumlk ayrıntısına kadar man-tık silsilesini bozmadan karakterlerin ruh hacircllerini ortaya koyması ve duyguya yer vermeyen sağlam nesnelliğidir Realizmin ve tam anlamıyla natuumlra-lizmin ana temalarından biri olan burjuva eleştirisi ise hem bu romanın hem de Flaubert kuumllliyatının vazgeccedililmezleri arasındadır

Flaubert bir romancının karakterlerini objektif bir şekilde muumlşahede etmesini onların yaşadıkları ruh olaylarının iccediline girebilmesini ve objektif bir şekilde bu olayları tahlil etmesini istemiştir Gon-court Kardeşler ise romanı bilimsel terimlerle ta-nımlamışlar onu tarih gibi duumlşuumlnuumlp gerccedilek dokuuml-manların kaydı olarak goumlrmuumlşlerdir (Kantarcıoğlu 1993 123) Goncourt Kardeşler şekil konusunda Flaubertrsquoe goumlre daha hassastır

Gustave Flaubert Madam Bovary romanıyla realizmin başyapıtlarından birine imza atmıştır

Kaynak httpwwwedebiyathabernetmadame-bovary-siradan-insanlar-yasak-iliskiler-sira-disi-bir-

roman-hasan-sarac

186

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Realizmin yazarları esas alan bir gelişim ccedilizgisi oluşturulmak istense ilk olarak romantizmden rea-lizme geccedilişi teşkil eden Stendhal ve Balzacrsquoı ikinci safhada Champfleury gibi mutlak realistleri ardın-dan sentezci Flaubertrsquoi ve son safhada Goncourt Kardeşlerrsquoi koymak gerekir Goncourt Kardeşler ise realizmden natuumlralizme geccedilişte bir koumlpruuml olacaktır Bu noktada son olarak Goncourt Kardeşlerrsquoin rea-lizm adına neler yaptıklarına bir bakalım

Realist akımın hususlarını tam anlamıyla uygula-ma hassasiyeti taşıyan Goncourt Kardeşler Balzac ve Champfleuryrsquonin tip ve olayları gerccedilek hayattan alan sosyolojik temelli romanları ile Flaubertrsquoin ince titiz işccedililiğini birleştirip realizmin tipik eserlerini vermiş-lerdir Onların eserlerinde kusur olarak goumlruumllebilecek şey Balzac ve Flaubert gibi zaman zaman romantiz-min naifliğine kayamamak ve edebicirc metnin duyguları harekete geccedilirmeyi amaccedillayan bir sanatsal yapı ol-duğunu unutup salt realizm iccedilinde dokuumlmantasyon kuruluğunda kalmaktır Yukarıda da belirttiğimiz gibi Goncourt Kardeşler aynı zamanda natuumlralizme geccediliş evresini oluşturur Kardeşinin oumlluumlmuumlnuumln ardından Edmond tamamen natuumlralizme kayacaktır

Realist Edebiyatın Temel İlkeleri Realizmin sanat ve edebiyattaki felsefi episte-

molojik altyapısı ile birlikte tarihsel seruumlvenine de kısaca baktıktan sonra akımın estetik oumlzelliklerinin neler olduğunu maddeler hacirclinde toplu bir şekilde ele almak yerinde olacaktır

1 Gerccedileğin Temel Olması Sanat akımlarının estetik yapısını belirleyen ana unsur ldquogerccedilekrdquo olarak neyi aldıklarıdır Gerccedileğin ccedileşidi ya da niteliği belirlendikten sonra sanat eseri buna goumlre şekillenir Sanatsal gerccedileklik dediğimiz bu terimin iccedilinde duyguları bilinccedilaltını ya da nesnel gerccedilekleri goumlrebiliriz Buumltuumln akım-lar kendilerinin ele aldığı gerccedileğin mutlak doğru olduğu oumlngoumlruumlsuuml ile yola ccedilıkar Re-alistlerin gerccedileği ise yaşanmış elle tutulan goumlzle goumlruumllen nesnel gerccedileklerdir Bu realiz-min dayandığı pozitivizm ilkesi ile ilgili bir durumdur Pozitivizmin ilgi alanı maddedir Sınanabilen deneyler yoluyla elde edilen bil-giyi oumlnceler ve metafiziği reddeder

Realizm gerccedilekleşmesi imkacircnsız şeylere idealleri oluşturan romaneske karşıdır Ha-yallere imgelere gerccedilek hayatta yaşanma ihtimali duumlşuumlk olaylara yer vermez

Sevim Kantarcıoğlu realizmi natuumlralizm ve romantizme karşı bir tepki olarak goumlren W Wimsatt ve C Brooksrsquoun realistlerin gerccedilek olarak neyi kabul ettiğine dair duumlşuumlncelerini şoumlyle aktarır ldquoGerccedilekccedili edebiyatın en karak-teristik nitelikleri olarak tarih bilincini bilim-selliği olgu gerccedilekccedililiğini ve sosyal gerccedilekccedililiği goumlsteren bu yazarlara goumlre gerccedilekccedili edebiyat sadece gotik romanları macera romanlarını alegorik ve sembolik ifade ve duumlşuumlnce bi-ccedilimlerini değil klasik dengeyi muhafazakacircr ahlacirckı da gerccedilek dışı saymış ve sanatta yepyeni bir gerccedilek anlayışının gerektiğini ifade etmiş-tir (Kantarcıoğlu 1993 134)

Stendhalrsquoin roman iccedilin ldquoyol uumlzerinde gez-dirilen aynardquo metaforuyla duyumsatmak istediği yaşanmış ve goumlzlemlenebilir ne ka-dar olgu varsa bunların realizmin gerccedilekleri olduğudur Buna goumlre realist yazar roman-tikler gibi olağanuumlstuumlluumlklerden rastlantılar-dan mucizelerden sıyrılacak ve belgelere yaşanmış hayat hikacircyelerine tarih kitapları-na guumlnluumlklere muumlracaat edecektir Elbette roman kuru bilgilerin ardı ardına yığılması demek değildir Bilgiler mantıksal bir silsi-le iccedilerisinde luumlzum derecesine goumlre ve yapı iccedilerisinde gerekli ise metne dacirchil edilecek-tir Sanatsal gerccedilek ile hayatın gerccedileği ola-bildiğince yakınlaştırılacaktır

2 Nesnellik İlkesi Romancının malzeme-si kuşkusuz toplum ve insandır Realizm romantizmin kendisi ile toplum arasında mesafe koymaksızın okuyucunun duygu-larını harekete geccedilirmeye ccedilalışan anlayışı karşısında kendisi ile ele alacağı olay arasına oumlzellikle mesafe koyar Dışarıdan goumlzlemler ve kendi dahli olmadan goumlzlemledikleri-ni olduğu gibi yansıtmayı amaccedillar Poziti-vizmin olay ve olguları nedensellik dairesi iccedilinde determinist bir yaklaşımla bilimsel veriler doğrultusunda ele aldığı gibi realist-ler de malzeme olarak kullandığı toplumsal gerccedilekliklere bilim adamının nesnelliği ile yaklaşır Anlattığı vakaların cereyanı sıra-sında ya da kahramanlarının davranışları-nı betimlerken muumlmkuumln olduğunca kendi duygularını işe karıştırmaz Bu noktada yazarın boumlyle bir tavır sergilediğinde bir belgeselci ya da tarihccedili olmaktan oumlte ge-ccedilemeyeceği gibi bir soru sorulabilir Yazar

187

Batı Edebiyatında Akımlar I

kahramanlarının kişiliklerini yapılandırır-ken mekacircnlarını seccedilerken ya da bir kişilik yapısını romanı iccedilin tercih ederken ilk etap-ta elbette oumlzneldir Ancak realist romancı kahramanının iyi ya da koumltuuml davranışlarını yargılayan metin iccedilerisinde aralara girip ahlacirck dersi vermeye ccedilalışan birisi de değil-dir Olayların akışının doğal seyrine -eşya-nın tabiatına aykırı bir biccedilimde- muumldahale etmez Kahramanlarına da anlattığı olaylara da mesafesini korur Olayların aktarımında bir aracı niteliğindedir Olayları yorumlayıp buradan hangi dersleri ccedilıkarmamız gerekti-ğini salık vermez

3 İnsan Tabiatı Realizm evrensel insan tabi-atına yoğunlaşır İnsanın benliğine ait ilkel oumlzellikler oumln plana ccedilıkarılır Maddeye duumlş-kuumlnluumlk arzular cinsellik accedillık vb insandan insana değişmeyecek değerler determiniz-min nedenselliğin uygulanması iccedilin birebir-dir Realist eserlerde insan ccedilevre ve toplum iccedilinde sunulur ve yukarıdaki değerlerle sına-nır Sonu başından belli bir kurguya doğru her insanın aynı şartlar altında aynı şekilde davranacağı ve sonucun da bu durumda aynı olacağı ilkesiyle hareket edilir Ccediluumlnkuuml insan her şeyden oumlnce biyolojik bir varlıktır Pozi-tivizme goumlre biyolojik varlıklar kimyasal bir tepkimeyle hareket ettiğine goumlre duyguları-nın ccedilok oumlnemi yoktur Bu nedenle ilkel me-selelerde (id) insanların aynı şekilde davra-nacağı duumlşuumlnuumlluumlr Bu duumlşuumlnce natuumlralizmde daha keskin bir hacircl alacaktır

Realizmin dikkatini insana ve topluma youml-neltmesi her kesimden her demografiden insanın romanlarda goumlruumllmesine yol accedilar Saray ccedilevresi de bitirimhaneler de doktor-lar avukatlar bilim adamları karşısında esrarkeşler ayyaşlar hırsızlar da romanla-rın kadrosuna girer Kahramanların belirli sosyal sınıfları temsil edebilecek oumlzellikler-le donatılması ise roman kahramanlarının tipleşmesine yol accedilar Herkesten farklı şahsi oumlzellikleri ile oumlne ccedilıkamayan kahramanlar oumlzguumln birer ldquokarakterrdquo olmayı başaramaz Şu da vardır ki tip de olsalar realist romanın ldquoEmma Bovaryrdquo gibi kahramanları birer ar-ketip sembol olmayı başarmıştır Unutul-mamalıdır ki Madam Bovaryrsquode olduğu gibi realist romanın bir diğer oumlzelliği de daha

oumlnce romanlara konu edinilmemiş ifşa edilmesi hoş karşılanmayan kadın cinselliği gibi meseleleri objektif bir biccedilimde ele al-masıdır

4 Goumlzlem ve Betimleme Realist edebiyatın ayırt edici youmlnlerinin başında betimleme (tasvir) gelir Realizm edebi eserde anlatıla-cak olayların ve kahramanların gerccedilek haya-tın birer yansıması olduklarını ortaya koy-mak ve sahihlik algısını guumlccedillendirmek iccedilin insanı ccedilevresiyle bir buumltuumln iccedilinde değer-lendirir Uzun ve ayrıntılı mekacircn tasvirleri realist romanın belirgin oumlzelliklerindendir Aynı şekilde insan mazisi hacircli ve geleceği yanında fiziksel ve sosyolojik tuumlm youmlnleriy-le arada hiccedilbir bağlantı kopukluğuna izin verilmeksizin betimlenir

Yukarıdaki gibi kesin bir neden-sonuccedil ilişkisi kurabilmek iccedilin sanatccedilının iyi bir goumlzlemci olması şarttır Bu yuumlzden realist sanatccedilı toplumu ve toplum iccedilinde bireyi di-ğer bireylerle karşılaştırarak goumlzlemler Goumlz-lemlerini notlar tutarak kayda geccedilirir

ldquoGerccedilekccedili edebiyat modern bilimsel ve kuumlltuumlrel seruumlvenin bir kenarda bıraktığı var-lıkların kişisel davranışlarının ve yaşadıkları ortamın tasviri hacircline gelmiştir oumlzellikle de ne soumlyleyecek soumlzuuml ne de kalacakları bir yeri olanların duumlnyasını accedilıklamıştırrdquo (Thema Larousse)

5 Dramatik Roman ve Olay Oumlrguumlsuuml Realist yazarların betimlemeye ağırlık vermesi ak-siyonun duumlşmesine ve olay oumlrguumlsuumlnuumln ro-mantik edebiyata goumlre geri plana itilmesine neden olur Romantik doumlnem romanların-daki girift olay oumlrguumlsuumlne realist romanlarda rastlamak pek muumlmkuumln değildir Aynı za-manda yaşanmış olaylardan yola ccedilıktıkları ve nesnel gerccedilekliğe buumltuumlnuumlyle uymak zo-runda oldukları iccedilin muhayyile de zayıflar Bunun yanında realist romanda betimle-meler aracılığıyla sahneleme goumlsterme ve kahramanı davranış iccedilinde tanıtma esastır Romantik edebiyattaki anlatıcının kahra-man ya da olaylarla ilgili bizzat kendi ağzın-dan dile gelen duumlşuumlnceler dramatik-realist romanda olayların akışı iccedilinde okuyucunun kendi ccedilıkarımını yapması doğrultusunda yapılandırılır ldquoDramatik romanda her şeyi

188

Realizm (Gerccedilekccedililik)

bilen goumlzlemci guumlvenilir anlatıcının bakış accedilısı ile yazarın sanatccedilı kişiliğinin bakış accedilısı ccedilatışlmaktadır Ancak bu hikacircyeci vasıtasıy-la verilen oumlzet tasvir ve ruh hacirclleri muumlm-kuumln olduğu kadar kısalmış onların yerini roman duumlnyasının gerccedileklerini daha ob-jektif bir şekilde verebilen sahne tekniği al-mıştır Dramatik romanda yazar hikacircyenin kendi kendisini anlatmasını sağlayacak sahneler yaratırrdquo (Kantarcıoğlu 2007 29) Son tahlilde bu durum zaman zaman ale-lade meselelerin ayrıntılarıyla anlatılmasına kadar gitmiştir Romantik edebiyata goumlre olay oumlrguumlsuumlnuumln girift yapıdan daha sade bir yapıya doumlnuumlşmesiyle ilgili ldquoRomanda vakayı oumllduumlrmeye ccedilalıştıkrdquo diyen Goncourt Kardeşlerrsquoin bu soumlzuuml meseleyi oumlzetler nite-liktedir

6 Dil ve Uumlslup Realist yazarlar pozitivizmin bir neticesi olarak olayları ve kahramanla-rını mantıksal bir boşluk bırakmadan ince ince işlerken dil işccedililiğinde de titizlenir Flaubertrsquoden Daudetrsquoye kadar hemen pek ccedilok realist yazar dil ve uumlslucircp konusunda ince eleyip sık dokur Biccedilim ve iccedileriğin uyumlu olmasına dikkat eder Uumlslup in-celiği accedilısından zirve isimlerden biri olan Flaubertrsquoin ldquoSoumlylemek istediğimiz her ne olursa olsun o şeyi en iyi izah edebilecek bir kelime en iyi canlandıracak bir fiil en guumlzel niteleyecek bir sıfat vardır Şu hacirclde o kelimeyi o fiili o sıfatı bulana kadar sabır-lıca aramamız lazımdırrdquo soumlzlerindeki mana budur Realizmin şiirdeki yansıması olan parnasizmde muumlkemmellik arayışı daha da oumlnemsenecektir

Realizmin Oumlnemli Temsilcileri Fransız edebiyatı iccedilerisinde cereyan bulan rea-

lizm kısa suumlrede Avrupa ve Duumlnya edebiyatlarına da yayılır Gogol Turgenyev Tolstoy vb Rus ger-ccedilekccedililerinin Ccedilarlık Rusyasının toplumsal hareket-lerine odaklanması gibi realist yazarlar uumllkelerinin sosyopsikolojik yapılarına bağlı olarak gerccedilekccedililiği farklı biccedilimlerde uygulamıştır

Şimdi guumlnuumlmuumlzde de okunmaya hacirclacirc devam eden gerccedilekccedililerden bazılarını yakından tanıyalım

Stendhal (1783-1842) Restorasyon doumlnemi Fransasının panoramasını ccedilizdiği Kırmızı ve Siyah

romanı (1830) ve yarattığı ldquoJulien Sorelrdquo karakte-riyle realizmin kurucuları arasında yer alan yazar İtalyarsquoda geccedilen siyasal bir seruumlven olan Parma Ma-nastırı (1839) romanıyla oumlluumlmsuumlz edebiyatccedilılar ara-sına girer Despot bir baba ve teyzenin buumlyuumlttuumlğuuml yazarın ccedilalkantılı bir hayat yaşayacağı neredeyse ccedilo-cukluğundan bellidir Oumlrneğin İtalya seferine ccedilıkan Napolyonrsquoun yedek ordusunda goumlrev alır Parisrsquoe doumlnduumlkten sonra kendini tamamıyla edebiyata ve-ren yazar ilkin Moliere gibi bir tiyatro yazarı olma arzusundadır ancak başarılı olamaz Napolyonrsquoun 1806rsquoda Berlinrsquoe giren ordusuyla birlikte orada olan Stedhal iki yıl kaldığı Almanyarsquoda Destutt de Tracy ve Helvetiusrsquoun duumlşuumlnceleri ile tanışır 1812rsquodeki Rusya seferine de katılır İmparatorluğun dağıl-masından sonra işsiz kalıp İtalyarsquoya gider 1821rsquode Parisrsquoe doumlner Ccedileşitli devlet kademelerinde ccedilalışır 1827rsquode yayımlanan ilk romanı Armancersquoı kendisi-ni zirveye taşıyacak Kırmızı ve Siyah (1830) Parma Manastırı (1839) romanları takip eder Ccedilalkantılı yaşamından izler taşıyan eserlerinde yazarın ruhsal arayışlarını goumlrmek de muumlmkuumlnduumlr Yazarın gezi ve biyografi sahasında da ccedilalışmaları vardır

Honoreacute de Balzac (1799-1850) Romantizm-den realizme geccediliş suumlrecinde Stendhalrsquola birlikte anılan Balzac edebiyata tiyatroyla başlamasına rağ-men bu alanda başarısız olmasının ardından roma-na youmlnelir Geccedilimini sağlamak iccedilin mizahi gotik tarihsel romanlarla işe başlar Bir yandan yayıncılık ve matbaacılık faaliyetleri de yapan Balzac aradı-ğı maddi kazancı bulamaması uumlzerine buumltuumlnuumly-le kendisini yazarlığa verir Estetik youmlnuuml zayıf ilk eserlerinde ccedileşitli takma adlar kullanan yazar kendi adıyla 1828rsquode yayımladığı Koumlyluuml İsyanırsquoyla goumlrece şoumlhrete kavuşur Parisrsquoe yerleşmesinin ardından ya-zarlık dehasının daha da farkına varan Balzac sefih bir yaşam suumlrmeye başlar Ccedilok para kazanır ccedilok da harcar

1834 yılı Balzac iccedilin doumlnuumlm noktasıdır Yapıt-larının buumltuumlnuumlnuuml oluşturacak İnsanlık Komedisi fikri bu yılda doğar Gerccedilekccedililik akımının başyapıt-larından biri olan Goriot Baba da bu yıl yayımlanır ldquoYaşamımın oumlykuumlsuuml yapıtımın oumlykuumlsuumlduumlrrdquo diyerek gerccedilekccedililiğe verdiği oumlneme işaret eden yazar realiz-min ve natuumlralizmin kurucuları arasındadır Kendi hayatından izler taşıyan imkacircnsız bir aşkı anlattı-ğı başyapıtı Vadideki Zambak (1836) başta olmak uumlzere Tılsımlı Deri (1830) Koumly Hekimi (1832) Eugeacutenie Grandet (1833) gibi pek ccedilok uumlnluuml esere imza atmıştır

189

Batı Edebiyatında Akımlar I

Gustave Flaubert (1821-1880) Fransız realiz-minin kurucusu olarak kabul edilen Flaubert burju-va ahlacirckını gerccedilekccedili youmlntemle ele aldığı Madam Bo-vary (1857) romanıyla realizmin simge eserlerinden birine imza atmıştır Duumlşuumlnuumlr Alfred Le Poittevin (1816-1848)rsquoin karamsar goumlruumlşleriyle erken yaşta tanışan Flaubert doktor olan babası sayesinde tıp biliminin uygulamalarına tanık olur Lamartinersquoin Graziella romanını okuduktan sonra eğer bu roma-nı doktor goumlzuumlyle bakabilen bir yazar yazsaydı daha guumlccedilluuml bir roman ccedilıkabilirdi diye duumlşuumlnuumlr

Guumlccedilluuml goumlzlem yeteneğini zengin kuumltuumlphanesi ile birleştiren yazar modern romanın da kurucuları arasındadır Fransız edebiyatına bir Faust kazan-dırma arzusuyla 1839rsquoda Smarh adlı eseriyle yola ccedilıkan sanatccedilı uzun suumlren bir ccedilalışmanın ardından bu kitabı geliştirerek oluşturduğu Ermiş Antonyus ve Şeytan (1874)rsquoı yayımlar Salambo (1862) ve Bir Delinin Hikacircyesi-Goumlnuumll ki Yetişmekte (1870) romanlarının da sahibi olan yazarın guumlnluumlkleri oumlluumlmuumlnden sonra Kırlarda ve Kumsallarda (1886) adıyla yayımlanır

Goncourt Kardeşler (Edmond 1822-1896 Jules 1830-1870) Fransarsquoda romanın realizmden natuumlralizme evrildiği noktada Goncourt Kardeşler vardır Annelerinden kalan mirasın guumlvencesiyle kendilerini sanata veren iki kardeş eserlerini birlikte yazarlar Birbirlerine kişilik olarak ccedilok benzemeleri uumlslup benzerliğini de beraberinde getirir Bu yuumlzden eserleri tek bir yazarın kaleminden ccedilıkmış gibidir 1852rsquode kaleme aldıkları bir makalelerinde erotik Roumlnesans şiirlerinden oumlrnekler vermeleri kamu ah-lakını bozdukları gerekccedilesiyle tutuklanmalarına yol accedilar 1854rsquoten itibaren toplumsal tarih dizilerini ya-yımlamaya başlayan bu ccedilok youmlnluuml kardeşler Fransa tarihini en kuumlccediluumlk ayrıntılarına kadar anlatabilmek iccedilin belgeler toplar ve sanat eleştirmenliği yaparlar

1860rsquolardan itibaren tuumlm sosyal sınıfları accedilık bir şekilde ortaya koymaya ccedilalışan romanlar yazmaya başlarlar Emile Zolarsquoya giden natuumlralizm yolunu accedilar-lar En uumlnluuml romanları Germinie Lacerteux (1864)rsquotuumlr

Charles Dickens (1812-1870) Victoria Douml-neminin en buumlyuumlk romancısı sayılan İngiliz yazar Dickens Sanayi Devriminin beraberinde getirdiği acı ve yoksullukları romanlarına konu edinmiştir Orta sınıf bir ailenin ccedilocuğu olarak yetişen Dic-kens babasının maddi sıkıntıları yuumlzuumlnden okul-dan alınır Bir fabrikada ccedilalışmaya başlar Bir suumlre sonra babası borccedilları yuumlzuumlnden tutuklanır Ccedilalıştı-ğı fabrikada işccedililerin yaşamına yakından tanık olur Oumlğrenimini zor da olsa tamamlayan Dickens bir avukatın yanında kacirctiplik yapar Kısa bir suumlre de olsa parlamento muhabirliği yapan yazar Morning Chronicle gazetesinde gazeteci olarak ccedilalışır ve bu mesleği ccedilok sever

Pickwick Paperrsquos (Mr Pickwickrsquoin Seruumlvenleri 1837) ile romancılığa adımını atan yazar henuumlz ilk romanı ile halkın beğenisini kazanır Bunu 1838rsquode başyapıtlarından biri olan Oliver Twist (1838) iz-ler Toplumsal koumltuumlluumlklerin ve ahlak anlayışının sorgulandığı bu roman getirdiği yeniliklerle Dic-kens klasikleri arasında oumlnemli bir yere sahiptir Eserlerinde sosyal sınıfların oumlzguumlrluumlkleri iccedilin gayret eden yenilikccedili ve modern goumlruumlşleriyle tanınan ya-zarın Antikacı Duumlkkanı (1841) David Copperfield (1850) İki Şehrin Hikayesi (1859) Buumlyuumlk Umutlar (1861) gibi pek ccedilok oumlluumlmsuumlz eseri sinemaya kolay aktarılabilecek yapıları sayesinde ccedileşitli kereler ye-dinci sanatın da malzemesi olmuştur

Turgenyev (İvan Sergeyeviccedil 1818-1883) Gerccedilekccedililiğin Rusyarsquodaki temsilcilerinden biri olan Turgenyevrsquoi Duumlnya edebiyatına tanıştıran eseri Ba-balar ve Oğullar (1862)rsquodır Toplumsal sisteme karşı

Goncourt Kardeşlerrsquoin 1867rsquode kurmayı planladıkları Goncourt Akademisi resmicirc olarak 1903rsquote kurulur İlk kez aynı yılda (1903) verilen Goncourt Akademisi Ede-biyat Oumlduumlluuml halen Nobelrsquoden sonra en saygın oumlduumlller arasındadır

Sıra dışı yaşamlarını sıra dışı sanatlarına yansıtan Duumlnya edebiyatının en tanınmış kardeşleri Goncourt Kardeşler

Kaynak httpwwwradikalcomtrkitapgerminie-lacerteux-1088242

190

Realizm (Gerccedilekccedililik)

goumlruumlşleriyle tanınan yazar anarşist devrimci Mihail Bakunin (1814-1876)rsquole ve onun sayesinde Hegel felsefesiyle tanışmıştır Almanyarsquodan Rusyarsquoya doumln-duumlğuumlnde Batırsquonın uumlstuumlnluumlğuumlnuuml kabul etmiş bir Turgenyev vardır ve Rusyarsquonın Batılılaşmaktan baş-ka ccedilaresinin olmadığını duumlşuumlnuumlr

Turgenyev ses getirmeyen ilk ccedilalışmalarının ar-dından 1843rsquote yayımladığı Paraşa adlı uzun şiirle kamuoyunun dikkatini ccedileker Turgenyevrsquoin yetene-ğini ilk keşfeden Rus edebiyat kuramcısı Vissarion Belinski (1811-1848)rsquodir Aralarında dostluk iliş-kisi oluşmasının ardından Turgenyevrsquoin estetiğine Belinski youmln verir Onun edebiyatın amacı gerccedilek-leri yansıtmak ve haksızlıklarla muumlcadele etmektir prensibi Turgenyev iccedilin de bir prensip olur Babalar ve Oğullar dışında Duumlellocu (1934) Anuşka (1943) Taşralı Kadın (1945) ve Parasızlık (1946) gibi eser-leri de Tuumlrkccedilersquoye ccedilevrilmiştir

Nikolay Gogol (1809-1852) Henuumlz lisedey-ken yazdığı tiyatro oyunlarındaki ironik diliyle dikkat ccedileken Rus gerccedilekccedililiğinin oumlncuuml yazarı Go-gol en ccedilok Oumlluuml Canlar (1842) romanıyla tanınır 1831-1832 yıllarında yazdığı Dilanka Yakınlarında Bir Ccediliftlikte Akşam Toplantıları adlı hikacircye kitabıy-la Rus edebiyat ccedilevrelerine sesini duyurur Halk kuumlltuumlruumlnden ve konuşma dilinden yararlandığı eserleri oumlzellikle Puşkin ve Belinskirsquonin dikkatini ccedileker Petersburg Uumlniversitesinde tarih dersleri de veren yazar uumlniversiteden ayrıldıktan sonra Mir-gorod Hikacircyeleri (1835)rsquoni yayımlar Bunlar iccedilinde sanatccedilının Kazak coğrafyasında geccedilen ccedilocukluk yıl-larından izler taşıyan ldquoTaras Bulbardquo uumllkemizde ayrı basım hacirclinde de yayımlanmıştır Gogolrsquoun oumlnemli yapıtlarından biri de yaptığı işten sıkılan ve sonun-da akıl hastanesine kapatılan bir memuru anlattığı ldquoBir Delinin Hatıra Defterirdquodir

Puşkinrsquoin ccedilıkardığı Sovremennik adlı dergide hikacircyeleri yayımlanan Gogolrsquouumln başyapıtlarından Muumlfettiş ve Oumlluuml Canlarrsquoın konularını seccedilerken Puşkinrsquoden ilham aldığı soumlylenir Aynı zamanda bir oyun yazarı olan Gogolrsquouumln eserleri guumlnuumlmuumlz-de duumlnyada ve uumllkemizde hacirclen oynanmaktadır En ccedilok sahnelenen oyunlarından birisi de Palto (1842)rsquodur

Edebiyat tarihccedilileri Gogolrsquouumln Rusyarsquoya kendi-ni tanıtan ilk yazarlardan biri olduğunu ve Tolstoy Gonccedilarov ve Turgenyevrsquoin Puşkinrsquoin klasik ger-ccedilekccedili damarından ilerlerken Dostoyevskirsquonin ise Gogolrsquouumln canlı ve suumlsluuml stilini benimsediğini belir-

tirler Onun topluma succedillamalar youmlneltmesi de radi-kal duumlşuumlnceleri ile bilinen yergi ustası Mihail Salti-kov-Şcedrin (1826-1889) gibi yazarları etkilemiştir

Lev Nikolayeviccedil Tolstoy (1828-1910) Rus ve Duumlnya edebiyatının en guumlccedilluuml ve tanınmış ya-zarlarının başında gelen Tolstoy aynı zamanda bir Hristiyan reformisti ve ahlacirckccedilı duumlşuumlnuumlrduumlr Zen-gin bir toprak sahibinin oğlu olarak duumlnyaya gelen Tolstoy 21 yaşında iken anılarını yazar (Ccedilocukluk 1852) Genccedil yaşlardan itibaren okuduğu Voltaire ve JJ Rousseaursquonun etkisi altında kalır

Topccedilu teğmeni olarak 1854-55rsquote Kırımrsquoda savaşa katılır Bir taraftan anılarını yayımlama-

Nikolay Gogol en ccedilok Oumlluuml Canlar ve Palto eseriyle tanınır

Kaynak httpcrmiddleburyedu

Tolstoy bazı edebiyat tarihccedililerince duumlnyanın en iyi romancısı olarak kabul edilir

Kaynak drcomtr

191

Batı Edebiyatında Akımlar I

yı suumlrduumlren sanatccedilı bu sırada İlk Genccedillik (1854) İki Suumlvari Subayı (1856) Toprak Ağasının Sabahı (1856)rsquonı yayımlar Ordudan ayrıldıktan ve Ccediların toprak koumlleliğini kaldıran kararından sonra koumlyluuml-ler iccedilin bir okul kurar ve koumlyluumllerle toprak ağaları arasındaki anlaşmazlıkları gidermekle goumlrevli ola-rak boumllge mahkemesinde yargıccedillık yapar 1860rsquotan sonra asıl verimine kavuşan yazar 1863rsquote Kazak-lar 1868rsquode Sivastopol Hikacircyeleri 1865-69rsquoda ise başyapıtı Savaş ve Barışrsquoı yayımlar Bir başka baş-yapıt Anna Karenina ise 1875-77 senelerinde ya-yımlanır Bu romanda yalan uumlstuumlne kurulan ilişki-lerin toplumun evliliklerin iccedil yuumlzuumlnuuml dile getirir İvan İlyiccedilrsquoin Oumlluumlmuuml (1886) Hacı Murat (1896) gibi oumlluumlmsuumlz romanlara sahip yazarın başta Neye İnanıyorum (1884) ve Tanrının Uumllkesi Senin İccedilin-dir (1894) gibi din ve ahlacirck Sanat Nedir (1898) gibi estetik uumlzerine onlarca eseri vardır Tiyatroyu

en guumlccedilluuml sanat tuumlruuml olarak kabul eden Tolstoyrsquoun Karanlığın Kudreti ve Eğitimin Meyveleri ise tiyatro oyunlarından sadece birkaccedilıdır

Yukarıda kısaca tanıttığımız realist yazarların dışında Alphonse Daudet (1840-1897) Theodor Storm (1817-1888) Prosper Merime (1803-1870) Fiodor Mihayloviccedil Dostoyevski (1822-1881) Marc Twain (1835-1910) John Steinbeck (1902-1966) gibi Duumlnya edebiyatının muumlstesna pek ccedilok ismi realizmi farklı tekniklerle geliştirerek eserler vermiştir 19 Yuumlzyılın ikinci yarısında gelişen ve sanat duumlnyasında ağırlık kazanmaya başlayan sem-bolizm realizmi tahtından etmeye başlasa da 19 Yuumlzyılın sonlarına doğru ldquoEleştirel Gerccedilekccedililikrdquo ve ldquoToplumcu Gerccedilekccedililik-Sosyalist Gerccedilekccedililikrdquo gibi yapılarla ideolojik bir kimliğe buumlruumlnen realizm guuml-nuumlmuumlzde de sanat ve edebiyatta etkisini suumlrduumlruumlr

Kırmızı ve SiyahrsquotanKUumlCcedilUumlK BİR KENT

Kuumlccediluumlk Verrieres kasabası Franche-Comteacute eyaletinin en guumlzel kentlerinden biri sayılabilir Sivri damlan kırmızı kiremitle oumlrtuumlluuml beyaz ev-leri en kuumlccediluumlk tuumlmsekleri bile kuumlmeler halindeki guumlr kestane ağaccedillarıyla beliren bir tepenin yamacı uumlstuumlnde yayılır Doubs ırmağı bir zamanlar İs-panyolların yaptığı ve şimdi harap bir halde olan surların birkaccedil yuumlz adım kadar aşağısından akar

Verriegraveresrsquoi kuzey ruumlzgacircrlarına karşı Jura sıra-dağlarının bir kolu olan yuumlksek Verra dağı korur Bu dağın dorukları daha ekim ayının ilk soğuk-larında karla oumlrtuumlluumlr Dağdan hızla akarak gelen bir dere Doubs ırmağına doumlkuumllmeden oumlnce ka-sabanın ortasından geccediler ve birccedilok kereste bıccedilkı-sını harekete getirir kerestecilik buumlyuumlk bir kısmı kentli olmaktan ccedilok koumlyluuml olan Verriegraveres sakinle-rine oldukccedila refah sağlayan bir iştir

Bununla beraber bu kuumlccediluumlk kent kereste-cilik sayesinde zengin olmamıştır Gerccedilekten Verriegraveresliler Napol6onrsquoun duumlşuumlşuumlnden beri he-men hemen hepsine evlerinin oumln tarafını yeniden yapmak olanağım veren zenginliklerini Mulhou-

se bezi denilen renkli kumaşların yapıldığı fabri-kaya borccedilludurlar

Daha kente girer girmez insan guumlruumlltuumlsuuml ve goumlruumlnuumlmuuml korkunccedil olan bir makinenin patırdısı ile serseme doumlner Yere duumlşuumlşlerinde kaldırımları sarsan yirmi tane ağır balyozu derenin sularıyle doumlnen ccedilark havaya kaldırır Bu balyozlardan her biri guumln-de kim bilir kaccedil bin ccedilivi yapmaktadır Bu kocaman ccedilekiccedillerin duumlşeceği yere ccedilabucak birer ccedilivi biccedilimini alacak olan demir parccedilalarım koyan işccedililer taze ve guumlzel genccedil kızlardır Goumlruumlnuumlşte pek ağır olan bu iş Fransarsquoyı İsviccedilrersquoden ayıran dağlara ilk kez giren yol-cuyu en ccedilok hayrete duumlşuumlren işlerden biridir Eğer Verrteresrsquoe giren yolcu kasabanın ana caddesinden geccedilenleri sağır edecek kadar guumlruumlltuuml ccedilıkaran bu guuml-zel ccedilivi fabrikasının kimin olduğunu soracak olursa kendisine yayvan bir ağızla

mdash Kimin olacak Belediye başkanının ce-vabını verirler

Yolcu Doubs ırmağının kıyısından başlayıp tepenin tacirc ucuna kadar uzanan bu caddede biraz olsun duraklayacak olursa fazla meşgul gibi gouml-ruumlnen oumlnemli ve buumlyuumlk bir adamla karşılaşacağı yuumlzde doksan dokuz ihtimal dacirchilindedir

yaşamla ilişkilendir

192

Realizm (Gerccedilekccedililik)

O goumlruumlnuumlr goumlruumlnmez buumltuumln başlardan şap-kalar derhal ccedilıkar Saccedilları kır elbisesi kurşunicircdir Birccedilok madalyası vardır geniş alınlı ve eğri bu-runlu olan bu adamın yuumlzuuml-goumlzuuml oldukccedila duumlz-guumlnduumlr hatta oha ilk kez bakan birisi bu yuumlzde koumly belediye başkanlarına oumlzguuml ağır başlılıkla kırk sekiz elli yaşlarındaki kimselerde de hacirclacirc rastlanabilen o bir ccedileşit yakışıklılığın birleştiği-ni goumlruumlr Fakat Parisli bir yolcu ccedilok geccedilmeden onun kendini beğenmiş hali ukalalığı dar kafa-lılığı ve beceriksizliği karşısında şaşar kalır Soumlzuumln kısası bu adamın buumltuumln yeteneğinin alacağını son meteliğine kadar almak vereceğini ise muumlm-kuumln olduğu kadar geccedil oumldemekten ibaret olduğu anlaşılır

İşte Verriegraveres Belediye Başkanı M de Recircnal boumlyle bir adamdır Ağır adımlarla sokaktan geccedil-

tikten sonra yolcu belediye dairesinden yuumlz adım kadar yukarda oldukccedila guumlzel bir evin oumlnuuml-ne varır ve bu evin yanındaki demir parmaklığın arasından son derece guumlzel bahccedileler goumlruumlr Bu bahccedilelerin oumltesinde sanki goumlzlere hoş goumlruumlnmek iccedilin yapılmış gibi duran Burgonya tepelerinin oluşturduğu bir ufuk ccedilizgisi uzanır Bu goumlruumlntuuml yolcuya kendisini boğmaya başlayan ve para hır-sıyla dolu olan o pis havayı unutturur

Yolcuya bu evin M de Renalrsquoa ait olduğu-nu soumlylerler Verriegraveres Belediye Başkanı henuumlz tamamlanan bu guumlzel ve yontma taştan binayı buumlyuumlk ccedilivi fabrikasından kazandığı para ile yap-tırmıştır Eski bir İspanyol ailesinden geldiği bu ailenin o ccedilevreye daha XIV Louis buraları istilacirc etmeden ccedilok oumlnce yerleştiği soumlylenir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Realizmin gerccedileklik anlayışı dil ve anlatıma nasıl yansı-mıştır

Realist resim oumlrneklerinden birkaccedilını diğer akımlardan seccedileceğiniz oumlrneklerle bir araya getirip doğayı doumlnuumlş-tuumlrme accedilısından değerlendi-rebilir misiniz

Realist edebiyatın temsil-cilerinden bir eser seccedilerek akımın estetik kriterleri ccediler-ccedilevesinde eseri yorumlayıp arkadaşlarınızla paylaşabi-lirsiniz

6 Realizmin estetik oumlzelliklerini sayabilmek7 Realizmi diğer edebi akımlardan ayırt edebilmek ve temsilcilerini sayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

193

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam

1 Aydınlanma Ccedilağı ve Sanayi Devrimi ile birlikte Avruparsquonın sosyokuumlltuumlrel yapısı hızla değişmeye baş-lar Sanayileşme ile beraber imalathaneler fabrikalara doumlnuumlşuumlr Fabrikaların enerji ihtiyacını karşılamak iccedilin maden ocakları accedilılır Bu fabrikalarda ve madenlerde ccedilalışmaya başlayan işccedililer yeni ve nuumlfus olarak yoğun bir sınıfı işccedili sınıfını oluşturmaya başlar Bir taraftan işccedili sınıfının nuumlfusu artarken diğer tarafta da buumlyuumlk sermaye sınıfları oluşmakta giderek bunların arasındaki uccedilurumlar keskinleşmektedir Şehirler fabrikaların etrafına kurulmaya başlamış kentleşme ve modernleşme hız kazanmıştır Artık insan ilişkile-rini ekonomi belirler olmuştur Ekonomik rekabet ise birey duumlzeyinde kalmayacak hammadde ihtiyacını karşılamak isteyen buumlyuumlk devletler oumlnce soumlmuumlrgeleşme yarışına girişecek ardından bu yarış yuumlkselen mil-liyetccedililik cereyanlarının etkisiyle buumlyuumlk savaşlara yol accedilacaktır

Sanayi devrimini ve etkilerini accedilıklayabilmek2

Realizmin alt yapısını oluşturan siyasi ve kuumlltuumlrel yapıyı tanımlayabilmek1

2 Her sanatsal akımda olduğu gibi realizmin de uumlzerine inşa olduğu bir takım felsefi duumlşuumlnce sistemleri vardır Bunların başında Kartezyen felsefe rasyonalizm pozitivizm ve bilimsel gelişmeler yatar

4 Avruparsquoda 17 Yuumlzyılın ikinci yarısından 19 Yuumlzyılın başlarına kadar etkili olan Aydınlama Bacon Hobbes Locke Spinoza Voltaire Leibniz ve daha birccedilok filozof tarafından birbirine eklemlenerek top-lumu oluşturan her tuumlrluuml dinamikte aklı merkez alma duumlşuumlncesiyle geliştirilmiştir Huumlmanizm deizm ateizm rasyonalizm gibi değerler uumlzerinden şekillenmiştir

Realizmin Felsefi ve Epistemolojik Temelleri

Aydınlanma Ccedilağırsquonı ve felsefesini accedilıklayabilmek4Pozitivizmi tanımlayabilmek5

Kartezyen felsefeyi tanımlayıp accedilıklayabilmek3

5 Sanayi Devriminin ve bilimsel gelişmelerin arkasında rasyonalizm ve pozitivizm kısaca akılcılık ilkesi vardır Aydınlanma ve sanayileşme ile birlikte Avrupa toplumundaki radikal değişimi fark eden bilimsel gelişmeler sonucu insanın anatomik yapısı ve doğa kanunları hakkında bilgiler edinen sanatccedilılar bu defa doğa ve insan ilişkisini tamamen bilimsel veriler ışığında aydınlatma ccedilabasına girmiştir Muumlspet bilimlerin deneysel youmlntemlerini sanata uygulamaya ccedilalışmışlardır

3 Adını Descartesrsquoin Latince karşılığı olan Caertesiusrsquotan alan Kartezyen Felsefe modern felsefenin kurucusu sayılan Descartesrsquoin goumlruumlşleriyle oluşur Bu felsefenin oumlzuumlnuuml ise akıl bilim ve nesnellik oluşturur Duumlşuumlnuumlr hızla gelişmekte olan bilime bir temel oluşturma gayretiyle bilginin ruh-beden tinsel-fizikicirc ve dinsel-duumlnyevi duumlalizmini uzlaştırmaya ccedilalışır Matematiği esas alan Descartes kesin bilgiye ulaşma yollarını aramıştır

Realizm (Gerccedilekccedililik)

194

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam

6 Rasyonalizmin ve pozitivizmin doğayı akılla kavrama ve metafizik bilgi ile arasına mesafe koyma tutu-mu bu felsefeyi takip eden realist sanatccedilıları derinden etkilemiştir Bir bilim adamı deneyi sırasında de-neyine nasıl muumldahale edip sonucu değiştiremiyorsa sanatccedilılar da toplumu goumlzlemlemek ve goumlrduumlklerini nesnel bir biccedilimde anlatmak konusunda nesnelliği ilke olarak goumlrmuumlştuumlr Fakir insanlar aşağı tabakadan denilebilecek ama toplumun kahir ekseriyetini oluşturan yıllarca goumlz ardı edilmiş kimseler bunların bir-birleriyle olan sınıfsal muumlcadelesi cinsellik ve para gibi insanın ilkel benliğine dair vazgeccedililmez unsurlar realist yazarların ilgi alanını oluşturmuştur

Realizmi diğer edebi akımlardan ayırt edebilmek ve temsilcilerini sayabilmek7

Realizmin estetik oumlzelliklerini sayabilmek6

7 Antik Yunanrsquodan guumlnuumlmuumlze kadar etkinliğini suumlrduumlren realizm sanatın en uzun soluklu akımıdır Hatta denilebilir ki diğer tuumlm akımlar realizmin iccedilinden ya da realizme tepki olarak doğmuştur Merkezde realizm vardır Dikkat edilirse realizm oumlzellikle toplumların felsefi duumlşuumlnsel bilimsel gelişmelerinin hız kazandığı akılla duumlnyayı kavramaya ccedilalıştığı doumlnemlerde daha etkili olmuştur 1850rsquolerden sonra gelişen realist akım da boumlyle bir akıl ccedilağının sonucudur Duumlnya tarihi duumlşuumlnuumllduumlğuumlnde 19 Yuumlzyıldaki gelişme-lerin hızına ulaşacak bir başka ccedilağ daha yoktur Realizm tam da bu evrede aklı merkez alan ve değişimi anlamaya ccedilalışan sanatccedilıların başvurduğu bir akım olmuştur Değişimin buumlyuumlkluumlğuuml oranında realizme meyletmiş sanatccedilı sayısı da fazladır Başta Balzac Stendhal Flaubert Tolstoy Dostoyevski olmak uumlzere Duumlnya edebiyatının oumlnde gelen pek ccedilok yazarı realist bir tavırla eserler vermeyi tercih etmiştir

Batı Edebiyatında Akımlar I

195

neler oumlğrendik

1 Aşağıdaki duumlşuumlnuumlrlerden hangisi Aydınlan-ma Ccedilağının sembol isimlerinden biridir

A Voltaire B BalzacC Aristo D BoccacioE Tolstoy

2 Aşağıdaki gelişmelerden hangisi Sanayi Dev-rimi sırasında cereyan etmiştir

A Suyun kaldırma kuvvetinin bulunmasıB Teleskopun icadıC Motorlu uccedilağın icadıD Yerccedilekimi kanunun ortaya konmasıE Koumlmuumlr madenlerinin accedilılması

3 Kartezyen felsefe adını aşağıdaki duumlşuumlnuumlrle-rin hangisinden alır

A Kant B DescartesC Spinoza D Thomas MoreE Voltaire

4 Aydınlanma Ccedilağı ile ilgili aşağıda ileri suumlruuml-len duumlşuumlncelerden hangisi yanlıştır

A Toplumdaki eksiklikleri giderme niyetindedirB İyilik adalet ve bilimsel bilgi duumlşuumlncesini yay-

maya ccedilalışırC Gelenekleri politikayı yaşam koşullarını değiş-

tirmek isterD Toplumun gelişmesinde bilincin rol oynadığını

duumlşuumlnuumlrE Duumlnyanın ve kacircinatın duygularla kavranabile-

ceğine inanır

5 Aydınlanmanın geccedilmişini belirlerken her şe-yin maddeyle ve fizikle accedilıklanabileceğine inanan Thomas Hobbes ve helliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliprsquoa ayrı bir oumlnem verilir İnsanı boş bir levha (TabulaRasa) olarak goumlren ve insanın deneyimlerle kendini var ettiğini duumlşuumlnen bu filozof ampirist felsefesi ile akıl ccedilağının aydınlanmanın oumlncuumlsuuml sayılır

Yukarıdaki metinde boş bırakılan yere aşağıdaki duumlşuumlnuumlrlerden hangisi getirilmelidir

A Grotius B Aquinolu ThomasCJohn Locke D KantEHegel

6 Kendisini ilk kez realist olarak tanımlayan ldquoOrnansrsquota Cenazerdquo tablosunun ressamı sanatccedilı aşağıdakilerden hangisidir

A Gustave CourbetB ProudhonC ChampfleuryD BoschE Millet

7 Aşağıdaki hangi iki sanatccedilı Balzacrsquotaki ro-mantik etkilerden sıyrılıp giderek katı bir realist hacirclini almışlardır

A Stedhal ve TolstoyB Tolstoy ve DostoyevskiC Gustave Courbet ve DostoyevskiD Champfleury ve Henri MurgerE Steinbeck ve Champfleury

8 Aşağıdakilerden hangisi realist edebiyatın oumlzelliklerinden biri değildir

A Goumlzleme dayalıdırB Yazarlar suumlbjektif olmak zorundadırC Betimlemeler geniş yer tutarD Nesnellik hacirckimdirE Yaşanabilecek ve yaşanmış olaylardan konularını alır

9 Stedhalrsquole ilgili olarak aşağıda verilen bilgiler-den hangisi doğrudur

A Eserlerinde yazarın ruhsal arayışlarını goumlrmek muumlmkuumlnduumlr

B Başyapıtı Madam BovaryrsquodirC En oumlnemli karakterlerinden biri Destutt de

TracyrsquodirD Babalar ve Oğullar oumlnemli romanlarından biridirE Romanlarında accedilık bir Flaubert etkisi vardır

10 Aşağıdakilerden hangisi Balzacrsquoa ait bir eserdir

A AnaB GerminalC Eugeacutenie GrandetD SefillerE Koumlyluumller

Realizm (Gerccedilekccedililik)

196

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoAydınlanma Ccedilağırdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoRealizmin Doğuşurdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoRasyonalizm ve Descar-tesrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 B Yanıtınız yanlış ise ldquoRealist Edebiyatın Temel İlkelerirdquokonusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanayi Devrimirdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 E Yanıtınız yanlış ise ldquoBalzacrsquotan Sonrardquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoAydınlanma Ccedilağırdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoAydınlanma Ccedilağırdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoRealizmin Oumlnemli Tem-silcilerirdquo boumlluumlmuuml ldquoStendhalrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

9 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoRealizmin Oumlnemli Tem-silcilerirdquo boumlluumlmuuml ldquoBalzacrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

6

Araştır 1

Sanayi Devrimi ile birlikte Avruparsquonın bir yanda işccedili sınıfı diğer yanda buumlyuumlk sermaye sınıfı oluşur Giderek sınıflar arasındaki uccedilurumlar keskinleşir Şehirler fabrikaların etrafına kurulmaya başlamış kentleşme ve modernleşme hız kaza-nır Artık insan ilişkilerini ekonomi belirler olmuştur Ekonomik rekabet ise birey duumlzeyinde kalmayacak hammadde ihtiyacını karşılamak isteyen buumlyuumlk devletler oumlnce soumlmuumlrgeleşme yarışına girişecek ardından bu yarış yuumlkselen milliyetccedililik ce-reyanlarının etkisiyle buumlyuumlk savaşlara yol accedilacaktır Sanayi Devrimini gerccedilekleştir-miş 19 Yuumlzyıl Avrupalısı rasyonalist pozitivist ve materyalist bir duumlnya goumlruumlşuuml-nuumln iccedilindedir Edebiyatta realizm de bu felsefelerin bir uzantısı olacaktır

Araştır 2

Kartezyen felsefenin oumlzuumlnuuml ise akıl bilim ve nesnellik oluşturur Matemati-ği esas alan Descartes kesin bilgiye ulaşma yollarını aramıştır Avruparsquoda 17 Yuumlzyılın ikinci yarısından 19 Yuumlzyılın başlarına kadar etkili olan Aydınlama Bacon Hobbes Locke Spinoza Voltaire Leibniz ve daha birccedilok filozof ta-rafından birbirine eklemlenerek toplumu oluşturan her tuumlrluuml dinamikte aklı merkez alma duumlşuumlncesiyle geliştirilmiştir Pozitivizmin temelinde de nesnel bilgiye olan inanccedil vardır İspatlanabilir metafizik olmayan akılcı ve yararlı bilginin edinilmesine ccedilalışılmıştır

Araştır 3

Realist yazarlar kişinin algılarından bağımsız bir nesnel gerccedilekliği kabul eder ve ona da deney ve goumlzlem yoluyla ulaşılabileceğini duumlşuumlnuumlrler Bu da anlatı-da goumlzleme bağlı olarak nesnel tasvirlerin ccedilokluğuna yol accedilar Anlatıcı taraf-sızdır nesnel bir biccedilimde olayları durumları ve kişileri sergiler Olağanuumlstuuml durumlara metafizik olay ve varlıklara yer vermez Olay oumlrguumlsuumlnde neden ve sonuccedil ilişkilerini oumlnemser akla yatkın ve olabilir olanı anlatır

Batı Edebiyatında Akımlar I

197

Ana Britannica (1994) Ana Yayıncılık İstanbul

CEVİZCİ Ahmet (2007) Aydınlanma Felsefesi Tarihi Asa Kitabevi Bursa

CEVİZCİ Ahmet (2010) Felsefe Soumlzluumlğuuml Paradigma Yayıncılık İstanbul

DESCARTES Rene (2003) Youmlntem Uumlzerine Konuşma (Ccedilev Regaip Minareci) Morpa Kuumlltuumlr Yay

DESCARTES Rene (2010) Aklın Youmlnetimi İccedilin Kurallar Sosyal Yayınlar İstanbul

HANCcedilERLİOĞLU Orhan (2012) Felsefe Ansiklopedisi Remzi Kitabevi İstanbul

FROLOV İvan (1997) Felsefe Soumlzluumlğuuml (Ccedilev Aziz Ccedilalışlar) Cem Yayınevi İstanbul

GOumlKER Cemil (1982) Fransarsquoda Edebiyat Akımları DTCF Basımevi Ankara

JASPERS Karl (2001) Descartes ve Felsefe (Ccedilev Akın Kanat) İlya Basım Yayın İzmir

KANTARCIOĞLU Sevim (1993) Edebiyat Akımları ve Temel Metinler Gazi Uumlni Yay Ankara

KANTARCIOĞLU Sevim (2007) Tuumlrk ve Duumlnya Romanlarında Modernizm Paradigma Yayıncılık İstanbul

KARAALİOĞLU Seyit Kemal (1965) Edebiyat Akımları İnkılacircp ve Aka Kitabevleri İstanbul

LUKACS Georg (2000) Ccedilağdaş Gerccedilekccedililiğin Anlamı (Ccedilev Cevat Ccedilapan) Payel Yayınevi İstanbul

SORELL Tom (2009) Descartes (Ccedilev Hakan Guumlr) Dost Kitabevi Ankara

Theacutema Larousse Tematik Ansiklopedi Sanat ve Kuumlltuumlr Duumlnya Cildi(1993) Larousse

Kaynakccedila

198

Boumlluumlm 7

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Natuumlralizm bull Parnasizm bull Determinizm bull Evrim Teorisi bull Deneysel Roman

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları 1

Natuumlralizmin Epistemolojik-Felsefi Temelleri1 Natuumlralizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik

temellerini tanımlayabilme 2Edebiyatta Natuumlralizmin Doğuşu2 Natuumlralizmin edebiyatta kimler tarafından

nasıl uygulanmaya başlandığını accedilıklayabilme

4Parnasizm4 Parnasizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik

temellerinin yanında sanatsal amaccedillarını ve estetik oumlzelliklerini sayabilme

Zolarsquodan İtibaren Natuumlralizm3 Zolarsquodan sonra natuumlralizmin seyrini

ve kimler tarafından devam ettirildiğini sıralayabilme3

199

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞNatuumlralizm 19 asrın başından itibaren gelişen

realizmin devamı niteliğindedir 1870rsquolerden son-ra guumlzel sanatlarda oumlzellikle tiyatro ve roman saha-sında Darwinci doğa youmlnteminin ilkeleri ekseninde gelişir

Natuumlralizm terimi ldquoNature-doğardquo kelimesin-den gelir ve Tuumlrkccedilede ldquodoğalcılıkrdquo olarak da bilinir Uzun bir geccedilmişe sahip olan kelime XVI Yuumlzyıl-dan XIX Yuumlzyıla kadar ldquoilk prensip olarak her şeyi tabiata mal edenlerin sistemi (Tanrıyı yadsıyarak)rdquo anlamında kullanılırken 17 yuumlzyıldan beri ldquoher şeyde tabiatın tam taklidini luumlzumlu goumlren fikirrdquo (Martino 1958 5) manasında kullanılmaktadır 1839 yılında Fransız edebiyat kuramcısı Sainte Beuve (1804-1869) ve edebiyat dergisi Revue des Deux Mondes parnasizmin kurucusu Theacuteophile Gautier (1811-1872) ve ekoluumlnuumln şiirini nitelemek iccedilin kelimeyi buguumlnkuuml anlamında kullanır

Goumlrsel sanatlarda doğalcılık nesneleri olduğu gibi betimleme ilkesine dayanır ve koumlkleri klasik Yunan doumlnemine kadar uzanır Roumlnesans da -kla-sik Yunanrsquoın devamı olduğu iccedilin- sanatın guumlzelliği doğanın guumlzelliğinin yansıtılmasıdır ilkesine yas-lanır Doğalcı soumlzcuumlğuumlnuuml ilk kez İtalyan antikacı ve ressam Bellori (Pietro Giovanni 1615-1696) doğayı hem guumlzel hem de ccedilirkin youmlnleriyle olduğu gibi aktaran Bartolommeo Manfredi (1580-1621) Gerrit van Honthorst (1590-1656) Jose de Ribera (1591-1652) gibi ressamlar iccedilin kullanır Bu res-samlar da Barok sanatın mimarı Caravaggio (Mic-helangelo Merisi da Caravaggio 1571-1610)rsquonun takipccedilileridir

Realizmle birlikte pozitivist anlayışın sadece bilimsel ccedilalışmalarla kalmayıp guumlzel sanatlara ve oradan edebiyata sirayet ettiğini goumlrmuumlştuumlk Re-alizm pozitivizm aracılığıyla romantizmin coş-kunluğunu bireysel zevk ve ihtiraslara meylini mucizelere rastlantılara olan duumlşkuumlnluumlğuumlnuuml zaten toumlrpuumllemişken ardından gelen natuumlralizm gerccedilek-ccedililik geleneğini bir kat daha yukarıya taşır Bunu yaparken realizmden ayrıldığı nokta determinizm ilkesine sıkı sıkıya bağlı olmasıdır Bu da natuumlra-lizmin insanı aklicirc ahlaki ya da duygusal youmlnleriyle değil tamamen fizyolojik youmlnleriyle ele alması so-nucunu doğuracaktır

Natuumlralist yaklaşım bireyleri ccedilevre ve kalıtımın mahsuluuml olarak değerlendirir Ekonomik kuumlltuumlrel sosyal baskıların ve iccedilguumlduumlsel duumlrtuumllerin arasında

insan bir otomat gibi iradeden yoksundur İccedil ve dış baskılar altında ezilir Bu youmlnuumlyle natuumlralizmin insana yaklaşımı koumltuumlmserdir (pesimist) Peki na-tuumlralizm bu bakış accedilısına nasıl ulaşmıştır

Yukarıda da belirtildiği gibi natuumlralizmi rea-lizmden ayıran temel nokta insanı fizyolojik bir varlık olarak yuumlzyıllarca değişmeyen primitif (il-kel) youmlnleriyle ele almasıdır Realist sanatccedilının in-sanın ve toplumun tuumlm youmlnleriyle (iyi ya da koumltuuml) meşgul olması karşısında natuumlralist sanatccedilı olgu ve olayların koumltuuml ccedilirkin youmlnlerine yoğunlaşır Bu da onun determinist ve Darwinci ilkelerden beslen-mesinin neticesidir Bu yuumlzden natuumlralizmin sanat ve edebiyattaki gelişimine geccedilmeden oumlnce akımı daha iyi anlamak iccedilin yaslandığı temel ilkelere bak-mak gerekir

NATUumlRALİZMİN EPİSTEMOLOJİK-FELSEFİ TEMELLERİ

Her felsefi ve edebicirc cereyan temellerini ken-dinden oumlnceki onlarca yıllık birikim uumlzerine kurar Ayrıca bir akımın doğmasında sosyolojik psikolo-jik siyasal ve kuumlltuumlrel ccedilok ccedileşitli sebepler olabilir Natuumlralizmin de doğuşunu sağlayan oumlnemli felsefi ve bilimsel cereyanlar vardır Bunlar arasında deter-minizm ve Darwinizm oumlne ccedilıkanlardır

DeterminizmDeterminizm ahlaki ve insani seccedilimler de dacirchil

olmak uumlzere buumltuumln olayların oumlnceden var olan ne-denlerce belirlendiğini ileri suumlren ve iradeyi redde-den felsefi kuramdır Buumltuumln olgu ve olayların ne-densellik iccedilinde geliştiğini ileri suumlrer Temelleri her şeyin oumlzuumlnuuml atom olarak goumlren Demokritos (MOuml 460-370) gibi ilk ccedilağ atomcularına kadar giden determinizm Pierre-Simon Laplace (1749-1827) tarafından 18 yuumlzyılda klasik biccedilimiyle kuram-laştırılmıştır Francis Bacon (1561-1626) Galileo Galilei (1564-1642) Rene Descartes (1596-1650) ve Isaac Newton (1643-1727) gibi Fransız madde-cileri yoluyla doğa bilimi ve maddeci felsefe arasın-da gelişmiştir

Determinizm dilimizde ldquobelirlenimcilikrdquo ve ldquogerekircilikrdquo terimleriyle de karşılanır

200

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Laplace iccedilin evrenin buguumlnkuuml hacircli bir oumlnceki aşa-manın sonucu iken bir sonrakinin de nedenidir Duumlşuumlnuumlr eğer bir zihin -doğadaki buumltuumln guumlccedil-lerin buumltuumln bileşenlerin karşılıklı konumunun bilgisine bir an bile ulaşabilse- her birimin geccedil-mişinin ve geleceğinin de bilgisine ulaşabilir diye duumlşuumlnuumlr Bu aslında tanrısal bir guumlccediltuumlr ve bir son-raki aşamada kaderciliğe (fatalizm) ulaşır Oumlmer Hayyamrsquoın

Ve yazdı yaratılışın ilk sabahıNe okuyacaksa kıyametin son şafağı

dizelerinde yıllarca oumlnce ortaya koyduğu duumlşuumlnce de her şeyin sonunun başından belli olduğudur Elbette maddeci deterministler iccedilin ulaşılacak son nokta tanrı değildir Onlar evrendeki olayların maddenin nesnenin kısacası goumlruumlnen her şeyin oumlnceden belirlenmiş ve onları mevcut hacircllerinde olmaya zorunlu kılan birtakım yasa veya guumlccedillerin var olduğuna inanırlar İnsanın her ne eylemde bulunursa bulunsun kendi iradesiyle seccedilim yap-madığını seccedilime ccedilevre ya da iccedilguumlduumlleri tarafından zorlandığını duumlşuumlnuumlrler

Yukarıda kısaca aktardığımız youmlnleriyle deter-minizm natuumlralist sanatı etkilemeye ldquoKaba cisim-lerde olduğu gibi canlı varlıklarda da her olgunun varoluş şartları mutlak bir biccedilimde belirlenmiştir Bir başka deyişle bir olgunun şartları bir defa bi-lindi ve yerine getirildi mi bu olgu deneycinin isteğine goumlre her zaman ve zorunlu olarak gerccedilek-leşebilecektirrdquo fikrini ileri suumlren Claude Bernard (1813-1878)rsquoın bu duumlşuumlncesini romana uygula-maya ccedilalışan Emile Zola (1840-1902) ile başlar İlerleyen boumlluumlmlerde bu etkilenmeyi ayrıntılarıyla bulacaksınız Şimdi natuumlralizmi en az determinizm kadar etkileyen bir diğer duumlşuumlnce yapısına Dar-winciliğe bakalım

DarwincilikNatuumlralizmi diğer akımlardan ve oumlzellikle de-

vamı olduğu realizmden ayıran duumlşuumlnce Charles Darwin (1809-1882) ve onun geliştirdiği ldquoEvrim Teorisirdquodir Darwin Tuumlrlerin Koumlkeni (1859) ccedilalış-masında canlıların doğal seccedilme (natural selection) yoluyla evrimleştiği tezini ileri suumlrer Bilim ve din ccedilevrelerini teziyle derinden etkileyen Darwin guuml-nuumlmuumlzde de hacirclen tartışılan bir isimdir

Evrim Teorisi ve YankılarıEvrim Teorisi aslında Darwinrsquoden oumlnce Pierre

Louis Maupertuis (1698-1759) Denis Diderot (1713-1784) Darwinrsquoin dedesi Erasmus Darwin (1731-1802) Jean-Baptiste Lamarck (1744-1829) gibi pek ccedilok bilim adamı tarafından geliştirilme-ye ccedilalışılmıştır Ancak bunlara son noktayı koyan Charles Darwinrsquodir

Darwin teolojiye aykırı duumlşuumlncelerini uzun bir suumlre accedilıklayıp accedilıklamamakta kararsız kalır Cesaret edemez Bu sırada İngiliz doğa bilimci Alfred Rus-sel Wallace (1823-1913)rsquoın da kendi teorisine ben-zeyen bir teori uumlzerinde ccedilalıştığını ve accedilıklayacağını duyması Darwinrsquoi teorisini bir an oumlnce accedilıklamaya mecbur kılar Daha sonra Wallace Darwinrsquoe tezi birlikte yayımlama teklifi sunar Darwin de teklife icabet eder ve iki bilgin 1858rsquode fikirleriyle ortaya ccedilıkarlar Ardından Darwin 1859rsquoda Tuumlrlerin Koumlke-ni adlı temel yapıtını yayımlar Eser hem bilimde varsayımlardan yararlanmaya karşı ccedilıkan eski bilim adamlarını hem de Eski Ahitrsquote anlatılan yaratılış oumlykuumlsuumlne benzememesinden dolayı kiliseyi rahat-sız eder Darwin teorisini geliştirmek iccedilin birccedilok kitap daha yayımlar Bunlardan evrim ilkesini in-sana uyguladığı The Descent of Man and Selecftion in Relation to Sex (İnsanın Tuumlreyişi Seksuumlel Seccedilme 1871) karşı cinsi etkilemek iccedilin erkek tuumlruumlnuumln bir-biriyle giriştiği muumlcadeleye değinir

Darwinrsquoin tuumlmevarıma dayalı bir goumlzlem yapıla-mayacağı ve oumlnceden teorinin oluşturulup tuumlmden gelimci bir metot uygulanması gerektiğine inancı konumuz olan natuumlralizme yaptığı en oumlnemli et-kilerden biridir Buna goumlre goumlzlemcinin kafasında sonuccedil oumlnceden belli olmalıdır varsayıma goumlre ge-ccedilerli ya da geccedilersiz sonuccedillar elde edilebilir Bunun iccedilin de natuumlralist romancı oumlnceden belirlediği sona doğru olaylarını ve roman karakterlerini kurgula-yacaktır

Kendisi de bir din adamı olmak uumlzere eğitim alan Darwin aslında Evrim Teorisini oluştururken tanrıyı inkacircr etmemiştir ldquoTanrı bir enerji kaynağı olarak ve yaratıcı bir guumlccedil olarak ebediyen vardır Ancak bu ilahi enerji maddeye duumlşmekte ve asır-larca suumlren bir evrim suumlreci iccedilinde basitten karma-şığa kusurluluktan kusursuzluğa doğru bitki hay-van insan melek ve Tanrıdan oluşmuş bir varoluş zinciri (the chain of being) iccedilinde kendisini gerccedilek-leştirmektedir Bu demektir ki Darwin kendi za-manına kadar varlığına inanılan varoluş zincirinin

201

Batı Edebiyatında Akımlar I

oluşmasındaki sırayı değiştirmiştir Darwinrsquoden oumlnce ilahi enerjinin oumlnce melekleri sonra insanı sonra hayvan ve bitkileri ve cansız tabiatı yarattığına inanılırken Darwinrsquoden sonra oumlnce maddenin sonra bitki-lerin hayvanların ve insanın yaratıldığına inanılmıştır Bu mekanik evrim suumlreci iccedilinde canlı varlıkların guumlccedilluumlnuumln yaşaması ilkesine uygun olarak kusursuzluğa doğru dinamik bir oluş ve değişme suumlreci iccedilinde kendilerini gerccedilekleştireceklerine ve bu evrim suumlrecinin hedefinin Tanrının mutlak kusursuzluğu olduğuna inanılmıştırrdquo (Kantarcıoğlu 1993 s121)

Darwinrsquoin oumlzellikle Kitab-ı Mukaddesrsquoin yaratılış hikacircyesine inanmaması oumlnce kilisenin tepkisini ccedilek-miştir Daha sonra kilisenin oumlfkesi azalsa da bu defa oumlfke diğer ilahi dinlere yansımıştır Teoriye karşı tepkiler guumlnuumlmuumlzde bile suumlrmekte bu youmlnuumlyle kuram bilimsel bir teori olmaktan ccedilok ideolojik bir yapıya buumlruumlnmektedir

Natuumlralizmin duumlşuumlnce te-meli accedilısından realizmden ayrılan yanları nelerdir

Determinizm ve kurmaca eserde olay oumlrguumlsuuml arasında-ki ilişkiyi değerlendirin

Determinizmin bilimsel duumlşuumlnce accedilısından oumlnemi nedir Tartışın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Natuumlralizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerini tanımlayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

EDEBİYATTA NATUumlRALİZMİN DOĞUŞU

Edebiyatta realist geleneği daha ileri goumltuumlren natuumlralistler gerccedilekliği ahlaktan toplumsal norm-lardan ve yargılardan bağımsız Darwinci bir yakla-şımla ele almıştır Evrim Teorisini merkez alan na-tuumlralistler Tanrı ve ruhun varlığına inanmamış ilahi dinlerin yaratılışa insanın var oluşuna ve oumlluumlm son-rasına dair dile getirdiği bilgilere itibar etmemiştir

Realizmin bir uumlst katmanı olarak goumlrduumlğuumlmuumlz natuumlralizm de tıpkı halefi gibi Fransarsquoda cereyan etmeye başlamıştır Kuramsal temellerini Fransız pozitivizminin oumlnde gelen isimlerinden sosyolo-jik eleştirinin babası Hippolyte Taine (Hippolyte Adolphe Taine 1828-1893)rsquoin eleştirel metodu oluşturur Taine sanat eleştirisinde Darwinci duuml-şuumlnceyi ldquoırksal coğrafi iklimsel nitelikler kişi olay ve olguları youmlnlendirirrdquo oumlnermesiyle uygulamaya ccedilalışır İngiliz Edebiyatı Tarihi (Histoire de la littera-ture anglosie-1858)rsquonde toplumsal olayların fiziksel olaylarda olduğu gibi belli birtakım nedenlerden doğduğu ilkesinden hareket eder Yapıtının oumlnsouml-zuumlnde ldquohırsın yuumlrekliliğin ve gerccedileğin tıpkı sindi-rim kasların hareketi ve vuumlcut ısısının olduğu gibi bir nedeni vardır Koumltuumlluumlkle erdem suumllfirik asitle

şeker gibi birer uumlruumlnduumlrrdquo diyen Taine insanı meka-nik ve kimyasal tepkimelerle hareket eden bir var-lık duumlzeyine indirgeyen natuumlralistlerin oumlncuumlsuumlduumlr Comtersquotan edindiği sosyolojik ccedilıkarımları onun pozitivist ve determinist duumlşuumlnceleri ekseninde ede-biyata uyarlayan ve edebiyatta realizm ve natuumlraliz-min kuramlaşmasını sağlayan ilk isim Tainersquodir

Realizm uumlnitesinden hatırlanacağı gibi Gonco-urt Kardeşler realizm ile natuumlralizm arasında bir koumlpruumlduumlr Onların -oumlzellikle kardeşinin oumlluumlmuumln-den sonra- Edmond Goncourtrsquoun gayretleri na-tuumlralizme sanat ve edebiyatta işlerlik kazandırmak iccedilindir Kardeşlerin bir hizmetccedili kızın yaşamını anlattıkları Germinie Lacerteux (1864) romanı ve onun oumlnsoumlzuuml natuumlralizmin muumljdeleyicisidir Ne var ki natuumlralizmin asıl buumlyuumlk ccedilıkışı ve tam anlamıyla kuramlaşması akımın oumlncuumlsuuml Emile Zola (1840-1902)rsquonın Claude Bernard (1813-1878)rsquoın deney-sel tıp evrim ve kalıtım konusundaki goumlruumlşlerini romana uygulamaya ccedilalışması ile başlar Zolarsquonın ve hatta kendi soumlzlerinden bildiğimiz uumlzere Guy de Maupassant (1850-1893)rsquoın da Tainersquonin goumlruumlşle-rinden etkilendiğini unutmamak gerekir Tainersquoin oumlluumlmuumlnden sonra Anatole France şu soumlzleri dile getirecektir ldquoBu kudretli kafanın duumlşuumlncesi 1870

202

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

yılına doğru bize ateşli bir coşkunluk bir ccedileşit din ilham etmişti Bize getirdiği şey felsefe ve tarihti metot ve muumlşahede idi olay ve fikirdi tarih felsefe-si idi hasılı ilimdirdquo (Martino 1958 20)

Emile Zola Natuumlralizme DoğruZola edebiyat yolunun henuumlz başında genccedillik

yıllarında Victor Hugo George Sand gibi romantik şairlere oumlykuumlnen onlar gibi lirik ve romantik şiirler yazan biridir Hatta bu idealist genccedil sonradan ge-lişecek fikirlerinin aksine o sıralar edebiyatın ilmin tesiri olmadan kendi başına var olabileceğine inan-maktadır Hatta materyalizmden determinizmden ve realizmden olabildiğince uzaktır nefret eder

Zola ilk eserlerinde kuumlccediluumlk aşk maceralarını li-rik bir dille aktarmaktan oumlteye gitmez Bu sırada gazeteciliğe başlayan yazar kendisinin bile yazdı-ğına pişman olduğu iki roman kaleme alır Le Voeu drsquoune morte (1886) ve Les Mysteacuteeres de Marseille (1867) Bunlardan ikincisini yazarken bir taraf-tan da başyapıtı Theacutereacutese Raquinrsquoin hazırlıkları ile meşgulduumlr Realizmin başat temsilcileri Stendhal Balzac ve Goncourt Kardeşlerrsquoi okur Onlar uumlzerine tenkit yazıları yazar Onların vesikalara ve bilimsel-liğe dayanan metotlarını mizaccedillarını kaleme alır Victor Hugorsquoyu da duumlşuumlnceleri ile doumlnuumlştuumlrduumlğuuml-nuuml bildiğimiz ccedilağdaş eleştirinin kurucularından Sainte-Beuve (1804-1869) okumalarından sonra oumlzellikle Tainersquoi takip etmek ve ondan psikolojinin fizyolojiye bağlı olduğu duumlşuumlncesini almak Zola iccedilin doumlnuumlm noktası olur Tainersquoin duumlşuumlncelerini topladığı Romanın Tarifi adlı bir de bildiri sunar

Tainersquoden sonra Claude Bernardrsquoın deney-sel fizyoloji uumlzerine goumlruumlşleriyle tanışması Zolarsquoyı daha oumlnce kıyasıya eleştirdiği realistlerin eserlerine youmlneltir Goncourt Kardeşler Flaubert Taine ve

doğa bilimlerini sentezlemeye başlar Theacutereacutese Raqu-in bu sentezin mahsuluuml olarak natuumlralizmin ccedilıkış eseri olur Romanda başkarakter Theacuteregravese fizyolojik oumlzellikleriyle ve yaşadığı ccedilevrenin mahsuluuml olarak ele alınır

Zolarsquoda deneysel roman fikrinin Claude Ber-nard tesiriyle oluştuğunu belirtmiştik Zola her ne kadar ccedileşitli yazılarıyla Theacutereacutese Raquinrsquoden sonra deneysel (tecruumlbi) roman uumlzerine goumlruumlşlerini dile getirmiş olsa da bu teoriyi 1880 yılında Le Roman Experimental (Deneysel Roman) adlı kitabında net bir biccedilimde ortaya koyar Fikirleriyle bu doumlnem-de sadece Zolarsquoyı değil pek ccedilok bilim adamını da etkilemiş olan Claude Bernardrsquoın Tecruumlbi Hekim-liğe Giriş (1865) adlı kitabında pozitif bilimlere uyguladığı metodu romana uygulamak ister ve realizm temelli duumlşuumlncelerini Bernardrsquoın duumlşuumln-celeri ile birleştirir Zolarsquonın Bernardrsquoın bu eserini seccedilmesinin nedeni eserde Bernardrsquoın hekimliği bi-limden ccedilok sanat gibi goumlren doumlnemin toplumuna karşı hekimliğin bir bilim olduğunu kanıtlamaya ccedilalışmasıdır Ccediluumlnkuuml Zola da romanı bir bilim gibi değerlendirmek niyetindedir

Şimdi Zolarsquonın natuumlralizmin bildirgesi sayılan Deneysel Roman ccedilalışmasında nelerden bahsettiğine bir bakalım

Deneysel RomanZola ldquoDeneysel Romanrdquo ccedilalışmasının hemen

başında yapacağı işin Claude Bernardrsquoın yukarı-da andığımız eserinden bir uyarlama olduğunu oumlzellikle belirtir Hatta onun hekimliğe dair met-ninde geccedilen ldquohekimrdquo kelimesi yerine ldquoromancırdquo kelimesini getirerek neredeyse metni olduğu gibi kullanacağını da soumlyler Bernardrsquoın kimya fizik ve cansız nesnelerin incelenmesinde kullanılan youmlntemlerin hekimlikte de kullanılmasını iste-mesi gibi Zola da fen bilimlerindeki youmlntemlerin romanda uygulanmasını ister Nasıl ki deneysel youmlntem bize fizik hayatın ne olduğunu goumlste-riyorsa aynı şekilde duygu ile akla dair hayatın da ne olduğunu goumlsterebilir Bunun iccedilin deneysel youmlntem ldquokimyadan fizyolojiyerdquo ldquofizyolojiden ant-ropolojiye ve toplumbilimerdquo oradan da son olarak ldquoromanardquo uyarlanabilecektir

Zola deneysel roman duumlşuumlncesini accedilık bir şe-kilde ortaya koyabilmek iccedilin işe Bernardrsquoın youmln-temini doumlrt paragrafta accedilıklamakla başlar Bunlara bir bakalım

Resim 71 Natuumlralizmin temel prensiplerini ortaya koyup kuramlaşmasını sağlayan Emile Zolarsquodır

Kaynak httpwwwfamousauthorsorgemile-zola

203

Batı Edebiyatında Akımlar I

1 Fizyolojiye dayanan hekimlik deneysel youmlntem sayesinde bilimsel yola girmiştir Deneysel yargı şuumlpheye dayanır Deneyci-de oumlnyargı diye bir şey bulunmamalıdır O kafa oumlzguumlrluumlğuumlnuuml yitirmemelidir Olayları ancak kanıtladıktan sonra kabul etmelidir

2 Canlı olsun cansız olsun buumltuumln nesneler iccedilin doğal olayların varlığındaki koşullarda şaşmaz bir gerekircilik (determinizm) var-dır Deneysel bilim olayların ldquoniccedilinrdquo değil ldquonasılrdquo meydana geldiği ile uğraşır

3 Canlılar ve olaylar uyumlu bir buumltuumln mey-dana getirmektedir

4 Ampirik hekimlikle deneysel hekimlik bir-biriyle bağdaşmaz değildir şu halde bir-birinden ayrılmaması gerekir Deneysel hekimlik ne herhangi bir hekimlik dokt-rinine ne de herhangi bir felsefe sistemine karşılık verir (Zola 1981 149)

Bernardrsquoın ccedilalışmasını kısaca oumlzetledikten sonra Zolarsquonın kafasında şoumlyle bir soru belirir Buguumlne dek yalnız goumlzlemin kullanıldığı edebiyatta bun-dan boumlyle deneyden yararlanmak muumlmkuumln olacak mı olmayacak mı

Zola Bernardrsquoa goumlre goumlzlemcinin doğadaki olayları hiccedilbir değişikliğe uğratmadan olduğu gibi inceleyen kişi olduğunu hatırlatır Deneyci ise olayları doğanın ortaya ccedilıkardığı şekillere de-ğil de herhangi bir amaccedilla bizzat onlara şu ya da bu koşullar altında verdiği şekillere goumlre inceleyen kişidir Oumlrneğin astronomi goumlzleme dayanan bir bilimdir ccediluumlnkuuml hiccedilbir astronom yıldızları etkile-yemez oysa kimya deneysel bir bilimdir ccediluumlnkuuml kimyacı doğayı etkileyip değiştirebilir Bernardrsquoa goumlre goumlzlemciyi deneyciden ayıran işte budur Dolayısıyla deney bilerek istenerek yapılmış bir goumlzlemdir Deneysel youmlntemde olguların araştırıl-ması daima bir yargı yuumlruumltme ile olur Deneyci deneysel bir duumlşuumlnuumln değerini denetlemek iccedilin deney yapar Bu durumda da deney deneycinin hazırlayıp ortaya koyduğu bir goumlzlem demektir Goumlzlemci ise goumlzlerinin oumlnuumlndeki olayları goumlruumlp inceler Bir nevi fotografccedilı gibidir Onun goumlzlemi tıpatıp doğayı goumlsterir Ancak bir kez olgu izlenip de olay iyice goumlzlendi mi duumlşuumlncesi belirir ve bu defa işe yargı karışır Deneyci de olayı yorumla-mak iccedilin ortaya ccedilıkar Deneyci goumlzlenmiş olay-ların az ccedilok muhtemel ama biraz acele yorumu-na dayanarak deneye başvuran kişidir bu deney

tahminlerin lojik duumlzeni iccedilinde varsayımın ya da oumlnyargının denetlemesini sağlayan bir sonuccedil verir

Yukarıdaki duumlşuumlncelerini toplamak isteyen Zola kısaca goumlzlemin goumlsterdiğini deneyinse oumlğ-rettiğini soumlyler Peki Zola goumlzlem ve deney olgusu-nu romana nasıl uygulayacaktır

Her şeyden evvel Zola romancının hem goumlz-lemci hem de deneyci olduğunu kesinler Ro-mancının goumlzlemci yanı olguları goumlzler hareket noktasını belirler kişilerin yuumlruumlyeceği olayların gelişeceği sağlam bir mekacircn yaratır Ardından deneyci yanı devreye girer ve incelenen olayların determinizmin huumlkmettiği şekilde birbiri arkasına sıralanabilmesi iccedilin oumlzel bir hikacircye iccedilinde kişileri harekete geccedilirir Romancı bir gerccedileğin peşi sıra yola ccedilıkar

Zola olguların mantıksal bir silsile iccedilinde sıra-lanmasına ve deney ortamının hazırlanmasına oumlr-nek olarak Balzacrsquoın Kuzen Bette (1846) romanını goumlsterir Balzacrsquoın goumlzlemlediği olgu bir erkeğin kadına olan duumlşkuumlnluumlğuumlnuumln ailesine ve kendisi-ne verdiği zarardır Balzac konusunu belirledikten sonra oumlnceden goumlzlemiş olduğu olgular doğrultu-sunda romanın kahramanı Hulotrsquoyu ccedileşitli ccedilevre-lerden geccedilirmek suretiyle deney ortamını yaratır ve boumlylece tutku mekanizmasının nasıl işlediğini belirlemeye ccedilalışır Balzac salt bir fotografccedilı gibi bakmakla yetinmez ve kahramanını kendi uydur-duğu koşulların iccediline sokar Bu noktada Zolarsquoya goumlre romancının doğru olarak yaptığı şey olguları doğadan almak ve arkasından da bu olguların nasıl işlendiğini incelemektir Olguların doğa yasaların-dan uzaklaşılmaksızın ccedileşitli ccedilevrelerde ve ccedileşitli koşullar iccedilinde ne gibi değişikliklere uğradığını in-celemek gereklidir Boumlylelikle toplumun bir uumlyesi olarak insan uumlzerinde bilimsel bir bilgi elde edile-bilecektir

Goumlzlem ve deney konusunda romanda fizyolo-jide olduğu gibi kesin sonuccedillar elde edilemeyeceği-ni kabul eden Zola deneysel romancılığın deneysel hekimliğe goumlre daha ccedilok genccedil olduğunu belirttik-ten sonra her ne olursa olsun natuumlralist romanın gerccedilek bir deney olduğundan da şuumlphe edilmemesi gerektiğini soumlyler

Bernardrsquoın ldquoDeneyci doğanın sorgu yargıcı-dırrdquo soumlzuuml de Zolarsquoda karşılığını bulur Zola onun bu soumlzuumlnuuml ldquoBiz romancılar da oumlyleyse insanlarla insanların tutkularının sorgu yargıccedillarıyızrdquo olarak karşılar

204

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Deneysel youmlntem romana uygulandığında bi-limsel kesinlik iccedilinde ortaya bir aydınlık ccedilıkacağı-nı duumlşuumlnen Zola natuumlralist yazarlara eskiden beri budalaca bir sitemde bulunulduğunu soumlyler O da natuumlralistlerin soumlzde fotoğrafccedilıdan başka bir şey olmak istemediğidir Zola natuumlralizmi bu kadar dar bir alana hapsedenlere cevap vermek ister Na-tuumlralistler istediği kadar kişisel ifadeye mizaca de-ğer verdiğini soumlylerse soumlylesin natuumlralizme cephe alanlar buna inanmak istemeyecektir Ccediluumlnkuuml salt gerccedilek olmanın olanaksızlığı ve herhangi bir sanat yapıtının meydana getirilmesi iccedilin olguların uy-durulması zorunluğu uumlzerinde birtakım budalaca kanıtlar ortaya atmaktan hiccedilbir zaman geri kalma-yacaklardır Zolarsquoya goumlre bu sorun yanında her ccedileşit ccedilatışma deneysel youmlntemin romana uygulanmasıyla ortadan kalkacaktır Ccediluumlnkuuml deney duumlşuumlncesi ken-disiyle birlikte değişiklik duumlşuumlncesini de getirir

Natuumlralizmin yıkılması olanaksız temelleri olan gerccedilek olgulardan yola ccedilıktığını soumlyleyen Zola na-tuumlralist romancının olguların mekanizmasını goumls-termek iccedilin olayları bizzat yaratması ve youmlnetmesi gerektiğine inanır Yazarın yapıttaki yaratıcı deha-sının payının bundan ibaret olduğunu ekler Ro-manlarda deneysel youmlntemi kullanmak -doğadan dışarı ccedilıkmamakla beraber- doğayı değiştirmektir Bir romancı ldquoGoumlzlem goumlsterir deney oumlğretirrdquo di-yen tanımlamaya guumlveniyorsa bilimin deneyle elde ettiği bilgileri romanla elde edebileceğine de inan-malıdır

Bir deneyin hatta en yalın bir deneyin bile oumlte-den beri bir duumlşuumlnuumlye dayandığını belirten Zola duumlşuumlncenin ise goumlzlemden doğduğunu kabul eder Claude Bernardrsquoın ldquoDeneysel duumlşuumlnuuml ne keyfe bağlıdır ne de uydurmacaya goumlzlenen gerccedilekte yani doğada her zaman bir dayanak noktası ol-malıdırrdquo soumlzuumlnuuml hatırlatan yazar Bernardrsquoın buumltuumln youmlntemini duumlşuumlnce ile şuumlphe uumlzerine kurduğunu ifade eder Bernardrsquoın ldquoŞuumlphe eden gerccedilek bilgin-dirrdquo soumlzuuml Zolarsquonın bir anlamda kendi felsefesinin de ccedilekirdeğini oluşturur Şuumlphe bilimin manive-lasıdır yani tetikleyicisi harekete geccediliricisidir Bu felsefenin temeli hatırlanacağı gibi Descartesrsquoa da-yanır

Bernard deneysel bilimlerde bir kriter ya da sal-tık bir ilke kabul eder Bu ilke canlı varlıklar kadar cansız varlıklarla ilgili olaylarda da saltık olan ge-rekircilik determinizmdir Bunu edebiyata uyar-layan Zola deneysel youmlntemin romancıyı dar bir ccedilerccedilevede sıkışmaktan kurtardığını onu olduğu

gibi goumlruumlp zekacircsına ve yaratıcı dehasına kendisi-ni teslim ettiğini duumlşuumlnuumlr Artık yazarın goumlrmesi anlaması yaratması gerektir Goumlzlenen bir olgu bir gerccedileğin tam bilinmesi iccedilin yapılması gereken deney duumlşuumlnuumlsuumlnuuml yazılacak olan roman duumlşuuml-nuumlsuumlnuuml meydana ccedilıkarmalıdır Bu deneyin planı uumlzerinde tartışıp karara vardıktan sonra her an yalnız olaylar gerekirciliğine uygun olguları kabul eden bir insanın kafa oumlzguumlrluumlğuumlyle sonuccedilları yargı-lamalıdır Saltık bilgiye varmak iccedilin şuumlphe etmekle işe başlar şuumlpheyi de ancak bizzat kendisi tarafın-dan bozulup yeniden kurulan tutku mekanizması doğanın koyduğu yasalara goumlre işlemeye başladığı zaman bırakır İnsan zekacircsı iccedilin bundan daha geniş daha oumlzguumlr bir iş olamaz Tuumlm bunlardan oumltuumlruuml Zola deneycilerin ulaştıkları zaferin yanında sko-lastiklerin olsun sistemcilerin olsun ideal uumlzerine kuram kuranların olsun zavallı kaldıklarına inanır

Yukarıda değerlendirmeye ve oumlzetlemeye ccedilalış-tığımız Deneysel Romanrsquoın ilk boumlluumlmuumlnuumln sonun-da Zola yazısının kısa bir doumlkuumlmuumlnuuml yapar Bu boumlluumlm natuumlralist romancının yapması gerekenleri dile getirir Bizim accedilımızda oumlnemi ise natuumlralizmin estetik oumlzelliklerini bizzat akımın oumlncuuml isminden duymaktır

ldquoYazımın bu ilk boumlluumlmuumlnuuml bu konudaki duuml-şuumlnuumllerimi oumlzetleyen şu tuumlmce ile bitireceğim Na-tuumlralist romancılar goumlzlerler ve deneylerler onların buumltuumln işi iyice bilinmeyen gerccedileklerle iyice accedilık-lanmamış olaylar karşısında şuumlphe etmekle başlar derken guumlnuumln birinde deneysel bir duumlşuumlnuuml olgu-ları ccediloumlzuumlmleyip avuccedillarının iccediline alsınlar diye bir-denbire dehalarını uyarır ve onları deney yapmaya doğru youmlnetirrdquo (Zola 1981 148-153)

Zola Deneysel Romanrsquoın sonraki doumlrt boumlluumlmuumln-de deneysel youmlntemin topluma nasıl uygulanacağı-nı tartışmaya devam eder Temel iki prensibi olan goumlzlem ve deneyin oumlnemini ısrarla dile getirir ve deneysel romanın da ancak ve ancak bu iki prensip sayesinde yazılabileceğini belirtir

Metnin belirli bir boumlluumlmuumlnuuml değerlendirmiş de olsak şunu rahatlıkla soumlyleyebiliriz ki Zolarsquonın de-neysel roman anlayışının temelinde romanı bilim-selleştirme ccedilabası vardır Natuumlralizme kadar sanat olmanın oumltesine geccedilemeyen ve yazarın muhayyile-sinin serimi olan roman Balzac ve Flaubertrsquoin nes-nel gerccedilekliği keşfinin Comte ve Tainersquoin fizyolo-jiye olan mutlak inancıyla birleşmesinin ardından bir ilim hacirclini almaya başlar

205

Batı Edebiyatında Akımlar I

Zola natuumlralist romanın kahramanlarının karakterize edilme suumlrecinde buumlyuumlk oumlnemi olan ldquokalıtımrdquola ilgili duumlşuumlncelerini ise Doktor Prosper Lucas (1808-1885)rsquoın ccedilalışmalarından edinmiştir Deneysel roman boumlylelikle karşımıza irsiyet ve ccedilevre iccedilinde birey ve toplumun seruumlveni olarak ccedilıkar Bundan sonra Zola bir proje olarak tasarladığı 20 kitaplık Les Rougon-Macquart (Rougon Macquartrsquolar İkinci İmparatorluk Dev-rinde Bir Ailenin Doğal ve Toplumsal Tairihi) serisini yazacak dizinin en uumlnluuml romanları ise Nana (1880) ve Germinal (1885) olacaktır

Natuumlralizmin edebiyata ge-tirdiği youmlntem ve teknikler nelerdir

Natuumlralist sanatı daha ya-kından tanımak iccedilin Jean-Baptiste Camille Corot Alfred Sisley Camille Pis-sarro John Constable gibi ressamların ccedilalışmalarına bakabilirsiniz

Emile Zolarsquonın Germinal adlı romanı Claude Ber-ri tarafından 1993 yılında beyaz perdeye aktarılmıştır Eseri okuduktan sonra filmi izlemek ve roman dili ile si-nema dili arasındaki fark ve benzerlikleri tespit etmek ve bunları arkadaşlarınızla paylaşmak sizin iccedilin iyi bir deneyim olacaktır

Oumlğrenme Ccedilıktısı

2 Natuumlralizmin edebiyata getirdiği youmlntemleri tanımlayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

ZOLArsquoDAN İTİBAREN NATUumlRALİZMZola Rougon-Macquartlar serisinde ele aldığı tezler ve kullandığı youmlntemle 19 yuumlzyıldaki bilimsel

zihniyeti var eden değerleri harmanlamaya ccedilalışır Sosyolojiden faydalanmak ve olabildiğince vesikaya dayanmak onun romanına goumlrece kesinlik iradesi getirir Tek tek bireysel olguları inceler ve buradan toplumsal olan ldquomutlakrdquoa ulaşmaya ccedilalışır Romanlarında bilimsel kesinlik ccedilıkış noktası olduğu iccedilin roman kahramanları da buumlyuumlk oumllccediluumlde ccedilevre ve kalıtımın sınırlarından ccedilıkamayan iradesiz insanlar olarak karşımıza ccedilıkar Bu durum determinizmin sosyolojiye uyarlandığında insanın duygusal ve psikolojik youmlnuumlnuumln yok sayılması ile ilişkilidir Bu romanlarda insan kimyasal tepkilerle davranan mekanik bir varlığa doumlnuumlşuumlr

Zola Rougon-Macquart serisi ile Balzacrsquoın İnsanlık Komedisi ile yapmak istediği birey ve toplum pa-noraması ccedilıkarma işini bir başka cepheden ortaya koymak ister Seriye dacirchil olan 20 romanın 1000rsquoin uumlzerindeki kişi kadrosu bu nedenledir Zola Rougonrsquoların Yuumlkselişi kitabının oumlnsoumlzuumlnde yapmak istedikle-rinin ipucunu verir Bu oumlnsoumlzde kalıtımın da cazibe gibi kendine mahsus kuralları olduğunu dile getiren sanatccedilı bir ailenin kuumlccediluumlk bir insan topluluğunun ilk başta farklı gibi goumlruumlnen ama yakından bakıldığında değişmeyen yanları olduğunu soumlyler Mizaccedillar ve ccedilevreler gibi bir insandan diğerine değişmeden matema-tik gibi uzayıp giden bağları tespit etmeğe ccedilalıştığını ekler Yine Rougon-Macquartrsquolarda her tuumlrluuml zevk ve sefaya saldıran devrin tamah taşkınlığını sergilemek niyetinde olduğunu belirtir

Rougon-Macquartrsquoların natuumlralist roman iccedilin en oumlnemli yanlarından biri vesikaya dayanmasıdır Bu tarzda roman yazma geleneğinin temelleri Goncourt Kardeşlerrsquole daha oumlnceden atılmıştır Zola da eserine bilimsellik katmak iccedilin gerccedilekleri olduğu gibi aktarmaya ccedilalışır Yazarın Rougon-Macquartrsquolar ailesinden Gervaisersquoi anlattığı LrsquoAssommoir (1876)rsquoı vesikalara en sadık kaldığı eseri olarak kabul edilir

206

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Ne var ki Zolarsquonın ve dolayısıyla natuumlralizmin estetik kıstaslarına uyma konusunda Zolarsquodan son-ra gelen isimlerin onun kadar hassas olmadığı gouml-ruumlluumlr Natuumlralist roman yazma işinde ardıllarının onun seviyesine ulaştığını soumlylemek pek muumlmkuumln değildir Yine de aralarından birkaccedil başarılı isim oumlne ccedilıkacaktır Şimdi Zola ile birlikte natuumlralizmin nasıl geliştiğine ve taraftar topladığına bir bakalım

Medan Topluluğu

Emile Zolarsquonın gerek edebicirc gerek siyasi ve top-lumsal duumlşuumlnceleri kısa suumlre iccedilerisinde genccedil en-telektuumleller ccedilevresinde karşılık bulur Oumlzellikle LrsquoAssomoir romanının yarattığı etki genccedillerin ilgi-sini Zolarsquoya ccedilevirir ve onun duumlşuumlncelerini ve esteti-ğini benimseyen bir grup oluşmaya başlar Zolarsquonın evinde perşembe akşamları toplanmaya başlayan bu isimlerden en oumlnemlisi Guy de Maupassantrsquotır Diğer isimler Leacuteon Hennique (1850-1935) Joris-Karl Huysmans (1848-1907) Henry Ceacuteard (1851-1924) Paul Alexis (1847-1901)rsquotir Uumlstat bildikleri Zolarsquonın ccedilevresinde toplanan genccediller hareketleri-ni ilan eden ve natuumlralizmin bildirilerinden kabul edilen Medan Akşam Toplantıları adlı bir de eser yayımlarlar (1880) Zola bu genccedilleri nasıl roman yazmaları gerektiği konusunda suumlrekli youmlnlendir-miştir

Medan Topluluğunun uumlyelerinin dışında Emile Zolarsquonın ldquoDeneysel Romanrdquo ccedilalışması ve ilk romanları zaten realizme yakın başta Alphon-se Daudet (1840-1897) olmak uumlzere Julles Valles (1832-1885) Gerhart JR Hauptmann (1862-1946) gibi yazarlarla etki alanını genişletir Hatta tiyatroya da sirayet eder Şimdi kısa da olsa natuumlra-lizmin tiyatrodaki gelişimine bakalım

Resim 72 Cezannersquonın Paul Alexisrsquoi yazdıklarını Zolarsquoya okurken resmettiği tablo Paul Alexis Reading To Zola

Kaynak httppaintingandframecomprintspaul_cezanne_paul_alexis_reading_a_manuscript_to_emile_

zola-28003html

Resim 73 Duumlnya resim tarihinin en oumlnemli ressamlarından biri olan Edouard Manet kendisi

hakkında oumlvguuml dolu değerlendirme yazıları kaleme alan Emile Zolarsquoya onun bir portresini yaparak şuumlkranlarını

sunar (1868) ldquoPortrait of Emile Zolardquo

Kaynak httpwwwmanetorgportrait-of-emlie-zolajsp

Resim 74 Guy de Maupassant kendi adıyla anılan yaratmış olduğu olay ağırlıklı hikacircye tarzıyla duumlnya

edebiyatının zirve isimlerinden biri olarak kabul edilir

Kaynak httpwwwirishtimescomculturebooksmaupassant-s-literary-legacy-11454197

207

Batı Edebiyatında Akımlar I

Natuumlralizmin Tiyatroya YansımasıLrsquoAssommoirrsquoın yayımlanışı natuumlralist romanı

nasıl ivmelendirdiyse bu eserin tiyatroya uyarlan-ması da tiyatro sahasında natuumlralizmin ccedilıkışı de-mektir Eserin sahnelenmesi Fransarsquoda ccedilalkantılara ve ciddi tartışmalara sebep olur Her zaman olduğu gibi bu ccedilalkantılar sırasında da eleştirilere karşı en ccedilok karşı koyan sanatccedilı Zola olacaktır Natuumlralizmi tatbik işinde tiyatronun oumlnemini fark eden Zola kendisi de romanlarını doumlnuumlştuumlruumlp tiyatro eserle-ri kaleme almış ama sanatın bu tuumlruumlnde roman-da olduğu gibi başarılı olamamıştır Tiyatrodaki ıslıklanma seviyesine varan başarısızlığından onu yine romanları kurtarmıştır Zola natuumlralizmin tiyatroda uygulanışına dair yazılarını 1881 yılında Tiyatrorsquoda Natuumlralizm adlı ccedilalışmasında toplar

Zolarsquodan oumlnce Goncourt Kardeşler natuumlraliz-min tiyatrodaki ilk uygulamalarına imza atmıştır 1865rsquote yayımladıkları Henriette Mareacutechal ilk oumlr-neklerden kabul edilir Yine onların La Patrie en danger (1868) adlı tarihicirc piyesleri romantizmin tarihicirc dramlarının aksine lirik soumlyleyişten muci-zelerden fiktif karakterlerden uzaktır ve vesikalara dayanmaktadır

Natuumlralist tiyatronun oumlncuuml isimlerinden bi-risi de Henry Becquersquodir 1882rsquode sahnelenen Les Corbeaux natuumlralist komedi oumlrneklerinden biridir Yine en uumlnluuml oyun yazarlarından birisi Alman Ger-hart Hauptmannrsquodır Natuumlralist tiyatronun gerek oyun yazarlığı gerekse bir kumpanya kurmasıyla Fransarsquodaki oumlncuumllerinden biri de Andreacute Antoine (1858-1943)rsquodır Onun Theacuteatre-Libre (Oumlzguumlr Ti-yatro 1887) kumpanyasında natuumlralist tiyatronun pek ccedilok başarılı oumlrneği sahnelenir Otto Brahm (1856-1912) ise Antoinersquoin yaptığının benzerini bu defa Almanyarsquoda Berlinrsquode kurduğu Freie Buumlh-ne (Oumlzguumlr Sahne 1889) ile sağlar Roman sahasın-da goumlsterdiği başarıyı ve popuumllerliği goumlsteremese de natuumlralizmin Jean Aicard (1848-1921) Eugegravene Brieux (1858-1932) Franccedilois de Curel (1854-1928) gibi pek ccedilok temsilcisi vardır

Natuumlralizme Karşı Tepkiler ve Sona Doğru

1890rsquolarda sanat ve edebiyatta natuumlralizm zir-vede yer alır Zolarsquonın bitirmek uumlzere olduğu Ro-ugon-Macquartrsquoların ulaştığı baskı sayısı ve popuuml-lerlik bir yana onu takip eden genccediller de artık şoumlhret basamaklarını hızla tırmanmaktadır Hatta

natuumlralizme buumltuumlnuumlyle sadık kalma işinde akımı Zolarsquodan oumlteye taşımaya ccedilalışanlara da rastlanmak-tadır Oumlrneğin henuumlz genccedil bir yazar olmasına rağ-men Zolarsquonın LrsquoAssommoirrsquoını savunmakla işe baş-layan Eacutedouard Rod (1857-1910) Zolarsquoya adadığı romanı Palmyre Veulard (1881)rsquola natuumlralizmin uccedil oumlrneklerinden birini verir Huymans ve Goncourt Kardeşlerrsquoin takipccedilisi olan Lucien Descaves (1861-1949) Le Calvaire drsquoHeacuteloiumlse Pajadou (1883) ya-yımlamış Camille Lemonnier (1844-1913)rsquoin en tanınmış romanı Un Male (1881) ccedilıkmıştır Yine Paul Bonnetain (1858-1899) Rosny Kardeşler (J H Honoreacute Boex 1856ndash1940 ve S J Franccedilois Boex 1859ndash1948) Gustave Guiches (1860-1935) vd gibi onlarca genccedil yazar bu doumlnemde natuumlralist tarzda eserler vermektedir Natuumlralizm artık sadece Fransarsquoda değil İtalyarsquoda İngilterersquode Almanyarsquoda Rusyarsquoda hemen her Avrupa uumllkesinde itibar goumlr-mektedir Ancak natuumlralizmin zirveye ccedilıktığı bu yıllar diğer taraftan kıyasıya eleştirilmeye başlandı-ğı yıllar da olacaktır

1880rsquolerden itibaren her ne kadar halk tarafın-dan natuumlralist eserlere karşı ciddi bir teveccuumlh varsa da natuumlralist yazarlar daha oumlnce realist yazarların da karşısında taarruzlarıyla onları yıldıran birkaccedil cepheyle muumlcadele etmek zorunda kalırlar Bunlar muhafazakacircr Katolik spirituumlalistler akademik sanat taraftarları ve empresyonistlerdir

Katolik romantik cephe Jules Barbey drsquoAurevilly (1808-1889) oumlnderliğinde saf tutar Barbey roman-cının bir bilim adamı gibi metotlu ccedilalışmasının şai-rin ilhamının oumlnuumlne geccedilemeyeceğini metodun il-hamdan daha iyi olamayacağını savunur Zolarsquoyı da ldquoaşağılık bir sanatkacircrrdquo olarak niteler Ayrıca Zola ve dolayısıyla natuumlralizm iccedilin şu ağır ifadeleri kullanır

Zolarsquonın insana istikrah (beğenmeme nefret etme) veren şiir bilgisi tuumlkenince şu oumlfke ile kendisi ve huuml-neri ayaklar altına duumlşuumlnce insanlığa ait rezaletlerin ta beşinci katının altını uumlstuumlne getirince ayakları-na ccedilizmeyi ccedilekmeden gidip cemiyetin lağımları iccedili-ne girince ndashccediluumlnkuuml Zola lağımcılık yapamayacağına temizlemeye kalkacağına fakat onu da yapamaya-cağına ancak orasını kokutmakla yetineceğine goumlre- daha ne kadar ileriye gidilecek inmek iccedilin hangi alccedilaklığın hangi pisliğin basamağı kalacaktır Ba-tak sonsuz değildir (Martino 1958 166)

Zola ve natuumlralizme akademiden gelen eleştiri-ler ise uumlnluuml eleştirmen Ferdinand Brunetiegravere (1849-1906) merkezlidir Uumlslucircba ağırlık veren goumlruumlşleriyle

208

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

tanıdığımız Brunetiegravere gelenekccedili tenkit anlayışını temsil eder 1875rsquolerden 1890rsquolara kadar natuumlralist anlayışla muumlcadele eder ldquoNatuumlralist Romanrdquo baş-lığı altında 1883 yılında toplanan makalelerinde her ne kadar natuumlralizme ağır eleştiriler getirse de Zolarsquonın Germinal ve LrsquoAssommoirrsquoda goumlsterdiği ba-şarıyı da goumlrmezden gelmez Onun natuumlralizm uğ-runa eserlerinin edebicirc youmlnuumlnuuml zayıflatması uumlzerin-de durur Yazarın hayali olanları değil gerccedilekleri ele almasını olumlayan Brunetiegravere yine de doğru tav-rın George Eliot (1819-1880) ve Charles Dickens (1812-1870) gibi sanatccedilılarla muumlstesna oumlrneklerini veren İngiliz realizmi olduğunu duumlşuumlnuumlr

Empresyonizm cephesinden Jules Lemaicirctre (1853-1914) ve Anatole France (1844-1924)rsquoın eleştirileri yukarıdakilerin yanında cılız kalır Natuuml-ralizme en ağır darbeyi indirecekler ise bizzat natuuml-ralistlerin kendileri olacaktır İlk olarak duumlşuumlnceleri ile akımın felsefi ve estetik temellerini oluşturan isimlerden biri olan Taine ile Zolarsquonın arası accedilılır Medan Topluluğundan Hennique Zolarsquoyı değer-siz bir fikir adamı olarak niteler Flaubert Zolarsquonın metodu ile alay eder Daha oumlnce Zolarsquonın etrafında toplanmış takipccedilisi olan genccediller goumlruumlşlerini değiş-tirir ve eski goumlruumlşlerini inkacircr ederler ldquoBeşler Be-yannamesirdquo adında bir de bildiri yayımlarlar Bun-lar arasında Marguerite Descaves JH Rosny Paul Bonnetain (1858-1899) Guiches vardır Bildiride şunlar yazmaktadır

Uumlstad ccedilamurun dibine inmiştir Pek guumlzel Bu vaziyet maceraya son verir Doğru soumlylediğini iddia eden bu edebiyatın sahtekacircrlığını şiddetle reddede-riz Zolarsquonın belagatla konuşan bu insanlarını eks-pres vagonlarından rasgele goumlruumlnen ccedilevreler iccediline ağır yığınlar halinde hoyratccedila fırlatılan ihtilacircttan mahrum insanlıktan ccedilıkmış bu iki boynuzlu ko-caman hayalleri reddediyoruz Bizim itirazımız iffetin haykırışıdır Kendilerinin iyi veya koumltuuml eser-lerini uumlstadın delaletlerini muhtemel bir benim-semeye karşı savunmaktan başka kaygısı olmayan genccedillerin vicdan sesidir (Martino 1958 168)

Genccediller bildirinin devamında kitaplarının ba-şında belirtilen natuumlralist ifadesinin kendilerine ya-kışmayacağını ve soysuzlaşmaya artık ortak olmayı kabul edemeyeceklerini belirtirler Daha da oumlnem-lisi Zolarsquoyı satış accedilgoumlzluumlluumlğuumlyle muumlnzevi papaz duumlşkuumlnluumlğuumlyle succedillarlar Onun La Terre eseri iccedilinse insan pisliğinden meydana gelmiş bir eser diye soumlz edeceklerdir

Diğer taraftan doumlnemin Fransa siyaset yapısının değişimi de natuumlralizmin sorgulanmaya başlaması-na neden olur İnanccedil duumlzeyinde gittikccedile ateizme siyasal duumlzeyde ise sosyalizme kayan natuumlralistle-rin karşısında muhafazakacircrlar ve Katolikler ittifak ederler Pozitivizm tartışılmaya başlanmıştır Na-tuumlralizm taraftarları dinin yeniden duumlşuumlnce sis-temini belirlemesinden zihinleri mistisizme geri goumltuumlrmesinden endişe ederken muhafazakacircrlar da dine kaybettiği itibarı geri verme ccedilabasındadır İki kutbun arasında ama dine daha fazla ağırlık veren Herbert Spencer (1820-1903) tam bu noktada bir denge kurar Dinlerin buumltuumln ilkelliklerine rağmen esrarlı bir hakikat gizlediklerini ilmin hiccedilbir zaman bu sırlara eremediğini soumlyler Bilimin bilim sınırla-rında kalması gerektiği duumlşuumlncesi ciddi teveccuumlh goumlruumlr Daha sonra Henri Bergson (1859-1941)rsquoun gerccedileği kavrama suumlrecinde sezginin rasyonalizm ve bilimden daha uumlstuumln olduğunu ileri suumlren sezgici felsefesi de natuumlralizmin hızının kesilmesinin ne-denlerinden biri olacaktır

Edebiyat cephesinde ise sembolist şiir bir ta-raftan etkisini artırırken diğer taraftan Eugegravene-Melchior de Voguumleacute (1848-1910)rsquonuumln Le Roman Russe (Rus Romanı)rsquota natuumlralizmin karşısına Rus gerccedilekccedililiğini koyması ve pozitivizmin geri plana attığı din ve gelenekleri yeniden guumln ışığına ccedilı-karmaya ccedilalışması Katolik ccedilevrelerin de takdirini kazanır Benzer bir şekilde Stendhal Flaubert ve Taine uumlzerine incelemeleriyle tanınan Paul Bour-get (1852-1935)rsquonin en oumlnemli romanı Le Disciple (Ccediloumlmez 1889)rsquoda Tainersquoe benzeyen bir oumlğretme-nin genccedil bir adam uumlzerindeki zararlı etkisini konu alması dikkatleri natuumlralizmin olumsuz tesirleri uumlzerine yoğunlaştırır

1891 yılına gelindiğinde natuumlralizm artık ccedilouml-kuumlş suumlrecine girmiştir Bu yılda Jules Huret (1863-1915) adlı bir gazeteci LrsquoEchos de Paris gazetesinde doumlnemin edebiyat kamuoyunun nabzını tutan doumlrt beş ay suumlrecek bir muumllakat yayımlar Muumllakatta yo-ğunluk natuumlralizmin hacircli ve geleceğinin yanında yerine neyin konulabileceğine dairdir Muumllakatta

Paul Bourget gelenek kilise milliyetccedililik ve krallık yanlısı didaktik yapılı eserle-riyle I Duumlnya Savaşı oumlncesinde Fransız muhafazakacircr aydınlarının goumlruumlşlerini de-rinden etkilemiştir

209

Batı Edebiyatında Akımlar I

natuumlralistlerin Zola oumlnderliğinden kopmakla be-raber natuumlralizmden buumltuumln buumltuumlne ayrılmadıkları goumlruumlluumlr Ardından başta Daudet ve Maupassant ol-mak uumlzere Hennique gibi yazarlar yavaş yavaş yeni tarzlar denemeye ccedilalışacaklardır Zola bile Rougon-Macquartrsquolardan sonra yazacağı romanlarda her ne kadar natuumlralist ccedilizgiyi devam ettirse de farklı konu ve tarzlara da yelken accedilacaktır Kısacası natuumlralistler de natuumlralizmi terk etmeye başlamışlardır

Natuumlralizmin Yayılma Alanı

Fransarsquoda doğan natuumlralizm ve Zolarsquonın gouml-ruumlşleri kısa suumlrede ccedileşitli uumllkelerde karşılık bulur Almanyarsquoda oumlzellikle tiyatro sahasında gelişme goumls-terir Almanyarsquonın ekonomik siyasi ve askericirc yuumlkse-liş doumlnemine denk gelmesi natuumlralizmin bu uumllkede kolay kabullenilişini de beraberinde getirir Burju-va ahlakını ikiyuumlzluumlluumlğuumlnuuml eleştirmek iccedilin natuumlra-lizm etkili bir araccedil olur Yukarıda da bahsettiğimiz Theacuteeatre Librersquonin faaliyetleri Zolarsquonın eserlerinin ve duumlşuumlncelerinin yayılmasını hızlandırır

Natuumlralizm İskandinav uumllkelerinden Johan August Strindberg (1849-1912)rsquoin oyun ve roman-larıyla İsveccedilrsquote eleştirel rasyonalizmin tiyatrodaki oumlncuumlsuuml Henrik Ibsen (1828-1906)rsquole Norveccedilrsquote ya-yılma alanını genişletir İtalyarsquoda ise Luigi Capuana (1839-1915) ile Giovanni Verga (1840-1922)rsquonın nesnel tablolar oluşturmayı amaccedillayan ldquoverismordquo akımıyla kendini goumlsterir

Hızla değişen duumlnya ve onun yeni sorunlarını

accedilımlama konusunda natuumlralizm hacirclen geccedilerliliği-ni suumlrduumlren bir akımdır

Emile Zolarsquonın ldquoDeneysel Romanrdquo eserindeki duumlşuumlncelerinin bir değerlendirmesini yapmıştık Şimdi Zola ile birlikte buraya kadar kısa da olsa tanıtmaya ccedilalıştığımız diğer isimlerin ve eserlerinin ışığında natuumlralizmin sanat ve edebiyat sahasında yapmak istedikleri ve bu akımın estetik değerleri nelerdir bir bakalım

Natuumlralizmin Estetik Oumlzellikleri

1 Goumlzlem ve Nesnelliğin Oumlnemi Natuumlraliz-min ileri suumlrduumlğuuml bilimsellik ilkesinin doğal sonu-

cu nesnellik (objektiflik)tir Deneysellik deneyci-nin sadece deney suumlrecini goumlzlemlemesini emreder Her ne sebeple olursa olsun deney suumlrecine muuml-dahale edilemez Buna goumlre yazar da goumlzlemledi-ği gerccedilekleri kendi oumlznel duumlşuumlncelerini katmadan olduğu gibi eserine aktarmalıdır

Natuumlralistler insanın sosyal gerccedileğinin bilim-sel bir titizlikle incelenmesi gerektiğini duumlşuumlnuumlr Dikkatle toplanan dokuumlmanlar sebep-sonuccedil iliş-kisi ve sanat eserinin organik buumltuumlnluumlğuuml iccedilinde oumlnceden tahmin edilen bir sonuca doğru kur-gulanmalıdır Roman tarihicirc bir dokuumlman olarak insanın sosyal gerccedileğini fotografik bir objektiflik iccedilinde ifade etmelidir Romancı kendi duygu duuml-şuumlnce ve beklentilerini roman duumlnyasına aktar-mamalıdır Aslında natuumlralist yazar goumlzlemlerinin mahsuluuml olan dokuumlmanlarını sebep-sonuccedil ilişkisi iccedilinde kurgulamakla yetinmeli kendi yorumları-nı bu sosyal belgenin dışında tutmalıdır (Kantar-cıoğlu 1993 122)

2 Konuların Gerccedilek Hayattan Seccedililmesi Na-tuumlralizm ve Zola objektiflerini youmlnelttikleri gerccedilek-ler ve tabloların seccediliminde Flaubert ve Goncourt Kardeşlerrsquoden hayli etkilenmiştir Onların olayla-rını ve kahramanlarını gerccedilek hayatlardan seccedilmesi ve anlattıklarını vesikalarla desteklemesi (belgesel-cilikleri) Zolarsquonın da devam ettirdiği bir tavırdır Yaşamın gerccedileklerini bir vakanuumlvis edasıyla naklet-mek isteyen Goncourt Kardeşlerrsquoin bilfiil tanıdık-ları kişileri romana dacirchil etmesi natuumlralistler iccedilin bir yol goumlsterici olmuştur

Yukarıdaki nesnellik ve bilimsellik ilkesinin bir sonucu olarak natuumlralistler oumlzellikle kenar mahal-lelerin meyhanelerin yoksul ccedilevrelerin batakha-nelerin demografinin tabanında yer alan oumlteki-leştirilmiş insanların uumlzerinde yoğunlaşmışlardır Bunun sebebi insanın tabii hacirclinin bu ccedilevrelerde goumlzlemlenebileceğini duumlşuumlnmelerindendir Ccediluumlnkuuml insan evrimsel ve antropolojik olarak koumltuumlduumlr ve yaşam muumlcadelesini ancak guumlccedilluumllerin kazanabildiği bu duumlnyada ne kadar gelişme goumlsterirse goumlstersin neticede primitif bir varlıktır Diğer taraftan yeni liberal ya da kapitalist duumlnya duumlzeni ekonomik uccedilurumları belirginleştirmiştir ve gittikccedile sosyaliz-me yaklaşan natuumlralizm iccedilin ezilen insanları anlat-mak bir zaruret hacircline gelmiştir Natuumlralizm oumlncesi sanatccedilıların pek goumlzuumlne ilişmeyen bu ccedilevreler na-tuumlralizmin objektifini her an uumlzerine youmlnelttiği ana yapılar olacaktır

ldquoVerismordquonun Tuumlrkccedile karşılığı gerccedilekccedili-liktir

210

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Bu tip ccedilevrelerin en tabii hacircliyle resmedilmesin-de Zolarsquonın ilk genccedillik yıllarında benzer ccedilevrelerin iccedilinde yer alması ve bunları yakından goumlzleme şansı yakalamasının payı buumlyuumlktuumlr Bunun doğal sonucu olarak romanlarda işccedili ailelerinin hayatları onların zorlu yaşam koşulları ahlaki bozukluklar ve bunun karşısında burjuvanın kayıtsızlığı temel konular olarak yer alır

3 İnsanın Fizyolojisi ve Ccedilevre İccedilinde İradesiz Bir Varlık Olarak Goumlruumllmesi Natuumlralizm Aydın-lanma Ccedilağırsquonın sınırlı olmasına rağmen aklıyla ve eğitimle kusursuzluğa erişip ruhunun kurtuluşunu sağlayabilen insanı yerine evrimin daha ilk basa-maklarında iccedilguumlduumllerinin ccediloğunu kaybetmiş fakat bu eksikliği giderecek akla erişememiş insanı sanata konu eder Natuumlralizmin insan kavramı romantik insan kavramına da karşıdır Romantikler demok-rasinin toplumun tabanına ve imtiyazsız sınıflarına yayılmasını isterken bir yandan soylu aristokrat kavramını geliştirmişler bir yandan da sebep sonuccedil zincirini kırarak tanrılaşan insan kavramını yarat-mışlardır Natuumlralist yazarlardan Balzacrsquoa goumlre in-san hayvan gibi kendi ccedilevresinin mahsuluuml ve ona goumlre ferdi oumlzellikler geliştiren bir varlıktır (Kantar-cıoğlu 1993 123)

Natuumlralizm insanı hem evrimsel kalıtım oumlzellik-leri hem de toplumun değişmez yasaları iccedilerisinde iradesiz bir varlık olarak tasavvur eder Zolarsquonın fiz-yolojik insan tanımlaması insanı suumlrekli bir biccedilimde ccedilevrenin denetiminde goumlrmesi ile ilgilidir Kalıtım oumlzellikleri ise insanı tahdit eden bir diğer mekaniz-madır Huumlr iradeye sahip olduğunu duumlşuumlnen insan aslında atalarının genetik mirasını taşımakla yuumlkuumlm-luuml ve her ne olursa olsun bu ilkel benlikten kendini kurtaramayan aciz bir varlıktır Huumlr irade diye bir şey yoktur İnsan ccedilevre ve kalıtımın arasında sıkış-mıştır Zolarsquonın Rougon-Macquartrsquolarda sergilemek istediği tam da budur Bir ailenin beş kuşaklık se-ruumlvenini anlatmak istediği bu seride yazar tutku şehvet arzu hırs gibi birtakım temel duygularda aile bireylerinin kalıtım nedeniyle kuşaklar geccedilse de nasıl birbirine benzediklerini ortaya koyar

4 Uzun ve Nesnel Betimlemelere Yer Veril-mesi Gerek realizmin gerekse natuumlralizmin yuumlzey yapıda dikkati ccedileken en belirgin oumlzelliklerinden birisi uzun ve nesnel betimlemelerdir Natuumlralizmi bir edebicirc akım hacircline getiren Zola romantizmin tabiatı duyguların suumlzgecinden geccedilirip yorumlama-sına karşın onu sanat eserine olduğu gibi naklet-meye ccedilalışır

ldquoBetimleme değil kimlik saptaması yapıyoruzrdquo (Sunel 1981 146) diyen Zola bu ifadeyle natuumlra-lizmin betimleme anlayışının yorum hayal kanaat gibi olgulardan uzak olduğuna işaret eder Natuumlra-lizm daha oumlnce de belirttiğimiz gibi insanı ccedilevre-nin bir mahsuluuml olarak goumlruumlr Bu yuumlzden boumlylesine oumlnemli bir işlev verilen ccedilevrenin muumlmkuumln oldu-ğunca ayrıntılı bir biccedilimde anlatılması gerektir ki asıl mesele olan insan canlı bir varlık olarak realize edilebilsin Ayrıca pozitivizmin oumlngoumlrduumlğuuml duumlşuumln-ce silsilesinde hiccedilbir boşluk bırakmamak gerekir il-kesi de natuumlralist romancıyı her tuumlrluuml ayrıntıyı kimi zaman okuyucuyu ana konudan uzaklaştıracak ka-dar ileri boyuta taşımasına neden olur

5 Dil ve Uumlsluba Oumlnem Verilmesi Natuumlra-listlerin sanatta fayda ilkesini benimsemeleri ve sanatı toplumu duumlşuumlnsel manada ileri goumltuumlren bir araccedil olarak goumlrmeleri eserlerinde estetiği geri pla-na atmalarına yol accedilmıştır Natuumlralist yazarlar top-lumu zaafları yoksunlukları arızaları ile bir buumltuumln hacirclinde sergilemek ve kendi iccedilyuumlzuumlnuuml kendisine bir an oumlnce goumlstermek ister Bu yuumlzden mesajlarının doğru ve herkesin aynı şekilde anlayabileceği şekilde accedilık olmasına uğraşır Bu da dillerini romanlarında başarmak istedikleri gibi bir bilim dili hacircline ccedilevirir Oysa sanatın dili şiirseldir Sonuccedil itibarıyla dili kul-lanma becerileri bakımından selefleri olan realistler-le bile başa ccedilıkabilecek bir seviyeleri yoktur

Natuumlralizmin Oumlnemli TemsilcileriEmile Zola (1840-1902) Fransız romancı eleş-

tirmen ve duumlşuumlnce adamı Zola Natuumlralizmin kuru-cusudur ldquoDeneysel Romanrdquo eseriyle natuumlralizmin temel ilkelerini saptayan yazar bu ilkeleri Rougon ve Macquart ailelerinin beş kuşak boyunca hayatını anlattığı Rougon-Macquartrsquolar serisinde uygulamaya ccedilalışır Nana ve Germinal hem bu dizinin hem de Zolarsquonın en oumlnemli romanları arasındadır Roman-larındaki toplumsal ccedilevreleri zor geccedilen ccedilocukluk yıllarında bizzat tanıyan yazar romancı olarak ilk ba-şarısını Theacutereacutese Raquin ile 1867rsquode elde eder 1877rsquode yayımlanan LrsquoAssommoirrsquole ccedilok okunan yazarlar ara-sına girer Yaşamı boyunca hep polemiklerin tartış-maların iccedilinde yer alan Zola romancılığı kadar duuml-şuumlnce adamlığı ile de dikkat ccedilekmiştir ve natuumlralizme karşı ccedileşitli ccedilevrelerde gelişen tepkileri neredeyse tek başına goumlğuumlslemiştir Bir Aşk Hikacircyesi (1878) Ka-dınların Saadeti (1883) Rahip Mouretrsquonin Guumlnahı (1875) gibi pek ccedilok eseri dilimize ccedilevrilmiştir

211

Batı Edebiyatında Akımlar I

Guy de Maupassant (1850-1893) Yalnız Fransız edebiyatının ve natuumlralizm değil duumlnyanın da en guumlccedilluuml hikacircyecilerinden biri olan Maupassant Flaubertrsquole yakın dost olan annesinin ondan oğluy-la ilgilenmesini istemesi uumlzerine edebiyata tam an-lamıyla youmlnelir Flaubert genccedil yazar adayını Zola Turgenyev ve Edmond Goncourt gibi yazarlarla tanıştırır Birkaccedil denemesi olsa da ilk ccedilıkışı kendi-sini derinden uumlzecek Flaubertrsquoin oumlluumlmuumlnden bir ay kadar oumlnce Zolarsquonın da bir hikacircyesinin olduğu Me-dan Akşamları (1880) adlı kitapta bir hikacircyesinin (Tombalak-Kartopu) yayımlanmasıdır Bu ccedilok başarılı hikacircyenin ardından 1880-1890 arasında yazar 300rsquoe yakın hikacircye yayımlar Bu hikacircyeler ccedileşitli konularıyla Fransız toplumunun tam bir pa-noraması niteliğindedir Bu kadar şoumlhretli olmasına rağmen yaşamı boyunca ruhsal sağlığı pek yerinde olmayan Maupassant genccedil bir yaşta 1893rsquote elim bir şekilde yaşamını yitirir

Alphonse Daudet (1840-1897) Guumlndelik ha-yatın meselelerini ve Fransarsquonın guumlneyindeki yaşa-mı anlattığı eserlerinde mizahi bir dille fanteziyi birleştiren yazar diğer natuumlralist yazarlardan bu tuumlr uumlslup oumlzellikleriyle ayrılır Daudet ilk romanını 14 yaşında iken kaleme alır Zor geccedilen ccedilocukluk ve ilk genccedillik yıllarının ardından Parisrsquoe giden ya-zar burada bohem bir yaşam suumlrer Le Figaro gibi gazetelerde makaleler yazar Sapho (1884) Taras-konlu Tartarin (1872) gibi tanınmış romanları olan Daudetrsquonin ccedilok sayıda hikacircyesi de mevcuttur Anı mektuplardan oluşan Değirmenimden Mektuplar (1869) doumlneminde ses getirmese de guumlnuumlmuumlzde yazarın en popuumller eserlerinin başında gelir

Gerhart Hauptman (1862-1946) Alman şair romancı ve oyun yazarı Hauptman natuumlralizmin tiyatrodaki en oumlnemli temsilcilerinden biridir 1912rsquode Nobel Edebiyat Oumlduumlluumlnuuml kazanan sanatccedilı 1889rsquoda ccedilağdaş oyunlara yer veren Frei Buumlhnersquode sahnelenen realist tragedya Guumlneş Doğarkenrsquoin ba-şarısıyla uumlne kavuşur Yoksulluk kalıtım toplumsal kısıtlamalar gibi natuumlralizmin vazgeccedililmez temala-rıyla eserler verir En oumlnemli eserlerinden biri olan Atridler Doumlrtlemesi (191-48)rsquode Duumlnya savaşı son-rası Avruparsquonın durumunu anlatır İsarsquonın İccedilindeki Soytarı (1910) gibi roman denemeleri de olan ya-zarın roman ve hikacircyelerindeki konular oyunlarıyla benzerlik iccedilindedir Duumlnya tiyatro tarihinin oumlncuuml isimlerinden biri olan Hauptmanrsquonın toplumsal acıları yansıttığı oyunları guumlnuumlmuumlzde de halen sah-nelenmektedir

Resim 75 Alphonse Daudet natuumlralist ve realist edebiyat iccedilinde dil ve uumlsluptaki canlılığıyla dikkati ccedileker

Kaynak httpwwwthefamouspeoplecomprofilesalphonse-daudet-4579php

Resim 76 Birccedilok sanat tarihccedilisine goumlre Hauptmann 20 Yuumlzyılın ilk yarısının en oumlnemli oyun yazarıdır

Kaynak httpsrickrozoffwordpresscom20131128gerhart-hauptmann-american-politics-and-warships

212

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

PARNASİZMUumlnitenin başında da ifade edildiği gibi Parnasizm realizm ve natuumlralizmin şiirdeki yansımasıdır

1850rsquolerden itibaren Fransız romantizminin kesinlikten nesnellikten uzak ve aşırı duygusal diline karşı bir tepki olarak doğmuştur

Parnasizm kelimesi Fransızca ldquoParnassisme-Parnassienrdquo kelimesinden dilimize geccedilmiştir Kelimenin kouml-keni ise Yunanistanrsquodaki Parnassos dağından gelir Yunan mitolojisinde nympha (nimfe periler) ların yur-du olan bu kutsal yuumlksek dağ şairlerin ilham perilerinin yaşadığı bir yer olarak kabul edilir Hatta sembolik olarak şairlerin de burada yaşadıkları duumlşuumlnuumlluumlr Parnasyenler ise bu adı eserlerinin toplandığı Le Parnasse Contemporain (1866-1867) adlı dergiden almışlardır Pek ccedilok edebiyat tarihccedilisi de parnasizmin ccedilıkış tarihi olarak bu tarihi esas alır Ancak parnasizmin başat temsilcilerinin hemen hepsinin daha oumlnce hatırı sayılır eserler verdiğini de unutmamak gerekir Ayrıca parnasizmin geliştiği yıllarda romantizm realizm natuumlra-lizm ve sembolizm akımları az ya da ccedilok etkilidir Her ne kadar akımlardan herhangi biri genel olarak hı-zını kesse de temsilcilerinin bağlı oldukları ekoluumln estetik anlayışıyla eserler vermeye devam ettiği goumlruumlluumlr

Parnasizmin Temelleri ve CcedilıkışıYukarıdaki sebeplerden dolayı Parnasizmi salt romantizm akımına karşı gelişmiş bir akım olarak de-

ğerlendirmemek gerekir Oumlyle ki akımın oumlncuumlleri olan Theacuteophile Gautier (1811-1872) Theacuteodore de Ban-ville (1823-1891) Leconte de Lisle (1818-1894) ilk genccedillik yıllarını romantizmin hacirckim olduğu yıllar-da geccedilirmiş ve bu anlayışla eserler de kaleme almışlardır Hatta sıkı bir romantik olarak Gautier Victor Hugorsquonun klasik anlayışa karşı giriştiği muumlcadelede Hernani (1830) yazarının yanında saf tutmuştur Zaten geccediliş evresin-deki bu isimler parnasyen şiirin hazırlayıcıları olarak birin-ci evrede ilk nesil olarak kabul edilirler Sully Prudhomme (1839-1907) Franccedilois Coppeacutee (1842-1908) ve Joseacutee-Maria de Heacutereacutedia (1842-1905) ise ikinci nesil olarak karşımıza ccedilı-kacaktır

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Eugegravene-Melchior de Voguumleacute Rus Romanı adlı eserinde natuumlralizme karşı Rus ger-ccedilekccedililiğini salık verirken hangi Rus yazarları oumlrnek goumlstermiş olabilir

Resim ve edebiyat sahasın-da temsilcilerini tanıdığımız natuumlralizmin diğer sanat sahalarına da yansıması ol-muş mudur Olduysa tem-silcilerinden ve eserlerinden birkaccedilını tespit edip natuumlra-lizmin roman tuumlruumlndeki uy-gulanışı ile diğer sanat dal-larında uygulanışı arasında benzerlikler kurabilirsiniz

Birbirine yakın iki akım olarak realizm ve natuumlra-lizmden birer roman oumlrneği seccedilerek natuumlralizmin rea-lizmden ayrılan youmlnlerini tespit edip duumlşuumlncelerinizi paylaşabilirsiniz

3 Zolarsquodan sonra natuumlralizmin seyrini ve kimler tarafından devam ettirildiğini sıralayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Parnasizmin kurucularından Gautier His-toire du Romantisme (Romantizmin Ta-rihi 1874) ve Les Grotesques (1834) adlı ccedilalışmalarında sonradan yereceği roman-tizmin tarihini ve temsilcilerini ele alır

213

Batı Edebiyatında Akımlar I

Victor Hugorsquonun romantizmin ilk başarısı olarak bilinen Hernani eserinin 1830 yılında ya-yımlanmasının ardından romantik tarzda yazılan eserlerin sayısı artar ve romantizm Fransız İhtila-linin etkisiyle başat akım konumunu alır Diğer taraftan da romantik sanata karşı sanatı sadece sanat olarak goumlrmek isteyen bir başka tarz da ge-lişmeye başlar Gerek tematik gerek biccedilimsel ola-rak değişik arayışlara girişilir Bu geccediliş evresinde romantiklerin bir kısmı akımın sosyal konulara daha fazla eğilmesi gerektiğine inanırken bir kısmı da sanatın artık faydacılık ahlacirckccedilılık oumldevlerinden sıyrılıp asıl işine sanatsalı yaratma işine doumlnmesini ister Hep tekrar edilen ifadeyle sanatın sanat iccedilin olması gerektiğini savunur Bu isimlerin başında da ne gariptir ki Theophile Gautier gelir Sanatın coşkuyla bağdaşmayacağını onun goumlzuuml yaşlı olma-ması gerektiğini ifade eden yazılar yazmaya başlar Otokritik yaparak kendi aşırılıklarını da eleştirir Mademoiselle de Maupin (1835)rsquoin oumlnsoumlzuumlnde ge-leneksel ahlak değerlerini reddederek saltık guumlzeli estetik olanı aramaya başlar Guumlzelin faydadan geccedil-tiğini doktrine eden Platoncu anlayışa karşı ccedilıkarak ldquoyararlı olanrdquoın aksine ccedilirkin olduğunu iddia eder Bu durum sanatccedilıdaki yaratma guumlcuumlnuuml oumlnceleyen Aristorsquonun ve dolayısıyla artık klasisizmin muumlkem-meliyetccedililiğine bir yolculuğun başladığına işaret eder Bu da sanat ccedilevrelerinde tartışmalara yol accedilar Gautier goumlruumlşlerini daha keskin bir biccedilimde ileride yayın youmlnetmenliğini yapacağı LrsquoArtiste dergisin-deki yazılarında da suumlrduumlruumlr Yeni şiirin kurucusu Gautierrsquonin duumlşuumlncelerini kendi ağzından şoumlyle toplayabiliriz

Biz sanatın oumlzerkliğine inanıyoruz Bizim iccedilin sanat araccedil değil amaccediltır Bizim goumlzuumlmuumlzde guumlzel olan şeyden başka şeyi amaccedillayan her sanatccedilı sa-natccedilı değildir Şekille duumlşuumlnce ayrımını hiccedilbir za-man anlayamadığımız gibi ruhsuz vuumlcudu ya da vuumlcutsuz ruhu da anlamıyoruz hiccedil değilse bizim etkinlik alanımızda Guumlzel bir şekil guumlzel bir fikir-dir Ccediluumlnkuuml hiccedilbir şey ifade etmeyecek olan bir şekil ne olabilir ki (Goumlker 1982 42)

Fransız romantik şiirinin zirve eserlerinden birisi Lamartinersquoin Meditations (1820) eseridir Romantik şiir uumlzerinde tesiri buumlyuumlk olmuştur Bu bakımdan Gautier oumlzellikle Lamartinersquoin eserini hedef seccediler ve onun santimantalist yapısına yalva-rır gibi ccedilıkan sesine iccedile youmlnelişine karşı ccedilıkar Şiirin dış yapısının biccediliminin guumlzelliğine ağırlık verilme-si gerektiğini ifade eder ldquoHer şey geccediler Yalnız sağ-

lam sanat ebediyete intikal eder Şehirler yıkılır fa-kat sanat eseri onların enkazı uumlzerinde devam ederrdquo (Perin 1943 128)

Cevdet Perin Gautierrsquoin bu şiir anlayışını aslın-da Hugorsquodan edindiğini belirtir Ona goumlre 1829 yı-lında yayımlanan Les Orientales adındaki şiir mec-muasındaki mısralarla Victor Hugo Lamartinersquoin şiirinde noksan olan bir tarafı tamamlamaya ve doğuya ait mısralarına muumlmkuumln olduğu kadar ccedilok renk şekil ve ahenk vermeğe ccedilalışmıştır Fransız şi-irinin en guumlzel oumlrneklerini ihtiva eden bu kitap yalnız Gautier iccedilin değil Baudelaire ve Leconte de Lisle gibi birccedilok şair iccedilin de ilham kaynağı model olmuştur Bu durum XIX asır Fransız şiirinin bir buumltuumln olduğunu ve bu asırda doğan muhtelif şiir akımlarının birbirlerine nasıl bağlı olduklarını da goumlstermektedir Netice itibarıyla 1830rsquodan sonra romantik ekoluumln etkin olduğu sırada şiir sahasın-da iki ana akım vardır Bunlardan ilki Lamartine geleneğini devam ettiren ve sadece iccedil duumlnyadan bahseden samimicirc şiir (la poeacutesie intime) diğeri ise bilhassa dış duumlnyadan bahseden ve şairin bir res-samdan farklı olmadığını kalemini bir fırccedila gibi kullanması gerektiğini iddia eden ldquosanat sanat iccedilin-dirrdquo ekoluumlnuumln pitoresk şiiri (La poeacutesie pittoresque)dir (Perin 1943 128)

Hugorsquonun sağladığı estetik alt yapının yanında Parnasizmi mevcut anlayışına ulaştıran diğer et-ken pozitivizmin sonucu olarak doğan bilimsellik duumlşuumlncesidir Natuumlralizmin zamanın nesneleri ve olguları olduğu gibi nakletme anlayışı Parnasizme de yansır ve şiir tabiatın resmedilmesine doumlnuumlşuumlr Sembolizmin şiiri musikiye yaklaştıran tutumu Parnasizmde şiirin resme yaklaşması şeklinde ken-dini goumlsterir Kendilerini natuumlralistler gibi aynı za-manda bilime yakın goumlren Parnasyenlerin elinde şiir muumlspet bilimle paralel bir hacircle gelecektir Po-zitivizmin Gautier ve ardılları uumlzerindeki en buumlyuumlk tesiri şiirin nesnesini malzemesini değiştirmek ol-muştur Gittikccedile duygudan akla youmlnelen sanatccedilılar iccedilin şiir artık bir belge konumundadır Bunun iccedilin de şiirlerde kadim dinler ve uygarlıklar mitolojik

Santimantalizm Ccediloğunlukla roman-tikleri ifade iccedilin kullanılan bu terim aşırı duygusallık hacirclini ifade eder Davranışları-nı duyguların belirlediği insan santiman-talist olarak tanımlanır

214

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

kişi ve olaylar mistik doğu kuumlltuumlruuml gibi konular matematiksel bir kesinlikte duygudan uzak biccedilim-de ele alınmaya başlanır Tıpkı natuumlralizmde oldu-ğu gibi kuumlccediluumlk ayrıntılar betimlenir

Gautierrsquonin romantik şiirdeki karşı ccedilıktığı nok-talardan birisi de sanatın ve şiirin geccedilici ve değişken duyguların duumlşlerin hayallerin mahsuluuml olamaya-cağıdır Ccediluumlnkuuml ona goumlre insan oumlluumlmluumlduumlr Oysa sanat yapıtı kalıcı olmalıdır Kalıcılığı sağlamak ise geccedilici değerlerle muumlmkuumln değildir Şiiri kendi estetik gerccedilekliği iccedilinde kusursuz bir yapı hacirclinde sunduğumuz zaman kalıcılık kendiliğinden gele-cektir Gautierrsquonin bu tutumu şiirde muumlkemmellik arayışını beraberinde getirir Ne var ki herkesin her zaman ve her yerde aynı şekilde alımlayabileceği bir estetiğin muumlmkuumln olabilmesi iccedilin malzemenin tabiatla sınırlanması gerekir Ccediluumlnkuuml herkesccedile aynı şekilde alımlanan şeyler maddi nesnel unsurlardan başka bir şey olamaz Sonuccedilta Gautier ister istemez goumlrsel sanatlara yakınlaşma gereği duyar

Gautierrsquonin şiiri artık ccedilizgi ışık kuumltle goumllge ve renklerden oluşmaktadır Bir taş kabartma bir değerli taş bir yontu gibi işlenmektedir Kendi ifa-desiyle kalem fırccedila muumlrekkep boya soumlzluumlk ise bir ressam paleti işlevi goumlrecektir Gautier şiirde bu goumlrsel oumlzellik yanında ccedilağrışımlar uyandırabilme guumlcuumlnuumln de olmasını dileyerek şiire seslilik ve kalı-cılık oumlzelliği belirgin uyumu zengin soumlzcuumlklerden uyaklar seccediler ve guumlccedil metrik oumllccediluumller dener Ona goumlre

şiir uğraşı dili ince ince işleme uğraşıdır Merme-ri oniksi mineyi işlemekle eşdeğer tutulmuştur Sanatccedilının goumlrevi de yontmak toumlrpuumllemek ve iş-lemektir Gautierrsquoye goumlre guumlccedilluumlğuuml yenmek bu aşa-malardan geccedilip ldquoguumlzelrdquoe ulaşmaktır (İnal 1983 86-87)

Gautier artık Fransız şiirini toplumsal fayda il-kesinden koparmış ve mutlak estetiği amaccedillayan bir ccedilizgiye youmlneltmiştir Gautierrsquoi takip eden Leconte de Lislersquonin Poeacutemes Antiques (Antik Şiirler 1852) oumlnsoumlzuumlnde Catulle Mendegraves (1842-1909)rsquoin La Revue Fantaisistersquode Gautierrsquonin fikirlerini takip et-mesi anlayışın hızla yayılmasını sağlar Gautierrsquonin savunduğu estetiği net bir biccedilimde ortaya koyduğu eseri Emaux et cameacuteeacutes (Mine ve Kamayouml-Akikler 1852) artık şiire yeni bir anlayış getirmiştir Bu ese-riyle Gautier kendi şaheserini ortaya koyduğu gibi birccedilok genccedil sanatccedilının da şiir youmlruumlngesini kendi-sine doğru ccedilevirmiştir Hatta duumlnya şiirinin en iyi birkaccedil şairinden biri sayılacak Baudelaire Les Fle-urs du Mal (Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri-Elem Ccediliccedilekleri 1857) yapıtını Gautierrsquoe ithaf etmiş ve onu Fransız şiiri-nin en buumlyuumlk şairlerinden biri olarak nitelemiştir

Parnas Okulursquonun KuruluşuDağınık bir hacirclde bulunan ldquosanat sanat iccedilin-

dirrdquo taraftarları Mine ve Kamoumlyoumlrsquonuumln ardından bir araya gelmeye başlar Gautierrsquoden sonra grubun oluşumunda Theacuteodore de Banvillersquoin payı buumlyuumlk-tuumlr Onun ortaccedilağ şiir tuumlrleri olan balad ve rondel biccedilimlerinde zengin uyak ve ses yinelemelerinin yarattığı ahenkle yazdığı betimleyici şiirler serbest şiir taraftarlarınca eleştirilse de ciddi ses getirmiştir Bunun da oumltesinde sanatccedilının Gautier ile birlikte parnas şiir okulunun bir an oumlnce kurulması işinde genccedil şairleri teşvik etmesi toplanmayı hızlandır-mıştır

Parnas Okulursquonun kurucuları Catulle Mendes (1843-1909) ve Leconte de Lislersquodir Ardından Sully Prudhomme Joseacutee-Maria de Heacutereacutedia ve Paul Verlaine (1844-1896) gibi genccedil şairler uzun suumlre-dir etiket koyamadıkları şiirlerine Parnas Okulu ile bir kimlik bulurlar Sanat iccedilin sanat anlayışı artık daha sistemli bir biccedilimde gelişebilecektir

Resim 77 Parnasizmin kurucusu Theacuteophile Gautier

Kaynak httpsthearkofgracecom20141011theophile-gautier

Gautierrsquonin ldquoSanatrdquo şiiri kendisinin ve Parnasizmin estetiğini ortaya koyan poe-tik bir metindir

215

Batı Edebiyatında Akımlar I

İlk Parnas topluluğu Catulle Mendesrsquoin La Revue fantaisiste adlı dergisinin etrafında oluşur (1861) Bunu bilimsel şiiri savunan 1863rsquoteki La Revue du Progreacutes dergisi izler Daha sonra Lisle bu iki derginin yazarları yanında biccedilimciliği savunan genccedilleri LrsquoArt dergisinde bir araya getirir (1865-1866) Bir suumlre sonra derginin adı Parnas Contem-porain (Ccedilağdaş Parnas) olur Bu dergi yeni şiirin kuramlaşma sahası olduğu gibi ileride ccedilok meşhur olacak ama henuumlz adları duyulmayan başta Bau-delaire olmak uumlzere Paul Verlaine Stephen Mal-larme Sully Prudhomme Heredia gibi şairlerin de tanınmasını sağlayacaktır Amaccedil ise ldquosaf şiirirdquo bulmaktır Ancak ekoluumln oumlmruuml kurucusu Leconte de Lislersquonin ulaştığı estetik seviyeye ulaşamamak Baudelaire ve Verlaine gibi uumlstatların akımdan er-ken ayrılmaları ve Alman-Fransız savaşının patlak vermesi yuumlzuumlnden pek de uzun olmaz 1866rsquoda kurulan okul 1870 itibarıyla gittikccedile zayıflayarak yerini sembolizm gibi yeni akımlara bırakır

Parnas Contemporainrsquoin 1876rsquoda son kez yayım-lanması Parnasyenlerin dağılmalarını hızlandırır Bunun oumlncesinde ccedileşitli ccedilevrelerle şiddetli tartış-malar iccediline girer Bunlar sırasıyla yıkmak istedik-leri romantizm taraftarları kendilerini toplumdan koparak duygusuzlaşmakla succedillayan bizzat temelle-rini oluşturan natuumlralistler ve yine kendi iccedillerinden ccedilıkıp artık sembolist şiirin iccedilinde yer alan şairlerdir Parnasyenler en buumlyuumlk varoluş savaşını ise sembo-listlere karşı verecektir Herediarsquonın 1893rsquote yayım-lanan Les Tropheacutees (Ganimetler) eseri ise hem Par-nasizmin zirvesi hem de iccedilinde taşıdığı sembolizme goumlz kırpan birkaccedil şiirle artık Parnasyen şiirin sona ermekte olduğunun işaretidir

Parnasizmin bir akım olarak uzun soluklu bir birliktelikten ccedilok ortak bir zevk anlayışının uumlruumlnuuml olması onun tarihinden ccedilok estetik youmlnuuml uumlzerinde durmamızı gerektirir Akımın sanatsal ilkelerinin bir serimini yaptıktan sonra temsilcilerini goumlruumlşle-ri ve eserleriyle birlikte topluca ele alırsak konuyu daha iyi kavramış oluruz Oumlnce sanatsal ilkelerle başlayalım

Parnasizmin Estetik İlkeleri

1 Biccedilimcilik ve Şekil Oumlzellikleri Sanatta fay-dayı değil estetiği amaccedillamak ve sanatı sadece sa-natın kuralları ekseninde yapılandırmaya ccedilalışmak Parnasyenlerde kusursuz olanı ldquoarı şiirirdquo aramaya doumlnuumlşuumlr Titiz birer estet olan bu şairlerin eserleri

Resim 78 Kaynak httpsopenlibraryorgworksOL15438550W

Le_Parnasse_contemporain

Resim 79 Theacuteodore de Banville Gautierrsquoden sonra parnasizmin kuruluşundaki en oumlnemli isimlerdendir

Kaynak httpwwwrugusavaycomtheodore-de-banville-biography

216

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

ince işccedililikler neticesinde kimi zaman yıllarca suumlren bir uğraşının ardından nihayet bulur Bilim adamı res-sam heykeltıraş gibi malzemesini en verimli şekilde kullanmak isteyen şairlerin şiirin muumlkemmelleştirmek istedikleri tarafı ise şekil youmlnuumlduumlr Vezin kafiye ahenk unsurları mısra uzunlukları dizem nazım şekilleri gibi dış yapı oumlzelliklerinin kusursuzluğu iccedilin uğraşırlar

Yuumlzey yapının bir mermer heykel gibi puumlruumlzsuumlz bir guumlzellikte olması iccedilin ccedilalışmaları bir noktadan sonra onları ortak nazım şekillerini kullanmaya zorlar Bunun iccedilin şekil muumlkemmelliğinin en ccedilok goumlze ccedilarptığı rondel ve oumlzellikle sone gibi nazım şekillerini sıklıkla kullanırlar Yazımı zor ve işccedililik isteyen sone Parnasyenler iccedilinde en ccedilok Heredia ile guumlzel oumlrneklerine kavuşur Divan şiiri zevkiyle Avruparsquoya gittiğini ve orada Herediarsquonın şiiriyle tanıştıktan sonra şiir zevkinin değiştiğini kendi soumlzlerinden bildiğimiz Yahya Kemal Beyatlı Herediarsquodaki muumlkemmeliyetccedililik anlayışını şu soumlzlerle dile getirir ldquoAvruparsquonın klacircsikleri ve romantikleri ne vuumlcuda getirmişse onda sıkı bir imbikten geccedilirilmiş haldeydirdquo (Beyatlı 1976 11)

Parnasizmin muumlkemmellik anlayışı yukarıda da belirtildiği gibi şekil oumlzelliklerinde yoğunlaşır Şeklin kusursuz eksiksiz olmasına ccedilalışırlar Plastik sanatların ontolojik nedeni olan goumlrsel kusursuzluk yaratma ilkesini şiire taşımışlardır Bu nedenle eski zor ve işccedililik isteyen nazım şekillerine youmlnelirler Bu şekilleri de kurallarını esnetmeden ilk hacirclleriyle uygulamaya gayret ederler Oumlrneğin Heredia Parnasizmin başyapıtı sayılan eseri Ganimetlerrsquode sonelerini klasik kafiye kurallarına buumltuumlnuumlyle uyarak yazar Bu demektir ki Parnasizmin muumlkemmeliyet arayışının olmazsa olmazlarında birisi de kafiyedir Kendisine ldquokafiyecirdquo diyen Theacutedore de Banville ise şiiri ldquoKafiye Sanatırdquo olarak goumlruumlr Ona goumlre şiiri var eden temel unsur da kafiyedir

FATİHLER

Yuvalarından uccedilmuş bir suumlruuml şahinlerUsanmışlardı mağrur fukaralıklarındanPallos de Moguerrsquoden avare asker kaptanCcedilılgınca bir hayale doğru suumlruumlklendiler

Masaldaki madeni bulmak iccedilindi seferSipangoorsquonun varılmaz topraklarında yatanGeccedilerken garbın esrar dolu kıyılarındanAlize ruumlzgacircrında eğilirdi serenler

Ve her akşam bir destan sabahı umarlardıMedar denizlerinin fosforlu mavisinden Ruumlyaları altından seraplarla dolardı

Beyaz kadırgaların sarkıp ilerisindenSeyre koyulurlardı denizlerin iccediliniYıldızların bir meccedilhul goumlğe yuumlkselişini

Jose Maria de Heredia Ccedilevirenler Sabahattin Eyuboğlu Orhan Veli

2 Ritim ve Ahenk ldquoUyakların zenginliği ses oumlbekleşmesi dizem yapılarıyla bir araya gelince Parnas okulu-nun en belirgin niteliklerinden olan muumlzikalite gerccedilekleşmiş olurrdquo (İnal 1983 92) Parnasyen şiirdeki biccedilim muuml-kemmelliğinin temelinde plastik sanatlardaki kontrast oluşturma gerccedileği yatar Bunun iccedilin Parnasizmde modern şiirde ya da sembolist şiirde olduğu gibi kendiliğinden gelişen bir iccedil ahenk yoktur Dış yapıda oumlnceden tanım-lanmış sekanslar uumlzerine kurulan ve yuumlzey yapıda belirgin bir şekilde ortaya ccedilıkan ritim vardır Bu durum aslında gazel kaside sone terza-rima her ne olursa olsun oumlnceden sınırları belirlenmiş kalıpların iccedilinde şiir yazmanın do-ğal sonucudur Şairden bağımsız oumlnceden belirlenmiş bir kalıp vardır ve şair bu kalıbı yeni soumlzcuumlklerle doldurur

217

Batı Edebiyatında Akımlar I

3 Konular En başta şunu bilmek gerekir ki sanatın kurallarını salt biccedilimin kuralları olarak ele alan bu anlayış iccedileriği geri plana atar Konu sadece goumlrsel şoumllen yaratabilmek iccedilin bir malzemedir

Romantizm klasizme karşı duyulan tepkinin ifadesi olduğu iccedilin romantik şairler klasiklerin konu ve muhtevasını devam ettirmezler Parnasizm ise romantizme karşı gelişen bir akım olarak ro-mantizmin konularına yuumlz ccedilevirir Ancak ilginccedil bir durum vardır ki parnasyenler bir kuşak sonra kla-sizmin konularına doumlnuumlş yapar Tıpkı klasikler gibi Yunan mitolojisine ağırlık vermekle birlikte doğu kuumlltuumlruumlne de accedilılırlar Başta Hint mitolojisi olmak uumlzere Doğu mitolojileri Ccedilin uygarlığı İskandinav ve Alman efsaneleri kadim kuumlltuumlrler medeniyetler tarihicirc olaylar dinler tarihi ve bu kuumlltuumlrlerin heykel gibi somut eserleri şiire dacirchil olur Bunun yanında başta Prudhomme ve Coppeeacute olmak uumlzere parnas-yen şairler felsefeye merak duyarlar ve felsefi mese-leleri de şiire sokarlar

Romantizmden kopuş aynı zamanda duygu-lardan lirizmden oumlznellikten de kopuş demektir Oysa şiir hep duyguların ifade edilişi olarak algılan-mış ve hatta ccediloğunlukla aşk gibi derin duygularla

birlikte duumlşuumlnuumllmuumlştuumlr Ancak parnasyenlerin elin-de şiir olabildiğince duygulardan uzaklaşır İccedilinde bulunduğu toplumun meselelerine youmlnelmedikleri iccedilin egzotik uumllkelerin egzotik manzaralarını dış guuml-zelliklerini resmetmişlerdir

Parnasizmdeki bir diğer youmlneliş de hızla değişen kendi kaotik zamanlarının dışına ccedilıkıp medeniyet-lerini yaratan eski guumlzel guumlnlere kaccedilmaktır Savaş meydanlarındaki nal sesleri at kişnemeleri kılıccedil sesleri şiirin kendi ritmiyle orkestrasyon oluştura-cak şekilde sunulmuştur

Natuumlralizmin romanı ilmileştirmesi gibi parna-sizm de şiiri ilmileştirmek ister Arkasını yasladığı pozitivizm onu duygulardan ccedilok somut gerccedilek-liklerle uğraşmaya zorlar Yukarıdaki gibi herkesccedile bilinen olgu ve olaylar yanında yine herkesccedile aynı goumlruumllen somut gerccedileklikler ve kuşkusuz ldquodoğardquo par-nasizmin en buumlyuumlk malzemelerinden biridir Doğa-yı duygulardan uzak doumlnuumlştuumlrmeden olduğu gibi nakletmek isterler Parnasizme getirilen en buumlyuumlk eleştirilerden biri de bu olacaktır Toplum mesele-lerine uzak parnasyenlerin elinde şiir yuumlzyıllarca devam edegelmiş bir işlevinden toplumu doumlnuumlş-tuumlrme işlevinden uzaklaşacaktır

SONNETEskiden niceleri Burgonya bahccedilelerindeAdlarını kazıdılar ağaccedillara sevdiklerininNiceleri o canım salonlarında LouvrersquolarınBurunları havada guumlluumlp eğlendiler delice

Nrsquooldu peki Şimdi kim biliyor onları KimseHepsi goumlccediluumlp gittiler ardı sıra birbirininAdlarını bile yok bakın buguumln hiccedilbirinin Bunlar da bir zamanlar yaşadı demiyor hiccedil kimse Her şey bu hesap Marie Casandre siz HelenaEriyip giderdi o canım tenleriniz toprakta-Bir guumlnluumlktuumlr saltanatı zambakların guumlllerin- Gelip Ronsard Seinersquode o sırrı Loirersquolarda Oumlluumlmsuumlz etmeseydi sizi bu duumlnyada acaba Kim ederdi lafını sizin de yaşadığınızın

Jose Maria de Heredia (Ccedilev İlhan Berk)

218

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

4 Betimleme ve Objektiflik Şiirde resmin goumlrselliğini yakalamak isteyen şairlerin elinde şiir renk-lerin cuumlmbuumlşuumlne doumlnuumlşuumlr Ne var ki bu pastoral cuumlmbuumlş duygudan uzaktır Tabiatın şairdeki aksine dair bir izlenim sunmadığı iccedilin betimlemeden oumlte bir mana taşımaz Şiiri ilmileştirme ccedilabası parnasizmi bir yerden sonra yukarıda saydığımız olay ve olguları betimlemekten ibaret bir noktaya taşır Kendi benliğini saklayan şairin ilk ccedilağ yansıtmacıları gibi doğayı olduğu gibi aktarmaya ccedilalışması ldquotasviricirc-betimleyicirdquo şiir-le sonuccedillanır Pozitivizmin objektiflik ilkesine sıkı sıkıya bağlanmak şiirin ccedilok anlamlılık ve imge yaratma ilkelerini de geri plana itmiştir

Buğdaylar alacalı ovadan taşmışYuvarlanıp dalgalanıp accedilılıyor serin esen yeldeVe uzakta bir sapan goumlğuumln uumlzerindeSallanan bir gemiye benziyor Ayaklarımın altında deniz erguvan renkli ufka kadarMavi ya pembe ya menekşe ya renk renkYa da gelgitin dağıttığı koyunlar oumlrneği akUccedilsuz bucaksız bir kır gibi yeşermekte

Ve deniz kuşları gelgitin peşindeAltın bir dalganın şişirdiği olgun buğdaylara doğruSevinccedil ccedilığlıklarıyla doumlne doumlne uccediluyor

Karadan kalkan balımsı bir yelKanatlı esrikliğin ardında kelebekleriKelebekten ccediliccedileğe durmuş okyanusa serpiyor

Heredia ldquoFloridum Marerdquo (Ccedilev Semiramis Kantel)

Parnasizmin Oumlnemli TemsilcileriTheacuteophile Gautier (1811-1872) Şair roman-

cı eleştirmen ve gazeteci Gautier romantizmden parnasizme geccedilişte estetikccedili ve natuumlralist duumlşuumlncele-riyle buumlyuumlk katkı sağlamıştır Edebiyata romantizm iccedilinde başlayan Gautier romantik şiirin oumlncuumlsuuml Ge-rard de Nervalrsquo (1808-1855)rsquo le yakın dost olmanın oumltesinde Victor Hugorsquonun romantizmin ccedilıkış eseri olan Hernani eserinin ardından ccedilıkan tartışmalarda sıkı bir Hugo savunucusu olmuştur

İlk şiirlerini 1830rsquolardan itibaren yayımlamaya başlayan şair genccedil bir ressamı anlattığı uzun şiiri ldquoAlbertusrdquou 1832 yılında yayımlar Bu tarihlerden itibaren romantizmden sıyrılıp ldquosanat sanat iccedilindirrdquo goumlruumlşlerini savunmaya başlar Mademoiselle de Ma-upin (1835) adlı romanının oumlnsoumlzuumlnde ilk defa salt guumlzellik arayışına girişir ve sanatın bağımsız olması gerektiğini ifade eder Artık sanat bir ahlacirck risalesi olmaktan ccedilıkarılmalıdır

Mine ve Kamayouml (1852) kitabında topladığı şiir-lerle kendi duumlşuumlncesini ve Parnasizmin estetiğini uy-gulamaya koyar Bu aynı zamanda şairin Banville ve Lisle gibi takipccedililerinin ufkunu accedilacak olan eserdir Oumlluuml Acircşık Avatar (1857) gibi hikacircye Giselle gibi bale ve oyunları da olan sanatccedilı gezi yazılarıyla da tanınır

Leconte de Lisle (1818-1905) Romantizmden Parnasizme geccediliş suumlrecinde kışkırtıcı diliyle Parnas estetiğin oluşmasında en buumlyuumlk katkıyı yapanlar-dan birisidir Bilgi yuumlkluuml ve suumlsluuml epik şiirlerinden ziyade edebiyat tarihinde kısa şiirleri daha ccedilok yer edinmiştir 1848 İhtilaline bir cumhuriyetccedili olarak katılıp cumhuriyet rejimini savunmuş ve kiliseye karşı yazılar yazmışsa da Lisle sonradan sanatccedilının siyasetle arasına mesafe koyması gerektiğini duumlşuumln-muumlş ve sanatını da bu youmlnde yapılandırmıştır

İlk şiir kitabını 1852rsquode yayımlayan şair buumltuumln şiirlerini Antik Şiirler Barbarlık Şiirleri Trajik Şiir-ler adlı kitaplarda toplamıştır Son Şiirler adlı kitabı ise oumlluumlmuumlnde bir yıl oumlnce 1895rsquote yayımlanır Şiirle-

219

Batı Edebiyatında Akımlar I

rinde Yunan Hint İskandinav efsanelerine Yahu-dilik ve Hıristiyanlık dinlerine eğilmiştir

Theodore de Banville (1823-1891) Gautier ve Lisle gibi Theodore de Banville de sanat hayatına romantizm dairesinde başlamış ardından sanat gouml-ruumlşlerini değiştirerek parnasizmin kurucuları ara-sında yer almıştır İlk şiir kitabı Cariatides (Karya-tidler 1842)rsquoi romantizmin oumlncuumlsuuml Victor Hugo uumlslubunda yazmıştır Romantik uumlslubun şiirdeki bazı hatalarından ccedilabuk sıyrılan sanatccedilı şiir teknik-lerini kullanma becerisiyle ccedilağdaşlarının bir adım oumlnuumlne geccediler Kafiyeyi şiirin temel direği olarak gouml-ruumlr ve balad ve rondo gibi eski nazım biccedilimlerini kullanır Onun bu tutumu parnasizmin de genel estetik oumlzelliklerinden biri olacaktır Garip Odalar (1857) en oumlnemli şiir seccedilkilerinden biridir

Jose-Maria de Heredia (1842-1905) Kuumlba asıllı Fransız şair Heredia Parisrsquote tanıştığı ve dost olduğu Lisle sayesinde parnasyen anlayışla tanışır 118 sone ve bazı uzun şiirlerden oluşan Les Trophees (Ganimetler-Yadigacircrlar 1893) kitabıyla parnasizmin zirvesine ccedilıkan isim olarak bilinir Edebiyat tarihccedilile-ri parnasizmin sonuna denk gelen bu eseri şairinin kullandığı değişik uumlsluplar teknikler ve dil oyunla-rıyla sembolizme geccediliş eseri olarak değerlendirir

Sully Prudhomme (1839-1907) Genccedilliğinde muumlhendis olmak istemesie rağmen goumlzlerindeki bir hastalıktan dolayı eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan Prudhomme bundan sonra ede-biyata youmlnelir Hukuk ve felsefe eğitimi de alır Stances et Poeacutemes (Stanslar ve Şiirler 1865) adlı ilk şiir kitabıyla edebiyat kamuoyunun dikkatini ccedile-

ker Sainte Beuve kendisinden oumlvguumlyle bahseder Prudhommersquoun en karakteristik oumlzelliklerinin ba-şında şiire felsefeyi sokması gelir Ancak parnasizm akımına dacirchil olduktan sonra felsefi şiir yazma işin-de fazla ileriye gider ve şiiri ilmileştirme gayretiyle fen bilimlerindeki gelişmeleri şiire sokmaya başlar Oysa ilk şiirleri halka sempatik geldiği iccedilin şoumlhre-ti yakalamış ve daha geniş kitlelere yayılan bir şiir oluşturmuştur Bu tutumu yazdığı şiirlerin daha dar bir ccedilevre tarafından beğenilmesine yol accedilar

1901 senesinde Nobel Edebiyat Oumlduumlluumlne layık goumlruumllen sanatccedilının oumlnemli eserleri arasında De La Guerre (Savaşın İzleri 1870) Les Destins (Kader-ler 1872) La Reacutevolte de Fleurs (Ccediliccedileklerin İsyanı 1872) Les Vaines Tendresses (Boş Muhabbetler 1875) Le Bonheur (Talih 1888) başta gelir

Franccedilois Coppeacutee (1842-1908) Le Passant (Yol-cu 1889) oyunuyla adından soumlz ettirmeye başlayan Coppeacuteersquonin şiir kitapları arasında en tanınmışı Les Humbles (Alccedilakgoumlnuumllluumller 1872)rsquodir 1884rsquote Aca-demie Franccedilaisersquoe kabul edilen Coppeacutee 1889rsquoda geccedilirdiği bir rahatsızlığın ardından fikricirc olarak da değişim geccedilirir Muhafazakacircr bir Katoliğe doumlnuumlşuumlr ve ırkccedilı siyasal hareketlere katılır Bu yuumlzden de başlangıccedilta şiirinde ilme ve felsefeye yer vermeğe ccedilalışan Coppeacutee daha sonra şiirini geniş kitlelerin anlayabileceği bir dille yazmaya başlar Hatta şiiri parnas estetiğin tam aksi şekilde zaman zaman siya-si bir araca doumlnuumlştuumlruumlr La Bonne Souffrance (1898 Tatlı Istırap) adlı romanı da bulunan sanatccedilının Le Luthier de Cremone (1876) adlı eseri Kremonrsquolu Kemancı (1947) adıyla Tuumlrkccedileye ccedilevrilmiştir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Parnasizmin gerccedilekccedililik an-layışıyla anlatım youmlntem ve teknikleri arasında nasıl bir ilişki kurulabilir

Parnasizmin Tuumlrk Edebiya-tında oumlzellikle Servet-i Fuumlnun doumlneminde oldukccedila etkili olduğu bilinmektedir Ce-nap Şahabettin ya da Tevfik Fikretrsquoten seccedileceğiniz şiirleri parnasyen şiirin oumlzellikleri ekseninde inceleyebilirsiniz

Hilmi Uccedilan Batı Şiiri ve Tevfik Fikret kitabında şai-rin Parnasyen sanatccedilılardan nasıl etkilendiğini metin oumlr-nekleriyle tespit eder Siz de bu eseri okuyup araştırma-cının haklı olup olmadığına dair yorum yapabilirsiniz

4 Parnasizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerinin yanında sanatsal amaccedillarını ve estetik oumlzelliklerini sayabilmek

Araştır 4 İlişkilendir AnlatPaylaş

220

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

GerminalrsquodenOrtalık zifiri karanlıktı tek yıldız goumlruumln-

muumlyordu goumlkte Bir adam bomboş kırlarda pancar tarlalarının arasından Marchiennesrsquoden Montsoursquoya giden on kilometrelik kaldırım taşı doumlşeli duumlz yolda tek başına gidiyordu Karanlık-tan oumlnuumlnuuml bile goumlremiyordu ancak bozkırları bataklıkları yalayarak ta uzaklardan dalga dalga esen dondurucu mart ruumlzgacircrından uccedilsuz bucak-sız bir ovada olduğunu hissediyordu Tek bir ağaccedil bile goumlruumlnmuumlyordu taşlı yol gecenin koyu karan-lığı iccedilinde bir dalgakıran gibi dosdoğru uzayıp gi-diyordu

Bu adam Marchiennesrsquoden saat ikiye doğru yola ccedilıkmıştı Sırtında yıpranmış ince bez bir ce-ket ayağında kadife pantolon soğuktan tir tir titreyerek geniş adımlarla yuumlruumlyordu Damalı bir mendilden yapılan ccedilıkını ccedilok rahatsız ediyordu onu Doğu ruumlzgacircrının kamccedilılayarak morarttığı şiş ellerini cebine sokabilmek iccedilin ccedilıkınını kacirch bir koltuğunun kacirch oumlbuumlr koltuğunun altına sı-kıştırıyordu Şimdi bu işsiz kalmış yersiz yurtsuz işccedilinin bomboş kafasında tek bir duumlşuumlnce vardı Guumln doğunca hava biraz ısınırdı belki İki saattir işte boumlyle yuumlruumlyuumlp giderken birden Montsoursquoya iki kilometre kala yolun sol tarafında kızıl alevle-rin yuumlkseldiğini goumlrduuml Sanki accedilık havada yanan ateş dolu uumlccedil potadan geliyordu bu alevler Oumlnce duraksadı uumlrktuuml ama sonra bu ateşe ellerini uza-tıp ısıtmak iccedilin dayanılmaz bir istek duydu

Gittikccedile ccedilukura giden bir yola saptı Etrafta hiccedilbir şey goumlruumlnmez olmuştu Sağ tarafta kazık-lardan yapılmış yuumlksek bir kitle uumlstuuml tahta perde kaplı bir demiryolunu kapayan duvarlar vardı Sol tarafta ise uumlstuumlnuuml otlar buumlruumlmuumlş bir bayırın uumlzerinden uzaktaki bir koumlyuumln hepsi birbirine benzeyen evlerinin ccedilatıları hayal meyal seccedilili-yordu İki yuumlz adım kadar yuumlruumlduumlkten sonra az

oumlnce goumlrduumlğuuml alevlerle karşılaşıverdi Adam bu alevlerin durgun goumlğe nasıl yuumlkseldiğini anlaya-madan başka bir manzara karşısında duruvermiş-ti Ağır bir kitle halinde goumlruumllen alccedilak bir yapıydı bu uumlstuumlnde de bir fabrika bacası yuumlkseliyordu İsli pencerelerden hafif bir ışık sızıyordu dışarı kararmış tahta ccedilatıya yer yer beş altı soumlnuumlk ışıklı lamba asılmıştı bu gecenin karanlığına şu duma-na buumlruumlnmuumlş acayip yapının iccedilinden tek bir ses yuumlkseliyordu Goumlruumlnmeyen bir yerden fışkıran buharın kalın ve uzun solukları

Adam bunun bir maden ocağı olduğunu anlamıştı Yine bir eziklik duydu iccedilinde Neye yarardı ki Bir iş bulamayacaktı burada da Bina-lara doğru gidecek yerde ocağın yanındaki cuumlruf yığınına doğru yuumlruumlduuml Burada uumlccedil demir pota iccedilinde iş yerini aydınlatıp ısıtmak uumlzere maden koumlmuumlruuml yakılmıştı Toprağı kazan işccedililer gecenin geccedil saatlerine kadar ccedilalışmış olmalıydılar hacirclacirc moloz ccedilıkarılıyordu Şimdi adam ateşin aydın-lığında koumlmuumlr yuumlkluuml kuumlccediluumlk vagonları boşaltan işccedililerin goumllgelerini goumlruumlyordu

İccedilinde ateş yanan bu kaplardan birine yakla-şarak ldquoGuumlnaydınrdquo dedi

Arkasını ateşe doumlnmuumlş duran mor yuumln ye-lekli arabacı lsquo ihtiyar bir adamdı Başına tavşan derisinden bir kasket geccedilirmişti yukarı ccedilektiği altı vagonun boşalmasını bekliyordu Bu sırada iri doru atı da heykel gibi hiccedil kımıldamadan du-ruyordu Boşaltma makinesinde ccedilalışan işccedili kır-mızı saccedillı kaburga kemikleri belli olacak kadar sıska bir delikanlıydı Hiccedil acelesi yokmuş gibi elini loumlvyeye tembel tembel bastırıyordu Yukarı-dan gittikccedile şiddetlenen dondurucu bir ruumlzgacircr es-mekteydi Bu ruumlzgacircrın uzun solukları bıccedilak gibi kesiyordu insanın yuumlzuumlnuumlhellip

araştırmalarla ilişkilendir

Batı Edebiyatında Akımlar I

221

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

1Natuumlralizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerini tanımlayabilmek

Natuumlralizmin Epistemolojik-Felsefi Temelleri

19 yuumlzyılın sonuna doğru edebiyatta etkili olmaya başlayan na-tuumlralizm iki temel felsefi duumlşuumlncenin uumlzerinde şekillenir Bun-lardan biri Darwincilik diğeri de determinizmdir Canlıların ve oumlzel olarak insanın yaratılışına dair yeni bir teori olarak ortaya ccedilıkan Darwincilik rasyonalizm ve pozitivizm evrelerinden son-ra mutlak bilimselliğe doğru youmlnelen Batı bilim duumlnyasının o doumlnemdeki temel hareket noktası olur Kalıtıma ve canlıların ccedilevreye uyum sağlayarak evrimleştiğine dair Darwinci duumlşuumln-celer natuumlralizmi doğrudan etkiler Diğer taraftan natuumlralizmin kurucusu olan Emile Zola Claude Bernardrsquoın deneysel hekim-liğe dair duumlşuumlnceleri ile Hippolyte Tainersquonin sosyolojik eleştiri youmlntemini birleştirerek ldquoDeneysel Romanrdquo duumlşuumlncesine ulaşır Deneysel roman ise natuumlralizmin temel kriterlerinin ortaya konduğu bir metin olacaktır

2 Natuumlralizmin edebiyata getirdiği youmlntemleri tanımlayabilmek

Edebiyatta Natuumlralizmin Doğuşu

Ccedilağın her şeyi bilimle alımlama ve anlatma ruhunun gereği ola-rak Emile Zolarsquonın elinde roman bilimsel bir araca doumlnuumlşuumlr Stendhal Balzac ve Goncourt Kardeşlerrsquole realizm suumlrecinde nesnelleşmeye başlayan edebiyat natuumlralizm ve Parnasizm ile birlikte tamamen nesnel bir hacircl alır Bu bakımdan edebicirc metni toplumu yansıtan bir dokuumlmantasyon olarak goumlren natuumlralist-lerin en oumlnem verdiği teknik goumlzlemdir Sanatccedilı iccedilin toplum ve toplum iccedilinde bireyin değişmez davranış biccedilimlerini yansıtmak ana hedef olur Goumlzlem ve nesnelliğin doğal sonucu ise betimle-melerin yoğunlaşmasıdır Dolayısıyla natuumlralist romanın yuumlzey yapıda en belirgin oumlzelliği betimlemelerin fazlalığıdır Parna-sizm ise natuumlralizmin şiirdeki yansımasıdır ve onlar da doğayı ldquobenrdquoin suumlzgecinden geccedilirmeden buumltuumln goumlrselliği ile resimleş-tirmek ister Şiiri resim sanatına yaklaştırırlar Sanat iccedilin sanat anlayışının mahsuluuml olan bu akım arı şiiri yakalamak adına şiiri salt estetik bir yapı olarak ele alır Onlara goumlre şiirde duygu-ların aşkınlığın yeri yoktur Parnasizmin karakteristik oumlzellik-lerinden bir diğeri de arı şiir arayışının bir sonucu olarak biccedilim muumlkemmelliğidir Amaccedilları ne zaman okunursa okunsun alım-layıcıda estetik haz uyandıracak bir şiir yaratmaktır Bu yuumlzden sone rondel gibi eski biccedilimlere doumlnuumlş yaparlar

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

222

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

3Zolarsquodan sonra natuumlralizmin seyrini ve kimler tarafından devam ettirildiğini sıralayabilmek

Zolarsquodan İtibaren NatuumlralizmNatuumlralizm Zolarsquodan sonra Medan topluluğunun yanı sıra Leacuteon Hennique Joris-Karl Huysmans Henry Ceacuteard Paul Alexis ile devam eder

4Parnasizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerinin yanında sanatsal amaccedillarını ve estetik oumlzelliklerini sayabilmek

ParnasizmNatuumlralizm ve parnasizmin en belirgin oumlzellikleri doğayı nesnel bir tutumla olduğu gibi yansıtma ilkesidir Ne var ki natuumlralist roman toplumsal sınıflar iccedilinden en aşağıda olanlarla ilgilenir ve onların davranışlarını kalıtım ccedilevre gibi değerler ccedilerccedilevesin-de accedilımlamaya ccedilalışırken parnasizm toplum meselelerine uzak kalır Aralarındaki benzerlik buumlyuumlk oumllccediluumlde nesnelliğe yaslanan teknik bir benzerliktir Natuumlralist roman toplumu deşifre etmek isterken parnasyen şiir iccedilinde bulundukları toplumun anından ccedilok geccedilmişini şiire dacirchil eder Mitolojilere madalyonlar gibi eski nesnelere ilgi duyarlar ki bu durum onların ayırt edici oumlzel-liklerinin başında gelir Her iki sanat akımının da duumlnya edebi-yatı iccedilinde saygın birer yer edinmiş temsilcileri vardır Natuumlra-list roman deyince kuşkusuz akla ilk gelen isim Emile Zolarsquodır ve diğer romancıları da kendi goumllgesinde bırakmıştır Natuumlralist tiyatronun ise Gerart Hauptmann Henrik İbsen gibi oumlnemli isimleri vardır Parnasizmde Heredia Lisle Gautier Banville oumlne ccedilıkan sanatccedilılardır

Batı Edebiyatında Akımlar I

223

neler oumlğrendik

1 Aşağıdakilerden hangisi natuumlralizmi oluştu-ran duumlşuumlnsel yapılardan biri değildirA Spirituumlalizm B RasyonalizmC Pozitivizm D DarwincilikE Determinizm

2 Buumltuumln olgu ve olayların nedensellik iccedilinde geliştiğini ileri suumlruumlp ahlaki ve insani seccedilimler de dacirchil olmak uumlzere buumltuumln olayların oumlnceden var olan nedenlerce belirlendiğini ileri suumlren ve iradeyi reddeden felsefi kuram aşağıdakilerden hangisidirA Fatalizm B AgnostisizmC Determinizm D SezgicilikE Struumlktuumlralizm

3 Natuumlralist sanat akımı ilkin aşağıdaki uumllkeler-den hangisinde cereyan etmeye başlamıştırA İtalya B AlmanyaC Fransa D İspanyaE Danimarka

4 Aşağıdakilerden hangisi parnasizmin sanat il-kelerinden biridirA Doğayı buumltuumln goumlrselliği ile resimleştirmek isterlerB Kafiye gibi ritm unsurlarını şiirin dışına atarlarC Vezinsiz şiir yazmaya gayret ederlerD Eski nazım biccedilimlerini terk ederlerE Şiir dilini nesir diline yaklaştırırlar

5 Aşağıdakilerden hangisinde realizmden natuuml-ralizme geccediliş evresinde bir koumlpruuml olarak duumlşuumlnuumllen sanatccedilı ve eseri doğru olarak eşleştirilmiştirA Stendhal-Kırmızı ve SiyahB Balzac-Goriot BabaC Flaubert- Parma ManastırıD Goncourt Kardeşler- Germinie LacerteuxE Zola-Germinal

6 Natuumlralizmin goumlrsel sanatlarda gelişimi ve ilkeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi geccedilerli bir goumlruumlştuumlrA Emile Zolarsquonın natuumlralizmin esaslarını belirle-

mesinin ardından doğarB Sanatın guumlzelliği insanın iccedil duumlnyasının yansıtı-

labilmesi ile sağlanır C Doğayı ldquobenrdquoin suumlzgecinden geccedilirirD Nesneleri olduğu gibi betimleme ilkesine dayanırE Doğayı sadece guumlzel youmlnleriyle ele alır

7 Sanatın coşkuyla bağdaşmayacağını onun goumlzuuml yaşlı olmaması gerektiğini ifade eden yazılar yazanhelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphellip otokritik yapa-rak kendi aşırılıklarını da eleştirir Sanatccedilı Made-moiselle de Maupin (1835)rsquoin oumlnsoumlzuumlnde gelenek-sel ahlak değerlerini reddederek salt guumlzel estetik olanı aramaya başlarA Theacuteodore de BanvilleB Leconte de LisleC Victor HugoD Theodore LorenzoE Theacuteophile Gautier

8 Aşağıdaki sanatccedilılardan hangisi parnasizm akımının kurucusu olarak değerlendirilirA Theacuteodore de BanvilleB Leconte de LisleC Theacuteophile GautierD Franccedilois CoppeE Jose Maria de Heredia

9 Parnasyenler en buumlyuumlk varoluş savaşını sem-bolistlere karşı verir Herediarsquonın 1893rsquote yayım-lanan helliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphellipeseri ise hem parnasizmin zirvesi hem de iccedilinde taşıdığı sembo-lizme goumlz kırpan birkaccedil şiirle artık parnasyen şiirin sona ermekte olduğunu işaret ederYukarıda boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidirA Oumlluuml Acircşık AvatarB GanimetlerC Antik ŞiirlerD Barbarlık ŞiirleriE Trajik Şiirler

10 Theodore de Banville ile ilgili aşağıdaki ifade-lerden hangisi geccedilerlidirA Yeni nazım biccedilimleri arayışındadırB Kafiyeyi şiirin temel direği olarak goumlruumlrC Şiirde vezni kaldırmak isterD Geccedilmişten ccedilok geleceğe dair meseleleri konu

ederE Serbest şiir arayışı iccedilindedir

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

224

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoNatuumlralizmin Epistemo-lojik-Felsefi Temellerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoGirişrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

6 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyatta Natuumlralizmin Doğuşurdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 C Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Temelleri ve Ccedilıkışırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoNatuumlralizmin Epistemo-lojik-Felsefi Temelleri- Determinizmrdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 C Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Temelleri ve Ccedilıkışırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Estetik İl-kelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyatta Natuumlralizmin Doğuşurdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoParnas Okulursquonun Ku-ruluşurdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Oumlnemli Temsilcilerirdquo konusunu yeniden goumlzden ge-ccediliriniz

10 B

Araştır YanıtAnahtarı

7

Araştır 1

Natuumlralizmi realizmden ayıran en oumlnemli oumlzellik natuumlralizmin başta biyoloji ve antropoloji olmak uumlzere bilimsel gelişmeleri realizme goumlre daha yakından takip etmesidir Realizmin felsefi temellerini natuumlralizm daha aşırıya goumltuumlruumlr Natuumlralistler realizmin de dayandığı pozitivizm ve akılcılığın yanı sıra deter-minizm ve sosyal evrime yaslanırlar Topluma bir laboratuvar goumlzuumlyle bakar-lar Kurmacayı bilimsel bir kesinlikle tasarlarlar

Araştır 2

Ccedilağın her şeyi bilimle alımlama ve anlatma ruhunun gereği olarak Emile Zolarsquonın elinde roman bilimsel bir araca doumlnuumlşuumlr Stendhal Balzac ve Gon-court Kardeşlerrsquole realizm suumlrecinde nesnelleşmeye başlayan edebiyat natuumlra-lizm ve Parnasizm ile birlikte tamamen nesnel bir hacircl alır Bu bakımdan edebicirc metni toplumu yansıtan bir dokuumlmantasyon olarak goumlren natuumlralistlerin en oumlnem verdiği teknik goumlzlemdir Sanatccedilı iccedilin toplum ve toplum iccedilinde bireyin değişmez davranış biccedilimlerini yansıtmak ana hedef olur Goumlzlem ve nesnelli-ğin doğal sonucu ise betimlemelerin yoğunlaşmasıdır Dolayısıyla natuumlralist romanın yuumlzey yapıda en belirgin oumlzelliği betimlemelerin fazlalığıdır Ayrı-ca natuumlralist romancı kişileri sosyal ccedilevre iccedilinde accedilıklamakla kalmaz genetik geccedilişliliğin belirlediğine inanır ve oumlyle yansıtır Olaylar yalnızca mantıklı ve olabilir olanla sınırlı kalmaz sıkı bir determinist ilişkiyle birbirine bağlanır Pozitivizm ve determinizmin yanı sıra sosyal evrim kuram ve youmlntemler eser-lerde belirgindir

Batı Edebiyatında Akımlar I

225

Araştır YanıtAnahtarı

7

Araştır 3 Rus gerccedilekccedilileri soumlz konusu olduğunda oumlncelikle Puşkin Tolstoy Turgenyev Gogol gibi isimler ilk akla gelenlerdir

Araştır 4

Parnasizm de realizm ve natuumlralizm gibi pozitivizme ve onun sonucu olarak doğan bilimsellik duumlşuumlncesine yaslanır Natuumlralizmin zamanın nesneleri ve olguları olduğu gibi nakletme anlayışı Parnasizme de yansır ve şiir tabiatın resmedilmesine doumlnuumlşuumlr Sembolizmin şiiri musikiye yaklaştıran tutumu Parnasizmde şiirin resme yaklaşması goumlrselleşmesi şeklinde kendini goumlsterir Kendilerini natuumlralistler gibi aynı zamanda bilime yakın goumlren Parnasyenlerin elinde şiir muumlspet bilimle paralel bir hacircle gelecektir Pozitivizmin Gautier ve ardılları uumlzerindeki en buumlyuumlk tesiri şiirin nesnesini malzemesini değiştirmek olmuştur Gittikccedile duygudan akla youmlnelen sanatccedilılar iccedilin şiir artık bir belge konumundadır Lirizmden uzaklaşır nesnel tasvire ve guumlzelliği ifade edecek nesnel ve kusursuz bir biccedilim bulmaya youmlnelirler Bunun iccedilin de şiirlerde ka-dim dinler ve uygarlıklar mitolojik kişi ve olaylar mistik doğu kuumlltuumlruuml gibi konular matematiksel bir kesinlikte duygudan uzak biccedilimde ele alınmaya başlanır Tıpkı natuumlralizmde olduğu gibi kuumlccediluumlk ayrıntılar betimlenir

Ana Britannica (1994) Ana Yayıncılık İstanbul

Berk İlhan (2001) Fransız Şiir Antolojisi İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Beyatlı Yahya Kemal (1976) Ccedilocukluğum Genccedilliğim Siyacircsi ve Edebicirc Hacirctıralarım İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul

Goumlker Cemil (1982) Fransarsquoda Edebiyat Akımları DTCF Basımevi Ankara

İnal Tanju KANTEL Semiramis (1983) ldquoSanat İccedilin Sanat ve Parnas Şiir Akımırdquo Tuumlrk Dili ve Edebiyatı Dergisi- Yazın Akımları Oumlzel Sayısı S 349

Kantarcıoğlu Sevim (1993) Edebiyat Akımları ve Temel Metinler Gazi Uumlni Yay Ankara

Karaalioğlu Seyit Kemal (1965) Edebiyat Akımları İnkılacircp ve Aka Kitabevleri İstanbul

Kula Nedim (1996) ldquoFransız Şiirine Yansıyan Evrensel İlkeleriyle Parnasrdquo Littera Edebiyat Yazıları C7 Ankara

Martino P (1958) Fransız Natuumlralizmi (Ccedilev Nebil Otman) Maarif Basımevi Ankara

Perin Cevdet (1948) Fransız Edebiyatına Toplu Bir Bakış Rıza Koşkun Matbaası İstanbul

Theacutema Larousse Tematik Ansiklopedi Sanat ve Kuumlltuumlr Duumlnya Cildi (1993) Larousse

Zola Emile (1981) ldquoDeneysel Romanrdquo (Ccedilev Fehmi Baldaş) Tuumlrk Dili Dergisi-Yazın Akımları Oumlzel Sayısı S 349 Ocak

Kaynakccedila

226

Boumlluumlm 8

Sembolizm (Simgecilik)

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Sembol bull Simge bull Sembolizm bull Simgecilik bull Duumlş bull Sezgi bull Oumlznelcilik bull Eşduyum

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

1Sembol ve Sembolizm1 Sembol ve sembolizm kavramlarını

tanımlayabilmek2 Bir edebi akım olarak sembolizmi

tanımlayabilmek 2Sembolizmin Doğuşu ve Felsefi Temelleri3 Sembolizmin doğduğu ortam ve duumlşuumlnsel

zeminini belirleyebilmek4 ldquoDeacutecadencerdquo sanatını ve ilkelerini

accedilıklayabilmek

Sembolizme Goumlre Sanat5 Sembolizmin sanata bakışını ve youmlntemini

accedilıklayabilmek6 Sembolizmin edebicirc kişilikler uumlzerinden nasıl

geliştiğini accedilıklayabilmek7 Sembolizmin etkisini neden yitirdiğini

accedilıklayabilmek3

227

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞ1800rsquoluuml yıllarda başlayan romantik akımda o

zamana kadar klasik akımda denetim altında tutu-lan duygulara tam bir oumlzguumlrluumlk verilir 1830rsquolarda etkileri goumlruumllmeye başlanan gerccedilekccedililik romantiz-min savruk duygusallığının yerine nesnellik kaygısı ve goumlzlemi koyar 1800rsquolerin ikinci yarısında doğan ve yuumlzyılın sonlarına doğru sistematik bir hal alan sembolizmde ise yaratıcı hayal guumlcuuml oumlne ccedilıkar Par-nasizmin bağlı olduğu akıl muumlkemmeliyet mad-decilik pozitivizm gibi ilkelerin yerini sembolizm-de idealizm ruhanilik sezgi duumlş fantezi kapalılık belirsizlik alır Ccedileşitli youmlnleriyle romantizmin bir yeniden dirilişi olan sembolizm kendine oumlzguuml bazı oumlzellikleri bakımından da ondan ayrılır romantiz-mi 20 yuumlzyıl modernizmine bağlar

Natuumlralizme realizme ve Parnasizme bir tep-ki olarak gelişen akım gerccedileğin eksiksiz ve nesnel bir şekilde yansıtılmasını temel alan bu akımların aksine o gerccedileğin yaratılmasına keşfedilmesine yeniden uumlretilmesine youmlnelik bir arayışın sonucu ve estetiğidir Kurucuları Parnas ekoluumlnden ccedilıkar Baudelaire Verlaine Rimbaud ve Mallarmeacute Bu doumlrtluuml oumlncelikle Parnas estetiğine bağlı şiirler yazar ancak daha sonra oumlnce iccedilerikte sonra biccedilimde daha sonra sembolizm olarak adlandırılacak akımın te-mellerini atarlar

Sembolizm 1886rsquoda bir manifestoyla tanıtılma-sına rağmen bu tarihten ccedilok oumlnce oluşmaya başla-mıştır ve asıl buumlyuumlk temsilcileri de bu tarihten oumlnce yetişmiştir İkinci dalga sembolistler hiccedilbir zaman yukarıda adlarını saydığımız şairler kadar uumlnluuml ve etkili olamadılar Bununla birlikte manifestonun yayımlanması oumlzellikle akımın Fransa dışına taşa-rak yaygınlaşmasında etkili oldu Belirgin ilke ve nitelikleriyle sembolizm akımı 1885-1900 yılları arasında buumlyuumlk rağbet goumlruumlr

Oumlnce edebiyatta sonra resim ve tiyatroda yay-gınlaşan ve biraz da geniş ve farklı yorumlamala-ra accedilık olmasıyla pek ccedilok taraftar toplayan akım temelde dayandığı bilinccedildışına dair kuramların henuumlz ortada olmaması başta olmak uumlzere ccedileşitli nedenlerle sona ererken kendisinden sonra gelen gerccedilekuumlstuumlcuumlluumlğuuml (suumlrrealizmi) hazırlamış ve mo-dern ve postmodern sanatta hacirclacirc devam eden pek ccedilok nitelik ve ilkeyi miras bırakmıştır Bu anlamda sembolizm etkin olduğu suumlrenin goumlrece kısalığına rağmen sanat akımlarının en etkililerinden biridir

Sembolizm kesin kuralları olan bir akımdan zi-yade serbest bir şekilde kurulmuş bir topluluğun estetiğine işaret ettiğinden tanımlanması zor olsa da genel bir tanım yapılacak olursa sembolizm baş-langıcı Baudelairersquoin Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquone uzanan 1880rsquoli yıllarda oumlnce edebiyatta sonra resimde ortaya ccedilıkan gerccedilekccedililiğe karşı ccedilıkan goumlruumlnenin oumltesindeki gerccedilekliği semboller aracılığıyla anlatmayı esas alan telkini serbest ccedilağrışımı oumlzguumlrluumlğuuml oumlne ccedilıkaran ve ge-leneksel kalıpları yıkmayı amaccedillayan getirdikleriyle 20 yuumlzyıl modernizmini şekillendirmiş bir edebiyat ve sanat akımıdır

SEMBOL VE SEMBOLİZMSembolizm iccedilin dilimizde simgecilik karşılığı da

kullanılır Oumlncelikle bu kavrama temel olan sem-bolsimge kavramının anlamlarına bakalım

Simge (Alm Symbol) (Fr Symbole) (Yun Sumbolon uygun işaret) (Arap remz timsal) Soyut bir kavramı somutlaştıran biccedilim

Simge genel anlamda anlamı oumlnceden karar-laştırılmış belirli bir işaret demektir Bayrağın uumll-kenin simgesi olması gibi Ancak edebi bir terim olan simge bundan farklıdır Yazar ve şairlerin hayal guumlccedillerinde yarattıkları anlamı oumlnceden kararlaştı-rılmamış ortak değil oumlzel olan ve değişik yorum-lara accedilık goumlrece bir simgedir Metnin bağlamına okuyucunun kuumlltuumlr duumlzeyine hatta ruh haline bağlı olarak değişebilen anlamları ccedilağrıştırır (Oumlzdemir 1990 s 249)

Sembol İccedilindeki kelimenin ifadenin ya da im-genin gerccedilek ve somut bir şeyi temsil ettiği fakat bağlama goumlre yorumlanan karmaşık bir dizi soyut fikir ve değeri muhafaza ettiği ve anlamı sembo-luuml yorumlayana goumlre farklı anlamlara gelebileceği mecaz Semantik enerji akışının dinamikleri accedilı-sından sembol metaforun tam tersi youmlnde ccedilalışır Metafor bağlamına bir anlam verirken sembol an-lamını bağlamından alır Bir anlatı boyunca suumlren bir sembol sistemi alegori oluşturur Alegori hem kendi anlamıyla hem de goumlnderme yaptığı soyut anlamla okunur

Sembollerin arketipsel genel ve oumlzel olmak uumlze-re uumlccedil biccedilimi bulunur Arketipsel sembol kuumlltuumlrel sınırların oumltesinde evrensel olarak bir dizi anlamı ccedilağrıştıran sembolduumlr Oumlrneğin guumlneşin enerji ve yaşam kaynağı olması gibi Genel sembol daha sı-nırlı bir kitleye youmlnelik olup daha geniş bir ccedilağrışım

228

Sembolizm (Simgecilik)

kuumlmesi olan sembolduumlr Hıristiyanların haccedilı gibi Oumlzel sembol ise yazarın hayal guumlcuumlnde uumlretilen ve bağlama goumlre herhangi bir anlama gelebilecek sem-bolduumlr (Myers Wukasch 2003 s 354)

Sembolizmde sembol şiirin sırrı olarak kabul edilse de net bir tanımı yoktur Bazıları iccedilin -ara-daki ayrımlara dair ne soumlylenirse soumlylensin- alego-riden pek az farklı olan şey Wagnerciler iccedilin mitin formuumllasyonu Baudelairersquoi unutmayanlar iccedilin eş-duyumduyular arası iletişim Mallarmeacute oumlğrencile-rine goumlre kinaye yoluyla gizemi ccediloumlzmektir Genel ve kapsayıcı bir tanım yapılacak olursa sembol bir ldquoideardquonın (duumlşuumlncenin) somut temsilidir tanımla-namaz bilinemez olanın kavranabilmesi iccedilin iccedilin-de yaşadığımız duumlnyadan alınmış somut bir feno-mendir denebilir

Bazı edebiyat ve sanat terimleri soumlzluumlklerinde sembolizm şoumlyle tanımlanmaktadır

Sembolizm 19 yuumlzyılda realizme ve Parnas-yenlerin salon şiirine tepki olarak gelişen edebiyat akımıdır Baudelaire Rimbaud Mallarmeacute Verlai-ne Maeterlinck ve Laforgue başlıca temsilcilerdir Baudelairersquoin Poe ccedilevirilerinden etkiler taşıyan Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri (Fleurs du Mal) (1857) adlı eseri ile doğar Jean Moreacuteasrsquonın 1886 tarihli Sembolizm manifestosuna goumlre sembolist temel bir fikri so-mut olgular aracılığıyla anlatmaya ccedilalışan şairdir Oumlznel anlatım anlaşılmazlık derecesine kadar des-teklenir ve oumlzendirilir ccediluumlnkuuml sembolistlere goumlre pathos (acı tutku) en iyi uumlstuuml kapalı oumlzel semboller aracılığıyla anlatılabilir Uumlslup olarak aşırı duy-gusallıktan suumlsten accedilıklıktan retorik araccedillardan

kaccedilınırlar Şiirin anlamı şiir dışında yoktue şiir-deki imgeler yalnızca şiirdeki diğer imgelere işaret eder ve buumltuumln olarak şiirdeki atmosferi ccedilağrıştırır Sembolist hareket Avruparsquoda fin de siecle boyun-ca buumlyuumlk etki yaptı ve 20 yuumlzyıl İngiliz İrlanda ve Amerikan şiirini en ccedilok etkileyen akım oldu (Myers Wukasch 2003 s 355)

Sembolizm (fr Symbolisme) 1885 yıllarında oumlnce edebiyatta sonra resimde ortaya ccedilıkan akım-dır Gerccedilekccedililik ve izlenimciliğe karşı ccedilıkan ve duuml-şuumlnceyi simgelerle anlatmayı deneyen bir sanat gouml-ruumlşuumlduumlr (Turani 1966 s108)

Sembolizmin Parnas şairleri iccedilinden ccedilıkması Parnasizme karşı olması ama sembolizmin ilkele-rini de net bir şekilde ortaya koymamaları bu iki akımın bir suumlre birlikte yuumlruumlmesine ve semboliz-min kesin bir tanımının yapılamamasına neden olur Sembolist şiire getirilen bireysel tanımlardan birkaccedilı şunlardır

Paul Valery sembolist şiiri ldquovarlığına muumlziği ka-tan şiirrdquo olarak tanımlar Rodenbachrsquoa goumlre ldquoSem-bolik şiir duumlştuumlr ayrıntılardır bulutlarla yolculuk eden yansımaları ehlileştiren gerccedileğe yalnız kalkış noktası olarak ihtiyaccedil duyan ve oradan gizemlere dalan sanattırrdquo Andre Beaunier La Poesie Nouvel-le (Yeni Şiir)rsquode sembolizmin Parnas şiirinden far-kını accedilıklarken şunları soumlyler

ldquoEvet kesinlik accedilıklık ve muumlkemmellik bu he-deflere Parnasyenler sıklıkla ulaştı Ama ne pahasına Bunlar iccedilin insan ruhunun gizlediği buumltuumln belirsiz ve gizemli şeylerden vazgeccedilmek gerekiyordu Bunlar şiirin asıl maddesi değil miydirdquo Beaunierrsquoye goumlre genccedillerin temelde karşı ccedilıktığı şey buydu

Sembolist şiirin doğuşu Baudelairersquoe dayandı-rılsa da onu da etkileyen oumlncuumllleri vardır Nerval ve Michelet bunların başında gelir Fiziksel duumlnyanın sadece ruhani duumlnyanın bir goumlstergesi işareti oldu-ğu fikri Nervalrsquoden de eskidir Michelet Quartier Latinrsquode ldquoBay Sembolrdquo olarak bilinirdi Introducti-on agrave lrsquoHistoire Universelle (Evrensel Tarihe Giriş) adlı eserinden itibaren tarih felsefesini duumlnyanın oluşu-

AlegoriBir mecaz gibi işlev goumlren ve kişileştir-meyle istiare (metafor) arasında yer alan bir anlatım biccedilimi Alegoride kişi nesne uzam ve eylemler metin dışında yer alan bir soyutluklar dizisine goumlnderme yapan varlıklar olarak sunulur Alegorik karakter nesne uzam ve eylemler temsil ettikleri fi-kirler dizisinde harfi harfine tek boyutlu sınırları kesin olarak belli ve katı olma eği-limindedir Oysa sembol ccedilok katmanlı ve birbirini yankılayan nitelikler yığını olma-sıyla kapalıtelkin ediciima edicidir

Fin de siecleFransızca ldquoyuumlzyıl sonurdquo anlamına gelen ifade 19 yuumlzyıl sonu iccedilin kullanılan bir terimdir

229

Batı Edebiyatında Akımlar I

mundaki birlik ve evrensel iletişimuyuma dayandırdı Baudelairersquoin Correspondances sonesinde bu anlayış yeniden doğar Mallarmeacutersquonin Rimbaudrsquonun Verlainersquoin Huysmansrsquoın ve diğerlerinin katkılarıyla metafizik ve duyusal bir şiiri arayan sembolist estetik doğar

SEMBOLİZMİN DOĞUŞU VE FELSEFIcirc TEMELLERİPlatonrsquoda goumlruumlnen duumlnya (fenomenler) idealar duumlnyasının bir yansımasıydı Asıl olan idealar ve ideal

formlardı duumlnyada goumlrduumlklerimizse onların ancak bir taklidi bir yansımasıydı Bir başka deyişle Platonrsquoa goumlre iccedilinde yaşadığımız duumlnya bir simgeler duumlnyasıydı İnsan bu somut goumlruumlntuumllerden yola ccedilıkarak ideal formları kavrayabilirdi

Bu goumlruumlş Kantrsquota da karşımıza ccedilıkar Kant duyularımızın algısına accedilık olmayan bir duumlnyadan ve şey-lerden bahseder Fenomen kavramına karşıt olan bu ldquokendinde şeyrdquo (ya da Kantrsquoın eş anlamlı olarak kul-landığı ldquonumenrdquo (noumenon)) insan algısından ya da kavrayışından bağımsız olarak bulunur Goumlzlediğimiz şekliyle duumlnya nesnelerin bir toplamı değil algılarımızdan bağımsız duumlşuumlnemeyeceğimiz bir temsildir Zaman ve mekacircn da algılardan bağımsız duumlşuumlnuumllemez Nominal duumlnya (bize goumlzuumlktuumlğuuml şekliyle değil kendi olduğu şekliyle duumlnya) algılarımızdan dolayısıyla algılarımızın birer formu olan zaman ve mekacircndan bağımsızdır Fenomenler bu duumlnya ve goumlruumlntuumlleri iken ldquokendinde şeylerrdquo varoluşsal oumlzlerdir İnsan bu şeyleri doğrudan doğruya bilemez ama fenomenler aracılığıyla onları kavramaya ccedilalışabilir Kant bunun iccedilin aşkınsal estetik aşkınsal analitik aşkınsal mantık ve aşkınsal tuumlmdengelim youmlntemlerini oumlnerir Burada geccedilen ldquoaşkınsalrdquo ifadesi nominal duumlnyayı kavrayabilmek iccedilin insan zihninin fenomenlerin formunu ve aralarındaki duumlzeni anlayabilmek iccedilin yapması gereken işlemi kasteder Kantrsquoa goumlre bu işlem doğrudan bir goumlzlemi ya da deneyimi ldquoaşmakrdquo goumlzlemlenen fenomenle ilişkilendirmeye ccedilalışmak iccedilin aklı ve sınıflandır-maları kullanmaktır İnsanlar fenomenlerden ccedileşitli anlamlar ccedilıkarabilirler ama onların temsili yansıması olduğu oumlzleri asla doğrudan bilemezler ccediluumlnkuuml bu oumlzler doğaları itibarıyla insan kavrayışının oumltesindedir

Kant iccedilinde yaşadığımız duumlnyayı nominal duumlnyanın bir temsili saymış ve buradaki biccedilimler uumlzerinden asıl formları kavramanın yollarını aramıştır Pozitivistler goumlzlem ve deneye dayalı bilginin oumltesini reddede-rek Kantrsquoın bu goumlruumlşlerine karşı ccedilıkarlar

Schopenhauer Kantrsquoın numen-fenomen karşıtlığını başka terimlerle ifade eder İstem ve Sunum olarak Duumlnya olarak ccedilevirebileceğimiz Die Welt als Wille und Vorstellung adlı eserinde algıladığımız duumlnyanın kendi zihnimizin tiyatrosunda nesnelerin bir ldquosunum ldquou (vorstellung presentation) olduğunu yazar buna goumlre goumlzlemciler yani ldquooumlznerdquo kendi sahne youmlneticilerinden aydınlatmaya kostuumlmden oumldeme planına kadar buumltuumln araccedillarıyla ile goumlsteriyi hazırlar sahneye koyar Yani goumlrduumlklerimiz kendimizin aklımızın duyusal algılarımızın uumlrettiği şeylerdir Mekacircn zaman nedensellik ndashtıpkı Kantrsquota olduğu gibi- duyuları-mızın bir formudur duyularımıza buumltuumlnleşiktir onlardan bağımsız değildir Kantrsquoın ldquokendinde şeyrdquo ya da

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Sembolizm akımında sem-boluumln daha oumlnceki sanat-larda ve edebiyatta goumlruumllen sembollerden farkı nedir

Alegori ve sembol arasında-ki farkları accedilıklayın

Sembol kullanımına bir oumlr-nek verin

1 Sembol ve sembolizm kavramlarını tanımlayabilmek2 Bir edebi akım olarak sembolizmi tanımlayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

230

Sembolizm (Simgecilik)

ldquonumenrdquo dediği duumlnyanın diğer tarafı ise bir sunum olarak algılanamayan zaman mekacircn ve nedensellik dışında ortaya ccedilıkar

Kant ve Schopenhauerrsquoın goumlruumlşleri farklı akımlardan ve ccedilağlardan pek ccedilok sanatccedilıyı olduğu gibi duumlnyayı bir ldquosimge ormanırdquo olarak goumlren sembolistleri de etkilemiştir Sembolizm pozitivizmin ve determinizmin hacirckim olduğu 19 yuumlzyılda ortaya ccedilıkmıştır Bu felsefi akımlar edebiyata realizm natuumlralizm ve Parnasizm akımlarında doğayı gerccedilekccedili bir şekilde yansıtma bunun iccedilin goumlzleme ve deneye dayanma eğilimiyle yan-sımıştı Sembolistler oumlncelikle goumlruumlnen gerccedilekle yetinmeyerek bu anlayışa karşı ccedilıktılar Sembolist sanatccedilı-ların eserlerinde bilinmez dinicirc doğauumlstuuml ruhani olan buumlyuumlk yer tutar Goumlruumlnen gerccedileğin altında başka bir gerccedileklik olduğuna inanır ve bu gerccedilekliği semboller aracılığıyla anlatmak isterler

Sembolistlerden oumlnce şairler kurallı duumlzenli tanımlayıcı ve accedilıklayıcı ancak insanın duygusal deneyim-lerine ccedilok az ışık tutan şiirler yazıyorlardı Buna Parnasizm akımı deniyordu ve kendileri de bu akımdan ccedilıkan şairlerin de aralarında olduğu bir grup şair bu şiir anlayışına karşı ccedilıktı Baudelaire Mallarmeacute Verlaine ve Rimbaud yani sembolizmin doumlrt atlısı oumlnce Parnas estetiğinin etkisinde şiirler yazmış daha sonra ise sembolizmi oluşturmuşlardır

Henri Fantin-Latourrsquoun 1872 tarihli Un coin de table (Masada) adlı tablosu bir grup portresi olmasının yanı sıra on dokuzuncu yuumlzyıl edebi tarihine oumlzellikle şiir akımı Parnasizme bir tanıklık niteliğindedir Birkaccedil erkek yemekten sonra masanın kenarında toplanır Ayaktaki uumlccediluuml soldan sağa Elzeacutear Bonnier Emile Bleacutemont Jean Aicard Beş kişi

oturmaktadır soldan sağa Paul Verlaine ve Arthur Rimbaud Leacuteon Valade Ernest drsquoHervilly Camille Pelletan Tabloda en az iki kişi eksiktir 1867rsquode oumllen Charles Baudelaire (resim ona ithaf edilmiştir) ve Albert Meacuterat soumlylentiye

goumlre Verlaine ve Rimbaud ile yan yana ccedilizilmek istememiş ve tablodaki yeri bir buket ccediliccedilek ile değiştirilmişti

Kaynak wikiwandcom

Sembolizmin doğuşu Charles Baudelairersquoin 1857 tarihli Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri (Les Fleurs du Mal) adlı şiir kitabına dayandırılır Akımın estetiği 1860-1870 yılları arasında Mallarmeacute ve Verlainersquoin eserleriyle şekil-lenir Sembolizmin oumlnemli isimleri olan Verlaine ve Rimbaud Charles Baudelairersquoin şiir ve duumlşuumlncesinden etkilenirler Baudelairersquoin duyular arasındaki karşılıklılıkiletişim konseptini benimsediler ve şiirin muumlzikal niteliklerine dair oumlzguumln bir fikir uumlretmek iccedilin bunu Wagnerrsquoin sanatların sentezi idealiyle birleştirirler Sembolistlere goumlre boumlylece bir şiirdeki tema dikkatle seccedililen kelimelerin iccedilinde bulunan ahengin tonların ve renklerin hassas bir şekilde manipuumlle edilmesiyle geliştirilebilir ve duumlzenlenebilir

231

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sembolistlerin şiirin temel ve doğasından gelen oumlzelliklerini vurgulamaya ccedilalışmalarının altında sanatın tuumlm diğer ifade veya bilgi araccedillarına uumlstuumln-luumlğuuml inancı yatar Bu da fiziksel duumlnyanın madde-sellik ve bireyselliğinin altında yatan bir başka ger-ccedileklik olduğu ve bu gerccedilekliğin oumlzuumlnuumln de sanat eserine katkıda bulunan ve eser tarafından uumlretilen oumlznel duygusal tepkiler yoluyla en iyi anlaşılabile-ceği inancına dayanır

Verlainersquoin Romances sans paroles (1874 Soumlzsuumlz şarkılar) ve Mallarmeacutersquonin LrsquoApregraves-midi drsquoun faune (1876 Bir kır tanrısının oumlğleden sonrası) gibi baş-yapıtları bu yenilikccedili şairlerin eserlerine olan ilgiyi arttırır

Oumlznel gerccedilekccedililikten hareket ederek sanatccedilının algıladığı gerccedilekliği yansıtan ve sadece Parnasizmin kurallarına değil o anlayışla bağlantılı goumlrduumlkleri burjuva ahlacirckına değerlerine ve konformizmine karşı ccedilıkan Dekadanlar Sembolist Manifestoyu yayımlayan Jean Moreas ve etrafındakiler bu yeni estetiğin parccedilası olurlar

Jean Moreacuteas 1886 yılında Le Figaro gazetesinin edebiyat ekinde yayımladığı manifesto ile sembo-lizmi tanıtır ve dekadan terimi yerine sembolizmi oumlnerir Moreacuteas edebiyatta duumlşuumlnceleri Parnas-yenlerin yaptığı gibi duumlnyayı gerccedilekccedili bir şekilde yansıtmaya odaklanarak değil telkin guumlcuumlyle ifade etmenin guumlzelliğini ve anlamlılığını savunur Ona goumlre edebiyat okuyucuların sezgiyle anlayabilecek-leri gerccedilekleri uumlstuuml kapalı olarak soumlylemelidir

Manifesto geleneği reddeden ve yeni bir yol tu-tan genccedil Fransız yazar grubunun doğuşunu haber verir 1880rsquolerde yayımlanmaya başlayan yeni der-giler sayfalarında hem tanınmış hem de genccedil şairle-re yer verirler Bu şairlerin sembolizm karşıtlarının saldırılarına uğraması akımın Avrupa ve Rusyarsquoda yayılmasına katkıda bulunur Mallarmeacute Sembo-listlerin lideri olur 1892 tarihli Divagations (Sap-malar) adlı eseri sembolist estetiğinin en iyi ifade edildiği metin kabul edilir

Sembolistler kelimelere doumlkuumllemeyen sezgileri uyandırmaya ve insanın iccedil duumlnyasındaki izlenim-leri duymaya ve varoluşunun altında yatan gizemi iletmeye ccedilalıştılar Bunu yaparken kesin bir anlam iccedilermemelerine rağmen yine de şairin zihnini ifa-de eden ve gerccedileğin ldquokaranlık ve karışık birliğirdquone işaret eden son derece kişisel mecazları kullandılar

Sembolist şairler geleneksel oumllccediluumlluuml şiire karşı ccedilık-tılar Şiirsel ritimde oumlzguumlrluumlk arayışı iccediline giren şa-irler duumlzyazı şiirler yazdılar ve serbest dizeyi kullan-dılar Sembolistlerin getirdiği bu yenilikler zamanla ccedilağdaş şiirin tanımlayıcı oumlzellikleri arasına girdi

Baudelaire başta olmak uumlzere sembolistler ccedilağ-rışım bakımından zengin eserleri olan Edgar Allan Poersquodan ilham aldılar Dil yoluyla duyulara seslen-me konusundaki yeteneğine karanlık imgesel go-tik atmosferli oumlykuuml ve şiirlerine hayrandılar Sem-bolist şiirdeki pek ccedilok ortak mecaz ve sembol onun eserlerinden gelir Baudelaire ve Mallarmeacute Poersquoyu Fransızcaya ccedilevirmişlerdi Baudelaire ona duydu-ğu hayranlığı ve ondan etkilenişini Les Fleurs du Malrsquoin oumlnsoumlzuumlnde de belirtir Poe edebiyata olduğu kadar sembolist resme de ilham verdi

Şiirde sembolizm 1890rsquolarda zirveye ulaştı İn-giliz ve Amerikan edebiyatında onyıllar boyunca etkileri hissedildi TS Eliot ve W B Yeatsrsquoin şiirle-rinde James Joyce ve Virginia Woolf rsquoun romanla-rında sembolizmin etkisi belirgindir

Sembolizm 19 yuumlzyıl realizm ve natuumlralizmiy-le 20 yuumlzyıl başlarında doğan ekspresyonizm ve modernizm arasında bir koumlpruuml klasik ile modern sanat ve edebiyat arasında bir geccediliş oldu

Sembolizmin Doğduğu OrtamSembolizmin pozitivizmin ve determinizmin

hacirckim olduğu 19 yuumlzyılda ortaya ccedilıktığını soumlyle-miştik Sembolistler ise sanatccedilıyı bir goumlzlemci ola-rak konumlandıran ve nesnel gerccedilekccedililiği esas alan realistlerin tersine bilinmez olana dine doğauumlstuuml alana ruhaniliğe (tinselliğe) ilgi duyuyorlardı On-lara goumlre bu duumlnyadaki somut şeyler goumlruumlnenin altındaki gerccedilekliği temsil etmek iccedilin kullanılacak sembollerdi

Gerccedileklik anlayışındaki fark şiirsel araccedilların ve uumlslubun oluşmasında etkilidir Ancak sembolist-lerin Parnasizme bakışı yalnız bu ayrılıkla accedilıkla-namaz Temsilcilerinin ccediloğu şair olan ve en buumlyuumlk etkisini şiirde goumlsteren sembolizm Parnasyenlerin kuralcı ve oumllccediluumlluuml şiirini beğenmiyor orta sınıf be-ğenilerini ahlacirckını yansıtan kaccedilmak istedikleri toplumun hizmetine sunulmuş suumlsluuml tumturaklı şiirini yıkmak istiyorlardı

232

Sembolizm (Simgecilik)

Deacutecadence (Ccediloumlkuumlş) Sanatı1880rsquoe doğru sanatla ve edebiyatla uğraşan

genccediller arasında hayat karşısında uumlrperti ve ccedilok eski bir medeniyete karşı hayal kırıklığı ve bıkkın-lıkla şekillenen bir ruh hali ortaya ccedilıkar Bu genccediller kendilerini modern duumlnyanın hem bir parccedilası hem de onun tutsağı olduklarını aynı zamanda buumlyuuml-leyici ve duumlşmanca olan bir evrenin tam ortasına suumlrguumln edilmiş olduklarını hissetmektedirler Bu doumlnemde henuumlz sembolist hareket yoktur ancak deacutecadent hareketi vardır

1884rsquode Verlaine Lanetli Şairlerrsquoinde Mallarmeacute Cros Corbiegravere ve Rimbaudrsquonun o zamanlar bi-linmeyen eserlerini ortaya ccedilıkarır Aynı yıl JK Huysmans Agrave rebours (Tersine)rsquoda dekadan (ccediloumlkuumlş) estetiğini tanımlar Romanın kahramanı Jean des Esseintes Poe Baudelaire Verlaine Mallarmeacute ve Gustave Moreaursquonun eserlerinden beslenen nadir duyumlar ve hayallerin olduğu yapay bir evrene sıkışmıştır zihninin aşırı berraklığıaccedilıklığı onu ccedila-resiz kaygılara mahkucircm eder

Sembolistlerin bir bakıma oumlncuumlluuml olan Deka-danlar 19 Yuumlzyılda Parnas estetiğinden doğan ama giderek bu şiir anlayışına karşı ccedilıkan ilk avangard hareket olur Deacutecadance kelime anlamı olarak ccedilouml-kuumlş demektir Roma İmparatorluğursquonun ccediloumlkuumlşuumlne goumlndermeyle kullanılan bir terimdir ve Dekadan-lar bu adı goumlnuumllluumlluumlkle kullanırlar Le Deacutecadent adlı dergide eserlerini yayımlayan bir grup şair yerleşik toplum kurallarına estetik değer ve zevklerine karşı ccedilıkıyor yadırgatıcı tepki ccedilekici tahrik edici şiirler yazmaktadırlar Dekadanlar burjuva değerleri olarak goumlrduumlkleri aileye paraya konfora karşı ccedilıkarlar Fu-huş eşcinsellik sefahat yerleri gibi provoke edici ko-nuları sever guumlzelliğe ideale sanata ilgi goumlsterirler

Dekadan terimini kendileri iccedilin ilk kullanan ki-şiler Theacuteophile Gautier ve Charles Baudelairersquodir Baudelaire Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquonin oumlnsoumlzuumlnde bu ifadeyi kullanır Kelimenin koumlken olarak dayandı-ğı Roma İmparatorluğursquonun ccediloumlkuumlşuumlnuuml yuumlcelterek şairin tutkusunu ifade etmesi iccedilin bir model olarak sunar Daha sonra kelimenin anlamına tam bir du-yusal anlatım arayışında geleneksel kategorilerinin yıkılmasını da dahil eder

1884rsquote Maurice Barregraves bir grup şairi tanımla-mak uumlzere ldquodekadanlarrdquo ifadesini kullanır Buna goumlre bu grup başta şiddetle etkilendikleri Baudela-ire olmak uumlzere gotik romanlardan ve Edgar Allan Poersquonun eserlerinden etkilenmiştir Bu şairlerin pek ccediloğu sembolizmle diğerleri de estetizmle ilişkilen-dirilmişlerdir

Anatole Baju 1886rsquoda Le Deacutecadent dergisini ku-rar Grup toplumu ve değerlerini yıkıcı şok edici provokatif eserler vererek sıradanlıktan kaccedilmaya

Dekadans (Deacutecadence) 19 yuumlzyılda Fransarsquoda ortaya ccedilıkan sa-natın oumlzerkliğini sanatccedilının orta sınıf değerlerine karşıtlığını sanatın doğaya uumlstuumlnluumlğuumlnuuml ve cinsel deneyim arayışını vurgulayan edebi akım

AvangardFr Avant-garde Kuumlltuumlr sanat ve politika ile bağlantılı olarak ldquoyenilikccedilirdquo kişiler veya ldquodeneyselrdquo işler anlamına gelir

Le Deacutecadent dergisinin Temmuz 1888 sayısı Dergi yazarları arasında Paul Verlaine ve Arthur Rimbaud gibi

isimleri goumlruumlyoruz

233

Batı Edebiyatında Akımlar I

ve oumlzguumlrluumlk alanı yaratmaya ccedilalışır Ancak ortak koumlkenlerine rağmen toplulukla bağdaşmayan ve ona muhalif olan sembolist yazarlar da vardır Jean Moreas daha ccedilok bu grupla aralarındaki farkı orta-ya koymak iccedilin sembolist manifestoyu (Le Symbo-lisme) yayımlar ve ilk defa ldquosembolizmrdquo terimini kullanır Bu tarihlerden itibaren gruptan koğuşlar başlar Verlaine de dekadanlardan zamanla kopar Grup kuumlccediluumllmuumlş bir şekilde bir suumlre daha devam etse de yerini sembolizme bırakarak silinir 1889 yılında Le Deacutecadent dergisi kapanır Genccedil şairler Mallarmeacutersquonin Rue de Romersquodaki evindeki toplan-tılara katılmaya başlarlar Salı guumlnleri toplandığı iccedilin ldquoMardistlerrdquo (Fr Mardi Salı) olarak bilinen topluluğa girer ve şiirde dekadan anlayışın oumltesinde metafizik bir yan bulmak isterler

Dekadans aynı koumlklerden doğmuş ve sembo-lizmin oumlncuumlluuml olmuşsa da aralarında bazı farklar vardır Sembolist sanat daha uumlst bir dil kurmak su-retiyle oumlrtuumlk ilişkilerin ve temel gerccedileklerin ifade edilebilmesi amacını taşır Dil ve semboller bunun bir aracıdır Doğaya geniş yer verir Dekadan sanat ise doğayı kuumlccediluumlmser dili yaratıcılık aracı olarak gouml-ruumlr ortaya ccedilıkarılması gereken bir gerccedileğin varlığı-na inanmadığı gibi boumlyle bir yaklaşımı kuumlccediluumlmser

Ancak sembolizmin oumlnde gelen şairlerinin Moreasrsquoın manifestosundan oumlnce yetişmiş olması ikinci dalga sembolistlerin hiccedilbir zaman Baude-laire Mallarmeacute Verlaine Rimbaud gibi şairlerin etki duumlzeyine ulaşa-mamış olması ve bu saydığımız şairlerin dekadansla temasla-rı aradaki ayrılıklara rağmen bu iki akı-mın bağlantılı goumlruumll-mesinin temel nede-nidir Sembolizmin bu buumlyuumlk isimleri hem sembolizmle hem dekadansla bağ-lantılıdır Fransarsquoda bu ayrımlar konu-şulurken oumlrneğin İngilterersquode sembo-listlerden dekadanlar diye soumlz edilmeye de-vam edilmiştir

Sembolist ManifestoSembolist manifesto (lsquoLe Symbolismersquo Le Figa-

ro 18 Eyluumll 1886) 1886rsquoda Jean Moreacuteas tarafın-dan yayınlandı Moreacuteas ldquoders vermenin (oumlğreti-min) nutuk soumlylemenin sahte duyarlılığın nesnel tasvirinrdquo duumlşmanı olan sembolist şiirin amacının ldquofikrin duyulabilir bir biccedilimde oumlrtuumllduumlğuumlrdquo ve ldquoken-di kendisini değil fikri ifade etmeyi amaccedillayan bir biccedilim kurmakrdquo olduğunu soumlyler Bu sanatta doğa manzaraları insan faaliyetleri ve diğer somut şeyler kendilerini yansıtmayacaktır bunlar esas fikirler-le olan gizli ilişkileri temsil etmek uumlzere yaratılmış duyulabilir goumlruumlntuumllerdir

Moreas buumltuumln sanatlar gibi edebiyatın da ev-rimleştiğini akımların zamanla zayıfladığını ve guuml-cuumlnuuml yitirdiğini yerine yenilerinin geldiğini soumlyler Uzun zamandır beklenen ve gelmesi gerekli olan bu akım sembolizmdir ona goumlre Sembolizme youml-neltilen eleştiriler ancak onun o guumlnuumln en canlı sa-nat hareketi olduğunu doğrular

Sembolist şiir ders vermekten (oumlğretmekten) hitabetten yapmacıktan nesnel tasvirden hoşlan-maz Fikri duyulabilir hale getirmeye ccedilalışan bir biccedilim arar ama bu biccedilim şiirin amacı değil ancak bir aracıdır Fikir de aynı şekilde şiirin amacı ola-maz ccediluumlnkuuml sembolist şiir doğrudan doğruya fikre yoğunlaşmaya da karşıdır

Bu sanatın kapalılıkbelirsizlik succedillamasıyla karşılaşması saccedilma bir eleştiridir Moreasrsquoa goumlre ve ciddiye alınacak yanı yoktur Eski Yunanrsquodan beri tarihteki pek ccedilok buumlyuumlk eser de aynı succedillamayla karşılaşmıştır

Moreasrsquoa goumlre yeni sanata aceleyle dekadans (ccedilouml-kuumlş) sanatının bir doumlnuumlşuumlmuuml huumlkmuumlnuuml verenler aradaki farkları goumlzden kaccedilırırlar Bu farkları vurgu-lanmasında kendisinin Dekadans sanatına muhalif olması etkilidir Moreas sembolizmi ayrı bir ccedilizgide goumlruumlr Bununla birlikte sembolizmin oumlnemli tem-silcileri goumlz oumlnuumlne alınacak olursa sembolizmin dekadansla aynı koumlkleri paylaştığı soumlylenebilir Ba-udelaire Rimbaud Verlaine ve Mallarmeacute en azın-dan hayatlarının bir doumlneminde dekadans akımının iccedilinde yer alırlar Moreas onları da kapsayacak sem-bolizm terimini dekadans yerine oumlnerir

1885rsquoten sonra sembolizm buumltuumln Avruparsquoda Rusyarsquoda Kuzey ve Guumlney Amerikarsquoda yayıldı Do-layısıyla buumltuumln bir ccedilağ sembolizmin diliyle konuşur

Uumlnluuml sembolistlerin ccediloğu dekadanlara ilham olmuş kendini dekadan olarak adlandırmış ya da grup iccedilerisinde yer almış olsa da temelde bu iki hareket arasında bazı farklar var-dır Ancak dekadans akımı uumlyelerinin ccediloğunun sembo-lizme youmlnelmesi ya da gouml-ruumlşlerini değiştirmesi nede-niyle buumlyuumlk oumllccediluumlde ortadan kalkmış ve yerini de yine buumlyuumlk oumllccediluumlde sembolizme bırakmıştır

dikkat

234

Sembolizm (Simgecilik)

Başta duumlzyazı ve şiir olmak uumlzere bunların birbiri-ne doumlnuumlşmelerinde tiyatro ve felsefi duumlşuumlncedeki yeniliklerde resimde heykelde mimaride muumlzikte sembolizmin dili ve ifade biccedilimleri etkili olur

Sembolistler tarafından bir dizi oumlnemli edebi-yat yayını kurulur ya da hareketle ilişkili hale gelir Bunların ilki Nisan 1886rsquoda kurulan La Vogue olur Aynı yılın ekim ayında Jean Moreacuteas Gustave Kahn ve Paul Adam Le Symbolistersquoi ccedilıkarmaya başlarlar En oumlnemli sembolist dergilerden biri Le Mercure de Francersquotır 1890rsquoda kurulan bu suumlreli yayın 1965 yı-lına kadar suumlrer Pierre Louyumls La Conquersquou kurar Diğer sembolist edebi dergiler arasında La Revue blanche La Revue wagneacuterienne La Plume ve La Wallonie yer alır

Bu yeni harekette duumlş anahtar bir kavramdır Sembolizm Ansiklopedisirsquonin yazarı Cassoursquoya goumlre buradaki duumlşuumln uykuda goumlruumllen duumlşlerle ilgisi yok-tur 19 yuumlzyıl sonu 20 yuumlzyıl başındaki sembolizm olarak adlandırılan doumlnemin şair ve sanatccedilılarında goumlruumllen ve yaratıcı hayal guumlcuumlyle besledikleri kişisel ve kendine oumlzguuml bir gizliliğederinliğe (duumlş) denir Yaratıcının hayal guumlcuuml ne yerleşik kuralları ne kut-sal modelleri ne de zorunlu kaynakları umursar Muhtemelen her zaman ve buumltuumln ekollerde sa-natsal yaratıcılığın temel aracı olagelmiştir ancak sembolizmde onun ruhunda ve estetiğinde hayal guumlcuumlnuumln bu meziyetinin daha bilinccedilli ve ısrarlı bir ilanını goumlruumlruumlz (Cassou et al 1979 s 7)

Duumlş yaratıcıdır Duumlş sembolistlerin yenilikccedili ve hayalci guumlcuumlduumlr Her biri bu guumlcuuml işler gelişti-rir ve kendi oumlzguumlnluumlğuumlnden kişisel seruumlveninden yola ccedilıkarak yaratıcı amaccedilları doğrultusunda kul-lanır Sembolistler kendi aralarında gruplar klikler oluştururlar kendi kafeleri kuumlccediluumlk dergileri mu-halif salonları vardır Fakat buumltuumln bunlar sıklıkla toplumdışı ve toplu karşıtı bir yıkıcılığın izlerini taşır Oumlyle ki bu sanatccedilı ve şairler topluluğu gizli bir hava taşır ve temelde bir anarşik bireycilikler topluluğudur Burada topluluk iccedilinde bir topluluk vardır kışkırtıcı bohem ve avangard davranışlarıy-la burjuvazi guumlvencesine duumlzenine enduumlstriyel ve ekonomik guumlcuumlne dayalı rejim dışında sanat ve şii-rin ne olduğuna dair yuumlksek duumlşuumlnceleriyle kuumlccediluumlk ayrı bir topluluk Ancak bu kuumlccediluumlk yapay topluluk oumlzguumlnluumlğuuml aşırı hatta bazen skandal boyutuna gi-debilen oumlzguumlnluumlkleri olan kişilerden oluşmaktadır

Sembolist sanatccedilıların her biri kendine oumlzguuml kişilikleriyle tanınır her biri ayrı bir yazgıdır Sem-bolizm bu accedilıdan romantizme benzer Ancak ro-mantikler kendi ccedilağları tarafından daha ccedilok koşul-landırılmışlardır Sembolistler ise ccedilağı youmlnlendirici rol oynamışlardır

Sembolizm 19 yuumlzyıl başı romantizmiyle 20 yuumlzyıl başı modernizmi arasında bir geccediliş sağlar Ayrıca sembolizmin uluslararasılığı modern sa-natın Fransarsquoda kuumlbizm aracılığıyla izlenimcilikten doğduğu youmlnuumlndeki yaygın tarihi inanışı da sarsar

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Sembolizm ile Parnasizmin gerccedileklik anlayışlarını karşı-laştırabilir misiniz

Sembolizmin gerccedileklik an-layışını hangi felsefi temel-lere dayandırabilirsiniz

Sembolizmin romantizmle ilişkisini accedilıklayabilir misiniz

3 Sembolizmin doğduğu ortam ve duumlşuumlnsel zeminini belirleyebilmek4 ldquoDeacutecadencerdquo sanatını ve ilkelerini accedilıklayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

235

Batı Edebiyatında Akımlar I

SEMBOLİZME GOumlRE SANAT Sembolistler gevşek ve esnek bağlarla birbiri-

ne bağlı bir topluluktur ve bu şairlerin tam olarak bir akım kuralları ccedilerccedilevesinde yazdığını soumlylemek zordur Akım iccedilinde birbirinden epeyce farklı eği-limler mevcuttur Sembolizm bir oumlğreti etrafında kurulmuş bir ekol olmaktan ccedilok ortak bir duyarlı-lık ve bakış accedilısının paylaşımından doğan bir yak-laşımdır Mallarmeacutersquonin dersleri Verlaine oumlrneğinde olduğu gibi duyumdaki duumlşuumlnce (idea) hayatta-ki duumlş şarkıdaki saf muumlzik şeklinde kabul edilir Amaccedilları ve tasarımıyla zahmetli bir şiir anlayışı geliştirilir dilin telkin değerine vurgu yapılır ki bu değere ancak kelimelerin sağlam ve bilgece kulla-nımıyla tam anlamıyla ulaşılabilir Mallarmeacutersquonin Reneacute Ghilrsquoin Traiteacute du Verbe (1886) adlı eserine yazdığı oumlnsoumlzdeki formuumlluuml oumlrnek alınır Burada şiir dilinin işlevi ortaya konur Mallarmeacutersquoye goumlre şiir dili gerccedilekle duumlşuumlnce (idea) arasındaki buumlyuumlluuml bir aracıdır ldquoDiyorum ki bir ccediliccedilek ve sesimin hiccedilbir ccedilizgi bırakmadığı unutulmuşun dışında bilindik ccedilanak yapraklarından başka bir şey olarak muumlzikal ahenkle beliren guumlluumlmseyen ya da mağrur buumltuumln buketlerde eksik olanrdquo Sembolistler Mallarmeacutersquonin buumltuumln buketlerde eksik olan ccediliccedileğini arayan bir şiir dili kurmaya ccedilalışırlar

Sembolistler arasındaki ortaklığa -oumlzellikle Fransız sembolizmi iccedilin konuşulacak olursa- bir ruh krizini ldquoccedilağın (asrın) hastalığırdquonı (mal du siegravecle) da eklemek gerekir

Sembolizm genel olarak 19 yuumlzyıl başlarının romantik geleneğine yaslanır egzotik ilkel duumlnya dışı şeylere ilgi goumlstermesi bakımından romantik duyarlılıkla ortaklaşır Yıkıcılığı bireyi oumln plana ccedilıkarması ve karamsarlığı da romantizmin bir tuumlr reenkarnasyonu olarak goumlruumllmesine yol accedilmıştır

Sembolizmde sanatccedilı tıpkı romantizmde ol-duğu gibi son derece merkezi bir konuma sahiptir Onun zihni ve dehası farklı bir duumlnya algısının ka-pısını okurlarına accedilar Romantizmdeki sanatccedilı gibi sembolizmde de şair oumlzel neredeyse seccedililmiş bir bi-reydir ve sıradan insana accedilık olmayan deneyimlerin aktarıcısıdır

Aslında bu anlayış oldukccedila eskidir Hippolyte de la Morvonnais 1835rsquote La Revue Europeacuteennersquode şunları yazar ldquoŞairin guumlcuuml bize goumlre ruhun doğa-nın goumlruumlnmez guumlccedilleriyle olan gizli birleşiminden sembolizmden sanattan duyusal evrende seslerle ışıkla biccedilimlerle Tanrı gibi konuşmaktan gelecek-tirrdquo (akt Moreau 1954) Şair Tanrının kelimelerin-den yararlanan onun gibi konuşan kişidir

Victor Hugorsquonun 1840rsquoda yayımlanan Les Rayons et les Ombres (Işınlar ve Goumllgeler) adlı şiir kitabında yer alan Şairin Goumlrevi (Le Fonction du Poegravete)rsquonde şaire doğauumlstuuml ve kutsal guumlccediller atfedilir şair adeta geleceği goumlren bir kacirchin ve Tanrı ile insan arasında bir aracı olarak goumlruumlluumlr

Baudelairersquoin sembolizmin bir oumln bildirgesi sa-yılan Correspondances adlı şiiriyle ilginccedil bir şekilde aynı adla yayımlanan bir başka şiirde ldquokacirchinrdquolerden bahsedilir1845 yılında Lrsquoabbeacute Constant ldquoLes Cor-respondancesrdquo başlığı ile Baudelairersquoinkine şekil ve iccedilerik olarak ccedilok benzeyen bir şiir yayınlar Bu şi-irde buumlyuumlcuuml falcı gibi ldquogoumlzleri accedilıkrdquo olanları konu eder Baudelaire de onun gibi bazı ayrıcalıklı kişile-rin doğanın herkes tarafından anlaşılamayan dilini ccediloumlzduumlklerini duumlşuumlnuumlr ama Lrsquoabbeacute Constantrsquodan farklı olarak bu kişilerin sanatccedilılar olduğuna ina-nırrdquo (Bozbeyoğlu 1994)

Arthur Rimbaudrsquonun şairi kacirchine benzetmesi de bu yaklaşımın bir oumlrneğidir Şair bu kehanet duuml-zeyine ulaşarak goumlruumlnenin ardındaki gerccedileklikleri deneyimler Gerccedilekliği başka tuumlrluuml kavramak yeni bir dil kurmak suretiyle alternatif bir gerccedileklik kur-mak ve bunu şiire doumlnuumlştuumlrmek duumlnyayı değiştir-menin bir yoludur ona goumlre Bunun iccedilin şiir yazar

Romantizm nasıl klasisizmin akılcılığına kural-cılığına bir başkaldırıysa sembolizm de benzer bi-ccedilimde realizmin gerccedilek anlayışına ve kuralcılığına bir tepkidir Realizmin doğayı nesnel ve tarafsız bir goumlzle yansıtma ccedilabasına karşı sembolizmde gerccedilek-liğe sanatccedilının getirdiği yorum oumlnemlidir Gerccedilek deney ve goumlzlemle kavranabilecek tek boyutlu ve değişmez bir şey değildir onlara goumlre goumlruumlnenin ar-dında doğadaki her şey arasında insan zihninin an-

Mal du siegravecleYuumlzyılın hastalığı Kavram daha oumlzel ola-rak on dokuzuncu yuumlzyıla goumlnderme ya-par ve romantik sanatın tekrar eden te-malarından biridir Romantik hareketin uyandığı yıllarda genccedil kuşağın sıkıntı hayal kırıklığı ve melankoli duygularını ifade eder

236

Sembolizm (Simgecilik)

cak sezgi ve eşduyum (sinestezi) yoluyla keşfedileceği gizli ilişkiler vardır Baudelairersquoin Correspondances sonesinde bu gizli oumlrtuumlk ilişkilerin duyular arası ilişkilerle gizemli ve derin birlik iccedilinde algılanışının ve duyularla ruh arasındaki ulaşımın sağlanışının betimlemesini yapar Bu goumlruumlşlerden kuvvetle esin-lenen sembolistlere goumlre zihne ve onun goumlzlem-lerine dayanmak yerine ccedilok daha karmaşık olan duyusal ccedilağrışımlara anılara ruumlyalara youmlnelmek gerektir Apaccedilık ve tek boyutlu alegoriler yerine bi-reysel goumlrece belirsiz kapalı ima ve telkin eden semboller kullanılmalıdır Boumlylece ccedilok katmanlı belli bir anlamdan ziyade bir atmosfer yaratan bir ruh halini telkin eden muumlzikalite ve ritim sayesin-de telkin kuvveti artan bir şiir kurulabilecektir

Sinestezi EşduyumSembolistlerde rastladığımız sinestezi ya da eş-

duyum kavramı aslında tıbbi olarak tanımlanmış bir deneyimdir Kendisi de bir sinestezik olan Art-hur Rimbaudrsquoda oumlzel bir vurguyla bir sanat youmln-temi olarak geliştirilen sinestezinin ne olduğuna kısaca değinelim

Tarlacı ldquoSinestezi Renkleri İşitmek Sesleri Goumlrmekrdquo başlıklı makalesinde ldquobirleşmiş duyularrdquo ya da ldquoeşduyumrdquo olarak da ifade edilen sinesteziyi istemsiz yoğunlaşma sonucu ortaya ccedilıkan belirgin canlı ve guumlccedilluuml duyusal deneyim olarak tanımlar Yalnızca insanların ccedilok azı guumlnluumlk olağan durum-da bu deneyimi yaşarlar Bazı araştırmacılarca dil dışı duumlşuumlnmenin oumlzel bir belirtisi olarak kabul edi-lirken bazılarınca tam bir ldquohastalıkrdquo ldquoanormallikrdquo ve mucize mistik bir insan yeteneği olarak kabul edilir Hatta sinesteziyi biyolojik bir olaydan ziya-de sosyal ve kuumlltuumlrel bir fenomen olarak goumlrenler de vardır Sinestezi bir hastalık olarak değil de bir duyusal algılama ldquohediyesirdquo olarak goumlruumllebilir

Sinestezinin birccedilok şekli vardır En sık izlenen şeklinde kişi harfleri renk olarak deneyimler Her harf kişi tarafından farklı bir renk olarak algılanır kodlanır Sinestezi deneyimi birbiriyle ilişkili iki kısımdan oluşur Bunlar tetikleyiciler ve eşlenikler-dir Tetikleyicilere harfleri oumlrnek verebiliriz Eşle-nikler ise harfler algılandığında her harfe eş olarak deneyimlenen algılar (renk ses dokunma koku) olarak tanımlanabilir

Sinestezi erken ccedilocukluk doumlneminden itibaren olan gelişimsel sinestezi ve sonradan başlayan kaza-nılmış sinestezi şeklinde goumlruumllebilir Birincisi gene-tik iken diğeri beyin travmalarına ya da duyu kay-bına bağlı olarak gelişebilir Bir de haluumlsinojenik ilaccedilların alınmasıyla ortaya ccedilıkabilen farmakolojik sinestezi vardır

Sinestezikler yaşamışlık hissi (deja vu) olacak olan olayları oumlnceden ruumlyalarında goumlrme gibi nadir deneyimleri sık yaşarlar

Aslında insanlar sinesteziye benzer deneyimleri her guumln yaşarlar Bir muumlziğin ldquosıcakrdquo ya da ldquosoğukrdquo hissedilmesi gibi Beyindeki duyusal alanların bir-birine karışması birbirine az ya da ccedilok iletilmesi buna yol accedilıyor olabilir Cytowic ldquoHepimiz sines-teziğiz ama algılamanın buumltuumlncuumll doğasının bilinccedilli şekilde farkında olan yalnızca bir avuccedil insanrdquo der Yine Cytowichrsquoe goumlre insanda dilin gelişimi ccedilapraz ccedilağrışıma bağlıdır ldquoDil olasılıkla ilk insanlarda si-nestezide goumlruumllen ccedilapraz ccedilağrışımın bir tuumlruuml olma-dan asla evrimleşmeyecektirdquo

Tarlacı makalesini şu soruyla bitirir ldquoEğer si-nestezi gerccedilekse normal insanların yaşayarak dene-yimlediği gerccedilek nedir Hepimizin oumlznel gerccedilek-liği neden aynı değil Ya hepimiz duumlnyayı-evreni olduğundan farklı algılıyorsak ve onların goumlrduumlğuuml gerccedilekserdquo (2001 s 62-65) Bu soru tam da yukarı-da anlattığımız şaire oumlzguuml ldquooumlzel goumlrme biccedilimlerirdquoni accedilıklayabilir Ccediluumlnkuuml doğal olarak sahip olunan ya da sonradan uumlretilen sinestezi başka hiccedilkimsenin kavrayamadığı bir buumltuumlncuumllluumlğuumln ccediloklukta birli-ğin kavranmasını sağlar

Buumltuumln bu bilgiler sembolist estetiğe oumlzellikle Rimbaudrsquonun ldquokehacircnetrdquo (voyance) kuramına ışık tutar Sanrılar (haluumlsinasyonlar) eşduyumun ger-ccedilekleşmesinin bir yoluydu Baudelairersquoin bunu ger-ccedilekleştirmesinin bir yolunu Petits Poemes en Prose (Kuumlccediluumlk Duumlzyazı Şiirler)rsquoda yer alan La Chambre do-uble (İki oda)rsquoda goumlruumlruumlz Eşduyumu yani sineste-ziyi yeni bir algının gerccedilekliğin aracı olarak goumlren

Sinestezi (Eşduyum)ldquoSynesthesiardquo Yunanca syn ldquobirlikterdquo ve aesthe-sis ldquoalgılamakrdquo koumlklerinden gelir Bir duyunun uyarılmasının aynı anda başka bir duyuda da his oluşturması du-yuların anormal bir şekilde harmanlanma-sı iccedil iccedile geccedilmesidir Başka bir deyişle beş duyunun (goumlrme koku ses tat ve dokun-ma) oumlngoumlruumllemez ama tutarlı bir şekilde birbirine karışmasıdır

237

Batı Edebiyatında Akımlar I

ve bu gerccedilekliğin gerektirdiği dili yaratmayı hedef-leyen Rimbaud estetiğinin merkezine bu kavramı koyar Voyelles (UumlnluumllerSesliler) adlı şiiri sinestezi-nin bir uygulamasıdır Mallarmeacutersquode ve Verlainersquode Huysmansrsquoda ve diğer sembolistlerde sinestezik algı denemelerine rastlarız Oumllccediluumlluuml ve duumlzenli şiire alışmış sıradan okuyucu iccedilin sembolizmi buumlsbuumltuumln iccedilinden ccedilıkılmaz kılan asıl etken de budur

Sembolist şiirde yapılar ve kavramlar buumlyuumlk mantıkdışı sezgisel bağdaştırmalara dayanır An-latı kapalıdır gerccedilek duumlnyadan alınan semboller doğauumlstuuml anlamları ifade eder Metafizik alanın ve oradaki gerccedilekliğin keşfi oumlnemlidir Eserlere duy-gusal ve duyusal bir hava hakimdir Duumlzyazı ve şiir birbirine doumlnuumlşerek iccedil iccedile geccediler alışılmadık yapılar goumlruumlluumlr Muumlzikalite ve kelimelerin ses değeri oumlnem-lidir Kelimelere doumlkuumllemeyeni anlatılamayanı bi-linemeyeni anlatmak uumlzere yeni bir dil geliştirilir

Accedilıkccedila soumlyleme ya da adlandırma yerine sezdir-me akıl yerine hayal guumlcuuml fikirler yerine duyumlar duumlzen ve burjuva zevkine karşı konformizm karşıt-lığı sembolizmin genel oumlzellikleri olarak gelişir

Sembolizm 1890rsquolı yıllarda en popuumller zamanları-nı yaşarken artık bir sembolist estetik ve felsefi kavra-yışından bahsedilebilecek oumlzerkliğe ulaşmıştı Akım her biri yeni ve farklı nitelikler ve duyarlıklar getiren sembolist sanatccedilıların ellerinde şekilleniyordu

ldquoLanetli Şairlerrdquo (ldquoLes Poegravetes Mauditsrdquo)

Les Poegravetes Maudits Verlainersquoin 1884rsquote ya-yımladığı ve Tristan Corbiegravere Arthur Rimbaud ve Stephane Mallarmeacutersquoden şiirlere yer verdiği kitabıdır Aynı yıl başka şairleri de ekleyerek ikinci basımını yapar Verlaine ldquolanetli şairrdquo ile genellikle ldquogenccedilli-ğinden itibaren anlaşılmamış toplumun değerlerini reddeden kışkırtıcı tehlikeli asosyal veya kendine zarar verici bir şekilde (oumlzellikle alkol ve uyuşturu-cu kullanımı ile) davranan okunması zor metinler yazan ve genelde dehası anlaşılmadan oumllen bir şaire goumlnderme yapar Burjuva değerlerine konformizme karşı ccedilıkan bu şairlere goumlre sanatccedilı marjinalize olma-lı ve buumltuumln deneyimleri yaşamalıydı

Kitap Parnasizmden dekadansın oradan da sembolizmin doğuşuna yol accedilan Baudelaire Rim-baud Mallarmeacute gibi şairlere yer verdiği iccedilin bu tanım sembolist şairleri ifade etmek uumlzere de kul-lanılmıştır Biz burada ldquolanetli şairlerrdquoi sembolik olarak sembolist şairler yerine kullanıyoruz

Daha oumlnce belirttiğimiz gibi sembolizm bir oumlğreti etrafında gelişen bir ekol değildi ortak bir kavrayışın bir ldquoruh krizirdquonin goumlruumlnenin oumltesinde-ki gerccedilekliği keşif arayışının sonucuydu Sembolist olarak bilinen sanatccedilılar kendi aralarında uumlslup ve sanat anlayışı bakımından farklılaşır ve akım iccedili eğilimleri oluştururlar bu nedenle sembolizmin farklı kavranışlarını ve temellerini anlayabilmek iccedilin bir de akımı akımın estetiğinin kurucusu ola-rak kabul edilen kişiler ve sanat goumlruumlşleri uumlzerinden inceleyelim

Charles Baudelaire

Charles Baudelaire (1821-1867) Sembolizmin dolayısıyla modern şiirin babası Rimbaudrsquoya goumlre ldquoşairlerin tanrısırdquo

15 Mayıs 1871rsquode Paul Demenyrsquoye yazdığı mektupta Rimbaud ldquoBaudelaire ilk kacirchin şairlerin kıralı gerccedilek bir

tanrıdırrdquo der

Kaynak wikipediaorg

Baudelaire ilk olarak Parnas akımının bir par-ccedilasıydı Biccedilimde geleneksel oumllccediluumllerin iccedilinde kaldığı ilk doumlnem şiirlerinde dil ve tema bakımından sem-bolizmin habercisi olacak kullanımlara rastlanır Daha sonra geleneksel oumllccediluumlluuml dizenin yanında ser-best dizeyi de kullanır ve duumlzyazı şiirler yazar (Paris Sıkıntısı)

Baudelaire durmaksızın ideali arayan oumlncuuml bir şairdi Duumlzyazısal şiirleri gerek biccedilimsel ge-rekse tematik accedilıdan bir devrimin habercisiydi Rimbaudrsquoya goumlre yeni biccedilimler ortaya koyması onun asıl buumlyuumlkluumlğuuml değildir Baudelaire bilin-meyeni anlatmaya ccedilalıştığı iccedilin bu yeni biccedilimleri bulmuştur Sembolistlerin adeta sihirli bir guumlccedille ccedile-kildikleri bu ldquobilinmeyenrdquo sembolist şiirin peşinde

238

Sembolizm (Simgecilik)

olduğu ccedilıplak goumlze ya da aklın şematik algılarına accedilık olmayan ancak sezgilerle kavranabilen gizemli bir kavramdı

Baudelaire sadece klasik şiir oumllccediluumllerine karşı ccedilık-makla kalmadı toplumun değerlerini de sorguladı onlara meydan okudu Ccedilok seyahat etti Bohem bir hayat yaşadı Goumlccedilebe ve oumlzguumlr bir şair modeli olarak Dekadansrsquoı ve başta Rimbaud olmak uumlzere Fransız ve duumlnya şiirinin pek ccedilok kişiliğini etkiledi

Onun en ccedilok etkilendiği kişi ise Edgar Alan Poersquodur Poersquonun kendine oumlzguuml karanlık imgesel gizemli duumlnyası ve ccedilağrışımlara dayanan yazım tar-zı Baudelairersquoi kendine ccedileker Poe yaşam tarzı ve kişilik olarak da Buadelairersquoe ccedilok benzemektedir aralarındaki benzerlik Baudelairersquoin Poe taklitccedili-liğiyle succedillanmasına kadar uzanmıştır Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquonin oumlnsoumlzuumlnde Poe etkisinden bahseder

Baudelairersquoin şiiri yaşamından ve kişiliğinden ayrılamaz şiirinde kendisini yaşam oumlykuumlsuumlnuuml sem-bolik anlatımla vermiştir Zaman kavramı kimlik mekacircnla ilişkiler iccedil sıkıntısı kaccedilış isteği bunaltı oumlluumlm şiirinin belli başlı temalarıdır

Baudelairersquoin İletişimler (Correspondances) adlı sonesi sembolizmin bir oumln manifestosu sayı-labilir Şiirde renkler kokular ve seslerin uyuşumu ve eşduyum duumlşuumlncesi goumlruumlluumlr Baudelaire şiirde doğayı ldquocanlı suumltunları olan bir tapınakrdquo olarak betimler İnsan kendisini suumlzen bakışlar altında ldquosembol ormanları arasından geccedilerrdquo Bu şiirde daha sonra Rimbaudrsquoda biraz daha farklı bir şekilde tek-rar rastlayacağımız duyular arası ilişkiler aracılığıyla (sinestezieşduyum) birbirine karışan ve birbirini yankılayan duyumların nasıl bir atmosfer bir ruh hali (Fr eacutetat drsquoacircme) yarattığı betimlenmiştir

Bir derin bir karanlık birlik iccedilinde Aydınlık kadar sonsuz gece kadar geniş Uzaktan soumlyleşen uzun yankılar gibi Renkler sesler kokular karışır birbirine

Baudelairersquode gizemci goumlruumlşlerin (ezoterizm) izleri vardır Goumlruumlnenin ardında birbirine gizli ilişkilerle bağlı bir gerccedileklik vardır Bu goumlruumlnme-yen kendini akla değil duyumlar (sesler renkler kokular dokular) yoluyla sezgilere accedilık eder Şair bu gizli bağları keşfetmeli ve onları simge ve ccedilağ-rışımlarla yansıtmalıdır Bu goumlruumlşler sembolizmin oumlzuumlnuuml oluşturur

Baudelaire şiirinde baskın bir oumlzellik olan ka-ramsarlığıyla da dekadan ve sembolist şiirin havası-nı etkiler Gerccedilek duumlnyanın sert acı ccedilirkin yuumlzuumln-den kaccedilış teması şairler tarafından sıklıkla işlenir

Sembolizm ve dekadansla ilişkili pek ccedilok şair Baudelairersquoi takip etmiş ve duumlşuumlncelerini yorum-layarak başka goumlruumlşlerle sentezleyerek ve geliştire-rek Sembolizm akımını ve akım iccedilindeki eğilimleri meydana getirmiştir

Steacutephane Mallarmeacute

Steacutephane Mallarmeacute (1842-1898) Sembolizmin kurucusu sayılan goumlruumlşleri ve eserleriyle kuumlbizm dadaizm

suumlrrealizm gibi akımları etkileyen şair

Kaynak wikipediaorg

Correspondances Tuumlrkccedileye İletişimler Eş-duyumlar Haberleşmeler Ccediloklukta Birlik adlarıyla ccedilevrilmiştir Bu şiirin oumlnemi sembolizm accedilısından oumlnemli olan eşdu-yum duyuların birlikteliği kuramına yer vermesi ve bu youmlnuumlyle sembolizmi haber vermesinden gelir

dikkat

Ezoterizm (Eski Yun esocircteros ldquoiccedilrdquo ke-limesinden)Herkese accedilık olmayan belli bir grup iccedilin-de olanlara oumlzel bilgiler ccedileşitli felsefi ta-rihi ve dini metinlerin gizli anlamları ve sembolizmi ancak ferasetli ve farkında bir azınlık tarafından anlaşılabilen kompleks ve guumlccedil tuumlrde bilgiler

239

Batı Edebiyatında Akımlar I

Verlaine ile birlikte sembolist estetiğin kurucusu kabul edilir Genccedillik doumlnemi şiirlerinde hem tema hem de uumlslup bakımından Baudelairersquoden kuvvetle etkilenmiştir Acı keder gerccedileklikten kaccedilış isteği temaları bu doumlnem şiirlerinde belirgindir Ancak Mallarmeacute goumlruumlnen gerccedilekliğin altındaki gerccedileklik duumlşuumlncesine Baudelairersquoden daha fazla duumlşmuumlş ve felsefi bir şiir kurmuştur

Mallarmeacute gerccedilekliğin oumltesinde karanlık bir hiccedil-lik olduğunu ve kusursuz biccedilimlerin oumlzuumlnuumln ancak bu hiccedillikte bulunabileceğini duumlşuumlnuumlyordu Şairin goumlrevi bu oumlzuuml kavrayarak ona bir biccedilim vermekti Boumlylece sıradan bir taklitccediliyansıtıcı olmaktan ccedilıka-cak yoktan var eden bir Tanrı roluumlne buumlruumlnecekti Şiir dilinin goumlrevi gerccedilekle duumlşuumlnce (idea) arasında buumlyuumlluuml bir aracı olmaktı 1886rsquode bu duumlşuumlncelerle şiiri formuumlle eder buna goumlre şair ldquobuumltuumln buketler-de eksik olan ideal ccediliccedileğirdquo yaratacaktı

Michel Mourre onun hakkında şunları yazar

Mallarmeacutersquoye goumlre yazılmaya ccedilalışılabilecek tek bir eser vardı bu da yeryuumlzuumlnuuml accedilıklayacak bir eserdi şairin biricik goumlrevi bu eseri yazmaktı Ki-tabını tasarlamaya başladı Ama Mallarmeacute bir edebiyat oumlğretisi bulmuş değildi gerccedilek bir din-di bulduğu sınırlı ve guumlnluumlk evrenden Guumlzellik burcu adı altında duumlzenlenmiş bir Kozmosrsquoun tanınmasına tadılmasına geccedilişi gerektiriyordu Bu geccediliş ne yoluyla olacaktı Nesnelerin somut ve alelade anlamlarını aşarak Fikri keşfetmek iccedilin nesneyi hiccedile indirerek bir soumlz simyacılığıyla gittikccedile daha ccedilok incelmiş gittikccedile daha saydam maddeden uzaklaşan suumlrekli bir oyunla Şairin işi muammalı bir şekilde maskelenmiş gerccedilek duumlnyayı yeniden kurmaktan başka bir şey değildi Boumlylece şiir yaratımı kozmik yaratımın ta kendisi oluyordu (1961 s 184)

Mallarmeacute bu tarihten itibaren buumltuumln guumlcuumlnuuml bu eksik ideali var etmeye adar Duumlşuumlncelerini oumlrnek-lerle accedilıklayacağı destansı bir kitap yazmaya karar verir ancak adına Grand oeuvre (Buumlyuumlk eser) dediği bu eseri hiccedilbir zaman bitiremez Bunda 1890rsquolarda kavuştuğu buumlyuumlk uumlnuumln de etkisi vardır Arkadaşı Verlainersquoin oumlvguumlleri Huysmansrsquoın A reboursrsquounda aldığı oumlvguumller ona buumlyuumlk uumln kazandırmıştır Bu tarihten itibaren Parisrsquoteki evinde şehrin ileri gelen ressam şair ve yazarlarının katıldığı sanat şiir ve felsefe tartışılan toplantılarına ev sahipliği yapma-sıyla uumlnluuml olur Marcel Proust WB Yeats Rainer Maria Rilke Paul Valeacutery Stefan George Paul Ver-laine eve gelip gidenler arasındadır

Mallarmeacute goumlruumlnen gerccedilekliğin altında karanlık ve boşluktan oluşan bir gerccedileklik olduğuna inanıyordu Bunu geccedilici ya da kısmen de olsa ancak yaratıcılık ve duumlşuumlnce aydınlatabilirdi Baudelairersquode de goumlrduuml-ğuumlmuumlz sanatın ve sanatccedilının oumlzel konumu boumlylece Mallarmeacutersquode sanatı bir ccedileşit din gibi goumlrmeye kadar uzanır goumlruumlnenin oumltesindeki gerccedilekliği kavramanın tek yoludur ve bu yuumlzden saygıyı hak eder

Mallarmeacutersquonin sanatını kendisinden oumlnce ccedilağlar boyu suumlrmuumlş alegori geleneğinden ayıran onda-ki imgelerin şeffaflığı ve şiirde mantıklı bir anla-tı planı arayan geleneksel şiirin tersine sembolleri oumln plana ccedilıkarmasıdır Yıldız deniz goumlkyuumlzuuml gibi duumlnyevi semboller insan zihnini soyut yanını goumls-termek uumlzere kullanılır Burada artık duumlzen yoktur onun yerine ccedilağrışım ve soyutlama vardır

Mallarmeacutersquonin fin de siecle uumlslubu bir sonraki yuumlzyılda gerccedilekleşecek olan şiir ve diğer sanatların birleşmesine (fuumlzyonuna) oumlncuumlluumlk eder Verlainersquode olduğu gibi Mallarmeacutersquode de şiirde muumlzik ve ritim ccedilok oumlnemlidir Son doumlnem eserleri ldquosomut şiirrdquoin oumlrnekleri olup ccediloğunlukla iccedilerik ve biccedilim metin ve kelimelerin ve sayfa boşluklarının duumlzenlenişi ara-sındaki ilişkileri araştırır Oumlzellikle 1897rsquode yayım-lanan Un coup de deacutes jamais nrsquoabolira le hasard (Bir zar atımı rastlantıyı asla yok etmeyecektir) adlı şiirde bu arayış belirgindir Muumlzikle şiiri birleştirmeye ccedila-lışan şair Wagnerrsquoin nota ve partisyonlarından yola ccedilıkar sessizliği oluşturan boşlukları ses tonunun iniş ccedilıkışlarını sayfa duumlzeniyle sağlamaya ccedilalışarak şiiri muumlziğe yaklaştırır

Şiirinde kelimeleri yalnız anlamlarıyla değil ses değerleriyle de değerlendiren farklı okunuşlara imkacircn veren kelime ve ifadeleri kullanan Mallarmeacute şiirindeki muumlzikalite ve anlam zenginliği sayesinde başta Barregraves Gide Claudel ve Valeacutery olmak uumlze-re kendisinden sonra gelen pek ccedilok şairi derinden etkiler Şiiri duumlnyevi ruhsuz ticari bir tarzda algı-lanan gerccedilek duumlnyanın dışında varlığını suumlrduumlren daha yuumlksek bir duumlzeye ccedilıkarır Bu yuumlceltme eserle-rinin biccedilimsel oumlrguumlsuumlnuumln sıklığında ve gittikccedile ar-tan anlam kapalılığında ifadesini bulur Sembolist tarzda şifreli imge kullanımının yanı sıra ccedilok an-lamlı kelimelere yer verir bunların yardımıyla şi-irlerini birbirlerinden tam olarak ayırt edilemeyen birccedilok anlam katmanlarıyla donatır Goumlndermeler kelime oyunları ve mecazlar şiirinin anlaşılmasını ndashve ccedilevrilmesini- zorlaştırır Bu youmlnleriyle sembo-lizmin estetiğini kuran isimlerden biridir

240

Sembolizm (Simgecilik)

Paul Verlaine

Paul Verlaine (1844-1896) ldquoMuumlzik her şeyden oumlnce muumlzikrdquo diyen ve sembolist estetiğin kurucularından olan

lirik şair

Kaynak wikipediaorg

Paul Verlaine erken doumlnem şiirlerinde Leconte de Lisle Joseacute Mariacutea Heredia Theodore de Banvil-le Franccedilois Coppeacutee Sully Prudhomme tarafından temsil edilen Parnas ekoluumlnden etkilenir Baudela-ire onun iccedilin bir başka etki kaynağıdır Adını Kouml-tuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquonde geccedilen bir dizesinden alan Zuhal Şiirleri (Poegravemes saturniens) onun inanccedillarını ama aynı zamanda bir muumlzikalite arayışıyla duygusallı-ğını ve duyarlılığını goumlsteren tamamıyla kişisel uumls-lup oumlgelerini ortaya koyar

Daha sonra Parnas ekoluumlnden koparak Dekadan hareketinin oumlncuumllerinden olur Geliştirdiği şiir anla-yışıyla sembolizmin doğuşunu hazırlayanlardan olur

Baudelaire gibi Verlainersquoin de şiiri gerccedilek ya-şamıyla iccedil iccediledir ve ondan izler taşır Oumlzellikle ilk doumlnem şiirlerinde hayattan kaccedilma isteği ndashtıpkı Baudelairersquode olduğu gibi- baskın bir temadır Ge-nel olarak mutluluk aşk cinsellik duumlşler alemi bilgelik din inanccedil yıllar boyunca farklı eğilimlere sahne olan şiirinde sıkccedila işlediği temalardır

1874rsquote yayımladığı Soumlzsuumlz Romanslar (Romances sans Paroles) samimi nostaljik kinayeli uumlslubuyla değişmiş ve olgunlaşmış bir şiir anlayışının ifadesidir

Akıcı ince ve samimi bir uumlslubu vardır Muuml-zikalite arayışında o zaman kadar Fransız şiirinde pek kullanılmayan tekli dizeyi kullanmış akıcılığı ve ritmi oumln plana almıştır ldquoŞiir Sanatırdquo adlı şiirin-de ldquoTekli dizeden şaşmardquo diye oumlğuumlt verir 357 ve 91113 heceden oluşan tekli dizeyi kullanması kla-

sik vezinden ve cuumlmleye iki parccedilalı bir yapı veren aleksandrinde hacirckim olan hitabet egemenliğinden net bir kopuşu goumlsterir

Daha bariz ve heybetli olan zengin kafiyeden ziyade gizli muumlzikalite iccedilin yarım kafiyeyi kullanır Kafiyeden vazgeccedilmez ama onu yumuşatır ccedilağrışım ve telkin bağlamında kullanır Ayrıca iccedil kafiyelere yer verir

Verlaine ccedilizdiği imgelerle hitabeti oumlzguumlr doğru-sal duumlzyazıya yakın bir şiirsel biccedilim kurar Cuumlmle-nin ritmi artık retoriği takip etmez Dize konuşma dilinin soumlyleyişlerini iccedilinde eritir iccedilsel bir şarkı sa-mimi bir monolog gibi olur

Paul Verlaine şiirsel anlatımın yenilenmesine katkıda bulunur Sanatı devrimci değil ama muumlkem-melliğin hacirckim olduğu bir şiirsel geleneğin zirvesi-dir Hayatı araştırır kurar ve yeniler laquoŞiir ritimdirrdquo der ancak onda ritim de muumlziktir ve bu iki unsur ayrılamaz Kullandığı mecazlar gerccedilekliğin aşılması-na ve duyumların guumlccedillendirilmesine dayanır

1883 mayısında Le Chat Noirrsquoda yayımlanan ldquoLangeurrdquo sonesi Dekadanların poetikası olur Dekadanlar sanatın doğaya uumlstuumlnluumlğuumlne en ince guumlzelliği şeylerin oumlluumlmuumlnde ve ccediloumlkuumlşuumlnde olduğu-na inandılar bu yuumlzden toplumsal normlara ve de-ğerlere karşı ccedilıktılar Verlaine daha sonra dekadan sanatın eskidiğini ve saccedilma bir hal aldığını duumlşuuml-nerek ondan uzaklaşmışsa da hayatı boyunca top-lum normlarını eleştiren isyankacircr zaman zaman melankolik sıra dışı ve marjinal deneyimleriyle dekadansın idoluuml olmayı suumlrduumlrmuumlştuumlr

Joris Karl Huysmans Verlainersquoin şoumlhretinin art-masında en ccedilok katkısı olan kişidir 1884 tarihli romanı A rebours (Tersine)rsquoda Verlainersquoin sanatı-nın bulanık ve leziz sırlarından bahseder Ancak bu doumlnemde artık Verlaine bu sanat anlayışından uzaklaşmıştır İnişli ccedilıkışlı ve fırtınalı hayatının ve kişiliğinin izleri şiirinde izlenebilir 1895rsquote Fransız edebiyat duumlnyası onu ldquoşairlerin prensirdquo ilan eder Aynı yıl oumlluumlr

Bireysel duumlşsel muumlzikal deneysel şiiriyle sem-bolizmin en oumlnemli kurucularından biri olur

AleksandrinKlasik Fransız şiirindeki 12rsquoli hece oumllccediluumlsuuml Dizeyi tam ortadan ikiye boumllen bir durak vardır

241

Batı Edebiyatında Akımlar I

Arthur Rimbaud

Arthur Rimbaud (1854-1891) ldquoLanetli şairrdquo dacirchi ccedilocuk Zamanı mekacircnı ve kendiliği aşan şiiriyle Fransız ve

duumlnya şiirinde ccedilığır accedilıcı bir rol oynamıştır

Kaynak wikipediaorg

Victor Hugo Şairin Goumlrevi (Le Fonction du Poet) adlı şiirinde şu dizelere yer verir

Ey halklar kulak verin şaireKulak verin kutsal hayalciyeOnsuz kapkaranlık gecenizde Oumlnuuml aydınlık olan yalnızca odurGoumllgeleri yırtan gelecek zamanlarınYalnız o ayırır karanlık bağırlarındaAccedilılmamış tohumuErkek(tir) bir kadın gibi yumuşaktırTanrı onun ruhuyla alccedilak sesle konuşurOrmanlarla ve dalgalarla konuşur gibi (Ccedileviri H Bayrak Akyıldız)

Şiirde Hugo daha oumlnce Alman romantizminde rastlanan ldquoşairin kacirchin olmasırdquo fikrini tekrarlar Şa-iri romantik gelenekte alışılageldiği uumlzere ccedilok oumlzel bir konumda goumlruumlr Şiirin tamamına bakıldığında goumlruumlluumlr ki şair herkesten ayrı ldquokalabalıklar iccedilinde bir suumlrguumlnrdquoduumlr Şair insanlara yol goumlsterir Koumlkuumlnuuml geccedilmişten alarak geleneği geleceğe bağlar İnsanlara karanlıklar iccedilinde yol goumlsterir İnsan ile tanrı ara-sında bir aracı adeta bir peygamberdir Yukarıda alıntıladığımız bentte Hugo okurlara insanlara ses-lenir Şair olmasaydı geceniz kapkaranlık olurdu o karanlıkta oumlnuumlnuuml goumlrebilen yalnızca odur der Şair doğauumlstuuml oumlzel seccedililmiş hatta neredeyse tanrısallaş-

tırılmış bir kimsedir Goumllgeler ardındaki geleceğin karanlık bağrında sakladığı accedilılmamış tohumları yalnızca o bilebilir Goumlruumlluumlyor ki şair bir vizyoner-dir kacirchindir geleceği goumlrebilen tahmin edebilen bir kimsedir İnsanlar bu kutsal hayalciyi dinleme-lidir İlkel topluluklardaki topluluğa oumlnderlik eden yol goumlsteren kacirchinler gibi bir roluuml vardır şairin Bu goumlruumlşlere Michelet Renan Hoffman Nerval gibi pek ccedilok romantik yazarda rastlıyoruz

Rimbaud 15 Mayıs 1871rsquode Paul Demenyrsquoye yazdığı mektupta ldquoKacirchin olmak gerek kacirchine doumlnuumlşmek gerek diyorumrdquo diye yazar Bura-da Rimbaudrsquonun kastettiği mistik anlamda bir kacirchinlikten gelecekten ya da oumlte duumlnyadan haber vericilikten ziyade bir şeyi derinlikle accedilıklıkla ber-raklıkla bilgelikle ve buumltuumlnluumlkle goumlrebilme yetisidir Şeylerin arkasındaki goumlruumllmeyen gerccedilekliği goumlrebil-mek sıradan goumlzlere gizlenen gerccedilekliğin oumlrtuumlsuumlnuuml kaldırabilmektir Şairin goumlrevi yapması gereken goumlruumllmeyeni goumlrmek başkalarının algılayamadık-larını algılamaktır ona goumlre ancak romantik gele-nekten şu noktada kopar Rimbaud Gizli ilişkileri accedilık eden goumlsteren biri olmakla yetinmez onları icat eder yeniden uumlretir duyumlar uumlzerinden yeni bir gerccedileklik kurar Gerccedilekliği boumlyle goumlren ve anla-tan bir şair diğerlerine goumlremediklerini goumlstererek duumlnyayı değiştirecektir Geleneksel şairleri eleştirir ve yenilik yapmak ister Ona goumlre şair kavramları yeniden uumlretir Demenyrsquoye yazdığı bir mektupta şunları soumlyler

Şair buumltuumln duyuların uzun yoğun ve bilinccedilli şekilde bozuma uğratılmasıyla kacirchin olur Sev-ginin acının ccedilılgınlığın buumltuumln biccedilimlerinde kendini arar kendinde buumltuumln zehirleri tuumlketir iccedilinde sadece bunların oumlzuumlnuuml saklar Şairin tam bir inanca uumlstinsan guumlcuumlne ihtiyaccedil duyduğu in-sanlar arasında en buumlyuumlk hasta en buumlyuumlk cani en buumlyuumlk lanetli -ve en yuumlce bilge olduğu- zaman tarifsiz bir işkencedir Zaten herkesinkinden zen-gin olan ruhu işleyip geliştirdiğinden bilinmeze ulaşır Bilinmeze ulaşır ve korkuya kapıldığında goumlruumllerinin anlamını kaybeder (hellip)Oumlyleyse şair gerccedilekten ateşi ccedilalan kişidir İnsan-lıktan sorumludur hatta hayvanlardan da so-rumludur Buluşlarını hissettirmek yoklatmak dinletmek zorunda olacaktır Oradan getirdiği şeyin bir biccedilimi varsa biccedilimi verir Biccedilimsiz ise biccedilimsizliği verir Bir dil bulmak zaten her soumlz bir fikir olduğundan evrensel bir dilin zamanı gelecektir (hellip)

242

Sembolizm (Simgecilik)

Kendi ccedilağında uyanan bir yığın bilinmezi ta-nımlayacaktır şair Duumlşuumlncenin formuumlluumlnden ilerlemeye doğru yuumlruumlyuumlşuumlnuumln işaretinden fazla-sını verecektir Herkes tarafından sindirilmiş aşı-rılık norm olacağından şair gerccedilekten ilerlemeyi ccediloğaltan biri olacaktır (Kacirchinrsquoin Mektupları)

Goumlruumllduumlğuuml gibi Rimbaud şaire dinsel ya da muumlnzevi bir rol vermez tam tersine o insanları ha-rekete geccediliren onlara asıl gerccedileği soumlyleyen ve ldquoiler-lemeyi ccediloğaltanrdquo kimsedir Baudelairersquoin duyular arası iletişimle ifade ettiği şeye benzeyen bir duumlşuumln-ce ortaya atar duyuların suumlrekli yoğun ve bilinccedilli bozuma uğratılması (Bkz Sinestezieşduyum) Rimbaud sinesteziyi duumlşuumlnme ve yaratım youmlntemi-nin merkezine koyar Boumlylelikle şair goumlruumlnenin ar-dındaki gerccedileğe ulaşmaya ccedilalışır dahası onu kendi-si uumlretir Bir dil bulma fikri de bu noktada ilginccediltir zira 18 yuumlzyılda Fransızca ulusal gururun oumlnemli bir parccedilasıydı ve onun duumlşuumlnce modeline goumlre uumlre-tilmiş bir dil olduğu inanışı yaygındı Rimbaud bu dili bozmak ve yeni bir dil uumlretmek ister ccediluumlnkuuml bu dil şaire yetmez ve bir başka gerccedilekliği bilin-mezin keşfini buluşlarını ifade edecek yeni bir dile ihtiyacı vardır Ccedilağrışımla yeni bir dil icat edilmeli kavramlar yeniden tanımlanmalıdır

Cehennemde Bir Mevsimrsquode yer alan Souml-zuumln Simyası adlı şiirinde geccedilen şu dizeler onun kacirchinlikten ve duyuların bozulmasından ne anla-dığına iyi bir oumlrnektir

ldquoAlıştım basit sanrıya bir fabrikanın yerine duumlpe-duumlz bir cami goumlruumlyordum meleklerin oluşturdu-ğu bir davulcu topluluğu goumlkyuumlzuumlnuumln yollarında faytonlar bir goumlluumln dibinde bir salon canavarlar gizler buumlyuumlk korkular dikiyordu oumlnuumlme bir vod-vil adıSonra soumlzcuumlklerin sanrısıyla accedilıkladım buumlyuumlluuml safsatalarımıKutsal buldum sonunda aklımın duumlzensizliğinirdquo (Rimbaud 1999 s 107)

Goumlruumllduumlğuuml gibi şair zihnin şematik ve kate-gorik algılarını bilinccedilli olarak bozuyor ve bundan memnun oluyor aklının duumlzensizliğini karmaşa-sını kutsal buluyor Şeyleri bir sanrı (haluumlsinasyon) halinde algılıyor burada artık zihnin normal algısı devre dışıdır dış duumlnyanın ccedilok daha organik akış-kan iccedil iccedile ve buumltuumlncuumll bir algılanışı soumlz konusudur bir başka deyişle goumlruumlnmeyen gerccedilek bu karşılıklı aktarım ve ilişkiler arasından tezahuumlr etmektedir

Onun şiirlerini ilk kez derinlemesine okuyan ve onun şiirinin asıl buumlyuumlk yanını oluşturan za-manı mekacircnı ve kendiliği aşan yanını keşfeden kişi Verlainersquodi Rimbaudrsquonun şiirlerini okuduğunda yerleşik bir uumlne ve statuumlye sahip olan Verlaine onun yazdıklarını goumlrduumlkten sonra daha oumlnce yazılmış hiccedil-bir şeye benzemediklerini tespit eder ve kendi şiirini geri bulur Bu doumlnemden sonra Verlainersquoin şiirinde goumlruumllen değişimde Rimbaudrsquonun buumlyuumlk etkisi vardır

İlk şiirleri Parnas akımının etkisi altında olan Rimbaud yukarıda soumlzuumlnuuml ettiğimiz arayış ve ha-yatındaki gelişmeler nedeniyle kısa suumlre sonra bu etkiden sıyrılarak kendine oumlzguuml bir sembolist şiir kuracaktır Buluşları duumlşuumlncesi eserleri ccedilok parlak ve benzersiz bulunmuştur Kacirchinlik duumlşuumlncesi ve buna ulaşmadaki youmlntemleri 1920rsquolerde doğacak olan suumlrrealist akımın yolunu da accedilmıştır

Resimde SembolizmResimdeki sembolizm youmlnuumlnuuml hareketin şair

ve edebi kuramcılarından aldı ancak aynı zaman-da Realizmrsquoin nesnelci amaccedillarına ve gittikccedile etki-li bir hareket haline gelen izlenimciliğine karşı da bir tepkiydi Sembolist ressamlar bu hareketlerin aradığı nispeten somut temsillerin aksine fantezi-ye ve hayal guumlcuumlne dayanan eserlere imza attılar Resimde sembolist konum Paul Gauginrsquoin coşku-lu hayranlarından biri olan genccedil eleştirmen Albert Aurierrsquoin Mercure de Francersquodaki bir makalesinde (1891) yetkin bir şekilde tanımlandı Moreacuteasrsquoın sanat amacının ldquoduumlşuumlnceleri duyulabilir bir bi-ccedilimde giydirmekrdquo olduğu duumlşuumlncesini geliştirdi ve sanatın iccedilsel yaşamı goumlrsel olarak ifade edebilecek oumlznel sembolik ve dekoratif işlevlerini vurguladı Sembolist ressamlar goumlrsel biccedilimleri kullanarak oumlz-nel zihinsel durumları ruh hallerini ccedilağrıştırmak iccedilin mistik ve doğauumlstuumlne youmlneldiler

Yaratılan boya yuumlzeyinin gerccedilekliğine vurgu yapan empresyonizmin tersine sembolizm semboller aracı-lığıyla fikirleri sezdiren şekiller ccedilizgiler renklerin ar-kasındaki anlama vurgu yapan bir sanatsal ve edebi akımdı Taraftarlarının bazı eserleri klasik zamanlar-dan gelen temsili sanat geleneğinin sonunu oumlrnekli-yordu Sembolizm psikolojik gerccedileği ve fiziksel duumln-yanın oumltesinde bir tinsel gerccedileklik olduğu fikrini ifade etmek iccedilin yeni ve sıklıkla soyut araccedillar geliştirmesiyle modernizme de oumlnayak olmuştur Sembolistler ruumlya-lar ve hayaller gibi anlatılamaz kelimelere doumlkuumllemez olanı alıp ona bir biccedilim veriyorlardı

243

Batı Edebiyatında Akımlar I

Resimde romantik akımın pek ccedilok eğilimini devam ettirseler de pek ccediloğu kendine oumlzguuml ve karanlık estetiğiyle dekadan sanat anlayışından etkilendi Sembolist resim şiirden bile daha geniş bir coğrafyaya yayıldı Avruparsquoda Rus ressamlar arasında yayıldı

Sembolist ressamlar resimlerinde mitolojiye ve duumlşsel imgelere geniş yer verdiler Geleneksel ikonog-rafinin ilk doumlnem oumlrneklerinde olduğu gibi bire bir doğrudan ilişkili bir sembolizm yerine kişisel yarı kapalı belirsiz goumlndermelerinde daha fazla nuumlansa ve telkine yer vermeyi amaccedilladılar Ele aldıkları temalar accedilısından dini mistisizmi sapkınlığı erotizm ve ccediloumlkuumlş (deacutecadent) duyarlılığını birleştirdiler Genellikle gizemli karanlık hayal duumlnyası melankoli koumltuumlluumlk ve oumlluumlm gibi konulara ilgi goumlsterdiler

Sembolizm felsefi pozitivizme hızlı sanayileşmeye ve 19 Yuumlzyılın artan sekuumllarizmine bir tepkiydi Metafizik duumlşuumlncenin (tinselciliğin) geleneksel olmayan yolları hızla ccediloğaldı Oumlrneğin metafizik Paris Ro-sicrucian kardeşliği 1892 ila 1897 yılları arasında yıllık sergiler (salon) duumlzenlediler ve en oumlznel sembolist sanat oumlrneklerini sergilediler Fernand Khnopffrsquoun Kapıyı kendi uumlstuumlme kilitledim (1891) adlı yapıtı buna bir oumlrnektir (Atkins 1993 s205)

Edward Munch Henri de Toulouse-Lautrec Paul Gaugu-in James Whistler Gustave Moreau Fernand Khnopff Gustav Klimt James Ensor hatta postempresyonistlerden Van Gogh sembolizmin etkilediği ressamlardan birkaccedilıdır Picassorsquonun ilk doumlnem eserlerinin ccediloğu -Mavi Doumlnemi ve Pembe Doumlneminin bazı eserleri- sembolizmden etkiler taşır

Gerccedilekccedili sanat anlayışının yansıtmataklit esasına dayan-masına karşı sembolistler tıpkı edebiyatta olduğu gibi res-mettikleri şeyleri yorumladılar Resmedilen şeyler kendileri-ni değil semboller aracılığıyla bir duumlşuumlnceyi ya da duyguyu ifade ediyordu Deyim yerindeyse sembolist resim bir oumlykuuml anlatıyordu Sanatccedilının oumlznel yorumuyla aktarılan gerccedileklik semboller aracılığıyla izleyicide ccedilağrışımlar uyandırarak yeni bir oumlznelliğe kavuşuyordu

Sembolizmde ruumlyaların da merkezi bir roluuml vardı Sigmund Freud bilinccedildışıyla ilgili oumlncuuml keşiflerini 1890rsquolarda yapmaya başlamış olsa da yuumlzyılın doumlnuumlmuumlnde eserleri henuumlz pek bilin-miyordu 1920rsquolerde psikanalitik youmlnelimli suumlrrealistlerin sem-bolistlerin sanatından etkilenmeleri şaşırtıcı değildir

Fernand Khnopff I lock the door upon myself (1891)

Kaynak commonswikipediaorg

James Ensor Autoportrait aux masques 1899

244

Sembolizm (Simgecilik)

Gustav Klimt Der kuss (Oumlpuumlcuumlk) 1908

Kaynak wikiartorg

Sembolizm daha sonra biccedilimci sanatccedilılar ve duuml-şuumlnuumlrler tarafından onun edebiyatla ilgisinin goumlr-sel sanatlar iccedilin uygunsuz olduğunu duumlşuumlncesiyle reddedilmiştir Sembolist sanat ve kuram goumlrselleş-tirilmesi guumlccedil duygu ve duyumları tasvir etmesiyle soyutlamanın gelişmesinde hayati bir oumlneme sahip oldu (Atkins 1993 s 206)

Sembolizm akımıyla ilişkilendirilen sanatccedilıların ve sanat eserlerinin ortak oumlzelliği gerccedilekccedililikten zi-yade duygulara duyumlara duumlşuumlncelere oumlznelliğe oumlnem vermeleridir Eserlerine kendilerine oumlzguumlduumlr ve gerccedileği accedilık etmede sanatccedilının guumlcuumlne duyulan inancı yansıtır

Bazı Sembolist RessamlarNorveccedilli ressam Edvard Munch (1863-1944)

sembolizmden ve Alman ekspresyonizminden buuml-yuumlk oranda etkilenmiştir En uumlnluuml tablosu Ccedilığlık (The Scream1893) modern insanın ruhsal acısının simgesi olarak kabul edilebilir Eserlerinde sembo-lik bir duumlnyaya youmlnelip insanın yalnızlığını acısını zavallılığını yaşama ve oumlluumlm korkusunu vb işler Karanlık ve huzursuz bir atmosfer yaratır

Fransız ressam Lautrec (1864-1901) 1890rsquolar-daki Parisrsquoin gece hayatını Fransarsquonın oumlnemli kişi-liklerini ve gerccedileklerini yoğun bir psikolojik goumlz-lem ile eserlerinde işler

Sembolist resmin oumlnde gelen isimlerinden Paul Gauguin (1848-1903) eserlerinde duygusal ve ruhani durumların ilkel bir ifadesini elde etmeye ccedilalışmıştır Soyut duumlşuumlnceleri parlak duumlzlemler ve simgesel biccedilimlerle ifade etmeyi oumlngoumlren bir so-yutlama anlayışına sahiptir Oumlzellikle Van Gogh ile olan ilişkisi ressamın yaratıcılığını buumlyuumlk oumllccediluumlde etkilemiştir Bir suumlre Tahitirsquode yaşamış bu boumllgenin yerel halkını ve yaşayışını resmetmiştir Sanatsal de-neyleri 20 yuumlzyılın başlarındaki birccedilok avangard gelişmeyi etkilemiştir

Fransız ressam Gustave Moreau (1826-1898) mitolojiden esinlenerek yarattığı fantezileri sembo-list bir yaklaşımla işlemiştir Eserlerinde mistik bir hava vardır Geliştirdiği simgeci tavırla yaşamın giz-li yanlarını ortaya ccedilıkartmak istemiştir Eserlerinde ince detay ve zengin renk kullanımı goumlze ccedilarpar

Belccedilikalı ressam Fernand Khnopff (1858-1921) Mart 1898rsquode Viyana Sezessionrsquoun ilk sergisinde 21 eserini sergiler Viyanarsquoda eserleri buumlyuumlk beğe-ni ile karşılanır Burada sergilediği eserler Gustav Klimtrsquoin eseri uumlzerinde buumlyuumlk bir etki oluşturur

Avusturalyalı sembolist ressam Gustav Klimt (1862-1918) Vienna Sezession olarak bilinen re-sim okulunun kurucu uumlyelerinden biridir Gele-neksel akademik sanat anlayışına karşı olan ressam eserlerinde kullandığı dekoratif stil ve erotik yapı ile tanınır Klimtrsquoin eserlerinde erkek yuumlzleri nadi-ren goumlruumlluumlrken kadınlar ana unsur olarak ele alınır Sanatında sıra dışı olan Klimtrsquoin kadın guumlzelliğine hayran olduğu bilinmesine rağmen eserlerinde kadın ve erkeğin arasında bir uzaklık iki cins arasındaki uccedilurum goumlze ccedilarpar Geometrik şekilleri ve renkleri sembolik olarak kullanır Yukarıda oumlrneklediğimiz Oumlpuumlcuumlk adlı tablosunda eril olanın koumlşeli geomet-rik şekillerde dişil olanın ise yuvarlak şekiller ve canlı renklerle ccedilizildiği goumlruumlluumlr İccedilinde bulunduğu kapalı ve baskıcı bir toplumun aksine resimlerinde erotik takıntıyı ve cinsel oumlzguumlrluumlğuuml yansıtmıştır

Vienna SezessionBir grup sanatccedilının klasik sanat anlayışına bağlı olup yeniliklere kapalı olan Viyana Sanat Okulursquondan ayrılıp Berlin ve Muuml-nihrsquoteki Sezession adlı birlikleri oumlrnek ala-rak kurduğu yeni akımlara accedilık modern sanatın evriminde temel bir rol oynayan sanatccedilılar birliğidir

245

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sembolizmin SonuŞiirde Sembolist hareket 1890rsquoda zirveye ulaştı

ve 1900rsquolerde popuumllaritesinde hızlı bir duumlşuumlş başla-dı Sembolist şiirin ruh hali yaratmaya youmlnelik bu-lanık imgeleri nihayetinde aşırı rafine ve yapmacık goumlruumllmeye başlandı ve sembolistlerin bir zamanlar gururla oumlvuumlnduumlkleri deacutecadent terimi diğerleriyle birlikte sadece fin-de-siegravecle yapmacıklığınısuumlsluuml anlatımını goumlsteren bir alay terimi haline geldi Dekadanların oumlncuumllerinden Verlaine bile artık bu sanatın ldquosaccedilmardquo hale geldiğini duumlşuumlnuumlyordu

Sembolizmin popuumller olduğu yıllarda Freudrsquoun bilinccedildışını accedilıklayan kuramları henuumlz ortalıkta yoktu ve bu da onların oumlteki gerccedileklik arayışını temellendirememelerinin nedenlerinden biriydi Nitekim yerini bırakacağı gerccedilekuumlstuumlcuumlluumlk akımı sembolizmin estetik ideallerine ccedilok yakındı ger-ccedilekuumlstuumlcuumlluumlk = sembolizm + psikanaliz formuumlluuml ol-dukccedila kullanışlıdır

Sembolizm 1910 itibarıyla buumlyuumlk oumllccediluumlde si-linmiş olsa da aslında hiccedilbir zaman tamamen yok olmadı Aslında Jean Moreasrsquonın Sembolist Mani-festonun girişinde ortaya koyduğu doumlnguumlsel evrim gerccedilekleşiyordu ve sembolizm başka silahlar edine-rek doumlnuumlşuumlyordu Sembolist eserler 20 yuumlzyılda İngiliz ve Amerikan edebiyatı uumlzerinde guumlccedilluuml ve kalıcı bir etkiye sahip oldu Onların deneysel tek-nikleri modern şiir teknik repertuarını zenginleştir-di ve sembolist kuramlar WB Yeats ve TS Eliotrsquoın şiirinde ve James Joyce ve Virginia Woolf rsquoun temsil ettiği kelime armonileri ve imge desenlerinin ccedilo-ğunlukla anlatıda oumln plana ccedilıktığı modern roman-da meyvesini verdi Tuumlrlerin sentezi serbest dize duumlzyazı şiir imgesel duumlzyazı sembol ve ccedilağrışıma telkine dayalı şiir oumlznelci ve oumlteki gerccedileklik yorum-ları doğadaki gerccedilekliğin kavranmasına ilişkin ku-ramları gibi pek ccedilok yenilik sembolistlerden sonra

sanatı şekillendirmeye devam etti Buguumln modern ya da postmodern sanatta goumlrduumlğuumlmuumlz pek ccedilok te-mel nitelik kaynağını sembolizmden alır

Sembolizmin İlke ve NitelikleriSembolizmin ilke ve nitelikleri genel olarak şoumly-

le oumlzetlenebilir1 Sembolistler oumlznel gerccedilekccedililikten hareket

eder ve deney ve goumlzlemle kavranabilecek fiziksel duumlnyanın ancak fizikoumltesi gerccedilek-liğin bir goumlruumlntuumlsuumlyansımasısemboluuml olduğunu duumlşuumlnuumlrler Sembolistlere goumlre şair bir tuumlr kacirchindir goumlruumlnenin ardındaki gerccedilekliğe doğadaki gizli bağlantılara bi-linmeze erişmek iccedilin eşduyuma (sineste-zi) başvururlar Duyumlar (renkler sesler biccedilimler (dokular) kokular) duumlşuumlncelerin işaretleridir Duumlşuumlnceye duyumlardan gidi-lir Şair duyumlar arasındaki iletişim ağını sembollerle soumlzcuumlkler ve imgelerle kurar ve ruhsal gerccedileğe ulaşır Onlara goumlre şiir dili sembollerle (bu duumlnyayla fenomenlerle) duumlşuumlnceler (ideler) arasında bir aracıdır

2 Sembolistler Avrupa tinselciliğinin gizem-ciliğinin metafiziğinin son halkalarını oluş-tururlar İdealizmi ve sezgiciliği savunurlar Pozitivizmin reddettiği din ve metafizik kavramlarına yaslanırlar Temsilcilerinin ve oumlncuumlllerinin ccediloğu dindar Katoliklerdi Ruhani ve dini olana mitolojiye efsane ve masallara buumlyuumlye kısaca buumltuumln metafizik alana ilgi goumlsterirler

3 Ele aldıkları temalar accedilısından sembolistler dini mistisizmi sapkınlığı erotik ve ccediloumlkuumlş (deacutecadent) duyarlılığını birleştirirler Genel-likle gizemli karanlık hayal duumlnyası me-lankoli koumltuumlluumlk ve oumlluumlm gibi konulara ilgi goumlsterirler Oumlzellikle dekadanlar toplumun ve geleneksel sanatın normlarını ve değerle-rini alaya alır onlara meydan okurlar

4 Goumlruumlnenin altında yatan gerccedileği semboller yoluyla ifade etmek doğal olarak anlatımda kapalılığı getirir Bir şeyin adının konulması onlara goumlre şiiri oumllduumlren bir şeydir bir şeyi accedilıklamak yerine azar azar ortaya ccedilıkarmak gerekir Duyumlar ccedilağrışım hafıza duyu-lar arası aktarımiletişim sezgisel kavrayış ifade etmek istedikleri fikirlerin araccedilları olacaktır Boumlyle bir şiir accedilıkccedila soumlylemeye-

Burada adı geccedilen ve geccedilmeyen sembolist res-samların eserlerini sergilendikleri muumlzelerin internet sitelerinden ya da onlar adına accedilılmış sayfalardan inceleyebilirsiniz Bunlara birkaccedil oumlrnek httpwwwklimtcom httpwwwpaul-gauguinnet httpwwwmetmuseumorgart httpmusee-moreaufr

internet

246

Sembolizm (Simgecilik)

cek telkin edecektir bir anlam ifade etmeyecek bir atmosfer yaratacaktır Bu şiirin anlaşılması ve diğer dillere tercuumlmesi oldukccedila zordur

5 Mallarmeacute ve Verlaine sembolist şiire muumlziği dahil etmiş ve sembolist estetiğin temel ilkelerinden olan sanatların ve tuumlrlerin sentezlenmesinde muumlziğe oumlzel bir oumlnem vermişlerdir Sembolist şiir muumlzikal kelimelerin ses değerine ve ritmine oumlnem verilen şiirdir

6 Sembolistler dizeyi oumlzguumlrleştirmiş serbest nazımın kurulmasına giden yolu accedilmışlardır Geleneksel biccedilime dizeye ağırlık veren Parnasyenlerin aksine sembolistler doumlrtluumlğuuml uumlccedilluumlğuuml aşan bağlama oumln-celik tanımışlardır Biccedilim ve iccedilerikle ilgili getirdikleri yenilikler modernizme damga vurmuştur

Sembolistler ve EserleriSembolizm buguumln bile şairleri ve sanatccedilıları etkilemeyi suumlrduumlruumlyor Burada sembolizmin oumlncuumlleri ve

akımın revaccedilta olduğu yıllardaki başlıca temsilcilerini ve onların bazı eserlerini veriyoruzCharles Baudelaire (1821-1867) Fransız şair ve sanat eleştirmeni 1821rsquode Parisrsquote doğmuştur Baba-

sının erken oumlluumlmuuml nedeniyle mutsuz bir ccedilocukluk geccedilirmiş olan Baudelaire uumlvey babasıyla geccedilinemediği iccedilin bir suumlre bohem hayatı yaşamış fakat daha sonra bu yaşam tarzını bıraksa da aristokrasi ile yoksulluk arasında suumlrekli bocalamıştır Sembolizmin habercisi olarak kabul edilir

Eserleri Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri (Les Fleurs du Mal 1857) Yalancı Cennet (Les Paradis artificiels 1860) Romantik Sanat (Lrsquoart romantique 1868) Kuumlccediluumlk Duumlzyazı Şiirler (Petit poeacutemes en prose 1869) Mek-tuplar (Lettres 184166)

Steacutephane Mallarmeacute (1842-1898) 1842rsquode Parisrsquote doğmuştur Dil oumlğrenmek iccedilin İngilterersquoye gidip Parisrsquoe doumlnduumlkten sonra yıllarca ccedileşitli okullarda İngilizce oumlğretmenliği yapmıştır Şiirlerini Tuumlm Şiirler (Poeacutesies compleacutetes 1887) adı altında yayınlamıştır Şiirler ve Duumlzyazılar (Vers et proses 1893) ile Sap-malar (Divagations 1897) adlı yapıtlarında kuramsal yazıları bulunmaktadır Muumlzik ve Edebiyat (Mu-sique et les lettres 1891) adlı incelemesi de bulunur Herodiade (1864) Zar Atmak Rastlantıyı Hiccedilbir Zaman Ortadan Kaldırmaz (Un coup de deacutes jamais nrsquoabolira le hasard 1914) Edgar Poersquonun Şiirleri (Les Poeacutemes drsquoEdgar Poe 1888)

Paul Verlaine (1844-1896) Oumlnce Parnas okulunun bir uumlyesi sonra dekadanların lideri ve sembo-list estetiğin kurucusu Eserleri Zuhal Şiirleri (Poegravemes Saturniens 1866) Ccedilapkın Toumlrenler (Fecirctes galantes 1869) İyi Şarkı (La Bonne Chanson 1870) Soumlzsuumlz Romanslar (Romances sans Paroles 1874) Bilgelik (Sagesse 1880) Lanetli Şairler (Les Poegravetes Maudits (1884) Aşk (Amour 1888) Parallegravelement (1889) Soumlvguumller (Invectices 1896)

Arthur Rimbaud (1854-1891) 1854rsquote Fransarsquonın kuzeyinde bulunan Charleville kasabasında doğ-muştur On yedi yaşındayken en uumlnluuml şiirlerinden Vadide Uyuyan Adam (Le dormeur du val) ve Sarhoş Gemi (Le Bateau Ivre)rsquoyi yazmıştır 1871rsquoin ortalarında Kacirchinin Mektuplarırsquoyla erken sembolizmin baş-lıca temsilcilerinden biri haline gelmiştir Yirmi yaşında şiiri bırakmış ve ticaretle uğraşmıştır

Eserleri Kacirchinin Mektupları (Lettres du Voyant 1871 sonradan yayımlanmış mektuplar) Cehen-nemde Bir Mevsim (Une saison en enfer 1873) İlhamlar (Les illuminations 1886)

Eacutemile Verhaeren (1855-1916) Belccedilikalı şair ve oyun yazarı Bruumlkselrsquode avukatlık yapan Verhaeren 1881 yılında Belccedilikarsquonın Fransarsquoya karşı bağım-sızlığını savunan Genccedil Belccedilika hareketinin kurucuları arasında yer almıştır Hareketin oumlnemli bir oumlğesi sayılan Flaman kuumlltuumlruuml ilk şiir kitaplarının iccedile-riğini oluşturur Fransız sembolizminden etkilenmiştir 20 yuumlzyılın başında modern insanı her youmlnuumlyle betimleyen buumlyuumlk şehirleri ve enduumlstriyel duumlnya-yı odak noktası yapan ilk şairlerden biridir Doğayı buumlyuumlk bir yaşam sevinci coşkulu ve ritmik bir dil ile kaleme alan Verhaeren toplumun ilerlemesi yo-lunda geleceğe youmlnelik ideal bir insan duumlşuumlncesine ulaşmıştır Lirik oyunlar sanat tarihine ilişkin yazılar ve savaşa karşı kitaplar da yazmıştır

Eacutemile Verhaeren (1855-1916)

247

Batı Edebiyatında Akımlar I

Eserleri Flaman Kadınları (Les Flamandes şiir 1883) Keşişler (Les Moines şiir 1886) Akşamlar (Les Debacles şiir 1887) Kara Meşaleler (Les Flambeaux noirs şiir 1891) Buumlyuumlk Kent Pusuda (Les Villes tentaculaires şiir 1895) Yaşamın Yuumlzleri (Les Visages de la vie şiir 1899) Manastır (Le Clitre oyun 1900) Kanayan Belccedilika (La Belgique sanglante deneme 1915) Geceyarısı Hikacircyeleri (Contes de minuit hikacircye 1885) Savaşın Kızıl Kanatları (Les ailes rouges de la guerre şiir 1916)

Georges Rodenbach (1855-1898) Belccedilikalı şair roman ve oyun yazarı Belccedilikarsquoda avukatlık yapan yazar 1887rsquode avukatlığı bırakıp Parisrsquoe yerleşerek serbest yazarlığa youmlnelir Burada Verhaerenrsquole dostluk kuran yazar La libre Belgique yazarlar topluluğuna katılmış oumlzerk bir Belccedilika ulusal edebiyatının kurucu-larından biri olmuştur

Eserleri Huumlzuumln (Tristesses şiir 1879) Suskunluğun Huumlkuumlmranlığı (Le reacutegne du silence şiir 1891) Bruumlg-ge-Oumlluumlm (Bruges-la morte roman 1892) Karanlığın Ccedilıkrığı (Le rouet des brumes roman 1901) Peccedile (Le Voile oyun 1894) İccedil Ccedilağrı (La Vocation roman 1895) Kapalı Yaşamlar (Les vies encloses şiir 1986)

Jean Moreacuteas (1856-1910) Yunan asıllı Fransız şair asıl adı lsquorsquoIoannis Papadiamandopulosrsquorsquodur Yunanistanrsquoda doğmuş oumlğrenimi iccedilin gittiği Parisrsquoe yerleşmiştir Hukuk eğitimi goumlrmuumlştuumlr Sembolizm akımı etkisinde şiirler yazar Fakat sembolizmin edebiyat uumlzerindeki etkisi azalmaya başlayınca Yunan klasik şiirlerine oumlykuumlnen şiirler yazmaya başlar

Eserleri Kum Bankları (Les Syrtes şiir 1884) Metal Teller (Les Cantileacutenes şiir 1886) Sekizlik Dizeler (Les Stances şiir 18891901) Sembolizmin İlk Silahları (Les premieacuteres armes du symbolisme deneme 1889) Eski Fransarsquodan Hikayeler (Contes de la vieille France hikacircye 1904)

Maurice Maeterlinck (1862-1949) Belccedilikalı yazar tiyatro oyunlarına sembolizmi ustalıkla uygula-mış oyunlarında guumlndelik yaşamın sıradanlığını bozmaya ccedilalışmıştır Işık dekor sahne hareketlerinden yararlanarak karakterlerin ruh hallerini ikilemlerini ima eden imgeler yaratmıştır Duumlzyazı yapıtlarına ise mistisizm duumlşuumlncesi hakimdir Ruhun oumlluumlmsuumlzluumlğuuml oumlluumlmuumln doğası ve bilgelik gibi temalardan yola ccedilıka-rak felsefi goumlruumlşlerini ortaya koyan denemeler yazmıştır

Eserleri Monna Vanna (oyun 1902) Fakirlerin Hazinesi (Le Treacutesor des Humbles roman 1896) Mavi Kuş (LrsquoOiseau bleu oyun 1909) Usluluk ve Kader (La Sagesse et la Destineacutee roman 1898) Bi-linmeyen Konuk (LrsquoHote inconnu deneme 1917) Oumlluumlm (La Mort deneme 1913) Prenses İsabelle (La Princesse Isabelle oyun 1935)

Gustave Kahn (1859-1936) Fransız şair ve eleştirmen Le Vers libre adlı yapıtında serbest dizeyi temellendiren ilk şairdir Sembolistler ve De-kadanlar (Symbolistes et decadents 1902) adlı eserindeki eleştiri yazıları ile ccedilağdaş sanat tartışmalarında buumlyuumlk etki yaratmıştır Diğer eserleri Se-venlerin Şarkıları (Chansons drsquoamant şiir 1891) Edebi Siluetler (Silho-uttes litteacuteraires 1925)

Henri de Reacutegnier (1864-1936) Fransız şair roman yazarı ve denemeci İlk doumlnem şiirleri parnas akımının etkisindeyken son doumlnem eserlerini sembolizm oumlzellikle Mallarmersquonin etkisinde yazmıştır Bazı oumlnemli eserleri Eski ve Roma-nesk Şiirler (Poeacutemes anciens et romanesques 1890) Kırsal ve Tanrısal Oyun-lar (Jeux rustiques et divins şiir 1897) Kilden Madalyalar (Les Meacutedailles drsquoargile şiir 1900) Guumlnahkacircr Kadın (La Peacutecheresse roman 1920)

Albert Aurier (1865-1892) Fransız şair sanat eleştirmeni ve ressam sembolizmi geliştirmiştir lsquorsquoMer-cure de Francersquorsquo adlı derginin kurucularındandır La Plume Deacutecadent ve Moderniste adlı dergilerde eleş-tiriler yayımladı Paul Gauguin hayranı olan sanatccedilı birccedilok ressamın eserlerini incelemiştir Van Gogh Claude Monet ve Pisarro uumlzerine incelemeler yazmıştır Toplu eserleri 1893rsquote yayımlandı

Joris Karl Huysmans (1848-1907) Fransız hikacircye ve roman yazarı dekadanslardan biridir Otobi-yografik romanlarıyla tanınır Baudelaire ile Mallarmeacutersquoin eserlerinde goumlrduumlğuumlmuumlz sembolik anlatımın duumlzyazıdaki temsilcisidir 19 Yuumlzyıl Fransız yazınının en ccedilok incelenen ve en ccedilok tartışılan yazarlarından biridir Tersine (A Rebours1884) adlı eseri başyapıtıdır ve bu eserle dekadan estetiğini tanımlamış olur Paul Valeacutery 18 yaşında yalnızca ldquoİncilimrdquo dediği bu eser uumlzerine yemin eder Sanatındaki ccediluumlruumlmuumlşluumlğuumln yanında aşırı estetik algısı onu Katolik olmaya itmiştir Katedral (La Catheacutedrale 1898) adlı romanında

Gustave Kahn (1859-1936)

248

Sembolizm (Simgecilik)

inancın yuumlceltilmesini işler Diğer eserleri Marthe (roman 1876) Vatard Kızkardeşler (Les Soeurs Vatard roman 1879) Genccedil Kalfa (En Meacutenage roman 1881) Modern Sanat (LrsquoArt moderne inceleme 1883) Lourdes Yığınları (Les Foules de Lourdes roman 1906)

Remy de Gourmont (1858-1915) Fransız şair deneme yazarı hikacircyeci ve eleştirmen lsquorsquoMercure de Fran-cersquorsquo dergisinin kurucularındandır Fransız edebiyatında sembolizmin oumlncuumllerindendir Deneme yazılarıyla ta-nınır Bazı oumlnemli eserleri Edebi Gezintiler (Promeacutenades litteacuteraires deneme 190427) Felsefi Gezintiler (Promeacutenades philosophiques deneme 190509) Maskeler Kitabı (Le Livre des masques eleştiri 1896) Buumlyuumlluuml Oumlykuumller (Histoires magiques hikacircye 1894) Sanatın Sonu (La Fin de lrsquoArt deneme 1925)

William Butler Yeats (1865-1939) İrlandalı şair oyun yazarı ve hikacircyeci 1923rsquote Nobel Edebiyat Oumlduumlluumlrsquonuuml kazanan şair İrlanda Edebiyat Tiyatrosursquonu kurarak lsquorsquoİrlanda Roumlnesansırsquorsquonın oumlnderliğini yapmıştır Sem-bolizmin en guumlccedilluuml şairlerinden biridir Bazı oumlnemli eserleri Sazlıklardaki Esinti (The Wind Among the Reeds şiir 1899) Sorumluluklar (Res-ponsibilities şiir 1914) Coolersquoda Beyaz Kuğular (Wild Swans at Coole şiir 1918) Kule (The Tower şiir 1918)

Oscar Wilde (1854-1900) İrlandalı şair ve oyun yazarı Fransız sem-bolistlerinin etkisiyle İngilterersquodeki lsquorsquolrsquoart pour lrsquoartrsquorsquo (sanat iccedilin sanat) ha-reketinin en oumlnemli temsilcisi olmuştur Oyunlarıyla ccedilağının toplumsal gerccedilekliklerine eleştirel bir bakış getirmiş İngiliz tiyatro edebiyatında buuml-yuumlk bir uumlne kavuşmuştur Bazı oumlnemli eserleri Vera ya da Nihilist (Vera or the Nihilist oyun 1880) Mutlu Prens (The Happy Prince hikacircye 1888) Dorian Grayrsquoin Portresi (The Portrait of Dorian Gray deneme 1891) Salome (oyun 1893) Lady Windermerersquoin Yelpazesi (Lady Windermerersquoe Fan oyun 1892) Reading Zindanı Baladı (Ballad of the Reading Gaol şiir 1898)

Alexander Aleksandroviccedil Blok (1880-1921) Rus-Sovyet şairi ve oyun yazarı Blok ile Rusyarsquoda sembolizm akımı doruğa ulaşmıştır Rus-yarsquodaki sarsıcı toplumsal ccedilarpışmaların etkisiyle sembolizmden romantik gerccedilekccedili devrimci şiire geccedilen Blok şiirin her tuumlrluuml olanağını kullanarak modern Rus şiirinin temellerini atmıştır Bazı oumlnemli eserleri Guumlzel Kadınlar İccedilin Şiirler (Stichi o Prekrasnoy Dame şiir 1901) Teşhir Barakası (Balaganccedilik oyun 1906) Bilinmeyen (Neznakomka şiir 1906) Karyuumlzluuml (Sneznaya maska şiir 1907) Bedel (Vozmezdie şiir 191021) Onikiler (Dvenadvat şiir 1918) İskitler (Skify şiir 1918)

Paul Valery (1871-1945) Oumlğrencilik yıllarında Mallarme ile sıkı bir ilişki kurar ccedileşitli dergilerde yayımladığı şiirlerde Mallarmersquonin etkisiyle sembolizm etkisi goumlruumlluumlr Birkaccedil şiir ile edebiyat duumlnyasına yaklaşmış fakat şiirin kendisine uygun olmadığını duumlşuumlnerek yirmi yıl boyunca şiir

yazmamıştır Yıllarca insan zihninin işleyişine merak sarmış daha ccedilok felsefeye politikaya tarihe ve mate-matiğe youmlnelmiştir Bu suumlrecin bir sonucu olarak Bay Teste İle Bir Akşam (La Soireacutee avec M Teste 1896) adlı denemesinde tamamen mantığıyla hareket edip hayatının her alanında bir kesinliğin huumlkuumlm suumlrduumlğuuml M Teste adlı karakterini yaratmıştır 1912 yılında genccedillik şiirlerini yeniden basıma hazırlayarak edebiyat duumlnyasına geri doumlnmuumlştuumlr Genccedil Park (La Jeune Parque) ve Buumlyuumlluuml Soumlzler (Charmes) adlı kitaplarıyla uumlnuumlne kavuşmuştur Valery şiiri duumlşuumlnsel bir etkinlik olarak tanımlar Ona goumlre alışılagelmiş anlamlardan sıyrılmış ccedilağrışımlar ve muumlzikalite ile farklı bir duumlnya yaratma guumlcuumlne sahip olan şiir ideal (saf ) şiirdir

Eserleri Eski Dizeler Albuumlmuuml (Album de vers anciens şiir 1920) Leonardo da Vincirsquonin Metoduna Giriş (Introduction a la methode de Leonardo da Vinci deneme 1895) Yılan (Le serpent şiir 1922) Eupalinos ya da Mimar (Eupalinos ou lrsquoarchitecte deneme 1923) Stendhal Uumlzerine Deneme (Essai sur Stendhal deneme 1927) Benim Faustrsquoum (Mon Faust diyalog 1946) Gidersquole Yazışmalar (Correspon-dace avec Gide 1955)

William Butler Yeats (1865-1939)

Alexander Aleksandroviccedil Blok

(1880-1921)

249

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sembolist Manifesto (Le Symbolisme)rsquodan - Jean Moreas (Ccedileviri Huumllya Bayrak Akyıldız)

Buumltuumln sanatlar gibi edebiyat da evrimleşir ke-sin olarak belirlenmiş geriye doumlnuumlşlerle zamanın ve ccedilevresel değişimlerin youmlnlendirmesiyle karma-şıklaşan doumlnguumlsel bir evrimdir bu Sanatın her yeni evrimsel evresinin hemen oumlnceki okulun bunak yaşlılığına kaccedilınılmaz sonuna karşılık geldiğini belirtmek gereksiz olurdu İki oumlrnek yeterli olacak-tır Ronsard Marotrsquoun son taklitccedililerin guumlccedilsuumlzluuml-ğuumlne karşı zafer kazanır ve Romantizm bayrakları-nı Casimir Delavigne ve Eacutetienne de Jouyrsquonin koumltuuml bir şekilde koruduğu klasik kalıntıları uumlzerinde ya-yar Ccediluumlnkuuml her sanat tezahuumlruuml kaccedilınılmaz olarak yoksullaşır ve guumlccedilten duumlşer kopyadan kopyaya taklitten taklide taze ve sulu olan kuruyup soumlner yeni ve yaratıcı olan klişeleşip sıradanlaşır

Romantizm de bu şekilde isyanın buumltuumln fırtınalı tehlike ccedilanlarını ccedilaldıktan zafer ve savaş guumlnleri yaşadıktan sonra guumlcuumlnuuml ve inceliğini kaybetti kahramanca goumlzuuml pekliğinden vazgeccedil-ti duumlzenli şuumlpheci ve epey sağduyulu hale gel-di Parnasların saygıdeğer ve bayağı girişimleriyle sahte bir uyanış umdu ve sonunda gerileyen bir huumlkuumlmdar gibi natuumlralizm tarafından tahtından indirildi O zaman moda olan bazı romancıların yavanlığına karşı natuumlralizme yalnız muhalif bir değer atfedilebilirdi meşru fakat dayanaksız

Biz zaten sanatta yaratıcı ruhun guumlnuumlmuumlzdeki eğilimlerini tanımlayabilecek tek isim olarak sembo-lizmi oumlnermiştik Bu ismi değiştirmeye gerek yoktur

Sanattaki evrimlerin son derece karmaşık fark-ları olan doumlnguumlsel bir karakter goumlsterdiği yazının başında soumlylenmişti Aynı şekilde bu yeni ekoluumln tam olarak nereden doğduğunu izleyebilmek iccedilin Alfred de Vignyrsquonin bazı şiirlerine Shakespearersquoe mistiklere hatta daha gerilere gitmek gerekir Bu konular bir kitap dolusu inceleme gerektirir oumly-leyse şunu soumlyleyelim ki Charles Baudelaire hali-hazırdaki hareketin gerccedilek muumljdecisi olarak kabul edilmelidir (akımın) gizem ve tarifsizlik duygusu-nu Bay Steacutephane Mallarmeacutersquoye borccedilluyuz Bay Paul Verlainersquoin onuruna ise daha oumlnce Bay Theacuteodore de Banvillersquoin saygın parmaklarının yumuşattığı dize uumlstuumlndeki sert kuralları kırmak duumlştuuml Ancak

yuumlce buumlyuuml henuumlz tamamlanmamıştır Suumlrekli ve titiz bir ccedilalışma yeni gelenleri davet ediyor

Ders vermenin (oumlğretimin) nutuk soumlyleme-nin (hitabetin) sahte duyarlılığın nesnel tasvirin duumlşmanı olan sembolik şiir Fikri duyulabilir bir biccedilime sokmaya ccedilalışır ki bu (biccedilim) şiirin amacı değildir şiirin Fikri ifade etmeye yarayan bir par-ccedilasıdır Oumlte yandan Fikir de kendini dışsal ben-zetmelerin goumlsterişli elbisesinden yoksun goumlrme-melidir zira sembolik sanatın karakterinin oumlzuuml asla fikrin kendisine yoğunlaşmamaya dayanır Boumlylece bu sanatta doğa manzaraları insan fa-aliyetleri ve buumltuumln somut fenomenler kendi ken-dilerini yansıtmayacaktır bunlar esas Fikirlerle olan gizli ilişkilerini temsil etmek uumlzere tasarlan-mış duyulabilir goumlruumlnuumlmlerdir

Boumlyle bir estetiğe karşı okurların ipe sapa gelmez kapalılık succedillamalarında şaşacak bir şey yoktur Fakat ne yapmalı Pindarrsquoın şiirle-ri Shakespearersquoin Hamletrsquoi Dantersquonin La Vita Nuova (Yeni Hayat)rsquosı Goethersquonin Faustrsquounun ikincisi Flaubertrsquoin Ermiş Antonius ve Şeytanrsquoı da aynı belirsizlik succedillamasıyla karşılaşmadı mı

Ccediloklukta Birlik (Correspondances)- C Baudelaire (Ccedileviri Sabahattin Eyuboğlu)

Bir tapınaktır doğa suumltunları canlı Anlaşılmaz soumlzler duyulur zaman zaman Sembol ormanları iccedilinden geccediler insan Tanıdık bakışlar suumlzer gibidir sizi

Bir derin bir karanlık birlik iccedilinde Aydınlık kadar sonsuz gece kadar geniş Uzaktan soumlyleşen uzun yankılar gibi Renkler sesler kokular karışır birbirine

Kokular vardır ccedilocuk tenlerinden taze Obua sesinden tatlı ccedilayır gibi yeşil Kokular da vardır azgın zengin guumlruumll guumlruumll

İnsana sonsuz şeylerin tadını veren Misk amber aselbent buhur gibi kokular Duyuları duumlşuumlnceyi alıp goumltuumlren

araştırmalarla ilişkilendir

250

Sembolizm (Simgecilik)

Sesliler (Voyelles)- A Rimbaud (Ccedileviri Cemal Suumlreya)

A kara E ak I kırmızı U yeşil O maviSesliler gizli kuumlnyelerinizi soumlyleyeceğim sizeA vınıl vınıl o iğrenccedil pis kokular uumlstuumlndeParlayan sineklerden tuumlyluuml kara entari

Goumllge koyları Temizliği buharların ccediladırların EKibirli buzul mızrakları ak krallar taccedilsal ccediliccedilekuumlrperişleriI kırmızılar tuumlkuumlruumllmuumlş kan ve esriklikler kitoumlvbeli

Guumlzel dudakların guumlluumlvermesi oumlfke iccedilindeU ccedilevrimler ccedilalkantısı yeşil denizlerinErinci hayvan yayılmış ccedilayırların ve simyanınVergili geniş ahulara attığı ccedilizgilerin rahatlığı

O mahşer guumlruumlltuumlsuuml uumlfuumlruumllen kutsal SurrsquodanMeleklerden geccedilmiş sessizlikler duumlnyalardan-Sen Omega onun goumlzlerinin menekşe ışını

Oumlğrenme Ccedilıktısı

5 Sembolizmin youmlntemle-rinden eşduyum uumlslup accedilısından ne gibi deği-şimlere yol accedilmıştır

6 Sembolizmin estetik an-layışının hangi youmlnleriyle modernizmi etkilediğini accedilıklayabilir misiniz

7 Sembolist akım etkisini neden yitirmiştir

5 Sinestezi hakkında daha fazla bilgi iccedilin httpsno-roblognet20170429renkleri-duymak-sesle-ri-tatmak-sinestezi ve httpnbeyincomtralgilar-dunyasinda-kendi-gerceginin-pesinde-bir-hastalik-sinestezi adreslerine bakabilirsiniz

6 Rimbaudrsquonun kehanet kavramını romantikler-deki kehanet kavramıyla karşılaştırın

7 Sembolizmin roman-tizmle ortaklık ve farklı-lıklarını değerlendirin

5 Sinestezikler ccedilocukluk doumlneminden itibaren bu algıya alıştıklarından diğer insanların kendile-ri gibi algılamadıklarını oumlğrendiklerinde şaşırır-lar Sizin de sinestezik deneyimleriniz oldu mu Bunu anlatmayı ya da ya-zıya doumlkmeyi deneyin

6 Sembolizmin guumlnuuml-muumlzdeki sanata ve onun ideolojisi olan postmo-dernizme nasıl etkileri olmuştur Tartışın

7 Sanatta anlaşılmazlık ve kapalılık eleştirisi hak-kında sizin goumlruumlşuumlnuumlz nedir

5 Sembolizmin sanata bakışını ve youmlntemini accedilıklayabilmek6 Sembolizmin edebicirc kişilikler uumlzerinden nasıl geliştiğini accedilıklayabilmek

7 Sembolizmin etkisini neden yitirdiğini accedilıklayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

251

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Sembol ve Sembolizm

1 Sembolizm kesin kuralları olan bir akımdan ziyade serbest bir şekilde kurulmuş bir topluluğun este-tiğine işaret ettiğinden tanımlanması zor olsa da genel bir tanım yapılacak olursa sembolizm başlangıcı Baudelairersquoin Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquone uzanan 1880rsquoli yıllarda oumlnce edebiyatta sonra resimde ortaya ccedilıkan gerccedilekccedililiğe karşı ccedilıkan goumlruumlnenin oumltesindeki gerccedilekliği semboller aracılığıyla anlatmayı esas alan telkini serbest ccedilağrışımı oumlzguumlrluumlğuuml oumlne ccedilıkaran ve geleneksel kalıpları yıkmayı amaccedillayan getirdikleriyle 20 yuumlz-yıl modernizmini şekillendirmiş bir edebiyat ve sanat akımıdır

Bir edebi akım olarak sembolizmi tanımlayabilmek

2

Sembol ve sembolizm kavramlarını tanımlayabilmek1

2 Sembol Soyut bir kavramı somutlaştıran biccedilimdir Sembolizmde sembol bir ldquoideardquonın (duumlşuumlncenin) somut temsilidir tanımlanamaz bilinemez olanın kavranabilmesi iccedilin iccedilinde yaşadığımız duumlnyadan alın-mış somut bir fenomendir

Sembolizmin Doğuşu ve Felseficirc Temelleri

3 Sembolizm pozitivizmin hacirckim olduğu 19 yuumlzyılda ortaya ccedilıkar ancak onun gerccedilek tanımına ve gerccedileği alımlama youmlntemine karşı ccedilıkar Sembolistler goumlruumlnen duumlnyanın bir temsil bir yansıma olduğunu duumlşuuml-nen idealist filozofların izinden giderler tinselci (spirituumlalist) idealist bir bakış accedilısına sahiptirler Kant ve Schopenhauerrsquodan etkilenmişlerdir Goumlruumlnenin altındaki gerccedilekliğin duyumlar arası ilişkiler ve aktarımlar yoluyla kavranabileceğini duumlşuumlnmuumlşler ve bunu bir youmlntem haline getirmeye ccedilalışmışlardır

ldquoDeacutecadencerdquo sanatını ve ilkelerini accedilıklayabilmek4

Sembolizmin doğduğu ortam ve duumlşuumlnsel zeminini belirleyebilmek3

4 Dekadans sanatı Parnas ekoluuml iccedilinden ccedilıkan ama ona karşı bir tepki olarak gelişen bir harekettir De-kadans kelime itibarıyla ccediloumlkuumlş demektir ve dekadanlar bunu gururla kullanır burjuva toplumunun değer ve normlarına sanat anlayışına ve estetik oumllccediluumllerine savaş accedilarlar Geleneğe karşı yıkıcı karamsar yenilikccedili deneysel bir topluluktur Dekadans sembolizme yol accedilmış ve bu estetiğin iccedilinden ccedilıkan sanatccedilılar sembo-list akımı kurmuşlar ya da onunla ilişkilendirilmişlerdir

Sembolizm (Simgecilik)

252

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Sembolizme Goumlre Sanat

5 Sembolistler sanata gerccedileğe ulaşmanın bir yolu ya da kimilerine goumlre tek yolu olarak bakmışlardır Ro-mantizmde olduğu gibi sembolizmde de sanatccedilı merkezi bir konumdadır oumlzel seccedililmiş bir kişidir diğer insanların algılarına accedilık olmayan hakikatleri kavrayabilen ve yol goumlsteren kişidir Bu gerccedilekler goumlrduumlğuumlmuumlz duumlnyanın oumltesindedir fenomenler yalnızca birer ldquosimgeler ormanırdquodır şair onları ldquoideardquoları anlatabilmek iccedilin kullanır Bu gerccedilekliği kavramak iccedilin aşkın bir deneyime ihtiyaccedil vardır bu nedenle sinestezieşduyum youmlntemini geliştirirler boumlylelikle şematik ve kategorik olmayan akıcı ve organik bir algıya kavuşabilirler

Sembolizmin edebicirc kişilikler uumlzerinden nasıl geliştiğini accedilıklayabilmek6Sembolizmin etkisini neden yitirdiğini accedilıklayabilmek7

Sembolizmin sanata bakışını ve youmlntemini accedilıklayabilmek5

6 Sembolizmin temeli Baudelairersquoin Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquone dayandırılır Elbette ondan oumlnce Nerval ve Poe vardır ama bu kitap akımın başlangıccedil noktası ya da habercisi kabul edilir Correspondances sonesinde eşduyum duumlşuumlncesine rastlanır ve başta Rimbaud olmak uumlzere sembolistler bu kavram uumlzerinden gerccedilek-liği kavramaya ccedilalışır ve bunun youmlntemlerini sanatta youmlntem olarak benimserler Mallarmeacute ve Verlaine Baudelairersquoden sonra sembolist estetiğin kurucuları olurlar ve şiirle muumlziği sentezlerler Geleneksel kafiye ve ritimden koparlar ve yeni bir şiir kurarlar Rimbaud ise kurucular olarak kabul edilen bu doumlrtluuml iccedilin-deki en orijinal şairdir Baudelairersquoin başlayıp bitiremediği biccedilimsel devrimi yapmış ve bir suumlre sonra oumlykuuml anlatmaktan tamamen uzaklaşmış duumlzyazı şiiri kurmuştur İmgeleri yeni ve alışılmadıktır Baudelairersquoden itibaren şiire aktarılmaya ccedilalışılan aşkınlık deneyimini şiirinde kurmuş ve modern şiirin kurulmasında ve suumlrrealizmin ortaya ccedilıkışında oumlnemli rol oynamıştır

7 Jean Moreasrsquonın Sembolist Manifestorsquonun başında soumlylediği gibi sanatta buumltuumln ekoller zamanla etkisi-ni yitirir ve başka bir şeye doumlnuumlşerek evrimleşir Sembolizm bilinccedildışına ve goumlzlenebilir alanın dışındaki gerccedileğe atıf yapıyordu ama henuumlz bilinccedildışının bilimsel analizinden yoksundu Freudrsquoun kuramlarının yayımlanıp yaygınlaşmasıyla birlikte sembolizm suumlrrealizme doumlnuumlşerek evrimleştiSembolizmin giderek kapalı bir hal alması geleneksel okuyucuyu yordu anlamca kapalı biccedilim accedilısından yenilikccedili oumlzguumlr dizenin duumlzyazı şiirin geleneksel olmayan ritimlerin kullanıldığı şiir okuyucuları yadır-gattı ve rağbet goumlrmez oldu

Batı Edebiyatında Akımlar I

253

neler oumlğrendik

1 19 yuumlzyılda Fransarsquoda ortaya ccedilıkan sanatın oumlzerkliğini sanatccedilının orta sınıf değerlerine karşıtlı-ğını sanatın doğaya uumlstuumlnluumlğuumlnuuml ve cinsel deneyim arayışını vurgulayan akım aşağıdakilerden hangisidirA SembolizmB DekadansC AvangardD ParnasizmE İdealizm

2 Le Deacutecadent dergisinin kurucusu aşağıdaki-lerden hangisidirA Anatole BajuB Jean MoreasC Steacutephane MallarmeacuteD Maurice BarregravesE Paul Verlaine

3 Aşağıdakilerden hangisi Jean Moreasrsquonın Sembolist Manifestosuna goumlre sembolist şiirin oumlzelliklerinden biri değildir

A Hitabete karşı olmakB Nesnel tasvire karşı olmakC Fikri duyulabilir biccedilimde oumlrtmekD Ders vermeye karşı olmakE Fikre ve felsefeye yoğunlaşmak

4 1890rsquoda kurulan 1965 yılına kadar yayın ha-yatını suumlrduumlren helliphelliphelliphellip en oumlnemli sembolist dergilerden biriydiBoşluklara aşağıdakilerden hangisi gelmelidirA Le Mercure de France B La Vogue C La ConqueD Le SymbolisteE Le Deacutecadent

5 Sembolizm aşağıdaki akımlardan hangisiyle ortak duyarlılıklar taşır ve onun bir tuumlr yeniden doğuşu olarak değerlendirilirA ParnasizmB NatuumlralizmC RomantizmD KlasisizmE Realizm

6 Duyular arası aktarımdan bahseder Duumlnyayı semboller ormanı olarak tanımlar Sembolizmin bir oumln bildirgesi olarak kabul edilir Yukarıda tanımlanan şiir aşağıdakilerden hangisidirA Sarhoş Gemi (Rimbaud)B Şairin Goumlrevi (Hugo)C Şiir Sanatı (Verlaine)D İletişimler (Correspondances) (Baudelaire)E Bir kır tanrısının oumlğleden sonrası (Mallarmeacute)

7 Baudelairersquoin en fazla etkilendiği isim aşağı-dakilerden hangisidirA NervalB PoeC MicheletD HugoE Mallarmeacute

8 Herkese accedilık olmayan belli bir grup iccedilinde olanlara oumlzel bilgiler ccedileşitli felsefi tarihi ve dini metinlerin gizli anlamları ve sembolizmi ancak ferasetli ve farkında bir azınlık tarafından anlaşı-labilen kompleks ve guumlccedil tuumlrde bilgiler anlamlarına gelen bir terimdirYukarıdaki tanım aşağıdakilerden hangisine aittirA İdealismB RasyonalizmC SpirituumlalizmD EzoterizmE Sezgicilik

9 Aşağıdaki eserlerden hangisi Dekadanların poetikası olarak kabul edilmiştirA Şiir Sanatı (Verlaine)B İletişimler (Baudelaire)C Sarhoş Gemi (Rimbaud)D Deniz Meltemi (Mallarmeacute)E Langeur (Verlaine)

10 Kapıyı kendi uumlstuumlme kilitledim adlı eser aşa-ğıdaki ressamlardan hangisine aittirA Paul GauginB Gustav KlimtC Fernand KhnopffD Edvard MunchE Pablo Picasso

Sembolizm (Simgecilik)

254

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoDekadansrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 B Yanıtınız yanlış ise ldquoCharles Baudelairerdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoSembolist Manifestordquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 E Yanıtınız yanlış ise ldquoCharles Baudelairerdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoDekadansrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 A Yanıtınız yanlış ise ldquoCharles Baudelairerdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoSembolist Manifestordquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSembolizme Goumlre Sa-natrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoPaul Verlainerdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoResimde Sembolizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

8

Araştır 1

Daha oumlnce daha doğrudan semboller kullanılıyordu Bir resimde heykelde ya da edebiyat eserinde kullanılan semboluumln işaret ettiği şey belliydi Bu kod her-kesccedile ortak bir şekilde ccediloumlzuumlluumlyordu Yani semboller genel nitelikliydi Sembo-lizm ise bireysel oumlznel ve doğrudan olmayan bir sembol kullanımını başlatır Burada artık semboller tanımlanamaz bilinemez olanın somut goumlruumlntuumlleridir ve ccedilağrışımlar yoluyla pek ccedilok şeye işaret eder Belirsiz kapalı ve oumlzeldir

Araştır 2

Parnasizm realizm ve natuumlralizmin şiirdeki yansımasıydı Dolayısıyla bu akım-ların felseficirc temellerinde yer alan pozitivizm ve determinizm bilgiyi goumlzlem ve deney(im)le elde edilebilenle sınırlıyor bunun oumltesindeki her tuumlrluuml bilgiyi ve algılama youmlntemini reddederek aklı yuumlceltiyordu Nesnel gerccedilekliğe kuşkuyla bakan ve goumlruumlnenin altında başka bir gerccedileklik olduğuna inanan tinselci idea-list sembolistler ise goumlruumlnenin ardındaki gerccedilekliğe ulaşmak iccedilin eşduyuma ve sezgiye oumlnem veriyorlardı

Araştır 3

Sinestezi ya da diğer adıyla eşduyum sembolist estetiğe oumlzellikle Rimbaudrsquonun ldquokehacircnetrdquo (voyance) kuramına ışık tutar Sanrılar (haluumlsinasyonlar) eşduyu-mun gerccedilekleşmesinin bir yoluydu Sembolistlerin sanrılara ve duyular arası aktarıma sıkccedila yer verdiğini şaşırtıcı aktarmalarla klasik algı kalıplarının dışı-na ccedilıkılmaya ccedilalışıldığını goumlruumlyoruz Sembolistlerin eserlerinde sinestezik algı denemelerine rastlarız Oumllccediluumlluuml ve duumlzenli şiire alışmış sıradan okuyucu iccedilin sembolizmi buumlsbuumltuumln iccedilinden ccedilıkılmaz kılan asıl etken de budur

Batı Edebiyatında Akımlar I

255

Araştır YanıtAnahtarı

8

Araştır 4

Modernizm yani koumlkleri 19 yuumlzyıl sonlarına dayanıp 20 yuumlzyılda doğan sa-nat akımları ve ekolleri sembolizmden yoğun olarak etkilenmiştir Semboliz-min getirdiği biccedilim oumlzguumlrluumlğuuml yıkıcılık geleneksel sanatın norm ve biccedilimle-rinin ortadan kaldırılması oumlznellik sentez tuumlrlerin birleşimi ve iccedil iccedile geccedilmesi gibi modernist sanatta norm olan ne varsa koumlkenini sembolizmde bulmak muumlmkuumlnduumlr

Araştır 5

Oumlnemli oumlncuumllerini yitirmesinin yanı sıra sembolizmin etkisini yitirmesine iki temel neden goumlsterilebilirJean Moreasrsquonın Sembolist Manifestorsquonun başında soumlylediği gibi sanatta buumltuumln ekoller zamanla etkisini yitirir ve başka bir şeye doumlnuumlşerek evrimleşir Sembo-lizm bilinccedildışına ve goumlzlenebilir alanın dışındaki gerccedileğe atıf yapıyordu ama henuumlz bilinccedildışının bilimsel analizinden yoksundu Freudrsquoun kuramlarının ya-yımlanıp yaygınlaşmasıyla birlikte sembolizm suumlrrealizme doumlnuumlşerek evrimleştiSembolizmin giderek kapalı bir hal alması geleneksel okuyucuyu yordu anlam-ca kapalı biccedilim accedilısından yenilikccedili oumlzguumlr dizenin duumlzyazı şiirin geleneksel ol-mayan ritimlerin kullanıldığı şiir okuyucuları yadırgattı ve rağbet goumlrmez oldu

Atkins Robert (1993) Art Spoke Abbeville Press New York

Berk İlhan (2001) Başlangıcından Buguumlne Fransız Şiir Antolojisi Tuumlrkiye İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Bozbeyoğlu Sibel (1994) ldquoSanatta Kuramdan Uygulamaya Baudelairerdquo Frankofoni oumlzel sayısı ortak kitap S 6 s 95-105

wwwbritannicacom

Cassou Jean vd (1979) Encyclopeacutedie du Symbolisme Somogy Paris

Karaalioğlu Seyit Kemal (1979) Duumlnya Edebiyatccedilılar Soumlzluumlğuuml İnkılacircp ve Aka Kitabevleri İstanbul

httpwwwlarousse frencyclopediediverssymbolisme95238 Erişim 09062017

Moreau Pierre (1954) ldquoSymbole Symbolique Symbolismerdquo Cahiers de lrsquoAssociation internationale des eacutetudes francaises Cilt 6 Sayı 1 Link httpwwwperseefrdoccaief_0571-5865_1954_num_6_1_2052 Erişim 09062017

Mourre Michel (1961) Buumlyuumlk Şairler ve Şiirleri Varlık Yayınları İstanbul

Myers J Wukasch D C (2003) Dictionary of Poetic Terms University of North Texas Press Texas

Rimbaud Arthur (1999) Ben Bir Başkasıdır (Ccedileviri Oumlzdemir İnce) Gendaş Yayınları

Tarlacı Sultan (2001) ldquoSinestezi Renkleri İşitmek Sesleri Goumlrmekrdquo Bilim ve Teknik Cilt 34 Sayı 409 (Aralık 2001)

httpwwwtheartstoryorgmovement-symbolismhtm Erişim 09062017

Turani Adnan (1966) Sanat Terimleri Soumlzluumlğuuml Toplum Yayınları Ankara

Tuumlrk ve Duumlnya Edebiyatccedilıları (1987) (Genel yayın youmlnetmeni Aziz Ccedilalışlar) Remzi Kitabevi İstanbul

wwwwikipediaorg

Yuumlcel Tahsin (1961) Buumlyuumlk Şairler ve Şiirleri (1961) Varlık Yayınevi İstanbul

Kaynakccedila

  • Kapak
  • Boumlluumlm 1 Sanat Edebiyat Akım
    • GİRİŞ
    • SANATININ TANIMI DOĞUŞU VE İŞLEVİ
    • EDEBİYAT VE EDEBİYAT AKIMI
    • GERCcedilEK ve GUumlZELLİK
    • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
    • neler oumlğrendik
      • Boumlluumlm 2 Yunan ve Latin Edebiyatı
        • GİRİŞ
        • YUNAN EDEBİYATININ İLK TUumlRLERİ
        • KLASİK CcedilAĞ İSKENDERİYE CcedilAĞI
        • LATİN EDEBİYATI
        • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
        • neler oumlğrendik
          • Boumlluumlm 3 Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm
            • GİRİŞ
            • ORTA CcedilAĞ
            • ORTA CcedilAĞrsquoDA EDEBİYAT
            • ROumlNESANS
            • REFORM
            • HUumlMANİZM
            • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
            • neler oumlğrendik
              • Boumlluumlm 4 Klasisizm
                • GİRİŞ
                • KLASİSİZMİN TANIMI VE KLASİSİZMİ HAZIRLAYAN ETKENLER
                • KLASİSİZMİN İLKE VE KURALLARI
                • KLASİK TUumlRLER
                • SANATTA KLASİSİZM
                • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                • neler oumlğrendik
                  • Boumlluumlm 5 Romantizm
                    • GİRİŞ
                    • ROMANTİZMİN DOĞDUĞU SİYASAL VE SOSYAL ORTAM
                    • ROMANTİZMİN ANLAMI DOĞUŞU VE GELİŞİMİ
                    • ROMANTİZMİN İLKELERİ
                    • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                    • neler oumlğrendik
                      • Boumlluumlm 6 Realizm (Gerccedilekccedililik)
                        • GİRİŞ
                        • REALİZME ZEMİN HAZIRLAYAN TOPLUMSAL VE SİYASİ ORTAM
                        • REALİZMİN FELSEFİ VE EPİSTEMOLOJİK TEMELLERİ
                        • REALİZMİN DOĞUŞU VE TEMEL İLKELERİ
                        • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                        • neler oumlğrendik
                          • Boumlluumlm 7 Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm
                            • GİRİŞ
                            • NATUumlRALİZMİN EPİSTEMOLOJİKFELSEFİ TEMELLERİ
                            • EDEBİYATTA NATUumlRALİZMİN DOĞUŞU
                            • ZOLArsquoDAN İTİBAREN NATUumlRALİZM
                            • PARNASİZM
                            • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                            • neler oumlğrendik
                              • Boumlluumlm 8 Sembolizm (Simgecilik)
                                • GİRİŞ
                                • SEMBOL VE SEMBOLİZM
                                • SEMBOLİZMİN DOĞUŞU VE FELSEFIcirc TEMELLERİ
                                • SEMBOLİZME GOumlRE SANAT
                                • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                                • neler oumlğrendik
Page 2: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir

Genel Koordinatoumlr DoccedilDr Murat Akyıldız

Grafik Tasarım KoordinatoumlruumlDoccedilDr Halit Turgay Uumlnalan

Kitap Basım ve Dağıtım KoordinatoumlruumlDrOumlğrUumlyesi Murat Doğan Şahin

Kapak DuumlzeniDoccedilDr Halit Turgay Uumlnalan

Dizgi ve Yayıma HazırlamaMehmet Emin Yuumlksel

Halil KayaSaner CoşkunZuumllfiye Ccedilevir

Kağan KuumlccediluumlkKader Abpak Arul

Diğdem KocaGizem Dalmış

TCANADOLU

UumlNİVERSİTESİYAYINI NO 3556

ACcedilIKOumlĞRETİM FAKUumlLTESİ

YAYINI NO 2390

BATI EDEBİYATINDA AKIMLAR I

E - ISBN 978-975-06-2341-7

Bu kitabın

basım yayım ve satış hakları

Anadolu Uumlniversitesine aittir

ldquoUzaktan Oumlğretimrdquo tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın buumltuumln hakları saklıdır

İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tuumlmuuml ya da boumlluumlmleri mekanik elektronik fotokopi manyetik kayıt veya başka

şekillerde ccediloğaltılamaz basılamaz ve dağıtılamaz

Copyright copy 2017 by Anadolu University All rights reserved

No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system or transmitted in any form or by any means mechanical electronic

photocopy magnetic tape or otherwise without permissionin writing from the University

Bu kitabın tuumlm hakları Anadolu Uumlniversitesirsquone aittirESKİŞEHİR Ağustos 2018

2990-0-0-0-1709-V01

iii

İccedilindekiler

BOumlLUumlM 1Sanat EdebiyatAkım

Giriş  3Sanatının Tanımı Doğuşu ve İşlevi  3

Sanat-Zanaat Ayrımı ve SanatınAmacı  7Sanat İccedilin Sanat (Lrsquoart Pour Lrsquoart)  10Sanatta Oumlzguumlnluumlk  11

Edebiyat ve Edebiyat Akımı  12Batı ve Batı Edebiyatı  14

Gerccedilek ve Guumlzellik  16Gerccedilek  16Guumlzellik  19

BOumlLUumlM 2Yunan ve Latin Edebiyatı

Giriş  33Yunan Edebiyatının İlk Tuumlrleri  33

Destan ve Şiir Geleneği  33Arkaik Ccedilağ Şiir Geleneği  37Arkaik Ccedilağda Felsefe ile Bilimsel Duumlnya Goumlruumlşuumlnuumln Doğuşu  38

Klasik Ccedilağ İskenderiye Ccedilağı  39İskenderiye Ccedilağı  48

Latin Edebiyatı  50Latince Edebiyatın Başlangıccedil Ccedilağı  51Klasik Latin Edebiyatı Geccedil Cumhuriyet Doumlnemi  53Klasik Latin Edebiyatının Altın ve Guumlmuumlş Ccedilağı  53Roma Egemenliğinde Yunan Edebiyatı  56Batının Kurucu Ritmi Olarak Klasik  57

BOumlLUumlM 3Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Giriş  67Orta Ccedilağ  67

Skolastik Felsefe ve Eğitim  68Orta Ccedilağda Edebiyat  71

Kahramanlık Destanları(Chanson de gestersquoler)   73Saray Edebiyatı  74Eleştiri Edebiyatı  75Dinsel Tiyatro ve Dinsel Olmayan Tiyatro  76Orta Ccedilağda Huumlmanizmin Habercisi İsimler  77

Roumlnesans  78

BOumlLUumlM 4 Klasisizm

Giriş  107Klasisizmin Tanımı ve Klasisizmi Hazırlayan Etkenler  107Klasisizmin İlke ve Kuralları  114

Boileau ve Klasisizme Katkısı  121Klasik Tuumlrler  122

Komedi  123Trajedi  124Roman  128Şiir Mektup vd  128

Sanatta Klasisizm  129Heykel  129Resim  130Mimari  131Eskiler ve Yeniler Kavgası Klasisizmin Ccediloumlkuumlşuuml  132Aydınlanma Ccedilağında Klasisizm  133Avruparsquoda Klasisizm  134Klasik Yazar ve Sanatccedilılar ile Eserleri  135

Roumlnesansrsquoın Gelişmesinde Etkili Unsurlar   79Roumlnesansrsquoın Yaygınlaşması  81Roumlnesansrsquoın Temel Oumlzellikleri  81Roumlnesans Sanatının Gerilemesi  82İkinci Roumlnesans Hareketi  83

Reform  84Reformun Temelleri  84Protestanların Talepleri  84Diğer Reformcular  85Reformun Sonuccedilları  86

Huumlmanizm  87Huumlmanistlere Goumlre İnsan  88Doumlnuumlşuumlmler ve Yeni Avrupa Dengeleri  89Huumlmanizmin Koumlkenleri   90Huumlmanizmin Yayılmasında Matbaanın İşlevi  90Huumlmanizmin Uumlccedil Alandaki Muumlcadelesi  91Huumlmanist Eğitim ve Montaignersquoin Eğitim Anlayışı  92Huumlmanizmin Sonraki Doumlnemlere Etkisi  94Roumlnesans ve Huumlmanist Akımın Getirdiği Buumlyuumlk Değişimler   95Huumlmanizmin Tanınmış İsimleri ve Bazı Eserler  97Huumlmanist Yazarlar Sanatccedilılar ve En Oumlnemli Eserleri  100

iv

BOumlLUumlM 7Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Giriş  199Natuumlralizmin Epistemolojik-Felsefi Temelleri  199

Determinizm  199Darwincilik  200Evrim Teorisi ve Yankıları  200

Edebiyatta Natuumlralizmin Doğuşu  201Emile Zola Natuumlralizme Doğru  202Deneysel Roman  202

Zolarsquodan İtibaren Natuumlralizm  205Medan Topluluğu  206Natuumlralizmin Tiyatroya Yansıması  207Natuumlralizme Karşı Tepkiler ve Sona Doğru  207Natuumlralizmin Yayılma Alanı  209Natuumlralizmin Estetik Oumlzellikleri  209Natuumlralizmin Oumlnemli Temsilcileri  210

Parnasizm  212Parnasizmin Temelleri ve Ccedilıkışı  212Parnas Okulursquonun Kuruluşu  214Parnasizmin Estetik İlkeleri  215Parnasizmin Oumlnemli Temsilcileri  218

BOumlLUumlM 5 Romantizm

Giriş  143Romantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortam   144

Romantizmin Doğuşunda Fransız İhtilalinin Etkisi   146

Romantizmin Anlamı Doğuşu ve Gelişimi   148

Romantizm ve Diğer Sanatlar  150Romantizmin Sonu  153Tuumlrk Edebiyatında Romantizm   154

Romantizmin İlkeleri  157Romantikler ve Eserleri  159

BOumlLUumlM 8Sembolizm (Simgecilik)

Giriş  227Sembol ve Sembolizm  227Sembolizmin Doğuşu ve Felseficirc Temelleri  229

Sembolizmin Doğduğu Ortam  231Sembolizme Goumlre Sanat   235

Sinestezi  Eşduyum  236ldquoLanetli Şairlerrdquo (ldquoLes Poegravetes Mauditsrdquo)  237Resimde Sembolizm  242Sembolizmin Sonu  245Sembolizmin İlke ve Nitelikleri  245Sembolistler ve Eserleri  246

BOumlLUumlM 6Realizm(Gerccedilekccedililik)

Giriş  171Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam  171

Sanayi Devrimi   172Realizmin Felsefi ve Epistemolojik Temelleri  174

17 Yuumlzyıl Felsefesi-Kartezyen Felsefe   174Rasyonalizm ve Descartes  175Aydınlanma Ccedilağı  177Pozitivizm  179

Realizmin Doğuşu ve Temel İlkeleri  180Realizmin Edebiyata Yansıması  182Realizmin Habercileri Stendhal ve Balzac  183Realist Edebiyatın Temel İlkeleri   186Realizmin Oumlnemli Temsilcileri   188

v

Oumlnsoumlz

Sevgili oumlğrenciler 

Sizlere Batı edebiyatındaki akımları tanıtmaya ccedilalıştığımız bu kitapta yalnızca akımları değil akımların neye goumlre farklılaştığını hangi top-lumsal ve siyasi şartlar altında doğup geliştiği-ni hangi felseficirc temellere yaslandığını goumlster-meye ccedilalıştık Kitabımız tek bir yazarın elinden ccedilıkmadığı  iccedilin  farklı  yaklaşımlar  ve  uumlslucircplara yer  vermektedir  Bununla  birlikte  bir  akımın hangi  felseficirc  goumlruumlş  accedilısından  doğduğunu  ve sanatın niteliği ve işlevi nedir sorusuna verilen farklı  cevaplarla  şekillendiğini  goumlsterebilme konusunda bir birlik sağlamaya ccedilalıştık Bu ve-sileyle  bir  goumlzlemimi  kitabımızı  okuyacak  ve konunun  aciliyetini  tartışmaya  accedilacak  belki ccediloumlzuumlmler  uumlretecek  okurlarımızın  olması  ihti-mali  ve  uumlmidiyle  sizlerle  paylaşmak  isterim Yalnız  bu  kitabın  yazımı  esnasında  değil  oumlte-den beri uumlzuumllerek fark ettiğim şey henuumlz ccedilok temel felseficirc eserlerin bile Tuumlrkccedileye kazandırıl-

mamış olduğu ccedilevrilenlerin de ccediloklukla terim ve kavram sorunlarıyla boğuşmaktan etkin bir akıl  yuumlruumltmeye  uygun  temel  sunamadığıdır Bu durum ccedilok temel edebi metinler iccedilin de ay-nıdır Yanlış ya da eksik yorumlanmış bilgiler uumlzerinden  gidilerek  oluşturulan  kuramsal  bil-giler  de  bu  nedenle  yoğun  bir  bilgi  kirliliğine sahne olmaktadır Kitabın hem editoumlruuml hem de iki boumlluumlmuumlnuumln yazarı olarak akımların asıl kay-naklara gidilerek ve bilgi kirliliğinin muumlmkuumln mertebe  giderilerek  tanımlanmasına  gayret ettim Batı edebiyatında ve sanatında doğmuş ve gelişmiş akımların anlaşılması ve yorumlan-masına katkı yapabilmiş olmayı umarız

Editoumlr

DrOumlğrUumlyesi Huumllya BAYRAK AKYILDIZ

2

Boumlluumlm 1

Sanat Edebiyat Akım

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Sanat bull Zanaat bull Edebiyat bull Akım bull Batı Edebiyatı bull Gerccedilek bull Guumlzellik

1

Sanatının Tanımı Doğuşu ve İşlevi1 Sanatı tanımlayabilmek ve sanatın

doğuşuna ve işlevine ilişkin kuramları accedilıklayabilmek

2 Sanat-zanaat ayrımını yapabilmek3 ldquoSanat iccedilin sanatrdquo goumlruumlşuumlnuuml

accedilıklayabilmek 2Edebiyat ve Edebiyat Akımı4 Edebiyatı tanımlayabilmek5 Akım ve edebiyat akımı kavramlarını

tanımlayabilmek6 Batı ve Batı edebiyatı kavramlarını

tanımlayabilmek

Gerccedilek ve Guumlzellik7 Gerccedilek kavramını tanımlayabilmek8 Guumlzellik kavramını tanımlayabilmek9 Gerccedilek ve guumlzellik kavramlarını akımlarla

ilişkisini belirleyebilmek3oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

3

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞBatı edebiyatındaki akımları tanımadan oumlnce

sanat edebiyat sanatın tanımı amacı işlevi gibi bazı temel kavramlar ve tartışma konuları uumlzerinde kısaca durmak yerinde olur Ccediluumlnkuuml sanat akımları arasındaki farklılaşmalar temelde sanatın ne oldu-ğu ya da nasıl olması gerektiği ne işe yarayacağı işlevinin ve amacının ne olduğu ve bunun iccedilin nasıl bir yol tutacağı konusundaki farklı yaklaşımlar ile gerccedileğin ne olduğu ve nasıl kavranabileceği konu-sundaki farklı yaklaşım ve duumlşuumlncelerden doğar

Sanatın nasıl doğduğu nasıl bir işlevinin oldu-ğu yararlı mı zararlı mı olduğu nasıl olması ge-rektiği neyi anlatması gerektiği soruları sanat ta-rihccedilileri halkbilimciler antropologlar başta olmak uumlzere farklı bilim dallarından pek ccedilok araştırmacı-nın ilgi ve araştırma konusu olmuştur Sanatın nasıl doğduğu sorusu bize insanın sanata neden ihtiyaccedil duyduğu sorusunun cevabını verir Bu sorunun tek bir cevabı olmadığı gibi bunu kesin olarak kanıtla-mak da muumlmkuumln değildir Bu soruya verilen farklı cevaplar aslında sanatın tek boyutlu bir işleve sahip olmadığını da goumlsterir Sanat ccedilağlar boyunca farklı işlevleri yerine getirdi Sanatccedilılar uumlretirken insan-lar da bu sanat uumlruumlnlerini seyrederken dinlerken okurken farklı beklentileri vardı İlkel toplumlarda sanat işle doğrudan doğruya ilişkiliyken modern toplumlarda bu ilişki daha kopuk ya da karmaşık goumlruumlnmektedir Sanat işten oyundan doğayı kont-rol etme arzusundan insanda olmayan iccedilguumlduumlnuumln yerini alacak bir toplusenkronize hareket edebilme aracına duyulan ihtiyaccediltan doğa karşısında insanın ccedilaresizliğini ifade isteğinden soumlzluumlyazılı goumlrsel ta-rih yazma ve halk bilgisini sonraki kuşaklara iletme arzusundan insanın doğal olarak eğilimli olduğu guumlzellik fenomenini ccediloğaltmakyapay olarak uumlret-mek isteğinden doğmuş olabilir Tarihin farklı douml-nemlerinde ve farklı toplumlarda sanat uumlretiminin arka planında bu nedenlerden birini ya da iccedil iccedile birkaccedilını bulmak muumlmkuumlnduumlr

Buguumln de sanatın ne işe yarayacağı sanatccedilı-nın oumlzguumlrluumlğuuml sanatın gerccedilekle ve guumlzellikle iliş-kisi guumlncel tartışma konuları olmayı suumlrduumlruumlyor Oumlyleyse sanat tarihinde kısa bir gezintiyle sanatın doğuşundan itibaren var olan işlev tartışmalarına tanık olalım

SANATININ TANIMI DOĞUŞU VE İŞLEVİ

Sanat insanlığın bilinen tarihiyle yaşıttır İlkel insanların yaşadığı mağaralarda resimlere rastlan-mıştır arkeolojik kazılarda suumls eşyaları ya da uumlze-rinde suumlslemeler bulunan aletler bulunmuştur insanlığın ccedilok eski zamanlardan beri koku kullan-dığı yabani hayvanların derilerini ve dişlerini takı ve giysi yapmakta kullandığı bilinmektedir Acaba insanı hayatta kalmanın bu kadar guumlccedil olduğu de-virlerde bile sanat eserleri yaratmaya iten şey ney-di İnsandaki guumlzellik eğiliminin bunda payı ne kadardı Bu soruların gezegenin farklı yerlerindeki sanat eserlerinin tamamını kapsayan kesin bir ceva-bı olmasa da bu konudaki kuramlar pek ccedilok sanat etkinliğini anlamlandırmamıza ve temellendirme-mize yardım ediyor

Sanatın neden doğduğu insanların sanata ne-den ihtiyaccedil duyduğu hakkındaki bazı kuramları kısaca inceleyelim

Ernst Fischer sanatın doğuşunu insanın doğayı kontrol etme ccedilabasıyla accedilıklar

ldquoSanat bir buumlyuuml aracıydı insanın doğaya uumlstuumln-luumlk sağlamasına toplumsal ilişkilerin gelişmesi-ne yarıyordu İnsanlığın başlangıcında sanatın ldquoguumlzellikrdquole uzun boylu bir ilintisi yoktu estetik kaygısı ise hiccedil yoktu insan topluluğunun yaşama savaşında kullandığı buumlyuumlluuml bir araccedil bir silahtı sanat İlkel insan imge ve dil guumlcuumlyle buumlyuumlcuumlluumlk-le toplu ritmik hareketlerle doğayı evcilleştirmeye ccedilalışıyordu Başlangıccediltaki buumlyuuml zamanla dine bilime sanata doumlnuumlştuumlrdquo (1993 s 34-35)

Plehanov sanat uğraşının tohumunu oyunda goumlruumlr Schiller de sanatın insanoğlunun oyuna olan eğiliminden doğduğunu ileri suumlrer Sanat oumldev ve zorunluluktan kurtulmak dileğini belirterek esen-lik ve oumlzguumlrluumlğuumln egemenliğini kurar Oyun ha-yatın ya da daha kesin bir ifadeyle hayattan ccedileşitli kesitlerin kurgusal bir ccedilerccedilevede taklidine dayanır Eğlence iş birliği sosyal iletişim gibi faydalara hiz-met eder Bu youmlnleriyle sanat etkinlikleriyle ben-zerlikler taşır

Ccedilernişevski sanatın kaynağı olarak ldquoişrdquoi oumlne suuml-rer Plehanovrsquoa goumlre sanat oyundan ccedilıkmıştır Ama bu oyun sanıldığı gibi gerekccedilesiz ve yararsız bir eğ-

4

Sanat Edebiyat Akım

lence değildir Toplumsal bir yararı vardır Nitekim ilkel topluluklarda oyun genccedilleri gelecek oumldevlere hazırlar Buchner şiirle şarkının koumlkenini insan be-deninin ccedilalışma sırasında yaptığı uyarlı ve duumlzenli hareketlerde bulur ldquoŞiir (koşuknazım) sanatının sırrı uumlretim etkinliğindedirrdquo der Plehanov Sanat ve Toplumsal Hayat (lrsquoArt et la Vie Sociale) adlı eserin-de ilkel toplumlarda sanat goumlzden geccedilirildiğinde toplumsal insanın olayları ve nesneleri başlangıccedilta salt yararlılık bakımından ele aldığının ancak ccedilok sonraları onlardan bazılarını estetik bir kavrayışla incelediğinin goumlruumlleceğini soumlyler (Freville Pleha-nov 1991 s193)

Uumlretim etkinlikleri sanat uumlzerinde doğrudan doğruya etkisini goumlsterir ldquoSuumlslenme biccedilimlerini tekniğe borccedilludur Dans ccediloklukla uumlretim suumlrecini yeniden canlandırmakla sınırlanmıştırrdquo (Plehanov 1948 s61) Oumlte yandan savaşın getirdiği zorun-luluklar dolayısıyla ilkel toplumlar duumlşmanı uumlr-kuumltmek iccedilin korkunccedil maskeler takar vuumlcutlarını dehşet saccedilan resimlerle donatırlar Bu tuumlr maske-lerin ya da ccediladırların kuluumlbelerin kapısına işlenen korkutucu figuumlrlerin doğadaki bilinmeyen guumlccedilleri koumltuuml ruhları korkutma ve uzak tutma amacıyla da kullanıldığı duumlşuumlnuumllmektedir

Resim 11 Kuzey Afrika Okwankorsquodaki maskeli toumlren (1931)

Kaynak pinterestcom

Caudwell insan aklının ilk estetik etkinlikle-rinden birinin şiir olduğunu soumlyler Ona goumlre şiir tarihin dinin buumlyuumlnuumln hatta yasaların ortak ta-şıyıcısıdır Caudwellrsquoe goumlre uygar bir halkın ede-biyatının buguumlne ulaştığı her yerde bu edebiyatın biccedilim olarak şiir olduğu yani ritmik ve oumllccediluumlluuml ol-duğu goumlruumllmektedir Bu şiir modern anlamda arı bir şiir değildir Guumlnluumlk konuşmanın yuumlceltilmiş bir biccedilimi olarak tanımlanabilir Bu yuumlceltme onu sıradan konuşmadan ayıran biccedilimsel bir yapıyla kendini goumlsterir Bu biccedilimsel yapı oumllccediluuml uyak ses yinelemesi eşit uzunluktaki hecelerden meydana gelmiş mısralar duumlzenli vurgu ya da hece uzunlu-ğu yarım uyak gibi oumlzelliklerden oluşur Yinele-meler eğretilemeler karşıtlıklar vardır Halkbilim araştırmaları saklanmaya değer soumlzlerin- iklime dair atasoumlzlerinin ccediliftccedili bilgeliklerinin buumlyuuml soumlz-lerinin ya da daha ince ayin ve din ustalıklarının buumltuumln ırklarda buumltuumln ccedilağlarda yuumlceltilmiş bir dille yazılma eğiliminde olduğunu goumlstermiştir (1988 s 21-22)

Caudwell ilkel topluluklarda dilin bu yuumlcelti-lişine ccediloğunlukla buumltuumln topluluğun katıldığı touml-renlerde rastlandığını soumlyler ve kesin bir kanıt ol-mamakla birlikte ritmik ya da vezinli dilin yazının bulunuşundan oumlnce hep kaba bir muumlzikle birlikte

Resim 12 İnuit dans maskesi Alaska (1880) Kaynak pinterestcom

5

Batı Edebiyatında Akımlar I

olduğunun duumlşuumlnuumllebileceğini oumlne suumlrer Ona goumlre muumlziğin kendisinin ilkel şiirle birlikte doğduğu hareketler ve sıccedilramalar bağırmalar ve anlamsız haykırışlar sopaların ve taşların birbirine vurulu-şuyla ifade edilen bir yerli beden ritminin dansın muumlziğin şiirin ortak atası olduğu ileri suumlruumllebilir (1988 s 23) Ona goumlre şiir ldquoilkel insanların toumlren giysileri giydirilmiş konuşma dilirdquo yuumlceltilmiş dili-dir (1988 s 33)

Caudwell toplumların değişim ve gelişimleriy-le ritmik dil arasında ilişki kurarak renksiz kuru bir anlatımın ilkel kuumlltuumlrle yoğrulmuş bir kafaya yabancı geleceğini soumlyler Ritmik dilin amacı accedilık-tır ona kendisini guumlccedilluuml hissettirecek tanrılardan kopmamış hissettirecek bir duygu vermek (1988 s 35) Dansla ayinle ve muumlzikle karışmış halde şiir kabilenin iccedilguumlduumlsel enerjisinin buumlyuumlk anahtar tab-losu (switchboard) olur kabileyi bir dizi kolektif eyleme youmlneltir

Caudwell şiir muumlzik dans gibi sanatların iş-levini ve insanları kolektif eylemlere youmlneltmesini tamamen ekonomik nedenlerle accedilıklar

ldquoHasat iccedilin toprağı hazırlamak gerekir Bir sa-vaş yuumlruumlyuumlşuumlne geccedilmek gerekir Uzun yoksunluk iccedilindeki kış guumlnlerinde iccedileriye kapanıp yiyeceği kısmak gerekir Buumltuumln bu kolektif zorunluluklar insandan kendi iccedilguumlduumlsel enerjisinin kullanılma-sını ister ama ona bunları yapmasını soumlyleyecek bir iccedilguumlduuml yoktur Karıncalar ve arılar iccedilguumlduumlyle depo eder yiyeceklerini ama insanlar boumlyle değil-dir Kunduzlar iccedilguumlduumlyle accedilar yuvalarını insan değil İnsanın iccedilguumlduumllerini ccedilalışma ccedilarkına koş-mak onun coşkularını bir araya toplayıp faydalı ekonomik kanala youmlneltmek gerekir Bunları youml-neten araccedil da bu yuumlzden koumlkeninde ekonomiktirrdquo (1988 s 37)

Muumlzik dans ve şiir kabilenin uumlyelerini ortak hareket etmeye youmlneltme birey iccedilin topluluğun bir parccedilası olma onu kabile yaşamına uydurma gibi işlevlere sahiptir İlkel insan ccedilapa yapmak ekin biccedilmek gibi işleri bunların ihtiyaccedillarına uygun sanatsal bir oumlz taşıyan ve bu uğraşların ardındaki ortak coşkuyu dile getiren ritmik bir şarkıya ccedilevirir (1988 s 38)

Caudwell iş boumlluumlmuumlne dayalı modern toplum-larda şiirin somut yaşamdan uzak bir goumlruumlntuumlsuuml olduğunu oumlne suumlrer Oumlyle ki artık şiir bir boş za-man uğraşısı olarak goumlruumllmektedir Şair tipik bir yalnız bireydir artık anlatımı liriktir İş boumlluumlmuuml sınıflı toplum yapısına goumltuumlruumlr bu toplumda bilinccedil egemen sınıf kutbunda toplanmıştır ve zamanla ay-laklık koşullarını ortaya ccedilıkarır Boumlylece şiir giderek işten tamamen ayrılır (1988 s38)

Caudwellrsquoin bu tespiti diğer sanatlar iccedilin de ge-ccedilerlidir artık dans da muumlzik de kolektif eylemliliğe youmlneltmekten değil verdiği estetik hazdan oumltuumlruuml değerlidir Resim artık ccediloklukla bir tarih ya da halk bilgisi aktarma aracı olarak işlev goumlrmez Heykeller ruhu oumlluumlmsuumlzleştirdiği ya da Tanrıları simgelediği iccedilin değil estetik değerlerinden oumltuumlruuml değerlidir

Sanatın ccedilağlar boyunca farklı ihtiyaccedillara karşı-lık geldiği ve doumlnuumlştuumlğuuml tezine Victor Hugorsquonun Cromwell oumlnsoumlzuumlnde de rastlanır Hugo insanlığı bir ccedilocukken buumlyuumlyuumlp adam olan bir bireye benze-tir ve bu olgunlaşmanın sanat eserlerine yansıdığını soumlyler Duumlnyayı kabaca uumlccedil ccedilağa ayırır İlkel ccedilağ Eski Ccedilağ ve Modern Ccedilağ Bu ccedilağlarda insan ve duumlnya ilişkisi değiştikccedile farklı şiirler doğar İnsanın doğayı ccediloumlzemediği kontrol edemediği oumlzel muumllkiyetin ve devletlerin olmadığı ilkel ccedilağdaki şiir ilahi ve lirik şiir iken oumlzel muumllkiyetin kralların devletlerin sa-vaşların olduğu eski ccedilağda destanlar vardır İnsana iki yaşamı olduğu fikrini veren Hristiyanlıkla birlik-te ccedilağdaş uygarlık kurulmuştur İnsanda melankoli ve şeylerin nedenlerini merak etme ve sorgulama oumlzelliği gelişmiştir Buumltuumln bunlar dram adında yeni

Resim 13 Kabile yaşantısı

Kaynak indigodergisicom

6

Sanat Edebiyat Akım

bir tuumlruumln doğuşunu muumljdeler Hugo oumlzetle insanın kendini ve doğayı algılama biccedilimleri ve sosyal ve si-yasal arka plan değiştikccedile insanın ihtiyaccedil duyduğu ve uumlrettiği sanatın niteliğinin de değiştiğini soumlyler

Boumlluumlm sonunda ccedilağlara ve toplumsal yapıla-ra goumlre değişen edebiyat ve Batı edebiyatının koumlkleri konusunda aydınlatıcı bir metin olan Hugorsquonun Cromwell oumlnsoumlzuumlnden bazı satır-başlarının ccedilevirisini bulacaksınız

dikkat

Sanatın doğuşuna dair buumltuumln bu kuramlar as-lında sanatın ne iccedilin uumlretildiğini insanın sanata neden ihtiyaccedil duyduğunu da ortaya koyar Sanatın doğuşuna ilişkin kuramlar ne olursa olsun buguumln sadece guumlzellik ve haz yaratma amaccedillı sanat eserle-rinin varlığı bir gerccedilektir Oumlyleyse sanat modern-leşme suumlreccedillerinde giderek işlevselliği geri plana atmıştır denebilir

Sanata ilişkin bir diğer oumlnemli soru sanatın ne olduğudur Neye sanat diyeceğiz neye demeyece-ğiz Bu da tek bir cevabı olan bir soru değildir Bazı sanat tanımlarına bakalım

Sanat (Alm Kunst Fr İng Art) Yaratıcı bi-ccedilimlendirme eylemi (Turani 1968 s 76)

Sanat bir duygu veya duumlşuumlncenin maddi bir malzemeden sesten veya soumlzden faydalanmak su-retiyle heyecan ve hayranlık uyandıracak şekilde ifadesidir (Okay 1990 akt Ccediletişli 2006 17)

Sanat insanın psikolojikruhi hayatının temelle-rinden birini oluşturan guumlzellik duygusunun dışa yan-sımış somut hali veya ifadesidir (Ccediletişli 2006 s17)

Sanat Kavram ve Terimleri Soumlzluumlğuumlrsquonde oumlncelikle artık eskimiş olduğu belirtilen bir formuumllleştirmeyle ldquoinsanoğlunun yarattığı yapıtlarda guumlzellik uumllkuumlsuuml-nuumln ifadesirdquo şeklinde bir sanat tanımı yapılır Oysa guumlzellik uumllkuumlsuumlnuumln sanat iccedilin bir zorunluluk olma-dığı belirtilerek sanatın buguumln Thomas Munrorsquonun tanımıyla ldquodoyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla duumlrtuumller yaratma becerisirdquo diye nitelene-bileceği belirtilir Doyurucu bir estetik yaşantı da mutlaka bir guumlzellik etkisi oluşturmak zorunda değildir Oumlrneğin ilkel topluluklarda sanat guumlzel

olmadığı gibi bunun amaccedillandığına dair bir iz de yoktur Guumlzellik kavramının sanatsal duumlşuumlnce iccedilin baş koumlşeye yerleşmesi Roumlnesansrsquota ortaya ccedilıkar ve 19 yuumlzyılda neredeyse resmi bir sanat ideolojisine (lrsquoart pour lrsquoart sanat iccedilin sanat) doumlnuumlşuumlr Sanatsal yaratma gerccedilekliğin yeniden uumlretilmesinden başka bir şey değildir Sanatccedilı aslında sanatsal nitelikte ol-mayan gerccedileklikleri seccedilerek onları gerccedilekte yer al-dıkları dizgeden başka bir dizge iccedilinde yeniden ko-numlandırmaktadır (Soumlzen Tanyeli 2005 s 208)

Son tanım her ne kadar guumlzellik ve sanat arasın-da zorunlu olmayan bir ilişkiye işaret etse de sanat tanımlarının ccediloğunda guumlzellik ilkesine rastlarız Bir yaratının sanat olup olmadığına karar verirken haz verme etkileme estetik bir deneyim yaşatma gibi oumllccediluumltlere bağlı kalınması oldukccedila yaygındır Oumlzellikle sanatı zanaattan ayırmada faydaişlev ile guumlzellik arasındaki denge dikkate alınır Oysa bu ne kadar işe yarar ve kullanışlı goumlzuumlkse de sı-nırlı bir bakış accedilısıdır Ccediluumlnkuuml sanat eseri guumlzelliği amaccedillamadan guumlzel olabileceği gibi işlevsel olma-yı amaccedillamadan da işlevselfaydalı olabilir Sanat eseri guumlzel olmayı amaccedillamak şoumlyle dursun bizzat ccedilirkinyadırgatıcı hatta iğrenccedil olmaya ccedilalışabilir farkındalık yaratmak yabancılaştırmak alışkan-lığı kırmak korkutmak geleneksel beğeniye baş-kaldırmak gibi pek ccedilok amacı olabilir İdeal olanın ya da oumlyle kabul edilenin tam tersini yansıtabilir yahut tamamen işlevsel bir niyetle yapılıp zaman-la bu işlevi unutularak sadece estetik haz vermesi bakımından değer goumlrebilir Mısır piramitlerindeki mezar odalarındaki resim ve heykellerin Yunan ve Roma doumlnemi kabartmalarının Hindu Tanrılarını imgeselleştiren resim ve heykellerin durumu mo-dern sanat tuumlketicisi accedilısından buna yakındır Oumly-leyse sanat ve zanaat ayrımı sanıldığı kadar kesin ccedilizgilere sahip değildir Oumlrneğin Musevilerin havra duvarlarına Helenistik sanattan etkilenerek yaptık-ları Tanrırsquonın guumlcuumlnuuml goumlstermesi ve Eski Ahitrsquoteki sahneleri anımsatıcı olması amaccedillanmış resimleri duumlşuumlnelim Bu resimler bile isteye gerccedilekccedililikten uzak bir şekilde yapılmıştır Ccediluumlnkuuml ne kadar ger-ccedilekccedili olurlarsa Musevilikteki resim yapma yasağı o kadar ccediliğnenmiş olacaktır İslam sanatındaki min-yatuumlrler ve figuumlrler yerine desenlerin oluşturduğu suumlslemelerde de aynı mantık goumlruumlluumlr Bu eserler tarihi arketipsel ve oumlzguumln değere sahiptir

7

Batı Edebiyatında Akımlar I

Resim 14 ldquoEzra Yasaları Okuyorrsquorsquo Dura-Europosrsquotaki bir sinagog Suriye

Kaynak pinterestcom

Resim 15 Osmanlı doumlneminde Nakkaş Osman tarafından yapılan İp Cambazı minyatuumlruuml

Kaynak pinterestcom

Goumlruumlluumlyor ki sanatın işlevi her ccedilağda değiş-miştir Eagleton modern ccedilağ ilerledikccedile sanatın kamu muumllkiyetinden oumlzel muumllkiyete geccedilme eğilimi goumlsterdiğini soumlyler Vaktiyle Tanrırsquoyı metheden bir hamiyi pohpohlayan bir monarkı eğlendiren ya da kabilenin askericirc kahramanlıklarını kutlayan sanat artık buumlyuumlk oumllccediluumlde bireysel bir kendini ifade ediş meselesidir Bir tavan arasına kapatılmış olmasa da tipik haliyle işini hanedanın kilisenin sarayın ya da kamusal meydanların hengacircmesi iccedilinde icra et-mez (201416)

Kısaca modern sanat bireyselleşmiş ve işle olan ilgisi buumlsbuumltuumln kopmasa da karmaşık ve dolaylı bir hale gelmiştir Sanatın bireysel olması kendinden başka amacı olmaması onu kendisi dışındaki ger-ccedileklerden sosyal ve ekonomik koşullardan soyutla-yan bir şey olarak anlaşılmamalıdır Oumlrneğin sanat eserleri ekonomik yatırım araccedilları olarak bir değer taşır Toplumsalkolektif olana aykırı ve yıkıcı bir sanat akımı ya da uumlslubu bir norm olarak benim-senip toplumsallaşabilir

Sanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacı

Geleneksel olarak insan yapısı bir uumlruumlnde işlev oumln plandaysa zanaat guumlzellik kaygısı oumln plandaysa sanat olarak tanımlandığını ancak bunun o kadar da kullanışlı ve kesin bir ayrım olamayacağını soumlyle-miştik Gombrich Sanatın Oumlykuumlsuuml (Story of Art)rsquonde guumlzellik ve işlevin birlikteliğini şu oumlrnekle anlatır

Bilindiği gibi ccedilok guumlzel yapılar vardır ve bunlar-dan bazıları gerccedilek anlamda birer sanat yapıtı-dır Ne var ki duumlnyada belirli amaccedillarla dikil-memiş tek bir yapı goumlsteremezsiniz Bu yapıları tapınma vakit geccedilirme yeri veya konut olarak kullanan kimseler onları oumlzellikle işe yararlılık oumllccediluumllerine goumlre değerlendirirler Bundan başka ya-pının ccedilizgisini veya oranlarını kendi beğenilerine az-ccedilok uygun bulabilirler ve yapıyı yalnız kulla-nılma accedilısından değil binayı buumltuumln haline getiren mimarın ccedilabası accedilısından da değerlendirebilirler Ccediloğunlukla geccedilişte resim ve heykel sanatına kar-şı tutumun bundan farkı yoktu Bu sanatlar salt sanat yapıtları değil belirli goumlrevleri olan nesneler sayılırdı (1980 s 19-20)

Buguumln sadece estetik accedilıdan değerlendirilen kimi sanat eserlerinin tasarlanış aşamasında buumltuuml-nuumlyle işlevseldir

İlkeller iccedilin (ilkel insanlığın geldiği ilk koşullara daha yakın olan topluluklar) yararlılık accedilısından bir kuluumlbenin yapımıyla bir imgenin yaratımı arasında hiccedilbir ayrım yoktur Kuluumlbeler onları yağmurdan ruumlzgacircrdan guumlneşten ve bunları uumlre-ten ruhlardan korur İmgeler ise onlar iccedilin do-ğanın guumlccedilleri kadar gerccedilek olan diğer guumlccedillerden korumak iccedilin uumlretilirler Başka bir deyişle resim ve heykeller buumlyuumlsel amaccedilla kullanılır (Gomb-rich 1980 s 20)

8

Sanat Edebiyat Akım

Gombrichrsquoe goumlre ilkellerin sanatını Avrupa sanatından ayıran şey gerccedileğe yakın olmamaları değildir ndashbilakis gerccedileğe oldukccedila yakın resim ve heykellere rastlanmıştır- bu sanat eserlerinin arka-sındaki kafa yapısıdır Sanata salt guumlzel ya da estetik haz verici olarak yaklaşmak modern bir yaklaşım-dır halbuki ilkeller iccedilin bu eserler ccediloğunlukla bir etkiyi simgeliyordu kontrol etmek oumlzdeşleşmek guumlcuumlnuuml almak buumlyuuml yapmak simgelemek gibi

Gombrich sanatın guumlzellik niteliğiyle haz verme aşamasından oumlnce nasıl işlevsel accedilıdan kullanıldığı-na bir başka oumlrnek olarak Mısır piramitlerini verir

Mısır piramitlerini ele alalım Eski Mısır ina-nışına goumlre ruhun oumlluumlmden sonra da devam ede-bilmesi iccedilin bedenin korunması gerekirdi Bu nedenle oumlluumller mumyalanır ve bedenin ccediluumlruumlmesi oumlnlenirdi Piramitler firavunun mumyasının taş bir tabut iccedilinde merkezine yerleştirilmesi iccedilin yapıldı Mısırlılara goumlre yalnızca bedenin korun-ması da yetmiyordu kralın (dış goumlruumlnuumlmuumlnuumln) bir kopyasının da korunması gerekiyordu boumlylece kral sonsuza dek varlığını suumlrduumlrmeyi garantile-yecekti Bu yuumlzden heykeltıraşlara kralın başının aşınmaz granite oyulmasını emrettiler ve meza-rın iccedilinde kimsenin goumlrmediği bir yere koydular boumlylece heykel sihrini işletecek krala o imgede ve o imge aracılığıyla varlığını suumlrduumlrebilsin diye yardımcı olacaktı Eski Mısır dilinde heykeltıraş karşılığı kelimelerden biri ldquocanlı tutanrdquo anlamı-na geliyordu Bu rituumleller oumlnce sadece krallar iccedilin yapılırken daha sonra hanedana oradan da guumlccedilluuml kişilere yayıldı Boumlylece bu kişiler kendi piramit-lerine mumyalarını ve heykellerini koyacakları odalara sahip olmaya başladılar Oumlnceleri guumlccedilluuml bir kişi oumllduumlğuumlnde hizmetkarları ve koumlleleri de onunla birlikte mezara goumlmuumlluumlrduuml Oumllen kişinin oumlteki duumlnyaya uygun bir trenle gideceğinden emin olmak iccedilin feda edilirlerdi Ancak bu daha sonra ccedilok zalimce ya da pahalı bir işlem olarak goumlruumllduuml ve sanat imdada yetişti (1980 s 58)

Gombrich İOuml V yuumlzyılın sonlarına doğru sa-nat ve zanaat ayrımının yapılabilmeye başlandığını yazar Bu doumlnemde ccedileşitli sanat ekolleri yani ccedileşitli kentlerin ustalıklarını birbirinden ayıran teknik ve geleneklerle değişik uumlsluplar uumlzerinde tartışılmak-tadır Ekoller arasında yapılan karşılaştırma ve ya-rışma sanatccedilıları daha buumlyuumlk girişimlere yerel Yu-nan sanatındaki ccedileşitliliğe katkıda bulunur (1980 s 66) Değişik uumlsluplar birleşerek sonsuz ve rahat bir zarafet uumlretirler

Bu doumlnemde yeni bir sanat ve guumlzellik anla-yışı ortaya ccedilıkar İdealize olanla bireysel olanın yani sanatccedilıya oumlzguuml olanın birleşmesinden doğan bir dengedir bu IV yuumlzyılın buumlyuumlk heykelcisi Praksitelesrsquoin eserlerinde katılığın sona erdiğini ve ince ve etkileyici olduklarını soumlyleyen Gombrich yine de Praksitelesrsquoin eserinde eski sanattan oumlğreni-len şeylerin unutulmadığının goumlruumllebileceğini soumly-ler Praksiteles ve oumlteki Yunan sanatccedilılar guumlzelliğe bilgi aracılığıyla varırlar Bir Yunan heykeli kadar simetrik tam kurulmuş ve guumlzel bir vuumlcut yoktur Sanatccedilılar eski kalıplara can katmaya ccedilalışmışlardır Doğada var olan ve goumlzlemlenenden ayıklanan ve seccedililen oumlzellikler yani tipik oumlzellikler ile bireysel oumlzellikler Praksitelesrsquoin sanatında bir dengeye otu-rur Bu doumlnemde tipik ve idealize olanla bireysel olan bir arada bulunabilmektedir (1980 s 70)

Eski Yunan sanatındaki bu guumlzellik algısı 19 yuumlzyıla kadar sanatın neredeyse resmicirc ideolojisi olmuştur Roumlnesans sanatı huumlmanistler klasikler idealize ve seccedililmiş bir guumlzelliği bireysel uumlslupla yorumlamaya devam ettiler Bu sanatta denge son derece oumlnemli bir kavramdı

Buumlyuumlk İskenderrsquoin imparatorluk kurması Yu-nan sanatı bakımında ccedilok oumlnemli bir olay olur Yunan sanatı boumlylelikle kuumlccediluumlk kentlerin ilgi merke-zinden ccedilıkarak duumlnyanın neredeyse yarısının figuumlr dili haline gelir Bu da sanatın oumlzniteliğini etkiler

Resim 16 Knidosrsquoun Afroditrsquoi Praksiteles

Kaynak wikipediaorg

9

Batı Edebiyatında Akımlar I

Bundan sonraki doumlnemin sanatından genellikle Yunan sanatı değil Helenistik sanat diye soumlz edilir Mimaride ve heykelde şatafat goumlz kamaştırıcılık ve parlaklık oumlne ccedilıkar Helenistik sanatın amacı etkile-mektir bunu da başarır Helenistik doumlnemde sanat artık buumlyuuml ve dinle olana eski bağını buumlyuumlk oumllccediluumlde yitirmiştir Bu ccedilağda varlıklı kimseler sanat yapıtla-rını derlemeye uumlnluuml yapıtları kopya ettirmeye elde edebildiklerinin oumlzguumlnlerini sağlamaya ve bulduk-ları oumlzguumln yapıtlar iccedilin yuumlksek uumlcretler oumldemeye başlarlar Yazarlar sanatccedilılar hakkında yaşam oumlykuuml-leri yazmaya gezginler iccedilin kılavuzlar hazırlamaya başlarlar Eski Doğu sanatında ressamlar guumlnluumlk yaşam ve savaş sahneleri dışında manzarayla ilgi-lenmezken Helenistik doumlnemle birlikte oumlluumldoğa hayvan ve manzara resimleri yapılmaya başlanır

Romalılar duumlnyayı fethedip Helen huumlkuumlmdar-lıklarının kalıntıları uumlzerinde yeni imparatorluklar kurarken sanat alanında Yunan hakimiyeti suumlrmek-tedir Romarsquoda ccedilalışan sanatccedilıların ccediloğu Yunandır Koleksiyoncular daha ccedilok Yunan ustaların yapıtla-rını ve kopyalarını satın alırlar Roma duumlnyaya ege-men olunca sanatccedilılara da yeni goumlrevler yuumlklenir Oumlzellikle mimari ve yapı muumlhendisliğinde buumlyuumlk teknik gelişmeler olur Roma kemer ve kubbeleri ccedilok uumlnluuml yapılardır Portre ve buumlstlerde daha bi-reysel ve idealize olmayan gerccedilekccedili eserler verilir Savaş ve zaferlerin hikayelerinin anlatıldığı kabart-malar ve suumltunlar dikilir Bu eserlerde amaccedil eski Yunan sanatındaki gibi uyum guumlzellik ve dramatik anlatım değil bellekte kalıcı accedilık ve guumlccedilluuml anlatım-dır (Gombrich 86) Sanat eserleri bu doumlnemde bir tuumlr tarih yazımı işlevi uumlstlenir

Sanatın oumlzellikle mimarinin bu doumlnemdeki işlevi aslında suumlrekli yeniden ortaya ccedilıkar Mimari kalıcı ve geniş oumllccedilekli etkisinden oumltuumlruuml her doumlnem-de kuumlltuumlrde oumlne ccedilıkarılan oumlgelerin zevklerin zafer-lerin siyasi goumlruumlşlerin ve hakimiyetin bir yansıması olarak tarih sahnesinde yerini alır

Hıristiyanlığın kabuluumlnden sonra Roma sa-natı ve Helenistik sanat Doğu sanatını da etkiler Mısırrsquoda oumlluumllerin portreleri Hindistanrsquoda tanrılar tıpkı Roman ve Yunan tanrıları gibi imgeselleş-tirilerek heykelleri yapılır Museviler havralarına kutsal oumlykuumllerin resimlerini yaparlar Musevilik-te putperestlik korkusuyla resmin yasaklanması-na rağmen gerccedilekccedili olmayan insanlara Tanrırsquoyı Tanrırsquonın guumlcuumlnuuml ve eski Ahit oumlykuumllerini anımsatı-cı olma oumlzelliği taşıyan resimler yapılır Bu resimler havrayı suumlslemekten ccedilok kutsal tarihi goumlrsel olarak

Resim 17 Bergamarsquodan Zeus sunağı (MOuml164-156)

Kaynak kulturturizmgovtr

Resim 18 Laokoon ve Oğulları (MOuml 175-150)

Kaynak wikipediaorg

Resim 19 Kolezyum Roma (MS72-MS80)

10

Sanat Edebiyat Akım

resmetmek amacıyla yapılmışlardır Aynı durum Hıristiyanlık iccedilin de geccedilerlidir Pagan gelenekten gelen Romarsquoda Hıristiyanlığın yayılmasından son-ra Pagan gelenekler ve putperestlikle yeni dinin arasındaki farkın anlaşılamaması tehlikesine karşı heykeller yasaklanır Ancak bu doumlnemde yapılan kiliselerde resme geniş yer verilir Uumlyelerinin ccediloğu okur yazar olmayan kilise papa aracılığıyla resme cevaz vererek okur yazar olmayan kitlenin dini eğitiminde resimlerden yararlandı Hıristiyanlıkta resim heykel gibi imgelere karşı olan bir grup oldu-ğu gibi bunların savunucusu olan bir grup da vardı Bu grupların hakimiyetine bağlı olarak bu sanatlar gelişim ve değişim goumlsterir

Resim 110 Genccedil yaşta oumllmuumlş Mısırlı bir gencin mumya portresinden bir detay

Kaynak pinterestcom

Orta Ccedilağ boyunca Batırsquoda sanat ağırlıkla dinicirc niteliklidir ve kilisenin sınırlandırmalarına tacircbidir Eğitim ve kutsal metinleri yuumlceltme işlevi oumln plan-dadır Roumlnesansrsquola birlikte ldquokendisinden başka bir amacı olmayan sanatrdquo fikrinin temelleri atılır

Burada sanatın Roumlnesansrsquoa kadarki kısa tarih-ccedilesiyle goumlstermeye ccedilalıştığımız gibi sanat eski top-lumlarda yararlılık ve işlevle iccedil iccedile bir kavramdır Yalnızca guumlzellik amacı guumlduumllerek uumlretilmezler Buguumln yalnız guumlzellik ve haz duygusu uyandırdığı iccedilin sergilenen ya da satın alınan eserler de uumlretim aşamasında bir yarar fikrine dayanıyordu bir işle-vi yerine getirmek uumlzere yaratılmıştı Ancak Eski Yunanrsquodaki uumlsluplarda goumlrduumlğuumlmuumlz gibi guumlzellik bazen daha oumln planda olmak uumlzere sanatın iccedilinde gizlenmeye devam ediyordu

Sanat İccedilin Sanat (lrsquoArt Pour lrsquoArt)ldquoSanat iccedilin sanatrdquo ya da Tuumlrkccedilersquode daha sık

kullanılan şekliyle ldquosanat sanat iccedilindirrdquo goumlruumlşuuml Theacuteophile Gautier tarafından kuramsallaştırılan ve sanatccedilının (bir fikre bir ideolojiye) bağlılığını reddeden ve sanatın tek amacını guumlzellikte goumlren sanat anlayışıdır Bu goumlruumlşuumln tohumlarına ilk ola-rak Roumlnesans doumlneminde rastlanmakla birlikte bir kuram olarak savunulması ve taraftar toplaması 19 yuumlzyılda gerccedilekleşir

Bir ldquosanat iccedilin sanatrdquo kuramı olsa da doğrudan bunu yaptığını iddia eden bir ekol ya da organize bir grup hiccedilbir zaman olmamıştır En fazla Parnas ekoluuml daha teorik ve dolayısıyla daha gayrıresmicirc bir uzantı olarak goumlruumllebilir Benjamin Constant Guumlncersquosinde (11 Şubat 1804) ldquoSanat sanat iccedilindir ve amaccedilsızdır herhangi bir amaccedil sanatın doğasını bozarrdquo diye yazar Victor Cousinrsquoin 1828rsquode Felsefe Tarihi adlı eserinde yeniden ele aldığı ve 1835rsquote Theophile Gautierrsquoin romanı Mademoiselle de Maupinrsquoin oumlnsoumlzuumlnde geliştirdiği bu oumlzluuml formuumll romantikler tarafından savunulan ccedileşitli bağlanmış (angaje) sanat anlayışlarına karşıydı

Gautierrsquonin metninde temel fikir sanatın ken-disinden başka bir amacı olmadığıdır Sanatsal ya-ratımın tamamen sebepsiz olması gerekir Gautier değirmenleri kiliselere ekmeği ruhun gıdasına ter-cih eden insanları oumlrnek vererek sanatta yararlılık aramayı buna benzetir Yararlılık nedir diye sorar ve her şeyden oumlnce duumlnyada olmamızın yaşıyor ol-mamızın bir yararı olmadığını savunur ldquoHayatta hiccedilbir guumlzel şey vazgeccedililmez değildir Buumltuumln ccediliccedilekler ortadan kalksa duumlnya fiziksel olarak bundan zarar

Resim 111 Theacuteophile Gautier (1811-1872)

11

Batı Edebiyatında Akımlar I

goumlrmez ama kim ccediliccedileklerin artık olmamasını ister Guumlllerdense patatesten vazgeccedilmeyi tercih ederim ve duumlnyada yerine lahana ekmek iccedilin laleleri soumlkebi-lecek tek bir yarar olduğuna inanırım Kadınların guumlzelliği neye yarar Sağlıklı olduktan ve ccedilocuk doğurabildikten sonra guumlzel olup olmamaları yarar goumlzetenlere goumlre birdir Muumlzik neye yarar Resim neye yarar Gerccedilekten guumlzel hiccedilbir şey yoktur ki bir şeye yarasın yararlı olan her şey ccedilirkindir ccediluumlnkuuml bir ihtiyacın ifadesidir ve insan ihtiyaccedilları tıpkı insanın zavallı ve sakat doğası gibi adi ve iğrenccediltir Bir evin en yararlı koumlşesi tuvaletleridirrdquo (1922 s 21-22)

Bu duumlşuumlncelerden uumlccedil şeyin reddi ccedilıkar bull Hugo tarzında politik şiirin reddedilmesi

(sanat toplumsal ilerlemeye kayıtsızdır)bull Vignyrsquonin uumlslubunda goumlruumllen felsefi şiirin

reddi (sanat bir fikir ya da ahlacirckı iletmek zorunda değildir)

bull Lamartinetarzıduygusal(santimantal)şii-rin reddi (ccediluumlnkuuml lirizm ccediloğunlukla biccedilime kayıtsızlıktır)

Savunulan değerlere gelince bunlar oumlzuumlnde guuml-zellik ve oumlzguumlrluumlktuumlr LrsquoArt (Sanat) şiirinde Gautier yalnız uzun ve acı verici bir ccedilaba sonucunda uumlretile-bilen guumlzel biccedilime olan hayranlığını dile getirir Sa-natccedilı istediğini tasvir etmekte oumlzguumlrduumlr Onu ahlacircka aykırı olmakla ya da yalan soumlylemekle succedillamak ona sahte bir yargılama yapmaktır ccediluumlnkuuml onun ala-nı İyi ya da Doğru değil Guumlzelrsquodir Bu nedenle her tuumlr sansuumlr saccedilmadır ve kabul edilebilir tek eleştiri eserin sanatsal kalitesiyle ilgili olan eleştiridir

Ders vermenin (oumlğretimin) şiir iccedilin bir tuumlr sap-kınlık olduğunu soumlyleyen Baudelaire de Romantik Sanat (lrsquoArt Romantique)rsquota bundan başka bir şey soumlylememektedir ldquoBazı insanlar şiirin amacının bazen vicdanı guumlccedillendiren bazen ahlacirckı muumlkem-melleştiren bazen de faydalı olanı goumlsteren bir oumlğ-retim (ders verme) işi olduğunu duumlşuumlnuumlrler Şiirin kendinden başka bir amacı yoktur ldquo

Sanat iccedilin sanat goumlruumlşuuml benmerkezci ve yuumlzeysel olmakla succedillanıp eleştirilere uğrasa da hiccedilbir yarar goumlzetmeden sanata sadece guumlzellik değeri accedilısın-dan bakması bakımından oumlnemlidir zira sanattan oumlteden beri ya ders vermesi bir şey oumlğretmesi ya ahlacircki model olması insanları iyiye doğruya ger-ccedileğe youmlneltmesi ya da ccedilağına tanıklık etmesi gibi şeyler beklenmiştir Amacı kendi kendisi olan guuml-zellik olan sanat anlayışı bu bakımdan yenilikccedili bir bakış accedilısıdır

Sanatta OumlzguumlnluumlkBir sanat eserini tanımlarken sıkccedila anılan nite-

liklerden biri de oumlzguumlnluumlktuumlr Ancak bu nitelik de koumlkleri Roumlnesansrsquoa uzanan modern bir kavramdır

Gombrich bir sanatccedilının oumlzguumln olmasını ge-rektiren modern anlayışın eski toplumların ccediloğu-na tamamen yabancı olduğunu soumlyler Boumlyle bir oumlzguumlnluumlk istemi karşısında bir Mısırlı Ccedilinli ya da Bizanslı usta guumlccedil durumda kalacaktır Batı Avrupalı bir Orta Ccedilağ sanatccedilısı bir kilise tasarlamak bir kacircse ccedilizmek ya da kutsal bir oumlykuumlyuuml betimlemek iccedilin yeni youmlntemler bulma gereksinimini kavrayamaz bile Gombrichrsquoe goumlre o ccedilağlarda ve toplumlarda sanatccedilı tıpkı bir muumlzik eserini icra eden orkestra gibi bir tuumlr yorumcudur geleneksel kalıpları uygu-lar bunun başarısı sanatccedilının maharetine bağlıdır (1980 s 120)

Sanatccedilının oumlzguumln (orijinal) olma fikri Roumlnesansrsquota yeniden doğar Orta Ccedilağrsquoda sanatccedilılar eserlerine imza atmazlar bile halbuki Roumlnesansrsquola birlikte sanatccedilılar eserlerini imzalıyor kendi uumls-luplarını eserlerine yansıtıyor ve uumln kazanıyorlardı 19 yuumlzyılda sanatta oumlzguumlnluumlk bireysel uumlslup ve ayırıcılık gibi oumlzellikler son derece oumlnemli olmaya başladı Guumlzelliğin sanatta esas amaccedil ndashhatta tek amaccedil- olması duumlşuumlncesinin kuramsallaşmasıyla bir-likte sanatccedilının roluuml oumln plana ccedilıktı Eserde eleştiri konusu edilecek ya da eseri değerli kılacak şey onun sanatsal niteliğiydi ve buna goumlre asıl oumlnemli olan bu sanatsal niteliğin dolayısıyla guumlzelliğin yaratı-mıydı Sanatccedilının imzası olan uumlslubu bu yaratımın araccedillarını bize sunuyordu

Uumlslup buumltuumln bir modernizm tarihi boyunca son derece oumlnemli olmayı suumlrduumlrduuml Ta ki postmodern-ler gelip bireysel uumlsluba olan inanccedilsızlıklarını beyan edene ve pervasızca uumlslupları birbirine karıştırıp alıntılayana dek Bireye modernizmin muktedir ve akıl sahibi oumlznesinden farklı goumlzlerle bakan post-modernizm her şey gibi uumlslupların da ilişkiselliğini ve bağlamdan doğduğunu savundu İlkel sanattan postmodern sanata uzanan tarihte sanat eseri ko-nusunda bireysellik ya da oumlzguumlnluumlğuumln ayırıcı bir nitelik olduğunu iddia etmek bu nedenle guumlccediltuumlr

12

Sanat Edebiyat Akım

EDEBİYAT VE EDEBİYAT AKIMIGuumlzel sanatların bir dalı olan edebiyat bazı soumlz-

luumlklerde şoumlyle tanımlanmıştırEdebiyat ldquoolay duumlşuumlnce duygu ve hayallerin

dil aracılığıyla soumlzluuml veya yazılı olarak biccedilimlendi-rilmesi sanatı yazınrdquo (TDK soumlzluumlğuuml)

Edebiyat Yaratıcı ya da eleştirel nitelikte bi-limsel yazılardan ayırt edilen suumlrekli bir değere biccedilim kusursuzluğuna sahip guumlccedilluuml duygusal etki yaratan duumlşuumlnce duygu ve imgelerin soumlz ya da ya-zıyla anlatılması sanatı yazın (Resimli Ansiklope-dik Buumlyuumlk Soumlzluumlk)

Edebiyat 1Duumlzyazı ve şiirde yazılı kompozis-yonlar oumlzellikle kalıcı nitelikli ve sanatsal değere sahip olanlar 2 Belli bir uumllkede ya da belli bir doumlnemde uumlretilen yazılar oumlrneğin Fransız edebi-yatı Roumlnesans doumlnemi edebiyatı vs (The Websterrsquos dictionary)

Edebiyat Didaktik ya da accedilıklayıcı değerden ccedilok sanatsal değere sahip yazılar (Collierrsquos dictio-nary)

Soumlzluumlklerde bu tanımlara rastlanmakla birlikte edebiyatın farklı niteliklerine vurgu yapan tanım-larla karşılaşmak muumlmkuumlnduumlr Tıpkı akımların ortaya ccedilıkmasında etkili olan goumlruumlş ve yaklaşım

farkları gibi edebiyatın tanımında da ondan iste-nen faydanın ne olduğuna bağlı olarak farklı ta-nımlar yapılır Edebiyat sanatccedilının dehasını mı yansıtacaktır Yoksa ccedilağına tanıklık mı edecektir Eğlendirirken eğitmeyi mi amaccedillayacaktır Yoksa herhangi bir amaccedil olmaksızın salt guumlzellik iccedilin mi yapılacaktır Buumltuumln bu sorulara verilen cevaplar farklı tanımlarla karşılaşmamıza yol accedilar Oumlrneğin eserin vereceği estetik hazzı oumln plana alan Oumlzde-mir İnce edebiyatı ldquookuyana estetik bir tat ver-mek amacıyla yazılmış olan ya da boumlyle bir amacı bulunmasa bile biccedilimsel oumlzellikleriyle bu duumlzeye ulaşabilen buumltuumln yazılı yapıtlarrdquo olarak tanımlar (1993 s97) Oumlte yandan sanatın guumlzel ahlacirckı pe-kiştirme ve model olma amacıyla yazılan duumlzyazı ve şiir biccediliminde guumlzel yazılar olduğunu duumlşuumlnenler de vardır Tuumlrkccedilersquode Tanzimat doumlneminde tuumlretilen bir kelime olan ldquoedebiyatrdquoın ldquoedebrdquo koumlkuumlnden tuuml-retilmesi bu anlayışın bir yansımasıdır

Şimdi de akım ve edebiyat akımı tanımlarına bakalım

Akım Sanatta siyasette duumlşuumlnce hayatında ortaya ccedilıkan yeni bir goumlruumlş youmlntem hareket cere-yan tarz (TDK soumlzluumlğuuml)

Akım Sanatta duumlşuumlnce hayatında ve siyasette ortaya ccedilıkan yeni bir goumlruumlş youmlntem hareket ce-

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Tamamen bir işlevi yerine getirmek uumlzere tasarlan-mış bir eser sanat eseri olarak kabul edilebilir mi

2 Sanat iccedilin sanat goumlruuml-şuumlnde biccedilime verilen oumlnemin nedenini accedilıkla-yabilir misiniz

1 Daha fazla oumlrnek ve ayrıntılı bilgi iccedilin Gombrichrsquoin Sanatın Oumlykuumlsuuml adlı kitabından yararlanabilirsiniz

2 Sanat iccedilin sanat goumlruuml-şuumlnuuml bir amaca youmlnelik olan sanat anlayışlarıyla karşılaştırın

1 Siz de bireysel ve yıkı-cı olarak başlayan ve zamanla norm haline gelen sanatsal uumlsluplara oumlrnek bulmaya ccedilalışın

2 Size goumlre sanatta birey-sellik ve oumlzguumlnluumlk ne de-rece muumlmkuumlnduumlr Sizin oumlzguumln olduğunu duumlşuumln-duumlğuumlnuumlz sanatccedilılar var mı Neden

1 Sanatı tanımlayabilmek ve sanatın doğuşuna ve işlevine ilişkin kuramları accedilıklayabilmek2 Sanat-zanaat ayrımını yapabilmek

3 ldquoSanat iccedilin sanatrdquo goumlruumlşuumlnuuml accedilıklayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

13

Batı Edebiyatında Akımlar I

reyan veya tarz Edebiyatta buna edebicirc okul edebicirc meslek adları da verilmiştir (Tuumlrk Duumlnyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri Ansiklopedi Soumlzluumlğuuml)

Edebiyat akımı Edebiyat sanatı konusunda aynı goumlruumlşte olan sanatccedilıların oluşturduğu toplu-luk Oumlncuuml bir edebiyatccedilının ya da edebiyatccedilılar topluluğunun geliştirdiği biccedilim ve iccedilerik oumlnuumlnden birtakım yenilikler getiren anlayış akım okul (Re-simli ansiklopedik Buumlyuumlk Soumlzluumlk)

Fransızcada ldquoeacutecolerdquo (ekol okul) İngilizcede ise ldquomovementrdquo (hareket) ldquoschoolrdquo (okul) terimleriy-le karşılanan kavram dilimizde ldquoedebiyat akımırdquo ldquoedebicirc akımrdquo ldquoedebicirc hareketrdquo ldquoedebicirc meslekrdquo ldquoedebicirc okulekolrdquo terimleriyle karşılanmaktadır Akımların nasıl ortaya ccedilıktığı ve ne gibi nitelikler taşıdığı goumlz oumlnuumlne alınacak olursa edebiyat akımı bir grup yazar ve şairin uumlslup iccedilerik felsefe toplum-sal kaygılar sanat ve sanatın işlevi gibi konulardaki ortak goumlruumlşlerine dayanan hareket ya da eğilimler topluluğu olarak tanımlanabilir Felseficirc paradigma-ların değişmesi bilim ve teknolojideki yenilik ve buluşlar değişen siyasi toplumsal ekonomik şartlar sanat konusundaki yaklaşım ve eğilimleri değiştirir Bu eğilimler belli bir ortaklık duumlzeyine gelir genel ilkeler etrafında ortak bir sanat anlayışı meydana getirilirse bunlar bir akım niteliğine kavuşur El-bette yalnız ortak fikirlerin oumlne suumlruumllmesi değil bu fikir ve eğilimler doğrultusunda sanat eserlerinin uumlretilmesi de bir akımın oluşabilmesinin şartların-dandır

Akımlar ccediloğunlukla o doumlnemde yaygın ve yer-leşik olan akımlara karşı ccedilıkılmasıyla başlar Ro-mantizmin klasisizme realizmin romantizme sem-bolizmin realizme bir tepki olarak gelişmesi gibi Boumlylece her yeni akım uumlslup iccedilerik sanatta amaccedil ve işlev konusunda yeni oumlnerilerle gelir

Akımlar belirli bir doumlnemde doğar ve yaygın-lık kazanır ancak başlangıccedil ve bitiş tarihlerini be-lirlemek zor ve tartışmalıdır Oumlrneğin romantizm hareketi iccedilin genellikle 1789-1832 tarihleri verilir Fransız İhtilali bir başlangıccedil olarak kabul edilir bu tarih aynı zamanda monarşilerin ccediloumlkuumlşuumlnuumln ve de-mokrasinin yuumlkselişinin de başlangıcına işaret eder Romantizmde sanatccedilı oumlnemli bir kişidir bu durum demokrasiyle birlikte bireyin oumlnem kazanmasından ayrı duumlşuumlnuumllemez Oumlyleyse romantizmin ndashve diğer akımların- doğuşunu hazırlayan tek bir neden ya da olay soumlz konusu değildir Seccedililen tarihler bu ne-denle tartışmalıdır Şunu da belirtmek gerekir ki bu

tarihlerden sonra da romantik eserler verilmiştir ya da bu tarihlerde de romantizmin karşı ccedilıktığı klasik tarzda eser veren sanatccedilılar da vardır Genellikle bu başlangıccedil ve bitiş tarihlerinden kastedilen hareke-tin doğduğu ve geliştiği doumlnemlerdir Akımlar daha sonraki ccedilağlarda yeniden ortaya ccedilıkabilir etkisini hissettirebilir yeniden yorumlanabilir Aydınlan-ma Ccedilağırsquonda klasisizmin yeniden ortaya ccedilıkması (neoklasisizm) buna bir oumlrnektir Klasik ilke ve değerlere olan ilgi doumlnem doumlnem yeniden artar ve klasik sanat farklı biccedilimlerde karşımıza ccedilıkmaya başlar Romantizm belli ilke ve nitelikleri bakımın-dan sembolizmde yeniden canlanır Realizm klasi-sizmle nesnellik akıl ve sağduyuya verdiği oumlnem bakımından ortaklaşır

Akımlar genellikle ccedilok katı ilkeler etrafında oluşmaz akımın temel ilkeleri doğrultusunda eser-ler verildikccedile belirli bir zevk ortaya ccedilıkar Bazen bunlar kural olarak ortaya konur ve bu tarihten sonra akım ccedilerccedilevesinde verilen eserler genellikle bu kurallara uyar Oumlrneğin Boileaursquonun klasisiz-min kurallarını ortaya koyması ve sistemleştirmesi sonraki doumlnem eserlerinin genellikle bu kuralları takip etmesiyle sonuccedillanır

Akımlar doğup geliştikleri tarihler arasında da daha sonraki yeniden doğuşlarında da durağan değişmez ve homojen değillerdir Hem zaman iccedile-risinde hem de temsilcilerinin farklı eğilimlerine bağlı olarak aynı doumlnemde değişiklikler goumlsterirler

Akımlar iccedilinde ayrıca ldquoeğilimrdquoler (İng ten-dency) vardır Oumlzellikle modern sanat iccedilin geccedilerli olan eğilim kavramı aynı akım iccedilinde gruplaşan sanatccedilılar arasındaki tutum farklılıklarını belirtir Akımların genel niteliğine karşılık eğilimler birey-seldir (Soumlzen Tanyeli 2005 s73)

Bir akım kendi iccedilinde nadiren homojenlik goumlsterir ccediloğu kez iccedilinde farklı eğilimler barın-dırır Akımların genel kolektif niteliğine karşı eğilimler bireyseldir

dikkat

Bir sanatccedilı sanat yaşamı boyunca birden ccedilok akımla bağlantılı olabilir farklı akımların etkisi altına girebilir hatta goumlruumlşlerini buumltuumlnuumlyle değiş-tirebilir Oumlrneğin Parnas akımına bir tepki olarak gelişen sembolist şiir bizzat bu akıma mensup sa-

14

Sanat Edebiyat Akım

natccedilılar arasından ccedilıkmıştır Bu nedenle bir akımın temsilcisi olarak goumlruumllen ya da o akımla bağlantılı olarak nitelendirilen bir sanatccedilıyı başka akımların temsilcisi olarak da goumlrmemiz olağandır Bazen bir sanatccedilı verdiği eserlerdeki farklı etkiler nedeniyle de birden ccedilok akımla ilişkilendirilebilir Oumlrneğin bir ressam hem sembolizmle hem ekspresyonizmle hem de kuumlbizmle ilişkilendirilebilir Eserinin oumlzel-likleri bu akımlarla şu ya da bu accedilıdan benzeşiyor-dur yahut soumlz konusu akım doğası itibarıyla bir geccediliş akımı olabilir

Bir sanatccedilı ya da eser bazı yanlarıyla bir akımla ilişkiliyken bazı yanlarıyla bir başka akımla ilişkili olabilir Oumlrneğin bizim edebiyatımızda gerccedilekccedilili-ğin temsilcilerinden olarak goumlsterilen Halit Ziya kişi ve mekacircn tasvirlerinde ccediloğu kez romantiktir Gerccedilekccedili bir yazar olarak kabul edilen Charles Dickensrsquoın romanları abartılı karşıtlıkları ve ola-ğanuumlstuumlluumlkleriyle romantizmden izler taşır Dosto-yevski hem gerccedilekccedililikle hem varoluşccedilulukla ilişki-lidir Kısacası bir yazar ve eser ile bir akım arasında yuumlzde yuumlz kesinlikte bir ilişki yoktur

Bir de birden ccedilok akımı iccediline alan genel nite-likli akımlar vardır Oumlrneğin modernizm akımı 19 yuumlzyıl sonlarında doğmuş ve 1960rsquolarda yerini postmodernizme bırakıncaya kadar devam etmiş-tir Suumlrrealizm kuumlbizm ekspresyonizm dadaizm gibi akımlar modernizm akımının birer parccedilasıdır Postmodernizm iccedilinde buumlyuumlluuml gerccedilekccedililik misti-sizm postkoloniyalizm gibi akımlar yer alır

Edebiyat akımları bağımsız olmayıp sanat akımlarının edebiyattaki goumlruumlntuumlsuumlduumlr ve illa ki edebiyat alanında doğmaz Bazen sanatın başka bir dalında doğar ama edebiyatta da etkili olur Bu et-kinin duumlzeyleri değişebilir oumlrneğin resimde doğan empresyonizm edebiyatta daha sınırlı bir etkiye sahipken suumlrrealizm edebiyatta oumlnemli bir akım olmuş ve bu youmlnde pek ccedilok eser verilmiştir Edebi-yatta doğan akımlar da aynı şekilde diğer sanatları etkilerler Oumlrneğin sembolizm akımı edebiyat ala-nında ortaya ccedilıkmış ancak resim ve heykelde ccedilok etkili olmuştur

Edebiyat akımları belli bir grup sanatccedilının bir araya gelmesiyle ve ortak bir sanat anlayışını guuml-zellik kavrayışını gerccedileklik algısını paylaşmalarıyla şekillenirler Bu ortaklıklar bazen bir bildirgeyle ortaya konur ve sistemleştirilir Bazen bir grubun doğuşunu haber veren ve sanattaki amaccedillarını or-taya koyan bildirgeler yayımlanır Bazen bir metin

yazılışından ccedilok sonra bir akımın bildirgesi olarak goumlruumllmeye başlanır Victor Hugorsquonun ldquoCromwellrdquo (1827) piyesine yazdığı oumlnsoumlz romantizmin Emile Zolarsquonın ldquoDeneysel Romanrdquo (1880) adlı eseri na-tuumlralizmin bildirgesi kabul edilir Jean Moreasrsquonın 1886rsquoda yayımladığı ldquoSembolizmrdquo (Le Symbolis-me) başlıklı yazı sembolizmin bildirgesi olmakla birlikte bu tarihten oumlnce yetişmiş sembolistlerin kimi eserleri de sembolizmin bildirgeleri olarak ka-bul edilir Baudelairersquoin ldquoİletişimlerrdquo (Correspon-dances) Verlainersquoin ldquoŞiir Sanatırdquo (Art poeacutetique) adlı şiirleri buna oumlrnektir Bizim edebiyatımızda da Fecr-i Acircti topluluğu bir beyannameyle topluluğun kuruluşunu duyurmuş ve sanat anlayışlarını accedilık-lamıştır Orhan Velirsquonin Garip oumlnsoumlzuuml Garip (I Yeni) akımının bildirgesi sayılır

Şunu belirtmek gerekir ki bir akımın ya da topluluğun bir bildirge yayımlama gibi bir zorun-luluğu yoktur Bir bildirgeyle ilkeleri ve doğuşu duyurulmayan akımlar genellikle o akımın ilke ve niteliklerinin belirgin olduğu eserler uumlzerinden accedilıklanırlar

Akımlar doğdukları sanat dalından başka sanat-lara yayıldıkları gibi ccedilağlar ve coğrafyalar boyunca da yayılırlar Yayıldıkları coğrafyalarda oranın ken-dine oumlzguuml şartlarına uyum goumlstererek farklı nite-likler kazanırlar Oumlrneğin romantizm Fransız ede-biyatında farklı İngiliz edebiyatında farklı Alman edebiyatında farklıdır Her millet kendi folkloruuml kuumlltuumlrel oumlzellikleri tarihi ve siyasi ve toplumsal şartlarıyla farklı oumlgeleri oumlne ccedilıkarır ya da aynı oumlgeyi farklı şekillerde yorumlar Oumlrneğin Fransarsquoda milli-yetccedililik Fransız tarihinin vurgulanmasıyla karakte-rize olurken Alman romantizminde halk kuumlltuumlruumlne doumlnuumlş oumln plandadır

Batı ve Batı EdebiyatıTDK soumlzluumlğuumlnde ldquobatırdquo ldquoguumlneşin battığı youmlnrdquo

ve ldquobulunulan yere goumlre guumlneşin battığı youmlnde olan boumllgerdquo şeklinde tanımlanmıştır Siyasi olarak ise Avrupa ve Kuzey Amerikarsquoyı ifade ettiği soumlylen-miştir Ancak bu tanım eksiktir Batı dediğimizde merkezi Avrupa olan ve kuumlltuumlr ve medeniyet mi-rası gelenek siyaset sanat inanış dil ya da coğ-rafya bakımından Avrupa ile ilişkili boumllge ve uumllke-leri kastediyoruz Soumlmuumlrgecilik geccedilmişi ve coğraficirc keşifler nedeniyle başka uumllkelerde yerleşik Avrupa koumlkenli nuumlfus bu boumllgelere Avrupa kuumlltuumlruumlnuuml ta-şımış ve bu boumllgeler Batı medeniyetinin bir parccedilası

15

Batı Edebiyatında Akımlar I

olmuştur Avustralya Yeni Zelanda Kanada gibi Commonwealth uumllkeleri Kuzey Amerika Guumlney Afrika Cumhuriyeti Rusya gibi uumllkeler Batı me-deniyetinin birer parccedilasıdır Bu uumllkelerin sanatsal uumlretimleri Batı sanatı edebiyatları da Batı edebiyatı iccedilinde değerlendirilir Bir başka deyişle Batı edebi-yatı ortak felseficirc kuumlltuumlrel sanatsal dinicirc koumlklere sa-hip Batı medeniyeti iccedilinde Antik Ccedilağrsquodan buguumlne verilen edebicirc eserlerin toplamıdır

Buguumln genel kabul goumlren goumlruumlşe goumlre Batı me-deniyetinin temeliEskiYunanveLatinkuumlltuumlrvesanatıdır İnanış bakımından ndashReformdan sonra ortaya ccedilıkan farklı mezhepler olsa da- Hristiyan-dır Felseficirc koumlklerini Eski Yunanrsquodan alır Eski Yu-nanveLatinOrtaCcedilağHuumlmanizmAydınlanmaModernizm ccedilizgisini takip eder Bu medeniyet iccedilin oumlnemli tarihsel doumlnuumlşuumlmler Roumlnesans Reform Aydınlanma Sanayi devrimi Bilim devrimi ve li-beral demokrasilerin gelişmesidir Roumlnesans Antik Ccedilağrsquodaki koumlklere doumlnuumlşuuml temsil eder bu ve takip eden diğer gelişmeler buguumlnkuuml Batılı toplumların siyasal ekonomik dinicirc ve toplumsal yapısını şekil-lendirmede etkili olmuştur

Batı medeniyeti ccedilok geniş bir kavram olduğu gibi Batı edebiyatı da oldukccedila geniş ve genel bir kavramdır Birccedilok uumllke ve milletin edebiyatını al-tında toplayan bir genel ccedilatıdır Bu edebiyatlar bir-birinden farklıdır ve kendilerine oumlzguuml niteliklere sa-hiptir O millete ya da uumllkeye oumlzguuml kuumlltuumlrel oumlgeler siyasi bağlar youmlnetim biccedilimleri goumlccedille karşılaşma ve homojenlik duumlzeyleri tarihsel doumlnuumlm noktaları coğrafi konumları ve iklimi ilişkide bulundukları diğer toplumlar gibi pek ccedilok değişkene bağlı olarak farklılıklar goumlsterirler Ancak yukarıda da belirttiği-miz gibi ortak youmlnleri temellerinde klasik edebiyat olarakkabuledilenEskiYunanveLatinedebiya-tının Hristiyanlığın inanış ve değerler sisteminin ve buna bağlı ortak mirasın paylaşılmasıdır Ortak koumlklere dayanmalarının yanı sıra birbiriyle daima alışveriş iccedilinde olmuş olan bu edebiyatlar birbirin-den etkilenmişler ve iccedil iccedile gelişmişlerdir

Octavio Paz Batı edebiyatının buumltuumlnluumlğuumlnuuml şoumlyle accedilıklar

ldquoBatı edebiyatının bir buumltuumln olduğunu oumlne suumlr-mek hem akla yakın hem de yadsınmaz goumlruumlnuuml-yor İngiliz Alman İtalyan ve Polonya edebiyatı dediğimiz birimlerin her biri bağımsız ve tek başına bir teklik oluşturmaz ama diğerleriyle suuml-rekli ilişki hacirclinde bir buumltuumln oluşturur Corneille

Juan Ruiz de Alarconrsquoun yapıtını okudu ve ya-rarlandı Shakespeare de Montaigne ile aynı şeyi yaptı Batırsquonın edebiyatı bir ilişkiler ağıdır diller yazarlar biccedilemler ve yapıtlar suumlrekli bir iccedil iccedilelik-le yaşadılar ve yaşıyorlar İlişkiler ccedileşitli youmlnlerde ve farklı placircnlar uumlzerinde kendini goumlsteriyor Ba-zıları yakınlık bazıları da ccedilelişki tuumlruumlndendir () İlişkiler zamansal veya mekacircnsal olabilir () Buumltuumln buumlyuumlk edebicirc hareketler uluslar oumltesiydi ve geleneğimizden gelen buumltuumln buumlyuumlk yapıtlar ve başka yapıtların sonucu -bazen de karşılığı- oldu Batı edebiyatı kendi kendisiyle kavga hacirclinde bir youmlnuumlyle de yinelemeler ve değişmeler olan bir evetlemeler ve hayırlamalar peş peşeliği iccedilinde durmadan kendi kendine ayrışan ve buluşan bir buumltuumlnduumlrrdquo (Paz 1999 akt Ccediletişli 2006)

Pazrsquoın accedilıkladığı gibi Batı edebiyatı iccedilinde de-ğerlendirilen her bir edebiyat hem ortak koumlklerden hem de birbirinden beslenmiştir Batı edebiyatı geleneği geccedilmişi buguumlne bağlayan bir zincirin hal-kalarının oluşması şeklinde gelişmiştir Oumlrneğin klasik doumlnem eserleri olay oumlrguumllerini kahraman-larını hikacircyelerini ccediloklukla Homerosrsquotan alır Hugorsquonun Cromwell oumlnsoumlzuumlnde belirttiği gibi ldquoShakespearersquoden oumlnce İlyada İlyadarsquodan oumlnce de Tevrat gelirrdquo Bu eserler gelenekten ve birbirinden etkilenerek bir zincir oluştururlar Ccedilağdaş Batı edebiyatında hacirclacirc Homeros Vergilius Dante Sha-kespeare gibi yazarların eserlerine sıkccedila atıf yapılır eserlerde onların uumlsluplarından imge duumlnyaların-dan izler goumlruumlluumlr

Batı edebiyatı dışındaki edebiyatlar da Batı ede-biyatından etkilenmiştir elbette ancak onlar temel-de başka bir bilinccedilaltını ve ortak mirası paylaşırlar Elinizdeki kitap size Batı edebiyatı alanında ortaya ccedilıkmış akımları tanıtmak uumlzere hazırlandı dikkat edilecek olursa bu akımların Tuumlrk edebiyatına da yansımaları olmuştur Bu Osmanlı Devleti ve deva-mı olan Tuumlrkiyersquonin oumlzellikle Tanzimat Fermanıyla hız kazanan son uumlccedil yuumlz yıllık Batılılaşma macera-sının bir sonucudur Ancak bu etkiler Tuumlrk edebi-yatının kendine oumlzguuml nitelikleriyle harmanlanmış halde karşımıza ccedilıkar Aynı şekilde Batı duumlnyasıyla ilişkiler iccedilinde olan farklı şekillerde Batı edebiyatın-dan etkilenmişlerdir

16

Sanat Edebiyat Akım

GERCcedilEK ve GUumlZELLİKEdebiyat akımlarının sanatın işlevi gerccedileğin

ne olduğu bilginin nasıl edinileceği guumlzelliğin sa-nattaki yeri gibi temel konularda ayrıldığını soumlyle-miştik Bunlar sanat eserinin uumlslubunu belirleyen sorulardır Sanatın işlevi yani yararlılığı konusu yu-karıda ele alınmıştı Şimdi bir de gerccedilek ve guumlzellik kavramlarının neler olduğuna ve bunlara ilişkin farklı yaklaşımların sanat algısını nasıl etkilediğine bakalım

GerccedilekTDK soumlzluumlğuumlnde gerccedilek ldquoduumlşuumlnuumllen tasarım-

lanan imgelenen şeylere karşıt olarak var olanrdquo ola-rak tanımlanmıştır Oxford soumlzluumlğuumlne goumlre gerccedilek şeylerin goumlruumlnduumlğuuml ya da hayal edildiği gibi değil gerccedilekten oldukları durumdur Genelde soumlzluumlk tanımlarına bakıldığında nesnel (objektif ) bir ger-ccedilekliğin var olduğu kabuluumlyle tanımlandığı goumlruuml-luumlr Oysa gerccedilek gerccedileğin doğası ve bilinebilirliği felsefe tarihinin en eski ve uzun oumlmuumlrluuml tartışma konularından biridir

Temelde ldquogerccedileklikrdquo le ilgili felsefi tartışmalar gerccedilekliğin algı inanccedil ve diğer zihinsel ve kuumlltuumlrel faktoumlrlere olduğu gibi dinler ve politik hareketler ortak bir kuumlltuumlrel duumlnya goumlruumlşuuml kavramı veya ideo-lojiye bir şekilde bağımlı olup olmadığıyla ilgilidir Bu konudaki goumlruumlşlerden biri gerccedileklik hakkındaki algı ve inanccedilların oumltesinde gerccedilek bir gerccedilek olma-dığıdır Bu bir oumlznel gerccedilekccedililik tanımıdır ve koumlkleri

Eski Yunanrsquodaki sofistlere kadar uzanır Bu goumlruumlşe goumlre algılarımızın dışında ve ondan bağımsız nesnel ve değişmez bir doğaya sahip bir gerccedileklik yoktur Ancak bunun tersini savunanlar da vardır İnanccedil ve algılardan bağımsız bir gerccedileğin olduğu goumlruumlşuumlne gerccedilekccedililik (realizm) denir Genel olarak herhan-gi bir cisminmaddenin sınıfı varlığı ya da temel oumlzelliklerinin algılar inanccedillar dil veya herhangi bir diğer insan eserine dayanmadığı soumlylendiğinde o nesne hakkında ldquogerccedilekccedililikrdquo ten bahsedilebilir Bir de goumlruumlnuumlr gerccedilekliğin yanılmalara ccedilarpıklıklara ve değişimlere accedilık olduğunu duumlşuumlnuumlp bunların bir yansıması olduğu hakiki oumlzler biccedilimler olduğuna inananlar vardır Buna idealizm denir

Gerccedilek nedir sorusuna ruhtinidea cevabını verenler idealisttir Madde cevabını verenler mad-deci (materyalist) hem madde hem tinruhidea cevabını verenler duumlalisttir

İdealizm ve RealizmAntikccedilağ Yunan Eleacılığından başlayarak guuml-

nuumlmuumlze kadar suumlruumlp gelen idealist felsefenin ger-ccedilek anlayışı bu felsefenin doruğu olan Hegelrsquode şu deyimle dile gelir ldquoGerccedilek ussal (aklicirc) olandırrdquo

Eleacılara goumlre duyularımızla algıladığımız her şey bir yanılsama bir goumlruumlntuumlden ibaretti Var olan şeylerin tuumlmuuml yanılsama goumlruumlnuumlştuuml Sadece tek ve evrensel varlık gerccedilekti ama varlık var olmuş de-ğildi ccediluumlnkuuml gerccedilek olan var olmazdı Ancak akılla bilinebilir akılla tanınabilirdi

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Bir sanatccedilının bir akımla ilişkisini belirleyebilmek iccedilin eserlerini nasıl bir bakış accedilısıyla incelemek gerekir

Dostoyevskirsquonin Yeraltın-dan Notlar adlı romanını okuyarak romanın hangi akımlarla ilişkili sayılabile-ceğini değerlendirin

Yaşamının farklı doumlnemle-rinde farklı akımlarla ilişkili olmuş birkaccedil sanatccedilı da siz sayın

4 Edebiyatı tanımlayabilmek5 Akım ve edebiyat akımı kavramlarını tanımlayabilmek6 Batı ve Batı edebiyatı kavramlarını tanımlayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

17

Batı Edebiyatında Akımlar I

Ele acılar şeylerin gerccedilek accedilıklamalarının varo-luşun evrensel bir birliği anlayışında yattığını ileri suumlrduumller Oumlğretiye goumlre duyular bu birliği anlaya-maz ccediluumlnkuuml bildirileri tutarsızdır yalnız duumlşuumlncey-le duyunun sahte goumlruumlnuumlşlerinin oumltesine geccedilebili-riz ve ldquoHer şey Birdirrdquo olan temel gerccedileğin varlık bilgisine ulaşabiliriz

Pisagor her şeyin sayı olduğunu ve kozmosun sayısal ilkelerden geldiğini ileri suumlrduuml Ona goumlre fiziksel duumlnya varlığın matematiksel duumlnyasının taklididir Bu fikirler Herakleitos Parmenides ve Platonrsquoda ccedilok etkili oldu Platonrsquoun felsefesinde lsquorsquoher şeyin altında matematiksel bir duumlzen varrsquorsquo di-yen Pisagorrsquoun lsquorsquoduyularımıza guumlvenemeyizrsquorsquo diyen Parmenidesrsquoin lsquorsquoher şey değişirrsquorsquo (duyusal duumlnya-da her şey değişir idealar ise değişmezdir) diyen Herakleitosrsquoun etkileri goumlruumlluumlr

Platon Eleacıların savlarını geliştirerek duyum-ların bize asla bilgi veremeyecekleri sonucuna var-dı En yalın duyumlarımızın getirdiklerinde bile ussal olan bir yan vardı Oumlrneğin ldquobuguumln hava sı-cakrdquo dediğimiz zaman sıcaklığı soğukluk sertlik acılık vb gibi duyumlarımızla kıyaslayarak elde ediyorduk Demek ki bir sınıflama yapıyor ve ussal bir işlem gerccedilekleştiriyorduk Oumlyleyse bilgilerimiz duyusal değil kavramsal ve bundan oumltuumlruuml de ussaldı Zihnimizin uumlruumlnuumlyduumller Biz herhangi bir nesne uumlstuumlnde o nesneyi dile getirmek iccedilin kullandığı-mız kavramdan başka hiccedilbir şey bilmiyorduk Her soumlzcuumlk bir kavramdı bir tuumlmeldi

Ccedileşitli diyaloglarda en oumlnemlisi Devletrsquote Sok-rates ortalama insanın neyin bilinebilir ve neyin gerccedilek olduğuna dair sezgisini tersine ccedilevirir Ccediloğu kişi duyularının nesnelerini gerccedilek olarak alması-na rağmen Sokrates bir şeylerin gerccedilek olabilmesi iccedilin elinde kavranması gerektiğini duumlşuumlnen insan-ları aşağılar Guumlneş ışığıyla aydınlanmış duyular duumlnyasını iyi ve gerccedilek sananların bir koumltuumlluumlk ve cehalet mağarasında acınası bir şekilde yaşadıkla-rını soumlyler Sokratesrsquoe goumlre fiziksel nesneler ve fi-ziksel olaylar ideal veya muumlkemmel biccedilimlerinin ldquogoumllgelerirdquonden ibarettir ve yalnızca kendi kusursuz versiyonlarını oumlrneklendirdikleri oumllccediluumlde var olurlar

Platonrsquoun mağara alegorisi bu goumlruumlşuumln bir oumlr-neğidir İnsanlar bir mağaranın iccedilinde duvara yan-sıyan goumllgeleri gerccedilek sanarak yaşarlar Ne zaman ki biri onu bağlayan iplerden kurtulup mağaranın dışına ccedilıkar oumlnce goumlzleri kamaşarak başka bir ger-

ccedilekliğe tanık olur Bunlar tuumlmeller (evrenselleruniversals)dir Goumlruumlnen duumlnya onların yanıltıcı bir yansımasıdır

Mağara alegorisi Platonrsquoun siyaset konusun-daki goumlruumlşleriyle yakından ilgilidir ccediluumlnkuuml ona goumlre sadece mağaradan tırmandıktan sonra goumlzlerini iyilik goumlruumlntuumlsuumlne dikenler youmlnetme-ye uygundur Sokrates aydınlanmış insanların kutsal duumlşuumlncelerinden ccedilekilerek kenti yuumlksek tecruumlbelerine goumlre youmlnetmeye mecbur bırakıl-maları gerektiğini iddia eder Boumlylece laquofilozof-kralraquo fikri doğar akıllı kişi iyi bir usta seccedile-cek kadar akıllı olan insanlar tarafından ona verilen guumlcuuml kabul eder Bu Sokratesrsquoin Dev-letrsquoteki ana tezidir kitlelerin goumlsterebileceği en buumlyuumlk bilgelik bilgece bir youmlnetici seccedilimidir

dikkat

Goumlruumllduumlğuuml gibi idealist felsefe Eleacılardan Berkeley ve Hegelrsquoe kadar ldquodış duumlnya yokturrdquo de-mez ldquovardır ama gerccedilek değildirrdquo der Aslında bu bir kavramsal yanılsamadır gerccedilek olmayanın var ol-maması gerekir var olmayan şey de yoktur İdealiz-min buumltuumln dayanağı gerccedilek deyimine tuumlmuumlyle ters bir anlam vermesidir onlara goumlre gerccedilek ldquotuumlmeldir kavramsaldır ussaldırrdquo Oumlrneğin evrende bireysel atlar vardır ama tuumlmel at yoktur İdealizme goumlre asıl gerccedilek bireysel atlar değil gelip geccedilici olan bu bireysel atların uumlstuumlnde daima var kalacak olan kavramsal attır İdealistler gerccedilekrsquoi ldquobaşkaca hiccedilbir varlığa borccedillu olmaksızın bağımsız bir varlığa sahip olanrdquo biccediliminde tanımlarlar (Hanccedilerlioğlu 200 s 215) Buna goumlre dış duumlnyada ne varsa varlığını bir başka varlığa borccedilludur bağımlıdır ve bundan oumltuuml-ruuml de gerccedilek olmayıp goumlruumlntuumlduumlr Oumlrneğin duumln-yada birccedilok kedi vardır ama bunların ortak oumlzelliği ve onları kedi yapan şey kedi ideasından ileri ge-lir Duumlnyadaki kediler bunun yansımasıdır gerccedilek olan kedi ideasıdır Yani duumlnyada kediler vardır ama ldquokedilikrdquo yoktur o idealar evrenindedir Ke-diyi kedi yapan kedilik ideasıdır Gerccedilek varlık var olan değil var olmayan yani idealardır

Platon tuumlmellerin gerccedilek oumlzler olduğu ve nite-liklerden bağımsız olarak var olduğu goumlruumlşuumlndedir

18

Sanat Edebiyat Akım

Aristo ise tuumlmellerin gerccedilek oumlzler olduğu goumlruumlşuumln-dedir ancak varlıkları onları oumlrnekleyen niteliklere bağlıdır Yani kedi olmasaydı kedilik tuumlmeli olma-yacaktı kedilik tuumlmelinin olması kedinin varlığına bağlıdır

Kant ve Hegel gibi idealistler tuumlmellerin gerccedilek olmadığını ancak akılcı varlıkların zihnindeki fi-kirler olduğunu ileri suumlrmektedirler Tuumlmellere saf aklın temel kategorileri (veya bu temel kategoriler-den tuumlretilmiş ikincil kavramlar) olarak bakarlar Tuumlmeller idealizmde oumlzuumlnde yargılamanın yapıl-dığı rasyonaliteye bağlıdırlar

Platon algılanabilen nesneler duumlnyası ile evren-sel ya da biccedilimler duumlnyası arasında keskin bir ayrım olduğuna inanmaktadır birincisi hakkında yalnız-ca goumlruumlşlere sahip olunabilir ancak diğeri hakkında bilgi sahibi olunabilir Platon iccedilin bilginin sonsuza kadar kesin ve genel olması gerektiği iccedilin deği-şebilen veya maddesel olan herhangi bir şey hak-kında bilgi edinmek muumlmkuumln değildi Bu nedenle formların duumlnyası gerccedilek duumlnyadır guumlneş ışığı gibi duyular duumlnyası yalnızca goumllgeler gibi eksik veya kısmen gerccedilektir Bununla birlikte Platonik ger-ccedilekccedililik ebedi şekillerin zihinsel eserler olduğunu kabul etmediği iccedilin modern idealizm biccedilimleriyle keskin bir şekilde ayrılır

Platonrsquoun oumlğrencisi Aristo oumlğretmeniyle farklı duumlşuumlnuumlyordu Platonrsquoun idealar oumlğretisinde sa-vunduğu ldquoherhangi bir şey var olmadan oumlnce de idealar duumlnyasında o şeyin ideası vardır ve hep var olmuşturrdquo tezinde ikiye boumlluumlnen duumlnya tezinin ak-sine idealar ve niteliklerin bir arada olduğunu sa-vunmuştur Aristorsquoya goumlre duyularda var olmayan bir şey bilinccedilte de var olamaz Duyulur duumlnyanın dışında kavranabilir bir duumlnya yoktur Platon ge-ometriyi idealize ederken Aristoteles doğayı ve il-gili disiplinleri oumlne ccedilıkarmış birccedilok bilim dalının kurucusu olmuştur duumlşuumlncelerinin buumlyuumlk kısmı canlılar ve oumlzellikleriyle ilgilidir Varlıkları sınıflan-dırmış tuumlrlere ayırmış goumlzlem ve deneyle bilgi edi-nilebileceğini soumlylemiştir Aristo duyusal duumlnyayı tanımanın imkansızlığını oumlne suumlren Platonrsquodan ay-rılmış ve deneycilik (ampirisizm) ve tuumlmevarımın kurucusu olmuştur

Resim 112 Raffaellorsquonun Atina Okulu adlı resminden detay goumlruumlntuumlsuumlnde resmin merkez figuumlrleri Platon ve Aristo Raffaello ilk ccedilağın anıtsal mimarisi iccedilinde

merkezde idealist Platonrsquou ve realist Aristorsquoyu yan yana resimlemiştir Felsefi inanccedillarına paralel olarak Platon

goumlğuuml yani idealar alemini Aristo ise yeri yani bu duumlnyayı goumlsterir

Gerccedileklikle ilgili goumlruumlşler kadar bilginin ne olduğu ve nasıl edinileceğine youmlnelik goumlruumlşler de akımlar arasındaki ayrımları oluşturur Oumlrneğin Aristorsquonun youmlntemini kullanan bir sanatccedilı doğru-dan goumlzlenebilir ve deneyimlenebilir olan duyusal duumlnyayı incelemeye ve goumlzlemeye ccedilalışacak bu şe-kilde edindiği bilgilere guumlven duyacaktır Platon iccedilin duyusal duumlnyadaki goumlzlem ve deneyler gerccedilek bilgi accedilısından yanıltıcıdır Oumlrneğin Aydınlanmacı idealistler iccedilin deney ve goumlzlemin sonuccedilları akıl sa-yesinde akıl yuumlruumltmelerle ve aklın kategorileriyle bilgiye doumlnuumlşuumlr Bir pozitivist iccedilin deney ve goumlz-lemle goumlsterilemeyen bilgi kabul edilemez

Realistgerccedilekccedili duumlşuumlnuumlrlere goumlre bilinccedilten ba-ğımsız bir duumlnya vardır Taşları toprakları ağaccedilları var eden insan bilinci değildir Ccediluumlnkuuml bunlar duumln-ya uumlstuumlnde insan var olmadan oumlnce de vardı Duumln-ya milyarlarca yılını bu doğal varlıklarıyla birlikte insansız yaşamıştır Oumlrneğin kuşların kendi bilin-cinin ya da insan bilincinin uumlruumlnuuml olmadığını ve kendisinin dışında bağımsız olarak var bulundu-ğunu ccedilocuklar bile bilir Kendiliğinden maddecilik anlayışına uygun olarak ilk insanların bu gerccedilek-ccedililik anlayışlarına ldquokendiliğinden gerccedilekccedililikrdquo ya da ldquoccedilocuksu gerccedilekccedililikrdquo denir

19

Batı Edebiyatında Akımlar I

Gerccedilekccedililiğin (realizmin) bir tuumlruuml olan mad-deciliğe goumlre ldquogerccedilek daima somutturrdquo Gerccedilek bilinccedilten bağımsız somut ve nesneldir Bilinccedilten bağımsız olarak tuumlm var olanlar gerccedilektirler Bu anlamda gerccedilek deyimi madde ve nesne deyimle-riyledeilişkilidirLeninldquoMaddebizeduyumlarlaverilen nesnel gerccedilekliktirrdquo der Tuumlm nesneler de gerccedilektirler Gerccedilek deyince bilincimizin dışında nesnel olarak ortaya ccedilıkmış bulunan nesne nitelik koşul durum vb gibi olgu ve olayları anlarız Ha-kikat de bu nesnel gerccedileğin bilincimizdeki yansısı-dır Duyumlarımız algılarımız tasarımlarımız ku-ramlarımız nesnel gerccedileğe uygun oldukları oranda hakikat olur Demek ki her hakikacirct nesneldir Ger-ccedileğe uygun duumlşmeyen oumlznel kanılarımız tasarım-larımız duumlşlerimiz yapıntılarımız ve yanılsamala-rımız hakikacirct değildir (Hanccedilerlioğlu 2000 s216)

NesnelGoumlzlemcinin dışında gerccedilek bir varlığa sahip olan goumlzlemcinin duygularından veya hayal guumlcuumlnden bağımsız bir dış nes-ne ya da olayla ilgili olan Bireyin kişisel goumlruumlşuumlnden bağımsız olan

OumlznelDuumlşuumlnen oumlznenin bakış accedilısıyla goumlruumllen ve onun kişisel oumlzellikleriyle oumlznel goumlruumlşuumlyle koşullandırılan duumlşuumlnen oumlzne tarafından evrensel olarak kabul edilen gerccedileğe karşıt olarak belirlenen

Oumlyleyse gerccedileğin niteliği nesnel bilginin olup olmadığı bilgiye nasıl ulaşılacağı bilgi edinmenin ve gerccedileği kavramanın ne amacı olduğu sorularına verilen cevaplar sanatın ifade youmlntemlerini teknik-lerini amaccedillarını oumlne ccedilıkardığı ve dışladığıkarşı ccedilıktığı oumlgeleri accedilıklar

GuumlzellikGuumlzellik kavramının sanatla ilişkisine ilk kısım-

da değinmiş ve salt guumlzellik iccedilin sanat eseri ortaya koymanın modern toplumlara oumlzguuml bir şey oldu-

ğunu belirtmiştik Ccedilağlar boyunca sanat uumlretimle-rinde temel amaccedil olsun olmasın guumlzellik niteliğinin bulunduğu goumlruumlluumlr Guumlzelliğin ne olduğu ahlacirck iyilik fayda gerccedileklik gibi kavramlarla ilişkisi sa-natta uumlslubu youmlntem ve araccedilları amacı belirleyen niteliklerden biridir Oumlyleyse guumlzelliğin anlamı ve kavranışına ilişkin farklı yaklaşımları kısaca goumlzden geccedilirerek kavramı daha iyi anlamaya ccedilalışalım Oumln-celikle guumlzellik kavramının soumlzluumlklerde nasıl tanım-landığına birkaccedil oumlrnek verelim

Guumlzellik Estetik bir zevk coşku hoşlanma duy-gusu uyandıran nitelik huumlsuumln Ahlacirck ve fikricirc ni-telikleriyle hayranlık uyandıran şey (TDK soumlzluumlğuuml)

Duyulara guumlccedilluuml bir haz veren niteliklerin birle-şiminin niteliği zihinsel ya da ahlacircki yetileri cezbe-den (Shorter Oxford English Dictionary)

Duyuların hoşuna giden ya da zihni heyecan-landıran (The Websterrsquos dictionary)

Yukarıdaki tanımlarda dikkati ccedileken şey guuml-zellik kavramının iccedilinde hem duyulara hem zihne ccedilekici gelmesi haz vermesidir Oumlyleyse insan guumlzel-liğe eğilimlidir Peki bu guumlzellik nereden gelir

Estetikte guumlzel uumlstuumlne ileri suumlruumllen kuramlar ge-nel olarak ikiye ayrılır Guumlzeli ve guumlzelliği nesnede bulan nesnel kuramlar ve guumlzeli ve guumlzelliği oumlznede bulan oumlznel kuramlar Ancak bu temel ayrım dı-şında guumlzel kavramının ccedilağlar boyunca ve kuumlltuumlr-ler arasında değişim goumlsterdiğini goumlruumlyoruz Aynı şekilde ccedilağlar boyunca ve farklı kuumlltuumlrlerde başka kavramlara bağlı olarak da tanımlandığını goumlruumlyo-ruz Ahlacirckicirc olan guumlzeldir iyi olan guumlzeldir faydalı olan guumlzeldir gerccedilek olan guumlzeldir oumlnermelerinde olduğu gibi

Felsefe tarihinde guumlzellik kavramının Eski Yu-nanda guumlzel ve iyi birbirinden ayrılmıyordu iyi tinsel guumlzel anlamındaydı Pitagorasrsquoa goumlre guumlzel uyumlu olanrsquodı evrende bir uyum vardı ve bu ba-kımdan guumlzelrsquodi Sokrates bir ulusun yetkinliğini toumlrebilimsel bir kavram olarak guumlzel iyi kavramıyla dile getirmişti Bu anlayış Platonrsquoda da suumlrmuumlştuuml Platonrsquoa goumlre guumlzel ideaların karakteridir ve ken-diliğinde guumlzel ve yuumlksek olan iyirsquodir Tanrı niteliği sayılması da yeni Platonculuk aracılığıyla buradan gelmektedir Ne var ki bu anlayış estetik teriminin koumlkuuml olan bir duyum anlayışı değil metafizik bir anlayıştır Platon goumlreli guumlzellik dediği duyum-

20

Sanat Edebiyat Akım

sal guumlzelliği kuumlccediluumlmsemiş ve onu gerccedilek guumlzellik saydığı saltık guumlzellikrsquoten ayırmıştır Bundan baş-ka Platon uyumdan doğan kadın guumlzelliği (Yun Kozmios)rsquoni guumlccedil ve yiğitlikten gelen erkek guumlzelliği (YunOksis)rsquondenayırırLatincebellum soumlzcuumlğuuml-nuumln hem guumlzel hem savaş anlamlarını kapsaması-nın koumlkuuml bu duumlşuumlncedir Tuumlrkccediledeki yiğit soumlzcuumlğuuml de aynı anlam ikiliğini taşır Aristotelesrsquoe goumlre guuml-zel duumlzenli oranlı simetrik ve sınırlanmış olanrsquodır Platonrsquodan yola ccedilıkan yeni Platoncu Platinos guumlzel ve iyi kavramlarını birbirinden ayırmıştır ona goumlre guumlzel kendiliğinde bir değer iyi bize bağıntısı ve yararı oranında bir değerdir Felsefe tarihi boyun-ca guumlzel kavramı uumlstuumlnde suumlruumlp giden anlayışların temeli ccediloğunlukla Platon ve Plotinos anlayışıdır (Hanccedilerlioğlu 2000 s 269)

Metafizik guumlzel anlayışının en belirgin tanımını Kant vermiştir Kantrsquoa goumlre guumlzel

1 Ccedilıkarsız olarak hoşa giden şeydir Oumlrneğin ahlacircki hazdan farklıdır herhangi bir fayda duumlşuumlncesine dayanmaz

2 Herkesin hoşuna giden şeydir yani evrensel-dir Duyarlık kişiden kişiye değişse de bilgi yetilerimiz genel kanunlara uymaktadır bu kanunların evrenselliği zevk yargısının ev-renselliğini gerektirir

3 Kendi dışında hiccedilbir amaccedil olmadan hoşa giden şeydir Zevk yargısının konusu olan guumlzellik oumlznel ve nesnel buumltuumln amaccedillardan uzaktır bir şeydeki biccedilimin hayal guumlcuuml ile duumlşuumlnme guumlcuuml arasındaki ahenge uymasın-dan doğar

4 Zorunlu olarak hoşa giden şeydir Guumlzellik yargısı evrensel olduğuna goumlre zorunludur

Buna karşı mekanikccedili maddecilik guumlzelrsquoi nesne-lerin niteliği saymaktadır Hegel felsefesinde guumlzel idearsquonın sanat alanında belirişidir Guumlzel ideası dış-laşarak gerccedilekleşir ve sanatın ccedileşitli oumlzel biccedilimlerini meydana getirir Hegel ldquoSanatın bu oumlzel biccedilimleri ideaların bir gelişmesidir Bu gelişme dışardan ve-rilmiş bir etkinlikle değil ideaların oumlzlerinden ge-len bir oumlzguumlccedille gerccedilekleşir Sanatın sergilediği her şey kendini oumlzel biccedilimlerin tuumlmuuml olarak ortaya ko-yan ideadırrdquo der

Diyalektik ve tarihsel maddeci oumlğretiye goumlre guuml-zel kavramı toplumsal ve tarihsel insan faaliyetinin uumlruumlnuumlduumlr İnsanın nesnel gerccedilekliğe egemen olma-sının oumlzguumlrluumlğuuml ve sevinci iccedilinde belirir Demek ki oumlznel yanıyla nesnel yanı birbirleriyle bağımlıdır İnsanın oumlznel amaccedillarının nesnel koşulları iccedilinde yaratılır nesnel gerccedilekliğin doğru olarak yeniden yaratılmasıdır Guumlzel kelimesi dilimizde goumlz ke-limesinden tuumlretilmiştir ve goumlzel biccediliminde goumlzle ilgili olan goumlze hoş goumlruumlnen demektir Guumlzel es-tetiğin ve sanatın konusudur ccedilirkinrsquoin karşıtıdır (Hanccedilerlioğlu 2000 s 270)

Guumlzellik algısı akımları birbirinden ayıran te-mel niteliklerdendir Hugo Cromwell oumlnsoumlzuumlnde guumlzel kavramına bakışı ccedilağdaş romantik şiiri klasik şiirden ayıran niteliklerden biri olarak goumlsterir Kla-sik okulun idealize eden yuumlcelten ve madalyonun diğer yuumlzuumlndeki zıt niteliklere yer vermeyen guumlzel-lik anlayışı ile tuhaf acayip ccedilirkin guumlluumlnccedil olanı guumlzel ve yuumlceyle yan yana vererek gerccedileği yansıta-bileceğine inanan romantiklerin guumlzellik anlayışı birbirinden farklıdır

Goumlruumllduumlğuuml gibi guumlzel ve guumlzellik kavramlarının algılanışı farklılıklar goumlsterir Bu farklı algılar sanat eserlerinde de uumlslup farklılıklarına yol accedilar Oumlrne-ğin faydalı olanın guumlzel olduğu duumlşuumlncesindeki bir sanatccedilı eserinde fayda işlevini oumln planda tutacaktır Ancak gerccedilek ve evrensel olanın guumlzel olabileceğine inanan bir başkası somut nesnel tasvirlere youmlne-lebilecektir Evrensel bir guumlzellik olduğuna inanan bir sanatccedilı herkes iccedilin geccedilerli guumlzellik kodlarını araştırmaya ccedilabalayacaktır

21

Batı Edebiyatında Akımlar I

Cromwell Oumlnsoumlzuumlrsquonden- Victor Hugo ndash (Ccedileviren Huumllya Bayrak Akyıldız)

İlkel ccedilağda insanın yeni doğan duumlnyada uyanmasıyla şiir de onunla uyanmıştır Goumlzlerini kamaştıran sarhoş eden mucizeler karşısında ilk soumlzuuml ilahiolduLirininuumlccediltelivardıTanrı ruhve yaratılış Bu uumlccedilluuml gizem her şeyi kapsıyordu Duumlnya henuumlz ıssızdı halklar değil aileler krallar değil babalar vardı İnsanın tek başına duumlşuumlne-bildiği hayal kurabildiği goumlccedilebe bir hayat vardı oumlzel muumllkiyet ve savaşlar yoktu Her şey herkesin-di İnsan duumlşuumlncesi hayatı gibi onu iten ruumlzgacircra goumlre şekil ve youmln değiştiren bir buluta benziyor-du İşte ilk insan ilk şair buydu Genccedil ve lirikti Dini dua şiiri lirik şiirdi

Bu şiir ilkel ccedilağların bu ldquoodrdquou doğuş aşa-masıydı

Yavaş yavaş duumlnya yeniyetmelik doumlnemini tamamladı Alanlar buumlyuumlduuml aileler aşiret aşiret-ler ulus oldu Toplumsal iccedilguumlduuml goumlccedilebe iccedilguumlduuml-suumlnuumln yerini aldı Kampın yerini şehir ccediladırın yerini saray kemerin yerini tapınak aldı Her şey durdu ve sabitlendi Din bir şekil aldı toumlrenler duayı duumlzenledi dogma dine egemen oldu Ra-hip ve kral halkın babalarıydılar Boumlylece ataerkil toplumun yerini teokratik toplum aldı

Bu sırada artık uluslar duumlnyaya sığmamaya başladılar Birbirleriyle ccedilatıştılar imparatorlukla-rın ccedilatışması savaşlar buradan doğdu Birbirleri-ni suumlrduumller halkların goumlccedilleri ve yolculuklar boumlyle doğdu Şiir bu buumlyuumlk olayları anlattı fikirlerden olaylara geccedilti Yuumlzyılları halkları imparatorlukla-rı anlattı Destansı hale geldi ve Homeros doğdu

Homeros gerccedilekten de eski ccedilağ toplumuna hacirckim oldu Bu toplumda her şey yalın her şey destansıdır Şiir din din hukuktur Oumlnceki ccedilağın saflığının yerini bu ccedilağın iffeti aldı Toplumsal ve aile iccedili geleneklerde bir ccedileşit ciddiyet her yerde fark edilmeye başlandı Uluslara daha eski ccedilağla-rın goumlccedilebe hayatlarından hiccedilbir şey kalmadı yal-nızca yabancıya ve gezgine saygılarını korudular Ailenin bir vatanı vardı her şey onunla bağlantı-lıydı ev ve mezar saygı goumlrmeye başlamıştı

Tekrar soumlyluumlyoruz boumlyle bir uygarlık bir ifa-desini ancak destanda bulabilir Destan ccedileşitli bi-ccedilimlere girecek ancak belirli karakteristik oumlzellik-lerini asla kaybetmeyecektir Pindar ataerkilden ziyade dinicirc lirikten ziyade destansıdır Eğer duumln-yanın bu ikinci ccedilağının doğal refakatccedilileri olan vakanuumlvisler gelenekleri derlemek ve yuumlzyıllara goumlre saymakla işe başlarlarsa boşa yorulmuş olur-lar Kronoloji şiiri dışlayamaz tarih destan olarak kalır Hiredos (Yahudi kral) bir Homerosrsquotur

Ancak oumlzellikle destanın her yerden ccedilıktığı yer antik tragedyadır Devasa ve orantısız oranla-rından hiccedilbir şey kaybetmeden Yunan sahnesine ccedilıkar Karakterleri halen kahramanlar yarı-tan-rılar tanrılardır kaynakları ruumlyalar kahinler ve kaderdir tabloları sayımlar cenazeler ve savaş-lardır Rapsodicilerin ezgiyle soumlyledikleri şiiri ak-toumlrler soumlylev verir gibi yuumlksek sesle okuyorlardı buumltuumln fark buydu

Dahası da var Destan şiirinin buumltuumln olayla-rı buumltuumln goumlsterisi sahnede geccedilerken kalanı koro tamamlıyordu Koro trajedi uumlzerine yorumlarda bulunuyor kahramanlara cesaret veriyor betimle-meler yapıyor guumlnuuml ccedilağırıp goumlnderiyor seviniyor ağlıyor bazen suumlsluumlyor konunun ahlacircki anlamını accedilıklıyor onu dinleyen insanları oumlvuumlyordu Şimdi koro goumlsteriyle izleyici arasındaki bu garip kişilik destanını tamamlayan şair değilse nedir (hellip)

Bu ccedilağın epik karakteri konusundaki tespi-timizi tamamlayan son bir goumlzlem Trajedi ele aldığı konularda benimsediği biccedilimlerde olduğu gibi destanı tekrar etmekten başka bir şey yap-maz Eski trajik yazarların tamamı Homerosrsquou detaylandırır Aynı oumlykuumller aynı felaketler aynı kahramanlar Hepsi suyunu Homerosrsquoun neh-rinden alır Her zaman İlyada ve Odessa vardır Achillesrsquoin Hectorrsquou suumlruumlklemesi gibi Yunan tra-gedyası da Troya etrafında doumlner

Ancak destan ccedilağının da sonu gelir Temsil ettiği toplum gibi bu şiir biccedilimi de kendi iccedilinde doumlnerek eskir Roma Yunanistanrsquoın izinden gi-der Virgil Homerosrsquou kopyalar ve sanki onurlu bir şekilde bitirmek iccedilin epik şiir bu son doğum-da sona erer

yaşamla ilişkilendir

22

Sanat Edebiyat Akım

Artık zamanıdır Duumlnya ve şiir iccedilin başka bir doumlnem başlamak uumlzeredir

Tinsel bir din dışsal ve maddeci paganizmin yerini alarak antik toplumun kalbine sızar onu oumllduumlruumlr ve eskimiş bir uygarlığın bu kadavrasına modern uygarlığın tohumunu atar Bu din tam-dır ccediluumlnkuuml gerccedilektir oumlğretisiyle ibadeti arasında koumlkluuml bir ahlacirck gizler Ve oumlnce insana ilk ger-ccedilekler olarak biri geccedilici diğeri sonsuz bir yerde diğeri goumlkte olmak uumlzere yaşayacak iki hayatı ol-duğunu oumlğretir Ona yazgısı gibi ikili bir varlığı olduğunu iccedilinde bir hayvanın ve bir aklın bir ruhun ve bir bedenin olduğunu goumlsterir tek keli-meyle onun bir kesişme noktası olduğunu mad-di varlıklarla cisimsiz varlıklar dizisinin yaratılışı-nı kapsayan iki zincirin ortak halkası olduğunu goumlsterir

Bu gerccedileklerin bir kısmı belki antikitede bazı bilgelerin aklından geccedilmişti ama onları apaccedilık ve aydınlık bir şekilde ortaya koyan İncilrsquodir (hellip) Pisagor Epikuumlr Sokrat Platon meşalelerdir İsa ise guumlnışığıdır

Uumlstelik antik dinden daha maddesel bir şey yoktur Hristiyanlıkta olduğu gibi ruh ve bedeni birbirinden ayırmaktan uzak olan bu dinde her şeye bir biccedilim ve yuumlz verilir oumlzlere ve akla bile Her şey goumlruumlnuumlr elle tutulur ve tenseldir Tan-rıları gizlenmek iccedilin bulutlara ihtiyaccedil duyar Yer iccediler ve uyurlar Yaralanırlar ve kanları akar Paga-nizm insan ve Tanrırsquoyı aynı hamurdan yapar do-layısıyla insanı buumlyuumltuumlrken tanrıları (ilahicirc olanı) kuumlccediluumlltuumlr

Bu doumlnemde Hıristiyanlıkla birlikte eski insanların bilmediği ve yalnız modernlere oumlzguuml yeni bir duygu halkların ruhunda beliriyordu ağırlıkla keder arası bir duygu melankoli Ger-ccedilekten de buguumlne kadar tamamen hiyerarşik ve papazlara ait dinlerin oumllduumlrduumlğuuml insan kalbinin uyanıp kendine beklenmedik bir becerinin to-humlarını attığını hissetmemesi muumlmkuumln muumly-duuml Bunu ilahi olduğu iccedilin insani olan bir dinin esiniyle yapmaması İncil ona duyular arasından ruhu hayatın ardındaki sonsuzluğu goumlsterdi-ğinden beri her şeyi yeni bir accedilıdan goumlrmemesi muumlmkuumln muumlyduuml

Ayrıca bu sırada duumlnya ruhlara yansımaması imkacircnsız olan buumlyuumlk bir devrimden geccediliyordu O guumlne kadar imparatorlukların yıkımları nadi-ren halkların kalbine kadar ulaşıyordu Duumlşen-

ler krallar ortadan kalkan krallıklardı hepsi bu Şimşek yalnızca yukarılarda patlıyor ve olaylar bir destan ciddiyetiyle yaşanıyor gibi goumlruumlnuumlyordu Eski toplumda birey oumlyle aşağı bir konumdaydı ki cezalandırılması gerektiğinde buumltuumln aile birey-leri cezalandırılıyordu Devletin genel sorunları-nın kendi hayatını etkileyebileceğini duumlşuumlnemi-yordu Hristiyan toplumun kurulduğu anda eski kıta altuumlst oldu Her şey koumlklerine kadar sarsıldı Eski Avruparsquoyı mahveden ve oradan bir yenisini kuran olaylar ccedilarpışıyor birbirini izliyor ulusları karmaşaya itiyordu Bunlar duumlnyada o kadar guuml-ruumlltuuml kopardı ki bu hengacircmenin halkların kalbine kadar ulaşmaması imkansızdı Bu bir yankıdan karşı darbeden fazlasına yol accediltı Bu inişli ccedilıkışlı ortam iccedilinde kendi iccediline kapanan insan insanlığa acımaya hayatın acı alayları uumlzerine derin derin duumlşuumlnmeye başladı Hristiyanlık Paganizmde adı umutsuzluk olan duygudan melankoliyi yarattı

Aynı zamanda bir inceleme ve merak ruhu doğdu Bu buumlyuumlk felaketler aynı zamanda muh-teşem goumlzluumlklerdi etkileyici felaketlerdi Artık oumlluuml olan toplumun kadavrası uumlzerinde zihin ana-tomisi deneyleri yapıldı Anlaşmazlıkları incele-yerek tartışarak birbirleriyle muumlcadele ettiler Boumlylece aynı anda ve el ele melankoli ve duumlşuumln-cenin perileriyle analiz ve tartışmanın şeytanları doğdu

İşte bu yeni din ve yeni toplum temelinde yeni bir şiir doğdu O zamana kadar eskilerin ccediloktanrıcılığın ve antik felsefenin etkisindeki destansı esin perisi taklit ettiği duumlnyada belli bir tuumlr guumlzele karşılık gelmeyen her şeyi acımasızca sanattan dışlamıştı Bu başta muhteşem bir guumlzel-likti ancak sistematik olan her şeyde olduğu gibi son zamanlarda yapma vasat ve geleneksel hale gelmişti Hristiyanlık şiiri gerccedileğe taşıdı Onun gibi ccedilağdaş esin perisi de şeyleri daha yuumlksek ve daha geniş bir bakış accedilısıyla goumlrecekti Duumlnyada-ki her şeyin insani bir şekilde guumlzel olamayacağı-nı hissedecekti guumlzelin yanında ccedilirkinin zarifin yakınında biccedilimsizin yuumlcenin ardında groteskin iyilikle birlikte koumltuumlluumlğuumln aydınlıkla birlikte goumll-genin bulunduğunu hissedecekti Boumlylece yeni bir tip grotesk (tuhaf acayip kimse) ve yeni bir tuumlr komedi doğdu

Romantik şiiri klasik şiirden buguumlnkuuml biccedili-mi oumlluuml biccedilimden ayıran ayrımları belirttik

23

Batı Edebiyatında Akımlar I

Siz bir ccedilirkini (sanatta) taklit ediyorsunuz grotesk(acayip)i sanatın bir parccedilası yapıyorsu-nuz Peki zarafet Peki zevk Doğayı duumlzeltmek gerektiğini bilmiyor musunuz Onu yuumlceltmek gerektiğini Seccedilmek gerektiğini Eskiler ccedilirkin ve acayip olanı hiccedil sanata konu ettiler mi Komediy-le trajediyi birbirine karıştırdılar mı Eskilerden oumlrnek verin beyler Ayrıca AristohellipAyrıca Boile-auhellipAyrıcaLaHarpendashGerccedilekten

Bunlar elbette geccedilerli ve dayanağı olan soru-lardır ancak nadiren yenidirler Grotesk ve yuumlce tiplerinin verimli birleşmesinden modern deha doğar

Grotesk tipin varlığı sanata ccedilok şey kattı An-tikitede Guumlzel ve Ccedilirkin yazılamazdı

Grotesk ccedilağımızın sanatında ve duumlşuumlncesin-de baskın bir tip olarak yer alır ama bu daha ccedilok tepkiden ve yenilik isteğindendir Yakında guumlzel yine başroluuml alacaktır

(hellip)Artık modern zamanların şiirsel zirvesine

ulaştık Shakespeare dramdır ve grotesk ve yuuml-ceyi korkunccedil ve komiği trajedi ve komediyi tek nefeste eriten dram guumlnuumlmuumlz edebiyatının uumlccediluumlncuuml şiir doumlneminin karakteristik oumlzelliğidir

Boumlylece şu ana kadar goumlzlemlediğimiz ger-ccedilekleri hızla oumlzetlersek şiir her biri bir toplum ccedilağına denk duumlşen uumlccedil ccedilağa sahiptir oumlykuuml destan dram İlkel ccedilağ liriktir antik ccedilağ epiktir modern ccedilağ dramatiktir Od (lirik şiir) sonsuzluğu soumlyler destan tarihi yuumlceltir dram hayatı resmeder İlk şiirin niteliği saflıktır ikincisinin niteliği yalın-lıktır uumlccediluumlncuuml kişinin niteliği hakikattir Rap-sodiciler lirik şairlerden destan şairlerine geccedilişi romans yazarları destan şairlerinden dramatik şairlere geccedilişi temsil ederler Tarihccedililer ikinci devrede doğarlar vakanuumlvisler ve eleştirmenler

uumlccediluumlncuuml Odrsquoun karakterleri ccedilok buumlyuumlk ve oumlnemli kişilerdir Adem Kabil Nuh Epiklerin devleri şunlardır Aşil Atreus Orestes Dramınkiler ise insandır Hamlet Macbeth Othello Od ideali destan goumlrkemli olanı dramın gerccedilek hayatı ya-şar Son olarak bu uumlccedilluuml şiir uumlccedil buumlyuumlk kaynaktan akar İncil Homeros Shakespeare

(hellip)Burada doğada ve hayatta her şeyin lirik

destansı ve dramatik olan bu uumlccedil aşamadan geccedil-tiğini eklemek gerekir ccediluumlnkuuml her şey doğar ey-lemde bulunur ve oumlluumlr Hayal guumlcuumlnuumln fantastik bağlantılarını akıl yuumlruumltmenin keskin ccedilıkarım-larıyla karıştırmak guumlluumlnccedil olmasaydı bir şair guumlndoğumun bir ilahi oumlğlenin parlak bir destan guumlnduumlz ve gecenin hayat ve oumlluumlmuumln muumlcadele-sinde dram olduğunu soumlyleyebilirdi (hellip)

Dram tamamlanmış şiirdir Od ve destan onu yalnızca tohum olarak iccedillerinde taşır dram her ikisini de iccedilinde taşır

Ccedilağdaş şiirde her şey drama ulaşır (hellip)Bundan dolayı cesur bir şekilde soumlyleyelim

Artık zamanı geldi oumlzguumlrluumlğuumln ışık gibi her yere nuumlfuz ettiği bu doumlnemde doğası gereği oumlzguumlr olan duumlşuumlnce duumlnyasına nuumlfuz etmemesi garip olurdu Teorileri poetikaları ve sistemleri ccedilekiccedille parccedilala-yalım Sanatın cephesini maskeleyen eski sıvayı atalım Hiccedilbir kural veya model yoktur ya da buuml-tuumln sanatın uumlstuumlnde asılı duran doğanın genel ya-saları ve her bir kompozisyon iccedilin oumlzel olan ve her bir oumlzneye uygun varoluş koşullarından kaynak-lanan oumlzel yasalardan başka hiccedilbir kural yoktur

Şair yalnızca doğaya gerccedileğe ve kendisi de gerccedileğin ve doğanın bir tuumlruuml olan ilhama danı-şacaktır

24

Sanat Edebiyat Akım

Oumlğrenme Ccedilıktısı

İdealizm ve realizmin sanat eserlerinde ne gibi uumlslup farklarına yol accediltığını accedilık-layabilir misiniz

Gerccedileğin niteliği ve bilgi-nin nasıl edinilebileceğine youmlnelik goumlruumlşlerin felsefe ve bilim duumlnyasına etkilerini değerlendirin

Guumlzelliğin evrensel olduğu-na katılıyor musunuz Tar-tışın

7 Gerccedilek kavramını tanımlayabilmek8 Guumlzellik kavramını tanımlayabilmek

9 Gerccedilek ve guumlzellik kavramlarını akımlarla ilişkisini belirleyebilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

25

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Sanatının Tanımı Doğuşu ve İşlevi

Sanat ldquoyaratıcı biccedilimlendirme eylemirdquo ldquobir duygu veya duumlşuumln-cenin maddi bir malzemeden sesten veya soumlzden faydalanmak suretiyle heyecan ve hayranlık uyandıracak şekilde ifadesirdquo ldquoin-sandaki guumlzellik uumllkuumlsuumlnuumln yarattığı yapıtlardaki ifadesirdquo gibi pek ccedilok farklı şekillerde tanımlanırİlkel toplumlarda sanat işle doğrudan doğruya ilişkiliyken modern toplumlarda bu ilişki kopmuş goumlruumlnmektedir Sana-tın işten oyundan doğayı kontrol etme arzusundan insanda olmayan iccedilguumlduumlnuumln yerini alacak bir toplusenkronize hareket edebilme aracına duyulan ihtiyaccediltan doğa karşısında insanın ccedilaresizliğini ifade isteğinden soumlzluumlyazılı goumlrsel tarih yazma ve halk bilgisini sonraki kuşaklara iletme arzusundan insanın doğal olarak eğilimli olduğu guumlzellik fenomenini ccediloğaltmakyapay olarak uumlretmek isteğinden doğmuş olabileceğini ortaya koyan kuramlar vardır Tarihin farklı doumlnemlerinde ve farklı toplumlarda sanat uumlretiminin arka planında bu nedenlerden birini ya da iccedil iccedile birkaccedilını bulmak muumlmkuumlnduumlrSanat-zanaat ayrımının yapılmaya başlanması İOuml V yuumlzyıla dayanır Bu ayrımda guumlzellik oumllccediluumltuumlnuumln kullanılması oldukccedila yenidir Buguumln guumlzellik oumllccediluumltuumlnuuml karşıladığı iccedilin sanat eseri olarak goumlruumllen pek ccedilok resim heykel duvar kabartması gibi eser tasarım aşamasında yalnızca işlevseldir Sanat eserinin ar-kasındaki kafa yapısı oumlnemli bir oumllccediluumlttuumlr Roumlnesansrsquola birlikte bireysellik oumlzguumlnluumlk guumlzellik oumllccediluumltleri oumlnem kazanmaya baş-lar Roumlnesansrsquota tohumları atılan sanat iccedilin sanat duumlşuumlncesi 19 yuumlzyılda Theacuteophile Gautier tarafından kuramlaştırılırSanatta oumlzguumlnluumlk duumlşuumlncesinin izleri Eski Yunanrsquoa dayanmakla birlikte oumlnem kazanması Roumlnesansrsquola birlikte olur

Sanat-zanaat ayrımını yapabilmek2ldquoSanat iccedilin sanatrdquo goumlruumlşuumlnuuml accedilıklayabilmek3

Sanatı tanımlayabilmek ve sanatın doğuşuna ve işlevine ilişkin kuramları accedilıklayabilmek1

Sanat Edebiyat Akım

26

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Edebiyat ve Edebiyat AkımıEdebiyatın ldquoolay duumlşuumlnce duygu ve hayallerin dil aracılığıyla soumlzluuml veya yazılı olarak biccedilimlendirilmesi sanatırdquo ldquoyaratıcı ya da eleştirel nitelikte bilimsel yazılardan ayırt edilen suumlrekli bir değere biccedilim kusursuzluğuna sahip guumlccedilluuml duygusal etki yara-tan duumlşuumlnce duygu ve imgelerin soumlz ya da yazıyla anlatılması sanatırdquo gibi ccedileşitli tanımları vardır Edebiyat akımı ise ldquobir grup yazar ve şairin uumlslup iccedilerik felsefe toplumsal kaygılar sanat ve sanatın işlevi gibi konulardaki ortak goumlruumlşlerine dayanan ha-reket ya da eğilimler topluluğurdquo olarak tanımlanabilir Felseficirc paradigmaların değişmesi bilim ve teknolojideki yenilik ve bu-luşlar değişen siyasi toplumsal ekonomik şartlar sanat konu-sundaki yaklaşım ve eğilimleri değiştirir Bu eğilimler belli bir ortaklık duumlzeyine gelir genel ilkeler etrafında ortak bir sanat anlayışı meydana getirilir ve bu youmlnde eserler verilirse bunlar bir akım niteliğine kavuşur Akımlar genellikle yerleşik akımlara tepki olarak doğar ve bir-takım yenilikler oumlnerir Bu hareketlerin bazıları daha organize iken bazıları yıllar iccedilinde şekillenir Bazıları bir bildirgeyle ta-nıtılırken bazılarının kural ve nitelikleri verilen eserlerden ccedilı-karsanır Sanatccedilıların bir akıma yuumlzde yuumlz bağlılıkları soumlz konusu değil-dir Yıllar iccedilinde farklı akımlara yakınlık duyabilecekleri gibi bir eser kendi iccedilinde birden ccedilok akımla ilişkili olabilirBatı edebiyatı merkezi Avrupa olmakla birlikte Avrupa sınırları-nı aşan Batı medeniyeti iccedilinde uumlretilen her tuumlrluuml edebiyat eserini kapsarKoumlkleriEskiYunanveLatinedebiyatınadayanırKendiiccedilinde farklılıkları olmakla birlikte kaynakları kendi iccedillerindeki alışverişleri bilinccedilaltı bakımından organik bir buumltuumlnduumlr

Akım ve edebiyat akımı kavramlarını tanımlayabilmek5Batı ve Batı edebiyatı kavramlarını tanımlayabilmek6

Edebiyatı tanımlayabilmek4

Batı Edebiyatında Akımlar I

27

Gerccedilek ve GuumlzellikGerccedileğin tek bir tanımı yoktur bu konuda farklı yaklaşımlar vardır İnanccedil ve algılardan bağımsız bir gerccedileğin olduğu goumlruuml-şuumlne gerccedilekccedililik (realizm) denir Genel olarak herhangi bir cis-minmaddenin sınıfı varlığı ya da temel oumlzelliklerinin algılar inanccedillar dil veya herhangi bir diğer insan eserine dayanmadığı soumlylendiğinde o nesne hakkında ldquogerccedilekccedililikrdquo ten bahsedile-bilir Bir de goumlruumlnuumlr gerccedilekliğin yanılmalara ccedilarpıklıklara ve değişimlere accedilık olduğunu duumlşuumlnuumlp bunların bir yansıması ol-duğu hakiki oumlzler biccedilimler olduğuna inananlar vardır Buna idealizm denirGerccedilek nedir sorusuna ruhtinidea cevabını verenler idealist-tir Madde cevabını verenler maddeci (materyalist) hem madde hem tinruhidea cevabını verenler duumlalisttirGuumlzelliğin de gerccedilek gibi tek bir tanımı yoktur ldquoDuyulara guumlccedil-luuml bir haz veren niteliklerin birleşiminin niteliği zihinsel ya da ahlacircki yetileri cezbedenrdquo şeklindeki soumlzluumlk tanımına rağmen guumlzelliğin amaccedilsız faydadan bağımsız nesnel oumlznel bireysel ya da evrensel olduğuna dair pek ccedilok farklı yaklaşım soumlz ko-nusudurGerccedilek ve guumlzellik konusundaki algıların farklılaşması akım-lar arasındaki farklılıkların temel nedenlerindendir Sanatın amacından tekniğine her şey bu kavramlara yuumlklenen algıdan etkilenir Gerccedileğin niteliği nesnel bilginin olup olmadığı bil-giye nasıl ulaşılacağı bilgi edinmenin ve gerccedileği kavramanın ne amacı olduğu sorularına verilen cevaplar sanatın ifade youmlntem-lerini tekniklerini amaccedillarını oumlne ccedilıkardığı ve dışladığıkarşı ccedilıktığı oumlgeleri accedilıklar Guumlzellik algısındaki farklılıklar da aynı şekilde sanat eserinin ifade biccedilimlerini etkiler

Guumlzellik kavramını tanımlayabilmek8Gerccedilek ve guumlzellik kavramlarını akımlarla ilişkisini belirleyebilmek9

Gerccedilek kavramını tanımlayabilmek7 oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Sanat Edebiyat Akım

28

nele

r oumlğ

rend

ik

1 Ernst Fischerrsquoa goumlre sanatın doğuşundaki te-mel etken nedir

A Doğayı kontrol etme ccedilabasıB Guumlzellik kaygısıC Ahlacircki model olma kaygısıD Eğitim isteğiE Bireyselliğin ifadesi

2 İlkel toplumlarda sanatın ortaya ccedilıkış neden-leri arasında hangisinin etkisi daha azdır

A İş ve iş birliğiB OyunC SosyalleşmeD BuumlyuumlE Guumlzellik

3 Eski Yunan sanatındaki guumlzellik anlayışını aşağıdakilerden hangisi en iyi ifade eder

A İdealize ve soyut bir guumlzellik anlayışıdırB Tipik ve idealize olanla bireysel olanın karışımıdırC Nesnel ve somut bir guumlzellik anlayışıdırD Zıtlıkları iccedilinde barındıran bir anlayıştırE Tamamen kişisel ve goumlreceli bir anlayıştır

4 Gombrichrsquoe goumlre ilkellerin sanatını Avrupa sanatından ayıran şey aşağıdakilerden hangisidir

A Gerccedileğe uygunlukyakınlıkB Guumlzellik ve haz vermeC Bir işleve doumlnuumlk olmaD Accedilıklık ve anlaşılabilirlikE Anonim olma

5 Musevilikte ve Hristiyanlıkta resim ve hey-kellerle ilgili yasaklar olmasına rağmen tapınaklar-da resim ve heykellere sıkccedila rastlanmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir

A Dinlerin yorumlanmasındaki goumlruumlş ayrılıklarıB Okur yazar olmayan mensupların eğitimiC Sanatsal incelik uyum ve guumlzellikD Pagan kuumlltuumlruumlnuumln etkilerinin devam etmesiE Dinlerin yayılışının hızlandırılması

6 Sanat iccedilin sanat goumlruumlşuumlnuuml kuramsallaştıran kişi aşağıdakilerden hangisidir

A Teophile GautierB Victor HugoC PlatonD AristoE Shakespeare

7 Sanat iccedilin sanat kuramının temel fikri aşağı-dakilerden hangisidir

A Sanatta yararlılık gerekli değildirB Sanatta guumlzellik esastırC Biccedilim guumlzelliği en oumlnemli unsurdurD Sanatın kendisinden başka amacı yokturE Sanat bağımlı olmamalıdır

8 Aşağıdakilerden hangisi genel nitelikli bir akım olup başka akımları da iccediline alır

A KlasisizmB RomantizmC RealizmD Dadaizm E Modernizm

9 Klasik doumlnem eserleri olay oumlrguumllerini kahra-manlarını hikacircyelerini ccediloklukla Homerosrsquotan alır Bu durum Batı edebiyatıyla ilgili hangi oumlzelliğin bir goumlstergesidir

A Gelenekten yararlanma ve buumltuumlnluumlkB Parccedilalılık ve ccedilok youmlnluumlluumlkC Yerellik ve millilikD DestansılıkE Taklitccedililik

10 Aşağıdakilerden hangisi inanccedil ve algılardan ba-ğımsız bir gerccedileğin olduğu goumlruumlşuumlne verilen addır

A İdealizmB DuumlalizmC RealizmD MateryalizmE Rasyonalizm

Batı Edebiyatında Akımlar I

29

neler oumlğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanatının Tanımı Do-ğuşu ve İşlevirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat İccedilin Sanatrdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 B Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyat ve Edebiyat Akımırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanatının Tanımı Do-ğuşu ve İşlevirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 E Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat İccedilin Sanatrdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanat-Zanaat Ayrımı ve Sanatın Amacırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoBatı ve Batı Edebiyatırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoGerccedilek ve Guumlzellikrdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

1

Araştır 1

1 İlkel ccedilağa ait sanat eserlerinin buumlyuumlk ccediloğunluğu bu tuumlrden uumlretimler olup bir işleve doumlnuumlk olarak tasarlanmış olsalar da zamanla bu işlevden bağım-sız bir değere kavuşurlar Hatta tasarlanma aşamasındaki temel neden za-manla tamamen unutulabilir Buguumln Mısır piramitlerindeki heykellere tasarımlarının temelinde yer alan ruhu oumlluumlmsuumlzluumlğe taşımaları konusun-daki işlevlerinden oumltuumlruuml değil uyandırdığı guumlzellik duygusu ve bir devrin sanat anlayışının temsilcisi olması bakımından değer veriyoruz onlardan bu yuumlzden haz duyuyoruz Dolayısıyla temelde tamamen yarar goumlzetilerek uumlretilmiş eserler de sanat eseri olarak kabul edilebilir ve edilmektedir de

2 Sanat iccedilin sanat goumlruumlşuumlnuuml ilk olarak ortaya koyan Teophile Gautierrsquoye goumlresanattayararlılıkdeğilguumlzellikesastırLrsquoArt(Sanat)şiirindeGauti-er yalnız uzun ve acı verici bir ccedilaba sonucunda uumlretilebilen guumlzel biccedilime olan hayranlığını dile getirir Sanatccedilı istediğini tasvir etmekte oumlzguumlrduumlr Onu ahlacircka aykırı olmakla ya da yalan soumlylemekle succedillamak ona sahte bir yargılama yapmaktır ccediluumlnkuuml onun alanı iyi ya da doğru değil guumlzelrsquodir Bu nedenle her tuumlr sansuumlr saccedilmadır ve kabul edilebilir tek eleştiri eserin sanat-sal kalitesiyle ilgili olan eleştiridir Sanatsal kalite ise ancak biccedilimle ilgilidir Biccedilimdeki muumlkemmellik guumlzelliğin yansıtılabilmesinin bir yoludur

Sanat Edebiyat Akım

30

Araştır YanıtAnahtarı

1

Araştır 2

Sanatccedilılarla akımlar arasında ccediloğu kez doğrudan ve kesin bağlantılar yoktur Bir sanatccedilı farklı doumlnemlerde ve oranlarda farklı akımlardan etkilenebilir Bir sanatccedilı inandığını beyan ettiği ilkeleri eserlerinde uygula(ya)mayabilir Bir eser değişik accedilılardan birden fazla akımla ilişkilendirilebilir Doğası itibarıyla bir geccediliş akımı niteliği taşıyan akımlar ya da bu nitelikteki doumlnemler birden ccedilok akımın etkisini taşıyan eserlerin uumlretilmesine yol accedilabilir Kısaca bir sanat-ccedilının bir akımla ilişkisi tek boyutlu bir ilişki değildir ve eserlerinin değerlendi-rilmesinde bu durum goumlz oumlnuumlne alınmalıdır

Araştır 3İdealizm soyut olanla ilgilenirken realizm somut olanla ilgilidir İlkinde goumlzle-nenin oumltesindeki gerccedileğe erişmek iccedilin hayal guumlcuuml sezgi duyular arası iletişim akılla sınıflandırma gibi youmlntemler kullanılır İkincisinde ise goumlzlem ve nesnel tasvirler oumln plandadır

Caudwell Christopher (1988) Yanılsama ve Gerccedileklik Ccedileviri Mehmet H Doğan Payel Yayınları İstanbul

Ccediletişli İsmail (2006) Batı Edebiyatında Edebi Akımlar Akccedilağ Yayınları Ankara

Eagleton Terry (2014) Tanrırsquonın Oumlluumlmuuml ve Kuumlltuumlr Yordam Kitap İstanbul

Fischer Ernst (1993) Sanatın Gerekliliği Payel Yayınları İstanbul

Freville J Plehanov G (1991) Sosyalist Accedilıdan Toplum Sanat ve Eleştiri Ccedileviri Asım Bezirci Youmln Yayınları İstanbul

Gautier Theacuteophile (1922) Mademoiselle de Maupin Bibliotheque Charpentier Paris

Gombrich EH (1980) Sanatın Oumlykuumlsuuml Ccedileviri Bedrettin Coumlmert Remzi Kitabevi İstanbul

Hanccedilerlioğlu Orhan (2000) Felsefe Ansiklopedisi Remzi Kitabevi İstanbul

İnce Oumlzdemir (1993) Yazınsal Soumlylem Uumlzerine Can Yayınları İstanbul

Platon (1999) Devlet (Ccedileviri Sabahattin Eyuboğlu- M Ali Cimcoz) Tuumlkiye İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Plehanov G (1948) Questions Fundamentales du Marxisme Eacuteditions Sociales Paris

Resimli Ansiklopedik Buumlyuumlk Soumlzluumlk (1982) Ansiklopedik Yayıncılık

Soumlzen M Tanyeli U (2005) Sanat Kavram ve Terimleri Soumlzluumlğuuml Remzi Kitabevi İstanbul

Turani Adnan (1968) Guumlzel Sanatlar Terimleri Soumlzluumlğuuml Tdk Yayınları Ankara

Tuumlrk Duumlnyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri Ansiklopedi Soumlzluumlğuuml (2001) Atatuumlrk Kuumlltuumlr Merkezi Başkanlığı Yayınları Ankara

Kaynakccedila

32

Boumlluumlm 2

Yunan ve Latin Edebiyatı

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Destan bull Koro ve Lirik Şiir bull Felsefe bull Tragedya ve Komedya bull Duumlzyazı bull Filoloji bull Klasik

1Yunan Edebiyatının İlk Tuumlrleri1 Destan ve şiir geleneğini tanımlayabilmek2 İlk duumlzyazı geleneğinin felsefenin tarih

yazımının ortaya ccedilıkışını accedilıklayabilmek

3Latin Edebiyatı5 Latince edebiyatın doğuşunu evrimini

ccedileşitli tuumlrlerini tanıyabilmek6 Latince edebiyatın evrelerini tanıyabilmek7 Yunan ve Latin edebiyatlarının Batı

edebiyatındaki yerini belirleyebilmek

Klasik Ccedilağ İskenderiye Ccedilağı3 Klasik ccedilağın edebiyat tuumlrlerini tanıyabilmek4 Arkaik klasik ccedilağ ile İskenderiye ccedilağını

edebiyat ve toplum accedilısından ayırt edebilmek2oumlğ

renm

e ccedilı

ktıla

33

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞAvrupa uygarlığını buumlyuumlk yazılı uygarlıklardan

Asya uygarlıklarından ya da başka kuumlltuumlr boumllgelerinden ayıran en oumlnemli oumlzellik onun geccedilmişle kurduğu oumlzel bağdır En genel ccedilizgilerle sanayi toplumu oumlncesinde Batırsquonın anlamlar duumlnyasını kuran uumlccedil sacayağı olduğu soumlylenebilir Yunan-Roma duumlnyası Orta Ccedilağ feodal hu-kuku Yahudi-Hıristiyan geleneği Modern Batı uygarlı-ğının siyaset duumlşuumlncesi sanat duumlşuumlncesi (heykel mimar-lık) tiyatrosu edebiyatı bilimsel duumlşuumlncesi ile felsefesi klasik Yunan tarihinden kaynaklanır Duumlnya tarihinde karmaşık toplumsal oumlrguumltlenmeler arasında Yunan uy-garlığı ruhban takımının yetkesi (otoritesi) ile krallığın işe karışmadığı biricik tek oumlrnektir Yunan uygarlığı doğu Akdeniz uygarlığıdır Roma imparatorluğu uygar-lığı ise hukuk muumlhendislik devlet geleneği gibi alanlara yaptığı katkının yanı sıra asıl Yunan kuumlltuumlrel geleneğinin aktarılmasını sağlamıştır Eski Yunan duumlnyası Batı uy-garlığına kendini ve iccedilinde bulunduğu duumlnyayı anlaması iccedilin en temel araccedilları kavramları belirli ama değişken edebiyat tarzlarını sağlamıştır Avruparsquonın sanatında edebiyatında duumlşuumlnce tarihinde tek kelimeyle yuumlksek kuumlltuumlruumlnuumln biccedilimlenmesinde İOuml 8 -İS 6 yuumlzyıl arasın-da 1400 yıl suumlrmuumlş Yunan-Roma duumlnyası ayrıcalıklı bir yer tutar Ccediluumlnkuuml eski Yunanın edebiyat akılcı araştırma felsefe tarih hukuk guumlzellik gibi ifade ve duumlşuumlnce tuumlrle-ri oumlnce Roma duumlnyasını biccedilimlendirecek Yunan-Roma duumlnyasının klasik hali ise Orta Ccedilağ ile Roumlnesansrsquota Ay-dınlanma Ccedilağında Avruparsquodaki yaratıcılığı başka başka tarzlarda besleyecektir Dolayısıyla Yunan Roma duumlnyası sadece geccedilmişte kalmış bir kaynak koumlken olarak da ele alınamaz ccediluumlnkuuml suumlrekli bir yorum konusu olup devin-gen gelenekler oluşturagelmiştir Her uygarlıkta uumlstuumln nitelikli klasik uumlruumlnlerin verildiği doumlnemler vardır an-cak geccedilmişle bu tuumlrluuml bir bağ kurmanın benzerine hiccedil-birinde rastlamayız Bu bağ kurma tarzını Avruparsquoyı kuran bir ritim formu olarak goumlrebiliriz buumlyuumlk yazılı uygarlıklar arasında bu sadece Avruparsquoya oumlzguumlduumlr Bunu olanaklı kılan koşulları anlamaya ccedilalışacağız

Edebiyatı geniş anlamıyla guumlndelik işler pratik amaccedillar dışında uumlretilmiş yazılı uumlruumlnlerin toplamı an-lamında alıyoruz Zaten buguumlnkuuml anlamıyla aşkın kav-ramlar olarak lsquolsquosanat edebiyatrdquo ccedilok sonraları Aydınlan-ma Ccedilağında 18 yuumlzyılda yaratılmıştır Yunanlılardan beri tek tek yazılı edebiyat tuumlrlerinin adı kullanılıyordu hepsini kapsayacak ortak bir terim yoktu ortak terim

ancak duumlşuumlnuumlrlerin uumlruumlnuuml olabilirdi Burada tek tek metinler uumlzerinde durmayacağımıza goumlre bu ifade tuumlr-lerini daha ccedilok Yunan Roma uygarlığı Avrupa Orta Ccedilağı Roumlnesansrsquoı iccedilerisinde tuttuğu yere yerleştirerek uzun vadede gelenek oluşturma guumlcuumlnuuml vurgulayarak ele alacağız Yunan duumlnyası başlangıccedilların yeridir aynı zamanda ccedilok uumlstuumln insan yaratılarının yeridir Biz 19 yuumlzyılda oluşan modern devlet kurumları iccedilerisinde teknoloji toplumunda yaşıyoruz ulus devletler belirli bir duumlnya goumlruumlşuuml aşılayan zorunlu oumlğretim her taraf-ta elimizde evimizde makinalar teknoloji vs Bunların hiccedilbirinin bulunmadığı bizimkinden temelde ccedilok baş-ka bir duumlnya tasarlamamız gerek bunun iccedilin toplum-sal siyasal yapıyla ilgili ek bilgiler edinmemiz gerekir Yunan ve Roma Ccedilağı bizimkinden başka bir uygarlık olmakla birlikte duumlşuumlnce ifade tarzları ccedilok modern ola-bilmektedir Modern oumlncesi toplumlarda edebiyat ccedilok farklı işlevler uumlstlenmiştir oumlrneğin toplulukların kimli-ğini belirler davranış duumlşuumlnuumlş modellerinin baş kay-nağıdır eğitimli olabilmenin koşuludur Dolayısıyla bu uygarlıkların kimi youmlnlerini uumlruumlnlerini tanırken bun-ların Eski Ccedilağdaki alıcılarının kimler olduğunu hangi toplumsal ilişki tarzlarıyla bu uumlruumlnlerle karşılaştıklarını duumlşuumlnmeliyiz

YUNAN EDEBİYATININ İLK TUumlRLERİ

Şimdi Yunan edebiyatının en eski oumlrneği Batı ede-biyatının da kurucu metni olan Homeros destanlarını ele alalım Bu destanlar sadece uumlstuumln bir edebiyat uumlruumlnuuml olmakla kalmamış ortak Yunan kimliğinin kuumlltuumlrel bel-leğinin oluşmasını da sağlamıştır

Destan ve Şiir GeleneğiHomerosrsquoun İlyada ile Odysseia destanları Yunanca

edebiyatın en eski oumlrneğidir Bunlar duumlnya edebiyatının da en seccedilkin oumlrneklerindendir hem Yunan duumlnyasının kurucu metinleri hem de Batı edebiyatının temel me-tinleridir Kurucu metinden kasıt Tevrat ile Buddharsquonın metinleri başka Eski Ccedilağ kavimlerinde nasıl bir yer tutu-yorsa benzer bir guumlce sahip olmasıdır hakikatlerin top-lamı bir insan ideali topluluk kimliğini oluşturan bağ Dolayısıyla bu destanlar edebiyatın oumltesinde de bir işlev taşımıştır Bu saptamaları temellendirmeden oumlnce kısaca destandan soumlz edelim

34

Yunan ve Latin Edebiyatı

Resim 21 Homeros

Homeros destanları İOuml 8 yuumlzyıl ortalarında Ege kı-yılarında buguumlnkuuml haline buumlruumlnduuml Şairi şairleri kimdi bu konuda Eski Ccedilağda da bir şey bilinmiyordu Şair des-tanlarında hiccedilbir zaman lsquobenrsquo diye kendinden soumlz etmez Eski Ccedilağda destanın şairi hakkında efsaneler uumlretilmiş-tir Ege kıyılarından İyonyarsquodan şehirlerden adalardan onu sahiplenen bir duumlzine kent vardır İskenderiye ccedila-ğında ise tapınağı tapısıyla bir tanrı haline getirilmiştir İskenderiye ccedilağında destan sırasıyla on beş bin dize ile on iki bin dize iccedileren yirmi doumlrder boumlluumlme ayrıldı Ccedila-nakkale boğazının girişindeki Troya beyliğinin bir başka adı İlionrsquodur İlyada İlionrsquoun destanı demektir Destan Yunanistanrsquodan gelen Akha beylerinin muumlttefik ordula-rının dokuz yıldır kuşatması altında olan Troyarsquoda geccediler toplamda 52 guumln ama asıl bir hafta anlatılır

Tanrı ve tanrıccedilaların bir boumlluumlmuuml Troyarsquonın yanın-da savaşa katılırken bir boumlluumlmuuml de Troyarsquoyı kuşatanla-rın yanındadır Kuşatmanın goumlruumlnuumlr nedeni baş tanrı Zeusrsquoun kızı Sparta kralı Menelaosrsquoun eşi duumlnya guumlzeli Helenersquonin kentlerine konuk gelen Troya prensi Parisrsquole aşk yaşayıp Troyarsquoya kaccedilmasıdır İliadarsquonın olay oumlrguumlsuuml kuşatmanın dokuzuncu yılındaki birkaccedil haftaya yayılır yani olayların en başından değil ortasından başlanır bu oumlzellik Batı edebiyatında suumlrduumlruumllecektir Daha ilk di-zeden olay oumlrguumlsuumlnuumln Akhilleusrsquoun oumlfkesine dayanacağı soumlylenmiştir İlk boumlluumlmuumln ilk doumlrt yuumlz dizesinde şair buuml-yuumlk bir ustalıkla anlatı izlencesini kurar dinleyicinin ana hatlarını bildiği oumlykuumlnuumln iccedilerisine beklenti oumlğesi ka-

tar Diğer beyler bahadırların oumlnde geleni Akhilleusrsquoun savaş ganimeti olarak aldığı ve birlikte yaşadığı bir kızı geri vermesini istemektedir ccediluumlnkuuml bir Apollon rahibi-nin kızı olan bu kız yuumlzuumlnden Apollon orduya belalar yağdırmaktadır Akhilleus cariyesini Menelaosrsquoun kar-deşi Agamemnonrsquoun cariyesinin kendisine verilmesi şartıyla geri verebileceğini soumlyleyince Agamemnon bu teklifi reddeder atışmaya başlarlar başkomutan Agamemnonrsquola vuruşmanın eşiğine gelir savaştan ccedilekil-meye karar verir İlk boumlluumlmuumln doumlrt yuumlzuumlncuuml dizesinden sonra olay oumlrguumlsuuml dar alandan sınırlı sayıda kişiden sıyrılır Akhilleus 19 boumlluumlme kadar savaştan ccedilekilecek-tir Ne zaman ki can dostu Patroklosrsquou Troya hakanı Priamosrsquoun oğlu Hektor oumllduumlruumlr ondan oumlcuumlnuuml almaya ant iccedilip savaşa doumlner Hektorrsquou oumllduumlruumlr Destanın uumlccedilte biri savaş sahnesine ayrılmıştır uumlccedil yuumlzuuml aşkın savaşccedilı-nın adı anılır iki yuumlzuuml aşkını savaşlarda ya yaralanır ya can verir Teke tek savaşlar İlyadarsquonın doruk noktalarını oluşturur Destanın 24 ve son boumlluumlmuumlnde Troya hakanı Priamos oğlunun cesedini fidye karşılığında almak uumlze-re Akhilleusrsquoun ccediladırına gelir Destan kadınların ağıtları eşliğinde Hektorrsquoun cenaze toumlreniyle sona erer Yani bu destan Troya savaşı destanı değil Akhilleusrsquoun oumlfkesinin sonuccedilları destanıdır Priamos da Akhileus da kazanlar-dan değil kaybedenlerdendir

Odysseia ise Odysseusrsquoun destanıdır Bu destan da seruumlvenin ortasından başlar Troyarsquonın duumlşmesinin uumlze-rinden 10 yıl geccedilmiştir şehrin yağmalanması sırasında bazılarının yaptığı saygısızlıklara karşılık olarak tanrıccedila Athena savaşccedilıların yurtlarına doumlnuumlşuumlnuuml geciktirmiştir Ben-oumlykuumlsel anlatı ilkine goumlre buumlyuumlk yer tutar İlk iki boumlluumlmde Odysseusrsquoun İthaka adasındaki eşinin ko-nağının son hali sonraki iki boumlluumlmde ise oğlunun onu aramak iccedilin yollara duumlşuumlşuuml oumlykuumllenir Odysseusrsquoun ba-şından geccedilen ccedileşitli maceralardan sonra buumltuumln arkadaşla-rını yitirmiş bir halde bir sal uumlzerinde oumllmek uumlzereyken Phaiakların adasına varır 6 ile 12 boumlluumlmler arasında bu adada konuk kalır Adadaki bir bayram sırasında koumlr şair Demodokos Troya destanını ccedilalar soumlyler dinleyenler hazza boğulur Adanın hakanına goumlre Troyarsquonın başına onca yıkımı tanrılar ldquogelecek kuşaklara destan konusu olsun diyerdquo getirmiştir Modern edebiyatta rastlanacak bir gerccedileklik kurmaca ilişkisi goumlrebiliriz burada 13 bouml-luumlmden 24 boumlluumlme kadar olay oumlrguumlsuuml adasına dilenci kılığında doumlnuumlp adanın beyliğine talip olanları hakla-dıktan sonra karısına kendini tanıtmasıdır Odysseus daha ilk dizede ccedilok ccedilekmiş engeller karşısında ccedilareler bulan bir kişi olarak nitelendirilmiştir Onda yılmak bil-mez denizci kurnaz sılasına doumlnmek isteyen bir insan uumllkuumlsuuml buluruz İlk destandan sonra yazılmış olması ge-

35

Batı Edebiyatında Akımlar I

reken bu destanda İliadarsquonın gelecek kuşaklara şan bırakan savaşccedilı uumllkuumlsuumlnuuml zayıflatan bir kesimi vardır Odysseus oumlluumller uumllkesine inip geri gelen birkaccedil oumlluumlmluumlden birisidir diğeri duumlnyanın hem en eski hem de en guumlzel edebiyat uumlruumlnlerinden olan Suumlmerlerin Gilgameş Destanının kahramanı Gilgameşrsquotir Odysseus oumlluumller uumllkesinde başkalarının yanı sıra Akhilleusrsquoun goumllgesiyle de karşılaşır goumllge ondan oumlluumlmden hafiflikle soumlz etmemesini ister hakanlık edeceği-ne bir ırgat olup guumln ışığını goumlrmeyi yeğlediğini belirtir

Kısaca bazı tarihsel verilerden soumlz edelim Destan İOuml 8 yuumlzyılda buguumlnkuuml haline buumlruumlnduuml kendi ccedilağından birccedilok oumlğe taşımasına rağmen aslında 400 yuumlzyıl oumlnce kapanan bir ccedilağın duumlnyasını aktarır Hitit tabletlerinde Troyarsquonın izlerine rastlanır Troyarsquonın Akdenizrsquoin en goumlnenccedilli ileri toplumu olduğunu arkeo-loji kanıtlamıştır Bu duumlnyaya Tunccedil Ccedilağı denir buumlyuumlk bir alt uumlst oluşla İOuml1200 sıralarında Doğu Akdenizrsquode Mısır Hitit gibi buuml-

yuumlk merkezi imparatorluklar sarsılır bunlar arasında Akha beylerinin hisarları uygarlığı da vardır Sarayların youmlnetim aygıtı her şeyiyle zanaatleri hece yazısı mimarisiyle birlikte ortadan kalkar nuumlfus ccedilok azalır Birkaccedil yuumlzyıl ccedilok geri duumlzeyde hayvancı topluluklar varlığını suumlrduumlruumlrken Homeros ccedilağında ccedilok youmlnluuml bir doumlnuumlşuumlme rastlarız Homerosrsquoun destanlarının buguumlnkuuml biccedilimine kavuştuğu İOuml 8 yuumlzyılda henuumlz ne Yunan heykeli diye bir şey vardı ne mermer tapınak ne yazılı edebiyat ne de felsefe Ama buumlyuumlk bir atılım iccedilerisindeydiler İlk defa Fenikelilerden alfabetik yazıyı aldılar Fenikelilerden oumlğrendikleri denizcilik sayesinde kıraccedil Yunan anakarasından ccedilıkıp Akdeniz ccedilevresinde yuumlzlerce koloni kurdular Olimpiyat oyunları kuruldu

Doumlrt yılda bir kutlanan Olimpiyat oyunları Akdenizrsquodeki buuml-tuumln Yunan kentlerine accedilıktı birbirleriyle savaş halinde olan kent-ler bile bu sırada barış ilan edip oyunlara katılıyordu Bu doumlrt yıllık oyunlara yuumlz yıl sonra başkaları eklenmeye başladı kazanan kente buumlyuumlk şan getiren atletizm yarışmaları dışında şiir muuml-zik yarışmaları da eklendi Bu oyunlar ortak Yunan mitolojisini oluşturduğu gibi ortak Yunan kimliğinin yani ortaklaşa kuumlltuumlrel

belleğin oluşmasında da belirleyici olmuştur Homeros destanlarında kuşatanların Yunan Helen gibi ortak bir kavim adı yoktur hanedan adlarıyla ya da Akha diye anılırlar Tunccedil Ccedilağı Akha Miken uygarlığında tapınak yoktu İOuml 7 yuumlzyılın ilk taş tapınakları ilk kamusal alan da sayılabilir Buralarda ccedileşitli tuumlrde koro şiirleri canlandırılmaya başlandı Tarih yazarlığının kurucusu Herodotos Yunan tanrılarını ve mitolojisini şairler başta Homeros ile Hesiodos yarat-

tı derken haklıdır Yunanlılarda buumlyuumlk yazılı uygarlıklardaki gibi hakikatlerin kaynağı sayılan buumlyuumlk anlatılar yoktur onlarda ccedileşitli şiir tuumlrleri en geniş an-lamdaki hakikati yaratma koruma ak-tarma işlevi uumlstlenir

Bir Yunan kenti Antakya guumlneyin-deki bir ticaret uumlssuumlnden oumlğrenmesi kolay alfabetik yazıyı İOuml 8 yuumlzyıl orta-larında kendine uyarladı diğer kentler onu izledi Elimize geccedilen en eski Yunan-ca yazı oumlrneği Napoli koumlrfezindeki bir adada kuruluşunun uumlzerinden henuumlz bir kuşak geccedilmiş bir Yunan kolonisinde bulunmuş olan basit bezemeli bir kabın uumlzerinde destan vezniyle yazılmış birkaccedil dizedir Yazı Fenikecedeki gibi soldan sağa yazılmıştır

Odysseusrsquoun Akdenizrsquodeki seruumlvenleri httptinyurlcomj2slel2

internet

Haritada İOuml 550 yılında Yunan (mavi) Fenike (kırmızı) kolonileri httpstinyurlcomzldcljf

internet

Resim 22 İOuml 730rsquolardan Nestor kabı yazısı altta tamamlanmış hali uumlstte oumlzguumln buluntu

Kaynak commonswikipediaorg

36

Yunan ve Latin Edebiyatı

Baştan sona altı birimli destan vezniyle oluşturulmuş olan destanların uumlslubu hıza ifade ve duumlşuumlncedeki accedilık-lığa doğrudanlığa zorlamasızlığa somutluğa dayanır Anlatı asla tekduumlzeliğe duumlşmeden hızla devinir anlatının yarısını doğrudan aktarılan konuşmalar oluşturur Aris-toteles Troya savaşını işleyen diğer destanların aksine Homerosrsquoun yapıtı tek bir tema ccedilevresinde tasarlamasını benzersiz bulur

Daha sonraki yazılı kuumlltuumlr uumlruumlnuuml destanlarda oumlr-neğin en buumlyuumlk Roma destanı Vergiliusrsquoun destanında Romarsquonın yuumlceltilmesi Dantersquode dinsel kaygılar bulu-nurken Homeros destanının odağında sadece dramatik eylem bulunur Avrupa kuumlltuumlrel belleğinin koumlşe taşları olan bu şairlere ilerde değineceğiz Hint duumlnyasında ya da Tuumlrk duumlnyasında daha uzun destanlara rastlanır ancak başka destanlarla karşılaştırma yapanlar anlatı ve soumlylem duumlzeyinde onun kadar işlenmiş zengin yapıta rastlamamıştır Bunu İOuml 8 yuumlzyılın fakir maddi şartla-rıyla karşılaştırınca şaşkınlığımız bir kat daha artar he-nuumlz Yunan uygarlığı denince akla gelen heykel tapınak vazo resimleri gibi hiccedilbir oumlğenin ortaya ccedilıkmadığı bir duumlnyadayızdır oumlrneğin konutları basit kerpiccedil evlerdir

Homerosrsquola ccedilağdaş bir vazo resmi bunu daha sonra Klasik ccedilağ vazolarıyla karşılaştıracaksı-nız httptinyurlcomhnle65y)

internet

Şiir geleneği Yunanlılara insan idealleri ifade biccedilim-leri duumlşuumlnme tarzı dağarı sağlamıştır Zaten İOuml 5 yuumlz-yıla yani Klasik ccedilağa kadar bir duumlzyazı geleneğinin var-lığından soumlz edemeyiz Kentler geccedilmişlerini Homerosrsquoa oradaki kahramanlara dayandırmışlardır yani başka bir resmi geccedilmiş anlatısı bulunmayan duumlnyalarında geccedilmiş destan ve mitoslardan ibarettir 19 yuumlzyıl Homerosrsquou Yunan Klasik ccedilağının goumlz kamaştırıcı edebiyat sanat ve felsefe başarılarını accedilıklama araccedillarından yoksundu henuumlz guumlnuumlmuumlz insan bilimleri emekleme ccedilağındaydı onun iccedilin bu başarılara lsquolsquoYunan mucizesirsquo rsquoderdi ille bir mucizeden soumlz edilecekse ldquoHomeros mucizesirdquo denebi-lir Hatta Orta Ccedilağın sonlarından itibaren bir dizi ka-vim halk şehir hatta hanedan kurucu ata olarak Troya savaşından kahramanları goumlsterir Tevratrsquoın sağladığı geccedilmiş ccedilerccedilevesine bir de bu eklenmiştir

Filozof Platon Homerosrsquou Yunanistanrsquoın ilk oumlğret-meni olarak nitelemiştir Yunan kuumlltuumlruuml iccedilin Homeros destanları aynı zamanda ansiklopedik bilgi dağarıdır Uumlccedil

yuumlz yıl sonra ortaya ccedilıkan temel eğitim okuma yazma basit hesap ile Homeros oumlğretiminden ibaretti Mısır ik-liminde korunmuş Yunanca papiruumls kırıntılarının yarısı Homeros destanlarına aittir ikinci sırada Aristotelesrsquoin-kiler gelir Homeros destanlarının Yunan duumlnyasında sarsılmaz saygınlığı ccedilağlar boyunca Hristiyanlaştıktan sonra bile suumlrmuumlş her tuumlr bilginin sınandığı bir mihenk taşı olarak goumlruumllmuumlştuumlr

Troya huumlkuumlmdarlar iccedilin de Eski Ccedilağ Orta Ccedilağ sonu ve Roumlnesansrsquota simgesel saygınlığını hiccedil kaybetmedi Klasik ccedilağda İOuml 5 yuumlzyılda yapılmış olan Akhilleus ile Patroklosrsquoun tuumlmuumlluumls goumlmuumltleri ziyaret edilir adakta bulunulurdu Roma imparatorluk ccedilağında bir lsquokuumlltuumlr turizmi rsquomerkeziydi

Troya kuşatmasının oumlncesini sonrasını işleyen baş-ka destanlar da oluşmuştu bunlara Troya destan ccedilev-rimi denirdi Bunlardan irili ufaklı parccedilalar buguumlne gelebilmiştir bunların hepsi de Homerosrsquotan sonraya tarihlenir Oumlrneğin savaşın nedenini oluşturan Parisrsquoin Menelaosrsquoun karısı Helenersquoyi kaccedilırmasını konu edinen Kypria en eskilerinden olup nitelikccedile Homerosrsquounkine yakın goumlruumlluumlrduuml Aithiopis Afrikarsquodan Troyarsquonın yardı-mına gelen kralın Akhilleus tarafından oumllduumlruumllmesini kendisinin de oumllmesini işler Kuumlccediluumlk İliada Troyarsquonın yıkılışını tahta at oumlykuumlsuumlnuuml iccedilerir Bir dizi başka des-tan da Akha beylerinin yurtlarına doumlnuumlş seruumlvenlerini konu edinir Odysseia bunlardan birisidir Troya savaşı-nı işlemeyen destanların varlığından habersiziz Troya savaşı dışındaki mitoslar destandan sonra ortaya ccedilıkan lirik şiir tuumlrleri iccedilerisinde tragedyalarda işlenecektir oumlrneğin Sofoklesrsquoin tragedyasında oumlluumlmsuumlzleşecek olan Oidipusrsquoun oumlykuumlsuuml Birkaccedil yuumlzyıl sonra şiir geleneği iccedilerisinden doğan yeni bir tuumlr şiirde yani tragedyalar-da baş kişiler destanlardaki gibi hep tanrısal soylardan gelmedir tragedyaların hatrı sayılır bir kesimi doğrudan Troya destanından kaynaklanır Homeros destanları bir-kaccedil yuumlzyıl iccedilinde eğitimin temel metni haline gelecektir

Adıyla sanıyla bildiğimiz ilk şair Hesiodosrsquotur İOuml 8 yuumlzyıl sonu ile İOuml 7 yuumlzyıl başında yaşadığı sanılır Destan vezniyle yazdığı 1000 dizelik Tanrıların Doğumu (Theogonia) ile 800 dizelik İşler Guumlnler eksiksiz buguumlne kalmıştır Bunlar terimin dar anlamıyla destan değildir Theogonia evrenin ilk hali olan Khaos yani biccedilimlenme-miş maddeden başlayarak tanrı tanrıccedila ccediliftlerinin ve yeryuumlzuumlnuumln meydana gelişini anlatır Yerel birccedilok mitos geleneğini tek bir anlatıda birleştirmiştir Daha sonra gelen başka şairlerin bundan farklı evrendoğum mitos-ları yarattığını da biliyoruz Belirli bir mantık uyarınca mitosların ccedileşitlemelerinin uumlretilmesi hakikatin kay-nağının tek bir metne bağlı olmadığı soumlzluuml kuumlltuumlrlerde

37

Batı Edebiyatında Akımlar I

değişmez bir kuraldır bu sayede tragedya tuumlruuml ortaya ccedilıktığında anlatıların dallanıp budaklanması suumlrecektir 1960rsquolarda kanıtlandığı uumlzere tanrı kuşakları arasında-ki egemenlik savaşları anlatısı doğrudan Mezopotamya Hitit mitolojisinden alınmıştır Hesiodosrsquoun her iki ya-pıtının Tuumlrkccedile ccedilevrisinde (Hesiodos Eserleri ve Kaynak-ları1977 S Eyuumlboğlu A Erhat) uzun bir inceleme yazan Azra Erhat bu bulguları aktarmıştır Hesiodosrsquoun diğer eseri bir tuumlr ccediliftccedili almanağı takvimidir oumlrneğin hangi yıldız goumlruumlluumlrse neyin belirtisidir denize accedilılma-nın vakti gibi bilgiler iccedilerir En başında sıradan bir ccedilift-ccediliyken esin perilerinin ona nasıl şiir sanatını oumlğrettiğini anlatır Doumlnemin adalet bereket anlayışının tek tanığı olan uzun parccedila dikkat ccedilekicidir

Arkaik Ccedilağ Şiir GeleneğiAşağı yukarı İOuml 7 ile İOuml 5 yuumlzyıl arası Yunan arkaik

ccedilağı diye adlandırılır İOuml 5-4 yuumlzyıl doumlnemine de Klasik ccedilağ denir Deniz aşırı yeni yerleşim yerleri ve koloniler kurma suumlrecinin yoğun olduğu bir doumlnemdir Bu top-lumsal deneyler ccedilağında İOuml 7 yuumlzyıl ortalarında adak heykelleri olarak Mısır esinli ilk taş insan yontularına rastlamaya başlarız Bu doumlnemde henuumlz bir duumlzyazı geleneği oluşmamıştır elimizde şiirden başka bir yazılı tanıklık bulunmadığından bu şiirler dil anlam duumlnya-larına doğrudan accedilılan tek penceredir dolayısıyla ccedilok değerlidir İlerde değineceğimiz İskenderiye ccedilağının bil-gin edebiyatccedilıları bu şiirleri vezinlerine goumlre ayırıp her şairin şiirlerini buna goumlre boumlluumlmlere ayırdılar Bunlar kitap diye ccedilevrilir ama o ccedilağda papiruumls tomarları vardı Bunlardan ccedilok azı guumlnuumlmuumlze ulaşmıştır şairlerin yaşam-larıyla ilgili sadece efsanelere sahibiz aslında bu durum buumltuumln Eski Ccedilağ yazarları iccedilin geccedilerlidir Tek tek uumlzerle-rinde durmayacağız

İskenderiye kuumltuumlphanesindeki edebiyat bilginleri filologlar lirik şiir terimini lir ccedilalgısı eşliğinde seslendiri-len şiirler iccedilin kullandılar onlardan oumlnce buna ezgili şiir denirdi Bir başka eşlik ccedilalgısı ccedilifte kavaldı Dor boumllge-sinde serpilen koro şiirine ise bir tuumlr dans da eşlik ederdi Beylerin sofralarında doğaccedillama olan ve olmayan şiirler okunurdu Homeros destanlarının da ilk dinleyicilerini atalarını destan kahramanlarına bağlayan buumlyuumlk toprak sahibi beyler oluşturmuş olmalıdır Arkaik ccedilağda şiir ccedilok oumlnemlidir şehrin kutsal oumlykuumlleri mitosları değer-leri onun aracılığıyla aktarılır Okula benzer bir kurum yoktur birkaccedil yuumlzyıl sonra Klasik ccedilağda ise oumlğrencinin belirli bir uumlcret karşılığında okuma yazma ve hesap oumlğ-rendiği temel bir oumlğretim soumlz konusudur Mitosları in-sanın duumlnyadaki yeri ve anlamı doğumun ve oumlluumlmuumln

ne olduğu gibi temel sorularına oumlykuumllerle cevap veren kutsal anlatılar olarak duumlşuumlnelim Koro şiirinin canlan-dırımına seyirci ya da icracı olarak katılmak yurttaşları birbirine bağlayan bağlardandı Şoumllenlerde daha incelikli şiirler ya da hiciv şiirleri okunurdu

Yunan toplumu şiir toplumudur bu ccedilağda sadece adını bildiğimiz onlarca şair arasında yeni dinsel gele-nekler oluşturmuş olarak bakılan Orfeus gibi peygam-berimsi şairler de bulunur Elbette destan şiirine goumln-dermelere rastlarız ancak bunlarda genel ortak oumlzellik yeni ortaya ccedilıkmış bir birey anlayışıdır Artık destanın yarı tanrıları değil birinci kişi ağzından seslenen sıradan kişiler iccedil duumlnyalarını aşklarını değerlerini siyasal gouml-ruumlşlerini dile getirmeye değer bulmaktadır

İskenderiyeli bilginler en değerli sayılan dokuz tane lirik şairin kanonunu yani resmi listesini oluşturmuş-tur Sappho antik duumlnyanın en uumlnluuml şairidir genccedil kız-ların yetiştiği bir topluluğun başı olarak resmedilmiştir Ondan başka birkaccedil tane daha kadın şair Klasik ccedilağda yaşamıştır Yarattığı vezinleri şiir kalıpları alabildiğine ccedileşitlilik sergiler Eldeki iki eksiksiz şiiri ile ccedilok kuumlccediluumlk kırıntıları bile ccedilağdaş okuyucuyu etkilemeye yeter İfa-desinin aldatıcı basitliğin ardında şiirin sesinin ritmi-nin guumlzelliği duygu yoğunluğu dinleyiciyi etkiler

Resim 23 Sappho İOuml 630-580

Atinalı ilk şair Solonrsquodur İOuml 7 yuumlzyılda Yunan duumln-yasındaki genel bunalımdan payını alan Atinalılar ccedilare olarak 6 Yuumlzyıl başında Solonrsquou arabuluculuk goumlreviyle

38

Yunan ve Latin Edebiyatı

en yuumlksek kamu goumlrevlisi seccediltiler Klasik ccedilağda yasa ko-yucu siyasetccedili olarak ccedilok saygın simgesel bir yeri vardı Vasat bir şair olmasına rağmen iki tarafa kendi reform-larını savunduğu siyasal şiirleri ccedilok değerlidir

Bu doumlnem aynı zamanda Yedi Bilgelerrsquoin doumlnemidir (sofos Yunanca bilge demektir sofia ise bilgelik) Hepsi-nin ortak oumlzelliği oumlzluuml soumlzleriyle hatırlanmalarıdır Bu oumlzluuml soumlzlerde baskın olarak tedbir oumllccediluumlluumlluumlk oumlğuumltlenir Oumlrneğin Solonrsquoa lsquolsquohiccedilbir şeyde aşırı değilrsquorsquo soumlzuuml atfedilir Thalesrsquoe de uumlnluuml ldquokendini tanırdquo soumlzuuml Hayvan masallarıy-la Ezop diye bildiğimiz Aisopos da aynı ccedilağdandır Onun adıyla birccedilok masal eklenmiş anonim kuumllliyatı yuumlzyıllar sonra İskenderiye ccedilağında on kitap halinde derlenmiş-tir Romalı yazarlar onları Latince koşukla soumlylemişler Roumlnesansrsquota da La Fontaine Fransızcarsquoya şiir halinde ccedile-virmiştir ldquoAğustos Boumlceği ile Karıncardquo gibi birccedilok masa-lını bilmemiz bu aktarım zincirinden oumltuumlruumlduumlr

Arkaik Ccedilağda Felsefe ile Bilimsel Duumlnya Goumlruumlşuumlnuumln Doğuşu

Soumlke ovasında Miletos şehrinde Fenikeli bir aileden gelme Thales Antik Ccedilağrsquoda ilk defa mitolojinin duumlnya-yı accedilıklama ccedilerccedilevesi dışında bir accedilıklama getirdi Hem tek tek bazı doğa olaylarını hem de varlıkların kaynağını accedilıklamaya youmlnelmek duumlnya tarihinde saf bilim ile felsefe geleneğinin başlangıcıdır Solonrsquoun ccedilağdaşı olan Thalesrsquoin oumlğrencisi Anaksimandrosrsquou Anaksimandrosrsquoun oumlğrencisi Anaximenesrsquoi kısaca bu ilk uumlccedil kuşağı dolaylı aktarımlarla izleyebiliyoruz Şaşırtıcı olan her birinin oumlncelinden (se-lefinden) farklı kuramlarla goumlkteki yeryuumlzuumlndeki olayla-rı ve şeyleri accedilıklamasıdır Hepsi de geometriyle goumlkbi-limle uğraştı Oumlrneğin Thales guumlneş tutulmasını accedilıkladı diğerleri ccediloklu evrenler tasarladı evrenin ve duumlnyanın haritası ve biccedilimi uumlzerinde oumlnermelerde bulundular irili ufaklı doğa olaylarına accedilıklamalar getirdiler Daha oumlnce muumlcevher anlamına gelen ldquokozmosrdquo soumlzcuumlğuumlnuuml belirli bir yapıya sahip anlaşılabilir buumltuumln anlamında evrenin buumltuumlnuuml hakkında ilk kullanan Anaksimandrosrsquotur Sokra-tes oumlncesi denilen bu bilginlerden filozoflardan kırıntılar kaldı birccedilok farklı araştırma alanı yaratan inceleme kitap-ları yazdılar Genellikle evrendeki ccedileşitliliklerin ardındaki az sayıda değişmez ilkeyle buumltuumlnuuml accedilıklamaya youmlneldiler İyon adası Sisamrsquodan Guumlney İtalyarsquoya goumlccediluumlp izleyicileriyle bir koloni kuran Phytagoras (ya da Pisagor İOuml 582-496) evreni bir uyum olarak kavradı sayılar arasındaki oranlar-la her şeyin accedilıklanabileceğini oumlne suumlrduuml Etyemezlerdi ccediluumlnkuuml ruhun yeniden başka goumlvdelere buumlruumlnerek duumlnya-ya geldiğine inanıyorlardı

İlk filozoflar arasında goumlruumlşlerini şiirle dile getiren-ler vardır Şiir en yaygın iletişim aracıydı Xenofanes

(İOuml570-470) destan vezniyle yeni tanrı goumlruumlşuumlnuuml ser-giledi hicivlerinde Homerosrsquoun Hesiodosrsquoun tanrı an-layışını eleştirdi Doğmayan insan biccedilimli olmayan tek bir tanrı duumlşuumlncesine ulaştı Parmenides (İOuml 510-440) aslında bir tuumlr doğa araştırması yapmış olan oumlncellerin-den apayrı bir yol tuttu Metafizik yapma olanağını ilk defa ortaya koyan ccediletin duumlşuumlncesini destan vezninde yazdı 800 dizesinin 160 dizesi buguumlne gelebildi Şii-rin başlangıcı mitolojik duumlnyadaki hakikate doğru bir goumlksel yolculuk gibiyse de daha sonra var olanı dilde duumlşuumlnebileceğimizi var olmayanı ise duumlşuumlnemeyece-ğimizi oumlne suumlrduuml onunla felsefe doğa araştırmasından varlık araştırmasına geccedilti Elearsquoda duumlşuumlncesini suumlrduuml-ruumlp ilerleten başka filozoflar geldi ardından İyonyalı atomcular da onun tuumlmdengelimli youmlntemini ilerletip evrendeki her şeyin boşluk ile boumlluumlnemez birimlerden yani atomlardan oluştuğunu oumlne suumlrduumller Destan vez-niyle yazanlardan Sicilyalı Empedokles (İOuml 5yy) oumlğre-tisini şiirle soumlyleyen son filozof olmuştur Doğa Uumlzerine ve Arınmalar şiirlerinde Xenofanes ile Parmenidesrsquoin oumlğreti şiirlerinden haberdardır Parlak imgeleri etkileyi-cidir oumlyle ki Aristoteles retorik belagat sanatının baş-latıcı olarak goumlsterir onu Şiirlerinin onda biri kadarı kalmış kalan birkaccedil yuumlz dizede evrendeki her şeyi Sevgi ile Ccedilatışmarsquonın bağlayıcısı olduğu hava su toprak ateş oumlğelerinden oluşmuş olarak tasarlar Phytagorasccedilılar gibi bitki hayvan insan doumlnguumlsuuml iccedilerisinde ruhun yeniden bedenlendiği goumlruumlşuumlnuuml savunur Efesli Herakleitos (İOuml 535-475) bir kitap yazmış ancak henuumlz kitabın varlığı kurumsallaşmadığından yazdıklarını en değerli simge-sel nesnelerin adak olarak sergilendiği antik duumlnyanın yedi harikasından birisi olan Efes Artemis tapınağına ba-ğışlamıştır Doğa Uumlzerine adlı incelemesi doğa siyaset tanrıbilim boumlluumlmleri iccedilerir Bu kitaptan bağlantısız 130 cuumlmle kalmıştır Uumlslubu şiirin simetrik cuumlmle yapıları-na yakındır Herakleitosrsquou yorumlaması Eski Ccedilağda da zormuş Suumlrekli bir akış halindeki evreni Logosrsquoun aklın youmlnettiğini oumlne suumlrduuml karşıtların aslında tek bir şeyin youmlnleri olduğu ccedilatışmanın her şeyin uumlreticisi olduğu bir oumlruumlntuuml tasarladı Kendinden oumlnceki filozoflara şairlere Phytagorasrsquoa Hesiodosrsquoa geleneksel dinsel uygulamalara sivri dille saldırdı Ondan sonra yazıları buguumlne en fazla ulaşan Sokrates oumlncesi filozof İyonyalı Demokritosrsquotur (İOuml460-370) Yuumlzden fazla inceleme yazmıştır Klasik ccedilağda bir bilginin filozofun neler uumlzerine ccedilalıştığını baş-lıklarından bile ccedilıkarsayabiliriz Aristotelesrsquoten oumlnce şiir ve poetika uumlzerine yazmış Homeros incelemesi yapmış geometri irrasyonel sayılar siyaset ve etik bilgi kura-mı algı zihinruh kuramı uumlzerine incelemeler yazmış biyoloji antropoloji kozmoloji alanındaki birccedilok sorun uumlzerine incelemeler yapmıştır

39

Batı Edebiyatında Akımlar I

KLASİK CcedilAĞ İSKENDERİYE CcedilAĞIYunan Klasik ccedilağı insanlık tarihinde gerccedilekten ben-

zersiz bir yaratıcılık doumlnemidir İOuml 5 ve 4 yuumlzyıllarda sonraki kuşakların hep oumlrnek alacakları edebiyat sa-nat felsefe alanlarında Batırsquoda 19 yuumlzyıl sonuna kadar aşılmaz sayılan entelektuumlel standartlar yaratılmıştır Bu standartlar donuk kitabi bilgiye değil canlı gerccedilek soumlze dayanır Bu yapıtlarda oumlzel bir yalınlık denge uyum doğallık kendini goumlsterir Mimarlıktan heykelden vazo resimlerine tragedya komedya gibi yeni edebiyat tuumlrle-rine seccedilkin bir duumlzyazı geleneğinin doğuşuna Avrupa duumlşuumlncesinin iki ayağı olan Platon ile Aristoteles duumlşuumln-cesine uzanan bir atılım goumlzlenir Bu atılımın merkezi Atinarsquodır

Atina İOuml 5 yuumlzyıla sanatı siyasal oumlnderliği ve felse-fecileriyle damgasını vurmuştur Periklesrsquoin oumlnderliğinde en parlak ccedilağını yaşamıştır Klasik Atina yuumlksek duumlzeyde kentleşmişti zanaat eğitim ve sanatta bağımsız Yunan şehirleri duumlnyasının oumlnderi olmuştu Bu siyasal toplum-sal yapı farklı oumllccediluumllerde Yunan-Roma ccedilağında da buumltuumln Akdeniz iccedilin bir model oluşturmuştur Batıda bu oumllccediluumlde olmasa da yaratıcılıkla dolup taşan 14-15 yuumlzyıl Floran-sası ile 19 yuumlzyıl sonu kimi Avrupa şehirleri sayılabilir bu diğer oumlrnekler guumlcuumlnuuml hep Yunan-Roma duumlnyasıyla yenilenmiş bir tarzda ilişki kurmaktan almıştır

4 yuumlzyıla gelindiğinde Atina siyasal oumlnderliğini kay-betmişti Aynı sıralarda duumlşuumlnsel duumlzeyde bir doumlnuumlşuumlme soumlzluuml kuumlltuumlrden yazılı kuumlltuumlruumln kalıplarına geccedilişe tanık oluruz Bu geccedilişi oumlrneğin artık tragedyanın yazılamama-

sında Platonrsquoun yazısı gibi bir duumlzyazının ortaya ccedilıkı-şında tanık oluyoruz Ardından Buumlyuumlk İskenderrsquoin buuml-tuumln bir Doğu Akdenizrsquoi fethetmesi sonucunda ortak bir Yunan şehir kuumlltuumlruumlnuumln kuumlreselleşmesi buumlyuumlk krallıklar iccedilerisinde şehirlerin siyasal yapısının bir oumllccediluumlde doumlnuumlş-mesi Klasik ccedilağın yeniliklerine son verecek İskenderiye ccedilağının kendine oumlzguuml yaratıcılığı başlayacaktır Roma uygarlığının miras alacağı Yunan duumlnyası budur

Fidias en buumlyuumlk klasik sanatccedilıdır Parthenonrsquoun be-zemelerini kabartmalarını dev altın-fildişi heykelini ya-pan heykeltıraş Fidias ldquoKanonrdquo adlı bir de kitap yazarak bedenin oranlarını incelemiştir

Lirik şiir kısmında lsquokanonrsquo kelimesine resmi liste anlamında rastlamıştık burada oumllccediluuml oran anlamına gelir Sami koumlkenli bu soumlzcuumlğuumln bir tuumlrevi de Tuumlrkccedile ldquokanunrdquodur

dikkat

Yunanlıların yaratıcılığının temelinde siyasal ve top-lumsal duumlzen yatar İlk defa bu oumllccedilekte karmaşık bir toplumda kendi dışında bir guumlce kral ve goumlrevlilerine ruhban sınıfına dayanmayan gitgide daha ccedilok kesimin doğrudan goumlrev aldığı bir oumlzyoumlnetim kurulmuştur Bu sistem ana hatlarıyla şoumlyle oumlzetlenebilir Buumlrokratik bir aygıtın yokluğu her kamu işinin soumlzle tartılarak alınan

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Homeros destanlarının oumlnemi nedir

2 Yunanlılarda soumlzluuml kuumll-tuumlrden yazılı kuumlltuumlre ge-ccedilişi hangi oumlrneklerle ele alabiliriz

1 Oumlzguumln dilinden İliadarsquonın başlangıccedil dizelerini dinle-yelim

httpstinyurlcomgluulgh2 Homerosrsquoun İliada adlı

eserinin olay oumlrguumlsuuml ba-kımından Batı edebiya-tında etkilediği eserler-den birkaccedilını tespit edin

1 İliadarsquoyı okuyarak kişile-rini Eski Yunanrsquoda sos-yal hayat ve inanışların nasıl olduğunu tartışın

2 Bahsedilen tuumlrlerin tem-silcilerine ve eserlerine oumlrnekler verin

1 Destan ve şiir geleneğini tanımlayabilmek2 İlk duumlzyazı geleneğinin felsefenin tarih yazımının ortaya ccedilıkışını accedilıklayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

40

Yunan ve Latin Edebiyatı

kararlara dayanması kamu goumlrevlerinin bir iki yılla sı-nırlanması bunun meslek olmaması Dolayısıyla mes-lekten hacirckim savcı avukat diye bir şey yoktur kurayla atanan yurttaş mahkemelerinin juumlrileri davaları sonuca bağlar Hiccedilbir kamu goumlrevi uumlcret karşılığında yapılmaz Yurttaşların hepsi en buumlyuumlk meclisin doğal uumlyesidir Ayda birkaccedil kere accedilık havada toplanan bu meclis altı bin kişi alabiliyordu

Tragedya Komedya ve Şiir GeleneğiTragedya ve komedya tuumlrleri İOuml 5 yuumlzyıl Atinasının

bir icadıdır dolayısıyla yazarları da Atina yurttaşıdır Bir bayramın parccedilası olarak yapıtlar arasında bir yarışma yapılırdı Bu icadın uumlzerinden henuumlz bir yuumlzyıl geccedilme-mişken tiyatro mimarisiyle bayramıyla birccedilok Yunan kentince benimsenmişti Bu kadar kolay benimsenme-sini sağlayan şey ortak bir toplumsal kuumlltuumlruumln şiir ge-leneğinin varlığı olmalıdır Tragedya en kalabalık yurttaş topluluğunun katıldığı kamusal bir olaydır Zorunlu olmayan temel eğitimin dışında kurumsal bir eğitimin soumlz konusu olmadığı bu duumlnyada tragedya bir eğitim kurumu işlevi uumlstlenmiştir Seyirciler arasında siyasal ya-şamda yeri olmayan kadınlar da bulunur

Tragedyalar koumlkluuml Yunan şiir geleneğinin başlıca ko-nuları olan oumlvguuml bir tanrının kişinin ya da duygunun yuumlceltilmesi ya da yergisini ele almak yerine yeni top-lumsal duumlzendeki değerler ccedilatışmalarının sahnelendiği eserlerdir Bunu da yurttaşların guumlndelik duumlnyası iccedileri-sinde sahnelemez ccedilatışmaları ve accedilmazları mitolojinin yarı tanrı tanrı ve olağanuumlstuuml kişilerinin duumlnyasına taşı-yarak yapar Konuların ccediloğu Troya destan ccedilevriminden alınmadır Soumlylem duumlzeyinde lirik şiir geleneğin buumltuumln oumlğelerini iccedilerir ama bundan başka soumlylem tuumlrlerini de işe katar Bir kere baştan sona sahnede kalan bir koro vardır Koro kaval ezgisi eşliğinde buumlyuumlk koro kıtala-rını ezgiyle seslendirdiğinde dansa benzer salınmalar iccedilerisindedir Kıtalardan oluşan tam koro parccedilalarının her biri diğerinden ayrı son derece karmaşık vezinlerle yazılmış şiirsel parccedilalardır Koro sahnedeki eylemin mi-tos duumlzlemindeki benzerlerini hatırlatarak eylemi daha genel bir duumlzleme şiirle taşır şiirle yorumlarken seyirci-nin yorumunu da youmlnlendirir oyunun başından sonuna kadar sahnede kalır

Koro yeni bir anlatı yapısıdır Koro iccedileriklerini 19 yuumlzyıl romanının 3 kişi anlatıcı sesine yaklaştırabiliriz En az 12 kişilik koronun yanında iki ya da uumlccedil oyuncu vardır Duumlz konuşma parccedilaları az yer tutar bunlar iamb veznindedir ayrıca ağdalı tumturaklı seslendirilen soumly-lem parccedilaları ve duumlete benzetilebilecek hızlı dize dize

ilerleyen konuşmalar vardır Ccedilevirilerinden okurken buumltuumln bu farklı soumlylem tuumlrlerini fark edemeden ccedilağ-daş bir tiyatro yapıtını okur gibi okuruz Uzlaşım ge-reği sahnede şiddet goumlsterilmez sahneler hiccedilbir zaman kapalı mekanlarda geccedilmez oyuncuların yuumlzlerinde bir maske ayaklarında nalınlar vardır Floransarsquoda 16 yuumlz-yılın son yıllarında bir aydın bilgin ccedilevresi -aralarında uumlnluuml goumlkbilimci Galileorsquonun babası da vardır- Yunan tragedyalarında muumlziğin roluumlnuuml keşfedince şehrin duuml-kuumlnuuml sarayda bir sahne yaptırmaya ikna edip Yunan tragedyasından esinlenen ilk eserleri sahneye koydular Bunlar Avruparsquoda ilk opera eseri sayılır onun iccedilin birkaccedil yuumlzyıl boyunca konuları hep Yunan-Roma mitolojisin-den alınmıştır

Aiskhylos (İOuml 525-455) bildiğimiz tragedyayı yarat-mıştır o ikinci oyuncuyu eklemeden oumlnce tragedyada tek oyuncu koroyla etkileşiyordu Kendi mezar yazıtı iccedilin yazdığı şiirinde sadece Perslere karşı Marathon sa-vaşındaki yiğitliğini anmıştır Adlarını bildiğimiz 90 oyunundan Roma ccedilağında okullarda okutulmak uumlzere seccedilildiği iccedilin 7 tanesi buguumlne kalabilmiştir Birbiriyle bağlantılı uumlccedil tragedya kurmak onun buluşudur buna tek oumlrnek eldeki tek uumlccedilleme olan Oresteiarsquosıdır Persler eldeki tragedyalar arasında hem en eskisi hem de tarih-sel bir olayı işleyen tek oumlrnektir ondan sonra değilse de ondan oumlnce yine Pers istilalarını işleyen iki tragedyanın rakibi tarafından yazıldığı biliniyor bunun dışında ya-kın tarihli bir olay tragedya konusu olmamıştır Zincire Vurulmuş Prometheus tragedyasının başından sonuna ka-dar tanrı Prometheus ateşi Zeusrsquotan ccedilalıp insanlara ver-diği iccedilin duumlnyanın bir ucundaki bir dağa zincirlenmiş haldedir onun yanına gelen bir ccedilok tanrıyla konuşma-larını yine en eski tanrılardan oluşan koro izlemektedir Oresteia uumlccedillemesinin ilki olan Agamemnonrsquoda Agamem-non Troya seferinden muzaffer komutan olarak kenti-ne Argosrsquoa Troyalı cariye kacirchin Kassandra ile birlikte doumlnmuumlştuumlr Yıllar oumlnce Troya savaşına giden donanma ruumlzgacircrsız havada kaldığında tanrılar kızı İfigeneiarsquoyı kur-ban etmesini buyurmuştu o da kurban etmişti Kasand-ra yaklaşan cinayeti goumlruumlr soumlyler Agamemnonrsquoun eşi kı-zının oumlcuumlnuuml aldığını soumlyleyerek Agamemnonrsquou oumllduumlruumlr Sunu Taşıyanlarrsquoda anasından babasının oumlcuumlnuuml almak iccedilin suumlrguumlnden doumlnen Orestes kızkardeşi Elektrarsquoyla ba-basının mezarı başında karşılaşır plan yaparlar Orestes anasıyla aşığını oumllduumlruumlr Artık peşinde akraba cinayetle-rinin oumlcuumlnuuml alan korkunccedil oumlccedil tanrıccedilaları vardır Uumlccedilleme-nin sonuncusu Hayırhah Tanrıccedilalarrsquoda oumlccedilten hukuksal duumlzene geccedilişi tartışır bu tragedya demokrasiye daha yeni geccedilmiş Atinarsquoyı yuumlceltir Orestes oumlccedil tanrıccedilalarından kaccedilarak Atinarsquoya sığındığında tanrılardan oluşma bir

41

Batı Edebiyatında Akımlar I

mahkeme Orestesrsquoi yargılar aklar Şairin deyişi tumtu-raklıdır soumlkmesi zor eğretilemeler nadir kelimelerle do-ludur eylemleri betimlemeleri hep alışılmadık oumlğelerle oumlruumllmuumlştuumlr Koro kısımları bazı tragedyaların yarısını oluşturur

Sofoklesrsquoin (496-406) yazmış olduğu 123 tragedya-dan buguumlne kalan 7 tanesi Aiskhylosrsquounkiler gibi Roma ccedilağında okulda okutulmak uumlzere yapılmış bir seccedilimin sonucudur Bir de tamamlanmamış bir satir oyunu kal-mıştır Sofokles de genccedilliğinde Periklesrsquoin astı bir komu-tan olarak bir sefere katılmıştır Otuz kez tragedyaları sahnelenmiş yani yarışmaya katılmıştır yirmi uumlccedil kere ilk uumlccedil dereceye girmiştir Aiskhylosrsquodan daha ccedilok de-recesi vardır Euripides ise beş kere dereceye girmiştir Elegeia şiirleri ile koro uumlzerine de bir eser yazmış olduğu aktarılır Koro ile iki oyuncuya uumlccediluumlncuuml oyuncuyu ekle-miş karşılıklı konuşmaları karmaşıklaştırıp lirik parccedila-lar yerine konuşmaları dramatik ifadenin asal taşıyıcısı kılmıştır Koro onda eyleme katılmaz eylemin etkisini arttıran tanık konumundadır Aiskhylosrsquoun tek bir izlek uumlzerine bağlantılı uumlccedilluuml doumlrtluuml oyunlar yazmasına karşın tek bir karakter ccedilevresinde hızla değişen olay oumlrguumlsuumlyle birbirinden bağımsız oyunlar tasarlamıştır Kişileri yıkı-ma davet ccedilıkaran bir katılıkla davranır Dili destan rengi taşır accedilık seccediliktir Aiskhylosrsquoda yer yer rastlanan ccediloumlzuumll-mesi zor imgelere tumturaklı ifadelere rastlanmaz Kesin olmamakla birlikte yazılış sırasına goumlre tragedyalarına kı-saca değinelim Aias Troyarsquoyı kuşatan bahadırlardan biri-sidir oumllmuumlş kuzeni Akhilleusrsquoun silahları kendisine değil Odysseusrsquoa verilmesi uumlzerine sonu intiharına varan derin uumlzuumlntuumlsuumlnuuml konu edinir intihar etmiş kişinin goumlmuumlluumlp goumlmuumllmeyeceği tartışmasıyla Odysseusrsquoun onu goumlmme-siyle sona erer Burada oumlrtuumlk olarak tartışılan yıkım geti-ren yanılgının ne olduğudur Elektra Aiskhylosrsquoun Sunu Taşıyıcılar tragedyasıyla aynı izleğe sahiptir Troyarsquodan geri doumlnen Sparta kralı Agamemnonrsquou oumllduumlrmuumlş olan anası ile aşığından oumlccedil almak uumlzere Elektra ile Orestesrsquoin birbirinden habersiz şehre doumlnuumlşleri Filoktetes Troya seferi yolunda ayağındaki bir yara yuumlzuumlnden yakındaki Limni adasında terk edileli yıllar olmuştur Olay oumlrguumlsuuml kuşatmada onun uumlnluuml oku yayı gerektiğinden onu ikna etmek uumlzere adaya giden Odysseus ile Neoptolemosrsquoun ccedilabaları uumlzerine oumlruumllmuumlştuumlr Trakhis Kadınları adını ko-royu oluşturan kadınlardan alır baş kişileri Herakles ile karısı Deianeirarsquodır Yarı tanrı Herakles (Herkuumll) uumlnluuml 12 işini başarmıştır eşi konağında onu beklemektedir Tragedyanın ana eylemi sadakatsizliğine karşın eşini aşk iksiriyle kendine bağlamak isteyen karısının bilmeden kocasını zehirlemesidir Burada da oumlrtuumlk soru yıkımı getiren nedenlerin ne olduğu sorusudur

Antigone Kral Oidipius Oidipius Kolonosrsquota traged-yaları Atinarsquonın kuzeyindeki Thebai soumlylencelerini iş-ler ilkiyle sonuncusunun arasında otuz yıl vardır Kral Oidipiusrsquoda Oidipus babasını oumllduumlruumlp anasıyla evlene-ceği yolundaki Delfoi ocağının kehanetini oumlğrendiğinde yazgısından kaccedilmak iccedilin şehri terk eder uumlccedil yol ağzında rastladığı bir adamı oumllduumlruumlr Thebai kentine gelir şeh-re musallat olmuş canavar Sfenksrsquoin oumlnce tek sonra iki sonra uumlccedil bacaklı yaratık nedir bilmecesini ccediloumlzuumlp dul kraliccedileyle kentin egemeni olur Bir oumlnceki kral Laiosrsquoun cinayetini soruşturmaya başlar Nefes kesici bir ritimle adım adım uumlccedilyol ağzında oumllduumlrduumlğuuml kişinin asıl baba-sı olduğunu oumlğrenir eşi de anasıdır Anası intihar eder Oidipus goumlzlerini koumlr eder kızlarını alıp şehirden ayrılır Freud 20 yuumlzyıl başında bu tragedyadan insanın ruh-sal gelişiminde zorunlu bir evreyi Oidipus kompleksi adıyla bulguladığını iddia etti Aristoteles Poetika adlı yapıtından tragedya kuramını geliştirirken hep bu yapıt-tan oumlrnek verir Gerccedilekten de soluk kesici ustalıkla ko-tarılmış bir olay oumlrguumlsuuml vardır Tek bir Yunan tragedyası okuyacak olsak bunu okumak yeter Oidipius Kolonosrsquota Sofoklesrsquoin son tragedyasıdır kızı Antigone yaşlı koumlr Oidipusrsquola Atinarsquonın bucağı Kolonosrsquoa -Sofoklesrsquoin do-ğum yeri- sığınırlar orada oumlluumlr aldıkları haberlere goumlre oğulları Eteokles ile Polyneikesrsquoin ccedilekişmesi başlamıştır Trajik olmamakla birlikte goumlrkemli bir yapıttır

Antigone Aiskhylosrsquoun Yediler Thebairsquoye Karşı traged-yasından bildiğimiz tahtı ele geccedilirmek uumlzere Polyneikesrsquoin Argoslu yedilerle Thebairsquoyi kuşatması sırasında kenti sa-vunan kardeşi Eteoklesrsquole birbirlerini oumllduumlrmeleri uumlzeri-ne amcaları kral Kreonrsquoun Polyneikesrsquoi hain ilan ederek goumlmuumllmesini yasaklamasına karşılık Antigonersquonin kar-deşi uğruna oumlluumlm cezasını goumlze alarak bu buyruğa karşı gelmesinin oumlykuumlsuumlduumlr Hem aile iccedili hem de siyasal bo-yutu olan bu ccedilatışmada Antigone tutuklanır Kreon onu salmayı duumlşuumlnduumlğuumlnde iş işten geccedilmiş Antigone intihar etmiştir Onun ardından Kreonrsquoun oğlu olan nişanlısı da intihar edecektir tek oğlunu kaybeden anası da Baş kişi-si kadın olan eldeki tek tragedyadır Antigone romantik-lerden beri ccedilok fazla sahnelenen tragedyalardandır

Sofokles Antigone tragedyasının usta sanatccedilı-ların yorumuyla radyo tiyatrosu httpstin-yurlcomjtwt6fl

internet

42

Yunan ve Latin Edebiyatı

Oumlte yandan İOuml 5 yuumlzyılda tragedyaların altın ccedila-ğında lirik şiir geleneği soumlnmeye başlamıştır İOuml 4 yuumlz-yıla gelindiğinde dikkate değer diyebileceğimiz bir şair bulunmaz Koro liriği ise ele alacağımız parlak son iki temsilcisi Bakkylides ile Pindarosrsquoun yuumlzyıl ortasında oumlluumlmlerinden sonra artık yazılamayacaktır bunun bir ccedilok olası nedeni arasında şimdilik tragedyanın baskın-lığını belirtmekle yetinelim Tragedya buumltuumln şiir gelene-ğini kendine katmıştır Bakkylides Pindaros gibi İOuml 6 yuumlzyılın son ccedileyreğinde doğdu İOuml 5 yuumlzyıl ortasında oumllduuml Pindaros ise bir on-on beş yıl daha yaşadı Buumltuumln Eski Ccedilağ yazarları şairlerinde olduğu gibi yaşam oumlykuumlle-ri ccedilok sonraları kaleme alınan dolaylı tanıklıklardan ge-lir İkisi de Pers savaşlarını 490-480 yıllarını yaşadı İkisi de en yetkin tragedya şairleriyle ccedilağdaştırlar Bu ccedilağda tiranlık duumlşuumlşte olsa da davet uumlzerine Kuzey Afrikarsquodan Sicilyarsquoya Kuzey Yunanistanrsquoa gezgin hayatı suumlrduumller Ccediluumlnkuuml şiirlerini sipariş uumlzerine ccedilağın aristokratlarına siyasetin seccedilkinleri iccedilin yazıyorlardı İkisi de benzer oumlrgelerle (motif ) deyiş oumlzellikleriyle tragedya dilinden oumlduumlnccedil aldıklarıyla eski aristokrasinin değerlerini dile ge-tirdiler Pindaros ccedilok daha felsefi hem de gelenekccedili bir bakış geliştirdi Eski dinsel goumlruumlşuumln aksine onda tanrılar insanlara oumlzguuml olumsuz eylemlerde asla bulunmazlar İs-kenderiye ccedilağının saptadığı dokuz lirik şair iccedilerisinde bu ikisi en ccedilok tuumlrde şiir yazmışlardır Bakkylides 9 tuumlrde Pindaros 10 tuumlrde bunların hepsi de koro şiiri tuumlrleridir

Tragedyanın son buumlyuumlk temsilcisi Euripides (İOuml 484-406) 90rsquoı aşkın tragedya yazdı sadece doumlrt kere birincilik kazandı Oysa yaşamında da sonrasında da ccedilok popuumller bir şairdi Oumlyle ki komedya şairi Aristofa-nes en az uumlccedil oyununda onu guumlluumlnccedil etki yaratma uumlzere oyun kişisi olarak seccedilmiştir onu herkes gibi aşırı ente-lektuumlel yıkıcı kitabicirc buluyordu Sicilya seferinde tutsak duumlşen yurttaşların zorla ccedilalıştırıldıkları taş ocaklarında Euripidesrsquoten koro parccedilaları soumlylemeleri sayesinde daha iyi tutsaklık koşullarına kavuştukları anlatılır

Euripides Orestes tragedyasından İOuml 408 koro parccedilası bu en eski Yunan muumlziği oumlrne-ğidir httpstinyurlcomjdwq9ks Aydınrsquoda bulunmuş İOuml 2 yuumlzyıldan notalı bir mezar yazıtının seslendirilmesi httpstinyurlcomn4d4p5x

internet

Euripidesrsquoin Roma ccedilağında okul iccedilin seccedililen traged-yaları sayıca daha fazlaydı ayrıca aktarılanlarla birlikte 17 tane tragedyası buguumlne kaldı Diğer iki şairin aksi-ne kamu yaşamına karışmadığı anlaşılmaktadır Oumlzel kuumltuumlphanesi vardı doumlnemin goumlzde oumlğretmenleri olan sofistlerle arkadaştı onlara oumlzguuml iki karşıt goumlruumlşuumln tar-tışılmasına yapıtlarında sıkccedila rastlarız Tuumlruumln iccedileriğinde ve biccediliminde ccedilağdaş duyarlığa yakın gelen birccedilok yenilik yaptı Tragedyalarının yarısının adlarını taşıyan kadın-lar baş kahramandır diğerlerinde de kadınlar ağırlıklı yer tutar Geleneksel değerlere bağlı değildir mitolojik ccedilerccedileveye sıradan insanı yerleştirir insanın iccedil duumlnyası-nı eylemini guumlduumlleyen şeyleri anlamaya anlatmaya ccedilalışmıştır Savaştan nefret eder hayatının buumlyuumlk bouml-luumlmuuml Peloponnesos Savaşı altında geccedilmiştir Son eser-lerinden İon şaşırtıcıdır ccediluumlnkuuml bunda tragedyaya oumlzguuml kaccedilınılmaz ccedilatışma yıkım oumlluumlmuumln yokluğu bir yana nerdeyse bir yanlışlıklar komedyasıdır orta komedyayı etkilemiş olmalıdır Bu tuumlr bir tragedyanın yazılabil-miş olması ccedilok daha geniş bir kuumlltuumlrel doumlnuumlşuumlme işa-ret eder Ondan sonra İOuml 4 yuumlzyılda tragedya yazılsa da dikkate değer eser verilmemiştir Bunun anlamını Platonrsquoa değinirken ele alalım İlk eserlerinde (Medea Hippolytus) tutkulu arzuya kapılan kadınların getirdiği yıkımları işledi Medearsquonın konusu aşkı uğruna yurdu-nu ailesini terk eden Medearsquonın yeni yurdunda genccedil bir kadın iccedilin terkedilmesi uumlzerine eski aşığından oumlccedil almak iccedilin ondan olma ccedilocuğunu oumllduumlrmesidir Hippolytusrsquota ise konu uumlvey anasının aşkına karşılık vermeyen Hippolytosrsquoun uumlvey anasının iftirası sonucu yıkımıdır Goumlrkemli Hekabersquode Troya kralı Priamosrsquoun dul eşi He-kabe son oğlu da elinden alınınca bunun oumlcuumlnuuml almaya youmlnelir En uumlnluuml eseri Helenarsquoda aslında Troya savaşının ccedilıkmasına yol accedilan Helenarsquonın tayfıdır savaş suumlresince kendisi aslında tanrı Hermesrsquoin goumltuumlrduumlğuuml Mısırrsquodadır Cicerorsquonun deyişiyle burada Homerosrsquounki değil tarihin babası olan Herodotosrsquoun andığı mythos izlenir Son doumlnem yapıtları (Orestes Fenikeli Kadınlar Bakkhalar) trajik bir umutsuzluk taşır Bakkhalar ilk defa Makedon sarayında sahnelenmiştir eldeki buumltuumln tragedyalar iccedileri-sinde tanrı Dionysosrsquoa ilişkin olan tek yapıt budur De-ğişmelerin tanrısı oumlluumlmluuml anasının doğum yeri Thebairsquoe kabul edilmemesi sonucunda getirdiği yıkımlar ccedilılgın-lıklarla resmedilmiştir

Aristoteles Poetika adlı incelemesinde tragedyanın andığımız uumlccedil şairin ilkiyle sanat biccedilimine kavuşup ikin-cisiyle olgunlaşıp sonuncusuyla duumlşuumlşe geccediltiğini belirtir Oumlte yandan ccedilağdaş duyarlıklara en yakın olanı sonun-cusudur Tarihsel accedilıdan da İskenderiye ve Roma ccedilağın-

43

Batı Edebiyatında Akımlar I

da Euripides en goumlzde tragedya şairidir Romalı filozof Senecarsquonın beş yuumlz yıl sonra onun yapıtlarını uyarlaması tragedyanın Roumlnesansrsquota yeniden doğuşunun arkasında-ki modeldir Roumlnesans Fransız ve İngiliz tiyatrosundan itibaren Avrupa edebiyatının başka şiir tuumlrlerinde de 19 yuumlzyıla kadar etkisi suumlren diğer iki şair değil Euripides olmuştur

Artık komedyaya geccedilebiliriz Atinarsquoda kurumlaşma-sından oumlnce Sicilyarsquoda Peloponnesosrsquoda bir takım guuml-luumlnccedil meddahımsı oyunların yazılıp oynandığını vazo resimlerinden biliyoruz ama bunlarda o 24 kişilik ka-labalık koro oumlğesi bulunmaz Atinarsquoda İOuml 5 yuumlzyıl ba-şında beş komedyanın yarıştığı goumlsteri sadece tragedya yarışmaları iccedilerisinde yer alıyordu yuumlzyılın ikinci yarı-sında ise sadece komedyalar iccedilin kışın ayrı bir yerde -ne-resi bilinemiyor- başlı başına bir bayram oluşturuldu Komedya yarışmaları İOuml 2 yuumlzyıla kadar suumlrduumlruumllduuml Oyuncu sayısı uumlccediltuumlr tragedyadaki gibi nalın giyer mas-ke takarlar Eski komedyanın boumlluumlmleri şoumlyledir Oumlnde-yişte başoyuncu parlak bir fikirle olay oumlrguumlsuumlnuuml başlatır olay oumlrguumlsuuml tragedyaya oranla gevşek dokuludur Sonra goumlsterişli giysileriyle maskeleriyle koronun sahneye gi-rişi gelir ardından baştaki parlak fikri destekleyen kişi ile her zaman kaybedecek olan hasmın guumllduumlruumlcuuml alış-verişi Eski komedyaya oumlzguuml olan parabasis kesiminde koro şairin sesine buumlruumlnuumlp oumlne ccedilıkar doğrudan seyirciye seslenerek oyun yanılsaması kesintiye uğratır koro şai-rin sesi olarak yazarlığı vs hakkında iccedilini doumlker bunu bir konuşmayla bir şiirle yapar Aynı komedyada birden ccedilok parabasise de rastlanabilir yeni komedyada koronun ortadan kalkmasına koşut olarak bu kesim de ortadan kalkar Aristofanesrsquote bu geccedilişe tanık oluyoruz Episodosrsquota tekrar o parlak fikrin uygulamasına doumlnuuml-luumlr Ccedilıkış boumlluumlmuuml Dionysosrsquoa seslenen hep bir şenlikle şoumllenle tamamlanan mutlu sondur Aşağı yukarı 1000 kadar eser adı ile duumlzinelerce şair adı bilsek de aşağıda anacağımız bir avuccedil oumlrnek var elimizde

Eski komedyalardan yalnızca Aristofanesrsquoe ait on bir tanesi elimizdedir Aristofanes (İOuml 450-385) kırk tane komedya yazmış hemen hepsi de Peloponnesos sava-şı sırasında yazılmıştır Bunlarda bıktırıcı savaş yanlısı demagog (Yunanca halkı guumlden demektir) oumlnderleri kıyasıya eleştirmiştir Kazandıkları oumlduumlllere bakarak yaşarken başka iki şairin komedyalarının onunkilerden daha ccedilok tutulduğunu soumlyleyebiliriz Bunun nedeni be-ğenisi daha incelmiş eğitimli seyirciye hitap etmesi olsa gerek Platon Şoumllenrsquode onu komedya tuumlruumlnuumln oumlrneği sayar Agathonrsquou da tragedya temsilcisi olarak sahneye ccedilıkartır Bir seferinde kendi adı yanı sıra takma bir adla da ikinci bir eseriyle katıldığı yarışmada ilk iki oumlduumlluuml

almıştır Komedyaları dikkat ccedilekici bir uumlslup yelpazesine sahiptir soumlylev hukuk lirik şiir tragedya soumlylemlerini kolaylıkla yankılar Komedyasının hem yergici hem de lirik olduğunu soumlylemek az gelir Hırccedilın oumlfkeyle yuumlkluuml alay ve soumlvguumllerle dolup taşan ders veren hem guumlccedilluumlle-rin hem de halkın tuumlm kusurlarını yuumlzlerine ccedilarpabilen en bayağı pisliğe bulanan bu komedya muumlstehcenlikten hoşlanır bunu şiirle taccedillandırır Baş kişileri genellikle duumlruumlst saf ccediliftccedililerdendir Koumlmuumlrcuumller Atlılar Bulutlar Eşek Arıları Kuşlar eserlerinden birkaccedilıdır

Yeni komedyanın eldeki eksiksiz tek oumlrneği Menandrosrsquoun (İOuml 34241 ndash c 290) Tuumlrkccedileye Huysuz Adam diye ccedilevrilmiş oyunudur Eski Ccedilağda kimileri onu ccedilok buumlyuumlk şair saysa Aristofanesrsquoten uumlstuumln tutsa da bu yapıt Aristofanes duumlzeyinde değildir Bu oyunu 20 yuumlzyıl ortalarında Mısırrsquoda bulunmuş bir papiruumlse borccedilluyuz yapıtları Orta Ccedilağda yitip gitmişti Yuumlzuuml aşkın komedyasından yuumlzlerce kırıntı yanında Latince uyarlamalarından da tanıyoruz onu Amcasının 200rsquouuml aşkın komedya yazdığı aktarılır Guumlluumlnccedil olmaktan ccedilok guumlluumlmseticidir oyunları ilgiyi taze tutan hep bir dedek-tiflik oumlykuumlsuuml bulmacası vardır bu bulmaca saklanmış bir kimliğin accedilığa vurulmasına dayanır Artık siyasal hicve yer yoktur guumlndelik hane hayatı duumlzenbaz uşağı huysuz babası aşık evlatların karşısına ccedilıkan engelleri aşmalarıyla odak değişmiştir Roma tiyatrosunu başlatan yazarlar tarafından Latinceye uyarlanan Aristofanesrsquoin eski komedyası değil bu yeni komedya olmuştur Latin-ce bu yapıtlar aracılığıyla da Avrupa edebiyatında Orta Ccedilağ sonrası ortaya ccedilıkan tiyatro yazarlığını dolaylı ola-rak etkilemiştir

Duumlzyazı Tuumlrleri ve FelsefeKlasik ccedilağın ilk yarısında sadece doğa incelemele-

ri yapan duumlşuumlnuumlrler doumlnemi kapanmış Hippokrates okulunun bilimsel tıp anlayışı ortaya ccedilıkmıştır Aslında nedensellik duumlşuumlncesini ilk defa doğa duumlşuumlnuumlrlerinde değil tıp metinlerinde goumlruumlyoruz Bu araştırmacılar youmln-temlerinde iddialıdırlar tıbbın hakikate erişmekte duuml-şuumlnuumlrlerden doğa araştırmacılarından daha sağlam bir youmlntem sunduğunu belirtirler Yuumlzyıl ortalarında tarih yazımı ortaya ccedilıkar aynı sıralarda lirik şiirin de doumlnemi kapanmıştır sahneyi Atina icadı olan tragedya ile ko-medya doldurmuştur Anaxagoras (İOuml 510-428) aslen İyonyalı olup Atinarsquoya İyon bilimini getirmiştir Guumlneş tutulması goumlkkuşağı gibi goumlk olaylarına accedilıklama getir-di Evrende her şeyin karışım halinde olduğunu bir tek lsquolsquousrsquorsquoun karışımlara girmeyip kendi başına her şeyi duuml-zenlediğini oumlne suumlrduumlğuuml sayfası buguumlne kaldı Periklesrsquoin

44

Yunan ve Latin Edebiyatı

ccedilevresindendi aslında dolaylı olarak Periklesrsquoe youmlnelik olduğu duumlşuumlnuumllen kutsal şeylere saygısızlık succedillamasıyla mahkemeye verilince yargılanmaktansa Lapsekirsquoye kaccedil-mıştır benzeri bir dava uumlnluuml Sokrates davasıdır

Bodrumlu olup Atinarsquoda yaşamış olan Herodotos (İOuml 484ndash 425) daha oumlnce araştırma anlamına gelen historia soumlzcuumlğuumlne tarih araştırması anlamını vermiştir eksiksiz kalan kitabının adı budur Cicero onu boşuna lsquolsquotarihin babasırsquo rsquodiye nitelendirmemiştir ondan oumlnce ge-len Ege Marmara kıyılarından beş tane yazarın bunlara logografos yani logos duumlzyazı yazarı deniyordu kentleri-nin mitolojisini kurucu ataları basit dille anlattıkları bilinir Herodotos Perslerin Yunanelirsquone seferlerini Ma-rathon gibi uumlnluuml savaşlarını anlatmaya geccedilmeden oumlnce o guumlne dek goumlruumllmedik buumlyuumlkluumlkte bir imparatorluk ku-ran Perslerin sefer ettiği kendine kattığı boumllgelerin halk-larını toumlrelerini anlatır Savaş anlatısının ardında Troya destanlarının sağladığı model vardır Eski Mısır Babil uygarlıkları hakkında 19 yuumlzyılda bu diller ccediloumlzuumllmeye başlanana kadar neredeyse tek bilgi kaynağı idi Farklı toumlreleri yerel hikayeleri hikacircye anlatmanın tadını ccedilıkara ccedilıkara anlatır ccediloğu kez bir yargıda bulunmaz işittikle-rime goumlre der bana inanılmaz gelse de der konuşur-casına anlatır Dor kentinden gelse de konuşma diline yakın İyon ağzıyla yazmıştır Yazgı anlayışı tragedyalara yakındır eskilerin bir hatasından başlayıp kuşaklar bo-yunca suumlren yazgı Soumlzden hikayelerden beslenen bu rengarenk tarih yazımının takipccedilisi ccedilıkmamıştır Atinalı Thukididesrsquoin koyduğu yeni bir tarihccedililik anlayışı uumlslu-buyla birlikte gelenek oluşturmuştur

Tek bir eser yazmış olan Atinalı Thukydides (İOuml 460-400) yeni bir duumlzyazı standardı geliştirmiştir Ola-ğanuumlstuuml billursu kesinlikteki yazısı yan cuumlmlecik iccedilinde yan cuumlmleciklerle ilerler Herodotosrsquotan bir kuşak sonra ulaşılan bu duumlzyazı iccedileriğiyle de biccedilemiyle de bilimsel nesnelliğiyle de kusursuzdur Oumlykuumllemesine serpiştirdiği soumlylevler o sıralarda ortaya ccedilıkmış olan soumlylev sanatının seccedilkin oumlrnekleridir Bu soumlylevlerin en seccedilkini ise Atina siyasetine on yıllarca youmln vermiş olan Periklesrsquoin Atinalı bir sınır ccedilatışmasında duumlşen askerler iccedilin verdiği ikin-ci boumlluumlmdeki ikinci ldquoCenaze Soumlylevirdquodir Bu duumlnyanın siyasal yapısı gereği resmi tarih anlatısı yoktu tarihi ya-zanlar yurttaşlar arasından ccedilıkardı

İlk defa tıp metinlerinde bir olayın yakın kaynağı ile doğrudan nedeni arasındaki ayrımı belirmiştir Bu neden anlayışına yakın bir anlayışı Thukididesrsquoin tarihccedililiğinde bulabiliriz Neden duumlşuumlncesinin kaynağında uygulan-masında ilk bilimsel tıp okulunu kuran İstankoumly adalı Hippokratesrsquoin (İOuml 460-370) yazılarını buluyoruz He-kimlerin gerccedilekten piri olan Hippokrates kuramlarıyla

uygulamalarıyla kuşkusuz en buumlyuumlk hekimdir Kuumllliya-tının 70 eseri korunmuştur 8rsquoi onun elinden ccedilıkmadır Eserler iccedilinde klinik notlar dersler felsefi denemeler bu-lunur Yazı toplamının en uumlnluuml parccedilası buguumln duumlnyada buumltuumln hekimlerin mesleğe adım attıklarında iccediltiği antta dile gelen meslek etiği andıdır Roma imparatorunun hekimi Bergamalı Galenos beş yuumlz yıl sonra bu kuumllliyatı accedilıklayan eserleri yanı sıra felsefi metinler de yazmıştır Bu metinler ve Orta Ccedilağda İbni Sinarsquonın onlar uumlzerine accedilıklamaları kendi eserleriyle birlikte 17 yuumlzyıla kadar Avruparsquoda ve Muumlsluumlman duumlnyasında tıp oumlğretimini oluş-turmuştur

Atinalı Xenophon (İOuml430 ndash 354) tatlı accedilık dille metinler yazdı onun iccedilin Yunanca oumlğretiminde ilk onun metinleri okunur Buumltuumln yapıtları buguumlne ulaşmıştır Tarih yazarlığında Thukydidesrsquoe hayrandır ancak elbet-te Thukydides ayarında değildir Yirmili yaşlarındayken Sokratesrsquoin oumlluumlmuumlne kadar ccedilevresinde bulunmuştur onun anısını canlı tutmak iccedilin birccedilok kitap yazmıştır Bunlarda elbette yaşıtı Platonrsquoun kitaplarındaki duumlşuumlnce derinliğini ccedileşitliliğini aramak doğru olmaz

Sofistler ile SokratesKlasik ccedilağın ilk doumlneminde eleştirel duumlşuumlncede so-

fist lsquolsquobilgicirsquo rsquodenen gezgin oumlğretmenler tarafından bir buumlyuumlk atılım yapıldı Bu kişilerin hepsi de ccedileşitli Yunan kentlerinden gelip yıldızı parlayan Atinarsquoda ders veriyor-du doğum tarihleri İOuml 490-460 arasıdır yani Sokrates ile aynı kuşaktandırlar Bilge (sofos) koumlkuumlnden tuumlreme soumlzcuumlk belli bir işin bilgilisi bilgesi anlamına geliyordu ldquobilgicirdquo diye ccedilevrilmiştir Herhangi bir oumlrguumln eğitimin bulunmadığı Yunan duumlnyasında siyasal hayatta yuumlk-selmek isteyen genccediller soumlylev sanatı dersleri alırlardı lsquolsquoErdemirsquorsquo oumlğrettiklerini oumlne suumlrduumlkleri dersleri paralıy-dı Erdem buguumlnkuuml anlamından biraz farklıdır uumlstuumln-luumlk yetkinlik anlamları taşır Bir diğer ortak oumlzellikleri de retorik belacircgat alanında uzmanlaşmış olmalarıydı Bununla birlikte oumlrneğin Hippias gibileri ccedilok ccedileşit-li alanlarda ccedilalışmalar da yuumlruumltmuumlşlerdir Sadece doğa araştırmaları yapan ilk filozofların aksine etik ile siya-sal duumlşuumlnce alanlarını duumlşuumlnce konusu yaptılar Ccedileşitli değerleri fikirleri kurumları doğal mı yapısal mı yok-sa insanların toumlrelerine kurumlarına kabullerine bağ-lı olarak mı anlamak gerektiği soruları duumlşuumlncelerinde merkezi bir yer tutar Oumlrneğin Antifon bu ikiliği ada-lete uyguladı yasaların ccediloğu kez doğayla uyum iccedilinde olmadığını oumlne suumlrduuml Dille gerccedileklik arasındaki ilişkiyi duumlşuumlnmeye ccedilalıştılar aynı akıl yuumlruumltmenin tersinin de aynı ikna edicilikte yapılabileceğini goumlstermeye ccedilalışa-rak insan işlerinde goumlrecelik fikrine vardılar Platonrsquoun

45

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sokratesrsquoin ağzından suumlrekli eleştirdiği ise soumlylemleri-nin bilgisel temel doğruluk oumllccediluumltuuml yerine ikna ediciliği amaccedillamasıydı En yaşlıları olan Protagorasrsquoın ldquoinsan her şeyin oumllccediluumlsuumlduumlrrdquo duumlsturu duumlnya goumlruumlşlerini oumlzet-ler Protagoras ldquozayıf akıl yuumlruumltmeyi daha guumlccedilluuml kıl-makrdquo becerisini oumlğretiyordu bunu belagat ccedilalışmaları ccedilerccedilevesinde anlamamız gerekiyor Protagoras Perikles zamanında Atinarsquonın Guumlney İtalyarsquoda kurduğu koloni-nin anayasasını yazmıştır Hippias dilbilgisi goumlkbilim tarih matematik şiir muumlzik resim heykel uumlzerine in-celemeler yapmıştır Gorgias ile Prodikos gibi o da ken-tinin elccedilisi olarak Atinarsquoya gelmiştir Antifon ise doğa-nın yapıları ile insana oumlzguuml olan buguumln kuumlltuumlrel tarihsel olan şeyleri karşıtlık iccedilinde duumlşuumlnduuml Hakikat Uumlzerine adlı metninde ilk defa insanlar arasında eşitliği savun-du Sicilyalı Gorgiasrsquoın Atina halk meclisinde verdiği soumlylev dinleyenleri alışılmadık simetrik soumlz kuumlmeleriyle adamakıllı etkilemiştir Atinarsquoda yeni bir soumlz tekniği olan retorik yani hitabet kuramı uumlzerine duumlşuumlnme o zaman başladı Platonrsquoun diyaloglarının neredeyse uumlccedilte biri bu oumlğretmenlerle Sokratesrsquoin eleştirel tartışmalarından olu-şur bu diyalogların ccediloğu yukarda andığımız duumlşuumlnuumlr oumlğretmenlerin adlarını taşır Sofistlerle bilgicilerle ilgili olumsuz imge Platonrsquodan kaynaklanır Arapccedila safsata Yunanca sofisma kelimesinden tuumlremiştir Platon ilk douml-nem diyaloglarında onların oumlğrettiklerini iddia ettikleri değerlerin temeli konusunda bir bilgileri olmadıklarını savunan Sokratesrsquole onları tartıştırır

Sokrates İOuml 399 yılında Atina mahkemesi tara-fından oumlluumlme mahkucircm edilmeseydi herhalde onu 423 yılında yazılan Aristofanesrsquoin Bulutlar komedyasında sofistlerin temsilcisi olarak resmedildiği gibi safsata ya-parak goumlkteki yeraltındaki şeyleri para karşılığında oumlğ-reten sofistlerden birisi diye tanıyacaktık Sokrates hiccedil yazmadı sohbet adamıydı 70 yaşındaki oumlluumlmuuml dinle-yicileri arasında olağanuumlstuuml bir sarsıntı yarattı Onun anısını duumlşuumlnceyle yaşatmak iccedilin sohbetlerine katılanlar Sokratesccedilil diyaloglarda onu konuşturdular Xenofonrsquola Platonrsquounkiler hariccedil Platonrsquodan oumlnce sekiz kadar oumlğren-cisinin yazdıklarından buguumlne gelebilen kırıntı bile kal-madı İOuml 404 yılında kısa suumlreli bir oligarşi yanlısı youmlne-tim zorla demokrasiyi ortadan kaldırdı bunlar arasında Sokratesrsquoi dinleyen genccediller de vardı gerccedili o guumlndelik siyasette herhangi bir var olan akıma yakın değildi Bu ortamda mahkemesi yapıldı genccedilleri zehirlemek şehrin tanrılarına inanmamak succedillamasıyla mahkemeye verildi usul gereği kendisine ceza biccedilmek yerine onurlandırıcı bir oumlduumll seccedilti bunun uumlzerine yapılan ikinci oylamada yuumlzlerce kişilik yurttaş juumlrisi az bir farkla baldıran zehri iccedilerek oumlluumlm cezasına ccedilarptırdı

Meraklısına Platonrsquoun Sokratesrsquoin Savunması httpsyadiski9yh8uKngy7Hh5

internet

Sokrates Platonrsquoun ilk doumlnem diyaloglarından bil-diğimiz uumlzere bir konuyu bildiğini iddia edenlerle ya da o konunun uzmanı olması gerekenlerle sohbetlerinde ldquonedirrdquo sorusuyla dostluk iyi adalet erdem gibi değer-lerin aslında ne olduğunu sorgulama youmlntemi geliştir-mişti Sorular daha kuumlccediluumlk sorulara boumlluumlnuumlp bunlarda ccedileşitli accedilmazlar saptanıp belirli bir tanıma ulaşılmasa da bildiğini iddia edenlerin aslında o şeyin bilgisel teme-linden habersiz olduğu accedilığa ccedilıkıyordu buumltuumln bir akıl yuumlruumltmesi yerleşik değerlerin sorgulanmasına youmlnelikti Kendisi oumlğretmen olmadığını kendisinin de bilmediği-ni soumlyluumlyordu uumlnluuml ironisi (Yun eironia) budur Bu sor-gulama youmlntemini ccedilevresindeki genccediller daha buumlyuumlklere uygulayınca doğal olarak bundan kimileri otoritesinin sarsıldığını duumlşuumlnerek rahatsız olmuş olmalı Sokrates değerler konusunda yeni goumlruumlşlere varmıştı Erdem bil-gidir haksızlık etmektense haksızlığa uğramak yeğdir sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez gibi O da ardından gelenler gibi kimliğin bir kent yurttaşlığıyla sınırlanamayacağı bir evren yurttaşlığı (Yun kosmopoli-tes) fikrine varmıştı

Sokratesrsquoin oumlluumlmuuml aynı sıralardaki Yunan kuumlltuuml-ruumlnuumln uğradığı bir doumlnuumlşuumlmle aynı sıralara rastlar Bu doumlnuumlşuumlm soumlzluuml kuumlltuumlruumln kalıplarıyla uumlretilen uumlruumlnlerin tragedya koro şiiri gibi tuumlrlerin sona erip ağırlıklı olarak yazılı kuumlltuumlre geccedililmesiyle tanımlanır

Platon ile AristotelesAlfred North Whitehead ldquoBuumltuumln Batı felsefesi

Platonrsquoa duumlşuumllen dipnotlardırrdquo derken haklıdır Pla-ton (İOuml 329-347) Sokrates oumllduumlğuumlnde 31 yaşındaydı seyahate ccedilıktı aşağı yukarı 40 yaşında Atinarsquoya doumlnuumlp Akademia adında bir araştırma kurumu kurdu Kapı-sının uumlzerinde lsquoGeometri bilmeyen giremezrsquo yazılıydı Bu Batı geleneğindeki ilk yuumlksek oumlğretim kurumudur Akademisirsquonin Hıristiyan Roma imparatoru tarafından kapatıldığı yıl olan İS 529 simgesel olarak Yunan-Ro-ma antik ccedilağının sonu sayılır O ve oumlğrencisi Aristoteles Batırsquonın yaptığı felsefe ve bilimi 17 yuumlzyıla kadar be-lirledi

Platonrsquou burada felsefede ortaya attığı sorunlar accedilı-sından değil duumlzyazı geleneği accedilısından ele alıyoruz oumlğ-

46

Yunan ve Latin Edebiyatı

rencisi Aristotelesrsquoi de Buguumlne eserleri eksiksiz erişmiş birkaccedil filozoftan birisidir Sokratesrsquoin Savunması dışın-daki 35 eseri diyalog biccedilimindedir Bunlar kuşkusuz aynı zamanda sanat eseridir burada sadece duumlşuumlnceler serim-lenmez buumltuumln ileri geri gidişlerle duygularla birlikte konuşmacılar sahnelenir yarattığı beklenti ince mizah anıştırmalar imalar karakterlerin konuşma iccedilinde ccedilizil-mesi onları edebiyata yaklaştırır Hiccedil felsefe okumamış biri bile terimlerin yer almadığı bu soumlylemden edebiyata benzer zevk de alır ancak akıl yuumlruumltmeleri izleyebilmek oumlzel bir dikkat gerektirir Oumlrneğin aşkı konu edindiği Şoumllen diyalogunu felsefeyle hiccedil ilgilenmemiş biri okusa derinden sarsıcı bir okuma duumlşuumlnce edebiyat deneyimi yaşayacaktır Aristoteles Poetika incelemesinde edebiyat tuumlrlerini oumlykuumlnme kuramı ccedilerccedilevesinde tartışırken uumlccedil tuumlr saptar şiir aracılığıyla oumlykuumlnme (tragedya komed-ya lirik şiir vs) duumlzyazıyla oumlykuumlnme bir de Platonrsquounki gibi hem şiirsel hem de duumlz oumlykuumlnmeyi kullanan tuumlrler Sicilyarsquoda doğan Mimos tuumlruumlnde konuşmalarla verilen guumlndelik hayat portreleri zaten bir oumlrnekti

Platonrsquoun diyalogları Yunanca duumlzyazının en uumlstuumln en kusursuz oumlrnekleridir Platon akıl yuumlruumltmeyle dile getirilemeyecek bazı goumlruumlşlerini mesellerle uydurdu-ğu mitoslarla aktarır Bunların en uumlnluumlsuuml CumhuriyetDevlet yapıtındaki mağara meselidir Bu mesel Platon duumlşuumlncesinin omurgası olan formlaridealar kuramını iccedilerir Bu yapıtı hem adalet uumlzerine bir siyasal duumlşuumlnce hem filozofların youmlnetici olacağı bir uumltopya hem buna goumltuumlren eğitim tasarısı hem de formlar oumlğretisinin en ayrıntılı işlenişidir Buradaki oumlmuumlr boyu suumlren eğitim tasarısı 35 yaşından sonra başlanacak kuramsal ccedilalışma-lara hazırlık olarak basamaklı olarak tasarlanmıştı sayılar bilimi aritmetik bunların yuumlzeylerdeki uygulaması geo-metri sayıların uumlccedil boyutlu cisimlerdeki hali astronomi ve bunlar arasındaki uyum demek olan muumlzik inceleme-si Matematik incelemeleri yuumlksek araştırmalar iccedilin zihni temizleyip biccedilimlendiriyordu Bu doumlrtluumlden başka bir de dilbilgisi mantık diyalektik uumlccedilluumlsuuml olarak sonraları for-muumlle edilen kuumlmeyle birlikte bunlar Batırsquonın ilk uumlniver-sitelerine kadar tek yuumlksek oumlğretim programı olarak ku-rumlaştı Buradaki diyalektik Platonrsquoun ortaya attığı bir youmlntemdir bu aklın ikili bir hareketini iccedilerir ayrımlarla daha alta nesnelere doğru giden hareket ile daha genel kavramlara doğru yine belirli ayrımlara dayanarak ccedilık-mak Roumlnesans Platonrsquou keşfetmeye başladığında Orta Ccedilağ bilginliğinden kendilerini ayırırken mantık ile di-yalektik yerine tarih yazımı ile şiir eğitimini geccedilirmiştir Akademirsquonin ondan sonra gelen başlarının Platonrsquoun-kinde ccedilok farklı felsefe yolların gittiğini hatırlarsak burasının kaskatı bir oumlğreti aktarmakla yetinmediğini gerccedilek bir oumlzguumlr araştırma ocağı olduğunu ccedilıkartabiliriz

Diyaloglarda kendisi hiccedil yer almaz zaten oumlykuumllerin geccediltiği zamanı kendi doğumundan oumlnceye Perikles ccedila-ğına yerleştirmiştir Hepsinde Sokrates vardır tarihsel kişiliği bir yana Sokrates artık onun bir yazı kişisi hali-ne doumlnuumlşmuumlş yerleşik Sokrates imgemizi o kurmuştur İlk doumlnem diyaloglarının genel oumlzelliklerini Sokrates kesiminde andık Bunlarda cevap değil sorunun orta-ya atılması sorgulanması oumlnemlidir Orta doumlneminde kendi idealar kuramı belirir Son doumlnem diyalogları yazınsal oumlzellikleri accedilısından oumlncekilere oranla daha az karmaşıktır bunlarda idea kuramının eleştirisi bilgi tuumlrleri gibi konular işlenir Son yapıtı Yasalar kuru bir hukuk duumlzenlemesi metni gibidir Olasılıkla Yunanca filosofia yani bilgeliğin dostu aşığı olmak kelimesini ilk defa Phytagoras değil o kullanmıştır tuttuğu yolu sofist-lerden terimle de ayırmış olmalı Akademia ccedilevresinde kamu yaşamında yer verilmeyen kadınlar bulunuyordu kadınlara daha sonra Epikuros felsefe ccedilığırını izleyenler arasında da rastlarız

Aristoteles (İOuml 384-322) 17 yaşında Platonrsquoun aka-demisine girdi orada 20 sene ccedilalıştı Platonrsquoun oumlluumlmuumln-den sonra Atinarsquodan ayrıldı 50 yaşına doğru Atinarsquoya doumlnuumlp Lykeion (Lise kelimesinin koumlkenidir) adlı araş-tırma kurumunu kurdu Sabahları okul iccedili ccedilalışmalar oumlğleden sonra kamuya accedilık ccedilalışmalar yapılıyordu Yuumlz-lerce yıl ayakta kalacak bu kurumun başına ondan son-ra geccedilen Theofrastos botanik bilimin kurucusu sayılır Tragedya komedya muumlzik uumlzerine birccedilok inceleme yap-mıştır Tuumlrkccedileye de ccedilevrilen Karakterler eserinde tuumlmuuml de olumsuz guumlluumlnccedil tarafları olan tipleri kısa kısa betim-ler Aristotelesrsquoin 150 kadar yapıtından 30rsquou buguumlne kal-mıştır Bunlardan hiccedilbiri kamuya doumlnuumlk yapıtlar değil sadece ders notlarıdır Diğer eserlerini (bunlar diyalog-lardır) okuyabilmiş Romalı yazar devlet adamı Cicero (okunuşu Kikero Latincersquode buumltuumln crsquoler k diye sesletilir) Platonrsquoun yazısı guumlmuumlşse Aristotelesrsquoinki benim iccedilin al-tın demiştir o Cicero ki 16yya kadar en kusursuz Latin-ce yazarı olarak Avrupa yazısını belirlemiştir Eldekiler ders notları olduğundan Platonrsquoun zarif kıvrıla kıvrıla yan cuumlmleciklerle ilerleyen soumlzdizimi (sintaks) yanında bunlar duumlmduumlzduumlr Eldekilerin uumlccedilte biri kendi kurduğu araştırma alanlarından birisi olan zoolojiye aittir

Kuşbakışı araştırma alanlarına değinelim Siyaset duumlşuumlncesinin Antik Ccedilağdaki son buumlyuumlk oumlrneği Politika yapıtıdır siyasal araştırmanın devamı etik eserleri bu-lunur ccediluumlnkuuml ikisi de iyi hayat suumlrmenin ne olduğuyla ilgilenir Mantığın kurucusudur bu alanda birccedilok temel eseri vardır buumltuumln araştırmalarında da mantıksal kesin-liği kullanır Doğa araştırmalarında yeni yollar bulmuş bu ccedilalışmalarından ccedilıkardığı yeni bir doumlrtluuml nedensellik

47

Batı Edebiyatında Akımlar I

anlayışına ulaşmıştır Olana bakar deneyden yola ccedilıkıp yapılandırılmış olan olana doumlner yeniden Kendi kurdu-ğu araştırma nesneleri bir yana Platonrsquoun ortaya attığı hiccedilbir sorun yoktur ki onu eleştirip yeni bir ccediloumlzuumlm orta-ya koymasın Poetika araştırmasında ortaya koyduğu şiir tragedya edebiyat kuramı 18 yuumlzyıla kadar Batırsquodaki en baskın kuram olarak kalmıştır Buradaki tragedya ku-ramı metnin yapısını eylem birliği ccedilerccedilevesinde ele alan ccedilağdaş bir yaklaşım iccedilerir 13 yuumlzyılda Latince dışında Avruparsquonın konuşulan bir dilinde yazılmış ilk buumlyuumlk oumll-ccedilekli şiiri olan Dantersquonin İlahi Komedyarsquosının oumlzguumln adı Komedyarsquodır Aristotelesrsquoin kuramından oumltuumlruuml bu adı al-mıştı Guumlluumlnccedil bir tarafı olmayan bu tinsel yolculuk şiiri Poetikarsquodaki tragedya tanımına uymuyordu Aristoteles ldquosıradan olmayan birisinin eyleminin ağırbaşlı anlatımırdquo diye tanımlıyordu tragedyayı bu eylemle bizdeki korku ve dehşet duygularından arınırız diyordu Oysa komed-ya sıradan insanları konu alıyordu

Abbasi halifeliğinin İS 9-10 yuumlzyıllardaki altın ccedila-ğında Bağdatrsquota Aristotelesrsquoin birccedilok eserinin Platonrsquoun kimi eserlerinin ccedilevrilmesi İslam felsefesini kurmuştu Bunların yanı sıra tıp-felsefe metinleri de ccedilevrilmişti Bir suumlre sonra adı geccedilen bilimlerde ccedilok ilerlenmiş hat-ta ldquoCcedilok ileri gittik Aristotelesrsquoe geri doumlnelimrdquo diyenler ccedilıkmıştı İspanyarsquodaki Muumlsluumlman emirliklerde de Bağ-datrsquotaki gibi ccedilok dilli ccedilok kuumlltuumlrluuml ortamda ccediloğunlukla Hristiyanlar Yahudiler Zerduumlştiler tarafından eserleri Arapccedilarsquoya ccedilevrildi 12 yuumlzyılda Batıda kurulan ilk uumlni-versitelerde onun eserleri birkaccedil Arapccedila yazan bilginin eserleriyle birlikte eğitimin temeline yerleşti ccediluumlnkuuml ders notları sistematik olarak bilginin o zamanki buumltuumln alanlarını mantıksal kesinlikle kapsıyordu Yunanca şiir geleneği Arapccedilarsquoya ccedilevrilmemiş olsa da İbni Sinarsquonın Farabirsquonin İbn-i Ruumlştrsquouumln Aristotelesrsquoin Poetikarsquosına şerhler yazmış olması ne kadar saygın bir yeri olduğu-nu goumlstermeye yeter Platonrsquoun Aristotelesrsquoin ccedilevrilen eserlerine yorumlar yazılıyordu Aristoteles 13 yuumlzyılda Paris piskoposunun yasaklamasına rağmen Batırsquoda mo-dern felsefeye kadar felsefe ve bilim yapmanın standardı olarak goumlruumllduuml Platon ise Roumlnesansrsquota yeniden keşfedil-di Buguumln de her iki filozof yaratıcılığı beslemeye devam etmektedir

SoumlylevHitabetAristoteles Retorika incelemesinde soumlylev tuumlrlerinde-

ki akıl yuumlruumltmeleri mantık accedilısından değil dinleyicide uyandırdığı duygular accedilısından ele alırken uumlccedil tuumlr soumly-lev ayırt etmişti agora tiyatro cenaze gibi vesilelerle verilen goumlsteri soumlylevi siyasal soumlylev ve mahkeme soumlylevi

Aristoteles iccedilin retorik yani etkili soumlz soumlyleme yazma sanatı politikanın yani Yunanca terim olarak yurttaşlık bilimi uygulamasının kentin kendini youmlnetmesinin bir parccedilasıydı Ona goumlre kendine oumlzguuml akıl yuumlruumltmelere sa-hip bir tuumlrduuml İskenderiye ccedilağı edebiyatccedilı bilginleri İOuml 4 yuumlzyıldan on tane Klasik ccedilağ soumlylev yazarının resmi listesini yani kanonunu yapmışlardır Bunların tuumlmuuml ya Atina yurttaşı ya da Atinarsquoda yerleşik yabancıydı Ccedileşitli soumlylev tuumlrlerinden hatırı sayılır miktarda kısmı korun-muştur sonraki ccedilağlarda bunlar suumlrekli oumlrnek alınıp eğitim konusu alıştırma konusu olduğundan o uumlslupta yazılan uumlruumlnler de bazı hatiplerin adı altında sınıflan-dırılmıştır Soumlylev eğitimi aynı zamanda bir edebiyat eğitimi de sağlıyordu kalıp oumlrnekler mitolojiden ede-biyattan seccedililirdi aynı zamanda soumlz sanatlarının ayrıntılı sınıflandırılması retorik ccedilevrelerinde yapılmıştı bu aynı zamanda bir tuumlr edebiyat eleştirisine benzer bir soumlylem oluşturuyordu Bu soumlylevler yeni bir duumlzyazı geleneği oluşturmuştur

Atinarsquonın siyasal toplumsal duumlzeninde sivrilmek iste-yen kişi askerlikte goumlstereceği başarı dışında asıl kentin meclislerindeki mahkemelerdeki etkili soumlz ustalığıyla kendini goumlsterebilirdi

Retorik hitabet kuramı demektir hatip yani rhetor ise aynı zamanda siyasetccedili demektir Mahkemelerde da-vacı ya da davalı adına başkası konuşamazdı İOuml 5 yuumlzyıl sonunda davalıların juumlrileri ikna etmek iccedilin logos yazar-larına bir uumlcret karşılığında soumlylev yazdırması adeti ccedilıktı

İsokrates (İOuml 436-338) sofistlerden eğitim alıp az sayıda mahkeme soumlylevi yazdıktan sonra Platonrsquoun Aka-demiasına rakip bir okul kurdu Burada uumlccedil doumlrt yıl bir tuumlr edebiyat eğitimi veriliyor siyasal konular uumlzerinde yazı yazma soumlylev eğitimiyle kamu yaşamına hazırlık ya-pılıyordu Sofistleri Platon ccedilizgisinde o da eleştiriyordu ama kesin bilim ile felsefe yapma konusunda Platonrsquola uyuşmuyordu Siyasette ve edebiyatta başarılı oumlğrenci-ler yetiştirdi Ccedilok ccedileşitli alıştırma soumlylevleri yazdı yazıl-ması 10 yılı aldığı soumlylenen 60 sayfalık 100 Olimpiyat oyunları soumlylevi ya da 80 sayfalık Atinarsquodaki Panathenaia bayramı soumlylevinin gerccedilekte kamu oumlnuumlnde okunması olanaksız olmalı bunlar soumlylevin yazı sanatına evrildiği oumlrneklerdir İccedil iccedile yan cuumlmleciklerin en gelişmiş haline onda rastlarız bazen aşırı yuumlkluuml goumlruumlnse de yapaylık duygusuna kapılmayız Demosthenes (İOuml 384-322) kuşkusuz Klasik ccedilağın en seccedilkin soumlylevcisidir Romarsquoda da onun uumlslubu oumlrnek alınmıştır Hitabet alanında yuumlz-yıllarca oumlrnek alınmıştır Hedeflediği etki ccedilok oumllccediluumlluuml bi-ccedilili olsa da duumlzyazısı konuşulan dilin ritmini kuvvetini taşıdığından bunun farkına varılmaz

48

Yunan ve Latin Edebiyatı

Klasik ccedilağın sonunda artık felsefe tıp siyasal soumlz duumlşuumlnce artık duumlzyazıdan geccedilerek yapılıyordu Tarihccedililer geccedilmişin anlatısı olarak ayrıcalıklı saygınlığını hep koru-yacak olsa da destanı yerinden etmiştir Bunların tuumlmuuml de birbirinden farklı bakış accedilıları geliştiren farklı ussal rasyonel nedensellik anlayışlarına dayanır Bu tuumlrlerin yerleşmesinin temelinde katılımcı siyasal duumlzen accedilık tartışma bulunur

İskenderiye CcedilağıBuumlyuumlk İskender İOuml 323 yılında Babilrsquode oumllduumlğuumlnde

buumltuumln bir Yunan duumlnyasının ccedilehresinin değiştirdiği gibi Doğu Akdenizrsquoden Himalayalarrsquoa kadar duumlnyanın da ccedilehresini de değiştirmişti Onun accediltığı bu ccedilağa İOuml 3yy ile İOuml 1yy arasına İskenderiye ccedilağı ya da Hellenistik Ccedilağ denir ondan sonra Roma Ccedilağı başlayacak Antik Ccedilağ onunla sona erecektir

Makedonya kralının oğlu İskenderrsquoin 14 yaşındaki oumlğretmeni Aristoteles idi Temel eğitim konusu olan Homeros destanlarını onunla oumlğrenmişti Zaten baba-sı zamanında başlayan suumlreccedille Yunanistan anakarasında bağımsız kent kalmamıştı Ccedilok genccedil yaşında askeri sefer yapmak uumlzere Ccedilanakkale boğazından birkaccedil on bin ki-şilik ordusuyla geccedilti Troya yakınında kendisine oumlrnek aldığı Akhilleusrsquoun mezarı başında kurban kesti Pers imparatorluğunu yıktı Mısırrsquoı fethetti Himalaya dağ-larına dayandı Yıllar suumlren bu seferde ordunun seccedilkin askerlerini siyasal bir proje olarak yerel egemenlerin kız-larıyla evlendiriyordu Tuumlrkistanrsquoda Afganistanrsquoda Yunan tarzı şehirler kuruldu Anısı Doğu Akdenizrsquode suumlruumlp gitti Eski Ccedilağrsquoın sonlarında en ccedilok dile ccedilevrilen kitap bir Buumlyuumlk İskender efsanesiydi İskendernameler İranrsquoda Osmanlırsquoda da yazılageldi

İskenderiye ccedilağı Romarsquodan oumlnceki ilk kuumlreselleşme sayılabilir Ccedilok dilli ccedilok kuumlltuumlrluuml bu farklı boumllgelerde yerleşen tek bir tarzda siyasal egemenlik sonucunda Yu-nan dili kuumlltuumlruuml ortak yuumlksek kuumlltuumlr olarak benimsen-di Oumlrneğin Afganistanrsquoda Pakistanrsquoda Yunan kentleri kuruldu Milattan sonraki ilk yuumlzyıllarda Kuşan krallı-ğında Buddharsquoyla ilgili heykeller kabartmalar yapılmaya başlandı ilk doumlnemlerinde bunlar Yunan-Roma sanatı oumlzellikleri goumlsterir Makedonlar Homeros ccedileşnili eski bir Yunanca konuşsalar da Yunanlıların goumlzuumlnde siyasal toplumsal yapıları Polis olmadığından Yunanlı sayılmaz-lardı Kendisinden sonra generalleri bu geniş coğrafyayı boumlluumlşuumlp krallık hanedanları kurdular Ccedilok geniş bir coğ-rafyada Yunanca adım adım kuumlltuumlr dili haline geldi Bu ccedilağda birkaccedil edebiyat tuumlruuml yaratıldı asıl başarı oumlnceki ccedilağların bilgi birikimini sınıflandırılması ve yeni bilgi dallarıyla bunun değerlendirilmesidir Bu ccedilağda Antak-

ya (adı hanedan kurucu generalden gelir) İskenderrsquoin anısına Sami dillerindeki telaffuzu ile birccedilok İskenderiye (Alexandros adından Alexandria) İskenderun gibi şe-hirler kuruldu En buumlyuumlğuuml aynı zamanda ccedilağın kuumlltuumlrel merkezi İskenderrsquoin anısına kurulan Mısır İskenderiyesi idi Kleopatra bu hanedandandır Buradaki devasa sara-yın bir kısmında esin perilerinin yeri anlamındaki Mu-seion vardı (muumlze kelimesinin koumlkenidir) burası aslında bir araştırma merkeziydi Burayı kurma goumlrevi Atinarsquodan Aristotelesrsquoin parlak oumlğrencilerinden birine verilmişti Dillere destan İskenderiye kuumltuumlphanesi de bu araştırma merkezinin bir parccedilasıydı Roma ccedilağında yangınla savaş-la yok olana kadar 700-800 bin yazma birikmişti Kuuml-tuumlphane youmlneticisi bilginler aynı zamanda edebiyatccedilıydı ellerinin altındaki bu Yunan edebiyatı birikimini ccedilok iyi tanıyorlardı Birkaccedil yuumlz bin yazma iccedileren Bergama kuuml-tuumlphanesi daha sonra kuruldu Anadolursquonun Roma ege-menliğinden oumlnceki bu en zengin bağımsız krallığında Klasik ccedilağın duyguları belli etmeyen heykelleri yerine şiddetli duyguları ifade eden bir tarz doğdu heykelde-ki oumlnderliğini Aydın Karacasursquodaki Afrodisias okuluna devretti Roma ccedilağında da İtalyarsquoya buumltuumln Akdenizrsquoe bu-radan heykeller ihraccedil edilirdi

Mısırlı bir rahibin yazdığı Yunanca Mısır tarihi Tevratrsquoın İskenderiyersquode Yunancaya ccedilevrilmesi Hz Musarsquonın hayatının Yunanca bir tragedyaya konu ol-ması o duumlnyanın ccedilok kuumlltuumlrluuml ortamına birkaccedil oumlrnektir O ccedilağda yazılmış tragedyalardan da hiccedilbiri ne yazık ki korunamamıştır

Bu ccedilağın bilimine oumlrnek olarak Eratosthenesrsquoin Mısırrsquoda tam oumlğle vakti ccedilok uzak şehirde goumllgelerin far-kından yola ccedilıkıp duumlnyanın ccedilevresini buguumlnkuuml oumllccediluumlme ccedilok yakın hesaplamasını anabiliriz Yine İskenderiyersquode Hieron buharla işleyen otomatlar yaptı ama bunlar sa-ray eğlencesi olarak kaldı bunlardan makina uumlretmek duumlşuumlnuumllmedi ccediluumlnkuuml ccedilok ucuza koumlle emeği işleri goumlruuml-yordu Gelmiş geccedilmiş fizikccedililerin geometricilerin en buumlyuumlklerinden Arşimed (Arkhimedes) hayranlık verici bir duumlşuumlnce mimarisiyle geometrinin başyapıtını yazan Oumlklid (Evklides) bu ccedilağın uumlruumlnuumlduumlr

Tarih yazımında İOuml 4 yuumlzyılda başlayan oumlvguuml ya da yergi temelli anlatılar suumlrmuumlştuumlr Bunlar arasında İOuml 2 yuumlzyılda yaşamış olan Polybios seccedilkin bir tarihccedilidir Yu-nan siyasal duumlşuumlncesini yuumlkselen Roma devletine uyar-layıp İOuml 250-150 arasındaki uumlccedil buumlyuumlk Roma Kartaca savaşını anlatır gelecekteki Roma tarihccedililerinin hepsini etkilemiştir

İskenderiye ccedilağından İOuml 1 yuumlzyıla Roma cumhuri-yetinin son zamanlarına kadar elimizde Yunanca Latince soumlylev oumlrneği bulunmuyor İskenderiye ccedilağının edebiya-

49

Batı Edebiyatında Akımlar I

ta ve duumlzyazıya hatırı sayılır bir katkıda bulunmadığını soumlyleyebiliriz Şiirde epigram denilen kısa şiir tuumlruuml bu ccedilağda ccedilok yaygınlaştı herhangi bir konu uumlzerine olabi-len zarif zekice buluş iccedileren şiirlerdir bunlar bu gelenek canlılığını Roma Ccedilağında da korumuştur Romarsquoda son-ra Batı edebiyatında suumlruumlp gelişecek olan kırsal yaşamı konu edinen şiir tuumlruuml o ccedilağda yaratıldı Ne yazık ki bu doumlnem şiiri ccedilok eksik olarak guumlnuumlmuumlze ulaştı İskende-riye şiiri artık herhangi bir toplumsal olayda canlandı-rılmak uumlzere değil seccedilkin kesimler iccedilin okunmak uumlzere yazılıyordu Romalı yazarların izlediği bir tuumlr de oumlğreti-ci bilgince şiir tuumlruuml doğdu Oumlrneğin Mersin Soli şeh-rinden Aratosrsquoun goumlkbilimi dizelerle yazdığı kitabı ccedilok goumlzdeydi İzmir Değirmendereli bir şair kertenkeleler ile boumlcekler uumlzerine bir başkası zehirli yılanlardan akrepler-den korunma uumlzerine yazdı

Felsefe okullarına gelince oumlnce goumlrece kısa oumlmuumlr suumlren bir iki okula sonra Romarsquoda da hatırı sayılır etki-lerini goumlreceğimiz Stoa ile Epikuumlrcuuml felsefelerine değine-lim Bunların ccediloğunu Yuumlksek Yunan kuumlltuumlruumlne katılmış yabancılar kurmuştur Aristoteles ve Platonrsquoun okulları uumlnuuml azalsa da bu ccedilağda suumlrduuml Buumlyuumlk bir alt uumlst oluş ccedilağında felsefeciler en ccedilok nasıl bir hayat suumlrmeli soru-suyla uğraştılar Kurucusunun adından Pyrrhonculuk da denen kuşkucular iccedilin dingin bir hayata erişmenin yolu doğada nesnelerle bağlantımızı tanımaktan geccediler Nes-nelerin doğasını yapısını bilemeyeceğimizden-bunu akıl yuumlruumltmelerle goumlsterirler- olumlu ya da olumsuz yargıda bulunmamak en iyisidir Roma imparatorluk ccedilağında bu okul kısa bir canlanma yaşayacaktır Kinikler Sokratesrsquoin oumlğrencisi Anthisthenesrsquoi kurucuları olarak goumlsterir ama hasımlarının adlandırması olan Kinik lafı koumlpeksi de-mektir ilk defa Sinoplu Diogenes iccedilin kullanılmıştır doğal guumlduumllerin toplum kurallarınca bastırılmasına kar-şıdırlar Toplumun değerli bulduklarını eylemleriyle ya-şama tarzlarıyla reddederler Diogenes kuumlp iccedilinde yaşar-dı Buumlyuumlk İskenderrsquoin yanına gelip benden bir isteğin var mı sorusuna guumlneşimi engelliyorsun goumllge etme başka ihsan istemem lafı buumlyuumlk olasılıkla uydurma olsa da erkle ilişkilerini goumlstermesi bakımından akıllara yer et-miştir İOuml 1 yuumlzyılda soumlnen bu akım Roma İmparator-luğu doumlneminde canlanmıştır Epikuros Sisam doğumlu Atinalıdır Lapsekirsquode Midillirsquode eğiticilik yaptıktan son-ra İOuml 306 yılında Atinarsquoya gelip bir bahccedile satın aldı bir goumlnuumlldeşler topluluğu kurdu aralarında kadınlar da vardı Demokritosrsquoun atomcu kuramını benimsedi bu kuramla goumlrme zihin gibi birccedilok olayı accedilıkladı Tanrılar vardı ama insan işlerine fiziksel duumlnyanın nedensellikle-rine karışmazlardı asıl ilgilendiği etik hayat tarzıydı Ya-şamda amaccedil bir tuumlr ruhsal sarsılmazlığa erişmekti bu ise bilgiyle korkulardan başta oumlluumlm korkusundan arınmak-

la elde edilebilirdi Aslında İskenderrsquoin oumlluumlmuumlnden İS 4 yuumlzyıl ortalarına yani ilk Hristiyan Roma imparatoruna kadar yedi yuumlz yıl boyunca en baskın yaygın felsefe Stoa-cılık olmuştur Klasik ccedilağın sonunda Kıbrıslı bir goumlccedilmen olan Fenike asıllı Zenon Atinarsquoda yuumlruumlyerek konuştukları revaktan (Yun stoa) adını alan bir ccedilevre kurdu felsefe etkinliğini doğa araştırmaları mantık etik diye uumlccedile ayır-dı Okulun birbirini izleyen youmlneticileri Tarsus Mersin boumllgesinden yani Fenike kuumlltuumlre yakın boumllgelerdendi Ne var ki İOuml 1 yuumlzyıla kadar yazılı metinleri ccedilok eksiktir Zenon da Platon gibi yeni bir toplum tasarısını Cumhu-riyet Devlet kitabında accedilıkladı Bu toplumda huumlkuumlmet para din gibi kurumlara yer yoktu ccediluumlnkuuml buumltuumlnuumlyle rasyonel duumlşuumlnen kişi sadece kendisi iccedilin değil toplum iccedilin de en iyisini yapıyordu

Latince edebiyatı da etkileyecek olan şiirlerini bil-diğimiz en oumlnde gelen uumlccedil şair uumlzerinde kısaca duralım Kallimakhos (İOuml 305-240) İskenderiye kuumltuumlphanesinin youmlneticisi olan bilgin edebiyatccedilı eleştirmenlerdendi Kuumltuumlphanenin 120 tomar kitap tutan kataloğunu yaptı bunun iccedileriğini bilmiyoruz Eski Ccedilağ metinlerinde yuumlz-lerce kitap yazdığından soumlz edilir Eksiksiz olarak birkaccedil ilahisi zarif epigramı ile şiir kırıntıları parccedilaları buguumlne kaldı Doumlnemin baş edebiyat tartışmasında destanın ar-tık yazılamaz olduğunu ancak destancık yazılabileceği savunuyordu

Rodoslu Apollonios (İOuml295-247) kuumltuumlphanenin ikinci youmlneticisiydi Yardımcısı olduğu baş youmlneticisi Zenodotos Homeros incelemeleri yapmıştır Onun des-tana sonradan ekleme olduğunu oumlne suumlrduumlğuuml parccedilalar buguumln bile oumlyle kabul edilir Kallimakhosrsquoun aksine des-tan yazılabileceğini savunuyordu Nitekim bir destan yazdı Argonautika (Argo Gemicileri Destanı) Konusu Akhalı beylerin Yunanelirsquonden Guumlrcistanrsquodaki efsanevi altın postu ele geccedilirmek uumlzere denizde yaptıkları seruumlven dolu bir seferdir

Theokritos (İOuml310-250) Sicilyarsquonın en buumlyuumlk şehri Syrakusairsquolıdır ama Kos (İstankoumly) şiir ccedilevresine katıl-mış İskenderiyersquoye gittiğinde huumlkuumlmdarın koruma-sı altında şiir yazmıştır Mimos tuumlruumlnuuml Platonrsquodan soumlz ederken anmıştık Theokritos bu tuumlruuml canlandırıp şiirsel bir biccedilime buumlruumlnduumlrmuumlştuumlr Bunlarda kısa tiyatromsu diyaloglarla guumlndelik hayattan kısa kesitler verir İkin-ci olarak ccediloban şiiri tuumlruumlnuuml icat etmiştir Romalıların geliştireceği pastoral şiiri Latince ccediloban demek olan pastorrsquodan gelir Bu tuumlrde eserler veren İOuml 1 yuumlzyıl Sicil-yasından iki hemşehrisinin onunkiler ayarında olmayan şiirlerini de biliyoruz Bu tuumlr şiir ccedilobanların koumlyluumllerin ağzından kırsal yaşamdan soumlz ederken aslında şehirlinin onda bulduğu guumlzellikleri anlatır

50

Yunan ve Latin Edebiyatı

Edebiyat Bilimiİskenderiye kuumltuumlphanesinde yazmaları inceleyenler

sınıflandıranlar bunlar uumlzerine kitaplar yazan kişiler bu etkinliklerine ad verip kendilerine ilk defa filologos filolog dediler logosrsquoun dostu yani yazının edebiyatın dostu edebiyat sever anlamına geliyordu bu terim bu yeni bir tuumlr bilme alanına işaret ediyordu Kuşaklar bo-yunca kuumltuumlphanenin başına geccedilen bilginlerin hepsi aynı zamanda yazardı Yazmalar kopyalanırken ccedilok ccedileşitli yanlışlar ekler yapılıyordu filologların amacı en oumlnce yazmaları harman ederek aslına en yakın biccedilimini ortaya koymaktı aynı zamanda anlaşılmaz zor gelen kesimleri accedilıklamaktı Bunların bir kısmı sonraki ccedilağlarda kopya edilirken yazmaların kenarlarına eklendiği iccedilin korun-muştur Filologlar ayrıca incelemeler de yazıyorlardı Homerosrsquota şu kesimler sonradan eklenme diyenler lirik şiirleri sınıflandıranlar tragedyaların başlarına accedilıklayıcı kısa notlar ekleyenler hep onlardı Bu arada bir eleme yapıp ccedileşitli edebiyat tuumlrleri iccedilin resmi klasik listesi sayı-labilecek kanonrsquolar oluşturdular

Eski Ccedilağda kanon oluşumuna birbirine yakın ta-rihlerde ama birbirinden bağımsız olarak Yunanlılar-da İsrailoğullarının kutsal metninin saptanmasında Buddharsquonın mesajı konusunda goumlruumlş ayrılıkları başlayın-ca konsilin toplanıp standart metinlerin saptanmasında

rastlanır Bu suumlreccedil hep bir bunalım sonrası ortaya ccedilıkar sonrasında ise yazılı metinlere istikrar ve kalıcılık kazan-dıran yorum gelenekleri ortaya ccedilıkar Yani sorun belirli bir metnin varlığı değil onun belirli tarzda okunması geleneğinin kurulmasıdır Kanon yaratmada Yunanlıla-rın ayrıcalığı hakikatin kaynağı olarak kutsal bir metin yerine destan farklı şiir ya da duumlzyazı tuumlrleri ve felsefe metinlerine sahip olmalarıydı Dinsel metinler ccedilevre-sinde oluşan kanon dışarda tuttuklarını değersiz sayar oysa klasik metinlerin kanon oluşumunda dışarda tutu-lanlar değersiz sayılmaz dolayısıyla doumlnem doumlnem geccedil-mişin mirası başka tuumlrluuml yorumlanabilir Yunanlılar koumlk-luuml yazılı kuumlltuumlr geleneği ile yorum geleneği oluşturdu bu sayede yarattıkları kuumlltuumlrel bellek aracılığıyla geccedilmişin mirasıyla aralarında oumlzel bir bağ kurabiliyorlardı Yu-nanca yazılı kuumlltuumlr Roma egemenliğinde suumlrduumlğuuml gibi Roma imparatorluğu başlarında ccedilok canlı bir yenilenme de yaşadı

Modern merkezi devletler oumlncesinde okur yazarlık oranları en iyi durumda yuumlzde on civarındadır Yunanlı-larla Romalılarda bunun iki katına yaklaştığı duumlşuumlnuumlluumlr O ccedilağdaki okuma yazmanın buguumlnkuumlnden başka işlevi bulunduğunu youmlnetimlerin buumlrokratik aygıta dayan-madığını okuma yazmanın felsefe edebiyat metinleri ile ilişki kurmak anlamına geldiğini unutmamamız gerekir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Yunan edebiyatının yarattı-ğı tuumlrlerin birbiriyle bağlan-tılarını nasıl accedilıklarsınız

Eski Yunanrsquodaki toplumsal yapıyla soumlzluuml ve yazılı uumlruumln-ler arasındaki ilişkiyi değer-lendirin

Eski Yunanrsquodaki ileri top-lumsal ve siyasal duumlzeni neyle accedilıklayabilirsiniz

3 Klasik ccedilağın edebiyat tuumlrlerini tanıyabilmek4 Arkaik klasik ccedilağ ile İskenderiye ccedilağını edebiyat ve toplum accedilısından ayırt edebilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

LATİN EDEBİYATILatince edebiyatı Romarsquonın kuumlccediluumlk bir koumlyden duumlnya egemeni oluşunu Batı edebiyatları uumlzerindeki muazzam

oluşturucu guumlcuumlnuuml goumlz oumlnuumlne almadan incelemek olanaksızdır Romarsquonın kuruluş efsanesi İOuml 8 yuumlzyıl ortalarında Troyarsquodan kaccedilan bir soydan gelen bir ikiz tarafından kurulduğunu aktarır İOuml 500 yıllarına kadar yani Yunanlıların klasik ccedilağına kadar Romalılar Etruumlsk krallarının egemenliği altındadır İtalyarsquodaki en yuumlksek uygarlığı yaratan Ana-dolu koumlkenli Etruumlsk uygarlığını dili halacirc ccediloumlzuumllememiştir Ardından gelen 500 yıl suumlren cumhuriyet doumlneminde siyasal bir buumlyuumlme etkin bir devlet yapısı oluşturma oumlykuumlsuumlduumlr bir dizi reform sınıf ccedilatışmaları adım adım İtalya yarıma-dasındaki başka akraba diller konuşan bağımsız kentleri ele geccedilirme İOuml 3 yuumlzyıl ortasından başlayıp yuumlz yıl suumlren Kuzey Afrikarsquoda buumlyuumlk bir Fenike devleti olan Kartaca ile savaşlarından sonra deniz guumlcuuml olarak Akdeniz egemenli-

51

Batı Edebiyatında Akımlar I

ği ardından Yunan kentlerini Doğu Akdenizrsquoi Mısırrsquoı fethetme Cumhuriyetin son doumlnemlerinden başlayarak Yunan uygarlığının mimarisi felsefesi edebiyatı Roma uygarlığının yuumlksek kuumlltuumlruumlnuuml biccedilimlendirmiştir fet-heden fethedilmiştir Milattan sonraki yuumlzyıllarda Akdenizrsquoin doumlrt youmlnuumlnde duumlnya nuumlfusunun doumlrtte biri hukukuyla kurumlarıyla kentleriyle Roma imparatorlu-ğu altında yaşıyordu

Roma sınırlarının harita uumlzerindeki evrimi httptinyurlcomy96dpkmw

internet

İS 500rsquolere geldiğimizde Doğu ve Batı Roma olarak suumlren imparatorluk sınırları Balkanlar Yunanistan Batı Anadolursquoya gerilemiştir Doğu Romarsquoya Bizans adını 19 yuumlzyıl sonunda bir Alman tarihccedili takmıştır Hristiyan-laşmış Roma İmparatorluğunda Atinarsquodaki Platon aka-demisinin 6 yuumlzyıl başında kapatılması Yunan-Roma antik ccedilağının simgesel sonu sayılır Latincenin Hristiyan duumlnyasında ortak dil olarak benimsenmesi Yunan-Roma mirasının Avrupa Orta Ccedilağrsquoın aktarılmasında belirleyici olmuştur Latince edebiyat ne nicel ne nitel bakımdan Yunanca oumllccediluumlsuumlnde değilse de hem Avrupa edebiyatını belirledi hem de modern dillerin ifade guumlcuuml dile geti-riş yolları yuumlzlerce yıl Latinceyi ccedilok iyi bilenlerin elinde yoğruldu olgunlaştı İkisi de aynı geniş dil ailesinden olmakla beraber Latince Yunancadan İspanyolcanın Almancadan olduğu kadar uzaktır Latinceden doğru-dan tuumlreyen İspanyolca İtalyanca Fransızca Romence gibi dillerin soumlz varlığının neredeyse tamamı Latinceden kaynaklanır Latinceden tuumlremese de İngilizcenin de soumlz varlığının beşte birinden fazlası edebiyatccedilılar bilginler aracılığıyla yazılı dile girmiş Latince Yunanca koumlkenli kelimelerden oluşur Yuumlzlerce yıl Klasik ccedilağ Latincesi yazı dili olarak kullanılmış Descartesrsquoin Leibnizrsquoin felse-fe bilim eserleri Latince kaleme alınmıştı 18 yuumlzyılda Aydınlanma Ccedilağında Newtonrsquounki gibi buumlyuumlk bilim felsefe eserleri halacirc Latince yazılıyordu

En eski Latince metinler İOuml 5 Yuumlzyıl ortalarından anlaşılması ccedilok guumlccedil yasalardır Latince edebiyat ise ccedilok daha geccedil İOuml 3 yuumlzyıl ortalarında Yunanca edebiyat tuumlrlerinin ccedilevirisi ve uyarlamalarıyla ortaya ccedilıkmıştır Cumhuriyet doumlneminde kendilerini ccediliftccedili ve asker ola-rak goumlren Romalıların uygarlığa katkıları teknolojiden mimarlığa -kubbe ve kemer Yunan değil Roma icadıdır- medeni hukuka kadar birccedilok alana uzanır

İmparatorluk iccedilerisinde Yunan kentleri oumlzerklikleri-ni korudular Doğu Akdenizrsquode Ege Denizinin iki ya-kasında Latince yerleşmedi Yunanca guumlndelik dil ola-rak suumlrduuml Romalıların eğitim anlayışı Yunanca felsefe edebiyat klasiklerini okuyup incelemekti Başlangıccedilta onları uyarlayarak ccedileşitli tuumlrler yarattılarsa da eğitilmiş-ler Yunanca bildiklerinden bu metinleri ccedilevirme gereği duymadılar

Latince Edebiyatın Başlangıccedil CcedilağıRoma edebiyatının başlangıcı Yunan asıllı Livius

Andronicusrsquoun İOuml 3 yuumlzyıl ortalarında Homerosrsquoun Odysseia destanını Latince bir vezinle ccedilevirmesiyle başlar Şair soylu ccedilocuklarının oumlğretmeniydi Yunanca oyunları Latinceye uyarlayıp İOuml 240 yılında bir bayram ccedilerccedilevesinde sahneleyerek Roma tiyatrosunun da başla-tıcısı olmuştur Tragedyadan ccedilok komedya yazmıştır eserlerinden kırıntılar kalmıştır Daha eskilerden sade-ce Latince adlarını bildiğimiz geleneksel Roma seyirlik oyun tuumlrleri vardı İOuml 4 yuumlzyıl ortalarında Romarsquoda suumlren veba salgınına tanrılara niyaz etmekle ccedilare bula-mamıştı bunun uumlzerine insanları eğlendirmek uumlzere ge-leneksel bir oyun sahnelenmişti bir takımın ettiği kaba saba sataşmalara diğer yarı doğaccedillama cevap veriyordu Hasat şenliklerinde Romarsquonın guumlneyinde konuşulan Latinceye akraba dillerde kaba guumllduumlruumller kavuklu pi-şekar oyununa yakın geleneksel tuumlrler vardı

Romalılar başlı başına tek bir edebiyat tuumlruuml yarat-mışlardır bu Yunan satir oyunuyla ilgisi olmayan hiciv tuumlruuml saturarsquodır gerccedili bunun da ardında bir Yunan ya-zarının şiir duumlzsoumlz karışımıyla yarattığı hiciv tuumlruumlnuuml de goumlrmek gerekir

Livius Andronicusrsquoun hemen ardından gelen Ne-avius ise daha ccedilok komedya yazmıştır buumltuumln oyunları Yunan yeni komedyasından alınmadır Yunanlılar-dan oumlduumlnccedil almadığı icat ettiği tarihsel oyun tuumlruumlnde Romarsquonın geccedilmişinden toplu bellekte yer eden kişiler baş kişidirler Ondan sonra bu tuumlr tutunamamıştır saturarsquoyı da kullanmıştır Birkaccedil yuumlksek kamu goumlrevlisi yazdığı hicivlerden oumltuumlruuml onu suumlrguumlne yollamıştır yaza-rın siyasal erkle ilişkisinde Yunanlılarda bulunmayan bu oumlzellik devam edecektir Onyıllardır Romarsquonın baş duumlş-manı haline gelen Kartaca (Kuzey Afrikarsquoda ccedilok zengin bir Fenike krallığıdır) savaşlarını konu edinen destanı da ilk Latince destan sayılır bunun tarihsel bir olayı konu edinmesine dikkat edilmelidir Bunun ilk boumlluumlmlerinde ilerde değineceğimiz Romarsquonın Troyalı kurucu kahrama-nı Aeneasrsquoın oumlykuumlsuumlnuuml işlemiştir Kendisi de 1 Kartaca savaşında askerdi Latincenin hiccedilbir zaman destan gele-

52

Yunan ve Latin Edebiyatı

neği olmamıştı tarihsel anlatılarda mitolojik oumlğeler ko-runmuştu bu da Roma edebiyatına oumlzguuml bir durumdur Tragedyaları ise Eski Ccedilağda şimdi değineceğimiz şairler ayarında goumlruumllmemiştir İOuml 220 yılında doğan yeğeni Pacuvius sadece adlarını bildiğimiz otuz kadar Yunan usuluuml tragedyasını Latince yazmıştır yine onun iki ku-şak genccedil tragedya şairlerinin varlığını biliyoruz İmpara-torluk doumlneminde İOuml 2 yuumlzyılın son yarısı tragedyanın altın ccedilağı olarak goumlruumllmuumlş elde sadece kırıntılar var bu andığımız şairlerden Destan tuumlruumlnde en buumlyuumlk ilerleme Q Ennius ile (İOuml 239-169) gerccedilekleşti Yazdıkların-dan kırıntılar parccedilalar kaldı Tiyatro oyunlarının ccediloğu Yunan uyarlaması tragedyalardı En etkili olmuş eseri Annales 18 boumlluumlmde baştan itibaren Romarsquonın destansı vakayinamesiydi bunlarda Roma deyim yerindeyse baş kişiydi Kendinden oumlnceki şairlerin yerel vezin kullanma geleneğini bırakıp Homerosrsquoun altı birimli vezniyle yaz-dı Birkaccedil yuumlzyıl sonra ilk uumlstuumln Latince şiirleri yazanlar onu Roma şiirinin kurucusu saydı

Komedyaya gelince elimizdeki 26 tane eksiksiz Roma komedyası oumlrneği var Bunların hepsi Yunan yeni komedyasının ccediloğunlukla Menandrosrsquounkilerin uyar-lamasıdır kişiler de Yunanca adlar taşır Bunlardan 20 tanesi İOuml 184 yılında oumllduumlğuumlnden başka bir şey bilin-meyen T M Plautusrsquoundur oysa 130 komedya yazmış İOuml 2 yuumlzyıl ortalarında sahnelenen 6 tanesi de Terentius Aferrsquoindir Terentiusrsquounkilerin tamamı ile Plautusrsquoun 12 yapıtının Nurullah Ataccedil ccedilevirileri komedyaların ko-nuşma dilini ccedilok iyi yansıtır Avrupa edebiyatında her ikisi de suumlrekli etkide bulunmuştur sahnelenmese bile keşişler rahibeler Terentiusrsquoun Plautusrsquoun komedyaları-nı muumlfredat gereği okurlardı Roumlnesansrsquola birlikte sah-nelenmişlerdir Avrupa tiyatrosunun biccedilimlenmesinde payları buumlyuumlktuumlr Shakespeare ile Moliere olay oumlrguumlsuumlnuuml doğrudan onlardan oumlduumlnccedil aldıkları komediler yazmış-lardır

Plautusrsquoun dili guumlndelik konuşmanın buumltuumln ccedileşit-lerini iccedilerir Yunanca oumlrneklerde bulunmayan Latince-ye oumlzguuml ses yinelemeleri (aliterasyon) kelime oyunları yapar İlk eserlerinde bulunmayan şarkılı koro oumlğesini eklemiştir konuşmaların uumlccedilte ikisi muumlzik eşliğinde soumly-lenir dolayısıyla 17 yuumlzyılda İtalyarsquoda doğan komik operaya yakındır Yunan eski komedyasında Yunan yeni komedyasının aile evlilik gibi temalarını alıp tepe tak-lak eder Yunan komedyaları ccediloğunlukla duumlğuumlnle sona ererken Plautusrsquounkiler tipik olarak azgın bir cuumlmbuumlşle sona erer Genccedil adam ccedilıkarcı ailesinin duumlş kırıklığına uğratıp saygın bir eş yerine kurnaz koumllenin yardımıyla yosmalarla duumlşer kalkar Eski Yunan komedyasından

da kayıp ccedilocuk aşk talihsizlikleri bir nişaneden gerccedilek kimliği tanıma gibi motifleri de kullanır En ccedilok kur-naz koumlle tipini işlemiştir Ccediloumlmlek (Aulularia) Molierersquoin Cimri oyunun kaynağıdır İkizler (Maenachmi) tek yu-murta ikizlerinin yol accediltığı tuhaflıklar uumlzerindir bu izlek Yunan yeni komedyasında ccedilıkmış Shakespeare doumlnemi tiyatrosunda da ccedilok tutulmuştur Shakespearersquoin Yan-lışlıklar Komedyası da bu eserin bir uyarlamasıdır

Romarsquoda geccedil cumhuriyet ile imparatorluk doumlnemin-de de goumlzdeydi Tiyatro Yunanrsquoda olduğu gibi uumlcretsizdi Cumhuriyet sonunda başlayan ccedilok popuumller sirk gladya-toumlr goumlsterileri de

Kartaca doğumlu Libyalı bir aileden gelme olan Te-rentius Romarsquoya koumlle olarak geldi Katıldığı Scipio ccedilev-resi onu yazmaya oumlzendirdi azat edildi ccedilok genccedil oumllduuml yazdığı altı eser de buguumlne kaldı Oumlmruumlnuumln son yılların-da Romarsquodan Yunanistanrsquoa gitmiştir Onun iccedilin dili ağır-başlı arı durudur onda Plautusrsquoun kelime oyunlarına rastlanmaz Getirdiği bir yenilik oyundan oumlnce bir oumln-deyiş prologos ile şairin sesinin eleştirilere cevap vermesi-dir Oyunları Yunan duumlnyasını seven iyi eğitilmişlere youml-nelikti Yunan karakterleri Roma duumlnyasına uyarlamadı Yunan oumlrneklerini sadakatle izledi Bu yuumlzden Plautus oumllccediluumlsuumlnde yaygınlığa kavuşmadı sonraki doumlnem eği-timli Romalılar onun değerini bildiler Katıldığı Scipio ccedilevresi Yaşlı Cato gibi muhafazakarlara rağmen Romarsquoya Yunan kuumlltuumlruumlnuuml tanıttı Kartaca savaşının muzaffer ko-mutanı Hannibalrsquoi yenen Scipio Amelianus iyi bir ha-tipti Yunan usuluuml ccedilok youmlnluuml edebiyat eğitimine hayran-dı Ccedilevresindeki yazarlar arasında İskenderiye ccedilağının son buumlyuumlk tarihccedilisi Polybios Stoa felsefesini Romarsquoya getiren duumlşuumlnuumlr yaza Rodoslu Panaitios da vardı Pana-itios Bergama Rodosrsquoda ccedilalıştıktan sonra Romarsquoya geldi oumlğrencileri arasında Romalı soylular Yunan filozofları vardı Yunanca yazdı

Duumlzyazıya gelince Kartaca savaşınının tarihini yazan ilk tarihccedili Yunanca yazmıştı ilk Latince duumlzyazı uumlruumlnuuml-nuuml devlet adamı Yaşlı Cato (İOuml 234-149) verdi Yunan kuumlltuumlruumlnuumln Romarsquoyı yozlaştıracağını duumlşuumlnen dolayısıy-la Scipiorsquonun hasmı olan Catorsquonun yaşlılığında gizliden gizliye Yunanca oumlğrendiği soumlylenir Dikkate değer bir hatipti soumlylevlerini yazıp yayımlayan ilk Romarsquolıydı Romarsquonın komşusu kentlerin geccedilmişini anlatan bir ta-rih yazdı Ama ondan parccedilalar kalan eseri tarım uumlzerine yazdığı oumlğretici metindi Tarım hayvancılık bahccedilecilik uumlzerine yazarken ccedileşitli kırsal adetlere de değinir Ondan sonra J Caesar ile Cicerorsquoya yani İOuml1yyın geccedil cumhuri-yet doumlnemine kadar Latince bir duumlzyazı yazılmadı

53

Batı Edebiyatında Akımlar I

Klasik Latin Edebiyatı Geccedil Cumhuriyet Doumlnemi

Roma Cumhuriyetinin son yuumlzyılında İOuml 1 yuumlzyıl-da J Ceasarrsquoın (Sezar) da dahil olduğu iccedil savaşlar kum-paslar yaşandı Caesarrsquoın yazdığı İccedil Savaş Uumlzerine kitabı ile Gallia Savaşı metni cepheden goumlnderilmiş notlardır Bu metinler accedilık seccedilik Latincesiyle oumlğretimde ilk oku-nan metinlerdir

Bu ccedilağdan uumlccedil şair duumlşuumlnuumlr yazardan ayrıntılı soumlz edeceğiz tarih sırasıyla Lucretius Cicero Catullus Lucretius ilk defa Latince felsefe yaparken devasa bir şiir ccedilatmakta Catullus Latinceyi o guumlne dek goumlruumllmedik bir esneklik kıvraklık kazandırarak sivri dilli bir aşk şiiri geleneği oluşturmakta Cicerorsquoda en kusursuz Latinceyle soumlylevler yazarken Yunan felsefesini incelemelerinde ilk defa Latinceye taşımaktadır

Hakkında yuumlzyılın ilk yarısında yaşadığından başka bir şey bilmediğimiz Lucretiusrsquoun Evrenrsquoin Yapısı (De Re-rum Natura) şiiri eldeki en eski eksiksiz Latince şiirdir Kendinden uumlccedil yuumlz yıl oumlnce yaşamış filozof Epikurosrsquoun felsefesini Yunan destan vezniyle Latinceyi esnetip yoğurarak aşağı yukarı 6300 dizeyle yazmıştır İlk defa Yunan felsefesini Latince soumlylemenin zorluklarını ken-disi de belirtir 17 yuumlzyıl Fransasında bir tuumlr atomcu-luk Epikurosccediluluk akımı yaratmıştır Moliere onu ccedile-virmeye girişmiş Bu şiir aynı zamanda gelmiş geccedilmiş oumlğretici (didaktik) şiirlerin herhalde en guumlzelidir Dola-yısıyla Einsteinrsquoın Almanca ccedilevirisine oumlnsoumlz yazmasına şaşılmaz Daha oumlnce ilk doumlnem Yunan felsefecilerinin goumlruumlşlerini şiire doumlktuumlklerini goumlrmuumlştuumlk Lucretius ise Latincersquode biricik oumlrnek olarak kalmıştır Şiirinin buuml-tuumlnuumlnuumln simetrik bir mimarisi vardır İlk iki boumlluumlmde buumlyuumlk evrenin makro-kozmosun işleyişini son iki bouml-luumlmde kuumlccediluumlk evrenin işleyişini orta iki boumlluumlmde de can ile ruhun nitelikler bilincin duumlzeneğini oumlğecik atom kuramı accedilısından belirler Bunu yaparken hep birkaccedil soumlylem tuumlruuml arasında gidip gelir Akıl yuumlruumltmenin yanı sıra imgeler eğretilemeler (metaformecaz) kullanır en ccedilok eğretileme kullanan Latin şairidir Korkudan aşka goumlrmenin mantığından duumlnyaların ccediloğulluğuna mete-orolojik olaylardan oumlzguumlr iradeye aşka duumlşlere kadar ne var ne yok hepsi accedilıklanır Bir hiccedilten şiir ccedilıkartır bunu oumlrneklemeyle değil imge kurmayla başarır Yunan felse-fesini edebiyatını enine boyuna bildiği anlaşılmaktadır

Cicero (İOuml 106-43) felsefe ve retorik ccedilalıştı ccedileşit-li yolsuzluk kumpas davalarında davacı olarak sivril-di aynı zamanda iyi bir avukattı Sadece nicelik ba-kımından bile yazıları ccedilarpıcıdır Yakınlarına yazdığı 900 mektup bunlar Yunanca metinlerle iccedilli dışlı olan

iyi eğitilmiş bir Romalı bir devlet adamının oumlzel hayatı konusunda nadir bir tanıklık sunar Kimisi mahkeme-lerde kimisi senatoda mecliste verilen 88 tane siyasal soumlylevinden ccediloğu guumlnuumlmuumlze gelebildi Mahkeme soumly-levlerinin ccediloğu savunmadır Romarsquonın ccedilok karmaşık bir doumlnemine denk gelen siyasal soumlylevlerine değinmiyoruz Retorik konularında altı kitap yazdı Oumlzguumln bir duumlşuuml-nuumlr olmasa da felsefe uumlzerine siyasal duumlşuumlnce uumlzerine bir duumlzine kitap yazdı Cicero gelmiş geccedilmiş hatiplerin en uumlstuumlnuumlduumlr Latincesi Roumlnesans sonuna kadar Avruparsquoda aşılmaz sayılmıştır Eski kelimelere sokak ağzına rastlan-maz katıksız ve zariftir Karmaşık iccedil iccedile yan cuumlmlecik-lerde ustadır bunlar uumlst duumlzeyde mantıksal bir gelişmiş-lik goumlzlenir Uzun ve kısa hecelerin bileşimi kulağa hoş gelen bir ritim yaratır Cicero uumlslubunu Yunan yazar-larına borccedilludur Demosthenesrsquoin kudreti ile dinccedilliğini İsokratesrsquoin iccedil iccedile yan cuumlmlecik ritimleriyle Platonrsquoun soumlz dağarıyla birleştirmiştir Dostluk oumldevler yaşlılık ideal cumhuriyet gibi konuları incelediği felsefi incele-meleri diyalog tarzında yazdı elbette bunlar Platonrsquoun diyaloglarıyla ne iccedilerik olarak ne de edebiyat ustalığı ba-kımından da karşılaştırılabilir Zaten kendisi de oumlzguumln bir duumlşuumlnuumlr olmadığını Yunan duumlşuumlncesini tanıtmak amacında olduğunu belirtir

Yuumlzyıl ortalarında genccedil yaşta oumllen Catullusrsquoun 116 şiirine sahibiz Bunlar Yunan vezinlerini olağanuumlstuuml bir ccedileşitlilikte Latincede ustaca kullanan uzunlu kısalı şiir-lerdir Yunan destan veznine Latincede tazelik kazandır-mış olağanuumlstuuml hızlılık hafiflik taşıyan dizeler yazmış Latincenin tanımadığı birccedilok Yunan veznini kullanmış-tır Lirik şiirde de destansı şiirde de eşit ustalık sergiler İskenderiye şiirine ccedilok şey borccedilludur Sapphorsquonun kıta-larını taklit ederek onun aşk acısını kıskanccedillığı betim-lediği uumlnluuml şiirini Latincede yeniden soumlylemiştir Uumlslubu da rengarenktir bir yanda saydam derin duyguların bir yanda acı ağır accedilık saccedilık soumlvguumllerin dili goumlruumlluumlr Dahil olduğu şiir ccedilevresinden başka oumlrnek kalmamıştır bu ccedilev-re Yunan şiir tarzlarını Latinceye uyarlamaya girişmişti Daha oumlnce Latinceye oumlzguuml bir şiir dili gelişmemişti İm-paratorluk doumlneminde değineceğimiz oumlnde gelen her şair onun accediltığı yoldan dil tutumundan ccedileşitliğinden yararlanmıştır

Klasik Latin Edebiyatının Altın ve Guumlmuumlş Ccedilağı

Latince edebiyatın klasik ccedilağı İOuml 1 yuumlzyıl başında cumhuriyetin son yıllarında başlayıp İS 2 yuumlzyıl sonu-na kadar suumlrer edebiyat duumlşuumlnce uumlruumlnleri accedilısından ola-ğanuumlstuuml verimli bir doumlnemdir bu Goumlrmuumlş olduğumuz

54

Yunan ve Latin Edebiyatı

Lucretius Cicero Catullusrsquola Cumhuriyetin son on yıl-larında başlayan olgun yapıtlara iccedil savaştan sonra yeni bir uyum yaratan Augustusrsquoun doumlneminde oumlzellikle şiir-de doruk yapıtlar eklenir bu doumlneme altın ccedilağ adı da ve-rilmiştir Augustusrsquoun İS 14 yılındaki oumlluumlmuumlnden sonra başlayıp yuumlzyıl suumlren doumlneme klasik Latince edebiyatın guumlmuumlş ccedilağı denir Bu ccedilağ oumlncekine oranla edebiyat beğe-nilerinde değişiklikler goumlsterir bir oumllccediluumlde konuşma di-linden uzaklaşma eski şiir diline ait kelimelere suumlsleme-ler yer verme başka metinlere imalı goumlndermeler Klasik ccedilağın bittiği İOuml 2 yuumlzyıl ise aslında imparatorluğun en barış iccedilinde yaşadığı bir ccedilağdır ne var ki Latince yazının niteliği apaccedilık duumlşmuumlştuumlr oysa bu doumlnem aynı zamanda Yunanca edebiyat duumlşuumlnce uumlruumlnlerinin yenilenip serpil-diği ccedilok canlı bir doumlnemdir

Sırayla goumlzden geccedilirelim İOuml 1 yuumlzyıl ortasından başlayıp 20 yıl suumlren iccedil savaştan sonra cumhuriyet douml-nemi kapanır adım adım senatonun imparator yetki-leri verdiği Augustusrsquoun ccedilağı başlar Yeni politikalarını destekleyecek şairler onun Augustusrsquoun (Ağustos ay adı onun adından gelmedir) danışmanı sanat edebi-yat hamisi Maecenas ccedilevresinde toplanmıştı Bunların hepsi de iccedil savaştan bunalmış topraklarına el konmuş cumhuriyetin erdemlerini tatmamış bir kuşaktandı Av-rupa edebiyatlarını biccedilimlendirmede bu yazarların roluuml buumlyuumlktuumlr Oumlrneğin 17 ve 18 yuumlzyıl İngiliz edebiyatı oumlrnek aldıkları bu ccedilağ dolayısıyla Augustus ccedilağı diye ad-landırılmıştır Bu doumlnemin beğenisi retorikte İskende-riye ccedilağının Asya uumlslubu denen goumlsterişli uumlslubu yerine klasik ccedilağ Atina hatiplerini başta Demosthenesrsquoi oumlrnek almasıyla kendini dışa vurur Bu doumlnemde klasik oumllccediluuml ile sadeliğe eğilim plastik sanatlarda da kendini goumlsterir Oumlrneğin Romalı soylular zenginler Yunanistan Anadolu merkezlerine sipariş ettikleri İOuml 5 yuumlzyıl Yunan klasik heykelleri kabartmaları uumlslubundaki eserlerle malikane-lerini bahccedilelerini suumlsler Muumlzelerdeki Klasik ccedilağ Yunan heykellerinin ezici ccediloğunluğu oumlzguumln değildir Roma ccedila-ğında yapılmış kopyalardır Augustus doumlnemi duumlzyazı-da zayıftır Titus Liviusrsquoun uumlccedilte biri buguumlne kalabilmiş Roma tarihi şehrin ilk doumlnemler uumlzerine en oumlnemli kay-naktır

Augustus doumlnemi edebiyatın altın ccedilağının kuşku-suz en buumlyuumlğuuml guumlnuumlmuumlze kadar Avrupa edebiyatında da en saygın yere sahip olmuş Vergiliusrsquotur (İOuml 70-19) Yapıtlarını yazılış sırasına goumlre sıralayalım Bucolica (yani kır tuumlrkuumlleri) ya da Eclogae Theokritosrsquoun yarattığı kır tuumlrkuumllerini izler ccedilobanlar aralarındaki şiir yarışmaları idealleştirilmiş kır manzaraları Doumlrduumlncuumlsuuml ccedilok eski bir kehanet merkezinin kehanetini anarak doğacak bir ccedilo-cukla lsquolsquoaltın ccedilağınrsquorsquo başlayacağından soumlz eder bu şiir Orta

Ccedilağda İsa Mesihrsquoin habercisi olarak yorumlanmıştır Ge-orgica yapıtı Hesiodosrsquoun İşler ve Guumlnlerrsquoini oumlrnek alan ccediliftccedililik uumlzerine oumlğretici bir şiirdir Doumlrt boumlluumlmde hava durumu arıcılık bağcılık zeytincilik hayvancılık konu-larını işler 7 yıl uumlzerinde ccedilalıştığı yapıt Latince şiirin en başyapıtlarındandır Avrupa edebiyatlarında kesintisiz etkisini suumlrduumlrmuumlş olan Aeneis Troya prensi Aeneasrsquoın destanıdır aslında baş kişi Romarsquodır Şair son on yılını bu eser uumlzerinde geccedilirmiştir İOuml 19 yılında oumllduumlğuumlnde vasiyeti tamamlayamadığı destanın yok edilmesiydi Augustus iki kişiyi yayım iccedilin goumlrevlendirdi gerccedilekte 60 dize kadar eksiktir Kabataslak her Romalının bildiği oumlykuuml Aeneasrsquoın babası oğlu başkalarıyla birlikte yıkı-lan Troyarsquodan Edremit koumlrfezinden bir gemiyle kaccedilması seruumlvenlerden sonra İtalyarsquoya ulaşmasıdır İlk yarısında Homerosrsquoun Odysseiarsquosı ikinci yarısında İliada destan-larıyla karşılaşma yapmaya oumlzendirir şair Gemi onları oumlnce Kartaca sahiline atar orada prens Dido ile yaşadığı aşk şiirde Kallimakhosrsquoun Argo Gemicileri Destanrsquoındaki Medea izleğidir Aeneas tanrıların kralı Juppiterrsquoe uyarak onu terk eder Dido canına kıyar İtalyarsquoya varırlar bu arada babasının oumlluumlmuuml cenaze toumlreni aktarılır Tanrılar duumlnyasıyla ilişkiyi goumlstermek accedilısından babasının aşk tanrıccedilası Afroditersquoyle kaccedilamağını anmak yeter 6 kitap destanın doumlnuumlm noktasıdır oumlluumller uumllkesine inen Aeneas orada babasından Romarsquonın yazgısını oumlğrenir ccedilektikle-ri boşuna değildir Gelecekteki Romarsquonın nehir ağzına demir atar gerisi yoldaşları Troyalılarla Latin boyla-rı arasındaki savaşlara ayrılmıştır Edebiyatta olduğu kadar eğitimde de Batırsquoda kesintisiz egemen tek metin budur denebilir onun iccedilin ccedilığır accedilıcı modernist şair T S Eliotrsquoa goumlre Vergilius Avruparsquonın tek klasiğidir Sha-kespeare Goethe gibi yazarlar evrensel olabilirler ama bir uygarlığın kurucu metni olmak onlara yuumlklenemez Avruparsquoda 13 yuumlzyılda ilk defa yerel dilde buumlyuumlk oumllccedilekli şiir yazan Dantersquonin İlahi Komedyarsquosında yeraltı uumllkesin-deki kılavuzu Vergilius olması boşuna değildir

Horatius Batı edebiyatını biccedilimleyen Maecenas ccedilevresi şairlerindendir İccedil savaşa asker olarak katılmış-tı Azatlı bir koumllenin oğlu olsa da Romarsquoda Atinarsquoda iyi eğitim almıştır Sivri dilli hicivlerinde saldırdığı ki-şinin kimliğini accedilık etmez Saturarsquoları kişisel hatıralar-dan edebiyat eleştirisine uzanan koşuklardır bunlarda Romarsquonın hayatla dolu caddelerini hissederiz Bir tanesi diyalog tarzındadır konuşma Latincesini buluruz onda Odersquolarının vezinleri de konuların ccediloğu da Yunan solo lirik şiirlerinden gelmedir Latincenin oumlzluuml deyişi es-nek soumlzdizimi vezinlerdeki ustalığı şiirlerinin muumlziği seccedilkindir Koşuk biccediliminde Mektuplarrsquoında zeyrek ra-hat bir ton benimser En uumlnluuml mektubu daha sonra Ars

55

Batı Edebiyatında Akımlar I

Poetica (Şiir Sanatı) diye adlandırılır burada buumltuumln bir şiir goumlruumlşuumlnuuml buluruz Eski Ccedilağdan en ccedilok alıntılanan şair olması rastlantı değildir 15 yuumlzyılda Fransız klasik şairlerinden oumlnce ccedilıkan bir şiir akımı onu ve Ovidiusrsquou kendilerine kılavuz edinmişti 18 yuumlzyıl Avrupa edebi-yat ccedilevrelerinde lirik şiire o ve Pindaros model olmuştu 1960rsquolara kadar İngiliz seccedilkinlerinin eğitiminde yer aldı

Augustus ccedilağı beyitlerinin ustaları Propertius Tibul-lus Ovidiusrsquotur Hepsi de aşk şiiri yazdı Yuumlksek sınıftan bir kadın şair de biliyoruz sevdiği erkeğe şiiriyle seslenen Sulpicia Vergiliusrsquoun Ovidiusrsquoun arkadaşı Propertiusrsquoun şiirleri 4 kitapta toplandı İskenderiye ccedilağı şairlerini mo-del aldı Dizeleri ccedilok guumlccedilluumlduumlr aynı zamanda ccedilok hızlı ruh hali geccedilişlerinden oumltuumlruuml eskiler arasında anlaşılma-sı en guumlccedil olan şairdir Ovidiusrsquou hazırladı Orta Ccedilağrsquoda unutulmuştu Tibullusrsquoun şiirleri ise 3 kitapla bize ulaştı Duumlşuumlncede ve dilde sıkı sıkıya oumlruumlluuml bir yalınlık sergiler İskenderiyelilerin bilgince havasından onda eser yoktur diğerleri gibi o da şiirlerinde kırda huzur bulmaya ka-ccedilar Ovidius (İOuml 43-İS 18) atlı sınıfındandı Romarsquodaki eğitiminden sonra Yunanistanrsquoda Anadolursquoda Sicilyarsquoda Yunan uygarlığını inceledi Bir tek onun yuumlksek kamu goumlrevlisi hamisi yoktu Augustus onu nedeni bilinme-yen bir olaydan oumltuumlruuml suumlrguumlnle cezalandırdı Romarsquoya doumlnemeden oumllduuml İlk doumlnemde aşk şiirleri yazdı takma adla aynı kadına seslendi Uumlccedil kitaplık Ars Amatoriarsquodaki şiirleri bir tuumlr baştan ccedilıkarma sanatı youmlnergesidir bu douml-nemin en başarılı şiiridir Yıllarca uumlzerinde ccedilalıştığı Metamorphoses(Başkalaşımlar)rsquoda destan vezniyle 15 kitapta antik mitoloji oumlykuumllerini yeniden yazdı İşlevleri bam-başka olan Roma tanrılarıyla Yunan tanrılarını eşleştirdi ondan sonra sanatta bu anlayış yerleşti Yunan tanrıla-rı daha insansı oumlzellikler sergilerdi Artık dinsel olarak kimsenin inanmadığı bu oumlykuumllerin edebiyat konusu ol-ması Yunanlılarda başlamış bir suumlreccedilti Antik mitosların bu youmlnuuml Roumlnesansrsquotan geccedilip buguumlne kadar plastik sanat-ları edebiyatı beslemeye devam etmiştir Ovidiusrsquoun bu kitabı her zaman popuumller olagelmiştir Augustus ccedilağının diğer yazarlarının da başardığı kendiliğindenlik yapma-cıktan uzak olmak etkisinin altında ccedilok sıkı yazı disip-lini yatar

İOuml 2 yuumlzyıl başlarında sona eren guumlmuumlş ccedilağında daha oumlnce belirtildiği gibi genel bir uumlslup değişiminden soumlz edilebilir Belagat huumlnerlerini suumlslemecilikle kullanmak eğilimi bu yazıyı konuşma dilinden uzaklaştırır Oysa doumlnemin Yunanca yazarları ise ikinci sofistlik akımıyla Klasik ccedilağ Atinasının en iyi yazarlarını oumlrnek alıp denge yalınlık goumlzetir suumlslemeden uzak dururlar Bu doumlnemde Latince edebiyat ccedilok fazla uumlruumln vermiştir goumlkbilim ta-rım uumlzerine oumlğretici şiirler oumlzluuml soumlz atasoumlzuuml derlemeleri

Aisop (Ezop) masallarının manzum anlatımı destanlar sezarların yaşamoumlykuumlleri hikayeler ccedilok değerli malze-me iccedileren tarihsel anekdot derlemelerihellip Bu doumlnemde tek oumlzguumln Roma edebiyat tuumlruuml olan saturarsquonın (hicvin) en buumlyuumlk iki temsilcisi de uumlruumln vermiştir Şiir ve duumlz-yazının birlikte kullanılması tuumlruumln gereklerindendir Juvenalis beş kitapta toplanan hicivlerinde Romarsquonın aristokrat sınıfının ccedileşitli yozluklarını ad vererek tek tek kişilere saldırılarıyla taşlamıştır Yahudilerden kadın-lardan goumlccedilmenlerden cimrilerden apartmanlarda itiş tıkış yaşamanın dehşetinden hoşlanmaz Petroniusrsquoun Satyriconrsquou anlatıcı ile zeki ama ilkesiz arkadaşının girip ccedilıktıkları ccedilevrelerdeki yeni zenginlerin goumlsteriş ccedilılgınlı-ğını anlatan ilk Latince lsquoromanrsquo sayılır Buguumlne kalan iki boumlluumlmcuumlğuumln iccedilindeki goumlrguumlsuumlz Trimalchiorsquonun uumlnluuml şoumllen sahnesiyle belleklerde yer etmiştir

Yaşlı Pliniusrsquola yetiştirdiği yeğeni Genccedil Plinius oumlnce andığımız yazarlar gibi imparatorların yakını yuumlksek kamu goumlrevlisidirler Yaşlı Pliniusrsquoun Historia Natura-lis (Doğa İncelemesi) adını verdiği 37 boumlluumlm-kitaptan oluşma yapıtı Eski Ccedilağın buumltuumln bilgi alanlarını kapla-yan devasa bir ansiklopedidir sonraki benzeri yapıtların modelidir Yeğeninin birinci elden tanık olarak betimle-diği Vezuumlv yanardağının patlaması Napoli koumlrfezindeki Pompei gibi kentleri yutması sırasında İS 79 yılında oumll-muumlştuumlr Hukukccedilu vali yazar Genccedil Pliniusrsquodan buguumlne kalabilmiş kalan 250 yazınsal mektup doumlnem hakkında ccedilok değerli bilgiler verir Mektuplarında 14 yaşında Yu-nan usuluuml bir tragedya yazdığını soumlyler

İspanya koumlkenli Stoacı filozof devlet adamı Seneca (İOuml 4-İS 65) guumlmuumlş ccedilağının tonunu belirlediği gibi Batı edebiyatında etkisi ccedilağlar boyunca hissedilen yazar ve duumlşuumlnuumlrlerdendir Orta Ccedilağrsquoda onu Hristiyan aziz kılan efsane onun kuumlltuumlruumln dokusuna ne kadar nuumlfuz ettiği-ni goumlsterir Oumlrneğin 17 yuumlzyıl İngiliz tiyatrosu onsuz duumlşuumlnuumllemez Babası retorikccediliydi yeğeni Lucanus da Roma iccedil savaşını destan kalıbına doumlkmuumlştuumlr Neron ccedilo-cukken onun oumlzel oumlğretmeni imparator olduğunda ise danışmanıydı Onun intihar etmesi buyruğuna Stoacı sarsılmazlıkla uydu Neron değersiz bir şair olmasına rağmen Yunanistanrsquodaki o eski doumlrt yılda bir duumlzen-lenen bayramlardan birisinin şiir yarışmasında kendini birinci ilan ettirecek kadar edebiyat sanat duumlşkuumlnuumlyduuml Ahlaki konularda 120rsquoyi aşkın felsefe mektubu bir duuml-zine felsefe incelemesi kozmoloji meteoroloji gibi doğa araştırmalarının ccedileşitli youmlnleri uumlzerine beş boumlluumlmluuml bir kitap bir hicvi buguumlne erişti soumlylevleri kayıptır İmpa-rator Claudiusrsquoun Kabaklaşması uumlzerine acımasız hicvi klasik bir saturarsquodır Bu imparator tarafından suumlrguumlne goumlnderilmiştir Tragedyaları sahnelenmek uumlzere değil

56

Yunan ve Latin Edebiyatı

eğitilmişler arasında sesli okunmak uumlzere yazılmıştı Ccediluumlnkuuml artık halkın en goumlzde eğlencesi epeydir sirk ve gladyatoumlr oyunlarıydı Tragedyalarında Euripidesrsquoi izler duygusal melodramatiktir nadiren şiir drama duygu-su uyandırır Oumlfke avuntu ruh dinginliği gibi konuları irdelediği bir duumlzine diyalog tarzında eseri vardır Belki de en ccedilekici taze yazıları felsefe mektuplarıdır Keskin vurucu uumlslubunda eskil şiirsel guumlndelik konuşma ke-limeleri kullanır paradoks etkisi yaratmak peşindedir Uumlslubu Tacitusrsquounkini hazırlamıştır

İS 55 yılında doğan Tacitus hakkında pek az şey bi-liniyor Senatoumlrluumlk yaptı hatip olarak da uumlnluumlyduuml bu konudaki kitabı buguumlne kalmıştır Germania Romarsquonın o zamanki baş duumlşmanı Germen Alman boylarının etnografyasıdır Roma imparatorlarının tarihi uumlzerine İS 2 yuumlzyıl başında yazdığı iki eseri başyapıttır cum-huriyet doumlnemini imparatorluğa yeğler Betimlemeleri ccedilok kuvvetlidir ccedilevrilmesi ccedilok guumlccedil olan kendine oumlzguuml bir uumlslup geliştirmiştir onu oumlrnek alan 4 yuumlzyıl tarih-ccedilisi A Marcellinusrsquoa kadar Latincersquode buumlyuumlk bir tarihccedili ccedilıkmamıştır Zaten Marcellinusrsquoun anadili olasılıkla Yu-nancaydı Guumlmuumlş ccedilağı sonrasına değinmiyoruz goumlnenccedil iccedilinde bir barışccedilı yaşam kurulsa bile İS 2 yuumlzyılda başka bakımlardan ilginccedil olmalarına rağmen yazınsal nitelik-leri uumlstuumln sadece birkaccedil Latince eser vardır Yunanca edebiyat ise bu sıralarda buumlyuumlk bir canlılık yaratıcılık iccedilerisindedir

Roma Egemenliğinde Yunan Edebiyatı

Burada en yaratıcı doumlnem olan İS 2 yuumlzyıla odakla-nacağız daha ccedilok Bununla birlikte Yunanca edebiyat İS 4 yuumlzyıla kadar yaratıcılığını suumlrduumlrduuml o yuumlzyıldan kal-ma bir destan Homerosrsquoun kaldığı yerden devam eder diğeri eldeki en uzun destandır

Yunanca tarih yazımında Roma egemenliği be-nimsenmiş onun yararları tanınmıştır Yahudi Flavi-us Josephus (İS 37-100) son buumlyuumlk Yahudi isyanında Romarsquonın tarafındadır Yahudi Savaşlarırsquonı klasik buumlyuumlk tarihccedililer Herodotos Thukydides geleneğinde yazdı Buuml-yuumlk iki eseri daha vardır Yahudilerin Eski Adetleri ile Ya-hudi karşıtı bir risaleye verdiği cevap Yahudi geleneğiyle oumlvuumlnccedil duyar Yunan kuumlltuumlruumlnuumln onlardan sonra geldiği-ni oumlne suumlrecek kadar İskenderiye şehri imparatorluk za-manında oumlzellikle Yunan felsefesini Hristiyanlığa uyar-layan yazarlar ccedilıkarmıştır En parlak ilahiyatccedilı Plotinos (İOuml 3 yuumlzyıl başı ) ise Platonrsquou gizemcilikle bağdaştıran son buumlyuumlk pagan felsefe okulu kurucusu idi Onsuz Orta Ccedilağ Platonculuğu tasavvuf anlaşılamaz

İS 1 yuumlzyıl sonundan 2 yuumlzyıl sonuna kadar suuml-ren Antonin hanedanından imparator Hadrianus Yu-nan kuumlltuumlruumlne hayrandı doğu Akdenizrsquode ilk defa uzun gezilere ccedilıktı Atinarsquoyı tekrar Akdenizrsquoin kuumlltuumlr başken-ti yapmak arzusuyla birccedilok girişime kuruma oumlnayak oldu İmparator Marcus Aurelius (İS 121-180) Atinarsquoda doumlrt buumlyuumlk felsefe okuluna Platonrsquoun Akademiarsquosı Aristotelesrsquoin okulu Epikuros ve Stoa felsefe okullarına imparatorluk buumltccedilesiyle birer kuumlrsuuml kurdurdu Kendisi Platonrsquoun filozof kralına benzer ama yazdıklarından an-laşıldığı kadarıyla devasa imparatorlukta sanki emekliği-ni bekleyen bir memur gibidir Tuna nehri boylarındaki ordugacirchlarda iccedilsel ccedilalışmasının bir parccedilası olarak Yu-nanca felsefi alıştırmalar yazdı Stoacı felsefenin son buuml-yuumlk dile gelişi olan eseri Kendimle Konuşmalar duruluğu sadeliğiyle iccediltenliğiyle okuyucuyu cezbeder Ccediluumlnkuuml en ccedilok andığı filozof stoacı Epiktetos iccedilin de felsefe okul-ları iccedilin de felsefe sadece kuramsal bir disiplin değil bir hayat tarzıdır Buna goumlre elimizde olmayan denetleye-mediğimiz buumltuumln dışsal olaylar dinginlikle karşılanır En talihsiz durumda bile tanrısal kayraya guumlvenilir Kişi sa-dece kendi eylemlerinden sorumludur bu doğanın nasıl işlediğini anlayıp sıkı bir oumlz disiplinle sağlanır Doğanın incelenmesi iştihaların itkilerin incelenmesi oumlzguumlrleş-me korkulardan arınma ve acele yargı vermemeyi sağlı-yordu Bunlar Stoacıların felsefeyi boumlluumlmlemesi uyarın-ca sırayla fizik etik mantık alanlarına accedilılıyordu kişi bu uumlccedil soumlylem tuumlruumlyle kendini yetiştiriyordu

Epiktetosrsquoa (İS 55-135) gelince zamanında Platonrsquodan daha popuumllerdi hiccedil yazmadı Pamukkale-li (Hierapolis) bu koumlleyi imparator Neronrsquoun sekreteri satın almıştı Sahibi Stoacı bir filozofun derslerine katıl-masına izin verdi sonra yeteneğini goumlruumlp onu azat etti İmparator Domitianus İS 89 yılında Epiktetos da arala-rında olmak uumlzere buumltuumln filozofları Romarsquodan kovunca Yunanistanrsquoa gitti orada uumlst sınıftan Romalı oumlğrencileri de vardı Hadrianus zamanında Kapadokya valiliği ede-cek olan İzmitli Arrianos Epiktetosrsquoun orada oumlğrencisi oldu onun oumlğrencileriyle sohbetlerini not edip yayım-lamıştır bunun yarısına sahibiz Ayrıca Epiktetosrsquoun temel goumlruumlşlerini iccedileren bir el kitabı yayımladı Arri-anos Xenophonrsquoun Anabasisrsquoini oumlrnek alarak aynı adla İskenderrsquoin seferlerini Yunanca yazmıştı

İS 2 yuumlzyılda Klasik ccedilağ Yunan yazarlarının yazı tu-tumunu benimsemek onlardan alıntılar yapmak yaygın bir akım haline geldi Klasik ccedilağ sofistliği ile ilgisi olma-sa da buna bir Romalı yazar lsquoikinci sofistlikrsquo akımı adını koymuştur Bunlar arasında Doğu Akdenizrsquoden birccedilok yazar ccedilıkmıştır İmparator Hadrianusrsquoun hekimliğini yapan Bergamalı Galenosrsquodan 20000 sayfa kaldı daha

57

Batı Edebiyatında Akımlar I

oumlnce Hippokratesrsquoden soumlzederken andığımız gibi 17 yuumlzyıla kadar tıp eğitiminde okunan uumlccedil hekimden biri-sidir Felsefe metinleri de vardır en iyi hekimin filozof olması gerektiğini oumlne suumlrer

Anadoludan Samsatlı (Samosate) Lukianos Marcus Aureliusrsquoun ccedilağdaşıdır Yunan merkezlerinde eğitim goumlr-muumlş Mısırrsquoda kamu goumlrevliliği yapmıştır Ccedilok verimli bir yazardır hatiptir Denemeler konser salonlarında seslendirilen soumlylevler hiciv diyalogları edebi mektup-lar uzun oumlykuumller yazmıştır Seksen eseri buguumlne gelmiş-tir Nurullah Ataccedilrsquoın Maarif Klasikleri iccedilin yaptığı ccedilok geniş ccedilevirisi dilini ccedilok iyi yansıtır Lukianos en kusur-suz Klasik ccedilağ Yunancasıyla yazar anadili Arami dili ol-malıdır Demokritos ve Epikuros hayranıdır dolayısıyla hurafeleri şarlatanları bağnaz Hristiyanları konu edinir Oumlzguumln derin duumlşuumlnuumlrluumlğuuml olmasa da felsefecileri alaycı-lıkla konuşturduğu metinler yazmıştır Gezi yazarlarını hicvettiği Aya Seyahat oumlykuumlsuuml aslında bir kısa romandır Yunanca lsquoromanrsquo birkaccedil yuumlzyıl oumlncesinden başlamışsa da bu ccedilağda ccedilok serpilmiştir elde beş oumlrnek vardır Bunlar yolculuklar korsanlar deniz kazaları olmadık rastlantı-larla dolu basit aşk ve seruumlven hikayelerdir Cezayir kouml-kenli Platoncu retorikccedili Apuleiusrsquoun (İS 2yy) Latince Altın Eşekrsquoi roman tuumlruumlne bunlardan daha yakındır

Plutarkhos (46-127) verimli bir yazardı ccediloğu koru-nan denemeler yaşamoumlykuumlleri felsefi bilimsel edebiyat konularında Moralia başlığı verilen diyaloglar yazdı Hadrianusrsquoun atamasıyla Yunanistanrsquoda bir boumllgenin youml-neticisi Delfoi rahibi idi Zamanının ccediloğunu kendini edebiyat ccedilalışmalarına verdi doğduğu kuumlccediluumlk Yunan şeh-rinde geccedilirdi Paralel Hayatlar eserinde uumlnluuml siyasetccedililer-den devlet adamlarından bir Yunanlı ile bir Romalının yaşamoumlykuumllerini kısa derin olmayan bir karşılaştırma iz-ler bunlardan 19 ccedilifti elimizdedir Shakespeare ccedilağında ccedilok popuumllerdi şairin Roma Yunan konulu oyunlarının oumlykuumlleri Plutarkhosrsquoun bu eserinin İngilizce ccedilevirisine dayanır Roma imparatorlarının hayatı da yazdı tarih-ccedili olarak derin değildir Avrupa edebiyatlarını derinden etkiledi 16 yuumlzyılda deneme tuumlruumlnuumln yaratıcısı buumlyuumlk yazar Montaigne her satırında andığı Yunan Roma ya-zarları iccedilerisinde 400 kere ondan alıntılar yapar

Toparlayacak olursak bu doumlnemde Yunanca duumlz-yazıda felsefe retorik tarih bilim gibi klasik tuumlrlerin yanı sıra ilk defa ortaya ccedilıkan ya da yerleşen tuumlrler soumlz konusudur İlki romandır Milattan oumlnceki yuumlzyıllarda yazılmaya başlanıp İS 4 yuumlzyıla kadar suumlrduuml iccedilerisinde daha eski duumlzyazı geleneğinden gelme birccedilok oumlge goumlzle-nir Batı edebiyatında unutuldu ilk modern roman olan Cervantesrsquoin Don Kişotrsquounun yazıldığı 16 yuumlzyılda ve ardından 17 yuumlzyılda ilgi uyandırdı İkinci tuumlr mektup-

tur İskenderiye ccedilağında uumlnluuml kişilerin ağzından soumlzde belirli toplumsal tiplerin bakış accedilısından yazılma mek-tuplar dolaşımdaydı Bunlar roman gibi iccedil yaşama ilgi-nin artmasıyla ccedilok ccedileşitli işlevler uumlstlendi edebiyat eleş-tirisinden İncilrsquodeki Paulusrsquoun ccedileşitli cemaatlare hitaben yazdığı mektuplar gibi Uumlccediluumlncuuml tuumlr lsquohayatrsquo denen en ccedilok Plutarkhosrsquoun işlediği anlatıdır Geccedilmişin uumlnluuml kişilerin hayatını bir yaşama modeli sunacak biccedilimde oumlykuumlleyen bu anlatılar yakın zamanlara kadar en ccedilok okunan tuumlr olmuştur Doumlrduumlncuuml tuumlr Gorgiasrsquoda ilk oumlrneklerini goumlr-duumlğuumlmuumlz paradokslarla dolu bir konuyu huumlnerle yeri-ne goumlre mizahla işleyen soumlylevdir Bunlar mahkemeler meclisler cenaze gibi gerccedilek vesilelerle okunan soumlylevler değildir bir tuumlr lsquokonferansrsquo olarak duumlşuumlnuumllebilirler Douml-nemin en tanınan uumlruumlnlerini Roumlnesansrsquoın goumlzde yaza-rı Lukianos vermiştir Son olarak İncilrsquoi sayabiliriz bu tuumlruumln edebiyat dışı etkileri olmuştur Kanonik denen 4 İncil dışında da milat sonrası ilk birkaccedil yuumlzyıl birccedilok İncil yazıldı Bu karma tuumlruumln ardında yanında hikmet edebiyatı oumlzluuml soumlz anekdot derlemeleri yaşamoumlykuumlleri mucize anlatıları hatta yaşam oumlykuumlsuuml roman gibi ccedilok farklı tuumlrlerin varlığını goumlrebiliriz

Batının Kurucu Ritmi Olarak KlasikBatının geccedilmişle yaratıcı ilişkisi diğer yazılı uygarlık-

lara oranla benzersiz goumlruumlluumlyor Bazı yuumlksek yazılı kuumll-tuumlrlerde klasik metinler ccedilevresinde yorum gelenekleri kanonlaşma oluşmuştur bunun ne tarzlarda gerccedilekleş-tiğini İskenderiye ccedilağında goumlrmuumlştuumlk Bunun sayesinde eski yapıtları yeniden gerccedilekten yorumlama muumlmkuumln olabiliyordu oumlrneğin bu sayede Platonrsquoun bir lafını alıp kaldığı yerden suumlrduumlruumlrcesine bir diyaloğa girebiliyoruz Ancak kanonlaşma koşulu uzun vadede gerekli ama ye-tersiz goumlruumlnuumlyor Bir bunalım uygarlıkta bir değişme sonucunda kanonlaşma suumlreccedilleri sayesinde geccedilmişle yeni bir tarz bağ kuruluyordu Klasik uumlstuumln metinler sanat yapıtları birccedilok başka kuumlltuumlrde uzun suumlre yorum konusu olmuştu Ama hiccedilbirinde Yunan duumlnyasının Romarsquoda yeniden ele alınıp iccedilerilmesi Orta Ccedilağda klasik Roma Roumlnesansrsquota Yunan-Roma Aydınlanma Ccedilağı ve 19 yuumlz-yılda Yunan-Roma duumlnyalarının yeniden ccedileşitli tarzlar-da ele alınması ve bunların sonucunda her seferinde bir-birinden farklı sanat edebiyat yapıtlarının doğup akım haline gelmesine rastlamıyoruz Dikkat edilirse artık sorun basit bir uumlslup değişikliği ya da etkilenme sorunu olmaktan ccedilıkmıştır bu cins değişiklikler her tuumlr kuumlltuumlr-de goumlzlemlenir Sorun ortak kuumlltuumlrel belleğin oluşması-na ve aktarılmasına dolayısıyla bir uygarlık tasarımına bağlanır Ccedilok uzun vadelerde tekrarlanan bir ritimden soumlz ediyoruz olağanuumlstuuml yaratıcı doumlnemlerde farklı

58

Yunan ve Latin Edebiyatı

ritimler uumlst uumlste gelebilir Bu doumlnemler bir iki alanda değil neredeyse toptan bir şekilde duumlşuumlncede kurum-larda bilimde sanatta benzer bir hızla olağanuumlstuuml bir ccediliccedileklenme sergiler hem kendi doumlnemleri iccedilin hem de başka uygarlıklar kuumlltuumlrler iccedilin Buna klasiğin ritmi diyebiliriz Soumlz konusu olan bir ccedilağın belirli bir anına mutlak değer yuumlklemek değil bir değişmez oumlzden soumlz etmek değil devingen dinamik bir tekrarı yitip gidip yeniden başka tarzda belirmeleri kuumlltuumlr tarihi iccedilerisinde karşılaştırmalı olarak goumlrebilmektir Kendi duumlnyamızın temellerini eleştirel olarak anlamak iccedilin duumlşuumlnce tarihi ve edebiyat araştırmalarında karşılaştırmalı ccedilalışmalar en yararlı youmlntemdir

Kişi kendisini nasıl başkası aracılığıyla tanıyorsa -ki bu başka iccedilimizden ya da dışımızdan gelebilir- yazılı bir kuumlltuumlr ya da uygarlık kendi kendini duumlşuumlnemez ancak başkalarıyla karşılaştırarak kendini kurar geleceği hayal edebilir Bunu iccedilinde yaşadığımız uygarlıkla belirli hı-sımlıkları olan bir uygarlıkla yapabiliriz hısımlık ccediluumlnkuuml o ccedilağda kendimizinkini tanıyabilmeli yadırgatıcı oumllccediluumlde başkalık hissetmemeliyiz Bu yaklaşım başka kuumlltuumlrlere accedilılma cesareti verir Uygarlık duumlzeyinde bunun olabil-mesi iccedilin bir koşul daha vardır Burada da bir duumlnyanın goumlccedilmesi kapanması gibi buumlyuumlk bir kesinti gerekir Tunccedil Ccedilağın ccediloumlkuumlşuumlnuumln ardından gelen Homeros Antik Ccedila-ğın ccediloumlkuumlşuuml sanayi toplumunda ulus devletlerin ortaya

ccedilıkışı gibi koumlkluuml kesintiler Yoksa istila yıkım tarihte hiccedil eksik olmamıştır Buumlyuumlk kopmalar yerine olağanuumlstuuml suumlreklilik goumlsteren Ccedilin uygarlığında ya da asr-ı saadeti yaşamak isteyen İslam toplumlarında buumlyuumlk kuumlltuumlrel dinsel başkalıkları soğurup benzeştiren (massedip mec-zeden) Hint uygarlığında ccedileşitli alanlarda kıpırtılara rağmen buumlyuumlk bir kopuş yaşamayan Bizans uygarlığın-da geccedilmişin buumlyuumlk eserleriyle yepyeni bakış accedilıları yara-tan bir yaratıcı bir ilişki goumlzlemleyemiyoruz Batıya oumlzguuml olan geccedilmişle oumlzel bir tarzda ilişki kurmak demiştik bunu resim sanatı uumlzerinden oumlrnekleyelim Ccedilin iki bin yıl boyunca olağanuumlstuuml bir doğa resmi geleneğini yeni-leyerek suumlrduumlrmuumlştuumlr Bu resimlerde geccedilmişin izlerine oumlren kalıntılarına rastlanmıyor aynı oumllccediluumlde yetkin Ja-pon resminde Hint İran Osmanlı minyatuumlrlerinde de Geccedilmişe hep kendi duumlnyamız iccedilinden onun sorularıyla bakarız bunun aracılığıyla geleceği şimdiyi duumlşuumlnebili-riz Klasik terimi 18 yuumlzyıl Fransız edebiyatı ve sanatı iccedilin kullanıldı ilk defa 19 yuumlzyılda her dilin bir klasi-ği var mı tartışması yaşandı Sonraları başka kuumlltuumlrlere de uyarlandı Benzeri kapsamda bir kavrama Batı dışı dillerde rastlanmaz Klasik yapıtlar ccedilok farklı şimdirsquole-re o şimdirsquode yazılmışccedilasına yapılmışccedilasına seslenecek oumllccediluumlde zengin yapıtlardır İş en parlak kafaların en iyi biccedilimde ifade ettiği eserleri bilim sanat dinsel duumlşuumlnce felsefe diye ayırmadan ele alabilmekte

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Latin edebiyatında hangi tuumlrler ve sanatccedilılar oumlne ccedilı-kar

Yunan edebiyatındaki tuumlrler Latin edebiyatında ne gibi değişimlere uğramıştır

Batı edebiyatında daha ccedilok Latin edebiyatından kay-naklanan eserlere oumlrnekler goumlsterebilir misiniz

5 Latince edebiyatın doğuşunu evrimini ccedileşitli tuumlrlerini tanıyabilmek6 Latince edebiyatın evrelerini tanıyabilmek

7 Yunan ve Latin edebiyatlarının Batı edebiyatındaki yerini belirleyebilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

59

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Yunan Edebiyatının İlk Tuumlrleri

1 Yunan Roma edebiyatları sadece bir ifade tarzı imge uumlretimi olmakla kalmaz buumltuumln bir eğitilmiş insan uumllkuumlsuumlnuuml oluşturur Uumlstelik Yunan edebiyatı Roma edebiyatının modeli her ikisi birlikte Batı edebi-yatlarının estetiğinin felsefesinin kurucu oumlğesi olarak farklı ccedilağlarda farklı tarzda Batı dillerini anlam duumlnyalarını biccedilimleyegelmiştir Edebiyat destan şiir ccedilağında kimlik oluşturucu olmuş tuumlrler ccediliccedileklen-dikccedile yaşama tarzı olarak felsefe ile bilimi de iccedileren sanki tek bir eğitim lsquorsquokurumursquorsquo haline gelmiştir

Homeros destanlarının Yunan kuumlltuumlrel belleğinin oluşturucusu olduğu kadar Latin edebiyatının da onu hep model aldığını hatta ilk Latin edebiyatı uumlruumlnuumlnuumln Homeros ccedilevirisi olduğunu goumlrduumlk Şiir geleneği Yunanlılarda duumlzyazının henuumlz bulunmadığı yuumlzyıllarda hakikatin kaynağı olarak goumlruumlluumlrduuml Aynı zamanda hep bir toplumsal olayın parccedilası olarak canlandırılırdı Homerosrsquodan hemen sonra ccedili-ccedileklenen oumlzluuml soumlzler bilmecemsi kısa parccedilalardan kişisel duygulara koroların ağırbaşlı ilahilerinden yarışma parccedilalarına hicivlerden savaşta yiğitliğe oumlzendirici tuumlrlerine kadar Bunlardan birkaccedilı Roma edebiyatınca vezniyle birlikte model alındı

Destan ve şiir geleneğini tanımlayabilmek1İlk duumlzyazı geleneğinin felsefenin tarih yazımının ortaya ccedilıkışını accedilıklayabilmek2

2 İlk defa Miletosrsquota mitoloji ccedilerccedilevesi dışında duumlnyayı accedilıklama ccedilabasına arkaik ccedilağda rastlıyoruz Bu aynı zamanda İOuml 6 yuumlzyılda bilim ile felsefenin doğuşu demektir İlk duumlzyazı oumlrnekleri yerel efsane-lerin ccedilok basit bir masal diliyle yazılmasından ibaretti ondan oumlnce duumlşuumlnuumlrler duumlşuumlncelerini duumlzyazı kalıbında dile getirmiş olsa da şiirin baskın iletişim ortamı olmasından ilk filozofların vardıkları yeni hakikatleri şiirle dile getirmeye devam ettiler İlk tarih yazımı da yerle efsanelerin soykuumltuumlklerini ccedilıkar-mak gibi bir tuumlrken Pers savaşından sonra gerccedilek anlamda tarih yazımı başladı Bu tarih yazımı buumlyuumlk merkezi imparatorlukların egemenlerinin goumlzuumlnden kendilerini yuumlcelten propaganda metinlerinden farklı bir araştırmaydı

Yunan ve Latin Edebiyatı

60

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Klasik Ccedilağ İskenderiye Ccedilağı

3 Klasik ccedilağın Batıya ve dolayısıyla duumlnyaya armağan ettiği belli başlı tuumlrler arasında tragedya komedya ccedileşitli soumlylev tuumlrleri Batı felsefesinin temel direkleri olan Platon ile Aristoteles tıp metinleri bulunur Bunlarla eşzamanlı olarak olağanuumltuuml bir doğalllık denge uumlruumlnuuml heykeller bir oumllccediluumlde vazo resimleri ve Batının ccedilağ ccedilağ taklit edeceği mimarlık anlayışı en uumlstuumln oumlrenlerini veriri Buumltuumln bir uumlstuumln kuumlltuumlr yaratılarının ccedilerccedilevesini Yunanlıların kendine oumlzguuml siyasal toplumsal duumlzenleri bağımsız kentlerinin oumlzyoumlnetimi ccedilizer en oumlnde Atina olmak uumlzere

Klasik ccedilağın edebiyat tuumlrlerini tanıyabilmek3Arkaik klasik ccedilağ ile İskenderiye ccedilağını edebiyat ve toplum accedilısından ayırt edebilmek

4

4 İskenderiye ccedilağında artık klasik ccedilağın tiyatro tuumlrleri artık yazılmasa da ortaya ccedilıkan oumlğretici şiirin bir biccedilimi kır tuumlrkuumlsuuml Latince edebiyat tuumlrleri haline gelecektir Buumltuumln bir doğu Akdenizrsquode Yunan kuumlltuuml-ruumlnuumln şehir kurumlarının yayılması sonrasında İskenderiye araştırma merkezinde edebiyat biliminin filolojinin ortaya ccedilıkmasını karşılaştırmalı olarak yuumlksek yazılı kuumlltuumlrlerden farkıyla anlayabiliriz Bu bizi klasiklerin oluşması yorumlanması sorunun ccediloumlzuumlmuumlne goumltuumlruumlr

Batı Edebiyatında Akımlar I

61

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Latin Edebiyatı

5 Latincenin yazgısı Romarsquonın duumlnya egemeni olmasına sonra da Orta Ccedilağda kilisenin dili olmakla Batı dillerini edebiyatlarını yuumlzyıllarca biccedilimlendirmesine bağlıdır Yunan geleneği onlarla aktarıldı Yunanca Batıda Orta Ccedilağ başında unutulmuştu Latince edebiyatın daha sonra sanatının da kaynağı modeli belirli Yunan oumlrnekleri oldu destan komedya tragedya soumlylev felsefe ise İOuml 1 yuumlzyılda oumlnce şiir sonra duumlzyazıyla Latinceye mal oldu

Latince edebiyatın evrelerini tanıyabilmek6Yunan ve Latin edebiyatlarının Batı edebiyatındaki yerini belirleyebilmek7

Latince edebiyatın doğuşunu evrimini ccedileşitli tuumlrlerini tanıyabilmek5

6 Latince edebiyatın milattan oumlnceki ikinci yuumlzyılda Yunan oumlrnekleriyle başlaması Augustusrsquoun altın ccedilağında yeni şiir duumlzyazı tuumlrleriyle en uumlstuumln oumlrneklerini vermesi İS ilk yuumlzyılın Guumlmuumlş ccedilağının şiir tuumlrlerindeki zayıflığı İOuml 2 yuumlzyılın Latince uumlruumln accedilısından zayıflığına karşın Yunanca yazılı uumlruumlnlerin ccedilok verimli bir canlanma iccedilinde oluşu Latince edebiyatın belli başlı evrelerini oluşturur

7 Eskiccedilağ uygarlıkları iccedilerisinde edebiyat duumlşuumlnce bakımından en zengini olan Yunan uygarlığının nasıl Homeros temelinde canlı soumlzle bağlantısını koparmadan yeni yeni tuumlrler yarattığını goumlrduumlk Uumlstelik klasik ccedilağ ortasında yazılı kuumlltuumlre geccedilince de beslendikleri bu gelenek sayesinde yaratıcılığını yitirmedi-ğini goumlrduumlk Romalıların daha sonra Batının Yunan ve Latin klasiklerini sanatını yeniden yorumlama-sını olanaklı kılan oumln-koşul kanon oluşturulması idi Boumlylece batıya oumlzguuml bir ritim formu olarak klasik kavrayışına ulaştık

Yunan ve Latin Edebiyatı

62

nele

r oumlğ

rend

ik

1 Homerosrsquoun destanları hakkında hangisi ge-ccedilerli değildir

A Eski Yunanlılar onu bilinmeye değer her şeyin ansiklopedisi olarak goumlruumlrduuml

B Latince edebiyat onun ccedilevirisi ile başlamıştırC Yunan kuumlltuumlruumlnuumln temelidirD Yunan klasik ccedilağının en oumlnemli yaratısıdırE Duumlnyanın en zengin destanıdır

2 Latin edebiyatı hakkında hangi cuumlmle doğ-rudur

A Yunanca edebiyata oranla daha zengindirB Yunan edebiyatının soluk bir taklididirC Batı edebiyatını etkileyecek ccedilok fazla yeni tuumlr

yaratmıştırD Batı edebiyatını derinden biccedilimlendirmiştirE Roumlnesans sonrası unutulmuştur

3 Vergiliusrsquoun Aeneis destanı ile Homeros des-tanları arasında kuumlltuumlr tarihi accedilısından bir fark hangisidir

A Konuları farklıdırB Homeros daha uumlstuumlnduumlrC Aeneis destanının gerisinde bir soumlzluuml gelenek

yokturD İlki Latince oumlteki YunancadırE Vergilius Homerosrsquou oumlrnek almıştır

4 Yunan-Roma felsefe okullarının tuumlmuuml hak-kında hangisi geccedilerlidir

A Felsefe aynı zamanda bir hayat tarzıdırB Felsefe aslında kuramsal bir disiplindirC Hepsi doğa araştırmaları yapar D Siyasal duumlşuumlnceyle ilgilenmezlerE Antik ccedilağ eğitiminde buumltuumln okullar oumlğretilirdi

5 Eski Ccedilağda ilk kuumlreselleşme hangi ccedilağda ger-ccedilekleşmiştir

A Homeros ccedilağıB Yunan klasik ccedilağı C İskenderiye ccedilağı D Roma imparatorluk ccedilağıE Roma sonrası doumlnem

6 Klasiği tanımlarken hangi kavramlara baş-vurmayız

A Değişmez kanon B Yazılı kuumlltuumlrC Kendininkinden başka ama hısım bir uygarlık D Eğitim E Her ccedilağın ccedilağdaşı

7 Klasik Yunan tragedyası hakkındaki bu sap-tamalardan hangisi yanlıştır

A UumlcretsizdirB Operaya benzerC Ccedilağdaş tiyatroya benzerD Roma doumlneminde artık sahnelenmemektedirE Sadece İOuml 5 yuumlzyılda yazılmıştır

8 Geccedil Cumhuriyet ve İmparatorluk doumlnemin-de niccedilin sahnelenmek uumlzere Latince komedya ya-zılmadı

A Yetenekli yazar yoktuB Siyasal oyunlar yazar iccedilin suumlrguumln tehlikesi de-

mektiC Sirk gladyatoumlr oyunları komedyayı yerinden et-

mişti D Hıristiyanlar oyunları yasakladılarE Yazıldı ama buguumlne gelmedi

9 Aşağıdakilerden hangisi solo ve koro Yunan lirik şiirinin tarihinde bulunmaz

A Lir eşliğinde muumlzikle seslendirilirdiB Korolar onu canlandırırdıC Bazı konuları mitolojidendiD Okulda okutulurduE Tragedya onun mirasını uumlstlendi

10 Latince edebiyata oumlzguuml edebiyat tuumlruuml hangi-sidir

A KomedyaB Kır tuumlrkuumlleri pastoral şiir C Deneme D Satura E Oumlğretici didaktik şiir

Batı Edebiyatında Akımlar I

63

neler oumlğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoDestanrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

1 D Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyat Kanonurdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoLatin Edebiyatı Altın Ccedilağrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 C Yanıtınız yanlış ise ldquoDestanrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

8 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoLatin Edebiyatırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 D Yanıtınız yanlış ise ldquoGuumlmuumlş Ccedilağrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoYunan Latin Edebiyatırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoİskenderiye Ccedilağırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoLirik Şiirrdquo konusunu ye-niden goumlzden geccediliriniz

9 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoLatin Edebiyatırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 D

Araştır YanıtAnahtarı

2

Araştır 1

1 Homeros destanlarının Yunan kuumlltuumlrel belleğinin oluşturucusu olduğu kadar Latin edebiyatının da modelidir Şiir geleneği Yunanlılarda duumlzya-zının henuumlz bulunmadığı yuumlzyıllarda hakikatin kaynağı olarak goumlruumlluumlrduuml Aynı zamanda hep bir toplumsal olayın parccedilası olarak canlandırılırdı Homerosrsquotan hemen sonra ccediliccedileklenen oumlzluuml soumlzler bilmecemsi kısa parccedila-lardan kişisel duygulara koroların ağırbaşlı ilahilerinden yarışma parccedila-larına hicivlerden savaşta yiğitliğe oumlzendirici tuumlrlerine kadar Bunlardan birkaccedilı Roma edebiyatınca vezniyle birlikte model alındı Homeros uumlslup ve olay oumlrguumlsuuml bakımından sadece Latin edebiyatını değil oradan geccedilerek Batı edebiyatını da en fazla etkileyen kaynaktır

2 Bunu 5 yuumlzyıl sonunda koro liriğinin tragedyanın soumlnuumlmlenmesi Thukydidesrsquote Platonrsquoda soumlylev yazarlarında beliren uumlst duumlzeyde işlenmiş yan cuumlmlecikli yapıların duumlzyazıda yerleşmesi oumlrnekleriyle Homerosrsquoun iccedil iccedile yan cuumlmleciklerden uzak uumlslubuyla İskenderiye ccedilağında soumlylemek değil okumak iccedilin yazılan edebiyat tuumlrleri oumlrnekleriyle ele alabiliriz

Araştır 2

Destan didaktik şiir bağlantısını tragedya komedya tuumlrlerini duumlzyazı tuumlr-lerinin hep duumlşuumlnce yoğunluklu olduğunu diyalogun felsefe sahne sanatı guumlndelik hayattan kesitleri ele alan şiir tuumlrleriyle bağını ccediloban tuumlrkuumlsuumlnuumln pastoral şiirle mektup tuumlruumlnuumln koşukla felsefeyle bağını romanın yaşa-moumlykuumlsuuml tarih yazımı tuumlrlerinin birbiriyle bağını goumlz oumlnuumlne alarak tuumlrler arası ilişkileri accedilıklayabiliriz

Yunan ve Latin Edebiyatı

64

Araştır YanıtAnahtarı

2

Araştır 3

Yunan geleneği bu doumlnemde Latinceyle aktarıldı Yunanca Batıda Orta Ccedilağ başında unutulmuştu Latince edebiyatın daha sonra sanatının da kaynağı modeli belirli Yunan oumlrnekleri oldu destan komedya tragedya soumlylev felsefe ise İOuml 1 yuumlzyılda oumlnce şiir sonra duumlzyazıyla Latinceye mal oldu Latin edebi-yatının kendine oumlzguuml tek tuumlruuml saturarsquodır Lucretius Cicero Catullus Vergili-us Plautus Seneca oumlnde gelen temsilcileridir

Andre Bonnard (2004-2013) Antik Yunan Uygarlığı Ccedileviri Kerem Kurtgoumlzuuml Evrensel Basım İstanbul

Arts and Humanities through the Eras (2004) Thomson Gale

Egon Friedell (2002) Antik Yunan Kuumlltuumlr Tarihi Ccedileviri Necati Accedila Dost Yayınları Ankara

Eski Yunan Duumlnyası-Atlaslı Buumlyuumlk Uygarlıklar Ansiklopedisi (1987) İletişim Yayınları İstanbul

Oxford Antikccedilağ Soumlzluumlğuuml (2013) Ccedileviri Faruk Ersoumlz Kitap Yayınevi

Roma Duumlnyası-Atlaslı Buumlyuumlk Uygarlıklar Ansiklopedisi (1988) İletişim Yayınları İstanbul

Tercuumlme Dergisi cilt 5 sayı 29-30 19 mart 1945 - Yunan Oumlzel Sayısı I

Kaynakccedila

66

Boumlluumlm 3

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Edebiyat ve Sanat bull Huumlmanizm bull İnsan bull Reform bull Roumlnesans bull Skolastik Duumlşuumlnce

1Orta Ccedilağ1 Orta Ccedilağrsquoın tarihsel ve kuumlltuumlrel

konumlandırmasını yapabilmek 2 Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemiyle

huumlmanist anlayışın farklarını saptayabilmek 2Orta Ccedilağrsquoda Edebiyat3 Orta Ccedilağrsquoın belirgin edebi tuumlruuml olan

roman(s)ın koumlken ve niteliklerini tanıyabilmek

4Reform5 Reformu tanımlayabilmek6 Dinde reformun bilim ve sanata katkısını

kavrayabilmek

Roumlnesans4 Roumlnesansrsquoın ortaya ccedilıkış gerekccedilelerini ve

temel niteliklerini sıralayabilmek3Huumlmanizm7 Huumlmanizmin ortaya ccedilıkış nedenlerini

accedilıklayabilmek8 Huumlmanizmin insana ve bireye

verdiği oumlnemle gelinen aşamaları değerlendirebilmek5

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

67

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞKoumlkleri Orta Ccedilağrsquoda olmakla birlikte dallarıyla

guumlnuumlmuumlze kadar uzanan XVI yuumlzyıl Avruparsquosında ortaya ccedilıkan huumlmanizmi yalnızca huumlmanist ccedilerccedileve iccedilinde anlamak pek muumlmkuumln değildir Bu neden-le onun tohumlarının ekildiği doumlnemi coğrafyayı onun filizlenme ve gelişme aşamasında var olan si-yasal toplumsal duumlşuumlnsel tarihsel ve entelektuumlel koşulları goumlz oumlnuumlnde bulundurmak kaccedilınılmaz bir gerekliliktir Bundan hareketle yalnızca huumlmaniz-me youmlnelik verilecek bilgilerin askıda kalmaması iccedilin Orta Ccedilağrsquoın oumlzelliklerini bu ccedilağı sonlandı-ran siyasal ve toplumsal koşulları ortaya ccedilıkan ve huumlmanizmle baş başa gelişen Roumlnesansrsquoı huumlma-nizmin gelişmesine katkı veren dinde yenileşme hareketleri olarak bilinen Reformu tanıtmanın ardından huumlmanizmi ayrıntılarıyla ortaya koymak yerinde olacaktır

Huumlmanizmle ilişkili bu konulara yer verilirken doumlnem ve hareketlerin temsilcisi durumundaki ta-rihsel sanatsal ve edebi kişilikler ile onların ortaya koydukları iş ve eserlere vurgu yapmak oumlğrenmeyi pekiştirecektir

ORTA CcedilAĞOrta Ccedilağ 476 yılında Batı Roma İmparatorlu-

ğunun ccediloumlkuumlşuumlyle başlar ve 1420-1500 yılları ara-sında gerccedilekleşen topun kullanılması matbaanın yaygınlaşması Roumlnesansrsquoın başlaması Osmanlıların İstanbulrsquou alarak Doğru Roma İmparatorluğursquonun yıkılışını başlatması İspanyarsquonın yedi asırdan sonra birleşerek yeni ticaret yolları arayışına girmesi gibi nedenlerle 1500rsquoluuml yıllara doğru sona erer Tarihccedili-lerin yaygınlıkla kabul ettikleri tarihlerden biri 1453 yılında İstanbulrsquoun Tuumlrklerin eline geccedilmesidir

Yaklaşık bin yıllık bir suumlreyi kapsayan Orta Ccedilağ şu doumlrt ana oumlzelliğiyle tanımlanabilir Siyasi otoritenin parccedilalanması ve devlet kavramına douml-nuumlş tarımın ağırlıkta olduğu ekonomi toprağa sa-hip askerlik ve savaş işlerini uumlstlenen soylu bir sınıf ile onların topraklarında koumlle tarzında ccedilalışan koumly-luuml sınıfı arasında kalmış kapalı bir toplum yapısı Kilise tarafından belirlenmiş dinsel inanccedil uumlzerine kurulu bir duumlşuumlnce yapısı

Bin yıllık bir doumlnemi kapsayan Orta Ccedilağ bo-yunca yaşanan siyasal toplumsal dinsel duumlşuumlnsel yazınsal ve ekonomik hareketlilik oldukccedila fazladır Siyasal boyutta Batı Roma İmparatorluğunun ccedilouml-kuumlşuuml sonrası Avruparsquoda farklı koumlkenden gelen iş-

galci halkların kendi aralarında suumlren uumlccedil yuumlz yıllık savaş doumlneminin ardından Frenklerin kralı Charle-magne diğerleri uumlzerinde egemenliğini oluşturur Roma İmparatorluğu benzeri bir imparatorluğu yeniden oluşturmaya ccedilalışır Frenklerin toprak-larını genişletir 800 yılında kendisine ldquoBatının İmparatorurdquo olarak taccedil giydirecek olan Papayı des-tekler Orta Avruparsquoda ve İspanyarsquoda devlet yapısı oluşturan Vandallar ve Frenklerin Hıristiyan olma-sıyla dinsel temelli birlik guumlccedillenir Dinin uumllke youml-netimlerinde kabuluumlnuumln ardından Kilisenin guumlcuuml artar ve bu guumlcuuml toplumların her alanında hisset-tirir Doğuda guumlccedillenen Tuumlrk ve İslam coğrafyasını Hıristiyanların kutsal mekacircnları iccedilin tehlike olarak goumlruumllen ve Muumlsluumlmanları işgalci olarak nitelendi-ren Kilisenin oumlncuumlluumlğuumlnde ldquoHaccedillı duumlşuumlncesirdquo or-taya ccedilıkar ve bu amaccedilla yetiştirilen şoumlvalyeler ve oluşturulan Kutsal Roma Germen İmparatorluğu oumlncuumlluumlğuumlnde Muumlsluumlmanlara karşı ccedilok sayıda haccedillı seferi gerccedilekleştirilir

Toplumsal alanda dine aykırı bir tutum ve duuml-şuumlnce geliştirilemez hale gelir oluşan derebeylik gibi yapı ve kurumlar din temeli uumlzerine oturur Kralların sırtını dayadığı derebeylikler gitgide guumlccedil kazanır şato ve toprak sahibi olur savaş zamanında krala savaşccedilı desteği ve parasal yardım karşılığında yeni imtiyazlar elde ederler Kilisenin ve İncilrsquoin oumlğretilerine aykırı felsefi ve bilimsel duumlşuumlnce ve ye-niliklere yer verilmez gerektiğinde bunları yapan-lar Engizisyon Mahkemelerinde ldquoyakılarak oumlluumlmrdquo gibi ağır cezalara ccedilarptırılır Dinsel alanda yenilik-leri savunanların taraftarları ve Kilisenin dayattığı Katolik anlayışa sahip youmlnetimler ve uumllkeler arasın-da oldukccedila uzun suumlren din savaşları yaşanır Bu douml-nemde gelişen edebiyat okuryazarlığın ccedilok duumlşuumlk duumlzeylerde olması ve eğitimin Kilisenin tekelinde yalnızca ruhban sınıfına aristokrat ve bir kısım burjuvaya verilmesi sebebiyle soumlzluuml edebiyat olarak gelişir Yazılan eser ve metinler ağırlıklı olarak din-sel iccedilerikli ve Latincedir Ekonomi tarıma dayalıdır ve koumlyluuml ve ccediliftccedililer derebeyliklere ait olan toprak-larda karın tokluğuna koumlle konumunda ccedilalıştırılır Dinin baskısı altındaki bilim ve sanat ilerlemekte guumlccedilluumlk ccedileker Bilimsel keşif ve duumlşuumlncelerini ortaya koyan Galileo gibi kişiler yaptırımlara maruz kalır

Yuumlzyıllar boyu Avrupa toplumlarında hacirckim olan derebeylik ve şoumlvalyelik sistemi XIV ve XV yuumlzyıllarda ccediloumlkuumlş devresine girer Tarihin tanık olduğu dış savaşlar iccedil savaşlar kıtlıklar yağma-lar veba salgınları savaşlara soylulara ve vergilere

68

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

karşı koumlyluuml isyanları bu ccediloumlkuumlşte etkili olur 1337 yılından 1453 yılına kadar suumlren İngiliz ve Fran-sızların Yuumlzyıl Savaşları sırasında alınan ağır yenil-giler oumlzellikle Orta Avruparsquodaki şoumlvalyelik sistemini sorgulanır hale getirir Bu ccediloumlkuumlş XVIII yuumlzyılın ortalarına ve Fransız İhtilaline kadar suumlrer Fransız İhtilalinin baş aktoumlrlerinden olan derebeylik ihtilal sonrasında tuumlmuumlyle yok olur

Skolastik Felsefe ve EğitimSkolastik terimi genellikle bir doumlnemden ccedilok

bir duumlşuumlnce biccedilimini kapsar ve Orta Ccedilağ boyun-ca bilhassa XII yuumlzyıldan XV yuumlzyıla kadar olan doumlnemde manastır okullarında ve Parisrsquoteki okul ve uumlniversitelerde yetişen din adamlarına verilen ilahiyat ve Aristo ilkelerine dayanan felsefi eğitimi ifade etmek iccedilin kullanılır Ancak Aristorsquonun eksik ve yanlış anlaşılmış oumlğretileri uumlzerine kurulu Orta Ccedilağrsquoın bu felsefesi ya da eğitim anlayışı aslında başlangıccedil aşamasında IX yuumlzyılda Fransa kralı Charlemagne tarafından uumllkenin yeni baştan inşası iccedilin insanların daha iyi eğitilmesi amacına youmlne-lik olarak okullarda oumlğretilmesini istediği yedi dal (gramer astronomi muumlzik hitabet mantık arit-metik geometri) uumlzerine oturur Skolastik felsefe Orta Ccedilağ felsefesinin merkezi konumunda bulu-nur ve Orta Ccedilağla birlikte sona erer

Orta Ccedilağrsquoın manastır okullarında oumlğretilen sko-lastik felsefe 800 yılı itibarıyla başlar ve felsefe tari-hi iccedilinde uumlccedil ayrı doumlnem olarak ele alınır

Erken Doumlnem Skolastik (800rsquoluuml-1200rsquoluuml yıl-lar) Eflatunculuk ve Yeni Eflatunculuğun etkisi al-tındadır ve en belirgin temsilcisi Aziz Anselmusrsquotur

Yuumlkseliş Doumlneminde Skolastik (1200rsquoluuml-1300rsquoluuml yıllar) Aristorsquonun etkisinde geccediler ve bu doumlnemin en oumlnemli temsilcisi Augustinus taraftar-larıyla Aziz Thomas taraftarları arasındaki tartışma-ların tarafı ve tanığı Aziz Thomasrsquodır

Geccedil Doumlnem Skolastik (1300rsquoluuml-1500rsquoluuml yıl-lar) Din felsefeye karşı uumlstuumlnluumlğuuml ele geccedilirir ve Aziz Thomasrsquonın akılcı felsefesi terk edilir Bu doumlnemde John Duns Scot (1266 ndash 1308) ve Ockhamlı Gu-illaume (1285 - 1347) oumlne ccedilıkan temsilciler olur

Skolastik duumlşuumlncenin tuumlm doumlnemleri kapsayan ortak duumlşuumlnce oumlzelliği felsefeyi dinin alanına ya da aklı inancın alanına uygulamak ve dinsel sorunları anlaşılır kılmaktır Din ve imana youmlneltilen soru ve

itirazların akıl yoluyla ccediluumlruumltuumllmesini ya da gerekti-ğinde belli şeylerin akıl yoluyla ispatlanması teme-line dayanır

Orta Ccedilağrsquoın hemen oumlncesinde Aziz Augustinus akıl ve Hıristiyanlığı bağdaştırmak ister Dinin ilk ilkelerinden hareketle duumlnyanın duyularla anlaşıl-ması uumlzerinde durur ve akıl ve duyulara vurgu yap-mak iccedilin soumlylediği ldquoanlamak iccedilin inanıyorumrdquo ifa-desi skolastik duumlşuumlncenin sloganı haline gelir Bu durumda skolastik felsefe akıl ve duyuların olduğu yerde goumlreceliğe yer vermez tek bir doğrunun ve ona bağlı tek bir doğruluk sisteminin varlığını ka-bul eder Bu felsefede oumlnemli olan ldquoiyirdquonin gerek-lilikleri doğrultusunda davranmaktır ccediluumlnkuuml ldquoiyirdquo hem Tanrının insanlara buyruğudur hem de Tanrı ldquobuumltuumlncuumll iyilikrdquotir

Skolastik felsefenin amacı yeni bir şeyi ortaya koymak değil var olan şeyleri en iyi biccedilimde anla-tabilmektir Bunun iccedilin eğitim ve oumlğretim yoluyla ilahi mesajları akıl ışığında kavratabilmeyi hedefler ve oumlzellikle ilahiyat denen din bilimlerinin oumlğretil-mesine oumlnem verir

Erken Doumlnem Skolastik Felsefe Ancak din ile inancın ilişkilendirilmeye ccedilalışıl-

dığı bu doumlnemde farklılıklar ortaya ccedilıkar Bazıları yalnızca dinsel metinlere youmlnelirken bazıları keşif ve Tanrırsquonın yarattığı şeylere duyduğu hayranlıkla teyit ettiği bir duumlnya anlayışıyla meşgul olur Fi-lozoflar bu iki duumlşuumlnce biccediliminin ortasını dinin hizmetinde olan bir aklı oumlne ccedilıkarmak isterler

Dinin akıl uumlzerindeki huumlkuumlmranlığına rağmen tuumlm Orta Ccedilağ boyunca felsefi duumlşuumlnce verimlili-ğini suumlrduumlruumlr Filozoflar ldquoevrenler tartışmasırdquonı başlatmak iccedilin evrensel terimler kavramlar (kuş hayvan canlıhellip gibi) nesneler ve kişiler arasın-daki ilişkiler konusunda tartışmalar yaratırlar İlk skolastik felsefeci olarak Johannes Scottus yaptığı ccedileviriler ve verdiği derslerle Orta Ccedilağ duumlşuumlncesine mistisizmi kazandırır Eflatun gibi insan yaratıl-madan oumlnce değişmez duumlşuumlncelerinideaların yara-tıldığına inanır ve bu doğrultuda hareket ederek bir tuumlr yeni Eflatunrsquoculuğu geliştirir Tanrırsquonın gerccedilek anlamda varlığının bilinemez olduğunu ancak kıs-men goumlstergeler aracılığıyla varlığının algılanabile-ceğini iddia eder

İlk doumlnem skolastik duumlşuumlncenin en oumlnemli duumlşuumlnuumlrlerinden bir diğeri olan Anselmus (1033-1108) da Augustinusrsquoun accediltığı yolda ilerler

69

Batı Edebiyatında Akımlar I

onun ldquoanlamak iccedilin inanıyorumrdquo oumlnermesine accedilık ve kesin bir iccedilerik kazandırır inancın en yuumlksek mistik varsayımlarını akıl ile temellendirmeye ccedila-lışır Anselmus asıl uumlnuumlnuuml Tanrının varlığını var-lıkbilimsel kanıtlama ile elde eder Bu ispatına goumlre ldquoTanrı tanımı gereği en ldquoyetkin iyirdquo ise bu en ldquoyetkin iyirdquo olanın var olmaması mantıksal bir ccedilelişki oluşturur oumlyleyse Tanrırsquonın varlığı ldquoccedileliş-mezlik ilkesirdquo gereğince zorunludurrdquo varsayımını ortaya koyar

Orta Ccedilağ felsefesinde nominalizmin kurucusu Roscelinus (1050-1125) gibileri farklı bir duumlşuumln-ce ortaya koyarak evrenin varlığına inanmazlar ve evren konusundaki tartışmaların mesnetsiz ve boş olduğuna inanırlar Onlara goumlre evrensel olan bir şey olmadığına goumlre yapılması gereken şey insanı goumlz oumlnuumlne almaktır

Skolastik felsefenin oumlnemli isimlerinden bir başkası olarak Pierre Abeacutelard (1079 ndash 1142) birey-selliklerden hareketle insanın varlıklar iccedilin genel bir kavram oluşturduğunu iddia ederek duumlşuumlnce ve kavramların sonradan insan tarafından oluştu-rulduğunu anlatmak ister Oumlrneğin insan birccedilok hayvanı goumlzlemlemesinin ardından hepsi de canlı ve yer değiştirme yeteneğine sahip benzer yetenek ve goumlruumlnuumlmluuml yaratıkları ldquohayvanrdquo kavramıyla sı-nıflandırır Bu durumda duumlşuumlncelerin oumlnceden var olduğuna inanan gerccedilekccedililer ve nominalistlere mu-halif olur

Yuumlkseliş Doumlnemi Skolastik FelsefeXII yuumlzyıldan itibaren Arap felsefesinin oumlnemli

yapıtları Latinceye ve Yunancaya ccedilevrilmeye başla-nır İbni Sina ve İbn Ruumlşd gibi Aristorsquodan etkilenmiş acirclimlerin eserleri aracılığıyla Aristo felsefesi Batıda daha iyi tanınmaya başlar Yahudi felsefesi ve Musa bin Meynucirc gibi Aristo duumlşuumlncelerine oumlnem veren Yahudi filozofların bu doumlnemde yaptıkları ccedileviri ve yorumlar da Batıda gelişen skolastik felsefenin yuumlkseliş ve şekillenmesinde etkili olur Skolastik felsefe bu doumlnem boyunca buumltuumln bilim alanlarını iccedilerecek biccedilimde bir bilgi ağı kurma ccedilabasına girer Oumlyle ki Bonaventura adlı İtalyan mistik duumlşuumlnuumlr Augustinus ve Aristorsquonun duumlşuumlncelerini uzlaştır-maya youmlnelik girişimlerde bulunur

Orta Ccedilağrsquoın ve skolastik duumlşuumlncenin en oumlnemli duumlşuumlnuumlruuml Albertus Magnus olarak bilinir Aristo felsefesini ve bu felsefenin Arap ve Yahudi yorum-larını derleyip toparlar bunların tanınıp anlaşılma-

sında oumlnemli rol oynayan doğa bilimleri tutkunu bir duumlşuumlnuumlrduumlr Aristo felsefesini sistemli bir yapı-ya kavuşturur

Aquinolu Thomas olarak da bilinen Aziz Tho-mas Albertus Magnusrsquoun oumlğrencisidir ve buumltuumln skolastik doumlnemin en buumlyuumlk filozofu olarak kabul edilir Thomasrsquonın ortaya koyduğu oumlğreti Kilisenin resmicirc felsefesi olarak kabul edilir Thomasrsquoya goumlre dinsel doğrularla felseficirc doğrular yani inanccedil ve akıl doğruları iki ayrı bilgi tuumlruumlnuumln doğrularıdır Bu durumda ldquoanlamak iccedilin inanmakrdquo oumlnermesinin yerine Thomas aydınlanma ve yeni bakış accedilıları elde etmenin yolunun bilgiden geccediltiğini vurgula-yan ldquoinanmak iccedilin bilmekrdquorsquoi koyar Thomas iccedilin Tanrırsquoyı bilmek bilginin en yuumlksek hedefidir akıl bu yuumlksek hedefe varma aşamasında bazı sırları ol-duğu gibi kabul etmek zorundadır

Son Doumlnem Skolastik FelsefeSkolastik duumlşuumlnce biccediliminin huumlkuumlm suumlrduuml-

ğuuml son doumlnemde felsefe daha bağımsız bir yapıya buumlruumlnuumlp dinin etkisinden uzaklaşır Akıl ve inancı uzlaştırma gayretinden vazgeccedililir Bu gelişmede ve felsefenin oumlzerkleşmesinde nominalizmin etkisi buuml-yuumlk olur Duns Scott aklı inanccediltan ayrı tutmaya ccedilalışır Nesnelerin kendilerine oumlzguuml bir mantıkla yalnızca kendilerine bağımlı olduklarını oumlnceden yaratılan ne bir varlık ne de madde anlamında hiccedilbir tanrısal yaratı olmadığını dile getirir İnsan aklının sadece inceleme konusuna ait oumlz uumlzerine yoğunlaşmayı sağladığını inancın ise ortaya ccedilıkan gerccedileklikleri belli bir duumlzene kavuşturduğu duumlşuumln-celerini savunur

Ampirizmin oumlncuumlsuuml olan Ockhamlı Guillaume iccedilguumlduumlsel bilgi ile soyut bilgi arasındaki ayırımı ya-par Soyut bilginin aklın uumlruumlnuuml olduğunu nesneyle mutlak bir bağlantısının olmadığını ifade eder Bu ccedilerccedilevede Tanrırsquonın varlığının kanıtlanamayacağı-nı yalnızca inancın insanı Tanrırsquonın varlığına bağ-layabileceğini vurgular

Roger Bacon geccedil doumlnem skolastiğin anılması gereken bir başka ismidir Deney ve deneyim kav-ramları onun yaklaşımında daha da kesin bir gouml-ruumlnuumlm kazanır Doğa araştırmalarında ortaya koy-duğu bulgular ve matematik dehası Baconrsquoun uumlnluuml bir bilgin olmasını sağlar Mistisizm ile ampirizmin karışımı olan duumlşuumlnceleri Baconrsquou Orta Ccedilağrsquodan Roumlnesansrsquoa geccedilişin hazırlayıcılarından biri yapar

70

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Protestan reformu sırasında skolastik duumlşuumlnce antik felsefeyi fazlasıyla dinin iccediline yerleştirmek sure-tiyle Hıristiyan oumlğretiye zarar vermekle succedillanır Bu konuda yaşanan tartışmalar şu şekilde oumlzetlenebilir Oumlzellikle Martin Luther gibi reformcular skolastik felsefecileri Hıristiyanlık dinini Yunanlılaştırmakla succedil-larlar Vatikan yanlıları ise tersine inanca antik duumlşuumlncenin farklı alanlarını accedilık tutarak skolastik felsefe-cilerin Yunan medeniyetini Hristiyanlaştırdıklarını ileri suumlrerler

Skolastik duumlşuumlncenin temellerinden biri İskenderiyersquode İbraniceden Yunancaya ccedilevrilmiş olan ve 72 kişilik ccedilevirmen kadrosu ve 270 yılında ccedilevrilmiş olmasından dolayı Yetmişler İncili olarak bilinen İncilrsquoin incelenmesidir Bu İncil daha sonra Saint Jeacuterome tarafından Yunancadan Latinceye ccedilevrilerek Vulgata diye adlandırılır Vulgata Orta Ccedilağrsquoın Latin duumlşuumlnuumlrleri iccedilin mutlak referans metni haline gelir Yalnızca eğitimli insanların okuyup anlayabildiği bu İncil yapılan araştırma ve incelemelerin vazgeccedililmez kaynağı olur

Skolastik duumlşuumlnceyle sıkı sıkıya bağlantılı skolastik eğitimin metinlerin okunup yorumlanması bir sorun uumlzerinde tartışma her konuda yapılan duumlzenli ve sorgulayan tartışmalar ve ccedilıkarımlar gibi farklı biccedilimleri vardır Bu eğitim anlayışında oumlğrencilere daha oumlnce soumlzuuml edilen yedi bilim dalında muumlmkuumln olduğunca fazla bilgi vermek ve bu bilgilerin algılanıp algılanmadıklarını teyit etmek soumlz konusudur An-cak Montaignersquonin ifadesinde yer aldığı uumlzere skolastik eğitim sistemi ldquouygulama yapacak kafalar yerine bilgiyle dolu kafalarırdquo tercih eder

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Orta Ccedilağ Avrupa top-lumlarının bağnaz ve geri kalmış olması sizce sadece Kilisenin toplumsal ya-pılardaki etkisinden mi kaynaklanmaktadır

2 Skolastik oumlğretinin din ile Aristo mantığını uz-laştırmak istemesinin temelinde dinsel soru-lara akıl yoluyla cevap vermek dışında başka gerekccedileler olabilir mi

1 Orta Ccedilağrsquodaki Kutsal Roma Germen İmpara-torluğu şemsiyesi altında Kilisenin inisiyatifiyle toplanan onlarca kral-lık ile guumlnuumlmuumlz Avrupa Birliği arasında bir bağ kurmak muumlmkuumln muuml

2 Orta Ccedilağrsquoda uumllkemizde ya da o guumlnkuuml Osmanlırsquoda egemen olan eğitim ve yaşam felsefesi ile skolas-tik felsefe arasında bir iliş-ki var mı Nasıl bir ilişki soumlz konusudur

1 Orta Ccedilağrsquoın edebi tuumlr-leri ile guumlnuumlmuumlz edebi tuumlrleri arasındaki ben-zerlik ve farklılıkları sı-ralayın

2 Skolastik felsefede ege-men olan ldquoanlamak iccedilin inanmakrdquo ilkesiyle soumlylenmek istenen şeyi belirtin

1 Orta Ccedilağrsquoın tarihsel ve kuumlltuumlrel konumlandırmasını yapabilme2 Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemiyle huumlmanist anlayışın farklarını saptayabilme

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

71

Batı Edebiyatında Akımlar I

ORTA CcedilAĞrsquoDA EDEBİYATOrta Ccedilağ edebiyatında ağırlık olarak kendini

goumlsteren iki şey vardır Derebeylik sistemi ve din Orta Ccedilağ toplumu guumlccedil unvan ve zenginliklerin babadan oğula geccediltiği son derece hiyerarşik yapıda-ki bir toplumdur ve oumlrneğin XII yuumlzyılda toplum din adamları derebeyleri ve şoumlvalyelerin oluşturdu-ğu savaşccedilılar koumlyluuml ccediliftccedili ve esnaftan oluşan ccedilalı-şanlar sınıfı diye uumlccedil sınıftan oluşur

IX yuumlzyılda krallıkların zayıflamasıyla siyasi ilişkilerde değişim olur yaptırım guumlcuuml adalet ve vergi koyma guumlcuuml yavaş yavaş derebeylerinin şa-toları etrafında oluşturulan ccedilekirdek teşekkuumlller arasında paylaşılmaya başlanır Ekonomik ve siya-sal guumlccedil konumuna gelen derebeyliklerde şoumlvalyeler zincirleme olarak sadakat yeminiyle birbirine bağlı-dır Birbirine zincirleme bağlılık ekonomik alanda da soumlz konusudur Derebeyleri geniş topraklarını tımarlar biccediliminde daha kuumlccediluumlk parccedilalara boumllerek emirleri altında bulunan ldquovasalrdquolara verirler Guuml-nuumlmuumlzuumln taşeron sistemi benzeri bir duumlzenle elde edilen uumlruumlnuumln belli bir yuumlzdesi karşılığında ldquooumlzguumlr ccediliftccedilirdquo denilen kişilere işletilmeleri iccedilin verilen top-raklarda ldquokoumllerdquo diye adlandırılan koumlyluumller karın tokluğuna ccedilalışır

Bu sistem iccedilinde yer alan şoumlvalyelerin sahip ol-ması gereken vazgeccedililmez nitelikler vardır Sada-kat duumlruumlstluumlk nezaket cesaret ve dindarlık gibi Şoumlvalyenin niteliklerine XI yuumlzyıldan itibaren ldquokurtuvazirdquo denilen (ldquoaşka hizmetrdquo ya da ldquohanı-mefendiye hizmetrdquo) yeni bir nitelik eklenir Bu doumlnemden sonra derebeyleri ve şoumlvalyeler aşkla ilgili meşgalelerini yaşantılarının merkezine otur-tur Yuvarlak Masa Şoumlvalyelerinin oumlykuumllerini an-latan romanslarda geccedilen kral Arthurrsquoun sarayının duumlşsel biccedilimi gerccedilek sarayların modeli haline gelir Bu durumda şoumlvalye sadece yuumlrekli değil gitgide daha fazla eğlenmek arzusuna sahip olan sarayda-ki kadınlara karşı zarafetle davranan onlara hoş soumlzler soumlyleyen kişi haline gelir Aşk amacına youml-nelik olarak şoumlvalye hanımefendisini eğlendirmek iccedilin şoumlvalyelik ve nezaket meziyetlerini sergilemek zorundadır Arzularına hacirckim olmak sıkı bir di-siplin iccedilinde hanımefendisinin aşkına layık olmak durumundadır

Resim 31 Yuvarlak Masa Şoumlvalyeleri (Kaynak wwwlaroussefr)

İnsanların cahil oldukları okuma yazma bilme-dikleri kutsal metinlerin bile yalnızca din adamla-rının elinde olduğu Papanın bir kralı bile dinden ccedilıkarma cezasına ccedilarptırabildiği doumlnemde din si-yasetin guumlndelik yaşamın ve toplumun her alanın-da yer alır herkesin inancını ve ahlakını belirleyen en buumlyuumlk ruhani guumlccediltuumlr Dinin siyasi ekonomik ve hatta oumlnemli oumllccediluumlde askeri guumlcuumlnuuml temsil eden Ki-lise sayısız manastırları goumlz alabildiğince toprak-ları kendini savunmaya hazır şoumlvalyeler ordusuyla duumlnyevi bir guumlccediltuumlr

Her şeyden oumlnce Orta Ccedilağrsquoın okuryazarlık accedilı-sından İslam uygarlıklarına goumlre oldukccedila gerilerde olduğunu Kilisenin tekelinde olan eğitimin ruh-ban sınıfı ve aristokratların eğitimi dışında sıradan halkın eğitimiyle ilgilenmediğini bu nedenle okur-yazarlık oranının oldukccedila duumlşuumlk olduğunu bu ne-denle doumlnemin edebi uumlruumlnlerinin yazılı olmaktan ccedilok soumlzluuml edebiyat uumlruumlnuuml olarak yaygınlaştığını vurgulamak gerekir Bu durumda Orta Ccedilağrsquoda ya-zılan metinler goumlzden ccedilok kulağa hitap eden me-tinlerdir Yazılırken bile gerek metinlerin kolaylıkla okunabilmesi gerekse dinleyicinin kolaylıkla akıl-da tutabilmesi ve dinleyicilerin okuma sırasında sıkılmamaları iccedilin uygun biccedilim ve youmlntemler goumlz oumlnuumlnde bulundurularak yazılırlar

Orta Ccedilağ edebiyatında soumlzluuml uumlruumlnler ağırlıklıdır ve bu edebiyata ait ccediloğunlukla şiir formunda ya-zılmış uumlruumlnler ldquogezgin ozanrdquolar ya da muumlzisyenler tarafından bir ccedilalgı aleti eşliğinde şarkı biccediliminde

72

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

aktarılır Bu ozanlar şakalar ve laf kalabalıkları eşliğinde bir yandan anlatısını yaparken bir yandan halkı eğlendirir Kuvvetli hafızaları halkın hoşlanacağı yuumlzlerce hatta binlerce mısralık şiirleri ezberlerinde tut-malarını sağlar Oumlzellikle her dizenin sonundaki uyaktan hareketle takip eden dizenin ne olacağını tahmin ederler Unutmaları halinde yanlarındaki metinden yararlanabildikleri gibi uyağa uygun gelecek biccedilimde kendilerince uydurma ve tamamlama da yapabilirler Şiirsel anlatının belli boumlluumlmlerinde jest ve mimikle-rini kullanmak suretiyle metni canlı kılarlar

Resim 32 Gezgin ozanların saray ve şatolarda romansları okuması

Kaynak httpwwwmedievalhistoriescomportuguese-studies-vol-31-no-2-2015

Orta Ccedilağ edebiyatında yazar kavramı XIII yuumlzyıl itibarıyla yavaş yavaş ortaya ccedilıkar Şehirlerdeki ge-lişmeler kuumlltuumlrel yaşamın da gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlar Bir derebeyinin himayesine giren ya-zar barınma ve iaşe ihtiyacını karşılamanın yanında yazdıklarını okuyup dinleyecek onlara değer verecek dikkatli ve kuumlltuumlrluuml bir ccedilevreye de sahip olur Bu doumlnemde himaye goumlrmeyen yazarların tutunmaları ve varlıklarını suumlrduumlrmeleri pek muumlmkuumln değildir Bu nedenle yazar ya bir prensin ya da bir huumlkuumlmdarın emrinde onun talepleri doğrultusunda mesleğini icra eder Bu nedenle yazarların kadın dinleyici ve seyirci kitlesinin oumlnemli bir yer tuttuğu aristokrat saray eğlencelerindeki roluuml buumlyuumlktuumlr Ayrıca XII yuumlzyılda gelişen romansroman tuumlruuml saraylardaki aristokrat kadınların goumlsterdiği ilgiyle başarılı olur yaygınlaşır

Yazılmış kitap ve metinlerin ccediloğaltılması ancak manastırlarda toplanan keşişler aracılığıyla elyazması olarak tek tek yeniden yazılarak gerccedilekleşir 1450 yılında Gutenbergrsquoin matbaayı resim baskı kalıplarından esinlenerek icat etmesi sonucunda kısa suumlrede yaygınlaşan matbaa kitap ve metinlerin ccediloğaltılmasında ancak XV yuumlzyılda devreye girmiş olur Bir eserin elle ya da matbaa aracılığıyla ccediloğaltılması iccedilin eserin nitelikli olması oumlncelikli bir gerekliliktir Bunun bilincinde olan yazar sanatsal anlamda şaheser yaratmak yetenekli sanatccedilıların eserinden yararlanmasını ister Ne var ki Orta Ccedilağrsquoda toplumlar uumlzerinde yoğun bir egemenlik kuran dinin ve Kilisenin etkisiyle yazılan eserlerin ccediloğunluğu dinsel iccedilerikli eserlerdir Uumls-telik okuryazarlık eğitimini elinde bulunduran Kilisenin İncilrsquode ve dinsel ayinlerde Latinceyi kullanması halkın kullandığı dilin oumlnemsenmemesi gerekccedileleriyle oumlzellikle edebi ve bilimsel nitelikli yazılan kitap-ların ccediloğunun Latince olarak yazılmasını gerektirir Belki de Fransa gibi uumllke genelinde dil buumltuumlnluumlğuumlnuuml sağlayamamanın da etkisiyle Latince tuumlm Avruparsquoda iletişim dili haline gelir Bingenli Hildegarde Pierre Abeacutelard Ockhamlı Guillaume Roger Bacon veya Aquinolu Thomas gibi bilginler Latince aracılığıyla ko-laylıkla aralarında anlaşabilir hale gelir bir eser Latince yazılıp ccediloğaltılmak yoluyla tuumlm Avruparsquoya yayılmış olur Azizlerin yaşantıları İncil hakkında yapılan yorumlar oumlnemli dini guumln ve bayramların tarihleri ve oumlzelliklerini anlatan elkitapları en fazla basılan eserlerdendir

73

Batı Edebiyatında Akımlar I

Bu tuumlr eserlerin yanında halkın guumlndelik yaşan-tısında kullandığı dilde de gezgin ozanların okuyup yaygınlaştırdığı romanın ilk oumlrneklerini oluşturan eserler kaleme alınır Şoumlvalyeliğe oumlzguuml buumlyuumlk seruuml-venler ve derebeylik sisteminde karşılaşılan şoumlvalye aşkının anlatıldığı kahramanlık destanları ve aşk anlatıları ldquoromanrdquo ya da ldquoromansrdquo adıyla yaygınla-şır Bir şoumlvalyenin nasıl iyi cesur nezaket sahibi hanımlara karşı saygılı guumlvenilir dost ve dindar ol-ması gerektiğini goumlstermeyi amaccedillayan bu destan-lar Rolandrsquoın Kahramanlık Destanı gibi anlatısını yaptığı şoumlvalyenin adıyla anılabilir Bu destanlar iki boumlluumlmden oluşur Birinci boumlluumlmde şoumlvalye ve onun kahramanlık goumlsterdiği savaşlarına yer veri-lirken ikici boumlluumlm şoumlvalyenin kendinden daha uumlst konumdaki bir derebeyin hanımına olan genelde yasaklı aşkını anlatır O doumlnemde evlilik bir ccedilıkar ilişkisi olarak goumlruumllduumlğuuml iccedilin şoumlvale ve hanımefen-disi arasında gelişen aşk evlilikle sonuccedillanmaz ge-nelde ikinci planda kalır ancak Marie de Francersquoın yazdığı daha kısa kahramanlık destanlarında aşkın oumln planda yer aldığı goumlruumlluumlr

Kahramanlık Destanları (Chanson de gestersquoler)

XI yuumlzyıldan başlayarak Fransızcada chanson de geste olarak adlandırılan soumlzluuml edebiyat gelene-ğinin uumlruumlnuuml olan kahramanlık destanları kral ve şoumlvalyelerin genellikle din adına verilen savaşlarda gerccedilekleştirdikleri oumlrnek cesaret ve savaşccedilılığı an-latan destanlardır VIII ve XII yuumlzyıllar arasında İber Yarımadasında Enduumlluumls Muumlsluumlmanlarına karşı yapılan savaşlar ile Kuduumlsrsquouuml Muumlsluumlmanların elinden almak amacına youmlnelik olarak yapılan Haccedillı Savaş-ları sırasındaki Hıristiyan-Muumlsluumlman savaşlarının fon olarak kullanıldığı bireysel kahramanlıkları an-latırlar ve anlatısını yaptıkları kahramanın adıyla da isimlendirilebilirler Rolandrsquoın Kahramanlık Desta-nı gibi Bu tuumlr anlatılar şoumlvalyelik ahlakı dinin hiz-metindeki savaşccedilının nitelikleri huumlkuumlmdar ve vasal arasındaki feodal yuumlkuumlmluumlluumlklere vurgu yaparak mutlak itaati gerektiren feodal toplumun idealine hizmet ederler Şoumlvalye ccedilok zor da olsa yorgunluk korku tehlike demeden haysiyetini korumak ve ne pahasına olursa olsun efendisine sadık kalmak du-rumundadır Savaş iccedilin yaşar ve savaşta goumlsterdiği yararlılık ve kahramanlıklardan gurur duyar

XI yuumlzyıl sonrasında İsarsquonın mezarının bulun-duğu Kuduumlsrsquouuml Muumlsluumlmanların elinden kurtarmak

iccedilin Kilisenin oumlncuumlluumlğuumlnde oluşturulan Haccedillı or-duları ve Muumlsluumlman ordular arasındaki savaşlarda şoumlvalyelerin başından geccedilen askeri olmaktan ccedilok dinsel iccedilerikli sıra dışı kahramanlıkları da anla-tan bu tuumlrden tipik Orta Ccedilağ anlatılarına ldquokahra-manlık destanırdquo adı verilir Bu anlatılarda ulusun ve dinin yuumlceltilmesi kahramanın psikolojisinden daha oumlnemlidir Silahlı muumlcadelelerle tamamlanan anlatılarda abartıya oldukccedila fazla yer verilir Fizik-sel guumlccedil ve cesaret olağanuumlstuuml yiğitlik muumlkemmel bir muumlcadele ve bazen iyiliğin timsali şoumlvalyelerin değerini goumlstermek iccedilin canavarlara koumltuuml duumlşman guumlccedillerine karşı duumlşuumlncesizce girişilen cesurca ey-lem anlatılır

Kahramanın nitelikleri oumlzellikle en yuumlce huuml-kuumlmdar olan Tanrı adına ccedilarpıştığında yuumlceltilir Muumlcadeleye giriştiği kişi genellikle Tanrırsquoyı ve İsarsquoyı tanımadığı varsayılan ve kacircfir diye nitelendirilen Muumlsluumlmandır İyiler ve koumltuumllerin savaşı fetih ru-hunun yaygın olduğu doumlnemleri anlatmaları feo-dal topluma bağlılık anlatıda ulusal youmlnuuml oldukccedila oumlne ccedilıkan bir kahraman varlığı kahramanın oumlrnek davranışlar sergilemesi kahramanlık destanlarının tipik oumlzelliklerindendir

Kahramanlık destanlarının konuları tarihsel-dir yuumlceltme ve fantastik oumlğelerle desteklenerek yaşamış kahramanların oumlykuumllerini anlatırlar Buuml-tuumln bir ulusun dinsel duygularını yurtseverliğini dile getirirler

Şiir tarzında kaleme alınan kahramanlık destan-ları farklı uzunluktaki kıtalardan oluşurlar Dize-leri uyaklı değildir ancak son soumlzcuumlklerde benzer seslerin vurgulu bir tekrarı soumlz konusudur Gezgin ozanlar tarafından şarkı ve şiir biccediliminde okunmak iccedilin yazılırlar Akılda tutması ve oumlykuumllenmesi kolay olsun diye ccediloğunlukla on heceli dizelerle yazılmış-tır Onları okuyan ozanlar yalnızca seslerini değil jest mimik ve muumlziklerini de kullanarak tiyatro tarzı bir temsil biccediliminde dinleyicilerin olayı yaşa-malarını sağlarlar Bu ozanlar sıradan bir halk kah-ramanının değil kendileri gibi soylu sınıftan olan insanların şoumlvalyeliklerini ve soylulara oumlzguuml aşkları anlatırlar Ancak bu destanlarda aşk ikinci planda-dır ve dinleyicinin etkilenmesine youmlnelik olarak acıklı durumlarda ona yer verilir

Orta Ccedilağrsquoın ilk doumlnem edebi uumlruumlnlerinde gouml-ruumllen ldquoarayışrdquo izleği kahramanlık destanlarının da oumlnemli izleklerdendir Bu arayış seruumlven peşinden koşmak anlamında olabildiği gibi alegorik (kina-

74

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

yeli) bir ruhani arayış da olabilir Oumlzellikle Orta Ccedilağrsquoın bu doumlnem eserlerinde kinayelerin kullanımı yaygındır oumlyle ki saray aşkı olarak bilinen şoumlval-yelerin hanımefendilerine duydukları aşkın anlatıl-ması bile Hz Meryemrsquoe olan sevgiyle ilişkilendiri-lir Bu kinayelerin en fazla yapıldığı eser Fransarsquoda Guillaume de Lorrisrsquoin yazmaya başladığı ancak oumlmruuml yetmediği iccedilin tamamlayamadığı sonradan Jean de Meung tarafından toplam elli yıllık suumlrede tamamlanan yirmi iki bin dizelik Guumlluumln Romanı diye bilinen eserdir Eserin birinci boumlluumlmuumlnde bir kişinin kendi guumlzelini ve guumlzellik anlayışını sim-geleyen kapalı bir bahccedileye girme ccedilabası anlatılır İkinci boumlluumlm daha felsefi iccedileriklidir ve ccedilok sayıda konuya ayrıntılarıyla yer verilir

Saray EdebiyatıXII yuumlzyılın ikinci yarısında bu kez şarkı ve şiir

gibi soumlylenmek yerine saray ve saray ccedilevresindeki insanlara youmlnelik olarak okunmak amaccedillı edebi bir tuumlr olarak romanroman(s) gelişir Seccedilkin ve soylu insanların toumlrelerini aşk ve nezaket anlayış-larını goumlzler oumlnuumlne seren bu tuumlr romanlar ve lirik şiirler saray edebiyatının malzemesini oluştururlar İlk olarak Guumlney Fransarsquoda ortaya ccedilıkan saray ro-manları ve lirik şiirler dahi sonra uumllkenin kuzeyi-ne ve oradan diğer Avrupa uumllkelerine sıccedilrarlar Bu tuumlr edebi tuumlrlerin iccedilinde temel konumu işgal eden saraylarda yetişmiş şoumlvalye destanlarda goumlruumllduumlğuuml gibi yalnızca yiğit bir savaşccedilı değil aynı zamanda kibar bir beyefendidir Sevdiği kadın uğruna sa-vaşması gerekirse bunu Tanrı aşkına gerccedilekleştirir Kadını başkoumlşeye oturtan bu edebiyat aristokrat olduğu kadar feminist bir edebiyat olarak da gouml-ruumllebilir Sevgilinin en kuumlccediluumlk kaprisleri bile şoumlvalye tarafından bir buyruk kabul edilip yerine getirilir Şoumlvalyeyi sevdiği kadına bağlayan Tanrı sevgisine benzeyen bir bağ olarak verilir

Saray Roman(s)larıOrta Ccedilağrsquoda roman(s) buguumlnkuuml gibi duumlzyazı

biccediliminde yazılmış yazınsal bir tuumlr değildir Daha edebi ve seccedilkin kesimin dili olan Latincenin ak-sine Fransa topraklarında konuşulan işgalci Roma askerlerinin kullandığı ldquohalkrdquo veya ldquosokak Latincesirdquonden ortaya ccedilıkan ve Romalılara aidiyet bildiren ldquoRoman dilirdquo denen ldquoEski Fransızcardquoyla şiir tarzında yazılmış uzun bireysel aşk ve seruumlven anlatısı olarak bilinir Orta Ccedilağ romanları ldquoRoman

dilirdquoyle yazıldıkları iccedilin oumlzellikle Kuzey Avrupa ve buguumlnkuuml İngiltere coğrafyasında bulunan uumllkeler-de soumlzluuml edebiyat geleneğiyle yaygınlaştıklarında ldquoRoman dilinde yazılmış şiirsel anlatırdquo anlamın-da ldquoromansrdquo adıyla anılırlar Buna karşılık ortaya ccedilıktıkları Fransa diğer pek ccedilok Avrupa uumllkesi ve Latin Avrupa uumllkelerinde ldquoromanrdquo diye adlandırıl-dıkları iccedilin her iki soumlyleniş biccedilimini kapsaması iccedilin ldquoroman(s)rdquo yazım biccedilimini kullanmak yerinde olur

Saray ve şatolardaki hanımefendi ve derebeyleri-ne youmlnelik olarak yazıldıkları ve iccedileriklerinde şoumlvalye ve saray aşkları anlatıldığı iccedilin bu tuumlr anlatılara saray roman(s)ı denir Bu tuumlre giren eserleri antik roman(s)lar seruumlven roman(s)ları ve Broumlton roman(s)ları diye uumlccedil grup altında toplamak muumlmkuumlnduumlr

Antik Roman(s)larAntik Doumlnemin uumlnluuml kahramanlarının yer al-

dığı eserler Antik Doumlnem ve Orta Ccedilağ anlayışının yoğrulmasıyla ortaya ccedilıkar Fransızca anlatılan geccedil-mişin seruumlvenlerinde daha ccedilok Latin kaynaklardan yararlanılır

Bu romanların kahramanları Orta Ccedilağrsquoın kah-ramanlarıyla benzer oumlzelliklere sahiptirler Yaptık-ları savaşlar da duygusal yaşamları da saray anla-yışına uygundur Bu romanların en tanınmışları İskenderrsquoin Romanı Truva Romanı Eneacuteasrsquoın Roma-nı Thebai Romanırsquodır

Seruumlven Roman(s)larKonularını ccediloğunlukla Bizans kaynaklarından

ve kimi Fransız efsanelerinden alırlar XII ve XIII yuumlzyıllarda yazılmış seruumlven romanlarının en bili-nenleri Yedi Bilgeler Romanı Floire ve Blanchefleur Bloisrsquolı Parthenopeus Aucassin ve Nicolettersquodir Asil insanların bir goumlrevi ya da emeli gerccedilekleştirmek sırasında karşılaştıkları genellikle olağanuumlstuumlluumlk iccedileren roman(s)lardır

Broumlton Roman(s)larKelt mitolojini kaynak olarak kullanarak yazılmış

romanlardır Olağanuumlstuuml guumlccedilleri bir anda harekete geccediliren tılsım ve buumlyuumlnuumln huumlkuumlm suumlrduumlğuuml Britan-ya coğrafyasında geccedilmiş seruumlvenlerin anlatımını iccedile-rirler Duumlşuumln yoğunluk kazanıp gerccedileğe doumlnuumlştuumlğuuml gerccedileğin duumlş olduğu bir coğrafya ve seruumlvenler sırala-nır Kral Arthur Yuvarlak Masa Şoumlvalyeleri Tristan ve İseult Kutsal Kap Graal gibi romanlarda

75

Batı Edebiyatında Akımlar I

Yazınsal bir tuumlr olarak roman(s) XII yuumlzyıl Fransarsquosında ortaya ccedilıkmış olan şoumlvalyeliği ve onun seruumlvenlerini anlatmasıyla tanınır Aşk şoumlvalyelik ve seruumlven iccedileren roman(s)lar aynı zamanda ayrı-lık seruumlven ve kavuşma izleklerini işleyen anlatı-lardır Orta Ccedilağrsquoda yaygın olarak kullanılan bu tuumlr o doumlnemde Avrupa edebiyatının en yaygın tuumlruuml haline gelir

Roman(s)lar Orta Ccedilağ kuumlltuumlruumlnuumln nasıl olması gerektiği konusunda araştırma ve youmlnlendirme ya-pan uumlniversiteler ve din adamlarının Antik Doumlnem anlatılarından hareketle topluma dindarlığı din ve vatan sevgisini kahramanlık ve şoumlvalye değerlerini aşılama amacı guumlderek Kilise tarafından desteklen-miş yerine goumlre din adamları tarafından yazılmış anlatılardır

Biccedilem ve konuları birbiriyle sıkı sıkıya bağlan-tılıdır Olup bitenin accedilıklandığı ayrıntılı betimle-meler altının paranın mermerin kaliteli mefruşat ve taş suumlslemelerin olduğu muhteşem mekacircnlarda geccedilen olayları ve aşkları anlatırlar Konularını tam olarak kimlerden aldıkları ccedilok kesin biccedilimiyle bi-linmese de pek ccediloğunda birbiriyle paralel oumlykuuml ve seruumlvenlere yer verilir

Orta Ccedilağ roman(s)ları antik roman(s) Brouml-ton roman(s)ı (Yuvarlak Masa Şoumlvalyeleri ve Kral Arthurrsquou anlatan roman(s)) ve doğu roman(s)ı şek-linde ortaya ccedilıktıkları yer ve doumlneme goumlre sınıflan-dırılırlar Roman(s)ların tanımında olağanuumlstuumlluumlk-lere yer verilmese de hemen hemen her roman(s) anlatısında belli oumllccediluumlde olağanuumlstuuml unsurların varlığı goumlruumlluumlr Oumlrneğin Rolandrsquoın Kahramanlık Destanı insan goumlruumlnuumlmuumlnde canavarların Muumls-luumlman ordunun sancaklarının ardından yuumlruumlmesi Charlemagnersquoın İspanyarsquoyı fethettiğinde 200 yaşın-da olması Rolandrsquoın yirmi bin kişilik guumlcuumlyle uumlccedil yuumlz bin Muumlsluumlmanı kılıccediltan geccedilirmesi gibi fantas-tik ve gerccedilekdışı oumlğelerin varlığı goumlzden kaccedilmaz

Guumlluumln Romanı (Le Roman de la Rose) Orta Ccedilağrsquoın tanınmış bir diğer romanı Guumlluumln

Romanırsquodır Bu roman da sekizli hece oumllccediluumlsuumly-le yazılmış yirmi iki bin dizeden oluşan kinayeli bir duumlşuumln anlatıldığı manzum bir eserdir Eser iki farklı yazar tarafından iki farlı doumlnemde tamamla-nır Guillaume de Lorris 1237 yılında bu eserin doumlrt bin elli sekiz dizeden oluşan birinci boumlluumlmuuml-nuuml yazdıktan sonra oumllmesi uumlzerine Jean de Meung yaklaşık on sekiz bin (17 772) dizelik ikinci boumlluuml-muumlnuuml 1275-1280 yılları arasında tamamlar

Kuşkusuz eseri yazan şair(ler)den başkası olma-yan bir acircşığın duumlşuumlnde bir bahccediledeki guumlluumln temsil ettiği sevgilisini elde etmek iccedilin goumlsterdiği ccedilabayı anlatır Aslında bir ldquoarayışrdquo seruumlveninden oluşan iccedilerikte acircşık Acıma Accedilık Yuumlreklilik Guumlleryuumlz gibi insana oumlzguuml niteliklerden yardım alırken Ccedilekiştir-me Kıskanccedillık Utanccedil Tehlike gibi insan kusurla-rını simgeleyen karakterlerin engelleriyle karşılaşır

Akıcı ve esnek bir uumlslucircba ve zarif bir soumlyleme sahip olan şiirsel metin nezaketin en ince kuralla-rını ortaya koyan bir tuumlr ldquosevmek sanatırdquodır Ulaşıl-mak istenen sevgili ve sevgi aslında dinsel anlamda Tanrırsquoya ulaşma ccedilabasından başka bir şey değildir

Eleştiri EdebiyatıManzum masallar fabliolar Chaucer ve

Dantersquonin eserleri bu kapsamda değerlendirilebilir

Manzum MasallarFabliolarOrta Ccedilağ edebiyatı yalnızca seruumlven ve olay-

ların anlatımını iccedilermez aynı zamanda yergi de iccedilerir Oumlzellikle kasabalarda ldquotaşlamardquo ve ldquokaba guumllduumlruumlrdquoler doumlnemin beğenilen tuumlrleridir Bu tuumlr-ler iccedilinde ldquofabliordquo (fr fabliau) denen ve sokaklarda meydanlarda genellikle hayvan kılığı ya da davra-nışlarıyla bir tiyatro oyunu gibi oynanan ldquoman-zum masalrdquo tuumlruuml en fazla rağbet goumlren yergisel tuuml-ruumlduumlr Gerccedilek ya da fantastik hayvanları simgesel bir kimlik ya da nitelikle sergileyerek (oumlrneğin tek boynuzlu at saflığı ve İsarsquoyı eşek aptallığı simgeler) yergisi yapılacak kişilerin davranışlarını abartarak canlandırmak yoluyla izleyicilere mesaj verilir

Resim 33 Bir fablio oyununu goumlsteren temsili resim

Kaynak httpsmichelinewalkercomtagle-fabliau

76

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Tilkinin Romanı (Le Roman de Renart)Orta Ccedilağ romanlarının en tanınmışlarından biri Tilkinin Romanı olarak bilinir XII ve XIII yuumlzyıllara

ait anlatıların bir araya getirilmesinden oluşan roman kişi olarak insanlar yerine hayvanları kullanır Ger-ccedilek anlamda tutarlı ve birbiriyle uyumlu anlatılardan oluşmayan roman(s) sekizli hece oumllccediluumlsuumlyle yazılmış farklı uzunluklarda ve farklı yazarlar tarafından kaleme alınmış şiirsel anlatıları iccedilerir Uzunlukları uumlccedil yuumlz

dizeden uumlccedil bin dizeye varabilen yirmi yedi ayrı anlatıya ve toplamda yaklaşık yirmi beş bin dizeye sahiptir

Kişileri tilki Renart kurt İsengrin as-lan Noble (soylu) ayı Brun eşek Baudou-in kedi Tibert gibi kişiliklerdir ve her biri toplum yaşantısında bilinen bir oumlzelliği simgeler Başta kurdu simgeleyen İsengrin olmak uumlzere hemen hemen tuumlm anlatılar-daki karakterler tilki Renartrsquoın kurnazlığı ve ince zekacircsının kurbanı olur Anlatıların bazıları ilkccedilağ masalcılarından veya gele-neksel halk masallarından oluşur

Kahramanlık destanları soylu aristok-rat sınıfa hitap ederken Tilkinin Romanı koumlyluuml ve burjuva sınıf arasında yaygınlaşır İccedilerdiği manzum anlatılar ve anlatılarda yer verilen hayvan karakterler uumlstuuml kapalı biccedilimde aristokrat sınıfın eleştirisini yap-maya youmlneliktir

Dinsel Tiyatro ve Dinsel Olmayan TiyatroKilise ve katedrallerin avlularında cema-

atin iccedilinden yetenekli kişilerin oynadıkları İncilrsquode anlatılan sahnelerin ya da azizlerin yaşamlarının canlandırılmasını amaccedillayan peygamber ve onun yolundan giden havari ve azizlerin goumlsterdikleri olağanuumlstuumlluumlklerden hareketle ldquomucizelerrdquo diye adlandırılan din-sel iccedilerikli tiyatro oyunları dinsel tiyatronun Orta Ccedilağrsquodaki temel oumlğeleridir Bu oyunlarda amaccedil Latince yazılmış İncilrsquoi ve din adamla-rının vaazlarında kullandıkları temaları anla-makta guumlccedilluumlk ccedileken cemaate iccedileriği goumlstere-rek daha iyi anlatmak onları daha iyi birer dindar yapmak iccedilin etkilemektir Duumlnyanın yaratılışı ve Kıyamet Guumlnuuml gibi izlekler bu tuumlr dinsel tiyatro goumlsterimlerinde sıklıkla ser-gilenen konulardır

Resim 34 Tilkinin Romanırsquonın hayvan karakterleri Kaynak httpwwwralentirtravauxcomlettressequences

cinquiemerenartdicteesphp

Resim 35 Katedral oumlnuumlnde sergilen dinsel oyunKaynak httpwwwralentirtravauxcomlettressequences

cinquiemefabliauxfarcephp

77

Batı Edebiyatında Akımlar I

Orta Ccedilağrsquoda Huumlmanizmin Habercisi İsimler1313 yılında Floransarsquoda duumlnyaya gelen Giovanni Boccaccio Dante ve Petrarcarsquoyla birlikte İtalyan ede-

biyat geleneğinin ve huumlmanist kuumlltuumlruumln en tanınmış simalarındandır Fransız huumlmanist ve klasik yazarların yanı sıra İngiliz William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi pek ccedilok aydını etkileyen isimdir Decame-ron adlı eseriyle geleneklerin ve insani değerlerin tanıtımında simge bir isim haline gelir Aynı zamanda İtalyan edebiyatında duumlz yazıyı ilk kullanan yazarların başında gelir

Latince yerine halkın kullandığı İtalyancayla 1349-1353 yılları arasında yazdığı eseri Decameron yaşa-dığı doumlnemin toplumundan gerccedilekccedili goumlruumlnuumlmler sunar Gelişmekte olan Floransa burjuvazisi gereği uzun ticari seferlere ccedilıkan kocalarının geri doumlnuumlşlerini oumlzlem ve endişeyle bekleyen kadınların yuumlreğine biraz olsun su serpmek amacına youmlnelik olarak yazılan eser veba salgınından uzaklaşıp bir arada yaşayan yedi kadın ve uumlccedil erkeğin hoşccedila vakit geccedilirmek iccedilin on guumln boyunca birbirine anlatmak durumunda kaldıkları onar oumlykuuml toplamda yuumlz oumlykuumlden oluşur Oumlykuumllerde yaşamdan kesitler insani değerler ve duygulara yer verilerek eksenine insanın oturduğu izlekler ele alınır

Geoffrey Chaucer XIV yuumlzyılda yergi edebiyatına destek veren bir İngilizrsquodir Guumlluumln Romanırsquonın birinci boumlluumlmuumlnuuml İngilizceye ccedilevirir İtalyarsquoda bulunduğu doumlnemde Boccacciorsquodan etkilenerek Troilus ve Criseyde Şoumlhret Evi Kuşların Parlamentosu Oumlrnek Hanımefendiler Efsanesi adlı şoumlvalye anlatılarını kaleme alır ve son olarak İngilizce yazdığı Canterbury Masallarırsquoyla uumlnlenir

Orta Ccedilağ edebiyatının en buumlyuumlk eseri belki de İtalyan Dantersquonin yazdığı İlahi Komedya adlı eserdir Şiir formunda yazılmış son derece tanınmış olan bu eserinde Dante doumlneminin oumlnemli konularına değinir Ruhun seyahati kinayesiyle soylulara oumlzguuml aşk Tanrı aşkıyla ilişkilendirilir eleştiri ve siyasi polemik de iccedileren İlahi Komedya Orta Ccedilağrsquoın genel goumlruumlnuumlmuumlnuuml ortaya koyar

Orta Ccedilağrsquoın genelinde edebiyattaki belli başlı yazarları ve eserlerini şu şekilde sıralamak muumlmkuumlnduumlr Roman(s)

Beacuteroul et Thomas Tristan ve İseult (1170 arası 1180)Marie de France Leyler (1180)Anonim Tilkinin Romanı (1174- 1342)Guillaume de Lorris ve Jean de Meung Guumlluumln Romanı (1225 -1270)Şiirsel roman(s)lar

Chreacutetien de Troyesrsquonın eserleri Eacuterec ve Eacutenide (1165-1170) Cligegraves (1176) Lancelot ya da Arabalı Şoumlvalye (1178-1181) Yvain ya da Aslanlı Şoumlvalye (1178-1181)

Perceval ya da Graal Masalı (1182-1190)Şiir

Guillaume IX drsquoAquitaine (1071-1127) Uzaktaki AşkRutebeuf (1230-1285) Rutebeuf rsquouumln SitemiGuillaume de Machaut (1300-1377) Yenmiş KalpFranccedilois Villon (1431-1463) VasiyetTiyatro

Anonim Acircdemrsquoin Oyunu (1150)Jean Bodel Aziz Nicolasrsquonın Oyunu (1200)Rutebeuf Theacuteophilersquoin Mucizesi (1262)Anonim Pathelin Ustanın Guumllduumlruumlsuuml (1465)

78

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

ROumlNESANSRoumlnesans XIV yuumlzyılda İtalyarsquoda başlayan ve

XV yuumlzyılda hızlanarak buumlyuumlyen XVI yuumlzyılda zirveye ulaşan geniş kuumlltuumlrel bir hareket Antik Yunan ve Latin duumlşuumlnce ve sanatlarına geri doumlnuuml-şuumln teşvik ettiği bir entelektuumlel gelişmedir Accedilık bir şekilde feodal duumlzene bağlı Orta Ccedilağ değerlerinin terk edilmesiyle Avrupa uygarlığında Antik doumlne-min değerlerinin yeniden canlandırılması hareketi-dir Kelime anlamı ldquoyeniden doğuşrdquo veya ldquoyeniden dirilişrdquo olan Roumlnesans ilk olarak XIV yuumlzyılın or-talarından itibaren başta İtalyarsquodakiler olmak uumlze-re başka birccedilok coğrafyanın aydınları tarafından uzun suumlrduumlğuuml ve pek ccedilok oumlnemli yıkımı barındırdı-ğı iccedilin karanlık ccedilağ dedikleri Orta Ccedilağı bir an oumlnce geride bırakmak onunla bağları koparmak iccedilin bir yenilenme iyileşme anımsama yeniden doğuş ye-niden uyanış veya yeniden oluşum adlarını altında kullanılmaya başlanır

Roumlnesans toplumlararası ilişkilerin seyrinden doğar Yeniden doğuş da canlılık da yuumlkseliş de kar-şılıklı ilişkiler iccedilinde ortaya ccedilıkar Tarihten tarihi ilişkilerden kaynaklanır Bu ilişkilerin seyrine goumlre anlam ve iccedilerik kazanır yine bu ilişkilerin seyrine goumlre ccediloumlkuumlş suumlrecine girer

Roumlnesans ilk olarak Medici Ailesinin huumlkmetti-ği Kuzey İtalyarsquodaki Floransarsquoda ortaya ccedilıkar burada doğup gelişmesine Medici Ailesinin parasal destek sağlayıp yaptırdığı saraylar kiliseler freskler heykel-ler gibi sanat ve mimari oumlğelerin katkısı buumlyuumlk olur Floransarsquoda yaşayan prenslerin ikametgacirchlarının iccedil

ve dış suumlslemeleri iccedilin yaptırdıkları ccedilalışmalar este-tik anlayışın gelişmesini hızlandırır Şehirde kamu yararına olan su sistemleri gibi teknik alt yapının yapılması da diğer şehirlere oumlrnek olur sanat ve es-tetik boumlylece yayılmaya başlar

Roumlnesansrsquoın belirgin oumlzelliği sanat edebiyat ve mimari gibi birccedilok alanda Antik Doumlnemi yeniden canlandırmaya ve onu taklit etmeye ccedilalışmasıdır Ortağın son yuumlzyılında yeni ve farklı bir sanat uumls-lubu olarak kendisini goumlsteren Roumlnesans gelişmeye başladığı ilk andan başlayarak sanat duumlzeylerinin muumlkemmele ulaştığına inandığı Antik Doumlnem ya-zar ve sanatccedilıları taklit etmeyi ve canlandırılmayı oumlncelikli ilke olarak belirler

Roumlnesans anlayışı ccedilerccedilevesinde oumlncelikle İtalyarsquoda goumlruumllen sanat eserleri ve mimarideki can-lanmanın maddi boyutunu Haccedillı Seferlerinin sona ermesinden sonra İtalyarsquonın başta İslam coğrafya-sından oluşan Doğu ile kurduğu etkin ticaretten elde edilen kazanccedil oluşturur O doumlnemde şehir devletlerinden oluşan İtalyarsquodaki devletlerin Flo-ransa gibi ticarete oumlnem vermesiyle sanatta ve mi-maride daha hızlı gelişmeler olur Uumlzerinde kurulu oldukları antik sanat mirasını parayla birleştiren şehirlerde bir kabuk değiştirme bir yenilenme ve estetik goumlruumlnuumlme kavuşma belirgin hale gelir

Roumlnesans başlangıccedil gelişme ve zirve gerileme doumlnemleri olarak uumlccedil doumlnemde ele alınabilir XIV yuumlzyılda Dante ve Giotto ile başlayan Roumlnesans XV yuumlzyılda Antik Roma ve Yunan sanatına olan youmlnelimle gittikccedile gelişerek oumlnemli eserlerin orta-

Orta Ccedilağ sanat ve edebi-yatında bilinccedilli bir şekilde oluşturulmuş bir edebi ekol var mı

Okuduğunuz dinlediğiniz ya da filmini izlediğiniz bir Orta Ccedilağ efsanesi romansı veya kahramanlık destanıy-la guumlnuumlmuumlzdeki biccedilimleri arasındaki benzerlik duumlzeyi nedir

Kahramanlık destanları ile roman(s)ları birbirinden ayıran oumlzellikleri paylaşın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

3 Orta Ccedilağrsquoın belirgin edebi tuumlruuml olan roman(s)ın koumlken ve niteliklerini tanıyabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

79

Batı Edebiyatında Akımlar I

ya ccedilıkmasını sağlar ve yuumlzyılın ikinci yarısında zir-veye ulaşır XVI yuumlzyıla girildiğinde İspanya ve Fransarsquonın İtalya uumlzerinde hak talep etmesiyle baş-layan savaşlar İtalyarsquonın zenginliğini guumlcuumlnuuml yitir-mesine bunalım ve ccediloumlzuumllme doumlnemine girmesine neden olur İtalya parccedilalanma doumlnemine girerken İtalyan mirasının yarattığı kuumlltuumlrel uumlruumln ve uumlslup-lar taşınma ve taklit yoluyla Fransarsquodan başlayarak Batırsquonın diğer uumllkelerine yayılmaya başlar XVI yuumlzyılda İtalya Roumlnesansrsquola elde ettiği yenileşme ve kuumlltuumlrel zenginliği bir suumlre daha suumlrduumlrse de eko-nomik ve siyasi guumlccedilsuumlzluumlğuumlnden dolayı Roumlnesansrsquota ccediloumlkuumlş doumlnemini yaşar Buna karşılık Fransarsquoda Rouml-nesans yuumlkseliş doumlneminin zirvesine ulaşır

Roumlnesansrsquoın Gelişmesinde Etkili Unsurlar

Roumlnesansrsquoın gelişmesinde aşağıdaki olay ve du-rumlar etkili olmuştur

Haccedillı Seferleri Kıtlık salgın hastalık iccedil ve dış savaşlara Enduuml-

luumls Muumlsluumlmanlarına ve Kuduumlsrsquouumln Muumlsluumlmanların hacirckimiyetinden kurtarılmasına youmlnelik Haccedillı Sa-vaşlarının eklenmesi Avrupa halklarını iyiden iyiye guumlccedil koşullar altında bırakır Yoksulluk kıtlık Ku-zey Avrupa topraklarının su baskınlarına uğraması nedeniyle bu boumllgelerde tarımın yapılamaması gibi nedenler bir kısım Avrupa halklarını goumlccedil etmeye ya da ganimet elde etmeye zorlar Bunun sonu-cunda Avrupa halkları zenginlik elde etme isteğiyle Katolik Kilisenin oumlncuumlluumlk ettiği Haccedillı Savaşlarına katılır İncilrsquode geccedilen ldquoaltınla kaplırdquo ldquosokaklarında suumlt ve bal akanrdquo Doğu topraklarına yerleşme arzusu topraksız ve karın tokluğuna koumlle durumunda ccedilalı-şan koumlyluumlleri harekete geccediliren hayal olur Bu hayal-ler ve seruumlven istekleriyle oluşan Haccedillı Ordularının zengin İslam coğrafyasındaki ticaret merkezleriyle teması sonucunda Avrupa uumllkelerine mal altın ve para akışının gerek ticaret gerekse el koyma yoluyla sağlanmasıyla Avruparsquoda başta ekonomik alanda ardından sanat ve mimaride bir canlanmanın ger-ccedilekleştiği goumlruumlluumlr

Haccedillı seferlerinin en buumlyuumlk ekonomik etkisi Venedik Cenova Pisa gibi şehir cumhuriyetleri-nin zenginleşmeleri ve serpilmelerinde kendisini

goumlsterir Ticarete oumlnem veren bu şehirler Haccedillı Seferlerirsquonin başından sonuna kadar ccedilok oumlnemli ve etkin insan ve mal taşımacılığı işlevini uumlstlenir-ler Haccedillı Seferleri neticesinde Doğuyla ticarette yuumlruumltuumllen doğrudan ilişki hali ve bunun getirdi-ği ekonomik getiri siyasi ve entelektuumlel alandan başlayarak estetik alana uzanan bir dizi gelişme-nin ve atılımların kaynağını oluşturur Bu ticaret imkacircnları sadece İtalya coğrafyasıyla sınırlı kalmaz giderek Avruparsquonın diğer boumllgelerine de yayılır

Dini Mimarideki GoumlrkemUzun savaş yılları ve toplumların belini buumlken

sefalet karşısında duumlnyaya bakış accedilılarındaki ge-lişmeler sonucunda uumllkeler ve coğrafyalar arasın-da yapılan ticaret uumllkelerin ve oumlzellikle canlanan burjuva kesiminin zenginleşmesini sağlar Zengin-leşme de topluma refah yenilenme ve ekonomik anlamda canlanma imkacircnı getirir Bir anlamda Roumlnesansrsquola insanlar yılgınlığı mutsuzluğu ve ka-ranlığı arkalarında bırakarak refaha huzura esteti-ğe ve yeni umutlara youmlnelmiş olur

Haccedillı Seferleri ve Doğuyla ticaretin getirisi bir yandan Avrupa genelinde dinsel buumlyuumlk yapıların inşası sonucunu doğurur ve XIII yuumlzyıl katedraller yuumlzyılı olarak anılır oumlte yandan oumlzellikle İtalyarsquoda Roumlnesansrsquoın gelişmesini hızlandırır Eskinin kuumlccediluumlk şapel ve kiliselerine karşılık her tuumlrluuml bezeklerle değerli taş ve vitraylarla suumlslenmiş ldquocenneti yeryuuml-zuumlne taşımakrdquo gibi simgesel anlayışla yapılmış anıt-sal nitelikli goumlrkemli katedrallerin hızla ccediloğalması bir yandan dinin hala toplumun birinci oumlnceliğini oluşturduğunun goumlstergesi olurken bir yandan da zenginleşmenin toplum yaşamına yansıması olarak goumlruumlluumlr

Bu doumlnemde kullanılan mimari uumlslup Antik Doumlnem mimarisinden esinlenir Simetrik biccedilimler boyut ve oranlar arasındaki ilişkiler matematiksel bir kesinlikle belirlenir Ortaya ccedilıkan Roumlnesans mimari-sinin kurucuları Brunelleschi ve Alberti olur Roma mimarisinde kullanılan orta avlu mimarisinden esinlenerek sarayların iccedillerinde bir avlu oluşturulur Heykel sanatında ortaya ccedilıkan uumlruumlnler gerccedilekccedili youmln-leriyle fark edilir Masaccio Piero della Francesca Botticelli gibi ressamların oumlne ccedilıktığı resim sanatı yeni bakış accedilısı ışık ve model teknikleri kullanır

80

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Şehirlerin GelişmesiRoma İmparatorluğunun ihtişamlı doumlnemle-

rinde oluşturduğu ve uygarlık goumlstergeleri olan şehirlerdeki yapılanmalara rağmen imparator-luğun ccediloumlkuumlşuumlyle birlikte her alanda bir karmaşa gerileme ve ilgisizlik yaşanır Şehirlerde toplumsal yaşam iccedilin gerekli yapı ve alanlar bir bir kaybolur Şehirler savunmaya doumlnuumlk bir pozisyon alır kale duvarları iccedilinde dar alanlara sıkışır XII ve XIII yuumlzyıllara kadar var olan şehirler de kilise ve kated-raller etrafına toplanmış az sayıda nuumlfus barındıran yerleşim yerleridir Ancak XIII yuumlzyıl sonrasında ticarette en etkin roluuml oynayan İtalyarsquodaki Venedik-li ve Cenevizli tuumlccarların suumlrekli genişleyen ticaret filolarından sağladıkları gelirler oumlncelikli olarak Venedik Floransa Cenova ve Pisa gibi şehirlerinin goumlruumlnuumlmlerinin değişmesine yansır

XIV yuumlzyılın ortalarına gelindiğinde artık şe-hirler ve şehir yaşantısı insanları ccedileken onlara barınma yanında eğlenme imkacircnı da sağlayan bir ccedilekim alanına doumlnuumlşuumlr Aynı zamanda bu şehirler toprak sahibi derebeylerin ve Kilisenin baskısından kaccedilmak isteyenler iccedilin bir ccedilalışma bir ticaret mer-kezi oluşturur ve kentsoylu tabakanın gelişmesine katkı verirler Artık soylular bile tahkim edilmiş şatolarında sıkıcı bir yalnızlıktan uzaklaşıp varlık-larını zenginliklerini ve ayrıcalıklarını başkalarına goumlsterebilecekleri kent yaşamına youmlnelirler

Fiziksel ve kuumlltuumlrel alanda genişleyen şehirler yeni sanat eserlerinin yapılmasını gerektirir Bir yandan sanat edebiyat ve mimari uumlruumlnlerin fi-nansmanını sağlayanların sayısında artış olurken bir yandan ondan yararlanan ve onu tuumlketenle-rin de sayısı artar Bu artış yeni uumlruumlnlerin ortaya ccedilıkmasını tetikler Roumlnesans şehrin şehirliliğin şehirli beğeni ve estetiğin geliştiği bir harekete douml-nuumlşuumlr Şehirlerin gelişmesiyle mimarlar saraylar okullar belediye sarayları gibi artık kilise dışında-ki diğer yapıların gerccedilekleştirilmesine youmlnelir Şe-hirlerde yapılan heykel ve duumlzenleme alanlarının bir kısmı guumlccedillenen ve genişleyen esnafın bağışla-rıyla gerccedilekleşir

Entelektuumlel Kaynakların CcediloğalmasıHaccedillı Seferlerini fırsata ccedilevirmekle elde edilen

zenginlik Roumlnesansrsquoın parasal temelini oluşturur-ken oumlzellikle farklı coğrafyalarda İslam uygarlık-larıyla yaşanan savaşlar ve barış doumlnemlerindeki ilişkiler sayesinde onların sahip olduğu kentsel tarımsal enduumlstriyel kuumlltuumlrel ve sanatsal değer-lerden etkilenme ve esinlenme de entelektuumlel te-melini oluşturur Roumlnesansrsquoın bilgi ve deneyime dayalı bu temelini Enduumlluumls Muumlsluumlmanlarının bı-raktığı miras ve Bizanslı aydın ve sanatccedilıların bil-hassa İstanbulrsquoun Tuumlrklerin eline geccedilmesi sonrasın-da yoğunlukla İtalyarsquoya yaptıkları goumlccedil oluşturur

Resim 36 Roumlnesans ressamlarından Sandro Boticellirsquonin Venuumlsrsquouumln Doğuşu adlı tablosu Kaynak https2renaissancefileswordpresscom201209sandro_botticelli_0461jpg

81

Batı Edebiyatında Akımlar I

Avruparsquonın kaderini tersine ccedileviren ona bir atı-lım imkacircnı sunan bilim ve sanat alanındaki geliş-me başta İslam uygarlığı olmak uumlzere Avruparsquonın dış duumlnyayla olan ilişkileri sayesinde gerccedilekleşir Kuşkusuz bu gelişmeyi sağlayan yalnızca ticaretin gelişmesi ya da başkalarının zenginliklerine el ko-nulması değildir Oumlzellikle etkilenme ve bilgilenme gibi entelektuumlel youmlntemler sanatın edebiyatın ve mimarinin gelişmesinde vazgeccedililmez unsur olur Bu bilgilenme ve etkilenmeden dolayı İtalyan sa-natı Bizans sanatının etkilerini goumlsterir

Roumlnesansrsquoın Yaygınlaşması1494 yılından itibaren Fransa kralları İtalyarsquoyla

yaptıkları savaşlarla Roumlnesansrsquoı uumllkelerine taşırlar I Franccedilois Leonardo da Vincirsquoyle yakından ilgilenir Sanata verdiği oumlnem huumlkuumlmdarı daha da buumlyuumltuumlr Boumlylece Orta Ccedilağ goumlruumlnuumlmuumlndeki Loire şatoları oumlzellikle yatay ccedilizgilerindeki duumlzenlilikle simet-risi accedilık alanların ve dekorun oumlnemiyle guumlccedilluuml bir İtalyan etkisine maruz kalır Bahccedilelerle ccedilevrilmiş şatolar krallar iccedilin oldukccedila zengin suumlslemelerle be-zenmiş ikametgacirchlar haline gelirler

Roumlnesansrsquoın etkileri Fransa benzeri bir yaygın-lıkla İspanya Hollanda Almanya ve İngilterersquode bilhassa sanat ve mimaride kendini goumlsterir Roumlne-sans sanatından etkilenen sanatccedilılar bu uumllkelerde de goumlrkemli saray şato ve katedrallere imza atarlar

Roumlnesansrsquoın Temel OumlzellikleriRoumlnesans deyince akla gelen en temel oumlzellik

Roumlnesans adının iccedileriğinde ifade edildiği gibi An-tik Doumlnem sanatının yeniden doğuşu ya da can-landırılmasıdır İkincisi ise toplum ve devlet ya-pılarında son derece etkin olan Kilise otoritesinin zayıflamasıdır

Antik Doumlnem Kaynaklarına YoumlnelişUzun bir zamansal dilimini kapsayan Orta

Ccedilağrsquoda Kilise baskısı altında laik biccedilimden uzak-laşan soumlnuumlkleşen ve gerileyen sanat ve edebiyat yine uzun bir doumlnem insanları felaketten felakete suumlruumlkleyen iccedil ve dış din savaşları goumlruumlnuumlşte olma-sa da duumlşuumlnsel boyutta insanların dinden uzakla-şıp laik değerlere doumlnmelerinde etkili olur Roma uygarlığının miras olarak bıraktığı sanat eserlerine olan ilginin de her zaman varlığını koruması ve

en oumlnemlisi huumlmanist anlayışla Tanrı merkezli bir duumlnya goumlruumlşuumlnden uzaklaşılıp insan merkezli bir duumlnya goumlruumlşuumlne youmlneliş Antik Doumlnem yazar ve sa-natccedilılarına olan ilgiyi artırır Unutulmaya yuumlz tut-muş değerler yeniden guumln yuumlzuumlne ccedilıkar

Roumlnesans insanının anlayışı iccedile doumlnuumlşle de be-lirginleşir Artık efendisinin etrafında doumlnmeden yeni bir yaşam tarzı elde eden insan kendi kişi-liğini keşfeder Dahası kendini her şeye layık bir kişilik olarak goumlruumlr Bunun sonucunda artık bilim adamlarının duumlşuumlncelerinin merkezinde yer alan Tanrı değil insanın kendisidir Artık insanın duumln-yayla olan ilişkileri de yenidir yeni bir yaşama iş-tahı vardır soyut ve kuramsal bir yaşamı reddeder deneyimlemeyi arzular Matbaanın icadıyla insanı merkeze alan aydınların kayda geccedilirdiği duumlşuumlnceler daha buumlyuumlk bir hızla yaygınlaşır yeni duumlşuumlnceleri tetikleyerek ccediloğalmasını sağlarlar

İtalya ve Fransarsquoda geccedilmiş uygarlık değerlerini taklit etmek yerine aydınlar arasında onlar gibi olmak anlayışı gelişir ve bu anlayış doğrultusun-da heykel bahccedile duumlzenlemeleri muumlzeler ve eserler oluştururlar Bu eserleri oluştururken de eskinin kaynaklarına youmlnelip onları en ince ayrıntılarına varıncaya kadar değerlendirir ve yorumlarlar

Yenilenen ve ekonomik olarak da guumlccedillenen dev-letler ve halklar tarımsal yaşamın egemen olduğu Kilisenin kendi doğrultusunda şekillendirdiği ya-şam biccediliminden uzaklaşıp daha oumlzguumlr ve insanca yaşama sahip olmak isterler Bu isteklerini gerccedilek-leştirmek iccedilin yaşadıkları ortamlarda kendilerine ait bir guumlccedil bir nitelik peşinde koşarlar Bunun iccedilin de din dışı kaynaklardan beslenme gereksinimini duyarak Antik Doumlnem değerlerine youmlnelirler

Antik kuumlltuumlruumln Yunan ayağı sanat ve mimaride etkisini goumlsteremezken edebiyat ve felsefede etkili olur Buna karşılık Latin ayağı resim heykel ve mi-maride ağırlığını ortaya koyar Roumlnesans insanları tarihte ilk kez kendilerini Orta Ccedilağla ilişkilerini koparmış oumlzel tarihsel bir doumlneme ait olduklarının bilincine varırlar Bu bilinccedil eski bilgilerin yeniden keşfedilmesi ve onların yeni bilimsel icatlarla karşı-laştırılması iccedilin yeni bir coşku doğurur Yuumlzyıllar-dan beri Avrupa duumlşuumlncesinin hacirckimi olan Kilise bile Aristorsquonun bilimsel kavramlarını kullanır hale gelir Antik doumlnemi yuumlcelten Roumlnesans botanikten jeolojiye ve coğrafyaya kadar bilimsel izahat olarak ihtiyaccedil duyduğu her şeyi Aristorsquonun ccedilevirisi yapıl-mış eserlerinde bulur

82

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Kilisenin Oumlnemini Kaybedip Goumlzden Duumlşmesi

Batı kimliğini tuumlm Orta Ccedilağ boyunca Katolik bir duumlzleme oturtma ccedilabası iccedilindeki Kilise bun-da buumlyuumlk bir oranda başarılı olur Bu doğrultuda yalnızca insanların duumlnya goumlruumlşlerini ve yaşam biccedilimlerini şekillendirmek iccedilin ideoloji uumlretmekle kalmaz aynı zamanda siyasal toplumsal ve ekono-mik bir guumlccedil olarak Avruparsquoda ağırlığını yoğun bir şekilde hissettirir Uumllke ve imparatorlukların youmlne-timinden toprakların işletilmesine accedillık ve sefalete karşı yardıma ve Hıristiyanlık dinine youmlnelen teh-ditlere kadar her alanda etkin rol oynar Ne var ki onun bu roluuml zaman zaman toplumların gelişmesi-ne ve yeniliklere engel oluşturur

Roumlnesans doumlnemine gelindiğinde siyasi ve sivil guumlccedillerin giderek yeni ilişkilerin oumlrguumltlenmesinde daha etkin rol oynamaya başlaması kilisenin dış-lanması ve ikinci plana itilmesine neden olur Bu dışlanmada Kilisenin kendini yenileyememesinin iccedil ccedilatışmalarının ve iccedil ccediluumlruumlmesinin payı buumlyuumlktuumlr Kilise artık yeni siyaset uumlretemediği gibi yeni ih-tiyaccedillar karşısında oluşturulan siyasetlere de engel oluşturması dolayısıyla eleştirilerle karşı karşıya ka-lır Bilimsel gelişmelere karşı olan direnci halkların dinin daha anlaşılır olması iccedilin talep ettikleri re-forma karşı ortaya koyduğu sert tepki nedenleriyle toplum nezdinde gittikccedile itibar kaybına uğrar

Dantersquonin Cehennemrsquoe Araf rsquoa ve Cennetrsquoe yap-tığı duumlşsel bir geziyi destanlaştırdığı Vergiliusrsquotan esinlenerek mitoloji tarih ve kutsal metinlerle des-teklediği sıradışı bir aşkı gerccedilekuumlstuumlcuuml biccedilimde an-latan bir ağıt niteliğindeki İlahi Komedyarsquosında ve Boccacciorsquonun yaşadığı doumlnemin toplumsal yapısı-nı değerlerini ve dinsel iccedilerikli olmayan gelenek-lerini aktaran yuumlz kadar oumlykuuml barındıran Decame-ron adlı eserinde din adamlarının yozlaşmalarına sahte dindarlıklarına ve dinin oumlzuumlyle uyuşmayan davranışlarına goumlsterdikleri tepki de bir anlam-da toplumlarının Kiliseye bakışlarını yansıtır Bu bağlamda kiliselerde yapılan dini ayinlerdeki aşı-rı bağnazlık batıl itikatlı sofuluk halkın okuyup anlamadığı dildeki İncil kiliselerde Latince yapı-lan ayinler ve Kilisenin oumlteki duumlnyada guumlnahlardan bağışlanmayı para karşılığında cemaatine satması konularında Kilise yoğun baskı ve eleştirilerle kar-şılaşırken her geccedilen guumln biraz daha fazla insanın dinden uzaklaşmasına neden olur Baskılar sonu-cunda topladığı Konsil denen din adamları kon-

seylerinde yapılan reformlar ccedilok sınırlı ve şekilsel duumlzlemde kalması Kilisenin eski itibarını yeniden kazanmasına yetmez

Roumlnesans Sanatının GerilemesiXIV yuumlzyıldan itibaren gelişen Roumlnesansrsquoın

gerilemesini tarihlendirmek ccedilok da kolay değildir 1520rsquoli yılları gerileme yılları olarak goumlsterenlerin yanında bu tarihin 1630rsquoa kadar suumlrduumlğuumlnuuml de soumlyleyenler vardır 1520rsquoli tarihleri gerileme tarihi olarak soumlyleyenlerin dayanağı oumlzellikle İtalyarsquodaki kent cumhuriyetlerinin XVI yuumlzyıl başından iti-baren ccediloumlkuumlş suumlrecine girdiği aşamadır Bu aşama da İtalya yeniden feodal bir yapıya doğru suumlruumlklenir

Bu suumlreci iki farklı gelişme tetikler İlki mev-cut zenginliğin bir ccedilekim alanı oluşturması ve buna bağlı olarak birbiri arkasından gelen İspanyol ve Fransız istila ve saldırılarının yağma ve tahriple-rin şehir devletlerinin ccediloumlkuumlşuumlne neden olmasıdır İkincisi ise Doğuyla yapılan ticarette İtalyarsquonın ağırlıklı roluumlnuumln kaybolmasıdır Bu rol kaybına Uumlmit Burnunun keşfiyle Hindistanrsquoa uzanan yeni ve daha guumlvenli yolun bulunması ve Amerika kıta-sının keşfiyle ticarette yaşanan eksen kayması ne-den olur İspanya Portekiz Fransa ve İngiltere gibi diğer Avrupa uumllkelerinin ticarete verdikleri oumlnemin artması ve İtalyarsquonın yeni koşullara gereği gibi ayak uyduramaması ccediloumlkuumlşuuml hızlandıran etkenler olur

Roumlnesans aslında ccediloumlkuumlş ve yayılma suumlrecini aynı anda yaşar Bu yayılma bir guumlccedil merkezinin etkinlik alanının genişlemesi ya da siyasal ekono-mik ve kuumlltuumlrel alandaki yapılanma ve anlayışların İtalya dışına yayılması değil oumlncelikli olarak bel-li şehirlerde yoğunlaşmış zenginlik ve değerlerin İtalyarsquonın geneline doğru yaygınlaşmasıdır Kuşku-suz İtalyarsquoda elde edilen değer ve anlayışların uumlslup ve youmlntemlerin ticaretle başlayan seyahatlerle suuml-ren ve istilalarla hız kazanan taşınması Roumlnesansrsquoın uumlruumlnlerinin Batırsquonın yuumlkselen yeni merkezlerine doğru yayılması sonucunu da doğurur

Roumlnesans coğrafyası uumlrettiği entelektuumlel este-tik ekonomik siyasal ve kurumsal uygulamalar-la elde ettiği buumltuumlncuumll bilgi guumlcuumlyle daha sonraki doumlnemlerin uygarlıklarının gelişmesine katkı verse de bilimsel ve coğrafi gelişmelerin yaratılmasında etkin rol uumlstlenemez Gerek İtalya coğrafyasına ge-rek bu coğrafyadan başlayarak buumltuumln Batı adına batının oumlrguumltlenmesine ve toplumlararası ilişkile-re ilişkin yeni bir siyaset uumlretememe beraberinde

83

Batı Edebiyatında Akımlar I

Roumlnesansrsquoın ccediloumlkuumlşuumlnuuml getirir Sadece belli zenginliklere ulaşma onun uumlzerine bir şeyler inşa etme ve ya-kalama ile sınırlı siyasi ccediloumlzuumlmlerde kalma bu noktayı aşamama İtalyarsquonın yakaladığı oumlncuumlluumlk konumunu suumlrduumlrmesini zorlaştırır Bu nedenle Roumlnesans bir başlangıccedil Orta Ccedilağ koşullarından ccedilıkışa ilişkin bir kapı aralanması gelenek iccedilinde yenilenme ile sınırlı kalır Buumltuumln buumlyuumlleyici goumlrkem ve zarafetine yarattığı zen-ginlik ve cazibeye karşın Roumlnesans duumlşuumlşe geccediler

İkinci Roumlnesans HareketiXVII yuumlzyılın ilk yarısında Roumlnesans sanatı kendini goumlsterir Kinayeli ve mitolojik temalara ilişkin yeni

bir repertuvar sunan Antik Doumlnem sanatından etkilenir ve esinlenir Siyasi karmaşalar yuumlzuumlnden oumlnemini kaybeden Floransarsquonın yerini Roma alır Katolik Kilisenin başına geccedilen papalar bulundukları şehri guumlzel-leştirir Romarsquonın Charles Quintrsquoin birlikleri tarafından kuşatılması sonrasında bu kez Venedik canlılık kazanır Sanatccedilılar ldquoguumlzelrdquoi elde etme yarışına girer

İkinci Roumlnesans Hareketinin oumlnde gelen isimleri Floransarsquoda mimari alanda Brunelleschi (Ccediliccedilekli Mer-yem Katedrali) resimde Botticelli (İlkbahar Venuumlsrsquouumln Doğumu) Leonardo da Vinci (La Joconde Meryem Ccedilocuk İsa ve Azize Anna) heykel sanatında Ghiberti (Cennetin Kapıları) Cellini (Perseus) Romarsquoda mimaride Bramante (San Pietro Tapınağı) resim sanatında Raphaeumll (Atina Okulu Guumlzel Bahccedilıvan) Mic-helangelo ccedilok youmlnluuml bir sanatccedilı olarak mimaride (San Pietro Bazilikası) heykeltıraş olarak (Davut Heykeli) ve ressam olarak (Kıyamet Guumlnuuml) Venedikrsquote oumlzellikle ressamlar oumln plana ccedilıkar Titien (Pardorsquolu Venuumls) Tintoret (Suzanna Banyoda) Paolo Veronese (Kanarsquoda Duumlğuumln)

Trento Konsilinin ardından barok sanat ilk uumlruumlnlerini vermeye başlar Bu sanat dekordaki zenginlik ve karmaşa ccedilizgilerin eğriliği ve tiyatro tarzı goumlruumlnuumlmlerle beyinleri etkilemeye ccedilalışır Yuumlzyılın sonunda Mic-helangelo resim sanatına vahşi gerccedilekliği getirir Goumllge ve ışık oyunlarıyla oumlne ccedilıkardığı aşırı ccedilelişikliklere başvurur Michelangelorsquoya rağmen barok sanat Karşı Reformla birlikte başarı elde eder

Barok SanatTrento Konsilinde alınan reform kararları doğrultusunda Roma Kilisesi tarafından teşvik ve destek goumlren dinsel izleklere yer veren ve ayrıntılarıyla insanları buumlyuumlleyen sanat tuumlruumlduumlr Duumlzguumln hatları olmayan ve aşırı suumlslemelere yer veren bu sanatta bol miktarda melek şeytan gibi motiflerle azizlerin heykelcikleri bezeme amacıyla kullanılır

Orta Ccedilağrsquoda başlayıp XVI Yuumlzyılda zirveye ccedilıkan sanat ve edebiyattaki gelişmeye ldquoyeniden doğuşrdquo anlamında-ki Roumlnesans adı verilmiştir Peki bu hareketin ldquoilk doğu-şurdquo var mı Varsa nerede ve ne zaman gerccedilekleşmiştir

Bir sanat veya edebiyat ese-rinin Roumlnesans doumlnemi ese-ri olduğunu nasıl anlaşılır

Roumlnesansrsquoın gelişmesinde o doumlnemin beyin goumlccediluumlnuumln etkisinden bahsedin

Oumlğrenme Ccedilıktısı

4 Roumlnesansrsquoın ortaya ccedilıkış gerekccedilelerini ve temel niteliklerini sıralayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

84

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

REFORMReform XVI yuumlzyıl Avruparsquosında Protestan Ki-

lisenin ve Protestan inancın ortaya ccedilıkmasını sağ-layan ldquodinde yenileşme hareketirdquonin adıdır Kuzey ve Kuzey-Batı Avrupa uumllkelerinde halkın Katolik Kilisenin din alanında bir takım yenilikler yapması gerektiği youmlnuumlndeki talepleri ile başlayan talepleri-nin karşılanmamasıyla genişleyen ve neticesinde bu uumllkelerin Katolik Kiliseden kopup Protestan Kili-seyi oluşturmasıyla sonuccedillanan harekettir 1517 ile 1570 yılları arasında gerccedilekleşen bu hareketi Roma Kilisesi kendisine karşı bir ihanet olarak nitelendirir oumlnderlerini dinden ccedilıkarma cezasıyla cezalandırır

Reformun Temelleri1054 yılında Doğu Romarsquonın Katolik duumlnyayla

bağlarını koparmasından sonra Batı Kilisesi XII XIII ve XIV ve XV yuumlzyıllarda birccedilok kez duumlşuumln-ce ayrılıklarından kaynaklanan Kiliseden kopma girişimleriyle karşı karşıya kalır Ancak Germen İskandinav ve Britanya uumllkelerinin Roma Kilisesin-den kopuşunu gerccedilekleşmesi XVI yuumlzyılda hareke-tin oumlnderi Martin Lutherrsquole olur Onun başlattığı bu hareket Protestan birlik ile Akdeniz ve Latin Avruparsquoyı karşı karşıya getirir

Orta Ccedilağrsquoın sonunda insanlardaki oumlluumlm kor-kusu dinsel bir endişenin toplumda egemen olma-sına neden olur Cehennemin varlığına inanan ve oumllduumlkten sonra cehenneme gitmek istemeyenler yaptıkları dua ve ibadetlerle ve Kiliseye yaptıkları bağışlar karşılığında oumlteki duumlnyada azap ccedilekmekten kurtulmayı umarlar Huumlmanistler halkta egemen olan bu inanccedilların boş ve batıl inanccedillar olduklarını kiliseye para oumldemekle guumlnahlardan bağışlanama-yacaklarını ve kilisenin bağışlanma karşılığında in-sanlardan para toplamasının yanlışlığını soumlylerler Sağlam ve gerccedilek bir iman iccedilin İsarsquonın ccedilarpıtılma-mış gerccedilek mesajlarını yeniden ele almak gerekti-ğini savunurlar Bu amaccedilla inanccedil sistemini basit-leştirmek ve İncillerde yer alan metinleri oldukları haliyle ccedilarpıtmadan kişi ve kurumların lehine yo-rumlara yer vermeden herkese accedilık hale getirmek isterler Oumlzetle bu duyarlılığa sahip olan insanlar papaz veya rahiplerin bağnazlıktan uzaklaşıp accedilık fikirli olmak gibi evrensel niteliklerle donanmış ol-malarını ruhban sınıfındaki din adamlarının her-kes gibi sıradan bir birey olarak muamele goumlrmele-rini ayrıcalıkları olmaması gerektiğini matbaanın

gelişmesiyle halkın anlayabileceği dilde bir İncilrsquoin basılıp dağıtılması gerektiğini talep ederler

Yapmak istedikleri dinsel yeniliklere rağmen huumlmanistler Kiliseyi terk etmek gerccedilek mesajla-rı ccedilarpıtılmış bir dinden uzak durmak istemezler Bu tutumları cahil okuryazar olmayan Kilise ce-maatini bile etkiler Accedilıktan ya da gizli biccedilimde onların da desteği alınmış olur Ancak dinsel bir reformun yapılması gerektiği youmlnuumlndeki eleştirile-rini suumlrduumlruumlrler yanlışlıklara karşı ccedilıkar ve protesto ederler Bundan dolayıdır ki yapılması istenen din-sel reformun adı ldquoprotesto edenrdquo anlamından ge-len ldquoProtestan Reformurdquo olur Daha sonra Katolik Kilisesirsquonden ayrı bir mezhep olarak ortaya ccedilıkan Protestanlık da aynı anlamı iccedilerir

Toplumda gelişen bu dinsel duyarlılığa ek ola-rak Reform hareketinin gelişmesi ve genişlemesi-ne Orta Ccedilağ duumlşuumlncesini dışlayan ve Roumlnesansrsquola birlikte Antik Doumlnem kaynaklarına doumlnmeyi ilke edinen doumlnemin bazı dini felsefi edebi akımlar ile daha oumlzguumlr yaşam koşulları isteyen kentsoylu bir sınıfın ortaya ccedilıkması gibi bazı toplumsal ve eko-nomik etmenler katkı sağlar

Protestanların TalepleriSaksonyarsquodaki Wittenberg Uumlniversitesinde ila-

hiyat hocalığı yapan keşiş Martin Luther (1483-1546) dinsel unvanları para karşılığında satma ve-recekleri paralar karşılığında insanlara cenneti vaat etme gibi dini suiistimaller konusunda Katolik Ki-liseye eleştiriler getirir İnsanlara para karşılığında oumlteki duumlnyada bağışlanmayı satan ve elde ettiği ge-liri Aziz Petrus Kilisesinin tamamlanmasında kul-lanan Kiliseye karşı şiddetli tepkisini ortaya koyar

Luther 31 Ekim 1517 tarihinde Wittenberg Şatosunun kilisesinin kapısına doksan beş madde-lik dinde yapılması gerekenleri ve eleştirilerini iccedile-ren talep listesini asar Bu listede oumlzellikle kilisenin para karşılığı oumlteki duumlnyayı satmak anlamına gelen uygulamalara karşı olduğunu ve bunların kaldırıl-masını accedilıkccedila belirtir Ona goumlre kiliseye para vere-rek insanın ahiretteki kurtuluşunun sağlanması soumlz konusu olamaz insan ancak yaptığı hayırlar ve sağ-lam inancıyla Tanrının nezdinde kurtuluşa erebilir

Lutherrsquoin talepleri dini ccedilevrelerde buumlyuumlk bir etki yapar Bu taleplerini benimseyen kitleler aracılığıy-la başlayan hareket tuumlm Avruparsquoya yayılır Bunun uumlzerine 1520 yılında Papa X Leacuteon kendi imzası-nı ve muumlhruumlnuuml taşıyan ihtarname niteliğindeki bir

85

Batı Edebiyatında Akımlar I

mektubu Martin Lutherrsquoe goumlndererek Kiliseye karşı yaptığı eleştirilere son vermesini ve hatalı davrandığını beyan etmesini ister Luther Papanın isteklerini reddeder ve kendisine goumlnderilen belgeyi halkın goumlzuuml oumlnuumlnde yakar Bunun uumlzerine Kilise Lutherrsquoi ldquoaforozrdquo eder

Katolik Kilisesiyle bağlarının kopması neticesinde Mar-tin Luther yeni bir Kilise oluşturmaya ccedilalışır Yeni Kilise Katolik Kilisesinin uyguladığı yedi kutsal ayinin yerine yalnızca ikisi olan vaftiz ve kudas ayinlerinin yapılmasını benimser Luther din adamlarının da evlenmesi gerektiğini vurgular ve kendisi de 1525 yılında evlenir Dini soruların cevaplandırılmasında oumlncelikle kaynak olarak İncilrsquoi işa-ret eder Merkezi bir yapıya sahip Katolik Kilisesinden farklı olarak Protestan Kilisesi merkeziyetccedililikten uzaklaşır ve kısmen Alman huumlkuumlmdarlarına bağlılığı olsa da hiyerarşik bir duumlzeni benimsemez

1550 yılına doğru Luthercilik diye bilinen dindeki yenileşme hareketi ve hareketin doğurduğu Protes-tan mezhep hemen hemen tuumlm Kutsal Roma Alman İmparatorluğuna ve İskandinav uumllkelerinin buumlyuumlk bir kısmına yayılır ancak Lutherci yenileşme hareketleri Fransarsquoda goumlruumllmez

Diğer ReformcularLuther hayattayken kendisi gibi başka yenileşme yanlıları da farklı coğrafyalarda benzer taleplerle yola

ccedilıkar Hepsi de Katolik Kilisesine karşı aynı tuumlr bir tepki goumlsterse de kendi aralarında bazı konularda farklı duumlşuumlnce ve oumlğretilere sahiptirler İsviccedilreli Ulrich Zwingli (1484-1531) Protestan ilahiyatını sistemli bir biccedilimde accedilıklamak iccedilin ilk eseri kaleme alan kişidir Fransız Jean Calvin (1509-1564) 1533 yılında Kato-lik inanccediltan Protestan inanca geccediler Kalvinizm denilen dinsel oumlğretiyi ikamet ettiği Strasbourgrsquoda hayata geccedilirir Daha sonra 1541 yılında Cenevrersquoye yerleşir Lutherrsquoden farklı olarak ahiretteki kurtuluşun inanccedilla olmadığını kader gereği kurtuluşun oumlnceden Tanrı tarafından seccedililmiş bir kısım insanlara verileceğini geri kalanlar iccedilin Tanrının merhameti iccedilin ccedilaba sarf edilmesi gereğini savunur Calvinrsquoin ortaya koyduğu dinsel oumlğreti daha katı kurallar iccedilerir Calvinciler 1549 yılında Zuumlrihrsquoteki Zwingli hareketiyle bir uzlaşma sağlayarak Poloya Bohemya Macaristan Hollanda ve İskoccedilyarsquoda Protestan inanccedil doğrultusunda birlikte-lik oluştururlar

Martin Luther Jean Calvin Ulrich Zwingli VIII Henry

Fransız Protestanları 1550 yılından sonra yaptırımlara kovuşturmalara uğrar ve bunun sonucunda Katolik ve Protestanlar arasında uzun ve kanlı geccedilen din savaşları patlak verir

İngilterersquode kardinal Fischer ve başbakan Thomas Morersquoun karşı ccedilıkmalarına rağmen 1534 ve 1559 yıllarında oumlnce VIII Henry sonra da I Elizabethrsquoin dinsel alanda da en uumlst otorite kendileri olduklarını Katolik Kilisesinin otoritesini tanımadıkları youmlnuumlnde yaptıkları uygulamalar oumlğreti olarak Protestanlığa yakın toumlren ve merasim uygulamalarıyla Katolikliğe yakın yeni bir din anlayışı olan Anglikanizmrsquoi ortaya ccedilıkarır VIII Henryrsquonin Roma Kilisesinden kopuşunda kraliccedile Aragonrsquolu Catherinersquoden boşanmak konu-sunda Papanın gerekli izni vermemesinin roluuml buumlyuumlktuumlr

AforozHıristiyanlık dinine aykırı bir tutumu karşısında bir kimseye Katolik Kilisenin yetkili organlarınca verilen ldquodin kardeşli-ğinden ve kiliseden ccedilıkarmardquo cezası

86

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Kendileri de Hristiyan olmasına rağmen Pro-testanlar Paparsquonın otoritesini tanımazlar Katolik Kiliseden bağımsız olarak kendi kiliselerini oluş-tururlar ve onları ldquorahipler meclisirdquo denilen kurul aracılığıyla youmlnetirler Protestanlar Meryem ve azizlere verilen oumlnemi yadsır ve dinsel merasimle-rini artık Latince değil iccedilinde yaşadıkları uumllkenin diliyle gerccedilekleştirirler Paparsquoyı tamamen yok sayar-lar ve Paparsquoya inanmayı bağnaz bir duumlşuumlnce olarak goumlruumlrler Protestan inanca sahip kimse Katolikli-ğin aksine diğer inanccedillardan kişilerle evlenebilir-ler Hatta din adamları da evlilik yapıp birer yuva kurabilir Her ne olursa olsun kin guumltmezler ve ba-ğışlamayı temel ilke olarak goumlruumlrler

Reformun SonuccedillarıGerccedilekleşen dinde yenileşme hareketi olan Re-

form dinsel siyasal ekonomik alanda şu sonuccedilları doğurur

bull Avruparsquoda inanccedil birliği ikinci bir buumlyuumlkboumlluumlnmeyle karşı karşıya kalır Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestan-lık Kalvenizm ve Anglikanizm mezhepleri ortaya ccedilıkar Genişleyen Protestan hareketi durdurmak isteyen Katolik Kilisenin baskı-sıyla oumlzellikle Fransarsquoda iccedil dinsel savaşlarla başlayan mezhepler savaşı uumllkeler arası duuml-zeye taşınır On yıllar boyu suumlren savaşlarda ccedilok sayıda insan oumllduumlruumlluumlr suumlrguumln edilir zorla dininden vazgeccedilmeye zorlanır

bull Din adamları vekilise eski saygınlıklarınıkaybeder

bull KatolikKilisesitopladığıyuumlksekdinadam-larının oluşturduğu Trento Konsili gibi danışma meclislerini toplayarak kendisini yenilemek ve dinsel bazı uygulamalarda duuml-zenlemeler yapmak durumunda kalır

bull Skolastik eğitim anlayışından uzaklaşılıreğitim-oumlğretim faaliyetleri kiliseden alınarak laik bir eğitim sistemi kurulmaya başlanır

bull KatolikKilisesindenayrılanuumllkelerdekili-senin mallarına ve topraklarına el koyulur

bull PapaveKiliseninAvrupaUumllkelerininkral-ları uumlzerindeki etkisi zayıflar ve Avruparsquoda siyasal boumlluumlnmeler hızlanır Orta Ccedilağrsquoda Avrupa krallarına taccedil giydirme geleneği olan Papa artık taccedil giydirme toumlrenlerini gerccedilek-leştirmez bunun sonucunda uumllkeleri yeni Haccedillı Seferleri iccedilin oumlrguumltleyemez hale gelir

bull Katolik inanccedilbuumltuumlnluumlğuumlnuuml suumlrduumlrmek is-teyen uumllkelerde farklı inanccedil sahiplerini yar-gılayıp cezalandıracak Engizisyon Mahke-meleri kurulur

bull Protestanuumllkelerdedinişleriuumllkelerinkralve prenslerinin sorumluluğu altına alınır

bull Osmanlıya karşı yeni bir Haccedillı seferi duuml-zenleme ccedilabası iccedilindeki doumlnemin en guumlccedilluuml Avrupa kralı Charles Quint (Şarlken) din-sel ve siyasal boumlluumlnmeler yuumlzuumlnden emelini gerccedilekleştiremez

bull Avruparsquodadin vemezhep savaşlarının suumlr-mesi Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa iccedillerine kadar ilerlemesini kolaylaştırır

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Katolik Kilisenin XVI yuumlz-yılın ikinci yarısında Trento Konsili aracılığıyla dinde yaptığı sınırlı reformlar dı-şında Katolik inanccedilta yeni reformlar yapılmış mıdır

Muumlsluumlman mezhepler ara-sında ccedilatışma ve savaşlar olurken Hıristiyan mez-hepler arasında guumlnuumlmuumlzde din savaşlarının olmaması-nın nedeni ne olabilir

Reformun Avrupa tarihin-deki siyasal sonuccedillarını sı-ralayın

5 Reformu tanımlayabilmek6 Dinde reformun bilim ve sanata katkısını kavrayabilmek

Araştır 4 İlişkilendir AnlatPaylaş

87

Batı Edebiyatında Akımlar I

HUumlMANİZMHuumlmanizm Orta Ccedilağrsquoın sonunda Avruparsquonın

yaşadığı Yuumlzyıl Savaşları salgın hastalık ve kıtlıklar gibi buumlyuumlk krizlerden sonra XV ve XVI yuumlzyıllar-da Avruparsquoda gerccedilekleştirilen yeni bir accedilılım sonu-cunda varılan entelektuumlel duumlnya goumlruumlşuuml ve yaşam biccediliminin adıdır Başka bir deyişle XIV yuumlzyıl İtalyarsquosında doğan XVI yuumlzyıl Avruparsquosında ge-lişen youmlntem ve felsefesini Antik Yunan ve Latin kaynaklarından alan insanı ve ona ait değerleri her tuumlrluuml değerin uumlstuumlnde goumlren insanı geliştirme ve yuumlceltme amacını guumlden duumlşuumlnce sisteminin adına huumlmanizm denir

Reformun katkı verdiği bu yeni bir duumlşuumlnce biccedilimi Batırsquonın entelektuumlel ve dinsel kuumlltuumlruumlnuuml canlandırır insana bilime ve dine karşı yeni bir bakış accedilısı ortaya ccedilıkar Bu bakış accedilısı Katolik di-nin etkisi altından ccedilıkıp Antik Doumlneme ait kitap ve metinlerin iccedileriğine duyulan aydın merakıyla kendini goumlsterir İnsan Antik Doumlnemdeki gibi ye-niden duumlşuumlnce ve eylemlerin merkezine konur Bu anlayışla gelişen akım Avruparsquodaki Katolik birliğin parccedilalanmasına neden olan Protestan Reformu ve sanata huumlmanistlerin duumlşuumlncesini yerleştirecek olan Roumlnesans gibi iki oumlnemli sonucu doğurur

Belirlenmiş zamansal sınırları ne olursa olsun bu akımın sınırlarının zamansal değil coğrafi ola-rak belirlenmesi daha doğru olur İtalyarsquoda başlayan akım Almanyarsquoda Belccedilikarsquoda Hollandarsquoda Fransa ve İspanya gibi uumllkelerde yayılır daha sonra tuumlm Avruparsquoyı kaplar Bu nedenle huumlmanizm akımı oumlncelikle bir etkinlik bir uğraş her şeyden oumlnce Avruparsquoya oumlzguuml bir akımdır

Orta Ccedilağrsquoın yavan oumlğretilerine veya Orta Ccedilağrsquodan miras kalan şekilsel belagat ve mantığa tepki vermek isteyen sanat ve edebiyat ustaları La-tincede humanitas soumlzcuumlğuumlnuumln anlamlarından biri olan ldquokuumlltuumlrrdquo hareketle başkalarına verdikleri ders ve eğitimleri iccedilin ldquokuumlltuumlrinsanlık derslerirdquo adını kullanırlar Bu dersleri verenlere de ldquohuumlmanistrdquo (in-sancıinsan yetiştiren) adı verilir Humanitas aynı zamanda ldquoeleştirel akla dayalı eğitimrdquo anlamına da gelir Her iki durumda farklı anlamlar yuumlklense de aynı soumlzcuumlkten tuumlrediği ileri suumlruumllen ldquohuumlmanizmrdquo soumlzcuumlğuuml ldquoyaşam felsefesirdquo anlamında da kullanılır

Huumlmanizm İtalyarsquoda filizlense de Avruparsquonın genelinde insanlığa değerli felsefi eserler bırakan yazarların ortaya koyduğu duumlşuumlnceler bilim adam-

larının yeni gerccedileklikleri ortaya koyması ve buumlyuumlk coğrafi keşifler ve bu keşifleri destekleyen bilimsel icatların suumlruumlklemesiyle gelişir Gelişmesinde goumlz ardı edilemeyecek bir husus da doumlnemin oumlnemli iccedil ve dış olaylarının entelektuumlel insanları ccediloumlzuumlm ko-nusunda duumlşuumlnceye ve bir şeyler yapmaya zorlama-sıdır Hele de dinin doğurduğu sorunlara ccediloumlzuumlm bulmak konusunda dinden uzak ccediloumlzuumlmler aramak sekuumller duumlşuumlncelerin gelişmesine yol accedilar

Eski Yunan ve Latin kaynaklara geri doumlnuumlş bazı tema ve kavramların yaygın kullanılmasını sağ-lar oumlzellikle Latince bir kavram olan ldquohumanitasrdquo kavramı kendini yaratan ldquoeski edebiyatlarrdquo konu-sunda yaptığı ccedilalışmalarıyla en uumlst duumlzeyde iccedilsel muumlkemmelliğe ulaşan ideal insanı işaret eden bir anlam kazanır Huumlmanizm ve onunla bağlantılı te-rimlerin yeni bir kavram olarak kullanılmasındaki en buumlyuumlk etken huumlmanist duumlşuumlncenin kendisi olur Bu anlayışa goumlre insan adına layık bir varlık olarak ldquooumlzuumlnuuml kuumlltuumlrden oluşturan kişirdquodir Bir felsefeden daha fazlası olan huumlmanizm farklı disiplinleri uumllke ve goumlrenekleri ideal insanın arayışında ve insanlı-ğın gelişme suumlrecinde ortaya ccedilıkan duumlşuumlnceleri bir araya getiren geniş bir akımdır

Huumlmanizm Kilisenin Babaları diye adlandı-rılan Hıristiyanlık dininin buumlyuumlk din acirclimleriyle dindışı alanlarda duumlşuumlnce ve ccedilalışmalarını ortaya koyan filozofları insanın onuru uumlzerine kurulu bir etik oluşturmak iccedilin bir araya getirmeyi amaccedillar Bu bağlamda insan kendi yazgısının efendisi ol-maya insan olarak kendini tanımaya Erasmusrsquoun ldquoduumlnya vatandaşırdquo dediği kendini duumlnyada yaşa-yan bir birey olarak hissetmeye ve inancını ruha-ni bir yaklaşımla kendi iccedilinde yaşamaya ccedilağrılır Oumlnde gelen duumlşuumlnuumlr ve ustalar kilisenin okuma yazmayı oumlğretmek ve eğitmek bahanesiyle dinsel metinleri ezberletmesine karşı ccedilıkar Bu doumlnem iti-barıyla bilim ve felsefenin sorunu duumlşuumlnen insanı eğitme sorunu olur

Fransa kralı I Franccediloisrsquonın İtalyarsquoya karşı suumlr-duumlrduumlğuuml savaşlar huumlmanistlerin ilk olarak İtalyarsquoda oluşturdukları yaşam biccedilimini ve sanatları keşfetme ve onlara Orta Avruparsquoya taşıması sonucunu do-ğurur Bunun sonucunda Fransa kralı Titienrsquoden kendi portresini yapmasını ve Castiglionersquoden ldquosa-raylı olma sanatırdquo hakkında bir kitap yazmasını is-ter (1528) Leonardo da Vincirsquonin hamisi olur ve o da yaşamının son uumlccedil yılını Fransarsquoda I Franccediloisrsquonın yanında geccedilirir

88

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Papalığın merkezi Vatikanrsquonın İtalyarsquoda bulun-masının da huumlmanist eylemlerin ilk olarak İtalyarsquoda baş goumlstermesinde etkilidir Sanatını İtalyarsquoda icra eden Botticelli Raphaeumll Michelangelo Leonardo da Vinci ve Titien gibi pek ccedilok yazar ve sanatccedilı dinsel bir yaptırımla karşılaşmamak ve birtakım kı-sıtlamalara maruz kalmamak iccedilin Katolik kilisesi-nin birtakım reformları gerccedilekleştirmesi konusun-da goumlruumlş ileri suumlrerek insan merkezli bir anlayışın yerleşmesine katkı verirler

Avrupa oumllccedileğinde Roumlnesans duumlşuumlnuumlrlerini huuml-manist akımın gerekleri doğrultusunda suumlrekli bir temas ve iletişim halinde olurlar Bilim adamları ve duumlşuumlnuumlrle suumlrekli bir hareket iccedilinde goumlruumlluumlr Rabelais Yunanlılar uumlzerine ccedilalışmalarıyla tanınan Guillaume Budeacute ile mektuplaşma yoluyla haberle-şir Montaigne İtalyarsquoya seyahatler gerccedilekleştirir Joachim Du Bellay Romarsquoyı ziyaret eder Erasmus hem Hollandarsquoda hem de Fransarsquoda İngilterersquode İtalyarsquoda ve İsviccedilrersquode yaşar Calvin Fransarsquoda Noyonrsquoda duumlşuumlncelerini anlatmaya ccedilalışırken Martin Luther Almanyarsquoda Reformu başlatır son-ra Cenevrersquoye geccedilip oraya yerleşir Leonardo da Vinci kendi uumllkesi İtalyarsquodan ayrılıp Fransarsquoya Amboisersquoa yerleşir

Seyahatler Montaignersquoin tuumlm Fransarsquoyı atla dolaşıp bilmediği youmlreleri keşfetmesi tuumlruumlndeki mekacircn değişimlerine karşılıklı mektuplaşmalar doumlnemin entelektuumlel ve sanatsal bir etkinliğine tanıklık eder Orta Ccedilağrsquoın kitaba bağlı ve kutsal bilgilerinden uzaklaşılıp goumlrguumll deneyimlerle duumln-yanın algılanmaya başlaması Roumlnesansrsquoın sanatccedilı ve duumlşuumlnuumlrlerini entelektuumlel bağlamda da harekete geccedilirir Rabelaisrsquonin Gargantuarsquosında olduğu gibi kimi aydınlar Orta Ccedilağrsquoın eğitim sistemine ağır eleştiriler getirirler Roumlnesans doumlneminin duumlşuuml-nuumlrleri Orta Ccedilağrsquola bağlantılarını kesmek yoluyla karanlık doumlnemlere karşı bir anlayış olan huumlma-nizm ccedilevresinde aynı yaşam duygusunu paylaşırlar Boumlyle olunca da dinsel ve ahlacircksal ilkelerde eği-tim youmlntemlerinde uumllkeyi youmlnetenlerin işlevinde oluşturulan şehir devletlerinin yapısında insan ve onun oumlnemi etrafında bir sorgulama doumlnemi baş-lar Duumlnya artık eskisi gibi algılanmaz insana bakış accedilısı değişir Tuumlmuumlyle her şeyde bir altuumlst oluş var-dır ancak bazen bu altuumlst oluşu kabullenmek her zaman kolay olmaz

Huumlmanizm akımının adı akımın başladığı douml-nemde değil de ancak XIX yuumlzyılda konabilmiştir Bu nedenle ccedilok sayıda eleştirmen 1500rsquoluuml yıllar-

da gerccedilekleşen kimi olayları ve onların failleriyle ilgili hususları Roumlnesans başlığı altında ele alırlar Bu duumlşuumlnce akımı iccedilin kesin sınırlar belirlemek ccedilok da kolay değildir Ancak tarihsel başlangıccedil ve bitiş olarak 1469 yılında Erasmusrsquoun doğumu ve 1592 yılında Montaignersquoin oumlluumlmuuml arasındaki suumlreccedil huumlmanizmin suumlrduumlğuuml doumlnem olarak kabul edilir Başka bir saptamayla 1492 yılında Amerikarsquonın Christophe Colomb tarafından keşfi ile başlar ve Henri de Navarre (IV Henri)rsquoın Fransa kralı olarak taccedil giymesine kadar suumlrer

Huumlmanistlere Goumlre İnsanRoumlnesans doumlneminin en belirgin duumlşuumlnce hare-

keti olarak huumlmanizm insanın yaratıcı guumlcuumlnuumln duumlşuumlnce ve hareket oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedileren yeni insan goumlruumlntuumlsuuml olarak da tanımlanır Huumlmanizm aynı zamanda Avrupa uygarlığının Grek ve Latin kaynaklarını keşfederek Orta Ccedilağrsquoın kurum ve geleneklerini eleştirmek yoluyla bilgi ve goumlrguuml bi-ccedilimlerini değiştirerek yeni bir duumlnya goumlruumlşuumlnuumln ortaya ccedilıkmasını sağlayan akımdır

İnsan duumlnya ve Tanrırsquoyla ilgili kavramlarla şe-killenen Orta Ccedilağa oumlzguuml genel duumlnya goumlruumlşuuml ldquodin ve ilahiyat merkezlirdquodir Bu duumlnya goumlruumlşuumlnuumln ge-nel ilkelerini şu şekilde oumlzetlemek muumlmkuumlnduumlr Yaratıcı Tanrı her şeyin her tuumlr yaratının koumlkenin-dedir her yaratık az ya da ccedilok kutsal muumlkemmel-liğe yakın bir tezahuumlrduumlr ve her varlık yaratılmada değişmez bir yer işgal eder insan Tanrırsquoya karşı şuumlkruumlnuuml yerine getirmesi iccedilin Orsquonun yarattığı var-lıkların sıralamasında en uumlstte yer alır Tanrı tuumlm yaratılanların ortak paydasıdır ve var olan her şey zorunlu olarak Tanrırsquoya yakın olmak amacını taşır bu duumlzenle yaratılmış ve hiyerarşik bir duumlzenin bu-lunduğu duumlnya değişmez ve kalıcıdır

Huumlmanist insan anlayışıyla din merkezli anla-yışı ilişkilendirme konusunda ldquobilginlerin prensirdquo diye adlandırılan simge durumundaki yazar Pico della Mirandola (1463-1494) oumlne ccedilıkar İnsanın Onuru Hakkında (1486) adlı eserinde yazdığı Yunan mitolojisinde yer alan Prometeus mitine benzeyen fablında muumlkemmel bir işccedili roluumlnde-ki Tanrırsquonın ortaya koyduğu eserde insanın ve onun roluumlnuumln ne olacağının tanımlamasını yapar Pico della Mirandolarsquoe goumlre insan kendi yazgısı-nı oluşturmaya ve youmlnetmeye ehildir bu da onun liyakatini ortaya ccedilıkarır Oumlzguumlr iradesiyle yalnızca hayvan duumlzeyinde kalmayı ya da kendini eğiterek

89

Batı Edebiyatında Akımlar I

Tanrı duumlzeyine kadar ccedilıkmayı başarabilir Pico del-la Mirandolarsquoun ortaya koyduğu ldquoinsan merkez-li anlayışrdquoı şu iki ilkeyle oumlzetlemek muumlmkuumlnduumlr İlk olarak duumlnyanın merkezine bırakılmış varlık olarak evrenin merkezinde insan yer alır İnsan akıl ve zekacircyla donatılmış ayrıcalıklı bir yaratıktır ve diğer yaratıklar karşısında kendi uumlstuumlnluumlğuumlnuumln bilincindedir İkinci olarak insan kendini biccedilim-lendirmek ve eylemlerini şekillendirmek accedilısından yazgısının efendisi ve yapıcısıdır

İnsanın layık olduğu değer yeni anlayışla bi-ccedilimlenir İnsan artık hiyerarşik bir duumlzene bağlı değildir o bu duumlzenin dışında yer alır Onun liya-katini guumlvence altına alan şey de bu duumlzen değildir o ancak kendi oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alıştırmalarını yapar Kendine oumlzguuml bir doğası yoktur ve istemesi halinde her tuumlr doğayı edinebilir Bu durumda insan ken-dinin yaratıcısıdır Bundan boumlyle duumlnya yaşamı değişmiş kendi gerekliliklerinin duumlnyasına uyum sağlamış bir insanın varlığını gerektirir İnsan do-ğayı insana uygun hale getirmek durumundadır Bunlara ek olarak insana saygı her şeyden oumlnce gelir ona iyilik nezaket inayet ve merhametle davranmak gerekir Bu yeni insan anlayışı yetenekli varlıkları diğerlerinden ayrıcalıklı kılar ve insan duuml-şuumlncesine ve bedenine hak ettiği değeri verir

Pico della Mirandolarsquonın ortaya koyduğu bu insan anlayışı diğer huumlmanistler tarafından da be-nimsenir ancak tek bir huumlmanist anlayışın oldu-ğunu huumlmanist goumlruumlşlerin tuumlmuumlyle bir tutarlılık iccedilinde olduklarını soumlylemek de zordur Huumlmanist ccedilizgide ifade edilen duumlşuumlnce ve goumlruumlşler ortalama goumlruumlşlerdir Belki de insan ve doğaya ilişkin bir duumlşuumlnce birliği olduğunu vurgulamak daha doğru olur Her şeye rağmen tuumlm huumlmanistlerin ldquoİn-san iccedilin ne buumlyuumlk mutluluk Sahip olduğumuz şu bukalemun doğasına kim hayranlık duymaz kirdquo (İnsan Onuru Hakkında 1486) diyen Pico della Mirandolarsquonın soumlzlerinin iccedileriğiyle hemfikir olduk-ları bir gerccedilektir

Doumlnuumlşuumlmler ve Yeni Avrupa Dengeleri

Avruparsquonın iccedillerine doğru doğudan ilerlemeyi suumlrduumlren Tuumlrkler 1453 yılında İstanbulrsquou kuşatır ve ele geccedilirirler yeni bir ccedilağa geccedilişe neden olurlar Bizans tehdidini ortadan kaldırmalarının ardından Avrupa iccedillerine youmlnelmeleri sonucunda Roma Hıristiyanlığı Tuumlrk ve Muumlsluumlman tehdidiyle kar-

şı karşıya oluşunun oumlnemini kavrar Bu arada Batı Avrupa ve Asyarsquoya uzanan Rusya coğrafyasında III İvan guumlccedilluuml bir devlet kurar ldquoccedilarrdquo unvanını alır ve Moskovarsquoyı uumlccediluumlncuuml bir Roma ilan ederek Orto-doks Bizansrsquoın mirasccedilısı olduğunu iddia eder

Roma Kilisesinin desteği ve youmlnlendirmesiyle bir ortaklık bir birliktelik goumlruumlnuumlmuumlndeki Orta Avruparsquodaki Kutsal Roma Germen İmparatorluğu irili ufaklı 350 devletten oluşsa da başındaki impa-ratorun gerccedilek anlamda guumlcuuml yoktur Bu nedenle Polonya bu birliktelikten ayrılıp kendi devletini oluşturarak İmparatorluğu tehdit eder Benzer şe-kilde İtalya on kadar şehir devletine boumlluumlnuumlr

Batıda yeni monarşi devletleri oluşur Yuumlzyıl Savaşlarından sonra kral XI Louis Fransarsquoda yeni bir youmlnetim oluşturarak suumlrekli vergi ve duumlzenli ordu sistemini oluşturur Bourgogne duumlkuuml Char-les le Teacutemeacuterairersquoi yendikten sonra bir kısım Bo-urgogne topraklarını Fransa topraklarına katar İngilterersquode kral VII Henry 1455-1485 yılları arasındaki Ccedilifte Guumll sivil savaşının ardından kra-liyet otoritesini yeniden oluşturmakla meşgulduumlr ve İrlanda uumlzerinde hacirckimiyet kurar İspanyarsquoda Kastilya Krallığından Isabelle ile Aragon Krallı-ğından Ferdinand evlenerek toprakları birleştir-mek yoluyla İspanya krallığını kurar ve yarımada-yı Muumlsluumlmanlardan temizlerler

Ccedilifte Guumll Savaşı yuumlzyıl savaşlarından ye-nik ccedilıkan İngilterersquode hanedanlar arasında ccedilıkan iccedil ccedilatışmadır Yuumlzyıl Savaşlarırsquondan hemen sonra İngilterersquode Ccedilifte Guumll Sa-vaşları diye bilinen ve otuz yıl suumlren iccedil savaşlar yaşanmıştır (1453 -1481) Kral VI Henry yenilgiden sorumlu tutulmuş ve boumlylece uumllkede iccedil savaş başlamıştır Kral yanlılarının (Lancester soyu) arması kır-mızı guumll karşıtlarının (York soyu) arması ise beyaz guumll olduğu iccedilin bu savaşlara ldquoccedilif-te guumllrdquo veya ldquoiki guumll savaşırdquo denmiştir )

Yeni ekonomik bir buumlyuumlmeye tanık olunur Tarımsal uumlruumlnler ihtiyaccedil fazlasıyla uumlretilmeye başlanır ve bilhassa Doğuyla ticarette bir değişim uumlruumlnuuml olarak pazarlara ccedilıkarlar Keten ve koyun gibi yeni bitkisel ve hayvansal tuumlrler devreye gi-rer uumlruumlnlerde ccedileşitlenmeler olur Tekstile dayalı

90

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

zanaatkacircrlıktaki gelişme gibi madencilik ve meta-luumlrjide yeni araccedillardan yararlanılır ve yuumlksek ısılı fırınlarda eritilen demirle yeni silahlar elde edilir Ticarette bir artış ve gelişme yaşanır Guumlccedilluuml aile-ler kendi finans şirketlerini kurarak zenginleşirler Ticarette İtalyan şehirleri Akdenizrsquoe Kuzey Deni-zi ve Baltık Denizi limanlarındaki ticarete hacirckim olurlar Rhin nehri hayati bir iletişim ekseni olur Zenginlikleriyle refah ve guumlcuuml elde eden yeni bir burjuva sınıfı ortaya ccedilıkar

Huumlmanizmin Koumlkenleri Zengin Yunan ve Latin kuumlltuumlruumlyle dolu İtal-

ya entelektuumlel huumlmanist anlayışın canlanması iccedilin uygun bir yerdir Bilginler ve bilim adamları geccedil-mişin el yazmalarının peşine duumlşer ve Eflatunrsquoun kitabı gibi bir yerlerde unutulmuş metinleri keş-federler1453 sonrası İtalyarsquoya sığınan Bizanslı bil-gin ve sanatccedilılar Yunan kuumlltuumlruumlnuumln bu uumllkedeki gelişmesine katkı verirler Lorenzo della Valle filo-lojiyle ilgili temel sorunları ortaya koyar ve antik eserlerin ccedilevirilerini ustalıkla gerccedilekleştirir Sanat-ccedilılara maddi destek sağlayan Floransarsquodaki Medici Ailesinden Lorenzo gibi hamiler huumlmanist bilgin-leri himayelerine alırlar Papa 1450 yılına doğru elyazması ve basılmış eserleri topladığı Vatikan Kuumltuumlphanesini kurar

Kuzey Avruparsquoda oumlnemli sanatsal gelişmeler olur Sanatccedilılar eserlerinde savaşlar salgın hasta-lıklar kıtlıklar iklimsel soğuma gibi ccedilok sayıda fe-laketin olduğu Orta Ccedilağrsquoın sonundaki karakteris-tik oumlluumlm korkusunu dillendirirler Krallar prensler burjuvalar ve sanatccedilıları himayelerine alan zengin aristokrat kişiler kiliseler ve yaşam alanlarını guumlzel-leştirecek eserler inşa ettirirler Jan Van Eyck Pieter Brueghel Bosch gibi Belccedilika ve Hollandalı res-samlar yağlıboya resimleri yaparlar ve eserleri tuumlm Avruparsquoya yayılır Alman Duumlrer gravuumlrde usta bir sanatccedilı olur

Huumlmanistlerin insana olan guumlvenleri her geccedilen guumln gelişme goumlsterir Onun buumlyuumlkluumlğuumlnuuml ve oumlzguumlr-luumlğuumlnuuml yuumlceltirler insanın kendine yetebileceğini ve kendi başına hareket edebileceğini ileri suumlrerler İnsan yaratının merkezine yerleştirilirler İnsan oumlz-guumlrluumlğuumlyle Hıristiyanlığın ilkelerini uzlaştırmak istedikleri gibi Eflatun benzeri antik filozofların il-kelerini de Kilisenin ilkeleriyle uzlaştırmak isterler

Fransarsquoda huumlmanizm kral I Franccedilois doumlne-minde en goumlrkemli doumlnemini yaşar Kral yapacağı

işlerde ilahiyatccedilılar ve Yunan kuumlltuumlruumlyle uğraşan bilim adamlarına danışır Huumlmanist Guillaume Budeacutersquonin tavsiyesi uumlzerine eğitim amaccedillı gelecekte Fransa Koleji diye adlandırılacak olan okulu kurar ve I Franccedilois dil ve edebiyata verdiği oumlnemden oumltuumlruuml ldquoEdebiyatın Babasırdquo olarak adlandırılır

XVI yuumlzyılda Fransız huumlmanizmi Yunan ve Latin şiiri tutkunu Ronsardrsquodan esinlenir Buna rağmen Fransızcanın resmi yazışmalarda kulla-nılmasını emreden 1539 tarihli Villers-Cotterecircts fermanından sonra huumlmanizm Fransız tarzında kalmaya devam eder Joachim du Bellay Fransız Dilinin Savunulması ve Tanıtılması (1549) adlı ese-rini yayınlar Aralarında Ronsardrsquoın da bulunduğu başka şairlerle birlikte amaccedilları Fransız dilini ve şi-irini ıslah etmek olan Pleacuteiade grubunu kurar Daha sonra Montaigne Denemeler adlı eserini kaleme alır hoşgoumlruumlyuuml oumlne ccedilıkarır Rabelaisrsquonin yaptığı gibi eğitimle ilgilenir

Huumlmanizmin Yayılmasında Matbaanın İşlevi

Huumlmanist anlayışın yaygınlaşmasında en etkin araccedillardan biri 1450 yılında Jean Gutenbergrsquoin icat ettiği matbaadır Metal hareketli ve defalarca kullanılabilir yazı karakterlerinin kelime ve cuumlmle-nin iccedilerdiği harf karakterlerinin yan yana dizilmesi yoluyla elde edilen sayfa yapısının muumlrekkebe dal-dırılması ve kacircğıt uumlzerine basılmasıyla elde edilen basılmış sayfa istenilen sayıda ccediloğaltılabilir hale gelir Bu tarih itibarıyla yazılan kitapların yuumlzlerce oumlrneği basılmaya başlanır Boumlylece matbaa kuumlltuuml-rel bir devrimin gerccedilekleşmesini sağlar matbaay-la birlikte bu devrim Avruparsquoda hızla yaygınlaşır Yazarlar etkilerinin arttığını goumlruumlr ve huumlmanizm İspanya ve İngilterersquode de yaygınlaşır Kitap mali-yetlerinin duumlşmesiyle kitap okuyanların sayısı artar Uumlniversitelerde verilen eğitim yalnızca Kilisenin oumlnerdiği eğitim biccediliminden uzaklaşır daha sekuumller (duumlnyevi) bir yapı kazanır uumlniversitelerin oumlnemi gittikccedile artar

Uumlccedil etkenin bir araya gelmesiyle huumlmanizmin yayılması hızlı bir şekilde gerccedilekleşir

1 Buumlyuumlk keşifler yeni ufuklar accedilar ve insanla-rın hayal guumlcuuml sınırlarını zorlamaya başlar Yeni duumlşuumlnceler Mercatorrsquoun kozmograf-yası gibi yeni disiplinlerin doğmasına neden olur

91

Batı Edebiyatında Akımlar I

2 Fransarsquoda kral I Franccedilois Floransarsquoda Medici Ailesinde Cosme ve Lorenzo Macaristanrsquoda Mathias Corbin İspanyarsquoda kardinal Cis-neros gibi aydın huumlkuumlmdarların yazar ve sanatccedilıları himayelerine almaları ve birer kuumlltuumlr tutkunu olan prenslerin uumllke youmlne-timlerinin başında bulunmaları yeni anla-yışı ve sanatın yeni finansman biccedilimlerini teşvik eder Sanatta uumlretim ccediloğalır

3 Son olarak kitap basımındaki gelişim Avruparsquonın en donanımlı kuumlltuumlrel değişim accedilısından en zengin şehirleriyle Hollanda gibi matbaacılık ve kitapların ilk genişleme alanında yaşayan Erasmusrsquoun ve Eskilere ait eserlerin ccedilevirilerinin ccediloğalmasını ko-laylaştırır

XVI yuumlzyılda huumlmanizm oldukccedila gelişir yeni duumlşuumlncenin ve Avrupalı duyarlılığı olan Roumlnesansrsquoın simgesel akımı haline gelir Bel-li başlı huumlmanist simalar arasından Vinci Duumlrer Metsys Holbein Ailesinden Hans Sigmund ve DrsquoAmbrosius gibi ressamları Bacon Vives Tho-mas More gibi duumlşuumlnuumlrleri Montaigne Rabelais Erasmus gibi ahlacirckccedilıları Guillaume Budeacute gibi filo-logları Etienne Dolet gibi etkin ve hatırlı matbaa-cılar ile hekimleri uzay bilimcilerini heykeltıraşlar ve mimarları sıralamak muumlmkuumlnduumlr

Ne var ki hızla genişleyen huumlmanizm bazı di-renişlerle de karşılaşır Bunlar genelde toplum ku-rumlarına egemen olan ve kısa suumlrede değiştirilmesi ccedilok da muumlmkuumln olmayan eğitim din ve siyaset alanlarında karşılaşılan direnccedillerdir

Huumlmanizmin Uumlccedil Alandaki MuumlcadelesiAvruparsquoda gelişen ve genişleyen huumlmanizm bir

taraftan geliştirmek istediği oumlte taraftan direnccedille-riyle karşılaştığı uumlccedil alanda en oumlnemli muumlcadelesi-ni verir Bu alanlarda kurulmuş eski ccedilatıları yıkıp yerine yenilerini yerleştirmek oumlnemli oumllccediluumlde ccedilaba gerektirir

EğitimBir ldquomodel insanrdquo gerccedilekleştirme isteğinde olan

huumlmanist ccedilocuğun eğitimi konusunda oumlzel bir endişe ve hassasiyet taşır Oumlyle ki Vives Erasmus Murmellius gibi aydınlar model insanın eğitimi-nin nasıl olması gerektiği hususunda yazdıkları ki-taplarda goumlruumlşlerini accedilıklarlar Bir yandan da Rabe-

lais Montaigne gibi yazarlar kitaplarıyla Bruegel ccedilizdiği karikatuumlrlerle Orta Ccedilağ eğitim sistemine şiddetle saldırırlar Şekilcilikten Orta Ccedilağ okulları-na egemen olan kısır dogmatizm gerekliliklerinden oumlteye gidemeyen uumlniversitelerdeki kemikleşmiş eğitim sistemi karşısında huumlmanistler ccedilocuğun ki-şiliğine saygı duyan oumlğreticinin ccedilocuğun oumlğrenme ccedilabası ile oyun isteği arasında dengeyi kurabildi-ği Antik Doumlnem yazar sanatccedilı ve duumlşuumlnuumlrlerinin oumlğretildiği oumlğretmenle oumlğrencinin arasında verimli diyalogların gerccedilekleştiği serbest bir eğitim sistemi-ni yerleştirmeye ccedilalışırlar

Huumlmanist hareketin ccedilabası sonucunda Parisrsquote-ki Sorbonne Uumlniversitesi gibi eski Orta Ccedilağ uumlni-versiteleri yerlerini en oumlnemlileri Fransarsquodaki Kra-liyet Okurları Koleji (daha sonra adı Fransa Koleji olmuştur) İngilterersquode Saint Paul Koleji ve Corpus Christi (Oxford Koleji) Hollandarsquoda Latince İb-ranice ve Yunanca eğitim veren Louvain Koleji ve İspanyarsquoda Alcalaacute de Henares Koleji gibi yeni huuml-manist eğitim kurumlarına bırakırlar

DinAntik Yunan ve Latin edebiyatının kuumltuumlphane

raflarına hapsedilmiş ahlacircki değerlerinin yeniden keşfedilişi akıl ve duumlşuumlnceden hareketle kabul edi-len insan oumlzguumlrluumlğuuml ccediloğu zaman Kilise ile onun gelenek ve rituumlellerine bağlı inanma biccedilimleriy-le ccedilatışmalara neden olur Oysa huumlmanist bilim adamının yapmak istediği şey Kilise tarafından ccedilok kısa suumlrede ldquobozguncurdquo diye nitelenen oumlzguumlr duumlşuumlnceyi ve ibadetlerin oumlzguumlrce yapılmasını anla-yışını yerleştirmektir Ancak bu uğurda kurbanlar vermek durumunda kalınır Bu kurbanlardan biri olan Fransız matbaacı Etienne Dolet Kilisenin yer-leşik inanccedil ve ibadet anlayışını değiştirmek istediği ve Hıristiyan cemaat arasında bozgunculuğa neden olduğu gerekccedilesiyle sapkın ve dinsiz gibi succedillama-lara maruz kalarak 1546 yılında Sorbonne İlahiyat Fakuumlltesinin verdiği huumlkuumlm uumlzerine Parisrsquote yakıla-rak oumllduumlruumlluumlr

SiyasetHalkın sevgisiyle nitelenmiş evrensel duumlşuumlnce

ve guumlccediller arasında denge oluşturan barışseverlik ile huumlmanist duumlşuumlnce aynı anda siyasi kararlar uumlze-rinde de etkili olurlar Sınırları olmayan ldquoedebiyat ve bilim duumlnyasırdquona ait oldukları duumlşuumlncesiyle en tanınmış huumlmanistler siyasi ccedilıkar ve gereklilikler-

92

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

den ccedilok ahlacircki gerekliliklerin olması gerektiğini aşılarlar Bu youmlndeki bir ccedilaba Erasmusrsquoun Charles Quint nezdinde Guillaume Budeacutersquonin I Franccedilois nezdinde Thomas Morersquoun VIII Henry nezdin-deki ccedilalışmalarının temelini oluşturur Erasmus Avruparsquoda bir savaşın oumlnuumlne geccedilmek iccedilin 1522-1523 yılları arasında kaleme aldığı İncil Hakkın-da Doumlrt Geniş İzahat adlı eseriyle Kutsal Roma Germen İmparatoru Charles Quint Fransa kralı I Franccedilois İngiltere kralı VIII Henry ve Habsbo-urg Hanedanlığından kral Ferdinandrsquoa seslenerek sınırları olmayan huumlmanist anlayışın simgesel en oumlnemli hareketini ortaya koyar

Huumlmanist Eğitim ve Montaignersquoin Eğitim Anlayışı

ldquoİnsan insan olarak doğmaz insan haline gelirrdquo (Ccedilocukların Eğitimi Hakkında 1512) diyen Eras-mus bireyin insan niteliğini ancak eğitimi ve gra-mer belagat ahlacirck felsefe şiir gibi insani bilimleri oumlğrenmesiyle kazanabileceğine vurgu yapar

XVI yuumlzyılın ortalarından itibaren kendi kolej-lerinde Erasmusrsquoun oumlnerdiği yeni huumlmanist eğitim sistemini uygulamaya sokan ve Katolik dinde yapı-lan reformlarda etkin işleve sahip Cizvitler eğitim konusunda Antik Doumlnem yazarların bilinmesi ve eserlerinin oumlğrenilmesi ccedilocuğun kişiliğine saygı goumlsterilmesi oumlğretmen ve oumlğrenci arasında suumlrekli bir diyalogun olması oumlğretmen ve oumlğrenci arasın-da suumlrekli bir diyalogun olması oumlğrenciler arasında bir rekabet anlayışının geliştirilmesi oumlğrenme ccedila-basıyla beden eğitimi arasındaki bir dengenin ku-rulması Duumlnyaya accedilık birey olmanın gerekliliklere inanır ve onları uygulamaya ccedilalışırlar

Cizvitler (fr jeacutesuites)ldquoİsarsquonın askerlerirdquo olarak bilinen 1534 yı-lında kurulmuş Katolik dinin yaygınlaş-masında misyonerlik faaliyetleri yapan bu amaccedilla eğitim ve okullaşmada aktif rol oy-nayan Katolik Cizvit Tarikatının uumlyeleri)

Rabelais (1494-1553) Pantagruel adlı eserinde Gargantuarsquonın oğlu Pantagruelrsquoe yazdığı bir mek-tuptan hareketle huumlmanist bir eğitim programında olması gereken şeylerle ilgili oumlrnekler verir

[] Senden dilleri muumlkemmel bir biccedilimde oumlğ-renmeni istiyorum Quintilienrsquonin istediği gibi oumlncelikle Yunanca ikinci olarak Latince ve sonra da kutsal metinleri okumak iccedilin İbranice Kelda-nice ve bunlara paralel olarak Arapccedila oumlğrenmeni istiyorum ayrıca Yunancada Eflatunrsquou Latincede Ciceacuteronrsquou taklit ederek kendi uumlslubunu oluştur-manı istiyorum Geriye bir de aklında tutman gereken tarih kalıyor []Guumlzel sanatlar geometri aritmetik ve muumlzik ko-nusunda sen kuumlccediluumlkken beş ya da altı yaşlarında az da olsa sende bir istek uyandırdım Geri ka-lanları da takip et en azından belli başlı şahsi-yetleri tanı []Medeni hukuk konusunda guumlzel metinleri ezbere bil ve felsefeyle bana onların karşılaştırmasını yapDoğa olaylarını oumlğrenmeye gelince kendini on-lara buumlyuumlk bir merakla vermelisin Bilmediğin ne deniz ne ırmak ne de ccedileşme kalsın oumlyle ki balıklara havadaki kuşlara ağaccedillara ağaccedilccedilık-lara ormandaki ccedilalılıklara yerdeki otlara ye-rin altında saklı madenlere Doğunun ve Guumlne-yin değerli taşlarına varıncaya kadar bilmediğin bir şey olmasın (Franccedilois Rabelais Pantagruel Boumlluumlm VIII)

Ne var ki Gargantuarsquonın ldquobilmedik bir şey kal-masınrdquo ifadesinin iccedileriğinde anlatılmak istendiği gibi tuumlm disiplinleri ve bilgileri kapsayan boumlylesi bir eğitim duumlşuumlnceyi ve entelektuumlel zekacircyı bir kar-maşaya suumlruumlkler bilgiler birbirine girer Kuşkusuz huumlmanizm farklı disiplinlere ait bilgilerin birleşti-rilmesiyle de ilgilenir ancak Rabelaisrsquoden farklı ola-rak Marsilio Ficino Erasmus ve Pico della Miran-dola Orta Ccedilağrsquodan kalan bilgilerin pek ccediloğunun gereksiz ve boş olduğunu ve yenilenmeye ihtiyaccedilla-rı olduklarını savunurlar

Huumlmanist eğitim programında dillerin oumlğrenil-mesine oumlncelik verilir ccediluumlnkuuml diller Antik metinlere doğrudan ulaşmaya olanak verirler Bu nedenle huuml-manist kuumlltuumlr uumlccedil dillidir Yunanca Latince ve İbra-nice Filolog ve filozof Lorenzo della Valle (1407-1457) Latince konusunda ldquoTuumlm halklara guumlzel sanatları oumlğreten Roma dili oldu Onlara her tuumlrluuml bilginin yolunu accedilan kanunların doğrusunu da bu dil oumlğretti Onları barbarlıktan kurtardı Aziz son derece aziz olan Latin dili buumlyuumlk ve kutsal guumlcuuml olan bir dildir []rdquo der (Beacuterenger 1998 s 13) Ancak huumlmanistler hiccedilbir zaman kendi ana dilleri-ni oumlnemsiz kabul etmezler

93

Batı Edebiyatında Akımlar I

Dil ve kutsal metinler konusunda filolojik ve tarihsel eleştiri oumlğrenmek yoluyla huumlmanistler İb-ranice aslından Latinceye ccedilevrilmiş ve Trento Kon-sili tarafından geccedilerliliği kabul edilen İncilrsquodeki ve diğer kutsal kitaplardaki dil yanlışlıklarını duumlzelt-meyi teklif ederler

TrenteTrento Konsiliİtalyarsquonın Trento şehrinde Papa III Paulrsquouumln ccedilağrısı uumlzerine Martin Lutherrsquoin dillendirdiği reform taleplerine karşılık toplanan ccedilalışmaları 1545 yılından 1563 yılının sonuna kadar suumlren yuumlksek din adamları konseyinin adı)

Huumlmanistler Batı medeniyetindeki her alanın temelinde Yunan ve Latin kuumlltuumlrlerinin yer aldığını goumlz oumlnuumlnde bulundurarak bu kuumlltuumlrlerin yaşatıl-masını isterler Bu nedenle zamansal olarak eskiye youmlnelme Antik Yunanlıların ve Romalıları basit bir şekilde taklit etmek anlamı taşımaz Eskilerin yapmış oldukları deney ve goumlzlemlerden hareket-le insan duumlşuumlncesi ve eylemlerini Roumlnesansrsquoın her alanındaki sorunların ccediloumlzuumlmuumlnde kullanmak is-terler Nicolas Machiavelli 1513 yılında Franccedilois Vettorirsquoye yazdığı mektubunda Eskiler ve Roumlnesans sanatccedilıları arasında sıcak bir temasın varlığını ve Yunanca ile Latince gibi antik uygarlıkların dilleri-ne olan saygılarını şoumlyle seslendirir

[] Akşam olunca evime doumlnuumlyor ve kuumltuumlpha-neme giriyorum Her guumlnkuuml kirli paslı giysilerimi kapının eşiğine bırakıyor saraylarda kralların karşısındaymış gibi giyiniyorum Uygun bir tarz-da giyinmiş halde geccedilmişin insanlarının antik saraylarından iccedileri giriyorum Beni dostccedila huzur-larına kabul ediyorlar Bana uygun olan ve onun iccedilin duumlnyaya geldiğim tek besinden besleniyorum Hiccedil ccedilekinmeden başlıyorum ve onlara yaptıkları işlerin eylemlerin nedenlerini soruyorum İnsan-lıkları oumlylesine yuumlce ki doumlrt uzun saat boyunca sorularımı cevaplandırıyorlar artık hiccedilbir sıkıntı duymuyorum Her tuumlrluuml sefaleti unutuyor yok-sulluktan ccedilekinmiyor oumlluumlmden korkmuyorum [] (Nicolas Machiavelli Franccedilois Vettorirsquoye Mektup 1513)

Eskinin yazarlarıyla temas Nicolas de Cues (1401-1464) Pico della Mirandola ve Marsilio Ficino (1433-1499)rsquone Platonrsquou tanıma onun ve Plotin ile Proclus gibi yeni Platoncuların eserlerini tercuumlme etme imkacircnı verir Eflatunrsquoun keşfi sanat ve duumlşuumlnce duumlnyasına hacirckim olan Aristocularla başlangıccedilta buumlyuumlk tartışmalara neden olsa da so-nunda bir uzlaşma sağlanır

Roumlnesans huumlmanistleri arasında ldquoyeni insanrdquo anlayışına karşı en kuşkucu yaklaşımı sergileyen Montaigne (1533-1592)rsquodir Babasının Protestan-ların buumlyuumlk bir kıyıma uğradığı Saint-Bartheacuteleacutemy Katliamında oumllmesi ona ıstırap ccedilektiren hastalık toplumda egemen olan hoşgoumlruumlsuumlzluumlk doumlnemin-deki hurafeler ve fanatizm Montaignersquode bir yan-dan huumlmanizmin iyimser bir duumlnya goumlruumlşuuml olarak oluşmasına oumlte yandan doumlneminde aşılmaz gibi goumlruumllen bu sorunların huumlmanist yaklaşımlarla ccedilouml-zuumllmeleri konusunda kuşkuların doğmasına neden olur 1572 yılında Denemelerrsquoi bu doğrultuda kale-me alır Eserinin başında eserini okuyacak okura seslenerek şoumlyle der

Sevgili okur işte sana iyi niyetle yazılmış bir ki-tap Daha girişte seni uyarıyorum ki bu kitabı senli benli ve kişisel bir niyetle yazdım Ne senin yararını ne de kendi şanımı goumlzetmeyi duumlşuumlnme-dim Boumlyle bir tasarı zaten benim guumlcuumlmuuml aşar []Bu kitabı yakınlarım iccedilin bir kolaylık olsun diye yazdım İstedim ki beni kaybedecekleri za-man (ki pek yakındır) hakkımda bildikleri daha ayrıntılı ve daha anlaşılır olsun Kendimi herkese beğendirmek niyetinde olsaydım oumlzenir bezenir en goumlsterişli halimle ortaya ccedilıkardım Kitabımda sade doğal ve her guumlnkuuml halimle oumlzentisiz be-zentisiz goumlruumlnmek isterim ccediluumlnkuuml ben kendimi olduğum gibi anlatıyorum Burada kusurlarım nasıl bir adam olduğum edebin terbiyenin izin verdiği oumllccediluumlde accedilık olarak goumlruumllecektir Hala ilk doğa kanunlarının rahat serbestliği iccedilinde yaşa-dıkları soumlylenen insanlar arasında olsaydım emin ol ki kendimi tastamam ve ccedilırılccedilıplak da goumlsterir-dim Kısacası okuyucu kitabımım oumlzuuml benim Boş zamanlarını bu kadar sudan ve anlamsız bir konuya harcaman akıl karı olmaz Haydi hoşccedila kal (Denemeler I Kitap ldquo Okura ldquo 1580)

94

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Saint-Bartheacuteleacutemy KatliamıDini Aziz Bartheacuteleacutemy guumlnuumlnuumln gecesin-de Parisrsquote Katolik asilzadelerin Protestan evlerini basıp Protestanları oumllduumlrmesiyle başlayan sonrasında pek ccedilok kente yan-sıyarak onbinlerce kişinin oumllduumlruumllmesine neden olan katliam)

Montaigne merkeze tuumlm evren doğa ya da insanla ilgili soruları oumlzel bir bireysellik ken-di duumlnya bilinci ve duumlnyayı algılama biccedilimiyle koyar Ancak yaptığı işin ne olduğunu anlamak iccedilin insanın ne olduğunu bilmek onun yete-neklerini tanımak ve Montaignersquoin uumlnluuml sorusu ldquoNe biliyorumrdquoa cevap vermeye ccedilalışmak gere-kir Ona goumlre insan bedeninin ve ruhunun sahip olduğu guumlccediller kusursuz değildir insan bedeni ve ruhundaki etkilenme ve hastalıklar oldukccedila fazla-dır insan denen varlıkta bir ilerleme yoktur ya da olmayacaktır Anlaşılan o ki Montaigne goumlre ar-tıları ve eksileri goumlz oumlnuumlnde bulundurulduğunda insan sınırlı guumlce sahip bir varlıktır Bu durumda insan iyinin guumlzelin ve gerccedileğin bilgisine ulaşa-bilir mi İnsanın nesnelerin varlığıyla iletişim kur-ma olanağı var mı gibi sorular onun kuşkuculu-ğunu accedilıklıkla ortaya koyar Buna rağmen suumlrekli bir devinimin varlığından da soumlz eder

Başkaları insanoğlunu yetiştiredursun ben onun yetiştirilmesini anlatıyorum ve kendimde pek koumltuuml yetişmiş bir oumlrneği sunuyorum Bu oumlrneğe yeniden biccedilim vermek elimde olsaydı elbet onu olduğundan ccedilok başka tuumlrluuml yapardım Bir kez yapılmış artık Şunu soumlyleyeyim ki kendimi an-latırken soumlylediklerim değişik ve değişken olmak-la beraber hiccedil de gerccedileğe aykırı değildir Duumlnya durmayan bir salıncaktır Orada her şey toprak Kafkasyarsquonın kayalıkları Mısırrsquoın piramitle-ri hem ccedilevresiyle birlikte hem de kendi kendine sallanır Durmanın kendisi bile daha ağır bir sallantıdan başka bir şey değildir Konumumu (kendimi) hep aynı halde bulundurmak elimde değil Doğal bir sarhoşlukla salına serpile yuumlruuml-yuumlp gidiyor Onu belli bir noktada canımın is-tediği bir andaki haliyle alıyorum Varlığı değil onun geccediliş halini anlatıyorum [] (Denemeler III Kitap II Boumlluumlm)

ldquoVarlığı değil onun geccediliş halini anlatıyorumrdquo ifadesini anlamak iccedilin Montaignersquoe goumlre nasıl bil-gilendiğimizi incelmek gerekir Onun anlayışına goumlre her tuumlr bilgimizin kaynağında duygularımız ve duygularımızla elde ettiğimiz izlenimlerimiz vardır Ancak duygularımız kesin olmadıkları gibi yanıltıcı da olabilirler akla dayalı bilgilerimize ge-lince oumlrf ve adetlerimizin ve tutkularımızın meyve-lerinden başka şey değillerdir O halde her şey bir değişim hareket ve yorumdan oluşur Montaigne işte bu nedenle ldquoProjemi gerccedilekleştiremiyorumrdquo der ve insanın doğası hakkında şu eklemeyi yapar

Duumlşuumlnce de duumlşuumlnuumllen şey de durmadan devi-nip değişmekte olduğu iccedilin birinden oumltekine şaşmaz hiccedilbir ilişki kurulamaz Varlıkla aramızda hiccedilbir ulaşım yok ccediluumlnkuuml her insan her zaman doğmakla oumllmek arasındadır kendinden verebildiği dumanlı bir goumlruumlntuuml bir goumllge ve kaypak cılız bir yorumdur Duumlşuumlncenize kendi varlığını yakalatmaya kalkacak olursanız suyu avuccedillamaktan başka bir şey olmaz yapabileceğiniz ccediluumlnkuuml yaratılıştan her yana akan bir şeyi ne kadar sarıp sıksanız yakalamak avucunuza almak istediğinizi o oumllccediluumlde yitireceksiniz (Denemeler II Kitap XII Boumlluumlm)

Filozof Montaigne yerleşik dinsel bilgi ve uy-gulamalar kadar insanı ilgilendiren tuumlm bilimler-deki yanlış bilgi ve uygulamalara da şiddetli eleşti-riler getirir

Huumlmanizmin Sonraki Doumlnemlere Etkisi

Huumlmanizmin goumlrkemli bir geleceği olur ol-dukccedila zengin bir hazineyi daha sonraki kuşaklara aktarır Huumlmanizm akımından esinlenen klasik-ler klasik sanat ve edebiyatta geccedilmişin değerlerine doumlnmeyi onları taklit etmeyi ya da onlardan esin-lenmeyi ilke edinerek huumlmanist insan anlayışını ve evrensel insanı yaratmakta kullanırlar

XVIII yuumlzyıl Aydınlanma Ccedilağırsquonda da insa-na ve bilime verilen oumlnemle huumlmanizmin mirası kendini accedilıkccedila belli eder XIX yuumlzyılın pozitivist duumlşuumlnuumlrlerinden olan Auguste Comte ldquoTanrırsquonın dinirdquo yerine ldquoinsanın dinirdquoni koymak gerektiğini ifade ederken huumlmanist anlayışı yansıtmış olur XX yuumlzyılda ortaya ccedilıkan ve insanlığın mut-suzluğuna ccediloumlzuumlm arayan Marksist huumlmanizm varoluşccedilu huumlmanizm Camusrsquonuumln huumlmanizmi

95

Batı Edebiyatında Akımlar I

Malrauxrsquonun huumlmanizmi gibi duumlşuumlnce akım ve anlayışlarını etkilemeye devam eder Guumlnuumlmuumlzde bile benzer doğrultuda insan eksenli birccedilok oumlğre-tide varlığını suumlrduumlruumlr

Roumlnesans ve Huumlmanist Akımın Getirdiği Buumlyuumlk Değişimler

Bilim ve sanatta kaydedilen gelişmelere ek ola-rak insan eğitimine ve eğitim iccedilin bilime verilen oumlnem ve destek sayesinde coğrafya haritacılık ve denizcilik gibi birccedilok alandaki ilerlemeyle yeni ufukların ve değişimlerin oumlnuuml accedilılır

Buumlyuumlk KeşiflerChristophe Colombrsquoun Vasco de Gamarsquonın

Meksikarsquoyı keşfeden Magellan ve Cortezrsquoin seya-hatleri o guumlne kadar bilinmeyen yeni ufukların keşfedilmesini sağlar Amerika ve Brezilyarsquonın keş-fi gibi buumlyuumlk keşifler ticari değişimler iccedilin olum-lu olurken siyasal duumlzenin altuumlst olmasına neden olurlar Uumllkeler arasında bir yandan siyasal ittifak-lar oluşurken oumlte yandan İspanyollar Portekizler Fransızlar ve İtalyanlar arasında olduğu gibi ticari rekabetler ortaya ccedilıkar

Keşfedilen Yeni Duumlnyada karşılaşılan ldquoYerlilerrdquoe karşı yapılan kıyımlar aydın ccedilevrelerinde sorgula-nır hale gelir Entelektuumleller insanı daha iyi tanı-yabilmeleri ve sorgulayabilmeleri iccedilin kendilerini katledilenlerin yerine koyarak yanlışlıkları eleşti-rirler Oumlrnek olarak insanlık hatalarından ders al-mamışccedilasına davranarak Yuumlzyıl Savaşları ccedilerccedileve-sinde yer alan La Rochelle Savaşında (1627-1628) Katolik huumlkuumlmet guumlccedillerinin bir yıldan fazla suumlren kuşatmaları sırasında accedillıktan oumlluumlmle karşı karşıya kalan Protestanların birbirinin cesedini yamyamlar gibi nasıl yedikleri Theacuteodore de Bry ve Jean de Leacutery tarafından betimlenir

Huumlmanist doumlnem iccedilinde gerccedilekleştirilen Buumlyuumlk Keşifler şu şekilde sıralanabilir

1488 Portekizli Bartolomeacute Diaz Afrikarsquonın en guumlneyinde yer alan Uumlmit ve Agulhas Burunla-rını dolaşır

1492 İspanyarsquonın hizmetindeki Cenovalı Christophe Colomb 12 Ekim guumlnuuml Bahamalar-daki San Salvadorrsquoa ulaşır Hindistanrsquoa vardığını zanneder Daha sonra Yeni Duumlnyaya doğru doumlrt seyahat daha gerccedilekleştirir

1497 İngiliz John Cabot Kuzey Amerikarsquoda karaya ccedilıkar

1498 Portekizli Vasco de Gama deniz yoluy-la Hindistanrsquoa gitmeyi başarır

1500 Portekizli Pedro Alvarez Cabral Brezilyarsquoyı keşfeder

1519-1522 İspanyol Fernand Magellan ken-di adıyla anılan boğazı keşfeder ancak Filipinlerrsquode oumlluumlmuumlyle yerini alan Juan Sebastian Del Cano duumlnyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan ilk duumlnya turunu tamamlar

1534-1536 Fransız Jacques Cartier Kanadarsquoya ayak basar ve Saint Laurentrsquoı ele geccedilirir

1577-1580 İngiliz Francis Drake ikinci duumln-ya turunu tamamlar ve Kaliforniyarsquoyı keşfeder

SavaşlarXVI yuumlzyıla devletler savaşları ve sivil savaşlar

damgasını vurur 1527 yılında Charles Quintrsquoin Romarsquoyı kuşatması yuumlzuumlnuuml geleceğe doumlnmuumlş olan Roma şehri iccedilin barbar bir muumldahalenin semboluuml olur Huumlmanistler halklar arasında evrensel bir uyumla oluşacak barışı duumlşlerken ne yazık ki huuml-manist uumltopya ccedilalkantılı doumlnemin olumsuzlukla-rından etkilenir

1495rsquote başlayıp 1559rsquoa kadar suumlren İtalya sa-vaşları Fransa ve İtalya arasındaki kalıcı duumlşmanlı-ğın yerleşmesine neden olur

Fransarsquoda yaşanan Placards Olayı dinsel duumlş-manlığı koumlruumlkler ve kral I Franccediloisrsquoyı Evanjelist-ler uumlzerindeki baskıyı artırmaya suumlruumlkler Cleacutement Marot oruccedil doumlneminde domuz yağı yediği iccedilin suumlrguumlne gitmek istemez hapsedilir Arkadaşı Rabe-lais yaşamının oumlnemli bir boumlluumlmuumlnuuml yazdığı kitap-lardaki eleştirilerden dolayı karşılaşacağı misilleme-lerden kaccedilarak geccedilirir

Placards OlayıAfişler Olayı18 Ekim 1534 guumlnuumln gecesinde Amboisersquoda uumllkenin her yerinde ayinler yapılmasına kar-şı olduklarını bildiren Protestan afişlerinin kralın ikametgacirchının kapısına varıncaya ka-dar yapıştırılmasıyla Katolik-Protestan ccedilatış-malarına neden olan olayın adıdır)

Katolik ve Protestanlar arasındaki sivil savaşlar Fransarsquoda birbirini izler ve 1562 yılından 1593 yı-lına kadar olan doumlnemde sekiz sivil savaş gerccedilekle-

96

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

şir 24 Ağustos 1572 tarihinde gerccedilekleşen Saint-Bartheacuteleacutemy katliamında on binlerce varan insan oumlluumlr tuumlm Avrupa bu kanlı savaş karşısında ccedilalka-lanır toplum derin bir karmaşa yaşar İnsandaki inanccedil zayıflar ancak her şeye rağmen huumlmanistler ideallerini yaymaya devam ederler

Bilimsel Gelişmeler Bilimsel alanda Aristo ve goumlkbilimci

Ptolemaiosrsquoun duumlşuumlnduumlğuuml gibi sonsuz kapalı ol-mayan ve duumlzenli bir duumlnyanın varlığından soumlz eden Alman filozof Nicolas Cues XV yuumlzyılın ortalarında bir tartışma başlatır Daha sonra Co-pernic (1473-1543) guumlneşin gezegenlerin hareket ekseni ortasında yer aldığını soumlylemekle tartışmayı ilerletir Galileo Galilei (1564-1642) karşılaştığı sert tepkilere rağmen duumlnyanın guumlneşin etrafında doumlnduumlğuumlnuuml dile getirir Yeni bilimsel gerccedileklikler ortaya ccedilıktıkccedila eski inanışlar sorgulanmaya başlar kesin bilgi diye oumlğretilen birtakım şeyler ccediloumlker ye-rine deneye ve goumlzleme dayalı bilgiler gelir

Tanrırsquonın yarattığı duumlnya artık evrenin merke-zi olmaktan ccedilıkar Duumlnya uumlzerinde yapılan buumlyuumlk keşifler Tanrırsquonın elinden ccedilıkmış o ana kadar bi-linmeyen toprakları insanların hizmetine sunar Kilise saygınlığının kaybolmasına neden olan bu keşifleri engellemek iccedilin boş bir ccedilaba iccediline girer ancak başarılı olamaz artık yeni bir duumlnya devreye girmiştir

Bilimlerin oumlzellikle de matematiğin oumlnemi insanın mevcut duumlnyayla olan ilişkisiyle bağlan-tılı olarak accedilıklanır İnsan geniş evrende gelişir ve duumlnya goumlruumlnuumlmuumlnde kendine ait kuumlccediluumlk bir evren yaratır Bu evrende yeni bir onur bir saygınlık elde eder Fen bilimleri tıp edebiyat ve guumlzel sanatlar insan bedeninin iccedil işlevlerinin ccedilalışmasıyla oranla-rı goumlruumlnuumlşuumlyle insan ve duumlnya arasındaki ilişkiyi ortaya koyarlar Leonardo da Vinci doğaya eğilir goumlzlem yapar işleyiş kurallarını oumlğrenmek ve ben-zerlikleri goumlrmek iccedilin kadavraları kesip biccediler Artık insana youmlnelik yeni bir bakış ortaya konur insan artık Tanrırsquonın yarattığı duumlnyanın ve kendi eylem-lerinin merkezinde yer alır

Bilimsel duumlşuumlncenin ortaya ccedilıkışı deneylerin de gerccedilekleşmesine vesile olur Yapılan keşifler

matematiği insan anatomisini astronomiyi ve haritacılığı ilerletir Veacutesale Kilisenin yasaklama-sına kadar insan bedeni uumlzerinde inceleme ve deneyler yapar Ambroise Pareacute atardamarların bağlantı sistemini ccediloumlzer Copernic guumlneşin geze-genlerin ortasında yer aldığı ve gezegenlerin onun etrafında doumlnduumlğuumlnuuml iccedileren kuramını ortaya atar ve Belccedilikalı Mercator duumlnyanın yuvarlak oldu-ğunu ortaya koyan ve denizcilerin işini oldukccedila kolaylaştıran haritasını yayınlamakla (1569) coğ-rafyada devrim yapar Bunlara rağmen dinsel tu-tuculuk batıl inanccedillar şarlatanlıklar bilginin ve bilimin gelişme hızını azaltır

Sonuccedil olarak denizciler ve yeni coğrafyala-rı keşfetme peşinde olan kacircşifler bilgi duumlnyasının yaygınlaştırılmasını sağlarlar ve Buumlyuumlk Keşifler sı-rasında Aztekler İnkalar gibi yeni medeniyetlerin keşfini gerccedilekleştirerek bu duumlnyaya katkı sağlarlar

Dile Verilen OumlnemDil uumlzerinde ccedilalışma huumlmanist akımın oumlzellik-

lerinden biridir Dilin incelenmesi olarak bilinen filoloji huumlmanizm ccedilerccedilevesinde gelişir ve orijinal dillerinde yeniden keşfedilmiş olan antik metinler uumlzerine youmlnelim artar Orijinal metinlere ve eski dil-lere youmlnelimdeki amaccedil başlangıccedilta orijinal dilden Avrupa dillerine aktarılmış metinler ve kitaplardaki kusur ve eksiklikleri gidererek asıl metne uydur-mak anlaşılmaz biccedilimde oluşturulmuş yorumları-nı anlaşılır hale getirmektir Aynı zamanda adaletle tıpla edebiyat ve dinle ilgili konularda eski kaynak-lara youmlnelmek model alınan eski bilim adamları-nın mesajlarını daha iyi anlamayı da sağlar Eskileri yorumlamak taklit etmek onlardan alıntı yapmak bilgilerin ve bilim adamlarının koumllesi olmak anla-mında değil eleştirel aklın kullandığı bir oumlzuumlm-seme youmlntemi olarak kullanılması anlamına gelir Dil konusundaki bu inanccedil mitsel bir ifade olan ldquobaşlangıccedilta yalnızca soumlz vardırdquo anlayışına dayanır Dil ve soumlylem Tanrırsquonın insana verdiği temel bir oumlzellik olarak goumlruumlluumlr Erasmus İbraniceden hare-ketle İncili Kilisenin geccedilmiş buumlyuumlk şahsiyetlerini ve Antik Doumlnem filozoflarını bu anlayışla yorum-lar Erasmus ldquoİncilcilerrdquoin deyimiyle kemikleşmiş Katolik oumlğretiyi sorgulama konusu yapar

97

Batı Edebiyatında Akımlar I

Huumlmanizmin Tanınmış İsimleri ve Bazı Eserler

Giovanni Boccaccio

Giovanni Boccaccio (1313-1375) 1313 yılında Floransarsquoda duumlnyaya gelen Giovanni Boccaccio Dante ve Petrarcarsquoyla birlikte İtalyan edebiyat geleneğinin ve huumlmanist kuumlltuumlruumln en tanınmış simalarındandır Fransız huumlmanist ve klasik yazarların yanı sıra İngiliz William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi pekccedilok aydını etkileyen isimdir Decameron adlı eseriyle geleneklerin ve insani değerlerin tanıtımında simge bir isim haline gelir Aynı zamanda İtalyan edebiyatında duumlz yazıyı ilk kullanan yazarların başında gelirLatince yerine halkın kullandığı İtalyancayla 1349-1353 yılları arasında yazdığı eseri Decameron yaşadığı doumlnemin toplumundan gerccedilekccedili goumlruumlnuumlmler sunar Gelişmekte olan Floransa burjuvazisi gereği uzun ticari seferlere ccedilıkan kocalarının geri doumlnuumlşlerini oumlzlem ve endişeyle bekleyen kadınların yuumlreğine biraz olsun su serpmek amacına youmlnelik olarak yazılan eser veba salgınından uzaklaşıp bir arada yaşayan yedi kadın ve uumlccedil erkeğin hoşccedila vakit geccedilirmek iccedilin on guumln boyunca birbirine anlatmak durumunda kaldıkları onar oumlykuuml toplamda yuumlz oumlykuumlden oluşurOumlykuumllerde yaşamdan kesitler insani değerler ve duygulara yer verilerek eksenine insanın oturduğu izlekler anlatılır

Erasmus

Erasmus (1469-1536)Hollandalı Erasmus huumlmanizmin en tanınmış şahsiyetidir Yapmış olduğu sayısız seyahatle Avruparsquoda ortaya ccedilıkan başlıca kuumlltuumlrel hareketlerle temas sağlamış olur Thomas Morersquoun sadık dostudur Yapıtları arasından Deliliğe Oumlvguuml adlı yapıtı din adamları sınıfının yozlaşmasını ve sahtekacircrlıklarını ele alarak Reform hareketinin başlamasına oumlncuumlluumlk eder Buna rağmen Oumlzguumlr İrade Uumlzerine adlı yapıtında insanın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml savunur ve alın yazgısıyla ilgili Lutherrsquoci duumlşuumlnceye karşı duruş sergiler

Pico della Mirandola

Mirandola (1463- 1494) İnanılmaz hafızası ve son derece derin bilgisiyle tanınan Pico della Mirandola İtalyan huumlmanizminin tipik temsilcilerinden biridir İbranice Aramice Arapccedila da bilen Pico duumlnyayı inceleyerek onu idare eden yasaları anlaması ve kendi ruhunun gerekliliklerini kavramak iccedilin bizzat kendini araştırması goumlreviyle insanın tanrı tarafından evrenin merkezine yerleştirildiğini ileri suumlrer

98

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Thomas More(1477- 1535)

Thomas More (1477-1535) Ccedilağının en tanınmış kişilerindendir İngiltere kralı VIII Henryrsquonin başbakanlık goumlrevini de yapan More huumlkuumlmdarının aynı anda Anglikan Kilisesinin de en uumlst duumlzey sorumlusu olma isteğine karşı ccedilıkar Anglikan Kilisenin de papaya bağlı olmasında direten Thomas More Londra Kulesinde hapsedilir Uumlnuumlnuuml Latince olarak kaleme aldığı tanınmış eseri Uumltopya (1516)rsquoya borccedilludur Eflatunrsquodan esinlenerek yazdığı eserinde hayali bir adada farklı inanccedillara sahip insanlar arasında barış ve hoşgoumlruuml birlikteliğinin kurallarıyla duumlzenlenmiş bir toplum yaşamına yer verilir Bu Uumltopya uumllkesinde oumlzel muumllkiyet yoktur ve tuumlm mal varlıkları uumllkenin insanları tarafından ortak kullanılır

NiccolograveMachiavelli

Machiavelli (1469-1527) Floransarsquoda kuumlccediluumlk soylu bir ailede duumlnyaya gelen Machiavelli Floransa Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığının idari işlerinde sekreterlik yapar Prens adlı eserinde Fransa kralı Charles Quintrsquoin model aldığı kişilerden biri olarak goumlsterdiği Ceacutesar Borgiarsquonın yanında goumlrevler uumlstlenir Floransarsquonın Medici Ailesinin eline geccedilmesiyle tutuklanır işkence goumlruumlr ve Floransa yakınlarındaki kendi topraklarına ccedilekilmeye zorlanır İccedilinde ideal bir youmlneticiyi betimlediği gerccedilek anlamda siyasi bir kitap olan Prens adlı eserini 1513 yılında orada yazar

William Shakespeare

Shakespeare (1564-1616) Tiyatro sanatına yeni psikolojik bir gerccedilekccedililik ve derinlik kazandıran insanlığın zenginlik ve ccedileşitliliğini goumlsteren yuumlzlerce hayat ve insan karakteri yaratan İngiliz oyun yazarıdır İlk bakışta belli oumllccediluumlde kuşku iccedileren Montaigne benzeri bir huumlmanizmi benimser Hamlet gibi birccedilok piyesinde kuumlltuumlrel ve ahlaki bir goumlrecelilik ortaya koyar evrensel diye nitelenen huumlmanizmin ilkelerine vurgu yaparShakespeare insanın sahip olduğu hayatın tek hayat olduğuna tanrıların ve oumlluumlmden sonraki bir hayatın şekillendirmediği insanlığın kendi değerleri doğrultusunda bir hayat suumlrmesi gerektiğine inanan bir huumlmanisttir Onun oyun kişileri de insana oumlzguuml aşırılıkları toumlrpuumlleyen kendi oumlzguumlr iradelerine daha fazla youmlnelen karakterlerdir Shakespearersquoin uumlnluuml oyunu Macbeth bireyselliğin en iyi oumlrneği olmasına karşılık Hamlet adlı oyunu ise huumlmanizmi en iyi temsil eden oyundur Shakespeare antik kaynaklardan yararlanarak yazdığı oyunlarında insani değerlere getirdiği oumlvguuml ve doumlneminin dinsel uygulamalarına youmlnelttiği yergiyle insanlığın oumlzguumlrleşmesinden yana olan tavrını belirtir

99

Batı Edebiyatında Akımlar I

FranccediloisRabelais

Rabelais (1494-1553) ve eğitim anlayışı Rableais bir dev olan Gargantua ve onun babası Pantagruelrsquoi yaratan Fransız yazardır Bu karakterlerle aynı adı taşıyan eser beş kitaptan oluşur Aşırı boyutlardaki başlıca kişileri bilge veya halktan birinin soumlylemlerine sahip kişiler olarak farklı biccedilimlerde sunulur Doumlnemin koumltuumlluumlğuumlne ccedilare olan olarak goumlsterilen fiziksel guumlccedil ve buumlyuumlkluumlğuuml oumllccediluumlsuumlzluumlğuuml ortaya koyan eser herkesin kullandığı dille yazıldığı iccedilin bu eser sayesinde Fransızca herkesin karşısında oumlzguumlrluumlğuumlne kavuşur Rabelaisrsquonin Gargantua (1534) adlı eseri bir diğer eseri olan Pantagruelrsquoe goumlre daha tamamlanmış ve buumltuumlnluumlk iccedileren bir yapıdadır Bu iki kitabı daha sonra Pantagruelrsquoin seruumlvenlerini anlatan iki kitap daha takip eder

GargantuaGargantuarsquonın bebeklik doumlnemi Chinonrsquoda kırsal youmlrelerin gelenek ve goumlreneklerinin olduğu bir

koumly ortamında geccediler İlahiyatccedilıların kuralları ccedilerccedilevesinde Orta Ccedilağ eğitimi alır İlk oumlğretmeni Thubal Holophernersquodir Kitabın XX ve XXI Boumlluumlmlerde Rabelais olumsuz sonuccedillarına tanık olduğu bu eğiti-min yerine Gargantuarsquoya ccedilalışkanlığın simgesi durumundaki oumlğretmen Ponocratesrsquoın verdiği huumlmanist eğitimi verdirir Ruhu ve bedeni bir arada olan oumlğrenci bilgiye oumlğrenmeye uygulamaya yaratmaya ve inanmaya karşı sonsuz bir accedillık duyar Gargantua tuumlmuumlyle simgesel olan oumllccediluumlsuumlnuuml elde etmek iccedilin folk-lorunu yansıttığı halka ait oumlzellik ve goumlruumlnuumlmlerini yitirir Artık Roumlnesansrsquoın her tuumlrluuml sanatı fiziksel ve entelektuumlel etkinliklerini yapan yeni insan modeli olur

Eserde Jean Kardeş iccedilin inşa edilmiş olan Theacutelegraveme manastırı ldquooumlzguumlr isteğirdquo simgeler Manastırın ne dış duvarları ne de saati vardır farklı sanatları dilleri oumlğrenmiş her iki cinsten genccedilleri kabul eder ve genccediller orada onur hoşgoumlruuml ve nezaket gibi huumlmanizmin değerlerine uygun eğitim alırlar

Pierre de Ronsard

Ronsard (1524-1585) ldquoŞairlerin prensirdquo diye adlandırılan Ronsard Pleacuteiade şiir akımının en tanınmış kişilerinden biridir Catherine de Medici tarafından idare edilen Katolik kraliyet ailesinin hizmetinde yeteneklerini kullanır 1562 yılında Protestanlara karşı yuumlruumltuumllen doğru olduğuna inandığı kanlı savaşları ve kahramanlık değerlerini oumlver uumllkesini şiirleriyle herkese karşı savunur Yaptığı soumlylemler kendisinin saray şairi olmasını sağlar Katolik kralın onurunun savunucusu olur Bunlara ek olarak kalbinde iz bırakmış Marie Heacutelegravene Cassandrersquoın aşığı olarak bir aşk şairi olarak tanınır İlham perisine sonuna kadar acircşık biri olarak kendini şiirine adamış bir kişiliğiyle huumlmanist akımdaki yerini alır

Joachim du Bellay

Du Bellay (1522-1560) İnsan denen karmaşık yapının sesine Romarsquoda goumlrevli olduğu yıllarda doğduğu topraklara olan oumlzlemine somut bir varlık kazandırmasını bilen tanınmış Pleacuteiade grubu şairlerinden biridir Yeni zenginleştirilmiş ulusal onurun semboluuml olan Fransız dilinin savunucusudur Onun yazdığı Fransız Dilinin Savunulması ve Tanıtılması adlı eser mensubu olduğu grubun resmi bildirgesi olarak kabul edilir

100

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

Michel de

Montaigne

Montaigne (1533-1592) Bordeaux belediye başkanlığı yapmış yaşamı boyunca yazmış olduğu tek eseri Denemelerrsquoin yazarı genccedil yaşta kaybettiği La Boeacutetiersquonin en yakın dostu olan huumlmanist Fransız yazardır Eseri gerccedilek anlamda huumlmanist ccedilizgide yazdığı Latin referanslarla harmanladığı duumlşuumlnceler dizisinden oluşan zaman zaman aydın bir insanın kendi portresine ve sıradan bir insanın resmine sıccedilramalar yapan tanınmış bir eserdir Yaşadığı yuumlzyılın ortaya ccedilıkardığı tuumlm sorunları ele alır inceler yorumlar

Huumlmanist Yazarlar Sanatccedilılar ve En Oumlnemli Eserleri

FransarsquodaRabelais (1483-1553) Gargantua 1534 Marguerite de Navarre (1492-1549) Heptameacuteron

1559 Montaigne (1533-1592) Denemeler 1580-1588 Du Bellay (1522-1560) Pişmanlıklar 1558 Ronsard (1524-1585) Aşklar 1552-1555 İtalyarsquodaDante (1265-1321) İlahi Komedya 1321 Petrarca (1304-1374) Il Canzoniere 1374 Ficino (1433-1499) Eflatun Hakkında Yorumlar Machiavelli (1469-1527) Prens 1513 Ariosto (1474-1533) Ccedilılgın Orlando 1521 Castiglione (1478-1529) Dalkavuk 1528 Tasso (1544-1595) Kurtarılmış Kuduumls 1580

İspanyarsquodaCervantes (1547-1616) Don Kişot 1505-1615 HollandarsquodaErasmus (1469-1536) Deliliğe Oumlvguuml 1511 İngilterersquode Thomas More (1478-1535) Uumltopya 1516 Resim ve heykel sanatının uumlnluumlleriFransa Fontainebleau Okulu Franccedilois Clouet

Claude Clouetİtalya Botticelli (1445-1510) Vinci (1452-

1519) Raphaeumll (1483-1520) Correggio (1489-1534) Titien (1490-1576) Tintoret (1518-1594) Arcimboldo (1527-1593) Veronese (1528-1588) Caravaggio (1571-1610)

İspanya El Greacuteco (1541-1614) Hollanda Bruegel (1525-1569) Almanya Duumlrer (1471-1528)

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Din adına yapılan uzun savaşlar accedillık ve salgın hastalıkların getirdiği oumlluumlm ve yılgınlık insanı Tanrırsquodan uzaklaştırıp kendine mi youmlneltmiştir

2 Erasmusrsquoun insanı ldquoduumln-ya vatandaşırdquo olarak kabul etmesiyle kendi hayatı arasında nasıl bir ilişki vardır Araştırın

1 ldquoİnsan kendinin yaratı-cısıdırrdquo diyen huumlmanizm ile ldquovar olmak bilinccedilli seccedilim yapmaktırrdquo diyen varoluşccedilu felsefe arasın-da bir benzerlik var mı

2 Huumlmanizm ilkeleriyle dinler arasındaki ilişkiyi değerlendirin

1 Thomas Morersquoun Uumltop-yarsquosının neden huumlmanist bir eser olduğunu soumlyleyin

2 Yabancı dil ve dilbilimin huumlmanizme katkısından soumlz edin

7 Huumlmanizmin ortaya ccedilıkış nedenlerini accedilıklayabilmek8 Huumlmanizmin insana ve bireye verdiği oumlnemle gelinen aşamaları değerlendirebilmek

Araştır 5 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

101

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Orta CcedilağOrta Ccedilağ Batı Roma İmparatorluğunun yıkıldığı 476 yılında başlar ve yaklaşık bin yıl devam eder Yaşanan olumsuz olaylara ve toplumlara egemen olan rağmen dinsel tutuculuğa rağmen kuumlltuumlrel zenginlik ve ccedileşitlilik arz eder Soumlzluuml edebiyat geleneği-nin huumlkuumlm suumlrduumlğuuml bu ccedilağda yazılı eserler şiir ve şarkı formunda gezgin ozanların okumasına youmlnelik olarak ccediloğunlukla manzum biccedilimde yazılırlar Kahramanlık destanları ve saray roman(s)ları aracılığıyla feodal toplum duumlzeninin efendisi konumundaki kral ve şoumlvalyelerin anlatılarına ve aşklarına yer verilir Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemine 800-1500 yılları arasında skolastik anlayış egemendir Bu anlayış felsefenin dine hizmeti esasına dayanır Felsefe sayesinde dini problemlere cevap aranır Skolas-tik anlayışta din oumlnceliklidir ve amaccediltır buna karşılık huumlmanist eğitim sisteminde birey oumln plandadır Skolastik eğitim kuramsal bilgiyi verirken huumlmanist eğitim goumlrmeye ve deneye dayalı bil-giden yanadır

Orta Ccedilağ duumlşuumlnce ve eğitim sistemiyle huumlmanist anlayışın farklarını saptayabilmek2

Orta Ccedilağrsquoın tarihsel ve kuumlltuumlrel konumlandırmasını yapabilmek1

3 Orta Ccedilağrsquoın belirgin edebi tuumlruuml olan roman(s)ın koumlken ve niteliklerini tanıyabilmek

Orta Ccedilağrsquoda EdebiyatOrta Ccedilağ edebiyatı toplumlarda okuryazarlığın ccedilok duumlşuumlk olması nedeniyle soumlzluuml edebiyat olarak gelişir Gezgin ozanlar suumlrekli dolaşarak edebi uumlruumlnlerin yaygınlaşmasını sağlarlar De-rebeylerinin aşklarını anlatan saray roman(s)ları yanında dinsel iccedileriğin ağır bastığı kahramanlık destanları edebi ccedileşitliliği oluş-turur Ccediloğunlukla olağanuumlstuumlluumlklere ve abartılara yer verirler-ken hemen her birinde goumlruumlnuumlr ya da alegorik bir Tanrı sevgisi arayışı vardır

4 Roumlnesansrsquoın ortaya ccedilıkış gerekccedilelerini ve temel niteliklerini sıralayabilmek

RoumlnesansRoumlnesans Haccedillı Seferleri sırasında temas kurulan İslam me-deniyetleri ile Bizansrsquotan oumlzellikle İtalyarsquoya youmlnelen bilginlerin tetiklemesiyle başlar İtalyarsquodaki şehir devletleri yapısı buralara youmlnelen sanatccedilıların himayesinde kolaylık sağlar Himaye goumlren sanatccedilıların ortaya koydukları eserler ccediloğaldıkccedila verilen destek sanat ve edebiyatta hızlı bir gelişmenin olmasını sağlar Gerek Bizanslı bilginlerin yanlarında getirdikleri elyazması antik ki-taplar gerekse manastır ve uumlniversitelerde saklı kitapların okun-ması bilim ve sanat iccedilin bir başka tetikleyici oumlğeyi oluşturur Ticaretin gelişmesiyle elde edilen zenginlik ve refah da sanatsal guumlzelliklerin ccediloğalmasına katkı verir

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

102

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

ReformKilisenin gerccedileklikleri dışında gelişemeyen bilim doğal olarak sanata destek olamaz hale gelir Yapılmak istenen ve yapılan bi-limsel deney ve ccedilalışmaların ldquodine aykırılık taşıyorrdquo huumlkmuumlyle yasaklanması ve hatta cezalandırılması bilim ve sanatın geliş-mesini sağlayamaz Reformla birlikte bilimsel gerccedilekliklerin oumlzguumlrluumlk kazanması doğal olarak bilime ve sanatın gelişmesi sonucunu doğurur

Dinde reformun bilim ve sanata katkısını kavrayabilmek6

Reformu tanımlayabilmek5

HuumlmanizmAntik Doumlneme ait dinsel iccedilerikli olmayan bilimsel ve sanatsal eserlerin Roumlnesans akımıyla birlikte okunması sonucunda douml-nemin aydınlarında eleştirel ve sorgulayıcı bir akıl gelişir Latin ve Yunan kaynaklara youmlneliş yeni bilimsel gerccedilekliklerin ortaya ccedilıkmasını sağlar Eleştirel duumlşuumlncenin gelişimiyle iccedilinde yaşanı-lan dinicirc sosyal ekonomik kuumlltuumlrel ve felsefi değerler ve bunları temsil eden kurumlar sorgulanmaya başlanır Sonunda insan merkezli ve insanla sınırlı huumlmanist felsefe oluşur Matbaanın gelişip yaygınlaşmasıyla kitaplara ulaşımın kolaylaşması buumlyuumlk keşifler Reform gibi başka etkenler de huumlmanizmin doğuşunu kolaylaştırır Huumlmanistler duumlnyayı ve insanı Hristiyan bakış accedilı-sından kurtararak yeteneklerini yuumlceltmek yoluyla onu doğada oumlzguumlr ve yarınını daha iyi kuracak kendini eğitebilecek biccedilim-de guumlccedilluuml bir varlık saymaya başlarlar Evren algısında değişiklik olup duumlnyanın merkez olmaktan ccedilıkması insanların dikkat-lerini doğauumlstuumlnden doğaya ccedilevirmelerini sağlar Huumlmanizmle katı ve değişmez kuralcılık yıkılır İnsan iccedilin yararlı olan her şeye değer verilmeye başlanır Gerccedilek olanla gerccedilek olmayan değerli olanla değersiz olan birbirinden ayrılmaya başlanır Toplum ya-şamında dinsel yaşam tarzına paralel olarak sekuumller bir yaşam tarzı gelişir

Huumlmanizmin insana ve bireye verdiği oumlnemle gelinen aşamaları değerlendirebilmek8

Huumlmanizmin ortaya ccedilıkış nedenlerini accedilıklayabilmek7

Batı Edebiyatında Akımlar I

103

neler oumlğrendik

1 Orta Ccedilağ edebiyatında hayvan karakterlerin toplum yaşamındaki bireyleri temsil ettiği oumlykuumller-den oluşan eser hangisidir

A La Fontainersquoin FabllarıB Ezop MasallarıC Andersen MasallarıD Tilkinin RomanıE Floire ve Blanchefleur

2 Hangisi skolastik duumlşuumlncenin temel oumlzellikle-rinden biridir

A Eğitimde uygulamaya oumlnem vermesiB Dini konuları ikinci plana itmesiC Aklı inancın hizmetine sunması D Eflatunrsquoun duumlşuumlncelerini reddetmesiE Aklı inanccediltan uzak tutması

3 Aşağıdaki seccedileneklerin hangisi skolastik anla-yışın oumlzelliklerinden biri değildir

A Akıl ve dini uzlaştırmaya ccedilalışırB 800rsquoluuml yıllar sonrasında gelişirC Geccedil doumlnemde din felsefeye uumlstuumln gelirD Akla oumlnem verdiği iccedilin dinsel oumlzguumlrluumlğe de

oumlnem verirE ldquoAnlamak iccedilin inanıyorumrdquo ifadesini ilke edinir

4 Aşağıdakilerden hangisi bir Roumlnesans sanatccedilı-sı mimar ya da yazarı değildir

A Leonardo da Vinci B RaphaeumllC Lorenzo de Medici D MichelangeloE Donatello

5 Roumlnesansrsquoın ekonomik değişim ve gelişmeye katkısı hangi şekilde olmuştur

A Papa insanların sorunları yerine Kilisenin mal varlığıyla ilgilenir hale gelir

B Coğrafi bilgilerin gelişmesiyle denizcilik de ge-lişir yeni uumllke ve zenginlikler keşfedilir

C IV Henri Nantes Fermanıyla dini ccedilatışmaları sonlandırır ekonomide canlanma olur

D Galileorsquonun bilimsel keşifleri ekonomiye reh-berlik eder

E Derebeyleri ellerindeki toprakları koumlyluumllere dağıtır

6 Aşağıdakilerden hangisinin Protestan Re-form sırasında Avrupa uumlzerinde dinsel bir eylemi-nin etkisi yoktur

A Niccolo Machiavelli B Martin LutherC Jean Calvin D Ulrich ZwingliE VIII Henry

7 Aşağıdakilerden hangisi Anglikan Kilisenin oumlzelliklerinden biri değildir

A XVI Yuumlzyılda İngilterersquode kurulmuş bir kilisedirB İngiliz kral ve kraliccedilenin Anglikan kilise uumlzerin-

de etkisi varC Anglikan Kilise Romarsquodaki papalığa bağlı değildirD Protestan ve Katolik anlayış arasında bir ccedilizgide

bulunurE John Wyclif rsquoin İncilrsquoi İngilizceye ccedilevrilmesiyle

kuruldu

8 Aşağıdakilerden hangisi huumlmanizmin tanımı olabilir

A İnsanın merkezde olduğu ve kendini eğitebile-ceğini benimseyen anlayıştır

B Tanrırsquonın her şeyin merkezinde olduğu her şe-yin onun iznine bağlı olduğu anlayışıdır

C Bilimsel yenileşmelere rağmen batıl inanccedilların egemen olduğu anlayıştır

D En iyi eğitimin Orta Ccedilağ skolastik eğitimle ve-rilebileceğini benimseyen anlayıştır

E Antik Doumlnemi bırakıp yeni kaynakların kulla-nılmasına youmlnelmeyi oumlneren anlayıştır

9 Huumlmanist duumlşuumlncelerin yaygınlaşmasında en etkin roluuml aşağıdakilerden hangisi oynamıştır

A Buumlyuumlk Keşif seyahatleriB Matbaanın yaygınlaşmasıC Bilimsel bilginin artmasıD Uumllkeler arasındaki savaşlarE Ticaretin gelişmesi

10 Aşağıdakilerden hangisi Roumlnesans doumlnemi huumlmanistlerinden biri değildir

A Lefegravevre drsquo Etaples B Pico della MirandolaC Marsilio Ficino D MontesquieuE Montaigne

Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm

104

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoEleştiri Edebiyatırdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 D Yanıtınız yanlış ise ldquoReformrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSkolastik Eğitim ve Fel-seferdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 D Yanıtınız yanlış ise ldquoHuumlmanizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSkolastik Felsefe ve Eği-timrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 C Yanıtınız yanlış ise ldquoReformrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

7 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoRoumlnesansrdquo konusunu ye-niden goumlzden geccediliriniz

4 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoRoumlnesansrdquo konusunu ye-niden goumlzden geccediliriniz

5 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoHuumlmanizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoHuumlmanizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 D

Araştır YanıtAnahtarı

3

Araştır 1

1 Orta Ccedilağ Avrupa toplumundaki bağnazlık ve gericilik yalnızca dinin etkisin-den kaynaklanmaz Ccediluumlnkuuml Avrupa toplum yapılarını oluşturan sınıflardan koumlyluuml ve ccediliftccedili sınıfı nuumlfusun 97rsquoye varan oranını oluşturduğu ve hiccedilbir biccedilimde eğitimle ilişkisi olmadığı iccedilin insanlığın gelişimine ayak uyduracak yeni anlayış ve bakış accedilıları geliştiremezler Bu nedenle yaşadıkları uumllkenin ezici ccediloğunluğunu oluşturan bu kesim atalarından kalan anlayışları suumlrduumlr-meye devam ettikleri iccedilin toplumlarında bağnazlık ve gericilik hacirckim olur

2 Asıl gerekccedile oumlzellikle dini ilkeleri algılamakta zorlanan ve bu nedenle din-den uzak duranlara cebir mantığı ccedilerccedilevesinde tutarlı ikna edici bilgi ve cevaplar vermek olsa da skolastik duumlşuumlnce ve eğitim sistemini kusursuz bir sistem haline getirme ccedilabalarının varlığı da goumlruumlluumlr Bundan dolayıdır ki farklı skolastik doumlnemde farklı bilimsel youmlntemler devreye sokulmuştur

Araştır 2Orta Ccedilağ sanat ve edebiyatında aynı anlayışı ve ilkeleri benimseyerek bir araya gelen ve bu ilkeler doğrultusunda oluşturulan bir ekol yoktur Pleacuteiade gibi şiir ve dil bağlamında oluşturulan boumlyle bir ekoluumln ilk oumlrneklerine ancak XVI yuumlzyıl ve sonrasında rastlanmaktadır

Araştır 3

Milattan oumlnceki doumlnemde ya da Avruparsquonın henuumlz Hıristiyanlığı kabul etme-diği doumlnemde Yunan Roma ve Mısır gibi uygarlıkların oumlzellikle sanatta ulaş-tıkları duumlzey son derece yuumlksektir Gerek uygarlıkların ccediloumlkuumlşuuml gerekse dinin sanata getirdiği yasak ve kısıtlamalar yuumlzuumlnden uzun yıllar iccedilinde sanat anla-yışında bir ccediloumlkuumlş yaşanır Roumlnesans doumlneminde Antik Doumlnemin uumlslubundan hareketle yeniden bir canlanma olduğu iccedilin ldquoyeniden doğuşrdquo anlamındaki ad verilmiştir Birincisi Antik Doumlnem sanatı olarak kabul edilir

Batı Edebiyatında Akımlar I

105

Araştır YanıtAnahtarı

3

Araştır 4XVI yuumlzyılın ortalarındaki Trento Konsilinin yaptığı reformlar dışında geniş ccedilaplı denilebilecek reformlar yapılmamıştır Bazı oumlzel durumlara ilişkin XVII yuumlzyılda alınan kararlar olsa da reform niteliğini taşımazlar

Araştır 5

1 Tarih boyunca gerccedilekleşmiş oumlrneklere bakıldığında buumlyuumlk yıkımların oumlzellikle de dinsel temaların ağırlıkla işlendiği konularda gelen felaketle-rin ardından insanların dinden uzaklaştığı eğlenceye ve dindışılığa daha fazla oumlnem verdiği goumlruumlluumlr Birinci ve İkinci Duumlnya Savaşlarının ardından gelişen ccedilılgın ideolojilerin buumlyuumlk bir hızla duumlnyada moda olması buna oumlrnektir Bu nedenle umduğunu dinde bulamayan oumlzellikle genccedillerin tutumu kendi değerlerine zevk ve sefasına youmlnelmek şeklinde gerccedilekleşir

2 Erasmus Hollanda İtalya Fransa ve İsviccedilre gibi uumllkelerde suumlrekli seyahat eden ve uumllkelerde yaşamını suumlrduumlren bir kişidir Oumlzellikle yaşadığı uumllke-lerdeki aydın ve duumlşuumlnuumlrlerle suumlrekli iletişim gerccedilek anlamda gerek seya-hatleri gerekse irtibatları accedilısından bir duumlnya vatandaşı niteliğindedir Guumlnuumlmuumlzde uygulanan Erasmus Oumlğrenci Değişim Programı da onun yaşamı ve entelektuumlel etkinliklerinden hareketle şekillenmiştir

Agibalova Y amp Donskoy G (2017) Orta Ccedilağ Tarihi Ccedilev Ccedilağdaş Suumlmer Yordam Kitap İstanbul

Bauer SW (2014) Orta Ccedilağ Duumlnyası Ccedilev Mehmet Moralı Alfa Yayıncılık İstanbul

Beacuteneacutevent C (2007) Lrsquohumanisme Gallimard Paris

Beacuterenger J (1998) LrsquoAutriche-Hongrie 1815-1918 Arman Colin Paris

Coşkun İ (2003) ldquoModernliğin Kaynakları Roumlnesans Uumlzerine Bir Değerlendirmerdquo Sosyoloji Dergisi (İstanbul Uumlniversitesi) cilt3 ss45-69

Davies T (2010) Huumlmanizm Ccedilev Emin Bozkırlı Sitare Yayınları İstanbul

Demirkent I (1997) Haccedillı Seferleri Duumlnya Yayıncılık İstanbul

Heidegger M (2013) Huumlmanizm Uumlzerine Ccedilev Yusuf Oumlrnek Tuumlrkiye Felsefe Kurumu Ankara

İnalcık H (2015) Roumlnesans Avrupası İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Montaigne M (2010) Denemeler Ccedilev Temel Keşoğlu Doruk Yayınları İstanbul

Nauert Ch G (2011) Avruparsquoda Huumlmanizm ve Roumlnesans Kuumlltuumlruuml Ccedilev Bahar Tırnakcı Tuumlrkiye İş Bankası Yayınları İstanbul

Said E W (2005) Huumlmanizm ve Demokratik Eleştiri Ccedilev Osman Akınhay Agora Kitaplığı İstanbul

Sezen Y (2005) Huumlmanizm ve Tuumlrkiye İz Yayıncılık İstanbul

Trotot C (2009) Lrsquohumanisme et la Renaissance Anthologie Flammarion Paris

Kaynakccedila

106

Boumlluumlm 4

Klasisizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Klasisizm bull Uumlccedil Birlik Kuralı bull Gerccedileğe Benzerlik bull Katarsis bull Mimesis bull Eski Yunan ve Latin Sanatı

1Klasisizmin Tanımı ve Klasisizmi Hazırlayan Etkenler1 Klasisizmi tanımlayabilmek2 Klasisizmi oluşturan tarihsel toplumsal ve

edebi sebepleri belirleyebilmek 2Klasisizmin İlke ve Kuralları3 Klasisizmin kurallarını tanıyabilmek 4 Klasik yazar ve sanatccedilıların anlayışları

konusunda yorumlar yapabilmek5 Klasik eser ile klasik olmayan eser

arasındaki farkları saptayabilmek

4 Sanatta Klasisizm7 Klasisizmin diğer sanat dallarına

yansımalarını belirleyebilmek

Klasik Tuumlrler6 Komedi Trajedi Roman Şiir mektup gibi

klasik tuumlrleri tanıyabilmek3oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

107

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞKlasisizm XVII yuumlzyılın ikinci yarısında

1665-1685 yılları arasında Fransarsquoda gelişen daha sonra belli oumllccediluumlde Avruparsquoda yaygınlaşmasına rağ-men tuumlmuumlyle Fransızlara oumlzguuml bir sanat ve edebiyat akımı olarak bilinir Klasisizm kelimesi bu sanat anlayışının geliştiği doumlnemden yaklaşık bir buccediluk asır sonra kullanılmaya başlasa da klasisizmi iccediler-diği değer ve oumllccediluumltlerin ortaya koyduğu ldquoduumlruumlst ve saygın insanrdquo (honnecircte homme) ve muumlkemmelli-ğin arayışındaki bir estetik anlayışla tanımlamak muumlmkuumlnduumlr

Oumlncelikle 1630 yılı itibarıyla başbakanlık ko-numundaki bir goumlrevde bulunan Kardinal Ric-helieu daha sonra onun yerini alan ve yine bir kardinal olan Mazarin doumlneminde guumlccedilluuml bir hale getirilen merkeziyetccedili monarşi youmlnetimi kuumlltuumlrel alanda da gelişme sağlanması youmlnuumlnde bir siyaset izler Bu doumlnemde farklı edebi akademilerde oumlğ-retilen ve geliştirilen estetik anlayış doumlnemin sa-nat ve edebiyat anlayışını eleştiren ilkeler uumlzerine kurulurken doumlnem eserlerinde uygulanan barok sanat anlayışın kuralsızlık ve oumllccediluumlsuumlzluumlklerine karşı kurallara saygıyı oumllccediluumlluuml ve dengeli olmayı benim-ser kalıcı ve evrensel eserler vermeyi amaccedil edinir Bir ekol olarak değil mevcut sanat ve edebiyat ccedilevrelerinin etkisiyle bir anlayış olarak gelişen kla-sisizm oumlzellikle tiyatro alanında belirgin bir anla-yış olmakla birlikte resim muumlzik ve mimaride de kendine yer bulur

Klasik muumlzik klasik stil klasik mobilya ve kla-sik giysi gibi guumlndelik yaşamın birccedilok noktasında ldquoklasikrdquo soumlzcuumlğuumlyle karşılaşmak olasıdır Aynı za-manda ccedilok sayıda kitabevinin yayınladığı kitapla-rın uumlzerinde ldquoDuumlnya Klasiklerirdquo ldquoBatı Klasiklerirdquo ldquoTuumlrk Klasiklerirdquo gibi başlıkları goumlruumlruumlz Bu bağ-lamlarda ldquoklasikrdquo soumlzcuumlğuuml ldquokullanıma girdiği an-dan bu yana uzun yıllar geccediltiği halde değerinden bir şey kaybetmeyen şey ya da eserrdquo anlamında kullanılır Ne var ki bu kestirme tanımı klasisizm iccedilin kullanmak pek muumlmkuumln değildir ldquoKlasikrdquo ya da ldquoklasisizmrdquo soumlzcuumlklerinin klasisizm anlayışının ortaya ccedilıktığı doumlnemle eş zamanlı olarak kullanıl-maması ve bu soumlzcuumlklerin ancak XIX yuumlzyılda kul-lanıma girmesi bu kavramların ne kadar belirsizlik ya da adı konmamış şeyleri iccedilerdiğinin de goumlster-gesidir

Oumlyleyse klasik soumlzcuumlğuuml belli bir sorunsa-lı iccedileren bir kavramdır ldquoPopuumllerrdquo ldquomodernrdquo ya

da ldquoorijinalrdquo olanın tersini de ifade eder Tarihsel suumlreccedilte farklı şeyleri anlatmak iccedilin kullanılan ve anlam kaymalarından dolayı değişken anlamlara buumlruumlnen ldquoklasikrdquo sıfatı ve onun isim biccedilimi olan ldquoklasisizmrdquoi anlamak ve anlatmak ccedilok da kolay değildir Oumlzellikle sanat ve edebiyatta soumlz konusu olan klasisizmi net ifadelerle ortaya koymak daha zordur Zira ccedilizgileri doumlnemi kuralları uygula-ma alanları ve uygulayıcıları kesin bir hareket ya da oumlğretiyi ifade etmez Bu nedenle klasik oumlğretiyi ya da klasisizmi anlatmaya ccedilalışırken genelleme-lerden hareketle bu hareketi tanıtmak daha doğru olur

KLASİSİZMİN TANIMI VE KLASİSİZMİ HAZIRLAYAN

ETKENLERKlasisizm tesaduumlfen ortaya ccedilıkmış bir sanat ve

edebiyat akımı değildir Barok sanat anlayışın yıllar boyu yarattığı aşırı bezeme isteği ve bu isteğin ya-rattığı duumlzensizliklerden kurtulup duumlzenli tutar-lı ve yalın bir sanat anlayışına duyulan oumlzlem ile XVII yuumlzyıl Fransa tarihine damgasını vuran XIV Louisrsquonin Fransız sanatccedilılardan kalıcı ve goumlrkemli sanat yapıtlarıyla kraliyet şato ve saraylarını donat-ma isteğinden doğar Bu anlayışın en uumlst noktaya ulaştığı doumlnem XIV Louisrsquonin bizzat tahta geccediltiği 1661 yılı ile din savaşlarının yeniden başlamasına neden olan Protestanlarla bir uzlaşıyı iccedileren 1598 tarihli Nantes Fermanını geccedilersiz ilan ettiği 1685 yılları arasındaki doumlnemdir

Barok Sanat1600 yılları itibarıyla İtalyarsquoda oumlzellikle mimaride başlayan ve daha sonra tuumlm sa-nat ve edebiyat dallarında Avruparsquoda yay-gınlaşan duumlzguumln ccedilizgilerin kullanılmadı-ğı girinti ve ccedilıkıntılara suumlslemelere aşırı oumllccediluumlde yer veren sanat anlayışıdır Pro-testan reform taleplerine karşılık Roma Kilisesinin teşvikiyle insanları doğrudan etkileyebilmek iccedilin dinsel temaların kili-se yapılarında kullanımını oumlngoumlren sanat adını Portekizce ldquokenarları girintili ccedilıkın-tılı ve duumlzguumln olmayan incirdquo anlamındaki ldquobaroccordquo soumlzcuumlğuumlnden alır

108

Klasisizm

Eski Latincede ldquotoplumdaki en mutlu insanrdquo ldquobirinci sınıf insanrdquo anlamlarına gelen ldquoclassicusrdquo sıfatı zaman iccedilinde anlam kaymalarına uğrayarak ldquooumlrnek alınan yazarlarrdquo anlamındaki ldquoen uumlst duumlzey yazarlarrdquo ve ldquookul ve sınıflarda eserleri oumlğretilen yazarlarrdquo anlamında kullanılmaya başlanır Guumlnuuml-muumlzde ise ldquoklasikrdquo kavramı ldquouumlzerinden ccedilağlar geccedil-tiği hacirclde değerini yitirmeyen şaheserler bir bilim veya sanat dalın da doğruluğu kesinlikle benimsen-miş kurallar ana dilini en guumlzel yazan ve kullanan yazarlar ve onların yazdıkları şeyler okullarda yıl-lardır değişmeden oumlğretilen kesin bilgilerrdquo iccedilin kul-lanılır

Geliştiği doumlnem ve yuumlzyılda belli bir ad altında nitelendirilmeyen akım iccedilin ldquoklasisizmrdquo kavramı ilk kez XIX yuumlzyılda 1817 yılında romantik bir yazar olan Stendhal kullanılır Stendhal mensubu olduğu romantizm akımının tanımını yaptıktan sonra klasisizmi ldquo(hellip) halkımızın ulu dedelerine buumlyuumlk bir haz vermiş edebiyattırrdquo diye alaycı bir şekilde tanımlar (Stendhal 1970 s 71) Pierre La-rousse Evrensel Buumlyuumlk Soumlzluumlkrsquote klasisizmi birkaccedil kelimeyle ldquoUumlslup iccedilin kesin tercih ve klasik tuumlrrdquo diye anlatır buna karşın Littreacute soumlzluumlğuuml yeni bir soumlzcuumlk olarak ldquoAntik Doumlnem ya da XVII yuumlzyıl klasik yazarlarının oumlduumln vermez taraftarlarının sis-temirdquo diye tarif eder Bu durumda ldquoklasisizmrdquo diye adlandırılan şey geccedilmişi de olan bir kavram olup uumlretildikleri doumlnemde yazar okuyucu ya da seyir-cileri tarafından klasik olarak adlandırılmayan ya da tanımlamayan eser ve oumlğretiler iccedilin de kullanılır

Elinizdeki metinde ccedilok sayıda yabancı ad-lar oumlzellikle de Fransız adları geccedilmektedir Nasıl telaffuz edilecekleri konusunda luumlt-fen ccedilevrimiccedili internet ortamında httpsfrhowtopronouncecomfrenchindexphp adresinden yardım alınız

dikkat

Aslında klasisizm XVII yuumlzyılın ilk yarısına ka-dar egemen olan barok sanat anlayışına karşı uygun bir denge oluşturma hareketidir Bundan dolayı daha ccedilok biccedilimsel oumllccediluumltleri oumln plana ccedilıkaran klasik yapıtlar antik doumlnem yapıtlarının taklit edilmesi ve yeniden yaratılması esasına dayanır Akla uygundur-lar ve uyuma dayalı bir denge arayışındadırlar

Klasisizm diğer bazı akımlar gibi belli bir gru-bun bir araya gelerek sınırlarını ve ilkelerini be-lirlemek yoluyla ortaya ccedilıkmış bir edebi hareket değildir Oumlzellikle Antik Doumlnem eserlerinin sahip olduğu guumlzelliğe erişmek isteyen yazar ve sanat-ccedilılara belli ilkelerle yol goumlsteren sanat ve edebiyat anlayışıdır Bu ideale erişmek iccedilin yaptıkları sanat-lar ne olursa olsun ortak kurallara itaat ederler Bu kurallar Eskilerin taklidi doğanın taklidi uumlslupta accedilıklık hoşa gitmek arzusu ve eğitmektir

Buumltuumln bu tanımlara karşın klasisizm kesin ccediliz-gileriyle belirlenmiş bir doumlnemi işaret etmez Antik Yunan ve Latin doumlnemlerinde yazılmış eserlere goumln-dermelerde bulunan ve kurallarını onlara dayandı-ran edebiyatın oumlzuumlnuuml evrensel insan doğasının an-latımı olarak goumlren akıl ve sağduyuyu zevk vererek eğitmeyi ilke edinen bir hareket olarak Fransarsquoda gelişir XVI yuumlzyılda Fransız yazarlar Rabelais ve Montaigne tarafından geliştirilen ve XVII yuumlz-yılda oumlzellikle 1660-1680 yılları arasında XIV Louisrsquonin en guumlccedilluuml olduğu doumlnemde zirveye ula-şan akım XVIII yuumlzyılda da etkilerini suumlrduumlruumlr Avruparsquoya yayıl mış olan klasisizm kural ve ilkeleri-ne en uygun eser oumlrneklerini 1650-1700 yıllarında Fransarsquoda vererek bir anlamda huumlmanist anlayışın daha bilinccedilli ve kurallı bir devamı olur

Barok sanat anlayışına karşı bir tepki olarak şe-killenerek disiplin duumlzen ve duumlzenlilik barındıran klasik hareket XIV Louisrsquonin resmen tahta ccedilıktığı 1660 yılı ile daha oumlnce yuumlzyılda uumllkede suumlregiden din savaşlarını durdurmak iccedilin yayınlanmış Nantes Fermanı (1598)rsquonın geccedilerliliğinin kaldırıldığı 1685 yılları arasında zirve doumlnemini yaşar XIV Louisrsquonin 1715 yılındaki oumlluumlmuumlne kadar varlığını suumlrduumlrse de eski verimliliğini ve kendine olan ilgiyi kaybeder ccediloumlkuumlş doumlnemine girer Son doumlnemde gerccedilekleşen ldquoEskiler ve Yeniler Kavgasırdquondan da etkilenen hare-ketin birinci doumlnemi kapanır XVIII yuumlzyılda kimi yazar ve sanatccedilılarda etkilerini suumlrduumlrerek birincisi gibi parlak olmayan ikinci doumlnemini yaşar

Belli bir doumlnem iccedilinde ortaya ccedilıkan parlayan ve soumlnen bir yıldız niteliğinde olmayan klasisizmi hazırlayan tarihsel suumlreccedil iccedilinde ona temel oluştu-ran ve onu zirveye taşıyan ccedilaba eylem ve kurum-lara değinmek klasisizmin ortaya ccedilıkıp gelişmesini daha iyi ortaya koyacaktır

XVI yuumlzyıl Avruparsquosında en etkin duumlzeye eri-şen ldquobilim ve sanatta yeniden doğuşrdquo anlamına gelen Roumlnesans hareketi bilim sanat ve edebiyatta uumlretimin artmasını sağlar Sanat iccedilin ldquobarok douml-

109

Batı Edebiyatında Akımlar I

nemrdquo diye adlandırılan ve XVII yuumlzyıl ortalarına kadar suumlren bu doumlnemdeki edebi uumlruumlnler barok edebiyatının uumlruumlnleri olarak adlandırılır Ne var ki bu eserlerin nitelik ve değerleri oumlzellikle XVII yuumlzyılın ikinci yarısından başlayarak tartışma ko-nusu haline gelir Barok edebiyat ve sanatta yazar ve sanatccedilılar iccedilin oluşturulmuş bağlayıcı kurallar olmadığı iccedilin her edebiyatccedilı veya sanatccedilı kendi oumllccediluumltlerinde alışılagelmiş gelenekler doğrultusun-da ve farklı uzunluklarda standart olmayan eserler oluşturur Belli oumllccediluumltlerin olmamasından yakınan entelektuumleller bu gerekccedileyle barok sanatı eleşti-rir Bu doumlnemde aynı uumllke iccedilinde bile Avrupa halklarının kullandıkları dillerde belli kurallar ve kullanım konusunda bir standardın olmayışı da edebi uumlruumlnlerin uumlretiminde sorunların doğmasına neden olur

Tuumlm bu kuralsızlıklara karşı klasisizmin ileri suumlrduumlğuuml idealin ortaya ccedilıkışı kuşkusuz zirve douml-nemini yaşadığı 1661-1685 yılları arası değildir XVII yuumlzyılın başından itibaren oumllccediluumlluuml duumlzenli yalın ve anlaşılır sanat ve edebiyat eserleri oluştur-ma anlayışıyla aşağıdaki hareketlerle ilk oumlrnekleri ve hareketleri goumlruumlluumlr

XVII yuumlzyıla gelinceye kadar siyasi etnik ve kuumlltuumlrel anlamda bir buumltuumlnluumlk oluşturamayan Fransa uumllkede kullanılan dil ya da diller accedilısından da sıkıntılı bir durumdadır Romalıların beş yuumlzyı-lı aşan işgalleri dil birliği olmayan o doumlnemin Gal-yarsquosına Latincersquonin sokak ağzını ya da askerlerin kullandığı biccedilimini miras bırakır Farklı ağızlardan alınan soumlzcuumlk ve deyimlerle karma bir dil haline gelen dil XVI yuumlzyılda I Franccedilois doumlneminde yaşayan Rabelais ve aynı yuumlzyıldaki ldquoPleacuteiaderdquo şiir akımına kadar kurallardan yoksundur O doumlne-me kadar seccedilkinler ve bilginlerin dili olarak ka-bul edilen Latincenin yanında Fransızca sıradan halk dili olarak kabul edilir Dilin geliştirilmesi ve yerleştirilmesini savunan Pleacuteiade gurubu iccedilin-de yer alan şairlerin katkılarına dilin korunması ve geliştirilmesi goumlrevi verilen Fransız Akademisi kurulur Bunu Fransızca eser yazmaya oumlncelik ve-ren başka akademilerin kurulması takip eder Bir aristokrat kadın hareketi olan ldquokibarlık akımırdquo (preacuteciositeacute) da dilin gelişmesine katkı verir Yavaş yavaş aydınların bilim adamları ve edebiyatccedilıların kaleme aldıkları yazılar Latinceden terimlerin ağır-lıklı yapısından Fransızcaya doğru evrilir Şiire ve

yeni gelişmeye başlayan roman tuumlruumlne Fransızca egemen olur

Oumlzellikle Jean Chapelain lrsquoAbbeacute drsquoAubignac ve Guez de Balzac duumlzensizliklerin ortadan kalkması dilde ve sanatta bir duumlzenin sağlanması konusunda ccedilaba harcarlar Guez de Balzac Fransızcayla da guuml-zel soumlz soumlyleme sanatlarının gerccedilekleşebileceği duuml-şuumlncesinden hareketle Şiir Sanatı (1624) adlı ese-rini kaleme alır Eserinde yer alan şiirlerde belagat iccedilin kullandığı soumlz sanatlarında Fransızca oumlrnekle-re yer verir Chapelain Guez de Balzac ve şiirleri dışında yazdığı mektuplarıyla da tanınan Voiture akılcılık uumlzerine kurulu yalınlığı oluşturmaya ccedila-lışır Fransız gramer kurallarının oluşturulmasına katkı sağlarlar herkesin dili kendine goumlre kullan-masının oumlnuumlne geccedilmeye ccedilalışırlar ancak ccedilabaları saray ve halk dili gibi bir ayrımın oluşmasına ne-den olur Her şeye rağmen kuralsızlık duumlzensizlik ve karmaşanın varlığına dikkat ccedilekerler ve bu ko-nularda bir şeyler yapılması gereğini ortaya koyar-lar XIV Louis doumlneminde Fransız Akademisinin başına Richelieursquonuumln de himayesini goumlrmuumlş olan eleştirmen Jean Chapelain getilir

Honoreacute drsquoUrfeacute kırsal bir aşkı ve aşka bağlı duy-gu ve tutkuları anlattığı Astreacutee adlı binlerce sayfalık romanında klasik duumlzyazı formunu kullanarak ede-bi anlamda barok anlayıştan uzaklaşır klasisizmin benimseyeceği şekilde daha duumlzenli yalın bir bi-ccedilem kullanır

XVI yuumlzyıl şiirinin belagat uğruna oldukccedila kar-maşaya suumlruumlklendiğini soumlyleyen Franccedilois Malher-be biraz da saray şairi olmanın verdiği oumlzguumlvenle şiir dili ve kurallarının accedilık ve anlaşılır hale gelme-sini ağırlıklarından kurtarılmasını farklı lehccedile ve dillerden gelen soumlzcuumlklerin kullanılmamasını iste-yerek isteği doğrultusunda şiirler kaleme alır

Youmlntem Uumlzerine Soumlylem (1637) adlı kitabı ya-zan Descartes da akılcılığa verdiği oumlnemle klasik oumlncuumller arasında yer alır Hatta onun duumlşuumlnceleri Aristorsquonun duumlşuumlnceleri gibi akılcılık bağlamında klasisizme temel oluşturur Gerccedilekte klasisizmin duumlnya goumlruumlşuuml biri Yunanlı biri Fransız iki buuml-yuumlk akılcı duumlşuumlnuumlre dayanır Aristo (MOuml 384-322) ve Descartes (1596-1650) Aristo bilim ve sanattaki olguların akıl ve mantık suumlzgecinden geccedilirilmesi gerektiğini savunarak gerccedileğe karşı-laştırma ve tuumlmdengelim yoluyla daha kolay ula-

110

Klasisizm

şılabileceğini belirtir Bir duumlşuumlncenin değerli ve uygulanabilir olmasını da onun muumlkemmelliğine bağlar Sanat ve edebiyat estetiğiyle ilgili goumlruumlşleri-ni guumlzellik duumlzen lilik kesinlik ve simetri gibi uumlstuumln oumlzellikler uumlzerinde oluşturur Ona gouml re ldquoEn iyi ya-şam biccedilimi en iyi davranış biccedilimine bağlıdırrdquo En iyi davranış biccedilimi de kuşkusuz aklın yardımıyla oluşturulan davranıştır Oumlyle ki aklını suumlrekli ola-rak kullanabilen bir kimsenin tanrılarla eşit olabi-leceğini soumlyler Guumlndelik yaşamda tedbirli ve oumllccediluumlluuml olmak insanı mutluluğa goumltuumlruumlr Bu ise iki tarafı uccedilurum olan bir yolun tam or tasından yuumlruumlmek gibi zor ancak gerekli bir ccedilabadır

Descartes ise ldquoakıl ve mantıkla youmlnetilen bir ira-denin tutkuya ve guumlccedilsuumlzluumlğe her zaman uumlstuumln gele-bileceğini akıl iccedilin tek bir yol olduğunu her şey gibi edebiyat ve sanatta da kural ve youmlntemlerin egemen olması gerektiğinirdquo belirterek klacircsik esteti ğin temel-lerini oluşturur Boileaursquonun klasik edebiyat ve sa-nat ilkelerini ortaya koymasından oumlnce Descartes ldquoGerccedilekliğin tek oumllccediluumlsuuml duumlşuumlncelerin accedilık ve anlaşılır olmasıdır Bu da ancak akla bağlanmakla muumlmkuumln-duumlr ccediluumlnkuuml duumlşuumlnceleri anlaşılır biccedilimde kavrama olanağı olmayan kişi kararsızlık yaşarrdquo der Gerek Aristorsquonun gerekse Descartesrsquoın dillendirdiği bu goumlruumlşler XVII yuumlzyıl sonuna doğru klasisizmin vazgeccedililmez ilkeleri haline gelir

XIII Louis doumlneminde başbakanlığa getirilen bir din adamı kimliğindeki Kardinal Richelieu siyasete ve ekonomiye getirdiği sıkı tedbirlerin ya-nında bilim sanat ve edebiyat uumlzerinde bir dene-tim mekanizması oluşturmak ister Bu amaccedilla dil ve edebiyat denetimini yapacak bir kurum olarak Fransız Akademisirsquonin kuruluşuna ilişkin kara-rı 13 Mart 1634rsquote ccedilıkarır ancak XIII Louisrsquonin onay suumlrecinden sonra Fransız Akademisi ancak 12 Şubat 1635rsquote ccedilalışmalarına başlar Bu tarih itibarıyla yazılan eserler iccedilerik ve dil accedilısından de-netime tabi tutulur Denetimde biccedilim ve nitelik konusunda herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalmak istemeyen yazar şair ve sanatccedilılar belli sanat ve edebiyat oumllccediluumltlerinin gerekliliğinin farkı-na varır ve bu oumllccediluumltlere uymak konusunda oumlzen goumlsterir Fransız Akademisi soumlzluumlk gramer ve şiir yazım kurallarını iccedileren kitaplar aracılığıyla duumlzeni oluşturmaya ccedilalışır

Fransız Akademisi (Acadeacutemie Franccedilaise)XIII Louis doumlneminin başbakanı konu-mundaki Richelieu tarafından 1634 yı-lında kurulmasına rağmen 29 Ocak 1635 tarihinde resmen işlerlik kazanan Fransız-canın farklı dil ve ağızların etkisinden kur-tarılması normalleşmesi ve kurallar doğ-rultusunda geliştirilmesi amacına youmlnelik olarak oluşturulan kurumun adıdırBaşlangıccedilta Fransızcanın belli kurallara bağlanması amacı doğrultusunda gramer ve soumlzluumlk yayınlama işlerini uumlstlenen bu ku-rum guumlnuumlmuumlzde dilin gelişimi ve yaygın-laştırılması konusunda ccedilalışmalar yapmak-tadır Fransızcayı doğru ve kurallarına goumlre kullanan yazar şair tiyatrocu eleştirmen romancı filozof tarihccedili ve bilim adamla-rı arasından seccedililen kırk uumlyesi bulunan bu kurumun uumlyelerinin ccediloğu Fransarsquodan bir kısmı da deniz aşırı Fransız soumlmuumlrgeleri ve Kanadarsquonın Fransızca konuşulan Queacutebec eyaletinden seccedililmektedir

1647 yılında Vaugelasrsquonın yayınlattığı Fransız Diliyle İlgili Hatırlatmalar adlı kitabı Fransızca-nın duumlzguumln kullanımını sistematik hale getirmekle klasisizme alt yapı oluşturur Bu ccedilalışmasında Vau-gelas dilin accedilık net ve seccedilkin olmasını savunarak dilin arındırılmasının oumlnemine dikkat ccedileker

Dil alanında yapılan ccedilalışmalara XIV Louis doumlneminde yapılan ccedilalışmalar eklenir Bir bilgin olan Meacutenage 1672 ve 1675 yılları arasında yaz-dığı Fransız Dili Uumlzerinde Goumlzlemler adlı eserinde Vaugelasrsquonın yerleştirmeye ccedilalıştığı kurallara sıkı sı-kıya bağlı kalır 1680rsquode Richelet 1690rsquoda Furetiegravere ve 1694 yılında Fransız Akademisindeki akademis-yenler dilin soumlzcuumlklerini yapılarını ve kullanımla-rını goumlsterdikleri soumlzluumlkler yayınlarlar 1660 yılında yayınlanan Cizvitlerin merkezi durumundaki Port-Royalrsquode yayınlanan Genel ve Accedilıklamalı Gramerrsquo i sadece soumlzcuumlklerin anlamını dilin olgularını accedilık-lamakla kalmaz dildeki değişik biccedilimlerin arka planlarını ve koumlkenlerini goumlsterip ccediloumlzuumlmleyerek her dilin kendi mantığı olduğu duumlşuumlncesini ortaya koyar Dilin geliştirilmesi ve kullanımının yaygın-laştırılması duumlşuumlncesiyle oluşturulan entelektuumlel grup ve girişimler belli bir noktadan sonra tutarlı

111

Batı Edebiyatında Akımlar I

ve sağlam bir estetik oumlğretinin hazırlanması gerek-tiğinin farkına varırlar Bu amaccedil doğrultusunda kuramcılar ve yazarlar boumlyle bir oumlğretinin hazırlan-masına kurallarının belirlenmesine yapıt ve başya-pıtların oluşturulmasına katkı sağlayacak ldquoyazınsal sanatlarrdquoın şekillendirilmesine girişirler Bunu yap-mak iccedilin yabancı modellere doğru youmlnelirler XIII Louis doumlneminin huumlmanist ve İtalyanlaşmayı yeğ-leyen eleştirmenleri İtalyan Roumlnesans doumlneminin Aristo yorumcularının eserlerini defalarca okurlar Vidarsquonın Şiir Sanatı (1527) Scaligerrsquonin Poetikarsquosı (1561) Castelvetrorsquonun Yorumrsquou (1570) gibi

XVII yuumlzyılda bile Hollandalı iki bilginden Heinsius Trajedinin Oluşumu (1611) Voissius da Şiir Sanatı (1647) adlı yapıtlarıyla Antik Doumlneme youmlnelme anlayışına katkıda bulunurlar Fransarsquoda oumlzellikle 1630 kuşağı olan Chapelain Scudeacutery La Meacutenardiegravere gibi kişilerle Aristorsquonun uumlstuumlnluumlğuuml an-layışı canlanır Ancak Aristorsquonun yaktığı meşaleyi taşıma goumlrevi kendilerine değil Moliegravere Racine La Fontaine ve Corneille gibi ldquoklasikrdquo kuşağı oluş-turan kişilere nasip olur Antik yazarlara doumlnmek iccedilin etkin olan oumlğelerden bir diğeri de Latin yazar Horatiusrsquoun Poetika Sanatı adlı eseridir Horatius bu yapıtında Aristorsquonun ortaya koyduğu ilkeleri ye-niden ele alır onları uumlccedil temel noktada birleştirir Sanatın yararlılığı edebiyat ve sanatta yeteneğin oumlnemi ve tuumlrlerin ayrımı

Klasisizm aslında Fransız toplumu ve kuumlltuumlruuml-nuumln gelişmesinin bir yansımasıdır Bu yansıma topluma youmlnetime ve kaynaklara egemen ayrıca-lıklı sınıflar (aristokrasi yuumlksek din adamları sınıf-ları) ile eğitimli ve suumlrekli artan ekonomik guumlcuumlyle hızla yuumlkselişte olan burjuva sınıfı arasında geccedilici bir dengenin kurulduğunu ortaya koyar XVI yuumlz-yıl sonunda 1562-1598 yılları arasında suumlren uzun ve lsquoNantes Fermanırsquo ile askıya alınan Protestan-Katolik savaşlarının ardından Fransarsquoda başlayan ekonomik siyasal ve toplumsal gelişme lsquoFronde Hareketirsquonin kuumlccediluumlmsenemez olumsuz sonuccedillarına rağmen XVII yuumlzyılın ikinci yarısında Fransarsquonın Avruparsquoda en guumlccedilluuml uumllke konuma gelmesiyle tavan yapar Burjuva sınıfı gelişir Hazineye kaynak yarat-mak iccedilin goumlrev ve soyluluk unvanlarının parayla sa-tılması Fransız burjuvasını daha ccedilok ccedilalışmaya ka-zanmaya ve amacına ulaşmaya iten cesaretlendirici uygulamalardan biri olur Soylu sınıfının toplum-daki hacirckimiyetini kırmak iccedilin burjuva sınıfının her alandaki yuumlkselişi krallık tarafından oumlzellikle teşvik edilir Kral buumltuumln sanatccedilıların koruyucusu

uumllkenin sahibi kutsal guumlcuumln akıl ve mantığın tim-sali olur Rejim ve halkın youmlnetim biccediliminin tartı-şılamadığı bir ortamda kralın ve sarayın desteğini alan eğitimli burjuva ve aristokrat sanat insanları salon ve saray etkinliklerinin de katkısıyla sanatın ve edebiyatın gelişmesine muumlkemmelleşmesine katkı sağlarlar Bunun sonucunda kuumlltuumlr sanat ve estetik konusunda goumlsterişli ve goumlrkemli eserlerin taklidi ve yaratılması arayışına girilir

Fronde HareketiXIV Louisrsquonin ccedilocukluk doumlneminde Kardinal Richelieu ve onun takipccedilisi Mazarinrsquoin uumllkedeki soyluların nuumlfuzunu kırmaya youmlnelik siyasetine tepki goumlste-ren ve kaybettikleri ayrıcalıkları geri iste-yen aristokratların 1648 ile 1653 yılları arasında gerccedilekleştirilen kanlı başkaldırı hareketlerinin adıdır Bu başkaldırı hare-ketlerine XIV Louisrsquonin kuzeni olan Prens Condeacute de destek vermiştir

XIV Louis işi bilen ve umut vadeden bir kadro-ya sahiptir Savaş ve ekonomi alanlarında kazandığı başarıların yanında aşka ve zevke duumlşkuumlnluumlğuumlyle de tanınır Goumlsterişten hoşlanan sanat aşkı taşıyan kral diye bilinir Bu zevk duumlşkuumlnluumlğuumlne doumlneminin aristokrat sınıfını da dacirchil ederek ldquoFronde Hare-ketirdquo tuumlruumlnden kendisine youmlnelebilecek tehlikeleri bertaraf eder Bunun iccedilin uygulamada Fransız de-rebeyi yapısını değiştirmeden ayrıcalıklı sınıfların duumlzeyini duumlşuumlrerek toplum katmanları arasında bir duumlzey ayarlaması yapmaya ccedilalışır Katolik Kilise ve parlamenterler dacirchil herkesi itaat etmeye zorlar boumlylece uumllkede ve sarayda her şeyin bir duumlzen iccedilin-de yuumlruumlmesini sağlamış olur

ldquoBir kral bir kanun ve bir dinrdquo şeklindeki slo-gan ifadenin damga vurduğu lsquoGuumlneş Kralrsquo doumlne-mindeki ekonomik ve askeri gelişmelere paralel olarak bilim ve sanatta da gelişmeler olur Sanat-ccedilıların ortaya ccedilıkardığı ccedilok sayıda heykel ve resim muumlzeleri suumlslemeye başlar Oumlyle ki oumlzellikle 1715 yılında oumllmesinin ardından XIV Louis iccedilin yazılan yergi yazılarında yaşadığı Versailles Sarayı ve av-lusunda Parisrsquote yaşayan halktan daha fazla heykel olduğu ve onun aslında heykelleri youmlneten bir kral olduğu kinayesi yapılır Kral ideolojiye serbestlik

112

Klasisizm

tanımasa da sanatın gelişmesini teşvik eder Onun maliye bakanı Colbert ise edebiyatı rejimin emrinde kullanmaya ccedilalışır

Fransarsquoda klasik edebiyat kuramı barok doumlnem sonrasında Antik Doumlnemden ve İtalyan kuramcılardan esinlenen ve onların eğitim sistemini Fransız zevkine goumlre uyarlayan aydınlar tarafından hazırlanır Şiir alanında tanınan Nicolas Boileau Şiir Sanatı adlı eserinde bu doktrini şekillendiren basitleştiren ve kural-ların belirgin hale gelmesini sağlayan kişi olur

Resim 41 1643 yılında oumllen babası XIII Louisrsquonin yerine geccedilmesi gereken XIV Louisrsquonin 1639rsquoda annesi Anne drsquoAutrichersquole yapılmış bir portresi (Sağdaki resim) XIV Louisrsquonin resmen tahta geccediltiği doumlneme ait bir portresi

Kaynak wikipediaorg

XIV Louis doumlneminde edebiyat ve sanat eserlerinin buumlyuumlkluumlğuumlyle devletin buumlyuumlkluumlğuuml birbirine para-leldir 1660-1685 yılları arasında en guumlccedilluuml ve en duumlzenli doumlnemini oluşturmuş Fransa barışın ve zengin-

liğin yol accediltığı goumlrkemli ve soylu havayla altın ccedilağın yaşar Soylu-lar kaba sabalığa yer vermeyen Versailles ve Paris gibi ortam-larda toplanır Sanat ve guumlzellik adına eserler verilir En guumlccedilluuml klasik yazarlar bu doumlnemde yeti-şir Paris sanat ve edebiyat kenti haline gelir Poussinrsquoin başlattığı ve Le Brunrsquouumln geliştirdiği ldquobuuml-yuumlk uumlsluprdquo denilen XIV Louis doumlnemi resim sanatı oumllccediluumlyuuml duuml-zeni ve ince bir beğeni anlayışını yaygınlaştırır Oumlzellikle resimde beğeni kuralların oumlnuumlne geccediler Klasik eserin yarattığı haz guumlzel-lik arayışının bir biccedilimidir

Saray dışında farklı salon ve kafelerde gelişen sosyete kuumlltuumlruuml

de oumlnemli oumllccediluumlde canlılık kazanır XIV Louis oumlncesinde Parisrsquote en tanınmışları Bayan Rambouilletrsquonin Salonu olan yalnızca aristokrat salonları varken bunlara yenileri ve burjuva salonları eklenir Bilim sanat

Resim 42 XIV Louis ve Sarayda goumlrevlendirdiği aristokratları Aynalı Salonda goumlsteren bir resim 1675

Kaynak classicismepourlesjeunesskyrockcom

113

Batı Edebiyatında Akımlar I

zarafet barınağı olan bu salonlarda her davranış ve her soumlz usul ve kurallara bağlıdır Sosyete toumlresi-ni ve kuralları nı bilmemek yahut onlara uymamak buralarda insanı guumlluumlnccedil duruma duumlşuumlren ve ayıp-lanan davranıştır Bu ccedilağ Fransız aydınlarının hay-ran oldukları ideal varlık ldquoseccedilkin ve onurlu insanrdquo (hocircnnete homme) tipidir ve bu tipin temsilcisi yine Kral XIV Louisrsquodir Bu tip iyi giyimli hareket ve soumlz lerinde oumllccediluumlluuml kibar goumlrguumlluuml ve zariftir Antik Doumlnem kuumlltuumlrlerine hayranlık sağduyu ve mantık onun oumlzelliklerindendir Bu ldquoseccedilkin ve onurlu in-sanrdquo muumlkemmele varan zevki ile klasik akımın sa-nattaki hem kahraman modeli hem de sanat eserini izleyen okuyan ve değerlendiren kişi modelidir

Toplumda egemen iki dinsel oumlğretiden inanccedil oumlzguumlrluumlğuumlne ve insanın yuumlce bir varlık olduğu-na inanan Molinizm ve insanı koumltuuml tutkularının esiri olarak kabul eden Jansenizmrsquoin de klasik de-ğerlere oumlnem vermesi sayesinde Antik Yunan ve Latin doumlnemlerinin etkisi kendini birccedilok alanda goumlsterir

Molinizm (Fr Molinisme) İspanyol bir Cizvit olan Louis de Molinarsquonın insan oumlzguumlrluumlğuuml ile Tanrı luumlt-funu uzlaştırmak iccedilin oluşturduğu oumlğreti

Jansenizm (Fr Janseacutenisme)Başlangıccedilta dinsel koumlkenli olup sonradan siyasi ve felsefi nitelik kazanıp oumlzellikle XVII ve XVIII yuumlzyıl Fransarsquosında geli-şerek Katolik Kilise ve mutlak monarşi-nin kimi uygulamalarına tepki goumlsteren Janseacutenius ve onun oumlğrencilerinin kurduğu oumlğreti

Bu doumlnemde duumlnya goumlruumlşuumlyle ilgili diğer uumlccedil oumlğretiden Materyalizm temeli uumlzerine kurulu ya-şam zevkinin elde edilmesi gerektiğini savunan epikuumlrizm bilginin deneyimden geldiğini savunan ampirizm ve bedenin oumlluumlmuumlyle ruhun da oumllduumlğuuml-nuuml savunan ldquodinsizlikrdquo diye tanımlanan oumlğretilerin tuumlmuuml de insanın mutluluğunun bilgi ve alccedilakgouml-nuumllluumlluumlğe ve aklın tutkulara egemen olmasına bağ-lar Onların bu alccedilakgoumlnuumllluumlluumlk ve akılcılık anlayış-ları da klasisizme temel oluşturur

Dinsizlik Oumlğretisi (Fr irreacuteligionirreacuteligionisme)Daha ccedilok dindar kişi ve kurumların succedil-layıcı nitelikte kullandığı bir kavramdır Felsefe sanat ve edebiyatta dini dışlayan her tuumlrluuml felsefi oumlğretiye verilen addır Ate-izm bilinemezcilik kuşkuculuk oumlzguumlr duumlşuumlnce laiklik ve hatta felsefi anlamda tanrıcılık oumlğretilerini de bu ad kapsamına alınır

Yuumlzyılın en oumlnemli niteliklerinden biri olan duumlzen zevki kimi kuramcıların ve yazın yaşamını kurumsallaştırmaya karar vermiş otoriter devletin isteği genel anlamda doumlnemin anlayışı isteğe goumlre şekillenmeyen yazınsal guumlzellik ccedilalışmadan incele-meden ve youmlntemsiz başyapıt olamayacağı gerccedileği gibi pek ccedilok şey sanatın kurallarına genel anlamda uymayı gerektirir Bunlar da akla uygun davran-mak anlamına gelir Akıl da Yunan ve Latin Antik Doumlnem yazarlarının adlarının hala yaşıyor olması-nı kanıt goumlstererek onların muumlkemmelliğe ulaştık-larına işaret eder Bu nedenle Moliegravere Plautusrsquou Racine Senecarsquoyı ya da Euripidesrsquoi La Fontaine Yunanlı fabl yazarı Ezoprsquou Boileau kendi Şiir Sa-natı adlı eserinde Aristorsquonun Poetikarsquosını taklit eder Aristorsquonun Poetikarsquosı klasisizmin kurallarını besle-yecek ilkeler iccedilerir Tutkulardan arınma anlamın-daki ldquokatarsisrdquo Corneille ve Racine trajedilerinin modeli haline gelir

Akıl sanata doğayı taklidi gerccedilek gibi yaparak hoşlanmayı emreder Aristo sanatı bir ccedileşit ldquomime-sisrdquo (taklit etme yansıtma) edebiyatı ve diğer edebi tuumlrleri de ldquodil duumlzyazı ve şiir aracılığıyla taklit eden sanatrdquo olarak tanımlar XVII yuumlzyıl sanat ve ede-biyat insanları da Aristorsquonun ifade ettiği bu taklidin akılla şekillenmesi gerektiğine inanarak Eskilerin doğayı kopyalamakta onun oumlrneklerini ccedilıkarmak-taki başarılı oumlrneklerinden hareketle ideal gerccedilek-liğin onların bu ldquogerccedileğe benzer kopyalarrdquoında kendini goumlsterdiğine inanırlar Bu nedenle XVII yuumlzyıl genel anlayışının guumlzel bulduğu şeyler taklit edilir modeller arasında Yunanlılardan ccedilok Latin-ler seccedililir Homeros yerine Virgilius Atinalı trajedi yazarları yerine Seneca Plautus yerine Terence ter-cih edilir

114

Klasisizm

KLASİSİZMİN İLKE VE KURALLARIXVII yuumlzyıl edebiyat ve sanat oumlğretisi kabul

edilen klasisizmin oluşum suumlreci ccedilok eskilere uzan-dığı iccedilin onu dar bir doumlnem iccediline kesin hatlarıyla sığdırmak olanaksızdır Birinci doumlnemi ve ikinci doumlnemi arasında benzerlikler ağırlıkta olsa da kimi izleklerin seccediliminin ikinci doumlnemde değiştiği goumlruuml-luumlr Tiyatroyu oumlzellikle de trajediyi uygulama alanı olarak seccedilen klasisizm belli ilke ve kurallara uyul-masını gerekli kılar

Her şeyden oumlnce klasik akımın temel amaccedilla-rının başında ldquohoşa gitmekrdquo ve ldquoeğitmekrdquo vardır Oumllccediluumlluumlluumlk kibarlık ve ılımlılık nitelikleriyle do-nanmış ldquoonurlu insanırdquo model alır La Fontainersquoin Fablrsquolarrsquoında ortaya koyduğu ahlacircki derslerde oldu-ğu gibi iyiliğin her zaman koumltuumlluumlğe uumlstuumln gelme-sini ister Evrensel gerccedilekliklerin arayışı peşindedir

Aristorsquonun Poetika adlı eserinde ciddi bir tuumlr olarak nitelendirilen trajedi iccedilin ortaya koyduğu ilkeler ağırlıklı olarak klasisizmin ilkeleri olarak kabul edilir Bu ilkeler XIV Louisrsquonin korumacılı-ğından ve parasal desteğinden yararlanan Moliegravere Racine Boileau gibi yazarlarca goumlzden geccedilirilerek ve doumlnemin koşullarına uyarlanarak yeniden şekil-lendirilir XVII yuumlzyıl yazarları Antik Doumlnem ya-zarlarını doğayı izlemeyi gerccedileğe benzer olan şey-leri eserlerinin konuları olarak seccedilmeyi kurallara saygı goumlstermeyi oumlğrettikleri iccedilin kendilerine esin ve bilgi kaynağı olarak goumlruumlrler Aristorsquonun bu ilke-leri her bir klasik yazarın yapıtında farklı oranda ve farklı biccedilimde yorumlandığı iccedilin klasisizmin kesin ilkelerini oluşturmazlar Bunun yanında klasik il-keler her edebi tuumlr ya da her sanat dalı iccedilin de ge-ccedilerli olması soumlz konusu değildir Kesin bir tarihsel

ccedilerccedileveye oturtulamayan kesin kurallarla tanımla-namayan ve kendi iccedilerisinde tam bir buumltuumlnluumlğuuml ol-mayan klasisizmin ilke ve kuralları kısmen de olsa yazdığı şiirlerin satır aralarında Boileau tarafından tespit edilmiş olur Bu tespitler ışığında klasik ilke-leri şu şekilde sıralamak muumlmkuumlnduumlr

bull Evrenselvekalıcıinsanıresmetmek İnsana kendini inceleme imkacircnı vermek

amacıyla ortaya konan eserlerde eksiklik ve kusurları konusunda onu şaşkınlığa uğrata-cak bir insanın tanıtılması amaccedillanır Cor-neille ve Racine kahramanları bu bağlamda oluşturulmuş kahramanlardır

Klasik eser ruhsal insan doğasını resmeder Tut-ku ve duyguların resmi sadece evrensel genelleme yapmak iccedilin gerccedilekleştirilir Bunun dışında birey-sel tutku ve duygu ccediloumlzuumlmlemelerine yer verilmez İnsan insanlığın numunesi olarak incelenir Klasik eserde ldquobenrdquo nefret edilen şeydir ccediluumlnkuuml yeterince geniş ve soylu bir inceleme alanı oluşturmaz

Klasikler kendi alanlarına girmeyen dış do-ğayla ilgilenmezler La Fontaine ve Madame de Seacutevigneacutersquonin yaptıkları gibi klasikler iccedilinde yaşa-dıkları dış ccedilerccedileveye hiccedilbir zaman bakmazlar Bunu kuumlccediluumlmsedikleri ya da bu konuda zayıf oldukları iccedilin değil oumlze ulaşmayı oumlncelikli goumlrduumlklerinden yapmazlar Klasisizmin ortaya koymak istediği şey kostuumlmleri yuumlzleri dekorları mobilyaları ile dış gerccedileklik belli bir sokak ya da şehir değildir Onun ilgilendiği şey daha derindeki bilinccediltekinden daha gerccedilek olan ve ldquogerccedilekuumlstuumlcuuml gerccedileklikrdquo niteliğin-deki şeydir Yani kişiliklerin karşılıklı konuşmala-rının iccedil konuşmalarının arkasında saklı olan ger-ccedilekliktir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Klasisizmin XVII yuumlzyılda ortaya ccedilıkma sebepleri neler olabilir

Klasisizm ve Huumlmanizm arasında benzerlikler var mıdır varsa bu benzerlikler nelerdir

Klasik bir esere oumlrnek verin

1 Klasisizmi tanımlayabilmek2 Klasisizmi oluşturan tarihsel toplumsal ve edebi sebepleri belirleyebilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

115

Batı Edebiyatında Akımlar I

İdeal insan tipleri yaratılır Bu nedenle kahra-manlar halk iccedilinden değil soylu sınıftan seccedililir Klasik eser belli bir kimseyi anlatmadığı iccedilin kişi-sizdir Eserin her doumlnemde her yerde kalıcı ve ev-rensel olabilmesi iccedilin yazarı veya sanatccedilısı kendini esere koyamaz Okur veya seyirci dikkatini yazarın kimliğine değil olay ve kişilere youmlneltmek duru-mundadır

bull Gerccedileklikvedoğallıkkaygısı Moliegravere Kadınlar Mektebinin Eleştirisin-

de ldquoİnsan resmedilirken doğaya goumlre res-medilmelirdquo der Racine de Britannicusrsquouumln oumlnsoumlzuumlnde bir yazarın ldquodoğayı dışlamasırdquo ancak ldquosağduyuya ihanetrdquo şeklinde benzer bir ifadeyi kullanır La Fontaine ldquobir adım bile doğadan ayrılmamalırdquo soumlzuumlyle diğerle-rini teyit eder Bu soumlzler XVII yuumlzyıldaki farklı sanat anlayışlarındaki yapmacıklık duygusallık olduğundan farklı goumlsterme biccedilimlerine tepki niteliğinde olup sanatın yaşayan yuumlzyıllardır var olan yalnızca ruh-bilimsel accedilıdan insan modelini inceleyerek gerccedilekliği taklit etmesi gerektiğini anlatır Yazarlar bu modele bazen kendilerini goumlz-lemleyerek bazen de toplumun sunduğu insan tiplerinden hareketle ulaşabilir

Bu bağlamda tuumlm klasiklerin ortak ilkesi Ger-ccedileklikte var olan ya da var olabilecek şeyleri anla-mak ve kavramaktır

bull EskiYunanveLatinyazarvesanatccedilılarıntaklit edilmesi

Eskilerin taklidi ccediloğunlukla mitolojiden ve antik tarihten konularını alan trajedilerde uygulanır Biccedilim ve sahnelemeye varınca-ya kadar Antik Yunan ve Latin yazarların yazdıkları ve sahneledikleri oyunlar taklit edilir Kuşkusuz aynı taklit biccedilimi heykel resim ve mimaride de kendini goumlsterir He-nuumlz ccedilok gelişmeyen ve yeterince ilgi goumlrme-yen duumlzyazı formlarında taklit duumlzeyi diğer alanlara goumlre daha duumlşuumlk duumlzeydedir Fabl tuumlruumlnde La Fontaine iyi bir taklitccedili olurken komedi tuumlruumlnde Moliegravere belli bir oumllccediluumlde Plautusrsquou taklit eder

Klasik yazarları taklit etmek esastır Onların taklidi aynı zamanda doğanın taklidini gerektirir ccediluumlnkuuml Eskiler de saf ve nesnel olduğu iccedilin doğayı taklit etmişlerdir Moliegravere ldquoİnsanları resmettiğiniz-de onları doğaya goumlre resmetmek lazımrdquo der (Ka-

dınlar Mektebi 1663) Ancak onların ele aldıkları izlekler ve başyapıtlarıyla taklit edilmeleri gerekti-ğini de vurgular Bundan dolayıdır ki Racine antik modellerden esinlenip Andromaque (1667) Bri-tannicus (1669) ve daha sonra Phegravedre (1677) adlı trajedilerini kaleme alır

Buumlyuumlk klasik yazar niteliğindeki bu yazarlar sanat derslerinden ccedilok Antik Doumlnemin yaşam il-kelerini ele almayı ve yansıtmayı gerekli goumlruumlrler Bilinccedilsiz bir taklidi akıllarından geccedilirmeden usta-ları tarafından belirlenmiş ccedilerccedileveler iccedilinde kendi orijinalliklerini goumlsterme kaygısı taşırlar Boileau sadece Antik doumlnem yazarları tarafından oluşturul-muş seccedilkin tuumlrlerin varlığını kabul eder ve onların suumlrekli okunması ve değerlendirilmesinin gereklili-ğini dile getirir

Klasik yazarın aradığı orijinallik okur ya da seyircinin iyi tanıdığı modeli ortaya koymaktır Taklit etmek sadece kopyalamak değil kendisiyle yarışmak gerekirse onun duumlzeyini aşmak iccedilin bir yazar ya da sanatccedilıdan esinlenmektir La Fontaine fabllarını yazarken MOuml V yuumlzyılda yaşamış Yu-nanlı yazar Ezop ve MS I yuumlzyılda yaşamış La-tin yazar Phaedrusrsquotan ccedilok sayıda fabl alır ve onları guumlnuumln koşullarına uyarlar Racinersquoin Phegravedre adlı trajedisi daha oumlnce Yunanlı Euripides sonra da Latin Senecarsquonın kullandığı bir mitin uumlccediluumlncuuml suuml-ruumlmuumlduumlr

Klasik yazarların Antik yazarlarla ortak olan yanlarından bir diğeri de yetenek sahibi olmaları-dır Ancak şairin birinci derecede niteliği olan bu yetenek sanatı hakkında kaygı duymadan ve ku-rallara uymadan ccedilaba harcaması durumunda geli-şemez Otoriter bir iktidarın değerlerin sabit hiye-rarşisi uumlzerine kurulmuş bir ahlacirckın gittikccedile daha belirgin hale gelen bir akılcılığın hacirckim olduğu klasik doumlnem iccedilinde yetenek akla uygun olmalı ve uzmanların oluşturduğu kuralları takip etmelidir Son olarak taklit etme başkalarının yaptığı gibi kendini Aristorsquoya sıkı sıkıya bağlı goumlsteren klasik oumlğretinin altın kuralıdır Nesnellik olarak kabul edilen doğayı taklit etmek (soumlz konusu olan kişinin iccedil doğası değildir) Eskileri taklit etmek gerccedilekccedili doğru ve doğal olmanın en iyi yoludur Bu taklit huumlmanizmin gerektirdiği tuumlrden bir taklit değildir ccediluumlnkuuml eleştirel ve akılcı bir taklittir Zamanın ide-alleştirme anlayışı ve yazarların seccedilimiyle uyumlu geleneğe ve şaheserlere duyulan hayranlık uumlzerine kuruludur Racine eserlerinin oumlnsoumlzlerinde kural-lar ve klasik oumlğretinin normlarıyla oluşmuş yaratı

116

Klasisizm

ve yaratıcılığı besleyen Eskiler kuumlltuumlnuumln oumlnsoumlzuumlnuuml yazdığı oyunda nasıl muumlkemmellikte ortaya kon-duğunu anlatır

Klasisizmde esinlenme temel koşullardan biri-dir Oumlyle ki sanatccedilı ya da yazar doğuştan sanatına youmlnelik uumlstuumln bir yeteneğe sahip değilse klasik de-ğerde sanat eserini gerccedilekleştiremez Klasik nitelikli bir eser ortaya koymak isteyen doğuştan yetenekli olmayan sanatccedilı en azından uumlslup konusunda baş-kalarından esinlenmek durumundadır Boileau ldquoEğer yeteneğiniz inşaatccedilı olmak youmlnuumlndeyse in-şaatccedilı olunrdquo (Şiir Sanatı IV Boumlluumlm) derken ya-zarın orijinalliğinin yaratıcılığında değil uumlslubun-da olduğunu vurgulamak ister Uumlslubun da ancak başkalarından esinlenme ya da onları taklit etme yoluyla edinilebileceğini duumlşuumlnuumlr Yaratıcılık ve uumlslupla ortaya ccedilıkan şekilsel muumlkemmellik estetik zevkin oluşmasına yardım eder Bu muumlkemmelliği elde etmek iccedilin yazar veya sanatccedilı titiz bir ccedilalışma yapmak durumundadır Yine Boileaursquonun dediği gibi muumlkemmelliğin yolu suumlrekli ccedilalışmak ve ek-siklikleri gidermekten de geccediler Cesaretinizi kaybet-meden acele edin biraz Yirmi kere de olsa eserinize ortaya ccedilıkarmaktaParlatın sonra yeniden parlatın onuBazen ilaveler yaparak ccediloğunlukla da karalaya-rak (Şiir Sanatı III Boumlluumlm)

Eski yazar ve sanatccedilıların taklit edilmesi youmlnuumln-deki klasisizmin ortaya koyduğu anlayış klasik douml-nemin sonuna doğru patlak veren Eskiler ve Yeniler Kavgasının temel tartışma konularından biri haline gelir ve yaratıcılıkta taklidin yeri uumlzerine hararetli tartışmalar ccedilıkar Bu tartışmalar XIX yuumlzyılda bile romantikler ve klasikler arasında devam ederken tanınmış bir romantik yazar olan Stendhal Fran-sızcayı kullanmayan Sofokles ve Euripidesrsquoi taklit etmenin Fransızcanın XIX yuumlzyıla accedilılamayacağı anlamına geldiğini soumlyler (Stendhal 1970 s 71) ve taklidi geccedilmişin bir uygulaması olarak goumlruumlluumlr

bull Tuumlm edebi tuumlrlerin tanımlarının ve tas-niflerininyapılması

Edebi tuumlrler ilk kez klasik doumlnemde fars komedi dram trajedi hikacircye ve roman olarak tanımlanıp birbirinden farklı tuumlrler olarak belirlenir Klasik oumlğretiye uygun ola-rak Boileau Şiir Sanatı adlı eserinin uumlccediluumlncuuml boumlluumlmuumlnde edebi tuumlrleri belli kurallara goumlre sınıflandırır Buna goumlre destan trajedi ve komedi buumlyuumlk tuumlrler şiirsel metinlerin iccedile-rik ve biccedilimlerine goumlre adlandırıldıkları diğer

tuumlrleri de kuumlccediluumlk tuumlrler olarak adlandırır Tra-jedi ve komedi Aristo ve XVI yuumlzyıl İtalyan kuramcıların etkisiyle zaman eylem ve yer birliği kurallarıyla belirlenir Bu kural klasik doumlneme kadar varlığını suumlrduumlren ldquofarsrdquo ve ldquoşiirsel masalrdquo gibi geleneksel halk komedi tuumlrlerini bağlayan bir kural olmamasına kar-şın Jean Chapelain ve Corneille tarafından Fransız komedisine de uygulanır Kurallar komedi ve trajediyi birbirinden ayırırken yerleşik goumlrguuml kurallarına ve adaba uygun-luğu da gerekli kılarlar Krallar ve kraliccedileleri sahneleyen trajedi soylu ve erdemli olmanın oumlrneklerini goumlsterir Goumlsterilen bu oumlrnekler burjuva sınıfının oumlzendiği aristokrasi ve youml-netici sınıfın simgesidir Bu durumda traje-di ve komedi sokak ağzında kullanılan kaba ifadeler saygısızca davranışlar korku yaratan oumlluumlm ve duumlello sahneleri gibi uumlst duumlzey in-sanların yapmayacakları davranışları ve ba-yağılıkları iccedilermez Eserin hoşa gitmesine etkileyici olmasına oumlnem verilir

bull Kurallarınveguumlccedilluumlklerinbelirlenmesi Yine Boileaursquonun Şiir Sanatı adlı eserinde

belirlemiş olduğu klasik trajedinin uyması gereken uumlccedil birlik kuralı (zaman yer ve ey-lem birliği) şiir yazarken hece oumllccediluumlsuumlnuumln on iki hece olarak kullanılması gibi klasik sanat iccedilin muumlkemmellik oluşturduğuna inanılan kuralların konulması ya da varsa karşılaşılan guumlccedilluumlklerin saptanması ve guumlccedil-luumlklerin uumlstesinden gelinmesi esastır

bull Doğavegerccedilekliğeoumlnemverilmesi Klasik yazarlar her şeyden oumlnce okurla-

rını eğitmek iccedilin Aristorsquonun goumlruumlşlerine uyarlar Aristorsquonun goumlruumlşuumlne goumlre eğitmek iccedilin gerccedileği yazmak gerekir En temel kural eğlendirmek ve etkilemek olduğuna goumlre bu ancak doğal gerccedilekliğe bağlı kalınarak gerccedilekleştirilebilir Moliegraverersquoin ldquoinsanları resmettiğinizde bunu doğaya goumlre yapmak gerekirrdquo (Moliegravere Kadınlar Mektebinin Eleştirisi 1663) soumlzuuml doğrultusunda ldquodoğa-yı izlemekrdquo soumlz konusudur

Bu nedenle klasisizm ruhsal yaşamın karmaşık-lığını ortaya koymak ve istemeyerek de olsa insan davranışlarını ccediloumlzuumlmlemekle ilgilenir Nietzchersquoin deyimiyle insanın ldquoiccedil kaosurdquonu bir şekilde goumlster-mek de oumlnemlidir Ancak aklı yadsıyacak olan tut-

117

Batı Edebiyatında Akımlar I

kuların goumlsterimine yer verilmez Aynı şekilde akla aykırı gelen hayal guumlcuuml uumlruumlnleri klasisizmin dışladı-ğı şeylerdir Buna rağmen gerccedileklik denen şey hoşa giden ve insan duumlşuumlncesini etkileyen şeylerle ideal-leştirilir Fakat klasisizmde gerccedileğe uygunluğun bir amaccedil değil bir araccedil olarak kabul goumlruumlr

Klasik gerccedileklik aslında gerccedilekliğin kendisi de-ğil gerccedileğe benzer olan gerccedilek olması muhtemel olan şeydir Bu nedenle oumlzellikle klasik trajedide gerccedilek hayatta yaşanmış tarihsel ve toplumsal ko-nulara yer verilmez Klasisizmde gerccedileğe benzerli-ğin suumlrekli arayışında sahip olduğu oumlzellikleriyle kalıcı ve evrensel insanı ortaya koyma ccedilabası vardır

Horatiusrsquoın Şiir Sanatı adlı eserinde şiirin doğanın bir yansıması olduğunu soumlylemesi ve Aristorsquonun Poetika adlı eserinde yazınsal tuumlrler iccedilin aynı şeyi dile getirmesinin etkisiyle klasik oumlğreti doğaya uygunluğu bir kural olarak benimser An-cak Klasisizm doğaya uyma konusunda bazı so-ruların sorulmasını gerektirir bu sorulardan biri Sanat eserleri doğanın bir yansıması olacağına goumlre doğada guumlzelle yan yana bulunan ccedilirkinlikler de sa-nat ve edebiyat eserine yansımalı mı sorusudur Bu soruya verilen yanıt ldquoGuumlzellik ve estetik adına ccedilirkinlik ve koumltuumlluumlklere yer verilmezrdquo şeklindedir Klasik anlayışa goumlre ldquodoğardquo ya da ldquodoğal olanrdquo guumlzellikle eşdeğer olan şeydir Sanat bir taklit ol-duğuna goumlre klasik sanat gerccedileği olduğu gibi yan-sıtır (İnal 1981 s 29) ldquoAkıl ve mantığı seviniz eserlerinizin en buumlyuumlk suumlsuuml ve değeri ondan gelsin Doğadan hiccedil ayrılmamalı ccediluumlnkuuml doğa gerccedileklik-tir Gerccedileklikten başka hiccedilbir şey se vimli ve guuml-zel değildir Sahte şeyler can sıkıcı ve yorucudur Aklınızla bir seccedilim yaparak doğayı taklit etmek ve betimlemek isterseniz insan kalbinde değişmeden kalan şeyleri tanıtan ldquoEskilerrdquoi inceleyinizrdquo (Bo-ileau Şiir Sanatı) diyen Boileaursquonun goumlruumlşleri-ni benimseyen klasikler dilde ve zevkte ideal bir noktaya ulaşmak amacı guumlder Sağ duyu ile uumlstuumln zevki ve ldquohoşa gitme sanatırdquo denen şeyi kaynaştıran eserler yazarlar Krallık ve Hıristiyanlık duumlzeni gibi edebiyatın bir parccedilası haline gelmiş katı kuralları da tartışmasız kabul ederler Ccediluumlnkuuml model olarak sundukları ldquoseccedilkin ve onurlu insanrdquo aynı zamanda iyi bir dindardır bu yuumlzden dine ait konuları dışla-ması soumlz konusu olamaz

Doğal olma kaygısı en azından kuramsal olarak doumlnemin edebi anlayışını gerccedilekccedililiğe ve doğacılı-ğa goumltuumlrmez Oumlğreti koumlruuml koumlruumlne bir taklidi değil

daha doğru duumlzguumln ve anlaşılır biccedilime getirilmiş gerccedilekliğin aktarımını orijinalinden daha muumlkem-mel hale getirilmiş gerccedilekccedili bir ideal portre oluştu-rulmasını ister Taklit kuramı bu haliyle bir ideal-leştirmeye doğru youmlnelir

Klasisizmin sunmak isteği şey kostuumlmlerin ya da yuumlzuumln ayrıntıları eşyalar dekorlar bir sokağın ya da şehrin belli bir goumlruumlntuumlsuumlnden oluşan dış gerccedileklik değil bilincin daha iccedillerinde yer alan ve daha gerccedilek olan ldquogerccedilekuumlstuumlcuumlluumlkrdquouuml iccedileren gerccedilekliktir Bu gerccedilekuumlstuuml nitelikteki gerccedileklik Descartesrsquoın Meacuteditations adlı eserinde Pascal ve La Rochefoucauldrsquonun Duumlşuumlnceler ve Oumlzdeyişlerrsquoinde ccediloumlzuumlmledikleri duumlşuumlncenin biccedilimidir Aynı zaman-da bellek kıvrımları arasında iccedil konuşmalarda soumlylenmiş soumlzlerde ve Hermione Athalie ve Phegravedre gibi karakterlerin iccedil duumlnyasında araştırılan kişilerin ruhudur

Oumlzellikle XVIII yuumlzyıl klasisizminde eserlerin gerccedileği yansıtması gereği katı bir kural olarak uy-gulanmaz Bu konu seccedilimi accedilısından ilk doumlnem klasisizminden farklılık goumlsterir Bu doumlnemde ldquodo-ğal olanırdquo konu edinme kuralı ldquoguumlndelik yaşamda goumlruumllenirdquo konu edinme biccediliminde değişerek daha akılcı ve gerccedilekccedili bir nitelik kazanır Donneau de Viseacute 1663 yılında Madeleine de Scudeacuteryrsquonin Cleacutelie adlı romanına ilişkin yazdığı bir yazıda ldquoGuumlndelik olanı klasik dilin aydın ve yalın anlatımıyla anlat-mak aynı zamanda klasisizmin lsquohoşa gitmek etki-lemekrsquo kuralına bir başka biccedilimde bağlılıktırrdquo der Furetiegravere Burjuva Romanı (1665) adlı eserinde tiplerin guumlndelik yaşamdan seccedililmesi gerektiğini bunun ldquodoğal olanınrdquo ldquogerccedileğe uygun olanlardquo den-geli bir karışım olduğunu savunur

Coşkunluğa lirizme esinlenmelere aşırı doğa hayranlığına ve ya zarların kişisel eğilimlerine sa-natta yer vermezler Aynı zamanda tuhaf guuml luumlnccedil ve kaba sayılan olayları konu olarak ele almazlar ldquoPascalrsquoa goumlre ldquolsquobenrsquo nefret edilen şeydirrdquo lsquoBenrsquo yeterince geniş ve soylu bir inceleme konusu ola-maz Kişisel lirizm oluşturabileceği iccedilin istenmeyen şeydir Benzer biccedilimde yabancı sakat dağ lı koumly-luuml ccedilocuk tiplerini hem seccedilkin insan idealine hem de doğanın genel tiplerine aykırı buldukları iccedilin eserlerinde goumlstermezler yalnızca komedi tuumlruumlnde Moliegravere bu tuumlr insanların guumlluumlnccedilluumlklerinden ya-rarlanır

Dış duumlnyanın doğanın betimlenmesinden ka-ccedilınılır Doğa olarak insanın doğası iccedil duumlnyası

118

Klasisizm

değişmeyen yanı ele alınır Doğaya oumlnem vermek ve onu iyi incelemek gereklidir Fakat bu doğa dış duumlnyadaki canlı renkli hareketli doğa değildir İn-san doğası ele alınırken aşağı ve bayağı youmlnlerinin goumlsteriminden kaccedilılır

bull Mutlakguumlzellikveiyiliğinarayışı Klasisizm mutlak guumlzellik kavramından

ayrı tutulamaz Ancak bu guumlzellik aşkı salt bir estetik zevk değildir Daha ccedilok yapılan işi ve sanatı olabildiğince guumlzel ve muumlkem-mel biccedilimde gerccedilekleştirmek arzusudur ya da farklı bir deyimle ldquoinsanı en iyi kılmakrdquo amacıdır Klasik anlayışta guumlzellik iyilikten ayrılmayan bir oumlğedir İyilik barındırmayan guumlzelliğin hiccedilbir değeri yoktur

bull Aklavesağduyuyaoumlnemverilmesi Klasisizmini kurallarından bir diğeri de tut-

kuların akıl ve sağduyu ile anlatılmasıdır Toplumsal ve siyasal duumlzenin artık egemen olduğu XVII yuumlzyıl Fransarsquosında ne sınırsız tutkulara ne de aşırılığa yer vardır

ldquoKlasisizm estetik bir haz uyandıran akla ve sağduyuya dayalı oumlğreten eğiten kişiyi ve devleti yuumlcelten bir sanattırrdquo (İnal 1981 s 25) Soyluluk yuumlcelik ve goumlrkem klasisizmin belirgin oumlzellikle-rindendir ldquoHoşa gitmekrdquo ve ldquoeğitmekrdquo klasisiz-min altın kurallarıdır seyirciyi etkilemek iccedilin tuumlm tutkulardan arınmış olarak hoşa gitmek gerekir Bu amaca ulaşmak iccedilin kuramcıların tanımladığı bazı koşulları yerine getirmek gerekir La Fontaine Psycheacutersquoin oumlnsoumlzuumlnde ldquoBaşlıca amacım her zaman iccedilin hoşa gitmektirrdquo der Bu amaca farklı tuumlrlerin kurallarına uymakla da erişilebileceğini savunur Klasik yazar iccedilin sanat ccedilifte işleve sahiptir ahlacircki anlamda eğitmek ve hoşa gitmek Klasisizm oumlzel-likle insanla bir deyişle daha sonraları psikolo-ji denilen şeyle evrensel insanla ilgilenir İnsanın ruhbilimsel doğasını resmetmek ister Tutku ve duyguların resmedilmesi insana kendini tanıma olanağı verir ancak resmedilen insan genel ve ev-rensel insan olur Bu yuumlzden klasikler XVII yuumlz-yıl insanı olduklarını unuturlar Oumlnem verdikleri nitelikleri evrensel zaman uumlstuuml nitelikler olarak kabul ederler Sanattaki gerccedileklik ve doğa anlayış-larına doumlnemin sosyete toplumunun aristokrat ve burjuva sınıfının zevki damga vurur Jean Racinersquoin oyunlarındaki Yunanlılar Persler Tuumlrkler vb XIV Louisrsquonin sarayında yaşayan insanlar nasıl hareket ediyorsa onlar da o şekilde hareket eder hisseder

ve duumlşuumlnuumlrler Klasiklerin gerccedilekliği seccedililmiş ideal hale getirilmiş bir gerccedilekliktir Antik kahramanlar-dan hareketle klasisizm sonsuz ve evrensel insanı tasarlamayı amaccedil edinir

Klasik yazar sağduyuyla hareket etmesi gerek-tiğinin bilincindedir Eserlerine konu olarak aklın normal koşullarda kabul edebileceği şeyleri yani gerccedileğe benzer durumları alır Somut ve soyut şey-leri kişileri ve durumları oldukları biccedilimde değil duumlşuumlncede olması gereken biccedilimleriyle yansıtmaya ccedilalışırlar Trajedide akılcı gerekccedilelerle uumlccedil birlik ku-ralını uygularlar Buna goumlre eylem birliği sadelik kaygısıyla tek bir entrikanın goumlsterimini zaman birliği doğallık kaygısıyla 24 saatlik zaman dilimin-de gerccedilekleşebilecek eylemin sahnelenmesini yer birliği gerccedileğe benzerlik kaygısıyla trajedinin sah-nelenmesinde eylem yerinin değişmemesini tek bir mekacircnda eylemin tamamlanmasını gerekli kılar

Aklın hacirckimiyeti aynı zamanda goumlrguuml kuralları-na uygun davranmayı da gerektirir Piyes boyunca kişinin davranış biccedilimiyle karakteri arasındaki uy-gunluk olmak durumundadır Kişilerin soumlylemle-rinde oumlrf ve adetlerinde ve duygularında seyircinin guumlndelik hayatında gerccedilekleştirdiği şeylere uygun hareket etmesi gerekir Goumlrguuml kuralları sınırları iccedilindeki eylemlerin sahnede sergilenmesi kişilerin oumlluumlmuumlne sahnede kan gibi hoş olmayan sahnelere yer verilmemesi şarttır

Akıl ve sağduyu oumlnemlidir duygu ve hayal dış-lanmıştır Sanatccedilının anlattığı konu ne olursa ol-sun eserine akıl ve sağduyu hacirckim olur hayaller tutkular ve heyecanları aklın kontroluuml altında bu-lunur Akıl doğruyu goumlsterir ve doğru olan her şey guumlzeldir

bull Klasikideal Klasik yazarlar doumlnemlerinde yaşayan ger-

ccedilek insandan ccedilok her ccedilağda ve her yerde yaşaması gerektiğine inandıkları ideal insa-nı okur ve seyircinin oumlnuumlne getirirler Kı-yafet ccedilevre yerli hayat tarih toumlre ve acircdet gibi kavramları oumlnemsemedikleri iccedilin sahip oldukları ilkelerin belli bir ulusa ait olduğu soumlylenemez zaten Antik Doumlnem yazarları gibi kalıcı olmak kaygısıyla belli yer ve douml-neme bağlanmayı istemezler Bir anlamda tuumlm insanlığı kapsayacak oumllccediluumltler oluştur-maya ccedilalıştıkları iccedilin huumlmanist anlayışın suumlrduumlruumllmesini sağlayan kişiler olarak goumlruuml-lebilirler

119

Batı Edebiyatında Akımlar I

Klasisizm gelenek ve goumlreneklerdeki kusur ve eksiklikleri guumllduumlrerek duumlzeltmek ister Sanatccedilı gerekiyorsa insan doğasını da duumlzeltmeyi hedefler Seccedilkin insanların oumllccediluumltlerindeki oumlrf acircdet ve goumlrguuml kurallarına uygunluk konusunda katıdır Saygın bir kitlenin goumlzleri oumlnuumlnde goumlrmekten hoşlanma-yacağı sahneler canlandırılmaz Sahnede oumlluumlme intihara kılıccedilla oumlluumlm veya yaralama sonucunda akacak kana yer verilmez Buumltuumln bunlar olması ge-rekiyorsa sahne arkasında gerccedilekleşir ses ve efekt-lerle ya da oyun kişilerinin konuşmaları aracılığıyla seyirciye aktarılır

La Fontaine Fabllar (1668) adlı eserinin ldquoKra-la İthafrdquo boumlluumlmuumlnde ldquoİnsanları eğitmek iccedilin hay-vanlardan yararlanıyorumrdquo der Moliegraverersquoe goumlre ise ldquokomedinin kullanımı insanların kusurlarını duuml-zeltmek iccedilindirrdquo (Tartuffe 1669) Komediyi insan-ların doumlneminin toplumunun kusurlarını goumlster-me aracı olarak kullanır Kadınlar Mektebi (1662) Dom Juan (1665) veya İnsandan Kaccedilan (1666) adlı piyeslerinde yaptığı gibi

Seyircinin gerccedileklik anlayışı ldquoonurlu insanrdquo ide-alinin ahlacircki ve toplumsal idealinden kaynaklanır Seyircideki ldquomuumlkemmel akıl her tuumlrluuml aşırılıktan uzak dururrdquo buna oumllccediluumlluuml olma denir Hoşgoumlruumlluuml ve kendini yetiştirmiş olan bu insan ldquohiccedilbir şeyle oumlvuumlnmezrdquo bilmişlik taslayan insanın tersidir hoşa gitme sanatını bilir ve duumlnya zevklerini tanır

İdeal estetiği oluşturmak iccedilin klasikler denge anlaşılırlık doğallık kişi ahlacirckı ve ruh ccediloumlzuumlmle-mesinde belli bir incelik arayışı iccedilinde bulunur Eskilerin taklit edilmesini estetik iccedilin oumlnemserler Kendilerinde Yunan ve Latin mitolojisi ve edebi-yatlarının etkisi vardır Seneca Sofokles Horace Plautus ve Aristofanes gibi yazarları kendilerine klasik modeller olarak alırlar Asıl gayeleri kalıcı şa-heserler yaratmaktır

İdeal insan modeli olarak ldquoonurlu insanrdquo (hocircnnete homme) modelini sunarlar Onurlu in-san oumllccediluumlluumlluumlğuumln ağırbaşlılığın ve doğru ortamın insanıdır Entelektuumlel planda accedilık ve oumlğrenmeye meraklıdır Toplumsal planda hoş ve naziktir İnsa-nın hoşuna gidecek yetenekleri vardır derin kişilik-li ve eğlendiricidir Sıkıcı olmaktan kaccedilınır

bull Muumlkemmellikveduumlzen Klasik eserde her bir oumlzellik diğerleriyle

uyum iccedilinde olur Hayal guumlcuuml zekacircnın oumlnuuml-ne geccedilmez akıl nesneleri gereğinden ccedilok kuru ve soyut olarak ele almaz Biccedilimin buuml-

yuumlleyiciliği oumlzuumln iccedileriğini guumlccedillendirir Klasi-sizm aklın hacirckim olduğu bir anlayış olarak bilinir Aklın ortaya koyacağı muumlkemmellik iyi konuşma ve iyi yazmadan geccediler Hangi doumlnemde olursa olsun dilini muumlkemmel-leştiren klasik yazar hiccedilbir duumlzensizliğe yer vermez Muumlkemmelliği oluşturmak iccedilin kurulan Fransız Akademisi ve Vaugelasrsquonın Fransız Dili Hakkında Hatırlatmalar adlı eseri klasisizmin ve Fransızcanın zaferinin simgeleri olur

Edebi tuumlrlerden trajedide yakalanan muumlkem-mellik trajedinin ccediloumlkuumlş doumlnemine girmesiyle Racinersquoden sonra kaybolur

Klasisizmin en verimli olduğu doumlnemde ya-zarların ortaya koydukları eserleri tuumlmuumlyle klasik kurallara uygun olmadığı gibi kimi yazarların bazı eserleriyle klasik ilkelere bağlı kaldığı bazı eserle-riyle klasisizmden uzak kaldıkları goumlruumlluumlr Aynı tuumlr eser ortaya koyan farklı yazarlardan birinin eseri klasik kabul edilebilirken diğerininki klasisizmin dışında bırakılabilmektedir Bu bağlamda kimin ve hangi eserlerin klasik nitelikli olduklarını saptamak ccedilok da kolay değil Ortaya ccedilıkan bu duumlzensizliğin nedeni oumlzellikle Boileau tarafından klasik ilkeler bir buumltuumln olarak ortaya konuluncaya kadar yazar-ların takip edecekleri bir rehberleri ve belli kuralla-rının olmayışı sonucu herkesin kendi anlayışı ccediler-ccedilevesinde sanatını gerccedilekleştirmiş olmasıdır

Duumlzen konusunda klasisizm oumlzellikle mimari ve peyzaj duumlzenlemelerinde başarılı olur İnşa edilen yapılar yalın biccedilimleri belirgin ve duumlz ccedilizgileriyle duumlzenliliğin goumlstergesi olurlarken peyzaj alanında Le Nocirctrersquoun Versailles Sarayı bahccedile duumlzenlemesi gibi diğer duumlzenlemeleri klasisizmin duumlzene verdiği oumlnemi goumlstermek accedilısından oumlnemlidir

Resim ve heykelde de karmaşadan uzak duru-larak belli bir duumlzen iccedilinde eserlerin verilmesi aynı anlayışı yansıtan oumlğelerdir

bull Dengevekalıcılık Klasisizm ideal ile gerccedilek arasında bir den-

ge yaratır İdealle gerccedileğin karışımı dengeli bir biccedilimde guumllduumlruumlrken duumlşuumlnduumlruumlr duuml-şuumlnduumlruumlrken de guumllduumlruumlr Moliegravere Raci-ne Mme de La Fayettersquoin aşık tipleri XIV Louis doumlneminin aristokrat ve burjuva tiplerinin yaşadıkları kimi sorunları ortaya sererken ruhbilimsel gerccedilekleri akıl-duygu ccedilizgisinde duumlşuumlnduumlruumlrler Bilinenin aksine

120

Klasisizm

duyguya ve aşka yer veren klasisizm bun-ları ancak akıl suumlzgecinden geccedilirerek ele alır Klasisizm aynı zamanda akıl ile akıl dışı olan arasında bir dengedir Cimrilik evlilik dışı birliktelik cinsellik iccedileren tutku-lar ruhsal sorunlar gibi yaşamın ccedilok guumlccedilluuml akıl dışı gerccedilekleri akıl yoluyla dengelenir Benzer şekilde La Fontainersquoin fabllarındaki iyiliği ve koumltuumlluumlğuuml simgeleyen hayvanlar sağduyu ve koumltuumlluumlk sorununu dengeler Bu durumda klasisizm kendi iccedilinde hatta aynı yazarın farklı eserlerinde bile durağan bir yapıya sahip olmayan bir denge arayışıdır

MmeFransızca Madame soumlzcuumlğuumlnuumln kısaltılmış biccedilimidir Benzer şekilde elinizdeki me-tinde Mademoiselle soumlzcuumlğuuml kısaltılmış biccedilimde Mlle olarak karşınıza ccedilıkacaktır

Klasik yazarlar barok yazarların aksine dengeli ve oumllccediluumlluuml olma kaygısı taşırlar Seyircinin olumsuz etkileneceği her tuumlrluuml etkilemeden kaccedilınmak ve kurbanlarla empati kurmak soumlz konusudur İnsan-lığın soylu oumlğelerine vurgu yapılır ccediluumlnkuuml nezaket ve saygı bazı aşağılıkları ve eksiklikleri goumlstermeme-yi gerektirir Bireysel istisnai duumlşuumlk karakterli ve hastalıklı bireyin doğasında var olan şeyler sanattan dışlanır Duumlzenleyici ve uzlaştırıcı akla ve zekacircya oumlncelik verilir Oumlyle ki Boileau ldquoOumlyleyse aklı sevin ki her zaman yazılarınızYalnız ondan alsın ışıltı ve değerlerinirdquo der Klasik yazar XVII yuumlzyıl Fransız duumlşuumlncesinin eğilimlerine uygun olan accedilıklıkanla-şılırlık peşindedir Dağınıklık dengesizlikten kaccedilı-nır ve 1660 yılı oumlncesi kuşağın hoşlandığı barok ve suumlsluuml sanat anlayışından uzak durur

Klasisizm duumlzen basitlik denge alccedilakgoumlnuumll-luumlluumlk uyum ve oumllccediluumlluuml olma oumlzelliklerine sahiptir Basitlik aynı zamanda Madame de La Fayettersquoin romanı Clegraveves Prensesirsquonde olduğu gibi entrika ve kompozisyonun basitlik iccedilermesini ifade eder Kla-sisizm alccedilakgoumlnuumllluuml dengeli ve duumlşuumlnceli olduğu iccedilin hiccedilbir tutkuya sahip olmayan toplumla son derece uyumlu ldquoonurlu insanrdquo mitini yaratır

Klasik estetik mimaride duumlzen oran ve simet-ri kaygısı taşıyan oumlğretidir ve klasik mimarinin en guumlzel oumlrneklerinden birini Versailles Sarayı oluştu-

rur Edebiyat alanında ise Boileaursquonun dediği gibi ldquoKlasik estetik guumlzel tasarlanmış olan şeyin accedilık ve anlaşılır ifade edilmesidirrdquo (Şiir Sanatı) şeklin-deki accedilıklık ve anlaşılırlık kaygısıdır Klasik yazar uumlslubun ve oumlz olarak ifade etmenin muumlkemmelli-ğini ister La Rochefoucauldrsquonun oumlzdeyişleri ve La Fontainersquoin fablları bu anlayıştan dolayı uzun de-ğildir

Klasik yazarlar kalıcı değerlerin varlığına ina-nırlar Evrensel insanı ortaya koyma istekleri vardır Bireyin kişisel oumlzelliklerine değil genel anlamda insan doğasına ilgi duyarlar Oumlzel olanı somut oumlğeleri ve salt gerccedileği reddederler Bu yuumlzden or-taya ccedilıkardıkları eserler kalıcı ve evrensel eser olma niteliğine kavuşurlar

bull Sadelikveanlaşılırlıkaccedilıklık Klasisizmin temel oumllccediluumltlerinden biri de ldquoan-

laşılırlıkaccedilıklıkrdquotır Yazılmış eserlerde oldu-ğu kadar kullanılan dilde de kendini goumlste-ren bu oumllccediluumlt ilk oumllccediluumlt değildir Malherbersquoe goumlre klasik dil yalınlaşmalı Pleacuteiade tarafın-dan dile sokulan ccedilok sayıdaki bezekten ldquoki-barlık akımırdquonın etkilerinden kurtulmalı şiirsel laubalilikleri kovmalı ccedilağdışılıklar taşralılıklar bir kenara bırakmalı ve Fransız dili kendini Gascon lehccedilesinin etkisinden kurtarmalıdır Sadelik klasisizmin yuumlceli-ğe ulaştığı temel niteliğidir Yalınlık gibi sadelik de eserin kompozisyonunu niteler Sadeliği sayesinde Madame de la Fayattersquoin Cleves Prensesi barok romandan ayrılır

Yalınlık ve sadelik yalnızca dilde değil aynı za-manda eserlerin kompozisyonları iccedilin de geccedilerlidir Malherbersquoe goumlre klasik dil arınmalı Pleacuteiadersquoın et-kisiyle dile giren aşırı zenginlikleri kibarlık etkile-ri bertaraf edilmeli ve youmlresel ağızların etkisinden kurtulmalıdır

bull Oumlrfveacircdeteuygunluk Goumlrguuml kurallarına uygun davranmak klasik

zorunluluklardan bir diğeridir Klasik oumlğ-retide XIV Louis doumlneminin kuralları ege-mendir Devlete ve duumlzene ters duumlşen konu-lar klasik yapıta giremez Oumlrneğin Lrsquoabbeacute drsquoAubignacrsquoın Tiyatronun Uygulaması adlı eserinde yazdığı gibi Tanrının temsilcisi olarak kabul edilen kralın koumltuuml bir karakter olarak canlandırılması olanaksızdır

121

Batı Edebiyatında Akımlar I

Gerccedileğe benzerlik ilkesinin bir devamı olarak toplumda geccedilerli geleneklere toumlrelere ve ahlacirck an-layışına uyum iccedilin gereken oumlzen goumlsterilir Eserler ahlacircka uygundur aşırı tutkular akılla denetim al-tına alınır ve erdem oumln plana ccedilıkarılır Kaba halk konuşmalarına yer verilmez seccedilkin kişilerin dili kullanılır

bull Kralınoumlvuumllmesi Mutlak monarşi youmlnetiminin sansuumlruumln

huumlkuumlm suumlrduumlğuuml klasik doumlnemde krala ve onun youmlnetimine muhalif olmak bir ldquodamgalı fermanrdquo aracılığıyla hapsedilmeyi gerektirebileceği ve neredeyse Fransa oumllccedile-ğinde tuumlm sanatccedilıları himayesine alan krala karşı en kuumlccediluumlk bir saygısızlığın ihanet sayı-labileceği klasik doumlnem eserlerinde ve anla-yışında kralın oumlvuumllmesi ve ona karşı muumlte-şekkir olunması soumlz konusudur Bu oumlvguuml klasik yazar ya da sanatccedilı iccedilin aylık maaş ve gerektiğinde kullanacağı salonların kendisi-ne tahsisi anlamında da gelir Bir yazar iccedilin kralın himayesinde ve kalemiyle yaşamı ka-zanması guumlccediltuumlr Uumlstelik okur-yazarlığın ccedilok duumlşuumlk olduğu bir doumlnemde okur kitlesine ulaşıp ccedilok satış yaparak para kazanmak da muumlmkuumln değildir Bu gerekccedilelerle klasikle-rin ccediloğu krala ve onun youmlnetimine oumlvguumller yağdırırken La Fontaine gibi az sayıda kişi uumlstuuml kapalı hicivler yoluyla bile olsa onun tutum ve youmlnetim biccedilimini eleştirir

Boileau ve Klasisizme KatkısıBoileaursquodan oumlnce klasisizmin en oumlnemli kuram-

cısı eleştirmen Jean Chapelainrsquodir (1595 mdash 1674) Chapelain edebi kariyerine XIII Louis ve Richeli-eu doumlneminde başlar XIV Louis doumlneminde klasi-sizmin kural koyucu oumlnemli karakteri haline gelir ancak oluşturduğu kuralları Boileau gibi sistematik hale getiremediği iccedilin onun kuralları ccedilok bilinmez

Boileaursquoya hak ettiği değeri kazandıran onun 1674 yılında yayınlattığı doumlrt boumlluumlmluumlk toplam-da bin yuumlz kadar dizeden oluşan Şiir Sanatı adlı eseridir Eserin birinci boumlluumlmuumlndeki şiirlerde şiir tuumlruuml iccedilin gerekli kurallara ve doumlnemin modası olan şiirsel tuumlrlere yer verir İkici boumlluumlm şiirdeki kuumlccediluumlk tuumlrleri ele alır La Fontainersquole dostluk kurmasına karşın bir şiir tuumlruuml olan fabla değinmez Uumlccediluumlncuuml boumlluumlm trajedi destan ve komedi gibi doumlnemin buuml-yuumlk edebi tuumlrlerine ayrılmıştır Bu boumlluumlmde kısaca

tiyatro tarihine destan tuumlrlerine youmlnelik tartışma-lara komik trajik ve fars tuumlrleri arasındaki ayrıma yer verir Doumlrduumlncuuml boumlluumlmde sanat ve edebiyatla ilgili teknik ayrıntıyı bir kenara bırakarak klasik sa-nat adamı modelinin nasıl olması gerektiğini vur-gular

Nicolas Boileau klasik şiir tuumlruumlnuumln bir yaza-rı olarak yazdığı şiirlerinin niteliklerinden ccedilok klasik eserlerin uyması gereken ilkeleri derli top-lu biccedilimde ilk kez ortaya koyması ve klasisizmin ilk doumlneminin sona ermesine neden olan ldquoEskiler ve Yeniler Kavgasırdquonda etkin rol almasıyla tanınır Hicivler ve Lutrin adlı eserlerinin yanında klasik edebiyatccedilı ve sanatccedilının uyması gereken ilke ve ku-ralları şiirsel ifadelerle anlattığı Şiir Sanatı adlı eseri vardır Boileau bu eserinde

bull Şair olmak iccedilin doğal yeteneklere sahipolunması gerektiğini tek başına esinlenme-nin şair olmaya yetmeyeceğini ve onlarca kere bile olsa oluşturulan eserin muumlkem-melleştirilmesi iccedilin ccedilalışılması gerektiğini

bull Esinlenmevehayalguumlcuumlndenyararlanma-nın aklın kontroluumlnde olması gerektiğini

bull Uumlslup uumlzerinde ccedilalışmanın yararlı olacağı-nı ancak bunun iccedilin şairin Antik Yunan ve Latin şairleri oumlrnek alması gerektiğini Es-kilerin insan doğası hakkında yaptıkları ccedila-lışmaların derinlikli olduğunu bu yuumlzden taklit edilmelerinin uygun olacağını

bull YazarınAristorsquonunortayakoyduğukural-lara uyması ve oumlzellikle eylem (tek bir ent-rika olmalı) yer (oyun kişileri diyar diyar dolaşmamalı) ve zaman (entrika bir guumlnluumlk suumlreyi aşacak oumllccediluumlde olmamalı) birliğinden oluşan uumlccedil birlik kuralını goumlz oumlnuumlnde bulun-durması gerektiğini

bull Fantezi durumların eserde kullanılmasın-dan kaccedilınılmasını ve ortaya konacak eyle-min gerccedileğe benzer olması gerektiğini ifade eder

Boileaursquoda aklın gerccedileğin doğanın ve guumlzelli-ğin oumlzdeşleşmesi vardır Yetenekli olmak ve kuralla-rı goumlzlemlemekte amaccedil toplumun hoşuna gitmek ve eğitmektir Eğitmekten kastettiği şey genel an-lamda ahlacircki değerleri kazandırmaktır Ona goumlre akıl kaccedilınılmaz olarak insanı gerccedileğe yani doğayla uyuma goumltuumlruumlr Doğal olan şey guumlluumlnccedilluumlk ldquoyapay kibarlıkrdquo ve belagatle ccedilelişir Doğayla uyum insan doğası iccedil duumlnyası psikolojisi insanda suumlrekli olan

122

Klasisizm

ve evrensel olan şeylerle uyumdur Buumltuumln bunlar da gerccedileğe benzerliğe goumlrguuml ve toplum kurallarına saygılı olmayı gerektirir ldquoKlasik gerccedilekccedililikrdquo doumlnemin toplum zevkine goumlre seccedililmiş idealleştirilmiş gerccedilekccedililik-tir Antik Doumlnem doğanın dışında taklit edilecek modeller accedilısından oldukccedila zengin bir hazinedir Lon-gin Hakkındaki Duumlşuumlnceler (1694) adlı eserinde ldquoevrensel uyumrdquoa vurgu yapar Eskilerin bunca zamandır varlıklarını suumlrduumlrmelerinin sebebini insanı her zaman sahip olduğu konumda ele almalarına bağlar Bu goumlruumlşuumlyle Eskilerin taklit edilmesi ile doğanın taklit edilmesi duumlşuumlncesini bağdaştırmak ister

Sonuccedil olarak Boileaursquodan oumlnceki kuramcılar tarafından hazırlanmış ve Boileau tarafından az da olsa tutarlı biccedilimde şekillendirilmiş olan klasik edebiyat oumlğretisi temelde hiccedilbir felsefi ya da estetik temele otur-maz Buna karşın klasisizm XVIII yuumlzyılda bile Avruparsquoda var olmaya ve buumlyuumlmeye devam eder

Oumlğrenme Ccedilıktısı

ldquoKlasisizmrdquo ve ldquoklasikrdquo kav-ramlarının tanımından hare-ketle ldquoKlasik edebiyatrdquo sizce ne anlama gelmektedir

Aristoteles ve Boileaursquonun Poetika (Şiir Sanatı) eserle-rini karşılaştırın

ldquoBir kral bir kanun ve bir dinrdquo sloganı size neyi anlatır

3 Klasisizmin kurallarını tanıyabilmek 4 Klasik yazar ve sanatccedilıların anlayışları konusunda yorumlar yapabilmek

5 Klasik eser ile klasik olmayan eser arasındaki farkları saptayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

KLASİK TUumlRLERKlasisizmin ilke ve kurallarıyla kendini en iyi

goumlsterdiği temel alan tiyatrodur Bunda o guumlne ka-dar şiir tuumlruuml dışında diğer edebi tuumlrlerin yeterince gelişememiş olmasının ve tiyatronun halk ve saray ccedilevresiyle doğrudan iletişim kurmasının roluuml buuml-yuumlktuumlr Antik Yunan ve Latin doumlnemlerinden beri farklı biccedilim ve uygulamalarla gelişen tiyatro soylu ve ciddi tuumlr olarak trajediyi halka youmlnelik eğlendi-rici tuumlr olarak komedi tuumlruumlnuuml ortaya ccedilıkartır Klasik doumlneme gelinceye kadar ldquofarsrdquo veya ldquokaba guumllduuml-ruumlrdquo diye adlandırılabilen oyunlar dışında klasik an-lamda komedi oyunlarına rastlanmaz Buna karşın Orta Ccedilağrsquoın dinsel tiyatrosu ve din dışı izlekleri ele alan ldquoprofanrdquo tiyatrosundan beri gelişen trajedi tuuml-ruumlnde kurallar bir oyundan diğerine değişiklik goumls-terse de belli nitelikteki oyunlar sahnelenir Klasisiz-min oluşmasına oumlncuumlluumlk eden kimi yazarlar tuumlruumln kuramsal alt yapısını oluşturmaya ccedilalışır Oumlzellikle trajedi Aristo ve onun İtalyan yorumcularından sonra bu tuumlrde ccedilok sayıda yapıta yer veren kuram-cıların tuumlm dikkatini ccedileker Bu tuumlrde verilen oumlnemli

yapıtlar olarak Sarasinrsquoin Trajedi Hakkında Soumlylemrsquoi (1639) La Meacutenardierersquoin Poetikarsquosı (1640) Lrsquoabbeacute drsquoAubignacrsquoın Tiyatronun Uygulaması (1657) sayı-labilir

Bu biccedilimde değer verilmiş ve kodlanmış olarak trajedi duumlzenli tiyatronun en goumlzde biccedilimi hali-ne gelir Başlangıccedilta oumlzguumlr kurallar iccedilinde yazılan oyunlar zamanla klasik ilkelerin oluşmasıyla yalnız-ca trajedi değil traji-komedi ve hatta komedi tuumlruuml bile klasik tiyatro kuralları olan uumlccedil birlik kuralına gerccedileğe benzerlik kuralına goumlrguuml kurallarına uy-mak durumunda kalır

Moliegravere komediyi toplumu ve insanın ku-surlarını ccediloumlzuumlmlemenin bir aracı olarak kullanır Corneillersquoin Le Cid (1636) adlı trajikomedisi tuumlruuml muumlkemmelliğine goumltuumlren kuralların uygulanmaya başladığı ilk oyun olur Kurallarla ccedilerccedilevesi belirlen-miş klasik trajedinin esas esin kaynağı Antik Yunan ve Latin doumlnemidir Bu doumlnemlerdeki tarihsel mi-tolojik ve dinsel izleklerden yararlanır Yer birliği zaman birliği ve eylem birliği denilen uumlccedil birlik ku-ralının uygulanmasını iccedilerir Biccedilimsel olarak klasik

123

Batı Edebiyatında Akımlar I

trajedi beş perdeden oluşur ve sabit formlu on ikili hece oumllccediluumlsuumlndeki dizelerle yazılır Goumlrguuml kurallarına uygunluk ve gerccedileğe benzerlik kaygısı tiyatro metninin duumlzenlemesinde olduğu gibi oyunun sergilenme-sinde de geccedilerlidir

XVII yuumlzyılda en tanınmış Fransız trajedi yazarlarından olan Pierre Corneille (1606-1684) kendini trajediye vermeden oumlnce komediler kaleme alır Yazmış olduğu Le Cid adlı trajikomedi tutku ve goumlrev arasındaki bir ahlacircki ccedilatışmayı ortaya koyar Sahnelenen oyun buumlyuumlk bir ilgi goumlruumlr ancak oyunda kurallara uymadığı gerekccedilesiyle yeni kurulan Fransız Akademisinin eleştirilerine maruz kalır Fransız Akademisiyle yaşanan bu tartışma uumlccedil birlik kuralının kabul edilmesiyle ve bu tartışmalar sonrasında uumlretilecek Fransız klasik tiyatrosunda ikincil entrikaların oyundan dışlanmasıyla son bulur Başlangıccedilta bu kurallardan olum-suz etkilenen Corneille ccedilok geccedilmeden Roma tarihinden konularını aldığı uumlccedil guumlccedilluuml trajediyle yeniden sahnelerde kendini goumlsterir Horatius (1640) Cinna (1640) ve Polyeucte (1642) Bu oyunlarında uumlccedil birlik gerccedileğe benzerlik ve goumlrguuml kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalır Rodogune (16441645) ve Nicomegravede (1651) gibi diğer oyunlarında kariyeri Racinersquoin kariyerinin goumllgesinde kalır

Corneille ile suumlrekli rekabet iccedilinde olan Jean Racine (1639-1699) trajedilerinin konusunu tarihten Roma ve Yunan mitolojisinden ve İncilrsquoden alır Trajedileri kesintisiz bir dizi başyapıt niteliğindedir Andro-maque (1667) Britannicus (1669) Beacutereacutenice (1670) ve Bajazet (1672) iccedil ccedilatışmalarını insanlık durumunun belirsizliklerini accedilığa vurur ve Yunanlıların duumlşlediği tuumlrden trajik toumlrene yazgı boyutu kazandırır Ancak Phegravedre adlı oyununda tutkuların yıkıcı guumlcuuml izleği ve iccedil yazgı son derece net bir trajik unsurun zirvesine ccedilıkar Bir kriz patlak verir geccedilici bir muumlcadeleye girişen kişiler kapalı uzamda acı ccedilekerler ve olayların gidi-şatı kaccedilınılmaz olarak son yıkıma doğru gider Racinersquoin trajedileri biccedilimsel form kurallarına ve psikolojik bir derinlik arayışındaki klasik uumlsluba uyarlar

KomediMoliegraverersquoin hacirckim olduğu komedi insanları eğitirken onların kusur ve aksayan youmlnlerini duumlzeltme ama-

cını guumlder Komedide oumlzellikle doumlnemin burjuva toplumunda ya da kişilerinde karşılaşılan kusurlar tiyat-roya taşınarak guumlluumlnccedil hale getirilir ve bu sayede Moliegravere duumlzeltilmesi gereken insan ve toplum kusurlarına dikkat ccedilekerken bir yandan da bu abartılmış kusurları kendine duumlşman olanlara karşı bir saldırı aracı olarak kullanır Yobazları sahte dindarları ve ikiyuumlzluumlluumlğuuml Tartuffe cimriliği Cimri adlı oyunlarında goumlzler oumlnuumlne serer

Klasik komedinin tek temsilcisi konumundaki Moliegravere (asıl adı Jean-Baptiste Poquelinrsquodir) (1622-1673) Fransız komedisini soylu bir tuumlr olarak goumlstermek iccedilin Latin yazarlar Plaute ve Teacuterencersquoın kome-dilerinden İtalyan farslarından İspanyol tiyatrosundan Lope de Vega ve Calderonrsquodan esinlenir Kraliyet Sarayının komedyen grubundan yararlandığı iccedilin ccedilok sayıda komedi yazar Yazdığı komedilerin sahnelen-mesinde de goumlrev alan Moliegravere son oyunu Hastalık Hastasını oynarken hastalanır ve sahneye yığılır Rol gereği duumlştuumlğuumlnuuml sanan seyirci oyun bitiminde Moliegraverersquoin oumllduumlğuumlnuuml oumlğrenir

Molierelsquo Corneille Racine Boileau

Resim 43 Klasik Fransız tiyatrocuları ve klasik kuralları sistematize eden Nicolas Boileau

Kaynak wikipediaorg

124

Klasisizm

Moliegravere rolleri temsilcisi oldukları burjuvazi veya kuumlccediluumlk soylu sınıf toplumunun kusurlarını aksaklıklarını ve guumlluumlnccedilluumlklerini ortaya koymak olan evrensel tip haline gelen bir dizi kişilik ya-ratır Moliegraverersquodeki komik unsur piyeslerine inkacircr edilmez toplumsal bir işlev kazandıran eleştiri ve hiciv goumlrevini uumlstlenir Ona goumlre gerccedilekccedili bir eleş-tiri iccedileren komedi gelenekleri duumlzeltme aracıdır Bu gerccedilekccedili eleştiri onun ccedilok sayıda duumlşmanının olmasına neden olur

Komedinin oumlzellikleribull Kuumlccediluumlk bir burjuva ailesinde geccedilen doumlne-

miyle ccedilağdaş bir konuyu işlerbull Piyesin uzunluk ve kısalığına bağlı olarak

uumlccedil ya da beş perdeden oluşurbull Guumllduumlrmeyeyoumlnelikkomikyoumlntemveun-

surlar iccedilerir jestlerin soumlzcuumlklerin durum ya da yanlış anlaşılmaların ve karakterlerin komikliği

bull İccedilerdiğiolayveentrikalarımutlusonlata-mamlayan bir ccediloumlzuumlm boumlluumlmuumlne sahiptir

bull MoliegraverersquoinkomedilerindeParisrsquoteuzundouml-nem goumlsteriler yapan İtalyan komedi grubu Commedia dellrsquoArtersquoden esinlenerek kul-landığı kişi ve boumlluumlmler bulunur

bull Komediuumlccedilbirlikkuralınauymamahakkı-na sahiptir

Dil duumlzeyi guumlndelik dil hatta sokak dilidirMoliegraverersquoin komedileri gerccedilek anlamda XVII

yuumlzyıl Fransız toplumunun gerccedilek bir goumlsterimini yapar Oumlncelikli amacı hoşa gitmektir Oyunlarına konu seccedilerken gerccedilek durumları arar ve insan do-ğasının resmini yaparcasına onları muumlkemmelleş-tirir Konu seccedilimiyle ilgili olarak ldquoBenim iccedilin iyi olan konuyu nerede buluyorsam oradan alıyorumrdquo (Wouters amp Goyet 1990 s 61) der

Doumlnemin kaba guumllduumlruuml niteliğindeki lsquofarsrsquotan uzaklaşıp geccedilmişin oumlrneklerini yeniden canlandır-mayı ve yorumlamayı hedefleyen Moliegravere komedi tuumlruumlnuumln en oumlnde gelen klasik yazarıdır Onun ko-medileri seyirciyi ve okuru duumlşuumlnduumlruumlr eğlendirir ve guumllduumlruumlr Yalnızca Eskilerden değil İtalyan ve İspanyollardan da esinlenerek onlara ait konuları Fransız seyircisinin zevkine uygun hale getirir

Klasisizmin kuramcıları komedi tuumlruumlyle pek fazla ilgilenmezler ilgilenmedikleri iccedilin de bu tuumlre youmlnelik sıkı kurallar oluşturulmaz Bu nedenle Moliegravere doumlnemine kadar halkın buumlyuumlk ilgi goumlster-

diği fars tuumlruumlndeki komedilerden de yararlanarak daha geniş bir hareket alanı bulur Klasik yazarlar-dan biri olan lrsquoabbeacute drsquoAubignac da Tiyatro Uygu-laması (1657) adlı eserinde ldquoAğlatmak iccedilin kuralla koyan Aristo guumllduumlrmek iccedilin aynı şeyi yapmadırdquo (Jouslin 2007 s 385) der ve komedinin yete-nekle oluştuğunu bu nedenle sanat ya da kuralın komedide ccedilok oumlnemli olmadığını vurgular Buna rağmen klasik sanatın ilkelerini basitleştiren ve anlaşılır hale getiren Nicolas Boileau Moliegravere iccedilin yazdığı dizelerinde ona sitem ederken aynı zaman-da klasik sanatın ilkelerine de değinir

Sarayı inceleyiniz şehri tanıyınız luumltfenHer zaman ccedilokccedila modeller vardır orda her bi-rinizeBoumlyle yaptığı iccedilin Moliegravere oyunlarını yazarkenBelki bu yuumlzden layık goumlruumllduuml sanatı oumlduumll alma-yaHalkla daha az dost olup acirclimlere yaklaşsaydı yaKullandığı figuumlrlerin yuumlzuumlnuuml ekşitmeseydi bir deHoş ve zarif sanat iccedilin kaba olanı terk etseydi keşkeO zaman Tabarinrsquole muumlttefik Teacuterencersquoden utan-mayanScapinrsquoin iccediline konulduğu guumlluumlnccedil ccediluvalı kullan-mayan Misanthropersquoun yazarına minnettar kalırdım ben de

(Boileau Şiir Sanatı III Boumlluumlm)

TrajediKlasik trajedi oumlzellikle Pierre Corneille ve Jean

Racine tarafından temsil edilir Trajedi yazarları in-sanların kusurlarını oumlzellikle de tutku ve davranış biccedilimlerini tutkuların neden olabileceği zararları goumlstererek duumlzeltmeye ccedilalışır Trajedilerde tutkulu insanlar genellikle ccedilıldırırlar ya başkalarını oumllduuml-ruumlrler ya da intihar ederler Ancak buumltuumln bunlar ku-rallar gereği sahnede değil sahne arkasında gerccedilek-leşir Oyun yazarları bu tuumlrden kurgularla insanlar arasında var olabilecek tutkulu insanların acınacak ve korkunccedil halini goumlstererek ldquotutkulardan arındır-mardquo (katarsis) denilen youmlntemi uygularlar Oyun kişilerinde goumlsterilen tutkular ve bu tutkuların yol accedilabileceği sonuccedillardan hareketle seyirciye kendi tutkularından arınması iccedilin ayna tutulmuş olur

Trajedi ccediloğunlukla siyasal bir işleve sahiptir Oumlrneğin Phegravedre adlı oyunda Phegravedrersquoin kocası

125

Batı Edebiyatında Akımlar I

Theacuteseacuteersquonin oumllduumlğuuml varsayımı krallığın kimin eline geccedileceğiyle ilgili acı ve sıkıntı veren sorunu ortaya ccedilıkarır uumlstuuml kapalı biccedilimde huumlkuumlmranlık sorunu ele alınır

Bir trajedide entrikanın farklı aşamalarını işle-yecek ve seyirciye goumlsterecek şu boumlluumlmler olmak durumundadır

bull Olayyadaentrikanınortayakonduğuse-rim boumlluumlmuuml

bull Entrikanın iccedilindenccedilıkılmazhalaldığıduuml-ğuumlm boumlluumlmuuml

bull Mutlu ya da mutsuz biccedilimde sonuccedillananccediloumlzuumlm boumlluumlmuuml

XVI yuumlzyıldan itibaren oyun yazarları ve ku-ramcıların Aristorsquonun Poetika adlı eserini yeniden okuyup yorumlamalarıyla klasik trajedi kuralları oluşur Aristorsquonun eseri Yunan trajedisinin yapısı-nı oluşturan kuralların ccediloumlzuumlmlemeyi ortaya koyar XVII yuumlzyıl aydınları bu esas alınan metni yeniden okuyup yorumlayarak Antik Doumlnem trajedi kural-larını kendi doumlnemlerindeki trajik tuumlre uyarlarlar Boumlylece Fransız trajedisi Aristorsquonun ilkelerinden esaslı uumlccedil tanesini kendisine model alır Bu ilkeler şunlardır

bull Eylembirliğibull Etkileyiciolaylarakarşıentrikanınuumlstuumlnluumlğuumlbull Buumlyuumlk bir acıya katlanmak tuumlruumlnden şey-

lerle tutkulardan arınmaFransız klasik trajedisi 1630 yıllarından itiba-

ren oyun yazarları tarafından kuramlaştırılan ve birbiriyle bağlantılı olan uumlccedil kural uumlzerine kurulu-dur Lrsquoabbeacute drsquoAubignacrsquoın belirlemiş olduğu an-cak Boileaursquonun Şiir Sanatı adlı eserinde dizelerle trajedinin kuralları olarak ortaya koyduğu klasik trajedi iccedilin vazgeccedililmez olan bu kurallar şoumlyledir

bull Uumlccedilbirlikkuralıbull Goumlrguumlkurallarınauygunlukkuralıbull Gerccedileğebenzerlikkuralı

Uumlccedil Birlik Kuralıİtalyan Lodovico Castelvetro (1505-1571) gibi

Aristorsquonun yorumlayıcıları Aristorsquonun Poetika adlı yapıtına dayanarak estetik bir oumlğreti oluşturmaya girişirler ve ayrıcalıklı tuumlruuml trajedinin olduğu bu oumlğretinin kurallarını oluştururlar Yapılmak istenen şey sahnede olabildiğince gerccedilekliğe yaklaşmaktır Kural olarak konulan uumlccedil birlik kuralı da bunu ger-ccedilekleştirmek amacına youmlneliktir

Uumlccedil birlik kuralı eylem ve kişiler duumlzeyinde tu-tarlılık oluşturmak amacını taşır Kesin kurallara uymayı gerektirir Eylem tek bir yerde başlar ve biter bu yer trajedi iccedilin sarayın salonlarından biri komedi iccedilin ise bir burjuvanın evidir Trajedide ey-lem zamanı goumlsterim zamanına ne kadar yaklaşırsa oyun o derece muumlkemmel kabul edilir ccediluumlnkuuml goumls-terim zamanıyla kurgu zamanı arasındaki yakınlık gerccedileğe benzerlik etkisini daha ccedilok artırır

Oyun yazarları entrikalarını bu zamansal ve uzamsal birliğe yerleştirirken şu youmlntemlerden ya-rarlanır

bull Kişileri tekancakaccedilıkbiralanda (sarayınbir salonu ya da kimseye ait olmayan bir uzam) birbiriyle karşılaştırarak farklı sah-nelerin olmasının oumlnuumlne geccedilerler

bull Her şeyi sahnede goumlstermeyerek Bu du-rumda oyun yazarı anlatılara başvurur yani olan biteni oyun kişilerinin konuşmaları aracılığıyla aktarırlar

bull EksiltilisoumlylemlerebaşvururlarBazıolayla-rı uzun uzadıya değil kısaca hatırlatarak ge-ccediliştirler Ancak bu eksiltili soumlylemler hiccedilbir zaman entrikanın ilerlemesini engellemez

bull Tarihselolaylarıoyunkurgusunungerekli-likleri doğrultusunda uyarlarlar

bull Zamanbirliği Sahnede bir eylemin canlandırılması suumlre-

sini muumlmkuumln olduğunca eylemin gerccedilek-leşme suumlresi ile oumlrtuumlştuumlrmeyi hedefleyen kuraldır Ancak gerccedilekleşme suumlresi ile goumls-terim suumlresi her zaman eşit suumlreler olamaya-cağına goumlre goumlreceli de olsa eylemin kısa bir zaman dilimi iccedilinde tamamlanmasını oumlngoumlruumlr Zaman birliği denilen bu kural yazarların başını ccedilektiği karşı koymalara sahnede olayların dolamlarını kazaları ya da merak uyandırdığı oumllccediluumlde sıkccedila karşılaşı-lan yeniden alevlenmelerini goumlrmek isteyen seyircilere rağmen zaman yirmi doumlrt saatle sınırlandırılmıştır Ccedilok yoğun sahnelerde her tuumlr olay iccedilin gerekli zamana yer veril-meden her perdede sahneleri birbirinin devamı olarak goumlstererek zamansal bir de-vamlılık sağlanır

Zaman birliği eylem birliğiyle sıkı sıkıya ilintili-dir Buna goumlre sahnede canlandırılan eylem muumlm-kuumln olduğunca kısa bir zaman dilimi iccedilinde başlayıp sonuccedillanır gerccedilekleşme zamanı bir guumlnuuml ya da 24 saatlik zaman dilimini aşan eylemlere yer verilmez

126

Klasisizm

bull Yerbirliği Yer birliği zaman birliğiyle paralellik goumlste-

rir Eylem bir guumlnde tamamlanacağına goumlre kişilerin bir yerden başka bir yere gidiş ge-lişleri gerccedileğe benzerlik adına belli bir ccedilev-rede kısıtlanır XIII Louis doumlneminde bu yer sınırlaması bir şehir ve onun civarları olarak saptandı Orta Ccedilağın oumlzellikle din-sel tiyatro goumlsterilerinden miras kalan ma-karalarla doumlnduumlruumllen farklı yer resimlerinin yer değiştirmesi yoluyla kişiler farklı ancak yakın yerlerde goumlsterilebildi 1640 yılından sonra sahnede goumlsterilen yer seyircinin yer değiştirmeden goumlrebileceği yerlerle sınırla-nır Seyircinin tanımadığı veya kafasında canlandırmakta zorlanacağı yerler sahne-lenmez Bu tarih itibarıyla sahnedeki yeri goumlsteren dekor değişmez hep aynı kalır Bu dekor trajedi iccedilin sarayın bir salonu kome-di iccedilin ise genellikle kuumlccediluumlk bir burjuvanın evi ya da bir sokaktır

bull Eylembirliğibull Serimden ccediloumlzuumlme kadar kurallara uygun

olarak oluşturulmuş bir piyes tutarlı ve buumltuumlncuumll bir piyestir Oyun iccedilinde yer alan birincil veya ikincil kişiler ve onların eylem-leri aslında entrikaya bağlanarak bir sistemi ya da buumltuumlnluumlğuuml oluşturur Ancak entrika ya da eylemin birden fazla olması bağlantı-ların farklı noktalara bağlanmasını gerekti-rir ve sistem iccedilinden ccedilıkılmaz hale gelir O halde eylem ya da entrika tek olmak duru-mundadır boumlyle olması halinde her ayrıntı buumltuumlnle bağlantılı haldedir Oumlyleyse klasik oyunda ne paralel entrikalar ne tesaduumlf ne de sonuccedilsuz eylemler vardır yararsız ve karşılıksız hiccedilbir şey yoktur Oyun yazarı yalnızca bir oumlykuumlyuuml sahnelemek durumun-dadır

O halde doğrudan doğruya Aristorsquodan alınan bu kural gereği eylem başlangıcı gelişmesi ve sonu olan buumltuumlncuumll bir eylemdir ve daha fazla eylem ve entrikaya yer verilmez Boileau uumlccedil birlik kuralını oumlzetlediği iki dizesinde şoumlyle der

ldquoBir guumlnde bir yerde tamamlanmış olay tek İşte bu tiyatroyu dolduran sonuna dekrdquo (Boile-au Şiir Sanatı)

bull Gerccedileğebenzerlik kuralı Tiyatro gerccedilek yaşamı taklit etmek istediği-

ne goumlre oyunun konusu ya da oumlykuumlsuuml ger-ccedilek gibi goumlruumlnmelidir Muumlmkuumln olmayan gerccedileğe benzemeyen ve hatta gerccedileğe benze-mez olabilecek şeyler oyun dışında tutulur

Gerccedileğe benzerlik seyircinin gerccedilek olduğuna inanmaya hazır olduğu şeydir Olaylar ve kişiler ol-ması gerektiği şekilde goumlsterilirler ancak yaşanmış tarihsel konularda olayların tamamlanmış gerccedilek-likleri olduğu goumlsterilmez Seyircinin duumlşsel ma-salsı ya da fantastik olarak algılayacağı gerccedilekte ol-ması pek muumlmkuumln olmayan olay ya da entrikaların sahnelenmesi klasik trajedinin ilgi alanına girmez Kahramanların eylemleri tutarlı olduğu oumllccediluumlde pi-yesin olay oumlrguumlsuuml entrikası ayrıntıları da tutarlıdır

Uumlccedil birlik goumlrguuml kurallarına uygunluk ve gerccedile-ğe benzerlik kuralları kuramcılarının bunları ortaya koymasından itibaren kısa zaman iccedilinde oyunların dilin ve sahne goumlsteriminin oluşumunda sonuccedilla-rını goumlsterir

Klasik hareket sisteminde gerccedileğe benzerlik kuralı merkezi bir işlev uumlstlenir Tam anlamıyla gerccedilek olmayan ancak gerccedilek gibi kabul edilen eylemleri gerektirir Bu gerccedileğe benzerlik tarihsel ya da kuumlltuumlrel bir gerccedileğin taklidi şeklinde değil-dir ancak seyircinin gerccedilek sanması iccedilin buumltuumln koşulların oluşturulması sağlanır Bu nedenle kla-sik oyun yazarlığının pek ccedilok oumlğesi seyircilerin ka-buluumlnuuml elde etmiş bir ccedileşit uzlaşı oumlğesidir Birer uzlaşı oumlğesi olan anlatı iccedil konuşma ve şiirsel soumlz aracılığıyla oyun yazarı seyirciye gerccedilekleşmesi olası eylemleri sunar

bull Goumlrguumlkurallarınauygunlukkuralı Gerccedileğe benzerlik kadar karmaşa iccedileren

diğer bir kavram da goumlrguuml kurallarına uy-gunluktur ldquoİccedil goumlrguuml kurallarına uymardquo gereğince gelenek ve goumlrenekler iyi olmak durumundadır yani kişiler kurallara uyan soylu davranışlı uygun tutumlu durum-lara yaşa ve cinsiyete goumlre uyumlu olmak durumundadır

ldquoDış goumlrguuml kuralırdquo gereğince piyes uygun olma-lıdır Halkı ve seyirciyi şaşkınlığa uğratacak genel ahlacirck ve yerleşik değerlere aykırı olan sahneler ba-rındırmayacaktır Hıristiyanlık normları ahlacirck goumlz edilecektir

127

Batı Edebiyatında Akımlar I

Kurallara uygunluk seyircinin kabullenmeye hazır olduğu şeyleri ifade eder Oumlrneğin bir kralın istisna haller dışında kendini bayağı bir dil ve tu-tumla tanıtması ya da herhangi bir oyun kişisinin sahnede duumlşuumlp oumllmesi seyircinin alışık olmadığı ve kabullenemeyeceği şeylerdir Bu yuumlzden oyundaki eylemler toplumun yadırgamayacağı alışık olduğu ve kabulleneceği eylemlerdir Toplumun oumlrf ve ade-tine aykırılık iccedileremezler

Bu sayede klasik oyun yazarı tiyatro goumlsteri-minin temsil estetiği ve ahlacirck youmlnuumlnuuml ilgilendiren kısıtlamalara goumlrguuml kurallarına uygunluk kuralıyla muumldahale eder Goumlrguuml kuralları oyun yazarı ve se-yircinin sahnede uygun ve kabul edilebilir goumlrduumlğuuml her şeydir Seyirciyi buumlyuumlk bir şaşkınlık ve korkuyla karşı karşıya bırakamaz Goumlrguuml kurallarına riayet et-mesi halinde aşağıdaki şeyler sahnede gerccedilekleşmez

bull Sahnedeşiddetyokturbull Sahnede ccedilokccedila kan goumlruumlnuumlmuumlne yer ve-

rilmezbull Kişilerin bedenleri kısmen de olsa ccedilıplak

goumlsterilmezbull Erotikeylemlere(oumlpuumlşmekcinselliğiccedilağrış-

tıracak beden hareketleri gibi) izin verilmezbull Genccediller arasındaki aşk buluşmalarına yer

verilmezbull Maddişeylereccedilağrışımyapılmaz(paragıda

ve yiyecek gibi)bull Sokakağzıveyaargoolabilecekhiccedilbirifade

kullanılmaz Kullanılan dil seccedilkin bir dildirbull Kuumlfuumlrvekutsaldeğerleresaygısızlık iccedileren

soumlzler yokturbull Doğrudankralıhedefalanifadelerkullanılmazbull Doğrudan siyasilere youmlnelik anıştırmalara

da yer verilmezbull Sahnede şok eden veya yakışıksız olan bir

şeyin goumlsterimi yasaktır Seyirci kişileri yemek yerken cinsel ilişkide bulunurken şiddet iccedileren ya da iccedilermeyen bir nedenden dolayı oumlluumlrken goumlrmez

bull Karşılıklıkonuşmalarve iccedilkonuşmalardaşiirsel ifadelerden oluşur on iki heceli dize-ler kullanılır Bunun dışındaki ifade biccedilim-leri yoktur

Ahlacircki duumlzenle ilgili bu kaygı toplumun geliş-mişliğine de bağlıdır XIII Louis doumlneminde Kar-dinal Richelieu ccedilok sıkı bir siyasi otorite oluşturur

Bu otorite edebiyat ve sanat duumlnyasında da etkisini goumlsterir Goumlrguuml kurallarına uygunluk aynı zamanda kullanılan dilin ve sanatın uygulamalarında seccediliciliği gerektirir Bu kural klasisizmi oumllccediluumlluumlluumlk ve ılımlılık anlamlarına uygun olarak seccedilkin bir hareket yapar

Trajedi tuumlruumlnuumln oumlnde gelen yazarlarından biri Corneillersquodir Kariyerinin başlangıccedil doumlnemine ko-medi yazarlığıyla başlasa da daha sonra yazdığı tra-jedileriyle tanınır Klasik kuralların konulduğu ilk doumlnemde bu kuralları yok sayarak kaleme aldığı Le Cid adlı oyunuyla buumlyuumlk tartışmalara neden olur sanat ve edebiyat ccedilevrelerinden derin eleştiriler alır Bu nedenle bir suumlre tiyatroya ara veren Corneille ilk doumlnemdeki başarısını yakalayamaz Oyunla-rında ideal karakterler yaratır psikolojik ccediloumlzuumlmle-meler yapar ve dramatik gerilimleri bir araccedil olarak kullanır Le Cid Horatius Cinna gibi tanınmış tra-jik oyunlarının yanında Melite Yalancı gibi kome-diler de yazar

Racine en tanınmış aynı zamanda XIV Louis doumlneminin en buumlyuumlk trajedi yazarıdır Komik ti-yatro alanında klasik sistemin sınırlarını oluşturan Moliegraverersquoe karşılık aynı şeyi Racine trajedi alanında gerccedilekleştirir Racinersquoin dışında diğer hiccedilbir traje-di yazarı kendini bu ldquotuumlmuumlyle soylu trajikrdquo tuumlrde onun kadar ustalaştıramaz

Racine etkileyici olsunlar diye oyunlarındaki entrikaları basitleştirir Konuları XIV Louis toplu-munun zevki ve beklentilerine ahlacircki ve resmi goumlr-guuml kurallarına uyarlar Oyunuyla aynı adı taşıyan Andromaque adlı Truvalı kadın kahraman klasik doumlnemin ideal kadını ve ideal annesi olarak tanıtı-lır Ona goumlre en oumlnemli kural eğlendirmek ve etki-lemektir Tuumlm oyunlarında benimsediği bu kuralın uygulamasını yapar Onu Corneillersquoden ayıran en buumlyuumlk oumlzellik Corneillersquoin aksine Racinersquoin uumlccedil bir-lik kuralına sıkı sıkıya bağlı kalmasıdır

Racinersquoin gerccedilek kahramanları kadınlardır Kar-şı konulamaz ve yazgısal aşk tutkusunu işlemesini iyi bilir Ona goumlre tutku engel tanımayan her şeyi yıkan bir sel gibidir Yazdığı oyunları klasik oumlğre-ti kurallarına uygun olarak Eskilerden tarihten ve mitolojiden alır Mithridate (1673) gibi kimi oyunları siyasi iccedileriklidir Esther (1689) ve Atha-lie (1691) oyunları ise dinsel iccedilerikli olup konu-ları İncilrsquoden alınmıştır Bajazet adlı eserinde IV Muratrsquoın kardeşi Şehzade Bayezidrsquoi boğdurması olayından esinlenerek Bayezid kişiliği uumlzerinde doumlnemin Osmanlı sarayındaki entrikalar anlatılır

128

Klasisizm

RomanRoman klasik edebiyat iccedilin bir oumlzguumlrluumlk alanı

gibidir Olağanuumlstuumlluumlk etkileyicilik ve aşırılık bu tuumlre damgasını vurur ve oumlnemli birkaccedil komik oumlykuuml olmasına rağmen ccediloğunlukla epik oumlykuumlleri iccedilerir-ler Gelişme aşamasının daha başında olan roman tuumlruumlnuumln XVII yuumlzyılın temsilcileri Charles Sorel ve Mme de La Fayettersquodir Bu doumlnemde yazılan ro-manlar sayıca oldukccedila azdır Yazılanların da ccediloğu ldquokibarlık akımırdquo (preacuteciositeacute) tarzında yazılmış ro-manlardır Mme de La Fayettersquoin adlı romanı da aynı akımın izlerini taşır Mme de la Fayette Clegraveves Prensesi adlı en tanınmış romanının yanında ro-mandan ccedilok tarihsel oumlykuuml niteliği taşıyan Mont-pensier Prensesi (1662) Tende Kontesi (1720) adlı eserleri ve bir İspanyol oumlykuumlyuuml iccedileren Zaiumlde (1670) adlı romanlarını da kaleme alır

XIV Louis doumlneminin yuumlksek sosyetesi barok doumlnemin kahramanlık kibarlık pek gerccedileklik iccedilermeyen ve oumlzellikle uzun romanlarını okumak-tan hoşlanır Ancak ldquoFronderdquo hareketlerinin başa-rısızlığı ve mutlak youmlnetimin gittikccedile guumlccedillenmesi 1660 sonrasında roman tuumlruumlnde eserlerin artık yazılmadığı bir doumlnem yaratır Bu tarih sonrasında yazılan romanlar da daha kısa ve genellikle tarihten esinlenerek alınmış aşk tutkusunu iccedileren imgele-me geniş yer veren romanlar olarak karşımıza ccedilıkar

Daha ccedilok karikatuumlrleştirerek anlatımın yeğ-lendiği ilk gerccedilekccedili roman olan Komik Roman (1651-1657) XVII yuumlzyılın ikinci yarısında Paul Scarronrsquoun karın tokluğuna Mans şehrinde goumlste-riler yapan bir grup komedyeni anlattığı romandır Bu doumlnemin diğer oumlnemli romanları gerccedilekccedili ro-man olmaktan uzaktır Bir Fransız subay ile ken-disine acircşık olan bir manastırdaki Portekizli rahibe arasındaki mektuplardan oluşan Portekizli Rahibe-den Mektuplar veya Portekiz Mektupları (1669) ad-larıyla bilinen Guilleraguesrsquoın yazdığı mektup ro-mandaki mektupların uzun suumlre gerccedilek mektuplar oldukları sanılsa da daha sonra bunların tuumlmuumlyle kurgusal olduğu anlaşılır

Şiir Mektup VdXVII yuumlzyılın oumlzellikle ortalarına doğru uzun

bir verimsiz doumlnemin ardından 1660 yılı sonra-sında edebi tuumlrlerde yeniden bir canlanma goumlruuml-luumlr Fabl hicivyergi yazıları mektuplar oumlzdeyiş ve portreler gibi Fabl alanını canlandıran ve en iyi temsil eden La Fontaine olurken hiciv yazıla-

rında Boileau başarılıdır Mme de Seacutevigneacute saray dedikoduları ve ahlacirckla ilgili duumlşuumlncelerini başarılı olduğu mektup tuumlruumlnde birbirine karıştırır Oumlzde-yiş alanında La Rochefoucauld portre ve karakter betimlemelerinde Karakterler (1688) adını taşıyan eseriyle La Bruyegravere akıllarda kalan isimdir

Hicive dayalı şiir yazarı Nicolas Boileau (1636-1711) da komik esnekliklerden yararlanarak doumlne-minin toplumsal ahlacircki ve estetikle ilgi aksaklıkları hem vurgular hem de eleştirir Sanatını Hiciv-ler (Satires 1666-1705) ve Lutrin (1683) adlı ya-pıtlarıyla taccedillandırır 1674 yılında yayınladığı Şiir Sanatı adlı doumlrt boumlluumlmden oluşan şiir yapıtı daha oumlnce Corneille Racine ve Moliegravere gibi yazarlarca uygulamaya konmuş olan klasik oumlğretinin estetik ilkelerini buumltuumln olarak bir araya toplar

Jean de La Fontaine (1621-1695)rsquoin başarısı şi-irsel tarzda yazmış olduğu masal ve hikacircyelerinden ve oumlzellikle de 1668rsquoden 1694 yılına kadar uumlccedil ki-tapta topladığı fabllarından gelir La Fontainersquoe goumlre fabl ldquosahnesi evren olan yuumlz perdeli geniş bir komedidirrdquo La Fontaine Yunanlı şairlerden esin-lenmesinin oumltesine geccedilerek bir ahlacirckccedilı gibi Fransız toplumunun ve insan ruhunun toplumsal ve siyasal bir tablosunu oluşturur Erkek ve kadınları eleştirel bir bakış oluşturmaya uygun durumlarda sahneler ve bir insan tipi ya da insana oumlzguuml bir kusuru can-landıran mitsel fantastik varlık ve hayvanlardan oluşan bir evreni yaratır ve kullanır

Gerccedilek anlamda klasik bir yazar olarak La Fontaine yalnızca Eskilerden değil aynı zamanda Fransız ve yabancı folklordan da esinlenir Buumlyuumlk bir oumlzguumlrluumlk iccedilinde kendinden oumlnceki ustalarını taklit eder Moliegraverersquoin kişileri gibi onun kişileri de Fransız toplumunun tuumlm katmanlarının temsilcisi-dirler Bir ahlacirckccedilı olarak La Fontaine tuumlm Fransız toplumunu ve yuumlzyılın ikinci yarısını goumlzler oumlnuuml-ne serer ldquoMutluluk arayışırdquo ile ldquoinsan ve iktidarrdquo Fabllar (1668-1696) adlı derleme eserinde karşıla-şılan en oumlnemli iki izlektir La Fontainersquoden oumlnce var olan fabl biccedilimi kısa bir anlatıydı ve iccedilerdiği ahlacircki dersi vermekte acele ediyordu sanki Oysa kendi fablları dekoru kişileri karşılıklı konuşma-larıyla neredeyse sahnelenebilecek bir komedi ha-lindedir

Mektup XVII yuumlzyılın en yaygın ve en ccedilok kullanılan tuumlruumlduumlr Kendilerinden uzakta yaşamak zorunda kalan arkadaş ve akraba ccedilevresiyle irtibat halinde kalabilmek iccedilin doumlnemin Parisli entelektuuml-el ve aristokratları olan biteni anlatmak iccedilin sık ve

129

Batı Edebiyatında Akımlar I

uzunca yazdıkları mektuplarla tanıklıklarını işittiklerini soumlylentileri ve gerektiğinde aşklarını anlatmak iccedilin bu tuumlruuml kullanırlar Henuumlz gazetenin yaygınlaşmadığı Parisrsquoteki salonlarda haberleri olay ve dediko-duları paylaşmak iccedilin bazen mektuplar başkalarının beğenisine sunulur Yazılan ve alınan mektuplar Mme de Seacutevigneacute oumlrneğinde olduğu gibi zamanla derlenip kitap halinde yayınlanır

XIV Louis doumlneminin tanınmış mektup yazarları olarak karşımıza Retz Kardinali La Rochefoucauld Mme de Sableacute Madeleine de Scudeacutery Mlle de Montpensier Bussy-Rabutin Mme de La Fayette ccedilıkar Madame de Seacutevigneacute oumlzellikle kızına yazığı mektuplar ve bu mektuplardan oluşan yapıtıyla tanınır XIV Louisrsquonin son eşi olan Madame de Maintenon ccedilocuklara karşı olan ilgi ve şefkati sonucu kimsesiz ve yoksul ccedilocukların eğitimi iccedilin accediltığı ev ve onların eğitimine ilişkin goumlruumlşlerini kaleme aldığı farklı yazı ve mektuplar da sonradan yayınlanarak tuumlruumln bir oumlrneğini oluştururlar

1 Sizce klasik kuralların komedi tuumlruumlnde bağla-yıcı olmamalarının sebe-bi nedir

2 Klasik trajedi niccedilin soy-lu bir tuumlr olarak bilinir ve uygulanırdı

1 Komedi tuumlruumlnuumln za-manla geccedilirdiği değişimi değerlendirin

2 Eski Yunanrsquodaki trajedi tuumlruumlnuumln klasik edebiyat-ta nasıl yorumlandığını değerlendirin

1 Komedi tuumlruumlnden bir esere oumlrnek verin

2 Siz de bir trajedi oumlrneği bulabilir ve bu eserdeki trajedi unsurlarını saya-bilir misiniz

Oumlğrenme Ccedilıktısı

6 Komedi Trajedi Roman Şiir mektup gibi klasik tuumlrleri tanıyabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

SANATTA KLASİSİZMKlasisizm yalnız edebiyat alanında değil resim heykel mimari ve felsefe alanında da kendini goumlsteren

bir kuumlltuumlrel harekettir Sanatta klasisizm eserlerdeki duumlşuumlnce ve ifade arasındaki uyum olarak tanımlana-bilir Duumlşuumlncenin duygusallığın ve sanat eserinin insani bir değer ve evrensel bir yayın olmasını sağlayan biccedilimin dengesidir Duumlzen anlaşılırlık buumltuumlnluumlk ve bilinccedilli ustalık bu oumlğretinin goumlruumlnuumlr işaretleridir

XIV Louisrsquonin goumlrkem goumlz alıcılık ve luumlks zevki aynı zamanda onun duumlnya ccedilapında ihtişamının sim-geleri olan guumlzel sanatların gelişmesi iccedilin de uygun bir ortam yaratır Edebiyat iccedilin geccedilerli kurallar guumlzel sanatlar iccedilin geccedilerli kabul edilir Klasik doumlnemde Fransız devlet kurumlarını goumlsterişli goumlrkemli kılmak ve suumlslemek amacına youmlnelik olarak desteklenen sanat oumlzellikle 1648 yılında Kraliyet Resim ve Heykel Akademisinin kurulmasıyla resmi bir kimlik altında ekol haline gelir Resim heykel mimari ve peyzajda tanınmış kişiler yetişir ve pek ccedilok sanat eseri yaratılır

HeykelKlasik heykel basit ve seccedilkin karakterlere oumlncelik verir Buna karşın Fransız heykeli klasik uumlslup oumllccediluuml-

suumlyle tumturaklı barok heykel anlayışı arasında gidip gelir Girardon (1628-1715) Versailles Sarayırsquonda ve bahccedilelerinde bulunan heykellerin buumlyuumlk boumlluumlmuumlnuuml yapar Ressam Le Brun onu yaratacağı eserlerde klasik oumlğreti kurallarını uygulamaya davet eder ve sanat alanına oumlzguuml kuralları yazmakla goumlrevlendirir 1666 yı-lında Parisrsquote XVII yuumlzyıl Fransız heykelinin en klasik anlayıştaki kendisine Su Perilerinin Hizmet Ettiği Apollon Heykelini tamamlar

130

Klasisizm

Resim 44 Franccedilois Girardon ve Thomas Regnaudinrsquoin yaptığı Su Perilerinin Hizmet Ettiği Apollon Heykeli ve Nicolas Le Brunrsquouumln XIV Louisrsquonin İlahlaştırılması Tablosu-1677

Kaynaklar (marie-antoinetteforumactiforg) (artgalleryenccomfr)

Franccedilois Girardon (1628ndash1715) ve Antoine Coysevox (1640ndash1720) adlı heykeltıraşların yaptığı klasik heykellerde yuumlcelik ve soyluluğun ifadesi goumlze ccedilarpar Klasik heykel abartıya kaccedilmadan hoş ve basit biccedilim-lere oumlnem verir Girardon bu anlayışla Versailles Sarayı ve bahccedilesindeki heykellerin buumlyuumlk bir boumlluumlmuumlnuuml yapar Coysevox da benzer tuumlrde heykeller ortaya koyar

ResimKlasik resim kaynağını antik kaynaklara youmlnelen ve ldquomanzara resimrdquo tuumlruumlne uyguladığı guumlzellikle ilgili

idealleştirilmiş bir kavram yaratan İtalyan Annibal Carrachersquodan alır Klasik ressamların diğer bir esin kay-nağı İtalyan ressam Raphaeumll (1483ndash1520)rsquodir Zaferler mitoloji ve kahramanlıkla ilgili figuumlrler gibi Antik Doumlnemin soylu konularından hareketle muumlkemmel bir ideali ortaya koymaya ccedilalışırlar

Bu alandaki en buumlyuumlk Fransız ressam Nicolas Poussin (1594ndash1665)rsquodir Eserlerin kompozisyonu ya-lın accedilık ve matematiksel biccedilimde duumlzenlidir simetri ve oranlamalara uyumu esas alır Kişileri solgundur

ve Antik Doumlnem heykellerini andırırlar Duruşla-rı gururlu ve heybetlidir Işık parlaktır ve hoş bir kontrast iccedilerirler Aynı sanat anlayışını benimse-yen Le Lorrain (1600ndash1682) ccedilizdiği manzaralar sayesinde bir ışık ustası olarak tanınır Mazarinrsquoin himayesinde 1648 yılında Kraliyet Resim ve Hey-kel Akademisini kuran Charles Le Brun (1619ndash1690) sarayın ressamı olarak Louvres Muumlzesini Vaux-le-Vicomte Şatolarını ve Versailles Sarayırsquonı suumlsler

Klasik resim soylu konulardan (İncil kişileri kahraman figuumlrleri Yunan mitolojisi vs) hareket-le ideal guumlzelliği canlandırır Tutkuların karmaşık-lığına karşı aklın zaferini simgeler

Klasik resmin oumlzellikleri ve kullanılan teknik-ler şunlardır

bull TablonunkompozisyonuaccedilıkveduumlzenlidirSahnebarokresimdekikahramanlarınvemotiflerinccedilerccedileve dışında olmasına tezat olacak biccedilimde tuumlmuumlyle ccedilerccedilevenin iccedilinde gerccedilekleşir

bull Oranvebakışaccedilısısanatıuygulanırbull KurallarauygunlukvardırSanatccedilışiddetacımasızlıksahnelerigibişeylerigoumlstermezbull KişilerinvemotiflerinccedilevresinettirinsantenininsolgunluğuAntikDoumlnemheykellerinebenzerbull Işıkklasisizmaccedilıklıkidealitaşıdığıiccedilinparlaktır

Resim 45 Vaux-le-Vicomte Şatosu

Kaynak pinterestcom

131

Batı Edebiyatında Akımlar I

bull Kişilerinduruşlarıalccedilakgoumlnuumllluumlkarakterleriniyansıtırbiccedilimdedirbull SahnevekişiliklerYunanmitolojisindenalınmıştırbull İncilrsquodenalınmışsahnevekişilikleriyansıtırbull TarihselsahnelerveoumlzellikleXIVLouisrsquoyiyuumlceltenalegorikkişilereyerverilirbull Aristokratportrelericcediloğunluktadırbull Kalıcıolmayaninsanatezatoluşturacakşekildebakışaccedilısıkurallarınagoumlreoluşturulmuşdoğayı

kalıcı bir guumlccedil olarak goumlsteren (kırsal ya da mitolojik) manzaralar goumlze ccedilarparTanınmış klasik ressamların oumlnemlileri aşağıdaki kişilerden oluşur Nicolas Poussin (1594-1665) klasik resim akımının en buumlyuumlk kişisidir Yaptığı resimlerde mitolojiden

Roma ve Hristiyanlık tarihinden esinlenir resmine insanla ilgili bir duumlşuumlnceyi kahraman ahlacirckını ve do-ğayı yerleştirir 1641 yılında kralın baş ressamı olarak atanır Sarayın resim ve suumlslemelerini gerccedilekleştirir

Resim 46 Nicolas Poussinrsquoin bir resmi ve klasik mimari tarzındaki Versailles Sarayı

Kaynak classicismenetnicolas-poussinhtml

Charles Le Brun (1619- 1690) XIV Louis doumlneminde Sarayın resmi ressamı olur 1648 yılında Kra-liyet Resim ve Heykel Akademisinin accedilılmasına katkı yapar Fransarsquoda resim ve heykel biccedilimbiliminin kurallarını tespit eder Resimlerinde insanların kahramansı ve acıklı duygularını resmeder Louvres Muumlzesi Vaux-le Vicomte Şatoları ve Versailles Sarayının dekorasyonuyla goumlrevlendirilir Kralın ihtişamını resmet-mek ve goumlstermek iccedilin kendini monarşi youmlnetimine adar

Georges de La Tour (1593- 1652) yaptığı dinsel ve ahlacircki resimlerle tanınır Resminde goumllge ve ışık oyunları etkindir Resimleri biccedilimlerdeki yalınlık ve kullandığı geometrik şekilleri ortaya ccedilıkarır

Claude Lorrain (1621-1682) resimlerinde mitoloji İncil ya da tarihsel sahneleri goumlsteren doğa goumlruuml-nuumlmleri oumlnemli bir yer tutar yaptığı resimlerde kişiler oumlnemli yer kaplamasalar da resmin oumln planında yer alırlar Eserlerinin idealleştirilmiş evrenini beslemek iccedilin gerccedileklikten yararlanır

Louis Le Nain (1593-1648) eserlerinde diğer ressamlardan ccedilok farklı kişilere yer verir XVII yuumlzyıl Fransız koumlyluumlleri gibi Buna karşın gerccedilekte sefalet iccedilinde olmalarına rağmen kişilerini idealleştirir ve on-ları soylu ve onurlu insanlar gibi goumlsterir

MimariKlasik yapılar simetri ve geometrik kesinlik arayışlarıyla fark edilirler Ccedilizgiler barok mimari anlayışı-

nın aksine duumlzguumlnduumlr ve aşırıya kaccedilmazlarJacques Lemercier (1586-1654) şehir uzmanı park ve bahccedile desinatoumlruuml ve dekoratoumlr olarak IV

Henrirsquonin karısı Marie de Meacutedicisrsquonin XIII Louisrsquonin IV Louisrsquonin annesi Anne drsquoAutrichersquoin ve oumlzel-likle Kardinal Richelieursquonuumln himayesini goumlruumlr Sorbonne Kilisesi Louvres Sarayındaki Saat Pavyonunu yaparak klasik sanatccedilılar arasındaki yerini alır

132

Klasisizm

Claude Perrault (1613-1688) 1667-1672 yıl-ları arasında Parisrsquoin goumlzlem mekacircnlarının plan-larını ccedilizer Aynı zamanda Versailles Sarayının iccedil mekacircnlarındaki desenlerle ilgilenir Boileau ile Es-kiler ve Yeniler Kavgasını başlatan kişidir

Louis Le Vau (1612-1670) Vaux-le-Vicomte Şatosunun yapımcısıdır kraliyetin yapılarının inşasıyla goumlrevlendirilir Kardinal Mazarinrsquoin gouml-revlendirmesiyle Parisrsquote ccedilok sayıda okul hastane park gibi yapılara imzasını atar

Andreacute Le Nocirctre (1613-1700) XIV Louis douml-neminde Versailles Sarayı Vaux-le-Vicomte ve Chantilly Saraylarının park ve bahccedile duumlzenlemele-ri işlerini gerccedilekleştirir Ccediliccedileklendirme geometrik şekiller kullanma suumls havuzları onun uumlslubunu oluşturur

Resim 47 Versailles Sarayı bahccedile duumlzenlemesi

Eskiler ve Yeniler Kavgası Klasisizmin Ccediloumlkuumlşuuml

XVII yuumlzyıl sonuna doğru elde edilen askeri başarısızlıklar ve krallığın iccedilinde bulunduğu sefa-let XIV Louisrsquonin huumlkuumlmranlığının son yıllarına goumllge duumlşuumlruumlr Toplumsal ve siyasal sorunlar onu daha fazla klasik ideallere youmlneltir La Bruyegravere ve Feacutenelon mutlak monarşi sistemini eleştirirler Din-sel otorite Bayle ve Fontenelle tarafından tartışma konusu yapılır Yuumlzyılın sonuna doğru yeni bir duuml-şuumlncenin yuumlkselişe geccediltiğine youmlnelik birccedilok işaret vardır

1680 yılına doğru patlak veren Eskiler ve Ye-niler Kavgası Antik Doumlnem yazarlarının taklit edilmesini oumlğuumltleyen klasisizmi destekleyenler ile Eskileri ldquozevksiz ve incelikten uzakrdquo goumlren Yeniler arasındaki kopukluğu belirginleştirir Bu ccedilatış-ma klasisizmin sonunu ve Aydınlanma Ccedilağının başlangıcı sonuccedillarını doğuran bir ccedilatışmadır Bu ccedilatışma iki evrede gerccedilekleşir Birinci evre XVII

yuumlzyıl sonunda ikinci evre XVIII yuumlzyıl başında olur Temelde iki sorun uumlzerinde tartışma ve fikir ccedilatışmaları yaşanır 1 Hıristiyan nitelikli olağanuumls-tuuml anlatıların dindışı edebiyatta kullanılması tartış-ması 2 Yunan ve Latin Antik Doumlnemlerinin in-san hakkındaki genel kuumlltuumlruuml ve bilgilerinin XIV Louis doumlnemindeki kuumlltuumlr ve bilgiler karşısındaki uumlstuumlnluumlğuuml tartışması

bull Olağanuumlstuumlanlatılarsorunu Orta Ccedilağ edebiyatında insanlar Tanrırsquonın

keşfi Meryem Anarsquonın bakire oluşu aziz-ler şeytanlar gibi Hristiyan dinine oumlzguuml pek ccedilok şeyi iccedileren anlatılara sahiptir Roumlnesans ise dinsel iccedilerikli bu anlatıların yerine ccedilok tanrılı inanccedilların ya da inanccedilsız sistemle-rin eski mitolojisini koyar Modern akılcı duumlşuumlnceye sahip olmaya başlayan XVII yuumlzyıl toplumları bu anlatıları kabullen-meye yatkınlık goumlstermez Buna ek olarak kuramcılar mitolojik anlatılarda Hristiyan inancıyla ccedilelişen hususların varlığından soumlz eder Boumlyle bir durumda aydınların bir ke-simi din dışı iccedilerikli anlatıları savunurken bir kısmı dinsel iccedilerikli anlatılardan yana tutum takınır Dindışı anlayış oumlne ccedilıkar Bu anlayışı savunanlardan biri olan Desmarets de Saint-Sorlin oumlzellikle şiir alanında mi-tolojinin bir bezek olarak kullanılmasını sağlayarak XVII yuumlzyıl Fransız edebiyatı-nın en azından buumlyuumlk oranda laik kimliğini korumasını sağlar

bull AntikDoumlneminuumlstuumlnluumlğuumlsorunu Roumlnesansrsquola birlikte artan bilimsel gelişme-

ler Antik Doumlnem bilimsel gelişmelerinin oumlnuumlne geccediler Bacon Descartes Pascal Fontenelle Charles Perrault XVII yuumlzyıl biliminin uumlstuumlnluumlğuumlnuuml savunan Yenilerin yanında yer alır Charles Perraultrsquonun kar-deşi Claude Perrault ve Boileau arasında ccedilıkan tartışma diğer aydınlar arasında da yayılır Uzayıp giden tartışmalarda kla-sik nitelikli yazarlar Boileaursquoyu destekler Perrault kendi tezlerini savunmak iccedilin beş diyalogdan oluşan doumlrt boumlluumlmluumlk bir eser yazar Buna karşılık Boileau da Lon-gin Hakkında Duumlşuumlnceler adlı eserini oluş-turur 1694 itibarıyla jansenist oumlğretiye mensup olan Antoine Arnaud iki rakibi uzlaştırarak Eskiler ve Yeniler Kavgasının birinci evresi sona erer

133

Batı Edebiyatında Akımlar I

Ccedilatışmanın ikinci evresi Nicolas Boileaursquonun oumlluumlmuumlnden sonra alevlenir Bu evreyi başlatan bil-gin bir kadın olan Mme Dacierrsquonin Homerosrsquoun bir eserini aslına sıkı sıkıya bağlı kalmasına rağmen duumlzyazı şeklinde ccedilevirmesinden uumlccedil yıl kadar sonra bir akademisyen olan Houdar de la Mottersquoun bu kez aynı eseri nazım (şiir) biccedilimde yaptığı ccedileviri-dir La Motte Yunancayı bilmediği iccedilin bir başka dildeki ccedilevirisinden yararlanır ve orijinalinde yer alan bazı boumlluumlmlerini kitaba koymaz Bunun uumlze-rine Mme Dacier Homerosrsquoun savunuculuğunu uumlstlenerek La Mottersquoun yaptığı ccedilevirinin bir iha-net olduğunu ileri suumlrer ve tartışma yeniden başlar Doumlnemin birccedilok eleştirmeni bu tartışmaya katılır Sonunda hakemlik yapması konusunda her iki ta-raf da Feacutenelonrsquoa başvurur Feacutenelon kendisi de Es-kilerden yana olmasına rağmen Fransız Akademisi ve Houdar de la Mottersquoa yazdığı mektuplarla taraf-ları uzlaştırmaya ccedilalışır

Tarihccedili ve diplomat bir kişilik olan Jean-Bap-tiste Dubos (1670-1742) 1719 yılında yayınladığı Şiir ve Resim Hakkında Duumlşuumlnceler adlı eserinde bi-limsel alanda yapılan gelişmeleri kabul eder ancak bilimsel gelişmelerin tuumlm sanatlarda olumlu so-nuccedillar vereceğini reddeder Ona goumlre eserin değeri doumlnemden ya da bilimden değil yaşadığı iklimle coğrafyayla vs şekillenen yazarının yeteneğinden gelir Bu da yapıtın akıl duygu ve kalp bağlamında şekillendiği suumlrekli Eskilerin taklidinin gereksiz ol-duğu hangi doumlnem olursa olsun ortaya guumlzel eserler konabileceği anlamını taşır Dubos aynı zamanda şairlere doğadan endişe duyulmaması gerektiğini en emin ve tuumlkenmez modelin doğa olduğunu salık verir Dubosrsquoun her iki tarafa da eleştiriler getiren goumlruumlşlerinden sonra ccedilatışmalar durulur

Boumlylece Eskileri savunanların iddiaları Eskile-rin sahip oldukları yeteneklerle uumlstuumln oldukları ve doğanın taklit edilmesinde onların model olarak alınması gerektiği konularında sarsılır Bu sarsıntı sonucunda klasik anlayış zayıflar edebiyata ve sa-nata yeni anlayışlar girmeye başlar

Aydınlanma Ccedilağında KlasisizmYeni klasisizm diye adlandırılan Aydınlanma

Ccedilağı klasisizmi felsefeyle gelişmesiyle birlikte yeni-den şekillenir Aşırılıklardan ve ayrıntılardan uzak durmak istediği iccedilin ldquobarokrdquo ve rokokordquo uumlsluba cephe alır Oumlz olarak amaccedil yine Antik modellerin taklidi ya da onların benzerlerinin uumlretilmesidir Ancak edebiyatta yetkin oumlrnekler goumlze ccedilarpmaz

1685 yılından sonra evlendiği Mme de Maintenonrsquoun dindar bir kadın olmasının da et-kisiyle XIV Louis gittikccedile daha fazla dine youmlnelir Oumlyle ki Protestanlarla daha oumlnce Nantes Fermanı gereğince yapılan uzlaşı krallık tarafından geccediler-siz ilan edilir Fransa maliyeti yuumlksek olacak bir karanlığa doğru suumlruumlklenir din savaşları yeniden başlar Fransarsquodaki Protestanlar hayatta kalabilmek iccedilin diğer Avrupa uumllkelerine sığınır Goumlccedille azalan nitelikli insan guumlcuuml ekonomi uumlzerinde olumsuz etkiler yapar ve krallığın hazinesi savaşlar ve eko-nomik sıkıntıyla boşalır Halk gittikccedile mali krizin baskısı altında ezilir toplumsal tabakalar arasın-daki farklar gittikccedile accedilılır Hoşnutsuzluk genel bir hale doumlnuumlşuumlr Mutlak otoriteye karşı doğrudan dillendirilemeyen hoşnutsuzluk ve yergiler kaleme alınan ccedilalışmalar aracılığıyla gerccedilekleşir Jean de La Bruyegravere (1645-1696) Feacutenelon (1651-1715) Louis de Rouvroy (1675-1755) kral tarafından suumlrguumlne goumlnderilmiş olan Saint-Eacutevremond (1616-1703) Romalılar ve onların doumlneminden oumlvguumlyle soumlz eden Guez de Balzac oumlncuuml filozoflardan biri olan Pierre Bayle (1647-1706) Corneillersquoin yeğe-ni olan Bernard de Bovier de Fontenelle (1657-1757) gibi yazarlar olabildiğince klasik kurallar ccedilerccedilevesinde eser verirler Ancak yazılarında XIV Louisrsquonin mutlak youmlnetimini hedef alan eleştiriler-de bulunurlar

Aydınlanma Ccedilağının filozofları XVIII yuumlzyıl sonuna doğru Avrupa edebiyatını etkilerler Bu olgu Beaumarchais (1732-1799)rsquonin iki piyesine yansır Bu piyesler komedi uşaklarının bir mirasccedilı-sı durumundaki oumlluumlmsuumlz Figaro tipinin ortaya ccedilık-masını sağlarlar Sevil Berberi (1775) ve Figarorsquonun Duumlğuumlnuuml (1784) adlı iki başyapıtı uşak Figaro ve onun efendisi arasındaki ilişkilerden hareketle top-lumsal ve siyasal suistimalleri yerden yere vurur Baumarchais uumlslubunun canlılığı ve karakterleri-nin gerccedilekliğiyle entrika zevkini guumlncelleştirerek klasik komediye katkıda bulunur Edebiyatta kalıcı olmasını sağlayan iki piyesini yazarken Gioacchino Rossini et Wolfgang Amadeus Mozartrsquoın operala-rından esinlenir

Goumlrsel sanatlar ve mimari alanında da klasi-sizmden esinlenen yeni klasisizm XVIII yuumlzyılı-nın ikinci yarısından itibaren Aydınlanma Ccedilağıyla aynı doumlnemde ortaya ccedilıkar Aydınlanma Ccedilağının felsefesiyle birlikte gelişir ve bu felsefenin gelişme-sini yansıtır Goumlrsel sanatlarda egemen olan ayrın-tı suumlsleme ve asimetrik goumlruumlnuumlm temeline dayalı

134

Klasisizm

ldquobarokrdquo ve ldquorokokordquo tarzlarına karşılık yeni klasisizm Roma ve Yunan sanatının erdemi sayılan sadelik ve simetri ilkeleri uumlzerine kurulu tarzı oumlnerir

Yeni klasisizm aslında doğrudan klasik doumlnemi esinleyen Antik Doumlnem uumlslup ve duumlşuumlncesinin yeniden canlandırılması hareketidir Antik Yunan ve Roma eserlerinin konu ve tarzlarını kullanır Antik duumlnyanın tarihsel oumlzellikle XVI ve XVII yuumlzyılların klasik oumlrneklerini model alır

Johann Joachim Winckelmannrsquoın kuramsal ccedilalışmaları bu akımın mimarinin ve goumlrsel sanatların şekil-lenmesinde oldukccedila oumlnemli rol oynar Ona goumlre klasik sanat Antik Yunan idealizminde olduğu gibi ldquosoylu bir sadelik ve goumlrkemli bir suumlkucircnetirdquo hedeflemelidir Batı sanatındaki bu varsayım yeni olmaktan ccedilok uzak-tır ancak ldquobuumlyuumlk ve hatta muumlmkuumlnse taklit edilemez olmamızın tek yolu Eskileri taklit etmektirrdquo diyen Winckelmannrsquoın Yunan modellerinin benzerini ya da yakın bir kopyasını yapmaktaki ısrarı oumlnemlidir

Yeni bir Roumlnesans olarak goumlruumllen bu sanat kuramı iccedilin eski modeller kuşkusuz oldukccedila uygundur Yeni klasisizm oumlzellikle mimaride heykel ve dekoratif sanatlarda egemen olur Winckelmann Pompei ve Herculanumrsquoda keşfedilen Roma doumlnemine ait eşsiz resimleri kopyalanması ya da esinlenilmesi gereken resim modellerine oumlrnek goumlsterir Yeni klasisizmin Avruparsquodaki diğer oumlnemli temsilcileri olarak Fransız Jacques Louis David (1748-1825) Jean Pomuste Dominique Ingres (1780-1867) Marie-Guillemine Benoist (1768-1826) ve Anne Louis Girodet de Roucy Trioson (1767-1824) İtalyan Andrea Appiani (1754-1817) Alman Anselm Feuerbach (1829-1880) İsviccedilreli Angelica Kaufman (1741-1807) Da-nimarkalı Nicolai Abildgaard (1743-1809) James Barry (1741-1806) İrlandalı ve Rus Karl Briullov (1799-1852) sayılabilir

Resim 48 Jacques-Louis David Socratesrsquoin Oumlluumlmuuml Tablosu-1787 ve Antonio Canovarsquoın Aşk Oumlpuumlcuumlğuumlyle Canlanan Psycheacute Heykeli-1793 (granpalaisfr)

Avruparsquoda KlasisizmXVI yuumlzyılda Roumlnesans doumlneminde İtalyarsquoda başlayan ve Antik Doumlnem yazar ve sanatccedilılarının tekrar

tekrar okunup değerlendirmesini oumlngoumlren ilk klasik hareketler esinlenme ve taklitlerle oluşmuş kimi eser-ler ortaya ccedilıkarsa da Fransız klasisizminin eriştiği duumlzeyde pek fazla kayda değer klasik eserden soumlz edile-mez Fransarsquoda ccediloumlkuumlşe geccediltiği doumlnemde İtalyarsquoda kısmen parlayan klasisizmin temsilcileri komedi alanında Goldoni (1707-1793) trajedide Alfieri (1749-1803) yergi yazılarında ise Parini (1729-1799)rsquodir

1660 yılı sonrasında Restorasyon doumlnemi İngiliz tiyatrosu William Wycherley (1640-1715)rsquoin hafif komedileriyle tanınır William Congreve (1670-1729)rsquoin hafif komedileri ise biraz daha toplumsal eleştiri iccedileriklidir Aldatmalar uumlzerine kurulu komedileri seyirciyi ccedilekici diyaloglara goumltuumlruumlr aşkın maruz kaldığı toplumsal baskıları vurgular XVIII yuumlzyılda Oliver Goldsmith (1730- 1774) ve Richard Brinsley Sheri-dan (1751-1816) komediyi yeniden canlandırır Fransız trajedilerinden etkilenilerek yazılan kahramansı piyesler William Shakespearersquoin Antoine ve Kleopatrarsquosını uyarlayan John Dryden (1631-1700)rsquoın All for love (1677) dacirchil olmak uumlzere başarılı olamaz Oumlnceden şiir yazarı olan Dryden tanınmışlığını Absalon ve

135

Batı Edebiyatında Akımlar I

Achitophel (1681) adlı kinaye iccedileren şiirine borccedilludur Bu şiiri Jonathan Swiftrsquoin duumlzyazı şeklindeki oldukccedila duumlşsel eseriyle birlikte İngilterersquode o guumlne kadar hiccedil yazılmamış oumllccediluumlde iğneleyici eleştiriyi iccedilerir

Drydenrsquoın doğal takipccedilisi sık sık Auguste doumlnemiyle kar-şılaştırılan bir figuumlr olan Alexander Pope (1688-1744)rsquotur Dryden son derece iğneleyici bir eleştiri eklemek iccedilin daha oumlnce Juveacutevalrsquoin Hicivlerrsquoinin oumlzetlerini ccedilevirmişti Pope ise Homerosrsquou İngilizceye ccedilevirmeden oumlnce pastoral şiirlerle edebiyata başlar Ancak Dryden gibi bir hiciv yazarı ol-makta kararlıdır Kahramanlık ve komedi iccedileren Ccedilalınmış Toka (1712)rsquoyı kaleme alır Dunciad ya da Aptallar Savaşı (1728-1742) adlı eserinde edebiyatta vasat olmaya karşı son derece nezaketle eleştirilerde bulunur Eleştiri Uumlzerine Deneme (1711) adlı eserinde seccedilicilik ile uumlslup ve anlam uyumu uumlzerine yeni klasisizm uumlslubunda yazma kurallarını belirler

Almanyarsquoda modern edebiyat klasisizm goumlruumlnuumlmuuml altında Wiesland ile başlar ancak kısa suumlre sonra Lessingrsquoin Fransız etkisine karşı aldığı tutum daha sonra ldquoFırtına ve Coşkurdquo hareketiyle romantizme youmlne-liş sağlandığı iccedilin klasisizm Alman edebiyat ve sanatında etkisini ccedilok goumlstermez

Klasik Yazar ve Sanatccedilılar ile EserleriKomediMoliegravere(Jean-BaptistePoquelin)Guumlluumlnccedil Kibarlar (1659) Amphitryon (1668)Kadınlar Mektebi (1662) Cimri (1669)Tartuffe (1664) Kibarlık Budalası (1670)Dom Juan (1665) Scapinrsquoin Dolapları (1671)İnsandan Kaccedilan (1666) Hastalık Hastası (1673)TrajediPierreCorneille(1606-1684) JeanRacinersquoin(1639-1699)Le Cid (1634) Andromaque (1667)Cinna (1640) Britannicus (1669)Horace (1640) Beacutereacutenice (1670)Polyeucte (1641) Bajazet (1672)Nicomegravede (1651) Iphigeacutenie (1674)Phegravedre (1677)Felsefefe Descartes(1596-1650)Youmlntem Uumlzerine Konuşma (1637)Metafizik Uumlzerine Duumlşuumlnceler (1641)DiniiccedilerikliedebiyatBlaisePascal(1623-1662) Jaques-BeacutenigneBossuet(1629-1704)Duumlşuumlnceler (1669) Cenaze Duaları (1656-1687 arasında 11 adet)Evrensel Tarih Uumlzerine Konuşma (1681)

FırtınaveCoşku(StrumundDrang)Maximilian von Klingerrsquoin (1752-1831) aynı adlı tiyatro oyunundan adını alan Alman edebiyatında 1770-1785 yılları arasında buumlyuumlk etki goumlsteren ve Avrupa romantizminin gelişmesine katkıda bulu-nan edebiyat akımıdır Aydınlanma Ccedilağı-nın oumlnem verdiği aklın egemenliğine karşı ccedilıkar sezgi duygu ve tutkuların oumlnemine ve doğaya youmlnelime oumlnem verir

136

Klasisizm

AhlacirckiiccedilerikliedebiyatJeandeLaBruyegravere(1645-1696) NicolasBoileau(1636-1711)Karakterler (1688) Hicivler (1660-1668)MasalvefablJeandelaFontaine(1621-1693) CharlesPerault(1628-1703)Fablrsquolar (1668-1694) Geccedilmiş Zamanın Hikacircye ve Masalları (1697)Masallar (1665-1674)RomanMmedelaFayette(1634-1693)Clegraveves Prensesi (1678)ŞiirPaulScarron(1610-1660) NicolasBoileau(1636-1711)Şiirler (Derleme) (1643) Şiir Sanatı (1674)OumlzdeyişFranccediloisdeLaRochefoucauld(1613-1680)Oumlzdeyişler ve Ahlacircki Duumlşuumlnceler (1664)

Sizce bir heykel ya da res-min klasik nitelikleri taşıdı-ğı nasıl anlaşılır

Klasik heykel resim ve mi-mariyi modern olandan ayıran en temel nitelik ne olabilir

Etrafınızda klasik olarak ni-telendirilebilecek bir yapı ya da sanat eseri goumlruumlyor mu-sunuz Goumlruumlyorsanız bun-ları tanımlayın ve neden klasik olduklarını accedilıklayın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

7 Klasisizmin diğer sanat dallarına yansımalarını belirleyebilmek

Araştır 4 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

137

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Klasisizmin Tanımı ve Klasisizmi Hazırlayan Etkenler

1 Klasisizm sanat ve edebiyat akımlarının ccediloğunda karşılaştığımız tuumlrden kesin bir doumlnemi belli bir entelektuumlel grubu ilkelerini ortaya koyduğu resmi bir bildirgesi ve her şeyden oumlte kesin bir tanımı olmayan Fransa merkezli bir edebiyat ve sanat hareketidir Bundan dolayı klasik ve klasisizm kavramla-rını tek bir cuumlmle ile ortaya koymak olanaklı değildir Uumlstelik bu terimlerin iccedilerdiği anlamlarda doumlnem ve yuumlzyıllara goumlre değişiklik olmuş anlam kaymalarına uğrayarak ilk koumlkenini oluşturan soumlzcuumlğuumln anlamından ccedilok farklı anlam ve iccedileriğe buumlruumlnmuumlştuumlr Buna goumlre son şekliyle klasisizm Antik Yunan ve Latin doumlneminde ortaya koydukları eser insan tipi ve konuları muumlkemmel uumlsluplarıyla oumlluumlmsuumlzleştirip evrenselleştiren yazar ve sanatccedilıların taklit edilmesini onlardan esinlenilmesini onların oluşturdukları kurallara uyulmasını gerektiren insana topluma ve gerccedilekliğe saygı duyan sanat ve edebiyat anlayışı olarak tanımlanabilir

Klasisizmi tanımlayabilmek1Klasisizmi oluşturan tarihsel toplumsal ve edebi sebepleri belirleyebilmek2

2 Klasisizm aslında kendinden oumlnce Roumlnesans doumlnemi iccedilinde gelişen ve klasisizm gibi kesin ccedilizgileri olmayan Huumlmanizmin temelleri uumlzerine kuruludur ve neredeyse onun ilkelerini birebir alır Uumlstelik Huumlmanizm Eski Yunan ve Latin yazarlarının okunmasını ve gerektiğinde taklit edilmesini oumlnererek klasisizmin bir anlamda kuumlltuumlrel altyapısını oluşturur İkinci olarak Orta Ccedilağ ve XVI yuumlzyılda gelişen barok sanat anlayışlarının ve bunların kişiden kişiye gruptan gruba değişen uumlslup ve ccedilizgilerinin fark-lılığının aydın ccedilevrelerde yarattığı bıkkınlık da belli oumllccediluumltlerin ve modellerin olması isteğini koumlruumlkler Bunlara ek olarak Fransız dilinin standart bir dil ve soumlylem biccedilimine ulaşmakta geccedil kalması dilin geliştirilmesi iccedilin Pleacuteiade grubunun ve bir kadın hareketi olan ldquokibarlık akımırdquonın klasisizme katkısı yadsınamaz

XVII yuumlzyılın ikinci yarısındaki Fransarsquonın din savaşlarına mola vermesi istikrarlı ve işi bilen youmlneti-ciler elinde ekonomisini sanayisini ve askeri guumlcuumlnuuml buumlyuumltuumlp refaha kavuşmasıyla insanlar daha fazla kuumlltuumlrel etkinlik ve sanata zaman ayırır bu da kuumlltuumlrel uumlretimin ve uumlretiminin niteliğinin armasına neden olur Toplamda yetmiş iki yıllık mutlak monarşi youmlnetimiyle XIV Louisrsquonin sanat ve sanatccedilılara verdiği destek ve onun ihtişamını goumlsterecek eserler oluşturulması isteği klasisizmin ortaya ccedilıkmasını belirginleştirir

Klasisizm

138

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Klasisizmin İlke ve Kuralları

Klasik yazar ya da sanatccedilı Aristo veya Seneca gibi kalıcı ve evrensel yapıtları ortaya koyan kişidir Douml-nemsel izleklere yerel değerlere bireysel tutkulara hayal guumlcuumlnuumln kullanımına gerccedileklikten uzak kurgu ve fantezilere yer vermez Muumlkemmel ve ideal olanı akıl ve mantık suumlzgecinden geccedilirip toplumun oumlrf ve acircdetine uygun davranarak goumlstermeye ccedilalışır Ele aldığı konu ve entrikaların gerccedileğe benzer olmalarını ister Goumlrkem oumllccediluuml ve uyum sanatında vazgeccedililmez oumlğelerdirKlasik eser belli kurallara uyan oumlznellik taşımayan yazarının duygu ve duumlşuumlncelerine toplumsal ve guumln-delik yaşamın bayağılıklarına guumlluumlnccedil olay ve tiplerine aksaklık ve eksiklikler yer vermeyen buna karşın her doumlneme hitap edecek şekilde nesnel tarafsız ve kalıcı olmayı hedefleyen eserdir Klasik olmayan eser ise bağlı kalacağı kuralları olmayan yazarının veya sanatccedilısının oumlznel duygu ve tutkularına yer veren akıl-cı ve kalıcı olmayı goumlz oumlnuumlnde bulundurmadan belli doumlnemin gereklerine cevap veren eserdir

Klasik yazar ve sanatccedilıların anlayışları konusunda yorumlar yapabilmek4Klasik eser ile klasik olmayan eser arasındaki farkları saptayabilmek5

Klasisizmin kurallarını tanıyabilmek3

6 Klasisizmin diğer sanat dallarına yansımalarını belirleyebilmek

Sanatta KlasisizmKomedi halk diliyle yazılan ve sonu iyi biten tiyatro eserleridir Trajedi ise sonu oumlluumlmle biten ve soylu biı dille yazılan tuumlrduumlr Şiir tuumlrleri lirik şiir başta olmak uumlzere Eski Yunan Edebiyatın-dan gelir Bu doumlnemde ağırlıklı olmasa da roman oumlrnekleri ve-rilmeyi başlanır

7 Komedi Trajedi Roman Şiir mektup gibi klasik tuumlrleri tanıyabilmek

Klasik TuumlrlerKlasisizm yalnızca edebiyat alanında değil resim heykel mi-mari ve peyzaj gibi guumlzel sanatlar alanında da etkilerini goumlsteren bir harekettir Oumlzellikle XIV Louis doumlneminde yapılan saray ve şatoların resim ve suumlslemelerinde kraliyetin ihtişamını goumls-terecek şekilde resim sanatına sarayın iccedilindeki bahccedilelerindeki ve Parisrsquoin meydanlarındaki heykellere yapılan saray ve şato mimarilerine park ve bahccedile duumlzenlemelerindeki uumlsluba yansır Klasisizmin oumlnemli diğer bir uygulama alanı muumlzik olur Ede-biyat iccedilin geccedilerli kurallar sanat iccedilin de uygulanır hedef yine belirlenmiş ilke ve kurallar ccedilerccedilevesinde muumlkemmel ve oumlluumlmsuumlz eserler oluşturmaktır

Batı Edebiyatında Akımlar I

139

neler oumlğrendik

1 Klasisizmin zirvede olduğu tarihler hangisidir

A 1598-1643B 1643-1661C 1660-1685D 1660-1715E 1660-1799

2 Hangisi klasik oumlğretinin ortaya ccedilıkması ve ge-lişmesinde etkin değildir

A Huumlmanist ilkelere bağlılığın suumlrmesiB Roumlnesansrsquola gelişen ve yaygınlaşan bilim ve sanatC Ekonomik gelişmeye paralel bilim ve sanattaki

gelişmeD Antik Doumlnem yazar ve sanatccedilılarının muumlkem-

mel eserleriE Romantik anlayışa karşı oluşan tepki

3 Antik Doumlnem yazarları klasik yazar ve sanat-ccedilılar iccedilin ne gibi bir oumlnem taşırlar

A Sanatı oumlğrenmek iccedilin oumlncelikle onların yazdık-larının okunmasını isterler

B Onlar gibi her sanatccedilı ve yazarın Yunanca ve Latince oumlğrenmesini isterler

C Kalıcı ve evrensel oluşturdukları iccedilin onları tak-lit etmek isterler

D Antik Yunan yazarlardan değil Latin yazarlar-dan hoşlanırlar

E Onlardan yalnızca Aristorsquonun Poetikarsquosını temel rehber alırlar

4 Klasik idealler aşağıdaki seccedileneklerden hangi-sinde doğru olarak verilmiştir

A Duumlzenlilik oumllccediluumlluumlluumlk ve basitlikB Akılcılık aşırılık ve duygusallıkC Kararlılık aşırılık ve sevecenlikD Orijinallik gelişmişlik ve yenilikE Evrensellik saygınlık ve coşku

5 Hangisi klasik hareketin amaccedillarından biri değildir

A Hoşa gitmekB Yazarın duumlnya goumlruumlşuumlnuuml yansıtmakC EğitmekD Kusurları duumlzeltmekE Model insan yaratmak

6 ldquoKatarsisrdquo ifadesi aşağıdaki seccedileneklerdeki hangi tanımın karşılığıdır

A Gerccedileğe benzerlikB Topluma uygunlukC Seyircinin hoşuna gitmeD Tutkulardan arınmaE Uumlccedil birlik kuralına riayet

7 Birinci doumlnem klasisizmin ccedilağdaş roman tuumlruuml oumlzelliklerini taşıyan en oumlnemli romanı ve ya-zarı hangisidir

A Honoreacute drsquoUrfeacute- AstreacuteeB Antoine Furetiegravere- Komik RomanC Mme de La Fayette- Clegraveves PrensesiD Mlle de Scudeacutery- CleacutelieE Mme de La Fayette- Montpensier Prensesi

8 Eskiler ve Yeniler Kavgasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir

A Sahnedeki oyuncuların peruk takması ya da takmaması

B Antik Doumlnem yazarların taklit edilmesi ya da edilmemesi

C Resimde Tanrırsquoya yer verilmesi ya da verilme-mesi

D Eski Fransızcanın yazılı dilden kaldırılması ya da kaldırılmaması

E Antik Doumlnem yazarlarının eserlerinin aslına uygun olarak ccedilevrilip ccedilevrilmemesi

9 Antik Doumlnem tiyatro oyunları ccediloğunlukla hangi formda yazılmıştır

A Sabit biccedilimli 12 heceli şiir formundaB Doumlrtluumlklerden oluşan 12 heceli şiir formundaC Serbest dize şiir formundaD Kısa cuumlmlelerden oluşan duumlzyazı formundaE On heceli sabit biccedilimli şiir formunda

10 La Fontaine fabllarını yazarken oumlzellikle han-gi Antik Doumlnem sanatccedilısından esinlenir

A EskilosB SofoklesC EflatunD AristoE Ezop

Klasisizm

140

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoTanım ve Klasisizmi Ha-zırlayan Etkenlerrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 C Yanıtınız yanlış ise ldquoTrajedirdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

6 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin Kural ve İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccedili-riniz

3 C Yanıtınız yanlış ise ldquoEskiler ve Yeniler Kavga-sırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasisizmi Hazırlayan Etkenlerrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliri-niz

2 E Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Romanrdquo konusu-nu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin Kural ve İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccedili-riniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin Kural ve İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccedili-riniz

5 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoGoumlrguuml Kurallarına Uy-gunlukrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoKlasik Oumlğretinin İlkele-rirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 E

Araştır YanıtAnahtarı

4

Araştır 1

Klasisizmin XVII yuumlzyılda ortaya ccedilıkmasının en oumlnemli nedenlerinden bir XVI yuumlzyıldaki Roumlnesans hareketleri ve huumlmanist doğrultuda yapılan ccedilalışma-lardır Eski doumlnem yazar ve sanatccedilıların oumlğrenilmesini oumlğuumltleyen Huumlmanizm bu yazar ve sanatccedilıların gerccedilekten nitelikli ccedilalışmalar ortaya koyduklarının ve kalıcı ve evrensel eserler oluşturduklarının ayrımına varır XVII yuumlzyılın ilk yarısına kadar suumlren barok sanat ve edebiyat anlayışındaki kuralsızlık ve kar-maşadan bıkmış olan entelektuumlel ccedilevrelere artık guumlccedilluuml bir uumllke haline gelmiş Fransarsquoya yaraşır eserler oluşturulması gerektiğini destekleyen ve kural koyucu konumdaki Fransız Akademisinin de katkısıyla klasisizm XVII yuumlzyılda zirve yapmış bir oumlğreti olur Kısaca XVI yuumlzyıldaki Roumlnesans akıl ve duumlşuumlnceleri meyvelerini takip eden yuumlzyılda vermiş olur

Araştır 2

Klasik edebiyat Aristo gibi Antik Doumlnem yazarların oluşturduğu kuralları te-mel alıp yine aynı doumlnemin farklı edebiyatccedilılarının yazmış oldukları eserleri konu ve izlekleri onların youmlntemlerini kullanarak ve taklit ederek oluşturul-muş aklı sağduyuyu ideal insanı gerccedileğe benzer ve toplumun goumlrguuml kuralla-rına uygun olarak ele alan edebiyattır

Batı Edebiyatında Akımlar I

141

Araştır YanıtAnahtarı

4

Araştır 3

1 Komedi Antik Yunandan beri halk kitlesini jestler mimikler soumlzcuumlk oyunları beklenmedik bir durumda kalmış insanların sevinccedil ve şaşkınlık-ları kaba ve argo soumlzcuumlkler gibi farklı komik oumlğelerden yararlanarak hal-kıseyirciyi guumllduumlrmeyi amaccedillayan bir tuumlrduumlr Bunlara ek olarak seyirciyi oyun boyunca guumllduumlrecek buumltuumlncuumll entrikalardan ccediloğu kez yoksundur En oumlnemlisi seccedilkin ve onurlu insan kitlesini hedef alarak yazılmadığı iccedilin tra-jedinin uymaya zorunlu olduğu kuralları kullanma zorunluluğu yoktur hem boumlylesi kurallara uyması teknik accedilıdan oldukccedila zordur

2 Trajedi tuumlr olarak ortaya ccedilıktığı andan beri kişileri hep krallar kraliccedile-ler azizler mitolojik kahramanlar olmuştur Trajedi kişisi hiccedilbir zaman bir koumlyluuml ya da sıradan kişi olamayacağı ve halk kesiminden oluşan seyirciler iccedilin yazılmadığı iccedilin soylu bir tuumlrduumlr XVII yuumlzyılda Parisrsquote oynanan kla-sik trajedilerin seyircisi kral onun maiyeti saray erkacircnı ve aristokratlardan oluşmuştur ve oyunların birccediloğu sarayın salonlarında sergilenmiştir

Araştır 4

Gerccedileğe benzer oumllccediluuml oran ve goumlruumlnuumlme sahip olmaları evrensel bir izlek ta-şımaları goumlsterdikleri kişilerin soylu duruşlarını yansıtmaları renk ve ışığı ustalıkla yansıtmaları ve konu olarak tarih mitoloji ya da İncilrsquoden alınmış olmalarından hareketle bir resim veya heykelin klasik nitelik taşıyıp taşımadığı anlaşılabilir

Adam A (1997) Histoire de la litteacuterature franccedilaise du XVIIe siegravecle 5cilt 1 Baskı Paris Albin Michel

Balibar R Histoire de la litteacuterature franccedilaise PUF collection ldquoQue sais-jerdquo Paris 1993

Brunetiegravere F (1987) ldquoClassiques et romantiquesrdquo 1883 in Eacutetudes critiques sur lrsquohistoire de la litteacuterature franccedilaise 3e seacuterie Paris Hachette

Deshusses Pamp Karlson L (1994) La Litteacuterature franccedilaise au fil des siegravecles Du Moyen Age au XVIII Siegravecle Paris Bordas

Didier B Les Grandes dates de la litteacuterature franccedilaise Paris PUF collection ldquoQue sais-jerdquo 1994

Herveacute Loilier Histoire des arts Ellipses 1997

İnal T (1981) ldquoKlasisizmrdquo Yazın Akımları Oumlzel Sayısı Ankara Tuumlrk Dil Kurumu

Jouslin O (2007) Rien ne nous plaicirct que le combat la campagne Provinciales de Pascal

Litteacuteratures classiques ndeg 19 automne 1993 Klincksieck

Nadeije L-D (2002) Lire la peinture Paris Larousse

Puzin C (1987) Litteacuterature XVII Siegravecle Paris Nathan

Rey A amp Couty D (1986) Le Theacuteacirctre Paris Bordas

Scherer C amp J (1987) Le Theacuteacirctre classique Paris PUF

Stendhal M-H B (1970) Racine et Shakespeare Paris Garnier-Flammarion

Viala A (1997) Le Theacuteacirctre en France des origines agrave nos jours Paris PUF Collection ldquoPremier cyclerdquo

Wouters H amp Goyet C D (1990) Moliegravere ou lrsquoauteur imaginaire Paris Editions Complexe

Kaynakccedila

142

Boumlluumlm 5

Romantizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Romantizm bull Duygu bull Klasisizm bull Duyarlık bull Zıtların birliği

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

1Romantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortam1 Romantizmin ortaya ccedilıktığı doumlnemi

değerlendirebilmek

2

Romantizmin Anlamı Doğuşu ve Gelişimi2 Romantizmin anlamını ve niteliklerini

tanımlayabilmek3 Romantizmin gelişimini ve bitişini

değerlendirebilmek4 Romantizmin Tuumlrk edebiyatına etkisini

değerlendirebilmek

Romantizmin İlkeleri5 Romantizmin ilkelerini sıralayabilmek6 Romantik sanat eserlerinin oumlzelliklerini

ccediloumlzuumlmleyebilmek3

143

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞRomantizm hem terim hem de akım olarak

kolaylıkla tarif edilemez İnsanın aklından ccedilok duygularıyla ilgilenen romantizm Avruparsquoda asır-larca devam eden akılcı klasisizme karşı tepki olarak ortaya ccedilıkar Romantizm kelimesi hayali hayalperest ve acayip olanı tanımlamak uumlzere fan-tastik anlamında kullanılmıştır Kelimeyi guumlnuuml-muumlzdeki anlamıyla ilk defa kullanan Jean Jacques Rousseaursquodur

Kelime modern zamanlardaki anlamını ilk ola-rak romansların iccedilerik ve niteliğinden daha sonra da romantik hareketin iccedilerik ve niteliğinden olmak uumlzere iki ayrı kaynaktan alır Romantik hareketin belirlediği anlam iccedilin 18 yuumlzyılın sonu 19 yuumlzyı-lın başı tarih olarak verilebilir Fakat terimin anla-mı başlangıccedilta İtalyanca romanzesco soumlzcuumlğuumlnden gelen ve 1611 yılında kullanılmış bulunan roma-nesk ile karıştırıldı İngilizcede bu kelime yerine daha ccedilok romantik kelimesi kullanıldı Romantik İngilizcede eski şoumlvalye romanları saz şairleri ccedilağını anımsatan şey anlamında kullanılıyordu Bu sıfat zamanla olağandışılığı tabiat manzaralarında ve eski harabelerde anlam arama ccedilabasını ifade eder hale geldi

LirikCcediloşkun ilhamla dolu

Kelimenin sıfat şekli romancersquotan gelmektedir ve 17 yuumlzyılda tuumlretilmiştir Romanslar basitccedile Orta Ccedilağrsquodaki şoumlvalye hikacircyeleri olarak bilinir bu şoumlvalye hikacircyeleri macera duygusu yuumlksek olağa-nuumlstuuml olaylarla ccedilevrili ve bir yandan da lirik me-tinlerdir İngilizce romantic 1650 yılında Fransızca romanesque 1661rsquode Almanca romanisch 1663rsquote kullanılmıştır Orta Ccedilağ romansları manzum ma-cera şoumlvalye veya aşk hikacircyeleriydi ve John Milton Kayıp Cennet adlı eserinde romancersquoı bu anlamda kullanıyordu Romanticrsquoi doğuran asıl gelişme 16 yuumlzyıla ait İspanyol formlarına dayalı yeni duumlzyazı romansların popuumller olmasıydı Bunlar ccediloğunlukla duygusal ve abartılı ama aynı zamanda hayal guuml-cuumlnuumln oumlzguumlrluumlğuumlyle şekillenmiş kabul ediliyordu Her iki anlam da yeni sıfat biccedilimine geccedilmiştir

Bir sanat ve felsefe hareketi olarak romantik kelimesinin kullanılması esasen 19 yuumlzyılın baş-

larında oumlncelikle Almanya ve Fransarsquoda ortaya ccedilıkmıştır İngilizcedeki kullanımı buumlyuumlk oumllccediluumlde romantik ile klasik arasındaki ayrımı belirlemek iccedilindir İngilterersquode yazarlar bu kelimeyi hayal kurmayı ve tanımlanamaz olanı ifade etmek iccedilin kullanırken aynı kelime Almanya ve Fransarsquoda bir edebiyat problemi olarak konuşulmaktaydı J J Rousseau XVIII yuumlzyılın ikinci yarısında Bir Gez-ginin Duumlşsel Yolculuğu adlı eserinde bu kelimeyi kullanır Sebastien Mercier 1801 yılında yayınla-dığı soumlzluumlkte romanesk kelimesini yanlış ve garip bulduğunu belirttikten sonra romantik kelimesini ldquoduyumsanan ancak tanımlanamayan şeyrdquo anla-mında kullanmıştır

Almancada ise romantisch sıfatı başlangıccedilta gotik uumlslubu ve Orta Ccedilağrsquoa oumlzguuml olanı adlandır-mak amacıyla tercih edilmiştir Fakat kelime kısa zamanda edebiyat ve eleştiri alanında yaygın şe-kilde kullanılmaya başlanmıştır Fredrich Schlegel XVIII yuumlzyılın sonunda romantik şiire tarihsel bir anlam verir Romantik şiir ona goumlre hayal guuml-cuumlnuumln ve olağandışının şiiri olduğu kadar Orta Ccedilağrsquoın da şiiridir A W Schelegel 1801 yılından itibaren klasik edebiyatın karşısına romantik ede-biyatı koyar Yine Alman romantizminin oumlnemli isimlerinden Tieck 1801 yılında ccedilıkardığı kitabına Romantische Dichtungen adını vermiştir F Schiller bir şoumlvalyenin duumlnyasını anlatmayı amaccedilladığı Or-leans Bakiresi (1802) adlı oyununa alt başlık olarak Bir Romantik Şiir demeyi uygun goumlrduuml Fakat aynı yıllarda Goethe romantik-klasik ayrımının edebi tartışmalarda kullanılmasına karşı ccedilıkarak kelime-yi Orta Ccedilağrsquoa oumlzguuml olağanuumlstuuml ya da dine ait olan anlamında kullanmayı oumlnerdi Ona goumlre klasik sağ-lıklı romantik ise hastaydı

Nihayet Madame de Staelrsquoin Almancarsquodan ak-tardığı kelime Fransarsquoda bir edebiyat akımının adı oldu Stael Almanya Uumlzerine adlı eserini yayınla-dıktan kısa bir suumlre sonra ciddi bir edebi tartışmaya yol accedilacak olan şu cuumlmleyi kullanmıştır ldquoKlasik şiiri eskilerin şiiri romantik şiiri ise bazı bakım-lardan şoumlvalye geleneklerinden kaynaklanan şiir sayıyorumrdquo

Romantizm 19 yuumlzyıl başında Fransa Almanya ve İngilterersquode klasisizme tepki olarak ortaya ccedilıkan insanın duygu tecruumlbesini ilhamı sanatccedilıyı ve sanat-ccedilı dehasını merkeze alan başlıca nitelikleri melanko-lik duyarlılık duygusal din anlayışı doğaya youmlneliş yerlilik ve millilik olan bir edebiyat akımıdır Bu-

144

Romantizm

nun yanında bilhassa duygusal bir idealin peşinde toplumla ccedilatışmayı goumlze alan yalnız ve melankolik figuumlrleri anlatan edebi eserleri tanımlayan bir ede-biyat terimidir

ROMANTİZMİN DOĞDUĞU SİYASAL VE SOSYAL ORTAM 18 yuumlzyıl Avrupa duumlşuumlncesi 17 yuumlzyıldaki

Otuz Yıl Savaşlarının ortaya ccedilıkardığı sefaletin so-nuccedillarına goumlre şekillenmiştir Mistisizm ve mezhep savaşları Avruparsquoda buumlyuumlk bir koumltuumlmserlik doğur-muştu O yuumlzden Avrupalı duumlşuumlnuumlrler akılcılığı tek ve en oumlnemli yol olarak goumlruumlyorlardı Fransarsquoda Descartes 17 yuumlzyılda insanı duumlşuumlnen bir varlık olarak tanımlamış ve insanın duumlşuumlnme yetene-ğinin her tuumlrluuml sorunu ccediloumlzeceğini savunmuştu İngilterersquode John Locke (1632-1704) insan duyu-larına dayanan felsefesiyle akılcılığın temellerini atmış bulunuyordu John Lockersquoa goumlre insan ruhu goumlzlem aracılığıyla tecruumlbe kazanır Duyumlar ve tasarımlar ise daha sonra harekete geccediler akıl da bu duyumlar ve tasarımlar aracılığıyla duumlşuumlnceyi yara-tır Tecruumlbenin tek bilgi kaynağı olarak goumlruumllmesi teolojiye ve diğer mistik alanlara oumlnem vermemek anlamına gelmektedir Boumlylece 17 yuumlzyılın tanın-mış isimlerinin duumlşuumlnceleri uumlzerinden gidilen 18 yuumlzyılda akıl tecruumlbe ve tabiat bilimleri oumlnem-sendi David Humersquoun John Lockersquoun duumlşuumlnce-lerinden etkilenerek savunduğu insan hayatının asıl amacının mutluluk olduğu tezi Aydınlanma Ccedilağırsquonın esas ilkesi oldu Descartesrsquola başlayan akılcılık Voltaire (1694-1778) ve Montesquieu (1689-1755) ile 18 yuumlzyılda devam etti Montes-quieu yasama yuumlruumltme ve yargı konusundaki duuml-şuumlnceleri ile devlet ve toplum arasındaki ilişkileri akıl duumlzleminde yeniden ele alırken Voltaire insan onurunun ve insanlar arasındaki hoş goumlruumlnuumln tem-silcisi oldu

17 ve 18 Yuumlzyıl Fransız duumlşuumlncesindeki ge-lişmeler Avruparsquonın diğer uumllkelerinde de etkisini goumlsterir Almanyarsquoda Leibniz (1646-1716) mo-nadoloji konusundaki goumlruumlşleriyle dildeki be-lirsizlikleri ortadan kaldırmayı amaccedilladı Ccediluumlnkuuml mistisizmin temelinde gerccedileğin mistik yorumları vardı Ona goumlre guumlccedil iccedileren her birlik monaddır Her monad bağımsızdır Monadlar en aşağıdan

yukarıya doğru sıralanır ve Tanrırsquoda son bulur Bu duumlşuumlnce duumlzen ve metod algısını yerleştirirken karmaşık duumlnya algısına karşı sistematik varlık duumlşuumlncesini savunuyordu Ccediluumlnkuuml yeryuumlzuumlnde esas olan duumlzendir İleri suumlrduumlğuuml duumlşuumlncelerden anlaşıldığı kadarıyla Leibniz iyimser bir duumlşuumlnuumlr-duumlr Bu iyimserlik Aydınlanmacıların insan aklı-na olan guumlvenini de goumlstermektedir Onlara goumlre mevcut duumlnya muhtemel duumlnyaların en muumlkem-melidir Politik anlamda monarşi idaresinin de muumlkemmelliğini savunan Leibnizrsquoe ve Aydınlan-macılara goumlre Tanrırsquonın devleti yeryuumlzuumlndeki ahlacircki devlettir Tanrırsquonın yuumlceliğini ancak boumlyle bir duumlnya yansıtabilir

MonadLeibnizrsquoin felsefesinde sonul gerccedilekliği oluşturan sonsuz kuumlccediluumlkluumlkte ruhsal-mad-di varlıklara verilen ad

Voltaire ve Rousseau gibi Fransız duumlşuumlnuumlrle-rinin fikirleri Almanyarsquoda Fransarsquodakinden daha etkili oldu Lessing Kant Herder Goethe ve Schiller gibi Sturm und Drang (Coşku ve Fırtına) hareketinin tuumlm yazarları Voltaire ve Rousseaursquoya ccedilok şey borccedillu olduklarını itiraf etmişlerdir Sturm und Drang 1767-1785 yılları arasında Almanyarsquoda etkili olmuş edebiyat akımıdır İsmini Alman şair Friedrich Maximilian Klingerrsquoin aynı adlı piyesinden almıştır Herder Rousseaursquoyu ermiş bir insan olarak tanımlamıştı Bilhassa Rousseaursquonun Almanyarsquodaki etkisini goumlrmek iccedilin Sturm und Drang hareketinin evren konusundaki duumlşuumlncelerine bakmak lazımdır Aydınlanma ha-reketi iccedilin evren anlaşılabilir ve accedilıklanabilir bir olgu iken Sturm und Drang akımının mensupları iccedilin evren gizemli ve insan aklının anlayamaya-cağı derecede karmaşık bir olgudur Şuumlphesiz bu goumlruumlşler mantık kurallarına goumlre duumlşuumlnuumllmuumlş ve ulaşılmış sonuccedillar değildir Birincisi aklın kuralla-rı ccedilerccedilevesinde gerccedileği arama ccedilabasının diğeri de daha baştan gerccedileğe ulaşılamayacağını kabul edip vazgeccedilmenin goumlstergesidir

145

Batı Edebiyatında Akımlar I

Aydınlanmayı (Aufklarung) insanın olgunlaş-ması olarak tanımlayan Kant kavramın tanımını da yapmış olur Buna goumlre sanatın goumlrevi de ahlacirck ve guumlzellik aracılığıyla insanların muumlkemmelleşme-sine katkıda bulunmaktır Sanat aslında tabiatın taklididir Her sanat dalı kendine ait kurallar ccediler-ccedilevesinde Tanrırsquonın yarattığını taklit eder Devrin en tanınmış estetikccedilisi olan Alexander Baumgarten guumlzelliği duyularla algılanan muumlkemmellik olarak tanımlamıştır Estetik ise guumlzeli doğru algılama youmlnteminin adıdır

Aydınlanma devri Almanyarsquoda Prusya kralı II Frederikrsquoin doumlnemine rastlar O yılların Almanyarsquosı kuumlccediluumlk devletccediliklerden oluştuğu iccedilin birlik ve bera-berlikten yoksundur 18 yuumlzyılda da devam eden bu dağınıklıktan şuumlphesiz şairler ve yazarlar da et-kilenmiştir Onlar saraylardan koparak şehirlerde kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlayacak ilişkiler kuruyorlar ve geccedilimlerini boumlyle sağlıyorlardı Toplumdaki değişime paralel olarak yeni okuyucu kitlesinin oluşturulmasına ilişki ccedila-balar da yine 18 yuumlzyılda goumlruumlluumlr Ccediluumlnkuuml nuumlfusun ccedilok az kısmı okuma yazma bilmekte ve bunlar da daha ccedilok dini metinler okumaktadır Haftalık ede-bi dergiler ccedilıkarılarak ve okuma toplulukları kuru-larak bu problem aşılmaya ccedilalışılmıştır

18 yuumlzyıl Alman yazarları ekonomik bağım-sızlıklarını kazanmak iccedilin hem yazarlık yapıyorlar hem de devlet dairelerinde memur olarak ccedilalışı-yorlardı Onlar saraya bağlı olmaktan kurtulmuş olmakla beraber Fransız ihtilalinden sonra uygu-lanan sansuumlr yuumlzuumlnden yine de oumlzguumlrce yazamazlar

Aydınlanma devrinde hoşgoumlruuml duumlnya vatan-daşlığı fikri yanında felsefe kuumlltuumlruumlne merak da artmıştır Sanat ve edebiyat saray ccedilevresinden yavaş yavaş buumlyuumlk şehirlere doğru yayılır Devrin şairleri-nin hemen hepsi dindar ailelerden gelmektedir ve eğitim goumlrduumlkleri okullarda 18 yuumlzyıl Aydınlan-macılarının eserlerini okumuşlardır

Aydınlanma Ccedilağı Almanyarsquosında Almancayı edebiyat ve felsefe dili haline getirmek konusunda yapılan ccedilalışmalar da dikkat ccedileker Aydınlanmacı-ların akla ve tabiat bilimlerine verdikleri oumlnem on-ların dil anlayışlarında da goumlruumlluumlr Dilde sadelik ve bilimsel bakımdan doğruluk onlar iccedilin oumlnemlidir Nitekim onların eserlerinde kavramsal dil oumlrnek-lerine sık sık rastlanır Anlaşılması kolay kesin an-lamlı rasyonel bir dili tercih etmişlerdir 18 yuumlzyıl başlarında Almanyarsquoda henuumlz guumlccedilluuml bir edebiyat hareketi oluşmuş değildir Ancak edebiyat teorisi konusundaki goumlruumlşlerin esasını yine aydınlanmacı duumlşuumlnce teşkil eder Kesinliği şart koşan bir dil ve mantığa dayalı olaylar dizisi edebiyatın vazgeccedilil-mez prensipleri arasındadır Akla ve mantığa uygun olaylar sınırsız hayal guumlcuumlnuumln yerini alır Edebiyat duumlşuumlnceye akla ve zekacircya dayanmalıdır

Almanyarsquoda bunlar olurken Fransarsquoda 18 yuumlz-yılın ikinci yarısından itibaren klasiklere duyulan saygı yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı İktidar-da bulunan XV Louisrsquoye bağlılık devam etmekle beraber siyasi sisteme karşı bir guumlvensizlik vardır Aristokrat sınıf luumlks bir hayat yaşamakta ve servet-lerini guumlnden guumlne kaybetmekte iken burjuva sını-fı guumlccedillenmekteydi Zevke ve eğlenceye duumlşkuumlnluumlk artmış toplumda buumlyuumlk bir iyimserlik ortaya ccedilık-mıştı Artık klasik ahlacirckccedilıların duumlnyevi zevklerin guumlnah olduğu konusundaki duumlşuumlncelerine kimse inanmıyordu Bilhassa bazı zevkler birer fazilet olarak kabul edilmekteydi Zamanla dini alanda ciddi bir şuumlphecilik ortaya ccedilıktı Artık zekacirc ve akıl buumltuumln kavramlardan daha oumlnemliydi 18 yuumlzyılın ilk yarısında Fransız aydınlar arasında felsefi tartış-malar daima akılcılığın zaferi ile sonuccedillanırken ve muhakeme o yılların en oumlnemli kabiliyeti sayılır-ken yuumlzyılın ikinci yarısından itibaren felsefeciler aleyhinde eleştiriler artmaya başladı Ahlacirckta ih-tirasların yaratıcılığın oumlnemli kaynaklarından biri-si olduğu savunulurken sert ve mustarip ruhlara karşı ilgi gittikccedile arttı Diğer yandan salon hayatı eskisi kadar ilgi goumlrmemeye başladı Ccediluumlnkuuml artık Paris Avruparsquonın en buumlyuumlk şehriydi İnsanlar sade-

Jean Jacques Rousseau (1712-1778)

146

Romantizm

ce saraylarda ya da salonlarda değil şehrin başka mekacircnlarında da eğlenebiliyorlar uumlstelik ekono-mik bakımdan da gittikccedile zenginleşiyorlardı Ni-tekim muazzam Paris bahccedileleri 1750rsquoden sonra yerini İngiliz tarzı kır hayatını taklit eden bahccedilelere bıraktı ve boumlylece kır ve koumly hayatına karşı bilhas-sa edebicirc accedilıdan yeni bir ilgi uyandı Şuumlphesiz Paris halkının tercihlerinde İngiliz edebiyatının buumlyuumlk etkisi olmuştur O senelerde Shakespeare bilhas-sa Voltaire tarafından ciddi şekilde tartışılıyordu Fransız romancılar Fielding ve Richardson gibi İn-giliz romancılarını keşfettiler

Buumltuumln bunlar Fransız edebiyatında huumlzne melankoliye yalnızlığa karşı ilgiyi artırır Fakat asıl etki Rousseaursquodan gelir Rousseau iccedilinden geldiği gibi yazmış ve yazma tarzında ısrarlı ol-muştur Romantizmin temaları arasında oumlnemli bir yer tutan oumlluumlm mezarlık harabelere duyulan ilgi melankoli ve yalnızlık gibi konular bu devir edebiyatında sıklıkla goumlruumllmeye başlanır O yuumlz-den 1750rsquoden sonraki doumlneme pre-romantizm (oumln-romantizm) denir Pre-romantizm akla ve zekacircya karşı duygunun ve duyarlığın zaferidir 18 yuumlzyılın ortalarında başlayıp 19 yuumlzyılın ilk yıllarına kadar devam eden bu hazırlık doumlnemin-de sanat ve edebiyatta hayal guumlcuuml yeniden oumlnem kazanmıştır

Aynı yıllarda İngilterersquode James Thomson (1700-1748) William Collins (1721-1759) Thomas Gray (1716-1771) tabiattan ilham alır-ken Thomas Chatterton (1752-1770) William Cowper (1731-1800) Robert Burns (1759-1796) ve William Blake (1757-1827) gibi şair-ler geleceğin romantizminin temalarını ve pren-siplerini belirliyorlardı Fakat bunlar birbirinden bağımsız oldukları iccedilin sadece birer oumlncuuml olarak kaldılar Oysa Alman pre-romantikleri birccedilok bakımdan ortak oumlzellikler goumlstermiştir Adını Klingerrsquoin (1752-1831) aynı adlı piyesinden alan Sturm und Drang akımı Buumlrger (1747-1794) ya da Herder gibi aydınlar aklı bilginin temel aracı saymayı reddederek sezgiyi ve du-yarlığı oumln plana ccedilıkararak romantizme oumlncuumlluumlk ettiler Goethe ve Schiller iccedilin de aynı şeyler soumly-lenebilir Fakat Fransız edebiyatından İngiliz ve Alman edebiyatında olduğu gibi etkili ve guumlccedilluuml bir pre-romantik şair ccedilıkmadı

Romantizmin Doğuşunda Fransız İhtilalinin Etkisi

Romantizmin doğuşunda 1789 Fransız ihtilali-nin de etkisi vardır Ccediluumlnkuuml Fransız İhtilali kurum-ların duumlşuumlncelerin ve zevkin değişmesini hazırladı İhtilal esnasında Bastille hapishanesinin ihtilalciler tarafından ele geccedilirilerek mahkumların serbest bı-rakılışı romantizmin oumlzguumlrluumlkle olan ilişkisinin simgesi haline geldi 18 yuumlzyılın ikinci yarısında goumlruumllmeye başlayan bireyci anlayışa oumlzguumlrluumlk tut-kusuna ve romantik duyarlığın değişik biccedilimlerine Fransız ihtilali yeni bir youmln verdi Avrupa 1789rsquodan 1815rsquoe kadar ccedileşitli savaşlarla buumlyuumlk yaralar aldı Bununla birlikte ihtilali izleyen ilk yıllar Avrupalı aydınların bakışını Fransarsquoya ccedilevirdi Aynı şekilde 1780-1790 yılları arasında Almanyarsquoda kurulmuş olan ve 1791rsquoden itibaren imparatorluk emirleriy-le goumlzaltında tutulan dernekler ve okuma odala-rı Fransız romantizminin doğuşunda etkili oldu Ccediluumlnkuuml artık entelektuumlel bir kamuoyu oluşmuştu Şair ve yazarlardan oluşan bu kitle duygularını ve duumlşuumlncelerini coşkulu bir dille anlatıyorlardı Almanyarsquoda F Schelegel kardeşiyle birlikte youml-nettiği Athenaum adlı dergide ldquoFransız devrimi Goethersquonin Meisterrsquoi ve Fichtersquonin Bilim Oumlğretisi ccedilağın uumlccedil buumlyuumlk olayıdırrdquo diye yazıyordu

Fransız ihtilali İngilterersquode Coleridge Southey ve Wordsworth uumlzerinde de derin tesirlere sebep oldu Onlar Fransarsquoya 1790rsquodaki ilk yolculukları-nı ihtilalin heyecanıyla yaptılar Fransarsquoda goumlrduumlk-lerini İngilterersquode anlatarak kendi ccedilevrelerindeki Fransız İhtilali karşıtlığı ile muumlcadele ettiler İhtilal sonrası Fransarsquosına başka uumllkelerden de yolculuklar yapıldı O senelerde Parisrsquoe giden birccedilok Alman Fransarsquoya yerleşmeyi tercih etti

Fransız ihtilali imparatorluk savaşları Napolyonrsquoun oumlnce yuumlkselen sonra soumlnen yıldızı 1789-1815 yılları arasındaki karışık doumlnemin asıl sebepleridir Doumlnemin ekonomik ve sosyal şartla-rına bağlı olan hoşnutsuzluk 1820rsquode İspanya ve Napolirsquode 1821rsquode Yunanistanrsquoda 1830rsquoda Fransa ve Polonyarsquoda yeni ihtilalci grupların doğmasına sebep oldu Novalis ve Schlegel gibi isimlerin et-kisiyle Almanyarsquoda Leopardirsquonin ve Mickiewiczrsquoin etkisiyle de İtalya ve Polonyarsquoda Fransız İhtilalirsquonin yankısı milliyetccedililik olarak goumlruumlnduuml Bilhassa Almanyarsquoda genccedil Almanlar Fransız İhtilalirsquoni coş-kuyla karşıladılar

147

Batı Edebiyatında Akımlar I

İngiltere diğer Avrupa uumllkelerinden farklı olarak siyasi devrimini 17 yuumlzyılda sanayi ve sa-nat devrimini de 18 yuumlzyılda gerccedilekleştirmiştir Fransarsquoda klasisizm ve romantizm arasındaki kavga buumltuumln hızıyla suumlrerken İngilterersquode klasik geleneğin buumltuumln izleri kaybolmuştur Nitekim romantizm İngilterersquode Fransarsquodaki gelişmesine nazaran daha kararlı ve daha suumlrekli olmuş ancak geniş kitleler tarafından kolaylıkla kabul edilmemiştir Roman-tizmin siyasal sonuccedilları da İngilterersquode Fransarsquoda-kinden farklıdır Oumlncelikle romantizm doğası ge-reği liberaldir ve değişimden yanadır Napolyonrsquola olan savaş sonucu tutucularla romantikler arasında goumlruumlş birliği sağlanır ve Napolyon tahttan indiril-dikten sonra liberalizm romantik akımın yeniden asıl siyasal ve ekonomik sistemi olur İngilterersquode liberallerin ccediloğu oumlrneğin Goumll Okulu şairleri (Lake School) ihtilalin aleyhine goumlruumlşler paylaşırlar O yuumlzden İngiliz romantizminin koumlkleri liberallerin sanayi devrimine karşı gelmelerine bağlıdır Fransız romantizmi ise muhafazakacircr sınıfın siyasi devrime karşı ccedilıkmaları sonucu doğmuştur Fransarsquoda ro-mantizm ile erken romantizm arasındaki ilişki ih-tilal doumlneminin klasisizmi savunan isimleri tarafın-dan koparılmıştı İngilterersquode ise bu bağ ccedilok daha guumlccedilluumlduumlr İngiliz romantikleri daha 18 yuumlzyılda sanayi devrimine karşı ccedilıkıyorlar ve eserlerinde ta-biatı kır ve koumly hayatına duydukları oumlzlemi anlatı-yorlardı İngiliz romantiklerinin tabiata duydukları ilgi onların coşkulu anlatımlarını beslerken sanayi devrimine karşı ccedilıkıyor olmaları da eserlerindeki koumltuumlmserliğin kaynağı olarak duumlşuumlnuumllebilir Dev-rin sanatkacircrları insan emeğinin değeri konusunda-ki endişelerini dile getiriyorlar ve dolayısıyla kapi-talizmi eleştiriyorlardı

Napolyonrsquola yapılan savaş son bulduğunda İn-giltere ekonomik youmlnden zayıflamış entelektuumlel youmlnden de ne yapacağını bilmez durumdaydı İn-giliz orta sınıfı kendi varlığının temellerini sorgula-maya başladı Bu endişenin ilk buumlyuumlk temsilcileri İngilterersquode Shelley Keats ve Byronrsquodır Onlar ya-şadıkları ccedilağı sorgularken toplumsal değerlerle de ccedilatışma iccediline girdiler W Wordsworth ve W Scott gibi muhafazakacircrlar bile edebiyatı halkın seviyesine indiren bir dil ve konu tercih ettiler

Romantizm 19 yuumlzyılın ilk ccedileyreğinde felsefe edebiyat resim ve muumlzik sahasında etkisini goumlster-miş olsa bile yukarda da soumlylendiği gibi doğuşu-na ilişkin ilk işaretler on sekizinci yuumlzyılda goumlruuml-luumlr Fransarsquoda Jean Jacques Rousseau 1730rsquolardan

itibaren yazmaya başladığı eserleriyle klasisizmin duumlnya goumlruumlşuumlnuuml ve sanat anlayışını sarsmaya baş-lamıştı Klasikler Aydınlanma Ccedilağırsquonın etkisiyle akılcılığı ve sanatta klasik kuralları siyasi accedilıdan da monarşiyi ve aristokrasiyi savunuyorlardı Duumlnya-nın merkezinde Tanrırsquonın olduğu fikri Aydınlan-macılar Roumlnesansrsquoın doğuşu ve arkasından gelen reform hareketleriyle yerini merkezi insan olan bir duumlnya anlayışına bıraktı Jean Jacques Rousse-au İtiraflarrsquoında Emilrsquoinde ve Bir Gezginin Duumlşsel Yolculuğursquonda birey kuumlltuumlr toplum ve kanun gibi konuları sorguluyor insan doğasını belirleyen ilke-lerin doğadan değil kuumlltuumlrden ve kanundan gel-diğini soumlyluumlyordu O yuumlzden Toplum Soumlzleşmesi adlı eseri başta olmak uumlzere kitaplarında insanın oumlzguumlr oluşunu ve doğallığı savundu İtiraflar bu bakımdan bir insanın kendisiyle ve toplumla yap-tığı hesaplaşmayı anlatan ilk buumlyuumlk eserlerdendir Ancak Rousseau 1778rsquode oumllduumlğuumlnde artık unutul-muş goumlruumlnuumlyordu 1789 Fransız ihtilalinden sonra Rousseaursquonun ccedilalışmaları yeniden guumlndeme geldi Ccediluumlnkuuml Fransız ihtilali hem monarşinin yıkılışı-nı hem de aristokrasinin ccediloumlkuumlşuumlnuuml goumlsteriyordu Aynı yuumlzyılda 1750rsquoden itibaren Almanyarsquoda yavaş yavaş ortaya ccedilıkan edebiyat akımını da romantiz-min habercisi saymak gerekir

17 ve 18 yuumlzyıl boyunca aklı yuumlcelten klasik ve neo-klasik edebiyat ve duumlşuumlnce hayatının yeri-ni yavaş yavaş duygusallığı ve bireyciliği oumln plana ccedilıkaran bir anlayışın aldığı goumlruumlluumlr Bunun ilk oumlr-neği Almanyarsquoda ortaya ccedilıkan duyguculuktur On-lar ldquoHissediyorum oumlyleyse varımrdquo diyorlardı oysa on sekizinci yuumlzyıl klasikleri Descartesrsquotan itibaren ldquoDuumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varımrdquo soumlzuumlnuuml benimse-mişlerdi Duygucular bir bakıma insan duumlşuumlnce-sinin tek boyutlu ele alınmasına karşı ccedilıkıyorlar fakat kendileri de insanı tek boyutlu olarak duumlşuuml-nuumlyorlardı Klasikler ve Aydınlanmacılar insanı sa-dece akıldan ibaret kabul ediyor ve insan doğasının başka youmlnlerini ihmal ediyorlardı 17 ve 18 yuumlzyıl insanının boumlyle duumlşuumlnmesinin sebebi Roumlnesans ve Reform doumlnemindeki teknolojik gelişmeler yeni coğrafi keşifler ve buluşlardır Boumlylece kilisenin toplum uumlzerindeki hacirckimiyeti kırılırken akıl başka ve yeni bir otorite olarak belirmektedir Avrupa duuml-şuumlncesi bu sebeple on sekizinci yuumlzyılın ikici yarı-sından itibaren devrin sanat anlayışını da etkileyen başka bir fikri ve felsefi iklime girmiştir 19 yuumlzyıl başında (1808) Almanyarsquoda ortaya ccedilıkan duygucu-lar ve onlardan oumlnce yine Almanyarsquoda goumlrduumlğuumlmuumlz

148

Romantizm

Sturm und Drang gibi gruplar romantizmin hazırlayıcılarıdır Onlar insan tabiatının coşkulu yanına sesle-niyorlardı Ccediluumlnkuuml akıl toplumsal duumlzen kurallar ve kanunlar insanın iccedilinden geldiği gibi davranmasını ve yaşamasını engelliyor boumlylece duygular bastırılmak zorunda kalınıyordu Sanat ve edebiyatta klasik Yunan doumlnemine ait eserlerin aynı doumlnemin tarihi şahsiyetlerinin ve olaylarının anlatılması Yunan felsefesinin tartışılmaz uumlstuumlnluumlğuumlnuumln kabul edilmiş olması romantikler iccedilin insanın oumlzguumlrluumlğuumlnuumln oumlnuumlndeki engel-lerdir Oysa insan yaratıcılığı engellenemez Sturm und Drang insanın doğasının sadece akıldan değil aynı zamanda duygudan da ibaret olduğunu savunuyor ve aydınlanmacıların insan ruhunu inkacircr ettiklerini soumlyluumlyorlardı Duygucular ve Sturm und Drang diğer youmlnden bir aşırılıktı

1 18 yuumlzyılda pragmatiz-min oumlnem kazanması-nın nedenleri nelerdir

2 Romantizmin doğuşun-da Fransız İhtilalirsquonin etkisini değerlendiriniz

Alman romantizmiyle Fransız romantizmini karşılaştırın

Romantizmin ortaya ccedilıkı-şındaki koşullar daha sonra tekrarlanmış mıdır Tartışın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Romantizmin ortaya ccedilıktığı doumlnemi değerlendirebilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

ROMANTİZMİN ANLAMI DOĞUŞU VE GELİŞİMİ

18 yuumlzyıl Fransız edebiyatı İngiliz ve Alman edebiyatlarıyla mukayese edildiğinde goumlruumllecektir ki lirizmden uzak bir edebiyattır Lirizm bir ccedileşit duygululuk durumudur Roumlnesansı takip eden yıl-larda Fransız edebiyatında en guumlccedilluuml akım klasisiz-min huumlmanizmidir Edebiyat da klasik prensiplere hapsedilmiş belli kuralların dışına ccedilıkamayan bir sanat tuumlruuml olarak anlaşılmıştır Fransız halkının kla-siklere olan ilgisi ile siyasi sistem arasında elbette bir ilişki vardır Nitekim 17 ve 18 yuumlzyıl boyun-ca Fransız edebiyatı bir saray ve salon edebiyatıdır Jean Jacques Rousseau gibi salonlardan uzak yaşa-mak isteyenler devrin Voltaire gibi oumlnemli duumlşuuml-nuumlrleri tarafından sert şekilde eleştirilmiştir Ccediluumlnkuuml onlar edebiyat yoluyla felsefi duumlşuumlncenin verilmesi gerektiğine inanıyorlar ve boumlylece insan aklının en karışık meseleleri bile halledebileceğine inanıyorlar-dı Duygu duyguculuk duygusallık ise gerccedilekler karşısında insanın yanılmasına yol accedilan geccedilici du-rumlardır

Fransız romantizmi o yuumlzden şiir ve lirizm ara-sında derin bağlantılar kuran bir eserle başlatılır Lamartinersquoin 1820 yılında yayınladığı Meditations adlı şiir kitabı her şeyden oumlnce lirik duyarlığıyla oumlncekilerden farklıdır O yılların edebiyat heves-lisi Fransız genccedilleri bu eseri yeni bir edebi devrin başlangıcı olarak kabul ettiler Ccediluumlnkuuml Lamartine Meditationsrsquoda bir insanın ccedilektiği samimi ıstırapları duygusal bir dille anlatmaktaydı Meditations adlı eseri sebebiyle Lamartinersquoi o tarihte henuumlz 18 ya-şında olan Victor Hugo ldquoİşte nihayet şiir yazması-nı bilen bir şairrdquo soumlzleriyle oumlvmuumlştuumlr

Fransız romantizminin başlangıcını Lamartinersquoin soumlz konusu eserinin ccedilıkış tarihi ile başlatmak muumlmkuumlnduumlr Duumlşuumlnce ve zevk bakı-mından 18 Yuumlzyıl Fransız edebiyatın bağlı olmak-la birlikte 1789 devriminden sonra inanccedilları ve zevki değişen Emile Deschampsrsquoın evinde topla-nan o devir genccedilleri yeni bir edebiyat hareketinin de temelini attılar Bunların arasında Alfred de Vigny ve Victor Hugo da vardır Genccediller kısa bir suumlre sonra Muse Franccedilaise (Fransız İlham Perisi)

149

Batı Edebiyatında Akımlar I

adıyla bir dergi ccedilıkardılar ve edebiyat konusunda-ki duumlşuumlncelerini ve o duumlşuumlnceler doğrultusunda uumlrettikleri yazılarını bu dergide yayınladılar Der-gi yaklaşık bir yıl sonra kapanmış olsa da yarattığı etki uzun suumlre devam etti

Romantizmin etkisini artırmaya başladığı yıl-larda klasik edebiyatını devam ettirenler Mercure de XIXe Siecle adında bir dergi ccedilıkarmaktaydılar Muse Franccedilaise ile bu dergi arasında sert fikir ve edebiyat tartışmaları oldu Eskiler ve yeniler kavgası diye-bileceğimiz bu tartışmaların tarafları arasında Ay-dınlanmacıların etkisinde yetişmiş birccedilok tanınmış isim de vardır Daha ccedilok pozitivizmin etkisindeki klasik edebiyat taraftarları romantizmi mağlup edemediler Chateaubriandrsquoın Hristiyan romantiz-mi diyebileceğimiz goumlruumlşleri ile beraber romantik-lerle devrin iktidarı arasında kurulan muumlnasebet de romantiklerin meşrulaşmasında etkili oldu Onla-rın dinle olan kavgaları bu eser sayesinde ortadan kalkmıştır Romantizm bilimle ilgisi olmayan duygunun ve hayal guumlcuumlnuumln doğurduğu konularla beslenerek gelişti

Aynı senelerde romantizmi savunan genccedillerin toplandıkları evlerden biri de Charles Nodierrsquonin evidir Orta Ccedilağ fantastik edebiyatının uumlruumlnlerine benzer eserler kaleme alan Nodier romantikleri sonuna kadar desteklemiştir W Shakespearersquoin piyeslerini sahneleyen bir İngiliz tiyatro kumpan-yasının o senelerde Parisrsquoe gelmiş olması da oumlnemli bir başka ayrıntıdır Romantiklerin hemen hepsi bu piyesleri izlediler ve ondan sonra tarih konulu piyesler kaleme aldılar

Nihayet Victor Hugo 1827rsquode Cromwell adlı bir piyes yazar Hiccedilbir zaman sahnelenmemiş olan bu eserin oumlnsoumlzuuml Fransız romantizminin beyannamesi olarak kabul edilmiştir Hugorsquonun ikinci dramı olan Hernani ise 25 Şubat 1830rsquoda sahnelenir ve edebiyat tarihine ldquoHernani Sava-şırdquo olarak geccedilen doumlnem başlamış olur Theop-hile Gautier Hernanirsquonin rol gereğince boruyu oumlttuumlrmesinin klasik-romantik savaşının ede-biyatta başlama işareti olduğunu soumlyler Ro-mantizmle birlikte ldquoşiire kavuştuklarınırdquo ifade eden Gautierrsquoye goumlre edebiyat kendilerine kadar renksiz ve manasızdır Klasiklerle aralarındaki hararetli savaştan bahsederken de klasiklerin ro-mantiklere ldquovahşilerrdquo romantiklerin klasiklere ldquomumyalarrdquo dediğini anlatır

1820rsquoden itibaren romantiklerin ortaya ccedilıkışı insan tabiatı karşısında bir ccedileşit dengeyi savunma-ları bakımından oumlnemlidir Onlar ldquoDuumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varımrdquo yerine ldquoDuumlşuumlnuumlyor ve hissediyorum oumlyleyse varımrdquo demeyi daha doğru buldular Boumlyle-ce zıtlar arasında bir denge kurmak istiyorlardı Zıt-ların birliği duumlşuumlncesi romantizmin en temel ilkesi olarak sonraki senelerde birccedilok romantik metinde değişik biccedilimlerde goumlruumllecektir Romantizm Fransa dışındaki Avrupa uumllkelerinde farklı youmlnleriyle etkili olur Bu yuumlzden Fransız Alman ve İngiliz roman-tizmi birbirinden farklıdır Oumlrneğin Fransız roman-tizminde duygusal derinlik ve insanın yaratıcılığı oumlnemli iken İngiliz romantizminde tabiat Alman romantizminde ise felsefi derinlik oumln plana ccedilıkar Alman romantikleri başlangıccedilta Fransız ihtilalini desteklerken ihtilal sonrası ortamın karmaşası ve aristokrasinin tasfiyesinden sonra ihtilali destekle-mekten vaz geccedilmişlerdir Onlar Orta Ccedilağ sanat ve edebiyatını Orta Ccedilağrsquoın inanış biccedilimini yeniden guumlndeme getirdiler Oysa Descartesrsquotan itibaren Ay-dınlanmacılar her tuumlrluuml mistik anlayışı reddediyor ve doğa olaylarını akılla accedilıklıyorlardı Kısacası insan aklı sayesinde duumlnyanın buumlyuumlsuuml bozulmuştu Alman romantikleri ise duumlnyayı yeniden buumlyuumlluuml hale getir-mek istiyorlar bu yuumlzden mistik eğilimlere yakınlık duyuyorlardı Orta Ccedilağrsquoın fantastik duumlnyası periler cinler halk inanışları gizemli şatolar gibi Orta Ccedilağ dekoru onların uumlrettikleri edebiyatın esas malzeme-sidir Alman romantikleri egzotik diyarları efsanele-ri masalları sanatın konusu haline getirdiler

Victor Hugo (1802-1885)

150

Romantizm

Daha ccedilok tabiata youmlnelen İngiliz romantikleri iccedilin en buumlyuumlk sanatkacircr Tanrırsquoydı ve insan ancak onun yarattıklarını taklit edebilirdi Tarih ve tabiat eski Yunan hayranlığı İngiliz romantizminin karak-terini teşkil eder

Romantizmin etkisi sadece kıta Avrupası ile sınırlı kalmadı Oumlrneğin romantiklerdeki tarih tutkusu bilinmeyen uumllkelere karşı merak uzak di-yarlar oumlzlemi hemen hemen buumltuumln romantiklerde goumlruumlluumlr Romantikler insanın coşkulu yanının oumlz-guumlr bırakılmasını isterken edebiyat ve sanatta da kurallara karşı ccedilıkıyorlardı Klasiklerin trajedi iccedilin koydukları uumlccedil birlik kuralını bu yuumlzden reddettiler Diğer yandan tuumlrler konusundaki ilkelere de karşı ccedilıkarak yeni edebi tuumlrler icat ettiler Klasik doumlne-min trajedi ve komedisine romantikler dramı ekle-diler Nesir ve nazmı birleştirerek mensur şiiri uumlret-tiler Diğer yandan yarım kalmış yazılardan ibaret yeni bir tuumlr icat ederek ona da fragman dediler

Mensur şiirDuygu ve hayallerin duumlzyazı biccedilimin-de ancak şiir diliyle anlatımıdır Mensur şiirde ahenkli ve etkili anlatım esastır Tuumlrk edebiyatındaki oumlrneklerini daha ccedilok Servet-i Fuumlnucircn doumlnemine ait eserlerde goumlrmek muumlmkuumlnduumlr

Onlar sadece ulusal tarih ve edebiyatların de-ğil mahalli kuumlltuumlruumln dilin tarihin edebiyatın ve folklorun da araştırılmasını istiyorlardı Grimm Kardeşler masal derlemelerini bu doumlnemde yap-mışlardır 1789 Fransız İhtilalirsquonden sonra ccediloumlzuumllen sınıflı toplum yapısı edebiyat ve sanatta da ortadan kalkmış oluyordu Ccediluumlnkuuml sermayenin birikmesi burjuva adı verilen yeni bir sınıfın doğuşunu ha-zırladı Sanat ve edebiyat da bu yeni sınıfın zevkine goumlre biccedilimleniyordu Burjuvalar kapitalist suumlrecin imkacircnları sayesinde zenginleşmiş kimselerdi Aris-tokrasinin sadece toplumsal hegemonyasını değil sanat anlayışını zevk biccedilimlerini de yıktılar On-lar gibi salonlar accediltılar şairleri ve romancıları des-teklediler Giyim kuşam tarzlarıyla da onları taklit ettiler zamanla ekonomik guumlccedilleri sayesinde devlet youmlnetimine de ortak oldular

Romantizmin alt sınıfların geniş halk yığınları-nın tarihine kuumlltuumlruumlne diline edebiyatına ve folk-loruna duydukları ilgi duumlşuumlnsel alanda buumltuumln on dokuzuncu yuumlzyılı etkileyerek bir ideolojinin doğ-masına sebep oldu Millicirc tarihlerin ve millicirc kim-liklerin oluşmasını amaccedillayan bu ideolojinin adı milliyetccedililiktir On dokuzuncu yuumlzyılın daha ilk yarısında imparatorluklarda iccedil isyanlar goumlruumllduumlğuuml gibi buumltuumln Avruparsquoda uluslaşma başladı Nihayet imparatorlukların parccedilalanması yirminci yuumlzyılın başına kadar suumlrduuml

Romantizm temelde bir reddediş hareketidir Bu da onun bir anarşizm hareketi olarak anlaşılması-na sebep oldu Ccediluumlnkuuml onlar herhangi bir geleneğe bağlı değillerdi Oysa neo-klasikler klasiklerin de-vamıydı Bu nedenle romantik duumlşuumlnce mevcut de-ğerlerin yerine yeni değerler ikame etmek istiyordu Buna ahlacirck ve sanat da dacirchildir Onlar ahlacircksızlığı savunmuyorlardı mevcut ahlacircki ilkelerin insan do-ğasını sınırladığını savunuyorlardı Bu yuumlzden hem yaşama biccedilimleri hem de savundukları ilkeler bakı-mından kendi toplumlarınca garipsendiler

Romantik duumlşuumlncenin akılla duygu arasındaki ccedilekişmesi onların edebi metinlerinde bir takım tek-nik değişmelere yol accediltı Oumlrneğin piyes ve roman-larında olağanuumlstuumlluumlklere yer verdiler Romantikler edebi eserlerde olağanuumlstuuml tabiat manzaralarına insan ayağı değmemiş diyarlara harabelere yer ver-dikleri gibi akıl dışı varlıkları da kullandılar Cin peri melek şeytan gibi akıl dışı varlıklar onların piyeslerini sahnelenmesi imkacircnsız hale getirdi Eserlerinde olaylar ani değişmeler ve gelişmeler goumlsteriyor kahramanlar akıl almaz tesaduumlflerle kar-şılaşıyorlardı

Romantizm ve Diğer SanatlarRomantizm sadece bir edebiyat ve fikir hareketi

değildir Aynı zamanda resim muumlzik ve mimarlık gibi alanları da etkilemiştir Romantik resim bir ekolden ccedilok daha oumlnceki resim anlayışlarına tepki olarak insanı ve doğayı yeni bir biccedilimde kavrama-nın sanatıdır Burjuva sınıfını iktidara goumltuumlrecek Avruparsquoya egemen olan Latin duumlşuumlncesini ve akla tapmayı ortadan kaldıracak olan bu hareket re-sim alanını olduğu kadar toplumsal ve ekonomik yapıyı da derinden etkilemiştir Romantik resmin

151

Batı Edebiyatında Akımlar I

oumlncuumlleri Barok ve Rokoko uumlslubunun oumlrneklerine tepki goumlsterdiler Onların ccediloğu neo-klasisizmin labora-tuvarı sayılan Romarsquoda yetişmiş ve eski Yunanrsquoa hayranlıkları ile tanındıklarından romantizm kavramının sınırlarını aşarlar Fakat yine de her biri kendi kabiliyetleri ile neo-klasik resmin etkilerinden kurtularak romantizmin saflarına katılmışlardır O yuumlzden romantik resim neo-klasik resmin son evresi olarak kabul edilmiştir

Romantik neslin en tipik ressamlarından biri yazar ve teorisyen Girodetrsquodir Resimlerinde kullandığı simgeler hayaletler kartallar ccedilıplak kadın figuumlrleriyle tam bir gerccedilekuumlstuumlcuuml coşkuya sahip olan Gidoret kendi kuşağının en etkili ressamlarındandır Fransız ihtilalinden sonra yine romantik tablolarıyla dikkat ccedileken bir başka isim Regnaultrsquodur Fransız romantizminin ilk kuşağının uumlyelerinden kabul edilen Jacques Louis David de ccedilağdaşlarının ccediloğu gibi neo-klasisizme bağlılık ile ateşli romantik mizacını birleştirmiş isimlerdendir Onun etkisiyle romantik ressamlar tabiatı yapmacıksız bir şekilde resmetmeye başladılar

Restorasyonla birlikte asıl romantizm yayılmaya başladığında eskiler ile yeniler klasiklerle roman-tikler arasında buumlyuumlk bir tartışma vardı Bu tartışmalar romantizmi sadece bir sanat ve edebiyat hareketi olmaktan ccedilıkarmış hayatın buumltuumln alanlarını etkileyen bir anlayışa doumlnuumlştuumlrmuumlştuumlr Ingres gibi klasisizm yandaşlarını Delacroix gibi romantizm savunucularını oumlzellikle bir başka tuumlrluuml duumlşuumlnme tarzı etkileye-cektir Tarihsel kompozisyonları suumlrekli eleştirilse de portreleriyle dikkat ccedileken Ingres tıpkı Delacroix gibi İngiliz aristokratik portre geleneğinden etkilenmiştir Kendisine asıl uumln sağlayan eserleri Dante ve Vergilius Oumlluumlmden Sonra Ruhların Gittiği Yerde adlı tablolarıdır

Resim 51 Girodet Ossian Receiving the Spirits of the French Heroes

Kaynak wikipediaorg

152

Romantizm

RapsodiGenellikle halk tuumlrkuumllerinden ve millicirc ez-gilerden oluşturulmuş muumlzik eseri

Romantik resmin ilk ve en buumlyuumlk temsilcisi De-lacroix olmakla beraber o hem romantizme karşı ccedilıkanlar hem de romantizm taraftarları arasında sayılmaktadır 18 yuumlzyılda henuumlz romantizmin ilk işaretlerinin goumlruumllduumlğuuml senelerde Delacroix 19 yuumlzyılı haber veren bir ressamdır 18 yuumlzyıl dog-matik iken 19 yuumlzyıl şuumlpheci ve gizemcidir 19 yuumlzyılın entelektuumlel temsilcileri sistemlere ve prog-ramlara olan inancını yitirmiş dolayısıyla oumlzguumlr-luumlkccediluuml kimselerdir Onlar hayatı olduğu gibi kabul etmeyi kendini hayatın akışına bırakmayı savunu-yorlardı Tarih bu suumlreccedilte ancak yeni anlamların ortaya ccedilıkarılması iccedilin kullanılabilecek bir malze-medir Hem kendi zamanlarının hem de tarihi douml-nemlerin oumlnemli olaylarını resmeden romantikler resim sanatının konularını genişlettiler Onlar iccedilin sanat kaybolmuş zamanları ve suumlrekli eriyip giden hayatı yakalamaya ccedilalışan bir araccediltır Delacroix Yu-

nan bağımsızlık savaşı doumlnemini buumlyuumlk bir coşku ve renk zenginliğiyle işledi Ingres suumlrekli tabiata başvururken Delacroix tabiatın bir başka soumlzluumlk olduğunu savundu Delacroixrsquoya gelinceye kadar hayal guumlcuuml oumlnceki romantikler sayesinde resim sanatının en oumlnemli kaynağı olduğundan Delacro-ix onların deneyimlerinden faydalanmıştır Resim sanatı tarihinin her zaman tartışılan ve hayranlık uyandıran isimlerinden olan Delacroix dini bir kompozisyondan egzotik bir sahneye sıradan bir tarih sahnesinden alegoriye kolaylıkla geccedilebilen en-der sanatccedilılardan biridir

Muumlziğin romantizmdeki goumlruumlntuumlsuuml biccedilimde birlik ilkesine suumlrekli olarak muumlziğe ilişkin fikir-ler geliştiren klasisizme ve erken romantizme karşı olan tezleriyle tanınır Romantik muumlzik dramatik olan uumlzerine temellendirilmiş klasik anlayışın par-ccedilalanması şeklinde kendini goumlsterir Sonat formu yerini daha az ciddi ve eskisi kadar şematik olma-yan kalıplardan oluşan sistemlere bırakır Klasik bir senfoni romantiklerin elinde kuumlccediluumlcuumlk bir minyatuumlr haline gelir Bu durum onların duumlnyayı sistematik bir birlik halinde goumlrmedikleri anlamına gelmekte-dir Devrin muumlzisyenlerinin edebiyata olan ilgileri yaptıkları muumlzikte de goumlruumlluumlr Onlar farklı sanat-ların kuruluş biccedilimini birbirlerine yaklaştırdılar

Resim 52 Eugene Delacroix Dante ve Vergilius Oumlluumlmden Sonra Ruhların Gittiği Yerde 1822

Kaynak wikiartorg

153

Batı Edebiyatında Akımlar I

Aynı doumlnemin resim ve şiirinde goumlruumllen biccedilime ilişkin parccedilalanma muumlzikteki kadar değildir Bu-nun sebebi Orta Ccedilağ geleneğinin şiir ve resimde ccedilok oumlnceleri 18 yuumlzyılda yer yer aşılmış olmasına rağmen muumlzikte bu geleneğin kendisini korumuş olmasıdır Romantik bestecilerin Orta Ccedilağ muumlzi-ğine duydukları ilginin temelinde genel olarak ro-mantiklerin tarihe duydukları ilgi vardır 18 yuumlz-yılın ikinci yarısından itibaren başlayan gelişmeler sonucunda muumlzik romantik doumlnemde sadece orta sınıfın malı durumuna gelmiştir Romantik douml-nemde orkestralar şatolardan saraylardan ccedilıkarak orta sınıfın doldurduğu konser salonlarında konser vermişler oda muumlziği bile orta sınıfın imkacircnları dacirchilinde dinlenir olmuştur Muumlzik kitlelere yayıl-dıkccedila onların isteğine bağlı olarak karmaşıklık-tan uzaklaşmış daha sade bir nitelik kazanmıştır Boumlylece kısa ve eğlenceli formlar uumlretilirken muumlzik ciddi ve hafif muumlzik olmak uumlzere ikiye ayrılmış-tır Chopin ve Lisztrsquoin toplumun farklı kesimleri iccedilin muumlzik yapmaları diğer bestecileri de etkile-miş Berlioz ve Wagner da aynı yolu izlemişlerdir Toplumun beğenisine bu derece oumlnem verilmiş olması muumlzikte uyumsuzluğun ve başıbozuklu-ğun ortaya ccedilıkmasına sebep olur Kompozisyonlar zorlaşır amatoumlrler buumlyuumlk eserleri yorumlayamaz olurlar Beethovenrsquoın bile son yıllarında bestelemiş olduğu piyano ve oda muumlziği oumlrnekleri yalnızca profesyoneller tarafından yorumlanabilmektedir Bir eseri yorumlarken teknik guumlccedilluumlklerin ortaya ccedilıkması başka bir sorundur Weber Schumann Chopin Liszt konser salonlarının virtuumloumlzleri iccedilin muumlzik bestelemeye başlamışlardır Onların eserle-rini ccedilalacak sanatccedilılardan bekledikleri muumlziğin bir usta işi olduğunu goumlstermeleridir Bu durumun en guumlzel oumlrneğini Paganinirsquode goumlruumlruumlz Paganini hem virtuumloumlz hem besteci olarak dinleyicilerini daima şa-şırtmıştır

İccedileriğinin akıl dışılığı ve ifade araccedillarının ba-ğımsızlığı ile tuumlm sanatlar iccedilinde muumlziğin oumlzel bir yeri vardır Klasisizm iccedilin şiir en oumlnemli sanat tuuml-ruumlyduuml Erken romantizm ise daha ccedilok resim uumlzerin-de durmuş resme oumlnem vermişti Geccedil romantizm ise muumlziğe oumlnem vermiştir Oumlrneğin romantizmin tanınmış isimlerinden Theophile Gautier iccedilin re-sim en muumlkemmel sanat dalı iken Delacroix iccedilin muumlzik en derin sanatsal deneyim kaynağıdır Bu anlayış Arthur Schopenhauerrsquoın felsefesinde ve Wagnerrsquoın muumlzik yoluyla verdiği mesajlarda en yuumlksek noktasına ulaşır O yuumlzden romantizm

en buumlyuumlk zaferini muumlzikle kazanır Weberrsquoin Meyerbeerrsquoin Chopinrsquoin Lisztrsquoin ve Wagnerrsquoın uumlnuuml tuumlm Avruparsquoya yayılır Oumlyle ki Avrupa muumlziği 19 yuumlzyılın sonuna kadar romantik olarak kalır

Romantizmin SonuRomantizm devrinin pozitivist ve rasyonalist

anlayışının karşı ccedilıktığı manevi konulara insanın duygusal yanına oumlnem verdiği iccedilin esasında mistik bir edebiyattır Herhangi bir konunun romantize edilebilmesi iccedilin sanatccedilının duygularının anlatıma katılması şarttır Buna rağmen Fransız romantik-lerinin ilk oumlnemli isimlerinden olan J J Rousseau bile 18 yuumlzyılın din karşıtı atmosferinden kurtula-mamıştır Bunda kilisenin on yedinci ve on sekizin-ci yuumlzyıl toplum hayatındaki guumlcuuml etkili olmuştur Fakat Chateaubriandrsquoın goumlruumlşleri sayesinde din ye-niden oumlnem kazandı Nitekim 1870 yılına kadar Fransız entelektuumlelleri arasında din oumlnemli bir yer işgal etti Romantizm devrin klasiklerinin pozi-tif bilimler konusundaki ısrarı karşısında kilise ve kralla iş birliği yaptı Boumlylece halk nezdinde itibar kazandı

Romantiklerin 1830rsquoda kesinleşen zaferi ilan edildikten sonra da ona karşı ccedilıkanların ccedilabaları de-vam etti Nitekim 1850rsquoden sonra Fransarsquoda pozitif bilimler rasyonalizm sadece Fransarsquoda değil buumltuumln Avruparsquoda guumlccedillendi Romantizmin guumlccedil kaybetme-sine sebep olan olaylardan biri de V Hugorsquonun 1843rsquote oynanan Les Burgraves adlı piyesinin başa-rısızlığıdır Nihayet pozitivizmin kurucusu Auguste Comtersquoun fikirlerinin yaygınlaşmasının ve 1856rsquoda Gustave Flaubertrsquoin Madam Bovary adlı romanının yayınlanmasının da romantizmin ccediloumlkuumlşuumlnde payı vardır Oysa Hernanirsquonin 1830rsquoda sahnelenmesi ile 1843rsquote Les Burgravesrsquoin sahnelenmesi arasın-da sadece 13 yıl vardır Bir edebiyat hareketi iccedilin bu kısa bir suumlredir Bu kısa suumlrede başta Alexander Dumasrsquonın eserleri olmak uumlzere hayal guumlcuumlne daya-nan birccedilok roman ve piyes yayınlanmıştır Halkın romantizm karşısındaki şuumlphesinin sebebi biraz da bu eserlerin basitliğidir Romantikler yavaş yavaş sahneden ccedilekilirken onların yerini neo-klasikler al-maya başlar

Sonuccedil olarak romantizm 1850rsquode devrini buumlyuumlk oumllccediluumlde tamamlamış bir edebiyat akımıdır Modern hayat hızla değişirken bir edebiyat akımının uzun suumlre devam etmesini beklemek insan duygusallığı-nın suumlrekliliğini beklemekle aynıdır Kısa bir suumlre

154

Romantizm

sonra sanat iccedilin sanat goumlruumlşuumlnuuml savunan Parnasizm ve sembolizm akımları ortaya ccedilıkar

Fransız romantizmi ihtilalci ve inkılapccedilıdır Zaten doğduğu ortamda Fransız ihtilalinin etki-si devam ediyordu Onlara kadar Yunan ve Latin kuumlltuumlruumlnuumln sınırlarının dışına ccedilıkmayan Fransız edebiyatı romantiklerle beraber yeni bir duumlşuumlnce ve sanat anlayışına accedilılmıştır Bunda Rousseau ara-cılığıyla gelen Kuzey Avrupa edebiyatının ve kuumlltuuml-ruumlnuumln etkisi vardır Fransız romantizmi İngiliz ve Alman romantik edebiyatından daha etkili olmuş-tur Ccediluumlnkuuml romantizm esasında ruhccedilu klasikler ise şekilcidir

Ancak bir kısım edebiyat tarihccedililerinin de soumly-lediği gibi romantizmden sonra gelen akımlar ro-mantizmin başka başlıklar altında goumlruumlnuumlşuumlnden ibarettir Ccediluumlnkuuml 18 yuumlzyılın ikinci yarısında baş-layan ve 19 yuumlzyılın ilk ccedileyreğinde ortaya ccedilıkan romantizm yuumlzyılın ikinci yarısında da derinden derine devam etmiştir Kaldı ki edebiyat tarihinin klasisizm ve romantizm olmak uumlzere iki ana akımı vardır Diğer edebi ekoller ise ancak bu iki ekoluumln birinden beslenen yeni yorumlardır

Tuumlrk Edebiyatında Romantizm Romantizm prensipleri itibarıyla insan duygu

ve duumlşuumlncesini goumlruumllmemiş bir genişlikte kapsa-maktadır Felsefi koumlkeni de bulunan romantizm bu sebeple sadece bir sanat ve edebiyat akımı değil aynı zamanda bir fikir akımıdır Alman roman-tikleri aracılığıyla felsefede Fransız romantikleri aracılığıyla da edebiyat ve sanatta tanınmış eserler ortaya koyan romantizm 19 yuumlzyıldan buguumlne duumlnya edebiyatında değişik başlıklar altında etki-sini suumlrduumlrmektedir Ayrıca romantizm farklı ede-biyatlarda farklı biccedilimler almış farklı prensiplerle ortaya ccedilıkmıştır Tek bir romantizmden soumlz edile-memesi romantizmin farklı edebiyatlardaki gouml-ruumlntuumllerinden kaynaklanır

19 yuumlzyıl modern Tuumlrk edebiyatı da roman-tizmden etkilenmiştir Kanuni doumlneminde verilen kapituumllasyonlar sebebiyle Osmanlı imparatorluğu ile Fransız huumlkuumlmeti arasında yakın bir ilişki var-dır Bu yuumlzden on dokuzuncu yuumlzyılda Osmanlı modernleşmesi daha ccedilok Fransa uumlzerinden ger-ccedilekleşmiştir Buumlrokrasi kanalıyla dilimize giren Fransızca kelimeler yanında Fransız edebiyatının oumlnemli eserleri de aynı yuumlzyılda Tuumlrkccedileye ccedilevrildi Fransızca sadece Osmanlı sınırlarında değil hemen

hemen buumltuumln duumlnyada konuşulan bir dil haline geldi 1827rsquoden itibaren Fransarsquoya oumlğrenci goumlnde-rilmiş olması sebebiyle Fransız dilinin ve kuumlltuumlruuml-nuumln etkisi gittikccedile arttı

Tanzimat doumlnemi Osmanlı aydınları oumlncelikle Fransız kuumlltuumlr ve edebiyatını tanımışlardır Muumlnif Paşarsquonın Voltairersquoden ccedilevirdiği Muhaverat-ı Hike-miyye Fransızcarsquodan ccedilevrilen ilk eserler arasındadır Ancak bu eser adından da anlaşılabileceği gibi kla-sik doumlnem Fransız duumlşuumlncesinin ruhuna uygundur Fransız romantizmi modern Tuumlrk edebiyatının ilk doumlnemine tema konu şekil ve aynı zamanda du-yuş ve duumlşuumlnuumlş bakımlarından tesir eder Tanzimat edebiyatının kurucu isimlerinden Şinasi her ne ka-dar bazı edebiyat tarihlerinde klasiklerden etkilen-diği soumlylense de duumlşuumlnceleri ve verdiği eserlerin ni-teliği bakımlarından romantik temayuumlller goumlsterir Tıpkı romantikler gibi Şinasi de bir geleneği devam ettirmedi mevcut değerlerin yerine yeni değerler ikame etti Sade bir dille toplumun geniş kesim-lerini hedefledi Ele aldığı konular onun toplumu değiştirmek konusundaki idealizmini goumlsterir

Tanzimat doumlnemi Tuumlrk edebiyatında bilhassa Fransız romantizmiyle ilişkisi bakımından Namık Kemalrsquoin oumlzel bir yeri vardır Namık Kemalrsquoin Fransız edebiyatıyla ilişkisi ccedileviriler uumlzerinden baş-lamıştır Kendi eserlerini romantik prensiplere goumlre kaleme alan Namık Kemal kendisinin yapamadığı şeyleri ise ccedileviriler yoluyla Tuumlrkccedileye kazandırmayı amaccedillamıştır Ancak bu ccedileviriler devrin siyasi ve sosyal havası yuumlzuumlnden yayınlanamamıştır

Namık Kemalrsquoin Fransız edebiyatı ile ilişkisini goumlsteren ilk somut belge divanındaki son gazelin arka sayfasında el yazısı ile yazılmış olan Fransız-ca bazı kitap ve yazar isimlerinden oluşan listedir Bu ilk temasın neticesi de şiirden ziyade nesirde goumlruumlluumlr Hatta ilk emarelerin goumlruumlnduumlğuuml eserleri Tasvir-i Efkacircrrsquodaki makaleleridir Ve bu makaleler bize Fransız tesirinin Namık Kemalrsquoin oumlncelikle duumlşuumlnce hayatında goumlruumllduumlğuumlne işaret eder Edebi hayatındaki tesiri ise daha sonra ndashAvruparsquodan doumln-duumlkten sonra- goumlruumllecektir

Tasvir-i EfkacircrŞinasi tarafından 1862 yılında ccedilıkarılan gazete

155

Batı Edebiyatında Akımlar I

Vatan Yahut Silistre piyesi başta olmak uumlzere birccedilok eserinde vatan temasını ele almıştır Evrak-ı Perişan adlı tarih kitabı yine konusunu tarihten alan Celaleddin Harzemşah piyesi ve Cezmi romanı onun tarihe olan ilgisini goumlsterir Namık Kemalrsquode-ki idealizm onun dil ve edebiyat meselelerini ele aldığı yazılarında da goumlruumllmektedir Zavallı Ccedilocuk Akif Bey Guumllnihal romantik tesirler iccedileren diğer pi-yesleridir Piyeslerinde daha ccedilok bir davaya inanmış ve onun uğrunda oumlluumlmuuml goumlze almış idealist kah-ramanları anlatır Bu kahramanlar sosyal bir dava ile bireysel mutluluk arasında kaldıklarında sosyal dava uğruna kendi mutluluklarını feda ederler Aşk ve ihtirasın ele alındığı bu piyeslerde kahramanlar tıpkı romantiklerde olduğu gibi ya tamamen iyi ya-hut tamamen koumltuumlduumlr Kahramanların psikolojileri de doğal olarak aşırı bir dille ifade edilmiştir Cela-leddin Harzemşah adlı piyesinin oumlnsoumlzuuml Hugorsquonun Cromwell piyesine yazdığı oumlnsoumlz kadar etkili bir metindir Namık Kemal bu oumlnsoumlzde tiyatroyu in-san halini sahneye nakil ve orada taklit ederek ibret alınacak bir levha halinde goumlz oumlnuumlne sermesi bakı-mından faydalı bir eğlence olarak tanımlamaktadır

Namık Kemalrsquoin 1873rsquote sahnelenen Vatan Ya-hut Silistre adlı piyesi ele aldığı konu ve konuyu işleyişi bakımından romantizmin birccedilok oumlzelliğini taşımaktadır Oumlncelikle piyeste kahraman aşk ve vatan sevgisi gibi birbiriyle ccedilelişen iki zıt duygu arasında kalır Bu durum romantiklerin kavramları zıtlıklar şeklinde ele almalarının bir goumlstergesidir Ccediluumlnkuuml bireyin kendi kabiliyetlerini zorlayarak yeni tercihlerde bulunması boumlylece muumlmkuumln olacaktır Piyesin daha ilk sahnesinde Zekiyersquonin elinde bir kitapla goumlruumllmesi de yine romantizmin etkisidir zaten o tamamıyla romantik bir karakterdir Oku-duklarının etkisiyle acircşık olur hayaller kurar ve bu hayallerin gerccedilekleşeceğine inanır Oumlte yandan onun piyesteki konuşmalarında duygularını abart-tığını da goumlruumlruumlz Aynı şekilde İslam Beyrsquoin tiradi de romantik dilin şiirsel bir oumlrneğidir

TiratYazı ve konuşmada bir duumlşuumlncenin kesin-tisiz gelişimi

Bilhassa Alman romantizminde karşımıza sık sık ccedilıkan hayali varlıklar bu piyeste birkaccedil yerde geccedilmişse de (peri melek hayalet) bunun roman-

tizm etkisiyle değil kuumlltuumlrel bir alışkanlıkla kulla-nıldığı duumlşuumlnuumllebilir Bir diğer romantizm unsuru olan ruumlya da piyeste mevcuttur Zekiye goumlrduumlğuuml ruumlyasından bahseder Bunlar da Zekiyersquonin oyun boyunca tiratlarında goumlrduumlğuumlmuumlz romantik ve muumlbalağalı hayallerden başka bir şey değildir Bu ruumlya unsurunu da bilinccedilaltının işleyişine ve oradan romantizme bağlamak doğru goumlruumlnmemektedir Birccedilok sahnesinde abartılı bir soumlylemin olduğu goumlruumllen Vatan Yahut Silistrersquode Romeo ve Julietrsquoten gelen etkilerle beraber Hernani piyesinin de etkisi vardır

Vatan yahut Silistre ele aldığı konu konunun işlenişi kahramanların davranışları ve duumlşuumlnceleri piyesin tekniği gibi bakımlardan romantik edebi-yatın bizdeki ilk oumlrneğidir

Akif Bey ise yine aşkı ile vatan sevgisi arasında kalmış bir kahramanı anlatması bakımlarından ro-mantizmin temalarına uygun kaleme alınmış bir pi-yestir Akif Beyrsquoin acircşık olduğu kadının aslında koumltuuml biri olması onun duyguları yuumlzuumlnden yanıldığını da goumlstermektedir Akif Bey Namık Kemalrsquoin kale-minden aşırı derecede iyi Dilruumlba ise aşırı derecede koumltuuml birer kahraman olarak ccedilizilmiştir

Namık Kemalrsquoin diğer piyesi Guumllnihal ise Hugorsquonun Les Burgraves adlı piyesini ve bazı sahne-leriyle Shakespearersquoin Hamletrsquoini hatırlatmaktadır

Namık Kemalrsquoin daha ccedilok oumlnsoumlzuumlyle meşhur olan Celaleddin Harzemşah adlı piyesi ise her şey-den evvel tarihi bir konuyu ele alması bakımından romantiktir Piyesin oumlnsoumlzuumlnde tiyatro sanatı hak-kında bilgi veren ve kendisinin tiyatro anlayışını anlatan Namık kemal aslında romantik tiyatroyu tarif eder Soumlz konusu mukaddime V Hugorsquonun Cromwell mukaddimesine benzediğinden iki pi-yesin tek ortak noktası bu oumlnsoumlzlerdir Piyesin asıl benzediği metin ise Hugorsquonun Ruy Blas isimli ese-ridir Oumlyle ki Namık Kemal piyesinin bazı sahnele-rini bu piyesten aynıyla almıştır

Tuumlrk edebiyatındaki romantizmin Batıdakine ccedilok benzemediği yuumlzeysel bir taklitten oumlteye gide-mediği derinleşemediği fakat Fransız romantiz-minden tarihi konuları marazi edebi kahramanla-rı aşırı iyi ve aşırı koumltuumllerden ibaret kişi kadrosunu duyguları coşkulu yaşama biccedilimini tercih etme gibi oumlzellikler bakımından etkilendiği accedilıktır

Fransız romantizmi Fransız İhtilalirsquonin verdiği bir heyecanla ortaya ccedilıkmıştır Vatan millet hak kanun gibi kavramlar değer kazandığı gibi milli-

156

Romantizm

yetccedililik de oumln plana ccedilıkar Namık Kemalrsquode de bu kavramları goumlruumlyor olma sebebimiz benzer bir siya-si atmosferin iccedilinde olmasındandır İhtilal sonrası Parisrsquoi goumlrmuumlş biri olarak tuumlm bu kavramlardan oldukccedila etkilenmiş bilhassa vatan sevgisini Vatan yahut Silistre Akif Bey Celaleddin Harzemşahrsquota işlemiştir Onun piyeslerinde Fransız romantikleri gibi coşkulu hatta abartılı bir dille kahramanların vatana olan sevgisi dile getirilmiştir Kendi milleti-nin tarihine bakma ve milliyetccedili duyguları oumln plana ccedilıkarma ise oumlzellikle Celaleddin Harzemşahrsquota goumlruuml-lebilir

Lirizm ise Namık Kemalrsquoin en ccedilok kullandığı romantik oumlğedir Tiyatrolarının ccediloğu zaten aşk uumlzerine kuruludur Vatan sevgisi işlendiğinde bile acircşık bir adam yahut acircşık bir kadının son de-rece lirik tiradlarıyla karşılaşırız Bu lirizm elbet-te ait olduğu akımın en temel prensibi olarak aşı-rı bir lirizm olacaktır Acircşıklardan biri oumllduumlğuumlnde diğeri de kendini oumllduumlrecek başkasıyla evlen-mek zorunda kalanlar verem olacaktır Onlarda ne tipten karaktere ulaşabilecek bir bireycilik ne devrimci bir tavır ne pozitivizme tepki ne guumlccedilluuml bir tabiat ne bilinccedilaltı ne sembolizm ne mistik bir din vurgusu vardır Kahramanların derdi sev-dikleri insana kavuşmak ve vatana oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kazandırmaktır Fransız romantikleri gibi varo-luşsal sorunlar yaşamazlar kır hayatına yahut egzotik uumllkelere kaccedilmayı duumlşlemezler Fransız romantizminin bu oumlzelliklerini edebiyatımızda goumlrmek iccedilin Servet-i Fuumlnucircn doumlnemini bekleme-miz gerekecektir

Sonuccedil olarak Namık Kemal tarihe doumlnuumlşuuml okuyucusuna ve seyircisine eski guumlnlerini hatırlatıp cesaret vermek iccedilin vatan temasını halkına muumlca-dele edecek coşkuyu aşılamak iccedilin aşkı ise muh-temelen ilgiyi toplamak iccedilin kullanmıştır Ondaki romantizm etkilendiği Batılı yazarların tesirinde ama ccedilok yuumlzeyde bir romantizm olarak kabul edil-melidir

Romantik edebiyatın konu tema ve teknik bakımdan etkisi bir başka Tanzimat doumlnemi şai-

rinde de goumlruumlluumlr Abduumllhak Hamit de romantikler gibi iccedilinde olağan uumlstuuml varlıklar bulunan piyesler kaleme alır Bu piyesler manzumdur Onun piyes-lerindeki gayr-i tabii dil ele aldığı temalar roman-tiklerin prensiplerine uygundur Başta aşk olmak uumlzere felsefi bunalım insanın oumlluumlm karşısında-ki ccedilaresizliği mistik duyarlılık ve koumltuumlmserlik Hamidrsquoin piyeslerini romantik Fransız edebiyatı-na bağlayan temalardır Ancak Abduumllhak Hamit Şinasi ve Namık Kemal gibi toplumsal değerleri ele almak yoluyla yeni bir toplum inşa etmeyi ter-cih etmemiştir İnsanı merkeze koyarak onun iccedil duumlnyasını oumlnlenemez tutkuları ccedilerccedilevesinde an-latmayı denemiştir

19 yuumlzyıl modern Tuumlrk edebiyatının son oumlnemli nesli Servet-i Fuumlnucircn romantizmden tek-nik bakımdan değil duyarlık bakımından etkilen-miştir Koumltuumlmser bir edebiyat olarak nitelense de Servet-i Fuumlnucircn edebiyatı klasik Tuumlrk edebiyatının sona ermesinden sonra modern edebiyatın bizdeki ilk buumlyuumlk eserlerini vermiştir Tevfik Fikretrsquoin tabi-at karşısındaki duyarlığından Halit Ziyarsquonın hayat karşısında guumlccedilsuumlz kahramanlarına kadar Servet-i Fuumlnucircn duumlnyasını teşkil eden atmosferin arkasın-daki yazar duyarlığı romantiktir Doumlnemin Halit Ziya Mehmet Rauf Huumlseyin Cahit gibi yazarla-rı teknik itibarıyla realizme bağlı goumlruumlnseler bile seccediltikleri olaylar kahramanların duyarlık derecesi tabiata ve insana bakış accedilısı gibi youmlnlerden bilhassa Fransız romantizminin koumltuumlmserliğini ve inceliğini taşırlar

Servet-i Fuumlnucircn edebiyatının ele aldığı temalar da romantizmin izlerini taşır Melankoli derecesin-de yalnızlık hakikat ve hayal ccedilatışması karşısında hayali tercih etmek ve kaccedilış toplumla değerler uumlze-rinden yaşanan ccedilatışma hassasiyet bakımından de-rin duyarlıklı insan romantik edebiyatta da sık sık karşımıza ccedilıkar Diğer yandan romantik edebiyatın sanat eserini zıt kavramlar arasında kalmış insanın hayatı şeklinde duumlzenleyen yaklaşımını da Servet-i Fuumlnucircnrsquoda goumlrmek muumlmkuumlnduumlr

157

Batı Edebiyatında Akımlar I

ROMANTİZMİN İLKELERİRomantizmin ilkelerini klasisizmin ilkeleri-

ni goumlz oumlnuumlnde tutarak duumlşuumlnmek gerekir Ccediluumlnkuuml romantizm klasisizmin duumlnya goumlruumlşuumlne sanat ve edebiyattaki ilkelerine karşı ccedilıkmış bir akımdır Romantizmin ilkeleri kısaca aşağıdaki gibi sırala-nabilir

1 Klasisizm edebiyatın konusunu uumlst sınıfla-rın hayatını ele almak şeklinde sınırlarken romantizm edebiyatta toplumun aşağı sı-nıflarının hayatının da ele alınması gerek-tiğini savunmuştur Klasikler uumlst sınıfların hayatını yuumlksek bir dille anlatıyorlardı Oysa romantikler geniş halk yığınlarının dili ile yazmak gerektiğine inanıyorlar ve bu sebeple mahalli dillerin edebiyatını folklorunu tarihini ve genel olarak kuumlltuuml-ruumlnuuml ele almak gerektiğini savunuyorlardı Bu yuumlzden klasisizm monarşinin ve aris-tokrasinin edebiyatı iken romantizm sade-

ce aristokrasinin değil burjuvazinin ve alt sınıfların edebiyatı oldu

2 Klasik doumlnemde edebi tuumlrler arasında kesin kaidelerle ccedilizilmiş sınırlar vardır Yazarlar bu kaidelere uymak zorundadır Bu yuumlz-den yeni bir edebi tuumlruumln ortaya ccedilıkması imkacircnsızdır 17 yuumlzyıl klasiklerinin koy-duğu kurallar 18 yuumlzyılda da aynıyla de-vam ettirilmiştir Oysa romantikler edebi tuumlrlerin belli kurallar ccedilerccedilevesinde kaleme alınması fikrine karşı ccedilıktılar Oumlrneğin tra-jedi ve komedi arasında yeni bir tuumlr olarak dram adı verilen bir tuumlr uumlrettiler Aynı şe-kilde nesri ve nazmı birbirine yaklaştırarak mensur şiire yakın oumlrnekler kaleme aldılar

3 Klasiklerin temel kaynakları eski Yunan Hris-tiyanlık ve Roma tarihi iken romantiklerin kaynakları yerel tarih yerel kavimlerin folk-loru ve halk verimleridir Romantiklerin ma-halli kuumlltuumlrle diller ve tarihler konusundaki

2 Romantizmin klasisizm-den ayrıldığı temel nok-talar nelerdir

3 Romantizmin bitişinde etkili olan faktoumlrleri de-ğerlendiriniz

4 Osmanlı modernleşme-sinde Fransarsquonın etkili olma nedenleri nedendir

2 Romantizmin temelin-de hangi felsefi duumlşuumlnce vardır

3 Romantizm klasisizmin guumlzellik anlayışını nasıl değiştirmiştir değerlen-dirin

4 Osmanlı Fransa ilişkileri ve Tuumlrk modernleşme tarihiyle Tuumlrk ve Fransız edebiyatları arasındaki ilişkiyi değerlendirin

2 Milliyetccedililik ve roman-tizm ilişkisi hakkında okuduklarınızı goumlz oumlnuuml-ne alarak uumllkemizdeki milliyetccedililik ve roman-tizm arasında bir ilişki kurabilir misiniz

3 Romantizmin getirdiği ilkeler daha sonra devam etmiş midir Hangi akım-ları etkilemiş olabilir

4 Tuumlrk edebiyatındaki ro-mantik bir romanı anla-tıp romantik unsurların neler olduğunu accedilıklayın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

2 Romantizmin anlamını ve niteliklerini tanımlayabilmek3 Romantizmin gelişimini ve bitişini değerlendirebilmek

4 Romantizmin Tuumlrk edebiyatına etkisini değerlendirebilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

158

Romantizm

prensipleri insanlık tarihinin en etkili fikir akımlarından olan milliyetccedililiğin doğuşunu hazırlamıştır Ccediluumlnkuuml milli tarih milli dil milli edebiyat milli folklor gibi konular ye-rel kuumlltuumlrlerin kendi kimliklerinin guumlndeme getirilmesi anlamına geliyordu

Romantikler millicirc tarihte millicirc efsanelerde ve masallarda milletlerin gizlenmiş ruhunu aradılar Boumlylece milletlerin ve ccedilağın ruhu-nu anlamaya ccedilalıştılar 19 yuumlzyılda milli edebiyat ve milli tarih fikri romantiklerin tesiriyle ortaya ccedilıkmıştır Yerel kuumlltuumlrlere olan ilgileri romantikler şiirin soumlz hazinesi-ni genişletti Mahalli dillere ağız ve şivelere goumlsterdikleri ilgi halk masalları başta ol-mak uumlzere halk efsanelerinin de guumlndeme getirilmesine yol accedilmıştır Boumlylece mevcut şiir diline mahalli dillerden gelen kelimeler girdiği gibi konu ve kaynaklar genişledikccedile edebiyatın ve oumlzel olarak da şiirin soumlz hazi-nesi genişlemiştir

4 Bilhassa 18 ve 19 yuumlzyılda sanayileşmenin etkisiyle başta Paris olmak uumlzere Avruparsquoda buumlyuumlk şehirler ortaya ccedilıktı Romantikler buumlyuumlk şehrin kalabalıkları arasındaki yalnız insanı anlatmayı tercih ettiler Diğer yandan 18 yuumlzyılda bilhassa Rousseaursquonun eserle-rinde goumlruumllen tabiat sevgisi doğayla yakın muumlnasebet romantiklerin ana temalarından biri haline geldi Onlara goumlre Tanrı en buuml-yuumlk sanatkacircrdı ve sanatkacircr ancak Tanrırsquonın yarattıklarını taklit edebilirdi Bu yuumlzden romantikler tabiat karşısındaki hayranlık-larını daima ifade etmişlerdir Tabiat kaccedilış yabancı bilinmeyen egzotik diyarlarda ge-ccedilen maceralar romanlara konu olmuştur

Romantiklerin ele aldıkları temaların ba-şında yersizlikyurtsuzluk teması gelir Bu tema iki şekilde anlaşılabilir Birincisi in-sanın duumlnyanın hiccedilbir yerinde kendini yurdunda hissetmemesidir ki oumlluumlmuumln ger-ccedilekliği karşısında insanın boumlyle duumlşuumlnmesi tabiidir Yersizlik ve yurtsuzluk temasının ikinci ve asıl oumlnemli anlamı ise yeryuumlzuumlnde insanın bağlanabileceği herhangi bir fikir veya inancın olmaması durumudur O yuumlz-den romantikler insanın iccedil duumlnyasındaki değişmeleri suumlrekli anlam arayışı peşinde gerccedilekleştirilen bir yolculuğa benzetmiş-lerdir Oumlnemli olan yolun sonunda vara-

cağınız yer değildir yolculuğun kendisidir Ccediluumlnkuuml her tuumlrluuml iccedilsel yolculuk bir yığın keşfi de beraber getirir Soumlz konusu keşifler insanın kendisine ve duumlnyaya dair bilgisini sezgisini ve anlayışını artırır

5 Rasyonalizm mistik meselelere esrarlı ve buumlyuumlluuml olgulara olağanuumlstuumlluumlklere karşı ccedilıkan ve hemen her olguyu akli sebeplerle accedilıklayan anlayıştır Bu yuumlzden rasyona-lizm romantiklere goumlre duumlnyanın buumlyuumlsuuml-nuuml bozmuştur Aydınlanmacılar ve dolayı-sıyla klasikler aklı oumlnemsedikleri iccedilin fen bilimlerinin youmlntemleriyle tabiat olayları karşısında kesin bilgi elde etmeyi amaccedillı-yorlar ve fen bilimlerinin bakış accedilısını in-san halleri iccedilin de kullanmayı istiyorlardı Oysa romantikler belirsizliği ihtimalleri oumlnemsemişlerdir Romanlarında tesaduumlf-lerin ve olağanuumlstuumlluumlklerin oumlnemli bir yeri vardır Kesinliğin insandaki hayal guumlcuumlnuuml sınırladığını duumlşuumlnen romantikler ihti-malleri oumlnemsedikleri iccedilin mistik konulara oumlnem verdiler Romantizm bir bakıma Orta Ccedilağrsquoın buumlyuumlluuml esrarlı duumlnya anlayışına geri doumlnuumlştuumlr Diğer yandan kayıptan duyulan uumlzuumlntuuml de romantik bir temadır Ccediluumlnkuuml ro-mantikler aklın uumlrettiği teknoloji sayesinde insanlığın hayal guumlcuumlnuuml kaybettiğini iddia ediyorlardı Romantizm de din de oumlnemli bir yere sahiptir Tabiat gibi Tanrı da bir sı-ğınak olarak goumlruumllduuml ve Orta Ccedilağrsquoın dog-matik din anlayışının yerini duygusal Hıris-tiyanlık aldı

6 Descartes ldquoDuumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varımrdquo demişti ve 17 yuumlzyıldan itibaren aşağı yu-karı iki yuumlzyıl Avrupa duumlşuumlncesinin temeli-ni bu soumlz belirlemiştir Romantikler duumlnya karşısında insanı tanımlarken sadece aklın oumllccediluuml olarak alınmasını gerccedileğin sadece akıl yoluyla kavranabileceği tezini reddederek duumlnyanın merkezine insanı koydular Asıl oumllccediluuml duygularıyla aklıyla sezgisiyle ha-yalleriyle acıları ve ıstıraplarıyla insan ol-malıdır diyorlardı Her ne kadar bu goumlruumlş suumlbjektif ve bireyci olsa da insan doğasının keşfi bakımından oumlnemlidir Ccediluumlnkuuml insanı sadece akıl ve objektif gerccedileklerle izah et-mek imkacircnsızdır

Romantikler Platonrsquodan beri ldquoideal dengerdquo adına bastırılan ve kontrol altına alınan duy-

159

Batı Edebiyatında Akımlar I

guları serbest bıraktı Romantik eserlerde me-lankoli ve aşırı duygusallık hacirckimiyeti vardır Romantikler aşırı duygusal ndashsantimantal- ve melankolik bulunduklarından maraziliklehastalıklı olmakla succedillandılar Huumlzuumln keder melankoli yalnızlık tutkusu gibi suumlbjektif temalar koumltuumlmser bir edebiyatın doğmasına sebep oldu Buguumln bile kaccedilış oumlluumlm duumlşuumlnce-sinin sabit bir fikir haline gelişi intihar gibi te-malar romantik mizacın belli başlı goumlstergeleri olarak kabul edilmektedir

7 Romantikler sanatın gerccedileği aynıyla aktar-dığını hiccedilbir zaman duumlşuumlnmediler Sanat sanatkacircrın bilerek yanılsamasıdır Sanatta bilerek yanılsamaya romantik ironi denir Onlar insanın yaşamını bir sanat eseri-ne doumlnuumlştuumlrmesi gerektiğini savunurken sanatkacircrın boumlyle bir durumda daima hayal kırıklığına uğrayacağını biliyorlar ancak buradan buumlyuumlk sanat eserlerinin ccedilıkacağını duumlşuumlnuumlyorlardı

Romantik sanatta sanatccedilının konumu son de-rece merkezidir Sanat klasisizmde olduğu gibi bir yansıtma değil bizzat sanatccedilının dehasından doğan bir yaratımdır Sanatccedilı oumlzel ve seccedililmiş bir kimse-dir sanatı sanat yapan onun goumlrme biccedilimleridir

Romantik ironi sanatccedilının iyiyi guumlzeli ve doğruyu idealize edip gerccedilekliği bilerek ihmal etmesinden doğan yanılsamadır

8 Romantikler oumlzguumlrluumlkccediluumlduumlrler Ccediluumlnkuuml on-larda esas olan insanın kendisini gerccedilekleş-tirmesidir Birey dışardan dayatılan kuralları sorgulamak suretiyle aşabilir kendi doğası-na aykırı olan kuralları dikkate almayabilir Sonuccedilta toplumla ccedilatışmaya yol accedilan bu oumlzguumlrluumlk arzusu romantikleri yalnız ve me-lankolik figuumlrlere doumlnuumlştuumlrmuumlş onlar bo-hem bir hayat yaşamayı tercih etmişlerdir Ccediloğunluğun ahlacirckı yerine bireysel dene-yimlerle keşfedilmiş prensiplere bağlanmayı daha doğru bulmuşlardır

Romantikler sorgulamayı tercih eden sanatkacircrlardır Rahatına duumlşkuumln varlığayok-luğa ve kendine dair hiccedilbir sorusu olmayan insanları dar kafalı insanlar olarak nitelediler Onlara goumlre insan hayatı her an yeni keşiflerin

yapılabileceği bir iccedil duumlnya yolculuğudur Aris-tokrasinin ve burjuvazinin rahatlığı o yuumlzden onların tepkisine sebep olmuştur

Romantikler toplumcu değil bireycidirler Ama bu toplumcu romantizmin olmadığı anlamına gelmemelidir Oumlncelikle insanın kendisinden sorumlu olduğunu savunurlar Alman romantik felsefesinin izini taşıyan bu goumlruumlş farklı uumllkelerde farklı biccedilimler almıştır Oumlrneğin İngiliz romantizmi birey-ci iken Fransız romantizminde toplum ve toplumsal problemler daha oumln plandadır

9 Romantikler kacircinatta her şeyin zıddıyla birlikte bulunduğunu savunurlar Hem dış duumlnyada hem de insanın iccedil duumlnyasında dai-ma zıtların savaşı soumlz konusudur İyi ile koumltuuml guumlzel ile ccedilirkin akıl ve duygu iccedil duumlnyamızda hep kavga halindedir İnsanın bu kavga kar-şısındaki durumu sanat eserinin konusudur Goumlruumlluumlyor ki romantiklerde tabiata hayran-lık yanında derin bir iccedile bakış ve dolayısıyla kendini analiz etme arzusu vardır Buguumln romantizmin edebiyat tarihinin klasisizmle beraber iki oumlnemli akımından biri olmasının en oumlnemli sebebi şuumlphesiz bu kendini analiz arzusudur Ccediluumlnkuuml bu yolla insanoğlu kendisi ile hesaplaşarak en yuumlce iyiyi bulabilir

Romantikler ve EserleriJean Jacques Rousseau (1712-1778) İsviccedilrersquonin

Cenevre şehrinde duumlnyaya geldi Kuumlccediluumlk yaşta anne-sini kaybetti Bir saat tamircisinin oğlu olan Rousse-au daha ccedilocukken babası tarafından terkedildi Am-casının yanında bir suumlre kaldıktan sonra Cenevrersquoden ayrıldı 1728-1738 yılları arasında Fransa ve İtalyarsquoda değişik işlerde ccedilalıştı Jean Jacques Rousseaursquonun Bi-limler ve Sanatlar Uumlstuumlne Soumlylev İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Temeli ve Koumlkenleri Emile ya da Eğitim Uumlzerine Toplum Soumlzleşmesi İtiraflar Julie ya da Yeni Heloise Bir Gezginin Duumlşsel Yolculuğu ve Dillerin Kouml-keni Uumlzerine Deneme adlı eserleri vardır

Bernardin de Saint-Pierre (1734-1814) Fran-sız yazar ve botanikccedili Subay olarak orduda goumlrev yapmıştır Avruparsquonın birccedilok yerini gezdi Bernardin de Saint-Pier asıl edebiyat malzemesini uzak doğu-ya yaptığı gezide buldu Jean Jacques Rousseaursquonun tavsiyesiyle Hindistan izlenimlerini Doğa İnceleme-leri adıyla yayınladı Fakat onun asıl meşhur eseri Paul ve Virginiersquodir Bu eser Fransız romantiklerini derinden etkilemiştir

160

Romantizm

Friedrich Von Schiller (1759-1805) Şair filo-zof tarihccedili ve piyes yazarıdır Johann Caspar Schil-ler ve Elisabeth Dorothea Schillerrsquoin ikinci ccedilocu-ğudur Ailesinin isteği uumlzerine 1773 yılında askeri okula yazıldı Daha sonra hukuk ve tıp eğitimi aldı En oumlnemli eseri Haydutlarrsquoı 1781rsquode yayınladı Bu piyes Strum und Drang akımının etkisini taşımak-tadır Schillerrsquoin Haydutlar piyesinden etkilenerek benzer konuyu ele alan birccedilok yeni piyes kaleme alındı Schillerrsquoin piyesleri dışında felsefe tarih ve ahlacirck konularında da birccedilok eseri bulunmaktadır

Franccedilois-Rene de Chateaubriand (1768-1848) Fransız edebiyatında romantizmin kurucusu kabul edilen Chateaubriand yazar olduğu gibi politikacı ve diplomattır Ailesinin en kuumlccediluumlk ccedilocuğudur Cha-teaubriand on yedi yaşında asker olmaya karar ve-rir Fransız ordusunda bir suumlre goumlrev yapar 1788rsquode Parisrsquoi ziyaret ettiğinde devrin oumlnemli yazarları ile ta-nışır Fransız ihtilalinin hemen arkasından Amerikarsquoya seyahat eder Onun romanlarında bu seyahatin izleri vardır Les Natchez Atala Rene ilk eserleridir Ayrıca Fransız ihtilali uumlzerine denemeleri bulunmaktadır

Madame de Stael (1766-1817) Parisrsquote doğmuş-tur Aslında Rousseau gibi İsviccedilrelidir Meşhur bir ban-kacı olan babası XVI Louis zamanında başbakanlık yapmıştır İlk edebi bilgisini annesinden alan Madame de Stael kendisine ait salonu romantiklere accedilmasıyla ve yazdığı eserlerle romantizmin doğuşunu ve yayılmasını hazırlayan oumlnemli isimler arasında yer almıştır

Walter Scott (1771-1832) Aslen İskoccedilyalı olan Scott tarihi romanlar yanında şiirler de yaz-mıştır Yazdığı tarihi romanlarla duumlnya edebiyatın-da buumlyuumlk etkisi olan Walter Scott romantizmin doğuşunda onların tarihe olan ilgisinin artmasın-da da etkili olmuştur

Lord Byron (1788-1824) Asıl adı George Gor-don Byronrsquodır Babasından dolayı lord unvanını aldı İngiliz romantizminin tanınmış isimlerinden olan Byron bir tarafıyla İskoccedilyalıdır Bir asker ccedilocuğu olan Byron ilk şiir kitabını Aylaklık Saatleri adıyla yayınladı Fakat burjuva hayatını eleştirdiği İngiliz Saz Şairleri ve İskoccedil Eleştirmenler adlı ccedilalışmasıyla tanındı Diğer romantikler gibi o da uzun seyahat-ler yaptı 1809-1811 yılları arasında yakın doğuya ve Guumlney Avruparsquoya seyahatleri oldu Oumlzel sebepler-den dolayı 1816 yılında İngilterersquoyi terk eden Byron İsviccedilrersquoye giderek orada Percy Bysshe Shelley ile ta-nıştı 1823 yılında Yunanistanrsquoda Osmanlıya karşı başlayan isyanını desteklemek iccedilin bulunan Byron ateşli bir hastalığa yakalanarak Yunanistanrsquoda oumllduuml En ccedilok tanınan eseri Don Juan adlı romanıdır

Alphonse de Lamartine (1790-1869) Politi-kacı yazar ve şair olan Lamartine Fransız edebiya-tının tanınmış isimlerindendir Şairane Duumlşuumlnceler Goumll ve Graziella adlı eserleri Fransız romantizmi-nin meşhur eserlerindendir Tarih konusunda da ccedilalışmaları bulunan Lamartinersquoin Doğuya Seyahat ve Tuumlrkiye Tarihi gibi eserleri de bulunmaktadır

Percy Bysshe Shelley (1792-1822) İngiliz edebiyatının tanınmış romantik şairlerindendir Yazdığı bir yazı yuumlzuumlnden Oxfordrsquodan atılan Shel-ley İrlanda bağımsızlık hareketini destekledi Daha sonra İsviccedilrersquoye giderek Lord Byron ile tanıştı 1816rsquoda İtalyarsquoya yerleşti Revolt of Islam Promet-heus adlı eserleri meşhurdur

John Keats (1795-1821) Babası tuumlccar olan Keats Londrarsquoda duumlnyaya geldi Kuumlccediluumlk yaşta baba-sını ve annesini kaybetti Şiir yazmaya genccedil yaşta başladı ve daha on sekiz yaşındayken şair olmaya karar verdi Buumltuumln zamanını şiir yazmaya ayırmak iccedilin başka işlerle uğraşmayı bıraktı Londrarsquodaki edebiyat ccedilevresi ile dostluklar kurdu Eserlerinde John Milton ve William Shakespearersquoin etkileri goumlruumllen John Keats yirmi altı yıl suumlren hayatında uumlccedil oumlnemli kitap yayınladı Poems (1925) Endymi-on (1818) Lamia Isabella The Eve of St Agnes and Other Poems (1820) adlı eserleri buguumln ro-mantizmin oumlnemli kaynakları arasındadır Madame de Stael (1766-1817)

161

Batı Edebiyatında Akımlar I

Theophile Gautier (1811-1872) Romantiz-min en ateşli savunucularındandır Hernani sava-şında romantiklerin yanında yer almış devrindeki birccedilok edebiyat toplantısına katılmıştır Şiirleri ve eleştiri yazılarıyla tanınır Eleştiri yazılarında daha ccedilok tarihi değerleri savunmuştur Zamanla kişisel duygulardan lirik romantizmden uzaklaşıp sanat sanat iccedilindir goumlruumlşuumlne bağlanmış bu da onu par-nasyenlerin oumlncuumllerinden biri yapmıştır Romantiz-min Tarihi adlı bir eserinde romantizmin doğduğu ortamı anlatır

Alfred de Vigny (1797-1863) Fransız roman-tizminin oumlnemli isimlerinden olan Vigny şiirleri oyunları ve romanları ile tanınmıştır Asıl mesle-ği askerlik olmakla beraber edebiyata olan ilgi-sinden dolayı mesleğini bırakmıştır Eserlerinde koumltuumlmser bir atmosfer goumlruumllen Alfred de Vigny koumltuuml bir evlilikten sonra inzivaya ccedilekildi William Shakespearersquoin Romeo ve Juliet adlı piyesini 1827rsquode Fransızcarsquoya ccedilevirdi

Alexandre Dumas (Baba) (1802-1870)Eserleri duumlnyanın birccedilok diline ccedilevrilen roman-

tik Fransız yazarlarındandır Babası bir asilzade ge-neralken annesi siyahi bir koumlledir Belccedilika Rusya ve İtalyarsquoda yaşadı 1864rsquote Parisrsquoe doumlnduuml Monte Kristo Kontu Uumlccedil Silahşoumlrler ve Demir Maskeli Adam en ccedilok bilinen macera romanlarındandır Alexan-der Dumas sadece romanlar kaleme almadı aynı zamanda piyesler de yazdı

Victor Hugo (1802-1885) Fransız şair roman-cı ve oyun yazarı En buumlyuumlk Fransız yazarlardan biri olarak kabul edilir Ccedilocukluğu siyasi karışıklığın olduğu bir doumlnemde geccedilti Babasının subay olma-sı sebebiyle ccedilocukluk seneleri seyahatlerde geccedilti Hugorsquonun Fransarsquodaki uumlnuuml ilk olarak şiirlerinden sonra da romanlarından ve tiyatro oyunlarından ge-lir 1827rsquode Cromwellrsquoi yazdı 1830rsquode yazdığı Herna-ni adlı piyesinin oumlnsoumlzuuml romantizmin manifestosu kabul edilir Piyes teknik olarak başarılı olmamakla beraber oumlnsoumlzuumlnden dolayı buumlyuumlk bir uumlne kavuştu İlk romanını 1823rsquote yayınladı Romantik akıma olan ilgisi genccedillik yıllarında başladı Franccedilois-Reneacute de Chateaubriandrsquoın duumlşuumlncelerinden ve eserlerin-den etkilendi Şiirleri romanları ve piyesleri yanında duumlz yazıları da bulunan Hugorsquonun Sefiller adını taşı-yan romanı duumlnyaca tanınmıştır

Gerard de Nerval (1808-1855) Fransız edebi-yatının ve romantizmin tanınmış isimlerinden olan Nervalrsquoin şiirleri yanında yazıları da vardır Parisrsquote doğmuş seyahatleri sırasında İstanbulrsquoa da uğra-mıştır Henuumlz iki yaşındayken annesini kaybeder Babası askerdir Nerval amcasının yanında buumlyuumlr Goethersquonin Faustrsquounu ve Heinrich Heinersquonin şi-irlerini Fransızcaya ccedilevirir Theophile Gautier ve Alexandre Dumas ile dostluklar kuran Nervalrsquoin Doğuya Seyahat Aurelia Sylvie ve Ateşin Kızları adlı eserleri başa olmak uumlzere birccedilok eseri Tuumlrkccedilersquoye ccedilevrilmiştir

Theophile Gautier (1811-1872)

Gerard de Nerval (1808-1855)

162

Romantizm

Edgar Allan Poe (1809-1849) Şair hikacircyeci ve edebiyat eleştirmeni olan Poe Amerikarsquonın Boston şehrinde doğmuştur 1815rsquote onu yanı-na alan aileyle birlikte İngilterersquoye gitti 1820rsquode Amerikarsquoya geri doumlnerek Virginia Uumlniversitesine kaydoldu Ancak eğitimini tamamlamadı Edebi hayatı 1832rsquode başladı Kuzgun ve Annabel Lee adlı şiirleri ile meşhur oldu Gotik edebiyatın guumlzel oumlrneklerini kaleme alan Poe korku gerilim ve po-lisiye tuumlruuml hikacircyelerin oumlncuumlsuumlduumlr

Alfred de Musset (1810-1857) Parisrsquote doğdu Fransız oyun yazarı ve romancı Genccedil yaşta ede-biyatla meşgul olmaya başlayan Musset hukuk ve tıp eğitimi aldı Romantiklerin Charles Nodierrsquoin evindeki toplantılarına iştirak etti Henuumlz on sekiz yaşında iken Hugorsquonun şiirlerini oumlrnek alarak şiir-ler yazdı Eserleriyle romantik edebiyatın en etkili isimleri arasına girdi Edgar Allan Poe (1809-1849)

ldquoRomantikrdquo kelimesi Almanyarsquoya yeni gir-miştir bu isim şoumlvalyelikten ve Hristiyanlıktan doğmuş menşeini ldquoTroubadourrdquoların (Şiirleri-ni halk arasında dolaşarak okuyan ve terennuumlm eden Orta Ccedilağrsquoda yaşamış şimal memleketleri şairleri Cenup memleketlerinde bunlara ldquotrou-vererdquo adı verilir Bizdeki saz şairlerine az ccedilok teka-buumll etmektedir) şarkılarından almış olan şiirlere veriliyor

Eğer putperestlikle Hristiyanlığın şimal[kuzey] ile cenubun [guumlney] eski zamanla orta zamanın şoumlvalyelikle Romen ve Grek me-deniyetlerinin ldquoEdebiyat imparatorluğurdquonu ara-larında taksim ettiklerini kabul etmezsek yeni ve eski zamanlar hakkında hiccedilbir zaman felsefi bir goumlruumlşle huumlkuumlm veremeyiz ldquoKlasikrdquo kelimesi bazen ldquomuumlkemmeliyetrdquo manasına kullanılır Ben klasik şiirin eskilere romantik şiirin de şoumlvalye-lik anrsquoanesine [geleneğine] bağlı olduğunu kabul ediyor binaenaleyh bu kelimeyi burada başka manada kullanıyorum Bu taksim duumlnyanın iki devrine yani Hristiyanlığın kuruluşundan evvel-ki devirle sonraki devire de uymaktadır Alman-

ların muhtelif eserlerinde eski şiir mimariye yeni şiir ise resme benzetilmiş bundan başka insan zekacircsının maddi dinlerden manevi dinlere tabi-attan Allaha intikal ederken nasıl ilerlediği accedilıkccedila goumlsterilmiştir

Latin ırkının en kuumlltuumlrluumlsuuml olan Fransız mil-leti Grek ve Romen edebiyatlarını oumlrnek olarak alan klasik şiire meylediyor Germen ırkı arasında en ccedilok tanınmış olan İngiliz milleti ise romantik şiirleri ve kahramanlık tuumlrkuumllerini seviyor ve bu tarzda yazılmış olan eserlerinden dolayı iftihar duyuyor Burada bu iki şiir tarzından hangisini seccedilmenin daha doğru olacağını inceleyecek deği-lim Bu husustaki zevk değişikliğinin yalnız arızi [geccedilici] sebeplerden değil aynı zamanda mu-hayyelenin [hayal guumlcuumlnuumln] ve duumlşuumlncenin ip-tidai kaynaklarından husule geldiğini goumlstermek kacircfidir zannederim

Epik şiirlerde ve eski Romen ve Grek traje-dilerinde o zamanki insanların tabiata benzedik-lerini ve tabiat nasıl zarurete[zorunluluk] bağlı ise onların da kendilerini mukadderata tabi zannettiklerini goumlsteren bir nevi sadelik vardır

yaşamla ilişkilendir

163

Batı Edebiyatında Akımlar I

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Romantik bir romanda ya-zarın uumlslubu hakkında neler soumlylenebilir

Hugorsquonun Notre Damersquoın Kamburu adlı romanında romantik unsurlar nelerdir Değerlendirin

Siz de romantik bir esere oumlr-nek verin

5 Romantizmin ilkelerini sıralayabilmek6 Romantik sanat eserlerinin oumlzelliklerini ccediloumlzuumlmleyebilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

İnsanlar az duumlşuumlnduumlkleri iccedilin ruhlarında cereyan eden [ortaya ccedilıkan] her şeyi dışarıya vuruyorlardı Hatta vicdan bile birtakım şekillerle tasvir edil-mişti İblislerin meşaleleri succedilluların kafalarının iccedilinde vicdan azaplarını kamccedilılıyordu Eski de-virlerde vaka demek her şey demekti bu sırada ise karakter daha muumlhim bir yer işgal ediyor Prometheersquonin (Ateş ilahı) akbabası gibi bizi yi-yip bitiren bu endişeli duumlşuumlnce eskilerin medeni ve sosyal durumlarında mevcut olan accedilık ve belli muumlnasebetler yanında bir delilikten başka bir şey değildir

Yunanistanrsquoda sanat yeni başladığı zaman muumlnferit heykellerden başka bir şey yapılmıyor-du grup halindeki heykeller daha sonraları ya-pılmaya başlanmıştır Denebilir ki hemen hiccedilbir sanat şubesinde grup mefhumu yoktu goumlsterilen şekiller kabartma resimlerde olduğu gibi tertip-siz ve sırasız yan yana dizilmişti İnsanlar tabi-atın her kısmını ayrı bir şahıs şeklinde tasavvur ediyorlardı Nehirlerde su perilerinin ormanlar-da ağaccedil perilerinin yaşadığı zannediliyordu Fa-kat diğer taraftan tabiat da insanı huumlkmuuml altına almıştı O zamanın insanları muhakemeleri ha-reketlerinin sebep ve neticeleri uumlzerine tesir et-meden o kadar iradesizce hareket ediyorlardı ki onları bir sele bir volkana bir yıldırıma benzete-biliriz Eski insanların adeta sağlam doğru ve de-vamlı işleyen cismani bir ruhları vardı Hacirclbuki Hristiyanlık sayesinde inkişaf etmiş[gelişmiş] olan insanın ruhu boumlyle değildir Modern insan-lar Hristiyanlığın tesiri ile kendi iccedillerine kapan-

mak itiyadını[alışkanlığını] edinmişlerdir Fakat tamamıyla deruni[iccedilten] olan bu varlığı accedilık bir surette goumlstermek iccedilin hadiselerde husule gelen buumlyuumlk tahavvuumlluumln[değişimin] ruhta cereyan eden her şeyi en ince farkları ile meydana ccedilıkarması icap eder

Zamanımızda guumlzel sanatlar eskilerin sade-liğine bağlı kalsaydı onları diğerlerinden ayırt eden iptidai[ilkel] kuvvete erişemeyecek ruhu-muzun hissedebileceği birccedilok samimi heyecan-ları kaybedecekti Bu asırda sanattaki sadelik kolayca muumlcerret[soyut] ve soğuk bir şekil ala-bilir hacirclbuki eskilerin sadeliği ne kadar canlıy-dı şeref ve aşk cesaret ve merhamet şoumlvalye ruhu Hristiyanlığa has olan duygulardır Bu ruhi haller ancak tehlikelerde muumlcadelelerde aşklarda ve felaketlerde yani sahnedeki tabloları durmadan değiştiren romantik edebiyatta kendi-lerini goumlsterirler Klasik şiirde sanata tesir eden amillerin[sebeplerin] kaynakları birccedilok hususlar-da romantik şiirdekinden farklıdırlar

Birinde mukadderat diğerinde ise Allah hacirckimdir mukadderat insanların duygularını hiccedil hesaba katmaz Hacirclbuki Allah hadiseler hakkın-daki huumlkmuumlnuuml yalnız duygulara goumlre verir Dai-ma fanilerle muumlcadelede buluna sağır ve koumlr bir talihi eserini yazmak yahut yuumlksek bir varlığın idare ettiği ve hikmetini kendi kendimize sorup bir mana vermeye ccedilalıştığımız bu şuurlu nizamı ccedilizmek icap ettiği zaman neye şiir bambaşka bir acirclem yaratmasın

Romantizm

164

Romantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortam

Romantizm on dokuzuncu yuumlzyılın ilk ccedileyreğinde felsefe edebiyat resim ve muumlzik sahasında etkisini goumlstermiş olsa bile yukarda da soumlylendiği gibi doğuşuna ilişkin ilk işaretler on sekizinci yuumlzyılda goumlruumlluumlr Fransarsquoda Jean Jacques Rousseau 1730rsquolardan itibaren yazmaya başladığı eserleriyle klasisizmin duumlnya goumlruumlşuumlnuuml ve sanat an-layışını sarsmaya başlamıştı Klasikler Aydınlanma Ccedilağırsquonın etkisiyle akılcılığı ve sanatta klasik kuralları siyasi accedilıdan da monarşiyi ve aristokrasiyi savunuyorlardı Duumlnyanın merkezinde Tanrırsquonın olduğu fikri Aydınlanma-cılar Roumlnesansrsquoın doğuşu ve arkasından gelen reform hareketleriyle yerini merkezi insan olan bir duumlnya anlayı-şına bıraktı Zaten Jean Jacques Rousseau İtiraflarrsquoında Emilrsquoinde ve Bir Gezginin Duumlşsel Yolculuğursquonda birey kuumlltuumlr toplum ve kanun gibi konuları sorguluyor insan doğasını belirleyen ilkelerin doğadan değil kuumlltuumlrden ve kanundan geldiğini soumlyluumlyordu O yuumlzden Toplum Soumlzleşmesi adlı eseri başta olmak uumlzere kitaplarında insanın oumlzguumlr oluşumunu ve doğallığı savundu İtiraflar bu bakımdan bir insanın kendisiyle ve toplumla yaptığı hesap-laşmayı anlatan ilk buumlyuumlk eserlerdendir Ancak Rousseau 1778rsquode oumllduumlğuumlnde artık unutulmuş goumlruumlnuumlyordu 1789 Fransız ihtilalinden sonra Rousseaursquonun ccedilalışmaları yeniden

Romantizmin ortaya ccedilıktığı doumlnemi değerlendirebilmek1

Romantizmin Anlamı Doğuşu ve Gelişimi

Romantizm hem terim hem de akım olarak kolaylıkla tarif edi-lemez İnsanın aklından ccedilok duygularıyla ilgilenen romantizm Avruparsquoda asırlarca devam eden akılcı klasisizme karşı tepki olarak ortaya ccedilıkar Romantizm kelimesi hayali hayalperest ve acayip olanı tanımlamak uumlzere fantastik anlamında kullanıl-mıştır Kelimeyi guumlnuumlmuumlzdeki anlamıyla ilk defa kullanan Jean Jacques Rousseaursquodur Kelime modern zamanlardaki anlamını birincisi romansların iccedilerik ve niteliğinden diğeri de romantik hareketin iccedilerik ve niteliğinden olmak uumlzere iki ayrı kaynaktan alır Romantik hareketin belirlediği anlam iccedilin 18 yuumlzyılın sonu 19 yuumlzyılın başı tarih olarak verilebilir Romantik İngilizcersquode eski şoumlvalye romanları saz şairleri ccedilağını anımsatan şey anlamında kullanı-lıyordu Bu sıfat zamanla olağandışılığı tabiat manzaralarında ve eski harabelerde anlam arama ccedilabasını ifade eder hale geldi Romantizm 19 yuumlzyıl başında Fransa Almanya ve İngilterersquode ortaya ccedilıkan edebiyat akımının ismi olmak yanında bilhassa duygusal bir idealin peşinde toplumla ccedilatışmayı goumlze alan yal-nız ve melankolik figuumlrleri anlatan edebi eserleri tanımlayan bir edebiyat akımıdır

Romantizmin gelişimini ve bitişini değerlendirebilmek3omantizmin Tuumlrk edebiyatına etkisini değerlendirebilmek

4

Romantizmin anlamını ve niteliklerini tanımlayabilmek2

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Batı Edebiyatında Akımlar I

165

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Romantizmin İlkeleri

1 Klasisizm edebiyatın konusunu uumlst sınıfların hayatını ele almak şeklinde sınırlarken romantizm edebiyatta toplumun aşağı sınıflarının hayatının da ele alınması gerektiğini savunmuştur

2 Klasiklerin temel kaynakları eski Yunan Hristiyanlık ve Roma tarihi iken romantiklerin kaynak-ları yerel tarih yerel kavimlerin folkloru ve halk verimleridir

3 Romantiklerin mahalli kuumlltuumlrle diller ve tarihler konusundaki prensipleri insanlık tarihinin en etkili fikir akımlarından olan milliyetccedililiğin doğuşunu hazırlamıştır

4 Romantizm esasında 17 ve 18 yuumlzyıl boyunca etkisini suumlrduumlren rasyonalizme karşı bir hare-kettir Rasyonalizm mistik meselelere esrarlı ve buumlyuumlluuml olgulara olağanuumlstuumlluumlklere karşı ccedilıkan ve hemen her olguyu akli sebeplerle accedilıklayan anlayıştır Bu yuumlzden rasyonalizm romantiklere goumlre duumlnyanın buumlyuumlsuuml bozmuştu Romantizm bir bakıma Orta Ccedilağrsquoın buumlyuumlluuml esrarlı duumlnya an-layışına geri doumlnuumlştuumlr Diğer yandan kayıptan duyulan uumlzuumlntuuml de romantik bir temadır Ccediluumlnkuuml romantikler aklın uumlrettiği teknoloji sayesinde insanlığın hayal guumlcuumlnuuml kaybettiğini iddia edi-yorlardı Halk masallarına egzotik diyarlara halk efsanelerine ve dini soumlyleme ilgi duymalarının sebebi onlardaki akıl dışı olgular yuumlzuumlndendir

5 Romantikler tarihe oumlzel bir ilgi goumlsterdiler Oumlrneğin harabeler bu tarih tutkusunun bir goumlstergesi olarak romantiklerin ilgi alanına giriyordu

6 Romantikler sanatın gerccedileği aynıyla aktardığını hiccedilbir zaman duumlşuumlnmediler Sanat sanatkacircrın bilerek yanılsamasıdır Sanatta bilerek yanılsamaya romantik ironi denir

7 Romantikler toplumcu değil bireycidirler Ama bu toplumcu romantizmin olmadığı anlamına gelmemelidir Oumlncelikle insanın kendisinden sorumlu olduğunu savunurlar

8 Romantik sanatccedilı bohemdir yalnızlığı sever Toplumla arasında ciddi bir yabancılaşma olduğun-dan genellikle melankoliktir

Romantik sanat eserlerinin oumlzelliklerini ccediloumlzuumlmleyebilmek6

Romantizmin ilkelerini sıralayabilmek5

1 Klasikler uumlst sınıfların hayatını uumlst bir dille anlatıyorlardı Oysa romantikler geniş halk yığınları-nın dili ile yazmak gerektiğine inanıyorlar ve bu sebeple mahalli dillerin edebiyatını folklorunu tarihini ve genel olarak kuumlltuumlruumlnuuml ele almak gerektiğini savunuyorlardı

2 Klasik doumlnemde edebi tuumlrler arasında kesin kaidelerle ccedilizilmiş sınırlar vardır Yazarlar bu kaidelere uymak zorundadır Bu yuumlzden yeni bir edebi tuumlruumln ortaya ccedilıkması imkacircnsızdır Oysa romantikler edebi tuumlrlerin belli kurallar ccedilerccedilevesinde kaleme alınması fikrine karşı ccedilıktılar Oumlrneğin trajedi ve komedi arasında yeni bir tuumlr olarak dram adı verilen bir tuumlr uumlrettiler Aynı şekilde nesri ve nazmı birbirine yaklaştırarak mensur şiire yakın oumlrnekler kaleme aldılar

3 18 ve 19 yuumlzyılda sanayileşmenin etkisiyle başta Paris olmak uumlzere Avruparsquoda buumlyuumlk şehirler ortaya ccedilıktı Romantikler buumlyuumlk şehrin kalabalıkları arasındaki yalnız insanı anlatmayı tercih ettiler

5

6

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Romantizm

166

1 Pre-romantizmin romantizme katkısı aşağı-dakilerden hangisidir

A Akla ve zekaya karşı duygu ve duyarlığın oumln plana ccedilıkarmıştır

B Aklın duygudan oumlnemli olduğunu oumlne suumlrmuumlştuumlrC Uumlccedil birlik kuralının eserin varlık nedeni olduğu-

nu savunmuşturD Eserin malzemesinin değişmeyen gerccedilekler ol-

duğunu duyurmuşturE Eserde fantastik oumlğeleri reddetmiştir

2 Adını Friedrich Maximilian Klingerrsquoin aynı adlı piyesinden alan aklı bilginin temel aracı say-mayı reddederek sezgiyi ve duyarlığı oumln plana ccedilıka-ran akım aşağıdakilerden hangisidir

A Fovlar B PrimitiflerC Sturm und Drang D Mavi SuumlvariE Koumlpruuml

3 Fransız romantizminin başlangıcı kabul edi-len eser ve yazarı aşağıdakilerden hangisidir

A Victor Hugo HernaniB Lamartine MeditationsC Rousseau İtiraflarD Bernardin de Saint-Pierre Paul and VirginieE Lord Byron Don Juan

4 Fransız romantizminin beyannamesi olarak kabul edilen eser aşağıdakilerden hangisidir

A Lamartine MeditationsB Rousseau İtiraflarC Bernardin de Saint-Pierre Paul and VirginieD Lord Byron Don JuanE Victor Hugo Cromwell oumlnsoumlzuuml

5 Aşağıdakilerden hangisi romantizmin ilkele-rinden biridir

A Edebiyatın konusu uumlst sınıfların hayatı ile sınır-lı olmalıdır

B Sanaccediltı pragmatist (akılcı) bir bakış accedilısına sa-hip olmalıdır

C Sanatccedilı toplumcu olmalıdırD Edebicirc tuumlrler kesin kurallara goumlre kaleme alın-

mamalıdırE Edebicirc dil uumlst sınıfın kullandığı dildir

6 Aşağıdakilerden hangisi romantiklerin ilgi duydukları temalardan biri değildir

A Aristokrat sınıfB Bireyin hayatıC YersizlikyurtsuzlukD YalnızlıkE Tarih

7 Aşağıdakilerden hangisi Fransız edebiyatında romantizmin kurucusu olarak kabul edilir

A Walter ScottB Franccedilois-Rene de ChateaubriandC Madame de StaelD John KeatsE Alexander Dumas (Baba)

8 Aşağıdakilerden hangisi romantizmin temel ilkelerinden biridir

A Uumlccedil birlik kuralıB Gerccedileğin değişmezliğiC Zıtların birliğiD Aklın uumlstuumlnluumlğuumlE Sezginin oumlnemsizliği

9 Romantiklerin mahalli kuumlltuumlrle diller ve ta-rihler konusundaki prensipleri insanlık tarihinin en etkili fikir akımlarından helliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliprsquoin doğuşunu hazırlamıştır

A SosyalizmB PragmatizmC BatıcılıkD KlasisizmE Milliyetccedililik

10 Mahalli dillere ağız ve şivelere goumlster-dikleri ilgi ile şiirin soumlz hazinesini genişleten akımhelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphellipdir

A KlasisizmB FuumltuumlrizmC RomantizmD LetrizmE Pragmatizm

nele

r oumlğ

rend

ik

Batı Edebiyatında Akımlar I

167

neler oumlğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortamrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğuşu ve Niteliklerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 B Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğduğu Siyasal ve Sosyal Ortamrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 C Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğuşu ve Niteliklerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin Doğuşu ve Niteliklerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoRomantizmin İlkelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

5

Araştır 1

18 yuumlzyıl Avrupa duumlşuumlncesi 17 yuumlzyıldaki otuz yıl savaşlarının ortaya ccedilıkar-dığı sefaletin sonuccedillarına goumlre şekillenmiştir Mistisizm ve mezhep savaşları Avruparsquoda buumlyuumlk bir koumltuumlmserlik doğurmuştu O yuumlzden Avrupalı duumlşuumlnuumlr-ler akılcılığı tek ve en oumlnemli yol olarak goumlruumlyorlardı Fransarsquoda Descartes 17 yuumlzyılda insanı duumlşuumlnen bir varlık olarak tanımlamış ve insanın duumlşuumlnme yeteneğinin her tuumlrluuml sorunu ccediloumlzeceğini savunmuştu Onun duumlşuumlncelerinin değeri ancak 18 yuumlzyılda anlaşılmıştır İngilterersquode John Locke (1632-1704) insan duyularına dayanan felsefesiyle akılcılığın temellerini atmış bulunu-yordu John Lockersquoa goumlre insan ruhu goumlzlem aracılığıyla tecruumlbe kazanır Duyumlar ve tasarımlar ise daha sonra harekete geccediler akıl da bu duyumlar ve tasarımlar aracılığıyla duumlşuumlnceyi yaratır Tecruumlbenin tek bilgi kaynağı ola-rak goumlruumllmesi oumlte yandan teolojiye ve diğer mistik alanlara oumlnem vermemek anlamına gelmektedir Boumlylece 17 yuumlzyılın tanınmış isimlerinin duumlşuumlnceleri uumlzerinden giden 18 yuumlzyıl aklı tecruumlbeyi ve tabiat bilimlerini oumlnemsedi Da-vid Humersquoun John Lockersquoun duumlşuumlncelerinden etkilenerek savunduğu insan hayatının asıl amacının mutluluk olduğu tezi aydınlanma devrinin esas pren-sibi oldu Boumlylece buumltuumln bilimler insanın mutluluğunu amaccedil olarak belirle-yip birbirinin tezlerini destekleyen ccedilalışmalar yaptılar Descartesrsquola başlayan akılcılık Voltaire (1694-1778) ve Montesquieu (1689-1755) ile 18 yuumlzyılda devam etti Montesquieu yasama yuumlruumltme ve yargı konusundaki duumlşuumlnceleri ile devlet ve toplum arasındaki ilişkileri akıl duumlzleminde yeniden ele alırken Voltaire insan onurunun ve insanlar arasındaki hoş goumlruumlnuumln temsilcisi oldu Diderot ve drsquoAlembert gibi ansiklopedistler ise pozitivist ve aydınlanmacı gouml-ruumlşleri yaydılar

Romantizm

168

Araştır YanıtAnahtarı

5

Araştır 2

Romantizmin doğuşunda 1789 Fransız İhtilalirsquonin de etkisi vardır Ccediluumlnkuuml Fransız İhtilali kurumların duumlşuumlncelerin ve zevkin değişmesini hazırladı İhti-lal esnasında Bastillersquoin alınışı romantizmin oumlzguumlrluumlkle olan ilişkisinin simgesi haline geldi 18 yuumlzyılın ikinci yarısında goumlruumllmeye başlayan bireyci anlayışa oumlzguumlrluumlk tutkusuna ve romantik duyarlığın değişik biccedilimlerine Fransız ihti-lali yeni bir youmln verdi Avrupa 1789rsquodan 1815rsquoe kadar ccedileşitli savaşlarla buumlyuumlk yaralar aldı Bununla birlikte ihtilali izleyen ilk yıllar Avrupalı aydınların ba-kışını Fransarsquoya ccedilevirdi Aynı şekilde 1780-1790 yılları arasında Almanyarsquoda kurulmuş olan ve 1791rsquoden itibaren imparatorluk emirleriyle goumlzaltında tu-tulan dernekler ve okuma odaları Fransız romantizminin doğuşunda etkili oldu Ccediluumlnkuuml artık entelektuumlel bir kamuoyu oluşmuştu ve şair ve yazarlardan oluşan bu kitle duygularını ve duumlşuumlncelerini coşkulu bir dille anlatıyorlardı

Araştır 3

Romantizm klasisizmin aksine evrensel insana ve değerlere değil yerel ve milli olana oumlnem verir Klasisizmin idealize guumlzellik anlayışının yerini romantizm-de guumlzelle ccedilirkinin aydınlıkla karanlığın iyilikle koumltuumlluumlğuumln bir madalyonun iki yuumlzuuml olduğuna inanan bir anlayış alır Yunan ve Latin tarihi yerine kendi tarihlerine doumlner kendi krallarının ve buumlyuumlk insanlarının hikayesini anlatırlar Bireysel oumlznel ve liriktirler

Araştır 4

Romantiklerin 1830rsquoda kesinleşen zaferi ilan edildikten sonra da ona karşı ccedilıkanların ccedilabaları devam etti Nitekim 1850rsquoden sonra Fransarsquoda pozitif bi-limler rasyonalizm sadece Fransarsquoda değil buumltuumln Avruparsquoda guumlccedillendi Roman-tizmin guumlccedil kaybetmesine sebep olan olaylardan biri de V Hugorsquonun 1843rsquote oynanan Les Burgraves adlı piyesinin başarısızlığıdır Nihayet pozitivizmin kurucusu Auguste Comtersquoun fikirlerinin yaygınlaşmasının ve 1856rsquoda Gus-tave Flaubertrsquoin Madam Bovary adlı romanının yayınlanmasının da roman-tizmin ccediloumlkuumlşuumlnde payı vardır Oysa Hernanirsquonin 1830rsquoda sahnelenmesi ile 1843rsquote Les Burgravesrsquoin sahnelenmesi arasında sadece 23 yıl vardır Bir edebi-yat hareketi iccedilin bu kısa bir suumlredir Bu kısa suumlrede başta Alexander Dumarsquonın eserleri olmak uumlzere hayal guumlcuumlne dayanan birccedilok roman ve piyes yayınlan-mıştır Halkın romantizm karşısındaki şuumlphesinin sebebi biraz da bu eserlerin basitliğidir Romantikler yavaş yavaş sahneden ccedilekilirken onların yerini neo-klasikler almaya başlar

Araştır 5

19 yuumlzyıl modern Tuumlrk edebiyatı da romantizmden etkilenmiştir Kanuni douml-neminde verilen kapituumllasyonlar sebebiyle Osmanlı imparatorluğu ile Fransız huumlkuumlmeti arasında yakın bir ilişki vardır Bu yuumlzden On dokuzuncu yuumlzyılda Osmanlı modernleşmesi daha ccedilok Fransa uumlzerinden gerccedilekleşmiştir Buumlrok-rasi kanalıyla dilimize giren Fransızca kelimeler yanında Fransız edebiyatının oumlnemli eserleri de aynı yuumlzyılda Tuumlrkccedilersquoye ccedilevrildi Fransızca sadece Osmanlı sınırlarında değil hemen hemen buumltuumln duumlnyada konuşulan bir dil haline gel-di 1827rsquoden itibaren Fransarsquoya oumlğrenci goumlnderilmiş olması sebebiyle Fransız dilinin ve kuumlltuumlruumlnuumln etkisi gittikccedile arttı Fransa ile Osmanlı devleti arasındaki tarihi bağlar 19 yuumlzyılda yakın kuumlltuumlrel ilişkiler kurulmasına da yol accedilmış ve Tanzimat aydınları oumlncelikle Fransız kuumll-tuumlr ve edebiyatını tanımışlardır

Batı Edebiyatında Akımlar I

169

Araştır YanıtAnahtarı

5

Araştır 5

Romantik romanda anlatıcı taraflı olmaktan ccedilekinmez Kişileri ve mekanları tanımlarken kendi yargılarını telkin eder Yazar kişileri iyi ve koumltuuml yanlarıyla sunar ancak abartıdan kaccedilınmaz Kurguda olaya buumlyuumlk yer verilir Olağanuumlstuuml olay varlık ve unsurlara rastlanır Tasvirler bireysel ve idealizedir Ayrıntılı ve sanatkarane tasvirler yapılır

Alkan Erdoğan (2006) Romantizm Varlık Yayınları İstanbul

Aytaccedil Guumlrsel (1983) Yeni Alman Edebiyatı Tarihi Kuumlltuumlr ve Turizm Bakanlığı Yayınları Ankara

Batıman Burhanettin (1945) Alman Edebiyatı Remzi Kitabevi İstanbul

Berlin Isaiah (2010) Romantikliğin Koumlkleri (Ccedileviri Mete Tunccedilay) YKY İstanbul

Claudon Francis (1999) Romantizm Sanat Ansiklopedisi Remzi Kitabevi yayınları İstanbul

Gautier Theophile (1975) Romantizmin Tarihi (Ccedileviri Necdet Bingoumll) Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları Ankara

Goumlker Cemil (1982) Fransarsquoda Edebiyat Akımları DTCF Yayınları Ankara

Habib İsmail (1940) Avrupa Edebiyatı ve Biz II Remzi Kitabevi İstanbul

Hauser Arnold (1984) Sanatın Toplumsal Tarihi Remzi Kitabevi İstanbul

Heine Heinrich (2015) Romantizm Okulu (Ccedileviri Oumlmer B Albayrak) YKY İstanbul

Honour Hugh-John Fleming (2016) Duumlnya Sanatı Tarihi (Ccedileviri Hakan Abacı) Alfa Yayınları İstanbul

Huch Ricarda (2005) Alman Romantizmi Doğu Batı Yayınları Ankara

Mornet Daniel (1946) Fransız Edebiyatı Tarihi (Ccedileviri Nevin Yuumlruumlr) İstanbul Uumlniversitesi Edebiyat Fakuumlltesi yayınları İstanbul

Kefeli Emel (2013) Batı Edebiyatında Akımlar Dergacirch Yayınları İstanbul

Lacoue-Labarthe Phillippe ve Nancy Jean-Luc (2015) Edebicirc Mutlak Alman Romantizmi Edebiyat Kuramı İnsan Yayınları İstanbul

Loumlwy Michael ve Sayre Robert (2007) İsyan ve Melankoli (Ccedileviri Işık Erguumlden) Versus Yayınları İstanbul

Ozansoy Halit Fahri (1955) Fransız Edebiyatı ve Edebi Okullar İnkılap Kitabevi Yayınları İstanbul

Perin Cevdet (1946) Tanzimat Edebiyatında Fransız Tesiri Pulhan Matbaası İstanbul

Perin Cevdet (1942) Fransız Romantizmi DTCF Yayınları Ankara

Safranski Rudiger (2013) Romantik Bir Alman Sorunsalı Kabalcı Yayınları İstanbul

Watson Peter (2014) Fikirler Tarihi Ateşten Freudrsquoa (Ccedileviri Kemal Atakay-Nurettin Elhuumlseyni-Kaya Genccedil-Barış Pala-Bahar Tırnakcı) Yapı Kredi Yayınları İstanbul

Yetkin Suut Kemal (1941) Edebi Meslekler Tarihi DTCF Yayınları Ankara

Yuumlcel Tahsin (1981) Fransız Coşumculuğu Tuumlrk Dili Dergisi Yazın Akımları Oumlzel Sayısı S 349 s 59-68

Urgan Mina (2015) İngiliz Edebiyatı Tarihi YKY İstanbul

Kaynakccedila

170

Boumlluumlm 6

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Realizm bull Gerccedilek bull Gerccedilekccedililik bull Rasyonalizm bull Pozitivizm bull Sanayi Devrimi

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

1Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam1 Realizmin alt yapısını oluşturan siyasi ve

kuumlltuumlrel yapıyı tanımlayabilmek2 Sanayi devrimini ve etkilerini accedilıklayabilmek 2

Realizmin Felsefi ve Epistemolojik Temelleri3 Kartezyen felsefeyi tanımlayıp

accedilıklayabilmek4 Aydınlanma Ccedilağırsquonı ve felsefesini

accedilıklayabilmek5 Pozitivizmi tanımlayabilmek

Realizmin Doğuşu ve Temel İlkeleri6 Realizmin estetik oumlzelliklerini sayabilmek7 Realizmi diğer edebi akımlardan ayırt

edebilmek ve temsilcilerini sayabilmek3

171

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞldquoRealizmrdquo Fransızca ldquoReacutealiteacute-Reacutealismerdquo soumlzcuumlk-

lerinden dilimize geccedilen ldquoreal-gerccedilekrdquo koumlkuumlnden tuumlretilmiş bir soumlzcuumlktuumlr Realizmi karşılamak iccedilin ldquoGerccedilekccedililikrdquo terimi de kullanılır Felsefede ldquoger-ccedilekrdquo ldquoduumlşuumlnuumllen tasarımlanan imgelenen şeylere karşıt olarak var olanrdquodır Varlığın insan bilincinin suumlzgecinden geccedilip deforme olmamış salt hacirclidir

Edebi akımlara geniş bir accedilıdan bakıldığında akımların sanat eserinde ldquogerccedilekrdquo olarak neyi ka-bul ettiklerinin estetik anlayışlarını da belirlediği goumlruumlluumlr Gerccedileğin niteliği sanatsal yapılanmalarını belirler Oumlrneğin klasisizmin gerccedileği platonik ide-allerdir romantizmin duygular suumlrrealizmin bi-linccedilaltıhellip Bu akımların hepsi de konu ettiklerinin esas gerccedileklikler olduğunu iddia eder Realizmin gerccedileği ise goumlzle goumlruumllen akılla kavranan ve yine akılla yansıtılan kısacası beş duyu organı ile herkes tarafından aynı şekilde algılanan nesnelerdir Do-ğanın idealize edilmemiş hacirclidir

Sanatta realizm guumlnluumlk yaşamı toplumsal sorunları bireysel duygulara fazla yer vermeden olduğu gibi ayrıntılarıyla betimleme ve anlatma ilkesine dayanır Kendisinden hemen oumlnceki ro-mantizmin tabiatı aşkınlaştırma ve coşkunluk ya-ratma arzusu gerccedileğin yapısını bozduğunu duumlşuuml-nen realistlerin tepkisini artırmışsa da onlar genel olarak kendilerinden oumlnceki tuumlm kavramsal gerccedilek-lik savunucularına karşı ccedilıkmıştır

Temellerini pozitivizme dayandıran realizm na-tuumlralizmle hemen hemen aynı toplumsal siyasi fel-sefi ve estetik nedenlerin sonucudur ve bu iki akım pek ccedilok youmlnden birbirlerine benzer Natuumlralizmin pozitivizme ek olarak Darvinizm ilkesine daha fazla ağırlık vermesi onun realizmle ayrışmasını sağlar Dolayısıyla natuumlralizmi realizmin bir uumlst katmanı olarak goumlrmek muumlmkuumlnduumlr Parnasizm ise realizm ve natuumlralizmin şiirdeki yansımasıdır Her ne kadar ortak oumlzellikleri fazla olsa da ayrıştıkları youmlnlerin de oumlnemli olması akımları ayrı ayrı değerlendir-meyi zorunlu kılmaktadır Bu bakımdan mevcut uumlnitede sadece realizm değerlendirilecektir Takip eden uumlnitede ise natuumlralizm ve Parnasizmi bir ara-da goumlreceksiniz Uumlccedil akım da benzer sosyokuumlltuumlrel nedenlerin sonucu olduğu iccedilin sadece bu uumlnitede siyasi yapıya dair bilgi verilecektir

Her sanat akımının arkasında toplumsal ve si-yasi koşullar vardır Sanatsal akımların ccediloğu salt estetik kaygılarla ortaya ccedilıkmaz Realizm ve natuuml-ralizm ise diğer akımlardan bir adım daha ileride olmak uumlzere toplumsal ve siyasi gelişmelerle tam bir paralellik arz eder Bu yuumlzden realizmin ve na-tuumlralizmin Avruparsquoda 19 yuumlzyılın ikinci yarısından itibaren doğmasını sağlayan toplumsal ve siyasi ge-lişmelere bakarak işe başlamak gerekir

REALİZME ZEMİN HAZIRLAYAN TOPLUMSAL VE SİYASİ ORTAMRoumlnesansrsquola birlikte skolastik duumlşuumlnceyi yıkan

Batı Aydınlanma Doumlnemirsquonden itibaren monarşik siyasi yapıyı sorgulamaya başlar Henuumlz 17 Yuumlzyıl-da Reneacute Descartes (1596-1650) aklın ve eleştirel duumlşuumlncenin uumlstuumlnluumlğuumlnuuml savunur Montesquieu (Charles-Louis de Secondat1689-1755) siyaset-te guumlccediller ayrılığı ilkesinin vazgeccedililmezliğine işaret eder Aydınlanmanın sembol ismi Voltaire (Franccedilo-is Marie Arouet 1694-1778) parlamenter sistemin ipuccedillarını verir Rousseau (Jean Jack 1712-1778) ise insanların yasalar karşısında eşit olması gerek-tiğini vurgular 18 Yuumlzyıldan itibaren yukarıdaki filozoflar ve onlara yakın goumlruumlşleri savunan diğer pek ccedilok duumlşuumlnuumlruumln fikirleri ccedileşitli yollarla geniş kitlelere nuumlfuz etmeye başlar Geleneksel zihin ya-pısı suumlratle değişen Avruparsquonın o guumln iccedilin bilişsel oumlncuumlsuuml denilebilecek Fransa zihniyet değişiminin ilk ve buumlyuumlk siyasi doumlnuumlşuumlmuumlnuuml 1789 ihtilali ile gerccedilekleştirir Mutlak monarşinin yıkılıp cum-huriyet rejiminin kurulması ile sonuccedillanacak bu siyasi gelişmenin getirdiği değerler yalnızca Fran-sa sınırlarında etkili olmakla kalmayacak aşama aşama Avruparsquonın diğer uumllkelerine de yayılacaktır İhtilalin başat değerleri olan eşitlik adalet huumlrri-yet demokrasi ve insan hakları gibi mevhumlar ya-yılmasını suumlrduumlruumlrken siyaset tarihinin en oumlnemli gelişmelerinden biri olan bu ihtilal diğer yandan duumlnya siyasetine milliyetccedililik ideolojisini de miras bırakacaktır

1789 İhtilalirsquoni takiben Fransa siyasi ve ekono-mik olarak ciddi bir kaosun iccediline girer ve 1848rsquode bir başka ayaklanma ile sarsılır Ccedilalkantılarla geccedilen elli altmış senenin ardından cumhuriyet de esasen bu tarihten sonra kurulacaktır Diğer taraftan bu ta-

172

Realizm (Gerccedilekccedililik)

rihlerde Avrupa ve hatta Osmanlı 1789 İhtilalirsquonin getirdiği milliyetccedililik cereyanları ile adeta kaynayan bir kazana doumlnmuumlştuumlr Ccedilok uluslu imparatorlukla-rı oluşturan kuumlccediluumlk yapılar bağımsızlığını kazanıp kendi devletlerini kurmak iccedilin oumlrguumltlenmekte ve ayaklanmaktadır Bu suumlreccedil Birinci ve İkinci Duumlnya Savaşlarına kadar suumlrecektir

1848rsquoden sonra Avrupa başkaldıran milletlerin isyanına sahne olur Ardı ardına bağımsızlığını ilan eden uumllkeler parlamenter sisteme geccedilip anayasala-rını oluşturur

Sanayi Devrimi Fransız İhtilali kadar oumlnemli bir diğer gelişme de

ldquoSanayi Devrimirdquodir 18 Yuumlzyıla kadar Avruparsquoda uumlretim konvansiyonel bir şekilde imalathaneler duumlzeyinde yapılmakta dokumacılık doumlkuumlmcuumlluumlk gibi meslekler kuumlccediluumlk bir personel kadrosu ile ifa edilmektedir Kuumlccediluumlk işletmelerde az işccediliyle yapılan bu uumlretim tarzı zanaat duumlzeyindedir 18 Yuumlzyılın sonlarından itibaren bu uumlretim biccedilimi makinele-rin gelişimiyle birlikte yerini enduumlstriyel uumlretime bırakmaya başlar Bu da maliyetlerin yuumlkselmesi demektir Artık eskiden olduğu gibi imalathane-lerinde kendi başlarına uumlretim yapan birkaccedil kişi-nin bir araya gelip faaliyet yuumlruumltebilmesine imkacircn yoktur Makineler pahalıdır Buharla ccedilalışan pahalı makinelerin fabrikalarda bir arada olma zorunluğu da vardır Dolayısıyla fabrikalar da buumlyuumlk sermaye sahiplerinin guumlcuumlyle kurulabilmektedir Sermaye sahipleri ve şirketler fabrikalar aracılığıyla buumlyuumlk ccedilaplı uumlretim yapmaya başlar Bunun iki sonucu vardır Birincisi -ccedilok zaman ihtiyaccediltan fazla uumlreti-len- malları pazarlamak ve piyasa bulmaktır İkin-cisi de eskiden kendisi iccedilin ccedilalışan zanaatkacircrların buumlyuumlk fabrikalarda başkası iccedilin ccedilalışmaya başlama-sı bir başka deyişle işccedili olmasıdır Boumlylelikle yeni bir sınıf işccedili sınıfı doğacaktır

Sanayi Devrimi guumlnuumlmuumlz uumlretim ve tuumlketim alışkanlıklarının yanında duumlnyadaki ekonomik yapıların da temelinin atıldığı son derece oumlnemli bir evredir Şimdi 18 Yuumlzyıl Avrupasırsquondaki tek-

nolojik ilerlemelerin neler olduğuna bir goumlz atalım Ccediluumlnkuuml yuumlzyılın bilimsel gelişmeleri insanların bili-me olan inancını ve duumlşuumlnme sistematiğini etkile-yecektir Bu da konumuz olan realizmle doğrudan ilgilidir

Sanayi Devriminin semboluuml James Watt (1736-1819)rsquoın geliştirdiği ldquobuharlı motorrdquo 1787rsquode icat edilir Buhar kullanımı bir anlamda teknolojinin ilk adımıdır Artık kol guumlcuuml gerektirmeyen ve bin-lerce insanın yapabildiğini tek başına yapan maki-neler vardır Yukarıda da belirtildiği gibi buharlı motor fabrikalardaki rotatifleri daha randımanlı bir hacircle getirir Koumlmuumlr ve demir sektoumlruumlnuuml doğru-dan etkiler Madenlerin ccedilıkarılması sırasında kul-lanılan makineler verimi artırır Demir sanayisin-de odun koumlmuumlruuml yerine -madenlerden artık daha kolay ccedilıkarılabilen kok koumlmuumlruumlnuumln kullanılmaya başlanması- yuumlksek ısılı fırınlarla birlikte uumlretimin artması demektir 18 Yuumlzyılın sonuna doğru doumlk-me demirden ccedilelik uumlretme tekniği bulunmuştur Ccedilıkarılan madenlerse yine buharla ccedilalışan demir-yolu ve denizyolu araccedillarıyla sevk edilir

Bu doumlnemde sanayileşme koumlmuumlr odaklı olduğu iccedilin koumlmuumlr yatakları fazla olan İngiltere sanayi-leşmenin oumlncuumlsuuml konumundadır 1820rsquolerden iti-baren İngilterersquode sanayi geliri tarımsal geliri geccediler ve doğal olarak kent nuumlfusu da artar Artık işccedililer fabrikalarda arı gibi ccedilalışmakta ve uumlretim maliye-tinde emekleriyle yer almaktadır Fabrika sahipleri de uumlrettikccedile kazanan kacircrını yeni yatırımlara akta-ran kapitalist yeni bir sınıfı oluşturur Bir muumlddet sonra kacircrdan yeterince pay alamadığını duumlşuumlnen işccedililer makinelerin kendilerini işsiz bıraktığını oumlne suumlrerek makineleri parccedilalar (1811-1816) İki cephe karşılıklı menfaatler doğrultusunda bir suumlre sonra uzlaşacaktır Bu sanayi toplumunda toplumsal iliş-kilerin nasıl yuumlruumlyeceğine dair bir ipucudur İki sı-nıf arasındaki muumlcadele 19 ve 20 yuumlzyıllarda etkili olacak sosyalizm ve komuumlnizm gibi yeni ideolojile-ri de beraberinde getirecektir

Sanayileşmenin hızlanmasını sağlayan gelişme-lerden biri de demiryollarıdır Demiryolu hem araccedil hem de amaccediltır Gerek uumlretilen malların sevkinde

173

Batı Edebiyatında Akımlar I

gerekse hammaddelerin temininde demiryolu son derece işlevseldir ve Avruparsquoda demiryolu ağının yaygınlığı bir guumlccedil goumlsterisine doumlnuumlşuumlr Gittikccedile hızlanan bir biccedilimde oumlzellikle İngilterersquode 1850rsquolere kadar on binlerce kilometre ray doumlşenir Kısa suuml-rede demiryolu teknolojisi gelişir İcatlar birbirini takip eder trenler guumlccedillenmeye ve hızlanmaya baş-lar Bu aynı zamanda ccedilelik sanayisinin de guumlccedillen-mesi demektir ve bu işkolunda faaliyet yuumlruumlten sanayiciler de dikkatini buraya ccedileker Ccedilelik tekelini elinde tutan sanayiciler bir muumlddet sonra sermaye ihtiyacını karşılayabilmek iccedilin bankalar kuracak ve kuumlccediluumlk yatırımcıların birikimlerini bu yolla toplaya-caktır Bankaların kurulması ve birikimlerin belirli yerlerde toplanması ise buumlyuumlk sermaye gruplarının oluşmasına yol accedilar Kısacası demiryolu pazarlar arasındaki mesafeleri kısaltmıştır Duumlnyanın kuumlre-selleşmeye boumlyle başladığı soumlylenebilir

Bu gelişmelerin ardından petrol ve elektriğin kullanılmaya başlanması ise ikinci sanayi devrimi demektir ABDrsquode ilk petrol kuyusu 1859 yılında Albay Edwin Drake (1819-1880) tarafından accedilılır Sonra oyuna Rusya dacirchil olur İlkin aydınlatmada kullanılan petrol patlamalı motorun icadıyla farklı alanlarda kullanılmaya başlar 1914rsquote Rudolf Die-sel (1858-1913)rsquoin geliştirdiği motor otomobille-rin yollarda goumlruumllmeye başlaması demektir

Elektrik ise aşamalı olarak Belccedilikalı Zenobe Gramme (1826-1901 jeneratoumlruumln bulunuşu) Fransız Aristide Bergeacutes (1833-1904 jenaratoumlruuml suy-la ccedilalıştırması) Marcel Deprez (1843-1918 elekt-riği yuumlksek gerilime doumlnuumlştuumlrme ve sonra elektrik motorunu keşif ) gibi bilim adamlarının icatlarıyla Avruparsquonın enduumlstriyel ilerlemesine en buumlyuumlk etki-yi yapar Elektrik aynı zamanda koumlmuumlruumln tekelini kırmış ve bu madenin olmadığı ya da az olduğu uumllkelerin de gelişmesinin oumlnuumlnuuml accedilmıştır

Sanayi Devriminin yarattığı goumlrece refah Avruparsquoyı toplumsal konularda da duumlnyanın geri ka-lanından ileri bir yere taşımıştır Ne var ki bu guumlccedil sa-vaşı bir muumlddet sonra vahşi bir rekabete doumlnmuumlş ve

aralarındaki ilişkiyi bozmuştur Hammadde ihtiyacı iccedilin deniz aşırı uumllkeleri soumlmuumlrge hacircline getiren başta İngiltere olmak uumlzere Fransa Portekiz Belccedilika gibi Avrupa uumllkeleri gittikleri yerlerde de huzurun bo-zulmasına yol accedilmıştır Her ne kadar soumlmuumlrgeleşme-de yukarıdaki uumllkelerin gerisinde kalsa da Almanya oumlzellikle ağır sanayide oumlnemli hamleler yapar Avru-pa kıtasının dışında buumltuumln duumlnya uumllkeleri goumlz oumlnuuml-ne alındığında ise ABD ve Japonyarsquonın sanayileşme-de bu doumlnemde oldukccedila ileride olduğu goumlruumlluumlr

Kısacası duumlnya artık insanların kendi ihtiyaccedilla-rını kendi başlarına ya da kuumlccediluumlk oumlrguumltlenmelerle karşıladığı bir yer değildir Geleneksel uumlretim bi-ccedilimleri terk edilmiştir Binlerce yıllık uumlretim ve tuumlketim tarzı yerini kapitalizmin ayak seslerine bı-rakmıştır

Teknolojik ilerleme karşılıklı birbirlerinin ne-den ve sonuccedilları olmak uumlzere bilişsel aydınlanma ile tam bir paralellik iccedilindedir Oumlyle ki aşamalı olarak tabuların yıkılması zihinlerin accedilılması fi-kirlerin huumlr biccedilimde dile getirilmeye başlanması ldquoAydınlanmardquoyı getirir Aydınlanma felsefesi sanayi devriminin arkasındaki temel itici guumlccediltuumlr Sanayi devrimi ile Avruparsquonın varsıllaşması ise ekonomiyi toplum hayatı iccedilin daha oumlnemli bir konuma ge-tirmiştir Hatta artık ilişkilerini ekonomi belirler olmuştur Tersinden bakıldığındaysa bilimsel icat-ların insanların akıl ve nesnelliğe meylini arttırdığı goumlruumlluumlr Bireysel ve toplumsal kararlarda akıl ve ak-lın uzantıları olarak bilimsellik nesnellik hukukun uumlstuumlnluumlğuumlne inanmak vazgeccedililmez değerler olur

Sonuccedil olarak Sanayi Devrimini gerccedilekleştirmiş 19 yuumlzyıl Avrupalısı rasyonalist pozitivist ve kimi zaman materyalist bir duumlnya goumlruumlşuumlnuumln iccedilindedir Edebiyatta realizm de bu felsefelerin bir uzantısı olacaktır Oumlyleyse realizmi daha iyi anlamak iccedilin oumlncelikle Avrupa toplumunun Roumlnesansrsquotan sonra ndashki neoklasik doumlnem de platonik idealleri esas alır- platonik ideallerden kavramsal gerccedilekliklerden sıy-rılıp akılcılığa ve nesnelliğe evriliş suumlreciyle devam etmek gerekir

174

Realizm (Gerccedilekccedililik)

REALİZMİN FELSEFİ VE EPİSTEMOLOJİK TEMELLERİRealizmin felsefi temellerini rasyonalizm pozi-

tivizm ve determinizm oluşturur Bunların koumlkleri ise 17 yuumlzyıl ldquoKartezyen felsefesirdquone dayanır Onu takiben Aydınlanma Ccedilağı ile birlikte Avrupa duuml-şuumlnce yapısında mistiğin ve dogmanın yerini akıl ve bilimsellik alacaktır Şimdi realizmi oluşturan bilgi duumlnyasına kronolojik olarak bir bakalım

17 Yuumlzyıl Felsefesi-Kartezyen Felsefe Hristiyanlık inancının sistematize edilmesiyle

oluşan ldquoskolastik felseferdquo bir milenyumdan daha uzun suumlren orta ccedilağın duumlşuumlnce biccedilimini şekillen-dirir Hristiyanlık dogmalarını merkez alan Orta Ccedilağ zihniyeti mutlak doğru olarak kabul ettiği bu dogmaları tanrının yeryuumlzuumlndeki temsilcisi olarak sabitlediği kilise uumlzerinden yuumlzlerce yıl insanlara dayatır Bu mutlak doğruların ne sorgulanmasına

ne de değiştirilebilmesine imkacircn vardır Kilise soumly-leminin aksine bilgiler ortaya koymaya ccedilalışmak engizisyon aracılığıyla oumlnlenir Ancak antik Yunan ve Romarsquoyı uzun bir aradan sonra tekrar fark eden Roumlnesans oumlzellikle huumlmanizm ve reform ilkeleriyle birlikte ldquoinsanrdquoı yeniden keşfeder ve duumlşuumlncenin oumlnuuml accedilılır Bir başka deyişle Roumlnesansrsquola birlikte orta ccedilağ duumlşuumlnce yapısı sarsılmaya başlar İtalyarsquoda tohumları atılan bu radikal değişim kısa suumlrede Avruparsquonın neredeyse tamamına yayılır İtalyarsquoda resim ve heykel sahasında ağırlık kazanan Roumlne-sans Almanyarsquoda dinicirc resimler İngilterersquode edebi-yat ağırlıklı olarak yayılma alanını genişletir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Sanayi devrimi ile realist akımın ortaya ccedilıkışı arasın-da nasıl bir bağ vardır

Sanayi Devrimi toplumsal yapıyı koumlkuumlnden değiştir-miş ve boumlylece yeni top-lumsal sınıflar belirmiştir İngilterersquode tekstil işccedilileri ağırlaşan iş koşulları ve ma-kinelerin kendilerini işsiz bıraktığını duumlşuumlnduumlkleri iccedilin metinde de bahsedildi-ği gibi makineleri parccedilalar-lar Kalkışma sonrası işccedilile-rin savunmasını romantizm akımının oumlncuumllerinden duumlnyaca uumlnluuml bir şair uumlstle-nir Bu şair ve siyaset adamı-nı bulabilir misiniz

Başta bir Charles Dic-kens uyarlaması olan An-tikacı Duumlkkacircnı ve Charlie Chaplinrsquoin Modern (Asri) Zamanlar filmleri olmak uumlzere Sanayi Devrimi ve toplumsal sonuccedillarını dile getiren pek ccedilok film vardır Bunlardan birkaccedilını seyre-dip oumlğrendikleriniz ccedilerccedile-vesinde değerlendirmeler yapabilirsiniz

1 Realizmin alt yapısını oluşturan siyasi ve kuumlltuumlrel yapıyı tanımlayabilmek2 Sanayi devrimini ve etkilerini accedilıklayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

EngizisyonOrta Ccedilağ doumlneminde oumlzellikle Katolik Avruparsquoda katı dinicirc kurallara karşı gelenleri ya da dinicirc kurallara uymayanları cezalan-dırmak iccedilin kurulan kilise mahkemeleridir

175

Batı Edebiyatında Akımlar I

Protestanlığın babası sayılan ve ldquoReformrdquoun oumln-cuumlsuuml olan Martin Luther (1483-1546)rsquoin bireysel oumlzguumlrluumlkleri oumlnceleyen goumlruumlşleri Deliliğe Oumlvguumlrsquonuumln yazarı Desiderius Erasmus (1466-1536)rsquoun huumlma-nist fikirleri Machiavelli (1469-1527) ve Thomas More (1478-1535) gibi duumlşuumlnuumlrlerin siyasi gouml-ruumlşleri Avrupa kamuoyunda ccedilalkantılarla da olsa bir karşılık bulmuş ve giderek sekuumller bir duumlşuumlnce sisteminin de var olabileceğine dair inanccedil uyandır-mıştır Diğer taraftan Roumlnesans Avrupa insanında ortak bir Avrupa kuumlltuumlruuml olduğuna dair bir şuur yaratır Roumlnesansrsquoın yarattığı goumlrece oumlzguumlr duumlşuumlnce ortamı onu takip eden 17 yuumlzyıl felsefesinin de ze-minini oluşturur

Reneacute Descartes Thomas Hobbes (1588-1679) Baruch Spinoza (1632-1677) Gottfried Leibniz (1646-1716)rsquoin başı ccedilektiği 17 Yuumlzyıl felsefesinin ana dinamiği rasyonalizmdir Rasyo-nel (Kartezyen) duumlşuumlncenin ardında ise bir oumlnceki doumlnemin bilimsel gelişmeleri vardır Modern ast-ronominin başlangıcı sayılan Nicolaus Coperni-cus (1473-1543)rsquoun 16 Yuumlzyılın başında ldquoGuumlneş Sistemirdquonin tarifini yapması bilim tarihinde bir doumlnuumlm noktasıdır Artık insanoğlu yuumlzlerce yıl-dır inanageldiği goumlkcisimlerinin Duumlnyarsquonın et-rafında doumlnduumlğuuml inancının yıkılması karşısında şaşkınlık iccedilindedir Boumlylelikle gerccedileğin bir başka tuumlrluuml olabileceğini de oumlğrenmeye başlar Engizis-yona rağmen Galilei Galileo (1564-1642)rsquonun da Kopernikccedili fikirleri devam ettirmesi insanın artık doğayı akılla kavramaya başladığının işaretidir Galileo bilimsel gelişmenin de oumlncuumlsuuml olacaktır Galileorsquonun evren iccedilinde Duumlnyarsquonın konumu-nu belirleme ccedilalışmalarını Isaac Newton (1643-1727)rsquoun maddenin Duumlnyarsquodaki varoluş biccedilimini keşif ccedilabaları takip eder kuumltle ccedilekimi yasasını ortaya koyar Sonuccedil olarak doğa bilimlerinin ya-nında matematik ve fizik alanlarındaki gelişmeler rasyonel duumlşuumlncenin oumlnuumlnuuml accedilmıştır denilebilir

Rasyonalizm ve DescartesTuumlrkccedile karşılığı ldquoakılcılıkrdquo olan ldquorasyonalizmrdquo

(Latince ratio akıl us) aklı bilginin kaynağı ola-rak alan felsefi akımdır Yalnız akla uygun ve akılla kavranıp izah edilebilecek olanları hareket noktası olarak alır Evrendeki tuumlm olayların bir neden-so-

nuccedil ve yasalar buumltuumlnuumlnuumln neticesinde şekillendiği-ni ileri suumlrer

Rasyonalizmin Descartesrsquotan oumlnce belli belirsiz de olsa bir temeli vardır Oumlzellikle antik Yunan fi-lozoflarının karanlık Orta Ccedilağ oumlncesinde aklı oumln-celeyen duumlşuumlncelerinin olduğunu biliyoruz Oumlr-neğin akılcılık savunusunda akılcı sezgiyi ilk dile getiren sayıların babası olarak bilinen Pytogoras (Pisagor MOuml 570-MOuml 495)rsquotır Evrenin temel ilkesinin sayılar olduğunu duumlşuumlnuumlr ve her şeyin sayılarla accedilıklanabileceğine inanır Statik bir duumln-ya tasavvuru olan Pisagor gibi -ondan sonra ge-len- rasyonalizmin yapı taşlarından Parmenides (MOuml 515 - MOuml 460) ve oumlğrencisi Elealı Zenon (MOuml 490- MOuml 430) da duumlnyanın statik olduğu-nu duumlşuumlnuumlr ve değişme ya da hareketin yanılsama olduğunu iddia ederler Akılcı sezginin algıya uumls-tuumlnluumlğuumlnuuml savunan en oumlnemli filozoflardan biri de Platon (MOuml 427- MOuml 347)rsquodur Yine oumlğren-cisi Aristoteles (MOuml 384- MOuml 323) de tasım mantığıyla akılcı accedilıklama biccediliminin oumlncuumlluumlğuumlnuuml yapmıştır 13 Yuumlzyıla gelindiğinde ise Aristocu duumlşuumlnceleriyle Aquinolu Aziz Thomas (Thomas Aquinas 1225-1274) Antik Yunan akılcılığıyla Hristiyanlığın vahiy inancını birleştirmeye ccedilalışır Neredeyse iki bin yıllık bir zaman dilimi iccedilinde-ki ara ara parlayan bu akılcılık yıldızları modern akılcılığın ilk temsilcisi sayılan Descartes ile bir-likte pırıl pırıl parlayacaktır

ldquoCogito ergo sumrdquo (Duumlşuumlnuumlyorum oumlyleyse varım) soumlzuumlyle tanınan Descartes felsefe tarihccedilile-rinin genel kanaatine goumlre modern ccedilağ felsefesinin başlangıcıdır Matematik fizyoloji ve fizik gibi bi-lim alanlarında ccedilalışmalar yapan filozofun oumlğretisi duumlalist bir nitelik taşır Antik Yunan filozoflarının şuumlpheciliğini yeniden bir youmlntem olarak kullanma-ya başlayan duumlşuumlnuumlr analitik geometri adı verilen matematiksel kesinliklere varmaya ccedilalışır

Elealı Zenon felsefe tarihine Aşil ve Ok paradoksları gibi ileri suumlrduumlğuuml oumlnermeler-le geccedilmiştir

176

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Duumlşuumlnuumlruumln yukarıdaki soumlzuuml onun akıl yuumlruumltme felsefesinin değişmez ve kesin bir bilimin var olabil-mesi iccedilin nelerin bilinmesi gerektiğine youmlnelik kura-mının ilk prensibidir Ccedilok youmlnluuml bir bilim adamı ve filozof olarak Descartes doğal goumlruumlntuumlleri accedilıklamak iccedilin yalnızca geometri ndashuzunluk genişlik derinlik- iccedilinde iyi anlaşılan niteliklerin doğasını ve de yalnızca bu geometrik niteliklerin gerekli olduklarını kanıtla-maya ccedilalışır Descartes hem sağduyunun hem de gele-neksel fiziğin accedilıklama biccediliminden tamamen uzak bir accedilıklama biccedilimi benimseme konusunda duyarlıdır Bu accedilıklama biccedilimi diğerlerinin aksine fiziksel nes-nelerin insanların duyularında temsil ettikleri goumlruuml-nuumlmlere youmlnelik değildir Descartesrsquoın fiziği maddesel nesnelere ilişkin matematiksel gerccedilekler bizimkinden farklı bir duyu-deneyime sahip olan bir zihin tara-fından kavranabilecek boyut şekil oluşum ve hıza ilişkin gerccedilekler uumlzerine kuruludur Descartes fizik-sel nesnelere ilişkin diğer tuumlrden gerccedilekleri ndashoumlrneğin insanların duyusal yetilerine goumlre değişiklik goumlsteren renk ve kokuya sahip olma- farklı olarak ele alır So-nuccedilta Descartes felsefesi fiziksel nesnelerin gerccedilekten ve doğaları gereği sahip oldukları şekil ve boyut gibi oumlzellikler karşısında fiziksel nesnelerin yalnızca sahip olur gibi goumlruumlnduumlkleri renk koku ve diğer duyusal nitelikler arasında ayrım yapan bir kuram olarak or-taya ccedilıkar Maddesel duumlnyaya ilişkin duyulara dayalı kavrayış ile daha yalın matematiksel kavrayış arasın-da ayrıma giderek bunlardan ikincisinin daha nesnel olduğunu savunmaya girişir (Sorell 2009 1112) Kısacası Descartes kişinin kendini duyulara dayalı bir kavrayıştan sıyırıp daha nesnel olanı benimsemesi ge-rektiğine inanır Bu da akılla muumlmkuumlnduumlr

Descartesrsquoın temel youmlntemi şoumlyle oumlzetlenebilir Oumlnce bir ilke olarak edinilmiş buumltuumln bilgilerim-den şuumlphe etmeliyim ve onları bir yana bırakarak ilk ve sağlam yeni bir duumlşuumlnceden yola ccedilıkmalıyım İnsanların buumltuumln duumlşuumlnceleri birbirine bağlıdır bir-birinden ccedilıkar bir duumlşuumlnce ondan oumlnce gerccedilekleşmiş başka bir duumlşuumlncedir Duumlşuumlnceler bir neden-sonuccedil zinciri iccedilinde suumlruumlp giderler (mekanizm) Oumlyleyse sırayı titizlikle kovalarsam doğru olmayan bir duuml-şuumlnceyi doğru sanmaktan sakınarak duumlşuumlnce zinciri-nin arasına yanlış bir duumlşuumlnce karıştırmazsam doğru olanrsquoa ulaşabilirim Bu durumda benim iccedilin kesin olan tek şey şuumlphe etmekrsquotir Buumltuumln bilgilerden şuumlphe etmek gerektiği benim iccedilin şuumlphesizrsquodir Şuumlphe et-mek duumlşuumlnmektir duumlşuumlnmekse var olmaktır Oumly-leyse var olduğum da şuumlphesizdir Duumlşuumlnuumlyorum o hacirclde varım (Cevizci 2012 285)

Descartesrsquoin teolojiye uygun duumlşmeyen mad-deci oumlğretisi ve maddeci fizyolojisi kendi doumlnemi ve sonrasındaki maddeci felsefeyi derinden etkile-miştir Oumlzellikle Berkeley (George 1685-1753) Kant (Immanuel1724-1804) Hegel (George Wilhelm Friedrich 1770-1831) Comte (Augus-te1798-1857) gibi filozoflarla idealist ccedilizgide Cabanis (Pierre Jean George 1757- 1808) ve Di-

Kartezyen felsefe adını Descartesrsquoin adının Latince karşılığı olan Renatus Caertesiusrsquotan alır

DuumlalizmDilimizde ikicilik terimiyle de karşılanan duumlalizm herhangi bir olguyu var eden bir-birine indirgenemez iki değeri de aynı anda kabul etme durumudur

Modern felsefenin Descartesrsquola başladığı kabul edilir

Kaynak httpsenwikipediaorgwikiRenC3A9_Descartes

177

Batı Edebiyatında Akımlar I

derot (Denis 1713-1784) gibi duumlşuumlnuumlrlerle ise materyalist ccedilerccedilevede Descartes duumlşuumlncesi devam etmiştir Descartes ldquoRuh ve Bedenrdquo duumlalizminde de goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzdeksel ve oumlzdeksel olmayanı metafizikselle fiziksel olanı kısacası teolojik felsefe ile doğa felsefesini bilimi ayırır

Aydınlanma Ccedilağı17 ve 18 Yuumlzyıllarda Avruparsquoda gelişen Aydın-

lanma Ccedilağı sanattan felsefeye felsefeden siyasete kadar toplumsal yapıları sarsan ve aklı işler kılmayı esas alan bir duumlşuumlnce akımıdır

Aydınlanma felsefesinin temelini toplumda-ki eksiklikleri gidermek iyilik adalet ve bilimsel bilgi duumlşuumlncesini yayarak gelenekleri politikayı yaşam koşullarını değiştirmeye ccedilalışmak oluştu-rur Bu felsefede bilincin toplumun gelişmesinde belirleyici rol oynadığı toplumdaki koumltuumlluumlklerin insanların cehaletinden ve kendi doğalarını anla-ma guumlcuumlnden yoksun oluşlarından kaynaklandığı idealist sanısı hacirckimdir (Frolov 1997 31) Ay-dınlanmacılar duumlnyanın ve kacircinatın akılla kavra-nabileceği ve akıl sayesinde insanlığın mutluluğa ve refaha kavuşabileceğini savunurlar Aydınlan-ma hareketi iccedilinde yer alan duumlşuumlnuumlrler duumlşuumlnce ve ifade oumlzguumlrluumlğuuml dinicirc eleştiri akıl ve bilimin değerine duyulan inanccedil sosyal ilerlemeyle bi-reyciliğe oumlnem verme başta olmak uumlzere bir dizi ilerici fikrin gelişimine katkıda bulunmuşlardır Oumlyle ki soumlz konusu temel ve laik fikirlerin mo-dern toplumların ortaya ccedilıkışında buumlyuumlk bir roluuml olmuştur (Cevizci 2010 165)

Aydınlanmanın koumlkleri doğanın belirli bir duuml-zen iccedilinde işlediğini fark eden ve bu duumlzende akli bir sistem olduğunu oumlne suumlren eski Yunan filo-zoflarına kadar uzanır Yunan filozofları takiben

yukarıda da adını andığımız Aquinolu Thomasrsquoın Aristorsquonun el yazmalarını Hristiyanlıkla sentez-lemesi pagan geccedilmişe sahip olmasına rağmen Hristiyanlığı kabul ettikten sonra ccedilelişkiye duuml-şen Yunan ve Latin kuumlltuumlruumlnuuml kadim geccedilmişiyle tanıştırır 14 Yuumlzyıla gelindiğinde ise İtalyarsquoda Francesco Petrarca (1304-1374)rsquonın oumlncuumlluumlğuumln-de klasik metinlere karşı buumlyuumlk bir ilgi oluşmaya başlayacak bu da huumlmanizme yol accedilacaktır Di-ğer taraftan Hollandalı hukukccedilu Hugo de Groot (Grotius 1583-1645)rsquoun De Jure Belli ac Pacis (İyi Yasa ve Barış Uumlzerine 1625) adlı eserinde uluslararası ilişkilerde doğal hukuka başvurulma-sı gerektiğini ileri suumlrmesi sekuumllerleşmenin oumlnuuml-nuuml accedilar Tam bu noktada modern bilimin oumlncuuml-suuml Francis Bacon (1561-1626)rsquoın (tuumlmevarımcı) ve Descartesrsquoın (tuumlmdengelim) dogmatik bilgiye karşı farklı youmlntemlerle de olsa karşı ccedilıkışını ha-tırlamak gerekir

Aydınlanmanın geccedilmişini belirlerken her şe-yin maddeyle ve fizikle accedilıklanabileceğine ina-nan Thomas Hobbes (1588-1679) ve John Locke (1632-1704)rsquoa ayrı bir oumlnem verilir İnsanı boş bir levha (Tabula Rasa) olarak goumlren ve insanın deneyimlerle kendini var ettiğini duumlşuumlnen Locke ampirist felsefesi ile akıl ccedilağının aydınlanmanın oumlncuumllerindendir

Hobbes ve Lockersquola İngilterersquoden yayılmaya başlayan aydınlanma Fransarsquoda politik bir tutu-ma doumlnuumlşuumlr Fransız filozofları yoğunluğu saraya kralın yetkilerini koumltuumlye kullanmasına youmlnetim biccedilimine ve ahlaki ccediluumlruumlmeye verir Descartesrsquoın akılcı oumlğretisini takiben Spinoza (Baruch 1632-1977)rsquonın dine karşı eleştirel tavrı ve yine rasyo-nalist duumlşuumlnme biccedilimi Montesquieu Voltaire ve Rousseaursquoya doğru bir hazırlıktır Bu sırada Fran-sızların Ansiklopedirsquoyi yayımlanması Aydınlan-ma adına en oumlnemli gelişmelerden biridir

Aydınlanma soumlzcuumlğuuml İngilizcedeki (En-lightment) Almancadaki (Aufklarung) Fransızcadaki (Sieacutecle de Lumieacuteres) ifade-lerinde olduğu gibi alegorik biccedilimde dili-mizde de karşılığını bulmuştur

Thomas Hobbesrsquoun Leviathan adlı eseri Batı siyaset felsefesinin temel yapı taşlarından biridir Hobbes devleti tanrısal bir kurum olarak değil yararlı bir aygıt olarak goumlruumlr

178

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Newton teorilerini geliştiren matematikccedili Le-ibniz (Gottfried 1646-1716) ise aydınlanmanın Almanyarsquodaki oumlncuumlsuumlduumlr Leibniz felsefesini de-vam ettiren Christian Wolff (1679 1754) Mo-dern Alman edebiyatının kurucularından Lessing (GottholdEphraim1729-1781) ve elbette eleştirel felsefenin oumlncuumlsuuml konumundaki Immanuel Kant (1724-1804) aydınlanmanın Almanyarsquodaki buumlyuumlk temsilcileridir

Genel olarak Aydınlanmayı belirleyen birtakım tavır ya da eğilimden soumlz edilebilir Bunlar sırasıyla huumlmanizm deizm veya ateizm akılcılık ilerlemeci-lik iyimserlik ve evrenselciliktir Bunlardan huumlma-nizm Aydınlanmada her şeyden oumlnce duumlnyanın sınırları doğa tarafından değil ulusal sınırlar tara-fından ccedilizilen insani bir duumlnya olduğu anlamına gelir Duumlnya tanrı tarafından yaratılmıştır fakat o artık insanların elindedir Buna goumlre duumlnya insanın

Kilise dogmalarına karşı ccedilıkarak din ve ifade oumlzguumlrluumlklerini savunan Voltaire aydınlanma ccedilağının

sembol ismidir

Kaynak httpolllibertyfundorgpeoplevoltaire

Aydınlanma duumlşuumlncesinin hızla yayılma-sını sağlayan gelişmelerin başında Ansik-lopedi (Encyclopeacutedie)rsquonin yayımlanması gelir Kilisersquonin yasaklama ccedilabalarına rağ-men eseri yayımlayan Ansiklopedirsquonin baş editoumlruuml Diderot olacaktır

Bilge Nathan eseriyle uumlccedil buumlyuumlk dinin ahlacirck temelleri bakımından eşitliğini ortaya koymaya ccedilalışan Lessing yapıtlarında tutuculuğa dinsel bağnazlığa karşı ccedilıkmış

ve oumln yargıları yıkıp hoşgoumlruumlyuuml taccedillandırmak istemiştir

Kaynak httpstrwikipediaorgwikiGotthold_Ephraim_Lessing

J J Rousseau 1762rsquode yayımlanan Top-lum Soumlzleşmesirsquonde egemenliğin tek sahi-binin halk olduğunu oumlne suumlrerek kraliyet otoritesine karşı ccedilıkar

179

Batı Edebiyatında Akımlar I

değerleri tutkuları umut ve korkularıyla belirlenen insani bir evrede bulunmaktadır Bu evrede insanın evrensel olan doğasına buumlyuumlk bir inanccedil beslenmiş-tir Temel duyguların fikirlerin her yerde aynı olup ulusal kuumlltuumlrel ve ırk bakımından farklılıkların ya-pay olduğu savunulur Aydınlanma boyunca bir yandan farklılıklara hoşgoumlruumlyle bakılırken bir yan-dan da insanın doğası ve gerccedilek anlamı guumln ışığına ccedilıkarılmaya ccedilalışılır (Cevizci2010 166)

19 yuumlzyılla birlikte romantikler tarafından ruh-suz muhafazakacircrlar tarafından da geleneksel ahlacircka ve dine karşı tavırlarıyla radikal olmakla succedillanma-ya başlanan Aydınlanma yine bu yuumlzyılla birlikte yerini Hegel Charles Darwin (1809-1882) ve Karl Marx (1818-1883)rsquoın duumlşuumlncelerine bırakmaya başlayacaktır Aydınlanmanın başat miraslarından biri pozitivizmdir Realizmin temelini oluşturan değerlerin başında geldiğini daha oumlnce de belirtti-ğimiz pozitivizmle konumuza devam edelim

PozitivizmOlguculuk olarak da bilinen pozitivizm en sağ-

lam bilginin bilimsel bilgi olduğunu savunan fel-sefi sistemdir Sosyolojinin babası sayılan August Comtersquoun sistemleştirdiği pozitivizme goumlre gerccedilek bilginin kaynağını doğa bilimleri oluşturur Klasik Alman idealizminin bilimsel gelişmeler sonucu or-taya ccedilıkan yeni felsefi problemleri ccediloumlzemeyişi kar-şısında bir alternatif olarak ortaya ccedilıkmıştır Kla-sik felsefenin varlık ve nedenler uumlzerindeki soyut ccedilıkarımlarının yetersizliğine inandıkları iccedilin deney yoluyla edinilemeyecek ccediloumlzuumlmlenip sınanama-yacak kavram ve oumlnermelerin anlamsız olduğunu duumlşuumlnmuumlşlerdir

Pozitivizm uumlccedil evrede gelişir Comte Emile Littreacute (1801-1881) John Stuart Mill (1806-1873) ve Herbert Spencer (1820-1903)rsquoın yer aldığı ilk evre Comte ve sosyoloji ağırlıklıdır Ampirio-kri-tisizmin ortaya ccedilıktığı ikinci evre fizikccedili ve felsefe-ci Ernst Mach (1838-1916) ve Richard Avenarius (1843-1896)rsquoun oumlncuumlluumlğuumlnde gelişir Avenarius buumltuumln metafizik bilgilere karşı ccedilıkmıştır Uumlccediluumlncuuml

evre ise Viyana ccedilevresi diye bilinen Otto Neurath (1882-1945) Rudolph Carnap (1891-1970) Mo-ritz Schlick (1882-1936) ile Berlin Bilimsel Felsefe Derneğirsquonin faaliyetlerini iccedilerir Bu doumlnemde ele alınan problemlerin başında bilimsel araştırmaların yapısı dil simgesel mantık vb gelir

Pozitivizmin oumlnderi Comtersquoa goumlre gerek idealist gerek materyalist olsun kadim filozofların uğraşı alanları metafizikseldir Oysa ona goumlre metafiziğin yerine bilimi koymak gerekir Felsefeden duumlşuumlnceyi ccedilıkarmaya ccedilalışır gibi duran bu kendi iccedilinde ccedilelişki-li goumlruumlnen sav bilimi felsefenin oumlnuumlne alır Meta-fiziğe karşı ccedilıkış bir muumlddet sonra dine karşı oluşa doumlnuumlşuumlr Bu defa bilimin dinleşmesi ve metafiziğe doumlnuumlşmesi gibi bir paradoks ortaya ccedilıkacaktır

Felsefe tarihccedilileri Comtersquoun felsefe bilim ve dine dair fikirlerinin aslında yeni bir siyasi soumlylem oluşturmak iccedilin zemin hazırlığı olduğunu duumlşuuml-nuumlr ldquoBu siyasa Comtersquoun lsquoİlke olarak sevgi temel olarak duumlzen erek olarak ilerlemersquo formuumlluumlyle dile getirilirrdquo (Cevizci 2010 317) Oumlncelikle bir sos-yolog olan ve sosyolojiyi diğer bilimlerin bir adım oumlnuumlnde konumlandırdığını bildiğimiz Comte toplumsal değişmenin de siyasayla bağlantılı oldu-ğunu duumlşuumlnuumlr 1789 İhtilalirsquonin getirdiği en oumlnem-li değerlerden biri olan ldquooumlzguumlrluumlkrdquo sorununu doğal biccedilimde ccediloumlzecek bir siyasa arayışındadır bir taşın nasıl oumlzguumlrluumlk sorunu yoksa bir insanın da boumlyle bir sorunu olmamalıdır

ldquoİnsani olan hiccedilbir şey bana yabancı değil-dirrdquo soumlzuuml Aydınlanmanın en oumlnde gelen sloganlarından biridir

Guumlnuumlmuumlzuumln demokratik siyasi yapılarının temellerini atanlardan birisi pozitivizmin oumlncuumlsuuml Auguste

Comtersquodur

Kaynak httppositivistsorgblogarchivestagauguste-comte

180

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Comte insanoğlunun gerccedileği bulma seruumlvenini uumlccedil aşamada değerlendirir Buna goumlre ilk aşamada olguların birbiriyle fark ve benzerliklerini ortaya koyacak bilgi ve araca sahip olmayan ilkel insan vardır ve dolayısıyla tanrıbilimsel hacircl devrededir Bunun iccedilin de duumlşsel imgesel varlıklar oluşturur İkinci evrede insan aklı metafizik hacircle evrilir Tan-rısal varlıkların yerini soyutlamalar alır Son aşa-mada ise -bilim sayesinde- olguları goumlzlemleme ve birbiriyle farklılıklarını goumlrebilme yetisine ulaştığı iccedilin pozitif hacircle geccediler Comte insanın kendi birey-sel tarihinde bir başka deyişle yaşam seruumlveninde de bu evrelerden geccediltiğini ve bu durumun kalıcı olduğunu duumlşuumlnuumlr

Toplamak gerekirse pozitivizm deney ve goumlz-lemle ispatlanmış bilimsel bilgiyi esas alır Batıl inanccedillar ve din gibi sınanamayan ve ispatlanama-

yan bilgilerin insanoğlunun ilerlemesinin oumlnuumlnde engel teşkil ettiğini ileri suumlrer Bu tip bilgiyi bilim oumlncesi olarak ele alır ve metafizik ile bilim arası-na keskin bir ccedilizgi ccedileker Akıl goumlzlem ve deneyle elde edilen bilginin oumltesinde hiccedilbir bilgiye oumlnem vermez Bu youmlnuumlyle pozitivizm bir muumlddet sonra bir duumlnya goumlruumlşuuml ideoloji hacirclini alacak hatta po-zitivizmin bazı ileri derecede savunucuları iccedilin bu felsefe bir din hacircline gelecektir

Realizm tam da yukarıda kısaca aktarmaya ccedila-lıştığımız Aydınlanma Ccedilağırsquonın pozitivizmin ve Sanayi Devriminin Avrupa toplumsal ve siyasi ya-şamında hızla etkili olmaya başladığı bir ortamda filizlenir Realizmi oluşturan sosyokuumlltuumlrel yapıyı tanıdıktan sonra artık Batı edebiyatının belki de en guumlccedilluuml yazarlarının ccedilıktığı ve etkisi hacirclacirc devam eden akımına geccedilebiliriz

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Kartezyen felsefe Aydınlan-ma ve pozitivizm arasındaki ilişkiyi accedilıklayın

Pozitivizmin bilgiye ulaşma yollarını idealist akılcılıkla karşılaştırın

Aydınlanma Ccedilağı ve poziti-vizmin buguumlnuumln duumlnyasına etkilerini tartışın

3 Kartezyen felsefeyi tanımlayıp accedilıklayabilmek4 Aydınlanma Ccedilağırsquonı ve felsefesini accedilıklayabilmek

5 Pozitivizmi tanımlayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

REALİZMİN DOĞUŞU VE TEMEL İLKELERİRealizm doumlnemin akademik ve sosyokuumlltuumlrel sınırlamalarına karşı ccedilıkışla başlar Akademik sanatın

sanatsal uumlretim sırasında sanatccedilıyı belirli sınırlar ccedilerccedilevesinde faaliyet goumlstermeye zorlaması yeni gerccedileklik arayışlarını beraberinde getirir

Realizm 1850rsquolerden itibaren oumlnce resim alanında gelişmeye başlar Gustave Courbet (1819-1877)rsquonin ldquoOrnansrsquota Cenazerdquo eseri realizmin ccedilıkışı olarak kabul edilir Bu resim etrafında gelişen tartışmalar yavaş yavaş realist kuramın da oluşmasına vesile olur Tartışmanın ateşli ismi Champfleury (Jules Franccedilois Felix Husson 1821-1889)rsquonin Lettre a Mme Sand (Madam Sandrsquoa Mektup) eseri gerccedilekccedililiğin manifestosu niteliğindedir Yazılarıyla Courbetrsquonin tanınmasını sağlayan da odur Romanın guumlnluumlk yaşamın fotoğrafı olması gerektiğine inanmıştır

181

Batı Edebiyatında Akımlar I

İlk kez kendisini realist olarak tanımlayan sanatccedilı da Courbetrsquodir ldquoSanatccedilının Atoumllyesirdquo adlı buumlyuumlk oumll-ccediluumlluuml (361X598) tablosunun 1 Paris Duumlnya Sergisirsquone kabul edilmeyişinin ardından bu tabloyla beraber di-ğer bazı ccedilalışmalarını aynı serginin girişinde ldquoRealizm G Courbetrdquo adıyla sergiler Resmin somut bir sanat olduğuna dair bir de bildiri yayımlar Courbet zaten yukarıda andığımız ldquoOrnansrsquota Cenazerdquo yanında ldquoTaş Kıranlarrdquo gibi ccedilalışmalarıyla yeterince buumlyuumlk tartışma-lara yol accedilmışken Paris Sergisinin ardından daha dev-rimci bir kimliğe buumlruumlnuumlr Onun anarşist Proudhon (Pierre Joseph 1809-1865)rsquola tanışması goumlruumlşlerinin de radikalleşmesine sebep olur Sanatı insanın zihnini accedilan devrimci bir uyarıcı olarak goumlruumlr

Elbette Courbet birdenbire realist sanatın oumlncuumlsuuml olarak ortaya ccedilıkmamıştır Onun estetik geri planında romantizm ve realizm arasında koumlpruuml olarak nitele-nebilecek Barbizon Okulunun akademik sanata karşı ccedilıkışı yatar Barbizon Okulu 19 Yuumlzyılın ortalarında romantizmin doğaya kaccedilış ilkesinden filizlenen an-cak onların melodramatik resimselliğine karşı ccedilıkarak doğalcılığa youmlnelen bir sanat okuludur Courbet gibi akademik geleneğe karşı ccedilıkmışlardır Theacuteodore Ro-usseau (1812-1867) ve Jean Franccedilois Millet (1814-1875) yanında Charles Franccedilois Daubigny (1817-1878) Narcisse-Virgile Diaz de la Pena (1807-1876) gibi ressamların oluşturduğu bu ekol zaman zaman romantik duyuşlu bir goumlruumlnuumlm arz etse de ccediloğunlukla tabiatın goumlrkemli goumlruumlnuumlşlerini sunan nesnel manza-ra resimlerine youmlnelir Bunların iccedilerisinden Milletrsquonin koumlyluumlleri ve toprak işccedililerini eski resimde ancak aris-tokratların ulaşabildiği bir ihtişamla resme dacirchil et-mesi oumlnemlidir Milletrsquonin işccedilileri resmetmesi gibi bir başka gerccedilekccedili ressam Honoreacute Daumier (1808-1879) de bu defa Parisrsquoin varoşlarından yoksul boumllgelerin-den manzaralar sunar buralarda yaşayan iyi koumltuuml sı-radan insanları ve politikacıları sanata sokar Courbet gibi ateşli bir devrimci olan sanatccedilının bu tavrı klasik sanatta kabul edilebilecek bir durum değildir Gittik-ccedile sosyalist fikirleri benimseyen Courbet ve Milletrsquoden sonra Daumierrsquoin de aynı ccedilizgide malzeme olarak seccedil-tiği sosyolojik ccedilevreler sanatın siyasallaşmasının da goumlstergesidir

Gustave CourbetldquoOrnansrsquota Cenazerdquo (1850)Kaynak httpwwwtarihnotlaricomgustave-courbetgustave-courbet-ornansta-cenaze-toreni

Gustave Courbet ldquoMuumllkiyet hırsızlıktırrdquo soumlzuumlyle tanınan ve kendisini ilk kez anarşist olarak tanımlayan

yakın arkadaşı Proudhonrsquoun da portresini yapmıştır

Kaynak allposterscom

ldquoBarbizon Okulurdquo adını oumlncuumlleri olan Theacuteodore Rousseau ve Jean Franccedilois Milletrsquonin yoksulluk nedeniyle yerleştikle-ri Barbizon kasabasından alır

182

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Realizmin Edebiyata YansımasıRealizmin insanı ccedilevreyle bir buumltuumln hacirclinde ele alan anlayışı kısa suumlrede edebiyatccedilılar arasında da ya-

yılır Courbetrsquonin resimdeki etkisini Gustave Flaubert (1821-1880) roman sahasında bir adım oumlteye taşır Fransız edebiyatıyla realizmi tanıştıran kişi olarak bilinen Flaubertrsquoin başyapıtı Madam Bovary (1857) burjuva ahlacirckını realist bir tutumla goumlzler oumlnuumlne sermesiyle Fransız sanat ccedilevrelerini derinden sarsar Katı nesnelliği ile kadın doğasını ifşa etmeye ccedilalışan bu roman ahlak dışılık succedillamalarına maruz kalır

Flaubertrsquoden oumlnce Stendhal (Marie-Henri Beyle 1783-1842) ve Balzac (Honoreacute de Balzac 1799-1850)rsquoı da realizmin yapı taşları arasında değerlendirmek gerekir Stendhal ve Balzacrsquoın goumlzleme ve betim-lemeye dayanan romantik realizm anlayışı ile Flaubert sonrası realizm anlayışının temel farkı oumlncekilerin

Jean Franccedilois Millet Başak Toplayan Kadınlar 1857

Kaynak wikiartorg

Barbizon ressamlarının en oumlnde gelenlerinden Theacuteodore Rousseaursquonun ldquoFontainebleau Ormanırdquo adlı yağlı boya ccedilalışması guumlnuumlmuumlzde halen Louvre Muumlzesirsquonde sergilenmektedir

Kaynak artukorg

183

Batı Edebiyatında Akımlar I

iyimser yaklaşımına karşılık ardıllarının ccedilirkin ve koumltuuml olan uumlzerinde yoğunlaşmasıdır

Madam Bovaryrsquonin Fransız kamuoyunu sars-tığı yıllarda realizmin ayak seslerini duyuran bir diğer gelişme de Louis Edmond Duranty (1833-1880)rsquonin kısa soluklu dergisi Le Reacutealisme (1856-57) olur Duranty ldquogerccedilekrdquoi bir slogan hacircline getirir ve sonra realizmin kriterlerini belirler Dergisinde romantizmin Victor Hugo (1802-1885) ve La-martine (1790-1869) gibi temsilci isimlerine karşı cephe alır Realizmin Flaubertrsquoden sonra edebiyat sahasındaki ccedilıkışı Goncourt Kardeşler (Edmond de Goncourt 1822-1896 ve Jules de Goncourt 1830-1870)rsquo le devam edecektir

1848 devriminin başarısızlığı yukarıda bazı-larını andığımız Fransız yazarlarını yeni gerccedileklik arayışına itmiştir Tıpkı romantiklerin Fransız ih-tilalinin coşkunluğunu aktarabilmek iccedilin Kuzey edebiyatlarına başvurması gibi realistler de gerccedile-ği doğru bir biccedilimde aktardıklarını duumlşuumlnduumlkleri İngilterersquoden Charles Dickens (1812-1870) Willi-am Makepeace Thackeray (1811-1863) Rus ede-biyatından Nikolay Gogol (1809-1852) İvan Tur-genyev (1818-1883) ve Leo Tolstoy (1828-1910) gibi yazarları takip etmeye başlar

Realizmin Habercileri Stendhal ve Balzac

Realizmin toplumsal geri planı olduğu gibi es-tetik bir geri planı da vardır Stendhal ve Balzac romancılığının 1850 sonrası realist yazarlarına ve realizmin kuramlaşmasına katkısı buumlyuumlktuumlr

Romantizmle realizm arasında koumlpruuml olduğunu daha oumlnce de belirttiğimiz Stendhal Restorasyon doumlnemi Fransasının karamsar bir panoraması olan Kırmızı ve Siyah (1830) ve Parma Manastırı (1839) romanlarında siyasal konulardaki ve psikolojik tah-lillerdeki derinliği ile dikkat ccedileker Stendhal nesnel gerccedilekliğe olan meylini ldquoideolojirdquo kavramını ilk kez kuramlaştırmaya başlayan Destutt de Tracy (1754-1836) ve ansiklopedinin hazırlanmasında oumlnemli rol oynayan Aydınlanma Ccedilağırsquonın guumlccedilluuml ismi Claude Adrien Helveacutetius (1715-1771)rsquotan edinir Stendhal romanları iccedilin ldquoBuumlyuumlk bir yol uumlzerinde gezinen bir aynadırrdquo ifadesini kullanırken goumlzleme verdiği oumlne-me işaret eder Ancak unutulmamalıdır ki roman kahramanlarını tıpkı bir akademik ccedilalışmada oldu-ğu gibi dış ccedilevreden goumlzlemleyip onların oumlzelliklerini fişleyerek oluştursa da Stendhal dış duumlnyanın ger-ccedileklerini birebir yansıtmakla yetinmez Romantik bir etkiyle kahramanlarının tutkularını hayallerini coşkunluklarını da devreye sokar ve kendisi de bu coşkunluğun iccedilinde sanatccedilı olarak yer alır Her şey-den oumlnce Julien Sorel (Kırmızı ve Siyah) ve Fabrice (Parma Manastırı) gibi kahramanlarının kendi haya-tından izler taşıdığı bilinen bir şeydir Ancak Stend-hal kendi hayatı ile roman kahramanları arasına duvar ccedileker ve tahlillerinin santimantalizme kurban gitmesine ve gerccedilekliğin zedelenmesine izin vermez

Stendhal yukarıdaki ayna metaforunun da işaret ettiği gibi goumlzleme ayrı bir oumlnem verir Napoleacuteonrsquola savaşa katılmak gibi hayatında sıra dışı birccedilok de-neyim olan Stendhal iccedilin goumlzlem yapabileceği bir-birinden farklı pek ccedilok yer ve insan olmuştur Ccedilev-resinde goumlrduumlğuuml bu kişileri ve tanık olduğu olayları bir vakanuumlvis edasıyla kaydeden yazar romanla-rında bu notları kullanmıştır Aynasını ccedilevresinde dolaştırdıktan sonra kaleme doumlkerken de muumlmkuumln olduğunca şahsi duygularını işe karıştırmamıştır Stendhalrsquoin Kırmızı ve Siyah gibi bazı eserlerinin konusunu gerccedilek hayattan alması da realizmin bir başka oumlzelliği olarak dikkat ccedileker

İnsanlık Komedisi başlığında topladığı roman ve hikacircyeleriyle klasik roman tekniğinin kurucuları arasında yer alan Balzac da realizmin ilk evresinde

Romantizmden realizme geccedilişte bir koumlpruuml olan Stendhal uumlnuumlnuuml Kırmızı ve Siyah romanıyla perccedilinlemiştir Ccedileşitli

takma adları olan yazarın ldquoStendhalrdquo ismi Prusyarsquonın aynı adlı bir kentinden gelir

Kaynak httpstrpinterestcomgfne36stendhal-henry-beyle

184

Realizm (Gerccedilekccedililik)

değerlendirilir Balzac eserlerini uumlccedil grupta topla-ma gayretindedir Bunlardan ilki insan yaşamını ve toplumu oluşturan başat ilkeleri belirlemeye ccedilalış-tığı ldquoccediloumlzuumlmleyici-analitikrdquo gruptur İkincisi insan davranışlarını ve eylemlerini belirleyen sebepleri değerlendirme niyetinde olduğu ldquofelsefi inceleme-lerrdquo sonuncusu ise insan davranışlarının bu defa sonuccedillarına youmlnelen ldquotoumlre incelemelerirdquodir Toumlre incelemelerini taşralı askericirc kırsal gibi denek kişi sahne ve mekacircnlar uumlzerinden yapacaktır

ldquoYaşamımın oumlykuumlsuuml yapıtımın oumlykuumlsuumlduumlrrdquo diyen Balzac da Stendhal gibi zaman zaman ro-mantizm sularında gezinse de kişisel deneyim ve goumlzlemlerini nesnel bir tavırla aktarır İnsanın aşk maddi hırslar gibi toplumdan topluma değişmeyen evrensel denilebilecek youmlnlerini malzeme olarak alır ve her zaman her doumlnemde geccedilerli olabile-cek bir soumlylem yaratmayı amaccedillar Realist akımın başyapıtlarından sayılan Goriot Baba ve Vadideki Zambakrsquoın hacirclen okunuyor olması gibihellip Balzacrsquoın okuyucuda gerccedileklik duygusu uyandırmak adına farklı romanlarda aynı kişileri farklı işlev ve oumlnem derecelerinde kurgulaması realizmin ara ara muumlra-caat ettiği tekniklerden biri olacaktır

Stendhalrsquode olduğu gibi Balzacrsquoı da rasyonel duuml-şuumlnceye sevk eden bir iki isim vardır Bunlar iccedilinde Geoffroy Saint- Hilairersquoın (1772- 1844) ayrı bir yeri vardır Bu doğa bilgini ldquoPhilosophie anatomiquerdquo (1818-1822) adlı eserinde şu ana ilkeyi savunur Hay-vanların organizması genel bir plana bağlıdır Bu genel plandaki detay değişiklikler tuumlrleri meydana getirir oumlyle ki buumltuumln hayvanlar değişmeyen aynı şekli koruyan bir plana bağlıdırlar Şimdiki buumltuumln tuumlrlerin suumlrekli ccediloğal-ma yoluyla ilk tuumlrden gelmiş olmaları gerekir Şimdiki tuumlrlerin farklı ve ccedilok oluşu ccedilevreleyen ortamlarda mey-dana gelen beklenmedik değişikliklerle accedilıklanır Balzac roman anlayışını romanda goumlzlemin gerekli olduğu duumlşuumlncesini Geoffroy Saint-Hilairersquoın bu teorisi uumlzeri-ne oturtmuştur Uumlstat kendi roman sanatı hakkındaki goumlruumlşlerini şoumlyle accedilıklar ldquoİnsanlık Komedisirsquoyle ilgili ilk duumlşuumlnce insanlarla hayvanlar arasındaki bir karşı-laştırmadan geldi Bir tek hayvan vardır Buumltuumln canlı varlıklar iccedilin Tanrı bir tek ve aynı modelden yararlan-mıştır Hayvan dış şeklini daha doğrusunu soumlylemek gerekirse şeklindeki farklılıkları gelişmek iccedilin iccedilinde bulunduğu ortamlardan alan bir koumlkendir Hayvan tuumlrleri bu farklılıklardan meydana gelir Tartışmalara yol accedilmazdan ccedilok oumlnce bu sistemle yoğrulduğum iccedilin goumlrduumlm ki toplum doğaya benzemektedir Toplum insanın davranışlarının yer aldığı ortamlara goumlre on-dan zoolojideki alt tuumlrler kadar farkı insanlar yapmı-yor mu Bu bakımdan hayvan tuumlrlerinin var oluşu gibi toplumsal tuumlrler var olmuştur ve her zaman da var olacaktırrdquo (Goumlker 1982 51)

Goumlruumllduumlğuuml gibi Balzac toplumu ve insanı bir doğa bilgininin hayvan tuumlrlerini izah ettiği şekilde duumlşuumlnuumlr Toplumsal ortamın insanın davranışları karakteri uumlzerinde etki yaptığı duumlşuumlncesinden hare-ket eden Balzac romanlarında geccedilecek olayların ya-şanacağı yerlere evlere sokaklara gitmiş goumlrmuumlş ve notlar almıştır İlgili dokuumlmanları toplamak amacıy-la Paris iccedilinde uzun gezintiler taşrada seyahatler duuml-zenlemiştir Ayrıca gerektiğinde yetkili kişilere baş-vurmuş onlardan roman konularıyla ilgili bilgiler almıştır Goumlzleme verdiği oumlnem nedeniyle Balzacrsquoın romanlarında olayın geccediltiği şehre ccedilevreye yere ait tasvirler geniş yer tutar Roman kahramanlarının ya-zar tarafından ccedilizilen portreleri bir başka realist oumlğeyi oluşturur Onların dış goumlruumlnuumlmleri uzun uzun tasvir edilir (Goumlker 1982 52) Kısacası roman anlayışı ve kullandığı tekniklerle Balzac realist yazarlar iccedilin bir ccedilıkış noktası olmuştur

Balzacrsquotan Sonra Stendhal ve bilhassa Balzacrsquoı takiben realist-

ler gerccedilekliği pozitivizm dairesi iccedilinde tanımlar Champfleury ve Henri Murger (1820-1861) gibi romancılar Balzacrsquotaki romantik unsurlardan sıyrı-lıp giderek mutlak realist bir tavır almaya başlar Hatta bilfiil kendisinin tanık olmadığı olayları yaz-

Honore de Balzac Duumlnya edebiyatının roman tuumlruumlndeki en buumlyuumlk isimlerinden biri olarak kabul edilir

Kaynak newyorkercom

İnsanlık Komedisi ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz Tahsin Yuumlcelrsquoin İn-sanlık Guumllduumlruumlsuumlrsquonde Yuumlzler ve Bildiriler isimli ccedilalışmasına bakabilirsiniz

185

Batı Edebiyatında Akımlar I

mamak gibi bir prensip de edinirler Romanlardaki olayların ve kahramanların gelişimini nedensellik zinciri iccedilinde en kuumlccediluumlk ayrıntısına kadar hiccedilbir boşluk bırakmaksızın anlatırlar Bu durum ince işlenmiş bir kurgu demektir ve yazar kurgu uumlze-rinde mutlak bir hacirckimiyete sahiptir Flaubert ve Goncourt Kardeşlerrsquoin romanlarını yazmadan oumlnce ansiklopedilerden kitaplardan araştırma ve notlar-dan yararlandıkları anlatacaklarının gerccedilekliğin-den emin olmak iccedilin araştırma yaptıkları ve hatırı sayılır birer kuumltuumlphaneleri olduğu bilinir Amaccedilla-dıkları nesnellik ve bilimselliktir Bir bilim adamı titizliğinde bilimsel youmlntemler eşliğinde sağlam sonuccedillara varmayı hedeflerler Stendhal ve Balzac iccedilin kaynak durumundaki belge 1850 sonrası iccedilin bir malzeme hacircline gelmiştir ve amaccedil durumunda-dır Oumlrneğin Goncourt Kardeşler roman yazarıyla tarihccedilinin eylemini birbirine yaklaştıracaktır

Balzac sonrası ilk realistlerin ardından Flaubert ve Goncourt Kardeşlerrsquoi ayrı bir yere koymak gere-kir Flaubertrsquole birlikte realizmin ldquovesikalara dayan-mardquo ve ldquovaka ve tipleri gerccedilek hayattan almardquo şek-lindeki iki ana ilkesi ortaya konur Bunu muumlmkuumln olduğunca ldquonesnel olmardquo ilkesi takip eder Boumlyle-likle Flaubert Balzacrsquoın vakaları gerccedilek hayattan alma ve hafif romantik bir tavırla işleme ilkesi ile birlikte Champfleuryrsquonin goumlzleme dayalı kuru rea-lizmini sentezlemiş olacaktır

Yukarıda Stendhal ve Balzacrsquoı doumlnuumlştuumlren duuml-şuumlnuumlrleri goumlrduumlk Flaubertrsquoi de realist olmaya iten buna benzer bir hikacircye vardır Flaubert yakın ar-kadaşları Maxime du Camp (1822-1894) ve Louis Bouilhet (1822-1869)rsquoe Ermiş Antonius ve Şeytan kitabını bitmeden oumlnce goumlruumlşlerini almak uumlzere okutur Her ikisi de Flaubertrsquoin bu eserini ldquoateşe at ve bir daha soumlzuumlnuuml bile etmerdquo diyerek acımasızca eleştirir Ardından Bouilhet Flaubertrsquoe ldquoesin perine ekmek ve sudan başka bir şey vermemelisin yok-sa bu şiirsellik onu oumllduumlrecekrdquo diye bir oumlğuumlt verir Yapması gerekenin de Balzacrsquoın Yoksul Akrabalarrsquoı gibi romanlar yazmak olduğunu belirtir Karısı Delphine kendisini aldattığı iccedilin kahrından oumllen Normandiyalı hekim Delamarersquonin oumlykuumlsuumlnuuml oumlr-nek olarak Flaubertrsquoin oumlnuumlne sunar İşte Gustave Flaubertrsquoin oumlluumlmsuumlz romanı Madam Bovary oumlnce bu olaydan sonra da bir başka ldquokoumltuuml yola duumlşmuumlş kadınrdquo Louise Pradierrsquoin anılarından esinlenilerek yazılacaktır Emma Bovaryrsquonin gerccedilekte kim ol-duğu sorusu youmlneltildiğinde Flaubert Emmarsquonın kendisi olduğunu soumlyler Yine romanı iccedilin ccedilalışır-ken ldquoBenim zavallı Bovaryrsquom şu anda Fransarsquoda yirmiden fazla koumlyde acı ccedilekiyor ve ağlıyorrdquo notunu duumlşen Flaubert hem toplum iccedilinde kadının yerini belirlemeye hem de bilinen ama itiraf edilemeyen gerccedilekleri ifşa etmeye ccedilalışır

Flaubertrsquoin romanı ilk kez 1856 yılında Revue dergisinde tefrika edilir Hemen ardından roman ahlakdışı olduğu gerekccedilesiyle Fransız huumlkumeti ta-rafından dava edilir Usta yazar bu davada mahkucircm olmaktan kıl payı kurtulur

Realizmin ccedilıkış eseri Madam Bovaryrsquonin akım accedilısından oumlnemi en kuumlccediluumlk ayrıntısına kadar man-tık silsilesini bozmadan karakterlerin ruh hacircllerini ortaya koyması ve duyguya yer vermeyen sağlam nesnelliğidir Realizmin ve tam anlamıyla natuumlra-lizmin ana temalarından biri olan burjuva eleştirisi ise hem bu romanın hem de Flaubert kuumllliyatının vazgeccedililmezleri arasındadır

Flaubert bir romancının karakterlerini objektif bir şekilde muumlşahede etmesini onların yaşadıkları ruh olaylarının iccediline girebilmesini ve objektif bir şekilde bu olayları tahlil etmesini istemiştir Gon-court Kardeşler ise romanı bilimsel terimlerle ta-nımlamışlar onu tarih gibi duumlşuumlnuumlp gerccedilek dokuuml-manların kaydı olarak goumlrmuumlşlerdir (Kantarcıoğlu 1993 123) Goncourt Kardeşler şekil konusunda Flaubertrsquoe goumlre daha hassastır

Gustave Flaubert Madam Bovary romanıyla realizmin başyapıtlarından birine imza atmıştır

Kaynak httpwwwedebiyathabernetmadame-bovary-siradan-insanlar-yasak-iliskiler-sira-disi-bir-

roman-hasan-sarac

186

Realizm (Gerccedilekccedililik)

Realizmin yazarları esas alan bir gelişim ccedilizgisi oluşturulmak istense ilk olarak romantizmden rea-lizme geccedilişi teşkil eden Stendhal ve Balzacrsquoı ikinci safhada Champfleury gibi mutlak realistleri ardın-dan sentezci Flaubertrsquoi ve son safhada Goncourt Kardeşlerrsquoi koymak gerekir Goncourt Kardeşler ise realizmden natuumlralizme geccedilişte bir koumlpruuml olacaktır Bu noktada son olarak Goncourt Kardeşlerrsquoin rea-lizm adına neler yaptıklarına bir bakalım

Realist akımın hususlarını tam anlamıyla uygula-ma hassasiyeti taşıyan Goncourt Kardeşler Balzac ve Champfleuryrsquonin tip ve olayları gerccedilek hayattan alan sosyolojik temelli romanları ile Flaubertrsquoin ince titiz işccedililiğini birleştirip realizmin tipik eserlerini vermiş-lerdir Onların eserlerinde kusur olarak goumlruumllebilecek şey Balzac ve Flaubert gibi zaman zaman romantiz-min naifliğine kayamamak ve edebicirc metnin duyguları harekete geccedilirmeyi amaccedillayan bir sanatsal yapı ol-duğunu unutup salt realizm iccedilinde dokuumlmantasyon kuruluğunda kalmaktır Yukarıda da belirttiğimiz gibi Goncourt Kardeşler aynı zamanda natuumlralizme geccediliş evresini oluşturur Kardeşinin oumlluumlmuumlnuumln ardından Edmond tamamen natuumlralizme kayacaktır

Realist Edebiyatın Temel İlkeleri Realizmin sanat ve edebiyattaki felsefi episte-

molojik altyapısı ile birlikte tarihsel seruumlvenine de kısaca baktıktan sonra akımın estetik oumlzelliklerinin neler olduğunu maddeler hacirclinde toplu bir şekilde ele almak yerinde olacaktır

1 Gerccedileğin Temel Olması Sanat akımlarının estetik yapısını belirleyen ana unsur ldquogerccedilekrdquo olarak neyi aldıklarıdır Gerccedileğin ccedileşidi ya da niteliği belirlendikten sonra sanat eseri buna goumlre şekillenir Sanatsal gerccedileklik dediğimiz bu terimin iccedilinde duyguları bilinccedilaltını ya da nesnel gerccedilekleri goumlrebiliriz Buumltuumln akım-lar kendilerinin ele aldığı gerccedileğin mutlak doğru olduğu oumlngoumlruumlsuuml ile yola ccedilıkar Re-alistlerin gerccedileği ise yaşanmış elle tutulan goumlzle goumlruumllen nesnel gerccedileklerdir Bu realiz-min dayandığı pozitivizm ilkesi ile ilgili bir durumdur Pozitivizmin ilgi alanı maddedir Sınanabilen deneyler yoluyla elde edilen bil-giyi oumlnceler ve metafiziği reddeder

Realizm gerccedilekleşmesi imkacircnsız şeylere idealleri oluşturan romaneske karşıdır Ha-yallere imgelere gerccedilek hayatta yaşanma ihtimali duumlşuumlk olaylara yer vermez

Sevim Kantarcıoğlu realizmi natuumlralizm ve romantizme karşı bir tepki olarak goumlren W Wimsatt ve C Brooksrsquoun realistlerin gerccedilek olarak neyi kabul ettiğine dair duumlşuumlncelerini şoumlyle aktarır ldquoGerccedilekccedili edebiyatın en karak-teristik nitelikleri olarak tarih bilincini bilim-selliği olgu gerccedilekccedililiğini ve sosyal gerccedilekccedililiği goumlsteren bu yazarlara goumlre gerccedilekccedili edebiyat sadece gotik romanları macera romanlarını alegorik ve sembolik ifade ve duumlşuumlnce bi-ccedilimlerini değil klasik dengeyi muhafazakacircr ahlacirckı da gerccedilek dışı saymış ve sanatta yepyeni bir gerccedilek anlayışının gerektiğini ifade etmiş-tir (Kantarcıoğlu 1993 134)

Stendhalrsquoin roman iccedilin ldquoyol uumlzerinde gez-dirilen aynardquo metaforuyla duyumsatmak istediği yaşanmış ve goumlzlemlenebilir ne ka-dar olgu varsa bunların realizmin gerccedilekleri olduğudur Buna goumlre realist yazar roman-tikler gibi olağanuumlstuumlluumlklerden rastlantılar-dan mucizelerden sıyrılacak ve belgelere yaşanmış hayat hikacircyelerine tarih kitapları-na guumlnluumlklere muumlracaat edecektir Elbette roman kuru bilgilerin ardı ardına yığılması demek değildir Bilgiler mantıksal bir silsi-le iccedilerisinde luumlzum derecesine goumlre ve yapı iccedilerisinde gerekli ise metne dacirchil edilecek-tir Sanatsal gerccedilek ile hayatın gerccedileği ola-bildiğince yakınlaştırılacaktır

2 Nesnellik İlkesi Romancının malzeme-si kuşkusuz toplum ve insandır Realizm romantizmin kendisi ile toplum arasında mesafe koymaksızın okuyucunun duygu-larını harekete geccedilirmeye ccedilalışan anlayışı karşısında kendisi ile ele alacağı olay arasına oumlzellikle mesafe koyar Dışarıdan goumlzlemler ve kendi dahli olmadan goumlzlemledikleri-ni olduğu gibi yansıtmayı amaccedillar Poziti-vizmin olay ve olguları nedensellik dairesi iccedilinde determinist bir yaklaşımla bilimsel veriler doğrultusunda ele aldığı gibi realist-ler de malzeme olarak kullandığı toplumsal gerccedilekliklere bilim adamının nesnelliği ile yaklaşır Anlattığı vakaların cereyanı sıra-sında ya da kahramanlarının davranışları-nı betimlerken muumlmkuumln olduğunca kendi duygularını işe karıştırmaz Bu noktada yazarın boumlyle bir tavır sergilediğinde bir belgeselci ya da tarihccedili olmaktan oumlte ge-ccedilemeyeceği gibi bir soru sorulabilir Yazar

187

Batı Edebiyatında Akımlar I

kahramanlarının kişiliklerini yapılandırır-ken mekacircnlarını seccedilerken ya da bir kişilik yapısını romanı iccedilin tercih ederken ilk etap-ta elbette oumlzneldir Ancak realist romancı kahramanının iyi ya da koumltuuml davranışlarını yargılayan metin iccedilerisinde aralara girip ahlacirck dersi vermeye ccedilalışan birisi de değil-dir Olayların akışının doğal seyrine -eşya-nın tabiatına aykırı bir biccedilimde- muumldahale etmez Kahramanlarına da anlattığı olaylara da mesafesini korur Olayların aktarımında bir aracı niteliğindedir Olayları yorumlayıp buradan hangi dersleri ccedilıkarmamız gerekti-ğini salık vermez

3 İnsan Tabiatı Realizm evrensel insan tabi-atına yoğunlaşır İnsanın benliğine ait ilkel oumlzellikler oumln plana ccedilıkarılır Maddeye duumlş-kuumlnluumlk arzular cinsellik accedillık vb insandan insana değişmeyecek değerler determiniz-min nedenselliğin uygulanması iccedilin birebir-dir Realist eserlerde insan ccedilevre ve toplum iccedilinde sunulur ve yukarıdaki değerlerle sına-nır Sonu başından belli bir kurguya doğru her insanın aynı şartlar altında aynı şekilde davranacağı ve sonucun da bu durumda aynı olacağı ilkesiyle hareket edilir Ccediluumlnkuuml insan her şeyden oumlnce biyolojik bir varlıktır Pozi-tivizme goumlre biyolojik varlıklar kimyasal bir tepkimeyle hareket ettiğine goumlre duyguları-nın ccedilok oumlnemi yoktur Bu nedenle ilkel me-selelerde (id) insanların aynı şekilde davra-nacağı duumlşuumlnuumlluumlr Bu duumlşuumlnce natuumlralizmde daha keskin bir hacircl alacaktır

Realizmin dikkatini insana ve topluma youml-neltmesi her kesimden her demografiden insanın romanlarda goumlruumllmesine yol accedilar Saray ccedilevresi de bitirimhaneler de doktor-lar avukatlar bilim adamları karşısında esrarkeşler ayyaşlar hırsızlar da romanla-rın kadrosuna girer Kahramanların belirli sosyal sınıfları temsil edebilecek oumlzellikler-le donatılması ise roman kahramanlarının tipleşmesine yol accedilar Herkesten farklı şahsi oumlzellikleri ile oumlne ccedilıkamayan kahramanlar oumlzguumln birer ldquokarakterrdquo olmayı başaramaz Şu da vardır ki tip de olsalar realist romanın ldquoEmma Bovaryrdquo gibi kahramanları birer ar-ketip sembol olmayı başarmıştır Unutul-mamalıdır ki Madam Bovaryrsquode olduğu gibi realist romanın bir diğer oumlzelliği de daha

oumlnce romanlara konu edinilmemiş ifşa edilmesi hoş karşılanmayan kadın cinselliği gibi meseleleri objektif bir biccedilimde ele al-masıdır

4 Goumlzlem ve Betimleme Realist edebiyatın ayırt edici youmlnlerinin başında betimleme (tasvir) gelir Realizm edebi eserde anlatıla-cak olayların ve kahramanların gerccedilek haya-tın birer yansıması olduklarını ortaya koy-mak ve sahihlik algısını guumlccedillendirmek iccedilin insanı ccedilevresiyle bir buumltuumln iccedilinde değer-lendirir Uzun ve ayrıntılı mekacircn tasvirleri realist romanın belirgin oumlzelliklerindendir Aynı şekilde insan mazisi hacircli ve geleceği yanında fiziksel ve sosyolojik tuumlm youmlnleriy-le arada hiccedilbir bağlantı kopukluğuna izin verilmeksizin betimlenir

Yukarıdaki gibi kesin bir neden-sonuccedil ilişkisi kurabilmek iccedilin sanatccedilının iyi bir goumlzlemci olması şarttır Bu yuumlzden realist sanatccedilı toplumu ve toplum iccedilinde bireyi di-ğer bireylerle karşılaştırarak goumlzlemler Goumlz-lemlerini notlar tutarak kayda geccedilirir

ldquoGerccedilekccedili edebiyat modern bilimsel ve kuumlltuumlrel seruumlvenin bir kenarda bıraktığı var-lıkların kişisel davranışlarının ve yaşadıkları ortamın tasviri hacircline gelmiştir oumlzellikle de ne soumlyleyecek soumlzuuml ne de kalacakları bir yeri olanların duumlnyasını accedilıklamıştırrdquo (Thema Larousse)

5 Dramatik Roman ve Olay Oumlrguumlsuuml Realist yazarların betimlemeye ağırlık vermesi ak-siyonun duumlşmesine ve olay oumlrguumlsuumlnuumln ro-mantik edebiyata goumlre geri plana itilmesine neden olur Romantik doumlnem romanların-daki girift olay oumlrguumlsuumlne realist romanlarda rastlamak pek muumlmkuumln değildir Aynı za-manda yaşanmış olaylardan yola ccedilıktıkları ve nesnel gerccedilekliğe buumltuumlnuumlyle uymak zo-runda oldukları iccedilin muhayyile de zayıflar Bunun yanında realist romanda betimle-meler aracılığıyla sahneleme goumlsterme ve kahramanı davranış iccedilinde tanıtma esastır Romantik edebiyattaki anlatıcının kahra-man ya da olaylarla ilgili bizzat kendi ağzın-dan dile gelen duumlşuumlnceler dramatik-realist romanda olayların akışı iccedilinde okuyucunun kendi ccedilıkarımını yapması doğrultusunda yapılandırılır ldquoDramatik romanda her şeyi

188

Realizm (Gerccedilekccedililik)

bilen goumlzlemci guumlvenilir anlatıcının bakış accedilısı ile yazarın sanatccedilı kişiliğinin bakış accedilısı ccedilatışlmaktadır Ancak bu hikacircyeci vasıtasıy-la verilen oumlzet tasvir ve ruh hacirclleri muumlm-kuumln olduğu kadar kısalmış onların yerini roman duumlnyasının gerccedileklerini daha ob-jektif bir şekilde verebilen sahne tekniği al-mıştır Dramatik romanda yazar hikacircyenin kendi kendisini anlatmasını sağlayacak sahneler yaratırrdquo (Kantarcıoğlu 2007 29) Son tahlilde bu durum zaman zaman ale-lade meselelerin ayrıntılarıyla anlatılmasına kadar gitmiştir Romantik edebiyata goumlre olay oumlrguumlsuumlnuumln girift yapıdan daha sade bir yapıya doumlnuumlşmesiyle ilgili ldquoRomanda vakayı oumllduumlrmeye ccedilalıştıkrdquo diyen Goncourt Kardeşlerrsquoin bu soumlzuuml meseleyi oumlzetler nite-liktedir

6 Dil ve Uumlslup Realist yazarlar pozitivizmin bir neticesi olarak olayları ve kahramanla-rını mantıksal bir boşluk bırakmadan ince ince işlerken dil işccedililiğinde de titizlenir Flaubertrsquoden Daudetrsquoye kadar hemen pek ccedilok realist yazar dil ve uumlslucircp konusunda ince eleyip sık dokur Biccedilim ve iccedileriğin uyumlu olmasına dikkat eder Uumlslup in-celiği accedilısından zirve isimlerden biri olan Flaubertrsquoin ldquoSoumlylemek istediğimiz her ne olursa olsun o şeyi en iyi izah edebilecek bir kelime en iyi canlandıracak bir fiil en guumlzel niteleyecek bir sıfat vardır Şu hacirclde o kelimeyi o fiili o sıfatı bulana kadar sabır-lıca aramamız lazımdırrdquo soumlzlerindeki mana budur Realizmin şiirdeki yansıması olan parnasizmde muumlkemmellik arayışı daha da oumlnemsenecektir

Realizmin Oumlnemli Temsilcileri Fransız edebiyatı iccedilerisinde cereyan bulan rea-

lizm kısa suumlrede Avrupa ve Duumlnya edebiyatlarına da yayılır Gogol Turgenyev Tolstoy vb Rus ger-ccedilekccedililerinin Ccedilarlık Rusyasının toplumsal hareket-lerine odaklanması gibi realist yazarlar uumllkelerinin sosyopsikolojik yapılarına bağlı olarak gerccedilekccedililiği farklı biccedilimlerde uygulamıştır

Şimdi guumlnuumlmuumlzde de okunmaya hacirclacirc devam eden gerccedilekccedililerden bazılarını yakından tanıyalım

Stendhal (1783-1842) Restorasyon doumlnemi Fransasının panoramasını ccedilizdiği Kırmızı ve Siyah

romanı (1830) ve yarattığı ldquoJulien Sorelrdquo karakte-riyle realizmin kurucuları arasında yer alan yazar İtalyarsquoda geccedilen siyasal bir seruumlven olan Parma Ma-nastırı (1839) romanıyla oumlluumlmsuumlz edebiyatccedilılar ara-sına girer Despot bir baba ve teyzenin buumlyuumlttuumlğuuml yazarın ccedilalkantılı bir hayat yaşayacağı neredeyse ccedilo-cukluğundan bellidir Oumlrneğin İtalya seferine ccedilıkan Napolyonrsquoun yedek ordusunda goumlrev alır Parisrsquoe doumlnduumlkten sonra kendini tamamıyla edebiyata ve-ren yazar ilkin Moliere gibi bir tiyatro yazarı olma arzusundadır ancak başarılı olamaz Napolyonrsquoun 1806rsquoda Berlinrsquoe giren ordusuyla birlikte orada olan Stedhal iki yıl kaldığı Almanyarsquoda Destutt de Tracy ve Helvetiusrsquoun duumlşuumlnceleri ile tanışır 1812rsquodeki Rusya seferine de katılır İmparatorluğun dağıl-masından sonra işsiz kalıp İtalyarsquoya gider 1821rsquode Parisrsquoe doumlner Ccedileşitli devlet kademelerinde ccedilalışır 1827rsquode yayımlanan ilk romanı Armancersquoı kendisi-ni zirveye taşıyacak Kırmızı ve Siyah (1830) Parma Manastırı (1839) romanları takip eder Ccedilalkantılı yaşamından izler taşıyan eserlerinde yazarın ruhsal arayışlarını goumlrmek de muumlmkuumlnduumlr Yazarın gezi ve biyografi sahasında da ccedilalışmaları vardır

Honoreacute de Balzac (1799-1850) Romantizm-den realizme geccediliş suumlrecinde Stendhalrsquola birlikte anılan Balzac edebiyata tiyatroyla başlamasına rağ-men bu alanda başarısız olmasının ardından roma-na youmlnelir Geccedilimini sağlamak iccedilin mizahi gotik tarihsel romanlarla işe başlar Bir yandan yayıncılık ve matbaacılık faaliyetleri de yapan Balzac aradı-ğı maddi kazancı bulamaması uumlzerine buumltuumlnuumly-le kendisini yazarlığa verir Estetik youmlnuuml zayıf ilk eserlerinde ccedileşitli takma adlar kullanan yazar kendi adıyla 1828rsquode yayımladığı Koumlyluuml İsyanırsquoyla goumlrece şoumlhrete kavuşur Parisrsquoe yerleşmesinin ardından ya-zarlık dehasının daha da farkına varan Balzac sefih bir yaşam suumlrmeye başlar Ccedilok para kazanır ccedilok da harcar

1834 yılı Balzac iccedilin doumlnuumlm noktasıdır Yapıt-larının buumltuumlnuumlnuuml oluşturacak İnsanlık Komedisi fikri bu yılda doğar Gerccedilekccedililik akımının başyapıt-larından biri olan Goriot Baba da bu yıl yayımlanır ldquoYaşamımın oumlykuumlsuuml yapıtımın oumlykuumlsuumlduumlrrdquo diyerek gerccedilekccedililiğe verdiği oumlneme işaret eden yazar realiz-min ve natuumlralizmin kurucuları arasındadır Kendi hayatından izler taşıyan imkacircnsız bir aşkı anlattı-ğı başyapıtı Vadideki Zambak (1836) başta olmak uumlzere Tılsımlı Deri (1830) Koumly Hekimi (1832) Eugeacutenie Grandet (1833) gibi pek ccedilok uumlnluuml esere imza atmıştır

189

Batı Edebiyatında Akımlar I

Gustave Flaubert (1821-1880) Fransız realiz-minin kurucusu olarak kabul edilen Flaubert burju-va ahlacirckını gerccedilekccedili youmlntemle ele aldığı Madam Bo-vary (1857) romanıyla realizmin simge eserlerinden birine imza atmıştır Duumlşuumlnuumlr Alfred Le Poittevin (1816-1848)rsquoin karamsar goumlruumlşleriyle erken yaşta tanışan Flaubert doktor olan babası sayesinde tıp biliminin uygulamalarına tanık olur Lamartinersquoin Graziella romanını okuduktan sonra eğer bu roma-nı doktor goumlzuumlyle bakabilen bir yazar yazsaydı daha guumlccedilluuml bir roman ccedilıkabilirdi diye duumlşuumlnuumlr

Guumlccedilluuml goumlzlem yeteneğini zengin kuumltuumlphanesi ile birleştiren yazar modern romanın da kurucuları arasındadır Fransız edebiyatına bir Faust kazan-dırma arzusuyla 1839rsquoda Smarh adlı eseriyle yola ccedilıkan sanatccedilı uzun suumlren bir ccedilalışmanın ardından bu kitabı geliştirerek oluşturduğu Ermiş Antonyus ve Şeytan (1874)rsquoı yayımlar Salambo (1862) ve Bir Delinin Hikacircyesi-Goumlnuumll ki Yetişmekte (1870) romanlarının da sahibi olan yazarın guumlnluumlkleri oumlluumlmuumlnden sonra Kırlarda ve Kumsallarda (1886) adıyla yayımlanır

Goncourt Kardeşler (Edmond 1822-1896 Jules 1830-1870) Fransarsquoda romanın realizmden natuumlralizme evrildiği noktada Goncourt Kardeşler vardır Annelerinden kalan mirasın guumlvencesiyle kendilerini sanata veren iki kardeş eserlerini birlikte yazarlar Birbirlerine kişilik olarak ccedilok benzemeleri uumlslup benzerliğini de beraberinde getirir Bu yuumlzden eserleri tek bir yazarın kaleminden ccedilıkmış gibidir 1852rsquode kaleme aldıkları bir makalelerinde erotik Roumlnesans şiirlerinden oumlrnekler vermeleri kamu ah-lakını bozdukları gerekccedilesiyle tutuklanmalarına yol accedilar 1854rsquoten itibaren toplumsal tarih dizilerini ya-yımlamaya başlayan bu ccedilok youmlnluuml kardeşler Fransa tarihini en kuumlccediluumlk ayrıntılarına kadar anlatabilmek iccedilin belgeler toplar ve sanat eleştirmenliği yaparlar

1860rsquolardan itibaren tuumlm sosyal sınıfları accedilık bir şekilde ortaya koymaya ccedilalışan romanlar yazmaya başlarlar Emile Zolarsquoya giden natuumlralizm yolunu accedilar-lar En uumlnluuml romanları Germinie Lacerteux (1864)rsquotuumlr

Charles Dickens (1812-1870) Victoria Douml-neminin en buumlyuumlk romancısı sayılan İngiliz yazar Dickens Sanayi Devriminin beraberinde getirdiği acı ve yoksullukları romanlarına konu edinmiştir Orta sınıf bir ailenin ccedilocuğu olarak yetişen Dic-kens babasının maddi sıkıntıları yuumlzuumlnden okul-dan alınır Bir fabrikada ccedilalışmaya başlar Bir suumlre sonra babası borccedilları yuumlzuumlnden tutuklanır Ccedilalıştı-ğı fabrikada işccedililerin yaşamına yakından tanık olur Oumlğrenimini zor da olsa tamamlayan Dickens bir avukatın yanında kacirctiplik yapar Kısa bir suumlre de olsa parlamento muhabirliği yapan yazar Morning Chronicle gazetesinde gazeteci olarak ccedilalışır ve bu mesleği ccedilok sever

Pickwick Paperrsquos (Mr Pickwickrsquoin Seruumlvenleri 1837) ile romancılığa adımını atan yazar henuumlz ilk romanı ile halkın beğenisini kazanır Bunu 1838rsquode başyapıtlarından biri olan Oliver Twist (1838) iz-ler Toplumsal koumltuumlluumlklerin ve ahlak anlayışının sorgulandığı bu roman getirdiği yeniliklerle Dic-kens klasikleri arasında oumlnemli bir yere sahiptir Eserlerinde sosyal sınıfların oumlzguumlrluumlkleri iccedilin gayret eden yenilikccedili ve modern goumlruumlşleriyle tanınan ya-zarın Antikacı Duumlkkanı (1841) David Copperfield (1850) İki Şehrin Hikayesi (1859) Buumlyuumlk Umutlar (1861) gibi pek ccedilok oumlluumlmsuumlz eseri sinemaya kolay aktarılabilecek yapıları sayesinde ccedileşitli kereler ye-dinci sanatın da malzemesi olmuştur

Turgenyev (İvan Sergeyeviccedil 1818-1883) Gerccedilekccedililiğin Rusyarsquodaki temsilcilerinden biri olan Turgenyevrsquoi Duumlnya edebiyatına tanıştıran eseri Ba-balar ve Oğullar (1862)rsquodır Toplumsal sisteme karşı

Goncourt Kardeşlerrsquoin 1867rsquode kurmayı planladıkları Goncourt Akademisi resmicirc olarak 1903rsquote kurulur İlk kez aynı yılda (1903) verilen Goncourt Akademisi Ede-biyat Oumlduumlluuml halen Nobelrsquoden sonra en saygın oumlduumlller arasındadır

Sıra dışı yaşamlarını sıra dışı sanatlarına yansıtan Duumlnya edebiyatının en tanınmış kardeşleri Goncourt Kardeşler

Kaynak httpwwwradikalcomtrkitapgerminie-lacerteux-1088242

190

Realizm (Gerccedilekccedililik)

goumlruumlşleriyle tanınan yazar anarşist devrimci Mihail Bakunin (1814-1876)rsquole ve onun sayesinde Hegel felsefesiyle tanışmıştır Almanyarsquodan Rusyarsquoya doumln-duumlğuumlnde Batırsquonın uumlstuumlnluumlğuumlnuuml kabul etmiş bir Turgenyev vardır ve Rusyarsquonın Batılılaşmaktan baş-ka ccedilaresinin olmadığını duumlşuumlnuumlr

Turgenyev ses getirmeyen ilk ccedilalışmalarının ar-dından 1843rsquote yayımladığı Paraşa adlı uzun şiirle kamuoyunun dikkatini ccedileker Turgenyevrsquoin yetene-ğini ilk keşfeden Rus edebiyat kuramcısı Vissarion Belinski (1811-1848)rsquodir Aralarında dostluk iliş-kisi oluşmasının ardından Turgenyevrsquoin estetiğine Belinski youmln verir Onun edebiyatın amacı gerccedilek-leri yansıtmak ve haksızlıklarla muumlcadele etmektir prensibi Turgenyev iccedilin de bir prensip olur Babalar ve Oğullar dışında Duumlellocu (1934) Anuşka (1943) Taşralı Kadın (1945) ve Parasızlık (1946) gibi eser-leri de Tuumlrkccedilersquoye ccedilevrilmiştir

Nikolay Gogol (1809-1852) Henuumlz lisedey-ken yazdığı tiyatro oyunlarındaki ironik diliyle dikkat ccedileken Rus gerccedilekccedililiğinin oumlncuuml yazarı Go-gol en ccedilok Oumlluuml Canlar (1842) romanıyla tanınır 1831-1832 yıllarında yazdığı Dilanka Yakınlarında Bir Ccediliftlikte Akşam Toplantıları adlı hikacircye kitabıy-la Rus edebiyat ccedilevrelerine sesini duyurur Halk kuumlltuumlruumlnden ve konuşma dilinden yararlandığı eserleri oumlzellikle Puşkin ve Belinskirsquonin dikkatini ccedileker Petersburg Uumlniversitesinde tarih dersleri de veren yazar uumlniversiteden ayrıldıktan sonra Mir-gorod Hikacircyeleri (1835)rsquoni yayımlar Bunlar iccedilinde sanatccedilının Kazak coğrafyasında geccedilen ccedilocukluk yıl-larından izler taşıyan ldquoTaras Bulbardquo uumllkemizde ayrı basım hacirclinde de yayımlanmıştır Gogolrsquoun oumlnemli yapıtlarından biri de yaptığı işten sıkılan ve sonun-da akıl hastanesine kapatılan bir memuru anlattığı ldquoBir Delinin Hatıra Defterirdquodir

Puşkinrsquoin ccedilıkardığı Sovremennik adlı dergide hikacircyeleri yayımlanan Gogolrsquouumln başyapıtlarından Muumlfettiş ve Oumlluuml Canlarrsquoın konularını seccedilerken Puşkinrsquoden ilham aldığı soumlylenir Aynı zamanda bir oyun yazarı olan Gogolrsquouumln eserleri guumlnuumlmuumlz-de duumlnyada ve uumllkemizde hacirclen oynanmaktadır En ccedilok sahnelenen oyunlarından birisi de Palto (1842)rsquodur

Edebiyat tarihccedilileri Gogolrsquouumln Rusyarsquoya kendi-ni tanıtan ilk yazarlardan biri olduğunu ve Tolstoy Gonccedilarov ve Turgenyevrsquoin Puşkinrsquoin klasik ger-ccedilekccedili damarından ilerlerken Dostoyevskirsquonin ise Gogolrsquouumln canlı ve suumlsluuml stilini benimsediğini belir-

tirler Onun topluma succedillamalar youmlneltmesi de radi-kal duumlşuumlnceleri ile bilinen yergi ustası Mihail Salti-kov-Şcedrin (1826-1889) gibi yazarları etkilemiştir

Lev Nikolayeviccedil Tolstoy (1828-1910) Rus ve Duumlnya edebiyatının en guumlccedilluuml ve tanınmış ya-zarlarının başında gelen Tolstoy aynı zamanda bir Hristiyan reformisti ve ahlacirckccedilı duumlşuumlnuumlrduumlr Zen-gin bir toprak sahibinin oğlu olarak duumlnyaya gelen Tolstoy 21 yaşında iken anılarını yazar (Ccedilocukluk 1852) Genccedil yaşlardan itibaren okuduğu Voltaire ve JJ Rousseaursquonun etkisi altında kalır

Topccedilu teğmeni olarak 1854-55rsquote Kırımrsquoda savaşa katılır Bir taraftan anılarını yayımlama-

Nikolay Gogol en ccedilok Oumlluuml Canlar ve Palto eseriyle tanınır

Kaynak httpcrmiddleburyedu

Tolstoy bazı edebiyat tarihccedililerince duumlnyanın en iyi romancısı olarak kabul edilir

Kaynak drcomtr

191

Batı Edebiyatında Akımlar I

yı suumlrduumlren sanatccedilı bu sırada İlk Genccedillik (1854) İki Suumlvari Subayı (1856) Toprak Ağasının Sabahı (1856)rsquonı yayımlar Ordudan ayrıldıktan ve Ccediların toprak koumlleliğini kaldıran kararından sonra koumlyluuml-ler iccedilin bir okul kurar ve koumlyluumllerle toprak ağaları arasındaki anlaşmazlıkları gidermekle goumlrevli ola-rak boumllge mahkemesinde yargıccedillık yapar 1860rsquotan sonra asıl verimine kavuşan yazar 1863rsquote Kazak-lar 1868rsquode Sivastopol Hikacircyeleri 1865-69rsquoda ise başyapıtı Savaş ve Barışrsquoı yayımlar Bir başka baş-yapıt Anna Karenina ise 1875-77 senelerinde ya-yımlanır Bu romanda yalan uumlstuumlne kurulan ilişki-lerin toplumun evliliklerin iccedil yuumlzuumlnuuml dile getirir İvan İlyiccedilrsquoin Oumlluumlmuuml (1886) Hacı Murat (1896) gibi oumlluumlmsuumlz romanlara sahip yazarın başta Neye İnanıyorum (1884) ve Tanrının Uumllkesi Senin İccedilin-dir (1894) gibi din ve ahlacirck Sanat Nedir (1898) gibi estetik uumlzerine onlarca eseri vardır Tiyatroyu

en guumlccedilluuml sanat tuumlruuml olarak kabul eden Tolstoyrsquoun Karanlığın Kudreti ve Eğitimin Meyveleri ise tiyatro oyunlarından sadece birkaccedilıdır

Yukarıda kısaca tanıttığımız realist yazarların dışında Alphonse Daudet (1840-1897) Theodor Storm (1817-1888) Prosper Merime (1803-1870) Fiodor Mihayloviccedil Dostoyevski (1822-1881) Marc Twain (1835-1910) John Steinbeck (1902-1966) gibi Duumlnya edebiyatının muumlstesna pek ccedilok ismi realizmi farklı tekniklerle geliştirerek eserler vermiştir 19 Yuumlzyılın ikinci yarısında gelişen ve sanat duumlnyasında ağırlık kazanmaya başlayan sem-bolizm realizmi tahtından etmeye başlasa da 19 Yuumlzyılın sonlarına doğru ldquoEleştirel Gerccedilekccedililikrdquo ve ldquoToplumcu Gerccedilekccedililik-Sosyalist Gerccedilekccedililikrdquo gibi yapılarla ideolojik bir kimliğe buumlruumlnen realizm guuml-nuumlmuumlzde de sanat ve edebiyatta etkisini suumlrduumlruumlr

Kırmızı ve SiyahrsquotanKUumlCcedilUumlK BİR KENT

Kuumlccediluumlk Verrieres kasabası Franche-Comteacute eyaletinin en guumlzel kentlerinden biri sayılabilir Sivri damlan kırmızı kiremitle oumlrtuumlluuml beyaz ev-leri en kuumlccediluumlk tuumlmsekleri bile kuumlmeler halindeki guumlr kestane ağaccedillarıyla beliren bir tepenin yamacı uumlstuumlnde yayılır Doubs ırmağı bir zamanlar İs-panyolların yaptığı ve şimdi harap bir halde olan surların birkaccedil yuumlz adım kadar aşağısından akar

Verriegraveresrsquoi kuzey ruumlzgacircrlarına karşı Jura sıra-dağlarının bir kolu olan yuumlksek Verra dağı korur Bu dağın dorukları daha ekim ayının ilk soğuk-larında karla oumlrtuumlluumlr Dağdan hızla akarak gelen bir dere Doubs ırmağına doumlkuumllmeden oumlnce ka-sabanın ortasından geccediler ve birccedilok kereste bıccedilkı-sını harekete getirir kerestecilik buumlyuumlk bir kısmı kentli olmaktan ccedilok koumlyluuml olan Verriegraveres sakinle-rine oldukccedila refah sağlayan bir iştir

Bununla beraber bu kuumlccediluumlk kent kereste-cilik sayesinde zengin olmamıştır Gerccedilekten Verriegraveresliler Napol6onrsquoun duumlşuumlşuumlnden beri he-men hemen hepsine evlerinin oumln tarafını yeniden yapmak olanağım veren zenginliklerini Mulhou-

se bezi denilen renkli kumaşların yapıldığı fabri-kaya borccedilludurlar

Daha kente girer girmez insan guumlruumlltuumlsuuml ve goumlruumlnuumlmuuml korkunccedil olan bir makinenin patırdısı ile serseme doumlner Yere duumlşuumlşlerinde kaldırımları sarsan yirmi tane ağır balyozu derenin sularıyle doumlnen ccedilark havaya kaldırır Bu balyozlardan her biri guumln-de kim bilir kaccedil bin ccedilivi yapmaktadır Bu kocaman ccedilekiccedillerin duumlşeceği yere ccedilabucak birer ccedilivi biccedilimini alacak olan demir parccedilalarım koyan işccedililer taze ve guumlzel genccedil kızlardır Goumlruumlnuumlşte pek ağır olan bu iş Fransarsquoyı İsviccedilrersquoden ayıran dağlara ilk kez giren yol-cuyu en ccedilok hayrete duumlşuumlren işlerden biridir Eğer Verrteresrsquoe giren yolcu kasabanın ana caddesinden geccedilenleri sağır edecek kadar guumlruumlltuuml ccedilıkaran bu guuml-zel ccedilivi fabrikasının kimin olduğunu soracak olursa kendisine yayvan bir ağızla

mdash Kimin olacak Belediye başkanının ce-vabını verirler

Yolcu Doubs ırmağının kıyısından başlayıp tepenin tacirc ucuna kadar uzanan bu caddede biraz olsun duraklayacak olursa fazla meşgul gibi gouml-ruumlnen oumlnemli ve buumlyuumlk bir adamla karşılaşacağı yuumlzde doksan dokuz ihtimal dacirchilindedir

yaşamla ilişkilendir

192

Realizm (Gerccedilekccedililik)

O goumlruumlnuumlr goumlruumlnmez buumltuumln başlardan şap-kalar derhal ccedilıkar Saccedilları kır elbisesi kurşunicircdir Birccedilok madalyası vardır geniş alınlı ve eğri bu-runlu olan bu adamın yuumlzuuml-goumlzuuml oldukccedila duumlz-guumlnduumlr hatta oha ilk kez bakan birisi bu yuumlzde koumly belediye başkanlarına oumlzguuml ağır başlılıkla kırk sekiz elli yaşlarındaki kimselerde de hacirclacirc rastlanabilen o bir ccedileşit yakışıklılığın birleştiği-ni goumlruumlr Fakat Parisli bir yolcu ccedilok geccedilmeden onun kendini beğenmiş hali ukalalığı dar kafa-lılığı ve beceriksizliği karşısında şaşar kalır Soumlzuumln kısası bu adamın buumltuumln yeteneğinin alacağını son meteliğine kadar almak vereceğini ise muumlm-kuumln olduğu kadar geccedil oumldemekten ibaret olduğu anlaşılır

İşte Verriegraveres Belediye Başkanı M de Recircnal boumlyle bir adamdır Ağır adımlarla sokaktan geccedil-

tikten sonra yolcu belediye dairesinden yuumlz adım kadar yukarda oldukccedila guumlzel bir evin oumlnuuml-ne varır ve bu evin yanındaki demir parmaklığın arasından son derece guumlzel bahccedileler goumlruumlr Bu bahccedilelerin oumltesinde sanki goumlzlere hoş goumlruumlnmek iccedilin yapılmış gibi duran Burgonya tepelerinin oluşturduğu bir ufuk ccedilizgisi uzanır Bu goumlruumlntuuml yolcuya kendisini boğmaya başlayan ve para hır-sıyla dolu olan o pis havayı unutturur

Yolcuya bu evin M de Renalrsquoa ait olduğu-nu soumlylerler Verriegraveres Belediye Başkanı henuumlz tamamlanan bu guumlzel ve yontma taştan binayı buumlyuumlk ccedilivi fabrikasından kazandığı para ile yap-tırmıştır Eski bir İspanyol ailesinden geldiği bu ailenin o ccedilevreye daha XIV Louis buraları istilacirc etmeden ccedilok oumlnce yerleştiği soumlylenir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Realizmin gerccedileklik anlayışı dil ve anlatıma nasıl yansı-mıştır

Realist resim oumlrneklerinden birkaccedilını diğer akımlardan seccedileceğiniz oumlrneklerle bir araya getirip doğayı doumlnuumlş-tuumlrme accedilısından değerlendi-rebilir misiniz

Realist edebiyatın temsil-cilerinden bir eser seccedilerek akımın estetik kriterleri ccediler-ccedilevesinde eseri yorumlayıp arkadaşlarınızla paylaşabi-lirsiniz

6 Realizmin estetik oumlzelliklerini sayabilmek7 Realizmi diğer edebi akımlardan ayırt edebilmek ve temsilcilerini sayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

193

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam

1 Aydınlanma Ccedilağı ve Sanayi Devrimi ile birlikte Avruparsquonın sosyokuumlltuumlrel yapısı hızla değişmeye baş-lar Sanayileşme ile beraber imalathaneler fabrikalara doumlnuumlşuumlr Fabrikaların enerji ihtiyacını karşılamak iccedilin maden ocakları accedilılır Bu fabrikalarda ve madenlerde ccedilalışmaya başlayan işccedililer yeni ve nuumlfus olarak yoğun bir sınıfı işccedili sınıfını oluşturmaya başlar Bir taraftan işccedili sınıfının nuumlfusu artarken diğer tarafta da buumlyuumlk sermaye sınıfları oluşmakta giderek bunların arasındaki uccedilurumlar keskinleşmektedir Şehirler fabrikaların etrafına kurulmaya başlamış kentleşme ve modernleşme hız kazanmıştır Artık insan ilişkile-rini ekonomi belirler olmuştur Ekonomik rekabet ise birey duumlzeyinde kalmayacak hammadde ihtiyacını karşılamak isteyen buumlyuumlk devletler oumlnce soumlmuumlrgeleşme yarışına girişecek ardından bu yarış yuumlkselen mil-liyetccedililik cereyanlarının etkisiyle buumlyuumlk savaşlara yol accedilacaktır

Sanayi devrimini ve etkilerini accedilıklayabilmek2

Realizmin alt yapısını oluşturan siyasi ve kuumlltuumlrel yapıyı tanımlayabilmek1

2 Her sanatsal akımda olduğu gibi realizmin de uumlzerine inşa olduğu bir takım felsefi duumlşuumlnce sistemleri vardır Bunların başında Kartezyen felsefe rasyonalizm pozitivizm ve bilimsel gelişmeler yatar

4 Avruparsquoda 17 Yuumlzyılın ikinci yarısından 19 Yuumlzyılın başlarına kadar etkili olan Aydınlama Bacon Hobbes Locke Spinoza Voltaire Leibniz ve daha birccedilok filozof tarafından birbirine eklemlenerek top-lumu oluşturan her tuumlrluuml dinamikte aklı merkez alma duumlşuumlncesiyle geliştirilmiştir Huumlmanizm deizm ateizm rasyonalizm gibi değerler uumlzerinden şekillenmiştir

Realizmin Felsefi ve Epistemolojik Temelleri

Aydınlanma Ccedilağırsquonı ve felsefesini accedilıklayabilmek4Pozitivizmi tanımlayabilmek5

Kartezyen felsefeyi tanımlayıp accedilıklayabilmek3

5 Sanayi Devriminin ve bilimsel gelişmelerin arkasında rasyonalizm ve pozitivizm kısaca akılcılık ilkesi vardır Aydınlanma ve sanayileşme ile birlikte Avrupa toplumundaki radikal değişimi fark eden bilimsel gelişmeler sonucu insanın anatomik yapısı ve doğa kanunları hakkında bilgiler edinen sanatccedilılar bu defa doğa ve insan ilişkisini tamamen bilimsel veriler ışığında aydınlatma ccedilabasına girmiştir Muumlspet bilimlerin deneysel youmlntemlerini sanata uygulamaya ccedilalışmışlardır

3 Adını Descartesrsquoin Latince karşılığı olan Caertesiusrsquotan alan Kartezyen Felsefe modern felsefenin kurucusu sayılan Descartesrsquoin goumlruumlşleriyle oluşur Bu felsefenin oumlzuumlnuuml ise akıl bilim ve nesnellik oluşturur Duumlşuumlnuumlr hızla gelişmekte olan bilime bir temel oluşturma gayretiyle bilginin ruh-beden tinsel-fizikicirc ve dinsel-duumlnyevi duumlalizmini uzlaştırmaya ccedilalışır Matematiği esas alan Descartes kesin bilgiye ulaşma yollarını aramıştır

Realizm (Gerccedilekccedililik)

194

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Realizme Zemin Hazırlayan Toplumsal ve Siyasi Ortam

6 Rasyonalizmin ve pozitivizmin doğayı akılla kavrama ve metafizik bilgi ile arasına mesafe koyma tutu-mu bu felsefeyi takip eden realist sanatccedilıları derinden etkilemiştir Bir bilim adamı deneyi sırasında de-neyine nasıl muumldahale edip sonucu değiştiremiyorsa sanatccedilılar da toplumu goumlzlemlemek ve goumlrduumlklerini nesnel bir biccedilimde anlatmak konusunda nesnelliği ilke olarak goumlrmuumlştuumlr Fakir insanlar aşağı tabakadan denilebilecek ama toplumun kahir ekseriyetini oluşturan yıllarca goumlz ardı edilmiş kimseler bunların bir-birleriyle olan sınıfsal muumlcadelesi cinsellik ve para gibi insanın ilkel benliğine dair vazgeccedililmez unsurlar realist yazarların ilgi alanını oluşturmuştur

Realizmi diğer edebi akımlardan ayırt edebilmek ve temsilcilerini sayabilmek7

Realizmin estetik oumlzelliklerini sayabilmek6

7 Antik Yunanrsquodan guumlnuumlmuumlze kadar etkinliğini suumlrduumlren realizm sanatın en uzun soluklu akımıdır Hatta denilebilir ki diğer tuumlm akımlar realizmin iccedilinden ya da realizme tepki olarak doğmuştur Merkezde realizm vardır Dikkat edilirse realizm oumlzellikle toplumların felsefi duumlşuumlnsel bilimsel gelişmelerinin hız kazandığı akılla duumlnyayı kavramaya ccedilalıştığı doumlnemlerde daha etkili olmuştur 1850rsquolerden sonra gelişen realist akım da boumlyle bir akıl ccedilağının sonucudur Duumlnya tarihi duumlşuumlnuumllduumlğuumlnde 19 Yuumlzyıldaki gelişme-lerin hızına ulaşacak bir başka ccedilağ daha yoktur Realizm tam da bu evrede aklı merkez alan ve değişimi anlamaya ccedilalışan sanatccedilıların başvurduğu bir akım olmuştur Değişimin buumlyuumlkluumlğuuml oranında realizme meyletmiş sanatccedilı sayısı da fazladır Başta Balzac Stendhal Flaubert Tolstoy Dostoyevski olmak uumlzere Duumlnya edebiyatının oumlnde gelen pek ccedilok yazarı realist bir tavırla eserler vermeyi tercih etmiştir

Batı Edebiyatında Akımlar I

195

neler oumlğrendik

1 Aşağıdaki duumlşuumlnuumlrlerden hangisi Aydınlan-ma Ccedilağının sembol isimlerinden biridir

A Voltaire B BalzacC Aristo D BoccacioE Tolstoy

2 Aşağıdaki gelişmelerden hangisi Sanayi Dev-rimi sırasında cereyan etmiştir

A Suyun kaldırma kuvvetinin bulunmasıB Teleskopun icadıC Motorlu uccedilağın icadıD Yerccedilekimi kanunun ortaya konmasıE Koumlmuumlr madenlerinin accedilılması

3 Kartezyen felsefe adını aşağıdaki duumlşuumlnuumlrle-rin hangisinden alır

A Kant B DescartesC Spinoza D Thomas MoreE Voltaire

4 Aydınlanma Ccedilağı ile ilgili aşağıda ileri suumlruuml-len duumlşuumlncelerden hangisi yanlıştır

A Toplumdaki eksiklikleri giderme niyetindedirB İyilik adalet ve bilimsel bilgi duumlşuumlncesini yay-

maya ccedilalışırC Gelenekleri politikayı yaşam koşullarını değiş-

tirmek isterD Toplumun gelişmesinde bilincin rol oynadığını

duumlşuumlnuumlrE Duumlnyanın ve kacircinatın duygularla kavranabile-

ceğine inanır

5 Aydınlanmanın geccedilmişini belirlerken her şe-yin maddeyle ve fizikle accedilıklanabileceğine inanan Thomas Hobbes ve helliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliprsquoa ayrı bir oumlnem verilir İnsanı boş bir levha (TabulaRasa) olarak goumlren ve insanın deneyimlerle kendini var ettiğini duumlşuumlnen bu filozof ampirist felsefesi ile akıl ccedilağının aydınlanmanın oumlncuumlsuuml sayılır

Yukarıdaki metinde boş bırakılan yere aşağıdaki duumlşuumlnuumlrlerden hangisi getirilmelidir

A Grotius B Aquinolu ThomasCJohn Locke D KantEHegel

6 Kendisini ilk kez realist olarak tanımlayan ldquoOrnansrsquota Cenazerdquo tablosunun ressamı sanatccedilı aşağıdakilerden hangisidir

A Gustave CourbetB ProudhonC ChampfleuryD BoschE Millet

7 Aşağıdaki hangi iki sanatccedilı Balzacrsquotaki ro-mantik etkilerden sıyrılıp giderek katı bir realist hacirclini almışlardır

A Stedhal ve TolstoyB Tolstoy ve DostoyevskiC Gustave Courbet ve DostoyevskiD Champfleury ve Henri MurgerE Steinbeck ve Champfleury

8 Aşağıdakilerden hangisi realist edebiyatın oumlzelliklerinden biri değildir

A Goumlzleme dayalıdırB Yazarlar suumlbjektif olmak zorundadırC Betimlemeler geniş yer tutarD Nesnellik hacirckimdirE Yaşanabilecek ve yaşanmış olaylardan konularını alır

9 Stedhalrsquole ilgili olarak aşağıda verilen bilgiler-den hangisi doğrudur

A Eserlerinde yazarın ruhsal arayışlarını goumlrmek muumlmkuumlnduumlr

B Başyapıtı Madam BovaryrsquodirC En oumlnemli karakterlerinden biri Destutt de

TracyrsquodirD Babalar ve Oğullar oumlnemli romanlarından biridirE Romanlarında accedilık bir Flaubert etkisi vardır

10 Aşağıdakilerden hangisi Balzacrsquoa ait bir eserdir

A AnaB GerminalC Eugeacutenie GrandetD SefillerE Koumlyluumller

Realizm (Gerccedilekccedililik)

196

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoAydınlanma Ccedilağırdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoRealizmin Doğuşurdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoRasyonalizm ve Descar-tesrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 B Yanıtınız yanlış ise ldquoRealist Edebiyatın Temel İlkelerirdquokonusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoSanayi Devrimirdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 E Yanıtınız yanlış ise ldquoBalzacrsquotan Sonrardquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoAydınlanma Ccedilağırdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoAydınlanma Ccedilağırdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoRealizmin Oumlnemli Tem-silcilerirdquo boumlluumlmuuml ldquoStendhalrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

9 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoRealizmin Oumlnemli Tem-silcilerirdquo boumlluumlmuuml ldquoBalzacrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

6

Araştır 1

Sanayi Devrimi ile birlikte Avruparsquonın bir yanda işccedili sınıfı diğer yanda buumlyuumlk sermaye sınıfı oluşur Giderek sınıflar arasındaki uccedilurumlar keskinleşir Şehirler fabrikaların etrafına kurulmaya başlamış kentleşme ve modernleşme hız kaza-nır Artık insan ilişkilerini ekonomi belirler olmuştur Ekonomik rekabet ise birey duumlzeyinde kalmayacak hammadde ihtiyacını karşılamak isteyen buumlyuumlk devletler oumlnce soumlmuumlrgeleşme yarışına girişecek ardından bu yarış yuumlkselen milliyetccedililik ce-reyanlarının etkisiyle buumlyuumlk savaşlara yol accedilacaktır Sanayi Devrimini gerccedilekleştir-miş 19 Yuumlzyıl Avrupalısı rasyonalist pozitivist ve materyalist bir duumlnya goumlruumlşuuml-nuumln iccedilindedir Edebiyatta realizm de bu felsefelerin bir uzantısı olacaktır

Araştır 2

Kartezyen felsefenin oumlzuumlnuuml ise akıl bilim ve nesnellik oluşturur Matemati-ği esas alan Descartes kesin bilgiye ulaşma yollarını aramıştır Avruparsquoda 17 Yuumlzyılın ikinci yarısından 19 Yuumlzyılın başlarına kadar etkili olan Aydınlama Bacon Hobbes Locke Spinoza Voltaire Leibniz ve daha birccedilok filozof ta-rafından birbirine eklemlenerek toplumu oluşturan her tuumlrluuml dinamikte aklı merkez alma duumlşuumlncesiyle geliştirilmiştir Pozitivizmin temelinde de nesnel bilgiye olan inanccedil vardır İspatlanabilir metafizik olmayan akılcı ve yararlı bilginin edinilmesine ccedilalışılmıştır

Araştır 3

Realist yazarlar kişinin algılarından bağımsız bir nesnel gerccedilekliği kabul eder ve ona da deney ve goumlzlem yoluyla ulaşılabileceğini duumlşuumlnuumlrler Bu da anlatı-da goumlzleme bağlı olarak nesnel tasvirlerin ccedilokluğuna yol accedilar Anlatıcı taraf-sızdır nesnel bir biccedilimde olayları durumları ve kişileri sergiler Olağanuumlstuuml durumlara metafizik olay ve varlıklara yer vermez Olay oumlrguumlsuumlnde neden ve sonuccedil ilişkilerini oumlnemser akla yatkın ve olabilir olanı anlatır

Batı Edebiyatında Akımlar I

197

Ana Britannica (1994) Ana Yayıncılık İstanbul

CEVİZCİ Ahmet (2007) Aydınlanma Felsefesi Tarihi Asa Kitabevi Bursa

CEVİZCİ Ahmet (2010) Felsefe Soumlzluumlğuuml Paradigma Yayıncılık İstanbul

DESCARTES Rene (2003) Youmlntem Uumlzerine Konuşma (Ccedilev Regaip Minareci) Morpa Kuumlltuumlr Yay

DESCARTES Rene (2010) Aklın Youmlnetimi İccedilin Kurallar Sosyal Yayınlar İstanbul

HANCcedilERLİOĞLU Orhan (2012) Felsefe Ansiklopedisi Remzi Kitabevi İstanbul

FROLOV İvan (1997) Felsefe Soumlzluumlğuuml (Ccedilev Aziz Ccedilalışlar) Cem Yayınevi İstanbul

GOumlKER Cemil (1982) Fransarsquoda Edebiyat Akımları DTCF Basımevi Ankara

JASPERS Karl (2001) Descartes ve Felsefe (Ccedilev Akın Kanat) İlya Basım Yayın İzmir

KANTARCIOĞLU Sevim (1993) Edebiyat Akımları ve Temel Metinler Gazi Uumlni Yay Ankara

KANTARCIOĞLU Sevim (2007) Tuumlrk ve Duumlnya Romanlarında Modernizm Paradigma Yayıncılık İstanbul

KARAALİOĞLU Seyit Kemal (1965) Edebiyat Akımları İnkılacircp ve Aka Kitabevleri İstanbul

LUKACS Georg (2000) Ccedilağdaş Gerccedilekccedililiğin Anlamı (Ccedilev Cevat Ccedilapan) Payel Yayınevi İstanbul

SORELL Tom (2009) Descartes (Ccedilev Hakan Guumlr) Dost Kitabevi Ankara

Theacutema Larousse Tematik Ansiklopedi Sanat ve Kuumlltuumlr Duumlnya Cildi(1993) Larousse

Kaynakccedila

198

Boumlluumlm 7

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Natuumlralizm bull Parnasizm bull Determinizm bull Evrim Teorisi bull Deneysel Roman

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları 1

Natuumlralizmin Epistemolojik-Felsefi Temelleri1 Natuumlralizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik

temellerini tanımlayabilme 2Edebiyatta Natuumlralizmin Doğuşu2 Natuumlralizmin edebiyatta kimler tarafından

nasıl uygulanmaya başlandığını accedilıklayabilme

4Parnasizm4 Parnasizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik

temellerinin yanında sanatsal amaccedillarını ve estetik oumlzelliklerini sayabilme

Zolarsquodan İtibaren Natuumlralizm3 Zolarsquodan sonra natuumlralizmin seyrini

ve kimler tarafından devam ettirildiğini sıralayabilme3

199

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞNatuumlralizm 19 asrın başından itibaren gelişen

realizmin devamı niteliğindedir 1870rsquolerden son-ra guumlzel sanatlarda oumlzellikle tiyatro ve roman saha-sında Darwinci doğa youmlnteminin ilkeleri ekseninde gelişir

Natuumlralizm terimi ldquoNature-doğardquo kelimesin-den gelir ve Tuumlrkccedilede ldquodoğalcılıkrdquo olarak da bilinir Uzun bir geccedilmişe sahip olan kelime XVI Yuumlzyıl-dan XIX Yuumlzyıla kadar ldquoilk prensip olarak her şeyi tabiata mal edenlerin sistemi (Tanrıyı yadsıyarak)rdquo anlamında kullanılırken 17 yuumlzyıldan beri ldquoher şeyde tabiatın tam taklidini luumlzumlu goumlren fikirrdquo (Martino 1958 5) manasında kullanılmaktadır 1839 yılında Fransız edebiyat kuramcısı Sainte Beuve (1804-1869) ve edebiyat dergisi Revue des Deux Mondes parnasizmin kurucusu Theacuteophile Gautier (1811-1872) ve ekoluumlnuumln şiirini nitelemek iccedilin kelimeyi buguumlnkuuml anlamında kullanır

Goumlrsel sanatlarda doğalcılık nesneleri olduğu gibi betimleme ilkesine dayanır ve koumlkleri klasik Yunan doumlnemine kadar uzanır Roumlnesans da -kla-sik Yunanrsquoın devamı olduğu iccedilin- sanatın guumlzelliği doğanın guumlzelliğinin yansıtılmasıdır ilkesine yas-lanır Doğalcı soumlzcuumlğuumlnuuml ilk kez İtalyan antikacı ve ressam Bellori (Pietro Giovanni 1615-1696) doğayı hem guumlzel hem de ccedilirkin youmlnleriyle olduğu gibi aktaran Bartolommeo Manfredi (1580-1621) Gerrit van Honthorst (1590-1656) Jose de Ribera (1591-1652) gibi ressamlar iccedilin kullanır Bu res-samlar da Barok sanatın mimarı Caravaggio (Mic-helangelo Merisi da Caravaggio 1571-1610)rsquonun takipccedilileridir

Realizmle birlikte pozitivist anlayışın sadece bilimsel ccedilalışmalarla kalmayıp guumlzel sanatlara ve oradan edebiyata sirayet ettiğini goumlrmuumlştuumlk Re-alizm pozitivizm aracılığıyla romantizmin coş-kunluğunu bireysel zevk ve ihtiraslara meylini mucizelere rastlantılara olan duumlşkuumlnluumlğuumlnuuml zaten toumlrpuumllemişken ardından gelen natuumlralizm gerccedilek-ccedililik geleneğini bir kat daha yukarıya taşır Bunu yaparken realizmden ayrıldığı nokta determinizm ilkesine sıkı sıkıya bağlı olmasıdır Bu da natuumlra-lizmin insanı aklicirc ahlaki ya da duygusal youmlnleriyle değil tamamen fizyolojik youmlnleriyle ele alması so-nucunu doğuracaktır

Natuumlralist yaklaşım bireyleri ccedilevre ve kalıtımın mahsuluuml olarak değerlendirir Ekonomik kuumlltuumlrel sosyal baskıların ve iccedilguumlduumlsel duumlrtuumllerin arasında

insan bir otomat gibi iradeden yoksundur İccedil ve dış baskılar altında ezilir Bu youmlnuumlyle natuumlralizmin insana yaklaşımı koumltuumlmserdir (pesimist) Peki na-tuumlralizm bu bakış accedilısına nasıl ulaşmıştır

Yukarıda da belirtildiği gibi natuumlralizmi rea-lizmden ayıran temel nokta insanı fizyolojik bir varlık olarak yuumlzyıllarca değişmeyen primitif (il-kel) youmlnleriyle ele almasıdır Realist sanatccedilının in-sanın ve toplumun tuumlm youmlnleriyle (iyi ya da koumltuuml) meşgul olması karşısında natuumlralist sanatccedilı olgu ve olayların koumltuuml ccedilirkin youmlnlerine yoğunlaşır Bu da onun determinist ve Darwinci ilkelerden beslen-mesinin neticesidir Bu yuumlzden natuumlralizmin sanat ve edebiyattaki gelişimine geccedilmeden oumlnce akımı daha iyi anlamak iccedilin yaslandığı temel ilkelere bak-mak gerekir

NATUumlRALİZMİN EPİSTEMOLOJİK-FELSEFİ TEMELLERİ

Her felsefi ve edebicirc cereyan temellerini ken-dinden oumlnceki onlarca yıllık birikim uumlzerine kurar Ayrıca bir akımın doğmasında sosyolojik psikolo-jik siyasal ve kuumlltuumlrel ccedilok ccedileşitli sebepler olabilir Natuumlralizmin de doğuşunu sağlayan oumlnemli felsefi ve bilimsel cereyanlar vardır Bunlar arasında deter-minizm ve Darwinizm oumlne ccedilıkanlardır

DeterminizmDeterminizm ahlaki ve insani seccedilimler de dacirchil

olmak uumlzere buumltuumln olayların oumlnceden var olan ne-denlerce belirlendiğini ileri suumlren ve iradeyi redde-den felsefi kuramdır Buumltuumln olgu ve olayların ne-densellik iccedilinde geliştiğini ileri suumlrer Temelleri her şeyin oumlzuumlnuuml atom olarak goumlren Demokritos (MOuml 460-370) gibi ilk ccedilağ atomcularına kadar giden determinizm Pierre-Simon Laplace (1749-1827) tarafından 18 yuumlzyılda klasik biccedilimiyle kuram-laştırılmıştır Francis Bacon (1561-1626) Galileo Galilei (1564-1642) Rene Descartes (1596-1650) ve Isaac Newton (1643-1727) gibi Fransız madde-cileri yoluyla doğa bilimi ve maddeci felsefe arasın-da gelişmiştir

Determinizm dilimizde ldquobelirlenimcilikrdquo ve ldquogerekircilikrdquo terimleriyle de karşılanır

200

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Laplace iccedilin evrenin buguumlnkuuml hacircli bir oumlnceki aşa-manın sonucu iken bir sonrakinin de nedenidir Duumlşuumlnuumlr eğer bir zihin -doğadaki buumltuumln guumlccedil-lerin buumltuumln bileşenlerin karşılıklı konumunun bilgisine bir an bile ulaşabilse- her birimin geccedil-mişinin ve geleceğinin de bilgisine ulaşabilir diye duumlşuumlnuumlr Bu aslında tanrısal bir guumlccediltuumlr ve bir son-raki aşamada kaderciliğe (fatalizm) ulaşır Oumlmer Hayyamrsquoın

Ve yazdı yaratılışın ilk sabahıNe okuyacaksa kıyametin son şafağı

dizelerinde yıllarca oumlnce ortaya koyduğu duumlşuumlnce de her şeyin sonunun başından belli olduğudur Elbette maddeci deterministler iccedilin ulaşılacak son nokta tanrı değildir Onlar evrendeki olayların maddenin nesnenin kısacası goumlruumlnen her şeyin oumlnceden belirlenmiş ve onları mevcut hacircllerinde olmaya zorunlu kılan birtakım yasa veya guumlccedillerin var olduğuna inanırlar İnsanın her ne eylemde bulunursa bulunsun kendi iradesiyle seccedilim yap-madığını seccedilime ccedilevre ya da iccedilguumlduumlleri tarafından zorlandığını duumlşuumlnuumlrler

Yukarıda kısaca aktardığımız youmlnleriyle deter-minizm natuumlralist sanatı etkilemeye ldquoKaba cisim-lerde olduğu gibi canlı varlıklarda da her olgunun varoluş şartları mutlak bir biccedilimde belirlenmiştir Bir başka deyişle bir olgunun şartları bir defa bi-lindi ve yerine getirildi mi bu olgu deneycinin isteğine goumlre her zaman ve zorunlu olarak gerccedilek-leşebilecektirrdquo fikrini ileri suumlren Claude Bernard (1813-1878)rsquoın bu duumlşuumlncesini romana uygula-maya ccedilalışan Emile Zola (1840-1902) ile başlar İlerleyen boumlluumlmlerde bu etkilenmeyi ayrıntılarıyla bulacaksınız Şimdi natuumlralizmi en az determinizm kadar etkileyen bir diğer duumlşuumlnce yapısına Dar-winciliğe bakalım

DarwincilikNatuumlralizmi diğer akımlardan ve oumlzellikle de-

vamı olduğu realizmden ayıran duumlşuumlnce Charles Darwin (1809-1882) ve onun geliştirdiği ldquoEvrim Teorisirdquodir Darwin Tuumlrlerin Koumlkeni (1859) ccedilalış-masında canlıların doğal seccedilme (natural selection) yoluyla evrimleştiği tezini ileri suumlrer Bilim ve din ccedilevrelerini teziyle derinden etkileyen Darwin guuml-nuumlmuumlzde de hacirclen tartışılan bir isimdir

Evrim Teorisi ve YankılarıEvrim Teorisi aslında Darwinrsquoden oumlnce Pierre

Louis Maupertuis (1698-1759) Denis Diderot (1713-1784) Darwinrsquoin dedesi Erasmus Darwin (1731-1802) Jean-Baptiste Lamarck (1744-1829) gibi pek ccedilok bilim adamı tarafından geliştirilme-ye ccedilalışılmıştır Ancak bunlara son noktayı koyan Charles Darwinrsquodir

Darwin teolojiye aykırı duumlşuumlncelerini uzun bir suumlre accedilıklayıp accedilıklamamakta kararsız kalır Cesaret edemez Bu sırada İngiliz doğa bilimci Alfred Rus-sel Wallace (1823-1913)rsquoın da kendi teorisine ben-zeyen bir teori uumlzerinde ccedilalıştığını ve accedilıklayacağını duyması Darwinrsquoi teorisini bir an oumlnce accedilıklamaya mecbur kılar Daha sonra Wallace Darwinrsquoe tezi birlikte yayımlama teklifi sunar Darwin de teklife icabet eder ve iki bilgin 1858rsquode fikirleriyle ortaya ccedilıkarlar Ardından Darwin 1859rsquoda Tuumlrlerin Koumlke-ni adlı temel yapıtını yayımlar Eser hem bilimde varsayımlardan yararlanmaya karşı ccedilıkan eski bilim adamlarını hem de Eski Ahitrsquote anlatılan yaratılış oumlykuumlsuumlne benzememesinden dolayı kiliseyi rahat-sız eder Darwin teorisini geliştirmek iccedilin birccedilok kitap daha yayımlar Bunlardan evrim ilkesini in-sana uyguladığı The Descent of Man and Selecftion in Relation to Sex (İnsanın Tuumlreyişi Seksuumlel Seccedilme 1871) karşı cinsi etkilemek iccedilin erkek tuumlruumlnuumln bir-biriyle giriştiği muumlcadeleye değinir

Darwinrsquoin tuumlmevarıma dayalı bir goumlzlem yapıla-mayacağı ve oumlnceden teorinin oluşturulup tuumlmden gelimci bir metot uygulanması gerektiğine inancı konumuz olan natuumlralizme yaptığı en oumlnemli et-kilerden biridir Buna goumlre goumlzlemcinin kafasında sonuccedil oumlnceden belli olmalıdır varsayıma goumlre ge-ccedilerli ya da geccedilersiz sonuccedillar elde edilebilir Bunun iccedilin de natuumlralist romancı oumlnceden belirlediği sona doğru olaylarını ve roman karakterlerini kurgula-yacaktır

Kendisi de bir din adamı olmak uumlzere eğitim alan Darwin aslında Evrim Teorisini oluştururken tanrıyı inkacircr etmemiştir ldquoTanrı bir enerji kaynağı olarak ve yaratıcı bir guumlccedil olarak ebediyen vardır Ancak bu ilahi enerji maddeye duumlşmekte ve asır-larca suumlren bir evrim suumlreci iccedilinde basitten karma-şığa kusurluluktan kusursuzluğa doğru bitki hay-van insan melek ve Tanrıdan oluşmuş bir varoluş zinciri (the chain of being) iccedilinde kendisini gerccedilek-leştirmektedir Bu demektir ki Darwin kendi za-manına kadar varlığına inanılan varoluş zincirinin

201

Batı Edebiyatında Akımlar I

oluşmasındaki sırayı değiştirmiştir Darwinrsquoden oumlnce ilahi enerjinin oumlnce melekleri sonra insanı sonra hayvan ve bitkileri ve cansız tabiatı yarattığına inanılırken Darwinrsquoden sonra oumlnce maddenin sonra bitki-lerin hayvanların ve insanın yaratıldığına inanılmıştır Bu mekanik evrim suumlreci iccedilinde canlı varlıkların guumlccedilluumlnuumln yaşaması ilkesine uygun olarak kusursuzluğa doğru dinamik bir oluş ve değişme suumlreci iccedilinde kendilerini gerccedilekleştireceklerine ve bu evrim suumlrecinin hedefinin Tanrının mutlak kusursuzluğu olduğuna inanılmıştırrdquo (Kantarcıoğlu 1993 s121)

Darwinrsquoin oumlzellikle Kitab-ı Mukaddesrsquoin yaratılış hikacircyesine inanmaması oumlnce kilisenin tepkisini ccedilek-miştir Daha sonra kilisenin oumlfkesi azalsa da bu defa oumlfke diğer ilahi dinlere yansımıştır Teoriye karşı tepkiler guumlnuumlmuumlzde bile suumlrmekte bu youmlnuumlyle kuram bilimsel bir teori olmaktan ccedilok ideolojik bir yapıya buumlruumlnmektedir

Natuumlralizmin duumlşuumlnce te-meli accedilısından realizmden ayrılan yanları nelerdir

Determinizm ve kurmaca eserde olay oumlrguumlsuuml arasında-ki ilişkiyi değerlendirin

Determinizmin bilimsel duumlşuumlnce accedilısından oumlnemi nedir Tartışın

Oumlğrenme Ccedilıktısı

1 Natuumlralizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerini tanımlayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

EDEBİYATTA NATUumlRALİZMİN DOĞUŞU

Edebiyatta realist geleneği daha ileri goumltuumlren natuumlralistler gerccedilekliği ahlaktan toplumsal norm-lardan ve yargılardan bağımsız Darwinci bir yakla-şımla ele almıştır Evrim Teorisini merkez alan na-tuumlralistler Tanrı ve ruhun varlığına inanmamış ilahi dinlerin yaratılışa insanın var oluşuna ve oumlluumlm son-rasına dair dile getirdiği bilgilere itibar etmemiştir

Realizmin bir uumlst katmanı olarak goumlrduumlğuumlmuumlz natuumlralizm de tıpkı halefi gibi Fransarsquoda cereyan etmeye başlamıştır Kuramsal temellerini Fransız pozitivizminin oumlnde gelen isimlerinden sosyolo-jik eleştirinin babası Hippolyte Taine (Hippolyte Adolphe Taine 1828-1893)rsquoin eleştirel metodu oluşturur Taine sanat eleştirisinde Darwinci duuml-şuumlnceyi ldquoırksal coğrafi iklimsel nitelikler kişi olay ve olguları youmlnlendirirrdquo oumlnermesiyle uygulamaya ccedilalışır İngiliz Edebiyatı Tarihi (Histoire de la littera-ture anglosie-1858)rsquonde toplumsal olayların fiziksel olaylarda olduğu gibi belli birtakım nedenlerden doğduğu ilkesinden hareket eder Yapıtının oumlnsouml-zuumlnde ldquohırsın yuumlrekliliğin ve gerccedileğin tıpkı sindi-rim kasların hareketi ve vuumlcut ısısının olduğu gibi bir nedeni vardır Koumltuumlluumlkle erdem suumllfirik asitle

şeker gibi birer uumlruumlnduumlrrdquo diyen Taine insanı meka-nik ve kimyasal tepkimelerle hareket eden bir var-lık duumlzeyine indirgeyen natuumlralistlerin oumlncuumlsuumlduumlr Comtersquotan edindiği sosyolojik ccedilıkarımları onun pozitivist ve determinist duumlşuumlnceleri ekseninde ede-biyata uyarlayan ve edebiyatta realizm ve natuumlraliz-min kuramlaşmasını sağlayan ilk isim Tainersquodir

Realizm uumlnitesinden hatırlanacağı gibi Gonco-urt Kardeşler realizm ile natuumlralizm arasında bir koumlpruumlduumlr Onların -oumlzellikle kardeşinin oumlluumlmuumln-den sonra- Edmond Goncourtrsquoun gayretleri na-tuumlralizme sanat ve edebiyatta işlerlik kazandırmak iccedilindir Kardeşlerin bir hizmetccedili kızın yaşamını anlattıkları Germinie Lacerteux (1864) romanı ve onun oumlnsoumlzuuml natuumlralizmin muumljdeleyicisidir Ne var ki natuumlralizmin asıl buumlyuumlk ccedilıkışı ve tam anlamıyla kuramlaşması akımın oumlncuumlsuuml Emile Zola (1840-1902)rsquonın Claude Bernard (1813-1878)rsquoın deney-sel tıp evrim ve kalıtım konusundaki goumlruumlşlerini romana uygulamaya ccedilalışması ile başlar Zolarsquonın ve hatta kendi soumlzlerinden bildiğimiz uumlzere Guy de Maupassant (1850-1893)rsquoın da Tainersquonin goumlruumlşle-rinden etkilendiğini unutmamak gerekir Tainersquoin oumlluumlmuumlnden sonra Anatole France şu soumlzleri dile getirecektir ldquoBu kudretli kafanın duumlşuumlncesi 1870

202

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

yılına doğru bize ateşli bir coşkunluk bir ccedileşit din ilham etmişti Bize getirdiği şey felsefe ve tarihti metot ve muumlşahede idi olay ve fikirdi tarih felsefe-si idi hasılı ilimdirdquo (Martino 1958 20)

Emile Zola Natuumlralizme DoğruZola edebiyat yolunun henuumlz başında genccedillik

yıllarında Victor Hugo George Sand gibi romantik şairlere oumlykuumlnen onlar gibi lirik ve romantik şiirler yazan biridir Hatta bu idealist genccedil sonradan ge-lişecek fikirlerinin aksine o sıralar edebiyatın ilmin tesiri olmadan kendi başına var olabileceğine inan-maktadır Hatta materyalizmden determinizmden ve realizmden olabildiğince uzaktır nefret eder

Zola ilk eserlerinde kuumlccediluumlk aşk maceralarını li-rik bir dille aktarmaktan oumlteye gitmez Bu sırada gazeteciliğe başlayan yazar kendisinin bile yazdı-ğına pişman olduğu iki roman kaleme alır Le Voeu drsquoune morte (1886) ve Les Mysteacuteeres de Marseille (1867) Bunlardan ikincisini yazarken bir taraf-tan da başyapıtı Theacutereacutese Raquinrsquoin hazırlıkları ile meşgulduumlr Realizmin başat temsilcileri Stendhal Balzac ve Goncourt Kardeşlerrsquoi okur Onlar uumlzerine tenkit yazıları yazar Onların vesikalara ve bilimsel-liğe dayanan metotlarını mizaccedillarını kaleme alır Victor Hugorsquoyu da duumlşuumlnceleri ile doumlnuumlştuumlrduumlğuuml-nuuml bildiğimiz ccedilağdaş eleştirinin kurucularından Sainte-Beuve (1804-1869) okumalarından sonra oumlzellikle Tainersquoi takip etmek ve ondan psikolojinin fizyolojiye bağlı olduğu duumlşuumlncesini almak Zola iccedilin doumlnuumlm noktası olur Tainersquoin duumlşuumlncelerini topladığı Romanın Tarifi adlı bir de bildiri sunar

Tainersquoden sonra Claude Bernardrsquoın deney-sel fizyoloji uumlzerine goumlruumlşleriyle tanışması Zolarsquoyı daha oumlnce kıyasıya eleştirdiği realistlerin eserlerine youmlneltir Goncourt Kardeşler Flaubert Taine ve

doğa bilimlerini sentezlemeye başlar Theacutereacutese Raqu-in bu sentezin mahsuluuml olarak natuumlralizmin ccedilıkış eseri olur Romanda başkarakter Theacuteregravese fizyolojik oumlzellikleriyle ve yaşadığı ccedilevrenin mahsuluuml olarak ele alınır

Zolarsquoda deneysel roman fikrinin Claude Ber-nard tesiriyle oluştuğunu belirtmiştik Zola her ne kadar ccedileşitli yazılarıyla Theacutereacutese Raquinrsquoden sonra deneysel (tecruumlbi) roman uumlzerine goumlruumlşlerini dile getirmiş olsa da bu teoriyi 1880 yılında Le Roman Experimental (Deneysel Roman) adlı kitabında net bir biccedilimde ortaya koyar Fikirleriyle bu doumlnem-de sadece Zolarsquoyı değil pek ccedilok bilim adamını da etkilemiş olan Claude Bernardrsquoın Tecruumlbi Hekim-liğe Giriş (1865) adlı kitabında pozitif bilimlere uyguladığı metodu romana uygulamak ister ve realizm temelli duumlşuumlncelerini Bernardrsquoın duumlşuumln-celeri ile birleştirir Zolarsquonın Bernardrsquoın bu eserini seccedilmesinin nedeni eserde Bernardrsquoın hekimliği bi-limden ccedilok sanat gibi goumlren doumlnemin toplumuna karşı hekimliğin bir bilim olduğunu kanıtlamaya ccedilalışmasıdır Ccediluumlnkuuml Zola da romanı bir bilim gibi değerlendirmek niyetindedir

Şimdi Zolarsquonın natuumlralizmin bildirgesi sayılan Deneysel Roman ccedilalışmasında nelerden bahsettiğine bir bakalım

Deneysel RomanZola ldquoDeneysel Romanrdquo ccedilalışmasının hemen

başında yapacağı işin Claude Bernardrsquoın yukarı-da andığımız eserinden bir uyarlama olduğunu oumlzellikle belirtir Hatta onun hekimliğe dair met-ninde geccedilen ldquohekimrdquo kelimesi yerine ldquoromancırdquo kelimesini getirerek neredeyse metni olduğu gibi kullanacağını da soumlyler Bernardrsquoın kimya fizik ve cansız nesnelerin incelenmesinde kullanılan youmlntemlerin hekimlikte de kullanılmasını iste-mesi gibi Zola da fen bilimlerindeki youmlntemlerin romanda uygulanmasını ister Nasıl ki deneysel youmlntem bize fizik hayatın ne olduğunu goumlste-riyorsa aynı şekilde duygu ile akla dair hayatın da ne olduğunu goumlsterebilir Bunun iccedilin deneysel youmlntem ldquokimyadan fizyolojiyerdquo ldquofizyolojiden ant-ropolojiye ve toplumbilimerdquo oradan da son olarak ldquoromanardquo uyarlanabilecektir

Zola deneysel roman duumlşuumlncesini accedilık bir şe-kilde ortaya koyabilmek iccedilin işe Bernardrsquoın youmln-temini doumlrt paragrafta accedilıklamakla başlar Bunlara bir bakalım

Resim 71 Natuumlralizmin temel prensiplerini ortaya koyup kuramlaşmasını sağlayan Emile Zolarsquodır

Kaynak httpwwwfamousauthorsorgemile-zola

203

Batı Edebiyatında Akımlar I

1 Fizyolojiye dayanan hekimlik deneysel youmlntem sayesinde bilimsel yola girmiştir Deneysel yargı şuumlpheye dayanır Deneyci-de oumlnyargı diye bir şey bulunmamalıdır O kafa oumlzguumlrluumlğuumlnuuml yitirmemelidir Olayları ancak kanıtladıktan sonra kabul etmelidir

2 Canlı olsun cansız olsun buumltuumln nesneler iccedilin doğal olayların varlığındaki koşullarda şaşmaz bir gerekircilik (determinizm) var-dır Deneysel bilim olayların ldquoniccedilinrdquo değil ldquonasılrdquo meydana geldiği ile uğraşır

3 Canlılar ve olaylar uyumlu bir buumltuumln mey-dana getirmektedir

4 Ampirik hekimlikle deneysel hekimlik bir-biriyle bağdaşmaz değildir şu halde bir-birinden ayrılmaması gerekir Deneysel hekimlik ne herhangi bir hekimlik dokt-rinine ne de herhangi bir felsefe sistemine karşılık verir (Zola 1981 149)

Bernardrsquoın ccedilalışmasını kısaca oumlzetledikten sonra Zolarsquonın kafasında şoumlyle bir soru belirir Buguumlne dek yalnız goumlzlemin kullanıldığı edebiyatta bun-dan boumlyle deneyden yararlanmak muumlmkuumln olacak mı olmayacak mı

Zola Bernardrsquoa goumlre goumlzlemcinin doğadaki olayları hiccedilbir değişikliğe uğratmadan olduğu gibi inceleyen kişi olduğunu hatırlatır Deneyci ise olayları doğanın ortaya ccedilıkardığı şekillere de-ğil de herhangi bir amaccedilla bizzat onlara şu ya da bu koşullar altında verdiği şekillere goumlre inceleyen kişidir Oumlrneğin astronomi goumlzleme dayanan bir bilimdir ccediluumlnkuuml hiccedilbir astronom yıldızları etkile-yemez oysa kimya deneysel bir bilimdir ccediluumlnkuuml kimyacı doğayı etkileyip değiştirebilir Bernardrsquoa goumlre goumlzlemciyi deneyciden ayıran işte budur Dolayısıyla deney bilerek istenerek yapılmış bir goumlzlemdir Deneysel youmlntemde olguların araştırıl-ması daima bir yargı yuumlruumltme ile olur Deneyci deneysel bir duumlşuumlnuumln değerini denetlemek iccedilin deney yapar Bu durumda da deney deneycinin hazırlayıp ortaya koyduğu bir goumlzlem demektir Goumlzlemci ise goumlzlerinin oumlnuumlndeki olayları goumlruumlp inceler Bir nevi fotografccedilı gibidir Onun goumlzlemi tıpatıp doğayı goumlsterir Ancak bir kez olgu izlenip de olay iyice goumlzlendi mi duumlşuumlncesi belirir ve bu defa işe yargı karışır Deneyci de olayı yorumla-mak iccedilin ortaya ccedilıkar Deneyci goumlzlenmiş olay-ların az ccedilok muhtemel ama biraz acele yorumu-na dayanarak deneye başvuran kişidir bu deney

tahminlerin lojik duumlzeni iccedilinde varsayımın ya da oumlnyargının denetlemesini sağlayan bir sonuccedil verir

Yukarıdaki duumlşuumlncelerini toplamak isteyen Zola kısaca goumlzlemin goumlsterdiğini deneyinse oumlğ-rettiğini soumlyler Peki Zola goumlzlem ve deney olgusu-nu romana nasıl uygulayacaktır

Her şeyden evvel Zola romancının hem goumlz-lemci hem de deneyci olduğunu kesinler Ro-mancının goumlzlemci yanı olguları goumlzler hareket noktasını belirler kişilerin yuumlruumlyeceği olayların gelişeceği sağlam bir mekacircn yaratır Ardından deneyci yanı devreye girer ve incelenen olayların determinizmin huumlkmettiği şekilde birbiri arkasına sıralanabilmesi iccedilin oumlzel bir hikacircye iccedilinde kişileri harekete geccedilirir Romancı bir gerccedileğin peşi sıra yola ccedilıkar

Zola olguların mantıksal bir silsile iccedilinde sıra-lanmasına ve deney ortamının hazırlanmasına oumlr-nek olarak Balzacrsquoın Kuzen Bette (1846) romanını goumlsterir Balzacrsquoın goumlzlemlediği olgu bir erkeğin kadına olan duumlşkuumlnluumlğuumlnuumln ailesine ve kendisi-ne verdiği zarardır Balzac konusunu belirledikten sonra oumlnceden goumlzlemiş olduğu olgular doğrultu-sunda romanın kahramanı Hulotrsquoyu ccedileşitli ccedilevre-lerden geccedilirmek suretiyle deney ortamını yaratır ve boumlylece tutku mekanizmasının nasıl işlediğini belirlemeye ccedilalışır Balzac salt bir fotografccedilı gibi bakmakla yetinmez ve kahramanını kendi uydur-duğu koşulların iccediline sokar Bu noktada Zolarsquoya goumlre romancının doğru olarak yaptığı şey olguları doğadan almak ve arkasından da bu olguların nasıl işlendiğini incelemektir Olguların doğa yasaların-dan uzaklaşılmaksızın ccedileşitli ccedilevrelerde ve ccedileşitli koşullar iccedilinde ne gibi değişikliklere uğradığını in-celemek gereklidir Boumlylelikle toplumun bir uumlyesi olarak insan uumlzerinde bilimsel bir bilgi elde edile-bilecektir

Goumlzlem ve deney konusunda romanda fizyolo-jide olduğu gibi kesin sonuccedillar elde edilemeyeceği-ni kabul eden Zola deneysel romancılığın deneysel hekimliğe goumlre daha ccedilok genccedil olduğunu belirttik-ten sonra her ne olursa olsun natuumlralist romanın gerccedilek bir deney olduğundan da şuumlphe edilmemesi gerektiğini soumlyler

Bernardrsquoın ldquoDeneyci doğanın sorgu yargıcı-dırrdquo soumlzuuml de Zolarsquoda karşılığını bulur Zola onun bu soumlzuumlnuuml ldquoBiz romancılar da oumlyleyse insanlarla insanların tutkularının sorgu yargıccedillarıyızrdquo olarak karşılar

204

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Deneysel youmlntem romana uygulandığında bi-limsel kesinlik iccedilinde ortaya bir aydınlık ccedilıkacağı-nı duumlşuumlnen Zola natuumlralist yazarlara eskiden beri budalaca bir sitemde bulunulduğunu soumlyler O da natuumlralistlerin soumlzde fotoğrafccedilıdan başka bir şey olmak istemediğidir Zola natuumlralizmi bu kadar dar bir alana hapsedenlere cevap vermek ister Na-tuumlralistler istediği kadar kişisel ifadeye mizaca de-ğer verdiğini soumlylerse soumlylesin natuumlralizme cephe alanlar buna inanmak istemeyecektir Ccediluumlnkuuml salt gerccedilek olmanın olanaksızlığı ve herhangi bir sanat yapıtının meydana getirilmesi iccedilin olguların uy-durulması zorunluğu uumlzerinde birtakım budalaca kanıtlar ortaya atmaktan hiccedilbir zaman geri kalma-yacaklardır Zolarsquoya goumlre bu sorun yanında her ccedileşit ccedilatışma deneysel youmlntemin romana uygulanmasıyla ortadan kalkacaktır Ccediluumlnkuuml deney duumlşuumlncesi ken-disiyle birlikte değişiklik duumlşuumlncesini de getirir

Natuumlralizmin yıkılması olanaksız temelleri olan gerccedilek olgulardan yola ccedilıktığını soumlyleyen Zola na-tuumlralist romancının olguların mekanizmasını goumls-termek iccedilin olayları bizzat yaratması ve youmlnetmesi gerektiğine inanır Yazarın yapıttaki yaratıcı deha-sının payının bundan ibaret olduğunu ekler Ro-manlarda deneysel youmlntemi kullanmak -doğadan dışarı ccedilıkmamakla beraber- doğayı değiştirmektir Bir romancı ldquoGoumlzlem goumlsterir deney oumlğretirrdquo di-yen tanımlamaya guumlveniyorsa bilimin deneyle elde ettiği bilgileri romanla elde edebileceğine de inan-malıdır

Bir deneyin hatta en yalın bir deneyin bile oumlte-den beri bir duumlşuumlnuumlye dayandığını belirten Zola duumlşuumlncenin ise goumlzlemden doğduğunu kabul eder Claude Bernardrsquoın ldquoDeneysel duumlşuumlnuuml ne keyfe bağlıdır ne de uydurmacaya goumlzlenen gerccedilekte yani doğada her zaman bir dayanak noktası ol-malıdırrdquo soumlzuumlnuuml hatırlatan yazar Bernardrsquoın buumltuumln youmlntemini duumlşuumlnce ile şuumlphe uumlzerine kurduğunu ifade eder Bernardrsquoın ldquoŞuumlphe eden gerccedilek bilgin-dirrdquo soumlzuuml Zolarsquonın bir anlamda kendi felsefesinin de ccedilekirdeğini oluşturur Şuumlphe bilimin manive-lasıdır yani tetikleyicisi harekete geccediliricisidir Bu felsefenin temeli hatırlanacağı gibi Descartesrsquoa da-yanır

Bernard deneysel bilimlerde bir kriter ya da sal-tık bir ilke kabul eder Bu ilke canlı varlıklar kadar cansız varlıklarla ilgili olaylarda da saltık olan ge-rekircilik determinizmdir Bunu edebiyata uyar-layan Zola deneysel youmlntemin romancıyı dar bir ccedilerccedilevede sıkışmaktan kurtardığını onu olduğu

gibi goumlruumlp zekacircsına ve yaratıcı dehasına kendisi-ni teslim ettiğini duumlşuumlnuumlr Artık yazarın goumlrmesi anlaması yaratması gerektir Goumlzlenen bir olgu bir gerccedileğin tam bilinmesi iccedilin yapılması gereken deney duumlşuumlnuumlsuumlnuuml yazılacak olan roman duumlşuuml-nuumlsuumlnuuml meydana ccedilıkarmalıdır Bu deneyin planı uumlzerinde tartışıp karara vardıktan sonra her an yalnız olaylar gerekirciliğine uygun olguları kabul eden bir insanın kafa oumlzguumlrluumlğuumlyle sonuccedilları yargı-lamalıdır Saltık bilgiye varmak iccedilin şuumlphe etmekle işe başlar şuumlpheyi de ancak bizzat kendisi tarafın-dan bozulup yeniden kurulan tutku mekanizması doğanın koyduğu yasalara goumlre işlemeye başladığı zaman bırakır İnsan zekacircsı iccedilin bundan daha geniş daha oumlzguumlr bir iş olamaz Tuumlm bunlardan oumltuumlruuml Zola deneycilerin ulaştıkları zaferin yanında sko-lastiklerin olsun sistemcilerin olsun ideal uumlzerine kuram kuranların olsun zavallı kaldıklarına inanır

Yukarıda değerlendirmeye ve oumlzetlemeye ccedilalış-tığımız Deneysel Romanrsquoın ilk boumlluumlmuumlnuumln sonun-da Zola yazısının kısa bir doumlkuumlmuumlnuuml yapar Bu boumlluumlm natuumlralist romancının yapması gerekenleri dile getirir Bizim accedilımızda oumlnemi ise natuumlralizmin estetik oumlzelliklerini bizzat akımın oumlncuuml isminden duymaktır

ldquoYazımın bu ilk boumlluumlmuumlnuuml bu konudaki duuml-şuumlnuumllerimi oumlzetleyen şu tuumlmce ile bitireceğim Na-tuumlralist romancılar goumlzlerler ve deneylerler onların buumltuumln işi iyice bilinmeyen gerccedileklerle iyice accedilık-lanmamış olaylar karşısında şuumlphe etmekle başlar derken guumlnuumln birinde deneysel bir duumlşuumlnuuml olgu-ları ccediloumlzuumlmleyip avuccedillarının iccediline alsınlar diye bir-denbire dehalarını uyarır ve onları deney yapmaya doğru youmlnetirrdquo (Zola 1981 148-153)

Zola Deneysel Romanrsquoın sonraki doumlrt boumlluumlmuumln-de deneysel youmlntemin topluma nasıl uygulanacağı-nı tartışmaya devam eder Temel iki prensibi olan goumlzlem ve deneyin oumlnemini ısrarla dile getirir ve deneysel romanın da ancak ve ancak bu iki prensip sayesinde yazılabileceğini belirtir

Metnin belirli bir boumlluumlmuumlnuuml değerlendirmiş de olsak şunu rahatlıkla soumlyleyebiliriz ki Zolarsquonın de-neysel roman anlayışının temelinde romanı bilim-selleştirme ccedilabası vardır Natuumlralizme kadar sanat olmanın oumltesine geccedilemeyen ve yazarın muhayyile-sinin serimi olan roman Balzac ve Flaubertrsquoin nes-nel gerccedilekliği keşfinin Comte ve Tainersquoin fizyolo-jiye olan mutlak inancıyla birleşmesinin ardından bir ilim hacirclini almaya başlar

205

Batı Edebiyatında Akımlar I

Zola natuumlralist romanın kahramanlarının karakterize edilme suumlrecinde buumlyuumlk oumlnemi olan ldquokalıtımrdquola ilgili duumlşuumlncelerini ise Doktor Prosper Lucas (1808-1885)rsquoın ccedilalışmalarından edinmiştir Deneysel roman boumlylelikle karşımıza irsiyet ve ccedilevre iccedilinde birey ve toplumun seruumlveni olarak ccedilıkar Bundan sonra Zola bir proje olarak tasarladığı 20 kitaplık Les Rougon-Macquart (Rougon Macquartrsquolar İkinci İmparatorluk Dev-rinde Bir Ailenin Doğal ve Toplumsal Tairihi) serisini yazacak dizinin en uumlnluuml romanları ise Nana (1880) ve Germinal (1885) olacaktır

Natuumlralizmin edebiyata ge-tirdiği youmlntem ve teknikler nelerdir

Natuumlralist sanatı daha ya-kından tanımak iccedilin Jean-Baptiste Camille Corot Alfred Sisley Camille Pis-sarro John Constable gibi ressamların ccedilalışmalarına bakabilirsiniz

Emile Zolarsquonın Germinal adlı romanı Claude Ber-ri tarafından 1993 yılında beyaz perdeye aktarılmıştır Eseri okuduktan sonra filmi izlemek ve roman dili ile si-nema dili arasındaki fark ve benzerlikleri tespit etmek ve bunları arkadaşlarınızla paylaşmak sizin iccedilin iyi bir deneyim olacaktır

Oumlğrenme Ccedilıktısı

2 Natuumlralizmin edebiyata getirdiği youmlntemleri tanımlayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

ZOLArsquoDAN İTİBAREN NATUumlRALİZMZola Rougon-Macquartlar serisinde ele aldığı tezler ve kullandığı youmlntemle 19 yuumlzyıldaki bilimsel

zihniyeti var eden değerleri harmanlamaya ccedilalışır Sosyolojiden faydalanmak ve olabildiğince vesikaya dayanmak onun romanına goumlrece kesinlik iradesi getirir Tek tek bireysel olguları inceler ve buradan toplumsal olan ldquomutlakrdquoa ulaşmaya ccedilalışır Romanlarında bilimsel kesinlik ccedilıkış noktası olduğu iccedilin roman kahramanları da buumlyuumlk oumllccediluumlde ccedilevre ve kalıtımın sınırlarından ccedilıkamayan iradesiz insanlar olarak karşımıza ccedilıkar Bu durum determinizmin sosyolojiye uyarlandığında insanın duygusal ve psikolojik youmlnuumlnuumln yok sayılması ile ilişkilidir Bu romanlarda insan kimyasal tepkilerle davranan mekanik bir varlığa doumlnuumlşuumlr

Zola Rougon-Macquart serisi ile Balzacrsquoın İnsanlık Komedisi ile yapmak istediği birey ve toplum pa-noraması ccedilıkarma işini bir başka cepheden ortaya koymak ister Seriye dacirchil olan 20 romanın 1000rsquoin uumlzerindeki kişi kadrosu bu nedenledir Zola Rougonrsquoların Yuumlkselişi kitabının oumlnsoumlzuumlnde yapmak istedikle-rinin ipucunu verir Bu oumlnsoumlzde kalıtımın da cazibe gibi kendine mahsus kuralları olduğunu dile getiren sanatccedilı bir ailenin kuumlccediluumlk bir insan topluluğunun ilk başta farklı gibi goumlruumlnen ama yakından bakıldığında değişmeyen yanları olduğunu soumlyler Mizaccedillar ve ccedilevreler gibi bir insandan diğerine değişmeden matema-tik gibi uzayıp giden bağları tespit etmeğe ccedilalıştığını ekler Yine Rougon-Macquartrsquolarda her tuumlrluuml zevk ve sefaya saldıran devrin tamah taşkınlığını sergilemek niyetinde olduğunu belirtir

Rougon-Macquartrsquoların natuumlralist roman iccedilin en oumlnemli yanlarından biri vesikaya dayanmasıdır Bu tarzda roman yazma geleneğinin temelleri Goncourt Kardeşlerrsquole daha oumlnceden atılmıştır Zola da eserine bilimsellik katmak iccedilin gerccedilekleri olduğu gibi aktarmaya ccedilalışır Yazarın Rougon-Macquartrsquolar ailesinden Gervaisersquoi anlattığı LrsquoAssommoir (1876)rsquoı vesikalara en sadık kaldığı eseri olarak kabul edilir

206

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Ne var ki Zolarsquonın ve dolayısıyla natuumlralizmin estetik kıstaslarına uyma konusunda Zolarsquodan son-ra gelen isimlerin onun kadar hassas olmadığı gouml-ruumlluumlr Natuumlralist roman yazma işinde ardıllarının onun seviyesine ulaştığını soumlylemek pek muumlmkuumln değildir Yine de aralarından birkaccedil başarılı isim oumlne ccedilıkacaktır Şimdi Zola ile birlikte natuumlralizmin nasıl geliştiğine ve taraftar topladığına bir bakalım

Medan Topluluğu

Emile Zolarsquonın gerek edebicirc gerek siyasi ve top-lumsal duumlşuumlnceleri kısa suumlre iccedilerisinde genccedil en-telektuumleller ccedilevresinde karşılık bulur Oumlzellikle LrsquoAssomoir romanının yarattığı etki genccedillerin ilgi-sini Zolarsquoya ccedilevirir ve onun duumlşuumlncelerini ve esteti-ğini benimseyen bir grup oluşmaya başlar Zolarsquonın evinde perşembe akşamları toplanmaya başlayan bu isimlerden en oumlnemlisi Guy de Maupassantrsquotır Diğer isimler Leacuteon Hennique (1850-1935) Joris-Karl Huysmans (1848-1907) Henry Ceacuteard (1851-1924) Paul Alexis (1847-1901)rsquotir Uumlstat bildikleri Zolarsquonın ccedilevresinde toplanan genccediller hareketleri-ni ilan eden ve natuumlralizmin bildirilerinden kabul edilen Medan Akşam Toplantıları adlı bir de eser yayımlarlar (1880) Zola bu genccedilleri nasıl roman yazmaları gerektiği konusunda suumlrekli youmlnlendir-miştir

Medan Topluluğunun uumlyelerinin dışında Emile Zolarsquonın ldquoDeneysel Romanrdquo ccedilalışması ve ilk romanları zaten realizme yakın başta Alphon-se Daudet (1840-1897) olmak uumlzere Julles Valles (1832-1885) Gerhart JR Hauptmann (1862-1946) gibi yazarlarla etki alanını genişletir Hatta tiyatroya da sirayet eder Şimdi kısa da olsa natuumlra-lizmin tiyatrodaki gelişimine bakalım

Resim 72 Cezannersquonın Paul Alexisrsquoi yazdıklarını Zolarsquoya okurken resmettiği tablo Paul Alexis Reading To Zola

Kaynak httppaintingandframecomprintspaul_cezanne_paul_alexis_reading_a_manuscript_to_emile_

zola-28003html

Resim 73 Duumlnya resim tarihinin en oumlnemli ressamlarından biri olan Edouard Manet kendisi

hakkında oumlvguuml dolu değerlendirme yazıları kaleme alan Emile Zolarsquoya onun bir portresini yaparak şuumlkranlarını

sunar (1868) ldquoPortrait of Emile Zolardquo

Kaynak httpwwwmanetorgportrait-of-emlie-zolajsp

Resim 74 Guy de Maupassant kendi adıyla anılan yaratmış olduğu olay ağırlıklı hikacircye tarzıyla duumlnya

edebiyatının zirve isimlerinden biri olarak kabul edilir

Kaynak httpwwwirishtimescomculturebooksmaupassant-s-literary-legacy-11454197

207

Batı Edebiyatında Akımlar I

Natuumlralizmin Tiyatroya YansımasıLrsquoAssommoirrsquoın yayımlanışı natuumlralist romanı

nasıl ivmelendirdiyse bu eserin tiyatroya uyarlan-ması da tiyatro sahasında natuumlralizmin ccedilıkışı de-mektir Eserin sahnelenmesi Fransarsquoda ccedilalkantılara ve ciddi tartışmalara sebep olur Her zaman olduğu gibi bu ccedilalkantılar sırasında da eleştirilere karşı en ccedilok karşı koyan sanatccedilı Zola olacaktır Natuumlralizmi tatbik işinde tiyatronun oumlnemini fark eden Zola kendisi de romanlarını doumlnuumlştuumlruumlp tiyatro eserle-ri kaleme almış ama sanatın bu tuumlruumlnde roman-da olduğu gibi başarılı olamamıştır Tiyatrodaki ıslıklanma seviyesine varan başarısızlığından onu yine romanları kurtarmıştır Zola natuumlralizmin tiyatroda uygulanışına dair yazılarını 1881 yılında Tiyatrorsquoda Natuumlralizm adlı ccedilalışmasında toplar

Zolarsquodan oumlnce Goncourt Kardeşler natuumlraliz-min tiyatrodaki ilk uygulamalarına imza atmıştır 1865rsquote yayımladıkları Henriette Mareacutechal ilk oumlr-neklerden kabul edilir Yine onların La Patrie en danger (1868) adlı tarihicirc piyesleri romantizmin tarihicirc dramlarının aksine lirik soumlyleyişten muci-zelerden fiktif karakterlerden uzaktır ve vesikalara dayanmaktadır

Natuumlralist tiyatronun oumlncuuml isimlerinden bi-risi de Henry Becquersquodir 1882rsquode sahnelenen Les Corbeaux natuumlralist komedi oumlrneklerinden biridir Yine en uumlnluuml oyun yazarlarından birisi Alman Ger-hart Hauptmannrsquodır Natuumlralist tiyatronun gerek oyun yazarlığı gerekse bir kumpanya kurmasıyla Fransarsquodaki oumlncuumllerinden biri de Andreacute Antoine (1858-1943)rsquodır Onun Theacuteatre-Libre (Oumlzguumlr Ti-yatro 1887) kumpanyasında natuumlralist tiyatronun pek ccedilok başarılı oumlrneği sahnelenir Otto Brahm (1856-1912) ise Antoinersquoin yaptığının benzerini bu defa Almanyarsquoda Berlinrsquode kurduğu Freie Buumlh-ne (Oumlzguumlr Sahne 1889) ile sağlar Roman sahasın-da goumlsterdiği başarıyı ve popuumllerliği goumlsteremese de natuumlralizmin Jean Aicard (1848-1921) Eugegravene Brieux (1858-1932) Franccedilois de Curel (1854-1928) gibi pek ccedilok temsilcisi vardır

Natuumlralizme Karşı Tepkiler ve Sona Doğru

1890rsquolarda sanat ve edebiyatta natuumlralizm zir-vede yer alır Zolarsquonın bitirmek uumlzere olduğu Ro-ugon-Macquartrsquoların ulaştığı baskı sayısı ve popuuml-lerlik bir yana onu takip eden genccediller de artık şoumlhret basamaklarını hızla tırmanmaktadır Hatta

natuumlralizme buumltuumlnuumlyle sadık kalma işinde akımı Zolarsquodan oumlteye taşımaya ccedilalışanlara da rastlanmak-tadır Oumlrneğin henuumlz genccedil bir yazar olmasına rağ-men Zolarsquonın LrsquoAssommoirrsquoını savunmakla işe baş-layan Eacutedouard Rod (1857-1910) Zolarsquoya adadığı romanı Palmyre Veulard (1881)rsquola natuumlralizmin uccedil oumlrneklerinden birini verir Huymans ve Goncourt Kardeşlerrsquoin takipccedilisi olan Lucien Descaves (1861-1949) Le Calvaire drsquoHeacuteloiumlse Pajadou (1883) ya-yımlamış Camille Lemonnier (1844-1913)rsquoin en tanınmış romanı Un Male (1881) ccedilıkmıştır Yine Paul Bonnetain (1858-1899) Rosny Kardeşler (J H Honoreacute Boex 1856ndash1940 ve S J Franccedilois Boex 1859ndash1948) Gustave Guiches (1860-1935) vd gibi onlarca genccedil yazar bu doumlnemde natuumlralist tarzda eserler vermektedir Natuumlralizm artık sadece Fransarsquoda değil İtalyarsquoda İngilterersquode Almanyarsquoda Rusyarsquoda hemen her Avrupa uumllkesinde itibar goumlr-mektedir Ancak natuumlralizmin zirveye ccedilıktığı bu yıllar diğer taraftan kıyasıya eleştirilmeye başlandı-ğı yıllar da olacaktır

1880rsquolerden itibaren her ne kadar halk tarafın-dan natuumlralist eserlere karşı ciddi bir teveccuumlh varsa da natuumlralist yazarlar daha oumlnce realist yazarların da karşısında taarruzlarıyla onları yıldıran birkaccedil cepheyle muumlcadele etmek zorunda kalırlar Bunlar muhafazakacircr Katolik spirituumlalistler akademik sanat taraftarları ve empresyonistlerdir

Katolik romantik cephe Jules Barbey drsquoAurevilly (1808-1889) oumlnderliğinde saf tutar Barbey roman-cının bir bilim adamı gibi metotlu ccedilalışmasının şai-rin ilhamının oumlnuumlne geccedilemeyeceğini metodun il-hamdan daha iyi olamayacağını savunur Zolarsquoyı da ldquoaşağılık bir sanatkacircrrdquo olarak niteler Ayrıca Zola ve dolayısıyla natuumlralizm iccedilin şu ağır ifadeleri kullanır

Zolarsquonın insana istikrah (beğenmeme nefret etme) veren şiir bilgisi tuumlkenince şu oumlfke ile kendisi ve huuml-neri ayaklar altına duumlşuumlnce insanlığa ait rezaletlerin ta beşinci katının altını uumlstuumlne getirince ayakları-na ccedilizmeyi ccedilekmeden gidip cemiyetin lağımları iccedili-ne girince ndashccediluumlnkuuml Zola lağımcılık yapamayacağına temizlemeye kalkacağına fakat onu da yapamaya-cağına ancak orasını kokutmakla yetineceğine goumlre- daha ne kadar ileriye gidilecek inmek iccedilin hangi alccedilaklığın hangi pisliğin basamağı kalacaktır Ba-tak sonsuz değildir (Martino 1958 166)

Zola ve natuumlralizme akademiden gelen eleştiri-ler ise uumlnluuml eleştirmen Ferdinand Brunetiegravere (1849-1906) merkezlidir Uumlslucircba ağırlık veren goumlruumlşleriyle

208

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

tanıdığımız Brunetiegravere gelenekccedili tenkit anlayışını temsil eder 1875rsquolerden 1890rsquolara kadar natuumlralist anlayışla muumlcadele eder ldquoNatuumlralist Romanrdquo baş-lığı altında 1883 yılında toplanan makalelerinde her ne kadar natuumlralizme ağır eleştiriler getirse de Zolarsquonın Germinal ve LrsquoAssommoirrsquoda goumlsterdiği ba-şarıyı da goumlrmezden gelmez Onun natuumlralizm uğ-runa eserlerinin edebicirc youmlnuumlnuuml zayıflatması uumlzerin-de durur Yazarın hayali olanları değil gerccedilekleri ele almasını olumlayan Brunetiegravere yine de doğru tav-rın George Eliot (1819-1880) ve Charles Dickens (1812-1870) gibi sanatccedilılarla muumlstesna oumlrneklerini veren İngiliz realizmi olduğunu duumlşuumlnuumlr

Empresyonizm cephesinden Jules Lemaicirctre (1853-1914) ve Anatole France (1844-1924)rsquoın eleştirileri yukarıdakilerin yanında cılız kalır Natuuml-ralizme en ağır darbeyi indirecekler ise bizzat natuuml-ralistlerin kendileri olacaktır İlk olarak duumlşuumlnceleri ile akımın felsefi ve estetik temellerini oluşturan isimlerden biri olan Taine ile Zolarsquonın arası accedilılır Medan Topluluğundan Hennique Zolarsquoyı değer-siz bir fikir adamı olarak niteler Flaubert Zolarsquonın metodu ile alay eder Daha oumlnce Zolarsquonın etrafında toplanmış takipccedilisi olan genccediller goumlruumlşlerini değiş-tirir ve eski goumlruumlşlerini inkacircr ederler ldquoBeşler Be-yannamesirdquo adında bir de bildiri yayımlarlar Bun-lar arasında Marguerite Descaves JH Rosny Paul Bonnetain (1858-1899) Guiches vardır Bildiride şunlar yazmaktadır

Uumlstad ccedilamurun dibine inmiştir Pek guumlzel Bu vaziyet maceraya son verir Doğru soumlylediğini iddia eden bu edebiyatın sahtekacircrlığını şiddetle reddede-riz Zolarsquonın belagatla konuşan bu insanlarını eks-pres vagonlarından rasgele goumlruumlnen ccedilevreler iccediline ağır yığınlar halinde hoyratccedila fırlatılan ihtilacircttan mahrum insanlıktan ccedilıkmış bu iki boynuzlu ko-caman hayalleri reddediyoruz Bizim itirazımız iffetin haykırışıdır Kendilerinin iyi veya koumltuuml eser-lerini uumlstadın delaletlerini muhtemel bir benim-semeye karşı savunmaktan başka kaygısı olmayan genccedillerin vicdan sesidir (Martino 1958 168)

Genccediller bildirinin devamında kitaplarının ba-şında belirtilen natuumlralist ifadesinin kendilerine ya-kışmayacağını ve soysuzlaşmaya artık ortak olmayı kabul edemeyeceklerini belirtirler Daha da oumlnem-lisi Zolarsquoyı satış accedilgoumlzluumlluumlğuumlyle muumlnzevi papaz duumlşkuumlnluumlğuumlyle succedillarlar Onun La Terre eseri iccedilinse insan pisliğinden meydana gelmiş bir eser diye soumlz edeceklerdir

Diğer taraftan doumlnemin Fransa siyaset yapısının değişimi de natuumlralizmin sorgulanmaya başlaması-na neden olur İnanccedil duumlzeyinde gittikccedile ateizme siyasal duumlzeyde ise sosyalizme kayan natuumlralistle-rin karşısında muhafazakacircrlar ve Katolikler ittifak ederler Pozitivizm tartışılmaya başlanmıştır Na-tuumlralizm taraftarları dinin yeniden duumlşuumlnce sis-temini belirlemesinden zihinleri mistisizme geri goumltuumlrmesinden endişe ederken muhafazakacircrlar da dine kaybettiği itibarı geri verme ccedilabasındadır İki kutbun arasında ama dine daha fazla ağırlık veren Herbert Spencer (1820-1903) tam bu noktada bir denge kurar Dinlerin buumltuumln ilkelliklerine rağmen esrarlı bir hakikat gizlediklerini ilmin hiccedilbir zaman bu sırlara eremediğini soumlyler Bilimin bilim sınırla-rında kalması gerektiği duumlşuumlncesi ciddi teveccuumlh goumlruumlr Daha sonra Henri Bergson (1859-1941)rsquoun gerccedileği kavrama suumlrecinde sezginin rasyonalizm ve bilimden daha uumlstuumln olduğunu ileri suumlren sezgici felsefesi de natuumlralizmin hızının kesilmesinin ne-denlerinden biri olacaktır

Edebiyat cephesinde ise sembolist şiir bir ta-raftan etkisini artırırken diğer taraftan Eugegravene-Melchior de Voguumleacute (1848-1910)rsquonuumln Le Roman Russe (Rus Romanı)rsquota natuumlralizmin karşısına Rus gerccedilekccedililiğini koyması ve pozitivizmin geri plana attığı din ve gelenekleri yeniden guumln ışığına ccedilı-karmaya ccedilalışması Katolik ccedilevrelerin de takdirini kazanır Benzer bir şekilde Stendhal Flaubert ve Taine uumlzerine incelemeleriyle tanınan Paul Bour-get (1852-1935)rsquonin en oumlnemli romanı Le Disciple (Ccediloumlmez 1889)rsquoda Tainersquoe benzeyen bir oumlğretme-nin genccedil bir adam uumlzerindeki zararlı etkisini konu alması dikkatleri natuumlralizmin olumsuz tesirleri uumlzerine yoğunlaştırır

1891 yılına gelindiğinde natuumlralizm artık ccedilouml-kuumlş suumlrecine girmiştir Bu yılda Jules Huret (1863-1915) adlı bir gazeteci LrsquoEchos de Paris gazetesinde doumlnemin edebiyat kamuoyunun nabzını tutan doumlrt beş ay suumlrecek bir muumllakat yayımlar Muumllakatta yo-ğunluk natuumlralizmin hacircli ve geleceğinin yanında yerine neyin konulabileceğine dairdir Muumllakatta

Paul Bourget gelenek kilise milliyetccedililik ve krallık yanlısı didaktik yapılı eserle-riyle I Duumlnya Savaşı oumlncesinde Fransız muhafazakacircr aydınlarının goumlruumlşlerini de-rinden etkilemiştir

209

Batı Edebiyatında Akımlar I

natuumlralistlerin Zola oumlnderliğinden kopmakla be-raber natuumlralizmden buumltuumln buumltuumlne ayrılmadıkları goumlruumlluumlr Ardından başta Daudet ve Maupassant ol-mak uumlzere Hennique gibi yazarlar yavaş yavaş yeni tarzlar denemeye ccedilalışacaklardır Zola bile Rougon-Macquartrsquolardan sonra yazacağı romanlarda her ne kadar natuumlralist ccedilizgiyi devam ettirse de farklı konu ve tarzlara da yelken accedilacaktır Kısacası natuumlralistler de natuumlralizmi terk etmeye başlamışlardır

Natuumlralizmin Yayılma Alanı

Fransarsquoda doğan natuumlralizm ve Zolarsquonın gouml-ruumlşleri kısa suumlrede ccedileşitli uumllkelerde karşılık bulur Almanyarsquoda oumlzellikle tiyatro sahasında gelişme goumls-terir Almanyarsquonın ekonomik siyasi ve askericirc yuumlkse-liş doumlnemine denk gelmesi natuumlralizmin bu uumllkede kolay kabullenilişini de beraberinde getirir Burju-va ahlakını ikiyuumlzluumlluumlğuumlnuuml eleştirmek iccedilin natuumlra-lizm etkili bir araccedil olur Yukarıda da bahsettiğimiz Theacuteeatre Librersquonin faaliyetleri Zolarsquonın eserlerinin ve duumlşuumlncelerinin yayılmasını hızlandırır

Natuumlralizm İskandinav uumllkelerinden Johan August Strindberg (1849-1912)rsquoin oyun ve roman-larıyla İsveccedilrsquote eleştirel rasyonalizmin tiyatrodaki oumlncuumlsuuml Henrik Ibsen (1828-1906)rsquole Norveccedilrsquote ya-yılma alanını genişletir İtalyarsquoda ise Luigi Capuana (1839-1915) ile Giovanni Verga (1840-1922)rsquonın nesnel tablolar oluşturmayı amaccedillayan ldquoverismordquo akımıyla kendini goumlsterir

Hızla değişen duumlnya ve onun yeni sorunlarını

accedilımlama konusunda natuumlralizm hacirclen geccedilerliliği-ni suumlrduumlren bir akımdır

Emile Zolarsquonın ldquoDeneysel Romanrdquo eserindeki duumlşuumlncelerinin bir değerlendirmesini yapmıştık Şimdi Zola ile birlikte buraya kadar kısa da olsa tanıtmaya ccedilalıştığımız diğer isimlerin ve eserlerinin ışığında natuumlralizmin sanat ve edebiyat sahasında yapmak istedikleri ve bu akımın estetik değerleri nelerdir bir bakalım

Natuumlralizmin Estetik Oumlzellikleri

1 Goumlzlem ve Nesnelliğin Oumlnemi Natuumlraliz-min ileri suumlrduumlğuuml bilimsellik ilkesinin doğal sonu-

cu nesnellik (objektiflik)tir Deneysellik deneyci-nin sadece deney suumlrecini goumlzlemlemesini emreder Her ne sebeple olursa olsun deney suumlrecine muuml-dahale edilemez Buna goumlre yazar da goumlzlemledi-ği gerccedilekleri kendi oumlznel duumlşuumlncelerini katmadan olduğu gibi eserine aktarmalıdır

Natuumlralistler insanın sosyal gerccedileğinin bilim-sel bir titizlikle incelenmesi gerektiğini duumlşuumlnuumlr Dikkatle toplanan dokuumlmanlar sebep-sonuccedil iliş-kisi ve sanat eserinin organik buumltuumlnluumlğuuml iccedilinde oumlnceden tahmin edilen bir sonuca doğru kur-gulanmalıdır Roman tarihicirc bir dokuumlman olarak insanın sosyal gerccedileğini fotografik bir objektiflik iccedilinde ifade etmelidir Romancı kendi duygu duuml-şuumlnce ve beklentilerini roman duumlnyasına aktar-mamalıdır Aslında natuumlralist yazar goumlzlemlerinin mahsuluuml olan dokuumlmanlarını sebep-sonuccedil ilişkisi iccedilinde kurgulamakla yetinmeli kendi yorumları-nı bu sosyal belgenin dışında tutmalıdır (Kantar-cıoğlu 1993 122)

2 Konuların Gerccedilek Hayattan Seccedililmesi Na-tuumlralizm ve Zola objektiflerini youmlnelttikleri gerccedilek-ler ve tabloların seccediliminde Flaubert ve Goncourt Kardeşlerrsquoden hayli etkilenmiştir Onların olayla-rını ve kahramanlarını gerccedilek hayatlardan seccedilmesi ve anlattıklarını vesikalarla desteklemesi (belgesel-cilikleri) Zolarsquonın da devam ettirdiği bir tavırdır Yaşamın gerccedileklerini bir vakanuumlvis edasıyla naklet-mek isteyen Goncourt Kardeşlerrsquoin bilfiil tanıdık-ları kişileri romana dacirchil etmesi natuumlralistler iccedilin bir yol goumlsterici olmuştur

Yukarıdaki nesnellik ve bilimsellik ilkesinin bir sonucu olarak natuumlralistler oumlzellikle kenar mahal-lelerin meyhanelerin yoksul ccedilevrelerin batakha-nelerin demografinin tabanında yer alan oumlteki-leştirilmiş insanların uumlzerinde yoğunlaşmışlardır Bunun sebebi insanın tabii hacirclinin bu ccedilevrelerde goumlzlemlenebileceğini duumlşuumlnmelerindendir Ccediluumlnkuuml insan evrimsel ve antropolojik olarak koumltuumlduumlr ve yaşam muumlcadelesini ancak guumlccedilluumllerin kazanabildiği bu duumlnyada ne kadar gelişme goumlsterirse goumlstersin neticede primitif bir varlıktır Diğer taraftan yeni liberal ya da kapitalist duumlnya duumlzeni ekonomik uccedilurumları belirginleştirmiştir ve gittikccedile sosyaliz-me yaklaşan natuumlralizm iccedilin ezilen insanları anlat-mak bir zaruret hacircline gelmiştir Natuumlralizm oumlncesi sanatccedilıların pek goumlzuumlne ilişmeyen bu ccedilevreler na-tuumlralizmin objektifini her an uumlzerine youmlnelttiği ana yapılar olacaktır

ldquoVerismordquonun Tuumlrkccedile karşılığı gerccedilekccedili-liktir

210

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

Bu tip ccedilevrelerin en tabii hacircliyle resmedilmesin-de Zolarsquonın ilk genccedillik yıllarında benzer ccedilevrelerin iccedilinde yer alması ve bunları yakından goumlzleme şansı yakalamasının payı buumlyuumlktuumlr Bunun doğal sonucu olarak romanlarda işccedili ailelerinin hayatları onların zorlu yaşam koşulları ahlaki bozukluklar ve bunun karşısında burjuvanın kayıtsızlığı temel konular olarak yer alır

3 İnsanın Fizyolojisi ve Ccedilevre İccedilinde İradesiz Bir Varlık Olarak Goumlruumllmesi Natuumlralizm Aydın-lanma Ccedilağırsquonın sınırlı olmasına rağmen aklıyla ve eğitimle kusursuzluğa erişip ruhunun kurtuluşunu sağlayabilen insanı yerine evrimin daha ilk basa-maklarında iccedilguumlduumllerinin ccediloğunu kaybetmiş fakat bu eksikliği giderecek akla erişememiş insanı sanata konu eder Natuumlralizmin insan kavramı romantik insan kavramına da karşıdır Romantikler demok-rasinin toplumun tabanına ve imtiyazsız sınıflarına yayılmasını isterken bir yandan soylu aristokrat kavramını geliştirmişler bir yandan da sebep sonuccedil zincirini kırarak tanrılaşan insan kavramını yarat-mışlardır Natuumlralist yazarlardan Balzacrsquoa goumlre in-san hayvan gibi kendi ccedilevresinin mahsuluuml ve ona goumlre ferdi oumlzellikler geliştiren bir varlıktır (Kantar-cıoğlu 1993 123)

Natuumlralizm insanı hem evrimsel kalıtım oumlzellik-leri hem de toplumun değişmez yasaları iccedilerisinde iradesiz bir varlık olarak tasavvur eder Zolarsquonın fiz-yolojik insan tanımlaması insanı suumlrekli bir biccedilimde ccedilevrenin denetiminde goumlrmesi ile ilgilidir Kalıtım oumlzellikleri ise insanı tahdit eden bir diğer mekaniz-madır Huumlr iradeye sahip olduğunu duumlşuumlnen insan aslında atalarının genetik mirasını taşımakla yuumlkuumlm-luuml ve her ne olursa olsun bu ilkel benlikten kendini kurtaramayan aciz bir varlıktır Huumlr irade diye bir şey yoktur İnsan ccedilevre ve kalıtımın arasında sıkış-mıştır Zolarsquonın Rougon-Macquartrsquolarda sergilemek istediği tam da budur Bir ailenin beş kuşaklık se-ruumlvenini anlatmak istediği bu seride yazar tutku şehvet arzu hırs gibi birtakım temel duygularda aile bireylerinin kalıtım nedeniyle kuşaklar geccedilse de nasıl birbirine benzediklerini ortaya koyar

4 Uzun ve Nesnel Betimlemelere Yer Veril-mesi Gerek realizmin gerekse natuumlralizmin yuumlzey yapıda dikkati ccedileken en belirgin oumlzelliklerinden birisi uzun ve nesnel betimlemelerdir Natuumlralizmi bir edebicirc akım hacircline getiren Zola romantizmin tabiatı duyguların suumlzgecinden geccedilirip yorumlama-sına karşın onu sanat eserine olduğu gibi naklet-meye ccedilalışır

ldquoBetimleme değil kimlik saptaması yapıyoruzrdquo (Sunel 1981 146) diyen Zola bu ifadeyle natuumlra-lizmin betimleme anlayışının yorum hayal kanaat gibi olgulardan uzak olduğuna işaret eder Natuumlra-lizm daha oumlnce de belirttiğimiz gibi insanı ccedilevre-nin bir mahsuluuml olarak goumlruumlr Bu yuumlzden boumlylesine oumlnemli bir işlev verilen ccedilevrenin muumlmkuumln oldu-ğunca ayrıntılı bir biccedilimde anlatılması gerektir ki asıl mesele olan insan canlı bir varlık olarak realize edilebilsin Ayrıca pozitivizmin oumlngoumlrduumlğuuml duumlşuumln-ce silsilesinde hiccedilbir boşluk bırakmamak gerekir il-kesi de natuumlralist romancıyı her tuumlrluuml ayrıntıyı kimi zaman okuyucuyu ana konudan uzaklaştıracak ka-dar ileri boyuta taşımasına neden olur

5 Dil ve Uumlsluba Oumlnem Verilmesi Natuumlra-listlerin sanatta fayda ilkesini benimsemeleri ve sanatı toplumu duumlşuumlnsel manada ileri goumltuumlren bir araccedil olarak goumlrmeleri eserlerinde estetiği geri pla-na atmalarına yol accedilmıştır Natuumlralist yazarlar top-lumu zaafları yoksunlukları arızaları ile bir buumltuumln hacirclinde sergilemek ve kendi iccedilyuumlzuumlnuuml kendisine bir an oumlnce goumlstermek ister Bu yuumlzden mesajlarının doğru ve herkesin aynı şekilde anlayabileceği şekilde accedilık olmasına uğraşır Bu da dillerini romanlarında başarmak istedikleri gibi bir bilim dili hacircline ccedilevirir Oysa sanatın dili şiirseldir Sonuccedil itibarıyla dili kul-lanma becerileri bakımından selefleri olan realistler-le bile başa ccedilıkabilecek bir seviyeleri yoktur

Natuumlralizmin Oumlnemli TemsilcileriEmile Zola (1840-1902) Fransız romancı eleş-

tirmen ve duumlşuumlnce adamı Zola Natuumlralizmin kuru-cusudur ldquoDeneysel Romanrdquo eseriyle natuumlralizmin temel ilkelerini saptayan yazar bu ilkeleri Rougon ve Macquart ailelerinin beş kuşak boyunca hayatını anlattığı Rougon-Macquartrsquolar serisinde uygulamaya ccedilalışır Nana ve Germinal hem bu dizinin hem de Zolarsquonın en oumlnemli romanları arasındadır Roman-larındaki toplumsal ccedilevreleri zor geccedilen ccedilocukluk yıllarında bizzat tanıyan yazar romancı olarak ilk ba-şarısını Theacutereacutese Raquin ile 1867rsquode elde eder 1877rsquode yayımlanan LrsquoAssommoirrsquole ccedilok okunan yazarlar ara-sına girer Yaşamı boyunca hep polemiklerin tartış-maların iccedilinde yer alan Zola romancılığı kadar duuml-şuumlnce adamlığı ile de dikkat ccedilekmiştir ve natuumlralizme karşı ccedileşitli ccedilevrelerde gelişen tepkileri neredeyse tek başına goumlğuumlslemiştir Bir Aşk Hikacircyesi (1878) Ka-dınların Saadeti (1883) Rahip Mouretrsquonin Guumlnahı (1875) gibi pek ccedilok eseri dilimize ccedilevrilmiştir

211

Batı Edebiyatında Akımlar I

Guy de Maupassant (1850-1893) Yalnız Fransız edebiyatının ve natuumlralizm değil duumlnyanın da en guumlccedilluuml hikacircyecilerinden biri olan Maupassant Flaubertrsquole yakın dost olan annesinin ondan oğluy-la ilgilenmesini istemesi uumlzerine edebiyata tam an-lamıyla youmlnelir Flaubert genccedil yazar adayını Zola Turgenyev ve Edmond Goncourt gibi yazarlarla tanıştırır Birkaccedil denemesi olsa da ilk ccedilıkışı kendi-sini derinden uumlzecek Flaubertrsquoin oumlluumlmuumlnden bir ay kadar oumlnce Zolarsquonın da bir hikacircyesinin olduğu Me-dan Akşamları (1880) adlı kitapta bir hikacircyesinin (Tombalak-Kartopu) yayımlanmasıdır Bu ccedilok başarılı hikacircyenin ardından 1880-1890 arasında yazar 300rsquoe yakın hikacircye yayımlar Bu hikacircyeler ccedileşitli konularıyla Fransız toplumunun tam bir pa-noraması niteliğindedir Bu kadar şoumlhretli olmasına rağmen yaşamı boyunca ruhsal sağlığı pek yerinde olmayan Maupassant genccedil bir yaşta 1893rsquote elim bir şekilde yaşamını yitirir

Alphonse Daudet (1840-1897) Guumlndelik ha-yatın meselelerini ve Fransarsquonın guumlneyindeki yaşa-mı anlattığı eserlerinde mizahi bir dille fanteziyi birleştiren yazar diğer natuumlralist yazarlardan bu tuumlr uumlslup oumlzellikleriyle ayrılır Daudet ilk romanını 14 yaşında iken kaleme alır Zor geccedilen ccedilocukluk ve ilk genccedillik yıllarının ardından Parisrsquoe giden ya-zar burada bohem bir yaşam suumlrer Le Figaro gibi gazetelerde makaleler yazar Sapho (1884) Taras-konlu Tartarin (1872) gibi tanınmış romanları olan Daudetrsquonin ccedilok sayıda hikacircyesi de mevcuttur Anı mektuplardan oluşan Değirmenimden Mektuplar (1869) doumlneminde ses getirmese de guumlnuumlmuumlzde yazarın en popuumller eserlerinin başında gelir

Gerhart Hauptman (1862-1946) Alman şair romancı ve oyun yazarı Hauptman natuumlralizmin tiyatrodaki en oumlnemli temsilcilerinden biridir 1912rsquode Nobel Edebiyat Oumlduumlluumlnuuml kazanan sanatccedilı 1889rsquoda ccedilağdaş oyunlara yer veren Frei Buumlhnersquode sahnelenen realist tragedya Guumlneş Doğarkenrsquoin ba-şarısıyla uumlne kavuşur Yoksulluk kalıtım toplumsal kısıtlamalar gibi natuumlralizmin vazgeccedililmez temala-rıyla eserler verir En oumlnemli eserlerinden biri olan Atridler Doumlrtlemesi (191-48)rsquode Duumlnya savaşı son-rası Avruparsquonın durumunu anlatır İsarsquonın İccedilindeki Soytarı (1910) gibi roman denemeleri de olan ya-zarın roman ve hikacircyelerindeki konular oyunlarıyla benzerlik iccedilindedir Duumlnya tiyatro tarihinin oumlncuuml isimlerinden biri olan Hauptmanrsquonın toplumsal acıları yansıttığı oyunları guumlnuumlmuumlzde de halen sah-nelenmektedir

Resim 75 Alphonse Daudet natuumlralist ve realist edebiyat iccedilinde dil ve uumlsluptaki canlılığıyla dikkati ccedileker

Kaynak httpwwwthefamouspeoplecomprofilesalphonse-daudet-4579php

Resim 76 Birccedilok sanat tarihccedilisine goumlre Hauptmann 20 Yuumlzyılın ilk yarısının en oumlnemli oyun yazarıdır

Kaynak httpsrickrozoffwordpresscom20131128gerhart-hauptmann-american-politics-and-warships

212

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

PARNASİZMUumlnitenin başında da ifade edildiği gibi Parnasizm realizm ve natuumlralizmin şiirdeki yansımasıdır

1850rsquolerden itibaren Fransız romantizminin kesinlikten nesnellikten uzak ve aşırı duygusal diline karşı bir tepki olarak doğmuştur

Parnasizm kelimesi Fransızca ldquoParnassisme-Parnassienrdquo kelimesinden dilimize geccedilmiştir Kelimenin kouml-keni ise Yunanistanrsquodaki Parnassos dağından gelir Yunan mitolojisinde nympha (nimfe periler) ların yur-du olan bu kutsal yuumlksek dağ şairlerin ilham perilerinin yaşadığı bir yer olarak kabul edilir Hatta sembolik olarak şairlerin de burada yaşadıkları duumlşuumlnuumlluumlr Parnasyenler ise bu adı eserlerinin toplandığı Le Parnasse Contemporain (1866-1867) adlı dergiden almışlardır Pek ccedilok edebiyat tarihccedilisi de parnasizmin ccedilıkış tarihi olarak bu tarihi esas alır Ancak parnasizmin başat temsilcilerinin hemen hepsinin daha oumlnce hatırı sayılır eserler verdiğini de unutmamak gerekir Ayrıca parnasizmin geliştiği yıllarda romantizm realizm natuumlra-lizm ve sembolizm akımları az ya da ccedilok etkilidir Her ne kadar akımlardan herhangi biri genel olarak hı-zını kesse de temsilcilerinin bağlı oldukları ekoluumln estetik anlayışıyla eserler vermeye devam ettiği goumlruumlluumlr

Parnasizmin Temelleri ve CcedilıkışıYukarıdaki sebeplerden dolayı Parnasizmi salt romantizm akımına karşı gelişmiş bir akım olarak de-

ğerlendirmemek gerekir Oumlyle ki akımın oumlncuumlleri olan Theacuteophile Gautier (1811-1872) Theacuteodore de Ban-ville (1823-1891) Leconte de Lisle (1818-1894) ilk genccedillik yıllarını romantizmin hacirckim olduğu yıllar-da geccedilirmiş ve bu anlayışla eserler de kaleme almışlardır Hatta sıkı bir romantik olarak Gautier Victor Hugorsquonun klasik anlayışa karşı giriştiği muumlcadelede Hernani (1830) yazarının yanında saf tutmuştur Zaten geccediliş evresin-deki bu isimler parnasyen şiirin hazırlayıcıları olarak birin-ci evrede ilk nesil olarak kabul edilirler Sully Prudhomme (1839-1907) Franccedilois Coppeacutee (1842-1908) ve Joseacutee-Maria de Heacutereacutedia (1842-1905) ise ikinci nesil olarak karşımıza ccedilı-kacaktır

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Eugegravene-Melchior de Voguumleacute Rus Romanı adlı eserinde natuumlralizme karşı Rus ger-ccedilekccedililiğini salık verirken hangi Rus yazarları oumlrnek goumlstermiş olabilir

Resim ve edebiyat sahasın-da temsilcilerini tanıdığımız natuumlralizmin diğer sanat sahalarına da yansıması ol-muş mudur Olduysa tem-silcilerinden ve eserlerinden birkaccedilını tespit edip natuumlra-lizmin roman tuumlruumlndeki uy-gulanışı ile diğer sanat dal-larında uygulanışı arasında benzerlikler kurabilirsiniz

Birbirine yakın iki akım olarak realizm ve natuumlra-lizmden birer roman oumlrneği seccedilerek natuumlralizmin rea-lizmden ayrılan youmlnlerini tespit edip duumlşuumlncelerinizi paylaşabilirsiniz

3 Zolarsquodan sonra natuumlralizmin seyrini ve kimler tarafından devam ettirildiğini sıralayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Parnasizmin kurucularından Gautier His-toire du Romantisme (Romantizmin Ta-rihi 1874) ve Les Grotesques (1834) adlı ccedilalışmalarında sonradan yereceği roman-tizmin tarihini ve temsilcilerini ele alır

213

Batı Edebiyatında Akımlar I

Victor Hugorsquonun romantizmin ilk başarısı olarak bilinen Hernani eserinin 1830 yılında ya-yımlanmasının ardından romantik tarzda yazılan eserlerin sayısı artar ve romantizm Fransız İhtila-linin etkisiyle başat akım konumunu alır Diğer taraftan da romantik sanata karşı sanatı sadece sanat olarak goumlrmek isteyen bir başka tarz da ge-lişmeye başlar Gerek tematik gerek biccedilimsel ola-rak değişik arayışlara girişilir Bu geccediliş evresinde romantiklerin bir kısmı akımın sosyal konulara daha fazla eğilmesi gerektiğine inanırken bir kısmı da sanatın artık faydacılık ahlacirckccedilılık oumldevlerinden sıyrılıp asıl işine sanatsalı yaratma işine doumlnmesini ister Hep tekrar edilen ifadeyle sanatın sanat iccedilin olması gerektiğini savunur Bu isimlerin başında da ne gariptir ki Theophile Gautier gelir Sanatın coşkuyla bağdaşmayacağını onun goumlzuuml yaşlı olma-ması gerektiğini ifade eden yazılar yazmaya başlar Otokritik yaparak kendi aşırılıklarını da eleştirir Mademoiselle de Maupin (1835)rsquoin oumlnsoumlzuumlnde ge-leneksel ahlak değerlerini reddederek saltık guumlzeli estetik olanı aramaya başlar Guumlzelin faydadan geccedil-tiğini doktrine eden Platoncu anlayışa karşı ccedilıkarak ldquoyararlı olanrdquoın aksine ccedilirkin olduğunu iddia eder Bu durum sanatccedilıdaki yaratma guumlcuumlnuuml oumlnceleyen Aristorsquonun ve dolayısıyla artık klasisizmin muumlkem-meliyetccedililiğine bir yolculuğun başladığına işaret eder Bu da sanat ccedilevrelerinde tartışmalara yol accedilar Gautier goumlruumlşlerini daha keskin bir biccedilimde ileride yayın youmlnetmenliğini yapacağı LrsquoArtiste dergisin-deki yazılarında da suumlrduumlruumlr Yeni şiirin kurucusu Gautierrsquonin duumlşuumlncelerini kendi ağzından şoumlyle toplayabiliriz

Biz sanatın oumlzerkliğine inanıyoruz Bizim iccedilin sanat araccedil değil amaccediltır Bizim goumlzuumlmuumlzde guumlzel olan şeyden başka şeyi amaccedillayan her sanatccedilı sa-natccedilı değildir Şekille duumlşuumlnce ayrımını hiccedilbir za-man anlayamadığımız gibi ruhsuz vuumlcudu ya da vuumlcutsuz ruhu da anlamıyoruz hiccedil değilse bizim etkinlik alanımızda Guumlzel bir şekil guumlzel bir fikir-dir Ccediluumlnkuuml hiccedilbir şey ifade etmeyecek olan bir şekil ne olabilir ki (Goumlker 1982 42)

Fransız romantik şiirinin zirve eserlerinden birisi Lamartinersquoin Meditations (1820) eseridir Romantik şiir uumlzerinde tesiri buumlyuumlk olmuştur Bu bakımdan Gautier oumlzellikle Lamartinersquoin eserini hedef seccediler ve onun santimantalist yapısına yalva-rır gibi ccedilıkan sesine iccedile youmlnelişine karşı ccedilıkar Şiirin dış yapısının biccediliminin guumlzelliğine ağırlık verilme-si gerektiğini ifade eder ldquoHer şey geccediler Yalnız sağ-

lam sanat ebediyete intikal eder Şehirler yıkılır fa-kat sanat eseri onların enkazı uumlzerinde devam ederrdquo (Perin 1943 128)

Cevdet Perin Gautierrsquoin bu şiir anlayışını aslın-da Hugorsquodan edindiğini belirtir Ona goumlre 1829 yı-lında yayımlanan Les Orientales adındaki şiir mec-muasındaki mısralarla Victor Hugo Lamartinersquoin şiirinde noksan olan bir tarafı tamamlamaya ve doğuya ait mısralarına muumlmkuumln olduğu kadar ccedilok renk şekil ve ahenk vermeğe ccedilalışmıştır Fransız şi-irinin en guumlzel oumlrneklerini ihtiva eden bu kitap yalnız Gautier iccedilin değil Baudelaire ve Leconte de Lisle gibi birccedilok şair iccedilin de ilham kaynağı model olmuştur Bu durum XIX asır Fransız şiirinin bir buumltuumln olduğunu ve bu asırda doğan muhtelif şiir akımlarının birbirlerine nasıl bağlı olduklarını da goumlstermektedir Netice itibarıyla 1830rsquodan sonra romantik ekoluumln etkin olduğu sırada şiir sahasın-da iki ana akım vardır Bunlardan ilki Lamartine geleneğini devam ettiren ve sadece iccedil duumlnyadan bahseden samimicirc şiir (la poeacutesie intime) diğeri ise bilhassa dış duumlnyadan bahseden ve şairin bir res-samdan farklı olmadığını kalemini bir fırccedila gibi kullanması gerektiğini iddia eden ldquosanat sanat iccedilin-dirrdquo ekoluumlnuumln pitoresk şiiri (La poeacutesie pittoresque)dir (Perin 1943 128)

Hugorsquonun sağladığı estetik alt yapının yanında Parnasizmi mevcut anlayışına ulaştıran diğer et-ken pozitivizmin sonucu olarak doğan bilimsellik duumlşuumlncesidir Natuumlralizmin zamanın nesneleri ve olguları olduğu gibi nakletme anlayışı Parnasizme de yansır ve şiir tabiatın resmedilmesine doumlnuumlşuumlr Sembolizmin şiiri musikiye yaklaştıran tutumu Parnasizmde şiirin resme yaklaşması şeklinde ken-dini goumlsterir Kendilerini natuumlralistler gibi aynı za-manda bilime yakın goumlren Parnasyenlerin elinde şiir muumlspet bilimle paralel bir hacircle gelecektir Po-zitivizmin Gautier ve ardılları uumlzerindeki en buumlyuumlk tesiri şiirin nesnesini malzemesini değiştirmek ol-muştur Gittikccedile duygudan akla youmlnelen sanatccedilılar iccedilin şiir artık bir belge konumundadır Bunun iccedilin de şiirlerde kadim dinler ve uygarlıklar mitolojik

Santimantalizm Ccediloğunlukla roman-tikleri ifade iccedilin kullanılan bu terim aşırı duygusallık hacirclini ifade eder Davranışları-nı duyguların belirlediği insan santiman-talist olarak tanımlanır

214

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

kişi ve olaylar mistik doğu kuumlltuumlruuml gibi konular matematiksel bir kesinlikte duygudan uzak biccedilim-de ele alınmaya başlanır Tıpkı natuumlralizmde oldu-ğu gibi kuumlccediluumlk ayrıntılar betimlenir

Gautierrsquonin romantik şiirdeki karşı ccedilıktığı nok-talardan birisi de sanatın ve şiirin geccedilici ve değişken duyguların duumlşlerin hayallerin mahsuluuml olamaya-cağıdır Ccediluumlnkuuml ona goumlre insan oumlluumlmluumlduumlr Oysa sanat yapıtı kalıcı olmalıdır Kalıcılığı sağlamak ise geccedilici değerlerle muumlmkuumln değildir Şiiri kendi estetik gerccedilekliği iccedilinde kusursuz bir yapı hacirclinde sunduğumuz zaman kalıcılık kendiliğinden gele-cektir Gautierrsquonin bu tutumu şiirde muumlkemmellik arayışını beraberinde getirir Ne var ki herkesin her zaman ve her yerde aynı şekilde alımlayabileceği bir estetiğin muumlmkuumln olabilmesi iccedilin malzemenin tabiatla sınırlanması gerekir Ccediluumlnkuuml herkesccedile aynı şekilde alımlanan şeyler maddi nesnel unsurlardan başka bir şey olamaz Sonuccedilta Gautier ister istemez goumlrsel sanatlara yakınlaşma gereği duyar

Gautierrsquonin şiiri artık ccedilizgi ışık kuumltle goumllge ve renklerden oluşmaktadır Bir taş kabartma bir değerli taş bir yontu gibi işlenmektedir Kendi ifa-desiyle kalem fırccedila muumlrekkep boya soumlzluumlk ise bir ressam paleti işlevi goumlrecektir Gautier şiirde bu goumlrsel oumlzellik yanında ccedilağrışımlar uyandırabilme guumlcuumlnuumln de olmasını dileyerek şiire seslilik ve kalı-cılık oumlzelliği belirgin uyumu zengin soumlzcuumlklerden uyaklar seccediler ve guumlccedil metrik oumllccediluumller dener Ona goumlre

şiir uğraşı dili ince ince işleme uğraşıdır Merme-ri oniksi mineyi işlemekle eşdeğer tutulmuştur Sanatccedilının goumlrevi de yontmak toumlrpuumllemek ve iş-lemektir Gautierrsquoye goumlre guumlccedilluumlğuuml yenmek bu aşa-malardan geccedilip ldquoguumlzelrdquoe ulaşmaktır (İnal 1983 86-87)

Gautier artık Fransız şiirini toplumsal fayda il-kesinden koparmış ve mutlak estetiği amaccedillayan bir ccedilizgiye youmlneltmiştir Gautierrsquoi takip eden Leconte de Lislersquonin Poeacutemes Antiques (Antik Şiirler 1852) oumlnsoumlzuumlnde Catulle Mendegraves (1842-1909)rsquoin La Revue Fantaisistersquode Gautierrsquonin fikirlerini takip et-mesi anlayışın hızla yayılmasını sağlar Gautierrsquonin savunduğu estetiği net bir biccedilimde ortaya koyduğu eseri Emaux et cameacuteeacutes (Mine ve Kamayouml-Akikler 1852) artık şiire yeni bir anlayış getirmiştir Bu ese-riyle Gautier kendi şaheserini ortaya koyduğu gibi birccedilok genccedil sanatccedilının da şiir youmlruumlngesini kendi-sine doğru ccedilevirmiştir Hatta duumlnya şiirinin en iyi birkaccedil şairinden biri sayılacak Baudelaire Les Fle-urs du Mal (Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri-Elem Ccediliccedilekleri 1857) yapıtını Gautierrsquoe ithaf etmiş ve onu Fransız şiiri-nin en buumlyuumlk şairlerinden biri olarak nitelemiştir

Parnas Okulursquonun KuruluşuDağınık bir hacirclde bulunan ldquosanat sanat iccedilin-

dirrdquo taraftarları Mine ve Kamoumlyoumlrsquonuumln ardından bir araya gelmeye başlar Gautierrsquoden sonra grubun oluşumunda Theacuteodore de Banvillersquoin payı buumlyuumlk-tuumlr Onun ortaccedilağ şiir tuumlrleri olan balad ve rondel biccedilimlerinde zengin uyak ve ses yinelemelerinin yarattığı ahenkle yazdığı betimleyici şiirler serbest şiir taraftarlarınca eleştirilse de ciddi ses getirmiştir Bunun da oumltesinde sanatccedilının Gautier ile birlikte parnas şiir okulunun bir an oumlnce kurulması işinde genccedil şairleri teşvik etmesi toplanmayı hızlandır-mıştır

Parnas Okulursquonun kurucuları Catulle Mendes (1843-1909) ve Leconte de Lislersquodir Ardından Sully Prudhomme Joseacutee-Maria de Heacutereacutedia ve Paul Verlaine (1844-1896) gibi genccedil şairler uzun suumlre-dir etiket koyamadıkları şiirlerine Parnas Okulu ile bir kimlik bulurlar Sanat iccedilin sanat anlayışı artık daha sistemli bir biccedilimde gelişebilecektir

Resim 77 Parnasizmin kurucusu Theacuteophile Gautier

Kaynak httpsthearkofgracecom20141011theophile-gautier

Gautierrsquonin ldquoSanatrdquo şiiri kendisinin ve Parnasizmin estetiğini ortaya koyan poe-tik bir metindir

215

Batı Edebiyatında Akımlar I

İlk Parnas topluluğu Catulle Mendesrsquoin La Revue fantaisiste adlı dergisinin etrafında oluşur (1861) Bunu bilimsel şiiri savunan 1863rsquoteki La Revue du Progreacutes dergisi izler Daha sonra Lisle bu iki derginin yazarları yanında biccedilimciliği savunan genccedilleri LrsquoArt dergisinde bir araya getirir (1865-1866) Bir suumlre sonra derginin adı Parnas Contem-porain (Ccedilağdaş Parnas) olur Bu dergi yeni şiirin kuramlaşma sahası olduğu gibi ileride ccedilok meşhur olacak ama henuumlz adları duyulmayan başta Bau-delaire olmak uumlzere Paul Verlaine Stephen Mal-larme Sully Prudhomme Heredia gibi şairlerin de tanınmasını sağlayacaktır Amaccedil ise ldquosaf şiirirdquo bulmaktır Ancak ekoluumln oumlmruuml kurucusu Leconte de Lislersquonin ulaştığı estetik seviyeye ulaşamamak Baudelaire ve Verlaine gibi uumlstatların akımdan er-ken ayrılmaları ve Alman-Fransız savaşının patlak vermesi yuumlzuumlnden pek de uzun olmaz 1866rsquoda kurulan okul 1870 itibarıyla gittikccedile zayıflayarak yerini sembolizm gibi yeni akımlara bırakır

Parnas Contemporainrsquoin 1876rsquoda son kez yayım-lanması Parnasyenlerin dağılmalarını hızlandırır Bunun oumlncesinde ccedileşitli ccedilevrelerle şiddetli tartış-malar iccediline girer Bunlar sırasıyla yıkmak istedik-leri romantizm taraftarları kendilerini toplumdan koparak duygusuzlaşmakla succedillayan bizzat temelle-rini oluşturan natuumlralistler ve yine kendi iccedillerinden ccedilıkıp artık sembolist şiirin iccedilinde yer alan şairlerdir Parnasyenler en buumlyuumlk varoluş savaşını ise sembo-listlere karşı verecektir Herediarsquonın 1893rsquote yayım-lanan Les Tropheacutees (Ganimetler) eseri ise hem Par-nasizmin zirvesi hem de iccedilinde taşıdığı sembolizme goumlz kırpan birkaccedil şiirle artık Parnasyen şiirin sona ermekte olduğunun işaretidir

Parnasizmin bir akım olarak uzun soluklu bir birliktelikten ccedilok ortak bir zevk anlayışının uumlruumlnuuml olması onun tarihinden ccedilok estetik youmlnuuml uumlzerinde durmamızı gerektirir Akımın sanatsal ilkelerinin bir serimini yaptıktan sonra temsilcilerini goumlruumlşle-ri ve eserleriyle birlikte topluca ele alırsak konuyu daha iyi kavramış oluruz Oumlnce sanatsal ilkelerle başlayalım

Parnasizmin Estetik İlkeleri

1 Biccedilimcilik ve Şekil Oumlzellikleri Sanatta fay-dayı değil estetiği amaccedillamak ve sanatı sadece sa-natın kuralları ekseninde yapılandırmaya ccedilalışmak Parnasyenlerde kusursuz olanı ldquoarı şiirirdquo aramaya doumlnuumlşuumlr Titiz birer estet olan bu şairlerin eserleri

Resim 78 Kaynak httpsopenlibraryorgworksOL15438550W

Le_Parnasse_contemporain

Resim 79 Theacuteodore de Banville Gautierrsquoden sonra parnasizmin kuruluşundaki en oumlnemli isimlerdendir

Kaynak httpwwwrugusavaycomtheodore-de-banville-biography

216

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

ince işccedililikler neticesinde kimi zaman yıllarca suumlren bir uğraşının ardından nihayet bulur Bilim adamı res-sam heykeltıraş gibi malzemesini en verimli şekilde kullanmak isteyen şairlerin şiirin muumlkemmelleştirmek istedikleri tarafı ise şekil youmlnuumlduumlr Vezin kafiye ahenk unsurları mısra uzunlukları dizem nazım şekilleri gibi dış yapı oumlzelliklerinin kusursuzluğu iccedilin uğraşırlar

Yuumlzey yapının bir mermer heykel gibi puumlruumlzsuumlz bir guumlzellikte olması iccedilin ccedilalışmaları bir noktadan sonra onları ortak nazım şekillerini kullanmaya zorlar Bunun iccedilin şekil muumlkemmelliğinin en ccedilok goumlze ccedilarptığı rondel ve oumlzellikle sone gibi nazım şekillerini sıklıkla kullanırlar Yazımı zor ve işccedililik isteyen sone Parnasyenler iccedilinde en ccedilok Heredia ile guumlzel oumlrneklerine kavuşur Divan şiiri zevkiyle Avruparsquoya gittiğini ve orada Herediarsquonın şiiriyle tanıştıktan sonra şiir zevkinin değiştiğini kendi soumlzlerinden bildiğimiz Yahya Kemal Beyatlı Herediarsquodaki muumlkemmeliyetccedililik anlayışını şu soumlzlerle dile getirir ldquoAvruparsquonın klacircsikleri ve romantikleri ne vuumlcuda getirmişse onda sıkı bir imbikten geccedilirilmiş haldeydirdquo (Beyatlı 1976 11)

Parnasizmin muumlkemmellik anlayışı yukarıda da belirtildiği gibi şekil oumlzelliklerinde yoğunlaşır Şeklin kusursuz eksiksiz olmasına ccedilalışırlar Plastik sanatların ontolojik nedeni olan goumlrsel kusursuzluk yaratma ilkesini şiire taşımışlardır Bu nedenle eski zor ve işccedililik isteyen nazım şekillerine youmlnelirler Bu şekilleri de kurallarını esnetmeden ilk hacirclleriyle uygulamaya gayret ederler Oumlrneğin Heredia Parnasizmin başyapıtı sayılan eseri Ganimetlerrsquode sonelerini klasik kafiye kurallarına buumltuumlnuumlyle uyarak yazar Bu demektir ki Parnasizmin muumlkemmeliyet arayışının olmazsa olmazlarında birisi de kafiyedir Kendisine ldquokafiyecirdquo diyen Theacutedore de Banville ise şiiri ldquoKafiye Sanatırdquo olarak goumlruumlr Ona goumlre şiiri var eden temel unsur da kafiyedir

FATİHLER

Yuvalarından uccedilmuş bir suumlruuml şahinlerUsanmışlardı mağrur fukaralıklarındanPallos de Moguerrsquoden avare asker kaptanCcedilılgınca bir hayale doğru suumlruumlklendiler

Masaldaki madeni bulmak iccedilindi seferSipangoorsquonun varılmaz topraklarında yatanGeccedilerken garbın esrar dolu kıyılarındanAlize ruumlzgacircrında eğilirdi serenler

Ve her akşam bir destan sabahı umarlardıMedar denizlerinin fosforlu mavisinden Ruumlyaları altından seraplarla dolardı

Beyaz kadırgaların sarkıp ilerisindenSeyre koyulurlardı denizlerin iccediliniYıldızların bir meccedilhul goumlğe yuumlkselişini

Jose Maria de Heredia Ccedilevirenler Sabahattin Eyuboğlu Orhan Veli

2 Ritim ve Ahenk ldquoUyakların zenginliği ses oumlbekleşmesi dizem yapılarıyla bir araya gelince Parnas okulu-nun en belirgin niteliklerinden olan muumlzikalite gerccedilekleşmiş olurrdquo (İnal 1983 92) Parnasyen şiirdeki biccedilim muuml-kemmelliğinin temelinde plastik sanatlardaki kontrast oluşturma gerccedileği yatar Bunun iccedilin Parnasizmde modern şiirde ya da sembolist şiirde olduğu gibi kendiliğinden gelişen bir iccedil ahenk yoktur Dış yapıda oumlnceden tanım-lanmış sekanslar uumlzerine kurulan ve yuumlzey yapıda belirgin bir şekilde ortaya ccedilıkan ritim vardır Bu durum aslında gazel kaside sone terza-rima her ne olursa olsun oumlnceden sınırları belirlenmiş kalıpların iccedilinde şiir yazmanın do-ğal sonucudur Şairden bağımsız oumlnceden belirlenmiş bir kalıp vardır ve şair bu kalıbı yeni soumlzcuumlklerle doldurur

217

Batı Edebiyatında Akımlar I

3 Konular En başta şunu bilmek gerekir ki sanatın kurallarını salt biccedilimin kuralları olarak ele alan bu anlayış iccedileriği geri plana atar Konu sadece goumlrsel şoumllen yaratabilmek iccedilin bir malzemedir

Romantizm klasizme karşı duyulan tepkinin ifadesi olduğu iccedilin romantik şairler klasiklerin konu ve muhtevasını devam ettirmezler Parnasizm ise romantizme karşı gelişen bir akım olarak ro-mantizmin konularına yuumlz ccedilevirir Ancak ilginccedil bir durum vardır ki parnasyenler bir kuşak sonra kla-sizmin konularına doumlnuumlş yapar Tıpkı klasikler gibi Yunan mitolojisine ağırlık vermekle birlikte doğu kuumlltuumlruumlne de accedilılırlar Başta Hint mitolojisi olmak uumlzere Doğu mitolojileri Ccedilin uygarlığı İskandinav ve Alman efsaneleri kadim kuumlltuumlrler medeniyetler tarihicirc olaylar dinler tarihi ve bu kuumlltuumlrlerin heykel gibi somut eserleri şiire dacirchil olur Bunun yanında başta Prudhomme ve Coppeeacute olmak uumlzere parnas-yen şairler felsefeye merak duyarlar ve felsefi mese-leleri de şiire sokarlar

Romantizmden kopuş aynı zamanda duygu-lardan lirizmden oumlznellikten de kopuş demektir Oysa şiir hep duyguların ifade edilişi olarak algılan-mış ve hatta ccediloğunlukla aşk gibi derin duygularla

birlikte duumlşuumlnuumllmuumlştuumlr Ancak parnasyenlerin elin-de şiir olabildiğince duygulardan uzaklaşır İccedilinde bulunduğu toplumun meselelerine youmlnelmedikleri iccedilin egzotik uumllkelerin egzotik manzaralarını dış guuml-zelliklerini resmetmişlerdir

Parnasizmdeki bir diğer youmlneliş de hızla değişen kendi kaotik zamanlarının dışına ccedilıkıp medeniyet-lerini yaratan eski guumlzel guumlnlere kaccedilmaktır Savaş meydanlarındaki nal sesleri at kişnemeleri kılıccedil sesleri şiirin kendi ritmiyle orkestrasyon oluştura-cak şekilde sunulmuştur

Natuumlralizmin romanı ilmileştirmesi gibi parna-sizm de şiiri ilmileştirmek ister Arkasını yasladığı pozitivizm onu duygulardan ccedilok somut gerccedilek-liklerle uğraşmaya zorlar Yukarıdaki gibi herkesccedile bilinen olgu ve olaylar yanında yine herkesccedile aynı goumlruumllen somut gerccedileklikler ve kuşkusuz ldquodoğardquo par-nasizmin en buumlyuumlk malzemelerinden biridir Doğa-yı duygulardan uzak doumlnuumlştuumlrmeden olduğu gibi nakletmek isterler Parnasizme getirilen en buumlyuumlk eleştirilerden biri de bu olacaktır Toplum mesele-lerine uzak parnasyenlerin elinde şiir yuumlzyıllarca devam edegelmiş bir işlevinden toplumu doumlnuumlş-tuumlrme işlevinden uzaklaşacaktır

SONNETEskiden niceleri Burgonya bahccedilelerindeAdlarını kazıdılar ağaccedillara sevdiklerininNiceleri o canım salonlarında LouvrersquolarınBurunları havada guumlluumlp eğlendiler delice

Nrsquooldu peki Şimdi kim biliyor onları KimseHepsi goumlccediluumlp gittiler ardı sıra birbirininAdlarını bile yok bakın buguumln hiccedilbirinin Bunlar da bir zamanlar yaşadı demiyor hiccedil kimse Her şey bu hesap Marie Casandre siz HelenaEriyip giderdi o canım tenleriniz toprakta-Bir guumlnluumlktuumlr saltanatı zambakların guumlllerin- Gelip Ronsard Seinersquode o sırrı Loirersquolarda Oumlluumlmsuumlz etmeseydi sizi bu duumlnyada acaba Kim ederdi lafını sizin de yaşadığınızın

Jose Maria de Heredia (Ccedilev İlhan Berk)

218

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

4 Betimleme ve Objektiflik Şiirde resmin goumlrselliğini yakalamak isteyen şairlerin elinde şiir renk-lerin cuumlmbuumlşuumlne doumlnuumlşuumlr Ne var ki bu pastoral cuumlmbuumlş duygudan uzaktır Tabiatın şairdeki aksine dair bir izlenim sunmadığı iccedilin betimlemeden oumlte bir mana taşımaz Şiiri ilmileştirme ccedilabası parnasizmi bir yerden sonra yukarıda saydığımız olay ve olguları betimlemekten ibaret bir noktaya taşır Kendi benliğini saklayan şairin ilk ccedilağ yansıtmacıları gibi doğayı olduğu gibi aktarmaya ccedilalışması ldquotasviricirc-betimleyicirdquo şiir-le sonuccedillanır Pozitivizmin objektiflik ilkesine sıkı sıkıya bağlanmak şiirin ccedilok anlamlılık ve imge yaratma ilkelerini de geri plana itmiştir

Buğdaylar alacalı ovadan taşmışYuvarlanıp dalgalanıp accedilılıyor serin esen yeldeVe uzakta bir sapan goumlğuumln uumlzerindeSallanan bir gemiye benziyor Ayaklarımın altında deniz erguvan renkli ufka kadarMavi ya pembe ya menekşe ya renk renkYa da gelgitin dağıttığı koyunlar oumlrneği akUccedilsuz bucaksız bir kır gibi yeşermekte

Ve deniz kuşları gelgitin peşindeAltın bir dalganın şişirdiği olgun buğdaylara doğruSevinccedil ccedilığlıklarıyla doumlne doumlne uccediluyor

Karadan kalkan balımsı bir yelKanatlı esrikliğin ardında kelebekleriKelebekten ccediliccedileğe durmuş okyanusa serpiyor

Heredia ldquoFloridum Marerdquo (Ccedilev Semiramis Kantel)

Parnasizmin Oumlnemli TemsilcileriTheacuteophile Gautier (1811-1872) Şair roman-

cı eleştirmen ve gazeteci Gautier romantizmden parnasizme geccedilişte estetikccedili ve natuumlralist duumlşuumlncele-riyle buumlyuumlk katkı sağlamıştır Edebiyata romantizm iccedilinde başlayan Gautier romantik şiirin oumlncuumlsuuml Ge-rard de Nervalrsquo (1808-1855)rsquo le yakın dost olmanın oumltesinde Victor Hugorsquonun romantizmin ccedilıkış eseri olan Hernani eserinin ardından ccedilıkan tartışmalarda sıkı bir Hugo savunucusu olmuştur

İlk şiirlerini 1830rsquolardan itibaren yayımlamaya başlayan şair genccedil bir ressamı anlattığı uzun şiiri ldquoAlbertusrdquou 1832 yılında yayımlar Bu tarihlerden itibaren romantizmden sıyrılıp ldquosanat sanat iccedilindirrdquo goumlruumlşlerini savunmaya başlar Mademoiselle de Ma-upin (1835) adlı romanının oumlnsoumlzuumlnde ilk defa salt guumlzellik arayışına girişir ve sanatın bağımsız olması gerektiğini ifade eder Artık sanat bir ahlacirck risalesi olmaktan ccedilıkarılmalıdır

Mine ve Kamayouml (1852) kitabında topladığı şiir-lerle kendi duumlşuumlncesini ve Parnasizmin estetiğini uy-gulamaya koyar Bu aynı zamanda şairin Banville ve Lisle gibi takipccedililerinin ufkunu accedilacak olan eserdir Oumlluuml Acircşık Avatar (1857) gibi hikacircye Giselle gibi bale ve oyunları da olan sanatccedilı gezi yazılarıyla da tanınır

Leconte de Lisle (1818-1905) Romantizmden Parnasizme geccediliş suumlrecinde kışkırtıcı diliyle Parnas estetiğin oluşmasında en buumlyuumlk katkıyı yapanlar-dan birisidir Bilgi yuumlkluuml ve suumlsluuml epik şiirlerinden ziyade edebiyat tarihinde kısa şiirleri daha ccedilok yer edinmiştir 1848 İhtilaline bir cumhuriyetccedili olarak katılıp cumhuriyet rejimini savunmuş ve kiliseye karşı yazılar yazmışsa da Lisle sonradan sanatccedilının siyasetle arasına mesafe koyması gerektiğini duumlşuumln-muumlş ve sanatını da bu youmlnde yapılandırmıştır

İlk şiir kitabını 1852rsquode yayımlayan şair buumltuumln şiirlerini Antik Şiirler Barbarlık Şiirleri Trajik Şiir-ler adlı kitaplarda toplamıştır Son Şiirler adlı kitabı ise oumlluumlmuumlnde bir yıl oumlnce 1895rsquote yayımlanır Şiirle-

219

Batı Edebiyatında Akımlar I

rinde Yunan Hint İskandinav efsanelerine Yahu-dilik ve Hıristiyanlık dinlerine eğilmiştir

Theodore de Banville (1823-1891) Gautier ve Lisle gibi Theodore de Banville de sanat hayatına romantizm dairesinde başlamış ardından sanat gouml-ruumlşlerini değiştirerek parnasizmin kurucuları ara-sında yer almıştır İlk şiir kitabı Cariatides (Karya-tidler 1842)rsquoi romantizmin oumlncuumlsuuml Victor Hugo uumlslubunda yazmıştır Romantik uumlslubun şiirdeki bazı hatalarından ccedilabuk sıyrılan sanatccedilı şiir teknik-lerini kullanma becerisiyle ccedilağdaşlarının bir adım oumlnuumlne geccediler Kafiyeyi şiirin temel direği olarak gouml-ruumlr ve balad ve rondo gibi eski nazım biccedilimlerini kullanır Onun bu tutumu parnasizmin de genel estetik oumlzelliklerinden biri olacaktır Garip Odalar (1857) en oumlnemli şiir seccedilkilerinden biridir

Jose-Maria de Heredia (1842-1905) Kuumlba asıllı Fransız şair Heredia Parisrsquote tanıştığı ve dost olduğu Lisle sayesinde parnasyen anlayışla tanışır 118 sone ve bazı uzun şiirlerden oluşan Les Trophees (Ganimetler-Yadigacircrlar 1893) kitabıyla parnasizmin zirvesine ccedilıkan isim olarak bilinir Edebiyat tarihccedilile-ri parnasizmin sonuna denk gelen bu eseri şairinin kullandığı değişik uumlsluplar teknikler ve dil oyunla-rıyla sembolizme geccediliş eseri olarak değerlendirir

Sully Prudhomme (1839-1907) Genccedilliğinde muumlhendis olmak istemesie rağmen goumlzlerindeki bir hastalıktan dolayı eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan Prudhomme bundan sonra ede-biyata youmlnelir Hukuk ve felsefe eğitimi de alır Stances et Poeacutemes (Stanslar ve Şiirler 1865) adlı ilk şiir kitabıyla edebiyat kamuoyunun dikkatini ccedile-

ker Sainte Beuve kendisinden oumlvguumlyle bahseder Prudhommersquoun en karakteristik oumlzelliklerinin ba-şında şiire felsefeyi sokması gelir Ancak parnasizm akımına dacirchil olduktan sonra felsefi şiir yazma işin-de fazla ileriye gider ve şiiri ilmileştirme gayretiyle fen bilimlerindeki gelişmeleri şiire sokmaya başlar Oysa ilk şiirleri halka sempatik geldiği iccedilin şoumlhre-ti yakalamış ve daha geniş kitlelere yayılan bir şiir oluşturmuştur Bu tutumu yazdığı şiirlerin daha dar bir ccedilevre tarafından beğenilmesine yol accedilar

1901 senesinde Nobel Edebiyat Oumlduumlluumlne layık goumlruumllen sanatccedilının oumlnemli eserleri arasında De La Guerre (Savaşın İzleri 1870) Les Destins (Kader-ler 1872) La Reacutevolte de Fleurs (Ccediliccedileklerin İsyanı 1872) Les Vaines Tendresses (Boş Muhabbetler 1875) Le Bonheur (Talih 1888) başta gelir

Franccedilois Coppeacutee (1842-1908) Le Passant (Yol-cu 1889) oyunuyla adından soumlz ettirmeye başlayan Coppeacuteersquonin şiir kitapları arasında en tanınmışı Les Humbles (Alccedilakgoumlnuumllluumller 1872)rsquodir 1884rsquote Aca-demie Franccedilaisersquoe kabul edilen Coppeacutee 1889rsquoda geccedilirdiği bir rahatsızlığın ardından fikricirc olarak da değişim geccedilirir Muhafazakacircr bir Katoliğe doumlnuumlşuumlr ve ırkccedilı siyasal hareketlere katılır Bu yuumlzden de başlangıccedilta şiirinde ilme ve felsefeye yer vermeğe ccedilalışan Coppeacutee daha sonra şiirini geniş kitlelerin anlayabileceği bir dille yazmaya başlar Hatta şiiri parnas estetiğin tam aksi şekilde zaman zaman siya-si bir araca doumlnuumlştuumlruumlr La Bonne Souffrance (1898 Tatlı Istırap) adlı romanı da bulunan sanatccedilının Le Luthier de Cremone (1876) adlı eseri Kremonrsquolu Kemancı (1947) adıyla Tuumlrkccedileye ccedilevrilmiştir

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Parnasizmin gerccedilekccedililik an-layışıyla anlatım youmlntem ve teknikleri arasında nasıl bir ilişki kurulabilir

Parnasizmin Tuumlrk Edebiya-tında oumlzellikle Servet-i Fuumlnun doumlneminde oldukccedila etkili olduğu bilinmektedir Ce-nap Şahabettin ya da Tevfik Fikretrsquoten seccedileceğiniz şiirleri parnasyen şiirin oumlzellikleri ekseninde inceleyebilirsiniz

Hilmi Uccedilan Batı Şiiri ve Tevfik Fikret kitabında şai-rin Parnasyen sanatccedilılardan nasıl etkilendiğini metin oumlr-nekleriyle tespit eder Siz de bu eseri okuyup araştırma-cının haklı olup olmadığına dair yorum yapabilirsiniz

4 Parnasizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerinin yanında sanatsal amaccedillarını ve estetik oumlzelliklerini sayabilmek

Araştır 4 İlişkilendir AnlatPaylaş

220

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

GerminalrsquodenOrtalık zifiri karanlıktı tek yıldız goumlruumln-

muumlyordu goumlkte Bir adam bomboş kırlarda pancar tarlalarının arasından Marchiennesrsquoden Montsoursquoya giden on kilometrelik kaldırım taşı doumlşeli duumlz yolda tek başına gidiyordu Karanlık-tan oumlnuumlnuuml bile goumlremiyordu ancak bozkırları bataklıkları yalayarak ta uzaklardan dalga dalga esen dondurucu mart ruumlzgacircrından uccedilsuz bucak-sız bir ovada olduğunu hissediyordu Tek bir ağaccedil bile goumlruumlnmuumlyordu taşlı yol gecenin koyu karan-lığı iccedilinde bir dalgakıran gibi dosdoğru uzayıp gi-diyordu

Bu adam Marchiennesrsquoden saat ikiye doğru yola ccedilıkmıştı Sırtında yıpranmış ince bez bir ce-ket ayağında kadife pantolon soğuktan tir tir titreyerek geniş adımlarla yuumlruumlyordu Damalı bir mendilden yapılan ccedilıkını ccedilok rahatsız ediyordu onu Doğu ruumlzgacircrının kamccedilılayarak morarttığı şiş ellerini cebine sokabilmek iccedilin ccedilıkınını kacirch bir koltuğunun kacirch oumlbuumlr koltuğunun altına sı-kıştırıyordu Şimdi bu işsiz kalmış yersiz yurtsuz işccedilinin bomboş kafasında tek bir duumlşuumlnce vardı Guumln doğunca hava biraz ısınırdı belki İki saattir işte boumlyle yuumlruumlyuumlp giderken birden Montsoursquoya iki kilometre kala yolun sol tarafında kızıl alevle-rin yuumlkseldiğini goumlrduuml Sanki accedilık havada yanan ateş dolu uumlccedil potadan geliyordu bu alevler Oumlnce duraksadı uumlrktuuml ama sonra bu ateşe ellerini uza-tıp ısıtmak iccedilin dayanılmaz bir istek duydu

Gittikccedile ccedilukura giden bir yola saptı Etrafta hiccedilbir şey goumlruumlnmez olmuştu Sağ tarafta kazık-lardan yapılmış yuumlksek bir kitle uumlstuuml tahta perde kaplı bir demiryolunu kapayan duvarlar vardı Sol tarafta ise uumlstuumlnuuml otlar buumlruumlmuumlş bir bayırın uumlzerinden uzaktaki bir koumlyuumln hepsi birbirine benzeyen evlerinin ccedilatıları hayal meyal seccedilili-yordu İki yuumlz adım kadar yuumlruumlduumlkten sonra az

oumlnce goumlrduumlğuuml alevlerle karşılaşıverdi Adam bu alevlerin durgun goumlğe nasıl yuumlkseldiğini anlaya-madan başka bir manzara karşısında duruvermiş-ti Ağır bir kitle halinde goumlruumllen alccedilak bir yapıydı bu uumlstuumlnde de bir fabrika bacası yuumlkseliyordu İsli pencerelerden hafif bir ışık sızıyordu dışarı kararmış tahta ccedilatıya yer yer beş altı soumlnuumlk ışıklı lamba asılmıştı bu gecenin karanlığına şu duma-na buumlruumlnmuumlş acayip yapının iccedilinden tek bir ses yuumlkseliyordu Goumlruumlnmeyen bir yerden fışkıran buharın kalın ve uzun solukları

Adam bunun bir maden ocağı olduğunu anlamıştı Yine bir eziklik duydu iccedilinde Neye yarardı ki Bir iş bulamayacaktı burada da Bina-lara doğru gidecek yerde ocağın yanındaki cuumlruf yığınına doğru yuumlruumlduuml Burada uumlccedil demir pota iccedilinde iş yerini aydınlatıp ısıtmak uumlzere maden koumlmuumlruuml yakılmıştı Toprağı kazan işccedililer gecenin geccedil saatlerine kadar ccedilalışmış olmalıydılar hacirclacirc moloz ccedilıkarılıyordu Şimdi adam ateşin aydın-lığında koumlmuumlr yuumlkluuml kuumlccediluumlk vagonları boşaltan işccedililerin goumllgelerini goumlruumlyordu

İccedilinde ateş yanan bu kaplardan birine yakla-şarak ldquoGuumlnaydınrdquo dedi

Arkasını ateşe doumlnmuumlş duran mor yuumln ye-lekli arabacı lsquo ihtiyar bir adamdı Başına tavşan derisinden bir kasket geccedilirmişti yukarı ccedilektiği altı vagonun boşalmasını bekliyordu Bu sırada iri doru atı da heykel gibi hiccedil kımıldamadan du-ruyordu Boşaltma makinesinde ccedilalışan işccedili kır-mızı saccedillı kaburga kemikleri belli olacak kadar sıska bir delikanlıydı Hiccedil acelesi yokmuş gibi elini loumlvyeye tembel tembel bastırıyordu Yukarı-dan gittikccedile şiddetlenen dondurucu bir ruumlzgacircr es-mekteydi Bu ruumlzgacircrın uzun solukları bıccedilak gibi kesiyordu insanın yuumlzuumlnuumlhellip

araştırmalarla ilişkilendir

Batı Edebiyatında Akımlar I

221

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

1Natuumlralizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerini tanımlayabilmek

Natuumlralizmin Epistemolojik-Felsefi Temelleri

19 yuumlzyılın sonuna doğru edebiyatta etkili olmaya başlayan na-tuumlralizm iki temel felsefi duumlşuumlncenin uumlzerinde şekillenir Bun-lardan biri Darwincilik diğeri de determinizmdir Canlıların ve oumlzel olarak insanın yaratılışına dair yeni bir teori olarak ortaya ccedilıkan Darwincilik rasyonalizm ve pozitivizm evrelerinden son-ra mutlak bilimselliğe doğru youmlnelen Batı bilim duumlnyasının o doumlnemdeki temel hareket noktası olur Kalıtıma ve canlıların ccedilevreye uyum sağlayarak evrimleştiğine dair Darwinci duumlşuumln-celer natuumlralizmi doğrudan etkiler Diğer taraftan natuumlralizmin kurucusu olan Emile Zola Claude Bernardrsquoın deneysel hekim-liğe dair duumlşuumlnceleri ile Hippolyte Tainersquonin sosyolojik eleştiri youmlntemini birleştirerek ldquoDeneysel Romanrdquo duumlşuumlncesine ulaşır Deneysel roman ise natuumlralizmin temel kriterlerinin ortaya konduğu bir metin olacaktır

2 Natuumlralizmin edebiyata getirdiği youmlntemleri tanımlayabilmek

Edebiyatta Natuumlralizmin Doğuşu

Ccedilağın her şeyi bilimle alımlama ve anlatma ruhunun gereği ola-rak Emile Zolarsquonın elinde roman bilimsel bir araca doumlnuumlşuumlr Stendhal Balzac ve Goncourt Kardeşlerrsquole realizm suumlrecinde nesnelleşmeye başlayan edebiyat natuumlralizm ve Parnasizm ile birlikte tamamen nesnel bir hacircl alır Bu bakımdan edebicirc metni toplumu yansıtan bir dokuumlmantasyon olarak goumlren natuumlralist-lerin en oumlnem verdiği teknik goumlzlemdir Sanatccedilı iccedilin toplum ve toplum iccedilinde bireyin değişmez davranış biccedilimlerini yansıtmak ana hedef olur Goumlzlem ve nesnelliğin doğal sonucu ise betimle-melerin yoğunlaşmasıdır Dolayısıyla natuumlralist romanın yuumlzey yapıda en belirgin oumlzelliği betimlemelerin fazlalığıdır Parna-sizm ise natuumlralizmin şiirdeki yansımasıdır ve onlar da doğayı ldquobenrdquoin suumlzgecinden geccedilirmeden buumltuumln goumlrselliği ile resimleş-tirmek ister Şiiri resim sanatına yaklaştırırlar Sanat iccedilin sanat anlayışının mahsuluuml olan bu akım arı şiiri yakalamak adına şiiri salt estetik bir yapı olarak ele alır Onlara goumlre şiirde duygu-ların aşkınlığın yeri yoktur Parnasizmin karakteristik oumlzellik-lerinden bir diğeri de arı şiir arayışının bir sonucu olarak biccedilim muumlkemmelliğidir Amaccedilları ne zaman okunursa okunsun alım-layıcıda estetik haz uyandıracak bir şiir yaratmaktır Bu yuumlzden sone rondel gibi eski biccedilimlere doumlnuumlş yaparlar

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

222

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

3Zolarsquodan sonra natuumlralizmin seyrini ve kimler tarafından devam ettirildiğini sıralayabilmek

Zolarsquodan İtibaren NatuumlralizmNatuumlralizm Zolarsquodan sonra Medan topluluğunun yanı sıra Leacuteon Hennique Joris-Karl Huysmans Henry Ceacuteard Paul Alexis ile devam eder

4Parnasizmin bilimsel kuumlltuumlrel ve estetik temellerinin yanında sanatsal amaccedillarını ve estetik oumlzelliklerini sayabilmek

ParnasizmNatuumlralizm ve parnasizmin en belirgin oumlzellikleri doğayı nesnel bir tutumla olduğu gibi yansıtma ilkesidir Ne var ki natuumlralist roman toplumsal sınıflar iccedilinden en aşağıda olanlarla ilgilenir ve onların davranışlarını kalıtım ccedilevre gibi değerler ccedilerccedilevesin-de accedilımlamaya ccedilalışırken parnasizm toplum meselelerine uzak kalır Aralarındaki benzerlik buumlyuumlk oumllccediluumlde nesnelliğe yaslanan teknik bir benzerliktir Natuumlralist roman toplumu deşifre etmek isterken parnasyen şiir iccedilinde bulundukları toplumun anından ccedilok geccedilmişini şiire dacirchil eder Mitolojilere madalyonlar gibi eski nesnelere ilgi duyarlar ki bu durum onların ayırt edici oumlzel-liklerinin başında gelir Her iki sanat akımının da duumlnya edebi-yatı iccedilinde saygın birer yer edinmiş temsilcileri vardır Natuumlra-list roman deyince kuşkusuz akla ilk gelen isim Emile Zolarsquodır ve diğer romancıları da kendi goumllgesinde bırakmıştır Natuumlralist tiyatronun ise Gerart Hauptmann Henrik İbsen gibi oumlnemli isimleri vardır Parnasizmde Heredia Lisle Gautier Banville oumlne ccedilıkan sanatccedilılardır

Batı Edebiyatında Akımlar I

223

neler oumlğrendik

1 Aşağıdakilerden hangisi natuumlralizmi oluştu-ran duumlşuumlnsel yapılardan biri değildirA Spirituumlalizm B RasyonalizmC Pozitivizm D DarwincilikE Determinizm

2 Buumltuumln olgu ve olayların nedensellik iccedilinde geliştiğini ileri suumlruumlp ahlaki ve insani seccedilimler de dacirchil olmak uumlzere buumltuumln olayların oumlnceden var olan nedenlerce belirlendiğini ileri suumlren ve iradeyi reddeden felsefi kuram aşağıdakilerden hangisidirA Fatalizm B AgnostisizmC Determinizm D SezgicilikE Struumlktuumlralizm

3 Natuumlralist sanat akımı ilkin aşağıdaki uumllkeler-den hangisinde cereyan etmeye başlamıştırA İtalya B AlmanyaC Fransa D İspanyaE Danimarka

4 Aşağıdakilerden hangisi parnasizmin sanat il-kelerinden biridirA Doğayı buumltuumln goumlrselliği ile resimleştirmek isterlerB Kafiye gibi ritm unsurlarını şiirin dışına atarlarC Vezinsiz şiir yazmaya gayret ederlerD Eski nazım biccedilimlerini terk ederlerE Şiir dilini nesir diline yaklaştırırlar

5 Aşağıdakilerden hangisinde realizmden natuuml-ralizme geccediliş evresinde bir koumlpruuml olarak duumlşuumlnuumllen sanatccedilı ve eseri doğru olarak eşleştirilmiştirA Stendhal-Kırmızı ve SiyahB Balzac-Goriot BabaC Flaubert- Parma ManastırıD Goncourt Kardeşler- Germinie LacerteuxE Zola-Germinal

6 Natuumlralizmin goumlrsel sanatlarda gelişimi ve ilkeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi geccedilerli bir goumlruumlştuumlrA Emile Zolarsquonın natuumlralizmin esaslarını belirle-

mesinin ardından doğarB Sanatın guumlzelliği insanın iccedil duumlnyasının yansıtı-

labilmesi ile sağlanır C Doğayı ldquobenrdquoin suumlzgecinden geccedilirirD Nesneleri olduğu gibi betimleme ilkesine dayanırE Doğayı sadece guumlzel youmlnleriyle ele alır

7 Sanatın coşkuyla bağdaşmayacağını onun goumlzuuml yaşlı olmaması gerektiğini ifade eden yazılar yazanhelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphellip otokritik yapa-rak kendi aşırılıklarını da eleştirir Sanatccedilı Made-moiselle de Maupin (1835)rsquoin oumlnsoumlzuumlnde gelenek-sel ahlak değerlerini reddederek salt guumlzel estetik olanı aramaya başlarA Theacuteodore de BanvilleB Leconte de LisleC Victor HugoD Theodore LorenzoE Theacuteophile Gautier

8 Aşağıdaki sanatccedilılardan hangisi parnasizm akımının kurucusu olarak değerlendirilirA Theacuteodore de BanvilleB Leconte de LisleC Theacuteophile GautierD Franccedilois CoppeE Jose Maria de Heredia

9 Parnasyenler en buumlyuumlk varoluş savaşını sem-bolistlere karşı verir Herediarsquonın 1893rsquote yayım-lanan helliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphelliphellipeseri ise hem parnasizmin zirvesi hem de iccedilinde taşıdığı sembo-lizme goumlz kırpan birkaccedil şiirle artık parnasyen şiirin sona ermekte olduğunu işaret ederYukarıda boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidirA Oumlluuml Acircşık AvatarB GanimetlerC Antik ŞiirlerD Barbarlık ŞiirleriE Trajik Şiirler

10 Theodore de Banville ile ilgili aşağıdaki ifade-lerden hangisi geccedilerlidirA Yeni nazım biccedilimleri arayışındadırB Kafiyeyi şiirin temel direği olarak goumlruumlrC Şiirde vezni kaldırmak isterD Geccedilmişten ccedilok geleceğe dair meseleleri konu

ederE Serbest şiir arayışı iccedilindedir

Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm

224

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoNatuumlralizmin Epistemo-lojik-Felsefi Temellerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 A Yanıtınız yanlış ise ldquoGirişrdquo konusunu yeni-den goumlzden geccediliriniz

6 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyatta Natuumlralizmin Doğuşurdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 C Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Temelleri ve Ccedilıkışırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoNatuumlralizmin Epistemo-lojik-Felsefi Temelleri- Determinizmrdquo konu-sunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 C Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Temelleri ve Ccedilıkışırdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Estetik İl-kelerirdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoEdebiyatta Natuumlralizmin Doğuşurdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoParnas Okulursquonun Ku-ruluşurdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoParnasizmin Oumlnemli Temsilcilerirdquo konusunu yeniden goumlzden ge-ccediliriniz

10 B

Araştır YanıtAnahtarı

7

Araştır 1

Natuumlralizmi realizmden ayıran en oumlnemli oumlzellik natuumlralizmin başta biyoloji ve antropoloji olmak uumlzere bilimsel gelişmeleri realizme goumlre daha yakından takip etmesidir Realizmin felsefi temellerini natuumlralizm daha aşırıya goumltuumlruumlr Natuumlralistler realizmin de dayandığı pozitivizm ve akılcılığın yanı sıra deter-minizm ve sosyal evrime yaslanırlar Topluma bir laboratuvar goumlzuumlyle bakar-lar Kurmacayı bilimsel bir kesinlikle tasarlarlar

Araştır 2

Ccedilağın her şeyi bilimle alımlama ve anlatma ruhunun gereği olarak Emile Zolarsquonın elinde roman bilimsel bir araca doumlnuumlşuumlr Stendhal Balzac ve Gon-court Kardeşlerrsquole realizm suumlrecinde nesnelleşmeye başlayan edebiyat natuumlra-lizm ve Parnasizm ile birlikte tamamen nesnel bir hacircl alır Bu bakımdan edebicirc metni toplumu yansıtan bir dokuumlmantasyon olarak goumlren natuumlralistlerin en oumlnem verdiği teknik goumlzlemdir Sanatccedilı iccedilin toplum ve toplum iccedilinde bireyin değişmez davranış biccedilimlerini yansıtmak ana hedef olur Goumlzlem ve nesnelli-ğin doğal sonucu ise betimlemelerin yoğunlaşmasıdır Dolayısıyla natuumlralist romanın yuumlzey yapıda en belirgin oumlzelliği betimlemelerin fazlalığıdır Ayrı-ca natuumlralist romancı kişileri sosyal ccedilevre iccedilinde accedilıklamakla kalmaz genetik geccedilişliliğin belirlediğine inanır ve oumlyle yansıtır Olaylar yalnızca mantıklı ve olabilir olanla sınırlı kalmaz sıkı bir determinist ilişkiyle birbirine bağlanır Pozitivizm ve determinizmin yanı sıra sosyal evrim kuram ve youmlntemler eser-lerde belirgindir

Batı Edebiyatında Akımlar I

225

Araştır YanıtAnahtarı

7

Araştır 3 Rus gerccedilekccedilileri soumlz konusu olduğunda oumlncelikle Puşkin Tolstoy Turgenyev Gogol gibi isimler ilk akla gelenlerdir

Araştır 4

Parnasizm de realizm ve natuumlralizm gibi pozitivizme ve onun sonucu olarak doğan bilimsellik duumlşuumlncesine yaslanır Natuumlralizmin zamanın nesneleri ve olguları olduğu gibi nakletme anlayışı Parnasizme de yansır ve şiir tabiatın resmedilmesine doumlnuumlşuumlr Sembolizmin şiiri musikiye yaklaştıran tutumu Parnasizmde şiirin resme yaklaşması goumlrselleşmesi şeklinde kendini goumlsterir Kendilerini natuumlralistler gibi aynı zamanda bilime yakın goumlren Parnasyenlerin elinde şiir muumlspet bilimle paralel bir hacircle gelecektir Pozitivizmin Gautier ve ardılları uumlzerindeki en buumlyuumlk tesiri şiirin nesnesini malzemesini değiştirmek olmuştur Gittikccedile duygudan akla youmlnelen sanatccedilılar iccedilin şiir artık bir belge konumundadır Lirizmden uzaklaşır nesnel tasvire ve guumlzelliği ifade edecek nesnel ve kusursuz bir biccedilim bulmaya youmlnelirler Bunun iccedilin de şiirlerde ka-dim dinler ve uygarlıklar mitolojik kişi ve olaylar mistik doğu kuumlltuumlruuml gibi konular matematiksel bir kesinlikte duygudan uzak biccedilimde ele alınmaya başlanır Tıpkı natuumlralizmde olduğu gibi kuumlccediluumlk ayrıntılar betimlenir

Ana Britannica (1994) Ana Yayıncılık İstanbul

Berk İlhan (2001) Fransız Şiir Antolojisi İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Beyatlı Yahya Kemal (1976) Ccedilocukluğum Genccedilliğim Siyacircsi ve Edebicirc Hacirctıralarım İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul

Goumlker Cemil (1982) Fransarsquoda Edebiyat Akımları DTCF Basımevi Ankara

İnal Tanju KANTEL Semiramis (1983) ldquoSanat İccedilin Sanat ve Parnas Şiir Akımırdquo Tuumlrk Dili ve Edebiyatı Dergisi- Yazın Akımları Oumlzel Sayısı S 349

Kantarcıoğlu Sevim (1993) Edebiyat Akımları ve Temel Metinler Gazi Uumlni Yay Ankara

Karaalioğlu Seyit Kemal (1965) Edebiyat Akımları İnkılacircp ve Aka Kitabevleri İstanbul

Kula Nedim (1996) ldquoFransız Şiirine Yansıyan Evrensel İlkeleriyle Parnasrdquo Littera Edebiyat Yazıları C7 Ankara

Martino P (1958) Fransız Natuumlralizmi (Ccedilev Nebil Otman) Maarif Basımevi Ankara

Perin Cevdet (1948) Fransız Edebiyatına Toplu Bir Bakış Rıza Koşkun Matbaası İstanbul

Theacutema Larousse Tematik Ansiklopedi Sanat ve Kuumlltuumlr Duumlnya Cildi (1993) Larousse

Zola Emile (1981) ldquoDeneysel Romanrdquo (Ccedilev Fehmi Baldaş) Tuumlrk Dili Dergisi-Yazın Akımları Oumlzel Sayısı S 349 Ocak

Kaynakccedila

226

Boumlluumlm 8

Sembolizm (Simgecilik)

Anahtar Soumlzcuumlkler bull Sembol bull Simge bull Sembolizm bull Simgecilik bull Duumlş bull Sezgi bull Oumlznelcilik bull Eşduyum

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

1Sembol ve Sembolizm1 Sembol ve sembolizm kavramlarını

tanımlayabilmek2 Bir edebi akım olarak sembolizmi

tanımlayabilmek 2Sembolizmin Doğuşu ve Felsefi Temelleri3 Sembolizmin doğduğu ortam ve duumlşuumlnsel

zeminini belirleyebilmek4 ldquoDeacutecadencerdquo sanatını ve ilkelerini

accedilıklayabilmek

Sembolizme Goumlre Sanat5 Sembolizmin sanata bakışını ve youmlntemini

accedilıklayabilmek6 Sembolizmin edebicirc kişilikler uumlzerinden nasıl

geliştiğini accedilıklayabilmek7 Sembolizmin etkisini neden yitirdiğini

accedilıklayabilmek3

227

Batı Edebiyatında Akımlar I

GİRİŞ1800rsquoluuml yıllarda başlayan romantik akımda o

zamana kadar klasik akımda denetim altında tutu-lan duygulara tam bir oumlzguumlrluumlk verilir 1830rsquolarda etkileri goumlruumllmeye başlanan gerccedilekccedililik romantiz-min savruk duygusallığının yerine nesnellik kaygısı ve goumlzlemi koyar 1800rsquolerin ikinci yarısında doğan ve yuumlzyılın sonlarına doğru sistematik bir hal alan sembolizmde ise yaratıcı hayal guumlcuuml oumlne ccedilıkar Par-nasizmin bağlı olduğu akıl muumlkemmeliyet mad-decilik pozitivizm gibi ilkelerin yerini sembolizm-de idealizm ruhanilik sezgi duumlş fantezi kapalılık belirsizlik alır Ccedileşitli youmlnleriyle romantizmin bir yeniden dirilişi olan sembolizm kendine oumlzguuml bazı oumlzellikleri bakımından da ondan ayrılır romantiz-mi 20 yuumlzyıl modernizmine bağlar

Natuumlralizme realizme ve Parnasizme bir tep-ki olarak gelişen akım gerccedileğin eksiksiz ve nesnel bir şekilde yansıtılmasını temel alan bu akımların aksine o gerccedileğin yaratılmasına keşfedilmesine yeniden uumlretilmesine youmlnelik bir arayışın sonucu ve estetiğidir Kurucuları Parnas ekoluumlnden ccedilıkar Baudelaire Verlaine Rimbaud ve Mallarmeacute Bu doumlrtluuml oumlncelikle Parnas estetiğine bağlı şiirler yazar ancak daha sonra oumlnce iccedilerikte sonra biccedilimde daha sonra sembolizm olarak adlandırılacak akımın te-mellerini atarlar

Sembolizm 1886rsquoda bir manifestoyla tanıtılma-sına rağmen bu tarihten ccedilok oumlnce oluşmaya başla-mıştır ve asıl buumlyuumlk temsilcileri de bu tarihten oumlnce yetişmiştir İkinci dalga sembolistler hiccedilbir zaman yukarıda adlarını saydığımız şairler kadar uumlnluuml ve etkili olamadılar Bununla birlikte manifestonun yayımlanması oumlzellikle akımın Fransa dışına taşa-rak yaygınlaşmasında etkili oldu Belirgin ilke ve nitelikleriyle sembolizm akımı 1885-1900 yılları arasında buumlyuumlk rağbet goumlruumlr

Oumlnce edebiyatta sonra resim ve tiyatroda yay-gınlaşan ve biraz da geniş ve farklı yorumlamala-ra accedilık olmasıyla pek ccedilok taraftar toplayan akım temelde dayandığı bilinccedildışına dair kuramların henuumlz ortada olmaması başta olmak uumlzere ccedileşitli nedenlerle sona ererken kendisinden sonra gelen gerccedilekuumlstuumlcuumlluumlğuuml (suumlrrealizmi) hazırlamış ve mo-dern ve postmodern sanatta hacirclacirc devam eden pek ccedilok nitelik ve ilkeyi miras bırakmıştır Bu anlamda sembolizm etkin olduğu suumlrenin goumlrece kısalığına rağmen sanat akımlarının en etkililerinden biridir

Sembolizm kesin kuralları olan bir akımdan zi-yade serbest bir şekilde kurulmuş bir topluluğun estetiğine işaret ettiğinden tanımlanması zor olsa da genel bir tanım yapılacak olursa sembolizm baş-langıcı Baudelairersquoin Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquone uzanan 1880rsquoli yıllarda oumlnce edebiyatta sonra resimde ortaya ccedilıkan gerccedilekccedililiğe karşı ccedilıkan goumlruumlnenin oumltesindeki gerccedilekliği semboller aracılığıyla anlatmayı esas alan telkini serbest ccedilağrışımı oumlzguumlrluumlğuuml oumlne ccedilıkaran ve ge-leneksel kalıpları yıkmayı amaccedillayan getirdikleriyle 20 yuumlzyıl modernizmini şekillendirmiş bir edebiyat ve sanat akımıdır

SEMBOL VE SEMBOLİZMSembolizm iccedilin dilimizde simgecilik karşılığı da

kullanılır Oumlncelikle bu kavrama temel olan sem-bolsimge kavramının anlamlarına bakalım

Simge (Alm Symbol) (Fr Symbole) (Yun Sumbolon uygun işaret) (Arap remz timsal) Soyut bir kavramı somutlaştıran biccedilim

Simge genel anlamda anlamı oumlnceden karar-laştırılmış belirli bir işaret demektir Bayrağın uumll-kenin simgesi olması gibi Ancak edebi bir terim olan simge bundan farklıdır Yazar ve şairlerin hayal guumlccedillerinde yarattıkları anlamı oumlnceden kararlaştı-rılmamış ortak değil oumlzel olan ve değişik yorum-lara accedilık goumlrece bir simgedir Metnin bağlamına okuyucunun kuumlltuumlr duumlzeyine hatta ruh haline bağlı olarak değişebilen anlamları ccedilağrıştırır (Oumlzdemir 1990 s 249)

Sembol İccedilindeki kelimenin ifadenin ya da im-genin gerccedilek ve somut bir şeyi temsil ettiği fakat bağlama goumlre yorumlanan karmaşık bir dizi soyut fikir ve değeri muhafaza ettiği ve anlamı sembo-luuml yorumlayana goumlre farklı anlamlara gelebileceği mecaz Semantik enerji akışının dinamikleri accedilı-sından sembol metaforun tam tersi youmlnde ccedilalışır Metafor bağlamına bir anlam verirken sembol an-lamını bağlamından alır Bir anlatı boyunca suumlren bir sembol sistemi alegori oluşturur Alegori hem kendi anlamıyla hem de goumlnderme yaptığı soyut anlamla okunur

Sembollerin arketipsel genel ve oumlzel olmak uumlze-re uumlccedil biccedilimi bulunur Arketipsel sembol kuumlltuumlrel sınırların oumltesinde evrensel olarak bir dizi anlamı ccedilağrıştıran sembolduumlr Oumlrneğin guumlneşin enerji ve yaşam kaynağı olması gibi Genel sembol daha sı-nırlı bir kitleye youmlnelik olup daha geniş bir ccedilağrışım

228

Sembolizm (Simgecilik)

kuumlmesi olan sembolduumlr Hıristiyanların haccedilı gibi Oumlzel sembol ise yazarın hayal guumlcuumlnde uumlretilen ve bağlama goumlre herhangi bir anlama gelebilecek sem-bolduumlr (Myers Wukasch 2003 s 354)

Sembolizmde sembol şiirin sırrı olarak kabul edilse de net bir tanımı yoktur Bazıları iccedilin -ara-daki ayrımlara dair ne soumlylenirse soumlylensin- alego-riden pek az farklı olan şey Wagnerciler iccedilin mitin formuumllasyonu Baudelairersquoi unutmayanlar iccedilin eş-duyumduyular arası iletişim Mallarmeacute oumlğrencile-rine goumlre kinaye yoluyla gizemi ccediloumlzmektir Genel ve kapsayıcı bir tanım yapılacak olursa sembol bir ldquoideardquonın (duumlşuumlncenin) somut temsilidir tanımla-namaz bilinemez olanın kavranabilmesi iccedilin iccedilin-de yaşadığımız duumlnyadan alınmış somut bir feno-mendir denebilir

Bazı edebiyat ve sanat terimleri soumlzluumlklerinde sembolizm şoumlyle tanımlanmaktadır

Sembolizm 19 yuumlzyılda realizme ve Parnas-yenlerin salon şiirine tepki olarak gelişen edebiyat akımıdır Baudelaire Rimbaud Mallarmeacute Verlai-ne Maeterlinck ve Laforgue başlıca temsilcilerdir Baudelairersquoin Poe ccedilevirilerinden etkiler taşıyan Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri (Fleurs du Mal) (1857) adlı eseri ile doğar Jean Moreacuteasrsquonın 1886 tarihli Sembolizm manifestosuna goumlre sembolist temel bir fikri so-mut olgular aracılığıyla anlatmaya ccedilalışan şairdir Oumlznel anlatım anlaşılmazlık derecesine kadar des-teklenir ve oumlzendirilir ccediluumlnkuuml sembolistlere goumlre pathos (acı tutku) en iyi uumlstuuml kapalı oumlzel semboller aracılığıyla anlatılabilir Uumlslup olarak aşırı duy-gusallıktan suumlsten accedilıklıktan retorik araccedillardan

kaccedilınırlar Şiirin anlamı şiir dışında yoktue şiir-deki imgeler yalnızca şiirdeki diğer imgelere işaret eder ve buumltuumln olarak şiirdeki atmosferi ccedilağrıştırır Sembolist hareket Avruparsquoda fin de siecle boyun-ca buumlyuumlk etki yaptı ve 20 yuumlzyıl İngiliz İrlanda ve Amerikan şiirini en ccedilok etkileyen akım oldu (Myers Wukasch 2003 s 355)

Sembolizm (fr Symbolisme) 1885 yıllarında oumlnce edebiyatta sonra resimde ortaya ccedilıkan akım-dır Gerccedilekccedililik ve izlenimciliğe karşı ccedilıkan ve duuml-şuumlnceyi simgelerle anlatmayı deneyen bir sanat gouml-ruumlşuumlduumlr (Turani 1966 s108)

Sembolizmin Parnas şairleri iccedilinden ccedilıkması Parnasizme karşı olması ama sembolizmin ilkele-rini de net bir şekilde ortaya koymamaları bu iki akımın bir suumlre birlikte yuumlruumlmesine ve semboliz-min kesin bir tanımının yapılamamasına neden olur Sembolist şiire getirilen bireysel tanımlardan birkaccedilı şunlardır

Paul Valery sembolist şiiri ldquovarlığına muumlziği ka-tan şiirrdquo olarak tanımlar Rodenbachrsquoa goumlre ldquoSem-bolik şiir duumlştuumlr ayrıntılardır bulutlarla yolculuk eden yansımaları ehlileştiren gerccedileğe yalnız kalkış noktası olarak ihtiyaccedil duyan ve oradan gizemlere dalan sanattırrdquo Andre Beaunier La Poesie Nouvel-le (Yeni Şiir)rsquode sembolizmin Parnas şiirinden far-kını accedilıklarken şunları soumlyler

ldquoEvet kesinlik accedilıklık ve muumlkemmellik bu he-deflere Parnasyenler sıklıkla ulaştı Ama ne pahasına Bunlar iccedilin insan ruhunun gizlediği buumltuumln belirsiz ve gizemli şeylerden vazgeccedilmek gerekiyordu Bunlar şiirin asıl maddesi değil miydirdquo Beaunierrsquoye goumlre genccedillerin temelde karşı ccedilıktığı şey buydu

Sembolist şiirin doğuşu Baudelairersquoe dayandı-rılsa da onu da etkileyen oumlncuumllleri vardır Nerval ve Michelet bunların başında gelir Fiziksel duumlnyanın sadece ruhani duumlnyanın bir goumlstergesi işareti oldu-ğu fikri Nervalrsquoden de eskidir Michelet Quartier Latinrsquode ldquoBay Sembolrdquo olarak bilinirdi Introducti-on agrave lrsquoHistoire Universelle (Evrensel Tarihe Giriş) adlı eserinden itibaren tarih felsefesini duumlnyanın oluşu-

AlegoriBir mecaz gibi işlev goumlren ve kişileştir-meyle istiare (metafor) arasında yer alan bir anlatım biccedilimi Alegoride kişi nesne uzam ve eylemler metin dışında yer alan bir soyutluklar dizisine goumlnderme yapan varlıklar olarak sunulur Alegorik karakter nesne uzam ve eylemler temsil ettikleri fi-kirler dizisinde harfi harfine tek boyutlu sınırları kesin olarak belli ve katı olma eği-limindedir Oysa sembol ccedilok katmanlı ve birbirini yankılayan nitelikler yığını olma-sıyla kapalıtelkin ediciima edicidir

Fin de siecleFransızca ldquoyuumlzyıl sonurdquo anlamına gelen ifade 19 yuumlzyıl sonu iccedilin kullanılan bir terimdir

229

Batı Edebiyatında Akımlar I

mundaki birlik ve evrensel iletişimuyuma dayandırdı Baudelairersquoin Correspondances sonesinde bu anlayış yeniden doğar Mallarmeacutersquonin Rimbaudrsquonun Verlainersquoin Huysmansrsquoın ve diğerlerinin katkılarıyla metafizik ve duyusal bir şiiri arayan sembolist estetik doğar

SEMBOLİZMİN DOĞUŞU VE FELSEFIcirc TEMELLERİPlatonrsquoda goumlruumlnen duumlnya (fenomenler) idealar duumlnyasının bir yansımasıydı Asıl olan idealar ve ideal

formlardı duumlnyada goumlrduumlklerimizse onların ancak bir taklidi bir yansımasıydı Bir başka deyişle Platonrsquoa goumlre iccedilinde yaşadığımız duumlnya bir simgeler duumlnyasıydı İnsan bu somut goumlruumlntuumllerden yola ccedilıkarak ideal formları kavrayabilirdi

Bu goumlruumlş Kantrsquota da karşımıza ccedilıkar Kant duyularımızın algısına accedilık olmayan bir duumlnyadan ve şey-lerden bahseder Fenomen kavramına karşıt olan bu ldquokendinde şeyrdquo (ya da Kantrsquoın eş anlamlı olarak kul-landığı ldquonumenrdquo (noumenon)) insan algısından ya da kavrayışından bağımsız olarak bulunur Goumlzlediğimiz şekliyle duumlnya nesnelerin bir toplamı değil algılarımızdan bağımsız duumlşuumlnemeyeceğimiz bir temsildir Zaman ve mekacircn da algılardan bağımsız duumlşuumlnuumllemez Nominal duumlnya (bize goumlzuumlktuumlğuuml şekliyle değil kendi olduğu şekliyle duumlnya) algılarımızdan dolayısıyla algılarımızın birer formu olan zaman ve mekacircndan bağımsızdır Fenomenler bu duumlnya ve goumlruumlntuumlleri iken ldquokendinde şeylerrdquo varoluşsal oumlzlerdir İnsan bu şeyleri doğrudan doğruya bilemez ama fenomenler aracılığıyla onları kavramaya ccedilalışabilir Kant bunun iccedilin aşkınsal estetik aşkınsal analitik aşkınsal mantık ve aşkınsal tuumlmdengelim youmlntemlerini oumlnerir Burada geccedilen ldquoaşkınsalrdquo ifadesi nominal duumlnyayı kavrayabilmek iccedilin insan zihninin fenomenlerin formunu ve aralarındaki duumlzeni anlayabilmek iccedilin yapması gereken işlemi kasteder Kantrsquoa goumlre bu işlem doğrudan bir goumlzlemi ya da deneyimi ldquoaşmakrdquo goumlzlemlenen fenomenle ilişkilendirmeye ccedilalışmak iccedilin aklı ve sınıflandır-maları kullanmaktır İnsanlar fenomenlerden ccedileşitli anlamlar ccedilıkarabilirler ama onların temsili yansıması olduğu oumlzleri asla doğrudan bilemezler ccediluumlnkuuml bu oumlzler doğaları itibarıyla insan kavrayışının oumltesindedir

Kant iccedilinde yaşadığımız duumlnyayı nominal duumlnyanın bir temsili saymış ve buradaki biccedilimler uumlzerinden asıl formları kavramanın yollarını aramıştır Pozitivistler goumlzlem ve deneye dayalı bilginin oumltesini reddede-rek Kantrsquoın bu goumlruumlşlerine karşı ccedilıkarlar

Schopenhauer Kantrsquoın numen-fenomen karşıtlığını başka terimlerle ifade eder İstem ve Sunum olarak Duumlnya olarak ccedilevirebileceğimiz Die Welt als Wille und Vorstellung adlı eserinde algıladığımız duumlnyanın kendi zihnimizin tiyatrosunda nesnelerin bir ldquosunum ldquou (vorstellung presentation) olduğunu yazar buna goumlre goumlzlemciler yani ldquooumlznerdquo kendi sahne youmlneticilerinden aydınlatmaya kostuumlmden oumldeme planına kadar buumltuumln araccedillarıyla ile goumlsteriyi hazırlar sahneye koyar Yani goumlrduumlklerimiz kendimizin aklımızın duyusal algılarımızın uumlrettiği şeylerdir Mekacircn zaman nedensellik ndashtıpkı Kantrsquota olduğu gibi- duyuları-mızın bir formudur duyularımıza buumltuumlnleşiktir onlardan bağımsız değildir Kantrsquoın ldquokendinde şeyrdquo ya da

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Sembolizm akımında sem-boluumln daha oumlnceki sanat-larda ve edebiyatta goumlruumllen sembollerden farkı nedir

Alegori ve sembol arasında-ki farkları accedilıklayın

Sembol kullanımına bir oumlr-nek verin

1 Sembol ve sembolizm kavramlarını tanımlayabilmek2 Bir edebi akım olarak sembolizmi tanımlayabilmek

Araştır 1 İlişkilendir AnlatPaylaş

230

Sembolizm (Simgecilik)

ldquonumenrdquo dediği duumlnyanın diğer tarafı ise bir sunum olarak algılanamayan zaman mekacircn ve nedensellik dışında ortaya ccedilıkar

Kant ve Schopenhauerrsquoın goumlruumlşleri farklı akımlardan ve ccedilağlardan pek ccedilok sanatccedilıyı olduğu gibi duumlnyayı bir ldquosimge ormanırdquo olarak goumlren sembolistleri de etkilemiştir Sembolizm pozitivizmin ve determinizmin hacirckim olduğu 19 yuumlzyılda ortaya ccedilıkmıştır Bu felsefi akımlar edebiyata realizm natuumlralizm ve Parnasizm akımlarında doğayı gerccedilekccedili bir şekilde yansıtma bunun iccedilin goumlzleme ve deneye dayanma eğilimiyle yan-sımıştı Sembolistler oumlncelikle goumlruumlnen gerccedilekle yetinmeyerek bu anlayışa karşı ccedilıktılar Sembolist sanatccedilı-ların eserlerinde bilinmez dinicirc doğauumlstuuml ruhani olan buumlyuumlk yer tutar Goumlruumlnen gerccedileğin altında başka bir gerccedileklik olduğuna inanır ve bu gerccedilekliği semboller aracılığıyla anlatmak isterler

Sembolistlerden oumlnce şairler kurallı duumlzenli tanımlayıcı ve accedilıklayıcı ancak insanın duygusal deneyim-lerine ccedilok az ışık tutan şiirler yazıyorlardı Buna Parnasizm akımı deniyordu ve kendileri de bu akımdan ccedilıkan şairlerin de aralarında olduğu bir grup şair bu şiir anlayışına karşı ccedilıktı Baudelaire Mallarmeacute Verlaine ve Rimbaud yani sembolizmin doumlrt atlısı oumlnce Parnas estetiğinin etkisinde şiirler yazmış daha sonra ise sembolizmi oluşturmuşlardır

Henri Fantin-Latourrsquoun 1872 tarihli Un coin de table (Masada) adlı tablosu bir grup portresi olmasının yanı sıra on dokuzuncu yuumlzyıl edebi tarihine oumlzellikle şiir akımı Parnasizme bir tanıklık niteliğindedir Birkaccedil erkek yemekten sonra masanın kenarında toplanır Ayaktaki uumlccediluuml soldan sağa Elzeacutear Bonnier Emile Bleacutemont Jean Aicard Beş kişi

oturmaktadır soldan sağa Paul Verlaine ve Arthur Rimbaud Leacuteon Valade Ernest drsquoHervilly Camille Pelletan Tabloda en az iki kişi eksiktir 1867rsquode oumllen Charles Baudelaire (resim ona ithaf edilmiştir) ve Albert Meacuterat soumlylentiye

goumlre Verlaine ve Rimbaud ile yan yana ccedilizilmek istememiş ve tablodaki yeri bir buket ccediliccedilek ile değiştirilmişti

Kaynak wikiwandcom

Sembolizmin doğuşu Charles Baudelairersquoin 1857 tarihli Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri (Les Fleurs du Mal) adlı şiir kitabına dayandırılır Akımın estetiği 1860-1870 yılları arasında Mallarmeacute ve Verlainersquoin eserleriyle şekil-lenir Sembolizmin oumlnemli isimleri olan Verlaine ve Rimbaud Charles Baudelairersquoin şiir ve duumlşuumlncesinden etkilenirler Baudelairersquoin duyular arasındaki karşılıklılıkiletişim konseptini benimsediler ve şiirin muumlzikal niteliklerine dair oumlzguumln bir fikir uumlretmek iccedilin bunu Wagnerrsquoin sanatların sentezi idealiyle birleştirirler Sembolistlere goumlre boumlylece bir şiirdeki tema dikkatle seccedililen kelimelerin iccedilinde bulunan ahengin tonların ve renklerin hassas bir şekilde manipuumlle edilmesiyle geliştirilebilir ve duumlzenlenebilir

231

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sembolistlerin şiirin temel ve doğasından gelen oumlzelliklerini vurgulamaya ccedilalışmalarının altında sanatın tuumlm diğer ifade veya bilgi araccedillarına uumlstuumln-luumlğuuml inancı yatar Bu da fiziksel duumlnyanın madde-sellik ve bireyselliğinin altında yatan bir başka ger-ccedileklik olduğu ve bu gerccedilekliğin oumlzuumlnuumln de sanat eserine katkıda bulunan ve eser tarafından uumlretilen oumlznel duygusal tepkiler yoluyla en iyi anlaşılabile-ceği inancına dayanır

Verlainersquoin Romances sans paroles (1874 Soumlzsuumlz şarkılar) ve Mallarmeacutersquonin LrsquoApregraves-midi drsquoun faune (1876 Bir kır tanrısının oumlğleden sonrası) gibi baş-yapıtları bu yenilikccedili şairlerin eserlerine olan ilgiyi arttırır

Oumlznel gerccedilekccedililikten hareket ederek sanatccedilının algıladığı gerccedilekliği yansıtan ve sadece Parnasizmin kurallarına değil o anlayışla bağlantılı goumlrduumlkleri burjuva ahlacirckına değerlerine ve konformizmine karşı ccedilıkan Dekadanlar Sembolist Manifestoyu yayımlayan Jean Moreas ve etrafındakiler bu yeni estetiğin parccedilası olurlar

Jean Moreacuteas 1886 yılında Le Figaro gazetesinin edebiyat ekinde yayımladığı manifesto ile sembo-lizmi tanıtır ve dekadan terimi yerine sembolizmi oumlnerir Moreacuteas edebiyatta duumlşuumlnceleri Parnas-yenlerin yaptığı gibi duumlnyayı gerccedilekccedili bir şekilde yansıtmaya odaklanarak değil telkin guumlcuumlyle ifade etmenin guumlzelliğini ve anlamlılığını savunur Ona goumlre edebiyat okuyucuların sezgiyle anlayabilecek-leri gerccedilekleri uumlstuuml kapalı olarak soumlylemelidir

Manifesto geleneği reddeden ve yeni bir yol tu-tan genccedil Fransız yazar grubunun doğuşunu haber verir 1880rsquolerde yayımlanmaya başlayan yeni der-giler sayfalarında hem tanınmış hem de genccedil şairle-re yer verirler Bu şairlerin sembolizm karşıtlarının saldırılarına uğraması akımın Avrupa ve Rusyarsquoda yayılmasına katkıda bulunur Mallarmeacute Sembo-listlerin lideri olur 1892 tarihli Divagations (Sap-malar) adlı eseri sembolist estetiğinin en iyi ifade edildiği metin kabul edilir

Sembolistler kelimelere doumlkuumllemeyen sezgileri uyandırmaya ve insanın iccedil duumlnyasındaki izlenim-leri duymaya ve varoluşunun altında yatan gizemi iletmeye ccedilalıştılar Bunu yaparken kesin bir anlam iccedilermemelerine rağmen yine de şairin zihnini ifa-de eden ve gerccedileğin ldquokaranlık ve karışık birliğirdquone işaret eden son derece kişisel mecazları kullandılar

Sembolist şairler geleneksel oumllccediluumlluuml şiire karşı ccedilık-tılar Şiirsel ritimde oumlzguumlrluumlk arayışı iccediline giren şa-irler duumlzyazı şiirler yazdılar ve serbest dizeyi kullan-dılar Sembolistlerin getirdiği bu yenilikler zamanla ccedilağdaş şiirin tanımlayıcı oumlzellikleri arasına girdi

Baudelaire başta olmak uumlzere sembolistler ccedilağ-rışım bakımından zengin eserleri olan Edgar Allan Poersquodan ilham aldılar Dil yoluyla duyulara seslen-me konusundaki yeteneğine karanlık imgesel go-tik atmosferli oumlykuuml ve şiirlerine hayrandılar Sem-bolist şiirdeki pek ccedilok ortak mecaz ve sembol onun eserlerinden gelir Baudelaire ve Mallarmeacute Poersquoyu Fransızcaya ccedilevirmişlerdi Baudelaire ona duydu-ğu hayranlığı ve ondan etkilenişini Les Fleurs du Malrsquoin oumlnsoumlzuumlnde de belirtir Poe edebiyata olduğu kadar sembolist resme de ilham verdi

Şiirde sembolizm 1890rsquolarda zirveye ulaştı İn-giliz ve Amerikan edebiyatında onyıllar boyunca etkileri hissedildi TS Eliot ve W B Yeatsrsquoin şiirle-rinde James Joyce ve Virginia Woolf rsquoun romanla-rında sembolizmin etkisi belirgindir

Sembolizm 19 yuumlzyıl realizm ve natuumlralizmiy-le 20 yuumlzyıl başlarında doğan ekspresyonizm ve modernizm arasında bir koumlpruuml klasik ile modern sanat ve edebiyat arasında bir geccediliş oldu

Sembolizmin Doğduğu OrtamSembolizmin pozitivizmin ve determinizmin

hacirckim olduğu 19 yuumlzyılda ortaya ccedilıktığını soumlyle-miştik Sembolistler ise sanatccedilıyı bir goumlzlemci ola-rak konumlandıran ve nesnel gerccedilekccedililiği esas alan realistlerin tersine bilinmez olana dine doğauumlstuuml alana ruhaniliğe (tinselliğe) ilgi duyuyorlardı On-lara goumlre bu duumlnyadaki somut şeyler goumlruumlnenin altındaki gerccedilekliği temsil etmek iccedilin kullanılacak sembollerdi

Gerccedileklik anlayışındaki fark şiirsel araccedilların ve uumlslubun oluşmasında etkilidir Ancak sembolist-lerin Parnasizme bakışı yalnız bu ayrılıkla accedilıkla-namaz Temsilcilerinin ccediloğu şair olan ve en buumlyuumlk etkisini şiirde goumlsteren sembolizm Parnasyenlerin kuralcı ve oumllccediluumlluuml şiirini beğenmiyor orta sınıf be-ğenilerini ahlacirckını yansıtan kaccedilmak istedikleri toplumun hizmetine sunulmuş suumlsluuml tumturaklı şiirini yıkmak istiyorlardı

232

Sembolizm (Simgecilik)

Deacutecadence (Ccediloumlkuumlş) Sanatı1880rsquoe doğru sanatla ve edebiyatla uğraşan

genccediller arasında hayat karşısında uumlrperti ve ccedilok eski bir medeniyete karşı hayal kırıklığı ve bıkkın-lıkla şekillenen bir ruh hali ortaya ccedilıkar Bu genccediller kendilerini modern duumlnyanın hem bir parccedilası hem de onun tutsağı olduklarını aynı zamanda buumlyuuml-leyici ve duumlşmanca olan bir evrenin tam ortasına suumlrguumln edilmiş olduklarını hissetmektedirler Bu doumlnemde henuumlz sembolist hareket yoktur ancak deacutecadent hareketi vardır

1884rsquode Verlaine Lanetli Şairlerrsquoinde Mallarmeacute Cros Corbiegravere ve Rimbaudrsquonun o zamanlar bi-linmeyen eserlerini ortaya ccedilıkarır Aynı yıl JK Huysmans Agrave rebours (Tersine)rsquoda dekadan (ccediloumlkuumlş) estetiğini tanımlar Romanın kahramanı Jean des Esseintes Poe Baudelaire Verlaine Mallarmeacute ve Gustave Moreaursquonun eserlerinden beslenen nadir duyumlar ve hayallerin olduğu yapay bir evrene sıkışmıştır zihninin aşırı berraklığıaccedilıklığı onu ccedila-resiz kaygılara mahkucircm eder

Sembolistlerin bir bakıma oumlncuumlluuml olan Deka-danlar 19 Yuumlzyılda Parnas estetiğinden doğan ama giderek bu şiir anlayışına karşı ccedilıkan ilk avangard hareket olur Deacutecadance kelime anlamı olarak ccedilouml-kuumlş demektir Roma İmparatorluğursquonun ccediloumlkuumlşuumlne goumlndermeyle kullanılan bir terimdir ve Dekadan-lar bu adı goumlnuumllluumlluumlkle kullanırlar Le Deacutecadent adlı dergide eserlerini yayımlayan bir grup şair yerleşik toplum kurallarına estetik değer ve zevklerine karşı ccedilıkıyor yadırgatıcı tepki ccedilekici tahrik edici şiirler yazmaktadırlar Dekadanlar burjuva değerleri olarak goumlrduumlkleri aileye paraya konfora karşı ccedilıkarlar Fu-huş eşcinsellik sefahat yerleri gibi provoke edici ko-nuları sever guumlzelliğe ideale sanata ilgi goumlsterirler

Dekadan terimini kendileri iccedilin ilk kullanan ki-şiler Theacuteophile Gautier ve Charles Baudelairersquodir Baudelaire Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquonin oumlnsoumlzuumlnde bu ifadeyi kullanır Kelimenin koumlken olarak dayandı-ğı Roma İmparatorluğursquonun ccediloumlkuumlşuumlnuuml yuumlcelterek şairin tutkusunu ifade etmesi iccedilin bir model olarak sunar Daha sonra kelimenin anlamına tam bir du-yusal anlatım arayışında geleneksel kategorilerinin yıkılmasını da dahil eder

1884rsquote Maurice Barregraves bir grup şairi tanımla-mak uumlzere ldquodekadanlarrdquo ifadesini kullanır Buna goumlre bu grup başta şiddetle etkilendikleri Baudela-ire olmak uumlzere gotik romanlardan ve Edgar Allan Poersquonun eserlerinden etkilenmiştir Bu şairlerin pek ccediloğu sembolizmle diğerleri de estetizmle ilişkilen-dirilmişlerdir

Anatole Baju 1886rsquoda Le Deacutecadent dergisini ku-rar Grup toplumu ve değerlerini yıkıcı şok edici provokatif eserler vererek sıradanlıktan kaccedilmaya

Dekadans (Deacutecadence) 19 yuumlzyılda Fransarsquoda ortaya ccedilıkan sa-natın oumlzerkliğini sanatccedilının orta sınıf değerlerine karşıtlığını sanatın doğaya uumlstuumlnluumlğuumlnuuml ve cinsel deneyim arayışını vurgulayan edebi akım

AvangardFr Avant-garde Kuumlltuumlr sanat ve politika ile bağlantılı olarak ldquoyenilikccedilirdquo kişiler veya ldquodeneyselrdquo işler anlamına gelir

Le Deacutecadent dergisinin Temmuz 1888 sayısı Dergi yazarları arasında Paul Verlaine ve Arthur Rimbaud gibi

isimleri goumlruumlyoruz

233

Batı Edebiyatında Akımlar I

ve oumlzguumlrluumlk alanı yaratmaya ccedilalışır Ancak ortak koumlkenlerine rağmen toplulukla bağdaşmayan ve ona muhalif olan sembolist yazarlar da vardır Jean Moreas daha ccedilok bu grupla aralarındaki farkı orta-ya koymak iccedilin sembolist manifestoyu (Le Symbo-lisme) yayımlar ve ilk defa ldquosembolizmrdquo terimini kullanır Bu tarihlerden itibaren gruptan koğuşlar başlar Verlaine de dekadanlardan zamanla kopar Grup kuumlccediluumllmuumlş bir şekilde bir suumlre daha devam etse de yerini sembolizme bırakarak silinir 1889 yılında Le Deacutecadent dergisi kapanır Genccedil şairler Mallarmeacutersquonin Rue de Romersquodaki evindeki toplan-tılara katılmaya başlarlar Salı guumlnleri toplandığı iccedilin ldquoMardistlerrdquo (Fr Mardi Salı) olarak bilinen topluluğa girer ve şiirde dekadan anlayışın oumltesinde metafizik bir yan bulmak isterler

Dekadans aynı koumlklerden doğmuş ve sembo-lizmin oumlncuumlluuml olmuşsa da aralarında bazı farklar vardır Sembolist sanat daha uumlst bir dil kurmak su-retiyle oumlrtuumlk ilişkilerin ve temel gerccedileklerin ifade edilebilmesi amacını taşır Dil ve semboller bunun bir aracıdır Doğaya geniş yer verir Dekadan sanat ise doğayı kuumlccediluumlmser dili yaratıcılık aracı olarak gouml-ruumlr ortaya ccedilıkarılması gereken bir gerccedileğin varlığı-na inanmadığı gibi boumlyle bir yaklaşımı kuumlccediluumlmser

Ancak sembolizmin oumlnde gelen şairlerinin Moreasrsquoın manifestosundan oumlnce yetişmiş olması ikinci dalga sembolistlerin hiccedilbir zaman Baude-laire Mallarmeacute Verlaine Rimbaud gibi şairlerin etki duumlzeyine ulaşa-mamış olması ve bu saydığımız şairlerin dekadansla temasla-rı aradaki ayrılıklara rağmen bu iki akı-mın bağlantılı goumlruumll-mesinin temel nede-nidir Sembolizmin bu buumlyuumlk isimleri hem sembolizmle hem dekadansla bağ-lantılıdır Fransarsquoda bu ayrımlar konu-şulurken oumlrneğin İngilterersquode sembo-listlerden dekadanlar diye soumlz edilmeye de-vam edilmiştir

Sembolist ManifestoSembolist manifesto (lsquoLe Symbolismersquo Le Figa-

ro 18 Eyluumll 1886) 1886rsquoda Jean Moreacuteas tarafın-dan yayınlandı Moreacuteas ldquoders vermenin (oumlğreti-min) nutuk soumlylemenin sahte duyarlılığın nesnel tasvirinrdquo duumlşmanı olan sembolist şiirin amacının ldquofikrin duyulabilir bir biccedilimde oumlrtuumllduumlğuumlrdquo ve ldquoken-di kendisini değil fikri ifade etmeyi amaccedillayan bir biccedilim kurmakrdquo olduğunu soumlyler Bu sanatta doğa manzaraları insan faaliyetleri ve diğer somut şeyler kendilerini yansıtmayacaktır bunlar esas fikirler-le olan gizli ilişkileri temsil etmek uumlzere yaratılmış duyulabilir goumlruumlntuumllerdir

Moreas buumltuumln sanatlar gibi edebiyatın da ev-rimleştiğini akımların zamanla zayıfladığını ve guuml-cuumlnuuml yitirdiğini yerine yenilerinin geldiğini soumlyler Uzun zamandır beklenen ve gelmesi gerekli olan bu akım sembolizmdir ona goumlre Sembolizme youml-neltilen eleştiriler ancak onun o guumlnuumln en canlı sa-nat hareketi olduğunu doğrular

Sembolist şiir ders vermekten (oumlğretmekten) hitabetten yapmacıktan nesnel tasvirden hoşlan-maz Fikri duyulabilir hale getirmeye ccedilalışan bir biccedilim arar ama bu biccedilim şiirin amacı değil ancak bir aracıdır Fikir de aynı şekilde şiirin amacı ola-maz ccediluumlnkuuml sembolist şiir doğrudan doğruya fikre yoğunlaşmaya da karşıdır

Bu sanatın kapalılıkbelirsizlik succedillamasıyla karşılaşması saccedilma bir eleştiridir Moreasrsquoa goumlre ve ciddiye alınacak yanı yoktur Eski Yunanrsquodan beri tarihteki pek ccedilok buumlyuumlk eser de aynı succedillamayla karşılaşmıştır

Moreasrsquoa goumlre yeni sanata aceleyle dekadans (ccedilouml-kuumlş) sanatının bir doumlnuumlşuumlmuuml huumlkmuumlnuuml verenler aradaki farkları goumlzden kaccedilırırlar Bu farkları vurgu-lanmasında kendisinin Dekadans sanatına muhalif olması etkilidir Moreas sembolizmi ayrı bir ccedilizgide goumlruumlr Bununla birlikte sembolizmin oumlnemli tem-silcileri goumlz oumlnuumlne alınacak olursa sembolizmin dekadansla aynı koumlkleri paylaştığı soumlylenebilir Ba-udelaire Rimbaud Verlaine ve Mallarmeacute en azın-dan hayatlarının bir doumlneminde dekadans akımının iccedilinde yer alırlar Moreas onları da kapsayacak sem-bolizm terimini dekadans yerine oumlnerir

1885rsquoten sonra sembolizm buumltuumln Avruparsquoda Rusyarsquoda Kuzey ve Guumlney Amerikarsquoda yayıldı Do-layısıyla buumltuumln bir ccedilağ sembolizmin diliyle konuşur

Uumlnluuml sembolistlerin ccediloğu dekadanlara ilham olmuş kendini dekadan olarak adlandırmış ya da grup iccedilerisinde yer almış olsa da temelde bu iki hareket arasında bazı farklar var-dır Ancak dekadans akımı uumlyelerinin ccediloğunun sembo-lizme youmlnelmesi ya da gouml-ruumlşlerini değiştirmesi nede-niyle buumlyuumlk oumllccediluumlde ortadan kalkmış ve yerini de yine buumlyuumlk oumllccediluumlde sembolizme bırakmıştır

dikkat

234

Sembolizm (Simgecilik)

Başta duumlzyazı ve şiir olmak uumlzere bunların birbiri-ne doumlnuumlşmelerinde tiyatro ve felsefi duumlşuumlncedeki yeniliklerde resimde heykelde mimaride muumlzikte sembolizmin dili ve ifade biccedilimleri etkili olur

Sembolistler tarafından bir dizi oumlnemli edebi-yat yayını kurulur ya da hareketle ilişkili hale gelir Bunların ilki Nisan 1886rsquoda kurulan La Vogue olur Aynı yılın ekim ayında Jean Moreacuteas Gustave Kahn ve Paul Adam Le Symbolistersquoi ccedilıkarmaya başlarlar En oumlnemli sembolist dergilerden biri Le Mercure de Francersquotır 1890rsquoda kurulan bu suumlreli yayın 1965 yı-lına kadar suumlrer Pierre Louyumls La Conquersquou kurar Diğer sembolist edebi dergiler arasında La Revue blanche La Revue wagneacuterienne La Plume ve La Wallonie yer alır

Bu yeni harekette duumlş anahtar bir kavramdır Sembolizm Ansiklopedisirsquonin yazarı Cassoursquoya goumlre buradaki duumlşuumln uykuda goumlruumllen duumlşlerle ilgisi yok-tur 19 yuumlzyıl sonu 20 yuumlzyıl başındaki sembolizm olarak adlandırılan doumlnemin şair ve sanatccedilılarında goumlruumllen ve yaratıcı hayal guumlcuumlyle besledikleri kişisel ve kendine oumlzguuml bir gizliliğederinliğe (duumlş) denir Yaratıcının hayal guumlcuuml ne yerleşik kuralları ne kut-sal modelleri ne de zorunlu kaynakları umursar Muhtemelen her zaman ve buumltuumln ekollerde sa-natsal yaratıcılığın temel aracı olagelmiştir ancak sembolizmde onun ruhunda ve estetiğinde hayal guumlcuumlnuumln bu meziyetinin daha bilinccedilli ve ısrarlı bir ilanını goumlruumlruumlz (Cassou et al 1979 s 7)

Duumlş yaratıcıdır Duumlş sembolistlerin yenilikccedili ve hayalci guumlcuumlduumlr Her biri bu guumlcuuml işler gelişti-rir ve kendi oumlzguumlnluumlğuumlnden kişisel seruumlveninden yola ccedilıkarak yaratıcı amaccedilları doğrultusunda kul-lanır Sembolistler kendi aralarında gruplar klikler oluştururlar kendi kafeleri kuumlccediluumlk dergileri mu-halif salonları vardır Fakat buumltuumln bunlar sıklıkla toplumdışı ve toplu karşıtı bir yıkıcılığın izlerini taşır Oumlyle ki bu sanatccedilı ve şairler topluluğu gizli bir hava taşır ve temelde bir anarşik bireycilikler topluluğudur Burada topluluk iccedilinde bir topluluk vardır kışkırtıcı bohem ve avangard davranışlarıy-la burjuvazi guumlvencesine duumlzenine enduumlstriyel ve ekonomik guumlcuumlne dayalı rejim dışında sanat ve şii-rin ne olduğuna dair yuumlksek duumlşuumlnceleriyle kuumlccediluumlk ayrı bir topluluk Ancak bu kuumlccediluumlk yapay topluluk oumlzguumlnluumlğuuml aşırı hatta bazen skandal boyutuna gi-debilen oumlzguumlnluumlkleri olan kişilerden oluşmaktadır

Sembolist sanatccedilıların her biri kendine oumlzguuml kişilikleriyle tanınır her biri ayrı bir yazgıdır Sem-bolizm bu accedilıdan romantizme benzer Ancak ro-mantikler kendi ccedilağları tarafından daha ccedilok koşul-landırılmışlardır Sembolistler ise ccedilağı youmlnlendirici rol oynamışlardır

Sembolizm 19 yuumlzyıl başı romantizmiyle 20 yuumlzyıl başı modernizmi arasında bir geccediliş sağlar Ayrıca sembolizmin uluslararasılığı modern sa-natın Fransarsquoda kuumlbizm aracılığıyla izlenimcilikten doğduğu youmlnuumlndeki yaygın tarihi inanışı da sarsar

Oumlğrenme Ccedilıktısı

Sembolizm ile Parnasizmin gerccedileklik anlayışlarını karşı-laştırabilir misiniz

Sembolizmin gerccedileklik an-layışını hangi felsefi temel-lere dayandırabilirsiniz

Sembolizmin romantizmle ilişkisini accedilıklayabilir misiniz

3 Sembolizmin doğduğu ortam ve duumlşuumlnsel zeminini belirleyebilmek4 ldquoDeacutecadencerdquo sanatını ve ilkelerini accedilıklayabilmek

Araştır 2 İlişkilendir AnlatPaylaş

235

Batı Edebiyatında Akımlar I

SEMBOLİZME GOumlRE SANAT Sembolistler gevşek ve esnek bağlarla birbiri-

ne bağlı bir topluluktur ve bu şairlerin tam olarak bir akım kuralları ccedilerccedilevesinde yazdığını soumlylemek zordur Akım iccedilinde birbirinden epeyce farklı eği-limler mevcuttur Sembolizm bir oumlğreti etrafında kurulmuş bir ekol olmaktan ccedilok ortak bir duyarlı-lık ve bakış accedilısının paylaşımından doğan bir yak-laşımdır Mallarmeacutersquonin dersleri Verlaine oumlrneğinde olduğu gibi duyumdaki duumlşuumlnce (idea) hayatta-ki duumlş şarkıdaki saf muumlzik şeklinde kabul edilir Amaccedilları ve tasarımıyla zahmetli bir şiir anlayışı geliştirilir dilin telkin değerine vurgu yapılır ki bu değere ancak kelimelerin sağlam ve bilgece kulla-nımıyla tam anlamıyla ulaşılabilir Mallarmeacutersquonin Reneacute Ghilrsquoin Traiteacute du Verbe (1886) adlı eserine yazdığı oumlnsoumlzdeki formuumlluuml oumlrnek alınır Burada şiir dilinin işlevi ortaya konur Mallarmeacutersquoye goumlre şiir dili gerccedilekle duumlşuumlnce (idea) arasındaki buumlyuumlluuml bir aracıdır ldquoDiyorum ki bir ccediliccedilek ve sesimin hiccedilbir ccedilizgi bırakmadığı unutulmuşun dışında bilindik ccedilanak yapraklarından başka bir şey olarak muumlzikal ahenkle beliren guumlluumlmseyen ya da mağrur buumltuumln buketlerde eksik olanrdquo Sembolistler Mallarmeacutersquonin buumltuumln buketlerde eksik olan ccediliccedileğini arayan bir şiir dili kurmaya ccedilalışırlar

Sembolistler arasındaki ortaklığa -oumlzellikle Fransız sembolizmi iccedilin konuşulacak olursa- bir ruh krizini ldquoccedilağın (asrın) hastalığırdquonı (mal du siegravecle) da eklemek gerekir

Sembolizm genel olarak 19 yuumlzyıl başlarının romantik geleneğine yaslanır egzotik ilkel duumlnya dışı şeylere ilgi goumlstermesi bakımından romantik duyarlılıkla ortaklaşır Yıkıcılığı bireyi oumln plana ccedilıkarması ve karamsarlığı da romantizmin bir tuumlr reenkarnasyonu olarak goumlruumllmesine yol accedilmıştır

Sembolizmde sanatccedilı tıpkı romantizmde ol-duğu gibi son derece merkezi bir konuma sahiptir Onun zihni ve dehası farklı bir duumlnya algısının ka-pısını okurlarına accedilar Romantizmdeki sanatccedilı gibi sembolizmde de şair oumlzel neredeyse seccedililmiş bir bi-reydir ve sıradan insana accedilık olmayan deneyimlerin aktarıcısıdır

Aslında bu anlayış oldukccedila eskidir Hippolyte de la Morvonnais 1835rsquote La Revue Europeacuteennersquode şunları yazar ldquoŞairin guumlcuuml bize goumlre ruhun doğa-nın goumlruumlnmez guumlccedilleriyle olan gizli birleşiminden sembolizmden sanattan duyusal evrende seslerle ışıkla biccedilimlerle Tanrı gibi konuşmaktan gelecek-tirrdquo (akt Moreau 1954) Şair Tanrının kelimelerin-den yararlanan onun gibi konuşan kişidir

Victor Hugorsquonun 1840rsquoda yayımlanan Les Rayons et les Ombres (Işınlar ve Goumllgeler) adlı şiir kitabında yer alan Şairin Goumlrevi (Le Fonction du Poegravete)rsquonde şaire doğauumlstuuml ve kutsal guumlccediller atfedilir şair adeta geleceği goumlren bir kacirchin ve Tanrı ile insan arasında bir aracı olarak goumlruumlluumlr

Baudelairersquoin sembolizmin bir oumln bildirgesi sa-yılan Correspondances adlı şiiriyle ilginccedil bir şekilde aynı adla yayımlanan bir başka şiirde ldquokacirchinrdquolerden bahsedilir1845 yılında Lrsquoabbeacute Constant ldquoLes Cor-respondancesrdquo başlığı ile Baudelairersquoinkine şekil ve iccedilerik olarak ccedilok benzeyen bir şiir yayınlar Bu şi-irde buumlyuumlcuuml falcı gibi ldquogoumlzleri accedilıkrdquo olanları konu eder Baudelaire de onun gibi bazı ayrıcalıklı kişile-rin doğanın herkes tarafından anlaşılamayan dilini ccediloumlzduumlklerini duumlşuumlnuumlr ama Lrsquoabbeacute Constantrsquodan farklı olarak bu kişilerin sanatccedilılar olduğuna ina-nırrdquo (Bozbeyoğlu 1994)

Arthur Rimbaudrsquonun şairi kacirchine benzetmesi de bu yaklaşımın bir oumlrneğidir Şair bu kehanet duuml-zeyine ulaşarak goumlruumlnenin ardındaki gerccedileklikleri deneyimler Gerccedilekliği başka tuumlrluuml kavramak yeni bir dil kurmak suretiyle alternatif bir gerccedileklik kur-mak ve bunu şiire doumlnuumlştuumlrmek duumlnyayı değiştir-menin bir yoludur ona goumlre Bunun iccedilin şiir yazar

Romantizm nasıl klasisizmin akılcılığına kural-cılığına bir başkaldırıysa sembolizm de benzer bi-ccedilimde realizmin gerccedilek anlayışına ve kuralcılığına bir tepkidir Realizmin doğayı nesnel ve tarafsız bir goumlzle yansıtma ccedilabasına karşı sembolizmde gerccedilek-liğe sanatccedilının getirdiği yorum oumlnemlidir Gerccedilek deney ve goumlzlemle kavranabilecek tek boyutlu ve değişmez bir şey değildir onlara goumlre goumlruumlnenin ar-dında doğadaki her şey arasında insan zihninin an-

Mal du siegravecleYuumlzyılın hastalığı Kavram daha oumlzel ola-rak on dokuzuncu yuumlzyıla goumlnderme ya-par ve romantik sanatın tekrar eden te-malarından biridir Romantik hareketin uyandığı yıllarda genccedil kuşağın sıkıntı hayal kırıklığı ve melankoli duygularını ifade eder

236

Sembolizm (Simgecilik)

cak sezgi ve eşduyum (sinestezi) yoluyla keşfedileceği gizli ilişkiler vardır Baudelairersquoin Correspondances sonesinde bu gizli oumlrtuumlk ilişkilerin duyular arası ilişkilerle gizemli ve derin birlik iccedilinde algılanışının ve duyularla ruh arasındaki ulaşımın sağlanışının betimlemesini yapar Bu goumlruumlşlerden kuvvetle esin-lenen sembolistlere goumlre zihne ve onun goumlzlem-lerine dayanmak yerine ccedilok daha karmaşık olan duyusal ccedilağrışımlara anılara ruumlyalara youmlnelmek gerektir Apaccedilık ve tek boyutlu alegoriler yerine bi-reysel goumlrece belirsiz kapalı ima ve telkin eden semboller kullanılmalıdır Boumlylece ccedilok katmanlı belli bir anlamdan ziyade bir atmosfer yaratan bir ruh halini telkin eden muumlzikalite ve ritim sayesin-de telkin kuvveti artan bir şiir kurulabilecektir

Sinestezi EşduyumSembolistlerde rastladığımız sinestezi ya da eş-

duyum kavramı aslında tıbbi olarak tanımlanmış bir deneyimdir Kendisi de bir sinestezik olan Art-hur Rimbaudrsquoda oumlzel bir vurguyla bir sanat youmln-temi olarak geliştirilen sinestezinin ne olduğuna kısaca değinelim

Tarlacı ldquoSinestezi Renkleri İşitmek Sesleri Goumlrmekrdquo başlıklı makalesinde ldquobirleşmiş duyularrdquo ya da ldquoeşduyumrdquo olarak da ifade edilen sinesteziyi istemsiz yoğunlaşma sonucu ortaya ccedilıkan belirgin canlı ve guumlccedilluuml duyusal deneyim olarak tanımlar Yalnızca insanların ccedilok azı guumlnluumlk olağan durum-da bu deneyimi yaşarlar Bazı araştırmacılarca dil dışı duumlşuumlnmenin oumlzel bir belirtisi olarak kabul edi-lirken bazılarınca tam bir ldquohastalıkrdquo ldquoanormallikrdquo ve mucize mistik bir insan yeteneği olarak kabul edilir Hatta sinesteziyi biyolojik bir olaydan ziya-de sosyal ve kuumlltuumlrel bir fenomen olarak goumlrenler de vardır Sinestezi bir hastalık olarak değil de bir duyusal algılama ldquohediyesirdquo olarak goumlruumllebilir

Sinestezinin birccedilok şekli vardır En sık izlenen şeklinde kişi harfleri renk olarak deneyimler Her harf kişi tarafından farklı bir renk olarak algılanır kodlanır Sinestezi deneyimi birbiriyle ilişkili iki kısımdan oluşur Bunlar tetikleyiciler ve eşlenikler-dir Tetikleyicilere harfleri oumlrnek verebiliriz Eşle-nikler ise harfler algılandığında her harfe eş olarak deneyimlenen algılar (renk ses dokunma koku) olarak tanımlanabilir

Sinestezi erken ccedilocukluk doumlneminden itibaren olan gelişimsel sinestezi ve sonradan başlayan kaza-nılmış sinestezi şeklinde goumlruumllebilir Birincisi gene-tik iken diğeri beyin travmalarına ya da duyu kay-bına bağlı olarak gelişebilir Bir de haluumlsinojenik ilaccedilların alınmasıyla ortaya ccedilıkabilen farmakolojik sinestezi vardır

Sinestezikler yaşamışlık hissi (deja vu) olacak olan olayları oumlnceden ruumlyalarında goumlrme gibi nadir deneyimleri sık yaşarlar

Aslında insanlar sinesteziye benzer deneyimleri her guumln yaşarlar Bir muumlziğin ldquosıcakrdquo ya da ldquosoğukrdquo hissedilmesi gibi Beyindeki duyusal alanların bir-birine karışması birbirine az ya da ccedilok iletilmesi buna yol accedilıyor olabilir Cytowic ldquoHepimiz sines-teziğiz ama algılamanın buumltuumlncuumll doğasının bilinccedilli şekilde farkında olan yalnızca bir avuccedil insanrdquo der Yine Cytowichrsquoe goumlre insanda dilin gelişimi ccedilapraz ccedilağrışıma bağlıdır ldquoDil olasılıkla ilk insanlarda si-nestezide goumlruumllen ccedilapraz ccedilağrışımın bir tuumlruuml olma-dan asla evrimleşmeyecektirdquo

Tarlacı makalesini şu soruyla bitirir ldquoEğer si-nestezi gerccedilekse normal insanların yaşayarak dene-yimlediği gerccedilek nedir Hepimizin oumlznel gerccedilek-liği neden aynı değil Ya hepimiz duumlnyayı-evreni olduğundan farklı algılıyorsak ve onların goumlrduumlğuuml gerccedilekserdquo (2001 s 62-65) Bu soru tam da yukarı-da anlattığımız şaire oumlzguuml ldquooumlzel goumlrme biccedilimlerirdquoni accedilıklayabilir Ccediluumlnkuuml doğal olarak sahip olunan ya da sonradan uumlretilen sinestezi başka hiccedilkimsenin kavrayamadığı bir buumltuumlncuumllluumlğuumln ccediloklukta birli-ğin kavranmasını sağlar

Buumltuumln bu bilgiler sembolist estetiğe oumlzellikle Rimbaudrsquonun ldquokehacircnetrdquo (voyance) kuramına ışık tutar Sanrılar (haluumlsinasyonlar) eşduyumun ger-ccedilekleşmesinin bir yoluydu Baudelairersquoin bunu ger-ccedilekleştirmesinin bir yolunu Petits Poemes en Prose (Kuumlccediluumlk Duumlzyazı Şiirler)rsquoda yer alan La Chambre do-uble (İki oda)rsquoda goumlruumlruumlz Eşduyumu yani sineste-ziyi yeni bir algının gerccedilekliğin aracı olarak goumlren

Sinestezi (Eşduyum)ldquoSynesthesiardquo Yunanca syn ldquobirlikterdquo ve aesthe-sis ldquoalgılamakrdquo koumlklerinden gelir Bir duyunun uyarılmasının aynı anda başka bir duyuda da his oluşturması du-yuların anormal bir şekilde harmanlanma-sı iccedil iccedile geccedilmesidir Başka bir deyişle beş duyunun (goumlrme koku ses tat ve dokun-ma) oumlngoumlruumllemez ama tutarlı bir şekilde birbirine karışmasıdır

237

Batı Edebiyatında Akımlar I

ve bu gerccedilekliğin gerektirdiği dili yaratmayı hedef-leyen Rimbaud estetiğinin merkezine bu kavramı koyar Voyelles (UumlnluumllerSesliler) adlı şiiri sinestezi-nin bir uygulamasıdır Mallarmeacutersquode ve Verlainersquode Huysmansrsquoda ve diğer sembolistlerde sinestezik algı denemelerine rastlarız Oumllccediluumlluuml ve duumlzenli şiire alışmış sıradan okuyucu iccedilin sembolizmi buumlsbuumltuumln iccedilinden ccedilıkılmaz kılan asıl etken de budur

Sembolist şiirde yapılar ve kavramlar buumlyuumlk mantıkdışı sezgisel bağdaştırmalara dayanır An-latı kapalıdır gerccedilek duumlnyadan alınan semboller doğauumlstuuml anlamları ifade eder Metafizik alanın ve oradaki gerccedilekliğin keşfi oumlnemlidir Eserlere duy-gusal ve duyusal bir hava hakimdir Duumlzyazı ve şiir birbirine doumlnuumlşerek iccedil iccedile geccediler alışılmadık yapılar goumlruumlluumlr Muumlzikalite ve kelimelerin ses değeri oumlnem-lidir Kelimelere doumlkuumllemeyeni anlatılamayanı bi-linemeyeni anlatmak uumlzere yeni bir dil geliştirilir

Accedilıkccedila soumlyleme ya da adlandırma yerine sezdir-me akıl yerine hayal guumlcuuml fikirler yerine duyumlar duumlzen ve burjuva zevkine karşı konformizm karşıt-lığı sembolizmin genel oumlzellikleri olarak gelişir

Sembolizm 1890rsquolı yıllarda en popuumller zamanları-nı yaşarken artık bir sembolist estetik ve felsefi kavra-yışından bahsedilebilecek oumlzerkliğe ulaşmıştı Akım her biri yeni ve farklı nitelikler ve duyarlıklar getiren sembolist sanatccedilıların ellerinde şekilleniyordu

ldquoLanetli Şairlerrdquo (ldquoLes Poegravetes Mauditsrdquo)

Les Poegravetes Maudits Verlainersquoin 1884rsquote ya-yımladığı ve Tristan Corbiegravere Arthur Rimbaud ve Stephane Mallarmeacutersquoden şiirlere yer verdiği kitabıdır Aynı yıl başka şairleri de ekleyerek ikinci basımını yapar Verlaine ldquolanetli şairrdquo ile genellikle ldquogenccedilli-ğinden itibaren anlaşılmamış toplumun değerlerini reddeden kışkırtıcı tehlikeli asosyal veya kendine zarar verici bir şekilde (oumlzellikle alkol ve uyuşturu-cu kullanımı ile) davranan okunması zor metinler yazan ve genelde dehası anlaşılmadan oumllen bir şaire goumlnderme yapar Burjuva değerlerine konformizme karşı ccedilıkan bu şairlere goumlre sanatccedilı marjinalize olma-lı ve buumltuumln deneyimleri yaşamalıydı

Kitap Parnasizmden dekadansın oradan da sembolizmin doğuşuna yol accedilan Baudelaire Rim-baud Mallarmeacute gibi şairlere yer verdiği iccedilin bu tanım sembolist şairleri ifade etmek uumlzere de kul-lanılmıştır Biz burada ldquolanetli şairlerrdquoi sembolik olarak sembolist şairler yerine kullanıyoruz

Daha oumlnce belirttiğimiz gibi sembolizm bir oumlğreti etrafında gelişen bir ekol değildi ortak bir kavrayışın bir ldquoruh krizirdquonin goumlruumlnenin oumltesinde-ki gerccedilekliği keşif arayışının sonucuydu Sembolist olarak bilinen sanatccedilılar kendi aralarında uumlslup ve sanat anlayışı bakımından farklılaşır ve akım iccedili eğilimleri oluştururlar bu nedenle sembolizmin farklı kavranışlarını ve temellerini anlayabilmek iccedilin bir de akımı akımın estetiğinin kurucusu ola-rak kabul edilen kişiler ve sanat goumlruumlşleri uumlzerinden inceleyelim

Charles Baudelaire

Charles Baudelaire (1821-1867) Sembolizmin dolayısıyla modern şiirin babası Rimbaudrsquoya goumlre ldquoşairlerin tanrısırdquo

15 Mayıs 1871rsquode Paul Demenyrsquoye yazdığı mektupta Rimbaud ldquoBaudelaire ilk kacirchin şairlerin kıralı gerccedilek bir

tanrıdırrdquo der

Kaynak wikipediaorg

Baudelaire ilk olarak Parnas akımının bir par-ccedilasıydı Biccedilimde geleneksel oumllccediluumllerin iccedilinde kaldığı ilk doumlnem şiirlerinde dil ve tema bakımından sem-bolizmin habercisi olacak kullanımlara rastlanır Daha sonra geleneksel oumllccediluumlluuml dizenin yanında ser-best dizeyi de kullanır ve duumlzyazı şiirler yazar (Paris Sıkıntısı)

Baudelaire durmaksızın ideali arayan oumlncuuml bir şairdi Duumlzyazısal şiirleri gerek biccedilimsel ge-rekse tematik accedilıdan bir devrimin habercisiydi Rimbaudrsquoya goumlre yeni biccedilimler ortaya koyması onun asıl buumlyuumlkluumlğuuml değildir Baudelaire bilin-meyeni anlatmaya ccedilalıştığı iccedilin bu yeni biccedilimleri bulmuştur Sembolistlerin adeta sihirli bir guumlccedille ccedile-kildikleri bu ldquobilinmeyenrdquo sembolist şiirin peşinde

238

Sembolizm (Simgecilik)

olduğu ccedilıplak goumlze ya da aklın şematik algılarına accedilık olmayan ancak sezgilerle kavranabilen gizemli bir kavramdı

Baudelaire sadece klasik şiir oumllccediluumllerine karşı ccedilık-makla kalmadı toplumun değerlerini de sorguladı onlara meydan okudu Ccedilok seyahat etti Bohem bir hayat yaşadı Goumlccedilebe ve oumlzguumlr bir şair modeli olarak Dekadansrsquoı ve başta Rimbaud olmak uumlzere Fransız ve duumlnya şiirinin pek ccedilok kişiliğini etkiledi

Onun en ccedilok etkilendiği kişi ise Edgar Alan Poersquodur Poersquonun kendine oumlzguuml karanlık imgesel gizemli duumlnyası ve ccedilağrışımlara dayanan yazım tar-zı Baudelairersquoi kendine ccedileker Poe yaşam tarzı ve kişilik olarak da Buadelairersquoe ccedilok benzemektedir aralarındaki benzerlik Baudelairersquoin Poe taklitccedili-liğiyle succedillanmasına kadar uzanmıştır Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquonin oumlnsoumlzuumlnde Poe etkisinden bahseder

Baudelairersquoin şiiri yaşamından ve kişiliğinden ayrılamaz şiirinde kendisini yaşam oumlykuumlsuumlnuuml sem-bolik anlatımla vermiştir Zaman kavramı kimlik mekacircnla ilişkiler iccedil sıkıntısı kaccedilış isteği bunaltı oumlluumlm şiirinin belli başlı temalarıdır

Baudelairersquoin İletişimler (Correspondances) adlı sonesi sembolizmin bir oumln manifestosu sayı-labilir Şiirde renkler kokular ve seslerin uyuşumu ve eşduyum duumlşuumlncesi goumlruumlluumlr Baudelaire şiirde doğayı ldquocanlı suumltunları olan bir tapınakrdquo olarak betimler İnsan kendisini suumlzen bakışlar altında ldquosembol ormanları arasından geccedilerrdquo Bu şiirde daha sonra Rimbaudrsquoda biraz daha farklı bir şekilde tek-rar rastlayacağımız duyular arası ilişkiler aracılığıyla (sinestezieşduyum) birbirine karışan ve birbirini yankılayan duyumların nasıl bir atmosfer bir ruh hali (Fr eacutetat drsquoacircme) yarattığı betimlenmiştir

Bir derin bir karanlık birlik iccedilinde Aydınlık kadar sonsuz gece kadar geniş Uzaktan soumlyleşen uzun yankılar gibi Renkler sesler kokular karışır birbirine

Baudelairersquode gizemci goumlruumlşlerin (ezoterizm) izleri vardır Goumlruumlnenin ardında birbirine gizli ilişkilerle bağlı bir gerccedileklik vardır Bu goumlruumlnme-yen kendini akla değil duyumlar (sesler renkler kokular dokular) yoluyla sezgilere accedilık eder Şair bu gizli bağları keşfetmeli ve onları simge ve ccedilağ-rışımlarla yansıtmalıdır Bu goumlruumlşler sembolizmin oumlzuumlnuuml oluşturur

Baudelaire şiirinde baskın bir oumlzellik olan ka-ramsarlığıyla da dekadan ve sembolist şiirin havası-nı etkiler Gerccedilek duumlnyanın sert acı ccedilirkin yuumlzuumln-den kaccedilış teması şairler tarafından sıklıkla işlenir

Sembolizm ve dekadansla ilişkili pek ccedilok şair Baudelairersquoi takip etmiş ve duumlşuumlncelerini yorum-layarak başka goumlruumlşlerle sentezleyerek ve geliştire-rek Sembolizm akımını ve akım iccedilindeki eğilimleri meydana getirmiştir

Steacutephane Mallarmeacute

Steacutephane Mallarmeacute (1842-1898) Sembolizmin kurucusu sayılan goumlruumlşleri ve eserleriyle kuumlbizm dadaizm

suumlrrealizm gibi akımları etkileyen şair

Kaynak wikipediaorg

Correspondances Tuumlrkccedileye İletişimler Eş-duyumlar Haberleşmeler Ccediloklukta Birlik adlarıyla ccedilevrilmiştir Bu şiirin oumlnemi sembolizm accedilısından oumlnemli olan eşdu-yum duyuların birlikteliği kuramına yer vermesi ve bu youmlnuumlyle sembolizmi haber vermesinden gelir

dikkat

Ezoterizm (Eski Yun esocircteros ldquoiccedilrdquo ke-limesinden)Herkese accedilık olmayan belli bir grup iccedilin-de olanlara oumlzel bilgiler ccedileşitli felsefi ta-rihi ve dini metinlerin gizli anlamları ve sembolizmi ancak ferasetli ve farkında bir azınlık tarafından anlaşılabilen kompleks ve guumlccedil tuumlrde bilgiler

239

Batı Edebiyatında Akımlar I

Verlaine ile birlikte sembolist estetiğin kurucusu kabul edilir Genccedillik doumlnemi şiirlerinde hem tema hem de uumlslup bakımından Baudelairersquoden kuvvetle etkilenmiştir Acı keder gerccedileklikten kaccedilış isteği temaları bu doumlnem şiirlerinde belirgindir Ancak Mallarmeacute goumlruumlnen gerccedilekliğin altındaki gerccedileklik duumlşuumlncesine Baudelairersquoden daha fazla duumlşmuumlş ve felsefi bir şiir kurmuştur

Mallarmeacute gerccedilekliğin oumltesinde karanlık bir hiccedil-lik olduğunu ve kusursuz biccedilimlerin oumlzuumlnuumln ancak bu hiccedillikte bulunabileceğini duumlşuumlnuumlyordu Şairin goumlrevi bu oumlzuuml kavrayarak ona bir biccedilim vermekti Boumlylece sıradan bir taklitccediliyansıtıcı olmaktan ccedilıka-cak yoktan var eden bir Tanrı roluumlne buumlruumlnecekti Şiir dilinin goumlrevi gerccedilekle duumlşuumlnce (idea) arasında buumlyuumlluuml bir aracı olmaktı 1886rsquode bu duumlşuumlncelerle şiiri formuumlle eder buna goumlre şair ldquobuumltuumln buketler-de eksik olan ideal ccediliccedileğirdquo yaratacaktı

Michel Mourre onun hakkında şunları yazar

Mallarmeacutersquoye goumlre yazılmaya ccedilalışılabilecek tek bir eser vardı bu da yeryuumlzuumlnuuml accedilıklayacak bir eserdi şairin biricik goumlrevi bu eseri yazmaktı Ki-tabını tasarlamaya başladı Ama Mallarmeacute bir edebiyat oumlğretisi bulmuş değildi gerccedilek bir din-di bulduğu sınırlı ve guumlnluumlk evrenden Guumlzellik burcu adı altında duumlzenlenmiş bir Kozmosrsquoun tanınmasına tadılmasına geccedilişi gerektiriyordu Bu geccediliş ne yoluyla olacaktı Nesnelerin somut ve alelade anlamlarını aşarak Fikri keşfetmek iccedilin nesneyi hiccedile indirerek bir soumlz simyacılığıyla gittikccedile daha ccedilok incelmiş gittikccedile daha saydam maddeden uzaklaşan suumlrekli bir oyunla Şairin işi muammalı bir şekilde maskelenmiş gerccedilek duumlnyayı yeniden kurmaktan başka bir şey değildi Boumlylece şiir yaratımı kozmik yaratımın ta kendisi oluyordu (1961 s 184)

Mallarmeacute bu tarihten itibaren buumltuumln guumlcuumlnuuml bu eksik ideali var etmeye adar Duumlşuumlncelerini oumlrnek-lerle accedilıklayacağı destansı bir kitap yazmaya karar verir ancak adına Grand oeuvre (Buumlyuumlk eser) dediği bu eseri hiccedilbir zaman bitiremez Bunda 1890rsquolarda kavuştuğu buumlyuumlk uumlnuumln de etkisi vardır Arkadaşı Verlainersquoin oumlvguumlleri Huysmansrsquoın A reboursrsquounda aldığı oumlvguumller ona buumlyuumlk uumln kazandırmıştır Bu tarihten itibaren Parisrsquoteki evinde şehrin ileri gelen ressam şair ve yazarlarının katıldığı sanat şiir ve felsefe tartışılan toplantılarına ev sahipliği yapma-sıyla uumlnluuml olur Marcel Proust WB Yeats Rainer Maria Rilke Paul Valeacutery Stefan George Paul Ver-laine eve gelip gidenler arasındadır

Mallarmeacute goumlruumlnen gerccedilekliğin altında karanlık ve boşluktan oluşan bir gerccedileklik olduğuna inanıyordu Bunu geccedilici ya da kısmen de olsa ancak yaratıcılık ve duumlşuumlnce aydınlatabilirdi Baudelairersquode de goumlrduuml-ğuumlmuumlz sanatın ve sanatccedilının oumlzel konumu boumlylece Mallarmeacutersquode sanatı bir ccedileşit din gibi goumlrmeye kadar uzanır goumlruumlnenin oumltesindeki gerccedilekliği kavramanın tek yoludur ve bu yuumlzden saygıyı hak eder

Mallarmeacutersquonin sanatını kendisinden oumlnce ccedilağlar boyu suumlrmuumlş alegori geleneğinden ayıran onda-ki imgelerin şeffaflığı ve şiirde mantıklı bir anla-tı planı arayan geleneksel şiirin tersine sembolleri oumln plana ccedilıkarmasıdır Yıldız deniz goumlkyuumlzuuml gibi duumlnyevi semboller insan zihnini soyut yanını goumls-termek uumlzere kullanılır Burada artık duumlzen yoktur onun yerine ccedilağrışım ve soyutlama vardır

Mallarmeacutersquonin fin de siecle uumlslubu bir sonraki yuumlzyılda gerccedilekleşecek olan şiir ve diğer sanatların birleşmesine (fuumlzyonuna) oumlncuumlluumlk eder Verlainersquode olduğu gibi Mallarmeacutersquode de şiirde muumlzik ve ritim ccedilok oumlnemlidir Son doumlnem eserleri ldquosomut şiirrdquoin oumlrnekleri olup ccediloğunlukla iccedilerik ve biccedilim metin ve kelimelerin ve sayfa boşluklarının duumlzenlenişi ara-sındaki ilişkileri araştırır Oumlzellikle 1897rsquode yayım-lanan Un coup de deacutes jamais nrsquoabolira le hasard (Bir zar atımı rastlantıyı asla yok etmeyecektir) adlı şiirde bu arayış belirgindir Muumlzikle şiiri birleştirmeye ccedila-lışan şair Wagnerrsquoin nota ve partisyonlarından yola ccedilıkar sessizliği oluşturan boşlukları ses tonunun iniş ccedilıkışlarını sayfa duumlzeniyle sağlamaya ccedilalışarak şiiri muumlziğe yaklaştırır

Şiirinde kelimeleri yalnız anlamlarıyla değil ses değerleriyle de değerlendiren farklı okunuşlara imkacircn veren kelime ve ifadeleri kullanan Mallarmeacute şiirindeki muumlzikalite ve anlam zenginliği sayesinde başta Barregraves Gide Claudel ve Valeacutery olmak uumlze-re kendisinden sonra gelen pek ccedilok şairi derinden etkiler Şiiri duumlnyevi ruhsuz ticari bir tarzda algı-lanan gerccedilek duumlnyanın dışında varlığını suumlrduumlren daha yuumlksek bir duumlzeye ccedilıkarır Bu yuumlceltme eserle-rinin biccedilimsel oumlrguumlsuumlnuumln sıklığında ve gittikccedile ar-tan anlam kapalılığında ifadesini bulur Sembolist tarzda şifreli imge kullanımının yanı sıra ccedilok an-lamlı kelimelere yer verir bunların yardımıyla şi-irlerini birbirlerinden tam olarak ayırt edilemeyen birccedilok anlam katmanlarıyla donatır Goumlndermeler kelime oyunları ve mecazlar şiirinin anlaşılmasını ndashve ccedilevrilmesini- zorlaştırır Bu youmlnleriyle sembo-lizmin estetiğini kuran isimlerden biridir

240

Sembolizm (Simgecilik)

Paul Verlaine

Paul Verlaine (1844-1896) ldquoMuumlzik her şeyden oumlnce muumlzikrdquo diyen ve sembolist estetiğin kurucularından olan

lirik şair

Kaynak wikipediaorg

Paul Verlaine erken doumlnem şiirlerinde Leconte de Lisle Joseacute Mariacutea Heredia Theodore de Banvil-le Franccedilois Coppeacutee Sully Prudhomme tarafından temsil edilen Parnas ekoluumlnden etkilenir Baudela-ire onun iccedilin bir başka etki kaynağıdır Adını Kouml-tuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquonde geccedilen bir dizesinden alan Zuhal Şiirleri (Poegravemes saturniens) onun inanccedillarını ama aynı zamanda bir muumlzikalite arayışıyla duygusallı-ğını ve duyarlılığını goumlsteren tamamıyla kişisel uumls-lup oumlgelerini ortaya koyar

Daha sonra Parnas ekoluumlnden koparak Dekadan hareketinin oumlncuumllerinden olur Geliştirdiği şiir anla-yışıyla sembolizmin doğuşunu hazırlayanlardan olur

Baudelaire gibi Verlainersquoin de şiiri gerccedilek ya-şamıyla iccedil iccediledir ve ondan izler taşır Oumlzellikle ilk doumlnem şiirlerinde hayattan kaccedilma isteği ndashtıpkı Baudelairersquode olduğu gibi- baskın bir temadır Ge-nel olarak mutluluk aşk cinsellik duumlşler alemi bilgelik din inanccedil yıllar boyunca farklı eğilimlere sahne olan şiirinde sıkccedila işlediği temalardır

1874rsquote yayımladığı Soumlzsuumlz Romanslar (Romances sans Paroles) samimi nostaljik kinayeli uumlslubuyla değişmiş ve olgunlaşmış bir şiir anlayışının ifadesidir

Akıcı ince ve samimi bir uumlslubu vardır Muuml-zikalite arayışında o zaman kadar Fransız şiirinde pek kullanılmayan tekli dizeyi kullanmış akıcılığı ve ritmi oumln plana almıştır ldquoŞiir Sanatırdquo adlı şiirin-de ldquoTekli dizeden şaşmardquo diye oumlğuumlt verir 357 ve 91113 heceden oluşan tekli dizeyi kullanması kla-

sik vezinden ve cuumlmleye iki parccedilalı bir yapı veren aleksandrinde hacirckim olan hitabet egemenliğinden net bir kopuşu goumlsterir

Daha bariz ve heybetli olan zengin kafiyeden ziyade gizli muumlzikalite iccedilin yarım kafiyeyi kullanır Kafiyeden vazgeccedilmez ama onu yumuşatır ccedilağrışım ve telkin bağlamında kullanır Ayrıca iccedil kafiyelere yer verir

Verlaine ccedilizdiği imgelerle hitabeti oumlzguumlr doğru-sal duumlzyazıya yakın bir şiirsel biccedilim kurar Cuumlmle-nin ritmi artık retoriği takip etmez Dize konuşma dilinin soumlyleyişlerini iccedilinde eritir iccedilsel bir şarkı sa-mimi bir monolog gibi olur

Paul Verlaine şiirsel anlatımın yenilenmesine katkıda bulunur Sanatı devrimci değil ama muumlkem-melliğin hacirckim olduğu bir şiirsel geleneğin zirvesi-dir Hayatı araştırır kurar ve yeniler laquoŞiir ritimdirrdquo der ancak onda ritim de muumlziktir ve bu iki unsur ayrılamaz Kullandığı mecazlar gerccedilekliğin aşılması-na ve duyumların guumlccedillendirilmesine dayanır

1883 mayısında Le Chat Noirrsquoda yayımlanan ldquoLangeurrdquo sonesi Dekadanların poetikası olur Dekadanlar sanatın doğaya uumlstuumlnluumlğuumlne en ince guumlzelliği şeylerin oumlluumlmuumlnde ve ccediloumlkuumlşuumlnde olduğu-na inandılar bu yuumlzden toplumsal normlara ve de-ğerlere karşı ccedilıktılar Verlaine daha sonra dekadan sanatın eskidiğini ve saccedilma bir hal aldığını duumlşuuml-nerek ondan uzaklaşmışsa da hayatı boyunca top-lum normlarını eleştiren isyankacircr zaman zaman melankolik sıra dışı ve marjinal deneyimleriyle dekadansın idoluuml olmayı suumlrduumlrmuumlştuumlr

Joris Karl Huysmans Verlainersquoin şoumlhretinin art-masında en ccedilok katkısı olan kişidir 1884 tarihli romanı A rebours (Tersine)rsquoda Verlainersquoin sanatı-nın bulanık ve leziz sırlarından bahseder Ancak bu doumlnemde artık Verlaine bu sanat anlayışından uzaklaşmıştır İnişli ccedilıkışlı ve fırtınalı hayatının ve kişiliğinin izleri şiirinde izlenebilir 1895rsquote Fransız edebiyat duumlnyası onu ldquoşairlerin prensirdquo ilan eder Aynı yıl oumlluumlr

Bireysel duumlşsel muumlzikal deneysel şiiriyle sem-bolizmin en oumlnemli kurucularından biri olur

AleksandrinKlasik Fransız şiirindeki 12rsquoli hece oumllccediluumlsuuml Dizeyi tam ortadan ikiye boumllen bir durak vardır

241

Batı Edebiyatında Akımlar I

Arthur Rimbaud

Arthur Rimbaud (1854-1891) ldquoLanetli şairrdquo dacirchi ccedilocuk Zamanı mekacircnı ve kendiliği aşan şiiriyle Fransız ve

duumlnya şiirinde ccedilığır accedilıcı bir rol oynamıştır

Kaynak wikipediaorg

Victor Hugo Şairin Goumlrevi (Le Fonction du Poet) adlı şiirinde şu dizelere yer verir

Ey halklar kulak verin şaireKulak verin kutsal hayalciyeOnsuz kapkaranlık gecenizde Oumlnuuml aydınlık olan yalnızca odurGoumllgeleri yırtan gelecek zamanlarınYalnız o ayırır karanlık bağırlarındaAccedilılmamış tohumuErkek(tir) bir kadın gibi yumuşaktırTanrı onun ruhuyla alccedilak sesle konuşurOrmanlarla ve dalgalarla konuşur gibi (Ccedileviri H Bayrak Akyıldız)

Şiirde Hugo daha oumlnce Alman romantizminde rastlanan ldquoşairin kacirchin olmasırdquo fikrini tekrarlar Şa-iri romantik gelenekte alışılageldiği uumlzere ccedilok oumlzel bir konumda goumlruumlr Şiirin tamamına bakıldığında goumlruumlluumlr ki şair herkesten ayrı ldquokalabalıklar iccedilinde bir suumlrguumlnrdquoduumlr Şair insanlara yol goumlsterir Koumlkuumlnuuml geccedilmişten alarak geleneği geleceğe bağlar İnsanlara karanlıklar iccedilinde yol goumlsterir İnsan ile tanrı ara-sında bir aracı adeta bir peygamberdir Yukarıda alıntıladığımız bentte Hugo okurlara insanlara ses-lenir Şair olmasaydı geceniz kapkaranlık olurdu o karanlıkta oumlnuumlnuuml goumlrebilen yalnızca odur der Şair doğauumlstuuml oumlzel seccedililmiş hatta neredeyse tanrısallaş-

tırılmış bir kimsedir Goumllgeler ardındaki geleceğin karanlık bağrında sakladığı accedilılmamış tohumları yalnızca o bilebilir Goumlruumlluumlyor ki şair bir vizyoner-dir kacirchindir geleceği goumlrebilen tahmin edebilen bir kimsedir İnsanlar bu kutsal hayalciyi dinleme-lidir İlkel topluluklardaki topluluğa oumlnderlik eden yol goumlsteren kacirchinler gibi bir roluuml vardır şairin Bu goumlruumlşlere Michelet Renan Hoffman Nerval gibi pek ccedilok romantik yazarda rastlıyoruz

Rimbaud 15 Mayıs 1871rsquode Paul Demenyrsquoye yazdığı mektupta ldquoKacirchin olmak gerek kacirchine doumlnuumlşmek gerek diyorumrdquo diye yazar Bura-da Rimbaudrsquonun kastettiği mistik anlamda bir kacirchinlikten gelecekten ya da oumlte duumlnyadan haber vericilikten ziyade bir şeyi derinlikle accedilıklıkla ber-raklıkla bilgelikle ve buumltuumlnluumlkle goumlrebilme yetisidir Şeylerin arkasındaki goumlruumllmeyen gerccedilekliği goumlrebil-mek sıradan goumlzlere gizlenen gerccedilekliğin oumlrtuumlsuumlnuuml kaldırabilmektir Şairin goumlrevi yapması gereken goumlruumllmeyeni goumlrmek başkalarının algılayamadık-larını algılamaktır ona goumlre ancak romantik gele-nekten şu noktada kopar Rimbaud Gizli ilişkileri accedilık eden goumlsteren biri olmakla yetinmez onları icat eder yeniden uumlretir duyumlar uumlzerinden yeni bir gerccedileklik kurar Gerccedilekliği boumlyle goumlren ve anla-tan bir şair diğerlerine goumlremediklerini goumlstererek duumlnyayı değiştirecektir Geleneksel şairleri eleştirir ve yenilik yapmak ister Ona goumlre şair kavramları yeniden uumlretir Demenyrsquoye yazdığı bir mektupta şunları soumlyler

Şair buumltuumln duyuların uzun yoğun ve bilinccedilli şekilde bozuma uğratılmasıyla kacirchin olur Sev-ginin acının ccedilılgınlığın buumltuumln biccedilimlerinde kendini arar kendinde buumltuumln zehirleri tuumlketir iccedilinde sadece bunların oumlzuumlnuuml saklar Şairin tam bir inanca uumlstinsan guumlcuumlne ihtiyaccedil duyduğu in-sanlar arasında en buumlyuumlk hasta en buumlyuumlk cani en buumlyuumlk lanetli -ve en yuumlce bilge olduğu- zaman tarifsiz bir işkencedir Zaten herkesinkinden zen-gin olan ruhu işleyip geliştirdiğinden bilinmeze ulaşır Bilinmeze ulaşır ve korkuya kapıldığında goumlruumllerinin anlamını kaybeder (hellip)Oumlyleyse şair gerccedilekten ateşi ccedilalan kişidir İnsan-lıktan sorumludur hatta hayvanlardan da so-rumludur Buluşlarını hissettirmek yoklatmak dinletmek zorunda olacaktır Oradan getirdiği şeyin bir biccedilimi varsa biccedilimi verir Biccedilimsiz ise biccedilimsizliği verir Bir dil bulmak zaten her soumlz bir fikir olduğundan evrensel bir dilin zamanı gelecektir (hellip)

242

Sembolizm (Simgecilik)

Kendi ccedilağında uyanan bir yığın bilinmezi ta-nımlayacaktır şair Duumlşuumlncenin formuumlluumlnden ilerlemeye doğru yuumlruumlyuumlşuumlnuumln işaretinden fazla-sını verecektir Herkes tarafından sindirilmiş aşı-rılık norm olacağından şair gerccedilekten ilerlemeyi ccediloğaltan biri olacaktır (Kacirchinrsquoin Mektupları)

Goumlruumllduumlğuuml gibi Rimbaud şaire dinsel ya da muumlnzevi bir rol vermez tam tersine o insanları ha-rekete geccediliren onlara asıl gerccedileği soumlyleyen ve ldquoiler-lemeyi ccediloğaltanrdquo kimsedir Baudelairersquoin duyular arası iletişimle ifade ettiği şeye benzeyen bir duumlşuumln-ce ortaya atar duyuların suumlrekli yoğun ve bilinccedilli bozuma uğratılması (Bkz Sinestezieşduyum) Rimbaud sinesteziyi duumlşuumlnme ve yaratım youmlntemi-nin merkezine koyar Boumlylelikle şair goumlruumlnenin ar-dındaki gerccedileğe ulaşmaya ccedilalışır dahası onu kendi-si uumlretir Bir dil bulma fikri de bu noktada ilginccediltir zira 18 yuumlzyılda Fransızca ulusal gururun oumlnemli bir parccedilasıydı ve onun duumlşuumlnce modeline goumlre uumlre-tilmiş bir dil olduğu inanışı yaygındı Rimbaud bu dili bozmak ve yeni bir dil uumlretmek ister ccediluumlnkuuml bu dil şaire yetmez ve bir başka gerccedilekliği bilin-mezin keşfini buluşlarını ifade edecek yeni bir dile ihtiyacı vardır Ccedilağrışımla yeni bir dil icat edilmeli kavramlar yeniden tanımlanmalıdır

Cehennemde Bir Mevsimrsquode yer alan Souml-zuumln Simyası adlı şiirinde geccedilen şu dizeler onun kacirchinlikten ve duyuların bozulmasından ne anla-dığına iyi bir oumlrnektir

ldquoAlıştım basit sanrıya bir fabrikanın yerine duumlpe-duumlz bir cami goumlruumlyordum meleklerin oluşturdu-ğu bir davulcu topluluğu goumlkyuumlzuumlnuumln yollarında faytonlar bir goumlluumln dibinde bir salon canavarlar gizler buumlyuumlk korkular dikiyordu oumlnuumlme bir vod-vil adıSonra soumlzcuumlklerin sanrısıyla accedilıkladım buumlyuumlluuml safsatalarımıKutsal buldum sonunda aklımın duumlzensizliğinirdquo (Rimbaud 1999 s 107)

Goumlruumllduumlğuuml gibi şair zihnin şematik ve kate-gorik algılarını bilinccedilli olarak bozuyor ve bundan memnun oluyor aklının duumlzensizliğini karmaşa-sını kutsal buluyor Şeyleri bir sanrı (haluumlsinasyon) halinde algılıyor burada artık zihnin normal algısı devre dışıdır dış duumlnyanın ccedilok daha organik akış-kan iccedil iccedile ve buumltuumlncuumll bir algılanışı soumlz konusudur bir başka deyişle goumlruumlnmeyen gerccedilek bu karşılıklı aktarım ve ilişkiler arasından tezahuumlr etmektedir

Onun şiirlerini ilk kez derinlemesine okuyan ve onun şiirinin asıl buumlyuumlk yanını oluşturan za-manı mekacircnı ve kendiliği aşan yanını keşfeden kişi Verlainersquodi Rimbaudrsquonun şiirlerini okuduğunda yerleşik bir uumlne ve statuumlye sahip olan Verlaine onun yazdıklarını goumlrduumlkten sonra daha oumlnce yazılmış hiccedil-bir şeye benzemediklerini tespit eder ve kendi şiirini geri bulur Bu doumlnemden sonra Verlainersquoin şiirinde goumlruumllen değişimde Rimbaudrsquonun buumlyuumlk etkisi vardır

İlk şiirleri Parnas akımının etkisi altında olan Rimbaud yukarıda soumlzuumlnuuml ettiğimiz arayış ve ha-yatındaki gelişmeler nedeniyle kısa suumlre sonra bu etkiden sıyrılarak kendine oumlzguuml bir sembolist şiir kuracaktır Buluşları duumlşuumlncesi eserleri ccedilok parlak ve benzersiz bulunmuştur Kacirchinlik duumlşuumlncesi ve buna ulaşmadaki youmlntemleri 1920rsquolerde doğacak olan suumlrrealist akımın yolunu da accedilmıştır

Resimde SembolizmResimdeki sembolizm youmlnuumlnuuml hareketin şair

ve edebi kuramcılarından aldı ancak aynı zaman-da Realizmrsquoin nesnelci amaccedillarına ve gittikccedile etki-li bir hareket haline gelen izlenimciliğine karşı da bir tepkiydi Sembolist ressamlar bu hareketlerin aradığı nispeten somut temsillerin aksine fantezi-ye ve hayal guumlcuumlne dayanan eserlere imza attılar Resimde sembolist konum Paul Gauginrsquoin coşku-lu hayranlarından biri olan genccedil eleştirmen Albert Aurierrsquoin Mercure de Francersquodaki bir makalesinde (1891) yetkin bir şekilde tanımlandı Moreacuteasrsquoın sanat amacının ldquoduumlşuumlnceleri duyulabilir bir bi-ccedilimde giydirmekrdquo olduğu duumlşuumlncesini geliştirdi ve sanatın iccedilsel yaşamı goumlrsel olarak ifade edebilecek oumlznel sembolik ve dekoratif işlevlerini vurguladı Sembolist ressamlar goumlrsel biccedilimleri kullanarak oumlz-nel zihinsel durumları ruh hallerini ccedilağrıştırmak iccedilin mistik ve doğauumlstuumlne youmlneldiler

Yaratılan boya yuumlzeyinin gerccedilekliğine vurgu yapan empresyonizmin tersine sembolizm semboller aracı-lığıyla fikirleri sezdiren şekiller ccedilizgiler renklerin ar-kasındaki anlama vurgu yapan bir sanatsal ve edebi akımdı Taraftarlarının bazı eserleri klasik zamanlar-dan gelen temsili sanat geleneğinin sonunu oumlrnekli-yordu Sembolizm psikolojik gerccedileği ve fiziksel duumln-yanın oumltesinde bir tinsel gerccedileklik olduğu fikrini ifade etmek iccedilin yeni ve sıklıkla soyut araccedillar geliştirmesiyle modernizme de oumlnayak olmuştur Sembolistler ruumlya-lar ve hayaller gibi anlatılamaz kelimelere doumlkuumllemez olanı alıp ona bir biccedilim veriyorlardı

243

Batı Edebiyatında Akımlar I

Resimde romantik akımın pek ccedilok eğilimini devam ettirseler de pek ccediloğu kendine oumlzguuml ve karanlık estetiğiyle dekadan sanat anlayışından etkilendi Sembolist resim şiirden bile daha geniş bir coğrafyaya yayıldı Avruparsquoda Rus ressamlar arasında yayıldı

Sembolist ressamlar resimlerinde mitolojiye ve duumlşsel imgelere geniş yer verdiler Geleneksel ikonog-rafinin ilk doumlnem oumlrneklerinde olduğu gibi bire bir doğrudan ilişkili bir sembolizm yerine kişisel yarı kapalı belirsiz goumlndermelerinde daha fazla nuumlansa ve telkine yer vermeyi amaccedilladılar Ele aldıkları temalar accedilısından dini mistisizmi sapkınlığı erotizm ve ccediloumlkuumlş (deacutecadent) duyarlılığını birleştirdiler Genellikle gizemli karanlık hayal duumlnyası melankoli koumltuumlluumlk ve oumlluumlm gibi konulara ilgi goumlsterdiler

Sembolizm felsefi pozitivizme hızlı sanayileşmeye ve 19 Yuumlzyılın artan sekuumllarizmine bir tepkiydi Metafizik duumlşuumlncenin (tinselciliğin) geleneksel olmayan yolları hızla ccediloğaldı Oumlrneğin metafizik Paris Ro-sicrucian kardeşliği 1892 ila 1897 yılları arasında yıllık sergiler (salon) duumlzenlediler ve en oumlznel sembolist sanat oumlrneklerini sergilediler Fernand Khnopffrsquoun Kapıyı kendi uumlstuumlme kilitledim (1891) adlı yapıtı buna bir oumlrnektir (Atkins 1993 s205)

Edward Munch Henri de Toulouse-Lautrec Paul Gaugu-in James Whistler Gustave Moreau Fernand Khnopff Gustav Klimt James Ensor hatta postempresyonistlerden Van Gogh sembolizmin etkilediği ressamlardan birkaccedilıdır Picassorsquonun ilk doumlnem eserlerinin ccediloğu -Mavi Doumlnemi ve Pembe Doumlneminin bazı eserleri- sembolizmden etkiler taşır

Gerccedilekccedili sanat anlayışının yansıtmataklit esasına dayan-masına karşı sembolistler tıpkı edebiyatta olduğu gibi res-mettikleri şeyleri yorumladılar Resmedilen şeyler kendileri-ni değil semboller aracılığıyla bir duumlşuumlnceyi ya da duyguyu ifade ediyordu Deyim yerindeyse sembolist resim bir oumlykuuml anlatıyordu Sanatccedilının oumlznel yorumuyla aktarılan gerccedileklik semboller aracılığıyla izleyicide ccedilağrışımlar uyandırarak yeni bir oumlznelliğe kavuşuyordu

Sembolizmde ruumlyaların da merkezi bir roluuml vardı Sigmund Freud bilinccedildışıyla ilgili oumlncuuml keşiflerini 1890rsquolarda yapmaya başlamış olsa da yuumlzyılın doumlnuumlmuumlnde eserleri henuumlz pek bilin-miyordu 1920rsquolerde psikanalitik youmlnelimli suumlrrealistlerin sem-bolistlerin sanatından etkilenmeleri şaşırtıcı değildir

Fernand Khnopff I lock the door upon myself (1891)

Kaynak commonswikipediaorg

James Ensor Autoportrait aux masques 1899

244

Sembolizm (Simgecilik)

Gustav Klimt Der kuss (Oumlpuumlcuumlk) 1908

Kaynak wikiartorg

Sembolizm daha sonra biccedilimci sanatccedilılar ve duuml-şuumlnuumlrler tarafından onun edebiyatla ilgisinin goumlr-sel sanatlar iccedilin uygunsuz olduğunu duumlşuumlncesiyle reddedilmiştir Sembolist sanat ve kuram goumlrselleş-tirilmesi guumlccedil duygu ve duyumları tasvir etmesiyle soyutlamanın gelişmesinde hayati bir oumlneme sahip oldu (Atkins 1993 s 206)

Sembolizm akımıyla ilişkilendirilen sanatccedilıların ve sanat eserlerinin ortak oumlzelliği gerccedilekccedililikten zi-yade duygulara duyumlara duumlşuumlncelere oumlznelliğe oumlnem vermeleridir Eserlerine kendilerine oumlzguumlduumlr ve gerccedileği accedilık etmede sanatccedilının guumlcuumlne duyulan inancı yansıtır

Bazı Sembolist RessamlarNorveccedilli ressam Edvard Munch (1863-1944)

sembolizmden ve Alman ekspresyonizminden buuml-yuumlk oranda etkilenmiştir En uumlnluuml tablosu Ccedilığlık (The Scream1893) modern insanın ruhsal acısının simgesi olarak kabul edilebilir Eserlerinde sembo-lik bir duumlnyaya youmlnelip insanın yalnızlığını acısını zavallılığını yaşama ve oumlluumlm korkusunu vb işler Karanlık ve huzursuz bir atmosfer yaratır

Fransız ressam Lautrec (1864-1901) 1890rsquolar-daki Parisrsquoin gece hayatını Fransarsquonın oumlnemli kişi-liklerini ve gerccedileklerini yoğun bir psikolojik goumlz-lem ile eserlerinde işler

Sembolist resmin oumlnde gelen isimlerinden Paul Gauguin (1848-1903) eserlerinde duygusal ve ruhani durumların ilkel bir ifadesini elde etmeye ccedilalışmıştır Soyut duumlşuumlnceleri parlak duumlzlemler ve simgesel biccedilimlerle ifade etmeyi oumlngoumlren bir so-yutlama anlayışına sahiptir Oumlzellikle Van Gogh ile olan ilişkisi ressamın yaratıcılığını buumlyuumlk oumllccediluumlde etkilemiştir Bir suumlre Tahitirsquode yaşamış bu boumllgenin yerel halkını ve yaşayışını resmetmiştir Sanatsal de-neyleri 20 yuumlzyılın başlarındaki birccedilok avangard gelişmeyi etkilemiştir

Fransız ressam Gustave Moreau (1826-1898) mitolojiden esinlenerek yarattığı fantezileri sembo-list bir yaklaşımla işlemiştir Eserlerinde mistik bir hava vardır Geliştirdiği simgeci tavırla yaşamın giz-li yanlarını ortaya ccedilıkartmak istemiştir Eserlerinde ince detay ve zengin renk kullanımı goumlze ccedilarpar

Belccedilikalı ressam Fernand Khnopff (1858-1921) Mart 1898rsquode Viyana Sezessionrsquoun ilk sergisinde 21 eserini sergiler Viyanarsquoda eserleri buumlyuumlk beğe-ni ile karşılanır Burada sergilediği eserler Gustav Klimtrsquoin eseri uumlzerinde buumlyuumlk bir etki oluşturur

Avusturalyalı sembolist ressam Gustav Klimt (1862-1918) Vienna Sezession olarak bilinen re-sim okulunun kurucu uumlyelerinden biridir Gele-neksel akademik sanat anlayışına karşı olan ressam eserlerinde kullandığı dekoratif stil ve erotik yapı ile tanınır Klimtrsquoin eserlerinde erkek yuumlzleri nadi-ren goumlruumlluumlrken kadınlar ana unsur olarak ele alınır Sanatında sıra dışı olan Klimtrsquoin kadın guumlzelliğine hayran olduğu bilinmesine rağmen eserlerinde kadın ve erkeğin arasında bir uzaklık iki cins arasındaki uccedilurum goumlze ccedilarpar Geometrik şekilleri ve renkleri sembolik olarak kullanır Yukarıda oumlrneklediğimiz Oumlpuumlcuumlk adlı tablosunda eril olanın koumlşeli geomet-rik şekillerde dişil olanın ise yuvarlak şekiller ve canlı renklerle ccedilizildiği goumlruumlluumlr İccedilinde bulunduğu kapalı ve baskıcı bir toplumun aksine resimlerinde erotik takıntıyı ve cinsel oumlzguumlrluumlğuuml yansıtmıştır

Vienna SezessionBir grup sanatccedilının klasik sanat anlayışına bağlı olup yeniliklere kapalı olan Viyana Sanat Okulursquondan ayrılıp Berlin ve Muuml-nihrsquoteki Sezession adlı birlikleri oumlrnek ala-rak kurduğu yeni akımlara accedilık modern sanatın evriminde temel bir rol oynayan sanatccedilılar birliğidir

245

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sembolizmin SonuŞiirde Sembolist hareket 1890rsquoda zirveye ulaştı

ve 1900rsquolerde popuumllaritesinde hızlı bir duumlşuumlş başla-dı Sembolist şiirin ruh hali yaratmaya youmlnelik bu-lanık imgeleri nihayetinde aşırı rafine ve yapmacık goumlruumllmeye başlandı ve sembolistlerin bir zamanlar gururla oumlvuumlnduumlkleri deacutecadent terimi diğerleriyle birlikte sadece fin-de-siegravecle yapmacıklığınısuumlsluuml anlatımını goumlsteren bir alay terimi haline geldi Dekadanların oumlncuumllerinden Verlaine bile artık bu sanatın ldquosaccedilmardquo hale geldiğini duumlşuumlnuumlyordu

Sembolizmin popuumller olduğu yıllarda Freudrsquoun bilinccedildışını accedilıklayan kuramları henuumlz ortalıkta yoktu ve bu da onların oumlteki gerccedileklik arayışını temellendirememelerinin nedenlerinden biriydi Nitekim yerini bırakacağı gerccedilekuumlstuumlcuumlluumlk akımı sembolizmin estetik ideallerine ccedilok yakındı ger-ccedilekuumlstuumlcuumlluumlk = sembolizm + psikanaliz formuumlluuml ol-dukccedila kullanışlıdır

Sembolizm 1910 itibarıyla buumlyuumlk oumllccediluumlde si-linmiş olsa da aslında hiccedilbir zaman tamamen yok olmadı Aslında Jean Moreasrsquonın Sembolist Mani-festonun girişinde ortaya koyduğu doumlnguumlsel evrim gerccedilekleşiyordu ve sembolizm başka silahlar edine-rek doumlnuumlşuumlyordu Sembolist eserler 20 yuumlzyılda İngiliz ve Amerikan edebiyatı uumlzerinde guumlccedilluuml ve kalıcı bir etkiye sahip oldu Onların deneysel tek-nikleri modern şiir teknik repertuarını zenginleştir-di ve sembolist kuramlar WB Yeats ve TS Eliotrsquoın şiirinde ve James Joyce ve Virginia Woolf rsquoun temsil ettiği kelime armonileri ve imge desenlerinin ccedilo-ğunlukla anlatıda oumln plana ccedilıktığı modern roman-da meyvesini verdi Tuumlrlerin sentezi serbest dize duumlzyazı şiir imgesel duumlzyazı sembol ve ccedilağrışıma telkine dayalı şiir oumlznelci ve oumlteki gerccedileklik yorum-ları doğadaki gerccedilekliğin kavranmasına ilişkin ku-ramları gibi pek ccedilok yenilik sembolistlerden sonra

sanatı şekillendirmeye devam etti Buguumln modern ya da postmodern sanatta goumlrduumlğuumlmuumlz pek ccedilok te-mel nitelik kaynağını sembolizmden alır

Sembolizmin İlke ve NitelikleriSembolizmin ilke ve nitelikleri genel olarak şoumly-

le oumlzetlenebilir1 Sembolistler oumlznel gerccedilekccedililikten hareket

eder ve deney ve goumlzlemle kavranabilecek fiziksel duumlnyanın ancak fizikoumltesi gerccedilek-liğin bir goumlruumlntuumlsuumlyansımasısemboluuml olduğunu duumlşuumlnuumlrler Sembolistlere goumlre şair bir tuumlr kacirchindir goumlruumlnenin ardındaki gerccedilekliğe doğadaki gizli bağlantılara bi-linmeze erişmek iccedilin eşduyuma (sineste-zi) başvururlar Duyumlar (renkler sesler biccedilimler (dokular) kokular) duumlşuumlncelerin işaretleridir Duumlşuumlnceye duyumlardan gidi-lir Şair duyumlar arasındaki iletişim ağını sembollerle soumlzcuumlkler ve imgelerle kurar ve ruhsal gerccedileğe ulaşır Onlara goumlre şiir dili sembollerle (bu duumlnyayla fenomenlerle) duumlşuumlnceler (ideler) arasında bir aracıdır

2 Sembolistler Avrupa tinselciliğinin gizem-ciliğinin metafiziğinin son halkalarını oluş-tururlar İdealizmi ve sezgiciliği savunurlar Pozitivizmin reddettiği din ve metafizik kavramlarına yaslanırlar Temsilcilerinin ve oumlncuumlllerinin ccediloğu dindar Katoliklerdi Ruhani ve dini olana mitolojiye efsane ve masallara buumlyuumlye kısaca buumltuumln metafizik alana ilgi goumlsterirler

3 Ele aldıkları temalar accedilısından sembolistler dini mistisizmi sapkınlığı erotik ve ccediloumlkuumlş (deacutecadent) duyarlılığını birleştirirler Genel-likle gizemli karanlık hayal duumlnyası me-lankoli koumltuumlluumlk ve oumlluumlm gibi konulara ilgi goumlsterirler Oumlzellikle dekadanlar toplumun ve geleneksel sanatın normlarını ve değerle-rini alaya alır onlara meydan okurlar

4 Goumlruumlnenin altında yatan gerccedileği semboller yoluyla ifade etmek doğal olarak anlatımda kapalılığı getirir Bir şeyin adının konulması onlara goumlre şiiri oumllduumlren bir şeydir bir şeyi accedilıklamak yerine azar azar ortaya ccedilıkarmak gerekir Duyumlar ccedilağrışım hafıza duyu-lar arası aktarımiletişim sezgisel kavrayış ifade etmek istedikleri fikirlerin araccedilları olacaktır Boumlyle bir şiir accedilıkccedila soumlylemeye-

Burada adı geccedilen ve geccedilmeyen sembolist res-samların eserlerini sergilendikleri muumlzelerin internet sitelerinden ya da onlar adına accedilılmış sayfalardan inceleyebilirsiniz Bunlara birkaccedil oumlrnek httpwwwklimtcom httpwwwpaul-gauguinnet httpwwwmetmuseumorgart httpmusee-moreaufr

internet

246

Sembolizm (Simgecilik)

cek telkin edecektir bir anlam ifade etmeyecek bir atmosfer yaratacaktır Bu şiirin anlaşılması ve diğer dillere tercuumlmesi oldukccedila zordur

5 Mallarmeacute ve Verlaine sembolist şiire muumlziği dahil etmiş ve sembolist estetiğin temel ilkelerinden olan sanatların ve tuumlrlerin sentezlenmesinde muumlziğe oumlzel bir oumlnem vermişlerdir Sembolist şiir muumlzikal kelimelerin ses değerine ve ritmine oumlnem verilen şiirdir

6 Sembolistler dizeyi oumlzguumlrleştirmiş serbest nazımın kurulmasına giden yolu accedilmışlardır Geleneksel biccedilime dizeye ağırlık veren Parnasyenlerin aksine sembolistler doumlrtluumlğuuml uumlccedilluumlğuuml aşan bağlama oumln-celik tanımışlardır Biccedilim ve iccedilerikle ilgili getirdikleri yenilikler modernizme damga vurmuştur

Sembolistler ve EserleriSembolizm buguumln bile şairleri ve sanatccedilıları etkilemeyi suumlrduumlruumlyor Burada sembolizmin oumlncuumlleri ve

akımın revaccedilta olduğu yıllardaki başlıca temsilcilerini ve onların bazı eserlerini veriyoruzCharles Baudelaire (1821-1867) Fransız şair ve sanat eleştirmeni 1821rsquode Parisrsquote doğmuştur Baba-

sının erken oumlluumlmuuml nedeniyle mutsuz bir ccedilocukluk geccedilirmiş olan Baudelaire uumlvey babasıyla geccedilinemediği iccedilin bir suumlre bohem hayatı yaşamış fakat daha sonra bu yaşam tarzını bıraksa da aristokrasi ile yoksulluk arasında suumlrekli bocalamıştır Sembolizmin habercisi olarak kabul edilir

Eserleri Koumltuumlluumlk Ccediliccedilekleri (Les Fleurs du Mal 1857) Yalancı Cennet (Les Paradis artificiels 1860) Romantik Sanat (Lrsquoart romantique 1868) Kuumlccediluumlk Duumlzyazı Şiirler (Petit poeacutemes en prose 1869) Mek-tuplar (Lettres 184166)

Steacutephane Mallarmeacute (1842-1898) 1842rsquode Parisrsquote doğmuştur Dil oumlğrenmek iccedilin İngilterersquoye gidip Parisrsquoe doumlnduumlkten sonra yıllarca ccedileşitli okullarda İngilizce oumlğretmenliği yapmıştır Şiirlerini Tuumlm Şiirler (Poeacutesies compleacutetes 1887) adı altında yayınlamıştır Şiirler ve Duumlzyazılar (Vers et proses 1893) ile Sap-malar (Divagations 1897) adlı yapıtlarında kuramsal yazıları bulunmaktadır Muumlzik ve Edebiyat (Mu-sique et les lettres 1891) adlı incelemesi de bulunur Herodiade (1864) Zar Atmak Rastlantıyı Hiccedilbir Zaman Ortadan Kaldırmaz (Un coup de deacutes jamais nrsquoabolira le hasard 1914) Edgar Poersquonun Şiirleri (Les Poeacutemes drsquoEdgar Poe 1888)

Paul Verlaine (1844-1896) Oumlnce Parnas okulunun bir uumlyesi sonra dekadanların lideri ve sembo-list estetiğin kurucusu Eserleri Zuhal Şiirleri (Poegravemes Saturniens 1866) Ccedilapkın Toumlrenler (Fecirctes galantes 1869) İyi Şarkı (La Bonne Chanson 1870) Soumlzsuumlz Romanslar (Romances sans Paroles 1874) Bilgelik (Sagesse 1880) Lanetli Şairler (Les Poegravetes Maudits (1884) Aşk (Amour 1888) Parallegravelement (1889) Soumlvguumller (Invectices 1896)

Arthur Rimbaud (1854-1891) 1854rsquote Fransarsquonın kuzeyinde bulunan Charleville kasabasında doğ-muştur On yedi yaşındayken en uumlnluuml şiirlerinden Vadide Uyuyan Adam (Le dormeur du val) ve Sarhoş Gemi (Le Bateau Ivre)rsquoyi yazmıştır 1871rsquoin ortalarında Kacirchinin Mektuplarırsquoyla erken sembolizmin baş-lıca temsilcilerinden biri haline gelmiştir Yirmi yaşında şiiri bırakmış ve ticaretle uğraşmıştır

Eserleri Kacirchinin Mektupları (Lettres du Voyant 1871 sonradan yayımlanmış mektuplar) Cehen-nemde Bir Mevsim (Une saison en enfer 1873) İlhamlar (Les illuminations 1886)

Eacutemile Verhaeren (1855-1916) Belccedilikalı şair ve oyun yazarı Bruumlkselrsquode avukatlık yapan Verhaeren 1881 yılında Belccedilikarsquonın Fransarsquoya karşı bağım-sızlığını savunan Genccedil Belccedilika hareketinin kurucuları arasında yer almıştır Hareketin oumlnemli bir oumlğesi sayılan Flaman kuumlltuumlruuml ilk şiir kitaplarının iccedile-riğini oluşturur Fransız sembolizminden etkilenmiştir 20 yuumlzyılın başında modern insanı her youmlnuumlyle betimleyen buumlyuumlk şehirleri ve enduumlstriyel duumlnya-yı odak noktası yapan ilk şairlerden biridir Doğayı buumlyuumlk bir yaşam sevinci coşkulu ve ritmik bir dil ile kaleme alan Verhaeren toplumun ilerlemesi yo-lunda geleceğe youmlnelik ideal bir insan duumlşuumlncesine ulaşmıştır Lirik oyunlar sanat tarihine ilişkin yazılar ve savaşa karşı kitaplar da yazmıştır

Eacutemile Verhaeren (1855-1916)

247

Batı Edebiyatında Akımlar I

Eserleri Flaman Kadınları (Les Flamandes şiir 1883) Keşişler (Les Moines şiir 1886) Akşamlar (Les Debacles şiir 1887) Kara Meşaleler (Les Flambeaux noirs şiir 1891) Buumlyuumlk Kent Pusuda (Les Villes tentaculaires şiir 1895) Yaşamın Yuumlzleri (Les Visages de la vie şiir 1899) Manastır (Le Clitre oyun 1900) Kanayan Belccedilika (La Belgique sanglante deneme 1915) Geceyarısı Hikacircyeleri (Contes de minuit hikacircye 1885) Savaşın Kızıl Kanatları (Les ailes rouges de la guerre şiir 1916)

Georges Rodenbach (1855-1898) Belccedilikalı şair roman ve oyun yazarı Belccedilikarsquoda avukatlık yapan yazar 1887rsquode avukatlığı bırakıp Parisrsquoe yerleşerek serbest yazarlığa youmlnelir Burada Verhaerenrsquole dostluk kuran yazar La libre Belgique yazarlar topluluğuna katılmış oumlzerk bir Belccedilika ulusal edebiyatının kurucu-larından biri olmuştur

Eserleri Huumlzuumln (Tristesses şiir 1879) Suskunluğun Huumlkuumlmranlığı (Le reacutegne du silence şiir 1891) Bruumlg-ge-Oumlluumlm (Bruges-la morte roman 1892) Karanlığın Ccedilıkrığı (Le rouet des brumes roman 1901) Peccedile (Le Voile oyun 1894) İccedil Ccedilağrı (La Vocation roman 1895) Kapalı Yaşamlar (Les vies encloses şiir 1986)

Jean Moreacuteas (1856-1910) Yunan asıllı Fransız şair asıl adı lsquorsquoIoannis Papadiamandopulosrsquorsquodur Yunanistanrsquoda doğmuş oumlğrenimi iccedilin gittiği Parisrsquoe yerleşmiştir Hukuk eğitimi goumlrmuumlştuumlr Sembolizm akımı etkisinde şiirler yazar Fakat sembolizmin edebiyat uumlzerindeki etkisi azalmaya başlayınca Yunan klasik şiirlerine oumlykuumlnen şiirler yazmaya başlar

Eserleri Kum Bankları (Les Syrtes şiir 1884) Metal Teller (Les Cantileacutenes şiir 1886) Sekizlik Dizeler (Les Stances şiir 18891901) Sembolizmin İlk Silahları (Les premieacuteres armes du symbolisme deneme 1889) Eski Fransarsquodan Hikayeler (Contes de la vieille France hikacircye 1904)

Maurice Maeterlinck (1862-1949) Belccedilikalı yazar tiyatro oyunlarına sembolizmi ustalıkla uygula-mış oyunlarında guumlndelik yaşamın sıradanlığını bozmaya ccedilalışmıştır Işık dekor sahne hareketlerinden yararlanarak karakterlerin ruh hallerini ikilemlerini ima eden imgeler yaratmıştır Duumlzyazı yapıtlarına ise mistisizm duumlşuumlncesi hakimdir Ruhun oumlluumlmsuumlzluumlğuuml oumlluumlmuumln doğası ve bilgelik gibi temalardan yola ccedilıka-rak felsefi goumlruumlşlerini ortaya koyan denemeler yazmıştır

Eserleri Monna Vanna (oyun 1902) Fakirlerin Hazinesi (Le Treacutesor des Humbles roman 1896) Mavi Kuş (LrsquoOiseau bleu oyun 1909) Usluluk ve Kader (La Sagesse et la Destineacutee roman 1898) Bi-linmeyen Konuk (LrsquoHote inconnu deneme 1917) Oumlluumlm (La Mort deneme 1913) Prenses İsabelle (La Princesse Isabelle oyun 1935)

Gustave Kahn (1859-1936) Fransız şair ve eleştirmen Le Vers libre adlı yapıtında serbest dizeyi temellendiren ilk şairdir Sembolistler ve De-kadanlar (Symbolistes et decadents 1902) adlı eserindeki eleştiri yazıları ile ccedilağdaş sanat tartışmalarında buumlyuumlk etki yaratmıştır Diğer eserleri Se-venlerin Şarkıları (Chansons drsquoamant şiir 1891) Edebi Siluetler (Silho-uttes litteacuteraires 1925)

Henri de Reacutegnier (1864-1936) Fransız şair roman yazarı ve denemeci İlk doumlnem şiirleri parnas akımının etkisindeyken son doumlnem eserlerini sembolizm oumlzellikle Mallarmersquonin etkisinde yazmıştır Bazı oumlnemli eserleri Eski ve Roma-nesk Şiirler (Poeacutemes anciens et romanesques 1890) Kırsal ve Tanrısal Oyun-lar (Jeux rustiques et divins şiir 1897) Kilden Madalyalar (Les Meacutedailles drsquoargile şiir 1900) Guumlnahkacircr Kadın (La Peacutecheresse roman 1920)

Albert Aurier (1865-1892) Fransız şair sanat eleştirmeni ve ressam sembolizmi geliştirmiştir lsquorsquoMer-cure de Francersquorsquo adlı derginin kurucularındandır La Plume Deacutecadent ve Moderniste adlı dergilerde eleş-tiriler yayımladı Paul Gauguin hayranı olan sanatccedilı birccedilok ressamın eserlerini incelemiştir Van Gogh Claude Monet ve Pisarro uumlzerine incelemeler yazmıştır Toplu eserleri 1893rsquote yayımlandı

Joris Karl Huysmans (1848-1907) Fransız hikacircye ve roman yazarı dekadanslardan biridir Otobi-yografik romanlarıyla tanınır Baudelaire ile Mallarmeacutersquoin eserlerinde goumlrduumlğuumlmuumlz sembolik anlatımın duumlzyazıdaki temsilcisidir 19 Yuumlzyıl Fransız yazınının en ccedilok incelenen ve en ccedilok tartışılan yazarlarından biridir Tersine (A Rebours1884) adlı eseri başyapıtıdır ve bu eserle dekadan estetiğini tanımlamış olur Paul Valeacutery 18 yaşında yalnızca ldquoİncilimrdquo dediği bu eser uumlzerine yemin eder Sanatındaki ccediluumlruumlmuumlşluumlğuumln yanında aşırı estetik algısı onu Katolik olmaya itmiştir Katedral (La Catheacutedrale 1898) adlı romanında

Gustave Kahn (1859-1936)

248

Sembolizm (Simgecilik)

inancın yuumlceltilmesini işler Diğer eserleri Marthe (roman 1876) Vatard Kızkardeşler (Les Soeurs Vatard roman 1879) Genccedil Kalfa (En Meacutenage roman 1881) Modern Sanat (LrsquoArt moderne inceleme 1883) Lourdes Yığınları (Les Foules de Lourdes roman 1906)

Remy de Gourmont (1858-1915) Fransız şair deneme yazarı hikacircyeci ve eleştirmen lsquorsquoMercure de Fran-cersquorsquo dergisinin kurucularındandır Fransız edebiyatında sembolizmin oumlncuumllerindendir Deneme yazılarıyla ta-nınır Bazı oumlnemli eserleri Edebi Gezintiler (Promeacutenades litteacuteraires deneme 190427) Felsefi Gezintiler (Promeacutenades philosophiques deneme 190509) Maskeler Kitabı (Le Livre des masques eleştiri 1896) Buumlyuumlluuml Oumlykuumller (Histoires magiques hikacircye 1894) Sanatın Sonu (La Fin de lrsquoArt deneme 1925)

William Butler Yeats (1865-1939) İrlandalı şair oyun yazarı ve hikacircyeci 1923rsquote Nobel Edebiyat Oumlduumlluumlrsquonuuml kazanan şair İrlanda Edebiyat Tiyatrosursquonu kurarak lsquorsquoİrlanda Roumlnesansırsquorsquonın oumlnderliğini yapmıştır Sem-bolizmin en guumlccedilluuml şairlerinden biridir Bazı oumlnemli eserleri Sazlıklardaki Esinti (The Wind Among the Reeds şiir 1899) Sorumluluklar (Res-ponsibilities şiir 1914) Coolersquoda Beyaz Kuğular (Wild Swans at Coole şiir 1918) Kule (The Tower şiir 1918)

Oscar Wilde (1854-1900) İrlandalı şair ve oyun yazarı Fransız sem-bolistlerinin etkisiyle İngilterersquodeki lsquorsquolrsquoart pour lrsquoartrsquorsquo (sanat iccedilin sanat) ha-reketinin en oumlnemli temsilcisi olmuştur Oyunlarıyla ccedilağının toplumsal gerccedilekliklerine eleştirel bir bakış getirmiş İngiliz tiyatro edebiyatında buuml-yuumlk bir uumlne kavuşmuştur Bazı oumlnemli eserleri Vera ya da Nihilist (Vera or the Nihilist oyun 1880) Mutlu Prens (The Happy Prince hikacircye 1888) Dorian Grayrsquoin Portresi (The Portrait of Dorian Gray deneme 1891) Salome (oyun 1893) Lady Windermerersquoin Yelpazesi (Lady Windermerersquoe Fan oyun 1892) Reading Zindanı Baladı (Ballad of the Reading Gaol şiir 1898)

Alexander Aleksandroviccedil Blok (1880-1921) Rus-Sovyet şairi ve oyun yazarı Blok ile Rusyarsquoda sembolizm akımı doruğa ulaşmıştır Rus-yarsquodaki sarsıcı toplumsal ccedilarpışmaların etkisiyle sembolizmden romantik gerccedilekccedili devrimci şiire geccedilen Blok şiirin her tuumlrluuml olanağını kullanarak modern Rus şiirinin temellerini atmıştır Bazı oumlnemli eserleri Guumlzel Kadınlar İccedilin Şiirler (Stichi o Prekrasnoy Dame şiir 1901) Teşhir Barakası (Balaganccedilik oyun 1906) Bilinmeyen (Neznakomka şiir 1906) Karyuumlzluuml (Sneznaya maska şiir 1907) Bedel (Vozmezdie şiir 191021) Onikiler (Dvenadvat şiir 1918) İskitler (Skify şiir 1918)

Paul Valery (1871-1945) Oumlğrencilik yıllarında Mallarme ile sıkı bir ilişki kurar ccedileşitli dergilerde yayımladığı şiirlerde Mallarmersquonin etkisiyle sembolizm etkisi goumlruumlluumlr Birkaccedil şiir ile edebiyat duumlnyasına yaklaşmış fakat şiirin kendisine uygun olmadığını duumlşuumlnerek yirmi yıl boyunca şiir

yazmamıştır Yıllarca insan zihninin işleyişine merak sarmış daha ccedilok felsefeye politikaya tarihe ve mate-matiğe youmlnelmiştir Bu suumlrecin bir sonucu olarak Bay Teste İle Bir Akşam (La Soireacutee avec M Teste 1896) adlı denemesinde tamamen mantığıyla hareket edip hayatının her alanında bir kesinliğin huumlkuumlm suumlrduumlğuuml M Teste adlı karakterini yaratmıştır 1912 yılında genccedillik şiirlerini yeniden basıma hazırlayarak edebiyat duumlnyasına geri doumlnmuumlştuumlr Genccedil Park (La Jeune Parque) ve Buumlyuumlluuml Soumlzler (Charmes) adlı kitaplarıyla uumlnuumlne kavuşmuştur Valery şiiri duumlşuumlnsel bir etkinlik olarak tanımlar Ona goumlre alışılagelmiş anlamlardan sıyrılmış ccedilağrışımlar ve muumlzikalite ile farklı bir duumlnya yaratma guumlcuumlne sahip olan şiir ideal (saf ) şiirdir

Eserleri Eski Dizeler Albuumlmuuml (Album de vers anciens şiir 1920) Leonardo da Vincirsquonin Metoduna Giriş (Introduction a la methode de Leonardo da Vinci deneme 1895) Yılan (Le serpent şiir 1922) Eupalinos ya da Mimar (Eupalinos ou lrsquoarchitecte deneme 1923) Stendhal Uumlzerine Deneme (Essai sur Stendhal deneme 1927) Benim Faustrsquoum (Mon Faust diyalog 1946) Gidersquole Yazışmalar (Correspon-dace avec Gide 1955)

William Butler Yeats (1865-1939)

Alexander Aleksandroviccedil Blok

(1880-1921)

249

Batı Edebiyatında Akımlar I

Sembolist Manifesto (Le Symbolisme)rsquodan - Jean Moreas (Ccedileviri Huumllya Bayrak Akyıldız)

Buumltuumln sanatlar gibi edebiyat da evrimleşir ke-sin olarak belirlenmiş geriye doumlnuumlşlerle zamanın ve ccedilevresel değişimlerin youmlnlendirmesiyle karma-şıklaşan doumlnguumlsel bir evrimdir bu Sanatın her yeni evrimsel evresinin hemen oumlnceki okulun bunak yaşlılığına kaccedilınılmaz sonuna karşılık geldiğini belirtmek gereksiz olurdu İki oumlrnek yeterli olacak-tır Ronsard Marotrsquoun son taklitccedililerin guumlccedilsuumlzluuml-ğuumlne karşı zafer kazanır ve Romantizm bayrakları-nı Casimir Delavigne ve Eacutetienne de Jouyrsquonin koumltuuml bir şekilde koruduğu klasik kalıntıları uumlzerinde ya-yar Ccediluumlnkuuml her sanat tezahuumlruuml kaccedilınılmaz olarak yoksullaşır ve guumlccedilten duumlşer kopyadan kopyaya taklitten taklide taze ve sulu olan kuruyup soumlner yeni ve yaratıcı olan klişeleşip sıradanlaşır

Romantizm de bu şekilde isyanın buumltuumln fırtınalı tehlike ccedilanlarını ccedilaldıktan zafer ve savaş guumlnleri yaşadıktan sonra guumlcuumlnuuml ve inceliğini kaybetti kahramanca goumlzuuml pekliğinden vazgeccedil-ti duumlzenli şuumlpheci ve epey sağduyulu hale gel-di Parnasların saygıdeğer ve bayağı girişimleriyle sahte bir uyanış umdu ve sonunda gerileyen bir huumlkuumlmdar gibi natuumlralizm tarafından tahtından indirildi O zaman moda olan bazı romancıların yavanlığına karşı natuumlralizme yalnız muhalif bir değer atfedilebilirdi meşru fakat dayanaksız

Biz zaten sanatta yaratıcı ruhun guumlnuumlmuumlzdeki eğilimlerini tanımlayabilecek tek isim olarak sembo-lizmi oumlnermiştik Bu ismi değiştirmeye gerek yoktur

Sanattaki evrimlerin son derece karmaşık fark-ları olan doumlnguumlsel bir karakter goumlsterdiği yazının başında soumlylenmişti Aynı şekilde bu yeni ekoluumln tam olarak nereden doğduğunu izleyebilmek iccedilin Alfred de Vignyrsquonin bazı şiirlerine Shakespearersquoe mistiklere hatta daha gerilere gitmek gerekir Bu konular bir kitap dolusu inceleme gerektirir oumly-leyse şunu soumlyleyelim ki Charles Baudelaire hali-hazırdaki hareketin gerccedilek muumljdecisi olarak kabul edilmelidir (akımın) gizem ve tarifsizlik duygusu-nu Bay Steacutephane Mallarmeacutersquoye borccedilluyuz Bay Paul Verlainersquoin onuruna ise daha oumlnce Bay Theacuteodore de Banvillersquoin saygın parmaklarının yumuşattığı dize uumlstuumlndeki sert kuralları kırmak duumlştuuml Ancak

yuumlce buumlyuuml henuumlz tamamlanmamıştır Suumlrekli ve titiz bir ccedilalışma yeni gelenleri davet ediyor

Ders vermenin (oumlğretimin) nutuk soumlyleme-nin (hitabetin) sahte duyarlılığın nesnel tasvirin duumlşmanı olan sembolik şiir Fikri duyulabilir bir biccedilime sokmaya ccedilalışır ki bu (biccedilim) şiirin amacı değildir şiirin Fikri ifade etmeye yarayan bir par-ccedilasıdır Oumlte yandan Fikir de kendini dışsal ben-zetmelerin goumlsterişli elbisesinden yoksun goumlrme-melidir zira sembolik sanatın karakterinin oumlzuuml asla fikrin kendisine yoğunlaşmamaya dayanır Boumlylece bu sanatta doğa manzaraları insan fa-aliyetleri ve buumltuumln somut fenomenler kendi ken-dilerini yansıtmayacaktır bunlar esas Fikirlerle olan gizli ilişkilerini temsil etmek uumlzere tasarlan-mış duyulabilir goumlruumlnuumlmlerdir

Boumlyle bir estetiğe karşı okurların ipe sapa gelmez kapalılık succedillamalarında şaşacak bir şey yoktur Fakat ne yapmalı Pindarrsquoın şiirle-ri Shakespearersquoin Hamletrsquoi Dantersquonin La Vita Nuova (Yeni Hayat)rsquosı Goethersquonin Faustrsquounun ikincisi Flaubertrsquoin Ermiş Antonius ve Şeytanrsquoı da aynı belirsizlik succedillamasıyla karşılaşmadı mı

Ccediloklukta Birlik (Correspondances)- C Baudelaire (Ccedileviri Sabahattin Eyuboğlu)

Bir tapınaktır doğa suumltunları canlı Anlaşılmaz soumlzler duyulur zaman zaman Sembol ormanları iccedilinden geccediler insan Tanıdık bakışlar suumlzer gibidir sizi

Bir derin bir karanlık birlik iccedilinde Aydınlık kadar sonsuz gece kadar geniş Uzaktan soumlyleşen uzun yankılar gibi Renkler sesler kokular karışır birbirine

Kokular vardır ccedilocuk tenlerinden taze Obua sesinden tatlı ccedilayır gibi yeşil Kokular da vardır azgın zengin guumlruumll guumlruumll

İnsana sonsuz şeylerin tadını veren Misk amber aselbent buhur gibi kokular Duyuları duumlşuumlnceyi alıp goumltuumlren

araştırmalarla ilişkilendir

250

Sembolizm (Simgecilik)

Sesliler (Voyelles)- A Rimbaud (Ccedileviri Cemal Suumlreya)

A kara E ak I kırmızı U yeşil O maviSesliler gizli kuumlnyelerinizi soumlyleyeceğim sizeA vınıl vınıl o iğrenccedil pis kokular uumlstuumlndeParlayan sineklerden tuumlyluuml kara entari

Goumllge koyları Temizliği buharların ccediladırların EKibirli buzul mızrakları ak krallar taccedilsal ccediliccedilekuumlrperişleriI kırmızılar tuumlkuumlruumllmuumlş kan ve esriklikler kitoumlvbeli

Guumlzel dudakların guumlluumlvermesi oumlfke iccedilindeU ccedilevrimler ccedilalkantısı yeşil denizlerinErinci hayvan yayılmış ccedilayırların ve simyanınVergili geniş ahulara attığı ccedilizgilerin rahatlığı

O mahşer guumlruumlltuumlsuuml uumlfuumlruumllen kutsal SurrsquodanMeleklerden geccedilmiş sessizlikler duumlnyalardan-Sen Omega onun goumlzlerinin menekşe ışını

Oumlğrenme Ccedilıktısı

5 Sembolizmin youmlntemle-rinden eşduyum uumlslup accedilısından ne gibi deği-şimlere yol accedilmıştır

6 Sembolizmin estetik an-layışının hangi youmlnleriyle modernizmi etkilediğini accedilıklayabilir misiniz

7 Sembolist akım etkisini neden yitirmiştir

5 Sinestezi hakkında daha fazla bilgi iccedilin httpsno-roblognet20170429renkleri-duymak-sesle-ri-tatmak-sinestezi ve httpnbeyincomtralgilar-dunyasinda-kendi-gerceginin-pesinde-bir-hastalik-sinestezi adreslerine bakabilirsiniz

6 Rimbaudrsquonun kehanet kavramını romantikler-deki kehanet kavramıyla karşılaştırın

7 Sembolizmin roman-tizmle ortaklık ve farklı-lıklarını değerlendirin

5 Sinestezikler ccedilocukluk doumlneminden itibaren bu algıya alıştıklarından diğer insanların kendile-ri gibi algılamadıklarını oumlğrendiklerinde şaşırır-lar Sizin de sinestezik deneyimleriniz oldu mu Bunu anlatmayı ya da ya-zıya doumlkmeyi deneyin

6 Sembolizmin guumlnuuml-muumlzdeki sanata ve onun ideolojisi olan postmo-dernizme nasıl etkileri olmuştur Tartışın

7 Sanatta anlaşılmazlık ve kapalılık eleştirisi hak-kında sizin goumlruumlşuumlnuumlz nedir

5 Sembolizmin sanata bakışını ve youmlntemini accedilıklayabilmek6 Sembolizmin edebicirc kişilikler uumlzerinden nasıl geliştiğini accedilıklayabilmek

7 Sembolizmin etkisini neden yitirdiğini accedilıklayabilmek

Araştır 3 İlişkilendir AnlatPaylaş

Batı Edebiyatında Akımlar I

251

oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm

oumlzeti

Sembol ve Sembolizm

1 Sembolizm kesin kuralları olan bir akımdan ziyade serbest bir şekilde kurulmuş bir topluluğun este-tiğine işaret ettiğinden tanımlanması zor olsa da genel bir tanım yapılacak olursa sembolizm başlangıcı Baudelairersquoin Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquone uzanan 1880rsquoli yıllarda oumlnce edebiyatta sonra resimde ortaya ccedilıkan gerccedilekccedililiğe karşı ccedilıkan goumlruumlnenin oumltesindeki gerccedilekliği semboller aracılığıyla anlatmayı esas alan telkini serbest ccedilağrışımı oumlzguumlrluumlğuuml oumlne ccedilıkaran ve geleneksel kalıpları yıkmayı amaccedillayan getirdikleriyle 20 yuumlz-yıl modernizmini şekillendirmiş bir edebiyat ve sanat akımıdır

Bir edebi akım olarak sembolizmi tanımlayabilmek

2

Sembol ve sembolizm kavramlarını tanımlayabilmek1

2 Sembol Soyut bir kavramı somutlaştıran biccedilimdir Sembolizmde sembol bir ldquoideardquonın (duumlşuumlncenin) somut temsilidir tanımlanamaz bilinemez olanın kavranabilmesi iccedilin iccedilinde yaşadığımız duumlnyadan alın-mış somut bir fenomendir

Sembolizmin Doğuşu ve Felseficirc Temelleri

3 Sembolizm pozitivizmin hacirckim olduğu 19 yuumlzyılda ortaya ccedilıkar ancak onun gerccedilek tanımına ve gerccedileği alımlama youmlntemine karşı ccedilıkar Sembolistler goumlruumlnen duumlnyanın bir temsil bir yansıma olduğunu duumlşuuml-nen idealist filozofların izinden giderler tinselci (spirituumlalist) idealist bir bakış accedilısına sahiptirler Kant ve Schopenhauerrsquodan etkilenmişlerdir Goumlruumlnenin altındaki gerccedilekliğin duyumlar arası ilişkiler ve aktarımlar yoluyla kavranabileceğini duumlşuumlnmuumlşler ve bunu bir youmlntem haline getirmeye ccedilalışmışlardır

ldquoDeacutecadencerdquo sanatını ve ilkelerini accedilıklayabilmek4

Sembolizmin doğduğu ortam ve duumlşuumlnsel zeminini belirleyebilmek3

4 Dekadans sanatı Parnas ekoluuml iccedilinden ccedilıkan ama ona karşı bir tepki olarak gelişen bir harekettir De-kadans kelime itibarıyla ccediloumlkuumlş demektir ve dekadanlar bunu gururla kullanır burjuva toplumunun değer ve normlarına sanat anlayışına ve estetik oumllccediluumllerine savaş accedilarlar Geleneğe karşı yıkıcı karamsar yenilikccedili deneysel bir topluluktur Dekadans sembolizme yol accedilmış ve bu estetiğin iccedilinden ccedilıkan sanatccedilılar sembo-list akımı kurmuşlar ya da onunla ilişkilendirilmişlerdir

Sembolizm (Simgecilik)

252

oumlğre

nme

ccedilıkt

ıları

ve b

oumlluumlm

oumlze

ti

Sembolizme Goumlre Sanat

5 Sembolistler sanata gerccedileğe ulaşmanın bir yolu ya da kimilerine goumlre tek yolu olarak bakmışlardır Ro-mantizmde olduğu gibi sembolizmde de sanatccedilı merkezi bir konumdadır oumlzel seccedililmiş bir kişidir diğer insanların algılarına accedilık olmayan hakikatleri kavrayabilen ve yol goumlsteren kişidir Bu gerccedilekler goumlrduumlğuumlmuumlz duumlnyanın oumltesindedir fenomenler yalnızca birer ldquosimgeler ormanırdquodır şair onları ldquoideardquoları anlatabilmek iccedilin kullanır Bu gerccedilekliği kavramak iccedilin aşkın bir deneyime ihtiyaccedil vardır bu nedenle sinestezieşduyum youmlntemini geliştirirler boumlylelikle şematik ve kategorik olmayan akıcı ve organik bir algıya kavuşabilirler

Sembolizmin edebicirc kişilikler uumlzerinden nasıl geliştiğini accedilıklayabilmek6Sembolizmin etkisini neden yitirdiğini accedilıklayabilmek7

Sembolizmin sanata bakışını ve youmlntemini accedilıklayabilmek5

6 Sembolizmin temeli Baudelairersquoin Koumltuumlluumlk Ccediliccedileklerirsquone dayandırılır Elbette ondan oumlnce Nerval ve Poe vardır ama bu kitap akımın başlangıccedil noktası ya da habercisi kabul edilir Correspondances sonesinde eşduyum duumlşuumlncesine rastlanır ve başta Rimbaud olmak uumlzere sembolistler bu kavram uumlzerinden gerccedilek-liği kavramaya ccedilalışır ve bunun youmlntemlerini sanatta youmlntem olarak benimserler Mallarmeacute ve Verlaine Baudelairersquoden sonra sembolist estetiğin kurucuları olurlar ve şiirle muumlziği sentezlerler Geleneksel kafiye ve ritimden koparlar ve yeni bir şiir kurarlar Rimbaud ise kurucular olarak kabul edilen bu doumlrtluuml iccedilin-deki en orijinal şairdir Baudelairersquoin başlayıp bitiremediği biccedilimsel devrimi yapmış ve bir suumlre sonra oumlykuuml anlatmaktan tamamen uzaklaşmış duumlzyazı şiiri kurmuştur İmgeleri yeni ve alışılmadıktır Baudelairersquoden itibaren şiire aktarılmaya ccedilalışılan aşkınlık deneyimini şiirinde kurmuş ve modern şiirin kurulmasında ve suumlrrealizmin ortaya ccedilıkışında oumlnemli rol oynamıştır

7 Jean Moreasrsquonın Sembolist Manifestorsquonun başında soumlylediği gibi sanatta buumltuumln ekoller zamanla etkisi-ni yitirir ve başka bir şeye doumlnuumlşerek evrimleşir Sembolizm bilinccedildışına ve goumlzlenebilir alanın dışındaki gerccedileğe atıf yapıyordu ama henuumlz bilinccedildışının bilimsel analizinden yoksundu Freudrsquoun kuramlarının yayımlanıp yaygınlaşmasıyla birlikte sembolizm suumlrrealizme doumlnuumlşerek evrimleştiSembolizmin giderek kapalı bir hal alması geleneksel okuyucuyu yordu anlamca kapalı biccedilim accedilısından yenilikccedili oumlzguumlr dizenin duumlzyazı şiirin geleneksel olmayan ritimlerin kullanıldığı şiir okuyucuları yadır-gattı ve rağbet goumlrmez oldu

Batı Edebiyatında Akımlar I

253

neler oumlğrendik

1 19 yuumlzyılda Fransarsquoda ortaya ccedilıkan sanatın oumlzerkliğini sanatccedilının orta sınıf değerlerine karşıtlı-ğını sanatın doğaya uumlstuumlnluumlğuumlnuuml ve cinsel deneyim arayışını vurgulayan akım aşağıdakilerden hangisidirA SembolizmB DekadansC AvangardD ParnasizmE İdealizm

2 Le Deacutecadent dergisinin kurucusu aşağıdaki-lerden hangisidirA Anatole BajuB Jean MoreasC Steacutephane MallarmeacuteD Maurice BarregravesE Paul Verlaine

3 Aşağıdakilerden hangisi Jean Moreasrsquonın Sembolist Manifestosuna goumlre sembolist şiirin oumlzelliklerinden biri değildir

A Hitabete karşı olmakB Nesnel tasvire karşı olmakC Fikri duyulabilir biccedilimde oumlrtmekD Ders vermeye karşı olmakE Fikre ve felsefeye yoğunlaşmak

4 1890rsquoda kurulan 1965 yılına kadar yayın ha-yatını suumlrduumlren helliphelliphelliphellip en oumlnemli sembolist dergilerden biriydiBoşluklara aşağıdakilerden hangisi gelmelidirA Le Mercure de France B La Vogue C La ConqueD Le SymbolisteE Le Deacutecadent

5 Sembolizm aşağıdaki akımlardan hangisiyle ortak duyarlılıklar taşır ve onun bir tuumlr yeniden doğuşu olarak değerlendirilirA ParnasizmB NatuumlralizmC RomantizmD KlasisizmE Realizm

6 Duyular arası aktarımdan bahseder Duumlnyayı semboller ormanı olarak tanımlar Sembolizmin bir oumln bildirgesi olarak kabul edilir Yukarıda tanımlanan şiir aşağıdakilerden hangisidirA Sarhoş Gemi (Rimbaud)B Şairin Goumlrevi (Hugo)C Şiir Sanatı (Verlaine)D İletişimler (Correspondances) (Baudelaire)E Bir kır tanrısının oumlğleden sonrası (Mallarmeacute)

7 Baudelairersquoin en fazla etkilendiği isim aşağı-dakilerden hangisidirA NervalB PoeC MicheletD HugoE Mallarmeacute

8 Herkese accedilık olmayan belli bir grup iccedilinde olanlara oumlzel bilgiler ccedileşitli felsefi tarihi ve dini metinlerin gizli anlamları ve sembolizmi ancak ferasetli ve farkında bir azınlık tarafından anlaşı-labilen kompleks ve guumlccedil tuumlrde bilgiler anlamlarına gelen bir terimdirYukarıdaki tanım aşağıdakilerden hangisine aittirA İdealismB RasyonalizmC SpirituumlalizmD EzoterizmE Sezgicilik

9 Aşağıdaki eserlerden hangisi Dekadanların poetikası olarak kabul edilmiştirA Şiir Sanatı (Verlaine)B İletişimler (Baudelaire)C Sarhoş Gemi (Rimbaud)D Deniz Meltemi (Mallarmeacute)E Langeur (Verlaine)

10 Kapıyı kendi uumlstuumlme kilitledim adlı eser aşa-ğıdaki ressamlardan hangisine aittirA Paul GauginB Gustav KlimtC Fernand KhnopffD Edvard MunchE Pablo Picasso

Sembolizm (Simgecilik)

254

nele

r oumlğ

rend

ik y

anıt

anah

tarı

Yanıtınız yanlış ise ldquoDekadansrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

1 B Yanıtınız yanlış ise ldquoCharles Baudelairerdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

6 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoSembolist Manifestordquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

3 E Yanıtınız yanlış ise ldquoCharles Baudelairerdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

8 D

Yanıtınız yanlış ise ldquoDekadansrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

2 A Yanıtınız yanlış ise ldquoCharles Baudelairerdquo ko-nusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

7 B

Yanıtınız yanlış ise ldquoSembolist Manifestordquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

4 A

Yanıtınız yanlış ise ldquoSembolizme Goumlre Sa-natrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

5 C

Yanıtınız yanlış ise ldquoPaul Verlainerdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

9 E

Yanıtınız yanlış ise ldquoResimde Sembolizmrdquo konusunu yeniden goumlzden geccediliriniz

10 C

Araştır YanıtAnahtarı

8

Araştır 1

Daha oumlnce daha doğrudan semboller kullanılıyordu Bir resimde heykelde ya da edebiyat eserinde kullanılan semboluumln işaret ettiği şey belliydi Bu kod her-kesccedile ortak bir şekilde ccediloumlzuumlluumlyordu Yani semboller genel nitelikliydi Sembo-lizm ise bireysel oumlznel ve doğrudan olmayan bir sembol kullanımını başlatır Burada artık semboller tanımlanamaz bilinemez olanın somut goumlruumlntuumlleridir ve ccedilağrışımlar yoluyla pek ccedilok şeye işaret eder Belirsiz kapalı ve oumlzeldir

Araştır 2

Parnasizm realizm ve natuumlralizmin şiirdeki yansımasıydı Dolayısıyla bu akım-ların felseficirc temellerinde yer alan pozitivizm ve determinizm bilgiyi goumlzlem ve deney(im)le elde edilebilenle sınırlıyor bunun oumltesindeki her tuumlrluuml bilgiyi ve algılama youmlntemini reddederek aklı yuumlceltiyordu Nesnel gerccedilekliğe kuşkuyla bakan ve goumlruumlnenin altında başka bir gerccedileklik olduğuna inanan tinselci idea-list sembolistler ise goumlruumlnenin ardındaki gerccedilekliğe ulaşmak iccedilin eşduyuma ve sezgiye oumlnem veriyorlardı

Araştır 3

Sinestezi ya da diğer adıyla eşduyum sembolist estetiğe oumlzellikle Rimbaudrsquonun ldquokehacircnetrdquo (voyance) kuramına ışık tutar Sanrılar (haluumlsinasyonlar) eşduyu-mun gerccedilekleşmesinin bir yoluydu Sembolistlerin sanrılara ve duyular arası aktarıma sıkccedila yer verdiğini şaşırtıcı aktarmalarla klasik algı kalıplarının dışı-na ccedilıkılmaya ccedilalışıldığını goumlruumlyoruz Sembolistlerin eserlerinde sinestezik algı denemelerine rastlarız Oumllccediluumlluuml ve duumlzenli şiire alışmış sıradan okuyucu iccedilin sembolizmi buumlsbuumltuumln iccedilinden ccedilıkılmaz kılan asıl etken de budur

Batı Edebiyatında Akımlar I

255

Araştır YanıtAnahtarı

8

Araştır 4

Modernizm yani koumlkleri 19 yuumlzyıl sonlarına dayanıp 20 yuumlzyılda doğan sa-nat akımları ve ekolleri sembolizmden yoğun olarak etkilenmiştir Semboliz-min getirdiği biccedilim oumlzguumlrluumlğuuml yıkıcılık geleneksel sanatın norm ve biccedilimle-rinin ortadan kaldırılması oumlznellik sentez tuumlrlerin birleşimi ve iccedil iccedile geccedilmesi gibi modernist sanatta norm olan ne varsa koumlkenini sembolizmde bulmak muumlmkuumlnduumlr

Araştır 5

Oumlnemli oumlncuumllerini yitirmesinin yanı sıra sembolizmin etkisini yitirmesine iki temel neden goumlsterilebilirJean Moreasrsquonın Sembolist Manifestorsquonun başında soumlylediği gibi sanatta buumltuumln ekoller zamanla etkisini yitirir ve başka bir şeye doumlnuumlşerek evrimleşir Sembo-lizm bilinccedildışına ve goumlzlenebilir alanın dışındaki gerccedileğe atıf yapıyordu ama henuumlz bilinccedildışının bilimsel analizinden yoksundu Freudrsquoun kuramlarının ya-yımlanıp yaygınlaşmasıyla birlikte sembolizm suumlrrealizme doumlnuumlşerek evrimleştiSembolizmin giderek kapalı bir hal alması geleneksel okuyucuyu yordu anlam-ca kapalı biccedilim accedilısından yenilikccedili oumlzguumlr dizenin duumlzyazı şiirin geleneksel ol-mayan ritimlerin kullanıldığı şiir okuyucuları yadırgattı ve rağbet goumlrmez oldu

Atkins Robert (1993) Art Spoke Abbeville Press New York

Berk İlhan (2001) Başlangıcından Buguumlne Fransız Şiir Antolojisi Tuumlrkiye İş Bankası Kuumlltuumlr Yayınları İstanbul

Bozbeyoğlu Sibel (1994) ldquoSanatta Kuramdan Uygulamaya Baudelairerdquo Frankofoni oumlzel sayısı ortak kitap S 6 s 95-105

wwwbritannicacom

Cassou Jean vd (1979) Encyclopeacutedie du Symbolisme Somogy Paris

Karaalioğlu Seyit Kemal (1979) Duumlnya Edebiyatccedilılar Soumlzluumlğuuml İnkılacircp ve Aka Kitabevleri İstanbul

httpwwwlarousse frencyclopediediverssymbolisme95238 Erişim 09062017

Moreau Pierre (1954) ldquoSymbole Symbolique Symbolismerdquo Cahiers de lrsquoAssociation internationale des eacutetudes francaises Cilt 6 Sayı 1 Link httpwwwperseefrdoccaief_0571-5865_1954_num_6_1_2052 Erişim 09062017

Mourre Michel (1961) Buumlyuumlk Şairler ve Şiirleri Varlık Yayınları İstanbul

Myers J Wukasch D C (2003) Dictionary of Poetic Terms University of North Texas Press Texas

Rimbaud Arthur (1999) Ben Bir Başkasıdır (Ccedileviri Oumlzdemir İnce) Gendaş Yayınları

Tarlacı Sultan (2001) ldquoSinestezi Renkleri İşitmek Sesleri Goumlrmekrdquo Bilim ve Teknik Cilt 34 Sayı 409 (Aralık 2001)

httpwwwtheartstoryorgmovement-symbolismhtm Erişim 09062017

Turani Adnan (1966) Sanat Terimleri Soumlzluumlğuuml Toplum Yayınları Ankara

Tuumlrk ve Duumlnya Edebiyatccedilıları (1987) (Genel yayın youmlnetmeni Aziz Ccedilalışlar) Remzi Kitabevi İstanbul

wwwwikipediaorg

Yuumlcel Tahsin (1961) Buumlyuumlk Şairler ve Şiirleri (1961) Varlık Yayınevi İstanbul

Kaynakccedila

  • Kapak
  • Boumlluumlm 1 Sanat Edebiyat Akım
    • GİRİŞ
    • SANATININ TANIMI DOĞUŞU VE İŞLEVİ
    • EDEBİYAT VE EDEBİYAT AKIMI
    • GERCcedilEK ve GUumlZELLİK
    • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
    • neler oumlğrendik
      • Boumlluumlm 2 Yunan ve Latin Edebiyatı
        • GİRİŞ
        • YUNAN EDEBİYATININ İLK TUumlRLERİ
        • KLASİK CcedilAĞ İSKENDERİYE CcedilAĞI
        • LATİN EDEBİYATI
        • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
        • neler oumlğrendik
          • Boumlluumlm 3 Orta Ccedilağ Roumlnesans Reform Huumlmanizm
            • GİRİŞ
            • ORTA CcedilAĞ
            • ORTA CcedilAĞrsquoDA EDEBİYAT
            • ROumlNESANS
            • REFORM
            • HUumlMANİZM
            • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
            • neler oumlğrendik
              • Boumlluumlm 4 Klasisizm
                • GİRİŞ
                • KLASİSİZMİN TANIMI VE KLASİSİZMİ HAZIRLAYAN ETKENLER
                • KLASİSİZMİN İLKE VE KURALLARI
                • KLASİK TUumlRLER
                • SANATTA KLASİSİZM
                • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                • neler oumlğrendik
                  • Boumlluumlm 5 Romantizm
                    • GİRİŞ
                    • ROMANTİZMİN DOĞDUĞU SİYASAL VE SOSYAL ORTAM
                    • ROMANTİZMİN ANLAMI DOĞUŞU VE GELİŞİMİ
                    • ROMANTİZMİN İLKELERİ
                    • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                    • neler oumlğrendik
                      • Boumlluumlm 6 Realizm (Gerccedilekccedililik)
                        • GİRİŞ
                        • REALİZME ZEMİN HAZIRLAYAN TOPLUMSAL VE SİYASİ ORTAM
                        • REALİZMİN FELSEFİ VE EPİSTEMOLOJİK TEMELLERİ
                        • REALİZMİN DOĞUŞU VE TEMEL İLKELERİ
                        • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                        • neler oumlğrendik
                          • Boumlluumlm 7 Natuumlralizm (Doğalcılık)-Parnasizm
                            • GİRİŞ
                            • NATUumlRALİZMİN EPİSTEMOLOJİKFELSEFİ TEMELLERİ
                            • EDEBİYATTA NATUumlRALİZMİN DOĞUŞU
                            • ZOLArsquoDAN İTİBAREN NATUumlRALİZM
                            • PARNASİZM
                            • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                            • neler oumlğrendik
                              • Boumlluumlm 8 Sembolizm (Simgecilik)
                                • GİRİŞ
                                • SEMBOL VE SEMBOLİZM
                                • SEMBOLİZMİN DOĞUŞU VE FELSEFIcirc TEMELLERİ
                                • SEMBOLİZME GOumlRE SANAT
                                • oumlğrenme ccedilıktıları ve boumlluumlm oumlzeti
                                • neler oumlğrendik
Page 3: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 4: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 5: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 6: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 7: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 8: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 9: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 10: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 11: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 12: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 13: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 14: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 15: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 16: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 17: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 18: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 19: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 20: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 21: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 22: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 23: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 24: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 25: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 26: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 27: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 28: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 29: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 30: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 31: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 32: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 33: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 34: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 35: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 36: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 37: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 38: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 39: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 40: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 41: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 42: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 43: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 44: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 45: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 46: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 47: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 48: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 49: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 50: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 51: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 52: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 53: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 54: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 55: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 56: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 57: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 58: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 59: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 60: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 61: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 62: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 63: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 64: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 65: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 66: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 67: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 68: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 69: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 70: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 71: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 72: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 73: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 74: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 75: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 76: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 77: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 78: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 79: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 80: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 81: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 82: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 83: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 84: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 85: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 86: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 87: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 88: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 89: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 90: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 91: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 92: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 93: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 94: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 95: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 96: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 97: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 98: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 99: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 100: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 101: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 102: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 103: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 104: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 105: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 106: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 107: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 108: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 109: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 110: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 111: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 112: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 113: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 114: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 115: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 116: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 117: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 118: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 119: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 120: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 121: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 122: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 123: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 124: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 125: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 126: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 127: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 128: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 129: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 130: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 131: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 132: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 133: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 134: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 135: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 136: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 137: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 138: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 139: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 140: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 141: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 142: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 143: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 144: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 145: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 146: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 147: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 148: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 149: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 150: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 151: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 152: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 153: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 154: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 155: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 156: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 157: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 158: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 159: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 160: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 161: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 162: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 163: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 164: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 165: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 166: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 167: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 168: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 169: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 170: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 171: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 172: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 173: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 174: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 175: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 176: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 177: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 178: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 179: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 180: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 181: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 182: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 183: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 184: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 185: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 186: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 187: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 188: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 189: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 190: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 191: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 192: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 193: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 194: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 195: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 196: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 197: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 198: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 199: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 200: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 201: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 202: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 203: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 204: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 205: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 206: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 207: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 208: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 209: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 210: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 211: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 212: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 213: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 214: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 215: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 216: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 217: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 218: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 219: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 220: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 221: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 222: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 223: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 224: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 225: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 226: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 227: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 228: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 229: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 230: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 231: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 232: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 233: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 234: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 235: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 236: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 237: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 238: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 239: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 240: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 241: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 242: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 243: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 244: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 245: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 246: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 247: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 248: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 249: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 250: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 251: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 252: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 253: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 254: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 255: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 256: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir
Page 257: Batı Edebiyatında - Anadolu Üniversitesi · 2019. 7. 12. · AKIMLAR I E - ISBN: 978-975-06-2341-7 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir