2
BEKKiYYE (W l) Ömer b. Seyyid Ahmed ei-Bekki . 960/ 1552) ni sbet edilen bir kolu L (bk. _1 Celal L (bk. CELAL _1 Ebu Ubeyd 1 L (bk. EBÜ UBEYD _1 Ebü'I -Hasan ei-Kasasi 1 ( .;._f:JI ) Ebü'l-Hasen Ahmed b. Abdiilah b. Muhammed el-Bekrl (ö. VII / XIII. [?]) ilk dair hayal mahsulü hikayeleriyle bir müellif. L _1 Bekrfnin dair bilgi bulunma- gibi hangi da ke- sin olarak belli Zehebf V. (Xl.) tahmin etmekte. lll. (I X.) kay- deden Luvfs ise bu bilgiyi hangi kaynaktan belirtmemektedir. F. Rosenthal onun VII. (XIII.) sonla- müelliflerden nakiller söyleyerek bu ve ona nisbet edi- len eserlerin hepsinin kendisine aidiye- tinin de kesin ileri sürmek- tedir. Bekrf'nin vaiz" itibar edilecek olursa muhte- melen Irak'ta söylenebilir. Hz. Peygamber'in anlatan S ire' n- nebi eseri hayali hikayelerle ve yan- bilgilerle dolu için bir fetva ile Zehebf onu "iftira etmekten ve yalan söylemekten utanmayan, hatta Müseylimetülkezzab'- dan daha biri" olarak tavsif et- mekte, hiçbir mesnedi veya olaylara pek çok uydurma bilgi ilave söyle- mektedir. Bekrf'nin eserleri 1. ed-Dürretü' l-mük ell ele ii M ek - kete' l-mübecc el e. Mekke'nin fethini an- latan bu manzume eserinin birçok defa (Kahire 1278, 1293, 297, 1300, 36 6 1301 , 1303, 1304 , 1310, 1343) z. Yemen. J:I ikôyetü ( Gazvetü ) re' si'i- gul diye de bu birçok bas- (Ka hire 1282 , 12 88, 1297. 1299, 1302, 1305 , 13 15, 1324; Bombay 1295) . 3. 'Ali b. Ebi Ta- lib ma 'a 'l - la 'in Heddam b. kaynaklarda veya Gazôtü se b' geçen ve hikayelerle dolu olan bu kitap- ta yedi kaleye sahip olan Heddam b. Hac- caf ile Hz. Ali geçen an- (Kahire I 280, 1304, 130 7). 4. Hz. Ali'nin ve sa- habilerin anlatan eser da bilinmek- tedir (Ka hire 1301 , 1305) . s. Beda'i'u· z- zühr1r v e Hz. Pey- gamber'in sireti ile dair hikayelerin kitap ' 1- mukaddem 'ale'z- zeybak ile birlikte ya- (Kahire 1297, 1304). 6. Tufeyl b. 'Amir ed-Dev- si (Kahire 1322 ). 7. min 'bôn. Eser birçok uydurma hadis ih- tiva etmektedir 1286) B. tikiil ü envari mevli di'l-M ustafa el-muh- ta.r ve mu ' ci zatühu ve Brock- elmann eserin birçok defa söylemektedir ( bk GAL Suppl., 1, 616). 9. Si re tü'n-n ebi . Eserin S iyer-i Nebi Ter- cümesi çevirisinin bir Sü- leymaniye Kütüphanesi'nde bulunmak- Ma hmud Efe ndi, nr . 4 36 1. 397 va rak). : Zeh ebi. A' lamü 'n ·nübela' , XI X, 36 ; a.mlf .. Mi· zanü'l· i'tida l, 112 ; Hacer. Li sanü'l·Mfzan, 1, 202; 1, 195; Serkfs, Mu'cem, I, 578 ; Brockelmann. GAL, I, 445; Suppl., 616; Ziriklf, el-A' lam, 148·149 ; F. Rosenthal, "al - Bakrl'', E/ 2 I, 964 -965. li) Ebü' I- Hasan ( .;._f:J I ) Ebü'l-Hasen Ta'l-arifln Muhammed b. Muhammed b. Abdirrahman (ö. 952 / 1545) L tefsir, hadis ve alimi. _1 898'de (1493) Kahire'de Soyu Hz. Ebü Bekir' e Bekrf ailesine mensuptur. fakih ve Celal el-Bekrf diye Ebü ' I- Beka Muhammed b. Abdurrah- ve Bek- riyye kolunun kurucusu Ebü 'l-Mekarim el-Bekrf'nin Bekrf küçük Zekeriyya el- Ensarf ve Bürhan b. gibi en ünlü bilginlerinden ders alma- ya Daha sonra tasawufi sohbet- lerine Abdülkadir nin tavsiyesiyle, 917'de (1511) Su riye'- den Kahire'ye gelen Kadirf Radiy- yüddin el-Gazzf'ye intisap etti. bir süre sonra Suriye'ye dönmesi üzeri- ne Kahire'de onun halifesi oldu. Genç Hicaz. Suriye ve Kuzey Afri- ka ülkelerinde en muta- haline gelen Ebü 'l-Hasan el-Bek- rf Kahire'de vefat etti ve i mam kabrine bir yerde verildi. Eserleri. Bekrf'nin eserlerinden sade- ce Teshil ü's - sebil ii fehmi me 'ani't-ten- zil'in bilinmektedir. Daha çok et-Te fsi rü1-Bekri diye bilinen eserin Selim Kütüphanesi'nde bir (nr. 73) Gazzf ve ib- nü'I-imad gibi Ebi.i'l- Hasa n el-Bekrf'ye zamanda olan müellifler onun 'Ubôb, gibi eserlerini kaydeder- ler. Bu kaynaklarda Bekrf'nin tasawuf konusundaki 5000 beyti için imha etti- de zikredilir. Hiz'l -f eth la bi r hizb*i de (H ariri za de, 1, vr. 136b ) mevcuttur. Brockelmann' kay- (GAL, ll, 438) eserlerin ona aidi- yeti ise kesin Gazzf. el· Keua kibü 's ·sa ' ire, ll, 194·197 ; Ab- dülkadir ei -Ayderüsf, s. 414 ; VIII , 292·293; Harfri za de. Ti byan, vr. 131 b vd., 136 b; Hed iyyetü 'l· ' ari · {in, 744 ; Ali Mübarek. Teu{f· Bulak 1306, lll, 430·431; Brockelmann. GAL, ll, 438; Suppl., 1, 122; ll, 461 ; Nebhiinf, Keramatü'l·euliya ', 181 · 183 ; Ziriklf, el ·A' Iam, VII , 285; Kehhiile, Mu'cemü 'l·mü 'e lli{fn, VII , 208 ; 344. L !il G ü ND ÜZ Ebü'l -Mekarim ( .; ._f:J I K.Jiy, 1 ) Ebü'l-Mekarim Muhammed b. Ebi 'I-Hasen Muhammed el-Bekri (ö. 994 / 1586 ) Vefai yye kolunun Bekriyye kurucusu _1 930'da (1523) Kahire'de Eb- yazü'l-vech, el-Kutbü'l-Bekrf. el-Bekriy- yü'l-kebfr. Sfdf Muhammed el-Bekrf gibi unvanlarla Ebü'l-Hasan el - Bek-

Bazı eİ ~Huşunü's~ seb'a IBEKRT, ibn Ebü's- SürCır Ebü's-Sürür'un çeşitli ilim dallarında yazdığı risaleleri yanında dört ciltlik Tef sirü'I-Kur'ô.n, iki ciltlik

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Bazı eİ ~Huşunü's~ seb'a IBEKRT, ibn Ebü's- SürCır Ebü's-Sürür'un çeşitli ilim dallarında yazdığı risaleleri yanında dört ciltlik Tef sirü'I-Kur'ô.n, iki ciltlik

BEKKiYYE

ı BEKKİYYE

ı

( W l)

Şazeliyye tarikatının

Ömer b. Seyyid Ahmed ei-Bekki et-Tıinisi'ye

(ö. 960/ 1552) nisbet edilen bir kolu

L (bk. ŞAZELİYYE) .

_1

ı BEKRİ, Celal

ı

L (bk. CELAL el-BEKRİ).

_1

ı BEKRİ, Ebu Ubeyd

1

L (bk. EBÜ UBEYD el-BEKRİ) .

_1

ı BEKRİ, Ebü'I-Hasan ei-Kasasi

1

( ~~ .;._f:JI ~ly,l )

Ebü'l-Hasen Ahmed b. Abdiilah b. Muhammed el-Bekrl

(ö. VII / XIII. yüzyılın sonları [?])

İslamiyet'in ilk yıllarına dair hayal mahsulü hikayeleriyle tanınan

bir müellif. L _1

Bekrfnin hayatına dair bilgi bulunma­dığı gibi hangi yüzyılda yaşadığı da ke­sin olarak belli değildir. Zehebf V. (Xl.) yüzyılda yaşadığını tahmin etmekte. lll. (IX.) yüzyılın ortalarında öldüğünü kay­deden Luvfs Şeyho ise bu bilgiyi hangi kaynaktan aldığını belirtmemektedir. F. Rosenthal onun VII. (XIII.) yüzyılın sonla­rına doğru yaşamış bazı müelliflerden nakiller yaptığını söyleyerek bu yüzyılda yaşamış olabileceğini ve ona nisbet edi­len eserlerin hepsinin kendisine aidiye­tinin de kesin olmadığını ileri sürmek­tedir. Bekrf'nin " Basralı vaiz" şeklindeki unvanına itibar edilecek olursa muhte­melen Irak'ta yaşadığı söylenebilir. Hz. Peygamber'in hayatını anlatan Siretü 'n­nebi adlı eseri hayali hikayelerle ve yan­lış bilgilerle dolu olduğu için okunması bir fetva ile yasaklanmıştır. Zehebf onu "iftira etmekten ve yalan söylemekten utanmayan, hatta Müseylimetülkezzab'­dan daha yalancı biri " olarak tavsif et­mekte, yazdığı şeylerin hiçbir mesnedi bulunmadığını veya anlattığı olaylara pek çok uydurma bilgi ilave ettiğini söyle­mektedir.

Bekrf'nin başlıca eserleri şunlardır: 1. ed-Dürretü 'l-mükellele ii fütılhi M ek ­kete 'l-mübeccel e. Mekke'nin fethini an­latan bu manzume Vakıdf'nin Fütıllıu'ş ­

Şam adlı eserinin kenarında birçok defa basılmıştır (Kah i re 1278, 1293, ı 297, 1300,

366

1301 , 1303, 1304, 1310, 1343) z. Fütılhu 'l­

Yemen. J:Iikôyetü ( Gazvetü ) re' si'i- gul diye de tanınan bu kitabın birçok bas­kıs ı yapılmıştır (Kahire 1282, 1288, 1297. 1299, 1302, 1305 , 1315, 1324; Bombay 1295) . 3. Gazvetü 'l-İmam 'Ali b. Ebi Ta­lib ma 'a 'l -la ' in Heddam b. el-Hac~af. Bazı kaynaklarda eİ ~Huşunü's ~ seb'a veya Gazôtü se b' J:ıusun adıyla geçen ve asılsız hikayelerle dolu olan bu kitap­ta yedi kaleye sahip olan Heddam b. Hac­caf ile Hz. Ali arasında geçen savaşlar an­latılmaktadır (Kahire I 280, 1304, 1307). 4. Gazvetü 'l - aJ:ızab. Hz. Ali'nin ve bazı sa­habilerin kahramaniıkiarını anlatan eser Vô.J:ı:ı 'atü 'l-ljende.J:ı: adıyla da bilinmek­tedir (Kahire 1301 , 1305) . s. Beda'i'u·z­zühr1r ve ve.J:ı:ii' i 'u 'd -dühur. Hz. Pey­gamber'in sireti ile Mısır' a dair asılsız hikayelerin anlatıldığı kitap ~ıssatü '1-mukaddem 'ale'z-zeybak ile birlikte ya­yımlanmıştır (Kahire 1297, 1304). 6. ~ış­

şatü İslômi 't- Tufeyl b. 'Amir ed-Dev­si (Kahire 1322). 7. Feia'ilü 'n-nısf min Şa 'bôn. Eser birçok uydurma hadis ih­tiva etmektedir (İ skende ri ye 1286) B. İn­tikiilü envari mevlidi'l-M ustafa el-muh­ta.r ve mu ' cizatühu ve me~azih. Brock­elmann eserin birçok defa basıldığını

söylemektedir (bk GAL Suppl., 1, 6 16). 9.

Siretü'n-nebi. Eserin Siyer-i Nebi Ter­cümesi adlı çevirisinin bir nüshası Sü­leymaniye Kütüphanesi'nde bulunmak­tadır (Hacı Mahmud Efendi, nr. 436 1. 397 va rak).

BİBLİYOGRAFYA :

Zehebi. A' lamü 'n ·nübela', XIX, 36 ; a.mlf .. Mi· zanü'l· i'tidal, ı , 112 ; İbn Hacer. Lisanü 'l ·Mfzan, 1, 202; Keş{ü 'z . zunıln, 1, 195 ; Serkfs, Mu 'cem, I, 578 ; Brockelmann. GAL, I, 445; Suppl., ı , 616; Ziriklf, e l-A' lam, ı , 148·149 ; F. Rosenthal, "al ­

Bakrl'', E/ 2 ( İn g.), I, 964 -965. li) DİA

ı BEKRİ, Ebü'I-Hasan es-Sıddiki

ı

( .JL.ı...ll .;._f:JI ~ly,l )

Ebü'l-Hasen Tacü'l-arifln Muhammed b. Muhammed b. Abdirrahman es-Sıddikl

(ö. 952 / 1545)

Mısırlı mutasavvıf - şair,

L tefsir, hadis ve fıkıh alimi.

_1

898'de (1493) Kahire'de doğdu . Soyu Hz. Ebü Bekir' e ulaşan Bekrf ailesine mensuptur. Mısır' ın tanınmış fakih ve kadılarından Celal el-Bekrf diye meşhur Ebü' I- Beka Muhammed b. Abdurrah­man'ın oğlu ve Şazeliyye tarikatının Bek­riyye kolunun kurucusu Ebü'l -Mekarim el-Bekrf'nin babasıdır.

Bekrf küçük yaşta kadı Zekeriyya el­Ensarf ve Bürhan b. Ebü'ş-Şerff gibi Mı­

sır' ın en ünlü bilginlerinden ders alma­ya başladı. Daha sonra tasawufi sohbet­lerine katıldığı Abdülkadir ed-Deştütf'­

nin tavsiyesiyle, 917'de (1511) Suriye'­den Kahire'ye gelen Kadirf şeyhi Radiy­yüddin el-Gazzf'ye intisap etti. Şeyhinin bir süre sonra Sur iye'ye dönmesi üzeri­ne Kahire'de onun halifesi oldu. Genç yaşta Mısır, Hicaz. Suriye ve Kuzey Afri­ka ülkelerinde çağının en meşhur muta­sawıfı haline gelen Ebü'l-Hasan el-Bek­rf Kahire'de vefat etti ve imam Şafii' nin kabrine yakın bir yerde toprağa verildi.

Eserleri. Bekr f'nin eserlerinden sade­ce Teshilü's-sebil ii fehmi me ' ani't-ten­zil'in zamanımıza ulaştığı bilinmektedir. Daha çok et-Tefsir ü1-Bekri diye bilinen eserin Hacı Selim Ağa Kütüphanesi'nde bir nüshası vardır (nr. 73) Gazzf ve ib­nü'I-imad gibi Ebi.i'l -Hasan el-Bekrf'ye yakın zamanda yaşamış olan müellifler onun Şerhu 'l-Minhôc, Şerhu 'l- 'Ubôb, Şerhu 'r -Ravi gibi eserlerini kaydeder­ler. Bu kaynaklarda Bekrf'nin tasawuf konusundaki 5000 beyti yanlış anlaşıl­masından endişelendiği için imha etti­ği de zikredilir. Ayrıca Hizbü 'l -feth adıy­la anılan bir hizb*i de (Haririzade, 1, vr. 136b ) mevcuttur. Brockelmann ' ın kay­dettiği (GAL, ll, 438) eserlerin ona aidi­yeti ise kesin değildir.

BİBLİYOGRAFYA:

Gazzf. el·Keuakibü 's·sa ' ire, ll, 194·197 ; Ab­dülkadir ei -Ayderüsf, en · Nılrü 's·sa{ir, s. 414 ; İbnü'I-İmad . Şe?erat, VIII , 292·293; Harfriza de. Tibyan, ı , vr. 131 b vd., 136b; Hed iyyetü 'l· ' ari· {in, ı , 744 ; Ali Paşa Mübarek. eHjıta tü 't· Teu{f· k: ıyye, Bulak 1306, lll, 430·431 ; Brockelmann. GAL, ll, 438; Suppl., 1, 122 ; ll, 461 ; Nebhiinf, Keramatü 'l·euliya ' , ı , 181 ·183 ; Ziriklf, el·A'Iam, VII, 285; Kehhiile, Mu'cemü 'l·mü 'e lli{fn, VII, 208 ; e l ·Kamıls ü'L·is lamf, ı , 344.

L

!il İRFAN G ü ND ÜZ

BEKRİ, Ebü'l-Mekarim ( .;._f:JI ~_; K.Jiy,1 )

Ebü'l-Mekarim Şemsüdd1n Muhammed b. Ebi'I-Hasen Muhammed el-Bekri

(ö. 994/ 1586)

Şazeliyye tarikatı Vefaiyye kolunun Bekriyye şubesinin kurucusu

Mısırlı mutasavvıf. _1

930'da (1523) Kahire'de doğdu. Eb­yazü'l-vech, el-Kutbü'l -Bekrf. el-Bekriy­yü'l-kebfr. Sfdf Muhammed el-Bekrf gibi unvanlarla tanınır . Ebü'l-Hasan el -Bek-

Page 2: Bazı eİ ~Huşunü's~ seb'a IBEKRT, ibn Ebü's- SürCır Ebü's-Sürür'un çeşitli ilim dallarında yazdığı risaleleri yanında dört ciltlik Tef sirü'I-Kur'ô.n, iki ciltlik

ri'nin oğludur. Kaynaklarda yedi yaşında hafız olduğu. aynı yıllarda ibn Malik'in el-Elfiyye 'sini, on yaşına gelince de Ebü ishak eş-Şirazi'nin et- Tenbih adlı Şafii fıkhına dair eserini ezberlediği zikredi­lir. Babası Ebü'l-Hasan el-Bekri, Ahmed er- Remli, Nasırüddin el- Le kani ve Mı­

sır ' ın diğer tanınmış alimlerinden dini ilimleri öğrenen Ebü'l-Mekarim on altı

yaşında iken Şafii fıkhına dair küçük bir eserle bazı tasawufi risaleler kaleme al­dı. On sekiz yaşına gelince babası tasav­vufi konularda konuşmak ve vaaz et­mek için kendisine izin verdi. Yirmi bir yaşında Camiu'l-ebyaz'da hadis. fıkıh ve kıraat dersleri vermeye başladı, ayrıca

tasawuf sohbetlerine ve vaazlarına da devam etti. Lakabı Zeynelabidin olmak­la beraber daha çok Şemseddin unva­nıyla tanındı. Zeynelabidin ise oğlunun ve torununun lakabı olarak kaldı. Baba­sının, kendisinin, oğlunun ve torununun adlarının Muhammed olması , aile fert­leri ve eserlerinin birbirine karıştınlma­sına sebep olmuştur. Mısır'da Beytü's­Sıddik ve Beytü'l-Bekri diye tanınan bu aile mensupları şeyhü meşayihi ' s - süfiy­

ye ve nakibüleşraflık görevlerini de üst­lenmişlerdir. Bunları temsil eden Bek­ri'ye Şeyhü's-seccade deniliyordu. Aile gücünü ve etkisini XX. yüzyıla kadar ko­rumuştur.

Ebü'l-Mekarim el-Bekri geniş bilgi­sinden başka tasawuf konusundaki va­azları ve kerametleriyle kısa zamanda tanındı ; şöhreti Kuzey Afrika, Hicaz. Su­riye ve Anadolu'ya kadar yayıldı. ll. Se­lim Ebü'l-Mekarim ve soyundan gelen­ler için vakıflar kurmuştu . Fas sultanı

ve Mekke şerifi de kendisine hediyeler gönderiyorla rdı. Büyük bir servete sa­hip olmasını ve sultanlar gibi yaşaması­nı tenkit edenlere. "Dünya gönlümüzde değil elimizde" diyordu (bk Tevfik et-Ta­vli , s. ı ı 9). Bekri ile iki defa hacca gitti­ğini söyleyen Şa'rani onun huyu güzel. ifadesi düzgün, sabırlı ve haysiyetli bir kişi olduğunu söyler. Oğlu Ebü's-Sürür el- Bekri kendisi hakkında el -Kevô.ki­bü 'd-dürri fi menôJ:u.bi'l-üstd~ MuJ:ıam­

med el-Bekri adlı bir eser yazmış olup kaynaklarda bu esere atıfta bulunulmak­tadır.

Ebü'l-Mekarim'in tasawufla ilgili şiir­lerini topladığı Tercümô.nü '1- esrô.r ad­lı bir divanı. tarikat evradı ile ilgili Ifiz­bü'l -Bekri diye tanınan bir hizb* i ve ta­sawufa dair bazı risaleleri bulunduğu kaynaklarda zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Gazzf. ei -Keuiik ibü 's-sa'ire, lll , 67·72; ib­nü ' ı-imad. Şe?erat, VIII, 431-433; Haririzade, Tibyan, I, vr. 130b·140b ; İbrahim b. Amir ei­Ubeydf. 'Umdetü 't-tah~ik tr beşa'iri ali'ş-Şıd· dik, Kah ire 1287, s. 153 ; Tevfik ei-Bekri, Bey· tü 'ş · Sıddfk:, Kahire 1323 ; Abdülhay ei-Ketta­ni, Fihrisü'l·teharis, Il, 1062 ; Ali Paşa Müba­rek, e l · !jıtatü 't· Tevtrkıyye, Bulak 1306, III ,

428·430; Tevfik et-Tavil, et- Tasauvuf tr Mısr,

İ skenderiye 1365 / 1946, s. 91-103, 119; Ziriklf. el-A' lam, VII , 285·286, 289 ; Kehhale, Mu'ce· mü 'l-mü 'elli{in, XI, 281 ; Hasan b. Muhammed ei-Büreyni, Teracimü'l-a'yan min ebna'i 'z· zaman, Dımaşk 1959, I, 257; Nebhanf. Kera· miitü'l-ev liya', I, 187-193 ; F. De Jong. Turuq and Turuq·Linked, Leiden 1978, s. 10.

L

!il YAKUP ÇiÇEK

BEKRİ, Ebü's-Sürôr

( .sfl,l .J...ı_,....l~l )

Ebü's- Sürılr Zeynüdd!n Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el -Bekrl

(ö. 10071 1598)

Mısırlı müfessir ve Şafii fakihi. _j

971'de (1563) doğdu. Kaynaklarda kOn­yesi Ebü'I-Vefa, la kabı Tacü'l- arifin ve Zeynü'l-abidln diye de geçmektedir. Meş­hur alimierin yetiştiği bir sülaleye men­sup olup soyu baba tarafından Hz. Ebü Bekir' e, altıncı dedesi Ahmed b. Muham­med'in annesi tarafından da Hz. Ha­san'a dayanır (bk Ali Paşa Mübarek, lll,

422) . Önce Şazeliyye tarikatının Bekriy­ye kolunun kurucusu olan babası Ebü'l­Mekarim el-Bekri'den, sonra devrin ile­ri gelen alimlerinden ders alarak Arap dili sahasında , tefsir ve usulde kendisi­ni yetiştirdi. Ayrıca şiir ve tasawufla da meşgul oldu.

"Saltanat müftüsü" lakabı Mısır'da ilk defa kendisi için kullanılan Ebü's-Sürür aynı zamanda ailesinin zengin bir ferdi idi. Muhibbi'nin naklettiğine göre Nec­meddin el-Gazzl kendisini 1 007'de ( 1598) Mekke'de görmüş, gerek şahsında ge­rekse çevresinde müşahede ettiği şey­lerden dolayı onu bir alim, şeyh ve ermiş kişiye değil sultaniara ve ümeraya ben­zetmiş ; altın ve gümüş işlemeli k.ılıçları,

kalkanları . ipek elbiseler içinde hizmet eden çeşitli milletiere mensup hizmet­çileri ve köleleri olduğunu zikretmiştir. Hac dönüşü 8 Reblülahir 1 007'de (8 Ka­sım 1598) genç yaşta yolda ölen Ebü's­Sürür'un cenazesi Kahire'ye götürülüp defnedildi. Ölüm tarihi kaynaklarda Sa­fer 1008 (Eylül 1599) olarak da kaydedil­mektedir.

BEKRT, ibn Ebü 's - SürCır

Ebü's- Sürür'un çeşitli ilim dallarında yazdığı risaleleri yanında dört ciltlik Tef­sirü'I-Kur'ô.n, iki ciltlik Tefsiru sureti'I­En 'a~, büyük birer cilt halinde de Tef­siru sureti ']- Kehf ve Tefsiru sureti'l­FetJ:ı adlarında eserleri olduğu kaynak­larda zikredilmekte, bunlardan Tefsiru sureti 'J-Kehf'e ait yazma bir nüsha Sa­raybosna (Sarajevo) Gazi Hüsrev Bey Kü­tüphanesi'nde bulunmaktadır (nr. 2695).

BİBLİYOGRAFYA :

Muhibbf. fjulasatü 'l·eşe r, I, 117-118, 474; Ali Paşa Mübarek. el-!jıtatü ' t· Tevtr~ıyye, Kahire 1983, lll , 422, 427-428 ; iiahu 'l- melcnün, I, 306, 307; el-1\amüsü 'l-isliimi, I, :344 ; Ziriklf, el·A'lam, VII , 290; ei- Fihrisü 'ş -şamil (mal]tatatü't-tetsrr) , Arnman 1987, IX, 2364.

L

!il ABDULLAH AYDEMİR

BEKRİ, İbn Ebü's-Sürur ( sfl.~__,_,...JI._,:I 0-:l )

Ebu Abdiilah Şemsüddlrı Muhammed b. Muhammed Ebi's -Sürılr

el-Bekrl es- Sıddlki

(ö. 1087 / 1676)

Mısırlı tarihçi. _j

Mısırlı tanınmış Bekri ailesine men­sup olup müfessir ve fakih Ebü's-Sürür ei-Bekrl'nin oğludur. en-Nüzhetü'z-ze­hiyye adlı eserinde Mısır Valisi Hızır Pa­şa zamanından bahsederken babasının otuz altı yaşında vefat ettiği ve kendi­sinin o sırada dokuz yaşında olduğuna dair verdiği bilgiden (M . Tevfik ei-Bekrf, s. 79) 998'de (1589-90) dünyaya geldi­ği anlaşılmaktadır. Doğum yeri olan Ka­hire'de büyüdü. Hıfzını tamamladıktan

sonra iyi bir öğrenim gördü. Dini ilimler­deki geniş bilgisi yanında tarihçiliğiyle

temayüz etti. 12 Rebiülewel 1 087'de (25 Mayıs 1676) Kahire'de vefat etti.

Hal tercümesinde onu "büyük üstat" ve "kutublar kutbu " diye takdim ettik­ten sonra ilirnde Allah'ın bir ayeti, ve­lllikte ise son mertebeye yükselmiş biri olarak gösteren, devlet adamlarının ya­nında itibarı yüksek ve zor meselelerde kendisine danışılan bir şahsiyet olduğu­nu bildiren Muhibbi, anlaşılmaz bir şe­kilde onun ne tarihçiliğinden ne de ta­rihle ilgili herhangi bir eserinden bah­setmektedir. Ancak kitabının çeşitli yer­lerinde Bekri'nin eserlerine atıfta bulu­nurken, " ... Bekrl'nin halifeler ve sultan­lar hakkında telif edip Mısır naib ve ka­dılarıyla ilgili bir de zeyil yazdığı tarihte buldum" (ljulaşatü 'l -eşer, 1, 488), " ... Bek­ri'nin tarihinde gördüm" (a.g.e., IV, 343),

367