1Utanmıyor musun Bu Yaşta Çizgi Roman Okumaya?

48. Kütüphane Haftası etkinlikleri kap-samında, Türkiye’nin birçok yerinde aynı anda sokakta kitap okundu. Biz de İstiklal Caddesi’nde, Galatasaray Lisesi önünde kitap okuyan topluluğun içindeydik. Kitap okuyanlar çok da kalabalık değildi ama yine de etkinlik basının ilgisini çekmişti. İlgilerini çeken neydi? Birtakım insanların sokakta ki-tap okuması mı? Korkarım ki, basının ilgisi-ni çeken insanların kitap okumasıydı.

Sokakta kitap okuma etkinliğinin üzerinden iki hafta geçtiği halde, o günden bir anı kafamıza takılıp kaldı. Birkaç kere aramız-da konuştuk. Derken dayanamadım, işte yazıyorum: Topluluk yere oturmuş sokakta kitap okurken, basın da görüntü alıyor ve insanlarla söyleşi yapıyordu. Katılımcılar-dan (okuyuculardan da diyebiliriz) biri, kelli felli kocaman bir adam, çizgi roman okuyordu. Bir basın mensubu çizgi roman

ma yavrucuğum,” cümlesinin baş hedefidir. Nedir bu çizgi romanla alıp veremediğimiz? Hiç mi işe yaramaz bu meret?

Olur mu hiç efendim! Bir kere çizgi roman okumak başlı başına bir keyiftir. Sanki bu yeterli değilmiş gibi, başka nedenler saya-lım hemen: Çizgi roman, adeta sinema fil-minin saniyede tek kare akan halidir. Yalnız metniyle, metnin kurgusuyla değil; görsel değerleri ve görsel kurgusuyla da besleyici-dir. Okumayı sökmüş ama resimli kitaplar-dan resimsiz kitaplara geçmekte zorlanan çocukların okumayı sevmesi için biçilmiş kaftandır.

İster inanın, ister inanmayın; bana “oku-ma” eylemini sevdiren en önemli araç çiz-gi romanlar, hatta (bakalım buna kaç kişi dayanabilecek) Teksas Tommiks’tir! Gurur duyarım.

Dolap kapağı Yıldıray

okuyan kişiye yanaştı ve “Utanmıyor musu-nuz bu yaşta çizgi roman okumaya?” diye sordu sırıtarak. Çizgi roman okuyan kişinin yanıtını duymadık. Muhtemelen sakin dav-ranmaya çalışmış ve “Hayır utanmıyorum. Sen utanmıyor musun bu yaşta bu soruyu sormaya?” anlamına gelen imalı bir yanıt vermiştir. Ben olsaydım, öyle yapardım.

Soruyu duyar duymaz, Banu’yla ben göz göze geldik. Çizgi roman okumakta utanı-lacak ne olabilirdi ki? Çizgi roman okuma-nın yaşla ne ilgisi olabilirdi? Muhabir latife mi yapıyordu? Velev ki latife yapıyordu, her latifenin muhteviyatında bir parça olsun hakikat yok mu idi?

Muhabirin sorusundan da anlaşılacağı üzere, çizgi roman okumanın “çocuk işi” ol-duğuna dair genel bir kanaat vardır. Ma-mafih, çocukların çizgi roman okuması da hoş karşılanmaz. Çizgi roman, kimi ebevey-nin çok sevdiği o “Abuk sabuk şeyler oku-

dola

bın

kapa

klar

ı

“Spirou ve Fantasio”, Desen Yayınları

“Samuray”, Yapı Kredi Yayınları

27 Nisan Cumartesi Etkinlikleri

YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ YARATICI DRAMA İLE KİTAP OKUMA ATÖLYELERİ / BEYOğLUBaloncu Dede ve Üç Küçük Yaramaz ( 5-7 yaş )Çocuklar “Gökyüzünden Bulutları Toplayan Baloncu Dede”yle, merak ve keşfetmenin heyecanıyla hayal güçlerinin sınırlarında dolaşacaklar. Bu atölyenin amacı, katılımcı çocuklarda çevreye bilinci oluşmasına katkıda bulunmak, çocukların keşif güdül-erini geliştirmek, grup çalışmalarında aktif rol almalarını sağlamaktır. Yaratıcı drama eğitmeni Çiğdem Odabaşı yönetiminde gerçekleşecek “Gökyüzünden Bulutları To-playan Baloncu Dede” adlı okuma atöly-esine 5-7 yaş aralığındaki tüm çocuklar davetlidir.Saat: 14.00-15.00

nere

de n

e va

r?

Mumuk Oyuncakçıda ( 6-8 yaş )Fransa’da yaşayan dünyaca ünlü çizerimiz Selçuk Demirel’in kaleminden, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan “Mumuk Oyuncakçıda” kitabının yaratıcı drama ile okuma atölyesinde çocuklar, Mumuk’un renkli yaşamında küçük ama hayal gücünde çok büyük bir gezintiye çıkacak.Bu atölyeyle çocuklar grup çalışmalarında aktif rol oynarken, çubuktan kuklalarla eğlenceli dakikalar geçirecek. Yaratıcı dra-ma eğitmeni Çiğdem Odabaşı’yla “Sevgi ile Yapılmış Oyuncaklar” adlı okuma atölyesin 6-8 yaş aralığındaki çocuklar katılabilir. Saat: 15.15- 16.15Bilgi ve Rezervasyon: 0212 252 47 00 / 503 

SAKIP SABANCI MÜZESİ ÇOCUK SANAT ATÖLYELERİ / EMIRgANAltın Çağda Bir Ressam; Yaratıcı Drama AtölyesiÇocuklar “Karanlıkla Işığın Buluştuğu Yerde… Rembrandt ve Çağdaşları - Hol-landa Sanatının Altın Çağı” sergisi kapsamında, Barok dönemin kostüm ve müzikleri eşliğinde yaratıcı drama oyunları oynayacaklar. Altın Çağ’da Hollanda’nın yaşam tarzı, sosyal ve ticari hayatı ile bunların sanata ve sanatçıya yansımaları konusunda farkındalık geliştirmeyi ama-çlayan etkinlik iki ayrı yaş grubu için düzenleniyor.Saat: 11.00 – 13.00 / 2001 – 2003 doğumlular14.00 – 16.00, 2004 – 2005 doğumlularBilgi ve Rezervasyon: 0212 277 22 00

BORUSAN CONTEMPORARY ÇOCUK ATÖLYELERİ / BALTALIMANI

Renkli Asamblaj ( 7-11 yaş )Çocuk-lar Çocuklar, 30 dakika süren rehberli, anlatımlı kısa müze gezisinden sonra David Ryan’ın çalışmalarında dikkatlerini çeken özellikler üzerine konuşacaklar. Sanatçının kullandığı malzeme ve içeriği üzerine denemeler yapılacak. Renkler ve oluşturduğu şekiller incelencek. Ardından çocuklar belirlenen konu üzerinden seç-tikleri nesnenin, canlının ya da şeklin büt-ün detaylarını çizecekler Çizdikleri şekilleri üst üste, yan yana koyarak ve yapıştırarak çalışmalarını oluşturacaklar.Saat: 10.30-12.30, 13.00-15.00, 15.30-17.30 Ücret: 10 TL.Bilgi ve Rezervasyon: 0 212 362 00 96

37 Nisan Cumartesi Etkinlikleri

MUCİZELER DÜNYASI ÇOCUK EVİ ATÖLYELERİ / BEŞİKTAŞAtölyeler kapsamında; 1–3 yaş arası çocuk-lara yönelik Playorena oyun grupları ve sanat etkinlikleri; 3–6 yaş arası çocuklara yönelik İngilizce, yoga, oyun kurma ve golf; 5–9 yaş arası çocuklara yönelik golf, mandala çalışması ve medidatif drama çalışmaları yapılacak. 

Saat: 10:00 - 15:00 Bilgi ve Rezervasyon: 0212 279 10 71

nere

de n

e va

r?

İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ MODULE HOME ÇOCUK ATÖLYELERİKARAKÖYÇocuklar ve aileleri Module Home programında, 2050 yılının yaşam tarzını, gündelik hayatı belirleyen alışkanlıkları, kullanılan araçları, giysileri ve daha birçok gelecek senaryosunu hayal ediyor. Fransız tasarımcı Matali Crasset tarafından çocuk-lara ve ailelere özel yapılan bu atölye çalışmasında, renkli kağıtlar üzerinde yer alan çeşitli şekiller kesilip, farklı biçimlerde

birleştirilerek her defasında yeni formlara dönüştürülüyor.Yaş grubu: 6-12 YaşSaat: 10.15 ve 13.00Bilgi ve Rezervasyon: 0 212 334 73 41

ANKARATAŞ DEVRI – MÜjDAT gEZEN SANAT MERKEZI / 0312 491 99 07 - 0813:00Sid ve arkadaşlarının dinozor yumurtaları ile başlayan komik ve heyecanlı serüveni acaba mutlu sonla mı bitecektir Müzikli ve Danslı olan oyun hem neşeli hemde düşündürücü. 

Kırmızı Şapkalı Kurt – Ankara Sanat Tiyatrosu / 0312 417 76 76 13:00Kötü yürekli Kurtlar çetesi iş başında! Kırmızı Şapkalı kız, kuzular ve diğer or-man sakinleri kötülüğe karşı zafer ka-zanabilecekler mi Kim demiş kurtla kuzu dost olmaz diye Kuzu kurdu severse kurt kuzuyu yemezse, arkadaşca ve dostca, kardeşce paylaşırsa neden olmasın... Kim kazanmış ki savaştan...

İZMİR

KETÇAPLI SPAgETTI – HAN TIYATORSU0232 464 52 86 13:00Müzikli danslı olan bu çocuk oyunu,

çocukların da bazı sorumlu-luklar alması gerektiğinin altını çizerken biz büyüklere de çocuklarımızı yaşama hazırlamanın önemini anlatmaktadır.

ANTALYAAğAÇ EV – ERDEM BAYAZIT KÜLTÜR MERKEZI0242 310 58 58 14:00Mahalle büyüklerinden biri çocukların oyun oynayacağı güzel bir ağaç ev yapar ve onlara hediye eder. Bu ağaç evde çocuklar mutlu mesut oyun oynarken büyükler bir karar alır ve mahalle ikiye bölünür.    Bu kararla birlikte çocuklar bu Ağaç Evi paylaşamaz. İşte mahal-leler ayrıldıktan sonra gelişen olaylar oyunumuzda sergilenir.

48 Nisan Pazar Etkinlikleri

SAKIP SABANCI MÜZESİ ÇOCUK SANAT ATÖLYELERİEmirganTiyatrocularla Sanat Tarihi Atölyesi

Çocuklar, Altın Çağ, Barok Dönem ve Hollanda Sanatı kavramlarını “sanat tarihi” başlığı altında, renkli ve eğlenceli doğaçlama gösterilerle öğreniyorlar. Ta-rihi kostümleri ve makyajları ile dönemin insanlarına dönüşen tiyatro oyuncuları-nın yönlendireceği bu çalışmada, döne-mi anlatan dekorlar kullanılarak, çocuk-ların Altın Çağ’ı hissetmeleri sağlanıyor.Saat:11.00 – 13.00, 2001 – 2003 doğumlular14.00 – 16.00, 2004 – 2005 doğumlularBilgi ve Rezervasyon: 0212 277 22 00

AYŞE gÜLDİZ SANAT VE gELİŞİM ATÖLYELERİKübik Şehirler/Paul KleeKadıköy/ModaSanat Yönetmeni Ayşe Güldiz çocuklar için gerçekleştirdiği birbirinden renkli atölye çalışmalarına Nisan ayı boyunca devam ediyor. Özgün Baskı Atölyesi’nde çocuklara farklı baskı teknikleri ile yaratıcılıklarını geliştirme imkanı sunuyor.Saat: 15:00 – 16:15Bilgi ve Rezervasyon: 0535 963 53 09

AKBANK SANAT ÇOCUK ETKİNLİKLERİBeyoğlu

Akbank Sanat, Nisan ayında merkezin klasikleşen çocuk etkinliklerinin yanısıra, 31.İstanbul Film Festivali çocuk filmlerine ev sahipliği yapacak.

Bizim Takım

Okula devam eden Remco, 12 yaşında fanatik bir futbolcudur ve hayalinde tek bir şey vardır: Hollanda milli takımında oynayabilmek. Ne var ki, babasının ani ölümüyle yaşamı alt üst olur. Takımdan arkadaşı Winston, kız arkadaşı Anneke ve bir vudu ayini sayesinde Remco yeniden yeşil sahalara dönüp hayalini gerçekleştirebilecek midir?

Yaş grubu: 10+

Saat: 13.30

Bilgi ve Rezervasyon: 0212 252 35 00-01

ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ ÇOCUK PROgRAMLARIMerkezefendi /ZeytinburnuHAVA VE İKLİM

Maddenin halleri, İklimin oluşması, Hava akımlarının oluşması, Girdapların oluşması, Küresel ısınma ve sera etkisi gibi konular üzerinde gerçekleşen atölye çalışması çocukları bilimsel gerçeklerle eğlenceli yldan tanıştırıyor.Saat: 13:00 - 15:00Yaş grubu: 10-12 YaşKatılımcı Sayısı: 20 / Ücret: 10 TLBilgi ve Rezervasyon: 0212 664 41 55

nere

de n

e va

r?

5ne

rede

ne

var?

İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ ÇOCUK ETKİNLİKLERİ / göztepeAğaçlar ve Hikayeleri Atölye ÇalışmasıBu atölye çalışmasında çocuklar ağaçlarla bağ kurup ağaçların dilini keşfedecekler. Çalışma sonunda farklı malzemelerle (keçe, oyun hamuru ve dal parçaları)ağaçların modellerini yapacaklar. Zeytin ağacı, portakal ağacı, ıhlamur ağacı, vb ağaçları seçtikleri farklı türde oyuncak çeşitleri ile çalışacaklar. Çalışma sonunda ormanda ya da ağaçlık alanlarda çocukla-rın anne-babalarına, kardeşleri ve yakın-larına ağaçlarla ilgili anlatacak çok şeyleri olacak. Hazır olun!

Saat: 11:00-12:30 / Yaş grubu : 4 +Ücret: 25 TLBilgi ve Rezervasyon: 0 216 359 45 50 – 51

8 Nisan Pazar EtkinlikleriANKARA

TOZLU KITAPLAR – TIYATRO TEMPO 0312 232 32 92 13:00El kuklası ve sopalı kuklalarla oynanan oyun eğlenceli ve canlı müzik de kulla-narak sergileniyor. Tozlu Kitaplar ı Tiyatro Tempo’ nun Genel Sanat Yönetmeni Haluk Yüce yazıp yönetiyor.

BAK KEDI KONUŞTU – BAŞKENT TIYATROLARI0312 309 87 9213:30Çocukların oyun alanı olarak kullandığı parkın yerine müteahhitler alışveriş merkezi yapmaya kalkarlar. Çocuk-lar bunu duyar ve parkın ellerinden alınmaması için planlar yaparlar.

İZMİRTARLA FARESI TIYATROSU ETKINLIKLERI KONAK BELEDIYESI ÜMRAN BARADAN OYUN VE OYUNCAK MÜZESI0232 425 75 1313:00Oyun, Şarkı, Yüz Boyama ve Rüzgâr Gülü Sokak Kuklaları ve Hiç konuşmayan ve çantasından türlü oyunlar çıkaran Sessiz Adam...

ANTALYAPİNOKYO – HAŞİM İŞCAN KÜLTÜR MER-KEZİ DEVLET TİYATROSU SAHNESİ0242 447 87 27 / 14:00

Pinokyo, Maran-goz Gebetto’ nun tahtalardan yap-tığı bir kukladır. Gebetto, Pinok-yo’ ya yürümeyi öğrettikten sonra olanlar olur... Pinokyo okula giderken başına inanılmaz mace-ralar gelir.

6sö

yleş

i

Seslere daha doğmadan aşinalık kazanıyo-ruz. Yaşam boyunca algılarımız seslerle şe-killenmeye devam ediyor. Ses ve müzik konu-sundaki gelişimin temeli çocukluk dönemin-de atılıyor. Music Together etkinliği, işte tam bu noktada bir seçenek olarak karşımıza çı-kıyor. 0-5 yaş arası bebek ve çocuklar ile ebe-veynleri için tasarlanmış bir müzik etkinliği olan “Music Together”, yirmi beş yıldır ailele-ri müzikle buluşturuyor. Music Together ile il-gili sorularımızı, Salon Sanat’tan Piyanist ve Müzik Eğitmeni Yapıncak Okyar’a yönelttik.

Music Together nedir? Ders mi, şarkı sını-fı mı, oyun grubu mu?

Music Together programını 0-5 yaş ara-sı bebekler, çocuklar ve ebeveynleri için ta-sarlanmış bir aile müzik etkinliği olarak ta-nımlayabiliriz. Müzikal buluşmalarımızdaki etkinliklerde biz eğitmenler, katılımcı anne-babalarımıza rehber oluyoruz, çocuklar da

müzik yapan anne-babaların modelliğin-de müziğe katılıyorlar. Programımız müzik-le ilişkide pasif dinleyiciliği değil, aktif katı-lımı savunuyor; yarattığımız rahat ve sami-mi ortamda ailelerle birlikte müzik yapıyo-ruz ve ailece müzik yapmanın mutluluğu-nu yaşıyoruz.

Program ne kadar sürüyor?

Her ana dönem 10 haftadan oluşuyor. Ders-ler, her hafta seçilen gün ve saatte 45 daki-kalık buluşmalar halinde gerçekleşiyor. Bir tek yaz dönemimiz 6 haftadır.

Bu program sadece İstanbul’da mı yapı-lıyor?

Bu program şu anda dünyada 30’dan faz-la ülkede onlarca merkezde binlerce çocukla buluşmaya devam ediyor. Biz de Salon Sanat olarak 4 yıldır İstanbul’da Music Together programını yürütüyoruz. Bu yaz Ankara’da ilk Music Together sınıfımızı açacağız.

Herkes müzik yapmayı öğrenebilir mi; yoksa zannedildiği gibi doğuştan gelen bir yetenek mi gerekir?

Her çocuğun doğasında müzik vardır. İşit-me duyusu en önce gelişen duyumuzdur. Bebekler daha doğduklarında belli bir mü-zikal duyuşa sahiptirler. Dolayısıyla erken dönemde, doğru bir müzikal ortam sunu-lursa, her çocuk bu beceriyi büyük bir hız-la geliştirebilir. Özel yetenekli dediğimiz ba-

zılarında ise doğal olarak bu çok daha hız-lı gelişir. 9 yaşından sonra verilen müzik eği-timi, çocuk için erken döneme kıyasla daha yavaş bir gelişim sağlamaktadır.

Music Together programının çocuklara etkisi nedir?

Burada gözlemlediğimiz ve bizi en çok heye-canlandıran şey, çocukların müzik yaparken bize yansıttıkları mutluluk… Ayrıca sistemi-miz tüm aile bireylerinin katılımını destekle-diği için, programın aile bağlarını güçlendi-rici bir etkiye sahip olduğunu da söyleyebili-riz. Music Together’ın eğitim hedefi ise, ara-mıza katılan her çocuğu belli bir süre son-ra temel müzik becerisine sahip kılabilmek. Temel müzik becerisini basitçe, bir melodi-yi doğru seslerle tekrar edebilme ve bir rit-mi belli vücut hareketleri aracılığı ile doğ-ru şekilde ifade edebilme diye tanımlayabili-riz. Bu beceriyi kazanmak için, duyduğumuz sesleri ve melodileri öncelikle iç ses olarak duymalı, yani beynimizde canlandırmalıyız.

Peki bu çalışma ebeveynlere nasıl katkı sağlıyor?

Her Çocuğun Doğasında Müzik Vardır...

“Burada gözlemlediğimiz ve bizi en çok heyecanlandıran şey, çocukların müzik yaparken bize yansıttıkları mutluluk...”

7

Burada ebeveynler çocuklarıyla, moda te-rimle “kaliteli” vakit geçiriyorlar. Dersleri-mizde hep birlikte şarkı söylüyor, müzik eş-liğinde etkinlikler yapıyor, dans ediyor, ens-trümanlarla müziğe eşlik ediyoruz. Bu mü-zik dolu zaman çocuk için de, büyükler için-de kuşkusuz büyüleyici oluyor. Şarkı setleri-mizi dünya müziklerinden; caz, klasik, rock, halk şarkısı gibi farklı müzik türlerinden olu-şuyor. Bunlar ritm, melodik ve armonik yapı bakımından da zengin, çekici parçalar. İşe giderken CD’lerimizi sonuna kadar açıp, arabalarında bağıra çağıra şarkılarımı-zı söyleyen bir sürü anne-babamız olduğu-nu biliyorum. Derslerimizin her birinde veli eğitimine odaklanan bilgiler de aktarıyoruz. Müzikle daha önce pek ilgilenmemiş büyük-lerimiz, müziğin esasları ile ilgili temel bil-gileri derslerimizde ediniyor ve çocuklarımız kadar hızlı olmasa da, müzikal becerilerini geliştiriyorlar. Çocuklarıyla birlikte, çocukla-rı için öğreniyorlar. Müziği aile hayatlarının bir parçası yapıyorlar. En basitinden, çocuk-larına söyledikleri bir ninni bile daha farklı tınlamaya başlıyor.

Program sırasında çocukların müzikle iliş-kisi açısından gözlemleriniz nelerdir?

Uzman bir eğitmen kadro tarafından titiz-likle seçilen şarkılarımız, daha ilk dersin so-nunda çoğu çocuğun diline dolanıyor. Ma-

teryal desteğimiz sayesinde çocuklar, ders-te duyduklarını evde de dinleyip pekiştirme şansına sahip oluyorlar. On haftanın sonun-da, ilk dersle son ders arasındaki farkı an-latmak mümkün değil.

Parçalar belli bir müzikal esası, farklı mü-zikal kavramları geliştirme amacıyla reper-tuvara alınıyor; her ders geliştirilen aktivi-telerle bilgiler pekiştiriliyor. Ancak Music To-gether bu süreçte performans baskısı ile öğ-retimden yana değil. Yani her çocuğun ken-dine has öğrenme sistemine ve hızına saygı duyuyor, zorlama bir eğitime karşı çıkıyor. Böylelikle çocuklar üzerlerinde yapabilme-yapamama gibi bir baskı olmadığı için ken-dilerini rahat hissediyorlar. Her şey doğal ortamında gelişiyor. Anne-babasının mut-lu bir şekilde müzik yaptığını gören çocuk, eninde sonunda müziğe katılmaya başlıyor.

Dersler nasıl geçiyor?

Derslerimizde oldukça yoğun bir rutin izliyo-ruz. Bu rutin, bebek ve çocuklarımızın ilgisi-ni üst düzeyde tutmamızı sağlıyor. İlk derste çocuklarımız nereye geldiklerinin, ne yapa-caklarının farkında olmayabiliyorlar. Zaten genelde gözlemlerler, bazen şüphecidirler. Ama daha ilk dersin sonunda çoğu çocuk neredeyse bu işe bağlanıyor. Evde de derste

işlenen şarkıları dinlemeye devam eden ço-cuk, diğer derslere büyük bir heyecanla geli-yor. Odak şarkıları, danslar, enstrümanlı et-kinlikler, hatta basit çok sesli çalışmalar sa-yesinde çocuklarımız farkında olmadan eğ-lenirken öğreniyorlar.

Çocukların enstrümanlarla ilişkileri nasıl? Müzik yapmak için müzik enstrümanları dışında objeler kullanılıyor mu?

Çocuklar ellerinde bir enstrüman veya baş-ka bir obje olduğunda, müziğe daha rahat-lıkla katılıyorlar. Derslerimizdeki ritmik ak-tivitelerimizde çeşitli Orf enstrümanlarının yanı sıra eşarp, top gibi başka objelerden de faydalanıyoruz.

Music Together programında yaş sınırınız var mı?

Program doğumdan 5 yaşına kadar tüm bebeklere, çocuklara ve sevenlerine açık. Mü-zik eğitimimizde karma yaş sistemini savu-nuyoruz. Büyük çocuklar, müzik adına kendi yapabildiklerini küçük çocuklara ve bebekle-re göstermek istiyorlar. Onlar bu şekilde öğ-renirken, küçük çocuk ve bebekler pür dikkat abi ve ablalarını izliyorlar. Bu çeşit bir katı-lımla, enerji sadece oyuna değil, oyun ara-cılığı ile müzik yapmaya kaymış oluyor. Kar-ma yaş sistemi uygulamamızdan, çok ço-cuklu aileler de programımızı rahatlıkla ter-cih edebiliyor. Programımıza devam edip beş yaşına ulaşan çocuklar, kazandıkları te-mel müzik becerisi ile bireysel enstrüman derslerine başlamak için de hazır duruma geliyorlar.

“Bu müzik dolu zaman çocuk için de, büyükler için de kuşkusuz büyüleyici oluyor.”

söyl

eşi

8iy

i cüc

eler

’de

nele

r va

r?

Merhaba!

Demiştik ya, baharı karşılarken çok çalışıyoruz, sürekli yeni fikirler üretmeye çalışıyoruz diye; bu hafta yepyeni etkinliklerimiz var. Cüce ve devleri-mizi, yeni etkinlikleri bizimle birlikte gerçekleştir-meye bekliyoruz.

Bu hafta sizlerle bizim çok sevdiğimiz bir kitabı, bir de oyunu paylaşalım istedik:

Bunlardan ilki Tudem’in klasiklerinden “Ali Ne-rede?” Martin Handford’un yazdığı, Özlem Çolakoğlu’nun Türkçeleştirdiği “kocaman” kitap-ta Ali’yi, Çomar’ı, Ayşe’yi, Aksakallı Büyücü’yü, Ahmet’i, diğer Ali takipçilerini ve daha yüzlerce şeyi ararken çok eğleniyorsunuz. 5 yaş üstü ola-rak değerlendirdiğimiz kitap, özellikle dikkat ve konsantrasyon gelişimi için oldukça faydalı.

Çok sevdiğimiz, İyi Cüceler’e gelen minikle-rin de bayılarak oynadığı oyun ise Djeco’nun

Geoforme’u. Mıknatıslı bir platform üzerinde tangram parçalarını kullanarak onlarca şekil yaratabiliyor, isterseniz oyunun içinden çıkan 24 adet şekil kartından da yararlanabiliyorsunuz. Oyunun üstünde 4+ yazmasına rağmen, bizim buradaki gözlemimiz 3 yaşından itibaren cüce-lerin çok dikkatini çektiği ve tek başlarına ya da arkadaşlarıyla birlikte çok keyif alarak oynadık-ları yönünde.

Aklınıza takılan tüm sorular ve bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.

Yeni haftada görüşmek üzere,

İyi Cüceler adına Biranda ve Zeynep

“Demiştik ya, baharı karşılarken çok çalışıyoruz, sürekli yeni fikirler üretmeye çalışıyoruz diye; bu hafta yepyeni etkinliklerimiz var. Cüce ve devlerimizi, yeni etkinlikleri bizimle birlikte gerçekleştirmeye bekliyoruz.”

İyi Cüceler’de Neler Oluyor?

9iy

i cüc

eler

’de

nele

r va

r?İyi Cüceler’de Bu Hafta (7-13 Nisan)

8 Nisan Pazar Okuma: “gergedanlar Krep Yemez” Pearson Yayıncılık’ın yeni kitaplarından “Gergedanlar Krep Yemez’in kahramanları Begüm ve Mor Gergedan’la tanışmaya bekliyoruz. Saat: 16:00

10 Nisan Salı Okuma “Elmer ve Hipopotamlar” (YENİ!!!)Herkesin sevgilisi Elmer’ın Hipopotam-larla macerasını, bu kez çok değişik bir formatta, ressam Enis abinin tasarladığı bir resim atölyesi eşliğinde okuyoruz… Mutlaka bekleriz!Saat: 11:00Okuma ve söyleşi etkinliklerimiz ücretsizdir

07 Nisan Cumartesi

Sinema Atölyesi (3. Ders)Sinema atölyemize artık tek ders için de katılım alıyoruz. Sinemayla ilgilenen genç arkadaşlarımızı bekleriz.

Saat: 17:30Yaş: 10 yaş üstüÜcret: (tek ders) nakit 40 TL, kredi kartı ile 50 TL)

07 Nisan Cumartesi “Laterna Magica” ile Ahşap Oyuncak Atölyesi (YENİ!!!)Cücelerimiz ahşap kalıpları zımparalıyor, boyuyor ve ev-lerine götürebilecekleri harika oyuncaklar yaratıyorlar!

Saat: 11:30 Yaş: 2 yaş üstü Ücret: 35 TL

08 Nisan Pazar

Seramik Atölyesi (YENİ!!!)Emine öğretmenle yeni bir atölye: Seramikten yapacaklarımız yaratıcılığımızla sınırlı!

Saat: 11:30Yaş: 3 yaş üstüÜcret: 40 TL

11 Nisan Çarşamba Elişi Atölyesiİyi Cüceler’in Ayça ablasıyla cüceler kendi süslerini boyuyor, yapıştırıyor ve harika eserler ortaya koyuyor!Yaş: 2 yaş üstü Saat: 11:00 Ücret: 15 TL

12 Nisan Perşembe Cenk Abi ile Ritim Atölyesi (YENİ!!!)İTÜ Konservatuar mezunu Cenk Abi, İyi Cüceler için yepyeni bir ritim atölyesi tasarladı. Cücelerimizi marakaslarla, zillerle, davullarla müzik yapmaya bekliyoruz.Yaş: 4 yaş üstü Saat: 11:00 Ücret: 25 TL

Bilgi ve rezervasyon için 0216 385 91 11 info@iyicuceler.com Facebook: Iyi Cüceler Twitter: @Iyi_Cuceler

düşe

vi’n

de n

eler

var

?10

Atölyelerle, çocuklarla ve tabii ki kitaplarla dolu dolu geçen bir haftanın ardından, yeni atölye-lere ve kitaplara dalmaya hazırlanıyoruz Düşe-vi olarak. Geçtiğimiz hafta çok keyifli deney atöl-yeleri yaptık. Çocuklar kemiklerin ve kasların ça-lışma prensiplerini öğrendiler. Önce kartondan birer kol maketi hazırladılar, sonra boyadılar. Hatta kızlar tırnakları renklendirmeyi, erkekler de kollara dövme yapmayı ihmal etmediler! Ar-dından maketin dirsek ve bilek bölgelerini hare-ketli yapacak düzeneklerle hocamız onlara kas-ların nasıl çalıştığını anlattı. Biz bile kulak mi-safiri olduğumuz bu atölye çalışmalarından çok şey öğreniyoruz.

“Çocuk olmak vardı şimdi” diyenleri Düşevi’ne bekliyoruz. Tüm atölyelerimiz hâlâ çocuk kaldı-ğına inanan yetişkinlere de açık. Çocuklar kadar çok eğleneceklerine ve birbirinden yaratıcı şeyler tasarlayacaklarına şüphemiz yok!

Nisan ayında ise yine birbirinden güzel ve eğitici atölyelerle baharın tadını hep birlikte çıkarmayı hedefliyoruz. Bizi takip etmeye devam edin!

Düşevi Çocukların Kitapçısı

www.dusevikitapevi.wordpress.com Facebook/ düşevi kitapevi Twitter/ dusevikitapevi Tel: 0212 322 92 12 (göktürk)

DÜŞEVİ ATÖLYE PROgRAMI:

Deney Atölyesi 7 Nisan Cumartesi – 14.00-15.00 (5-10 yaş) Yerçekimi ve denge ile ilgili deneyler yapalım, hem eğlenelim, hem öğrenelim. Ücret: 40TL+KDVTasarım Atölyesi *Her Cumartesi 15:30- 16:30 arası (6-12 yaş)Yaratıcı çocuklarınızı çeşitli kumaş ve aksuar-larla dilediklerini tasarlayabildikleri bir atöl-ye çalışmasına bekliyoruz. İster bebeklerini alıp gelsinler onlara kıyafet tasarlasınlar, ister ken-dilerine çanta, odalarına asmak için süs eşya-sı ya da taç, toka yapsınlar. Tercihleri ne olur-sa olsun, hocamızın portatif dikiş makinesinde diktiği tasarımlarını yanlarında alıp götürebi-lecekler. Ücret: 40TL+KDV

İNgİLİZCE ATÖLYELER:Türkçe/ İngilizce Sanat Atölyesi (2-3 yaş) 9 Ni-san Pazartesi 10:30- 11:30 arasıMiniğiniz hem kesme- yapıştırma çalışmaları yapsın, hem de farkına varmadan İngilizce öğ-renmeye hazırlık yapsın. Ücret: 40TL+KDVİngilizce Sanat Atölyesi: Çocuğunuz hem çeşit-li sanat aktiviteleri yapsın, grup oyunları oyna-sın, hem de farkına bile varmadan İngilizce öğ-rensin istiyorsanız doğru yerdesiniz demektir!Ücret: 50TL+KDV

“...‘Çocuk olmak vardı şimdi’ diyenleri Düşevi’ne bekliyoruz. Tüm atölyelerimiz hâlâ çocuk kaldığına

inanan yetişkinlere de açık”

serb

est a

töly

e11

Haydi Çocuklar Dışarı!

gÖLgE AVI:Yaş: 3 ve yukarısıYer: Doğayı hissedebileceğimiz her yer, bir park ya da ormanZaman: Gündüz, sabah ya da öğlen farketmez ama güneşli bir günMevsim: Dört mevsimMalzemeler: Küçük nesneler, bir beyaz kağıt ( A4 ya da A3 kağıt boyutlarında), farklı renkte kalemlerTarif: Beyaz kağıdımızı yere (çimene, toprağa) koyuyoruz ve yanımızda getirdiğimiz nesnelerden birini kağıdın

tam ortasına yerleştiriyoruz. Renkli kalemlerimizden birini kullanarak nesnenin gölgesinin sınırlarını kağıt üzerinde işaretliyoruz.Yapacaklarımız şimdilik bu kadar. Biraz bekleyerek gölgenin hareketleri-ni her seferinde başka bir kalemle çizeceğiz. Gelelim sorulara. Bu etkinlikte ya da doğada gerçekleştireceğimiz pek çok etkinlikte çocuğumuza sorabileceğimiz sorular ile ilgili küçük değil büyük bir ipucu vereceğim şimdi. Sürekli olarak çocuğun geçmiş bilgi-sini sorgulayan sorular sormak yerine, çocuğa o anda hissettiklerine ya da gördüklerine dair sorular yöneltmek çocuğu hem sıkmayacak, hem de ana odaklanmasını sağlayacaktır. Basitçe söylemek gerekirse, çocuğa“gölge nedir?”,“gölgeyi biliyor musun?” şeklinde bir soru sormak yerine, “Bir değişiklik oldu mu?”,“Ne değişti?”, “Kokusu var mı?”,“Sert mi yumuşak mı?”gibi sorular sorarak duyularını kullanması için onu yönlendirebilirsiniz.Bu çalışma sonrasında çocuğunuzun sıkı bir gölge avcısı olacağından şüpheniz olmasın. Sırada bir başka dış mekan etkin-liği var.

Artık bahar geldi memlekete.Demek ki güneş parıldarken keşifler yapmak bir başka keyifli olacak.Bu hafta serbest atölyemizde çocuklarla doğada keşif yapmak için küçük tarifler vereceğim.

Bu sefer en önemli malzememiz doğa olacak.

12DOğA BİLEZİğİ:Malzemeler hariç diğer tüm koşulların aynı olduğunu belirterek hızla malzemeye geçelim: Tek bir malzeme var, o da çift taraflı bant. Tarif: Çift taraflı bandı çocuğunuzun bileğini saracak uzun-lukta keserek bileğine yapıştırın. Doğada geçecek bir günü

kendiliğinden oluşan güzel bir bilezik ile taçlandıracak ya da “bileziklendirecek” küçük bir et-kinlik yapacağız bu sefer.

Gün boyunca bandın yüzeyine ya-pışan yaprak, çimen, toprak, kum gibi parçalar her zaman fotoğraf-ta görüldüğü gibi estetik bir ürün ortaya çıkarmayabilir. Yine de bir doku koleksiyonu yapmak ve daha önceki bileziklerle karşılaş-tırmak oldukça öğretici olacaktır. Bu karşılaştırmayı yapmak için bu etkinliğin eski ürünlerini saklamak önemli tabii ki.Bir atölyemizin daha sonuna geldik. Bu haftaki etkinliklerimiz “Nature Study” adı verilen bir çeşit evde eğitim modelinin keyifli iki dersiydi. Baharla birlikte burnumuzu dışarı çıkarıp havayı bol bol koklamaya başladık bile. 3. sayıda olduğu gibi bu hafta da keşiflerinizi Facebook sayfamızda yayınlanmak üzere birdolapki-tap@gmail.com adresine iletmenizi bekliyoruz.

Görseller, www.ourhouse.typepad.com,www.magnoliaprep blogspot, http://jen-peacefulparenting.blogspot.co.uk sitelerinden alınmıştır.

serb

est a

töly

e

13

Bahar geldi sevgili okur! Güneş pencere-den içeri girdiğinde sizin de yüzünüzü bir gülümseme kaplamıyor mu? Peki pence-reden giren güneş ışığını kullanarak, ço-cuğunuzla hem deney yapmak, hem de eğlenmek istemez misin? Yapacağınız iş ve gereken malzemeler çok basit: Biraz kuru bakliyat, bir kap, su ve bol güneş! Tohum çimlendirme deneyini hepimiz ço-cukken en az bir kere yapmışızdır. Bu, ya-

pılması çok kolay bir etkinlik. Buna karşın çocuklara katkısı oldukça fazla. Hazırlığı-nızı yaparken çocuğunuzla bitkiler üzeri-ne küçük bir sohbet iyi gider. Soru soruyu doğurur; laf lafı açar. Sözgelimi konuya şu sorularla başlayabilirsiniz: Bitkiler nasıl büyür? Su ve güneş neden gereklidir? Bitki bakımı nedir?

Başlıyoruz! Önce pencere önüne bir kap; kabın içine de pamuk, kağıt havlu ya da bir parça tülbent yerleştirin. Sıra geldi bu kabın içi-ne koyacağınız tohumlara. Uzağa gitme-nize gerek yok. Mutfaktaki erzak dolabını-za bir göz atın. Neler var? Kuru fasulye, mercimek, buğday... Tamam, şimdi çocu-ğunuz istediği tohumu seçsin ve kaba yer-leştirsin. Üzerini de yine pamuk vb. mal-zemeyle hafifçe örtmeyi ve sulamayı unut-mayın.Sulama görevi ya da bitkilere su verme so-rumluluğu çocuğunuzun olsun. Ona, su-lamayı her gün, pamuk kurudukça yap-masını hatırlatın.Birkaç gün içinde tohumun patlayıp için-den önce bir filiz, ardından da mini mini bir yaprak çıktığını göreceksiniz. Bir sonra-ki hafta sonundaysa tohumunuzu saksıya dikebilirsiniz.

Baktınız ki bu iş çocuğunuzun çok hoşuna gitti... Semizotu, maydanoz, tere gibi ye-şil bitkilerin tohumlarını edinerek evinizde küçük bir bahçe yaratabilirsiniz.

Minicik filiz deyip geçmeyin!Öyle ufak tefek göründüğüne bakmayın.

Tohumlar Çimleniyorev

edi

törü

Um

ut

Ka

an

Özd

emir

“Bazı bitkilerin filizleri, yüksek besin değerine sahiptir. Çeşitli vitamin ve mineralleri kendi yetiştirdiğiniz tohumlardan alabilir; yemek ve salatalarınızı çeşitlendirebilirsiniz.”

Kaynak: r_neches / Flickr

Kaynak: Traci Vandermark / eHow

14

Bu filizlerin katkısı çok büyük. Çocuğunuz bir deney yaptı. Bundan daha kolay bir doğa gözlemi var mı? Üstelik bir-likte keyifli vakit geçirdiniz. İşin bir de beslenme yanı var. Bazı bitkile-

rin filizleri, yüksek besin değerine sahiptir. Çeşitli vitamin ve minarelleri kendi yetiştir-diğiniz tohumlardan alabilir; yemek ve sa-latalarınızı çeşitlendirebilirsiniz.

Hangi filizler yenir?Fasulye, börülce, maş fasulyesi, soya, no-hut, buğday, mercimek, arpa ve yonca fi-lizlendirebileceğiniz besinlerden sadece birkaçı. Yalnız filizlendirme için tohumun kabuklu olmasına dikkat edin.

ev e

ditö

rü“Fasulye, börülce, maş fasulyesi, soya, nohut, buğday, mercimek, arpa ve yonca filizlendirebileceğiniz besinlerden sadece birkaçı.”

EV EDİTÖRÜNÜN NOTU:Yemek üzere filizlendireceğiniz to-humları, ağzı tülbentle kapatılmış kavanozda bir gece suda bekletin. Ertesi gün suyu süzün ve tohumları yıkayıp yine tülbentli kavanoza alın. Süzme-yıkma-nemlendirme işlemini tohumlar filizlenene kadar sürdürün. Eğer, “Hazır bahar gelmişken ço-cuğumla doğada daha fazla etkin-lik yapayım,” diye düşünüyorsanız, “Çocuğumla Doğadayım” adlı kitap hakkındaki yazımız için buraya tık-layın.

Kaynak: katerha / Flickr

Kaynak: Adam Hart-Davis

Yayıncı: Bir Dolap Kitap

Editör: Umut Kaan Özdemir

grafik Tasarım: Gökay Cesur

Uygulama: Cihan Mutlu

Katkıda bulunanlar: Beyhan İslam, M. Banu Aksoy, Yıldıray Karakiya

COPYRIGHT/TÜM HAKLARI SAKLIDIR.©

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan doğan tüm tüm haklarımız saklıdır. Bu yayının hiç bir bölümü, Bir Dol-ap Kitabın ve yazarının önceden yazılı izni olmaksızın me-kanik olarak, fotokopi yoluyla veya başka herhangi bir şekilde kopyalanamaz,çoğaltılamaz; başka bir imzayla ve kaynak göster-meden yayınlanamaz.

Yayımlanan yazılardan yazarları sorumludur.