Bebek News Sayı 21

Kasım 2014 Yıl 2 Sayı 21

Röportaj

Her Çocuğun

İhtİyacına Göre eğİtİm

cambrıdGeSağlıkSız oyuncaklara dİkkat

BeBeğinizi 1 Yaşına KadaR Bu GıdalaRdan uzaK TuTun

İnek Sütü Çocuğunuzda alerjİ yapabılır

Çocuklarda öğrenme

Sorunu olabİlİralerjİk

Çocuklar daha kolay Grİbe

erol MermiÇiğdem Kaya

yakalanıyor

üStün yeteneklİ

Bebek Newsİmtiyaz Sahibi

Metronom Medya Adına

Eyüp Kervangü[email protected]

EditörSibel Deniz Toledo

MuhabirMerve BalkanEmir Çavdar

Reklam Ve TanıtımAyten Mert

[email protected]ürsel Daşdemir-İzzet Gültekin

FotoğrafCengiz Güzel

TasarımMehmet Pınarcı

Hukuk DanışmanıBarış Çabuk

Katkıda BulunanlarHicran Yılmaz Metin AltayŞükrü Sözen Ayhan Ekinci

Yiğit Buğra ArıcıGökcen Gül Hamza Özçelik

Web tasarımCeyhun Kocal

AdresMetronom Medya

Barbaros Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No: 5 D.383

Batı Ataşehir/İstanbul

0 216 566 95 66 0 216 566 75 27

www.bebeknews.comwww.metronommedya.com

Bebek News dergisinde kullanılan haberler izin

alınmadan,kaynak gösterilmeden başka

yayınlarda kullanılamaz.Reklamlardan reklam veren

firma sorumludur.

ediTÖRpsikologSibel deniz toledo

merhaba, Sonbaharın sonlarına doğru yaklaşırken soğuk hava iyice kendini hissettirmeye başladı. Zamanımızı kapalı alanlarlada geçirmeye başladık. Bu durum bizlerin ve çocukların ruhsal ve fiziksel sağlığını kaçınılmaz olarak etkiliyor. Bu bakımdan temiz hava alabilme fırsatlarını mümkün olduğunca değerlendirmek ve soğuktan korkmayıp korunaklı bir giyimle dışarıda her şeye rağmen vakit geçirmek hepimiz için oldukça faydalı olacaktır.

Geçtiğimiz ekim ayı içerisinde dünya emzirme haftası kapsamında pek çok bilgilendirmeye ve emzirmeyi teşvik etmeye yönelik tüm medyada çalışmalar yapıldı. Anne sütünün bebek için besin olarak değerinin yanı sıra psikolojikde yadsınamaz değeri vardır. Anne-Bebek bağlanmasında en önemli araçlardan biri emzirmedir. Bu sırada anne ve bebek ten tene temas eder ve bütünleşir. Bebek annesinin kucağında hem karnı doyrulduğu hemde sarılp sarmalandığı için huzur ve güven duyar. Annede bebeğini doyurduğu için farklı bir doyuma ulaşır. Bebeğiyle yakın temas halinde olduğundan karşılıklı sevgi alışverişini hisseder. Kısaca emzirme anne ve bebeğin paylaştığı en özel anlardır. Ekim ve Kasım aylarının ülkemiz için oldukça anlamlı olduğununda altını çizmek isterim. Hepimizin 29 Ekim Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. Çocuklarımızla bu anlamlı günü şehrimizdeki etkinliklerle paylaşmak oldukça keyifli olacaktır. 10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıl dönümü ise çocuklara Atatürk’ü anlatmak için önümüzdeki en iyi fırsat. Herkese neşe, huzur mutluluk dolu bir ay dilerim.

iÇindeKileR

12

24

40

54

56

cambridge

Sağlıksız oyuncaklara

dikkat

Bebeğinizi 1 Yaşına Kadar Bu Gıdalardan

uzak Tutun

İnek Sütü Çocuğunuzda alerji

yapabilir

üstün yetenekli çocuklarda

öğrenme sorunu olabilir

4 Bebek News • Kasım 20144 Bebek News • Kasım 2014

Kasım 2014 • Bebek News 5Kasım 2014 • Bebek News 5





10 Bebek News • Kasım 2014

Kasım 2014 • Bebek News 11


RÖPORTaJ


Her Çocuğun İhtiyacına Göre

Eğitim



Bebek News: İsterseniz sizi tanıyalım biraz, Çiğdem Kaya kimdir?

Cambridge Koleji: 1974 yılında İstanbul’da doğdum. 1996’da Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldum. Sonrasında Marmara Üniversitesi’nde MBA yaptım. Sırasıyla İstek Okulları Semiha Şakir Lisesi, Şişli Terakki Lisesi ve Darüşşafaka Lisesi ve İlköğretim Okulu’nda müdürlük ve yöneticilik görevlerini üstlendim. Sonrada Cambridge Koleji’nde hem kampüs müdürü hem proje müdürü olarak görev yapıyorum.

B.N.: Cambridge Koleji olarak misyonunuz nedir?

C.K.: Temelde mutlu dünya vatandaşları yetiştirmek. Biraz daha açarsak akademik olarak donanımlı kendi potansiyelinin en üstüne gelmiş, topluma karşı sorumluluklarını yerine getiren, çevresine karşı duyarlı ve sorumlu, hayat boyu öğrenen mutlu dünya vatandaşları olmaları için öğrencilerimizi belirlenen eğitim konularında eğitiyoruz.

Her çocuğun ihtiyacına göre eğitim alması gerektiğine inanan,çocukları sadece derslerle sıkmayıp birbirinde eğlenceli aktivite imkanı sunan Cambridge Koleji kampüs müdürü Çiğdem Kaya ile Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar keyifli bir sohbet gerçekleştirdi


B.N.: Aileler neden Cambridge Kolejini tercih etmeliler?

C.K.: Birincisi biz yabancı dil öğretmekte oldukça iddialıyız. Ana dile yakın İngilizce öğretmeyi hedefliyoruz. Çocuklar anasınıfında gelip sekizinci sınıfta buradan mezun olduktan sonra İngilizce düzeyleri gayet iyi bir seviyede oluyor. Yakında lisemizi de açmayı planlıyoruz. Doğal olarak çocuklar anasınıfında buraya gelip üniversite sürecine kadar ciddi bir yabancı dil eğitimi almış olacaklar.

İkinci olarak biz farklılaşmış eğitime önem veriyoruz. Mesela giysileri bütün öğrencilere giydirmektense, her öğrencinin kendi beden ölçüsüne göre elbiseler diktiriyoruz. Onların ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik bir eğitim programı oluşturmak istiyoruz. Başka bir örnekle, herkesin parmak izi birbirinden farklıdır. Kimsenin birbiriyle aynı olmadığı için, herkesin ilgi ve ihtiyacı, sevdiği şeyler, öğrenme potansiyeli de çok farklıdır. Türkiye’nin eğitim sistemindeki sıkıntıda bu aslında, herkese genel eğitimi vermeye çalışmak. Kimisi sınıfta sıkılır. Çünkü ileridir, bir ay önce yapar kolay gelir sıkılır. Kimisi ortadır, o her şekilde uyum sağlayabilir. Kimisi de yavaş öğrenendir, yapamıyordur. Yapamayınca da haliyle sıkılır ve bir süre sonrada başarısız olarak görmeye başlar kendini. ‘’Ben hiçbir şey yapamıyorum.’’ der. Halbuki çocuğun yapamaması değil ona uygun şekilde alıştırmalar yada müfredatın uygun şekilde sınıf içinde verilmemesinden kaynaklanıyor.

Çoğu çocuğu Türk eğitim sistemi olumsuz yönde etkiliyor.

Üçüncü olarakta biz doğaya çok değer veriyoruz. Kamp yapmak yaşam enerjisi kazanmak için çok önemli bir şey. İstanbul kamp ile ortaklığımız var. Şile’de onların kamp alanı var. Yıl içerisinde öğrencilerimizi oraya götürüyoruz. 4 mevsim doğayı görüyorlar. Oraya gittiklerinde köy halkıyla birebir iletişim halindeler. Ekmek mayası alıyorlar ekmek yapıyorlar. Fırına götürüyorlar, ekmekleri pişirip akşam eve götürüyorlar. Güzel şeylerle meşgul oluyorlar. Müfredatımız var, 9 aya yayılmış. Haftanın birgünü çevre dersi adı altında, ekip arkadaşlarımızdan doğa dersi alıyorlar. Biz aslında müfredattaki konular dışında birazda yaşayarak öğrenmeyi hedef olarak alıyoruz. Müfredattaki konuları biraz daha zenginleştiriyoruz.


B.N.: Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz?

C.K.: Öğrencilerimizin ilgi alanlarını saptıyoruz en başta. Buna göre ders materyalleri üretilmesine olanak sağlayarak bu programla her dersi kişiye özel hale getiriyoruz. Böylelikle öğrenciler için öğrenme eğlenceye dönüşür. Bu program üstün yetenekli öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmalarını sağlarken, diğer öğrencilerinde kalabalıklar arasında kaybolmasını engeller. Kısaca her öğrencinin gizli potansiyelini ortaya çıkaracak eğitim modelleri kullanmaktayız.

B.N.: Öğrenciler okulda ne gibi aktiviteler yapabilmekte?

C.K.: Normal derslerimizin dışında okuldan sonrası programımız var. 4’te dersler biter, 5’e kadar bütün öğrenciler zorunlu olarak kalır. İki gün kendi seçtikleri kulüp çalışmasına giderler. Onun dışında okulda kaldıkları iki günde ödevlerini yapıyorlar. Böylelikle öğrenci sorması gereken bir soru olduğunda öğretmenine sorarak kolayca halledebiliyor. Eve ödev gitmiyor. Çünkü biz evde kaliteli zaman geçirmelerini istiyoruz. Eğer bir konuda eksiği varsa o zaman birebir ders alma imkanı sunuyoruz.



B.N.: Sosyal aktivite olarak neler mevcut?

C.K.: Binicilik, yüzme, voleybol, basketbol, tenis, dağcılık, halk oyunları, dans, drama, satranç, keman, piyano… gibi birçok aktivitemiz mevcuttur.

B.N.: Kaç adet dil eğitimi veriyorsunuz?

C.K.: Şuan da İngilizce ikinci olarakta üçüncü sınıfta ispanyolca eğitimimiz başlıyor. Dünya gelişmelerine göre de birkaç dil daha eklemek istiyoruz.

B.N.: Velilerin çocukları okula kaydettirirken en merak ettikleri konu ne oluyor?

C.K.: Yabancı dil eğitimini soruyorlar en çok. Onun dışında aktiviteler hakkında bilgi almak istiyorlar. Çocuklarının sanat ve sporda nasıl bir gelişme kaydedeceklerini merak ediyorlar. Eğer özel bir yeteneği varsa çocuklarının, okulun bunu nasıl destekleyeceklerini soruyorlar.

Bu verimli sohbet için Çiğdem hanıma teşekkür ediyoruz...




CHICCO İLE SONBAHAR ŞIKLIĞI



Çocuk Gelişimini destekleyen oyuncaklar Çilek mağazalarında

bebek, çocuk ve gençlere özel tasarımları ile tüm dünyada 5 milyona yakın çocuğun hayalini gerçeğe dönüştüren Çilek, çocukları gelişimlerine destek olacak birbirinden eğlenceli oyuncaklarla buluşturuyor. İlk etapta, oyuncakları türkiye’de pilot olarak seçilen 60 mağazasında çocuklara ulaştıracak olan Çilek, kısa bir süre sonra yurt içindeki tüm mağazaları ile birlikte 66 ülkedeki satış noktalarında da oyuncak satışına başlayacak


Sağlıksız oyuncaklara dikkatÇocukların eğitimine ve gelişimine önemli katkıda bulunan oyuncak, okul araç ve gereçlerinde, sağlık açısından riskler olduğunu belirten pal oyuncak ürün müdürü murat üstünbaş, ağır metal ve kimyasal madde içeren oyuncaklara dikkat söyledi


Çocuğunuzun pillerle temasa geçmemesi ve açık elektrik kablolarına ulaşmaması için oyuncaklardaki pil ve elektrik kabloları bağlantılarının gizlenmiş olmasına dikkat edilmelidir. Ve çocuğun psikolojisi açısından ölme ve öldürme kavramlarını normalleştiren, silah başta olmak üzere çocuklar üzerinde kötü etki bırakabilecek ve şiddet unsuru taşıyan oyuncaklardan uzak durulması gerekir” dedi.

oyuncakları çocuğunuzun yaşına göre seçin

Sağlıklı oyuncak seçimi kadar çocuklarımızın gelişimine uygun oyuncakların da önemine değinen murat üstünbaş, çocukların yaşına göre oyuncak tercih edilmesi gerektiğini vurgularken, yaş gurubuna göre seçilen oyuncakların, çocukların fiziksel,duygusal ve zihinsel gelişimini destekleyeceğini söyledi. üstünbaş “doğru oyuncaklar çocuğunuzun, odaklanma, konsantrasyon, parça bütün ve şekil zemin ilişkisi becerilerini geliştirirken; matematiksel düşünme ve problem çözme becerilerinin de artmasını sağlar. hafızayı geliştiren oyun ve oyuncaklar ile çocuğunuzun bilgiyi kopya etme, transfer etme ve uzun-kısa süreli hafıza becerisini geliştirir. ayrıca müzikli oyuncaklarda hayal gücünü artırır” dedi. eğitici oyuncaklar çocukların ruhsal, zihinsel, bedensel, gelişimine katkı sunmaktır. bu bilinçle oyuncak seçerken, avrupa birliği oyuncak güvenliği ve çocuk sağlığı kriterlerine uygun olmayan oyun ve oyuncakları, çocuklarınızdan uzak tutun

Son yıllarda artan oyuncak tüketimi ile beraber artan sağlıksız ürünler aileleri korkutuyor. artık çocukların eğitimleri ve gelişimlerinde önemli yere sahip olan oyuncaklar, standartlara uygun üretilmediğinde sağlık açısından büyük riskler taşıyor.usulsüzce ithal edilen ve merdiven altlarında üretilen oyuncakların boyası, kokusu ve tüyleri çocukların sağlıklarını ve hayatını tehlikeye atıyor.

oyuncak seçimi ve sağlıklı ürünler konusunda aileleri uyaran pal oyuncak ürün müdürü murat üstünbaş, ailelerin belli kriterlerle sağlıksız ürünleri anlayabileceğini söyledi. üstünbaş “oyuncaklarda olması gereken fiziksel emniyet kuralları vardır, bunlara dikkat edilmelidir. Çocukların oyuncakları ağız ve parmakla tanıma çabaları sık karşılaşılan bir durumdur bu yüzden çocuklar yaralanabilir. bu riski en aza indirmek için seçici olunması gerekir. bu durumla karşılaşmamak için oyuncakların güvenlik standartlarına uyup uymadıklarını kontrol edip, yapıldığı malzemeler incelenmelidir. bunun için, oyuncak alırken yanıcı, parlayıcı, kötü kokan ve zehirleme riski taşıyan malzemelerden yapılmış oyuncaklardan uzak durulması ve ağır metal ve zararlı kimyasallar içermemesine özen gösterilmelidir.” şeklinde konuştu.

özellikle şiddet içeren ve çağrıştıran oyuncakların daha çok risk içerdiğini söyleyen murat üstünbaş, bu tür oyuncaklarda bulunan elektrik ve pil bağlantılarından dolayı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. murat üstünbaş “oyuncak içindeki piller uzun süre bekleyince içindeki kimyasallar akma yapabilir. Kasım 2014 • Bebek News 25


bebeğİnİzİ beklerken cİldİnİz bİonem İle ÇİÇek özlerİne emanet









ted röneSanS kolejİ’nden Sağlıklı neSİller İÇİn önemlİ adım: kantİnSİz okulbu okulda kantİn yok, Sağlıklı

GelİŞİm menülerİ Var

Farklı ve yenilikçi eğitim modellerini benimseyerek yola çıkan ted rönesans koleji, çocukların sağlıklı gelişimi için önemli ve dikkat çekici bir

uygulamaya imza attı.

rönesans holding ve rönesans eğitim Vakfı tarafından türk eğitim derneği işbirliğiyle kurulan ve öğrencilerine hayat boyu sürecek başarının yolunu

açmayı hedefleyen kolej, ‘kantinsiz uygulama’yı hayata geçirdi.

okulda işlenmiş gıdalarla özdeşleşen kantin yerine uzman bir ekip tarafından oluşan ‘beslenme komitesi’ tarafından hazırlanan özel menüler

çocukların beğenisine sunuluyor.

‘kantinsiz uygulama’ ile çocukların sağlığını olumsuz etkileyen işlenmiş gıdalarla ve son yılların en büyük sorunlarından biri olan obeziteyle

mücadele hedefleniyor.


Çocukların İhtİyaÇları dİkkate alınıyor

eylül ayında eğitim-öğretim hayatına başlayan ted rönesans koleji’nde bir okul kantini bulunmuyor. okulda, gıda mühendisleri, doktor ve beslenme uzmanlarının oluşturduğu bir komite gözetiminde hazırlanan özel bir sağlıklı beslenme programı uygulanıyor. öğrencilere bir ergen veya bir çocuğun günlük alması gereken kalori ve besin grupları doğrultusunda hazırlanan özel menüler sunuluyor. akademik gelişim kadar fiziksel ve ruhsal gelişime de önem veren ted rönesans koleji, yaş gruplarına uygun özel menü uygulamasıyla, çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmayı amaçlıyor.


her Şey Çocukların Sağlıklı GelİŞİmİ İÇİn

ted rönesans koleji beslenme danışmanları uzman diyetisyen duygu Seçkin ve Gıda mühendisi caner Şener, çocukların okul zamanlarında günde en az 6-7 saatlerini okulda geçirdiklerinin altını çizdi. danışmanlar, öğrencilerin bu süre zarfında çoğu kez yiyecek- içecek ihtiyaçlarını karşılamak için okul kantinini kullandıklarını, kantinde bulunan gıda maddelerinin çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimlerine zarar vermemesi gerektiğini vurguladı. Gıda mühendisi caner Şener “bugün kantinlerin çoğunda maalesef büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarımızın en çok ihtiyacı olan besin öğelerinden yoksun işlenmiş gıda maddeleri bulunuyor. İşlenmiş gıda maddesi deyip geçmeyelim, bu tür gıdalar sodyum, şeker ve doymuş yağ içeriği açısından yüksektir ve çocukların genel sağlıklarını olumsuz yönde etkiler. aynı zamanda işlenmiş gıdalarda, katkı maddesi dediğimiz gıdanın işlenme aşmasında gıdaya renk, koku, tat veren toksik (zehir) içerikler bulunur” sözleriyle anlattı.



İŞlenmİŞ Gıda haStalıklara daVetİye Çıkarır

uzman diyetisyen duygu Seçkin ise işlenmiş gıdaların çocuklarda yol açabileceği sağlık sorunlarına dikkat çekerek, “İşlenmiş gıdalar çocukların diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, kanser gibi hastalıklarla erken tanışmasına ve bu hastalıkların yanı sıra astım, diğer solunum yolu sıkıntıları, deri hastalıkları, kronik kabızlık, büyüme ve zeka geriliği gibi problemlerin görülmesine sebep olabilir” dedi.

ara öğün de Verİlİyor

ted rönesans’da çocukların fiziksel gelişimini hızlandıracak protein ve kalsiyum ağırlıklı beslenme modeli tercih ediliyor. tam gün eğitim verilen kolejde sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikindi beslenmesi olmak üzere toplam üç öğün yemek veriliyor. kolej, çocukların ara öğünlerini de sağlayarak, öğrencilerin sağlıklı bir beslenme alışkanlığını kazanmalarını ve sağlıklı nesiller yetişmesini amaçlıyor.




bebeğİnİzİ 1 yaŞına kadar bu Gıdalardan uzak tutun mamasına tat vermek için tuz dökmek, şeker serpmek ve emziğine bal sürmek… bebek beslenmesinde bilinçsiz yaklaşımlar ve daha pek çok yanlış davranış çocuğunuzu hasta edebilir. memorial ankara hastanesi Çocuk Sağlığı ve hastalıkları bölümü’nden uz. dr. İncilay üstündağ, bebeklere 1 yaşına kadar verilmemesi gereken gıdaları sıraladı

bebek sağlığı konusunda uzmanlar ve anne babaların özenle üzerinde durduğu en önemli nokta ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmedir. ancak bu aylardan sonra ek gıdaya geçildiği dönemde bebeklere özellikle verilmemesi gereken besinler konusunda ebeveynlerin bilinçli olması gerekir.

İnek sütü: bağırsaklarda gizli kanama, demir eksikliği ve kansızlık yapabilir. alerjik hastalıklara yakalanma riskinde artış nedeni olabilir. ayrıca d vitamini, iyot, çinko, omega yağ asitleri gibi birçok besin ögesi bakımından yetersiz olması ve fosfor, protein gibi bazı maddeleri ise fazla içermesi nedeniyle tercih edilmemelidir.

tuz: böbreklerden tuz atılımı oranı ilk 1 yaşta düşüktür. 1 yaş altında önerilen ve günlük ihtiyacı karşılayacak tuz miktarı, aldığımız gıdalarda yeterince mevcuttur. Fazla tuz, böbrek yükünü artırır ve ileriki yaşlarda hipertansiyon riskine neden olabilir.

Şeker: hiçbir besleyici değeri yoktur. obezite, iştahsızlık, ileriye dönük yanlış beslenme alışkanlığı ve kalp damar hastalıkları gelişimine zemin hazırlar.

yumurta akı: protein yapısı nedeniyle yüksek oranda alerjik özelliği vardır. 9. aydan itibaren azar azar denenebilir

margarin gibi katı yağlar: emilimi zordur. İçerdiği doymuş yağ asitleri ileriki yaşlarda damar sağlığını tehdit eder. 9. aydan sonra kahvaltıya tereyağı eklenebilir.

bal: doğal ve çok besleyici bir gıda olmasına rağmen hem alerjik bir besindir hem de “clostridium botulinum” adlı bir spor içerdiğinden bebeklerde çok tehlikeli olabilecek bir tür gıda zehirlenmesine yol açabilir. bir yaş sonrası bebeğin bağırsakları bu sporlarla baş edebilecek olgunluğa erişir.

Çay, kahve, çikolata, kakao: bu gıdaların içeriğindeki kafein bebek için sağlıklı değildir. kalsiyum emilimi azalır. Çay da demir emilimini bozarak kansızlığa yol açar.


patlıcan ve bakla: patlıcanın besleyici değeri yoktur ve nikotin içermektedir. bakla ise nadir de olsa “favizm” adı verilen ciddi bir hastalığa yol açabileceğinden 1 yaş altında önerilmez.

kabuklu deniz ürünleri: 9.aydan sonra balık ızgara-buğulama olarak verilebilir. ancak kabuklu deniz ürünleri yüksek alerjen özellikleri ile bilinmektedir. midye ise civa içerebileceği için bebeğe yedirilmemelidir.

ıspanak, ceviz ve domatese de dikkat!

bu yasaklı gıdalar haricinde verilirken dikkat edilmesi gereken yiyecekler de mevcuttur. örneğin ıspanak nitrit içermesi nedeniyle 8. aydan sonra bekletmeden, günlük taze hazırlanıp verilmelidir. ceviz alerjik gıdalar arasında sayılmakla

birlikte çok iyi bir doğal omega desteği olması bakımından iyice ezilerek az az verilebilir. domates de alerjik ve asitli bir gıda olmakla birlikte pişirilerek verilebilir. burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta sebze ve meyveleri mutlaka mevsiminde tüketmek olmalıdır. konserve ve paketlenmiş hiç bir ürün kullanılmamalıdır. Şoklanarak saklanan gıdaların kullanılmasında ise herhangi bir sakınca yoktur.

uzman yardımı alın

bebek bakımı konusunda tecrübeli olmayan anne babalar beslenme konusunda özellikle uzman doktorlara danışmalıdır. bu sayede bebeğin hastalıklardan uzak, sağlıklı bir büyüme gelişme dönemi geçirmesi mümkün olabilmektedir.




Çocukların odaları için renkli ve eğlenceli halılarÇocuğunuzun odasını dekore ederken, onun sevdiği renklere, çizgi karakter desenlerine sahip halılar tercih ederek eğlenceli

ve neşeli mekanlar oluşturabilirsiniz. hatta İngilizce kelimelerin ya da dünya haritasının yer aldığı halılarla onun yeni bilgiler

öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuzun odası için ilgi çekici ürünler arıyorsanız, aradığınız seçeneklere evim.net’ten

kolaylıkla ulaşabilirsiniz


Çocukların odalarında keyifli vakit geçirmesi, mutlu olması için onlara bulundukları mekanı renklendirecek, neşeli ve eğlenceli sürprizler

yapabilirsiniz. Sevdiği çizgi karakterlerin, dünya haritasının, oyunların desenlerinin olduğu halılar renkli stilleriyle size yardımcı olabilir. hatta,

İngilizce kelimelerin türkçe karşılıklarının ve resimlerin yer aldığı halılarla yeni bilgiler öğrenmesine katkıda bulunabilirsiniz. Çocuğunuzun odası için birçok

farklı ve ilgi çekici ürünü evim.net’te bulabilirsiniz. 120 bini aşkın ürün çeşidinin yer aldığı evim.net’te, editörler tarafından hazırlanan öneriler, evinizi dekore

ederken size ilham veriyor. evim.net’te özel indirimler ve taksit seçenekleri alışverişlerde büyük kolaylıklar sağlıyor




RÖPORTaJ

Çocuklarınızı Huzurla Emanet Edebileceğiniz ‘’Safir Turizm’’Babadan gelen mesleği profesyonelce devam ettiren Safir Turizm sahibi Erol Mermi ile Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi

BebekNews: İlk önce Safir Turizm’i tanıyalım isterseniz,nasıl kuruldu?

Safir Turizm: Aslına bakarsanız babadan gelme bir meslek. 1990 senesinden başladık bu işe. Şirketimizi Safir Turizm olarak 2005 senesinde aktif hale getirdik. 10 yıllık bir kuruluşumuz var. İstanbul içi personel ve öğrenci taşıma işi ile uğraşıyoruz. Okullara ve personellere hizmet veriyoruz. Zor bir sektörün içindeyiz. İstanbul’un kanayan yarası olan ‘ulaşım’ bizi de zorluyor.Bizde bu ulaşım da gerek öğrencilerimizi gerek personellerimizi zamanında, İstanbul trafiğini aşarak çözümler bularak onları sağa sağlim gidecekleri yerlere ulaştırma gayreti içerisindeyiz. Aynı şeyi akşamları da yaşıyoruz. Bu iş bizim için zorluklarına rağmen çok zevkli.

İnsanlarla, daha çok çocuklarla uğraştığımız bir sektördeyiz. İşin içine çocuklar girince sorumluluklarımız da artıyor. Kurulduğumuz günden beri aynı yerdeyiz. Bir çizgimiz var. Bu çizgiyi bozmadan, aşmadan devam ettirmeye çalışıyoruz. Çalışan personellerimiz çok uzun zamandan beri bizimle beraberler. Profosyonelce sektöre bakıp, amatör ruhla çalışan bir ekibiz. Hepsi işini ciddiyetle yapan arkadaşlarımızdır. Bu sebeple gerek velilerimiz gerek personellerimiz huzurlu bir şekilde bize çocuklarını emanet edebilirler.

B.N.: Nasıl hizmetler veriyorsunuz ?

S.T.: İstanbul içi transfer hizmeti, hava alanı hizmetleri, araç kiralama, gibi hizmetlerimiz var. Fakat genel olarak Avrupa ve Anadolu da servis taşıma yani öğrenci ve personel taşıma asıl ana kalemizdir.


B.N.: İleriye dönük hedefleriniz nelerdir ?

S.T.: Bizim birinci amacımız sektörde kalıcılığı sağlamaktır. Birçok kişi bu sektörün içinde olmak istiyor fakat tutunamıyorlar. Bu yüzden bizim şuanki hedefimiz sektördeki kalıcılığımızı korumak ve kalıcılığımızı ilerletmektir.

B.N.: Kaç personeliniz var şuanda ?

S.T.: Şuanda 9 çalışanımız var. Bu çalışanlarımızın dışında şöförlerimiz, hosteslerimiz ve araçları kiralık çalışanlarda var bizim şirketimizde. Şirket sermayesi haricinde bize bağlı olan bize aylık olarak fatura kesen yaptığı iş karşılığında bizden hakkını alan arkadaşlarımız da var.

B.N.: Bu sektörün zorlukları nelerdir ?

S.T.: Kısa zaman önce gerçekleşmeye başlayan dersanelerin okula dönmesi ile her yerde küçük okullar var olmaya başladı. Bizim açımızdan sektör pazarı büyümüş gibi gözüküyor ama esasında beraberinde birçok zorluklar getirdi. Sektör genişlediği için bizim de hizmet kalitemizi arttırmamız gerekiyor. Daha fazla araç ihtiyacınız oluyor. Bu araçların temin edilmesi kolay olmuyor haliyle. Pazar büyüdükçe rekabet de büyümeye başlıyor. İş alabilmek için fiyatlar kırıyorlar haliyle rekabet artıyor.

B.N.: Velilerin yaptığınız hizmetler karşılığında tepkileri nasıl oluyor ?

S.T.: Hizmet verdiğimiz okullarda %89,3 başarı oranımız var. Bu konuda veliler verdikleri tepkilerde olumlu yönde.

B.N.: Sizi diğer Turizm firmalarında farklı yapan unsurlar neleredir ?

S.T.: Çok profesyonelce bu işe yaklaşıyoruz.İyi bir ekibimiz,iyi bir kadromuz var. Bu profesyonellikle yaparken çok düşünüp,çok mesai harcayıp İstanbul trafiğinde nasıl ilerlemesini bilen ve gerek öğrenciye gerekse personele nasıl davranmasını bilen sürücü ve hostes arkadaşlarla çalışıyoruz. Bizim farkımızın bu olduğunu düşünüyorum. Ciddiyet,sorumluluk ve mesuliyet bizi diğer firmalardan farklı yapan unsurlardır. Bizim prensiplerimizden biride önce hizmet sonra para kazanmaktır. Bizim için süreklilik çok önemlidir. Bizde 8-9 yıldan beri bizimle çalışan hosteslerimiz, şoförlerimiz var.

Bu keyifli söyleşi için Erol Bey’e çok teşekkür ediyoruz...




unı baby’den yenİdoğan bebekler kadar SaF hoŞGeldİn hedİyeSİ


bebek bakımında ve hijyeninde annelerin tercihi uni baby, yenidoğanlar için onlar kadar saf hoşgeldin hediyesini

sunuyor. uni baby, hoşgeldin bebek Çantası ile anneleri en temel bebek bakım ürünleri ile buluşturuyor


üstün yetenekli çocuklarda öğrenme sorunu olabiliröğrenme, okuma, yazma sürecinde yaşıtlarından daha yetenekli olan üstün zekalı ve yetenekli çocuklar öğrenme sorunu yaşayabiliyor. zambak yayın Grubu kültür kitapları yayın yönetmeni mehmet azim, ailelerin ve öğretmenlerin bu çocuklar için dikkatli davranması gerektiğini söyleyerek “ öncelikle üstün zekalı çocuklarımızın farkına varmalıyız” dedi



anne babalar çok zeki gibi görünen çocuklarında bir şeylerin eksik olduğunu anlamakta yanılabilir yada duygusal davranabilirler. Fakat çocuğun geç konuşması, geç yürümesi, fiziksel motor hareketlerini yaşına göre tam yapamaması, bazen dalgınlaşması, özellikle okula başladıktan sonra okumayı normalden geç sökmesi, kelimeleri tersten okuması gibi birçok şey aslında bir yerlerde sorun olduğunu gösterir.

Çocukların problemlerine önlem alınmalı

tüm alanlarda insan çabasıyla topluma yapılan katkılarda üstün zekâlı ve yetenekli olarak nitelediğimiz insanların payı büyüktür. bu nedenle, üstün zekâlı ve yetenekli çocukların eğitimi tüm dünyada önemli bir konudur. bu çocukların eğitimde karşılaştığı problemlere değinen zambak yayın Grubu kültür kitapları yayın yönetmeni mehmet azim, öncelikle çocukların, üstün zekalı ve yetenekli olduğunu keşfedilmesi gerektiğini belirterek ailelerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. azim “öncelikle velilerin ve öğretmenlerin çocukları anlamaları gerek çünkü bu çocuklar öğrenme sorunu yaşayabilirler. üstün yetenekli çocuklar da yavaş okuma, heceleyerek okuma, kelime uydurarak okuma ile karşılaşılabilir. burada öğretmen veya veliler, öğrenci ile ikili örnek okumalar yaparak sorunu giderebilirler. yüksek sesle, tekrarlı okumalar yaptırılabilir. kısa metinler seçilerek veli veya öğretmen örnek okuma yapar ve sonra çocuğa okutur. bu konuda örnek okumalı dVd’lerden de yararlanılabilir” şeklinde konuştu.

üstün yetenekli çocuklara dikkatli davranılmalı

uzmanlar ise üstün yetenekli çocukların, özel çocuklar olduğunu belirterek, bu çocuklara dikkatli davranılması gerektiğini ifade ediyorlar. uzmanlara göre çocuklar, okuma ve yazmaya geçtikten sonra dakikada okuduklarını ölçme çalışmaları yapılabilir. burada öncelikle hedef öğrencilerin durumunu belirleyip buna göre gerekli önlemleri almaktır.

Çocukları yarış havası içine sokmanın, öğrenmede heyecan ve korku gibi duyguların oluşmasına neden olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, sorunlu bir durum var ise, öğrencinin duygularını zedelemeden, ailelere bilgi verilebileceğini belirtiyorlar.

araştırmalar yılsonunda normal bir ilkokul birinci sınıf öğrencisinin 60, ikinci sınıf öğrencisinin 80 kelime okuması gerektiğini göstermektedir. üstün yetenekli öğrencilerden daha ilkokula başlamadan bu hedefe ulaşanların hatta geçenlerin olduğu bilinmektedir. eğitim programı, okuma yazma bilerek okula gelen öğrencilere göre düzenlenmeli. özel çalışma dokümanları, özel ödevler verilmeli; kendi hızlarına uygun bir şekilde programda ilerlemeleri sağlanmalı, tekrarlayıcı, sıkıcı çalışmalardan uzak durulmalıdır. değişik yetenek ve öğrenme alanlarına göre farklı materyaller öğrenciye sunulmalıdır.


İnek Sütü Çocuğunuzda alerji yapabilir

uzman Görüşü

İnek sütü proteinleri deride, sindirim ve solunum sisteminde immün kaynaklı hassasiyet reaksiyonlarına neden olabilmektedir. bu durum; inek sütü intoleransı veya aşırı duyarlılık olarak da isimlendirilmektedir. İnek sütü özellikle çocuklarda en önemli ve en yaygın alerjik besin türüdür, çünkü çocuklarda diyette birincil besindir. uzman diyetisyen İpek ağaca çocuk beslenmesinde inek sütü alerjisi hakkında merak edilen konuları açıkladıİnek sütü alerjisi kaç yaş grubunda görülür?

İnek sütü proteini alerjisi çoğunlukla bebeklerde ve çocuklarda görülmektedir.

İnek sütü proteinlerine bağlı alerjik reaksiyonlar yaşamın ilk haftalarında, ortalama 3. ayda başlamakta ve bağırsağın fonksiyonel ve morfolojik yapısının gelişmesi sonucu 2-3 yaşlarında ortadan kalkmakta ve şikayetler gitgide azalmaktadır.

Yeni doğan bebeklerde sıklıkla görülmesine karşın, son dönemlerde yapılan çalışmalar süte karşı duyarlılığın yetişkinlerde de yaygın olduğunu göstermektedir.

Laktoz intoleransı ile karıştırılmamalı !

Süte karşı reaksiyon iki şekilde ortaya çıkmaktadır:

1-) Laktoz intoleransı yani; laktaz enziminin eksikliğinden (veya yokluğunda) ileri gelen duyarlılık,

2-) Süt proteini intoleransı gibi immünolojik mekanizma tarafından oluşturulan süt duyarlılığıdır.

Laktoz intoleransı kısaca nedir;

Laktoz intoleransı; laktaz enzimi yetersizliği veya yokluğu nedeniyle laktozun sindirilememesi sonucu karın bölgesinde ağrı, şişkinlik, bulantı ve ishal gibi gastrointestinal semptomların görülmesidir.

Çocuğun inek sütüne alerjisi olduğu nasıl anlaşılır?


Sağlıklı olan bir bebekte inek sütü verilmeye başlandıktan sonra ishal ve kusma gözlenirse, bazen dışkısında kan varsa ve çocukta huzursuzluk ve ağlama varsa inek sütü allerjisi akla gelmelidir.

İnek sütü alerjisinde ailesel geçmişin önemli rolü vardır.

Çocuğun inek sütüne alerjisi varsa; nasıl beslenmelidir?

Aşağıdaki besinler ve besin öğeleri içeriğinde olan diğer ürünler de tüketilmemelidir.

• Süt (az yağlı, yarım yağlı, süt tozu, süt proteinleri, diğer hayvan sütleri )

• İnek sütüne alerjisi olan bir çocuk çapraz duyarlılık söz konusu olduğu için koyun ve keçi sütlerine de duyarlılığı olabilir. Bu yüzden bu sütleri de tüketmemelidir.

• Tereyağı, tereyağı aromalı diğer yağlar, margarin

• Peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi

• Laktalbumin, laktoglobulin, laktoz, laktuloz içeren ürünler

• Aroma katıcı maddeler (doğal veya yapay)

• Süt bazlı mamalar

Çocukta büyüme ve gelişmeyi engellemeden tanının konması çok önemlidir.

Çocuğun beslenme programında süt ve süt ürünlerine yer verilmez. Temel besin, ANNE SÜTÜ (eğer mümkünse) olmalıdır.

Çocuğa; Soya bazlı mamalar, sebze çorbaları, meyve suları, yumurta ve et verilerek klinik tablonun düzeltilmesi sağlanmalıdır.

DİKKAT!!

Yapılan birçok çalışmada; inek sütü proteinine intolerans (duyarlılık) gösteren birçok bebekte soyaya, buğdaya ve yumurta proteinlerine de duyarlılık gelişebildiği görülmüştür. Bu noktaya dikkat edilmelidir




Sağlıklı hayatın anahtarı: anne Sütüheyecanla beklediğiniz bebeğinizin doğduktan sonra da hayatına sağlıklı devam edebilmesi için yapı taşı olan anne sütünün önemini dünya emzirme haftası’nda hisar ıntercontinental hospital Çocuk Sağlığı ve hastalıkları uzmanı dr. İzlem Göçmen’le konuştuk

uzman Görüşüanne sütünün bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek onu birçok enfeksiyondan koruduğu ve hastalıklara karşı direncini artırdığına değinen uzm. dr. Göçmen; ‘anne sütü alan bebeklerin ileride alerji ve astım gibi hastalıklara yakalanma riskleri daha azdır ve bu azalma bebek büyüdükçe devam eder. anne sütü alan bebekler, ciddi sonuçlara yol açabilen bağırsak hastalığı crohn’a karşı daha dayanıklıdır. İshalle seyreden enfeksiyon hastalıklarına, solunum ve idrar yolu enfeksiyonlarına, bakterilerle oluşan menenjit (beyin zarı iltihabı) hastalığına, ileride ortaya çıkması muhtemel ülseratif kolit hastalığına, hemofilus ınfluenza b bakterisiyle oluşan enfeksiyonlara, nekrotizan enterokolit hastalığına (yenidoğan döneminde, özellikle prematüre yenidoğanları etkileyen mide bağırsak kanalı hastalığı) karşı en iyi koruyucu anne sütüdür. anne sütüyle beslenen bebeklerde tip 1 diyabet hastalığının görülme riski biberonla beslenen bebeklere göre daha düşüktür. Göz enfeksiyonlarına karşı daha dayanıklıdırlar. orta kulak enfeksiyonları daha az görülür. her ne kadar nedeni ortaya çıkarılmış bir hastalık olmasa da; bebekliklerinde anne sütü alanlarda almayanlara göre mS hastalığının daha az görüldüğü bilinmektedir. bebeğinizin beyin gelişimini olumlu yönde etkiler’ açıklamasında bulundu.

bebeğinize anne Sütü Vermek hem keyifli hem Güvenli…

bebeğinizi emzirmeniz sizi mama masrafından kurtararak hem aile hem de ülke bütçesine ciddi bir yük oluşturmasını engeller.

Sütünüz hemen kullanıma hazır ve her daim tazedir. emzirmek biberonla beslemekten daha kolaydır. başlarda zorlansanız da yeterli bilgi ve zamanla kazanacağız tecrübeyle emzirmenin aslında ne kadar kolay olduğuna şaşırabilirsiniz. hangi markanın daha besleyici ve bebeğiniz için doğru olduğuna karar verme gibi zor seçimler yapmak zorunda kalmayacaksınız. hiçbir zaman temiz su bulma endişeniz olmayacak. Çünkü kaynağı beli olmayan sularda kurşun ve alüminyum gibi bebeğinizin sağlığına olumsuz etki edecek maddeler bulunabilir. bu maddeler kullandığınız suda çok düşük miktarda bulunsalar da mamaya karıştırmadan önce sterilizasyon için suyu kaynatma işlemine tabi tuttuğunuzda konsantre hale gelebilirler.

emziren bir anne olmanın avantajlarını Göz ardı etmeyin!

demir eksikliğine bağlı kansızlık yaşama riskiniz çok düşüktür. emziren annelerde doğum sonrası kanama miktarı daha az ve emzirmeye devam ettikleri sürece adet görme olasılıkları daha düşük olduğundan, doğumda kaybettikleri demir depolarını daha kısa zamanda tekrar oluşabilir. meme kanserine yakalanma riskiniz daha düşüktür. Şeker hastası bir anneyseniz emzirdiğiniz sürece günlük insülin ihtiyacınız daha düşük olur. emziriyorsanız endometriosis hastalığının ilerleme hızı daha düşüktür. emzirmek, ileride yumurtalık ve endometrium (rahim içi tabakası) kanserine yakalanma riskinizi azaltır. Gelecekte yaşayacağınız kemik erimesinden sizi korur. Kasım 2014 • Bebek News 61


anne Sütünün hızlı Ve GüVenlİ Şekİlde SağılmaSı İÇİn pratİk bİr Çözüm; lanSınoh teklİ elektrİklİ GöğüS pompaSılansinoh 30 yıllık emzirme deneyimi ile bebeklerin daha uzun süre anne sütü ile beslenmesi için çalışmaya devam ediyor. lansinoh’un yeni ürünü lansinoh tekli elektrikli Göğüs pompası ile anneler sütlerini pratik ve hızlı bir şekilde sağabiliyorlar

yeni lansinoh tekli elektrikli Göğüs pompası, confortFittm silikon göğüs yastığı ile yumuşak ve ergonomik bir süt sağım imkanı sunuyor. yenilikçi rotatif motoru sayesinde hafif, güçlü ve çok verimli olan lansinoh tekli elektrikli Göğüs pompası, uyarı ve sağım fazları ile bebeklerin doğal emiş ritmini taklit ederek süt akışını arttırıyor. uyarı fazında yüksek ritim ve düşük emiş gücü ile annede sütün oluşması ve akmaya başlaması tetikleniyor. Sağım fazında ise daha derin ve güçlü bir emiş gücü uygulanarak sütün memeden çıkışı sağlanıyor. toplamda 12 farklı emiş gücüne sahip pompa, sütün motor kısmına geçişini ve bakteri oluşmasını engelleyen diyafram sistemi ile uzun yıllar kullanıldığında bile hijyenini koruyor. İçerisinde bakteri oluşumunun engellendiği pompanın tüm parçaları gıda saklamaya elverişli bpa ve bpS içermeyen materyallerden oluşuyor.


lansinoh tekli elektrikli Göğüs pompası ile sağ, sakla ve besle

annenin sütünü kolaylıkla sağabilmesine imkan veren lansinoh tekli elektrikli Göğüs pompası’ndaki süt biriktirme şişelerinin kapama diski kullanarak sağılan süt saklanabilir. ayrıca kutunun içerisinden çıkan lansinoh naturalWavetm peristaltik biberon emziğini süt biriktirme şişenize monte ederek bebeğinizi besleyebilirsiniz. bebekler anne memesini emerken peristaltik bir haraket uygularlar. naturalWavetm peristaltik biberon emziği bebeklerin bu doğal hareketini yapabilmelerini destekler. bebeklerin biberonu kolay kabul etmesini ve anne memesine geri dönmesine olanak tanır.

kadınların büyük bir çoğunluğu göğüs pompası kullanıyor ya da kullanmayı düşünüyor

emzirme ürünleri grubunda 30 yıldır hamile ve emziren annelerin en güvendiği marka olan lansinoh 1-7 ekim dünya emzirme haftası’na özel araştırma sonuçlarını açıkladı.

İngiltere, amerika, brezilya, Çin, Fransa, almanya, macaristan, meksika ve türkiye olmak üzere 9 ülkede, 18-40 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan 13 bini aşkın anne ve hamilelerin katıldığıaraştırmaya göre; kadınların büyük bir çoğunluğu göğüs pompası kullanıyor ya da kullanmayı düşünüyor.

lansinoh’un emzirme araştırmasına göre; türkiye’de bu oran yüzde 72,6. Göğüs pompası kullanan ya da kullanmayı düşünen annelerin oranı yüzde 85 ile Çin’de en yüksek, yüzde 65 ile Fransa’da ise en düşük.


plantoyS oyuncaklar İle bebeğİnİz hem öğrenSİn hem eğlenSİn


en keyifli doğum günleri kidzmondo’da kutlanırÇocukların eğlence & öğrence şehri kidzmondo, en eğlenceli doğum günlerine ev sahipliği yapıyor! Çocuklar yeni yaşlarına kidzmondo’nun neşeli dünyasında merhaba diyor



kidzmondo’ nun renkli doğum günü odaları en renkli organizasyonlar için çocukları bekliyor! tüm çocuklar hayallerindeki doğum gününü ister hafta içi, ister hafta sonu kidzmondo’ da kutlayabilir ve o gün dünyanın en mutlusu olabilirler!

her şey düşünüldü

dört farklı doğum günü paketinin bulunduğu kidzmondo’da rüya gibi bir doğum günü kutlaması için her şey düşünüldü; rengârenk parti odası, dekorasyon ve süsleme, davetiye temini, maskotlar eşliğinde pasta kesimi, yiyecek&içecek ikramları, sinevizyon gösterisi, fotoğraf çekimi, şehirde eğlence ve doğum günü çocuğuna özel ayrıcalıklı hizmetler…

önce pasta üfleme, ardından şehirde doyasıya eğlence!

doğum günü davetiyeleri ve sinevizyon gösterisi kidzmondo tarafından hazırlanıyor. Seçilen menüye göre ikramlar organize ediliyor. en şık şekilde süslenen parti odasında hostesler eşliğinde ikramlar sunuluyor. Çocuklar maskotlarla pasta kesiminin ardından önce animasyon ekibiyle doyasıya eğleniyor, sonrasında şehrin tadını çıkarıyor. diledikleri meslek birimlerinde kostümlerini giyip keyifle çalışıyor. arzu ederlerse karaoke, göster kendini ya da yaratıcılık atölyesinde toplu aktiveye de katılabiliyor.


alerjİk Çocuklar daha kolay Grİbe yakalanıyorGrİp aŞıSı yaptırmanın en uyGun zamanı ekİm Ve kaSım ayları

Soğuk havaların gelmesiyle uzmanlar, alerjik çocukların her türlü solunum yolu enfeksiyonlarına karşı, alerjisi olmayan çocuklara göre daha hassas olduğunu açıklıyor. yumurta alerjisi olanların dışında ise grip aşısı tüm olumsuz faktörlerden koruyor.

dünya sağlık örgütü, birinci ve ikinci dereceden risk grubunda olanların her yıl aşılanması gerektiğini vurguluyor ve birinci dereceden risk grubu içinde; astım hastaları ve solunum yolu alerjisi olanlar olduğunu açıklıyor. Çocuk Sağlığı hastalıkları ve alerji uzmanı doç. dr. akgül akpınarlı antony,

alerjik çocukların her türlü solunum yolu enfeksiyonlarına karşı, alerjisi olmayan çocuklara göre daha hassas olduğunu söyledi. alerjik çocukların daha kolay gribe yakalanabildiğini, gribin mevcut alerjileri tetiklediğini, hastanın hem grip hem de alerji ile mücadele etmesinin savunma sistemini zayıflattığını belirtti. Savunma sistemi zayıflamış ve alerjisi de tetiklenmiş çocuğun hastalığının daha ağır iyileştiğine ve daha fazla ilaç kullanımına sebep olduğuna dikkat çekti. Grip aşısının tüm olumsuz faktörlerden koruduğunu vurguladı.


Gribin yayılmasını önlemek, ağır seyreden komplikasyonlarla ölümü engellemek, grip salgınının uzun sürmesi sonucu ortaya çıkabilecek virüs mutasyonunu, hastaneye yatış ve yoğun bakım ihtiyacını azaltmak, iş kaybını, okul devamsızlığını ve ekonomik kayıpların önüne geçmek için grip aşısı yaptırılması gerekiyor. alerji uzmanı doç. dr. akgül akpınarlı antony “Grip; özellikle solunum yolu alerjisi olan çocuklarda, akciğer hastalığı olan yaşlılarda ve kalp, böbrek, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyrederek ölüme varan ciddi sonuçlara yol açabilir” açıklamasında bulundu. mevsim değişimiyle birlikte, kalabalık ve kapalı ortamların grip salgınını arttırdığını vurgulayan Çocuk Sağlığı hastalıkları ve alerji uzmanı doç. dr. akgül akpınarlı antony, yumurta alerjisi olanlar dışında tüm alerjik hastaların aşı yaptırmasını önemle tavsiye ettiklerini söyledi. yumurtaya ve tavuğa karşı anafilaktik tarzda alerjisi olanların, yani yumurta

ve tavuk yediğinde alerjik şoka girenlerin grip aşısı yaptırmaması gerektiğinin altını çizdi.

Grip aşısı ne zaman yapılmalıdır?

Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini vurgulayan doç. dr. akgül akpınarlı antony, aşının etkisinin ortaya çıkması için iki üç haftaya ihtiyaç olduğunu ve en uygun zamanın sonbaharda özellikle ekim ayı olduğunu söyledi. aşının yanı sıra bazı önlemler alınarakda bulaşma riskinin azaltıldığını belirtti ve yapılması gerekenleri sıraladı;

• Gribi olan kişilerle yakın temastan uzak durmak,

• evde kalıp dinlenmek,

• öksürme ve hapşırma esnasında ağzı kağıt mendi ya da kolunuzla kapatmak,

• maske kullanmak,

• elleri sık sık yıkamak,


OPTİMUM ÇOCUK KULÜBÜ KASIM AYINDA HEYECAN VE NEŞE DOLUYıl boyunca düzenlediği birbirinden eğlenceli etkinliklerle alışverişi şenliğe dönüştüren İstanbul Optimum Outlet, sadece yetişkinlerin değil, çocukların da ilk tercihi olmaya devam ediyor. Optimum Çocuk Kulübü’nün Kasım ayında gerçekleştireceği birbirinden güzel ve heyecanlı aktiviteler, çocuklara büyülü bir dünyanın kapısını açacak. Kasım ayının özel gün ve haftalarla dolu olması nedeniyle İstanbul Optimum Outlet, birbirinden farklı ve renkli etkinliklere sahne olacak

Optimum Çocuk Kulübü, Kasım ayı boyunca Cumartesi ve Pazar günleri yapacağı etkinliklerle, çocukların hayal dünyalarını genişletecek. 15:00 - 17:00 saatleri arasında düzenlenecek olan etkinliklerde; Kızılay Haftası, Atatürk Haftası, Dünya Çocuk Kitapları Haftası, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası ve Öğretmenler Haftası’na özel çalışmalar çocuklara yeni ufuklar açacak.Tabaktan Akvaryum ve Yapraklardan Hayvan Yapımı, Kızılay Ambulansı ve Hemşire Kepi Yapımı, Maske Boyama, Komik Çatallar, Atatürk Çerçevesi ve Anıtkabir Maketi, El İzinden Deniz Canlıları, Çubuktan İnsan, Kitap Tasarlama, Kitap Ayracı, Diş Maketi, Beyaz Diş Maskesi, Öğretmenime Çiçek Yapıyorum, Öğretmenler Günü Tebrik Kartı, Ahşap Kutu Boyama, Duvar Süsü, Rulodan Penguen ve Tabaktan Kardan Adam Atölyeleri ile çocuklar

kaliteli zaman geçirmenin de tadına varacak. TED Rönesans Koleji’nin katkılarıyla gerçekleştirilecek olan etkinliklerden, İstanbul Optimum Outlet’in tüm küçük ziyaretçileri ücretsiz olarak yararlanabilecek. Optimum Çocuk Kulübü düzenlediği etkinliklerle, çocukların hayal gücünü beslerken keşfetme yönlerini de geliştirmeye devam edecek.



Çocuğunuzun en çok sevdiği süper kahramana bürünmesi, bebeğinizin sevimli bir arı, çilek ya da timsah olması, rengarenk ve eğlenceli

kostümlerle mümkün olabilir. bu tür renkli kostümlerle ona eğlenceli sürprizler yapabilir, arkadaşlarıyla unutulmaz vakitler geçirmesine vesile olabilirsiniz. üstelik amerika’daki alternatiflere de amerikadaniste.com

aracılığıyla kolaylıkla ulaşabilir, hatta amerika’da ekim ayında birçok markanın yaptığı, kostümlerdeki cadılar bayramı’na özel indirimlerden

yararlanabilirsiniz. amerikadaniste.com, amerika’daki internet sitelerinden online alışveriş yapmak isteyen internet kullanıcılarına, amerika’da bir posta adresi sağlıyor ve üyelerinin bu adrese gelen

paketlerini türkiye’deki adreslerine yönlendiriyor.

Çocuğunuza eğlenceli kostümlerle renkli sürprizler yapabilirsiniz


by Fatih Kıral


ülker Çocuk Sanat atölyesi, ilk kez 2. İstanbul tasarım

bienal’i kapsamında açılıyor• Sanat platformları içinde açmayı geleneksel hale getirdiğimiz ülker Çocuk Sanat atölyesi, bu yıl ilk kez İkSV’nin düzenlediği 2. İstanbul tasarım bienali kapsamında da açılıyor.

• atölye, bienal ‘in ortak alanı olan Galata özel rum İlköğretim okulu’nda, 3 kasım-14 aralık tarihleri arasında tüm küçük tasarımcılara açık olacak.

• atölyenin içeriği “eko tasarım” başlığı altında okul öncesi, ilkokul ve ortaokul olmak üzere üç farklı yaş grubuna özel olarak düzenlenecek.

• ülker Çocuk Sanat atölyesi, 2. İstanbul tasarım bienali kapsamında 3000, 2014 sonunda gerçekleşen tüm atölyeler toplamında ise 13.000 çocuğa ulaşmayı hedefliyor.

Geçtiğimiz yıllarda türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek sanat fuarında çocuklar için atölye açan yıldız holding, ülker Çocuk Sanat atölyesi’ni gelenekselleştirdi. atölye bu yıl ilk kez İkSV’nin düzenlediği 2. İstanbul tasarım bienali kapsamında da açılıyor. 1 kasım – 14 aralık tarihleri arasında Galata özel rum İlköğretim okulu’nda düzenlenecek bienalde, tüm küçük tasarımcılara 3 kasım itibaren açık olacak atölye, yaş gruplarına göre özel geliştirilmiş içeriği ile dikkat çekiyor.


2. İstanbul tasarım bienali, “Gelecek artık eskisi Gibi değil” başlığı altında yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için tasarımın bugünkü rolünü sorguluyor, yeni yaklaşımlar üzerinde düşünüyor. bienal süresince açık olacak ülker Çocuk Sanat atölyesi programı da bienal temasına paralel olarak çocukları ve gençleri Galata özel rum İlköğretim okulu’nun koridorlarında, interaktif ve eğlenceli bir ortamda tasarım ve gelecek üzerine düşündürüyor. ülker Çocuk Sanat atölyesi’nin küçük tasarımcıları, sergilenen projeler arasında bir yolculuğa çıkacaklar, bir tasarımcı kimliği ile farklı tasarım stratejilerini, yaratıcılık ve iletişim becerileri ile birleştirerek kendi tasarımlarını üretecekler. Farklı yaş grupları için özel geliştirilen içeriklerle hazırlanan ülker Çocuk Sanat atölyesi programı, hafta içi günlerinde okul gruplarını hafta sonlarında ise aileleri ile birlikte gelen bireysel katılımcıları bekliyor.

yıldız holding kurumsal İletişim Genel müdürü zuhal Şeker konuyla ilgili şunları söyledi: “Çocuklara yakın bir marka olarak, çocuk projelerine büyük bir önem veriyoruz. bugünden türkiye’nin geleceğine, çocuk projelerine yatırım yapıyoruz. Son 8 yılda, spor, eğitim ve sanat başlıkları altında çocuk projelerine 33 milyon tl yatırım yaptık. Çocukları sanat ile buluşturduğumuz ülker Çocuk Sanat atölyesi çok önem verdiğimiz, özel bir proje. atölye bu yıl ilk kez 2. İstanbul tasarım bienali kapsamında da açılacak. tasarım bienali içinde açılan atölyemizin içeriği de tasarımı odağa alarak özel bir şekilde geliştirildi. bu atölye ile çocukları tasarım dünyası içine sokmayı, bienali anlayarak gezmelerini sağlamayı ve çevre farkındalığı yaratmayı amaçlıyoruz. İnanıyoruz ki sanata yakın büyüyen bir nesil daha estetik bir gelecek demektir.




Çocukların sağlıklı beslenebilmeleri kadar okulda başarılı olmaları için de kahvaltı yapmaları büyük önem taşıyor. hızlı büyüme ve gelişme döneminde olan çocukların sağlıklı beslenmesi onların fiziksel gelişimi kadar bilişsel performansını da etkiliyor. yapılan araştırmalar; beslenme ile öğrenilenleri hatırlama ve okul başarısı arasında yakın bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. bu nedenle okul çağındaki beslenme, doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılmasının yanında erişkin yaşta etkileri çıkacak olan çeşitli sağlık sorunlarının önlenmesi açısından da önlem teşkil ediyor.

kahValtı yapan Çocuk daha baŞarılı

altın öğün kahValtı baŞarının olmazSa olmazı

beSlenme ÇantaSı hazırlamayı keyİFlİ hale Getİrİn

okullar açıldı. Çocuklar heyecan, veliler de telaş içinde. uzun bir tatilin ardından evde yeni düzen sağlarken en çok unutulan şey belki de kahvaltı. ama okulda başarıyı yakalamanın yolunun kahvaltıdan geçtiğini biliyor muydunuz? yapılan araştırmalar; kahvaltı etmeyen çocukların edenlere oranla daha zor öğrendiklerini, derslere ilgisiz olduğunu ve motivasyonlarının düştüğünü gösteriyor. uzmanlar, altın öğün olan kahvaltının başarının olmazsa olmazı olduğunun altını çiziyor. medical park uşak hastanesi beslenme ve diyet uzmanı ceren döğerli de ebeveynlere düşenleri ve çocuğa kahvaltıyı sevdirmenin yollarını şöyle sıralıyor


tam tahıllı ürünler b Vİtamİnİ depoSu

İyi bir kahvaltı, çocukları gün boyu sağlıklı olmayan yiyeceklerden uzak tutmanın yanı sıra okul performanslarını da arttırıyor. kahvaltının olmazsa olmazı ise yumurta, süt ve peynir. bu proteinli besinler, çocuğun daha uzun süre tok kalmasını sağlıyor. ayrıca c vitami yönünden zengin yeşillikler veya taze sıkılmış meyve suyu demirin vücutta daha iyi kullanılmasını sağlıyor ve bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. tam tahıllı ürünlerin tüketimi ise b vitamini ihtiyacını karşılarken çocuğun hafızasının da güçlendiriyor. bunların dışında sucuk, salam, sosis gibi ürünlerin tüketilmesi sağlıklı görülmezken, çay veya kahve de besin öğelerinin vücutta kullanımını azalttığından çocuklara verilmesini tavsiye etmiyoruz.

hazır Gıdalardan kaÇının

Çocuğun; hamburger, patates kızartması gibi yağ oranı ve enerji değeri yüksek gıdalar yerine peynirli tost gibi daha düşük enerjili besinleri tercih etmesi gerekiyor. eğer çocuk okulda yemek zorunda kalıyor ise kantinlerinde veya yemekhanelerinde çıkan ürünleri mutlaka kontrol edin. ama imkanınız varsa özellikle ilkokul bitene kadar çocuğunuzun beslenmesinin yanında olmasına özen gösterin. beslenme çantasını beraber hazırlayarak sağlıklı yemeklerini evden götürmesini teşvik edecek zevkli adımlar atın.

hazır gıdalardan kaçının. meyve, süt, kuru yemişler, ev yapımı meyveli kekler ya da yağsız sebzeli ve peynirli bir tost çocuğunuz için doğru bir tercih olacaktır.

Çocuğunuza boy uzunluğu Ve ağırlık artıŞı kontrolü yaptırın

televizyon ve bilgisayar başında geçirilen vakitlerin artması çocukları hareketsiz bir yaşama itiyor. bu nedenle onları; ilgisini çekecek ve zevk alacakları basketbol, yüzme gibi aktivitelere yönlendirmek şart. ama çocuklar için en iyi aktivitenin oyun olduğunu unutmamak gerekiyor. yetersiz ve dengesiz beslenmenin yanı sıra sporsuz yaşam da boyun uzamaması ve gelişme bozukluklarına yol açar. İstenmeyen durumların olmaması için çocuklarınızın gelişimi sürekli takip edin.

Çocuklarınıza örnek olun

Çocuklar ebeveynlerinden gördükleri davranışları benimserler. bu nedenle okul döneminde onları doğru yönlendirecek alışkanlıklar kazandırmak çok önemli. Günde 3 ara ve 3 ana olmak üzere 6 öğün beslenme davranışı kazanmaları için çocuklarınıza örnek olun. Sağlıklı beslenmeyi onların yaşam biçimi haline getirin ve yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlamak için günlük almaları gereken besin öğelerini tüketmelerini sağlayın.

Documents

Bebek News Sayı 21