102
T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Fzt. Burcu ALTUN Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Programı YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA 2010

BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

T.C.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Fzt. Burcu ALTUN

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Programı

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ANKARA

2010

Page 2: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

T.C.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Fzt. Burcu ALTUN

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Programı

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TEZ DANIŞMANI

Doç. Dr. Kezban BAYRAMLAR

ANKARA

2010

Page 3: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ
Page 4: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

TEŞEKKÜR

Sayın tez danışmanım Doç. Dr. Kezban Bayramlar’a tez konusunun belirlenmesi, tez

çalışmasının yürütülmesi ve yazılması aşamasında gösterdiği yoğun ilgi ve emeği için,

Sayın Prof. Dr. Nevin Ergun’a tez konusunun belirlenmesindeki yol göstericiliği için,

Sayın Dr. Tülay Bağcı Bosi’ye anketin oluşum aşamasındaki desteği için,

Sevgili İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı’na ve kulüp başkanı ve

antrenörü Sayın Ahmet Korkmaz’a çalışmanın yürütülmesinde gösterdikleri ilgi ve

yardımları için

Sevgili Beşiktaş Tekerlekli Sandalye Basketbol, Saran Anadolu Tekerlekli Sandalye

Basketbol, Dostluk Engelliler Tekerlekli Sandalye Basketbol, Bağcılar Belediyesi

Tekerlekli Sandalye Basketbol Takım oyuncularına ve antrenörlerine yardımları için,

Türkiye Sakatlar Derneği 2009 Avşa Yaz Kampı katılımcılarına ve dernek yönetimine

ilgi ve yardımları için,

Sevgili çalışma arkadaşlarım izin almam gereken dönemlerdeki destek ve yardımları

için,

Sevgili dostlarım Ayşe Numanoğlu, Cevher Savcun Demirci ve Ece Nohutlu’ya

yardımları için,

Sevgili kardeşim Ahmet Altun’a teknik konulardaki yardımları ve tüm sıkıntılarıma

ortak olarak yanımda olduğunu hissettirdiği için, sevgili Caner Mülayim’ e tüm

süreçlerde eksik etmediği manevi desteği ve tüm sıkıntılarımı dinlemekte gösterdiği

sabrı için,

Sevgili aileme bana inandıkları ve en sıkıntılı zamanlarda varlıkları ile güç verdikleri

için çok teşekkür ederim.

Page 5: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

ÖZET

Altun, B. Bedensel engellilerin sportif aktivitelere katılımının yaşam kalitesi

üzerine etkisinin değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Enstitüsü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Programı Yüksek Lisans Tezi, Ankara,

2010. Bu çalışmanın amacı; bedensel engelli bireylerde sporun yaşam kalitesi ve

kaygı üzerine etkilerini araştırmak, bu popülasyonda spora katılımı etkileyen

faktörleri değerlendirmek, demografik bir veri elde ederek ülkemizde engelliler ile

ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalara katkıda bulunmaktır. Bu amaç

doğrultusunda yaşları 18-45 yıl arasında değişen, İstanbul ilinde yaşayan, herhangi

bir mental-kognitif bozukluğu olmayan 25’i kadın 75’i erkek toplam 100 bedensel

engelli olguya ulaşılmış, olgular profesyonel olarak spor yapanlar, amatör ya da

rekreasyonal amaçlı spor yapanlar ve hiç spor yapmayanlar olacak şekilde 3 gruba

ayrılmıştır. Olgulara demografik özellikler ve spora katılımı değerlendiren bir anket,

Nottingham Sağlık Profili ve Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri uygulanmıştır.

Profesyonel ya da amatör olarak spor yapanların sürekli kaygı düzeyinin hiç spor

yapmayanlardan daha düşük, yaşam kalitelerinin ise daha yüksek olduğu

bulunmuştur (p<0.05). Bunun yanı sıra kadın bedensel engellilerin spor

katılımlarının erkeklere göre daha az olduğu, en yüksek eğitim düzeyinin

profesyonel olarak spor yapanlarda olduğu gözlenmiştir. En çok istek duyulan spor

dalının tekerlekli sandalye basketbolu olduğu ve spor yapılacak ortam yetersizliğinin

en sık karşılaşılan zorluk olduğu görülmüştür. Çalışmamızın sonuçları spora katılımın

engelli bireyin yaşam kalitesini ve kaygı düzeyini etkileyen bir faktör olduğunu

ortaya çıkarmıştır. Sporun bedensel engelli bireylerin yaşantısındaki olumlu etkisi

düşünülerek ülkemizde bedensel engelli bireylerin özellikleri ve spor yaşantısı ile

ilgili daha detaylı çalışmaların yapılmasına ve spora katılımlarını arttırıcı stratejilerin

geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Anahtar kelimeler: spor, bedensel engelli, yaşam kalitesi

Page 6: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

ABSTRACT

Altun, B. Assessment of the effects of sports participation on quality of life among

physically disabled. Hacettepe University, Institute of Health Sciences, Physical

Therapy and Rehabilitation Program, Master of Education Thesis, Ankara, 2010.

This study was performed to investigate the effects of sports participation on

quality of life and anxiety status in physically disabled individuals and to assess the

factors effecting sports participation and to make a contribution to the studies by

developing a demographical data. For this purpose 100 physically disabled

individuals (25 women and 75 men, between 18- 45 years old, living in İstanbul,

without a mental or cognitive problem) were reached, and divided into 3 groups

(professional athletes, amateur or recreational athletes and sedentary individuals).

A questionnaire about demographic characteristics and sports participation,

Nottingham Health Profile (NHP) and State-Trait Anxiety Inventory (STAI) were

applied to the groups. Professional/amateur- recreational athletes’ trait anxiety

level was found lower than sedentary group and quality of life was found higher

(p<0.05). In addition to this, sports participation of physically disabled women was

lower than men’s and the highest education level was in professional athletes. Most

desirable sport was wheelchair basketball and most frequently encountered

difficulty was to find place for sports in local area. Our research has revealed that

sport is a factor which effects quality of life and anxiety level of physically disabled.

Considering the positive effect of sports on physically disabled’s life, more detailed

researches about their characteristics and sports life need to be planned and

effective strategies have to be developed to enhance sports participation.

Key Words: sports, physically disabled, quality of life

Page 7: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ONAY SAYFASI iii

TEŞEKKÜR iv

ÖZET v

ABSTRACT vi

İÇİNDEKİLER vii

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ x

ŞEKİLLER DİZİNİ xi

TABLOLAR DİZİNİ xii

1. GİRİŞ 1

2. GENEL BİLGİLER 3

2.1. Bedensel Engellinin Tanımı 3

2.2. Bedensel Engele Yol Açan Durumlar 3

2.2.1. Spinal Kord Yaralanmaları 3

2.2.2. Poliomyelit 4

2.2.3. Amputasyon 5

2.2.4. Diğer Durumlar 6

2.3. Bedensel Engellilerin Karşılaştıkları Sorunlar 10

2.3.1. Tıbbi Sorunlar 10

2.3.2. Sosyal Sorunlar 10

2.4. Bedensel Engellilerde Spor 11

2.4.1. Bedensel Engellilerde Sporun Gelişimi 14

2.5. Bedensel Engellilerin Katıldıkları Spor Dalları 17

2.5.1. Tekerlekli Sandalye Basketbolu 17

2.5.2. Ampute Futbol 18

Page 8: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Sayfa

2.5.3. Masa Tenisi 18

2.5.4. Atıcılık 19

2.5.5. Tekerlekli Sandalye Tenis 19

2.5.6. Okçuluk 20

2.5.7. Atletizm 20

2.5.8. Oturarak Voleybol 20

2.5.9. Yüzme 21

2.5.10. Yelken 21

2.5.11. Halter 22

2.5.12. Bilek Güreşi 22

2.5.13. Badminton 22

2.6. Yaşam Kalitesi ve Kaygı Durumu 23

2.6.1. Yaşam Kalitesi ve ICF 23

2.6.2. Kaygı (Anksiyete) 26

3. BİREYLER VE YÖNTEM 28

3.1. Bireyler 28

3.2. Yöntem 29

3.2.1. Değerlendirme 29

3.2.2. İstatistiksel Analiz 30

4. BULGULAR 31

4.1. Tanımlayıcı Bulgular 31

4.2. Yaşam Kalitesi Yönünden Gruplar Arası Farklılıklara Yönelik Bulgular 37

4.3. Kaygı Düzeyleri Yönünden Gruplar Arası Farklılıklara Yönelik Bulgular 38

4.4. Korelasyon Analizi Sonuçları 40

Page 9: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Sayfa

5. TARTIŞMA 41

5.1. Bedensel Engelli Bireylerde Spora Katılım 41

5.2. Yaşam Kalitesi 48

5.3. Kaygı Durumu 50

6. SONUÇLAR 53

7. ÖNERİLER 55

KAYNAKLAR 59

EKLER

EK 1: BEDENSEL ENGELLİ BİREYLERDE SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMI DEĞERLENDİRME FORMU

EK 2: NOTTINGHAM SAĞLIK PROFİLİ

EK 3: STAI FORM TX-I (DURUMLUK - SÜREKLİ KAYGI ÖLÇEĞİ)

EK 4: Olguların genel özelliklerini gösteren tablo

Page 10: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

SİMGELER VE KISALTMALAR

ICIDH Uluslararası Yetersizlik, Özürlülük ve Engellilik Sınıflaması

ICF Uluslararası Fonksiyon, Özürlülük ve Sağlık Sınıflaması

IPC Uluslararası Paralimpik Komite

n Olgu Sayısı

NHP Nottingham Sağlık Profili

p İstatistiksel Yanılma Düzeyi

r Korelasyon Katsayısı

SP Serebral Palsi

S.S. Standart Sapma

STAI Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri

TS Tekerlekli Sandalye

WHO Dünya Sağlık Örgütü

Page 11: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

ŞEKİLLER

Sayfa

2.1 Tekerlekli sandalye basketbol takımı oyuncuları 17

2.2 ICF’in şematik açıklaması 24

4.1 Olguların İstekli Oldukları Spor Dalları 35

4.2 Olguların Değerlendirme Anketi Yapıldığı Sırada Yapmakta Oldukları

Spor Dalları

36

4.3 Kullanılan Yardımcı Aletler 37

Page 12: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

TABLOLAR

Sayfa

4.1 Gruplara göre yaş ortalamaları 31

4.2 Yaş ortalamalarının çoklu karşılaştırması 31

4.3 Gruplara göre cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, gelir düzeyi,

sigara içme oranı ve dağılımı 33

4.4 Engel türüne göre grupların dağılımı 34

4.5 Grupların engel nedenine göre dağılımı 34

4.6 Yaşam kalitesinin gruplar arası karşılaştırması 38

4.7 Gruplar ve yaşam kalitesinin çoklu karşılaştırması 38

4.8 Kaygı düzeyleri yönünden grupların karşılaştırılması 39

4.9 Gruplar ve sürekli kaygı düzeyinin çoklu karşılaştırması 39

4.10 Gelir düzeyi ile kaygı düzeylerinin karşılaştırılması 39

4.11 Spor yaptığı süre ile kaygı düzeyleri ve yaşam kalitesi arasındaki ilişki 40

Page 13: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

1. GİRİŞ

Kas-iskelet-sinir sistemini ilgilendiren hastalık veya yaralanmaların yol açtığı

kayıplara bağlı olarak bedensel yeteneklerini çeşitli derecede kaybeden, toplumsal

yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan,

korunma, bakım, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duyan bireylere

bedensel engelli denir. Vücut yapı ve fonksiyonlarındaki bozukluk sonucu oluşan

fonksiyonel limitasyonlar, çevrenin yetersizliği ve kişinin engel nedeniyle yaşadığı

psikoemosyonel sorunların etkileşimi kişinin sosyal katılımını kısıtlar. Birçok engelli

birey fırsat eşitsizliği, düşük performans beklentisi ve sosyal ayrımcılık gibi nedenler

yüzünden fiziksel aktivitelere katılımda hala sorunlar yaşamaktadır (1,2).

Engelli bireylerin sosyal yaşama katılımlarının artmasında sporun çok önemli

bir yeri vardır. Ayrıca spor veya herhangi bir fiziksel aktiviteye katılım kişinin farklı

kimlik ve rollerini keşfetmesini sağlar, kendini algılayışını değiştirme fırsatı sunar,

grup duygusunu uyarır ve engelin farkındalığını azaltır (3). Benlik imajını geliştirir ve

stresle başa çıkma konusunda yardımcı olur (4).

Engelli bireylerin toplumun geneline göre daha inaktif bir yaşam sürdükleri

görülmektedir. Dünya sağlık örgütü bu durumun ciddi bir halk sağlığı problemi

olduğuna dikkat çekmektedir (5). Spora ya da herhangi bir fiziksel aktiviteye katılım

inaktiviteye bağlı ikincil sağlık problemlerinin oluşma riskini azaltmaktadır.

Engellilerde; var olan engele bağlı fiziksel, emosyonel ve sosyal problemler

gelişebilmektedir. Çeşitli sporlar ve rekreasyonel aktiviteler bedensel engellilerde

görülen problemleri minimale indirerek, yaşam kalitesini arttırır (6).

Dünya Sağlık Örgütü yaşam kalitesini "hedefleri, beklentileri, standartları,

ilgileri ile bağlantılı olarak, kişilerin yaşadıkları kültür ve değer yargılarının bütünü

içinde durumlarını algılama biçimi" olarak tanımlar. Bir diğer ifadeyle; yaşam

kalitesi, kişinin içinde yaşadığı sosyokültürel ortamda kendi sağlığını öznel olarak

algılayışını tanımlamaktadır. Sosyal katılımın yaşam kalitesi ile tutarlı ve sağlam bir

Page 14: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

bağlantısı vardır (7). Sporun etkinliği de bu noktada devreye girmektedir. Spor

kişilerarası iletişimi ve katılımı arttırarak yaşam kalitesini arttırabilir.

Ülkemizde bedensel engelliler ile ilgili yapılan araştırma sayısının oldukça

yetersiz olduğu gözlenmektedir.

Bu çalışmanın amacı; bedensel engelli bireylerde sporun yaşam kalitesi ve

kaygı üzerine etkilerini araştırmak, bu popülasyonda spora katılımı etkileyen

faktörleri değerlendirmek, demografik bir veri elde ederek ülkemizde engelliler ile

ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalara katkıda bulunmaktır. Bu çalışmaya

İstanbul ilinde yaşayan, yaşları 18- 45 yıl arasında değişen, profesyonel, amatör veya

rekreasyonel amaçlı spor yapan ve hiç spor yapmayan bedensel engelli bireyler

katılmıştır.

Çalışmamızın köken aldığı hipotezler şunlardır:

1. Demografik özellikler ile spor yapma veya aktiviteye katılım arasında bir

ilişki vardır.

2. Demografik özellikler ile spor yapma veya aktiviteye katılım arasında bir

ilişki yoktur.

3. Profesyonel anlamda spor yapan bedensel engelliler ile amatör ya da

rekreasyonel olarak spor yapan bedensel engelliler arasında kaygı ve yaşam kalitesi

yönünden fark yoktur.

4. Profesyonel anlamda spor yapan bedensel engelliler ile amatör ya da

rekreasyonel olarak spor yapan bedensel engelliler arasında kaygı ve yaşam kalitesi

yönünden fark vardır.

Page 15: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

2. GENEL BİLGİLER

2.1. BEDENSEL ENGELLİNİN TANIMI

Doğuştan veya sonradan oluşan kas-iskelet-sinir sistemini ilgilendiren hastalık

veya yaralanmaların yol açtığı kayıplara bağlı olarak bedensel yeteneklerini çeşitli

derecede kaybeden, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini

karşılamada güçlükleri olan korunma, bakım, rehabilitasyon ve danışmanlık

hizmetlerine ihtiyaç duyan bireylere ‘bedensel engelli’ denir. Dünya nüfusunun

%10’ unun engelli olduğu söylenmektedir. Bu durum yalnızca engelliler ve aileleri

için değil, toplumları için de ciddi ekonomik, sosyal, fiziksel ve psikolojik sorunlar

yaratmaktadır (8). Ülkemizde mevcut kayıt sistemi içerisinde engelli nüfusa yönelik

bir kayıt sistemi “Başbakanlık Özürlüler İdaresi” tarafından başlatılmıştır. Engelli ve

süreğen hastalığı olan nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı %12.29 olarak tespit

edilmiştir. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin oranı

%2.58 iken süreğen hastalığı olanların oranı ise %9.70 bulunmuştur. Toplam

bedensel engelli sayısı 857.631’dir ve bu rakamın %23.91’i doğuştan bedensel

engellidir (9).

2.2. BEDENSEL ENGELE YOL AÇAN DURUMLAR

2.2.1. Spinal Kord Yaralanmaları

Spinal kord yaralanmaları yaşamı değiştiren travmaların en önemlilerinden

biridir. Travmanın spinal korda verdiği hasarın gözle görülebilir etkileri istemli kas

kullanımının kaybı ve paralizilerdir. Duyu sistemleri, mesane-bağırsak kontrolü,

dolaşım, ısı regülasyonu ve seksüel fonksiyonlar da etkilenebilir. Fonksiyon kaybının

derecesi yaralanmanın seviyesine ve tam kesi olup olmamasına göre değişir (10).

Spinal kordda lezyon oluşturan bir travma lezyonun alt seviyesindeki duyusal ve

motor fonksiyonları engeller. Lezyon tam veya kısmi olabilir. Tam lezyon duyusal ve

motor fonksiyonların her ikisinin de kaybına neden olur. Kısmi lezyonlarda ise

omuriliğin sadece bir bölümünde hasar olur, bu durumda lezyonun alt seviyesinde

duyusal ve/veya motor fonksiyonlar sağlam kalır (11).

Page 16: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Spinal kord yaralanmaları antik çağlardan beri bilinmektedir. M.Ö. 2500

yıllarında Mısırlı bir doktor travmatik tetraplejiden bahsetmiş ve bu patolojinin kötü

bir prognoza sahip, tedavi edilemez olduğunu belirtmiştir. Uzun bir süre de bu böyle

bilinmiştir. I. Dünya Savaşı’nda spinal kord yaralanması olan insanların %90’ı ölmüş,

geri kalanların sadece %1’i 20 yıldan fazla yaşayabilmiştir. İngiltere’de Dr. Guttmann

ve Amerika’ da Munro ve Bors spinal kord yaralanmalarına bakışı değiştirmiş

olmalarına rağmen, 1960’larda tetraplejideki ölüm oranı hala %35 civarında

bulunmuştur. Hastalığın zamanla daha iyi anlaşılması mortaliteyi ve komplet

yaralanma oranlarını azaltmıştır (12).

Travmatik spinal kord yaralanması insidansının, Amerika’da 28-55:1.000.000

olduğu ve bu orana her yıl ortalama 10.000 yeni olgunun eklendiği söylenmektedir

(13). Spinal kord yaralanmaları genç erişkin erkeklerde daha sık görülür. Amerika’da

yapılan bir çalışmaya göre, yaralanma sırasında ortalama yaşın 31.8 olduğu,

hastaların % 59’unun 30 yaş altında seyrettiği ve kadın erkek oranının 1:4 olduğu

belirtilmiştir. Aynı çalışmada etiyolojik nedenlerin görülme sıklığına göre sırasıyla

motorlu araç kazaları (%36-48), şiddet olayları ( %5-29), düşmeler( %17-21) ve spor

aktiviteleri( %7-16) olduğu saptanmıştır(14). Ülkemiz açısından bakıldığında; 2000

yılında yayınlanan genel Türkiye verilerine göre trafik kazası ( %48.8), düşme (

%36.5) , bıçaklanma ( %3.3), ateşli silah yaralanmaları ( %1.9) ve suya dalış (%1.2)

gibi nedenlerin sıralandığı ve hastaların % 32.2’sinin tetraplejik, % 67.8’inin ise

paraplejik olduğu görülmüştür.

Spinal kord yaralanmasını takiben gelişen komplikasyonlar: basınç yaraları,

nörojenik mesane, spastisite, kardiovasküler komplikasyonlar, anemi, pulmoner

disfonksiyon, derin ven trombozu, otonomik disrefleksi, heterotopik ossifikasyon,

gastrointestinal disfonksiyon, ağrı, cinsel problemler ve psikolojik sorunlardır (15).

2.2.2. Poliomyelit

Poliomyelit (çocuk felci) poliovirüsün ağız yolundan bulaşması ile oluşur.

Bağışıklık sistemi normal olanlarda asemptomatik seyreder. Bazen minör

semptomlara neden olabilir. Bunlar üst solunum yolu enfeksiyonları,

Page 17: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

gastrointestinal problemler ya da grip benzeri problemler olabilir. Santral sinir

sistemini etkilediğinde iki tip ortaya çıkar. Bunlar paralitik ve non- paralitik poliodur.

Paralitik polio spinal, bulbar ve bulbo-spinal olabilir. Spinal polio, paralitik tipin en

sık görülenidir. Spinal polioda medulla spinalis ön boynuzuna polio virüsünün

yerleşimi sonucu bu hücrelerin inerve ettiği kaslarda flask paraliziler görülür. Bulbar

polioda ise kranial sinirlerin inerve ettiği kaslarda zayıflık oluşur. Solunum, yutma ve

konuşma güçlükleri görülür. Bulbo- spinal olan ise spinal kordun üst servikal kısmını

etkiler. Frenik sinir tutulumu olduğu için diyafram da etkilenir. Ventilatör desteksiz

solunum zor ya da imkansız olur (16).

Gelişmekte olan ülkelerde hastalığa yakalanma oranı daha fazladır. 2008 yılı

WHO (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre olguların en sık görüldüğü ülkeler

Hindistan, Nijerya, Pakistan ve Afganistan’dır. Özellikle 5 yaşın altındaki çocuklar

erişkinlere göre daha hassastırlar. Son zamanlarda iyi aşılama sonucu artık

poliomyelit olgusuna az rastlanmaktadır. Dünyada ilk ciddi aşılama 1955 yılında

yapılmıştır. 1962’de gelişmiş ülkelerde paralitik polio insidansında önemli bir düşüş

olmuştur. Ülkemizde 1957 yılında İstanbul’da bir epidemi oluşmuş ve 1989’da WHO

desteğiyle ‘’polio eredikasyonu programı’’ başlamıştır. Olgu sayısı her yıl bir

öncekine göre azalmıştır. Amerika’da son olgu 1991 yılında görülmüş ve 1994’te

Amerika “çocuk felcinden arındırılmış bölge” ilan edilmiştir. 1988’de tüm dünyada

35.251 vaka tespit edilmişken; WHO, UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım

Fonu) ve Uluslar arası Rotary Kulübü gibi oluşumların kampanyaları ile bu sayı

2426’ya kadar indirilmiştir. Türkiye’de 1996’da hiç yeni olgu oluşmaması nedeniyle

virüsten arınmış bölge ilan edilmeye hazırlanırken, 1997’de altı çocukta virüse

rastlanması bunun gerçekleşmesine engel olmuştur. 1998’in ilk dokuz ayında ise 20

olguya daha rastlanmıştır. Olguların hepsinin doğu illerinden çıktığı tespit edilmiştir

(14, 16, 17).

2.2.3. Amputasyon

Amputasyon doğuştan veya sonradan (travma, dolaşım bozuklukları, kronik

enfeksiyonlar ve tümör gibi nedenlerle) oluşan ekstremite kayıplarıdır (18).

Page 18: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Amputasyon yıkıcı ve travmatik bir deneyimdir. Amputasyon kararı genellikle altta

yatan patolojiye ya da probleme bakılmaksızın son çare olarak görülmektedir.

Ekstremitesini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan hastalar, etkilenen

ekstremitenin kurtulması amacıyla çoğunlukla bir seri medikal ve cerrahi işlemlere

maruz kalmaktadırlar. Bu nedenle amputasyon kararı, sonunda birçok hastanın

emosyonel açıdan zorlandığı bir dönem olmaktadır (19).

Amputasyon kişide birçok fiziksel komplikasyona yol açmaktadır.

Kontraktürler ve azalmış eklem hareketi, omurganın ortopedik deformiteleri, duyu

problemleri, denge ve koordinasyonun bozuklukları amputelerin karşılaştıkları temel

problemlerdir (10).

Amputasyon sadece fiziksel bir yaralanma değil aynı zamanda uzun süren,

şiddetli psikoemosyonel ve sosyal bir strestir (20). Amputasyon ile birlikte kişinin

vücut imajı da değişir. Amputasyonun anksiyete, sosyal izolasyon ve depresyonla

bağlantısı kişinin sosyal yaşantısını ve boş zaman aktivitelerini değiştirebilir (21).

2005 yılı verilerine göre Amerika’da yaklaşık 1.6 milyon amputenin yaşadığı ve

2050 yılında bu rakamın 3.6 milyon olacağı tahmin edilmektedir. Vasküler

hastalıklara bağlı amputasyon oranının %54, travmaya bağlı olanların ise %45 olduğu

söylenmektedir(22). Erkeklerin travmaya bağlı amputasyonda kadınlardan daha

fazla risk altında olduğu belirtilmektedir (23).

2.2.4. Diğer durumlar

2.2.4.1. Serebral Palsi

Serebral palsi (SP) prenatal, perinatal veya postnatal dönemde immatür

beynin değişik nedenlerle etkilenmesi sonucu ortaya çıkan kalıcı, ilerleyici olmayan

bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Kas tonusu, postür bozuklukları ve

hareketlerdeki yetersizlikle karakterize olan klinik tabloya duyu, iletişim, algı,

davranış bozuklukları ve kognitif bozukluklar ve nöbetler de eşlik etmektedir.

SP’li çocuk merkezi sinir sistemindeki bir lezyon ile gelişmek zorunda

olduğundan belirtiler yaşantısıyla birlikte farklılık gösterir ve ortaya çıkan sorunlar

yaşam boyu devam edebilir. Amerika’da yapılan son çalışmalara göre SP 1000 canlı

Page 19: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

doğumda 2-2.25 oranında görülmektedir. Türkiye’de ise bu rakam 1000 canlı

doğumda 4.4’ tür. Türkiye’de bu oranın fazla olması; akraba evliliklerinin, hamilelik

döneminde geçirilen hastalıkların, bebeklerde görülen bulaşıcı ve ateşli hastalıkların

fazla olmasına, bununla birlikte bebek bakım şartlarının ve hizmetlerinin eksikliğine,

doğum şartlarının olumsuzluğuna ve yetersiz beslenme gibi nedenlere

bağlanmaktadır.

SP’ye yol açan nedenler % 50-60 prenatal, % 10-15 ise postnatal faktörler

olarak açıklanmaktadır. Yapılan çalışmalarda prematüre doğum, doğum travması ve

düşük doğum ağırlığının en önemli nedenlerden olduğu belirtilmektedir.

SP’nin sınıflandırılmasında en çok klinik özelliklere göre yapılan sınıflandırma

kullanılmaktadır. Spastik, diskinetik, ataksik ve hipotonik olmak üzere dört başlıkta

toplanabilir. SP’li olguların büyük çoğunluğu spastik tip olup, bu oran yaklaşık %

70’tir. Diskinetik tip % 20, ataksik tip ise %10 oranında görülmektedir. Bu klinik

tiplerden bazıları, özellikle spastik ve ataksik tip birlikte görülebilir ve mikst tip

olarak adlandırılır. Piramidal sistem tutulumlarında spastisite görülmekte,

ekstrapiramidal sistem tutulumları ise atetoz, korea atetoz, distoni, tremor ve

rijiditeye neden olmaktadır. Serebellum ve ilişkili sistemlerdeki bozukluk ise klinik

olarak ataksi tablosuyla karakterizedir (24,25,26).

SP çocukluk döneminde meydana gelen özürlerin en sık nedenlerinden biridir.

Fonksiyonel limitasyona neden olmaktadır. Serebral palsili çocuklar fonksiyonel

limitasyonlara ek olarak davranışlarını kısıtlayan sosyal engellerle de karşılaşmakta

ve bu da sosyal izolasyon ve çeşitli aktivitelere katılımda kısıtlılıklara neden

olmaktadır (3).

2.2.4.2. Nöromusküler bozukluklar

Nöromusküler bozukluklar; ön boynuz hücreleri, periferik sinirler,

nöromusküler kavşak ve kası içeren nöromusküler sistemin herediter veya edinsel

hastalığıdır. Belirli kas gruplarının ilerleyici zayıflık ve atrofisi ile karakterize kronik

bir takım bozuklukları içine alır.

Page 20: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

En sık karşılaşılan problemler kas zayıflıkları, yorgunluk, egzersiz intoleransı,

harekete yönelik problemler, kilo problemleri, ağrı, skolyoz ve pes cavus gibi

ekstremite deformiteleridir.

En sık karşılaşılan primer kas hastalığı Duchenne Musküler Distrofi’ dir.

Dünya’da her ırkta tarif edilmiştir. X- geçişlidir. Erkeklerde görülme sıklığı 1:3500’

dür. Kandaki serum kreatinkinaz seviyesi yükselir. Proksimal kas zayıflıkları ve

gastrocnemius, quadriceps ve deltoid kaslarında pseudohipertrofi görülür. İlerleyici

bir problem olduğundan hastanın fonksiyonel kapasitesi zamanla azalmakta ve

hasta yürüyemez hale gelmektedir. Solunum kapasitesi de zamanla azaldığı için

ölüm nedeni solunum komplikasyonlarıdır (27).

Motor nöron hastalıkları, reflekslerde artma, spastisite, fasikülasyon ve kas

atrofisi ile karakterize ilerleyici bozuklukları içine almaktadır. Bulbar tutulum en göze

çarpan bulgudur. Başlangıç semptomu genelde kas zayıflığıdır.

Nöromusküler kavşak hastalıklarında en sık karşılaşılan Myastenia Gravis’tir.

Kaslarda bariz yorgunluk ve zayıflık ile karakterizedir. Daha çok bulbar nukleuslar

tarafından inerve edilen kasları tutma eğilimindedir. Kadınlarda daha sık görülür

(28).

2.2.4.3. İnme

Dünya’da birçok ülkede ölüm nedenleri arasında üçüncü sırayı almaktadır.

Amerika’da her sene yaklaşık olarak 750.000 insan inme geçirmekte ve bunların

150.000’i hayatını kaybetmektedir. Her 45 saniyede 1 kişi inme geçirmekte ve her

3.1 dakikada 1 kişi inme nedeniyle ölmektedir. 65 yaş üzerinde yaygın olmakla

birlikte yenidoğanda, çocukluk çağında, adolesan çağda veya herhangi bir yaştaki

erişkinde de görülebilir (29).

Dünya geneline bakıldığında 2005 yılında dünyada 5.7 milyon insanın inme

nedeniyle öldüğü ve 16 milyon yeni inme vakasının geliştiği görülmüştür (30).

İnme, beynin bir kısmına kan akışının olumsuz yönde değişmesi sonucu

meydana gelen beyin hasarını tanımlayan bir terimdir(29).

Page 21: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

İnme, serebral damarların oklüzyonu veya rüptüründen kaynaklanır, geniş bir

etiyolojiyi kapsar. Nedenleri iskemi, intraserebral kanama veya subaraknoid kanama

olabilir (31).

Risk faktörleri ise ileri yaş, sigara, diabet, obezite, hipertansiyon ve kalp

hastalığı olarak sayılabilir (32).

Lezyonun lokalizasyonuna bağlı olarak konuşma-lisan bozuklukları, mental

durum-fonksiyon bozuklukları, kranial sinir fonksiyon bozuklukları, motor

bozukluklar ( paralizi, tonus bozuklukları, denge-koordinasyon bozuklukları vb. ) ve

duyusal bozukluklar görülebilir. Bunlara ek olarak kognitif, fiziksel ve iletişim

bozuklukları nedeniyle sosyal ilişkilerin azalması ve sosyal izolasyon da inmenin

ortak sekellerindendir (33).

2.2.4.4.Konjenital anomaliler

Konjenital Ekstremite Anomalileri: Gebelik esnasında kanama, ateşli hastalık,

X ışınlarına maruz kalma veya akraba evliliğinden kaynaklanabilir. Görülme sıklığı

1:2000’dir. Ekstremite eksikliği ya da ekstremitede şekil bozukluğu olabilir.

Ekstremite eksikliği bir parmağın eksikliğinden her iki üst ve her iki alt ekstremitenin

eksikliğine kadar farklılık gösterir. Eksiklik terminal (konjenital diz altı amputasyonu

gibi) ya da intercalary ( humerusun konjenital kısalığı ya da yokluğu gibi) olabilir.

Gelişimsel Kalça Çıkığı: Doğum öncesi, doğum sırası ya da doğumdan bir süre

sonra kalça ekleminin yetersiz gelişimine bağlı olarak eklemde ortaya çıkar. Gelişmiş

ülkelerde görülme sıklığı 1:1000’dir. Nedenleri herediter veya hormonal ligamentöz

laksite, asetabular displazi, doğumda bebeğin makat gelişi, kundak uygulaması,

bebekte başka kas-iskelet sistemi anomalilerinin varlığı olabilir. Femur başı ile

asetabulum arasındaki uyum sağlanamaz. Bu durum asemptomatik subluksasyon ya

da dislokasyona neden olabilir. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre daha sık görülür.

İlk doğumlarda risk daha fazladır. Daha çok tek taraflı olmakla birlikte iki taraflı da

görülebilir. Yürümede gecikmeye neden olabilir. Çift taraflı ise ördekvari yürüyüş

görülür. Tek taraflı ise trendelenburg bulgusu vardır (34,35).

Page 22: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

2.3. BEDENSEL ENGELLİLERİN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR

Bedensel engellilerin karşılaştıkları sorunlar patolojiye göre değişmekle

birlikte aşağıdaki şekilde sıralanabilir.

2.3.1. Tıbbi sorunlar

- Eklem ve kas ağrıları, kontraktürler, spastisite, uyku bozuklukları, mesane/bağırsak

disfonksiyonu, artrit, seksüel disfonksiyon, postüral hipertansiyon, üriner sistem

enfeksiyonu, duyu bozuklukları ve bunlara bağlı yaralanmalar, yardımcı alet

kullanımına bağlı karpal tünel sendromu-omuzda overuse yaralanmaları (36)

- Basınç yaraları, otonomik disrefleksi, respiratuar komplikasyonlar, heterotopik

ossifikasyon, skolyoz, yorgunluk (37)

- Osteoporoz (4)

- Kardiyorespiratuar uygunluğun azalması (4)

- Alt ekstremitelerde dolaşımın bozulması (4)

- Obezite, atrofi (38)

- Vücut imajının değişmesi (39)

- Uyku problemleri, aşırı yorgunluk, yeme-içme sorunları, kas spazmları, düşmeler

(40)

2.3.2. Sosyal sorunlar

- Sosyal izolasyon (15)

-Eksilmiş özgüven, günlük yaşam aktivitelerinde bağımlılık, sosyal iletişim

becerilerinde azalma

- Ailenin ya da kişinin engeli kabullenme güçlüğü (41)

- Depresyon, anksiyete (42)

- Ailenin aşırı korumacı tutumu (43)

Page 23: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

- Finansal problemler, uygun olmayan ev modifikasyonları

- Engelin fiziksel çevreyi öğrenme ve keşfetmeye engel olması (6)

- Sağlıklı popülasyona göre 5 kat fazla olan intihar girişimi oranı (44)

- Önyargılar, dışlanma (45)

- İş değişikliği ya da işsiz kalma, ailedeki rolün değişmesi, boş zaman aktivitelerine

katılımda kısıtlanma, eğitim problemleri (46)

- Otonominin kaybolduğu hissi ve bununla baş edecek gücü kendinde görememe,

çocuk gibi davranılma hissi (47)

- Kullanılan yardımcı cihazın sürekli engeli hatırlatması, diğer insanlardan farklılığı

hatırlatması (48)

- Çocukluk çağında birçok oyunun motor beceri gerektirmesinden dolayı yaşıtlarıyla

yaşının gerektirdiği oyunları oynayamama ve buna sinirlenme (49)

- Ciddi anksiyete periyotları, romantik ilişki azlığı, dışarı çıkma ve dolaşmada zorluk,

izole edilmiş olma hissi (40)

- Toplumda dışlanma ve ayırıma maruz kalma sonucu negatif benlik algısı (40)

- Toplumun bakış açısı ve bakışından dolayı farklı hissetme duygusu (50)

-Mimari engeller, toplu taşımadan yararlanamama, istihdam olanaklarından

yararlanamama (51)

2.4. BEDENSEL ENGELLİLERDE SPOR

Fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyal yönlerden gelişim geriliği gösteren

bireylerde bu eksiklikler sosyoemosyonel problemlere neden olurken özgüven ve

benlik gelişimini de olumsuz etkilemektedir.

Oyun, motor aktivite ve fiziksel beceriler, bilişsel ve entelektüel gelişim

kişiliğin gelişiminde oldukça önemli yer tutar. Bunlardan yoksun çocukların oyunlara

Page 24: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

katılamaması kişilik gelişiminde antisosyal yapının temelini atmaktadır. Gelişimin

tamamlanması için uygulanan kognitif ve akademik programlar olmasına rağmen

tam bir gelişim için oyun, hareket, motor beceri, fiziksel yeterlilik önemli bir ön şart

sayılmaktadır.

Tüm bu özelliklerin kazandırılmasında en etkin yol spor ve rekreasyonel

aktivitelerdir. Spor, fiziksel ve ruhsal yapıya sağladığı destek yanında disiplin, güven,

rekabet ve arkadaşlık hislerini uyandırarak çocuğa sosyal rolünü kazandırmış

olacaktır. Engelli için bu sosyal rolün evrensel dili “ spor”dur.

Kişinin kendi yeteneklerinin farkına varması, kendine yetebilmeyi öğrenmesi

ancak rehabilitasyon ve eğitimle gerçekleşebilmektedir. Engelli rehabilitasyonunda

spor; güven, denge, kas kontrolü, hareketlerde özgürlük ve koordinasyon kazanmak

için kullanılabilir. Spor; engelli, sağlıklı tüm insanları sosyalleştiren, güzel kötü tüm

yaşam değerlerini bir arada paylaşmayı öğreten, ruhsal yapıya sağladığı destek

yanında disiplin, rekabet ve arkadaşlık hislerini uyandırarak kişinin bağımsızlığını

kazanmasında ve benliğinin oluşmasında ciddi bir rol oynamaktadır (52).

Spor, engelli kişiye fiziksel aktivitelere katılım olanağının yanı sıra kişilik

gelişimi ve özgüven duygusu kazandırarak toplumsal yaşama uyum göstermesi

yönünde büyük kolaylık sağlamaktadır. Spor ve fiziksel aktiviteler, rehabilite ve

tedavi edici etkisi nedeniyle engelli bireylerde fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal

gelişim aracı olarak kullanılmaktadır.

Engelli bireylerin sportif etkinliklere katılımı toplumun dikkatini engelli

bireylere çekerek, olumsuz tutum ve davranışların değişmesinde önemli bir görevi

yerine getirmektedir. Sportif aktiviteler yoluyla engelliler toplum içinde iş birliği,

paylaşım ve kişilerarası ilişkilerin kurallarını öğrenmektedirler (51).

Sporun engelli bireylere sağladığı faydaları özetleyecek olursak; bunları tıbbi

ve sosyal faydaları şeklinde sınıflandırabiliriz:

Page 25: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Tıbbi faydaları

- Fiziksel streslerin üstesinden gelebilme becerisini geliştirir,

- Kardiyovasküler enduransı arttırır (4)

- Hareket etme becerisini geliştirir

- Spora yönelik yapılan esneklik egzersizleri ve dirençli egzersizler sayesinde günlük

yaşam aktivitelerinde daha bağımsız olmalarına yardımcı olur (53)

- Kas gücü, endurans, kemik yoğunluğu artar ve yaralanma riski azalır (53)

- İkincil komplikasyonların görülme sıklığını azaltır

- Düşme sıklığını azaltır, çalışma kapasitesini arttırır (5)

- Mortaliteyi azaltır (54)

Psikolojik ve sosyal faydaları

- Yaşam kalitesini arttırır (3,15,55,56).

- Engellilerde fiziksel aktivite benlik imajını geliştirir, sosyal entegrasyonu arttırır

(55).

-Depresyonu azaltır, sosyal iletişimi arttırır, beklenen yaşam süresini uzatır

(53,56,57).

- Fiziksel kapasiteyi arttırarak dolaylı yoldan psikolojiyi de olumlu yönde etkiler (42).

- Fiziksel olarak aktif olan engelli bireyler yaşamdan daha çok zevk alırlar, hayattan

beklentileri artar, ikincil sağlık problemleri ile daha az karşılaşırlar (3,56,58,59).

Kendilerini güçlü hissederler. Kendilerine güvenleri artar. Benlik algıları gelişir. Anlık

ve genel psikolojik durumları daha stabil olur (3).

Page 26: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

- Spora ayrılan sürenin artması kişinin farklı kimliklerini / rollerini keşfetmesini

sağlar. Kendini algılayışını değiştirme fırsatı sunar (3).

- Spor grup duygusunu geliştirir, engelin farkındalığını azaltır (3).

- Engelli sporu ile uğraşan bireyler genellikle pozitif düşünceye sahip olur ve

tekerlekli sandalye (TS) kullananların kullanma becerileri gelişir (3).

- Fiziksel aktiviteye düzenli katılım bağımsızlığı ve mücadele yeteneğini geliştirir.

Arkadaşlık kurmaya fırsat tanır, yaratıcılığı geliştirir, kişilik gelişimine yardımcı olur

ve anlamlı bir yaşam sağlar (1).

2.4.1. Bedensel engellilerde sporun gelişimi

Sporun, bireylerin fiziksel ve psikolojik yapısı üzerinde olumlu etkilerinin

öneminin vurgulanmasından bu yana, sportif etkinliklerin engelli bireyler için de son

derece önemli olduğu gerçeği kabul edilmeye başlanmıştır. Ayrıca spor engelli

bireylerin rehabilitasyon ve entegrasyon süreçlerini de direkt olarak etkilemektedir

(60).

Spora yönelik çalışmalar II. Dünya Savaşı’ndan sonra başlamıştır. Dr. Ludwig

Guttmann (İngiltere) paraplejik hastaların rehabilitasyonunda sporu kullanmıştır

(55). İlk olarak okçuluk, bowling, bilardo ve masa tenisi oynanmaya başlanmış, kısa

bir süre sonra da tekerlekli sandalye basketbolu, eskrim, cirit, gülle ve halter gibi

spor dalları gelişmiştir.

1960 yılında Roma’ da 21 ülkeden 400 sporcu katılımıyla ilk Paralimpik

Oyunları gerçekleştirilmiştir. Bir milat olarak kabul edilen bu tarihte engelli

sporcuların da engeli olmayan diğer sporcuların yarıştığı spor dallarında

yarışabileceği ispatlanmıştır (61,62).

1988 yılında düzenlenen Paralimpik Oyunlarda alınan karar doğrultusunda

1989 yılında Uluslar arası Paralimpik Komitesi (IPC) kurulmuştur. Oyunlar bu komite

Page 27: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

tarafından Olimpiyat Oyunları ile aynı yerde ve oyunların hemen ardından

düzenlenmeye devam edilmiştir. Paralimpik yaz oyunları 16, kış oyunları 12 gün

olarak düzenlenmektedir (60). Paralimpik Oyunlar kapsamında en son yapılan 2008

Pekin Olimpiyatları’na 146 ülkeden 3951 sporcu katılmıştır. Ülkemiz ise Paralimpik

Oyunlar’a ilk kez 1992 yılında Barselona’da 1 sporcu ile katılmıştır (61).

2.4.1.1. Türkiye’ de engelli sporunun gelişimi

Ülkemizde 8-11 Mayıs 1990 tarihinde Ankara’da bir Spor Şurası toplanmıştır.

Bu şurada alınan kararlar doğrultusunda 21 Kasım 1990 tarihinde Gençlik ve Spor

Genel Müdürlüğü bünyesinde Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu (TÖSF)

kurulmuştur. Federasyonun kuruluş amacı, “Özürlü sporcuların gerçekleştirdikleri

tüm sportif etkinlikleri bünyesinde toplayıp geliştirmek, bu çalışmaları yurt

düzeyinde yaygınlaştırıp, sporu rehabilitasyonun bir parçası haline getirmek ve

uluslararası etkinliklerde özürlü sporcuya çağdaş yarışma ortamının hazırlanması için

gerekli çalışmaları planlamak ve uygulamak” şeklinde açıklanmıştır. 1997 yılında

Türkiye Özürlüler Federasyonu’nun adı ‘Türkiye Engelliler Spor Federasyonu’ (TESF)

olarak değiştirilmiştir. 2000 yılında ise Türkiye Engelliler Spor Federasyonu dağılarak

dört ayrı federasyona ayrılmıştır. Bunlar: Bedensel Engelliler Spor Federasyonu,

İşitme Engelliler Spor Federasyonu, Görme Engelliler Spor Federasyonu ve Zihinsel

Engelliler Spor Federasyonu’ dur (63).

2000 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Bedensel Engelliler Spor

Federasyonu bünyesinde atletizm, ampute futbol, atıcılık, tekerlekli sandalye

basketbol, bilek güreşi, halter, masa tenisi, okçuluk, tekerlekli sandalye tenis,

yelken, yüzme, oturarak voleybol ve badminton olmak üzere toplam 13 spor branşı

bulunmaktadır. Oturarak voleybol, badminton ve yelken dışındaki spor dallarında

yurtiçi ve yurtdışı turnuvalar devam etmektedir. Bedensel Engelliler Spor

Federasyonu uluslar arası düzeyde IPC (International Paralympic Committee) ve

IWBF(International Wheelchair Basketball Federation) üyesidir.

Page 28: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

2.4.1.2. Paralimpik Olimpiyatlarda Türkiye

1992- Barselona: İlk kez bir sporcu ile katılmıştır.

1996- Atlanta: 2 sporcu ile katılmıştır.

2000- Sydney: Yüzme branşında 1 sporcumuz katılmıştır.

2004- Atina: 8 sporcu ile atıcılık, masa tenisi, yüzme, atletizm ve halter

branşlarında katılmış ve ilk altın madalyasını atıcılık dalında kazanmıştır.

2008- Pekin: Judo, Atletizm, Halter, Masa Tenisi, Tekerlekli Sandalye Tenisi,

Atıcılık ve Okçuluk olmak üzere toplam 7 branşta, 16 sporcu ile katılmıştır. Okçuluk

branşında altın madalya, masa tenisi branşında ise bronz madalya kazanılmış ve

paralimpik oyunlarda ülkemiz 50. Sırada yer almıştır (64).

Page 29: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

2.5. BEDENSEL ENGELLİLERİN KATILDIKLARI SPOR DALLARI

2.5.1. Tekerlekli sandalye basketbolu

Basketbolun, temel kurallara uyarak, bedensel engelliler için uyarlanmış

halidir. TS basketbolu, özellikle tekerleği çevirme, ribaund alma, pas atma, baş üstü

seviyede şut ama gibi manevralar ve yüksek yoğunluktaki aktivitelerle karakterizedir

(65). Maçlarda standart büyüklükteki bir basketbol sahası ve standart yükseklikte

potalar kullanılır.

Şekil 2.1. Tekerlekli sandalye basketbol takımı oyuncuları

Beşer kişilik iki takım halinde, TS ile oynanır. TS basketbola özgü tasarlanmış

özel bir sandalyedir. TS Basketbol 4x10 dakikalık 4 devre halinde oynanır. Devre

arası istirahat 10 veya 15 dakikadır. Basketbol oyunu için geçerli olan kuralların

tümü T.S. Basketbol için de geçerlidir. Özel durumlar ve T.S.’nin saha içindeki

durumu ile ilgili hususlar, IWBF’in (Uluslar arası Tekerlekli Sandalye Basketbol

Federasyonu-International Wheelchair Basketball Federation) hazırladığı kurallar

kitabında belirtildiği gibidir. Oyun alanının uzunluğu 28m, eni 15m’dir. Oyun içinde

Page 30: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

takımdaki oyuncuların sınıflandırma puanlarının toplamının 14 veya 14.5 olması

beklenir. TS Basketbol takımları, her takımda en fazla 12 oyuncudan, bir antrenör ve

bir yardımcı antrenörden ibarettir (66).

Oyun sırasında, diğer oyunculara zarar verebilecek koruyucular ve yardımcı

araçlar kullanmak yasaktır.

Tekerlekli sandalye basketbol engelli sporlarında lokomotif bir branştır.

Engelli sporları arasında en hızlı gelişim gösterenidir. Paralimpik Oyunları arasında

yer alan bir spor dalıdır. Türkiye’de Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu dalda

Süper Lig, 1. Lig ve 2. Lig organizasyonlarını yapmaktadır.

2.5.2. Ampute futbol

Ampute futbolda sahada 6 oyuncu ve 1 kaleci, yedeklerde ise 6 oyuncu 1

kaleci bulunmaktadır. Kalecilerde unilateral üst ekstremite amputasyonu

oyuncularda ise alt ekstremite amputasyonu mevcuttur. Oyuncular protezleri

olmadan, çift kanadyen ile oynarlar. Güdükle topa müdahale etmek ve güdük ucu ile

yere basmak yasaktır. Kanadyen ile topa temas edilmez. Oyunda ofsayt kuralı

uygulanmaz. Sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Oyun 25’ er dakikalık iki devre

de oynanır. Saha uzunluğu 60m, genişliği ise 40m’dir. Halı saha, sentetik zemin ya da

normal çim zeminlerde oynanabilir (67).

l. Dünya Savaşı sonrası gaziler öncülüğünde başlamıştır. Brezilya, İngiltere,

ABD, Ukrayna, Rusya, Özbekistan, Gana, İran gibi ülkelerde ampute futbol ligi

mevcuttur. Türkiye Ampute Futbol Ligi ise 2009 yılında kurulmuştur. Şu an ligde 14

takım oynamaktadır.

2.5.3. Masa tenisi

Masa tenisi paralimpik oyunlar kapsamında yer alan ve en çok tercih edilen

spor dallarından biridir. Masa tenisi popüler bir kapalı ortam aktivitesidir. Çünkü

rekabet edilebilir bir hareket oyunudur. Öğrenmesi kolay ve rekreasyonel açıdan

eğlenceli bir aktivitedir. Masa tenisi konsantrasyonu, reaksiyon hızını,

koordinasyonu sağlar ve yetersizliği olan insanların rehabilitasyonunda

kullanılabilecek uygun bir aktivitedir (68).

Page 31: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Tekerlekli sandalyede ve ayakta olmak üzere iki şekilde oynanmaktadır. Bazı

teknik ayrıntılar dışında, masa tenisi kurallarında önemli bir fark yoktur. En önemli

iki farktan biri, sporcunun bir eliyle masayı tutmasına izin verilmesidir. İkinci farklılık

ise servis atışlarında topun yan çizgiye değmesine izin verilmesidir. Raketin ele

bağlanmasına izin verilir. Sporcunun ayakta mı tekerlekli sandalyede mi

oynayacağına sınıflamasına göre karar verilir (62).

Fazla alan gerektirmeyen, ucuz ve öğrenmesi kolay bir spor olduğu için popüler

bir aktivitedir. Yeni başlayanlar için rekreasyonel bir aktivite olarak kabul edilir (69).

Ülkemizde bu alanda 24 takım ve 250 sporcu bulunmaktadır. 1999 yılından beri

varolan bir branştır.

2.5.4. Atıcılık

Atıcılık sporu paralimpik bir branştır. İki ana disiplin ( tabanca-tüfek) ve 3 ayrı

mesafeden ( 10m.-25m.-50m.) oluşur. Tekerlekli sandalye ile veya ayakta yarışılır.

Hem erkeklerin hem de bayanların yarıştığı bir spordur. Amputeler, spinal kord

yaralanmaları, SP’liler veya inme geçirenler katılabilir. Türkiye’de 2002 yılında

faaliyete geçmiştir (61).

2.5.5. Tekerlekli sandalye tenis

Dünya’ da ilk defa 1976 yılında spinal kord yaralanması olan Brad PARKS

tarafından bulunmuştur. Normal tenis sahası ile aynı ölçüde sahada, aynı raketler

ve aynı toplar ile oynanır. Tek farkı topun yerde iki kez sekmesine izin verilmesidir.

Kullanılan sandalyeler tekerlekli sandalye basketbolunda kullanılanlarla aynıdır,

sadece ön korumaları yoktur (70). 1998 yılında Uluslararası Tenis Federasyonu ( ITF )

tekerlekli sandalye tenisini kendi kapsamına alarak, bu dalın Uluslararası

yapılabilecek sporlar arasına katılmasını sağlamıştır (71).

Ülkemizde yeni tanınmaya başlanmış bir spor dalı olmasına rağmen hızla

ilerleme kaydetmiştir. Sporcularımız ulusal ve uluslar arası turnuvalara

katılmışlardır. Ülkemizde şu anda 6 kulüpte oynanmaktadır.

Page 32: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

2.5.6. Okçuluk

Bedensel engelliler için okçuluk yarışmaları ilk defa 1948 yılında Stoke

Mandeville Uluslararası Oyunlar’da 2 ülkeden 130 sporcunun katılımı ile yapılmıştır.

1960 Olimpiyatları’ndan beri paralimpik spordur (64).

Bedensel engelli okçuluğunda genel olarak 3 sınıf (ARST, ARW1, ARW2)

bulunmaktadır. Bunlar; tekerlekli sandalyedeki tetraplajik okçuların veya benzer

bedensel engele sahip okçuların yarıştığı ARW1 sınıfı, tekerlekli sandalyedeki

paraplejik veya benzer bedensel engele sahip okçuların yarıştığı ARW2 sınıfı ve

ayakta ya da sandalyede ok atan okçuların yarıştığı ARST sınıflarıdır.

Okçulukta klasik yaylar ve makaralı yaylar olmak üzere 2 farklı yay sistemi

bulunmaktadır. Bedensel engelli okçular iki çeşit yarışmaya katılmaktadırlar. Bunlar

kapalı salon şampiyonaları ve açık alan şampiyonalarıdır (67).

2.5.7. Atletizm

Tekerlekli sandalye veya protez kullanan bedensel engellilerin yarıştığı spor

dalıdır. İlk kez 1948 ‘ de Stok Mandeville Oyunları programına alınmıştır. Daha sonra

1960 Roma Olimpiyatları‘nda olimpik spor haline gelmiştir.

Yarışma kuralları genellikle Uluslar arası Atletizm Federasyonu’nun belirlediği

esaslara dayanır. Fakat mevcut engele göre bazı modifikasyonlar yapılabilir.

T.S yarışı ilk kez 1952’ de Stoke Mandeville Oyunları programına alınmıştır.

Hem paralimpik oyunlarda hem de Akdeniz Oyunları’nda en önemli yarışmalardan

biri olmuştur.

Branşlar pist ve saha grubu olmak üzere iki grupta incelenir. Pist yarışları

çeşitli mesafelerdeki koşulardır. Saha yarışları ise atma ve atlama yarışmalarını içerir

(62). Ülkemizde de giderek popüler olan bir spor dalıdır.

2.5.8. Oturarak voleybol

1956 yılında Hollanda Spor Komitesi tarafından kurulmuştur. 1967’den

itibaren uluslar arası oynanmaya başlamıştır. 1978’ de ISOD( International Sport

Page 33: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Organizations for Disabled) programına bu sporu dahil etmiştir. 1980 yılında 7

takımın katılımı ile Paralimpik Olimpiyat Oyunları’na dahil edilmiştir (72).

10mx6m bir alanda, alçak file ile oynanır. Amputeler, spinal kord

yaralanması, serebral palsisi, polio sekeli ve skolyozu olanlar oynayabilir. Oyuncunun

pozisyonu kalçasının bulunduğu yere göre belirlenir.

Branşın ülkemizdeki ilk organizasyonu olan Oturarak Voleybol Türkiye

Şampiyonası 2009 yılı Nisan ayında Adana’ da yapılmıştır (67).

2.5.9. Yüzme

Bedensel engellilerde yüzme 1960 Roma Paralimpik Olimipyatları’ ndan beri

temel branşlardan biridir. Sydney’ de 2000 yılında yapılan olimpiyatlara 62 ülkeden

352 erkek, 216 bayan sporcu katılmıştır. 2008 olimpiyatlarına ise 80 ülke

katılmıştır.

Olimpiyatlardaki gibi serbest stil, sırtüstü, kelebek, kurbağalama ve karışık

stillerde yarışılır. FINA ( International Swimming Federation) kurallarının birkaç

modifikasyonu söz konusudur. Protez ve yardımcı cihaz kullanmak yasaktır.

Sporcunun hangi stillerde yarışacağına ölçümler ile karar verilir. Yarışlar 50 m.

havuzda 8 kulvarlı yapılır (61,67).

2.5.10. Yelken

1980 yılında engellilerin de yapabileceği bir spor olduğu anlaşılmıştır. 1988

yılında IHSC ( International Handicap Sailing Committee ) kurulmuştur. Amacı

yarışlar organize etmek ve bu spora katılımı arttırmaktır. 1991 yılında Uluslar arası

Yelken Federasyonu‘nun IHSC’yi tanımasıyla ilk resmi Dünya Engelliler Şampiyonası

düzenlenmiştir. 1996 Atlanta Oyunları’nda gösteri sporu olarak yer almıştır. 2000

yılında Paralimpik Oyunlar arasına katılmıştır (73).

Türkiye ‘de ise engelli yelken sporu 8 Mayıs 2007’de ISAF (International

Sailing Federation)’a üye olunmasıyla başlamıştır (67).

Page 34: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

2.5.11. Halter

İlk defa 1964 Tokyo Olimpiyatları’nda yer almıştır. Sadece spinal kord

yaralanması olan erkek sporcular katılmıştır. Günümüzde spinal kord

yaralanmalıların yanı sıra amputeler, serebral palsililer, işitme engelliler de

katılabilmektedir. Bayan sporcuların da katılımı ilk kez 2000 yılında Sydney

Olimpiyatları’nda olmuştur.

Engelliler halterdeki tek disiplin ‘bench press’tir. Sporcu sırtüstü yatar

pozisyondadır, alt ekstremiteler ekstansiyondadır. Yardım alarak ağırlığı göğüs

seviyesine getirir ve sonra yardımsız bir şekilde dirsekler tam ekstansiyona gelene

kadar ağırlığı kaldırır (61,67).

2.5.12. Bilek güreşi

Bilek Güreşi; iki rakibin bilek güreşi masası denilen masanın üzerinde belli bir

zaman süresi olmadan ve faul yapmadan hakem gözetiminde rakibin elinin dış

yüzeyini bilek güreşi masasının üst yanlarında bulunan pete değdirmek suretiyle

rakibi yıkmasıdır. Bedensel Engelliler Bilek Güreşi müsabakaları oturarak

yapılamaktadır (65,67).

2.5.13. Badminton

Ülkemizde bedensel engelliler badmintonu 2009 yılı itibariyle başlamış olan

yeni bir branştır. Bu branşta uluslar arası alanda Dünya şampiyonaları, Avrupa

şampiyonaları ve açık turnuvalar düzenlenmektedir.

Badmintonda resmi yarışmalar kapalı alanlarda oynanır. Bu arada rekreasyon

amaçlı ve plajlarda da yarışmalar özel şartlarda yapılabilmektedir. Ayakta oynanan

Bedensel Engelli Badminton müsabakalarında, Badminton kortu 13.40 m

uzunluğundadır. Genişlik teklerde 5.18 metre çiftlerde ise 6,10 m.dir. Teklerde

servis atış alanı çiftlerdekinden daha uzundur ve arka dip çizgiye kadar gider.

Sahayı iki eşit parçaya ayıran filenin yüksekliği 155 cm dir. Ağ gözenekleri 15 mm –

20 mm kadardır. Filenin takıldığı direkler, oyun alanı içine dış sınır çizgilerinin

Page 35: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

üzerine dikilmelidir. Oyun alanı çizgileri beyaz veya sarı renklerle belirgin olarak

çizilmelidir. Kalınlığı 4 cm olan bu çizgiler oyun oynanan alanının içinde sayılır.

Tekerlekli Sandalye ve boyu 1.20 m. altında olan cüceler Badminton

müsabakalarında teklerde oynar ve müsabakaları yarım kortta oynanır. Servis

çizgisi ile file arası, müsabakanın her anında oyuna dahil değildir (67).

2.6. YAŞAM KALİTESİ VE KAYGI DURUMU

2.6.1. Yaşam Kalitesi ve ICF

Sağlık ve hastalık kavramları üç alanda incelenebilir. Bunlar; organ veya

sistem, kişi, toplum veya sosyal yaşamdır. WHO tarafından bu üç alandaki kısıtlılıklar

veya yetersizlikler Uluslar arası Yetersizlik, Özürlülük ve Engellilik Sınıflaması (

International Classification of Impairment,Disability and Handicap, ICIDH ) olarak

yayınlanmıştır. Yetersizlik organ alanını, özürlülük kişi alanını, engellilik ise toplum

alanını yansıtmaktadır. ICDIH’ta nedensel görüş hakimdir.Hastalık veya bozukluk

yetersizliğe, yetersizlik özürlülüğe, özürlülük de engelliliğe neden olmaktadır. Fakat

yaşam kalitesi fiziksel sağlık- psikolojik durum- kişisel inançlar- sosyal ilişkiler ve

çevreden karmaşık bir şekilde etkilendiği için nedensel görüş yetersiz kalmıştır ve

WHO 2001 yılında Uluslarası Fonksiyon, Özürlülük ve Sağlık Sınıflaması (

International Classification of Functioning, Disability and Health , ICF ) kavramını

oluşturmuştur. Bu kavramda nedenselliğin yerini etkileşim almıştır. Sağlığın

komponentleri veya kavramlar etkileşim halindedir ve bu etkileşim şekil 2.2.’de

görüldüğü gibidir (74).

Page 36: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Şekil 2.2. ICF’in şematik açıklaması

Örnekleyecek olursak;

Sağlık durumu: Spinal kord yaralanması

Vücut fonksiyonları ve yapıları: Deformiteler, kas güçsüzlükleri, mesane – bağırsak

problemleri vb.

Aktivite: Yürüme problemleri, günlük yaşam aktivitelerinde problemler

Katılım: İş, ev, boş zaman aktivitelerinde katılımın kısıtlanması

Çevresel faktörler: Yolların, kaldırımların, ulaşım araçlarının tekerlekli sandalyeye

uygun olmaması

Page 37: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Kişisel faktörler: Depresyon, kaygı vb.

Engel evrensel bir durumdur ve odağı nedenden etkiye kaydırır. ICF’ e göre

engel kişinin kendi tutumu değildir, çevrenin ve toplumun yarattığı bir problemdir.

TS ile mobilize olan bireyi düşünürsek, uygun olmayan yollar, kapı eşikleri vs.

yüzünden bağımlı hale gelir. Böylece topluma ve sosyal yaşama katılımı engellenmiş

olur. Finkelstein ‘a göre çevremizdeki her şey bozukluğu olmayan bireylere göredir

ve bu da bozukluğu olan bireyleri engelli yapar (75).

ICF özrü sosyal model üzerinden ele alır. Kişinin karakteristiği değil de kişi ve

çevrenin etkileşimi olduğunu söyler. Çevresel faktörleri kişinin yaşadığı ve

etkileşimde olduğu fiziksel, sosyal ve davranışsal çevre olarak tanımlar.

ICF ‘handicap’ yani engel tanımı yerine ‘ katılım ‘ tanımını getirmiştir. Katılım

ise ‘’yaşam durumlarına’’ ilgi olarak tanımlanmıştır (76). Kendine bakım, mobilite,

sosyalizasyon, eğitim, rekreasyon ve toplum yaşamını içerir. Aktiviteye katılım

kişinin arkadaşlık, beceri geliştirme, yetkinlik geliştirme, yaratıcılığı arttırma, mental

ve fiziksel sağlığa kavuşma ve amaçlı/ anlamlı yaşam belirlenmesine yardımcı olur ve

mücadele yeteneğini geliştirir (1).

Yaşam kalitesi Dünya Sağlık Örgütü’nün Yaşam Kalitesi Grubu tarafından

‘bireylerin hedefleri, beklentileri, standartları ve endişeleri ile ilişkili olarak içinde

yaşadıkları değerler sistemi ve kültürel yapıdaki pozisyonlarının algısı’ olarak

tanımlanmıştır (77). Yaşam kalitesi geniş kapsamlı bir kavramdır ve kişinin fiziksel

sağlığı, psikolojik durumu, bağımsızlık seviyesi-sosyal ilişkileri-kişisel inançlarından

etkilenir (78).

Yaşam kalitesi genel olarak ya da hastalığa özel olarak değerlendirilebilir.

Yaşam kalitesi tıp alanında;

1- Kişiye özel klinik bakım planlamak için

2- Sağlık hizmeti araştırmalarında sonuç ölçümü olarak

3- Toplumların sağlık ihtiyaçlarını belirlemek için

Page 38: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

4- Kaynak dağılımını belirlemek için kullanılır (79).

Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi kişinin hastalık veya özründen etkilenen iyi olma

halinin fiziksel, psikolojik ve sosyal yanları ile bağlantılı ve hasta merkezli bir

tanımdır (80).

Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi sağlık sisteminden, yaşanılan toplumun

yapısından ve olanaklarından etkilenir (81).

Sağlıkla ilgili yaşam kalitesini ölçmek kronik hastalığın etkilerini belirlemek

için önemlidir.

Sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin değerlendirilmesi, buna yönelik olarak

geliştirilmiş anketlerin kullanılmasıyla yapılmaktadır. Sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin

değerlendirilmesinde en çok kullanılan anketler; kısa form-36 (SF-36), hastalık etki

profili ( sickness impact profile), Nottingham sağlık profili (Nottingham Health

Profile, NHP) ve McMaster Sağlık İndeksi (Mcmaster Health Index Questionnaire) ‘

dir (68).

Engelli bireylerde hayatın birçok alanındaki eşitsizlik, sağlığın bozulması,

sosyal yaşama katılımda kısıtlanma yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu yüzden

engelli bireylerde yaşam kalitesinin değerlendirilmesi ve buna yönelik önlemlerin

alınması rehabilitasyon açısından büyük önem taşır (3).

2.6.2. Kaygı (Anksiyete)

Kaygı (Anksiyete); korku, endişe, gerginlik gibi subjektif olarak hissedilen bir

duygudur ve kişilik bütünlüğünün tehdit edildiği herhangi, bir durumda ortaya

çıkmaktadır (82). Çağımızın kaygı unsuru taşıyan getirileri, aslında insanın duygu

dünyasındaki renkliliği olumsuz etkilemesiyle ruhsal sorunlara yol açmaktadır (83).

Tehlikeli koşulların oluşturduğu kaygı türü genellikle her bireyin yaşadığı

geçici duruma bağlı bir kaygı oluşturur, buna “durumluk kaygı” denir. Bazı kişiler ise

sürekli olarak huzursuzluk içinde yaşarlar, genelde mutsuzdurlar. Doğrudan doğruya

çevreden gelen etkenlere bağlı olmayan bu kaygı türü içten kaynaklanır. Öz

Page 39: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

değerlerinin tehdit edildiğinin zannedilmesi ya da içinde bulunulan durumun stresli

olarak yorumlanması sonucu birey kaygı duyar. Buna da “sürekli kaygı” denir (84).

Ortamın algılanış biçimine göre kaygı kültürden kültüre değişim göstermekle birlikte,

bütün toplumlar için geçerli bazı genellemeler vardır. Desteğin çekilmesi, olumsuz

bir sonucu beklemek, iç çelişki ve belirsizlik gibi yer alan bu genellemeler, kaygı

duygusunun ortaya çıkmasındaki belirli ortak yönleri göstermesi açısından önemlidir

(85).

Kaygı durumu hem sağlıklı hem de engelli bireylerde fiziksel, fizyolojik,

zihinsel ve psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilir. Engelli bireylerde normal yaşamın

getirdiği sıkıntıların yanı sıra bir de engelden kaynaklanan sorunlar kaygıyı

artırabilmektedir. Engellinin yaşadığı aile çevresi, engeliyle birlikte yaşamak zorunda

kaldığı sosyal çevresi ve engelin bireyde yarattığı bütün olumsuz durumlar göz

önüne alındığında, engelli bireylerin kaygı düzeylerinin sağlıklı bireylerden daha

yüksek olacağı beklenir. Engelli bireylerde kaygıya yol açan problemlerin

saptanması, bunlara yönelik çözüm önerilerinin üretilmesi, konuyla ilgili gerekli

değerlendirmelerin yapılması ve rehabilitasyon programları içerisinde bu durumun

dikkate alınması oldukça önemli bir konudur.

Page 40: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

3. BİREYLER VE YÖNTEM

3.1. BİREYLER

Bu çalışma bedensel engelli bireylerin spora katılımlarının yaşam kalitesi ve

kaygı durumlarına etkisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya İstanbul

ilinde yaşayan, yaşları 18- 45 yıl arasında değişen, 75’i erkek, 25’i kadın olan toplam

100 bedensel engelli gönüllü katılmıştır.

Çalışmanın yapılabilmesi için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi

Cerrahi ve İlaç Araştırmaları Etik Kurulu’ndan gerekli izin ve onay alınmıştır(HEK

08/156-44). Çalışmaya katılan gönüllülere Hacettepe Üniversitesi Etik Kurulu’nca

öngörülen aydınlatılmış onam formu imzalatılmıştır.

Olgular üç gruba ayrılmıştır. 1. Grup profesyonel sporculardan (n: 30), 2.

Grup amatör veya rekreasyonel olarak spor yapanlardan (n: 38), 3. Grup ise hiç spor

yapmayanlardan (n: 32) oluşmuştur. Çalışmaya katılan gönüllülere, Türkiye Bedensel

Engelliler Spor Federasyonu, engelli spor kulüpleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi

Özürlüler Dairesi, Türkiye Sakatlar Derneği ve Omurilik Felçlileri Derneği aracılığıyla

ulaşılmıştır.

Olguların çalışmaya dahil edilme kriterleri:

1- Bedensel engelli olması

2- Yaşlarının 18- 45 yıl arası olması

3- Kognitif/ mental probleminin bulunmaması

Gönüllünün kendi isteğiyle anketi sonlandırması, çalışmadan çıkarılma kriteri

olarak alınmıştır.

Page 41: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

3.2. YÖNTEM

3.2.1. Değerlendirme

3.2.1.1. Spora katılımın değerlendirilmesi

Çalışma kapsamında bedensel engelli bireylerin spora katılımlarını

değerlendirmek amacıyla oluşturduğumuz anket ile gönüllüler; fiziksel özellikler,

eğitim ve gelir düzeyi, alışkanlıkları, engel türü ve nedeni, hangi sporları yaptıkları ya

da yapmak istedikleri, spor yapmaya engel oluşturan durumlar, kullandıkları

yardımcı alet ve destekler yönünden değerlendirilmişlerdir (EK 1).

3.2.1.2. Sağlıkla İlgili Yaşam Kalitesi’nin değerlendirilmesi

Gönüllülere sağlıkla ilgili yaşam kalitesini değerlendirmek amacıyla

Nottingham Sağlık Profili - NSP (Nottingham Health Profile- NHP)’nin Türkçe

versiyonu uygulanmıştır (86).

Anket sağlık statüsü ile ilgili 6 boyutu değerlendirir: enerji (3 madde), ağrı (8

madde), emosyonel reaksiyonlar (9 madde), uyku ( 5 madde), sosyal izolasyon (5

madde) ve fiziksel aktivite (8 madde). Bu 6 bölümün kısaltmaları şu şekildedir:

fiziksel aktivite (PA), ağrı (P), uyku (S), enerji düzeyi (EL), duygusal reaksiyonlar (ER)

ve sosyal izolasyon (SI). Sorular “evet” ya da “hayır” şeklinde cevaplandırılır ve

bölümlerden toplam en iyi alınabilecek skor “0” en kötü skor ise “100”’ dür. 0 puan

‘’kısıtlanma yok’’, 100 puan ise ‘’listelenen tüm kısıtlanmalar mevcut’’ anlamına

gelmektedir. Altı sağlık boyutundan her birinde, o boyutu oluşturan ifadeler

birbirlerine göre göreceli şekilde ağırlıklı olarak puanlandırılır. Hasta, herhangi bir

madde için belirlenmiş ağırlıklı bir puan alır ve her boyut için alınan toplam puan, o

boyutu oluşturan maddelerden alınan puanların toplanması ile elde edilir. Soruların

evet/ hayır şeklinde cevaplanması çok seçenekli anketlere göre katılımcıya daha

kolay gelmektedir (87,88). NHP özellikle Avrupa ülkelerinde en çok kullanılan,

geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış ölçümlerden biridir(89).

Page 42: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

3.2.1.3. Kaygı düzeyinin değerlendirilmesi

Olguların kaygı düzeyinin belirlenmesinde Spielberger tarafından bulunan

Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri- DSKE ( State-Trait Anxiety Inventory - STAI)’nin

Türkçe versiyonu kullanılmıştır (88). Durumluk yani anlık kaygı için 20, sürekli kaygı

için 20 soru olmak üzere 40 sorudan oluşur. Bu ölçek ‘ Likert ‘ tipinde olup ‘’hiç’’ ile

‘’tamamiyle’’ arasında değişen dört derecelik bir ölçektir. Envanterin Türkiye’ deki

geçerlilik ve güvenirliliği N. Öner tarafında 1997 yılında yapılmıştır (84). Durumluk-

Sürekli Kaygı Envanteri’nde iki tür ifade vardır. Doğrudan ifadeler olumsuz duyguları,

tersine dönmüş ifadeler ise olumlu duyguları dile getirir. Durumluk Kaygı

Envanteri’ndeki tersine dönmüş ifadeler 1, 2, 5, 8, 10, 11, 15, 16, 19 ve 20.

maddelerdir. Sürekli Kaygı Envanteri’ndeki tersine dönmüş ifadeler ise 21, 26, 27,

30, 33, 36 ve 39. maddeleri oluşturur. Doğrudan ve tersine dönmüş ifadelerin ayrı

ayrı toplam ağırlıkları bulunduktan sonra doğrudan ifadeler için elde edilen toplam

ağırlık puanından ters ifadelerin toplam ağırlık puanı çıkarılır. Bu sayıya önceden

saptanmış ve değişmeyen bir değer eklenir. Durumluk Kaygı Envanteri için bu

değişmeyen değer 50, Sürekli Kaygı Envanteri için ise 35’tir. En son elde edilen değer

bireyin kaygı puanıdır (90).

Durumluk kaygı anketin doldurulduğu sırada kişinin nasıl hissettiği ile ilgilidir,

sürekli kaygı ise kişinin genelde nasıl hissettiği ile ilgilidir. Her iki ölçekten elde edilen

puanlar kuramsal olarak 20 ile 80 arasında değişir. Büyük puan yüksek kaygı

seviyesini, küçük puan düşük kaygı seviyesini ifade eder (91).

3.2.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ

Bu çalışmada istatistiksel analizler NCSS 2007 paket programı ile yapılmıştır.

Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama,

standart sapma, sıklık dağılımları) yanı sıra gruplar arası karşılaştırmalarda tek yönlü

varyans analizi, alt grup karşılaştırmalarında Tukey çoklu karşılaştırma testi, nitel

verilerin karşılaştırmalarında ki-kare testi, değişkenlerin birbirleri ile ilişkilerini

belirlemede Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık p<0.05

düzeyinde değerlendirilmiştir (92).

Page 43: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

4. BULGULAR

4.1. Tanımlayıcı Bulgular

Bu çalışma İstanbul ilinde yaşayan, yaşları 18– 45 yıl arasında değişen

bedensel engelli olgular üzerinde spora katılımın değerlendirilerek, yaşam kalitesi ve

kaygı durumu üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya katılan

toplam 100 bedensel engelli olgunun 30’u profesyonel sporcu (I. Grup), 38’i amatör

ya da rekreasyonel olarak spor yapan (II. Grup), 32’si ise hiç spor yapmayan (III.

Grup) şeklinde dağılım göstermiştir.

Tablolarda gösterilmeyen tüm olguları tanımlayıcı bulgular EK 4’ te

verilmiştir.

Çalışmaya alınan olguların yaşları 18- 45 yıl arasında değişmekte olup,

gruplara göre yaş ortalamaları Tablo 4.1’ de gösterilmiştir.

Tablo 4.1. Gruplara göre yaş ortalamaları

I.Grup

X ± SS

II.Grup

X ± SS

III.Grup

X ± SS F p*

Yaş (yıl) 27.27±5.39 26.97±7.25 33.44±8.49 8.46 0.0001

*p<0.05

Tablo 4.2. Yaş ortalamalarının çoklu karşılaştırması

Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi Yaş p*

Grup I / Grup II 0,985

Grup I / Grup III 0,003

Grup II / Grup II 0,001

*p<0.05

Yaş ortalamaları yönünden gruplar karşılaştırıldığında üç grubun yaş

ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu bulunmuştur (Tablo 4.1.). Bu farkın 3.

gruptan kaynaklandığı gözlenmiştir (Tablo 4.2.).

Page 44: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Çalışmaya katılan olguların % 75’ i erkek, %25’i kadın olarak dağılım

göstermektedir. Cinsiyetlerin gruplara göre dağılımı Tablo 4.3’te gösterilmiştir.

Gruplar arasında cinsiyet yönünden anlamlı farklılık olduğu görülmüştür ( p<0.05)

(Tablo 4.3). En düşük kadın olgu oranının 1. grupta olduğu gözlenmiştir.

Olgular medeni durumları yönünden değerlendirildiğinde, %67’ sinin bekar,

%31’ inin evli ve %2’ sinin dul olduğu gözlenmiştir. Medeni durum yönünden gruplar

karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmemiştir (p=0.052) (Tablo

4.3).

Olgulara eğitim düzeyi yönünden bakıldığında; %20’ sinin üniversite, %48’ inin lise,

30’ unun ilköğretim mezunu ve %2’ sinin ise okur-yazar olduğu saptanmıştır. Eğitim

düzeyi açısından gruplar karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı bir fark

olduğu bulunmuştur (p=0.001) (Tablo 4.3.). En yüksek eğitim düzeyinin 1. grupta

olduğu gözlenmiştir.

Gelir düzeyi açısından olgular değerlendirildiğinde; %45’inin gelir düzeyi 500-

1000 TL. arasında, %33’ünün 1000-2000 arasında, %22’ sinin ise 2000 TL’nin

üzerinde bulunmuştur. Olguların bu değişkenler yönünden gruplara göre dağılımları

Tablo 4.3.’de gösterilmiştir. Gruplar arasında gelir düzeyi yönünden anlamlı fark

olduğu saptanmıştır (p=0.001) (Tablo 4.3.). En yüksek gelir düzeyinin 1. Grupta

olduğu görülmüştür.

Olgular sigara alışkanlığı yönünden değerlendirildiğinde; %23’ ünün sigara

içtiği görülmüştür. Gruplara göre dağılım Tablo 4.3. de verilmiştir. En yüksek sigara

içme oranının III. grupta olduğu gözlenmiştir (Tablo 4.3).

Page 45: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Tablo 4.3. Gruplara göre cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, gelir düzeyi,

sigara içme oranı dağılımı

I.Grup II.Grup III.Grup

n % n % n %

Cinsiyet

Erkek 28 93 32 84 15 47 χ²: 20

Kadın 2 7 6 16 17 53 p<0.0001

Medeni Durum

Bekar 18 60 31 82 18 56

Evli 12 40 7 18 12 38 χ²: 9.38

Dul - - - - 2 6 p=0.052

Eğitim Düzeyi

Okur Yazar - - 1 3 1 3

İlköğretim 3 10 10 26 17 53

Lise 15 50 19 50 14 44 χ²: 23.3

Üniversite 12 40 8 21 - - p<0.001

Gelir Düzeyi

500-1000 TL 6 20 16 42 23 72

1000-2000TL 6 20 19 50 8 25 χ²: 43.2

>2000TL 18 60 3 8 1 3 p<0.0001

Sigara

Hayır 24 80 31 82 22 69 χ²: 1.8

Evet 6 20 7 18 10 31 p=0.4

Olgular genel olarak değerlendirildiğinde, %23’ünde anne – baba

akrabalığının olduğu görülmüştür.

Mesleki açıdan olgulara bakıldığında; 12’sinin işsiz, 10’unun emekli, 14’ünün

öğrenci, 23’ünün profesyonel sporcu, geri kalan 41 olgunun ise farklı meslek

gruplarına mensup oldukları belirlenmiştir.

Olgular engel türüne göre değerlendirildiğinde, %20’sinin paraplejik,

%18’inin bilateral polio sekeli, %18’inin unilateral alt ekstremite amputesi, %17’

sinin ise unilateral polio sekeli olduğu gözlenmiştir. Engel türünün gruplara göre

dağılımı Tablo 4.4.’te verilmiştir.

Page 46: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Tablo 4.4. Engel türüne göre grupların dağılımı

I.Grup II.Grup III.Grup

Engel Türü n % n % n %

Unilateral Polio Sekeli 5 17 6 16 6 19

Bilateral Polio Sekeli 8 27 3 8 7 22

Parapleji/Paraparazi 10 33 8 21 2 6

Unilateral Alt Ekstremite

Amputasyonu 5 17 10 26 3 9

Bilateral Alt Ekstremite

Amputasyonu 2 7 1 3 2 6

Unilateral Üst Ekstremite

Amputasyonu - - 3 8 1 3

Kas Hastalığı - - 2 5 2 6

Serebral Palsi - - - - 1 3

Diğer - - 5 13 8 25

Olgular engel nedeni açısından incelendiğinde, % 79’unun sonradan, %

21’inin ise doğuştan engelli olduğu bulunmuştur. Engel nedenlerine göre gruplar

arasındaki farkın anlamlı olduğu gözlenmiştir (p<0.05). Sonradan engele yol açan

nedenler yönünden bakıldığında birinci sırada polio sekelinin geldiği, ikinci sırada ise

trafik kazalarının yer aldığı görülmüştür.

Tablo 4.5. Grupların engel nedenine göre dağılımı

I. Grup II. Grup III. Grup

n % n % n %

Engel Nedeni

Doğuştan 1 3 12 32 8 25 χ²:8.5

Sonradan 29 97 26 68 24 75 p=0.014*

*p<0.05

Page 47: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Olgular istekli oldukları spor dalları yönünden değerlendirildiğinde, ilk sırada

TS basketbolun (%59) olduğu, bunu sırasıyla yüzme (%47), masa tenisi (%30) ve TS

tenisin (%29) takip ettiği belirlenmiştir (Şekil 4.1.).

Şekil 4.1. Olguların istekli oldukları spor dalları

Olgular değerlendirme anketi yapıldığı sırada yapmakta oldukları spor dalları

açısından incelendiğinde, %43’ünün TS basketbol, %10’unun ise ampute futbol ile

ilgilendiği, badminton, okçuluk ve oturarak voleybol ile ilgilenen olgu bulunmadığı

saptanmıştır (Şekil 4.2.).

Page 48: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Şekil 4.2. Olguların değerlendirme anketi yapıldığı sırada yapmakta oldukları spor

dalları

Sportif aktivitelere katılım konusunda karşılaşılan zorluklar açısından olgular

değerlendirildiğinde, % 35 olgu çevrede spor yapacak ortam yetersizliğini

gösterirken, % 32’si spor yapılacak alana ulaşmada zorluk, % 12’si ise maddi açıdan

yetersizliği göstermiştir.

Sportif aktivitelere katılım ile ilgili olarak spor yapılacak ortam ve kişi

yönünden olgular incelendiğinde, olguların daha çok bedensel engelli arkadaşlarıyla

(%58) ve takımla (%54) spor yapmayı tercih ettikleri, anne, baba veya kardeş gibi

aile bireyleri (%11) ile ve bedensel engelli olmayan arkadaşlarıyla (%25) spor

yapmayı daha az tercih ettikleri görülmüştür. Aynı şekilde herkesin gittiği spor

salonunda spor yapmayı (%38) engellilere ayrılmış alanda yapmaya (%29) göre daha

çok tercih ettikleri saptanmıştır.

Yürüme yardımcısı, protez- ortez, tekerlekli sandalye gibi yardımcı alet ve

destekler açısından olgular sorgulandığında; %80 olgunun engeli nedeniyle yardımcı

alet kullandığı, kullanılan destekler içinde birinci sırayı tekerlekli sandalyenin (%34)

aldığı gözlenmiştir (Şekil 4.3.).

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

%

Atıcılık Atletizm Ampute F Bilek Güreşi

Halter Masa Tenisi

TS Teniş TS Basketbol

Yelken Yüzme

Yapmakta Oldukları Spor Dalları

Page 49: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Şekil 4.3. Kullanılan yardımcı aletler

Araba kullanımı yönünden olgular değerlendirildiğinde, % 42’sinin araba

kullandığı saptanmıştır.

Spor olaylarını takip açısından olgulara bakıldığında, olguların % 82’sinin spor

olaylarını takip ettiği görülmüştür. Bunların % 32’sinin televizyondan, %68’ inin

internetten takip ettiği, % 71’inin ise yazılı basından da takip ettiği tespit edilmiştir.

4.2. Yaşam Kalitesi Yönünden Gruplar Arası Farklılıklara Yönelik Bulgular

Yaşam kalitesi açısından gruplar karşılaştırıldığında, NHP’nin ağrı dışındaki

diğer alt gruplarında ve toplam puanda gruplar arasındaki fark anlamlı bulunmuştur

(p<0.05) (Tablo 4.6.). Bu farkın 3. gruptan kaynaklandığı gözlenmiştir (Tablo 4.7.).

Yaşam kalitesinin en kötü olduğu grubun 3. grup olduğu saptanmıştır.

0

5

10

15

% 20

25

30

35

Ortez Protez Koltuk Değneği

Kanadian Tekerlekli Sandalye

Klasik Baston

Diğer

Kullanılan Yardımcı Aletler

Page 50: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Tablo 4.6. Yaşam kalitesinin gruplar arası karşılaştırması

I. Grup n:30

X ± SS

II.Grup n:38

X ± SS

III.Grup n:32

X ± SS F p*

Ağrı (P) 10.42±10.93 12.83±20.03 19.92±22.64 2.19 0.117

Fiziksel Aktivite

(PA) 35.42±18 28.62±20.74 48.83±20.42 9.16 0.0001*

Enerji (EL) 17.78±27.31 22.81±28.06 48.96±35.91 9.59 0.0001*

Uyku (S) 4.67±11.37 18.42±18.24 22.5±25.27 7.32 0.001*

Sosyal İzolasyon

(SI) 12±21.4 12.63±17.03 34.38±33.79 8.62 0.0001*

Emosyonel (ER) 8.52±15.63 13.74±21.83 25±28.22 4.38 0.015*

NHP Toplam 14.91±12.47 17.59±12.78 31.58±17.92 12.13 0.0001*

*p<0.05

Tablo 4.7. Gruplar ve yaşam kalitesinin çoklu karşılaştırması

Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi PA EL S SI ER

NHP

Toplam

I. Grup/II.Grup 0.344 0.78 0.012* 0.994 0.612 0.732

I. Grup/III.Grup 0.025* 0.0001* 0.001* 0.002* 0.014* 0.0001*

II. Grup/III.Grup 0.0001* 0.002* 0.651 0.001* 0.1 0.0001*

*p<0.05

4.3. Kaygı Düzeyleri Yönünden Gruplar Arası Farklılıklara Yönelik Bulgular

Kaygı düzeyleri yönünden gruplar karşılaştırıldığında, durumluk kaygısı

açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık olmadığı (p=0.121), ancak sürekli

kaygı düzeyi açısından gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu saptanmıştır

(p=0.017). (Tablo 4.8).

Page 51: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Tablo 4.8. Kaygı Düzeyleri yönünden grupların karşılaştırılması

I. Grup

X ± SS

II. Grup

X ± SS

III. Grup

X ± SS F p

Durumluk-

kaygı 43±3.9 45.16±6.39 42.69±5.47 2.16 0.121

Sürekli-kaygı 43.6±2.47 45.71±7.44 48.13±6.76 4.24 0.017*

*p<0.05

Sürekli kaygı düzeyi açısından gruplar arasındaki farkın 3. gruptan

kaynaklandığı bulunmuştur (Tablo 4.9.). En yüksek sürekli kaygı düzeyinin 3. grupta

olduğu görülmüştür.

Tablo 4.9. Gruplar ve Sürekli Kaygı Düzeyinin çoklu karşılaştırması

Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi

Sürekli Kaygı

p

I.Grup/II.Grup 0.985

I.Grup/III.Grup 0.003*

II. Grup/III.Grup 0.001*

*p<0.05

Olguların gelir düzeyleri ile kaygı düzeyleri arasında herhangi bir ilişki olup

olmadığını değerlendirmek amacıyla yapılan karşılaştırmalarda anlamlı fark

gözlenememiştir (p=0.529) (Tablo 4.10.).

Tablo 4.10. Gelir düzeyi ile kaygı düzeylerinin karşılaştırılması

500-1000 TL n:45

1000-2000TL n:33

>2000TL n:22 F p

Durumluk-kaygı 43.04±5.5 44.12±5.59 44.5±5.5 0.64 0.529

Sürekli-kaygı 46.56±6.66 46.06±6.72 44.09±4.73 1.15 0.32

Page 52: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

4.4. Korelasyon Analizi Sonuçları

Olguların spor yılları ile yaşam kalitesi ve kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiye

bakıldığında; spor yaptığı süre ile kaygı düzeyleri arasında korelasyon

gözlenmemiştir (r=0.188 p=0.097). Spor yaptığı süre ile NHP alt gruplarından Fiziksel

Aktivite puanları arasında pozitif yönde anlamlı korelasyon (r=0.249 p=0.027), sosyal

izolasyon puanları arasında negatif yönde anlamlı korelasyon (r=-0.285 p=0.011)

gözlenmiştir (Tablo 4.11.) .

Tablo 4.11. Spor yaptığı süre ile kaygı düzeyleri ve yaşam kalitesi arasındaki ilişki

Spor yaptığı süre

Durumluk-kaygı

r 0.188

p 0.097

Sürekli - kaygı

r 0.004

p 0.973

Ağrı

r -0.064

p 0.574

Fiziksel Aktivite

r 0.249

p 0.027*

Enerji

r 0.045

p 0.695

Uyku

r -0.125

p 0.273

Sosyal İzolasyon

r -0.285

p 0.011*

Emosyonel

r -0.238

p 0.048*

NHP Genel Toplam

r -0.117

p 0.306

*p<0.05

Page 53: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

5.TARTIŞMA

Çalışma kapsamında bedensel engelli bireylerin spora katılımlarını

değerlendirmek amacıyla oluşturduğumuz anket ile profesyonel ya da rekreasyonel

olarak spor yapan bedensel engelli bireyler ve hiç spor yapmayan bedensel engelli

bireyler; fiziksel özellikler, eğitim ve gelir düzeyi, alışkanlıkları, engel türü ve nedeni,

hangi sporları yaptıkları ya da yapmak istedikleri, spor yapmaya engel oluşturan

durumlar, kullandıkları yardımcı alet ve destekler yönünden değerlendirilmişlerdir.

Bedensel engelli bireylerin spora katılımlarının yaşam kalitesi ve kaygı

durumu üzerine etkilerini değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmamızda; sportif

aktivitelere katılımın yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyen bir unsur olduğu,

sporla uğraşan engelli bireylerde kaygı ile ilgili problemlerin olmadığı, kendilerini

daha mutlu ve fiziksel yönden daha yeterli hissettikleri gözlenmiştir. Engel türü ne

olursa olsun her bedensel engelliye yönelik yapılabilecek spor ya da spora özgü

aktivitelerin olduğu, engelli bireylerin yaşamlarında farkındalık yaratmak ve

kendilerine yetebilir duruma getirmek amacıyla bu tür aktivitelere

yönlendirilmelerinin fiziksel, sosyal ve psikolojik yönden önemli olduğu görülmüştür.

5.1. Bedensel engelli bireylerde spora katılım

Demografik özellikler

Çalışmamızda 3. Grubun yaş ortalaması 1. ve 2. grubun yaş ortalamasından

yüksek bulunmuştur. Slater ve Meade (54) spinal kord yaralanmalı olguların spor

katılımlarına yönelik yayınladıkları literatür özetlerinde spora katılımın yaş ile ilişkili

olduğunu ve genç engellilerin daha yüksek oranda sportif aktivitelere katıldıklarını

tespit etmişlerdir. Yaşa yönelik çalışmadan elde edilen sonuçlar bu çalışma ile

paralellik göstermektedir. Son zamanlarda Türkiye Bedensel Engelliler Spor

Federasyonu’nun çalışmaları, medyanın ilgisinin az da olsa artması, TS

basketbolunda dünya çapında büyük başarılar kazanılması, TS basketboluna GS ve

Beşiktaş gibi büyük spor kulüplerinin destek olması engelli sporu konusunda

farkındalığı arttırmıştır. Genç olgular bu gelişmelerden etkilenerek spora yönelmiş

Page 54: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

olabilir. Ayrıca Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’ nun yaklaşık 20 yıllık

bir geçmişinin olması ve federasyon kurulmadan önce engelli sporu ile ilgili fazla

çalışmanın olmaması daha ileri yaştaki olguların spor ile tanışma şansını azaltmış

olabilir.

Cinsiyet yönünden olgular değerlendirildiğinde sadece % 25’inin kadın

olduğu ve I. grupta kadın sayısının diğer gruplara göre az olduğu görülmüştür.

Profesyonel sporcular arasında kadın oranının diğer gruplara göre az olması da

henüz engelli birey olarak toplumda hak ettiği yere ulaşamayan bayan engelliler için

sporun erkek bedensel engelli bireylere göre daha geri planda olmasına bağlanabilir.

Uluslararası Paralimpik Komite de son zamanlarda kadın sporcu ve idareci sayısını

arttırıcı çalışmalara ihtiyaç duymuştur. Anderson ve arkadaşlarının (44) yaptığı bir

çalışmada bayan engellilerin hem bayan olmanın, hem de engelli olmanın

zorluklarıyla ayrı ayrı baş etmek zorunda kaldıkları belirtilmiştir. Ayrıca fırsat

eşitsizliği, kendine güvenin az oluşu ve toplum tarafından kadının güçsüz olarak

algılanmasının spora katılım oranını büyük oranda düşürdüğü söylenmiştir (44).

Santiago ve Coyle da (15) 170 SP, polio, inmeli olgu üzerinde yaptıkları bir çalışmada

kadın olguların fiziksel boş zaman aktivitesine katılım düzeylerinin erkeklere göre

daha düşük olduğunu bulmuştur. Sallis yaptığı bir araştırmada erkeklerin

kadınlardan daha aktif olduğunu göstermiştir (93). Çalışmamız bu yönden literatür

sonuçlarını desteklemektedir.

Değerlendirmeye aldığımız olguların % 67 oranında bekar olduğu ve medeni

durumun spora katılımı etkilemediği saptanmıştır. Wu ve Wiliams (57) da 143 spinal

kord yaralanmalı olguda yaptıkları bir çalışmada spor katılımı ile medeni durum

arasında bir ilişki olmadığını göstermişlerdir. Bu konuda yapılan diğer çalışmalar da

tutarsız verilerin olduğunu söylemektedir (54).

Çalışmada yer alan olguların eğitim düzeylerinin daha çok lise ve üniversite

olduğu saptanmış ve gruplara göre dağılımda ise profesyonel spor yapan grubun

eğitiminin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Çalışmamızın sonucunun bu yönde

olması eğitim düzeyi arttıkça sosyalizasyonun artmasına bağlanabilir. Üniversiteye

Page 55: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

giden bir engelli ile ilkokul mezunu bir engellinin bulundukları sosyal çevreler

farklıdır. İlkokul mezunu bir engelli birey ev ve çalışıyorsa iş yaşantısından başka

ortamlara katılımda kısıtlılık yaşarken, üniversiteye giden bir engelli birey okul

ortamında pek çok yeniliğe açık bir pozisyondadır. Ayrıca üniversitelerdeki sportif

aktivitelerin de oldukça iyi olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durum üniversiteye giden

engelli bireyde bir farkındalık yaratabilir. Dünyaya daha geniş bir pencereden

bakabilmeleri dünyada diğer engellilerin neler yapabildiğini görmelerine neden olur

ve bunu başarmak için motive olurlar. Cooper ve arkadaşlarının yayınladıkları bir

raporda (53) ve Finch ve arkadaşlarının (58) yaptıkları bir çalışmada aktiviteye

katılım ile eğitim düzeyi arasında pozitif bir ilişki olduğu belirtilmiştir. Bizim

çalışmamız da bu görüşü desteklemekte ve eğitim düzeyi yükseldikçe spora katılımın

arttığı düşünülmektedir. Bununla ilgili daha ayrıntılı analizleri içeren çalışmalara

ihtiyaç vardır.

Olgular gelir düzeyleri açısından değerlendirildiğinde, en yüksek gelirin

profesyonel spor yapan grupta olduğu ve gelir düzeyi arttıkça sportif aktivitelere

katılımın da arttığı belirlenmiştir. Bunun nedeni I. gruptaki sporcuların

çoğunluğunun Türkiye’nin süper lig takımlarında oynuyor olması olabilir. III. grubun

eğitim düzeyinin daha düşük olması daha niteliksiz işlerde çalışmalarına neden

olmuş ve bu da daha düşük gelir düzeylerine sahip olmalarına neden olmuş olabilir.

Konuya diğer açıdan bakıldığında da gelir düzeyi düşük olan engelli bireyin

hayatında sporun yeri gelir düzeyi yüksek olan bir engellinin hayatındakiyle aynı

değildir, öncelikleri farklıdır. Gelir düzeyi düşük olan engelli spora katılımda ekipman

ve ulaşım sıkıntısını gelir düzeyi yüksek olanlara göre daha çok yaşar. Seabra (94)

yaşları 10-18 yıl arasında değişen, 3352 Portekizli çocuk ve adölesan olguyu içeren

çalışmasında yüksek ve orta seviyede sosyoekonomik düzeyi olanların spor

katılımlarının, sosyoekonomik düzeyi düşük olanlara göre daha yüksek olduğunu

bulmuştur. Aynı şekilde Sallis (93) sosyoekonomik düzey arttıkça fiziksel aktivitelere

katılımında arttığını çalışmasıyla göstermiştir. Bu konuda elde edilen sonuçlarımızın

literatür ile uyum gösterdiği görülmektedir.

Page 56: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Çalışmamızda sigara içme alışkanlığı yönünden olgular değerlendirildiğinde, %

77 oranında sigara içilmediği gözlenmiştir. Gruplar yönünden bakıldığında en fazla

sigara içme oranının III. grupta olduğu görülmüştür. Bu sonuçlar göz önüne

alındığında sportif aktivitelere katılımın beklenildiği gibi sigara içimini engellediği

düşünülmektedir. Sigaranın kardiyovasküler hastalıklar açısından bir risk faktörü

olduğu ve engelli bireylerde bu riskin yüksek olduğu düşünülürse, özellikle

profesyonel spor yapan engellilerin daha uzun spor yaşamlarının olabilmesi,

rekreasyonel olarak spor yapan engellilerin sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri;

kendilerine iyi bakmaları ve bu tür risk faktörlerinden uzak olmalarıyla mümkündür.

Spor, sağlıklı yaşam alışkanlığı kazandıran bir etkendir. Çalışmamızda spor yapmayan

bireylerin yaşam kalitesi ve kaygı durumlarının da diğer iki gruptan kötü olması

onları sigara içmeye yönelten faktör olabilir. Literatürde aktiviteye katılımın sigara

içme üzerine etkisini inceleyen bir çalışmaya rastlanamamıştır.

Olguların %23’ünde anne – baba akrabalığının mevcut olduğu görülmüştür.

Bu durumun doğuştan olan engel nedeni için bir risk olabileceği düşünülmüş, ancak

bununla ilgili çalışmamızda yeterli olgu olmadığı için herhangi bir analiz

yapılamamıştır.

Engel türü ve engel nedeni

Bedensel engelli bireylerle ilgili yapılan çalışmaların daha çok spinal kord

yaralanmalı olgular üstünde olması, bizi çalışmamıza farklı engel gruplarını dahil

etmeye yöneltmiştir. Çalışmada engel türlerindeki olguların sayısının birbirine yakın

ve az olması üç grup arasında anlamlı bir farkın çıkmamasına neden olmuştur.

Sonuçlara bakıldığında I. grupta polio sekeli ve parapleji oranının II. ve III. gruba göre

daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu durum, ülkemizde profesyonel anlamda ilk

gelişim gösteren spor dalının TS basketbolu olması ve bu spora paraplejik ve polio

sekeli olan bireylerin daha çok ilgi göstermesiyle açıklanabilir. II. Grupta ise ampute

oranı diğer gruplara göre daha yüksek bulunmuştur. Bunun nedeni şimdiye kadar

amatör anlamda ulaşılabilen spor dalının ampute futbol olması ve amputelerin bu

spor dalında daha iyi performans göstermeleri olabilir. Kas hastalığı, serebral palsi

Page 57: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

ve diğer hastalıkların oranı III. grupta yüksek olarak elde edilmiştir. Bu sonucun,

böyle engele sahip bireylerin yer alabilecekleri spor dallarının ülkemizde henüz

gelişim aşamasında olması, yaygınlığının diğer spor dallarından az olması ve bu

engel türlerine sahip bireylerin kendilerini sportif aktiviteler yönünden yetersiz

hissetmeleriyle ilgili olabileceği düşünülmektedir.

Engel nedeni açısından olgular incelendiğinde % 79’unun sonradan, 21’inin

ise doğuştan engelli olduğu belirlenmiştir. Sonradan engel nedenleri içinde ilk sırada

çocuk felcinin (% 24), ikinci sırada ise trafik kazalarının (% 18) yer aldığı

bulunmuştur. Trafik kazası oranında da dünyada ilk sıralarda yer almamızın

sonradan engelli olma oranını arttırdığı düşünülebilir. Polio sekeli olan olgular

dışında sonradan engelli olanların engel öncesi spor yaşantıları sorgulandığında; I.

gruptakilerin %90’ının, II. gruptakilerin %57’sinin, III. grupta ise %54’ünün engel

öncesi spor yaptığı tespit edilmiştir. Sonuçlar düşünüldüğünde, profesyonel grup

açısından engel öncesinde de olguların spor yapıyor olmasının etkin bir rol oynadığı

söylenebilir. Spora daha çok ilgi duyarlar, engel öncesi yaşantılarından bir

alışkanlıklarını devam ettirmek motive edicidir. Amatör sporcuların da % 68’i

sonradan engelli olmuştur. Bunun nedeni amatör sporculara ulaşırken ampute

futbol takımından büyük destek alınması ve amputelerin büyük çoğunluğunun

sonradan engelli olması olabilir. Amatör sporcu bulma konusunda destek alınan bir

diğer grup ise TS tenisi oynayanlardır. Bu grubun da tüm katılımcılarının sonradan

engelli olması bu sonuca neden olmuş olabilir. Williams ve Wu’ya (57) göre engel

öncesi aktif olup sonradan inaktif olmanın nedeni sosyal bağlantıların kopması ve

bağımlılığın artmasıdır. Bu yönüyle çalışmamız Wiliams ve Wu’ nun (57) çalışmasını

desteklemektedir. Yine aynı çalışmada engel öncesi spor yapan engellilerin engel

sonrası spora daha erken başladıkları ve spor kariyerlerinin daha uzun sürdüğü

söylenmektedir.

Bedensel Engellilerin İstekli Oldukları ve Yapmakta Oldukları Spor Dalları

Çalışmamıza bakıldığında, olguların en çok istekli oldukları spor dallarının

sırası ile TS basketbol (%59), yüzme (%47), masa tenisi (%30) ve TS tenis ( %29)

Page 58: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

olduğu saptanmıştır. Basketbolun birinci sırada olması yine ülkemizin son

zamanlardaki başarılarına, birçok insan için idol olan sporcuların bulundukları spor

kulüplerinin bu alanda faaliyet göstermelerine ve profesyonel düzeyde yapıldığında

iyi bir maddi getiri sağlamasına bağlanabilir. Engelli olmayan bireylerde futbolun

popüler olması ile benzer faktörler etkindir. Yüzmeye istekli olunması ise suyun

rahatlatıcı etkisinden ve birçok harekete yardım edici etkisinden kaynaklanıyor

olabilir. Anderson ve arkadaşlarının (44) yaptığı bir çalışmada takım oyunlarının

engelli bireyler için önemli olduğu ve sosyal yaşamda üstlenemedikleri birçok rolü

üstlenmelerine olanak tanıdığı vurgulanmaktadır. Çalışmamıza katılan olguların da

bir takım oyunu olan TS basketbola daha çok istek duyması bu görüşü

desteklemektedir. İkinci sırada yüzme branşının yer alması, kolay ulaşılır, herhangi

ekipman gerektirmemesiyle açıklanabilir. Masa tenisi ve TS tenise ilgi duyulmasının

nedeni de, bu dallarda bireysel başarının daha ön planda olması, engelli bireyin

kendini kanıtlama isteği ve bireysel olarak takdir görme duygusu ile ilgili olabilir.

Olguların anketi cevaplama sırasında ilgilendikleri spor dallarına bakıldığında

yine ilk sırada TS basketbol (%43) olduğu bunu ampute futbol ( %13.3), TS tenis

(%8) ve masa tenisi ( %5.33) nin izlediği belirlenmiştir. Bu durum gerek profesyonel

gerekse amatör anlamda TS basketbol branşının ön planda olmasıyla açıklanabilir.

Spor yaparken karşılaşılan güçlükler/ spor yapmaya engel olan nedenler

Sportif aktivitelere katılım konusunda karşılaşılan zorluklar açısından olgular

değerlendirildiğinde, % 35’i çevrede spor yapacak ortam yetersizliğini gösterirken, %

32’si spor yapılacak alana ulaşmada zorluk, % 12’si ise maddi açıdan yetersizliği

göstermiştir. Çevrede spor yapılacak alan yetersizliği sadece engelliler için değil

toplumun geneli için bir sorundur. Yeşil alanlar giderek tahrip edilmektedir. Büyük

umutlarla açılan spor kompleksleri de bakımsızlık ve ilgisizlikten kullanılamaz hale

gelmektedir. Van der Ploeg ve arkadaşlarının (56) Hollanda’da yaptıkları,

amputasyon, inme, nörolojik ve ortopedik bozukluk, spinal kord yaralanması gibi

engel türlerini içeren 18 yaş üstü 1202 olguyu içeren çalışmalarında, fiziksel

aktivitelere katılımı engelleyen nedenlerin başında sağlık sorunlarının geldiği, bunu

Page 59: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

enerji yetersizliği ve çevredeki imkanların yetersizliğinin izlediğini saptamışlardır.

Ulaşım problemlerinin ise son sıralarda yer aldığını belirmişlerdir (56). Çalışmamızda

ise ilk sırada çevredeki ortam yetersizliği yer alırken, bunu ulaşım güçlükleri ve

maddi sıkıntıların izlediği görülmüştür. Ulaşım güçlüğünün nedenlerinin başında

toplu taşıma araçlarının TS girişine uygun olmayışı, engelli bireyin otobüs veya diğer

araçlara binmek için sürekli birilerinin yardımına muhtaç bırakılmasıdır. Bu durum

engelli bireyin evden çıkmamasına ve çekinmesine neden olmaktadır. Evden

çıkmaya bile korkan bireyin ev dışı sportif faaliyetlere katılımı doğal olarak daha zor

olacaktır. Murphy (1) engelli çocuklarla yaptığı bu konuyu ilgilendiren bir

çalışmasında, çocukların fiziksel aktivitelere katılımını engelleyen faktörlerin

başında fonksiyonel limitasyonların, yüksek maliyetin ve çevredeki spor

programlarının yetersizliğinin geldiğini söylemektedir.

Spor yapılacak ortam ve kişi

Sportif aktivitelere katılım ile ilgili olarak spor yapılacak ortam ve kişi

yönünden olgular incelendiğinde, olguların bedensel engelli arkadaşlarıyla spor

yapmayı (%58) bedensel engelli olmayan arkadaşlarıyla spor yapmaya göre daha

çok tercih ettikleri görülmüştür. Bu isteğin nedeni rekabete dayalı sporlarda

mümkün olduğunca eşit şartlarda bulunmak olabilir. Engelli olmayanların

bakışlarından, bakış açılarından çekinmek-utanmak da neden olabilir. Birlikte spor

yapılacak kişi olarak en az tercih ettikleri seçeneğin aile bireyleri olmasının nedeni

erişkin olmaları, yeni insanlar tanımayı ve sosyal katılımı istemeleriyle ilgili olabilir.

Takım sporlarına daha çok ilgi duydukları anlaşılmıştır (%54). Takım engelli bireye

aidiyet duygusu verir, yardımlaşma duygusu vardır, kendini rekabetin ortasında

yalnız hissetmez, her zaman bir paylaşım vardır, daha çok insan ile yakın ilişki

kurmaya fırsat tanır. Takımda birçok rol üstlenme fırsatı yakalarlar, daha çok insan

tanımaya fırsat bulurlar, bireysel çaba çok ön planda değildir. Rimmer ve

arkadaşlarının (59) engelliler, mimarlar, spor eğitmenleri ve şehir planlamacılar ile

yaptıkları kapsamlı bir çalışmada engellilerin, engelli olmayanların davranışlarını-

tutumlarını beğenmedikleri, bedensel engelli arkadaşları ile spor yapmayı daha çok

Page 60: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

tercih ettikleri, ailenin korumacı tutumundan rahatsızlık duydukları saptanmıştır.

Ayrıca herkesin gittiği spor salonunda spor yapmayı ( %38) engellilere ayrılmış

alanda yapmaya (%29) göre daha çok tercih ettikleri saptanmıştır. Literatürde

sağlıklı bireyler için spor yapılacak alan tercihi ile ilgili çalışmalar bulunmaktadır

(95,96) fakat bedensel engelliler için bu tür bir çalışmaya rastlanamamıştır.

Yardımcı alet kullanımı

Yürüme yardımcısı, protez-ortez, tekerlekli sandalye gibi yardımcı alet ve

destekler açısından olgular sorgulandığında; %80 olgunun engeli nedeniyle yardımcı

alet kullandığı, kullanılan destekler içinde birinci sırayı tekerlekli sandalyenin (%34)

aldığı, bunu sırasıyla koltuk değneği (%21), protez (%17) ve kanadyen (%12) in

izlediği gözlenmiştir. Yardımcı alet ve destek kullanımının engel türleri ile ilgili

olduğu düşünülebilir. Ayrıca spor yapan olguların daha çok TS sporu yapıyor olması

da bir etken gibi görülebilir.

Araba Kullanımı ve Spor Olaylarını Takip

Araba kullanımı yönünden olgular değerlendirildiğinde, % 42’sinin araba

kullandığı saptanmıştır. Spor olaylarını takip açısından olgulara bakıldığında ise,

olguların % 82’sinin spor olaylarını takip ettiği görülmüştür. Bunların % 31.6’sının

televizyondan, %68.4’ünün internetten takip ettiği, % 71.3’ünün ise yazılı basından

da takip ettiği tespit edilmiştir.

5.2. Yaşam Kalitesi

Yaşam kalitesi ile ilgili çalışmalara bakıldığında spora katılımın engelli

bireylerde yaşam kalitesini geliştirdiği yönünde pek çok çalışma olduğu görülürken

(15,56,97), ülkemizde bu tür çalışmaların oldukça az olduğu dikkati çekmektedir.

Yapılan çalışmaların daha çok spinal kord yaralanmalı bireyler üzerinde olduğu

görülmektedir.

Sağlıklı bireyler ile kıyaslandığında engelli bireylerin daha düşük yaşam

kalitesine sahip olduğu düşünülmektedir. Fiziksel aktivitelere katılım ve rekreasyonel

aktivitelerin yaşam kalitesini arttırdığı bilinen bir gerçektir. Engelli bireylerin fiziksel

Page 61: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

ve günlük yaşam aktivitelerindeki yetersizlikleri spora katılımı da etkilemektedir.

Evinde bile bağımsız olamayan bir engelli dışarı çıkmak ya da spor yapmak için

yeterli gücü ve cesareti kendinde görememektedir. Groff ve arkadaşlarının 18 yaş

üstü 483 SP’ li olgu ile yaptıkları çalışmada (3) spora katılımın, yaşamdan zevk alma,

iyi hissetme, günlük yaşam aktivitelerini yerine getirme gibi aktiviteleri olumlu

etkilediği bulunmuştur. Spora katılımı yüksek olan engellilerin yardımcı alet

kullanma becerileri gelişmekte ve spor yapmayanlara göre daha sağlıklı

olmaktadırlar. Bu yönüyle çalışma genel anlamda yaşam kalitesinin spor yapan

olgularımızda yapmayanlara göre daha fazla bulunmasını desteklemektedir.

Çalışmamızda ağrı dışında NHP’nin tüm alt gruplarında ve toplam puanda spor

yapan olguların daha iyi olduğu ve yaşam kalitelerinin dikkate değer oranda gelişmiş

olduğu gözlenmiştir. Spor ve rekreasyonel aktiviteler yaşam kalitesini arttırırken

engelli bireylerin topluma entegrasyon süreçlerinde nelere ihtiyaç olduğunun

farkına varılmasını da sağlar.

Olgular, yaşam kalitesi açısından NHP’nin alt gruplarına göre

değerlendirildiğinde; sosyal izolasyon alt grubunun, hiç spor yapmayan grupta

etkilendiği görülmüştür. Devine (97) boş zaman aktivitelerine katılan 14 engelli birey

ile yaptığı çalışmasında sosyal kabulün karakteristiklerinin insanlar arası rahat ve

keyifli iletişim, bir gruba dahil olma duygusu ve eşit statüde ilişki kurma fırsatı

olduğunu saptamıştır. Spor ve rekreasyonel aktiviteler tüm bunlara olanak tanıyan

konulardır. Spor yapan bireylerin sosyal kabulü artacağı için sosyal izolasyonları

azalmaktadır. Devine’ nın çalışması bu yönüyle çalışmamızın sonucunu

desteklemektedir. Boş zaman aktivitelerinin insanları birbirine bağlama, engeli olan

ile olmayan arasında köprü kurma rolü vardır. Yeteneklere yoğunlaşılır ve

ortaklıklara odaklanılır. Kişinin engeline değil de rekreasyonal aktivitedeki hedefe

odaklanılır. Emosyonel durum alt grubu pek çok çalışmada vurgulanmıştır. Muraki

ve arkadaşları (42) 169 erkek spinal kord yaralanmalı olgu üzerinde yaptıkları

çalışmada, spora katılımın yüksek olduğu durumlarda depresyonun düşük olduğunu

bulmuştur. Yine aynı çalışma egzersiz sıklığı arttıkça egzersizin psikolojik faydalarının

Page 62: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

da arttığını belirtmektedir. Bu, sporun fiziksel faydaları ile de bağlantılı olabilir.

Fiziksel kapasite arttıkça bağımsızlık artar ve psikoloji düzelir. Çalışmamız yaşam

kalitesinin emosyonel durum alt parametresinde gruplar arasında anlamlı fark

olduğuna dikkat çekmektedir ve bu yönüyle de diğer çalışmalarla paralellik

göstermektedir.

Olguların spor yapma yılı ile NHP alt grupları arasında bir ilişki olup olmadığı

değerlendirildiğinde; fiziksel aktivitenin pozitif, sosyal izolasyon ve emosyonel

durumun negatif korelasyon gösterdiği görülmüştür. Spora katılım engelli bireyi

sosyal açıdan desteklediği için sosyal izolasyonu azaltmakta, bağımsızlığı arttırarak

emosyonel durumu düzeltmekte ve fiziksel aktivite oranını da arttırmaktadır.

Çalışmamız bu sonucuyla da literatürü desteklemektedir.

5.3. Kaygı Durumu

Çalışmamızda kaygı durumları yönünden gruplar karşılaştırıldığında,

durumluk kaygısı açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık olmadığı, ancak

sürekli kaygı düzeyi açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu

saptanmıştır. III. grubun sürekli kaygı düzeyi I. gruptan yüksek bulunmuştur.

Tsivgoulis ve arkadaşlarının bir çalışmasına göre engelli bireylerde (98)

yüksek fonksiyonel bozukluğu olanların kaygı düzeylerinin yüksek olduğu

bulunmuştur. III. grubun NHP fiziksel aktivite parametresinin diğer iki gruptan

anlamlı derecede farklı olması, fiziksel aktivitenin kötü olmasını fonksiyonel

bozukluk olarak değerlendirirsek, kaygı düzeyinin de yüksek çıkmasına neden

olabileceği düşünülebilir. Çalışmamız bu yönüyle Tsivgoulis ve arkadaşlarının

çalışmasını desteklemektedir.

Gioia ve arkadaşları (99) 137 erkek spinal kord yaralanmalı olgu üzerinde

kaygı düzeyini değerlendirdikleri çalışmalarında, hiç sportif faaliyetlere katılmayan

grubun kaygı puanlarını belirgin bir şekilde yüksek bulmuşlardır. Muraki (42) 169

Page 63: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

erkek spinal kord yaralanmalı olguyu içeren bir çalışmasında, olguları spora

katılımlarına göre 4 gruba ayırarak, kaygı anketini uygulamıştır. En yüksek aktivite

düzeyindeki grubun sürekli kaygı puanları en düşük bulunmuştur. Çalışmamızdan

elde edilen sonuçlar Muraki ve Gioia’nın sonuçları ile paralellik göstermektedir.

Gelir düzeyinin kaygı durumunu etkileyip etkilemediği yönünde yapılan

analizlerde istatistiksel yönden bir farklılık gözlenmemiştir. Gioai ve arkadaşları (99)

yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, iş gibi demografik faktörlerin psikolojik değişkenlerle bir

bağlantısı bulunmadığını belirtmişlerdir.

Çalışmanın limitasyonları; anket ve değerlendirme çalışması olarak

düşünüldüğünde 100 olgudan daha fazla olguya ulaşılmasının sonuçlar açısından iyi

olabileceği, ancak engelli popülasyonu ve bunlara ulaşmadaki sorunları

düşündüğümüzde ise bu sayının yeterli olabileceği görüşündeyiz. Anket içeriğinin

kontrol edilmesi yönünden çalışma öncesi yeterli olguyu içeren pilot çalışmanın

yapılmamış olması önemli bir limitasyondur.

Çalışmamızın sonuçları spora katılımın bireyin yaşam kalitesini etkileyen bir

faktör olduğunu ortaya çıkarmış, spora katılımı azaltan faktörlerin Avrupa

ülkelerindeki faktörlerle aynı olduğu ancak önem sırasının ülkemiz koşullarına göre

değişebildiğini göstermiştir. Bu sonuç bu konuda çalışanlara engelli bireylerin

sorunlarını çözmede neyin öncelikli olduğu konusunda fikir vermekte ve konuyla

ilgili yapılacak toplum temelli rehabilitasyon çalışmaları için bir veri oluşturmaktadır.

Çalışmanın sonuçları, anketin içeriği geliştirilerek daha fazla olguyu içeren

araştırmalarla desteklenmelidir. Bu şekilde ülkemiz açısından engellilere yönelik bir

veri tabanı oluşturulabilir, bedensel engellilere yönelik sporcu profili çıkartılabilir.

Bu çalışmanın İstanbul iliyle sınırlı kalmayıp, fizyoterapi Rehabilitasyon

alanında çalışan fizyoterapistler, takımlarda çalışan spor fizyoterapistleri ve özel

eğitim merkezlerinde çalışan fizyoterapistlerin ortak katılımıyla Türkiye geneline

yayılan çok merkezli projelere dönüştürülmesinin engelli sporunun gelişmesine yol

göstereceği ve engelli sporunun gelişmekte olduğu ülkemizde var olan potansiyelin

Page 64: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

kullanımını sağlayarak, bedensel engelli bireylerin spora katılımını artıracağı

düşüncesindeyiz.

Page 65: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

6. SONUÇLAR

Bu çalışma bedensel engelli bireylerde sportif aktivitelere katılımın yaşam

kalitesi ve kaygı durumuna etkilerini araştırmak ve bedensel engelli bireylere ait

demografik bir veri elde etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya 18-45 yaş arasında

olan, İstanbul ilinde yaşayan, kognitif veya mental problemi olmayan ve çalışmaya

katılmayı gönüllü olarak kabul eden olgular alınmıştır. Olgular profesyonel anlamda

spor yapanlar, amatör ya da rekreasyonel olarak spor yapanlar ve hiç spor

yapmayanlar olmak üzere 3 gruptan oluşmaktadır. Olguların demografik özelliklerini

ve spor katılımlarını belirlemek amacıyla kendi oluşturduğumuz bir anket, yaşam

kalitesini değerlendirmek amacıyla Nottingham Sağlık Profili ve kaygı düzeyini

belirlemek amacıyla Durumluk- Sürekli Kaygı Envanteri (STAI) kullanılmıştır.

Çalışma süresince yapılan değerlendirmelerde elde edilen sonuçlar

şunlardır:

• Hiç spor yapmayan grubun yaş ortalaması profesyonel ve rekreasyonel olarak

spor yapan gruptan yüksektir.

• Kadın bedensel engellilerin spor katılımları erkeklere göre daha azdır.

• Profesyonel sporcuların eğitim düzeyi amatör sporculardan ve hiç spor

yapmayanlardan daha yüksektir.

• En yüksek sigara içme oranı hiç spor yapmayan gruptadır.

Sonradan engelli olma oranı (79) doğuştan engelliliğe (%21) göre oldukça

yüksektir.

Profesyonel sporcuların % 96‘ sı sonradan engelli olmuştur ve bunların da % 90’ı

engelli olmadan önce de spor yapmıştır.

Profesyonel sporcular en yüksek gelir düzeyine sahiptir.

En çok istek duyulan spor dalları sırası ile TS basketbol, yüzme,TS tenis ve masa

tenisidir.

Page 66: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Olguların spor yaparken karşılaştıkları güçlükler ya da spor yapmalarına engel

olarak gördükleri faktörlerin başında çevrede spor yapacak ortam yetersizliği

gelmektedir, ikinci sırada ise spor yapılacak alana ulaşımın zor olması, üçüncü

sırada ise maddi açıdan yetersizlik vardır.

Olgular daha çok bedensel engelli arkadaşları ile spor yapmayı tercih

etmektedirler. Birlikte spor yapılacak kişi olarak en az tercih ettikleri seçeneğin

aile bireyleridir. Takım sporlarına daha çok ilgi duymaktadırlar.

Olgular arasında en çok kullanılan yardımcı alet TS’dir.

Olgular spor olaylarını daha çok internetten takip etmektedirler. TV ise ikinci

sırada gelmektedir.

Spor katılımı ağrı hariç sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin tüm alt başlıkları ile ve

sürekli kaygı düzeyi ile bağlantılıdır. Profesyonel ya da amatör olarak spor

yapanların yaşam kaliteleri hiç spor yapmayanlardan daha yüksektir.

Spor yapılan süre ile NHP’nin sosyal izolasyon ve emosyonel reaksiyon alt

parametreleri negatif, fiziksel aktivite alt parametresi ise pozitif korelasyon

göstermektedir.

Hiç spor yapmayan grubun sürekli kaygı düzeyi profesyonel ya da amatör olarak

spor yapanlardan daha yüksektir.

7. ÖNERİLER

Page 67: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

- Daha ileri yaştaki bedensel engellilerin de spor katılımlarını arttırıcı çalışmalara

ihtiyaç vardır. Kapsamlı çalışmalar yapılarak bu bireylere ulaşılmalı, yapabilecekleri

spor dalları ve katılabilecekleri faaliyetler hakkında bilgiler verilmeli, katılımlarını

arttırıcı organizasyonlar düzenlenmelidir.

- Kadınların ilgi duydukları spor dalları ve rekreasyonel faaliyetler araştırılıp

katılımlarını arttırıcı yönde halk sağlığı projelerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Ülkemizde kadın bedensel engellileri içeren kapsamlı çalışmaların yapılması bu

konudaki sonuçların desteklenmesi açısından önemli olacaktır. Profesyonel spor

dallarında kadın olgu sayısı amatör veya rekreasyonel sporlara göre daha azdır.

Amatör ya da rekreasyonel olarak spor yapan kadın olgulardan da kapasitesi uygun

olanların profesyonelleşmesi sağlanmalı, profesyonel anlamda faaliyet

gösterebilecekleri ligler kurulmalıdır. Rekreasyonel olarak spor yapanları da motive

etmek için turnuvalar düzenlenmeli, ligleri ve turnuvaları finanse edici sponsorluk

çalışmaları ciddi bir şekilde yapılmalıdır. Hiç spor yapmayan kadın bedensel

engellileri bilinçlendirici çalışmalar yapılmalıdır.

- Hiç spor yapmayanları da dahil edici rekreasyonel ya da sportif faaliyetler bulmak

ve onları dahil etmek yaşam kalitesi ve kaygı durumlarını iyileştirerek sigara içme

oranlarını azaltabilir. Engelli bireylerin sağlıklı bireylere göre kronik obstrüktif

akciğer hastalıklarına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu düşünüldüğünde

inaktif bireylerin sigara içme oranını azaltıcı çalışmaların yapılması gerekmektedir.

- Gelir düzeyi düşük olan bireylerin de katılımını arttırmak için lokal spor faaliyetleri

düzenlenmelidir. Ekipman gerektirmeyen ve maliyeti daha düşük olan sporlara

yönlendirilebilirler ya da bu konuda desteklenebilirler.

- Rehabilitasyon merkezleri ve fizyoterapistler mümkün olan en erken dönemde

sonradan engelli olan bireyi uygun spora yönlendirmeli ve spor yapmaya motive

etmelidir. Merkezde bulunan diğer engellilerle grup çalışmaları- takım sporları,

rekreasyonel aktiviteler hem genel sağlığın ve yaşam kalitesinin gelişmesinde hem

de engellinin topluma yeniden entegre olmasında, yeni sosyal ilişkiler kurmasında

faydalı olacaktır. Doğuştan engelli olan bireyler için de okulların önemi büyüktür.

Page 68: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Okullardaki beden eğitimi öğretmenleri engelli çocuklar için de uygun spor ortamları

yaratmalı, beden eğitimi derslerine mutlaka onlarda dahil edilmelidir.

- Kapsamlı bir tarama, iyi bir araştırma ile her engelli bireye uygun spor dalı

keşfedilmeli, BJK ve GS gibi diğer büyük spor kulüpleri de engelliler için takımlar

kurmalıdır. Bölgesel imkanlar açısından düşünürsek engellilerin girişinin kolay

olacağı, TS basketboluna uygun sahalar yapılmalı, saha kenarına engelli olmayan

bireyler için de spora uygun tekerlekli sandalyeler bırakılmalı, engelli olan ile

olmayanı kaynaştırıcı faaliyetler düzenlenmelidir. Masa tenisi okullarda,

rehabilitasyon merkezlerinde rahatlıkla kurulabilecek bir düzeneğe sahiptir.

Okullarda beden eğitimi öğretmenleri, rehabilitasyon merkezlerinde de

fizyoterapistler ekipman maliyeti düşük, öğrenmesi kolay ve eğlenceli olan bu sporu

engelli bireyler için organize etmelidirler. Devlet okulları fizyoterapistlerden, engelli

öğrencilerin spor katılımını sağlayıcı yönde danışmanlık alabilirler. Uygun

hazırlanmış projelerle bu organizasyon yurt geneline yayılabilir.

- Bedensel engelli bireylere ayrı yerler inşa etmek yerine mevcut ortamlar onların da

girebileceği hale getirilmelidir, böylece entegrasyon da sağlanmış olabilir. Bedensel

engelli bireylerin spor karşılaşmalarını saha içinde izlemek yerine engelli olmayanlar

gibi tribünden izleyebilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu sorun temel

sorunlardan biri olarak görülmeli, belediyeler bunun için çözümler üretmelidir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin engelli bireyler için bir ulaşım sistemi

bulunmaktadır. Engelli bireyler evlerinden alınıp rehabilitasyon merkezlerine ya da

hastanelere ücretsiz taşınmaktadır. Fakat talebin çok olması sistemin efektif

işleyememesine yol açmaktadır. Maddi yetersizliğin sorun olmaması için de

ekipmanı başka oluşumlar sağlamalıdır, spor salonları engelli bireylere indirim

yapabilir, halı sahalar ücretsiz saha temin edebilir. Ama bu ne kadar doğrudur? Her

yönden sağlıklı bireylerle eşit haklara sahip olmalarını isterken böyle bir ayrımcılık ve

ayrıcalık doğru bir yaklaşım mıdır? Tartışmaya açık bir konudur.

- Olgular arasında en çok kullanılan yardımcı alet TS’dir. Bu kadar yüksek TS

kullanma oranına rağmen ülkemizde yolların, otobüslerin hala TS kullanımına uygun

Page 69: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

olmadığı söylenebilir. Şehir bölge planlamacılar, mimarlar ve fizyoterapistler tesis

planlamalarında ortak çalışmalıdırlar. Ulaşılabilirilk ve erişilebilirlik toplumun her

alanı için geçerli olmalıdır.

- Gerek yazılı gerek görsel basında ve internette engelli sporuna dair haberlerin daha

çok yer alması bu konuda bir farkındalık yaratmanın yanı sıra takımların sponsor

sıkıntılarına da çözüm olabilir. Spor olaylarının duyuruları, gerek ülkemizde gerekse

dünyada engelli bireylerin başarıları internette olabildiğince fazla yer bulmalıdır. Tv

kanalları da bu konuya eğilmelidir. Bu yıl başlayan ampute futbol liginin İstanbul’da

yapılan maçlarına ulusal kanallardan sadece TRT ilgi göstermektedir. Diğer ulusal

kanallar da mutlaka spor haberlerinde ampute futbol ligi, TS basketbol ligi ve diğer

engelli sporu ile ilgili olaylara yer vermelidir. Yılın en iyi golünü seçen, yılın en

başarılı antrenörünü seçen organizasyonlar olmalı, spor yapanlar mümkün

olduğunca çok motive edilmeli, yapmayanlar da mümkün olduğunca çok

bilgilendirilmeli, haberdar edilmelidir.

- Daha mutlu, daha aktif, daha müdahil engelli bireylere sahip olmak için spora

şimdikinden çok daha fazla önem verilmelidir. Bu duruma bir halk sağlığı sorunu

olarak bakılmalı ve bu konuda uygun çalışmalar yapılmalı, projeler desteklenmelidir.

- Spora katılımı kısıtlayan her hastalık/ travma/ yaralanma türü için ayrı ayrı, fazla

sayıda olgu içeren çalışmalara ihtiyaç vardır. Spora katılımı etkileyen faktörler her

tür için ayrı ayrı değerlendirilmeli, spor ile ilgili bilinç düzeylerini ölçücü karmaşık

olmayan sorular yöneltilmelidir. Elde edilecek bu bulgular engelliler ile ilgili

stratejiler geliştirmede kullanılmalı ve sosyal yaşama katılımları mümkün olduğunca

arttırılmalıdır. Spor tesisleri engelli bireylere uygunluk açısından değerlendirilmeli ve

derecelendirilmelidir. Yönlendirme aşamasında bu derecelendirmeye ihtiyaç

olacaktır. Spor tesisleri ve okullar/ rehabilitasyon merkezlerinin yıllık rutin

kontrollerle bir yıl öncesine göre spor yapılacak ortamın kalitesini yükseltip

yükseltmediği saptanmalı, tesisten/ kurumdan yararlanan engelli bireylerin tatmin

düzeyini ölçücü araştırmalar yapılmalıdır.

Page 70: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

- Engelli bireylerin katılabilecekleri spor faaliyetleri konusunda bilgilendirici ve

motive edici bir broşür hazırlanmalı; okullara, rehabilitasyon merkezlerine,

hastanelere, belediyelere dağıtılmalıdır. Fakat bunlardan önce yapılması gereken

engelli bireylerin günlük yaşamda bağımsızlığını arttırıcı düzenlemelerin

gerçekleştirilmesi, çevrenin engellerinin kaldırılması, engelli bireyi evinden dışarı

çıkmaya cesaretlendirecek ortamın hazırlanmasıdır.

Bu tür çalışmalar yapacak olan araştırıcılara öneriler:

-Engelli bireylerle önce arkadaşlık kurmaya çalışılmalı, direk değerlendirmeler yapılıp

işinizi bitirip bir daha ilgilenmemek üzere ayrılmamalı,

- Bireyler çalışmanın sonuçlarından mutlaka haberdar edilmeli,

- Spor yapanların mutlaka maçlarına gidilmeli, onlara destek olunmalı,

- Belediyelerden yardım isterken amaçlar açık ve net bir şekilde dile getirilmeli,

- Değerlendirmeler spesifik bir durum yoksa antrenman sonrasına- maç öncesine-

maç sonrasına bırakılmamalı, antrenman öncesi yapılmalı,

- Anketlerde mümkün olduğunca net, anlaşılır, yalın ifadeler kullanılmalı, karmaşık

puanlamalı anketlerden kaçınılmalıdır.

- TS de olan biriyle iletişim kurarken göz seviyesinde olmaya özen gösterilmeli,

onlara tepeden bakılmamalı,

- Değerlendirme yöntemleri mümkün olduğunca kısa ve pratik olanlardan seçilmeli,

- Eğer bir takıma gidiliyorsa antrenör veya menajer ile iyi iletişim kurulmalıdır.

Çalışmamızın sonuçlarının, bedensel engelli bireylerle ilgili yapılacak

araştırmalar için kaynak olabileceği, konuyla ilgili çalışmaların yapılandırılmasında

ışık tutacağı görüşündeyiz.

KAYNAKLAR

Page 71: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

1. Murphy, N.A., Carbone, P.S. (2008) Promoting the participation of children with

disabilities in sports, recreation, and physical activities. Pediatrics, 121 (5), 1057-

1061.

2. Ergun, N. (2008). Ortopedik Özürlüler Aile Eğitim Rehberi, Ankara: T.C.Başbakanlık

Özürlüler İdaresi Başkanlığı Yayınları.

3. Groff, D.G., Lundberg, N.R.,Zabriskie, R.B. (2009). Influence of adapted sport on

quality of life: perceptions of athletes with cerebral palsy. Disability

Rehabilitation, 31 (4): 318-326.

4. Durstine, J.L., Painter, P., Franklin, B.A., Morgan, D., Pitetti, K.H.,Roberts, S.O.

(2000) Physical activity for the chronically ill and disabled. Sports Medicine, 30

(3), 207-219.

5. Fernhall, B., Heffernan, K., Jae, Y.S., Hedrick, B. (2008) Health implications of

physical activity in individuals with spinal cord injury: a literature review. Journal

of Health and Human Services Administration, Spring, 465-502.

6. Bayramlar, K. (2009) Ortopedik özürlülerde rekreasyonel aktiviteler ve spor.

Ankara Üniversitesi Dikimevi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokul Dergisi, 8(1):

23-27.

7. Dijker M. (1997) Quality of life after spinal cord injury: a meta-analysis of the

effects of disablement components. Spinal Cord, 35: 829-840.

8. WHO: Disability, prevention and rehabilitation. Technical Report Series. World

Health Organization , Geneva, 1981, s.668.

9. T.C. Sağlık Bakanlığı. (2007). Türkiye’de Sağlığa Bakış. Ankara: T.C. Sağlık

Bakanlığı.

10. Lockette, K. F., Keyes, A. M. (1994). Coniditoning with physical disabilities.

Rehabilitation Instutute of Chicago.

Page 72: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

11. Güzel, R., Uysal, F., Oğuz, H., Dursun, E., Dursun, N., Orkun, S. Ve diğerleri

(2004). Tıbbi Rehabilitasyon. Nobel Tıp Kitabevi.

12. Grundy, D., Swain, A. (2002). ABC of Spinal Cord Injury. London: BMJ Books.

13. Mcdonald, JW., Sadowski, J. (2002) Spinal cord injury. Lancet, 359: 417-425.

14. Karacan, I., Koyuncu, H., Pekel, O., Sümbüloğlu, G., Kirnap, M., Dursun, H.,

Kalkan, A., Cengiz, A., Yalınkılıç, A., Ünalan, H. I., Nas, K., Orkun, F., Tekeoğlu, I.

(2000) Traumatic spinal cord injuries in Turkey: A Nation wide epidemiological

study. Spinal Cord, 38(11): 697-701.

15. Santiago, M.,Coyle, C. (2004) Leisure-time physical activity and secondary

conditions in women with physical disabilities. Disability Rehabilitation, 26 (8),

485-494.

16. Neumann, D. A. (2004) Polio: Its impcat on the people of the United States and

the emerging profession of physical therapy. Journal of Orthopaedic& Sports

Physical Therapy, 34 (8): 479- 492.

17. www.polioeradication.org Küresel Polio Eredikasyonu Girişimi web sitesi

18. Şener, G., Erbahçeci, F. (2001) Protezler.Ankara: H.Ü. Fizik Tedavi ve

Rehabilitasyon Yüksekokul Yayınları.

19. Yiğiter K, Erbahçeci F. (2008) “Amputelerde Fizyoterapi”, Tidy’s Physiotherapy,

Porte SB (ed), Butterworth Heineman, Philadelphia, 2003. Yakut E, Kayıhan H

(eds.), Feryal Matbaacılık.

20. Yazıcıoğlu, K., Taskaynatan, M. A., Güzelküçük, U., Tuğcu, I. (2007) Effect of

playing football (soccer) on balance, strength and quality of life in unilateral

below- knee amputees. American Journal of Physical Medicine and

Rehabilitation, 86: 800-805.

Page 73: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

21. Wetterhahn, K.A., Hanson, C., Levy, C.E. (2002) Effect of participation in physical

activity on body image of amputees. American Journal of Physical Medicine, 81:

194-201.

22. Graham, K. Z., MacKenzie, E. J., Patti, L. E., Travison, T.G., Brookmeyer, R. (2008)

Estimating the prevalance of limb loss in the United States: 2005 to 2050.

Archieves of Physical Medicine and Rehabilitation, 89: 422-429.

23. Dillingham, T.R., Pezzin, E.L., McKenzie, E.J. (2002). Limb amputation and

limb deficiency: Epidemiology and recent trends in the United States. Southern

Medical Journal, 95(8): 875-883.

24. Livanelioğlu, A., Kerem Günel, M. (2009) Serebral Palside Fizyoterapi. Ankara.

25. Bax, M., Goldstein, M., Rosenbaum, P., Leviton, A., Paneth, N., Dan, B.,

Jacobsson, B., Damiano, D. (2005). Proposed definition and classification of

serebral palsy. Developmental Medicine and Child Neurology, 47: 571-576.

26. Şirzai, H., Erkin, G., Çulha, C., Özel, S. (2008). Measuring Functional Change in

Turkish Children with Cerebral Palsy Using the Pediatric Evaluation of Disability

Inventory (PEDI). Turkish Journal of Medical Sciences, 38(6): 555-560.

27. Bushby, K., Bourke, J., Bullock, R., Eagle, R., Gibson, M., Quinby, J. (2005). The

multidisiplinary management of Duchenne Muscular Dystrophy. Current

Paediatrics, 15: 292-300.

28. Türeyen, Z.C., Cavlak, U., Hallaçeli, H., Yurdalan, S.U., Can, F., Karaduman, A. Ve

diğerleri (1996) Uygulamalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon. İzmir: D.E.Ü.

Rektörlük Matbaası.

29. Caplan, L.R. (2006). Stroke. New York: American Academy of Neurology.

30. Nagaraja, D., Gururaj, G., Girish, N., Panda, S., Roy, A.K., Sarma, G.R.K. ve

diğerleri. (2009). Feasibility study of stroke surveillance: Data from Bangalore,

India. Indian Journal of Medical Research, 130:396-403.

Page 74: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

31. WHO Stroke Manual (2006). The WHO stepwise approach to stroke surveillance.

32. Warlow, C., Sudlow, C., Dennis, M., Wrdlaw, J., Sandercock, P. (2003). Stroke.

The Lancet, 362: 1211-1224.

33. Chau, PC. J., Thompson, D.R., Twinn, S., Chang, A.M., Woo, J. (2009)

Determinant of participation restriction among community dwelling stroke

survivors: A path analysis. BMC Neurology, 9:49.

34. Skinner, H.B. (2006) Current Diagnosis and Treatment Orthopaedics. United

State of America: Lange Current Series.

35. Apkon, S. (2004). Pediatric limb deficiencies. The Children’s Hospital Physical

Medicine and Rehabilitation, 8 (1).

36. Seekins, T., Clay, J., Ravesloot, C. (1994). A desprictive study of secondary

conditions reported by a population of adults with physical disabilities served by

three independent living centers in a rural state. Journal of Rehabilitation,

April/May/June: 47-51.

37. Johnson, R.L., Gerhart, K.A., McCray, J., Menconi, J.C., Whiteneck, G.G. (1998)

Secondary conditions following spinal cord injury in a population-based sample.

Spinal Cord, 36: 45-50.

38. Kjaer, M. (2000) Why exercise in paraplegia? British Journal of Sports Medicine,

34 (5), 322-323.

39. Wetterhahn, K.A., Hanson, C.,Levy, C.E. (2002) Effect of participation in physical

activity on body image of amputees. American Journal of Physical Medicine and

Rehabilitation, 81 (3), 194-201.

40. Kinne, S., Patrick, L.D., Doyle, D.L. (2004) Prevalance of secondary conditions

among people with disabilities. American Journal of Public Health, 94(3), 443-

445.

Page 75: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

41. Jacobs, P.L., Nash, M.S. (2001) Modes, benefits and risks of voluntary an

delectrically induced exercise in persons with spinal cord injury. The Journal of

Spinal Cord Medicine, 24(1): 10-18.

42. Muraki, S., Tsunawake, N., Hiramatsu, S.,Yamasaki, M. (2000) The effect of

frequency and mode of sports activity on the psychological status in tetraplegics

and paraplegics. Spinal Cord, 38 (5), 309-314.

43. Sharp, M.U. (1955) Social problems of the young disabled. British Medical

Journal, 15, 163.

44. Anderson, D.M., Wozencroft, A. (2008) Adolescent girls’ involvement in

disability sport: a comparison of social supprt mechanisms. Journal of Leisure

Research, 40(2): 183-207.

45. French, D., Hainsworth, J. (2001) ‘There aren’t any buses and the swimming pool

is always cold!’: obstacles and oppurtunities in the provision of sport for

disabled people. Managing Leisure, 6: 35-49.

46. Lund, M.L., Lexell, J. (2008) Perceived participation inlife situation in persons

with late effect polio. Journal of Rehabilitation Medicine, 40: 659-664.

47. www.post-polio.asso.fr

48. Yelnik, A., Laffont, I. (2009) The psychological aspects of polio survivors through

their life experience. Annals of Physical and Rehabilitation Medicine, December.

49. Yağmurlu, M.F., Yağmurlu, B., Yılmaz, M.(2009) orthopaedic disability and

socioemotional functioning. Pediatrics International, 51(5):637-644.

50. O’ Connor, D.L., Young, M.J., Saul, M.J. (2004) Living with paraplegia. Health and

Social Work, 29(3): 207-218.

51. www.ozida.gov.tr T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi web sitesi

Page 76: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

52. Ergun, N., Baltacı, G. (2006). Spor Yaralanmalarında Fizyoterapi ve

Rehabilitasyon Prensipleri, 2. Basım. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi

ve Rehabilitasyon Yüksekokulu Yayınları.

53. Cooper, R.A., Quatrano, L.A., Axelson, P.W., Harlan, W., Stineman, M., Franklin,

B. ve diğerleri. (1999) Research on physical activity and health among people

with disabilities: a consensus statement. Journal of Rehabilitation Research and

Development, 36 (2), 142-154.

54. Slater, D.,Meade, M.A. (2004) Participation in recreation and sports for persons

with spinal cord injury: review and recommendations. NeuroRehabilitation, 19

(2), 121-129.

55. Tasiemski, T., Kennedy, P., Gardner, B.P.,Taylor, N. (2005) The association of

sports and physical recreation with life satisfaction in a community sample of

people with spinal cord injuries. NeuroRehabilitation, 20 (4), 253-265.

56. van der Ploeg, H.P., Streppel, K.R., van der Beek, A.J., van der Woude, L.H., van

Harten, W.H.,van Mechelen, W. (2008) Underlying mechanisms of improving

physical activity behavior after rehabilitation. International Journal of Behavioral

Medicine, 15 (2), 101-108.

57. Wu, S.K.,Williams, T. (2001) Factors influencing sport participation among

athletes with spinal cord injury. Medicine and Science in Sports and Exercise, 33

(2), 177-182.

58. Finch, C., Owen, N.,Price, R. (2001) Current injury or disability as a barrier to

being more physically active. Medicine and Science in Sports and Exercise, 33 (5),

778-782.

59. Rimmer, J.H., Riley, B., Wang, E., Rauworth, A.,Jurkowski, J. (2004) Physical

activity participation among persons with disabilities: barriers and facilitators.

American Journal of Preventive Medicine, 26 (5), 419-425.

Page 77: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

60. Gür A. (2001) Özürlülerin Sosyal Yaşama Uyum Süreçlerinde Sportif Etkinliklerin

Rolü. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Ankara: Başbakanlık Basımevi.

61. www.paralympic.org Paralimpik Hareket Resmi Web Sitesi

62. Kalyon, T.A. (1997). Özürlülerde Spor. Ankara: Bağırgan Yayınevi.

63. www.sporakademisi.net

64. www.tmpk.org.tr Türkiye Milli Paralimpik Komite Resmi Sitesi

65. Curtis, K.A., Black, K. (1999) Shoulder pain in female wheelchair basketball

players. Journal of Orthopaedic and Sports Physical Therapy, 29: 225- 231.

66. www.iwbf.org Uluslar arası TS Basketbol Resmi Web Sitesi

67. www.besf.org.tr Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Web Sitesi

68. Bayramlar, K., Ergun, N. (2009) Engelli masa tenisi oyuncularında yaşam

kalitesinin değerlendirmesi. Türkiye Klinikleri, 1(1): 53-57.

69. www.wheelpower.org

70. www.itftennis.com

71. www.tekerleklisandalyetenisi.com

72. www.wovd.com

73. www.sailing.org

74. Başaran, S., Güzel, R., Sarpel, T. (2005) Yaşam kalitesi ve sağlık sonuçlarını

derlendirme ölçütleri. Romatizma, 20(1): 55-63.

75. Medland, J., Ellis-Hill, C. (2008) Why do able-bodied people take part in

wheelchair sports? Disability and Society, 23(2): 107-116.

Page 78: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

76. Colver, A. (2006) Study protocol: SPARCLE--a multi-centre European study of the

relationship of environment to participation and quality of life in children with

cerebral palsy. BMC Public Health, 6, 105.

77. Canavarro, M.C., Serra, A.V., Simoes, M.R., Rijo, D., Pereira, M., Gameiro, S. ve

diğerleri. (2009) Development and psychometric properties of the World Health

Organization Quality of Life Assessment Instrument (WHOQOL-100) in Portugal.

International Journal of Behavioral Medicine, 16 (2), 116-124.

78. WHOQOL. Meausuring quality of life.

79. Stroud, M.N., Minahan, C.L. (2009) The impact of regular physical activity on

fatigue, depression and quality of life in persons with multiple sclerosis. Health

and Quality of Life Outcomes, 7:68.

80. Jain, N.B., Sullivan, M., Kazis, L.E., Tun, C.G.,Garshick, E. (2007) Factors

associated with health-related quality of life in chronic spinal cord injury.

American Journal of Physical Medicine and Rehabilitation, 86 (5), 387-396.

81. Singh, R., Dhankar, S.S., Rohilla, R. (2008) Quality of life of people with spinal

cord injury in Northern India. International Journal of Rehabilitation Research,

31: 247-251.

82. Arkonaç S. (1993) Psikoloji ve zihin süreçleri bilimi. İstanbul: Alfa Basım Yayın

Dağıtım. I.Baskı.

83. Öztürk O.(1994) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Ankara: Hekimler Yayın Birliği. 5.

Baskı.

84. Öner N. , Le Compte A. (1985) Süreksiz durumluk/sürekli kaygı envanteri el

kitabı.İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları.

85. Cüceloğlu D. (1996) İnsan ve Davranışı.İstanbul: Remzi Kitabevi, 6. Baskı.

86. Küçükdeveci, A.A., McKenna, S.P., Kutlay, S., Gursel, Y., Whalley, D., Arasil, T.

(2000) The development and psychometric assessment of the Turkish version of

Page 79: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

the Nottingham Health Profile. International Journal of Rehabilitation

Resolutions, 23 (1): 31-38.

87. Baro, E., Ferrer, M., Vazquez, O., Miralles, R., Pont, A., Esperanza, A. ve diğerleri.

(2006) Using the Nottingham Health Profile (NHP) among older adult inpatients

with varying cognitive function. Quality of Life Research, 15 (4), 575-585.

88. Bayramlar, K., Bumin, G., Yakut, Y., Şener,G. (2007) Ampute vücut imajı ölçeğinin

Türkçe uyarlamasının geçerliği. Fizyoterapi Rehabilitasyon, 18(2): 79-83.

89. Cieza, A., Stucki, G. (2005) Content comparison of health-related quality of life

(HRQOL) instruments based on the international classification of functioning,

disability and health (ICF). Quality of Life Research, 14:1225- 1237.

90. Şirin, A., Kavak, O., Ertem, G. (2003) Doğumhane stajına çıkan öğrencilerin

durumluk- sürekli kaygı düzeylerinin belirlenmesi. C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu

Dergisi, 7(1): 27-32.

91. Wood-Dauphinee, S., Exner, G., Bostanci, B., Glass, C., Jochheim, K.A., Kluger, P.

ve diğerleri. (2002) Quality of life in patients with spinal cord injury--basic issues,

assessment, and recommendations. Restorative Neurology and Neuroscience, 20

(3-4), 135-149.

92. Alpar R. (2006). Spor Bilimlerinde Uygulamalı İstatistik. Ankara: Nobel Yayınevi.

93. Sallis, J.F., Prochaska, J.J., Taylor, W.C. (2000) A review of correlates of physical

activity of children and adolescents. Medicine and Science in Sports and Exercise.

32:963-975.

94. Seabra, A.F., Mendonca, D.M., Thomis, M.A., Peters, T.J.,Maia, J.A. (2008)

Associations between sport participation, demographic and socio-cultural

factors in Portuguese children and adolescents. Euopean Journal of Public

Health, 18 (1), 25-30.

Page 80: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

95. Sallis, J.F., Kraft, K.,Linton, L.S. (2002) How the environment shapes physical

activity: a transdisciplinary research agenda. American Journal of Preventive

Medicine, 22 (3), 208.

96. Humpel, N., Owen, N.,Leslie, E. (2002) Environmental factors associated with

adults' participation in physical activity: a review. American Journal of Preventive

Medicine, 22 (3), 188-199.

97. Devine, M.A. (2004) ‘ Being a doer instead of a viewer’: The role of inclusive

leisure contexts in determining social acceptance for people with disabilities.

Journal of Leisure Research, 36(2): 137-159.

98. Tsivgoulis, G., Triantafyllou, N., Papageorgiou, C., Evangelopoulos, M.E.,

Kararizou, E., Sfagos, C. ve diğerleri. (2007) Associations of the Expanded

Disability Status Scale with anxiety and depression in multiple sclerosis

outpatients. ACTA Neurologica Scandinavica, 115 (1), 67-72.

99. Gioia, M.C., Cerasa, A., Di Lucente, L., Brunelli, S., Castellano, V.,Traballesi, M.

(2006) Psychological impact of sports activity in spinal cord injury patients.

Scandinavian Journal of Medicine and Science in Sports, 16 (6), 412-416.

Page 81: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

EK 1

BEDENSEL ENGELLİ BİREYLERDE SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMI DEĞERLENDİRME

FORMU

1. Cinsiyet: Erkek Kadın

2. Doğum Tarihiniz :

3.

Eğitim Durumu İş Durumu / Gelir düzeyi

a, b, c (*)

Birey

* a) 500 TL ve üzeri b) 1000 TL ve üzeri c) 2000 TL ve üzeri

4. Medeni Durum :

5. Kardeş Sayısı :

6. Ailenin kaçıncı çoçuğu:

7. Anne-Baba akraba mı? HAYIR EVET (Derecesini Belirtiniz)

8. Size göre ailenizin ekonomik durumu nasıl?

ÇOK KÖTÜ KÖTÜ ORTA İYİ ÇOK İYİ

9. Siz dahil evinizde kaç kişi yaşıyor?

10. Sigara kullanıyor musunuz?

HAYIR

BIRAKTIM (Ne kadar süre sigara içtiniz?)

EVET ise;

Page 82: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Sigaraya başlama yaşınız nedir?

Sigara içme nedeniniz nedir?

Günde ortalama kaç sigara içiyorsunuz? 1-5 6-10 11-20 21 ve

üzeri

11. Engelinizin türünü işaretleyiniz.

a) Tek taraflı polio (Çocuk felci) sekeli

b) Çift taraflı polio (çocuk felci) sekeli

c) Spinal kord yaralanması

* Parapleji / paraparazi

* Kuadripleji / kuadriparazi

d) Amputasyon

* Tek taraflı bacak amputasyonu

* Çift taraflı bacak amputasyonu

* Tek taraflı kol amputasyonu

* Çift taraflı kol amputasyonu

e) Kas hastalığı

f) Beyin felci (serebral paralizi)

g) Diğer (belirtiniz).

12. Engelinizin nedeni?

a) Doğuştan

Page 83: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

b) Sonradan (belirtiniz)

13. Kaç yıldır bu engele sahipsiniz?

14. Aşağıdaki aktivitelerden hangisini yapmak isterdiniz? (birden fazla seçenek

işaretleyebilirsiniz).

İstekliyim

Atıcılık

Atletizm

Ampute Futbol

Badminton

Bilek güreşi

Halter

Masa Tenisi

Okçuluk

Oturarak Voleybol

Tekerlekli Sandalye

Tenis

Tekerlekli Sandalye

Basketbol

Yelken

Yüzme

Page 84: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

15. Şu anda destekleyici veya spor olarak yaptığınız spor dallarını belirtiniz.

Yapıyor Yapmıyor

Ne süredir? Haftadaki süre

Saat/Gün

Hiç Yapmadı Engel

öncesi yapıyordu

Atıcılık

Atletizm

Ampute Futbol

Badminton

Bilek güreşi

Halter

Masa Tenisi

Okçuluk

Oturarak

Voleybol

Tekerlekli

Sandalye Tenis

Tekerlekli

Sandalye

Basketbol

Yelken

Yüzme

Page 85: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

16. Eğer sportif aktivitelere katılmıyorsanız nedenleri nelerdir? ( birden fazla

seçenek işaretleyebilirsiniz)

Eğer sportif aktivitelere katılıyorsanız karşılaştığınız zorluklar nelerdir? ( birden

fazla seçenek işaretleyebilirsiniz)

a) ailemden yeterli desteği alamıyorum

b) çevremde spor yapabileceğim ortam yok

c) spor yapacak gücü kendimde göremiyorum

d) sporla ilgilenmeyi vakit kaybı olarak görüyorum

e) birlikte spor yapabileceğim kimseyi bulamıyorum

f) spor yapılacak alana ulaşmada zorluk yaşıyorum

g) sağlığımdan dolayı yapamayacağımı düşünüyorum

h) maddi açıdan yetersizim

ı) diğer nedenler (belirtiniz)

17. Sporti aktiviteleri hangi ortamda yapmayı tercih edersiniz? (birden fazla seçenek

işaretleyebilirsiniz).

Tercih

ederim

Fark etmez Tercih

etmem

Bedensel

engelli

arkadaşımla

Page 86: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Aynı engel

grubuyla

Engellilere

ayrılmış

alanda

Aile

Bireyleriyle

Engelli

olmayan

arkadaşımla

Takımla

Herkesin

gittiği spor

salonu

18. Engeliniz nedeniyle herhangi bir yardımcı alet, ekipman ve benzeri bir destek

kullanıyor musunuz?

a) Hayır

b) Evet

19. Cevabınız evet ise aşağıdaki seçeneklerden uygun olanları işaretleyiniz.

a) ortez

b) protez

c) koltuk değneği

d) kanadian koltuk değneği (kol destekli koltuk değneği)

Page 87: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

e) klasik baston

f) tekerlekli sandalye

g) diğer (belirtiniz)

20. Araba kullanıyor musunuz?

a) Evet

b) Hayır

21. Spor olaylarını takip ediyor musunuz?

a) Evet

b) Hayır

22. Cevabınız evet ise nasıl takip ediyorsunuz

a) Görsel basın

* tv

* internet

* diğer (belirtiniz)

b) Yazılı basın

* gazete

* dergi

* diğer (belirtiniz)

Page 88: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

EK 2

Page 89: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ
Page 90: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

EK 3

STAI FORM TX – I (DURUMLUK KAYGI öLÇEĞİ)

İsim:............................................................................................ Cinsiyet:.................

Yaş:.............. Meslek:.................................................................. Tarih:....../......./..........

YÖNERGE: Aşağıda kişilerin kendilerine ait duygularını anlatmada kullandıkları bir takım

ifadeler verilmiştir. Her ifadeyi okuyun, sonra da o anda nasıl hissettiğinizi ifadelerin sağ

tarafındaki parantezlerden uygun olanını işaretlemek suretiyle belirtin. Doğru ya da yanlış

cevap yoktur. Herhangi bir ifadenin üzerinde fazla zaman sarf etmeksizin anında nasıl

hissettiğinizi gösteren cevabı işaretleyin.

HİÇ

BİRAZ ÇOK TAMAMİYLE

1. Şu anda sakinim

(1) (2) (3) (4)

2. Kendimi emniyette hissediyorum (1) (2) (3) (4)

3 Su anda sinirlerim gergin (1) (2) (3) (4)

4 Pişmanlık duygusu içindeyim (1) (2) (3) (4)

5. Şu anda huzur içindeyim (1) (2) (3) (4)

6 Şu anda hiç keyfim yok (1) (2) (3) (4)

7 Başıma geleceklerden endişe ediyorum (1) (2) (3) (4)

8. Kendimi dinlenmiş hissediyorum (1) (2) (3) (4)

9 Şu anda kaygılıyım (1) (2) (3) (4)

10. Kendimi rahat hissediyorum (1) (2) (3) (4)

11. Kendime güvenim var (1) (2) (3) (4)

12 Şu anda asabım bozuk (1) (2) (3) (4)

13 Çok sinirliyim (1) (2) (3) (4)

Page 91: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

14 Sinirlerimin çok gergin olduğunu

hissediyorum

(1) (2) (3) (4)

15. Kendimi rahatlamış hissediyorum (1) (2) (3) (4)

16. Şu anda halimden memnunum (1) (2) (3) (4)

17 Şu anda endişeliyim (1) (2) (3) (4)

18 Heyecandan kendimi şaşkına dönmüş

hissediyorum

(1) (2) (3) (4)

19. Şu anda sevinçliyim (1) (2) (3) (4)

20. Şu anda keyfim yerinde. (1) (2) (3) (4)

STAI FORM TX – 2 (SÜREKLİ KAYGI öLÇEĞİ)

İsim:................................................................................................. Cinsiyet:.................

Yaş:.............. Meslek:.................................................................. Tarih:....../......./..........

YÖNERGE:Aşağıda kişilerin kendilerine ait duygularını anlatmada kullandıkları bir takım

ifadeler verilmiştir. Her ifadeyi okuyun, sonra da o anda nasıl hissettiğinizi ifadelerin sağ

tarafındaki parantezlerden uygun olanını işaretlemek suretiyle belirtin. Doğru ya da yanlış

cevap yoktur. Herhangi bir ifadenin üzerinde fazla zaman sarfetmeksizin anında nasıl

hissettiğinizi gösteren cevabı işaretleyin.

Hemen

hemen

hiçbir

zaman

Bazen Çok

zaman

Hemen

her

zaman

Page 92: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

21. Genellikle keyfim yerindedir (1) (2) (3) (4)

22 Genellikle çabuk yorulurum (1) (2) (3) (4)

23 Genellikle kolay ağlarım (1) (2) (3) (4)

24 Başkaları kadar mutlu olmak isterim (1) (2) (3) (4)

25 Çabuk karar veremediğim için fırsatları

kaçırırım

(1) (2) (3) (4)

26. Kendimi dinlenmiş hissediyorum (1) (2) (3) (4)

27. Genellikle sakin, kendine hakim ve

soğukkanlıyım

(1) (2) (3) (4)

28 Güçlüklerin yenemeyeceğim kadar

biriktiğini hissederim

(1) (2) (3) (4)

29 Önemsiz şeyler hakkında endişelenirim (1) (2) (3) (4)

30. Genellikle mutluyum (1) (2) (3) (4)

31 Herşeyi ciddiye alır ve endişelenirim (1) (2) (3) (4)

32 Genellikle kendime güvenim yoktur (1) (2) (3) (4)

33. Genellikle kendimi emniyette hissederim (1) (2) (3) (4)

34 Sıkıntılı ve güç durumlarla karşılaşmaktan

kaçınırım

(1) (2) (3) (4)

35 Genellikle kendimi hüzünlü hissederim (1) (2) (3) (4)

36. Genellikle hayatımdan memnunum (1) (2) (3) (4)

37 Olur olmaz düşünceler beni rahatsız eder (1) (2) (3) (4)

38 Hayal kırıklıklarını öylesine ciddiye alırım ki

hiç unutamam

(1) (2) (3) (4)

39. Aklı başında ve kararlı bir insanım (1) (2) (3) (4)

40 Son zamanlarda kafama takılan konular

beni tedirgin ediyor

(1) (2) (3) (4)

Page 93: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

EK 4

Olguların genel özelliklerini gösteren tablo

Eğitim Düzeyi

Okur Yazar 2 2

İlköğretim 30 30

Lise 48 48

Üniversite 20 20

Gelir Düzeyi

500-1000 TL 45 45

1000-2000TL 33 33

>2000TL 22 22

Meslek

Bankacı 2 2

Bilgisayar 2 2

Dernek Başkanı 1 1

Diş Hekimi 1 1

Emekli 10 10

Ev hanımı 7 7

Grafiker 2 2

Hemşire 1 1

İnşaat Ustası 1 1

N %

Spor Yapma Düzeyi

Profesyonel Sporcu 30 30

Hobi Amatör 38 38

Hiç Yapmayan 32 32

Cinsiyet

Erkek 75 75

Kadın 25 25

Page 94: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

İstatistikçi 1 1

İşçi 5 5

İşsiz 14 14

Lojistik 1 1

Memur 3 3

Mobilyacı 1 1

Muhasebe 4 4

Müşteri Temsilcisi 1 1

Ofis Elemanı 3 3

Otomasyon 1 1

Öğrenci 14 14

Sekreter 2 2

Sporcu 23 23

N Min. Max. Ort. SD

Yaş 100 18 45 29,13 7,71

Kardeş Sayısı 100 0 8 3,45 1,75

Evde kaç kişi yaşıyor 100 1 10 3,92 1,65

N %

Medeni

Durum

Bekar 67 67

Evli 31 31

Dul 2 2

Anne-

Baba

Akrabalık

Hayır 77 77

Evet 23 23

Page 95: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

N %

Sigara

Kullanımı

Hayır 77 77

Evet 23 23

n %

Nedeni

alışkanlık 2 11

arkadaş 5 27

cahillik 1 6

çevre 1 6

merak 2 11

moral bozuk 1 6

özenti 1 6

stres 1 6

zevk 4 21

Günlük Tüketilen

Sigara Sayısı

1-5 Adet 4 17,4

6-10 Adet 6 26,1

11-20 Adet 12 52,2

>21 Adet 1 4,3

Page 96: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

n %

Sonradan Engel

Nedeni

ateşli hastalık 2 3

ateşli silah

yaralanması 2 3

beyin kanaması 2 3

çocuk felci 30 39

damar tıkanıklığı 2 3

deprem 1 1

düşme sonrası 3 4

elektrik kazası 1 1

iş kazası 1 1

kas hastalığı 2 3

kaya yuvarlanması 1 1

kaza 2 3

kemik tümörü 1 1

romatizmal 1 1

sendrom 2 3

syrongomeli 1 1

trafik kazası 14 18

tren kazası 5 6

yanlış tedavi 1 1

yüksek ateş 2 3

yüksekten düşme 2 3

Page 97: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Spor Yapmaya Engel Olan Durumlar / Spor Yaparken Karşılaşılan Zorluklar

N %

Ailemden yeterli

desteği alamıyorum

Hayır 91 91

Evet 9 9

Çevremde spor

yapabileceğim ortam

yok

Hayır 65 65

Evet 35 35

Spor yapacak gücü

kendimde

göremiyorum

Hayır 88 88

Evet 12 12

Sporla ilgilenmeyi

vakit kaybı olarak

görüyorum

Hayır 99 99

Evet 1 1

Birlikte spor

yapabileceğim kimseyi

bulamıyorum

Hayır 91 91

Evet 9 9

Spor yapılacak alana

ulaşmada zorluk

yaşıyorum

Hayır 68 68

Evet 32 32

Sağlığımdan dolayı

yapamayacağımı

düşünüyorum

Hayır 87 87

Evet 13 13

Maddi açıdan

yetersizim

Hayır 81 81

Evet 19 19

Diğer nedenler

bürokrasi 1 1

destek yok 2 2

ilgi yok 1 1

istek yok 1 1

iş 1 1

Page 98: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

kilo 1 1

malzemesizlik 1 1

mimari 1 1

tesisler uygun değil 1 1

yaralanma korkusu 1 1

Spor Yapmak İçin Tercih Edilen Ortam

N %

Bedensel engelli

arkadaşımla

Tercih ederim 58 58

Fark etmez 40 40

Tercih etmem 2 2

Aynı engel grubu ile

Tercih ederim 39 39

Fark etmez 59 59

Tercih etmem 2 2

Engellilere ayrılmış

alanda

Tercih ederim 29 29

Fark etmez 65 65

Tercih etmem 6 6

Annemle

Tercih ederim 11 11

Fark etmez 68 68

Tercih etmem 21 21

Babamla

Tercih ederim 8 8

Fark etmez 71 71

Tercih etmem 21 21

Kardeşimle Tercih ederim 19 19

Page 99: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Fark etmez 66 66

Tercih etmem 15 15

Engelli olmayan

arkadaşımla

Tercih ederim 25 25

Fark etmez 66 66

Tercih etmem 9 9

Takımla

Tercih ederim 54 54

Fark etmez 44 44

Tercih etmem 2 2

Herkesin gittiği spor

salonunda

Tercih ederim 38 38

Fark etmez 58 58

Tercih etmem 4 4

N %

Araba kullanıyor

musunuz?

Hayır 58 58

Evet 42 42

Spor olaylarını takip

ediyor musunuz ?

Hayır 18 18

Evet 82 82

Görsel basın

Hayır 7 8,4

Evet 76 91,6

Görsel basın tipi

TV 25 31,6

İnternet 54 68,4

Yazılı Basın

Hayır 23 28,8

Evet 57 71,3

Page 100: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Eskiden Spor yapıyor

muydu? (*)

Hayır 12 33,3

Evet 24 66,7

basketbol 5 21

futbol 16 67

Hangi Sporu

Yapıyordu? masa tenisi 2 8

yelken 1 4

* Çocuk felci dışında, sonradan engelli olan olguları içermektedir

N Min. Maks. Ort. SD

Atıcılık Ne süredir (ay) 1 60 60 60 .

Atıcılık Haftalık süre (saat) 1 10 10 10 .

Atletizm Ne süredir (ay) 2 12 24 18 8,49

Atletizm Haftalık süre (saat) 2 3 3 3 -

Ampute F Ne süredir (ay) 10 4 36 22,9 13,84

Ampute F Haftalık süre

(saat) 10 2 6 3,6 1,65

Badminton Ne süredir (ay) -

Badminton Haftalık süre

(saat) -

Bilek Güreşi Ne süredir (ay) 2 24 60 42 25,46

Bilek Güreşi Haftalık süre

(saat) 2 1 2 1,5 0,71

Halter Ne süredir (ay) 1 36 36 36 .

Halter Haftalık süre (saat) 1 4 4 4 .

Masa Tenisi Ne süredir (ay) 4 12 360 111 167,54

Page 101: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ

Masa Tenisi Haftalık süre

(saat) 4 1 6 2,75 2,22

Okçuluk Ne süredir (ay) -

Okçuluk Haftalık süre (saat) -

Oturarak Vol. Ne süredir

(ay) -

Oturarak Vol. Haftalık süre

(saat) -

TS Tenis Ne süredir (ay) 6 4 24 10,67 7,2

TS Tenis Haftalık süre (saat) 6 1 2 1,83 0,41

TS Basketbol Ne süredir (ay) 43 3 204 79,09 52,76

TS Basketbol Haftalık süre

(saat) 43 2 20 6,91 3,15

Yelken Ne süredir (ay) 1 4 4 4 .

Yelken Haftalık süre (saat) 1 2 2 2 .

Yüzme Ne süredir (ay) 5 12 192 64,8 72,8

Yüzme Haftalık süre (saat) 5 2 9 5,2 2,59

N Min. Maks. Ort. SD

STAI I (Durum) 100 30 62 43,72 5,51

STAI II (Sürekli) 100 34 72 45,85 6,32

Ağrı 100 - 87,5 14,38 19

Fiziksel Aktivite 100 - 87,5 37,13 21,43

Yorgunluk 100 - 100 29,67 33,13

Uyku 100 - 100 15,6 20,42

Sosyal İzolasyon 100 - 100 19,4 26,58

Emosyonel 100 - 100 15,78 23,33

NSP Genel Toplam 100 - 81,58 21,26 16,09

Page 102: BEDENSEL ENGELLİLERİN SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMININ