6
TEMMUZ-AĞUSTOS 2015 14 l İSMMMO YAŞAM KAPAK Bir arpa boyu yol alamadık!.. On binlerce yaşama mal olan 17 Ağustos depremi- nin üzerinden tam 16 yıl geçti. Resmi olmayan ra- kamlara göre 30 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiği bu felaket, ‘büyük İstanbul depremi’nin ha- bercisi. Uzmanların 10-15 yıl içinde olmasını bekle- diği büyük deprem için önlemler yetersiz… Üstelik de afette toplanma alanları bile imara açıldı. Dere yatakları, tarım alanı, su havzası, orman alanı din- lemeden boş her noktada yoğun bir yapılaşma hızla sürüyor. Peki ne olacak bu İstanbul’un hali?..

Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

TEMMUZ-AĞUSTOS 201514 l İSMMMO YAŞAM

KA

PA

K

Bir arpaboyu yolalamadık!..

On binlerce yaşama mal olan 17 Ağustos depremi-nin üzerinden tam 16 yıl geçti. Resmi olmayan ra-kamlara göre 30 binin üzerinde insanın yaşamınıyitirdiği bu felaket, ‘büyük İstanbul depremi’nin ha-bercisi. Uzmanların 10-15 yıl içinde olmasını bekle-diği büyük deprem için önlemler yetersiz… Üstelikde afette toplanma alanları bile imara açıldı. Dereyatakları, tarım alanı, su havzası, orman alanı din-lemeden boş her noktada yoğun bir yapılaşma hızlasürüyor. Peki ne olacak bu İstanbul’un hali?..

Page 2: Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

D E F N E D O Ğ A N

17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli 7.5 büyük-lüğündeki depremin ardından çok şey konuşuldu, pekçok şey yazıldı… Yapılaşma kararları tartışıldı, yapıdenetimi gündeme geldi. Yüksek kar marjlarıyla ça-lışmak için malzemeden çaldığı iddia edilen, depremönlemi almayan müteahhitler uzun süre gündemdekaldı. İşini yapmadığı ortaya çıkan belediyeler, bü-rokratlar topa tutuldu… Uzun bir süre davaların du-ruşmaları izlendi… Cezaların yetersizliği üzerine de-ğerlendirmeler yapılırken olası İstanbul depreminene kadar hazırlık yapıldığı konuşulmaya başlandı.Uzmanlar uyarı üstüne uyarı yaptı: “Olası deprem çokdaha şiddetli olacak, İstanbul’a 15 kilometre mesa-fede, muhtemelen 7 üzeri sarsıntı için geri sayım baş-ladı!..” Aradan birkaç yıl geçtikten sonra ise uzmanlarınuyarıları, sadece 17 Ağustos felaketinin yıldönümündehaber değeri taşımaya başladı. Hazırlık yapılması biryana toplanma alanları imara açıldı, yapı denetimisüreci şeffaflaşmadı, on yıllardır olduğu gibi perva-sız bir yapılaşma sürdü gitti… Uzmanlar geçen 16 yılarağmen bugün tıpkı Gölcük şiddetinde bir deprem olsadaha ciddi kayıpların olacağını belirtiyor.

“2.5 MİLYON İNSAN EVSİZ KALABİLİR”Muhtemel İstanbul depreminin 1999’daki

7.5’in şiddetinin altında değil, üstünde olacağını ifa-de eden Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu, “İstanbul’un çokyakınında, yaklaşık 15 kilometre mesafede gerçek-leşecek. Gölcük’ten Adalar’a kadar kırılması halin-de 7.2; Gölcük’ten Saros Körfezi’ne uzanması duru-mundaysa 7.8 şiddetinde sarsıntı bekleniyor. Bu şid-dette bir sarsıntı sonrası 2.5 milyon kişi evsiz kala-cak. Ölü ve yaralı sayısı ise yüz binleri bulacak” di-yor. Gündoğdu’ya göre, İstanbul’da insanlar çok bü-yük risk altında. Bunun nedeni kentin daha önce plan-sız büyümesi, devam eden insanca yaşamaya aykı-rı yapılaşma. Bir diğer risk faktörü de coğrafi ve fi-ziksel konum.

TOPLANMA ALANI KALMADIİstanbul, 25 milyon nüfuslu bir kent. Sürekli

olarak yeni kavşaklar, yeni yollar, yeni dolgu alan-

TEMMUZ-AĞUSTOS 2015 İSMMMO YAŞAM l 15

KA

PA

K

ERKEN UYARI MÜMKÜN MÜ?Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü

Prof. Dr. Haluk Özener, geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek deprem ileilgili yeni teknolojiler sayesinde deprem tahmininde önemli gelişmeler olacağını söylemişti.Prof. Dr. Özener’in ‘tehlike abartılıyor mu ve erken uyarı mümkün mü?’ sorularına yanı-tı şöyle:

“Gerçekten tehlike altındayız, abartı yok. Tarihsel veriler ve en son bilimsel araş-tırma sonuçları yakında Marmara’da bir deprem olacağı olgusunu destekliyor… Depremolmadan yerini ve büyüklüğünü belirleyebilir miyiz? GNSS tekniği yardımıyla, yer kabu-ğu hareketlerinin büyüklüğünü, yönünü, zaman içindeki değişimlerini belirleyerek, ener-ji birikimini test ederek nerede, ne büyüklükte bir deprem potansiyeli olduğu olasılıkla-rını hesaplayabiliyoruz. Ama bu teknoloji depremin tarihini net olarak tahmin etme ola-nağı sağlamıyor. Günümüzde depremleri önceden belirleyen bir yöntem veya teknoloji yok.Ancak, depremin sismik dalgaları yerleşim yerlerine ulaşmadan saniyeler önce haber ver-mek mümkün. Bunların genel adı deprem erken uyarı sistemleridir. Ana Marmara Fay Zo-nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet deniz dibi istasyonu kuruldu. Erken uyarı sinyalinin gelişi, deprem kaynağı-nın yerine ve sinyalin iletileceği konuma göre 2 saniye ile 16 saniye arasında değişiyor.Ortalama süre 7-8 saniye... Buradaki en önemli problem, deprem üreten büyük fay sistemlerininyerleşim bölgelerine olan uzaklığı… Örneğin, 2011 yılında büyük Doğu Japonya Tohokudepreminde deprem kaynağının Tokyo şehrine uzaklığı yaklaşık 350-360 kilometreydi. Dep-rem sinyalinin kaynaktan kente ulaşması 50 saniye sürdü. Böyle durumlarda SMS ile ve-rilen deprem mesajları önemli olabiliyor. Ama İstanbul gibi fay hattının yakınında yer alankentlerde erken uyarı sinyalleri ancak bilgisayar bağlantılı servo sistemler vasıtası ile kul-lanılması durumunda faydalı olabilir. Yani hızlı tren, metro, enerji santralı, kimyasal fab-rikalar, büyük elektrik trafoları, doğalgaz depoları, petrokimya tesisleri gibi yapılarda ser-vo sistemler vasıtası ile işletim emniyetli bir şekilde durdurulabilir. Acil durum şartları dev-reye alınarak depremin verebileceği zararlar en aza indirilebilir. Bu kapsamda biz erkenuyarı sinyallerini İGDAŞ ve Marmaray’a iletiyoruz.”

Page 3: Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

16 l İSMMMO YAŞAM

KAPA

K

ları yapılıyor. Vatandaş eliyle kaçak yapılaşmaya hiçbir şekilde müsaadeedilmese de büyük projelerin sahibi inşaat şirketlerine verilen tartışmalıizinlerin ardı arkası kesilmiyor. Buna karşın, birkaç mahallede başlayankentsel dönüşüm süreci umut verse de genele bakıldığında bir arpa boyuyol alınabilmiş değil. İlçe bazında imar izni verilmemesi, risk analizi ya-pılmaması, eski yapıların yerinde dönüşümle yenilenmesine engel oldu…Sonuçta 16 senede yapılanların toplamına bakıldığında İstanbul’da du-rum pek de iç açıcı durumda değil.

İstanbul’u kendi ellerimizle afete hazırladığımızı belirten TMMOBİnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, kentsel

dönüşümün rantı yüksek yerlerde yapıldığına dik-kat çekiyor. 17 Ağustos 1999 depreminin yıldö-nümünde toplantı düzenleyerek İstanbul’un du-rumunu değerlendiren Gökçe’nin verdiği bilgiyegöre, 1999 Gölcük depremi sonrası İl Afet MerkezKurulu üç yıl çalışarak, 493 toplanma alanı ve ça-dır kurulacak yer belirlemişti. Gökçe işte bu alan-ların 4’te 3’ünün imara açılmış olduğunu aktarıyor.Kentte boş alan bırakılmadığını belirten Gökçe,

“Bugün İstanbul AVM’lere, yerli yersiz gökdelenlere teslim edilmiştir”diyor.

“DOLGU ALANLARI SUYA GÖMÜLÜR” 16 yıl geçmesine rağmen eski yapıların güçlendirilmesi, yeni ya-

pıların denetlenmesi alanlarında halen büyük sorunlar yaşandığını kay-

deden Cemal Gökçe’ye göre, hastane ve okullar başta olmak üzere pekçok kamu binası risk altında. Müzeler, apartmandan bozma okullar, ders-hane, klinik, üniversite binaları, yurtlarda sorun ve risk büyük. İnsan-ların toplu olarak çalıştıkları işyerleri, endüstri tesislerinin önemli bir kıs-mı, küçük atölyeler, apartman altı üretim yerleri 6.5 şiddetinde depre-me bile dayanıksız.

Yeni miting alanları için kentte denizin doldurulduğunu, buralardaboş alan bırakılıyormuş gibi sunulduğunu anımsatan Cemal Gökçe entehlikeli alanların denizin doldurulduğu bu alanlar olduğunu kaydedi-yor. İstanbul’da beklenen deprem sonrasında evlerin en az yüzde 25’ininkullanılamaz hale geleceğini anlatan Gökçe, “Sağlam da olsa insanlarevlerine dönmek istemeyeceklerdir. Milyonlarca insan evsiz kalacak. Bizedeniz kenarındaki dolgu alanlarına gidin diyorlar. Dolgu alanları en teh-likeli alanlar. Değirmendere Gölcük depreminde denize gömüldü… Yolyaparak denizi doldur. Yetmedi alan için denizi doldur. Daha da yetmediyeni inşaat alanları için doldur… Depremde suyla buluşacak ilk yerlerMaltepe, Yenikapı, Ataköy’deki dolgu sahaları” diyor.

YA DEPREM SONRASI… İstanbul’un binaları sarsıntıya dayanıklı olmadığı gibi kentin ya-

pılanması deprem sonrasına da hazırlıklı değil. Deprem anında ölme-yenler için de kent güvenli olmaktan çıkacak. Bazı yolların kapanmasıbeklenirken günlerce trafiğin kilitleneceği, büyük yangınların çıkacağıöngörülüyor.

17 Ağustos’un yıldönümünden birkaç gün sonra Ekşi Sözlük’te yer

TEMMUZ-AĞUSTOS 2015

Cemal Gökçe

Page 4: Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

verilen, bilimsel verilerden yararlanılarak hazırlanansenaryoya göre, deprem sonrasının İstanbul’u deh-şet verici bir tablo sergileyecek. Sosyal medyadada büyük ilgi gören senaryoda, uzmanların yıllardırdikkat çektiği ‘büyük İstanbul depremi’ iddiaları-nın ne zaman gerçekleşeceğine dair ipuçları da yeralıyor. “En geç 2025 yılına kadar Adalar fayının7.4-7.6 arası bir büyüklükle kırılacağının” öne sü-rüldüğü senaryoda 1 milyonun üzerinde can kay-bı öngörülüyor. Devlete ve belediyelere hazırlık içinbüyük görevler düştüğünün anımsatıldığı senaryoEkşi Sözlük’te “gurcanbal” mahlasıyla yazan kul-lanıcı tarafından derlenmiş. İstanbul’un deprem-sellik tarihinin ve fayların büyük deprem üretimaralıklarının ayrıntılı olarak aktarıldığı yazıya göre,İstanbul’da deprem anında büyük bir kaos yaşa-nacak… Kaos depremden sonra da sürecek. Dep-remden birkaç saat sonra da ölümler devam ede-cek, ağır yaralıların şansı olmayacak. Elektriklerkesilecek, cep telefonları kilitlenecek, yağmacılarortaya çıkacak... Deprem anında 100-150 binolan ölü sayısı, ilk birkaç saat içinde hızla artacak.Köprüler 8 şiddetine göre yapıldığı için yıkılmasada trafik kent genelinde kilitlenecek. Yıkılmamışhastanelerde kaos ortamında kavgalara ve ölüm-lere tanıklık edecek… Depremden sonraki ilk bir-kaç gece enkaz altından insan çıkarmak dışarıdakiölüleri sevketmek ve kurtulanları doyurmaktan dahaönemsiz olacak. Kentte ağır bir kıtlık yaşanması,cinayet ve hırsızlık olaylarının baş edilemeyecekdüzeye gelmesi bekleniyor.

SİYASETE BASKI YAPILMALI Söz konusu felaket senaryosuna göre, Türk

ekonomisinin de ağır bir darbe alması bekleniyor.Türk Lirası’nın değer yitireceğinin ifade edildiği se-naryoda, kirlilik, hastalık, açlık 4 haftaya kadarcan almaya devam ediyor. Büyük depremdensonraki birkaç ay içinde Türkiye ekonomisinin bü-yük bir küçülme yaşaması, Türk ekonomisinin tü-münün atlatmakta zorlanacağı bir darbe alması bek-leniyor…

2009’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi veKandilli Rasathanesi işbirliğinde İstanbul Deprem

TEMMUZ-AĞUSTOS 2015

KA

PA

K

İSMMMO YAŞAM l 17

Her insan olası bir depremde otur-duğu evin nasıl davranacağını bilmeli.Bunu öğrenmek kolay. Bazı belediyeler, üni-versiteler ve özel şirketler bu hizmeti veri-yor. Başvuru yapıldığında binanın projesi is-teniyor ve statik yapı inceleniyor. Sonra dauzmanlar kolonlardan küçük karot örnek-leri alıyorlar.

O örneklere laboratuvarda çekme, ge-rilme, basınç testleri uygulanıyor. Kolon-ki-

riş bağlantı noktalarında küçük kırıklar aça-rak demirlerin paslanma durumu kontrol edi-liyor. Sonra tüm bu bilgiler bilgisayarda birprograma yükleniyor. Olası bir depremin bü-yüklüğü, geliş yönü, zeminin özelliğini deekleyerek binanın simülasyonu yapılıyor.Depremde hangi katların yıkılıp hangi kat-ların sağlam kalacağı ortaya çıkıyor. Sonuçtanereleri güçlendirmek gerektiği de rapor-lanıyor…

BİNA NASIL TEST ETTİRİLİR?

Page 5: Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

TEMMUZ-AĞUSTOS 201518 l İSMMMO YAŞAM

KA

PA

K

Senaryosu’na göre de 7,5 büyüklüğündeki birdepremde 10 bin hasarlı bina, 30 bin can kay-bı, 100 milyar TL maliyet öngörülüyor. Bu tüy-ler ürpertici felaket senaryolarında rakamlar ör-tüşmese de ortak nokta kentin büyük bir yıkımgöreceği…

Peki İstanbul nasıl önlem alabilir, neleryapılmalı? Prof. Dr. Naci Görür, dünyanın her-

hangi bir yerinde bü-yük bir deprem oldu-ğunda, yaklaşan İs-tanbul depremini ha-tırlamak yerine, hal-kın, tutarlı bir şekilde,can ve mal güvenliğininsağlanması için siya-setçilere baskı yap-ması gerektiğini vur-

guluyor. “İstanbul depremi bekleniyor. Za-man ilerliyor, saat çalışıyor. Ne zaman geleceği,

bilinen bir şey değil. 1999’dan bugüne 30 sene,artı eksi 10-15 sene içinde herhangi bir zamandaolabilir. Şimdi o periyottayız” diyen Görür, Ada-ların güneyindeki kuşakta ya da Silivri ile Kör-fez arasındaki fayda kırılma olabileceğini be-lirterek zaman ilerledikçe enerji biriktiği için ris-kin de büyüdüğünü ifade ediyor.

RANTSAL DÖNÜŞÜM BAŞLADI!İstanbul’da 960 bin binanın deprem için

güvenli olmadığını da anımsatan Görür, bina-ların tipine dair bir envanterin bile hâlâ çıka-rılmadığını, binaların kaçının depreme dayanıklıolduğunu bilmediklerini dile getiriyor. Görür,zaafiyet ortaya konulmadan tedbir alınama-yacağını kaydederek şöyle devam ediyor: “Se-nelerdir bağırıyoruz, sonunda bir yasa çıkardılar.Kentsel dönüşüm başlattılar. Fakat dönüşüm İs-tanbul’u deprem dayanıklı duruma getirmek-ten uzak. Rantsal dönüşüme dönüştü. Binala-

rın kolayca yıkılabileceği alanlarda yoğun veetkin bir dönüşüm görmüyorum. Depreme da-yanıklı binalar yerine rezidans türü lüks binalarınüretildiği, müteahhitlik projesi söz konusu. Dö-nüşüm diye yıkılan binalar belki de dayanıklıbinalar. Dönüşümün uğramadığı semtlerde, onbinler ölürse, hesabını kim verecek? İstanbul’dayoğun patlayıcı ve toksik madde üretimi de var.Bunlar ne olacak? Deprem olduğunda, at-mosfere, suya karışacak. Nasıl depolanıyor? Bukonuda bir acil durum planı var mı?”

Prof. Dr. Görür, depremden korunmanınen çağdaş yolunun oturulan binaya dayanıklılıktesti yaptırmak olduğunu kaydederken depremsonrasında çok daha büyük risklere de dikkatçekiyor: “İçme suyu barajları, denizle iç içe veizole edilmiyor. Olası bir depremde barajlar tah-rip olursa tüm içme suyu stokunu kaybedebi-liriz. Susuzluk ve hastalık baş gösterir. Baraj-lar üzerinde deprem güvenliği açısından bir ça-

Prof. Dr. Görür

Page 6: Bir arpa alamadık!..archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/57YASAM/014_19.pdf · nu’na yakın bölgelerde 10 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu ve Marmara Denizi içeri-sine 5 adet

TEMMUZ-AĞUSTOS 2015 İSMMMO YAŞAM l 19

KA

PA

K

10 ADIMDA DEPREME HAZIRLIK

l Yapılacak ilk iş deprem güvenli evlerde oturmak;diğeri ise eğitimdir. Deprem olduğunda uygulamak üzere ai-lenizle bir plan yapmalısınız; bunları deprem olmadan uy-gularsak, deprem sırasında paniğe kapılmayız.

l Yatağınızı aynalardan, camlardan, dolaplardanuzak yerlere yerleştirin. Ağır eşyaları üst raflara koymayın.Üzerinize düşebilecek eşyaları ailenize danışarak düşmeyecekşekilde yerleştirin.

l Bir deprem çantası hazırlayın.l Yatarken oda kapılarını açık bırakın. Gece yatar-

ken cam kırılmasına önlem olarak perdelerinizi kapalı tutun.l Yatağınızın yanında el feneri ve terlik bulundurun.l Sarsıntı sırasında çıkışı engelleyecek dolap, masa

gibi eşyaları kapı yanına koridorlara ve çıkış yollarına koy-mayın, devrilebilecek eşyaları yardım alarak devrilmeyecekduruma getirin.

l Kitap raflarını, dolapları duvara tutturun.l Her şeyden önce deprem anında sakin olmaya ça-

lışın.l Deprem anında evdeyseniz; pencere ve camlardan

uzak sağlam bir masa veya mobilyanın yanına eğilin, kapanınve tutunun. Özellikle koltuk yanı gibi sağlam eşyaların ya-nına eğilin ya da yan yatın, başınızı ve boynunuzu kapanarakkoruyun ve tutunun. Kitaplık ve kitaplar, müzik seti ve tel-evizyon düşebilir.

l Deprem sırasında yatağınızda uyuyorsanız, hemenyatağın yanına inin, eğil-kapan-tutun pozisyonuna geçin.

DEPREM ÇANTASINDA NELER OLMALI?

İlk yardım çantası, el feneri ve yedek pili, pilli radyo,düdük, bir miktar para, telefon jetonu veya kartı, bir şişe su,bisküvi ve konserve gibi bozulmayacak (belli aralıklarla ye-nileriyle değiştirmeniz gereken) yiyecekler. İç çamaşırı, ço-rap, bir hırka ya da kazak. En önemlisi, eğer sürekli kul-landığınız bir ilaç varsa mutlaka çantada bulunmalı.

lışma yapıldığını hiç duymadım… Kanalizasyon sistemleriyle tatlı su şebekele-ri içi içe. Depremde kanalizasyon sisteminde kırılmalar olursa büyük hastalık-lara neden olabilir. Depremde pek çok ölüm doğalgazdan çıkan yangınlardankaynaklanıyor. Sorsanız “Bir sorun yok” derler ama en büyük yangınlar doğalgazınevlere bağlandığı yerlerde oluyor.”

SEÇİM ZAMANI TAM ZAMANIDepreme karşı önlem alınmasının binaların yenilenmesinden ibaret ol-

madığını anlatan Prof. Dr. Görür, şöyle devam ediyor: “Kentsel dönüşüm bu ha-liyle İstanbul’u depreme dayanıklı bir kent haline getirmez. Deprem odaklı birkentsel dönüşüm yapılacaksa önce kentin altyapı, çevre gibi bütün bileşenleri dep-reme dayanıklı hale getirilmeli. Kentsel dönüşümü sadece yapı stokuna bağla-dılar. Yapı stokunu yaparken kullanılacak kaynağı da imar kolaylığına ve teş-vikine bağladılar. En büyük yanlışlık burada başladı... Oysa çevreyi de depremehazırlamak gerekiyor. Depremden sonra çevrede bina yıkıntıları ve molozlar olur.Evsel atıklarla birleşince yağmur altında çevreye zehir saçar. Bu atıkların nasıldepolanacağı üzerine çalışmalar yapılmış olması gerekirdi… Deprem araştırmalarınıkoordine etmesi için AFAD’ı görevlendirdiler. Fakat AFAD bunu yönlendirebile-cek bir iç yapıya sahip değil. Araştırmalar akademi çerçevesinde yapılmalı, TÜ-BİTAK ya da akademik bir kurum görevlendirilmeliydi. AFAD bir deprem senar-yosu yapmış ama ‘halka açıklamamıza gerek yok’ diyor. Ölecek olan halk, ma-lını kaybedecek olan halk, ama yapacak olan onlar! Gülünç bir durum... İstan-bul’da sıkı bir yağmur yağsa şehir teslim oluyor. Büyük bir depremde o senar-yoların hiçbiri işe yaramaz… Seçim zamanı, tam zamanı. Aziz milletimiz bu so-ruları sormalı. Kentsel dönüşüm mü bir müteahhitlik projesi mi? Dönüşüm neyegöre, hangi bilimsel verilere göre ilerliyor?..”