25
BİR ŞEFTALİ, BİN ŞEFTALİ Samed Behrengi Fakir ve susuz köyün bii!i"inde #$k büyük bir vard%, güze& mi güze&, i#inden suyu akan, meyva a"a#&ar%y&a d$&u bir ba"' Ba" $ kadar büyük ve a" ki bir u(undan dürbün&e baksan, öbür u(unu göremezdin' )öy a"as% birka# y%& ön(e araziyi *arse&&eyi* köy&ü&ere sam%!, ama ba"% kendine ay%rm%!%' Tab köy&ü&erin arazisi düz ve a"a#&%k de"i&di' Su da üse&ik' +adinin $ras%nda bir düz&ük vard%' İ!e ba"% $ras%yd%' )öy&ü&er a"adan sa%n a&d%k&ar% e engebe&i arazi&erde ve vadideki yama#&arda ar*a, bu"day ekiy$r&ard%' er neyse, ge#e&im bun&ar%- be&ki de öykümüz&e y$k' Ba"da iki !e.a&i a"a(% yei!mi!i' Biri daha gen#i' Bu iki a"a(%n ya*ra"%, #i#e"i %*a%* bir benzerdi' er gören daha i&k bak%!a ikisinin de a"a# $&du"unu an&ard%' Büyük a"a# a!%&%yd%' er y%& iri iri, *embe *e güze& !e.a&i&er verirdi' Avu(a z$r s%"an bu !e. insan %s%r%* yemeye k%yamazd%' Bah#%van büyük a"a(% bir yaban(% mühendisin a!%&ad%"%n%, a!%y% da mem&ekeinden geirdi"ini s Bu kadar #$k *ara har(anan bir a"a(%n !e.a&i&eri e&bee k%yme&i $&ur' Nazar de"mesin diye birer ahaya )ur/0n/dan 1 yek0d1 0yei yaz%&%* a"a#&ar%n gövdesine uurmu )ü#ük !e.a&i a"a(% hemen hemen her y%& bin #i

bir şeftali bin şeftali

Embed Size (px)

DESCRIPTION

bir şeftali bin şeftali

Citation preview

BR EFTAL, BN EFTALSamed Behrengi

Fakir ve susuz kyn bitiiinde ok byk bir ba vard, gzel mi gzel, iinden suyu akan, meyva aalaryla dolu bir ba. Ba o kadar byk ve aalkt ki bir ucundan drbnle baksan, br ucunu gremezdin. Ky aas birka yl nce araziyi parselleyip kyllere satm, ama ba kendine ayrmt. Tabii kyllerin arazisi dz ve aalk deildi. Su da yoktu stelik. Vadinin ortasnda bir dzlk vard. te aann ba orasyd. Kyller aadan satn aldklar tepelerdeki engebeli arazilerde ve vadideki yamalarda arpa, buday ekiyorlard. Her neyse, geelim bunlar; belki de ykmzle ilgisi yok. Bada iki eftali aac yetimiti. Biri daha kk ve genti. Bu iki aacn yapra, iei tpatp birbirine benzerdi. Her gren daha ilk bakta ikisinin de ayn cins aa olduunu anlard. Byk aa alyd. Her yl iri iri, pembe pembe, gzel eftaliler verirdi. Avuca zor san bu eftalileri insan srp yemeye kyamazd. Bahvan byk aac bir yabanc mhendisin aladn, ay da memleketinden getirdiini sylerdi. Bu kadar ok para harcanan bir aacn eftalileri de elbette kymetli olur. Nazar demesin diye birer tahtaya Kur'n'dan "Ve in yekd" yeti yazlp aalarn gvdesine tutturmulard. Kk eftali aac hemen hemen her yl bin iek aar ama bir eftali bile vermezdi. Ya ieklerini dker, ya da eftaliler olgunlamadan sararp dklrd. Bahvan elinden geleni yapyordu yapmasna ama kk eftali aacnda hi deiiklik olmuyordu. Her yl dallanp budaklanyor, yine de ila niyetine bir eftali bile bytmyordu. Kk aac da alamak geldi bahvann aklna; ama aa yine deimedi. nat ediyordu sanki. yice bunalan bahvan bir hileyle aac korkutmak istedi. Gidip bir testere getirdi; karsna da seslendi. Kk eftali aacnn nnde testere bilemeye koyuldu. Testere bir gzel bilendikten sonra geri geri gitti; "imdi gelip seni kknden keseceim. Hele eftalilerini dk de greym bakaym!" der gibi aacn zerine yrd. Daha bahvan aaca yaklamadan kars elinden tuttu: - lm gr, n'olur hakim ol kendine. Sana sz veriyorum, nmzdeki yldan itibaren eftalilerini dkmeyip bytecek. Yine tembellik ederse o zaman ikimiz birden keser, odununu tandrda yakarz. Bu oyun da aata bir deiiklik yapmad. imdi bilmek istiyorsunuz kk eftali aacnn szlerini ve neden meyvalarn olgunlatrmadn, deil mi? Pekala. Dinleyin yleyse. ***

Kulaklarnz iyi an. Kk eftali aac konumak istiyor. Artk t karmayn; bakalm kk eftali aac ne diyor. Servenini anlatacak galiba: "Biz yz, yzelli eftali bir sepette duruyorduk. Gne zarif kabuklarmz kurutmasn, al yanaklarmza toz konmasn diye bahvan stmze asma yapra rtmt. ncecik asma yaprandan hafif bir yeil k giriyordu ieri. Bu renk yanaklarmzn allyla karp ok ho bir manzara oluturuyordu. Daha gne domadan koparmt bahvan bizi. Bu yzden bedenlerimiz serin ve nemliydi. Sonbahar gecelerinin souu hl stmzdeydi. Yeil yapraklarn arasndan hafif bir k geip sca iimize iliyordu. Tabii, biz bir aacn ocuklarydk. Bahvan her yl ayn zamanda annemin eftalilerini toplayp sepete koyuyor ve ehre gtryordu. Orada aann evinin kapsn alyor, sepeti verip kye dnyordu. imdi de yle ya. Dediim gibi biz yz, yzelli olgun ve sulu eftaliydik. Benim de tatl ve leziz suyum vard. Yumuak, incecik kabuum atlayacak gibiydi. Yanaklarmn krmzln grsen mutlaka plak olduum iin utandm sanrdn. Hele hele, ykanm gibi stmde bamda sonbahar iyleri vard. ri, etin ekirdeim yeni bir yaam dlyordu. Daha iyisini syleyim, ben yeni bir hayat dnyordum. ekirdeim ayr deildi benden. lk bakta grlmek iin bahvan beni sepetin stne koymutu; belki de daha iri ve sulu olduum iin. Kendimi vmyorum burada. Frsatn bulan her eftali geliir, byr ve olgunlar, bol sulu olur. Ama tembellik edip de kurtlara aldanan, onlara derilerine, etlerine, hatta ekirdeklerine kadar girme izni veren eftaliler geliemez. Sepette durduumuz gibi aann evine gitmi olsaydk, ben aann sevgili kzna nasip olacaktm. Aann kz da benden bir srk alacak, frlatp atacakt. Aann evi tabii ki evinden ieri bir tane eftali, salatalk, zerdali girmeyen Sahibali ile Pulad'n evi gibi deildi. Oysa bahvan, aann kz iin yabanc lkelerden meyva getirttiini sylyor. Kzna uakla portakal, muz, zm, hatta iek getirtiyor. Bunun iin de su gibi para harcamas gerek. imdi hesap et bakalm aann kznn giysi, okul, yiyecek, doktor, bakc, uak, oyuncak, seyahat ve gezme tozma parasn. Sen de, her ay onbin Tmen, ben diyeyim onbe bin Tmen; yine az olur. Gelelim konumuza. Bahvan elinde sepet, ban ortasndanki baheden geerken birden ayann altndaki san yuvas kt; nerdeyse yere kapaklanacakt. Ama ayakta durmay baard. O srada sepet iddetle sarsldndan ben kayp yere dtm. Bahvan beni grmedi; ekti gitti. Gne, nlarn tm baa gndermeye balamt. Toprak biraz lkt ama gne ok scakt. Belki de benim vcudum gibi serindi. Scak yava yava kabuumdan geip etime kadar ulat. Vcut suyum da snd. Sonra scaklk ekirdeime geldi. Bir sre sonra susamakta olduumu hissettim. Annemin yanndayken ne zaman susasam ondan suyumu alrdm; daha ok stme vurup beni stsn diye gnee bakardm. Gne nlar stme gelir ve yanaklarm smscak olurdu. Annemden su emer, gdam alr ve vcut suyum kaynamaya balard. Yzmdeki damarlar daha bir al al olur, arlardm; annemin kolunu eer, kvrlrdm. Annem "Gzel kzm, gneten kama. Gne bizim dostumuz. Toprak bize gda verir, gne de onu piirir. stelik sen gne sayesinde gzelsin. Bak, gneten kananlar nasl da sar benizli ve kemikliler. Gzel kzm, bir gn gne yere darlr da parlamayacak olursa, yeryznde canl diye bir ey kalmaz; ne bitkiler, ne hayvanlar." derdi. Bu yzden gcm yettike kendimi gnee teslim eder, gnein scakln emer ve iimde toplardm. Gnden gne glendiimi grrdm. Hep sorardm kendime: "Gnn birinde birisi gnei gcendirirse ve gne de bize kserse ne olurdu halimiz o zaman?" Nihayet bir gn anneme sordum: - Anneciim, gnn birinde gne hanm darlr da bize kserse, ne yaparz? Annem yapraklaryla yzmdeki tozlar sildi: - Neler dnyorsun byle! Sen akll bir kzsn. Biliyor musun kzm, gne hanm birka kendini beenmi yznden ksmez bize. Ama yava yava n ve scakln yitirip lebilir. te o zaman baka bir gne bulmamz gerekir. Yoksa karanlkta kalr, souktan donar ve kururuz. Sahi, nerde kalmtk? Evet, evet, scan ekirdeime kadar gelip beni susattndan sz ediyordum. Bir sre sonra vcut suyum kaynamaya, kabuum kurumaya ve atlamaya yz tuttu. Bir karnca koa koa geldi, etrafmda dnenmeye balad. Sepetten dtmde kabuum bir yerden atlam ve vcut suyumun bir ksm dar dklm, gnete katlamt. Karnca bandaki hortumu zsuyuma sokup iti. Sonra brakt beni. Hortumuna bakt, bakt, sonra yine daldrd hortumunu, kaldrd duyargalarn. yle hzl ekiyordu ki hortumu kknden sklecek sandm birden. Karnca biraz daha zorlad. Sonunda katlam zsuyumu yerinden skp, sevinerek koa koa yanmdan uzaklat. Tam bu srada bir ses duydum. ki kii duvar bahesinden ieri atlad ve koa koa bana doru geldi. Sahibali ile Pulad'd bunlar. Meyva ile karnlarn doyurmaya gelmilerdi. tekileri gibi bahvann tfeinden korkmazlard. Dier kyller admlarn atmazlard baa ama Pulad ile Sahibali ayaklar plak, yrtk prtk yamal bir pantolonla hep dolarlard bada. Bahvan birka kez arkalarndan ate etmi, yine kamay baarmlard. O zamanlar ikisi de yedi sekiz yalarndayd. Uzun szn ksas, o gn koa koa geldiler, stmden atlayp anneme gittiler. Baktm biraz sonra geri dnyorlar; hem de canlar ok sklm bir halde. Konumalarndan bahvana kzdklarn anladm. Pulad: - Grdn m? Bu da bahenin son meyvas. Bir tanesi bile ksmet olmad. Sahibali: - Ne yapabilirdik ki? Adam bir ay boyunca elinde tfek aacn dibinden kmldamad. Pulad: - Lanet olas kpek herif! Bir tane bile brakmam bize. O sulu olanlarndan bir tanesini azma tktrmay ne isterdim, bilemezsin!.. Hatrlyor musun, geen yl ne kadar ok eftali yemitik? Sahibali: - Biz insan deil miyiz yani. Hepsini birer birer koparp zkkmlansn diye o kpek herife veriyor. Su bizde zaten. Miskin miskin oturup ky talan etmesine izin veriyoruz. Pulad: - Biliyor musun Sahibali, ya bu ba kyn mal olur ya da btn aalar yakarm. Sahibali: - Birlikte yakalm. Pulad: - Yakmazsak erefsiziz. ocuklar ylen sinirlenmiti, yle tepiniyorlard ki tekme yemekten korktum birden. Ama, yapmadlar. Ben tam karlarndayken Pulad'n ayana diken batt. Pulad eilip dikeni karrken gz bana iliti, ayandaki dikeni unuttu. Beni yerden alp Sahibali'ye "Bak Sahibali!" dedi. ocuklar beni elden ele dolatrp sevindiler. Beni yle yemek istemediler. ok scaktm. Serinletip yemelerini istiyordum; o zaman daha ok tad verirdim. Kr kr kirli elleri kabuumu tahri ediyordu. Ama memnundum halimden. Son zerreme kadar beni lezzetle yiyeceklerini, sonra yalanp parmaklarn emeceklerini biliyordum. Tadm gnlerce, haftalarca damaklarnda kalacakt. Sahibali: - Pulad, yemin ederim hi byle iri eftali grmemitim. Pulad: - Hayr, grmemitik. Sahibali: - Havuz kenarna gidelim. Serinletip yersek daha lezzetli olur. Beni yle dikkatle gtrdler ki sanki vcudum incecik bir camdan yaplmt da bir sarsntda dp klacak gibiydim. Havuz kenar serin ve glgeliydi. Kavak ve stler yle serin bir glge salmlard ki daha ilk nefeste serinlii ekirdeime kadar hissettim. Dikkatle beni suya braktlar. Drt kk ve kirli el smsk suda tuttu beni. Su buz gibiydi. Biraz bekledikten sonra Pulad: - Sahibali! - Ha, syle. - Diyorum ki bu eftali ok kymetlidir deil mi? - Evet. - Evet demekle olmaz. Sence ne kadar eder? Sahibali biraz dnd: - Ben de ok deerli olduunu sylyorum. - Mesela ka? Sahibali yine dnd: - Bir gzel soutursak...hmmm.. bin Tmen. - Senin de hi paradan anladn yok. - yi, maallah, sen hazinenin bana oturmusun; sen syle bakalm ka edermi? - Yz Tmen. - Bin yzden daha ok ama. - Valla uydurmuyorum; babamdan duydum. - Madem yle, belki ikisi de birdir ha? Ben de uydurmuyorum; babamdan duydum. Pulad yavaa dokundu bana: - Ellerim dondu. Bence yeme zaman geldi. Sahibali de dikkatle dokundu bana: - Evet, buz gibi olmu. Sonra sudan kard beni. Dar knca dary scack hissettim. Sandklarndan daha leziz olduumu gstermek iin beni hemen yemelerini istiyordum. Gneten ve annemden aldm tm gda ve scakl bu iki kyl ocuunun bedenine ulatrmakt arzum. Pulad ile Sahibali beni yemeye karar verdiklerinde, mrmde ka defa halden hale girdiimi, daha da ka defa gireceimi dnyordum. Kendi kendime dndm: "Bir zamanlar vcudumun zerreleri toprak ve su idi, bazlar da gne . Annem bunlar az az topraktan emdi, emdi, dallarnn ularna kadar ulatrd. Sonra annem tomurcukland, iek at ve yava yava ben ortaya ktm. Vcudumdaki tm zerreleri az az annemin bedeninden aldm, gne nlaryla kartrdm. ekirdeim, kabuum ve etim olutu ve nihayet olgun, sulu bir eftali oldum. imdi Pulad ile Sahibali beni yiyorlar. Bir sre sonra zerrelerim onlarn vcutlarnda et, sa, kemik olacak. Elbette bir gn onlar da lecek.O zaman benim vcudumun zerreleri ne olacak?" ocuklar beni yemeye karar verdiler. Sahibali beni Pulad'a verdi: -Isr bir kere. Pulad bir srk ald ve Sahibali'ye verdi beni. Sonra balad yalanmaya. Sahibali de bir srk ald ve beni verdi Pulad'a. Dediim gibi tadm damaklarnda kald. imdi etlerim ortadan kayboluyordu ama ekirdeim yeni bir yaam dncesindeydi. Bir dakika sonra eftali olarak benden geriye hibir ey kalmamt. Oysa ekirdeim ne zaman ve nasl yeermeye balayacan planlyordu. Ben belirli zamanlarda lyor ve tekrar diriliyordum. Son kez Pulad beni azna ald ve son zerresine kadar etlerimi emdi. Beni azndan kardnda artk eftali deildim. Sert kabuklu, iinde yeni bir yaamn tohumunu gizleyen canl bir ekirdektim. Sadece kabuumu atlatp yeerecek kadar dinlenmeye ve nemli topraa ihtiyacm vard. ocuklar parmaklarn son defa emip yalandktan sonra Pulad: - imdi ne yapalm? Sahibali: - Suya girelim. Pulad: - ekirdeini yemeyelim mi? Sahibali: - Bir planm var. Brak, kalsn. Pulad beni st aacnn dibine brakt. Gerisin geri gitti gitti; sonra koa koa srtst suya atlad. Atlarken dizlerini karnna kadar ekmi, elleriyle dizlerini sarmt. Bir an suda kayboldu, rpnd ve ayaa kalkt. evresindeki amurlar da bu arada suya kart. Su enesinin altna kadar geliyordu. Bandan, kulandan, yznden yosunlar sarkyordu. Sahibali: - Pulad, yzn o yana evir. Pulad: - Pantolonunu mu karacaksn? Sahibali: - Evet. Babamn yzdmz anlamasn istemiyorum. Dver yoksa beni. Pulad: - leyin dneceiz eve. Daha vaktimiz var. Sahibali: - Tependeki gnei grmyor musun yoksa? Pulad bir ey demeyip yzn br tarafa evirdi. Sahibali'nin suya d sesini duyunca yzn evirdi, sonra yzmeye, suya dalmaya ve birbirlerine su atmaya baladlar. "Ge oldu" deyip sudan ktlar. Pulad pantolonunu birka defa silkeledi. Sonra beni de stn dibinden alp yola koyuldular. Ban sonundaki duvara trmanp br tarafa atladlar. Ky evleri aann bandan daha uzakt. Pulad: - Eee, onun iin bir plann vard hani. Sahibali: - Glge gelsin iyice, sana seslenirim. Tepeye kar otururuz, orada sana planlarm sylerim. Kyn sokaklar tenhayd ama her taraf sinek ve gbre doluydu. ri bir kpek duvarn stnden atlayp ayamzn nnde durdu. Pulad kpei okad sonra kalkp evine gitti. Kpek de onun peinden eve girdi. Sokak yoku yukaryd. Yoku ylesine dikti ki yol ile Pulad'n evinin dam ayn seviyedeydi. Sahibali damlardan geerek evine gitti. Birka ev yukarda kendi evleri vard. Beni avucunda smsk tutup bahelerine atlad. Ayaklar dizlerine kadar annesinin bir saat nce dkt hayvan dksna batt. Sahibali'nin bundan haberi yoktu. Annesi ses duyunca evden ban uzatt: - Sahibali, abuk babana bir lokma ekmekle su gtr. Sahibali beni tavlaya gtrd ve bir kede, gbrelerin arasnda bir delik ap beni oraya gmd. Artk karanlk ve gbre kokusu dnda hibir ey anlamadm. Orada ka saat kaldm hatrlamyorum. Keskin gbre kokusundan neredeyse boulacaktm. Nihayet stmden gbrenin kaldrldn hissettim. Sahibali'ydi. Beni kard, bir iki kez elleri arasnda ovuturdu, temizlemek iin pantolonuna srd. Geldiimiz yoldan gittik; Pulad'n evinin damna geldik. Annesiyle kzkardei damda tezek yaparken kuru tezekleri duvardan alp istifleyen komu kadnla konuuyorlard. Sahibali Pulad'n annesine sordu: - Pulad nerde? - Pulad keiyi kra kard; evde yok. Pulad' tepede bulduk. Kara keiyi salvermi, otlatyordu. Kendisi de kpeiyle birlikte bizi bekliyordu. Pulad ile Sahibali'nin ciltlerinin kabuumun rengiyle ayn olduunu farkettim birden. kisi de gnete o kadar plak kalmlard ki tenleri bronzlamt. Pulad sabrszlkla: - Eee, plann anlat bakalm. - Bir eftali aacnn olmasn ister misin? - Deli misin, istemezmiyim hi. - Gidelim yleyse. - Keiyi ne yapacaz? - Eve brakalm. - Gne batmadan getirmememi syledi annem. - Kpei banda brakrz yleyse. Pulad kpein ban, kulan okad: - Ben dnene kadar keiye gz kulak ol, tamam m? Koa koa gittik bir ban duvar dibine. Sahibali: - Atla haydi. - Artk plann gizlemen gerekmez. Anladm ben. eftali ekirdeini ekeceiz. - Doru. ekirdeimizi ban ucundaki srta dikeriz. Birka yl sonra biz de eftali aac sahibi oluruz. Neden baka bir yere deil de buraya diktiimizi anlayacaksn. Tepede, talarn arasnda eftali aac bymez. Aa su ister, yumuak su ister. - Tamam tamam, nutuk ekmeye kalkma. Yukar kp bakaym bir, bahvan gelmi mi? Bahvan henz ehirden dnmemiti. Pulad ile Sahibali ban bir kesinde topra kazdlar. Beni atklar ukura yerletirdiler, stm kapatp gittiler. Karanlk ve nemli toprak beni sard, sktrp vcuduma yapt. Tabii o zaman yeeremezdim. Yeerme gc kazanmam iin bir sre gemeliydi. Topraa ileyen souktan k geldiini, topran karla kaplandn anladm. Yarm kar mesafeye kadar toprak donmutu ama topran alt beni tmeyecek, dondurmayacak kadar scakt. Bylece geici bir sre iin hareketsiz kaldm, topran altnda tatl bir uykuya yattm. Bahar gelince glenerek uyanmak, yeermek, topraktan kmak ve Sahibali ile Pulad iin bol meyval bir aa olmak iin uyudum. ri, sulu ve utanga gzel kzlarn yanaklar gibi eftalileri olan bir aa olmak iin. Kn grdm ryalardan pek fazla bir ey hatrlamyorum. Ama sadece bir dmde byk bir aa olduumu, Pulad ile Sahibali'nin stme kp dallarm salladklarn, kyn tm plak ocuklarnn yanma toplandn, eftalilerimi havada kaptklarn, lezzetle yediklerini, azlarndan akan sularn gbeklerine kadar szldn grdm. Kel bir ocuk durmadan Pulad'a sesleniyordu: "Pulad. Yediklerimizin ad neydi, sylemedin. Eve dnnce bykanneme ne yediimi sylemek istiyorum. ok yedim, ama o kadar lezzetliydi ki hl doymadm. Yine yiyebilirim, yine yiyebilirim." stlerinde hibir ey olmayan iki ocuk daha vard. Azlarna, burunlarna, bllerine sinek mt. ocuklar ellerine kocaman kocaman eftali alm, zevkle srp "h h" diyorlard. Bu dlerimden biriydi. Son olarak badem ieini grdm dmde. Hasta ve baygn yatarken yumuak bir ses geldi birden. Sesle birlikte tandk kokularn topraa girmekte olduklarn hissettim. yle diyordu bir ses: "Badem iei, gel kokunu gzel eftalinin yzne sr. Yine uyanmazsa yzne, vcuduna sr ellerini. Gzel kokuyu iyi alr. Her ne ise ite, en ksa zamanda uyandr. Filizlenip yeerme zaman. Btn ekirdekler uyanyor." stmde ve yzmde hareket eden badem ieinin elleriyle kokusu yle hotu ki hep uyumak istiyordum. Ama olmad. Uyandm. Tekrar uyur gibi yapmak istediimde badem iei: "Artk nazlanma canm. Karnnda yaam tohumu var, yeermeye, bymeye, meyva vermeye karar verdin, yle deil mi?" dedi. Badem iei gzel bir gelin gibiydi. Beyaz ve tertemiz kardan bir elbise giymiti ve dudaklar tomurcuklanmt. Ben tabii kar grmemitim. eftaliyken annemden renmitim karn nasl bir ey olduunu. Badem ieinin nce kimle konutuunu, kimin onu bama gnderdiini bilmek istiyordum. Badem iei kollarn boynuma att, beni pt ve glerek "Ne kadar iri csselisin! Kucama smyorsun!" dedi. Sonra baharn buraya geldiini, yeerip filizlenme zamannn yaklatn syledi. Bahar ismini duyunca uyuyordum da uyanverdim sanki. Baharn gelip gittiini ve henz kabuumu yaramadm sanyordum. Bu dnceler iinde uykumdan sradm. Baktm, karanlk ve slak toprak beni kucaklam naz yapyor. Kabuum dardan slakt ve ierisi terlemiti. Yzmden su zerreleri dklyor, her yanm saryor, bedenime ileyip topraa gidiyordu. Etrafmda birka bitki tohumu vard ve kklerini yayyorlard. Biri basbaya boy atm, sanrm topraktan dar kmt. ncecik kkleri balarn o yana bu yana eviriyor, gda ve su zerreciklerini emiyor, bir yerde toplayp yukar gnderiyorlard. Tanmadm bir baka bitki tohumu da kk kk kk salm, ban emi, sabrla usul usul topra deliyor, yukarlara kyordu. ki gn sonra gnein douunu izlemeye karar vermiti. Vcudumun tam altndan baka bir kk geiyor; ilerlerken hep gdklyordu beni. Su kenarndaki badem aacna ait olduunu sylyordu. Badem kkleri de var gcyle topran nemini ve gda taneciklerini emip iine alyordu. stme akan su, topran stndeki kara aitti ve birka gn sonra kesildi. Bir gn bir hrt duydum. Bir grup kara ve akll karnca yanma gelip beni srmaya baladlar. Karncalar gnein scakln, bahar kokusunu topraa getirmilerdi. Isrmalarndan tnel atklarn anladm. Bir sre daha beni srmaya devam ettiler ama beni delemeyeceklerini anlaynca yollarn deitirip baka yne doru tnel amaya koyuldular. Topram stne kp aa olacam zamana kadar bir daha grmedim onlar. O kadar su imitim ki iti itim ve sonunda kabuum paraland. Sonra minicik beyaz kkm kabuumdaki aralktan dar gnderip topraa sapladm. Bylece geliip kk salacak ve dik durup boy atabilecektim. Sonra minik gvdemi gnderdim dar. Ban eip yukarya doru topra delmesini, boy atmasn ve gnei bulmasn rettim ona. Minik gvdemin ucunda kck bir filizim vard. Topraktan ktmda ondan yaprakl bir gvde oluturacaktm. yice kk salp yiyecek toplayacak hale gelene kadar depoladm besinleri yiyor, minik kklerimi ve kck gvdemi bunlarla besliyordum. Toprakta boulmayacam kadar hava vard. Darnn sca yine giriyordu topraa. Bu sralarda artk yorgun deildim. nceleri kendi iimde gelimitim. Kendimi yok edip yeni bir ey olmutum. Tabii ekirdek olduum zamanlar her eyi tam olan bir ekirdektim; serpilip hareket edemiyordum. Ama aa olmak istiyordum artk. ok eksii olan bir aatm ve geliip serpilecek ok yerim vard. Dnyordum kendime kendime: Tam bir ekirdekle eksik bir aa arasndaki fark, tam ekirdein kmaza girdii ve deimedii takdirde ryecei, eksik aacn ise nnde ok parlak bir gelecei olduuydu. Her ey saniye saniye deiiyordu. Bu deiimler stste gelince ve belirli bir aamaya varnca artk bunun o eski ey olmadn, bambaka bir ey olduunu hissederiz. rnein ben artk bir ekirdek deil, bir aa eklini almtm. Minik kklerim ve gvdem vard; filizlerim, sar sar yaprakklarm vard. ki eneim arasna, bamn stne toplamtm bunlar ve srekli boy atyordum. Topraktan ktm vakit yaprakklarm gnee tutmak istiyordum. Bylece gne yapraklarma yeil renkler verecekti. Bol tomurcuklu, sulu eftalileri olan, iekli dallar olan bir eftali aac d kuruyordum. Kck bir aatm; yine de nmde ne parlak bir gelecek vard!.. Ceviz iriliinde bir ta yolumu kesmiti ve yukar kmama izin vermiyordu. Onu delemeyeceimi anlaynca ister istemez evresinden dolanp yukar ktm. Yukar ktka gnein scakln hissediyor, daha da gnee doru uzanyordum. imdi artk toprak stndeki otlar arasnda hareket ediyordum. Sonunda gnein nn az ok topra aydnlatt bir yere geldim. stmde incecik bir kabuktan baka bir ey kalmadn anladm. Birka saat sonra bir ba darbesiyle topra yardm ve beni karlamaya gelen ve scakl grdm. imdi topran stndeyim. Bu toprak annemin annesi, benim annem, tm canl varlklarn annesiydi. Oradaki toprak ynnda beyazlara brnm badem aac gnein altnda parlyordu. O kadar mutluydu ki beni de yrekten mutlu etti. Selam verdim. Badem aac: "Selam ay kadar gzel yzne, canm. Toprak stne ho geldin. Yer altndan ne haber?" allar boy atp glge salarken benim hl iki ak yeil yapram vard ve yeni yeni bam dik tutabiliyordum. Bir gn Pulad ile Sahibali yanma geldiler. On, on iki yeil yapram vard. Boyum kimi bitkilerden daha uzundu ve al da benden uzundu. O kadar hzl boy atyorlard ki arp kalyordum. lkin, birka gne kadar badem aacn da geeceklerini sandm. Ama toprakta salam kklerinin olmadn anladm zaman "Bunlar ksa zamanda solup yok olacaklar" dedim kendi kendime. Pulad ile Sahibali beni grnce sevindiler. "Bu aa artk bizim malmz." dediler. aydan birka avu su getirdiler ve dibime doru dkp gittiler. Galiba bahvan o yaknlardaki tarhlar suluyordu. Bel sesi duyuluyordu nk. Bahar sonlarna doru allarn artk byyemeyeceklerini grdm. iek ap tanelerini sayor ve yava yava sararyorlard. Yaz geldiinde ben de onlarn boyundaydm ama henz dalm yoktu. Biraz daha boy atp dal vermek istiyordum. Pulad ile Sahibali sk sk yanma geliyor ve bazen bir sre oturup benim geleceim ve kendi planlar hakknda konuuyorlard. Bir gn de kocaman, prl prl parlayan kzl bir ylan getirmilerdi. Sopa ile ylann beynini datmlard anlalan. Topra yarm metre kazp ylan oraya gmdler. Pulad ellerini rparak "ok keyifli olacak!" dedi. Tabii, maksad bendim. Sahibali "Bir ylan birka misli gbreye bedeldir" dedi. Pulad: - Sanrm seneye ilk meyvasn yeriz. Sahibali: - Bilmem. imdiye kadar aacmz olmad ki. Pulad: - Olsun. Duyduuma gre eftali aalar abuk meyva verirmi. Ben de biliyordum bunu. Annem iki yandayken iki eftali vermi. eftalilerim byyp olgunlatnda ne ekil alacaklarn merak ediyordum. eftalilerin vcudumdaki zsuyunu nasl emeceklerini grmek iin en ksa zamanda meyva vermek istiyordum. eftalilerimin arlk etmesini ve yere deecekmi gibi dallarm emelerini istiyordum. Vcudumda incecik borular oluturmutum. Kklerimin yerden aldn bu borular yukarlara gnderiyordu. Sonbahar ortalarna doru bu borular birka yerden dmledim ve kklerim artk yukarya zsuyu gndermez oldu. Byle olunca besinini alamayan yapraklarm sararmaya balad. Ben de kuyruklarn kestim. Rzgar esince yapraklarm yere dt ve rlplak kaldm. Her yapran kuyruunun kkne kck bir dm atmtm. Gelecek baharda bu dmlerin her birinden bir filiz ve dal vermeyi planlyordum. lk meyvam da dnmtm. Annem gibi iki yanda meyva vermek istiyordum. Tam anmsamyorum, bedenimde drt be dm vard. Bunlardan tomurcuk ve iek vermeyi dnyordum. Hep ieklerimi dnmeyi seviyordum. Hava souduka beni bir uykudur alyordu. Yere kar dp de toprak donunca derin bir uykuya daldm. Pulad ile Sahibali etrafma uval paralar koymulard. Hl ince ve yumuak bir kabuum vard ve kn her taraf don tuttuunda tavanlar iin leziz bir yiyecek saylrdm. stelik souk almam da mmknd. O zaman bahar gelince yeniden kkten yeerip bymem gerekirdi. Bahar gelince her eyden nce kklerim uyand, sonra zsuyu gelince gvdem uyand. Filizlenip kmldanp itiler. Topraktan vcuduma gelen su vcudumun her organn uyandryor ve harekete zorluyordu. Filizlerimde minik minik yapraklar oluturuyordum. Filizlerim ba verdiinde bunlar bytp geniletecektim. imdi goncalarm arpa byklnde, hatta biraz daha byk olmutu. Bana kala kala gonca kalm, dierlerini obur bir sere gagalayp yemiti. iek atm. Ama iin ortasna gelince n de bytemeyeceimi anladm. ieklerimden biri solup dt. kincisi badem haline gelmiti. Ona da besin gnderemedim. kinci alam da soldu ve rzgar esip yere drd. Bunun zerine tm gcm toplayp ei benzeri olmayan bir tanecik eftalime gndermeye baladm. Herkesin bunu grp gzlerinin fal ta gibi almasn, bu eftaliyi yiyenin bir daha azna baka meyva almamasn istiyordum. iek atktan birka gn sonra iek yapraklarm dktm ve ieimin ana iindeki meyvam beslemeye, bytmeye baladm. Sonunda iek anam atlad ve alam ortaya kt. eftalim tepeme yakn bir yerdeydi. Daha alayken bile beni birazck edi. stediim gibi bir eftali yaptmda belimin eileceini, belki de krlacan dnp kayglanyordum. ster istemez katlanacam bu zorluklara ramen eftalimin solup dklmesine asla raz deildim. Dorusunu isterseniz, gelecek yllarda eftalilerimin saysn bine karmay planlyordum. Bu nedenle daha ilk eftalide kendimi denemeliydim. ocuklarn yaknmda topraa gmdkleri ylan paralanm ve topra glendirmiti. Bu ylan yznden baya baya dallanp budaklanmtm. Pulad ile Sahibali bu gnlerde pek az yanma geliyorlard. Sanrm babalarnn yannda tarlaya veya hasat ve harman yapmaya gidiyorlard. Ama bir gn beni grmeye geldiler ve ellerindeki sopay yanmda topraa gmdler ve beni ona baladlar. Galiba o gn Pulad birdenbire "Sahibali!" demiti: Sahibali: - Ne var, syle! Pulad: - Bahvan olacak bu kpolu bizim aac bulmasn sakn!.. Sahibali: - Bulsa ne olacak sanki? Pulad bir ey demedi. Sahibali: - Hibir halt edemez. Aac biz dikip yetitirdik. Meyvas da bizimdir. Pulad dnceye dalmt. Sonra: - Yer bizim deil ama. Sahibali: - Yine de bir halt edemez. Yer, onu ekenin maldr. Aa diktiimiz u ufack yer bizim malmzdr. Pulad cesaretlendi: - Evet ya, bizim malmz. Bir halt ederse, yakarz btn baheyi. Sahibali plak ve gneten yanm gsn yumruklayarak: - lrm de yaatmam onu. Bahesini yakar, kaarz. O gn Pulad ile Sahibali o sopay bana balamasalard, geceleyin mutlaka krlrdm. nk gece frtna km, btn dallar, yapraklar birbirine katmt. Sabahleyin bademin birka dalnn krldn grdm nk. Gnler gnleri kovalyor ve ben var gcmle eftalimi iriletiriyor, iriletiriyor, yanaklar kzarsn ve scak etine ilesin diye gnete tutuyordum. Kzm vcuduma smsk yapm, yle emiyordu ki bazen vcudum szlyordu. Ama hi kzmyordum ona. imdi anne olmutum artk ve gzel mi gzel bir kzm vard. Sahibali ile Pulad benimle yle ilgilenir olmulard ki bahedeki dier aalar unutmulard adeta. Geen yllarda olduu gibi annemin eftalileri iin pusuya yatmyorlard. Ben kendimi onlarn biliyor, vaktiyle beni yedikleri gibi eftalim olgunlat zaman onu da koparp afiyetle yemelerine hak veriyordum. Bahar balaryd. Bir gn Pulad tek bana yanma geldi; ok zgnd. lk kez onlardan birini tek bana gryordum. Pulad nce sulad beni; sonra otlara oturup yava yava bana ve eftalime "eftali aacm, gzel eftalim. Neler oldu biliyor musun? Neden bugn yalnzm, biliyor musun? Evet, bilmiyorsun. Sahibali ld. Ylan soktu onu.... "Yal Boncuk Nine" sabaha kadar banda durdu. Sanrm elinden bir ey gelmiyordu. Syledii btn ilalar Sahibali'nin babas ile birlikte krlardan, dalardan topladk ama Sahibali yine iyilemedi. Zavall Sahibali!..Niye beni yalnz braktn bilmem ki?..." Pulad alamaya balad. Sonra tekrar konutu: "Birka gn nce, leyin krdan dnerken tepede rastlatk. Ylan yakalayp getirmeye karar verdik, hani geen yl da topran glendirsin diye buraya gmmtk ya... Ylanlar Vadisi'ne gittik. Ylanlar Vadisi'nde istemediin kadar ylan vardr. Vadinin bir tarafnda da var. Da bir para kayadan olumu. Hayr; irili ufakl binlerce tan gkten yap biriktiini dn. Ylanlarn yuvas var talarn arasnda. Scaktan vcutlar snnca dar karlar. Bizim tarla, komumuzun tarlas, Sahibali'nin dayolunun tarlas ve birka kiinin daha tarlas Ylanlar Vadisi'nde. Her taraftan ylan slklar duyulur. "Sahibali'yle dan aalarnda talarn arkalarna bakyor ve sana semiz bir ylan bulmak iin sopalarmz ylan deliklerine sokuyorduk. Yine byle plaktk. stmzde sadece bir pantolon vard. Srtmz o kadar snmt ki yumurta koysan pierdi. Bir tatan br taa atlarken birden Sahibali'nin aya kayp srtst yere dt ve yere dmesiyle vadide bir ln yanklanmas bir oldu. Sahibali srtst yatarken bir ylan stne kp reklenmiti. Sahibali bir lk daha att ve oradan vadinin dibine, toprak stne dt. Artk ylana gz atrmadm. nce kafasna indirdim sopay, sonra karnna; bir kere daha vurdum bana. Karnnda iki fare ile bir sere vard. "Sahibali baygn yatyor ve sesi soluu kmyordu. Sopas bir yerlere dmt. Ylann soktuu yer kzarmt. Ylan ayan veya elini soksayd, ne yapacam biliyordum. Ama srtnn ortasna ne yapabilirdim? aresiz, Sahibali'yi omuzuma alp kye getirdim. "Yal Boncuk Nine" sabahleyin mezar bandayken anneme, Sahibali'yi hemen ona getirseymiim lmeyeceini sylyordu. Ama Sahibali'yi nasl daha erken yetitirebilirdim ki? eftali aac, sen de bilirsin, Sahibali benden ard. Bir eeim olsayd ve ge kalsaydm, o zaman "Boncuk Nine" geciktiimi sylemekte hakl olabilirdi. Ne gelirdi elimden?..." Pulad yine alamaya balad. Sahibali ile Pulad' ok ama ok sevdiimi hissediyordum imdi. Bundan byle Sahibali'yi bir daha gremeyeceimi dndmde neredeyse zntmden tm yapraklarm dkp sonsuza dek kuruyacak ve tomurcuk vermeyecektim. Pulad alamasn brakt: - Artk kyde kalamam ben. Nereye gitsem Sahibali karmda canlanyor ve zlyorum. Daa giderken, keiyi krda otlatmaya gtrrken, talara elimi srerken, hayvan dklar stnde yrrken, ot yolarken, damlara karken hep Sahibali gzmde canlanyor. Sanki hep beni aryor: Pulad!... Pulad!... Evet eftali aac; bu sesi duyacak gcm kalmad. ehre gidip daymn yannda bakkal ra olacam. Sahibali'nin yaamas iin ne yapmalydm, bilmiyorum. Onun gibi dp lmemek iin ne yapmam gerek, onu da bilmiyorum. Ben km, aklm hibir eye ermiyor. Tek bildiim, artk kyde kalamayacam. Ben gidiyorum eftali aac. eftalini sana brakyorum. Pulad kalkp gidecei srada eftalimi ayann nne drdm. Pulad eftaliyi ald, koklad, sonra tozlarn sildi. Tepeden aa eliyle okad beni ve ekip gitti. Ertesi yl boy atm, dallanp budaklanm, iyice serpilmitim. Yirmi otuz ieim vard. Bam dik tutabiliyor, teye beriye uzanp bahenin dier taraflarn seyredebiliyordum. Bir gn byle baknp dururken bahvan farkedip yanma geldi. Sevinten ne yapacan bilmiyordu. Yaprak ve ieklerimin eklinde kimin ocuu olduumu anlad. Hi zahmet ekmedii halde bahesinde gzel bir eftali aac bitmiti. Para uruna kylleri kendine dman eden zengin bir adamn uakln yapan bahvan eline dmtm ya; buna ok zlyordum. On onbe eftali vermitim. Ama eftalilerimin kime nasip olacan dndke kendimden nefret ediyordum. Beni Pulad ile Sahibali dikip bytmt. eftalilerim de onlarn hakkyd. Bir gn bir fikir geldi aklma. O gn eftalilerimi dkmeye baladm. Bahvan durumu farkettiinde dalmda hi eftali kalmamt. Yerimin kt olduunu dnd ve yksek sesle "Seneye yerini deitiririm. Bylece hem iyi su alrsn hem iri ve gzel eftaliler verirsin." dedi. Ertesi bahar kklerimi uyandrdmda tm dzenimin bozulduunu, bazlarnn kuruduunu, bazlarnn da yolunduunu grdm. Tabii salam kalan kklerim az deildi. lkin salam olan kklerimi nemli topraa daldrdm, sonra yeni yeni kkler kartp evreye gnderdim. Sonra filizlenme, yaprak ve tomurcuk verme dncesine kapldm. Derken annemi tandm. O gnden beri ne kadar zaman geti bilmiyorum. Bahvan bir trl benden meyva alamad. Bundan sonra da alamayacak. Ben ona itaat etmiyorum. imdi akl sra beni korkutmaya, testereyle kesmeye, yldrmaya alyor.