12
ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ /sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@ Yıl: 9 Sayı: 422 Fiyatı: 7.5 TL 02Temmuz-08Temmuz2018 01 SÜPER TEŞVİKTE DETAYLAR NETLEŞTİ Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında ilan edilen bazı yatırımlara yönelik verilecek destekler netleşti. Ersan Petrol, Eko Temiz Enerji, Most Makine, DowAksa İleri Kompozit, Assan Alüminyum, BMC, Oyak Renault, İpek Mobilya, Sasa Polyester firmaları tarafından yapılacak dev yatırımlar, devletten çeşitli kalemlerde destek alacak. Dokuz firmanın 18,5 milyar lira tutarındaki yatırımında, sadece nitelikli istihdam, faiz desteği ve enerji desteği olarak ifade edilen üst sınırların toplamı 6,6 milyar TL’yi geçiyor. DEV YATIRIMA “KRİTER”Lİ KORUMA ASO 1. OSB’nin büyük firmalarından Park Kent Mobilyalarının Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Yıldırım, milyonlarca Euro yatırımı bulunan firmaların merdiven altı firmalara karşı ihalelerde dezavantajlı konuma düşmemesi için, sanayi odaları ve idarelerin firmalar - dan belli kriterleri talep etmesi gerektiğine dikkat çekti. Yıldırım, bu kriterlerin de ihaleyi düzenleyen idarelerce kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Fabrikalarına yeni teknoloji makineleri için 3 milyon 800 bin Euro’luk yatırım yaptıklarını anlatan Yıldırım, yeni yatırımların da yolda olduğunu kaydetti. 02 TÜBİTAK MAM’DAN İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI Kamu, savunma ve özel sektör kurum ve kuruluşları ile akademik kurumlara özgün çözümler sunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM), sanayicilerle ortak proje geliştirme önerisinde bulundu. TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, Kocaeli Sanayi Odası Meclis üyelerine seslenerek, Enstitülerimizin altyapısından yararlanın, burası sizin eviniz” dedi. Teknolojiye bilgi katmaya çalıştıklarını belirten Kılıçaslan, “Ama kurulduğumuz günden beri sanayiyle çok iyi bir ilişkimiz olmamış. Yedi enstitümüz ve laboratuarlarımız size açık. Ortak çalışmaya açığız” değerlendirmesini yaptı. 04 07 “İmar Barışı”ndaki ücret tarifesi kaçak oranına göre değil, tesis ve arsa büyüklüğüne göre hesaplandı. Yapı kayıt belgesi almak isteyen sanayiciler, kaçak yapı üzerinden değil, toplam arsa ve kapalı alan üzerinden fahiş ücretler ödeyecek. KACAK ADALETSIZLIGI İMAR BARIŞI”NDAKİ ÜCRET TARİFESİ ŞAŞIRTTI Salih KESKİN Biraz da rahatınızı kaçıracak insanları işe alın! 09 Hakan TAHAL Milli ve yerli yazılım neden bu kadar önemli? 09 Prof. Dr. Ali Rıza BÜYÜKUSLU Dijital kapitalizm - 5 09 “İmar barışı”, tamamı kaçak olan sanayi yapılarına önemli kazanımlar sağlıyor. Aynı imar barışı, iskân aldıktan sonra kaçak yapı inşa eden ve bu yapıları kayıt altına almak isteyen sanayicilere büyük külfetler getiriyor. Kısa bir süre önce yayınlanan “Yapı Kayı Belgesi Usul ve Esasları”na göre; iskân aldıktan sonra kaçak yapı inşa eden sanayiciler, tesisin ve kurulu bulunduğu sanayi parselinin toplam alanı üzerinden ücret ödeyecek. TOPLAM ALANA GÖRE ÜCRET Tebliğe göre; kaçak yapı oranı değil, toplam kapalı alan ve arsa büyüklüğü göz önünde bulundurulacak. Yapı Kayıt Belgesi için istenilen ücrette kaçak oranına bakılmayacak. Arsanın büyüklüğü ve kapalı alanın toplamı üzerinden ücret talep edilecek. Alınacak ücret, arsanın emlak vergi değeri ile tesis yapı değerinin toplamının yüzde 5’i kadar olacak. Tesisler, basit sanayi yapıları kategorisinde değil de entegre sanayi yapıları kategorisinde ise yüzde 40 daha fazla ücret ödeyecek. YÜZDE 40 FAZLA ÖDEYECEKLER Öte yandan arsa ve kapalı alan büyüklükleri farklı ancak kaçak yapı oranları aynı olan sanayi kuruluşları da farklı ücret ödeyecek. Örneğin; 10 dönüm sanayi parseli üzerinde 10 bin metrekare kapalı alanda bin metrekare kaçağı olan sanayici, 550 bin TL ücret ödeyecekken; 100 dönüm üzerinde 100 bin metrekare kapalı alanda bin metrekare kaçağı olan sanayici, 5,5 milyon TL ödeyecek. İşte arsaları ve kapalı alanları aynı, kaçakları farklı sanayicilerin ödeyeceği fahiş ve adaletsiz ücretlerden birkaç örnek… KAÇAK YAPI ORANI ÖLÇÜT OLDU İMAR BARIŞINDA “DESTEK” TAVSİYESİ YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ Ekonomi Bakanlığı, uy- gulamada ortaya çıkan aksaklıkların gideril- mesi ve yatırım teşvik sistemimizin dinamik yapısının sürdürülebilirliği için yatırım teşvik sisteminde değişikliğe gitti. Yürürlüğe giren “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2018/11930 sayılı Ba- kanlar Kurulu Kararı”na göre, işletmelere daha fazla faiz desteği verilecek, vergi muafiyetleri artacak ve finansal kiralama limitleri daha yüksek olarak uygulanacak. Yeni uygulamaya göre, yatırım teşvik bel- gesine konu finansal kiralama işlemlerin- de makine ve teçhizat için aranan asgari tutar 200 bin liradan, 1-4’üncü bölgelerde 500 bin liraya, 5-6’ncı bölgelerde 300 bin liraya yükseltildi. Stratejik yatırıma ek süre Kararla stratejik nitelikteki yatırımların tamamlanmasını ve ülke ekonomisine kazandırılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilecek yatırımlara, belgede kayıtlı sürenin yarısı kadar ilave süre verilmesi sağlandı. Belirli kriterleri birlikte sağlaması halinde genel sistemden des- teklenebilecek demir-çelik yatırımları AB mevzuatıyla uyumlu hale getirildi. OECD sınıflandırmasına göre orta yüksek tek - nolojili yatırım olması nedeniyle 4’üncü bölge desteklerinden yararlanabilecek yatırım konuları genişletilerek; kozmetik, sabun ve deterjan gibi kimyasal ürünlerle vana-musluk gibi orta yüksek teknolojili ürünlerin bu desteklerden yararlandırıl - ması sağlandı. Asgari 6 milyon lira tuta- rındaki 50 dekar ve üzeri otomasyona dayalı modern sera yatırımları ve yüksek kapasiteli entegre hayvancılık yatırım- larına, lirada yüzde 7, döviz veya dövize endeksli kredilerde yüzde 3 oranında faiz desteği uygulanması kararlaştırıldı. E-İHRACAT SEFERBERLİĞİ 4 YENİ TGB KURULDU Türkiye’nin 2023 hedeflerinden olan 500 milyar dolarlık ihracat için önemli bir adım daha atıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) iş birliğinde, Ekonomi Bakanlığının des- tekleriyle, Halkbank ve Vakıank’ın katkılarıyla “E-İhracat Seferberliği” başlatıldı. Projeyle, TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye olan şirket- lerin e-ihracat fırsatına erişimlerinin sağlanması amaçlanıyor. Yeni projeyle birlikte, Alibaba. com’a Global Gold Supplier üyesi olmak isteyen oda ve borsa üyesi şirketler için üyelik bedelinin yüzde 80’i Ekonomi Bakanlığı, yüzde 20’si ise Halkbank ve Vakıank tarafından karşılanacak. Böylece e-ticaret sitelerine üye olan 16 bin KOBİ’nin, 100 bine çıkarılması hedefleniyor. Türkiye’nin teknolojik ürün üretme üsleri olan teknoparkların sayısı 81’e çıktı. TeknoHAB, Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) resmen kuruldu. Böylece Ankara’daki teknopark sayısı 9 yükselirken, teknopark bulunan il sayısı 54 oldu. OSTİM Ekopark, Kapadokya İstanbul Üniversitesi TGB’ler ile İTÜ ARI Tek- nokentin sınırlarında da değişikliğe gidildi. Teknoparkların 11’i İstanbul’da, 9’u Anka- ra’da, 5’i Kocaeli’de, 4’ü İzmir’de, 2’si Konya, Gaziantep, Antalya, Mersin ve Kayseri’de bulunuyor. Faal 56 teknoparktaki firmaların yüzde 37’si yazılım, yüzde 17’si bilgisayar ve iletişim teknolojileri, yüzde 8’si elektronik, yüzde 6’sı makine ve teçhizat imalatı alanın- da çalışıyor. 10 03 BASİT SANAYİ TESİSİ KAÇAK 2500 M 2 Katsayı: % 5 Tutar: 550 Bin TL Fabrika 10 Bin m 2 Yapı Değeri 600 TL/ m 2 3 Milyon TL 6 Milyon TL Arsa 10 Dönüm Emlak Vergi Değeri 300 TL KAÇAK 1000 M 2 Katsayı: % 5 Tutar: 550 Bin TL Fabrika 10 Bin m 2 Yapı Değeri 600 TL/ m 2 3 Milyon TL 6 Milyon TL Arsa 10 Dönüm Emlak Vergi Değeri 300 TL ENTEGRE SANAYİ TESİSİ KAÇAK 1000 M 2 Katsayı: % 5 Tutar: 6,5 Milyon TL Fabrika 100 Bin m 2 Yapı Değeri 1000 TL/ m 2 30 Milyon TL 100 Milyon TL Arsa 100 Dönüm Emlak Vergi Değeri 300 TL KAÇAK 15.000 M 2 Katsayı: % 5 Fabrika 100 Bin m 2 Yapı Değeri 1000 TL/ m 2 30 Milyon TL 100 Milyon TL Arsa 100 Dönüm Emlak Vergi Değeri 300 TL Tutar: 6,5 Milyon TL OSBÜK Bölge Müdürleri İmar Komisyonu Başkanı Erdem Dü- zel, başvuruları devam eden imar barışı ile ilgili OSB temsilcilerini bilgilendirdi. İstanbul Deri OSB’de 30’dan fazla OSB’nin temsilcisi ile yaptıkları toplantıda bir yol haritası belirle- diklerini anlatan Düzel, başvuru yapmak isteyen OSB’lere, teknik ekiplerden destek almaları tavsiyesinde bulundu. Erdem Düzel, “Yasa gereği sanayici- lerimiz yardım almak zorunda değil. OSB’lere de sormak zorunda değil. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var; oldu ya yanlış beyanda bulunuldu. Bugün itibariyle düzeltme şansı yok. Onun için teknik destek alınmasını ve OSB’de de teyit ettirilmesini öneriyoruz” dedi. SANAYİ CAMİASI TEK SES Seçim sürecinin tamamlanmasıyla, daha yüksek bir motivasyonla üretime devam edecek- lerini dile getiren sanayi ve iş dünyası temsilcileri, “Şimdi toplumsal uzlaşma içinde reform zamanı. Yabancı sermayenin de katkısıyla birlikte üretim- den ihracata, sanayiden istihdama her alanda daha güçlü bir Türkiye için seferber olmamız gerekiyor ” görüşünü paylaştılar. 05

YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Yıl: 9 Sayı: 422 Fiyatı: 7.5 TL 02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

01

metin

ARA BAŞLIK

SÜPER TEŞVİKTEDETAYLAR NETLEŞTİ

Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında ilan edilen bazı yatırımlara yönelik verilecek destekler netleşti. Ersan Petrol, Eko Temiz Enerji, Most Makine, DowAksa İleri Kompozit, Assan Alüminyum, BMC, Oyak Renault, İpek Mobilya, Sasa Polyester firmaları tarafından yapılacak dev yatırımlar, devletten çeşitli kalemlerde destek alacak. Dokuz firmanın 18,5 milyar lira tutarındaki yatırımında, sadece nitelikli istihdam, faiz desteği ve enerji desteği olarak ifade edilen üst sınırların toplamı 6,6 milyar TL’yi geçiyor.

DEV YATIRIMA“KRİTER”Lİ KORUMA

ASO 1. OSB’nin büyük firmalarından Park Kent

Mobilyalarının Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Yıldırım, milyonlarca Euro yatırımı bulunan firmaların

merdiven altı firmalara karşı ihalelerde dezavantajlı konuma

düşmemesi için, sanayi odaları ve idarelerin firmalar-dan belli kriterleri talep etmesi gerektiğine dikkat çekti. Yıldırım, bu kriterlerin de ihaleyi düzenleyen idarelerce kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Fabrikalarına yeni teknoloji makineleri için 3 milyon 800 bin Euro’luk yatırım yaptıklarını anlatan Yıldırım, yeni yatırımların da yolda olduğunu kaydetti.

02

TÜBİTAK MAM’DAN İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Kamu, savunma ve özel sektör kurum ve kuruluşları ile akademik kurumlara özgün çözümler sunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM), sanayicilerle ortak proje geliştirme önerisinde bulundu. TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, Kocaeli Sanayi Odası Meclis üyelerine seslenerek, Enstitülerimizin altyapısından yararlanın, burası sizin eviniz” dedi. Teknolojiye bilgi katmaya çalıştıklarını belirten Kılıçaslan, “Ama kurulduğumuz günden beri sanayiyle çok iyi bir ilişkimiz olmamış. Yedi enstitümüz ve laboratuarlarımız size açık. Ortak çalışmaya açığız” değerlendirmesini yaptı.

04

07

“İmar Barışı”ndaki ücret tarifesi kaçak oranına göre değil, tesis ve arsa büyüklüğüne göre hesaplandı. Yapı kayıt belgesi almak isteyen sanayiciler, kaçak yapı üzerinden değil, toplam arsa ve kapalı alan üzerinden fahiş ücretler ödeyecek.

KACAK ADALETSIZLIGI“İMAR BARIŞI”NDAKİ ÜCRET TARİFESİ ŞAŞIRTTI

SalihKESKİN

Biraz da rahatınızı kaçıracakinsanları işe alın!

09 HakanTAHAL

Milli ve yerli yazılımneden bu kadar önemli?

09Prof. Dr.Ali RızaBÜYÜKUSLU

Dijital kapitalizm - 5

09

“İmar barışı”, tamamı kaçak olan sanayi yapılarına önemli kazanımlar sağlıyor. Aynı imar barışı, iskân aldıktan sonra kaçak yapı inşa eden ve bu yapıları kayıt altına almak isteyen sanayicilere büyük külfetler getiriyor. Kısa bir süre önce yayınlanan “Yapı Kayı Belgesi Usul ve Esasları”na göre; iskân aldıktan sonra kaçak yapı inşa eden sanayiciler, tesisin ve kurulu bulunduğu sanayi parselinin toplam alanı üzerinden ücret ödeyecek.

TOPLAM ALANA GÖRE ÜCRET

Tebliğe göre; kaçak yapı oranı değil, toplam kapalı alan ve arsa büyüklüğü göz önünde bulundurulacak. Yapı Kayıt Belgesi için istenilen ücrette kaçak oranına bakılmayacak. Arsanın büyüklüğü ve kapalı alanın toplamı üzerinden ücret talep edilecek. Alınacak ücret, arsanın emlak vergi değeri ile tesis yapı değerinin toplamının yüzde 5’i kadar olacak. Tesisler, basit sanayi yapıları kategorisinde değil de entegre sanayi yapıları kategorisinde ise yüzde 40 daha fazla ücret ödeyecek.

YÜZDE 40 FAZLA ÖDEYECEKLER

Öte yandan arsa ve kapalı alan büyüklükleri farklı ancak kaçak yapı oranları aynı olan sanayi kuruluşları da farklı ücret ödeyecek. Örneğin; 10 dönüm sanayi parseli üzerinde 10 bin metrekare kapalı alanda bin metrekare kaçağı olan sanayici, 550 bin TL ücret ödeyecekken; 100 dönüm üzerinde 100 bin metrekare kapalı alanda bin metrekare kaçağı olan sanayici, 5,5 milyon TL ödeyecek. İşte arsaları ve kapalı alanları aynı, kaçakları farklı sanayicilerin ödeyeceği fahiş ve adaletsiz ücretlerden birkaç örnek…

KAÇAK YAPI ORANI ÖLÇÜT OLDU

İMAR BARIŞINDA“DESTEK” TAVSİYESİ

YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİEkonomi Bakanlığı, uy-

gulamada ortaya çıkan aksaklıkların gideril-mesi ve yatırım teşvik

sistemimizin dinamik yapısının sürdürülebilirliği

için yatırım teşvik sisteminde değişikliğe gitti. Yürürlüğe giren “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2018/11930 sayılı Ba-kanlar Kurulu Kararı”na göre, işletmelere daha fazla faiz desteği verilecek, vergi muafiyetleri artacak ve finansal kiralama limitleri daha yüksek olarak uygulanacak. Yeni uygulamaya göre, yatırım teşvik bel-

gesine konu finansal kiralama işlemlerin-de makine ve teçhizat için aranan asgari tutar 200 bin liradan, 1-4’üncü bölgelerde 500 bin liraya, 5-6’ncı bölgelerde 300 bin liraya yükseltildi.

Stratejik yatırıma ek süre Kararla stratejik nitelikteki yatırımların tamamlanmasını ve ülke ekonomisine kazandırılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilecek yatırımlara, belgede kayıtlı sürenin yarısı kadar ilave süre verilmesi sağlandı. Belirli kriterleri birlikte sağlaması halinde genel sistemden des-teklenebilecek demir-çelik yatırımları AB

mevzuatıyla uyumlu hale getirildi. OECD sınıflandırmasına göre orta yüksek tek-nolojili yatırım olması nedeniyle 4’üncü bölge desteklerinden yararlanabilecek yatırım konuları genişletilerek; kozmetik, sabun ve deterjan gibi kimyasal ürünlerle vana-musluk gibi orta yüksek teknolojili ürünlerin bu desteklerden yararlandırıl-ması sağlandı. Asgari 6 milyon lira tuta-rındaki 50 dekar ve üzeri otomasyona dayalı modern sera yatırımları ve yüksek kapasiteli entegre hayvancılık yatırım-larına, lirada yüzde 7, döviz veya dövize endeksli kredilerde yüzde 3 oranında faiz desteği uygulanması kararlaştırıldı.

E-İHRACATSEFERBERLİĞİ

4 YENİ TGB KURULDU

Türkiye’nin 2023 hedeflerinden olan 500 milyar dolarlık ihracat için önemli bir adım daha atıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) iş birliğinde, Ekonomi Bakanlığının des-tekleriyle, Halkbank ve Vakıfbank’ın katkılarıyla “E-İhracat Seferberliği” başlatıldı. Projeyle, TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye olan şirket-lerin e-ihracat fırsatına erişimlerinin sağlanması amaçlanıyor. Yeni projeyle birlikte, Alibaba.com’a Global Gold Supplier üyesi olmak isteyen oda ve borsa üyesi şirketler için üyelik bedelinin yüzde 80’i Ekonomi Bakanlığı, yüzde 20’si ise Halkbank ve Vakıfbank tarafından karşılanacak. Böylece e-ticaret sitelerine üye olan 16 bin KOBİ’nin, 100 bine çıkarılması hedefleniyor.

Türkiye’nin teknolojik ürün üretme üsleri olan teknoparkların sayısı 81’e çıktı. TeknoHAB, Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) resmen kuruldu. Böylece Ankara’daki teknopark sayısı 9 yükselirken, teknopark bulunan il sayısı 54 oldu. OSTİM Ekopark, Kapadokya İstanbul Üniversitesi TGB’ler ile İTÜ ARI Tek-nokentin sınırlarında da değişikliğe gidildi. Teknoparkların 11’i İstanbul’da, 9’u Anka-ra’da, 5’i Kocaeli’de, 4’ü İzmir’de, 2’si Konya, Gaziantep, Antalya, Mersin ve Kayseri’de bulunuyor. Faal 56 teknoparktaki firmaların yüzde 37’si yazılım, yüzde 17’si bilgisayar ve iletişim teknolojileri, yüzde 8’si elektronik, yüzde 6’sı makine ve teçhizat imalatı alanın-da çalışıyor.

10

03

BASİT SANAYİ TESİSİKAÇAK 2500 M2

Katsayı: % 5Tutar: 550 Bin TL

Fabrika

10 Bin m2

Yapı Değeri

600 TL/ m2

3 Milyon TL 6 Milyon TL

Arsa

10 Dönüm

Emlak Vergi Değeri

300 TL

KAÇAK 1000 M2

Katsayı: % 5Tutar: 550 Bin TL

Fabrika

10 Bin m2

Yapı Değeri

600 TL/ m2

3 Milyon TL 6 Milyon TL

Arsa

10 Dönüm

Emlak Vergi Değeri

300 TL

ENTEGRE SANAYİ TESİSİKAÇAK 1000 M2

Katsayı: % 5Tutar: 6,5 Milyon TL

Fabrika

100 Bin m2

Yapı Değeri

1000 TL/ m2

30 Milyon TL 100 Milyon TL

Arsa100 Dönüm

Emlak Vergi Değeri

300 TL

KAÇAK 15.000 M2

Katsayı: % 5

Fabrika

100 Bin m2

Yapı Değeri

1000 TL/ m2

30 Milyon TL 100 Milyon TL

Arsa

100 Dönüm

Emlak Vergi Değeri

300 TL

Tutar: 6,5 Milyon TL

OSBÜK Bölge Müdürleri İmar Komisyonu Başkanı Erdem Dü-zel, başvuruları devam eden imar barışı ile ilgili OSB temsilcilerini bilgilendirdi. İstanbul Deri OSB’de 30’dan fazla OSB’nin temsilcisi ile yaptıkları toplantıda bir yol haritası belirle-diklerini anlatan Düzel, başvuru yapmak isteyen OSB’lere, teknik ekiplerden destek almaları tavsiyesinde bulundu. Erdem Düzel, “Yasa gereği sanayici-lerimiz yardım almak zorunda değil. OSB’lere de sormak zorunda değil. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var; oldu ya yanlış beyanda bulunuldu. Bugün itibariyle düzeltme şansı yok. Onun için teknik destek alınmasını ve OSB’de de teyit ettirilmesini öneriyoruz” dedi.

SANAYİ CAMİASI TEK SESSeçim sürecinin tamamlanmasıyla, daha

yüksek bir motivasyonla üretime devam edecek-lerini dile getiren sanayi ve iş dünyası temsilcileri, “Şimdi toplumsal uzlaşma içinde reform zamanı. Yabancı sermayenin de katkısıyla birlikte üretim-den ihracata, sanayiden istihdama her alanda daha güçlü bir Türkiye için seferber olmamız gerekiyor ” görüşünü paylaştılar.

05

Page 2: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

02

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi02 ROPORTAJ

MERDİVEN ALTI ÜRETİME SANAYİCİ İSYANI

Ar-Ge faaliyetleri ve satış sonrası hizmetle fark yaratan Park Kent Mobilyanın Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Yıldırım, “Bir sanayici milyonlarca Euro yatırım yapıp istihdam sağlarken, ihalede merdiven altı firma onun önüne geçebiliyor. Bu sektörde sanayiciyi

koruyamadıkları tek nokta bu” dedi.

“BELLI KRITERLERTALEP EDILSIN”

YENİ YATIRIMLAR YOLDAÜretim tesislerinize yeni ya-tırımlar yapmayı planlıyor musunuz?Şöyle bir söz vardır; “Zengin olmak istiyorsan al-sat yap. İsim yapmak istiyorsan sanayi-ci ol.” Çünkü sanayicilikte para kazanamazsın. Bu, sanayi-ciliğin en büyük dezavanta-jıdır. Kazandığın her parayı makineye yatırırsın. ASO 1.

OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız daha var. Oraya sırf çocuk oyun gruplarıyla ilgili yeni bir yatırım yapmayı düşünüyoruz. Bunun bedeli de 37,5 milyon lira. Önümüz-deki dönemde bunu hayata geçirmeyi düşünüyoruz.

AVRUPA İKİNCİSİAr-Ge ve tasarım merkezi-nizin size ne gibi katkıları oldu?Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Ar-Ge’yle bire bir kendim ilgilenirim. Tasarımlarımızda uç noktaları isteriz. Örneğin Tü-yap Fuarı’na özel tasarlanmış arı kovanı ürünümüzle katıldık. 2018 yılında yeni tasarlanmış 90 ürünümüz var. Bu, yıl içinde 200’e yaklaşacak. Ar-Ge’yle ilgili faaliyetlerimizin yanında, üniversitelerle de çalışmaları-mız oluyor. Peyzaj mimarlığı bölümlerinde tasarım yarış-maları yapıyoruz. Bu, kendi içimizdeki Ar-Ge’ye ekstra bir katkı sağlıyor. Firma olarak

Türkiye lideri, Avrupa ikincisi olduk. Bunu başarmamızın sebebi Ar-Ge’dir. Ciromuzun yüzde 60’ı kamu kurumları, yüzde 20’si özel sektör, yüzde 20’si de ihracattan geliyor. Bu, tasarladığımız yeni ürünlere göre oluyor. Günümüz tek-noloji çağı. Bugünkü çocuklar kaydıraktan kayıp, salıncakta sallanmakla yetinmiyor. İnteraktif, dijital, elektronik oyunlar üzerine kurulmuş oyunlar geliştiriyoruz. Süreci, teknolojiye yöneltiyoruz. Yöreselliği de yakalamaya ça-lışıyoruz. Sektörümüzde daha iyi yerlere gelebileceğimizi düşünüyoruz.

TAKLİT EDEN DEĞİL,TAKLİT EDİLEN FİRMASektör olarak ne gibi sıkın-tılarla karşılaşıyorsunuz?Yılda 400 bin lirayı, kalite stan-dardı belgelerine ödüyoruz. Bir sanayici bu kadar yatırım yapıp, istihdam sağlarken, ihalede merdiven altı firma onun önüne geçebiliyor. Bu sektörde sanayiciyi koruyama-dıkları tek nokta bu. Onunla ilgili gerekli yerlere şikayetle-rimizi dile getirdik. Yapılması gerekenler neyse çözüleceğine inanıyoruz. Sektörde lider-liğimizin en büyük avantajı şudur, ürünü yaparız, onun

altında 5-6 tane daha ürün yapmışızdır. O ürünü bir sene boyunca sahalarda gösteririz. Merdiven altı firmaların bunu taklit etmesi için bir seneye ihtiyacı var, kalıbını yapacaklar, yeni tasarlayacaklar, ölçülerini ayarlayacaklar. Biz zaten bir sene içinde o ürünü sahadan kaldırıp başka ürün koyu-yoruz. Biz taklit eden değil, taklit edilen bir firma haline geldik. Bu firmalara karşı ikinci, üçüncü silahımızı çıkarıyoruz. Liderliğimizi kimseye vermeye niyetimiz yok.

İDARE EL ATMALIBu tür sorunları çözebilmek için sanayiyi OSB’ler içine mi almak gerekiyor?OSB’lerin içi ya da dışı olması bizim için o kadar önemli değil. Sektördeki insanları bir araya da toplasanız, bu işi yapan zaten 4-5 firma var. Ama merdiven altı 500 firma var. Bunun önüne geçemezsiniz. TSE’nin İSO’nun, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, sanayi odalarının bununla ilgili bir çalışma yapması gerekiyor. Firmalardan kapasite raporu

istenmesi gerekiyor örneğin. Sanayi odasının, ihaleye çıkacak olan belediyelere belli kriterler koyması lazım. Ürünler TSE’ye uygun mudur, bu kontrol edilmeli. Mesela bizim ürünlerimizden kaydırağın kilogram fiyatı 3,55 Euro’ya satılıyorsa, merdiven altı firmalarda benzer ürünlerin maliyeti çok daha aşağı çekile-biliyor. Ama o yaptığı kaydırak 1 sene sağlam kalırken, bizim yaptığımız ürün 5 sene sağlam kalıyor.

TEKNOLOJİ VE YAZIMI ÇAĞISizce yerli otomobil Anka-ra’da üretilebilir mi?Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda ne takdir ediyorsa o bizim için doğrudur ama be-nim şahsi fikrim şu; Türkiye ar-tık otomotivde hurdaya dönen bir ülke haline geldi. Günümüz teknoloji çağı. İsrail’den, Rus-ya’dan yazılım alıyoruz. Artık hamdolsun bunları kendimiz

de yapabiliyoruz. Ama tekno-loji üzerine kurulmuş bir dünya var. İş tamamıyla buna dönü-yor. Bunları ön planda tutmak daha önemli. Ankara’da beş tane iyi sanayiciye destek sağlansa, yerli otomobilde çok daha iyisini ortaya koyabilir. Bir tane prototip üretilir ama seri üretim için finansal destek gerekir.

KENTLERİN ÇEHRESİNİDEĞİŞTİRİYORKentsel donatı elemanları ve çocuk oyun parkları sektörüne yeni bir soluk kazandırmak için kurulan Park Kent Mobilyaları, ASO 1.OSB’de 30 bin metrekare kapalı alana sahip tesisiyle katma değer üretiyor. Özgün tasarımı ve satış sonrası servis hizmetlerinden ödün vermeden kısa sürede fark yaratan firma, sektörde Türkiye’nin lider, Avru-pa’da ise ikinci sırada bulunuyor. Firma; temalı çocuk oyun alanları, interaktif oyun ünite-leri, açık hava spor aletleri, top havuzları, gazebo ve pergolalar,

banklar, piknik masaları, çöp ku-tuları, geri kazanım üniteleri, ka-uçuk zemin kaplamaları, ahşap plastik kompozit ürünler gibi peyzaj sektöründe kullanılan birçok ürünü üretiyor. Park Kent Mobilyaları Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Yıldırım, Sanayi Gazetesine yaptığı açıklama-da, milyonlarca Euro yatırımı bulunan firmaların merdiven altı firmalara karşı ihalelerde de-zavantajlı konuma düşmemesi için, sanayi odaları ve idarelerin firmalardan belli kriterleri talep etmesi gerektiğini söyledi.

UFKUNU GENİŞLETTİSanayici olma sürecinizi anlatır mısınız?2007’de OSTİM’de kurduğumuz 300 metrekarelik dükkanda bu işi yapmaya karar verdik. Çöp kovası, bank ve piknik masasıyla üretmeye başladık. Daha sonraki süreçte Türkiye geneline hitap etmeye başladık. Yelpazemizin içine çocuk parklarını da dahil et-tik. İş yaptığımız idareler, fitness aletleri de istemeye başladı. Bu

taleplere karşılık verdik. Kendi içimizde Ar-Ge’mizi, ufkumuzu genişlettik. Kazan’da 2011 yılında 6 bin metrekarelik bir fabrika kurduk. Böylece sanayiciliğe ilk adımımızı attık. Dışarıdan hiçbir ürün almadan ürünleri kendimiz yapmaya çalıştık. İlk ihracatımızı Gazze’ye yaptık. Olaylı Mavi Marmara gemisinde bizim 150 bin dolarlık ürünümüz vardı. İlk ihracatımızı o bölgeye yaptık.

Park Kent Mobilyaları Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Yıldırım, “Biz taklit eden değil, taklit edilen bir firma haline geldik. Bu firmalara karşı ikinci, üçüncü silahımızı çıkarıyoruz. Liderliğimizi kimseye vermeye niyetimiz yok” dedi.

Park Kent Mobilya

Sedat Yıldırım2007 ASO 1. OSB 300

3,8 MİLYON EURO’LUK YATIRIMFirma olarak en çok önem verdiğiniz nokta ne oldu?Ar-Ge’yi çok iyi değerlendirdik. İşimizi daha profesyonelce yapıp, hem yurt içine hem de yurt dışına ürün temin etmeyi planladık. Şu an ASO 1. OSB’de 30 bin metre-kare kapalı alanımız var. Yaklaşık 300 personel çalıştırıyoruz. 67 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Geçen sene 146 milyon Euro’luk ciro yaptık. Bunu, yeni yatırımlar yaparak sağladık. Fabrikamıza yeni teknoloji makineleri için 3 milyon 800 bin Euro’luk yatırım

yaptık. Bununla beraber artık şişirmeden rotasyona, kumla-madan boyahaneye kadar bir sistem kurduk. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri ve ilçe belediyeleri müşteri grupları-mız arasında. Örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra Gölbaşı, Mamak, Keçiören, Sincan, Etimesgut Belediyelerinin yaptığı tüm parklarda bizim ürünlerimiz kullanıldı. Ayrıca parklardaki bu ürünlerin yıllık bakımlarını da yapıyoruz.

Ümit UÇAR [email protected]

Page 3: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi03

03

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

“İMAR BARIŞI”NDAN FAYDALANMAK İSTEYEN SANAYİCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?

OSBÜK İmar Komisyonu Başkanı Erdem Düzel, imar barışından yararlanmak isteyen sanayicilere teknik destek almaları önerisinde bulundu. Düzel, “Bu da yeterli değil.

Sonuçlar OSB’lere teyit ettirilmeli. Yanlış beyanın düzeltilme şansı yok” dedi.

OSB’DEN TEYIT ALIN

TEKNİK EKİPLER EĞİTİLİYORErdem Düzel, imar barışından faydalanacak OSB sanayicileri için harekete geçtiklerini ifade ederek, “OSB’ler olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın il müdürlükleri ile irtibata geçtik. OSB’lerimizin teknik ekiplerini eğitiyoruz. Eğitimle-

rin tamamlanmasının ardından sanayicilerimize yönelik bilgi-lendirme toplantıları düzenle-yeceğiz. Bakanlık yetkililerin aktarımlarını sanayicilerimize ileteceğiz. Gerekli yardım ve destekleri sağlayacağız” bilgisini verdi.

OSB’LERDEKİ SIKINTISEKTÖREL DEĞİŞİKLİKLEROSB’lerdeki kaçak yapılaşma oranının çok düşük olduğuna dikkat çeken Düzel, “OSB’le-rimiz çok disiplinli yerler. Sadece yapının ruhsatı değil, kullanma izin belgesi, itfaiye raporları, çevre izni raporları, iş güvenliği raporları olarak çok düzenli yerler. Türkiye’nin

ortalamasının üstünde değil, çok çok üstünde. OSB’lerdeki sıkıntı daha çok sektörel de-ğişikliklerden kaynaklı. Sektör değiştikçe ihtiyaç da değişmiş. 30 metrelik makine 50’ye çıkınca ana binaya eklentiler yapılmış. Onların kayıt altında alınması lazım” dedi.

İKİ ÖNEMLİ NOKTA VAR“Kaçak yapıların kayıt altına alın-ması OSB’lerde riske sebebiyet vermez mi?” sorusuna da cevap veren Erdem Düzel, “Bu konuyla ilgili “imar barışında” iki önemli kural var. Bir; herhangi bir dep-rem, afet, yangın olursa, bunun güvenliği yapı-kayıt belgesi alana yani mal sahibine aittir. Bununla alakalı taahhütname

alınıyor. İki; sanayici yapı kayıt belgesi alsa dahi bakanlık afet riski oluşturacak yapıları yıkabi-liyor. Yani bu yetkiyi kendisinde tutuyor. Yapı kayıt belgesi almak şu ana kadar iskân almamış, kanunlarla barışmamış, usulsüz bir şekilde altyapı elektrik, gaz kullananlara barış getiriyor” şeklinde konuştu.

İMES OSB, COSME Programları için pilot bölge olarak seçildi. İMES OSB Başkanı İrfan Küçükay, İstanbul Anadolu Yakası KOSGEB Müdürü Selim Serkan Ercan ve KOSGEB Kocaeli OSB Müdürü Hakan Demirci’yi ağırladı. Toplantıda, İMES OSB’nin COSME Programları için pilot bölge olarak belirlendiği açıklandı. COSME Programı ile OSB içerisinde yer alan firmaların ihracatlarında iş birliğine yönelik ça-lışmalar neticesinde önemli artışlar gözleneceği vurgulandı. Uygulama

ile ilgili sanayicilerin bilgilendirilece-ğini belirten OSB Başkanı Küçükay, bölgede başlayan tüm projeleri yakinen takip ettiklerinin ve des-teklediklerinin altını çizdi. Avrupa Birliği’nin KOBİ’lerin ve işletmelerin rekabet edebilirliğini artırmak için yürüttüğü bir program olan COSME kapsamında, KOBİ’lerin finansmana erişiminin artırılması, pazarlara erişimin iyileştirilmesi ve girişimciliğin teşvik edilmesi amacıyla 2014-2020 yılları arasında 2,3 milyon Euro sağlanacak.

İMES OSBpilot bölge oldu

Gaziantep Sanayi Odası tarafından, “İhracat Akademisi Projesi” kap-samında, “Dış Ticarette Sahtecilik ve Dolandırıcılığa Karşı Önlemler” eğitimi düzenlendi. GSO Mesleki Eğitim Merkezi’nde (GSO-MEM) gerçekleştirilen eğitimde, Millet-lerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi Bankacılık Komisyo-nu üyesi ve aynı zamanda, İstanbul Ticaret Mahkemeleri ICC Bilirkişisi ve ICC Uluslararası Akreditifler Uzmanı Abdurrahman Özalp tara-

fından katılımcılara sunum yapıldı. Özalp, firma temsilcilerinin katıldığı eğitimin birinci oturumunda, sahte-cilik ve dolandırıcılık, alıcıların kayıp-ları, satıcıların kayıpları, kayıpların önlenmesi, ikinci oturumda da, sahtecilik ve dolandırıcılık alanları, dış ticaret teknikleri bazında sahte-cilik ve dolandırıcılık olayları, peşin işlemler, açık hesap işlemleri, belge tahsil, genel akreditif, vadeli akre-ditif, devredilebilir akreditif, fatura proforma gibi konularda bilgi verdi.

Sanayiciye sahteciliğe önlem eğitimi

YOL HARİTASI ÇİZİLDİOSBÜK Bölge Müdürleri İmar Komisyonu Başkanı Erdem Düzel, uygulama esasları belirlenen “imar barışı”nda OSB’lerin yaklaşımını ve sana-yicilerin dikkat etmesi gereken hususları Sanayi Gazetesi’ne anlattı. Kısa bir süre önce Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin katılımı ve 50 aşkın OSB yetkilisinin iştiraki ile gerçekleştirilen toplantıda imar barışının masaya yatırıldığı aktaran Erdem Düzel, çalışma-nın oldukça verimli geçtiğini belirterek, bir yol haritası belirlediklerini söyledi.

SORU İŞARETLERİ GİDERİLDİOSB yöneticileri ve temsilcileri olarak uygulama esasları ile ilgili muğlak olan ve kafalarına takılan konuları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Daire Başkanı Metin Demirtürk, İmar Şube Müdürü Esra Oğuz, Ruh-satlar Şube Müdürü Asuman Cömert, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Daire Başkanı Umut

Naci Baykan ve İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Refik Gündoğar’a aktardıkları ifade eden Düzel, “Kanunun, uygulama esaslarını detaylıca analiz ettik. Karşı-lıklı istişareler gerçekleştirdik. OSB’lerimize ve sanayicilerimi-ze rehber olacak bir yol haritası belirledik” dedi.

TEKNİK DESTEK ŞARTDüzel, başvuruların bireysel yapıldığını hatırlatarak sözlerine başlarken, imar barışından ya-rarlanmak isteyen sanayicilerin teknik destek almalarının daha sağlıklı olacağını kaydetti. “Mut-laka teknik ekiplerden destek alınmalı” diyen Düzel, “Arsanın

konumu ve büyüklüğü tespit ettirilmeli, iskânlı ve kaçak alan belirlenmeli. Bu da yeterli değil; teknik ekip tarafından çıkarılan sonuçların OSB’lere götürülerek teyit ettirilmesi gerektiğini dü-şünüyoruz” diye konuştu. Düzel şöyle devam etti:

DÜZELTME ŞANSI YOK“Yasa gereği sanayicilerimiz yardım almak zorunda değil. OSB’lere de sormak zorunda değil. e-devlet üzerinden işlemelerini gerçekleştirebiliyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var; oldu ya yanlış beyanda bulunuldu. Bugün itibariyle

düzeltme şansı yok. Onun için teknik destek alınmasını ve OSB’de de teyit ettirilmesini öneriyoruz. Öte yandan yanlış beyanın düzeltilmesine imkân sağlanmasını gerektiğini düşünüyoruz. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yetkili-lerine aktardık.”

OSBÜK İMAR

KOMİSYONU

BAŞKANI

ERDEM DÜZEL

AÇIKLADI...

30’U AŞKIN OSB KATILDIİmar barışı ile ilgili OSB temsilcilerine

yönelik bilgilendirme toplantısı düzenleyen OSBÜK, uygulama

esaslarını mercek altına aldı.

OSB’ler arasında iş birliğini tesis eden, çeşitli sorunlarını çözüme kavuşturan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK), kısa süre önce yayımlanarak yürürlüğe giren “imar barışı”nı masaya yatırdı. İstanbul Deri OSB’nin ev sahipliğinde gerçekle-şen toplantıya, Türkiye’nin farklı bölgelerinde kurulu bulunan 30’a aşkın OSB’den 50’nin üzerinde yönetici ve çalışan katıldı. OSBÜK Genel Sekreteri Serkan Ata’nın da katıldığı, OSB İmar Komisyonu Başkanı Erdem Düzel’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, açılış konuşmasını OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Deri OSB Müteşebbis Heyet Başkan Yardımcısı Ömer Ünsal gerçek-leştirdi. Ünsal, imar barışının

yorumlanması ve uygulanmasın-da sanayicilere pozitif ayrımcılık talep etti.

Maddeler tek tek incelendiKonuşmaların ardından imar barışı ile ilgili madde ve uygula-ma esasları tek tek analiz edildi. Aralarında Tuzla OSB Müdürü Çağlar Kahraman, Düzce OSB Müdürü Aylin Özdemir, Demirtaş OSB Müdürü Serhat Şengül, Adana OSB Müdürü Mustafa Keskin, Antalya OSB Müdürü İlhan Metin, İstanbul Anadolu Yakası OSB Müdürü Ayla Dev, Bursa OSB Müdürü Türker Ertürk, Samsun OSB Müdürü Hakan Tütüncüoğlu, Gebze OSB Müdürü Nil Sönmez’in de bulun-duğu isimler imar barışı ile ilgili görüş ve düşüncelerini açıkladı.

Page 4: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

TÜBİTAK MAM, KAPILARINI SANAYİCİYE AÇTI

Kocaeli Sanayi Odası Meclis Üyelerini ağırlayan TÜBİTAK MAM Başkanı

Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, kurum olarak Türk sanayicisine kapılarının her

daim açık olduğunu belirtti.

“ORTAK PROJELER YAPALIM”

İRTİBAT OFİSİ TALEBİİmalat sanayinde Türkiye’nin en büyüklerini bünyesinde barındıran Kocaeli Sanayi Odası (KSO), 80’e yakın Meclis Üyesinin katılımıyla Haziran Ayı Meclis Toplantısını TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde (MAM) gerçekleştirdi. KSO Mec-lis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul Başkanlığında gerçekleştirilen Meclis Toplantısı sonrası, TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, kurumu hakkında sunum yaptı. Sanayici-

lere seslenen Prof. Dr. Kılıçaslan, firmalara kurum laboratuar-larının ve enstitülerinin açık olduğunu söyledi. Sanayicilerle ortak çalışmalar yürütebilecek-lerini vurgulayan Kılıçaslan, “Siz dertli insansınız, derdinizi söy-leyeceksiniz, arkadaşlarımız da çözüm bulacak. Enstitümüzün altyapısından yararlanın, burası sizin eviniz” dedi. Sanayiciler MAM ile daha hızlı iletişim kurabilmek için “irtibat ofisi” talebinde bulundu.

TÜRKİYE’NİN ÜRETEN GÜCÜTÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan konuşmasında, Kocaeli sanayisinin Türkiye’nin üreten gücü olduğunun altını çizdi. Bilginin, teknolojinin ve sa-nayinin bütünleşik çizgisine vur-gu yapan Kılıçaslan, Türkiye’nin sanayileşmesini hızlı bir ivme ile gerçekleştirdiğini ancak yüksek teknoloji ürünlerinin dünya pa-

zarına girmesiyle Türkiye’nin çok daha güçlü, çok daha rekabetçi konuma geçebileceğini kaydetti. Kılıçaslan, kurum yapısı hakkında bilgi vererek, “TÜBİTAK MAM bünyesinde 7 enstitü, bin çalışa-nımız bulunuyor. Çalışanlarımızın yüzde 47’si doktor unvanlı. Çok değerli bir insan kaynağımız var” dedi.

YERLİ ÜRETİM VURGUSUKonuşmasında, Türkiye’nin sanayileşme yolculuğunun başlangıcı sayılabilecek İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlara değinen Kılıçaslan, “Dedelerimiz şunu tespit etmiş; yerli üretim olmadan ekonomik gelişme olmayacak. Yerli üretimi teşvik etmek için yüzde 20 fazla bile olsa ödeyelim demişler. Dünya sanayileşme tarihine baktığımız zaman, 1940’lara kadar serbest piyasa ekonomisi

yok. ABD, sanayinin geliştiği ilk yıllarda korumacılık önlemleri almış. İngiltere, Almanya, Fransa korumacılıkla gitmiş. İngiltere ham maddenin yurt dışına çıkışını, mamul madde alımını da yasaklamış. Sömürgeler arası ticareti yasaklamış. Türkiye Cumhuriyeti sanayileşmeyi, toplumun refahını artıracak bir kalkınma modeli olarak seçmiş. Başka bir kalkınma modelimiz yok” diye konuştu.

KİLOGRAM FİYATI ARTMALITÜBİTAK MAM Başkanı, Tür-kiye’nin sanayileşmek zorunda olduğunun altını çizerek, 2016 rakamlarına göre, Türkiye’nin ihracatının yüzde 94’ünün imalat sanayi ürünü olduğunu söyledi. Bunun, Türkiye’nin sanayileşmiş olduğunu gösterdiğini dile ge-tiren Kılıçaslan, “İhraç ürünlerin kilogram fiyatı 1,6 dolar. Türkiye,

düşük teknolojili ürünlerde sanayileşmiş bir ülke. İhracatta kilogram fiyatını 4 dolara, 5 dolara, 15 dolara artırmak zorundayız. Bunu yaptığımız tak-dirde seviyemizi yükselteceğiz. Literatürde ‘orta gelir tuzağı’ diye ifadeler var. Bundan kurtulmak için ülkenin kendi teknolojisini üretmesi gerekiyor” dedi.

“BURADA BİR SIKINTI VAR”Prof. Dr. Kılıçaslan, Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulmak için 2003 yılından itibaren TGB sayısını hızla artırdığını, teknoloji üretmek için 2008’de Ar-Ge Kanunu’nu çıkardığını, Ar-Ge merkezlerinin çoğaldı-ğını kaydetti. Bunla beraber Ar-Ge harcamalarının ve patent sayısının da arttığına dikkat çeken Kılıçaslan, “Ancak ben bu etkiyi teknoloji üretiminde, sa-nayide, ileri teknoloji ihracatında göremiyorum. O zaman burada

bir sıkıntı var. Devlet Ar-Ge parası vermiş, Ar-Ge merkezlerini desteklemiş ancak bu sonucu ihracatta göremiyoruz. Teknoloji seviyesinde göremiyoruz. Hal-buki bu kadar süre içinde bazı sonuçlar almalıydık. Aklımıza gelen şu: Ya düşük teknolojide, az katma değer üreten alanlarda Ar-Ge yaptık ya da yapmış gibi yaptık. Başka bir şey söyleye-miyorum. Türkiye, ileri teknoloji ithal ediyor” değerlendirmesini yaptı.

SANAYİ İLE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISIBaşkan Kılıçaslan, aynı mal-zemeden yapılan ürünlerden biri 1 birimken, bilgi katılarak yapılmış olanın fiyatının 30 birim olduğunu vurguladı. TÜBİTAK MAM’da teknolojiye bilgi katma-ya çalıştıklarını anlatan Kılıçaslan, şöyle devam etti: “Ama kurul-duğumuz günden beri sanayiyle çok iyi bir ilişkimiz olmamış. Yedi enstitümüz ve laboratuarlarımız size açık. Ortak çalışmaya açığız. Benim buradaki elemanlarım çok değerli ama siz sanayicilerin bu

insanlara konuyu iyi anlatması lazım. Siz dertli insansınız, derdinizi söyleyeceksiniz, arka-daşlarımız da çözüm bulacak. Enstitümüzün altyapısından yararlanın, burası sizin eviniz. Bi-zim her geliştirdiğimiz reçetedir. Biz reçeteyi oluşturup sanayiye veririz. Üniversiteler de bize des-tek olmalı. Kurulduğumuz 1972 yılından beri üniversitelerden hiç proje gelmemiş. Gereken şeyleri TÜBİTAK kendisi yapmış. Yeni bir şeyler yapalım.”

ZEYTİNOĞLU’NDANEKONOMİK DEĞERLENDİRMEKocaeli Sanayi Odası Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul’un yönettiği Meclis Toplantısında söz alan Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise ekonomik değerlendirmelerde bulundu. Zeytinoğlu, “Döviz kurlarının yüksek olduğu ortamda ithalatın

hız kesmesini normal karşılı-yoruz. Kurdaki artışın ihracata yansıması ise biraz daha zaman alabileceğini düşünüyoruz. Umarız bahar ve yaz aylarının başlamasıyla, turizm gelirleri cari açığı frenleyici bir unsur olarak karşımıza çıkar” diye konuştu.

KSO Meclis Üyeleri, Enerji Enstitü TRİJEN Pilot Tesisi ve Batarya Laboratuvarı, Malzeme Enstitüsü Yüksek Sıcaklık Malzemeleri Laboratuvarı ve Sualtı Akustik Laboratuvarı

ziyaretlerini gerçekleştirerek, iş birlikleri alanında neler yapılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) tarafından geliştirilen özgün projelerin bilgi güvenliği artacak. TAI ve Fransız yazılım şirketi Das-sault Systemes arasında yazılım ve desteği konusunda iş birliğine gidildi. İş birliği, TAI’ye ait özgün projelerin bilgi güvenliği ve hızlı tasarım süreçlerini kapsayacak. Yazılım, TAI’nin özgün ürünleri arasında yer alan özellikle Milli Muharip Uçak (MMU) projesinde kullanılacak. İş birliği anlaşma-

sı, üretime daha doğru verinin gitmesini sağlayacak, üretimdeki hataları en aza indirgeyerek, hızlı tasarım süreçlerinin oluşması-na doğrudan katkı sağlayacak. Özellikle Türkiye için çok önemli bir proje olan MMU projesinde kullanılacak olan yazılım ile tasarım mühendislik çalışmaları yapılacak. Projenin tüm aşamala-rında kullanılacak olan yazılım ile TAI, tasarım süreçlerinde hızlı bir ivme kazanmış olacak.

TAI projelerihız kazanacak

Mersin TSO ile DEİK iş birliğinde, Afrika ekonomisi, tüketici profili, kültürü, ticareti ve iş fırsatlarının anlatıldığı Afrika Tanıtım Günü düzenlendi. Toplantıda, Afrika’nın alternatif değil, ek bir pazar olarak görülmesi gerektiği vurgulandı. Mersin TSO Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, Mersin ile Afrika arasındaki iletişimin oldukça

güçlü olduğunu, karşılıklı sık sık ziyaretler düzenlendiğini hatırla-tarak, “Ancak halen ticaretimizi istediğimiz oranda artıramadık” dedi. Afrika’nın Mersin’deki birçok sektörün tamamlayıcısı özelliklere sahip olduğunu anlatan Çakır, “Biz de Afrika’nın kuzey yarımküreye açılması için gerekli köprü, lojistik merkez olacağız” diye konuştu.

Mersinli sanayiciye Afrika fırsatı

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

İzmir Kemalpaşa OSB (KOSBİ) Yönetim Kurulu, Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KESİAD) Başkanı Haluk Meriç ve Yönetim Kurulu Üyelerini dernek merkezinde ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziya-rette, her iki taraf da birbirlerini yakından tanıma imkanı bulurken, güç birliği yaparak ortak proje-leri hayata geçirme kararı aldı. KOSBİ ziyaretinden çok memnun olduklarını dile getiren KESİAD Başkanı Haluk Meriç, “Biz bu derneği birlikten kuvvet doğar sloganı ile kurduk. Yeni dönemde genç ve dinamik bir ekibimiz ve 4 kadın üyemiz var. Prof. Coşkun

Küçüközmen’i Yönetim Kurulu Koordinatörü olarak atadık. Yeni dönemde İZKA desteği ile özellikle yenilenebilir enerji konu-sunda projeler hayata geçirmek istiyoruz. Yeni dönemde KOSBİ ile ilişkileri daha da geliştirmek istiyoruz. Zaman zaman yapıcı eleştirilerimiz de olacak. KOSBİ ile KESİAD içi içe geçmiş kuruluşlar. Biz de dernek olarak KOSBİ’ye her türlü desteği vermeye hazırız” dedi. KOSBİ Başkanı Kamil Porsuk ise “Ortak projeler üretilmesi konusunda biz hazırız. Amacımız ülkemiz için daha çok üretim, daha çok istihdam sağlamak” diye konuştu.

Sanayicilerden güç birliği

Ali ŞAHİN [email protected]

TÜBİTAK MAMAyhan

ZeytinoğluKSO Meclis toplantısı

Sanayi,teknoloji, proje

Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan

Page 5: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

05

05SANAYI/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

İSTİKRARA ODAKLANANSANAYİCİ AĞIZ BİRLİĞİ ETTİ:

Yatırım kararları için seçimlerin tamamlanmasını bekleyen sanayiciler, seçimden sonra ortaya çıkan tabloyu memnuniyetle karşıladı. Üretim ve yatırıma devam edileceğini

belirten sanayi camiası, uzlaşma ve reform çağrısında bulundu.

Fatih AĞARMAN [email protected]

TOBB BAŞKANIRİFAT HİSARCIKLIOĞLU:

Artık ekonomiye, reformlara odaklanarak geleceğin büyük Türkiye’sini inşa zamanıdır. Türkiye’nin güçlü ve sağlam bir demokrasi geleneğine sahip olduğu bir defa daha ortaya

koyulmuştur. Yeni yönetim sistemi, ülkemizde istikrar ve güvenin daha da güçlenmesi açısından büyük bir fırsattır. Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği tüm kazanımların temelinde güven ve istikrar yatıyor. Dolayısıyla önümüz-deki yeni dönemde bu güven ve istikrarla yeni bir sıçrama gerçekleştirmek mümkündür. Ülkemizde son 3 yılda 4 farklı seçim süreci yaşadık. Artık eko-nomiye, reformlara odaklana-rak geleceğin büyük Türkiye’sini inşa zamanıdır.

TİM BAŞKANIMEHMET BÜYÜKEKŞİ:

Erken seçim kararının, mevcut belirsizliğin ve yeni yönetim sistemimizin tam anlamıyla uygulanması için gerekliliğine dikkat çektiğimiz gibi bürokra-

sinin azaltılması başta olmak üzere yeni sistemin vaat ettiği yeniliklerin de takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Başarılı geçen seçim döneminin ardından ihracat ailesi olarak beklentimiz her zamanki gibi istikrarlı bir 5 yıllık dönem ve hızlı karar alın-masını sağlayacak yeni sistemin bileşenlerinin tam anlamıyla uygulanması olacaktır. Bizler de ekonominin en önemli aktörle-rinden biri olarak yeni yönetimle yapıcı ve uyumlu çalışmalarımı-za devam edeceğiz.

DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK:

Türk iş dünyasının tamamını buluşturan bir platform olarak,

gerek yabancı yatırımların gerekse ülkemiz dış ticaretinin artması için yürüttüğümüz ticari diplomasi faaliyetlerini, daha da yüksek bir motivasyonla sürdüreceğiz. Daha da güçlü bir ekonomi, daha da ileri bir demokrasi ve çok daha büyük bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Seçim sonuçlarının hepimize hayırlı olmasını diliyorum.

İSO BAŞKANIERDAL BAHÇIVAN:

Yeni yönetim modeli Cum-hurbaşkanlığı Sisteminin ilk seçi-mine halkımızın yüksek katılım

sağlaması dünyaya örnek olacak bir davranıştır. Halkımız sorunlarına ve beklentilerine yö-nelik çözümü her zaman olduğu gibi seçimlerde ve sandıkta görüyor. Demokrasi adına bu önemli ve kıymetli bir toplumsal özelliğimizdir. Oluşan neticelerin hayırlı olmasını diliyoruz. Yeni dönemde istikrarın her açıdan korunmasına önem verilerek ekonominin ana gündem mad-desi olmasını bekliyoruz.

KSO BAŞKANIAYHAN ZEYTİNOĞLU:

Bundan sonra asıl gündem olacak ekonomiye ve yapısal reformlara odaklanılması gere-kiyor. Artık önümüzde ülkemiz ve milletimiz için belirsizliklerin ortadan kalktığı bir dönem var. Yabancı sermayenin de katkı-sıyla birlikte üretimden ihracata,

sanayiden istihdama her alanda daha güçlü bir Türkiye için se-ferber olmamız gerekiyor. Yeni dönemde ihracatta ve eğitimde seferberlik yapmalıyız. Üretim ve ihracata ağırlık vermek için ilk olarak yabancı sermaye girişinin önündeki engelleri kaldırma-lıyız. Ülkemiz için önemli bir çıpa olan AB sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik gerekli adımları atmalıyız ve Gümrük Birliği modernizasyon sürecine ağırlık vermeliyiz. 2004 yılında tam üyelik müzakereleri ile yap-tığımız hamlenin tekrarlanması ile yabancı yatırımın hızlanaca-ğına inanıyoruz.

ASO BAŞKANINURETTİN ÖZDEBİR:

Bu seçimle ilk defa uygulanacak Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sis-temi ile Türkiye yeni bir hikaye yazacaktır. Yeni sistemle Türkiye prangalarından kurtularak, erkler birbirinden ayrılacak,

işler daha hızlı yürüyecek, bürokratik imparatorluklar yıkılacak. Seçimler geride kaldı, belirsizlik sona erdi. Artık tüm gücümüzle işimize dönelim, üretime, ihracata ve bu ülkeye katkı vermeye devam edelim. Bundan sonra Türkiye’yi hedef-lerine ulaştıracak reformlara ve özellikle ekonomiye odak-lanmamız gerekir. Yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek yapısal reformların yapılması ve özellikle mesleki eğitim refor-munun hızla gerçekleştirilmesi için çaba göstermeliyiz.

GSO BAŞKANIADNAN ÜNVERDİ:

Bundan sonrası için yeni bir istikrar ve güven süreci ile birlikte hedeflerimize odakla-narak yeni başarı hikayelerinin yazılacağına inancım tamdır. Önümüzdeki süreçte üretim, istihdam ve ihracatın artarak devam etmesi için bizler de

elimizden geleni yapacağız ve yapmaya da hazırız. Seçimler tamamlanır tamamlanmaz piyasalarda pozitif bir hava oluştu. İş dünyası olarak kur ve faiz oranlarındaki iyileşmelerle birlikte yatırımların artarak devam edeceğini öngörüyoruz. Devletimizden de yatırımla-rın önünü açacak reform ve teşviklerin devam etmesini bekliyoruz. Biz sanayiciler olarak hedeflerimizden hiç vazgeçmedik, bundan sonra da daha fazla çalışarak ülkemizin ve kentimizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için çalışmaya devam edeceğiz.

DSO BAŞKANIMÜJDAT KEÇECİ:

Temenni ederim ki gerçekten önemli karar ve tasarrufların yapılacağı bu dönemde gerek

Başkanlık gerekse Parlamento uyumlu çalışarak gerekli ve yeterli yasaları ve uygulamaları çıkararak ülke yönetiminde başarılı olurlar. Şimdi toplumsal uzlaşma içinde reform zamanı. Yeni meclisimiz katılımcı kanun yapma, etkin denetim ve parti-ler arası uzlaşmaya dayalı yeni bir çalışma geleneği oluştur-mayı başarırsa, kısa zamanda ülkemizin çok hızlı yol alacağını düşünüyorum.

EBSO BAŞKANIENDER YORGANCILAR:

Yeni yönetim sisteminin, ülke-mizin kazanımlarını koruyarak, potansiyelini açığa çıkararak, çok daha güçlü, güven veren, umut vaat eden, doğrudan yatırımlar için cazibe merkezine dönüşen, üreten, takip eden değil takip edilen bir konuma yükseltilmesini canı gönülden diliyorum. Zaman artık çalışma

zamanı. Projeleri hayata geçir-me ve yüksek katma değerli üretme zamanı. Türkiye, son yıllarda üst üste seçimlerle, içerde ve dışarıda gördüğü hainlikler karşısında verdiği mücadele ile gücünü açıkça ortaya koymuştur. Şimdi seçim sonrası, sen-ben değil, biz olma zamanı ve yeniden 2002-2007 dönemindeki reformist adımları atma zamanı. Kırılganlıklarımız var. Eksiklerimiz var. İyileştir-memiz gereken alanlarımız var. Jeopolitik risklerimiz var ve küresel ekonomide ticaret savaşları, uluslararası ilişkilerde güç gösterileri var. İşte şimdi, bu kararlılıkla bunları yapmanın tam zamanıdır.

KAYSO BAŞKANIMEHMET BÜYÜKSİMİTCİ:

Yeni hükümet sistemi ile birlikte Türkiye’miz her alanda daha hızlı ve daha kararlı adımlar atacaktır. Siyasi istikrarın

güçlenmesi daha güçlü bir ekonominin de önünü açacak, ülkemiz istikrarlı bir şekilde büyümeye devam edecektir. Bizde sanayiciler olarak güçlü Türkiye yolunda atılacak tüm adımlarda Cumhurbaşkanımızın yanında olacağız. Bu seçimle birlikte belirsizlikler ortadan kalkmıştır, yeni dönemde vakit kaybetmeden yapısal reformlar bir bir hayata geçirilmeli ve ekonomi ana gündem maddesi olmalıdır.

MERSİN TARSUS OSBBAŞKANI SABRİ TEKLİ:

Türkiye kararını vermiştir. Bun-dan sonra hızlı bir şekilde seçim atmosferinden çıkarak üretim odaklı bir gündeme dönmemiz

gerekiyor. Türkiye ekonomisinin yükselmesinin yegane yolu üretim ekonomisidir. Ülkemiz bunun farkındadır. Devleti-mizin sanayicilerimize verdiği teşvik ve destekler bunun açık göstergesidir. Biz Mersin Tarsus OSB Yönetim Kurulu olarak sorumluluğumuzun bilincinde-yiz; üzerimize düşen en büyük görev kentimize yeni sanayi ya-tırımları kazandırmaktır. Bizler ülkemize güvenmeye, yatırım yaratmaya devam edeceğiz.

KAYSERİ OSB BAŞKANITAHİR NURSAÇAN:

Seçimde Türkiye’miz tam bir demokrasi şöleni yaşamıştır. 24 Haziran seçim sonuçları yani milli iradenin tercihi, ülkemizde barış, huzur, istikrar, güven, birlik ve beraberlik ortamının sağlanması bakımından ayrı bir

öneme haizdir. Seçim sonuçları-nın, birliğin, dirliğin, kardeşliğin, kalkınma ve refahın önünü aça-cağına olan inancımız tamdır. 24 Haziran seçimlerinin kazananı, Türkiye’mizi gelecek hedeflerine ulaştırmak için büyük bir irade sergileyen Türk milleti olmuştur. İş dünyası olarak, sürdürülebilir büyümeye ağırlık verilmesi, güven ve istikrarın sağlanması adına bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada üzerimize düşen sorumlulukları yerine ge-tireceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

SIMDIURETIM ZAMANI

TÜSİAD BAŞKANI EROL BİLECİK:

İlk uygulamanın sonraki dönem-ler için emsal olacağı bilinciyle, yeni meclisimizin katılımcı kanun

yapma, etkin denetim ve partiler arası uzlaşmaya dayalı yeni bir çalışma geleneği oluşturmayı ba-şarmasını temenni ediyoruz. Türk iş dünyasının ulusal ve uluslara-rası düzeyde en önde gelen sivil toplum kuruluşu olan TÜSİAD olarak ülkemizin 21’inci yüzyılda güçlü bir demokrasi, güçlü bir ekonomi ve refah seviyesi yüksek bir toplum olması için her zaman olduğu gibi azim ve kararlılık içinde seferber olacağız.

ORTAK MESAJCumhurbaşkanı ve milletvekili seçi-minin ardından sanayi ve iş dünya-sı, “yönünü üretime ve reformlara çevirmiş Türkiye” temennisini dile getirdi. Seçim sürecinin geride bırakılmasıyla, vaat edilen yapısal reformların hayata geçmesini

isteyen sanayi camiası, “İstikrarın sağlanması adına bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada üze-rimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. Ülkemize güvenmeye, yatırım yaratmaya devam edece-ğiz” mesajını verdiler.

24 Haziran seçimleri

Sanayici beklentileri

Üretim, yatırım, istikrar, reform

Page 6: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi YATIRIM Yeni Nesil Haber

cilik

06

06TÜRKİYE’NİN İLK OFFSHORE SANTRALİ OLACAK

Türkiye; örnekleri İngiltere, Danimarka, Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, Çin ve ABD tarafından hayata geçirilen deniz üstü (offshore) rüzgâr enerjisi

santrali için kolları sıvıyor.

YATIRIM RUZGÂRI

DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜMaksimum bin 200 megavat kapasiteyle Türkiye’nin ilk ve dünyanın en büyük deniz üstü (offshore) rüzgâr enerjisi santrali için geri sayım başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kurulacak Türkiye’nin ilk deniz üstü rüzgâr enerjisi santrali için son başvuru tarihi 23 Ekim 2018 olarak açıklandı. Kesin tarihi daha sonra belir-lenecek ihalede, katılımcılar kilovat saat başına tavan fiyat

8 dolar/cent üzerinden açık eksiltmeyle yarışacak. 2-3 milyar dolarlık yatırım maliyetiyle kurulması beklenen santral için Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ bağlantı bölgeleri içinde kalan offshore alanlar önceliklendiri-lirken, yatırımcı en fazla iki alan seçebilecek. Türkiye’nin kara sularında 50 metreye kadar derinlikte kurulacak rüzgâr türbinlerinde, yerli sanayi öne çıkarılacak.

OSB’LER DE DAHİL EDİLECEKTürkiye’nin ilk, dünyanın da en büyük offshore rüzgar enerjisi santralinin, OSB’lerle birlikte yapılması planlanıyor. Asgari yüzde 60 yerlilik şartıyla türbin-lerin üretileceği projede, yüzde 80 yerli mühendis çalıştırılacak. İhale ile şartnamede belirtilen bağlantı bölgeleri içinde olacak şekilde tesis edilecek ve elektrik iletim sistemine bağlanabile-cek toplam bin 200 megavat gücündeki deniz üstü rüzgâr enerjisi santrallerinin kurulacağı

yenilenebilir enerji kaynak alan-ları (YEKA) tahsis edilecek. Bu alanlar için belirlenen bağlantı kapasiteleri kullandırılacak. İha-le, tüzel kişi veya birden fazla tüzel kişi tarafından kurulan iş ortaklıkları veya konsorsi-yumlara açık olacak. Şartname bedeli 20 bin lira olan ihale için başvurular 23 Ekim günü saat 12.00’ye kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilene-bilir Enerji Genel Müdürlüğüne elden teslim edilebilecek.

YERLİ SANAYİ GELİŞECEKLojistikten kablo üretimi ve sanayinin farklı iş kollarına kadar birçok sektöre katkı yapması beklenen offshore rüzgâr enerjisi santralinde, platform ve trafo yapıları tamamen yerli olacak. YEKA ihalesine yerli sanayinin entegre edilmesi ve bu alanda yetkinlik kazanması amaçlanıyor. Türkiye’de ilk defa yapılacak offshore rüzgâr ener-

jisi santraliyle, özellikle Trakya bölgesindeki yüksek enerji ihtiyacı karşılanabilecek. Kalifiye insan gücü yetiştirmek için “iş başı eğitim” uygulanacak. Ye-tiştirilen personel petrol ve gaz arama platformları ile sismik çalışmalar dahil olmak üzere, hem ulusal hem de uluslararası deniz üstü platformlarda yetkin-lik kazanacak.

20 MİLYON DOLARLIKTEMİNAT TUTARITürkiye’nin enerji ihtiyacının önemli bölümünü karşılayacak santralin ihalesinin kesin yeri, tarihi ve saati başvuru sahipleri-ne daha sonra bildirilecek. İhale için başvuru aşamasında kesin, bir yıl süreli, tamamen veya kısmen nakde çevrilebilir 20 mil-yon dolar tutarındaki teminat mektubunun Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğüne sunulması gerekecek. İhalede yarışma, tavan fiyatı kilovat saat başına

8 dolar/centten başlayarak açık eksiltme usulüyle gerçekleşe-cek. İhaleyi kazanan katılımcı, sözleşmenin imzalanacağı tarihten en geç bir gün öncesine kadar şartnamede belirlenen teminat mektubu formatında bir değişiklik yapmadan 100 milyon dolar tutarındaki 10 yıl süreli teminat mektubunu ilgili genel müdürlüğe sunacak, bu durumda başvuru aşamasındaki teminat mektubu iade edilecek.

Doğu ve batı illeri arasındaki gelişmiş-lik farkının azaltılması amacıyla, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine uygulanan ilave teşvikler, batıdaki yatırımcının ilgisini çekmeye başladı. Yatırım için cazip hale gelen 6. bölge-de üretim yapmak için, ülkenin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren birçok

firma, yönünü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine çevirdi. Bat-man’da 85 tekstil, 26 gıda, 29 inşaat, 12 mobilya, 26 plastik, 31 makine ve 5 de cam sektöründe olmak üzere 214 yatırım için başvuru yapıldı. Artan yatırım talebi nedeniyle, 76 fabrikanın faaliyet yürüttüğü Batman OSB’nin alanı genişletildi. İlk etapta 2 bin dönüm alanda altyapı çalışmaları baş-latılan ikinci OSB’nin tamamlanarak yatırımcının hizmetine sunulmasıyla, istihdam sayısının 15 bine yükselmesi hedefleniyor. Batman OSB Başkan Vekili Hifzullah Özoğul, 200’ü aşkın yatırımcının yatırım yapmak için ken-dilerine müracaat ettiğini belirterek, “Daha önce hep bizim bölgeden batı-ya göç edilirdi artık çok şükür batıdan bölgeye tersine göç başladı” dedi.

Rota doğuya kırıldı02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

Fransız Ticaret Müşavirliği tarafından açıklanan “Fransız Ekonomisinin Uluslararası Gelişimi 2017” başlıklı ra-pora göre, 2017 yılında Fransa 241 mil-yon avro ile Türk yatırımcıların en çok tercih ettiği 2’nci Avrupa ülkesi oldu. Bir önceki yıla göre yarattığı istihdamı ikiye katlayan Türk yatırımcısının gözdesi, lojistik ve depolama sektörü oldu. Kozmetik sektörü, Fransa’ya

yatırım yapan Türk yatırımcının merceğine girerken, altyapı, inşaat ve enerji konusundaki yetkinlikleri nedeniyle Türk şirketlerine duyulan güven artmaya başladı. Raporla ilgili bir açıklama yapan Business France Türkiye Ülke Müdürü Pascal Lecamp, “Fransa bugün yatırım yapılmak iste-nen en cazip ülkelerin başında geliyor. Fransa’daki yeni çalışma yasası ulus-lararası yatırımcıya daha esnek, işçi ve işveren hakları konusunda daha sade ve anlaşılır bir çerçeve sunuyor. İnovasyon, iş geliştirme, Ar-Ge ve mühendislik yatırımlarını teşvik eden devlet politikalarının bu sıçramada payı büyük. Gerek yatırım gerekse ihracat rakamları açısından Türkiye de bir önceki yıla göre artış gösterdi. Bugün, Fransa Türk yatırımcıların en çok tercih ettiği 2’nci Avrupa ülkesi konumunda” dedi.

Türk yatırımcıya cazip fırsatlar

Üç boyutlu görüntüleme teknolojisi ile vücut analizi yapan Digime3D girişimi 2,2 milyon lira değerleme ile ilk yatırımını Tarvenn’den aldı. Üç boyutlu vücut tarama teknolojisini, geliştirdiği yazılım ve özel donanımlar ile birleştirerek taşınabilir ve düşük maliyetli hale getiren Digime3D, tüm vücut ölçülerinin otomatik olarak alınmasını; vücut, yağ ve kalori analizi yapılabilmesini, grafik destekli raporlama araçları sayesinde

tüm bu verilerin kolaylıkla takip edilmesini sağlıyor. Geliştirdikleri özel yazılım sayesinde yüksek hassasiyetle vücut görüntülenmesi ve analizi yapılmasını sağladıklarını ifade eden Digime3D Kurucusu Derya Kavarna, sundukları hizmet ile spor merkezleri, diyetisyenler ve kişiye özel moda tasarımı yapan firmalar için müşteri memnuniyeti ve bağlılığını arttıran teknoloji odaklı bir çözüm sunmayı hedeflediklerini söyledi. Geliştirdiği yazılım sayesinde bilimsel yöntemlere dayalı olarak yüksek hassasiyetle ölçüm yapabilen Digime3D’nin, dün-yadaki rakiplerinden bile çok önde olduğunu belirten Tarvenn Genel Mü-dürü Mustafa Kopuk da “Kişiye özel teknolojik çözümler hayatımızda her geçen gün daha fazla öneme sahip oluyor. Digime3D sunduğu çözüm ile firmaların müşterilerine daha kaliteli ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunma-sına yardımcı oluyor” diye konuştu.

Sağlık girişimine dev yatırım

Türkiye’ye yılın ilk dört ayında yapılan doğrudan yatırım oranı yüzde 22 azalma gösterdi. Nisan ayında Türkiye’de 413 uluslararası sermayeli firma ve şube kuruldu.

Uluslararası net doğrudan yatırım girişi, ocak-nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 azalarak 3 milyar 97 milyon dolara indi. Türkiye’yi yatırım için en çok Yakın Doğu ve Orta Doğu ülkeleri tercih etti. Ekonomi Bakanlığının açıkladığı “Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni”ne göre, nisan ayında 863 milyon dolarlık uluslararası net doğrudan yatırım girişi gerçekleşti. Nisanda 233 mil-yon dolar sermaye girişi görülürken, nakit sermaye girişinin 113 milyon dolarlık bölümü Asya ülkeleri, 80 milyon dolarlık kısmı ise AB ülkeleri kaynaklı yapıldı.

413 şirket kurulduBültendeki verilere göre, nisan ayın-da 413 uluslararası sermayeli firma ve şube kuruldu, 5 yerli sermayeli

firmaya da uluslararası sermaye iştiraki gerçekleşti. Nisan sonu itiba-rıyla 2 bin 344 uluslararası sermayeli firma ve şube kurulurken, 34 yerli sermayeli firmaya da uluslararası sermaye iştiraki geldi. Toplam 2 bin 378 uluslararası sermayeli şirketin başta toptan ve perakende ticaret sektörü olmak üzere gayrimenkul kiralama ve inşaat sektörlerinde hizmet verdikleri görüldü. Aynı dönemde kayıtlı sermayesi 500 bin doların üzerinde 38 uluslararası sermayeli firma, şube kuruluşu ile yabancı ortak iştiraki gerçekleşti. Bu firmaların 14’ü toptan ve perakende ticaret sektöründe hizmet gösterdi.

54 bin 585 firmaBu dönemde kurulan 2 bin 378 uluslararası sermayeli firmanın bin 665’inin Yakın Doğu ve Orta Doğu

ülkeleri, 267’sinin AB, 149’unun ise Kuzey Afrika ülkeleri ortaklı firmalar olduğu belirlendi. Nisan sonu itiba-rıyla Türkiye’deki uluslararası serma-yeli firma ve şube sayısı 54 bin 585’e ulaştı, 6 bin 914 yerli sermayeli firmaya uluslararası sermaye iştiraki gerçekleşti. Böylece toplamda 61 bin 499 uluslararası sermayeli firma faaliyette bulundu. Uluslararası sermayeli firmaların ülke gruplarına göre dağılımına bakıldığında ise Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ortaklı girişim sayısının 23 bin 87 ile birinci sırada yer aldığı bulunduğu tespit edildi.

İstanbul birinciYabancı firmaların illere göre dağılı-mında ise 37 bin 336 ile İstanbul başı çekerken, bunu 5 bin 389 firmayla Antalya, 3 bin 155 firmayla Ankara,

2 bin 633 firmayla İzmir izledi. İstanbul’daki uluslararası sermayeli firmaların 14 bin 665’i toptan ve perakende ticareti; 6 bin 492’si gayrimenkul kiralama ve iş faaliyet-leri ve 4 bin 375’i imalat sanayinde faaliyet gösteriyor.

784 milyon dolarlık yatırımEkonomi Bakanlığı tarafından nisan ayında yatırım teşvik belgesi düzen-lenen 33 proje kapsamında, yaklaşık 784,3 milyon dolar tutarında yatırım yapılması öngörüldü. Böylece bu yıl belgelendirilen yatırım projesi sayısı 108’e, belge kapsamındaki yatırımların tutarı ise 6,5 milyar dolara ulaştı. Bu yıl verilen yatırım teşvik belgelerinin 74’ü imalat, 24’ü hizmetler, 7’si madencilik, 2’si enerji ve 1’i tarım sektörlerinde düzenlendi.

DOĞRUDAN YATIRIMLARDA DÜŞÜŞ

Enerji ve TabiiKaynaklar Bakanlığı

Offshore rüzgâr enerjisi santrali

Yatırım tutarı: 2-3 milyar $

Yüzde 60 yerlilik şartı, YEKA, ihale

Page 7: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

TESVIKYeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

07

0702 Temmuz - 08 Temmuz 2018

Kayseri, Bursa, Yalova, Adana, Sakarya, İzmir, Niğde’ye yapılacak 9 dev yatırım projesinde uygulanacak destek tutarları belirlendi. Milli yatırımlarla ithal edilen ürün sayısının azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve istihdamın artırılması hedefleniyor.

9 PROJEYEDESTEK YAGDI

6,6 MİLYAR LİRAYI AŞIYORBundan birkaç ay önce açıklanan “süper teşvik”lerin detayları netleşmeye başladı. Enerji, savunma sanayi, tıbbi cihaz, gemi inşa, otomotiv, makine ve maden sektörlerine yönelik yerli üretime sağlanacak süper yatırımlar, Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylandı. Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında ilan edilen bazı yatırımlara ilişkin kararnameler Resmi Gazete’de yayımlandı. Ersan Petrol, Eko Temiz Enerji, Most Makine, DowAksa İleri

Kompozit, Assan Alüminyum, BMC, Oyak Renault, İpek Mobilya, Sasa Polyester firmaları tarafından yapılacak 18,5 milyar lira tutarındaki yatırımda, sadece nitelikli istihdam, faiz desteği ve enerji desteği olarak ifade edilen üst sınırların toplamı 6,6 milyar TL’yi geçiyor. Öte yandan, Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nde değişiklik yapılarak, nitelikli personele sadece yatırım döneminde ücret verilmesi kararlaştırıldı.

DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTACAKNisan ayında yapılan bir törenle Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nden yararlanacak 19 firmaya ait 23 proje açıklanmıştı. Söz konusu destek sistemi ile kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda, asgari 100 milyon dolar tutarındaki, ülkenin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılayacak, arz güvenliğini sağlayacak, dışa bağımlılığı azaltacak,

teknolojik dönüşümünü sağlayacak, yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve katma değeri yüksek yatırımların proje bazlı olarak destekleneceği kaydedildi. Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında desteklenecek 135 milyar lira tutarındaki 23 projeden 9’u için yayımlanan kararnameler ile bu projelerden bazılarının içerikleri ve uygulanacak teşvikler netleşti. Bazı firmalara sağlanan teşvikler şöyle:

BMCBMC’nin Sakarya Karasu’daki “Savunma Endüstri Bölgesi” ve İzmir’de BMC üzerinden yapacağı 1,44 milyar TL’lik yatı-rım için nitelikli işgücü, faiz ve enerji harcaması desteklerinin toplamı 555 milyon lirayı bu-luyor. Bu yatırıma sağlanacak faiz ve/ veya kâr payı desteği 103 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl olarak belirlendi. Proje kapsamında şirkete azami 80 milyon lira nitelikli personel desteği sağla-nırken, verilecek enerji desteği 10 milyon lirayı geçemeyecek. Ayrıca Sakarya’da yapılacak

toplam 1 milyar 24 milyon lira sabit yatırım tutarlı savunma sanayine yönelik muhtelif sistemler ve araçlar, üretim te-sisine, verilecek faiz ve/veya kar payı desteği 200 milyon lirayı, sağlanacak enerji desteği ise 30 milyon lirayı aşamayacak. Sağlanacak nitelikli personel desteği ise 135 milyon lira olacak. BMC’nin Sakarya’daki tesisinde 48’i nitelikli bin kişi istihdam edilecek. Sakarya’da yılda bin adet muhtelif kara taşıtı ve savunma sanayine yönelik yılda 400 set yüksek enerjili lazer silahı, insansız kara taşıtı üretilecek.

EKO TEMİZ ENERJİNiğde’de yapılacak toplam 3 milyar 822 milyon lira sabit yatırım tutarlı fotovoltaik güneş paneli üretimi tesisi için, toplam 72 milyon lirayı geçmeyecek ni-telikli personel desteği verilecek. Tesiste 25’i nitelikli olmak üzere toplam bin 500 kişi istihdam edilecek. Tesise KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, 10

yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak. Faiz ve/veya kar payı desteği 350 milyon TL’yi aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl boyunca verilecek. 500 milyon lirayı aşmayacak enerji tüketim desteği de kullanıma sunulacak.

DOWAKSA İLERİ KOMPOZİTDowAksa İleri Kompozit, Yalova’da toplam 2 milyar 233 milyon 200 bin lira sabit yatırım tutarlı karbon elyaf ve ara ürünlerinin üretimini gerçekleştirecek. Bu tesisin yatırımı için, 330 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl boyunca faiz ve/veya kar payı desteği sağlanacak. Üreteceği ürün için verilecek enerji tüketim

harcamaları desteği 657 milyon lirayı aşamayacak. Ayrıca, karbon elyaf ve ara ürünlerinin üretimine azami 25 milyon lira nitelikli personel desteği sağla-nacak. Tesiste 10’u nitelikli olmak üzere 434 kişilik ilave istihdam yaratılacak. Burada karbon elyaf, karbon elyaftan dokuma kumaş, karbon elyaftan çok eksenli dokuma kumaş ve karbon elyaf bazlı pultrize parça üretilecek.

ASSAN ALÜMİNYUMFirmarır, Sakarya’da yapacağı direkt soğutmalı slab döküm ve sıcak haddeleme yöntemi ile alüminyum yassı mamul üretimine yönelik entegre üretim tesisi yatırımı için 780 milyon lira üst limitli faiz/kâr payı desteği verilecek. Toplam 3 milyar 715 milyon 558 bin liralık sabit yatırım tutarlı entegre üretim tesisi yatırımına liman yatırımı da dahil olacak. Projeye

faiz ve/veya kar payı desteği 780 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl olarak belirlendi. Ayrıca 580 milyon lirayı aşmayacak miktarda enerji desteği de sağlanacak. İlgili projeye azami150 milyon lira nitelikli personel desteği sağ-lanacak. Firma, bu tesiste 60’ı nitelikli 640 personel istihdam edecek.

SASA POLYESTERAdana’da 1 milyar 509 milyon lira sabit yatırım tutarlı polimer/çips üretim tesisi yapacak olan Sasa Polyestere, 10 yıl süreyle azami 105 milyon liralık faiz ve/veya kâr payı desteği verilecek. Projeye sağlanacak enerji des-tekleri, işletmeye geçiş tarihin-den itibaren 10 yıla kadar 300 milyon lirayı aşmamak üzere

toplam enerji tüketim bedelinin yüzde 50’sini geçmeyecek. Bu yatırıma KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak.

MOST MAKİNEİzmir’e Most Makine tarafından savunma sanayi, makine, tıbbi cihaz, gemi inşa, otomotiv ve enerji sektörlerine yönelik muhtelif ürünlerin üretim tesisi yapılacak. Bu tesise KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı, azami 40 milyon lira nitelikli

personel desteği, 425 milyon lirayı aşmamak üzere faiz ve/ veya kar payı desteği, işletmeye geçiş tarihinden itibaren de 10 yıla kadar 450 milyon lira enerji tüketim harcamaları desteği ve yatırım yeri tahsisi sağlanacak. Firma, 15’i nitelikli 800 kişi istihdam edecek. Bu sektörlerde yılda 165 bin ton ürün üretecek olan tesisin öngörülen sabit yatırım tutarı ise 1 milyar 800 milyon 940 bin lira.

ERSAN PETROL SANAYİ Ersan Petrol Sanayi firmasına, Kahramanmaraş’ta yapacağı ham petrol işleme rafinerisi için 10 yıl boyunca faiz ve/veya kâr payı desteği sağlanacak. Toplam 3 milyar 472 milyon lira sabit ya-tırım tutarlı ham petrol işleme rafinerisi için 555 milyon lirayı aşmayacak faiz ve/veya kâr payı desteği, kredi kullanım ta-rihinden itibaren 10 yıl boyunca verilecek. Firma, toplam 86 mil-yon TL’yi geçmeyecek nitelikli

personel desteği alacak. Ersan Petrol Sanayi tarafından yapı-lacak tesis, işletmeye geçme tarihinden itibaren 10 yıla kadar 555 milyon lirayı aşmamam üze-re enerji tüketiminin yüzde 50’si oranında enerji desteği alacak. 30’u nitelikli personel olmak üzere firma, 600 ilave istihdam sağlayacak. Tesiste yılda 637 bin ton motorin, 335 bin ton benzin ve 379 bin ton da diğer petrol ürünleri üretilecek.

Trakya Kalkınma Ajansı, bölgedeki yöresel ürünlere coğrafi işaret alınmasına ilişkin olarak yürüttüğü çalışmalara hız verdi. Ajans, ilk protokolü Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Karacakılavuz Dimi Dokuması için imzaladı. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ve Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Cömert-ler’in imzaladığı kurumsal iş birliği protokolü ile “Karacakılavuz Dimi Dokuması”na coğrafi işaret alınması için resmi süreç başlatıldı. Genel Sekreter Mahmut Şahin, Trakya Bölgesi’nin coğrafi işaret konusunda önemli bir potansiyeli olduğunu

belirterek, bunu göz önünde bulundurarak Ajansın bu konuda çalışmalarını hızlandırdığını söyledi. Edirne’den 4 ürün, Tekirdağ ve Kırk-lareli’den 1’er olmak üzere toplamda 6 yöresel ürünün coğrafi işaret aldığını anlatan Şahin, “Belirlenen ürünlere ilişkin coğrafi işaret süreci tamamlanana kadar paydaşlarımıza destek olacağız. Tabi, coğrafi işareti almış olmak yetmiyor, sonrasında ürünlerin markalaşması ve tanı-tımının yapılması konusunda da hem hali hazırda coğrafi işaret almış kurumlarımıza hem de süreci de-vam eden başvurulara desteğimiz devam edecek” dedi.

Coğrafi işaretler çoğalıyor

Teşvik sisteminde yapılan kısmi değişiklik ile plastik mobilya imalatı teşvik kapsamından çıkarken, müzik aletleri ve oyuncak kapsama alındı. Resmi Gazete’de yayınlanan Bakan-lar Kurulu Kararı ile birlikte “Bölgesel Desteklerden Faydalanabilecek Sektörler ve Bölgeler İtibarıyla Asgari Yatırım Tutarları Veya Kapa-siteleri” başlıklı maddesinde tanım değişti. Burada yer alan 39 numaralı sektör kodunun “mobilya imalatı (sadece plastikten imal edilenler hariç)” şeklindeki tanımı değiştirildi. 39 numaranın yeni tanımı “Mobilya imalatı (sadece plastikten imal

edilenler hariç) müzik aletleri imalatı, spor malzemeleri imalatı, oyun ve oyuncak imalatı, kalem imalatı ile çocuk arabaları ve pusetler ile bun-ların aksam ve parçaları” oldu. İllerin Bölgesel Desteklerden Yararlana-bilecek Sektörlerine İlişkin Sektör Numaraları başlıklı tabloda, ilk 5 bölgeye ilişkin satırlarda yer alan 40 numaralı sektör (plastik mobilya) tüm illerde teşvik kapsamından çıkarıldı. Aynı maddede yapılan başka bir değişiklikle, 39 numaralı (plastik hariç mobilya imalatı) sektör ilk 5 bölgedeki tüm iller için teşvik kapsamına dahil edildi.

Oyuncaklisteye girdi

İmalat ve bilişimin stratejik sektör olarak belirlendiği yeni nesil teşvik uygulamaları başladı. Bakanlar Kurulu Kararına göre, imalat ve bilişim sektöründe çalışanın aldığı 5 bin 412 lira brüt ücrete kadar azami 2 bin151 lira prim ve vergi desteği verilecek. İlave istihdam desteğinden bilgisayar oyunlarının yayımlanması, telekomünikasyon faaliyetleri, web portallarına ilişkin işyerleri yararlanacak. Bilişim ve imalat dışındaki diğer sektörlerde

ise asgari ücret üzerinden 883 lira vergi ve prim desteği sağlana-cak. İmalat sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelere yönelik hayata geçirilecek “Bir Senden Bir Benden Teşvik”i uygulamasıyla ilave istihdam sağlamaları şartıyla prim, vergi ve ücret desteği verilecek. İmalat sektöründe 1-3 işçi çalıştıran işverenlerin, 2018 yılında ilave olarak işe aldıkları işçilerin iki ayda bir ücret, prim ve vergileri devlet tarafından karşılanacak.

Yeni nesil teşvikSÜPER TEŞVİKTE TUTARLAR BELİRLENDİ

Ersan Petrol Eko Temiz Enerji Most Makine DowAksa İleri

KompozitAssan

Alüminyum BMC Oyak Renault İpek Mobilya Sasa Polyester

Güney Marmara Kalkınma

Ajansının (GMKA), Çanakkale On-sekiz Mart Üniversitesince (ÇOMÜ) hazırlanan iki projeyi, 2018 yılı Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında kabul etti. Üniversiteden yapılan açıklama-ya göre, Ezine Meslek Yüksekoku-lunun, Ezine Gıda İhtisas OSB ve Türkiye İş Kurumu Çanakkale İl Mü-

dürlüğü iş birliğiyle hazırladığı Ezine Yöresinde Süt ve Ürünleri Alanında İş Gücü Niteliğinin Arttırılmasına Yönelik Yenilikçi Mesleki Eğitimlerin Verilmesi Projesi ile İletişim Fakültesi Radyo-Sinema Televizyon Bölümü tarafından hazırlanan Dijital Görüntü Tasarım ve Eğitim Merkezi Projesi, GMKA tarafından kabul edildi. Pro-jeler, GMKA tarafından sağlanacak finansal desteklerle uygulamaya konulacak.

EğitimeGMKA katkısı

Page 8: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

08 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

08

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

HAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

Mali İşler Sorumlusu

Nuran AYAR

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

İnternet Editörü

Fatih AĞARMAN

Reklam ve Halkla İlişkiler

Ali ŞAHIN

Grafiker

Gizem MÜJDE

Dağıtım

Organize Yayın Dağıtım

ANKARA MERKEZ;

Mustafa Kemal Mh. 2127. Sk. No:14/3

ÇANKAYA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS;

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 Gebze0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

[email protected]@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 230Topkapı/İSTANBUL Tel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: [email protected]ı Tarihi: 28 Temmuz 2018

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018 Yıl: 9 Sayı: 422

17 MİLYAR DOLARLIK İHRACATIN YILDIZLARINA ÖDÜL

Toplam 2 bin 236 firmaya ödülün verildiği törende konuşan İHKİB Başkanı

Mustafa Gültepe, hazır giyim ihracatında 60 milyar dolarlık hedefe

ulaşabilmek için dijital dönüşümün şart olduğunu söyledi.

HEDEF 60 MILYAR

DİJİTALLEŞME VURGUSUİstanbul Hazırgiyim ve Konfeksi-yon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, 2017’de sektör olarak Türkiye’ye cari açığın yüzde 30’u kadar net döviz kazandırdıklarını kaydetti. Hazır giyim ve konfeksiyon sek-törünün net döviz getirisinde 14 milyar dolar ile açık ara önde olduğunu vurgulayan Gültepe,

hazır giyimde 60 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmek için dijital dönüşümün özel destek kapsamına alınmasını istedi. Gültepe, “Bu alanda öncü sektör olma hedefimizde kamu otoritesinin desteğini arkamızda görmek istiyor ve dijital dönü-şümün özel destek kapsamına alınmasını bekliyoruz” dedi.

TÜRKİYE’NİN PAYIYÜZDE 3,4Türkiye ekonomisinin lokomotifi hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe geçen yıl gerçekleştirilen 17 milyar dolarlık ihracata damga vuran firmalar, görkemli bir törenle ödüllerini aldı. Toplam 2 bin 236 firmaya ödülün verildiği törende konuşan Başkan

Gültepe, Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyonda 5’inci büyük tedarikçi ülke olmasına rağmen dünya ticaretinden hak ettiği payı alamadığına dikkat çekti. Gültepe, yaklaşık 500 milyar dolar olan küresel ticarette Türkiye’nin payının yüzde 3,4 olduğunu hatırlattı.

ANADOLU ÜRETİMÜSSÜ OLACAK “Elbette küresel pazardaki payımızı yeterli görmüyoruz” diyen Gültepe, sektör olarak orta vadede 60 milyar dolarlık ihracat hedefi için geçen yıl hazırladıkları “Hazır Giyim Sek-törü Vizyon Belgesi” ile oyun planlarını değiştirdiklerini ifade etti. Gültepe, “Yeni vizyonu-muz ışığında hazırladığımız Dört Dörtlük Eylem Planımızı nisan ayında göreve başlar başlamaz uygulamaya koyduk.

Sektörü hedeflerine taşıyacak yol haritası niteliğindeki Eylem Planımızda yer alan dört temel hamlede önceliği üretime verdik. Çünkü üretim yoksa ihracat, ihracat yoksa döviz, döviz yoksa büyüme yok. Anadolu’nun her tarafını üretim üssü yapacağız. Güzel İstanbul’umuzu ise dünyanın belli başlı moda merkezlerin-den biri haline getireceğiz” diye konuştu

AYAKTA KALMAK İÇİN ŞARTİHKİB’in mesleki eğitim ve tasarım başta olmak üzere birçok konuda öncülük yapıp ilham kaynağı olduğunu anlatan Gültepe, hazır giyim ve konfeksiyonun Endüstri 4.0’a en hazır sektörlerin başında geldiğini vurguladı. Günümüzün ve yeni dönemin sihirli sözcü-ğünün dijitalleşme olduğunu vurgulayan Gültepe, “Küresel

ticarette oyunun kurallarının yeniden yazıldığı günümüzde dijitalleşmeyen işletmelerin, ku-rumların ayakta kalma şansı yok denecek kadar az. Yani dünya hazır giyim ticaretinde mevcut konumumuzu korumak ve daha yukarılara çıkmak, 60 milyar dolarları yakalamak istiyorsak firmalarımızın çok hızlı şekilde dijitalleşmesi gerekiyor” dedi.

“DESTEK KAPSAMINA ALINSIN”Gültepe, bu gerçeği çok önce görerek dijitalleşmeyi Türki-ye’nin ve sektörün gündemine taşıdıklarını, firmalar için İHKİB Mobil Aplikasyon Uygulama-sını başlattıklarını anımsattı. Bu alanda öncü sektör olma hedeflerinde kamu otoritesinin desteğini arkalarında görmek istediklerini belirten İHKİB Başkanı, “Dijital dönüşü-mün özel destek kapsamına alınmasını bekliyoruz. Dijital

dönüşüm sektörümüz için daha yüksek katma değerli ihracat, ülkemiz için daha fazla döviz ve cari açığın kapatılmasına daha fazla katkı anlamına geleceğinin bilin-mesini istiyoruz” görüşünü dile getirdi. Hazır giyimde ilk 5 aylık ihracatı da değerlendiren Mustafa Gültepe, ocak-mayıs döneminde ihracatın geçen yı-lın aynı dönemine göre yüzde 9,8 arttığını bildirdi.

2 BİN 236 FİRMAYA ÖDÜL Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. 50 milyon do-ların üzerinde ihracat gerçek-leştiren 58 firmaya platin, 25-50 milyon dolar ihracat yapan 70 firmaya altın, 5-25 milyon dolar arasında ihracat gerçekleştiren

509 firmaya gümüş olmak üze-re toplamda 2 bin 236 firmaya ödül verildi. Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe toplam ihracatın yüzde 75’ini gerçekleştiren İHKİB’in 11 bin 500’ü aşkın üyesi bulunuyor.

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörlerine ait ilk beş aylık ihracat verilerini açıkladı. Geçen yılın ilk beş ayında 1 milyar 784 milyon dolar olan ihracatlarını, bu yılın aynı döneminde 2 milyar 68 milyon dolar seviyesine ulaştırdıklarını belirten Güleç, tüm sektörlerde ihracat per-formansının artışına işaret ederken, özellikle mobilya sektörünün taşıyıcı rolünün altını çizdi. Güleç, “Sektör-lerimiz olarak dünyanın dört bir ya-

nında ticari varlığımızı güçlendirmeyi sürdürdük. Geleneksel olarak güçlü olduğumuz AB pazarlarının yanı sıra, özellikle Asya’da önemli artışlar gerçekleştirirken, siyasi-bölgesel gerilimler nedeniyle kapanan Rusya, Mısır ve İsrail gibi pazarlarda da anlamlı büyüme performansları ser-giledik. Diğer yandan, İspanya, İtalya, Özbekistan, Güney Kore, Hindistan ile en hızlı büyüyen pazarlarımız olurken, klasik pazarlarımız olan Birleşik Krallık’ta, Almanya’da, Fransa’da artış sağladık” dedi.

Yeni pazarlarla büyüyor

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin konuğu oldu. Yapılan toplantıda “Küresel Gelişmeler Işığında Finansal Piyasalar ve İhracatın Finansmanında Türk Eximbank’ın Rolü” konusu değerlendirildi. Türk

Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Ertan Tanrıyakul’un da katıldığı toplantıda önümüzdeki dönemde ihracatta katma değerli üretim yapmak isteyen firmalara yeni destek imkanları konuşuldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Başkanı Fadıl Sivri, “İhracatımız 2016 yılı Kasım ayından bu yana artıyor. 2018 yılı Nisan ayında da geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 8 artarak 14 milyar dolar, ithalat ise yüzde 16 artarak 21 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hiz-met ihracatı ise bu sene ilk dört ayda yüzde 24 arttı. İhracatımızda özellikle otomotiv, konfeksiyon ve kimyevi mamulleri başı çekiyor. İhracatta en yüksek artışın yüzde 39 ile bölgemiz-de, Manisa’da gerçekleşmesi bizim için bir motivasyon kaynağı” dedi. Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım da, 2017 yılı sonrasında küresel risk iştahının azalmasıyla yapılan yatırımların ve ticaretin hız kesmesini beklediğini ifade etti.

Destek imkanları anlatıldı

Ege İhracatçı Birliklerinin (EİB) 2018-2022 dönemi yönetim ve denetim kurulları; 11 farklı lisanı konuşabilen, dünyanın büyük bölümü ile iletişim kurabilen ihracatçılardan oluştu. Egeli ihracatçılar, İngilizce, Fransızca, Almanya, İtalyanca, İspanyolca, Arapça, Bulgarca, Makedonca, Danca, Çince ve Yunanca dillerinde

iletişim kurabiliyor. EİB çatısı altında faaliyet gösteren 12 ihracatçı birli-ğinde 166 ihracatçı görev aldı. 166 ihracatçıdan 142’si en az bir yabancı dil biliyor. En fazla bilinen yabancı dil İngilizce olurken, İngilizce bilen EİB Yönetim ve Denetim Kurullarındaki ihracatçı sayısı 137 oldu. 2018-22 dö-neminde EİB Yönetim Kurullarında görev yapacak 40 ihracatçı birden fazla yabancı dil bilgisine sahip. 12 ihracatçı ise; 3 ve daha fazla yabancı dil biliyor. Dış ticarette dünya ile iletişim kurmak için yabancı dilin kilit role sahip olduğuna işaret eden EİB Koordinatör Başkanı Jak Eski-nazi, EİB üyelerinin 2017 yılında 205 ülkeye ihracat yapma başarısının altında yatan etkenlerin başında Egeli ihracatçıların yabancı dil bilgisi olduğunu kaydetti.

EİB’den11 farklı lisan

IHRACAT

İHRACATI YÜZDE 18,5 ARTIRDIEndüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram

Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD),Ur-Ge projesi ile son bir yılda ihracatın 18,5 oranında

artmasına katkıda bulundu. Endüstriyel Mutfak, Çamaşırha-ne, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), Ur-Ge (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ) projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalar, ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,5 artmasında önemli rol oynadı. 2018 Ocak-Nisan döneminde ihra-cat 1,49 milyar dolara yükselirken, ithalat oranında yüzde 22’lik düşüş gözlendi. 2018 Nisan ayı ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 17,6 artarak 397 milyon dolar oldu. Sektör ithalatı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22 düşerek 1,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2017 yılında ise yüzde 3,2 düşerek 1,29 milyar dolar oldu. Türkiye,

dünya mutfak sektörü ihracatın-dan yaklaşık yüzde 2 pay alarak 9’uncu sıraya yükseldi. Dünya mutfak sektörü ticaret hacmi 2017 yılında 211 milyar dolar oldu. Sektör birim ihraç fiyatı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,7 oranında artış gösterdi.

Latin Amerika pazarıTUSİD, şimdi rotasını Latin Ameri-ka ülkelerinden Şili ve Meksika’ya çevirdi. Türk firmalar, 26 Ağustos-3 Eylül 2018 tarihleri arasında bu ülkelerde B2B görüşmeler ve özel ziyaretler gerçekleştirecek. Endüstriyel Mutfak Sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı projesi kapsamında 5’inci heyet faaliyeti de 1-6 Ekim 2018 tarihleri arasında Fransa’da düzenlenecek. İkili iş

görüşmelerinin Paris ve Lyon’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. TUSİD Başkanı Ahmet Gürkaynak, endüstriyel mutfak ihracatçısı Türk firmaların Ur-Ge projesi ile global pazarlara açılabildiklerini ve ihra-catlarını geliştirebildiklerini söyledi. Gürkaynak, “2016 yılından bu yana yürüttüğümüz çalışmaların meyvelerini toplamaya başladık. Rakamlar da bunu doğruluyor. İhracatta önemli bir artış oranı or-taya konurken, ithalat noktasında da düşüş kaydetmeyi başardık. Önümüzdeki yıllarda düzenlenecek milli katılımlı fuar organizasyon-larıyla ve kurulması muhtemel olan Türkiye Ticaret Merkezleri ile birlikte Türkiye’nin global pazardaki konumunun yükseleceğini öngörü-yoruz” dedi.

İHKİB Ödül töreni Mustafa Gültepe

Page 9: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

09/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik YORUM

Dijital dönüşüm veya dijitalleşme akıllı makinelerin bize sağladığı büyük veriyi daha iyi hizmet veya ürüne dönüştürme sürecidir. Şu an insanlığa inanılmaz gelen bu geliş-meler çok yakında gerçek olacak ve yapay zekâ ve robot teknolojileri mevcut hayatımızı ve alışkanlıkla-rımızı mahvedecektir. Bizleri yani insanları gerçeklik sonrası (post rea-lity) bir dünyaya taşıyacağı kesindir. Bir an için yapay zekânın savunma sanayinde çok yaygınlaştığını hayal edin. İnsan kontrolünden çıkan robotların ya da yapay zekâ silahların hangi hedefi vuracağını kontrol edemeyiz. Diğer taraftan, kriminal bilgisayar korsanlarının yapay zekâyı saldırgan amaçları için kullandıkları görülmektedir. Bu bağlamda, siber güvenlik yeni bir bilim alanı olarak karşımıza çıkıyor.

Makine öğrenmesi beraberinde derin öğrenme kavramını ortaya çıkartıyor, derin öğrenme ile birlikte hepsi yapay zekâ şemsiyesi altında bütünleşiyor. Makine öğrenme-sinin özü VERİDEN ÜRETİLEN YAZILIMDIR. Verileri sınıflamak ve arasına gerekli çizgileri çekmek ve nihayet doğru analiz yaparak sonuca gitmek burada önem arz etmektedir. Bilgisayarların gele-ceği son nokta bilgisayarın insan beyni ve zekâsı gibi çalışmasıdır. Bu durum ise bizi YAPAY ZEKÂ devrimine götürmektedir. Veri toplayan ve derin öğrenen şirketler, öğrenmiş makineden ayrıca veri türlerini ve çeşitliliğini sağlayan şirketler kapitalist sistem içinde tüketici davranışlarını ve satın alma alışkanlıklarını yönlendirebiliyor ve hatta kontrol edebiliyorlar. Özellikle sosyal medya mecraları bu amaca çok hizmet ediyor.

Örneğin; Türkiye’de 51 milyon kişi aktif sosyal medya kullanıyor, 59 milyon kişi mobil telefon ya da akıllı telefon kullanıyor ve günde 7 saat internette ve 3 saat sosyal med-yada zaman harcanıyor. Tüm bu istatistikler şirketlerin kullanacağı veri kaynağının nereden geldiğini göstermek adına anlamlıdır.

Dijital dönüşüm çağının sana-yideki karşılığı Endüstri 4.0’dır. Basit bir anlatımla Endüstri 4.0’ın özü enformasyon teknolojileri ile operasyonel teknolojilerin birbirine bağlanmasıdır. Yani siber-fiziksel üretim sistemleri ve nesnelerin internetinin bir nevi evliliğidir. Bağlantısallık ve operasyonel mükemmellik Endüstri 4.0’ın ruh ve felsefesidir. Endüstriyel bir işletme-nin 4.0’ı uygulayan veya bu felsefe ile çalışan bir fabrika olması için makineler, cihazlar, algılayıcılar ve insanların birbiriyle bağlantılı ve ile-tişim içinde olması gerekiyor. Hatta makinelerin birbiriyle konuşması gerekiyor. Diğer taraftan, nesnelerin interneti (IOT), akıllı çözümler veya endüstriyel internet kavramları da Endüstri 4.0’ı açıklamada yardımcı olmaktadır. Ancak tarihsel süreç içinde özetlersek:

1.Sanayi Devrimi: Mekanik üretimin buhar ve su gücü ile gerçekleşmesidir.

2.Sanayi Devrimi: Elektrik enerjisi ile bant kitle üretimine ve tüketimi-ne geçmesidir.

3.Sanayi Devrimi: Bilgi işlem teknolojileri ve elektroniğin (oto-masyon teknolojilerinin) makineleş-mede kullanılmasıdır.

4.Sanayi Devrimi: Dijital tekno-lojinin, akıllı makinelerin (yapay zekâ, diğer yazılım programları, uygulamalar vs), robotik üretim ve nesnelerin internetidir.

Endüstri 4.0 bizi ayrıca;

•Dijital ekonomiye

•Yeşil ekonomiye (ekolojiye saygılı sürdürülebilir büyüme)

•Biyoekonomi (yenilenebilir kaynaklar)

Alternatif yenilenebilir enerji alanlarına odaklanmamızı sağlıyor.

Endüstri 4.0’a geçen ülkelerin mesafe alacağı alanlar:

1. Çevre dostu yenilenebilir enerji

2. Yoksullukla ve eşitsizlikle mücadele

3. Akıllı şirketler ve binalar

4. Elektrikli araçlar, sürücüsüz otomobiller

5. Bilişim teknolojileri ve siber güvenlik

6. Yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşması

7.aBüyük veri

8. Finansal teknolojilerin (Fintech) yükselişi

9. Dijital teknolojik, hızlı ve verimli üretim

10. Yüksek nitelikli eğitim ve yük-sek nitelikli insan kaynağı istihdamı

Son olarak, dijital kapitalizm ve dijital dönüşüm çağı dijital teknoloji devrimini, inovasyonu, girişimciliği, büyük veriyi, bulut iletişimi, öğre-nen makineyi, derin öğrenmeyi, yapay zekâyı, robotları, nesnelerin internetini, siber güvenliği, dijital ve ICT tabanlı yeni mesleki formasyon-ları, dijital emeği, dijital sermayeyi, dijital devleti ve daha birçok dijital kavramı temsil etmektedir. Mev-lana Celaleddin Rumi’nin dediği gibi DÜNLE BERABER GİTTİ CAN-CAĞIZIM, NE KADAR SÖZ VARSA DÜNE AİT, ŞİMDİ YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM. Eski paradig-maları, eski teknolojileri, eski eğitim sistemlerini ve ekonomik modelleri terk ederek dijital dönüşüm ta-banlı yeni bir büyüme ve kalkınma politikasına vakit kaybetmeden geçmemiz gerekmektedir.

[email protected]

Dijital kapitalizm: Dijital (Dijital Teknoloji) Devrim, Veri ( Büyük Veri) Devrimi ve Bilişim (Enformasyon ve İletişim-Bilgisayar, İnternet) Devrimi-5Bilgi çağındayız. Bu çağa ait çalışan

beklentilerini iyi analiz etmemiz şart; yoksa işimiz zor demektir.

Biz onları anlamadıkça onlar da bizim istediklerimizi vermeyecekler, bu kesin.

Çünkü kurum olarak;

Biz bağlılık istiyoruz, onlar rahatlık,

Biz performans istiyoruz, onlar konfor,

Biz disiplin istiyoruz, onlar özgürlük.

Biz uyumlu olmalarını istiyoruz, onlar aykırı.

Biz kurum kültürüne ait olsun istiyo-ruz, onlar ise ait olmayı reddediyorlar.

Klasik yönetim teorisinde kurum kül-türü, “davranışsal normları sağlamak için biçimsel yapıyı karşılıklı olarak etkileyen bir kurum içinde paylaşılan değerler, inançlar ve alışkanlıklar sistemi”ni ifade eder.

Artık bunları unutalım…

Her kurumdaki kültür, iç ve dış faktör-ler nedeniyle oluşmaktadır.

Burada önemli olan bu oluşumu sağlayacak doğru dinamikleri bulup harekete geçirmektir.

Kaotik Yönetim Teorisi

Düne kadar sürdürülebilir rekabet üs-tünlüğü sağlamada gerekli olan unsur-ların elde edilmesi, bunların devamının sağlanması ve kurum içerisinde uygulan-ması kurum kültürüne bağlıydı. Şimdi ise devrimsel bir anlayışa geçiyoruz: Kaotik yönetim teorisi.

Kaotik Yönetim Teorisinin Yapı Taşları:

•Yöneticilerle çalışanlar arasında formel bir iş birliği yerine iç içe geçen helezonik ilişki yöntemi.

•Çalışanların, tüm seviyelerde karar alma süreçlerine dâhil edilmeleri.

•Yetki merkeziyetçiliğinin kaldırılması, her birim ve hücrenin kendi yetki ve sorumluluğunun olması.

•Yönetimsel işleyişin şeffaf hale gelmesi.

•Kurumun geleceğine yönelik temel bir görüş birliğinin oluşturulması.

•Kurum kazandıkça çalışanların bundan faydalanmasının sağlanması.

•Vizyoner fikirlerin üretilmesini sağlaya-cak ortamların oluşturulması.

•Kurum içi çatışmaların önlenmesi yeri-ne buradan ayrı bir enerji ortaya çıkmasının sağlanması.

•Kurum içi karar verme akışlarında çelişkilerin ortadan kaldırılması.

•Sembolik görev ifadelerinin yerini reel iş tanımlarının alması.

•Çalışanları yaka renklerine göre ayırmak yerine, esnek mekanizmalar üreterek verimliliğin maksimize edilmesi.

•Uyumluluğun sağlanması için kurum liderlerinin daha insani davranışlar göster-mesi.

•Kurum içi oryantasyonların aşağı yukarı, sağa sola ve çapraz hareket eden çalışma modellerine dönüştürülmesi.

•Çalışanların ölçülmesi ve izlenmesi, insanlarda reaksiyon oluşturmaya başladı; bunun yerine daha organik, anlayışlı modellere geçilmesi.

Kurum veya şirket kültürünün evrim-sel değil artık devrimsel hareket etmesi gerekmektedir.

Değerlerin ve inançların bir güç biçimi olduğu doğrudur; ama hangi inanç ve değerlerin? Klasik dönemde takılı kalmış yöneticilerin, geleneksel, fosilleşmiş de-ğerleri mi? Yıkalım gitsin! Zaten yıkılacak; hiç olmazsa başka şeyleri de beraberinde sürükleyemesin.

Kaotik yönetim anlayışının 1. mad-desi: Şirket kültürünü yavaş öğrenecek kişileri işe alın!

Rahatınızı kimler kaçırır?

•İstemediğiniz sorular soran,

•Kafanızı karıştıran,

•Beklenmedik yöntem, modeller öneren,

•Inisiyatif alma noktasında tereddüt göstermeyen,

•Hiyerarşik tanımlamalara uymakta sıkıntı yaşayan,

•Hata yapmaktan korkmayan, hatta hatalardan öğrenen,

•Ceket iliklemekten daha önemli saydığı işleri olan,

•Kovulmaktan çekinmeyen, cesur olan.

Etkili kurum kültürü nasıl çökertile-bilir?

•Önemli sayılabilecek başarısızlıkları

ödüllendirin,

•Önemsiz sayılacak başarıları cezalan-dırın,

•Çözüme giden yol tek değildir, farklı alternatiflere açık olun,

•İnisiyatif almayanları yazılı olarak uyarın.

Kurum kültürü o kurum veya işletme için;

•Artık kimlik kartı değil, değişkenlik arz eden bir konudur.

•Taklit edilebilir, geliştirilebilir ve değiş-tirilebilirdir.

•İşletmede herkesi kapsayan ateşleyici bir ruhtur.

•İletişimde, resmiyetten uzak, açık ve samimi olan, üst düzey yöneticilere ve gerekse sıradan iş görenlere bile isimleri ile hitap edilen bir iş ortamıdır.

•Motivasyonu, sadece başarmak için değil, çalışanların insani taraflarını da ihmal etmeden kullanmaktır.

Sonuç olarak;

Bizde güçlendirilmiş insan kaynakları demek, tam teşekküllü bir bürokrasi anlamına gelmektedir.

Her işte olduğu gibi burada da kritik eşik, insan kaynaklarının kimin için var olduğudur; çalışan için mi, kurum için mi? Uygulamalar, çalışan için olmadığını gösteriyor.

Yoksa çalışanlarımızla bu kadar sıkıntı yaşar mıydık?

Bir ülke meselesi olduğunu göz önün-de bulundurarak, milli ve yerli yazılımı ülkemiz bazından bir değerlendirmeye alırsak, son dönemde öneminin çok daha fazla arttığını söylemek mümkün hale geliyor. Özellikle ABD, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından yerli yazılım şirketlerini satın almak için ciddi teklifler gelmek-tedir. Bu durum akıllara “Neden?” sorusunu getiriyor.

Milli yazılımlar Türkiye’nin gelece-ğine yön verecektir. Birçok firma yerli olmasına rağmen kullanılan yazılımların yabancı sermayeli olması kuşkusuz ki o firmayı yüzde 100 yerli bir yazılım firması yapmamaktadır.

Devletimizin tüm resmi kurumları, ülkemiz içindeki küçük büyük tüm şirketlerimiz yerli yazılım kullanma konusunda hassasiyet göstermelidir. Bu hassasiyet ülkemizin içinde bulunduğu durum ve konum itibariyle daha da önem arz etmektedir. Devlet kurumları-mızın ve şirketlerimizin mahrem bilgileri ülkemizin sınırları içinde kalmalı, dışarıya bağımlı olmaktan en kısa sürede kurtul-mamız gerekmektedir.

Milli ve yerli yazılımın önemi neden bu kadar arttı?

Firmaların ya da kurumların sahip oldukları bilgi ve verilerin tamamını tek bir sistem üzerinde toplayabilen ERP yazılımları büyük kolaylığın yanında ayrıca bir güvenlik problemini de bera-berinde getirmektedir. Yabancı yazılım şirketlerinin isterlerse en kritik bilgileri alabilecek olmaları firmalarımız ve özel-likle de kamu kuruluşlarımız için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Birçok firma bu noktada kendi yazılımını kullanarak güvenlik konusunda endişe duymaz-ken, hâlâ birçok kurum yabancı yazılım kullanarak risk almaktadır. Özellikle kamu kuruluşlarının kendilerini koruması için tamamen yerli yazılım kullanmaları gerekmektedir.

ERP sistemleri çok önemli

Teknolojinin elinde tuttuğu gündelik yaşam alışkanlıklarımızın kontrolüne alışmış olsak da günümüzde teknolojik gelişmelerin hızına yetişmek oldukça zordur. Bu hıza yetişmek adına gereken çabayı gösteren firmaların rekabet orta-mını tamamen değiştirdiği göz önünde bulundurulduğunda geleneksel yapının aslında artık başarısızlık sebebi haline dönüştüğünü söylemek mümkündür. Böylesine bir sürecin içerisinde özellikle ekonomik sistemler açısından ERP yazılımları oldukça büyük önem taşı-maktadır. ERP sistemine sahip olmadan

günümüzde bir firmanın ayakta kalabil-mesi neredeyse imkânsızdır. Gelişmeler ve ERP sistemlerini iş süreçlerinin merkezine yerleştiren firmaların bize gösterdiği ise gelecekte bunun çok daha önemli olacağıdır. ERP sistemleri gücünü her geçen gün kanıtlarken bir yandan da güvenlik ile ilgili sorular firmaların ka-fasını karıştırmaktadır. Özellikle Türkiye örneğinden hareketle gidecek olursak yerli yazılım konusunun neden önemli olduğu ortaya çıkacaktır.

ERP sistemleri bir şirketin bütün ve-rilerini barındırmasından ötürü oldukça riskli bir yapı sunmaktadır. Bu yapı içerisinde gerekli önlemler alınmadığı takdirde, firmanın gizli tuttuğu tüm verileri sızdırması olası bir durum-dur. Bu riske karşılık yerli yazılım bir önlem olarak karşımızda durmaktadır. Yabancı yazılımların maliyet açısından da firmalara getirdiği yük fazla olduğu için yerli yazılımlar günümüzde daha çok tercih edilmektedir. Ayrıca bir ERP sisteminin insan kaynakları ve müşteri ilişkileri yönetiminden tutun da firmanın finans departmanına kadar hemen her noktada yaşayan bir sistem olduğunu düşündüğümüzde bu sistemin yabancı bir sistem olması kuşkusuz ki beraberin-de belirli sıkıntıları getirecektir.

Türkiye’mizin sahip olduğu konum

başta olmak üzere birçok olumlu yönüyle tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çekmektedir. Ülkemiz milli yazılımın önemini doğru algılayama-dıkça uluslararası saldırılar kaçınılmaz hale gelmektedir. Sanayi casusluğu ve siber istihbaratın oldukça yaygın olduğu günümüzde, milli yazılımlar ülkemiz açı-sından oldukça stratejik bir öneme sahip olmasıyla birlikte, kamu kuruluşları içinse güven vaat etmektedir.

Güvenlik ve ekonomi için milli yazılım şart

Milli yazılımın öneminin anlaşılarak doğru adım atılması gerekliliğini göz önünde bulunduran firmalar, Türkiye pazarında kendilerine sağlam bir yer edinmenin yanı sıra küresel olarak da gelişmeye başladılar. Türkiye’nin güven-liği ve ekonomisi için milli yazılım artık şart olmuştur!

Hiç şüphesiz dijital dönüşümün en temel ittirici gücü yazılım sektörüdür. Ekonomide katma değerli üretim yapa-bilmek ve rekabet gücünü elde edebil-menin temeli yazılım sektöründe gizlidir. Uzmanlara göre, Türkiye’nin bu sektörde küresel zirveye oynamak için önemli bir potansiyeli var. Bununla beraber, tabii ki dijital treni kaçırmamak da önemli.

Yıldız Teknik Üniversitesi Warwick Üniversitesi

[email protected]

Milli ve yerli yazılımneden bu kadar önemli?İTÜ ARI Teknokent

Model ERP Satış Danışmanı

Hakan TAHAL

[email protected]

Biraz da rahatınızı kaçıracak insanları işe alın!İnovasyon Uzmanı

Salih KESKİN

Prof. Dr. Ali RızaBÜYÜKUSLU

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

09

Page 10: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi AR-GE Yeni Nesil Haber

cilik10

10

3 İL DAHA TGB’YE KAVUŞTU, SAYI 81’E YÜKSELDİ

Ankara, Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı’da bazı alanlar, teknoloji geliştirme bölgesi olarak ilan edildi. Böylece toplam teknopark sayısı 81’e yükseldi.

SAYI ARTIYORTeknolojik bilginin üretildiği, üre-tilen bilginin ticarileştiği alanlar olan teknoparklar, gün geçtikçe çoğalıyor. Ankara, Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı’da bazı alan-lar, teknoloji geliştirme bölgesi (TGB) olarak belirlendi. Böylece, Türkiye’de sayıları 77’yi bulan teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısı 81’e yükseldi. Önümüzdeki

yıllarda TGB’lerin tamamlanıp faaliyete geçmesiyle, daha önce teknoparka sahip olmayan Kastamonu, Kırklareli ve Çankırı, teknoloji ve Ar-Ge firmalarının faaliyet göstereceği birer üsse kavuşmuş olacak. Ankara’ya kurulması kararlaştırılan yeni TGB’yle, bu ildeki teknopark sayısı da 9’a ulaşacak.

İŞTE YENİ TGB’LERResmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, Ankara’nın Kahramankazan ilçesi Saray Mahallesi’nde sınır-ları belirlenen alan “TeknoHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi”, Kastamonu’nun Merkez ilçesi Gölemirler köyündeki alan “Kastamonu Üniver-

sitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi”, Kırklareli’nin Merkez ilçesi Camikebir Mahallesi’ndeki alan “Kırklareli Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi”, Çankırı’nın Eldivan ilçesi Hisar-cıkkayı köyündeki alan “Çankırı Teknoloji Geliştirme Bölgesi” olarak kullanılacak.

ÜÇ TGB GENİŞLEDİBunun yanı sıra, üç TGB’nin de alanları genişletildi. Ankara’nın Yenimahalle ilçesi OSTİM Ma-hallesi’ndeki yer “Ostim Ekopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ek Alanı”, Nevşehir’in Merkez ilçesi Yeni Mahalle 3. mıntıka noktası “Kapadokya Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ek Alanı”, İstanbul’un Avcılar ilçesi Avcılar

Mahallesi’ndeki alan “İstanbul Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ek Alanı” olarak belirlendi. İstanbul’un Sarıyer ilçesi Mirgün Mahallesi’ndeki “İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi”nin (İTÜ Ayazağa Arı Teknokent-1) sınırları ise yeniden tespit edildi.

YAZILIM ÖNDEBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre; ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesi, verimliliği artıracak ve üretim maliyetlerini düşürecek yeniliklerin geliştirilmesi, KOBİ’lerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunun sağlanması, araştırmacılara iş imkânlarının sağlanması ve ileri teknoloji yatırımları yapacak ya-bancı sermayenin ülkeye girişinin

hızlandırılması ile sanayinin reka-bet gücünün artırılması amacıyla faaliyet yürüten teknoparklardaki firmaların yüzde 37’si yazılım alanında faaliyet gösteriyor. Bunu yüzde 17 ile bilgisayar ve iletişim teknolojileri, yüzde 8 ile elektronik, yüzde 6 ile makine ve teçhizat imalatı, yüzde 4 ile enerji, yüzde 3 ile sağlık, medikal, savunma sanayi ve kimya sektörleri takip ediyor.

EN ÇOK İSTANBUL’DA Sanayiciyi, araştırmacı ve üniver-sitelerle buluşturarak teknolojik üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayan teknoparklar, ağırlıklı olarak sanayinin en çok geliştiği illerde bulunuyor. Toplam 81 TGB’nin 11’i İstanbul’da, 9’u Anka-ra’da, 5’i Kocaeli’de, 4’ü İzmir’de, 2’si Konya, Gaziantep, Antalya, Mersin ve Kayseri’de bulunuyor. Yeni eklenenlerle birlikte Çankırı, Kırklareli, Kastamonu, Trabzon, Adana, Erzurum, Isparta, Eskişehir, Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ,

Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya, Urfa, Düzce, Çanakkale, Kahra-manmaraş, Tekirdağ, Van, Çorum, Manisa, Niğde, Burdur, Yozgat, Kı-rıkkale, Balıkesir, Hatay, Karaman, Muğla, Afyonkarahisar, Aydın, Batman, Osmaniye, Zonguldak, Karabük ve Nevşehir’de 1’er adet teknopark var. Ayrıca, Uşak ve Bilecik’te ek alan olarak kurulmuş olan teknoparklar da dâhil olmak üzere, 54 ilde teknopark olduğu gözleniyor. Teknoparklardan 56’sı faaliyetine devam ediyor.

Kocaeli Üniversitesi Teknoparkta KOÜ Teknoloji Transfer Ofisinin destekleriyle “Teknopark Coffee İn-vest”in açılışı yapıldı. Üniversite-sa-nayi iş birliğine büyük önem veren üniversitede hizmete açılan Tekno-park Coffee İnvest ile teknoparkta yer alan şirketlerin ortak bir alanda buluşarak şirketler arası koordinas-yonun arttırılması hedefleniyor. Açılışa Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ercüment Çiftçi’nin yanı sıra öğretim üyeleri, İl Bilim Sanayi Müdürü İlhan Aydın, Kocaeli Sanayi Odası Genel Sekre-

teri Memet B. Turabi, Teknopark Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdülkadir Decdeli de katıldı. Açı-lışta konuşan Rektör Sadettin Hülagü,”Açılan kafenin gençlerimiz ve şirketler için hayırlı olmasını diliyorum. Genç girişimciler için faydalı olacağını ümit ediyorum” dedi. KOÜ TTO Yöneticisi Mehlika Kocabaş Akay ise Teknopark Coffee İnvest’in genç girişimcilere güzel bir ortam sağlayacağını ve şirketlerle bir araya gelmeleri için fırsat olaca-ğını vurguladı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini keserek hayırlı olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin başarılı TGB’leri ara-sında bulunan Erciyes Teknopark, Kayseri Sanayi Odası iş birliği ile bilişim alanında faaliyet gösteren firmaların ihracat kapasitelerinin arttırılması ve ikili iş birliklerinin düzenlenmesi amacıyla Tayvan Ticari Heyet Organizasyonu düzenledi. Ticari heyet kapsa-mında uluslararası yoğun katılım gösterilen bilgisayar, yazılım, donanım gibi IT konusunda geniş bir alana hitap eden dünyaca ünlü Computex Taipei 2018 fuarına katı-lım sağlandı. Organizasyona ulusal çapta faaliyet gösteren 15 bilişim/teknoloji firması katıldı. Düzen-lenen ticari heyet organizasyonu ile ilgili olarak açıklama yapan Erciyes Teknopark Yönetim Kurulu

Başkanı Prof. Dr. Murat Doğan, “Güçlü Ar-Ge, üretim yetenekleri ve fikri mülkiyet hakları koruması ile Tayvan, küresel teknoloji ekosis-temlerinde ortak arayan yabancı şirketler ve yatırımcılar için strate-jik bir destinasyondur. Biz de Erciyes Teknopark olarak firmalarımızın dünyadaki son gelişmeleri yerinde görebilmeleri adına ilgili platform-larda yer almaya gayret gösteriyo-ruz” dedi. Computex Taipei 2018 fuarına katılımın yanı sıra yoğun B2B görüşmeler ve yerinde firma ziyaretleri yapıldığını da aktaran Doğan “Teknoloji alanında çalışma-lar yapılan Hsinchu Science Park, Nankang Software Park ve Indust-rial Technology Research Institute (ITRI) ziyareti gerçekleştirildi

Her fırsat bulduğunda organize sa-nayi bölgelerini, teknoloji geliştirme bölgelerini ve sanayi kuruluşlarını ziyaret eden Bilim, Sanayi ve Tekno-loji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, bünyesinde serbest bölge bulunduran Türkiye’nin tek tekno-parkı TÜBİTAK Marmara Teknokenti ziyaret etti. Kısa bir süre önce TÜBİ-TAK Marmara Teknokentin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olan Mehmet Ali Okur tarafından karşılanan Hasan Ali Çelik, bölge hakkında bilgi aldı, Ar-Ge firmaları ve girişimcilerin yapmış oldukları çalışmaları dinledi. Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyona ihtiyacı olduğu ifade eden Çelik, bölgede yapılan çalış-maların gurur verici olduğunu ifade etti. Mehmet Ali Okur’a görevinde başarılar dileyen Çelik, özel sektörün

içinden gelen, siyasi deneyimi bulunan Okur’un bölgede başarılı işlere imza atacağına inandığını kaydetti. Çelik, Türkiye’nin katma değeri yüksek ürün üretimine ihti-yacı olduğunu aktardı ve sanayideki bu dönüşümün ancak teknoloji firmalarıyla gerçekleştirileceğine dikkat çekti. TÜBİTAK Marmara Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Ali Okur da ziyaretten duyduğu memnuni-yeti dile getirerek, Hasan Ali Çelik’e teşekkür etti. Okur, “Bu bölgeyi Türkiye’nin Ar-Ge merkezi üssüne dönüştürmeyi hedefliyoruz. Eksik-liklerimizi tespit edip taleplerimizi devletimizin ilgili makamlarına ulaştırdık. Hızlı neticeler alarak kısa sürede ciddi mesafeler kat etmek istiyoruz” diye konuştu.

Teknopark Coffee İnvest açıldı

Erciyes Teknoparktan Tayvan hamlesi

Teknolojinin merkez üssü Bakan Yardımcısı’nı ağırladı

TEKNOPARK AILESINE YENI UYELER

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

Helin AYGÜN [email protected]

En çok TGB’si olan iller: İstanbul,

Ankara, KocaeliYeni TGB’ler

TeknoHAB, Kırklareli, Çankırı,

Kastamonu

Toplam sayı: 81

ODAĞINA HAVACILIĞI ALDIBünyesindeki 149 firmanın yüzde 65’inin savunma ve havacılık alanında faaliyet

gösterdiği Teknopark Ankara’nın Yönetim Kurul Başkanı Hasan Gültekin, özellikle havacılık alanında ileriye dönük çalışma planları olduğunu aktardı.

İvedik OSB ve Teknopark Ankara Yönetim Kurul Başkanı Hasan Gültekin, özellikle havacılık

alanında ileriye dönük çalışma planları olduğunu

belirterek, “İlk adım

olarak şu anda ça-lışmasını yürüttü-ğümüz Ekonomi Bakanlığı destekli Sivil ve

Savunma Amaçlı

Kullanı-lan

İnsansız Hava Araçlarında Rekabeti Artırma ve İhracatı Geliştirme Projesi devam ediyor” dedi. Milli Muharip Uçak Projesi kapsamında iş birliği fırsatlarının değerlendirilmesi maksadıyla düzenlenen “Türkiye-İngiltere Endüstriyel İş Birliği Günleri” etkinliği, Teknopark Ankara’da düzenlendi. Burada konuşan Gültekin, bölgeleri hakkında bilgi verdi.

Yüzde 65’i savunma sanayindeTeknopark Ankara’nın 2014 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Teknoloji Geliştirme Bölgesi ilan edildiğini anlatan Gültekin, “İvedik OSB Bölge Müdürlüğü ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi or-taklığında kurulan Teknopark Ankara, İvedik OSB içerisinde konumlandırılıyor. Şubat 2015’te inşaat çalışmaları başlamış olan Teknopark Ankara’nın birinci etabı Mayıs 2017’de faaliyete geçti. Şu anda bünyemizde 149 firma bulunuyor. Bu fir-maların yüzde 65’i savunma sanayi ve havacılık

sektöründe faaliyet gösteriyor” bilgisini verdi.

Rekabet gücüne dopingBaşkan Gültekin, Teknopark Ankara olarak, ülkenin ve bölgenin ulusal ve

bölgesel hedeflerine katkıda bulunarak uluslararası ekosisteme entegre ol-mayı, Ar-Ge ve inovasyon kültürünün

benimsetilmesini sağlayacak üniversite-sanayi iş birliği

mekanizmaları ve kurum-larını barındıran bir

ortam sunmayı,

akademik birikimin ve araştırma sonuçlarının ekonomik katma değere dönüştürülmesini sağ-lamayı, ülkenin ekonomik ve teknolojik düzeyinin yükseltilmesine ve böylece ülkenin uluslararası rekabet gücünü artırılmasına katkıda bulunmayı kendilerine hedef edindiklerini kaydetti. Özellikle havacılık alanında ileriye dönük çalışma planları olduğunu aktaran Gültekin, “İlk adım olarak şu anda çalışmasını yürüttüğümüz Ekonomi Bakan-lığı destekli Sivil ve Savunma Amaçlı Kullanılan İnsansız Hava Araçlarında Rekabeti Artırma ve İhracatı Geliştirme Projesi devam ediyor” dedi.

Teknolojik üretim üssüBu çalışmalar doğrultusunda en büyük hedef-lerinin, İvedik OSB’nin teknolojik üretim üssü haline dönüştürülmesini sağlamak olduğuna dikkat çeken Başkan, “Gerçek sanayi-üniver-site-teknoloji ekosistemini bölgeye entegre edilmesiyle sağlayarak tüm bölgeyi ‘Ar-Ge Vadisi’ özelliğine kavuşturmayı, teknolojik fikirlerin ürüne dönüşmesine katkı sağlamayı, Ar-Ge ve inovasyon ile ekonomik katma değer için yeni modeller sunmayı amaçlıyoruz. Ve bu yolda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Umarım, hepiniz için bu çalıştay faydalı ve sonuç odaklı bir etkinlik olmuş olacaktır. Teknopark Ankara ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi olarak Savunma Sanayi alanında bu tür çalışmaları desteklemek için her zaman hazır olduğumuzu n bilinmesini isterim” diye konuştu.

Page 11: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

11

HAMLE MÜHENDİSLİKTEN ATAK VE DELTA ROBOT

11Yeni Nesil Haber

cilik URETIM

Gebzeli Hamle Mühendislik, endüstriyel otomasyon sektöründe kazandığı deneyimle, iki tip robot üretmeyi başardı.

TÜRKİYE’DE BİR İLKEndüstriyel otomasyon ve elektrik sektörüne yönelik pro-jeler üreten Hamle Mühendislik, tescilli markası Atak Robot ile Türkiye’yi robotik dönüşüme hazırlıyor. Firma, yaklaşık 2 yıllık yoğun bir Ar-Ge çalışmasının ar-dından ürettiği endüstriyel Kol Tipi Robot olarak adlandırılan ve otomotiv sanayinde yoğun olarak kullanılan Robot’un yanı sıra Delta Tipi Robot’u da ürün gamına katarak, Türkiye’de bir ilke imza attı. Atak Robot’un en önemli özelliklerinden biri

ise üzerinde “Gebzeli Robot” logosunu taşıması. Sanayi Gazetesine bilgi veren Hamle Mühendislik Genel Müdürü Murat Akkaya, “Bizi farklı kılan Türkiye’de robot üretmeyi deneyen firmalar arasında Türkiye’de ilk defa iki farklı tip robot üreten firma olmamızdır. Şimdiye kadar Türkiye’de robot üretimini deneyen firmalar tek çeşit robot ürettiler. Biz tüm tiplerde robot üretme hedefi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

ATAK MARKALI ROBOTLARAkkaya, 2007 yılından itibaren endüstriyel otomasyon ve elektrik sektörüne yönelik tedarik hizmeti vermeye de başlayan firmalarının, endüst-riyel teknolojiye yön veren yerli ve global markaların sistem entegratörlüklerini ve bayiliklerini de yürüttüğünü söyledi. Hamle Mühendislik’in, Türkiye’nin teknolojik gelişi-mine omuz veren firmalardan biri olduğunu belirten Akkaya, “2015’te başladığımız bir projeyle yerli endüstriyel robot üretmeye karar verdik. Atak

Robot markası ile altı eksenli, Kol Tipi robotumuzu geliştir-dik. Geçtiğimiz aylarda yapılan Gebze Teknik Üniversitesinin fuarında ilk kez sergilediği-miz Örümcek Tipi olarak da adlandırılan Delta Tipi robotu da ürettik. Endüstride sık kul-lanılan robot tipleri dört ana tiptedir ve erişim mesafesi-a-ğırlık kapasiteleri ile yüzlerce farklı robot çeşidi vardır. Biz şu an iki farklı tipte robot üreti-yoruz. Ayrıca onların kilogram ve erişim çeşitliliklerini de artırıyoruz” diye konuştu.

SIRADA SCARA TİPİROBOT VARGenel Müdür Akkaya, firmaları-nın yürüttüğü diğer robot çalış-malarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Scara Robot için çalışmalara devam ediyoruz. Bu yıl sonuna kadar Scara tipinde robotları da üreteceğiz. 2019 yılı için planımızda Palletizer Robot üretme var, bunu öne alma ihtimalimiz var. Yeni modelleri-mizi, devletin teknolojiye olan desteklerinden faydalanarak üretmeyi; teknolojik ürünün bütün çeşitlerini bünyemizde

barındırarak, Türkiye’nin lider robot firması olmayı planlıyo-ruz. Türkiye’de şimdiye kadar 20’den fazla robot üretimi denendi. 1990’larda endüstriyel robot üretmiş bir ülkeyiz. Halen robot üretimini bizden başka deneyen Türk firmaları da var. Zaten Türkiye’nin robotik dönü-şümü için bir firma yetmez. Biz paydaşlarımızla, rakiplerimizle Türkiye’de robot sektörünün dünya ile yarışır hale gelmesi için çalışıyoruz.”

2020’DE DÖRT ANA TİPTE ÜRÜN HEDEFİ“Global çapta hareket eden

firmalar uzun yıllardır üretim yapı-yor, biz

pek çok tipte Ar-Ge

aşamasın-dayız. Ar-Ge

çalışmaları-mızı 2020’ye

kadar tüm tiplerde üretime geçecek şekilde

planlıyoruz. 2019’dan iti-

baren robotlarımızın sanayide yaygınlaştığını göreceksiniz. Geliştirdiğimiz iki tipte robotun test süreçleri bitmek üzere. Bu yılın son çeyreğinde sanayi uygulamalarımız hız kazana-cak. 2019 yılını robotlarımızın sanayide yaygınlaşma yılı olarak hedefledik. 2020 yılında ürün çeşidimizi 20’nin üzerine çıkarmayı ve 4 ana tipte ürün üretmeyi amaçlıyoruz. 2020 yılı sonu itibarı ile Türkiye’de yaygın olarak entegratör ve servis ağını oluşturmuş hakim robot markası olmayı hedefli-yoruz.”

BİLİŞİM VADİSİNDETASARLANIYORTürkiye’de bu alandaki firma-ların, ticarileşme noktasında zorluklar yaşadığını dile getiren Akkaya, firmalarının da çeşitli zorluklarla karşılaştığını ama belli bir strateji içinde ilerle-diklerini söyledi. Kendisiyle beraber ekibinin de Türkiye ve yurt dışındaki fuarları yakından takip ettiğini anlatan Akkaya, “Sadece devlet destekleriyle sınırlı kalsak, topal kalırız. Örneğin Delta Tipi robot, öz kaynaklarla geliştirdiğimiz bir proje. Bir Ar-Ge projesi. Ar-Ge çalışmalarımız ilerledikçe ayrı bir Ar-Ge departmanı kurma-

mız gerekti ve bir teknoparka girmeye karar verdik. Gebze barındırdığı üç teknoparkla bu bakımdan şanslı bir bölge. Bu aşamada 2018 yılı başında fa-aliyete başlayan Bilişim Vadisi projesi aklımıza yattı. Bilişim Vadisinde robot teknolojileri üzerine bir Ar-Ge merkezi kurduk. Türkiye’nin robotik dönüşümü için hayati önemde olduğunu değerlendirdiğimiz projemiz Türkiye’nin teknolojik dönüşümünün merkezi olacak Bilişim Vadisinde çok daha hızlı ilerleyecektir” şeklinde konuştu.

OKULLARLA ORGANİK BAĞAkkaya, mevcut robotun test çalışmalarıyla beraber, Tuzla-Sakarya arası meslek liseleriyle birebir ilişkiler geliştirdiklerini belirterek, öğ-retmenlerin güncel teknolojiyi öğrenmeleri için eğitici eğitim-leri düzenlediklerini kaydetti. Ürettikleri robotların piyasada yaygınlaştırılabilmesi için, bölgelerindeki insan gücünün bu kaliteye gelmesi gerektiğini ifade eden Akkaya, “Biz ilk başta ‘Doğrudan robot üzerine eğitici eğitimlerine başlaya-

lım. Bu ürünler 2020 yılında çıkarana kadar, bu ürünlerin bakımını, programını yapabilen insanlar meslek liselerinden yetişsin’ diye bir fikirle gittiği-mizde, bir de baktık ki mevcut eğitim teknolojik olarak sanayi ihtiyaçlarına göre oldukça ge-ride. Meslek liselerinde eğitici eğitimlerimize devam ediyoruz ve yeni iş birlikleri geliştiriyo-ruz. Dijital devrim için sadece robot üretmek olmuyor, bu ekosistemin de oluşturulması gerekiyor” dedi.

EĞİTİM ROBOTLARI ÜRETECEK Hamle Mühendislik Genel Müdürü Murat Akkaya, şöyle devam etti: “Meslek liselerin-deki endüstriyel otomasyon bölümleri, Çizgi İzleyen Robot, Sumo Robot gibi, sanayide hiç kullanılmayan robotlarla çalı-şıyor. Bunu tespitin akabinde okullarda eğitim materyali ola-rak kullanılmak üzere sanayi tipleri ile aynı fiziksel şekillerde daha ekonomik ve küçük bo-yutta robotlar üretmeye karar verdik. Bu çerçevede Deniz Yıldızları MTAL ile geliştirdiği-miz iş birliği ile belirlediğimiz

ihtiyaçlar doğrultusunda ilk eğitim robotumuz olarak bir metre erişim mesafeli Palle-tizer ürettik ve bu prototipi iş birliği yaptığımız okula hediye ettik. Okullarda özellikle en-düstriyel otomasyon bölüm-lerinde, sanayide kullanılan robotların minyatürleriyle eğitim almalarını sağlayacak yeni ürünler geliştireceğiz bu robotlar ile eğitim alan öğren-ciler sanayi kuruluşlarında işe gerdiklerinde üretim hatlarına çok daha kolay ve hızlı adapte olacaklar.”

1993 yılında kurulan ve 2014 yılında 15 milyon Euro yatırımla Gebze OSB’deki fabrikasına taşınan Pet-royağ, sektörde çeyrek asrı geride bıraktı. Türkiye’nin önde gelen endüstriyel yağ şirketlerinden olan Petroyağ, 25’inci yılını Esma Sultan Yalısı’nda paydaşları ile kutladı. Davete Pulver Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Metin Mızraklı, TA-İDER Başkanı Aydın Öğücü, İKMİB Başkanı Murat Akyüz, PETDER Genel Sekreteri Niyazi İlter, Koruma Klor Alkali Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aracı ve Türkiye sanayisinin

önde gelen üst düzey yöneticileri katılım gösterdi. Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Soysal için, 25 yılı özetleyen kısa film gecenin sürprizi oldu. Filmin gösteriminden sonra Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Soysal yaptığı konuşmada, 20 metrekare ofiste başlayan bu serüven de tek değişmeyen şeyin içindeki heyecan olduğu söyledi. Ar-Ge merkezi ile inovatif projelere ve yeni yatırımlara devam edecekleri belirten Ünal Soysal, bu sayede Türk Sanayisine daha da katma değer yaratacaklarını kaydetti.

Petroyağdan 25’inci yıl coşkusu

1993 yılında kurulan ve 2014 yılında 15 milyon Euro yatırımla Gebze OSB’deki fabrikasına taşınan Pet-royağ, sektörde çeyrek asrı geride bıraktı. Türkiye’nin önde gelen endüstriyel yağ şirketlerinden olan Petroyağ, 25’inci yılını Esma Sultan Yalısı’nda paydaşları ile kutladı. Davete Pulver Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Metin Mızraklı, TA-İDER Başkanı Aydın Öğücü, İKMİB Başkanı Murat Akyüz, PETDER Genel Sekreteri Niyazi İlter, Koruma Klor Alkali Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aracı ve Türkiye sanayisinin

önde gelen üst düzey yöneticileri katılım gösterdi. Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Soysal için, 25 yılı özetleyen kısa film gecenin sürprizi oldu. Filmin gösteriminden sonra Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Soysal yaptığı konuşmada, 20 metrekare ofiste başlayan bu serüven de tek değişmeyen şeyin içindeki heyecan olduğu söyledi. Ar-Ge merkezi ile inovatif projelere ve yeni yatırımlara devam edecekleri belirten Ünal Soysal, bu sayede Türk Sanayisine daha da katma değer yaratacaklarını kaydetti.

Hidromek Tayland’da bayrak değişimi

DIJITAL DONUSUME “MADE IN GEBZE” DAMGASI

02 Temmuz - 08 Temmuz 2018

Hamle Mühendislik Genel Müdürü Murat Akkaya, “2020 yılında ürün çeşidimizi 20’nin üzerine çıkarmayı ve 4 ana tipte robot üretmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Ali ŞAHİN [email protected]

HamleMühendislik

2002 BilişimVadisi

MuratAkkaya

ASELSAN tarafından geliştirilen Çok Katmanlı Mikrodalga Seramik (KAT-MER) adı verilen yöntem ile daha küçük ve güçlü radar ve elektronik harp cihazları üretilebilecek. Milli ve yerli olarak geliştirilen teknik ile uydu ve uzay çalışmalarında büyük avantaj elde edilecek. İletim hatları-nın üçüncü boyuta yerleştirilebilmesi

sayesinde, mikrodalga modüllerin harici baskı devre kartlarına gerek kalmayacak şekilde tasarlanabilmesi mümkün hale geliyor. Bu nitelikle-riyle KATMER teknolojisi, özellikle çok sayıda mikrodalga modül içeren radar ve elektronik harp sistemleri-nin daha küçük hacimde gerçekleşti-rilmesine imkan sağlıyor.

ASELSAN’dan “katmer”

Page 12: YATIRIM TEŞVİKLERİ GÜNCELLENDİ · OSB’nin yeni genişleme alanın-da, 110 bin metrekarelik arsa talep ettik. Mevcut tesisimizin karşısında 10 bin metrekarelik bir alanımız

12

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

YÜREKLİMÜTEŞEBBİSLER Türkiye’nin en başarılı TGB’leri arasında gösterilen ve bu başarısını 6. Tekno-loji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi’nde En Hızlı Gelişen TGB olarak taçlandıran An-kara Üniversitesi Teknokent, “2018 yılı Girişimcilik Ödül Töreni” kapsamında ilgili paydaşları Rektörlük bina-sında buluşturdu. Bünyesin-de yetiştirdiği, geçen senenin en başarılı Ar-Ge firmalarına, start-up’lara ve kuluçka merkezi işletmelerine 3 ayrı

kategoride ödül dağıtan teknokent, ileri teknoloji vizyonunu girişimcileriyle bir adım daha ileri taşımış oldu. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’in ve TGB’nin nitelikli projelere imza atmasının arkasın-daki en güçlü isimlerden kabul edilen Teknokent Koordinatörü Prof. Dr. M. Emin Candansayar’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte başarılı girişimciler, emeklerinin karşılığını aldı.

ANKÜTEK, VİZYONUNU ONLARLA BÜYÜTÜYOR…

MESALEYIGIRISIMCILER YAKIYOR

Geleceğin teknolojilerini üretecek Ar-Ge, kuluçka ve start-up firmalarına verdiği ödüllerle onlara cesaret aşılayan Ankara Üniversitesi Teknokent

(ANKÜTEK), firmalarının gözü kara girişimcileriyle katma değer, ticarileşme ve girişimcilik vizyonuna artı değer üretiyor.

ZİNCİRİN EN GÜÇLÜLERİ

Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü İlknur İnam ise, TGB vurgusu yaptığı konuşmasında, “Bizim açığımız cari açık değil, teknoloji açığıdır. Bütün çabamız buna dönüktür. Bu eksende TGB’ler çok

önemli bir rol üstleniyor” açıklamasını yaptı.

İnam, 51 ilde kurulu 77 TGB’ye yakın za-manda 4 yeni üye daha geleceğini müjdeleyerek; bin civarında tica-

rileşmiş projenin ve 50 bine yakın

personelin istihdam alanı olan TGB’lere gerçekleşen ziyaretlerin artarak sürdürüleceğini sözlerine ekledi. İnam, son olarak Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin yanı sıra, TTO’ların da öncü aktörler arasında yer aldığının altını çizdi. SEFERBERLİĞİN MEYVESİ

İnsanlığa, bilime ve tekno-lojiye katkıda bulunacak ekosistem yaratmayı hedefleyen ve yaşam bilimleri alanında belirlediği liderlik vizyonu ekseninde bünyesinde akıl teri akıtan tüm paydaşları destekle-yen Ankara Üniversitesi Teknokentte 5 yıldır ileri teknoloji seferberliği ilan ettiklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş ise, “Fir-malarımızla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ve tüm paydaşlarımızla istişare halinde katma değerimizi büyütüyoruz. Teknolojiye tepki değil, uyum gösteriyo-ruz. Bu eksende ilerlemeye uyum gösterdiğimiz için gelişmelere adapte olmamız daha kolay oluyor. Sorum-luluklarının farkında olan bir TGB olarak, ileri teknolojiyle

kurduğumuz dirsek temasını artırarak çağı yakaladık”

diye konuştu. 2015’te teknoloji transfer ofisinin kurulduğunu, zaman içerisinde firma sayısının

3’e, akademisyen firma sayısının ise 6’ya

katlandığının bilgisini veren Prof. Dr. Erkan İbiş, “Ankara Üniversitesi Teknokent olarak, ihracat yapan firmalarımızın sayısını ise 10 kat arttırdık. Her daim bizlere destek sunan ve sorunlarımızı dinleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan-lığımıza hassasiyetleri için çok teşekkür ederiz. Güçlü ve yapıcı kurum kültürümüz gelişmemizin önünü açan bir etken. Bizler de Ankara Üniversitesi Teknokent olarak kuluçka, start-up ve Ar-Ge firmalarımıza destek sunmaya devam edeceğiz” açıklamalarına yer verdi. Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş, sağlıktan kimyaya ve hay-vancılığa kadar birçok alanda faaliyet gösteren firmaların Türkiye’yi yeni teknolojiler üretme konusunda ulusla-rarası platformda da başarılı bir şekilde temsil edeceğini de dile getirdi.

Ankara Üniversitesi Teknokent (AN-

Prof. Dr. M. Emin Candansayar

ANKÜTEK 2018 Yılı Girişimcilik

Ödül TöreniÖdül alan fir-

Kategoriler Ar-Ge, Start-Up,

KuluçkaProf. Dr.

Erkan İbiş İlknur İnam

Ümit UÇAR - Tuğçe EROL

2018’İN 6 YILDIZI

“Ar-Ge Firmaları” Kategorisi: •AR&TeCS •Enovas Mühendislik•Gültaş Yazılım (OdakGIS)

“Akademisyen Firmaları”Kategorisi:•Herbamed Vital•LEMNİS Yer Bilimleri

2018 yılı Girişimcilik Ödül Töreni kapsamında farklı sektörlerden6 firmaya ödülleri takdim edildi.

Kuluçka FirmalarıKategorisi:•DNA Bütünleşik BilgiTeknolojileri ve Yazılım

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TEKNOKENT 2018 YILI GİRİŞİMCİLİK ÖDÜL TÖRENİ

Her yıl Ar-Ge firması, akade-misyen firması ve kuluçka firması kategorilerinde verilen Ankara Üniversitesi Teknokent

Girişimcilik Ödüllerinde firmalar; bir önceki yıl yurt içi ve yurt dışı Ar-Ge gelirleri, patent, marka tescil başvuruları, aldıkları

TÜBİTAK, KOSGEB gibi Ar-Ge proje destekleri kriterlerine göre seçiliyor. Ödül alan firmaların projeleri özetle şöyle:

DNA BÜTÜNLEŞİK BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM

Kuluçka firması dalında ödül alan DNA Bütünleşik Bilgi Teknolojileri ve Yazılım firması, daha kuruluşundan bir yıl geçmeden, bir firma ile ERP yazılım anlaşması

imzalayarak ilk gelirini elde etti. Firma, genç girişimci-lerin bilgilerine güvenmesi gerektiği ve Ar-Ge fikirlerinin paraya dönüşebileceğine güzel bir örnek oldu.

LEMNİS YER BİLİMLERİ Ankara Üniversitesinin kur-duğu Ankara’daki ilk ve tek Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet T. Başokur tarafından kurulan LEMNİS firması, aka-demisyen kategorisinde ödül aldı. Firma, Ege bölgesindeki birçok jeotermal sahanın üç boyutlu jeofizik modelini yeryüzünden 10-15 kilometre

derinliğe kadar çıkardı. Bu çalışmalar sonunda birçok Jeotermal kaynak bulundu ve bu alanlarda Jeotermalden elektrik üreten santraller yapıldı. LEMNİS firmasının geliştirdiği jeofizik yazılımla-rının ülkenin jeotermal enerji kaynaklarının tespitinde önemli katkıları olduğu bildirildi.

AR&TECS

Ar-Ge firması dalında ödül alan AR&TeCS firması, Endüstri 4.0’a uygun, enerji santralleri gibi kritik tesislerin yanında balık

çiftlikleri ve seralar gibi verimi artırmak amacıyla izleme ve kontrol ihtiyacı duyulan her türlü sektör için Uzaktan İzleme ve Kontrol Sistemi geliştiriyor. Firma, Türkiye’deki ilk plazma teknolojisinin kullanıldığı tesisi, Ankara Üniversitesi Teknokent-te kurdu. Ülkenin savunma sanayine “Uydu Sistemleri için

Plazma İtki Sistemi Geliştirilmesi Fizibilite Çalışması”, “Yüksek Güçlü Plazmatron Test Sistemi Tasarımı Ve Geliştirilmesi” gibi stratejik öneme sahip savunma sanayi projeleri yapan Ar-Ge fir-ması olan AR&TeCS, sonuç odaklı danışmanlık ve mühendislik çö-zümlerinde uluslararası düzeyde rekabet etmeyi hedefliyor.

ENOVAS MÜHENDİSLİK Ar-Ge firması dalında ödül alan Enovas Mühendislik; haberleşme, savunma ve hava-cılık alanlarında katma değeri yüksek çözümler tasarlayıp üretiyor. Firma özellikle elekt-ronik haberleşme konusunda geliştirdiği eğitim kitiyle dikkat çekiyor. Avrupa ülkeleri dahil 10’dan fazla ülkeye çözümlerini

ihraç eden firma, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kritik ihtiyaçları-nın karşılanması için faaliyetler yürütüyor. Firma, yurt içi ve yurt dışı müşterileri için mikro-dalga, RF, haberleşme, sinyal işleme ve gömülü sistemler geliştirme ve entegrasyon konularında Ar-Ge faaliyetleri yürütüyor.

HERBAMED VİTAL Akademisyen firması dalında ödül alan Herbamed, böbrek taşlarına karşı kullanılan gilaburu meyvelerinden geleneksel bitkisel tıbbi ürün geliştirdi. Ham maddesi tamamen yerli olan, dışa bağım-lılığı olmayan ürün, iç pazara sunulmasının yan sıra ABD’ye de

ihraç ediliyor. Firma Koordinatörü Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan, bit-kisel kaynakların bitkisel ilaç ham maddesi ve bitmiş ürün olarak değerlendirilmesi konusunda İlaç sektöründe dışa bağımlılığı orta-dan kaldıracak Ar-Ge çalışmalarını devam ettirdiklerini söyledi.

TÜRKİYE’NİN“EN”LERİNDEN

Teknokentin yıllar içerisin-de gösterdiği gelişimi vur-gulayarak aldığı mesafeyi katılımcılarla paylaşan Teknokent Koordina-törü Prof. Dr. M. Emin Candansayar, “ANKÜTEK, yenilikçi yapısıyla ve Ar-Ge’ye gösterdiği önemle zirveyi zorlayan önemli teknoloji geliştirme üslerindendir. Bu başarıyı girişimcilerimizin gayret-leriyle gerçekleştirmekten oldukça memnunuz” şeklinde konuştu. ANKÜ-TEK’i diğer teknokent-lerden ayıran en önemli özelliğinin, firmalarının yüzde 30’unun tarım, gıda ve sağlık konula-

rında, yüzde 29’unun ise mühendislik alanında

faaliyet göstermesi olduğunu vurgula-yan Candansayar, “Firmalar değer-lendirilirken; yurt

içi ve yurt dışı Ar-Ge gelirleri, patent,

marka tescil başvuru-ları, aldıkları TÜBİTAK, KOSGEB gibi Ar-Ge proje destekleri göz önünde bulunduruldu” ifadeleriyle de bilgilendirdi. Tekno-kentin, yaşam bilimleri alanında öncü bir vizyona sahip olduğunun altını çizen M. Emin Candan-sayar, “Bu konuda Ar-Ge firmalarımızda ve Ziraat, Veteriner, Mühendislik, Fen ve Tıp fakültelerinden öğretim üyelerimizin firmalarında önemli Ar-Ge projeleri yürütülmekte-dir” ifadeleriyle böbrek taşından 5G iletişim çözümlerine kadar farklı alanlarda hizmet sunan firmalara da hakkını teslim etti.

GÜLTAŞ YAZILIM

Yazılım geliştirme ve coğrafi bilgi sistemleri üzerinde faali-yette bulunan Gültaş Yazılım, OdakGIS markası altında değerli teknik birikimleri olan

yüksek kalibreli mühendisleri ile yazılım sektöründe önemli boşlukları dolduruyor. Ar-Ge firması dalında ödül alan Odak-GIS, on binlerce kamu çalışanı için yerli yazılımlar üretip 3 bin kullanıcıdan 25 bin kullanıcıya kadar genişleyen ve uzun yıl-lardan bugüne kullanılan web

tabanlı otomasyon sistemleri geliştiriyor. Ankara Üniversitesi Teknokentte kurulan ve kamu kurumlarının e-dönüşüm yazılım projelerini yürüten OdakGIS, yazılım ithalatının engellemek için kamu kurum-larına açık kaynak milli yazılım hizmetleri sunuyor.