68

Bodrum Bülten Ocak 2010

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Bodrum Ajans'ın yayını

Citation preview

Page 1: Bodrum Bülten Ocak 2010
Page 2: Bodrum Bülten Ocak 2010
Page 3: Bodrum Bülten Ocak 2010

1

Page 4: Bodrum Bülten Ocak 2010

2

32

54i Ç i N D E K i L E R1

4

6

8

11

15

16

20

22

24

26

30

32

34

36

38

40

42

43

44

45

54

Merhaba / Demircan TÜRKDOĞAN

Çünkü Bodrum...

Ayın İçinden

OASİS’te Yılbaşı

Nurol Sanat Galerisi OASİS’te

Unutulmaya Yüztutanlar / Yiğit UYGUR

Yeni İş Yerleri Kimler İçin Yapılıyor?

Bodrum Tutkunları / Yiğit UYGUR

Ayın Anketi

O Günün Kilisesi, Bugün Halk Eğitim Merkezi

Anadolu Tiyatroları

Halikarnas ve Bodrum’un Tarihteki Doğal Yapısı

Yazarların Bodrum’u

Gez. Göz. Arpacık / Yeşim & Kader Onay

Bir Zamanlar / Bülent Akkurt

Parantez / Hüsniye Kaya

Kadınlık / Cansın Türkdoğan

Lezzet Ustaları

İnternetçe / Zeynep & Özer Erke

Haber Turu

Merhaba

SAYI

16

OCAK2010

5563

Kent Rehberi

Karikatür / Ali ŞUR

24

22

36

26

1610 20

Page 5: Bodrum Bülten Ocak 2010

3

Page 6: Bodrum Bülten Ocak 2010

4

KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

BODRUMajans Yayın Grubu Adına Sahibi,

Genel Yönetmeni:DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

Genel Yönetmen YardımcısıYazı İşleri Müdürü:CANSIN TÜRKDOĞAN

Haber Editörü:YİĞİT UYGUR

Grafik Tasarım:TÜRKAN FIRAT

Sayının Yazarları:BÜLENT AKKURT

ERDOĞAN KAYALARHÜSNİYE KAYA

İBRAHİM ARKULAKADER - YEŞİM ONAYZEYNEP - ÖZER ERKE

Kapak Modeli:DENİZ TARSUS

Kapak Fotoğrafı:CANSU TÜRKDOĞAN

Reklam Koordinatörleri:NURHAN İBAKÖZGÜR ÜNLÜONUR YUNT

İletişim:Caferpaşa Cad. No: 52/3 48400

BODRUMTel : 0 252 313 42 24

313 56 66 Fax: 0 252 316 44 42

[email protected]@gmail.comwww.bodrumajans.com.tr

Baskı: Ankara Ofset ANKARAYayın Türü: Yerel Süreli

Yazları her ay “mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül”, kışları iki ayda bir “kasım,

ocak, mart” aylarında yayınlanır.Basım Tarihi: 28/12/2009Dağıtım: Merkez DağıtımYayınlanan yazıların sorumluluğu imza

sahibine, yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir. Bu dergi basın meslek

ilkelerine uymayı taahhüt eder.ÜCRETSİZDAĞITIM NOKTALARI

• BODRUM BODRUM AJANS Caferpaşa Cad. 52/3OASİS DANIŞMA - DENTBODRUM - MİLTA MARİNA Ön Büro - TRIMSLIM / Estia Çarşısı• GÜNDOĞAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR • KONACIK BODRUM MUTFAK - DENİZHAN - ALDİMO MOBİLYA • ORTAKENT BODRUM GOLF CLUB• TURGUTREİS BOOM CAFE/D-Marin• YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER - PORT MARİN

AYRICA BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN BİR AY ÖNCEKİ BODRUM BÜLTEN DERGİSİNİ ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

ME

RH

AB

AM

ER

HA

BA

ME

RH

AB

A

Gelen gideni aratmasın

DEM

İRCA

N TÜ

RKDO

ĞAN

Ş

21.

BODRUM

Geride bıraktığımız 2009 yılı, özellikle ekonomik açıdan hiç de teğet geçen

bir yıl olmadı çoğumuz için.

Ayakta kalmayı becerenler, ne yazıkki iyi bir yıl geçirdik demek durumunda kaldı. Maalesef, pek çok işyeri daha sezon

bitmeden zorunlu olarak kepenklerini

indirdiler. Çok sayıda iş yeri bütün yaz

boyunca kiralanmayı bekledi.

Page 7: Bodrum Bülten Ocak 2010

5

Page 8: Bodrum Bülten Ocak 2010

6

Çünkü Bodrum...

fotoğraf: CANSU TÜRKDOĞAN

Page 9: Bodrum Bülten Ocak 2010

7

Page 10: Bodrum Bülten Ocak 2010

8

Geçtiğimiz Yıl

En güzel süslenmiş ve ışıklandırılmış mekan-lar ödülleri ile buluştu. OASİS, 8 yıldır kendi branşındaki ödülü kimseye kaptırmıyor.

Bodrum Rotaract Kulübü’nün bu yılki Meslek Hizmet Ödülü, Sünger Pizza’nın oldu.

13 yıldır Bodrum’da mal ve hizmet üretenle tüketiciyi biraraya getiren “Bodrum Ajans İş Rehberi 2009” tüketiciyle buluştu.

Bodrum Bülten’in yerel seçimlere yaklaşırken düzenlediği ankete katılanların %60.1’i kullanacağı oyu en çok, adayın belirleyeceğini vurguladı.

n MART

29 Mart yerel seçimleri sonrasında 5 başkan yerini koruyabildi. 6 beldede yeni belediye başkanları göreve başladı. MHP, Konacık, Ortakent-Yahşi, Gündoğan ve Mumcular belediyelerini alarak, Bodrum

Yarımadası genelindeki belediye başkanları yarışında diğer partilere üstünlük sağladı.Bodrum’un yeni başkanı Mehmet Kocadon DP.Bitez - İbrahim Çömez CHP. Göltürkbükü - Halil İbrahim Kaynar ANAP. Gümüşlük - Meh-met Tire DP. Gündoğan - İbrahim Bilgi MHP. Konacık - Mehmet Tosun MHP. Mumcular - Bi-rol Aydın MHP. Ortakent-Yahşi- Mehmet Onur Şahbaz MHP. Turgutreis - Mehmet Dinçberk CHP. Yalı - İsmail Altındağ ANAP. Yalıkavak - Mustafa Saruhan CHP.

Geçen yıl dünyanın önde gelen seyahat dergile-rinden Conde Nast Traveller’in okuyucu oylarıyla Avrupa’nın en iyi SPA Oteli seçtiği, dünya sıralamasında 11.inciliğe yerleşen Kempisky Bodrum, bu yıl da yerini korudu.

n NİSAN

23 Nisan Coşkusu. 2. Uluslararası Halk Oyunları Şenliği İçin Makedonya, Bulgaristan, KKTC, Gürcistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Romanya ve İzmit’ten yaklaşık 200 kişilik bir grup Bodrum’a geldi.

Bodrum’da 10. kez kutlanan 29 Nisan Dünya Dans Günü’nde 200’ü aşkın dansçı, Bodrum Kalesi’ni dolduran binlerce izleyiciyi kendilerine hayran bıraktı.

Muğla’da hizmete giren 179 Turizm Hattı, tu-rizmin yanı sıra ambulans, itfaiye, jandarma ve emniyet alanlarını da kapsamakta.

n MAYIS

Konacık Pedesa Kalesi’nde, Konacık Belediyesi ve Muğla Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen

Geçtiğimiz

2009’un ARDINDAN n OCAK

Açılış için Bodrum’a gelen Baykal, hükümete yüklendi. Baykal, “Ekonomi sahipsiz, gelecek kaygılı, işsizlik arttı, faizler yükseldi, piyasalar sıkıntılı” dedi.

Bodrum Bülten anketine katılanların %79.6’sı Bodrum’un en büyük sorununun “Plansız büyüme ve yapılaşma” olduğu konusunda birleşti.

Hürriyet Gazetesi, yerel seçimlerde Ak Parti’nin Bodrum için göstereceği belediye başkan adayları arasında Hülya Avşar, Hakan Şükür ve Ümit Davala gibi tanınmış isimlerin bulunduğu haberini yayınladı.

Mahinur-Cemal Uslu İlköğretim Okulu’nun res-mi açılışı yapıldı.

n ŞUBAT

Kışboyu dinmeyen yağmur, Ocak-Şubat ayında yıllık yağış ortalamasına yaklaştı.

Page 11: Bodrum Bülten Ocak 2010

9

Pedesa Festivali 10 Mayıs’ta gerçekleşti.

Türkiye, Dünya’da her yaştan topluluğu, özel-likle de gençleri etkileyen yeni bir top oyunu olan Bassaboll’la Bodrum’da tanıştı.

Open Avrupa Karete Kupası’na 6 sporcuyla katılan, 9 madalyayla dönen Bodrum Karete takımı hem Bodrum’un hem Türkiye’nin gururu oldu.

Bir Bodrum filmi olan Hadigari Cumhur, galasını 15 Mayıs’ta OASİS Cinemarine sinemalarında 9 salonda aynı anda yaptı.

n HAZİRAN

STS Bodrum Okul Gemisi, Ertuğrul Fırkateyni’nden çıkan eserleri tüm dünyaya tanıtacak.

Bodrum’u tanıttık ama pazarlayamadık. Dünya’da bir marka haline gelen Bodrum’un; iyi tanıtılmaması ve daha iyi pazarlanmaması ne-deniyle, Türkiye’ye geçen yıl gelen turist sayısın-

da yüzne 22 artış sağlanırken, Bodrum’da bu oran sadece yüzde 5’te kaldı.

n TEMMUZ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Bodrum’a geldi.

RS:X 2009 Gençler Dünya Windsurf Şampiyonası Yalıkavak’ta yapıldı.

Türkiye’deki 286 Mavi Bayrağın 33 tanesi Bod-rum Yarımadası’nda.

Geçtiğimiz yıla bakış...

da yüzne 22 artış sağlanırken, Bodrum’da bu

n AĞUSTOS

16. yayın yılına giren Bodrum Bülten, Türkiye’de en uzun süre yayınlanan yerel dergilerin başında geliyor.

Daha önce ‘Park yasağı’ kapsamında bulunan caddeler ‘Otopark’ hizmetine açıldı.

Gümüşlük Uluslararası Klasik Müzik Festivali bu yıl altıncı kez kapılarını müzikseverlere açtı.

Bodrum Ajans Yayın Grubu, kuruluşunun 21. yılını kutladı.

Bodrum Bülten anketi katılımcılarının yarısı Bodrum’un doğal ve Kültür değerlerinin yete-rince değerlendirilmediğini, tanıtılmadığını düşünüyor.

Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü organi-zasyonu ve Bodrum Belediyesi’nin işbirliği ile bu yıl yedincisi düzenlenen Bodrum Uluslararası Bale Festivali sanatseverlere yine unutulmaz geceler yaşattı.

n EYLÜL

Bodrum’un yeni Kaymakamı Feridun Cemal Öz-demir göreve başladı.

13 yıl önce aramızdan ayrılan Sanat Güneşimiz Zeki Müren 24 Eylül’ de Bodrum Kalesi’nde bir konserle anıldı.

8. Bodrum Week Yelken Şöleni bu yıl IRC 1. Class’da X-Machine/Şenkar Öztüzün’ün birinciliği ile sonuçlandı.

n EKİM

Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, aramızdan ayrılışının 36. yılında çeşitli etkinlik-lerle anıldı.

Ünlüler Kupası, “Famous Cup” yarışlarında Neşe Erberk, Yonca Evcimik, Irmak Ünal, Gani Müjde, Belma Müjde, Didem Erol, Fatih Erkoç, Sibel Tüzün, Arzu Yanardağ gibi ünlü kişiler yelken bastı.

21 Bodrum Kupası Uluslararası Yelkenli Ahşap Yat Yarışları’nın bu yılki galibi, yarışlara “Daima” adlı teknesiyle ilk kez katılan Kıbrıslı turizm-ci Erbil Arkın ve ekibi oldu.

Turgutreis Belediyesi’ne eski dönemde yaşandığı iddia edilen olaylarla ilgili operasyon düzenlendi.

n KASIM

İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen World Travel Market Turizm Fuarı’na Bodrum

damgasını vurdu. Geçen yıl 55 bin kişinin ziya-ret ettiği, bu yıl 155 ülkeden 5.137 katılımcının yer aldığı Londra Turizm Fuarı, Bodrum için ol-dukça yararlı geçti.

Bodrum mandalinasını yaşatmak amacıyla pi-yasaya sürülen mandalina gazozu, şarabı ve reçelinin ardından Bodrum mandalina kolonyası Zephiria piyasaya sürüldü.

Kurban Bayramı esnafın yüzünü güldürdü.

Page 12: Bodrum Bülten Ocak 2010

10

Ayın İçinden

Bodrum’da Bayram, yaz günlerini aratmadı

Güneşli ve sıcak hava bayram tatili için Bodrum’u tercih eden yerli turistlerin yazdan kalma günler geçirmelerini sağladı. Kumbahçe sahi-lindeki kafeteryaları ve restoranları dolduranlar 24 derece hava ve 20 derece deniz suyu sıcaklığını görünce denize girdiler, sahilde oturup kış ortasında güneşli ve sıcak havanın tadını çıkardılar. Kurban kesimleri ise diğer senelerden farklı olarak bu yıl otomobil yıkama yerleri gibi geniş ve su tesisatı kurulu alanlarda gerçekleştirildi.

BÜLENT DÜZGİT / Hürriyet Gazetesi

n Bodrum şimdi yeni yılı karşılamaya hazırlanıyor

Kurban Bayramı Bodrum’da dört gün boyunca bir bahar havasında geçti.

Bayram tatili için gelen yerli turistler güneşli ve sıcak hava ile karşılaşınca sahillere akın ettiler.

OASİS, eğlencedeki son noktaOASİS, eğlencedeki son noktaOASİS Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi’nde bayram boyunca birbi-rinden renkli etkinliklerle eğlence doruğa çıktı. Oasis Gösteri Alanı’nda düzenlenen yarışmalara katılan çocuklar hem eğlendiler, hem de sürpriz hediyeler kazandılar. Kurban Bayramı’nda 4 gün boyunca Örümcek Adam, Külkedisi, Pamuk Prenses, Betmen, Zorro gibi hayal kahramanları çocukları eğlendirerek onlara filmlerden küçük kareler sundular. Dans, taklit, şarkı, çığlık atma gibi çeşitli yarışmalara katılan ve dereceye giren çocuklar Oasis Cinemarine’den sinema bileti, Oasis Freekick Bowling’den bowling ve Oasis’te yeni açılan Haribo’dan birbirinden lezzetli şeker ve çikolata kazandılar. Gezici kukla tiyatrosu ve Sihirbaz Hades’in şaşırtan gösterisi ile Oasis’te hem büyükler hem de küçükler gönüllerince eğlendiler. Gün boyu süren Oasis balonu, mor inekli kral tacı ve şekilli balon ikramları ise çocukları sevindirdi. Bodrum’un ilk ve tek alışveriş, kültür ve eğlence merkezi Oasis, yine Bodrum’daki en eğlenceli bayramlardan birine sahne oldu.

Page 13: Bodrum Bülten Ocak 2010

11

1- BEYMEN. • 2- BEYMEN. • 3- KYO Saten pijama alt: 44,03 TL, dantel beyaz atlet: 24,43 TL, siyah terlik: 24,43 TL • 4- MELTEM PARFÜMERİ Burberry London (bayan): 205 TL Burberry Brit (bayan): 189 TL, Burberry Classic (bayan): 189 TL, Burberry Classic (bay) 175 TL. • 5- MORGAN/YSATİS • 6- POZİTİF Pembe kelebek kolye: 35 TL, pembe/mavi/mor kelebek yüzük: 28,5 TL, pembe/mavi/mor kelebek bileklik: 55 TL, taşlı mavi kolye: 45 TL. • 7- SAAT.Cİ Jacoues Lemans F 1 : 225 euro. • 8- SAAT.Cİ The one: 255 euro, Jacques Lemans: 250 euro, • 9- YEŞİL Beatrice/Püsküllü Çizme: 189 TL, Fellini/Gri bot: 165 TL Yeşil/Lame Babet: 65 TL, Fellini /Leopar bot: 165 TL, Adam /Tokalı Babet 75 TL, Fellini/Vishky kah-verengi bot: 140 TL. •10- ZENCEFİL ÇOCUK DÜNYASI • 11-KYO Pembe pijama alt: 34,93 TL, pembe pijama üst: 45,43 TL, gri babet: 27,93 TL.

OASİS’teYILBAŞISEÇENEKLERİ

1- BEYMEN

11- KYO10- ZENCEFİL Çocuk Dünyası9- YEŞİL

8- SAAT.Cİ7- SAAT.Cİ6- POZİTİF

5- MORGAN/YSATİS4- MELTEM PARFÜMERİ3- KYO

2- BEYMEN

Page 14: Bodrum Bülten Ocak 2010

12

Ayın İçindenAyın İçinden

Bodrum Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği ve bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen “Geleneksel Zıpkınla Balık Avlama Anı Yarışları”, 06-08 Kasım tarihleri arasında yapıldı.

ıpkınla Balık Avlama Anı Yarışları bu yıl İbrahim Nalbantoğlu (Deli İbram) ve yaşayan efsanelerimizden Hasan Hüseyin Esen, Hasan Kayacan,

İsmet Cengiz, Muharrem Özbaylan, İbrahim Yılankaya anısına gerçekleştirildi.

Bodrum Belediyesi Meclis Salonu’nda verilen brifing, kura çekimi ve tanışma kokteyli ile başladı. Toplam 80 sporcunun katıldığı açılışa Bodrumlu sporcuların yanı sıra, K.K.T.C., Rusya, Aydın, Nazilli, İzmir, Marmaris, Söke, Muğla, Çanakkale, Balıkesir, Bursa’dan da spor-cular katıldı.

“Zıpkınla Balık Avlama Anı Yarışları” bu yıl İbrahim Nalbantoğlu (Deli İbram) anısına gerçekleştirildi.

Yarış sonrası komite teknesinde avlanan balıklar tartılıp puanlamaya geçildi. Tartı ve puanlamalara göre ilk dörde giren takım ve ferdi sıralamalar şu şekilde:

Takımlarda; 1. Bodrum’dan Efsane Juniorlar 11.540 puan Mustafa Ertürk, İbrahim Bilen, Fatih Baş 2. Marmaris’den Sauutlar 5.765 puan Özbey Aslan, Levent Thyen, Ertan Sauut3. Aydın’dan Türk Divers 4.955 puan Gökhan Çetin, Emre Tezcan, Emrah Sarı4. Bodrum’dan Bodrum Su Sporları Kulübü 3.115 puan Okan Can, Tan Kurtuluş Hacı Gülpaşa, Engin Koca.

Ferdi sıralama ile ilk altıya giren sporcular; Mustafa Ertürk, Özbey Aslan, Gökhan Çetin Okan, Can Ertan, Suat Emrah Sarı.

DENİZDE TÜRK BAYRAĞI AÇTILAR

Bodrum Denizciler Derneği, İlçe Tarım Müdürlüğü, Bodrum Belediyesi Bodrumspor, Hotel Sami, Kılıç Holding, Bartu Film’in destek verdiği Anı Yarışları, Kızılburun ile Pabuç Burnu arasındaki parkurda yapıldı. Yarışa katılan sporcuların, şehitlerimiz ve sualtında kaybettiğimiz denizcilerimizin anısına denizde dev bayrak açıp saygı duruşunda bulunmalarının ardından start verilen yarışma son buldu.

ÖDÜL GECESİ VE NİŞAN GECESİ BİR ARADA

Sıralama ve puanlama işlemlerinden sonra, Bodrum Belediyesi Bodrumspor Yelken Kulüp’te düzenlenen yemekli ödül töreninde dereceye giren sporcuların ödüllerinin verilmesi sırasında sürpriz bir nişan töreni de yapıldı. Herkese hoş bir sürpriz olan nişan töreninde genç çiftler Çiğdem Özgür ile Fuat Kasmalar’a nişan yüzüklerini Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon taktı.

Z

Efsane Dalgıçlar Anıldı

Page 15: Bodrum Bülten Ocak 2010

13

ünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın 73 yaşındaki annesi Gürgün Say 13. kitabı “İlaç Sektöründe Çarpık Politikalar”’ın tanıtımını Bodrum

Sanat Evi’nde yaptı.

Yaklaşık 10 yıldır Bitez’de yaşayan 50 yıllık eczacı Gürgün Say, Bodrum Yarımadası’nda toplam 85 eczane olduğunu ve tüm Türkiye’de eczacıların yaşadığı sıkıntılar sebebiyle kitap yazmaya karar verdiğini belirtti.

7 Bölümden oluşan 208 sayfalık kitapta, yasa-larla sağlık hakkı, ülkemizde sağlık hizmetleri, Norveç örneği, Türkiye’de ilaç sektörü, anket çalışması, yasal yollardan hak arayışı, Eczane-ler zinciri, Say’ın asistanı olan Diba Yeğin’den alıntılardan oluştuğu belirtildi.

Say, yazdığı kitaptan herhangi bir maddi bek-lentisi olmadığını, 1000 adet basılan kitabın ücretsiz olarak dağıtılacağını ifade etti. Gürgün Say, “Bu işin eğitimini Norveç’te aldım. Norveç’i tanıma fırsatım oldu. Orada Oslo Üniversitesi’nde ‘Halk sağlığı ve tıbbi bakım’ konusunda sertifika elde ettim. Yapacağım

çalışma için de, Türkiye ile karşılaştırmak için Avusturya’da bir araştırma yaptım. Çünkü onlar bu sorunları daha önceden halletmişler.

İki tane asistanım var. Asistanlarımdan bir tanesi İstanbul eczacıları üzerine anket yaptı. Avrupa ülkelerinde sağlık için %15 bütçeden pay ayrılıyor. Maalesef Türkiye’de bu % 2 gibi bir rakamda kalıyor. Son zamanlarda sağlıkta tasarruf önlemleri sebebiyle eczacıların içine düştükleri sıkıntılardan dolayı konuyla ilgili araştırma yapmaya karar verdim gördüm ki bu konularda yazılan kitap yok. Bu durum bana bu sorumluluğu alıp bir kitap yazma fikrini verdi.

Eski bir gazeteci ve eczacı olarak bugüne ka-dar sosyal içerikli kitaplarımdan hiç kazanç beklemedim. Amacım bu ülkeye katkıda bulun-mak. Sağlık sektörünün iyileştirilmesini, bebek ölümleri açısından en kötü ülke durumundaki Türkiye’de bu durumun değişmesini ve yurt dışında olduğu gibi herkese eşit sağlık hizmeti verilmesini umuyorum” dedi.

Say konuşmasının sonunda hayranları için kitabını imzaladı.

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın annesi gazeteci ve eczacı Gürgün Say, ecza

sektöründeki sıkıntıları ele aldığı ve çözüm önerilerini sunduğu

“İlaç Sektöründe Çarpık Politikalar” isimli kitabının tanıtımını gerçekleştirdi.

Eczacılara ilaç gibi kitapD

Page 16: Bodrum Bülten Ocak 2010

14

Ayın İçindenAyın İçinden

Dünyanın sayılı su altı fotoğrafçıları arasında gösterilen, Japon Prensi Tomohimo’tonun özel fotoğrafçılığını da yapan Japonların dünyaca

ünlü ve bol ödüllü su altı fotoğrafçısı Masakazu Akagi’nin Temmuz ayında BOSAV’ın

davetlisi olarak Bodrum’a geleceği, Gökova koylarındaki su altı canlılarının ve doğal

güzelliklerinin fotoğraflarını çekeceği açıklandı.

OSAV (Bodrum Kültür ve Sanat Vakfı) Başkanı Tufan Turanlı, Akagi’nin Temmuz ayında Bodrum’a gelerek Bodrum STS Okul Gemisi ile Gökova’ya açılarak Bod-rum, Karaada, Orak Adası, Yassıada batıkları, Küdür

yarımadası Akdeniz fokları barınakları, Akvaryum , Sedir Adası, Kisebükü koylarındaki su altı canlıları ve doğa güzelliklerini fotoğraflayacağını belirterek “Akagi yaklaşık üç yıldır Japonya’da batan Ertuğrul Fırkateyni’ nin de su altı fotoğraflarını çekip bize önemli bir destek veriyordu. Geçtiğimiz Temmuz ayında Bodrum’ a gelerek fotoğraflayacağı bölgelerde keşif dalışları yapan Akagi’nin çekeceği fotoğraflar, Vakfımız aracılığı ile sergileneceği gibi, Bod-rum ve Gökova’nın Türkiye ve Japonya’da tanıtımda ve sergileme-lerde kullanılacak. ” dedi.

Fotoğrafları National Geographic başta olmak üzere Nature, Bay Nature ve Geographic Magazine dergilerinde sıkça yayınlanan, Yaklaşık 29 yıldır Brunei, Avustralya, Fiji, Maldivler, Tahiti, Havai, Palau Adaları, Filipinler, Hindistan, Endonezya, Malezya ve Bali’de çektiği su altı fotoğraflarının yanısıra Japonya’nın en büyük üç su altı parkının fotoğraflarını da çeken ve Canon firmasının fotoğrafçısı olarak birçok uluslararası ödül alan Akagi “Bu yıl Haziran ayında gelip keşif dalışları yaptım. Dünyanın bir çok ülkesinde su altı güzel-liklerini ve canlılarını fotoğrafladım. Ancak Bodrum ve Gökova’da gerçekten cennet denilecek kadar güzel su altı mekânları var. Bunları fotoğraflamak benim için büyük zevk ve heyecan verici olacak” dedi.

GÖKOVA’nın derinliklerini dünya tanıyacak

B

GÖKOVA’nın GÖKOVA’nın GÖKOVA’nın

15 yıldır Bodrum’da yaşayan ve düzenlediği partilerle adından sıkça söz ettiren avukat MİNE HOWIE’nin çoğumuzun bilmediği bir yanı da yardımsever kişiliği.

ugüne kadar yapmış olduğu bütün etkinliklerin gelirini yardıma muhtaç köy okullarına kullanan Mine Howie, bununla da kalmayıp, evinin bahçesindeki müştemilatta sergilediği eşyaların tüm gelirini de, Ağrı

Patnos ve Düzce deprem bölgesindeki okullara ayırdı. 10 yıldır yaptığı giyim, kırtasiye yardımının yanı sıra, bahçesi ve tuvaleti olmayan okulların inşaat işleri ile de yakından ilgilenen Howie, çocukların MİNE ANNESİ oldu. Öğrencilerin bugüne kadar görmediği eğlence ve yarışmalar düzenleyerek çocukları coşturdu. Yardıma muhtaç yeni köy okullarının olduğunu belirten Mine Howie, kullanılmayan eşyalarını bu yüzden tekrar satışa çıkardı. 23 Nisan 2010’a kadar devam edecek olan, antika ev eşyalarından etiketi üzerindeki günlük ve gece kıyafetlerine varıncaya kadar aklınıza gelebilecek her türlü eşyanın satışından elde edeceği gelirin tamamını da, yeni belirlenecek okulların ihtiyaçları için kullanacağını belirtti. Sizler de yaklaşan yılbaşı vesilesi ile hediyelerinizi ve kıyafetlerinizi buradan seçebilir, sevdiklerinizi mutlu etmenin yanı sıra, okullara yapılacak yardımlara da katkı sağlayabilirsiniz. İrtibat telefon: 0 532 273 68 58

Satışlar muhtaç köy okullarına

B

Page 17: Bodrum Bülten Ocak 2010

1515

nkara’daki yaklaşık 75 sanat gale-risi arasında en iyi ilk üç galeriden biri olarak gösterilen Nurol Sanat Galerisi, Nisan 2002 tarihinden

bugüne kadar Ankaralı sanatseverlere gerçek bir sanat atmosferi yaşatıyor.

Nurol Sanat Galerisi, Ankara’da yakaladığı bu başarısını şimdi Bodrum’daki sanatsever-lerle de paylaşmaya başladı. Nurol Sanat Galerisi bugüne dek Nuri İyem, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mehmet Güleryüz, Aydın Ayan, Mevlüt Akyıldız, Duran Kara-ca, Habip Aydoğdu ve daha birçok önemli sanatçıya ev sahipliği yaptı.

Nisan 2002 tarihinden bugüne Ankara/Kavaklıdere’deki salonunda hizmet veren galeri, aynı başarı ve titizlikle Bodrum’daki sanat dünyasına da seslenmeye başladı.

Nurol Sanat Galerisi, bir Nurol Holding kuruluşu olan, Bodrum’un ilk ve tek alışveriş

Nurol Sanat Galerisi OASİS’teANKARA – BODRUM ARASINDA SANAT KÖPRÜSÜ KURULDU!

Ankara’nın genç ve başarılı sanat galerisi olma özelliğini

taşıyan; Nuri İyem, Bedri Rahmi

Eyüboğlu, Mehmet Güleryüz gibi birçok önemli sanatçıya

ev sahipliği yapmış olan Nurol Sanat Galerisi,

10 Aralık’ta Cemil, Zeynep, Barış EREN resim ve heykel sergisi ile Bodrum’un ilk ve

tek alışveriş ve cazibe merkezi olma özelliğini koruyan

OASİS Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi

bünyesinde açıldı.

Ankara’nın genç ve başarılı A ve cazibe merkezi olma özelliğini koruyan Oasis Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi bünyesinde açıldı. Türkiye’deki saygın galeri-lerin başında gelen Nurol Sanat Galerisi, seçtiği sanatçılar ve sergilediği eserlerle An-kara – Bodrum arasında bir sanat köprüsü kurulmasını sağlayacak.

NUROL SANAT GALERİSİ BODRUM’A GÖZÜNÜ AÇTI

Bodrum’da sanata verilen önem günden güne artıyor. Bodrum’un sanat dünyasına yeni bir soluk daha getirecek olan Oasis Nurol Sanat Galerisi, 10 Aralık 2009 Perşembe günü saat 18:30’da seçkin davetlilerin katıldığı bir kokteylle kapılarını Oasis Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi’nde açtı.

Oasis Nurol Sanat Galerisi’nde, genç ve başarılı sanatçılara da yer verilecek.

Sergi 10-31 Aralık 2009 tarihlerinde saat 12:00-20:00 arasında görülebilecek.

Page 18: Bodrum Bülten Ocak 2010

16

Unutulmaya Yüztutanlar

Akdeniz Kovalığı, ülkemizde sadece Gölköy ve Bodrum-Milas havaalanı civarındaki sulak alanlarda yetişen endemik bir tür.

Kovalık hasırı ise Akdeniz kovalığı denilen bu endemik kamış türünden imal ediliyor.

Kovalık hasırı, çoğunlukla son yıllarda çevrecilerin ve Mimarlar Odası’nın korunması konusunda gayretleriyle gündeme gelen Gölköy’deki Akdeniz Gölü çevresinde toplanan kamışlardan

dokunur, sivri uçlarıyla da süpürge yapılırdı.

Bodrum’da bir zanaat daha ölüyor:

KOVALIK HASIRI

odrum’da Akdeniz kovalığından hasır kilim dokuyan son emektar olan Makbule Teyze (Akar) geçen ay gözleri artık görmediği için

ameliyat olmuş ve bu işin son temsilcisi de artık kendini emekliye ayırmış.

Makbule Teyze ve Bodrum’un geleneksel taş ustalarının son temsilcilerinden olan oğlu Yaşar Usta, bu zanaatı bilen hala birkaç yaşlının var olduğunu ama artık pa-zar bulamadıkları için ve insanların hasır kilim yerine halıyı tercih ettikleri için bu işi sürdürmek isteyenin kalmadığını söylüyorlar. Gençlerse zaten bu zanaatı öğrenmek bile is-temiyor.

Bodrum’a ait “Kovalık hasırı” tarihe karışırken, son yıllarda yükselen değer “Organik yaşam tarzını” benimseyenlere, arz talep ilişkisi içeri-sinde hatırlatmak istiyoruz.

Kovalık hasırı, zaten sulak alanlarda yetiştiği için suya dayanıklı bir ürün. Zeminden gelen soğuğu kestiği gibi yazın da sıcağı izole ede-bilen bir yapıya sahip. Öte yandan Kovalık hasırının yeni dokunmuşu üstüne yatılırsa

uyku verici özelliği bulunuyor. Kovalık hasırının haşarat, akrep ve yılanı da uzak tuttuğu biliniyor. Tarihsel deneyimden gelen bilgiyle dokunan kovalık hasırları ekonomik

oluşuyla da yöreye uygun bir materyal.

Dağbelen’de ziyaret ettiğimiz Makbule Akar ve oğlu Yaşar Akar’la kovalık hasırı hakkında sohbet ediyoruz. Makbule Teyze 1933 doğumlu, ancak oğlu Yaşar Usta, o yıllarda çocuklara hemen nüfus kağıdı çıkarılmadığını ve biraz ortaya çıktıktan sonra nüfusa kaydettirildiğini bu nedenle aslında Makbule Teyze’nin 76 yaşında değil daha da yaşlı olduğunu söylüyor.

Makbule Akar eski adı Dirmil olan Gökçebel’de doğmuş. Sonra Dağbelen’e gelin olarak gelmiş. At üste Dağbelen’e gelin gelen Mak-bule Teyze, Osman Akar’la evlenmiş. Bugün hayatta 3 evladı bulunuyor. Önce doğan 4 bebeği yaşamamış. Yaşar Usta o günün şartlarında Bodrum’da hiç doktor olmadığı için çocuk ölümlerinin çok fazla olduğunu hatırlatıyor. Eşi Osman Bey’i ise 1996 yılında, 80 yaşında kaybetmiş. Makbule Teyze’yle zanaatı üzerine konuşmaya başlıyoruz; İlk olarak yaşını sorduğumuzda “15 yaşındayım” cevabını alıyoruz. Makbule Teyze’nin ruhu hala genç ama bedeni 76 yaşında.

Gölköy ve Dağbelen Köyleri’ne özgü ve Bodrum’un geleneksel değerlerinden biri olan kovalık hasırları, diğer hasırlara göre, çok daha ince olmaları nedeniyle kilim niyetine de kullanılırdı.

İyi korunmuş bir kovalık hasırı, aynı kilimler gibi yüz yıldan fazla kullanılabiliyor.

B

n Kovalık Süpürge.

Hazırlayan: YİĞİT UYGUR

Page 19: Bodrum Bülten Ocak 2010

17

Makbule Teyze, nasıl öğrendin bu zanaatı, kim öğretti sana? Anamdan doğdum doğalı hasır dokurum. En son ne zaman dokudun?En son geçen sene dokudum. Artık isteyen ol-muyor. 9 tane dokudum geçen yıl, müşterisi İstanbul’daydı, oğlum götürdü, geldi.

Bilen var mı senden başka bu işi?Var ama yapmıyorlar, gençler zaten bilmiyor.

YAŞAR AKAR100 – 150 yıl kullanılır, tabii iyi bakmak lazım. Sıcağı, soğuğu

geçirmez ve sağlıklıdır.

HABİBE TEZCANTüm gün kovalık toplardık, sonra

akşamına yine yola çıkardık. Ertesi akşama varırdık köyümüze.

Kurs açılsa öğretmek ister misin?Yok ki, isteyen.

Müşterisi kim kovalık hasırının, Makbule Teyze?Eskiden her eve ihtiyaçtı. Kilim gibi kullanılırdı. Geline bile hediye edilirdi. Altında böcek barındırmaz.

Yaşar Usta söze giriyor; 100 – 150 yıl kullanılır, tabii iyi bakmak lazım. Sıcağı, soğuğu geçirmez ve sağlıklıdır.

Peki, Yaşar Usta, nasıl başlamış bu zanaat?Yüz yıllardır. Ekonomik bir malzeme, herkes kilim alamazdı zamanında. Yöremizde bulunan bir bitki olduğu için aynı kilim dokur gibi doku-maya başlamış atalarımız.

Hangi mevsim toplanır kovalık, Makbule Teyze?Eski ayda toplarız, arpa ve baklanın olduğu mevsim. Biz ürünü de eski ayda ekeriz, ne di-kersen dik, eski ayda dikmezsen kurtlanır. –Eski ay; ayın küçülmeye başladığı ve karanlık aya kadarki zaman-

MAKBULE AKAREskiden her eve ihtiyaçtı. Kilim gibi

kullanılırdı. Geline bile hediye edilirdi. Altında böcek barındırmaz.

Page 20: Bodrum Bülten Ocak 2010

18

Gölköy’e eşek sırtında giderdik. Pek bir merasim ve heyecan olurdu.

Makbule Teyze’nin misafiri, yine Dağbelen Köyü’nden ve bu zanaatı bilen Habibe Tercan nam-ı diğer Hacı Nine söze karışıyor; İki yer vardır bizim kovalık topladığımız. Biri Gölköy’deki Ak-deniz dediğimiz küçük göl, diğeri ise “Varvol” dediğimiz şimdiki havaalanının olduğu bataklık. Gölköy’e eşek sırtında giderdik. Pek bir merasim ve heyecan olurdu. Varvol’a gitmek tabii daha güçtü. Develerle sabah namazında yola koyulur-duk. Ertesi sabah varırdık. Evde “Ben gidecem, sen gidecen” diye kim gidecek kavgası olurdu. Tüm gün kovalık toplardık, sonra akşamına yine yola çıkardık. Ertesi akşama varırdık köyümüze.

Renkli yapacaksak, önce kovalıkları kilim boyasıyla yani

kök boyayla boyarız.Makbule Teyze nasıl dokunuyor kovalık hasırı, üretim aşaması nasıl oluyor?Önce hasırlıkta, sulak arazide “Topalak” dediğimiz ipi yapmak için bir bitki var, onu toplarız. Bunu önce kuruturuz ama işlemeden önce sağlamlaşsın, kopmasın ve yumuşasın diye tekrar nemlendiririz. Deri sırım gibi dilimler ve ip yapmak için saç örgü gibi öreriz. Böyle oldu mu, çok sağlam olur. Kovalığı Gölköy’den toplar getiririz. Bu kovalıktan güzel süpürge de olur. İşe başlamadan önce kovalıkları ku-ruturuz ama dokurken kopmasın diye yine ıslatmak gerekir. Aynı halı tezgahı gibi tahtadan tezgahı vardır. Ama kovalık hasırı yerde yapılır. Üzerinde topalakları bağlamak için oyuklar açılmış, “Tarak” dediğimiz iki tahtayı karşılıklı yere sereriz ve gereriz. Sonra kilim dokur gibi dokuruz. Bittiğinde ise iki ucunu özel bir örgü ile kapatırız. Renkli yapacaksak, önce kovalıkları kilim boyasıyla yani kök boyayla boyarız. Yine halı ya da kilim dokur gibi motifleri renkli kovalıklarla yaparız.

Ne kadar zamanınızı alıyor bir hasırı dokumak?Hacı Nine, o sırada elinde tuttuğu 1,5x1,5m boyutlarındaki kovalığı göstererek cevaplıyor; Elinde oyalanmazsa bir günde bile çıkar ama bazen bakarsın bir hafta sürmüş…

Keşke Bodrum’daki tüm evleri Yaşar Usta inşa etse.

Kovalık hasırının son temsilcileri Dağbelen’den zanaatlarını böyle dile getiriyorlar. Keşke değerlerimiz, zamana böyle yenik düşmese, keşke genç nesiller, eskinin ve geleneksel olanın kıymetini bilse.

Bir diğer yiten değer ise Makbule Teyze’nin oğlu Yaşar Usta’nın mesleği. Yaşar Akar, Bodrum’da geleneksel taş mimarisini bilen ve uygulayan son birkaç ustadan biri. Yaşar Usta, Bodrum’da inşa ettiği ekolojik evlerle tanınıyor. Ayrıca Buğday ekolojik yaşam derneğinin de Kaz Dağları’ndaki taş evlerini o inşa etmiş. Yarımadanın özgün mimarisi, Karadeniz mimarisi ile melezleşirken, keşke Bodrum’daki tüm evleri Yaşar Usta inşa etse ya da birileri çıkıp geleneksel mimariye sa-hip çıksa.

Bir dönem organizasyonunda bulunduğumuz Bodrum Zanaat Festivali’nin bir sloganı geliyor aklıma, şimdi tam yeri: “Yoksa gelenek, yok gelecek”…n Üstte Kovalık Hasırı tezgahı. Altta 1000 yıllık bir Kovalık Hasırı.

Page 21: Bodrum Bülten Ocak 2010

19

Page 22: Bodrum Bülten Ocak 2010

20

Hazırlayan: YİĞİT UYGURBodrum Tutkunları

Bahadır, nedir bu işin büyüsü? Kaç yıldır çiziyorsun ve nasıl bir enerji ki bu bitmek bilmiyor? Ve biliyorum, aslında zor bir iş yapıyorsunuz. Gerçi şunu da biliyorum ki, siyaset oldukça mizah da olacaktır sanırım.18 yıldır yapıyorum bu işi. Bir 18 yıl daha yapmak isterim. Ama Oğuz Aral’ın bir sözü vardı. “Karikatür genç adamın işidir” derdi. Bizler bunu o zamanlar ‘Genç ruhlu adam’ olarak anlamaya çalışsak da gerçekte genç bir enerjiyi kastettiğini şimdi şimdi fark etmeye başladım. Sırtımızda taş taşımıyoruz ama masa başında geçirdiğimiz mesainin yükü taştan ağır aslında. Gençlikteki deli gücümü özlüyorum. İlk senelerde günlerce uyumadan çalışabilirdim. Oysa artık katlanamıyorum sabahlamalara. Ve dediğin gibi, bizim mizah dergilerinin çoğu za-man besini gündemdir. İşin fiziksel yoruculuğu bir yana diğer yandan her zaman terazinin diğer tarafında olmak yani alıp başını giden sistemin muhalifi olmak da, üstlendiğimiz bir tür sosyal sorumluluk.

Nasıl bir ortam dergi atmosferi? Yani tüm Türkiye’nin tanıdığı “Bir bakıma komik” onca in-san masalarının başında oturmuş gırgır, şamata, espriyle çizip duruyor mu? Sanırım dergi ortamı hep merak edilen bir şey. Tüm o sabahlamalar, size enerji mi katıyor yoksa adamın pilini bitiriyor mu?Sabahlamak bu işin adeta raconu. On onbeş adamın uzay karanlığında yol alan bir uzay gemisinin mürettebatı gibi dergiye kapanıp gün

ışıyana kadar harıl harıl çalışmalarında büyü-leyici bir şey var. Ben bunu ilk gördüğümde vu-ruldum bu mesleğe. Tuhaf bir sinir bozukluğu ve gevşeyen otokontrolün mizah duygusunu beslediği kesin. Gece uykusu bizleri ve gün boyu hayatı lüzumundan fazla ciddiye alan ‘dışarıdakiler’i ayırır ve biz ‘ayaktakilere’ hu-zurlu bir yalnızlık bahşeder. Ben bu duygunun bağımlısı olduğuna şahidim bütün mizah dergi-cilerinin. Ve tabii bazen yirmi yirmibeş saati bu-lan mesailerimiz de bizi sabahlamaya zorluyor. Bir kez masaya oturup ısınmaya başladın mı seni hiçbir güç kaldıramaz işinin başından. Bir bakarsın akşam olmuş. Sonra da bir bakarsın güneş doğmuş. Kaçınılmaz bir ritüel, keyif, bağımlılık ve berekettir topluca sabahlamak. Evde yalnız başına çalışmanın çok üstünde ve-rim alırsın. Sinerjik bir büyüsü vardır. Yine de ben son yıllarda her sabahlamamın ardından tövbe ederek dönerim eve. Bitkinlikten. Ama her hafta tövbemi bozarım. Bağımlısıyım sabahlamanın.

Peki, şimdi çoğunluk Gümüşlük’tesin, Buradan nasıl yürüyor işler, dergi ortamını aramıyor musun?Bodrum’a yerleşeli beri dergide sabahlama ritüellerim azaldı. Burada yalnız başıma sabahlıyorum. İşlerimi bazen internetle yol-luyorum. Bazen birkaç hafta boyunca dergi ortamından uzak kalıyorum. Susuz kalmak gibi bir şey. Dergicilik kolektif bir iş. Balıkçılar gibi hep birlikte denize açılıp, kısmetinle sağsalim kıyıya dönebilme macerasının yerini hiçbir keyif

tutmaz. Üstelik çok da verimli bir tarafı vardır birlikte üretmenin. Birlikte eğlenmeye benzer. Ben yine de artık eski gücü bulamıyorum. Çoğu insanın bir haftada ortaya koyduğu emeği biz bir gün ve gecede kotarıyoruz. Sonuçta seven-lerini kendisine hayran bırakan konsantre bir ürün çıkıyor ortaya ama bizler de konsantre bir dayak yemiş oluyoruz. Bunu kastedermiş meğer Oğuz Abi. Gerçekten genç bir enerji gerektiriyor işimiz. Bir çeşit jet pilotluğu gibi.

Eşin Mine Söğüt’le birlikte Bodrum’a yerleştiniz, Gümüşlük’te güzel bir taş evde oturuyorsunuz. Nasıl oldu bu karar, Gümüşlük’ün sendeki etkisi olumlu mu? Arkada bıraktığın şehir yaşantısını özlüyor musun?Mesleğim ve sağlığım için yaptığım en güzel şey Bodrum’a yerleşmek oldu. Doğa, aydınlık ruhlu mutlu insanlar ve yalın ilişkiler. Hayatımda ne varsa mesleğime faydası ve zararı açısından değerlendiririm ben. İşkolik değilim ama mesle-ki bir pragmatistim. Mesleğim açısından ben-cilce oluyor tercihlerim çoğunlukla. Doğanın ve mutlu yüzlerin işimdeki enerjime doğrudan yararları var. Şehirde beton deryasında birbiriyle sidik yarıştıran vahşi tüketicilerle dip dibe burun buruna varolmaya çalışmak benim bütün ener-jimi kemirip durdu yıllarca. Bundan şüphesiz çok beslenmişimdir bir karikatürist olarak. Ama umarım depom bana bir ömür yeter artık. Mesleğimin artık huzura ve sağlığa ihtiyacı var. Ve bunların hepsi burada, Gümüşlük’te var. Şehirde bıraktığımız dostlarımıza için için

Ülkemizde 7’den 70’e hepimizin elinden düşürmediği mizah dergileri vardır. En ilgisiz kişinin bile kendinden birşeyler bulabileceği bu dergiler, var oldukları her dönem hem hayatımıza renk kattılar, hem de güldürürken

bir şeyler öğrettiler. Aslında halkın içinden haykırmak istediği ne varsa onlar korkusuzca bunu dile getirdi. Bir tür sözcülüktü yıllardır üstlendikleri. Gerektiğinde sisteme, gerektiğinde yönetimlere, gerektiğinde sosyal

adaletsizlere karşı hep söyleyecek bir sözleri oldu ve çizdiler, usanmadan gecelerce, sabahlayarak hep çizdiler. Söyleyeceklerini yarattıkları kahramanların, tiplemelerin ağzından söylediler, söylemek istediklerini hep mizahi bir dille anlattılar. Ve onlar hep bu yüzden çok sevildiler. Hem komik, hem korkusuz. İşte Penguen dergisinin

Bahadır Baruter’i de bu, hem komik hem korkusuzların camiasında en fazla ter akıtanlardan biri. Kendisini Gümüşlük’teki evinde bulduk, bize mizah dünyasını ve kendisini anlattı.

Hem Komik, Hem KorkusuzBAHADIR BARUTER

Page 23: Bodrum Bülten Ocak 2010

21

acıyoruz. Peşinde oldukları yaşam kalitesi-nin burada ne kadar gerçek, yüksek ve ucuz olduğundan habersizler. Bir de günümüzü paylaştığımız aydınlık yüzlü ve tatminli ruhların bize ne güzellikler kattığını bir bilseler. Burası yüksek ruhlar diyarı. Büyük mücadelelerin ve üzüntülerin üstesinden gelip mütevazı beklen-tilerle doğaya ve gerçek insana sığınmış bilge-ler diyarı. Doğada her şeyin insana gerekli olan bilgisi saklı. Yoz insan kadar tiksinç ve zehirli bir başka şey yok. Ve yoz insandan en uzak yer burası şimdilik.

Gelelim mizahçıların muhalif yanına. Az önce de dediğin gibi muhalif olmak mizahçının sosyal sorumluluğu. Peki, bu nasıl oluştu? Korkusuzca sistemi ve iktidarları eleştiriyorsunuz. Bununla nasıl baş ediyorsunuz?Mizah son yıllarda daha önce hiç olmadığı kadar muhalif bir misyon yüklendi. Bu onun becerisinden çok diğer muhalefet odaklarındaki zaafın bir sonucu. Yoksa mizahçılar birdenbire mizahlarını bileyip de muhalefet baltalarını kuşanmış falan değiller. Bin yıldır baktıkları gibi bakmayı sürdürüyorlar çevrelerine. Sadece yürüdükleri yolda yalnızlaşmaya başladılar. Dünyada değerler hızla kaymaya ve yer değiştirmeye, hatta karşıtlarının kılıklarına bürünüp tanınmaz hale gelmeye başladığından beri kafalar allak bullak oldu. Bütün dünyada olanın aynısı bizde de oluyor. Muhalif duruşlar bölünerek zayıflıyorlar ya da hedeflerini sapıtıp yozlaşıyorlar. Karikatürün doğasındaki yalınlaştırma ve kestirme ifadecilik avantajları tam bu noktada imdadına yetişebiliyor kafa karışıklıklarının. Bir de karikatüristlerin hayatı hafife alan bir korkusuzlukları var. Mizah yap-mak için gerekli bir içgüdüdür cesaret. Çocuk-larda ve delilerde bol bol bulunur. Oğuz Abi “Tanrı delileri, çocukları ve mizahçıları korur” derdi. Bizlerin dokunulmazlığı var.

Bir mizah dergisi nasıl kurulur? Bir zamanlar sadece Gırgır vardı, şimdi birçok dergi var. Neden bölünüyor bu dergiler?Bu mesleğin bir okulu yok. Karikatür meslek li-sesi ya da mizah akademisi diye bir şey yok dün-yada. Bunun okulu dergi ortamı. Her mizahçı kendi dergisi olsun ister. Bu onu mizahçı kılan özgürleşme ve kalıplara sığamama içgüdüsünün bir parçasıdır. Gözü yiyen buna kalkışır, kuvvetli olan başarır, dayanıklı olan ayakta kalır. Ben de başkalarının dergilerinde öğrendim dergiciliği ve vakti gelince kendimde söyleyecek farklı bir sözün gücünü görüp kalkıştım dergi kurmalara. Dergilerin bölünmesinde bereket vardır, reka-betin kamçısı vardır, boşalan masaların yeni talihlilerine doğan kısmetler vardır. Penguen bölünüp de on arkadaşım beni terk ettiğinde çok üzüldüm ama bana bir zamanlar kısmetler bağışlayan bölünme geleneğimize asla küsme-dim. Kalan arkadaşlarıma daha çok sarılmayı ve mevcut olanla mutlu olmayı öğretti bana bu ayrılık. Bana geçmişteki hiç bir başarım bu üzüntüyü alt edip ayakta kalabilmem kadar kıvanç vermedi. Ve bu kıvancımı büyük şehrin bağımlılıklarından vazgeçip burada Bodrum’da yalın bir hayat ısmarlayarak kutladım. Sonuç-ta, son yıllarda eşimle dilimize doladığımız şu anonim söze kalpten inanıyoruz artık: “Hiç, daha gözüpektir hepten”.Teşekkür ederim, kalemine kuvvet diliyoruz.Teşekkürler…

Bahadır Baruter:1963 Ankara doğumlu. Sırasıyla Küçük Münevver çocuk yuvasında 1 yıl, Nilüfer Hatun İlkokulunda 5 yıl, İstanbul Erkek Lisesi’nde 8 yıl, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde 3 gün ve MSÜ Resim bölümünde 14 yıl eğitim gördü. Karikatüre 27 yaşında başladı. Pişmiş Kelle’de 3 ay, Limon’da 1 yıl ve Avni’de 6 ay çalıştıktan sonra Leman’ın kurulmasıyla birlikte bu dergide yaklaşık 12 yıl süreyle, Fatih Solmaz’la hazırladıkları Lombak adlı karikatür sayfasını çizdi. 1996 yılında, Selçuk Erdem’le L-manyak dergisini çıkardı ve ilk yılı Selçuk Erdem’le olmak üzere yaklaşık 5 yıl süresince bu derginin editörlüğünü yaptı.1997 yılında Komik Şeyler Yayıncılık’ı kurdu. 2001 yılında 12 arkadaşıyla L-manyak’tan ayrıldı ve Lombak dergisini çıkarmaya başladı. 2002 yılında Metin Üstündağ, Erdil Yaşaroğlu ve Selçuk Erdem’le Penguen dergisini kurdu. 2003’te Fatih Solmaz’la Kemik dergisini çıkardı. Penguen dergilerinde çizerlik ve editörlük görevlerini sürdürüyor. Lombak köşesinde çizdiği karikatürlerinden oluşan 4 karikatür kitabı bulunuyor. Yazar Mine Söğüt’le evli, çocuksuz, kedili ve solak.

Page 24: Bodrum Bülten Ocak 2010

22

1 - Mutluluk

2 - Başarı 3 - Huzur

4 - Güven

5 - Kazanç

% 34,6

% 6

% 26.9

2010 YILINDAN BEKLENTİNİZ HANGİSİ?

Geçtiğimiz ay, Bodrum Bülten’in

www.bodrumajans.com.tr

sitesi anket bölümünde,

“2010 yılından beklentiniz

hangisi?” sorusunu yönelttik ve

aşağıdaki seçenekleri sıraladık:

• Mutluluk

• Başarı

• Huzur

• Güven

• Kazanç

Anket sonuçları bize

katılımcıların öncelikle güvenli

bir ortamda “Mutluluk” ve

“Huzur” aradığını gösterdi.

Mutluluk ve Huzur olursa nasıl

olsa “Başarı” ve “Kazanç” arka-

dan gelir mesajını verdi.

Biz de 2010 yılında tüm

okuyucularımıza Mutluluk ve

Huzur diliyoruz.

% 11.5

% 19.2

Page 25: Bodrum Bülten Ocak 2010

23

Huzur ve Mutluluk. Kazanç, daha sonra geliyor

2010 yılında beklenti;

Ve geldik 2010’a; web sitemizde yaptığımız ankette geçtiğimiz ay “2010 yılından beklentiniz hangisi?” diye sorduk.

Birinci sırayı % 34.6’le “Mutluluk” aldı. İkinci sırayı % 26.9 ile “Huzur”; üçüncü sırayı % 19.2 ile “Kazanç”, dördüncü sırayı % 7.6 ile “Başarı” ve %11.5 ile diğer bir şık

olan “Güven” aldı. Beklentiler doğal olarak hep pozitif değerler üzerine.

Tabii ki umut ediyoruz ki, her şey gönlümüzce olsun. Savaşsız, kavgasız, adaletle dolu, eşitlik içinde, güler yüzle geçireceğimiz bir yıl olsun.

Siyasette, demokraside aydınlanmanın yaşanacağı bir yıl olsun. Ekosistemlerin korunduğu, ekonominin ivme kazandığı,

açlığın olmadığı bir yıl olsun 2010 ama yine de 2010’dan çok şey bekliyoruz diyen biri çıkarsa ve vaatlerde bulunursa, siz yine de şüpheyle yaklaşın…

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 2009 yılını geride bırakmamıza az bir zaman kalmış olan şu günlerde, 2010 yılına dair Bodrum için düşüncelerini yeni yıl mesajında şu şekilde dile getirdi:

“Bodrum oldukça yoğun bir yılı geride bıraktı. 2009 yılı Bodrum için uyanmanın, farkındalığın ve değişimin ilk adımlarının yılı oldu. Dünya cenneti Bodrum 2009 yılında yeni, genç, dinamik bir yönetime görev verdi. Çok gururluyuz ve sorumluluklarımızın farkındayız. Türkiye’nin dünyaya açılan penceresidir Bodrum, bir mirastır. 80’li yıllardan itibaren Türkiye’nin bu cennet köşesi hızlı bir gelişim içine girmiştir ancak bu gelişim sürecinde kontrolün kaçırılması, üzülerek söylemeliyim ki Bodrum’u Bodrum yapan ruhu törpülemiştir. Dünyaya egemen olan tüketim ve hep daha fazlasını iste anlayışı, Bodrum’u tükenme noktasına getirmişken Bodrum halkı Bodrum’u yarınlara taşıma görevini genç ve dinamik ellere teslim etmeye karar vermiştir.

Kendi modelini yaratmak yerine dünya-daki modelleri kendine uyarlamayı tercih eden Bodrum, bu modellerin zaman içinde çöküşlerini izlemiştir. Benim bu noktadaki hedefim Bodrum Ruhuna uy-gun bir model geliştirmek, alt yapısında en son teknolojileri kullanırken, üst yapısında geleneksel dokuyu sürdürmek olacaktır. Bu aşamada yeni yılla beraber yerlisiyle, yabancısıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, sanatçısıyla, çocukları, gençleri ve yaşlılarıyla, denizcisiyle, esnafıyla el ele Bodrum’u yarınlara taşıyacağız.

Bodrum bizim evimizdir. Ne Türkiye’nin, ne dünyanın ne de bizim başka Bodrumumuz yok. Bu düşünceyi asla aklımızdan çıkarmadan, tüm Bod-rum sevdalıları olarak elimizi çekinmeden

taşın altına koyarak Bodrum’u geleneklerine bağlı, dokusunu koruyan, çağdaş bir kent olarak yeniden yapılandıracağız.

Bu duygularla ve heyecanla 2010 yılının Bodrum’a, Türkiye’ye ve dünyaya sağlık, barış, huzur getirmesini dilerim.Saygılarımla.”

gun bir model geliştirmek, alt yapısında

yapısında geleneksel dokuyu sürdürmek

yerlisiyle, yabancısıyla, sivil toplum

gençleri ve yaşlılarıyla, denizcisiyle,

“Bodrum’a, Türkiye’ye ve dünyaya sağlık, barış, huzur getirmesini dilerim”

Page 26: Bodrum Bülten Ocak 2010

24

“Bodrum’daki duruma baktığımız zaman, ticaret yapmaya çalışan

mağaza sayısı, Bodrum’un nüfusunun besleyebileceği

potansiyelin çok üzerindedir”Oasis Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi’ni yöneten kadronun üst düzey yöneticisi olarak, Bodrum’da “Alışveriş” sektörünün durumu ve gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?Bütün Türkiye’de olduğu gibi, ne yazık ki Bodrum’da da bilinçsiz gelişim, yükselişte gözüküyor. İnşa edilen ve sektörün hizmetine sunulan alışveriş alanları, sektörün ihtiyacı olan miktarın çok üzerindedir. Sektörün ihtiyacı dediğimiz zaman, düşünülmesi gereken, sektörü yaşatacak alışveriş potansiyelidir. İstediğiniz kadar mağaza ve marka oluşturun, sonuçta iş yerlerini besleyecek olan nüfusun yapacağı alışveriştir. Bodrum’daki duruma baktığımız za-man, ticaret yapmaya çalışan mağaza sayısı, Bodrum’un nüfusunun besleyebileceği potan-siyelin çok üzerindedir. Bu durumda, açılan işyerlerinin ömrü doğal olarak kısa olmaktadır. Yokuşbaşı’ndan, Ortakent’e kadar ana cadde üzerinde bir dolaşın. Birkaç yıl üst üste, aynı adreste ticarete devam eden kaç işletme saya-bilirsiniz? Kiracı bekleyen mağaza sayısı göz önündedir.

“Bu nüfusun toplamı, Bodrum’daki işyerlerini beslemeye yetmiyor”

Bodrum’da yeni alışveriş merkezleri planlanıyor, hatta inşaatı başlamış olanlar var. Bunların dev-reye girmesi ile Bodrum’u neler bekliyor?Bodrum’un nüfus yapısını hepimiz biliyoruz. 12 ay Bodrum Yarımadası’nda yaşayan yaklaşık 140.000 kişi var, bu nüfus Mart – Ekim ayları döneminde 200.000 civarında uzun tatil yapan orta yaş üzeri insan grubu ile artıyor. Bu nüfu-sun eğitim, yaş, gelir, iklim ve alışkanlık yapısını doğru okumak, doğru irdelemek gerekir. Bu

nüfusun toplamı, Bodrum’daki işyerlerini besle-meye yetmiyor.

Yatırımcılar, Bodrum’un kısa süreli yaz nüfu-suna göre fizibilite yapmaktadır. Bodrum’da tu-rizm sezonunda oluşan geçici nüfusun, alışveriş ihtiyaçlarını doğru değerlendirmek gerekir. Tatile gelen insanların, belirli sektörde hizmet veren iş yerlerini besleme süresi 90 – 105 gün ile sınırlıdır. Bu süre ticari olarak ne ka-dar yeterlidir? Yeni alışveriş merkezleri, acaba Bodrum’daki nüfusu mu çoğaltacaklar, yoksa alışveriş sezonunu mu uzatacaklar? Bunları başarırlarsa, artan nüfus ve uzun alışveriş dönemleri, bu yatırımlarını ayakta tutabilir. Bu-nun aksi, Bodrum’un ticari yapısındaki tüm oyuncuları alt üst edecektir.

Bu yeni işyerlerini, kim kiralayacak, kiralasa bile bu

giderlerini kime, ne kadar satış yaparak karşılayabilecek?

Konuyu biraz daha derinlemesine ele alabilir miyiz?Fazla teknik detaya girmek istemedim, ama oluşacak yeni alışveriş merkezlerinde yatırım yapacak olan bilinçli mağazacılar, işletecekleri ticari alanların, metrekare verimliliklerini düşünerek kiralama yapacaklardır. Yeni alışveriş

Bodrum’a baktığımızda hiç bir dönemde olmadığı kadar boş dükkan görmekteyiz. Son zamanlarda yapılan irili ufaklı iş yerlerinin neredeyse tamamı kiracı beklemekte. Öte yandan baktığımızda ise yeni yapılanlar

yetmiyormuş gibi bir de Ortakent-Yalıkavak kavşağında çok büyük bir Alışveriş Merkezi Projesi var.Bize göre mevcut alışveriş alanları, Bodrum’un ihtiyacı olan miktarın çok çok üzerinde.

Bu dengesiz gidiş, pek çoğumuz için merak konusu. Biz de Bodrum’da konu ile ilgili en doğru bilgiyi alabileceğimizi düşündüğümüz kişi olarak, OASİS Alışveriş,

Kültür ve Eğlence Merkezi’ni yöneten kadronun üst düzey yöneticisi Mazhar Vardar’a başvurduk. 9 yıldır OASİSİ’i başarıyla yürüten gurubun lideri Mazhar Vardar bizi ofisinde ağırladı.

“BU NÜFUSUN TOPLAMI, BODRUM’DAKİ İŞYERLERİNİ BESLEMEYE YETMİYOR”

Yeni işyerleri kimler için yapılıyor?

Mazhar Vardar

Page 27: Bodrum Bülten Ocak 2010

25

merkezlerinin yatırım maliyetleri yüksektir. Yatırımın geri alınması için, mal sahiplerinin, talep edilecekleri kira değerleri de, doğal ola-rak bu yüksek yatırımı karşılamak için, yüksek olacaktır. Ayrıca, kapalı alışveriş alanlarının, ısıtma, soğutma ve diğer ihtiyaçları için tüket-mek zorunda oldukları enerji, yönetim gider-lerinin de yüksek olması zorunluluğunu, be-raberinde getirecektir. Bu yatırımlardaki, kira değerleri ve aidatların yüksek olması zorunludur. Bu durumda, bu yeni işyerlerini, kim kiralaya-cak, kiralasa bile bu giderlerini kime, ne kadar satış yaparak karşılayabilecek? Sorun buradadır. Perakende sektöründe, Bodrum’daki metrekare verimliliği bellidir. Türkiye’deki markaların ade-di, bu markaların hedefledikleri sosyo-ekonomik yapı, Bodrum’un ticari potansiyeli, nüfus yapısı, hepsi bellidir. Bütün bunlar, değerlendirilince, Bodrum’da bugün için yeni yatırımların, hem yatırımcılar, hem de işletmeciler açısından ne kadar akılcı olacağını doğru değerlendirmek gerekir. Zaten bu nedenle, markaların kendileri Bodrum’da doğrudan yatırım yapmayı tercih etmedikleri için, Bodrum’da bayilik sistemi ağırlıklı bir sektör oluşumu vardır. Bu da bölge-sel sektörü ve bu sektördeki hizmetin kalite ve gelişimini olumsuz etkilemektedir.

Bayilik sisteminin ne sakıncası var?Sakınca demek yanlış olur. Türkiye’de, ku-rumsal işletmelerin mağazacılık anlayışı ve kalitesi dünya standartları ile eş düzeydedir. Mağazaların düzeni, vitrin yapısı, aydınlatma kalitesi, çalışan personelin eğitim ve kalitesi, yani hizmet kalitesi, çok üst düzeydedir. Tüm bunlar yüksek masrafları gerektirir. Kurumsal işletmeler, bu kaliteden asla taviz vermezler.

Kurumsal işletmeler, özellikle Bodrum gibi küçük yörelerde yatırım yapmak yerine, ben-zer giderlerle ticari potansiyeli daha yüksek yerleşim merkezlerine yönelmeyi tercih ediyor-lar. Bodrum gibi pazarlara da, bayiler ile giri-yorlar. Bayilik sisteminde, her ne kadar tek tip mağazacılık anlayışı ile sözleşmeler yapılıyor ve kurallar konuluyorsa da, bayi kendi giderleri-ni alt düzeye çekebilmek için, tüm bunlardan ekonomi sağlamak zorunda kalıyor. Kurumsal

işletme yönetimiyle, bayi sisteminde çalışan işletmenin yönetim anlayışındaki fark budur. Hizmetteki kalite standardından verilen tavizdir. Alışveriş merkezinden ve tüketiciden esirgenen farktır. Olmaması gereken farktır.

“Oasis yatırımı, Bodrum’a özel yönetilmektedir”

Bodrum’un ticari potansiyeli kısıtlı diyorsunuz, kaç yıl önce yapılmış olan Oasis için bu konuda ne düşünüyorsunuz?Yaşadığımız dünyada, her şey çok hızla farklılaşıyor ve değişiyor. Oasis Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi yapıldığı zaman, Bodrum’un nüfus yapısı ve gelişimiyle ilgili beklentiler farklı değerlendirilmiş, ancak bu beklenen gelişim olmamıştır. Oasis yatırımı, Bodrum’a özel yönetilmektedir. Mal sahipleri, Bodrum’un özel ticari yapısını bilmektedir. İşletmelerini, yani kiracılarını Bodrum’un mevsimsel ticari yapısına göre daima korumuş ve korumaktadır. Bodrum’a özel, mevsimsel ticari yapının getirdiği olumsuzlukların dışında da, 1998 yılından bu yana, ülkemizde ve dünyada yaşanan ekonomik krizlerin herkese yaşattığı ekonomik sorunları düşünürseniz ve bunların tamamından Oasis, kiracı yapısını koruyarak çıkabildiyse, bunun arkasında, Bodrum’a özel yönetim anlayışı yatmaktadır. Kısacası, Oasis yatırımı da, yıllardan beri büyük özveriler ile ayakta duran bir ticari yapıdır.

“Bodrum bugün için, ortada bunca boş ve kiralanamayan mağaza

varken, yenilerini yapmak için cazip bir yer olarak gözükmüyor”

Beklenen yeni alışveriş merkezi yatırımcılarına bir mesajınız var mı?Değerli yatırımcılara, mesaj vermek had-dim değil. Hepsinin yolları açık olsun. Benim penceremden bakınca, Bodrum bugün için, ortada bunca boş ve kiralanamayan mağaza varken, yenilerini yapmak için cazip bir yer olarak gözükmüyor. Yeni gelişen beldeler, kendi alışveriş dünyalarını oluşturuyor. Pazar bölünü-yor. Ticaretin cazibesi kayboluyor. Örneğin

Turgutreis ve Yalıkavak’da hızlı bir gelişim var. Buralarda yaşayan nüfus, alışveriş ihtiyaçlarını, kendi yakın çevresinden karşılamayı tercih ediyor. Bodrum’un küçük beldelerinde oluşan ve oluşacak yeni alışveriş bölgeleri, Bodrum’un toplam ticari potansiyelini parçalayıp, küçük paylar oluşturacağından, Bodrum’da ticaretle uğraşan insanların keyfi kaçacaktır. Yatırımı cazip olmaktan çıkaracaktır. Birçok karnı do-yamayan işletme oluşacaktır. Açılıp, kapanan işletmeler, piyasayı olumsuz etkileyecektir. Bodrum yarımadası için, ilgililerin doğru plan-lama yapması ve ihtiyaca yetecek düzeyde yatırımı desteklemesi ve hedeflemesi gerekir. Bu başarılamazsa, kaybedecek Bodrum ve Bodrum esnafı dolayısıyla, Bodrum halkı olacaktır.

“Doğru yerde ve doğru hesaplama-larla gerçekleşemeyen her yatırımın

sonu hüsrandır”Yeni alışveriş merkezleri Oasis’i nasıl etkileyecek?Yeni alışveriş merkezleri uygulamak zo-runda kalacakları, yüksek kira değerleri ile kimlere ve ne kadar kiralama yapabilecek-ler? Kiraladıklarını varsayalım, kiracılar, kira giderlerini karşılayacak gerekli ticari verime ulaşabilecekler mi? Doğru yerde ve doğru he-saplamalarla gerçekleşemeyen her yatırımın sonu hüsrandır. Bodrum’un değişik noktalarında inşa edilmiş alışveriş alanlarının durumunu tüm Bodrum’lular görmektedir. Yeni alışveriş merkezleri için, yatırım öncesi yapılan verim-lilik çalışmalarını kimlerin yaptığını çok merak ediyorum. Yeni yatırımlar için düşünülen ve konuşulan kira değerleri ile Bodrum’da ticari faaliyette bulunmak olanaksızdır. Biz on bir yılın deneyimi ve on bir yılın ticari sonuçları ile Bodrum’da neyin mümkün, neyin mümkün olmadığını çok iyi biliyoruz. Her türlü arz fazlası, tüm sektörü olumsuz etkileyecektir. Benzer örnekler, İstanbul, Ankara gibi büyük kentleri-mizde sorunları çözüm bekleyen yanlış yatırımlar olarak beklemektedir.

Bodrum’daki yanlış yatırımlar da, doğal olarak, Bodrum’un ticari yapısındaki sektörün tüm oyuncularını alt üst edecektir. Oasis de bu o-yunculardan birisidir. Dolayısıyla Oasis de az da olsa, kendine düşen payı mutlaka alacaktır.

Oasis, bunca yıldır kendini ispat etmiş bir yapıdır. Kendini kabul ettirmiş bir alt yapıya sa-hiptir. Marka karması sağlamdır. İşletmecileri, Bodrum’un saygın ve bilgili ticaret erbabıdır. Bizim, işletmecilerimizle bütünleşmiş özel bir yapımız var. Yeni yatırımlar, bu nedenlerle, bizi kısa vadede, sanırım etkilemez. Orta vade için de, duruma göre gereken planlama zaten yapılır. Yeni yatırımlar, Oasis ile rekabet etmek mecburiyetinde olacaktır. Bizim sağladığımız olanakları daha ucuza sağlamak zorundadırlar.

Ticari dünya, bir menfaat dünyasıdır. Ticari hayatta vefa yoktur. Ticaret dünyası, günün şartlarının getirdiği menfaatlerin peşinden koşar, bu yönde hareket eder. Ticaretin doğasında bu gerçek vardır. Ticaret dünyası, daha iyi ve daha büyük fayda sağlayanı, tercih eder. Bunu sağlayabilecek alışveriş merkezi yatırımcısı ka-zanabilecektir.

Herkesin yolu açık olsun.

Page 28: Bodrum Bülten Ocak 2010

26

SO

NS

UZ

BA

HA

R R

ÜZG

AR

LAR

I ÜLK

ES

İ BO

DR

UM

BO

DR

UM

BO

DR

UM

ERDOĞAN KAYALAR / [email protected]

O günün KİLİSESİ,

ya Nikola kilisesi için geliştirilen tek senaryo, Halk Eğitim Merkezi yapılması. Rüştü Gür ve arkadaşlarının

direnmesi, çırpınması yetmiyor. Onları dinleyen de yok.

Buna karşın, “Bodrum Halk Eğitim Merkezi Yaptırma Derneği” kuruluyor. Zamanın Belediye Başkanı Derviş Görgün tavrını açıkça belli etmiyor ama Rüştü Gür ve arkadaşlarından yana olduğunu ihsas ettiriyor.

Derviş Bey’in yeğeni Ahmet Yunt’a ulaşıyorum.— Dayın, Rahmetli Reis Derviş Görgün nasıl bir insandı? Aya Nikola kilisesi için davranışı ne oldu?— Ben anlatayım, gerisini sen düşün. Hemen şunu söyleyeyim ki; Dayım Atatürk’ün bakanlarından Reşit Galip Bey’in kızı Halide ile evli. Ufku açık, yumuşak, modern, Bod-rum 1906 doğumlu bir insan. Lise me-zunu. 1950’li yıllarda Demokrat Parti, 1960’lı yıllarda Adalet Par-tili Belediye Reisi. Mi-las yolunu ilk açtıran. Bodrum’un turizmden para kazanacağına ina-nıyordu. Kumbahçe sahilindeki, çok katlı otellere onun için ruh-sat verdi. Dayımın izniyle Bodrum’un ilk diskoteğini ben açtım. Neyzen Tevfik’in evinin bahçesinde. Fiyatları yüksek buldu. 7.5 kuruştan 5 kuruşa indir-di. Geceleyin diskoteğin önünden geçerek mekânı izlemiş. Ertesi günü

beni çağırarak; “Perdeyle çevir orayı, yoksa ruhsatını iptal ederim” dedi. Perdeyle çevir-dik bahçeyi. Jeneratör getirdi, kilisenin içine koydu. Sabaha kadar yanmıyordu elektrikler. Mazot param yok derdi. Çok su israfı var Bodrum’da diyerek çeşmeleri kontrol etti. Bir de ne görsün, Kadınlar çeşme başında hep halı yıkıyorlar. Hemen halı yıkamayı yasakladı. İlk cezayı da yengeme yani karısına kesti. Beş vakit namazını camide kılardı. Ama Tophanedeki (Eski balık pazarı) rakı sohbetlerine de katılırdı. Bodrum Spo-run kurucusudur. Fransızca biliyordu. Gi-ritçeyi de bilirdi. İşte dayım bu.

Ben de tanıdım Derviş Görgünü. Kibar, nazik, bilgili, olumlu insandı. Bodrum’u çok severdi. Yeğeni Ahmet Yunt’un anlattıklarından, konuştuğum Bodrumluların söylemlerinden anladığım kadarıyla, kilise-nin yıkımına onay vermediğine inanıyorum. O halde kim yıktı kiliseyi? Yunanistan’daki bazı camilerin yıkılmasına misilleme

olarak Aya Nikola Kili-sesi, hükümetin baskıları karşılığı yıkılmış. Bodrum ne kazanmış? Bir eğitim merkezi kazanmış. Geti-risini ve götürüsünü sizler tartışınız artık.

Ankara Üniversitesi Sos-yal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siya-set Bilimi Ana Bilim Dalı Doktora Tezi H. Perihan Kiper 2004. Adı geçen çalışma örnek olarak Bodrum’u almış. İlginç bilgilere değinilmiş: “Ka-nuninin emriyle Rum-lar 1522’de Bodrum’a yerleştirilmişlerdir. 1832 Girit ayaklanmasının ardından adadaki Müs-lüman Türkler bölgeye

Baskın Oran’ın “Dalavera Memed’in, ‘Bodrum Tarihi’ kitabı” ; Bugün, yerinde, Bodrum mimarisiyle uzaktan yakından ilgisi bulunmayan Halk Eğitim Merkezi binası yükselen bu Aya Nikola kilisesinin

1969 yılında yıktırılması tam bir barbarlık örneğidir.”“İşin ilginç (ve daha rezil tarafı) “yıkılma tehlikesi vardır” denilen güzelim anıta kazmayla girişirler,

yıkamazlar ve sonunda dinamit koyarak civardaki evlerin zangır zangır sarsılmasına yol açarlar. Bununla bile ilk katın duvarlarını yıkamayınca Halk Eğitimi o duvarların üzerine inşa etmek zorunda kalırlar.”

A

Avram Galanti “Bodrum Tarihi” Kitabında (sayfa 68) kalenin içindeki kilise Kanuni’nin talimatıyla camiye çevrilmiştir” diye yazıyor. (Belge 1)

Page 29: Bodrum Bülten Ocak 2010

27

bugün HALK EĞİTİM MERKEZİgelmişlerdir.” deniyor.

Avram Galanti “Bodrum Tarihi” Kitabında (sayfa 68) kalenin içindeki kilise Kanuni’nin talimatıyla camiye çevrilmiştir” diye yazıyor. (Belge 1)

Gece telefonum çalıyor. Açıyorum.— Buyrun Erdoğan.— Erdoğan abicim, ben İsmail Dinçer. Tanıdın mı?— Tanımaz mıyım hiç. Dinliyorum seni.— Kilise yazını okudum. Aya Yorgi Kilisesi diyorsun. Bu kilise, Ha-likarnas Disko’nun yerindeki kilise bence. İngiliz Newton’un çizdiği Bodrum şehir planı var elimde.— Çok teşekkür ederim. Güzel bir bilgi aktardın. Yarın Kaleye gidip inceleyeceğim. Yaşlılarla da konuşacağım. Sonra sana dönerim. Dükkâna uğrarım konuşuruz. Tekrar teşekkür ederim.

Ertesi günü gittim Kaleye. Kütüphanede Nurten Hanım yardımcı oldu. Newton’un büyük boyutlardaki albümünü çıkardı. İçinde çi-zimler, planlar, fotoğraflar var. Bodrum planını bulduk. Gerçekten planda iki kilise gösterilmiş. Birisi, Kaleye yakın bir yerde Nikolas. Diğeri Halikarnas burnunda St. Giorgios. (Belge 2) Plan 1857 yılında çizilmiş. Kitap 1862 de C.T.Newton Halicarnassus, Cnidus, Branchi-dae adıyla basılmış.

Kaleden çıkıp, Hüseyin Biner’e gittim ve sordum.— Aya Nikola kilisesinden başka kilise var mıydı Bodrum’da?— Evet. Halikarnas Disko’nun olduğu yerde yarım kalmış kilise inşaatı vardı. Pencere lentoları atılmamıştı. Rumlarla Giritliler gi-dince yarım kalmış. Nalbantaki Ali aldı orayı. Halikarnas Otel’i yaptı. Hüseyin Şakar, Osman’a sormuş ikinci kiliseyi; “Oğlum Ha-likarnas burnunda yarım kalmış kilise inşaatı vardı. Rumlar kaçınca öleee galmış. Sona otel oldu.”

Etem Usta’ya (Demiröz) sordum ikinci kiliseyi:— Senin yaşın müsait değil ama, kulağına çalınan ikinci kiliseyle ilgili bilgin var mı?— Babam rahmetli anlatmıştı. Rumlar Bodrum’u terk edince Halikarnas’taki Kilise inşaatı yarım kalmış. Öylece bırakıp gitmişler. Sonraları, Ali Nalbantaki almış o arsayı. Binayı da otel yapmışlar.

Yunus Gözen’e gittim. Rumca ve Giritçeyi iyi bilir. Ancak, yazıp okuyamaz. Adalarda tanıdıkları ve dostları vardır. Yunus;— Kilise için neler söyleyebilirsin?— Ben bu mahallenin çocuğuyum. Kiliseyi elbette bilirim. Çok şık ve güzel binaydı. Göçecek, yıkılacak diye rapor verdiler. Yıkılacak denilen binayı çok zor yıktılar.Şimdi hayıflanıyoruz. Geçmiş ola.— Bir kilise de, Halikarnas Disko’nun olduğu yerde varmış. Ne di-yorsun.— Babam söylerdi orada papazın evi varmış. Papaz özel gün ayinleri için şehre gelirmiş. Orası, şapel veya kilise değildi. Despotun eviydi.İbrahim Şakar’a telefon ettim. Hemen, yazını iki defa okudum dedi. Genelde beğendiğini, tarihlerde sapmalar olduğunu söyledi.

Teşekkür ederek sordum?— Yıkılan kiliseden başka, Bodrum’da kilise var mıydı?— Elbette. Halikarnas Diskonun olduğu yerde bir kilise binası daha vardı.Su basmanına kadar yapılmıştı. Orası oyun yerimizdi. Mahallenin sonuydu. Öteye geçmezdik.Yaşlıların hemen hepsi hatırlıyordu kiliseyi. Halikarnas Disconun mal sahibi Turgut Nalbantoğlu’nu telefonla aradım. Evde yoktu o gün. Eşiyle konuştum. Sorumu şöyle cevapladı: “Evet, arsamız içinde yarım kalmış kilise inşaatı vardı. Biz oteli bu inşaatın üzerine yaptık.”Aradan bir süre geçti. Tekrar telefon ettim. Bu defa telefonda Turgut Bey vardı:” Babam Halikarnas burnunu satın almıştı. O arsa üzerinde, yarım bırakılmış kilise binası bulunuyordu. Bu binanın duvarları üzerine biz Halikarnas Oteli yaptık. Birçok koridorları mevcuttu. Hatta bazı yerlerde insan kemikleri bulunmuştu. Balkan Harbi sonrası ve Birinci Dünya Savaşı içerisinde Rumlar Bodrum’dan kaçmışlardı. İstiklal Harbinden sonra da, mübadele oldu. Kilise inşaatı da bitirile-medi herhalde. Rüştü Beyle çarşıdaki kilise yıkılmasın diye çok çalıştık. Bodrum Turizm ve Tanıtma Derneğinde beraberdik. Ses-imizi duyuramadık.Daha doğrusu bizi dinleyen olmadı. Yıktılar güzelim kiliseyi. Bodrum’un en büyük salonuna sahipti. Bütün davetlileri alsın diye ablamın nikâhı orada kıyılmıştı.”Mahmut Kaptan,”Ben Halk Eğitim inşaatında marangoz olarak çalıştım. Ustamla kalıp tahtalarını çaktık. 1968 yılıydı” dedi.

Page 30: Bodrum Bülten Ocak 2010

28

1994 yılı mart ayında yerel seçimler yapılacak. Şubat ayı ramaznüan-la geçiyor. Partilerin Belediye Başkan adayları Ramazandan sonra, yoğun çalışma içine giriyorlar. Seçim beyannameleri yayınlanıyor. MHP adayı emekli Albay Bedri Saygı’nın, beyannamesindeki şu cümle çok çarpıcı: “Halk Eğitimi başka yere taşıyıp, kiliseyi ihya edeceğim.” Hadi buyur buradan yak. İlgili Partinin yönetim ku-rulu üyelerinden biri, biz bu cümleyi “Sansasyon yaratmak için kullandık” dedi.

Böylece kilise ilk defa yerel yönetimlerin gündemine giriyordu. Seçimin galibi Tuğrul Acar. Seneler sonra, kiliseyi sorduğum za-man; “Kilise, Başkan olarak benim gündemimde vardı” diy-erek devam ediyor: “Bakanlıklarla yazıştım. İç işleri ve dış işleri Bakanlıklarıyla. Ayrıca, Kanada’dan gelen şehircilik fakültesi öğrencilerine Halk Eğitim Meydanı ile Belediye Meydanı’nın avam projelerini yaptırdım. Halk Eğitim Meydan projesinde kiliseyi yerine koymuşlar, Orman Şefliğini, Gümrük Müdürlüğünü yıkarak meydanı denize bağlamışlardı. Fakat Orman Genel Müdürlüğü binanın yıkılışına itiraz etti. Adı geçen Bakanlıklar da kilise çalışmalarımıza sıcak bakmadılar. Hatta vazgeçin bu işten diyerek baskı yaptılar.”

Tuğrul Acar’dan önceki Belediye Başkanı Emin Anter (rahmetli), Kilise konusunda arkadaşlarıyla fikir alış verişinde bulunmuştu. Aydın Öncel; “Emin Ağabey, “Şu kilise işini çözelim. Taştan, eski-sine uygun, Bodrum’a yakışan bir kilise yapalım. En görkemlisi de Gök Tepe’de olur diye düşünüyordu. Sonra gittik Gök Tepeyi adım adım gezdik. “Konuyu Nilgün Cangır’a sordum; “Evet, zaman za-man kendi aramızda konuşurduk. Tartışırdık. Ancak, nazariyattan fiiliyata geçemedik. Kilise, gündemimize giriyordu, çıkıyordu.”

Başkan Tuğrul Acar’dan sonra, Kaymakam Cumhur G. Taşbaşı, BOÇED (Bodrum Çarşı Esnafı Derneği)’nin, hazırladığı kilise rapo-runa bağlı olarak kilise yapılsın dilekçesini ilgili makamlara gönde-rilmek üzere Muğla Valiliği’ne göndermiştir.

27 Mart 2001’den sonra Belediye Başkanı Mazlum Ağan. Kum-bahçe Mahallesi’nden. Girit kökenli. Mimar. Tasarımcı. Aradan bir süre geçiyor. Başkanın beyanatını gazetelerden okuyoruz; “Kiliseyi eski haline getirmek istiyoruz. İmar planında anıt eser kilise ola-rak gösterdik. Kurulda görüşülecek. Bina Mal Müdürlüğüne ait bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da olaya sıcak bakması gerek. Biz projenin gerçekleşmesini istiyoruz.”

10 Haziran 2003 tarih, 2434 sayılı Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla 1/1000 ölçekli, “Bodrum Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave İmar Planları” onaylandı. Adı geçen plana göre; Kilise “Anıt Eser” olarak tescillendi. (Belge 3)

Bu arada hemen hatırlatayım ki “Anıt Eser” kararına meclis üyesi Neşe Gökbel muhalefet şerhi koyduğunu belirterek; “Evet imar planına şerh koydum. Çünkü Bodrum’un “Anıt Eser”e ihtiyacı yok.Ancak Halk Eğitim Müdürlüğü yaşıyor. Dokuz ay faaliyet gösteri-yor. İnsanlar bir şekilde eğitiliyorlar. Eğitim veren kurum. Yaşayan, yaşatan bir kurum. Bu nedenle, muhalefet şerhi koydum imar planına” diyor.

Bodrum Çarşı Esnafı Derneği (B0ÇED), 07.03.2003 tarih 15 sayılı yazısıyla Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü’ne başvurarak; “İlk olarak Bodrum çarşısı içinde bulunan “Aya Nikola” kilisesinin restitüsyonunu gerçekleştirerek kentimize kazandırmayı ve kültürel mirasımız olarak korumayı hedeflemek-teyiz. Bu hedefimiz çerçevesinde adı geçen yapının yerinde bulunan,

Page 31: Bodrum Bülten Ocak 2010

29

Halk Eğitim Merkezi’nin mülkiyet; fonksiyonunun taşınması ve ben-zeri konularda Kurulunuzun gerekli desteği vereceğini umarız. Bu konuda Kurulunuz ile iletişim içinde bulunmayı gerekli görmekteyiz.Saygılarımızla. İmzalar. (Belge 4)

06 Ekim 2003 tarih 002488 sayılı yazıyla, BOÇED’e yanıt veriliyor:Kurulumuzun 10.06.2003 gün 2434 sayılı kararı. Muğla ili, Bod-rum ilçesi, Bodrum çarşısı içinde bulunan “Aya Nikola” kilisesine ilişkin yazınız incelenmiştir. Kurulumuz kararının 1/i maddesi ile tespit edilen bilgi ve belgeler ışığında, cephe ve üst çizgisi hakkında yeterli bilgi ve belgenin bulunduğu anlaşılan daha sonra Halk Eğitim Merkezine dönüştürülen yapının anıt eser olarak tesciline ve yapının gelişmiş kimliğine kavuşturulabilmesi için restitüsyon çalışmasının yapılarak Kurulumuza iletilmesine karar verilmiş ve karar ilgili ku-rum ve kuruluşlara gönderilmiştir. Gereğini bilgilerinize rica ederim.İmza Erdal Korkmaz Müdür. (Belge 5)

Ayrıca BOÇED, çarşı esnafında yaptığı araştırmanın 16. mad-desinde şunu sormuş: “Halk Eğitim Merkezinin orijinal yapısına dönüştürülüp kültürel ve turizm faaliyetine tahsis edilmesini nasıl karşılıyorsunuz?”

Gelen cevapların oranları şöyle: Kilise olarak diyenler %23, Halk Eğitim Merkezi diyenler %2, orijinal yapısına dönüştürülüp kültürel ve turizm faaliyetinde bulunsun diyenlerin oranı %75, geri kalan fikir beyan etmemiştir.

29 Mart 2009 günü yapılan yerel seçimler sonunda Bodrum Bele-diye Başkanlığı el değiştirdi. Yeni Başkan Mehmet Kocadon’dan “Anıt Eser” kilise hakkındaki görüşlerini rica ettim. Kesin ve net cevap verdi: “Bizden önceki dönemde, Anıt Eser Kilise imar planına işlenmiş. Kuruldan da geçmiş. Aynen devam edeceğiz. “Medeni-yetler İttifakı çerçevesi içinde izin alıp, kaynak ta bulabilirsek kili-seyi yeniden inşa edebiliriz. Yalnız ibadete müsaade etmeyiz. Müze olarak ziyarete açarız.”

Sayın Başkana katılmamak mümkün değil. Ayasofya! Önce Kilise, sonra cami, şimdi müze…

Son olarak Müftü Efendiye gidiyorum. Gerçekten efendi. Her şeyden, her konudan rahatlıkla konuşabileceğiniz centilmen bir kişi Müftü Mehmet Yiğit. Kiliseyi ve Halk Eğitimi kısaca anlatıyorum. Ve soruyorum. Ne söylemek istersiniz?

“Ben Avrupa’da görev yaptım. Türklerin yoğun yaşadığı yerlerde, yerel yönetimlere başvurular yapıldı. Cami yapımı için, izin istendi. Araştırdılar. Uygun görünenler için arsalar gösterildi. Verilen izinler çerçevesinde camiler yapıldı. Bodrum kilisesi de kültürel bir miras olarak niçin yapılmasın.”

Üç sayıdır Bodrum Bülten’e kiliseyi yazdım. Bulduğum belgeler ile yaşlı Bodrumluların söyledikleri ikinci kiliseyi gündeme taşıdı: Aya Yorgi. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri belgelerine göre Aya Yorgi Kilisesi de var Bodrum’da. Yaşlılara göre Halikarnas Otel’in binası. Yukarıda yazdığım gibi, mülk sahibi Turgut Nalbantoğlu’da onaylıyor durumu. Bu arada, İsmail Dinçer ile Hüseyin Şakar’a beni uyardıkları için teşekkür ediyorum. İkisi de haklı çıktılar. Şimdi Bodrum’lular iki kiliseyi konuşacak, tartışacak…Ne diyor şair; “Zamana dur deyişimiz boşuna, O geçer biz göçeriz.”

Yazarın yazılı izni alınmadan alıntı yapılamaz.

Page 32: Bodrum Bülten Ocak 2010

30

rayışı sırasında sadece antik bilgi kaynaklarına başvurmuş, Bodrum-lu Heredot, Amasralı Strabon ve en yakın kaynak olarak da 2. yüzyılda

yaşamış olan Romalı Mimar Vitruvius’un yazdıklarını inceleyerek Anadolu’daki an-tik tiyatroların envanterini çıkarmak için yola koyulmuş. İki yıl içinde 42 bin km. yol kat eden araştırmacımız, 119 antik tiyatroyu, yine antik dönemin ölçüm birimi olan ayak ve parmak hesabıyla ölçmüş, açı derecelerini hesaplamış ve ortak inşaat mühendisliği ayrıntılarını ortaya koyarak bizlere sunmuştur. Antik tiyatroların, tarihsel geçmişi konusunda arkeologlarımıza yardımcı olacak inşaat özelliklerinin evrimi bilgi-lerini derlemiştir.

Yaşar Yılmaz’ın Antik Tiyatrolar konusundaki in-celemeleri, önce 2008 yılında Yapı Endüstrisi dergisinde, daha sonra 2009 yılında da Yem Yayınları tarafından ‘Anadolu Antik Tiyatroları’ adıyla yayınlanmıştır. Geçtiğimiz Temmuz ayında Avusturya’da Salzburg kentinde, üniver-sitenin düzenlediği ‘Ses Bilimi’ konulu toplantıyadavet edilen Yaşar Bey, antik tiyatroların Roma ve Yunan döneminden daha önceye dayandığını araştırmasında bulduğu kanıtlarla sunmuş ve ti-yatro kültürünün daha erken döneme dayandığı konusunu ortaya atmıştır.

İnşat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilciliği, geleceğin inşaat mühendisleri adaylarını, Muğla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerini 5 Aralık 2009 günü Bodrum’da ağırladı. Bazı inşaat alanlarını, beton santralını ziyaret eden öğrenci grubu, Bodrum Ticaret Odası salonun-da, 1969 yılında Hakkari’de Zap Suyu üzerindeöğrencilerin gerçekleştirdiği köprü inşaatının belgeselini izlediler. Belgesel gösterimi sonrası, 40 yıl önce gerçekleşen projenin kahramanlarından Yaşar Yılmaz, o günlerdeki anılarını anlattı ve son kitabı antik tiyatrolar konusunda söyleşti.

Arkeologlara göre, erken dönem tiyatrolarda, sesin üst taraflarda oturan izleyiciye yayılması için orta yol aralığına bronz küpler konmuştu. Bronz küpler günümüze ulaşmamış ve hiçbir tiyatro kazısında izi bile görülmüyordu. Romalı Vitruvius 2. yüzyılda yazdıklarına göre kendi-sinden önceki dönemde bronz küp kullanıldığını anlatıyordu. Yaşar Yılmaz, Antalya’nın kuzeyinde Toros Dağları’nda antik Selge Kenti tiyatrosunda bronz küplerin yerleştirilmiş olabileceği 5-6 ayak boyutlarında beş ayrı yuva buldu. Karayolunda, limanlardan ve yerleşim yerlerinden oldukça uzak olan Selge ören yeri tiyatrosu benzerlerinegöre daha el değmemiş durumdaydı.Salzburg’daki konferansta, tiyatroların İ.Ö. 4.yüzyılda birdenbire ortaya çıkmasının müm-kün olmadığı, mühendislik bilimi açısından en az üç-dört yüzyıl tiyatro inşa tekniğinin gelişmesini sağlayan öncesi olduğu Yaşar Yılmaz tarafından hatırlatıldı.İlk tiyatrolar ahşap olarak yapıldığı için günümüze ulaşamamıştı. Atina Müzesi’ndeki bir vazo üzerinde ahşap tiyatro resmi bunun örneğiydi. Tiyatroların, düz zemine göre 30 derece eğimle oturma sırlarının yükseldiği or-tak özelliği olarak günümüze ulaşmıştır. Bunun dışındaki eğimlerde inşa edilmiş olsalardı, ya ses yayılması sağlıklı olamıyor, ya da yapıda

Anadolu Tiyatroları

n Yaşar Yılmaz (Muğla Üniversitesi öğrencileri ile)

İnşaat mühendislerimizden Yaşar Yılmaz, Bodrum antik tiyatroda bir konser izlerken düşünmeye başlamış: Tiyatroların inşa edildiği antik dönemde elektronik sistemler ortada yok iken, eski insanlar sesi nasıl tiyatronun en üst sıralarına, sahneye en uzak oturan izleyiciye ulaştırmıştı diye arayış içine girmişti.

A

İnşat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilciliği,

Söke Priene tiyatrosu.

Hazırlayan: İBRAHİM ARKULA

Page 33: Bodrum Bülten Ocak 2010

31Milet Tiyatrosu. Söke.

çökme, çatlama ve yıkılma gibi sorunlar ortaya çıkabiliyordu. Bu özellik antik dönem inşaat mühendisleri tarafından en az İ.Ö. 9. veya 8. yüzyıldan beri uygulanarak bulunmuştu.

Taş yapı olarak en eski tiyatrolar İ.Ö. 4. yüzyılda yapılmaya başlanınca, doğru hesaplar ve özel-liklerinden dolayı günümüze kadar ulaşabildiler.Asya kökenli Dionisos kültürünün ürünü tiyat-rolar, okuma yazma bilenin az olduğu eski top-lumlarda görsel ve ses sunumları ile toplum içineğitim ve sosyal bir araç oldular. Doğudan Pers istilası ile Anadolu’ya yayılan bu kültür tahminen Anadolu’da bu şekilde gelişmişti. Anadolu’daki tiyatro sayısının Yunan Uygarlığı döneminde Yunanistan’dan, Roma Uygarlığı döneminde de Batı Roma topraklarından daha fazla sayıda olması antik tiyatroların kökeni konusunda fikirvermektedir.

Bodrum Antik Tiyatrosu’ndan Yaşar Yılmaz’ın emeğiyle başlayan araştırma serüveni, Anadolu’nun her köşesine yayılan tiyatrolarla gelişti ve ilk defa ‘Tiyatro envanteri’ ortaya çıktı.Yaşar Yılmaz bugünlerde başka bir proje ile uğraşıyor. Yurtdışına çıkarılan veya kaçırılan Anadolu antik eserlerinin envanteri olacak olan bu çalışmada başarılar, kolaylıklar diliyorum.Var olasın Yaşar Bey.

Bodrum Tiyatrosu izleyici koyağı.

Milet Tiyatrosu ve izleyici koyağı eğimi.

Antalya Aspendos Tiyatrosu.

Kıyıkışlacık İassos ören yeri tiyatro.Selge Tiyatrosu

Page 34: Bodrum Bülten Ocak 2010

32

alikarnas Şehri’nin sahili; doğasından, yani oluşumundan beri “üç” şeklindedir. (Harita 1)Yan sayfada krokide de

görüldüğü gibi bu üç şeklinin ortasının karşısında bir ada vardı. Zepheriya (Zeferi-ya) adı verilen bu adanın ismi, batı rüzgârları tanrısı Zepherios’dan gelmedir. Bu isim yüz yıllar boyu söylenegelmişken, bu adanın ortasındaki üç burcun da ortasına Kral 2. Mozol’ün yazlık köşkünü yapması ve Zeferi-ya Adası’nın kıyıya bir köprüyle bağlanması sonrası, adanın ismi Royal Island (Kraliyet Adası) olarak değişime uğramıştır. Bu ada, Macedonian Camp olarak krokide belirtildiği gibi Büyük İskenderli yıllarda da vardı.

Adanın üzerindeki üç burç ve yazlık köşk ile diğer binalardan görülemeyen denize, “Gizli Liman” deniliyordu. 2. Mozol, parti kavgalarından faydalanarak Rodos’u ülke-sine katmış, kısa bir süre sonra da ölmüştür.

Kraliçe 2. Artemis’in büyük bir üzüntü içinde

olmasını fırsat bilen Rodos donanması, Ha-likarnas önlerine doğru yaklaşırken 2. Ar-temis, gizli limandaki donanmasına “Hazır olun” emrini vermiş, sonra da gemilere Ro-dos bayraklarını çekmelerini emretmiştir.

Rodos Donanması mendirekler arasından Ha-likarnas Limanı’na girerken 2. Artemis, son çıkış emrini vermiştir. Rodos Donanmasını kıskaca alan 2. Artemis’in donanması dü-men kırmış, Rodoslular kendi bayraklarıyla donanmalarının döndüğünü görünce çok sevinmişler ancak bu donanmanın kendi donanmaları olmadığını anlayınca can siperane karşı koymuşlarsa da 2. Artemis’in

HALİKARNAS ve BODRUM’un

Halikarnas Şehri, Trizinler adlı bir muhacir kafilesi başında gelen Antes tarafından kurulmuştur denilmekteyse de, gerçekte Pedasalı bir Leleg gurubu tarafından kurulmuştur.

Rodos bayraklı donanmasınca etkisiz hale getirilmiştirler.

O zaman 2. Artemis Rodos’ta iki abide yaptırmıştır. Bunlardan biri AVATON (Yanına yaklaşılmaz) yazısıyla günümüze kadar gelmiştir.

Büyük İskender’in Halikarnas’ı terk edişinden sonraki yıllarında Zepheriya Adası arkasındaki “Gizli Liman” kıyıya kadar ıstmus (Dolgu) olmuştur. (Harita 2) Yüzyıllar sonra da Gurup Otel’in yanından Mendireğe kadar olan deniz Bodrum iske-lesiyle birlikte 1945’ten sonra yine kısmi ve

H

Bodrum Tarihinden Günümüze Canlı Yapraklar

Emekli Öğretmen/Araştırmacı: MEHMET USLU

tarihteki doğal yapısı

Şimdiki Bodrum Kalesi’nin olduğu yere Kral 2. Mozol’ün yazlık köşkünü yapması ve Zeferiya Adası’nın kıyıya bir köprüyle bağlanması sonrası, adanın ismi Royal Island (Kraliyet Adası) olarak değişime uğramıştır.

Page 35: Bodrum Bülten Ocak 2010

33

ek bir ıstmus olmuştur. Dolgulamadan önce Merkez Polis Karakolu’nun arkasındaki kale duvarından denize atlanırmış hatta rahmetli “Topal Cemal Barut” buradan atladığı sırada topal olmuştur.

Timurlenk 1402’de Ankara Çubuk Savaşı’nda, Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayazit’i esir edişinin ardından İzmir’e geldiğinde, denize yakın bir yerde Rodos Şövalyeleri’nin bir kale yaptıklarını görmüş ve hemen bu kaleyi yıktırmıştır. Timur Osmanlı Devletini, Yıldırım Bayazıt’ın 4 oğluna pay edip Anadolu’dan ayrıldıktan sonra, Mehmet Çelebi Osmanlı Devletini toparlayarak Padişah olunca o da İzmir’e gelip Rodos Şövalyeleri’nin aynı kaleyi yaptıklarını görüp “Sabaha kadar yerle yek-san edeceksiniz” emrini vermiştir. Bundan sonra Rodos şövalyelerinin Reisi Ruesası Filiben Dö Nöyyak kendilerini küçük, Padişahı büyük gösteren sözlerle Mehmet Çelebi’ye yalvarır yalvarır, Padişah bu yal-varmalar karşısında “Karya Sahilleri’nde bir kale yapabilirsiniz, der. Şövalyelerin reisi biz sizin topraklarınızda kale yapmak istiyoruz deyince de Padişah: “Onayım an-cak Karya içindir der, Şövalyeler, Zeferiya Adası üzerinde ve Halikarnas’taki malzeme bolluğunu ve doğayı görerek Karya Sahilleri’ndeki Zeferiya Adası’nı kale yap-mak üzere seçerler.

Rodos Saint Jean şövalyeleri Alman mimar Piyer Şekkelholt’un mimarlığında 1415 yılında kaleyi inşaya başlarlar. Bazı tarih-çilere göre Bodrum Kalesi 1437 yılında biti-rilir. Ama çoğu tarihçiler 1513’ü bitiş tarihi kabul etmiştir ve kale bitirilişinin hemen ardından Saint Petrum Şatosu ismini almıştır.Yani, kale 98 senede bitirilmiş ve 31 Aralık 1522’de de Kanuni’nin kumandanı Palak Mustafa Paşa, karşı konulmaksızın bu kaleyi fethetmiştir.

Bodrum Kalesi bir şato tipindedir. Po-lis Merkez Karakolu’nun yanında karaya açılan yegâne çıkış kapısı vardı. Bu kapının üzerinde Latince ve Yunanca olarak: “Asker-likçe men edilmiş maksatlarla içeri girecek-ler, cezalandırılacaktır.” yazısı vardır. Bu kapıdan içeriye kaldırılıp indirilebilen bir köprüyle girilirdi. Bu köprü kaldırılınca kale-ye girmek olanaksızdı. Çünkü bu köprünün altı ve yanları denizdi.

Bu kaleye ismi verilen Saint Peter, Havariyun’dan (İsa’nın dinini yayan 12 kişi) biridir. Rodos Saint Jean tarikatına mensup şövalyeler; İngiliz, Fransız, İtalyan, Alman ve İspanyollar’dan oluşmuş bir topluluktur, kalenin mimarisinde tüm bu ülkelerin iz-lerini görebiliriz. Son olarak şunu belirtmek gerekir; Şövalyelerin ve Bodrum Kalesi’nin oluşum sebebi, Kudüs’ü ele geçirmekti.

Harita:1

Harita.2

Page 36: Bodrum Bülten Ocak 2010

34

aha otobüsün kalkmasına yarım saat-ten fazla zaman varken geldiğinde çok sakindi. Sezin’in oturduğu koltuğun karşı sırasında pencere yanına yerleşti, hemen

cep te-lefonunu açtı. Konuşması sakindi, üstündeki giysiler bembeyaz, sanki düğünü yakınmış da gelinliğe alışmak üzere seçilmiş gibiydi. Şimdi gündelik giyi-mindeki bu arıtılmış beyazlık önümüzdeki günlerde gelinliğindeki katkısız beyazlıkla son bulabilirdi. Dikkat etti Sezin, sadece beyaz spor ayakkabılarının içindeki çorapları bir küçük kızı andırırcasına pembe renkteydi. Beyazlı kız sonra yine sakince, cebinden çıkardığı kasa fişlerindeki bedava telefon konuşması kuponlarını to-plamaya başladı. Otobüsün kalkmasına on iki dakika kala yanına sıkma başlı, yüzü sivilceli bir kız geldi ve oturdu. Onun arkasına da çok asık suratlı bir kız. Bu asık suratlı, anorağını çıkardığında vücudunun dikkati çekecek kadar ince olduğunu gördü Sezin. Sıkma başlı kız çantasından bir kitap çıkarıp okumaya başlamıştı. Sezin, kitabın isminin “Bye Bye Türkçe” olduğunu çok sonra, kız okumaktan vazgeçerek kitabı kapatıp kucağına koyduğunda görecekti. Asık suratlı ise tırnaklarını yemekle meşguldü. Sıkma başlı kız kalkıp mantosunu çıkarırken, özenle sımsıkı bağladığı başörtüsünden bir tek saç telini bile etrafındakilere gös-termedi. Sonra asık suratlının yanına, oturur oturmaz yapmaya başladığı İngilizce telefon konuşmasından Sezin’in yabancı olduğunu anladığı bir kız daha geldi. Onun ancak üstü sarı perçinlerle süslü çantasını ve ellerini görebiliyordu. Otobüsün İzmir’de kalkışından sonra ilk olarak sıkma başlı kız Söke’de indi. Diğer üçü hem orada, hem Bodrum’dan önceki son durakta olan Milas’ta telefonlarını açarak birileriyle konuştular.

Sezin’in yanında oturan Bodrum yolcusu kadın, Milas’ta otobüs yarı yarıya boşaldığında geçip başka bir yerde tek başına oturmayınca, o da her za-manki ‘Otobüs kızlarıyla sohbet’ini yapamadı. Oysa geçen defa, ondan önceki ve daha önceki seferler…

Son yıllarda sık yaptığı Bodrum’a doğru yolculuklardan birisiydi. Denizli otogarında otobüsteki yerine oturmuş, yol arkadaşının kim olacağını merak ediyordu. Otobüsün kalkmasına az bir zaman kala minyon yapıda, açık renk pantolon ve tişörtlü bir kız gelerek yanına oturdu. Olacakları önceden kestirdiğinden hemen ona doğru dönerek “Mer-haba, siz de Bodrum’a mı?” diye sordu. İsteksiz ve bi-raz sıkıntılı, zorla gülümseyerek, “Evet, Bodrum’a” dedi kız, “Adım Sezin, ben de Bodrum’a gidiyorum.” “Ben de Ceren,” diye karşılık verdi kız ve her zamanki senaryo yine başladı.

Ceren koridor tarafındaki koltukta oturduğundan, otobüs hareket ettiğinde neredeyse arkasını dönerek öbür taraf-taki manzarayı seyre koyulmuştu. O yüzden Sezin, onun yeni yapıldığı anlaşılan fönlü saçlarının kapattığı yüzünü göremiyordu. Ama bu haliyle bile heyecanlı biriydi.

Bodrum’a doğru her yolculuğunda yanına oturan ve yaşları birbirine çok yakın olan bu genç kızlar, sözlenmiş gibi aynı sessizlik içinde ve ürkek tavırlarla sohbet etmekten uzak duruyor ama ancak Söke ya da Bafa Gölü’ne veya Yatağan’a kadar bu sessizliklerini koruyabiliyorlardı. Neredeyse hepsi Söke ya da Milas

veya Yatağan otogarına yaklaştığında çantasını ace-leyle karıştırıp sigarasını ve çakmağını hazırlar, otobüs mola verdiği anda aynı acelecilikle aşağı iner, bir çırpıda sigarasını yakardı. Sonraki işleri cep telefonlarını açmak ve bir yandan sigaralarından derin nefesler çekerken mesajlaşmak veya konuşmak olurdu. Bu on dakikalık kısa mola bitip otobüs hareket edeceği zaman, yüzleri kızarmış, biraz daha rahatlamış olarak koltuklarına geri döner, yine çantalarını karıştırıp bir çiklet bularak ağızlarına atar, sonra dönerek ona da ikram ederlerdi. Eğer etmezlerse, o istediğinde mahcup bir şekilde çikleti uzatır, özür dilerlerdi. O da çikletin tadının güzelliğinden konuya girer, sohbeti başlatırdı. Eğer bunlar olmazsa, mola bitiminde kendisi onlara bir şeyler ikram ederek konuşmayı başlatırdı.

Yine bu kez otobüs Yatağan’dan kalkıp ormanlık alanlara doğru ilerlediğinde, Ceren de aynı şeyi yaparak ona kra-kerinden uzattı. “Mmm, bu tarçınlı krakerlere bayılırım!” diyerek aldı Sezin. Ceren “Ben bu tarçınlıları çok severim ama zor buluyorum” diye karşılık verdiğinde, sohbet de başlamış oldu. Erkek arkadaşı geçici olarak Bodrum’da çalışıyordu. Gece telefonda konuşarak hafta sonunu orada birlikte geçirmeye karar vermişler, ancak hazırlanmaya hiç vakit bulamamıştı. Sezin ona dikkatlice bakarak, saçlarının ve teninin güzelliğinden, koyu kahverengi gözlerinin ışıltısından söz etti. Bir çocuk

kadar duru ve uysal, bütün dikkatiyle dinledi kız.

Yine böyle bir yolculuk sırasında, otobüsün ön tarafından bir çığlık yük-seldi, sonra bir çığlık daha, üçüncüde bunun daha çok isterik bir çığlık olduğunu anlamıştı. Bağıran Söke’den binen, azametli kalçalarına rağmen beyaz ve dar kot pantolon giymiş orta yaşlı bir kadındı. Mua-vinin içecek ikramı sırasında verdiği Neskafe, önündeki küçük masa tutmayınca ayaklarına dökülmüştü. Kadın can havliyle bağırarak abartılı bir şekilde otobüsün kalitesi hakkında muavine veriştirdi durdu. Muavin de yanıtlarını esirgemedi. Böyle zamanlarda olduğu gibi her kafadan bir ses çıkıyordu. Şişman kadın diğerlerine “Siz karışmayın, bu onunla benim aramda!” diyerek ağızlarının payını verdikten biraz sonra, herkesten özür

diledi. Otobüstekiler Bodrum’a kadar koridora uzatılmış, bir elin gazeteyle yelpazelediği iki şişman ayağı seyre-derek gidecekti.

Olan bitene sadece Sezin ve pencere kenarında oturan, solgun yüzlü, buna karşılık gri mavi gözleri ışıltı, bir lise öğrencisi olduğunu düşündüğü kız karışmamıştı. Araba Söke Ovası’nı geçip Bafa Gölü’ne yöneldiğinde, doğanın güzelliğinden konuşmaya başladılar. Adı Aslı olan kız, köyünden söz ettikten ve kısa bir suskunluktan sonra ona dönerek, “Biliyor musunuz, ben on dört saattir yoldayım” dedi. Şimdi yüzünün neden bu kadar soluk olduğunu anlamıştı; yorgun ve uykusuzdu kız. Sezin önce bir şey sormaya çekindi. Öyle çocuksuydu ki, sonra “Çok hırpalanmış olmalısınız” dedi. “Yok, sabaha doğru uyumuşum, İzmir’de uyandım, hemen Bodrum arabasına bindim. Yolun uzunluğunu fark etmedim bile” dedi kız. Çantasını açtı, içinden çıkardığı kartpostalları uzattı. Karttaki yerleri göstererek, “Biz bu yerlerin hep-sini gezdik, arkadaşım bütün bu yerlere götürdü beni, Kastamonu’da neredeyse görmediğim yer kalmadı” dedi. Kısa bir sessizlikten sonra da sevinçle Sezin’in gözlerinin içine bakarak “Orada sadece bir gece kaldım,

Bodrum Otobüsü Kızları

Yazarların Bodrumu

ORAL GÖNENÇ’ten

D Çeşitli gazete ve dergilerde ülkemiz kültür birikimi, insanı, olayları, folkloru, turizm sorun ve gerçekleri, fotoğraf sanatı etkinlikleri v.b.

konularda fotoğraf, yazı röportaj, araştırma

ve eleştirileri yer alan Oral Gönenç,

Astrea Yayınları, Crea Medya Grubu

tarafından yayınlanan BODRUM OTOBÜSÜ

KIZLARIadlı öykü kitabına

bu öyküsünün ismini vermiş.

Page 37: Bodrum Bülten Ocak 2010

35

hemen geri dönüyorum!” diye ekledi. Yüzü mutluluk doluydu. “Yoksa sen evden mi kaçtın?” dedi Sezin. Sözler biraz da istemeyerek ağzından dökülmüştü. Aslı başını “Evet!” der gibi önce eğdi.

“Şimdi de eve dönüyorsun öyle mi?”“Evet.”

Kalbinin sesini dinleyerek, bu kadar kısa zaman için bu kadar uzaklara sevgilisini görmeye giden bu kızı kutlamak gerekiyordu.

“Aferin sana, çok cesur bir kızmışsın,” dedi Sezin. Aslı “Ama abla, ailem duyarsa beni öldürür”! diye yanıtladı. Demek ki ailesinden gizlemek için bir düzen düşünmüştü.Sezin onun zarar görmesini engellemek için “Sakın bu konudan hiç, ama hiç kimseye söz etme. Ancak yaşamınla ilgili plan yap, eğitimine devam edecek misin, hemen evlenmeyi mi düşünüyorsun, yoksa çalışmayı mı?” diye konuştu. Kız şimdi düşünceliydi. Biraz sonra otobüs Bodrum’a vardı; vedalaşarak ayrıldılar.Yine başka bir bahar günüydü. Sezin her mevsimde Bodrum otobüslerin-de gidip geliyordu ama kışın tek tük olan Bodrum Otobüsü Kızları ba-harda çoğalıyordu. Evet, yine bir bahar günü, yine sessizliğin sürdüğü başka bir yolculuk devam ederken, işte yine Bafa Gölü bütün görkemiy-le karşılarındaydı. Yanında oturan, otobüse bindiğinde selamlaşmadan bu yana hiç konuşmadığı ve suskunluğunu sürdüren genç kıza doğru eğilerek, “Size bu gölün güzelliği neyi çağrıştırıyor?” diye sordu. Şimdi kızın yüzü aydınlanmış, sanki sorudan mutlu olmuştu. Göle uzun uzun bakarak ona döndü,

“Güzel bir resim olabilir” dedi. “Yani renkler çok güzel.”

Sezin bu gölün güzel bir kadını çağrıştırdığını söyledi. “Nasıl yani?” diye sordu kız. “Durgun, derin ve bilge, Karya’lı bir tanrıça!” dedi Sezin. Şimdi kızın üstündeki ürkeklik kaybolmuştu. “Ben de zeytin ağaçlarını yaramaz çocuklara benzetiyorum” diye konuştuktan sonra saatine baktı, “Bodrum’a pek fazla bir şey kalmamış, herhalde Milas’ta mola veririz.” Diye ekledi. Ancak otobüs Milas’ta durduğunda beklemedi, sadece inecekleri bırakıp yoluna devam etti. Artık arabada birkaç yolcu vardı. Yanındaki kız oturduğu koltukta makyaj yapamayacağını söyleyince Sezin ona en arka koltuğa geçmesini söyledi. Neşesi yerine gelmişti. Arkaya birlikte geçerek orada makyajlarını tazeleyip koltuklarına döndüler. Ancak kızın aynası yine de Bodrum’a kadar elinden düşmedi.

Bu tatlı kızı bu kadar heyecanlandıran erkek onu mutlu da edecek biri miydi, yoksa aşkın büyüsüne kapılan Nazlı’nın gördüğü bir serap mı? Bi-rincisi olmasını diledi Sezin.

Sonraki yolculukta her zaman karşılaştığı zarif kızların tam tersi, son derece kaba görünüşlü, adının Zerrin olduğunu söyleyen birisi, tele-fon yasağı da olmaması nedeniyle yol boyunca kimseyi rahatsız edip etmediğini aldırmadan, cep telefonundan erkek arkadaşıyla konuşup du-rdu. Erkek arkadaşı da onu arıyordu. Öyle ki onunla sohbet etmesine vakit kalmamıştı. Kız bu yoğun telefon trafiğinden mola yerinde inmemiş, son-radan başka bir yerde rica ederek otobüsü durdurtmuş, muavine kendisine bir meyve suyu aldırmıştı. Elindeki karton kutudan meyve suyunu yudum-larken biraz konuşabildiler. Sevgilisiyle Gümbet’de bir yerde kalacaklarını Sezin’e orayı bilip bilmediğini soruyordu. Bu buluşmaya öylesine hazırdı ki, Sezin o yerin Hades, yani cehennem olduğunu söylese bile fark et-meyecekti. Bodrum’a vardıklarında Zerrin hoşçakal bile demeden, oto-büsteki telefon trafiği heyecanını bu kez adımlarında yaşayarak aceleyle kalabalığın arasına karışıp kayboldu. Sezin’in Bodrum’a yaptığı bu yolculuklar giderek bir ‘Deja vu’ya dönüşmüştü. Aynı heyecan, aynı suskunluk, sonra da Söke Otogarı, Bafa Gölü veya Yatağan ormanlarında birdenbire çözülme hali ve Bodrum’da sevgilisiyle buluşma… Oysa Bodrum’dan başka her yere yaptığı yolcu-luklarda çocuklu hanımlar, ara duraklarda binip inen yaşlı teyzelerle olan gidişlerde ne böyle heyecanlı otobüs kızları, ne de onların birbirine benze-se de kendi içinde değişik renkleri olan serüvenleri ve aşk öyküleri vardı. Peki, Bodrum’a giden o heyecanlı kızlar neden Bodrum’dan başka yerlere giden otobüslerde yoktular, neredeydiler? Bu işin gizi Bodrum’da mıydı? Karya’nın başkenti aşk adına yola çıkan bu aşık kızları alıkoyuyor, günbatımlarıyla, lacivert denizi, serin rüzgarlarıyla onları koynuna alıp büyüleyerek bir daha geri vermiyor muydu yoksa? Sezin buna bir türlü akıl erdiremedi.

Page 38: Bodrum Bülten Ocak 2010

Gez. Göz. Arpacık Hazırlayanlar: YEŞİM & KADER ONAY / [email protected]

36

GÜNEYDOĞU ANADOLU SEYAHATİ -4-

G A Z İ A N T E PZEUGMA

Seyahatimizin 4. gününde güzel bir Haziran sabahında Gaziantep’te açıyoruz gözlerimizi. Kaldığımız otelde yaptığımız sabah kahvaltısında günlük planımızı da yapıyoruz. Bugün Gaziantep şehri ve Zeugma’yı gezeceğiz.Fotoğraf makinelerimizi alıp şehir turuna çıkıyoruz.

aziantep, Anadolu ile Mezopotamya arasında yer aldığı için tarih bo-yunca hep ticaret yolları üzerinde yer almış, Güney Doğu Anadolu

bölgesinin en büyük şehri. Nüfusu bir buçuk milyonun üzerinde.

Önce eski Gaziantep ve çarşısını dolaşıyoruz. Eski çarşıda bulunan hanlar, hamamlar, cami-iler ve bedestenler gerçekten görülmeye değer.Eski dükkanlar, baharatçılar ve zenaatkarlar ile dolu. Tarihi doku adeta hiç bozulmamış. Erken saatlerde şehrin üstüne çöken kebap kokuları ise bir başka alem. Eski çarşıdan çeşit çeşit ba-haratlar ve kuruyemişler alıyoruz. Burada hem fiyatlar çok ucuz hem de çeşitler inanılmaz, dur diyemiyoruz kendimize.

Gaziantep, yemekleri ile ünlü. En bilinen Antep yemekleri arasında Yuvarlama, Dolma, Ekşili Taraklık, Beyran, Kabak Oturtma, Peynir Böreği, Şiveydiz, Yoğurtlu Patates, Alaca Çorbası, İmam Bayıldı, Firik Pilavı, Malhıtalı Aşı, Simit Aşı, Yağlı Köfte, Malhıtalı Köfte, Analı Kızlı, Omaç, Muhammara, İçli Köfte sayılabilir. En bilinen Antep tatlıları arasında ise Katmer, Baklava, Bülbül Yuvası, Şöbiyet, Dolama, Burma Kadayıf sayılabilir. Bu saydıklarımızı yemek öncesi eski çarşıda söyleşi sırasında esnaftan öğreniyor ve not edi-yoruz. Çünkü birazdan Gaziantep mutfağının en güzel örneklerinin sunulduğu meşhur İmam Çağdaş Kebapçısına gidip, öğlen yemeğimizi yiyeceğiz.

G

Page 39: Bodrum Bülten Ocak 2010

3737

Muhteşem kebaplarla ve tatlılarla dolu harika bir yemek yedikten sonra, planladığımız gibi Zeugma Antik Kenti’ni görmek üzere yola ko-yuluyoruz. Yaklaşık bir saatlik bir yolculuktan sonra Zeugma’ya ulaşıyoruz.

Belkıs/Zeugma Antik Kenti , Gaziantep İli, Ni-zip İlçesi , Belkıs Köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Büyük İskender’in generallerinden ve daha sonra Suriye Kralı da olan Selevkos Nikator kendi adıyla, Fırat Nehri’nin adını birleştirerek M.Ö.300 yılında burada Selevkos Euphrates (Fırat’ın Si-lifkesi) adında bir kent kurar. Daha sonraları M.Ö.1.yy.’da kent Roma hakimiyetine girer. Bu hakimiyet değişikliğiyle birlikte kentin adı da değişerek köprü, geçit anlamına gelen ve

bütün dünyada bilinen şekliyle “ Zeugma” adını alır. Roma İmparatorluğu’nun 4. Skitia Lejyon Garnizonu’nun burada konuşlandırılması ve ticaret sebebiyle kısa zamanda 80 bin nüfusa ulaşan Zeugma’da Fırat manzaralı yamaçlara villalar inşa edilir. 80 bin kişilik nüfus Zeugma’yı dünyanın en büyük kentlerinden biri haline ge-tirir. Örneklemek gerekirse Zeugma, komşusu sayılan Antakya (Antiokheia) ile Mısır’daki İskenderiye’den (Aleksandreia) daha küçük, Atina (Athena) ile aynı büyüklükte bir şehirmiş.

Zeugma’da toprak altından çıkartılan Fırat manzaralı villalar ve bunların içinde bulunan mozaikler şimdiye kadar yaklaşık 1000 m2 yi bulmuş. Bu mozaiklerin kazı çalışmaları halen arkeologlar tarafından yapılmaya devam ediyor.

Bulunan tüm mozaikler, heykeller ve mühürler Gaziantep Müzesi’nde sergileniyor. Ancak mo-zaikler öyle muhteşem ve çok sayıdaki şu anda şehir merkezinde inşa edilmekte olan yeni müze binası bile yetmeyebilir diye ifade ediliyor.

Akşama kadar Zeugma’da kazı çalışmalarını izleyerek ve fotoğraflar çekerek çok güzel vakit geçiriyor ve Gaziantep’e geri dönüyoruz.

Beyran ve paça çorbası ile hafif bir akşam yemeği yedikten sonra erkenden otelimize dönüyor ve günün yorgunluğuyla dinlenmeye çekiliyoruz.

Bir sonraki sayımızda seyahatimizin 5. gününde görüşmek üzere hoşçakalın…

Çingene Kızı

Page 40: Bodrum Bülten Ocak 2010

38

BİR

ZA

MA

NLA

RB

İR Z

AM

AN

LA

RB

İR Z

AM

AN

LA

R

gerçektir. Bütün bunlara ek olarak; hiçbir ciddî inceleme ve hazırlık yapmadan; üstelik aradan geçen kısa süre içinde adını bile birkaç kez değiştirmek zorunda kaldıkları, kısaca “Açılım” olarak adlandırabileceğimiz bir ad altında başlatmış oldukları girişimin, memleketimizde yarattığı büyük karmaşa ve kargaşa; tüm ülkemizde ve özellikle de Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da gi-derek toplu bir kavgaya dönmüş bulunmaktadır. Bu konuda hemen her gün gazete ve televizyon-larda izlediklerimiz hepimiz için yeterlidir.

Her şeye rağmen; bu uzun ve bir hayli karmaşık dönemden geçerken, bana sütunlarında yer ve-ren her gazete ve dergide; yazmaya başladığım günden bu yana hemen her yılbaşında yazmayı bir görev saydığım “Yeni Yıl” yazımı; her şeye, ama gerçekten her şeye rağmen sizlere; eşiniz, çocuklarınız, tüm akraba ve dostlarınızla birlikte yeni yıl için mutluluklar dileyerek sonlandırmak istiyorum.

İnanıyorum ki! Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacak ve çok kısa bir süre içinde Türk milleti, tüm unsurlarıyla tekrar eski gün-lerde olduğu gibi mutlu ve huzurlu bir yaşama kavuşacaktır.

Ne diyordu büyük Atatürk?

“Benim vücudum elbette bir gün toprak olacaktır.Lâkin, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

En içten sevgilerimle… Yeni Yılınız Kutlu Olsun…

ok sevgili hem de çok değerli okuyucularım!

Yazımın başlığı, sanırım neler yazacağımı ve ne demek istediğimi yeterince anlatıyor olmalı. “Yeni Yılınızı Kutlamak İstiyorum” derken; gönlüm, dünyanın pek çok ülkesinde büyük bir mutluluk ve neşe içinde karşılanacak olan yeni yılın bizim ülkemizde de aynı şekilde karşılanabilme şansının olmayışı dolayısıyla; bu, bir bakıma benim uzun yıllardır hemen her yıl büyük bir zevkle yazmakta olduğum yılbaşı kutlama yazıma bu yıl düşen kara gölgenin içime verdiği büyük sıkıntıyı an-latabilme çabasının bir sonucudur.

Her ne kadar bugün, tüm dünya ve özellikle de ülkemiz, bir büyük malî krizin pençesinde kıvranmakta ise de; bu badireyi başından bu-yana görmezden gelen, hafife alan ve adeta yok sayarak, bizlerle dalga geçiyormuşçasına ve de büyük bir sorumsuzlukla “Teğet geçti, geçiyor” diyerek uyutmaya çalışan ülkemiz yöneticile-rinin, bu aldırmazlıklarına rağmen; ülkemizin saf ve tertemiz yürekli insanlarının, özellikle aile ve dostluk bağlarının güçlü oluşu nedeniyle birbir-lerine omuz vererek atlatmaya çalıştıkları gerçeği asla görmezden gelinemez.

Yaklaşık iki yıl önce başlatılmış bulunan ve “Er-genekon Davası” adı altında yürütülmekte olan ve ülkemizin çok hem de çok değerli pek çok insanının bu dava dolayısıyla neredeyse iki yıla yakın bir süredir sanık olarak tüm dünyadan tec-rit edilmiş olarak hapishane köşelerinde yaşıyor ya da yaşamaya çalışıyor olduklarını bilmek ve sonunun ne zaman geleceği hiç mi hiç belli ol-mayan bu dava dolayısıyla ülkemiz insanlarının büyük bir elem içinde olduğu saklanamayacak bir

3838

Bana sütunlarında yer veren her

gazete ve dergide; yazmaya

başladığım günden bu yana hemen her yılbaşında yazmayı bir görev saydığım “Yeni Yıl” yazımı;

her şeye, ama gerçekten her şeye

rağmen sizlere; eşiniz, çocuklarınız,

tüm akraba ve dostlarınızla

birlikte yeni yıl için mutluluklar

dileyerek sonlandırmak

istiyorum.

BÜLENT AKKURT

Ç

Yeni Yılınızı Kutlamak İstiyorum

Page 41: Bodrum Bülten Ocak 2010

39

Page 42: Bodrum Bülten Ocak 2010

40

oral bozmak yok, yüzümüzü, yüre-ğimizi karartmayalım... İyi düşünmeye düşüncelerimizi umutla beslemeye devam edelim. Mümkünse televizyon

seyretmeyelim, gazete okumayalım. Gerçekler-den haberimiz olsa ne olacak olmasa ne olacak diyelim. Vurdumduymazlık tek çıkar yol…

Birileri bizim için bunları düşünüyor ve uygu-luyor. Ne zaman ülkemizin gerçeklerine odak-lanmaya başlasak gündem değişiyor. Tam aklımız başımıza gelir gibi oluyor yeni bir gündem daha. Böylece gerçek sorunlardan uzaklaşıp, suni gün-demlere odaklanıyoruz. Bazılarımız bu durum-dan memnun. Başını kuma gömen deve kuşları gibi hiçbir sorun yokmuş gibi yaşamayı becere-biliyorlar. Bazılarımız ise her şeye inat hala gerçeklere sıkı sıkıya sarılmış durumda.

Memleketi idare edenler bazen TV kanallarına bazen yazılı medyaya çatıp duruyor, moral bozacak şeyleri yazmayın yeter diye. Öyle ya medyanın görevi gerçekleri yazıp halkı bu konu-larda aydınlatmak değil. Medyanın görevi her şeyi yolundaymış, iyiymiş, günlük güneşlikmiş gibi göstermek değil mi? Zaman zaman birileri ile sohbetler açılıyor, laf dönüp dolaşıp memleket meselelerine geliyor. Bazı sohbetler son derece verimli oluyor, fikir alışverişinde bulunduğunuzu hissediyorsunuz ya da eksiklerinizin tamamlandığını.

Ama bazen duyduklarınıza inanamıyorsunuz, karşınızdakinin bu memlekette yaşadığına inanamıyorsunuz, algılarının açık olduğuna ya da algılayabildiğine inanamıyorsunuz. Bir an öyle bir noktaya geliyorsunuz ki kendinizi sorgu-lama ihtiyacı hissediyorsunuz ve kendinizi sorgu-lamaya başlıyorsunuz, belkide yanılan benim diyorsunuz...

PA

RA

NT

EZ

PA

RA

NT

EZ

PA

RA

NT

EZ

M İki ihtimal olası bu durumda, ya karşınızdaki ayakta uyuyor ya da bizzat siz kendinizi uyanık sanırken ayakta uyuyorsunuz. Böyle bir sohbet belki sizin başınıza da gelmiştir ve eğer gelmişse ne hissettiğimi anlamanız çok kolay. Kolay öfkelenen biri değilimdir ama böylesi durum-larda bu sakinliğimi koruyabildiğimi söyleye-mem, tartışmak ta çok anlamlı olmayacağından ya mekânı ya sohbeti terk etmekte buluyorum çareyi. Kaldı ki herkesin sinirleri çok gergin bugünlerde, patlamak için yer arıyor, mümkünse bu noktaya gelmemek en doğrusu. Ama bu uyu-mak anlamına gelmiyor. Söz uyumanın etrafında döndükçe aklımdaki bir anekdotu aktarmadan edemeyeceğim. “İzmir kurtulmuş, Mustafa Kemal trenle Ankara’ya hareket edecektir... Trene biner ve kompartımana çekilir. Ertesi gün, yaveri, Atatürk’ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır. Yaveri: ‘Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde; niye böylesiniz’, der. ‘Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, uyumadım kalktım’, der. Yaveri: ‘Aman Paşam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastıkla bat-taniye getirirdik’, der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir:’ Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyu-mam değil; milletimin rahat uyuması’.

Uyuyoruz paşam, için rahat olsun.. Bizi öyle büyük bir rahatlık bırakmışsın ki, inatla, ısrarla uyuyoruz paşam. Hatta kendimizi aştık, ayakta uyuyoruz. Elbet aklındaki bu değildi ama biz senin düşündüklerini değil düşünemediklerini yapmakla meşgulüz, yani hiçbir şey yapmamakla paşam...

Moral Bozmak Yok

Kolay öfkelenen biri değilimdir

ama böylesi durumlarda

bu sakinliğimi koruyabildiğimi

söyleyemem, tartışmak ta çok anlamlı

olmayacağından ya mekânı ya sohbeti terk

etmekte buluyorum

çareyi.

HÜSNİYE [email protected]

Page 43: Bodrum Bülten Ocak 2010

41

Şifalı Bitkiler / Faydalı OtlarPAZI

Dakika Dakika İnsan VücuduVücudumuz sabah yeni bir güne gözümüzü açtığımız andan itibaren, tüm gün ve gece her dakika farklı

durumlar yaşar. Vücudumuzda 24 saat boyunca neler olduğunu biliyor muydunuz ?

Ispanağa benzeyen, sindirimi kolay, bol vitaminli ve besleyici bir bitki olan pazıda, A, C ve K vitaminleri bol miktarda bulunur. Ayrıca, E vitamini ile demir, magnezyum ve kalsiyum minarellerini içerir. İştah açıcıdır. Vucüda kuvvet verir. Hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür, kabızlığı giderir idrar yollarında şikayetlerini azaltır. Öksürüğe karşı faydalıdır.Kansızlığı önler. Hamile olanların yemesi doğacak çocukta omurga açıklığı riskini azaltır. Haşlaması yapılıp deri hastalıkları, yanık, şişlik ve basur memelerinin üzerine konursa faydası görülür. Balla karıştırılarak saç çıkmayan deriye sürülürse faydalı olur.

06.00 Kortizon salgılamasıyla organizma uyanıyor. Bu uyanma vücut için kendini yavaşca kalkmaya hazırlama işareti. Metabolizma hareketleniyor, günün işleri için enerji ve protein hizmete hazır oluyor.07.00 Vücut hâlâ zayıf. Spor yapmaktan kaçının. Kalbe ve dolaşıma gereksiz yüklenirsiniz. Spor yerine kahvaltı edin, sindirim bu saatte mükem-mel çalışıyor.08.00 Libidonun en yüksek olduğu saat. Fazla miktarda hormon salgılanıyor. Sigara tiryakileri için de durum aynı. Kahvaltı sigarası damarları her zamankinden daha fazla daraltıyor.09.00 Vücudun dinç, kuvvetli olduğu saat. Her-hangi bir hastalık için iğne olacaksanız bu en doğru zaman. İğnenin ateş ve şişme gibi yan etkileri ender olarak görülüyor, vücut röntgen ışınlarına karşı daha dirençli oluyor.10.00 Organizmanın kendine gelme, ‘Ben burdayım’ deme saati. Fazla enerjik, vücut en yükes ısı seviyesinde. Verimliliğimiz de öyle. ‘Kısa süre belleği’ iyi durumda. Bir önemli ayrıntı: 10.00 ile 12.00 arası enfarktüs olaylarına sık rastlanıyor.

n HAZIR CEVAPLIK SAAT11.00 Vücudun tam formunda olduğu, verimli ol-maya programlı bir saat. Kalp ve dolaşım o kadar zinde ki yapılan muayenelerde kalpteki bir bozuk-luk gözden kaçabilir. Hazır cevaplık tavan yapar, özellikle hesap işleri, matematik ödevleri rahat ve iyi bir şekilde, zorlanmadan çözülür.12.00 Dinlenme saati. Dikkat azalıyor ve insanı uyku basıyor. Midedeki asit miktarı fazlalaşıp, beyindeki kan akımı azalıyor. Zira kan sindirim organlarını desteklemesi için mide tarafından kullanılıyor. Öğle uykusu uyuyabilen kişilerde istatistiklere göre enfarktüse %30 oranında az rastlanıyor.13.00 Vücut formdan düşüyor. Verimlilik gün ortalamasının %20 aşağısına iniyor. Bütün or-ganlar en alt düzeyde çalışıyor, sadece safra öğle yemeğini hazmetme faaliyeti gösteriyor. 14.00 Bitkin oluruz. Çünkü tansiyon ve hormon

düzeyi düşüyor. Diş doktorundan korkanlar için en uygun randevu saati. Çünkü bu saatte acı az his-sediliyor. Lokal anestezi uzun süre devam ediyor (30 dk.).

n HOŞGELDİN ENERJİ15.00 Enerji geri geliyor, bellek tam formunda. İkinci verimlilik dönemi başlıyor ama sabah-kinden az.16.00 Spor için en iyi saat. Tansiyon ve dolaşım çok iyi durumda.17.00 Organların faaliyeti üst düzeye çıkıyor. Kuvvet artıyor, oksijen harcanıyor, böbrekler ve mesane çok çalışıyor. Tırnaklar ve saçın en çabuk uzadığı zaman. Midedeki asit miktarı fazlalaşıyor. 17.00 ‘ye doğru mide kanaması geçirme riski artıyor.18.00 Akşam yemeği için ideal saat. Pankreas bu saatte özellikle aktif.19.00 Kan basıncı ve nabız tembelleşiyor. Bu nedenle kan basıncı düşüren ilaçlara dikkat, teh-likeli olabiliyorlar. Antidepresanların tesiri de bu

saatte daha fazla.20.00 Karaciğerdeki yağ düzeyi düşüyor ve kirli kan kalbe her zamankinden daha fazla akıyor. Alerjisi olanlar ve astımlılar ilaçlarını bu saatte almalı. Etkisi hemen görülüyor. Antibiyotikler de az dozda alınsa bile etkileri en üst düzeyde oluyor.

n YEMEĞİ KESİYORUZ21.00 Sindirim organlarının günlük görevi sona eriyor. Gelen her şey midede sabaha kadar haz-medilmeden kalıyor ve bu çok tehlikeli. Kalan yemekler bağırsak sahasındaki mukozaya hücum ediyor.22.00 Vücudun polisi akyuvarlar aktif hale geli-yor. Sigara içenler dikkat! Bu saatten sonra vücut nikotin gibi zehirleri çok zor atıyor.23.00 Organizma gün boyunca aktif faaliyet gös-teren stres hormonunun salgılamasını durduruyor. Sakinleşip, rahatlıyoruz.

n TATLI RÜYALAR24.00 Uyurken deri hücreleri durmadan çalışıyor, gündüz olduğundan daha sık bölünüyor. İlk rüya safhası, yarım saat içinde rüya görmeye başlıyoruz.01.00 Verim en alt düzeyde. Bu saatte çalışanlar hata yapabiliyor, dikkat azalıyor, çünkü vücut kendini uyumaya programlıyor.02.00 Araba kullananlar dikkat: Görme zayıflıyor, tepkiler yavaşlıyor, kazalar bu saatte çok oluyor.03.00 Bedenin de ruhun da en karanlık safhası. Melatonin hormonunun salgılanması tem-bel ve kararsız yapıyor. İntihar edenlerin sayısı fazlalaşıyor.04.00 Stres hormonundan enerji kazanıyoruz. Enfarktüs krizleri saat 04.00 ile 06.00 arasında çok oluyor; çünkü kan basıncı oldukça yükselip, damarlar geriliyor. Doğum yapma olasılığının en yüksek saati.05.00 Stres hormonu bizi faaliyete geçiriyor ve gündüz değerinin tam 6 katına çıkıyor. Vücudu-muz harekete geçiyor kaybolan enerji yeniden geri geliyor. Gelsin, yeni bir gün başlıyor.

Sağlığınız için ip uç

ları

- Egzersizi ihmal etmeyin: Günde bir kilo-metre yürüyüş ya da haftada üç kez hafif egzersiz kalp hastalığı riskini düşürüyor.

- Uykusuz kalmayın: Uyku bağışıklık sisteminin iyi çalışmasında etkili oluyor. Yetersiz uyku konsantrasyon eksikliğine yol açıyor.

Sağlığınız için ip uç

ları

- Egzersizi ihmal etmeyin: Günde bir kilo-metre yürüyüş ya da haftada üç kez hafif egzersiz kalp hastalığı riskini düşürüyor.

Page 44: Bodrum Bülten Ocak 2010

42

.KADINLIK İp Uçlar ı

n Saçlarınızın kolay yağlanmaması için; eğer şampuanlama sırasında saçınızı tarayacaksanız çok sert biçimde taramak yerine hafifçe tarayın. Ayrıca kullandığınız kremi saçınızın ortasından başlayarak uçlarına doğru sürün.

n Kadınların sıkı bir rejime girdiklerinde kilo vermekten göğüslerinin sarktığı görülür. Bu durumda proteini zengin rejimler yapmalısınız. Böylece elastin ve kolajen lifleri esnekliğini kaybetmemiş olur.

n Diş etlerinizi kuvvetlendirmeniz için küçük taneli tuzları diş fırçanızın üzerine koyun. Daha sonra da diş etlerinize kadar dişlerinizi fırçalayın.

n Örgü şapkalarGittikçe soğuyan havalarda tam da ihtiyacımız olan şey. En güzel yanı da, istediğiniz modelde bir bereyi dilerseniz kendiniz de örebilirsiniz.

n Parlak renklerde bir şalArtık kış geldiğine göre atkı ve şallarımızı da kullanıma açabiliriz demektir. Ama dikkatinizi çekmek istediğimiz bir konu var, sezon renk-leri… Bu kış, tıpkı geçtiğimiz yaz olduğu gibi canlı ve parlak renkler oldukça revaçta. Bili-yoruz ki siz hala siyah şallarda ısrarcısınız. An-cak artık sizin de renklenme canlanma vaktiniz gelmedi mi?

n Önlük şeklindeki kolyelerAksesuarda küçük ince zincirler, varlığı ile yokluğu belli olmayan kolyeler, sade takılar devri kapanmış durumda. Şimdi tüm dikkati üzerinde toplayan ve ben buradayım diyen XXXLarge ve şık kolyeler moda. Özellikle kayık yaka bluz ve

elbiselerin üzerinde oldukça şık görünüyor.

n Kapitone çantalarKlasiklere her zaman güvenebilirsiniz. Ciddi görünmek istediğinizde yapmanız gereken tek şey, kalem eteğinizi giymek ve kapitone çantanızı takmaktır. Tek bir çanta sizi bir anda iş kadını görüntüsüne büründürebilir.

n Zımbalı kemerlerSize kolay yoldan rockstar görünümü kazandıracak olan bu kemerleri her türlü giysi-nizle kullanabilirsiniz. İster uzun bluzlarınızın, isterseniz elbiselerinizin üzerine takabilirsiniz.

n Gösterişli bileziklerİş bileklere geldiğinde, asla çok abartılı diye bir şey yoktur. Ne de olsa bileklerimizde kocaman ahşap bilekliklerle gezmeye alıştık. Özellikle kısa kollu bir bluz ya da elbise giydiğinizde yapmanız gereken tek şey, dikkati bileklerinize çekmek.

Bunun için gösterişli ve çok süslü bilezik ya da bileklikleri kullanmaktan çekinmeyin

n Bağcıklı botlarBootie’lerin moda dünyasında estirdikleri fırtına daha dinmeden, şimdi de bağcıklı botların istilasına maruz kalıyoruz. Peki şikayetçi miyiz? Kesinlikle hayır. Bu botlar çok uzun olmadıkları için bacaklarınızı daha uzun, topukları sayesin-de de daha düzgün gösteriyor. Eğer etek giymeyi seven bir kadınsanız, mutlaka tavsiye ederiz.

n Renkli çorap ve taytlarÇorap çekmecenizi açtığınızda elinize gelen siyah çorapları şimdilik bir kenara bırakın. Daha de-rinlere bakın ve desenli, renkli taytlarınızı ortaya çıkarın. Bunların gençlere göre olduğunu, hatta sadece günlük kıyafetlerinizle giyebileceğini düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz.

n Motosikletçi botlarıÇizme giymeyi seviyoruz, rahatlıktan vazgeçemi-yoruz ve buna rağmen seksi görünmek istiyoruz. İşte bu botlar tam bizim aradığımız şeyler. Hem her şeyle giyebiliriz, hem de her zaman şık görünebiliriz. Hala rahat bir çift motorcu botunuz yoksa kış sonlanmadan hemen edinin deriz.

n Şık babetlerSiz babetlerin sadece düz, tek renk ayakkabılar olduğunu mu sanıyordunuz? Belli ki çok yanılmışsınız. Taşlı, tokalı ve kesinlikle ele-gan olan babetlerden siz de bir tane edi-nirseniz, gece ya da gündüz farketmez, hangi ayakkabıyı giyeceğinize karar veremediğinizde kullanacağınız bir joker ayakkabınız olur.

Kaynak: www.mahmure.com

CANSIN TÜRKDOĞAN

2010, Giyimde Aksesuar Yılı

Page 45: Bodrum Bülten Ocak 2010

43

n Yemeklerde kuru baharat yerine taze baharat kullanılırsa daha büyük bir lezzet katacaktır.

n Soyalı yemeklere tuz kullanmayınız.

n Yeşillikleri ıslatılmış yağlı kağıda sararak buzdolabınızda uzun süre muhafaza edebilirsiniz.

n Kuru soğanları doğrarken gözlerinizin yaşarmaması için, dilinizin üzerine bir ince dilim limon koyarsanız yaşarmayı engeller.

MU

TFA

K S

IRLA

RI

KAFEDAKİ RESTORAN Tel: 0 252 317 02 75 / 317 27 18 • www.kafedakibodrum.com

Kafedaki Restoran’danHellim Peynirli-Asma Yaprağında Dana Dilli Izgara,

Provansal Dana Pirzola, Beyaz Çikolatalı Kestaneli Bon Bon Tatlısı

n Hellim Peynirli, Asma Yaprağinda Dana Dilli Izgara

Malzemeler:• 125 gr dana dili • 100 gr hellim peyniri • 4 adet asma yaprağı• 6 tane (tane) karabiber • 2 dal taze kekik • 1 çay kaşığı kişniş • 1 çay bardağı zeytinyağı • Bir çay kaşığı yedi türlü baharat

Yapılışı:Dana dili ve hellim peynirimizi ızgarada pişirdikten sonra asma yaprağına sarıp lezzete lezzet katan baharatlarımızı ekleyerek kişniş ve zey-tin yağında dinlendirdikten sonra, ızgarada kızartarak yanında kaşık salatası ile servise sunuyoruz.

n Provansal Dana Pirzola

Malzemeler:• 350 gr süt dana pirzola • 100 gr şitaki mantar. • Bir çay kaşığı kekik • 4 diş sarmısak. • Bir kahve fincanı kırmızı şarap. • 6 tane (tane) kara-biber. • 50 gr yeşil soğan. • 15 gr taze fesleğen

Yapılışı:Süt dana pirzolalarımızı bir gün önceden marine edip dinlendirdikten sonra, fırında 200 derece ısıda, 20 dakika pişirip ayrı bir tavada harlı ateşteki tavaya şitaki mantar, sarımsak, yeşil soğan ve son olarak da kırmızı şarap ekleyerek soteleme işlemini gerçekleştiriyoruz. Son olarak baharatlarımızı ilave ederek fırından alınmış pirzolamızın üzerine hazırladığımız sote edilmiş mantar sosunu ilave edip servise hazır hale getiriyoruz.

n Beyaz Çikolatalı, Kestaneli Bon Bon Tatlısı

Malzemeler :• 100 gr beyaz çikolata• 100 gr tereyağ• 100 gr labne peyniri• 25 gr kalemelize şeker• 100 gr kestane şekeri• 50 gr toz krem şanti• 200 gr süt

Yapılışı :Beyaz çikolata ve tereyağını bir tencerede benmari usulü eritiyoruz. Ayrı bir tencerede, toz şanti, süt ve labne peynirini çırparak köpürtü-yor önceden hazırladığımız beyaz çikolata ve tereyağ karışımını ilave edip silikon kaplara döküyoruz. Kestane şekerlerini içlerine ekli-yoruz. Buzdolabında dinlenmeye bırakıyoruz. Tatlımız iyice soğuduktan sonra kalıplardan çıkarıp karamel sos ile servis ediyoruz.

Provansal Dana PirzolaProvansal Dana Pirzola

Page 46: Bodrum Bülten Ocak 2010

44

Facebook’ta Güvende Olmak İçin...Tekno-Haber

Facebook’un kurucularından Mark Zuckerberg, Aralık 2009 itibarı ile Facebook’un dünya çapında 350 milyondan fazla üyeye ulaştığını açıkladı. 14 milyon 215 binden fazla kullanıcı ile ABD ve İngiltere’nin ardından Türkiye 3. sırada geliyor. Milyonlarca insanın en özel fotoğraflarından, bütün arkadaşlık ilişkilerine ve kişisel bilgi-

lerine kadar her türlü bilgiyi barındıran bu sitenin kötü niyetli meraklıları da bir o kadar çok elbette. Diğer taraftan, Facebook’taki güvenlik araçları hakkında ülkemizde çok fazla yayın bulunmamakta.

Facebook’ta güvenlik hakkında derlediğimiz bazı ipuçları:1) Şifrenizi güvenli hale getirin: Şifrenizi kolay tahmin edilemeyen bir şifre yapın ve belirli aralıklarla yenisi ile değiştirin. Birçok yerde şifre girildiği için, şifreler genelde her yerde aynı olmaktadır. Bunun yerine, sadece size birşeyler anımsatacak ve bunu ifade edecek küçük-BÜYÜK-sayısal bir harf ve sayı karışımı deneyin. Örneğin: “adsoyad1” gibi bir şifre yerine “Ad1soy6d” gibi bir şifre daha etkili olacaktır.2) Kişisel bilgilerinizin Google’dan erişilmesine izin vermeyin: Kişisel bilgile-rinize sadece Facebook’takiler değil, Google ve diğer arama motorlarında arama yapanlar da ulaşabilir, çünkü Facebook popülerliği sayesinde arama sonuçlarında ön sıralarda çıkmaktadır. Eğer, arama motorlarında bilgilerinizin çıkmasını istemiyorsanız, “Ayarlar” menüsünde “Gizlilik” seçeneğinden “Arama” bölümüne girerseniz, “Benim için bir herkese açık arama kaydı oluştur ve bunu arama mo-toru dizinine kaydet” açıklamasının yanındaki kutunun işaretini kaldırdıktan son-ra “Değişiklikleri Kaydet” tuşuna basın. Unutmayın ki bir kez arama motorlarının kayıtlarına girerseniz, Facebook üyeliğinizi silseniz bile arama motoru kaydınız yıllarca kalacaktır.3) Arkadaş listeleri oluşturun: Arkadaş listeleri sayesinde, arkadaşlarınızı grup-lama olanağına sahipsiniz. Yeni bir liste oluşturmak için, ana sayfada sol menüdeki “Yeni Liste Oluştur” seçeneğini kullanabilirsiniz. Listenizdeki gruplara paylaştığınız bilgilerin bir kısmını görebilme yetkisi tanıyabilirsiniz. Örneğin, Facebook’u hem özel hem de iş için kullanıyorsanız, tatil fotoğraflarınızı sadece tatile gittiğiniz arkadaşlarınızın listesine açabilir, iş listenizdeki arkadaşlarınızın bunları görmesini engelleyebilirsiniz.4) Etiketlendiğiniz fotoğraf ve videoları sınırlayın: Facebook’ta güzel bir özellik olan etiketleme sistemi, istemediğiniz bir fotoğraf ya da videonun herkes tarafından görülmesi ve bunun sonucunda bir anda internette bir eğlence kaynağı haline gel-menize neden olabilir. Etiketletlendiğiniz fotoğraf ve videoları görebilecek kişileri sınırlamak için: “Ayarlar” menüsünde, “Gizlilik” seçeneğinden “Profil”i seçin. “Etiketlendiğim Fotoğraflar” ve “Etiketlendiğim Videolar” satırlarındaki listelerden “Herkes” yerine tercih edeceğiniz kadar arkadaşınızla sınırlandırabilirsiniz.5) Albümlerinizin görüntülenmesini sınırlandırın: Arkadaşlarınız ile paylaşmak istediğiniz fotoğraflarınızın herkes tarafından görüntülenmesini engellemek isterseniz, albümün veya fotoğrafın düzenleme seçeneğinde “Gizlilik” satırında “Bunu kimler görebilir?” seçeneğinden arkadaş veya arkadaş listelerinizi seçtikten sonra “Değişiklikleri Kaydet” tuşuna basabilirsiniz.6) Profil bilgilerinizi gizli yapın: Eğer Facebook’u iş amaçlı kullanmıyorsanız, herkesin profil bilgilerinizi görmesini engellemeniz güvenlik açısından yararlı olacaktır. Bunun için: “Ayarlar” menüsünde, “Gizlilik” seçeneğinden “Profil”i seçin ve “Temel” ve “İletişim Bilgileri” sekmelerinde sadece arkadaşlarınızın görmesini istediğiniz seçenekleri değiştirin. 7) Duvarınızı kontrol altına alın: İstenmeyen mesajların sizin duvarınızda çıkmasını önlemek için, “Arkadaşların Gönderileri” satırında bulunan “Arkadaşlarım duvarıma yazabilir.” seçeneğinin altındaki listeden sadece uygun gördüğünüz kişilerin duvarınıza yazabilmesi için o arkadaşlarınızı veya arkadaş listelerinizi seçebilirsiniz.8) E-postalar ile gelen adreslere dikkat ediniz: Arkadaşlarınızdan bile gelse, size Facebook hakkında gelen mesajlarda tıkladığınız bağlantılardan gittiğiniz sayfaların tarayıcı (Internet Explorer, Firefox, Opera, Safari, Chrome, v.b.) adres satırında http://www.facebook.com olarak başladığından emin olun. 9) Kimlik bilgilerinizi paylaşmayın: İster Facebook’ta olsun, ister başka yerde olsun; T.C. Kimlik numaranız, Sosyal Güvenlik Numaranız, banka ve kredi kartı, v.b. bilgilerinizi hiçbir şekilde yayınlamayın. Bankaların güvenlik soruları arasında sıkça yer alan annenizin kızlık soyadı, babanızın adı, doğum tarihiniz gibi bilgi-lere, Facebook ya da diğer sosyal paylaşım sitelerinden ulaşılarak, kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabileceği unutulmamalıdır.

ZEYNEP & ÖZER [email protected]

Tık Noktası

R

Dinlemek istediğiniz şarkıya, şarkının adının bir bölümünü ya da şarkıcı adını yazarak ulaşabilirsiniz. İstediğiniz şarkıları, bilgisayarınıza indirmeye gerek kal-madan, kaliteli bir şekilde dinlemenize olanak sağlayan Grooveshark, bulundurduğu şarkı

kapasitesi ile sizi şaşırtabilir. Sitenin tek kusuru Türkçe arayüzünün olmaması.

Google Gerçek Zamanlı Arama BaşlattıGoogle, yapılan arama sonuçlarını, sonuç sayfasında Web yazısının yanında çıkan “+ Seçenekleri göster...” bağlantısına bastığınızda, sol tarafta bir menü çıkacaktır. Bu menüde “Tüm zamanlar” başlığı altında, Son saat seçeneği ile Google’da gerçek zamanlı arama yapabilirsiniz.

Kağıttan Pil ÜretildiProceedings of the National Academy of Sciences adlı dergide yayımlanan habere göre, Kali-forniya Stanford Üniversitesi’nden araştırmacılar, gümüş ve karbon nano materyallerinden yapılmış bir mürekkep ile kaplı kağıt yüzeyinden oluşmuş, çok hafif ve güçlü bir elektrik enerjisi depo-lama kaynağı yaratmayı başardı.

Biyonik El Mucizesiİngiliz Touch Bionics firmasının geliştirmiş olduğu protez el ve parmaklar sayesinde parmaklarının bir veya daha fazlasını kaybetmiş kişiler çalışan biyonik parmaklara kavuşabiliyor. http://www.touchbionics.com/ Sadece beyin dalgaları ile kon-trol edilebilen biyonik el ilk test aşamasında başarılı oldu.

http://www.grooveshark.com İnternetten müzik keyfi

Page 47: Bodrum Bülten Ocak 2010

45

Bafa, eski günlerine

kavuştu

Sık sık balık ölümleri, kirlilik konularıyla gündeme gelen Bafa Gölü, DSİ’nin yaptığı 60 milyon TL’lik harcamayla göle 1 milyon sazan balığının bırakılmasının ardından tekrar eski günlerine kavuştu. Sirkülasyon sağlanamadığı için sürekli kirlenen göle Büyük Menderes’ten verilen su sayesinde göl kendisini temizlerken, gölün denizle olan bağlantısı sağlanması sebebiyle, göle binlerce yeni balık türünün de geldiği bildirildi.

Fotoğraf: KADER ONAY

Page 48: Bodrum Bülten Ocak 2010

46

Hazırlayan: Nurhan İBAK

Dinamik ve global bir dünyada yaşayan günümüz kadınının tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen Beymen koleksiyonlarına bir yenisi eklendi; Beymen çanta kolaksiyonu! Bu koleksiyon Beymen’e özel çanta beklentisine çok uygun fiyatla; sezonun her ayına, haftanın tüm günlerine ve günün her saatine uy-gun kullanım alanı olan farklı modeller ile yanıt veriyor. Siz de Beymen’in birbirinden şık çanta koleksiyonunu görmek ve birer tane edinmek istiyorsanız, tüm ürünleri ile Beymen Club mağazası Oasis Alışveriş Merkezi’nde siz giyim ve aksesuar tutkunlarını bekliyor.

SOKAĞINA YAKIŞAN MEKAN, ATÖLYE DUT AĞACI

Geçtiğimiz günlerde Ressam Dilek Uslu ve Seramik sanatçısı Ebru Tülümen Bulut tarafından açılışı yapılan Atöl-ye Dut Ağacı sanatseverler tarafından büyük beğeni ile gezildi. Bodrum Atatürk Caddesi Sanat Sokak’taki açılış kok-teyline katılan Bodrum’lular, bir yıldır bakımsız ve boş halde bulunan evin tadilat yapılarak sokağın adına yakışır bir mekan haline getirilmesini takdirle karşıladılar.

İDART, YENİ YERİNDEGüzel Sanatlar Fakülteleri mezunu, konusunda uzman hocalarla, 3 yaşından başlayarak, her yaş aralığına yönelik sınıflarda resim, heykel, çini, seramik, ebru, minyatür ve tezhip derslerinin verildiği İdart, artık Barlar Sokağı’ndaki yeni yerinde hizmet veriyor.

BODRUM’DA BİR İSPANYOL MEYHANESİ

La Pasion açıldığı günden bugüne, leziz yemekleri, şık atmosferi ve sanat et-kinlikleri ile adından sıkça söz edilen mekanlardandır. Günün her saatini

keyifle geçireceğimiz La Pasion, özel öğle menüleri ile de damak tadına güvenen-lerin beğenisini kazanmış bir işletmedir.La Pasion Perşembe akşamlarını İspanyol Meyhanesi Gecesine ayırdı. İber usulü akya, marine edilmiş sardalya ve birkaç mezenin ardından ara sıcak ve ana yemeğin de sunulduğu gecede bir kadeh içki de dahil olmak üzere uygun fiyata güzel bir gece geçirmenin keyfini yaşayabilirsiniz. Telefon: 0530 643 8444

TAÇ PET SHOP’DAN ÖRNEK DAVRANIŞ

Bodrum Caferpaşa Caddesi’nde açılan TAÇ PET SHOP mağazası evcil hayvan edinmek isteyenlere yeni alternatifler sunuyor. Kedi, köpek maması, balık yemi ve evcil hayvan aksesuarlarına da yer veren mağazada ayrıca örnek bir davranış göze çarpıyor. Mağazaya konulan kumbaralara, alışveriş ya-pan müşteriler tarafından gönülden ne koparsa misali para atılıyor. Biriken paraların tamamı Hayvan Haklarını Ko-ruma Derneği’ne ulaştırılıyor... Telefon: 313 03 27

MARINA’DA CLUB CAFEMarina çarşı içinde yer alan, senelerdir D&R olarak bilinen mekân, yeni dekoras-yonu ile çarşıya renk katan bir cafe ha-line getirildi. Bir bölümünde kitap ve CD satışına da devam edilen cafenin adı ise CLUB CAFE olarak yenilendi. Haftanın bir gününü özel filmlere ayıran kafede yok yok... Özel soslarla hazırlanan makar-nalardan salatalara, ev yapımı börekler-den soğuk sandviç çeşitlerine kadar her şey mevcut. Akın GÜLAN ve Gül BİÇER ortaklığı ile açılan CLUB CAFE’ye bol kazançlı günler diliyoruz.

BEYMEN’DEN AKSESUAR TUTKUNLARINA ÖZEL: BEYMEN ÇANTA KOLEKSİYONU

YAŞASIN HAYAT KLİNİĞİPalmalife Resort’a tatile gelen yerli ve yabancı turistler Türkiye’de ilk kez açılan Yaşasın Hayat Kliniği’nde sağlıklı tatil yapma ve beslenmenin sırlarını öğreniyor. Yalıkavak beldesi Gökçebel Mevkii Kızılburun Cad-desi’ nde bu yıl hizmete giren ve Prof. Dr. Os-man Müftüoğlu’nun önderliğinde Türkiye’de ilk kez açılan Pal-malife Resort & SPA merkezindeki Yaşasın Ha-yat Kliniği siyaset, spor, sanat ve iş dünyasının konuklarını ağırlamaya başladı. 1998’den bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Palmali Şirketler Gurubu tarafından turizme kazandırılan Palmalife Bodrum Resort & SPA , yüksek ka-lite ve konforu ile yerli ve yabancı tatilcilerin kış aylarında da ilgi odağı olmayı başardı.

1997’den bu yana bir dünya markası olmayı başarmış giyim firması Jimmy Key, Türkiye ve Dünya’daki bir çok mağazasına bir yenisini katmaya hazırlanıyor.

Her tarzdan ve her yaştan kişiye uygun bir koleksiyona sahip olan ünlü giyim markası, Aralık sonundan itibaren Oasis AVM’de. Yani “Yeni yılda Bodrum, Jimmey Key ile buluşacak...”

JİMMY KEY OASİS’TE...

Page 49: Bodrum Bülten Ocak 2010

47

LEVENT EMLAK 2 ŞUBESİYLE HİZMETİNİZDE

Uzun yılardır Bodrum’un emlak sektöründe hizmet veren Bodrum Levent Emlak, Caferpaşa Caddesi’ndeki ikinci şubesini açtı. Ofisin dekorasyonundan teknik donanımına kadar özenle hazırlanan Bodrum Levent Emlak ofisi, Bodrum’da emlakçılar arasında farkını

ortaya koyuyor. Müşterilere her zaman farklı ve doğru hizmeti vermeyi hedef olarak benimsemiş olan firma “Doğru Yatırım İçin Doğru Adres!” sloganıyla yola çıkarak sizi yeni adresine davet ediyor…

TAM DONANIMLI SAĞLIK MERKEZİ

Bodrum’da açılışı yapılan Özel İnter Tıp Acil ve Cerrahi Merkezi’nin özellikle yeni doğan bebekler için yoğun bakım ve acil cerrahide önemli bir açığı kapatacağı belirtildi. Merkezin açılışını yapan Muğla Sağlık Gurup İl Başkanı Dr. İskender Sencer, “Hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan sağlık merkezini tam donanımlı olarak hiz-mete açanlara teşekkür ediyorum” dedi.

BU GÖRÜNTÜ HANGİ RESTORANDAN ?Bu görüntünün hangi restorandan olduğunu biliyorsanız,

[email protected] adresine adınızı, soyadınızı, mail adresinizi, telefon numaranızı ve

tahmininizi yazıp gönderin. Doğru tahminde bulunan 5. kişibu restoranda bir yakını ile birlikte davetli olacak.

BİL, DAVETİSEN KAZAN

TEKRAR HAYAT BULAN MEYHANELER SOKAĞI

Bodrum’un meyhanelerinden bahsedilirken aklımıza ilk gelen isimdir “ 07 Orhan’ın Yeri “. 1 Temmuz 1974 senesinde Nevra ve Orhan Öz-batur tarafından eski bir marangoz dükkanı meyhaneye çevrilmiş, yer ilgi görünce de sokak bütünü ile meyhaneler sokağı olmuştu. Bodrum’a gelen turistlerin uğrak yeri olan, sadece Türk müziği ve birbirinden güzel mezelerin sunulduğu Meyhaneler Sokağı, sonradan açılan yüksek sesli mekanlar yüzünden keyfi kaçmış ve adından bah-sedilmez olmuştu.Şimdilerde ise Bodrum Belediyesi’nin katkıları ile tekrar hayat bulan Eski Meyhaneler Sokağı, dolup taşıyor. Bizler de Bodrum’un bu özel sokağını yaşatmak için elimizden geleni yapmaya hazırız..

RAKICI, BİTEZ’DEN SONRA ŞİMDİ BODRUM’DA

Senelerin usta barmeni olarak bilinen ve birçok işletmeye imzasını atan Eyüp EMRE’yi tanımayanımız yoktur. Bitez bahçesindeki yerinden sonra, müşterilerin isteği doğrultusunda Bodrum’a gelen RAKICI’nın yeni yeri, Mavi Bar’ın yanında yer alıyor. Eyüp Emre ve Tarkan Gülpaşa tarafından, “Mavi’siz ve Rakıcı’sız Bod-rum olmaz”dan yola çıkan ikili bundan böyle abi Rakıcı Bitez’de, Kardeş Rakıcı ise Bodrum’da hizmet verecek... Telefon: 316 51 53

Page 50: Bodrum Bülten Ocak 2010

48

BODRUM EVLERİNE HAYRANDünyaca ünlü top model Marisa Miller, geçtiğimiz günlerde gizlice Türkiye’ye geldi. Sports Illustrated dergisi için Bodrum’da objektif karşısına geçen top model, bunu kendisine ait blog si-tesinden duyurdu. Türkiye’de çekilen fotoğraflarını kendi sitesine koyan Mari-sa Miller, Türkiye’ye ve Bodrum’daki ev-lerin mimarisine hayran kaldığını yazdı.

BISTRO MARINA YENİLENDİMurat Sağlav tarafından işletilen Bistro Marina, dış mekânı camlarla korumaya aldı. Fırtınalı hava da bile dışarıda rahatlıkla oturulabilinecek duruma ge-tirdi. Haftanın iki gününü de (Çarşamba-Cumartesi) canlı müziğe ayıran işletme; Biriz, Malabadi ve Tolga Seçkin Gurubu ile keyifli saatler geçireceğiniz, kalenin

KIŞA SICAK BİR MERHABADört ayrı grubun dönüşümlü olarak sahne aldığı Bodrum Marina Yacht Club kış sezonu boyunca 21.30 – 01.30 saatleri arası dinleyenlere keyifli anlar yaşatmaya devam ediyor. Pazartesi ve Cumartesi geceleri Ebru Yazıcı ve ekibi. Salı ve Cuma geceleri 70 ve 80’lerin klasiklerinden dünya müziklerine, Yasemin& Çetin çifti. Çarşamba & Perşembe geceleri çift gitar, perküsyon ve bas gitar ile grup Malabadi, Eski dönem batı müziği, roman ve zeybek tınılarını keman ve mandolin ile birleştiren Erkan & İbrahim ise Pazar gece-leri Marina Yacht Club’ta haftaya ayrı bir başlangıç sunu-yor. Bodrum Marina Yacht Club , Bodrumlular ve Bodrum severler için kış aylarında da dolu dolu ve daima canlı.

Bodrum Mausoleum Yeni Yüzyıl Lions Kulübü, Bodrum Lions Kulübü, Bodrum Rotary Kulübü 2009-2010 çalışma dönemi ortak toplantısı Diamond Of Bodrum Otel’de gerçekleştirildi.

Toplantıda, bazı sivil toplum kuruluşlarının organizasyonu ile düzenlenen Cumhuriyet Balosu’nda yer alan kuruluşlara, aynı organizasyon içerisinde bulunan Bodrum Sağlık Vakfı tarafından el yapımı seramik hediye verildi. Öğretmen Melek Türker, Milta Bodrum Marina

genel müdürü Ömer Karacalar, Başhemşire Ayşegül Orçun’a ise meslek ödülleri verildi. Toplantıya konuşmacı olarak davet edilen Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, göreve başladığı tarihten itibaren Konacık’ta yapmış oldukları çalışmalar hakkında toplantıya katılan

misafirleri bilgilendirdi.

Öğretmen Melek Türker, Milta Bodrum Marina genel müdürü Ömer Karacalar ve Başhemşire Ayşegül Orçun’a

MESLEK ÖDÜLLERİ VERİLDİ

RUSYA’DAN BODRUM’A UZANAN BİR HAYAT ÖYKÜSÜ

Yazar Aysu Erinç’in “Çocukluğumun Öyküsü“ anı kitabı, Adolf Hitler’in iktidara geldiği yıl, Berlin’de başlayan Türkiye’de süren sıra dışı yaşamından bir kesit sunuyor okurlara. Savaş yıllarının tra-jedisini yaşamış olan yazar, “Çocukluğumun Öyküsü’nde, Rusya, Al-manya, Türkiye üçgeninde savrulan bir ailenin ayakta kalmak ve kendi kültürlerine ait alışkanlıklarını sürdüre-bilmek için verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Bodrum’un tanınmış simalarından olan yazar Aysu Erinç, Rusya’da başlayan yaşam öyküsünü, Bodrum’un sakin, huzurlu ortamına bırakarak, ikinci anı kitabı hazırlıklarını sürdürmekte.

Page 51: Bodrum Bülten Ocak 2010

49

Hazırlayan: Nurhan İBAK

ve denizin eşsiz manzarası karşısında yemeğinizi rahatlıkla yiyebileceğiniz bir mekan olarak gösteriliyor. Tel: 316 61 11

BODRUM MAVİ’SİZ OLMAZBodrum’un en eski barlarından olan Mavi, sahnesinde ünlü müzisyenleri ağırlamaya devam ediyor. İşletmesini Tarkan Gülpaşa’nın yaptığı, Bodrum’un vazgeçilmez mekânlarından olan MAVİ, bu kez de, “Bestelerin Efendisi” olarak bilinen BÜLENT ÖZDEMİR ve sesi kadar

4949

n Öğretmenler günü her yıl olduğu gibi bu yıl da Bodrum Yarımadası’nın her yerinde farklı etkinliklerle kutlanıdı.

Bodrum Belediyesi’nin öğretmenlerimiz için her yıl düzenlediği, “Öğretmenler Günü Yemeği” bu yıl Azka Otel’de gerçekleşti. Ge-ceye Bodrum Kaymakam Vekili Milas Kaymakamı Mehmet Ba-hattin Atçı, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum İlçe Emniyet Müdürü Niyazi Turgay, Garnizon Komutanı Albay Deniz Şayan, Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Meh-met Ali Durmuş, Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcıları Halil Danacı ve Kemal Orman ile Bodrum Belediyesi Meclis Üyeleri katıldı. Sevinç-Ender Kasal’ın ve genç müzisyen Erman Uzman’ın müzikleri ile geceye katılan davetliler gönüllerince eğlendiler. Konacık Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzen-lenen öğretmenler günü yemeği ve eğlencesi Dedeman Otel’de gerçekleşti. Geceye Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun’un yanı sıra Belediye Meclis Üyeleri, Bodrum Anadolu Lisesi Müdürü İsmet Aydemir, Konacık Cahit Özvezneci İlköğretim Okulu Müdürü Emin Geçin ve Konacık’ta bulunan okulların öğretmenleri katıldı. Gecede öğretmenler, canlı müzik eşliğinde bol bol eğlendiler. Turgutreis Belediyesi Öğretmenleri unutmadı. Kefaluka Resort Otel’de Öğretmenler Günü yemeği düzenledi. Yemeğe Tur-gutreis Belediye Başkanı Mehmet Dinçberk ve eşi, Meclis Üye-leri, Birim Amirleri, Turgutreis’de bulunan Emekli Öğretmenler, Beldede bulunan tüm okul müdürleri ve okul öğretmenleri katıldı. Öğretmenler Bodrumlu sanatçı Mustafa Ergene’nin söylediği şarkılarla gönüllerince eğlenerek dans ettiler.

ÖĞRETMENLERİMİZ GÖNÜLLERİNCE EĞLENDİ

cana yakınlığı ile de tanınan HANDE’yi konuk etti. Bodrumlular tarafından çok sevilen ikili, Mavi müdavimlerini ve tatilcileri coşturdu.. Sokaklara taşan kalabalık, ayakta kalmalarına aldırmadan, sabahın ilk saatlerine kadar eğlendi. Telefon: 316 39 32

MEY-HAN-İ’DE SİRTAKİLİ GECELER

Mimar ADEM GÜNER, yılbaşında Bodrumluları eğlencenin doruğuna çıkartmaya kararlı. Neyzen Tevfik Cad-desi üzerindeki Eski Chakra’nın yerini alan Adem Güner, Bodrum’a yeni bir soluk getiriyor. Türkçe ve Yunan ağırlıklı müziğe yer verilecek mekânın dev müzik kadrosu şimdiden hazır. Bizden söylemesi...

La Blanche Resort & SPA / Turgutreis

BODRUM OTELLERİNE LONDRA’DAN ÖDÜL...

10 Kasım 2009 tarihinde Landmark Hotel London’da yapılan TUI UK & Ireland Altın Madalya töreninde Bodrum Otelleri de ödül-lerini aldı. Geceye davetli olarak katılan La Blanche Resort & SPA / Turgutreis Genel Müdürü Deniz TAŞ, Best First Choice ve Acco-modation kategorisinde Dünya 6. ve Türkiye Birincisi olarak First Choice Gold Choice Award 2009 ödülünü aldı. Gecede ayrıca Bodrum Otelleri’nden dereceye girenler açıklandı. Buna göre; Best First Choice ve Accomodation kategorisinde, Işıl Club / Torba ve Royal Asarlık Beach / Gümbet, Best First Choice Accomodation katagorisinde, Sırça Apartments / Bitez, Best First Choice Premier kategorisinde, Bodrum Princess / Göltürkbükü, Best Thomson Small & Friendly Accomodation kategorisinde, Hotel Serpina / Gümbet Best Thomson A La Carte Accomodation kategorisinde, Rixos Hotel Bodrum / Torba Best Thomson TTTT ve TTTT+ Accomodation kategorisinde, Club Magic Life-Imperial / Turgutreis ve Aegean Dream Resort / Turgutreis otelleri ödüllere layık görüldü.

Page 52: Bodrum Bülten Ocak 2010

50

İSKELE İSYANI

Bodrum Yolcu Gemisi İskelesi’nin 185 metre olan uzunluğunun 317 met-reye çıkarılmak istenmesi tepki çekti. Teklifin Bodrum Belediye Meclisi’nde görüşülecek olması çevrecileri ayağa kaldırdı. Bodrum Belediye Meydanı’nda toplanan yaklaşık 40 çevreci, Yurt-sever Cephe Sözcüsü Ayhan Karahan’ın öncülüğünde basın açıklaması yaptı, iskelenin uzatılmasına sert tepki gösterdi. 20 yıla yakın süredir rüyaları süsleyen iskelenin Bodrum’un ekonomik yaşamına hiçbir katkı sağlamadığını ileri sürdü. İskelenin başlangıç projesinde yer alan ve kamuoyu baskısından dolayı uygulanamayan marina içersindeki 750 kişilik otel ve kumarhane projesini de dikkatimizden uzak tutmayacağız” diye konuştu. Bodrum Belediyesi önündeki basın açıklamasını tamamlayan çevreciler, Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u makamında ziyaret etti. Açıklama metnini Kocadon’a da veren Ayhan Karahan, meclisten üçlü kon-sorsiyum lehine karar çıkarılmamasını istedi. Başkan Kocadon ise, “Yurtsever cephe üyelerine duyarlılıklarından ötürü teşekkür ediyorum. Bu görüşlerini dikkate alacağız” dedi.

ANİDEN BASTIRAN YAĞMUR

Aniden bastıran sağanak yağış ilçede hayatı olumsuz etkiledi. Torba’da ve Kumbahçe Mahalleri’ndeki cadde ve sokaklarda patlayan rögar-lardan sular fışkırdı.

Gökçeler ve Yokuşbaşı Dağı’ndan gelen sular Kumbahçe Mahallesi’ndeki Dere Sokak ile Üç Kuyular Caddesi’ni sular altında bıraktı. 20’ye yakın ev ve işyerini su bastı. Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre, gece saatle-rinden itibaren metrekareye 21 kilogram yağış düştü.

BETONA İSYANAkyar Yarımadası’nda bir turistik tesi-sin imar plan ve yönetmeliklerine aykırı yapılaşmayla denizi doldurmasına, ayrıca Bağlacık Yarımadası’ndaki Bostan

Tarlası Koyu ve Sığla Koyu’na 750 yat kapasiteli marina yapılmak istenmesine tepki gösteren 16 sivil toplum örgütünün temsilcileri eylem yaptı. Yaklaşık 40 çevrecinin ellerinde her iki yarımadanın 20 yıl önceki doğal hallerini gösteren fotoğraflarla geldiği protestoya, Akyarlar Köyü sakinleri de destek verdi.

BİR BANKA DAHA

Bodrum Belediyesi mücavir alan sınırları içerisindeki konut ve iş yeri sahipleri-nin Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Ga-ranti Bankası’ndan sonra Finansbank’a verecekleri “Hesap ya da Kredi Kartı ile Otomatik Ödeme Talimatı” sonucu su faturalarını Bodrum Belediyesi’ne gelmeden ödeyebilecekler.

ERTUĞRUL’DA KASA VE ÇAPAYA ULAŞILDISu altı Arkeolojisi Enstitüsü, BOSAV (Bodrum Kültür ve Sanat Vakfı) ve Kuşimoto Belediyesi‘nin katkıları ile devam eden Ertuğrul Fırkateyni’ni gün ışığına çıkarma çalışmaları kapsamında proje başkanı Tufan Turanlı, Teksas A&M. Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve dünyanın en ünlü su altı arkeoloğu Prof. Dr. Cemal Pulak Japon-ya’ nın Kuşimoto kentinde 15 Ocak’ta başlayacak ve bir ay sürecek sualtı kazı çalışmaları öncesinde keşif çalışması yaptı.Japon İmparatoru Meiji’yi ziyaretinden sonra dönüş yolunda Japonya’nın güneyindeki Oşima Adası açıklarında fırtınaya yakalanarak yaklaşık 650 denizcisi ile sulara gömülen Osmanlı Fırkateyni Ertuğrul’un keşif çalışmalarında gemiye ait olduğu tespit edilen para kasası ve çapasına ulaşıldı. Üç yıldır sürdürülen Ertuğrul Fırkateyni Projesi’nde eserleri çıkarmak için Ocak Ayı’nda yeni-den çalışmalara başlanacağını belirten proje başkanı Tufan Turanlı “Geminin kasası, çapası ve çıkarılabilecek önemli eserleri çıkarıp müzede sergiledikten sonra geminin bulunduğu yeri Türk- Japon Dostluk Sualtı Parkı haline getirerek dalış turizmine açmak istiyoruz.” dedi.

Bodrum’da kamu alanlarına tecavüz-lü ve imar fazlalığı olan yapılardaki yıkım çalışmalarına Gümbet Mahallesi’nden başlandı. Yıkım çalışmaları sırasında herhangi bir olay çıkmadığı gözlendi. Bazı işyeri sa-hiplerinin de belediyenin yıkılmasını istediği fazlalıklarını kendilerinin yıktığı gözlendi. Belediye İmar Müdürü Haluk Ayti , Bodrum’da yaklaşık 300 adet kaçak yapının yıkılacağını bunların 60 tanesinin Gümbet Mahallesi’nde bulunduğunu söyledi.

KONACIK’TA DA YIKIMLAR BAŞLADITurizm sezonunun sona ermesinden sonra Konacık Belediyesi sınırları içerisindeki çevre ve bel-de görünümünü olumsuz yönde etkileyen binaların yıkımlarına başlanıldı. Yıkım çalışmalarına Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan 925 m2’lik binanın yıkımıyla başlanıldı.

BODRUM’DA ÜÇYÜZ BİNA SIRADA

Page 53: Bodrum Bülten Ocak 2010

51

PROJEYE EYLEMLİ ENGEL

Bodrum-Milas Karayolu Kaynar Mevkisi’ndeki, ‘’Bodrum Yarımadası Acil İçme Suyu Projesi’’ şantiyesi önünde toplanan yaklaşık 50 işçi, 4 aydır paralarını alamadıklarını öne sürerek eylem yaptı. Şantiyenin girişini iş mak-ineleriyle kapatan işçiler, şantiyedeki çalışmayı da durdurdu.

AÇILIŞA ÜÇYÜZ KADIN KATILDI

Turgutreis Cumhuriyet Kadınları Derneği’ nin açılışı yapıldı. Açılışa Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal

Sarıhan, Başkan Yardımcısı Şenel İke, Turgutreis Belediye Başkanı CHP’li Me-hmet Dinçberk ve yaklaşık 300 kadın katıldı. Türkiye’de 53. şubenin açılışını yaptıklarını belirten Sarıhan “Cumhuriyet her zamankinden daha çok korunmaya ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyor. Bu nedenle Türk kadını Cumhuriyet’e ve laikliğe yönelik her türlü saldırıyı her türlü şart ve ortamda göğüslemek için yoğun biçimde mücadele veriyor” dedi.

UNUTULAN ÖĞRETMENLER İÇİN, İNCELEME BAŞLIYOR

Bir gurup öğretmenin emekli oldukları Atatürk İlköğretim Okulu’na davet edilmediklerini öğrenen Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Mehmet Ali Durmuş, Merkez Atatürk İlköğretim oku-lunda yıllarca hizmet verip emekli olan öğretmenlerin öğretmenler gününde davet edilmemelerinin mesleki etik bir konu olduğunu ve bunun için inceleme yapacağını söyledi.

5151

LONDRA’YA BODRUM DAMGASI

İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen World Travel Market Turizm Fuarı’na Bodrum damgasını vurdu. Geçen yıl 55 bin kişinin ziyaret ettiği, bu yıl 155 ülkeden 5.137 katılımcının yer aldığı Londra Turizm Fuarı, Bodrum için ol-dukça yararlı geçti.

Bodrum Belediye ve BOYTAV Başkanı Mehmet Kocadon da fuarda bizzat yer aldı, Bodrum standına gelen herkesle yakından ilgilendi. Büyük ilgi gören Bodrum standında yapılan “Bodrum’da 1 hafta tatil” çekilişine 2540 kişi katıldı ve çekilen kura sonucunda fuara katılan 14 otel, 14 çifte bir hafta ücretsiz tatil hediye etti. Bu piyango çekilişi, Kefaluka Otel, La Blanche, Kervansaray, Samara, Magnific, Dede-man, Paloma, The Green House, Parkım Ayaz, Serhan, Ayaz Aqua, Seray, Palm Garden, Royal Asarlık Beach otellerinin katkılarıyla gerçekleşti.

Turizm Bakanlığı ve BOYTAV tarafından Londra’nın ünlü mekanlarından Sketch’de özel bir davet verildi, Bodrum gecesi düzenlendi. Bu geceye dünyanın en önemli turizm yayınların editor ve yazarlarının, turizm konusunda önde gelen gazetecilerinin yanı sıra İngiltere Turizm piyasasının önemli yöneticileri, Turizm Bakanlığı Turizm Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı katıldı. Gecede 360 derecelik özel pro-jeksiyon sistemi ile, fotoğraf sanatçısı Oğuz Hamza’nın özel fotoğraflarından oluşan çok özel bir gösteri yapıldı.

VALİ ALTIPARMAK; “MUĞLA BUTİK OTELLER CENNETİ OLMALIDIR”

Muğla’ya bu yılın ilk 10 ayında 1 milyon 400 bin turistin geldiği İngiltere’de düzenlenen WTM turizm fuarında Türkiye 729 m2’lik stand ile temsil edilirken, stand içinde yer alan Muğla bölümü, fuarın açılışında yetkililerin ve tur operatör-lerinin en çok ilgi gösterdiği bölümler arasında yer aldı. Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak’ın üzerinde durduğu, “Muğla Butik Oteller Cenneti olmalıdır” sözü, tur operatörleri ve katılımcılar tarafından da büyük ilgi görürken, Muğla standı fuara katılanlarca en çok ziyaret edilen köşelerden birisi oldu.

MODERN VE ÇOK AMAÇLI PAZARYERİGümbet Cevat Şakir Mahallesi’nde bulunan pazaryerinin daha modern ve çok amaçlı hale getirilmesi için çalışmalara başladı. Bodrum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü yetki-lileri yeni pazaryerinin 2000 m2 kapalı alana ve 5 mt iç yüksekliğe sa-hip olacağını belirterek; “Tamamlanacak proje ile bölge sadece pazar alanı olarak değil, farklı kullanım alanlarına imkan sağlayacak nitelikte olacaktır. Fuar, düğün ve toplantı salonu, spor faaliyetleri ile benzer aktivi-telerin yapılabileceği, otoparkı ile birlikte modern bir görünüme kavuşacaktır. Yeni pazar yeri, hafriyat, çevre düzenleme ve alt yapı çalışmaları ile birlikte 2010 yılının Ocak ayında tamamlanacak” diyerek, Gümbet pazar yerinin yenileme çalışmaları devam ederken, vatandaşlarımızın pazar ihtiyaçlarını alt kısmındaki boşlukta kurula-cak olan pazar yerinden karşılayacaklarını belirttiler.

Page 54: Bodrum Bülten Ocak 2010

52

(Rotary Yeni Liderler Arıyor) programı düzenlendi. Eğitimci Mehmet Kocabaş’ın 2 gün süren eğitimi esnasında, Opet Yönetim Kurulu üyesi Nurten Öztürk konuk konuşmacı olarak katıldığı toplantıda hem sosyal sorumluluk projelerinde hem de iş yaşantısında başarılı bir lider olarak karar alma, prob-lem çözme, meseleyi etraflıca ortaya koyma, yaratıcı düşünce gibi konularda hem çalıştılar hem de takım çalışması yaptılar.

MAHKUMLAR “NEFES”İ İZLEDİ

10 Kasım’da, Bodrum Ceza ve Tevkif Evi’nin bahçesinde kurulan açık hava sinemasında 58 mahkum Nefes filmini heyecanla izledi. Bodrum Cumhuriyet Savcılığı ile BESİAD tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlikte cezaevi bahçesine kurulan açık hava sinemasında filmi seyreden mahkumların büyük heyecan yaşadığını belirten BESİAD Başkanı Cenk Sezgin “Böyle anlamlı bir günde Türkiye’de çevrilen ve Türk askerinin ne tür zor şartlar altında vatanı ve toprağı için terör ile verdiği mücadeleyi anlatan filmi mahkumların heyecanla izlediğini görmek bizleri de mutlu etti” dedi.

GELECEĞİN LİDERLERİ RYLA’DA BULUŞTU

Bodrum Karia Rotary Kulübünün orga-nizasyonu ve bir çok girişimcinin desteği ile “Fark Yaratan Liderler” temalı RYLA

BODFAD, 2010 ETKİNLİKLERİ

Geçtiğimiz yıl kurulan BODFAD, Bodrum Fotoğraf Amatörleri Derneği 2009-2010 Kış Dönemi etkinliklerine “Saydam Gös-terisi” ile başladı. “Saydam Gösterisi”, Abdullah Aşçı’nın “Bodrum”, Melike Güngörer’in “Soul of Korea”, Saner Gülsöken’in “BAYKaBAK” ve Sema Sagat’ın “Ahh! Santorini” isimli fotoğraf çalışmalarından oluşuyor.

YARBASAN’DA SANAT KURSLARI Ortakent’te bulunan Yarbasan Taş Evleri Atölyeleri’nde Sanat kursları başlıyor. Resim,

Mozaik, Mutfak, Minyatir ve Seramik dallarında verilecek olan kursların gün ve saatleri ile kurs eğitmenlerinin isimleri şu şekilde;

Pazartesi 11:00 - 14:00 Resim Atölyesi, Haluk Mutlu. Salı 10:00 - 14:00 Mozaik Atölyesi Esra ÇalışkanÇarsamba 10:00 - 14:00 Mozaik Atölyesi Esra Çalışkan. 11:00 - 13:30 Mutfak Atölyesi Aslı Mutlu

Persembe 10:00 - 14:00 Seramik Atölyesi Ebru Erol. 11:00 - 14:00 Minyatür Atölyesi Ayla OrtabaşıCuma 10:00 - 14:00 Seramik Atölyesi Ebru Erol. 11:00 - 14:00 Resim Atölyesi Haluk Mutlu.

SABİH KANADOĞLU, PANEL İÇİN GELDİTurgutreis’te Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından `Türkiye Nereye Gidiyor’ konulu panel düzenlendi. Hayırlı Sabancı Lisesi Konferans Salonu’ndaki panele Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Şükran Soner ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Şenel İke konuşmacı olarak katıldı. Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, dinin siyasete alet edilerek, Cumhuriyet ilkeleri, felsefesi, demokrasi insan hak ve özgürlüklerinden uzaklaşılarak dikta rejimine doğru gidildiğini belirterek “Yargının siyasallaştığı, yargının bağımsız denilemediği, müfettiş baskı ve korkusu, bakanlığın etkisi ve yetkisi hakimler, müfettişler tarafından yapılan talepleri reddetme cesareti bırakmadığı ortamda yargıda ödüllendirme ve cezalandırma dönemi başlamıştır. İsteğe uygun karar veriliyorsa sorun yoktur, yargı mensubu siyasi iktidar hoşa gitmeyen bir karar verdiyse hakim ve yargıç fazla zaman kaybetmeden cezalandırılmaktadır. Bu da dikta rejimine doğru gidildiğinin en somut örneğidir” dedi. Paneli, yaklaşık 500 kişi izledi. Kanadoğlu’nun konuşması izleyiciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan da paneldeki konuşmasında son günlerdeki telefon dinlemelerine değindi. Sarıhan, telefonu dinlenen, temel hak ve özgürlükleri kısıtlanıp, hakları ihlal edilenleri İçişleri Bakanlığı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmaya davet etti.

GÜMÜŞLÜK’TE YAZ-KIŞ MÜZİK

Gümüşlük Eklisia’da, başarılı geçen 6. Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nin ardından, kış aylarında da, Bodrum’un kültürel ajandasına renk katacak bir klasik müzik konseri gerçekleştirildi. Bu yıl ilk kez, Bodrum’un artan kış nüfusu dikkate alınarak, mevsim bo-yunca klasik müzik konserleri verilmesi planlanıyor. İlki, 29 Kasım’da viyolonselde Özgür Elgün ve piyanoda Eren Levendoğlu ile unutulmaz bir klasik müzik gecesi olarak gerçekleştirildi.

KARTANESİ’NDE DİŞ SAĞLIĞI GÜNÜ

22-27 Kasım tarihleri ağız ve diş sağlığı haftası. Kartanesi Anaokulu da; ağız ve diş sağlığının önemini yaş guruplarına uygun olarak yaptığı etkinliklerle çocuk-lara anlattı. 5 yaş gurubu ve anasınıfı öğrencilerinin tümünün Diş Hekimi İsmail Hakkı Argın tarafından diş muayeneleri yapıldı ve aileleri bilgilendirildiler.

Page 55: Bodrum Bülten Ocak 2010

535353

Her yıl olduğu gibi bu yıl da bazı yenilikler içeren BAYK 2010 Yarış Takvimi son şeklini aldı. Daha önce açıklanan Kış Trofesi tarihlerine ilaveten 2010 yılında Türkiye’de gene bir ilk olarak Duo Cup Trofesi Bodrum’da düzenlenecek. Dört ayrı yarıştan oluşacak Trofe’nin son ayağı 2009 yılında olduğu gibi 1 Temmuz Kabotaj Bayramı. Her yıl Eylül ayında yapılan Marina Yacht Club-Famous Cup bu sene 19-20 Haziran tarihine alındı. Eylül ayında ise Şeker Bayramı sırasında yarışlara ara verilerek bir ralli düzenlenecek.9-10 Ekim tarihlerinde gene bir Duo yarış serisi yapılacak. Kasım ayında yapılacak olan Bod-rum Race Week için ise şimdiden çeşitli charter şirketleri ile temaslar kuruldu ve çalışmalar başladı. 2010 Race Week katılım açısından çok daha büyük bir organizas-yon olması bekleniyor. 2010 yarış tarihlerini BAYK web sayfasında görmek mümkün. (www.bayk.net)

2010 YILI BAYK YARIŞ TAKVİMİ

AYŞE KULİN BAB-I ALİ KİTAPEVİ’NDE KİTAPLARINI İMZALADIBodrum’un yeni kitapevlerinden biri olan Bab-ı Ali Kitapevi Ayşe Kulin’i okuyucuları ile buluşturdu. Türkan Saylan’ın hayatını anlattığı “Türkan” adlı kitabını imzalamak üzere Bodrum’a gelen Ayşe Kulin, sevenlerinin adeta hücumuna uğradı. Beş saat boyunca kitap imzalayan Ayşe Kulin ilgiden oldukça memnun oldu. Kitap se-venler bitmek bilmeyen imza kuyruğunda saatlerce beklemek zorun-da kaldılar. Kitaplarını imzalatmaya gelenler arasında Günseli Başar, Tiyatro sanatçısı Dilek Türker ve Ali Poyrazoğlu da vardı. Bodrum’u çok sevdiğini söyleyen Ayşe Kulin, ”Bodrum’da yaşayabilmek için planlar yaptığını, ülkedeki tüm sorunların yazarları da etkilediğini, korsan kitap alanların sadece yazarın değil onlarca kişinin emeğini çalanlara yardımcı olduklarını, kitapların söylenildiği gibi pahalı olmayıp iki üç paket sigara parası olduğunu” söyledi.

SANAT VE SANATÇI ÜZERİNE SOHBET

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Ko-

cadon beraberindeki heyetle Contem-porary İstanbul 2009 Çağdaş Sanat Fuarı’nı ziyaret etti. İstanbul’da 4. kez düzenlenen Contemporary İstanbul 2009 Modern ve Güncel Sanat Fuarı’nda galeri standlarını gezdi. Sanatçılarla bol bol sohbet eden Mehmet Kocadon, geçtiğimiz ay düzenlenen bir müzaye-dede “Mavi Senfoni” tablosu 2 milyon 200 bin TL’ye alıcı bulan ressam Burhan Doğançay’ın standında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu’yla bir araya geldi.

Page 56: Bodrum Bülten Ocak 2010

54

Bodrum’un Gazetesi

HAFTADA BİR CUMA GÜNLERİ YAYINLANIR

Kurucusu: Ender Uslu

KASIMARALIK1981

30 Lira

1980/1991 yılları arasında yayınlanan Bodrum’un Haftalık Gazetesi MERHABA’nın arşivinden derlenmiştir.

MerhabaMerhabaMerhabaMerhabaMerhaba

Kısa HaberlerYapımı yarım kalan Bodrum yarımadası kuzey yolunun Torba’ya kadar olan bölümünün önümüzdeki yaz se-zonuna kadar asfaltlanacağı öğrenildi.

***Özellikle yabancı turistleri büyük güçlüklerle karşı karşıya bırakan gümrük postası Bodrum’da da açıldı. Bu işle ilgili olarak bir memurda ilçemiz PTT sinde görev yapıyor. Daha önce yurtdışından eşya olarak koli veya paketi gelen turistler İzmir’e Gümrük postasına gitmek zorunda kalıyorlardı.

***Bodrum Kültür ve Sanat haftasında açılan Sanatçılar ve Sanat sevenler kulübünün karma sergisinde yapıtlarıyla büyük ilgi toplayan ressam Yaşar Çallı Bodrum Karaada’daki çalışmalarını 27 Kasım’da Ankara’da İngiliz Kültür Derneği’nde sergilemeye açacak.

***Bodrum Küçük Sanayii Sitesi’nin yapımı için Yüksek Anıtlar Kurulu’nun kararı bekleniyor.

***Bodrum’da Sanatçılar Birliği kurulması için çalışmalar yapılıyor. Bodrum’da yaşayan bütün sanat dalları ile il-gili sanatçılar birlik kurmak için çalışmalara başladılar.

BODRUM FESTİVALİ ULUSLAR ARASI NİTELİĞE KAVUŞUYOR

1982 Bodrum 3. Sanat ve Kültür Festivalinin çalışma-larına başlandıVali Nehrozoğlu kültür tu-rizminin önemini vurgula-yarak gelecekte Bodrum’da uluslararası bir büyük fes-

tival gerçekleştirilmeye çalışılacağını söyledi. Böyle bir festivalin de Türkiye’de ancak Bodrum’da gerçekleşebileceğini, çünkü her türlü malzemenin özel-likle insan malzemesi-

nin Bodrum’da bol olarak bulunduğunu bildirdi. Bu boyuttaki bir festi-val için Türkiye’nin tüm imkânlarının kullanılmak zo-runda olunduğunu, hedefimizi belirledikten sonra bu hede-

fimizi hep beraber çalışarak gerçekleştirebileceğimizi söyledi. Daha sonra söz alan konuşmacılar festivalin nasıl olması konusunu tartıştılar. Toplantı yürütme kurulunu seçmeden dağıldı.

Bodrum Yeni Yıla HazırYaklaşmakta olan yeni yılın ilk gecesi nedeniyle Elele Müzikhol, Manzara Otel, Halikarnas Motel, Restoran – Bar ve Ağıl Restoran özel program ve özel menü yapacaklar. Yılbaşı nedeniyle Bodrum’da azda olsa iç turizmin hareket kazanması bekleniyor.

Bodrum’a Gelen Yabancı Turist Sayısında Artış Var

Bodrum’a gelen yabancı turist sayısında 1981 sezonundaki rakamların son iki yıldaki yabancı turist sayısını aştığı be-lirtildi. Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız Turizm Bürosu Müdüresi Emine Çam “1981 yılı yabancı turist açısında verim-li geçmiş son iki yıla oranla daha fazla yabancı turist Bodrum’a gelmiştir. 1982 yılı içinde yabancı turist sayısının artmasını bekliyoruz.” demiştir.

Çukurbahçe Caddesi Ağaçlandırıldı

Bodrum ve çevresini temiz ve düzenli tutmak amacıyla kuru-lan temizlik gönüllülerince, yeni açılan Çukurbahçe Caddesi ağaçlandırıldı.Ağaç dikimine Ortaokul ve lise öğrencileri de katıldılar.Temizlik gönüllüleri başkanı Saynur Gelendost, Çukur-bahçe Caddesine toplam 30 turunç fidanı dikildiğini, bu tür çalışmaları sürdüreceklerini belirtti.Ağaç dikimine Belediye Başkanı Ertuğrul Önüt ve Kaymakamımız Mustafa Soycan da katıldılar.

Page 57: Bodrum Bülten Ocak 2010

555555

Page 58: Bodrum Bülten Ocak 2010

5656

ÖNCE SAĞLIK

Page 59: Bodrum Bülten Ocak 2010

57

RESTAURANTCAFE & BAR

MUĞLA VALİLİK - 214 10 01KAYMAKAMLIK - 3161001ELEKTRİK ARIZA -186 - 316 12 11GÜMRÜK - 316 11 12JANDARMA İMDAT - 156LİMAN BAŞKANLIĞI - 316 10 98MİLTA MARİNA - 316 18 60KAYMAKAMLIK - 316 10 01METEOROLOJİ - 313 08 86MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ - 316 10 95PTT - 316 12 12PASAPORT BÜROSU - 316 12 15POLİS İMDAT - 155 - 316 10 05POLİS / GÜMBET - 316 12 18ORMAN YANGIN - 177OTOGAR - 316 26 37SAHİL GÜVENLİK - 313 42 00SAHİL RADYO - 316 27 66SIHHİ İMDAT - 112SU ARIZA - 185 - 316 50 13TELEFON ARIZA - 121TRAFİK - 154 - 316 80 80TUR. BÜROSU BODRUM - 316 10 91TURİZM DANIŞMA - 179TURGUTREİS D MARİN - 382 90 65YALIKAVAK Tur.Bürosu - 385 44 65YALIKAVAK MARİNA - 385 38 60YANGIN - 110 - 316 10 71BODRUM-MİLAS HAVAALANI 523 01 01BODRUM BÜLTEN - 313 42 24

n BELEDİYELERBODRUM - 316 10 09TEMİZLİK İŞLERİ - 313 19 05ZABITA - 153 - 316 11 85BİTEZ - 363 82 96KONACIK - 319 19 43GÖLTÜRBÜKÜ - 357 79 10GÜMÜŞLÜK - 394 44 80GÜNDOĞAN - 387 78 95MUMCULAR - 373 52 00ORTAKENT - 358 53 70TURGUTREİS - 382 30 19YALIÇİFTLİK - 368 98 29YALIKAVAK - 385 49 22

n AMBULANSSOS 0212 505 72 72Askeri Kamp - 313 02 48Clınıc Internatıonal 313 30 30Devlet Hastanesi - 313 14 20Gündoğan Sağ. Oc. 387 9655Inter Tıp Pdlikliniği 313 4066Medicare - 316 70 51Ortakent Sağlık Oc. 358 50 27Özel Bodrum Has. - 313 65 66Turgutreis Sağ. Oc. 382 30 27

n DİŞHEKİMİDr. Dt. BANU ERDOĞAN ARASOrtodontist - 313 58 84Çarşı Mh. Artemis Cd.8 BodrumCANA URAL YİĞİTER - 317 04 05Severcan Cad. BodrumDr. Dt. FÜSUN NALBATOĞLU316 14 81 Cevat Şakir Cad. Diş Dr. GÜLTEN ÇOK - 316 61 60M. CENGİZ ALTIPARMAK313 17 73Cevat Şakir Cad. 94/B BodrumDiş. Hek. RIZA ÇINAROĞLU313 10 07 Atatürk C.32BodrumDr. Dt. TUNÇ AKMAN - 316 86 56Ortodontist Atatürk Cad. 48/C

n DOKTOROp. Dr. GÜROL ORAL K.B.B316 59 27 Artemis Cd. BodrumDr. H. MUZAFFER BUYRUK316 51 07 Davutlar Sok. 12

n HASTANELER POLİKLİNİKLERTÜM HASTANELER İÇİNTEK TELEFON - 444 0 911BASINÇ ODASI - 313 14 20BODRUM KALP HASTALIKLARI MERKEZİ - 316 54 64DEVLET HASTANESİ313 14 20 (6hat)BODRUM SAĞLIK OC - 316 13 53GÜMÜŞLÜK SAĞLIK OC -3943724MUMCULAR SAĞLIK OC-3735040OMEGA KLİNİK TANI LABORATUARI - 316 80 84ORTAKENT SAĞLIK OC - 358 5027

&GEREKLİ TELEFONLAR

fSAĞLIK

Page 60: Bodrum Bülten Ocak 2010

YAPI DEKORASYON

58

ÖZEL BODRUM HAST. - 313 65 66SSK DİSPANSERİ - 313 32 95UNIVERSAL HOSPITAL -319 15 15C. Şakir Mh. Gavaklı Sarnıç Cd.CLINIK INTERNATIONAL 3133030

n HAVA ULAŞIMIBODRUM HAVAALANI - 523 01 01BODRUM HAVAALANI THY523 01 29THY / OASİS 317 12 03 - 04HAVAŞ 313 89 72 - 523 00 40BODRUM RENT A CAR 317 15 55Onur Air, Atlas Jet

WHISKY TRAVEL YACHTINGAtlas Jet. Fly Air, Onur Airİnönü C. 27/1 Gümbet 3165057

n OTOBÜSKAMİL KOÇ 313 04 68KARADEVECİ 316 25 60 PAMUKKALE 316 13 69 VARAN 316 78 49 - 313 21 44ULUSOY 313 01 67 - 317 16 40

n DENİZ ULAŞIMIBODRUM EXPRES 316 10 87BODRUM FERİBOT 316 25 78DEVLET DENİZ 316 17 81YOLLARIFAHRİ KAPTAN 316 18 08MEANDER 316 50 26

jULAŞIM

Page 61: Bodrum Bülten Ocak 2010

ÇEŞİTLİ

59

n AKARYAKITARMADA / MOİL - 363 87 00Açıkkırlar Mevkii KonacıkPAŞALILAR - 363 83 93Atatürk Bulv. No:167 Konacık

n AMBALAJHAKAN AMBALAJ - 319 03 00Atatürk Bulv. No:65 KonacıkMAVİ AMBALAJ - 385 35 64Atatürk Cad. 24/B Yalıkavak

n AYDINLATMALAMBACI PRO-YAPI - 317 07 33

n AYAKKABI ÇANTAHAAN - GAR - 317 18 61

Kıbrıs Şehitleri Cd. No: 174STONE ROCK - 313 89 85Bodrum Milta MarinaYABAN COLLECTION - 316 20 01Cumhuriyet Cd. 39-41 Bodrum

n BASIMEVLERİEKİN OFSET - 316 90 90Yokuşbaşı Mevki Basın St. No:1HALİKARNAS - 317 02 91Temel Yapı İş Merk.No: B-6

n BASIN YAYINBODRUM AJANS - 313 56 66Caferpaşa Cd. 52/3 BodrumBODRUM YARIMADA - 316 78 12Yokuşbaşı Mevki Basın St. No1KENT MEDYA GRUBU - 317 30 30Kalekonut Sos.Tesisleri. Konacık

n BİJUTERİPOZİTİF /OASİS - 317 22 29

n BİLGİSAYAREGE BİLGİSAYAR - 317 00 62TEKMAR - 313 0 444Cevat Şakir Cad. No:113

n BRANDA ÇADIR DÖŞEMEEGE BRANDA - 367 18 00Torba Girişi Tansaş Yanı No:20 ESKİCİ - 316 84 34 MMM Migros Karşısı No:236/Bn BUZFİESTA BUZ - 316 84 03Omurça M.Artemis C.33Bodrum

n CAMAYHAN CAM - 313 40 39Turgutreis Cd. 408/A GümbetMETİN CAM - 316 03 13Sanayi Sitesi No:10 Bodrum

ÖZKARDEŞLER - 385 34 40Atatürk Cd. 151/B Yalıkavak

n ÇİÇEK-BAHÇE DÜZENLEMEEGE ÇİÇEK EVİ - 319 08 98Atatürk Bulv. No: 17 Konacık

n ÇOCUK YUVALARIKARTANESİ ANAOKULU - 3639514 Cumhuriyet Cd. 7 BitezMAVİ ÇİZGİ - 316 08 87 Cafer-paşa Cad. Kanlıdere Sok. No: 6

n DAYANIKLI TÜKETİM MALLARIDİNÇER/Arçelik - 316 77 45 Cevatşakir Cd. No:103 TOPANOĞLU - 317 14 60Gümbet Kavşağı No:198/B

n DEKORASYON+ DEKOR - 358 60 60Cumhuriyet Cd. 100/B OrtakentAGORA LINE - 358 66 12Kapuz Cad. No: 61 OrtakentBODRUM MOZAİK - 358 65 31Balkanoğlu İş Merkezi KonacıkBODRUM MUTFAK - 363 86 77Atatürk Bulvarı Yahya Çavuş Cad. No.4 KonacıkDREAM HOUSE - 316 77 87Dr. Mümtaz Ataman Cd. No:36GALİPDOS - 387 96 51 Şehit Uğur Öztop Cd. GündoğanİNKA DEK. - 317 13 60 Atatürk Blv. Konacık Çarşısı No:16YELKENLİ - 363 01 55 Pamir İş Merk. B/3 No5 Konacık

n DERSHANE KURSAYKENT SÜRÜCÜ - 358 50 50 Cumhuriyet Cd. 47/1 Ortakent

%ÇEŞİTLİ

Page 62: Bodrum Bülten Ocak 2010

60

n DOĞRAMA ATÖLYELERİATÖLYE AHŞAP - 367 14 45

n DÖŞEMELİK PERDELİKAPRE - 317 12 52Jandarma Kavş. No:6 KonacıkDOST TİCARET - 319 00 26 - 27Akatürk Bulvarı No:11 KonacıkGÜLÇE - 385 27 75Şeyhülislam Cd. 27/2 YalıkavakPERMODA - 385 27 91Marina 3 kapı karşısı Yalıkavak

n EĞİTİM KURUMUMARMARA KOLEJİ - 358 61 13Ortakent Bodrum

n ELEKTRİK ELEKTRONİKİLTEK - 316 27 06 Türkkuyusu Cd. No: 76 B Blok D: 2TELCOM - 319 25 45Otim İş Merk. 300/1

n EMLAKKEMALOĞLU - 387 79 52 İnönü Caddesi 102/B Gökçebel YalıkavakMAVİ EMLAK - 313 03 00

Azmakbaşı 22 BodrumTEPE EMLAK - 317 13 05Oasis Alışveriş Merkezi BodrumTURYAP BİTEZ - 363 90 72 Bitez Kavşağı 216 Kat:1 BodrumTURYAP TURGUTREİS - 382 43 17Turgutreis Marina

n FOTOĞRAFENİS UMULER - 313 24 04 MESUT İNSANLAR - 313 24 04 Nazlı Vural Sokak. No:4 Azmakbaşı

n GIDA - İÇECEK TOPTANGÜNTOP - 363 88 18Podium Çarşısı Karşısı KonacıkHÜRTOP - 363 83 21Açıkkırlar Mevkii KonacıkPAMUKKALE ŞARAPLARI 319 27 00 Sadi Irmak Cd. No: 19 Gümbet

n GİYİMMAYORAL / OASİS - 317 07 97PATİ (0-14 yaş) - 317 00 32Oasis Alışveriş Merkezi

n GÖZLÜK OPTİKÇAĞDAŞ OPTİK - 385 51 72Atatürk Cd. No: 56/A Yalıkavak

n GÜVENLİK SİSTEMLERİBODRUM BEKÇİSİ - 313 0 313Yokuşbaşı Mh.Milas Cd.Bodrumn GÜZELLİK MASAJNATUREL GÜZELLİK - 316 99 14Neyzen Tevfik Cd.Cizdar Sk.No2TRIM SLIM - 317 10 02Konacık Yokuşu Estia Çarş.

n HAFRİYATENSA - 319 10 10 Atatürk Bul. No:109/A Konacık

n HEDİYELİKADA HEDİYELİK - 313 01 19Dr Alimbey Cd.Çarşı Mh. No:21ÇOCUK DÜNYASI - 317 05 03Oasis Alışveriş MerkeziTILSIM - 385 24 61Yalıkavak Marina C kapısıVİVALDİ - 316 71 79Dr. Alim Ekinci Cd. No: 33

n ISITMA SOĞUTMAAEG PROTECH - 358 62 62Cumhuriyet Cd. No:4 Ortakent

n İLAÇLAMAMHA-TÜRK - 319 49 43C.Şakir M.A. Yesevi Sk. GümbetTEKNOPEST - 317 06 60Jandarma Kavşağı B/2 Konacık

n İLETİŞİM SİSTEMLERİESVEN KAREL - 319 62 62Atatürk Bulvarı No:1 KonacıkFEZA NET - 313 19 03TÜRKTEL - 319 62 62Atatürk Bulvarı No: 1 Konacık

n İNŞAATASA MİMARLIK - 385 23 78Bodrum Cad. 22 YalıkavakAYAN İNŞAAT - 385 20 56Atatürk Cd. No:16/A YalıkavakEFE MÜHENDİSLİK - 363 79 41Atatürk Cad. 30 BitezKEMALOĞLU - 387 79 52 İnönü Cad. 102/B Gökçebel/YalıkavakKIRBEYİ MİMARLIK - 363 91 52Podium İş Merk. karşısı KonacıkPENN İNŞAAT - 367 14 11Rıza Anter Cd. No: 64 TorbaTPD MÜHENDİSLİK - 319 01 49Açıkkırlar Mevk. Konacık

n KARGO TAŞIMACILIKBODRUM NAKLİYAT - 313 18 88Süleymanoğlu İşHanı No37Kat2

n KATERİNG & ORGANİZASYONEDA HAVAİ FİŞEK - 319 64 64Mandıra Tepesi 1523 Sok. No:7DREAM HOUSE - 316 77 87 STAR LIFE - 313 18 21

Caferpaşa Cad. 54/B Bodrum

n KÖPEK ÇİFTLİĞİTURGUTREİS COUNTRYRANCH382 56 54 İslamhaneleri

n KURU TEMİZLEMEve ÇAMAŞIRHANEECE - 313 43 93MMM Migros Karşısı BodrumİRFAN - 313 77 81MMM Migros Karşısı No: 234

n MOBİLYA+ DEKOR - 358 60 60Cumhuriyet Cd. 100/B OrtakentİNKA DEKORASYON - 317 13 60Atatürk Bul. Konacık Çar.No:16

n MUTFAKBODRUM MUTFAK - 363 86 77Atatürk Bulvarı Yahya Çavuş Cad. No.4 Konacık

n OTEL ve BAR EKİPMANLARIBODİNOKS - 316 33 83Yokuşbaşı Mh. No:138GASTRO - 319 07 13Atatür Bul.Öziçi Mev. 28 Konacık

n OTEL - MOTEL - APARTBİTEZ GADRDEN LİFE- 363 98 70

Bergamot Cd. No:52 BitezEL VİNO - 313 87 70Omurça Mh. Pamili Sokak BodrumGÖLKÖY SUITES - 357 79 81Akdeniz Cad. 33 Sok. No: 5-7 GöltürkbüküHOTEL DELFİ - 316 40 85Omurça Mah. Dere Sk. No:57KARIA PRINCESS - 316 89 71Canlı Dere Sok. No: 15

n OTO KİRALAMAAKUSTİK - 444 08 48Neyzen Tevfik Cad. 146 BodrumBODRUM RENT A CAR - 317 15 55 OASİS Alışveriş Merkezi BodrumSET CAR RENTAL - 313 41 28Cevat Şakir Cd. 48 BodrumWHISKY TRAVEL YACHTİNG316 50 57 İnönü Cad. 32/Cn REKLAM İŞLERİAKTÜEL - 316 15 22Turgutreis Cad. 257/A Gümbet BODRUM AJANS - 313 42 24Caferpaşa Cad. 52/3 BodrumGIRAS REKLAM - 316 71 25Kıbrıs Şehit. Cd.267/A BodrumKİRPİ TASARIM - 316 82 64Caferpaşa Cad. 53/1 Bodrum

n RESTAURANTALLATURCA - 316 81 81Bodrum Milta Marina

Page 63: Bodrum Bülten Ocak 2010

61

BARBELLA - 316 77 87Dr. Mümtaz Ataman Cd. No:36CHINESSE INN/OASİS - 317 11 16COUNTRYRANC - 382 56 54İslamhaneleri TurgutreisDENİZHAN - 363 76 74Turgutreis Yolu Üzeri KonacıkEVGENIA - 0533 305 54 19Paşatarlası No:25FENER RESTAURANT - 393 63 93Kemer Mevkii AkyarlarGOLDEN PLATE - 316 96 13Cumhuriyet Str. No: 149GÖLKÖY SUITES - 357 79 81Gölköy YalıKARA BALIK - 374 51 51 19 Mayıs Cd. No:10 GüvercinlikKEFİ - 313 61 30Kale Cd. Banka Sok. No:5KIRMIZI - 316 49 18Neyzen Tevfik Cd. No:38KÖŞEM - 348 36 66Yali Mevki No:2 OrtakentLA PASION - 313 45 94 Atatürk Cad. Uslu Sok. No: 8 Bodrum MARİNA YACHT CLUB 316 12 28Neyzen Tevfik Cd. Milta MarinaMEMEDOF - 313 42 50Neyzen Tevfik Cd. No: 234ŞECİ - 358 60 30Cumhuriyet Cad. Armutalan Sok. No:9 Ortakent

TATLI KAŞIĞI - 317 30 38Oasis Alışveriş Merkezi

n SAĞLIK HİZMET ve MALZEMELERİBIOREZONANS - 319 42 96Atatürk Bulv. No:7 KonacıkBODRUM İŞİTME CİHAZLARI316 80 83 Caferpaşa Cd. 26/B

n SANAT GALERİLERİBODRUM BELEDİYE - 316 77 18BETTİNA - 369 25 04 CAM SANAT - 316 93 23CASA DELL’ARTE - 367 18 48EV + GALERİ - 319 56 63Pedasa Evleri 3 Blok 4 KonacıkGALERİ ARTEO - 316 10 56GALERİ METİN CAM - 316 03 13Sanayi Sitesi No:10 BodrumGÜMÜŞLÜK AKADEMİSİ394 31 78GÜMÜŞLÜK BELED - 394 44 80HALİKARNASSOS - 358 61 13HALUK ELBE - 316 25 16KAYNAK - 363 95 13MESUT İNSANLAR - 313 24 04NUROL KÜLTÜR MERKKEZİ317 35 49NT GALERİ - 316 33 31OSMANLI TERSANESİ - 316 18 60 TILSIM - 385 24 61

TRANÇA - 316 67 16

n SİGORTA ŞİRKETLERİDENİZYILDIZI - 363 84 35Pamir İş Merkezi B6 Blok No: 10 KonacıkMAVİ BEYAZ - 313 84 07Cevat Şakir Cad. No: 56 Kat:1

n SİNEMACINE MARINE - 317 00 01

n SPOR TESİSLERİBODRUM GOLF CLUB - 313 GOLFKemer Mevk. OrtakentBODRUM MARİNA - 316 18 60Neyzen Tevfik Cad. No: 5COUNTRYRANCH - 382 56 54Piren Cad. No: 15 İslamhaneleriVITAPARK GOLF - 524 53 33Tuzla Ova Mevk. No: 23 Milas

n SÜT veYAN ÜRÜNLERÇINGILOĞLU - 319 2582 Atatürk Cad. Belediye Karşısı Konacık

n TAKI TASARIMCANŞUİ - 313 42 24Caferpaşa Cd. No:52/3

n TEMİZLİK HİZMETLERİBEYAZ TEPE - 316 20 16Turgutreis Cad. No: 258 MHA-TÜRK - 382 82 38 Cevat Şakir Cad. No: 325/1 GümbetERGUVAN TEMİZLİK - 387 77 24 Gündoğan Tepe Villaları No: 9

n TEMİZLİK MALZEMELERİFABER BODRUM - 319 42 12Kıbrısşehitleri Cad. 339 YeniköyERGUVAN TEMİZLİK - 387 77 24 Gündoğan Tepe Villaları No: 9

n TUHAFİYE ÇEYİZGÜLÇE - 385 27 75Şeyhülislam Cd. 27/2 Yalıkavak

n TURİZM SEYAHATAKUSTİK Travel & Yachting 444 08 48 Neyzen Tevfik Caddesi 146 BodrumBARBAROS YACHTING316 39 19 Neyzen Tevfik Cad. 92 BodrumWHISKY TRAVEL - 319 50 57İnönü Cad. 32/C GümbetBn

UNLU MAMULLERBODRUM BÖREK EVİ - 313 72 67Sanayi Sitesi No:1 Bodrum

n VETERİNER HEKİMLERAHMET KURT - 316 76 98Caferpaşa Cad. 57 BodrumBORA VETERİNER - 385 23 51Naz Eser İş Merkezi YalıkavakCOUNTRYRANCH - 382 56 54İslamhaneleri Turgutreis

n WEB TASARIMDYNAMIC WEB - 316 53 01Cevatşakir Cd. No:117YUNUS ARSLAN - 316 95 53Akçabük Sünger Sok.No:9

n YANGIN SÖNDÜRME - ALARM - GÜVENLİKBODRUM BEKÇİSİ - 313 0 313

n YAPI MALZEMESEV-SAN - 382 45 77 Sanayi Sitesi 13 Turgutreis

ŞERİFOĞLU PARKE - 319 00 19Konacık Rampası 354/AYELKENLİ - 319 12 35Atatürk Bulv. 3 Konacık

n PAZAR YERLERİBodrum yarımadasında haftanın yedi günü Pazar Yeri kurulur. Sadece Bodrum’da ki pazarda kumaş ve yiyecek ayrı günlerde, onun dışındaki yörelerde kurulan pazarlarda her şeyi birarada bulabilirsiniz.

BODRUM / Salı (Kumaş Giyecek) Perşembe, Cuma (Yiyecek)BİTEZ / Çarşamba, Perşembe.GÖLKÖY / SalıGÜMBET / PazarGÜMÜŞLÜK / ÇarşambaGÜNDOĞAN / ÇarşambaORTAKENT / ÇarşambaTURGUTREİS / CumartesiAKÇAALAN / SalıTÜRKBÜKÜ / PazartesiYALIKAVAK / Perşembe

Page 64: Bodrum Bülten Ocak 2010

Matrak Görüntüler • İlginç Siteler • Farklı Görüşler • Gırgır SözlerCANSU TÜRKDOĞANc a n s u @ c a n s u i . c o m

net b@kış

62

bil b

ildir

Soruların doğru yanıtlarını sırayla, alt alta yazıp fax ya da e-mail yolu ile bize ulaştıranlar 2010 BODRUM AJANS İŞ REHBERİ’ne sahip olacak.

BODRUM AJANS • Fax: 316 44 42 • [email protected] • Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum

w Zıpkınla Balık Avlama Yarışları bu yıl kimin anısına yapıldı?

w Bodrum’da bir zanaat dalı daha yok olmak üzere. Bu zanaat dalı hangisi?

w “Bodrum Otobüsü Kızları” kitabının yazarı kim?

w 2009 Meslek Ödülleri kimlere verildi?

Domuz Gribinden Sonra Alternatif Selamlaşma

Biçimleri

n Bir parlamento üyesinin tepeden tırnağa zırhlı olduğu halde Avam Kamarası’na girmesi yasak.

n İngiliz sularında ölü bulunan balinanın kafası yasal olarak kralın, kuyruğu ise korsesi için gerekli malzemeyi sağlayacağı gerekçesiyle kraliçenin malı sayılır.

n Bahreyn’de erkek jinekolog, doktor kadın hastasını ancak aynadan bakarak muayene edebilir.

n ABD’nin Vermont eyaletinde kadınlar, ancak kocalarından aldıkları imzalı izin kağıdıyla takma diş kullanabilir.

n York kentindeki tarihi surların içinde bir İskoçyalıyı öldürmek yasal. Ancak elinde ok ve yay olması lazım. Hereford kentinde bir Galli’yi pazar günleri katedralde vurmak yasak. Chester kentinde ise Gallileri kent surları içinde ve gece yarısından sonra okla vurmak serbest.

EN TUHAFYASALAR

Fabrikadan

halka satış vardı.

Bir sürü halkam oldu.

Ílk görüşte aşkainanır mısın?Yoksa dışarı çıkıptekrar mı gireyim?

Hırslı ve ciddi kişiliklidir. Öğrenmeyi ve öğretmeyi sever. İnsaların zaaflarını ortaya çıkarmayı sever. Çok eleştirir. Akıllı ve planlı programlıdır. Çok çalışır ve üretkendir. Duyarlı ve derin hisleri olan biridir. İnsanı nasıl mutlu edeceğini bilir. Aşırı dikkatlidir. Bünyesi kuvvetlidir. Zor heyecanlanır. Ro-mantiktir ama aşkını ifade etmekte zorlanır. Çocukları sever. Evcil ve sadık bir eş olur. Kolayca kıskanır. Sosyal yönden zayıftır.

OCAK AYINDA DOĞANLAR...

MUTLU YILLAR

G D O . . .Dünya genetik Projeler yarışması yapılıyormuş...Tüm ülkelerden genetik profösörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış...İlk, Fransız profösörün çalışmasının başına gelmişler.Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş.Fransız profösör başlamış anlatmaya: Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukatın eti, kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu demiş.Ardından, diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar...Sıra gelmiş Türkiye’den Laz profösöre... Jüri başkanı: “Sizin çalışmanız nedir?” diye sormuş.Laz profösör başlamış anlatmaya: Ben demiş karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim!. Birden!... Tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan, Laz profösöre:“Bu çalışma ne işe yarar?” diye sormuş...Laz profösör: “Acayip işe yarıyor, karpuzu kesiyorsun, çekirdekleri kaçışıyo...”

Nası Yani ?..

Page 65: Bodrum Bülten Ocak 2010

KA

RİK

AT

ÜR

ALİ ŞUR

Page 66: Bodrum Bülten Ocak 2010

DÜNDENBUGÜNEBODRUM MANZARALARI

64

Foto

ğraf

: Yİ

ĞİT

UYG

UR

Page 67: Bodrum Bülten Ocak 2010
Page 68: Bodrum Bülten Ocak 2010