12

BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı
Page 2: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VE M‹RASI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

B‹LD‹R‹ K‹TABI26-27 Nisan KIRIKKALE/TÜRK‹YE

Editörler:Prof. Dr. Eyüp BAfi

Yrd. Doç. Dr. Ayten EROLYrd. Doç. Dr. Adem YILDIRIM

Yrd. Doç. Dr. Fatıma Zeynep BELEN

Bildirilerde yer alan yazıların hakları saklı olup, yazıların tamamı veyabir kısmı kaynak gösterilmeden iktibas edilemez.

Bildirilerde yer alan yazıların dil, bilim ve hukuksal açıdan her türlü sorumlulu¤u yazarlarına aittir.

Dizgi-Düzenleme:Ali ÇEL‹K

Baskı:ÖZEL OFSET Bas›n Yay›n Mat. Rek. ‹nfl. Tur. San. Ltd. fiti.Matbaac›lar Sanayi Sitesi 1514. Sok. No:6Yenimahalle–ANKARATel: 0.312.395 06 08Sertifika No: 29514

ISBN 978-975-8626-13-7

Birinci Basım Aralık 2016KIRIKKALE ÜN‹VERS‹TES‹ ‹SLAMÎ ‹L‹MLER FAKÜLTES‹Kırıkkale Üniversitesi Kampüsü 71450 Yahflihan/KIRIKKALE

Page 3: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

OSMANLICA TEFS‹R NEfiR‹YATI(OSMANLI TOPLUMUNUN TEFS‹R ALGISINA ETK‹S‹ BA⁄LAMINDA)

YRD. DOÇ. DR. NURDANE GÜLERKIRIKKALE ÜN‹VERS‹TES‹

G‹R‹fi

fiüphesiz matbaanın icadı ve yayıncılı¤ın geliflmesiyle birlikte insanlar bilgiye çok daha

kolay ulaflmıfllar bu da bilimin her sahasında önemli de¤iflimlere yol açmıfltır. Osmanlı toplu-

muna matbaanın uzun bir aradan sonra girmifl olması yayıncılık yönündeki faaliyetleri gecik-

tirmifl fakat yayıncılı¤ın bilimin her sahasındaki etkilerine engel olamamıfltır. Dini eserlerin

neflriyatı da din alanında önemli de¤iflimlere yol açmıfltır. Fakat bu de¤iflimlerde yayıncılıkla

birlikte eserlere kolay eriflimin sa¤lanması kadar, Arapça eserlerin Osmanlıca olarak neflredil-

mesinin de etkisi olmufltur. Osmanlı'da din ilimleri Arapça tedris ediliyordu. Osmanlıca neflri-

yat ile birlikte sadece Arapça bilenlerin okuyabilece¤i dini eserleri okuma yazması olan her-

kes alıp okuyabilmifltir. Biz bu tebi¤de Osmanlıca olarak gerçeklefltirilen tefsir neflriyatının Os-

manlı toplumunun tefsir algısında nasıl bir de¤iflikli¤e sebep oldu¤unu inceleyece¤iz. Bunu

Osmanlı gazete ve dergilerinde yer alan tefsir neflriyatı ile ilgili ilanlardan yararlanarak yapa-

ca¤ız. ‹ncelemede Recep Arpa'nın Takvîm-i Vekâyi', Cerîde-i Havâdîs, Tasvîr-i Efkâr, Tercü-

man-ı Hakikât, Tercüman-ı Ahvâl, Sebîlü'r-Reflâd ve Mahfil gibi Osmanlı süreli yayınlarındaki

tefsir kitapları ile ilgili ilanları derledi¤i çalıflmasından yararlanaca¤ız.1

1. Recep Arpa, “Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Osmanlı Gazete ve Dergilerinde Yer Alan Tefsir ‹lanları”, Usûl: ‹slam Arafltırmaları, ‹stanbul2011, sayı: 16, s. 27-66.

Page 4: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

Osmanlı toplumunda tefsir ilminin yerini ve özelliklerini bilmeden, Osmanlıca tefsir

neflriyatının nasıl bir de¤iflikli¤e sebep oldu¤unu fark edemeyiz. Bu nedenle Osmanlı top-

lumunda eskiden beri süregelen tefsir faaliyetlerini genel hatlarıyla tespit etmemiz gerekir.

Bu tesbitler Osmanlıca tefsir neflriyatından önce toplumun tefsir algısı hakkında fikir vere-

cektir.

OSMANI TOPUMUNDA TEFS‹R FAAL‹YETLER‹

Osmanlı toplumunda tefsir faaliyetlerini sözlü ve yazılı olmak üzere iki bölümde incele-

yebiliriz. Sözlü tefsir faaliyetleri e¤itimde bafllar. Osmanlı e¤itim sisteminde e¤itimin ilk basa-

ma¤ı sıbyan mektepleridir. Bu mekteplerde Kur'ân'ı yüzünden okuma ve tecvid e¤itimine

a¤ırlık verilmifltir. Bu flekilde Kur'ân'ı hatmeden ö¤renci kabiliyetli ise Kur'ân'ın tamamını ez-

berlemektedir.2 Sıbyan mektebindeki e¤itimini tamamlayan ö¤renci medreseye geçmektedir.

Elde mevcut bilgi ve belgelerden anlaflıldı¤ına göre, Osmanlı medreselerinde tefsir dersleri,

en son okutulan derslerdendir. Tefsir, Allah Teâlâ'nın muradını anlamaya çalıflmak ve âyetler

hakkında yorumlar yapmak oldu¤u için eksik bilgiden kaynaklanan yanlıfl tefsirlerin vebali bü-

yük sorun ve günahlara sevk edece¤i endiflesiyle, talebelerin tefsir kitaplarını okumaya geç-

meden evvel yeterli ilmî birikim ve donanıma sahip olmaları uygun görülmüfltür. Son sınıfta

yapılan bu tefsir dersleri Arapça olarak icra edilmektedir.3 Osmanlı medreselerinde zaman za-

man Zemahflerî'nin (5.538/1144) Keflflâf ı, Nesefî'nin (ö. 710/1310) Medâriku 't-Tenzîl'i, Mol-

la Gûrânî'nin (ö.893/1488) ⁄âyetu'l-Emânî'si, Ebu's-Suûd'un (ö. 982/1574) Îrflâdu'l-Akli's-Se-

lîm'i okutulmakla birlikte en çok okutulan tefsir kitabı, Beydâvî'nin (ö.685/1286 ya da

691/1319) Envâru't-Tenzîl'i olmufltur.4

Osmanlı toplumunda sözlü tefsir faaliyetlerinde camilerin önemi büyüktür. ‹slam'ın ilk

yıllarından itibaren camiler ‹slam toplumunun en önemli e¤itim merkezleri olmufltur. Medre-

selerin halka açık icra edilen dersleri camilerde yapılmaktaydı. Tefsir dersleri de bunlardan

olup, ifltirak eden cemaat pek çok ayetin mana ve yorumunu burada medrese ö¤rencileri ile

birlikte dinleyebilmekteydi.5 Ayrıca bazı camilerde halka açık düzenli tefsir dersleri de bulun-

maktaydı. Bununla ilgili pek çok örnek zikredilebilir. Örne¤in Muhyiddîn en-Niksârî (ö.

901/1495), Ayasofya câmisinde herkese açık tefsir dersi yapmak üzere bizzat devrin padiflahı

II. Bâyezîd tarafından 50 akçe yevmiye ile görevlendirilmifltir. Niksârî, zaman zaman padiflahın

da katıldı¤ı bu câmi derslerinde Kur'ân'ı bafltan sona tefsir etmifltir.6

Tekkeler de Osmanlı toplumunda tefsir faaliyetlerinde önemli bir yer tutar. Buralarda

periyodik olarak yapılan vaaz ve nasihatlerde Kur'ân ayetleri tefsir edilmekteydi. Osmanlı top-

lumunun belirgin özelli¤i olan tasavvufî meyil buralarda ayet ve meal yorumlarında kendisini

hissettirmekteydi. Aziz Mahmud Hüdâî, (ö. 1038/1628)'nin Nefaisu'l-Mecalis adlı tefsiri, vaaz

614 I Bütün Yönleriyle Osmanlıca ve Mirası Uluslararası Sempozyumu Bildiri Kitabı

2. Mahmut Ay, “Osmanlı Gelene¤inde Tefsir Faaliyetleri”, ed. Mehmet Akif Koç, Tefsir (El Kitabı), Grafiker Yayınları, Ankara 2014, 269-270.

3. Mehmet ‹pflirli, "Medrese/Osmanlı Dönemi", D‹A, XXIIX, 327-333.

4. Mefail Hızlı, “Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler”, UÜ‹FD, XVII, Sayı: 1, Bursa 2008, 35.

5. Ahmet Önkal - Nebi Bozkurt, “Cami”, D‹A, VII, 51.

6. Hasan Gökbulut, “Niksârî”, D‹A, XXXIII, 122; Ziya Demir, XÎII~XVL Yüzyıl Arası Osmanlı Müfessirleri, ‹stanbul 2006, 212.

Page 5: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

ve sohbetleri için kendisinin aldı¤ı tefsir notlarının, halifelerinden Filibeli ‹smail Efendi ta-

rafından derlenip Mushaf tertibine uygun olarak yazılmasından ibarettir.7

Osmanlı toplumunda sözlü tefsir faaliyetlerinden bahsederken Osmanlı Sarayında icra

edilen “huzur dersleri”ne de de¤inmek gerekir. Sarayda huzur dersleri kadîm Osmanlı gele-

neklerindendir. Kurulufl yıllarından itibaren Osmanlı padiflahları gerek ilmî ortamı can-

landırmak ve kültürel geliflmeyi sa¤lamak gerekse iktidarlarını çeflitli kesimler nezdinde des-

teklemek ve hânedânın meflrûiyyetini güçlendirmek gibi düflüncelerle huzurlarında ilmî top-

lantılar yapmak üzere etraflarına ulemâyı toplama, hatta özel hoca edinme konusuna önem

vermifllerdir. Fatih Sultan Mehmed döneminden itibaren bizzat padiflahın da katıldı¤ı ilmî soh-

betler ve tartıflmalar büyük bir yo¤unluk kazanmıfltır. Ancak bunun düzenli hâle gelmesi, 18.

yüzyılın ikinci yarısından sonra gerçekleflmifltir. Tarih vermek gerekirse Osmanlı'da 1759'dan

1924'e kadar Ramazan ayında padiflahın huzurunda tefsir dersleri yapılıyordu. Bu derslerin za-

manın ilmî ve siyasî sorunlarını çözmekten uzak oldu¤u söylenebilir. Ayetler güncel mesele-

lerle irtibatlandırılmadan lugavî özelliklerine dikkat çekilerek tefsir ediliyordu. Fakat netice iti-

bariyle, zaman zaman kuru ve yavan teorik tartıflmaların yaflandı¤ı bir ilim meclisi hüviyetin-

de de olsa, ramazan aylarında padiflahın huzurunda yapılan bu tefsir dersleri, saray halkının

Kur'ân ve tefsir kültürünün geliflmesine katkı sa¤lamıfl, aynı zamanda o dönemin ilmî seviye-

sinin ve ulemânın birikiminin saraya yansıtılmasına imkân sa¤lamıfltır.8

Yazılı tefsir faaliyetlerinde ilk olarak Kur'ân'ın tümünü muhtevi tefsirlerden bahsetmek

gerekir. Hepsi de Arapça kaleme alınmıfl eserlerdir. Muhtemelen, 803'te (1401) vefat etti¤i dü-

flüncesine mebni bir yaygın kabule göre Kur'ân'ın tamamını muhtevi tefsir yazan ilk Osmanlı

müfessiri fiihâbuddîn es-Sivâsî'dir. Musannifek (v. 875/1470), Molla Gürânî (v. 893/1488),

Ebüssuûd Efendi (v. 982/1574) de tam tefsiri bulunan müelliflerdendir.9

‹kinci sırayı Kur'ân'ın bir kısmını ve/veya belli âyet ve sûreleri muhtevi tefsirler alır. Os-

manlı müfessirlerine ait tefsir kitaplarının önemli bir bölümü kısmî ya da belli bafllı âyetler ve

sûreleri muhtevi niteliktedir. Bu eserler Arapça olarak kaleme alınmıfltır. Bu nitelikteki tefsir-

ler arasında Kemalpaflazâde'nin (v. 940/1534) Tefsîru'l-Kur'ân (Tefsîru ‹bn Kemal Pafla) adlı

eseri zikredilebilir. Fatiha'dan bafllayıp Saffât sûresinin tefsiriyle sona eren bu eserin kütüpha-

nelerde birçok yazma nüshası bulunmaktadır.10

Üçüncü sırada sûre tefsirleri vardır. Osmanlı alimleri tarafından yazılmıfl pek çok sure tef-

siri bulunmaktadır. Bunlar genellikle Fatiha, ‹hlas, Yusuf, Yasin, Mülk, Fetih surelerinin tefsirle-

ridir. Bu eserlerin de büyük ço¤unlu¤u Arapçadır. Molla Fenârî'nin (v. 834/1431) 'Aynu'l-A'yân

adlı Fatiha sûresi tefsiri, Safer fiah'ın (v. 834/1431[?]) Tefsîru Sûreti't-Tekâsür, ‹stanbul'un ilk

kadısı Hızır Bey'in (v. 863/1459[?]) Tefsîr-i Yâsîn-i fierîf adlı eseri bunlar arasında sayılabilir.11

Osmanlıca Tefsir Neşriyatı / Yrd. Doç. Dr. Nurdane Güler I 615

7. Bkz. Erdo¤an Bafl, “Azîz Mahmud Hüdâyî'nin Nefâisü'l-Mecâlis Adlı Tefsîri (Tefsîrin Aslı, Nüshaları ve Örnek Bir Yorum)”, Üsküdar Sem-pozyumu-III: Uluslarası Aziz Mahmud Hüdayi Sempozyumu (23-25 Mayıs 2005) Bildiriler, Üsküdar Belediye Baflkanlı¤ı ÜsküdarArafltırmalar Merkezi Yayınları, ‹stanbul, 2006, I, 55-71.

8. Mehmet ‹pflirli, "Huzur Dersleri", D‹A, XVIII. 441-44; . Ömer Kara, “‹slâm Gelene¤inde Ümerâ Huzurundaki Bilimsel Toplantıların Os-manlıcası: Huzur Dersleri”, ed. Bilal Gökkır ve di¤erleri, Osmanlı Toplumunda Kur'an Kültürü Ve Tefsir Çalıflmaları, II, ‹stanbul 2013,299-369.

9. Demir, Osmanlı Müfessirleri, 109-157.

10. Demir, Osmanlı Müfessirleri, 243-244.

11. Öztürk, Osmanlı Tefsir Mirası, 82-84.

Page 6: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

Osmanlı tefsir mirasının çok büyük bir bölümünü flerh, hafliye ve talik türü eserler olufl-

turmaktadır. Fakat flerh-hafliye gelene¤inin Osmanlı ulemâsı tarafından icat ve ihdas edilmifl

oldu¤u sonucu çıkarılmamalıdır. Bilakis bu gelenek Osmanlılardan önceki zamanlarda ortaya

çıkmıfl ve dolayısıyla Osmanlı ulemâsı tarafından da benimsenmifltir. Nitekim tefsir sahasında

Beyzâvî'nin Envâru't-Tenzîl'i üzerine yapılan 250 civarındaki flerh, hafliye türü çalıflmaların sa-

dece 60 kadarı Osmanlı âlimlerine aittir.12

Osmanlılar döneminde Kur'ân ilimleriyle ilgili çalıflmalar da yapılmıfltır. Bu alandaki

çalıflmaların sayıca çok az bir kısmı usûl tarzında olup ço¤unlu¤u ya konulu tefsir hüviyetin-

dedir veya Kur'ân ilimlerinin bir dalıyla ilgilidir. Usûl tarzındaki eserlerden biri ve belki de en

önemlisi, meflhur dilci ‹bnü'l-Hâcib'in (v. 646/1249) Arap nahvine dair el-Kâfiye adlı kitabıyla

çok meflgul oldu¤u için “Kâfiyeci” lakabıyla tanınan Muhyiddîn Ebû Abdillah Muhammed b.

Süleyman'ın (v. 879/1474) et-Teysîr fî Kavâidi '‹lmi't-Tefsîr adlı eseridir. Tefsir usûlüne dair bir

mukaddime ile iki bölüm ve bir hâtimeden oluflan ve çok sayıda yazma nüshası bulunan ese-

ri önceki altı nüshasına dayanarak ‹smail Cerraho¤lu Türkçe tercümesiyle birlikte neflretmifl13

daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı esas alarak

tekrar yayımlamıfltır.14

Osmanlı tefsir literatürünün bir kısmı da Arapça tefsir tercümeleri ile Türkçe tefsir

çalıflmalarından müteflekkildir. Bu tür çalıflmalar aslında Anadolu Selçukluları (470-708/1077-

1308) ile Anadolu Beylikleri dönemindeki ilmî faaliyetler arasında önemli bir yer tutan Türk-

çe tefsir gelene¤inin devamı niteli¤indedir.15 Tefsir tercümeleri ve Türkçe tefsir çalıflma-

larında bir dönüm noktası kabul edilen Beylikler döneminde söz konusu çalıflmalar umumiyet-

le Fatiha, ‹hlâs, Yâsîn, Mülk (Tebâreke) gibi belli bafllı sûreler üzerinde gerçeklefltirilmifl, da-

ha kapsamlı ve hacimli tercümeler ise Osmanlılar döneminde vücuda getirilmifltir.16 Os-

manlılar'da Türkçe tefsir faaliyetleri daha çok medrese ö¤rencisinin Arapça ö¤renimini kolay-

lafltırma amaçlıdır.17

Tanzimat'a (1839) kadar Osmanlılar'da Kur'ân, bugünkü mealler tarzında Türkçe'ye

çevrilmemifltir. Ancak Tanzimat'la birlikte zuhur eden milliyetçilik cereyanının neticesi ola-

rak Kur'ân'ın Türkçe'ye tercümesine yönelik faaliyetlerde artıfl olmufltur. fieyhülislâm Musa

Kâzım Efendi, Ahmed Cevdet Pafla, Bereketzâde ‹smail Hakkı gibi birçok ilim adamı

Kur'ân'ın Türkçe'ye çevrilmesinin zaruri oldu¤unu ifade etmifl ve bizzat bu ifle teflebbüs et-

mifllerdir.18

Tanzimat devrinde daha önceki tefsir faaliyetleri aynen devam etmekle birlikte iki mü-

him geliflme olmufltur. Birincisi daha önceki yazma eserlerin veya yeni telif edilen tefsir kitap-

616 I Bütün Yönleriyle Osmanlıca ve Mirası Uluslararası Sempozyumu Bildiri Kitabı

12. ‹smail Cerraho¤lu, Tefsir Tarihi, Fecr Yayınları, Ankara 1996, II, 267.

13. Ebû Abdullah Muhyiddin Muhammed b. Süleyman Kafiyeci (879/1474), ‹tâbü't-Taysir fî Kavaidi ‹lmi't-Tafsir=et-Teysir fî Kavaidi ‹lmi't-Tefsir, thk. ‹smail Cerraho¤lu, Ankara 1989.

14. Hasan Gökbulut, “Kâfiyeci”, D‹A, ‹stanbul 2001, XXIV, 154.

15. ‹. Hakkı Uzunçarflılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1973, s. 90.

16. Demir, Osmanlı Müfessirleri, s. 74.

17. Ahmet Topalo¤lu, “Kur'ân-i Kerîm'in Türkçe Tercümeleri ve Cevâhiru'l-Asdâf”, Türk dünyası Arafltırmaları, sayı 27, 1983, s.61

18. Hidâyet Aydar, "Kur'ân/Tercümesi", D‹A, XXVI, 406.

Page 7: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

larının matbaa yoluyla yaygınlafltırılarak genifl kitlelere ulafltırılmasıdır. ‹kincisi ise bu devirde

Türkçe telif ve tercümeye biraz daha fazla ehemmiyet verilmesidir.19

Kısaca özetlemeye çalıfltı¤ımız Osmanlı toplumunun tefsir faaliyetlerinden edindi¤imiz

bilgilerle flu tesbitleri yapabiliriz:

Osmanlı uleması gerek telif, gerek hafliye türü tefsir eserlerini Arapça kaleme almıfllar,

tefsir ö¤retimi de Arapça yürütülmüfltür.

Tefsir ilmi bütün ilimlerin üstünde görüldü¤ünden medreselerin son sınıfında ve Arap-

ça okutulmufltur.

Kur'ân tefsiri, saraydaki huzur derslerinde bile güncel meselelerin dıflında tutularak icra

edilmifl, tefsiri açıklamalar genellikle filolojik izahlar kapsamında yapılmıfltır. Günün siyasî, ic-

timaî ve ahlakî sorunlarına ayetler ıflı¤ında çözüm aramak mevzubahis olmadı¤ı gibi bazen lü-

gavî ufak ayrıntılar uzun tartflmalara sebep olacak flekilde öncelenmifltir.

Tanzimata kadar Kur'ân tercümesi daha çok medrese ö¤rencilerinin iflini kolaylafltırmak

amaçlı olup cılız faaliyet olarak sürdürülmüfltür.

OSMANLICA TEFS‹R NEfiR‹YATININ OSMANLI TOPLUMUNDA KUR'ÂN TEFS‹R‹AÇISINDAN YOL AÇTI⁄I DE⁄‹fi‹M

Matbaanın Osmanlı ‹mparatorlu¤u'na uzun bir gecikmeyle girmesi, gazete reklâmlarının

geliflimini ve yaygınlaflmasını olumsuz yönde etkilemiflse de 19. yüzyılın ortalarında çeflitli ke-

simlerce çıkartılan gazetelerin artmasıyla birlikte, Osmanlı ‹mparatorlu¤u'nda gazete reklâm-

larında önemli geliflmeler kaydedilmifltir. Özellikle II. Meflrutiyetin ilan edilmesiyle birlikte

basın hayatında büyük bir hareketlenme olmufl, gazete reklâmlarındaki geliflme ve yaygınlafl-

ma e¤ilimi hızlanmıfltır. Osmanlı ‹mparatorlu¤u'nda gazete reklâmlarının artması, özel gazete-

lerin çıkmasıyla bafllar. Özellikle yerli ve yabancı gazetelerin sayılarının artmasıyla birlikte19.

yüzyılın sonlarına do¤ru Osmanlı ‹mparatorlu¤u'nda gazete reklâmlarında dönemin koflul-

larına göre bir patlama olmufltur.20

‹ncelemeye alaca¤ımız ilk ilan Tefsîr-i Tibyân ve Tefsîr-i Mevâkib'e ait olup flöyledir:

Tefsîr-i Tibyân ve Tefsîr-i Mevâkib'in birinci cildini çıkarttık, abonelere tevzîa baflladık.

Bundan sonra abone fiyatına befl kurufl zam olundu. Yani ikinci cildi tab' ve tamam oluncaya

kadar yirmi befl kurufla abone kabul olunacaktır. Ka¤ıt mes'elesinden birinci cild bir parça te-

ahhüre u¤radı. ‹nflâallâh bundan böyle cebr-i mâfât (telâfi) ederiz. Dört büyük cild teflkîl eden

iflbu iki tefsîr, yirmi befl kurufla ka¤ıdı pahasına mukâbil demek olaca¤ından ve her bir Müslü-

manın bir nüshasını edinmesini muhtâc-ı tavsiye bulunmadı¤ından bu bâbda tadvîl-i kelâma

lüzûm görmedik. (Abone kaydolunma ve mahall-i tevzîî) hakkâklarda (21) numaralı kitapçı

dükkanıdır. ‹kdâm: 9 Rebîülevvel 1318/23 Haziran 1316/6 Temmuz 1900, sayı: 226121

Osmanlıca Tefsir Neşriyatı / Yrd. Doç. Dr. Nurdane Güler I 617

19. Genifl bilgi için bkz. Murat Kaya, “Tanzimât'tan II. Meflrûtiyet'e Kadar (1839-1908) Matbu Türkçe Kur'ân-ı Kerim Tercüme ve Tefsirle-ri”, (yayınlanmamıfl yüksek lisans tezi), M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, ‹stanbul 2001.

20. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 28.

21. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 31

Page 8: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

“Tefsîr-i Tibyân” ve “Tefsîr-i Mevâkib” Tanzimat'tan Cumhuriyet'e kadar Osmanlı'da en

fazla basılan ve okunan Türkçe tefsirlerdir. XIX. yüzyılda Osmanlı toplumunda Osmanlı Türk-

çesi ile yazılan ve tamamlanmıfl haliyle neflredilen Kur'ân'ın Türkçe çevirileri dört tanedir.

Bunların ilki, tefsirle çokça meflgul olmasından dolayı Tefsîrî Mehmed Efendi adıyla flöhret

bulmufl Muhammed b. Hamza Ayıntâbî'nin Tibyân Tefsiri'dir. Osmanlıda ilk matbû Türkçe tef-

sir olan Tibyân, Padiflah IV. Mehmed'in arzusu üzerine Ayıntâbî Mehmed Efendi tarafından

yazılmıfl “te'lif-tercüme” karıflımı bir eserdir. Osmanlı toplumunun dînî hayatına ve Kur'ân an-

layıflına büyük ölçüde te'sir eden Tibyân Tefsiri, muhtevasının Osmanlı toplumunun gelenek-

sel ‹slâm anlayıflıyla paralellik arz etmesi, ilk Türkçe matbu tefsir olması, üslûbunun anlaflılır

ve kolay olması, muhtasar ve tam bir tefsir olması ve Padiflahın teflvikiyle yazılması gibi çeflit-

li sebeplerle Osmanlı toplumunda genifl halk kitleleri tarafından büyük bir ra¤bet görmüfl, son

dönem Osmanlı toplumunu besleyen Türkçe eserler arasında önemli bir yer edinmifltir. Neflr

edildi¤i tarihten itibaren Cumhuriyetin ilanına kadar en fazla basılan ve okunan tefsir olma

özelli¤ini korumufltur. Tibyân Tefsiri, yedi defa Mısır'da dokuz defa da ‹stanbul'da olmak üze-

re onaltı kez Arap harfleriyle, üç kez de Latin harfleriyle basılmak suretiyle toplam on dokuz

defa neflredilmifltir. Mevâkib ise, II. Mahmud devri devlet adamlarından olan ‹smail Ferruh

Efendi'nin Hüseyin Vâiz-i Kâflifî'nin (ö. 910/1505) Mevâhib-i Aliye adlı tefsirini esas almakla

birlikte ihtiyaç duydukça Ayıntâbî'nin Tibyân Tercümesinden, Beydâvî'nin Envâru't-tenzîl, Ze-

mahflerî'nin el-Keflflâf ve Hazîn'in Lübâbü't-te'vîl adlı tefsirlerinden yararlanarak yazdı¤ı eseri-

dir. Her iki tefsir de defalarca ayrı ayrı basıldı¤ı gibi birkaç defa da birlikte basılmıfltır.22

Mevâkib'ın baskısı, II. Meflrutiyet'e kadar 1865, 1870, 1879, 1899, 1902-1903, 1905,

1905-1906 tarihlerinde tam 7 kez tekrarlanmıfltır.23

Bu ilan ve beraberinde verilen açıklamalar çok anlamlıdır. Osmanlıda Tefsir, Allah'ın Ke-

lamını anlamak olması bakımından bütün ‹slâmî ilimlerin amacı olarak görülmüfltür. Kur'ân'ı

tefsir etmek, anlamak ve ondan hüküm çıkarmak, onu hayata tatbik etmek oldu¤undan, yük-

sek ilimlerden sonra okunması en yüksek bir amaçtır. Bütün ilimler önce ö¤renilir, sonra

Kur'ân'a tatbik edilir. Onun için tefsir ilmi denince, bütün ilimleri anlamak gerekir. Bu neden-

le de Osmanlı Medreselerinin e¤itim programında Tefsir en son okutulacak ders olarak belir-

lenmifltir. Oysa bu ilanda gerekli e¤itimi dikkate almaksızın her bir müslümanın bahsi geçen

tefsir eserini elinde bulundurmasının önemine vurgu yapılıyor. Artık tefsir eserleri sıradan in-

sanların okuyufluna sunulmufltur. Tefsir eserleri önceki ulaflılamaz mevkiini yitirmifltir. Bu, Al-

lah Teâlâ'nın muradını anlamaya çalıflmak ve âyetler hakkında yorumlar yapmak oldu¤u için

eksik bilgiden kaynaklanan yanlıfl tefsirlerin vebali büyük sorun oluflturur ve günahlara sevk

eder endiflesini derinlerde hisseden Osmanlı toplumu için gerçekten büyük bir anlayıfl

farklılı¤ıdır.

‹lanın beraberinde gelen açıklamalardan her iki eserin defalarca basıldı¤ını anlıyoruz. Bu

da bize tercüme Türkçe tefsirlere talebin ne kadar yüksek oldu¤unu göstermektedir. Daha ön-

celeri ulema de¤il tercüme etmek kendi yazdıkları eserleri bile Arapça kaleme alıyorlardı. Tefsir

618 I Bütün Yönleriyle Osmanlıca ve Mirası Uluslararası Sempozyumu Bildiri Kitabı

22. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 31-32

23. Murat Kaya, Tanzimât'tan II. Meflrûtiyet'e Kadar (1839-1908) Matbu Türkçe Kur'ân-ı Kerim Tercüme ve Tefsirleri Basılmamıfl YüksekLisans Tezi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, ‹stanbul 2001.

Page 9: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

eserlerini tercüme faaliyetleri ulemadaki anlayıfl farklılı¤ının, talebin bu derece yüksek olması da

bu farklılı¤ın halk nezdinde ne kadar kabul gördü¤ünün belirtisi olarak kabul edilebilir.

Tefsir eserlerinin nasıl ra¤bet gördü¤ü “Mevakip” isimli eserin 5 yıl arayla verilmifl flu iki

ilanında da açıkça görülmektedir.

Hâcegân-ı Dîvân-ı Muallâ erkânından ‹smâîl Ferruh Efendi merhûmun “Mevâkib” ismiy-

le meflhur Türkçe tefsîr-i flerifi saye-i teshîlâtvâye-i Hazret-i flehinflâhîde bu def'a Matbaa-i Âmi-

re'de harekeli hurûfât-ı cedîde ile ve bin yirmi sahîfeden ibaret ve aded-i âyâtın rakamları ibti-

dâ-i âyete vaz', ve istenildi¤i halde dahi iki cild olmak üzere gayet dikkatli tertîb ve tab' ve tem-

sîl olunmufl olma¤ıla cümlenin müstefîd olmaları içün eczâ olarak yalnız elli kurufla i'tâ oluna-

ca¤ından istek eden zevâtın matbaa-i mezkûre-i evrâk müdîrine müracaat eylemeleri ve teclî-

dini murâd edenlere matbaa-i mücellidinin ehven fiyatla cild yapaca¤ı. Takvîm-i Vekâyi': 27

Rebîülâhir 1282, sayı:81524

Tefâsîr-i flerîfeden Ferrûh Efendi merhûmun Türkçe'ye terceme etmifl oldu¤u Mevâkib

nâm tefsîr-i flerîf bu kere def'a-i sâniye olarak Matbaa-i Âmire'de tab' olunup sarı ka¤ıtlısının

hediyesi altmıfl kurufla ve beyaz ka¤ıtlısının hediyesi elli kurufla olarak hakkâklarda Bekir Efen-

di'nin dükkanında bulundu¤u i'lân olunur. Takvîm-i Vekâyi': 29 Recep 1287 Pazartesi25

Sure tefsirleri Osmanlı tefsir mirası içinde önemli bir yer tutar. Gazetelerde sure tefsiri

ilanlarına sık rastlanmaktadır. Nebe' suresine ait bir ilan flöyledir:

Nebe Tefsîrî Tercümesi Ebi'l-Leys Semerkandî Semerkand ulemâsından merhum Ebu'l-

Leys Hazretleri'nin emsâline fâik olmak üzre tercümeten kaleme almıfl oldukları Nebe Tefsîrî

Tercümesi olup erbâb-ı mütâlaaya bir suhûlet-i mahsûsa olmak üzere münderec âyât-ı kerîme-

ye hareke vad' olunarak tab' ve temsîl olunmufltur. Yetmifl iki büyük sahîfeden ibâret bulunup

merkezi Tefeyyüz Kütüphânesi'dir. Hediyesi a'lâ mücelled olarak 5 kurufltur. ‹kdâm: 9 fievval

1318/17 Kânunusâni 1316/30 Ocak 1901, sayı:22626

Eser Ebu'l-Leys es-Semerkandî Hazretleri'nin (ö.373/983) Tefsîrü'l-Kur'ân adlı eserinden

Nebe Tefsîrî'nin tercümesi olup hicri 1317 tarihinde Dersaadet'te Cemal Efendi Matbaası'nda

basılmıfl 72 sayfalık küçük bir kitapçıktır. Eserin iç kapa¤ında eserin müellifinin Ebu'l-Leys es-Se-

merkandî oldu¤u ve ‹bn Arabflâh (ö.1450-1) tarafından Türkçe'ye tercüme edildi¤i, eserin iki

yazma nüshasın bulundu¤u, birinin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde di¤erinin ise III. Ah-

met Kütüphanesi'nde oldu¤una dair sonradan elle yazılmıfl bir not bulunmaktadır. Ebü'l-Leys es-

Semerkandî'nin tefsirinin farklı zamanlarda farklı mütercimler tarafından Türkçe'ye tercümesi

yapılmıfl, bu tercümeler içerisinde de Ahmed-i Dâî, Mûsâ ‹znikî ve ‹bn Arabflâh'ın tercümeleri

flöhret bulmufltur. Osmanlı devletinde en çok tercüme edilen ve okunan tefsirin Semerkandî tef-

siri oldu¤u söylenir. Her ne kadar matbu nüshanın üzerinde tercümenin ‹bn Arabflâh'a ait oldu-

¤u yazıyorsa da buna flüpheyle yaklaflmak gerekir. Zîrâ bu tercümelerin kime ait oldu¤u hususu

halen çözüme kavuflturulamamıfl bir mesele olarak günümüzde de varlı¤ını sürdürmektedir.27

Osmanlıca Tefsir Neşriyatı / Yrd. Doç. Dr. Nurdane Güler I 619

24. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 33.

25. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 33

26. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 29.

27. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 30.

Page 10: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

Sure tefsir tercümeleri küçük hacimli olup kolay okunması açısından ra¤bet görüyor-

du. Daha önce de belirtti¤imiz üzere belli surelerin tefsiri ve tercümesi yapılmıfltır. Fatiha, Ya-

sin, Mülk, Fetih, Nebe' bunlardan birkaçıdır. Servet-i Fünûn dergisinde ‹nsan Suresine ait flöy-

le bir ilan yer almıfltır.

Sırr-ı ‹nsân- Tefsîr-i Sûre-i ‹nsân Nâm-ı esâmi-i di¤eri de “Hel etâ” olan Sûre-i Celîle-i ‹n-

sân'ın lisân-ı azbi'l-beyân-ı Osmânî'de yazılmıfl tefsîridir. Mefâtîhu'l-gayb, Envâru't-tenzîl gibi ni-

ce ümmehât-ı tefâsîr-i Arabiyyeden me'hûz ve muktebes olan bu tefsiri flerifin de muharrir ve

müellifi Diyârbekir vilâyeti vâlisi Devletlü Sırrı Pafla Hazretlerdir. Meflîhat-i celîle-i ‹slâmiyye ile

Maârif Nazâret-i celîlesinin ruhsatını hâiz olarak bu kerre sâye-i maârif-i sermâye-i hazret-i pa-

diflâhîde begâyet nefis bir sûrette tab' ve temsîl ile zînetsâz eyâdî-i intiflâr olunmufltur. Servet-

i Fünûn: 7 Haziran 1311 Perflembe/19 Haziran 1895/25 Zilhicce 1312, sayı:223 28

Eserin müellifi Sırrî-i Girîdî'dir (1260/1844-1311/1895). Tam adı Muhammed Selim Sırrı

Pafla b. Helvacızâde Salih Tosun el-Giridî olan ve 19. yüzyılda çeflitli Osmanlı vilayetlerinde

memurluk, valilik yapmıfl olan bir devlet adamı, müfessir, yazar ve flairdir. Tefsire dair muhte-

lif eserleri olan ve bunlardan birço¤unu hazırlarken Fahreddin er- Râzî'den istifade eden Sırrı

Pafla, ‹nsan sûresini Sırr-ı ‹nsan (‹stanbul 1312) adıyla Türkçe'ye tercüme etmifltir. Tefsirle il-

gili di¤er eserleri ise flunlardır: Sırr-ı Kur'ân (‹stanbul 1302, I-III), Sırr-ı Furkan (‹stanbul 1312),

Sırr-ı Tenzil (Diyarbakır 1311), Sırr-ı ‹stiva, Ahsenü'l-Kasas (‹stanbul 1309), Sırr-ı Meryem (Di-

yarbakır 1311).29

Osmanlı toplumunda sure tefsirleri gibi ayet tefsirleri ilgi görüyordu. Afla¤ıda seçilmifl

ayetlerden oluflturulan bir kitabın ilanı yer almaktadır.

Necâib-i Kurâniyye Sebîlürreflâd Kütüphânesi avn-i Hak'la bu hafta pek mühim ve âlî bir

eser neflrine muvaffak olmufltur. Üstâd-ı Muhterem Bereketzâde ‹smâil Hakkı Bey Efendi Haz-

retleri'nin eser-i fâzılâneleri olan bu kitâb-ı güzînde Kur'ân-ı Mübin'in hikemiyyât ve ictimâiy-

yâta müteallik 43 âyet-i celîlesi tefsir ediliyor. Her âyet-i celîlenin tefsirinde bi'lmünâsebe Müs-

lümanların ahvâl-i hâzıra-i ictimâiyyelerine müteallik yüzlerce mesâil-i mühimme ve muazzıla

best ve îzâh olunuyor. Hediyyesi: Eczâsı 15, taflra içün on sekiz buçuk, mücelledi, 20, taflra

için 24 kurufltur. Sebîlürreflâd:16 Rebîulevvel 1332/30 Kânunusâni 1329 Perflembe, sayı:28230

Necâib-i Kurâniyye müellifi Bereketzâde ‹smâil Hakkı 1267/1851-52 yılında ‹stanbul Fa-

tih'te sûfi gelene¤e ait bir ailede do¤du. ‹lk tahsilini ve hafızlı¤ını tamamladıktan sonra önce

mülkiye daha sonra Dâru'l-Fünun'a girdi. Akflehir Kaymakamlı¤ı, Adana ve Halep defterdarlı¤ı,

Beyrut ‹stinaf Mahkemesi baflkanlı¤ı ve II. Meflrutiyetten sonra baflmüddeî-i umûmî (baflsavcı)

ve Temyiz Mahkemesi üyesi oldu. 1918'de ‹stanbul'da vefat etti. Necâib-i Kurâniyye 1324

(1906) yılında Sırât-ı Müstakîm'in 2. sayısından itibaren tefrika halinde yayınlanmaya bafllamıfl

ve 1325/1907 yılında çıkan 39. sayıya kadar devam etmifltir. 1331 (1912) yılında da ‹stan-

bul'da kitap olarak neflredilmifltir. Eser daha sonra Ertu¤rul Özalp tarafından Latinize edilerek

yayınlanmıfltır (‹stanbul 2002). Müellif, Fransa'da lise ö¤rencileri için yazılan bir kitapta Pey-

620 I Bütün Yönleriyle Osmanlıca ve Mirası Uluslararası Sempozyumu Bildiri Kitabı

28. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 34.

29. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 35.

30. Arpa, “Tefsir ‹lanları”, 44.

Page 11: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

gamber Efendimiz, Kur'ân ve hadisler hakkında yanlıfl bilgiler verildi¤ini, bu eserin Türk ö¤-

renciler tarafından da okundu¤unu görmüfl, bu gibi bozuk ve yanlıfl bilgi veren eserleri oku-

yan Müslüman gençlere ‹slâm'ın yüceli¤ini gösteren bir eser yazmaya karar vermifl, Kur'ân-ı

Kerîm'den bazı âyetleri seçerek bu âyetlerin tefsirini yapmıfltır.31

Bu ilanda seçilmifl bazı ayetlerin tefsiri söz konusudur. Ayetlerin toplumun güncel me-

seleleriyle ilgili oldu¤una vurgu yapılıyor. Osmanlı tefsir hareketlerinden bahsederken ayet-

lerin güncel olaylarla irtibatlandırılmadı¤ına vurgu yapmıfltık. Siyasetin ve güncel geliflmelerin

en yo¤un yaflandı¤ı yer olan sarayda bile tefsir dersleri bile gündemin ötesinde tutulmaktaydı.

Oysaki ilanda seçilen ayetlerin Müslümanların hâlihazırda karflılaflacakları sorunların çözümü

ile alakalı oldu¤una vurgu yapılıyor. Demek ki artık Müslümanlar güncel meselelerin çözü-

münde Kur'ân'a baflvurmaktadırlar.

SONUÇ

Osmanlıda Tefsir, Allah'ın Kelamını anlamak olması bakımından bütün ‹slâmî ilimlerin

amacı olarak görülmüfltür. Bütün ‹slâmî ilimlerin gayesi, Kur'ân'ı tefsir etmek, anlamak, ondan

hüküm çıkarmak ve onu hayata tatbik etmek oldu¤undan, ancak yüksek ilimlerden sonra oku-

nabilirdi. Yayıncılı¤ın geliflmesiyle birlikte Osmanlıca telif ya da tercüme edilen tefsir eserleri

çok sayıda basılıp da¤ıtılarak yeterli e¤itimi olsun olmasın herkesin okuyufluna sunulmufltur.

Böylece okuma yazması olan herkes bu eserleri alıp okuyabilmifltir. Aslına bakılırsa bu durum

tefsir konusunda yüzyıllar süren köklü bir anlayıflın yok oluflu demektir. Böylece Kur'an tefsi-

ri ancak yeterli e¤itimi alanların ulaflabilece¤i yüksek konumunu kaybetmifltir.

Osmanlı toplumu Osmanlıca tefsir neflriyatına büyük ra¤bet göstermifltir. Bazı eserlerin

defalarca basılarak satıfla sunuldu¤unu ve alıcı buldu¤unu gazete ve dergilere verilen ilanlar-

dan izleyebiliyoruz.

Önceki dönemde Kur'ân tefsiri her tür güncel meselenin dıflında tutulurken, Osmanlıca

tefsir neflriyatından sonra gündelik meselelerin çözümü için baflvuru kayna¤ı olmufltur. Os-

manlı toplumunun ictimaî, siyasî, ahlakî meseleleri ile irtibatlandırılan ayetler ve tefsirleri der-

lenip neflredilmekte ve okuyucudan ilgi görmektedir.

KAYNAKÇA

Arpa, Recep, “Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Osmanlı Gazete ve Dergilerinde Yer Alan Tefsir ‹lanları”, Usûl: ‹s-lam Arafltırmaları, ‹stanbul 2011, sayı: 16, s. 27-66.

Ay, Mahmut, “Osmanlı Gelene¤inde Tefsir Faaliyetleri”, ed. Mehmet Akif Koç, Tefsir (El Kitabı), GrafikerYayınları, Ankara 2014, 269-270.

Aydar, Hidâyet, "Kur'ân/Tercümesi", D‹A, XXVI, 406.

Bafl, Erdo¤an, “Azîz Mahmud Hüdâyî'nin Nefâisü'l-Mecâlis Adlı Tefsîri (Tefsîrin Aslı, Nüshaları ve Örnek BirYorum)”, Üsküdar Sempozyumu-III: Uluslarası Aziz Mahmud Hüdayi Sempozyumu (23-25 Mayıs2005) Bildiriler, Üsküdar Belediye Baflkanlı¤ı Üsküdar Arafltırmalar Merkezi Yayınları, ‹stanbul, 2006,I, 55-71.

Osmanlıca Tefsir Neşriyatı / Yrd. Doç. Dr. Nurdane Güler I 621

31. Recep Arpa, 44

Page 12: BÜTÜN YÖNLER‹YLE OSMANLICA VEisamveri.org/pdfdrg/G00240/2016/2016_GULERN.pdf · 2018-05-29 · daha sonra da Nâsır b. Muhammed el-Matrûdî bu baskıyı ve yedi yazma nüshayı

Cerraho¤lu, ‹smail, Tefsir Tarihi, Fecr Yayınları, Ankara 1996, II, 267.

Gökbulut, Hasan, “Kâfiyeci”, D‹A, ‹stanbul 2001, XXIV, 154.

Gökbulut, Hasan, “Niksârî”, D‹A, XXXIII, 122; Ziya Demir, XÎII~XVL Yüzyıl Arası Osmanlı Müfessirleri, ‹s-tanbul 2006, 212.

Hızlı, Mefail, “Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler”, UÜ‹FD, XVII, Sayı: 1, Bursa 2008, 35.

‹pflirli, Mehmet, "Huzur Dersleri", D‹A, XVIII. 441-44; . Ömer Kara, “‹slâm Gelene¤inde Ümerâ Huzurunda-ki Bilimsel Toplantıların Osmanlıcası: Huzur Dersleri”, ed. Bilal Gökkır ve di¤erleri, Osmanlı Toplu-munda Kur'an Kültürü Ve Tefsir Çalıflmaları, II, ‹stanbul 2013, 299-369.

‹pflirli, Mehmet, "Medrese/Osmanlı Dönemi", D‹A, XXIIX, 327-333.

Kafiyeci, Ebû Abdullah Muhyiddin Muhammed b. Süleyman (879/1474), ‹tâbü't-Taysir fî Kavaidi ‹lmi't-Taf-sir=et-Teysir fî Kavaidi ‹lmi't-Tefsir, thk. ‹smail Cerraho¤lu, Ankara 1989.

Kaya, Murat, “Tanzimât'tan II. Meflrûtiyet'e Kadar (1839-1908) Matbu Türkçe Kur'ân-ı Kerim Tercüme veTefsirleri”, (yayınlanmamıfl yüksek lisans tezi), M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, ‹stanbul 2001.

Önkal, Ahmet, Nebi Bozkurt, “Cami”, D‹A, VII, 51.

Topalo¤lu, Ahmet, “Kur'ân-i Kerîm'in Türkçe Tercümeleri ve Cevâhiru'l-Asdâf”, Türk dünyası Arafltırmaları,sayı 27, 1983, s.61

Uzunçarflılı, ‹. Hakkı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1973, s. 90.

622 I Bütün Yönleriyle Osmanlıca ve Mirası Uluslararası Sempozyumu Bildiri Kitabı