321
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ TARİH LİSANS PROGRAMI PROF. DR. MAHİR AYDIN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ

TARİH LİSANS PROGRAMI

PROF. DR. MAHİR AYDIN

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Page 2: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

TARİH LİSANS PROGRAMI

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ

Prof. Dr. Mahir Aydın

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Page 3: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

Yazar Notu

Elinizdeki bu eser, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde okutulmak için

hazırlanmış bir ders notu niteliğindedir.

Page 4: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

I

ÖNSÖZ

Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan önce, bir Avrupa Savaşı’dır. Bu boyuta yakın bir savaş, 1789 Fransız Devrimi sonrasında yaşanmıştı. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun bile katılmadığı bu savaş, bir Dünya Savaşı değildi. Ancak bu kez, Amerika’dan Japonya’ya kadar uzanan alanda, tam bir Dünya Savaşı gerçekleşti. Öncesinde, Almanya ile Fransa arasındaki çekişme yüzünden, ortam oluştu; daha sonra Alman-İngiliz “sömürge yarışı” yüzünden de, savaş başladı. Bu önemli özelliği ile Dünya Savaşı, aslında bir İngiliz-Alman Savaşı’dır.

Bu aşamaya gelinceye değin, Almanya Fransa’yı Avrupa’da yalnız tutmak için çok çabaladı. Bu amaçla Avusturya ve Rusya ile iki kez anlaştı. Ancak onların çıkarları Osmanlı topraklarında kesiştiği için, başarılı olunamadı. Sonuçta Almanya, Avusturya ve İtalya ile 1882’de anlaştı. Bu gelişme ile Bağlaşık Devletler, eski deyişle “İttifak Devletleri” grubu ortaya çıktı.

Almanya’nın Rusya’dan uzaklaşması, en çok Fransa’nın işine yaradı. Çünkü iki devlet, 1894’te anlaştı. İzleyen süreçte Almanya, dünya çapında ekonomik ve askeri bir güç olmuştu. Bunun üzerine İngiltere, 1904’te Fransa ile anlaştı. Ertesi yıl başlayan Fas Bunalımı, Almanya ile Fransa ve İngiltere arasındaki ilişkileri, daha da bozdu. Ardından İngiltere, 1907’de Rusya ile anlaştı. Böylece; üç ayrı tarihte ve üç ayrı antlaşma ile sağlanan birlik sonucunda Uzlaşık Devletler, eski deyişle “İtilaf Devletleri” grubu ortaya çıktı.

Bundan sonra; önce Bosna ve daha sonra Fas’ta bunalım yaşandı. Ayrıca Osmanlı Devleti de, Trablusgarp ve Balkan savaşlarından yenik çıktı. 1914’te Bosna’da çıkan yeni bir bunalım, bu kez aşılamadı. Bu da, Dünya Savaşı’nın ilk kıvılcımı oldu.

28 Temmuz 1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı, 11 Kasım 1918’e değin sürdü. Bir başka deyişle devletler, 4,5 yıla yakın savaştı. Bu savaş için, toplamda 68 milyon asker, görev üstlendi. Bu sayı, Uzlaşık Devletler için 43 milyon ve Bağlaşık Devletler için de, 25 milyondur. Devletler içinde en çok askeri, 13 milyon ile Almanya verdi. Onu, 12 milyon ile Rusya izledi. Dünya Denizciliği’nin üçte birini elinde tutan İngiltere ise, bu savaş için çeşitli türden, 266 parça gemi kullandı.

Bağlaşık Devletler Grubu’ndan olan İtalya, savaş başladıktan sonra, bu gruptan çıkarak, Uzlaşık Devletlere katıldı. Onun yerini Osmanlı Devleti aldı ve 3 milyon asker ile katkı yaptı. Her tarihi olay, kendi türündekileri elediği ve “tek seçenek” kaldığı için gerçekleşir. Bu nedenle, “Acaba Osmanlı Devleti savaşa girmeli miydi?” sorusu, sağlıklı bir düzlemin ürünü değildir. Eğer giremeyecek olsaydı, girmezdi. Osmanlı Devleti bu savaşa, tüm canlılar gibi, son kez bir “hayat çırpınışı” göstermek için girdi. Varını yoğunu ortaya koyduğu bu savaşta, dört ayrı cephede savaştı.

Çok soğuk geçen 1914 yılı kışı, Avrupa’da savaşın durmasına neden olmuştu. Osmanlı Devleti ise, eksi 26 derece ve 2 metreye varan kar ortamında, Rus askeri ile birlikte Sarıkamış’ta, önce hayatta kalmaya çalıştı. Ayrıca, hiç bir devletin cepheleri, Osmanlı Devleti gibi, birbirinden farklılıklar göstermedi. Kafkasya “dondurucu soğuk”, Çanakkale “düşman çokluğu”, Kanal “çöl sıcağı” ve Körfez “seller-sular” özelliği ile öne çıktı. Alman Bronsart Paşa’nın deyişi ile “memleketin en güzide kuvvetleri, harbin ilk senesinde harcandı.”

Page 5: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

II

Bu savaşta Almanya, Osmanlı Devleti’nden iki konuda yararlanmaya çalıştı. Birincisi; onun dört cephesine asker gönderen Uzlaşık Devletler, Almanya’nın Avrupa’daki yükünü azalttı. Ancak bu durum, Almanya’ya başarı kazandırmadı. Çünkü, kendisi İngiliz Politikası karşısında yetersiz, Avusturya savaş konusunda isteksizdi. Almanya’nın Osmanlı Devleti’nden yararlanmak istediği ikinci konu, Büyük Cihat oldu. Uzlaşık Devletler’in yönetimi altında, milyonlarca Müslüman yaşıyordu. Cihat ilanı ile onların, ayaklanacağı sanıldı. Bu düşünce de gerçekleşemedi.

Osmanlı Devleti’nin Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasında, Almanya’nın payı büyüktür. Çünkü onu, kendi çıkarları yönünde kullandı. Bu konudaki örnekler az değildir. Örneğin 400 yıldır, Osmanlı ekonomisini gerileten kapitülasyonları kaldırma kararına, en büyük tepkiyi Almanya gösterdi. Osmanlı Ordusu’ndaki Alman subaylar, “dökülen Türk kanı demek, Almanya’ya bağlılık demek” anlayışındaydı. Bu konuda General Falkenhein, en büyük örnektir. Başarısız Alman Genelkurmay Başkanı, Yıldırım Ordular Grubu Komutanı yapıldı. Ona bağlı 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal ise, Enver Paşa’ya birkaç kez uyarıda bulundu: “Kendisine asla güvenmiyorum. Almanya, Türk askerini bir hayal uğruna yok etmeye ve bizi sömürge yapmaya çalışıyor.” Ancak önemsenmedi. Sonrasında Falkenhein, Kudüs’ü savunan Türk askerini, anlamsızca geri çekti. Böylece, her dinin büyük önem verdiği bu “sembol şehir”, İngilizlerin eline geçti. Ardından Falkenhein da, görevden alındı.

Savaş Tarihi’ni yazan kalemin rengi, “kan kırmızısı”dır. Bu yüzden “savaş, yüce bir ülkü uğruna yapılmazsa, cinayettir” sözü çok anlamlıdır. Dört buçuk yıl süren Dünya Savaşı, bu konuda ilk büyük örnek oldu. Bu savaşta, bilinen silahların dışında ilk kez, tank, uçak ve zehirli gaz kullanıldı. Dünyanın dört bir yanında savaşan askerin; 8.618.609’u ölü, 21.165.403’ü yaralı ve 7.727.101’i de, kayıp-tutsak

olarak kayıtlara geçti. Almanya’nın, dört ayda biteceğini düşündüğü bu savaş, dört yıl sonra Mondros Ateşkesi ile durdu. ABD Başkanı Wilson’un yayınladığı 14 İlke doğrultusunda, Barış Konferansı başladı. Bu konferansın Paris’te yapılması ile Fransa, adeta 1870 Sedan Yenilgisi’nin öcünü alıyordu. Her bir Bağlaşık Devlet ile ayrı ayrı antlaşma imzalandı.

Almanya ile Versailles, Avusturya ile Saint Germain, Macaristan ile Trianon, Bulgaristan ile

Neuilly ve Türkiye ile de Sevr Antlaşması imzalandı. 440 madde ile en “ağır barış”, Almanya ile yapıldı. En “zor barış” da, Osmanlı Devleti ile yapılan, 433 maddelik Sevr oldu. Bu zorluk, Uzlaşık Devletler çıkarlarının birbiri ile çakışması ve bu sırada başlamış olan, Türk Kurtuluş Savaşı’ndan kaynaklandı. Ayrıca, Avrupa’ya “barışı getirmek” için yapılan bu antlaşmalar, böyle bir amacın, çok uzağında kaldı. Çünkü dört yıl sonra Türkler, Lozan’da bu gerçeği kanıtlarken, Almanya da, 20 yıl sonra, İkinci Dünya Savaşı’nı başlatacaktı.

Birinci Dünya Savaşı gibi geniş kapsamlı ve ayrıntılı bir konuyu, ders kitabı olarak sunabilmek, zor olmanın ötesinde, sunum güçlüğü de taşımaktadır. Bu konuda; yabancı dillerdeki yayınların çokluğuna karşın, ayrıntı ve denge gözetilerek yapılmış, herhangi bir Türkçe çalışma yoktur. Bu yüzden, yaptığımız ilk denemede görülecek eksikliklerin, anlayışla karşılanmasını diliyorum.

Page 6: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

III

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ............................................................................................................................ I

İÇİNDEKİLER ............................................................................................................. III

1. DEVLETLERİN GRUPLAŞMASI............................................................................ 1

1.1. Bağlaşık Devletler Grubu’nun Oluşması ............................................................. 6

1.1.1. Birinci Üç İmparatorlar Ligi ......................................................................... 6

1.1.2. İkinci Üç İmparatorlar Ligi ........................................................................... 9

1.1.3. Bağlaşık Devletler Antlaşması .................................................................... 13

1.1.4. Almanya’nın Değişen Politikası ................................................................. 15

1.2. Uzlaşık Devletler Grubu’nun Oluşması ................................................................ 16

1.2.1. Fransa-Rusya Antlaşması ............................................................................ 16

1.2.2. Fransa-İngiltere Antlaşması ........................................................................ 17

1.2.3. İngiltere-Rusya Antlaşması ......................................................................... 18

2. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN BAŞLAMASI .................................................... 25

2.1. Saraybosna Suikastı ............................................................................................... 30

2.2. Devletlerin Tutumu ............................................................................................... 34

2.3. Savaşın Başlaması ................................................................................................. 35

2.4. Grupların Savaşa Katılması ................................................................................... 39

3. OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞA KATILMASI.............................................. 45

3.1. Savaş Öncesinde Osmanlı Devleti......................................................................... 50

3.2. Osmanlı Devleti’ne Yönelik Planlar ..................................................................... 51

3.3. Yavuz-Midilli Bunalımı ........................................................................................ 54

3.4. Osmanlı Devleti’nin Balkan Çabası ...................................................................... 57

3.5. Almanya’nın Savaş Yatırımı ................................................................................. 57

3.6. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Çekilmesi ................................................................. 58

3.7. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi .................................................................... 59

4. ÖTEKİ DEVLETLERİN SAVAŞA KATILMASI .................................................. 66

4.1. Öteki Avrupa Devletleri’nin Savaşa Katılması ..................................................... 72

4.1.1. İtalya’nın Savaşa Katılması......................................................................... 72

4.1.2. Bulgaristan’ın Savaşa Katılması ................................................................. 73

4.1.3. Romanya’nın Savaşa Katılması .................................................................. 74

4.1.4. Yunanistan’ın Savaşa Katılması ................................................................. 75

4.2. Amerika Birleşik Devletleri’nin Savaşa Katılması ............................................... 77

Page 7: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

IV

4.3. Savaşa Önemli Etkisi Olmayan Katılımlar ............................................................ 80

4.3.1. Japonya’nın Savaşa Katılması..................................................................... 80

4.3.2. Amerika Kıtası’ndan Savaşa Katılımlar...................................................... 81

5. AVRUPA CEPHELERİ ........................................................................................... 87

5.1. Batı Avrupa Cephesi.............................................................................................. 92

5.2. Doğu Avrupa Cephesi ........................................................................................... 96

5.3. Güney Avrupa Cephesi.......................................................................................... 98

5.4. Denizler Cephesi ................................................................................................... 99

6. KAFKASYA CEPHESİ ......................................................................................... 106

6.1. Kafkasya Cephesi’nin Öncüleri ........................................................................... 111

6.2. Köprüköy Çarpışması .......................................................................................... 112

6.3. Sarıkamış Öncesinde Yaşananlar ........................................................................ 113

6.4. Sarıkamış Çarpışması .......................................................................................... 114

6.5. Kafkasya Cephesi’ne Öncü Desteği .................................................................... 116

6.6. Sarıkamış Sonrasında Yaşananlar ....................................................................... 118

6.7. Rus Ordusu’nun İlerleyişi.................................................................................... 121

7. ÇANAKKALE CEPHESİ ...................................................................................... 128

7.1. Çanakkale Cephesi’nin Açılması ........................................................................ 133

7.2. Çanakkale Deniz Savaşı ...................................................................................... 137

7.3. Çanakkale Çıkarması ........................................................................................... 139

7.4. Çanakkale Kara Çarpışmaları .............................................................................. 140

7.4.1. Kumkale Çarpışması ................................................................................. 140

7.4.2. Seddülbahir Çarpışması ............................................................................ 141

7.4.3. Arıburun Çarpışması ................................................................................. 143

7.4.4. Kanlısırt ve Conkbayırı Çarpışmaları ....................................................... 145

7.4.5. Anafartalar Çarpışmaları ........................................................................... 145

7.5. Birleşik Ordu’nun Çekilmesi ............................................................................... 147

8. KANAL CEPHESİ ................................................................................................. 153

8.1. Harekat Öncesi Gelişmeler .................................................................................. 158

8.2. Kanal Harekatı ..................................................................................................... 160

8.2.1. Birinci Kanal Çarpışması .......................................................................... 161

8.2.2. İkinci Kanal Çarpışması ............................................................................ 162

8.3. Sina Harekatı ....................................................................................................... 164

Page 8: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

V

8.3.1. Magdaba Çarpışması ................................................................................. 165

8.3.2. Refah Çarpışması ...................................................................................... 165

8.4. Filistin Harekatı ................................................................................................... 166

8.4.1. Birinci Gazze Çarpışması .......................................................................... 166

8.4.2. İkinci Gazze Çarpışması ........................................................................... 166

8.4.3. Üçüncü Gazze Çarpışması ........................................................................ 167

8.5. Kudüs’ün Kaybedilmesi ...................................................................................... 168

8.6. Nablus Çarpışması ............................................................................................... 169

8.7. Halep Çarpışması................................................................................................. 169

9. KÖRFEZ CEPHESİ ............................................................................................... 175

9.1. Körfez Cephesi’nin Önemi .................................................................................. 180

9.2. Körfez Cephesi’nin Irak Bölgesi ......................................................................... 180

9.2.1. Önceki Olaylar .......................................................................................... 180

9.2.2. İlk Çarpışmalar .......................................................................................... 181

9.2.3. Basra’nın Kaybı ........................................................................................ 182

9.2.4. Süleyman Askeri’nin Çabası ..................................................................... 182

9.2.5. Kut Çarpışmaları ....................................................................................... 184

9.2.6. Kut’tan Sonraki Çarpışmalar..................................................................... 187

9.2.7. Bağdat’ın Kaybedilmesi ............................................................................ 188

9.2.8. Bağdat Sonrası Çarpışmalar ...................................................................... 190

9.3. Körfez Cephesi’nin İran Bölgesi ......................................................................... 192

9.3.1. Türk-Rus Çarpışması ................................................................................ 192

9.3.2. İngiltere’nin Etkisi .................................................................................... 195

10. BAĞLAŞIK DEVLETLER’İN SAVAŞ YÖNETİMİ ......................................... 200

Anahtar Kavramlar ..................................................................................................... 204

10.1. Almanya’nın Savaş Yönetimi............................................................................ 205

10.1.1. İmparator-Kayzer .................................................................................... 205

10.1.2. Başbakan-Şansölye ................................................................................. 207

10.1.3. Genelkurmay Başkanı ............................................................................. 208

10.1.4. Komutanlar .............................................................................................. 210

10.2. Avusturya’nın Savaş Yönetimi.......................................................................... 211

10.2.1. İmparator ................................................................................................. 211

10.2.2. Öteki Görevler ......................................................................................... 213

Page 9: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

VI

10.3. Osmanlı Devleti’nin Savaş Yönetimi ................................................................ 214

10.3.1. Padişah .................................................................................................... 214

10.3.2. Sadrazam ................................................................................................. 216

10.3.3. Başkumandan Vekili ............................................................................... 217

10.3.4. Komutanlar .............................................................................................. 219

11. UZLAŞIK DEVLETLERİN SAVAŞ YÖNETİMİ .............................................. 226

11.1. İngiltere’nin Savaş Yönetimi ............................................................................. 231

11.1.1. Başbakan ................................................................................................. 231

11.1.2. Deniz Bakanı ........................................................................................... 232

11.1.3.Dışişleri Bakanı ........................................................................................ 233

11.1.4.Komutanlar ............................................................................................... 235

11.2.Fransa’nın Savaş Yönetimi................................................................................. 237

11.2.2.Askeri Yönetim ........................................................................................ 238

11.3.Rusya’nın Savaş Yönetimi ................................................................................. 238

11.3.1.Çar ............................................................................................................ 239

11.3.2.Başbakan .................................................................................................. 240

11.3.3.Dışişleri Başbakanı .................................................................................. 240

11.3.4.Komutanlar ............................................................................................... 242

12. RUSYA’NIN SAVAŞTAN ÇEKİLMESİ ........................................................... 248

12.1. Bolşevik Devrimi............................................................................................... 253

12.1.1. Rusya’da Bunalım ................................................................................... 253

12.1.2. Hükümet Darbesi .................................................................................... 254

12.1.3. Bağımsızlık İstekleri ............................................................................... 255

12.1.4. İngiltere ve Fransa’nın Çabası ................................................................ 255

12.2. Erzincan Özel Ateşkesi ...................................................................................... 256

12.3. Brest-Litovsk Barış Antlaşması ......................................................................... 258

13. ERMENİLERİN GÖÇÜRÜLMESİ ..................................................................... 265

13.1. Ermeni Sorunu’nun Ortaya Çıkışı ..................................................................... 270

13.1.1. İngiltere’nin Doğu Anadolu Politikası .................................................... 271

13.1.2. Ermeni Ayaklanmaları ............................................................................ 272

13.1.3. Ermeni Sorunu’na Batı Desteği .............................................................. 274

13.2. Savaş Sürecinde Ermeniler ................................................................................ 276

13.2.1. Ermeni Ayaklanması ............................................................................... 276

Page 10: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

VII

13.2.2. Ermeni Göçü ........................................................................................... 278

13.2.3. Duygusal Tepkiler ................................................................................... 280

13.2.4. Rus Ordusu Desteğindeki Ermeniler ....................................................... 282

14. BARIŞ ANTLAŞMALARI .................................................................................. 289

14.1. Savaş Sürecinde Barış Girişimleri ..................................................................... 294

14.2. Amerika Birleşik Devletleri’nin Etkisi .............................................................. 295

14.2.1. Barış Cabaları .......................................................................................... 295

14.2.2. Wilson İlkeleri ......................................................................................... 295

14.3. Mondros Ateşkesi .............................................................................................. 296

14.4. Paris Barış Konferansı ....................................................................................... 299

14.4.1. Versailles Antlaşması .............................................................................. 300

14.4.2. Saint Germain Antlaşması ...................................................................... 301

14.4.3. Neuilly Antlaşması .................................................................................. 301

14.4.4. Trianon Antlaşması ................................................................................. 302

14.4.5. Sevr Antlaşması ...................................................................................... 302

KAYNAKÇA ............................................................................................................. 309

Page 11: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

1

1. DEVLETLERİN GRUPLAŞMASI

Page 12: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

2

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1.1. Bağlaşık Devletler Grubunun Oluşması

1.1.1. Birinci Üç İmparatorlar Ligi

1.1.2. İkinci Üç İmparatorlar Ligi

1.1.3. Bağlaşık Devletler Grubu

1.1.4. Almanya’nın Değişen Politikası

1.2. Uzlaşık Devletler Grubunun Oluşması

1.2.1. Fransa-Rusya Antlaşması

1.2.2. Fransa-İngiltere Antlaşması

1.2.3. İngiltere-Rusya Antlaşması

Page 13: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

3

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Avrupa Kıtası’nın iki önemli devleti hangisidir?

* İngiltere’nin Avrupa’daki konumu nasıldır?

* Almanya ile Avusturya arasında nasıl bir bağ vardır?

Page 14: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

4

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği Avrupa’da

Almanya’nın Etkili Politikası Avrupa Devletleri

arasındaki politik temelleri kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Avrupa

Devletleri’nin Gruplaşması Avrupa Devletleri

arasında, kolay kolay değişmeyecek olan çıkar çatışmasını ortaya

koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 15: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

5

Anahtar Kavramlar

*Lig: Almanya’nın öncülüğünde; Avusturya ve Rusya ile birlikte Fransa’ya karşı yapılan, imparatorlar anlaşması.

* Öz Evlat: Fransa için çok değerli olan Alsace ve Lorraine toprakları.

* Doğuya Doğru: 1870’ten sonra Avusturya’nın, Balkanlar yönündeki politikası.

* Sömürge Yarışı: Büyük Avrupa Devletleri’nin, kendi anavatanlarına yarar sağlamak

için, dünyayı aralarında paylaşmak.

Page 16: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

6

1. DEVLETLERİN GRUPLAŞMASI

1.1. Bağlaşık Devletler Grubu’nun Oluşması

1.1.1. Birinci Üç İmparatorlar Ligi

Alman İmparator I. Wilhelm’in desteği başta olmak üzere, Moltke ve Roon’un askeri dehası ile Bismarck’ın devlet adamı özelliğinin ortak sonucunda Alman Birliği, 1871’de kuruldu. Ancak Almanya, yalnız bir devlet olarak değil, hem imparatorluk olarak, hem de Avrupa’nın tam merkezine yerleşti. Ayrıca, Cermen Dünyası’nın yüzlerce yıllık lideri Avusturya’yı, ikinci plana düşürdüğü gibi, öteki Alman şehir devletlerini de bünyesine kattı. Ancak asıl büyük başarıyı, Fransa’ya karşı kazandı. Bu iki büyük komşu arasında başlayan çekişme, bundan sonra da yaşanacaktır.

Bu yüzden Almanya’nın yeni politikası, Fransa’yı Avrupa’da yalnız bırakmak oldu ve bunu da, Avusturya ve Rusya’yı yanında tutarak yapmaya çalıştı. Bu konuda İngiltere kıta dışında kaldığı ve İtalya da ikinci derecede olduğu için, çok etkili olamadı. Artık Kıta Avrupası’nın iki önemli devleti, Fransa ile Avusturya değil, Fransa ile Almanya oldu.

Ancak Almanya, birliğini sağlarken yalnızca, Fransa’yı Sedan gibi büyük bir hezimet ile yenmekle kalmamış, Alsace ve Lorraine’i de almıştı. Bu iki bölge, Fransa’nın gözünde yalnızca önemli birer toprak değil, iki öz evlat düzeyindeydi. Fransa, hiç unutamadığı bu evlat acısını Birinci Dünya Savaşı sonunda, Alsace ve Lorraine’i Almanya’dan geri alarak giderecektir.

Page 17: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

7

Resim 1: Demir Şansölye Bismarck

Bu nedenle Almanya, Bismarck başbakan olduğu sürece, başka bir politika izlemedi.

Buna, Alman ekonomisi ve ordusunun gittikçe güçlenmesine karşın, sömürge yarışı ya da dünya politikası da dahildir. Eğer Fransa Avrupa’da güçlü bir müttefik bulursa, ilk fırsatta Almanya’dan öcünü alacaktı. Bu müttefik de, Rusya’dan başkası değildi.

Almanya’ya yenilen Avusturya, bunu bir “onur sorunu” yapmadığı gibi, yönetimi altındaki Macarları da, yeni bir yapılanma ile kendine bağladı. Hatta 1867-71 yılları arasında Macaristan Başbakanı olan Gyula Andrassy, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Dışişleri Bakanlığına getirildi. Artık, Almanya’nın barış konusunda istekli olması, Avusturya için de uygun bir politikaydı. Yine, Almanya ile yakın politika izlemesi, onu Balkan Politikası’nda, Rusya’ya karşı elinin güçlü olmasına da katkı sağladı. Çünkü Avusturya’nın yeni politikası, açılım sağlayabileceği tek yön olan, doğudaki Balkanlardan dolayı, “doğuya doğru” yani “Drang nach Osten” olarak biçimlendi.

Bu iki Cermen devletin, savaşa karşın dostça kalabilmesi, Bismarck’ın eseridir. Avusturya ile Almanya, her zaman “doğal müttefik” olarak kalabilirdi. Bu durumu iyi bilen Bismarck, 1866 Savaşı’nda Viyana’ya girmediği gibi, Avusturya’dan toprak da istemedi. İki ülke arasında, deyim yerindeyse bir “statü savaşı” yaşanmıştı. Durum böyle olunca Rusya da, Avusturya-Almanya yakınlaşmasının, uzağında kalmak istemedi.

Bu düşünceler, 1871’de uygulamaya konuldu ve ilk adım, Alman İmparatoru I. Wilhelm’in Avusturya’yı ziyareti ile atıldı. Dışişleri Bakanı Andrassy’nin barıştan yana

Page 18: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

8

tutumu, Avusturya İmparatoru Franz Joseph’in de Almanya ziyaretini gündeme getirdi. Bu da, Rus Çarı II. Aleksandr’ı tedirgin etti. Ayrıca Rusya, Orta Asya’da İngiltere ile çatışma yaşıyordu.

Sonuçta üç devletin imparatorları, Berlin’de buluştu. Üç devleti temsil eden; Bismarck, Andrassy ve Gorçakof da, 7 Eylül 1872’de Berlin’de bir araya geldi. Sonuçta, herhangi bir diplomatik belge imzalanmamakla birlikte, temel ilkeler belirlendi. Bu ilkelere göre:

1) Avrupa’daki barış ortamı korunacak;

2) Avrupa Barışı tehlikeye düşerse, aralarında görüşme yapılacak;

3) Başka bir devletle ittifak yapılmayacak;

4) Osmanlı İmparatorluğu konusunda çıkacak bir sorun, birlikte çözülecek;

5) İhtilalci hareketlere karşı ortak hareket edilecektir.

Arada herhangi bir antlaşma olmadığı halde, bu sonuç bile önemlidir. Böylece Bismarck amacına ulaştı ve Fransa’yı Avrupa’da yalnız bıraktı. Doğal olarak bu durum, bu kez Fransa’yı tedirgin etti. Aslında 10 yılı aşkın süredir, Fransız-Rus ilişkileri ılımlı bir çizgide ilerliyordu. Nasıl ki Kırım Savaşı sonrasında Fransa, Rusya’ya yakınlık gösterdiyse, bu kez de Rusya Fransa’yı teselli etti. Üç İmparatorlar Ligi konusunda, herhangi bir yazılı belgenin olmadığını açıkladı. Çünkü, Cermen Dünyası’nın batı yakasındaki Fransa’nın güçlü oluşu, Rusya için önemli bir avantajdı.

Almanya’nın Avusturya ile yakınlaşması, Rusya’yı tedirgin etmeye başladı. Çünkü İngiltere ile Orta Asya’da çatışma durumunda iken, zayıf bir Fransa’ya güvenemezdi. Avusturya ile Balkanlarda sorun yaşamasına karşın, Almanya-Avusturya yakınlığına kayıtsız kalamadı. Sonuçta Almanya, Avusturya ve Rusya imparatorları Berlin’de buluştu ve 1872 Üç İmparatorlar Ligi gerçekleşti.

Bu anlaşmanın temel ilkelerine göre, devletler:

1) Avrupa Barışı’nı bozacak bir durumda, aralarında işbirliği yapmak;

2) Birbirlerini ilgilendiren konularda, bilgi paylaşımında bulunmak;

3) Askeri güce başvurmak gerektiğinde, birlikte hareket etmek için, anlaştılar.

Ancak bu anlaşma, Bismarck’ın istediği gibi, çizgileri ve amacı belirgin bir ölçüde değildi. Almanya’nın Avusturya konusunda, herhangi bir kaygısı yoktu. Asıl problem, Rusya konusunda yaşanabilirdi. Çünkü Rusya’nın; Fransa ile arası iyi olduğu kadar, İngiltere ile kötüydü. Bir Alman-Fransız Savaşı’nda, Rusya’nın Fransa için nasıl bir tutum sergileyeceği belli değildi. Ayrıca Almanya; Orta-Asya’dan kaynaklanan Rus-İngiliz çıkar çatışmasına da, karışmak istemiyordu. Ancak bundan fazlasını istemek de, dönem gerçeğinin dışına taşıyor ve Bismarck’ı da, “Fransa Sendromu”na sürüklüyordu.

Page 19: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

9

Bundan sonraki olaylar, Bismarck’ın istediği gibi olmamakla birlikte, çok şeyi de değiştirmedi. Bu olayların ilki, savaş tazminatı konusunda yaşandı. 1871 Frankfurt Antlaşması’na göre Almanya’ya, beş yıl içinde ödenesi gereken savaş tazminatını, Fransa üç yıl dolmadan ödedi. İkinci olay, doğrudan Almanya’nın kendisi ile ilgilidir. Çünkü Almanya, İtalya gibi ikinci derecede bir Avrupa Devleti değildi. Avrupa’nın merkezinde olduğu gibi, onu bir “orkestra şefi” gibi yönetmek istedi. Dolayısıyla bu durum, Rusya ve İngiltere’ye ağır geldi. Hatta bu durumdan, Avusturya da rahatsızlık duydu.

Bundan sonra, yine de çok şey değişmedi ve karşılıklı kaygılar, söylemden öteye geçemedi. Bu arada Almanya, Avusturya ile Rusya’nın, Balkanlarda çatışmasını bile istedi ve

bu düşünce, iki yanlı olarak gerçekleşti. Ancak bu durumda Almanya, Avusturya’dan yana ağırlığını koydu.

Üç İmparatorlar Ligi, karşılıklı beklentileri vermediği için, önce Rusya, 1878 Ayastefanos Antlaşması’nda Avusturya’yı göz ardı etti. Aynı yıl Berlin’de, bu kez Almanya Avusturya’dan yana davranınca, bu kez Rusya gücendi. Sonuçta Rusya’nın, Balkan ulusları tam 50 yıldır ortaya koyduğu emekler, Berlin’de parmaklarının arasından kayıp gitti. Bu da, Birinci Üç İmparatorlar Ligi’nin sonu oldu. Bununla birlikte; Rusya’nın Alman politikasından uzaklaşması ya da Fransa’nın, Rusya ile bir antlaşma yapabilmesi için, 16 yılın geçmesi gerekecekti. Çünkü üç imparator, 1881 yılında bir kez daha, “lig uzlaşısı”na girecektir.

1.1.2. İkinci Üç İmparatorlar Ligi

1872’de kurulan Birinci Üç İmparatorlar Ligi, Avusturya ile Rusya’nın çıkar çatışması yüzünden bozulmuştu. Ancak Almanya, Fransa’yı Avrupa’da yalnız bırakma politikasından, bir türlü vazgeçemedi. 1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra, Rusya ile Avusturya’nın arası açılınca, bu değişim dolaylı olarak Almanya’yı da etkiledi. Oysa Rus-Alman ilişkileri, her zaman sorunsuz bir çizgide yürümüştü. Almanya da, bu durum karşısında Avusturya’dan yana ağırlığını koymaya başladı.

Almanya’nın kaygısı Fransa’dan yana iken, Avusturya da Rusya’dan çekiniyordu. İki Cermen devletin yakınlaşma çabası, bu çekinceler yüzünden başladı. 28 Ağustos 1879’da, iki devletin başbakanları Bismarck ile Andrassy, Avusturya toprağında olan Gastein’de görüştü. Düşünülen savunma anlaşmasını; Almanya Fransa’ya karşı, Avusturya da Rusya’ya karşı yapılmasını istiyordu. Ancak anlaşma sağlanamadı.

Bu durumda Bismarck, Andrassy’nin isteğini kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü, Rusya’nın saldırısı karşısında, Avusturya-Fransa anlaşmasından çekindi. Bu yüzden de, asıl isteğini arka plana iterek, Avusturya’ya öncelik verdi. Böyle bir yakınlık, aynı zamanda Pan-

Cermenist bir duruş göstermek demekti. Bundan, her iki ülkede yaşayan Almanlar gibi, Polonyalılar da memnun oldu. Sonuçta, Almanya ile Avusturya arasındaki savunma amaçlı Viyana Antlaşması, 7 Ekim 1879’da yapıldı. Buna göre:

1) Bağlaşık Devletler’den hangisi Rusya’nın saldırısına uğrarsa, yardımlaşılacak;

Page 20: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

10

2) Başka bir devlet saldırırsa, tarafsız kalınacak;

3) Rusya saldırgan devlete yardım ederse, yardımlaşmaya gidilecek;

4) Rusya ile savaşın sonundaki barış, danışılarak yapılacak;

5) Beş yıl geçerli olan bu antlaşma, eğer bozulmaz ise, kendiliğinden yinelenecektir.

Böylece, biraz dolaylı da olsa, her iki devletin isteği gerçekleşti. Çünkü Avusturya’nın kaygısı, Rusya’dan yanaydı. Bu antlaşmaya göre, eğer Rusya Avusturya’ya saldırırsa, Almanya zaten onun yanında yer alacaktı. Avusturya’nın öteki kaygısı olan İtalya ise, onun üstesinden gelmek kolaydı. Ancak İtalya ile savaşırken, Rusya’nın tehlike olmaması gerekirdi ki, onu da, bu antlaşma sağlamış oluyordu.

Almanya da tek başına, Fransa’nın üstesinden gelebilirdi. Onun kaygısı, Fransa ile savaşırken, Rusya’nın devreye girmesiydi. Yapılan antlaşmaya göre, o zaman da, Avusturya yardıma gelecekti ki, bu kadarı Almanya için yeterliydi. Sonuçta, 1879 Viyana Antlaşması, iki devlet arasındaki olasılık dengeleri üzerine kurulu örnek bir belge oldu ve 35 yıl boyunca, geçerliliğini korudu.

Açık söylemek gerekirse Bismarck, Viyana Antlaşması’nın Rusya’yı da kendine çekeceğini düşünmüştü. Çünkü Rusya, Almanya’yı yanına alan bir Avusturya’nın, karşısında olmak istemezdi. Böyle bir riski göze alabilmesi için, en azından İngiltere, hatta Fransa’nın da katıldığı bir anlaşma gerekirdi. Bu durum ancak, Birinci Dünya Savaşı yaklaşırken gerçekleşecekti.

Bismarck, bir yandan Avusturya’ya, yapılan antlaşmanın yalnızca bir savunma ortaklığı olduğunu vurgularken, öte yandan Rusya’ya yöneldi. Bu sırada İngiltere’nin Osmanlı politikası, Rusya’yı iyiden iyiye rahatsız ediyordu. Çünkü İngiltere’nin Kıbrıs’a yerleşmesi ve Doğu Anadolu’daki Ermeni Sorunu, Rusya’ya karşı olan İngiliz Politikası’nın unsurlarıydı. Ayrıca İngiltere, Boğazlar Sorunu’nu da, kısa sürede Rusya’nın aleyhine çevirebilirdi.

Böylece Rusya’nın İngiltere kaygısı, Almanya’nın işini kolaylaştırdı. Ancak bu durum, Rus kamuoyunda Almanya’ya duyulan kızgınlığın, arka plana atılmasına neden oldu. Sonuçta Rusya, Bismarck’ın öngördüğünü yaparak, Üç İmparatorlar Ligi’nin yenilenmesini önerdi.

Rusya’nın önerisi, Almanya’nın zaten isteği iken, Avusturya’nın da işine geldi. Her ne kadar Avusturya ile Rusya, Balkanlarda çekişme halinde olsalar da, bu yoldan Avusturya, kendi politikasını Rusya’ya onaylatma fırsatını bulacaktı. Sonuçta İkinci Üç İmparatorlar Ligi, Berlin’de ve tam bir gizlilik içinde yapıldı. 18 Haziran 1881 tarihli Berlin Antlaşması’na göre:

1) Dördüncü bir devlet ile savaşta, ötekiler “yardımcı tarafsızlık” politikası uygulayacak;

2) Avusturya’nın Bosna-Hersek’i işgali onaylanacak;

Page 21: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

11

3) Balkan topraklarında herhangi bir değişiklik yapılmayacak;

4) “Boğazların Kapalılığı” ilkesine saygı gösterilecek;

5) Bulgaristan ile Doğu Rumeli Vilayeti birleşebilecek;

6) Avusturya Bosna-Hersek’i ilhak edebilecek;

7) Bu antlaşma, önceki Üç İmparatorlar Ligi’nin yerine geçecektir.

Bu antlaşma, üç imparatorluğun çıkar ve beklentilerini dengelemeye çalışan ve dolaylı anlamları olan bir antlaşma oldu. Zaten üç imparatorluğu aynı çizgide buluşturmak, başka türlü olamazdı. Burada, öncekinden farklı olarak ayrıca, İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu için değişen politikasının, büyük etkisi vardır. Antlaşma maddelerinin açılımı, bunları ortaya koymaktadır.

İlk maddede yer alan “yardımcı tarafsızlık” ilkesi, her üç imparatorluk için de geçerlidir. Savaş olasılıkları ise; Almanya-Fransa, Avusturya-İtalya ve Rusya-Osmanlı eşleşmesi için söz konusudur. Böylece her biri, ikinci bir devlet ile iki cepheli olarak savaştan, kendini kurtardı.

Avusturya’nın Bosna-Hersek’i işgalini onaylamak, Rusya için söz konusuydu. Bu işgal, Rusya’nın gözünde yasallaştığı gibi, bu toprakların ilhakına da kapı açılmış oldu. Bunun karşılığında Rusya’nın avantajı ise, Doğu Anadolu’da istediği politikayı uygulayacak olmasıydı. Bu amaçla, İngiltere’nin başlattığı Ermeni Politikası’na bir de Kürt Politikası’nı ekleyecek, Doğu Anadolu’nun iki yerel halkını da, yeni politikası uğrunda kullanacaktı.

Bu antlaşma ile Rusya’nın elde ettiği bir başka kazanım, Boğazlar konusunda oldu. Buradaki amaç, İngiltere’nin Boğazlar’dan geçerek, Rusya’yı Karadeniz’de vurmasını engellemekti. Eğer Osmanlı Devleti böyle bir duruma izin verecek olursa, bunu savaş nedeni, yani Latince deyişle “casus belli” sayacaktı. Böylece Çanakkale ve İstanbul Boğazları; 1807, 1833, 1841, 1856, 1871 ve 1878’den sonra, yedinci kez devletler arası politikaya konu oldu.

Bulgaristan’ın Doğu Rumeli Vilayeti ile birleşmesine göz yummak, Rusya’nın isteğiydi. Rusya bunu, hatta Makedonya da dahil olmak üzere, 1878 Ayastefanos Antlaşması ile kararlaştırmış, ancak konu, İngiltere’nin engeline takılmıştı. Burada Rusya, Bulgarların “yarım birleşme” olarak tanımladığı bu birliği, geç de olsa, gerçekleştirmek düşüncesindeydi. Ancak İngiltere, Rusya’ya karşı her zaman yaptığı gibi, bu politikayı da onun elinden alacak ve kendine mal edecekti.

Burada dikkat çekici olan şudur ki, Almanya; İkinci Üç İmparatorlar Ligi’ni, Osmanlı topraklarını kullanarak kurmuştu. Özellikle Balkan topraklarının, batısını Avusturya ve doğusunu Rusya’nın kontrolüne bırakmıştı. Bu uygulamanın uzantısında, önce Rusya-

Bulgaristan ve Avusturya-Sırbistan yakınlığı yaşanacak ve daha sonra “partner değişimi”ne gidilecektir.

Page 22: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

12

1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra İngiltere, Osmanlı Devleti’nin “toprak bütünlüğü” ile ilgili politikasını bırakmıştı. Aslında bu politika; Osmanlı topraklarını, başta Rusya olmak üzere, başkasına kaptırmamak üzerine kuruluydu. Bu yolda; Osmanlı topraklarının bütünlüğünden yana görünerek, parça koparmak isteyenleri engellemiş ve sonrasında, politik yeteneği ile istediği sonuca ulaşmıştı. Toprakları Türkiye’nin çeyreğinden biraz fazla olan İngiltere’yi, Büyük Britanya yapan en büyük özellik de, bu “politik yetenek”tir.

Bu bağlamda, 1881’de Tunus’u Fransa’ya veren İngiltere, 1882’de Mısır’ı aldı. Fransa’nın 100 yıldır göz koyduğu ve bu uğurda çok emek verdiği, hatta Süveyş Kanalı’nı 1869’da açtığı Mısır’ı, sonunda İngiltere’ye kaptırdı. Ardından İngiltere, Rusya’nın 50 yıllık emeğini, Bulgaristan’da bir çırpıda boşa çıkardı.

Resim 2: Fransa’ya Verilen Tunus

1885 ölçeğinde Bulgar topraklarından biri Bulgaristan Prensliği, öbürü de Doğu Rumeli Vilayeti’dir. Bulgarlar, Berlin’de başlayan bu yapay ayrılığı, bir türlü kabul etmedi. Aslında bu bölünme de, İngiltere’nin eseridir. Çünkü o tarihte İngiltere, Büyük Bulgaristan toprağı ve bu topraklardaki 90 bin Rus askerinden çekindi. Artık Rus tehlikesi ortadan kalktığı için, Bulgaristan yeniden biçimlendirilebilirdi.

Zaten Bulgaristan Prensliği, Osmanlı Devleti ile herhangi bir bağı yokmuş gibi davranıyordu. Buna paralel olarak Doğu Rumeli Vilayeti de, birleşmek için adeta, gün sayıyordu. İngiliz Kraliyeti ile akrabalık bağı olan Prens Aleksandr Battenberg’e, Londra gezisi sırasında, “birleşirseniz, engel olmayız” mesajı verildi. Bunun üzerine 18 Eylül 1885’te, Filibe Ayaklanması ile birleşme gerçekleşti.

Page 23: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

13

Resim 3: Bulgaristan Prensi Alesander Battenberg

Bu olay, Rusya üzerinde tam bir şok etkisi yarattı. Ayrıca; Rusya, Avusturya ve Osmanlı Devletinin her biri, ötekinden kuşkulandı. Osmanlı Devleti’nin Berlin Antlaşması’na göre, asker gönderme yetkisi olduğu halde, “kan dökülmesin” korkusu ile bu yetki de kullanılmadı. Rusya’nın etkisinden kurtulan bir Bulgaristan; Balkanlarda İstanbul’a en yakın ülke olarak, İngiltere için, hiç de önemsiz sayılmazdı.

Filibe Ayaklanması’nın bir başka önemli etkisi, İkinci Üç İmparatorlar Ligi konusunda görüldü. Rusya, gelişmeler karşısında o denli büyük bir tepki gösterdi ki, Prens Aleksandr, Bulgaristan’daki Rus subaylarca kaçırılıp, ülke dışına çıkarıldı. Her ne kadar Rusya karşıtları onu geri getirse de, Rusya’ya karşın görev yapamadı ve Bulgaristan’dan ayrıldı. Ancak bu olayın en büyük sonucu, İkinci Üç İmparatorlar Ligi’nin de sonu oldu. Bu da, Osmanlı’dan koparttıkları Balkanlar üzerinde, “piyon politikası” izleyen büyük devletlerin, izledikleri

politikanın altında kalması demekti.

1.1.3. Bağlaşık Devletler Antlaşması

Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü, kendi çıkarları için korumaktan vazgeçen İngiltere, bu süreçte Avrupa ile daha çok ilgilenmeye başladı. Bu durumda, Avrupa dengelerini

daha yakından gözetti ve 10 yıldır, Almanya’nın yalnızlığa mahkum ettiği Fransa’ya Tunus’u önerdi. Bunu, Fransa’nın dikkatinin Avrupa dışına yönelmesi için, Almanya da destekledi.

Zaten Fransa, uzun süredir Akdeniz’in karşı kıyıları ile ilgilenmekteydi. Bu amaçla, bir Osmanlı toprağı olan Cezayir’i, daha 1830 yılında işgal etmişti. Cezayir’in komşusu olan Tunus

Page 24: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

14

da, bir süredir Fransa’nın ilgi alanında olup, aralarında da önemli ekonomik bağlar söz konusuydu. Bu durumda, işgalin sözde gerekçesi, Tunus’taki kabilelerin Cezayir’e yaptığı saldırılar olarak belirlendi. İtalya’nın da Tunus’ta gözü vardı ancak o, buna cesaret edemedi. Sonuçta Fransa, 12 Mayıs 1881 tarihinde Tunus’u işgal etti.

Bu işgale, Osmanlı Devleti gibi İtalya da tepki gösterdi. Ancak tepkiler, öteki devletlerce ciddiye bile alınmadı. Bundan sonra kendini politik yalnızlık içinde gören İtalya, Almanya’ya yanaşarak antlaşma önerdi. Avusturya-İtalya çekişmesini de bilen Bismarck, İtalya’nın önce, Avusturya ile anlaşmasını istedi. Bunun üzerine İtalya, toprak isteğinden vazgeçtiğini Avusturya’ya bildirdi. Böylece 20 Mayıs 1882’de; Almanya, Avusturya ve İtalya arasında, antlaşma imzalandı.

Bu üçlü ortaklığın adı, daha sonra Bağlaşık Devletler olacaktır. Çünkü 25 yıl sonra karşılarına, onlar gibi üçlü grup olan, Uzlaşık Devletler yani; İngiltere, Fransa ve Rusya çıkacaktır. Bağlaşık Devletler, tek bir antlaşma ile birbirine bağlanırken; Uzlaşık Devletler, ayrı ayrı ve aşamalı olarak anlaştıktan sonra, uzlaşmaya varacaktır.

1882 yılına dönecek olursak; bu antlaşma ile İtalya yalnızlıktan kurtulurken, Avusturya Rusya’ya karşı, Almanya da Fransa’ya karşı avantaj elde etmiş oluyordu. Bu ittifaka, 30 Ekim 1883 tarihinde Romanya da katıldı. Ancak bu katılım, yalnız Avusturya ile yapılan antlaşma ile gerçekleşti. Çünkü Romanya, Berlin Antlaşması’na Rusya’nın yanında katılmış ancak, Basarabya’yı ona kaptırmıştı. Romanya’nın her ne kadar Avusturya ile sorunları varsa da, Basarabya’nın önemi, böyle bir katılım için yeterliydi. Bu süreçte ayrıca, Avusturya ile

Sırbistan, İngiltere ile İtalya, İngiltere ile Avusturya ve İtalya ile İspanya arasında, antlaşmalar yapıldı. Ancak bunların en önemlisi, Rus-Alman Antlaşması’dır.

İkinci Üç İmparatorlar Ligi’nin bozulmasından sonra, Avusturya ile Rusya’nın arası bir daha düzelmedi. Bu konuda Bismarck, Avusturya üzerinde etkili olmaya çalıştıysa da, başarılı olamadı. Avusturya’nın bu olumsuz tavrı, daha çok Macar kökenli yöneticilerden kaynaklanıyordu. Beri yanda Almanya’nın, aradan 15 yıl geçmesine karşın, Fransa

kamuoyundaki olumsuz imajı değişmedi. Çünkü Alsace-Lorraine sorunu, iki ülke arasında çıban başı olma özelliğini, hala sürdürüyordu.

Bu durum, Almanya’da tedirginliğe neden oldu. Bir yandan asker sayısını arttırırken öbür yandan Rusya’ya yöneldi. Rusya’nın durumu da, ne Fransa ne de İngiltere yönünde, anlaşma için uygun değildi. İşte bu yüzden Almanya ile Rusya arasında, 18 Haziran 1887’de Güvence Antlaşması imzalandı.

Bu antlaşmanın önemli başlıklarını; Boğazların kapalılığı, Rusya’nın Bulgaristan üzerinde yasal etkisi ile bir savaş sırasında yardımcı tarafsızlık, konuları oluşturur. Ancak bunların en önemlisi, Boğazlar konusudur. Çünkü Rusya, İngiltere’ye karşı Boğazları savunabilecek ve böylece, İstanbul’u kontrol altına alabilecekti. Almanya’nın bir türlü etkisinden kurtulamadığı “Fransa Sendromu” karşılığında verdiği bu ödün, Rusya’nın şimdiye kadar elde edebildiği, en büyük avantaj oldu.

Page 25: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

15

Bu durum karşısında; İngiltere, Avusturya ve İtalya, 12 Aralık 1887’de anlaştı. Adı “Akdeniz Antantı” olan bu antlaşmanın, Akdeniz ile doğrudan bir ilgisi yoktur. Bu konudaki asıl ilgi ve amaç, Rusya’nın Akdeniz’e inmesini engellemekti. Farklı bir biçimde söylemek gerekirse, Avrupa’nın önemli çıkarları uğruna, Türkiye’nin koruyuculuğunu üstlenmiş oldular.

1.1.4. Almanya’nın Değişen Politikası

Alman İmparatorluğu’nu kuran Bismarck, 1871-1890 yılları arasındaki 19 yıl boyunca, ülkesini bir “demir el” gibi yönetti. Bu nedenledir ki kendisine, “Demir Şansölye” sıfatı verilmişti. Önceleri liberal bir görüş çizgisinde olan Bismarck, daha sonra muhafazakarlaştı ve ordunun gücüne dayandı. İç politikada, Alman ulusal bilincini yükseltmeye çalışırken, dış politikada ise, yalnızca Fransa ile ilgilendi. Bu politikayı da, Fransa’yı Avrupa’da yalnız bırakmak için izledi. Çünkü Fransa; eğer İngiltere ya da Rusya ile işbirliğine gidecek olursa, 1870 Sedan Yenilgisi’nin öcünü, Almanya’dan alacağını çok iyi biliyordu.

Avrupa için özellikle 1880’li yıllar, tam bir sömürge dönemi oldu. Her bir devlet, dünyanın değişik yerlerinde sömürge kazanmaya çalışırken, Bismarck bu politika ile ilgilenmedi. Hatta “Doğu Sorunu”, yani öteki deyişle Şark Meselesi için, öz Alman toprağı olan Pomeranya örneğini vererek, “Pomeranyalı bir askerin kemiklerine bile değmez” diyecek kadar, sömürge politikasına kayıtsız kaldı. Kendisi daha çok, Alman ekonomisi ve ordusunu güçlendirme yoluna gitti ve bunda da başarılı oldu.

Ancak gelişen Alman teknolojisine; üretim için hammadde ve satış için pazar gerekli olmaya başladı. Girişimci Alman tüccar, dünyanın deniz aşırı topraklarına, sanayi ürünleri satmak ve oralardan, yerli ürünler getirmek düzeyine ulaşmıştı. Hatta bu tüccar, sömürge derneği bile kurdular. Ekonomik değer karşılığı bulunan bu girişime, 1884’te Bismarck bile duyarsız kalamadı. Afrika kıyılarında ve Almanya’nın korumasında, tüccar ve misyoner istasyonları kuruldu. Kısa sürede bu istasyonlar; Doğu Alman Afrikası, Güney Alman Afrikası, Kamerun ve Togo gibi, sömürge yönetimlerine dönüştü.

Bu ekonomik gelişim yanında Almanya, askeri yönden de güçlenmişti. Hatta bu konuda,

Avrupa’nın en güçlü askeri devleti olmuştu. Ancak Bismarck’ın politik yaklaşımı, bu konuda yetersiz kalıyordu. İmparator I. Wilhelm 1888’de ölünce, Bismarck’ın da iktidarı sarsılmaya başladı. Kişisel karakteri bakımından “hırslı” ve “militarist” anlayıştaki yeni imparator, Demir Şansölye ile anlaşamadı. 1890’da 75 yaşında olan Bismarck, 31 yaşındaki II. Wilhelm tarafından, görevden alındı.

Page 26: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

16

Resim 4: Görevden Alınan Bismarck

Artık bundan sonra Almanya, yalnızca Avrupa’nın ortasında sıkışık biçimde kalmadı ve dünyaya açıldı. Zaten bu yeni politikanın adı da, Dünya Politikası = Welt Politik’tir. Çok geçmeden Alman sanayii, İngiltere ve ABD ile yarışacak düzeye geldi. Özellikle kömür, demir ve çelik ürünlerinin dış satımında, İngiltere’den sonra ikinci sıraya yerleşti. Donanma konusunda atılan güçlü temeller ise, onu İngiltere ile yarışır duruma getirdi. Bunların hepsi çok güzeldi de, bir yandan Fransa “Bismarck’ın Sendromu”nu uygulamaya koyacak ve öbür yandan dengesiz politikalar, Almanya’yı Dünya Savaşı’na taşıyacaktı.

1.2. Uzlaşık Devletler Grubu’nun Oluşması

1.2.1. Fransa-Rusya Antlaşması

Birinci Dünya Savaşı’nın Uzlaşık Devletler’ini oluşturan ilk adım, Fransa ile Rusya arasında yapılan antlaşma ile atıldı. Ancak bu çizgiye yönelimin değişimi, Bismarck’ın başbakanlıktan çekilmesi ile başladı. Artık Almanya, ekonomik ve askeri anlamda bir dünya devi olmuştu. “Hayaller gerçekleşince, sıradanlaşır.” Artık, eski “reel politik” süreci geride kalmıştı. Avrupa Kıtası’nda olup da bu politikayı izlememek, komşu devletler karşısında gerilemek demekti. Şimdi sıra, dünya politikası yani, emperyalizm politikası izlemeye gelmişti.

Bu değişim, kısa sürede Rus-Alman ilişkilerini de etkiledi. Bismarck’tan sonra Almanya, ilginç bir biçimde İngiltere ile yakınlaştı. Bu yakınlaşmanın somut göstergesi olarak aralarında, Afrika’da bazı uzlaşma gerçekleşti. Bunun paralel etkisi ise, Fransa ile Rusya’nın

Page 27: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

17

birbirine yakınlaşması oldu. Bu durum, 1870 Sedan Savaşı’ndan beri, Fransa’nın en büyük özlemi olmuştu.

Bu özlemin önüne, türlü engeller çıkmıştı. Bunlardan; birincisi Bismarck faktörü, ikincisi Fransız-Alman Savaşı’na Rusya’nın bulaşmak istemeyişi ve üçüncüsü de, Fransa’da 1875’te başlayan cumhuriyet yönetimine, Rusya’nın soğuk bakmasıydı. Şimdi Fransa, Rusya ile yakınlaşmayı sağlayacak, her konuyu değerlendirmek istiyordu.

Aynı yakınlaşmanın kıvılcımları, Rusya’da da görülmeye başlandı. Bu konudaki ilk adım, askeri bakımdan atıldı ve 1892’de iki devlet anlaştı. Başlangıçta sorun çıksa da, koşullar ve amaçlar uygun çizgide ilerledi. Buna göre; Fransa kendisini Almanya ve İtalya konusunda, Rusya da Almanya ve Avusturya konusunda, güvenceye alıyordu.

Bu sırada Almanya’nın asker artırımına gitmesi, iki devleti de tedirgin etti. Önce Rusya ve ardından Fransa, aralarındaki askeri anlaşmanın kapsamını genişletmeyi, birbirine önerdi. Sonuçta, 4 Ocak 1894 tarihinde, Rusya-Fransa Antlaşması ortaya çıktı. Bu antlaşma, Avrupa’da yakın dönemde kurulmuş, “irili-ufaklı” birçok dengeyi değiştirdi. Böylece Fransa, Avrupa’daki

yalnızlıktan kurtulmuş ve şimdi yalnız kalmama kaygısı, Almanya’yı sarmıştı.

1.2.2. Fransa-İngiltere Antlaşması

İngiltere, 100 yıldır Avrupa ile ayrıntılı biçimde ilgilenmeyerek, daha çok dünyanın okyanus-aşırı bölgelerinde yayılma göstermişti. Kimi zamanlarda çok etkili olarak ağırlığını koysa da, Avrupa Devletleri’nin aralarındaki sorunları, daha çok uzaktan izledi. Ancak bazı Avrupa Devletleri’nin de sömürge politikası izlemeye başlaması, İngiltere’nin bu “şahane yalnızlık” konumunu, sona erdirdi. İngiltere, Avusturya ve İtalya arasında 12 Aralık 1887’de yapılan Akdeniz Antantı, bunun ilk örneğidir.

İngiltere’nin anlaşmak isteyebileceği büyük devletler; Almanya, Fransa ve Rusya boyutundadır. Ancak Almanya, daha başlangıçta gündemden düştü. Bunda, Almanya’nın Fransa ve Rusya’ya oranla, sömürge deneyimsizliği ve ütopik politika izlemesinin de payı büyüktür. Oysa; Rusya Orta-Asya’da ve Fransa ise, Afrika ve Uzak-Doğu’da uzun yılların deneyimi ve İngiltere ile anlaşabilecek “pazarlık payı” sahibiydi. Bu nedenlerle, aralarında en az sorun olan iki devlet, Fransa ile Rusya 1894’te anlaştıktan sonra, bu konuda bir basamak daha yukarı çıkıldı. Bu da, İngiltere-Fransa Antlaşması oldu.

Fransa ile İngiltere arasındaki en büyük çatışma bölgesi, Güney-Doğu Asya olduysa da,

aradaki sorunlar, iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmedi. Daha sonra Mısır, uzun yıllar Fransa’nın ilgi alanında kaldıktan sonra, İngiltere tarafından 13 Eylül 1882’de işgal edildi. Bu işgalde, 1869’da açılan Süveyş Kanalı’nın etkisi büyüktür. Çünkü, İngiltere’nin “gözde sömürgesi” olan Hindistan’a giden en kısa yol, buradan geçmektedir.

Aradan geçen sürede, devletler arasında birçok sorun yaşandıysa da sonuçta, yakınlaşmanın ilk adımını Fransa attı. Karşılıklı yumuşama çabaları, aradaki sorunlarda

Page 28: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

18

uzlaşılmasını da beraberinde getirdi. Literatüre, “entente cordiale = samimi anlaşma” olarak geçen İngiltere-Fransa Antlaşması, 8 Nisan 1904 tarihinde imzalandı.

Bu antlaşmanın tek özelliği, iki imparatorluğun, sömürgeler konusunda uzlaşmaya varmış olmasıdır. Yoksa, herhangi bir askeri yardımlaşma ya da üçüncü bir devlete karşı dayanışma gözetilmedi. Bu konuda önemli bir nokta olarak, Avrupa’daki Alman üstünlüğüne karşı koymak açısından, bir adım daha atıldı. Ayrıca Fransa’nın, Avrupa’daki onlarca yıllık yalnızlığı sona ererken, artık sıra, İngiltere ile Rusya’nın anlaşmasına gelmişti.

1.2.3. İngiltere-Rusya Antlaşması

Devletler Grubu’nu oluşturan antlaşmalar içerisinde, en sorunlu olanı, en sonra imzalanacaktı. Çünkü uzlaşı üzerine kurulu olan bu anlaşmalar zinciri içerisinde, çatışma bölgeleri en çok olan ilişki, İngiltere ile Rusya arasındadır. Bu bölgeler ise, Orta-Asya ve Uzak-

Doğu’dadır. Ancak bu bölgelerin özelliği, batıdan doğuya uzanan kesintisiz çizgi biçiminde olmasıdır. Bu çizginin yukarısı Rusya’nın, aşağısı İngiltere’nin kontrolü altındaydı.

Bu çizgiyi ülkeler ölçeğinde belirtecek olursak; İran ve Afganistan üzerinden, Tibet’e kadar uzanır. Aslında bu ülkelere, Bulgaristan ve Doğu Anadolu’yu da katabiliriz. Bulgaristan’ı daha önce Balkanlar konusunda ele almış ve bu ülkede İngiltere’nin Rusya’yı, “persona non-

grata” yani istenmeyen kişi durumuna düşürdüğünü görmüştük. Yine İngiltere, Doğu Anadolu’ya Rusya’nın yaklaşmaması için, 25 yıl uğraştıktan sonra ayrılmış, ancak geriye, “Ermenistan Ütopyası” ile adeta, “pimi çekilmiş el bombası” bırakmıştı. Zaten bu uygulama, İngiliz Politikası’nın tipik özelliğidir: “Çekildikten sonra geride, çözümsüz problem bırakarak, kendisini unutturmak.”

Ancak öteki bölgelerde, Hindistan’ın çevresinde yer aldıkları için, aynı durum söz konusu olmadı. Örneğin İran’da, kendi içinde parçalanmış bir yönetim söz konusuydu. Daha 1878 Berlin Antlaşması’nda Kotur’un İran’a bırakılması, ilk bakışta anlamsız gelir. Ancak Kotur, Doğu Anadolu’dan İran’a geçişin tek örneğidir ve bu da, İngiltere’nin isteğidir.

Rusya ise, Kırım Savaşı’ndan sonra ilgisini Orta-Asya’ya yöneltmiş ve bölgedeki; Taşkent, Buhara, Semerkant, Hive, Hokand ve Merv’i ele geçirmişti. Böylece Rusya, 300 yıl önce Kazan’ı alarak başlattığı Orta-Asya’nın fethini, bu kazanımlar ile tamamlamıştı. Bu durumda Rusya, güneyden İngiltere ile “çıkar komşusu” olmuştu.

Page 29: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

19

Resim 5: Rus-İngiliz Sömürge Çizgisi

Ayrıca iki devlet, Tibet konusunda çekişme içindeydi. Uzak-Doğu’da Mançurya’ya kadar uzanan bu ilerleyişi, 1905 Rus-Japon Savaşı durduracaktı. Bu savaşta Rusya’nın yenilmesinde, daha önce Japonya’nın, İngiltere ile anlaşmasının katkısı oldu. Kısaca Rusya’nın karşısına, yaklaşık 10 bin kilometrelik bir çizgide, hep İngiltere çıkıyordu. Bu kez politik açıdan yalnızlığa düşen Rusya, İngiltere ile anlaşarak, Avrupa’ya dönmek istiyordu. Bu istekte, Fransa’nın İngiltere ile uyum içinde olmasının da, önemli katkısı vardır.

Öte yandan Almanya’nın, Osmanlı Devleti üzerinde gittikçe etkili olmaya başlaması yüzünden, İngiltere de Rusya ile yakınlaşmak istedi. Ayrıca, Almanya’nın 1902’de başlattığı Berlin-Bağdat Demiryolu projesi, İngiltere’yi Basra Körfezi’ndeki petrol alanlarında sıkıntıya sokacaktı. Böylece olayların akışı, iki devletin anlaşmasının gerekli olduğunun ip uçlarını veriyordu.

Yine de, aradaki sorunların çok ve bunların her biri önemli olan iki devletin, antlaşmaya varması kolay olmadı. Bu sorunlardan ilki, İran’ın iki devlet arasında, egemenlik bölgelerine bölünmesi ile çözüldü, ki bundan sonra İran, çok parçalı ve çok sıkıntılı bir süreç yaşayacaktı. İkincisi Rusya’nın, Uzak-Doğu’da silahlı çatışmadan vazgeçmesi ile aşıldı ve 1905 Rus-Japon

Antlaşması imzalandı. Zaten kısa süre öncesinde, Fransa da Japonya ile anlaşmıştı. En sonunda ise, İngiltere ile Rusya anlaştı.

31 Ağustos 1907 tarihli İngiltere-Rusya Antlaşması ile taraflar, Türkiye ile Çin arasında kalan anlaşmazlık alanlarında, deyim yerindeyse “savaş baltalarını gömdü.” İran üç bölgeye ayrıldı ve kuzeyi Rusya’nın, güneyi İngiltere’nin kontrolünde kalırken, ortada tampon bir bölge bırakıldı. Afganistan’da gözü olan Rusya, bu düşüncesinden vazgeçti. Tibet’in toprak bütünlüğü ise, taraflarca onaylandı.

Page 30: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

20

Resim 6: Uzlaşık Devletler Grubu

Bu antlaşma ile birlikte; İngiltere, Fransa ve Rusya, sömürge politikalarını bir yana

bırakarak, aynı ortak grupta yer aldı. Klasik söylem ile bu İtilaf Devletleri grubu, Birinci Dünya Savaşı’nda Uzlaşık Devletler’i oluşturacaktır. Karşılarına ise, aynı antlaşmaya imza koyarak birleşen ve Almanya, Avusturya ve Osmanlı Devleti’nden oluşan, İttifak Devletleri yani Bağlaşık Devletler grubu çıkacaktır.

Page 31: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

21

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Almanya’nın Avrupa’da ortaya çıkışı ile birlikte kazandığı önem ve bu önemin,

İngiltere’ye karşı bir “sömürge yarışı” boyutuna gelmesi.

Page 32: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

22

Bölüm Soruları

1) Alman Birliği’nin kurulması, Avrupa’da en çok hangi devleti etkilemiştir?

a) İngiltere

b) Rusya

c) Fransa

d) Avusturya

e) İtalya

2) Birinci Üç İmparatorlar Ligi’nin öncüsü hangi devlet olmuştur?

a) Fransa

b) Almanya

c) Yunanistan

d) Rusya

e) İspanya

3) Rusya ile Avusturya arasında, anlaşmazlık konusu olan bölge hangisidir?

a) Balkanlar

b) Adriyatik

c) Galiçya

d) Baltık

e) Polonya

4) Birinci Üç İmparatorlar Ligi’nin bozulmasına neden olan antlaşma hangisidir?

a) 1856 Paris

b) 1878 Ayastefanos

c) 1871 Londra

d) 1876 İstanbul

Page 33: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

23

e) 1878 Berlin

5) İkinci Üç İmparatorlar Ligi için, hangisi doğrudur?

a) Rusya-Fransa-Almanya

b) İngiltere-Almanya-Avusturya

c) İtalya-Almanya-Rusya

d) Almanya-Avusturya-Rusya

e) Fransa-Avusturya-Almanya

6) İkinci Üç İmparatorlar Ligi’nin bozulmasına hangi olay neden olmuştur?

a) 1881 Tunus

b) 1885 Bulgaristan

c) 1882 Mısır

d) 1881 Düyun-ı Umumiye

e) 1882) Entente Cordiale

7) Bağlaşık Devletler Grubu hangi yılda kurulmuştur?

a) 1882

b) 1885

c) 1888

d) 1890

e) 1881

8) Uzlaşık Devletler Grubu, özellikle hangi devlete karşı kurulmuştur?

a) Rusya

b) Osmanlı Devleti

c) Almanya

d) Avusturya

e) İtalya

Page 34: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

24

9) Uzlaşık Devletler Grubu’nun kurulmasını en çok isteyen devlet hangisidir?

a) Rusya

b) İngiltere

c) İtalya

d) Yunanistan

e) Fransa

10) Asya Kıtası’nda en çok anlaşmazlık konuları olan devletler hangisidir?

a) Fransa-İngiltere

b) İngiltere-Rusya

c) Almanya-İngiltere

d) Almanya-Fransa

e) Rusya-Almanya

Cevaplar

1) c, 2) b, 3) a, 4) e, 5) d, 6) b, 7) a, 8) c, 9) e, 10) b

Page 35: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

25

2. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN BAŞLAMASI

Page 36: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

26

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

2.1. Saraybosna Suikasti

2.2. Devletlerin Tutumu

2.3. Savaşın Başlaması

2.4. Grupların Savaşa Katılması

1.1.4. Almanya’nın Değişen Politikası

1.2. Uzlaşık Devletler Grubunun Oluşması

1.2.1. Fransa-Rusya Antlaşması

1.2.2. Fransa-İngiltere Antlaşması

1.2.3. İngiltere-Rusya Antlaşması

Page 37: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

27

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Saraybosna niçin önemlidir?

* Uzlaşık Devletler, neden Sırbistan’a destek vermiştir?

* Neden Avusturya, diplomatik yola başvurmak yerine, savaşı seçmiştir?

Page 38: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

28

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği Balkanların

Hassaslaşan Durumu

1878’de Osmanlı Devleti’nden koparılan Balkan topraklarının, Büyük Devletler’den birine dayanmak zorunda kaldığını anlamak

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Avrupa Büyük Devletleri’nin Çıkarları

Sahip olduğu topraklar ile yetinmeyen

Balkan Devletleri’nin, Avrupa Büyük Devletleri tarafından kullanıldığını ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 39: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

29

Anahtar Kavramlar

Kara El: Avusturya ve Osmanlı egemenliğndeki Sırpları kurtarmak için, 1911’de kurulan örgüt.

Suikast: Sözlük anlamı “kötü niyet” ise de, belli bir politik amaç için, planlayarak öldürme eylemi.

Ültimatom: Bir devletin başka bir devlete verdiği ve hiçbir tartışma veya karşı koymaya yer bırakmaksızın, tanıdığı sürede isteklerinin yerine getirilmesini istediği nota.

Manevra: İstenilen sonuca ulaşmak için tutulan ya da denenen yol.

Page 40: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

30

2.1. Saraybosna Suikastı

Askeri manevraları izlemek üzere Saraybosna’da bulunan, Avusturya-Macaristan

Prensi Franz Ferdinand ve eşi, Gavrilo Princip adlı bir Sırp tarafından, 28 Haziran 1914 tarihinde öldürüldü. Saldırgan, Avusturya ve Osmanlı egemenliğndeki Sırpları kurtarmak için

uğraş veren, “Kara El” örgütü üyesiydi. Ertesi gün, Avusturya-Macaristan Genelkurmay

Başkanı Hoçendorf, Dışişleri Bakanı Berthold’u ziyaret etti ve prense yönelik suikast konusunu görüştü. Ardından, Avusturya-Macaristan Ordusu’nun, seferberlik konumuna geçmesini önerdi. Aynı konuda Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Almanya’nın görüşünü almak istedi ve uyarı niteliğinde, 5 Temmuz 1914’te bir açıklamada bulundu: “Belgrad cezasız kaldıkça, Avrupa Barışı tehlikede olacaktır.”

Resim 7: Franz Ferdinand

Bu uyarı karşısında Alman Hükümeti; Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’dan hesap sormakta haklı olduğunu ve çıkabilecek bir savaşta, Viyana’nın Berlin’e güvenebileceğini açıkladı. Dahası, Sırbistan’a karşı girişilecek bir savaşta, doğmuş olan bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğine de belirtti. Ayrıca Alman İmparatoru II. Wilhelm, yüksek rütbeli subayları Potsdam’daki sarayına çağırarak görüştü ve onlara, savaşa hazır olmaları emrini verdi. Aynı gün, yani 6 Temmuz’da İngiltere ise, karşı yöndeki tutumunu ortaya koydu ve Avusturya-

Macaristan’ın, Sırbistan’dan toprak ilhakı girişimine seyirci kalmayacağını açıkladı. Buna karşın Avusturya-Macaristan Hükümeti, Prens Franz Ferdinand’a suikasttan sorumlu tuttuğu Sırbistan’dan, kabul edilmesi zor bazı isteklerde bulundu.

Almanya’nın Avusturya-Macaristan’a verdiği destek karşısında İngiltere de, Rusya için harekete geçti. 8 Temmuz’da İngiltere Dışişleri Bakanı Grey, Londra’daki Rusya Elçisi’ne, Avusturya-Macaristan’ın her an Sırbistan’a saldırabileceğini, Almanya’nın da Rusya’ya karşı

Page 41: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

31

düşmanca bir tutum içinde olduğunu söyledi. Ertesi gün Grey, Londra’daki Almanya Elçisi ile de görüştü ve kendisine; Fransa ile Rusya’nın barıştan yana olduğunu belirtti. Ayrıca, İngiltere’nin tarafsızlığını vurgulayarak, savaş sınırlı kaldığı sürece, bu tutumun korunacağını açıkladı.

Resim 8: 1914 Yılında Avrupa

Suikast konusunun üzerine giden ve bu konuda kanıt arayan Avusturya-Macaristan,

olayı incelemek üzere Weisner’i, 10 Temmuz’da Saraybosna’ya gönderdi. Ancak bu konuda hükümete sunulan rapor, Sırbistan’nın suikast ile ilgisine, kanıt bulunamadığı yönünde oldu.

Bununla birlikte Saraybosna Suikasti, küçük çaplı bir Balkan Sorunu olmaktan çıkıp, gittikçe büyüyen bir Avrupa Sorunu olma eğilimindeydi. Fransa kara ordusunu ve İngiltere ise, donanmasını gözden geçirdi. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Poincare, Başbakan Viviani ile birlikte, Rus Çarı ile görüşmek üzere, 20 Temmuz’da Petersburg’a gitti. Çar II. Nikola’ya, Uzlaşık Devletler için, destek güvencesi verdi. Bu ziyaret sırasında Rus Ordusu, Fransız konukları onuruna, bir geçit töreni yaptı.

Her şeye karşın Avusturya-Macaristan, suikast olayını gündemden düşürmek istemiyordu. Dışişleri Bakanı Berchtold, Sırbistan’a 48 saatlik bir ültimatom verdi. Bu

ültimatomda Sırbistan Hükümeti’nden; Prens Franz Ferdinand’a suikast ile ilgisi olanların bulunmasını ve yargılama sırasında, Avusturya-Macaristanlı uzmanların da bulunmasına izin vermesini istedi.

Page 42: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

32

Resim 9: Avusturya Bayrağı

Bu sırada Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm de, Osmanlı Devleti’nin Bağlaşık Grubu için kazanılmasından yanaydı. İstanbul Hükümeti zaten daha önce, bu konudaki isteğini dile getirmişti. Alman Genelkurmayı aynı görüşü paylaşmasa da Kayzer, Osmanlı Devleti’nin Uzlaşık Devletler tarafına geçmesinden kaygılıydı. Bu nedenle İstanbul’daki Alman Elçi Wangenheim, Levent Çiftliği’ndeki geçit töreninde, Sadrazam Sait Halim Paşa’ya anlaşma önerisinde bulundu.

Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’a verdiği ültimatom üzerine Rus Hükümeti,

olağanüstü olarak toplandı. Sonuçta ise; bir yandan küçük çaplı seferberlik ilanı ve öbür yandan Avusturya’nın, Sırbistan’a, ılımlı davranması kararı alındı. Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov, Sırbistan’a, askerini Avusturya-Macaristan sınırından çekmesinin uygun olacağını bildirdi.

Avusturya’nın Sırbistan’a verdiği ültimatomu, İngiltere de olumsuz karşıladı. Bu konuda tanınan 48 saatlik süreyi yetersiz bulduğu gibi, Dışişleri Bakanı Grey bu ültimatomu, “diplomasinin bugüne kadar kaleme aldığı en korkunç belge” olarak tanımladı. Ayrıca İngiltere, 24 Temmuz’da başlayan ve üç gün sürecek olan, Portland Limanı’nda büyük bir donanma tatbikatına başladı.

Almanya Dışişleri Bakanı Jagow ise, Avrupa’daki elçilerine bir genelge göndererek, konunun bir bölgesel sorun biçiminde ele alınmasını, yoksa bunun, öngörülemeyecek boyutlara varacağını belirtti. Ayrıca Jagow, İstanbul’daki Elçisi Wangenheim’a, Kayzer II. Wilhelm’in düşüncesini iletti. Buna göre, Osmanlı Devleti ile yalnızca, şimdiki duruma göre bir antlaşma yapılabileceği, ancak kendisine, geniş güvenceler verilemeyeceği açıklandı.

Uzlaşık Devletler Grubu’ndan yeterli desteği alan Sırbistan, Avusturya-Macaristan’ın ültimatomunu red etti. Bu konudaki bildirim, Sırbistan Başbakanı Pasiç tarafından, Belgrad’daki Avusturya-Macaristan Elçisi Gieslingen’e yapıldı. Ayrıca Başbakan Pasiç, şu

Page 43: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

33

sözleri de ekledi: “Sırp Hükümeti’nin böyle bir isteği kabul etmesi demek, Sırp Anayasası’nın ve Sırp Ceza Yasası’nın, Sırp Hükümeti tarafından çiğnenmesi demektir.” Bunun üzerine Avusturya-Macaristan, 25 Temmuz’da Sırbistan ile diplomatik ilişkisini kesti ve elçisini geri çağırdı. Ertesi gün de, Sırbistan seferberlik ilan etti. Aynı gün Rusya, ordusunu savaşa hazırlama kararı aldı.

Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasındaki sorunun, uluslararası bir boyut kazanması üzerine İngiltere, 90 yıla yaklaşan politik rolü ile bir kez daha öne çıktı. 26 Temmuz’da İngiltere Kralı V. George, Kayzer II. Wilhelm’in kardeşi Prens Heinrich ile Londra’da görüştü ve ona şöyle söyledi: “Biz savaşa sürüklenmemek ve tarafsız kalabilmek için tüm çabayı göstereceğiz.” İngiltere Dışişleri Bakanı Grey de; Fransa, Almanya ve İtalya’ya, “dörtlü konferans” önerisinde bulundu. Bu öneriyi, Fransa ve İtalya kabul ederken, Almanya ise, Avusturya-Macaristan’ın onayı koşulunu bağladı. Ayrıca Almanya, Osmanlı Devleti’nin anlaşma önerisini kabul etti.

Bu durum karşısında İngiltere; Almanya’dan, Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’a ılımlı bir tutum takınması için, baskı yapmasını istedi. Rus Çarı II. Nikola da konuyu, 1899’dan beri “uluslararası yargılama kurulu” olan La Haye Adalet Divanı’na götürme önerisinde bulundu. Ancak bu öneriyi, Kayzer II. Wilhelm kabul etmedi.

Resim 10: II. Wilhem’in Balkon Konuşması

Böylece, Almanya’nın Avusturya-Macaristan’dan vazgeçmeyişi ve onun da geri adım atmayışı yüzünden, soruna çözüm için düşünülen politik yollar kapandı. Hatta Avusturya-

Macaristan, Sırbistan’a savaş kararı aldı ve bu kararını, önce Almanya’ya bildirdi. Alman İmparatoru II. Wilhelm konuyu; “Avusturya’nın Sırbistan’a haddini bildirmekte haklı olduğu ve bu nedenle bir Avrupa Savaşı çıkacak olursa, Avusturya’nın Almanya’ya güvenebileceği” biçiminde değerlendirdi. Avusturya, Almanya’dan aldığı destek üzerine, 28 Temmuz 1914’te

Sırbistan’a savaş ilan etti. Böylece “aşılan eşik”, sonrasında öteki devletler için, “ilk adım”

Page 44: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

34

örneği oldu. Bundan sonra onlar; zincirleme olarak ve iki gruptan birini seçerek, sorunun bir Dünya Savaşı boyutuna taşınmasına katkı sağladı.

2.2. Devletlerin Tutumu

Sırbistan’a savaş ilan eden Avusturya-Macaristan, 29 Temmuz 1914’te, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ı, Tuna Donanması ile bombaladı. Ancak Sırp topçusunun karşılık vermesi üzerine, geri çekildi. Bu durum, tüm devletlerde ciddi bir hareketlenmeye neden oldu. Örneğin Rusya, bölgesel seferberlik ilan ederken, İngiliz Donanması da denize açıldı. Alman İmparatoru da, Potsdam’da bir savaş konseyi topladı.

Resim 11: Avusturya Askeri

Aynı gün II. Wilhelm, Rusya’ya bir öneride bulundu. Eğer Rusya, askeri hazırlıkları durdurursa, kendisinin de Avusturya-Macaristan’a baskı yapacağı güvencesini verdi. Çar II. Nikola, bu öneriyi önce kabul ettiyse de, aynı gün kararını değiştirdi. Bunun üzerine Almanya, kendisinin de seferberlik ilan edeceği uyarısında bulundu. İngiltere Dışişleri Bakanı Grey ise,

Almanya’nın Londra Elçisi’ne kendi hükümetinin kaygısını sordu: “Avusturya-Macaristan,

Belgrad’ı işgalden sonra ne yapmak istediğini, Avrupa’ya açıklamalıdır.”

Kayzer II. Wilhelm başkanlığında Potsdam’daki olağanüstü toplantı sonrasında Başbakan Hollweg, İngiltere’nin Berlin Elçisi ile yaptığı görüşmeyi paylaştı: “Almanya

İngiltere ile anlaşmak istemektedir. Fransa’ya da toprak güvencesi verebiliriz. Ancak aynı güvence, Fransız Sömürgeleri için geçerli değildir.” Daha sonra Kayzer II. Wilhelm, Dışişleri Bakanı Jagow ile Viyana’ya bir mesaj gönderdi. Bu mesajda, Sırbistan’a verilen ültimatomun yeniden ele alınabileceği ve bu sürede, Avusturya-Macaristan’ın, Belgrad’ı işgalinin yeterli olacağı belirtildi. Almanya’nın güven vermeyen bu tutumu sürerken, İngiliz Donanması da deniz üssü Scapa-Flow’a doğru hareket etti.

Page 45: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

35

İngiltere Dışişleri Bakanı Grey, Londra’daki Alman Elçi’ye, Almanya’nın girdiği bir savaşa, Fransa’nın da çekilmesi durumunda, İngiltere’nin savaş dışı kalamayacağını açıkladı. Hatta bu savaşa, tüm Avrupa Devletleri’nin karışacağını da ekledi. Bu uyarı üzerine Almanya, yeni bir tutarsızlık sergiledi ve Avusturya-Macaristan’ı zor durumda bıraktı. Alman Dışişleri Bakanı Jagow, devletinin sorumluluklarını yerine getirmeye hazır olduğunu ancak, öneri ve

öğütlerini dinlemeyen Avusturya-Macaristan’ın savaşına, katılamayacağını açıkladı.

II. Wilhelm’in Rusya’dan, genel bir savaşı engellemek için seferberlik kararından vazgeçmesi isteğini, Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov, şöyle yanıtladı: “Avusturya-Macaristan,

Sırbistan’a verdiği ültimatomdan, onun egemenlik haklarına aykırı olanları çıkarırsa, Rus Ordusu da bütün hazırlıklarından vazgeçecektir.” Öte yandan Avusturya-Macaristan,

İngiltere’nin ara buluculuğunu, bazı koşullarda kabul edeceğini açıkladı. Bu sırada Fransa, hem

sorumluluğu İngiltere’ye bırakmak, hem de kendini güvenceye almak istedi. Bu amaçla Fransa Cumhurbaşkanı Poincare, Paris’teki İngiltere Büyükelçisine; “Barışın, İngiltere’nin elinde olduğunu ve eğer İngiltere, Fransa’ya yardım edeceğini açıklarsa, savaşın çıkmayacağını” söyledi. Hatta Fransa, Almanya’nın elinde bir savaş bahanesi olmaması için, sınırdaki askerlerini 10 km içeriye çekti.

Birkaç gün içinde, Almanya’nın ortaya koyduğu böylesine tutarsızlık, ancak “politik

manevra” gereği olmalıdır. Bu nedenledir ki Almanya ve Avusturya-Macaristan, Bulgaristan’ı yanına çekmek için, ona toprak kazancı konusunda söz verdiler.

Gelişmeler hangi boyutta olursa olsun, Uzlaşık Devletler Grubu İngiltere’nin, Bağlaşık Devletler Grubu da, Almanya’nın gözünün içine bakıyordu. Bu nedenle sonraki gelişmeler, bu iki eksen üzerinde yaşanacaktı. Bu bağlamda İngiltere, denizlerde savaş tehlikesi olduğunu açıklarken, Alman İmparatoru II. Wilhelm de, İslam Dünyası’nın Uzlaşık Devletler Grubu’na karşı ayaklanmasını planlıyordu.

31 Temmuz’da Rusya, seferberlik ilan edince, Almanya da savaş durumuna geçti ve hemen ardından Rusya’ya, bu kararından vazgeçmesi için, 12 saat süreli ültimatom verdi. Aynı gün Belçika da, genel seferberlik ilan etti. Çünkü Belçika, olası bir savaşta, Alman Ordusu’nun ilk aşamada gireceği ülke konumundaydı.

Bunun üzerine İngiltere, Dışişleri Bakanı Grey aracılığı ile Londra’daki Fransız ve Alman elçilerine, Belçika’nın tarafsızlığı konusundaki düşüncelerini sordurdu. Bu soruya Fransa Elçisi olumlu yanıt verirken, Almanya Elçisi konunun, İngiltere’nin tutumuna bağlı olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Grey de, böyle bir sorun karşısında, İngiltere’nin sorumluluk üstlenmeyeceğini açıkladı. Rusya’ya ültimatom veren Almanya, aynı gün Fransa’ya da, bir Rus-Alman Savaşı’ndaki tutumunu öğrenmek için, 18 saatlik bir ültimatom verdi.

2.3. Savaşın Başlaması

Yukarıda değinilen konular, Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’a savaş açması ile dört gün içinde yaşanan gelişmelerdir. Ancak asıl savaş, 1 Ağustos 1914 tarihinde Almanya’nın,

Page 46: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

36

Rusya’ya savaş ilanı ile başladı. Aynı gün İngiliz ve Alman donanmaları ile Fransız Ordusu, seferber konuma geçti.

Resim 12: Alman Savaş Gemisi Goeben

Burada asıl sorun, Almanya’nın Fransa’ya saldırmaması ve bu nedenle İngiltere’nin de, savaşa girmemesi konusunda yaşandı. Fransa, Rus-Alman Savaşı konusundaki Alman ültimatomunu, “Fransa’nın çıkarları doğrultusunda hareket edileceği” biçiminde yanıtladı. İngiltere de, Almanya’nın Fransa’ya saldırmamayı garanti etmesi durumunda, hem kendisinin,

hem de Fransa’nın tarafsızlığı konusunda güvence verdi. Ayrıca Almanya, Fransa’nın tarafsız kalması konusundaki isteğini, Fransa Dışişleri Bakanı Viviani’ye özellikle bildirdi.

Öte yandan Almanya, askerine geçiş izni vermesini, 2 Ağustos 1914 tarihli bir

ültimatom ile Belçika’dan istedi. Savaşın kaçınılmazlığını gören Fransa da, Almanya’yı kışkırtarak saldırgan konuma düşürmek için, Belçika üzerinden geçen uçak filosu ile Alman sınırını tecavüz etti. Aynı gün İngiltere, Belçika’nın tarafsızlığının herhangi bir biçimde ihlal edilmesinin, İngiltere’yi harekete geçireceği uyarısında bulundu. Çünkü, Avrupa’nın Büyük Britanya Adası’na, yani İngiltere’ye bakan yüzündeki küçük devletleri, kendi güvenliği açısından, 100 yıl önce biçimlendirmişti. Yine İngiltere, Fransa’yı denizlerde koşulsuz olarak destekleyeceğini açıkladı.

Ertesi gün, yani 3 Ağustos 1914 tarihinde, Dünya Savaşı’nın en yoğun günü yaşandı. Bunu ancak deyim yerindeyse, Japonya örneğindeki “bonsai ağacı”na benzetebiliriz. Bu günde yaşanan olayları, şöyle sıralayabiliriz.

* Belçika, Almanya’nın ültimatomunu reddetti;

* Almanya, Fransa’ya savaş ilan etti;

* Almanya, Fransa Elçisi’ni sınır dışı etti;

Page 47: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

37

* Almanya, Goeben ve Breslau adlı zırhlı gemilerinin, Çanakkale’ye doğru gitmesini istedi;

* İngiltere seferberlik ilan etti;

* İngiltere Deniz Bakanı Churchill, Alman gemilerinin izlenmesini istedi;

* İngiltere, Osmanlı Devleti için yaptığı ve parasını aldığı Sultan Osman Zırhlısı’nın kendi donanmasına katılmasını istedi;

* İngiltere’ye gitmek üzere, Avustralya’dan 20.000 asker yola çıkarıldı;

* Fransa, Akdeniz Donanması’ndan Cezayir’i, Alman zırhlılarına karşı korumasını istedi;

* Fransa yedek askerleri silah altına aldı;

* Osmanlı Devleti, Avrupa’daki savaşta tarafsız kalacağını açıkladı;

* Romanya tarafsızlığını ilan etti;

* İsviçre Parlamentosu olağanüstü durum ilan etti;

* Açıkça tarafsızlığını bildiren İtalya, gizli olarak da Almanya’ya, verilecek ödünler karşılığında, yardım konusunu inceleyeceğini belirtti;

Belçika’yı işgale başlayan Almanya, Fransa’ya doğru yöneldi. Almanların bu ilerleyişi karşısında İngiltere, 4 Ağustos 1914’te bir ültimatom verdi ve Belçika’ya yönelik saldırıyı durdurmasını ve askerini de, gece yarısına kadar çekmesini istedi. Almanya bu ültimatomu önemsenmeyince de, aynı gün İngiltere savaş ilan etti.

İtalya ise, ulusal birliğini sağladığı 55 yıldan beri, ikinci derecede bir Avrupa Devleti olmuştu. Aynı çizgisini, bu dönemde de sürdürdü. 3 Ağustos’ta herkese, tarafsız kalacağını deklare ederken, gizlice Almanya’dan “tatmin” istedi ve bunun karşılığını ise, tam destek değil, “yardım konusunu inceleyeceği” belirsizliğinde verdi. Ertesi gün, yani 4 Ağustos’ta da Rusya’ya; Avusturya-Macaristan’a ait bazı toprakların kendisine verilmesi koşuluyla, Uzlaşık Devletler ile görüşmeye hazır olduğunu bildirdi. Aynı gün İsveç, Norveç ve Danimarka da, tarafsızlıklarını açıkladı.

Almanya, bir yandan Belçika topraklarında ilerlerken, öbür yandan da Osmanlı Devleti’ni savaşa çekme çabasındaydı. Bu konuyu bir sonraki bölümde ele alacağımız için, burada ayrıntıya girmiyoruz. Ancak Alman Ordusu’nun, Belçika’nın Liege kentine saldırdığı 4 Ağustos günü, Alman Akdeniz Filosu Komutanı Souchon’a verilen mesaj şöyleydi: “Osmanlı Devleti ile dün antlaşma imzalandı, hemen İstanbul’a doğru hareket ediniz.” Ardından Almanya Dışişleri Bakanı Jagow, Osmanlı Devleti’nin hemen savaşa girmesinin çok önemli olduğunu, İstanbul Elçisi Wangenheim’a bildirdi.

Page 48: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

38

Avrupa’da başlayan Dünya Savaşı, artık geri dönülemez bir düzlemde ilerliyordu. Devletler, birbiri ardı sıra savaş ilanlarında bulundular. 5 Ağustos’ta, Avusturya-Macaristan

Rusya’ya ve Karadağ da Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti. Rusya da, Bulgaristan’ı yanına çekebilmek için Sırbistan’dan, Bulgaristan’a verilen ödünlerin genişletilmesini istedi. Sırbistan

bu öneriyi kabul etmediği gibi, ertesi gün, yani 6 Ağustos’ta Almanya’ya savaş ilan etti. İki gün sonra da, Rusya’nın isteği doğrultusunda Bulgaristan’a, yalnızca İştip ve Koçana’yı verebileceğini belirtti. Aynı gün, yani 8 Ağustos’ta Karadağ, bu kez Almanya’ya savaş ilan etti. İspanya ise, 7 Ağustos’ta tarafsız kalacağını açıkladı ve bu tutumunu, savaşın sonuna kadar sürdürdü.

İngiltere ve Fransa, Akdeniz donanmalarının iş birliği içinde ve komutasının da, Fransa’da olması konusunda anlaştı. Ardından İngiltere, Fransa’ya asker göndermeye başladı. Hatta İngiltere, Alman denizaltılarına karşı, Japonya’ya iş birliği önerisinde bulundu. İngiltere’nin amacı, Japon Donanması’nı Akdeniz’e, hatta Çanakkale Boğazı’na çekmekti. Japonya bu iş birliği önerisini, ancak Uzak-Doğu, yani kendi hinterlantı için uygun buldu.

Resim 13: Enver Paşa

3 Ağustos’ta Alman Goeben ve Breslau adlı savaş gemileri, Çanakkale’ye doğru yola çıkmıştı. İngiltere de 11 Ağustos’ta, Milne komutasındaki bir filoyu, Çanakkale’ye doğru yönlendirdi. Avusturya-Macaristan ordusu, Sırbistan’ın Sava kentini ele geçirirken, aynı gün Fransa ve ertesi gün İngiltere, Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti. Bunun sonrasında ABD, 19 Ağustos 1914’te tarafsızlığını açıkladı.

Page 49: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

39

2.4. Grupların Savaşa Katılması

Uzlaşık Devletler ile İtalya arasında görüşmelere başlandıysa da, İtalya; önceki isteklerine ek olarak kara ve denizde askeri yardımın yanı sıra, 50 milyon sterlinlik kredi istedi. Sözün özü İtalya, dokuz ay boyunca iki grubu da olmayacak istekler ile oyaladı. Sonunda, 33 yıl önce Almanya ve Avusturya ile kurulan Bağlaşık Devletler Grubu’ndan, 3 Mayıs 1915’te ayrıldığını açıkladı. 20 gün sonra da, Avusturya-Macaristan’a karşı savaş ilan etti. Dünya Savaşı’nın ilk yılında, devletlerin birbirine savaş ilan tablosu şöyledir:

Tarih Savaş Açan Devlet

Savaş Açılan Devlet

1 28

Temmuz 1914

Avusturya-

Macaristan

Sırbistan

2 1 Ağustos 1914

Almanya Rusya

3 3 Ağustos 1914

Almanya Fransa

4 4 Ağustos 1914

İngiltere Almanya

5 5 Ağustos 1914

Avusturya-

Macaristan

Rusya

6 5 Ağustos 1914

Karadağ Avusturya-

Macaristan

7 6 Ağustos 1914

Sırbistan Almanya

8 8 Ağustos 1914

Karadağ Almanya

9 11

Ağustos 1914

Fransa Avusturya-

Macaristan

10 12

Ağustos 1914

İngiltere Avusturya-

Macaristan

11 23

Ağustos 1914

Japonya Almanya

12 25

Ağustos 1914

Japonya Avusturya-

Macaristan

Page 50: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

40

13 28

Ağustos 1914

Avusturya-

Macaristan

Belçika

14 2 Kasım 1914

Rusya Osmanlı Devleti

15 5 Kasım 1914

İngiltere Osmanlı Devleti

16 6 Kasım 1914

Fransa Osmanlı Devleti

17 11 Kasım 1914

Osmanlı Devleti

Rusya

18 11 Kasım 1914

Osmanlı Devleti

İngiltere

19 11 Kasım 1914

Osmanlı Devleti

Fransa

Yukarıdaki tabloya bakılınca; bir terör olayı ya da “Balkan Sorunu” gibi algılanabilecek Saraybosna Suikastı’nın, bu boyuta varmasını, yüzeysel bir bakışta anlamak zordur. Bu konuyu

anlamak için, Avusturya-Macaristan’a içeriden bakmak gerekir. Çok öncesinden Avusturya, Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu’nun ardılı oldu ve 962-1806 yılları arasında, Cermen Dünyası’nın liderliğini yaptı. Ancak son 48 yıldır; yönetimine Macarları ortak ettiği gibi, adını bile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu olarak değiştirmek zorunda kaldı. Aynı süre boyunca, Almanya’nın gölgesinde kaldı.

Ancak Almanya, kendisi için henüz erken olan bu dönemde, Avusturya-Macaristan’a destek vermese, olaylar bir Dünya Savaşı boyutuna çıkar mıydı bilinmez. Çünkü tarihsel olayların “olasılık seçeneği” yoktur. Çünkü tarih, kendi türünden olanları yok ederek öne çıkan konuları yazar, yani kaybedenleri değil, “kazananlar”ı anlatır.

Dünya Savaşı için Almanya’nın bu erken çıkışında, Bismarck Dönemi’nde dizginlenen generallerin de payı vardır. Ancak hepsinden önemlisi, devletler arası ilişkilerde başarının anahtarı olan, “politik yetenek”ti. Dünya Savaşı’nın dört ayda biteceğini planlayan Almanya, ilk kez İngiltere karşısında “politika arenası”na çıkıyordu. İngiltere’nin bu önemli özelliği, yalnızca bu kez değil, İkinci Dünya Savaşı’nda da kendini gösterecektir.

Page 51: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

41

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bir Balkan Sorunu gibi başlayan Saraybosna Suikasti’nin, devletlerin çıkar dengeleri yüzünden, Dünya Savaşı boyutuna taşınması incelenmiştir.

Page 52: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

42

Bölüm Soruları

1) Dünya Savaşı’nın ilk kıvılcımı hangi tarihte başlamıştır?

a) 26 Ağustos 1914

b) 28 Temmuz 1914

c) 21 Temmuz 1914

c) 30 Ağustos 1914

e) 28 Ağustos 1914

2) Savaşı ilk başlatan devlet hangisidir?

a) Almanya

b) İngiltere

c) Fransa

d) Avusturya

e) Rusya

3) Almanya’nın destek verdiği devlet hangisidir?

a) Avusturya

b) Rusya

c) İtalya

d) Yunanistan

e) Sırbistan

4) İngiltere Avrupa Kıtası’nda hangi devleti desteklemiştir?

a) Rusya

b) İspanya

c) Fransa

d) Yunanistan

e) Avusturya

Page 53: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

43

5) Almanya ilk kez hangi devlete savaş ilan etmiştir?

a) İngiltere

b) Fransa

c) Yunanistan

d) Sırbistan

e) Rusya

6) Japonya’nın ilgi alanı, dünyanın neresidir?

a) Orta-Doğu

b) Orta-Asya

c) Balkanlar

d) Uzak-Doğu

e) Güney-Asya

7) Alman Ordusu Fransa’ya, hangi ülke üzerinden girmiştir?

a) Belçika

b) Danimarka

c) İtalya

d) Lüksemburg

e) Hollanda

8) Almanya’nın savaş konseyi nerede toplanmıştır?

a) Berlin

b) Frankfurt

c) Potsdam

d) Hamburg

e) Hannover

Page 54: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

44

9) Alman İmparatoru’nun kullandığı unvan hangisidir?

a) Çar

b) Kayzer

c) Sezar

d) Führer

e) Kral

10) 1899’dan beri çalışmakta olan “uluslararası yargılama kurulu” olan Adalet Divanı nerededir?

a) Cenevre

b) Lozan

c) Brüksel

d) La Haye

e) Paris

Cevaplar

1) b, 2) d, 3) a, 4) c, 5) e, 6) d, 7) a, 8) c, 9) b, 10) d

Page 55: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

45

3. OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞA KATILMASI

Page 56: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

46

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

3.1. Savaş Öncesinde Osmanlı Devleti

3.2. Osmanlı Devleti’ne Yönelik Planlar

3.3. Yavuz-Midilli Bunalımı

3.4. Osmanlı Devleti’nin Balkan Çabası

3.5. Almanya’nın Savaş Yatırımı

3.6. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Çekilmesi

3.7. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi

3.7.1. Fransa-İngiltere Antlaşması

3.7.2. İngiltere-Rusya Antlaşması

Page 57: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

47

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Dünya Savaşı öncesinde, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu durum nasıldı?

* Osmanlı Devleti, Hıristiyan bir devlet olan Almanya ile birlikte savaşa girerken, neden Cihat ilan etmiştir?

* Osmanlı Devleti, Dünya Savaşı’na girme kararını nasıl vermiştir?

Page 58: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

48

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği Devletler Arasındaki

İlişkilerin Boyutu

Avrupa Devletleri

arasındaki ilişkilerin, amaç ve kapsam bakımından büyük boyutlara vardığını kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Teknolojik

Gelişmenin Yansıması Avrupa’daki sanayi

üretiminin, savaş araçlarını da daha etkili bir duruma

getirdiğini görebilmek.

Ders notu ile önerilen

kaynaklar.

Page 59: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

49

Anahtar Kavramlar

* Siyasal İslam Politikası: Müslümanlığı ön planda tutarak izlenen politika.

* Başkumandan Vekili: Osmanlı Ordusu’na, padişahı temsilen komuta etmek.

* Avutma Politikası: Zaman kazanmak amacıyla, politik ilişkileri sürdürmek.

* Karadeniz Olayı: Osmanlı Donanması’nın, Rusya’nın Karadeniz’deki limanlarını bombalaması.

Page 60: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

50

3.1. Savaş Öncesinde Osmanlı Devleti

1878 Berlin Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu’nun, Hıristiyan unsurların yaşadığı toprakları kaybetmesinden sonra, Avrupa ile ilişkileri iyice zayıfladı. Bundan sonra Sultan Abdülhamit, hem İngiltere’yi müslüman sömürgeleri boyutunda tedirgin etmek, hem de savunma refleksini arttırmak amacı ile “Siyasal İslam” politikası izledi. Ancak bu “içe kapanış” nedeniyle devlet, Avrupa Devletleri arasında yaşanan gruplaşmaların dışında kaldı. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nin Avrupa ile arasına mesafe koyması, Tunus ve Mısır topraklarının işgalini engelleyemedi. 1897 Türk-Yunan Savaşı bile, “sonu baştan belli” olmaktan ileriye gidemedi.

1908’den sonra başlayan süreçte, İttihat ve Terakki’nin iyi niyetinden kuşku yoktur. Ancak devletler, iyi niyet üzerine değil, “önlem” ve “öngörü” üzerine yönetilir. Duygusal özelliği baskın olan İttihat ve Terakki, başlangıçta “ütopik” bir yaklaşımla, üç önemli konu çizgisinde politika izledi: “Osmanlılık-İslamcılık-Türkçülük”. Ancak devletin içinde bulunduğu koşullar ve uluslararası ortam, bu büyük kavramların yalnız birinde bile politika yapmaya, çok da uygun değildi. Bu acı gerçek ile ilk karşılaşma, 1912 Balkan Savaşı’nda yaşandı ve geriye, İttihat ve Terakki’nin kendi deyişi ile bir “kara leke” kaldı.

Resim : 14 Sait Halim Paşa

Osmanlı Devleti, askeri bilgisini arttırmak için, daha 1882’den başlayarak, yabancı uzmanların yardımına başvurmuştu. Ordunun düzene konulması için Alman, jandarma için Fransız ve donanma için de İngiliz uzmanlar getirildi. Almanya’dan gelen Goltz’u, 1913’te Sanders izledi. Çünkü Almanya’nın İstanbul Elçisi Wangenheim, şu gerçeği dile getiriyordu: “Türkiye’deki en büyük güç, orduyu kontrol eden güçtür.”

Liman von Sanders ile beş yıllık sözleşme yapıldı. Protokolde Harbiye Nazırı’ndan sonra gelen Sanders’e, tüm askeri okullar bağlandı. İngiltere’nin bu konuyu sorun yapması üzerine Sanders, rütbesi yükseltilerek fiili görevden alındı ve 1. Ordu Genel Müfettişliği’ne

Page 61: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

51

atandı. Ancak İngiltere’nin asıl amacı, kendisinin “başını çektiği” Uzlaşık Devletler Grubu’ndan, Osmanlı Devleti’ni iyice uzaklaştırmaktı ki, bunu da başardı.

Öte yandan Alman Kurmay Heyeti’nin, Türk subayları üzerindeki etkisi büyük oldu. Öyle ki, Dünya Savaşı için hazırlanan Türk askerinin, silah ve donanım açısından tamlığı konusunda, “Alman Ordusu Gibi” deyimi kullanıldı. Ancak bu deyimin; ne kadarının “gerçek” ve ne kadarının “özlem” olduğu, ayrı bir araştırma konusudur.

28 Haziran 1914’te Alman Elçi Wangenheim, olası bir antlaşma için, İstanbul Hükümeti’nin öne sürdüğü koşulları, Almanya’nın kabul ettiğini, Sadrazam Sait Halim Paşa’ya bildirdi. 14 Temmuz’da Avusturya-Macaristan Dışişleri Bakanı Berchtold da, Osmanlı Devleti’nin Bağlaşık Devletler Grubu’na alınmasını Almanya’ya önerdi. Kayzer II. Wilhelm de, aynı düşüncedeydi. Buna karşın Alman Elçi, kendi düşüncesini Berlin’e şöyle yansıttı: “Bugün Türkiye’nin ittifaka değer bir olmadığı açıktır, çünkü ortağına hiç bir yarar sağlayamayacağı gibi, ona yük olur.”

3.2. Osmanlı Devleti’ne Yönelik Planlar

24 Temmuz 1914’te Almanya Dışişleri Bakanı Jagow, II. Wilhelm’in ittifak konusundaki görüşünü, Wangenheim’a bildirdi: “İstanbul Hükümeti ile şimdiki duruma göre bir ittifak söz konusu olabilir, ancak geniş güvenceler veremeyiz.” Bunun üzerine Sultan Mehmet Reşat da, Almanya ile savunma ittifakı yapması için, Sait Halim Paşa’ya yetki verdi.

Resim 15: İslam Ayaklanması İsteyen Kayzer

Sadrazam ve Hariciye Nazırı Sait Halim Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa, Dahiliye Nazırı Talat Paşa ve Meclis-i Mebusan Reisi Halil (Menteşe) Bey ile Wangenheim arasında, gizli görüşmelere başlandı. Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir antlaşma taslağı hazırlanarak

Page 62: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

52

Berlin’e gönderildi. Aslında II. Wilhelm’in Osmanlı Devleti ile ilgili planı, daha geniş kapsamlıydı:

1) Uzlaşık Devletlerin egemenliği altındaki ülkelerde, bir “İslam Ayaklanması” çıkmasına yardımcı olması;

2) İngiliz, Fransız ve Rus askerini kendi üzerine çekerek, Almanya’nın Avrupa’daki savaşını kolaylaştırması.

Resim 16: Alman Amiral Souchon

Türkiye’nin Almanya ile bir anlaşmanın eşiğinde olmasına, İngiltere tepkisiz kalmadı. Osmanlı Devleti için İngiliz tersanelerinde yapılan ve parası önceden ödenen, Sultan Osman ve

Reşadiye adlı savaş gemilerine el koydu. Bu konudaki kararını da, gemilerin yapımcısı Vickers ve Armstrong şirketlerine, 1 Ağustos 1914’te bildirdi.

Page 63: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

53

Resim 17: Yavuz (Goeben) İstinye Tersanesi’nde

Osmanlı Devleti ile Almanya arasındaki antlaşma, Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiği günün ertesinde, yani 2 Ağustos 1914’te imzalandı. Bu antlaşmaya göre:

1) Avusturya-Sırbistan anlaşmazlığında tarafsız kalınacak;

2) Avusturya-Rusya Savaşı çıkar ve Almanya, Avusturya-Macaristan’ın yanında yer alırsa, Osmanlı Devleti de savaşa girecek;

3) Savaş sırasında Alman askeri, Osmanlı Ordusu’nda aktif görev alabilecek;

4) Osmanlı Devleti bir tehlike ile karşılaştığında, Almanya onu silah gücü ile savunacak.

Sadrazam Sait Halim Paşa bu antlaşmanın, Osmanlı Devleti’nin geleceğini kurtaracağı düşüncesindeydi. Oysa 16 Temmuz’da, yani antlaşmanın imzasından 18 gün önce Sofya Ataşemiliteri Mustafa Kemal, bu konudaki görüşünü İstanbul’a bildirdi: “Osmanlı Devleti büyük savaşa katılırsa, zararlı çıkacaktır. Olabildiğince savaş dışında kalınması gerekir. Eğer katılmak zorunda kalınırsa, o günkü şartlara göre karar vermek gerekir.”

Antlaşmanın imzalandığı gün Osmanlı Devleti, hem seferberlik hem de sıkıyönetim ilan etti. Sultan Osman ve Reşadiye gemilerinin boşluğunu doldurmak isteyen Almanya, Goeben ve

Breslau adlı iki zırhlı savaş gemisini, Osmanlı Devleti’ne vermeyi önerdi. Bu konuda Alman Deniz Bakanı Amiral Tirpitz, Akdeniz Filosu Komutanı Tümamiral Souchon’a, Goeben ve Breslau’nun, Çanakkale’ye doğru ilerlemesi için emir verdi. Bu konuyu gözden kaçırmayan İngiltere de, karşı hamlesini yaptı. Deniz Bakanı Churchill, Akdeniz’deki İngiliz Filosu Komutanı Amiral Milne’e, Cebelüttarık’a doğru ilerleyen Alman gemilerini izlemesini istedi.

Page 64: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

54

Almanya ile yapılan antlaşma gizli tutulmuştu. Bundan dolayıdır ki, İstanbul’daki Rus askeri ataşesi General Leontyev, 5 Ağustos’ta Enver Paşa ile görüşmek istedi. Bu görüşmede Enver Paşa, Osmanlı Devleti’nin hiç bir gruba bağlı olmadığını ve Rusya ile bir anlaşma yapılabileceğini söyledi. Aynı gün, Avusturya-Macaristan’ın İstanbul Elçisi Pallavici, Osmanlı-Alman İttifakı’na kendi devletinin de katıldığını, Sadrazam Sait Halim Paşa’ya bildirdi. Yine 5 Ağustos’ta Osmanlı Devleti, Almanya’dan şu güvenceleri istedi:

1) Bulgaristan savaşa girmeden ve Romanya’nın bağımsızlığı sağlanmadan, Osmanlı Devleti savaşa katılmayacak;

2) Savaş sonunda Osmanlı Devleti’nin sınırları, Doğu Anadolu ve Rumeli istikametinde genişletilecek;

3) Adli ve iktisadi kapitülasyonlar kaldırılacak;

4) Osmanlı toprakları işgal edilirse, işgal bitmeden barış yapılmayacak;

5) Osmanlı Devleti de savaş tazminatından pay alacak.

Bu istekler karşısında Almanya, Osmanlı Devleti’nin yükümlülüklerini yerine getirmesi koşulu ile elde edilecek çıkarlar konusunda, ertesi gün güvence vermekten çekinmedi. Alman Genelkurmay Başkanı Moltke ise, Osmanlı Devleti’nin Almanya safında bir değeri olamayacağını ancak; Hindistan, Kafkaslar ve Mısır’da genel bir ayaklanma için kullanılması konusunda, Dışişleri Bakanı Jagow’u uyardı.

6 Ağustos’ta Sadrazam Sait Halim Paşa, kendisini ziyaret eden Rusya Elçisi Giers’e, bir anlaşma yapılabileceğinden söz etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov ise, bir yükümlülüğe girmeden, Enver Paşa’nın teklifleri üzerinde görüşmesini, Giers’e bildirdi.

3.3. Yavuz-Midilli Bunalımı

5 Ağustos 1914’te Alman Amiral Souchon, Goeben ve Breslau ile birlikte İtalyan limanı Messina’da ertesi günde Yunanistan’da yakıt ikmali yaptı. Alman Elçi Wangenheim da, Sait Halim Paşa ile bu konuda görüştü ve gemilerin boğaza girmeleri için izin aldı. Ancak aynı gün Almanya, Amiral Souchon’a yeni bir emir verdi: “Siyasal nedenlerle şimdilik İstanbul’a gitmekten vazgeçin.”

Bu sırada Sanders Paşa, Alman Ordusu’nun harekat planı hakkında, Osmanlı Başkomutanlık Karargahı’nda bilgi paylaşımında bulundu. Rusya Elçisi Giers de, Alman gemilerinin, Çanakkale Boğazı’ndan geçişini sordu. Buna karşılık olarak Sait Halim Paşa da, böyle bir iznin verilmeyeceğini söyledi.

8 Ağustos’ta Alman Deniz Ataşesi Albay Humman, Bahriye Nezareti’nde Cemal Paşa ile bu konuyu görüştü. Çanakkale önlerindeki Goeben’de, yakıt kalmadığını belirterek, Bahriye Nezareti depolarından kömür verilmesini istedi. Ertesi gün Sanders Paşa, Çanakkale Müstahkem Mevkiler Komutanı Weber Paşa’ya, Osmanlı Hükümeti yetkililerinin bilgisi

Page 65: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

55

dahilinde olduğunu söyleyerek, gemilerin Çanakkale Boğazı’ndan geçişine yardım etmesini istedi.

Resim 18: Savaşa Çekilmek İstenen Romanya

Alman gemileri konusunda çok tedirgin olan Rusya, Osmanlı Devleti ile yapılabilecek bir anlaşma için görüşmeyi sürdürdü. Başka bir deyişle, Osmanlı Devleti’nin Almanya ile anlaşıp anlaşmadığını öğrenmek istedi. 9 Ağustos’ta da, Rusya Askeri Ataşesi Leonty Cheremisov, Enver Paşa ile görüştü. Enver Paşa kendisine, Almanya’ya karşı ittifaktan söz edince, o da Dışişleri Bakanı Sazonov’a iletti: “Enver Paşa’nın önerisini hemen kabul etmeliyiz.” Ancak Sazonov, aynı düşüncede değildi. Kendisine: “Enver Paşa ile görüşmeleri sürdürün ve zaman kazanın.” uyarısında bulundu. Ayrıca Sazonov Giers’e, Goeben ve Breslau’nun Çanakkale Boğazı’na yanaşmasının Rusya’da uyandırdığı telaş ve alınan önlemler ile ilgili yeni bir mesaj gönderdi.

Aynı gün Sait Halim Paşa, Almanya Elçisi Wangenheim’a bir öneride bulundu. Osmanlı Devleti’nin Yunanistan ve Romanya ile tarafsızlık paktı imzalayabileceğini söyleyerek, bu duruşun etkilenmemesi için, Goeben ve Breslau’nun satın alınmış gibi görünmesini istedi. 10 Ağustos’ta Çanakkale önüne gelen gemiler, Enver Paşa’nın izni ile içeri alındı. Ertesi gün bu gemilerin, satın alındığı duyuruldu. Ancak İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti’ni protesto etti ve İngiliz Donanması’na ait bir filo da, Çanakkale önlerine geldi.

Page 66: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

56

Giers, bu gelişmenin, durumu Rusya aleyhine çevirdiğini Dışişleri Bakanı Sazonov’a bildirirken, Almanya da, bu satışı onayladı. Hemen ardından Moltke; Enver Paşa’dan çeşitli isteklerde bulundu. Buna göre; bir Türk kolordusu Suriye’den Mısır’a ilerleyerek, Süveyş Kanalı’nı tehdit etmeli ve Osmanlı Devleti savaşa katılarak, Romanya ve Bulgaristan’a örnek

olmalıdır.

İstanbul’da Büyükada’ya gelen iki Alman gemisinden, Goeben’e Yavuz ve Breslau’ya da Midilli adı verildi. Ardından Alman Amiral Souchon da, 15 Ağustos’ta Osmanlı Donanması’nın komutanlığına getirildi. Amiral Souchon ile birlikte Yavuz ve Midilli’nin tüm personeline, Osmanlı Bahriyesi üniforması giydirildi.

Resim 19: Venizelos

İstanbul Hükümeti, savaşa katılma konusunu 14 Ağustos’ta görüşmeye başlamıştı. İki gün sonra Harbiye Nezareti’nde, karşılıklı olarak bir araya gelindi. Bu toplantıya; Enver Paşa ile Alman Elçi Wangenheim’dan başka, Sanders Paşa, Bronsart Paşa, Amiral Souchon, Albay Kress ve Hafız Hakkı Bey katıldı. Bu toplantıda, Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi durumunda, oluşacak stratejik etkiler görüşüldü.

Almanya ile bu gelişmeler yaşanırken, Rusya da Osmanlı Devleti’nin karşı gruba geçmesini istemiyordu. Bu nedenle Dışişleri Bakanı Sazonov, Enver Paşa’nın ittifak önerisini müttefikleri ile paylaştı. Hiç olmazsa, Osmanlı Devleti’nin tarafsızlığını sağlamak için; toprak bütünlüğü garantisi, kapitülasyonlarda değişim ile Limni Adası’nı vermeyi önerdi. Bu önerileri; Uzlaşık Devletler’in İstanbul elçileri de dile getirdi.

Page 67: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

57

Ancak yeni önerilerin kabulü için, vakit çok geçti. Bu sırada Bahriye Nazırı Cemal Paşa, Osmanlı Donanması’nda görevli İngilizleri görevden aldı. Osmanlı Donanması da Amiral Souchon’un komutasına verildi ve her gemide, bir Alman subay görevlendirildi.

3.4. Osmanlı Devleti’nin Balkan Çabası

Aralarında antlaşma yapılmasına karşın, Osmanlı Devleti, Uzlaşık Devletler konusunda

kendini, yeterince güvende hissetmiyordu. Çünkü coğrafya olarak, onlar ile kendi arasında, Bulgaristan ve Romanya engeli duruyordu. Bu devletler ile anlaşmak, Almanya’nın da istediği bir durumdu. Oysa; ne Bulgaristan, ne de Romanya, henüz savaşa katılmıştı.

Dahiliye Nazırı Talat ile Meclis-i Mebusan Başkanı Halil, anlaşma koşullarını görüşmek üzere, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya gitti. Türk heyeti, Bulgaristan Başbakanı Radoslavof ile görüştü. Bu görüşmeler sonunda, 19 Ağustos 1914’te Türk-Bulgar İttifak

Antlaşması imzalandı. Buna göre:

1) İki devlet birbirinin toprak bütünlüğüne saygı gösterecek;

2) İki devletten birinin saldırıya uğraması durumunda, öbürü yardım edecek;

3) İki devlet ortak bir karar almadan; tek başına Balkan Devletleri’nden birine savaş açılmayacak ve açılmak zorunda kalınırsa, öbürü tarafsız kalacak;

4) Askeri konuda ortak hareket için, ayrı bir antlaşma yapılacaktır.

Ertesi gün Türk heyeti, Romanya’nın başkenti Bükreş’e geçti. Bükreş Hükümeti ile görüşüldü ve kendilerine, Türk-Bulgar-Romen Üçlü İttifak önerisi yapıldı. Ancak Romanya, bu öneriyi kabul etmedi.

3.5. Almanya’nın Savaş Yatırımı

Osmanlı Devleti’nin savaşta uygulayacağı planı Bronsart Paşa hazırlarken, İngiltere Dışişleri Bakanı Grey, geç kalınmış bir karar aldı. İstanbul Elçisi Mallet’ten, Fransız ve Rus elçileri ile ortak hareket ederek, Osmanlı Devleti ile anlaşmasını istedi. Hatta bu konuda, bazı öneriler de gündeme geldi. Buna göre; toprak bütünlüğü garantisi ile ekonomik koşullarının iyileştirileceğini, İstanbul Hükümeti’ne iletmesini istedi. Aynı istek, birkaç gün sonra da Osmanlı Devleti’ne bildirildi.

Ancak 26 Ağustos’ta İngiliz Amiral Limpus, Donanma Bakanı Churchill’e, İstanbul

Hükümeti’nin Almanların etkisinde olduğunu bildirdi. Bunun kanıtı olarak; Amiral Usedom ile

Amiral Merten komutasında, 296 kişilik Alman denizci kurmay, İstanbul’a geldi.

5 Eylül 1914’te Osmanlı Devleti, yaklaşık 400 yıl boyunca ekonomisini gerileten kapitülasyonları, 1 Ekim’den başlayarak kaldırma kararı aldı. Bu kararını da, İstanbul’daki elçilere bildirdi. Onlar, konuyu hükümetlerine ileteceğini belirtirken, en büyük tepki 10

Page 68: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

58

Eylül’de, Alman Elçi Wangenheim’dan geldi. İlginçtir; bu konuda İran Hükümeti bile

ültimatom verirken, Yunanistan da, konuyu görüşmeye hazır olduğunu bildirdi.

Osmanlı Devleti savaşa yakınlaşırken, Almanya’dan silah ve cephane gönderildi. Avusturya üzerinden gelen bu malzemenin, ayrıca Romanya’dan geçmesi gerekiyordu. 12 Eylül’de Romanya, geçişe izin vermeyerek geri gönderdi. Bu sırada Odin adlı İngiliz gambotu Basra Körfezi’nde Şattülarap’a girdi. Ayrıca İngiltere, bazı Alman gemilerinin Türk Bayrağı taşıması nedeniyle, bunların ayırt edilemeyeceğini ileri sürdü ve bundan böyle, Türk Bayrağı taşıyan tüm gemilere düşman muamelesi yapılacağını açıkladı. Öte yandan Amiral Souchon da, donanmanın Karadeniz’e çıkması konusunda, İstanbul Hükümeti’ne sürekli olarak baskı yapmaya başladı.

3.6. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Çekilmesi

28 Eylül 1914’te Osmanlı Devleti, kara sularını 6 mil olarak belirledi ve bu sınırı aşan gemilere ateş açılacağını, İstanbul’daki elçilere bildirdi. Çanakkale Boğazı da, 1 Ekim’de gemi geçişlerine kapatıldı. Bu sırada Osmanlı Devleti’nin, Süveyş Kanalı’ndaki hazırlığını İngiltere ve Kafkas sınırındakini de, Rusya protesto etti. Ayrıca İngiltere, bir filo ile Çanakkale Boğazı’nı abluka altına aldığı gibi, Kanal’daki hazırlıklara tepki olarak, Akabe’yi bombaladı. Çanakkale Boğazı’ndan dışarı çıkan bir keşif torpidosunu, İngiliz Filosu geri dönmeye zorladı.

Amiral Souchon, Türk Donanması’nın Karadeniz’de görev yapacak durumda olmadığını belirterek, manevra ve eğitim amaçlı olarak, donanmanın toplu halde Karadeniz’e çıkışı için izin istedi. Kendisi bu konudaki isteğini, 27 Ekim’e kadar birçok kez yineledi. Enver

Paşa bu konuda istekli olduğu için, önce izin verdiyse de, daha sonra iptal etti. Bu arada Amiral Souchon, 18 Ekim’de izinsiz olarak Karadeniz’e çıktı ve üç gün sonra geri döndü. Türk Donanması’nın Karadeniz’e çıkışını yakından izleyen Rusya, Karadeniz Donanması Komutanı Amiral Ebergard komutasındaki gemiler ile Türk Suları’nda gösterişli bir manevra yaptı.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Osmanlı Devleti savaşa girmek için, Almanya’dan ekonomik yardım bekliyordu. Bu konudaki ilk toplantı, 27 Eylül’de Sadrazam Sait Halim Paşa’nın konağında yapıldı. 11 Ekim’de Almanya, antlaşma karşılığında Osmanlı Devleti’ne, % 6 faizle 5 milyon lira vereceğini bildirdi. Bu paranın 2 milyon lirası, 22 Ekim’de İstanbul Elçiliği’ne gelecekti.

Bu arada İstanbul Hükümeti, Osmanlı-Alman İttifak Antlaşması’nı 17 Ekim’de onayladı. 20 Ekim’de de, Enver ve Cemal Paşalar ile Talat ve Halil Beylerin de katıldığı bir toplantıda, Rusya’ya karşı savaş kararı alındı. Ertesi gün Enver Paşa, Harbiye Nazırlığı üzerinde kalmak koşuluyla, Osmanlı Padişahını temsilen “Başkumandan Vekili” oldu. Ardından, Türk Genelkurmay Başkanı Bronsart Paşa, Enver Paşa ile bir değerlendirme yaptı. Bu değerlendirmede; önce Türk ve Rus donanmalarının Karadeniz’de çatışması ve daha sonra

savaşta, Osmanlı Devleti’nin ne tür sorumluluklar üstleneceği konuşuldu.

Öte yanda Dünya Savaşı’nın başlayışı üzerinden 2,5 aydan fazla zaman geçmişti ve Avrupa Cepheleri’nde, çetin çarpışmalar yaşanıyordu. Öyle ki Alman Dışişleri Bakanı Jagow,

Page 69: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

59

daha 4 Ağustos’ta Wangenheim’a şöyle yazıyordu: “Türkiye’nin, eğer mümkün ise bugün savaş ilan etmesi, çok önemli görünüyor.” Avrupa’daki yükünü hafifletmek isteyen Almanya, Osmanlı Devleti’nin bir an önce savaşa girmesini istiyor ve bu “avutma politikası”ndan rahatsız oluyordu. Bu sırada Bronsart Paşa, Rusya’ya savaş ilan edilmeden önce, Rus Donanması’nın batırılmasını ve Karadeniz’deki üstünlüğün elde edilmesini belirtti. Enver Paşa da, donanmanın Karadeniz’e çıkması için gereken emri, Amiral Souchon’a sözlü olarak verdi. Ancak Alman Elçi Wangenheim, yazılı bir emir istedi. Müsteşar Kuhlmann da, Osmanlı Devleti’ne verilecek para için, savaş kararının beklendiğini söyledi.

25 Ekim’de İstanbul Hükümeti’nin, Rusya ile bir savaştan kaçınılması kararını alması, hükümet üyeleri arasındaki bağı ve yetkilerin nasıl kullanıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Sonunda, Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, Rus Filosu ile bir çatışmaya girilmesi için yazılı emir verdi. Bahriye Nazırı Cemal Paşa da, Osmanlı gemilerine, Amiral Souchon’un emirlerine uymalarını bildirdi. Böylece donanma, “eğitim” için 27 Ekim 1914’te Karadeniz’e çıktı. Bu sırada Rus Elçi Giers ise, Maliye Nazırı Cavit Bey’e şöyle söylüyordu: “Almanlar sonunda sizi, amaçlarına alet edecekler.” Fransız Elçi de: “Yakında bir oldu-bitti karşısında kalacaksınız.” diyordu.

3.7. Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi

Karadeniz’e açılan Osmanlı Donanması, 10 parça gemiden oluşuyordu. Ancak donanmanın “amiral gemisi” Yavuz, yani eski adıyla Goeben’di. Alman Donanması’nın “Moltke Sınıfı” gemilerinden olan Yavuz, savaş tekniği bakımından da, ağır kruvazör grubundandı. 43 subay, 1.010 denizci, 34 top, saatte 47 km hız ve ortalama 25 cmlik zırh özellikleri ile karşısına çıkan gemiler için bir “korkulu rüya” oldu. Öyle ki, İngilizlerin Çanakkale’ye getirdiği Queen Elizabeth bile, onun ayarında değildi. Hatta Türk denizcileri arasında, Yavuz’da görev yapmış olmak bile, bir övünç sayıldı. Midilli ise, hafif kruvazör grubundandı. Amiral Souchon’un komuta ettiği gemiler şunlardı:

Page 70: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

60

1 Berk-i Safvet

2 Gayret-i Vataniye

3 Midilli

4 Muavenet

5 Nilüfer

6 Nümune-i Hamiyet

7 Peyk-i Şevket

8 Samsun

9 Taşoz

10 Yavuz

28 Ekim’de Amiral Souchon; Odesa ve Sivastopol’u bombalama emri verdi. Aynı gün Amiral Ebergard, Sivastopol önünde bir “ileri karakol” kurulmasını ve Türk gemilerine “düşman muamelesi” yapılmasını istedi. Amasra’daki bir Rus gözcü gemisi, Osmanlı Donanması’nın Karadeniz’e açıldığını, Sivastopol’daki Amiral Ebergard’a bildirdi.

29 Ekim 1914’te iki donanma arasında, deniz çarpışması başladı. Önce bir Rus gambotu ile bir mayın gemisi batırıldı. Ardından Osmanlı Donanması, Rus limanları olan Odesa ve Sivastopol topa tuttu. Midilli de, Novorossisk limanındaki 50 petrol tankı, 14 gemi ve birçok

buğday deposunu bombaladı. Kentte büyük yangın çıkarken, Berk-i Satvet telsiz istasyonunu

ve Hamidiye zırhlısı da, Feodisia yani eski adıyla Kefe’yi bombaladı. Bu bombardıman, 30 Ekim’e değin sürdü.

Bu gelişmeler üzerine Enver Paşa, Kafkasya Cephesi’nden sorumlu olan 3. Ordu’ya, Rusya’ya karşı başlayacak bir savaşa hazır olması emrini verdi. Karşılık olarak, Kafkasya Ordusu Komutanı Yudeniç de, Vorontsov-Daşkov’dan, sınırı geçip Türklere saldırmasını istedi.

Konudan haberi olmayan Sadrazam Sait Halim Paşa, ertesi gün bu gelişmeye, büyük bir tepki gösterdi. Dahası; Uzlaşık Devletler elçilerini Yeniköy’deki yalısına çağırıp, “Karadeniz

Olayı” yüzünden özür dileyerek, istifa etti. Öte yandan; İstanbul Hükümeti üyeleri arasında yoğun tartışmalar yaşanırken, Uzlaşık Devletler de Osmanlı Devleti’nden, Alman subay ve uzmanların ülkesine gönderilmesini, bir ültimatom ile istedi. Bu ültimatoma karşılık alamayan; İngiltere, Fransa ve Rusya elçileri, İstanbul Hükümeti’nden, pasaportlarını istedi. Padişah Mehmet Reşat da, Sadrazam Sait Halim Paşa’nın istifasını kabul etmedi.

31 Ekim’de Osmanlı Devleti; Petersburg, Londra, Paris ve Roma’daki elçilerine, bir açıklama gönderdi. Bu açıklamada, Karadeniz Olayı’nın üzücü olduğu ancak, bundan

Page 71: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

61

Rusya’nın sorumlu olduğu bildirildi. Aynı gün Rus Elçi Giers, elçilik çalışanları ile birlikte İstanbul’dan ayrılırken; Rus Ordusu da Kafkasya Cephesi’nde, Doğu Beyazıt’a karşı saldırıya geçti. Yine aynı günde, Anadolu kıyılarındaki tüm deniz fenerlerinin, söndürülmesi kararlaştırdı. Rus limanlarını bombalayan ve daha doğrusu, Osmanlı Devleti’ni savaşa sokan donanma da, kayıpsız olarak İstanbul’a döndü. Ancak bu baskın, İngiltere’yi de etkiledi ve Deniz Bakanı Churchill, Akdeniz Filo Komutanı’na “Türkiye’ye karşı hemen harekete geçin” talimatını verdi.

1 Kasım’da Kafkasya’daki Rus Ordusu, henüz savaş ilan edilmeden, Pasinler ve Eleşkirt yönünde ilerlemeye başladı. Bu davranış Rusya’nın, ne denli kızgın olduğunun da bir göstergesidir. Ne de olsa onlar da, Türkler gibi “Doğu Kültürü”nün üyesidir. Aynı gün Sadrazam Sait Halim Paşa, Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov’a gönderdiği mesajda, iki ülke arasındaki ilişkilerin korunmasını istedi. Bu isteğe Sazonov, kısa bir yanıt verdi: “Artık, geç oldu!”

2 Kasım’da Rusya, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Aynı gün Fransız Elçi Bombard ile İngiliz Elçi Mallet, “savaş nedeni” olarak, İstanbul’dan ayrıldı. 5 Kasım’da İngiltere, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Bu konuda İngiltere Başbakanı Asquith, parlamentoda şu yorumu yaptı: “Osmanlı Devleti savaşa, isteyerek ve bilerek girdi; cezasını en ağır biçimde çekecektir.” Ardından İngiltere, 1878’den beri işgalinde tuttuğu Kıbrıs’ı, kendi topraklarına kattı.

6 Kasım’da da Fransa, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Ardından İngiltere Başbakanı Asquith, Osmanlı Devleti’nin savaşa girişi için: “Türk İmparatorluğu intihar etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Ancak bu değerlendirme, ileride Türklere kesilecek cezanın, “adını baştan koymak” amaçlı, politik bir yorumdur. Sonunda Osmanlı Devleti de, 11 Kasım 1914 tarihinde, Uzlaşık Devletler’in tümüne birden, yani Rusya, İngiltere ve Fransa’ya savaş ilan etti.

Page 72: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

62

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Osmanlı Devleti’nin, büyük umutlar ile Almanya’nın yanında Dünya Savaşı’na katılması ve bu konuda İttihat ve Terakki Partisi’nin gösterdiği büyük çabalar incelenmiştir.

Page 73: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

63

Bölüm Soruları

1) Osmanlı Devleti kara ordusunun eğitimi için, hangi devletten yardım almıştır?

a) İngiltere

b) Almanya

c) Rusya

d) Avusturya

e) İtalya

2) Almanya’nın İstanbul Elçisi kimdir?

a) Wangenheim

b) Giers

c) Mallet

d) Sazonov

e) Bombard

3) Almanya’nın Osmanlı Devleti’nden en büyük beklentisi nedir?

a) Asker Desteği

b) Çanakkale Cephesi

c) Kafkasya Cephesi

d) Bilgi Paylaşımı

e) İslam Ayaklanması

4) İngiltere’nin el koyduğu Osmanlı gemileri hangisidir?

a) Gayret-i Vataniye-Midilli

b) Sultan Osman-Reşadiye

c) Taşoz-Muavenet

d) Nilüfer-Midilli

e) Reşadiye-Muavenet

Page 74: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

64

5) Alman Goeben zırhlısının Türkçe adı nedir?

a) Midilli

b) Nilüfer

c) Yavuz

d) Nusret

e) Nümune-i Hamiyet

6) Osmanlı Ordusu’nda Başkumandan Vekili kimdir?

a) Talat Paşa

b) Cemal Paşa

c) Sait Halim Paşa

d) Enver Paşa

e) Cevat Paşa

7) Osmanlı Devleti’nin anlaşma yaptığı Balkan Devleti hangisidir?

a) Yunanistan

b) Karadağ

c) Romanya

d) Sırbistan

e) Bulgaristan

8) Rusya’nın Karadeniz Donanması Komutanı olan amiral kimdir?

a) Ebergard

b) Souchon

c) Milne

d) Vorontsov-Daşkov

e) Bergmann

Page 75: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

65

9) Osmanlı Donanması Rus limanlarını, hangi tarihte bombalamıştır?

a) 2 Ağustos 1914

b) 29 Ekim 1914

c) 1 Ağustos 1914

d) 4 Eylül 1914

e) 30 Ağustos 1914

10) Dünya Savaşı’nın başlangıcında, Rusya’nın Dışişleri Bakanı hangisidir?

a) Troçki

b) Nazarbekian

c) Sazonov

d) Yudeniç

e) Kuropatkin

Cevaplar

1) b, 2) a, 3) e, 4) b, 5) c, 6) d, 7) e, 8) a, 9) b, 10) c

Page 76: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

66

4. ÖTEKİ DEVLETLERİN SAVAŞA KATILMASI

Page 77: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

67

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

4.1. Öteki Avrupa Devletleri’nin Savaşa Katılması

4.1.1. İtalya’nın Savaşa Katılması

4.1.2. Bulgaristan’ın Savaşa Katılması

4.1.3. Romanya’nın Savaşa Katılması

4.1.4. Yunanistan’ın Savaşa Katılması

4.2. Amerika Birleşik Devletleri’nin Savaşa Katılması

4.3. Savaşa Önemli Etkisi Olmayan Katılımlar

4.3.1. Japonya’nın Savaşa Katılması

4.3.2. Amerika Kıtası’ndan Savaşa Katılımlar

Page 78: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

68

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Yunanistan, Dünya Savaşı’na neden geç katılmıştır?

* Uzun süre tarafsız kalan ABD, neden Dünya Savaşı’na katılmıştır?

* Amerika Kıtası’nda bulunan öteki devletlerin, Dünya Savaşı’na katılma amacı nedir?

Page 79: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

69

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği Avrupa Savaşı’nın

Dünya Savaşı Boyutuna Çıkması

Devletler arasındaki ilişki ve çıkarların, Avrupa’da başlayan bir savaşı, tüm dünyayı ilgilendirecek kadar

etkilediğini görebilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Açık Deniz Savaşları Bundan böyle, küresel ölçekte yarışan Büyük Devletler’in, kara askeri ile yetinmeyip, güçlü deniz gücüne sahip olmaları gerektiğini, ortaya

koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 80: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

70

Anahtar Kavramlar

* Kıbrıs: Yunanistan’ı savaşa çekebilmek için İngiltere’nin önerisi.

* Lusitania: Alman denizaltılarının batırdığı İngiliz ticaret gemisi.

* Düşman Muamelesi: Aslında düşman olmadıkları halde, düşmandan ayırt edilemeyenler için gösterilen davranış.

* Tsingtao: Çin toprağındaki Alman sömürgesi.

Page 81: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

71

GİRİŞ

Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasında başlayan savaşın, birkaç ay içinde Dünya

Savaşı boyutuna çıktığını, daha önce görmüştük. Burada, 1914 yılından sonraki süreçte, öteki

devletlerin katılımını ele alacağız. Bu devletlerin önemli bir bölümünü, yine Avrupa Devletleri

oluşturur. Ancak asıl önemlisi, Dünya Savaşı’na olan etkisi nedeniyle ABD’dir. Üçüncü

derecede olanlar da, Dünya Savaşı’na önemli bir katkı sağlamadığı halde, ABD’ye yakın

görünme çabasında olan ve çoğu Amerika kıtasında yer alan devletler oluşturur. Portekiz ve

Çin, bu grup özelliğinde olmalarına karşın, onlardan ayrıca söz etmeyeceğiz.

Page 82: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

72

4.1. Öteki Avrupa Devletleri’nin Savaşa Katılması

4.1.1. İtalya’nın Savaşa Katılması

İtalya, 1882’de Almanya ve Avusturya-Macaristan ile gerçekleşen, Bağlaşık Devletler Grubu’nun temel üyesiydi. Ancak Dünya Savaşı başladığında, tarafsızlığını ilan etti çünkü, savaşa hazırlıklı değildi. İtalya’nın bu tutumu, Avrupa’da “ikinci derece” bir devlet olduğunun, tam göstergesidir. Çünkü İtalya, ardılı olduğu Batı Roma İmparatorluğu’ndan, 1.400 yıl sonra kurulmuş ve sanırız ki “imparatorluk duruşu”nu çoktan unutmuştu.

Çünkü 3 Ağustos’ta Almanya’ya, açıkça da değil gizlice, tarafsız kalacağını belirtti. Sonrasında, eğer tatmin edilirse, destek vereceğini söylemedi. Deyim yerindeyse, “ipe un

serercesine”, bu konuyu düşüneceğini bildirdi. Bu politikanın açılımı, hangi taraf daha çok şey verirse, onun yanında olmaktı. İtalya’nın bu çizgisini, yadsımamak gerekir. Çünkü, ulusal birliğini oluşturduğu 1861’den günümüze, bu politikasında değişen bir şey olmadı.

4 Ağustos’ta Almanya’dan sonra Rusya’ya yöneldi ve ona da, Avusturya-

Macaristan’dan bazı toprakların verilmesi koşulu ile görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Bu zemin yoklamalarından sonra 12 Ağustos’ta, Uzlaşık Devletler ile görüşmelere başladı. Ön koşul olarak da, önce Avusturya’dan toprak ve ardından askeri yardım, son olarak da 50 milyon sterlin istedi. 10 gün sonra, Arnavutluk’a ait Avlonya’yı işgal etti.

İtalya’nın bu davranışı, ilkeler üstünde yükselen ve “ilkesizlikten korkan” Avrupa Kültürü için, iyi bir örnek olmadı. 23 Eylül 1914’te, temel “sorumluluğundan kaçarak” Romanya ile ortak dış politika konusunda anlaştı. Daha sonra Uzlaşık Devletlere yamanmaya

çalışan İtalya, 5 Mart 1915’te seferberlik kararı aldı. Ancak bu kez Rusya, İtalya’nın gruba girmesini engelledi. Bunun üzerine İtalya, İngiltere ile görüştü. İngiltere de, Rusya’nın vetosunu reddedince, Rusya tutumunu yumuşattı. Vetosunu geri aldığı gibi, onun yalnızca, Çanakkale Harekatı ile ilgili olduğunu açıkladı. Öte yandan Almanya da, İtalya’dan vazgeçmek istemiyordu. 8 Mart’ta Avusturya-Macaristan’a baskı yaparak, onun İtalya ile görüşmesini sağladı.

Ancak İtalya, Uzlaşık Devletler’den yanaydı. Savaşa katılması için, İngiltere’den şu isteklerde bulundu: Adriyatik kıyılarındaki; Trento, Trol, Trieste, İstiya ve Dalmaçya; Anadolu’da Antalya ile Afrika’da Libya ve Eritre İtalya’ya verilmeli; Arnavutluk’ta bir

Müslüman Devleti kurulmalı; 50 milyon sterlinlik kredi açılmalı.

Bu ağır istekleri, İngiltere Fransa’ya aktardı. Avusturya-Macaristan da, kendisine toprak

vermeyi kabul ederek, görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Ancak İtalya, Avusturya-

Macaristan’ın vereceği toprakları hemen isteyince, kabul görmedi. Öte yandan Rusya da, İtalya’nın koşullarına karşı olduğunu açıkladı.

26 Nisan 1915’te, İtalya ile Uzlaşık Devletler arasında Londra Antlaşması imzalandı. Bu gizli antlaşmaya göre, İtalya’ya şu yerlerin verilmesi öngörüldü:

Page 83: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

73

1) Trollerin bir kısmı, Trieste ve İstirya;

2) Arnavutluk’tan Valona ve Saseno Adası;

3) Dalmaçya Adaları’nın bir kısmı;

4) Oniki Ada ve Antalya;

5) Trablusgarp ve Eritre;

Bunların karşılığında İtalya da, bir ay içinde savaşa girecekti. İtalya’nın bu istekleri karşısında, İngiltere ve Fransa, Rusya’ya güvence vermek zorunda kaldı. Buna göre; İtalya’nın Uzlaşık Devletler Grubu’na katılması ile Osmanlı topraklarının paylaşımında bir değişiklik olmayacak ve Doğu Anadolu Rusya’ya bırakılacaktı.

Bir hafta sonra İtalya, Almanya ve Avusturya-Macaristan ile arasındaki, 20 Mayıs 1882 tarihli bağlaşmanın sona erdiğini açıkladı. Bu aşamadan sonra İtalya, karşıt görüşler yüzünden ülke içinde yaşanan çalkantılı iki hafta geçirdi. Sonunda, askeri hazırlıklarını da tamamlamış olarak, 17 Mayıs 1915’te, İngiltere ve Fransa yanında, savaşa katılma kararı aldı. Bir hafta sonra da, Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti. İtalya’nın Almanya’ya savaş ilanı ise, ancak 15 ay sonra, 28 Ağustos 1916’da gerçekleşti. Çünkü İtalya’nın, Almanya ile “alıp-veremediği” bir konusu yoktu.

4.1.2. Bulgaristan’ın Savaşa Katılması

İtalya gibi Bulgaristan da, her iki devletler grubun yanına çekmek istediği bir konumdaydı. Dünya Savaşı başladıktan sonra Almanya ve Avusturya-Macaristan, 29 Temmuz

1914’te kendisine toprak önerisinde bulunurken, Rusya da aynı düşüncedeydi. Ancak Bulgaristan’a vereceği toprağı, Balkan Savaşı’nın kazançlı ülkesi olan, Sırbistan üzerinden çözmek istedi.

Bu arada Bulgaristan, Alman denizci ve teknik personelin Türkiye’ye geçişine izin vererek, Uzlaşık Devletler’in hem tepkisini çekti, hem de pazarlık değerini arttırdı. 30 Ağustos’ta Uzlaşık Devletler, bir yandan ültimatom vererek Sırbistan’a baskı yaptı, öbür yandan Bulgaristan’a, Osmanlı toprağında Enez-Midye Çizgisi’nin batısını vaad etti.

Zorda kalan Sırbistan, Bulgaristan için toprak ödün koşulunu, yokuşa sürdü. 1 Eylül’de, eğer Bulgaristan Uzlaşık Devletler yanında savaşa katılır ve Avusturya-Macaristan’dan tüm Sırp-Hırvat bölgesini geri alırsa, toprak verebileceğini açıkladı.

4 Kasım’da Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı savaşa girmesi durumunda, Enez-Midye

Çizgisi’nin batısını vereceğini, Bulgaristan’a vaad etti. Buna karşın Avusturya-Macaristan da,

eğer kendi yanında savaşa girerse, Birinci Balkan Savaşı ile kazandıklarını, geri vereceğini söyledi. Bağlaşık Devletler, 9 Aralık’ta bile, yeni öneriler ile Bulgaristan’ı kendine çekmeye çalıştı.

Page 84: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

74

Yeri gelmişken, bir önemli noktaya değinmekte yarar var. Her Balkan Devleti, İstanbul ve Boğazlar’ın kendi egemenliğinde olmasını ister. Bu yüzden, Rusya’nın da aynı istekleri taşıması, Balkan Devletleri’ni olumsuz etkiliyordu. 27 Şubat 1915’te Sırbistan, Bulgaristan’a hiçbir şey vermeyeceğini açıkladı. Avusturya-Macaristan ise, kendisi ile herhangi bir bağı olmadığı halde, 23 Mayıs’ta Makedonya’yı, hiç değilse tarafsız kalması için, Bulgaristan’a önerdi.

Sonunda Bulgaristan; bu, kendine “değer kazandırma” sürecinde Uzlaşık Devletler’in, Yunanistan ve Sırbistan’dan vereceği topraklar konusuna açıklık getirmesini istedi. Bu sırada, Doğu Avrupa Cephesi’nde savaşmak üzere Galiçya’ya giden Türk Birliği’nin, kendi toprağından geçmesine izin verdi. Ardından Uzlaşık Devletler, kendisine verilecek toprak konusundaki düşüncesini, 22 Temmuz’da açıkladı. Yalnızca Dimetoka ile sınırlı kalan bu ödün, Bulgaristan için tam bir “düş kırıklığı” oldu.

Bundan sonra Bulgaristan ile Almanya arasında, 1 Ağustos 1915’ten başlayarak, yakın görüşmelere girişildi. Bu girişim, İngiltere’yi tedirgin ettiği için, o da Sırbistan’a baskı yapmaya başladı. Öyle ya, Dünya Savaşı biraz da, onun yüzünden başlamıştı. Şimdi onun da bir bedel ödemesi gerekiyordu. Bu yüzden Sırbistan, 15 gün sonra İngiltere’ye, Makedonya’yı Bulgaristan’a verebileceğini gizli olarak belirtti. Öte yandan Almanya da, Bulgaristan

konusunda Osmanlı Devleti’ne baskı yapıyordu. Bu baskılar sonucunda, 3 Eylül 1915’te Osmanlı-Bulgar Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre: Karaağaç, Edirne İstasyonu ile birlikte ve Meriç’in batısındaki Dimetoka-Dedeağaç demiryolu, Bulgaristan’a verilecekti.

Bundan üç gün sonra Bulgaristan; Almanya ve Avusturya-Macaristan ile de ittifak

antlaşması imzaladı. 21 Eylül’de savaş hazırlığına başlayınca, ertesi gün Yunanistan Başbakanı Venizelos, Sırbistan’a saldırması durumunda, Bulgaristan’a savaş açılmasını önerdi. Yunanistan’ın bu içi boş önerisi, ancak 13 ay sonra, 26 Kasım 1916’da gerçekleşecekti.

Uzlaşık Devletler, Rusya aracılığı ile Bulgaristan’a baskı yapmayı sürdürüyordu. Kendisine; Almanya ve Avusturya-Macaristan ile ilişkisini kesmesi ve Bulgar Ordusu’ndaki Alman subayların geri göndermesi için, 4 Ekim 1915’te bir ültimatom verdiler. Ertesi gün Bulgaristan, Uzlaşık Devletler adına Rusya’nın verdiği ültimatomu, reddetti.

Sonuçta; iki devletler grubunun da yanına çekmek için, yaklaşık 15 ay çaba gösterdiği Bulgaristan, 12 Ekim 1915’te Sırbistan’a savaş ilan etti. Ertesi gün Bulgar Ordusu, saldırıya geçti. Bunun üzerine İngiltere ve Fransa, elden kaçırmış oldukları Bulgaristan’a, iki gün sonra savaş ilan etti.

4.1.3. Romanya’nın Savaşa Katılması

Dünya Savaşı açısından Romanya’nın yükü, öteki Balkan ülkelerinden çoktur. Çünkü coğrafi konumu gereği, Rus-Alman çarpışmasının ortasında yer alır. Bu nedenle Romanya, Almanya’nın Rusya’ya savaş açışından iki gün sonra, yani 3 Ağustos 1914’te, tarafsızlığını ilan

etti. Ancak bu tarafsızlık, belirttiğimiz coğrafi konumdan dolayı, çok da işe yaramadı. Özellikle Rusya, onu yanına çekmek için çok çaba gösterdi.

Page 85: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

75

Rusya ilk olarak, 9 Ağustos’ta Romanya’ya, Avusturya-Macaristan ile savaşması koşuluyla, bir anlaşma önerisinde bulundu. Romanya bu öneriyi kabul etmedi. Osmanlı Devleti de, Yunanistan ve Romanya ile tarafsızlık paktı yapılmasını, Almanya’ya önerdi. Ancak Romanya’nın ısrarlı tutumu karşısında Almanya, bu boşluğu, Mısır’da alınacak başarı ile doldurmayı düşündü. Ayrıca İngiltere de; Deniz Bakanı Churchill aracılığı ile Romanya, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan’dan oluşacak, bir konfederasyon önerdi.

Grupların baskısı karşısında, yalnızlıktan kurtulmak isteyen Romanya, 6 Şubat 1915’te İtalya ile gizli bir savunma antlaşması yaptı. Ancak İtalya, 23 Mayıs’ta Avusturya-Macaristan’a savaş ilan edince, bu antlaşma önemini kaybetti ve Romanya, yine yalnız kaldı. Bu yüzden kendisi de 28 Ağustos 1915’te, Uzlaşık Devletler yanında Dünya Savaşı’na katıldı.

Resim 20: Lusitania

4.1.4. Yunanistan’ın Savaşa Katılması

Yunanistan; 1830 yılında kazandığı bağımsızlığına bile, Avrupa’daki güçlü devletlerin büyük yardımı ile kavuşmuş ve sonraki kazançlarını, yine onların, Osmanlı Devleti ile savaşları sonucunda elde etmişti. Bu alışkanlıktaki bir Yunanistan için, Avrupa Devletleri arasında, kimin kazanacağının hiç önemi yoktu. Sonuçta kim kazanırsa kazansın, o da kazanacaktı. Çünkü Yunanistan; Avrupa Kültürü’ne “anayurt” imajı ile değer göreceğini biliyordu. Onun asıl amacı, Türkiye toprakları ile ilgili olarak, kendisine verilecek vaadlerin büyüklüğüydü. Bunun için de, acele etmemesi ve “tüm kartları” görmesi gerekiyordu. Bu yüzden Yunanistan, Avrupa Devletleri arasında, Dünya Savaşı’na en son katılan devlet oldu.

Ancak Yunanistan’daki sorun, yalnızca bu “kolay kazanç” anlayışı ile sınırlı değildi. Çünkü; Başbakan Venizelos savaştan yana iken, Kral Konstantin savaş karşıtıydı. Bu yüzden Yunanistan, Dünya Savaşı’nın üstünden iki yıl üç ay geçinceye, yani 26 Kasım 1916’ya kadar,

bu çelişkiye tanık olacaktı.

Page 86: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

76

Resim 21: Woodrow Wilson

Osmanlı Devleti, Almanya ile imzaladığı 2 Ağustos 1914 tarihli antlaşmayı, kendi kamuoyundan bile gizlemişti. Ancak Alman İmparatoru II. Wilhelm, bundan iki gün sonra, Berlin’deki Yunan elçisine konuyu açıkladı. Yine iki gün sonra; Ege Denizi’ne gelen Goeben ve Breslau’ya, Venizelos’un emri ile kömür desteği verildi. Buna karşın Venizelos, Yunanistan’ın savaşa katılması durumunda, yerinin doğal olarak Uzlaşık Devletler yanında olmasını istiyordu. Hatta şu açıklamada bulundu: “Eğer Türkiye savaşa katılırsa, biz de ona karşı, asker ve donanmamızla savaşa katılmaya hazırız.” Bununla birlikte Yunanistan, 14 Ağustos’ta Uzlaşık Devletler’den güvence istedi.

Öte yandan Venizelos, Yunanistan’ın askeri gücünü ve diğer avantajlarını, Uzlaşık Devletler ve özellikle de İngiltere’nin emrine vermek istediğini, 18 Ağustos’ta açıkladı. Ancak Yunanistan’ın içinde bulunduğu çelişki yüzünden İngiltere, Venizelos’un isteğine, ertesi gün şu karşılığı verdi: “İstanbul Hükümeti tarafsız kaldıkça, siz de tarafsız kalın; o savaşa katılırsa, sizi müttefik sayarız.” Yine de Venizelos’un 27 Ağustos’ta Londra’ya yaptığı başvuru, Yunanistan için yukarıda yaptığımız değerlendirmeye, bir kanıttır: “Boğazlara karşı bir hareket düşünülürse, Yunan kara ve deniz kuvvetleri, Uzlaşık Devletler’in emrindedir.”

İlerleyen süreçte İngiltere, Çanakkale Cephesi için Yunanistan’dan yararlanmayı düşündü. Hatta Eylül başlarında Churchill, İngiliz ve Yunan filoları ile Gelibolu Yarımadası’nın işgalini sağlayacak, bir plan hazırlanmasını istedi. Öte yandan Venizelos da, Kral Konstantin’i savaşa çekmek için çalışıyordu. Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov ise, savaşa yanlarında katılırsa, Yunanistan’a Güney Arnavutluk’un verilmesini, İngiltere ve Fransa

Page 87: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

77

önerdi. Bunun üzerine Yunanistan; henüz hiç bir şey yapmamış olarak, barışı sağlamak bahanesiyle, Arnavutluk’a asker çıkardı. 24 Ekim 1914’te Görice’yi işgal etti. Bununla birlikte; Osmanlı Devleti Sırbistan’a karşı harekete geçmedikçe, kendisinin de tarafsız kalacağına ilişkin, 3 Kasım’da Sırbistan ile anlaştı.

11 Ocak 1915’te Venizelos, İzmir’in Yunanistan’a verilmesi koşuluyla savaşa katılmayı, Kral Konstantin’e önerdi. Hatta bu önerisini, birçok kez yineledi. Buna karşın Yunan Kraliyet Konseyi, Çanakkale’ye asker göndermeyeceğini, 3 Şubat 1915’te açıkladı. Artık İngiltere ve Fransa da, Sırbistan’a destek verebilmesi için, Yunanistan’ın savaşa girmesini istiyordu.

Önerilerini Kral Konstantin’e bir türlü kabul ettiremeyen Venizelos, 6 Mart 1915’te görevden ayrıldı. Bu arada yapılan Çanakkale Deniz Savaşı, Uzlaşık Devletler için başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Çanakkale Boğazı’nı 18 Mart’ta geçemeyen İngiltere, bundan tam bir ay sonra Yunanistan’a, dayanamayacağı önerilerde bulundu. Buna göre:

1) İstanbul, uluslararası bir konumda olacak;

2) Kral Konstantin ordusu ile İstanbul’a girecek;

3) Kıbrıs Yunanistan’a verilecek.

Ancak bu önerileri Rusya, üç gün sonra, onaylamadığını açıkladı. Bundan sonraki plan, Yunan Kralı’nın ülkesini terk etmesini sağlamak oldu. Bu amaçla krala, elçiler aracılığı ile baskı uygulanmaya başladı. 23 Eylül’de Venizelos, Kral Konstantin’e karşın, elçiler aracılığı ile Fransa ve İngiltere’ye, savaş isteğini açıkladı. Buna karşın 5 Ekim’de Kral Konstantin, Yunanistan’ın tarafsızlığını yeniden ilan etti. Bu arada, önce Meis halkı ayaklandı ve ardından Venizelos, Selanik’te geçici bir hükümet kurdu. 19 Ekim 1916’da İngiltere ve Fransa, bu hükümeti tanıdı. Bu düzlemde Kral Konstantin, artık çok şey yapabilecek durumda değildi.

Bunun da ötesinde İngiltere ve Fransa, Kral Konstantin’in tahttan çekilmesi konusunda anlaştı. 11 Haziran 1917’de Kral Konstantin’in, tahttan çekilmesi için 24 saatlik süre verildi. Bunun üzerine Yunan Kralı, oğlu Prens Aleksandr lehine ve Başbakan Zaimis ile birlikte görevden çekildi. Yeni Yunan Kralı Aleksandr, Selanik’te ayrı bir hükümet kuran Venizelos’u, başbakan olması için, Atina’ya çağırdı. Bundan 10 gün sonra, yani 26 Haziran 1917’de Yunanistan, Uzlaşık Devletler yanında savaşa girmiş oldu. Ancak Yunanistan, 29 Mayıs 1918’de üç Yunan ve bir Fransız tümeninden oluşan asker, Vardar Nehri boyunca Bulgar

Ordusu’na saldırdı. Bu saldırının dışında da Yunanistan, Dünya Savaşı’na önemli bir katkı sağlayamadı.

4.2. Amerika Birleşik Devletleri’nin Savaşa Katılması

ABD, Avrupa ve özellikle de İngiltere’nin “yeni kuşak” örneği bir devlettir. Önceden bir “Avrupa Sömürgesi” olan Amerika, ABD Başkanı James Monroe’nün 1823’te “Amerika

Amerikalılarındır” ilkesi ile bu etkinin dışına çıkmaya başladı. Bu yüzden ABD, Avrupa ile

Page 88: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

78

ilişkilerinde 1945’e kadar, her zaman serin durmaya çalışacaksa da, İngiltere’nin etkisinden hiç bir zaman kurtulamayacaktır.

Dünya Savaşı başladığında ABD Başkanı olarak, daha önce bir bilim insanı olan Woodrow Wilson görevdeydi. Dünya Savaşı başladıktan sonra Wilson, 19 Ağustos 1914’te Amerikan halkının, yalnız hareket değil, söz ve düşüncede de, tarafsız kalacağını ilan etti. 5 Eylül’de ABD Dışişleri Bakanı da, savaşan taraflara arabuluculuk önerisinde bulundu. Bu öneriye karşılık olarak Almanya; gerçek ve kalıcı bir barış sağlayan ve düşmanların saldırısını önleyen koşulları, kabul edebileceğini bildirdi.

8 Eylül’de Başkan Wilson, Amerika halkını dünya barış için duaya çağırdı. Haçlı Seferleri ve mezhep çatışmalarını yaşamamış olan ABD, “din politikası”nın Ortaçağ’da kaldığını önemsemiyordu. Bu yüzden, Avrupa’da “çekilen kılıçlar”ın hangi keskinliğe varacağını da kestiremiyordu. 24 Eylül 1914’te Amerikan Bankaları’na, Avrupalı firmalara kredi açma yetkisi verildi. Bu arada İsviçre ve İspanya ayrı ayrı olarak, barışı için ABD’den, arabuluculuk yapmasını istedi. Ancak Başkan Wilson, barış için henüz çok erken olan bu aşamada, ülkesinin tarafsız tutmaktan öteye gitmedi. Hatta Başkan Wilson’un 26 Mart 1915’te; barış girişimi için dört önemli başkente yani, Londra, Paris, Berlin ve Viyana’ya gönderdiği özel temsilci Albay House, barış için zamanın henüz erken olduğunu rapor edecekti.

3 Kasım’da İngiltere, Alman karasularını ablukaya altına aldı. Almanya’nın buna karşılık vermesi, ticaret gemilerini zor durumda bıraktı. Çünkü 4 Şubat 1915’te Almanya; İngiltere ve İrlanda’dan oluşan Britanya Adaları çevresini “denizaltı savaş bölgesi” ilan etti. Bunun üzerine İngiltere, kendi ticaret gemilerine ABD bayrağı çekerek, Almanya’yı aldatmaya çalıştı.

Almanya da daha önce aynı uygulamaya gitmiş ve kendi gemilerine Türk Bayrağı çekmişti. Bu durum karşısında İngiltere, 22 Eylül 1914’te bir açıklama yaptı: “Gemilerin gerçek uyruğunu ayırmak çok olduğu için, Türk Bayrağı taşıyan tüm gemilere düşman muamelesi yapılacaktır.” Şimdi de Almanya aynı davranışı sergilemeye başladı. Zaten bu tür gemilerin çoğu, Amerikan silah sanayiinin ürünlerini, Avrupa’ya satmak için götürüyordu. Bunlardan biri de, İngiltere’nin Lusitania gemisidir. 6 Şubat 1915’te, ABD’nin uyarılarına karşın, ABD bayrağı çekerek Liverpool limanına girdi.

1 Mayıs’ta Alman denizaltıları, Gulflight adlı bir Amerikan gemisini, hiç bir uyarı yapmadan batırdı. 7 Mayıs’ta da, içinde Amerikalı yolcuların da bulunduğu Lusitania, bir

Alman U.20 denizaltısı ile batırıldı. Bu olaya, Amerikan kamuoyu büyük tepki gösterdi.

İngiltere bu olayı, politik bir malzeme olarak kullanırken, Başkan Wilson da, 10 Mayıs’taki Fladelfia Söylevi’nde, Almanya’yı ağır biçimde eleştirdi.

Page 89: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

79

Resim 22: Alman Askerlerinin Saldırısı

Bundan sonra Almanya, ABD ticaret gemilerine karşı deniz savaşını yumuşatmaya karar verdiği gibi, ABD’ne, barış görüşmeleri için hazır olduğunu da belirtti. Çünkü barış için henüz erkendi ve bu konudaki girişimlerin “politika gereği” olup olmadığı kuşkuludur. Öyle ki; 9 Ocak 1917’ye gelindiğinde bile Almanya, Kayzer II. Wilhelm başkanlığında yapılan bir toplantı yaptı. Bu toplantıdan, düşman ticaret gemilerine karşı “sınırsız denizaltı savaşı” kararı çıktı. Hatta Almanya, 20 Ocak’ta da Avusturya-Macaristan’dan, bu savaşa destek vermesini istedi.

Almanya “barış kapısı”nı ilk kez, 12 Aralık 1916’da araladı ve bu konudaki önerilerin; halkların varlığı, onuru ve gelişme özgürlüğünden başka bir amaca yönelik olmaması istedi. Başkan Wilson da, 22 Ocak 1917’de “kazananı olmayan bir barış sağlamalıyız” diyordu. 26 Ocak’ta ABD, Almanya’nın barış koşullarını bildirmesini isteyince, Almanya da şu koşulları ileri sürdü:

1) Fransa’nın Almanya’ya, ekonomik ödünler vermesi;

2) Almanya’nın Alsace-Lorraine’den bir parçayı, Fransa’ya bırakması;

3) Alman sömürgelerinin geri verilmesi;

4) Almanya’nın Belçika’yı boşaltması;

5) Savaştan zarar gören Almanlara tazminat ödenmesi;

6) Ticareti engelleyici sınırlamanın kaldırılması;

7) Deniz serbestliğinin kabul edilmesi.

Barış için yine erken olan bu aşamada, bu önerilerin karşılığını göremeyen Almanya, 31

Ocak’ta, denizaltı savaşını yeniden ve ayırımsız biçimde başlattı. Ancak, savaş malzemesi taşımayan ABD gemilerini, bu uygulamanın dışında tuttu. Bu kararı tepki ile karşılayan ABD; önce Almanya’yı, yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçlayarak, diplomatik ilişkileri

Page 90: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

80

keseceğini açıkladı. Daha sonra da; Alman denizaltı saldırısına karşı kullanılmak üzere, ABD ticaret gemilerine silahlar monte edildi.

Resim 23: Batı Cephesinde İngiliz Askerinin Saldırı Anı

ABD kamuoyunda başlayan Almanya karşıtlığının üzerine, bir bilgi paylaşımı, deyim yerindeyse “tuz-biber” ekti. Bu bilgi, Almanya Dışişleri Bakanı Zimmermann’ın, Meksika’ya yaptığı ittifak önerisinin, basına yansımasıdır. Bunların yanı sıra, Atlantik Okyanusu’nda birçok ABD gemisi, 12-18 Mart 1917 tarihleri arasında, Alman denizaltılarının saldırısına uğradı. Kongre’yi olağanüstü toplantıya çağıran Başkan Wilson, ABD’nin bütün gücü ile savaşa katılmasını önerdi. Onaylanan bu tasarıdan sonra ABD, 6 Nisan 1917’de Almanya’ya karşı savaş ilan etti. İlk olarak da, bir tümenlik askerini, 25 Haziran’da Fransa’da karaya çıkardı. ABD’nin asıl sorunu Almanya ile olduğu için, Avusturya-Macaristan’a savaş ilanı, bundan yaklaşık altı ay sonra, 7 Aralık 1917’de gerçekleşti.

4.3. Savaşa Önemli Etkisi Olmayan Katılımlar

4.3.1. Japonya’nın Savaşa Katılması

Japonya’nın Dünya Savaşı’na katılması, daha çok Çin toprakları ile ilgilidir. Japonya, Çin’deki Alman kolonisi olan Tsingtao’yu, ele geçirmek istiyordu. Bunu bilen İngiltere, 7 Ağustos 1914’te Japonya’ya, Alman denizaltılarına karşı iş birliği önerisinde bulundu. Hatta Churchill, Türk ve Alman gemilerini çevrelemek için, Çanakkale Boğazı’na donanma göndermesini bile istedi.

Ancak Japonya’nın çıkarları Avrupa’da değil, Uzak-Doğu’da bulunuyordu. Bu konudaki görüşünü, doğrudan kendisi, ancak üç ay sonra açıkladı: “Avrupa’daki savaş Avrupalıların Savaşı’dır. Avrupa’ya asker gönderme düşüncemiz yoktur.” Bu yüzden kendisi İngiltere’ye, 8 Ağustos 1914’te karşı öneri olarak, Uzak-Doğu’da iş birliği yapmayı önerdi.

Bu öneriyi İngiltere, bölgeyi Japonya’ya bırakmamak için dikkate aldı. Bu arada Japonya, bir hafta sonra Almanya’ya bir ültimatom vererek, Çin topraklarından çekilmesini istedi. Burada asıl söz konusu olan bölge, 1898’den beri Alman sömürgesi olan Tsingtao’dur.

Page 91: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

81

Japonya, 23 Ağustos 1914’te Almanya’ya ve iki gün sonra da, Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti. Daha sonra da, az sayıda Alman ve çoğunluğunu Çinli askerin oluşturduğu Tsingtao’yu kuşattı. Yaklaşık 50.000 Japon askeri ile yapılan bu kuşatmaya, İngiltere de

sembolik sayıdaki asker ile katıldı. Birkaç ay içinde de, Çin’deki Alman sömürge merkezleri olan Tsingtao ve Kiau Chau’yu ele geçirdi.

İlerleyen süreçte Japonya, “21 İstek” adlı notayı, 8 Ocak 1915’te Çin’e kabul ettirdi.

Hatta bu konuda, Rusya ile de anlaştı. ABD, bu notaya önce karşı çıktıysa da, kendisi savaşa girince, o da Japonya ile anlaşmaya vardı. Bu gelişmeler karşısında Çin, yalnızca 14 Ağustos 1917’de, Almanya’ya savaş ilan edebildi.

4.3.2. Amerika Kıtası’ndan Savaşa Katılımlar

Amerika kıtasından Dünya Savaşı’na katılımlar, deyim yerindeyse, “Üçüncü Dünya Ülkeleri” tarafından yapıldı. Bu devletlerin savaş konusundaki ilk düşüncesi, olası bir Alman saldırısıydı. Bu çekincede, İngiliz ve Alman savaş gemilerinin; Şili açıklarında Coronel ve Mas-

a-Tierra çarpışmaları ile Arjantin açıklarındaki Falkland Çarpışması’nın etkisi yadsınamaz.

Bu devletlerin ikinci düşüncesi de, ABD ile ortak bir davranış sergilemekti. Çünkü bu dönemde, özellikle Güney Amerika’daki devletler, bir yandan ulusal kimlik bilincini

yükseltmeye çalışırken, öbür yandan “eski efendisi” Avrupa’dan uzak durmaya çalışıyordu. Zaten ABD de, Amerika Kıtası’nı “kendi bahçesi” gibi görüyordu.

Bu Orta ve Güney Amerika devletleri arasında, savaşa ilk giren, stratejik geçiş Panama Kanalı’nın sahibi, Panama Devleti oldu. Çok değil, ABD’den iki gün sonra, Almanya’ya savaş ilan etti. Öteki devletlerin de tümü, Avusturya-Macaristan için değil, yalnızca Almanya’ya karşı, en azından “dost olmadıklarını” ortaya koydular. Bu devletlerden biri olan Siyam, yani

günümüzdeki adıyla Tayland, Güney-Doğu Asya’dadır. Hepsi Almanya’ya savaş açan bu devletlerin adını ve savaşa katılma tarihini şöyle sunabiliriz:

Page 92: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

82

Savaş Açış Tarihi

Savaş Açan Devlet

Savaş Açılan Devlet

1 8 Nisan 1917 Panama Almanya

2 10 Nisan

1917

Küba Almanya

3 27 Temmuz

1917

Siyam Almanya

4 4 Ağustos 1917

Liberya Almanya

5 26 Ekim

1917

Brezilya Almanya

6 23 Nisan

1918

Guatemala Almanya

7 8 Mayıs 1918

Nikaragua Almanya

8 23 Mayıs 1918

Kostarika Almanya

9 16 Temmuz

1918

Haiti Almanya

10 19 Temmuz

1918

Honduras Almanya

Page 93: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

83

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Avrupa Savaşı’nın, Japonya’dan Brezilya’ya kadar uzanan, bir Dünya Savaşı boyutuna

gelişi, ele alınmıştır.

Page 94: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

84

Bölüm Soruları

1) İtalya’nın toprak istediği yer, Avrupa’nın hangi bölgesindedir?

a) Adriyatik

b) Galiçya

c) Makedonya

d) Pomeranya

e) Daçya

2) Dünya Savaşı’nın başlarında, İtalya hangi Balkan Devleti ile anlaşma yapmıştır?

a) Yunanistan

b) Karadağ

c) Sırbistan

d) Bulgaristan

e) Romanya

3) Avrupa’da Bağlaşık Devletler grubuna son katılan devlet hangisidir?

a) Osmanlı Devleti

b) Bulgaristan

c) Karadağ

d) Makedonya

e) Romanya

4) Avrupa’da Uzlaşık Devletler grubuna son katılan devlet hangisidir?

a) İspanya

b) Portekiz

c) Romanya

d) Yunanistan

e) İtalya

Page 95: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

85

5) Dünya Savaşı’na katılma sürecinde, Yunanistan Başbakanı kimdir?

a) Simitis

b) Konstantin

c) Venizelos

d) Aleksis

e) Teodorakis

6) Alman Donanması’nın batırdığı İngiliz ticaret gemisi hangisidir?

a) Liverpool

b) Lusitania

c) Manchester

d) Elisabeth

e) King George

7) ABD hangi tarihte Dünya Savaşı’na katılmıştır?

a) 14 Şubat 1917

b) 21 Mart 1917

c) 23 Nisan 1917

d) 24 Nisan 1917

e) 6 Nisan 1917

8) Japonya’nın Almanya’dan aldığı sömürge hangisidir?

a) Tsingtao

b) Narita

c) Osaka

d) Furong

e) Zhongdao

Page 96: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

86

9) Amerika Kıtası’nda Almanya’ya savaş açan ilk devlet hangisidir?

a) Brezilya

b) Liberya

c) Siyam

d) Panama

e) Nikaragua

10) Amerika Kıtası’nda Almanya’ya savaş açan son devlet hangisidir?

a) Kostarika

b) Haiti

c) Honduras

d) Küba

e) Arjantin

Cevaplar

1) a, 2) e, 3) b, 4) d, 5) c, 6) b, 7) e, 8) a, 9) d, 10) c

Page 97: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

87

5. AVRUPA CEPHELERİ

Page 98: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

88

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

5.1. Batı Avrupa Cephesi

5.2. Doğu Avrupa Cephesi

5.3. Güney Avrupa Cephesi

5.4. Denizler Cephesi

Page 99: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

89

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Almanya Avrupa’daki savaşını, nasıl bir plana göre kurgulamıştır?

* Dünya Savaşı’nı başlatan Avusturya’nın, bu konudaki özelliği yeterli midir?

* Avrupa’daki savaşın deniz aşırı boyutlara taşması, hangi gelişmeye neden olmuştur?

Page 100: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

90

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

Avrupa’nın Geldiği Aşama

Ekonomik ve askeri

açıdan zirvede olan Avrupa’nın, bir çarpışmaya 2,5 milyon asker sürecek düzeye geldiğini kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen

kaynaklar.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Yalnız Duruşu

Ülkesindeki sorunları yakın zamanda çözmüş olmasına karşın, ABD’nin, Avrupa’nın konularına karışmamaya çalıştığını ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen

kaynaklar.

Page 101: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

91

Anahtar Kavramlar

* Scape-Flow: İngiliz Donanması’nın savaş üssü.

* Marne: Fransa’yı kurtaran mucizenin gerçekleştiği yer.

* Mazurya Gölleri: Doğu Avrupa Cephesi’nde önemli çarpışmaların yaşandığı bölge.

* Galiçya: Türk askerinin, Doğu Avrupa Cephesi’ne katıldığı bölge.

Page 102: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

92

5. Avrupa Cepheleri

Avusturya’nın Sırbistan’a savaş ilan ettiği 28 Temmuz 1914’te, İngiliz Donanması’na

ait savaş gemileri, Portland’daki tatbikatı bitirmişti. İngiltere Deniz Bakanlığı’nın gizli emri ile

Scapa-Flow’daki savaş üssüne hareket etti. Bu İngiltere’nin, Dünya Savaşı öngörüsüydü. Ertesi

gün Avusturya-Macaristan’ın Tuna Filosu, Belgrad’ı bombaladı ve Sırp topçusunun karşı ateşi

sonrasında geri çekildi. Aynı gün Alman İmparatoru II. Wilhelm, Potsdam’da bir savaş konseyi

topladı.

2 Ağustos 1914’te Almanya; Belçika Hükümeti’nden, Alman askerinin geçişine izin

için bir ültimatom verdi. Aynı gün Fransız uçakları, Belçika üzerinden geçerek Almanya

sınırını tecavüz etti. Donanmasını savaş konumuna geçiren İngiltere, kendine en yakın Avrupa

toprağı Belçika’nın, tarafsızlığına vurgu yaptı. Eğer bu tarafsızlık bozulursa, harekete

geçeceğini açıkladı. Hatta İngiltere, daha da ileri giderek, Fransa’yı denizlerde, koşulsuzca

destekleyeceğini açıkladı.

3 Ağustos’ta Almanya, Belçika’yı hızla işgal etmeye başladı. Bunun üzerine İngiltere,

Belçika’dan askerini hemen çekmez ise, Almanya’ya savaş ilan edeceğini belirtti. Almanya bu

ültimatomu dikkate bile almadı. Böylece İngiltere, Almanya’ya savaş ilan etti. Ardından Alman

Ordusu, Belçika’nın Liege kentine girdi. Öte yandan İngiltere ile Fransa, Akdeniz’de deniz

gücü iş birliğini sağlamayı ve komutanın da Fransa’da olmasını belirleyen bir antlaşmayı, 6

Ağustos’ta imzaladı. Ertesi gün İngiltere, kara askeri, Fransa’da toplamaya başladı. Böylece

başlayan ve dört yıl boyunca süren Dünya Savaşı; Avrupa Kıtası’nda Batı-Avrupa, Doğu-

Avrupa ve Güney-Avrupa olmak üzere, üç cephede yaşandı.

5.1. Batı Avrupa Cephesi

Kıta Avrupası içinde, iki başat devlet vardır: Almanya ve Fransa. İngiltere kıtanın dışında kalırken, Rusya ise, onların gözünde, tam Avrupalı sayılmaz. Avusturya’ya gelince, o, eski gücünü kaybetmiş olarak, ancak Almanya’nın yanında kalırsa, bir etki yapabilirdi. Bu nedenlerden dolayı Dünya Savaşı, Avrupa’da daha çok, Almanya ile Fransa arasında geçecekti.

Almanya’nın savaş planını, 1906 yılına kadar genelkurmay başkanı olan Alfred von Schlieffen hazırlamıştı. Buna göre Almanya, batıda Fransa ve doğuda Rusya ile iki cephede birden savaşmak zorunda kalacaktı. Böyle bir savaşı da, ancak çok hızlı hareket ederek kazanabilirdi. Bunun yöntemi de, Rusya’nın savaşa girmesinden önce, Fransa’yı savaş dışı bırakmaktı. Ancak Fransa, Almanya ile arasındaki sınıra çok güçlü bir yığınak yaptığı için, Alman Ordusu Fransa’ya Belçika üzerinden saldıracaktı.

Page 103: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

93

Resim 24: Batı Cephesi’ndeki Fransız Askeri Arasında Din Görevlisi

Elbette bu planı, Fransa da öngörebiliyordu. Eğer Belçika’nın Almanya sınırı güçlendirilirse, bu kez Almanya, doğrudan Fransa üzerine gidecekti. Bu nedenle, böyle bir önlem alınmadı. Zaten Fransa, ne yaparsa yapsın, Almanya ile başa çıkamayacağını biliyordu. Ancak bu konuda, kendinden çok, İngiltere’ye güveniyordu. Aynı yetersizlik durumu, Belçika için de geçerliydi. Bu nedenle Alman Ordusu, önce Belçika’ya saldırdı ve iki gün içinde, 7

Ağustos 1914’te Liege kentini ele geçirdi. Ardından güneye, Fransa yönünde ilerledi. Başkent Brüksel’i boşaltan Belçikalılar, Anvers’e çekildi. Bu sırada İngiliz askeri birlikleri de, yardım için Manş Denizi’ni geçmeye başlamıştı.

Resim 25: Doğu Cephesinde Rus Askeri

Page 104: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

94

Sir John French komutasındaki bu birlikler, Fransız askerine katıldı. Ancak, Alman askeri ile Manş Denizi kıyısında yapılan ilk çarpışmada yenilerek, geri çekildi. Buna, Fransız Ordusu’nun 21-23 Ağustos 1914’te, Charleroi Çarpışması’ndaki yenilgisi de eklendi. Ardından 29-30 Ağustos’ta, Saint Quentin Çarpışması gerçekleşti. Bundan sonra Almanya, Fransız Ordusu’nu Manş Denizi kıyısında sıkıştırmak için, 18 Eylül’de yeniden saldırdı.

Birinci Alman Ordusu Komutanı General Kluck, Paris’e doğru ilerlerken, Fransızlar da başkenti, Paris’ten Bordo’ya taşıdılar. Bundan önce de İngilizler de, kendilerini güvenceye almak için, askeri üssünü Loire Nehri’nin ağzına taşımıştı. Fransız ve İngiliz askerinin geri

çekilmesi, birbirinden ayrı olarak, 5 Eylül 1914’e kadar sürdü.

Bu tarihte, taraflar arasındaki ilk önemli çarpışması, Marne’da başladı. 5-12 Eylül 1914 tarihleri arasında yapılan Birinci Marne Çarpışması’nda, bir milyondan fazla Fransız-İngiliz

ve 1,5 milyon kadar da Alman askeri, karşı karşıya geldi. Fransa için, tam bir “ölüm-kalım” yaşandı. Almanlar başarıya çok yaklaştıkları halde, kaybettiler. Bu “Fransa’yı Kurtaran Mucize”, Batı Avrupa Cephesi’nin geleceğini de etkiledi. Çünkü Almanların, hızlı hareket üzerine kurulu planını bozulduğu gibi, Paris’in işgali de engellendi. Böylece Almanya’nın, Fransız Ordusu’nu hızlı hareket ile imha etme planı, hayal oldu. İkinci Marne Çarpışması ise,

Dünya Savaşı’nın sonuna doğru, 15 Temmuz-6 Ağustos 1918 tarihleri arasında yapılacaktır.

Marne yenilgisi, Alman Ordusu’na büyük etki yaptığı gibi, çarpışmayı yöneten komutan, yani Alman Genelkurmay Başkanı Moltke’nin de, gözden düşmesine ve görevden alınmasına neden oldu. Onun yerine, Alman Savaş Bakanı Falkenhein atandı. Marne’dan sonra neredeyse, Almanların Fransa’dan atılacağı bile sanıldı. Ardından, 13-28 Eylül 1914’te gerçekleşen Birinci Aisne Çarpışması’nda, taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadı. Ancak, hem Almanya’nın gücünü ortaya koydu, hem de Belçika’nın Anvers Kalesi, 10 Ekim’de ele geçirildi.

Geri çekilen Belçika askeri, İngiliz Ordusu ile birleşerek, Manş Denizi kıyılarını savunmaya geçti. Buna karşın Alman Ordusu, kıyıya doğru büyük bir saldırı başlattı ve 16-31

Ekim’de Yser Çarpışması’nda Fransız Ordusu’nu yendi. Sonrasında ilerleme beklenirken; İngiliz, Fransız ve Belçika askeri karşısında, 19 Ekim-22 Kasım tarihlerinde gerçekleşen Birinci Ypres Çarpışması ile durduruldu.

Page 105: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

95

Resim 26: Moon Sound’da Batırılan Rus Gemisi Slawa

Bundan sonra Batı Avrupa Cephesi’ndeki çarpışmalar hızını kaybetti. Çünkü taraflar, planlarını manevra, yani taktik üzerine kurmuşlardı. Ancak çok çetin geçen 1914 kış mevsimi, bu planların uygulanmasını engelledi. Oysa Kafkasya Cephesi’nin Sarıkamış’ında, Türk ve Rus askeri, aynı derecede çetin kış koşullarını, “iliklerine kadar” yaşayacaktı.

Gelinen durumda Almanya, Schlieffen Planı’nı bir daha uygulamaya koyamadı. Ancak Belçika ve Fransa’da, önemli ölçüde toprak işgali gerçekleştirdi. Bu toprakların, insan gücü başta olmak üzere, demir ve kömür madenlerinden de yararlanabilirdi. Almanya Belçika’da, bu avantajları kullandı. Önce Almanya için zorunlu çalışma planı uyguladı, sonra kişisel mallara el koydu, en sonunda da, 160 fabrikayı Almanya’ya taşıdı.

Almanya, 1916’da yeniden Batı Cephesi’ne döndü. Saldırı için Verdun seçildi. Verdun

Çarpışması ile Almanya kesin sonuç almaya çalışırken, Fransa “canını dişine” taktı. Yaklaşık bir yıl süren, 21 Şubat-20 Aralık 1916 arasındaki bu çarpışmaya, her iki taraf da, bir milyonu aşan asker sürdü. Bu arada, İngiliz ve Alman askeri arasında, 1 Temmuz-18 Kasım’da gerçekleşen Somme Çarpışması ise, sonuçsuz kaldı. Bu süreç, iki taraf için de “yıpranma yılı” oldu.

1917 yılında, Batı Avrupa Cephesi’nde yaşanan en önemli gelişme, ABD’nin savaşa girmesi oldu. Bundan önce Avrupa’daki taraflar, kendilerini güvenlik çizgisine çektiği için, bir bakıma çarpışmalar durdu. 9 Nisan-16 Mayıs 1917 arasında yapılan Arras Çarpışması da,

yanlış davranıldı. Çünkü 50 km genişliğinde yapılan çarpışma, başarıya ulaşamazdı. Bu yüzden Fransa, çok ağır biçimde yenildi.

1918’de Almanya, savaşı kendi çabası ile sonuçlandırmak istedi. Bu amaçla tüm gücünü, Batı Avrupa Cephesi’ne verdi. 21 Mart 1918’de başlayan Alman saldırısı, başarı ile sonuçlandı ve bu, İngiltere’nin, 90.000 asker ve 1.300 top kaybı ile en ağır yenilgisi oldu.

Page 106: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

96

Ardından 9 Nisan 1918’de yapılan Alman saldırısı, başarıya ulaşmadı. Çünkü üç aşamada, 615.000 ABD askeri geldi. Bu askerinin savaşa katkılarından biri, Fransız askeri ile birlikte giriştiği Cantigny Çarpışması’dır. 28 Mayıs 1918’de yapılan bu çarpışmada, Almanya’ya yenildi. Ardından yapılan 18-22 Temmuz 1918 Soissons Çarpışması’nda, Alman Ordusu

durduruldu. Bir sonraki, yani 8-12 Ağustos’taki Amiens Çarpışması ise, Almanya için tam bir moral çöküşü oldu.

5.2. Doğu Avrupa Cephesi

Almanya, Batı Avrupa Cephesi’nde Fransız-İngiliz Koalisyonu ile karşılaşırken, Doğu Avrupa Cephesi’nde yalnızca Rusya vardı. Buna karşı Rus Ordusu, Almanya’nın doğusuna büyük ölçüde asker soktu. Dahası Rusya, Almanya’yı baştan başa işgal etmeyi ve başkent Berlin’e girmeyi umuyordu. Rus Ordusu’nun önceleri kolay ilerleyişi, Almanya’nın iki cepheli savaşmak zorunda kalması yüzündendi. Böylesi bir durum, Rusya için aldatıcı oldu.

Çünkü Alman Ordusu, kendi toprağının doğusundaki Mazurya Gölleri bölgesinde, Rus Ordusu’na karşı çıktı. Bu bölgeyi “avucunun içi gibi” iyi bilen General Hindenburg, Alman Ordusu’na komutan olarak atandı. General Ludendorf da, kendisine yardımcı oldu. 26-30

Ağustos 1914’te yapılan Tannenberg Çarpışması, Rusya’nın ağır yenilgisi ile sonuçlandı. Dahası, Alman toprağındaki Rus askeri, tümüyle yok edildi. Öyle ki, Rus Ordusu’nun komutanı General Samsonov bile, çarpışma sırasında öldü.

Resim 27: Türk Ordusunda Denetleme

Böylece, nasıl ki Birinci Marne Çarpışması Batı Avrupa Cephesi için dönüm noktası olduysa, Tannenberg Çarpışması da, Doğu Avrupa Cephesi için kırılma noktası oldu. Daha sonra 7-14 Eylül 1914’teki Birinci Mazurya Gölleri Çarpışması’nda Rusya, 490.000 kişilik

Page 107: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

97

ordusu ile 215.000 kişilik Alman askeri karşısında yenildi. 7-22 Şubat 1915’teki İkinci Mazurya Gölleri Çarpışması da, yine Almanya’nın üstünlüğü ile sona erdi.

Doğu Avrupa Cephesi’nde Almanya’nın müttefiki Avusturya, Rusya karşısında aynı başarıyı gösteremedi. Rus Ordusu Galiçya’ya ilerlerken, Avusturya askeri direnemedi ve Lemberg 3 Eylül 1914’te işgal edildi. Avusturya Ordusu’nun Polonya’ya yönelik hareketi de, başarısız kaldı. Avusturya’nın yetersiz kalması üzerine, Alman Komutan General Hindenburg, Rus baskısını azaltmak için Polonya’ya karşı saldırıya geçti. Ancak o da başarılı olamadı. Tannenberg Çarpışması’nın etkisinden kurtulan Rusya, Galiçya’yı işgal ettiği gibi, Polonya

toprağı olan Silezya önüne kadar yaklaştı.

1870’ten sonra, Almanya’nın sırtında bir “politik kambur” olan Avusturya, yalnız başına girdiği her çarpışmayı kaybediyordu. Dünya Savaşı’nın başında Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ı alan Avusturya, sonradan askerini iki cepheye ayırdı. Çünkü Rus Ordusu Galiçya’ya girmişti. Bu fırsattan yararlanan Sırbistan, başkentini geri aldığı gibi, Bosna’da da ilerlemeye başladı. Geri dönen Avusturya Ordusu saldırıya geçtiyse de, çok asker kaybederek geri çekildi. Bu sonuç; Sırbistan’a savaş açarak Dünya Savaşı’nı başlatan Avusturya’nın, iddiasının gerisinde kaldığını göstermesi bakımından önemlidir. Bundan sonra savaşın ağır yükü, Almanya’nın omuzlarına binecekti.

Bununla birlikte, Rusya için iyi başlayan savaş, koşulların yetersizliği yüzünden zorlaşmaya başladı. Bunun başında, savaş donanımı geliyordu. Çanakkale geçişi kapalı olduğu için, dışarıdan yardım da alamıyordu. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen Almanya, Avrupa’nın batısında savunmada kalmak ve doğuda saldırıya geçmek gibi, yeni bir plan uyguladı.

1915 Mayıs’ında başlayan Galiçya Harekatı üzerine, Rus Ordusu geri çekildi. İki ay içinde tüm Galiçya, Alman Ordusu’nun işgali altına kaldı. Bundan sonra kuzey yönünde ilerleyen Alman askeri, 5 Ağustos 1915’te Polonya’nın başkenti Varşova’ya girdi. Alman ileri harekatı karşısında Rusya; Kaunas, Grodno, Vilnius kentlerini boşaltmak zorunda kaldı. Bu ağır yenilgi, Rusya’yı öylesine etkiledi ki, Rus Çarı II. Nikola, ordularının başına geçmek zorunda kaldı. Doğu Cephesi’ndeki bu yenilgiyi, Bulgaristan’ın Bağlaşık Devletler yanında, savaşa katılması izledi.

12 Ekim 1915’te savaş ilan eden Bulgaristan, Sırbistan’a karşı saldırıya geçti. Bulgar Ordusu, önce Üsküp’ün güneyinde Sırpların, Selanik ile bağlantısını kesti. Bundan sonra da,

Sırbistan’ın Niş kentini ele geçirdi. Konunun bir başka yönü, Dünya Savaşı boyunca Almanya’nın Türk Ordusu’na yaptığı silah ve donanım yardımıdır. Bu yardım için gereken karayolu bağlantısı, Bulgaristan ile gerçekleşti.

Galiçya ve Polonya’da yenilen Rus Ordusu’nun, önemli bir saldırıda bulunacağı beklenmiyordu. Ancak Ruslar, Avusturya’nın İtalya’ya odaklandığı bir süreçte, 3 Haziran 1916’da büyük bir saldırı başlattı. Galiçya’daki Avusturya savunması yarıldı ve iki hafta içinde 60 km ilerleyen Rus Ordusu, Bukovina ve Doğu Galiçya’yı ele geçirdi. Bu saldırı üzerine Bağlaşıklar, Fransa ve İtalya’dan asker çektiği gibi, Osmanlı Devleti de Galiçya’ya asker gönderdi. Sonunda Rus ilerleyişi durduruldu.

Page 108: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

98

Bundan sonra Doğu Avrupa Cephesi’nde, yeni bir gelişme yaşandı. 17 Ağustos 1916’da Romanya, Uzlaşık Devletler ile iş birliği antlaşması imzaladı ve 10 gün sonra da savaşa girdi. Önce Avusturya’ya savaş ilan eden Romanya, ardından Transilvanya yönünde ilerlemeye başladı. Bunun ardından Bulgar askeri de, 2 Eylül’de Romanya’ya ait Dobruca’ya girdi. Ayrıca, Türk ve Alman askerinin desteklediği Bulgaristan karşısında, Romanya Transilvanya’dan çekildi. 23 Ekim’de ise, Bağlaşık Devletler’in birliği olan Tuna Ordusu, Ziştovi’de Tuna’yı geçerek Romanya’ya girdi. Romen Ordusu, adım adım geri çekilmek zorunda kaldı ki, bu durum, 3 Aralık 1916’da Romanya’nın başkenti Bükreş’in ele geçirilişine kadar sürdü. Bunun üzerine Romenler, başkentlerini Yaş kentine taşıdı.

Bu başarıdan sonra Almanya, 12 Aralık’da Uzlaşık Devletlere bir nota vererek, barış için aralarında görüşme yapılmasını önerdi. Bu öneri kapsamındaki devletlerin sayısı az değildi: İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Belçika, Sırbistan, Karadağ, Japonya. Ancak onlar, “barış koşullarını bildirmeden, barışın görüşülemeyeceği” gerekçesi ile Almanya’nın önerisini önemsemedi. 1917 yılında Rusya’da yaşanan Ekim Devrimi ile Rusya, aşamalı olarak savaştan çekilmeye başladı. Bu yüzden Doğu Avrupa Cephesi’nde, Uzlaşık Devletler adına, büyük bir çöküş yaşandı.

5.3. Güney Avrupa Cephesi

Avrupa’nın Güney Cephesi’ni, özellikle İtalya ve sonra da Yunanistan oluşturdu. Ancak her iki ülkenin de savaşa katılması, birçok pazarlıklardan sonra gerçekleşmişti. 23 Mayıs 1915’te İtalya ve 26 Kasım 1916’da Yunanistan savaşa katıldı. Öteki deyişle, savaşın en çetin çarpışmalarına, önemli katkı yapamadılar.

Oysa Çanakkale’yi geçemeyen Uzlaşık Devletler, askerinin bir kısmını, 1 Ekim 1915’te Selanik’te karaya çıkardı. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Selanik’e asker çıkmasını kendi istemiş olmasına karşın, kamuoyunun tepkisinden kurtulmak amacıyla, bu durumu protesto etti.

Fransız General Serrail komutasındaki bu asker, Makedonya’ya yöneldi. Almanya, önce Selanik için bir saldırı planı hazırladıysa da, 27 Kasım’da uygulamaktan vazgeçti. Selanik’e çıkan askerin, Avrupa’daki savaşa önemli bir katkısı olmadı. Ancak, bir yandan Bulgar askerini uğraştırdı ve öbür yandan Yunanistan’ın Bağlaşık Devletler yanında savaşa girmesine engel oldu.

İtalya’nın Uzlaşık Devletler yanında savaşa katılması, Yunanistan’dan daha önemli oldu. Ancak İtalya, başlangıçta Almanya’ya değil, 23 Mayıs 1915’te yalnızca Avusturya’ya savaş ilan etti. Çünkü onun ilk amacı, Triyeste’yi almaktı. Bu amaçla tüm gücü ile Avusturya’ya saldırdı.

Günümüzde Slovenya toprağında ve Soça olarak anılan İsonzo’da, iki taraf karşı karşıya geldi. Almanya’nın da destek verdiği Avusturya Ordusu ile İtalyan Ordusu, burada 12 kez karşı karşıya geldi. 23 Haziran 1915’te başlayıp da, 27 Ekim 1917’ye kadar süren çarpışmalar, hem Avusturya hem de İtalya askerinin nasıl savaştığına, anlamlı bir örnektir. Dünya Savaşı’nın en ilginç çarpışması olan Isonzo Çarpışmaları’nı, örnek olması için bir liste olarak sunuyoruz:

Page 109: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

99

1 Birinci Isonzo

Çarpışması 23 Haziran-7

Temmuz 1915

2 İkinci Isonzo Çarpışması

18 Temmuz-3

Ağustos 1915

3 Üçüncü Isonzo Çarpışması

18 Ekim-3 Kasım 1915

4 Dördüncü Isonzo Çarpışması

10 Kasım-2 Aralık 1915

5 Beşinci Isonzo Çarpışması

9-17 Mart 1916

6 Altıncı Isonzo Çarpışması

6-17 Ağustos 1916

7 Yedinci Isonzo

Çarpışması 14-17 Eylül 1916

8 Sekizinci Isonzo

Çarpışması 10-12 Ekim 1916

9 Dokuzuncu Isonzo

Çarpışması 1-4 Kasım 1916

10 Onuncu Isonzo

Çarpışması 12 Mayıs-8

Haziran 1917

11 Onbirinci Isonzo

Çarpışması 19 Ağustos-12

Eylül 1917

12 Onikinci Isonzo

Çarpışması 24 Ekim-7 Kasım

1917

Yukarıdaki 11 çarpışma boyunca, taraflar birbirine üstünlük sağlayamadı. Sonuncusu olan ve Caporetto Çarpışması olarak da anılan karşılaşmada, İtalya Dünya Savaşı’ndaki en büyük yenilgisini aldı. Zaten İtalya, Görice’yi işgalden başka, Dünya Savaşı’na da önemli bir katkı yapamadı. Aynı önemsizlik, daha fazlası ile Yunanistan için de söylenebilir.

5.4. Denizler Cephesi

Bu cephenin Avrupa ile doğrudan ilgisi yoktur. Ancak İngiltere ve Almanya, bir yandan Batı Avrupa Cephesi’nde çarpışırken, öbür yandan da, donanma gücü ile denizlerde karşı karşıya geldi. Bu nedenle, Avrupa’nın bir “yansıması” olarak, denizlerde hatta okyanuslarda yaşanan çarpışmaya, burada değinmek istiyoruz.

Page 110: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

100

Uzlaşık Devletler, sömürge toprakları ile de doğru orantılı olarak, deniz gücü açısından tartışmasız biçimde üstün durumdaydı. Ancak, İngiliz Donanması kadar olmasa da, Alman Deniz Gücü de, Bağlaşık Devletler için önemli bir güvence oluşturuyordu. Hatta Alman Donanması’nın, İngiltere’den Fransa’ya asker taşınmasına engel olacağı bile sanılmıştı. Ancak Almanya, açık savaş yerine; denizaltı ve mayınlar ile sonuca ulaşmayı seçti. Buna karşın İngiliz ve Alman donanmaları, gerek Avrupa kara sularında ve gerekse okyanuslarda, sekiz kez karşı karşıya geldi.

Resim 28: Hafız Hakkı Paşa

Avrupa sularında yapılan ilk üç çarpışma; yani Heligoland Bight, Dogger Bank ve Riga

Körfezi, İngiltere’nin üstünlüğü ile sonuçlandı. Jutland’da ise, taraflar belirgin bir üstünlük sağlayamadı. Ancak Almanya, ertesi yıl Moon Sound Çarpışması ile İngiliz Donanması’nı yendi. Bu yenilgi, denizlerdeki İngiliz imajının ilk sarsılışı oldu. Ancak İngiliz imajının sarsılması, bu kadarla sınırlı kalmadı.

Çünkü iki donanma, biri Atlantik ve ötekiler Pasifik olmak üzere, okyanuslarda üç kez karşı karşıya geldi. Şili açıklarındaki Coronel Çarpışması, Alman Donanması’nın üstünlüğü ile sonuçlandı. Ancak, yine Şili açıklarındaki Mas-a-Tierra ve Arjantin açıklarındaki Falkland çarpışmalarını, İngiliz Donanması kazandı. Bu çarpışmaların genel listesi şöyledir:

Çarpışma Tarih Üstünlük

1 Heligoland

Bight

28 Ağustos 1914

İngiltere

Page 111: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

101

2 Coronel 1 Kasım 1914

Almanya

3 Falkland 8 Kasım 1914

Almanya

4 Dogger

Bank

24 Ocak

1915

İngiltere

5 Mas-a-

Tierra

14 Mart

1915

İngiltere

6 Riga

Körfezi 19 Ağustos

1915

İngiltere

7 Jutland 1 Haziran

1916

-

8 Moon

Sound

3 Kasım 1917

Almanya

Denizlerde yapılan çarpışmalar bu durumda iken, burada bir konuya değinmek gerekir. O da, tarafsız devletlerin ticaret gemilerinin, batırılması sorunudur. Aslında bu sorunun çıkış noktasında İngiltere yer alır. Çünkü savaş sırasında İngiltere, zor durumda kaldığı her zaman, devletlerarası hukuku bir yana bırakarak, kendi çıkarları doğrultusunda davrandı. Hakları çiğnenen tarafsız devletler, en büyük tarafsız devlet olmasından dolayı, ABD’ye başvurdular. Ancak bu başvurulardan, bir sonuç alınamadı.

Bu konuya, ABD’nin Dünya Savaşı’na katılması sırasında, büyük ölçekte değinilmişti. Ancak şunu belirtmeliyiz ki, Almanya’nın Avusturya’ya duyduğu yakınlığı, ABD de İngiltere’ye karşı duyuyordu. Bununla birlikte ABD, İngiltere’nin kendi bayrağını kullanılışını protesto etti. Daha sonra, gerek İngiltere ve gerekse Almanya’ya, ticaret gemilerinin vurulmamasını önerdi. Bu öneriyi Almanya kabul ettiyse de, İngiltere kabul etmedi. Bu durum, ABD’yi zor durumda bıraktı.

Bu durumda Almanya, ABD yurttaşlarına, İngiliz gemilerine binmemelerini istedi. Ancak ABD yurttaşları, kendi devletlerinin korumasına öyle çok güven duyuyordu ki, Almanya’nın isteğini önemsemediler. 7 Mayıs 1915’te bir U.20 Alman denizaltısı tarafından batırılan, İngiliz Lusitania gemisinde, 124’ü ABD’li olmak üzere, 1.200 kişi boğuldu. Gemi, Almanların iddia ettiği gibi, savaş malzemesi taşıyordu. Bu olay, ABD kamuoyunda büyük etki yaptıysa da, bundan sonra Almanya, doğru bildiğini yaptı. İki yıl içerisinde, bir İngiliz, üç Fransız ve dört ABD gemisini, Alman denizaltıları tarafından batırdı. Bu da, 6 Nisan 1917’de ABD’nin, Almanya’ya karşı savaşa girmesine neden oldu.

Page 112: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

102

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Avrupa Devletleri’nin; özellikle de Almanya, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın, dört ayrı cephede tüm güçlerini ortaya koyarak savaştıkları incelenmiştir.

Page 113: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

103

Bölüm Soruları

1) Almanya’nın Dünya Savaşı planını hazırlayan general hangisidir?

a) Bülow

b) Moltke

c) Hindenburg

d) Schlieffen

e) Falkenhein

2) Batı Avrupa Cephesi’nin en önemli çarpışması hangisidir?

a) Birinci Marne

b) Charleroi

c) Saint Quentin

d) Aisne

e) İkinci Marne

3) Batı Avrupa Cephesi için “yıpranma yılı” olan çarpışma hangisidir?

a) Soissons

b) Somme

c) Amiens

d) Verdun

e) Aisne

4) Doğu Avrupa Cephesi’nin ilk büyük çarpışması hangisidir?

a) Birinci Mazurya

b) İkinci Mazurya

c) Galiçya

d) Kiev

e) Tannenberg

Page 114: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

104

5) Galiçya, hangi büyük cephenin içinde yer almıştır?

a) Balkan

b) Baltık

c) Doğu Avrupa

d) Batı Avrupa

e) Güney Avrupa

6) Tannenberg Çarpışması’nı yöneten Alman Komutan kimdir?

a) Emmich

b) Hindenburg

c) Kluck

d) Prittwitz

e) Mackensen

7) Bağlaşık Devletler’in Balkanlar’daki ordusunun adı nedir?

a) Tuna Ordusu

b) Bavyera Ordusu

c) Vidin Ordusu

d) Balkan Ordusu

e) Niş Ordusu

8) Güney Cephesi’nde Uzlaşık Devletler, hangi liman kentinde karaya asker çıkarmıştır?

a) Atina

b) Pire

c) Dimetoka

d) Selanik

e) İskeçe

Page 115: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

105

9) Avusturya-İtalya arasında 12 kez yapılan çarpışma bölgesi neresidir?

a) Milano

b) Venedik

c) Roma

d) Triyeste

e) Isonzo

10) Arjantin açıklarında yapılan deniz çarpışması hangisidir?

a) Coronel

b) Dogger Bank

c) Falkland

d) Jutland

e) Moon Sound

Cevaplar

1) d, 2) a, 3) b, 4) e, 5) c, 6) b, 7) a, 8) d, 9) e, 10) c

Page 116: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

106

6. KAFKASYA CEPHESİ

Page 117: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

107

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

6.1. Kafkasya Cephesi’nin Öncüleri

6.2. Köprüköy Çarpışması

6.3. Sarıkamış Öncesinde Yaşananlar

6.4. Sarıkamış Çarpışması

6.5. Kafkasya Cephesi’ne Öncü Desteği

6.6. Sarıkamış Sonrasında Yaşananlar

6.7. Rus Ordusu’nun İlerleyişi

Page 118: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

108

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Osmanlı Devleti’nin, Kafkasya Cephesi’nde güçlü bir savunma çizgisi oluşturmayışı, sonucu nasıl etkilemiştir.

* Kafkasya Cephesi’nden sorumlu komutanın değerlendirmesini dikkate almamak, nasıl açıklanabilir?

* Osmanlı Devleti’nin, “ortak düşman” Rusya’ya karşı, İran’a önerdiği işbirliği gerçekçi midir?

Page 119: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

109

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği Kafkasya

Cephesi’nin Çarpışmaları Osmanlı Ordusu’nun

savaş için yeterli donanıma sahip olmadığını anlatabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Kafkasya

Cephesi’nin Öncüleri Turan idealizminin,

İttihat ve Terakki için ne denli önemli olduğunu ortaya

koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 120: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

110

Anahtar Kavramlar

* Müfreze: Özellikle Kafkasya Cephesi’nde etkili olan, küçük birlikler.

* Harekat: Özellikle askeri birliklerin, içinde birden fazla hareket türü olan eylem.

* Tifüs: Kafkasya Cephesi’ndeki Türk askerinden on binlercesinin ölümüne neden olan hastalık.

* İşgal: Rus Ordusu’nun Doğu Anadolu’da, Erzincan’da dahil olmak üzere, yerleşim yerlerini ele geçirmesi.

Page 121: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

111

6. Kafkasya Cephesi

29 Ekim 1914’de Alman Amiral Souchon komutasındaki Osmanlı Donanması;

Sivastopol, Odesa ve Feodasia’yı bombalayınca, General Vorontsov-Daşkov komutasındaki

Rusya’nın Kafkas Ordusu da, harekete geçti. Yaklaşık üç aydır yaşanan Goeben ve Breslau

Olayı yüzünden, Rusya için bu durum sürpriz sayılmazdı.

1 Kasım’da sınırı geçen Rus askeri, Pasin ve Eleşkirt yönünde ilerledi. Rusya, ancak

ertesi gün, Osmanlı Devleti’ne resmen savaş ilan etti. Çar II. Nikola, Türkiye’nin savaş yolunu

seçmesinin, Rusların tarihsel emellerine ulaşmasını çabuklaştıracağı söylüyordu.

6.1. Kafkasya Cephesi’nin Öncüleri

İttihat ve Terakki’nin kurmayları için Kafkasya, bir “çarpışma cephesi” olmanın ötesinde anlam taşıdı. En kısa yoldan söylemek gerekirse; Türkçülük idealizminin, yani “Turan”ın kapısı demekti. Bu nedenle, seçkin savaşçılardan oluşan “müfreze”, yani “öncü” konusuna, ayrı bir önem vermek gerekir. Ortaçağ’da kalın ve yüksek duvarlarla çevrili kalelerin kapısı, “koç-başı” denilen bir araç ile kırılırdı. İşte bu müfrezeler de, kendisini “çete” diye adlandırsa da, onlar İttihat ve Terakki’nin koçbaşları oldu. Çünkü sınır tanımaz bir cesaret ve ülkü ile öne çıktılar. Onların her biri, bir manga askere bedeldi. Sayıları ise, 40 kişiden başlayarak, birkaç bine kadar ulaşırdı. Donanım olarak yanlarında; tüfek dışında dağ topu, makinalı tüfek ve koşum hayvanı bulunurdu. Bu öncülerin Kafkasya’daki toplam sayısı, 40’a yakındır.

Bu konu için örnek bir bilgi olarak; Hafız Hakkı Paşa, düşman gerisine bilgi toplaması için öncüler gönderir. Ancak zorunlu olmadıkça, kendilerini belli etmemesi ve silah kullanmamaları istenir. Rus Çarı II. Nikola ise, otomobil ile Sarıkamış’tan Mecingerd’e gitmektedir. Orman içinde gizlenen öncülerin yanından geçerek, ölüm tehlikesi atlatır. Rus Çarı’na ateş edilmemesi, kendilerine verilen emir nedeniyledir. Bu öncülerin öne çıkanlarını, aşağıdaki adlar altında sunabiliriz:

1 Adil Bey Müfrezesi 16 Melo Müfrezesi

2 Ahmet Bey Müfrezesi 17 Oltu Müfrezesi

3 Ali Fethi Bey Müfrezesi 18 Orucuk Müfrezesi

4 Arhavi Müfrezesi 19 Ömer Naci Müfrezesi

5 Artvin Müfrezesi 20 Ramiz Bey Müfrezesi

6 Bahattin Şakir Müfrezesi 21 Rifat Efendi Müfrezesi

Page 122: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

112

7 Çoruh Müfrezesi 22 Sahil Müfrezesi

8 Fethi Bey Müfrezesi 23 Stange Müfrezesi

9 Halit Bey Müfrezesi 24 Şavşat Müfrezesi

10 Hopa Müfrezesi 25 Topal Osman Müfrezesi

11 İbrahim Efendi 26 Van Müfrezesi

12 İşhan Müfrezesi 27 Veysel Bey Müfrezesi

13 Kamil Bey Müfrezesi 28 Yakup Cemil Müfrezesi

14 Kınalıçam Müfrezesi 29 Yusuf Rıza Bey Müfrezesi

15 Mehmet Efendi Müfrezesi

6.2. Köprüköy Çarpışması

(2-17 Kasım 1914)

Batılı kaynaklarda, Rus Ordusu Komutanı’nın adından dolayı “Bergmann Saldırı” olarak da, adlandırılır. Türk kaynaklarda ise, Köprüköy ile birlikte, Azapköy Çarpışması diye geçer. Osmanlı Devleti açısından Kafkasya Cephesi, 3. Türk Ordusu’nun sorumluluğu altındaydı.

Resim 29: Rus Süvarisi

Köprüköy yönünde ilerleyen Birinci Rus Kafkas Ordusu, ilk olarak Zivin’e saldırdı ve Nardan’ı işgal etti. 3 Kasım’da ilerlemeyi sürdürerek, Hamur, Diyadin, Doğu Beyazıt, Ağrı, Taşlıçay ve Horasan’ı ele geçirdi. 6 Kasım’da Üçüncü Türk Ordusu ile karşı karşıya geldi.

Page 123: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

113

Narman, Velibaba, Eleşkirt ve Doğu Beyazıt’ta yapılan çetin çarpışmalardan sonra, Ruslar geri çekildi. Ayrıca Tutak’taki Rus Süvari Alayı, Türk İhtiyat Tümeni’nin baskınına uğrayınca, o da geri çekildi. Tutak’ı alan Türk süvarileri, Kılıçgediği yönünde ilerlemeye başladı. Ancak iki ordu arasındaki ilk büyük çarpışma, 7 Kasım’da Köprüköy’de gerçekleşti. Bu çarpışmanın ardından, Eleşkirt Ruslarca işgal edildi.

11 Kasım’da 3. Türk Ordusu, Köprüköy bölgesinde Rus Ordusu’na karşı, bir kez daha saldırıya geçti. Burada gerçekleşen İkinci Köprüköy Çarpışması’ndan sonra ve Rus Ordusu geriye çekildi. İleri harekatı sürdüren Türk Ordusu, Ağrı ile Eleşkirt’i Rus işgalinden kurtardı.

Köprüköy’den doğuya doğru çekilen Ruslar ile üçüncü kez karşı karşıya gelindi. 14 Kasım’da yapılan Azapköy Çarpışması, Rus Ordusu’nun üstünlüğü ile sonuçlandı. Bu sonuç yüzünden Eleşkirt, Tutak, Patnos ve Ağrı, Rusların eline geçti.

Ancak bu sonucun gerekçeleri düşündürücüdür. Öncelikle, Kafkas Cephesi’ni savunan 3. Türk Ordusu, gücünü birleştiremedi ve parçalı kaldı. Bu da, kuşatmanın zayıf yapılmasına neden oldu. Ayrıca, düşmanı izleme konusunda, kabul edilemez aymazlıklar yaşandı. Bunun dışında, bazı tümenler savaşacak durumda değildi.

Ayrıca 37. Türk Tümeni, hava sıcaklığının eksi 20 dereceyi aştığı ve kar kalınlığının 1,5 metreyi geçtiği bir ortamda, neredeyse yarı çıplak bir haldeydi. Bunun dışında, 33. Türk Tümen’deki Kürt ve Ermenilerin firar edişi, bu birliğin zayıflamasına neden oldu. Tüm bu etkenler bir araya gelince, yenilgi kaçınılmaz oldu. Böylesine çetin geçen 1914 kış mevsiminde, Batı Avrupa Cephesi’ndeki çarpışmalar önce hızını kaybetti, daha sonra durdu.

6.3. Sarıkamış Öncesinde Yaşananlar

Hasan İzzet Paşa komutasındaki 3. Ordu, 18 Kasım’da Azapköy’deki Rusları, sınır gerisine atınca, Eleşkirt de geri alındı. Ardından Artvin’i kurtarma girişiminde bulunulduysa da, başarılı olunamadı. Bu durumda Kafkas Cephesi’ndeki 3. Ordu Komutanlığı, birliklerini geri çekti. İlerleyen Rus Ordusu, Azapköy’e kadar olan bölgeyi işgal etti. Rusların saldırısı karşısında Van Jandarma Tümeni de, Saray’a kadar geri çekildi.

Bundan sonraki 15 gün boyunca, çevredeki büyüklü küçüklü yerleşim birimleri, Türk ve Rus orduları arasında, el değiştirip durdu. Bu konuda; Tutak, Borçka, Şemdinli, Şavşat, Göle, Başkale, Özalp, Eleşkirt, Patnos ve Ardanuç’u sayabiliriz. Ancak bu coğrafyanın mevsim koşulları, umulan sonucu elde etmeyi zorlaştırıyordu. Asıl zorluğu ise, doğrudan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa dile getirdi. Başkente yazdığı 23 Kasım tarihli raporunda; ordunun

saldırma gücünün zayıflığı, cephanenin azlığı, lojistik desteğin çok eksikliği ve daha da önemlisi, tifüs hastalığı yüzünden, askerin sağlık durumunun çok kötü olduğunu belirtiyordu.

Page 124: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

114

Resim 30. II. Nikola Kazak Subayların Yanında

25 Kasım 1914’te Albay Hafız Hakkı, Kafkas Cephesi’ni incelemek üzere, Mecidiye Kruvazörü ile Trabzon’a geldi. Erzurum’a geçmeden önce, Hopa’ya asker çıkarılabileceğine ilişkin, bir rapor düzenledi. Aslında Türk Başkomutanlığı, Batum’u ele geçirmesinin gerektiğini, daha 16 Kasım’da, 3. Ordu Komutanlığı’na bildirmişti. 28 Kasım’da yeni bir bildirimi, bu kez Van Jandarma Tümeni’nin Tebriz yönünde ilerlemesi için yaptı.

Erzurum’a gelen Hafız Hakkı, Rus Ordusu’nun sağ yanına saldırmanın oluruna ilişkin bir rapor düzenledi. Bunun üzerine Enver Paşa, 5 Aralık’ta 3. Ordu Komutanlığı’na, Narman’da bulunan Ruslara karşı saldırı emri verdi. Ertesi gün de, Hafız Hakkı gibi, Kafkas Cephesi’ne gitmek için, Yavuz zırhlısı ile İstanbul’dan ayrıldı. Yanında; Bronsart Paşa, Albay Feldmann

ve Binbaşı Kazım (Orbay) da bulunuyordu. Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, Kafkasya Cephesi’nde Rusya’ya, “ölümcül bir darbe” vurmak için geliyordu.

8 Aralık’ta Trabzon’a varan Enver Paşa, beş gün sonra Erzurum’a geldi. Ertesi gün Köprüköy’de, Hasan İzzet Paşa komutasındaki 3. Ordu’yu denetledi. Sonra da, Sarıkamış Harekatı’nın hazırlıklarına başladı. Bu arada, yani 10 Aralık’ta, Alman Binbaşı yani, bölgede İbrahim Bey olarak tanınan Stange, müfrezesi ile birlikte Rize’ye çıktı. Revandiz Müfrezesi de, Savuçbulak’ta düşman saldırısını kırdı. Öte yandan Enver Paşa, Sefer Kuvvetleri Komutanı olan amcası Yarbay Halil’e, İran’da Tebriz üzerinden, Dağıstan’da genel bir ayaklanma çıkarması ve Rus demiryol ve telgraf hatlarının bozulması görevini verdi.

6.4. Sarıkamış Çarpışması

(22 Aralık 1914-15 Ocak 1915)

3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, Sarıkamış Harekatı’na sıcak bakmıyordu. Hatta bu konudaki sakıncaları, Enver Paşa’ya açıkça bildirmişti. Ancak Enver Paşa, ordu komutanının uyarılarını önemsemediği gibi, onu görevden aldı ve 3. Ordu Komutanlığı’nı kendisi üstlendi.

Page 125: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

115

Sarıkamış Harekatı, 9, 10 ve 11. Kolordular ile yapılacaktı. 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı, karargahını Erzurum’dan Karagökek’e taşıdı ve asker, Tortum’da toplandı. Rusya’nın Kafkasya Cephesi’ne verdiği önemin göstergesi olarak; Çar II. Nikola Sarıkamış’a gelerek, Rus askerini ve konuşlanmasını yerinde denetledi. 10. Türk Kolordusu Ruslara karşı ileri yürürken, onlar da Oltu’ya çekildi.

Resim 31: Sarıkamış’ın Bedeli

22 Aralık’ta Türk Ordusu, Rus Ordusu’nu kuşatmak için Sarıkamış Harekatı’nı başlattı. Ancak yoğun kar yağışı ve sis yüzünden, topçu birlikleri yolda kaldı. Aynı yoğun kar yağışı ve sis, Rus askeri için de geçerliydi. Ancak onlar, kışlık giysileri içinde, soğuktan daha az etkileniyordu. Yeniköy ve Narman işgal edildiyse de, Oltu geri alındı. Sonrasında Rus artçı kuvveti, Yeniköy’de bozguna uğratıldı. 11. Türk Kolordusu ise, Ruslar karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. 10. Türk Kolordusu ise, Ruslara karşı başarılı biçimde ilerledi.

Karşı tarafta Ruslar, savaşın gidişini değerlendirdikten sonra, Sarıkamış’ın tehlikede olduğu yorumunu yaptı. Başkent Petersburg’dan da, İngiltere ve Fransa’ya çağrı yapıldı. Bu çağrıda, Kafkas Cephesi’ndeki Türk askerini azaltmak için, Osmanlı Devleti’ne batıdan saldırma önerisinde bulunuldu.

Page 126: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

116

Resim 32: Türk Esirler

25 Aralık’ta Hafız Hakkı kuvvetleri Penek’i alırken, 9. Kolordu da, Bardız Geçidi’ni ele geçirdi. Bu başarıdan sonra Enver Paşa, 10. Kolordu’nun Allahüekber Dağları’nı geçmesini istedi. Bundan amaç, Sarıkamış-Kars Yolu’nu kesmekti. Bu sırada General Bergmann komutasındaki Kafkas Rus Ordusu da, savunma önlemlerini arttırdı.

Aynı gün 9. Türk Kolordusu, Sarıkamış’ın batısına vardı. 10. Türk Kolordusu da, Allahüekber Dağları’na doğru ileri harekete geçti. Bu ilerleyişte; hava sıcaklığı eksi 26 derece ve kar kalınlığı iki metreydi. Bu koşullarda; 40.000 kişilik kolordunun çok sayıda askeri, donarak öldü. Öteki asker de sığınak bulmak amacıyla, çiftlik ve köylere dağıldı.

Ertesi gün de sürdürülen Allahüekber Dağları’nı aşma hareketi, 37.000 askerin donmasına neden oldu. 10. Kolordu Başköy’e vardığında, ancak 3.000 askeri kalmıştı. Bu sonucu Hafız Hakkı, Enver Paşa ile buluşarak görüştü. Enver Paşa da orduya, şöyle bir genelge

yayınladı: “Düşmanın gösterdiği direnci, her türlü yoksunluğa karşın kırdınız, sürdünüz, yerler aldınız. Çekilmekte olan düşmanın arkası bırakılmayacaktır.”

6.5. Kafkasya Cephesi’ne Öncü Desteği

Sarıkamış yönündeki Türk saldırısı sürerken, müfrezeler de Kars Demiryolu’na çıktı. Yeni Selim İstasyonu’ndaki rayları havaya uçurarak, Sarıkamış-Kars bağlantısını kesti. Ardından, Sarıkamış’ın güneyindeki Alisofu alındı. Ancak Enver Paşa, Rus Ordusu’nu kesin yenilgiye uğratmak istiyordu. Bu amaçla 29 Aralık’ta, 3. Ordu’ya saldırı emri verirken, komutayı da kendisi üstlendi. Sarıkamış’ın kuzeyindeki Kartalyuvası ele geçirildi. Bir ara Enver Paşa’nın gözetleme yeri, Rus Topçusu’nun çarpraz ateşi altında kaldı ve büyük bir tehlike atlattı.

Page 127: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

117

Bu sırada Göle Rus işgaline uğrarken, Stange Müfrezesi Hamur ve Hanak’ı, Bahaettin Şakir ve Yakup Cemil grubu da, Ardahan’ı geri aldı. Rus Ordusu’nun şiddetli havan ateşi yüzünden Yukarı Sarıkamış boşaltıldığı gibi, Sarıkamış-Bardiz Yolu üzerindeki Karakilise de kaybedildi. Buna karşın Horasan, 30 Aralık’ta geri alındı. Her iki taraf için de zor koşullarda sürdürülen Sarıkamış Harekatı yüzünden, Rusya bir kez daha müttefiklerinden, Osmanlı Devleti’ne karşı askeri harekat başlatılmasını istedi.

Yeni yılın ilk gününde Bardiz ve Ardahan, Rusların eline geçti. 3. Ordu’nun asker sayısı, olağanüstü boyutta azalmıştı. Sarıkamış Harekatı’nın korkunç bir boyuta vardığını anlayan Enver Paşa, 2 Ocak 1915’te cepheden ayrıldı. Önce 11. Kolordu Komutanı Abdülkerim Paşa’nın karargahına gitti, oradan Erzurum’a hareket etti. Bu sırada Ruslar, Sarıkamış’ta yeni bir saldırı gerçekleştiriyordu. Bu süreçte Ağrı, Eleşkirt, Taşlıçay, Diyadin, Tutak, Şavşat ve Ardahan, yine taraflar arasında el değiştirip durdu.

4 Ocak’ta Rus Ordusu, Kasor yolunu kesip 9. Kolordu Karargahı’nı bastı ve Kolordu Komutanı Giresunlu İhsan Paşa ile kolorduyu esir aldı. Bu sırada Enver Paşa, 3. Ordu Karargahı ile birlikte Divnik’ten ayrılarak, Norşin’e geldi. Burada, 32. Tümen ile 11. Kolordu’ya, Ruslara saldırı emri verdi. Buradan, 3. Ordu karargahı ile Norşin’den hareket ederek, Zivin’e gelirken, Rus askeri de, eski karargah yeri olan Divnik’i ele geçiriyordu. 9. Kolordu’yu kurtarmak için, 5 Ocak gecesi Enver Paşa’nın başlattığı baskın saldırı ise, başarısızlıkla sonuçlandı.

6 Ocak’ta Enver Paşa, 3. Ordu Karargahı ile birlikte, Zivin’den Hadik Köyü’ne geldi. Burada Kazım (Karabekir) Bey’i, Birinci Sefer Kuvvetleri Komutanlığı görevi ile İran Harekatı için görevlendirdi. İki gün önce İran’ın Rumiye kenti, Türk kuvvetlerinin eline geçmişti ki, Tahran Hükümeti bu durumu protesto etti. Enver Paşa, Hafız Hakkı Paşa’yı 3. Ordu Komutanı atadı ve bir veda mesajı yayınlayarak, kara yoluyla İstanbul’a hareket etti.

Bu sırada Sürmene, Pazar ve Arhavi’yi Ruslar bombalarken, Oltu’nun kaybından sonra,

Stange Bey Müfrezesi önce Ardanuç, sonra da Artvin’e çekildi. Bu kayıplar yüzünden 3. Ordu Karargahı da, Hadik’ten Artvin’e taşındı. Ancak Rus Ordusu’nun ilerleyişi ve Doğu Anadolu’daki toprak kazancı hiç bitmeyecektir. 1915 ilkbaharına kadar, Rus işgaline geçen yerler şöyledir:

Page 128: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

118

1 Ağrı 8 Hanak

2 Ardahan 9 Hopa

3 Ardanuç 10 Horasan

4 Arhavi 11 Narman

5 Borçka 12 Oltu

6 Dilman 13 Pasin

7 Eleşkirt 14 Taşlıçay

6.6. Sarıkamış Sonrasında Yaşananlar

20 Ocak 1915’te Petersburg’daki İngiltere Elçisi, Rusya’nın daha önceki isteğinin gerçekleşeceğini bildirdi. Buna göre, Kafkasya’daki baskıyı azaltmak için İngiltere ve Fransa, Çanakkale Boğazı’nı zorlayacaktı. Türkiye’ye karşı yapılacak bir deniz harekatı konusunda,

Rusların da hazırlıklı olması istendi. Ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov, konuyu başka türlü değerlendirdi. Çünkü ona göre bu harekat, bir işgal planıydı. Oysa İstanbul ve Boğazları onlar değil, yalnızca Rusya işgal etmeliydi.

Page 129: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

119

Resim 33: Erzurum’un İşgalinde Rus Askerinin Eline Geçen Top

Öbür yandan Osmanlı Devleti de, “ortak düşman” Rusya’ya karşı, İran’ı işbirliğine çağırdı. Oysa Türk kuvvetleri, daha önce Rumiye kentini ele geçirmiş ve Tahran Hükümeti de bunu protesto etmişti. Ayrıca, İran içinde ilerleyen Mehmet Fazıl komutasındaki Teşkilat-ı Mahsusa, 6 Şubat’ta Hüveyze’ye girdi. Yaklaşık bir ay sonra da, buradaki İngiliz Tugayı’nı yenerek, Ahvaz’ı ele geçirdi ve petrol borularını imha etti.

Resim 34: Çanakkale Cephesi

Rus Ordusu; yalnız Erzurum’un kuzey-doğusunda, yani Sarıkamış çevresinde değil, Karadeniz kıyısında da etkili olmaya çalıştı. Bu amaçla, Karadeniz Donanması’ndaki savaş

Page 130: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

120

gemileri; Rize, Pazar, Çayeli, Sürmene, Trabzon ve Of’u bombaladı. Rus donanmasında, dönemin teknolojisi ölçeğinde, uçak gemileri bulunuyordu. Bu gemilerden havalanan savaş uçakları 4 Mart’ta; 11. Türk Kolordusu ile 2. Süvari Tümeni’ni bombaladı.

Ancak Rusya asıl bombardımanı, Çanakkale’de gerçekleşen 18 Mart 1915 Deniz Savaşı’ndan sonra yapacaktı. Koalisyon Donanması Çanakkale Boğazı’nı geçemeyince, Rus Donanması da, Anadolu’nun Karadeniz kıyılarına ateş yağdırdı. 21 Mart 1915’te başlayan bombardıman, yaklaşık 11 ay, 19 Şubat 1916’ya kadar sürdü. Doğuda Rize’den başlayarak Karadeniz Ereğlisi’ne uzanan yerleşim yerlerine, 33 ayrı saldırıda, 4.000 kadar top mermisi atıldı. Ayrıca, savaş gemilerinden kalkan savaş uçakları da, 100’den fazla bomba attı.

Beri yandan Türk ve Rus orduları arasındaki çarpışmalar, 26 Nisan’da şiddetlendi. Ruslar, bir yandan yerleşim yerlerini işgal ederken, öbür yandan da Müslüman halkı, yerinden yurdundan göçürdü. 5-12 Mayıs arasındaki Birinci Tortum Çarpışması ardından, Birinci Sefer Kuvvetleri Komutanı Halil Bey, Gevar-Başkale yönünde ilerledi. 10 Haziran’daki İkinci Tortum Çarpışması’na kadar, yaklaşık bir ay içerisinde Rusya, Doğu Anadolu’da şu bölgeleri işgal etti.

1 Adilcevaz 12 Gürpınar

2 Ahlat 13 Hamur

3 Artvin 14 Kop

4 Bacirge 15 Malazgirt

5 Başkale 16 Muradiye

6 Beytüşşebap 17 Muş

7 Bulanık 18 Olur

8 Çatak 19 Patnos

9 Erciş 20 Van

10 Gevar 21 Yüksekova

11 Gevaş

Ermeni kökenli Rus General Nazarbekian tarafından ele geçirilen bu yerlerde Ermeniler, yerli Türk halka büyük eziyet yaptı. Bu konuyu, daha sonra ele alacağız. Bu arada gerçekleşen İkinci Tortum Çarpışması, 11 Haziran’da en şiddetli boyuta çıktı. Bölgeden yoğun Türk göçü yaşanırken; Türkistan, Sibirya ve Kazak tugayları, Rus Ordusu’nun etkili gücünü oluşturdu.

Page 131: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

121

6.7. Rus Ordusu’nun İlerleyişi

Türk Ordusu karşı saldırıyı, 10 Temmuz 1915’te yaptı ve Malazgirt-Muş yolu güvenceye aldı. Ancak Rus askerinin Tatvan’a girişini engelleyemedi. Çünkü Halil Bey komutasındaki kolordu da, Beşinci Sefer Kuvvetleri de, geri çekildi. Bunun sonucunda Tatvan, Rus işgaline uğradı. Van’ı geri almak için yapılan tüm çabalar, istenilen sonucu vermedi. Ancak

30 Temmuz’a kadar; Bulanık, Malazgirt, Başkale, Patnos ve Tutak geri alındı. Yine de; bu işgal ve geri alışların, aylar boyunca hiçbir güvencesi olmadı.

Öte yandan Rusya’nın, Doğu Anadolu’daki işgalleri öylesine çok oldu ki, 18 Şubat 1916’da Rus Komutanlar; Dışişleri Bakanı Sazonov’a, bununla yetinmeyi ve askeri, Doğu Avrupa Cephesi’ne kaydırmayı önerdi. Bu arada önemli olarak, 31 Mart 1916’da Çoruh yönünden saldıran Rus Ordusu ile Kaladere Çarpışması yapıldı. Bundan sonraki süreçte yaşanan, işgal ve kazanımları, çok tekrarlı olmasından dolayı, yine liste biçiminde sunuyoruz:

1 Akçaabat 2

0

Hasankale 3

9

Of

2 Araklı 2

1

Hınıs 4

0

Ovacık

3 Ardeşen 2

2

Hizan 4

1

Pazar

4 Bayburt 2

3

Hozat 4

2

Pervari

5 Bayraktar 2

4

Ilıca 4

3

Pülümür

6 Bingöl 2

5

İkizdere 4

4

Rize

7 Bitlis 2

6

İspir 4

5

Solhan

8 Çamlıhemşin

2

7

Kalan 4

6

Sürmene

9 Çat 2

8

Kalkandere 4

7

Şason

1

0

Çayeli 2

9

Karlıova 4

8

Şemdinli

1

1

Çayırlı 3

0

Kelkit 4

9

Tatvan

Page 132: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

122

1

2

Çaykara 3

1

Kızıl Kilise 5

0

Tercan

1

3

Erzincan 3

2

Kiğı 5

1

Tonya

1

4

Erzurum 3

3

Köprüköy 5

2

Torul

1

5

Eynesil 3

4

Maçka 5

3

Trabzon

1

6

Fındıklı 3

5

Mameki 5

4

Vakfıkebir

1

7

Genç 3

6

Mutki 5

5

Varto

1

8

Görele 3

7

Narman 5

6

Yomra

1

9

Gümüşhane

3

8

Nazımiye 5

7

Yusufeli

Bu süreçte Rus Ordusu, Doğu Anadolu’da bir hayli ilerlemiş, özellikle Van, Erzurum ve Erzincan’ı ele geçirmişti. Bu yüzden, Türk Savunması yeniden yapılandırıldı. Enver Paşa’nın daha 19 Mart 1916’da belirttiği gibi, 2. Ordu Kafkasya Cephesi’ne kaydırıldı. Ardından; 12 Temmuz’daki Kulp Çarpışması ve 19 Ağustos’ta da Ognut Çarpışması yapıldı. Bu arada, Mustafa Kemal komutasındaki 16. Kolordu, 8 Ağustos’ta Muş ve Bitlis’i, Rus işgalinden kurtardı.

Kafkas Cephesi’ndeki asıl yapılanmaya, 18 Mart 1917’de gidildi; 2. ve 3. Türk orduları, Kafkas Orduları adı altında birleştirildi. Bundan sonra; Rus Ordusu’nun Doğu Anadolu’da “cephe genişletmek” zorunda kalmasından da yararlanarak, işgal altındaki bazı yerler, geri alındı. Bu konudaki yerleşim yerlerini de, şöyle sunabiliriz:

Page 133: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

123

1 Bing

öl 9 Kalan 1

7

Pervari

2 Bitlis 1

0

Karlıova

1

8

Pülümür

3 Çatak 1

1

Kiğı 1

9

Solhan

4 Çayırlı

1

2

Mamek

i

2

0

Şemdinli

5 Genç 1

3

Mazgir

t

2

1

Tatvan

6 Geva

ş

1

4

Muş 2

2

Tercan

7 Hiza

n

1

5

Mutki 2

3

Vastan

8 Hoza

t

1

6

Ovacık

8 Nisan 1917’den başlayarak, Rusya’da devrime giden olaylar yüzünden, Kafkasya Cephesi’nde önemli bir kırılma yaşandı. Öyle ki Rus askeri, savaşmak istemediğini belirtmek için, kimi kez beyaz bayrak gösterdi. Bununla birlikte, cephedeki savaş tümüyle durmadı. Çünkü 17 Kasım’a gelindiği halde, İstanbul Hükümeti, Rusya’ya karşı başarı kazanılması için, bildiri yayınlıyordu.

Ancak Rusya, daha fazla ileri gidemedi ve yaptığı ateşkes önerisi, 3 Aralık’ta Türk tarafınca kabul edildi. Birkaç gün sonra da Rusya, Kafkas ve İran Cephesi’ndeki askerini çekme kararı aldı. Bunun ardından yaşanan son önemli gelişme, 18 Aralık 1917’de imzalanan Erzincan Ateşkesi oldu.

Page 134: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

124

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Osmanlı Devleti için Kafkasya Cephesi’nin, planlansızlık ve donanım eksikliği yüzünden, yenilgi ile sonuçlanan bir cephe olduğu anlatılmıştır.

Page 135: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

125

Bölüm Soruları

1) Kafkasya Cephesi için çarpışan öncü grupların öteki adı nedir?

a) Manga

b) Milis

c) Müfreze

d) Gerilla

e) Bölük

2) Kafkasya Cephesi’nde yapılan ilk çarpışma hangisidir?

a) Köprüköy

b) Narman

c) Oltu

d) Dilman

e) Taşlıçay

3) Kafkasya Cephesi’ndeki Rus Ordusu Komutanı kimdir?

a) Aleksandroviç

b) Baratov

c) Kuropatkin

d) Prijivalskiy

e) Bergmann

4) Osmanlı Devleti açısından Kafkasya Cephesi, hangi ordunun sorumluluğu altındadır?

a) 2. Ordu

b) 4. Ordu

c) 1. Ordu

d) 3. Ordu

e) 6. Ordu

Page 136: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

126

5) Sarıkamış Harekatı’na karşı çıkan komutan kimdir?

a) Enver Paşa

b) Hasan İzzet Paşa

c) Hafız Hakkı Paşa

d) Kazım Karabekir Paşa

e) Halil Paşa

6) Sarıkamış Harekatı’nı yöneten komutan kimdir?

a) Enver Paşa

b) Kazım Karabekir Paşa

c) Halil Paşa

d) Hasan İzzet Paşa

e) Hafız Hakkı Paşa

7) 1917 yılında 2. ve 3. Türk orduları, hangi ad altında yeniden yapılandırılmıştır?

a) Birleşik Ordular

b) Turan Ordusu

c) Kafkas Orduları

d) Yıldırım Ordular

e) İslam Ordusu

8) Doğu Anadolu’da Rus İşgali altında kalan en önemli şehir hangisidir?

a) Van

b) Ağrı

c) Erzincan

d) Bitlis

e) Erzurum

Page 137: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

127

9) Osmanlı Devleti’nin Kafkasya Cephesi’nde, ortak harekat önerdiği devlet hangisidir?

a) İngiltere

b) Almanya

c) Rusya

d) İran

e) Avusturya

10) Kafkasya Cephesi’ndeki Rus İşgali, hangi önemli yere kadar uzanmıştır?

a) Bingöl

b) Erzincan

c) Bitlis

d) Tercan

e) İspir

Cevaplar

1) c, 2) a, 3) e, 4) d, 5) b, 6) a, 7) c, 8) e, 9) d, 10) b

Page 138: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

128

7. ÇANAKKALE CEPHESİ

Page 139: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

129

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

7.1. Çanakkale Cephesi’nin Açılması

7.2. Çanakkale Deniz Savaşı

7.3. Çanakkale Çıkarması

7.4. Çanakkale Kara Çarpışmaları

7.4.1. Kumkale Çarpışması

7.4.2. Seddülbahir Çarpışması

7.4.3. Arıburun Çarpışması

7.4.4. Kanlısırt ve Conkbayırı Çarpışmaları

7.4.5. Anafartalar Çarpışmaları

7.5. Birleşik Ordu’nun Çekilmesi

Page 140: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

130

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Çanakkale’de bir cephe açılmasının amacı nedir?

* Çanakkale Deniz Savaşı, neden başarısız olmuştur?

* Çanakkale Cephesi’ndeki kara çarpışmalarının uzaması, neden kaynaklanmıştır?

Page 141: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

131

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

Yeterli Savunma

Olgusu

Başkent İstanbul’un kilidi olan Çanakkale’de, yaklaşık 100 yıldır yapılan savunma önlemlerinin, belirleyici olduğu gerçeğini kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Askerin Doğru Komuta Edilmesi

Çanakkale’deki kara çarpışmalarında Mustafa Kemal Paşa’nın doğru komutasının, ne kadar önemli olduğunu ortaya

koyabilmek.

Ders notu ile önerilen

kaynaklar.

Page 142: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

132

Anahtar Kavramlar

* Mayın: Gemi veya denizaltılara büyük zarar vermek için yapılan ve dokununca patlayan aygıt.

* Tabya: Ateş gücü yüksek toplar yerleştirilen ve kalın taş duvarlar ile çevrili mekanlar.

* Garden Planı: Birleşik Donanma’nın, 18 Mart 1915’te uygulamaya çalıştığı, denizden geçiş planı.

* ANZAC: “Australian and New Zealand Army Corps” sözcüklerinin ilk harfleri ile kısaltılan, Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu.

Page 143: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

133

7.1. Çanakkale Cephesi’nin Açılması

Dünya Savaşı’nda dikkatleri Çanakkale’ye çeken ilk konu, Goeben ve Breslau adlı savaş gemilerinin, Çanakkale yönünde ilerlemesi oldu. Bu konuya, Osmanlı Devleti’nin savaşa katılması sırasında değindiğimiz için, burada ayrıntısına girmiyoruz. Çanakkale’ye bir sefer

düzenleme önerisini, İngiltere’nin İstanbul Elçisi Mallet dile getirdi. İngiliz elçinin 27 Ağustos 1914 tarihli bu önerisi, Rusya’ya yardım amaçlı görünüyordu. Deniz Bakanı Churchill’in desteklediği bu öneriyi, İngiliz Savaş Konseyi 31 Ağustos’ta reddetti. Bunun üzerine Churchill, Kraliyet Genelkurmay Başkanı Douglas’tan 1 Eylül’de, Yunan Ordusu’nun desteği ile Çanakkale Boğazı için, bir harekat hazırlığı yapmasını istedi.

Resim 35: Kitchener

Ayrıca Churchill, Goeben ve Breslau eşliğinde Çanakkale Boğazı’ndan çıkacak Türk gemilerinin batırılması için, 2 Eylül’de İngiliz Savaş Kabinesi’nden yetki aldı. Yine Churchill, Atina’daki İngiliz Askeri Ataşe Kerr’den, Çanakkale’ye yapılacak bir ortak harekata, Yunanistan’ın ne gibi katkılar yapabileceğini sordu. 4 Eylül’de ise, Alman Genelkurmay Başkanı General Moltke, Osmanlı Devleti’nin savaşa girişinin, en geç Çanakkale Boğazı’nın savunmaya hazır olmasından sonra gerçekleşmesini belirtti.

Nusret mayın gemisi 3 Eylül 1914’te Çanakkale’ye geldi ve 7 Mart 1915 tarihine kadar

Çanakkale Boğazı’nda, 11 ayrı “mayın savunma çizgisi” oluşturdu. Bu çizgilerdeki mayın

Page 144: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

134

sayısı ise, 16 ila 50 arasında değişiyordu. Bu arada Osmanlı Devleti de, 1 Ekim’den başlayarak, Çanakkale Boğazı’nı gemi geçişine kapattı.

İngiliz-Fransız savaş gemilerinden oluşan Birleşik Donanma, Çanakkale Boğazı’nın girişini, ilk kez 3 Kasım’da bombaladı ve Seddülbahir, Ertuğrul ve Kumkale’yi top ateşine tuttu. Bu ateşe, Kumkale’deki Orhaniye Tabyası’ndan karşılık verildi. Sonuçta bir İngiliz zırhlısı yara alırken, Seddülbahir mevzilerinde büyük hasar oluştu.

Rusya’nın Kafkasya Cephesi’nde Osmanlı Devleti ile savaşması, Rus Ordusu’nun Avrupa’ya katkısını böldüğü için, Çanakkale’de yeni bir cephenin açılması, hem Rusya hem de İngiltere açısından önemliydi. Bu nedenle Churchill, Çanakkale önündeki filo komutanı Garden’den, Çanakkale Boğazı’nın gemiler ile geçmeyi, uygun bulup bulmadığını sordu. Bu konuda Rusya ise; Çanakkale ve İstanbul boğazlarını ele geçirerek, Akdeniz’e serbestçe çıkış yapabilme düşüncesindeydi.

Ayrıca Rus Genelkurmayı, Kafkas Cephesi’ndeki baskının azalması için, Türklere karşı harekete geçilmesini, 2 Ocak 1915’te İngiltere Savunma Bakanı Kitchener’dan istedi. Kitchener bu isteği Churchill’e iletirken, kendi görüşünü de ekledi: “Türk takviye birliklerinin

Kafkasya Cephesi’ne gönderilmesini engelleyecek tek harekat, Çanakkale’ye karşı yapılabilir.” Böyle bir harekat konusunu Churchill, Mondros’taki İngiliz Akdeniz Donanması Başkomutanı Amiral Garden’e sordu. Bunun, aşamalı olarak yapılabileceği bilgisini alınca da, kendisinden, ayrıntılı bir plan hazırlamasını istedi.

Amiral Garden’ın 11 Ocak’ta Churchill’e sunduğu plan, iki gün sonra İngiliz Savaş Konseyi’nce uygun bulundu. Çanakkale Harekatı’nın, Şubat ortasında yapılması ve yalnız donanma ile zorlama biçiminde olması kararlaştırıldı. Ardından Akdeniz Filosu’na, Çanakkale Harekatı için hazırlanması emri verildi. Bu arada, Safir adlı bir Fransız denizaltısı Çanakkale Boğazı’na girdi ve Naraburnu’da kuma çarparak, su yüzüne çıkmak zorunda kaldı. Ardından personeli tutsak alındı.

18 Ocak’ta İngiltere, Garden Planı’nı Fransa’ya açıklayarak, Çanakkale Harekatı’na donanması ile katılmasını önerdi. Petersburg’daki İngiliz Elçi de, Rusya’nın da gerekli hazırlıkları yapması uyarısında bulundu ve bu konudaki amacın, Rusya’nın Kafkasya’daki baskısını azaltmak olduğunu açıkladı. Ancak Rusya, bunu kaygıyla karşıladı. Çünkü kendisi; Boğazlar ve İstanbul’u ele geçirmek isterken, bunu müttefiklerinin yapacağını düşündü. Hatta bu konuda Fransa bile İngiltere’den çekinip, 21 Ocak’ta Garden Planı’na karşı çıktı.

Bu yüzden İngiltere Deniz Bakanı Churchill, 29 Ocak’ta Fransız Deniz Bakanı Auganeur ile bu konuyu görüştü. Bu görüşmede kendisine; Fransa’nın ilgi alanı olan İskenderun için, “bir harekete girişilmeyeceği” sözünü verdi. Rusya da, Çanakkale Harekatı’nı destekleyeceğini, 26 Ocak’ta İngiltere’ye bildirdi.

Bu sırada Sanders Paşa da, Çanakkale ile İzmir arasındaki Türk kıyı savunmasını denetlemeye başladı. Fransa, Çanakkale Harekatı’na katılmayı 31 Ocak’ta kabul etti. İki devlet,

Page 145: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

135

harekatın 19 Şubat’ta yapılması için anlaştı. Bundan sonra denizci birlikler, Birleşik Donanma’yı oluşturmak üzere, Yunanistan’ın Limni adasına gönderilmeye başlandı.

24 Şubat’ta İngiltere, Mısır’daki Avustralya ve Yeni Zelanda (ANZAC) Kolordusu’nu, Çanakkale’ye gönderme kararı aldı. Çanakkale açıklarına daha önceden gelmiş olan İngiliz savaş gemileri, “talim yapar gibi”; Seddülbahir, Kumkale, Orhaniye, Ertuğrul tabyalarını ağır biçimde, birçok kez bombaladıktan sonra, geri çekildi.

Ancak savaşın İstanbul’a yakınlaşması, Yunanistan ve Rusya’yı tedirgin etti. Yunanistan bu savaşa katılmak için can atarken, Rusya da; hem boğazlar ve çevresinin kendisine verilmesini istedi, hem de Yunanistan’ı bu konudan uzak tutmaya çalıştı. Dahası Rusya, Marmara Adaları’nın yanı sıra İmroz ve Bozcaada’yı da isteyince, İngiltere’nin tepkisi ile karşılaştı. İngiltere Rusya’dan; Birleşik Donanma’nın Çanakkale’yi geçeceği ve Marmara’ya gireceği günde, Rus Donanması’nın da uzaktan ve düzenli biçimde, İstanbul Boğazı’nı bombalamasını istedi ve bunun, çok önemli olduğunu belirtti.

Birleşik Donanma’nın Çanakkale tabyalarını bombalaması, 15 Mart’a kadar birçok kez

yinelendi. Hatta altı mayın tarama gemisi ile daha önce döşenen mayınlar, deyim yerindeyse “her ne pahasına olursa olsun” temizlendi. Ancak 17 Mart 1915 gecesi Mayın Grup Komutanı, Nusret Mayın Gemisi ile Çanakkale Boğazı’nda, 26 mayınlık yeni bir savunma çizgisi oluşturdu. Bundan da, Birleşik Donanma’nın haberi olmadı.

Resim 36: Türk Topçusu

Çünkü onlar; Çanakkale geçişin zor olmayacağı düşünüyorlardı. Hatta İngiliz Savaş Bakanı Kitchener, şöyle söylüyordu: “Eğer bir denizaltımız Çanakkale önünde su üstüne çıkıp da, imparatorluk bayrağını üç kez sallasa, Türkler tabanları yağlar ve Bolayır’a doğru sürü

Page 146: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

136

halinde kaçarlar.” Ayrıca bu harekatın, bir çarpışmanın değil, bir savaşın kazanımı olacağı yorumu yapılıyordu.

Resim 37: Queen Elizabeth’in Ağır Topları

16 Mart’ta Birleşik Donanma komutanları, Çanakkale Boğazı’ndan geçiş planını son kez görüştü. Kendilerini; harekatın ertesi gününde, İstanbul’da olmaya koşullandırdılar. Bu koşula karşı koyacak Türk Savunması, şu istihkamlardan kuruluydu:

1 Bolayır

2 Çanakkale

3 Çimenlik

4 Dardanos

5 Hamidiye

6 Kilitbahir

7 Kumkale

8 Mecidiye

9 Seddülbahir

Tüm istihkamlar, Çanakkale Müstahkem Mevkiler Komutanı Weber Paşa’nın yönetimindeydi. Almanya’dan gelen toplara mermi yerleştirmek, ancak küçük vinçlerin

Page 147: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

137

yardımı ile yapılabiliyordu. Ayrıca bu istihkamlar, tabyalar ile de destekleniyordu. Anadolu

yakasındaki Kumkale, Orhaniye, Yenişehir, Mecidiye ile Avrupa yakasında Seddülbahir, Ertuğrul, Yıldız, Namazgah, Merkez, Ay tabyalarına da, daha çok obüs topları konuşlandırılmıştı.

7.2. Çanakkale Deniz Savaşı

(18 Mart 1915)

Sonunda beklenen gün geldi ve 18 Mart 1915’te Birleşik Donanması, saat 10:00’da Çanakkale Boğazı’na üç grup halinde girdi.

1. Grup 2. Grup 3. Grup

Queen Elizabeth Majestic

3

Vengeance

Agamemnon Goliath

4

Irresistible

Lord Nelson Charlemagne

5

Albion

Infleksible

0

Bouvet

6

Ocean

Prince George

1

Suffren

Triumph

2

Swiftsure

Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarını bombalayan gemilerden, ilk olarak Goliath yara aldı. Sonra mayına çarpan Bouvet zırhlısı, kısa süre içinde battı. Ardından Irresistible ve Ocean, yine mayına çarparak battı. Ayrıca Inflexible ile Suffren, ağır yara aldığı için geri çekildi. Vengeance ve Agamemnon da, topçu ateşi ile yara aldı. Batma tehlikesi olan Goliath da geri çekilince, Birleşik Donanması, Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceğini anladı ve saat 18:00’de geri çekilmeye başladı.

Page 148: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

138

Resim 38: Ertuğrul Koyu’nda İngiliz Çıkarma Gemisi

Böylesine büyük bir deniz gücünün Çanakkale Boğazı’ndan geçemeyişi, ilk bakışta

inanılır gibi değildi. Akdeniz Filosu Komutanı Hamilton, bu başarısızlığı hafifletmeye çalışırken, yaklaşık 3 bin yıl öncesine gönderme yaptı. İ.Ö. 465’te ölen Pers Hükümdarı Serhas benzetmesinde bulundu: “Belki Serhas’ın talihsiz destanı, bununla karşılaştırılabilir.”

Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Cevat ile Mustafa Kemal, Seddülbahir’deki durumu görmek üzere Kirte’ye giderken; keşif uçuşu yapan Alman pilot Schneider, Bozcaada önlerinde tam 40 geminin olduğunu rapor ediyordu. Çanakkale Cephesi’ndeki Türk askeri, Gelibolu’daki 3. Kolordu düzeyindeydi. Bölgenin büyük ve kritik bir önem kazanması üzerine, 19 Nisan’da 5. Ordu düzeyine yükseltilecekti.

Birleşik Donanma’nın bu başarısızlığı, Paris ve Londra’da büyük bir telaşa neden olurken, en zor durumda kalan kişi, İngiliz Savaş Bakanı Churchill’di. Yine de Londra’dan, dört zırhlının daha Çanakkale’ye doğru yola çıkarıldığı bilgisi ile Türk tabyalarının onarımını engellemek için, “durmadan ateş edilmesi” emri verildi. Bu yüzden İngiliz savaş gemileri ve uçakları, 23 Mart-23 Nisan 1915 arasında, Seddülbahir, Bolayır, Kumkale, Kirte, Orhaniye, Maydos ve Kilitbahir’i, bombalayıp durdu.

Page 149: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

139

7.3. Çanakkale Çıkarması

Birleşik Donanma’nın komutanları, 22 Mart’ta Queen Elizabeth gemisinde bir durum değerlendirmesi yaptı. Buradan çıkan sonuca göre; Çanakkale Boğazı’nın yalnız donanma ile zorlanamayacağı ve bu konuda, büyük çaplı bir “çıkarma harekatı” yapmanın gerektiği anlaşıldı. Başka türlü İngiltere’nin “doğudaki onuru”nu kurtarmak, söz konusu olamayacaktı.

Bu nedenle, Çanakkale’ye gelirken taşıt gemilerine, gelişi güzel bindirilen asker, yeni bir düzenleme için, Mısır’ın İskenderiye Limanı’na götürüldü. Planın başarılı olması ise büyük ölçüde; birliklerin düzeni, görevin dikkatli seçimi ve gemilere yerleşimlerine bağlıydı. Dolayısıyla, bu konulara büyük titizlik gösterildi.

Çıkarmaya katılacak birlikler, 7 Nisan’da İskenderiye’den hareket ile iki gün sonra Çanakkale açıklarına geldi. Ertesi gün de, Mondros Limanı’ndaki Queen Elizabeth gemisinde, çıkarma planına son şekli verildi. Ancak söz konusu olan, sıradan bir savaşı kazanmak değil, “Üzerinde Güneş Batmayan” İngiliz İmparatorluğu’nun prestijiydi. Bu yüzden çıkarma planı, inceden inceye gözden geçirildi. Ayrıca 12 Nisan’da, karaya çıkacak askerin; tümen, tugay ve tabur komutanları, Queen Elisabeth zırhlısı ile “seçilen çıkarma noktaları”, dürbünle inceledi. Ertesi gün çıkarma askeri, Limni’de toplanmaya başladı. İngilizler yine de, izleyen iki günde, çıkarma planını yeniden gözden geçirdi. Albay John Henry Patterson komutasındaki Yahudi

Katır Alayı bile Gelibolu’ya geldi.

Resim 39: Anafarta’da İngiliz Siperi

18 Nisan’da Alman uçakları püskürtme denemesi yaparak, Bozcaada’daki İngiliz Hava Üssü’ne saldırdı. Ayrıca Eceabat’taki 19. Tümen, Bigalı-Turşunköy ve Maltepe-Anafartalar-

Turşunköy yönünde bir tatbikat yaptıktan sonra, Bigalı’ya taşındı. Bu arada; dalgıç, torpido, ateşçi ustası, subay, ast subaydan oluşan 11 kişilik Alman personel de, Çanakkale’ye geldi.

Page 150: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

140

Çıkarma Kuvvetleri Komutanı Hamilton, Fransız askere şöyle söylüyordu: “Fransa’nın ve kralın askerleri! Şimdi örneği görülmemiş bir macera karşısındayız.” Bununla birlikte; havanın fırtınalı olması nedeniyle, çıkarma iki gün ertelendi. 24 Nisan’da Hamilton, şöyle diyordu: “Ey Zafer Tanrısı! Bu savaşı kazandıktan sonra, artık rahatlıkla ölebilirim.” Çünkü deniz yenilgisinden sonra, karada da başarısız olmak, zaten ölümü demekti. Birleşik Donanma, çıkarma birliklerini Limni’den Çanakkale’ye taşıdı ve büyük çarpışma 25 Nisan 1915’te, bu kez karada başladı. Bu amfibik çıkarma, bir bakıma 18 Mart’ın da, rövanşı özelliğindeydi.

7.4. Çanakkale Kara Çarpışmaları

Çıkarma Harekatı’nın asıl amacı; Boğaz geçişine engel olan Türk Topçusu’nun direnişini kırmak ve Kilitbahir Platosu’ndan Eceabat’a inerek, orada donanma ile buluşup İstanbul’a varmaktı. Bunun için de, iki tepenin ele geçirilmesi gerekiyordu. Bunlar, Seddülbahir’ün gerisindeki Alçıtepe ve Arıburun gerisindeki Kocaçimentepe’dir. Bu tepeler ele geçirilmeye çalışılırken, Kumkale’ye de, bir gösteriş çıkarması yapılarak, Seddülbahir’e yardım gelmesi engellenecekti.

Birleşik Ordu’nun Çanakkale’deki kara çarpışmaları, ilki başarısız olduğu için, iki aşamada yapıldı. 25 Nisan’da başlayan ilk aşama; Kumkale, Seddülbahir ve Arıburun’da gerçekleşti. 6 Ağustos’ta başlayan ikinci aşama ise; Seddülbahir, Arıburun ve Anafarta’da yapıldı:

Birinci Aşama İkinci Aşama

Kumkale 25 Nisan 1915 Seddülbahir 6 Ağustos 1915

Seddülbahir 25 Nisan 1915 Arıburun 6 Ağustos 1915

Arıburun 25 Nisan 1915 Anafarta 6 Ağustos 1915

7.4.1. Kumkale Çarpışması

(25-27 Nisan 1915)

25 Nisan’da Fransız Filosu, planlandığı üzere saat 04:30’da, Kumkale önlerinde savaş düzeni aldı. Kumkale ve Orhaniye arasını hedef alan şiddetli donanma ateşinin ardından, Fransız birlikleri karaya çıktı. Anadolu Yakası’nda 3. ve 11. Tümenlerden oluşan, 15. Türk Kolordusu bulunuyordu. Düşman çıkarmasına karşı kıyılar, General Sanders’in emri gereği zayıf birliklerle tutulmuş ve geride güçlü yedekler halinde konuşlanmıştı. Bu yüzden, Kumkale’de görevli 6. Türk Bölüğü’nün bir takımı kayba uğrayarak, geri çekildi. Kumkale’yi ele geçirdikten sonra, Fransız Tugayı’nın tamamı kıyıya çıktı.

Kumkale’deki Türk takımı, karaya ilk çıkan iki bölüğe karşı koyduysa da, sürekli desteklenerek tabur düzeyine çıkan Fransızlar karşısında, kaleyi bırakarak Kumkale Köyü’ne çekilmek zorunda kaldı. Sadece yarım takımlık, 6. Bölük’ün yedekleriyle desteklenen takım,

Page 151: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

141

Kumkale sokaklarında Fransızlar ile kısa süren, sokak çatışmasına girdi. Ardından Türk bölük komutanı, birliğini Kumkale Mezarlığı’na çekti. Takım komutanlarından birinin şehit düşmesi, diğerinin yaralanması ve cephane sıkıntısına karşın, büyük dirençle savunma yapıldı. Ayrıca, Fransız kuvvetlerinin kanadını bastırıp, bütün cephesini hareketten alıkoydu.

Türk birliklerinin Kumkale’yi geri almak için saldırıya geçmesi üzerine, Kumkale sokaklarında göğüs göğse çarpışma başladı. Bu sırada Fransızlar da, direnişini sertleştirdi. Türk saldırısının en şiddetli anında, Fransızlar beyaz bayrak çekti. Üst rütbeli bir Fransız subay, kendi rütbesine denk bir Türk subayına teslim olmak istedi, ancak dil farkı yüzünden anlaşma sağlanamadı.

Teslim olayının uzaması üzerine, Fransızlar tekrar toparlanarak mevzilerine döndü ve yer yer ateş çatışma yapıldı. Fransız Donanması da, kendi askerine zarar verme bahasına,

Fransız ve Türk birliklerinin birbirine girdiği Kumkale’ye, şiddetli bir ateş başlattı. Bunun üzerine Türk birlikleri, Mezarlık-Kumkale-Orhaniye çizgisine çekilmek zorunda kaldı.

Fransızlar da, Kumkale’de kıyı başını tutmakla birlikte, daha fazla ilerleyemedi. Zaten

bu çıkarma, bir gösteriş yani aldatma hareketiydi. Asıl amaç, Gelibolu Yarımadası’na çıkmaktı. Bu nedenle, İngiliz askerini desteklemek için, 26/27 Nisan gecesi, başarılı bir geri çekilme ile Kumkale’deki Fransız askeri geri alındı.

7.4.2. Seddülbahir Çarpışması

(25 Nisan 1915-9 Ocak 1916)

General Hamilton, Alçıtepe’yi ele geçirmek için, karşı yakada çıkarma yeri olarak, Seddülbahir’i seçti. Ayrıca bu bölgedeki, Türk konuşlanması da zayıftı. Savunmadaki bu zayıflığın nedeni de, bu cepheden sorumlu 5. Ordu Komutanı, Sanders Paşa’nın düşüncesiydi. Hamilton, önce Alçıtepe’yi ele geçirmek ve daha sonra Boğaz’ı savunan Türk topçusunu arkadan vurmak istiyordu. Bu nedenle bölgeye, 3 Piyade Tümeni ile 1 Hint Tugayı ayrıldı. 29. İngiliz Piyade Tümeni karaya çıktıktan sonra, bunları, Fransız Tümeni ile 1. İngiliz Kraliyet Tümeni izleyecekti. Bunun için de, ilk ele geçirilen Alçıtepe’de, donanma için bir “gözetleme üssü” kurulacaktı. Böylece geriden gelecek destek birlikleri ile kesin sonuç alınacaktı. Alçıtepe’den sürdürülen saldırı, kuzeydeki Anzak Kolordusu ile yapılan saldırı ile birleşecekti. Bu amaçla Seddülbahir de; S, V, W, X, Y kapalı adlar altında, beş ayrı çıkarma bölgesi belirlendi:

Page 152: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

142

Morto Koyu’nda Hisarlık Burnu

Ertuğrul Koyu ve Seddülbahir İskelesi

Teke Koyu veya İlyas Burnu

İkiz Koyu

Zığındere Ağzı ve Sarıbayır Altı

Seddülbahir’deki çıkarma harekatı, 25 Nisan sabahı Birleşik Donanma’nın saat 04:30’daki ateşi ile başladı. İngilizler; yukarıda belirtilen noktalara, saat 06:00’dan başlayarak asker çıkardı. Karşılarında yalnızca, 26. Alay’ın bir bölük ile destekli, 3. Taburu vardı. Çıkarma gücünün asker, silah ve cephane açısından üstünlüğüne karşın; sürekli ve isabetli Türk ateşi ile Ertuğrul Koyu’nda karaya çıkan ilk grup, kısa sürede eridi. İkiz Koyu’na çıkan birlikleri de, 7. Bölük durdurdu. Sürekli destek alan İngilizler, akşama kadar, güçlü bir köprübaşı tutmaya ve özellikle de, Aytepe’yi ele geçirmeye çalıştı. Öbür yandan da, Ertuğrul Koyu’ndan Gözcübaba’ya doğru ilerlemeye başladı. Zığındere’deki 25. Türk Alayı’na ait birlik, kendisinden dört kat fazla çıkarma gücünü durdurmayı başardı. Hatta ara sıra giriştiği süngü saldırıları ile onları, kıyı başında barındırmadı.

Resim 40: Çanakkale Zaferi’nin Mimarı Mustafa Kemal Paşa

Page 153: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

143

Temmuz başına kadar Seddülbahir’de, karşılıklı olarak çok çetin saldırı yapıldı. Güney Grubu olarak tanımlanan bu bölgede, 7. ve 9. Tümenler görev yapıyordu. Bu birliklere daha sonra, yedi tümenlik bir destek katıldı ve böylece, güçlü bir savunma oluşturuldu. Burada gerçekleşen çarpışmaları ve başlangıç tarihlerini, şöyle sıralayabiliriz:

Ertuğrul Koyu 25 Nisan 1915

Teke Koyu 25 Nisan 1915

İkiz Koyu 25 Nisan 1915

1. Zığındere 25 Nisan 1915

Eski Hisarlık 25 Nisan 1915

1. Kirte 28 Nisan 1915

2. Kirte 6 Mayıs 1915

3. Kirte 4 Haziran 1915

1. Kerevizdere 21 Haziran 1915

0

2. Zığındere 28 Haziran 1915

1

2. Kerevizdere 12 Temmuz 1915

Seddülbahir’deki çarpışmalar, 13 Ağustos’a kadar bütün şiddeti ile sürdü. İngilizler ancak, 3-4 km. genişliğinde arazi elde etti. Bu dar bantta bile, üç kademeye varan, savunma siperleri oluşturuldu. Buna karşın, ne Alçıtepe, ne de Kirte alınabildi. Bu bölgede daha sonra da, yer yer devam eden çarpışmalar, işgal askerinin Çanakkale’den çekilişine değin sürdü.

7.4.3. Arıburun Çarpışması

(25 Nisan-20 Aralık 1915)

Birleşik Ordu Komutanı Hamilton, Arıburun bölgesi için, Avustralya ve Yeni Zelanda askerinden oluşan Anzak Kolordusu ile 2. Yedek Filo’yu görevlendirdi. Bu bölge için yapılan plan, baskın özelliği taşıyordu. Buna göre, ilk çıkarma alaca karanlıkta yapılacak ve karşı tarafın savunma yapmasına, fırsat verilmeyecekti. Önce Kocaçimentepe elde edilecek ve Seddülbahir’den gelen kuvvetler ile birleşilip, Kilitbahir Platosu’na saldırılacaktı.

Arıburun’daki çıkarma harekatı, 25 Nisan sabahı gün ağarmadan başladı. İlk çıkarmanın, Kabatepe-Arıburun arasındaki kıyı bölgesine yapılması planlanmıştı. Ancak çıkarma gemileri, akıntının etkisi ile kuzeye sürüklendi ve Büyük Arıburun ile Küçük Arıburun arasında karaya çıkılabildi. Buradaki ilk ateşi, kıyıyı gözetleyen iki mangalık Türk askeri açtı.

Page 154: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

144

Karaya çıkan birliklere, donanma ateşi ile de destek veriliyordu. Karşı koymaya çalışan Türk birlikleri, büyük kayıplar vererek çekilmek zorunda kaldı. Kanlısırt, Kemalyeri ve Düztepe yönünde ilerleyen Anzak askeri; Conkbayırı ve Kocaçimentepe’yi tehdide başladı.

Burada Anzak askerini, 27. ve 57. Türk Alayları karşıladı. Özellikle 57. Alay, “boğaz boğaza” yapılan çarpışmalar sonunda, saat 18:00’de Düztepe’yi ele geçirdi. 27. Alay da, süngü saldırısı ile Kanlısırt’ı geri aldı. Böylece çıkarma birlikleri, ilk çıktığı kıyı sırtlarında sıkıştırıldı. İngilizlerin toparlanmasına fırsat vermeden, saldırının gece de sürmesi kararlaştırıldı. 25/26 Nisan gecesi yapılan saldırıda, 77. Alay’da bulunan Arap asıllı askerin çözülmesi üzerine, alay dağıldı ve tümen de zor durumda kaldı. Bunun üzerine 19. Tümen Komutanı, yedekteki 72. Alayı bölgeye gönderdi ve çözülmenin önüne geçti.

Arıburun bölgesindeki çarpışmalar, Mayıs ortalarına değin sürdü. 1-2 Mayıs gecesi, baskın tarzı hareketleri, 7-8 Mayıs gecesi şiddetlenen mevzi çarpışmaları izledi. Türk birliklerince yürütülen ve baskın tarzındaki çatışmalar içinde, Şehitlertepesi Baskını önemlidir. Buna karşın Anzaklar da, 9 ve 13 Mayıs gecelerinde, Bombasırtı baskınlarında bulundu. Bombasırtı’na yapılan baskın konusunda, 19. Tümen Komutanı iken Arıburun Kuvvetleri Komutanı olan Mustafa Kemal, şöyle söyler: “Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 7-8 metre,

yani ölüm kaçınılmaz. Birinci siperlerin hiçbiri, kurtulamamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler, onların yerine gidiyor. İmrenilecek bir soğukkanlılık. Ölen arkadaşını görüyor, üç dakikaya kadar kendisinin de öleceğini biliyor, ancak en küçük bir çekinme göstermiyor.”

Arıburun’un önemi artınca, Çanakkale’deki 5. Türk Ordusu, 5 Mayıs’ta yeniden yapılandı ve dört gruba ayrıldı. Bu gruplar:

Grubu Adı Sorumluluk Bölgesi

Anadolu Grubu Kumkale

Kuzey Grubu Arıburun ve Anafartalar

Güney Grubu Seddülbahir

Saros Grubu Saros Körfezi Kıyısı

Bundan sonra Enver Paşa, Sarıkamış örneğinde olduğu gibi, burada da bir felakete neden oldu. Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı, 11 Mayıs’ta Çanakkale Cephesine geldi

ve 5. Ordu Komutanı ile birlikte, yeni bir plan yaptı. Bu plana göre İngilizler, 19 Mayıs’ta genel bir saldırı ile denize dökülecekti.

18 Mayıs gecesi başlayan saldırıya, bütün cephe boyunca, dört Türk tümeni katıldı. 3,5 kmlik dar bir alana, yaklaşık 40.000 askerin sürüldüğü bu saldırı, büyük kayıplara neden oldu. 19 Mayıs sabahı saldırı, yeterli topçu desteği olmadan, yeniden başladı. Ancak bundan da, istenilen sonuç alınamadı. 24 saat süren bu saldırıdaki en çok kaybı, bölgeye yeni gelen ve araziyi tanımayan, 2. Türk Tümeni verdi.

Page 155: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

145

Arıburun’da Haziran-Temmuz ayları; siper kazmak, lağım açmak, bağlantı yolları yapmak, düşman hatları ile yakın temasta bulunan siperlerden saldırmak, şeklinde geçti. Ara sıra yapılan kısa süreli ateşkes sırasında, taraflar arasında dostluklar bile kuruldu. Bu bölgede, iki tarafın 27 Nisan’da ele geçirdiği yerler; Cesarettepe, Bombasırtı, Kırmızısırt ve Kanlısırt savunma çizgisinde kaldı ve değişmedi.

25 Nisan’dan beri Seddülbahir ve Arıburun bölgelerinde başarı elde edemeyen Birleşik Ordu, Arıburun’un kuzeyinde yeni bir cephe açmaya karar verdi. Bu cephe Anafarta, öteki adıyla Suvla olacaktı. Genel çerçevede Kuzey Harekatı adı verilen bu girişimin amacı, Türk savunmasının gerisine sarkmak ve onu çember içine alarak, yok etmekti.

Bu harekatın başladığı 6 Ağustos’ta, Seddülbahir ve Arıburun bölgelerine de yükleme yapılacaktı. Arıburun bölgesinde Kanlısırt ve Conkbayırı Çarpışmaları yaşanırken, Anafartalar bölgesinde de, iki ayrı çarpışma gerçekleşti.

7.4.4. Kanlısırt ve Conkbayırı Çarpışmaları

(6-10 Ağustos 1915)

6 Ağustos’ta İngiltere, 29. Tümeni gece ve Hint Tugayı’nı da alaca karanlıkta Arıburun kıyısına çıkardı. Daha sonra çıkan yeni birlikler ile de, Kanlısırt yönünde saldırıya geçti. Türk savunma çizgisinde ise, Kuzey Grubu’na bağlı 16. ve 19. Türk Tümenleri bulunuyordu. Kocadere’de bulunan 5. Türk Tümeni ise, Grup Yedeği olarak bekletiliyordu. İngiliz Kolordusu’nun başlattığı saldırı, dört gün sürdü. Siperler, sürekli olarak el değiştirip durdu. Özellikle ve adından da anlaşılacağı gibi, Kanlısırt Çarpışması çok şiddetli geçti. İngilizlerin ağır obüs ve çok sayıda el bombası kullanması, Türk kayıplarını artırdı.

Kanlısırt Çarpışması’nın başladığı gün, İngiliz askeri geniş bir kuşatma saldırısına girişti. Hedef olarak Conkbayırı-Kocaçimen bölgesi seçilmişti. Bu bölge ele geçirildikten sonra, Akbaş Limanı’na kadar olan alana uzanmak istiyorlardı. Conkbayırı Çarpışmaları da, Kanlısırt gibi çok çetin geçti. İngilizler; 4, 8, 9 ve 19. Türk Tümenleri’nin savunduğu bölgeyi, beş gün

boyunca ele geçiremedi ve yine başarısız oldular. Ancak Türk askerine de büyük kayıp verdirdiler. Bu konuda Türklerin, Kanlısırt’ta beş alay komutanı kaybettiğini belirtmek, çarpışmanın boyutunu göstermesi bakımından önemlidir.

7.4.5. Anafartalar Çarpışmaları

(9-27 Ağustos 1915)

10 ve 11. Tümenlerinden oluşan 9. İngiliz Kolordusu, 7 Ağustos gecesi kıyıya çıktı. İlk çıkan asker, Türk kıyı koruma öncüsünün ateşi ile önemli kayıplar verdi. Buna karşın, önce Lalababa’yı ele geçirdiler ve daha sonra, Softatepe yönünde ilerlediler.

Anafartalar bölgesini Türkler, başlangıçta dört piyade taburundan oluşan, 3 bin asker ile tutuyordu. 9. İngiliz Kolordusu ise, bu savunma gücünün dokuz katı, yani 27 bin kişiden

Page 156: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

146

oluşuyordu. Buna karşın İngiliz askeri; Anafartalar’da ancak, Mestantepe ile Karakol Dağı’nın bir kısmını ele geçirdi ve kıyıdan içeriye, 800 metre girebildi.

Resim 41: İngiltere’nin İşgalindeki Mısır

Hemen destek istenmesi üzerine, 7 ve 12. Tümenler, 8 Ağustos’ta bölgeye gönderildi. 9 Ağustos’ta, 12. Tümen Mestantepe ve 7. Tümen de Damakçılık Bayırı yönünde, karşı saldırıya başladı. Bu saldırı, Birinci Anafartalar Çarpışması oldu. Ertesi gün de süren bu çarpışmada İngiliz askeri, altı kat fazla kayıp vermesine karşın, daha fazla ilerleyemedi.

Daha sonra İngilizler, 53 ve 54. Tümenleri de, destek kuvvet olarak bölgeye çıkardı. Anafarta Ovası’nda ilerleyen İngiliz askeri, tehdit oluşturmaya başlamıştı. 15 Ağustos’ta Kireçtepe’ye, İngiliz askerinin yaptığı saldırı başarılı olamadı. Bu sırada Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal askerine, “düşmanı denize dökecek bir harekete hazırlanmasını ve durduğu çizgiden bir adım bile geri çekilmemesini” emretti.

Türklerin savunma çizgisinde gösterdiği direnç karşısında Hamilton, “50 bin asker daha

gelirse, zafer kazanacağını” belirtti. Gerekçesini de, “çok cesur savaşan ve iyi komuta edilen bir ordu karşısında bulundukları” biçiminde açıkladı. Bunun üzerine yalnızca,

Seddülbahir’deki bir tugay ile Mısır’dan gelen iki Süvari Tümeni, Hamilton’un emrine verildi.

Asilzade çocuklarından oluşan bu yeni güç ile İngiliz askeri, 21 Ağustos’ta yeniden saldırıya geçti. Bu da, İkinci Anafartalar Çarpışması’dır. Ancak 27 Ağustos’ta, Kayacık Ağılı yani Bombatepe’deki çarpışmalar da, sonucu değiştirmedi. Kısaca İngilizler yine başarısız oldu. Ancak, saldırganın bu başarısızlığa karşın, kazanılan “başarının bedeli”, 5 bin Türk askeri ile üç komutanı oldu. Bundan sonra yapılan küçük çaplı çıkışlar dışında, iki taraf da mevzilerinde kaldı ve kendi ateş gücünü artırmaya çalıştı.

Page 157: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

147

7.5. Birleşik Ordu’nun Çekilmesi

(8 Aralık 1915-9 Ocak 1916)

Hamilton’un 50.000 yeni asker isteği, İngiltere için Çanakkale’de, “sonun başlangıcı” oldu. Özellikle Balkanlarda ortaya çıkan problemin, Uzlaşık Devletler aleyhine büyümesi üzerine, İngiltere karar değişti. Çanakkale’deki iki İngiliz ve bir Fransız tümeninin, Selanik’e kaydırılması kararlaştırıldı. Hamilton’un istediği asker de, Selanik’e gönderilecekti. Bunlar

yetmiyormuş gibi, Anafarta Limanı’nın boşaltılması da istendi. Bu konuda 25 Eylül tarihli telgraf, Çanakkale Savaşı’nın artık sona ermek üzere olduğunu gösteren bir belgedir. Çünkü Uzlaşık Devletler, hem Çanakkale ve hem de Avrupa cephelerini aynı anda destekleyecek güçte değildi.

Hamilton, başlangıçta bu karara karşı çıktı ve elindeki güçlerle Gelibolu’da tutunmayı önerdi. Ancak kabul görmedi. Kısaca Anafartalar Çarpışması, Çanakkale Savaşı’nın sonunu belirlemişti. Bu çarpışmaların başlangıcında, dağınık durumdaki Türk askeri, Mustafa Kemal tarafından, “akılcı biçimde” yönlendirildi. Bu amaçla; güçler birleştirildi, kesin sonuca yönelindi, hızlı hareket edildi, komutanlar arasında işbirliği sağlandı ve Mehmetçik doğru komuta edildi.

Ayrıca; çıkarma harekatı öncesinde, Mustafa Kemal’in belirttiği gibi; İngilizlerin kuzeyden çıkarma yapacağı dikkate alınsa, Saros Grubu askeri biraz güneye kaydırılsa ve Anadolu Grubu’ndan iki tümen Gelibolu’ya gönderilmiş olsaydı, belki İngilizleri denize dökmek bile, söz konusu olacaktı.

Öbür yandan; İngilizlerin Anafarta Ovası’ndaki mevzileri, Türk kuşatması altındaydı. Ancak kıyı açığındaki donanmanın etkili top ateşi sayesinde İngilizler, bölgede güçlü ve derin bir yığınak yapmıştı. Elinde sınırlı top ve cephanesi olan Türk askerinin, bu savunmayı yarması, söz konusu olamazdı. Bu yüzden 27 Ağustos-20 Aralık arasındaki süreçte, Çanakkale’de önemli bir çarpışma olmadı. Ancak rutin “topçu düellosu” ve yer yer siper çatışmaları sürüp gitti. Bu arada bir konuya değinmek gerekir. O da, Alman komutanların yanlış plan ve stratejisi, İngilizlerin Türk askeri üzerine uçaklardan attığı, propaganda broşürlerine bile konu oldu.

İngilizlerin; Çanakkale-Londra arasında Ağustos-Eylül aylarındaki yazışma, Birleşik Ordu’nun Çanakkale’yi boşaltma kararı ile sonuçlandı. Hatta İngiltere Savaş Bakanı Kitchener, Çanakkale’ye gelerek durumu yerinde gördü. Sonuçta da; Gelibolu’daki Türk savunmasını aşmanın, Boğaz Harekatı’nı sonuçlandırmanın ve İstanbul’u ele geçirmenin, “hayal” olduğunu anladı.

Çanakkale’deki bu başarısızlık, İngiltere için inanılmaz bir olguydu. Bu yüzden çekiliş kararını, çok tartıştı. Zor da olsa, 4 Kasım’da çekilmeyi bildirdi. Çekiliş planı, Aralık’ta uygulamaya konuldu. 8-20 Aralık 1915 tarihleri arasında Anafarta ile Arıburun ve 28 Aralık 1915-9 Ocak 1916 arasında da, Seddülbahir boşaltıldı.

Page 158: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

148

Gizlilik içinde yapılan çekilme yüzünden, çok sayıda silah geride kaldı. Bu konudaki işler çok iyi planlanırken, gizlilik ve sessizliğe dikkat edildi. Bir başka söylem ile “yenilmez

armada”, Çanakkale’de ölen askerlerinin ruhlarına duyurmadan, adeta parmakları ucunda, çekilip gitti. Bu da; İngiltere için, sonuçta Dünya Savaşı’nı kazansa da, tarihinin en karanlık sayfasını oluşturdu. Ayrıca Dünya Savaş Tarihi de, Çanakkale gibi, böylesine “dar alanda

yoğun” bir başka savaşa, tanık olmadı. Öyle ki, çarpışmaların yaşandığı yerlerdeki; bayır, burun, çiftlik, dere, sırt ve tepe adlarının toplam sayısı, 253’tür. Bunun 224’ü, Gelibolu’da yer alır.

Page 159: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

149

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Çanakkale Cephesi’nde, coğrafya koşullarının avantajı ile birlikte, askerin doğru komutasının, başarıya giden yolda önemli iki faktör olduğu anlatılmaktadır.

Page 160: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

150

Bölüm Soruları

1) Çanakkale Deniz Savaşı’nın planını hazırlayan amiral kimdir?

a) Allenby

b) Garden

c) Hamilton

d) Birdwood

e) Robeck

2) Çanakkale Deniz Savaşı için, “toplanma yeri” neresidir?

a) Midilli

b) Bozcaada

c) Limni

d) Meis

e) Rodos

3) Çanakkale Deniz Savaşı’nın “amiral gemisi” hangisidir?

a) Queen Elizabeth

b) Agamemnon

c) Infleksible

d) Prince George

e) Majestic

4) Çanakkale’deki çıkarma harekatının en önemli bölgesi neresidir?

a) Kumkale

b) Anafarta

c) Kilitbahir

d) Seddülbahir

e) Saros

Page 161: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

151

5) Çanakkale’de “gösteriş çıkarması” yapılan bölge neresidir?

a) Anafarta

b) Seddülbahir

c) Kilitbahir

d) Saros

e) Kumkale

6) Çanakkale’deki 5. Türk Ordusu Komutanı hangisidir?

a) Goltz

b) Weber

c) Sanders

d) Falkenhein

e) Kress

7) Seddülbahir’in gerisindeki kritik tepe hangisidir?

a) Kocaçimentepe

b) Alçıtepe

c) Aslantepe

d) Çamlıktepe

e) Çataltepe

8) Arıburun’daki çıkarmaya karşı en büyük direniş gösteren Türk Birliği hangisidir?

a) 57. Alay

b) 27. Alay

c) 33. Alay

d) 55. Alay

e) 47. Alay

Page 162: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

152

9) İngiltere’nin kullandığı en büyük sömürge birliği hangisidir?

a) Bangladeş

b) Hindistan

c) Nijerya

d) Avustralya-Yeni Zelanda

e) Kanada

10) Çanakkale Cephesi’nden işgalcilerin ayrıldığı tarih hangisidir?

a) 24 Temmuz 1915

b) 18 Mart 1915

c) 10 Ağustos 1915

d) 25 Eylül 1915

e) 9 Ocak 1916

Cevaplar

1) b, 2) c, 3) a, 4) d, 5) e, 6) c, 7) b, 8) a, 9) d, 10) e

Page 163: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

153

8. KANAL CEPHESİ

Page 164: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

154

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

8.1. Harekat Öncesi Gelişmeler

8.2. Kanal Harekatı

8.2.1. Birinci Kanal Çarpışması

8.2.2. İkinci Kanal Çarpışması

8.3. Sina Harekatı

8.3.1. Magdaba Çarpışması

8.3.2. Refah Çarpışması

8.4. Filistin Harekatı

8.4.1. Birinci Gazze Çarpışması

8.4.2. İkinci Gazze Çarpışması

8.4.3. Üçüncü Gazze Çarpışması

8.5. Kudüs’ün Kaybedilmesi

8.6. Nablus Çarpışması

8.7. Halep Çarpışması

Page 165: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

155

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Kanal Cephesi’nin açılması, hangi devletin politikasıdır?

* Kanal Cephesi’nin açılmasına, İngiltere’nin tepkisi nasıl olmuştur?

* Mısır’ı geri almak için açılan Kanal Cephesi’nin, Kudüs’ün elden çıkması ile sonuçlanması, nasıl değerlendirilebilir?

Page 166: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

156

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği Kanal’ın Önemi İngiltere’nin en

önemli sömürgesi olan Hindistan’a giden en kısa yol, Süveyş Kanalı için, Londra Hükümeti’nin tüm gücünü ortaya koyacağını, kavramlarını kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Alman Komutanlar Kanal Cephesi’nin açılmasına neden olan Almanya’nın, kendi ülkesinde başarısız olan generalleri, Osmanlı Ordusu’na komutan olarak göndermesi ve onların, alınan başarısızlıkta önemli ölçüde pay sahibi olduğunu, ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 167: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

157

Anahtar Kavramlar

* Akabe: Sina Çölü’nün doğusundaki önemli liman kenti.

* Süveyş Kanalı: Mısır-Fransa ortaklığı ile 1869’da açılan ve Akdeniz ile Kızıl Deniz’i birbirine bağlayan su yolu.

* Şerif: İslam Peygamberi Muhammed’in soyundan gelen ve Mekke’nin yönetimi kendisine bırakılan kişi.

* Tombaz: Daha çok Kızıl Deniz’de kullanılan altı düz küçük gemi.

Page 168: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

158

8. Kanal Cephesi

Osmanlı Devleti’nin Süveyş Kanalı’nda, İngiltere’ye karşı açtığı ve saldırı amaçlı bir cephedir. Bahriye Nazırı ve Dördüncü Ordu Komutanı Cemal Paşa’nın, Mısır Sefer Kuvveti’ni Kanal’a yönlendirdiği, 27 Aralık 1914’te başladı ve 26 Ekim 1918’de sona erdi. Üç yıl on ay süren özelliğinden dolayı, Osmanlı Devleti’nin en uzun cephesi oldu. Ayrıca bu cephe, alınan yenilgiler yüzünden dört aşamada gerçekleşti ve Süveyş Kanalı’nda başlayan çarpışmalardan sonra, geriye taşındı. Önce Sina, ardından Filistin ve en son olarak da, Suriye’ye kadar geriledi. Bu son aşamada, Körfez Cephesi’ndeki gerileyiş ile birleşti.

Bu yüzden Kanal Cephesi’ni, dört başlık altında inceleyeceğiz. Bunlar; Kanal Harekatı, Sina Harekatı, Filistin Harekatı ve Suriye Harekatı’dır. Ancak “harekat” sözcüğünü, yalnızca Türklerin, ileriye yönelik saldırısı biçiminde değil, iki taraf için de geçerli olduğu biçimde kullanacağız.

8.1. Harekat Öncesi Gelişmeler

(6 Ağustos-27 Aralık 1914)

6 Ağustos 1914’te Alman Genelkurmay Başkanı Moltke, Türk-Alman Antlaşması’nın bir koşulu olarak, Mısır’da bir ayaklanmanın çıkmasını, Dışişleri Bakanı Jagow’a bildirdi. Ertesi gün Mısır Hükümeti de, ülkesini savunma görevinin, İngiltere’ye düştüğünü açıkladı. 10 Ağustos’ta yine Moltke, Osmanlı Devleti’nin Süveyş Kanalı’nda bir harekata kalkışmasını istedi ve eğer, İngilizler Mısır’ı kaybederse, bunun Türkiye için, bir başarı olacağını söyledi. Aslında Osmanlı Devleti’nin; Boğazlar ve Kafkasya’da güçlü olması gerekirken, Mısır’a da kuvvet ayırması, çok doğru değildi.

Resim 42: Cemal Paşa

Page 169: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

159

Ancak Almanya, Kanal Cephesi’nden bir başarı beklemiyordu. Çünkü böyle bir harekat, Falkenhein’ın da belirttiği gibi, zor olduğu kadar tehlikeliydi. Bu yüzden Falkenhein, kendisinden önceki Alman Genelkurmay Başkanı gibi düşünmüyordu. Bu nedenle 17 Aralık 1914’te Sanders Paşa’dan, bu harekata engel olmasını isteyecekti.

Moltke’nin düşüncesi, İngiliz askerinden bir kısmını, Avrupa Cephesi’nden yani Almanya karşısından ayırıp, Mısır’a çekmekti. Ancak Osmanlı Devleti’nin sonuçta başarısız olması, Almanya için “asker azaltmak”tan daha iyi olmayacaktı. Kanal Seferi, “kaybedilen

toprakları geri kazanmak” düşüncesindeki, İttihat ve Terakki yöneticileri için de “kulağa hoş” geldi. Bu kararı onaylayan Enver Paşa bunun, Çanakkale’ye yapılacak bir saldırıyı da önleyebileceğini düşündü. Ayrıca böyle bir seferin, İslam Birliği politikasına gönül verenler üzerinde, önemli etkiler yapacağı sanıldı.

Kanal Seferi’nin mimarı, Türk Genelkurmayı’nda görevli danışman, Alman Kress oldu.

İngiliz askerini Mısır’da tutmak için, kısa zamanda 20 bin Türk askeri ile kanala harekat planladı. Ancak Kress, incelemelerde bulunmak üzere Şam’a gelir gelmez, karamsarlığa kapıldı. Çünkü çöl ortamında, değil 20 bin, 2 bin askerin Kanal’a nasıl ulaşacağı, büyük sorundu. Ancak belli etmedi. Ona göre, iki şey çok önemliydi:

1) Süveyş Kanalı İngiltere için çok önemlidir.

2) Türkler burada dökeceği kanlarıyla, Almanya’ya bağlılığını kanıtlayacaktır.

Öte yandan İngiltere, 4 Ekim’den başlayarak, Süveyş Kanalı’ndan geçen düşman devletlerin gemilerine el koydu. Kahire’deki İngiltere temsilcisi Sir Henry Mc Mahon da, Arapların bağımsızlığını desteklemek konusunda, Mekke Şerifi Hüseyin ile anlaştı. 29 Ekim’de Türk Donanması Sivastopol’u bombalayınca, İngiltere de Akabe Limanı’na asker çıkardı. 1882’den beri Mısır’ı işgal altında tutan İngiltere, bu kez de sıkıyönetim ilan etti ve bu ülkeyi, Türklere karşı savunacağını açıkladı.

7 Kasım’da Süvari Binbaşısı Mümtaz, para ile topladığı bedeviler ile Filistin-Mısır sınırında, İngilizlere baskın düzenledi. Ayrıca, Sina Yarımadası’nın Akdeniz kıyısındaki El-Ariş’i İngilizlerden aldı. Bölgedeki hareketliliğin artması üzerine 13 Kasım’da, Suriye ve Filistin bölgesinden sorumlu olan Dördüncü Ordu Komutanlığı’na, Cemal Paşa atandı. Cemal Paşa ayrıca, Bahriye Nazırı olarak kaldı. Ertesi gün, yani 14 Kasım’da da, büyük umutlarla Büyük Cihat ilan edildi. Aynı gün, Sina Yarımadası’nın ortasındaki Kalatün-Nahil, İngilizler tarafından bombalandı.

15 Kasım’da Türk Ordusu El-Ariş’e, 5 bin asker ve 3 bin gönüllü konuşlandırdı. Üç gün sonra Çerkez Eşref komutasındaki bir müfreze, Sina Çölü’nde Kalatün-Nahil köyünü İngilizlerden aldı. Buna karşılık İngilizler, bu kez El-Kantara’yı bombaladı.

21 Kasım 1914’te Haydarpaşa Garı’ndan, Kanal Cephesi için Şam’a hareket eden Cemal Paşa: “Mısır’ı fethetmeden geri dönmeyeceğim.” diyordu. Kendisi; Aralık başında Halep ve Şam’da incelemelerde bulunduktan sonra; Mekke Şerifi Hüseyin’den, Kanal Harekatı’na

Page 170: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

160

katılmasını ve ordu için deve göndermesini istedi. Ancak iki gün sonra Hicaz Valisi Vehip Bey, Şerif Hüseyin’e güvenilemeyeceğini ve İngiliz taraftarı olduğunu, Cemal Paşa’ya bildirdi. Yine de Cemal Paşa, 24 Aralık’ta Şerifi Hüseyin’e bir mektup göndererek, cihada katılmasını istedi. Herhalde, Arapların İngilizlere karşı ayaklanacağını sanıyordu. Bu çağrıyı üç gün sonra Şerif Hüseyin, oyalayıcı sözlerle geçiştirdi. Bu arada İngiltere, Hidivlik Rejimi’ne son vererek, Mısır’ı koruması altına aldı.

8.2. Kanal Harekatı

(13 Ocak-5 Ağustos 1915)

Kanal Harekatı için 25 bin Türk askeri, önce “toplanma bölgesi” olan, Gazze-Birüssebi Çizgisi’nde toplandı. 13 Ocak 1915’te de, batı yönünde Kanal’a doğru ilerlemeye başladı. Sağ kola Binbaşı Mümtaz ve sol kola da Kuşçubaşı Eşref komuta etti. Tih Çölü ortasından da, Mersinli Cemal Paşa ilerledi. Burada “ilerledi” demek, aslında sözün gelişidir. Çünkü “çölde ilerleme”nin ne anlama geldiğini, anlatmak çok zordur. Buna ayrıca, silah ve donanım ağırlıkları da eklenince, konu daha da zorlaşır. 300 kilometrelik yol, 17 günde tamamlandı. Sonunda Tih Çölü geçilerek, El-Kantara’ya ulaşıldı.

Resim 43: Alman Komutan Kress

27 Ocak’ta Dördüncü Ordu Karargahı ile 10. Tümen’in ilk kademesi Cifcafe’ye geldi. 7. Kolordu Karargahı da, Cemal Tepesi’ne hareket etti. Bu arada İngilizler, Süveyş Kanalı’nı koruyacak topların yerleştirildiği gemi sayısını, dokuza yükseltti. Binbaşı Mümtaz

Page 171: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

161

komutasındaki gönüllüler ile seçme birlikler, Kantara’da çarpışmaya başladı. Bu arada cepheye gelen Cemal Paşa, askerin Cifcafe’den Süveyş Kanalı’na yaklaşmasını istedi.

28 Ocak’ta Türk askeri Bir-i Cabite’ye vardı. Dördüncü Ordu Karargahı da, Timsah Gölü’nün doğusundaki İkinci Habra’ya geldi. 8. Türk Kolordusu ile 10. Türk Tümeni’nin öncü birlikleri ise, biraz doğudaki Birinci Habra’ya ulaştı. Bu sırada İngiliz birlikleri, Timsah Gölü’nün kuzeyindeki Kantara’dan çıkarak, Binbaşı Mümtaz Grubu’na saldırdı. Hatta uçak desteği ile bu grubu dağıttı. Ertesi gün Cemal Paşa, Kolordu Komutanı Cemal ile kanal doğusundaki Cemal Tepesi’nde buluşarak, bir değerlendirme yaptı.

31 Ocak’ta öncü birlik, Tih Çölü’nün güneyindeki Kaletün-Nahil’e geldi. Kanal Sefer Kuvveti’nin birinci kademe birlikleri de, kanal önüne vararak konuşlandı. Ertesi gün Dördüncü Ordu Karargahı, komuta yerini, Katibül-Hayl batısına taşıdı. 10. Türk Tümeni’nin 28. ve 30. Piyade Alayları da, İkinci Habra’dan geçerek, Katibül-Hayl’a yöneldi. Artık Süveyş Kanalı’na saldırı için, 8. Kolordu hazırdı.

Bu sırada Türk öncü birliği, kanalda bir keşif hareketinde bulundu. 25. Türk Tümeni de, İngilizlerin dikkatini başka yöne çekmek için, önce Timsah Gölü kuzeyine yürüyüş yaptı ve sonra da, gerçek hedefleri olan Tosum’a yöneldi. Sonunda Cemal Paşa, kanalın karşı yakasındaki İsmailiye’ye, saldırıya karar verdi.

8.2.1. Birinci Kanal Çarpışması

(2-3 Şubat 1915)

Büyük güçlüklerle Tih Çölü’nü aşan Türk askeri, 2 Şubat 1915’te Timsah Gölü ile Acı Göl arasındaki bölgeden, Süveyş Kanalı’na saldırıya geçti. 25. Tümen’den beş tabur asker, kıyıya indikten sonra, teknelere bindirildi. Tombaz denilen altı düz ve çelik kaplı her tekneye, bir subay komutasında, 60 asker konuldu.

Ancak İngilizler, kanalın karşı kıyısına boydan boya, bir raylı sistem döşemişti. Bu raylar üzerinde hareket eden makineli tüfekler, yaklaşan tekneleri şiddetli ateş altına aldı. Bu yüzden karşı kıyıya, ancak iki tombaz geçebildi. Onlar da, ya öldü ya da esir edildi. 3 Şubat 1915 sabahı gün ağardıktan sonra, harekat sahasında bulunan Cemal Paşa, verilen ağır kayıpları gördü. Ardından, kanalı ele geçirmenin imkansızlığını anlayarak ve askeri geri çekme kararı aldı.

Aslında Cemal Paşa için bu karar, hiç kolay değildi. Çünkü İstanbul’dan ayrılırken, “Mısır’ı fethetmeden geri dönmeyeceğim.” demişti. Bu zor durum karşısında; kurmay başkanı ve komutanlarını İkitümsekli Tepe’de toplayarak, bir durum değerlendirmesi yaptı. Sonra da, çekilmeye başlandı.

Ancak Alman Kress, ısrarlı bir biçimde, saldırının sürdürülmesini istiyordu. Çünkü yukarıda belirttiğimiz gibi, Türkler ne denli çok kan dökerse, Almanya’ya o kadar bağlı olduğunu kanıtlamış olacaktı. Cemal Paşa ısrarları umursamadığı gibi, düşüncesini şöyle açıkladı: “Madem ki başarılı olma umudu yoktur, yalnız onur için askeri kırdıramam.”

Page 172: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

162

3 Şubat’ta başlayan çekiliş, ertesi gün de sürdü. Türk askerinin Gazze-Birüssebi Çizgisi’ne varışı, 12 gün sürdü. Kısaca, başlanılan yere dönülmüştü. Ancak Enver Paşa, bu yenilginin İslam Dünyası’nda yaratacağı olumsuz etki yüzünden, ilk fırsatta yeni bir saldırı yapılmasını görüşündeydi.

Bu arada, Kanal Çarpışması için gönderilen dört Türk uçağı, hiçbir varlık gösteremedi. Oysa İngiliz uçakları; keşif ve gözetlemenin yanı sıra, topçu atışına da yardımcı oldu. Türk saldırısını kontrol ve ateş altına aldırarak, önemli hava desteği sağladı. Çarpışma yüzünden deniz trafiğine kapatılan Süveyş Kanalı da, 16 Şubat’ta yeniden açıldı. Çünkü Süveyş Kanalı; İngiltere için, bir yandan “stratejik geçit” ise, öbür yandan da, en büyük sömürgesi olan Hindistan’a giden, en kısa yoldu. Ayrıca Hindistan, Avustralya gibi, İngiltere’nin “ürün deposu” konumundaydı.

Bu istenmeyen durumu Kress, İstanbul’daki genel karargaha rapor ederken, İngilizler sonuçtan mutluydu. Süveyş Kanalı’ndaki konumuna ve yapılacak saldırıların sonucuna güvenerek, Mısır’daki Avustralya ve Yeni Zelanda (ANZAC) Kolordusu’nu, 24 Şubat’ta Çanakkale’ye gönderme kararı aldı.

8.2.2. İkinci Kanal Çarpışması

(23 Nisan-5 Ağustos 1916)

Enver Paşa’nın her sözü, yasa hükmündeydi. Ortam böyle olunca, ufukta ikinci bir Kanal Çarpışması da görünüyordu. Bu nedenle 11 Şubat’ta, Birinci Kanal Çarpışması’nda düşülen hataları düzeltmek için, önlemler belirlendi. Öbür yandan da Sultan Reşat, aynı duygusal ve romantik yaklaşım ile İngiltere’nin işgalindeki Mısır halkını, Kutsal Cihad’a katılmaya çağırdı. İstanbul; Arapların kendisine bakışının artık değiştiğini, ya bilmiyor ya da bilmek istemiyordu. Bunun da ötesinde, Suriyeliler arasındaki Mısır Sultanlığı’na bağlanma düşüncesini, İngiltere, kendi çıkarına kullanmaya çalışıyordu. Buna ek olarak, Mekke’deki Türk Kuvvetleri Komutanlığı, Şerif Hüseyin’in tutumunun dürüst olmadığı yönünde, Cemal Paşa’yı yeniden bilgilendirdi.

Türklerin, Hicaz yani kutsal yerler konusundaki bin yıllık duygusal yaklaşımı, bu bölgenin “siyaset konusu olarak algılanması”nı engelliyordu. Bu yüzden 8 Mart’ta, Hicaz Sefer Kuvvetleri’nden makinalı tüfek bölüğü ile bir piyade taburu ve dağ bataryası, Medine’ye gönderildi. Türk Donanması’nın olmadığı Akdeniz’de, İngiltere bu konudaki avantajını sonuna kadar kullandı. Bu amaçla Türk Ordusu’nun geri bölgesindeki, önce Hayfa ve daha sonra Gazze, Muylih, Kalatül-Ariş ve Yafa’yı bombaladı.

İstanbul Hükümeti gibi Cemal Paşa da, Arap Dünyası’ndaki değişimin farkında değildi.

Bu yüzden 6 Mayıs’ta, devlete karşı ayaklanan Arap ileri gelenleri ortadan kaldırdı. 400 yıldır Türk yönetimindeki topraklarda, Türk askerinin içine düştüğü bu zorluğu, anlatmak daha da zor. Asıl neden; 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun, artık tek başına kendi ayakları üzerinde duramayışıdır. Bu yaşananlar da, sona yaklaştığının

Page 173: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

163

birer kanıtı oldu. Bu yüzden İngiliz Casus Lawrence, biraz da küçümseyerek: “Acınası Yaşlı Türkiye! Birliğini zor sürdürüyor, bir rönesans geçirmesini beklemeliyiz” diyordu.

Öbür yandan İngiltere, Mekke Şerifi Hüseyin’e, önerdiği çizgiler içindeki ülkelerde, Arapların bağımsızlığını tanımaya ve desteklemeye hazır olduğunu bildirdi. İngiltere’nin Sudan Genel Valisi General Wingate de, 17 Kasım 1915’te Yavuz Sultan Selim’e gönderme yaparak; Şerif Hüseyin’i, Arapların elinden çalınan halifeliği, geri getirecek kişi olarak tanımladı. Hatta, Arap-Haşimi Halifeliği’ni kurması için, çağrıda bulundu.

Enver Paşa’nın emri üzerine Türk askeri, 23 Nisan-5 Ağustos 1916 arasında, yeniden saldırıya geçti. Önce Katya Baskını gerçekleşti ve çok sayıda İngiliz askeri esir alındı. Ertesi gün İngilizlerin, Kantara’dan başlayarak kıyı boyunca uzattığı demiryol, Romani’ye vardı. 30 Mayıs’ta Fahrettin Paşa, Hicaz Sefer Kuvvetleri Komutanı olarak, Medine’ye gitti.

2 Haziran’da Şerif Hüseyin, İngiltere’ye güvenerek ayaklandı. Cemal Paşa ise, askerin yola çıktığını da söyleyerek, isyan belirtisi gösteren Araplara karşı bazı önlemler almasını, Fahrettin Paşa’dan istedi. Arapları hükümet yanına çekmek için onlara; daha çok para ve yiyecek dağıtmasını, maaş bağlamasını ve İslam Dünyası’nın tehlikede olduğundan söz etmesini istedi.

Oysa Hicaz’da ayaklanan Araplar; Medine’yi düşürmek için, Cidde-Medine arasındaki demiryol ile telgraf direklerini bozarak, Suriye ile bağlantıyı kesti. Ardından Şerif Hüseyin, 5 Haziran 1916’da Hicaz’da büyük bir isyan başlattı. Gittikçe genişleyen bu ayaklanma sırasında, Mekke ve Taif’teki Türk askeri tutsak edildi. Taif’te sıkıyönetim ilan edilirken, Cidde, İngiliz Donanması’nın yardımı ile asilerin eline geçti.

İki hafta aradan sonra, Medine’deki Fahrettin Paşa’ya, ayaklanmayı bastırma emri verildi. Hicaz Vali ve Komutanlığı’na da, Galip Paşa getirildi. Fahrettin Paşa iki alay asker ile asilerin üzerine giderken, 27 Haziran’da Şerif Hüseyin, bağımsızlığını ilan etti. Asiler, Taif’te de Mümtaz Efendi Tepesi’ni ele geçirdi. Bu aşamada İstanbul Hükümeti, Mekke Şerifi Hüseyin’i, 1 Temmuz’da görevden alarak, Ayan Birinci Başkanı Ali Haydar Bey’i, “şerif” olarak atadı. İngiltere, Hüseyin’in kendisini; Arabistan’ın temsilcisi olarak göstermesine karşın, Arapların onu, her dediğini kabul edecek kadar desteklemediğini de biliyordu. Ancak onu kullanmak, İngiltere’nin işine geliyordu.

4 Temmuz’da Birinci Sefer Kuvveti, İkinci Kanal Çarpışması için El-Ariş’te toplanırken, İngiliz askeri de, 9 Temmuz’da Mekke’yi işgal etti. Ertesi gün Akka bombalandı. Bir İhtilal Bildirgesi yayınlayan Şerif Hüseyin: “Jön Türkler Kuran’ı ve sünneti inkar etmişler, ramazan ve oruca riayet etmemişlerdir.” diyerek, İstanbul Hükümeti’ni, Arapların gözünde değersizleştirmeye çalıştı.

Dördüncü Ordu askerinden oluşan ve sayısı bir tümenden fazla olan Türk birliği, 16 Temmuz’da Albay Kress komutasında, El-Ariş’ten Süveyş Kanalı’na doğru hareket etti. 3

Ağustos’ta Türk ve İngiliz kuvvetleri arasında, yeniden çarpışma başladı. Üç koldan yaklaşan Türk askeri, başlangıçta geçici bir üstünlük sağladı. Ancak İngilizler, aldığı destek ile kontrolü

Page 174: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

164

ele geçirdi. Bu yenilgi üzerine Türk askeri, ertesi gün geri yeniden çekilmeye başladı. El-Ariş’e doğru yapılan bu çekiliş, 10 gün sürdü. Böylece Osmanlı Devleti’nin, Kanal Harekatı sona erdi. Bundan sonra Kanal Cephesi, Gazze ağırlıklı olarak, Sina Harekatı biçiminde sürecektir.

Resim 44: Süleyman Askeri

8.3. Sina Harekatı

(23 Aralık 1916-9 Ocak 1917)

19 Ağustos’ta Fahrettin Paşa; Hicaz’da Emir Ali ve Emir Faysal kuvvetlerini bozguna uğrattı. Ancak İngiltere ve Fransa; Arap İsyanı’nı destekliyor ve bu hareketinin çökmesini istemiyordu. Bu amaçla Yarbay Eduard Bremond başkanlığındaki bir heyet, Hicaz’ın liman

kenti Cidde’ye gitti. Bu sırada Hicaz Valisi Galip Paşa, 21 Eylül’de Taif’te asilere teslim oldu. Ardından İngiliz askeri, Taif ve Akabe’yi işgal etti. Sina Harekatı içerisinde, biri Magdaba ve öbürü Refah’ta olmak üzere, iki çarpışma gerçekleşti. Bundan önce İngiliz askeri, 15 Ekim’de Magdaba’ya, bir saldırı gerçekleştirdi.

Page 175: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

165

8.3.1. Magdaba Çarpışması

(23 Aralık 1916)

22 Aralık 1916’da İngiliz askeri, Sina Cephesi’nde saldırıya geçti ve El-Ariş’i işgal etti. Aynı gün dokuz İngiliz uçağı, Magdaba’yı bombaladı. El-Ariş’ten Ariş Vadisi’ni izleyerek 30 km boyunca ilerleyen İngilizler, 23 Aralık’ta Magdaba’daki Türk mevzilerine cepheden saldırdı. Bu saldırı önce durduruldu. Ancak süvari birlikler yanlara ve geriye sarkarak, Türk

askerini sardı. Alay karargahı bile ele geçirildi. Geriden yapılan saldırı ile de, 1.500 Türk askeri, ya şehit ya da tutsak edildi.

Bu çarpışma, Türk ve İngiliz orduları arasındaki donanım farkını göstermesi açısından, önemli bir örnektir. İngilizlerin süvari birliği ve donanım yeterliliğine karşın, Türk askerinin elinde, 900 tüfek ve dört adet “adi ateşli top” bulunuyordu. Benzin yetersizliği yüzünden uçak desteği alınamadığı gibi, Menzil Müfettişliği’nin elinde bulunan 800 devenin de, 500’ü açlık ve soğuktan, birkaç gün içinde öldü. Magdaba’da Türk birliğini ortadan kaldıran İngilizler, aynı gece El-Ariş’e döndü. Türk savunma çizgisi daha geriye çekilirken, iki yıl elde tutulan Tih Çölü de, böylece boşaltılmış oldu.

8.3.2. Refah Çarpışması

(9 Ocak 1917)

Magdaba’dan sonra yapılan bu çarpışma, başlangıçta iyi koordine edilememenin sorunları ile başladı. Öncelikle asker dağınık tutuldu. Bu yüzden de, bir “oyalama çarpışması” yapılamadı. Üstelik komutan Kress de, Kudüs’teydi. Bölgeden sorumlu olan Binbaşı Refet de, izinli olarak Kudüs’e gitti. Son olarak, fırtınadan devrilen telgraf direkleri yüzünden, birlikler arasında iletişim sağlanamadı. Durum böyle olunca da, Refah’taki Türk askeri, İngilizlerin baskınına uğrayacaktı.

8 Ocak’ta El-Ariş’ten hareket eden İngiliz askeri; Anzak Tümeni, süvari tugayı, tank grubu ile birlikte, güçlü bir durumdaydı. 45 km.lik yolu bir gecede alarak, 9 Ocak’ta saldırıya geçti. Her yandan sarılan Türk askeri, makineli tüfeklerindeki son mermiye kadar direndi. Akşama doğru tüm mevziler ile birlikte, 1.200 asker tutsak edildi. Ardından İngiliz askeri, El-Ariş’e doğru çekildi.

Kanal Cephesi’nin bundan sonraki harekatı, biraz daha geride ve Filistin topraklarında yapılacaktı. Bu bölgedeki çarpışmalar ise, üçü Gazze’de olmak üzere, Kudüs ve Nablus’ta gerçekleşecekti. Ancak burada askeri birlikler, hiç değilse başlangıçta, dağınık tutulmayacaktır.

Page 176: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

166

8.4. Filistin Harekatı

(26 Mart 1917-25 Eylül 1918)

21 Ocak 1917’de Birinci Sefer Kuvveti, Gazze-Birüssebi Çizgisi’nde, İngiliz askerine karşı yeniden düzene konuldu. İki gün sonra ise Şam’da; Enver Paşa, Cemal Paşa ve Mustafa Kemal Paşa, savaşın genel durumunu değerlendirdi. Mustafa Kemal Paşa, Medine’nin boşaltılmasını ve güneydeki askerin Suriye’ye çekilmesini istedi. Dördüncü Ordu Kurmay Başkanı da, aynı yönde görüş bildirdi. Enver Paşa bu düşünceyi, 2 Mart’ta uygulamaya koydu ve buradaki Türk askerinin, Filistin’e çekilmesi istedi.

Daha önceki Refah Çarpışması’nda, Şelale’de bulunan Türk askeri kullanılmamıştı. Ancak Kress Paşa’nın Cemal Paşa’dan ricası üzerine, Türk askeri Şelale Mevzii’ni boşalttı. 15 Mart’ta savunma, Gazze-Birüssebi Çizgisi’nde kuruldu. Bu sırada İngilizlerin çölde yaptığı demiryol da, Refah’a ulaştı.

8.4.1. Birinci Gazze Çarpışması

(26 Mart 1917)

Sekiz aylık yoğun ve yorucu bir çaba ile Türk askerini Sina’dan çıkaran İngilizler, bu kez de Filistin’i ele geçirmek istiyordu. Hem böylece, Arabistan ile olan kara bağlantısı da, ortadan kalkmış olacaktı. Çölü geçen İngiliz askeri, 26 Mart’ta Türk Savunma Çizgisi’ne saldırdı. Bu saldırı, Türk ve İngiliz askeri arasındaki, Birinci Gazze Çarpışması’dır.

İlk olarak bir İngiliz tümeni, Gazze’nin güneyindeki Türk siperlerine saldırdı. Doğudan Gazze Vadisi’ni geçen İngilizler de, şehirde bulunan ve sayısı üç alay kadar olan, Türk askerini kuşattı. Bu baskın karşısında Kress Paşa, yakındaki birliklerden yardım istedi. Şehrin güneydeki tepe, savunma açısından önemliydi ve önce İngilizlerin eline geçti. Karşı saldırı ile geri alındıysa da, sonrasında yeniden el değiştirdi. Bundan sonra, üç yönden kuşatılan Gazze’de, gün boyu kanlı sokak çatışmaları yaşandı.

27 Mart sabahı çevreden gelen Türk askeri, kuşatmayı sürdüren İngilizlere saldırdı. Yoğun bir çatışmadan sonra, İngiliz kuşatması yarıldı. Ertesi sabah İngilizler, 1.500 kayıp vererek geri çekilmişti. Bu durum, Kanal Cephesi’nde Türk askerinin, İngiliz askerine sağladığı ilk üstünlük oldu. Bu başarıda, Türk keşif uçaklarının da önemli katkısı görüldü.

8.4.2. İkinci Gazze Çarpışması

(17-19 Nisan 1917)

Gazze’yi ele geçiremeyen İngiliz askeri, 17 Nisan’da yeniden saldırıya geçti. Birinci Gazze Çarpışması, Türklere “cesaret kaynağı” olurken, İngilizleri tedirgin etmişti. Ayrıca Gazze’deki Türk savunması, öncekinden daha güçlü biçimde oluşturuldu. İngilizler de, bir önceki başarısızlık yüzünden, komutan değişikliğine gitti.

Page 177: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

167

Bu kez İngiliz askeri, “ilk kez kullanılan” tankların desteğinde saldırdı. Ancak bu saldırı da, Türklerce geri püskürtüldü. Ayrıca, İngiliz askerinin elindeki sekiz tanktan üçü, imha edildi. 19 Nisan’da İngilizler, yenilgiyi ikinci kez kabul ederek, çekildi. Bu da, İkinci Gazze Çarpışması’nın sonu oldu. Bundan sonra İngilizler, Gazze’ye bir kez saldırmak için, altı ay kadar bekleyecekti.

8.4.3. Üçüncü Gazze Çarpışması

(31 Ekim-7 Kasım 1917)

Filistin’in güneyindeki, üçüncü ve son çarpışmadır. Çünkü bundan sonrakiler, Türk askerinin yenilgileri ile birlikte, daha yukarıya çıkacaktı. Ancak Üçüncü Gazze Çarpışması’nın başladığı 31 Ekim’e kadar, İngilizler hareketsiz kalmadı. Bir yandan hazırlıklarını sürdürürken, öbür yandan donanma ateşi ile Gazze’yi bombaladı. Hatta, Gazze’nin 10 km yakınına kadar

döşediği demiryol, 17 Mayıs’ta tamamladı.

Bu sırada Osmanlı Devleti de, daha çok idari değişiklikler ile ilgilendi. Buna göre 24 Haziran’da, bölgeden sorumlu olan 6. ve 7. Orduları, Yıldırım Ordular Grubu altında birleştirdi. Grup Komutanlığı’na, Almanya Eski Genelkurmay Başkanı Falkenhein, 7. Ordu Komutanlığı’na da, Mustafa Kemal Paşa getirildi.

Ancak Mustafa Kemal Paşa, Alman komutanların yönetim ve planlarını, şiddetle eleştirdi. Özellikle 20 Eylül’de Enver, Talat ve Cemal Paşalara sunduğu rapor, çok önemlidir. Bu raporunda 7. Ordu Komutanı, şu konuları vurguladı:

1) Türk askeri yabancı komutanlar elinde, bir hayal uğruna yok edilmektedir.

2) Almanya Osmanlı Devleti’ni, bir sömürge haline getirmeye çalışmaktadır.

3) Bunu da, Türk Ordusu’ndaki Alman komutanlar aracılığı ile uygulamaktadır.

Daha sonra da, Cephe Komutanlığı’nın kendisine verilmesi ya da görevden affını isteyen Mustafa Kemal Paşa, Falkenhein’e asla güveni olmadığını da ekledi. Ancak bu uyarılar, önemsenmedi.

Bu süreçte “yararı tartışılacak” biçimde, Dördüncü Ordu Komutanlığı; Suriye ve Batı Arabistan Genel Komutanlığı adını aldı. Ayrıca 8. Ordu kuruldu. Ancak orduların sayısını arttırmak, asker sayısının da arttığı anlamına gelmiyordu.

Sonunda İngilizlerin Gazze’ye saldırısı, 31 Ekim’de başladı. Burada ironik olan şey; Türk-Müslüman toprağında kozlarını paylaşacak olan iki komutandan, biri Alman ve öbürü İngiliz’di. Karadan topçu ateşi ile ilerleyen İngiliz askerine, denizden de savaş gemileri destek

verdi. İlk gün Anzak süvarisi, Türk savunmasını kırdı ve İngilizler, Birüssebi’ye girdi. Alman

Kress Paşa komutasındaki 8. Türk Ordusu’nun da, Şeria direnişi kırıldı.

Page 178: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

168

Bu zor durum karşısında, Gazze boşaltıldı ve İngiliz askeri, 7 Kasım’da şehre girdi. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa, 7. Ordu Komutanlığı’ndan ayrılarak Genel Karargaha döndü. Çünkü Enver Paşa’nın, “sanırız ki Alman hayranlığı” yüzünden, Falkenhein’ı koruduğunu görmüştü. Bundan sonra Türk askeri, Yafa-Kudüs Çizgisi’ne doğru çekilmeye başladı. Ardından İngiliz askeri de, Yafa’ya kadar ilerledi. Önce 15 Kasım’da Remle’ye ve daha sonra 17 Kasım’da, Yafa’ya girdi. Bundan sonraki Türk savunması, artık Kudüs’te yapılacaktı.

Bu gelişmeler yaşanırken, Medine’de Fahrettin Paşa, başka konular ile ilgiliydi. Bir

yandan telgraf istasyonunu hizmete açtı, öbür yandan tarım ürünleri yetiştirmek için, Tarım Şirketi ve Müfettişliği’ni kurdu.

8.5. Kudüs’ün Kaybedilmesi

(8-9 Aralık 1917)

Kudüs şehrinin tüm semavi dinlerce olan önemi, bu konudaki çabaları, daha da anlamlı kılıyordu. 21 Kasım’da İngilizler, Saris ve Kuryetülenab’ı ele geçirerek, Kudüs’teki mevzilerin karşısına kadar ilerledi. Aynı gün, İsmail Peygamber Tepesi’ni de ele geçirdi. Ancak 23 Kasım’da, Nebisamuel-Elcip Çizgisi’ne yaptıkları saldırıda, başarısız oldular. İki gün sonra 3.

Türk Süvari Tümeni, İngilizleri Ürülfevka’da geriye attı.

Kudüs’te güçlü bir savunma çizgisi oluşturulduğu için, İngiliz saldırısı başarılı olamıyordu. Hatta 27 Kasım’da, Yıldırım Ordular Grubu’nun sağ kanadı, İngilizlerin, yan ve

gerisine saldırdı. Bu durum karşısında İngilizler, çarpışmayı yavaşlatarak, asker ve donanım gücünü yükseltti. Bundan sonra da, 8 Aralık’ta şiddetli bir saldırıya geçti. Bu güçlü saldırı karşısında Falkenhein, “kolay olanı seçti” ve askerine geri çekilme emri verdi. Ardından, Zeytindağ’da çetin çatışmalar yaşansa da, sonunda Kudüs, 9 Aralık 1917’de İngilizlerin eline geçti. Bu ağır yenilginin ertesi günü, Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı da, karargahını Nablus’tan Nasıra’ya taşımak zorunda kaldı.

Bu taşınma kolaydı da, yaklaşık 1.300 yıl boyunca, İslam Dünyası’nın çok saygı gösterdiği Kudüs’ü kaybetmek gibi bir sorumluluk, “taşınamaz”dı. İngiliz General Allenby ise,

kendileri açısından konunun hakkını verdi. Yafa Kapısı’ndan bu “Kutsal Şehir”e girerken, atından inip, saygıyla yürüdü. Aynı gün, 11 Aralık’ta, dini mekan ve kurumların korunacağını söyledi.

Kudüs gibi dünya çapında sembol bir kentin elden çıkışı, Osmanlı Devleti için de, büyük bir yıkım oldu ve moralleri çok bozdu. Mısır’ı geri alarak, Yavuz Sultan Selim’e “yaraşır olmak” için çıkılan yolda, Kudüs’ü kazandıran “Hz. Ömer’in Emaneti” kaybedilmişti. Aslında bu söylemler, çok derinlikli ve doğru olsa da, dönemin politik gerçeğinden uzaktır. Çünkü artık, dünyayı biçimlendiren anlayış, Ortaçağ’da olduğu gibi “din politikası” değil, “ülkelerin kendi çıkarı”dır.

Kudüs’ü kaybetmenin “ağır yükü”nü taşıyamayan Cemal Paşa, 12 Aralık’ta görevini Falkenhein’e bırakıp İstanbul’a döndü. Ancak Kudüs’ün yansıması, bu kadarla kalmadı. 25

Page 179: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

169

Şubat 1918’de Falkenhein, Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’ndan alındı ve yerine, yine bir Alman, Sanders Paşa atandı. Ancak tüm bunlar, Mustafa Kemal Paşa’nın beş ay öncesinde söylediklerinin, öngörüsü ve kanıtı oldu.

8.6. Nablus Çarpışması

(19-25 Eylül 1918)

Bundan sonraki süreç, İngilizler için “dikensiz gül bahçesi” olmadı. Çünkü Türk askeri, yani Mehmetçik, koşullar ne olursa olsun “canını dişine takıyor”du ve bu özelliğini, Kafkasya

ve Çanakkale’de göstermişti. İngilizlerin Nablus’a altı ay öncesinden, yani 8 Mart 1918’den başlayan saldırıları, sert bir savunma ile karşılaştı. Ayrıca bu sırada, Osmanlı Devleti’nin “bin

bir emek” ile yaptığı Hicaz Demiryolu, Araplar ve İngilizlerce kullanılamaz duruma getirildi. Bölgedeki İngiliz askeri, Türk askerinin dört katından fazla, yani 40 bine, 160 bindi. Buna karşın alınan başarısız sonuçlar yüzünden, 4 Mayıs’tan başlayarak saldırılarını durdurdu.

Ancak İngilizlerin saldırısı, 3 Eylül’de Baalbek’in işgali ile yeniden başladı. Hatta Arapların saldırısına da, destek verdiler. Ancak asıl saldırı, 19 Eylül 1918’de Nablus’a yapıldı. Önce 7. Türk Ordusu püskürtüldü ve daha sonra 8. Türk Ordu’nun cephesi yarıldı. Bu durumda iki ordu da, geri çekildi. Hatta 20 Eylül’de, Grup Komutanı Sanders Paşa’nın karargahı, İngiliz askerlerince basıldı. Paşa, gece giysisi ile güçlükle kaçarak, Teberiye’ye sığındı. Bu saldırısı karşısında Türk savunma gücü de, tümüyle kırıldı. Ardından; Cenin, Nasıra ve Bisan,

İngilizlerce işgal edildi. Hatta Türkler, Hayfa Limanı’nı boşaltmaya başladı. Uçak depolarını basan, İngiliz atlı birlikleri, 30 Alman uçağını yakarak imha etti ve ertesi gün, Yıldırım Ordular Grubu Karargahı, Şam’a taşındı.

8.7. Halep Çarpışması

(26 Ekim 1918)

Bundan sonraki olaylar, Süveyş Kanalı ile başlayan bir cephe savunmasının, en son geleceği noktadır. Büyük umutlar ile başlayan bu cephe, 26 Ekim’deki Halep Çarpışması dışında, kendiliğinden ve tel tel dökülecekti. Bunun da, haklı ya da haksız olmak veya başka bir yorumla ilgisi yoktur. Bu olgu; ekonomik, teknolojik ve askeri gücü elinde tutan İngiltere’nin, doğal kazanımıdır. Tıpkı Osmanlı’nın, 400-500 yıl öncesindeki kazanımları gibi...

Halep Çarpışması’na gelinceye kadar, Suriye’nin güneyinde ve sonra içinde, çeşitli kayıplar yaşandı. Yalnızca adı “yıldırım” olan ordular komutanlığı, Falkenhein’dan sonra, yine bir Alman olan Sanders Paşa’ya verilmişti. O da 23 Eylül’de komutayı bıraktı. Asıl sorumluluk “vatan evlatları”na düştüğü için, bu görevi Mustafa Kemal Paşa üstlendi.

Yapılan istihbarat, İngilizlerin bir genel saldırısını gösteriyordu. Ancak son gelinen, yani sığınılan çizgi de, güvenilir değildi. Çünkü Suriye’de beklenen isyan, 18 Haziran 1917’den beri gündemdeydi. 22 Eylül 1918’de Şam’da isyan çıkınca, Yıldırım Ordular Grubu Karargahı,

Page 180: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

170

daha da yukarıya, Şam’ın kuzeyine taşındı. Bundan sonraki sürecin kayıplarını, bir liste olarak şöyle verebiliriz:

1 Maan 23 Eylül 1918

2 Nasıriye “

3 Akka “

4 Yafa “

5 Dara 25 Eylül 1918

6 Aclun “

7 Şam 31 Eylül 1918

8 Sayda 6 Ekim 1918

9 Humus “

10 Trablusşam 13 Ekim 1918

22 Ekim 1918’de İngiliz tankları, atlı Bedeviler eşliğinde Halep’e yaklaştı ve Almanların “uçak kampı”na saldırdı. Ertesi gün İngilizler, Halep’e yüklendi ve burada, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki birlikler ile şiddetli sokak çatışması yaşandı. Ancak asıl çarpışma, 26 Ekim’de gerçekleşti. İngiliz ve Arap süvarileri Halep’e gelerek, Türk askeri ile çetin bir çarpışmaya girdi. Arap süvarisi bozguna uğratıldıysa da, 7. Türk Ordusu, Halep’in kuzeyine çekildi. 8. Türk Ordusu da, İngilizler ile ateşkese temel oluşturacak, İskenderun-Beylan

Çizgisi’nde durdu. Ertesi gün İngilizler, Halep’e girdi ve Şam’a doğru hareket etti. Bu arada Hatay, İngiliz ve Araplar tarafından işgal edildi.

Page 181: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

171

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde harekat öncesi gelişmeler, Kanal Harekatı, Sina Harekatı, Magdaba

Çarpışması, Refah Çarpışması, Filistin Harekatı, Birinci Gazze Çarpışması, İkinci Gazze Çarpışması, Üçüncü Gazze Çarpışması, Kudüs’ün Kaybedilmesi, Nablus Çarpışması, Halep

Çarpışması ele alınmıştır.

Page 182: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

172

Bölüm Soruları

1) Kanal Harekatı hangi tarihte başlamıştır?

a) 27 Kasım 1914

b) 21 Kasım 1914

c) 27 Aralık 1914

d) 25 Aralık 1914

e) 21 Aralık 1914

2) Kanal Harekatı’nı öneren komutan hangisidir?

a) Falkenhein

b) Hindenburg

c) Ludendorf

d) Mackensen

e) Moltke

3) Kanal Harekatı’nın planlayan komutan hangisidir?

a) Albay Kress

b) Cemal Paşa

c) Sanders Paşa

d) Goltz Paşa

e) Weber Paşa

4) Kanal Harekatı karşısında İngiltere, Mısır’da hangi yönetim biçimi uygulamaya başlamıştır?

a) Cumhuriyet

b) Sıkıyönetim

c) Devrim

d) Monarşi

e) Demokrasi

Page 183: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

173

5) Kanal Harekatı, Osmanlı Devleti’nin hangi ordusunun sorumluluk bölgesidir?

a) 7. Ordu

b) 3. Ordu

c) 2. Ordu

d) 4. Ordu

e) 6. Ordu

6) Osmanlı Ordusu, Kanal Harekatı için hangi çölü geçmiştir?

a) Tih Çölü

b) Sahra Çölü

c) Gobi Çölü

d) Kalahari Çölü

e) Taklamakan Çölü

7) Kanal Harekatı için Osmanlı Ordusu hangi tür gemi kullanmıştır?

a) Şayka

b) Üstüaçık

c) Tombaz

d) Kalyon

e) Göke

8) Kanal Harekatı sürerken, nerede Arap İsyanı başlamıştır?

a) Yemen

b) Hicaz

c) Ürdün

d) Suriye

e) Habeşistan

Page 184: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

174

9) Mekke Şerifi Hüseyin hangi bildirgeyi yayınlamıştır?

a) Barış Bildirgesi

b) Savaş Bildirgesi

c) Arabuluculuk Bildirgesi

d) Tarafsızlık Bildirgesi

e) İhtilal Bildirgesi

10) Filistin’de yapılan çarpışmalar, hangi bölgede gerçekleşmiştir?

a) Nablus

b) Şeria

c) Kudüs

d) Gazze

e) Yafa

Cevaplar

1) c, 2) e, 3) a, 4) b, 5) d, 6) a, 7) c, 8) b, 9) e, 10) d

Page 185: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

175

9. KÖRFEZ CEPHESİ

Page 186: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

176

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

9.1. Körfez Cephesi’nin Önemi

9.2. Körfez Cephesi’nin Irak Bölgesi

9.2.1. Önceki Olaylar

9.2.2. İlk Çarpışmalar

9.2.3. Basra’nın Kaybı

9.2.4. Süleyman Askeri’nin Çabası

9.2.5. Kut Çarpışmaları

9.2.6. Kut’tan Sonraki Çarpışmalar

9.2.7. Bağdat’ın Kaybedilmesi

9.2.8. Bağdat Sonrası Çarpışmalar

9.3. Körfez Cephesi’nin İran Bölgesi

9.3.1. Türk-Rus Çarpışması

9.3.2. İngiltere’nin Etkisi

Page 187: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

177

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Körfez Cephesi’nin açılmasında, Almanya’nın 1903’te başlattığı, Berlin-Bağdat Demiryol Projesi’nin etkisi var mıdır?

* Körfez Bölgesi’ndeki petrolün, İngiltere açısından önemi ne olabilir?

* Körfez Cephesi’nde kimi zaman, Türk askerine gösterilen “düşmanca

davranış”ta, İngiltere’nin bölgedeki propagandasının etkisi var mıdır?

Page 188: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

178

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

Avrupa’daki Sanayi Yarışı

İki büyük sanayi ülkesi olan İngiltere ve Almanya’nın, Körfez Petrolü için birbiri ile yarıştığını, kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen

kaynaklar.

Osmanlı Devleti’nin Önemli Kayıpları

Almanya’nın İngiltere ile giriştiği bu yarışta Osmanlı Devleti’nin, petrolü işleyecek teknolojisi bile yok iken; Basra ve

Bağdat başta olmak üzere, önemli ve tarihi şehirleri kaybetmek zorunda

kaldığını, ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 189: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

179

Anahtar Kavramlar

* Hint Askeri: İngiltere’nin, büyük sömürgesi Hindistan’dan getirdiği Hintli asker.

* Osmancık Taburu: Süleyman Askeri Bey’in kurduğu ve gönüllü olarak savaşan askeri birlik.

* Su Taşırması: Irmağın yatağını, istenilen yerde engeller ile doldurarak, aşağısındaki bölgeyi geçilemez hale getirmek.

* Boy Çukuru: Yaklaşan düşman karşısında hedef küçültmek için yapılan siper.

.

Page 190: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

180

9.1. Körfez Cephesi’nin Önemi

Körfez Cephesi’ni, Basra Körfezi’nin yakın çerçevesindeki, Irak ve İran toprakları oluşturur. Bu cephede Osmanlı Devleti, Irak’ta İngiltere ve İran’da da Rusya ile çarpıştı. Bu nedenle Körfez Cephesi’ni, “Irak Bölgesi” ve “İran Bölgesi” olarak, iki grupta sunacağız. Ancak cephenin asıl önemli yönünü, İngiltere ile yapılan çarpışmalar oluşturur.

Bu cepheyi İngiltere, Körfez Petrolü için açmıştı. Ayrıca, Çanakkale’nin geçilemediği için, güçlerini birleştiremeyen iki “uzlaşık devlet” yani İngiltere ve Rusya, bu cephede birbirine yaklaşacaktır. Bu cephenin ilk belirgin özelliği, Osmanlı Devleti’nin “en uzun süreli” cephesi olmasıdır. Kafkas Cephesi’nde “dondurucu soğuk”, Çanakkale Cephesi’nde karınca gibi “düşman çokluğu” ve Kanal Cephesi’nde “çöl sıcağı” yaşanmıştı. Körfez Cephesi ise, “seller-

sular” özelliği ile de, en sorunlu cephe olacaktı.

9.2. Körfez Cephesi’nin Irak Bölgesi

Dicle ve Fırat nehirlerinin eksenindeki Irak Bölgesi, çok çeşitli sorunları ile birlikte, İran’dan farklı bir görünüm sergiledi. Bataklık, sazlık, su altında kalan arazilerde; suya düşüp boğulanlar, boğulmaktan kurtulanları da öldüren ve İngilizleri kurtarıcı olarak gören, kendi şehrini yağmalayan Araplar ile Osmanlı Devleti, sanki düşman toprağında savaşacaktı.

Din kardeşliğinin anlamını yitirdiği bir ortamda, kutsal cihat üzerine politika yapmanın ne denli doğru olduğu, önemli bir soruydu. Ancak daha da önemlisi; “devlet, uyruklarının ortak çıkar şemsiyesidir” ilkesine göre, Osmanlı Devleti’nin eski cazibesini kaybettiği ve din devleti

anlayışının, 400 yıl gerilerde kaldığıdır. Eğer konuya bu olgu ile bakılmaz ise, ne Osmanlı Devleti’nin yenilgisi, ne de İngiltere’nin yengisi, doğru anlaşılabilir.

9.2.1. Önceki Olaylar

Irak Bölgesi’nin önemli yerleşim ve askeri birlik merkezlerini; Bağdat, Basra, Musul ve Kerkük oluşturur. Bu bölgenin askeri sorumluluğu, iki kolordudan oluşan, 4. Türk Ordusu’ndadır. Musul merkezli 12. Kolordu’nun iki tümeninden biri Musul’da, öbürü Kerkük’tedir. Bağdat merkezli 13. Kolordu’nun iki tümeninden biri Bağdat’ta, öteki Basra’dadır.

Türkiye topraklarından çıkan Dicle ve Fırat nehirleri, Irak’ta Basra’ya geldiğinde birleşir ve Şattülarap olarak, körfezdeki Fav Adası önünde Basra Körfezi’ne dökülür. Irak Petrolü konusunda 35 yıllık politika izleyen İngiltere, Osmanlı Devleti’nin ilk savaş cephesini de burada açtı. Bu amaçla, General Delamain komutasında İngiliz Deniz Gücü’ne bağlı Hint askeri, 23 Ekim 1914’te Bahreyn çevresinde toplandı ve savaş başlayıncaya dek, burada kaldı. Savaş başlayınca da, 3 Kasım’da Fav Adası’na çıktı. Fav Kalesi’ni işgal eden İngilizler, burada bir bölük bırakarak, 8 Kasım’da Saniye’ye, taşıma gemileri ile asker çıkardı. Türk askerinin, İngilizler karaya çıktıktan sonra ve zayıf biçimde yaptığı baskın hareketi ise, başarı getirmedi.

Page 191: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

181

Bunun ardından İngilizler, Kutüz-Zeyn ve Ümmül-Hassasif adasını bombaladı. Bir İngiliz savaş gemisi, Muhammara karşısında bir Türk gemisini batırdı. Ancak Saniye’ye çıkan asker, Türk saldırısı ile karşılaştı. İngiliz çıkarması üzerine, Irak Bölgesi Komutanı Cavit Paşa, 10 Kasım’da Bağdat’tan Basra’ya geldi. Buna karşın General Barret de, Şattülarap’a gelerek, buradaki İngiliz askerinin komutasını üstlendi.

Bu sırada Osmanlı Devleti, daha önce belirttiğimiz gibi, 14 Kasım’da Büyük Cihat ilan etti. Ancak İngiltere, bu ilanı 15 gün önceden haber almıştı. 31 Ekim’de Basra Körfezi çevresindeki Arap kabilelere yönelik olarak, bir bildirge yayınladı: “Bir takım delilerin, cihat sözüne kapılmasına meydan vermeyiniz.”

9.2.2. İlk Çarpışmalar

(15-17 Kasım 1914)

Şattülarap’a gelen General Barret’e, Hindistan Genelkurmay Başkanlığı, askeri saldırı konusunda serbestlik tanımıştı. O da, Delamain komutasındaki 16. İngiliz Tugayı’nı, Seyhan’daki Türk savunma mevzilerine saldırma konusunda görevlendirdi. 15 Kasım 1914’te General Delamain, Seyhan’a karşıya saldırı başladı. Her iki tarafın birlik sayısı birbirine yakın olsa da, İngiliz birlikleri tam kadrolu olduğundan, Türk askerinin iki katı kadardı. Buna karşın, bir yanı nehre dayalı Türk mevzilerinden, daha güçlü bir savunma beklenirdi. Ancak, aşiret birliklerinin dağılması üzerine Türk askeri, 2 bin kadar olan kuvvetinin yarısını, zayiat ve firar yüzünden kaybedince, kuzeye doğru çekildi. Öbür yandan İngiliz askeri de, “serap” yüzünden yaşadığı zorluklar nedeniyle, Saniye’deki karargahına döndü. Seyhan’dan yukarı çekilen Türk askeri, Kutüz-Zeyn’de yeniden mevzilendi. Bin kişilik savunma birliğine, asker ve aşiret gücünün katılması üzerine, bu sayı 2.200’e ulaştı.

General Barret, bütün askeri gücü ve nehirden destek veren silahlı gemiler eşliğinde, 17 Kasım’da yeni bir saldırı başlattı. Eski ve harap bir tabya olan Kutüz-Zeyn’e, cepheden ve sol kanattan yüklendi. Aşırı yağış, hareket yeteneğini zorlaştırsa da, nehir filosunun açtığı topçu ateşi, Türk toplarını susturdu. Bu yoğun ateş karşısında, Araplar dağıldı. Ardından İngiliz askerinin, toplu ateş gücü karşısında, Türk askeri de geri çekildi. Bir gün süren bu çarpışmada, her iki taraf da önemli kayıplar verdi.

Körfez Cephesi’nin Irak Bölgesi’nde, büyüklü küçüklü, bu türden 35 çarpışma gerçekleşti. Bunların her birini ayrı ayrı anlatmak, başka bir bilgi düzleminin konusudur. Bu nedenle burada, daha önemli olan çarpışmaları anlatarak, ötekilerin yalnızca adlarını vermekle yetineceğiz.

Page 192: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

182

9.2.3. Basra’nın Kaybı

(22 Kasım 1914)

Körfez sularının “gel-git” döneminde, Şattülarab’ın beş metre derinlik kazanması, gemi ulaşımının da, daha içerilere doğru yapılmasına elverir. Bu nedenle; Belcaniye’deki Türk

askeri, Şattülarap içinde üç vapur batırarak, İngilizlere karşı engel oluşturdu. 19 Kasım’da İngilizler, Belcaniye Adası’nı bombaladığı gibi, ikinci kademe askerini de karaya çıkardı.

Ancak İngiliz askerinin ilerleyişi durdurulamayınca, bu kez çekilme kararı alındı. Ardından, Yüzbaşı Adil’in komutasındaki asker ve aşiret kuvveti firar edince, Basra’yı savunacak güç kalmadı. Bu arada Basra halkı da, Türk askerine karşı isyankar bir tavır içine girdi. Bunun üzerine Basra, 20 Kasım’da boşaltıldı.

Basra’nın boşaltıldığı haberi üzerine General Barret, kenti işgal için harekete geçti. 22 Kasım 1914’te şehir, tümüyle İngilizlerin kontrolüne geçti. Ertesi gün General Barret, Basra’yı yağmalayan Araplar tarafından, sevinçle karşılandı. İngiliz Ordusu, kentte bir askeri tören düzenledi ve halka bildiri yayınladı. Bu bildiride Barret; Arapların dostu ve koruyucusu

olduğunu belirttikten sonra, şunu söyledi: “Artık Basra’da, Türk yönetiminden eser kalmamıştır.”

Bundan sonraki süreçte, 4 Aralık’ta, Kurna Çarpışması gerçekleşti. Bu çarpışmada, zaten sayıca yetersiz olan Türk askeri, iyi komuta edilemedi. Çünkü, birliklerin parçalı hareketi yüzünden, İngiliz askeri karşısında etkili olunamadı. 8 Aralık’ta General Fraye, Kurna’nın kuzeyinde köprü kurdurarak, askerini Dicle’nin batısına geçirdi. Ertesi gün de Kurna, İngilizlerin eline geçti. Ayrıca, 38. Türk Tümeni; 48 subay ve 938 askeri ile İngilizlere teslim oldu. Dicle Yolu’nun açılması bakımından bu yenilgi, İngilizler için çok önemli bir başarı oldu. Buna karşın, Meclis-i Mebusan’da savaş konusunda konuşan Enver Paşa, durumu şöyle değerlendirdi: “İngilizler bizi Dicle’den atmadılar. Biz kendi yaptığımız plana göre çekildik.”

9.2.4. Süleyman Askeri’nin Çabası

(6 Ocak-13 Nisan 1915)

Cavit Paşa’nın başarısızlığı yüzünden, Irak Bölgesi Genel Komutanlığı’na Süleyman Askeri Bey atandı. Süleyman Askeri, Basra’yı geri almak için, bir karşı saldırı yapmak düşüncesindeydi. Yanında getirdiği Osmancık Taburu’ndan başka, askerden daha çok, aşiret gücüne güveniyordu. İngiliz askeri de, istenilen düzeyde değildi. Buna karşın General Barret, Ammara ve Nasıriye yönünde ilerlemek istedi.

Ancak İngilizlerin 6 Ocak 1915’te; Dicle’nin doğusunda ve Fırat’ın Allavi bölgesinde yaptığı harekat, başarılı olamadı. Bunun üzerine Kurna’dan destek güç alan General Barret, 20

Ocak’ta Birinci Rota Çarpışması için saldırıya geçti. Bu saldırı sırasında, İngilizlerin topçu ateşi yeterli olamadığı gibi, “bataklık içinde” ilerleyen kuşatma birliği de, geri çekildi. Ancak bu çekilişten, Türk askeri yararlanamadı. Dahası, çarpışmayı yakından yöneten Süleyman Askeri, iki bacağından yaralanırken, sol kol komutanı Cemil de, şehit oldu.

Page 193: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

183

Resim 45: Kut Kuşatması

Bunun üzerine Harbiye Nezareti, 24 Ocak’ta Halep’te bulunan Kazım Karabekir’e, hemen Bağdat’a gitmesini ve yaralanmış olan Süleyman Askeri, komuta edemeyecek bir durumda ise, onun görevini üstlenmesini bildirdi. Birkaç gün sonra da, Irak Bölgesi Komutanlığı’nın karargahı, Rota’dan Kutülammare’ye taşındı.

Süleyman Askeri, sedye üzerinde yaralı olarak Nasıriye’ye geldi. Çünkü Irak Genel Komutanı, İngilizleri Irak’tan atmak istiyordu. Nasıriye’de askeri gücü konusunda planlarını yaptı. Buna karşın İngilizler de, kendi gücünü artırdı ve bu amaçla, Davison komutasındaki 12. İngiliz Tugayı, 5 Şubat’ta Basra’ya geldi. Bu desteğe, daha sonra gelen iki İngiliz Tugayı da eklendi.

Karşılıklı hazırlıklar sırasında, hastalanan General Barret Hindistan’a giderken, yerine

General Nikson, Irak Komutanı atandı. General Nikson’un görevleri içinde; Basra’yı kontrol etmek, Bağdat’ı ele geçirmek ve petrol tesislerini korumak bulunuyordu. Buna karşın, Süleyman Askeri’ye bağlı kuvvetler, Ahvaz yakınlarındaki Abadan Petrol Rafinerisi’nin kilometrelerce uzunluktaki boru hattını, 3 Mart’ta tahrip etti.

Bundan sonra iki taraf da, Şuaybe Çarpışması için iyi hazırlandı. Türk askeri; Fırat, Dicle ve Kerha olarak üç gruba ayrılmıştı. İngiliz askeri ise; Ahvaz, Kurna, Basra ve Şuaybe olarak dört gruba ayrıldı. Ancak, Basra-Şuaybe arası, su altındaydı ve İngilizler savunmasını, buna göre yaptı. Ayrıca tel örgü engeli ile destekledi.

Şuaybe Çarpışması için 12 Nisan 1915 sabahı saldıran Türk askeri, yoğun ateş karşısında önce geriledi. Sonrasında, biri öğlenden sonra, öbürü gece vakti olmak üzere, iki kez daha yüklenildi. Ancak, ertesi sabah yapılan saldırı da başarılı olamayınca, İngiliz askeri; önce atlı birlikler ve daha sonra tüm güçleriyle, karşı saldırıya kalktı. Türk askeri önce kısmen, daha

sonra da tümüyle çekilmeye başladı. Aslında, oldukça ağır kayıp verdiği için çekilmeyi düşünen General Mellis, Türk askerinin aynı şeyi yaptığını görünce, bundan vazgeçti. Ancak daha ileri gidemedi. Asıl önemlisi, bu başarısızlık üzerine askerini Kutül-Ammare’ye çeken Süleyman Askeri Bey, 14 Nisan’da “beylik tabancası” ile intihar etti.

Page 194: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

184

9.2.5. Kut Çarpışmaları

(7 Aralık 1915-24 Nisan 1916)

Süleyman Askeri’den sonra, Türk ve İngiliz askeri arasında, üç yeni çarpışma daha gerçekleşti. Bunlar; 31 Mayıs 1915’te İkinci Rota Çarpışması, 27 Haziran’da Nasıriye Çarpışması ve 28 Eylül’de de Es-Sinn Çarpışması’dır.

Irak Bölgesi’nin en önemli olayı Kutül-Ammare Çarpışması ve bu olayın önemli kişisi de, General Townshend’dır. General Mellis’in yerine atanan Townshend, 23 Nisan’da Hindistan’dan Basra’ya geldi. Süleyman Askeri Bey’in yerine Irak Komutanlığı’na atanan Nurettin Bey de, Bağdat’a geldi. Bu sırada İngiliz askeri, İkinci Rota Çarpışması’nın hazırlığını yapıyordu.

Bu çarpışma ve bundan sonrakiler; arazi koşullarını iyi değerlendiren ve gücünü iyi komuta eden, İngiliz askerinin başarısına tanık olacaktı. Su altında kalan arazide, asker ve silah bindirilen sallar ve sandallar başta olmak üzere, zamanı doğru kullanmak, başarıyı belirledi. General Townshend’ın küçük birlikler ile önemli başarılar kazanması, onu daha da yüreklendirdi. Irak’taki başarısını pekiştirmek isteyen İngiltere, Hindistan’dan asker desteği yapmayı da sürdürdü. Buna karşın; İngilizlerin elde ettiği her başarı, Türk askeri için, maddi ve manevi kayıp anlamına geliyordu.

Irak’ta 6. İngiliz Tümen Komutanı General Townshend’ın büyük bir ideali vardı. Çünkü “Bağdat Fatihi” olmak istiyordu. Daha önce General Barret, Basra’yı ele geçirmişti. Bundan sonra Bağdat’ın da ele geçirilmesi, kulağa hoş geliyordu. Ancak bunu bir “romantizm” olarak sayan Londra Hükümeti kendisine, emir verilmedikçe Bağdat üzerine gitmemesini istedi.

Resim 46: Kut’tan Sonra Townshend ve Halil

Page 195: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

185

Yine de Bağdat’ı almak, İngiltere için çok büyük bir kazanç, Osmanlı Devleti için de, aynı oranda kayıp olacaktı. Bu nedenle Londra Hükümeti, bölgeye gelişinden altı ay sonra, yani 24 Ekim’de General Townshend’a, Bağdat’a yürüme emrini verdi. 7 Aralık 1915’te başlayan Kutül-Ammare Çarpışması’nda, Türk askeri İngilizleri, Dicle Nehri’nin kıyısında kuşattı. Burada sıkışan General Townshend, dört ay boyunca direnecektir.

İngiliz Ordusu, Kut’u kurtarmak amacıyla dört ayrı aşamada, dört ay süren ve sekiz ayrı çarpışmaya girişti. Yine bu uğurda, 23.000 askerini kaybetti. İngilizlerin Kut için giriştiği çarpışmaları da, şöyle sunabiliriz:

1 Şeyh Sait Çarpışması

6 Ocak

1916

2 Vadi-i Kelal

Çarpışması 13 Ocak

1916

3 Birinci Hana

Çarpışması 21 Ocak

1916

4 Sabis Çarpışması 8 Mart

1916

5 İkinci Hana Çarpışması

5 Nisan

1916

6 Birinci Sınaiyat Çarpışması

6 Nisan

1916

7 Beyt-i İsa Çarpışması

17 Nisan

1916

8 İkinci Sınaiyat Çarpışması

22 Nisan

1916

Sonuçta İngilizler, 24 Nisan 1916’da Kut’tan, yenik olarak geri çekildi. İngiltere, Irak’ı alacağına kesin gözüyle baktığı için, bu büyük yenilgi, 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı’ndan sonra, İngiliz kamuoyunu ikinci kez sarstı. Ancak İngilizler, Kut’ta yeniliş gerekçesi olarak, Türk askeri dışında, her türlü etkeni gösterdiler. Bununla birlikte General Townshend, kendisine verilen emir üzerine 29 Nisan 1916’da; 5 general, 481 subay ve 13.300 askeri ile birlikte, Halil Paşa’ya teslim oldu.

Page 196: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

186

Resim 47: İngiliz Askerinin Bağdad’a Girişi

Bu süreçte Irak Bölgesi’nde, başka gelişmeler de yaşandı. Örneğin 27 Haziran’da Kerbela’da ve 28 Ağustos’ta da, Hille’de ayaklanma çıktı. Ayrıca birçok yerleşim yeri,

İngilizler tarafından işgal edildi. Bunların adlarını da; Hacele, Mecrikebir, Şatratül-Ammare,

Sukuş-Şiyuh, Nasıriye, Buşir Limanı, Bedre, Aziziye, Şeyh Sait ve Elvecik olarak sayabiliriz.

Page 197: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

187

9.2.6. Kut’tan Sonraki Çarpışmalar

(3 Aralık 1916-26 Şubat 1917)

Kut’tan sonra iki ordu arasında, 1916 sonuna değin, durağan bir süreç yaşandı. Ancak 3 Aralık 1916’da Halilür-Rahman, İngilizlerce işgal edildi. Ardından İngilizler, Türk askeri karşısına, dört katı bulan birlikler ile yeniden çıktı. Aslında bu çıkış; General Townshend’ın kişiliğinde, yaralanan onuru, biraz olsun sarmak içindi. Bu amaçla 14 Aralık’ta başlayan çarpışmalar, 25 Aralık’ta yoğunlaştı.

Bir sonraki yılın başlarında, yani 22 Şubat 1917’de, General Manuel komutasındaki İngiliz askeri, Dicle Nehri’ni aştı. Bu durum, Irak Bölgesi’nde Türk savunma çizgisinin kırılışı demekti. Bundan sonrası, İngilizler için zor olmayacaktı. Çünkü sayısal olarak, zaten önemli ölçüde üstün durumdaydı. Örneğin, Türk askerinde 10.500 tüfek ve 50 top varken, İngilizlerde bu sayı, 45.000 tüfek ve 174 top kadardı. Bu sayısal üstünlük İngiliz askerine 25 Şubat’ta, Kutül-Ammare’yi işgal ettirdi. Bu süre içinde ayrıca; Kırkgaziler, Aziziye ve Bedre de İngilizlerin eline geçti. Bu süreçte, yani Kut’tan sonra yapılan çarpışmaları, şöyle sunabiliriz:

1 Kut Meydan

Çarpışması 25

Aralık 1916

2 Birinci Garraf

Çarpışması 25 Ocak

1917

3 İkinci Garraf Çarpışması

26 Ocak

1917

4 Üçüncü Garraf Çarpışması

31 Ocak

1917

5 Dördüncü Garraf Çarpışması

3 Şubat 1917

6 Elhan Çarpışması 9 Şubat 1917

7 Beşara Çarpışması 15

Şubat 1917

8 Sınaiyat Çarpışması 17

Şubat 1917

9 Sivridere Çarpışması 25

Şubat 1917

10 Nehrül-Kelek

Çarpışması 26

Şubat 1917

Page 198: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

188

9.2.7. Bağdat’ın Kaybedilmesi

(11 Mart 1917)

Basra’yı erken bir tarihte, 22 Kasım 1914’te ele geçiren İngilizlerin, bir sonraki hedefi Bağdat olmuştu. Zaten General Townshend, bu yolda Türklere tutsak düşmüştü. Aslında Bağdat, çevresindeki nehir ve kanalların yardımı ile savunulması kolay, ele geçirilmesi bir şehirdi. Özellikle “su taşırması” yönteminden yararlanarak, yaklaşan askeri sular içinde bırakmak çok kolaydı.

Ancak, eldeki askerin yeterli olacağı düşüncesi ile bu avantajlara başvurulmadı. Oysa Bağdat’ı savunan 18. Kolordu’nun asker sayısı 9.000 iken, yaklaşan İngiliz askeri, 50.000’e varıyordu. Üstelik savunma konusunda alınan önlemler, hem geç başladı, hem de yetersiz kaldı. Örneğin, 50 metre genişlik ve 6 metre derinlikte olan, Diyale Nehri’nden yeterince yararlanılmadı.

Ayrıca savunma için belirlenen Ümmüt-Tabul çizgisini, Alman Komutan beğenmedi ve Tel-Esved’de, 6 km.lik bir savunma çizgisi belirledi. Ancak Kolordu Komutanı Kazım (Karabekir), bu genişlikte bir savunma olamayacağını söyleyince, önceki çizgiye dönüldü. İki

gün içinde ancak, “boy ve diz çukurları”ndan oluşan, bir savunma hazırlığı yapılabildi.

5 Mart 1917’de harekete geçen İngiliz askerine karşı, Bağdat’ın savunması için yapılan ilk çarpışma, 9 Mart’ta ve Tel-Esved’de gerçekleşti. Ertesi gün Diyale Nehri’ni geçen İngilizler ile ikinci çarpışma, Ümmüt-Tabul’da yapıldı. Bu çarpışma sırasında, sıra dışı zorluklar yaşandı. İngilizlerin geldiği yönden esen kum fırtınası, gerçek anlamda Türk askerine, soluk aldırmadı. Ardından fırtınanın boraya dönmesi, İngilizleri de etkiledi ve birlikler arasındaki bağ koptu. Toz bulutu yüzünden 100 metre ilerisi görünmüyordu. İki taraf da, bir süre saldırıyı durdurmak zorunda kaldı.

Bağdat gibi önemli ve tarihi bir kenti terk etmek, kolay değildi. Ayrıca, “askerinin üçte birini kaybetmeden çekilmek” de, bir ordunun alnına yapışan, bir leke olurdu. Ancak Bağdat’ı savunmak, gittikçe zorlaşıyordu. Bu konuda komutanlar arasında, birçok değerlendirme yapıldı. Sonunda da, çekilmeye karar verildi. Halil Paşa bu konudaki düşüncesini, şöyle açıkladı: “Bağdat’ı terk etmek ve 18. Kolordu’yu, 10-11 Mart gecesi Dicle boyunca kuzeye

çekmek gibi, acı bir zorunluluk karşısındayım.”

Page 199: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

189

Resim 48: Alman İmparatoru II. Wilhelm

Türk askerinin gece boyunca çekilmesi üzerine, 11 Mart’ta İngilizler, Bağdat’ı işgal etti. General Maude, bir gemi ile Bağdat’a girdi. Bu başarıdan dolayı kendisi, İngiltere Kralı başta olmak üzere, birçok kutlama telgrafı aldı. İngiliz Komutan Bağdat halkına, Lloyd George tarafından kaleme alınan bir bildiri yayınladı. İngiliz politikasının özelliğini yansıttığı için, bu bildiriyi paylaşıyoruz:

1) Ülkenize, fatih ya da düşman olarak değil, kurtarıcı görevi ile geldik.

2) Moğollardan beri ülkeniz, yabancı baskısı ve tutsaklık zinciri altında inledi.

3) Bağdat’ın, dünyaya bilim ve sanat öğrettiği zamandaki gibi, olmasını istiyoruz.

4) Bağdat halkı, dini yasaları ve milli idealleri doğrultusunda yükselecektir.

5) Hicazlılar Türkleri kovarak, bağımsız bir krallık kurdu.

6) Türklerin yok ettiği asil Arapların, boş yere ölmediğini göstereceğiz.

7) Bağdat halkı, 20 kuşak boyunca zulüm gördü ve birbirine kırdırıldı.

8) Sizi, birlikte yönetime çağırıyoruz.

Page 200: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

190

9) Milli ideallerinizin gerçekleşmesi için, öteki Araplar ile birleşeceksiniz.

Bu bildiri, ilk olarak “acaba ben mi yanlış anladım” dedirtip, ikinci kez okumayı gerektiren bir “politik belge”dir. Bu konuda daha fazla söz söylemek, “güncel politika” kapsamına girer. Yeniden Bağdat’a dönecek olursak; onu İngilizlerden alması için, Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı kuruldu. Bu grubun komutası için de, Alman General Falkenhein düşünüldü.

9.2.8. Bağdat Sonrası Çarpışmalar

(14 Mart 1917-10 Mayıs 1918)

Osmanlı Devleti için Bağdat’ın işgali, Körfez Cephesi açısından bir bakıma, sonun başlangıcı oldu. Çünkü bundan sonraki çarpışmalar, cephedeki gidişatı tersine döndürmek değil, kayıpları çoğaltması bakımından etkileyici oldu. Büyük ölçüde benzer özellikler gösteren bu çarpışmaları, bir liste biçiminde vermek, sanırız yeterli olacaktır:

1 Müşahede Çarpışması 14 Mart

1917

2 Sindiye Çarpışması 27 Mart

1917

3 Beled Çarpışması 8 Nisan

1917

4 İstablat Çarpışması 21 Nisan

1917

5 Ethem Çayı

Çarpışması

30 Nisan

1917

6 Birinci Remadiye

Çarpışması

11

Temmuz 1917

7 İkinci Remadiye

Çarpışması

21 Eylül

1917

8 Hanbağdadi

Çarpışması

26 Mart

1918

Page 201: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

191

9 Altın Köprü

Çarpışması

10 Mayıs

1918

Bu kadar çarpışma ve neredeyse tamamında alınan yenilgiler, aynı zamanda İngiliz işgali yani Osmanlı’nın toprak kaybı demekti. Bu konuda Samarra’ya ayrıca değinmek gerekir. Çünkü İngilizler, Samarra’nın işgali sırasında, demiryol istasyonunda bulunan, 6 lokomotif ile 250 vagona da el koydu. 11 Haziran’da ise, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Araplar tarafından, Bağdat Demiryolu kullanılamaz hale getirildi. Ayrıca İngilizler, 21 Eylül’deki İkinci Remadiye Çarpışması ile 181. Türk Alayı’nı tutsak etti. Irak Bölgesi’ndeki çarpışmalar ile bundan sonra İngiliz işgaline geçen yerleri, şöyle sıralayabiliriz:

1 Felluce 18 Mart

1917

2 Hanikin 1 Nisan

1917

3 Samarra 23 Nisan

1917

4 Deliabbas 19 Ekim

1917

5 Tufeyle 17 Ocak

1918

6 Hit 9 Mart

1918

7 Salahiye 28 Nisan

1918

8 Kerkük 6 Mayıs

1918

9 Tikrit 13

Temmuz 1918

10 Baalbek 11 Ekim

1918

Page 202: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

192

11 Humus 12 Ekim

1918

12 Musul 3 Kasım

1918

9.3. Körfez Cephesi’nin İran Bölgesi

9.3.1. Türk-Rus Çarpışması

(17 Aralık 1914-9 Eylül 1916)

Uzlaşık Devletler Grubu’nu oluşturan son antlaşma, 1907’de Rusya ile İngiltere arasında yapılmış ve bu antlaşmaya göre İran’ın; kuzeyinde Rusya ve güneyinde İngiltere egemen olmuştu. Ortada ise, tarafsız bir tampon bölge bırakılmıştı. Ancak İran milliyetçileri, bu durumdan rahatsızdı ve çözüm umutlarını, Dünya Savaşı’nı Almanya’nın kazanmasına bağlamıştı. Bu nedenle; Alman propagandası İran’da etkili olurken, Türk askerinin İran’da bulunması, Almanya’yı rahatsız ediyordu.

Öte yandan İngiltere, İran’da Rusya ile dayanışmaya gitti ve daha çok Rus askerinin İran’da bulunmasını istedi. General Yudeniç, önceleri Kafkas Cephesi’ne daha çok önem verdiğinden, bu isteğe yanaşmadı. Ancak İngiliz ve Fransız elçiler, İran’a asker gönderilmez ise, Tahran’ı terk etmek zorunda kalacaklarını bildirdi. Bunun üzerine, Rusya’nın tutumu değişti ve General Baratov komutasındaki kolordu, Aralık 1915’te İran’a yöneldi.

Ancak Osmanlı Devleti, İran konusunda “Turan Kapısı” özelliğinden dolayı daha hassastı ve bu nedenle, bir yıl öncesinden çabaya girmişti. Örneğin 17 Aralık 1914’te, Revandiz Müfrezesi Savuçbulak’ta, Rus saldırısını kırdı. 12 Ocak 1915’te ise, Tebriz ve Selmas Ruslardan alındı, 3 Şubat’ta Ahvaz ve üç gün sonra, Hüveyze ele geçirildi. Enver Paşa İran Harekatı için, önce Kazım (Karabekir) Bey’i düşündüyse de, daha sonra kendisinden bir yaş büyük olan amcası, Halil Paşa’yı atadı.

Sarıkamış’tan sonra Tebriz’e kadar ilerleyen Rusları, Halil Paşa komutasındaki Türk askeri, Dilman’da yenilgiye uğrattı. Buna paralel olarak, İngilizlerin de harekete geçmesi üzerine, Rauf Bey Müfrezesi, Kermanşah yönünde ilerledi. 9 Mart 1915’te Teşkilat-ı Mahsusa’nın bir kolu, Hüveyze’de İngiliz Tugayı’nı yenerek Ahvaz’a girdi ve petrol borularını patlattı.

Oysa ne İranlılar ve ne de Almanlar, İran’da Türk askerini görmek istiyordu. Üstelik Türkler aleyhine, propaganda bile yapıyorlardı. Rauf Bey, 17 ve 22 Haziran’da yapılan saldırılara karşı koyduysa da, Almanya ve İran’ın, İstanbul Hükümeti’ne yaptığı baskı sonucu, 10 Eylül’de kendisine, “dön emri” verildi.

Page 203: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

193

Çok geçmeden Şehriban, 2 Kasım’da İngilizlerce işgal edildi. On gün sonra, İran’daki Rus Komutan General Baratov, karargahını 3 Aralık’ta Kazvin’e taşıdı. Ardından, Hamedan ve Kum yönünde ilerleyerek, Hamedan’ı işgal etti. Buna karşın Türk askeri de, 15 Aralık’ta İran jandarmasını dağıtarak Hamedan’a ulaştı. Üç gün sonra Hamedan ve Bicar’dan çekilen Rus askeri, 21 Aralık’ta Kum kentini işgal etti.

Yeni kuvvetler ile desteklenen Rus Ordusu, 1 Ocak 1916’da Hamedan’ı ele geçirdi. Rusların bu ilerleyişi karşısında, 6. Türk Ordusu Komutanı Goltz Paşa, Irak’tan bir müfrezeyi, İran’a gönderdi. İran Kolu adı verilen Yarbay Şevket Müfrezesi, 7 Ocak’ta Kermanşah’a vardı. 25 Şubat’ta Kermanşah’ı ele geçiren Ruslar, Bağdat-Musul sınırına 80 km kadar yaklaştı.

Osmanlı Devleti, daha doğrusu İttihat ve Terakki’nin kurmayları, “Turan Kapısı İran”a, öncüler gönderdi. Bu bağlamda; Ömer Naci Müfrezesi 700 ve Ruşeni Müfrezesi 300 kişi olarak İran’a girdi. Bundan amaç, Azerbaycan’ı işgal etmekti. Bu konuda istihbarat merkezi olarak Van, bilgi kaynağı olarak da; Hoy, Selmas ve Rumiye şehbenderlerine görev verildi.

Ömer Naci Müfrezesi, 1915 başından beri yaptığı akınlar ile Rus askeri karşısında tutunmayı başardı. Hatta Savaçbulak’ı ele geçirdiyse de, fazla tutamadı. Ancak Garusan ve Celali aşiretlerinden sağladığı katılımı ile gücünü, 5.000 kişiye çıkardı.

Bu süreçte, İran’ın içinde bulunduğu karmaşadan en iyi yararlanan Rusya oldu. Öyle ki General Baratov, 3 Mayıs 1916’da Bağdat’a yöneldi. Rus Azerbaycan Kolordusu da, gönüllü Ermeni ve Nasturiler ile birlikte; Hakkari, Şemdinan, Revandiz ve Bokan yönünde saldırıya geçti. Bu düzlemde Rus-Türk askeri, Hanikin’de iki kez karşılaştı. 6 Mayıs’ta yapılan Birinci Hanikin Çarpışması’nda, Türk askeri direndi. Kuşatılma karşısında geri çekilme düşünülürken, ertesi gün Rus askeri çekildi.

İkinci Hanikin Çarpışması ise, 3 Haziran’da başladı. Üç koldan yapılan Rus saldırısını, 13. Türk Kolordu Komutanı Ali İhsan, doğru öngördü. Akşama doğru Rus askeri çekilirken, Bağımsız Türk Süvari Tugayı’nın yardıma gelmeyişi, Ruslar adına şans oldu. Bundan sonra; 28 Haziran’da Çeşme-i Sefid ve 30 Haziran’daki Mah-ı Deşt çarpışmaları da, Ruslar açısından “oyalama harekatı” olmaktan ileriye gidemedi. Ayrıca, Mendeli’de bırakılan Türk Süvari Tugayı’nın Kasr-ı Şirin’e geç gelmesi, Rusları yenilgiden kurtardı. Rus askeri; 17 Temmuz’da yapılan Revandiz Çarpışması’nda da, başarısız oldu. Ancak 23 Ağustos’taki Pesova Çarpışması’nda, ilk kez başarı elde etti.

Ancak bundan önce 3/4 Ağustos gecesi, Acem Kasrı denilen yerde büyük bir patlama yaşandı. Türk birliğinde gerçekleşen bu olayda, 776 sandık mavzer mermisi ile 2.556 top mermisi patladı ve 29 asker şehit oldu. Ardında, 9 Ağustos’ta yapılan Esatabad Çarpışması, yine Rusların çekilmesi ile sonuçlandı. Bu süreçte İran’daki Türk askeri, iki ay içerisinde önemli kazanımlarda bulundu. Ele geçirilen yerlerin listesi şöyledir:

Page 204: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

194

1 Kasr-ı

Şirin

9 Haziran

1916

2 Paytak

Boğazı

22 Haziran

1916

3 Harunabad 29 Haziran

1916

4 Çarzuvar

Geçidi

30 Haziran

1916

5 Tarkuş 29 Temmuz

1916

6 Sine 5 Ağustos

1916

7 Esatabad 8 Ağustos

1916

8 Hamedan 10 Ağustos

1916

Türk Genelkurmayı, İngilizlerin Irak’a odaklanmasından, yararlanmak istedi ve bu

isteğe, eksiklerinin tamamlanması koşulu ile 6. Ordu da, destek verdi. Bu konuda yapılan plana

göre, iki koldan ilerlenecekti. Nizamüs-Saltana Birliği Tahran’a ve 13. Türk Kolordusu

Kazvin’e yürüyecekti. Ancak Irak’ta alınan zincirleme yenilgiler, bu kararın uygulanmasına

izin vermedi. Çünkü askerin önemli bir kısmı, 26 Şubat 1917’de Bağdat’a gönderilince bu

durum, İran’daki Rus askerinin işini kolaylaştırdı. Buna karşın, ani bir baskından çekinen

General Baratov, oyalama hareketi yapmaktan öteye gidemedi. İran Bölgesi’ndeki Türk-Rus

çarpışmalarını, bir liste olarak şöyle sunabiliriz:

Page 205: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

195

1 Birinci Hanikin

Çarpışması

6 Mayıs

1916

2 İkinci Hanikin

Çarpışması

3 Haziran

1916

3 Çeşme-i Sefid

Çarpışması

28 Haziran

1916

4 Mah-ı Deşt

Çarpışması

30 Haziran

1916

5 Revandiz Çarpışması 17 Temmuz

1916

6 Pesova Çarpışması 23 Ağustos

1916

7 Esadabad Çarpışması 9 Eylül 1916

9.3.2. İngiltere’nin Etkisi

Bundan sonra İngilizler, 24 Eylül 1916-20 Kasım 1917 arasında; İsfahan, Şiraz, Şehriban, Hanikin’i ele geçirdi. Bu süreçte Türk askeri ile giriştiği, 25 Mart 1917 tarihli Cebel-i Hamrin Çarpışması’nda yenildi. Ancak sonuçta İran; Türk, Rus ve İngiliz, hiçbir tarafa beklentisini vermedi. Bolşevik Devrimi’nin etkisi ile 7 Aralık 1917’de, Türk-Rus orduları arasında ateşkes yapıldı. İngilizler de, İran’ın içine düştüğü anarşi yüzünden, düşündüğü konumda olamadı. Tüm bunların yanında; Türk askerinin İran’da başarı kazanamayışının en büyük nedeni, “duygusal motivasyon” yüzünden, plan ve komutaya önem verilmeyiş oldu.

Türk Ordusu’nun Azerbaycan ve Dağıstan’daki etkinliği, 8 Kasım 1918’e değin sürdü. Bu bağlamda, 15 Ekim’de Bakü ve 7 Ekim’de Derbent’e girildi. Ancak İstanbul’dan gelen ve İslam ve Kuzey Kafkas Orduları’nın lağvedildiği emri üzerine, askerin çoğu, istemeyerek geri döndü. Bakü de, 17 Ocak 1919’da İngilizlerce işgal edildi.

Page 206: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

196

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

150 yıldır Avusturya İmparatorluğu’nun gölgesinde yaşayan Prusya Krallığı’nın, büyük devlet adamı Prens Bismarck’ın, öngörülü politikası ile birlikte; Danimarka, Avusturya ve Fransa ile savaştıktan sonra, Kıta Avrupası’nın en güçlü devleti oluşunun aşamaları anlatılmaktadır.

Page 207: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

197

Bölüm Soruları

1) Körfez Cephesi’nde yapılan çarpışmalar, kaç bölgede gerçekleşmiştir?

a) Bir Bölge

b) Dört Bölge

c) İki Bölge

d) Üç Bölge

e) Beş Bölge

2) Basra Körfezi’nin önündeki önemli ada hangisidir?

a) Fav

b) Bahreyn

c) Sarbandar

d) Abadan

e) Zübeyr

3) Körfez Cephesi için ilk hazırlığı yapan İngiliz komutan hangisidir?

a) Kitchener

b) Lake

c) Robeck

d) Allenby

e) Delamain

4) Körfez Cephesi’nde Türk askerinin, ilk olarak boşalttığı önemli şehir hangisidir?

a) Felluce

b) Basra

c) Samarra

d) Salahiye

e) Kerkük

Page 208: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

198

5) Basra halkına, “dostluk ve koruyuculuk” bildirgesi yayınlayan İngiliz komutan hangisidir?

a) Hamilton

b) Birdwood

c) Delamain

d) Barret

e) Nikson

6) Kut Çarpışmaları hangi tarihte başlamıştır?

a) 7 Aralık 1915

b) 15 Aralık 1915

c) 1 Aralık 1915

d) 10 Aralık 1915

e) 17 Aralık 1915

7) “Bağdat Fatihi” olmak isteyen İngiliz komutan hangisidir?

a) Aylmer

b) French

c) Hunter-Wetson

d) Haig

e) Townshend

8) General Townshed, hangi tarihte teslim olmuştur?

a) 23 Nisan 1916

b) 25 Nisan 1916

c) 29 Nisan 1916

d) 30 Nisan 1916

e) 27 Nisan 1916

Page 209: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

199

9) Bağdat hangi tarihte kaybedilmiştir?

a) 10 Mart 1917

b) 11 Mart 1917

c) 17 Mart 1917

d) 18 Mart 1917

e) 19 Mart 1917

10) Körfez Cephesi’nin İran Bölgesi’ndeki Rus Komutanı hangisidir?

a) Baratov

b) Aleksandroviç

c) Mışlayevskiy

d) Rennenkampf

e) Yudeniç

Cevaplar

1) c, 2) a, 3) e, 4) b, 5) d, 6) a, 7) e, 8) c, 9) b, 10) a

Page 210: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

200

10. BAĞLAŞIK DEVLETLER’İN SAVAŞ YÖNETİMİ

Page 211: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

201

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

10.1. Almanya’nın Savaş Yönetimi

10.1.1. İmparator-Kayzer

10.1.2. Başbakan-Şansölye

10.1.3. Genelkurmay Başkanı

10.1.4. Komutanlar

10.2. Avusturya’nın Savaş Yönetimi

10.2.1. İmparator

10.2.2. Öteki Görevler

10.3. Osmanlı Devleti’nin Savaş Yönetimi

10.3.1. Padişah

10.3.2. Sadrazam

10.3.3. Başkumandan Vekili

10.3.4. Komutanlar

Page 212: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

202

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Kayzer II. Wilhelm’in Dünya Savaşı boyunca gösterdiği çaba, öteki devletlere göre, en büyük örnek olarak gösterilebilir mi?

* Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’in; Dünya Savaşı’nı başlattığı halde, sürekli barış istemesinin, savaş başladığında kendisinin, 84 yaşında ve 66 yıldır tahta bulunmasının etkisi var mıdır?

* Sultan Mehmet Reşat, Osmanlı Devleti’nin tek zafer cephesi olan Çanakkale’ye gitmiş midir?

Page 213: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

203

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

Dünya Savaşı Almanya’nın Savaşı

Almanya’nın, dünya çapında olmasa da, Avrupa’da İngiltere ve Fransa’ya karşı girişeceği bir savaşı beklediğini ve bunu kazanmak için de, tüm gücünü ortaya koyduğunu

kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Osmanlı Devleti’nin

Büyük Umutları Almanya’nın

çabasına ortak olan Osmanlı Devleti’nin, kaybedilen yerleri geri kazanabilmek

için, “canını dişine taktığı”nı ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 214: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

204

Anahtar Kavramlar

* Dünya Yarışı: Almanya’nın, bir “sömürgeler imparatorluğu” olan İngiltere ile boy ölçüşmesi.

* Reichstag: Alman Parlamentosu.

* Yıldırım Ordular Grubu: 6. Ve 7. Türk ordularının, aynı komuta altında birleştirilmesi.

* Meclis-i Mebusan: Osmanlı Parlamentosu.

Page 215: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

205

10.1. Almanya’nın Savaş Yönetimi

Almanya’nın savaş yönetimi, Bağlaşık Devletler’in hepsinden daha güçlü ve isteklidir. Dünya Savaşı’nın kendisi başlatmadığı halde, en çok o üstelendi. Çünkü Dünya Yarışı’nı İngiltere’ye karşı, silah kullanmadan, ekonomik ve teknolojik alanlarda, 20 yıldır zaten yaşıyordu. Avusturya’nın savaştan çekilmek istediği anlarda, onu kıskacına aldığı gibi, ateşkesi en son isteyen de, kendisi oldu.

10.1.1. İmparator-Kayzer

II. Wilhelm. 15 Haziran 1888-9 Kasım 1918 tarihleri arasında görev yapan, “Son Alman

İmparatoru”dur. İmparator olduktan sonra, Almanya’yı bir dünya imparatorluğu yapma çabasına girişti ve bu amaçla, önündeki en büyük engel olan, Bismarck’ı görevden aldı. İzlediği “Dünya Politikası” ile Almanya’yı, ekonomik ve askeri yönden güçlendirdi. Bu yolda İngiltere ile yarışa girmesi, Birinci Dünya Savaşı’nın da başlamasına neden oldu.

Resim 49: Alman Sömürgeleri

28 Temmuz 1914’te Avusturya-Macaristan Sırbistan’a savaş ilan edince, Potsdam’da olağanüstü bir toplantı yaptı. Bu toplantıda; İngiltere ve Fransa’ya karşı izlenecek tutum belirlendi. Hatta Avusturya için de, Belgrad’ı işgal etmesinin yeterli olacağı planlandı. Rus Çarı II. Nikola’dan da, genel bir savaşa meydan vermemek için askeri hazırlıklarını durdurmasını istedi. Yoksa Almanya’nın da, aynı yönde hareket edeceği uyarısında bulundu. Aynı zamanda, bütün İslam Dünyası’nın Uzlaşık Devletler’e karşı ayaklanmasını sağlayacak bir çalışma başlattı. Bu harekete başlangıç olması için de, İstanbul Elçisi Wangenheim’a, Osmanlı Devleti ile yapılacak antlaşma için, yetki verdi. Bu antlaşma, 2 Ağustos 1914’te imzalandı.

Dünya Savaşı boyunca Kayzer II. Wilhelm, olayları yakından izledi ve etkili kararlar verdi. Örneğin Falkenhayn’ı, Alman Genelkurmay Başkanlığı’na atadı, Sanders’in Türkiye’den ayrılmasına izin vermedi. Kendisi İstanbul’a, 1889 ve 1898’de iki kez gelmiş, hatta ilk gelişinin anısına, Sultanahmet Meydanı’ndaki Alman Çeşmesi yapılmıştı. Dünya Savaşı sırasında da

Page 216: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

206

Çanakkale Cephesini denetleyerek, savunma mevzilerini yerinde inceledi. Hatta 17 Ekim 1916 tarihinde, Bağlaşık Devletler askerinin emir ve komutasını üstüne aldı.

Alman Savaş Konseyi’ne başkanlık da yapan II. Wilhelm, 9 Ocak 1917 tarihinde, düşman ticaret gemilerine karşı, “sınırsız deniz savaşı” kararı aldı. 4 Şubat’ta ise, Galiçya’da bulunan 15. Türk Kolordusu Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa’yı kabul ederek görüştü. General Falkenhein’ı, Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’na atadı.

Resim 50: İstanbul Elçisi Wangenheim

Önce Avusturya-Macaristan İmparatoru ve daha sonra Hindenburg’un, savaşın kaybedilebileceği yönündeki algıları önemsemeden, tüm çabasını göstermeyi sürdürdü. Hatta 20 Ekim 1917’de üçüncü kez İstanbul’a geldi. Sultan Mehmet Reşat ve diğer devlet ricali

tarafından büyük bir törenle karşılandığı gibi, kendisine müşir rütbesi verildi. 23 Ekim’de Yavuz zırhlısı ile Çanakkale’ye gitti; Seddülbahir, Arıburun ve Anafartalar’daki eski savaş alanlarını gezerek, moral depoladı.

19 Aralık 1917’de Şehzade Vahidettin’i, Alman Genel Karargahı’nın bulunduğu, Rockenhausen’da kabul etti. Burada, Mustafa Kemal Paşa’ya gönderme yaparak “Türkiye’nin muhterem veliahtı, anlıyorum ki sizin zihninizi bulandıranlar var.” dedi.

13 Şubat 1918’de Hamburg’da, kendi başkanlığında bir durum değerlendirme toplantısı yaptı. Başbakan Hertling, Dışişleri Bakanı Kuhlman, Genelkurmay Başkanı Hindenburg ve Kara Kuvvetleri Komutanı Ludendorf ile üst rütbeli subayların katıldığı bu toplantıda, şu kararlar alındı:

Page 217: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

207

1) Ruslara karşı yeni bir saldırının başlatılması,

2) Ukrayna’nın işgal edilmesi,

3) Narva’ya kadar olan Baltık ülkelerinin işgali edilmesi,

4) Rusya’ya saldıracak Çin askerinin desteklenmesi.

Kayzer Wilhelm, 1 Ağustos 1918’de bile, geri adım atmak düşüncesinde değildi. Alınan yenilgiler ve savaşın kamuoyuna yansıyan sorunları yüzünden; Alman ulusuna seslenerek, onlara moral yüklemeye çalıştı. Ancak durumun hiç de iç açıcı olmadığı, 13 Ağustos’ta dile getirilmeye başlandı. Spa’da yapılan toplantıda, Alman Ordusu’nun saldırıya geçecek durumu olmadığı belirtildi. Bunun üzerine, barış için ilk fırsatta diplomatik görüşmelere başlama kararı alındı.

29 Eylül 1918’de Bulgaristan savaştan çekilince, Kayzer Wilhelm de, ABD Başkanı Wilson’dan, barış koşullarının istenmesini için emir verdi. 1 Ekim’de ise, Alman ulusuna veda gibi mesaj yayınladı: “Ülkenin geleceğini belirlemede, eskisinden daha etkili biçimde, iş birliği yapın.” Kendi başkanlığında toplanan Saray Meclisi, Almanya’nın savaş gücünü son kez görüştü.

26 Ekim 1918’e gelince, kendisini yalnız bırakmamak için savaşa girdiği Avusturya, savaştan çekilme kararı aldı. Avusturya İmparatoru Karl, II. Wilhelm’e şu mesajı gönderiyordu: “Ayrı bir barış ve hemen silah bırakılması için, 24 saat içinde başvuru kararımı, sana bildiriyorum.”

10.1.2. Başbakan-Şansölye

Dünya Savaşı başlarken, Almanya Başbakanı olan Bethmann Holweg. 13 Temmuz 1909-13 Temmuz 1917 tarihleri arasında bu görevde bulundu. Saraybosna Suikastı sonrasında, Avusturya’ya karşı çok toleranslı davranışı ile eleştirilir. Daha önce belirttiğimiz, 28 Temmuz 1914’deki Potsdam Toplantısı’ndan sonra, İngiltere’nin Berlin Elçisi ile görüştü ve İngiltere ile anlaşmak istediklerini, Fransa toprakları konusunda güvence verileceğini, ancak aynı şeyin Fransız Sömürgeleri için söylenemeyeceğini açıkladı.

Almanya Dünya Savaşı’na girerken, barışın dört ay içinde sağlanacağını planlıyordu. Aradan altı ay geçtiği halde, 9 Mart 1915’te kendisinden, barış konusunda bilgi isteyen Sosyalist milletvekillerine “barış umudunun zayıf olduğu”nu söyledi. Ne de olsa, II. Wilhelm

gibi hırslı bir Kayzer’in başbakanıydı. Hatta kendisinin 14 Mart 1916’da, ticaret gemilerine denizaltı saldırısı düşüncesine karşı çıkan, Alman Deniz Kuvvetleri Komutanı Tirpitz, istifa etti.

23 Nisan 1917’de ise, başkanlığını yaptığı bir toplantıda, Almanya’nın barış koşulları belirlendi. Buna göre:

1) Riga’ya kadar Litvanya ve Kurland toprakları alınacak;

Page 218: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

208

2) Polonya Alman etkisinde kalacak;

3) Belçika bir süre işgal edilecek;

4) Küçük sınır düzenlemesinden sonra, Alsace-Lorraine alınacak;

5) Avusturya Romanya ve Sırbistan’dan toprak alacak;

6) Doğu Galiçya, Rutenya ve Moldovya, Rusya’ya verilecek.

Tüm savaşçı tutumuna karşın, üç yılın sonrasında gelinen durumda; 12 Temmuz 1917’de, Alman Parlamentosu olan “Reichstag”a, koşulsuz yani toprak kazanımsız bir barış çağrısında bulundu. Ertesi gün de, istifa ederek, başbakanlıktan ayrıldı.

Yerine gelen Georg Michaelis, bu zor süreçte oldukça uzun, 3,5 yıl görev yaptı. Ondan

sonra Georg von Hertling 11 ay ve Maximilian von Baden ise yedi gün başbakan oldu. Almanya’nın Dünya Savaşı sonundaki yenilgisinde, başbakan olarak Friedrich Ebert vardı.

Dünya Savaşı sırasında Almanya Dışişleri Bakanı olarak sıralı olarak; Gottlieb von

Jagow, Arthur Zimmermann ve Richard von Kühlmann görev yaptı.

10.1.3. Genelkurmay Başkanı

Almanya için Dünya Savaşı Planı hazırlayan Genelkurmay Başkanı, Alfred von

Schlieffen’dir. Schlieffen Planı denilen bu strateji; çok hızlı hareket ederek, önce Fransa’yı savaş dışı bırakmayı ve daha sonra, Rusya üzerine yoğunlaşmayı amaçlıyordu. Ancak General Schlieffen, Dünya Savaşı başlamadan 19 ay önce öldü.

Yerine gelen Ludwig von Moltke, Genç Moltke olarak da bilinir. Ancak kendisi, henüz 35 yaşında iken, Osmanlı Ordusu’nda 1835-1839 arasında danışmanlık yapan ve 1891’de ölen Büyük Moltke ile karıştırılmamalıdır. 16 Haziran 1916’ya kadar Alman Genelkurmay Başkanı olarak görevde kalan Genç Moltke, onun yeğenidir.

5 Ağustos 1914’te Moltke, Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında bir değeri olamayacağı görüşündeydi. Böyle bir ittifakın, ancak Hindistan, Kafkaslar ve Mısır’da çıkarılacak, bir genel ayaklanma için kullanılabileceğini belirtti. Oysa bu düşünceyi Kayzer Wilhelm, 30 Temmuz’da dile getirmişti. Ayrıca Moltke 10 Ağustos’ta Osmanlı Devleti’ne, aynı yöndeki iki istek ve bir önerisini açıkladı:

1) Uzlaşık Devletler’in işgalindeki topraklarda, İslam Ayaklanması çıkarılmalı.

2) Osmanlı Devleti, olabildiğince çok İngiliz ve Rus askeri, kendi cephelerinde tutmalı.

3) Mısır üzerine bir harekat yapılmalı ki, İngilizlerin Mısır’ı kaybetmesi, Türkiye’nin başarı olacaktır.

Page 219: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

209

21 Ağustos 1914’te Moltke, Alman Doğu Cephesi Komutanlığı’nda başarısız olan

General Prittwitz’in yerine, 67 yaşındaki emekli General Paul von Hindenburg’u, göreve çağırmaktan çekinmedi. 4 Eylül’de, Alman Ordusu’nun sağ kanadını, Paris’in batısından doğusuna yöneltti. 10 Eylül’de Alman Ordusu’nun, Marne Cephesi’nden geri çekiliş emrini veren yine kendisidir. Ancak bu karar kendisine de ağır geldiği için, dört gün sonra alınan Marne yenilgisi üzerine, görevinden istifa etti. 15 Eylül’de yerine, Savaş Bakanı Erich von

Falkenhayn atandı.

15 Kasım 1914’te, Belçika’nın Ypres ve Dixmude bölgesindeki Alman saldırısını durdurdu. Bunun üzerine iki gün sonra Batı Avrupa Cephesi’nde; Ypres-Arros-Soissons-

Verdun-Beford savunma çizgisi ile 750 kmlik, yerleşik bir cephe kuruldu ve siper çarpışması başladı. Bu durum, Almanya’nın hiç de istediği bir şey değildi. Zaten Falkenhein’ın kendisi, askeri kararlılık ve doğru amaç yönünde, sağlıklı bir duruş sergilemiyordu. Bu yüzden, önce Verdun ve daha sonra Somme’deki başarısızlığı üzerine, görevden alındı ve 7 Mayıs’ta, Yıldırım Ordular Grubu’na komutan olmak üzere, Türkiye’ye gönderildi. Yerine de, 29 Ağustos 1916’da Paul von Hindenburg atandı.

Resim 51: Sultan Mehmet Reşat

Daha önce, 21 Ağustos 1914’te Genelkurmay Başkanı Moltke’nin göreve çağırdığı, 67 yaşındaki Hindenburg, 8. Alman Ordusu Komutanlığı’na getirildi. Rus Ordusu’na karşı 23-30

Ağustos 1914’te kazandığı Tannenberg Çarpışması ile Almanya’da ulusal kahraman ilan edildi. Ardından, oluşturduğu 9. Alman Ordusu ile Galiçya’da, aynı başarıyı yineleyemediyse de,15

Ekim’de Rus askeri, Varşova önündeki Lwow-Ivanograd-Varşova Çizgisi’ne kadar geriledi. 11 Kasım’da da, Thorn-Posen arasındaki Rus Cephesi yarıldı.

5 Eylül 1916’da Batı Avrupa Cephesine komuta eden Hindenburg, ertesi gün Enver Paşa gibi, başkomutan vekili oldu. Çünkü Alman, Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Bulgar kuvvetlerinin, II. Wilhem tarafından, tek elden yönetimi kararlaştırılmıştı. Kayzer adına

Page 220: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

210

yönetim yetkisi, Hindenburg’a verildi. Bu konuda Enver Paşa, 11 Eylül’de çağrılarak, kendisi ile görüşüldü. Ardından Alman Savaş Konseyi, Hindenburg’un yetkilerini genişletti.

12 Ocak 1917’de Enver Paşa, Kanal ve Körfez cephelerinde, İngilizlerin saldırıya geçeceğini belirterek kendisinden, Galiçya’daki Türk askerinin geri gönderilmesini istedi. Ancak Hindenburg, 21 Ocak’ta Enver Paşa’ya verdiği yanıtta, Türk askerini ilkbahara kadar gönderemeyeceğini belirtti. Kısa süre sonra Hindenburg, Alman Ordusu’na Batı Avrupa Cephesi’nde çekilme emri vererek, “savunma stratejisi” uygulamaya başladı. Alman Ordusu Saint Quentin-La Fere Çizgisi’nde tutundu.

General Hindenburg, gelişmelerin iyiye gitmediğini, açıkça dile getirmekten çekinmedi ve 27 Temmuz’da Kayzer Wilhelm’e: “Moral yüklemesi yapılmazsa savaşı kaybedeceğiz.” dedi. 18 Aralık’ta da, savaştan çekilen Sovyetler ile barış görüşmelerinin başlatılması kararı alındı.

Dünya Savaşı’nın son yılında, Somme Çarpışması’nın yapıldığı, Fransa’nın kuzeyindeki Picardie’de, 21 Mart 1918’de büyük bir saldırı başlattı. Başarılı olamadığı gibi, iki gün sonra da, Türk askerinin Kafkasya’dan çekilmesini istedi.

“Bu gidişle savaş, 9-10 yıl sürecek” diyen Dışişleri Bakanı Kuhlmann’ın, görevden alınmasını 5 Temmuz’da isteyen Hindenburg, 14 Ağustos’ta ise, barış için diplomatik görüşmelerin başlatılmasından yanaydı. 26 Eylül’de Hindenburg, Uzlaşık Devletler ordusu

karşısında, son direnişini gösterdi. İngiliz, Fransız ve Belçika askeri bir koldan, Amerikan ve Fransız askeri de iki koldan saldırdı. Flandre ve Sedan yönünden yapılan bu saldırılar, Hindenburg’un son çarpışması oldu.

1 Ekim 1918’de Alman Genelkurmay Başkanı olarak daha önce Kara Kuvvetleri Komutanı olan, Ludendorf atandı.

10.1.4. Komutanlar

Adı Alanı

1 Bothmer, Felix Graf

von

Galiçya

2 Bülow, Karl von Marn

3 Emmich, Otto von Liege

4 Heeringen, Josias von Mulhouse

5 Hindenburg, Paul von Tannenberg

Page 221: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

211

6 Kluck, Aleksandr von Marn

7 Ludendorff, Erich Liege

8 Prittwitz, Maximilian

von

Tannenberg

9 Mackensen, August

von

Balkan

10 Rennenkampf Polonya

11 Tirpitz, Alfred von Deniz Kuvvetleri

Komutanı

10.2. Avusturya’nın Savaş Yönetimi

Avusturya’nın savaş yönetimi, Üçlü Bağlaşık Devletler’in hepsinden daha zayıf ve isteksiz oldu. Dünya Savaşı’nı başlattığı halde, bu iddiasının arkasını getiremedi. Osmanlı Devleti gibi, “eskiyen bir imparatorluk” olduğu kuşkusuzdu. Ancak Avusturya, Avrupa

Kıtası’nda yer almak ve Almanya ile “Cermen Kardeşliği” avantajına sahip olmak konumundaydı. Buna karşın Avusturya, Osmanlı Devleti’nin gösterdiği “hayat çırpınışı”nı gösteremedi. Bu yüzden burada, Avusturya için söyleyeceklerimiz, Almanya’dan da Osmanlı’dan da, daha az olacaktır.

10.2.1. İmparator

Franz Joseph; Dünya Savaşı başladığında 84 yaşında ve 66 yıldır tahta bulunuyordu. En son Bosna-Hersek’i 1908’de ilhak ettikten sonra, barışçı bir politika izledi. Genelkurmay Başkanı Conrad von Hötzendorf'un, İtalya ya da Sırbistan’a savaş açılması yönündeki ısrarları önemsemedi. Ancak yeğeni Arşidük Franz Ferdinand 28 Haziran 1914’te, Gavrilo Princip adlı Sırp tarafından öldürülünce, Almanya’nın verdiği destek üzerine, Sırbistan’a savaş açtı.

Oysa Avusturya, bir Dünya Savaşı’nda Almanya ile aynı ölçüde Uzlaşık Devletler’e karşı koyacak güçte değildi. Bu nedenle savaş sırasında, II. Wilhelm’in desteğinde ve gölgesinde kaldı. Örneğin 5 Kasım 1916’da; Rusya’dan koparılacak Polonya’da, bağımsız bir krallığın kurulmasını bile, Alman İmparatoru II. Wilhelm ile birlikte açıkladı. Bu açıklamadan kısa süre sonra da, 21 Kasım 1916’da, Viyana’da öldü. 23 Kasım’da yerine, 29 yaşındaki yeğeni I. Karl tahta çıktı.

I. Karl; Daha 20 Ağustos 1915’te Frederik Karl, 15. Türk Kolordusu Karargahı subaylarını Hodorow İstasyonu’nda kabul etmiş ve onlara, övgülerde bulunmuştu. Ancak II.

Page 222: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

212

Wilhelm’in savaşçı tutumu karşısında, Franz Joseph’ten bile daha isteksiz davrandı. Tahta çıktıktan birkaç ay sonra, Fransa Cumhurbaşkanı Poincare’a, barış önerisinde bulundu. Hatta Alsace-Lorraine konusunda, Fransa’ya yardımcı olacağını belirtti. 3 Nisan 1917’de II. Wilhelm’i Hamburg’da ziyaret ettiğinde, “zaferden umudu olmadığı”nı ve barış konusunda, gerekirse tek başına çaba harcayacağını belirtti.

12 Nisan’da Dışişleri Bakanı, bir an önce barış yapılmasını kendisine söyleyince, Almanya’dan ayrı olarak, bu isteği İngiltere Başbakanı Lloyd George’a iletti. Lloyd George, bu konuda İtalya’dan çekindiğini belirtirken, İtalya da barışı, Dalmaçya Adaları koşuluna

bağladı.

Bu durum karşısında Almanya, 17 Mayıs 1917’den başlayarak Avusturya’yı kontrolünde tutmaya başladı. İmparator Karl’ı ziyarete giden II. Wilhelm, iki ülke arasında yeni bir antlaşma yaptı. Bu antlaşma ile Kayzer, Avusturya-Macaristan’ın, işgali altındaki Romanya topraklarını, ilhak edeceği sözünü verdi. Bunun üzerine Karl, birkaç ay önce barış yapmak istediği İtalya’ya karşı, 4 Haziran 1917’de yeni bir saldırı başlattı. Ardından iki Cermen Ordusu,

Galiçya’daki Rus Ordusu’na karşı, birlikte hareket etti. Ayrıca Almanya, İtalya’ya karşı yapacağı bir saldırıya, katılabileceğini, 1 Eylül’de Avusturya’ya bildirdi.

Avusturya için sonraki süreç, tutarsız bir biçimde geçti. İmparator Karl, bir yandan barış için Papa’ya öneride bulundu, öbür yandan Sırbistan ile koşulsuz ve İtalya’ya toprak vererek, barış yapabileceğini belirtti. Avusturya’yı yalnız başına bırakmayan Almanya, onunla birlikte

İtalya’da, Piave Nehri’ne kadar ilerledi. Ancak bu ilerleyiş, 25 Kasım’da durduruldu.

Bu gelişmelerden başka olarak, ABD’nin 7 Aralık 1917’de Avusturya’ya savaş ilan etmesi, İmparator Karl’ı barış düşüncesini ertelemek zorunda bıraktı. Buna karşın ilk ateşkes antlaşmasını Rusya ile 3 Mart 1918’de Brest-Litovsk’ta yaptı. Kayzer Wilhelm, bağlaşık duygusunu arttırmak için, 20 Ekim 1917’de İstanbul’a gelmişti. İmparator Karl da, 19-21 Mayıs 1918 tarihleri arasında İstanbul’a geldi. Kendisi ve eşi, Sultan Reşat tarafından büyük bir törenle karşılandı ve onuruna, Dolmabahçe’de ziyafet verildi.

15 Haziran 1918’de Avusturya Ordusu, İtalya’ya karşı yeniden saldırı başlattı. Ancak bu saldırı, önce durduruldu ve daha sonra da yenilgi ile sonuçlandı. Avusturya’nın yeniden barış söylemlerine başlaması üzerine Almanya, 3 Eylül 1918’de Avusturya’ya sert bir uyarıda bulundu: “Barış yapmaktan vazgeçin.” Buna karşın Avusturya, savaşan tüm devletlere, Papa aracılığı ile barış görüşmelerine başlama önerisinde bulundu.

Zaten Bağlaşık Devletler için yaprak dökümü başlamıştı. 17 Eylül’de, Bulgaristan işgal edilmeye başlandı. Bunu değerlendiren Avusturya, 7 Ekim 1918 ateşkes için ABD’ye başvurdu. ABD barış koşullarını bildirince, Avusturya da kabul etti. Ardından 29 Ekim’de, İtalya’dan ateşkes istenirken, Avusturya Ordusu’nda da isyan başladı. 30 Ekim 1918’de İmparator Karl; ülkesindeki Macar, Hırvat ya da Sloven değil, yalnızca asli unsuru olan, Cermenlerden bir

Ulusal Meclis oluşturarak, bir “Avusturya Devleti” kurmaya karar verdi.

Page 223: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

213

10.2.2. Öteki Görevler

Başbakanlar: Avusturya Başbakanları, Dünya Savaşı’na katkı yapmak bakımından, Almanya’daki gibi etkili ve önemli değildir. Bu nedenle onların, adlarını ve göreve başlangıç tarihlerini vermekle yetineceğiz.

Adı Tarih

1 Karl von Stürgkh 3 Kasım

1911

2 Ernest von Koerber 21 Ekim

1916

3 Heinrich Clam-Martinic 20 Aralık

1916

4 Ernst Seidler von

Feuchtenegg

30 Mayıs

1917

5 Max Hussarek von

Heinlein

27 Temmuz

1918

6 Heinrich Lammasch 27 Ekim

1918

Komutanlar: Genelkurmay Başkanı olarak da, yalnızca Franz Conrad von Hötzendorf

görev yaptı. Avusturya Ordusu’nun daha çok Galiçya’da öne çıkan, komutanlarını da şöyle

sunabiliriz:

Adı

1 Archduke Friedrich

2 Eduard von Böhm-Ermolli

3 Hermann Kövess von Kövessháza

Page 224: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

214

4 Hermann Kusmanek von

Burgneustädten

5 Moritz von Auffenberg

6 Rudolf von Brudermann

7 Svetozar Boroević

8 Viktor Dankl von Krasnik

10.3. Osmanlı Devleti’nin Savaş Yönetimi

Osmanlı Devleti’nin Dünya Savaşı’na katılışı, bu konudaki her devletten daha anlamlıdır. Çünkü ötekiler, ya yükseliş sürecindeki Avrupa’nın bir parçası, ya da yeni yeni ortaya çıkan “nev-zuhur” devletlerdi. Bu devletlere, “bin yıllık uyku”daki Çin’i de katabiliriz. Ancak Osmanlı Devleti’nin durumu, hepsinden başkaydı.

Çünkü o; gerek uygarlıklar ve gerekse semavi dinler ölçeğinden de anlaşılacağı gibi, “dünyanın merkezi” Doğu Akdeniz’de bulunuyordu. Bu konumundan dolayı İngiltere’nin, günümüz deyişi ile “salam politikası” ile inceden inceye küçültülmüştü. Bu yüzden Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti’nin “diriliş çabası”na tanık olacaktır. Öteki söylem ile hani, tüm canlılar ölmeden önce son kez bir “hayat çırpınışı” gösterirler ya, bu da öyle olacaktır.

10.3.1. Padişah

Mehmet Reşat: Dünya Savaşı bağladığında, 70 yaşındaydı. Dünya Savaşı sürecinde, kendisinden önce tahtta olan II. Abdülhamit’in sıkı yönetiminin aksine, son derece ılımlı ve protokolde kalan bir duruş sergiledi. Çünkü asıl kontrol, iktidardaki İttihat ve Terakki Hükümeti’nin elindeydi. Öyle ki, Osmanlı Devleti’nin savaşa girişinde bile, onaylamanın ötesinde bir katkısı olmadı. Bu konudaki yetkiyi de en çok, “Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı” olarak, Enver Paşa kullanacaktır.

Page 225: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

215

Resim 52: Talat Paşa

11 Kasım 1914’te Sultan Reşat, ordu ve donanmaya moral veren bir genelge yayınladı. Bu genelgede; savaşın nedenleri ile Osmanlı Devleti’nin, bu savaşa girmekte ne denli haklı olduğu vurgulandı. 14 Kasım’da yayınlanan Cihad-ı Ekber ile tüm Müslümanların halifesi olarak, onları düşmana karşı savaşa çağırdı. 12 Şubat 1915’te de, İngiltere’nin işgalindeki Mısır halkından, Kutsal Cihad’a katılmasını istedi.

Kafkas Cephesi’ndeki Sarıkamış Yenilgisi sineye çekilmişti. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nden dolayı kendisine, 27 Nisan’da bir fetva ile “gazi” unvanı verildi. 1 Kasım 1916’da Meclis-i Mebusan’ı açışında İran’a gönderme yaptı: “Müslüman ve komşu ülke İran’ın, gelişimi için, bağımsız bir hayat yaşamasını görmek, bu savaşta izlediğimiz amaçlardan birisidir.”

20 Ekim 1917’de, üçüncü kez İstanbul’a gelen Alman İmparatoru II. Wilhelm’i ağırladı. Yıldız Sarayı’nın Şale Köşkü’ne kalan Kayzer’e, önce Dolmabahçe Sarayı’nda akşam yemeği, iki gün sonra da, üniforma ve kılıcı ile müşir rütbesi verdi. Bu törenden sonra Çırağan Sarayı ile Topkapı Sarayı Harem Dairesi’ni gezildi ve saltanat kayığı ile Boğaz’da gezinti yapıldı. 19-

21 Mayıs 1918 tarihlerinde de, Avusturya-Macaristan İmparatoru Karl ve eşi İmparatoriçe Zita’yı, İstanbul’da konuk etti. 3 Temmuz 1918’de ölünce, ertesi gün yerine, Vahidettin geçti.

Vahidettin: 4 Temmuz 1918’de tahta çıktığında 57 yaşındaydı. Bu sırada Osmanlı Devleti’nin Dünya Savaşı’ndaki durumu da, kesinleşmek üzereydi. Ancak kendisi, daha

öncesinde de savaştan uzak değildi. Aralık 1917’de Bağlaşık Ülkeler’e yaptığı gezide; önce

Page 226: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

216

Bulgaristan, ardından Avusturya ve sonuncu olarak da Almanya’da, diyalog ve gözlemlerde bulundu. Almanya’nın Essen’deki, Krupp ağır silah fabrikalarını da gezdi.

Dünya Savaşı sürecinde, kendisine az bir zaman kalmıştı. İlk ve son önemli kararını, 27 Ekim 1918’de verdi. Mondros’taki Rauf Bey, ateşkes koşullarını Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya bildirince, o da Sultan Vahidettin’e sundu. Kendisi: “Çok ağır olmasına karşın, kabul edelim.” derken umudunu; Osmanlı Devleti’nin 1798’den beri oyalayarak 120 yıldır tüketen,

İngiltere’ye bağlıyordu.

10.3.2. Sadrazam

Sait Halim Paşa: 12 Haziran 1913’ten beri, Osmanlı Devleti’nde sadrazam yani başbakandı. 1865 Kahire doğumlu olmasına karşın, tam bir “Osmanlılık” anlayışında yetiştiği için, İttihat ve Terakki’nin sadrazamı olacak düzeye çıkmıştır. Ayrıca, sadrazamlığın yanında, 15 Ekim 1915’e kadar, Hariciye Nazırlığı’nı da üstlenmiştir. Dünya Savaşı’nın başında, Almanya ile yapılan antlaşma üzerine, 2 Ağustos 1914’teki söylemi, Enver Paşa’dan farklı değildir: “Bu ittifak devletin istiklalini kurtaracaktır.”

Bu söylemi, olduğu gibi almamak gerekir. Çünkü içinde, İttihat ve Terakki Partisi yöneticilerince de çok iyi bilinen, hem bağlaşık hem de uzlaşık gruplarca, “Türklerin İstenmeyişi” vardı. Ancak bu süreci Sait Halim, çok iyi yönetti. Almanya ile antlaşma yapılmasına karşın, 6 Ağustos 1914’te kendisini ziyaret eden Rusya Elçisi Giers’e, bir anlaşma yapılabileceğinden söz etti. Hatta iki gün sonra Giers’e, Goeben ve Breslau’nun boğazlardan geçişine izin verilmeyeceğini söyledi. Ardından Alman Elçisi Wangenheim’a, Yunanistan ve Romanya ile tarafsızlık paktı imzalanabileceğini bildirdi. Hatta bu duruşun bozulmaması için Goeben ve Breslau’nun, İstanbul Hükümeti’nce satın almış gibi görünmesi önerdi. 3 Şubat 1917’de istifa etti ve yerine, Dahiliye Nazırı Talat atandı.

Talat Paşa: 4 Şubat 1917’de sadrazam olarak “bakanlar kurulu”nu oluşturunca, Dahiliye Nazırlığı’nı da vekaleten üzerine aldı. Kendisinin asıl değeri, 23 Ocak 1913’te üstlendiği İçişleri Bakanlığı yani Dahiliye Nazırlığı sürecinde görülür. Bu süreçte “devlet

adamı” olmanın, parlak bir örneğini ortaya koyar. Maliye Nazırı Cavit Bey’in ekonomik çabaları ile çok başlı ve “kerameti kendinden menkul” idealistleri, bir arada tutmaya çalıştı.

Page 227: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

217

Resim 53: Churchill

Sadrazam olan Talat Paşa’ya, Dünya Savaşı’nın gelişmeleri karşısında, yapabilecek fazla bir şey kalmamıştı. Bu makamda ilk ve son görevi, 1 Ocak 1918’de Rusya ile ateşkes için, Brest-Litovsk’a gitmesi oldu. Çok sonra, 7 Ekim’de kendisinin başkanlığında yapılan İttihat ve Terakki Toplantısı’nda, şiddetli tartışmalar yaşandı. Ertesi gün istifa etti ve bu görev, vekaleten

Enver Paşa’ya verildi.

10.3.3. Başkumandan Vekili

Aslında bu makamın adı; Batı’daki gibi, Genelkurmay Başkanlığı yani “Erkan-ı Harbiye Riyaseti” olmalıydı. Sonunda, yani 10 Ağustos 1918’de böyle oldu. Ancak neredeyse tüm savaş yılları boyunca, padişahların etkisizliği, “saray damadı” Enver Paşa’yı, çok güçlü bir otorite sahibi yaptı. Bu yüzden Osmanlı Devleti için Dünya Savaşı, bir bakıma “Enver

Paşa’nın Savaşı” olacaktı.

Enver Paşa’nın iyi niyetinden kuşku duymak yanlış olur. İttihat ve Terakki’nin her üyesi gibi, Osmanlı Devleti’ni “ayağa kaldırma” çabasındaydı. Ancak ekonomik açıdan devletin “hayat damarları”, özellikle İngiltere tarafından kurutulmuştu. Bu yüzden Enver Paşa, Almanya’ya “çok güvenmek” zorunda kaldı. Ancak Almanya da, İngiltere’nin politik yeteneği ile “boy ölçüşecek” özellikleri taşımıyordu.

1 Ağustos 1914’te Enver Paşa, ittihatçı liderlere şu duyuruda bulundu: “İngiliz Vickers

ve Armstrong şirketlerine, parası önceden ödenerek sipariş edilen Sultan Osman ve Reşadiye savaş gemilerine, İngiltere el koymuştur.” Almanya ile antlaşma yapılmasına karşın, 5 Ağustos’ta Rusya’ya, Osmanlı Devleti’nin hiç bir gruba bağlı olmadığını belirterek, anlaşma

Page 228: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

218

önerisinde bulundu. Bu öneriye güvenmeyen Rusya, henüz savaşa girmemiş Osmanlı Devleti konusunda, zaman kazanmaya çalıştı.

Enver Paşa, Almanya ile antlaşma yapmanın ilk gereğini, Goeben ve Braslau’yu Çanakkale Boğazı’ndan içeri alarak yaptı. Ötekiler ise, Uzlaşık Devletler’in işgalindeki topraklarda, İslam Ayaklanması çıkarmak ve olabildiğince çok İngiliz ve Rus askeri, kendi cephelerinde tutmaktı. Bu amaçla 13 Kasım’da bir bildirge yayınladı: “Zincirler altında inleyen 300 milyon Müslüman, bizim başarımız için dua ediyor.”

Kendisi ilk önce, Türk ve Alman subayların eşliğinde, 14 Aralık 1914’te Kafkas Cephesi’ne gitti ve 3. Ordu’yu denetledi. Bu arada, İran ve Dağıstan’da bir genel ayaklanma çıkarılması emrini verdi. 19 Aralık’ta da, Sarıkamış Planı’nın tehlikelerini anlatan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’yı, görevden aldı ve komutayı kendisi üstlendi. Kafkas Cephesi konusunda, 10. Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa ile birlikte çalıştı.

Ancak 27 Aralık’ta, 40.000 kişilik 10. Kolordu’dan geriye, ancak 3.000 asker Başköy’e varabilmişti. Buna karşın 3. Ordu’ya, şu bildirgeyi yayınladı: “Düşmanın direncini, her türlü yoksunluğa bakmayarak kırdınız, vatan toprağından sürüp götürdünüz, düşmandan yerler aldınız.” Cesaretinde sınır olmayan Enver Paşa, ertesi gün gözetleme yerinde, Rus topçusunun çarpraz ateşi yüzünden, büyük bir tehlike atlattı. Ortaya çıkan “acı tablo” ve sonraki saldırının da başarısız olması karşısında, 3. Ordu’ya bir veda mesajı yayınladı ve 11 Ocak 1915’te, İstanbul’a dönmek üzere cepheden ayrıldı.

9 Şubat’ta; Başarısızlıkla sonuçlanan Kanal Harekatı’nı, başarılı gibi gösterip, basın aracılığı ile İngilizleri tehdit eden, bildiri yayınladı. Bu olumsuz gelişmelere karşın, kendisi hakkında Kayzer Wilhelm’e, Goltz Paşa: “Enver, kendisine güvenilir bir Alman dostudur.” diye yazıyordu.

25 Şubat’ta Sanders Paşa, kendisine; biri Çanakkale Boğazı ve öbürü İstanbul’da olmak üzere, iki ordu kurulması önerisinde bulundu. Enver Paşa da, Çanakkale’de kurulan 5. Ordu Komutanlığı’na, Sanders Paşa’yı getirdi. 2 Mayıs 1915’teki kararı, Ermeni Göçü ile ilgilidir: “Van Gölü çevresi ve kimi yerlerdeki Ermeniler, isyan halindedir; isyan yuvalarının dağıtılması düşüncesindeyim.”

11 Mayıs’ta Çanakkale Cephesi’ne geldi ve birlikleri denetledi. Bitirici sonucu almak

için 19 Mayıs 1915’te, 42.000 kişilik Türk askerini, Arıburun’da saldırıya geçirdi. Dar alanda bu kadar çok sayıdaki askerin üst üste düşmesi, felaket ile sonuçlandı.

28 Temmuz’da Uzunköprü’de, Galiçya’ya giden 15. Türk Kolordusu’nu, Sanders Paşa

ile birlikte denetledi. Bu birliğin Galiçya’da başarı kazanması üzerine de, 24 Eylül’de kutlama telgrafı gönderdi. 2 Mart 1916’da ise, 2. Ordu Komutanı Ahmet İzzet Paşa’ya şu emri verdi: “Ülkeyi düşmandan kurtarmak için, Rus Ordusu’nun yan ve gerilerine saldırın.” Sonrasında Bağdat’a gitti ve Kutül-Ammare’deki askeri denetledi. İran’a yapılacak saldırı için, komutanlar ile plan yaptı.

Page 229: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

219

11 Eylül 1916’da Almanya’ya giden Enver Paşa, Genelkurmay Başkanı Hindenburg ve Kara Kuvvetleri Komutanı Ludendorf ile görüştü. Döndükten dört ay sonra, İngiliz Ordusu’na karşı kullanılmak üzere, Galiçya’daki Türk askerinin geri gönderilmesi isteğini, Hindenburg uygun bulmadı.

Kanal Cephesi’nde 3 Şubat 1915’ten beri süregelen geri çekiliş üzerine, 2 Mart 1917’de Hicaz’ın boşaltılması emrini verdi. 10 Mart’ta Meclis-i Mebusan’da yaptığı konuşmada, Körfez Cephesi için: “Bizi İngilizler atmadılar, tasarladığımız plana göre çekildik.” değerlendirmesinde bulundu. 18 Haziran’da, Galiçya’daki Türk askerinin geri gönderilmesi, bir kez daha istediyse de, yine uygun bulunmadı. Bu konuda Ludendorf, Romanya’da ortaya çıkacak boşluğu, gerekçe olarak gösterdi. 5 Ağustos’ta Enver Paşa, Türk birliklerini çekmekten vazgeçtiğini bildirecektir.

Kendisinin başkanlığında; İzzet Paşa, Cemal Paşa, Mustafa Kemal Paşa ve Halil Paşa ile 24 Haziran 1917’de bir toplantı yaptı. Burada, 7. Ordu’nun kurulması ve 6. Ordu ile ikisinin “Yıldırım Ordular Grubu” altında birleştirilmesi kararlaştırıldı. Komutanlığa da, Alman Genelkurmay Eski Başkanı Falkenhein uygun görüldü. Ancak, Mustafa Kemal Paşa, Falkenhein’e asla güvenmeyecekti. Öte yandan 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa’nın, Suriye’de bir genel isyan uyarısı da, Enver Paşa tarafından “biraz abartılı” bulunacaktı.

28 Eylül’de ise, Bağdat’a saldırı planının geçici olarak ertelendiğini belirterek, Yıldırım Ordular’ın Filistin’e gönderilmesini istedi. 20 Ekim’de İstanbul’a gelen İmparator II. Wilhelm’i, başkentin dışında, Küçükçekmece’de karşıladı. Bundan sonra Enver Paşa, savaşı kazanmak adına son çabasını ortaya koydu. Ayrıca, Doğu Anadolu’daki Ermeni zulmünün önüne geçmek ve işgale düşen yerleri geri almak için, 3. Ordu’ya emir verdi.

Gittikleri yerde teşkilatlanmak üzere; Nuri Bey’in Tahran’a, Şevket Bey’in Dağıstan’a, Naim Cevat Bey’in Afganistan’a ve uygun görülecek subayların da, Kafkasya ve Türkistan’ın çeşitli bölgelerine gönderilmesini istedi. Ardından Nuri Paşa’yı, “Kafkas İslam Ordusu”nu kurmakla görevlendirdi.

Almanya Orta-Doğu’yu, Bavyera Eyaleti gibi sanıyordu. Ludendorf Enver Paşa’nın Kafkasya politikasını eleştirince, o da geri adım atmak zorunda kaldı. Çünkü Almanya, İran’da İngiltere ile “baş edebileceği”ni sanıyor ve Türk askeri görmek istemiyordu. Bu da Enver

Paşa’ya, “zehir içmekten zor” geldi. En son olarak; 8 Ekim’de istifa eden Sadrazam Talat

Paşa’nın yerine, bu görevi vekaleten üstlendi.

Buraya kadar verdiğimiz bilgi, yalnızca Enver Paşa ile sınırlı değil, Osmanlı Devleti’nin Dünya Savaşı’ndaki tutumu ile de ilgilidir. Çünkü, daha önce de belirttiğimiz gibi Osmanlı Devleti için Dünya Savaşı, bir bakıma “Enver Paşa’nın Savaşı” oldu.

10.3.4. Komutanlar

Türk Ordusu’nda görev alan ordu komutanları, her biri ayrıca ele alınması gereken önem ve değerdedir. Ayrıca, kolordu ve tümen komutanları da, üzerinde durulması gereken

Page 230: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

220

değerdedir. Ancak öteki devletler ile bilgi dengesi ve bu kitabın genel çerçevesi nedeniyle, ayrıntılı bilgi veremiyoruz. Türk subayların yanı sıra, Alman subaylarında bulunduğu ordular ve komutanlarının listesi, şöyledir:

Ordu Komutan

1 Birinci Ordu Komutanı Goltz Paşa

2 İkinci Ordu Komutanı Vehip Paşa

3 “ Ahmet İzzet Paşa

4 “ Fevzi Paşa

5 “ Mustafa Kemal Paşa

6 “ Fevzi Paşa

7 Üçüncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa

8 “ Hafız Hakkı Paşa

9 “ Mahmut Kamil Paşa

10 “ Vehip Paşa

11 Dördüncü Ordu Komutanı Cemal Paşa

12 “ General Falkenhein

13 Beşinci Ordu Komutanı Sanders Paşa

14 “ Fevzi Paşa

15 Altıncı Ordu Komutanı Goltz Paşa

16 “ Halil Paşa

17 “ Ali İhsan Paşa

18 Yedinci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa

Page 231: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

221

19 “ Fevzi Paşa

20 “ Mustafa Kemal Paşa

21 Sekizinci Ordu Komutanı Cevat Paşa

22 Dokuzuncu Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa

23 Donanma Komutanı Wilhelm Souchon

23 Çanakkale Müstahkem

Mevkiler Komutanı

Weber Paşa

Page 232: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

222

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Cermen Dünyası’nda yaşayan Slav ulusların, kendi kültürel değerlerini öne çıkarmak ve onları yaşamak için başlattıkları düşünce akımının, somut destek olmaksızın gerçekleşemediği ve destek verebilecek durumdaki Rusya’nın da, bu düşünceyi sahiplenmekle birlikte, onu kendi politikası doğrultusunda ele aldığı, incelenmiştir.

Page 233: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

223

Bölüm Soruları

1) Alman İmparatorluğu’nun savaş konusundaki en güçlü devlet adamı hangisidir?

a) II. Friedrich

b) Bismarck

c) Moltke

d) II. Wilhelm

e) Roon

2) Almanya Başbakanı’nın, Roma İmparatorluğu döneminden kalan öteki unvanı nedir?

a) Duçe

b) Şansölye

c) Führer

d) King Maker

e) Kurfürst

3) Almanya’nın İstanbul Elçisi hangisidir?

a) Wangenheim

b) Mallet

c) Giers

d) Morgenthau

e) Delcasse

4) Dünya Savaşı’nın başlangıcında Alman Genelkurmay Başkanı hangisidir?

a) Falkenhayn

b) Hindenburg

c) Moltke

d) Sanders

e) Goltz

Page 234: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

224

5) Dünya Savaşı’nın başlangıcında Almanya’nın Savaş Bakanı hangisidir?

a) Bothmer

b) Bülow

c) Emmich

d) Ludendorff

e) Falkenhein

6) Alman Savaş Konseyi’nin, yetkilerini genişlettiği komutan hangisidir?

a) Hindenburg

b) Moltke

c) Weber

c) Falkenhein

d) Goltz

e) Schlieffen

7) Franz Joseph’in yerine Avusturya-Macaristan İmparatoru olan kişi hangisidir?

a) II. Karl

b) I. Karl

c) III. Joseph

d) I. Heinrich

e) I. Ernest

8) Dünya Savaşı’nın başlangıcında Osmanlı Padişahı hangisidir?

a) II. Abdülhamit

b) II. Mahmut

c) Vahidettin

d) Mehmet Reşat

e) III. Selim

Page 235: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

225

9) Dünya Savaşı’nın başlangıcında Osmanlı Sadrazamı hangisidir?

a) Talat Paşa

b) Sait Paşa

c) Sait Halim Paşa

d) Ahmet Vefik Paşa

e) Kamil Paşa

10) Başkent İstanbul’un güvenliğinden sorumlu 1. Türk Ordusu’nun komutanı hangisidir?

a) Enver Paşa

b) Goltz Paşa

c) Cemal Paşa

d) Cevat Paşa

e) Goltz Paşa

Cevaplar

1) d, 2) b, 3) a, 4) c, 5) e, 6) a, 7) b, 8) d, 9) c, 10) e

Page 236: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

226

11. UZLAŞIK DEVLETLERİN SAVAŞ YÖNETİMİ

Page 237: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

227

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

11.1. İngiltere’nin Savaş Yönetimi

11.1.1. Başbakan

11.1.2. Deniz Bakanı

11.1.3. Dışişleri Bakanı

11.1.4. Komutanlar

11.2. Fransa’nın Savaş Yönetimi

11.2.1. Sivil Yönetim

11.2.2. Askeri Yönetim

11.3. Rusya’nın Savaş Yönetimi

11.3.1. Çar

11.3.2. Başbakan

11.3.3. Dışişleri Bakanı

11.3.4. Komutanlar

Page 238: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

228

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Neden İngiltere, Uzlaşık Devletler içerisinde, en ağır sorumluluğu üstlenen devlet olmuştur?

* Deniz Bakanı Winston Churchill’in bu kadar risk alması, neden kaynaklanmıştır?

* Fransa’nın etkili bir yönetim göstermeyişinin gerekçesi nedir?

Page 239: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

229

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

İngiltere’nin Yönetim Biçimi

Aslında krallık ile yönetilen İngiltere’nin, uygulamada demokrasi ve

yetki dağılımında, örnek olduğunu kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Uzlaşıklar Arasındaki Yönetim Farkı

Fransa da İngiltere gibi demokratik bir ülke olmasına karşın, onun, askeri güç bakımından yeterli olmadığını ortaya

koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 240: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

230

Anahtar Kavramlar

* Paskalya Ayaklanması: 24 Nisan 1916’da, İrlanda’daki cumhuriyetçilerin Dublin’deki ayaklanmasının, 50.000 kişilik İngiliz Ordusu tarafından kanlı biçimde bastırılması.

* Çar: Roma İmparatoru Gaius Julius Caesar adının, hükümdar ünvanı olarak kullanılmasının, Rusça söylemi.

* 3 B: İngiltere tarafından koparılmak istenen, Berlin-Boğaz-Bağdat bağlantısı.

* Çargrad: Rusya’nın, bir özlemin etkisi ile “Çarlar Şehri” olarak tanımladığı, İstanbul.

Page 241: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

231

11.1. İngiltere’nin Savaş Yönetimi

Dünya Savaşı başladığında İngiltere, 1801 yılından beri, “Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı” resmi adı ile “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk” konumundaydı. Kısaca Birleşik Krallık da denilen İngiltere, 1910 yılından beri, Kral V. George tarafından yönetiliyordu. Demokratik Sistem’in gerçek anlamda işlediği bu ülkede Kral V. George, “sembolik konumu” ile 1936’ya kadar, tahtta kalacaktı. Bu durumda asıl görev ve sorumluluk da, başbakanlara düşecekti.

11.1.1. Başbakan

Herbert Henry Asquith (1908-1916). Dünya Savaşı’nın başlangıcında, çekimser bir tutum izledi. Ancak Almanya’nın Belçika’yı işgalinden sonra kararını değiştirdi. Buna karşın, Çanakkale Cephesi’nde alınan başarısızlık ve Batı Avrupa Cephesi’ndeki belirsizlik yüzünden zor durumda kaldı. Ayrıca İrlanda Sorunu konusunda sıkıntılı bir süreç yaşadı. Çünkü 14 Eylül 1914’te, savaş nedeniyle İrlanda’ya yarı özerklik veren yasayı (Home Rule Bill) erteledi. Bir süre sonra, yani 24 Nisan 1916’da, İrlanda’daki cumhuriyetçiler, IRB Örgütü aracılığı ile Dublin’de ayaklandı. “Paskalya Ayaklanması” da denilen bu kalkışma, dört gün sonra, 50.000 kişilik İngiliz Ordusu tarafından kanlı biçimde bastırıldı. Ardından İrlandalı Cumhuriyetçi önderlerden 96 kişi, idam edildi. Kendisinin Cumhuriyetçi değil de Liberal olması ve kamuoyunda artan hoşnutsuzluk üzerine, 5 Aralık 1916’da istifa etti. Onun istifası üzerine, Liberal Parti bölündü.

David Lloyd George (1916-1922). Asquith’ten sonra, 6 Aralık 1916’da görev üstlendi. İlk iş olarak, Liberal Parti’nin bir kanadı ile Muhafazakar Parti’nin desteklediği bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu destek ile birlikte, Dünya Savaşı boyunca İngiltere’yi yönetti. Ancak Lloyd George’un Dünya Savaşı ile ilgisi, başbakanlığının öncesinde başladı. 4 Şubat 1915’te, Paris’te Fransız yetkililer ile Sırbistan’ın desteklenmesi ve Yunanistan’ın savaşa çekilmesi için, görüşmelerde bulundu.

Başbakanlığının ilk günlerinde, Almanya’nın 19 Aralık’ta yaptığı barış önerilerini, bir tuzak olarak niteledi. Hatta bu önerileri tartışmaya yanaşmanın bile, intihar olacağını belirtti. İlk büyük mutluluğu, Bağdat’ın Türklerden alınması ile yaşadı. 18 Mart 1917’de kendi imzası ile halka yayınladığı bildiride, şöyle seslendi: “ birçok asil Arap, özgürlük yolunda kendilerine zulmeden Türklerce, o yabancı egemenlerce öldürülmüştür.”

Avusturya İmparatoru I. Karl’ın, savaş konusundaki ürkekliğini çok iyi kullandıysa da, Almanya’nın işe karışması, beklentilerini engelledi. Buna karşın, sert bir tutum sergiledi. Örneğin 10 Mayıs 1917’de, Avam Kamarası’nın gizli oturumunda; İngiltere’nin Afrika’da ele geçirdiği Alman sömürgelerini geri vermeyeceğini ve Türkiye’nin de, Filistin ve Mezopotamya’yı elinde tutmasına izin verilemeyeceğini söyledi. Fransa’ya karşı da, bu tutumunu sergiledi. 27 Eylül’de Fransa Başbakanı kendisine; bir Ortak Başkomutanlık kurularak, başına da Fransız General Foch’un getirilmesini önerdi. Bu öneriye karşılık olarak: “İngiltere’nin Fransa’yı sonuna dek destekleyeceğini açıkladı.”

Page 242: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

232

8 Kasım 1917’de İtalya’da; İngiltere, Fransa ve İtalya’nın katıldığı, İtalya Kralı Vittoria-

Emmanuel’in başkanlığında “Peschiera Konferansı” yapıldı. Lloyd George’un da katıldığı bu konferansta İtalya’nın; Caporetto Bozgunu’ndan sonra Venetto’yu boşaltmaması ve Piave mevzilerinde direnmesi kararlaştırıldı.

Dünya Savaşı’nın son yılı başlarken, 5 Ocak 1918’de Osmanlı Devleti için çok önemli bir değerlendirmede bulundu. Gerçi bu konuyu kendisi, İngiliz Politikası’nın tüm diplomatik

inceliği ile dile getirdiyse de; anlaşılması gereken: “Arabistan, Ermenistan, Irak, Suriye ve

Filistin, Osmanlı’dan koparılacaktır.” Bundan yedi ay sonra ve Mondros Ateşkesi’nde önce, 6 Ekim 1918’de ve Fransa Başbakanı Clemenceau ve İtalya Başbakanı Orlando ile Versailles Sarayı’nda bir araya geldi. Burada, Osmanlı Devleti ile yapılacak ateşkesin koşulları kararlaştırıldı.

11.1.2. Deniz Bakanı

Winston Churchill (1911-1915). İngiltere’nin; dünyanın en güçlü donanmasına sahip oluşu, bu gücü yöneten Churchill’i de, Dünya Savaşı’nda öne çıkardı. Zaten denizaşırı egemen olmak da, ancak deniz gücü ile sağlanabilirdi. İngiltere de, Batı Avrupa Cephesi’ne kara gücü göndermekle birlikte, Osmanlı Devleti’ne karşı, önce bu avantajını kullanmak istedi. Almanya’nın Akdeniz’e kıyısı olmadığı için Churchill, 3 Ağustos 1914’te Akdeniz Filosu

Komutanı Amiral Milne’e, Cebelitarık’a doğru ilerleyen Alman zırhlıları, Goeben ve

Breslau’nun izlenmesi emrini verdi. Hatta birkaç gün sonra Japonya’dan, Çanakkale’ye donanma göndermesini istedi.

Resim 54: Grey

Page 243: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

233

Deniz Bakanı Churchill, kariyerinin en büyük başarısını elde etmek düşüncesindeydi. Bağlaşık Devletler’in yanında savaşa giren Osmanlı Devleti’nin başkentini işgal etmek ve Almanya’nın “3B” yani Berlin-Boğaz-Bağdat zincirini, ortasından koparmak istiyordu. Ancak İngiliz Savaş Konseyi, Churchill’in istediği Çanakkale Harekatı önerisini, 31 Ağustos 1914’te kabul etmedi. Buna karşın 2 Eylül’de, Goeben ve Breslau eşliğinde Çanakkale Boğazı’ndan çıkacak gemilerin batırılması için yetki aldı. 31 Ekim’de ise, Türkiye’ye karşı hemen harekete geçilmesi isteği, İngiliz Savaş Konseyi’nce yine reddedildi.

Yine de Churchill, İngiltere’ye bir “deniz zaferi” kazandırmak istiyordu. Bu konuda dolaylı olarak Fransa’yı da inandırdıktan sonra, İngiliz Savaş Konseyi’nden yetki aldı. 25 Şubat 1915’te bu konudaki sevincini, “Mart ayı sonunda İstanbul’un alınacağı ve Avrupa’daki Türk güçlerinin yok edileceği” biçiminde açıkladı. Hatta Rusya’dan, İngiliz Donanması’nın Marmara’ya girişinde, Rus Donanması’nın da İstanbul Boğazı’nı bombalamasını istedi.

Ancak 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı, Churchill gibi, İngiltere’nin de imajını, hiç umulmadık biçimde sarstı. Ayrıca Amiral de Robeck, 23 Mart’ta Churchill’e, kara askeri çıkarma yapana dek, donanmanın üç hafta boyunca bir şey yapamayacağını bildirdi. Buna karşın Churchill, Çanakkale Boğazı’na yeni bir deniz savaşı yapılması düşüncesindeydi. Ne de

olsa, “İngiltere demek, deniz gücü demekti.” Bu başarısızlık yüzünden ağır eleştirilere uğrayan Başbakan Asquith, Churchill’i 26 Mayıs’ta görevden aldı ve yerine Balfour’u atadı.

Açık söylemek gerekirse, Churchill’in başarısızlığı ile birlikte, Dünya Savaşı’nda İngiltere’nin donanma etkinliği de, çok azaldı. Bundan sonra İngiliz savaş gemileri, daha çok asker taşınması ve kıyıların bombalanması işlevini gördü. Bu yüzdendir ki, Churchill’den sonra kısa süreliğine deniz bakanlığı yapan; Arthur Balfour, Edward Carson ve Eric Campbell Geddes’in, önemli hiç bir katkısı olmadı.

11.1.3.Dışişleri Bakanı

Edward Grey (1905-1916). Dünya Savaşı’nın başlangıcında, Başbakan Asquith’in çekimser bir tutum izlediğine, yukarıda değinmiştik. Ancak Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey, bu süreçte keskin bir duruş sergiledi. Almanya-Avusturya ilişkisini, 40 yıldır en iyi bilen devlet olarak, ayrıntıya inmedi. Örneğin 28 Temmuz 1914’te, Sırbistan’a açılan savaş konusunda, aynı gün, Almanya’nın Londra Elçisi’ne şunu sordu: “Avusturya Belgrad’ı işgalden sonra, ne yapmak istediğini, Avrupa’ya açıklamalıdır.” Ertesi gün de, Fransa’nın savaşa çekilmesi durumunda, İngiltere’nin savaş dışı kalamayacağını belirtti. Böylece İngiltere’nin savaşa katılmasının, Almanya’nın Fransa’ya saldırmasına bağlı olduğunu açıkladı. Eğer bu düşünce gerçekleşirse, tüm Avrupa Devletleri’nin savaşa tutuşacağını da ekledi.

Page 244: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

234

Resim 55: İngiliz Donanması

Bundan sonraki sorun, 31 Temmuz’da Belçika konusunda ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı Grey; Fransa ve Almanya’dan, Belçika’nın tarafsızlığı konusunu sordu. Fransız elçi olumlu yanıt verirken, Alman elçi konunun, İngiltere’nin tutumuna bağlı olduğunu söyledi. Buna karşılık olarak Grey, İngiltere’nin bu konuda sorumluluk almayacağını belirtti.

Belçika konusunun İngiltere’yi neden bu denli ilgilendirdiği, 100 yıllık bir İngiliz Politikası’nın uzantısıdır. Çünkü bir “ada devleti” olan İngiltere, Avrupa Kıtası’nın kendisine bakan yüzünde, büyük bir devlet kurulmasını engellemişti. Bu yüzden de, kısaca “Beneluks” denilen; Belçika, Hollanda yani Nederland ve Lüksemburg kurulmuştu. Şimdi Belçika, bu açıdan önemliydi. Konuyu genel düzleme çekmek isteyen Grey, 1 Ağustos 1914’te Almanya’ya şu öneride bulundu: “Siz Fransa’ya saldırmayın, İngiltere ve Fransa da size saldırmasın.”

Resim 56: Balfour Deklarasyonu

Page 245: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

235

Ancak, ne Kayzer Wilhelm’in ne de Churchill’in savaş hırsı, bu düşüncenin gerçekleşmesine izin verdi. Ayrıca Grey, Deniz Bakanı Churchill’in Çanakkale Boğazı için hazırlattığı Garden Planı’nı onaylamak ve daha sonra da, Fransa’nın donanması ile katılmasını sağlamak zorunda kaldı. Daha öncesinde de, Karadeniz’e sıkışıp kalan Rusya’ya güvence verdi: “İstanbul ve Boğazlar Sorunu, Rusya’nın onayı ile çözüme kavuşacaktır.”

Ancak durum, hiç de öyle değildi. Çünkü İngiltere, Almanya’dan önce İstanbul’a egemen olmak istedi. Rusya ise bu girişimi, kendi hakkı olan İstanbul’un, elinden alınmak istendiği biçiminde yorumladı.

Arthur James Balfour (1916-1919). Churchill’den sonra Deniz Bakanı olmuştu. Grey’den sonra da, 10 Aralık 1916’da Dışişleri Bakanı oldu. Ancak bu süreçte, daha çok Filistin’de Yahudi Devleti kurulması konusundaki çalışmaları ile öne çıktı. Başlangıçta Fransa’nın karşı çıktığı bu proje, ABD’nin de desteği ile daha çok kabul görmeye başladı.

Resim 57: Brusilow’da Rus Askeri

2 Kasım 1917’de Balfour; uluslararası siyonist liderlerden Rothschild’e bir mektup göndererek, İngiltere’nin Filistin’de, Yahudiler için bir ulusal yurt kurulma çabasını desteklediğini bildirdi. Bu proje, ABD’nin de yardımı ile 1948 yılında başarılacaktı. Dünya Savaşı sürecinde, Balfour’un bundan sonraki çabası, “sağlam temellere dayanmak koşulu ile nereden gelirse gelsin”, barıştan yana oldu.

11.1.4.Komutanlar

Dünya Savaşı sırasında İngiltere’nin ordu ve donanmasını yöneten komutanların sayısı ve etkisi, oldukça fazladır. Amirallerin etkinliği, Çanakkale ile biterken, generaller Kanal ve Körfez cephelerinde, Townshend dışında, başarılı oldular. Bu komutanların adlarını, soyadı sıralaması ile şöyle sunabiliriz:

Page 246: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

236

1 Allenby,

Edmund

2 Aylmer, Fenton

John

3 Birdwood,

William

4 Braithwaite,

Walter

5 Delamain,

Walter

6 French, John

7 Haig, Douglas

8 Hamilton, Ian

9 Hunter-Weston,

Aylmer

10 Kitchener,

Herbert

11 Lake, Percy

12 Nikson, John

13 Robeck, John de

14 Staphord,

Fredrick

15 Townshend,

Charles

16 Weston, Hunter

17 Wingate,

Reginald

Page 247: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

237

11.2.Fransa’nın Savaş Yönetimi

Fransa’nın Dünya Savaşı’na etkisi, Almanya veya İngiltere ölçeğinde olmadı. Özellikle Avrupa’nın en çetin çarpışmaları kendi topraklarında gerçekleştiyse de, militarist açıdan çok da iddialı olmayan Fransa, Dünya Savaşı’nı da, İngiltere’nin büyük desteği ile sürdürdü. Bu durum, askeri açıdan olduğu kadar, sivil yönetim için de geçerlidir. Bu nedenle Fransa’nın savaş yönetimini, iki genel başlık altında sunacağız.

11.2.1.Sivil Yönetim

Dünya Savaşı boyunca, Fransa Cumhurbaşkanı olarak Raymond Poincare görev yaptı. Avusturya-Sırbistan Savaşı başladığında, izleyeceği politikanın da, güvencesinin de, İngiltere ağırlıklı olacağını ortaya koydu. 30 Temmuz 1914, Paris’teki İngiliz Elçisi’ne: “Barış İngiltere’nin elindedir.” sözü, bu açıdan anlamlıdır. Çünkü İngiltere, Fransa’ya yardım edeceğini açıklarsa, Dünya Savaşı’nın başlamayacağı görüşündeydi.

İngiltere Fransa’ya desteğini esirgemediyse de, onu kendisi ile birlikte savaşa çekti. Fransa’nın, özellikle Çanakkale Savaşı’na verdiği savaş gemisi desteği, önemlidir. Ancak 19

Mart 1915’te, Londra gibi Paris’te de büyük bir panik havası yaşandı. Çok geçmeden, iki ay sonra Avusturya İmparatoru’nun kendisine, barış mesajı göndermesi ve bu davranışını daha sonraları da yinelemesi, Fransa’nın kaygılarını azalttı. Zaten bu savaşta Fransa’nın, kendisinden çok İngiltere ve Rusya’ya güvendiğini ısrarla vurgulamak, sanırım yanlış olmaz. Hatta 26 Mart 1918’de, Poincare başkanlığında yapılan toplantıda, İngiliz ve Fransız askerinin komutası, Fransız General Ferdinand Foch’a verildi.

Bu süreçte başbakan olarak; Rene Viviani, Aristide Briand ve Georges Clemenceau

görev yaptı. Ayrıca, Dünya Savaşı sırasında Fransa’da, sekiz ayrı Dışişleri Bakanı göreve geldi. Ancak hiç birine, 26 Ağustos 1914-13 Ekim 1915 arasında Dışişleri Bakanı olan Theophile

Delcasse’ye olduğu kadar iş düşmedi. Zaten Delcasse, 1898-1905 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı yapmıştı. Bu onun, ikinci kez Dışişleri Bakanlığı oldu.

Kendisinin en büyük başarısı, Rusya konusunda gösterdiği yaklaşımdır. 4 Mart 1915’te önce, Boğazların her iki yakasının, Rusya tarafından işgal edilmesine, esas açısından karşı olmadığını söyledi. Kısa süre sonra da, İstanbul ve Boğazlar Sorunu’nun, Rus isteklerine göre çözümlenmesini onayladı. Ancak bu çözüme, İngiliz ve Fransız isteklerinin de katılmasını istedi. Ardından da, bütün sorunların barış sonrasına bırakılması önerisini, Rusya kabul etti.

Page 248: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

238

11.2.2.Askeri Yönetim

Dünya Savaşı boyunca, Fransız askeri gücü, Batı Avrupa Cephesi ve Çanakkale Cephesi olarak, iki cephede görüldü. Batı Avrupa Cephesi’ndeki asıl gücü kara askeri oluştururken, Çanakkale’ye daha çok, donanma desteği verdi. Ancak her iki cephede de, daha çok İngiltere’nin desteği ile savaştı.

Bunların dışında, Fransız askerinin en büyük çarpışması Marne’da yaşandı. 5-12 Eylül

1914’te yapılan Marne Çarpışması, Fransa için bir “ölüm-kalım savaşı” oldu. Öyle ki Birleşik Ordu’da, bir İngiliz generale karşın, altı Fransız general görev aldı. Ancak 1 Temmuz-18 Kasım 1916’da yapılan Somme Çarpışması’nı, üçer İngiliz ve Fransız general komuta etti.

Çanakkale’de ise, Fransız komutanı olarak, Henri Gouraud ile Maurice Bailloud öne çıktı. Fransız komutanları da, şöyle sunabiliriz:

1 Curieres de

Castelnau

2 Ferdinand

Foch

3 Franchet

d’Esperey

4 Henri

Gouraud

5 Henri

Mathias Berthelot

6 Joseph

Joffre

7 Maurice

Bailloud

8 Philippe

Petain

9 Robert

Nivelle

11.3.Rusya’nın Savaş Yönetimi

Başlangıçta Rusya’nın Dünya Savaşı’na etkisi, önce insan kaynağı ve sonra Doğu Avrupa Cephesi bakımından önemlidir. Çünkü Almanya’nın 1871’den beri en büyük korkusu, Fransa ve Rusya arasında ve iki cepheli savaşmak zorunda kalması olmuştu. Sonunda bu korku

gerçekleşti. Ancak Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi ve Boğazlar’ın geçilemeyişi, Rusya’yı Doğu Avrupa Cephesi ile sınırladı. Bu da yetmiyormuş gibi, Kafkasya Cephesi’nde Türklere karşı, çetin çarpışmalar yapmak zorunda kaldı. Daha da kötüsü, İngiltere ve Fransa ile güç

Page 249: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

239

birliği yapamadı. Bunun da ötesinde, kendisinin göz koyduğu Boğazlar’ı, onların ele geçireceği kaygısı yüzünden, 18 Mart 1915 öncesinde, çok sıkıntılar yaşadı.

Buna karşın Dünya Savaşı’nın ilk iki yılı, Rusya için başarılı oldu. Ancak bu başarıyı, Rus İmparatorluğu’nun ve Romanov Hanedanı’nın son üyesi, Çar II. Nikola ya da onun başbakanlarına değil, Dışişleri Bakanı Sazonov ve generallere borçludur. Burada, Rusya’nın Dünya Savaşı’na nasıl yaklaştığını, Ekim Devrimi yani Bolşevik İhtilali’ne kadar süreyi ele alacağız.

11.3.1.Çar

II. Nikola (1894-1917). Alman İmparatoru II. Wilhelm 28 Temmuz 1914’te kendisine, Avusturya’ya baskı yapma sözü verdi ve Rusya’nın askeri hazırlıkları durdurmasını isteyince, ertesi gün bu konuda emir verdi. Ancak bir sonraki gün, bundan vazgeçti.

Savaş ilk aylarında dağınık bir duruş sergiledi. Önce, Rusya’nın korumasında Polonya Ulusal Birliği’ni kuracağını açıkladı, ardından; Almanya ve Avusturya’da yaşayan Slavlara, bu yönetimlerin boyunduruğundan kurtulmaları için, Rus Ordusu’na yardım çağrısında bulundu. Daha sonra da; İstanbul ve Boğazları istediğini, Fransa’ya bildirdi. Sivastopol Baskını ile Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi için de “Tarihi emellerimize ulaşmayı çabuklaştıracak” yorumunu yaptı. Hatta 21 Kasım 1914’te Fransa Elçisi’ne, Doğu Anadolu’ya gönderme yaparak, “Ermenistan’ı, Ermenilerin isteği ile alabileceği”ni söyledi.

Kafkas Cephesi için 20 Aralık 1914’te Sarıkamış’a gelen Çar II. Nikola, konuşlanmayı yerinde gördü ve askerine moral verdi. Daha sonra, 2 Ocak 1915’te İngiltere’den, Türk askerinin Kafkasya’dan başka yöne çekilmesine yardımcı olmasını istedi.

Çar II. Nikola, Çanakkale Deniz Savaşı öncesinde son derece tedirgindi. 15 Şubat 1915’te Başbakan Goremykin’e; Almanya ve Avusturya’nın savaş dışı kalmasından sonra, Boğazlar Sorunu’nun ele alınacağını ve bu amaçla, büyük bir diplomatik çaba gösterilmesini bildirdi. Bu arada Fransız Elçi’ye de, İstanbul ve çevresini, kendi imparatorluğuna katacağını söylüyordu.

Çanakkale Harekatı’nın başarısız kalması, II. Nikola’yı çok rahatlattı. Buna karşın Papaz Rasputin’in etkisinde kalarak, görevlere yetersiz kişileri atadı. Bu tutarsızlıklara, Genelkurmayı’nın isteği üzerine, cephe gerisi hizmet için, işçi fermanı eklendi. Bunun üzerine Türkistan’ın Hokant, Semerkant, Sirderya, Fergana, Yedisu vilayetlerinde, büyük bir isyan başladı. Bu arada; 1905’ten beri Petersburg’da büyük güç kazanan Rasputin de, 17 Aralık 1916’da öldürüldü.

Ülkedeki huzursuzluğun artması, ayaklanmaları, Başkent Petersburg’a kadar taşıdı. Bunun üzerine Çar II. Nikola, 11 Mart 1917’de Duma’yı geçici olarak tatil etti. Ertesi gün devrimciler, Mogilev’deki II. Nikola’yı tahttan indirdiğini açıkladı. Onların üzerine gönderilen askerin çoğu, devrimcilere katıldı. 15 Mart 1917’de, Prens Georg Yevgenyeviç Lvov başkanlığında geçici bir hükümet kuruldu ve Çar II. Nikola’yı tahttan indirdi.

Page 250: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

240

Kardeşi Grandük Mihail lehine tahttan çekilen II. Nikola, 10 gün sonra tutuklandı. En son olarak da; kendisi, eşi, annesi, oğlu, dört kızı ve yanındaki dört kişi ile birlikte,

Yekaterinburg’da gözaltında tutulduğu evin bodrumunda, 17 Temmuz 1918’de kurşuna dizildi.

11.3.2.Başbakan

Dünya Savaşı düzleminde Çar II. Nikola’nın yetersizliği, Rus bakanlarda da etkili oldu. Bu değerlendirme, öncelikle ve neredeyse, üç başbakan için de geçerlidir. Bunlar; Ivan

Goremykin, Boris Vladimiroviç Stürmer ve Aleksandr Trepov’dur. İçlerinden Trepov, bin yıl önceki bir düşe gönderme yaptı: “Karadeniz ve Konstantinopol’un anahtarları, Bizans’ın kapılarında ‘Oleg’in Kalkanı’, mechul zamanlardan beri Rus ulusunun her zaman düşü olmuştur.”

En son Prens Georg Yevgenyeviç Lvov, bir geçici hükümet kurdu. 15 Mart 1917’de Çar II. Nikola’yı tahttan indiren Lvov, iki ay geçmeden; Dışişleri Bakanı Milyakov ve Savaş Bakanı Guçkov’un savaş karşıtı tutumları yüzünden istifa etti. 19 Mayıs’ta yeni bir koalisyon hükümeti kuran Lvov, Uzlaşık Devletlere barış tezini şöyle açıkladı: “Toprak kazanımı olmasın ve uluslar, kendi kaderini kendisi belirlesin.”

11.3.3.Dışişleri Başbakanı

Rusya açısından en güçlü ve ayrıntılı duruşu, Sergey Sazonov sergiledi. Zaten kendisi,

1910 yılından beri, Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyordu. 30 Temmuz 1914 Almanya’ya yaptığı öneride, Avusturya Sırbistan’ın egemenlik haklarını zarar verirse, Rusya’nın buna kayıtsız kalamayacağını söyledi. Henüz tutumların netleşmediği 6 Ağustos’ta da, İstanbul Elçisi’ne, herhangi bir sorumluluk üstlenmeden, Enver Paşa’nın önerileri üzerinde görüşmesini istedi. Bundaki amacının, zaman kazanmak olduğunu, üç gün sonra, İstanbul’daki Rusya Askeri Ataşesi’ne bildirdi.

Alman savaş gemileri Goeben ve Breslau’nun Çanakkale Boğazı’na yaklaşmaları, Rusya’yı tedirgin etti. Bunun üzerine 10 Ağustos’ta İstanbul Elçisi Giers, Türkiye’yi Rusya’nın yanına çekme önerisinde bulunduysa da, Sazonov kabul etmedi. Ancak bu gemilerin Çanakkale Boğazı’nı geçişi, Rusya’yı önemli ölçüde tedirgin etti.

Bu yüzdendir ki Sazonov, 14 Ağustos 1914’te İngiltere ve Fransa’ya, savaşın sonundaki barış görüşmelerine temel saydığı ilkeleri bildirdi:

1) Doğu Galiçya’nın Rusya’ya bırakılacak,

2) Poznan, Şilezya ve Batı Galiçya, Polonya’ya verilecek,

3) Alsace-Lorraine’i Fransa alacak,

4) Almanya’dan alınan topraklar ile Belçika büyütülecek,

5) Almanya’nın Danimarka’dan aldığı Schleswig ve Holstein, geri verilecek,

Page 251: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

241

6) Hannover Krallığı yeniden kurulacak,

7) Avusturya-Macaristan İmparatorluğu; Avusturya, Bohemya ve Macaristan olarak, üç yönetime bölünecek,

8) Bosna-Hersek, Dalmaçya ve Kuzey Arnavutluk’u, Sırbistan alacak,

9) Yanlarında savaşa katılırsa; Bulgaristan’a Sırbistan Makedonyası’ndan bir parça, Yunanistan’a Güney Arnavutluk ve İtalya’ya da Avlonya verilecek,

10) Almanya’nın tüm sömürgeleri; İngiltere, Fransa ve Japonya arasında paylaşılacak,

11) Bağlaşık Devletler, savaş tazminatı ödeyecek.

Osmanlı Devleti’nin Almanya yanında savaşa girmesi üzerine Sazonov; 2 Aralık 1914’te, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nı ele geçirmeden ve Akdeniz’e serbest çıkış sağlanmadan, artık barıştan söz edilemeyeceğini açıkladı. Ancak 20 Ocak 1915’te, Çanakkale Boğazı’nın Koalisyon Donanması’nca zorlanacağını öğrendi. Bunun üzerine Sazonov,

kendilerinin yapmak istediği bir harekatı, İngiltere ve Fransa’nın yapacak olmasını, çaresizlik içinde, tepki ile karşıladı. Bununla birlikte Sazonov, ertesi gün Rus Genelkurmay Başkanlığı’na, Çanakkale’de bir başarısızlığa karşı, dikkatli olunması uyarısında bulundu.

Çanakkale Harekatı’nın başarısızlığına kadar Sazonov, neredeyse tüm çabasını, İstanbul ve Boğazlar üzerine yoğunlaştırdı. Bu konuda; Yunanistan’ın da savaşa katılması ya da Almanya ile iş birliği gibi, birbirinden ayrı yorumlar bile yapıldı. Hatta 13 Mart 1915’te, Bağlaşık Devletler’in İstanbul’u nasıl paylaşacaklarını, bir plan halinde İngiltere ve Fransa’ya bildirdi.

Bundan sonra Sazonov’un ilgi alanı, Ermenistan ve Polonya oldu. Ancak Ermenistan konusundaki düşüncesi, gerçekçi olmaya başladı. 27 Haziran 1916’da açıkladığı görüşü şöyledir: “Ermeniler hiç bir zaman, nüfus çoğunluğa ulaşamamıştır.” Polonya’ya özerklik verilmesi ise, daha önce Çar II. Nikola’nın, Rusya’nın koruması altında Polonya Ulusal Birliği’ni kuracağını açıklaması ile bilinen bir konuydu. Ancak 5 Ağustos 1916’da, Polonya’ya özerklik verilmesini isteyişi, II. Nikola tarafından Sazonov’un görevden alınması ile sonuçlandı.

Sazonov’dan sonra Dışişleri Bakanı olarak Pavel Milyukov görev yaptı. Ancak

Rusya’nın bundan sonraki beklentisi, savaşı kazanmak değil, bir an önce barışı sağlamak oldu.

Bu nedenle Milyukov, 12 Nisan 1917’de Uzlaşık Devletlere şu notayı verdi: “Rusya’nın, hiç bir devletin toprağında gözü yoktur.” Kısa süre sonra Mikhail Tereshchenko, Rusya’daki Koalisyon Hükümeti’nin yeni Dışişleri Bakanı oldu. Ekim Devrimi ile birlikte de, bu göreve Leon Trotsky getirildi.

Page 252: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

242

11.3.4.Komutanlar

Dünya Savaşı sürecince Rusya; özellikle Doğu Avrupa ve Kafkasya’da etkili oldu. Bu etkinin sağlanmasında, generallerin yanı sıra, Romanov Hanedanı’nın prensleri de görev aldı. Örneğin Prens Nikolay Mladşiy, Çar I. Nikola’nın torunudur. Önce Genelkurmay Başkanı iken, daha sonra Kafkasya Naibi ve Kafkasya Orduları Başkomutanı oldu. Grandük Mihail Aleksandroviç ise, Çar II. Nikola’nın kardeşidir. Viyana’da gizlice yaptığı evlilik nedeniyle sürgüne gönderilmişti. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine, II. Nikola’nın izni ile ülkesine dönebildi. Kafkasya Gönüllü Müslümanlar ve Kafkasya Yerlileri Süvari Birliği’nin başına getirildi. Amiral Andrey Ebergard ise, Karadeniz Donanması Komutanı’dır. Alman zırhlıları Goeben ve Breslau karşısında, başarılı bir performans gösteremedi.

Rus komutanlar içerisinde Doğu Avrupa Cephesi, yani Doğu Prusya ve Galiçya’da öne çıkanlar ise, Aleksey Brusilov ile Pavel Rennenkampf oldu. Kafkasya Cephesi için öne çıkan komutan sayısı, daha fazladır. En önde, Kafkasya Ordusu Genelkurmay Başkanı olan, Nikolay

Yudeniç gelir. Kendisi, Sarıkamış Çarpışması’nda orduya komuta etti. Ocak 1915’te de, Kafkasya Ordusu’nun başına getirildi. 1915’te birçok kez el değiştiren, Van çarpışmalarına katıldı. Ertesi yıl, Erzurum’da önemli çabalar gösterdiği gibi, 15 Nisan 1916’da, Trabzon’u ele geçirdi.

Kafkasya Cephesi’nde öne çıkan komutanlardan olan Dmitriy Abatsiyev (Cambolat);

Sarıkamış, Erzurum ve Eleşkirt’te görev yaptı. Ardından, VI. Kafkasya Kolordusu Komutanı oldu. Yine bu cephede görev yapan öteki komutanları da; Birinci Kafkasya Kazak Tümeni Komutanı Nikolay Baratov, Kafkasya Naibi Vorontsov-Daşkov ve Kuban Plastun (Kazak)

Tugay Komutanı Mihail Prijivalskiy olarak sayabiliriz. Tüm Rus komutanları, soyad sıralaması ile şöyle sunabiliriz:

1 Abatsiyev, Dmitriy

Konstantinoviç

2 Aleksandroviç, Grandük Mihail

3 Baratov, Nikolay Nikolayeviç

4 Bergmann, Georgy

5 Brusilov, Aleksey Alekseyeviç

6 Ebergard, Andrey Avgustoviç

7 Kudaşev, Prens Nikolay

Aleksandroviç

8 Kuropatkin, Aleksey

Nikolayeviç

9 Mışlayevskiy, Aleksandr Zaharyeviç

Page 253: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

243

10 Mladşiy, Prens Nikolay Nikolayeviç

11 Nazarbekian, Tovmas

12 Prijivalskiy, Mihail Alekseyeviç

13 Rennenkampf, Pavel Karloviç

14 Samsonov, Aleksandr

15 Vorontsov-Daşkov, İllarion İvanoviç

16 Yudeniç, Nikolay Nikolayeviç

17 Yunuşkeviç, Nikolay Nikolayeviç

Page 254: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

244

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Uzlaşık Devletler’in temelini oluşturan, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın, ortak amaç doğrultusunda, kendi yöneticilerine verdiği görev ve onların üstlendiği sorumluluk,

anlatılmıştır.

Page 255: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

245

Bölüm Soruları

1) Dünya Savaşı başladığında, İngiltere tahtında hangi kral bulunuyordu?

a) III. William

b) V. George

c) II. Edward

d) V. Charles

e) III. Philip

2) Dünya Savaşı’nın ikinci yılında, İngiltere’nin İrlanda’da kanlı biçimde bastırdığı ayaklanma hangisidir?

a) Yortu Ayaklanması

b) Vaftiz Ayaklanması

c) Şükran Günü Ayaklanması

d) Paskalya Ayaklanması

e) Noel Ayaklanması

3) Arapları överek Türklere karşı kışkırtan İngiltere Başbakanı hangisidir?

a) Lloyd George

b) Winston Churchill

c) Edward Grey

d) James Balfour

e) Hunter Weston

4) Dünya Savaşı’na katkı sağlamak açısından, İngiltere’nin en iddialı devlet adamı hangisidir?

a) Henry Asquith

b) Lloyd George

d) Edward Grey

e) Winston Churchill

Page 256: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

246

5) Filistin’de Yahudiler için, ulusal yurt kurma çabasını desteklediğini bildiren, İngiltere’nin Dışişleri Bakanı hangisidir?

a) Henry Asquith

b) Lloyd George

c) Balfour

d) Edward Grey

6) Dünya Savaşı boyunca, Fransa Cumhurbaşkanı kimdir?

a) Poincare

b) Clemenceau

c) Orlando

d) Viviani

e) Delcase

7) Dünya Savaşı’nın başlangıcında, Rusya Başbakanı hangisidir?

a) Abatsiyev

b) Goremykin

c) Brusilov

d) Kudaşev

e) Mladşiy

8) Petersburg’daki etkisi, Çar düzeyine çıkan Ortodoks Papaz hangisidir?

a) Petro

b) Mihail

c) Oleg

d) Rasputin

e) Aleksandr

Page 257: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

247

9) Dünya Savaşı’nın başlarında, Rusya’nın en başarılı devlet adamı hangisidir?

a) Tolstoy

b) Mihailenko

c) Çerkasky

d) Vladimir

e) Sazonov

10) Sazonov’dan sonra Rusya’nın, en önemli konusu hangisi olmuştur?

a) Savaş

b) Tarafsızlık

c) Barış

d) Zafer

e) Arabuluculuk

Cevaplar

1) b, 2) d, 3) a, 4) e, 5) c, 6) a, 7) b, 8) d, 9) e, 10) c

Page 258: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

248

12. RUSYA’NIN SAVAŞTAN ÇEKİLMESİ

Page 259: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

249

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

12.1. Bolşevik Devrimi

12.1.1. Rusya’da Bunalım

12.1.2. Hükümet Darbesi

12.1.3. Bağımsızlık İstekleri

12.1.4. İngiltere ve Fransa’nın Çabası

12.2. Erzincan Özel Ateşkesi

12.3. Brest-Litovsk Barış Antlaşması

Page 260: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

250

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Rusya’nın Dünya Savaşı’ndan niçin çekilmiştir?

* Erzincan Özel Ateşkes Anlaşmasına neden gerek duyulmuştur?

* Brest-Litovsk görüşmeleri sürecinde, neden yeniden savaşa başlanmıştr?

Page 261: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

251

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Savaş Ekonomisi Savaşın Çarlık Rusya’ya getirdiği ağır yükü, ülke ekonomisinin kaldıramayacak düzeyde olduğunu ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Osmanlı Devleti Ekonomisi daha iyi

olmayan Osmanlı Devleti’nin, Dünya Savaşı’nın sonuna gelinirken de, savaş isteği ve gücünü görebilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 262: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

252

Anahtar Kavramlar

* Duma: Çarlık Rusya’da meclis.

* Barış: Uzun savaş sürecinde halkların, en çok özlediği ortam.

* Brest-Litovsk: Alman Ordusu’nun işgalinde bulunan kale.

* Bağımsızlık: Rusya’nın savaş gücünü kaybetmesi üzerine, Doğu Avrupa’daki ulusların, kendi devletini kurma çabası.

Page 263: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

253

12.1. Bolşevik Devrimi

12.1.1. Rusya’da Bunalım

Rusya açısından Dünya Savaşı, önceden düşünüldüğü gibi gitmedi. İngiltere ve Fransa, deniz gücünü kullanabilirken, kendisi Galiçya ile Kafkasya arasında sıkışıp kalmıştı. Bu durumda, tüm gücünü kara ordusuna vermek zorunda kaldı. 18 Mart 1915’te Çanakkale’nin geçilemeyişi, Fransa ve İngiltere’den alabileceği yardımı da engelledi.

Zaten Rusya, 1905 Japon Savaşı’ndan yenik çıkınca, ilk sarsıntıyı da aynı yıl içinde yaşamıştı. Bir “sanayi ülkesi” olmayan Rusya, tarım için katkı sağlayabilecek 12 milyon insanını, silah altında tutuyordu. Savaşın ikinci yılı ile birlikte, büyük kentler başta olmak üzere, birçok yerde yiyecek sıkıntısı baş göstermişti. Sürekli yapılan harcama ve uzayan savaşın kısıtlı koşulları yüzünden, bir “sosyal bunalım”ın eşiğine geldi. Aslında bu sorun, az ya da çok, savaşan tüm ülkelerde hissediliyor ve direnme gücünü, ekonomisinden alıyordu. Almanya’da bile, 28 Ocak 1918’de maden işçileri ayaklanacaktı.

Önce Lenin, “gönüllü sürgün” yaşadığı İsviçre’de, Rus halkına “büyük umutlar” vaad etmişti. Bunun da etkisi ile halk, Rusya’da bir devrim istiyordu. Oysa Çar II. Nikola, Rus Parlamentosu “Duma”yı, 11 Mart 1917’de geçici olarak tatil etti. Aynı gün Lenin de, Rusya’ya geri dönmek üzere, arkadaşları ile yola çıktı. Kendisinin Petersburg’a gelişinde, Almanya’nın büyük yardımı oldu. 12 Mart’ta devrimciler, Çar II. Nikola’yı tahttan indirdiklerini açıkladı.

Resim 58: Kafkasya Cephesinde Kuban Kazakları

Page 264: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

254

Prens Lvov başkanlığında kurulan Geçici Hükümet, önce Rusya’nın, Dünya Savaşı ile bağını koparmaya çalıştı. Bu amaçla, Rusya’nın hiç bir yabancı toprağında gözü olmadığını, bir nota ile duyurdu. Ancak Dışişleri Bakanı Milyukov, Çarlık Yönetimi’ni desteklediği gibi, “zafere kadar savaşılması” düşüncesindeydi. Bu nedenle, Bolşeviklerin tepkisini çekti ve hükümetten ayrılmak zorunda kaldı. Savaş Bakanı Guçkov ise, kısa sürede başarılacak askeri reformlar ile sorunların çözüleceğini belirterek, o da Çarlık Yönetimi’ni destekliyordu. Böylece

bu bunalım ortamından çıkmak, kolay üstesinden gelinecek gibi görünmüyordu.

Bu arada, önce Lenin, “Nisan Tezleri” olarak anılan görüşlerini 17 Nisan 1917’de Petersburg’da açıkladı. Bir ay sonra da, Troçki Londra’dan döndü. Savaşa son verme düşüncesi, askerler tarafından sevinçle karşılandı. Petersburg Sovyeti’nin düzenlediği barış gösterisi, Anayasacı Demokratlar (Kadetler) ile Bolşevikler arasında, çatışmalara neden oldu. Bunun ardından, 5 Mayıs’ta başlayan ayaklanma ile Rusya, tam bir karmaşa içine düştü.

16 Haziran’da Birinci Sovyet Kongresi toplandı ve iki gün sonra Krenski Hükümeti, Rusya’da cumhuriyet yönetiminin kurulduğunu açıkladı. Öbür yandan Petersburg’daki gösteriler, yayılarak devam ediyordu. Lvov Hükümeti, 18 Temmuz’da cepheden getirdiği askeri ile gösterileri bastırdı. Troçki ve çok sayıdaki Bolşevik tutuklandı. Lenin ise, Finlandiya’ya kaçtı.

9 Eylül’de Başkomutan Karnilov, Krenski Hükümeti’ne darbe yapmak için, Kazak Süvari Birliği’ni Petersburg üzerine gönderdi. Bunun üzerine Merkez Konseyi, işçi ve askerleri, darbecilere karşı silah kullanmaya çağırdı. Böylece darbe girişimi, başarısız oldu. Ancak Krenski Hükümeti de, yaşanan olaylar ve yoğun istifalar yüzünden, çekilmek zorunda kaldı.

12.1.2. Hükümet Darbesi

13 Eylül’de yapılan Petersburg Sovyeti seçimlerini, Bolşevikler kazandı. Hatta bu sovyetin başkanlığına da, Troçki getirildi. Ardından, darbe girişiminde bulunan, General Karnilov yakalandı. Beş gün sonra yapılan, Moskova Sovyeti seçimlerini de, yine Bolşevikler kazandı. Bunun üzerine, Petersburg’da toplanan Sovyet Merkez Komitesi, 16 Temmuz’da Finlandiya’ya kaçan Lenin’den, geri dönmesini istedi. Lenin de, 20 Ekim’de, gizlice Petersburg’a geldi.

23 Ekim’de Bolşevik Merkez Komitesi, silahlı ayaklanmaya karar verdi. Ancak zaman konusunda, görüş ayrılığı çıktı. Lenin bu ayaklanmanın hemen başlamasını istiyor ve kendisini, Çerjinski Siverdlov Stalin ve Troçki destekliyordu. Karşıt görüşte olanlar ise, zamanlamayı erken bularak, İkinci Sovyet Kongresi’nin beklenmesini istiyordu. Çoğunluk kararına uyuldu.

29 Ekim’de, Stalin başkanlığında Askeri Devrim Merkezi kuruldu. Sonunda 6 Kasım’da, devrim hareketi Petersburg’da başladı. Kentin önemli noktaları, postahane, silah deposu, istasyon ve antrepoları ele geçirildi. Ertesi gün, Lenin’in yönettiği Komünist Bolşevik Partisi, hükümeti devirdi ve iktidara geçti.

Page 265: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

255

Bundan sonra, İkinci Sovyet Kongresi toplandı. Bu toplantıda; Menşevikler 809 üye ve Bolşevikler 340 üye ile temsil edildi. Yani Bolşevikler, çoğunlukta değildi. İşte bu yüzden, 7 Kasım 1917’de Bolşevikler, Petersburg’da yönetime el koydu. Krenski, ABD elçiliğinin otomobili ile kaçarken, bakanlar da tutuklandı. Hükümet Sarayı da, Aurora Zırhlısı ile topa tutuldu. Ertesi gün kurulan Halk Komiserleri Konseyi için, başkanlığına Lenin ve Dışişleri

Bakanlığı’na da Troçki getirildi.

Böylece, Rusya’da Ekim Devrimi gerçekleştirilmiş oldu. Aslında 26 Ekim 1917 tarihi, Rusya’nın kullandığı eski takvime göredir. Miladi Takvime göre bu tarih, 8 Kasım 1917’dir. Osmanlı Devleti aynı yılda, takvim ayarlaması yaptı. 19 Şubat 1917’de bir yasa ile Rumi ve Miladi Takvim arasındaki gün farkını kaldırdı ve yılın ilk ayını Ocak olarak belirledi.

12.1.3. Bağımsızlık İstekleri

Geniş toprakları olan Rusya’da, öteki uluslar bağımsızlık için harekete geçti. İlk olarak Ukraynalılar, 5 Nisan 1917’de Ulusal Ukrayna Kurultayı’nı topladı. Sağlam dayanaktan yoksun “geçici hükümetler” sürecinde, bu tür isteklere ses çıkarılmadı. Örneğin 12 Nisan’da, Estonya’nın özerk bir eyalet olmasına izin verildi. Ardından Kuzey Kafkasya Kongresi

toplandı.

Böylece Rusya’da, batıdan doğuya doğru, bir ulusal hareketlenme başladı. 14 Temmuz’da Estonya, ilk kez bir ulusal meclis topladı. Kazan’da, İdil-Ural Devleti’nin kurulduğu, 22 Temmuz’da açıklandı. İsviçre’nin Lozan kentinde, Polonya Milli Komitesi

kuruldu. Estonya, önce geçici bir hükümet kurdu ve daha sonra bağımsızlığını ilan etti. 7 Kasım’da Kiev’de kurulan Ukrayna Demokratik Cumhuriyeti, Rusya ile bağlarını kesti.

Bolşevikler, bu gelişmeleri destekledi. Çünkü hükümeti zayıflatan bu olaylar, üzerlerine gelen baskıyı da azaltıyordu. Bu süreçte Finlandiya’da da, bir ulusal hükümet kuruldu ve ardından, bağımsızlık ilan edildi. Ayrıca Kafkasya’da, Mavera-yı Kafkas Komiserliği kuruldu. Yine Bolşevikler, kendilerine destek verilmesi koşulu ile Müslümanlara milli ve dini özgürlük sözü verdi. Bu sözlerin ne kadar içten olduğu, yakında anlaşılacaktı.

12.1.4. İngiltere ve Fransa’nın Çabası

Rusya’nın Dünya Savaşı’ndan çekilmesi, en azından Batı Avrupa’da, İngiltere ve Fransa’yı zorda bırakırdı. Ancak Rus Ordusu’ndaki ilk çözülme, savaşta çok büyük başarılara imza atan General Yudeniç’in, 12 Haziran 1917’de görevinden ayrılışı oldu. Ertesi gün yeni hükümet; Uzlaşık Devletler’den, bu savaştaki amaçlarını gözden geçirmesini istedi. Daha sonra, Galiçya’daki Rus saldırısı durduruldu.

Rus Ordusu’nun başarısızlığı Petersburg’da kanlı gösterilere neden olurken, Galiçya’daki 15. Türk Kolordusu da, kademeli olarak Türkiye’ye dönmeye başladı. Buna karşın, ortak Alman-Avusturya Ordusu, 19 Temmuz’da Galiçya’da saldırıya geçti. Kısa süre sonra Ruslar, Galiçya’yı boşaltmaya başladı. Hatta ardından, Riga kenti elden çıktı. Çok

Page 266: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

256

geçmeden Petersburg Garnizonu, bundan sonra Sovyet Askeri Merkezi’nden emir alacağını açıkladı.

Ardından Sovyet Hükümeti, Uzlaşık Devletler’den, ateşkes görüşmelerine başlanmasını istedi. Ancak onlar, hiç cevap vermeme kararı aldılar. Buna karşılık olarak Bolşevikler, Dünya Savaşı sırasında yapılan gizli antlaşmaları, açıklamaya başladı. Ayrıca Lenin, Rus askerini, barışa sahip çıkmaya çağırdı. Bu gelişmeler, Uzlaşık Devletler tarafından protesto edildi. Sovyet Hükümeti de, savaşa son verilmesi için, tarafsız devletlerden ara bulucu olmalarını istedi.

Öte yandan Rusya, 26 Kasım’da Bağlaşık Devletler’e ateşkes önerdi. Ertesi gün bu öneri olumlu karşılandı. Rusya’nın yeni tutumundan çok rahatsızlık duyan Uzlaşık Devletler, bu konuyu görüşmek için 30 Kasım’da, Paris’te toplandı. Ancak bu sırada, ateşkes konusunda somut adımlar atılıyordu. 3 Aralık’ta Rusya, Osmanlı Devleti’ne kalıcı ateşkes önerinde bulundu. Ardından Almanya ve Avusturya ile geçici ateşkes yapıldı. Hatta Rusya, Kafkasya ve İran’daki askerini, çekme kararı aldı. 16 Aralık 1917’de de, Kafkas Orduları Grubu’nu dağıttı.

12.2. Erzincan Özel Ateşkesi

Başbakan Lvov’un 19 Mayıs 1917’deki barış isteğine, Uzlaşık Devletler önem vermese de, bu istek Türk-Rus Savaşı’nda, sona yaklaşıldığının ilk belirtisi oldu. Ancak bu düşünceye katılmayan Rus komutanlar, kendi bölgesinde savaşını sürdürüyordu. Rusya’daki yeni yönetim

ise, 8 Kasım’da, savaşı sonlandırma kararı aldı.

Resim 59: Brest-Litovsk Ateşkesi

Bundan sonra Kafkasya Cephesi’nde sorumlu olan, 3. Türk Ordusu Komutanı Vehip Paşa, 20 Kasım’da Rus Kafkas Orduları Komutanı Przevalski’ye, bir mektup gönderdi. Bu

Page 267: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

257

mektubunda ona, ateşkes önerisi yaptı. Bu öneriye Ruslar, 3 Aralık’ta olumlu karşılık verdi. 8 Aralık’ta Harbiye Nezareti de, 3. Ordu Komutanı’na, ateşkes görüşmelerine başlaması için yetki verdi. Türk ve Rus delegeler, henüz işgal altında olan Erzincan’da bir araya geldi.

Görüşmelere Türkiye adına, 3. Ordu Kurmay Başkanı Albay Ömer Lütfi, Binbaşı Hüsrev ve tercüman Yüzbaşı Yakup katıldı. Sovyet Hükümeti’ni de Birinci Rus Ordusu kurmay

başkanı General Vişinski, Smirnov, Tevzaya ve Vedrinski temsil etti.

Ateşkes görüşmelerde; Türkiye ile Rusya arasındaki savaşa son verilmesi ve Rus işgali altında olan yerler konu edildi. Toplamda 14 madde olarak belirlenen Erzincan Ateşkesi, 18 Aralık 1917’de imzalandı.

1) Ateşkesin başlama tarihi 18 Aralık 1917’dir.

2) Düşmanca davranışlar, karşılıklı olarak durdurulacak;

3) Genelkurmay haritası üzerinde, sınır çizgisi belirlenecek;

4) Herhangi bir askeri-stratejik yer değişimi yapılmayacak;

5) Askeri birlikler bulunduğu yerde kalabilecek, ancak destek almayacak;

6) Saldırı hazırlığı yapılmayacak, eğitim atışları, belli bir uzaklıkta yapılabilecek;

7) Keşif hareketlinde bulunulmayacak;

8) Sınır çizgisi arasındaki tarafsız alana, hiç kimse giremeyecek;

9) Karşılaşılan sorunlara, iki tarafın delegeleri birlikte çözüm bulacak;

10) Tarafsız alanda işlenen cinayetler, birlikte incelenerek cezalandırılacak;

11) Bu ateşkesin tüm maddelerine, Kürtlerin kusursuzca uyacağı konusunda, Türk Ordusu sorumludur ve tarafsız alandaki Kürtlerin düşmanca davranışına Rusya, hiç bir kural tanımayan eşkıya işlemi yapacak;

12) Her iki taraf da, bu ateşkesi tamamlayıcı ve değiştirici öneride bulunma hakkına sahip olacak;

13) Karadeniz için de ateşkes yapılacağından, savaş gemileri kıyılara, 10 km.den fazla yaklaşmayacak;

14) Türkçe ve Rusça olarak iki dilde ve ikişer adet hazırlanarak imzalanan bu ateşkes belgesinden birer tanesi, karşılıklı olarak değiştirilecektir.

Bu ateşkes, Sovyetler ile Türkiye arasındaki, ilk anlaşma oldu. Bu belge, her ne kadar “barış” anlamına gelmiyorsa da, savaşı bitirdi. Aslında Osmanlı Devleti, Bağlaşık Devletler’den olduğu için, Rusya ile ateşkes onlarla birlikte yapılmalıydı. İç sorunlarının

Page 268: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

258

etkisindeki Sovyetler, savaşı bir an önce sonlandırmak amacıyla, Erzincan’da bir özel ateşkes imzalamıştı. Ancak, Rusya’nın cephesi gerisinde anarşinin artması yüzünden, 18 Aralık 1917 tarihli bu özel ateşkes, 5 Şubat 1918’de iptal edildi.

12.3. Brest-Litovsk Barış Antlaşması

8 Kasım 1917’de Sovyet Rusya, savaşı bitirme ve barış sürecine geçme kararı aldı. 27 Kasım’da Almanya, barış görüşmelerini başlatmayı, kabul ettiğini bildirdi. Aynı gün Lenin; Fransa, İngiltere, İtalya, ABD, Belçika, Sırbistan, Romanya, Japonya ve Çin’den, barış istedi. Ancak bu istek, karşılık bulmadı.

2 Aralık 1917’de, Sovyet Rusya ile Bağlaşık Devletler’in delegeleri, Brest-Litovsk’ta bir araya geldi. Burada Almanların, Doğu Cephesi Karargahı bulunuyordu. Almanya ile yapılan görüşmeler 3 Aralık’ta başladı. Sovyet delegesi, kendi koşullarını, şöyle sundu. Ateşkes altı aylık süreyi kapsayacak, tüm cephelerde askeri etkinlik durdurulacak, Alman askeri Riga ve

Baltık adalarından çıkacaktı.

10 Aralık’ta Sovyet Halk Komiserliği, Brest-Litovsk için durum değerlendirmesi yaptı. Sonuçta, ne olursa olsun, barış için çaba gösterilmesi kararına varıldı. Bunun üzerine 15 Aralık’ta, görüşmelerin yeni aşamasına geçildi. Böylece ateşkesin uzatılması konusunda, anlaşmaya varıldı. Bu arada Osmanlı Devleti ile 18 Aralık’ta, Erzincan Ateşkes Antlaşması imzalandı.

Kalıcı barış görüşmelerinin ilk aşaması, 22 Aralık’ta başladı. Görüşmelerde; Almanya’yı Dışişleri Bakanı Kuhlman, Avusturya-Macaristan’ı Dışişleri Bakanı Çernin, Bulgaristan’ı Adalet Bakanı Popov ve Türkiye’yi de Talat Bey temsil etti. Alman Dışişleri Bakanı Kuhlman, Bağlaşık Devletler adına, Sovyet önerilerini kabul ettiğini bildirdi. Ancak Almanya, Sovyetlerin toprak ve tazminat istenmesin yönündeki önerisini, koşullu olarak kabul ettiğini bildirdi. 25 Aralık’ta delegeler, Uzlaşık Devletler’e genel bir barış çağrısı yaptı ve görüşmelere ara verildi.

2 Ocak 1918 Sovyet Hükümeti, ara verilen barış görüşmelerine, Alman işgalindeki Brest-Litovsk yerine, tarafsız bir yer olan Stockholm’de devam edilmesi önerdi. Ertesi gün Bağlaşık Devletler, barış görüşmelerinin Brest-Litovsk’ta sürdürülmesi konusunda ısrar ettiler. 9 Ocak’ta görüşmelere yeniden başlandı. Sovyet delegeleri görüşlerinde direnince, Almanlar da; 150.000 km²den fazla toprak isteğini, 17 Ocak’ta Sovyet baş-delegesi Troçki’ye bildirdi. Bunun üzerine Troçki, hükümeti ile görüş alış verişinde bulunmak için, 29 Ocak’ta geri döneceğini belirterek, Brest-Litovsk’tan ayrıldı.

22 Ocak’ta Bolşevik Merkez Komitesi, barış görüşmeleri için, Troçki’nin “ne savaş, ne barış” diye yorumladığı planı kabul etti. Buna göre; Rus Ordusu terhis edilecek; Alman baskısına karşı, Alman kamuoyunun desteği sağlanacak ve Alman Ordusu harekete geçerse, koşulları kabul edilecekti. 29 Ocak’ta Troçki, geri döndü ve ertesi gün görüşmelere yeniden başlandı.

Page 269: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

259

Bu arada Sovyetler, Kızıl Ordu’yu kurdu ve Ukrayna’ya saldırdı. Brest-Litovsk’taki Türk delegesi de, Doğu Anadolu’da Ermeni ve Gürcülerden, gönüllü çeteler kurulmasını protesto etti. 3 Şubat’ta Bolşevikler Kiev Hükümeti’ni devirince, görüşmelere ara verildi. Sovyetler, Ukrayna’yı kendisine bağladığı gibi, Kafkasya’da da saldırıya geçti. 3. Türk Ordusu da 7 Şubat’ta; Tirebolu’dan Bitlis’e uzanan cephede, altı koldan karşı harekete geçti.

Devrik Ukrayna Hükümeti ile anlaşan Almanya, Bağlaşık Devletler adına Sovyet Hükümeti’ne, barış önerilerini ültimatom olarak bildirdi. Ancak Troçki kabul etmedi ve Brest-Litovsk’taki konferans, 9 Şubat’ta dağıldı.

Bunun üzerine Almanya, 17 Şubat’ta savaşı sürdürme kararı aldı. Hatta Almanya, bu kararını, İstanbul Hükümeti’ne de bildirdi. Ertesi gün Alman ve Avusturya-Macaristan askeri,

Rus Cephesi’nde ilerlemeye başladı. Geniş çaplı yapılan bu saldırı ile Letonya ve Estonya’dan başka, Ukrayna’nın büyük bir bölümü, işgal edildi. Ertesi gün Troçki, barış koşullarının kabul edildiğini, bir telgrafla bildirdi. Alman askerinin, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e girdiği 1 Mart’ta, Brest-Litovsk’ta görüşmelere yeniden başlandı.

Resim 60: Anadolu’da Kaybolan Hoşgörü Ortamı

3 Mart 1918’de de, Sovyetler ile Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında barış yapıldı. 14 maddeden oluşan Brest-Litovsk Barış Antlaşması’nın önemli maddeleri şunlardır:

1) Rus Ordusu terhis edilecek;

2) Finlandiya’nın bağımsızlığı, Sovyet Hükümeti’nce tanınacak;

3) Sovyet Rusya, Ukrayna Merkez Redası ile barış antlaşması imzalayacak:

Page 270: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

260

4) Sovyetler; Polonya, Litvanya, Finlandiya ve Estonya’yı terk edecek;

5) Alman işgalindeki Rus toprakları Almanya’ya terk edilecek;

6) Kars, Ardahan ve Batum, Osmanlı Devleti’ne verilecektir.

Bu antlaşma ile Sovyet Rusya; 780.000 km² toprak ve 56 milyon insan kaybetti. Bu sayı, Rusya nüfusunun % 33’üne karşılık geliyordu. Toprak olarak % 27’lik ve demiryolları bakımından da % 26’lık bir kayıp söz konusu oldu.

Page 271: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

261

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Dünya Savaşı’na başlayışının ikinci yılında Rusya’nın, ekonomik bakımdan zor duruma düşmesi üzerine; daha sonra bir sosyal bunalım yaşaması ve ardından, savaştan çekildiği gibi, ülke yönetiminde değişime gitmesi incelenmektedir.

Page 272: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

262

Bölüm Soruları

1) Rusya’nın Dünya Savaşı’ndan çekilmek istemesinin askeri nedeni hangisidir?

a) Alınan Yenilgiler

b) Askeri İsyan

c) Coğrafya Koşulları

d) Silah Eksiği

e) İklim Koşulları

2) Çar II. Nikola, hangi tarihte tahttan indirilmiştir?

a) 10 Mart 1917

b) 17 Mart 1917

c) 15 Mart 1917

d) 21 Mart 1917

e) 12 Mart 1917

3) II. Nikola’dan sonra Rusya’da geçici hükümeti kuran kişi hangisidir?

a) Çernin

b) Vişinski

c) Prens Lvov

d) Karnilov

e) Lenin

4) Rusya’dan bağımsızlık isteyen ilk ülke hangisidir?

a) Finlandiya

b) Ukrayna

c) Estonya

d) Moldovya

e) Litvanya

Page 273: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

263

5) Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yapılan özel ateşkes anlaşması hangisidir?

a) Erzurum

b) Van

c) Ağrı

d) Erzincan

e) Kars

6) Rusya ile Bağlaşık Devletler arasında yapılan ateşkes antlaşması hangisidir?

a) Petersburg

b) Odessa

c) Kiev

d) Varşova

e) Brest-Litovsk

7) Rusya, ateşkes antlaşmasının, hangi ülke toprağında yapılmasını istemiştir?

a) İsveç

b) Estonya

c) Finlandiya

d) Ukrayna

e) Moldovya

8) Brest-Litovsk Antlaşması’nda Rusya’yı temsil eden delege hangisidir?

a) Çernin

b) Troçki

c) Prens Lvov

d) Karnilov

e) Lenin

Page 274: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

264

9) Brest-Litovsk Antlaşması hangi tarihte yapılmıştır?

a) 5 Mart 1918

b) 18 Mart 1918

c) 21 Mart 1918

d) 3 Mart 1918

e) 15 Mart 1918

10) Brest-Litovsk Antlaşması kaç maddeden oluşmaktadır?

a) 17 madde

b) 21 madde

c) 14 madde

d) 32 madde

e) 15 madde

Cevaplar

1) a, 2) e, 3) c, 4) b, 5) d, 6) e, 7) a, 8) b, 9) d, 10) c

Page 275: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

265

13. ERMENİLERİN GÖÇÜRÜLMESİ

Page 276: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

266

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

13.1. Ermeni Sorunu’nun Ortaya Çıkışı

13.1.1. İngiltere’nin Doğu Anadolu Politikası

13.1.2. Ermeni Ayaklanmaları

13.1.3. Ermeni Sorunu’na Batı Desteği

13.2. Savaş Sürecinde Ermeniler

13.2.1. Ermeni Ayaklanması

13.2.2. Ermeni Göçü

13.2.3. Duygusal Tepkiler

13.2.4. Rus Ordusu Desteğindeki Ermeniler

Page 277: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

267

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Batı Dünyası, Ermenilere niçin ilgi duymuştur?

* Batılı Devletler’in ilgisinin, Ermenilere nasıl bir yararı olmuştur?

* Ermenilerin göçürülmesine, sözde soykırım olarak yaklaşılmasının, amacı nedir?

Page 278: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

268

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

800 Yıllık Komşuluk

Batı Dünyası’nın, Uygarlık Tarihi’nde assimilasyona uğramadan 800 yıl boyunca kapı komşusu olan iki ayrı kültürü, birbirine düşman ettiğini kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Yanlış Politikanın Yanlış Sonucu

Avrupa

Devletleri’nin yanlış, daha doğrusu “istismar

politikası”ndan, en büyük zararı Ermenilerin gördüğünü, ortaya

koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 279: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

269

Anahtar Kavramlar

* Gregoryan: Ortodoks Ermeniler için kullanılan bir tanım.

* Hınçak: Türkiye, Rusya ve İran’daki Ermeni topraklarını birleştirerek, Büyük Ermenistan’ı kurmak isteyen komite.

* Taşnak: Anadolu’da yaşayan Ermeniler için, özerk bölge kazanmaya çalışan komite.

* Tehcir: Zorunlu göç, göçürülme.

Page 280: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

270

13. Ermenilerin Göçürülmesi

Günümüzde şehirlerarası yolculuklar bile zor gelirken, göç; tam anlamıyla “zor

yolculuk”tur. Ancak bu zor yolculuk, Osmanlı Devleti’nden kopan parçalar yüzünden, yaklaşık 40 yıldır, yoğun biçimde yaşanıyordu. Öyle ki Anadolu toprakları, “batan bir yolcu gemisinin

kurtarma sandalı” gibi, her yönden yolcu alıyordu.

Bu zor yolculuğu Ermeniler, ilk kez Doğu Roma İmparatorluğu sürecinde yaşamıştı. Ayrıca Rus Ordusu, 1829’da Doğu Anadolu’dan çekilirken, Ermenileri de yanına alarak göçürmüştü. Günümüz Ermenistan’ın başkenti olan Erivan’da bile, 1880’li yıllarda Ermeniler azınlıktaydı. Asıl sorun Batılı Devletlerin, bu konuya bakışı ya da politik açıdan kullanma çabasıdır.

13.1. Ermeni Sorunu’nun Ortaya Çıkışı

Devletlerarası ilişkilerde bir konu, ancak sorun haline getirilmek istendiği zaman, o

konu sorun olur. Anadolu’nun kadim milletlerinden Ermeniler, Türklerle 800 yıl boyunca kapı komşusu olarak yaşadıktan sonra, nasıl oldu da, konu bir sorun haline geldi? Buradaki birinci etken, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşe geçmesi ise, ikinci ve daha da önemlisi, Batı Devletleri’nin konuyu, kendi çıkarları yönünde kullanmasıdır.

Doğu’nun öncelikli Hıristiyan milletlerinden ve Gregoryan mezhebinden olan Ermeniler, Batı’nın “Anadolu Projesi” için, kullanıldı. Bu kullanmayı ilk olarak Fransa yaptı. Ermeniler için 1830’da Katolik grubu oluşturarak, onları ikiye böldü. İkinci kullanım 1862’de, İngiltere-ABD ortaklığı ile gerçekleşti ve Protestan grubu ile Ermeni Cemaati, üç parçaya bölünmüş oldu.

Page 281: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

271

Resim 61: Hınçak Komitesi

Bundan sonra Amerikan Misyonerlerin hedefinde, her zaman Ermeniler yer aldı. Kendilerine yönelik yatırımlar ile 800 yıllık sosyal uyum, gün geçtikçe bozuldu. Böylece, güzel sanatlar ve mimari konuları başta olmak üzere; Anadolu’nun zenginliği olan Ermeniler, devlete olan gönül bağını kopardı. Bu bölümde, Anadolu’da yaşayan tüm Ermeni toplumunu değil, emperyalist politikaların kullandığı silahlı komitecileri söz konusu edeceğiz. Çünkü bugün bile, İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin birçok yerinde, “iyi komşuluk” ilişkisine örnek gösterilecek, Ermeni yurttaşlarımız yaşamaktadır.

13.1.1. İngiltere’nin Doğu Anadolu Politikası

İngiltere, 1798-1878 arasındaki 80 yıl boyunca, Osmanlı İmparatorluğu’nu politik kıskacında tuttu. Bu süreçte, özellikle Rusya’nın “aslan payı”nı almasını, politika ustalığı ile savuşturdu. Son hamlesini de, 1878 Berlin Antlaşması’nda yaptı. Rusya, aylar önce yapılan Ayastefanos Antlaşması ile Osmanlı Devleti’ne, Doğu Anadolu’daki Ermenilerin durumunun iyileştirilmesini dikte ettirmişti. Berlin’de İngiltere, konuyu Rusya’nın elinden aldı ve kendine mal etti.

Osmanlı topraklarında yaşayan tüm Hıristiyan milletler, Berlin Antlaşması ile imparatorluktan koptu. Yalnızca Ermeniler ve Yahudiler, devlet sahibi olamadı. Yahudi konusu, uzun soluklu bir politikayı gerektiriyordu. Ermenilerin devlet kuramayışı ise, Anadolu’nun hiç bir yerinde, nüfus çoğunluğu oluşturamadığından ileri geliyordu.

Page 282: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

272

Eğer İngiltere, Ermenilerin istediği, Kızılırmak’ın doğusundaki topraklarda bir Ermeni Devleti’ne işaret etseydi, gerçekçi olmazdı. Ermeni nüfusu oranındaki bir bölge söz konusu olsaydı, o zaman da, Ermeniler için yeterli olmayacaktı. Böylece, bu “ucu açık politika”yı, iki taraf da kendine göre yorumlayacaktı.

Ancak bu, tipik bir “İngiliz Politikası”dır. Çekildiği yerde öylesine sorun bırakır ki, arkasından kimse, onun adını anmaz. Doğu Anadolu’da bu “pimi çekilmiş bomba” örneğindeki durum, Rusya’nın daha güneye inmesine, önemli engel olacaktı. Dahasında, Kıbrıs’ı Osmanlı’dan alarak, yine Rusya’nın, Süveyş Kanalı’na yaklaşmasını engellemeyi düşündü. Bundan sonra İngiltere, Anadolu’yu ABD’ye bırakarak, petrol bölgesi Basra Körfezi ile 70 yıl sonra İsrail Devleti’ni kuracağı, Filistin’e yöneldi.

13.1.2. Ermeni Ayaklanmaları

1878 sonrasında; Ermeniler, “büyük umutlar”ının gerçekleşmesini beklerken, Osmanlı Devleti de, politik manevralar ile konuyu geçiştirmeye çalıştı. Bu süreçte aynı türden bir “büyük umut”, Bulgarlar için de geçerliydi. Çünkü İngiltere; Ayastefanos’ta kurulan “Büyük Bulgaristan”ı, yine kendi çıkarları doğrultusunda, üç parçaya bölmüştü.

Bu ortak paydada her iki millet, silahlı çete organizasyona girişti. Öteki adıyla komite olan bu yapılanma, 30 yıl boyunca devleti, iki ayrı uçta, içten içe yıprattı. Her iki uç, “ortak

düşman” Osmanlı Devleti’ne karşı, olabildiğince işbirliği yaptı. Bulgarlar konumuz olmadığı için, Ermenilerden söz etmek gerekirse; biri İsviçre, öbürü Rusya destekli, iki komite kuruldu.

“Çan” anlamına gelen Hınçak Komitesi, 1887’de İsviçre’nin Cenevre kentinde kuruldu. Amacı; Türkiye, Rusya ve İran’daki Ermeni topraklarını birleştirerek, Büyük Ermenistan’ı kurmaktı. “Federasyon” anlamındaki Taşnak Komitesi ise, 1890’da Gürcistan’ın Tiflis kentinde kuruldu. Amacı ise, Anadolu’da Ermeniler için, özerk bölge kazanmaktı. Bu komiteler, Osmanlı Devleti’nden Makedonya’yı almak isteyen Bulgar Komiteciler ile iş birliğine bile girdi.

Page 283: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

273

Resim 62: Taşnak Komitesi

Osmanlı’nın imparatorluk çınarını, bundan önce “yaprakları ve dalları” ile budayan Batı, şimdi de “kökü almak” istiyordu. Türkler için kullanılan söylem, “Zalim Asyalılar” oldu. Konuyu “Asya’nın Zalimliği” noktasından başlatınca, “Uygar Avrupalı”ya düşen görev de, bunun bedelini ödetmek olacaktı. Yani, zalim Asyalı Türklerin elinden, Hıristiyan kardeşlerini kurtaracaktı. Bu “şablon senaryo”, 1821 Rum ve 1876 Bulgar ayaklanmalarında uygulanmış

ve işe yaramıştı. Bundan sonra da, Ermeni Ayaklanmaları için uygulandı.

Resim 63: Ermeni Komiteciler

Page 284: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

274

1890’da İstanbul’da başlayan ilk ayaklanma, 1895’e kadar aralıklı olarak sürdü. Ancak 1895 yılının son çeyreğinde Ermeniler; Trabzon, Erzincan, Gümüşhane, Bitlis, Bayburt, Maraş, Urfa, Erzurum, Diyarbakır, Malatya, Elazığ, Sivas, Muş, Kayseri ve Yozgat merkezli olarak,

23 ayrı yerde ayaklandı. Çünkü James Bryce kendilerine, şu öğütte bulundu: “Ermeniler onur

istiyorsa, böyle olmaz. Bir büyük ayaklanma çıkarmalılar. Bazıları asılmalı, bazıları kesilmeli. Türklerle kavgaya tutuşmalı ki, biz de o zaman işin içine girip, amaçlarına ulaşmalarına yardım edelim.”

Bu ayaklanmalar sırasında; 1.537 Türk ve 6.448 Ermeni öldü. Ölen Ermeni sayısını; misyonerler 37.000’e, Batı basını ise 300.000’e çıkardı. 29 Mart 1896 tarihinde, Londra’daki James Hall’da, “Ermeni Soykırım Töreni” bile yapıldı. Ağustos 1896’da, İstanbul’daki Osmanlı Bankası’na yapılan baskın, dünya kamuoyunun ilgisini çekme amaçlıydı. Dahası, 21 Temmuz 1905’de Sultan II. Abdülhamit’e, bombalı suikast düzenlediler. Artık Anadolu’da, 800 yıldır yaşanan Türk-Ermeni Komşuluğu, onulmaz yara almıştı.

13.1.3. Ermeni Sorunu’na Batı Desteği

Türkiye’de yaşayan Ermenileri, İngiltere ve Rusya kullanmak istedi ve bu amaçla da, konuya destek verdi. ABD’nin verdiği destek, ötekilerden farklı olarak duygusaldır. Çünkü ABD’nin geçmişinde, Haçlı Seferleri ya da Mezhep Savaşları gibi konular yer almadığı ve henüz Türkiye üzerine politikalar kurgulayacak durumda olmadığı için, onun bu konudaki tutumu, romantik olduğu kadar, etkisizdir.

ABD’nin konuya yaklaşımı ile ilgili olarak, iki özgün örnek vermekle yetineceğiz. Bunlardan ilki, 1895 Ermeni Ayaklanmaları ilgilidir. İlk “Ermeni Soykırımı Senaryosu”nun başarısız olması, ABD’nin hiç hoşuna gitmedi. Bu yüzden ABD Senatosu, şu kararı aldı: “Ermeniler Hıristiyan olduğu için, onları desteklemekteyiz. Osmanlı Devleti, kendi toprağında çıkan bir ihtilali bastırmak isterse, ona bu hakkı tanımayız.” Aynı konuda Senatör Ferry, Rusya’ya bir çağrıda bulundu: “Ermenilerin yaşadığı Türk vilayetlerini alınız. Amerika her koşulda size yardım edecektir.”

Page 285: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

275

Resim 64: Ermeni Komitecilerden Ele Geçirilen Silahlar

Öteki örnek, yasa tasarısı ile ilgilidir. Ermeniler konusunda daha da ileri giden Massacusset delegesi Morse, ABD Temsilciler Meclisi’ne, 31 Ocak 1896 tarih ve H.R.5277 sayılı bir yasa tasarısı sundu. Buna göre;

* İyileşmez bir hastalık gibi görünen Osmanlı Devleti, yeniden yapılandırılacak;

* Bir Uluslararası Hıristiyan Kurul oluşturulacak;

* Bu kurulun seçeceği bir Hıristiyan Başkan, Osmanlı Devleti’ni yönetecek;

* Osmanlı topraklarında eyalet sistemine geçilecek;

* Bu yeni yapılanmanın adı da, “Türkiye Birleşik Devletleri” olacak.

Ancak konunun aslı sahibi, Rusya oldu. Çünkü İngiltere, Almanya ile yaşadığı “sömürge yarışı” yüzünden, bir savaşa girişeceğini öngördü ve Ermeni Sorunu’nda, daha ileri

gitmekten çekindi. Rusya ise, Doğu Anadolu’daki Ermenileri ayrı, Kürtleri ayrı biçimde kullanma yoluna gitti. İçinde zıtlıklar barındıran bu politikada; Ermenilerin Hıristiyan, Kürtlerin Müslüman olması başka ve Anadolu’da Ermenilerin istediği yerleri, Rusya’nın da istemesi, bambaşka bir tutarsızlıktı.

Bununla birlikte Rusya, Osmanlı Devleti ile 8 Şubat 1914’te Yeniköy Antlaşması’nı imzaladı. Bu antlaşma ile Kızılırmak Nehri’nin doğusuna, iki bölgeli Genel Müfettişlik,

günümüz deyişi ile bir özerk yönetim verilecekti. Bu yönetimin kapsama alanı da; Sivas,

Diyarbekir, Elazığ, Van, Bitlis ve Erzurum’du. Bu altı il yani “vilayet-i sitte”, bugün 25 il boyutundadır. Büyük Devletler bu konuda birbirine güvenmediği için, bu müfettişliğe; Norveçli Nicolas Hoff ile Hollandalı Westenenk getirildi. Bu müfettişler; askeri ve sivil görevlileri

Page 286: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

276

denetleyecek, Ermenice ikinci resmi dil olacak, il meclisi üyelerinin yarısı Ermeni olacak, polis ve jandarmanın yarısı da Ermeni olacaktı.

Bu antlaşmayı, Sadrazam Sait Halim Paşa ile birlikte imzalayan, İstanbul’daki Rus Elçisi Gulkeviç, Dışişleri Bakanı Sazonov’a şöyle yazacaktır: “Bu antlaşma ile Ermeni Tarihi’nde yeni bir dönem açıldı. Ermeniler Türk boyunduruğundan kurtulmak için, ilk adımın atıldığının farkındalar ve bize teşekkür ediyorlar.”

Bu antlaşma ve bu sözlerin, Ermeni Göçü konusundaki önemini, göz ardı etmemek gerekir. Bir başka dikkat noktası, ilgili bölgelerdeki Ermeni nüfusun, % 17 boyutunda kalmasıdır. Zaten bu ütopik projeye; Dünya Savaşı’nın çıktığı gerekçe gösterilerek ve müfettişlerin tazminatları ödenerek, 31 Aralık 1914’te son verilecektir.

13.2. Savaş Sürecinde Ermeniler

13.2.1. Ermeni Ayaklanması

Osmanlı Devleti’nin 1914 nüfus bilgisine göre, ülkede 1.234.671 Ermeni yaşamaktaydı. Ermeni Komiteciler, Dünya Savaşı’nın başlamasını, yıllarca beklenen bir özlemin, fırsatı olarak gördü. Bu nedenle Rus Kafkas Ordusu’nda, Ermeni Birlikleri oluşturuldu. Savaş başladıktan sonra, Türkiye Ermenilerinin Lideri Bogos Nubar Paşa, 12 Kasım 1914’te, İngiliz Milne

Cheetham’a şöyle diyordu: “Kilikya Ermenileri; İskenderun, Mersin veya Adana’ya yapılması beklenen bir çıkarmayı desteklemek için gönüllü yazılmaya hazırdır. Dağlık bölgedeki

Ermeniler de, Türklere karşı ayaklanacaktır.”

Aynı yönde Erzurum Valisi Tahsin Bey, 20 Aralık 1914’te Van’ın Karçıgan ve Gevaş kazaları Ermenilerinde, isyan belirtisi olduğunu bildirdi. 23 Ocak 1915’te Adana ve 7 Şubat’ta Bitlis’teki Ermeniler ayaklandı. İki gün sonra Sazonov; Ermenilerin Ruslar ile birlikte

Osmanlı’ya karşı savaştığını söyledi. Yine Sazonov; 24 Şubat’ta İngiltere ve Fransa’dan, Ermenilerin Türklere karşı kullanabileceği, silah ve cephane gönderilmesini istedi. Bu sırada İstanbul Hükümeti; Ermeni Patriği’ne ve milletvekillerine, yapılan isyan hazırlıkları karşısında, sert önlemler almak zorunda kalacağını bildirdi.

Page 287: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

277

Resim 65: Gönüllü Ermeni Askerler

Buna karşın Ermeni örgütleri, topluca ayaklanmanın içindeydi. 27 Şubat 1915’te, Van’daki Ermeni çeteler, sekiz Türk askeri öldürdü. Aynı gün İstanbul Hükümeti, şu genelgeyi yayınladı: “Ermeniler üzerinde yakalanan silah, bomba ve bir takım şifre belgelerde, bir ayaklanma hazırlığı görülmektedir. Bu nedenle, ordudaki Ermeni askere, silahlı görev verilmemelidir. Her yerde uyanık davranılarak, gerekli önlemler alınmalı ancak, içlerinde devlete bağlı olanlar, zarar görmemelidir.”

Van Valisi’nin uyardığı Ermeni Ayaklanması, 2.000 kişilik katılım ile 20 Mart’ta başladı. Asiler; devlet daireleri ve askeri kışla gibi resmi binalara saldırdı, Türklerin evlerini

yaktı. 18 Nisan’a değin süren terör olayları, Osmanlı Devleti’nin bazı önlem almak zorunda bıraktı. Çanakkale kara çarpışmalarının başladığı bu sırada, Ermeni komitelerinin bölücü eylemleri üzerine İstanbul Hükümeti, sonunda beklenen kararı aldı. 24 Nisan 1915’te, devlete karşı eylemleri yüzünden, Taşnak, Hınçak ve Ramgavar komitesinin merkezlerini kapattı ve yöneticilerini tutukladı. Tutuklananlar konusunda kaynakların verdiği sayı, birbirinden farklı olsa da, 2.500’ü geçmez.

İki gün sonra Osmanlı Devleti, halkın elindeki silah ve cephaneyi, askeri birimlere teslim etmesini istedi. Bu istek, özellikle Ermenilerin elindeki silahların alınmasına yönelikti. Çünkü Türk insanının, eli silah tutan erkekleri; baba, koca ya da oğulları, Sarıkamış ve

Çanakkale’de çetin çarpışmalar içindeydi. Bu nedenle geride kalan sivil halkın, silahlı Ermenilere karşı savunmasız bırakılmasını engellemeyi amaçlıyordu. Bu kararın ardından, Eçmiyazin Katogigosu ABD Başkanı Wilson’a mesaj gönderdi ve Türkiye’deki Ermenilerin

katledildiğini ve bunu engellemesini istedi.

Page 288: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

278

Resim 66: Ermeni Göçü

Oysa bu karar, anlaşıldığı gibi, ne bir katliam ne de soykırımdır. Osmanlı Devleti, her devletin doğal hakkı olarak yapacağı gibi, kendi iç güvenliği için, gerekli önlemleri almak zorunda kaldı. Oysa günümüzde kimilerinin, gündemden düşürmek istediği ve her 24 Nisan’da Ermeni Soykırımı olarak andığı, işte bu iç güvenlik kararıdır. Ancak bu karar, ülkeyi bölmenin önüne çekilen en büyük engel olduğu için, bu projenin sahipleri konuyu, soykırıma dönüştürecekti.

13.2.2. Ermeni Göçü

Ermeni Sorunu’nun ikinci aşaması, 27 Mayıs’ta yaşandı. Sarıkamış yenilgisinden sonra Ermeniler, ilerleyen Rus ordusuna destek verince, göç kararı alındı. Bu kararda, Alman Genelkurmayı’nın önemli ölçüde etkili olduğunu, Rus komutanlar da dile getirir. Bu kararın alınmasında, şu zorunlu gerekçeler etkili oldu:

* Türk Ordusu’nun hareketini zorlaştırmak,

* Türk Ordusu’na silah ve yiyecek ulaşımını güçleştirmek,

* Yerleşim birimlerine saldırarak, yağma ve zulümlerde bulunmak,

* Casusluk ve kılavuzluk hizmetleriyle, düşmana yardım etmek,

* Gönüllü ve silahlı gruplar kurarak, düşmana katılmak.

Öncelikle 2. ve 4. Türk Ordusu’nun geri bölgesi olan; Erzurum, Van, Bitlis, Mersin ve

İskenderun’daki Ermeniler için, ‟zorunlu iskan” yani göçürülme kararı alındı. Bunlar;

Diyarbakır’ın güneyine, Fırat Nehri vadisine, Urfa, Halep, Musul ve Süleymaniye yakınlarına yerleştirilecekti. Bu bölgelerde devlet tarafından kendilerine, kalacak yer verilecek ya da yeni köyler kurulacaktı. Yerleşim yerlerindeki Ermeni nüfus, yerel halkın % 10’unu geçmeyecek; yeni kurulan köylerdeki ev sayısı, 50’den çok olmayacak ve bunlar kendi bölgesinin dışına

Page 289: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

279

çıkamayacaktı. Ayrıca bu yeni köyler, Bağdat Demiryolu’nun en az 25 kilometre uzağında kurulacaktı.

Resim 67: Dünya Savaşını Kaybeden Devletler

Gerek yol boyunca ve gerekse yerleşim yerinde, Ermenilerin can ve mal güvenliği ile konaklama ve yiyecek sorumluluğu, yerel yönetimlere verildi. Ermeniler, taşınabilir değerli eşyasını yanına aldığı gibi, taşınamazlar için de, onları güvence altına alan komisyonlar kuruldu. Eski söylem ile emval-i metruke denilen bu komisyonlar için yönetmelik çıkarıldı.

Başlangıçta Katolik ve Protestan Ermeniler, bu zorunlu göçün dışında tutuldu. Ayrıca; göç ettirilen Ermeni ailelerinden, kimsesiz olan 20 yaşına kadar kız ve 10 yaşına kadar erkeklerin göç ettirilmeyerek, Müslüman ailelerin yanına evlatlık verilmesi konusunda bir genelge yayınladı. Buna göre, çocukların dürüst ailelerden seçilmesi ve çocuk başına aileye, ayda 30 kuruş verilmesi de kararlaştırıldı.

Bu süreçte ayrıca; cepheden uzakta ve silah kullanmayı gerektirmeyecek, görev birlikleri oluşturuldu. Bu işçi taburları, silah altındaki Ermeni ve Rumların, askerlik görevini bu şekilde yapması için planlandı. Demiryolların yetersizliği yüzünden, işçi taburları daha çok, şose yol yapımında çalıştırıldı. Ancak önemlidir ki, “imparatorluk” iddiasından dolayı, yüzyıllarca asıl dayanağını göz ardı eden devlet, en kritik anında sıkıntılar yaşadı. Çünkü Ermeni Göçü sırasında, trenleri kullanan Ermeni makinistlerin protestosu ile karşılaşıldı. 2 Ağustos 1915’te Dahiliye Nezareti, kendilerinden yararlanmak üzere; askeri doktor ve demir yolu görevlilerinin yerlerinde kalmasını istedi.

Göçün tüm Ermenilere uygulanmadığına ilişkin önemli bir örneği, 25 Eylül 1915 tarihinde, Sivas için verebiliriz:

Page 290: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

280

Sivas Erkek Kadın Toplam

Genel Nüfus 13.611 13.284 26.895

Göçürülen Nüfus 9.856 11.590 21.446

Kalan Nüfus 3.755 1.694 5.449

Göç, bir yolculuk değildir. En hafifinden, zor yolculuktur. Günümüzde yolculuklar bile bize yorucu gelirken, göç ve göçürülmek, katlanması zor zahmettir. Bu zor yolculukta, ulaşım araçlarının sağlanmasına büyük özen gösterildi. Ayrıca yiyecek ve barınma konularında, titizlik gösterildi. Bu amaçla yapılan harcamalar da, Göçmen Ödeneği yani Muhacirin Tahsisatı’ndan yapıldı. 7 Aralık 1916’ya değin, 702.900 Ermeni göç ettirildi. Üç ay sonra da, göç işlemine son verildi.

Ancak Dünya Savaşı, aslında Osmanlı Devleti için, bir ölüm-kalım savaşıdır. Bu yüzden, kazanmaktan başka çaresi yoktu. Yoksa çökecekti. Kaldı ki savaşta zorunlu göç, yalnız Ermenilerle ilgili değildir. İkinci Dünya Savaşı’nda da yaşanacaktır. ABD, Büyük Okyanus kıyılarındaki Japonları iç bölgelere sürecek ve aynı uygulama, Kırım’daki Türklerin

Özbekistan’a gönderilmesinde yaşanacaktır.

Daha başlangıçta; konunun dünya kamuoyuna yanlış aktarılması ya da onların yanlış anlamak istemesi yüzünden, 3 Haziran’da ABD, Osmanlı Devleti’ne bir nota vererek, Ermeni ve Hıristiyanlara yönelik sözde katliamların, durdurulmasını istedi. Üç gün sonra Uzlaşık Devletler, Ermeni Göçü ile ilgili yasayı kınadı ve ilgililerin sorumlu tutulacağı tehdidinde bulundu. Buna karşın Osmanlı Devleti; bu ilgi ve yukarıda belirttiğimiz Yeniköy Antlaşması’na göre, Batı Ermenistan Devleti’nin kurulmasını engellemek için, göçün kapsamı genişletti. Bu yüzden ABD’nin İstanbul Elçisi Morgenthau, 18 Aralık 1915 Washington’a, Türkiye’deki politik piyonun parmakları arasından akıp gittiği yönünde, rapor gönderdi.

13.2.3. Duygusal Tepkiler

Göçler sırasında, üç önemli sorun grubu ile karşılaşıldı. Buna göre;

* Ermeni vatandaşların tümü, uyruğu olduğu devletin kararına saygı göstererek, göçürülmeyi beklemedi; isyan, katliam gibi, düşmanla iş birliğini de sürdürdü.

* 800 yıllık komşular arasına, Batı’nın onlarca yıldır ektiği kin ve nefret tohumları, duygusal patlamalara neden oldu.

* Görevi kötüye kullananlar gibi, Ermenilerin bu zor durumundan yararlanmaya çalışanların neden olduğu; küçük çaplı, tatsız ve kabul edilemez olaylar yaşandı.

Bu konuda ilk olarak; Van Gölü çevresinde Ermeni İsyanı’nın sürdüğünü belirten Enver Paşa, onların buralardan çıkarılarak, isyan yuvasının dağıtılmasını istedi. Van Valisi Cevdet Bey, ayaklanan Ermenilerin Müslüman mahalleleri yakması üzerine halktan, Van’ı boşaltmasını istedi. Rus Ordusu’nun Van’a yaklaşması üzerine, vali ve asker Başkale’ye

Page 291: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

281

çekilince; Ermeniler kentte pek çok Türk’ü öldürdü. Hatta Ermeni Komiteci Aram Manukyan, Ermeniler tarafından Van’a vali olarak atandı. Van’ın Rus ve Ermeni kuvvetlerince işgali üzerine Rus Çarı, Van Ermenilerine, özverisinden dolayı, teşekkür etti. Gelişmeler üzerine, Erzurum’un Rus sınırında olması nedeniyle, kentteki tüm Ermenilerin, acele olarak göçürülmesi istendi.

Öte yandan Uzlaşık Devletler, hangi gerekçe ile bilinmez, İstanbul Hükümeti’ni “cinayetlerden sorumlu tutacağı”nı belirtirken, Bayburt’taki Ermeniler, Türk askeri ile çatışmaya giriyordu. Bunun da ötesinde Ermeniler; Boğazlıyan, Maraş ve Urfa’da, ayaklandı. Son ayaklanmalar; Adana İslahiye ve Sivas Akdağmadeni’nde ortaya konuldu. Bu yüzden İstanbul Hükümeti; Osmanlı vatandaşı Ermenilerin bağımsızlık için uğraştığı bilgisini, Bağlaşık Devletler ile paylaştı. Ayrıca onların, Batı kamuoyunu kullanmak için en küçük olayı; Ermenilerin en doğal ve en kutsal haklarına saldırı olarak göstermeye çalıştığını vurguladı.

Göçürülen Ermenilerin mallarını ucuza alarak, onları zarara sokanlara engel olunmak için, bir genelge yayınlandı. Ayrıca, yolculuk veya konaklama sırasında, göçmenlere yapılacak herhangi bir saldırının, derhal zararsız hale getirilmesi istendi. Bundan başka, görevini kötüye kullanan yetkililer, hemen görevden alındı. Örneğin; Sivas Vilayeti’nin Tonos İlçesi Altınyayla Kaymakamı Cemil, Osmaniye Mutasarrıfı Fahri, Suşehri Kaymakamı Fahri, Islahiye Kaymakamı Nusret ile Besni Kaymakamı Kadri, görevden alındı ve kimi de divan-ı harbe verildi.

Öte yandan; Müslümanların bazı Ermenileri yanlarında saklaması üzerine, Enver Paşa emir yayınlayarak, bazı sanatkarlar dışında; hiç kimsenin saklanmamasını, kesin olarak istedi.

Bazı Kürt ağalar da; Ermeni erkeklerden bazısını, arabacı olarak çalıştırmak ve bazı Ermeni kadınları da evlenmek üzere, yanlarında alıkoyması üzerine, bunu yasaklayan emir yayınlandı.

Göç işlemi, kafileler yani gruplar halinde yapıldı. Güvenliği sağlamak için de, askerlerden oluşan “nakil müfrezeleri” yani “ulaştırma birlikleri” görevlendirildi. Ermenilerin, aşiretlerin saldırısına karşı korunması için, daha 27 Haziran 1915’te, valilere genelge gönderilmişti. Buna karşın, istenmeyen olaylar meydana geldi. Örneğin 24 Temmuz 1915’te bir Ermeni Grubu, Kop Dağı’nı geçerken Kürt eşkıyasının saldırısına uğradı ve Türk nakil müfrezesi ile aralarında, iki saatlik çetin bir çatışma yaşandı. Aynı sorun, Dersim Eşkıyası ile de yaşandı. Bu türlü olayları engellemek için; göçün kaynağı olan Elazığ, Erzurum, Sivas, Trabzon ve Diyarbakır vilayetlerinden, konuya özel önem vermeleri istendi.

Yukarıda değindiğimiz, “onlarca yıllık kin ve nefret tohumları”ndan kaynaklı olarak yaşanan olaylarda, Osmanlı Devleti’nin onayı veya desteği yoktur. Aksi yöndeki bir bilgi, Dahiliye Nezareti’nin 15 Eylül 1915’te Suriye Vilayeti’ne gönderdiği yazıdır: “Ermenilerin

yiyeceklerine özen gösteriniz ve ulaşım kolaylığına dikkat ediniz.”

Yaşanan üzücü olayların adına, en geniş boyutunda “sivil boğazlaşma” denilebilir ve bunların hepsi, kişisel düzeyde kalır. Ancak çeteler oluşturan Ermeniler; Boğazlıyan, Maraş, Antakya, İslahiye, Akdağmadeni, Tosya’da ayaklandı. Bu isyanlarda yakılan evlerin ve vahşice öldürülen masum insanların sayısı, kayıtlara bile geçemedi. Öte yandan; Tortum, Bayburt, Kiğı,

Page 292: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

282

Akçakale ve Siverek’te, vahşet derecesinde çirkin olaylar yaşandı. Bu olaylar, Doğu Anadolu’daki Rus İşgali’nden sonra daha da artacaktır.

13.2.4. Rus Ordusu Desteğindeki Ermeniler

Kafkasya Cephesi’ndeki yenilgilerden sonra, Rus askeri Doğu Anadolu’da ilerlemeye başladı. Bu ilerleyişte yerleşim yerleri birer birer Rus işgali altına girdi. Bu işgal o denli geniş boyuttaydı ki, 18 Şubat 1916’da bazı Rus generaller, Dışişleri Bakanı Sazonov’a, ele geçirilen

Türk toprakları ile yetinip, askerin Almanya Cephesi’ne kaydırılmasını önerdi. Ancak bu işgal, Van, Erzurum, Trabzon, Bitlis ve Erzincan’daki Müslüman halkın göçüne de, neden oldu. Sayısı yüzbinlere aşan bu sığınmacılar; Sivas, Elazığ, Diyarbakır, Musul, Giresun ve Samsun’a

akın etti. Yalnız Erzurum’dan göçenlerin sayısı, 450.000’e yaklaşıyordu. Bunun sonucunda ortaya çıkan duruma ilişkin bir örneği, 3. Ordu Komutanı Vehip Paşa verir: “Sivas Vilayeti’nde yüzlerce çocuk, aç ve perişan bir halde dolaşmakta ve etrafa hastalık saçmaktadır.”

Bu işgal ile birlikte Ermeniler de, yaklaşık 40 yıllık özlemlerine kavuşma umuduna kapıldı. Silahlı komiteciler, Rus askeri birlikte hareket ettiği gibi, onlara yardımlarda bulundu. Öyle ki, bir yerin işgal edilmesi, Rus-Ermeni ortaklığında gerçekleşti. Nasıl ki Bitlis “Kürt İdeolojisinin Merkezi” ise, Van da “Ermenilik İdeolojisinin Merkezi”ydi. Bu özelliğinden dolayı, Van’ın işgali büyük önem taşıyordu. Türk askerinin çekilmesinden sonra, kente bir Ermeni Vali atandı ve Türk mahalleleri ateşe verildi.

Hepsi Van boyutunda olmasa da, bu türlü davranışlar, işgal altına giren her yerde gerçekleşti. Özellikle Erzurum gibi bir “kültür şehri”, 755 gün süren, uzun bir işgal süreci yaşadı. Bu süreçte, Ermeni komitecilerinin yaptığı vahşet o boyuta çıktı ki, kimi kez Rus askeri onları durdurmak zorunda kaldı. Bu konuda, önce Enver Paşa 14 Aralık 1917’de Alman Orduları Kurmay Başkanı General Ludendorf’tan yardım istedi. Daha sonra da, 3. Türk Ordu Komutanı Vehip Paşa, Rus komutanlar General Odişelidze ve General Przevalskiy’e, Ermenilerin Müslüman halka yaptığı kıyımın durdurulması için, dört kez ricada bulundu.

Sonunda Rusya da, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan kurulamayacağını, düşünmeye başladı. Bu düşünce doğruydu, çünkü tutarlı dayanağı olsaydı, bu projeyi İngiltere, çok önce uygulamaya koyardı. 27 Haziran 1916’da Rusya Dışişleri Bakanı Sazonov, Ermenilerin hiç bir zaman nüfus çoğunluğu oluşturmadığını dile getirdi. Kafkasya’da Çar Vekili Nikola Nikolayeviç de, 16 Temmuz’da: “Rusya’nın koruması altında bir Ermenistan’ın bağımsızlığını konuşmak doğru değildir.” diyerek, bu gerçeğe destek verdi. Oysa Dünya Savaşı’nın başlarında, 2 Eylül 1914 tarihinde, Rusya’nın Kafkasya Genel Valisi Daşkof Eçmiyazin Katogigosu’na, Ermeni ideallerinin gerçekleşmesi yolunda, şöyle diyordu: “Bir Rus-Türk Savaşı’nda size vereceğim görevlerin, yerine getirilmesini rica ederim.”

Rusya’da gerçekleşen Ekim Devrimi’nden sonra, 18 Aralık 1917’de Erzincan Anlaşması yapıldı. Bu anlaşma, bir ateşkes özelliğindeydi. Asıl çekiliş, 3 Mart 1918 Brest-Litovsk Antlaşması ile gerçekleşecekti.

Page 293: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

283

Ancak bu silahsızlık süreci bile, Ermeni komiteciler için “zehir içmekten zor” oldu. İstemeye istemeye yapılan çekilmelerden geriye, ya bir yangın yeri ya da kül yığını kaldı. Örneğin 16 Ocak 1918’de Ermeni komiteciler, son bir çaba ile Erzincan’da, 800 Türk’ü topluca öldürdü. Dört gün sonra İspir’de, Ermeni tecavüzlerine, karşı direnişte bulunmak amacıyla, Şuralar Cemiyeti kuruldu.

22 Ocak 1918’de 3. Türk Ordusu Komutanı; Rus ve Gürcü askeri makamlarına, Erzincan ve çevresinde Müslümanlara yönelik zulmü protesto etti. Ertesi gün; Gürcü, Ermeni ve Rumlardan oluşan 2.000 kişilik çete, Trabzon Polathane (Akçaabat) kasabasını işgal ve Türkleri katletti. Bu durum karşısında 3. Türk Ordusu birliklerine, Ruslar ve Ermenilere yönelik ileri harekata hazırlık emri verdi.

29 Ocak 1918 ölçeğinde; Rus işgali altındaki bölgelerde, Ermenilerin Müslüman halka yaptığı zulüm, son aşamaya vardı. Brest-Litovsk’ta bulunan Sadrazam Talat Paşa da; Rusların ateşkes kararına aykırı olarak, Türk toprağında Ermeni ve Gürcülerden oluşan, gönüllü birlikler kurmasını protesto etti ve bu tür yapılanmalara son verilmesini istedi.

Ruslar, cephe gerisinde anarşinin artması yüzünden, 18 Aralık 1917 tarihli Erzincan Anlaşması’nı bozdu. Ermeni asıllı Rus General Odişelidze de, Ermenilerin Erzincan’daki zulmünden büyük üzüntü duyduğunu belirttikten sonra, bunun; kentteki Müslümanların bir ihtilal yapacağı korkusundan dolayı gerçekleştiğini, anlamsız biçimde 5 Şubat’ta belirtti. Ertesi

gün 3. Türk Ordusu; Bitlis-Tirebolu ekseninde altı koldan, işgal altındaki yerleri geri almak için harekete geçti. Ermeniler, 14 Şubat’ta Bayburt’ta ve 20 Şubat’ta Erzurum’da, yüzlerce Türk’ü topluca öldürdü.

Rus-Ermeni ortak işgalinden kurtulan yerleşim yerlerini, kısaca liste olarak veriyoruz:

1 İspir 1

7

Çaykara 3

3

Posof

2 Kelkit 1

8

Of 3

4

Gevaş

3 Erzinca

n

1

9

Sürmene 3

5

Çatak

4 Eynesil 2

0

Yomra 3

6

Van

5 Görele 2

1

Erzurum 3

7

Kağızman

6 Gümüşhane

2

2

Malazgir

t

3

8

Özalp

Page 294: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

284

7 Tonya 2

3

Ardeşen 3

9

Hakkar

i

8 Vakfıkebir

2

4

Çamlıhemşin

4

0

Gürpınar

9 Torul 2

5

Hasanka

le

4

1

Doğu Beyazıt

1

0

Tatvan 2

6

Narman 4

2

Tutak

1

1

Baybur

t

2

7

Adilceva

z

4

3

Ağrı

1

2

Tercan 2

8

Hınıs 4

4

Diyadi

n

1

3

Trabzo

n

2

9

Bulanık 4

5

Patnos

1

4

Maçka 3

0

Ardahan 4

6

Başkale

1

5

Aşkale 3

1

Hanak 4

7

Yüksekova

1

6

Araklı 3

2

Erciş

1 Mart 1922’de Mustafa Kemal Paşa, bu konuda önemli bir değerlendirme yapacaktır: “Ermeni Sorunu denilen ve Ermeni milletinin gerçek çıkarlarından çok, dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre çözülmek istenen sorun, Kars Antlaşması ile en doğru çözüm biçimini buldu.”

Page 295: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

285

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Batılı Devletler’in Ermenileri, kendi politik çıkarları yönünde kullanmaları ve bozulan huzur ortamı yüzünden, olağan üstü koşullarda bulunan Osmanlı Devleti’nin de, kendilerini

zorunlu olarak göç ettirişi ele alınmaktadır.

Page 296: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

286

Bölüm Soruları

1) Ermeni Katolik Cemaati hangi tarihte kurulmuştur?

a) 1829

b) 1839

c) 1840

d) 1830

e) 1856

2) Ermeniler hangi yılda, uluslar arası politika konusu yapılmaya başlanmıştır?

a) 1878

b) 1871

c) 1876

d) 1881

e) 1875

3) Ermeni Komitecilerin, Osmanlı Devleti’ne karşı işbirliği yaptığı öteki komiteciler hangisidir?

a) Sırp

b) Romen

c) Makedon

d) Karadağ

e) Bulgar

4) Ermenilerin Hınçak Komitesi hangi şehirde kurulmuştur?

a) Paris

b) Cenevre

c) Zürih

d) Londra

Page 297: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

287

e) Brüksel

5) Ermeniler lehinde, Rusya’nın 1914’te Osmanlı Devleti ile yaptığı antlaşma hangisidir?

a) Yeşilköy

b) Bakırköy

c) Yeniköy

d) Kadıköy

e) Arnavutköy

6) Osmanlı Devleti’nin savaştığı bir dönemde, Ermeniler hangi devlet ile iş birliği içerisine girmiştir?

a) Fransa

b) İtalya

c) Yunanistan

d) Rusya

e) İngiltere

7) Osmanlı Devleti Ermeni Komitesi merkezlerini, hangi tarihte kapatmıştır?

a) 24 Nisan 1915

b) 23 Nisan 1915

c) 27 Nisan 1915

d) 25 Nisan 1915

e) 29 Nisan 1915

8) Ermenilerin göçürülmesi kararı, hangi tarihte alınmıştır?

a) 21 Mayıs 1915

b) 27 Mayıs 1915

c) 29 Mayıs 1915

d) 31 Mayıs 1915

Page 298: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

288

e) 25 Mayıs 1915

9) Göçürülen Ermeniler için devletin yaptığı harcamalar, hangi ödenekten karşılanmıştır?

a) Aşiret Ödeneği

e) Garipler Ödeneği

e) Muhtaçlar Ödeneği

e) Yetimler Ödeneği

e) Göçmen Ödeneği

10) Ermeni Göçü konusunda Uzlaşık Devletler, Osmanlı Devleti’ne karşı hangi suçlamada bulunmuştur?

a) Zulüm

b) Baskı

c) Cinayet

d) İşkence

e) Soykırım

Cevaplar

1) d, 2) a, 3) e, 4) b, 5) c, 6) d, 7) a, 8) b, 9) e, 10) c

Page 299: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

289

14. BARIŞ ANTLAŞMALARI

Page 300: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

290

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

14.1. Savaş Sürecinde Barış Girişimleri

14.2. Amerika Birleşik Devletleri’nin Etkisi

14.2.1. Barış Cabaları

14.2.2. Wilson İlkeleri

14.3. Mondros Ateşkesi

14.4. Paris Barış Konferansı

14.4.1. Versailles Antlaşması

14.4.2. Saint Germain Antlaşması

14.4.3. Neuilly Antlaşması

14.4.4. Trianon Antlaşması

14.4.5. Sevr Antlaşması

Page 301: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

291

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

* Papa 15. Benoit’in barış çabalarını amacı nedir ve yeterli olmuş mudur?

* Dünya Savaşı’na giren Amerika Birleşik Devletleri, neden “Wilson İlkeleri”ni yayınlama gereği duymuştur?

* Dünya Savaşı’na katıldığı halde, Sovyet Rusya Paris Barış Konferansına katılmamıştır?

Page 302: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

292

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya

geliştirileceği

Kalıcı Olan Barıştır

Dünya Devletleri’nin katıldığı bu ilk büyük savaşın, geç de olsa sona erdiğini ancak, barışın kalıcı olabilmesinin, adalet

dengesine bağlı olduğunu kavrayabilmek.

Ders notu ile önerilen

kaynaklar.

Avrupa’nın Militaris Devleti

Avrupa’da Almanya’nın, askeri özelliği ile öne çıktığını ve doğru politika izlenmeyişi yüzünden, bu gücün dezavantaja dönüştüğünü

ortaya koyabilmek.

Ders notu ile önerilen kaynaklar.

Page 303: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

293

Anahtar Kavramlar

* Toprak Kazanımsız Barış: Savaş durumunda olan devletin, barış antlaşması için, toprak isteğinde bulunmaması.

* Yeni Dünya Düzeni: Başkan Wilson’un istediği ve İngiltere’nin onaylamadığı, devletler arası ilişki.

* Sevr: Osmanlı Devleti için, Paris’in batısındaki Sevr’in, “seramik müzesi”nde imzalanan barış antlaşması.

* Milletler Cemiyeti: Paris Barış Konferansı’nda kurulan ve 10 Ocak 1920’de etkinlik kazanan, günümüzdeki Birleşmiş Milletler’in temeli sayılan organizasyon.

Page 304: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

294

14.1. Savaş Sürecinde Barış Girişimleri

Birinci Dünya Savaşı’nı barışa kavuşturmak kolay olmayacaktı. Çünkü bu savaşın kaybedeni olmak demek, her şeyden önce, küresel ölçekte ekonomik kayıplar demekti. Bu yüzden de, savaşan iki gruptan birinin barış istemesi, artık “gücünün tükendiği” anlamına gelecekti. Ancak hangi grubun, deyim yerindeyse “havlu atacağı”, önceden bilinemezdi.

Barış konusundaki ilk öneri, kurulduğu 1815’ten beri Avrupa’da yaşananlar karşısında “tarafsızlığı” ile bilinen, İsviçre’den geldi. 15 Kasım 1914’te ABD’nin, barış için arabulucu olmasını istedi. Kısa süre sonra İspanya da, ABD’ye birlikte arabuluculuk önerisinde bulundu. Neden ABD? Çünkü dünyanın tüm güçlü devletleri savaşa girince, geride bir tek ABD kalmıştı. ABD’yi biraz sonra değerlendireceğimiz için burada, öteki devletlerin barış çabalarına bakacağız.

Barış konusundaki ilk çıkışı, savaşı başlatan olduğu halde, 20 Mayıs 1915’te Avusturya-

Macaristan yaptı. İmparator Franz Joseph, barış mesajını Fransa Cumhurbaşkanı Poincare’e bildirdi. Ancak Fransa, İngiltere’nin onayı olmadan, barışa yanaşamazdı. Bu yüzden de önemsenmedi. Ertesi yıl Almanya, barış önerisinde bulunduysa da, 19 Aralık 1916’da bunu, İngiltere Başbakanı Lloyd George “tuzak” ve Fransa Başbakanı Briand da, “aldatmaca” olarak niteledi. Hatta Uzlaşık Devletler ortak bir çağrıda bulundu: “Çiğnenmiş hak ve özgürlükler

sahiplerine geri verilmedikçe, barıştan söz edilemez.”

Avusturya-Macaristan İmparatoru Karl, 5 Mart 1917’de Fransa Cumhurbaşkanı Poincare’e barış önerisini yineledi. Hatta bu konuda, Alsace-Lorraine için Fransa’ya yardımcı olacağını belirten bir mektup gönderdi. Ardından İmparator Karl, II. Wilhelm ile Hamburg’da

görüşmesi sırasında, zaferden umutlu olmadığını söyledi. Eğer Almanya barışa yanaşmaz ise, bu konuda Avusturya-Macaristan’ın, tek başına çaba harcayacağını belirtti. Avusturya’nın bu barış söylemleri, sözde kalacaktı. Çünkü 3 Eylül 1918’e gelindiğinde bile Almanya’nın “barış yapmaktan vazgeç” çağrısına, uymak zorundaydı. Bu nedenle Avusturya’nın, öteki girişimlerini de, önemsememek gerekir.

Bu arada önemli olan, Papa 15. Benoit’in çabalarıdır. İlk olarak 13 Haziran 1917’de Almanya’dan, ara bulucu olabilmesi için, barış koşullarını bildirmesini istedi. Ayrıca özel temsilcisi Parelli, Alman İmparatoru II. Wilhelm ile Berlin’de görüşerek, ona barış çağrısında bulundu. Bir ay sonra Almanya, barışı düşünmeye başladı. Bu bağlamda Şansölye Bethmann Holweg, 12 Temmuz’da ve Alman Parlamentosu Reichstag’da “toprak kazanımsız barış çağrısı” yaparken, bir hafta sonra, böyle bir barışın kaçınılmaz olduğu kararı alındı.

Papa 15. Benoit, 1917 Temmuz’u dolmadan Almanya’ya yeniden ara buluculuk önerisinde bulundu. Çünkü ona göre, bu savaş yüzünden “kan dökülüyor” ve bu konuda Hıristiyanlar, başı çekiyordu. Bu düşünce ile önce 1 Ağustos’ta, savaşan ülkelere acil barış çağrısı yaptı, ardından İngiltere ve Fransa’ya, arabuluculuk önerdi. Papa’nın bu iyi niyetli ve dinsel yaklaşımına İngiltere, gerçekçi ve kendi ülkesinin çıkarları yönünde karşılık verdi: “Almanya Belçika için ne düşünüyor?”

Page 305: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

295

Papa’nın barış konusundaki çabasına Almanya da, 24 Eylül 1917’de gerçekçi bir yanıt ile “barış için erken” dedi. Dünya Savaşı içinde barışı, gerçek anlamda ilk isteyen, Rusya oldu. Ülkede başlayan devrim karmaşası yüzünden İkinci Sovyet Kongresi, 8 Kasım 1917’de “barış kararını” onayladı. Öyle ki bu kararın ardından, daha önce değindiğimiz, 18 Aralık 1917 Erzincan Ateşkesi ve 3 Mart 1918 Brest-Litovsk Barış Antlaşması yapıldı.

14.2. Amerika Birleşik Devletleri’nin Etkisi

14.2.1. Barış Cabaları

Dünya Savaşı başlayınca ABD, 19 Ağustos 1914 tarihinde, tarafsız kalacağını açıkladı. Hatta 5 Eylül’de Dışişleri Bakanı Bryan, savaşanlara arabuluculuk önerdi. Ardından Başkan Wilson, Amerikan halkını, dünya barışı için duaya çağırdı. Hatta ABD, Almanya’nın barış isteği konusunda, 21 Aralık 1916’ta, savaşan taraflara çağrıda bulundu.

Ancak ABD’nin, Dünya Savaşı’na biraz iyimser ve biraz romantik bakışını, Almanya kendi politikası açısından kullandı. Örneğin 20 Ocak 1917’de, Almanya’nın Washington elçisi Bernstroff, Berlin’e şu telgrafı gönderiyordu: “ABD Başkanı Wilson, bugünlerde barış için bir

demeç vereceğinden, denizaltı savaşını bir süre erteleyelim.” 22 Ocak’ta Başkan Wilson, Senato’da yaptığı konuşmada, barışın; hiçbir taraf ezilmeden sağlanmasını istedi.

Ancak ABD, Almanya’nın barış konusunu, bir politik manevra olarak kullandığını, anlamakta gecikmedi. Bu yüzden 27 Ağustos’ta, Papa’nın barış çağrısını, “Alman yöneticilere güvenmediği” biçiminde yanıtladı. Ayrıca bundan önce, yani 6 Nisan 1917’de kendisi de, Almanya’ya karşı savaşa başlamıştı. Hatta 12 Kasım’da Başkan Wilson’, Almanya için şöyle söylüyordu: “Yakın-Doğu’daki askeri gücü kırılmadıkça, barış olamaz.”

14.2.2. Wilson İlkeleri

Uzayan Dünya Savaşı, her ülkenin kamuoyunda kendine göre sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştu. Buna karşın devletler arasında, savaş sonrasında kurulacak “yeni

dünya düzeni” ile ilgili, görüş birliği yoktu. 8 Ocak 1918’de Başkan Wilson, barış ilkelerini, 14 Nokta olarak açıkladı:

1) Barış antlaşmaları açık olarak yapılmalı;

2) Denizlerde ulaşım serbestliği sağlanmalı;

3) Barış isteyen devletlerin önündeki engeller, eşit olarak kaldırılmalı;

4) İç güvenliğin dışındaki silahlanma kısıtlanmalı;

5) Sömürge sorunları çözülürken, özgürlük kavramı ön planda tutulmalı;

6) Rusya’daki yabancı asker tümüyle çekilmeli;

7) Belçika’daki yabancı asker çekilmeli ve ülke onarılıp, bağımsızlığı sağlanmalı;

Page 306: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

296

8) Fransa’daki yabancı asker çekilmeli ve Alsace-Lorraine geri verilmeli;

9) İtalya’da sınır düzenlemeleri yapılmalı;

10) Avusturya-Macaristan’daki halklara, gelişim özgürlüğü sağlanmalı;

11) Romanya, Sırbistan ve Karadağ’dan yabancı asker çekilmeli ve onarılmalı;

12) Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk bölgelerine, tam egemenlik verilmeli; ancak öteki uluslara da, gelişim özgürlüğü sağlanmalı ve Çanakkale Boğazı açık olmalı;

13) Bağımsız bir Polonya kurulmalı;

14) Devletlerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü için karşılıklı güvence verildikten sonra, uluslar arasında birlik sağlanmalıdır.

Bu ilkeler, henüz savaş sürerken, çok da anlamlı görünmüyordu. Asıl anlamını, savaştan yenik çıkan devletlerin umudu olması yönünde kazanacaktı. Buna karşın, Dünya Savaşı’nı kazanan Uzlaşık Devletler, ABD’yi “gücendirmeme” çabası ile birlikte, çok önemsemeyeceklerdi. 14 Temmuz 1918’de ABD Başkanı Wilson, George Washington’un mezarı başında şöyle söylüyordu: “Dünya barışını bozacak her keyfi kuvvet, nerede olursa

olsun ortadan kaldırılmalıdır.”

Aynı yıl içinde Bağlaşık Devletler, Dünya Savaşı’ndan çekildiklerini açıkladı. Bu tarihler; Bulgaristan için 29 Eylül, Osmanlı Devleti için 30 Ekim, Avusturya-Macaristan için 3 Kasım ve Almanya için de, 11 Kasım 1918’dir.

14.3. Mondros Ateşkesi

Brest-Litovsk’tan sonra Bağlaşık Devletler, 7 Mayıs 1918’de Romanya ile Bükreş Barış Antlaşması’nı imzaladı. Ardından, Kafkas Federatif Cumhuriyeti ile Türk delegeleri arasında, barış için, Batum Konferansı başladı. Batum’daki görüşmeler sonrasında da, Osmanlı Devleti ile Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan, ayrı ayrı barış antlaşması imzaladı.

Osmanlı Devleti için asıl önemlisi, Uzlaşık Devletler ile yapılacak ateşkes antlaşmasıydı. Ancak bu konuda nasıl bir yol izleneceği ve bu sorumluluğu kimin üstleneceği, belli değildi. Ön girişimlerde bulunmak üzere 3 Ekim’de, İzmir Valisi Rahmi Bey, Talat Paşa’nın isteği ile iki kişiyi görevlendirdi. İzmir Yabancı İşler Müdürü Charles Karabiber ile Tüccar M. Edmond Giraud, Osmanlı Devleti için Mondros’a gönderdi. Öte yandan Mısırlı Aziz Paşa, tutsak İngiliz General Townshend’dan yardım istedi. ABD’nin arabulucu olması için de, İspanya’nın yardımına başvuruldu.

Page 307: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

297

Resim 68: Savaş Sonrasında Paris’te Sevinç

Bu zor süreçte Meclis-i Mebusan Başkanı Halil Bey, “avunma” türünden şöyle diyordu: “Biz savaşa girmemiş olsaydık ‘barış hakemi’, ABD Başkanı değil, Rusya’nın zorba ve zalim çarı olacaktı.” Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ise, yapılacak barışın, Wilson İlkeleri’ne uygun olmasını belirtti. 22 Ekim’de Harbiye Nezareti’nde yapılan toplantıda, delege gönderme kararı alındı.

Bahriye Nazırı Rauf (Orbay) başkanlığındaki Türk delegeleri, Muzaffer Adli römorkörü ile İzmir’den; Limni Adası’ndaki Mondros kentine gitti ve Uzlaşık Devletler’in Akdeniz Donanması Komutanı İngiliz Calthorpe ile bir ön görüşme yaptı. 27 Ekim’de taraflar arasında, ateşkes görüşmesine başlandı. Türk delegeleri; Rauf Bey başkanlığında Reşat Hikmet, Sadullah ve Ali Fuat (Türkgeldi) Beylerden oluşuyordu. İngiliz delegeleri de; Amiral Calthorpe başkanlığında, Danışman Seymour, Albay Katip Lyons, Binbaşı Dickens ve Teğmen Conrad’dan oluşuyordu. Dört oturum sonunda, ateşkes koşulları belirlendi. Zaten Türk delegeleri, karşı çıkacak durumda değildi. Bu koşulları Sultan Vahidettin şöyle yorumladı: “Çok ağır olmasına karşın kabul edelim; ne de olsa İngilizler, anlayış gösterir.”

30 Ekim 1918’de Agamemnon zırhlısında, Osmanlı Devleti ile Uzlaşık Devletler arasında imzalanan ateşkes, 25 maddeden oluşur. Buna göre:

1) Çanakkale ve İstanbul Boğazları açılacak, buralardaki istihkamlar işgal edilecek;

2) Osmanlı sularındaki mayınların kaldırılmasına yardım edilecek;

3) Karadeniz’deki torpiller için bilgi verilecek;

4) Tüm tutsaklar ile Ermeni tutsaklar, koşulsuzca İstanbul’da teslim edilecek;

5) Sınırların korunması ve iç güvenlik dışında, Osmanlı ordusu hemen dağıtılacak;

Page 308: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

298

6) Osmanlı savaş gemileri, belirlenen limanlarında gözaltında tutulacak;

7) Güvenliğin tehlikeli görüldüğü herhangi bir stratejik yer, işgal edilecek;

8) Demiryolu ve ticaret gemilerinden yararlanılacak;

9) Tersane ve limanlarındaki araçlardan yararlanılacak;

10) Toros Tünelleri işgal edilecek;

11) İran ve Kafkasya’daki Türk askeri geri çekilecek;

12) Resmi iletişim dışındaki; telsiz ve telgraf araçlarına el konulacak;

13) Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecek;

14) Kömür, mazot ve yağ ihtiyacı, Türkiye’den karşılanacak ve bunlar, ihrac olunmayacak;

15) Ülkedeki demiryollar kontrol altına alınacak;

16) Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki Türk askeri, teslim olacak;

17) Trablus ve Bingazi’deki Türk subaylar, İtalyanlara teslim olacak;

18) Trablus ve Bingazi’deki limanlar teslim edilecek;

19) Alman ve Avusturyalılar, bir ay içinde Türkiye’den gidecek;

20) Asker, donanım ve araç konusunda verilen her emir, hemen yerine getirilecek;

21) Yiyecek için görevlendirilen kişinin, her istediği yapılacak;

22) Osmanlı savaş tutsakları teslim edilmeyecek;

23) Osmanlı Devleti, Bağlaşık Devletler ile tüm ilişkisini kesecek;

24) “Altı Vilayet” yani Doğu Anadolu’daki “Batı Ermenistan” bölgesinde bir kargaşa olursa, işgal edilecek;

25) Savaş durumu, 31 Ekim 1918 öğle zamanı sona erecek; Osmanlı Devleti’nin sınırları ve saygınlığı, belirlenmiş olmayacak.

Bu ağır anlaşmayı Rauf Bey, daha imzasının mürekkebi kurumadan, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya şöyle açıkladı: “Önlenemez bir felaket yaşanacak.” Bu aşamada, yani Sevr Antlaşması imzalanmadan Osmanlı Devleti; Suriye, Irak, Hicaz, Yemen, Trablus ve Bingazi toplamında, 1.402.231 km² toprak kaybetti.

Page 309: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

299

14.4. Paris Barış Konferansı

Paris Barış Konferansı, 18 Ocak 1919 ile 24 Aralık 1920 tarihleri arasında yapılacaktır. Ancak bu aşamaya kadar yaşanan süreç, kolay olmadı. İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour, 16 Mayıs 1918’de şu açıklamada bulundu: “Nereden gelirse gelsin, sağlam koşullara dayanan bir barış çağrısına kapımız açıktır.” Öte yandan Almanya, 29 Eylül’de II. Wilhelm, Mareşal Hindenburg, General Ludendorf, Dışişleri Bakanı Hintze; Spa’da bir durum değerlendirmesi yaptı. Sonunda da, barış için ilk fırsatta, diplomatik görüşme başlatılması kararı aldı. Ertesi gün Wilson’a ateşkes önerildi. 1 Ekim’de Alman Genelkurmay Başkanı Ludendorf, Dışişleri Bakanı Hintz’den, Wilson’a gönderilecek barış notasını hazırlanmasını istedi. Asıl amacını da şöyle açıkladı: “Ordumu kurtarmak istiyorum.”

Resim 69: Dünya Savaşını Kazanan Devletler

Almanya’nın bu isteğini, İsviçre aracılığı ile 5 Ekim’de, ABD Başkanı Wilson’a iletti. 18 Ekim’de ABD Dışişleri Bakanı Lansing, Avusturya-Macaristan’a barış koşullarını bildirdi. Ancak Avusturya, Almanya’nın sözünden çıkamazdı. 27 Ekim’de, önce Almanya Wilson’a, ateşkes koşullarını tümden kabul ettiğini bildirdi ve onu aynı gün, Avusturya izledi.

Paris’teki Barış Konferansı, Fransa’nın Almanya’ya olan 48 yıllık nefreti ile 18 Ocak

1919 tarihinde başladı. Çünkü Almanya da ulusal birliğini, 18 Ocak 1871’de ve Fransa’nın kalbi olan Versailles Sarayı’nda ilan etmişti. Şimdi sıra Fransa’daydı. Bağlaşık Devletler bu konferansa çağrılmazken, onlara savaş ilan eden 32 devlet katıldı. Üst düzey katılımın gerçekleştiği bu konferansta; İngiltere’yi Lloyd George, Fransa’yı Georges Clemenceau, İtalya’yı Vittorio Orlando ve ABD’yi de Woodrow Wilson temsil etti.

Page 310: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

300

Resim 70: Savaş Sonrasında İstanbul

Konferans, bu dört devletin etkisinde başladı. Ancak Uzlaşık Devletler arasında, önce İtalya ve daha sonra ABD ile görüş ayrılığı çıktı. Başkan Wilson Paris’te, 28 Nisan 1919’da Milletler Cemiyeti’nin kurulması ve 28 Haziran’da Almanya ile barış yapılmasından sonra,

konferanstan ayrıldı.

14.4.1. Versailles Antlaşması

Alman İmparatorluğu, Versailles Sarayı’nın Aynalı Salon’unda ilan edilmişti. Şimdi o imparatorluk, 48 yıl sonra ve aynı yerde yıkılıyordu. 28 Haziran 1919 tarihli ve 440 madde olan bu antlaşma ile bir yandan Avrupa’ya yeni bir “düzen”, öbür yandan Almanya’ya “yıkım” getirildi. Önemli maddeleri için, şu bilgileri verebiliriz:

1) Alsace-Lorraine’i Fransa alacak;

2) Eupen, Malmedy ve Monschau’nun bir bölümü Belçika’ya verilecek;

3) Memel, Litvanya’ya verilecek;

4) Batı Prusya’nın büyük bölümü ile Yukarı Silezya’nın güneyi, Polonya’ya verilecek;

5) Yukarı Silezya’nın bir bölümü, Çekoslavakya’ya verilecek;

6) Polonya toprağındaki Danzig yani bugünkü Gdansk, Milletler Cemiyeti’nin kontrolünde serbest şehir olacak;

7) Saar bölgesi Fransa’ya bırakılmakla birlikte, 15 yıl sonra halk oylaması yapılacak;

Page 311: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

301

8) Almanya’nın tüm sömürgeleri; İngiltere, Fransa, Belçika ve Japonya arasında paylaşılacak;

9) 100.000 kişilik ordu dışında, asker olmayacak;

10) Alman Donanması, Uzlaşık Devletler’e teslim edilecek;

11) Hiç bir biçimde, silah ve denizaltı üretemeyecek;

12) Avusturya ile birleşmeme konusunda, güvence verilecek;

13) Polonya ve Çekoslavakya’nın bağımsızlığını tanıyacak;

14) Kiel Kanalı ile Almanya’nın nehirleri, uluslar arası gemi geçişine açık olacak;

15) Fransa, Belçika ve İtalya’ya, 10 yıl boyunca kömür verilecek;

16) Uzlaşık Devletler’in savaş zararı için, tazminat ödeyecek;

17) Almanya, Birleşmiş Milletler Cemiyeti’ni kabul edecekti.

14.4.2. Saint Germain Antlaşması

Almanya’dan sonra Avusturya ile 10 Eylül 1919 tarihinde imzalandı. 381 maddelik Saint Germain Antlaşmasının önemli maddeleri şunlardır:

1) Macaristan, Polonya ve Çekoslavakya’nın bağımsızlığı tanınacak;

2) Bosna-Hersek Yugoslavya’ya verilecek;

3) Tirol, Triyeste ve Dalmaçya Adaları’nın bir bölümü, İtalya’ya verilecek;

4) Erdel, Bukovina, Banat ve Tameşvar, Romanya’ya verilecek;

5) Galiçya Polonya’ya verilecek;

6) Almanya ile birleşmeme güvencesi verilecek;

7) 30.000 askerden başka ordusu olmayacak

8) Zorunlu askerlik kaldırılacak;

9) Uzlaşık Devletler’in savaş zararı için, tazminat ödeyecekti.

14.4.3. Neuilly Antlaşması

Uzlaşık Devletler ile Bulgaristan arasında, 27 Kasım 1919’da yapılan bu antlaşma, 296 maddeden oluştu. Önemli olanları şöyle belirtebiliriz:

Page 312: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

302

1) Gümülcine ve Dedeağaç Yunanistan’a verilecek;

2) Dobruca Romanya’ya verilecek;

3) Batı sınırındaki bazı yerler, Yugoslavya’ya verilecek;

4) 25.000 kişilik askerden başka ordusu olmayacak;

5) Uzlaşık Devletler’in savaş zararı için, tazminat ödeyecekti.

14.4.4. Trianon Antlaşması

Macaristan, Dünya Savaşı’na Avusturya ile birlikte girdiği için, yenik sayıldı. Artık bağımsız bir devlet olarak, kendisi ile Trianon Antlaşması imzalandı. 4 Haziran 1920 tarihli ve 364 maddeyi içeren bu antlaşmanın, önemli özelliklerini, şöyle belirtebiliriz:

1) Slovakya, Çekoslavakya’ya verilecek;

2) Transilvanya, Romanya’ya verilecek;

3) Hırvatistan, Yugoslavya’ya verilecek;

4) Zorunlu askerlik kaldırılacak;

5) 35.000 kişiden fazla asker bulundurulmayacak;

6) Uzlaşık Devletler için, ekonomik yükümlülükler üstlenecek;

7) Uzlaşık Devletler’in savaş zararı için, tazminat ödeyecekti.

14.4.5. Sevr Antlaşması

Paris Barış Konferansı sürecindeki son antlaşma, Osmanlı Devleti konusunda yapıldı. Çünkü bu antlaşma ile “Doğu Sorunu” çözülmek istenirken, Uzlaşık Devletler arasında türlü anlaşmazlıklar çıktı. Öteki deyişle; İngiltere ile Fransa, Fransa ile İtalya, İtalya ile Yunanistan, kimi konularda anlaşamadı. Bu gecikmenin öbür nedeni, Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Anadolu’da başlayan, Türk Kurtuluş Savaşı oldu.

Bu yüzden önce 24 Nisan 1920 tarihinde, San Remo’da bir taslak hazırlandı. Ardından 10 Ağustos 1920’de, Paris’in batısındaki Sevr banliyösünde bulunan Seramik Müzesi’nde barış yapıldı. 433 maddelik bu antlaşmayı, ABD ile Sovyet-Rusya imzalamadı. İstanbul Hükümeti adına ise; Hadi Paşa, Rıza Tevfik Bey ile Reşat Halis Bey imzaladı.

Sevr Antlaşması’nın tüm önemli maddelerine burada değinmek, bu çalışmanın genel çerçevesine sığamaz. Her bir maddesi ayrı önem taşıyan bu antlaşma için, yalnızca konu gruplaması ile yetineceğiz. Antlaşma belgesindeki sıralamaya göre, 12 konu grubu şöyledir:

Page 313: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

303

1) Sınırlar: Trakya’nın büyük bölümü Yunanistan’a verilecek; Antep ile çevresindeki kentlerde Fransız Mandası ve Irak’ta İngiliz Mandası kurulacak;

2) Boğazlar: Silahtan arındırılacak ve Uluslararası Komisyon ile yönetilecek;

3) Kürt Bölgesi: Fırat’ın doğusunda, Özerk Kürt Bölgesi oluşturulacak;

4) İzmir: Beş yıl süre ile Yunanistan’a verilecek, sonra halk oylaması yapılacak;

5) Ermenistan: İstanbul Hükümeti Ermenistan’ı tanıyacak ve aradaki sınırı, ABD Başkanı belirleyecek ki, üç ay sonra Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis Ermenistan'a verildi;

6) Adalar ve Arap Ülkeleri: Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında, kaybedilen bu topraklarda, hak iddia edilmeyecek;

7) Azınlıklar: Herkes eşit hakka sahip olacak ve bu konudaki uygulama denetlenecek;

8) Askerlik: Paralı ve gönüllü olacak; iç güvenliği sağlayan ve ağır silahları olmayan, 50.700 asker bulundurulacak;

9) Savaş Suçu: Ermenileri göçürenler yargılanacak;

10) Ekonomi: Osmanlı Devleti’nin parası olmadığı için, tazminat istenmeyecek, hatta Almanya’ya olan borçları silinecek ancak, devletin ekonomik işleyişi denetlenecek;

11) Kapitülasyonlar: Yeniden uygulamaya konulacak;

12) Hukuk: Uzlaşık Devletler tarafından yeniden düzenlenecekti.

Sevr Antlaşması için ne söylense, az kalır. Bu antlaşma ile Türkler, deyim yerindeyse “diri diri toprağa gömülmek” istenmiştir. Ancak bu derece ağır bir tutum, öteki Bağlaşık Devletler’in hiç birine gösterilmemiştir. Kısaca onların “anavatan”larına dokunulmamıştır. Bu yüzdendir ki Sevr, üzerinden çok değil, üç yıl bile geçmeden yerini, 24 Temmuz 1923 tarihinde yapılan, Lozan Antlaşması’na bırakacaktır.

Sonuç olarak, Dünya Savaşı’nın ekonomi ya da uluslar açısından değil, asker sayısı bakımından ağır yükünü, alfabetik sıra ile şöyle sunabiliriz:

Devlet Ölü Kayıp-

Tutsak

Yaralı

Almanya 1.773.700 1.152.800 4.216.058

Amerika

Birleşik Devletleri 116.516 - 204.002

Avusturya-

Macaristan

1.200.000 2.200.000 3.620.000

Page 314: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

304

Belçika 13.716 34.659 44.686

Bulgaristan 87.500 27.029 152.390

Fransa 1.357.800 537.000 4.266.000

İngiltere 908.371 191.652 2.090.212

İtalya 650.000 600.000 947.000

Japonya 300 3 907

Osmanlı Devleti

325.000 250.000 400.000

Romanya 335.706 80.000 120.000

Rusya 1.700.000 2.500.000 4.950.000

Sırbistan 45.000 152.958 133.148

Yunanistan 5.000 1.000 21.000

Toplam 8.618.609 7.727.101 21.165.403

Genel

Toplam

37.511.113

Page 315: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

305

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Dünya Savaşı sonunda Fransa ve özellikle de İngiltere’nin; Almanya ve onun yanında savaşan devletlere, ağır bir fatura çıkardığı ve ayrıca İngiltere’nin, dünya politikasını belirleyici olmak yönünde, etkisini sürdürdüğü, incelenmiştir.

Page 316: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

306

Bölüm Soruları

1) Wilson İlkeleri hangi tarihte dünya kamuoyuna açıklanmıştır?

a) 10 Ocak 1918

b) 21 Ocak 1918

c) 8 Ocak 1918

d) 5 Ocak 1918

e) 15 Ocak 1918

2) Wilson İlkeleri’nin genel amacı hangisidir?

a) Yeni Dünya Düzeni

b) Yeni Ekonomik Düzen

c) Yeni Sömürge Düzeni

d) Yeni Silahlanma Düzeni

e) Yeni Toplum Düzeni

3) Mondros Ateşkes Antlaşması, hangi İngiliz gemisinde imzalanmıştır?

a) Queen Elizabeth

b) Agamemnon

c) Lord Nelson

d) Majestic

e) Infleksible

4) Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı Devleti, ne kadar toprak kaybetmeyi kabul etmiştir?

a) 400.000 km²

b) 750.000 km²

c) 2.400.000 km²

d) 1.400.000 km²

Page 317: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

307

e) 1.000.000 km²

5) Paris Barış Konferansı hangi tarihte başlamıştır?

a) 18 Ocak 1919

b) 21 Ocak 1919

c) 10 Ocak 1919

d) 25 Ocak 1919

e) 31 Ocak 1919

6) Paris Barış Konferansı’nda İngiltere’nin baş delegesi hangisidir?

a) Henry Asquith

b) Winston Churchill

c) Lloyd George

d) Edward Grey

e) James Balfour

7) Paris Barış Konferansı’nda, ilk olarak hangi devlet ile antlaşma yapılmıştır?

a) Avusturya

b) Bulgaristan

c) Osmanlı Devleti

d) Almanya

e) Macaristan

8) Paris Barış Konferansı hangi tarihte sona ermiştir?

a) 21 Aralık 1920

b) 24 Aralık 1920

c) 29 Aralık 1920

d) 25 Aralık 1920

e) 20 Aralık 1920

Page 318: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

308

9) Bulgaristan ile yapılan barış antlaşması hangisidir?

a) Neuilly

b) Versailles

c) Sevr

d) Saint Germain

e) Trianon

10) Osmanlı Devleti için barış koşulları, Sevr’deki hangi binada belirlenmiştir?

a) Güzel Sanatlar Müzesi

e) Plastik Sanatlar Müzesi

e) Doğa Müzesi

e) Resim-Heykel Müzesi

e) Seramik Müzesi

Cevaplar

1) c, 2) a, 3) b, 4) d, 5) a, 6) c, 7) d, 8) b, 9) a, 10) e

Page 319: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

309

KAYNAKÇA

Acar, Ahmet; Ardahan-Erzurum Artvin Acaristan, Ankara 2002.

Ahmad, Feroz; İttihat ve Terakki (1908-1914), İstanbul 2013.

Akad, Mehmet Tanju; Stratejik, Taktik, Teknolojik ve Jeopolitik Yönleriyle 20. Yüzyıl Savaşları, 1. C, İstanbul 1992.

Akbay, Cemal; Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, Ankara 1970.

Aksakal, Mustafa; Harb-i Umumi Eşiğinde Osmanlı Devleti Son Savaşına Nasıl Girdi?, İstanbul 2010.

Aksoley, İhsan; Teşkilat-ı Mahsusa’dan Kuva-yı Milliye’ye, İstanbul 2009.

Akşin, Sina; 100 Soruda Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İstanbul 1980.

Albayrak, Haşim; 1. Dünya Savaşında Doğu Karadeniz Muharebesi ve Of Direnişi, İstanbul 2004.

Ali Tevfik; Mufassal Memalik-i Osmaniye’nin Coğrafyası, İstanbul 1913.

Allen, W.E.D.-Paul Muratoff; Kafkas Harekatı 1828-1921 Türk-Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi, Ankara 1966.

Alpagut, Haydar; Büyük Harbin Deniz Cephesi, İstanbul 1937.

Alpat, Levent; Bir Osmanlı Askerinin Anıları Balkan Savaşından Kurtuluşa, İstanbul 2010.

Altınbilek, Hakkı-Naci Kır; Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi Kafkas Cephesi III. Ordu Harekatı C. II Birinci Kitap, Ankara 1993.

Arı, Kemal; Birinci Dünya Savaşı Kronolojisi, Ankara 1977.

Armaoğlu, Fahir; 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1980), Ankara 1988.

Aslan, Ali-Mustafa Selçuk; Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, İstanbul 2015.

Aslanova, Sevilya; 20. Yüzyılın Başında Rusya’nın Osmanlı Politikası (1903-1917),

Konya 2011.

Aydın, Mahir (Yay. Haz.); Yapay Sorun “Ermeni Meselesi”, İstanbul 2008

Aydoğan, Erdal; İttihat ve Terakki’nin Doğu Politikası 1908-1918, İstanbul 2005.

Aziz Samih; Büyük Harpte Kafkas Cephesi Hatıraları Zivin’den Peteriç’e, Ankara 1934.

Page 320: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

310

Badem, Candan; Çarlık Rusya’sı Yönetiminde Kars Vilayeti, İstanbul 2010.

Balcı, Ramazan; Tarihin Sarıkamış Duruşması, İstanbul 2006.

Balcıoğlu, Mustafa; Teşkilat-ı Mahsusa’dan Cumhuriyete, İstanbul 2001.

Balkan, Recep; Birinci Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’nde Sağ Kanat Harekatı, Ankara 2006.

Baytın, Arif; İlk Dünya Harbinde Kafkas Cephesi 29. Tümen ve 3. Alay Sancağı, İstanbul 1946.

Bayur, Yusuf Hikmet; Türk İnkılap Tarihi, Ankara 1952.

Belen, Fahri; Birinci Cihan Harbinde Türk Harbi (1914-1918), 5 cilt, Ankara 1964-

1967.

Beşikçi, Mehmet; Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Seferberliği, İstanbul 2015.

Bookchin, Murray; Devrimci Halk Hareketleri Tarihi 1905’ten 1917’ye Rus Devrimleri, Ankara 2013.

Burak, Durdu Mehmet; Birinci Dünya Savaşı’nda (1914-1918) Türk İngiliz İlişkileri, Ankara 2004.

Çavdar, Tevfik; İttihat ve Terakki, İstanbul 1991.

Çeliktepe, Atilla; Teşkilat-ı Mahsusa’nın Siyasi Misyonu, İstanbul 2002.

Dayı, Esin; Elviye-i Selase’de Milli Teşkilatlanma, Erzurum 1997.

Demirel, Muammer; Birinci Dünya Harbinde Erzurum ve Çevresinde Ermeni Hareketleri (1914-1918), Ankara 1996.

Dündar, Fuat; İttihat ve Terakki’nin Müslümanları İskan Politikası (1913-1918),

İstanbul 2001.

Erdoğan, Fahrettin; Türk Ellerinde Hatıralarım, Bulgaristan, Romanya, Sibirya Esareti, Türkistan, Azerbaycan, Kafkasya Türkleri, Doğu Anadolu ve Kars, Ankara 1998.

Esmer, Ahmet Şükrü; Siyasi Tarih, İstanbul 1944.

Falkenhayn, Erich von; Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya, İstanbul 2012.

Goltz, Colmar von der; Yirminci Yüzyılın Başlarında Osmanlı-Alman İlişkileri İstanbul 2012.

Gürün, Kamuran; Ermeni Dosyası, Ankara1983.

Page 321: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/1dstarihi1914... · 2020-04-26 · Birinci Dünya Savaşı, dünya boyutundan

311

Hafız Hakkı Paşa; Hafız Hakkı Paşa’nın Sarıkamış Günlüğü, İstanbul 2014.

Karabekir, Kazım; Birinci Dünya Savaşı Anıları, İstanbul 2011.

Kurat, Akdes Nimet; Birinci Dünya Savaşı Sırasında Türkiye’de Bulunan Alman Generallerinin Raporları, Ankara 1966.

Kurat, Akdes Nimet; Rusya Tarihi Başlangıçtan 1917’ye Kadar, Ankara 1948.

Larcher, Maurice; Büyük Dünya Savaşında Türk Cepheleri-1 Kafkas Harekatı, İstanbul 2010.

Ludwig, Emil; Yavuz ve Midilli Goben ve Breslau, İstanbul 1968.

Mutlu, Cengiz; Birinci Dünya Savaşı’nda Amele Taburları, İstanbul 2007.

Ortaylı, İlber; II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, İstanbul 1981.

Öğün, Tuncay; Birinci Dünya Savaşında Kafkas Cephesi’nin İaşesi, Ankara 1999.

Öner, Özer; Yavuz ve Midilli Osmanlı’nın Son Savaşı, İstanbul 2012.

Özdemir, Hikmet; Salgın Hastalıklardan Ölümler (1914-1918), Ankara 2005.

Özdemir, Yavuz; Bir Savaşın Bilinmeyen Öyküsü Sarıkamış Harekatı, Erzurum 2003.

Perinçek, Mehmet; Rus Devlet Arşivlerinden 150 Belgede Ermeni Meselesi, İstanbul, 2012.

Pomiankowski, Joseph; Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşü (1914-1918), İstanbul 1990.

Sazonov, Sergey; Kader Yılları (1910-1916), İstanbul 2002.

Şensözen, Vasfi; 1. Dünya Savaşı Yılları ve Kafkas Cephesi Anıları, İstanbul 2013.

Talat Paşa; Talat Paşa’nın Hatıraları, İstanbul 1998.

Uçarol, Rifat; Siyasi Tarih, İstanbul 2010.

Ülman, Haluk; Birinci Dünya Savaşına Giden Yol, Ankara 1972.