Upload
others
View
4
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Cilt/Volume: 9 | Sayý/Issue: 100 | Aralýk 2014/December 2014
Harun AKKAYA • Prof. Dr. Ercan AKYİĞİT • Yrd. Doç. Dr. Güçlü AKYÜREK • Mustafa ALBAYRAK • Hüsnü ALDEMİR • Soner ALTAŞ
Murat ARAPGİRLİ • Efrail AYDEMİR • Murat AYDIN • Gökhan BEDİR • Doç. Dr. Hayri BOZGEYİK • Ufuk BULUĞ
Dr. Abdullah ÇELİK • Halil ÇIĞLI • Prof. Dr. Bülent ÇİÇEKLİ • Mahmut ÇOLAK • Yrd. Doç. Dr. Olgun DEĞİRMENCİ • Salim DEMİREL
Şule DİLMAÇ • Galip DOĞAN • Sadettin DOĞANYİĞİT • Kazım Yücel DÖNMEZ • İlker Hasan DUMAN • Berna DURMUŞ
Halil İbrahim DURSUN • Hasan DURSUN • Önder EGE • Asiye ŞAHİN EMİR • Feyzullah ERDEM • Gültezer HATIRNAZ EROL
Prof. Dr. Şükran ERTÜRK • Sultan KÖYSÜREN GENÇ • Ömer Uğur GENÇCAN • Mahir Ersin GERMEÇ • Yaşar GÜÇLÜ
Yrd. Doç. Dr. Fehmi Şener GÜLSEREN • Özkan GÜLTEKİN • Erhan GÜNAY • Dr. Halil GÜNER • İlhami GÜNEŞ
Prof. Dr. Dr. h.c. Hakan HAKERİ • Merve HAKİMOĞLU • Gizem HALİS • Prof. Dr. Tülin Günşen İÇLİ • Prof. Dr. H. Tamer İNAL
Ali İhsan İPEK • Doç. Dr. Ali KARAGÜLMEZ • Gülcan KARAKAŞ • Nurullah KARAKAŞ • Dursun KARAMAN
Fatih KARAMERCAN • Adem KARTAL • Ahmet KAZĞURT • Emre KIYAK • Prof. Dr. Ahmet Nezih KÖK • Rüknettin KUMKALE
Muktedir LALE • Yusuf MEMİŞ • Necati MERAN • Dr. Temel NAL • Selda Güner NİŞANCI • Cengiz OTACI
Abdullah ÖMERCİOĞLU • Coşkun ÖZBUDAK • Cumhur Sinan ÖZDEMİR • Erkan ÖZDEMİR • Halil ÖZDEMİR
Doç. Dr. Hayrunnisa ÖZDEMİR • Yrd. Doç. Dr. Aytaç ÖZELÇİ • Remzi ÖZMEN • Ünsal PİROĞLU • Prof. Dr. Oğuz POLAT
Tuğba KAYA SAL • Mehmet SARI • Seyfullah SARI • Dr. Ali Erdem SEVDİM • Dr. Güzide SOYDEMİR • Dr. Cahit SULUK
Nezih SÜTÇÜ • Celal ŞAHBUDAK • Dilek ŞAHİNCİ • Prof. Dr. Ersan ŞEN • Murat ŞİMŞEK • Suat ŞİMŞEK • Hayal TERECİ
Mehmet Akif TUTUMLU • İmdat TÜRKAY • Sema GÜLEÇ UÇAKHAN • Hüsamettin UĞUR • Ezgi ULGA • Kazım USLU
Talih UYAR • Tuba BİRİNCİ UZUN • Esra ÜNAL • Ufuk ÜNLÜ • Doç. Dr. Fatih YAĞMUR • Yrd. Doç. Dr. Sevgi BOZKURT YAŞAR
Doç. Dr. Mahmut YAVAŞİ • Mustafa YAVUZ • M. Serhat YENER • Nilüfer YENİCE • Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK • Dr. Servet YETİM
Akif YILDIRIM • Ferhat YILDIZ • Doç. Dr. Halil YILMAZ • Kerem YILMAZ • Doç. Dr. Süleyman YILMAZ • Yrd. Doç. Dr. Özge YÜCEL
Prof. Dr. Mehmet YÜKSEL • Prof. Dr. Zafer ZEYTİN
Bu Sayımıza Katkıda Bulunan Yazarlarımız:
175.
00 T
L
ISSN 1306 - 9802
1 306980 214123
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Yayın Sahibi / Owner Seçkin Yayıncılık A.Ş. Adına Koray SEÇKİN
Yayıncısı / Publisher Seçkin Yayıncılık A.Ş. Sağlık Sokak, No: 21 06410 Sıhhiye/ANKARA Tel: (0 312) 435 30 30 (Pbx), Faks: (0 312) 435 24 72 E-posta: [email protected] Web Adresi: www.terazi.com.tr
Editör / Editor Av. Mutlu DİNÇ [email protected]
Editör Yardımcısı / Assistant Editor Av. Dilek PALA KAYA [email protected]
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Managing Editor Remzi ÖZMEN [email protected]
Abone Sorumlusu / Subscription Meral HATIRLI [email protected]
Kapak ve Sayfa Tasarımı Cover and Layout Design Emre KIZMAZ
Matbaa / Printing Office Sözkesen Matbaacılık Basın Yayın Ltd. Şti. Yuva Yolu Matbaacılar Sanayi Sitesi, Yenimahalle/ANKARA Tel: (0 312) 395 21 10
ISSN: 1306-9802
Basım Tarihi, Yeri Publication Date, Place 1 Aralık 2014/ANKARA
Yayın Türü / Publication Category Yaygın Süreli, Aylık
• Prof. Dr. Ahmet KILIÇOĞLU• Prof. Dr. Ali Dursun ULUSOY• Prof. Dr. Ali Naim İNAN• Prof. Dr. Ayşe HAVUTCU• Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK• Prof. Dr. Cemil KAYA• Prof. Dr. Cumhur ŞAHİN• Prof. Dr. Doğan SOYASLAN• Prof. Dr. Durmuş TEZCAN• Prof. Dr. Emine Tuncay SENYEN/KAPLAN• Prof. Dr. Ender Ethem ATAY• Prof. Dr. Ercan AKYİĞİT• Prof. Dr. Faruk ACAR• Prof. Dr. Fatih Selami MAHMUTOĞLU• Prof. Dr. Dr. h. c. Hakan HAKERİ• Prof. Dr. Halil KALABALIK• Prof. Dr. Hasan İŞGÜZAR• Prof. Dr. H. Tamer İNAL• Prof. Dr. İ. Hamit HANCI• Prof. Dr. İzzet ÖZGENÇ• Prof. Dr. M. Emin ARTUK• Prof. Dr. M. Fatih UŞAN• Prof. Dr. Meltem Dikmen CANİKLİOĞLU• Prof. Dr. Muharrem ÖZEN• Prof. Dr. Murat ŞEN• Prof. Dr. Mustafa Ruhan ERDEM• Prof. Dr. Mustafa TOPALOĞLU• Prof. Dr. Nurettin BİLİCİ• Prof. Dr. Nusret İlker ÇOLAK• Prof. Dr. Ömer ANAYURT• Prof. Dr. Ramazan ARSLAN• Prof. Dr. Seyithan DELİDUMAN• Prof. Dr. Sururi AKTAŞ• Prof. Dr. Şaban KAYIHAN• Prof. Dr. Şeref ERTAŞ• Prof. Dr. Tekin MEMİŞ• Prof. Dr. Timur DEMİRBAŞ• Prof. Dr. Vahit DOĞAN• Prof. Dr. Vedat BUZ• Prof. Dr. Veli Özer ÖZBEK
• Prof. Dr. Sabih ARKAN• Prof. Dr. Ramazan ÇAĞLAYAN• Yargıtay Üyesi Doç. Dr. Halil YILMAZ• Danıştay Daire Başkanı Nevzat ÖZGÜR
• Prof. Dr. Yavuz KAPLAN• Prof. Dr. Yücel OĞURLU• Prof. Dr. Zühtü ARSLAN• Doç. Dr. Çetin ARSLAN• Doç. Dr. Halide Gökçe TÜRKOĞLU ÖZDEMİR• Doç. Dr. Nuri ERİŞGİN• Doç. Dr. Türkan Yalçın SANCAR• Doç. Dr. Şafak NARBAY• Doç. Dr. Yusuf Solmaz BALO• Yrd. Doç. Dr. Hülya ÇOŞTAN• Yrd. Doç. Dr. Taylan Özgür KİRAZ• Yrd. Doç. Dr. Yahya DERYAL• Anayasa Mah. Onursal Başkanı
Yekta Güngör ÖZDEN• Emekli Vali Fethi AYTAÇ• Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Muzaffer HATİPOĞLU• Yargıtay Onursal Daire Başkanı
Gönen ERİŞ• Yargıtay Onursal Daire Başkanı
Nihat YAVUZ• Yargıtay HGK Onursal Başkanı
Mehmet Handan SURLU• Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Dr. Haluk ÇOLAK• Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Dr. Seydi KAYMAZ• Yargıtay Üyesi
Hasan Tahsin GÖKCAN• Yargıtay Üyesi
Hüsamettin UĞUR• Cumhuriyet Savcısı
Ali PARLAR• Sayıştay Başdenetçisi
Sadettin DOĞANYİĞİT• Av. Ahmet Cemal RUHİ• Av. Erhan GÜNAY• Noter
Serhat YENER• İbrahim PINAR
Danışma Kurulu / Advisory Board
Yayın Kurulu / Editorial Board• Hâkim Mehmet Akif TUTUMLU• Av. Galip DOĞAN• Av. Mutlu DİNÇ• Remzi ÖZMEN
Seçkin Yayıncılık | Terazi Hukuk Dergisi
THD hakemli bir dergidir. / THD is a refereed journal.
• Dergidehakemdenetimindengeçmişmakaleler“HakemliMakaleler”bölümündeyayınlanmaktadır,makalelerindipnotundahakemdenetimindengeçmişolduğubelirtilmektedir.
• Dergideyayınlananmakalelerdendipnottakaynakgösterilmekkaydıylatoplamdabirsayfayıgeçmeyecekorandaalıntıyapılmasıserbesttir.
• Makalelerdeyeralanfikirleryazarlarınaaittir,THD’ningörüşüolarakdeğerlendirilemez.
• THD’deyeralanmakaleler,makaleyazarlarınınsoyadlarınagörealfabetikolaraksıralanmıştır.
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Medeni Hukuk
Tuba BİRİNCİ UZUN
Eser Sözleşmelerinde Keşif Bedeli ve İş Sahibinin Keşif Bedelinin Aşırı Derecede Aşılmasına Karşı Korunması
The Cost Estimate in Contracts to Produce a Work and the Protection of the Customer in case of Exceeding the Estimated Cost by a Disproportionate Amount
Uluslararası Hukuku
Yrd. Doç. Dr. Sevgi BOZKURT YAŞAR
Amerikan Hukukunda Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluk Rejimi
Liability Regime of Board of Directors in American Law
Medeni Hukuk
Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK
Çocuğun Vasiyetname Yoluyla Tanınması (Yargıtay Kararı İncelemesi)
Testamentary Recognition of Paternity (Review of a Supreme Court Decision)
Uluslararası Hukuku
Akif YILDIRIM | Halil İbrahim DURSUN
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 53. Madde Düzenlemesinin Türk Hukukuna Etkisi
The Effect of the Arrangement in the Article 53 of the European Convention on Human Rights on Turkish Law
Uluslararası Hukuku
Doç. Dr. Süleyman YILMAZ
Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) Çerçevesinde Hasarın İntikali
The passing of risk in the United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods (CISG)
Medeni Hukuk
Yrd. Doç. Dr. Özge YÜCEL
Çocuğun Bağımsız Temsilinde Farklı Bir Yol: Çocuk Savunmanlığı ve Çocuk Baroları
A Different Way in Independent Representation of the Child: Child Advocacy and Children Bars
Ceza Hukuku
Yrd. Doç. Dr. Güçlü AKYÜREK
İnsan Üzerinde Deney Suçu (TCK m.90) ve Klinik Araştırmalar Etik Kurulları
Offence of Experimentation on Human Beings (TPC art.90) and Ethics Committees on Clinical Research
Ceza Hukuku
Halil ÇIĞLI
Yargıtay Kararları Çerçevesinde, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasında Daha Önceden Kasıtlı Bir Suçtan Mahkûm Olmama Şartına İlişkin Bir Değerlendirme
Consideration on the Condition of Not Being Previously Condemned Due to An Intentional Crime in Deferment of the Announcement of the Verdict Within the Framework of Supreme Court Judgements
Ceza Hukuku
Olgun DEĞİRMENCİ
Askerî Ceza Kanununda Düzenlenen Ortak Nitelikli Hâller
The Common Qualified Circumstances in Military Criminal Code
Adli Tıp Hukuku
Prof. Dr. Dr. h.c. Hakan HAKERİ | Doç. Dr. Fatih YAĞMUR | Harun AKKAYA Esra ÜNAL | Seyfullah SARI | Feyzullah ERDEM | Berna DURMUŞ | Ufuk BULUĞ
İkili İntihar Girişimi Durumunda Birinin Hayatta Kaldığı Olgularda Yasal Süreç
Legal Process of Double Suicide Attempt Cases Where One Survives
Anayasa Hukuku
Adem KARTAL
Makul Sürede Yargılanma Hakkı ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yolu ile İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun Söz Konusu Hakkı Korumadaki İşlevleri
The Right to Trail Within Reasonable Time and the Functions of the Right to Individual Application to the Constitutional Court and the Human Rights Compensation Commission in Protection of This Right
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Halil ÖZDEMİR
1479 Sayılı Bağ-Kur Yasasına Göre Sosyal Güvenlik Kurumunun Rücu Alacağı
The Recourse Receivable of the Social Security Institution According to the Law of SSOFASE (Social Security Organization For Artisans and the Self-Employed) No. 1479
Medeni Hukuk
Doç. Dr. Hayrunnisa ÖZDEMİR
Yargıtay Kararları Işığında Türk Medeni Hukukunda Yardım Nafakası
Assistance Alimony in Turkish Civil Law in the Light of the Decisions of Court of Cassation
Uluslararası Hukuku
Dr. Ali Erdem SEVDİM
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Kabul Edilebilirlik Kriteri Olarak Benimsenen “Önemli Olmayan Zarar İlkesi” ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Kılıç-Türkiye Kararı
“The Significant Disadvantage Principle” Adopted as an Admissibility Criterion in European Convention on Human Rights and Kılıç-Turkey Decision of European Court of Human Rights
Editörden Editorial 1
8
7
17
24
85
99
117
126
13535
39
52
65
79
155
İçindekiler / Table of Contents
Hakemli Makaleler Refereed Articles
Makaleler Articles
Anayasa Hukuku
Dr. Abdullah ÇELİK
İmar Planlarında Kamu Hizmetine Ayrılan Taşınmazların Makul Sürede Kamulaştırılmamasının Mülkiyet Hakkına Etkileri ve Buna İlişkin Bir Anayasa Mahkemesi Kararının İncelemesi
Effects of the Failure of Expropriation of a Real Estate Allocated to the Public Service in a Zoning Plan Within a Reasonable Time on the Right to Property and a Review of the Constitutional Court’s Judgement Related to this Matter
Abdullah ÖMERCİOĞLU
Kolejyal Yürütme ve Türkiye’de Uygulanabilirlik Sorunu
Collegial Executive and Applicability Issue For Turkey
Coşkun ÖZBUDAK
Bireysel Başvuru Kararlarında Ayrımcılık Yasağı
Prohibition of Discrimination in Judgements Imposed For Individual Applications
146
158
170
176
içindekiler4
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Ahmet KAZĞURT
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre Taşınır Satış Sözleşmesinde Satıcının Ayıptan Doğan Sorumluluğu
According to Turkish Code of Obligations No. 6098 Seller’s Liability From the Defect in Movable Goods Sales Contract
Mehmet SARI
Barter Şirketleri, Üyelik İlişkisi Sebebiyle, Üyelerinin Borçlarından Dolayı Haciz İhbarnameleriyle Sorumlu Tutulabilir mi?
Can Barter Companies Deem Responsible from the Attachment Notifications of its Members Debts Due to Membership Relation?
Ticaret Hukuku
Soner ALTAŞ
Anonim Şirketlerde Farklılaştırılmış Teselsül İlkesi
Differentiated Solidarity Principle in Joint Stock Companies
Doç. Dr. Hayri BOZGEYİK | Doç. Dr. Mahmut YAVAŞİ
Karşılaştırmalı Hukukta ve Uygulamada Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması
Lifting the Veil of Incorporation in Comparative Law and in Practice
Erkan ÖZDEMİR
Tür (Nev’i) Değiştiren Şirketlerin Kamu İhale Hukuku Karşısındaki Durumu
The Effects of Changing Type of Corporations in the Public Procurement Law
Ezgi ULGA
Ticaret Hukukunda Özel İspat Vasıtası Olarak Fatura
Invoice as a Special Proof Means in Commercial Law
Ufuk ÜNLÜ
Ticaret Şirketlerinin Birleşmesi ve Bölünmesi
Merger and Demerger
Mustafa YAVUZ
Anonim ve Limited Şirketlerde Genel Kurul Kararlarının Ortaklar Üzerindeki Etkisi
The Effect of Decisions Made by the General Assembly on Its Shareholders in a Joint Stock and Limited Liability Company
Doç. Dr. Halil YILMAZ
Senedin (Bononun) Talil Edilmesi
Altering the Context of the Note
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Prof. Dr. Ercan AKYİĞİT
Maden İşyerlerinde Çalışma Süreleri ve Fazla Çalışma
Working Time and Overworking in Mining Workplaces
Gökhan BEDİR
İşsizlik Sigortası Kanununa Göre İşsizlik Ödeneğine Hak Kazanma Şartları
Entitlement Conditions For Unemployment Compensation in Accordance With the Unemployment Insurance Code
Mahmut ÇOLAK
Kalp Krizinin İş Kazası Açısından Değerlendirilmesi
Consideration on Hearth Attack in Respect of Work Accident
Prof. Dr. Şükran ERTÜRK | Asiye ŞAHİN EMİR
İşyeri Hekimlerinin ve İş Güvenliği Uzmanlarının Eğitiminde ve Çalışma Koşullarında Ortaya Çıkan Sorunlar
Issues Occuring in the Education and Working Conditions of Occupational Physicians and Occupational Safety Specialist
Sultan KÖYSÜREN GENÇ
Rödövans Sözleşmeleri ve Ruhsat Sahibinin Sorumluluğunun İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Yönünden Değerlendirilmesi
Considerations on Royalty Contract and Licence Holder’s Responsability in Respect of Labour and Social Security Law
Ferhat YILDIZ
Cumhurbaşkanının Cezai Sorumluluğu
Criminal Responsibility of the President of the Republic
Medeni Hukuk
İlker Hasan DUMAN
İnşaatçı İpoteği
Contractor’s Mortgage
Mahir Ersin GERMEÇ
Kat Mülkiyetli Taşınmazlarda Kurul Kararlarının İptali Davası
Action for Annulment of Assembly Decisions on the Condominium Real Estates
Erhan GÜNAY
Mirasta Denkleştirme (İade) Davası
Inheritance Equalization (Refund) Case
Gizem HALİS
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde Şekil ve Şekle Aykırılık
Form and Defect of Form in Return for Land Share Construction Contract
Hayal TERECİ
Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi ve Ölünceye Kadar Bakım Sözleşmesi
Lifetime Income Contract and Lifetime Care Contract
Sema GÜLEÇ UÇAKHAN
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin Görüşü Doğrultusunda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 21’inci Maddesi Gereği Rücu Davalarında Dış Tavan Hesabı
External Ceiling Calculation in Recourse Lawsuits According to 21st article of Social Security and General Health Insurance Act Toward the Supreme Court’s 10th Department’s Opinion
Kazım USLU
Cemaat Vakıflarının Yönetim Sorunu
Management Problem of Community Foundations
M. Serhat YENER
Çalıştırılanlara ve İşçilere Yardım Vakıflarında Bireysel Emeklilik Sistemine Geçiş Üzerinde Düşünceler
Opinions on Transition to Indivudial Pension System in Employees and Workers Aid Foundations
Medeni Usul Hukuku
Önder EGE
Medeni Usul Hukukunda Soybağı Tespiti İçin İnceleme Yapılması ve Gizli Babalık Testleri Olgusu
Examinations Made to Determine the Lineage in Civil Procedure Law and Secret Paternity Testing Fact
Fatih KARAMERCAN
HMK Döneminde Yargılama Usulünün Yanlış Tespit Edilmesinin Doğurduğu ve Doğuracağı Sonuçlar
Present and Future Consequences of Improper Determination of Trial Procedure in New Civil Procedure Code Period
Emre KIYAK
Hukuk Yargılamasında Dokuz Sorun ve Çözüm Önerileri
Nine Problems in Civil Procedure and Solution Offers
Borçlar Hukuku
Efrail AYDEMİR
Taşınmaz Mal Simsarlığı İlişkisinde Sözleşmelerin Kurulması ve Konusu
Establishment of Contracts and Its Subject in to Real Property Brokerage Relation
Merve HAKİMOĞLU
Yargı Kararları Işığında Avukatın Vekillikten İstifası ve İstifanın Hukuki Sonuçları
According to Case Law Resignation of a Lawyer from Attorneyship and the Legal Consequences of Resignation
275182
189
201
207
213
223
231
236
241
245
255
261
267
271
285
291
299
312
317
323
331
335
345
353
356
361
374
içindekiler 5
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Cumhur Sinan ÖZDEMİR
İşçinin Ücret Alacağı ve Belirsiz Alacak Davası
Unpaid Wages and Undetermined Claim Action
Celal ŞAHBUDAK
Engelli İşçi Çalıştırma Zorunluluğu Çerçevesinde Hizmet Alımı İhalelerinde Tekliflerin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi Sorunu
The Dispute of the Preparation and Evaluation of Tenders in Public Service Procurement Within the Frame Work of the Requirement to Employ Disabled Persons
İcra ve İflas Hukuku
Kazım Yücel DÖNMEZ
Maaş ve Ücret Haczi
Salary and Benefits Attachment
Murat ŞİMŞEK
İflasın Ertelenmesinde Leasing (Finansal Kiralama) Kiracısı Şirketlerin Karşılaştıkları Haksız ve Hukuksuz Bir Durum
An Unfair and Unlawful Situation That Lease-Holding Companies in Financial Leasing Have Faced in Bankruptcy Adjournment
Talih UYAR
İhtiyati Haciz Kararı Verilebilmesinin Bağlı Olduğu Koşullar (İİK m.257)
The Conditions Onto Which the Provisional Attachment Order is Depending (Art.257 of PSO)
Ceza Hukuku
Mustafa ALBAYRAK
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Ceza İstinaf Kanun Yolu
Criminal Appeal Procedure According to the Code of Criminal Procedure
Hüsnü ALDEMİR
Tutuklama
Arresting
Murat AYDIN
Piramit Satış Sistemlerinin Ceza Hukuku Açısından Değerlendirilmesi
Considering the Pyramidal Sale Systems in Respect of Penal Law
Hasan DURSUN
Nüfuz Dolandırıcılığı Suçu (TCK m.158/2)
Crime of Influence Defraudation (Article 158/2 of Turkish Penal Code)
Ömer Uğur GENÇCAN
Çocuğun Çocuk Koruma Kanununa Göre Korunması
Protection of Child According to Child Protection Act
Yrd. Doç. Dr. Fehmi Şener GÜLSEREN
Askeri Ceza Hukukunda Üst veya Amire Fiilen Taarruz Suçu Üzerine Bir İnceleme
A Study on the Attack Crimes to Senior or Supervisor in the Military Penal Law
Dr. Halil GÜNER
Çocuk Sanıklarda Taksirin ve Bilinçli Taksirin Uygulanabilirliği
Applicability of Negligence and Conscious Negligence on Juvenile Defendants
Ali İhsan İPEK
Türk Hukukunda Çocuk Haklarına Dair Uluslararası Sözleşmelerin Çocuk Hukukuna Etkileri
The Effects of International Convensions Concerning Children Rigths on Turksih Child Law
Doç. Dr. Ali KARAGÜLMEZ
Karşılaştırmalı Hukuk Ekseninde Suç Mağduruna Yaklaşımlar
Approaches to Victim of Crime on the Axis of Comparative Law
Çev: Nurullah KARAKAŞ
ABD Federal Yüksek Mahkemesi’nin Bir Suç Soruşturması Kapsamında Polis Memurlarının Şüphelinin Bulunabileceği Yönünde İhbar Aldıkları Evde Arama Yapmak İçin Evin Zilini Çalıp Ev Sahibinin Rızasını Almadan O Evde Arama Yapmalarına Dair Kararı: Jeremy Carroll v. Andrew Carman, Et Ux. (574 U.S.-2014)
Jeremy Carroll v. Andrew Carman, Et Ux. (574 U.S.-2014), The Decision of the United States Supreme Court Which is Related to Searching a Home to Which the Suspect Fled, Without Knock and Talk Exception to the Warrant Requirement
Necati MERAN
“Belli Haklardan Yoksun Bırakılma” Güvenlik Tedbiri
“Deprivation of Certain Rights” Security Measure
Hüsamettin UĞUR
Özelleştirme Uygulamalarının Mühür Bozma Suçuna Etkisi
The Effect of Privatization Practices on the Unsealing Offence
İdare Hukuku
Murat ARAPGİRLİ
6552 Sayılı Kanun Sonrası Hizmet Alımı İhalelerinde Kıdem Tazminatı
Severance Payment in Service Procurement Tenders After the Act No. 6552
Salim DEMİREL
İhaleye Fesat Karıştırma Suçunun Maddi Unsurunun 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu Açısından Değerlendirilmesi
Considerations on Material Element of Collusive Tender Crime in Respect of Public Procurement Act No. 4734
Yaşar GÜÇLÜ
İdari Para Cezası Türleri ve İş Kanununda Yer Alan İdari Para Cezalarının Nitelendirilmesi
Types of Administrative Fines and Describing Administrative Fines in Labour Act
Yrd. Doç. Dr. Aytaç ÖZELÇİ
Güncel Yargı Kararları Işığında, Karayolları Trafik Kanununun 110’uncu Maddesinin Uygulanmasına Yönelik Değerlendirmeler
Considerations on the Application of the Article 110 of Highway Traffic Code, in the Light of Actual Adjudications
Nezih SÜTÇÜ
Anayasa Değişikliği Yapılarak İdari Yargılama Usulü Kanununun Yürürlükten Kaldırılması Zorunluluğu
The Necessity to Repeal the Administrative Procedure Code by Amending the Constitution
Uluslararası Hukuk
Prof. Dr. Bülent ÇİÇEKLİ
6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Türk Yabancılar ve Mülteci Hukukuna Getirdiği Yenilikler
The Reforms Introduced by ‘the Act on Foreigners and International Protection’ (No. 6458) to Turkish Foreigners and Refugee Law
Gülcan KARAKAŞ
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Etkinliği Tartışması
An Analysis on Efficiency of the International Criminal Court
Suat ŞİMŞEK
Kamu Hizmeti İçin Terk Edilen Fakat Terk Amacına Uygun Kullanılmayan Yerlerin Eski Malike İadesi: AİHM İçtihatları ve Mülkiyet Hakkı Açısından Bir Değerlendirme
Restitution the Places Ceded for Public Service, But not Used for the Cession Aim to the Previous Proprietor: A Review with Regards to ECHR Precedents and Propriety Right
Prof. Dr. Zafer ZEYTİN
Milletlerarası Mal Satım Sözleşmelerinde Sözleşmenin Esaslı İhlali
Fundamental Breach of Contract in International Sale of Goods Contracts
382
545
549
555
562
571
578
592
604
612
628
634
642
386
394
402
407
431
441
461
467
486
499
507
523
535
içindekiler6
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Vergi Hukuku
Sadettin DOĞANYİĞİTEmlak Vergisi Özelinde Muafiyetler ve Mükellefin Ödeme İstekliliği
Exemptions For Property Tax and Taxpayers Compliance
Rüknettin KUMKALEVergisel Sorunların Kökenleri ve Ekonomiye Etkisi
Roots of Taxational Troubles and Effects on the Economy
Prof. Dr. Ersan ŞEN | Nilüfer YENİCEVUK (Vergi Usul Kanunu) m.359/a-2 ve m.359/b Mukayesesi
Comparison Between Article 359/a and 359/b in TPC (Tax Procedure Code)
İmdat TÜRKAYBilirkişilik Müessesesi ve Bilirkişi Ücretinin Vergilendirilmesi
Expert’s Opinion Institution and Taxation of Expert Fee
Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku
Şule DİLMAÇPatent Lisans Sözleşmesi
Patent License Contract
İlhami GÜNEŞPatentin Hukuki İşlemlere Konu Edilmesi; Devri, Lisansa Konu Edilmesi ve Zorunlu Lisans
Patent As Being Subject Matter in Legal Transactions; Transfer, Licensing and Compulsory License
Muktedir LALEYasal Hakkın Kullanılması Bağlamında Tasarım Tescillerinde Kötüniyet
Malevolence in Design Registration in the Context of Use of Legal Right
Dr. Temel NALDijital Kitapta Telif Sorunları
Copyright Problems in Digital Book
Ünsal PİROĞLUFotoğrafik Eserlerde Telif Hakları
Copyrigths on Photographic Works
Dr. Güzide SOYDEMİRİkinci Ekran Uygulamaları ve Örtülü Reklam
Second Screen Applications and Implicit Publicity
Dr. Cahit SULUKTürkiye’de İlaçların Patent ve Diğer Fikri Mülkiyet Hakları ile Korunması
The Protection of Pharmaceuticals with Patent and other Intellectual Property Rights in Turkey
Dilek ŞAHİNCİReklamda Başkasına Ait Tescilli Markanın Kullanımının Tükenme İlkesi Açısından Değerlendirilmesi
Assessment of the Use of Trademark Registered to Another Person in an Advertisement According to Exhaustion Principle
Tüketici Hukuku
Tuğba KAYA SALTüketici Hakem Heyetlerinde Yaşanan Sorunlar
Troubles Faced in Consumer Arbitration Committees
Mehmet Akif TUTUMLUTüketici Uyuşmazlıklarında Kısmî Dava ve Belirsiz Alacak Davası UygulamasıApplication of Partial Lawsuit and Undetermined Claim Lawsuit With Regards to Consumer’s Incompatibilities
Tıp Hukuku
Gültezer HATIRNAZ EROLHasta Hakları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin Getirdiği Değişiklikler ve Yenilikler Hakkında DeğerlendirmeAn Assessment on Changes and Innovations Brought by the Patients Rights Amendment Regulations
Prof. Dr. H. Tamer İNAL
Tıbbî ve Cerrahî Uygulamada Malpraktis ve Komplikasyondan Doğan Sorumluluk
The Responsibility Arisen from Malpractice and Complications of Medical and Surgical Interventions
Prof. Dr. Ahmet Nezih KÖK
Şiddetin Kıskacında Hekim Hakları ve Vekâlet Sözleşmesinin Farklı Yorumu
Physician’s Rights in Clamps of Violence and a Different Interpretation For Attorney Agreeement
Kerem YILMAZ
Hukuki Sonuçları Bakımından Defansif Tıbbın, Tıbbi Uygulama Hataları Çerçevesinde Değerlendirilmesi
According to its Legal Consequences Assessment of Defensive Medicine within the Framework of Malpractice
Adli Tıp Hukuku
Prof. Dr. Oğuz POLAT
Bilirkişilik ve Adli Tıbbın Yargıdaki Önemi
Expert Witnessing and the Importance of Forensic Medicine in Justice
Genel Hukuk
Özkan GÜLTEKİN
Hâkimler ve Savcılar Hakkında Yapılan Disiplin Soruşturmaları ile Bu Soruşturmalarda Görülen Eksiklikler
Disciplinary Investigations Conducted on Judges and Public Prosecutors and Some Deficiencies Identified in These Investigations
Prof. Dr. Tülin Günşen İÇLİ
Suça Maruz Kalma Korkusunun Bireysel ve Sosyal Yaşama Etkileri
The Effects of Fear of Crime to Individual and Social Life
Dursun KARAMAN
Seçim Hakkında Genel Bilgiler
General Informations About Election
Yusuf MEMİŞ
Adlî Yargının Kayıp-Kaçak Bedeline Bakış Açısı
Judicial Justice Viewpoint to Loss-Smuggle Compensation
Selda Güner NİŞANCI
Taşınır Kültür Varlıklarının Korunması ve Cezai Yaptırımlar
The Protection of Movable Cultural Property and Criminal Sanctions
Cengiz OTACI
Hukukta Değişim, Süreklilik ve Yoruma Yüklenen Fonksiyon
Change in Law, Persistence and the Function Attributed to the Comment
Dr. Servet YETİM
Sayısal Gündem 2020, Sosyal Medya ve Hukuki Sorunlar
Digital Agenda 2020, Social Media and Legal Issues
Prof. Dr. Mehmet YÜKSEL
Osmanlı Hukukunda Kadı ve Kadılık Müessesesi
Qadi and Instution of Qadi in Ottoman Law
887Hukuk Uygulamaları Law in Practice
877
Hukuk Tarihimizden Portreler
Galip DOĞAN
MONTESQUIEU (1689 - 1755)(Charles Louis de Secondat)
Terazinin Dengesi
Remzi ÖZMEN
Mevzuat Hazırlama ve Değiştirme Üzerine -I-
Yayın İlkeleri Submission Rules 895
655 761
784
790
797
808
820
826
834
848
856
865
888
892
659
676
682
694
700
707
718
720
724
731
735
739
742
752
117
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Medeni Hukuk
Öz:
Ölüme bağlı tasarruflar, hükümlerini ölüm tarihinde doğururlar. Bu sebeple, çocuğun vasiyetname yoluyla tanınması hâlinde uygulanacak hukuk, ölüm tarihinde yürürlükte olan hukuktur. Ancak, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun soybağına ilişkin hükümleri kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple, inceleme konusu uyuşmazlığa derhal uygulanmalıdırlar. Vasiyetnamenin yorumlanmasında irade prensibi ve tanımaya ilişkin yorumda çocuğun yararı öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.
Anahtar Kelimeler:Soybağı, Tanıma, Vasiyetname, Ölüme Bağlı Tasarruf, Yürürlük Hukuku, İrade Prensibi, Çocuk Hukuku, Favor Testamenti İlkesi, Mirasçı Atanması, Yargıtay Kararı.
Çocuğun Vasiyetname Yoluyla Tanınması (Yargıtay Kararı İncelemesi)(*)
Testamentary Recognition of Paternity (Review of a Supreme Court Decision)
Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK(**)
Abstract:
Testamentary dispositions take effect on the date of death. Therefore, the law applicable to the testamentary recognition of paternity of a child is the law effective on the date of death. However, the provisions of relating paternity of the Turkish Civil Code no.4721 which came into effect before the trial date are related to public order. Therefore, they should be immediately applied to the dispute that constitutes the subject of this review. The principle of will for the interpretation of testament and the interests of the child for the interpretation of recognition of paternity of the child should be considered primarily.
Keywords:Paternity, Recognition of Paternity, Testament, Testamentary Dispositions, Law in Effect, Principle of Will, Child Law, Principle of Favor Testament, Appointment of Heir, Supreme Court Decision.
(*) Hakemli makale | Peer Reviewed Article(**) Öğretim Üyesi | İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi | Hukuk Fakültesi
I. OLAYIN ÖZETİ
Mirasbırakan F.E., 24.05.1999 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nde vefat etmiştir. Vefat ettiği sıra-da, Türkiye’de hukuken devam eden bir evliliği ve bu evlilikten olma çocukları vardır. Ayrıca, Türkiye’deki evliliği devam ederken Amerika Birleşik Devletleri'nde yaptığı ikinci evlilikten olma J.E. adlı kızı hayattadır.
F.E., 11.09.1975 tarihinde düzenlediği vasiyetna-mede şu ifadelere yer vermiştir:
“... Amerikan kanunlarına göre ... U.B. ile evlen-dim bu evliliğimden ... 1970 doğumlu J.E. isminde ... çocuğum dünyaya gelmiştir...
... Çocuklarım ... J.E.’ye tamamı dört hisse iti-bar edip birer hisse itibariyle bu iki parça gayrimen-kulü ve üzerindeki apartmanla birlikte kendilerine vasiyet ettim...”
Mirasbırakan F.E.’nin Türkiye’deki diğer mirasçı-ları, veraset belgesi talebiyle başvurdukları Sulh Hukuk Mahkemesi’nden bir mirasçılık belgesi almışlardır. Ancak, bu belgede J.E. mirasçılar arasında sayılmamıştır. J.E., bu belgenin iptal edilmesi ve kendisinin de yasal mirasçı olarak yer aldığı yeni bir mirasçılık belgesi düzenlenmesi için ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştur.
II. YARGI AŞAMALARINDA VERİLEN KARARLAR
1. Yerel Mahkeme’nin Kararı
Yerel mahkeme, 13.05.2010 tarihli kararında, va-siyetnamede yer alan beyanları, mirasbırakan babanın davacı kızı J.E.’yi ‘tanıması’ olarak yorumlamıştır. Bu-nun sonucu olarak, daha önce diğer mirasçılara verilen ve J.E.’nin mirasçı olarak yer almadığı veraset belgesi-ni iptal ederek, J.E.’nin de yasal mirasçı olarak tespit edildiği bir karar vermiştir.
Yerel Mahkeme, vasiyetnamedeki tanıma beya-nına uygulanacak hukuku belirlerken, mirasbırakanın ölüm tarihini (1999) esas almıştır. Bu tarihte, Anaya-
Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK118
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
sa Mahkemesi tarafından sadece evli erkeğin zina-sı bakımından kısmen iptal edilen1 743 sayılı Kanunu Medeni’nin2 292. maddesi3 yürürlükte değildir. Dolayı-sıyla, Yerel Mahkeme, davacı J.E.’nin doğduğu tarihte (1970), mirasbırakan F.E.’nin Türkiye’de Türk hukuku-na göre devam eden bir evliliğinin olmasının, diğer bir ifadeyle, J.E.’nin evlilik dışı çocuk olarak doğmasının, mirasbırakan babanın tanıma beyanının hüküm doğur-masına engel olmadığı sonucuna varmıştır.
2. Yargıtay’ın Kararı
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi ise, 17.02.2011 tarihli kararıyla4, yerel mahkemenin kararını bozmuştur.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi bozma kararında, mirasın açıldığı tarihte yürürlükte olan tanıma beyanına uygula-nacak hukuku belirlerken, mirasbırakanın ölüm tarihinin esas alınacağını belirtmekle birlikte, o tarihte yürürlük-te olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin birbirleriyle evlenmeleri yasak kişilerin ilişkisinden olan ya da zina ürünü çocuğun tanınmasını yasaklayan 292. maddesi yü-rürlükteymiş gibi bir yanılgıyla karar vermiştir.
Yargıtay kararında şu ifadeler kullanılmıştır:
“Mirasın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu’nun 292. Maddesinde ise “Birbiriyle evlenmeleri memnu olanlardan veya evli erkek ve ka-dınların zinasından doğan çocuk tanınamaz.” hükmü yer almaktadır. Davacının dünyaya geldiği 1975 ta-rihinde mirasbırakanın Türkiye’de resmî nikahlı evli olduğu anlaşıldığından davacının tanınması mümkün olmayıp ... mirasçı da olamaz.”
Nitekim bu yanılgısını karar düzeltme talebine yönelik inceleme sırasında fark eden Daire, bu kez ilk bozma kararındaki gerekçesini değiştirmiştir. Yeni ka-rarında yer alan gerekçede ise; mirasbırakan baba ile davacı J.E. arasında soybağının kurulmadığı, özellikle, ortada tanıma olarak değerlendirilebilecek bir işlemin de olmadığını ifade ederek, verdikleri ilk bozma ka-rarının sonuç itibariyle doğru olduğunu belirtip karar düzeltme talebini ret etmiştir5.
Karar düzeltme talebi üzerine verdiği ret kararın-da Yargıtay 7. Hukuk Dairesi şu ifadeleri kullanmıştır:
“Dairemiz bozma ilamının 1 numaralı bendinde 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 292. maddesi kar-şısında davacının dünyaya geldiği 1975 yılında mirasbı-rakanın Türkiye’de resmî nikâhlı evli olması nedeniyle tanınmasının ve dolayısıyla mirasçı olmasının mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiğinden söz edilmiş ise de, anılan madde Anayasa Mahkemesi’nin 21.05.1981 gün ve 29/22 sayılı kararı ile kısmen iptal edildiğinden evli olan baba ile evli olmayan annenin birlikteliğinden meydana gelen çocukların tanınması
1 Anayasa Mahkemesi’nin 28.02.1991 tarihli, 15/5 sayılı Kararı (RG – 21184).
2 RG – 04.04.1926 – 339.3 İptal edilen hüküm: “Birbiriyle evlenmeleri memnu olanlardan
veya evli erkek ve kadınların zinasından doğan çocuk tanınamaz.”4 2010/6031 E., 2011/792 K.5 Yargıtay 7. Hukuk Dairesi - 06.10.2011, 3605/5783
ve babalığına hükmedilebilmesinin yolu açılmıştır. Bu nedenle bozma ilamımızda gösterilen gerekçe yerinde değildir. Ne var ki, davacının nüfusta mirasbırakanın kızı olarak kayıtlı olmadığı, mirasbırakan tarafından tanınmaması ve babalığına da hükmedilmemesi nede-niyle aralarında soy bağının kurulmadığı gözetildiğinde davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekti-ğinden bozma ilamı sonucu bakımından doğrudur.”
III. HUKUKİ PROBLEM
Yargıtay’ın bozma kararı ve karar düzletme tale-bi üzerine değişik gerekçeyle verdiği karar düzeltme talebinin reddine ilişkin karar birlikte dikkate alındı-ğında sonuç olarak;
Somut uyuşmazlıkta 7. Hukuk Dairesi, mirasbıra-kanın davacı lehine mal vasiyet ederken vasiyetname-de kullandığı ifadeleri bir tanıma beyanı olarak kabul eden yerel mahkemenin görüşüne katılmamış ve kararı bozmuştur.
Bu tespitten hareketle, incelememiz kapsamında üzerinde durmamız gereken iki temel hukuki problem bulunmaktadır:
Birincisi, yürürlükten kalkan 743 sayılı Türk Ka-nunu Medenîsi ve yürüklükte olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ndaki6 tanımaya ilişkin hükümler bakı-mından uygulanması gereken yürürlük hukuku kuralları nelerdir?
İkinci hukuki problem ise, davacıya mal vasiyet eden mirasbırakanın vasiyetnamesinde kullandığı ifa-deler, geçerli bir tanıma beyanı olarak değerlendiri-lebilir mi?
Şayet bu ifadeler tanıma olarak nitelenebilirse, başka bir tartışmaya ihtiyaç olmaksızın Yargıtay’ın ver-diği kararın isabetsiz olduğu sonucu ortaya çıkacaktır. Çünkü Yargıtay’ın karar düzeltme talebini de reddedip yerel mahkemenin kararını bozmasının temel sebebi, mirasbırakan ile davacı çocuk J.E. arasında soybağının kurulmadığı, bu sebeple J.E.’nin yasal mirasçı olarak kabul edilemeyeceği görüşüdür.
IV. DEĞERLENDİRME
1. Yürürlük Hukuku Bakımından
a. Vasiyetnamede Yer Alan Tanıma Beyanına Uygulanacak Hukuk
Davacı J.E.’nin doğum tarihi 1970’tir. Vasiyetna-me, 1975 yılında noterde düzenleme şeklinde yapıl-mıştır. Davacı J.E.’nin biyolojik babası mirasbırakan F.E. 1999’da ölmüştür. J.E. tarafından açılan mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin davanın tarihi ise 2003’tür.
İnceleme konusu karar bakımından üzerinde du-rulması gereken önemli konulardan biri, yukarıda tarih sırasıyla özetlediğimiz olgulardan hangisinin tarihi dik-kate alınarak, o tarihte yürürlükte olan hukuk kuralları-nın uyuşmazlığın çözümünde uygulanacağı meselesidir.
6 RG – 08.12.2001 - 24607
Çocuğun Vasiyetname Yoluyla Tanınması 119
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Bu tespit, karar konusu uyuşmazlık açısından ol-dukça önemlidir. Zira olay örgüsü içinde, yani davacı-nın doğum tarihi olan 1970’ten dava tarihi olan 2003’e kadar, uyuşmazlık konusunu ilgilendiren Türk Kanunu Medenîsi hükümlerini iptal eden bir Anayasa Mahke-mesi kararı verilmiş ve bir de temel kanun değişikliği gerçekleşmiştir (1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu). Bu sebeple, uyuş-mazlığın hangi tarihte yürürlükte olan kurallara göre çözülmesi gerektiği konusu öncelikli olarak ele alın-malıdır.
Yürürlük hukuku bakımından yapılacak ilk ve temel tespit, ölüme bağlı tasarruflara ilişkin olmalı-dır. Zira inceleme konusu uyuşmazlıkta bir vasiyet-name ve vasiyetnamedeki beyanların bir tanıma ola-rak yorumlanıp yorumlanamayacağı tartışması söz konusudur.
Ölüme bağlı tasarruflar bakımından ifade edil-mesi gereken temel ilke, ölüme bağlı tasarrufların, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, tasarrufta bulu-nanın ölümü tarihinde hüküm doğurmalarıdır7. Bu sebeple, vasiyetnamede yer alan tanıma beyanına ilişkin tartışmada uygulanacak hukukun belirlenmesi bakımından, mirasbırakanın ölüm tarihi (1999) esas alınmalıdır.
Her ne kadar tanıma beyanının, çocuğun doğumu tarihinden itibaren, yani geçmişe dönük olarak hüküm doğuracağı kabul edilse de, bu kabul, çocuğu koruma amaçlıdır8. Tanımanın çocuğun doğumundan itibaren hüküm doğurmasının amacı, özellikle çocuğun soyba-ğının başından itibaren düzeltilmesi ve malvarlığı hak-ları bakımından çocuğun mağdur olmamasıdır9.
Yargıtay bozma kararıyla, bahsi geçen kabulü, tam aksi yönde, çocuğun aleyhine sonuç doğuracak şekilde yorumlamıştır. Bu yorumun sonucu olarak Yargıtay, çocuğun doğum tarihinde 743 sayılı Mede-ni Kanun’un birbirleriyle evlenmeleri yasak olanların ilişkisinden olan ya da zina ürünü çocuğun tanınma-sını yasaklayan 292. maddesi yürürlükte olduğu için tanımanın hukuken mümkün olmadığı sonucuna var-mıştır10.
Hâlbuki mirasbırakanın ölüm tarihinde (1999), 743 sayılı Medeni Kanun’un 292. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 28.02.1991 tarihli kararıyla Anayasa’ya
7 İMRE, Zahit / ERMAN, Hasan: Miras Hukuku, 10. Baskı, İstanbul, 2014, s. 49; DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper: Aile Hukuku (Türk Özel Hukuku C. III), 9. Baskı, İstanbul, 2014, s. 271; İNAN, Ali Naim / ERTAŞ, Şeref / ALBAŞ, Hakan: Miras Hukuku, 8. Baskı, İzmir, 2012, s. 162; AYAN, Mehmet: Miras Huku-ku, 7. Baskı, Konya, 2014, s. 77; KILIÇOĞLU, Ahmet M.: Miras Hu-kuku, 5. Baskı, Ankara, 2013, s. 94; ÖZTAN, Bilge: Miras Hukuku, 6. Baskı, Ankara, 2014, s. 145; ANTALYA, Gökhan: Miras Hukuku, İstanbul, 2009, s. 112
8 SEROZAN, Rona: Çocuk Hukuku, İstanbul, 2005, s. 207; Özellikle uluslararası sözleşmelerde çocuğun yararının her durumda üstün tutulduğuna yönelik tespitler için bkz. ŞIPKA, Şükran: “4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ‘Evlat Edinme’ye İlişkin Hükümlerinin İncelenmesi”, İÜHFM, C. LVII,, S. 1-2, 1999, s. 302 vd.
9 SEROZAN: s. 20710 Bu hükmün kapsamına giren tanıma yasaklarına ilişkin tartışmalar
için bkz. OĞUZMAN, Kemal / DURAL, Mustafa: Aile Hukuku, 3. Baskı, İstanbul, 2001, s. 328 vd.
aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, va-siyetnamedeki tanıma beyanını değerlendirirken çocu-ğun doğum tarihi yerine mirasbırakanın ölüm tarihini dikkate almış olsa idi, Yargıtay’ın tamamen farklı bir sonuca varması mümkün olacaktı. Nitekim Yargıtay, karar düzeltme başvurusu üzerine bu hatasını fark ederek gerekçesini değiştirmiştir.
Ne var ki, bu kez de mirasbırakana ait vasiyet-namedeki beyanların bir tanıma iradesi olarak yorum-lanabileceğini kabul etmemiş, sonucu itibariyle doğru bulduğu bozma kararının sadece gerekçesini değiştir-miş ve bozma kararının kaldırılması yönündeki karar düzeltme talebini reddetmiştir.
Hemen belirtelim ki, Yargıtay’ın karar düzeltme talebini reddederken değiştirdiği gerekçesinde bah-settiği Anayasa Mahkemesi kararının künyesi hatalı olup,somut uyuşmazlığa ilişkin olmayan, başka bir ip-tal kararına ilişkindir..
Kararda Türk Kanunu Medenîsi m. 292’den bahse-dilmiş ve ardından şu ifade kullanılmıştır:
“... anılan madde Anayasa Mahkemesi’nin 21.05.1981 gün ve 29/22 sayılı kararı ile kısmen iptal edildiğinden...”
Hâlbuki Anayasa Mahkemesi’nin 21.05.1981 gün ve 29/22 sayılı kararı, 743 sayılı Medeni Kanun’un 292. maddesi ile ilgili değil, babalık davasında hâkimin ba-balığa hükmetmesiyle ilgili olan Türk Kanunu Medenîsi m. 310 hakkında verilmiş bir karardır.
b. Kamu Düzenine İlişkin Hükümlerin ‘Derhal Uygulanması’ İlkesi
Bir an için, inceleme konusu vasiyetnamedeki ta-nıma beyanına ilişkin tartışmayı yakından ilgilendiren, 743 sayılı Medeni Kanun’un birbirleriyle evlenmeleri yasak olanların ilişkisinden olan ya da zina ürünü çocu-ğun tanınmasını yasaklayan 292. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmediği ve mirasbıraka-nın ölüm tarihinde bu yasağın hâlâ yürürlükte olduğu varsayılsa dâhi, yürürlük hukukuna ilişkin temel ilkeler dikkate alınarak farklı bir sonuca varılabilirdi. Şöyle ki;
Kural olarak, kanunlar, yürürlüğe girdikleri tarih ile yürürlükten kaldırıldıkları tarih arasında meydana gelen hukuki olaylara uygulanırlar. Ancak, bu kuralın en önemli istisnası, kamu düzenine ilişkin hükümler-dir11. Yeni kanunun kamu düzenine ilişkin kuralları, ta-raf iradelerine dayalı hukukî işlemler de dâhil olmak üzere, mevcut hukuki ilişkilere derhal uygulanırlar. Kamu düzenine ilişkin bir kanun hükmü söz konusu ise, bu hükme aykırı olan eski kanunun, yeni kanun döne-minde varlığını sürdürmesi kabul edilemez. Aksi hâlde, hukuki güvenlik ve uygulama birliği kaybolur12.
Öte yandan, kamu düzenini ilgilendiren, kamu yararına hizmet eden yeni bir kanun hükmünün uygu-
11 OĞUZMAN, Kemal / BARLAS, Nami: Medeni Hukuk, 20. Baskı, İs-tanbul, 2014, s. 71 vd.
12 BAYSAL, Başak: “Kanunların Zaman Açısından Yürürlüğü”, Prof. Dr. Necip Kocayusufpaşaoğlu İçin Armağan, Ankara, 2004, s. 476 vd.
Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK120
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
lama alanını, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşecek hukukî durumlarla sınırlı tutmak, bazı hâllerde eşitlik ilkesine de aykırı düşebilir.
Tüm bu sebeplerle, yürürlük hukukuna ilişkin ge-rek modern teori gerekse klasik teori savunucuları, kamu düzenine ilişkin kanun kurallarının mevcut hu-kuki ilişkilere derhal uygulanacağını ya da uygulama-da sıkça kullanılan ifadeyle “geçmişe etkili olduğunu” kabul ederler13.
Kamu düzenine ilişkin hükümlerin derhal uygu-lanması gerektiği (geçmişe etkili olduğu), 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un14 2. maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir15:
“Türk Medeni Kanununun kamu düzeni ve genel ahlakı sağlamaya yönelik kuralları, haklarında ayrık bir hüküm bulunmayan bütün olaylara uygulanır. Bu bakımdan, eski hukukun Türk Medeni Kanununa göre kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olan kuralları, bu Kanun yürürlüğe girdikten sonra hiçbir suretle uygu-lanmaz.16”
4722 sayılı Kanun’un 2. maddesinde ifade edilen ilkenin, inceleme konusu dava bakımından da uygu-lanması gerekirdi. Zira soybağına ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin oldukları tereddütsüzdür. Ni-tekim Yargıtay’ın 4722 sayılı Kanunun 2. maddesinin
13 BAYSAL: 47914 RG – 08.12.2001 - 24600715 Mülga 864 sayılı Kanunu Medeninin Sureti Mer'iyet ve Şekli Tatbiki
Hakkında Kanun 2. maddesinde de aynı ilke kabul edilmişti.16 Hükmün anlamı, amacı ve hükümde geçen eski hukuktan ne anla-
şılması gerektiğine ilişkin olarak madde gerekçesinde şu ifadelere yer verilmiştir:
“Maddenin gerekçesinde ayrıntılı bir açıklamaya yer verilmiştir: “Burada "Kanunların geçmişe uygulanmaması kuralının" istisna-
larından olmak üzere "kanunların geçmişe uygulanacağı haller" sayılmıştır. Bu haller İsviçre Medenî Kanununun Sonuç Hükümleri Bölümünün 2'nci maddesinde de yer almaktadır.
Maddenin birinci cümlesinde "kanunların geçmişe etkili olmaması" (kanunların makabline şamil olmaması) kuralının iki istisnasına yer verilmiştir. Bunlardan birincisi kamu düzeni, ikincisi ise ge-nel ahlâktır. Buna göre, kamu düzeni ve genel ahlâka ilişkin olan kurallar, Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş olup, haklarında ayrık bir hüküm bulunmayan bü-tün olaylara uygulanacaktır. Böylece; kamu düzeninin ve genel ahlâkının gerektirdiği hallerde, geçmişe etkili olmama ilkesinin geçerli olamayacağı vurgulanmıştır. Bu hükümler, eski hukukun kamu düzeni ve genel ahlâka aykırı olan hükümlerinin devam et-mesi önlenmek ve toplumsal yaşam ve yararlar açısından, Türk Medenî Kanunuyla getirilen düzenlemelerin hâkimiyeti sağlanmak istenmiştir.
Maddenin ikinci cümlesi bu ana ilkenin bir sonucu olarak eski hu-kukun, yeni hukukun kamu düzeni ve genel ahlâk kurallarına aykırı olan hükümlerinin, Türk Medenî Kanunu yürürlüğe girdikten sonra uygulanmayacağını vurgulamaktadır.
Maddede sözü edilen "eski hukuk" ifadesi, 864 sayılı Kanunda Türk Kanunu Medenîsinin yürürlüğe girmesinden önce geçerli olan şer'i hukuku ifade etmektedir. Bir Devrim Kanunu olarak Türk Kanu-nu Medenîsi, Türk toplumunun eski hukukla olan bütün bağlarını koparmıştır. Bu niteliği yönünden Türk Medenî Kanunu ile yürür-lükten kaldırılan Türk Kanunu Medenîsi eski hukuku ifade etmez. Ancak Türk Medenî Kanunu bakımından eski kanun niteliğindedir. Bu anlamda olmak üzere maddede sözü edilen "eski hukuk" ifa-desi gerek şer'i hukuku gerekse Türk Kanunu Medenîsini kapsaya-cak bir anlamda kullanılmıştır. Bunun sonucu olarak Türk Kanunu Medenîsinde yer alan kamu düzeni ve genel ahlâkı ilgilendiren hü-kümler de Türk Medenî Kanunu karşısında hiçbir şekilde uygulama alanı bulmayacaktır.”
kapsamına ilişkin birçok kararında da soybağını ilgi-lendiren kanun hükümleri bakımından bu husus açıkça ifade edilmiştir17.
Nitekim 743 sayılı Medenî Kanun’un 292. mad-desini iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin 28.02.1991 tarihli Kararının gerekçesinde de, hükmün kamu düze-nine ilişkin olduğu şu ifadelerle açıkça belirtilmiştir:
“Kişilik doğumla başlayıp ölümle sona ereceğine göre kendi ana babasını seçme olanağı bulunmayan çocuk, evlilik dışı dünyaya gelse bile Anayasa’nın sözü edilen bu maddesindeki “herkes” sözcüğünün kapsa-mı içindedir. Çocuğun ana babasını bilmek, babası-nın nüfusuna yazılmak, bunun getireceği haklardan
17 “4722 sayılı yasanın 2. maddesi gereği nesebin reddi davası kamu düzeni ile ilgili olup olaya yeni Türk Medeni Kanunu hükümleri-nin uygulanması gerekir.” YARGITAY, 2. HD, E. 2002/6737, K. 2002/7420, T. 3.6.2002
“4722 sayılı kanunun 2. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olan velayet konusunda 4721 sayılı Medeni Kanun hükümlerinin uy-gulanması gerekir.”, YARGITAY, 2. HD, E. 2002/1070, K. 2002/5678, T. 30.4.2002
“Davacı evlat edinen, 2001 yılında evlat edindiği 1995 doğumlu küçük Esat'ın evlatlığının refi (743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi md. 258) davasını evlat edinilen küçük ve onun anne-babası aleyhine açmış, mahkemece davanın reddine ilişkin karar davacı tarafından temyiz olunmuştur.
4722 sayılı Kanunun 2. ve 14. maddeleri uyarınca davada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Türk Medeni Kanunu madde 304 uyarınca, evlat edinme işleminden sonra ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer. Evlat edinilen küçük Esat üzerinde anne ve babasının velayet hakkı da evlat edinene geçtiğinden; küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için davacıya süre verip, davanın atanacak kayyı-ma ihbarı ve varsa onun göstereceği kanıtlarda değerlendirilmeden yanlış hasımla hüküm kurulması doğru değildir.”, YARGITAY, 2. HD, E. 2006/5261, K. 2006/12236, T. 25.9.2006
“Bu noktada, Türk Hukuk Sistemi'nde kanunların geriye yürümesi (geçmişe etkililik) konusunda bir değerlendirme yapılması gerek-mektedir:
Belirtilmelidir ki; kanunların geriye yürümesi veya yürümemesi konusunda mevzuatımızda genel bir hüküm yoktur. Ancak, toplum barışının temel dayanağı olan hukuka ve özellikle kanunlara karşı güveni sağlamak ve hatta, kanun koyucunun keyfi hareketlerine engel olmak için, öğretide kanunların geriye yürümemesi esası kabul edilmiştir. Buna göre, gerek Özel Hukuk ve gerekse Kamu Hukuku alanında, kural olarak her kanun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki zamanda meydana gelen olaylara ve ilişkilere uy-gulanır; o tarihten önceki zamana rastlayan olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Hukuk güvenliği bunu gerektirir.
Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralının istisnalarından birini, beklenen (ileride kazanılacağı umulan) hak-lar oluşturmaktadır. Kamu düzeni ve genel ahlaka ilişkin kurallar yönünden de kanunların geriye yürümesi söz konusudur. Yargılama hukukunu düzenleyen kanunlar da, ilke olarak geçmişe etkilidir (Prof. Dr. Necip Bilge, Hukuk Başlangıcı, 14. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara, 2000, s. 193- 194; Prof. Dr. A. Şeref Gözübüyük, Hukuka Giriş ve Hukukun Temel Kavramları, 15. Bası, Turhan Kitabevi, An-kara 2003, s. 73).”, YARGITAY, HGK, E. 2004/10-528, K. 2004/533, T. 31.3.2004
“Dava, evliliğin devamı sırasında eşlerden birisi tarafından, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen küçüğe velaye-ten açılmış, mahkemece, diğer eşin katılması veya icazeti aranma-dan davaya bakılıp kabulüne karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 336'ncı maddesinde, (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342'nci maddesinde de anne ve babanın çocuğu velayetleri çer-çevesinde temsil edecekleri ilkesi yine ayırım yapılmadan getiril-miş olup, kamu düzenini sağlamaya yönelik bulunan bu kuralların, Yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden önceki olaylara uygulanması da, 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 2'nci maddesi hükmü gereğidir.”, YARGITAY, 18. HD, E. 2004/8816, K. 2004/9835, T. 20.12.2004
Çocuğun Vasiyetname Yoluyla Tanınması 121
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
yararlanmak, ana ve babasından kendisine karşı olan görevlerini yerine getirmelerini istemek gibi hakları, çocuğun kişiliğine bağlı temel haklarındandır.”
c. İnceleme Konusu Uyuşmazlık Bakımından
Yukarıda yer verdiğimiz açıklamalardan da açık-ça anlaşıldığı üzere, 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukuku Kitabının soybağına ilişkin hükümleri, kamu düzenini ilgilendirir nitelikte hüküm-lerdir. Bu sebeple, Kanun’un yürürlüğe girmesinin ar-dından derhal uygulama alanı bulurlar.
Bu tespitin sonucu olarak, inceleme konusu uyuşmazlıkta, davanın 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından 2003 yı-lında açılmış olması sebebiyle, evlilik dışı çocuk ko-numunda olan davacı J.E.’nin vasiyetname yoluyla tanınmış olup olmadığı tartışması bakımından 4721 sa-yılı yeni Türk Medeni Kanunu’nun kabul ettiği ilkelerin doğrudan uygulanması gerekir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda, yukarıda bahsi geçen Anayasa Mahkemesi’nin 28.02.1991 ta-rihli Kararıyla uyumlu olarak, evlilik dışı çocuğun ta-nınmasının önündeki yasaklara yer verilmemiştir18. Kanun’daki bu ilkesel kabul kamu düzenini ilgilendirir nitelikte olduğuna göre, başka bir tartışmaya girme-den, sırf 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesine dayanılarak, evlilik dışı çocuk konumundaki davacı J.E.’nin F.E. tarafından tanınmasının mümkün olduğu sonucuna varmak mümkündür.
Yürürlük hukuku bakımından meseleyi ele aldık-tan sonra, gelelim konunun maddi hukuk boyutuna.
Bu aşamada ele alınacak temel soru şudur:
Davacı J.E. lehine mal vasiyetini içeren ve biyo-lojik babası tarafından düzenlenen vasiyetnamede yer alan ifadeler, tanıma olarak yorumlanabilir mi?
Aşağıda, bu soruya miras hukuku kuralları çerçe-vesinde yanıt bulmaya çalışacağız.
2. Vasiyetnamenin Yorumuna İlişkin İlkeler Bakımından
a. Genel Olarak
Vasiyetnamenin yorumunda esas olarak dikka-te alınacak unsur vasiyet bırakanın iradesidir. Diğer ifadeyle, vasiyetnamenin yorumunda irade prensi-bi geçerlidir19. Vasiyetnamede tek taraflı bir irade beyanı söz konusu olduğu için, muhatabın iradeye verdiği anlamın dikkate alınması mümkün değildir. Önemli olan irade sahibinin (vasiyet bırakanın) ger-çek iradesidir. Vasiyetname işlemini gerçekleştiren
18 Bu konu, aşağıda “Tanıma Hukuku Bakımından” başlığı altında ay-rıntılı olarak ele alınmıştır.
19 KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, Necip: Miras Hukuku, 3. Baskı, İstanbul, 1987, s. 321; OĞUZMAN, Kemal: Miras Hukuku, 6. Baskı, İstanbul, 1995, s. 171; İMRE / ERMAN: s. 108; DURAL, Mustafa / ÖZ, Turgut: Miras Hukuku (Türk Özel Hukuku. C. IV), 7. Baskı, İstanbul, 2013, s. 213; ERGÜNE, Mehmet Serkan: Vasiyetnamenin Yorumu, İstanbul, 2011, s. 17; İNAN / ERTAŞ / ALBAŞ: s. 276; AYAN: s. 133
kişinin farazi iradesi değil gerçek iradesi araştırıl-malı20, ölen kişinin gerçek iradesine saygı duyulmalı ve ölüme bağlı tasarruf, bu irade doğrultusunda so-nuç doğurmalıdır21.
Elbette, her irade beyanında olduğu gibi, vasiyet beyanında da yorum faaliyeti ancak beyanın açık ol-madığı hâllerde bir ihtiyaç olarak ortaya çıkar. Yoksa beyan edilen irade açıkça anlaşılıyorsa, ayrıca yorum yapmaya gerek kalmaz22.
Öte yandan, bir yorum faaliyetinde bulunabilme-nin ön koşulu, o irade beyanının geçerlilik şartlarını taşımasıdır23. Zira geçerlilik şartlarını taşımayan, örne-ğin, geçerlilik şekline uyulmaksızın gerçekleştirilen bir hukuki işlem yorum yoluyla düzeltilemez24.
Vasiyetnamenin yorumunda, mirasbırakanın ger-çek iradesini tespit edebilmek için, ihtiyaç duyuldu-ğunda, beyanla birlikte mirasbırakanın ilişkileri, siyasi düşüncesi, günlük vs. gibi ilgili diğer notları, dâhil ol-duğu toplumdaki âdetler gibi etkenler de rol oynaya-bilir25.
Vasiyetnameye ilişkin olarak, öğretide genel ola-rak kabul gören özel yorum kurallarına kısaca değine-lim.
aa. Favor Testamenti İlkesi
Vasiyetnamenin yorumu bakımından kabul edilen temel ilkelerden biri favor testamenti (vasiyetname lehine yorum) ilkesidir26. İlkenin anlamı, vasiyetna-meye ilişkin yapılması mümkün olan yorumlardan biri tercih edilirken, vasiyetnameyi geçerli olarak ayakta tutacak olan yoruma öncelik verilmesidir27.
Bu ilke, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça ifade edilmese de bazı hükümlerde bu ilkenin izlerine rast-lamak mümkündür28. Örneğin, TMK m. 504/2 hükmüne göre “Ölüme bağlı tasarrufta kişinin veya şeyin belir-tilmesinde açık yanılma hâlinde mirasbırakanın ger-çek arzusu kesin olarak tespit edilebilirse, tasarruf bu arzuya göre düzeltilir.”
20 ANTALYA: s. 245; AKSOY DURSUN, Sanem: “Ölüme Bağlı Tasarruf-ların Yorumuna Dair Bazı Düşünceler”, İÜHFM, C. LXVI, S. 2, s. 321
21 KOCAYUSUFPAŞAOĞLU: s. 321; DURAL / ÖZ: s. 213; ERGÜNE: s. 18; BAYGIN, Cem: “Ölüme Bağlı Tasarruflarda Yorum”, AÜEHFD, C. IV, S. 1-2, 2000, s. 570
22 DURAL / ÖZ: s. 213; ERGÜNE: s. 3523 Öğretide, ölüme bağlı tasarruflar bakımından geçerlilik şartlarına
sıkı sıkıya bağlı kalmayı doğru bulmayan görüşler de ileri sürülmüş-tür. Bu görüşler için bkz. SEROZAN, Rona: “Ölüme Bağlı Tasarruf-ların Yorumuna Değişik Bir Yaklaşım”, Halit Kemal Elbir’e Arma-ğan, İstanbul, 1996, s. 448; Ayrıca bkz. SEROZAN, Rona / ENGİN, Baki İlkay: Miras Hukuku, 4. Baskı, İstanbul, 2014, s. 347; İNAN / ERTAŞ / ALBAŞ: s. 276; AYAN: s. 133; KILIÇOĞLU: s. 176
24 DURAL / ÖZ: s. 21525 İMRE / ERMAN: s. 110; DURAL / ÖZ: s. 214; KOCAYUSUFPAŞAOĞ-
LU: s. 322; BAYGIN: s. 57226 İMRE / ERMAN: s. 111; DURAL / ÖZ: s. 215; KOCAYUSUFPAŞA-
OĞLU: s. 323; BAYGIN: s. 573; SEROZAN / ENGİN: s. 347; İNAN / ERTAŞ / ALBAŞ: s. 278; AYAN: s. 133; KILIÇOĞLU: s. 177; AYAN: s. 134; ÖZTAN: s. 199; ANTALYA: s. 249; Ayrıntılı bilgi için bkz. ERGÜNE: s. 74 vd.
27 OĞUZMAN: s. 172; DURAL / ÖZ: s. 215; ERGÜNE: s. 7528 OĞUZMAN: s. 172; DURAL / ÖZ: s. 215; ÖZTAN: s. 199
Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK122
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
Aynı şekilde TMK m. 577/2 hükmünün de bu il-kenin bir görünümü olduğu kabul edilir29. Hükme göre “Tüzel kişiliği bulunmayan bir topluluğa belli bir amaç için yapılan kazandırmaları, o topluluk içindeki kişiler, mirasbırakan tarafından belirlenen bu amacı gerçekleştirme kaydıyla birlikte edinmiş olurlar; ama-cın bu yolla gerçekleştirilmesine olanak yoksa, yapı-lan kazandırma vakıf kurma sayılır.”
bb. Yasal Paylaşım Kurallarının Önceliği
Vasiyetnamede geçerli yorum kurallarından bir diğeri ise, yasal paylaşım kuralları lehine yorum ya-pılmasıdır. TMK m. 560/2 hükmünde ifade edilen bu kural şöyledir:
“Yasal mirasçıların paylarına ilişkin olarak ta-sarrufta yer alan kurallar, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, sadece paylaştırma kuralları sayılır.”
Vasiyetnamede yer alan terekedeki bir malın mi-rasçılardan biri lehine vasiyet edilmesi hâlinde bu be-yanın, aksi anlaşılmadıkça, bir paylaşım kuralı olduğu kabul edilir30. Ancak, öğretide bu yorum kuralı eleşti-rilmektedir31.
Aynı şekilde TMK m. 647/3 hükmünde de bu yorum ilkesinin benimsendiğini görüyoruz. Hüküm şöyledir:
“Aksini arzu ettiği tasarruftan anlaşılmadıkça, mirasbırakanın tereke malını bir mirasçıya özgüleme-si, vasiyet olmayıp sadece paylaştırma kuralı sayılır.”
Bu hükümde de mirasbırakanın terekedeki mal-lardan birini mirasçılardan birine tahsis etmiş olması hâlinde, vasiyetnameden aksi anlaşılmadıkça, bu ta-sarrufun bir paylaştırma kuralı olarak değerlendirilme-si gerektiği kabul edilmektedir32.
cc. Mirasçı Atanması ile Vasiyet Ayırımı
Vasiyetnamenin yorumuna ilişkin Türk Medeni Kanunu’nda yer alan bir başka yorum kuralı da TMK m. 516/2’dir33. Bu hükme göre;
“Bir kişinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını almasını içeren her tasarruf, mirasçı atanması sayılır.”
Mirasbırakanın vasiyetnamede mirasçılardan bi-rine, örneğin tüm malvarlığının 1/5’i oranında mal vasiyet ettiğini belirtmesi hâlinde, vasiyetnameden aksi anlaşılmadıkça bu beyanın mirasçı atanması ola-rak yorumlanması gerektiği hükme bağlanmıştır. An-cak, örneğin mirasbırakanın, malvarlığında yer alan bir otomobili için mirasçılardan birini mirasçı olarak atadığını belirtmesi hâlinde, bunun bir mirasçı ataması değil mal vasiyeti olarak yorumlanması gerekecektir34.
29 İMRE / ERMAN: s. 113; OĞUZMAN: s. 173; DURAL / ÖZ: s. 215; ÖZTAN: s. 200
30 İMRE / ERMAN: s. 113; ANTALYA: s. 251; Ayrıntılı bilgi için bkz. ERGÜNE: s. 84 vd.
31 Eleştiriler için bkz. SEROZAN / ENGİN: s. 35632 İMRE / ERMAN: s. 113; ÖZTAN, s. 19933 İMRE / ERMAN: s. 113; DURAL / ÖZ: s. 217; AYAN: 135; İNAN /
ERTAŞ / ALBAŞ: s. 28134 DURAL / ÖZ: s. 217
Yukarıda bahsi geçen yorum kuralları, Yargıtay ta-rafından da genel olarak kabul görmüştür35.
b. İnceleme Konusu Uyuşmazlık Bakımından
Dava konusu vasiyetnamede mirasbırakan tara-fından yer verilen beyanları hatırlayalım:
“... Amerikan kanunlarına göre ... U.B. ile ev-lendim bu evliliğimden ... 23.09.1970 doğumlu J.E. isminde ... çocuğum dünyaya gelmiştir...
... Çocuklarım ... J.E.’ye tamamı dört hisse iti-bar edip birer hisse itibariyle bu iki parça gayrimen-kulü ve üzerindeki apartmanla birlikte kendilerine vasiyet ettim...”
Bahsi geçen vasiyetname, noterde düzenleme şeklinde yapılmış ve bütün geçerlilik şartlarını taşı-maktadır. Geriye sadece, ölüme bağlı tasarruflar bakı-mından kabul edilen irade prensibini, yani ölen kişinin gerçek iradesini öncelikli olarak dikkate alınması kal-maktadır.
Mirasbırakanın özellikle ilk cümlede kullandığı ifa-deler, aslında bir yorum faaliyetine ihtiyaç bırakmaya-cak derecede açıktır. Mirasbırakan F.E., davacı J.E.’nin kendisinin kızı olduğunu açıkça ifade etmektedir.
Bir an için ifadelerin açık olmadığı ve bir yorum faaliyetine ihtiyaç duyulduğu düşünülse dahi, tanıma sonucunun kabul edilmesi ölenin gerçek iradesine uy-gun düşecektir.
Öte yandan, en az ölen kişinin iradesi kadar önemli olan bir başka unsur da, yukarıda da belirtti-ğimiz gibi, çocuğun yararının dikkate alınmasıdır. Zira bu işlem sonuç olarak, Türk hukukuna göre evlilik dışı dünyaya gelmiş çocuğun kendi babasıyla soybağı kura-bilmesini sağlayacaktır.
Nitekim dava konusu olaya çok benzer bir olayda Yargıtay, tanımaya ilişkin emredici nitelikteki şekil şartını çocuğun yararını gözeterek şart olmaktan çıkarmıştır:
"Somut olayımızda, baba yasal şekil koşuluna uymamakla beraber, nüfus memuru önünde ve no-
35 “... vasiyetnamenin yorumunda gözönünde bulundurulması gere-ken kurallardan biri, Yargıtay HGK’nın 7.6.1966 gün 738-309 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ölüme bağlı tasarrufun geçerli-liğini üstün tutan, Roma Hukukundan beri geniş uygulama alanı bulan Favor Testemanti prensibi, diğeri de yorumun kanuni miras-çılık yararına yorumlanması ilkesidir. Bunlara göre mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruflarını iptalden ziyade muhafaza etmek vasi-yetçinin arzu ve iradesine daha uygun düşer. Bu itibarla yorumda bu gayenin daima gözönünde tutulması, şüpheli ve müphem hal-lerde tasarrufun muhafazası lehine yorumun yapılması gerekir. Bu ilke Alman Mahkeme İçtihatlarında vasiyetnamenin yorumu onun iptalinden önce gelir şeklinde ifade olunmaktadır. Keza vurgula-mak gerekir ki, normal olarak yorum ancak vasiyetçinin beyanında yazılı arzusunu bir dereceye kadar süzmektir. Fakat beyanda hiç bir dayanağı yok iken onu tamamlamak değildir. Vasiyetnamenin metni yoruma kâfi gelmezse, bunun yanında yardımcı olarak dış etken ve olgulara örneğin vasiyetçinin notlarına, mektuplarına, dostlarına ve yakınlarına yaptığı açıklamalara ilişkin belgelere bakmak icap eder. İhtiyaç olduğu takdirde, tasarrufun dışındaki olgulardan, belgelerden ve dayanaklardan yararlanılması gerek-tiği Hukuk öğretisinde tam bir görüş beraberliği içerisinde savu-nulmakla birlikte İsviçre Federal Mahkeme Kararları’nda da aynen benimsenmiştir.”, YARGITAY, HGK, 21.11.1990, 2-346/586
Çocuğun Vasiyetname Yoluyla Tanınması 123
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
ter huzurunda, davalıyı evladı olarak tanıdığını açığa vurmuştur. Mirasbırakan babanın ölümünden sonra soy ilişkisinin baba yönünden ortadan kaldırılmasının istenmesinde iyi niyet bulunmamaktadır. Soy ilişkisi-nin kurulmasında çocuğun yararı önem taşımaktadır. Olayda bu itibarla kamu düzenine aykırılık aranamaz.
O halde anne yönünden kaydın iptali doğru ise de baba yönündeki oluşan soy ilişkisinin şekil eksik-liği ileri sürülerek bozulmasının, Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan ve özel hukuk ilişkilerinde Medeni Kanunun tümüne egemen olması gereken iyi niyet kuralıyla bağdaşmayacağı kuşkusuzdur. Mirasbı-rakan müteveffa baba Osman yönünden davanın red edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.”
İnceleme konusu Kararı son olarak, tanıma huku-kunu düzenleyen hükümler ve ilkeler çerçevesinde ele alarak sonuca varmaya çalışacağız.
3. Tanıma Hukuku Bakımından
a. Genel Olarak
Tanıma, Türk Medeni Kanunu’nda, çocuk ile baba arasında soybağının kurulmasını sağlayan yollardan biri olarak sayılmıştır (TMK m. 282/2)36. 743 sayılı Medeni Kanun’un aksine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda zina ya da ensest ürünü çocuğun tanınmasının önün-de bir engel bulunmamaktadır37. Diğer bir ifadeyle, Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda bahsi geçen 1981 ve 1991 tarihli kararlarıyla Anayasa’ya aykırı bularak iptal ettiği, 743 Sayılı Medeni Kanun’daki tanıma yasakları38 yeni Kanun’da yer almamıştır39.
Tanıma kurumu, öğretide, evlilik dışı doğan çocu-ğun babası ile arasında soybağının kurulmasını sağla-yan tek taraflı40 irade beyanı olarak tanımlanır41.
36 Soybağının kurulmasına ilişkin Kanun’da sayılan yollarla soybağı kurulamayan çocukların, biyolojik baba yönünden yasal miras-çı olamamalarına ilişkin tartışmalar için bkz. KOÇHİSARLIOĞLU, Cengiz: “Salt Biyolojik Babalık ve Yasal Mirasçılık”, AHFD, C. 42, S. 1-4, 1991, s. 141 vd.
37 Evlilik dışı çocuğun tanınmasına ilişkin olarak Medeni Kanunun ta-sarılarındaki çalışmalar hakkında bilgi için bkz. BURCUOĞLU, Ha-luk: “Medeni Yasa’nın Kabulünden Bugüne Evlilik Dışı Çocukların Hukuki Statülerindeki Önemli Gelişmeler”, Cumhuriyet’in 75. Yıl Armağanı, İstanbul, 1999, s. 685 vd.
38 Benzer tanıma yasakları, İsviçre’de 1976’da (OĞUZMAN, Kemal: “Evlilik Dışı Çocukların Babalarına Mirasçılığı, Sorunu”, AÜSBF Dergisi, C.49, S 1-3, 1994, s. 303), Almanya’da ise 1969’da kaldı-rılmıştır. Alman hukukunda evlilik dışı çocuğun tanınmasına ilişkin olarak BGB’nin geçirdiği evreler hakkında bilgi için bkz. HENRICH, Dieter: “Recognition of Children Born Out of Wedlock in Germanic Law”, Current problems in the law of persons in the ICCS member States, Colloque CIEC, 1999, s. 76 vd. (http://ciec1.org)
39 Ensest ürünü çocukların tanınmasına ilişkin yasağın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda sınırsızca kaldırılmış olmasına ilişkin eleştiri için bkz. USTA SAYITA, Sevgi: “Ensest İlişkiden Doğan Çocuğu ‘Ta-nıma Yasağı’nın Kaldırılmasına Eleştirel Bir Bakış”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi S. 88, 2010, s. 172 vd.
40 Alman hukukunda ise annenin ve annenin velayeti yoksa çocuğun rızası aranır (SEROZAN: s. 204).
41 OĞUZMAN / DURAL: s. 326; DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ: s. 268; AKIN-TÜRK, Turgut / ATEŞ KARAMAN, Derya: Aile Hukuku (Türk Medeni Hukuku C. 2), 16. Baskı, İstanbul, 2014, s. 346; BAYGIN, Cem: Soy-bağı Hukuku, İstanbul, 2010, s. 58; AYAN, Mehmet: Miras Hukuku, 7. Baskı, Konya, 2014, s. 120; ÖZBAY, İbrahim / AKSAN NAR, Şe-
Tanıma beyanının hüküm doğurması için, tanıma işleminin Kanunun aradığı geçerlilik şartlarına uygun olarak yapılması gerekir42. Tanımaya ilişkin geçerlilik şartları TMK m. 295’te şöyle ifade edilmiştir:
“Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahke-meye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasi-yetnamesinde yapacağı beyanla olur.
Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kı-sıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.”
aa. Ehliyet Şartı
Görüldüğü gibi, TMK m. 295/2’ye göre, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak niteliğinde olan tanımanın geçerli olabilmesi için, kişinin mutlaka ayırt etme gücüne sa-hip olması gerekir. Ayrıca, tanıma beyanında bulunan kişi küçük ya da kısıtlı ise işlemin geçerliliği veli ya da vasinin rızasına bağlanmıştır. Rıza yoksa işlem hüküm doğurmaz43.
Vasiyetnamede ehliyet kuralını düzenleyen TMK m. 502’ye göre ise “Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve onbeş yaşını doldurmuş olmak gerekir.”
Vasiyetname işlemi ile tanıma işlemi arasında eh-liyet bakımından Kanundaki mevcut fark dikkate alın-dığında, TMK m. 295/2 hükmünde öngörülen, küçük ya da kısıtlıların yaptıkları tanımanın geçerli olabilmesini yasal temsilcinin rızasına bağlayan kural, vasiyetname yoluyla yapılan tanımalarda devre dışı kalacaktır44. Zira hükümde açıkça ifade edildiği gibi vasiyetname-nin geçerli olabilmesi için kişinin ayıt etme gücüne sahip olması ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekli ve yeterlidir.
bb. Soybağının Bulunmaması Şartı
Öte yandan, tanımanın hüküm doğurabilmesi için tanınan çocuğun bir başka erkekle soybağının bulun-maması gerekir. Aksi hâlde, tanıma hüküm doğurmaz (TMK m. 295/3).
Başka bir erkekle soybağı bulunan çocuğun bir başka erkek tarafından tanınabilmesi için öncelikle mevcut soybağının sona erdirilmesi gerekir (TMK m. 295/3).
rife: “Son Yasal Değişiklikler Çerçevesinde Tanımanın İptali Davası ve Bu Davada Uygulanacak Usul”, EÜHFD, C. XIV, S. 3–4, 2010, s. 189; KUTOĞLU, Tuba: “Türk Mevzuatında ve İçtihatlarında Babalık Hükmü”, DEÜHFD, C. 12, Özel Sayı, 2010, (Basım Yılı: 2012), s. 950
42 Yabancılık unsuru içeren tanıma işlemleri bakımından ülkeler arası ikili anlaşmaların da uygulama bakımından dikkate alınması gere-kir. Türkiye ile Almanya arasındaki tanımayla ilgili geçmişte yapı-lan ikili anlaşmalar hakkında bilgi için bkz. ANSAY, Tuğrul; “Evlilik Dışında Doğan Çocukların Tanınması Alanında Kanunlar Çatışması”, AÜHFD, C. 29, S. 3, 1973, s. 159 vd.
43 Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olmasına rağmen tanımanın geçerli-liğinin yasal temsilcinin rızasına bağlanması esasen bu işlemin mali sonuçlar içermesiyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır (Madde gerekçe-sinden).
44 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ: s. 269; AKINTÜRK / ATEŞ KARAMAN: s. 353
Yrd. Doç. Dr. Umut YENİOCAK124
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
cc. Şekil Şartı
TMK m. 295’te yer alan diğer geçerlilik şartı ise, tanıma beyanının geçerli olabilmesi için, yazılı şekilde nüfus memurluğuna ya da mahkemeye45 yönelik beyan-da bulunulması ya da noterde düzenlenecek resmî se-net46 veya vasiyetname yoluyla yapılması gerektiğidir.
Vasiyetnamenin şekline ilişkin TMK m. 531’e göre ise “Vasiyet, resmî şekilde veya mirasbırakanın el ya-zısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.”
Bu iki hüküm birlikte okunduğunda; tanıma işle-minin bir vasiyetname ile gerçekleştirilmesi ihtimalin-de, resmî şekilde, el yazısıyla ya da sözlü vasiyetname şekillerinden herhangi birinin şekil şartlarına uyulmak suretiyle geçerli bir tanıma işlemi yapılabilir.
Tanıma vasiyetname yoluyla gerçekleştirilmişse, tanımanın geçersiz kılınması için vasiyetnamenin iptali davasının açılması gerekir47.
b. İnceleme Konusu Uyuşmazlık Bakımından
Daha önce de belirttiğimiz gibi, ölüme bağlı ta-sarruflar, tasarruf sahibinin ölümü tarihinde hüküm do-ğururlar. Vasiyetname yoluyla gerçekleştirilen tanıma beyanı da babanın ölümü tarihinde hüküm doğuracak-tır48. Bu sebeple, inceleme konusu uyuşmazlıkta, vasi-yetnamede yer alan tanıma beyanına uygulanacak hu-kukun belirlenmesi bakımından, mirasbırakanın ölüm tarihi (1999) esas alınmalıdır.
Bir irade beyanının tanıma hükmünü doğurabil-mesi için, yukarıda sayılan tüm geçerlilik şartlarının yanında öncelikle ve özellikle, beyanda bulunan ki-şinin çocuğu kendi çocuğu olarak kabul ettiğini açık-laması gerekir. Bu yönde bir irade beyanı yoksa, bir çocuğa nafaka verilmesi ya da çocuğun mirasçı olarak atanması tek başına tanıma sonucunu doğurmaz49.
İnceleme konusu vasiyetnamede mirasbıra-kan tarafından ifade edilen “... Amerikan kanun-larına göre ... U.B. ile evlendim bu evliliğimden ... 23.09.1970 doğumlu J.E. isminde ... çocuğum dünyaya gelmiştir...”şeklindeki beyan bir tanıma iradesini or-taya koymaktadır.
Çocuğun bir başka erkekle soybağının bulunma-ması ve vasiyetnamede şekle ilişkin kurallara da uyul-muş olması sebebiyle, inceleme konusu vasiyetname yoluyla tanıma işleminin geçerlilik şartları oluşmuştur.
Bu sebeple, Yargıtay’ın karar düzeltme talebi sonrası yaptığı incelemede dahi, vasiyetnameye yan-sıyan bu iradeyi yok sayarak, davacı çocuk ile baba arasında soybağının kurulmadığı, dolayısıyla davacının
45 Mahkemeye yönelik beyanda bulunabilmenin ancak babalık davası sırasında mümkün olacağı yönünde DURAL/ ÖĞÜZ / GÜMÜŞ: s. 270
46 Resmî senetle yapılan tanıma ile vasiyetnameyle yapılan tanıma arasındaki en önemli fark, resmî senetle yapılan tanıma geri alı-namazken, vasiyetnameyle yapılan tanıma ölene kadar her zaman geri alınabilir (OGUZMAN / DURAL: s. 331; DURAL / ÖĞÜZ: s. 271).
47 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ: s. 273; ÖZBAY / AKSAN NAR: s. 19648 AKINTÜRK / ATEŞ KARAMAN: s. 353; DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ: s.
27149 OĞUZMAN / DURAL: s. 327
yasal mirasçı olamayacağı sonucuna varması isabetli olmamıştır.
V. SONUÇ
Ölüme bağlı tasarruflar, aksi tasarruftan anlaşıl-madıkça, tasarrufta bulunan kişinin ölümü tarihinde hüküm doğururlar. Bu sebeple, inceleme konusu vasi-yetnamede yer alan tanıma beyanına uygulanacak hu-kukun belirlenmesi bakımından, mirasbırakanın ölüm tarihi (1999) esas alınmalıdır.
Her ne kadar tanıma beyanının, çocuğun doğumu tarihinden itibaren, yani geçmişe dönük olarak hüküm doğuracağı kabul edilse de, bu kabul, soybağının ba-şından itibaren düzeltilmesi ve malvarlığı hakları bakı-mından çocuğu koruma amaçlıdır.
İnceleme konusu olayın özelliklerini dikkate aldı-ğımızda ise, çocuğun doğum tarihi ya da mirasbırakanın ölüm tarihi ayırımına gitmeden, yürürlük hukukunun temel ilkelerinin dikkate alınmasıyla da soruna isabetli bir çözüm bulmak mümkün görünmektedir. Buna rağ-men, inceleme konusu kararda Yargıtay 7. Hukuk Dai-resi yürürlük hukukunun temel ilkelerini tartışmamış-tır. Zira 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukuku Kitabının soybağına ilişkin hükümleri kamu dü-zenini ilgilendiren hükümlerdir. Bu sebeple, Kanun’un yürürlüğe girmesinin ardından derhal uygulanırlar. Bu tespitin sonucu olarak, ensest ve zina ürünü çocukların tanınmasına ilişkin yasakları kaldıran 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu’nun, 2003 yılında açılmış olan in-celeme konusu davada derhal uygulanması gerekirdi.
Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlıkta, mi-rasbırakanın vasiyetnamede kullandığı ifadeler, tanı-ma iradesinin tespiti bakımından aslında bir yorum faaliyetine ihtiyaç bırakmayacak derecede açıktır. Mirasbırakan F.E., noterde usulüne uygun olarak dü-zenlenen vasiyetnamede, Davacı J.E.’nin kendisinin kızı olduğunu açıkça ifade etmektedir. Bu bir tanıma beyanıdır.
Ancak, bir an için ifadelerin açık olmadığı ve bir yorum faaliyetine ihtiyaç duyulduğu düşünülse dahi, Yargıtay’ın vasiyetname tasarrufunda bulunan (ölen) kişinin iradesine öncelik vererek ve çocuğun yararına yorum yaparak sonuca varması isabetli bir yaklaşım olurdu.
Bu yaklaşımın sonucu olarak, Yerel Mahkemenin bozulan kararında da kabul edildiği şekliyle, inceleme konusu vasiyetnamede geçerli bir tanımanın gerçek-leştiğinin ve davacı çocuk J.E. ile mirasbırakan F.E. arasında soybağının kurulduğunun Yargıtay tarafından kabul edilmemiş olması isabetli olmamıştır.
Çocuğun Vasiyetname Yoluyla Tanınması 125
Terazi Hukuk Dergisi | Cilt/Volume: 9 | Sayı/Issue: 100 | Aralık 2014/December 2014
KAYNAKÇAAKINTÜRK, Turgut / KARAMAN ATEŞ, Derya: Aile Hukuku
(Türk Medeni Hukuku C. 2), 16. Baskı, İstanbul, 2014
AKSOY DURSUN, Sanem: “Ölüme Bağlı Tasarrufların Yorumu-na Dair Bazı Düşünceler”, İÜHFM, C. LXVI, S. 2, s. 311-326
ANSAY, Tuğrul: “Evlilik Dışında Doğan Çocukların Tanınması Alanında Kanunlar Çatışması”, AÜHFD, C. 29, S. 3, 1973, s. 159-183
ANTALYA, Gökhan: Miras Hukuku, İstanbul, 2009
AYAN, Mehmet: Miras Hukuku, 7. Baskı, Konya, 2014
BAYGIN, Cem: “Ölüme Bağlı Tasarruflarda Yorum”, AÜEHFD, C. IV, S. 1-2, 2000, s. 567-594
BAYGIN, Cem: Soybağı Hukuku, İstanbul, 2010
BAYSAL, Başak: “Kanunların Zaman Açısından Yürürlüğü”, Prof. Dr. Necip Kocayusufpaşaoğlu İçin Armağan, Ankara, 2004, s. 475-503
BURCUOĞLU, Haluk: “Medeni Yasa’nın Kabulünden Bugü-ne Evlilik Dışı Çocukların Hukuki Statülerindeki Önemli Gelişmeler”, Cumhuriyet’in 75. Yıl Armağanı, İstanbul, 1999, s. 685-703
DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper: Aile Hukuku (Türk Özel Hukuku C. III), 9. Baskı, İstanbul, 2014
DURAL, Mustafa / ÖZ, Turgut: Miras Hukuku (Türk Özel Hu-kuku. C. IV), 7. Baskı, İstanbul, 2013
ERGÜNE, Mehmet Serkan: Vasiyetnamenin Yorumu, İstanbul, 2011
HENRICH, Dieter: “Recognition of Children Born Out of Wed-lock in Germanic Law”, Current problems in the law of persons in the ICCS member States, Colloque CIEC, 1999, s. 76-79 (http://ciec1.org)
İMRE, Zahit / ERMAN, Hasan: Miras Hukuku, 10. Baskı, İs-tanbul, 2014
İNAN, Ali Naim / ERTAŞ, Şeref / ALBAŞ, Hakan: Miras Huku-ku, 8. Baskı, İzmir, 2012
KAZANCI: Kazancı İçtihat ve Mevzuat Bilgi Bankası (www.kazanci.com.tr)
KILIÇOĞLU, Ahmet M.: Miras Hukuku, 5. Baskı, Ankara, 2013
KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, Necip: Miras Hukuku, 3. Baskı, İs-tanbul, 1987
KOÇHİSARLIOĞLU, Cengiz: “Salt Biyolojik Babalık ve Yasal Mirasçılık”, AHFD, C. 42, S. 1-4, 1991, s. 141-179
KUTOĞLU, Tuba: “Türk Mevzuatında ve İçtihatlarında Baba-lık Hükmü”, DEÜHFD, C. 12, Özel Sayı, 2010, s. 945-984 (Basım Yılı: 2012)
OĞUZMAN, Kemal / BARLAS, Nami: Medeni Hukuk, 20. Bas-kı, İstanbul, 2014
OĞUZMAN, Kemal / DURAL, Mustafa: Aile Hukuku, 3. Baskı, İstanbul, 2001
OĞUZMAN, Kemal: “Evlilik Dışı Çocukların Babalarına Mi-rasçılığı, Sorunu”, AÜSBF Dergisi, C. 49, S. 1-3, 1994, s. 303-310
OĞUZMAN, Kemal: Miras Hukuku, 6. Baskı, İstanbul, 1995
ÖZBAY, İbrahim / AKSAN NAR, Şerife: “Son Yasal Değişiklik-ler Çerçevesinde Tanımanın İptali Davası ve Bu Davada Uygulanacak Usul”, EÜHFD, C. XIV, S. 3–4, 2010, s. 187-226
ÖZTAN, Bilge: Miras Hukuku, 6. Baskı, Ankara, 2014
SEROZAN, Rona / ENGİN, Baki İlkay: Miras Hukuku, 4. Baskı, İstanbul, 2014
SEROZAN, Rona: “Ölüme Bağlı Tasarrufların Yorumuna Deği-şik Bir Yaklaşım”, Halit Kemal Elbir’e Armağan, İstanbul, 1996, s. 425-437
SEROZAN, Rona: Çocuk Hukuku, İstanbul, 2005
ŞIPKA, Şükran: “4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ‘Evlat Edinme’ye İlişkin Hükümlerinin İncelenmesi”, İÜHFM, C. LVII,, S. 1-2, 1999, s. 301 - 322
USTA SAYITA, Sevgi: “Ensest İlişkiden Doğan Çocuğu ‘Tanıma Yasağı’nın Kaldırılmasına Eleştirel Bir Bakış”, Türkiye Ba-rolar Birliği Dergisi, S. 88, 2010, s. 172-194.