Charles Dickens - Buyuk Umutlar

  • Upload
    deocl

  • View
    254

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    1/196

    Charles Dickens - Byk Umutlar

    Byk UmutlarBabamn soyad Pirripti, benim adm da Phillip olduundan ocukluumdabu iki ad bir trl bir arada syleyemezdim. Sedece "Pip" diyebiliyordum.

    Bylece adm "Pip" olarak kalm. Herks de beni "Pip" diye tanm.Soyadmzn Pirrip olduunu, babamn mezartandan reniyoruz. Bir de

    kyde evli olan ablam Joe Gargery yle syler. Babamla annemin nefotoraflarn ne de kendilerini grmediim iin (o zamanlar henz fotoraffilan yokmu) onlar gzmn nnde canlandrdm zaman zihnimdebeliren, mantksz hayallere beni onlarn mezar-talar kaptrmt.Babamn mezartann stndeki harflerden anladm kadaryla onun kalnyapl, tknaz, esmer bir adam olduuna dair garip bir inanca kaplmtm."Yukardakinin ei Georgiana" diye geen yaznn karakterinden deannemin illi, marazl bir kadn olduu gibi ocuka bir dnce

    dourmutu bende.Mezarlarnn yanbanda dzgn bir ekilde dizili duran, herbiri er kar

    uzunluunda olan o be tane kk ta kutu ise benim kafamda bsbtnbaka hayaller canlandrrd. Btn insanlann yaayabilmek iin giritiklerio yaam kavgasndan erken ayrlm olan be kk erkek kardeiminkutsal antyd bu talar. Ben, bu kardelerimin hepsinin srtst, elleriniceplerinden hi karmam olduklarna, btn kalbimle inanrdm.Nedenini imdi bile bilmiyorum.Yaadmz yer, bir rmak boyunda, bataklk bir yerde kurulmu-tu. Denizden yirmi, otuz mil kadar uzaklktaydk. Hayatmdaki ilk

    izlenimlerim, kendi kiiliime dair canl ve geni bir anlaya eritiim gn,hl, dnm gibi aklmdadr. Souk bir akam zeriydi; dikenlerebrnm ssz, bakmsz yerin kilise avlusundaki mezarlk olduunuanladm. "Bu kyde oturanlardan Philipp Pirrip ve yukarda ad geeninkans Georgiana"nm lm olup mezarlkta gml olduklarn, "veyukarda ad geenlerin ocuklan olan Alexander, Bartholomew, Abraham,Tabias ve Roger'in de bu mezarlkta gmlm olduklarn anlam oldum.Mezarln gerisinde uzanan, setler, kprler, tepeciklerle, tepelerinstnde otlayan sr srleriyle beneklenen bu alak, karanlk dzlnbir bataklk ve batakln tesindeki o kuruni alak izginin bir rmak esen

    deli rzgrlara maarahk eden o vahi, korkun uzakln ise denizolduunun farkna vardm. Btn bunlardan korkmaya balad iingzlerine ya gelen, tiril-tiril titreyen bu kk ocuk Pip'tir.Kilise tarafndaki mezarlarn arasndan bir adam frlam ve "Kapa

    eneni!" diye barmt. "Kes sesini, yoksa ktr ktr keserim seni!"Bacann birinde kocaman bir demir paras paavralarla sarl olan

    korkun bir adamd bu! Ayakkablar param-para olmu, apkasz banaeski psk bir bez sarmt. liklerine kadar srlsklam slanm, batanaa amurlara bulanm, talardan, kayalardan bacaklar yara-bereiinde kalm, drt bir yanna dikenler yapm, srtn-dakiler al rpyataklmaktan para para olmu olan bir adam... Souktan titreyerektopallaya topallaya yryen, gzlerini devire devire homurdanp, souktandileri birbirine arpyordu adamn.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    2/196

    enemi tutup yzm yle bir kaldrnca dehet iinde kaldm:"N'olur kesmeyin beni, efendim! N'olur" diye yalvardm."Adn ne senin? Haydi syle!" dedi adam."Pip, efendim" diye cevapladm.Byk Umutlar

    Adam yzme dik dik bakarak: "Ne dedin?" diye sordu. "unu dorusyle!""Pip, efendim. Pip.""Evin nerede senin? Gster bakalm!"Irmak boyundaki dzlkte kurulmu olan ky iaret ettim. Kiliseden bir

    miktar kadar tede, tepeleri rzgrdan kopmu kzlaalarn arasndaydkymz.Bana yle bir dik dik bakt, sonra beni tutup tepesi st evirip ceplerimi

    boaltt. Ceplerimden bir para ekmek boald sadece yere. Gzleriminnnde kilise gene yerli yerine gelince (beni yle aniden tersine dimdik

    evirince kiliseyi de tepe taklak ettirmiti adeta, kilise kulesini bir anayaklarmn dibinde grmtm) kilise yeni batan karmda dorulunca,yksek bir mezartann stne oturmu, tir tir titriyordum. Adamcebimden ald ekmei, ktlktan kmasna mideye indiriyordu.Bir yandan azn yalyor, bir yandan da hem kfrediyor, hem de "Amma

    tombul yanaklarn var be!" diye syleniyordu. Geri o srada yama greelimsiz, kuvvetsizdim ama, yanaklarm tombulmu demek!Adam ban rktc bir ekilde sallayarak: "Allah canm alsn ki yiyesim

    geliyor yanaklarm!" diye sylendi. "yle apur upur iyi yenir, vallahi!""nallah byle bir ey yapmazsn" diye iten gelen dileimi ciddi ciddi

    kendisine syledim. Ve oturmu olduum mezartana sk sk sarldm...hem dmemeye, hem de alamamaya alyordum."Bak bakaym bana! Annen nerde senin?" dedi adam."urada ilerde efendim!" dedim.Adam balad komaya. Biraz kotuktan sonra durup arkasna bakt. O

    zaman ekinerek: "te surda," diye aklamaya altm."Annemin ad Georgiana, ite, oradaki."Adam, dnp yanma geldi. "Annenin yannda yatan da baban m?""Evet, efendim. O da babamdr. Bu kyde oturuyor" dedim."Hm, demek yle..." diye dalgn dalgn sylendi. Sonra sordu: "imdi

    seni brakrsam kimin yanna gideceksin? Ama, sa brakaca-_ ma henzdaha bir karar vermedim. Ama eer brakrsam, nereye gideceksin imdi?""Ablamn yanna giderim. Bayan Joe Gargery, demirci Joe Gar-gery'nin

    kars, efendim.""Demirci ha?" diyerek ayana doru bakt adam.nce bacana, sonra bana birka defa kt kt baktktan sonra stnde

    c.urdugum mezar tana adamakll sokuldu, beni iki kolumdan yakalayparkaya doru yatrabildii kadar yatrd. Gzlerini olanca kuvvetiylegzlerime dikti. Benim gzlerim de aresiz, rkek, onun gzlerine aklpkalmt.Adam: "Sen bana iyice bir bak bakalm. Seni sa brakacak mym, yoksa

    brakmayacak mym, asl sorun bu. Eyenin ne olduunu bilir misin sen?"dedi.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    3/196

    "Evet efendim.""Peki yemek nedir, bilir misin?"Evet, efendim."Her sorudan sonra iime daha ok bir aresizlik ve tehlike iinde olduum

    hissini uyandrmak iin beni iyice arkaya yatnyordu.

    "Bana bir eye bulup getireceksin" dedi ve iyice yatrd beni yere "Yiyecekbir eyler getireceksin," dedi. "Yoksa yreinle cierini deerim senin,anladn m?" dm kopmutu. yle de bam dnyordu ki ona smsksarlarak,"Ltfen beni ayaa kaldrn, yoksa iim dma kacak," dedim.Bunu syleyince, bu kez beni ters evirdi. Karmdaki kilise adeta takla

    att. Sonra kollarmdan smsk tutup tan stnde dorulttu,Byk Umutlarkorkun konumasna devam etti:"Sen imdi yarn sabah erkenden bana bir eye ile biraz yiyecek

    getireceksin. Hepsini birden alp u karki harabeye getireceksin. Budediklerimi yaparsan ve kimselere benim hakkmda bir ey sylemezsen,baka hi kimseyi grdn kimseye belli etmez, sesini karmazsan,seni affedebilirim. Eer yapamazsan dediklerimi, ya da u szlerimdendar karsan, o zaman yreinle cierini deip kebap yapp yerim. Saknbeni yalnz zannetme, iin asl yle deil. Benimle birlikte gizli birisi var ki,ben onun yannda melek gibi kahrm.Benim bu szlerimi duyuyor imdi.Senin gibi ocuklarn yreini, cierini deip karmakta stne yoktur.Ondan saklanmaya almak da bounadr. stediin kadar kapn kilitle,scack yatana gir yat; hatt istersen yorgan bana ek... Tehlikeyi

    atlattm, artk kurtuldum sanrsn, ama bo! O yavaa srne srnegelir, seni bulur deiverir karnn. Hatta u srada bile sana dokunmasndiye ben raz ettim onu, hem de zorla. Onu senden uzak tutmak iin nelerekiyorum. Anlyorsun beni deil mi? Ne diyorsun imdi sen?"Ne diyebilirdim ki, istedii eyeyi, toparlayabildiim kadar yiyecei alarak

    ertesi sabah erkenden, harabeye getirip ona vereceimi syledim."Szmde durmazsam, Allah canm alsn" diye yemin etmemi istedi.Bylece yemin ettim. Bunun zerine beni tatan aa indirdi."Sakn yapacan ileri unutaym deme," diye tembih etti. "Dediklerimi

    sakn aklndan karma. Hadi imdi, ko git bakalm" dedi.

    Adam gzlerini etrafndaki o souk, bataklklarda gezdirerek: "Ne gzelbir gece!" diye sylendi. "Kurbaa olmak varm bu bataklkta... ya daslk!"Titreyen vcudunu iki koluyla, kendi kendini dalp gitmekten korur gibi

    sararak, topallaya topallaya, kilisenin duvarna doru yrd. Yeiltmsekleri brm olan ptrdakl, dikenli allarn, fundalarn arasndan,dikenleri sakna sakna yrd. Mezarlardaki ller deyattiklan yerden yavaa dorularak onun bacan tutup ekivermek iin

    uzanyorlar gibi geldi bana. Adam dikenlere deil de, onlarn ellerinetaklmamak iin yk sakna iakna yrm gibi grnd benim ocukgzlerime. Kilisenin duvarna vard zaman bacaklar tutuk, arhym gibibir hareketle te yana atlad, bana bakmak iin geriye dnd. Onundndn grnce hemen eve doru ynelip btn kuvvetimle komaya

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    4/196

    baladm. Biraz sonra tekrar dnp baktm. Adam rmaa doru gidiyordu.Kendi kendini hl kollaryla sarmt, yamurdan sular kabard, ya dagelgit dalgalan bast zaman insanlar yryebilsin diye batakln stneserpitirilmi kocaman talarn birinden dierine atlaya atlaya yryordu.Bataklklar ufukla ayn ynde uzanan bir uzun, siyah izgi halindeydi.

    Irmak da batakla benzer bir uzun izgiydi ama, onun kadar geni ve okadar kara grnmyordu. Gkyz karmak izgilerin birbirinekarmasndan ibaret bir tablo gibiydi. Btn bu manzara iinde rmakkysnda, dikine duran yalnz iki ey var gibiydi ki: Biri gemicilere yolgsteren deniz feneriydi (direk stne dikilmi fy andran, yakndan pekirkin olan bir ey). Dier dik duran ey ise bir eski daraac idi.zerindeki zincirlere bir zamanlar bir korsan balam olduklarnduymutum. Adam aksak admlarla bu daraacna doru ilerliyordu imdi.Eski alardaki o korsan yeniden dirilmi de kendini gene zincirlerebalamaya gidiyormu gibiydi. Bu dnce aklma gelince dehet verdi

    bana. Yaknlardaki srlarn da balann kaldrarak ona baktklanngrdm, acaba onlar da ayn eyi mi dnyorlar diye merak ettim.Giden adamn bahsettii o korkun gizli adam grebilir miyim diyeetrafma gz gezdirdimse de hibir belirtisine rastlamadm. Ama, iime birkorku salmt. Eve vanncaya kadar hi durmamacasna kotum. okkorkmutum.Byk UmutlarBayan Joe Gargery (ablam), benden en az yirmi ya kadar daha bykt,

    beni kendi ellerinde bytm olduu iin hem kendi gznde, hem dekomularn gznde ok saygnlk kazanmt. Ben kkken bu "ellerinde

    bytme" tabirinin ne olduunu pek anlayamazdm. Ablamn ellerinin arve sert olduunu, benim kadar kendi kocasnn-da bu elleri hissettiinibildiimden, ikimizin de ablamn ellerinde bytlm olduumuzuzannederdim.yle pek fazla gzel bir kadn deildi ablam. Joe Gargery'yle evlenmesini

    kendi eliyle salam olduunu sanyordum. Joe sansn bir adamd.Dzgn tenli ehresinin iki yanna doru den sar salar vard. Gzleriuuk bir mavi renkteydi, sanki kendi aklaryla karmt gzlerinin rengi.Yumuak bal, iyi huylu, uyumlu, biraz saf ve ok sempatik bir insand.Hem Herkl gibi kuvvetli, hem de safcayd.

    Ablam kara gzl ve kara salyd. Cildi ylesine kpkrmzyd ki, bazenkendi kendime, acaba ykanrken sabun yerine baka bir ey mi kullanmaldiye dnrdm. Uzun boylu, iri kemikliydi, zerinde daima kaba bezdenbir nlk bulundururdu. nlnn st ksm ise, hep dikiineleri, topluineler saplanm olduu iin adeta drt keli bir zrh gibi grnrd.Ablam hep bu nlkle dolamasndan kendine byk bir vnme paykarr, kocasn da knard. Ama bana kalrsa bu nl hi giymese dahaiyi olurdu. Ama mutlaka giyecekse.her gn karmasna bir engel yoktu.Ablamn kocas Joe'nun demirci dkkn evimizin hemen yanndayd.

    Evimiz de, dier evlerin pek ou gibi tahtadand. O akam koa koa evedndmde demirci dkkn kapanmt. Joe tek bana mutfaktaoturmaktayd. Joe ile ben dert orta olduumuz iin srlarmz aardkbirbirimize. Kapnn mandalm kaldrp bam ieri sokar sokmaz, kapnn

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    5/196

    karsnda ocak kesinde oturmakta olan Joe'nun baklaryla karlatm.eri girer girmez, hemen bana bir srnn syledi Joe."Ablan defalarca kp seni arad, Pip'ciim. imdi de darda, yine seni

    aryor.""Ya, yle mi?" dedim.

    "Evet. Hem de iin kt yan elinde bir kaa var" dedi.Bu haberi alnca, yeleimin tel dmelerini parmaklarmn arasnda bkp

    durarak gzlerimi ocaktaki atee diktim. ime bir arlk kmt."Kaa" dediimiz ey, mum ulu bir kam parasyd, benim vcudumugdklya gdklya ypranmt, cilal gibi olmutu.Joe: "Yerinde duramyor" diye anlatyordu. "Sonunda kaay kapt gibi

    dar frlad, fkeyle. Byle oldu ite." Ocan nndeki parmaklnarasndan bir masayla atei kartrarak, gzlerini atee dikti. "Rzgr gibikt darya" dedi."ok oldu mu dar kal?" diye sordum.

    Joe bana hep, iri yapl bir cins ocukmu gibi gelirdi. Onu kendimle birtutardm.Joe ban kaldrp duralad. Felemenk ii saate bakarak: "Bu son gidii

    be dakika oluyor, Pip'ciim," dedi. Sonra, "Geliyor" diye haykrd. "Kokapnn ardna, ahbap, keye saklan."Onun dediini yaptm. Ablam kapy ardna kadar ap da arkasnda bir

    eyler olduunu farkedince hemen kaay ortaya kard. Sonunda dabeni tuttuu gibi Joe'dan yana frlatt. Kocasna kar bir koz olarak okkullanrd beni. Joe ise beni yakalaynca hemen ocan kesine sktrd,o uzun, iri bacaklarn nme siper gibi ekti.

    Ablam ayaklaryla yere vurarak: "Nerelerdeydin, sen bakaym, ocuk?"diye haykryordu. "Nerelerde srttn, beni korkudan, meraktanatlatacaksn sonunda. Syle hemen, yoksa bir deil, elli tane Pip olsan,bir deil, elli tane Gargery'nin elinden eker alrm seni!"Kedeki sandalyeye oturmu yal gzlerimi outurarak:

    "Mezarlktaydm," diye hkrdm.Ablam: "Mezarlktaym!" diye sylendi. "Ben olmasaydm senByk Umutlaroktan mezarl boylamtn, hem de kazk akmtn oraya. Kim bytt

    seni ha?"

    "Sen byttn" dedim.Ablam: "Neden uratm seninle sanki?" diye bard.Ben gene hkrarak, "Bilmem!" dedim.Ablam: "Asl bilmeyen benim!" diye haykrd. "imdiki aklm olsa yapar

    mydm hi? Sen dodun doal u nmdeki nl birgn olsunkaramadm stmden. Gargery olacak bir demirci parasnn kars olmakyetmezmi gibi, bir de sana analk ettim!.."Ben hl zgn zgn atee bakyordum ama, dncelerim dalmt.

    Bataklklardaki baca demirli kakn, bahsettii o esrarl yaratk, eye,yiyecek meselesi, kendi barndm evde hrszlk etmek zere vermiolduum yemin sanki atelerin iinden ykselerek kafam sarmt.Ablam kaay yerine koyarak, "Hh!" diye burun kvrd. "Me-zarlkm!

    Siz ikiniz de, o mezarl ne kadar ansanz yeridir!"

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    6/196

    Oysa ikimizden birisi o mezarln adn hi anmamt ama... Ablam:"kiniz bir olup beni gndereceksiniz o mezarla yaknda," diye sylendi."Bensiz ne yapabileceinizi grmek isterdim dorusu!"Biraz sonra ablam sofra hazrlna balamt. Joe bacaklarnn arasndan

    bana doru yle bir bakt. Sanki, ablamn szn ettii artlar altnda

    neye benzeyeceimizi gznde canlandrmak istiyordu. Sonra, bylezamanlarda adeti olduu zere, u sapsar, kvr kvr salarylaakaklarndaki sakalnn sa tarafn elleyerek karsnn hareketlerinigzleriyle izlemeye balad.Ablamn ekmek kesip ya srmekte pek ustaca bir teknii vard ki, hi

    beenmezdi. nce, sol eliyle bir ekmei nlnn st trafna smskbastnrd (bazen bu nle batrm olduu bir toplu ine, diki inesiekmee girerdi, oradan da azmza tabii ki). Sonra bir bakla biraztereya alarak, bir eczac tavryla sanki ila kartrp ma-cun yaparm gibi bir ustalkla, ban iki yann da kullanarak, somunun

    zerine gzelce srerdi. Daha sonra ba somunun kenannda yle birsilip temizleyerek kaln bir dilimi testereyle keser gibi keserdi. Dilimiayrmadan bu dilimi ikiye blerdi. Dilimin bir yans Joe'nun payna derdi,dieri de bana.Bu akam karnm ok a olduu halde payma den ekmei yemeye bir

    trl cesaret edemedim. Bataklktaki o korkun dostumla onun kendindende korkun olan orta iin yedekte biraz yemeim bulunmas gerektiinidnyordum. Ablamn elinin pek sk olduunu, mutfakla kilerdeyapacam kt niyetli aratrmalarn belki de hibir sonu vermeyeceinibiliyordum. Onun iin, kendi tereyal ekmek dilimimi pantolonumun

    cebine atp saklamaya karar vermitim.Bu amaca erimek iin gsterilmesi gereken abann ne kadar bykolduunu az sonra anladm. Yksek bir damdan atlamaya, derin sularakendimi brakmaya karar vermekle birdi bu! Hibir eyin farknda olmayanJoe ise, ii bsbtn gletiriyordu. Dediim gibi, dert orta olduumuziin, kafadarlmz belli etmek zere her akam dilimlerimizi naslsrdmza bakmay adet edinmitik. Hi sesimizi karmadan arasradilimlerimizi birbirimize gsterir, birbirimizden hz alarak bsbtn gayretegelirdik.Bu akam da Joe abucak klen dilimini bana gstererek birka defa

    beni her akamki dosta yarmamza davet etti, ama her seferinde benibir dizimde sar ay bardam, br dizimde el srlmemi ekmeimleoturur gryordu.Sonunda tasarmn artk mutlaka bir sonuca balanmasnn gerektiini

    dndm. Joe'nun bana bakp ban evirdii bir andan yararlanaraktereyal ekmeimi hemen pantolonumun cebine attm.Joe benim itahszlma sklmt herhalde. Kendi ekmeini dalgn dalgn

    yle bir diledi ama, onun da itah kamt galiba. Lokmay aznda herzamankinden ok inedi, inedi, sonunda hap gibiByk Umutlaryutuverdi; Bir lokma daha srmak zereydi... tam iyice dilemek iin

    ban yle yana evirmiti ki, gzleri bana takld, benim ekmeimin yokolduunu grd.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    7/196

    Tam ekmeini srmak zereyken byle merakla, tasayla durup gzleriniaarak bana bak ablamn gznden kamad. Elindeki ay bardanhemen masann stne brakarak sert bir tavrla: "Ne oldu gene?" diyesordu.Joe ban bana doru gayet ciddi bir ekilde, t verircesine sallayarak:

    "Bana bak, ahbap, Pip'iim, iki gzm!" diye mrldand. "Piman olursunsonra. Tkanp kalrsn bak!" inemeden yutuverdin kocaman lokmay."Ablam bu kez daha sert: "Ne oldu gene diyorum size?" diye sordu.Dehet iinde kalm olan Joe: "Pip'iim, yle bir ksrp de bir ksmn

    geri getirebilirsen iyi olur," dedi. "Evet yemein bir terbiyesi var ama,salk meselesi daha nemlidir."Ablamn akl bandan gider gibi olmutu. Lafn dihletemeyince Joe'nun

    stne atld gibi sakallarndan tutarak kafasn arkadaki duvara birkakere arpt. Ben, kemde oturmu, sulu sulu onlara bakyordum.Soluk solua kalm olan ablam: "imdi artk sylersin ortada neler

    dndn, seni akr gzl koca domuz seni!" diye bard.Joe aresiz baklarla karsna bakt; sonra, ne yapacan bilememi gibi,

    ekmeini srarak bana bakt. Lokmasn azna atarak odada ikimizyapayalnzmz gibi, ciddi ciddi konutu:"Pip'iim, iki gzm, bilirsin ki ben senin dostunum, senin srrn

    dnyada ele vermem. Ama..." Sandalyesinin ayan yere srterek biryere, bir bana bakt. "O ne grlmedik yutu yle!"Ablam: "inemeden yuttu yemeini, yle mi?" diye bard.Joe karsna deil de hl bana bakarak: "Bak, ahbap, senin yan-dayken ben de inemeden yutardm yemeimi," dedi. Kendi lokmas ise

    hl azndayd. "ocukluumda ok grdm inemeden yutanlar, amaseninle boy lebilecek kimse grmedim dorusu! Pip'i-im, sakaldna kret sen!"Ablam zerime atlad gibi samdan tutup kaldrd."Gel de ila i" dedi, baka bir ey sylemedi ama, bu szler nekorkuntu!O gnlerde kendini bilmez bir tp canavar zift gibi bir eyi ila diye ortaya

    karmt. Ablam da bu suyun, tad ne kadar ktyse o kadar ifalolduuna inand iin dolaptan eksik etmezdi. imdi de, ben rahat edeyimdiye olsa gerek, kafam koltuunun altna sktrarak boazmdan aa

    belki de bir litre zifti boaltt. Zavall Joe'ya da yarm litre imek dt.nk ablam onun "zerine bir haller gelmi" olduunu sylyordu.Tecrbeme dayanarak syleyebilirim ki, ila imeden nce gelmediyse bileilac itikten sonra Joe'nun zerine "bir haller" mutlaka gelmitir!Bir erkein, ya da bir ocuun vicdan tarafndan sulandrlmas korkun

    bir eydir. Ama, insann vicdannda tad gizli ykle pantolon cebindetad gizli yk birleince ekilen ac ok ardr.Hrszlk yapmak zorunda kalm olduumu bilmenin verdii sululuk

    duygusuyla bir elimi hep dardan ekmeimin stnde tutmak zorunluluubeni nerdeyse deliye eviriyordu.Sonra, bataklktan bu tarafa doru esen rzgrlar ocaktaki korlar parlatp

    alevlendirdike danda o baca demirli adamn sesini duyar gibioluyordum. Bu ses ertesi sabaha kadar a gezemeyeceini, mutlaka bu

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    8/196

    gece yemek istediini sylyordu sanki. Bazen de iime bir korkudoluyordu: Ya ellerini benim yreimle cierlerime daldrmak iin o kadarsabrszlanan o teki adam baskn karsa? Ya da saati anr da yannakadar beklemeden yreimle cierime hemen bu gece sahip kmayakalkrsa? Hani dehetten insann tyleri sahiden diken di-

    Byk Umutlarken olursa o gece benim tylerim dikenlemitir herhalde.Ama kimbi-lir,

    belki de kimsenin tyleri diken diken olmaz aslnda!Ylba ncesi olduu iin ertesi gne hazrlanan tatly saat yediden sekize

    kadar bakr bir denekle kantrma ii bana kalmt. Ama bu ii yaparkenekmeimin pantolonunun cebinden dmemesine imkn yoktu. Neyse ki,bir ara svmak frsatn buldum da vicdan ykmn bir ksmn bylece,at arasndaki odamda brakabildim.Tatlnn kantnlma ii bittikten sonra, gidip yatmadan nce ocak

    kesinde son bir defa srtm styordum ki anszn: "Ay! Joe!" dedim.

    "Top sesi miydi o?"Joe: "Evet," dedi. "Hapishaneden yine birisi kat, herhalde!""Ne demek bu, Joe?" diye sordum."Kat, demek, kat!"Ablam ban dikiine emiti. Kardan karya, azm ap kapayarak,

    sesimi karmadan Joe'ya sordum:"Hapis nedir?"Jo da ayn ekilde azn ap kapayarak yle uzun bir cevap verdi ki, ben

    sadece "Pip" kelimesini anlayabildim. Sonra Joe yksek sesle anlatt:"Dn gece de bir mahkum kam, akam topundan sonra. Toplar atp

    haber verdiler. Baksana imdi de bir baka firar haber veriyorlar."Topu kim atyor?"Ablam iinden ban kaldrp atk kala bana bakarak:"u olandan da!" diye lafa kant. "Soru makinesi sanki! Soru sorma,

    yalan syletme bana!"Bunun zerine Joe azn iyice aarak bana sessizce bir ey sylemeye

    alt ama, hibir ey anlamadm iin tamamen merakm tr-plemioldu. Son bir areye ba vurdum:"Abla, ne olur syleyiver u toplar neden atlyor?"Ablam: "Allah senin iyiliini versin iyi mi, ocuk!" diye bard

    ama sesi bana bu sylediinin tam tersini dilediini belli ediyordu."Mahkumlar gemisinden, mahkumlar!" dedi.Ben Joe'dan yana bakarak: "Ha! Mahkumlar," diye sylendim.Joe: "Ben sylemitim sana" gibilerden dargn dargn yzmebakt.Ben: "Kusura bakmayn ama, mahkumlar gemisi ne demektir?"diye sordum bu kez.Ablam: "Al sana, bu velet byledir ite!" dedi. "Sorusunun bir tekine

    cevap vermeye gelmez, hemen on tane daha sorar! O dediimiz bir eityzen zindan demektir, bataklklarn gerisinde demir atp beklerler'" dedi.Gece yatmaya karken elime bir mum filan vermek ablamn adeti deildi.

    O gece de iin iin titreyerek, karanlkta yukar karken mahkumgemilerinin byle bizim oralarda demirlemelerinin bir bakma ne byk

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    9/196

    kolaylk olduunu dnyordum. Bu gece hrszla balayacam iinbenim de eninde sonunda gideceim yer herhalde bir "mahkumlar gemisi"olacakt.O gece gzme uyku girmedi. Birazck dalar gibi olduum zamanlarda

    gemilere, korsanlara, rmaklara dair kbuslar gryordum. Ama, zaten

    uyumaktan korkuyordum. Sabah daha gn doarken kileri soymamgerektii hi aklmdan kmyordu. Bu ii gece yapmak mmkn deildi,k yakmak gerekiyordu.Sabaha kar, kck penceremin dndaki o kapkara matem rts

    gm ipliklerle ilenmeye balar balamaz yataktan kalkp aayaindim. Sanki merdivenin her gcrts, "Hrsz var! Kalk, Joe!" diyehaykryordu.Kiler, mevsim gereince, her zamankinden daha zengindi. Hi vakit

    geirmeden biraz ekmek, biraz peynir kabuu, biraz da ceviz iiyle zmardm. Bunlar bir akam nceki ekmekle birlikte bir peeteye baladm.

    Konyak iesinden de, cebimdeki bir ieye birazck boalt-Byk Umutlartim. Sonra eksildii belli olmasn diye, konyaa dolaptaki bir testiden su

    kartrdm. Son olarak da stnde azck eti olan bir kemikle yu-varlack,iyice kabarm mis gibi bir etli sahan pidesi aldm. Bu sonuncusu yksekbir rafn kesinde kapakl bir tabak iinde durduundan, herhalde bugnyarn ortaya kmayacaktr diye dndm.Mutfakla dkkn arasnda bir kap vard. Buradan geerek Joe'nun

    takmlar arasndan bir eye aldm. Sonra kaplar gene bulduum gibibrakarak yan kapdan dar ktm, sisler iinde uzanan bataklklara doru

    hzla ilerledim.Sisli ve nemli bir hava vard darda. Havadaki nem, sanki eytanngzyalanym gibi geliyordu bana. imdi de, seyrek otlarn, plaktmseklerin, aalarn zerinde, daldan dala, yapraktan yapraabocalayan rmceklerin alanym gibi salkm salkm grnyordugzme. Sis yle youndu ki, yol zerinde bizim ky gsteren direeakl levhay ancak dibine varnca seebildim.Bataklklara varnca sis daha da younlar gibi oldu. Sanki kml-tsz

    duran bendim, etraftaki eyler deil. Koan da ben deildim deetrafmdaki eyler son hzla zerime yrmekteydiler sanki. Anszn

    inekler, kzler bitiveriyordu nmde. Burunlarndan buhar tte tte,gzlerini devirip yzme bakyorlard.Ormana yaklamaktaydm, ama ne kadar hzl koarsam koaym,

    ayaklarm bir trl snmyordu. Harabenin yolunu biliyordum, bir pazargn Joe'yla oraya gitmitik. Joe da byyp ona rak olduumda burayagelip nasl gzel vakitler geireceimizi, ne enlikler yapacamzanlatmt. imdi harabeye ok yakn olduunu bildiim bir hendei tamatlam, hendein gerisindeki yamac tam trmanmtm ki, karmda yerdeoturan bir adam grdm. Srt bana dnkt. Kollarnkavuturmu, uyuklar gibi ba durup durup nne dyordu. Gidip

    yavaa elimi omzuna dokundurdum. Adam hemen yerinden frlad, amabir bakasyd bu, dnk adam deildi. Ama bu adamn da srtnda tpkyle kaba saba bir giysi vard, ayanda da yle koca bir demir. Bu da

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    10/196

    topallyor, souktan bouklam bir sesle konuuyordu, tpatp dierinebenziyordu. Ancak yz bakayd, banda da geni kenarl, yass tepeli birapka vard.Btn bunlar gz ap kapayncaya kadar grdm, nk adam hemen

    bir kfr savurarak bana bir yumruk att. Ama, yumruu bana gelmedii

    gibi nerdeyse dengesi bozulup kendisi yere kapaklanyordu. Sonratopallayarak, koa koa sislerin arasna kart, gzden kayboldu.Yreim azma gelerek, "o esrarengiz yaratk bu herhalde!" diye

    dndm. Sonra harabeye ulatm. Bir gn nceki adam gene kollarnkendine sarm, aksak admlarla bir aa, bir yukar dolaarak benibekliyordu. ok m olduu belliydi. Karnnn al da gznnbakndan anlalyordu. Bu kez cebimdekileri almak iin tepe taklaketmedi beni. Ben de getirdiklerimi nne koydum."Bu iedeki nedir, evlat?" diye sordu."Konyak" diye cevap vredim.

    Ceviz iiyle zm elinden kapan varmcasna byk bir hzla mideyeindirmeye balamt bile. Ama biraz ara vererek konya iti. ylesinetitriyordu ki, ieyi azna koyduu zaman birbirine arpan dilerininarasnda cam nasl krlmad, ona atm."Sende stma var galiba" dedim."Bana da yle geliyor" dedi."Stmalktr buralar," dedim. "Bataklarn arasnda yatp kalmsn, stma

    yuvasdr bunlar. Romatizma da yapar."Bu hastalklar yakama yapmadan nce u kahvaltm bitireyim" dedi.

    "Zaten u yukanki daraacnda aslacam bilsem gene kahval-

    Byk Umutlartimi ederim de yle giderim. Stmayla da yar kazanacam ben,greceksin!"Getirdiklerimin hepsini birden attryordu adeta. Bir yandan da, kukulu

    gzlerle, evresindeki sislere doru gz atp duruyordu. Arada bir durupetraf dinliyordu. Herhangi bir ses duysa, ya da ona ses duymu gibi gelseiddetle irkiliyordu.Anszn: "Yanl bir hareket yapmadn deil mi? Yannda kimseyi

    getirmediini umarm," dedi."Yok efendim. Yemin ederim!" "Kimseye haber bile vermedin ya?" "Hayr,

    asla!""Pekl, inandm sana!" dedi. "Zaten bu krpe yanda benim gibi birsefile tuzak kurarsan eer ne olur sonra... peinde bir sr kpekkovalayan, ecel teri dken benim gibi bir sefil!"inde saat ark gibi bir ark varm da tkrdyormu, saat ban

    vurmaya hazrlanyormu gibi, boaznda bir ses koptu, o kaba ceketininyeniyle gzlerini sildi.Onun bu zavall hali iime dokunmutu. O srada etli pideyi yemekte

    olduunu grerek: "Afiyet olsun," dedim. "Bir ey mi syledin?" "Afiyetolsun, dedim." "Saol, getirdiklerin ok gzel."Kpeimizi ok seyretmitim yemek yerken. Bu adamn yemek yiyiyle

    kpein yiyii arasnda ak bir benzerlik vard. O da ani, sert sert srarakyiyordu yemeini, tpk kpek gibi. Her lokmay o da hemencecik yalayp

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    11/196

    yutuveriyordu. Yemek yerken ba nne eikken sanki dardan biri gelipnndekini kapacakm gibi hep yan gzle iki yanna bakp duruyordu.Bir sre sustuktan sonra: "Galiba ona hibir ey kalmayacak," dedim.

    "Baka eyler getirmeme de imkn yok.""Ona kalmayacak ne demek? Kime kalmayacak?"

    "Szn ettiin biri daha vard ya. Seninle birlikte olan."Adam iin iin, bouk bir kahkahaya benzer bir ses kararak: "O mu?

    Elbette ya. Ama o yemek yemez.""Bana yemek yiyebilirmi gibi grnd," dedim.Adam pideyi yemekten vazgeerek gzlerini son derece byk bir

    dikkatle, aknlkla bana dikmiti."Nerede grnd? Ne zaman?""Biraz nce.""Nerede?""urada" diyerek elimle iaret ettim. lerde onu uyuklarken grdm. nce

    sen sandm."Adam beni yakamdan kavrayarak yzme yle bir fena bakt ki, beni

    yeniden ldrmeye niyetliymi gibiydi.Tiril tiril titreyerek: "st ba senin gibiydi, hani, ama apka vard

    banda" diye anlattm. "Sonra... sonra..." Kabalk yapmamak iin bykg sarfediyordum: "Onun da senin gibi eyeye ihtiyac vard. Dn geceatlan toplan duymadn m sen?"Adam: "Topmu duyduklarm demek!" diye mrldand."Nasl olur da anlamazsn, tuhaf ey!" dedim. "Biz evden duyduk. Bizim

    evimiz hem buradan uzakta, hem de ierideydik.

    Adam: "Sen bilmezsin," dedi. "Bu Allahn krnda, adam yorgunluktan cankm, buz kesmi bir halde, bo mideyle gezerken kulaklar vn vn ederdurur. Hep anlar alyormu, toplar atlyormu gibi gelir. Toplan duymakne demek! Peinden gelen askerlerin, meale nda parlayan krmzceketleriyle kendisini kuattklann gzyle grr gibi olur her an. Sankiaskerler onun numarasn anrlar. Silah akrtlar olur. Eller yapryakasna. Oysa, hibir ey yoktur etrafta! Dn gece bir deil, on blkasker grdm ben. Top seslerine gelince... daha biraz nce sislerdalgalanr gibi geldi top gmbrtsnden...Byk Umutlar

    Ama, sen bana u adam syle...Baka bir ey gzne arpt m, halindetavnnda?""Yz fena halde yaralyd" dedim.O elinin tersiyle sol yanana vurarak: "Bu yan m?" diye sordu."Evet," dedim."Nerede o?" diye kkreyerek elinde kalan birka lokma yiyecei koynuna

    sokuturdu. "Syle bana, ne yne gitti? Tilki peinde tazlar gibi gideceimpeinden. u bacamdaki deminde Allah kahretsin! Ver u eyeyi bakalm!abuk ol, hadi!"Adam sisler iinde grdm yn iaret ettim. O, ban kaldnp bir an o

    yana bakt, sonra slak, san otlann arasna diz kerek ayan daki demirideliler gibi trplemeye balad. Beni unutmu gibiydi. Yaral, kanl olankendi bacan da unutmutu sanki. Onun bu fkeden kudurmu hali

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    12/196

    karsnda benim de korkulann yeni batan canlanyordu. Zaten artk biran nce eve dnmem de gerekti. Bunu kendisine syledim ama, oral bileolmaynca, en iyisi hemen svp gitmek diye dndm. O hl bandizinin stne emi, ayandaki ba eyeleyip duruyor, bir yandan dahem bu demire, hem de kendi bacana lanetler savuruyordu.

    Mutfakta, beni yakalamak iin bekleyen bir polis bulacamdnyordum. Ancak, ortada bir polis olmad gibi, akam yaptmhrszlk da ortaya kmamt. Ablam, evi bayrama hazrlyordu. Joe da, yaevin tozundan kurtulmak iin, ya da ablam tarafndan dan -kanlmt.Ablam, o i g ierisinde bana dnerek: "Sen nerelerde kaldn aksieytan?" dedi.Ona Noel sarklan dinlemeye gittiimi syledim. O da: "Demirci kans

    olmasaydm, kleler gibi byle her Allah'n gn nlmnmde gezmeseydim, belki ben de ark dinlemeye gidecek zaman

    bulurdum," diye sylendi. "Ben arklar severim. Onun iin de, gidip

    dinlemek bana ksmet olmaz."O gn noel yemei yiyecektik. Tuzda yatm domuz butuyla yeil

    sebzeler, bir de hindi dolmas. Bir gn nceden cevizli, zml bir tatlyaplmt, tatl da ateteydi."Yapacak bunca i dururken sizin tknmanza gz yumamam," diyordu.

    "Bir de kahvalt bula alacak deilim bama!"Bylece bize gene birer dilim tereyal ekmek verdi. zr diler gibi

    tavrlarla dolaptan stle su alp itik. Bu arada ablam pencerelere temizbeyaz perdeler asyordu. Ocan stndeki eski rty alp yerine yeni birieklisini rtt. Sofann br yanndaki misafir odasnn da kapsn at.

    Ancak bayramdan bayrama alrd bu oda. Yln geri kalann da tellikttan resimli rtlerle brnm bir halde geirirdi. Ocan stndeduran, birbirinin ei, azlan iek sepetli, kara burunlu drt beyaz kpekbiblosu bile bu telli ktlarn altnda kalrd. Pek temiz bir ev hanmydablam, ama temizlii pislikten daha rahatsz, daha sevimsiz halegetirmekte pek ustayd. "Temizlik Tann'ya yaklamaktr" diye bir szvardr. Ablamn temizlikte ulat sonucu baz kimseler de dinde eldeederler.i bandan akn olduu iin ablam kiliseye ylesine gidiyordu; yani Joe

    ile ben gidiyorduk. kyafetiyle Joe gzel yapl, demirci ustas olduu

    belli olan bir demirci ustasyd. Bayramlk giysilerini giydii zaman iseanszn paraya konmu bir korkuluu andrrd. Bu sabah da keyifli bir Noelanlar alnp dururken zavallck, srtnda bayramlklar, yznde hznlbaklar, odasndan dar kt.Bana gelince, ablamn gznde ben, dnyaya gelmeye hakk olmayan bir

    yaratktm. Akim, mantn,dinin, ahlkn btn kurallanna aykr olarakdnyaya gelmitim.imdi byyordum da, Joe ile benim o noel sabah kiliseye gider-Byk Umutlarken meydana getirdiimiz manzara herhalde yrekler acs olsa gerekti.

    Ama, elbisem yznden ektiim rahatszlk iimdeki kuruntunun yanndahiti. Zaten sabahtan beri ablam ne zaman kilerden yana yol-lansayreim azma gelmiti. imdi de gizli gnahm papaza amay

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    13/196

    dnyordum. Yalnz, o esrarl yaratn gelip karnm demesine engelolacak kadar gl myd kilise? Beni ondan koruyabilir miydi acaba?Kilise ktibi Bay Wopsle, le yemeine bize gelecekti. teki davetliler de

    tekerleki ustas Bay Hubble ile Bayan Hubble, Pumblec-hook Amca idiler.Bu amca geri Joe'nun amcasyd ama ablam ona sahip kmt. nk

    amca bize en yakn kasabada oturan, pay tonu olan varlkl bir zahiretccanyd.Yemek yanm saat sonra yenecekti. Joe ile ben kiliseden dndmzde

    masay kurulmu, ablam giyinip kuanm bulduk. Evin ancak misafirgelecei zaman alp baka zaman kilitli duran sokak kaps almt, herey ok gsteriliydi. Henz soygundan tek kelime sz edilmemiti.Ben bunlan dnrken misafirler gelmeye balamt.Bay Wosple Roma'l tipi bir burunla kocaman pml pnl plak bir kafay

    kendinde birletirmiti, pek vnd de gr bir sesi vard. Papazlkmeslei tartmaya ak olsa, dncelerini syle deseler, dua okuyup

    vaaz vermekte papaz efendiye ta kartacan yakn dostlan-na imaetmekten geri kalmazd. Ak dnceli olmad iin Bay Wosple papazyama olmaktan teye gidememiti.Misafirlere kapy ben ayordum. nce Bay Wosple, sonra Bay ve Bayan

    Hubble, en son olarak da Pumblechook Amca geldiler. (Benim ona yznekar Amca demem yasakt). Orta yal, iri yan, han-tal, sesli soluklu bir adam olan Pumblechook Amca: "Merhaba Bayan Joe,"

    diye ablam selamlad.Balk az gibi bir az, bo bo bakan donuk gzleri, diken diken

    kzlmtrak kumral salar .vard. Birisi boazn skarak onu ldre-cekmi

    de bunun verdii baygnlktan yeni yeni kendine geliyormu sanrdnz."Bugnn erefine sana bir ie beyaz arap getirdim" diyordu. "Ayrca birie de siyah arap getirdim." Zaten her noel ayn szlerle iki ie arapgetirmek adetiydi. Ablam da her noel verdii cevab tekrar etti: "Ah, niyezahmet ettin, Pum-ble-chook Amca!"Byle gnlerde yemeimizi mutfakta yer, sra meyve yemee gelince

    misafir odasna geerdik. Bugn ablamn neesi stndeydi. Zaten BayanHubble geldii zaman ablamn da naziklii tutard.Bayan Hubble'yi ufak tefejc, kvr kvr, ac dilli bir kadn olarak

    hatrlyorum. En ok gk mavisi giyerdi. ok eski gemite Bay Hubble'yle

    evlendii zaman ya pek kkm, kocas da bir hayli bykm ondan.Bu yzden Bayan Hubble'ye hep bir gen kz gzyle bakarlard. BayHubble'yi ise dik omuzlu, srt hafif kamburla-m, son derece uzunbacakl bir yal olarak hatrlyorum. evresine hep yeni yontulmu talakokusu saard.O sabah kilerden bir eyler almam olsam bile, bu nemli kimselerin

    arasnda kendimi herhalde yadrgardm. Bir kez sofrann en u kesineskm kalmtm. Masann sivri ucu brme saplanm, PumblechookAmca'nn dirsei gzme girmi durumdayd. Sonra beni tabamahindinin en sert, en kemikli yerleriyle domuzun hayattayken herhalde hivnmedii ad anlmaz yanlar konmutu.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    14/196

    Ama, gene de bunlar beni zmezdi... tek beni rahat braksalar. Ne gezer!Her frsatta sz dndrp dolatrp bana getirmeseler, arada bir inelibir sz sylemeseler sanki gnaha girerlerdi.Yemee oturur oturmaz ikence balad. Bay Wopsle tiyatro sah-Byk Umutlar

    nesindeymi gibi bir tavrla dua okudu, duay hepimizin kretmemizdileiyle sona erdirdi. Bunun zerine, ablam hemen beni baklarylaineleyerek, alak, dargn bir sesle sylendi: "Duydun mu? kret!"Bay Pumblechook da: "Hele seni kendi ellerinde bytenlere kretmen

    gerekir mutlaka!" dedi.Bayan Hubble ban sallad, sonumun kt olacan imdiden grrm

    gibi yasl gzlerle bana bakarak iini ekti."Neden, bu ocuklar hep byle nankr olurlar?" dedi.Bu ahlki sorun masa bandakilerin zemeyecei kadar kank-

    mcasna herkes sustu. Sonunda Bay Hubble ksaca: "Yaradltan,"

    diyerek konunun zmn yapt.O zaman herkes: "ok doru!" diye sylendi. Ve bana doru anlaml

    anlaml baktlar.Joe'nun evdeki itibar misafir olduu zamanlar iyice derdi. Ama, o beni

    avutmann bir aresini bulurdu. imdi de etin scak, koyu salasndantabama bol bol koyarak gnlm ald.Daha sonra Bay Wopsle o sabah papaz efendinin vermi olduu vaaz

    hayli sert bir dille eletirdi, "Serbest dnceye yer verseler kendisi naslvaaz ederdi?" diye soru getirdi ortaya. Vaazlara konu olacak pek ok konuolduunu syledi.

    Pomblechook Amca: "Doru syledin, baym, tam stne bastn. rneinu nmzdeki domuzu ele alalm. te sana bir konu! Konu isteyendomuza baksn!" Bay Wopsle: "Haklsnz, efendim," dedi. "Bu konudangenlerle ocuklar iin bir sr hayat dersi karlabilir."Ablam hafif ama, sert bir sesle bana: "yi dinle konuulanlar!" diye

    fsldad.Bay Wopsle: "Domuzlarn pisboazl genlere en iyi derstir" dedi.

    imden yedii domuzun pisboaz olmasa byle etli, yal olmayacandndm.Bay Wopsle szne devam etti: "Domuzlarda insan irendiren bir huy

    olan ocuklarda daha bile iren saylr."Bay Hubble: "Kz ocuklarda da yle," diye fikir yrtt.Bay Wopsle biraz sinirli bir tavrla: " Elbette, kz ocuklar da yle ama,

    aramzda kz ocuu yok ki!" diye cevap verdi.Bay Pumblechook bana doru dnerek: "Oturup kalkp dua etmen gerek"

    dedi. "Baka bir varlk olarak yaratlm olabilirdik."Joe bana biraz daha sala verdi.Bay Pumblechook: "Dnyaya domuz gelseydin imdi burada olabilir

    miydin acaba? Asla..." dedi.Bay Wopsle masadan yana bayla iaret ederek: "Eer yle olsayd..."

    diye onun szn kesti. Sznn kesilmesini hi sevmeyen BayPumblechook hemen atlarak "Ben onu demek istemiyorum, efendim,"dedi. "Demek istediim, byle kendinden byk, yksek kimselerle bir

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    15/196

    arada, bir eli yada, bir eli balda olabilir miydi? Elbette ki olamazd." Genebana dnerek: "Sonun ne olacakt, biliyor musun?" diye sordu. "Piyasayagre be kurua satacaklard seni. Sonra, bir sabah kasap gelip seni solkolunun altna yle bir sktracakt. Sa eliyle ban karp kanndkecek, cann alacakt. Byle, ablann elleriyle gl gibi yetitirilmeyi

    ryanda gremezdin sen o zaman! Ne gezer!"Joe bana biraz daha sala vermek istedi ama, bende yiyecek durum

    kalmamt.Bayan Hubble ablamn dertlerini paylamak amacyla: "Kimbilir ne

    glklerle bu yaa getirmisindir?" dedi."Glk m?" dedi ablam, "Glk m dedin?"Sonra, bana atm belalar birer birer sayp dkt. Tuhaftr ki her eye

    karn, her eyden ok beni sinirlendiren Bay Wopsle'nin o Romalburnuydu. Ablam benim yzmden ekmi olduklarn sayp dkerkenbenim iimden Bay Wopsle'nin burnunu tutmak, bartnca-

    Byk Umutlarya kadar ekitirmek geliyordu. Ama, yemein bandan beri geirdiim

    skntlar birden solda sfr kalverdi.Ablam szn bitirdikten sonra Bay Pumblechook'a dnerek: "Biraz

    konyamzdan buyrun Pumblechook Amca" demiti.Ben, "Eyvah, imdi mahvolduk. Bu adam konyan sulu olduunu

    anlayacak ve ben yakalanacam" diye iinden geirdim. Masann bacanaiki elimle smsk sarlarak, bama gelecekleri beklemeye baladm.Ablam gidip testiyi ald, getirdi. Bardaa konyak koydu. Ondan baka

    konyak isteyen olmamt. O krolas adam da oyalandka oyalanyor,

    konyan alp kta rengine bakyor, sonra gene yerine koyarak ektiimikenceyi uzatp duruyordu. Joe ile ablam da zofray temizlemekteydiler.imdi pidelerle tatllara sra geliyordu. Gzlerimi o adamdan ayramazolmutum. En sonunda, pis herif, bardan yle bir salladktan sonra,kaldrd, srtt, ban arkaya att gibi konya bir yudumda iti.te o an ortalk birbirine kart, odadakilerin akl bandan gitti: "Adam

    yerinden sram, korkun bir ksrkle ayaa kalkp frl fini dnmeyebalamt. Sonra kapya koup dar kt. Baheye ktn grdk.iddetle sarslyor, kollarn sallyor, yzn pek korkun klklarasokuyordu. Akln oynatmt gibiydi.

    Ben masann bacan brakmyordum. Ne olmutu, ne yapmtm,bilmiyordum ama, Pumblechook Amca'nn benim yzmden lmek zereolduunu sandm. Neyse ki Joe ile abla onu sa salim yeniden masabana getirebildiler. Bay Pumblechook sandalyesine kt, azndan hrlthalinde bir tek kelime kt:"Katran!"ieyi katranla ben doldurmutum.Ablam armt."Katran m?" diye bard. "Fakat, katran oraya nasl girmi olabi-lir ki?" dedi.Artk bu ii kapatmak gerektiin syleyenler oldu. Olup biteni unutalm

    diyorlard.Ksa bir sre iin paay kurtarm gibiydim.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    16/196

    Zamanla biraz yatarak masann bacan braktm, herkesle beraber bende bireyler yedim. Scak cinin etkisi Pumblechook amca'nn yzngldrmt. O gnlk kurtulduumu, suumun hemencecik meydanakmayacan dnmeye balamtm ki ablamn Joe'ye dnerek:"Tabaklan deitir!" dediini duydum.

    Duyar duymaz da masann bacana yaptm gene. Ne olacanbiliyordum; bu kez iim sahiden bitikti!"Ablam en nazik tavryla misafirlerine dnerek: "Mutlaka tadna bakmanz

    art," diye glsedi. "Eksik olmasn, Pumblechook amca geen gngndermi, nefis bir pide... hem de domuzun beyaz etiyle yaplm."Dier misafirlerden bir honutluk mrlts ykseldi. evresinin takdirini

    hakl olarak kazanm olduunu dnen amca, keyifle: "Ge-ter bakalmu pideyi, Bayan Joe," dedi. "Ne gerekirse yapacaz elbet."Ablam pideyi almaya gitti. Kilere doru yryen ayak seslerini

    duyuyordum. Gzmn nnde o amca eline ban ald. Bay Wops-le'nin

    o Romal burnunun delikleri yeni bir itahla kabard. Bay Hubble domuz etlipidenin faydalan hakknda bir eyler syleniyordu.Joe: "Korkma, sana da kalr, Pip'iim," diye fsldad kulama.O gnden bugne, iimden gelen o l sahiden kopardm m

    koparmadm m hl emin deilim. Yoksa ruhumun feryad olarak sessizmi kald? Dayanamaz bir haldeydim artk. Kamak geliyordu iimden.Masann bacan braktm gibi, kendimi can havliyle dar attm,kamaya baladm. Ama, sokak kapsndan ileri geemedim. Orada elleritfekli bir sr polisle karlatm. En ndekinin elindeByk Umutlar

    kelepe vard. Kelepeleri bana doru uzatarak: "Bana bak, gel bakalmburaya!" diye bard. Ne yapacam armtm.Arkadan da daha birok polisin gelmesiyle misafirlerimiz heyecanland,

    merakla yerlerinden frladlar. Mutfaktan, eli bo olarak, pidenin ortadankaybolduunu grp, sinirli sinirli gelen ablam olduu yerde kalakaldgelen polisleri grnce.Bu arada ndeki polisle ben mutfaa girmitik. Ortaln byle birbirine

    karmas benim biraz aklm bama getirmeye balamt. Polis sol eliniomzuma koydu, sa elinde tuttuu kelepeleri sallayarak odadakilerednd:

    "Afedersiniz, bayanlar, baylar... Biz bir firariyi anyoruz. Demirci ustasj,burada oturuyormu, onunla grmek istiyorum."Ablam sinirli bir tavrla: "Demirci ustasn niin istediinizi sorabilir

    miyim?" diye sylendi.Pek kibar, hazrcevap bir adam olduu belli olan gen memur hemen

    karlk verdi:"Kendi hesabma demirci ustasnn hanmyla tanmann zevki ve erefi

    bana yeter de artar bile ama, Kral adna kendisinden ufak bir yardmdileyeceiz."Memurun byle asilane szleri odadakilerin houna gitmiti.Amca atlarak: "Akolsun!" diye mrldand.Bu arada memur gzleriyle Joe'yi semi bulunuyordu.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    17/196

    "Ustaba, bu kelepenin bana bir kaza geldi, birinin kilidi iyikapanmad iin hibir ie yaramyor," dedi. "Ve bizim bunlara acilenihtiyacmz var. lgilenir misiniz?"Joe bakverdi, tamir iinin oca yakmak gerektirdiini, bir saatten ok, iki

    saatten az sreceini bildirdi.

    Memur: "yleyse hemen balayabilir misin?" dedi. "Kral'n ii bu nk.Adamlanmm da ellerinden gelecek bir ey varsa syle, yapsnlar."Byle diyerek askerlerini ard. Askerler birer birer mutfaa girerek

    silahlarn bir keye brakt;!-ir.Btn bunlar ben korkudan iim iime geerek seyrediyordum. Ama,

    kelepenin benim bileime taklmayacan anlaynca biraz rahatlamtm.Askerlerin geliiyle pide konusunun da araya karm olduunu dnpkendimi toparladm.Memur, bizim amcaya dnerek: "Syler misiniz, saat ka?""Bir buuu geiyor."

    "Eh,fena deil. Burada iki saat bile kalsak pek ge saylmaz.Bataklklardan ne kadar uzaklkta bu ky? Bir buuk, iki milden ok olmasagerek."Ablam: "Bir buuk mil kadar," dedi."yidir. Akam karanl basmadan baskn yapmak iin emir aldk. Tam

    zamannda yetieceiz."Bay Wopsle: "Gemideki mahkmlardan biri mi?" diye sordu."Evet. ki tanesi birden. Hl bataklklarda olduklarn sanyoruz. yice

    karanlk bastrmadan da bir yere kmldamaya cesaret edemezler. inizdeacaba bunlar gren olabilir mi?"

    "Drt bir yanlarndan kuatacaz onlar," diyordu memur. "Bu kadarerken pelerine deceimizi beklemiyorlardr. Haydi bakalm, ustaba,ie balamaya sen hazrsan, balayalm."Bu arada Joe ceketiyle, yeleini, boyun ban karp mein nln

    takmt. Dkknna girdi. Erlerden biri dkknn kepenklerini at, birioca yakt, bir ncs krkleri iletti. Ocaktaki ate ok gemedenharl harl yanmaya balad, btn askerler atein karsna geip durdular.Joe de ekiciyle rse vurmaya balamt. Hepimiz durmu, onu izliyorduk.Biraz sonra balayacak olan kovalamaca herkesin yalnz zihnini sarmakla

    kalmam, ablama da bir cmertlik vermiti. Fdan askerler iin bira

    kard, konutuu memura da bir kadeh konyak isteyip iste-Byk Umutlarmediini sordu. Bay Pumblechook hemencecik: "Bir bardak arap verin en

    iyisi" diye sze kart. "Eminim ki araplar katranszdr."Memur da bunun altnda kalmayarak ikisini katransz imeyi tercih

    ettiini syledi. Eline verilen barda Kral Hazretleriyle Noel'in erefinehavaya kaldrarak bir yudumda dikti, sonra hafife dudaklarn aprdatt.Bay Pomblechook: "yi bir iecek deil mi, ne dersin?" diye sordu.Nabza gre erbet vermesini bilen bu memur hemen: "Size bir ey

    syleyeyim mi? Bence bu arab siz semisiniz," dedi.Bizim amca iyice gerinerek bir kahkaha att:

    j'yle mi? yle mi? Nedenmi bakalm?"

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    18/196

    Memur elini onun omuzuna vurarak: "Sizin zevk sahibi bir insanolduunuz belli de ondan," dedi.Bay Pumblechook gene biraz nceki gibi bir kahkaha savurarak: "yle-mi

    dersin?" dedi. "Hadi, i bir bardak daha!"Memur: "Siz de ierseniz," dedi. "ecekseniz beraberce ielim! Benim

    kadehimin tepesi sizinkinin dibine... sizinkinin dibi benimkinin tepesine...Varan bir... varan iki! Dnyann en tatl namesidir bu krt. Haydibakalm. Bin yana kadar yaasanz yine de her eyin iyisini semektenhibir zaman amazsnz!"Memur bardan gene bir yudumda yuvarlad. Bir ncye hazr bir hali

    vard. Bakyordum da, bizim Pumblechook amca araplar ablama hediyegetirmi olduunu unutuvermiti. Byk bir neeyle coarak, kendi malgibi datp duruyordu. Bana bile pay dd arada! ylesine comutu kiilk ie tamam olunca hemen ikincisini istedi, onu da ayn cmertlikletemizledi.

    En sonunda, Joe'nun ii bitmi, demir akrtsyla krn harltskesilmiti. Joe yeniden ceketini giydi, btn cesaretini toplayarak bizim debu kovalamaya katlmamz teklif etti. Bay Pomblechook'laBay Hubble pipo tttrp hanmlarn yannda kalmak istediklerini

    syledilerse de Bay Wopsle, Woe giderse kendinin de gitmek istediinibildirdi. Joe da gitmek, ayrca ablam brakrsa beni de gtrmek istediinisyledi. Ablam byle eylerle izin falan vermezdi ama, bu macerann naslbir sonuca balanacan merak ediyordu. Onun iin, yalnz: "Kurun gelirde olann kafas paralanrsa ben karmam ha!" demekle yetindi.Memur hanmlarla nazike vedalat. Bay Pumblechook'tan ise bir yol

    arkadandan ayrhrmcasna ayrld. Ortalk daha kurak olsayd bizimamca pek snabilir miydi, artk orasn bilmem! Polisler tfeklerini takaraksraya getiler. Bay Wopsle ile Joe'ya da, bana da geriden gelmemiz,kyden ktktan sonra hi konumamamz iin sk emir verildi. Daryaktk, bataklklara doru yola koyulduk. Ben Joe'nun kulana: "Umarmbulamazlar onlar" diye fsldadm. Joe da fsltyla: "nallah kapuzaklamlardr, Pip'iim," dedi.Kyden aramza katlan olmad; nk hava souktu, frtna kopacaa

    benzerdi. Ortalk zaten bulutlu, skntlyd, yaknda karanlk da kecekti.Herkes evinin iinde scack ateini yakm, noel'i kutluyordu. Biz geerken

    kl pencerelerde birka yz belirip arkamzdan bakt ama, dar kanolmad. zeri parmakl direi gemi, mezarlk yolundaydk.Mezarlktapolisin bir iareti zerine durduk. Bazlar hemen dalp mezarlarn arasn,kiliseyi aratrdlar. Hibir ey bulamaynca mezarln yan kapsndandar karak dosdoru bataklklara daldk. imdi doudan esen rzgrlabirlikte buz gibi bir tipi balamt. Joe beni srtna ald. O i karartc. sszboluklarn iindeydik imdi. Daha sekiz, dokuz saat nce benim buralaragelip kaaklarn ikisini de grm olduumu tekiler nereden bilebilirlerdi!Anszn iime byk bir korku doldu: Ya onlar bulursak... acaba benimkonutuum adam askerleri oraya ben getirdim sanr myd? "Adam al-datmazsn ya sen?" diye sormutu. Onun gibi bir dkne tuzak kur-Byk Umutlar

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    19/196

    mann u krpe yama gre pek vahice bir ey olacan sylemiti. Yabenim onu aldattm, ona vahice tuzak kurduumu sanrsa? Ama, imdikendi kendime bu sorulan sorup durmakta bir yarar yoktu; Joe'nunomuzunda ilerleyip durmaktaydm nk. Askerler nmzdengidiyorlard. Sabahleyin ben de bu yolu tutturmutum ama, sonradan, sis

    yznden, baka yne sapmtm. Rzgrlar sabahki sisi datm olduklariin batan gnein kzl klar iinde fener, daraac, silah deposu apakmeydandaydlar; hatta kurun renginde olmakla beraber, rman karkays bile grnyordu.Joe'nun o geni omuzunda oturmu olduum yerden yreim onun

    rsne vurduu ekiz gibi vurup durarak gzlerimle drt bir yanda,kaaklar aradm. Ne bir ey grdm, ne de duydum. nceleri Bay Wopslesk ve derin solumasyla beni hayli rktmt ama, imdi onun solukseslerine, altm iin, artk aldr etmiyordum. Bir keresinde de gene bireye sesi duyar gibi olunca dm koptu. Neyse ki koyun ngraklarym.

    Polisler harabeye doru ynelmilerdi. Biz de onlarn biraz arkalarndangidiyorduk ki anszn hepimiz durduk. imdi yamurla kark esenrzgrn kanatlan zerinde kulamza upuzun bir haykr gelmiti.Haykr bir daha duyuldu. Dou tarafndan, hayli uzaktan geliyordu ama,uzun, kuvveli bir hayknt bu. Daha dorusu, baran tek deil, birkakiiymi gibi karmakarkt bu sesler.Kendilerine yetitiimizde polisler baranlarn birden ok olduklarna

    karar vermilerdi. Biran kulak verdikten sonra Joe ile Bay Wopsle deonlara hak verdiler. abuk, kesin kararlar vermeye alk olan polis imdide kimsenin ses karmamasn, dierlerinin son hza, barlarn geldii

    yana doru gitmelerini emretti. Bylece hepimiz saa, douya dorukotuk. Joe ylesine koar adm gidiyordu ki omzundan dmemek iinsmsk boynuna sarlmak sorunda kalyordum. Herkes kouyordu, imdi.Yoku aa, yoku yukar, itlerden atlaya-rak, su dolu hendeklere dalarak, fundalar, allar yarp geerek son hzla

    ilerliyorduk. Heyecandan, hi kimse nereye bastnn farknda deildi.Bansn geldii yere yaklatka seslerin birden ok olduu iyice ortayakyordu. Bazan sesler duruyorlard. Sesler yeniden duyulunca polisler,eskisinden daha hzl yeni batan komaya balyorlard... biz dearkalanndan! Biraz sonra barlara ylesine yaklamtk ki seslerden

    birinin "Katil var!" dediini duyduk. Bir ikinci ses de: "Mahkmlar, kaaklarburada! abuk bu tarafa gelin!" diye baryordu. Sonra seslerin ikisi debir bouma iinde kesilir gider gibi oluyor, yeniden duyuluyordu. Polislerde, Joe da alabildiine hzla ilerliyorlard.Seslerin hemen yanna varmtk imdi. En nden polisler kouyordu.

    Hepsinin silahlar hazr durumdayd, hepsi tetikteydi.Bir hendein iine atlam olan bir polis nefes nefese: "kisi de burada!"

    diye bard. "Teslim olun! Lanet herifler, siz hayvan msnz ne? Hadibakalm, brakn birbirinizin yakasn! Dn nmze" dedi.Hendekten dan sular, amurlar, kfrler, tokat sesleri salp duruyordu.

    Birka adam daha yardm etmek iin hendee atladlar, biraz sonra benimmahkmla brn ayn ayr dar srklediler. kisi de kan iinde, soluksoluaydlar. Hl kfrler savurup duruyor, birbirlerinin stne atlmaya

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    20/196

    alyorlard. Benim mahkm kolunun yrtk yeniyle yznn kanlarnsildi, parmaklannn arasnda kalm olan tutam tutam salan silkip att."Onu ben yakaladm, tamam m?" "Ben teslim ediyorum onu size!Unutmayn bunu!" diyordu.Polis:"vnelecek bir ey deil ki bu," dedi. "Sana da hibir faydas

    olmaz... ayn yolun yokuusunuz! Kelepe getirin."Benim mahkm kt, agzl bir glle: "Fayda mayda umduum yok.

    Ama ben, yakaladm onu. Bunu o da biliyor. Bu kadar bile yeter bana!diyordu.Byk Umutlarteki mahkmun korkun bir hali vard. Sanki yznn yalnz sol yan

    yaralyken imdi batan aa yara bere iindeydi. Konumak yledursun, soluk bile alamaz haldeydi. Eline kelepe taklrken dr-memekiin polislerden birine yaslanmak zorunda kald.

    Azn aar amaz, ilk sz: "Bakn, bu adam az daha beni bouyordu,"demek oldu.Benim mahkm: "Az daha m?" diye burun kvrd. "Sanki bomak

    istesem elimden sa kurtulabilir miydi? Ben onu yakaladm, imdi deteslim ediyorum. Kap gitmesin diye yakalayp buraya kadar getirdim;srkleye srkleye geri getirdim onu buraya kadar. Bu grdnzcanavar kibar bir eydir. Mahkmlar gemisi gene centilmenine kavututabii... benim sayemde. Bomak m? Evet, onu bomak da benimhakkmd. Ama, ben onu zorla geri getirdim... kendim ele gemekpahasna olsa da!"

    Dieri hl soluk soluayd: "Bouyordu beni, az daha ldryordu..."deyip duruyordu. "Hepiniz gzlerinizle grdnz."Benim ki dnerek: "Tek bama katm ben bu gemiden. stesem ben bu

    Allah'n cezas buz lnden de kaar giderdim. Bak u ayama, demirinounu kopardm. Bu adamn da kam olduunu ren-mesem, sizeyakalanmaz ve oktan kurtulmutum buralardan. Ama, onun kapkurtulmasn iim kaldrmad. Benim yaptm yaparak, benim sayemde oda zgrle kavuacakt ha? Bir kez daha, yle mi? Avucunu yalar o! Ohendein iinde leceimi bilsem gene brakmazdm onu!"Korku iinde olduunu saklamayan dier kaak: "Beni ldrecekti," diye

    homurdanmaya devam ediyordu.Benim mahkm: "Yalan sylyor!" diye haykrd. "Doutan yalanc zaten.Yalan syleye syleye lp gidecek. Doru sylyorsa yzme baksnbakalm."Dier mahkm kmser gibi glmsemeye alyor ama, bece-remiyordu. Arkadann yzne de hi bakamyordu gerekten.Benimki: "Grdnz m?" dedi. "kimizi yan yana mahkeme ederlerken

    de byleydi... byl yzsz, byle korkak! Bir kez bile bana bakmad ozaman da!"Arkada gene: "Beni ldrecekti!" diye sylendi. Korkudan titriyordu.

    Korkusundan dudaklarnda sulu kan gibi tuhaf, beyaz kpk-klermeydana geliyordu.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    21/196

    Polis: "Yeter artk, geveze herifler, kesin artk" dedi. Elinde tfek yerinesepet tutan bir polis diz kerek sepeti amaya balaynca benim mahkmilk kez olarak durup evresine baknd, beni grd. Hendein ucunagelince Joe'nun srtndan inmi, bir daha da hi yerimdenkmldamamtm. Adam ban bana doft evirince ben de heyecanla

    onun yzne baktm. Belli belirsiz ellerimi ap bam salladm. Susuzolduumu kendisine anlatmak iin ne zamandr bana baksn diyebekliyordum zaten. Demek istediimi anlad m, anlamad m bilmiyorum.ok ksa bir bakma oldu. Ama, benim yzme byle biran deil, btnbir saat boyunca bile baksa yznde herhalde o ankinden daha dikkatli birifade belirmesine imkn yoktu.Elinde sepet olan polis ok gemeden bir k yakmt. Bununla , drt

    meale tututurup birini kendi ald, dierlerini de arkadalarna verdi.Daha yola ktnzda hava alacakaranlkt, birdenbire koyu karanlkbastrd, az sonra da her taraf zifiri bir karanla brnd. Hendek

    bandan ayrlmadan nce drt polis halka olup durarak havaya iki el ateettiler. Bunun zerine biraz ilerimizde, suyun teki kysnda da klaryand. Yrmeye baladk.ok gitmemitik ki ilerimizden st ste top atld. Az daha kulamzn

    zar patlyordu.Polis benim suluya dnerek: "Gemiden bekliyorlar sizi" dedi."Oyalanmayalm!"Byk UmutlarKaaklar birbirlerinden ayr olarak yrtyorlard. Ben Joe'nun elinden

    tutmutum. Joe br elinde de bir meale tayordu. Nehir boyunca az ok

    dzgn bir yolda ilerliyorduk. evreme baktka teki mealelerin peimizetaklmakta olduunu gryordum. Mealelerden yere iri iri kvlcmlardyordu. Baka her ey zifiri karanlkt. Hzl ilerleyemiyorduk, nkmahkmlarmz aksak adm gidiyorlard. Hem zaten o kadar yorgunhadeydiler iki kez onlar dinlensin diye mola vermek zorunda kaldk.-Bylece, bir saatten fazla yol gittikten sonra bir iskeleyle tahta bir

    kulbeye geldik. Kulbede muhafzlar vard. eriye girdik. Kulbe si garaduman kokuyordu, badana kokusu da vard. Ocakta gzel bir ateyanyordu. Dier kaan, benimkinden nce gemiye bindirilmesine kararverildi.

    Biraz nce o baklarmzn karlamasndan sonra benim mahkm banahi bakmamt. imdi de ocak banda durmu dalgn dalgn alevleriseyrediyordu. Birdenbire polise doru dnd. Ve: "Syleyeceim bir eyvar. Bazlarnn benim yzmden sulu durumuna dmesini istemem."Polis, souk bir ifadeyle: "stediini syleyebilirsin ama, burada

    syleyemezsin," dedi. "Her eyin yeri var, sras var.""Biliyorum ama, nemli bir konu bu. Alktan lmeyi kimse istemez. u

    batakln ilerisindeki kyden biraz yemek bulabilmeyi istemitim dngece.""aldn m yani!" dedi, polis.Adam: "Nereden aldm da syleyeyim," diye szne devan etti.

    "Demirci ustasnn evinden aldm."Polis: "Vay canna!" diyerek Joe'ya bakt.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    22/196

    Joe da: "Bak hele, Pip!" diyerek bana bakt.Adam: "Birka lokma bir eyler aldm,biraz da iki, bir de pide."Polis Joe'ya dnerek: "Ustaba, pideniz alnd m sizin?" diyesordu."Tam siz geldiiniz srada karm farkna varmt... Deil mi,

    Pip?"Sulu hl benden yana hi bakmayarak gzlerini Joe'ya evirdi."Kyn demirci ustas sensin demek? Hell et, senin pideni yemiim.""Hell olsun," dedi Joe. "lediin suu bilmiyoruz ama, ne de olsa

    alktan lmeni de istemezdik. Deil mi, Pip?" diye sordu bana.Sulunun boazndan gene tuhaf, bouk bir ses koptu, adam ban teye

    evirdi. Kayk gelmiti. Hep birlikte iskeleye ktk. Kayn krekleriniekenler de hep mahkmlard. Adam grnce ne aknlk, ne ilgi, nesevin, ne zgnlk gsteren olmad. Herkes sessizce izliyordu. Yalnzmuhafzlardan biri: "ekin krekleri, itler" diye k-rktekilere emir verdi.

    Mealelerin nda, Nuh'un Gemisi'ne benzeyen mahkmlar gemisinigrdk. Her taraf demir parmaklklarla evrilmi, kocaman, paslzincirlerle smsk sarlp balanmt. Sanki iindeki sulular gibi, gemi dezincire vurulmutu.Kayn gemiye yanatn grdk. Benim mahkm yandaki merdivenden

    kp ieri alnd. Sonra mealeleri suya attlar. Iklarn suda sndngrdke ben de her ey artk bitmi gibi bir hisse kapldm.Yaptm hrszln yknden byle hi umulmadk bir ekilde kurtulmam

    bana bir rahatlk salad. Bylece bir aklama yapma istei duydum.Suumun ortaya kma korkusu zerimden kalktktan sora, ablama kar

    bir sululuk duygusuna da kaplmadm. Yalnz, Joe'ya gelin-Byk Umutlarce, i bakayd. Ona kar iim pek rahat deildi. Joe'yi ok severdim

    nk. Sevgimin en nemli nedeni uydu: Joe kendisini sevmeme izinveriyordu. Onu hemen her grmde -hele eyesini ararken grdmzaman- iimden bir ses ona doruyu olduu gibi sylemem gerektiiniemrediyordu. Buna ramen, gene de Joe'ya hibir ey sylemedim. Onagvenmediim iin deil; ama, her eyi aklarsam onun gzndendmekten korkuyordum. Joe'nun gvenini kaybetmek, bundan sonraakamlan ocak kesinde sonsuza kadar yalnz bama oturup ona uzaktan

    bakmak dncesi azm, dilimi balamt. Ksacas doru yolu seecekcesaretim yoktu. Bir gn nce de zaten yaln yola sapmaktan kendimikurtaramamtm.. O gece rmaktan dnmzde benim uykum geldii iin Joe beni gene

    omzuna almt. Eve gelip beni yere braknca dalm olduum derinuykudan yan uykulu olarak mutfaa girdim. Ablam, srtma bir yumrukindirip: "Bu ocuk gibisini grmedim!" diye haykrnca uyanabildim ancak.Joe, sulunun yiyecekler hakknda yapt itiraf anlatyordu. Misafirler de

    adamn kilere nasl girmi olabileceini konuuyorlard. Bay Pumblechookadamn mutfak bacasndan aa inmi olduunu sylyordu. BayPumblechook payton sahibi olduu iin herkes onun bu dncesinekatld. Bay Wopsle: "Yok, yok!" diye direniyordu ama, hrszln nasl

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    23/196

    olduu hakknda pek bir ey syleyemedii ve paytonu da olmad iinona kimse aldr etmedi.Biraz sonra da ablam beni ensemden yakalayarak yatak odama kard.Mezar talann okumaya uratm sralarda pek okur yazarlm yoktu.

    Yazlan yanm yamalak okumaya alyordum. Ne anlama gel-

    diklerini karamyordum bir trl. "Yukarda ad geenin kars"szcnden babamn mezarda iyi bir durumda olduunu karyordum.Eer baka bir mezar tanda "Aada ad geen" diye bir ey grsey-dim,onun da durumunun kt olduunu karrdm.Okulda rendiimiz eyleri de iyice anlayamyordum. rnein, okulda

    "Doru yoldan ayrlmayacam!" diye bir ey sylerdik, ben bunun, evdenkiliseye giderken en doru, en ksa yoldan yrmek anlamna geldiinisanrdm hep. Bu yzden dier yollardan hi yrmezdim.Byynce Joe'nun ra olacaktm. Bu zamana kadar hibir ekilde

    "martlmama" ablam raz olmazd. O yzden daha o yalarda

    altrlmaya balamtm. Komulardan biri bahesindeki kularkovalatmak, ya da talar temizletmek isterse beni arrd. Yalnz, ablam,herkes benim almak zorunda olduumu sanmasn diye, bir kumbara alpmutfaktaki ocan zerine koymu, herkese kazancmn bu kumbarayaatldn sylyordu. Anladma gre burada biriken paralar bir gn gerekduyulunca kullanlacakt. Yalnz benim elime hibir ey gemeyeceindenkesinlikle emindim.Bay Wopsle'nin byk teyzesinin kyde bir akam okulu vard. Ama, okul

    deyince okul sanmayn. yle anlatmak daha doru olur: Bay Wopsle'ninbyk teyzesi fakir ve hastalkl bir kadnd. Her akam saat alt ve yedi

    arasnda bir oda dolusu ocuun gzleri nnde uyuklard. Bu ocuklarlagenler de onun uyuklamasn seyretmek iin para verirlerdi. Bykteyzenin kirayla tuttuu kk evin st katnda Bay Wopsle otururdu. Bizrenciler onun yukardaki katta yksek bir sesle iirler okuduunuduyardk. Bay Wopsle rencileri ylda drt kez, snav yapar deniyordu.Aslnda Bay Wopsle ylda drt kez yakasn kaldrp san kabartarak bizeShakespeare'nin bir piyesinden bir eyler okurdu sadece.Byk teyze okulunun bir kenarnda bir de kk bir dkkn var-Byk Umutlardi. Dkknda neler bulunduundan, neyin kaa satldndan hi haberi

    yoktu. Onun iin, ekmecelerin birinde kirli bir defter bulundururdu. FiyatKatalogu denilen bu kitaba bakarak btn alveri ilerini Biddyyrtrd.Biddy, Bay Wopsle'nin teyzesinin torunuydu. Bay Wopsle'nin nesi

    olduunu bir trl kavrayamyordum. Benim gibi kszd o da. Benim gibibaka birilerinin ellerinde bytlmt. Biddy'nin en gze arpar taraflarbence gvdesinin en u taraflaryd: Salan hep taranmaya, elleriykanmaya ayakkablar yamanmaya muhtat. Ama, bu, onun haftaiindeki grnyd. Pazar gnleri kiliseye, zenip hazrlanm olarakgiderdi., Byk teyzeden ok Biddy'nin yardmyla ama en ok hi yardmsz

    kendi kendime okuma yazmay rendim. Dikenli bir tarladan geercesinegetim alfabenin bir bandan br bana. Harflerin her biri iyice batt

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    24/196

    bana, beni ezdi, kanatt. Sonunda yarm yamalak, ar ar, en aadzeyde bir okur yazar olabilmitim.Bir gece ocak banda, kk yaz tahtam dizime koymu Joe'ya bir

    mektup yazabilmek iin urap duruyordum. Bataklk macerasnnzerinden en az bir yl gemi olmalyd. Kt, kar yayordu.

    ki saate yakn bir zaman iinde drt, be satrlk bir mektup yazp Joe'yagsterdim.Joe bunu bir bilgi mucizesiymi gibi kabul etti. O mavi gzlerini aarak:

    "Pip, iki gzm, sen sonunda bu iin ustas olup ktn!" diye hayranlkgsterdi. "Bak hele, bir J harfi! nnde de O! Yani Joe!" dedi. okbeenmiti. Joe'nun bu tek heceli kelimeden baka pek bir ey okuyamamt galiba.

    O Pazar kilisede dua kitabmz kazara ba aa tuttuum zamandaJoe'nun dzelttirmediini grmtm. Onun iin, imdi onun okumayazma derecesini iyice renmeye karar vermitim.

    Kendisine pek tepeden bakmamaya alarak: "Gargery'yi naslyazarsn, Joe?" diye sordum."Hi yazmam" dedi."Yazacan varsay.""Olmaz. Ama, bak, okumaya baylrm.""Sahi mi, Joe?""Evet, tabii. Elime bir kitap, ya da gazete versinler, beni atein karsna

    oturtsunlar, dnyada baka hibirey istemem!"Joe zevkle dizlerini ovuturarak: "Gzel Tanrm!" diye szne devam etti:

    "nsann sayfada bir j harfi, nnde de bir o harfi grp de 'te Joe

    yazyor!' demesi yok mu! Okuma gibi gzel bir ey yoktur!"Onun bu son szlerinden, onun bilgisinin henz ok yetersiz olduunuanlamtm."Sen hi okula gitmedin mi, Joe, ocukken?" diye sordum."Gitmedim ya, Pip.""Neden hi okula gitmedin, Joe?"Joe eline maay ald. Dnceli olduunda demirlerin arasndan ocaktaki

    atei kartrd hep. imdi de byle yaparak: "Pip'iim, dinle bakanlataym. Rahmetli babam, iyiydi, hotu ama, ikiye dkndPip'iim.kiliyken de annemi hep dverdi. Dkknda demir dvmeyi hi

    sevmezdi. Bir annemi, bir de beni dverdi. Demir dvmekten ne kadarnefret ediyorsa, bizi dvmekten o kadar zevk alrd. Anlayabiliyor musun?""Evet, Joe. Anlyorum seni.""Sonunda yle zamanlar oldu ki ben ve annem bir ok kez babamdan

    katk. Her katmzda da annem ie giderdi. 'Joe,' derdi bana. 'lkfrsatta seni okula gndereceim,' derdi. Okula gnderdi de beni. Aslndababam iyi kalpli bir adamm. Bizden ayr kalmaya dayanamaz yanna birkalabalk toplayp bizim kaldmz evin kapsna dayanrd. yle birkyamet kopanrd ki ev sahipleri bizimle ilgiyi keserlerdi. O zaman babamda bizi tekrar eve gtrp, rs yerine kullanma-Byk Umutlarya balard.Joe dalgn dalgn atei kartrmaktan vazgeerek bana bakt:

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    25/196

    "te btn bu durumlar... gryorsun ya, Pip... okumam biraz yandabrakt benim...""Evet, haklsn Joe!"Joe: "Yaln anlaman istemem Pip," diye szne devam etti: "Kimsenin

    gnahna girmemek iin unu da belirtmeliyim ki babam aslnda bir hayli

    iyi kalpliymi anlyorsun ya?"Anlamamtm ama, sesimi karmadm.Joe: "Ekmek paras bu, Pip!" dedi. "Ekmek parasn karmak artt, deil

    mi ya?"Bunu hakl grdm iin "Evet" dedim.hOnun iin babam benim almam isterdi. Ben de u gnk mesleime

    baladm ki, ayn zamanda onun da mesleiydi. ok alrdm, Pip'iim,bundan emin ol. Az zamanda babamn ekmek parasn da ben karroldum. Sonunda inme inip gidene kadar ben baktm ona. Mezar tanayle yazdrmay dnrdm: "Ne kadar sert idiyse bilei, o kadar da

    inceydi yrei!"Joe bu iiri yle bir gururla sylemiti ki kendisine ait olup olmadn

    sordum."Ben yazdm" dedi. "Kendiliimden. Bir rpda karverdim. Bir vurutu

    btn bir at nal yapar gibi. mrmde hi byle armam-tm. Kendiyazdma kendim inanamadm. Dediim gibi, Pip'iim, babamn tanayazdracaktm bunu ama, iir dediin para tutuyor. Olmad, bu yzden.Eldeki btn para anneme gitti. Hastalanmt. O da pek dayanmad ya!ok gemeden ld, sonunda rahata kavutu.Joe'nun o mavi gzleri biraz sulanmt. Bir birini, bir brn yumruuyla

    sk sk sildi. "Ondan sonra bir ssz oldu evin ii. te bu srada seninablanla tantm." Joe kendisiyle ayn dncede olmayacan ncedenbiliyormu gibi sert sert gzlerimin iine bakarak: "Se-nin ablan tam drt drtlk bir kadndr, Pip," dedi.Ben ocaktaki atee bakyordum. Joe elindeki maayla ocan demirlerine

    vurup szlerine tempo tutmaya balad:"Dier aile yeleri ne derse desin... Umurumda bile deil. Ben senin

    ablann drt drtlk bir kadn olduunu dnyorum."Buna kar ne syleyeceimi bilemediimden yalnz: "yi ki byle

    dnyorsun, Joe," dedim.

    "Evet, byle dnyorum, byle dndmden de, ok memnunum.Ufak tefek kusurlar herkeste vardr."Ben de felsefe yapar gibi bir tavrla: "Senin gznde nemi yoksa kimin

    gznde nemi olabilir ki?" diye bir eyler syledim.O da beni onaylayarak "haklsn" dedi. "te ablanla tantmda, seni

    nasl kendi ellerinde bytt herkesin dilindeydi. Ne iyi kadn, diyorduherkes Ben de yle demeye baladm herkesle birlikte. Sana gelince..."Joe kt bir eyler syleyecekmi gibi yzn buruturmutu: "Senin naslkk, sska, huysuz biri olduunu bilseydim kendi kendime kzardm."Bu sz houma gitmemiti."Aldrma sen bana, Joe" dedim.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    26/196

    Joe: "Aldrmamak elimde deildi ki," dedi. "Ablanla beraber gezmeyebalaynca, her frsatta, 'K de getir, gezdirelim,' derdim. 'Yanmzaonu alabiliriz,' derdim ablana."Alamaya balayarak Joe'nin boynuna sarldm. O da maay elinden atp

    benim boynuma sarld.

    "lnceye dek dostuz, deil mi, Pip? Alama, canm!"Bu ksa aradan sonra Joe anlatmaya devam etti:"Pip'iim, ite byle! Durum aa yukar byle! imdi sen okulda

    rendiklerini bana da reteceksin. Bak, imdiden sylyorum, kafamkalndr benim, iyice kalndr. Hem sonra, bizim okuyup yazmamz ablannpek gzne arpmasa daha iyi olur. Akas, gizlidenByk Umutlargizliye yapacaz bu ii, Pip'iim. Neden mi gizli yapacaz? Dur

    anlataym. Senin ablan evin iinde okumu yazm bir adam sevmez. Helebenim okuyup yazmama hi raz olmaz. Okur yazarsam bakaldrnn diye

    korkar nk. Hani isyan etmek gibi bir ey, anlyorsun ya?"ok iyi anlyordum. Joe'ya bir soru sormak zere azm amtm ki o

    beni hemen susturdu."Dur biraz. Ne syleyeceini biliyorum ben senin, Pip. Ablann ara sra

    fkeyle ayaa kalktn inkr etmiyorum. Bize bask yapmyor, nmzeset ekmiyor diyemem! Ablann byle zamanlarda bir hayli yrtc olduunda kabul etmek gerekiyor, ne yazk ki, ac ama, gerek."Je bu "yrtc" kelimesindeki "y" harfini uzatarak sylemiti."Btn bunlara karn niin ayaklanmyorum? Szn kestiim zaman

    saracan soru buydu, deil mi, Pip?"

    "Evet, Joe."Joe maay sol eline ald. Sa eliyle de yanandaki sakaln svazlayarak,"Senin ablan kafaca stndr," dedi. "Kafaca stndr.""Ne demek o?""Kafaca benden daha stndr, demek. Ancak asl sorun u, Pip'iim,

    od ciddi olarak dinlemeni istiyorum, canm. Benim annem btn mrncealt, didindi, san sprge etti, yine de gn grmedi, hayatnda. Hepile ekti, hi rahat etmedi. Onun ektikleri hep gzmn nnde olduuiin kadna cefa ektirmekten yle dm kopar ki bir hata yapp kadnincitmektense kendimi incitmeyi yelerim. Ama, keke, bu byle olsayd.

    Keke u kaa denen sopa hi olmasayd da senin cann skmasayd.Keke hepsini ben, kendi stme alabilseydim. Ama ite iin uzunu, ksas,olan, biteni bu, Pip'iim. Umarm sen de insanlarn kusurlarn balarsnbundan byle."Yaamn kklne karn o akamdan sonra Joe'ya kar iim-de yepyeni bir hayranlk uyandn hatrlyorum. Geri yine eskisi gibi

    eittik onunla ama, kalben onun stnln o akam kabul ettim.Joe atee odun atmak iin a; ^^a kalkarak bu arada bizim emektar saat

    sekizi vurmaya hazrlanyordu ki "ablan daha dnmedi" diye sylendi.Ablam ara sra, pazar kurulduu gnlerde Pumblechook amca ile aryakar, alverilerinde ona yardm ederdi. Bizim amca'hem bekrd, hem deevdeki yardmc kadna pek gvenmezdi. O gn de kyde pazar kurulmuolduu iin ablam bizim amcayla pazara gitmiti.

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    27/196

    Joe atei yeniledi, ocan nn sprd, sonra bakalm araba grndm diye bakmak iin kapya kt. Kuru, souk bir geceydi. Rzgresiyordu. Yerler bembeyaz, prl pnl krayla kaplyd.Joe: "Ksran nal seslerini duyuyor musun? Bak, nn tyor." Biraz

    sonra ablam ieri girdi,bizim amca da arkasndan geldi. Kapn almasyla

    ieriye o kadar ok souk dolmutu ki ierinin btn scakl yok olmugibiydi.Ablam: "yle haberlerim var ki, sormayn!" diyerek heyecanla, acele

    acele paltosunu kard, apkasn arkasna att. "Bu ocuk, eer bu geceyapp elimi pmezse artk ne zaman per bilmem!"Ben, ne olduundan tamamen habersizdim, ama yzme, elimden geldii

    kadar, oradaki atmosfere uygun bir ifade vermeye altm.Ablam, benim iin: "nallah bunlan duyunca burnunu bytmez ama,

    nerede o gnler!" diye sylendi.Bay Pumblechook: "O hamn burun byklne gz yummaz," diye sze

    kart. "Akl bandadr onun."Hanm m? Hangi hanm acaba? Soru sorar gibi bam kaldrarak Joe'ya

    baktm. Joe da ban kaldrarak bana bakt. Onun bu bakn grnceablam hemen: "Ne oldu yine?" diye homurdand.Joe nazik bir tavrla: "Bir hanmdan sz eden mi oldu?" diye sordu.Byk UmutlarAblam: "Ne yani, bir beyden mi szedecektik?" diye sylendi. "Bayan

    Havisham'dan szettiimize gre bey diyemezdik herhalde!"Joe: "Kasabadaki Bayan Havisham m?" diye sordu.Ablam: "Kyde de Bayan Havisham var m?" diye sylendi. "Bayan

    Havisham bizim ocuun gidip evinde oynamasn istiyor, gidecek, elbette.Gidecek, oynayacak, yoksa ben ona yapacam bilirim!"Kasabadaki Bayan Havisham'n nn duymutum. Kasabadaki Bayan

    Havisham'n nam epeevre btn kylere yaylmt: "Hrszlar girmesindiye smsk kapatlm byk, karanlk bir evde hi darya kmadanoturan son derece zengin, garip bir kadn.Joe ablamn szleri zerine hayretler iinde, "Vay canna!" diy_ sylendi.

    "Bu hanm Pip'i nereden tanyor acaba?"Ablam: "Ahmak!" diye bard. "Pip'i tandn nereden kardn?"Joe yine nazike dokundurarak:

    "Birtakm kimseler Pip oraya gidip oynayacak dediler de!""O hanmn mutlaka Pip'i bilmesi gerekmez. Ne biliyorsun, belkiPumblechook Amca'y grmtr de tand iyi bir ocuk var m diyesormutur. Amca bey Bayan Havisham'dan toprak kiraladna gre arasra kira demek iin onun evine gidiyor olamaz m? Bayan Havisham da ozaman ondan byle bir ocuk bulmasn istemi olamaz m? Geri senhibir zaman Amca beyin deerini anlamadn, Joseph, ama o hep bizimiyiliimizi dnr. Uruna hizmetiler gibi didindiin, u bizim ocuuBayan Havisham'a tavsiye etmi, saolsun."Pumblechook Amca: "Bravo!" dedi. "yi dedin. Tam stne bastn. te

    durum budur, olum Joseph."Ablam: "Dahas var," diye atld. "Bayan Havisham'n yanna girmek bu

    ocuun geleceini salama balayabilir. Bunu iyi bilen Amca bey, eksik

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    28/196

    olmasn, Pip'i hemen bu akam kendi arabasyla kasabaya gtrecek. Bugece kendi evinde yatrp yann sabah da Bayan Ha-visham'n evine gtrecek. Hay Allah, ben burada durmu bu aptallara laf

    anlataym derken, Amca bey gecikiyor. ocuk da kir pas iinde!"Ablam byle diyerek, hzla zerime atld. Souk suyla, sabunlarla yle bir

    yoruldum, kazndm, ovuturuldum ki kendimdem geer gibi oldum.Temizlenme treni sona erdikten sonra srtma kaskat ketendenamarlar geirildi. En dar, en biimsiz, en korkun takmlarm giydim,Amca beye teslim edildim.Amca bey, ieri girdiinden beri vermek iin can att haberi verebilmek

    frsatn en sonunda buldu. Szlerini yle bitirdi:"Bak yavrum, btn dostlarna, otur, kalk, dua et, ama zellikle seni

    kendi elleriyle bytm olanlara!" Ben: "Hoakal Joe!" dedim. "Yolunak olsun, gle gle, Pip'iim, canm!" Joe'dan imdiye kadar hiayrlmamtm. Hem duygularmdan, hem de gzme kam olan

    sabunlardan dolay alamamak iin bir sre sk sk gzm yummuolmalym ki gkteki yldzlan falan gremedim.Sonra yldzlar birer birerparlamaya baladlar yeniden. Ama, iinde bulunduum durumu onlar hianlayamadlar. Bayan Ha-visham'n evinde oynamaya niin gidiyorum ki?Oraya gittiim zaman nasl bir oyun oynayacaktm? Onlar bunuaydnlatamyorlardi.Bizim Amca'nn bir st sokaktaki dkkn unlu, baharl bir koku yayyordu.

    Dkknnda kk kk, saysz ekmeceleri vard. En alttaki ekmecelerianca kahverengi kasap kdna sarl iek tohumlan, iek soanlangrdm. Acaba gneli gnlerde bu tohumlar, bu soanlar atlayp

    fkrmak, iek amak isterler mi diye merak ettim.Sabah erken bir saatti. Bir akam nce Amca beyin evinde tavar-Byk Umutlarlan eik bir at arasnda erkenden uyuya kalmtm. Sabah erkenden de

    Pumblechook amcayla birlikte st sokaktaki dkkna geldim. Gzme ilkarpan, izgili kadifeyle tohumlar arasndaki yaknlk oldu. Amca bey de,yardmcs da izgili kadifeden takmlar giymilerdi.Daha sonra farkna vardm ki Bay Pumblechook'un btn ii, kap nnde

    durup yolun karsndaki semerciye bakmakm. Semercinin almas daAmca beyinkine pek benziyordu: Onun da gzleri arabacnn

    dkknndayd. Arabac ise, iki elini cebine sokmu, frncy seyretmeklezamann geiriyordu. Frnc kollarn gsnde kavuturmu, bakkaldanyana bakyordu. Bakkala gelince, kapsnn nnde durmu, esneye esneyeeczacya bakyordu. Gzndeki zel gzlkle durmadan masann stndekisaatlerle uraan saati bu esnaf arasnda iiyle uraan tek kiiydi sanki.Amca beyle ben saat sekizde dkknn arkasndaki odada kahvalt ettik.

    Yardmc ay tayla tereyal ekmeini dkkndaki bir bezelye uvalnnstne koymu, oradan yiyip iiyordu. Bay Pumblechook'un arkadal hide ho deildi. Kendisi domuz pastrmasyla scak, yal rek yerken banaiine biraz st katlm lk suyla birka lokma tereyal ekmek vermeyiiyilikten sayyordu. Sonra, matematikten baka bir ey konumak bilmezgibiydi. Daha ben "Gnaydn" der demez o, kendini beenmi bir tavrla:"Yedi kere dokuz ka eder bakaym?" diye soruyordu. Azma aldm

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    29/196

    yudumlarla lokmalar yutmama zaman kalmadan: "Yedi kere yedi? Drt?Sekiz? Alt? ki?" diye sorup duruyordu.Bundan dolay, saat on olup da yola knca baya sevindim. Yalnz,

    Bayan Havisham'n karsnda ne yapacam kestiremediim iin de iimrahat deildi.

    On be dakika sonra Bayan Havisham'n evine geldik. Tuladan yaplma,eski, karanlk bir yerdi buras; kaps bacas demir parmaklk iindeydi;hatta pencerelerden bazlan rlp kapanmt. Ak olanla-ra da demir parmaklklar ekilmiti. n avlu demir parmaklkla evriliydi.

    Kapnn ngran alp bekledik. Bu Pumblechook hl: "Peki on drt?"diye sorup duruyordu, ama ben duymamazlktan gelerek ieriye bir gzattm. Evin yannda oktandr almayan bir bira fabrikas vard.Bir pencere ald. Net bir ses: "Kim o?" diye sordu. Amca bey: "Ben

    Pumblechook," dedi.Ayn ses: "Peki bekleyin" dedi, pencere kapand. Birka saniye sonra

    avluya, elinde bir anahtar destesi olan bir kz geldi. Amca bey: "te, Pip'igetirdim," dedi.ok gzel ve ok gururlu olan kz: "Pip buymu, yle mi?" diye mrldand.

    "Gel bakalm, Pip," dedi.Pumblechook amca da geliyordu, ama kz onu bahe kapsnda

    durdurarak: "Bayan Havisham' m grmek istiyorsunuz?" diye sordu.Amca bey bir hayli bozulmutu. "Kendileri beni grmek isterlerse" dedi.Kz: "Ne yazk ki o sizi grmek istemiyor," dedi. Bunu yle kesin birekilde sylemiti ki Pumblechook amca, fiyakas bozulmu durumdaolduu halde, sesini karamad. Bunun acsn benden almak iin, sanki,

    ben bir su ilemiim gibi: "Oul, terbiyeni takn, seni kendi elleriylebytm olanlarn yzn kara karma!" diye t verdi.Matematik zerine bir soru daha soracak diye korkup duruyordum.O gen ve gzel yolu gsterenim, bahe kapsn kilitledi, eve doru

    yrdk. Yerler tula deliydi, tertemizdi, ama her yarktan otlar bitmiti.Bira fabrikasna doru da bir yol ayrlyordu; bu yolun zerinde ak duraneski, tahta bir kap vard. Her taraf bombotu. Fabrikann bo binalarnniinden esen rzgr frtnada gemi direklerinin gcrts gibi seslerkaryordu.Byk Umutlar

    di:Kz benim fabrikaya doru baktm grnce alayl alayl sylen-"Sen imdi burada yaplan biralarn hepsini isen ban bile dnmez!"Ben, skla skla: "Tabii, efendim," diye mrldandm."Bu evin biraya ihtiyac yok. Bodrumlar f f bira dolu.""Bu evin ad iftlik evi mi, efendim?""Yalnz bir ad bu, ocuk.""Demek ok ad var, yle mi, efendim?""ki tane, dier ad Satis. Eski Yunancaym, ya da Ltince, yoksa branice

    mi yle bir ey! Yeter anlamnda.""Yeter iftlii. Garip bir isim dorusu, efendim."

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    30/196

    Kz: "Evet," dedi. "Ama, anlam derinmi. Bu eve sahip olan dnyadabaka ey istemez, anlamna gelirmi. Eski zamanlarda insanlar ok azeyle yetiniyorlarm. Her neyse, biraz abuk yr."Bana kk bir ocuk gibi hitap ediyor ve yle davranyordu. Oysa

    kendisinin ya da benim kadard. Yalnz, kz olduu iin daha byk

    gsteriyordu. Hem gzeldi, hem de kendinden emin, souk bir duruuvard. Bana da yle bir tepeden bakyordu ki yirmi yanda bir kralie gibidavranyordu.Eve bir yan kapdan girdik, kocaman sokak kapsnn nne iki sra zincir

    gerilmiti nk. Gzme ilk arpan btn koridorlarn karanlk oluuydu.Kz kapnn arkasna yanan bir amdan brakmt. Bunu eline ald, birliktebirok koridordan geip bir de merdiven trmandk. Her getiimiz yerkapkaranlkt; yalnz, mumun getiimiz yerleri aydnlatyordu.Sonunda bir kapnn nne geldik. Kz: "Gir ieri," dedi.Ben, dorusu, kibarlktan ok, utangalktan: "nce siz buyurun,

    efendim," dedim.Kz: "Samalama ocuk!" diye bard. "Ben gelmiyorum."Sonra, ban yle bir havaya kaldrarak yrd, gitti. in kts,

    amdan da gtrd.Ortalk karanla boulmu, dorusu iime bir korku girmiti. Ancak,

    kapya vurmaktan baka yapacak bir ey olmad iin kapya vurdum.eriden: "Gir!" diye bir ses geldi. Ben de, girdim, kendimi mumlarlaolduka iyi aydnlatlm, geni bir odada buldum.Odaya gn nn hi girmedii belliydi. Eyalarn birounun biimi,

    grd i bana yabancyd, ama ortalk bir yerde aynal bir masa gze

    arpyordu. Ayna yaldz ereveliydi, masann evresine de ipekli rtlersarlmt. Bunun ssl bir tuvalet masas olduu anlald iin bu odannda kibar bir hanmefendinin tuvalet odas olduuna karar verdim. Masannyanndaki koltukta bir dirsei masaya, ba da eline yaslanm, mrmdene o gne kadar, ne de ondan sonra grmediim kadar acayip bir bayanoturuyordu. Srtnda ar kumalardan bir giysi vard: Atlas, dantel, ipek...hepsi de beyazd. Kadnn ayaklar da beyazd. Bandan aa uzun beyazbir duvak sarkmaktayd, sanda gelin iekleri vard ama salaraarmt. Boynunda, ellerinde, kollarnda mcevherler ldyordu.nndeki masann stnde de mcevher parltlar gze arpyordu.

    Srtndaki kadar deilse bile yine gsterili, birok elbiseler, yar akbavullar drt bir yana salm duruyordu.Hanmefendi giyinmesini henz tamamlamam gibiydi. Ayakkabsnn

    birini giymi, dieri masann stnde duruyordu. Duva sana yle birilitirilivermiti. Mendili, eldivenleri, bir demet iekle bir tutam tl, kkbir dua kitab, karmakark, aynann nnde duruyordu.Btn bunlar ilk bakta farkedememitim. Ama, her eyin beyaz olduu,

    daha dorusu bir zamanlar bembeyazken imdi solup donuk-laaraksarard gze arpyordu. Gelinliin iindeki gelin de giysileriyle birliktesolmu sararm, burumutu, ukura kam gzlerindenByk Umutlar

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    31/196

    baka hibir canllk kalmamt zerinde! Bir zamanlar gen bir kznyuvarlack endamn sarsn diye yaplan gelinlik imdi buru burusarkyordu, nk iindeki vcut erimi, bir deri, bir kemik kalmt.Bir keresinde panayrda mumdan yaplma, tannm bir kiinin tyler

    rpertici bir mankenini grmtm. Birinde de bataklktaki eski

    kiliselerden birinin avlusunda bulunan bir iskeleti grmeye gitmitik. imdiite o mumyayla iskelet sanki birlemi, bana bakan canl, kapkara gzlerolumutu. Sesim ksa baracaktm. Ama baramadm.Masa bandaki bu ekil: "Kimsin sen?" diye sordu."Pip, efendim.""Pip mi?""Bay Pumblechook'un akrabas, efendim. Oynamaya geldim.""Yakn gel yle, yzne bakaym. Daha yakla."Gzlerinle bakmamaya alarak karsna getim. Masa stndeki eyleri,

    saatinin dokuza yirmi kala durmu olduunu, duvardaki saatin de dokuza

    yirmi kala durmu olduunu farkettim.Bayan Havisham:" Yzme bak" dedi. "Belki de sen daha dnyaya

    gelmediin bir gnden beri gne yz grmemi bir kadna bakmaktankorkmazsn sannmm, yle deil mi?"Byk bir yalan kvrarak, "Hayr, korkmam" dedim.Ellerini birbiri stne, sol gsne kapayarak sordu."Ellerimin altnda ne var tahmin edebilir misin?""Evet, efendim.""Ne var?""Kalbiniz."

    "Evet, ama krk bir kalp!" dedi.Hanmefendi bu szleri zerinde dura dura sylemiti, sylerkengzlerinde heyecanl bir bak, dudaklarnda bir garip gl belirmiti ki birtr vnmeyi andryordu. Ellerini bir sre gsnde tuttu, sonra okarmlar gibi yava yava ekti."Yorgunum, hayatmdan bkknm," dedi. "Oyalanmak istiyorum.

    Byklerin arasnda zevk almyorum. Haydi, oyna! Seni seyretmekistiyorum."Bu, benim iin yerine getirilmesi ok zor bir emirdi.Bayan Havisham szn srdrerek: "Bazan garip eyler isterim ben"

    dedi. "Bu gnlerde de ocuklarn oyun oynamasn seyretmek istiyorum.Hadi, hadi!" Sa eliyle, sabrszlk gsteren bir hareket yapt. "Oynabakalm, oyna, oyna!"Oynamazsam ablamn bana yababilecekleri aklma geldi. Biran

    Pumblechook amcann arabasymm gibi, odann iinde drt dnmeyidnd im ama yapamadm. Bayan Havisham'a bakakaldm. Benim aksilikyaptm sanm olacak ki biraz baktktan sonra: "Yoksa sen inat, szdinlemez bir ocuk musun?" diye sordu."Hayr efendim. Sizi elendirmek isterdim, ama imdi oynayamam. Sonra

    benden ikyet ederseniz ablam kzar, bam derde girer. Onun iinoynayabilsem, oynardm. Ama buras bana yle yabanc ki, her ey yledeiik, yle gzel...."

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    32/196

    ok konumu olmaktan korkarak sustum. Gene baktk. Sonrahanmefendi gzlerini evrede gezdirerek: "Onun iin her ey ylesineyabanc, benim iin ylesine tandk," diye sylendi. "kimiz iin deylesine hznl. Estella'y ar" dedi.Aynada kendi hayaline bakmakta olduu iin kendi kendine konuuyor

    sanarak hi kprdamadm. Ama o parl parl gzleriyle bana dnerek:"Estella'y arsana!" dedi. "Bunu yapabilirsin herhalde. Kapya git.Estella'y ar."Bu garip evin karanlk koridorunda durarak grnrlerde olmayan kibirli

    bir kzn adn armak, Bayan Havisham'n yannda oyun oynamak kadarzor geldi bana. Neyse ki biraz sonra Estella ses verdi, ko-, ridorunucundaki karanlklarn iinden elindeki amdann yldz gibi parlad.Byk UmutlarBayan Havisham onu yanna ard. Masann stnden bir tak alp kzn

    gsne, sana doru, yakp yakmayacana bakt.

    "Bir gn bunlarn hepsi senin olacak gzelim," dedi. "Sen de, layksnbunlara. Hadi, bu ocukla iskambil oynayn da ben de seyredeyim.""Bununla m? Ama baya, kaba bir ii ocuu bu!"Bayan Havisham Estella'ya eilerek bir eyler syledi. Yanl duymu

    olmalym, diye dndm nce. nk: "Ne nemi var bunun? Onunlabiraz dalga geersin?" diyor gibi gelmiti.Estelle son derece kmser bir tavrla bana doru dnerek sordu:"Hangi oyunlar bilirsin sen, ocuk?""Papaz kaldan baka bir ey bilmem, efendim."Bayan Havisham Estella'ya: "Haydi bala!" dedi, oyuna oturduk.

    Bu odadaki btn hayatn, tpk saatler gibi, ok zaman nce durmuolduunu farketmeye balyordum. Bayan Havisham masann s-tnden.alm olduu taklan tekrar eski yerlerine koymutu.Estella iskambil ktlarn datrken gzm tuvalet masasnn stndeki

    ayakkabya iliti. Bir zamanlar beyazken imdi sararm olan bu tekayakkabnn hi giyilmemi olduunu farkettim. Hanmefendinin plakayandaki, bir zamanlar beyaz olan ve imdi sararm olan ipek orap dapara parayd. Zamann, hayatn ak byle durmam olsayd odadaki osolgun, eski eya, o km vcut, o rm gelinlik, ne kadar eski, nekadar dklm, zlm olurlarsa olsun yine de byle bir mezarlk, lm

    havas vermezlerdi insana. O gelinlikle duvak, kefeni andramazlard byle.Biz iskambil oynadk, Bayan Havisham da kefeni iinde bir ceset gibioturmaya devam etti. Hani ok eski alardan kalma ller vardr, kazlpmeydana kmalaryla dalp toz haline gelmeleri bir olur; BayanaHavisham da yle gibiydi. Sanki zerine bir damla gn vur-sa dalpgidecek, ortadan kaybolacak gibiydi.Estella: "Ne kaba bu ocuun elleri!" diye burun kvrd, "Ayakkablar da

    yle!"O zamana kadar ellerimden, ayakkablarmdan utanmak aklma

    gelmemiti: ama Estella'nn bana kar duyduu kmseme ylekuvvetliydi ki bulacyd sanki. Ondan bana geti hemen.lk oyunu o kazand. Bu kez ktlar ben dattm. Estella ben bir yanllk

    yapaym diye drt gzle bekliyordu. Bunu bildiimden elim ayama

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    33/196

    dolat, o da kaba saba, grgsz bir ii ocuu olduumu yzmevurmaktan geri kalmad tabii ki.Bizi seyretmekte olan Bayan Havisham bir ara bana dnd:"Sen ona bir ey sylemiyosun. O sana o kadar ar eyler sylyor, ama

    sen susuyorsun. Syle bakalm, nasl buluyorsun onu?"

    "Syleyemem," diye kekeledim.Bayan Havisham bana doru eilerek: "Kulama syle," dedi.Ben de: "ok kibirli," diye fsldadm."Baka?""ok gzel.""Baka?""ok hakaret ediyor.""Baka?""Ben evime gitmek istiyorum.""Hem o kadar gzel diyorsun, hem de bir daha hi grmemek mi

    istiyorsun onu?""Orasn bilmem, ama artk evime gitmek istiyorum."Bayan Havisham yksek sesle: "Yaknda gidersin," dedi. "imdi oyunu

    bitir."lk geldiimde o garip glmsemesini grmemi olsam Bayan

    Havisham'm yznn hi glmediine inanrdm. Bu yzde odadaki herey ok nce donup kalm, dnceli, atk bir kalp halini almt sanki.Byk UmutlarBu oyunu da Estella kazand. Sonunda benim elime demi olduklar iin

    iskambil ktlanndan bile tiksiniyoimu gibi kartlan yle bir elinden att.

    Bayan Havisham: "Buraya bir daha ne zaman geleceksin?" diye sordu.Ben o gnn aramba olduunu sylemeye balamtm ki hanmefendiyine sabrsz bir iaretle beni susturdu."Haftann gnleri ilgilendirmez beni! Aylarn bile adlarn unuttum. Alt gn

    sonra gel. Olur mu?""Olur efendim.""ndir unu aaya, Estella, yiyecek bir eyler ver. Brak biraz dolap

    baknsn. Gle gle, Pip!"amdan nn pei sra yukar km olduum gibi yine ayn n

    arkasndan aa indim. Estella amdan gene kap arkasndaki yerine

    brakt." Hl gndz olduunu unutmutum. Kap alp ieriye gne doluncaepey ardm.Estella: "Burada bekle beni, ocuk," diyerek beni dar kard. Sonra

    kendisi yine ieri girip kapy kapad.Bahede yalnz kalnca yaptm ilk i kaba saba ellerimle adi

    ayakkablarma bakmak oldu. "Keke Joe daha kibar bir adam olup da benide daha kibar yetitirseydi," diye dndm.Estella biraz ekmekle et, bir de kk bir tas birayla geldi. Barda yere

    koydu. Ekmekle eti de elime, ok pis bir kpekmiim gibi yzmebakmadan verdi. Yerin dibine gemitim, iim szlyordu, g-cenmitim,kzmtm, zlmtm, kahrolmutum. O anda duyduum acya isim

  • 7/28/2019 Charles Dickens - Buyuk Umutlar

    34/196

    veremiyorum. Bu acnn ad var mdr, yok mudur, bilmem! Ama gzlerimya iindeydi.Bunu grnce kzn yz birden sevinle parlad. Bu sevin parlts da

    benim onuruma dokunduu iin hemen gzyalarm tuttum.Meydan okurcasna kza baktm. Bunun zerine o ban kibirli bir

    hareketle yle bir arkaya atarak yanmdan ayrld.O zaman ben yzm saklayacak yer aradm. Fabrikaya giden yolun

    stndeki kapnn arkasna saklanp, kolumu duvara, yzm kolumadayadm, alamaya baladm. Bir yandan da duvar tekmeliyor, kendisalarm ekiyordum. Yreim ylesine yanyordu, iimdeki o isimveremediim ac ylesine derindi ki bir eyler yapmak gerei duyuyordum.Ablamn yetitirmesi beni ok ekingen ve duyarl yapmt. ocuklar

    kendi yaadktan dnyann iinde en abuk olarak hakszl sezerler, enderin olarak hakszl duyarlar. ocuun urad hakszlk bize kckbir eymi gibi gelebilir, ama ocuk da kk olduu iin kendi dnyasnn

    btn lleri kendi boyuna gredir. Tahtadan at ocuun gznde safkanbir at byklnde grnr.te ben de ok kklmden beri kendi kendimi hep hakszlklarla

    kar karya bulmutum. Eskiden beri, o her rzgrda deien, fkelitutumlaryla ablamn bana daima hakszlk ettiini ok iyi far-ketmitim.te ok ekingen, ok sklgan, duyarl oluumun en byk nedeni budur.O gn iimdeki acnn bir ksmn bylece tekmelerimle duvara yedirip

    ellerimle samdan kopardm. Sonra kolumun kenaryla yzm silerekgeri dndm. Ekmekle et bana iyi geldi, bira da kanm stt. okgemeden neelenerek evreme baknmaya baladm.

    Gerekten de ok ssz bir yerdi buras. Farbikann avlusunda direierilmi bir gvercinlik bombo duruyordu. Ahrlarda ne at, ne domuz, nede depolarda hayvan yiyecei vard. Havadaki bira kokusu eksikliini insanadeta kokluyordu. Yandaki bir aralkta bo flardan meydana gelmi birharman yeri vard. Birden Estella'nn en utaki flarn stnde yrmekteolduunu grdm.Arkas bana dnkt. O gzel, uzun kestane rengi sal