50
MAYIS 2020 COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü

COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

MAYIS 2020 COVID-19 KÜRESEL

SALGINININ

SEKTÖRÜMÜZE

ETKİSİ

Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü

Page 2: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

T.C. ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI

TERSANELER VE KIYI YAPILARI

GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

COVID-19 KÜRESEL SALGINININ

SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ

ANKARA

Mayıs 2020

Page 3: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR .................................................................................................................................................................. I

YÖNETİCİ ÖZETİ ........................................................................................................................................................ 1

1. GİRİŞ ........................................................................................................................................................................... 3

2. COVID-19 SALGINININ LİMAN İŞLETMELERİNE ETKİSİ ................................................................................................ 4

2.1. KÜRESEL ÖLÇEKTE COVİD-19 ETKİLERİ ................................................................................................................ 4

2.2 ÜLKEMİZDE DURUM ............................................................................................................................................. 6

2.3 ALINAN TEDBİRLER ............................................................................................................................................... 9

2.3 TÜRKLİM ANKETİ KAPSAMINDA SORULAN SORULAR VE ELDE EDİLEN SONUÇLAR ........................................... 12

2.3.1 COVID-19 SALGINI NEDENİYLE LİMANLARIMIZA UĞRAYAN GEMİ SAYISINDAKİ DEĞİŞİM

............................................................................................................................................................................ 12

2.3.2 COVID-19 SALGININA YÖNELİK KAMU İDARESİ TARAFINDAN ALINAN TEDBİRLER ......... 13

2.3.3. COVID-19 SALGINININ GEMİ OPERASYONLARINA ETKİSİ ........................................................ 14

2.3.4 COVID-19 SALGINININ LİMAN HİNTERLANTINDAKİ TAŞIMACILIĞA ETKİSİ ........................ 15

2.3.5 COVID-19’UN LİMAN DEPO/ANTREPO FAALİYETLERİNE ETKİSİ ............................................. 16

2.3.6 COVID-19’UN LİMAN İLE İLİŞKİLİ İSTİHDAMA ETKİSİ ................................................................ 17

2.4 SONUÇ VE TAHMİN ............................................................................................................................................ 19

2.5.1 BALTIK VE ULUSLARARASI DENİZCİLİK KONSEYİ (BIMCO)’NİN YAPTIĞI DURUM

TESPİTLERİ VE ÖNGÖRÜLERİ ..................................................................................................................... 21

3. COVID-19 SALGINININ TERSANE, TEKNE İMAL VE ÇEKEK YERLERİNE ETKİSİ ............................................................ 23

3.1 DÜNYA DENIZCILIK SEKTÖRÜNE ETKISI .............................................................................................................. 23

3.2 DÜNYA GEMİ SANAYİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ .......................................................................................................... 25

3.3 COVİD-19 SALGININ ÜLKEMİZ GEMİ İNŞA SANAYİNE ETKİSİ .............................................................................. 25

3.4 SONUÇ ................................................................................................................................................................ 29

4. COVID-19 SALGINININ GEMİ GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNE ETKİSİ .......................................................................... 31

4.1 YAŞANAN PROBLEMLER ..................................................................................................................................... 32

4.2 ALINAN ÖNLEMLER ............................................................................................................................................ 34

4.3 OLASI FIRSATLAR ................................................................................................................................................ 35

4.4 RİSKLER ............................................................................................................................................................... 37

4.5 ELDE EDİLEN BULGULAR..................................................................................................................................... 38

4.6 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME .............................................................................................................................. 40

5. COVİD 19 SALGINININ DENİZDİBİ TARAMA FAALİYETLERİNE ETKİLERİ .................................................................... 42

Page 4: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

5.1 İSTANBUL DENİZDİBİ TARAMA BAŞMÜHENDİSLİĞİ ........................................................................................... 42

5.2 İZMİR DENİZDİBİ TARAMA BAŞMÜHENDİSLİĞİ .................................................................................................. 42

5.3 SAMSUN DENİZDİBİ TARAMA BAŞMÜHENDİSLİĞİ ............................................................................................. 43

5.4 TARAMA YETKİ BELGESİNE SAHİP ÖZEL FİRMALAR ............................................................................................ 44

5.5 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME .............................................................................................................................. 44

Page 5: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

I/46

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

BDI : Baltık Kuru Yük Endeksi

BIMCO : Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi

COVID-19 : 2019 Koronavirüs Hastalığı

ÇED : Çevresel Etki Değerlendirmesi

DPA : ISM Kod Kapsamında Atanmış Kişi

DSÖ : Dünya Sağlık Örgütü

DTÖ : Dünya Ticaret Örgütü

DWT : Dedveyt Ton

GEMİSANDER : Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği

IAPH : Uluslararası Limanlar ve Sığınma Yerleri Birliği

IMO : Dünya Denizcilik Örgütü

ISM : Uluslararası Emniyet Yönetim Kodu

ISPS Kod : Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu

KHK : Kanun Hükmünde Kararname

LDT : Açılımı Lightship Dedveyt Ton olup bir geminin sabit ağırlığı.

OECD : Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü

TEU : Boyu 20 fit ve hacmi 34 metreküp olan bir konteyner birimi

UNCTAD : Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı

Page 6: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

1/46

YÖNETİCİ ÖZETİ

Genel Müdürlüğümüz yetki ve sorumluluğunda bulunan gemi inşa sanayi ve kıyı işletmeleri yeni bir

tehdit olan COVID-19 ile yüzleşmektedir. 1 Aralık 2019 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan

bölgesinde ortaya çıkan yeni COVID-19 salgını, hızla yayılarak dünyayı etkisi altına almış ve 11 Mart

20201 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak ilan edilmiştir. COVID-19

salgınının halk sağlığı üzerindeki etkileri, yayılma hızı ve şiddeti, ulusal sağlık sistemleri üzerinde

büyük bir baskı oluşturmuştur. Bunu üretim, tedarik zinciri ve istihdam alanlarında ortaya çıkan

sosyo-ekonomik sorunlar izlemiştir. Bu salgının sektörümüzdeki etkisi üzerine bir durum tespiti

yapmak ve gelecek projeksiyonu oluşturabilmek amacıyla bir çalışma yapılması ihtiyacı doğmuştur.

COVID-19 salgınının denizcilik ve gemi inşa sanayi ile ilgili sektörleri küresel çapta derinden

etkilediği anlaşılmaktadır. Ülkemiz salgını nispeten hafif atlatıyor gibi görünse de bunun için alınan

tedbirlerin etkisiyle ülkemizde de bazı sıkıntılar yaşanmaktadır.

Limanlarımızda henüz COVID-19 etkisinin tam olarak görülmediği anlaşılmaktadır. 2020 ilk

çeyreğinde elleçlenen toplam yük miktarı artışı devam etmiş ve salgının etkileri henüz görülmemiştir.

Ancak asıl etkilerin önümüzdeki süreçte ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir.

Gemi inşa sanayimiz salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirleri yakından takip etmiş ve

ivedilikle uygulamaya koymuştur. Bu tedbirlerin neticesinde üretim kapasitesinde düşüşler yaşanmış

ve üretim hızı düşmüştür. Bu sebeplerle teslimatlarda gecikmeler yaşanacağı tahmin edilmektedir.

Ayrıca teslimatlarda uluslararası dolaşımın kapalı olması gibi bazı sebeplerle sıkıntılar yaşanmakta,

tedarik zincirinde daralma gözlenmekte ve nakit darlığı ortaya çıkmaktadır.

Yat firmalarımızın süreçten en fazla etkilenen işletmeler arasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mevcut

durumun oluşturduğu belirsizlikler yat sanayimizin müşterisini kaçırmaktadır. Yaşanan

olumsuzluklara rağmen ülkemizin salgınla mücadelede gösterdiği başarısı sayesinde bazı fırsatların

ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir. Eğer sektörümüz bu süreci az bir zararla atlatmayı başarabilir

ve bu süreci dijital imkânlarını geliştirmekte kullanabilirse, salgından zarar görmüş haldeki

uluslararası piyasada rekabet gücünü artırabilecektir.

Denizcilik endüstrisinin bütün bileşenleri gibi, Gemi Geri Dönüşüm sektörü de söz konusu

pandemiden farklı şekillerde ve sektör özelinde meydana gelen değişimler sebebiyle etkilenmiştir.

Ülkemiz Geri Dönüşüm Tesislerinde, sosyal mesafenin korunması ve hijyenin sağlanması gibi

1 "Coronavirus confirmed as pandemic". BBC News 11 Mart 2020 https://www.bbc.com/news/world-51839944

Page 7: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

2/46

amaçlarla, servis sayısının arttırılması, yemekhane ve sosyal tesislerin kullanımının tekrar

düzenlenmesi gibi çeşitli önlemler alınmıştır. Çalışanların sağlığı ile ilgili endişeleri ön planda tutan

dört firma ise, yönetim kurullarının takdiriyle, bu dönemde faaliyet durdurma kararı almıştır. 2020

yılı Nisan ayı itibariyle Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Bölgesinde çalışan personel sayısı 1000’lerden

650’ye kadar düşmüştür. Dolaylı çalışan sayısının ise COVID-19 pandemisi öncesi duruma göre, yarı

yarıya düştüğü tahmin edilmektedir. Ülkemiz Geri Dönüşüm sektörü açısından, 2020 yılı 15 Mayıs

tarihi itibarı ile COVID -19 pandemisi nedeniyle 3.172.500 USD miktarında bir kaybın olduğu tahmin

edilmektedir. Dünyadaki 10. büyük çelik üreticisi ve büyük bir hurda metal ithalatçısı olan ülkemizin,

pandemi sebebiyle Gemi Geri Dönüşüm sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmesini

gerektirmektedir.

Diğer taraftan, pandemi sebebiyle ülkelerin sınırlarının kapatılması ve yerli imkânların ehemmiyet

kazanmasıyla Türkiye’de geri dönüşüme tabi tutulan gemi kaynaklı hurda metalin artması için her

fırsatın değerlendirilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

COVID-19 pandemisi sebebiyle kıyı işletmelerinin bu yöndeki taleplerini ertelemesi neticesinde

nedeniyle tarama faaliyetlerine gelen talepler azalmış olup tarama faaliyetleri bu durumdan olumsuz

etkilenmiştir. Talebin azalmasıyla salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirler gereği, azalan

personel sayısının faaliyetlerde bir yetersizliğe sebep olmadığı görülmektedir. Bununla beraber Mart

ayı sonrasında dip tarama faaliyetlerinde bir artış gözlenmektedir. Salgının etkilerinin azalarak

geçmesi sonucunda ertelenen taleplerin tekrar gündeme gelmesiyle dip tarama taleplerinin

yükselmesi beklenmektedir.

COVID-19 salgını etkisinin yansımalarının henüz tam olarak hissedilmediği anlaşılmaktadır. Alınan

tedbirlerin de etkisiyle henüz mevcut durum netleşmemiş ve rakamlar tespit edilememiştir. Bunun

için Ağustos, Eylül aylarını beklemek gerekecektir. Bilhassa ortaya çıkan küresel ekonomik krizin

durumu, uluslararası dolaşımın açılmaması ve normalleşme sürecinin henüz başlamakta olması

nedeniyle boyutları tam olarak anlaşılamamaktadır. Ancak, DTÖ’nün tahminleri % 13-32 arasında

bir daralma beklenmektedir. Petrol talep ve fiyatlarındaki daha önce görülmedik seviyedeki düşüş de

bunun bir belirtisi olarak kabul edilmektedir. Sıkıntı yaşamakta olan sektörlerimiz için bazı ekonomik

destek paketleri düzenlenmesi düşünülebileceği, teslimatlar konusunda bazı kolaylıklar

getirilebileceği değerlendirilmektedir. Bu sıkıntılı süreçten daha güçlü bir şekilde çıkılabilecektir.

Page 8: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

3/46

1. GİRİŞ

Sars-Cov-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 salgınının Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından

11 Mart'ta küresel bir ‘pandemi’ olarak ilan edilmesini müteakip salgınla mücadelede küresel tedbirler

alınmaya başlamıştır. Salgının ülkemizde de görülmesinin ardından her alanda önemli tedbirler

alınmaya başlanmıştır. Ülkemizde sosyal mesafenin korunması amacıyla iş yerlerinde eşzamanlı

çalışan sayısının azaltılması, ulaşım yoğunluğunun düşürülmesi, uluslararası ulaşımın kapatılması

v.b. tedbirler deniz taşımacılığını, gemi inşa sanayini ve ilgili diğer sektörleri etkilemiştir.

Kısa vadede herkesçe kabul edilen belirsizliğin yanında önlemlerin kademeli yumuşatılması

durumunda salgının yayılma hızının artma eğiliminde olduğuna dair belirtiler sebebiyle küresel

ekonomide çabuk, “V” şeklinde bir iyileşme beklenmiyorsa da salgının seyrini yakından takip eden

sektör temsilcilerince 2020 dördüncü çeyrekte iyi bir toparlanma öngörülmektedir.

Ülkemizde durum vaka ve ölüm sayıları göz önünde bulundurulduğunda salgının kontrol altına

alındığı yönünde bir görüntü vardır. Devlet kurumlarınca eşgüdüm halinde alınan önlemlerin bir

sonucu olarak ise ticari faaliyetlerin azaldığı ve pazarda zorunlu tüketim dışında taleplerin ertelendiği

anlaşılmaktadır. Yurtdışı pazarda yaşanan yavaşlama ile beraber ihracat rakamlarında da benzer bir

trendin devamı beklenmektedir. Yurtdışıyla etkileşimin en çok yaşandığı noktalar limanlar olup

Türkiye’nin dış ticaretine konu olan toplam yüklerin %85’i limanlarımız üzerinden

gerçekleşmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük küresel kriz olarak

tanımlanan COVID-19 salgınının oluşturduğu zorlu şartlar altında dahi, ülkemizin geleceği ve ticari

faaliyetlerinin devamlılığı, ihtiyaç duyulan temel ürünler, tıbbi malzemeler, kritik tarım ürünleri,

diğer mamul ve ürün hizmetlerin aksamaması tedarik zincirinde bir kesinti yaşanmaması için kilit

noktada olan limanlarımızın çalışmaya devam etmesi önem arz etmektedir.

İthal ikame ekonomiye sahip ülkeler arasında olan Türkiye’nin ithal girdilerin tedarikinde bir sorun

yaşanması halinde olumsuz etkilenecektir. Ama daha ciddi bir etki, dünya ekonomisinin yavaşlaması

ile birlikte ihracatımızın orta vadede yavaşlamasından kaynaklanacaktır. Ayrıca başta Almanya olmak

üzere AB bölgesinde yavaşlama emareleri ortaya çıkmışken, şimdi bir de korona virüsünün ekonomik

etkisi ihracatı olumsuz etkileyecektir. DTÖ’nün tahminine göre 2020 yılı dünya ticaretinde % 13-32

arasında bir düşüş olacağı vurgulanmıştır. Konteyner taşımacılığında kaydedilen sefer iptalleri ve

petrol talebindeki sert düşüş 2008 krizinin de ötesinde bir sürecin ülke ekonomilerini beklediğini

göstermektedir. Liman işletmeciliği, tersane işletmeciliği ve gemi söküm hizmetlerinin bu olumsuz

senaryoya göre acil durum değerlendirmesi ve stratejik planlama yapması önemli ve gereklidir.

Page 9: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

4/46

2. COVID-19 SALGINININ LİMAN İŞLETMELERİNE ETKİSİ

COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan

edilmiştir. COVİD-19’un küresel pandemi olarak ilan edilmesinin üzerinden çok kısa süre geçmesine

rağmen olumsuz etkileri geniş bir alanda hissedilmeye başlanmıştır. Ölümcül virüsün oluşturduğu

risk ortamı, iş hayatını doğrudan etkileyerek dünya pazarlarında korku oluşturmaya başlamıştır.

COVİD-19'un küresel denizciliği daha da kötüleştirmesinden endişe edilmektedir.

2.1. KÜRESEL ÖLÇEKTE COVİD-19 ETKİLERİ

2008 Küresel Finans Krizinin etkilerini üzerinden atmaya çalışan denizcilik endüstrisindeki

iyileşmeyi; Mayıs 2008'de 10.844 puanda iken sadece yarım yıl içinde (Aralık 2008) 747 puana

düşen, daha sonra (Şubat 2016) tarihin en düşük puanlarına (290 puan) ulaşan ve şimdi sadece 629

puanda olan Baltık Kuru Yük Endeksi’ndeki (BDI) büyük düşüş, önemli ölçüde frenlemiştir. Bunun

yanında, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki ticaret anlaşmaları ve aralarındaki politik

dengesizlikler küresel denizcilik endüstrisinin belirsizliğini önemli ölçüde etkilemiştir. Sektör,

2019'un sonunda ortaya çıkan COVİD-19 salgını nedeniyle de ayrıca darbe alacaktır.

Salgın dönemi tam olarak Çin Yeni Yılı ile çakışmıştır. Çin Yeni Yılı'nın mevsimsel etkileri nedeniyle

konteyner nakliye hatları, maliyetlerini düşürmek için her yıl boş da olsa seferde gemiler

bulundurmuştur. Ancak, Şekil 1’de gösterildiği üzere operasyonda olan 8.000 TEU üzerindeki

uluslararası konteyner gemilerinin 2018 Çin Yeni Yılı sırasındaki sayısı %0.12 oranında azalmış,

ABD-Çin Ticaret sürtüşmesinin yoğun olarak yaşandığı 2019'un aynı aralığı ile karşılaştırıldığında

bu azalma oranı %1.74 olmuş; 2020'de ise bu eksi değer %2.87 olarak kaydedilmiştir. Bu değerler,

Covid-19'un küresel denizciliği daha da kötüleştirdiğini göstermektedir.

Page 10: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

5/46

8000 TEU Üzeri Çalışan Küresel Konteyner Gemileri

Şekil 1. Kaynak: (New coronavirus (COVID-19) making global shipping worse - Hongxiang Feng, Manel Grifoll and Pengjun Zheng- Faculty of

Maritime and Transportation, Ningbo University China)

Bu düşüş üç açıdan açıklanabilir: Üretim, tüketim ve ulaşım. Sıkı izolasyonların (sokağa çıkış

yasakları, iş yerinde çalışan sayılarının azaltılması vb.) uygulanması sonucu fabrikalarda üretimin

durması veya azalmasının yanında, uygulanan izolasyon politikaları tüketimde düşüşler meydana

getirmiştir. Üretim ve tüketimin düşmesi, nakliye arz ve talebinde de düşüşlere neden olmuştur.

Çin Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre, 11 adet kıyı bölgesinin 9’unda konteyner verimi negatif

büyüme kaydetmiş ve Şubat 2020'deki toplam Çin kıyı limanlarının konteyner verimi, 2019'dakilerin

aksine %10.6 oranında küçülmüştür. Bu durum, salgının etkisinin oldukça ciddi olduğunu

göstermektedir.

Aşağıdaki tabloda; Uluslararası Limanlar Birliğince (International Association of Ports and Harbors-

IAPH) yapılan çalışmada, dünyanın 7 bölgesindeki (Afrika, Güneydoğu Asya, Kuzey Asya, Kuzey

Amerika, Ortadoğu, Avrupa, Orta/Güney Amerika) toplam 76 limanda, gemi cinslerine göre limana

gelmesi beklenen gemi sayılarının haftalık olarak düşüş oranları gösterilmektedir. Son sütuna ayrı

olarak Avrupa çapında yüzdeler eklenmiştir. Ankete katılan limanların %38’i Avrupa, %26’sı

Orta/Güney Amerika, %14’ü Kuzey Amerika, %7’si Afrika, %7’si Kuzey Asya, %5’i Güneydoğu

Asya ve %3’ü Ortadoğu’da yer almaktadır.

Page 11: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

6/46

Kaynak: www.porteconomics.eu, (IAPH-WPSP Port Economic Impact Barometer), Prof. Theo

Notteboom, Prof. Thanos Pallis

Tabloda, 19’uncu haftada, küresel çapta, Konteyner gemi sayısının beklenenden %45, diğer kargo

gemilerinin ise %42 ve yolcu gemilerinin ise %85 düşük olduğu görülmektedir.

Yine tablonun 19’uncu haftasında, Avrupa Limanlarında Konteyner gemi sayısının beklenenden %68,

diğer kargo gemilerinin %62 ve yolcu gemilerinin de beklenenden %75 düşük olduğu görülmektedir.

Küresel çapta karşılaştırıldığında Avrupa limanları için Konteyner ve diğer kargo gemileri bazında

durumun daha kötü olduğu aşikârdır. Küresel çapta en çok etkilenen yolcu gemileri, arkasından da

konteyner gemilerinin olduğu görülmektedir.

2.2 ÜLKEMİZDE DURUM

Yurtdışıyla etkileşimin en çok yaşandığı noktalar limanlar olup Türkiye’nin dış ticaretine konu olan

toplam yüklerin %85’i limanlarımız üzerinden gerçekleşmektedir. Limanlarımızda endüstriyel ve

sanayi ürünlerinin yanında, son derece hayati değeri olan sağlık, temizlik ve gıda ürünleri de

elleçlenmektedir. Kısa sürede küresel bir salgın haline gelen korona virüs kaynaklı COVID-19

salgını, hayatı her yönüyle etkilemiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük küresel

kriz olarak tanımlanan COVID-19 salgınının oluşturduğu zorlu şartlarda tedarik zincirinde bir kesinti

yaşanmaması için kilit noktada olan limanlarımızın çalışmaya devam etmesi önem arz etmektedir.

Türkiye de Çin’den ithal girdi kullanan ülkeler arasında yer almakta olup pandemi süreci Ülkemiz

hammadde-ürün akışını ve buna bağlı olarak da limanlarımızdaki yük hareketliliğini de etkileyecektir.

Pandeminin dünya ekonomisinde oluşturacağı yavaşlatıcı etki ile birlikte başta Almanya olmak üzere

AB bölgesi olmak üzere genel manada ihracatımızı olumsuz etkileyecektir.

Bununla birlikte, 2020 yılının ilk beş ayında limanlarımıza elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı

dönemine göre %3,7 artışla 205 milyon 122 bin 881 tona yükselmiştir. Geçen yılın aynı dönemine

göre; limanlarımızda gerçekleştirilen ihracat amaçlı yük elleçlemeleri %0,5 düşüşle 55 milyon 277

bin 478 ton, ithalat amaçlı yük elleçlemeleri %6,8 artışla 96 milyon 187 bin 260 ton, kabotaj amaçlı

Page 12: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

7/46

yük elleçlemeleri %9,2 artışla 22 milyon 927 bin 326 bin ton ve transit amaçlı yük elleçlemeleri %1.2

düşüşle 30 milyon 730 bin 817 ton olmuştur.

2020 yılının ilk beş ayında limanlarımıza elleçlenen konteyner miktarı geçen yılın aynı dönemine

göre %1,2 düşüşle 4 milyon 652 bin 738 TEU olmuştur. Geçen yılın aynı dönemine göre;

limanlarımızda gerçekleştirilen ihracat amaçlı konteyner elleçlemeleri %1,2 düşüşle 1 milyon 823

bin 795 TEU, ithalat amaçlı konteyner elleçlemeleri %0,6 düşüşle 1 milyon 853 bin 942 TEU, kabotaj

amaçlı konteyner elleçlemeleri %6,4 azalış ile 297 bin 877 bin TEU ve transit amaçlı konteyner

elleçlemeleri %1 düşüşle 677 bin 124 TEU olmuştur.

Elleçlenen Yük Miktarları

Ocak-Mayıs

2018

% Değişim Ocak-Mayıs

2019

%

Değişim

Ocak-Mayıs

2020

Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı

(Ton)

195.260.539 % 1.2 197.692.505 % 3.7 205.122.881

İhracat amaçlı yük elleçlemeleri

(Ton)

42.916.901 % 29.5 55.584.931 - % 0.5 55.277.478

İthalat amaçlı yük elleçlemeleri

(Ton)

97.478.637 - % 7.6 90.030.162 % 6.8 96.187.260

Kabotaj amaçlı yük elleçlemeleri

(Ton)

25.501.911 - % 17.7 20.977.516 % 9.2 22.927.326

Transit amaçlı yük elleçlemeleri

(Ton)

29.363.090 % 5.9 31.099.896 - % 1.2 30.730.817

Limanlarımıza elleçlenen konteyner

miktarı (TEU)

4.506.682 % 4.5 4.709.598 - % 1.2 4.652.738

İhracat amaçlı konteyner elleçlemeleri

(TEU)

1.661.878 % 10.9 1.842.568 - % 1.0 1.823.795

İthalat amaçlı konteyner elleçlemeleri

(TEU)

1.743.857 % 6.9 1.865.021 - % 0.6 1.853.942

Kabotaj amaçlı konteyner elleçlemeleri

(TEU)

406.931 - % 21.7 318.459 - % 6.4 297.877

Transit amaçlı konteyner elleçlemeleri

(TEU)

694.017 - % 1.5 683.550 - % 1.0 677.124

Kaynak: https://denizcilikistatistikleri.uab.gov.tr/yuk-istatistikleri

https://denizcilikistatistikleri.uab.gov.tr/konteyner-istatistikleri

2019 yılı Ocak-31 Mayıs arasındaki verilerle 2020 yılı Ocak-31 Mayıs arası veriler

karşılaştırıldığında limanlarımızda elleçlenen yük miktarının hafif arttığı, konteyner elleçlemesinde

Page 13: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

8/46

ise hafif düşüş olduğu gözlemlenmektedir. Aynı dönemde, Çin ile yapılan deniz ticaretinde %40,6’lik

artış, Amerika ile yapılan deniz ticaretinde %26,9’luk artış, İspanya ile deniz ticaretinde %4,2’lik

düşüş, İtalya ile yapılan deniz ticaretinde %11,5’lik düşüş, AB ülkeleri ile yapılan deniz ticaretinde

%2,5’luk düşüş gözlemlenmiştir.

COVİD-19 virüsünün Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (salgın) olarak ilan edilmesinden

dolayı gerek dünya genelinde gerekse Türkiye özelinde ihracat ve ithalat bazlı ekonomik aktivitenin

azalması sonucu limanlarda elleçleme miktarlarında önemli düşüşler görülebilme riski mevcuttur. Bu

kapsamda, limanların gelirlerinde düşüşler olacak, ihracat yapan firmalar gelir kaybına uğrayacak ve

ithalat yapan şirketlerin girdi malzeme temininde yaşanan tedarik sıkıntıları nedeniyle üretim

faaliyetlerinde aksamalar oluşabilecektir.

Akaryakıt elleçlemesi yapılan limanlarda; Türkiye ve özellikle Avrupa’da COVİD-19 salgınının

görünmesiyle beraber öncelikle planlı gemilerde belirlenmiş yüklerde azalma görülmüştür. Bunun

sebebi ülke rafinerilerinin çeşitli nedenlerden dolayı üretimlerinin düşmesi veya üretilen ürünlere

kendi iç piyasalarının bu dönemde stratejik olarak ihtiyacı olacak olmasından ötürü dış ülkelere

ayırdığı payın azaltmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla gelen planlı gemilerde ya iptaller ya da

planlı yüklerde azalmalar olmuştur. Ayrıca azalan küresel gemi trafiği nedeniyle de ithalatçı firmalar

yüklerine uygun gemi bulmakta zorlanmakta ve buldukları az miktardaki ürünleri de ülkeye getirmek

için isotank veya kara tankerlerini tercih etmektedirler. Diğer yandan da dezenfektan, kolonya ve

hijyenik sağlık ürünleri üretimi dışında başta otomotiv ve otomotiv yan sanayi olmak üzere genel

olarak üretimde Avrupa ve ABD merkezli taleplerin de azalmasıyla düşüş yaşanabilecektir. Paralel

olarak ileriki aylarda bu sektörlerin kullandığı motor yağları, baz yağları, endüstriyel yağlar,

antifreeze, otomobil yedek parça üretimlerinde kullanılan sıvı kimyasal hammaddelerde de azalma

olabilecektir.

Öte yandan Çin’den mal tedarikinin zorlaşması, Türkiye’de otomotiv ve elektronik ürünlerin yedek

parçaları konusunda sıkıntılar yaşanmasına neden olmaktadır. Ayrıca Çin’den gelecek hammaddeye

bağımlı olan sektörler açısından da soru işaretleri artmaktadır. Çin’den ithalat akışının zayıflamasının

iç piyasada fiyatları artırdığı, başta kimya sektörü olmak üzere Çin’den hammadde ve yarı mamül

ithal eden sektörlerin zorlanmaya başladığı, koronavirüs tehdidinin uzun sürmesi halinde pek çok

sektörün üretimde zorlanacağı düşünülmektedir.

Türkiye’de üretim yapan birçok otomotiv markasının yedek parçaların Çin’den tedariği konusunda

sıkıntı yaşanabileceği, motosiklet üretiminin yüzde 90’ının Çin’deki tedarikçilere bağlı olduğundan

üretimin sıkıntıya girme ihtimali bulunmaktadır.

Page 14: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

9/46

Avrupa ve dünya genelinde tüm otomotiv firmalarının üretimlerini durdurmuş olduğu malumunuzdur.

Otomobil elleçlemesi yapan limanlarda, her ne kadar 2020 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarında

siparişlerin karşılanması amacıyla yapılan otomotiv ithalat ve ihracat rakamlarının normal

seviyesinde olduğu gözlense de Nisan ayından itibaren önemli ölçüde azalacağı, belki de bir müddet

sonra tamamen duracağı değerlendirilerek önümüzdeki en az 3 ay için (kuvvetle muhtemel daha uzun

süre olacak) otomotiv elleçleme adetlerinin çok büyük oranda düşeceği öngörülmektedir.

Küresel salgının yayılmasıyla birlikte ilk etkilenen kruvaziyer yani yolcu limanlarımız olmuştur.

Küresel ölçekte hizmet veren ve Türkiye’deki kruvaziyer limanlarımıza da uğrak yapan uluslararası

şirketlerin aldıkları karar sonucunda birçok ülkede olduğu gibi ülkemiz ve sektörümüz açısından son

derece önemli olan yolcu limanlarımız geçici olarak kapalı hale gelmiştir.

Kuşadası limanında 17 Mart 2020’den itibaren 31 Mayıs 2020 tarihine kadar tüm kruvaziyer gemi

seferleri iptal edilmiştir. Bu tarihe kadar gelmesi beklenen yolcu sayısının 70.000 kişi civarında

olduğu bilinmektedir.

Marmaris Liman İşletmeleri A.Ş. kıyı tesisine, 2020 yılı için uğrak yapacak kruvaziyer gemilerin

sefer planları iptal olmuştur. Mevcut durumda bu tesisten ege adalarına yolcu gemileri seferleri

Bakanlığımız talimatları doğrultusunda askıya alınmıştır.

2.3 ALINAN TEDBİRLER

Liman başkanlıklarındaki teması en aza indirmek ve denizcilik sektörünün salgından en az

etkilenmesini temin amacıyla alınan tedbirler:

Kıyı tesisi işletme izin süreleri talep olması halinde 3 ay uzatıldı.

Liman Başkalıklarımızda görev yapan denetim uzmanlarının risklerini azaltmak için, pandemi

süresince Türk Bayraklı gemilere yapılan ön sörvey denetim aralıklarının geminin DPA’sının

Bakanlığımızdan farkındalık eğitimi almış olan gemiler için 6 (altı) ay, diğer gemiler için 3 (üç) ay

olarak yapılması kararı alındı.

Aynı kapsamda yabancı bayraklı gemilere yapılan Liman Devleti Denetimi uygulamaları pandemi

süresince askıya alındı.

Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu kapsamında yetki verilen kuruluşlar tarafından

yapılan liman tesisleri denetimleri 2 (iki) ay ertelendi.

Page 15: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

10/46

Gemi Acenteleri Yönetmeliği gereği verilen Gemi Acentesi Personeli Tanıtım Kartları süresi 3 (üç)

ay süreyle uzatıldı.

Türk Bayrağı çekme ve Türk Bayrağından çıkma taleplerinde pandemi süresince fiziki evrakın

ortadan kaldırılması ve elektronik posta yoluyla yapılması sağlandı.

Acente personelinin Liman Başkanlıkları ile temasını en aza indirmek için tedbir amaçlı olarak

pandemi süresince yazılı başvuru evrakı elektronik evraka çevrildi.

Denetim amacıyla Türk ve yabancı bayraklı gemilere çıkan tüm personelin, tedarik edilen kişisel

koruyucu ekipmanlarını denetim sürecinde kullanmaları sağlandı.

Limanlarimiza Gelen Gemiler İle İlgili Tedbirler:

Uluslararası sefer yapan Türk ve yabancı bayraklı tüm gemi ve deniz aracı ilgililerinin Liman Tek

Pencere Sistemi üzerinden liman sahasına girmeden en az 24 (yirmidört) saat önce yapmaları gereken

bildirimler pandemi süresince 48 (kırksekiz) saat öne çekildi.

Bu bildirimler ve sağlık bildirimleri esas alınarak gelen gemi ve deniz araçlarıyla ilgili risk

değerlendirmeleri yapılıp Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından Serbest

Pratika (Gemilerin Türk limanlarına girişinde sıhhi yönden bir sakınca olmadığını gösteren belge)

düzenlenmeden hiçbir temasın olmaması sağlandı.

Son 10 liman bilgisi kullanılarak son 14 gün içerinde riskli ülke limanlarına uğramış veya bu ülke

vatandaşlarının son 14 gün içerisinde gemiye katılmalarının tespiti durumunda Türkiye Hudut ve

Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak işlemlerin yürütülmesi sağlandı.

Ülkemiz kıyı tesislerine gelen ve kılavuzluğa tabi gemilerin kılavuz kaptan gemiye çıkmadan önce,

pandemi süresince acenteleri vasıtasıyla gemi tarafından köprü üstünün dezenfekte edilmesi sağlandı.

(Gemilerin yaşam mahallinde ihtiyaç duyulan diğer alanlarının dezenfekte kararının verilmesi ise

Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü takdirindedir.)

Limanlarımıza gelen gemilere verilen kılavuzluk hizmetlerinde pandemi süresince kılavuzluk

teşkilatları ve gemi acentelerinin alacağı tedbirler belirlendi.

Ticaretin Devamlılığına Yönelik Tedbirler:

Pandemi süresince ülkemizde yaşanılan salgınla mücadele kapsamında deniz yoluyla taşımacılığın

devam etmesinin hayati önem taşıması nedeniyle, İçişleri Bakanlığı’nın talimatına uygun olarak,

Page 16: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

11/46

deniz taşımacılığının riskini minimize etmek için söz konusu seferlerin yolcusuz ve şoförsüz

(dorselerle) yapılması, zaruri durumlarda Liman Mülki İdare Amirleri ile koordineli olunması kararı

alındı.

Gemi adamlarının kilit personel olduğu dikkate alınarak değişimlerinin yapılmasında karantina

kararları kapsamında kolaylık gösterilmesi talimatı verildi.

Ege Adaları ve Yunanistan Ana Kıtası ile ülkemiz limanları arasında yolcu taşımacılığı amacıyla

yapılan uluslararası seferler pandemi süresince durduruldu.

Toplu yolcu taşımacılığı yapılan gemilerle, pandemi süresince Denize Elverişlilik Belgelerinde

belirtilen yolcu taşıma kapasitelerinin %50’si oranında yolcu taşımacılığı yapılması kararı alındı.

Liman başkanlığı idari sorumluluk sahasında bulunan kıyı tesisleri ve tersaneler, Sağlık Bakanlığı ile

Bakanlık bünyesinde oluşturulan Korona Virüs Bilim Kurulunca duyurulan tedbirlerin uygulanması

kapsamında uyarıldı.

Söz konusu salgının etkileri ile ilgili olarak Türkiye Limancılar Derneği tarafından üye limanlarla

yapılan Mart ve Nisan aylarını kapsayan çalışmada salgının etkilerinin Mart ayında henüz

hissedilmediği, Nisan ayında ise başta kruvaziyer limanlar ve Ro-Ro Limanları olmak üzere

hissedilmeye başlandığı görülmektedir.

Page 17: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

12/46

2.3 TÜRKLİM ANKETİ KAPSAMINDA SORULAN SORULAR VE ELDE EDİLEN

SONUÇLAR

2.3.1 COVID-19 SALGINI NEDENİYLE LİMANLARIMIZA UĞRAYAN GEMİ

SAYISINDAKİ DEĞİŞİM

Mart Ayı

COVID-19 nedeniyle Mart ayı itibarı ile bir önceki aya oranla limanlarımıza uğrak yapan gemi

sayısındaki değişim değerlendirildiğinde en büyük düşüş kruvaziyer gemilerde yaşanmıştır.

Mart ayında, Ro-Ro gemilerine hizmet veren limanlar dışında, limanlarımıza uğrak yapan gemi

sayılarında COVID-19 salgınının etkisinin çok sınırlı kaldığı, %50’nin üzerindeki bir limanda uğrak

sayılarının konteyner limanları haricinde değişmediği limanlar tarafından beyan edilmiştir. Ankete

katılan konteyner limanlarının %8’inde uğrak yapan gemi sayısı %50 oranında artış gösterirken aynı

dönemde anketi cevaplandıran sıvı dökme yüke hizmet veren limanların %7’sinde ve kuru dökme

yüke hizmet veren limanların ise % 4’ünde uğrak yapan gemi sayısında %25 - 50 arasında artış

yaşanmıştır. Kayıplar yönünden bakıldığında ise Ro-Ro gemilerine hizmet veren limanların

%14’ünde, sıvı dökme yüke hizmet veren limanların ise %13’ünde gemi uğraklarında %50’den fazla

azalma yaşanmıştır. Ayrıca anketi cevaplayan limanların tamamında minimum %5’in üzerinde düşüş

yaşanmıştır.

Nisan Ayı

COVID-19 nedeniyle Nisan ayı itibarı ile bir önceki aya oranla limanlarımıza uğrak yapan gemi

sayısındaki değişim değerlendirildiğinde en büyük düşüş %80 oranı ile kruvaziyer gemilere hizmet

veren limanlarda yaşanmıştır. Kruvaziyer gemilere hizmet veren limanları sırası ile %78 ile Ro-Ro

terminalleri, %50 ile konteyner terminalleri, %46 ile kuru dökme yük terminalleri ve %30 ile genel

kargo terminalleri izlemiştir. Nisan ayında sıvı dökme yük gemi uğraklarında azalma olduğunu beyan

eden limanların oranı ise sadece %19’ da kalmıştır.

Anketi cevaplayan limanlar içinde gemi uğrak sayılarında değişiklik olmadığını beyan eden

limanların oranı genel kargo gemileri için %41, sıvı dökme yük gemileri için %38, konteyner gemileri

için %33 ve kuru dökme yük için %29’dur.

Page 18: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

13/46

2.3.2 COVID-19 SALGININA YÖNELİK KAMU İDARESİ TARAFINDAN ALINAN

TEDBİRLER

Mart Ayı

Mart ayı itibarı ile kamu idareleri tarafından limanlarımıza uğrak yapan gemilere, yük ve mürettebata

getirilen kısıtlar değerlendirildiğinde ankete katılan limanlarımızdan tüm gemilere kısıt getirildiğini

beyan eden liman oranı %30 - 57 arasında değişmektedir. Söz konusu orana “çoğu gemiye

getirildiğini” beyan edenler de dâhil edildiğinde genel kargo gemilerinde oran %78’e, konteyner ve

genel kargo gemilerinde %77’ye yükselmektedir

Hiçbir gemiye kısıtlama getirilmediğini yüksek oranda beyan eden limanlar incelendiğinde söz

konusu gemi tiplerinde (Ro-Ro, kruvaziyer) Mart ayında uğrak sayılarının önemli ölçüde düşüş

yaşandığı görülmüştür. Sıvı dökme yüklerde ise yükten kaynaklanan risk oranının diğer yük tiplerine

göre daha düşük olduğu görülmektedir.

Nisan Ayı

Nisan ayında COVID-19 salgınının tüm boyutları ile anlaşılmaya başlanması üzerine ülkeler

denetimlerini arttırmaya, yeni tedbirler almaya ve mevcut tedbirleri ise daha sıkı uygulamaya

başlamışlardır. COVID-19 salgınını önlemeye yönelik benzer tedbirler ülkemizde de dünya ile eş

zamanlı olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bunun etkileri tüm sektörlerde olduğu gibi limanlarda da

görülmeye başlanmıştır. Nisan ayı itibariyle kamu idareleri tarafından limanlarımıza uğrak yapan

gemilere, yüke ve mürettebata getirilen kısıtlarda ciddi oranda artışlar olmuştur.

Ankete katılan limanlarımızdan kamu idareleri tarafından tüm gemilere kısıt getirildiğini beyan eden

liman oranı %50 - 100 arasında değişmektedir. Söz konusu oran kruvaziyer limanlarda %100 olarak

gerçekleşmiştir. Tüm gemilere kısıtlama getirildiğini ifade eden limanlara “çoğu gemiye kısıtlama

Page 19: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

14/46

getirildiğini” beyan edenler de dâhil edildiğinde oran konteyner gemilerinde %92’ye, kuru dökme

yük gemilerinde %86’ya ve genel kargo ile Ro-Ro gemilerinde %82’ye yükselmektedir.

2.3.3. COVID-19 SALGINININ GEMİ OPERASYONLARINA ETKİSİ

Mart Ayı

Operasyon harici zamanlar liman etkinliğini ve verimini doğrudan etkilemektedir. Ancak COVID-19

gibi salgın dönemlerinde ilave tedbirlerin alınması zorunlu olmaktadır. Alınan tedbirlerin ilave

beklemeler oluşturması kaçınılmazdır. Ancak söz konusu sürelerin makul düzeylerde kalması arzu

edilen bir durumdur. Ankete cevap veren limanların önemli bir bölümünde 6 saatten az bekleme

oluşmuştur. “Hiç ilave bir bekleme oluşmadı” cevabını veren liman sayısı da azımsanmayacak oranda

(%38 ila %56) yüksektir. Operasyonların durduğunu ifade eden Ro-Ro limanlarının oranı %11,

kruvaziyer limanların oranı ise %33’tür (Şekil 4). Her iki gemi tipinde de operasyonlar zorunlu olarak

durdurulmuştur. Örneğin kruvaziyer gemilerde ülkelerin sınırlarının kapatılması, gemi hatlarının

seferlerinin durdurulması sektörü olumsuz etkilemiştir.

Nisan Ayı

Nisan ayında Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün yayımladığı 444 numaralı

sirküler ile “İçerisinde COVİD-19 kesin veya olası vakası bulunan gemilere ve yabancı limandan

gelerek bakım için tersanelere giriş yapan gemilere bakım öncesi dezenfeksiyon işleminin yapılması

gerektiği” bildirilmiştir. Nisan ayı itibariyle limanlara uğrak yapan gemilerde ilaçlama ve

dezenfeksiyon işlemleri yoğun olarak uygulanmaya başlanmıştır.

COVID-19’a yönelik alınan tedbirler ve uygulanan denetimlerden kaynaklanan gemi hizmetlerinde

ilave beklemelerin oluşması kaçınılmazdır. Ankete cevap veren limanlardan “ilave beklemeler

Page 20: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

15/46

oluşmadı” diyen limanların oranı %38 ile %48 arasında değişmektedir. Dolayısıyla alınan tedbirler

nedeniyle limanların önemli bir bölümünde 6 saat ve üzeri beklemeler yaşanmıştır. Operasyonların

durduğunu ifade eden Ro-Ro limanlarının oranı %10, kruvaziyer limanların oranı ise %60’tır.

Özellikle kruvaziyer gemilerde ülkelerin sınırlarını kapatması, gemi hatlarının seferlerini durdurması

sektörü olumsuz etkilemiştir.

2.3.4 COVID-19 SALGINININ LİMAN HİNTERLANTINDAKİ TAŞIMACILIĞA ETKİSİ

Mart Ayı

Limanlar kara ve deniz taşımacılığının düğüm noktalarıdır. Dolayısı ile bir liman bu iki ulaştırma

modundaki değişmelerden doğrudan etkilenir. COVID-19 salgınından yurtiçi bağlantılı karayolu

taşımacılığının, limanlarını etkilemediğini ifade eden limanların oranı %77 olarak gerçekleşmiştir.

Anketi değerlendiren limanlar içerisinde yurtdışı bağlantılı karayolu taşımacılığında (transit

taşımacılıkta) değişiklik olmadığını, normal seyrettiğini ifade eden limanların oranı %53 olmuştur.

COVID-19’dan en yüksek oranda etkilenen liman bağlantılı taşımacılık, demiryolu modunda

gerçekleşmiştir. Ancak, yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık operasyonlarında durma yaşandığını belirten

limanların oranı %3 ve %6 olmasına rağmen, demiryolu bağlantılarında operasyonların durduğunu

ifade eden liman bulunmamıştır.

Nisan Ayı

Limanlar karadan denize ve denizden karaya aktarma merkezleridir. Kara lojistiğindeki değişimler

(demiryolu ve karayolu taşımacılığı) limanı doğrudan etkilemektedir. COVID-19 salgınından yurtiçi

bağlantılı karayolu taşımacılığı faaliyetlerinin, limanlarını etkilemediğini ifade eden katılımcıların

oranı %71 olarak gerçekleşmiştir. Anketi değerlendiren limanlar içerisinde yurtdışı bağlantılı

karayolu transit taşımacılığında değişiklik olmadığını, normal seyrettiğini ifade eden limanların

oranı %53 olmuştur.

Page 21: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

16/46

COVID-19’dan en yüksek oranda etkilenen liman bağlantılı taşımacılık, demiryolu modunda

gerçekleşmiştir. Ancak, yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık operasyonlarında durma yaşandığını belirten

limanların oranı %3 ve %11 olmasına rağmen, demiryolu bağlantılarında operasyonların durduğunu

ifade eden liman bulunmamıştır. Anketi değerlendiren limanlardan %22’sinde demiryolu

operasyonlarında, %10’unda yurtdışı bağlantılı karayolu taşımacılığında, %9’unda ise yurtiçi

bağlantılı karayolu taşımacılığında 6 saatten fazla gecikmeler olduğu ifade edilmiştir.

2.3.5 COVID-19’UN LİMAN DEPO/ANTREPO FAALİYETLERİNE ETKİSİ

Mart Ayı

Depoculuk faaliyetleri limanların temel fonksiyonları içerisinde yer almaktadır. Anketi cevaplayan

limanlar içinde depo/antrepo faaliyetlerinin olağan seyrettiğini ifade eden liman oranı %60’ın

üzerindedir. En anlamlı artış (%17 ile) tıbbi ve medikal ürünlerin depolanmasında gözlenmiştir.

COVID-19’dan olumsuz etkilendiklerini (depo/antrepo faaliyetlerinde düşüş yaşadıklarını) ifade

eden liman oranı paketlenmiş gıda ürünlerinde %25, kuru dökme yüklerde %22 ve sıvı dökme

yüklerde ise %8 olmuştur (Şekil 6). Kuru dökme yükler ve sıvı dökme yüklerde artış olduğunu ifade

eden limanlar olduğu gibi benzer yükler için limanlarında düşüş olduğunu ifade eden limanlar da

bulunmaktadır. Bunun temel nedeninin ise limanda elleçlenen yükün niteliğinden kaynaklandığı

değerlendirilmektedir. Sıvı dökme yük tarafında petrol ve türevleri, sıvı kimyasallar ve bitkisel yağlar

bazında yüklerdeki artış-azalış miktarlarında farklı değişimler gözlenirken, kuru dökme yüklerde ise

kömür, hububat ve tarımsal ürünler, demir-çelik ve maden dış ticaretleri farklı oranlarda etkilenmiştir.

Dolayısı ile bazı limanlarda yükte artış ve bazı limanlarda ise yükte azalışlar yaşanması normaldir.

Nisan Ayı

Depoculuk faaliyetleri limanların temel fonksiyonları içerisinde yer almaktadır. Anketi cevaplayan

limanlar içinde depo/antrepo faaliyetlerinin olağan seyrettiğini ifade eden liman oranı %50’nin

üzerindedir. Sıvı dökme yük limanlarında ise söz konusu oran %77’lere kadar yükselmektedir. Nisan

Page 22: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

17/46

ayında depolanan ürünlerde artışlar olduğu ve depolama kapasitelerinin yetersiz kaldığına yönelik

beyanda bulunan limanların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Anketi cevaplayan limanlar

içerisinde gelen yükteki artışa bağlı olarak sıvı dökme yük kapasitelerinin yetersiz kaldığını ifade

eden liman oranı %11, kuru dökme yük depolama kapasitelerinin yetersiz kaldığını ifade eden liman

oranı ise %4’tür.

Nisan ayı itibarı ile limanlara gelen yükler bazında değerlendirme yapıldığında depolama ve antrepo

faaliyetlerinde limanların %50’sinde tıbbi ve medikal ürünlerde artış olduğu, %25’inde paketlenmiş

gıda ürünlerinde artış olduğu, %19’unda kuru dökme yüklerde artış olduğu, %15’inde ise sıvı dökme

yüklerde artış olduğu ifade edilmiştir (Şekil 6).

Depolama ve antrepo faaliyetlerinde, araştırmaya katılan limanların %25’inde paketlenmiş gıda

ürünlerinde, %23’ünde ise kuru dökme yükte azalışlar olmuştur. Depolama faaliyetlerinde tıbbi ve

medikal ürünlerde limanlar mevcut durumlarını ya korumuş ya da söz konusu ürünlerin

depolanmasında artış olmuştur.

2.3.6 COVID-19’UN LİMAN İLE İLİŞKİLİ İSTİHDAMA ETKİSİ

Mart Ayı

COVID-19 salgını, liman ve liman ile ilişkili faaliyetlerdeki personel istihdam rejimlerinde önemli

değişimlere neden olmuştur. Salgının insandan insana kolayca bulaşabilme riski yaşantımıza izole

yaşam, sosyal mesafe gibi yeni kavramların girmesine neden olmuştur. Salgının kontrol altına

alınabilmesi amacı ile uygulamaya giren belli yaşın üzerindeki kişiler ile kronik rahatsızlığı olan

kişilerin iş yaşamından bir süreliğine çekilmesi, limanlarda ihtiyaç fazlası personelin bu dönemi

atlatana kadar yıllık izinlere çıkarılması, esnek çalışma saatlerine geçilmesi, kısmi çalışma rejiminin

uygulanması COVID-19 salgınında çalışanlar için alınan önlemlerden bazılarıdır.

Page 23: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

18/46

Ankete katılan limanların değerlendirmesine göre ankete katılan limanların %64’ünde beyaz yakalı

personel için istihdam rejiminde bir değişiklik olmamıştır. Mavi yakalılar açısından bakıldığında

limanlarda taşeron çalışanlar için %69, liman çalışanları için %67 oranında istihdamın olağan

seyrettiği ifade edilmiştir. Kamyon şoförlerinin çalışma koşulları nedeniyle istihdam açısından en az

etkilenen kesim karayolu lojistik firmaları olmuştur. Alınan tedbirler nedeniyle dönüşümlü çalışan,

saha ve ofis işlemlerini kritik sayıda personel ile yürüten Liman Başkanlığı ve gümrük hizmetleri

istihdam açısından en yüksek oranda etkilenmiştir. Bununla birlikte Mart ayı itibarı ile liman

faaliyetlerinde bir olumsuzluk yaşanmamış, yürütülen iş ve işlemlerde aksama ve gecikme meydana

gelmemiştir.

Nisan Ayı

COVID-19 salgınının en önemli etkilerinden birisi, istihdam politikalarındaki değişimdir. İş

hacmindeki düşüş, geleceğe ilişkin belirsizlik, salgının küresel ölçekte kontrol edilmesinin uzun

zaman alacağına ilişkin kaygılar şirketleri önlem almaya zorlamıştır.

Nisan ayı için, ankete katılan limanların değerlendirmesine göre ankete katılan limanların %50’sinde

beyaz yakalı personel için istihdam rejiminde bir değişiklik olmamıştır. Mavi yakalılar açısından

bakıldığında liman çalışanları için %50, limanlarda taşeron çalışanlar için %46 oranında istihdamın

olağan seyrettiği ifade edilmiştir.

Araştırmaya katılan limanların %26’sında beyaz yakalı çalışan istihdamında makul ölçüde azalma

yaşandığı ifade edilmiştir. Limanlarında mavi yakalı liman çalışanlarının makul ölçüde azaldığını

bildiren liman oranı %29, mavi yakalı taşeron liman çalışanlarının makul ölçüde azaldığını bildiren

limanların oranı %23’tür.

Kamyon şoförlerinin çalışma koşulları nedeniyle istihdam açısından en az etkilenen kesim karayolu

lojistik firmaları olmuştur. Liman ile ilişkili karayolu lojistiğinde kamyon şoförü istihdamının olağan

seyrettiğini belirten liman oranı %59’dur.

Alınan tedbirler nedeniyle dönüşümlü çalışan, saha ve ofis işlemlerini kritik sayıda personel ile

yürüten Liman Başkanlığı ve gümrük hizmetleri istihdam açısından en yüksek oranda etkilenmiştir.

Bununla birlikte Nisan ayı itibarı ile liman faaliyetlerinde bir olumsuzluk yaşanmamış, yürütülen iş

ve işlemlerde aksama ve gecikme meydana gelmemiştir.

Nisan ayı aynı zamanda normal çalışma düzenlerine düşük oranda da olsa geri dönülmeye başlandığı

bir ay olmuştur. Mavi yakalı liman personelinin tamamının işlerine geri döndüğünü beyan eden liman

oranı %3’tür. Benzer şekilde kamyon şoförlerinin tamamının işlerine geri döndüğünü ifade eden

Page 24: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

19/46

liman oranı %7, acente personelinin tamamının işlerine geri döndüğünü ifade eden liman

oranı %3’tür.

2.4 SONUÇ VE TAHMİN

COVID-19 toplumun ilk yapı taşını oluşturan bireyden başlayarak milyarlarca insanı etkileyen, basit

bir işletmeden başlayarak küresel ölçekte faaliyet gösteren çok uluslu şirketlere kadar uzanan geniş

bir yelpazede etkisini göstermeye başlamıştır. Yüz yılımızda henüz bir örneği yaşanmayan böyle bir

etkinin sonuçlarının tüm yönleri ile belirlenmesi belki yıllar alacaktır.

Limanlara uğrak yapan gemi sayısındaki azalma açısından en dikkat çekici değişiklik konteyner

gemilerinde olmuştur. Mart ayında konteyner gemilerinde azalma olduğunu beyan eden liman

oranı %8 iken Nisan ayında söz konusu oran %50’ye çıkmıştır.

COVID-19 tedbirleri kapsamında alınan önlemler ve gemilere getirilen ilave kısıtlar dikkate

alındığında en belirgin artış kruvaziyer limanlarında yaşanmıştır. Mart ayında %67 olarak gerçekleşen

oran Nisan ayında %100’e ulaşmıştır. Benzer bir oran da yine kruvaziyer limanları için gemi bekleme

oranlarında görülmektedir. Mart ayında bekleme sürelerinde artış olduğunu ifade eden kruvaziyer

liman oranı %50 iken söz konusu oran Nisan ayına gelindiğinde %100’e çıkmıştır. Genel kargo ve

kuru dökme yük gemileri için ise tersine bir değişim söz konusudur. Mart ayında gemi bekleme

sürelerinde artış olduğunu ifade eden liman oranı %58 iken Nisan ayına gelindiğinde söz konusu

oran %52’ye gerilemiştir. Kuru dökme yük gemilerinde ise çok anlamlı olmamakla

birlikte %62’den %61’e düşmüştür.

Hinterlanttaki taşımacılık faaliyetlerinden dolayı gecikme oranları hemen hemen aynı kalmakla

birlikte karayolu yurtiçi bağlantılı taşımacılıkta artış olduğunu söyleyen liman oranı %23’ten %29’a

çıkmıştır.

Page 25: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

20/46

Limanlardaki depo/antrepo kullanım oranlarındaki artış değerlendirildiğinde en anlamlı artış

paketlenmiş gıda ürünlerinde yaşanmıştır. Mart ayında limanlar ağırlıklı olarak olağan seyrettiğini

bildirirken Nisan ayına gelindiğinde söz konusu ürünler için limanların %25’i artış olduğunu

belirtmiştir. Benzer şekilde Mart ayında limanların %17’si tıbbi ve medikal ürünlerde artış olduğunu

bildirirken Nisan ayında limanların %50’si tıbbi ve medikal ürünlerin depolanmasında artış olduğunu

beyan etmiştir.

Mart ve Nisan ayları karşılaştırıldığında istihdam açısından bir değişiklik yaşanmadığı görülmüştür.

Mart ayında izne çıkan veya işbaşı yapmayan personelin bir bölümünün tekrar çalışmaya başladığı

düşünülür ise Nisan ayı verileri ile işe dönüş sürecinin sınırlı da olsa devam ettiği görülebilir

Page 26: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

21/46

2.5.1 BALTIK VE ULUSLARARASI DENİZCİLİK KONSEYİ (BIMCO)’NİN YAPTIĞI

DURUM TESPİTLERİ VE ÖNGÖRÜLERİ

"The Baltic and International Maritime Council - Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi"

(BIMCO) tarafından bazı durum tespitleri yapılmış ve öngörülerde bulunulmuştur.

2.5.1.1 Tanker Taşımacılığı

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ittifakının bozulması, Suudi Arabistan’ın ihracatını önemli ölçüde

artırması kısa vadede olumlu yönde etki edecektir.

Uzun vadede korona salgını nedeniyle 2020 yılı için küresel petrol talebi azalacaktır. Düşük

ekonomik faaliyetler nedeniyle uzun mesafe ulaşım talepleri ile buna bağlı olarak jet yakıtı talebi

azalacaktır.

Petrol ürün tankerleri için navlun oranları temelde düşük talepten olumsuz etkilenecektir. Halen

BIMCO, yıl boyunca başa baş seviyelerinin üzerinde ortalama navlun oranları beklemektedir.

Ham Petrol tanker taşımacılığı için şu an navlun oranları iyi düzeyde seyretmektedir.

2.5.1.2 Dökme Kuru Yük Taşımacılığı

Tüm kuru dökme malların ana ithalatçısı olan Çin, COVID-19 salgını kontrol altına alınırken sınırlı

miktarda alım yaptığından bu durum, dökme yüke olan talebi olumsuz etkilemiştir. Buna rağmen

Çin’in tekrar piyasalara dönmesiyle yıl içerisinde talebin de artacağı beklenmektedir.

Kısa vadede, Çin'den gelen talebin zayıf yöndeki seyrinden en çok Capesize sektörü olumsuz yönde

etkilenmektedir. Capesize (125.000 – 200.000 DWT) sektörüyle karşılaştırıldığında diğer kuru

dökme yük sektörünün durumu nispeten daha iyi seviyededir. Zarar edilen navlun seviyeleri ile

çalışılmaya devam edilirken Çin dışından taleplerle piyasanın canlandırılmasına planlanmaktadır.

Orta vadede, Çin’de hayata geçirilecek teşvikler bir nebze olsun iyileştirici etki oluşturacaktır.

Uzun vadede, normale kademeli bir dönüş olması beklenmekle birlikte gelişmeler talep artışının

olmayacağı, aksine daha da azalacağı yönündedir.

Page 27: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

22/46

Kuru yük gemileri navlun oranları düşük talepten dolayı olumsuz etkilenecektir. Salgın öncesinde

BIMCO, 2020 için ortalama navlun oranlarının önceki yıla nazaran daha düşük olacağını belirtmiştir.

Şimdi ise bu oranın daha da düşük olması beklenmektedir.

2.5.1.3 Konteyner Deniz Taşımacılığı

Tüm yıl boyunca talebin olumsuz etkilenmesi, BIMCO'nun tahminini; düşük küresel talepten, eksi

talebe revize etmesine sebep olmuştur.

Bu krizin oluşumuna bakıldığında, 2008 mali krizine benzer oranlarda bir talep daralmasının

beklenmediği ve krizin kaynağının finansal olmaması sebebiyle de işsizlik oranlarında olabilecek

büyük artıştan kaçınmak için pek çok teşvik planının hayata geçirilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Kısa vadede, Çin imalat sektörü üretime ara vermesinden sonra hâlihazırda toparlanmaya devam

etmektedir.

Orta vadede, Çin'deki geriye dönük ihracat siparişleri karşılanacaktır. İptal edilen sefer sayısı

azaldıkça, boşta bekleyen filo sayısı da düşecektir.

Günlük yaşama geri dönülmesiyle talep artışı beklenmeyecek olup sadece normal navlun hacimlerine

ulaşılmasına yönelik kademeli bir toparlanma görülebileceği öngörülmektedir.

BIMCO, düzenli bir lojistik ağının oluşturulması açısından, 2020 yılında dünyadaki ithalat ve ihracat

merkezlerinin, söz konusu etkiler nedeniyle büyük ölçüde kesintiye uğrayacağını beklemektedir.

Page 28: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

23/46

3. COVID-19 SALGINININ TERSANE, TEKNE İMAL VE ÇEKEK YERLERİNE ETKİSİ

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi ilan edilen Covid-19 salgını tüm dünyada yaşamı

ve buna bağlı olarak öncelikleri ve alışkanlıkları değiştirmektedir. Bu süreç, imalat sanayi, turizm

gibi ticareti de olumsuz yönde etkilemektedir.

Salgın nedeni ile Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre, dünya ticaretinin 2020 yılında % 13

ile %32 arasında düşüş göstereceği2, gayri milli hasılanın ise % 4.8 ile %11 arasında azalacağı

öngörülmektedir. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan başka bir çalışmada ise küresel çapta

ticaretin azalma oranı % 9.7 olarak tahmin edilmiş, mal ve hizmet kapsamında Avrupa Birliği ihracat

oranın % 9.2 (285 milyon avro) ve ithalat oranın ise % 8.8 (240 milyon avro) düşeceği

öngörülmüştür3.

2019 Aralık ayından itibaren konuşmaya başladığımız Covid-19 salgınının ekonomik etkileri

ülkemizde de hissedilmektedir. Kuşkusuz böylesi bir salgından her ülke, her sektör ve bunların

sonucu olarak her şirket aynı düzeyde etkilenmeyecektir. Ancak mevcut durumda dünya ekonomisi

oldukça zarar görmüştür ve görmeye de devam edeceği öngörülmektedir. Talep düşmesi, tedarik

zincirinde yaşanan problemler, işgücü devamsızlığı gibi ortaya çıkan olumsuz koşullar nedeniyle

birçok sektör çok büyük yaralar alabilecektir. İlk olarak Çin’de başlayan bu salgının etkileri Çin’den

ithal edilen ürünlerin Çin fabrikalarının kapatılması sonucunda tedarikinin sağlanmaması ile

hissedilmeye başlamıştır. Havacılık ve turizm sektörleri de ilk etkilenen sektörlerden olmuştur.

Şirketlerin bu süreçte performansının sürekliliğinin sağlanması adına mevcut durumda en önemli

unsurlar, gelir – gider dengesi ve nakit akışıdır.

3.1 COVID-19 SALGINININ DÜNYA DENIZCILIK SEKTÖRÜNE ETKISI

2020 yılının sonu itibari ile OECD Uluslararası Taşımacılık Forum’una göre, küresel ölçekte

taşımacılık % 36 azalacağı öngörülmüştür4. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı

(UNCTAD) verilerine5 göre küresel ticaret hacminin % 80'inden fazlası ve maddi değerinin yüzde %

70'inden fazlası deniz yolu taşımacılığı vasıtasıyla gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda,

söz konusu salgından kaynaklanan dünya ekonomisi genelinde yaşanan ticari kayıplar denizcilik

sektörünü de olumsuz yönde etkilemiştir.

2 https://www.wto.org/english/news_e/pres20_e/pr855_e.htm

3 https://trade.ec.europa.eu/doclib/docs/2020/april/tradoc_158713.pdf

4 https://www.itf-oecd.org/covid-19

5 UNCTAD, (2017). “Review of Maritime Transport, United Nations Conference on Trade and Development”, 2017.

Page 29: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

24/46

OECD gemi inşa çalışma grubu (WP 6) tarafından hazırlanan, 2021-2022 WP6 Çalışma ve Bütçe

Programının Geliştirilmesine ilişkin rapor56 incelendiğinde, Covid-19 salgını ele alınmış ancak

azalma tahminlerine ilişkin bir değerlendirilme yapılmamış, hava yolu taşımacılığında yaşanan hızlı

düşüşten denizcilik sektörünün faydalanamayacağı, petrole olan talebin ve petrol tanker

taşımacılığının önemli biçimde azalacağı ve buna bağlı olarak tankerlere olan talebin düşeceği,

kruvaziyer ve yolcu taşımacılığın karantina uygulaması nedeni ile durma noktasına geleceğinin

değerlendirildiği, ülkelerce alınan tecrit ve karantina önlemleri nedeni ile yan sanayideki işleyişinde

bozulma gözlemlendiği ifade edilmektedir.

BIMCO tarafından gemilerin sözleşme aktiviteleri ile yapılan ve salgın unsurunu da içeren

çalışmadaki67 tahminlere göre, 2020 yılının ilk çeyreklik dönemde tankerler %17.8 (806.500 DWT),

kuru yük gemileri ise 6.9 Milyon DWT’den 1.6 Milyon DWT’a düşmüş, petrol tankerlerinde ise 2019

yılının ilk 2 ayına kıyasla % -53 (2 Milyon DWT) azalma meydana gelmiştir.

6 Developing The WP6 Programme of Work and Budget (PWB) 2021-22

7 www.safety4sea.com /covid-19-impacts-fleet-development-and-demand/ “covid-19-impacts-fleet-development-and

demand”

Page 30: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

25/46

3.2 COVID-19 SALGINININ DÜNYA GEMİ SANAYİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Covid-19 salgını nedeni ile dünyada yeni inşa edilen gemilerin 4 ile 8 hafta arasında ertelendiği, geçen

yılın aynı periyodu ile karşılaştırıldığında % 16.7 azaldığı, 2019 yılının ilk çeyrek dönemine göre,

tankerlerde % 49, ham petrol tankerlerinde % 43, konteynerlerde % 58,6 düştüğü, bunlara karşın kuru

yük gemilerinde % 60’lık bir artışın söz konusu olduğu ifade edilmiştir.8

3.3 COVİD-19 SALGINININ ÜLKEMİZ GEMİ İNŞA SANAYİNE ETKİSİ

Ülkemiz gemi sanayinde de Covid-19 salgının diğer sektörlerle birlikte inceleneceği, deniz ticaretinin

etkilerinin doğrudan gemi inşa sanayimize yansıyacağı açıktır.

Covid-19 salgının ülkemiz gemi inşa sanayine mevcut ve beklenen etkisinin araştırılması için bir

anket Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) tarafından Gemi Sanayi sektör temsilcilerine

duyurulmuştur. % 85 i tersane, tekne imal ve çekek yeri olan 51 firmanın katılım sağladığı anket

sonuçlarına ilişkin veri tabanı oluşturmuştur. Ayrıca Yalova Altınova Tersane Girişimcileri Sanayi ve

Ticaret Anonim Şirketi ve Yat ve Tekne Endüstrisi Federasyonu ile yapılan görüşmelerin

değerlendirmesi ve GİSBİR tarafından sunulan veri tabanı incelendiğinde ülkemiz gemi inşa

sanayimizin de dünya gemi inşa sanayine benzer etkilere maruz kaldığı görülmektedir. Bu etkileri

azaltmak için tersanelerimiz;

Personellerine fiziksel temastan kaçınma ve Covid-19 eğitimi verme,

Girişlerde termal tarama ile ateş kontrolü yapılması,

Kafeterya gibi sosyal tesislerin kapanması ve teması azaltacak, bulaşmayı önleyecek,

erken teşhis sağlayacak ek tedbirler,

Yemeklerde çiğ sebze ve meyvelerin kesilerek yemek menülerin bağışıklık sitemini

takviye edici menüler hazırlama,

Yemekhanede tek kullanımlık ürünlere yönelme,

Yemekhane ve çalışma alanları gibi alanlarda sosyal mesafeyi koruma,

Kullanım alanlarının dezenfekte edilmesi ve tüm tedariklerin dezenfekte edildikten sonra

kullanıma alınması,

Ziyaretçi girişini geçici olarak kapatma,

8 www.safety4sea.com /covid-19-impacts-fleet-development-and-demand/ “covid-19-impacts-fleet-development-and

demand”

Page 31: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

26/46

gibi önlemler alarak çalışmaya devam ettiklerini görsellerle destekleyerek internet sitelerinden

müşterilerine sunmuşlardır.

Bunların yanı sıra Covid-19 ile mücadele eylem planı dahilinde, yanaşan gemilerle ilgili özel

tedbirler, personelin servise biniş noktasından, iniş noktasına kadar servislerde ve işyerinde sosyal

mesafenin korunması için fiziki imkanların sağlanması, servislerde hijyen tedbirleri alınması, şüpheli

sağlık durumu olan personelin tespiti ve tıbbi kontrole sevk edilmesi, personelin ve ailelerinin

bilgilendirilmesi, bakım onarım için gelen gemilerde özel işlemler gibi çok sayıda önlemler alınmıştır.

Bu önlemler ile çalışmak elbette zorlaşmış ve birçok ek maliyetler ile karşılaşılmıştır. Ancak dünya

ticaretinin zayıflaması, deniz ticaretinin ve dolaylı olarak gemi inşa sanayini etkilemesi

kaçınılmazdır.

Henüz Covid-19 salgının devam etmesi ve tekrar pik yapıp yapmayacağının belirsiz olması,

etkilerinin gözlemleyecek yeterli zamanın geçmemesi nedenleri ile inceleme tersanelere yapılan

anketlere ve görüşmelere dayandırılmış olup, bu anket ve görüşmelere göre de;

- Tedarik zincirinde orta şiddette zayıflama olduğu ve tedariklerdeki zayıflamanın ankete cevap

veren tesislerin tümünde üretimi yavaşlattığı ve tüm tesislerde üretimin ve tamirin

geciktirdiği,

- Ortalama % 32,6 oranında iş gücü kaybının yaşandığı,

- % 85,19 oranında dizayn/üretimi yeniden planlama yapılma zorunluluğunun ortaya çıktığı,

- Tersanelerin faaliyet yoğunluğunun ortalama % 53,57 düştüğü,

- Tersanelerin Mart 2020 kontratlarının % 10,71 inin kontratlarının etkilenmediği, % 3,57

sinin % 10’dan az, % 32,14 ünün %10-%30 arası, % 25 inin %30-%50 arası ve % 28,57

sinin % 50 den fazla düştüğü;

- Tersanelerin tümünde likidite etkisinin yaşandığı ve ilk çeyrekte tersanelerin % 46,43 ünün

hiç veya yeterli banka desteği alamadığı,

- Sosyal mesafe kuralı uygulanması nedeniyle yükselen maliyet ve azalan verim,

- Servis araçlarının %50 kapasite ile yolcu taşımaları nedeniyle ek servis araçları

görevlendirilmesi maliyeti, uzayan yemek molaları nedeniyle işgücü kaybı, 60/65 yaş üstü ve

kronik hastalığı olan personelin evden çalışması veya izin kullanması nedeniyle işgücü kaybı,

sokağa çıkma sınırlamaları nedeniyle işgücü kaybı gibi hususlardan dolayı en az %20 maliyet

artışı,

Page 32: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

27/46

- Maske, eldiven, dezenfektan dağıtımı, ek temizlik ve dezenfektasyon hizmetleri, ambalajlı

gıda ek maliyetleri,

- Termal kamera, ateş ölçer vb. teçhizat alınması, takip ve kayıt işlemleri, bu işlemler için ek

personel görevlendirilmesi vb. maliyeti arttırması ve asıl işe konsantrasyonu azaltması

nedeniyle olumsuz etkisi,

- Gerek resmi işlemlerde gerekse müşteri ilişkilerinde elektronik iletişim dışında temas

kurulamaması sorunlara neden olmakta bu yüzden projelerin ilerlemesi olumsuz etkilemesi,

- Siparişlerde azalma, kararsızlık, ulusal korumacılık politikaları, finansman ve rekabet

koşullarının güçleşmesi,

- Müşterilerin kendi ülkelerinde ve global ekonomik durgunluk ve geleceğe dönük kaygılar

nedeniyle de yeni siparişler vermekte kararsızlık yaşaması,

- IMO ve Klas kuruluşlarının gemilerin zorunlu periyodik bakım zamanlarını pandemi dolayısı

ile ötelemesi nedeniyle havuz çalışma programlarında iptaller olması,

- Yurtdışındaki birçok ekipman üreticisinin faaliyetlerinin durma noktasına gelmesi,

- Gümrük ve nakliye işlemlerinin yavaşlaması,

Covid-19 salgınının sektöre olumsuz etkileri olarak yansımıştır. Projelerin ilerlemesinde ve

teslimlerde gecikmeler proje bedellerinin tahsilatını geciktirerek nakit sıkışıklığına neden olmaktadır.

Eximbank tarafından kredi ödemelerinin üç ay ötelenmesi faydalı olmuş ancak sektör ileriki dönemde

benzer ve daha güçlü tedbirlere ihtiyaç duyacaktır.

Tersanelerde uygulanan tedbirlere benzer tedbirler yat sektöründe de uygulanmaya başlanmış toplu

taşımanın yoğunluğunun azaltılması ve temas yoğunluğunun düşürülmesi yönündeki tavsiye ve

önlemelere dayanarak yat sektörü de mümkün olduğunca uzaktan çalışma sistemini benimsemiştir.

Turizmdeki etkilerin çekek yerlerimizi zayıflatacağı ancak insanların Covid-19 salgını sürecindeki

alışveriş tercihlerindeki değişikliğe bağlı olarak gıda sektöründe beklenen hızlanma nedeniyle

balıkçılık sektörüne hizmet veren (ağırlıklı olarak turizm araçlarına hizmet veren Akdeniz bölgesi

tekne imal ve çekek yerleri hariç olmak üzere) tekne bakım onarım yerleri ile küçük tekne

imalatçılarının hissedilir düzeyde etkilenmeyeceği düşünülmektedir.

Yat ve özel tekne imal sektöründe müşteri ilişkilerinde ağırlıklı olarak telefon ve internet kullanılmaya

başlanmıştır. Ancak yat ve özel tekne imal sektörü doğası gereği internet üzerinden kolayca satışı

yapılan diğer sanayi ürünlerine benzemediği ve müşteri tarafından yerinde görülme ihtiyacı duyulan

bir ürün olduğundan bu durum satışları olumsuz etkilemektedir.

Page 33: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

28/46

Sokağa çıkma kısıtlamalarının gelmesi, insanların salgın nedeniyle evlerinden çıkmamaya teşvik

edilmesi yat ve tekne kiralama satın alma sektörünün işlerini duraklatmıştır. Çalışan sayısının yarıya

indirilmesi üretim kapasitesini %30’un altına indirmiştir.

İhracata dönük üretimde üretim kapasitesinin düşmesi sözleşme ve teslim sürelerinde üreticiyi kötü

durumda bırakmış; özellikle İstanbul’da, teknelerin marina dışına çıkışı ve denizde seyrin

kısıtlanması, imal edilen teknelerin deniz tecrübelerinin yapılamaması nedeniyle teslimlerde sorun

yaratmış, buna bağlı olarak tahsilatlar gecikmiş ve üreticiler nakit sıkıntısı çekmeye başlamıştır.

Gemi, Yat ve İhracatçıları Birliği tarafından, birlik sekretaryası aracılığı ile yapılacak başvurular ile,

yabancı iş adamları ve uzmanların ülkemize gelişlerinin ve doğruca (14 gün gözetimde tutulmadan)

gemilerine ulaşmalarının mümkün olacağı konusunda bir duyuru yayınlanmıştır. Bu tedbirin, inşası

tamamlanmış gemilerin teslim edilmesi açısından kolaylık sağlayacağı değerlendirilmektedir. Ancak,

ulaşımın özel uçakla sağlanması gerekmektedir.

İnşa halindeki veya bakım-onarım yapılan gemilerin de belli dönemde siparişçi veya temsilcileri

tarafından görülüp, denetlenmesi ve işlemlerin devamı için kararlar alınması gerekmektedir. Denetim,

montaj vb. nedenlerle gelmesi gereken uzmanların seyahatlerinde az sayıda yolcu için sıklıkla özel

uçak temini ekonomik açıdan uygulanabilir olmayacaktır. Uluslararası uçuşlar serbest kalıncaya

kadar bu sorunun devam edeceği görülmektedir.

Küresel pandemi sebebiyle yaşanacak olan bir küresel ekonomik kriz beklentisi sebebiyle önünü

göremeyen insanların ellerindeki nakiti bu sektöre harcamak istemediği görülmekte ve müşteri

etkileşiminin düşmüş olduğu görülmektedir.

Page 34: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

29/46

3.4 SONUÇ

Ülkemizde tersane, tekne imal yeri ve çekek yerlerinde Covid–19’un etkileri gerek devletimizin aldığı

önlem ve destekler gerekse firma işletmelerinin önlemleri ile en aza indirilmeye çalışılmış ancak

salgına karşı alınan tedbirlerin etkileri kaçınılmaz olarak sektörümüze yansımıştır. Tam rakamlarla

etkilerin ölçülmesi, Covid-19 salgınının 2020 yılı içerisinde ikinci dalga ile tekrar yükselişe geçip

geçmeyeceğine bakarak 2021 başlarında belirlenebilecektir.

Ülkemizdeki 2020 yılı ilk çeyrek rakamlarına bakıldığında;

- Ortalama % 33 oranında iş gücü kaybının yaşandığı,

- % 85 oranında dizayn/üretimi yeniden planlama yapılma zorunluluğunun ortaya çıktığı,

- Tersanelerin faaliyet yoğunluğunun ortalama % 54 düştüğü,

- Tersanelerinin Mart ayı kontratlarının ağırlıklı olarak % 30 dan fazla düştüğü,

- Tersanelerimizin tedarik ve likidite sorunu yaşadığı tespit edilmektedir.

Ülkemizdeki gemi ve yat inşa tesislerinin 2020 yılının ilk yarısından beklentileri ise;

- % 76 oranında ciddi üretim ve bakım gecikmeleri yaşanacağı ve bu gecikmelere bağlı yeniden

planlama ihtiyacı doğacağı,

- Kontratların yaklaşık % 30 – 50 arasında azalacağı ve buna bağlı benzer oranda cirolarda

azalma yaşanacağı

- % 84 oranında orta veya kuvvetli şekilde likidite sorunu yaşanacağı yönündedir.

İçinde bulunduğumuz küresel pandemi ortamında yaşanan sıkıntılar ve uluslararası ticaretteki

daralma göz önüne alındığında ciddi bir küresel ekonomik krizle yüz yüze olduğumuz

anlaşılmaktadır. Bu krizin etkisiyle yeni inşa taleplerinde düşüş olacağı beklenmektedir. Ancak krizin

boyutlarının ortaya çıkarılabilmesi için zamana ve gözlemlerin derinleştirilmesine ihtiyaç

duyulmaktadır.

Söz konusu salgının etkisiyle tüm sektörlerde dijitalleşme hız kazanmış ve dijitalleşmeyi başarabilen

sektörlerin bu krizden daha az etkilendiği gözlenmektedir. Bu hususun göz önünde bulundurularak

bu yönde teşviklerin planlanması önem arz etmektedir. Yapay gerçeklik ve internet tabanlı iletişim

teknolojilerinin etkin kullanımı uluslararası rekabette güç kazandırdığı gibi muhtemel gelecek salgın

ortamlarında da sektörün direncini artıracaktır.

Page 35: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

30/46

Bunların yanında tersanelerde otomasyonun güçlendirilmesi kalifiye işçi sayısının artırılması ve

üretimin daha da planlı bir şekilde işlemesi, tersanelerin dinlenme tesislerinin ve sosyal hizmetlerinin

geliştirilmesinin de muhtemel salgınlarda güçlü bir avantaj sağlayacağı unutulmamalıdır.

Söz konusu yatırımları yapabilecek yetkinlikte iş gücü ve sermayeye sahip olan ülkemizin bu yöndeki

politikaları etkili bir şekilde uygulayabileceği öngörülmekte ve bu tür yatırımların uluslararası

rekabette elimizi güçlendireceği değerlendirilmektedir.

Turizmdeki etkilerin çekek yerlerimizi zayıflatacağı ancak turizm araçlarına hizmet veren Akdeniz

bölgesi tekne imal ve çekek yerleri haricindeki alanlarda balıkçılık sektörünün etkisiyle tekne bakım

onarım yerleri ile küçük tekne imalatının etkilenmeyeceği düşünülmektedir.

Ülkemiz COVİD-19 salgınını diğer ülkelere göre daha başarılı bir şekilde yürütmekte ve sağlık

altyapısının gücünü kullanarak daha az etkilenerek geçirmektedir. Şu durumda yat sektörümüz ciddi

şekilde olumsuz etkilenmiş olsa bile bu durum bazı avantajlar oluşturmakta ve fırsatlar sunmaktadır.

Güçlü yat ihracatçısı konumundaki ülkelerde üretim neredeyse durma noktasına gelmiş durumdadır.

Bu da bu ülkelerden kaynaklı ithalatı kesintiye uğratmakta ve yerli üreticiye alan kazandırmaktadır.

Birbirinden güzel koylarımız yavaş yavaş normale dönüşün başlayacağı ortamda sosyal teması

minimumda tutmaya imkân veren yat turizmi için cazip ortamlar sunmaktadır.

Page 36: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

31/46

4. COVID-19 SALGINININ GEMİ GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNE ETKİSİ

Dünya, hiç görülmemiş bir şekilde Covid-19 pandemisi ile mücadele etmekte olup, tüm dünyada

evlere kapanmış milyarlarca insan ve tüm sektörlerde çok ağır ekonomik kayıplar söz konusudur.

Uluslararası Çalışma Örgütü, dünya çapında 25 milyon kadar işin, pandemi nedeniyle dünya çapında

sebep olduğu durgunluktan kaynaklı olarak ortadan kalkabileceğini öngörmektedir. Birçok ülkede,

hükümetler vatandaşlarının hareketlerini kısıtlamak ve salgının hızla yayılmasını kontrol etmek için

“karantina” önlemlerine başvurmuştur.

Günümüzde, hayati tıbbi malzeme ve ekipmanların yanı sıra gıda, enerji, hammaddeler ve üretilen

mallar ve bileşenler gibi en çok ihtiyaç duyulan ürünler, küresel ticaretin çok önemli bir kısmını

taşıyan ticari deniz yoluyla üreticiden bir sonraki faydalanıcıya ulaştırılmaktadır. Bu faaliyet,

insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak, birçok işi korumak, uluslararası ticareti sürdürmek ve

sonunda küresel ekonominin devamlılığı için gereklidir.

Tedarik zincirinin bütünlüğünün korunması için ise denizcilik sektörü ve bu sektörün önemli bir

parçası olan Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin de kendi içinde ticari açıdan sürdürülebilir şekilde

çalışmasını devam ettirmesi gerekmektedir. Covid-19 pandemisinin en kısa sürede atlatılabilmesi

amacıyla atılan adımlar, bütün sektörleri ve ticari faaliyetlerini etkilediği gibi Gemi Geri Dönüşüm

sektörü için de bir sınav olmaktadır.

Denizcilik endüstrisinin bütün bileşenleri gibi, gemi geri dönüşümde söz konusu pandemiden farklı

şekillerde ve sektör özelinde meydana gelen değişimler sebebiyle etkilenmiştir. Gemi geri dönüşümü,

Norveç, Danimarka, Hollanda, Belçika, İngiltere, Polonya, Portekiz, Ukrayna, Rusya, Brezilya ve

Meksika, Bulgaristan, İspanya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerinde içinde bulunduğu birçok

farklı coğrafi bölgede gerçekleştirilmekte olup, gemi geri dönüşümcü olarak tanımlanan ve

kapasitenin ortalama %97-98’lik bir kısmını ifade eden Çin9, Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve

Ülkemizin de içinde yer aldığı beş ülkede yoğunlaşmaktadır.

Aliağa Gemi Söküm Bölgesinde, Gemi Söküm Yetki Belgesine sahip 22 özel firma10ile Makine ve

Kimya Endüstrisine ait bir gemi geri dönüşüm tesisi faal durumda olup özel firmaların toplam geri

dönüşüm kapasitesi yaklaşık 1 milyon LDT kadardır.

9 Atıkithalatıileilgiliulusalmevzuatdüzenlemelerisebebiylehalihazırdageridönüşümamacıylagemiithalatımümkündeğildir.

10 Firmaların bilgilerine https://tkygm.uab.gov.tr/gemi-geri-donusum adresinden ulaşılabilir.

Page 37: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

32/46

Ülkemiz, 2019 yılı verilerine göre 1,1 milyon GT ve %8.3’lük pazar payı ile, Hindistan ve

Pakistan’dan sonra dünya gemi geri dönüşüm sektöründe 3. sırada bulunmaktadır.

Ülkemiz açısından Gemi Geri Dönüşüm demir hurdasındaki yurtdışına bağımlılığımızın azaltılması

için sürdürülebilir bir çözüm olmasıyla birlikte, kapasite artışının istihdama etkisi de katlamalı

olmaktadır. Ayrıca, yeşil gemi geri dönüşümdeki örnek uygulamalarımız, Ülkemizin itibarına olumlu

katkısı yanında gelişen mevzuat, yeni iş kolları, araştırma konuları ve yatırım ihtiyaçlarını da ortaya

çıkarmaktadır.

Güncel meselelerden olan Hong Kong Sözleşmesinin yürürlüğe girişi ve Avrupa Birliği mevzuatının

yürütülmesine yönelik tartışmaların Ülkemiz gemi geri dönüşüm tonajına olumlu etki

oluşturabileceği bir dönemde; ortaya çıkan pandemi süreci tek başına sektör için beklenmedik riskleri

ve fırsatları oluşturmuştur.

Sektör oyuncularının; sosyal, çevresel, etik ve insan hakları açısından uluslararası standartların

altında faaliyet gösterdiği ve küresel gemi geri dönüşüm kapasitesinin yarısından fazlasının çevreye

duyarlı kabul edilip edilemeyeceği tartışılırken yeni bir krizin sektörün gelişimine olumlu etkisi

olması için gerekli önemlerin alınması çok önemlidir. Özellikle Covid-19 pandemisinin Çin kaynaklı

olduğu göz önüne alındığında, bu ülkenin tesislerindeki olası faaliyet düşüşlerinden gelecekte

ülkemizin olumlu etkilenebilmesi söz konusu olacaktır. Sosyal, çevresel, etik ve insan hakları

açısından ülkemiz tesisleri uluslararası standartları en iyi şekilde uygulayabilmektedir.

4.1 YAŞANAN PROBLEMLER

Bu eşi benzeri görülmemiş zamanlarda, nakliye hizmetlerinin kıtalar arasında gıda, enerji ve tıbbi

malzeme taşımasında kesintisiz devam edebilmesi, bu salgının üstesinden gelmede kritik bir rol

oynayacaktır. Ancak, dünya COVID-19 pandemisinin ortasındayken, denizcilik endüstrisi küresel

ekonominin derin bir durgunluğa girmesiyle süreçten olumsuz etkilenmektedir.

Diğer Dünya Gemi Geri Dönüşümcü ülkelerinde de karantina uygulamaları benzerlik göstermekte

olup, Hint yarımadası pazarlarında gemi geri dönüşüm sektörlerindeki kısıtlamaların yavaş ve

temkinli bir şekilde hafifletilmesi nedeniyle Alang'daki bazı tesisler işe geri dönmeye başlamışlardır.

Diğer taraftan, Bangladeş'te özel izinleri bekleyen gemilerin tesislere yanaştırılmasına (beaching) izin

verilmiştir.

Hindistan'ın Haziran ayı sonuna kadar sürmesi beklenen karantina uygulamasından sonra Alang'da

söküm amaçlı tesise yanaştırılan gemi sayısı ayda 16-20 gemiden 4-5 gemiye kadar düşmüştür. Halen

devam etmekte olan virüs endişesi nedeniyle, Alang'daki işgücünün yaklaşık % 70'i Gujarat yetkilileri

Page 38: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

33/46

tarafından özel olarak planlanmış tren seferleri ile memleketlerine götürülmüştür. Bu nedenle,

temkinli bir şekilde açılmaya başlayan tesisler, azalan işgücüyle faaliyet göstermek durumunda

kalmıştır.

Alang’da şu anda 120 gemi söküm tesisinin sadece 47'si çeşitli geri dönüşüm aşamalarında 54 gemi

ile faaliyet göstermektedir. Çelik haddehaneleri işgücü krizi nedeniyle kapatıldığı ve çelik levhaların

taşınması kamyon ve sürücü eksikliğinden etkilendiği için gemilerden ayrılan malzemeler

satılmamaktadır. Sonuç olarak, stoklar artmakta ve tesislerin stok alanları dolmaya başlamaktadır.

Ayrıca Hindistan’la beraber Bangladeş ve Pakistan ülkeleri de, uyguladığı uçuş kısıtlamaları ve

ülkeye giriş yapan yabancı mürettebat üzerindeki karantina önlemleri ile Covid-19 pandemisine karşı

tedbir almış ve dolayısı ile yerel geri dönüşüm pazarları durgunlaşmıştır.

COVID-19 pandemisi sebebiyle bu dönemde Ülkemiz tesislerden, Avrupa Birliği Gemi Geri

Dönüşüm Tüzüğü kapsamında yetkilendirilmek amacıyla başvuruda bulunan firmaların planlanmış

denetimlerinde gecikme yaşanmıştır. Ülkemizden toplam 11 firma AB Listesinde yer almak için

Avrupa Komisyonuna başvuruda bulunmuştur. Bunlardan 8'inin tesis denetimi gerçekleştirilmiş; altı

tesis ile ilgili süreçler tamamlanmış ve bu firmalar AB Listesine girmiştir. Denetim aşamasına gelinen

iki firmanın denetimleri ise ileri bir tarihte gerçekleştirilmek üzere ertelenmiştir.

Bu durumun yanı sıra, Avrupa Birliği Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü’nün uygulamasıyla ilgili gecikme

yaşanması, Tüzük kapsamında beaching’in kabul edilmesine yönelik baskıların artmasına sebep

olabilecektir. Mevcut durumda Avrupa Birliği Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü’nün; “beaching” gemi

geri dönüşüm metodunu yoğun bir şekilde kullanan Güney Asya Ülkelerinin faaliyetlerini olumsuz

yönde etkilemesi söz konusudur.

Gemi geri dönüşüm kaynaklı hurda metalin girdiği işlenmiş çelik ve kütük pazarlarının da sıkıntılı

olması nedeniyle Türkiye'de çelik endüstrisinde de ciddi bir düşüş yaşanmaktadır. İnşaat demiri için

yeni ihracat yapılamamakta ve sadece mevcut siparişler için üretim gerçekleştirilebilmektedir.

Pandemi döneminde faaliyetini geçici bir dönem durdurma kararı almış bir Gemi Geri Dönüşüm

firmasının bir üst düzey yetkilisi ile yapılan mülakatta firma yetkilisi aşağıdaki hususları

vurgulamıştır:

Faaliyet durdurma kararının öncelikle çalışanların sağlığı ile ilgili endişeler ön planda

tutularak Yönetim Kurulunca alınan karar doğrultusunda gerçekleştiği,

Alınan önlemlerin ciddi bir mali yük getirdiği,

Page 39: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

34/46

Gemi geri dönüşümcülerin farklı sebeplerden dolayı hurda fiyatlarındaki değişime aşina

oldukları ancak pandemi etkisiyle gerçekleşen 50 Dolar/ton’luk düşüşün ani gerçekleştiği ve

bu durumun ciddi zarar oluşturacak olmasından ötürü, stok yapılması mecburiyetinin

doğduğu, dolayısıyla şirketlerinin para akışını sınırlandırmak zorunda kaldığı,

Alınması planlanan veya alımı yapılmış olan gemilerin mürettebat ile yanaştırılması

yapılamadığından dolayı açıkta beklemek zorunda kaldığı, geri dönüşüm işlemlerinin

başlatılamadığı ifade edilmiştir.

4.2 ALINAN ÖNLEMLER

Bakanlığımızca Gemi Geri Dönüşüm maksatlı, ülkemize gelecek gemilerin tesislere gelme

aşamasında, hastalık bulaşmasını önlemek için, gemi üzerinde personel olmaksızın römorkörle

çekilmesini temin edilmesi şartı getirilmiştir. GEMİSANDER yetkilileri, pandemi sürecinde çeşitli

izin ve önlemlerin arttığını dile getirmekle birlikte İdari süreçlerle ilgili ciddi bir sorun yaşanmadığını

belirtmişlerdir. Aliağa Liman Başkanlığınca da bu süreçte tesislere ve geri dönüşüme girecek

gemilere yönelik uygulamalarda aksama yaşanmadığı bildirilmiştir.

İstihdam konusuna Ülkemiz açısından bakıldığında, Gemi Geri Dönüşüm sektörü ortalama 1000

kişiye doğrudan, ayrıca yan sanayi ve tedarikçisi olduğu demir çelik sektörü için de dolaylı olarak iş

imkânı sağlamaktadır. Sektörde istihdam edilen çalışanların büyük çoğunluğunun sürekli çalışan ve

Aliağa’da yaşıyor olması, Hindistan örneğindeki gibi bir insan trafiğinin oluşmasının önüne

geçmiştir.

Ülkemizde de gemi adamları ve çalışanlara yönelik karantina ve kısıtlamalar ile önlemler Güney Asya

ülkelerinkine benzemekle birlikte GEMİSANDER yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, Aliağa Gemi

Geri Dönüşüm Bölgesinin diğer ülkelerdeki örneklere göre çok daha küçük ve özerk bir yapısının

olmasından dolayı, faaliyet göstermek isteyen tesislerin aralıksız çalışabildiği ve gemi kabulü için

ilgili İdarelerden gerekli izinleri alabildiği bilgisi alınmıştır.

Ayrıca Geri Dönüşüm Tesislerinde, sosyal mesafenin korunması ve hijyenin sağlanması gibi

amaçlarla, servis sayısının arttırılması, yemekhane ve sosyal tesislerin kullanımının tekrar

düzenlenmesi gibi çeşitli önlemler alınmıştır. Çalışanların sağlığı ile ilgili endişeleri ön planda tutan

dört firma ise, yönetim kurullarının takdiriyle, bu dönemde faaliyet durdurma kararı almıştır.

Page 40: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

35/46

4.3 OLASI FIRSATLAR

Durgunlaşan ekonomik faaliyetlerin sonucu olarak denizcilik sektörü henüz navlun fiyatlarını

düşürmek zorunda kalmamıştır. Ancak, denizcilik firmaları bunu yapmak zorunda kalırsa ve navlun

oranlarının 2008 yılı mali krizinden sonra olduğu gibi % 20 oranında düşmesi söz konusu olursa,

dünya genelinde tüm denizcilik sektörünün daha derinden etkilenebileceği öngörülmektedir.

Dünya konteyner taşımacılığının liderleri olan MSC, MAERSK, CMA-CGM gibi büyük şirketler,

dünya deniz ticaretinin en büyük aktörlerinden olan Çin'e seferlerini azalttıkları gibi, yalnızca

MAERSK, Asya ülkelerine yapılacak ve Asya kaynaklı 50'den fazla seferini iptal etmek zorunda

kalmıştır.

Ayrıca, salgının kaynağı olarak gösterilen Çin'in dünya deniz ticaretinin %40'ından fazlasını

karşıladığı ve dünyadaki 10 büyük konteyner limanının 7'sinin Çin'de olduğu düşünüldüğünde,

denizcilik sektörünü pek de iyimser günlerin beklemediği değerlendirilmektedir.

Değinilen bu belirtiler ve tedbirler göz önünde bulundurularak, navlunun uzun süre düşük

seyretmesi/düşmesi gibi bir senaryoda geri dönüşüm kararı alacak armatör sayısının artabileceği

değerlendirilmektedir.

Özellikle yolcu gemileri masrafı çok yüksek olan ve salgın gibi durumlara karşı ağır zaafları olan

araçlar olduğundan, daha fazla etkilenmeleri muhtemeldir. Bu durumda, yolcu gemilerinin Gemi Geri

Dönüşüm sektörümüz için öncelikli müşteri olma ihtimalinin arttığı görülmektedir. Dolayısıyla, 2018

yılında geri dönüşüm için satılan tonajın çoğu petrol tankerleri olmasına rağmen, önümüzdeki süreçte

alışılmışın dışında istatistikler görmek mümkün olabilecektir.

Farklı bir pencereden bakıldığında ise, tedarik ile ilgili yaşanan sorunların tüm firmaların üretim

süreçlerini ve üretim ağını gözden geçirmeye ittiği ve daha yerel tedarikçilerin gelecekte tercih

edileceği gibi tezler de, Güney Asya ile yapılan ticaretin pazar payında meydana gelebilecek

değişikliğin tesislerimize yakın gemi hareketliliğini arttırabileceği değerlendirilmektedir.

Dünya Bankası’nın yapmış olduğu bir değerlendirmeye göre, geri dönüştürülecek gemi miktarı 2030

senesine kadar düzenli artış gösterecektir. Bu öngörü ile geliştirilmekte olan uluslararası mevzuat

beraber değerlendirildiğinde, sektörün henüz olgunlaşmakta olduğunu söylemek de mümkündür. Bu

sebeple önümüzdeki yıllarda gelişmelere direnen oyuncuların tonajlarında büyük değişmelerin

gözlenmesi ve yeni gemi geri dönüşümcü ülkelerin pazara girmesi şaşırtıcı olmayacaktır.

Page 41: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

36/46

COVID-19 pandemisinin etkileri tartışılırken dikkate alınması gereken bir diğer husus ise; tesislerde

uygulanmakta olan standartların yükselmesinin maliyetlerde büyük etkisinin olduğu ve tesisler

arasındaki sosyal, çevresel, etik ve insan hakları açısından standart farkları ile ton başına yapılan

ödemelerdeki farklılıklardan ötürü küresel anlamda beraber işleyen ve birbiri ile rekabet etmekte olan

iki farklı pazarın mevcudiyetidir. Yeşil faaliyet gösteren ancak ton başına düşük fiyat verebilen

Ülkemizdeki tesisleri ile standartları düşük ancak yüksek fiyat verebilen tesislerin pandemi sonrası

dönemde de rekabetinin nasıl şekilleneceği muğlaklığını korumaktadır.

Bu ihtimallerin yanı sıra, en olası durum, Ülkemizin, diğer gemi geri dönüşümcü ülkelerle

kıyaslandığında uluslararası düzenlemelere en uygun ve hazırlıklı ülke olma avantajımızla

önümüzdeki yıllarda, arz-talep dengesindeki olası değişimler ile birlikte mevcut tesislerimizin

faaliyetlerinde ciddi bir artış olması mümkün olabilecektir.

Stok yapılan hurda çelikle ilgili olarak da olumlu senaryo, salgın bittiğinde ve gemi geri dönüşümün

tedarik zincirinin bir parçası olduğu HABAŞ, İDÇ, ÖZKAN DEMİR ÇELİK, EGE ÇELİK firmaları

sipariş alıp çalışmalarına devam edeceği zaman, hiç şüphesiz ki hurdaya ihtiyaç duyacaklardır. Bu

durumda, Geri Dönüşüm firmaları tarafından COVID-19 pandemisi sebebi ile stokta tutulan hurdanın

zarar ettirmeyecek fiyatlardan satış imkânı olacaktır.

Türkiye’nin dünyadaki 10. büyük çelik üreticisi ve büyük bir hurda metal ithalatçısı olması, pandemi

sebebiyle Gemi Geri Dönüşüm sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmesini gerektirmektedir.

Diğer taraftan, pandemi sebebiyle ülkelerin sınırlarının kapatılması ve ulusal üretimin öneminin

ortaya çıkması sebebiyle %1-2 gibi bir oranda kalan Türkiye’de geri dönüşüme tabi tutulan gemi

kaynaklı hurda metalin, ithal edilen hurda metale oranının artması için her fırsatın

değerlendirilmesinin faydalı olacağı aşikârdır.

Page 42: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

37/46

4.4 RİSKLER

GEMİSANDER yetkililerince, yurt dışı seyahatlerinin kısıtlanması nedeniyle, gemi geri dönüşüme

alınacak gemilerin yerinde incelemelerinin yapılamaması kaynaklı ekonomik risklerin bulunduğu

beyan edilmiştir.

Yine GEMİSANDER yetkililerince, gemilerin notifıkasyon onay işlemlerinde bayrak devletleri

kaynaklı belge doküman tedarik etme/işlem aksamaları nedeniyle gemilerin ait olduğu ülkeden

çıkamaması/römorkör/liman demoraj ücretleri gibi ek maliyetlerin henüz ortaya çıkmadığı ancak

sürecin uzaması durumunda söz konusu ek giderlerle karşılaşılabileceği belirtilmiştir.

Sürecin uzaması durumunda armatör, tesis ve alım satımda üçüncü taraftan maddi kaynak

sağlanmışsa kredi sağlayıcılarla olası hukuki anlaşmazlıkların ortaya çıkabileceği, mevcut kredilerin

ödenmesinde sorunlar yaşanabileceği düşünülmektedir.

Geri Dönüşüm tesislerinin, Ülkemizin Hong Kong Sözleşmesine taraf olduktan sonraki dönemde

Avrupa Birliği Gemi geri Dönüşüm Tüzüğü kapsamında yetkilendirilmelerine yönelik, pandemi

sebebiyle henüz başvuru yapmamış firmaların başvuru süreçlerinin daha da uzayabileceği

değerlendirilmektedir.

Gemi geri dönüşüm tesislerinde gemi inşa, bakım onarım/tadilat veya farklı bir faaliyet

gerçekleştirilmesi mevzuat açısından mümkün değildir. Dolayısıyla, gemi geri dönüşüm sektöründe

ülkemiz tesislerinin; rekabet güçlerinin zayıflaması, dünya genelinde çelik arz-talep dengesindeki

oynamalar ve navlunların yükselmesi gibi sebeplerle gelecekte atıl kalmaları söz konusu olduğunda

sektörün krize girmesi söz konusu olabilecektir.

Page 43: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

38/46

4.5 ELDE EDİLEN BULGULAR

Dünya Gemi Geri Dönüşüm faaliyetleri ile ilgili genel istatistikler incelendiğinde, 2019 yılına kıyasla,

2020 yılında Mart ve daha belirgin şekilde Mayıs ayında geri dönüştürülen gemi sayısındaki düşüş

göze çarpmaktadır. Özellikle Mayıs ayındaki ani düşüşü pandemi sebebiyle alınmış karantina ve

kısıtlamalara bağlamak doğru olacaktır.

Tablo 1. Dünya Genelinde 2019-2020 yıllarında Gemi Geri Dönüşüm

Kaynak: AlliedShippingResearch

Dikkate değer bir diğer husus ise, geri dönüştürülen gemilerin yaş ortalamaları incelendiğinde

navlunun düşmesi ve temelde bu sebeple geri dönüştürülen gemilerin yaş ortalamasının artmasının

beklenmesine karşın henüz istatistiklere bu durumun belirgin şekilde yansımamış olduğudur.

Pandemiyle ilgili kısıtların uygulanması sürecinin uzaması durumunda daha genç gemilerin geri

dönüştürüldüğünün gözlemlenmesin muhtemel olacağı değerlendirilmektedir.

Page 44: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

39/46

Tablo 2. Dünya Genelinde 2018-2020 Ortalama Gemi Geri Dönüşüm Yaşları

Kaynak: AlliedShippingResearch

COVID-19 pandemisi etkisiyle istihdam açısından Ülkemizdeki Gemi Geri Dönüşüm sektörünü

dikkate alırsak; tesislerin istihdam açısından tam kapasite değeri yaklaşık 1800 personel olarak

belirtilmektedir. Son on sene bazında ise istihdam değerleri 500 ila 1500 kişi arasında değişiklik

göstermiştir. Firmaların işlerini yaptırdıkları müteahhit, taşeron, nakliyeciler ve diğer yardımcı

hizmetler ve yan sanayide çalışan personelle, bu istihdam değeri yaklaşık 8500 kişiyi bulmakta olup,

2020 yılı Nisan ayı itibariyle Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Bölgesinde çalışan sayısı 650 kişi olarak

tespit edilmiştir. Dolaylı çalışan sayısının ise yarı yarıya düştüğü tahmin edilmektedir.

Ülkemizde de 2020 yılı içerisinde 15 Mayıs'a kadar geçen sürede 217.000 tona tekabül eden 43 adet

gemi geri dönüştürülmüş olup, 2019 yılının aynı ay ve gününde 287.500 tona tekabül eden 57 adet

gemi geri dönüştürülmüştür. Bu süreç içerisinde 70.500 tonluk düşüş tespit edilmiştir. Gemi Geri

Dönüşüm sektörü için ortalama bir faaliyet yılı olarak kabul edilebilecek 2019 yılının rakamlarının

baz alınması durumunda, yine 300 USD/ton fiyat kabulü ve yaklaşık 15%’lik kar oranıyla çalışıldığı

varsayılırsa, 2020 yılı 15 Mayıs tarihi itibarı ile COVID -19 pandemisi nedeniyle 3.172.500 USD

miktarında bir kayıp söz konusudur. (GEMİSANDER)

Page 45: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

40/46

4.6 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Birçok ülke COVID-19 pandemisine, karantina ya da hareketi kısıtlama yoluyla yanıt vermiştir. Bazı

perakendeciler ve üreticiler depoları dolu veya kapalı olduğu için yüklerini ve konteynerlerini

alamamaktadır. Bazı limanlar faaliyet göstermeye devam etmiş ancak iş yükünü azaltmak zorunda

kalmıştır ki, bu da yük tıkanıklığını tetiklemiştir. Orta ve uzun vadede, temel malların ve gıda

maddelerinin hareketi de dâhil olmak üzere tedarik zincirinin bozulması ihtimali bulunmaktadır.

Denizcilik sektörünün herhangi bir halkasındaki tıkanıklık tüm denizciliği ve dünya ticaretini

etkileyebilecek sorunlara yol açabilecektir.

UNCTAD tahminlerine göre, COVID-19 pandemisi 2020 yılının ilk çeyreğinde küresel ticaret

değerlerinde % 3'lük bir düşüşe yol açmıştır. Bu durumun ikinci çeyrekte hızlanması beklenmekte

olup % 27'lik bir düşüş öngörülmektedir.

Özellikle, içinde bulunduğumuz pandemi dönemi gibi küresel ekonomide daralma görülen birçok

dönemde, verimin arttırılması ve operasyonların optimize edilmesi yoluyla birim operasyon

maliyetlerinin azaltılması için armatörler filolarının durumunu gözden geçirme ve yaşlı gemilerini

geri dönüşüme gönderme yolunu seçebilmektedir.

Bu aşamada önemli bir sorumluluğu üstlenen gemi geri dönüşüm endüstrisi tonajdaki ihtiyaç

fazlasının düşürülmesi ve dolayısıyla gemi yaşına bağlı fazla kapasitenin navlun üzerindeki olumsuz

baskının azaltılması için kaçınılmaz bir çözüm olmaktadır.

Ülkemiz Geri Dönüşüm sektörü açısından,2020 yılı 15 Mayıs tarihi itibarı ile COVID -19 pandemisi

nedeniyle 3.172.500 USD miktarında bir kayıp söz konusudur. (GEMİSANDER)

Türkiye’nin dünyadaki 10. büyük çelik üreticisi ve büyük bir hurda metal ithalatçısı olması, pandemi

sebebiyle Gemi Geri Dönüşüm sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmesini gerektirmektedir.

Diğer taraftan, pandemi sebebiyle uluslararası sınırların kapatılması ve ulusal üretimin öneminin daha

belirgin bir şekilde ortaya çıkması sebebiyle, %1-2 gibi bir oranda kalan Türkiye’de geri dönüşüme

tabi tutulan gemi kaynaklı hurda metalin artabilmesi için gerekli önlemlerin alınmasının faydalı

olacağını aşikârdır.

Pandemi sürecinin ne kadar devam edeceği ve etkilerinin derinliği gibi bilinmeyenler etkili müdahale

stratejilerini, denizcilik sektörlerdeki tüm kuruluşların ayakta kalması için daha da önemli hale

getirmektedir. Belki de iyi bilinen bir alıntıyı hatırlamanın zamanı gelmiştir:

Page 46: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

41/46

“Hayatta kalan türlerin en entelektüelleri değil; hayatta kalan en güçlü değil; ancak hayatta

kalan tür, kendisini bulduğu değişen ortama en iyi uyum sağlayabilen türdür.” (Leon C.

Megginson, CivilisationPastandPresent, 1963)

Page 47: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

42/46

5. COVİD 19 SALGINININ DENİZDİBİ TARAMA FAALİYETLERİNE ETKİLERİ

Ülkemiz deniz ve iç sularında su derinliklerini artırmak veya mevcut su derinliklerini korumak

amacıyla yapılan tarama faaliyetleri Genel Müdürlüğümüz koordinesinde 208 personeli ile çalışan

İzmir, İstanbul ve Samsun Başmühendislikleri ile beraber yetki verdiğimiz firmalar ile toplam 30

kuruluş tarafından gerçekleştirilmektedir. 3 Başmühendisliğimizin kullandığı 42 adet tarama

vasıtasının yanında Tarama Yetki Belgesi alan 27 kuruluşun da 95 adet tarama vasıtası bulunmakta

olup toplamda 137 adet tarama vasıtasıyla tarama faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.

Bu çalışmada, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinden çıkan ve birçok ülkeye yayılan COVID-

19 salgını nedeniyle Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Korona Virüs Bilim Kurulu’nun mezkûr

hastalığın ülkemizde yayılımının önlenmesine dair tavsiyeler kapsamında Başmühendisliklerimizin

gerçekleştirdiği tarama faaliyetlerine virüsün etkileri ile özel sektörün gerçekleştirdiği tarama

faaliyetlerinde virüs nedeniyle yaşadığı sıkıntıların sebepleri araştırılmıştır.

5.1 İSTANBUL DENİZDİBİ TARAMA BAŞMÜHENDİSLİĞİ

İstanbul Denizdibi Tarama Başmühendisliğinde 89 adet personel görev yapmakta olup 8 (sekiz) kişi

60 yaş üstü, 1(bir) kişi engelli ve 16 (on altı) kişi kronik olmak üzere toplamda 25 kişi idari izne

ayrılmıştır. Bu 25 kişinin 16’sı denizci kadrosundadır. Ayrıca 375 sayılı KHK Geçici 23.maddesi

gereğince kadroya alınan 42 denizci personelin de 12’si idari izinli olup geriye kalan 30 personel de

dönüşümlü olarak çalışmaktadır. Ancak bu çalışma düzenine rağmen gelen tarama taleplerinde

GEMAK A.Ş, SANMAR A.Ş taramaları herhangi bir aksamaya mahal vermeden tamamlanmış olup

Gölcük Askeri Tersane Taraması ise devam etmektedir. Ayrıca 2018 yılı Mart ve Nisan aylarındaki

tarama miktarı 20.000 m3, 2019 yılı Mart ve Nisan aylarındaki tarama miktarı 81.400 m3, 2020 yılı

Mart ve Nisan aylarındaki tarama miktarı ise 14.300 m3’dür. Geçmiş yıllara göre olan tarama

miktarlarındaki düşüş, Covid-19 sebebiyle tarama taleplerinin düşmesinden kaynaklanmaktadır.

5.2 İZMİR DENİZDİBİ TARAMA BAŞMÜHENDİSLİĞİ

İzmir Denizdibi Tarama Başmühendisliğinde 58 adet personel görev yapmakta olup 60 yaş üstü 1

Kaptan ile kronik hastalığa sahip olan 1 Başmakinist ve 1 yağcı personel Covid-19 nedeniyle idari

izine ayrılmıştır. Deniz dibi Tarama Faaliyetleri, arz-talebe göre yapılmakta olup, İzmir Denizdibi

Tarama Başmühendisliğince 4 farklı tarama projesinde (Alsancak Limanı Taraması, İzmir Tersanesi

Komutanlığı Taraması, Sanko Limanı Taraması, Sözleşmesi imzalanmış olan Botaş Limanı Taraması)

15 parça tarama vasıtası ile tarama faaliyetleri devam etmektedir. 2018 yılı Mart ve Nisan aylarındaki

tarama miktarı 65.550 m3, 2019 yılı Mart ve Nisan aylarındaki tarama miktarı 62.750 m3, 2020 yılı

Page 48: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

43/46

Mart ve Nisan aylarındaki tarama miktarı ise 87.400 m3 tür. 2020 yılında tarama taleplerinde düşüş

olmadığı için tarama miktarlarında düşüş olmadığı gibi artan talebe istinaden tarama miktarında artış

gerçekleşmiştir. Ayrıca Covit-19 salgınına rağmen gelen tarama talepleri eksiksiz tarama programına

alınmış ve plan doğrultusunda tarama faaliyetleri devam etmektedir.

5.3 SAMSUN DENİZDİBİ TARAMA BAŞMÜHENDİSLİĞİ

Samsun Denizdibi Tarama Başmühendisliğinde 61 adet personel görev yapmakta olup 11 personel

kronik hastalıktan dolayı idari izinlidir. İdari izinli personelin 2’si kaptan kadrosundadır. Ancak bu

çalışma düzenine rağmen gelen Samsun Sahil Güvenlik Komutanlığı taraması ve Kirazlık Balıkçı

Barınağı taraması tamamlanmıştır. 2018 yılı Mart ve Nisan aylarındaki tarama miktarı 37.300 m3,

2019 yılı Mart ve Nisan aylarındaki tarama miktarı 25.050 m3, 2020 yılı Mart ve Nisan aylarındaki

tarama miktarı ise sadece kayalık zemin çalışması yapılmış olup o da saat olarak toplam 21 saat 30

dk.’dır. Geçmiş yıllara göre olan tarama miktarlarındaki düşüş tarama taleplerinin düşmesinden

dolayı oluşmaktadır.

Başmühendisliklerimiz deniz dibi tarama çalışmalarını aksatmayacak şekilde personel çalışma

düzenine geçmiştir. Bilindiği üzere deniz dibi tarama çalışmaları arz talep dengesi üzerine işleyen bir

sisteme sahiptir. Başmühendisliklerimize pandemi süresince gelen hiçbir talep geri çevrilmemiş ve

deniz dibi tarama planına alınmıştır. Başmühendisliklerimize deniz dibi tarama talepleri genel olarak

Tersaneler, Limanlar, Marinalar ve Balıkçı Barınakları tarafından gelmekte olup söz konusu

sektörlerin Covid-19 pandemisinden olumsuz olarak etkilenmesi nedeniyle deniz dibi tarama

taleplerinde de önemli düşüşler meydana gelmiştir. Adı geçen sektörlerin ticari olarak kayıpları ve

olumsuz etkilenmeleri tarama taleplerini azaltmakta ve talep azlığı da Başmühendisliklerimizin

tarama miktarlarına olumsuz olarak yansımaktadır.

Yıllık ve Aylık Bazda Tarama Miktarları

OCAK ŞUBAT MART NİSAN

2017 50.300 77.160 43.056 75.050

2018 61.476 49.060 40.600 82.250

2019 67.550 66.350 93.000 77.200

2020 66.000 40.050 41.750* 59.950*

Page 49: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

44/46

* Belirtilen tarama miktarlarına ilave olarak, her cari yılın başında Genel

Müdürlüğümüzce belirlenen ve Döner Sermaye İşletme Dairesi Başkanlığınca onaylanan

Tarama Birim Fiyatları kapsamında, 2020 yılı için 8 saat sert zemin ve kayalık çalışması

fiyatı 104.000 TL dir. Bu çerçevede, Samsun Denizdibi Tarama Başmühendisliği

tarafından 2020 Mart ayında 14 saat 10 dk ve 2020 Nisan ayında 07 saat 20 dk sert zemin

çalışması yapılmıştır.

5.4 TARAMA YETKİ BELGESİNE SAHİP ÖZEL FİRMALAR

Özel firmalar Covid-19 kapsamında alınan tedbirlerden etkilenmişlerdir. Bilindiği üzere bu

tedbirlerden bazıları; 30 büyükşehirde giriş-çıkışların kontrol altına alınarak mülki amirlikten izin

alınarak yapılması, hafta sonları ve resmi tatillerde sokağa çıkış yasağı getirilmesi, yurtdışından

getirilen personele uygulanan 14 günlük karantina süresidir.

Söz konusu tedbirler kapsamında, tarama projeleri için gerekli olan personel, yedek parça, sarf

malzemelerinin tedarik edilerek büyükşehirler arası götürülmesi için gerekli izin süreçlerinin

uzamasından kaynaklı süre kayıpları olmuş ve tarama projeleri gecikmiştir. Sokağa çıkma yasakları

kapsamında, arızalı ekipmanlar için üretimi yapılan yedek parçaların temininde zorluklar ve

gecikmeler yaşanmış olup tarama projeleri gecikmeye uğramıştır. Büyükşehirlerden temin edilmesi

gereken yedek parça, kumanya, sarf malzemesi vb. tedarik edilememiştir. Yurtdışından gelen

ekipmanların temini ile yabancı personellerin yurda gelmesinde uzun süreli gecikmeler yaşanmıştır.

Ayrıca yurtdışında yapılan taramalar için yurt dışına personel ve malzeme gönderimleri de sekteye

uğramıştır.

5.5 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Bilindiği üzere Covid-19 pandemisinin küresel bazda etkilerine bakıldığında dünya genelinde petrol

ve türevlerine olan talepteki düşüş en çok denizcilik alanında etkisini göstermiştir. Dolayısıyla bu

durumun ülkemiz liman ve tersane yatırımlarına olumsuz etkileri olmuştur. Deniz dibi tarama

talebinin en yüksek olduğu sektörler olan liman ve tersane sektörlerinde, yaşanan pandemi döneminin

etkileri nedeniyle söz konusu sektörün deniz dibi tarama taleplerini erteledikleri gelen taleplerdeki

azalmalardan anlaşılmaktadır. Bu dönemde kamu sektörü olarak özellikle denizci personelimizde

yaşadığımız iş gücü kaybı gelen taleplerin azalmasından dolayı tarama işlerinde durmaya veya

gecikmeye neden olmamıştır. Mevcut deniz dibi tarama faaliyetlerimiz kamu sektörü olarak büyük

bir özveri çerçevesinde aksamaya mahal vermeksizin devam etmektedir.

Page 50: COVID-19 KÜRESEL SALGINININ SEKTÖRÜMÜZE ETKİSİ · COVİD-19, 11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel “pandemi” olarak ilan edilmiştir. COVİD-19’un

45/46

Özel sektörde tarama yetki belgesine sahip deniz dibi tarama firmaları ise covid-19 nedeniyle alınan

önlemlerden olumsuz olarak etkilenmişlerdir. Özellikle yurtiçi ve yurt dışı seyahat kısıtlamaları özel

sektörün personel, kumanya, yedek parça ve arıza onarım tedarikleri vb. konularda sıkıntılar

oluşturmuştur. Ayrıca özel sektöre olan tarama taleplerindeki düşüşler de özel sektör tarama

firmalarını hem iş gücü anlamında hem de ekonomik sürdürülebilirlik anlamında olumsuz yönde

etkilemiştir.

Ayrıca Covit-19 pandemisinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Çevre İl Müdürlükleri, dip

malzeme numunesi inceleyen laboratuvarlar gibi kurumlardaki personel sayısında oluşan dönüşümlü

çalışma sisteminden dolayı tarama faaliyetlerindeki ÇED, Dökü Koordinatları, Numune Analizi vb.

gibi deniz dibi tarama faaliyeti için gerekli dokümanların ve işlemlerin de hazırlanma sürecinin

uzaması tarama faaliyetlerini geciktirebilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kapsamındaki

yukarıda belirtilen izin, iş ve işlemlerin gecikmesi hem kamu hem özel sektör taramalarında

gecikmelere ve ekonomik kayıplara da sebebiyet verebilmektedir.