Upload
trandien
View
226
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
rohn hastal›¤› (CH), idiopatik inflamatuar barsakhastal›¤› (‹‹BH) grubu içinde tan›mlanm›fl olan iki
hastal›ktan biridir. Tarihsel olarak daha önceleri de ben-zer tablolar›n tan›mlanm›fl olmakla birlikte, literatürdelegal olarak yerini 1932’de alm›flt›r [1]. Ülseratif kolit(ÜK)’in tan›m› göreceli olarak daha eskidir [2]. Tan›m-lar› aç›s›ndan asr›n› tamamlamam›fl olsalar da, süreklidevam eden çok disiplinli çal›flmalara ra¤men oldukçaeski bu iki hastal›k hala “nedeni bilinmeyen” s›fat›n› ko-rumaktad›r. Bir grup hastada ise CH ile ÜK aras›nda ay›-r›c› tan› yap›lamamakta ve bu grup için indetermine ko-lit kavram› kullan›lmaktad›r [3]. Bu makalede esas ola-rak CH’nin patolojik özellikleri, bugüne kadar patoge-
nezinde rol oynad›¤› düflünülen durumlar ve patolojikay›r›c› tan›s› üzerinde durulacakt›r.
Geçmiflten Günümüze “Klinikopatolojik ‹flbirli¤i” Kurgusu Çerçevesinde CrohnHastal›¤› Patolojisinin K›sa Tarihi
Literatürde birçok makalede CH’nin ilk tan›m tarihiolarak Burill B. Crohn ve arkadafllar›n›n 1932’deki yay›-n› gösterilir. Her ne kadar yaflam› boyunca Dr. Crohnbu hastal›k için asla kendi ismini kullanmam›fl olsa dagünümüzde küresel olarak kabul görmüfl bir eponimdir[4]. 1932’de JAMA’da yay›mlanm›fl olan bu makaleyebakt›¤›m›zda 3 isim görülür: BB Crohn (gastroentero-log), L Ginzburg (cerrah) ve GD Oppenheimer (patolog)[1]. O günden günümüze tafl›nan klasik bilgi, bir hasta-ya CH tan›s› koyabilmek için klinik, endoskopik, histo-
103
Cerrahpafla T›p Dergisi 2009; 40(3): 103-120ISSN: 1300-5227 DERLEME
Al›nd›¤› Tarih: 01 Ekim 2008Yaz›flma Adresi (Address): Prof. Dr. Süha GökselAc›badem Hastanesi, Patoloji BölümüMaslak - ‹stanbule-posta: [email protected]
ÖzetCrohn hastal›¤› patolojik ve klinik bir kavram olarak 1932’de yay›nlanm›fl olmas›na ra¤men ve günümüze de¤in patogenezini saptamak ama-c›yla çok yo¤un çabalar harcanmas›na karfl›n, hala nedeni bilinmeyen bir hastal›kt›r. Di¤er taraftan Crohn hastal›¤›, hastalar baz›nda olduk-ça heterojen bir tablo oluflturmaktad›r. Viyana s›n›flamas› temel al›nd›¤›nda, hastalar fenotipik olarak 24 alt grubu ayr›lmaktad›r. Sonuç ola-rak Crohn hastal›¤› hem klinik hem de patolojik aç›dan bir problem olarak önümüzde durmaktad›r. Bu makalede patolojik bulgu ve pato-lojik tan› üzerinde en son görüfl birli¤i oluflturulmufl durumlar ile Cerrahpafla T›p Fakültesi Patoloji Anabilim Dal›’n›n bu alandaki deneyimibirlikte tart›fl›ld›.
Anahtar kelimeler: Crohn hastal›¤›, patoloji, inflamatuar barsak hastal›¤›
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40: 103-120
The pathologic features of the Crohn’s disease
Abstract
Despite that Crohn’s disease has first been published as a pathologic and clinical entity in 1932, and enormous progress has been made inunderstanding its pathogenesis since then, there still remain unknown aspects of its etiology. Furthermore Crohn’s disease is a heterogeneo-us entity with, for example, 24 phenotyping subgroups according to the Vienna classification. Hence Crohn’s disease is still a problematicarea in both the clinical and pathological terms. In this review, the recent consensus reached on the pathologic findings and diagnosis ofCrohn’s disease is discussed, combined with the experience of the Pathology Department of the Cerrahpasa Medical Faculty.
Key words: Crohn’s disease, pathology, inflamatory bowel disease
Cerrahpasa J Med 2009; 40: 103-120
Crohn Hastal›¤›n›n Patolojik Özellikleri
Süha Göksel
Ac›badem Hastanesi (Maslak) Patoloji Bölümü, ‹stanbul
doi:10.2399/ctd.09.103http://www.ctf.edu.tr/dergi/online/2009v40/s3/d1.pdf
C
lojik, radyolojik ve/veya biyokimyasal incelemelerin birarada de¤erlendirilmesi gereklili¤idir [5]. Bir baflka de-yiflle hiçbir veri tek bafl›na CH tan›s› için yeterli olmad›-¤› gibi, CH ile ilgili anatomopatolojik bilgiler de multi-disipliner bir birikim ile gelifltirilmifltir.
1907-1908 tarihlerinde Mount Sinai Hastanesinde
patoloji interni oldu¤unu ve tüm otopsilerin asistanl›¤›-
n› yapt›¤›n› anlatan Crohn, bir çok konuflmas›nda ve ya-
z›s›nda Dr. Emanuel Libman’›n otopsilerin barsaklar›n›
ne kadar titizlikle inceledi¤ini ve kaydetti¤ini vurgular
[6]. Güçlü bir patoloji temeli oldu¤u anlafl›lan Crohn,
Ginzburg ve Oppenheimer’›n kendisinden ba¤›ms›z an-
cak efl zamanl› titiz çal›flmalar›n›n bu alana getirdi¤i
katk›lar› yinelerken, CH’nin morfolojik bulgular›n›n pa-
tolog-cerrah birlikteli¤i ile tesbit edildi¤ini anlat›r. Bu
tarihi tarihi bildirisi New Orleans’da sözlü olarak “Ter-
minal ‹leit” ad›yla sunuldu¤unda, tart›flmac›lardan Dr.
Bargen’in “rejyonal ileit” terimini önermesi ile hastal›-
¤›n ad›n› de¤ifltirdiklerini bildiren Crohn, rejyonal ileit
tan›s›n›n esas olarak radyolojik bulgular ile konuldu¤u-
nu sürekli vurgulayarak Marshak’›n (radyolog) da ekibin
ayr›lmaz bir parças› oldu¤unu gösterecektir [7-9].
Zaman›n ak›fl› içinde “ileokolit”, “ileojejunit” [10],
rektal komplikasyonlar, non-granülomatöz ve akut
formlar, “granülomatöz kolit-segmental kolit, duode-
num tutulumu gibi CH’nin a¤›zdan-anüse tutulumu ve
efllik eden di¤er organ patolojileri tan›mlanmaya devam
ederken, asl›nda barsak duvar›nda görülen makroskopik
ve mikroskopik patolojik bulgular aç›s›ndan 1932’den
bu güne çok büyük bir de¤ifliklik yaflanmam›flt›r [9-16].
Ancak bu bulgular›n hastal›¤›n tan›s›nda ve ay›r›c› tan›-
s›ndaki a¤›rl›¤› ve gücü, tart›flmas›z bir flekilde, yeterli
de¤ildir.
Afla¤›da detayl› olarak tan›mlayaca¤›m›z patolojik
bulgulara geçmeden önce, rejyonal ileitin kendi süreci
içinde , “kronik interstisyel enterit” tan›m›n› ilk kez or-
taya koydu¤u bildirilen ve bir cerrah olan Dalziel ile
Polonyal›lar›n günümüzde de kulland›klar› eponim bi-
çimiyle “Crohn-Lesniowski hastal›¤›”na ad›n› veren
Lesniowski unutulmamal›d›r [17,18].
Crohn Hastal›¤›n›n Klasikleflmifl PatolojikÖzellikleri ve “Kan›ta Dayal›” ECCO-ViyanaGörüflbirli¤i Raporu
CH’nin patolojik özellikleri, yukar›da da vurguland›-¤› gibi, rezeksiyon materyalinin patolojik incelemesi,peroperabl cerrahi gözlem ve radyolojik bulgularla bir-likte tan›mlanm›flt›r. Daha sonra hastalara erken tan›koyma çabalar› ve endoskopik yöntemlerin geliflmesiy-le birlikte endoskopik biyopsi materyalindeki mikrosko-pik bulgular›n anlaml›l›¤› üzerinde durulmufltur. Bu iz-lek do¤rultusunda öncelikle rezeksiyon materyalindede¤erlendirilebilecek bulgular ve sonra endoskopik bi-yopsi materyalindeki bulgular üzerinde durulacakt›r.Bütün özellikler, Avrupa Crohn ve Kolit Organizasyonu(ECCO) taraf›ndan, ard›fl›k toplant›larla gelifltirilmifl olankan›ta dayal› görüflbirli¤i raporundaki veriler ile birlikteirdelenecektir [5].
Makroskopik Bulgular
CH’nin bilinen klasik makroskopik özellikleri Tablo1’de, ECCO görüflbirli¤inde yer alan tan›sal bulgular›Tablo 2’de gösterilmifltir.
CH’de sindirim kanal›nda senkron veya metakronfarkl› segment tutulumu önemli özelliklerden biridir.
104
S. Göksel
Tablo 1. Crohn hastal›¤›n›n makroskopik özellikleri.
• Sindirim kanal›nda atlayan lezyonlar›n varl›¤›. Hastal›kl›segmentlerin aras›nda tamamen sa¤l›kl› alanlar bulunur.
• Erken dönemde aftöz ülserler
• Barsak uzun eksenine paralel dere yata¤› gibi lineer ülserler
• Fissür fleklinde ülserler. Bunlar›n derinleflmesiyle fistüller(bat›n bofllu¤una, di¤er barsak segmentlerine, di¤er komfluorganlara)
• Ülserler aras›nda kalan mukozada kald›r›m tafl› görünümü
• Ülser ve fissur kenarlar›nda psödopolipler
• Duvarda fibrozise ba¤l› kal›nlaflma
• Duvar kal›nlaflmas› olan bölgelerde lümende daralma
• Mezenter ya¤ dokusunun barsak duvar› üzerine(antimezenterik bölgeye do¤ru) t›rmanmas›-sar›lmas›
• Mezenter lenf dü¤ümlerinde büyüme
105
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
Birden fazla segmentin senkron tutulumu “atlayan lez-
yonlar” olarak tan›mlan›r. Hastal›kl› segmentlerin ara-
s›nda tamamen sa¤l›kl› alanlar bulunur.
En erken geliflen makroskopik lezyon aftöz ülserler-
dir ve tamamen nonspesifik bir bulgudur (fiekil 1). Tipik
olarak ilerlemifl bir hastal›kta, barsak uzun eksenine pa-
ralel dere yata¤› gibi lineer ülserler görülür. Lineer ül-
serler genellikle barsa¤›n mezenterik bölgesinde yerle-
flir. Ancak birbirine parelel olarak di¤er bölgelerdede
olabilir (fiekil 2). Fissür fleklinde ülserler s›k görülen bul-
gulard›r. Makroskopik incelemede bunlar› saptayabil-
mek için hastal›kl› segmenti antimezenterik bölgeden
açt›ktan sonra barsak duvar›na sagital kesitler yapmak
yararl›d›r. Ekmek dilimler gibi yap›lan bu kesitlerde me-
zenterik tarafa do¤ru de¤iflik derinlikte fissürler buluna-
bilir. Barsak duvar›n› gererek ve arkadan ›fl›k vererek in-
celedi¤imizde perfore fissürleri kolayl›kla görmek olas›-
d›r. Fissürlerin derinleflmesiyle fistüller (bat›n cildine,
bat›n bofllu¤una, di¤er barsak segmentlerine, di¤er
komflu organlara) geliflir. Di¤er organlar ile hastal›kl›
segment aras›ndaki yap›fl›kl›klar fibroinflmatuar süreç
ile de geliflebilece¤inden, fistül varl›¤› ve yolu yukar›da
tan›mlanan biçimde araflt›r›labilir.
Tablo 2. ECCO Görüflbirli¤i- Crohn hastal›¤› tan›s›nda mak-roskopik özellikler [5].
• ‹leal hastal›k*
• Rektum tipik olarak korunmufltur
• Birleflen, derin, lineer ülserler. Aftoid ülserler.
• Derin fissürler
• Fistüller
• Ya¤ dokusunun barsa¤› sarmas›*
• Atlayan lezyonlar (segmental hastal›k)
• Kald›r›m tafl› görünümü
• Barsak duvar›n›n kal›nlaflmas›
• Striktürler
* Di¤er özelliklerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, Crohn hastal›¤› tan›s› için tipik farkgösteren özellik
fiekil 1. Aftöz ülserler.
Ülserler aras›nda kalan mukozada genellikle kald›-
r›m tafl› görünümü olur (fiekil 3). Ülseratif kolitde görül-
dü¤ü kadar s›k ve çok olmamakla birlikte CH’de de ül-
ser ve fissur kenarlar›nda psödopolipler s›k görülür.
Olay ilerledikçe hastal›kl› segmentte mukoza tamamen
soyulmufl gibi dümdüz bir görünüm alabilir (fiekil 4).
Duvarda fibrozise ba¤l› kal›nlaflma, duvar kal›nlafl-
mas› olan bölgelerde lümende daralma çok önemli
106
S. Göksel
fiekil 3. Mukozada kald›r›m tafl› görünümü.
fiekil 2. Lineer ülserler.
107
makroskopik özelliklerden biri olup, CH’nin tarihinde
ilk radyolojik bulgular› oluflturan patolojidir. Duvar ka-
l›nlaflmas›n›n oldu¤u bölgede barsak duvar›n›n direnci
artt›¤› için, longitüdinal olarak aç›ld›¤›nda masaya seri-
lip yay›lmaz ve tipik kurflun boru-bahçe hortumu görü-
nümünü korur (fiekil 5).
Mezenter ya¤ dokusunun barsak duvar› üzerine (an-timezenterik bölgeye do¤ru) t›rmanmas›-sar›lmas›önemli özelliklerden biridir (fiekil 5-6). ECCO görüflbir-li¤i raporunda, CH tan›s› için bu bulgunun tan›sal (pre-diktif) de¤erinin yüksek bulundu¤u bildirilmifltir [5].
Her olguda saptanmasa da mezenter lenf dü¤ümle-rinde büyüme efllik eden bulgulardand›r (fiekil 5).
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
fiekil 5. Duvar kal›nlaflmas›, lümen daralmas›, bahçe hortumu-kurflun borugörünümü. Mezenter ya¤ dokusunun t›rmanmas›, lenf dü¤ümlerinde büyüme.
fiekil 4. Mukozada soyulmufl görünüm.
Mikroskopik Bulgular
CH’nin mikroskopik özellikleri Tablo 3’de, ECCOgörüflbirli¤inde yer alan cerrahi materyalde tan›sal öne-mi olan mikroskopik bulgular Tablo 4’de gösterilmifltir[5]. Bu paralelde ‹. Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi ‹çHastal›klar› Anabilim Dal› Gastroenteroloji BilimDal›nda ard›fl›k olarak tan› konulup takip edilen, 2001-2004 tarihleri aras›nda barsak rezeksiyonu yap›lan 26Crohn tan›l› hastan›n bulgular›na dayal› gözlemler desunulmufltur [19].
Transmüral iltihabi infiltrasyon hem CH’nin do¤as›-
n› anlatan, hem de ÜK ile ay›r›c› tan›s› aç›s›ndan önemi
olan ve bilinmesi gereken bir özelliktir. CH’de mukoza-
da lenfosit ve plazma hücrelerinin art›fl›, eozinofillerin
art›fl› ve nötrofil infiltrasyonu ile oluflan mikst bir iltiha-
bi reaksiyon görülür. Mukozadaki lenfosit ve plazma
hücre art›fl› genellikle ÜK’de görüldü¤ü kadar yo¤un
de¤ildir. Nötrofillerin varl›¤› hastal›¤›n aktivasyonunu
tan›mlamak aç›s›ndan de¤erli bulunmaktad›r. Bizim
bulgular›m›za göre mukozadaki iltihabi reaksiyon ola-
rak en s›k görülen bulgu yo¤un eozinofil art›fl›d›r. Lami-
na propriada yo¤un eozinofil art›fl› özellikle ileumdan
yap›lan endoskopik biyopsilerde patolojik yorum aç›-
s›ndan de¤erli bir bulgu gibi görünmektedir.
CH’de tüm duvar katlar›nda lenfoid foliküller fleklin-
de kümeleflen kronik iltihabi infiltrasyon olur (fiekil 6).
Lenfoid foliküllerin derin submukozada-muskularis
proprian›n hemen üstünde ve hemen alt›nda-subseroza-
da lineer, inci dizisi gibi dizilim yapmas› tipiktir. Özel-
likle submukozada, sinüsleri ile birlikte tipik lenf dü¤ü-
mü yap›s› oluflumuna kadar ilerleyen bir lenfoid hiperp-
lazi olabilir.
Granülomatöz iltihap CH’nin önemli tan› koyduru-
cu özelliklerinden biridir (fiekil 7). Bat›l› kaynaklarda
CH’de granülom görülme oran› %50-%70 aras›nda de-
108
S. Göksel
Tablo 3. Crohn hastal›¤›n›n mikroskopik özellikleri.
• Transmüral iltihabi infiltrasyon
• Derinli¤i de¤iflen ülserler.
• Fissür(yar›k) biçiminde ülserler, özellikle damarlar›n barsakduvar›na girdi¤i yerlerde gelifliyor. Fistüller olabilir.
• Mukozada mikst iltihabi infiltrasyon
• Kriptlerde pilorik (antral) metaplazi. ‹nce barsak tutulumun-da hemen her zaman mevcut. Kal›n barsakta çekumdaileoçekal valve yak›n alanlarda görülüyor. Daha distaldegeliflmiyor.
• Muskularis mukozada diffuz ve/veya nodüler kal›nlaflma,duplikasyon
• Submukozada ve subserozada daha belirgin olmak üzeretüm duvar katlar›n› tutan fibrozis
• Submukozada fibromusküler obliterasyon
• Tüm duvar katlar›nda lenfoid foliküller fleklinde kronik ilti-habi infiltrasyon. Muskularis proprian›n hemen üstünde vehemen alt›nda lineer, inci dizisi gibi dizilim yapmas› tipik.Özellikle submukozada lenf dü¤ümü yap›s› oluflumunakadar ilerleyen bir lenfoid hiperplazi olabiliyor.
• Granülomatöz iltihap. Nekrozsuz, kazeifikasyon nekrozu-nun olmad›¤› granülomlar. Genellikle birleflme e¤ilimi yok.Granülomlar Peyer plaklar›nda ve lenfoid foliküllerde s›kgörülüyor.
• Lenfanjiektazi. Submukozada ve subserozada daha s›kgörülüyor.
• Nöronal hiperplazi. Submukozada ve subserozada daha s›k görülüyor. Mikroskopik nöromlar geliflebiliyor.
• Daralt›c› ve t›kay›c› nitelikte vaskülopati görülebilir.Granülomatöz vaskulit olabilir.
• Lenf dü¤ümlerinde granülomatöz lenfadenit, reaktif hiper-plazi, fibrozis ve regresyon gibi çeflitli durumlar görülebilir.
Tablo 4. ECCO Görüflbirli¤i- Cerrahi materyalde Crohnhastal›¤› tan›s›nda mikroskopik özellikler [5].
• Transmüral iltihap*
• Kümeler (agregat) oluflturan iltihabi patern, transmürallenfoid hiperplazi*
• Submukozada kal›nlaflma (fibrozis-fibromusküler oblite-rasyon ve iltihap ile geniflleme)
• Fissürler
• Sarkoid granülomlar (lenf dü¤ümlerini de içeren)*
• Barsak sinir sisteminde anormallikle (submukozada sinirliflerinde hiperplazi ve ganglionitis)*
• Göreceli olarak de¤iflikli¤e u¤ramam›fl epitelyum- müsinkorunmufl (goblet hücreleri genellikle normal)
* Di¤er özelliklerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, Crohn hastal›¤› tan›s› için tipik farkgösteren özellik
¤iflmektedir. Bizim olgular›m›zda bu oran çok daha az
olup %30’dur [19]. Granülomlar genellikle nekrozsuz,
özellikle de kazeifikasyon nekrozunun asla olmad›¤›
granülomlard›r. Genellikle birleflme e¤ilimi göstermez-
ler. Peyer plaklar›nda ve barsa¤›n do¤al, kendi lenfoid
foliküllerinde s›k görülür.
Ülserler CH’n›n de¤iflmez patolojik özelliklerinden
biridir. Derinlikleri de¤ifliktir. Aftöz ülserler mukoza
içinde veya yüzeyel submukoza içinde s›n›rl›d›r (fiekil
8). Lineer ülserler ve makroskopik olarak mukozan›n
soyulmufl gibi göründü¤ü alanlarda ülser taban› submu-
kozaya iner, muskularis propriaya dayanabilir hatta
musküler tabakay› da içine alabilir. Fissürler yar›k biçi-
minde ülserler olup çeflitli derinlik seviyeleri gösterir
(fiekil 9). Perfore olabilir ve baflka organlara fistül olufl-
turabilir. Fissürlerin çevresi histiosit ve yabanc› cisim
dev hücrelerinden zengin bir mikst iltihabi reaksiyon
veya granülasyon dokusu ile çevrelenir. Fissür (yar›k)
biçiminde ülserler, özellikle damarlar›n barsak (duvar›-
na girdi¤i yerlerde geliflir ve bu hizada barsak duvar›n›
katetti¤i bölgede, okluzziv vaskulopati görülme olas›l›-
¤› da vard›r.
109
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
fiekil 6. Duvar katlar›nda lenfoid folikül fleklinde iltihabi infil-trasyon.
fiekil 8. Aftöz ülser mikroskopisi.
fiekil 7. Lenf damar› ile yak›n iliflki gösteren, nekrozsuz granü-lom.
fiekil 9. Fissür fleklinde ülser, taban›nda nekrozsuz granülomvarl›¤›.
110
S. Göksel
CH’de iltihabi reaksiyona efllik eden yap›sal de¤iflik-
liklere bakt›¤›m›zda, mukozada villus ve kript zarar›
mevcuttur. Villuslar iltihabi hücre infiltrasyonu ve yü-
zey epitel zarar› ile genifller, k›salafl›r ve küntleflir. Villus
tepelerinde lamina propriada artm›fl küçük damar kesit-
leri ve fibroblastik aktivite ile birlikte fibrovasküler bir
görünüm olabilir. Kriptlerde distorsiyon, goblet hücre
kayb›, kriptit ve kript apseleri ÜK’de görülen kadar dif-
fuz ve çarp›c› olmasa da özellikle ülseröz lezyonlara
komflu alanlarda ve multifokal olarak görülebilir. Kript-
lerde görülen pilorik (antral) metaplazi ilginç olarak in-
ce barsak tutulumunda hemen her zaman mevcuttur
(fiekil 10). Kal›n barsakta çekumda ileoçekal valve ya-
k›n alanlarda görülebilmekle birlikte daha distal kal›n-
barsakta rastlanmamaktad›r. Literatürde pilorik metap-
lazinin ülsere komflu mukozada görüldü¤ü vurgulan-
makla birlikte, bizim olgular›m›z›n rezeksiyon materya-
linde makroskopik olarak normal görülen bölgelerde de
saptanm›fl olup, muskularis mukoza kal›nlaflmas› ile bir-
likte belki de CH’n›n erken bulgular›ndan biridir. Ayr›-
ca yine bizim serimizde ileum endoskopik biyopsilerin-
de eozinofil art›fl›ndan sonra en s›k görülen bulgudur
[5]. Endoskopik biyopsilerde pilorik metaplazi görülme-
si kronik bir ileit varl›¤›n› iflaret etmesi aç›s›ndan çok
fiekil 13. Nöronal hiperplazi.
fiekil 10. Kriptlerde pilorik (antral) metaplazi.
fiekil 12. Submukozada fibromusküler obliterasyon.
fiekil 11. Muskularis mukozada kal›nlaflma ve çok tabakal›görünüm.
111
önemlidir. Mukozada kript tabanlar›nda bazal fibrozis
de yine kronik süreci gösteren önemli bir bulgudur.
Muskularis mukozada kal›nlaflma sindirim kanal›n›n
her yerinde kronik iltihabi hastal›klarda görülebilen bir
bulgudur (fiekil 11). CH’de de diffüz ve/veya nodüler
paternde kal›nlaflma, duplikasyon hemen her rezeksi-
yonda görülür.
Fibrozis CH’de duvar kal›nl›¤›n› oluflturan esas ele-
mand›r. Submukoza ve subserozada daha belirgin ol-
mak üzere tüm duvar katlar›n› tutar. Submukozada sa-
dece kollajenizasyon ile karakterize bir fibrozis görüle-
bilece¤i gibi daha s›k olarak hiperplastik düz kas lifleri-
ni de içeren fibromusküler bir kal›nlaflma olur. Fibro-
musküler obliterasyon olarak tan›mlanan bu alanlarda
periferik sinir hiperplazisi de s›kl›kla vard›r ve beklide
fibronöromusküler obliterasyon terimi lezyonu daha iyi
tan›mlayabilir (fiekil 12). Musküler tabakada intersitisyel
fibrozis daha s›k görülür, ancak muskularis proprian›n
internal tabakas›n› ya da tamam›n› ortadan kald›ran ma-
sif fibrozis fleklinde de olabilir. Fibrozisin en belirgin ol-
du¤u di¤er bölge subserozad›r. Antimezenterik alanda
bu çok belirgin de¤ildir. Subserozal fibrozis esas olarak
mezenterik yanda, subseröz-mezenterik ya¤ dokusunun
yerini alarak yay›l›r. ‹leoçekal aç›da bu çok abart›l›
olup, barsak duvar›na komflu ve duvar d›fl› bir kitle bi-
çiminde görülebilir. Özellikle ileoçekal aç›daki bu fib-
rotik alan›n s›kl›kla fissürler içerdi¤i görülür.
Lenfanjiektazi CH için s›k vurgulanm›fl bir bulgudur.
Submukozada ve subserozada daha s›k görülür. Sub-
mukozadaki fibrozis veya fibromusküler obliterasyon
içinde kolayl›kla gözden kaçabilir, ancak dikkatli bir
gözlem ile de kolayl›kla saptan›r. Yine mezenterik yan-
da, subserozada s›k görülür. Makroskopik incelemede
hastal›ks›z görünen alanlarda da mikroskopik olarak
lenfanjiektazi saptanabilir.
Nöronal hiperplazi önemli özelliklerden biridir
(fiekil 13). Hem periferik sinir hiperplazisi hem de gang-
lionlarda ganglion hücre hiperplazisi biçiminde görüle-
bilir. Periferik sinir hiperplazisi lenfanjiektaziye benzer
flekilde submukozada ve subserozada daha s›k görülür.
Yine ileoçekal aç›da, subserozada hem say›ca artm›fl
hem de kal›nl›klar› artm›fl ve grup oluflturma e¤iliminde
periferik sinirler olabilir. Baz› vakalarda durum o kadar
çok abart›l› bir hal al›rki mikroskopik nöromlar geliflebi-
lir. Bizim serimizde 3 olguda nörom oluflumu saptand›
[19].
Ganglionit Crohn hastal›¤› için göreceli yeni terim-
lerden biridir. Rezeksiyon materyalinde ganglionit sap-
tanmas› hastal›k nüksünü iflaret eden önemli bulgular-
dan biri olarak güncelli¤ini korumaktad›r [5,20]. Bizim
serimizde myenterik pleksus iltihab› fissurlar›n çevresin-
de s›k gözlenen bir bulguydu. 2 olguda da, CH d›fl›nda
özgün bir durum olarak bildirilen eozinofil infiltrasyonu
ile karakterize eozinofilik ganglionit görüldü [21].
Lenf dü¤ümlerinde büyüme CH için önemli bir bul-
gu gibi görülmekle birlikte lenfadenomegali görülme-
yen vakalar da az de¤ildir. Lenf dü¤ümelerini büyüten
durum genellikle reaktif hiperplazidir. Granülomatöz
lenfadenit de görülebilir. Kendi serimizden edindi¤imiz
ilginç bir deneyim de fluydu: barsak duvar›nda granülo-
matöz iltihap saptanan vakalarda lenf dü¤ümlerinde
granülomatöz iltihap olmayabilir ya da tersi barsak du-
var›nda granülomatöz iltihab›n olmad›¤› vakalarda da
granülomatöz lenfadenit görülebilir. Bir baflka ilginç
bulgu da hastalarda her zaman lenfadenomegali olma-
mas› ve hatta mikroskopik olarak lenf dü¤ümlerinin fib-
röz kapsülünde kal›nlaflmayla birlike, lenfoid dokuda
regresyonun olabilece¤i idi.
Literatürde CH’de mezenter damarlar›nda daralt›c›
ve t›kay›c› nitelikte çeflitli vaskülopatilerin görüldü¤ü
1960’l› y›llardan beri tan›mlanmakla birlikte 2007 Viya-
na ECCO-görüfl birli¤i raporunda vaskulopatiden hiç
bahsedilmemektedir [22,23]. CH’da granülomatöz vas-
külit de görülebilmektedir [24]. Bizim ard›fl›k olgu gru-
bumuzda t›kay›c› vaskulopati %50 ve afl›r› daralt›c› ni-
telikte vaskulopati %30 olguda saptand›.
Crohn Hastal›¤›nda Patolojik Tan›
CH tan›s›nda tek bir alt›n standart yoktur. Tan› klinik
de¤erlendirme ve endoskopik, histolojik, radyolojik
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
ve/veya biyokimyasal incelemelerin sonuçlar›yla birlik-
te sa¤lan›r [5]. Bu ba¤lamda rezeksiyon öncesi, hastala-
r›n endoskopik biyopsilerinin patolojik incelemesi ile
ancak yukar›da tan›mlanan bütünlü¤e bir katk› sa¤lana-
bilir. Patolog zaman zaman klinisyenin ve hatta hasta-
n›n tan› için umut ba¤lanan tek yol oldu¤u yönünde
a¤›r bask›lar› yaflasa da kendi s›n›rlar›n› iyi bilmeli, an-
cak bu s›n›rlar içinde üst düzeyde gayret göstermeyi de
ihmal etmemelidir.
ECCO 2000 y›l›ndan itibaren, 20 ayr› Avrupa ülkesi-
nin uzmanlar› ile yap›lan ard›fl›k toplant›larla, tüm bul-
gu ve yay›nlar›n de¤erlili¤ini bilimsel olarak ölçümüyle
bir görüfl birli¤i oluflturmufltur [5]. Bu rapora göre en-
doskopik inceleme s›ras›nda rektum ve ileum dahil ol-
mak üzere her hastadan seviyeli biyopsi al›nmas› ve her
seviyeden minimum 2 olmak üzere multipl biyopsi öne-
rilmektedir. Fulminan kolitli hastalarda da her bölgeden
en az 2 örnek önerilmektedir.
Biyopsi patolojiye gönderilirken, hastan›n yafl›, has-
tal›k süresi, tedavinin tipi ve süresinin patologa muhak-
kak bildirilmesi gereklidir. Doku örneklerinin h›zl› ve
do¤ru fiksasyonu flartt›r.
Patolojik incelemede dokunun uygun koflullarda ta-
kibi ve parafin bloklara do¤ru gömülmesi çok önemli
olup, hafif dereceli ve fokal lezyonlar›n varl›¤›nda her
bir doku örne¤i çok say›da kesitler yap›larak incelenme-
lidir.
Endoskopik biyopsilerin mikroskopik incelemesinde
fokal kronik iltihap, yamasal kronik iltihap, fokal kript
düzensizli¤i ve granülom tan›y› destekleyen bulgular
olarak desteklenmifltir. Bu bulgularla birlikte düzensiz
villus yap›s› ileum biyopsilerinde katk› sa¤layabilir. E¤er
ileit kolit ile devaml›l›k gösteriyorsa tan› de¤eri yüksek-
tir.
Cerrahi materyalin patolojik incelemesi için öneri-
lenlere gelince, rezeksiyonun tercihen aç›ld›ktan he-
men sonra foto¤raf›n›n çekilerek sistematik olarak ince-
lenmesi ve bulgular›n kaydedilmesi ilk s›rada yer al-
maktad›r. Barsak segmenti aç›lmadan önce d›fl yüzden
incelenip bulgular kaydedildikten sonra, e¤er tümöral
bir kitle varsa onu kollayarak, barsa¤›n antimezenterik
bölgeden aç›lmas› önerilmektedir. Rezeksiyonlar için,
doku örneklemesinde önerilen bir say› olmamakla bir-
likte, ileum, appendiks ve lenf dü¤ümlerinin muhakkak
örneklenmesi, sadece lezyonlu alanlar›n de¤il, makros-
kopik olarak lezyon görülmeyen alanlar›nda birlikte ve
sistematik olarak örneklenmesi önerilmektedir.
Gerek endoskopik biyopsilerde gerek rezeksiyon
materyalinde hangi bulgular ya da ne kadar bulgu görü-
lürse Crohn tan›s›na gidilece¤i sorgulanm›flt›r. Rezeksi-
yon materyalined granülom görülmüyorsa Tablo 4’de
görülen özelliklerden, en az 3 özelli¤in olmas› gerekli-
li¤i; granülom görülüyorsa en az efllik eden di¤er 2
özelli¤in varl›¤› en çok kabul gören kriter olmufltur. Ay-
n› yaklafl›m endoskopik biyopsilerin mikroskopik ince-
lemesi için de önerilmifltir.
Displazi ve intraepitelyal neoplazi araflt›r›lmas› ve
tan›s› için ÜK için önerilen kriterlerin uygulanmas›,
hem endoskopik biyopsilerde hem de rezeksiyonlar›n
patoloji raporunda aktivasyon ile ilgili bilgi verilmesi
gereklili¤i vurgulanm›flt›r.
Geçmiflten Günümüze Crohn Hastal›¤›n›n Eyopatogenezinde Kümülatif Toplam
Tarihi makalede CH etyolojisini aç›klayacak bilinen
bir predispozan faktör olmad›¤› bildirilmifltir [1]. Sonra-
lar› alerjik nedenler, penetrasyona yol açmayan bat›n
travmalar›, psikosomatik nedenler üzerinde durulmufl-
tur [8]. Özellikle BB Crohn viral etyoloji üzerinde çok
durmufl ancak bunu destekler kan›t saptanamam›flt›r
[6]. CH ve alerjik etyopatogenez 1950’li y›llardan bu
yana yürürlükte ve araflt›rma konusudur [25,26].
CH’n›n karakteristi¤i olan granülomatöz iltihap ile bafl-
layan etyolojide ve patogenezde immunolojik reaksi-
yonlar›n rolü üzerindeki araflt›rmalar say›s›z olup, afl›r›
immun reaksiyonlardan immunyetmezli¤in rolüne ka-
dar genifl bir yelpazede incelenmifltir [27-30]. Teknolo-
jinin ve genetik mühendisli¤in ilerlemesiyle CH hakk›n-
da çok fley bulunmufl ve çok yol katedilmifl olmakla bir-
likte, patogenezin ayd›nlanmas›, tan› yaklafl›mlar› ve
112
S. Göksel
113
yeni tedavi modelleri gelifltirilmesinde çok yararl› olan
say›s›z çal›flmalara karfl›, ortak yarg› CH’n›n nedeninin
hala bilinmedi¤idir.
Alerji tabanl› çal›flmalarda tan›da eozinofilik infil-
trasyonun yeri sa¤lamlafl›rken, günümüzde CH tedavi-
sinde elementer diyetin önemi üzerinde çok durulur ol-
mufltur [26-31].
CH, ÜK ile birlikte ailesel bir hastal›kt›r. 1932’den
sonraki ilk 20 y›l içinde CH’n›n ailesel oldu¤u kabul
edilmiflti [8]. Epidemiyolojik olarak CH’n›n önemli bir
oran›nda ailesel hikayenin varl›¤›, ikizlerde veya aile
üyelerinin birinde ÜK olmas› yönünde birçok ülke ve
araflt›rma grubunun sonuçlar›, hem CH-ÜK’in ayr›lmaz
bütünlü¤ünü korudu hem de ailesel yani genetik yatk›n-
l›¤› güçlendirdi. Ancak bu çal›flmalar bir yandan da her
hastada bu aile iliflkisinin olmad›¤›n› gösterdi.
Genetik çal›flmalar› özetleyecek olursak, HLA-DR
iliflkilerinin araflt›r›lmas›yla alevlenen bu süreç ‹‹BH ile
iliflkilendirilen 2 genin tan›mlanmas› ve bu hastal›k gru-
bu üzerindeki rollerinin araflt›r›lmas›yla devam etmekte-
dir [28,29,30]. Birinci gen 2001 y›l›nda tan›mlanm›flt›r
ve 16. kromozomda, IBD1 lokusunda bulunan NOD2
(nuclear type binding oligomerization domain 2) geni-
dir, sonradan CARD15 (c-terminal caspase recruitmend
domain 15) olarak isimlendirilmifltir. Makrofajlar, den-
dritik hücreler, barsak epitel hücreleri ve Paneth hücre-
lerinde bulundu¤u saptanan bu gen antijen tan›mlan-
mas›nda ve proinflamatuar sitokinlerin transkripsiyonu
ile nükleer faktör kappa B’nin (NFκB) serbestleflmesin-
de önemli rolü olan bir proteini kodlar. Bu genin hemen
yak›n›ndaki LRR (leucine-rich repeat) bölgesinin de
bakteri antijenlerinin tan›nmas›nda rolü oldu¤u düflü-
nülmektedir. Dolay›s›yla NOD2/CARD15 ve LRR böl-
gesindeki mutasyonlar sonucu bir dizi savunma bozuk-
lu¤u geliflecektir. Bununla birlikte bu genlerde mutas-
yon CH olanlarda %27-39, ÜK olanlarda %12-14, nor-
mal kontrollerde ise %14-16 aras›nda saptanm›flt›r.
Crohn hastal›¤›ndan sorumlu tutulan ikinci gen ise 5.
kromozomda IBD5 lokusunda bulunan, OCTN1 ve
OCTN2 (organic cation transporters) adl›, hücre mem-
bran›ndan karnitin ve di¤er maddelerin tafl›nmas›n› sa¤-
lad›¤› düflünülen proteinleri kodlayan gendir. CH olan-
larda bu iki proteinden birinde mutasyon görülme s›kl›-
¤› %53, sa¤l›kl› kontrollerde ise %23 oran›nda bulun-
mufltur.
Bütün bu araflt›rmalar›n birikimi sonucu CH patoge-
nezinde birbiriyle örtüflen 3 ana bafll›k kurgulanm›flt›r:
Genetik yatk›nl›k, mukoza immün sistemi (immünregü-
lasyonda ve barsak epitel hücrelerinin bariyer ifllevinde
bozukluk sözkonusudur) ve çevresel tetikçiler (normal
barsak floras›n› kapsayan lüminal bakteriler veya infek-
siyonlar›, bakteri ürünleri de olabilen peptidoglikanlar›
içerir). ‹mmün yan›t genel olarak do¤umsal (innate) ve
adaptif olarak s›n›flanacak olursa, yukar›da tan›mlanan
genetik anormallikler sonucu CH’da her iki yan›t siste-
mi de bozulur. Barsa¤›n do¤al immün yan›t›, epitel ba-
riyeri, makrofajlar ve antijen sunan dendritik hücreler
üzerinden ve nötrofil aktivasyonu ile giden bir yan›t
olup saatler içinde geliflir. Adaptif immün yan›t ise B ve
T hücreleri üzerinden antikor oluflumu ve efektör T hüc-
relerinin geliflmesine yol açan ve günler içinde süregi-
den bir yan›tt›r. NOD2/CARD15 defekti söz konusu ol-
du¤unda makrofajlar lüminal bakterileri etkisiz hale ge-
tiremeyip, CD4+ efektör T hücreleri arac›l›¤› ile iltihaba
yol açar. Öte yandan ayn› defektin söz konusu oldu¤u
epitel hücreleri lümendeki peptidogllkanlara karfl› de-
fensin üretimi yapamaz, kimokin sekresyonu bozulur ve
epitel bariyerini aflan peptidoglikanlar T hücreleri üze-
rinden efektör bir yan›t ve iltihab›n geliflmesine yol
açar. Yine ayn› defektin oldu¤u antijen sunan hücre-
ler(dendritik hücreler) bakteri veya bakteri ürünleri(pep-
tidoglikanlar) ile karfl›laflt›klar›nda, bu antijenik yap›lar›
sunduklar› CD4+ T hücrelerinde homeostatik ve düzen-
leyici bir yan›t yerine iltihaba yol açan kuvvetli bir efek-
tör yan›t gelifltirirler.
Peki, bu genetik mutasyonlar›n saptanmad›¤› Crohn
hastalar›nda patogenez nas›l olmaktad›r? Günümüz iti-
bariyle buna bir yan›t oluflturabilmek için literatür arafl-
t›r›ld›¤›nda alternatif bulmak çok zor de¤ildir. Yaln›z bi-
raz genetikten uzaklaflmak ancak moleküler çal›flmalar-
dan geri durmamak gerekir.
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
Kronik iskemi ve nöronal patolojiler: Kal›n barsa¤›n kro-
nik iskemisi, nedenleri ve barsakta oluflturdu¤u morfo-
lojik de¤ifliklikler aç›s›ndan oldukça iyi tan›mlanm›fl
olup, özellikle yafll› insanlarda ülseratif kolit ile ay›r›c›
tan› yap›lmas› gerekti¤i neredeyse klasik bir bilgi haline
gelmifltir [32,33]. Daha sonra literatürde vaka sunumu
biçiminde genç eriflkinlerde görülen iskemik kolit ya-
y›nlar› ortaya ç›kmaya bafllam›flt›r [34]. ‹nce barsak is-
kemisinde ise büyük damar t›kan›kl›klar›na ba¤l› ve in-
farktüsle sonuçlanan akut durumlar ile kronikleflmeye
ba¤l› striktür geliflmesine iliflkin yay›nlar olmakla birlik-
te “kronik iskemik enterit” terimi ve kavram› pek kabul
görmüfl bir durum de¤ildir.
CH’de vasküler patolojilerin olabildi¤i ilk radyolojik
olarak tan›mlanm›flt›r [22]. CH etyolojisinde “tam olma-
yan damar t›kan›kl›klar›n›n- afl›r› daralma-“ rolü üzerin-
de durulmufl, radyolojik olarak baz› hastalarada vasa
rektalarda tam t›kan›kl›k saptanm›flt›r [35,36]. Barsak
duvar›na en yak›n damarlar olan vasa rekta patolojileri
yan› s›ra, ‹‹BH’da büyük damar patolojileri de bildiril-
mifltir [37]. Wakefield ve ark. [38] multifokal infarktüs-
lerin CH patogenezindeki yerini, sigara ve oral kontro-
septiv kullan›m› ile CH iliflkisinin yine iskemi süreci
üzerinden rolünü, CH’da granülomatöz vaskülitin s›kl›-
¤›n› [24,39,40] gösterirken, bu grup içinde yer alan RE
Pounder patogenezde iskeminin yani mezenter kan ak›-
m›n›n rolünü öncelemifltir. Yine ayn› grup ince barsak-
ta mezenterik lineer ülser oluflumunda özellikle vasa
rekta patolojisini, rezeksiyon ve otopsi materyalinde
radyolojik bulgular ve ince diseksiyon ile çok detayl› bir
biçimde ortaya koyar [41]. Zaman içinde mezenterik
damarlarda görülen vaskulitler ile sistemik ve/veya pe-
riferik vaskulitlerin CH ile birlikteli¤ine iliflkin yay›nlar
s›klafl›r [41,42]. Vaskulit d›fl›nda di¤er daralt›c› ve t›ka-
y›c› damar patolojilerine ba¤l›, ‹‹BH’n› taklit eden iske-
mik barsak hastal›klar›n›n bildirilme oran› artar [43-46].
Yine ‹‹BH’n› taklit eden, damar patolojisi olmasa da hi-
poksiye yol açan durumlara ba¤l› barsak iskemisi vaka-
lar› tan›mlan›r [47].
Bu arada Behçet hastal›¤›nda intestinal tutulumun
özellikleri saptan›p yay›nlanmaya bafllam›flt›r [48,49].
‹ntestinal Behçet hastal›¤›nda CH’da görülen longitüdi-
nal-lineer ülserler deflifre edilir [50]. Radyolojik olarak
CH ve intestinal Behçet hastal›¤›n›n enteroklizis bulgu-
lar›n›n benzerli¤i çarp›c›d›r [51]. Behçet hastalar›nda
da ayn› Crohn hastalar›nda oldu¤u gibi serolojik ve ge-
netik bir heterojenite söz konusudur [52,53]. Bu yaz›da
sadece bir örne¤i verilen “ayn› hastada CH ve Behçet
hastal›¤› birlikteli¤i” gösterilen olgu bildirimleri litera-
türde gittikçe artar [54]. Cerrahpafla T›p Fakültesi
Patoloji Anabilim Dal›’nda, intestinal Behçet hastal›¤›
olan 7 olgunun barsak rezeksiyonu üzerine yapt›¤›m›z
incelemede, literatür bilgilerine de dayanarak, intestinal
Behçet hastal›¤›n›n okluzziv damar patolojisine ba¤l› is-
kemik barsak hastal›¤› oldu¤u, barsak iskemisinin akut-
subakut ve kronik formlar›n›n görülebildi¤i sonucuna
var›lm›flt›r. ‹lk sonuçlar›n›n Gülen B. Do¤usoy taraf›n-
dan, 2005 y›l›nda 20. Avrupa Patoloji Kongresinde, EC-
CO görüflbirli¤i toplant›s›nda sunulan ve henüz yay›m-
lanmam›fl bu hasta grubunda, kronik iskemik tablo esas
olarak terminal ileum ve çekumu etkilemekte ve mak-
roskopik, mikroskopik tüm patolojik özellikleri CH ile
ileri derecede benzeflmektedir [55]. Nitekim bu seride 2
olgu daha önce Behçet hastal›¤› ve Crohn Hastal›¤› ta-
n›lar›n› birlikte tafl›maktayd›.
Henoch-Schonlein purpuras› ve CH iliflkisi bir baflka
ilginç aland›r. CH’n›n ilk bulgusu olarak ortaya ç›kabi-
lir. Literatürde bu konuda çok say›da vaka bildirisi mev-
cuttur. Baz›lar› TNF tedavisine ba¤l› olarak vaskulitin
geliflti¤ini varsaysa da hem CH’da ilk klinik bulgu ola-
rak ortaya ç›k›fl›, hem de mezenterik damar tutulumu-
nun CH ile ay›r›c› tan› gerektirdi¤ine iliflkin görüfller da-
ha fazlad›r [56,57]. Wegener granülomatozu ve CH ilifl-
kisi de literatürde benzer bir biçimde karfl›m›za ç›kar.
Bir yandan CH’da mezenterik damarlarda görülen gra-
nülomatöz vaskulitin Wegener granülomatozu ile kar›fl-
t›r›lmamas› gerekti¤i bildirilirken, bir yandan da Wege-
ner granülomatozlu Crohn hastalar› bildirilmektedir
[58]. Literatürde olgu baz›nda çok say›da makale mev-
cuttur. Takayasu arteriti olan Crohn hastas› hem olgu
bildirisi fleklinde çok fazla say›dad›r, hem de olgu seri-
leri mevcuttur. Büyük damar patolojisi olarak karfl›m›za
114
S. Göksel
115
ç›kan bu hastal›¤›n immünolojik ve serolojik yönleri ile
CH’n›n immünolojik ve serolojik yönleri aras›nda yine
büyük benzerlikler söz konusudur [59-61].
Koroner hastal›¤›na benzer flekilde sigara ve diyet
al›flkanl›klar› da CH’n› etkileyen faktörler olarak görül-
mektedir. CH’de sigara, hem hastal›¤›n alevlenmesinde
önemli etkenlerden biri olup hem de striktür ve fistülle-
rin erken geliflti¤i vakalarda çok önemli bir faktör olarak
ortaya ç›kmaktad›r [62,63]. Diyette margarin ve fleker
de benzer flekilde de¤er kazanmaktad›r [64]. ‹‹BH olan
hastalarda kardiovasküler problemler de özellikle vas-
külit süreci üzerinden de¤erlendirildi¤inde, s›kl›¤› artan
bir e¤ilim içindedir [65].
Mezenter damarlar›(arter ve/veya ven) tutan damar
patolojileri ile ilgili yay›nlar da h›zla artmaktad›r. Me-
zenterik inflamatuar venookluzziv hastal›k (MIVOD),
mesenterik Buerger hastal›¤›, yine mezenter damarlarda
saptanan fibromusküler displazi (FMD), Moyamoya
hastal›¤›nda mezenter damar tutulumlar› hem mezenter
damarlar›nda görülebilen patolojilerin çeflitlili¤i aç›s›n-
dan, ‹‹BH’n› taklit eden iskemik durumlar aç›s›ndan,
hem de olas› iskemik etyoloji aç›s›ndan de¤erlidir [66-
72].
Barsak sinir sisteminin ‹‹BH ve CH etyopatogenezi
üzerine etkilerini araflt›ran çal›flmalarda hergeçen gün
artmaktad›r. Otonom sinirlerde saptanan aksonal nekro-
zun, iskemi üzerinden CH patogenezindeki rolü, barsak
Cajal hücrelerinin ve enterik glial hücrelerinin harabi-
yeti ve iltihap hücrelerine etkileri üzerinden yine CH
patogenezinde ilginç aflamalar kaydedilmifltir [73-77].
Geçmiflten Günümüze Crohn Hastal›¤›ndaPatolojik Ay›r›c› Tan›
Tarihi makalede CH ay›r›c› tan›s›nda lenfosar-
kom(lenfoma), intestinal veya mezenterik tüberküloz,
Hodgkin hastal›¤› ve ileoçekal bölgedeki aktinomikoz
üzerinde durulmufltur [1]. Daha sonra sarkoidoz, ile-
oçekal karsinoid tümör ve endometrial implantlar (en-
dometriozis) ay›r›c› tan› içine al›nm›flt›r [8]. ‹‹BH üze-
rinde bilgiler artt›kça CH ve ÜK aras›nda ay›r›c› tan›
zorluklar› detayland›r›lm›fl, iskemik durumlar ay›r›c› ta-
n› yelpazesi içine girmifltir [78].
Sadece endoskopik biyopsilerde de¤il rezeksiyon
materyalinin incelenmesinde de hastaya ait klinik veri-
ler aç›s›ndan klinikopatolojik iflbirli¤i çok önemlidir.
Hasta ile ilgili detayl› klinik araflt›rmalar›n bilgisi ›fl›¤›n-
da rezeksiyon materyalinin histopatolojik ay›r›c› tan›-
s›nda lokalizasyona göre ay›r›c› tan› yelpazesini kurmak
yararl› olabilir.
‹leoçekal tutulum veya yaln›z ince barsak tutulu-
munda, granülomatöz bir iltihab›n varl›¤›nda tüberkü-
loz baflta olmak üzere granülomatöz iltihap yapan has-
tal›klar› irdelemek gereklidir. Kazeifikasyon nekrozu-
nun oldu¤u ve histolojik ya da mikrobiyolojik yöntem-
ler ile basil saptanan vakalarda ay›r›c› tan› sorun de¤il-
dir. Ancak özellikle ülser tabanlar›ndan ve kazeifikas-
yon nekrozunun oldu¤u alanlardan hem histolojik hem
de mikrobiyolojik yöntemler ile basili araflt›rmak için
tüm olanaklar kullan›lmal›d›r. Basil saptanamasa da ge-
nifl kazeifikasyon nekrozlar›n›n varl›¤› öncelikle tüber-
küloz lehine de¤erlendirilmelidir. Nekrozun geliflmedi-
¤i tüberküloz vakalar›nda ise basil de saptanmam›flsa
ay›r›c› tan› günümüzde hala ciddi bir problem olarak
karfl›m›zdad›r [79].
Di¤er bölgelerin tutulumunda, nekrozsuz granülom
varl›¤›, ay›r›c› tan› yelpazesinde CH lehine bir yönelim
olufltursa da, ülseratif kolit, iskemik kolit ve çeflitli infek-
siyöz kolitlerde granülom görülebilirli¤i tüberkülozun
bu bölgeleri de tutabilece¤i unutulmamal›d›r [32,80,81.
Yine ileoçekal bölge tutulumunda abseleflen granülom-
lar›n varl›¤› Yersinia Psödotüberkülozis’i ay›r›c› tan› içi-
ne almaktad›r. Ancak mikrobiyolojik inceleme, geliflen
teknoloji ile birlikte Yersinia sufllar›n›n granülom olufl-
turmaks›z›n da CH morfolojisini çok fazla taklit eden bir
morfoloji ile karfl›m›za ç›kabildi¤ini göstermifltir [82].
Bu alanda say›s› h›zla artan yay›nlar CH tan›s› alan bir
k›s›m hastada tan›y› Yersinia infeksiyonu yönünde de-
¤ifltirmektedir. Çocukluk yafl grubunda da s›k görülür
olmas› belki de son y›llarda çocukluk yafl grubunda ar-
tan CH s›kl›¤›n› aç›klayan unsurlardan biri olabilir [83-
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
87]. Bir baflka aç›dan bak›lacak olursa CH tan›s› için
Yersinia infeksiyonun da ekarte edilmesi tan› kriterleri
aras›na girmifltir.
CH’n› etyolojisi bilinmeyen bir durum olarak kabul
edecek olursak tutulum bölgesi neresi olursa olsun kro-
nik iskemik enterit ve kolit, çocukluk yafl grubu ve genç
eriflkin yafl grubunda hem klinik hem de patolojik ay›r›-
c› tan› içine al›nmal›d›r. CH etyopatogenezinde vurgu-
lad›¤›m›z biçimiyle özellikle radyolojik ve patolojik in-
celemelerde damar patolojilerini araflt›rmak çok önem-
lidir. Rezeksiyon materyalinde mezenter genellikle dar
kesildi¤i için, vasa rekta ve barsak duvar› içindeki da-
marlar incelenebilmektedir. Daha az s›kl›kla daha bü-
yük çapl› damarlar rezeksiyon materyalinde örneklene-
bilir. Damar patolojileri çok say›da damar ve barsak du-
var› örneklemesi yap›larak yakalanabilece¤i gibi çok
yayg›n olduklar›nda daha az örneklemeyle de saptana-
bilir. Damar patolojilerinin araflt›r›lmas› patolojik ince-
lemenin vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul edildi¤in-
de, yukar›da tan›mlanan tüm özgün damar patolojileri-
nin, klinikte CH tan›s› alm›fl hastalarda san›ld›¤›ndan
daha s›k görülebilece¤i unutulmamal›d›r.
Sonuç
CH tan›s› ve takibi aç›s›ndan, baflta hastalar olmak
üzere klinisyenleri ve patologlar› çok yoran ve üzen bir
hastal›kt›r. ‹leri derecede heterojen yap›s› tan›, tedavi ve
takip kriterlerinin sistematik bir çerçeveye oturmas›n›
zorlaflt›rmaktad›r. CH sürecini biraz daha kolay yaflana-
bilir hale getirmek amac›yla yap›lan uluslar aras› top-
lant›lar ve oluflturulan görüflbirlikleri, hekimlik uygula-
mas›nda çok yüzgüldürücü sonuçlar do¤urmamaktad›r
[5,88,89].
Literatür bilgileri ›fl›¤›nda ve kendi deneyimimize
dayanarak, CH etyolojisinde kronik mesenterik iskemi-
nin, CH heterojenitesine tüm klinik yönleriyle ›fl›k tuta-
bilece¤ini düflünüyoruz. Ard›fl›k akut iskemi ataklar› ve-
ya sürekli hipoksi ile oluflan kronik iskemik sürecin esas
nedeni saptanarak hastalar alt gruplara ayr›l›rsa, hayal
edilen homojen yap› kurgulanabilir [90].
Kaynaklar1. Crohn BB, Ginsberg L, Oppenheimer G. Regional
ileitis. A pathological and clinical entity. JAMA 1932;
99: 1323-1329.
2. Crohn BB. An historic note on ulcerative colitis.
Gastroenterology 1962; 42: 366-367.
3. Price AB. Overlap in the spectrum of non-specific
inflammatory bowel disease-‘colitis indeterminate’. J
Clin Pathol 1978; 31: 567-577.
4. Janowitz HD. Burrill B. Crohn (1884-1983). Mt Sinai J
Med 2000; 67: 12-13.
5. Stange EF, Travis SP, Vermeire S, et al; European
Crohn's and Colitis Organisation. European evidence
based consensus on the diagnosis and management of
Crohn's disease: definitions and diagnosis. Gut 2006;
55: 1-15.
6. Crohn BB. Granulomatous diseases of the small and
large bowel. A historical survey. Gastroenterology
1967; 52: 767-772.
7. Crohn BB. The early days of regional ileitis at the
Mount Sinai Hospital; reminiscences. J Mt Sinai Hosp
NY 1955; 22: 143-146.
8. Crohn BB, Janowitz HD. Reflections on regional ileitis,
twenty years later. J Am Med Assoc 1954; 156: 1221-
1225.
9. Harmer M. One fortunate old man. Lancet 1998; 352:
813-814.
10. Crohn BB, Abraham L. Levin Memorial Lecture:
regional ileitis; ileojejunitis; combined ileocolitis. Am
J Gastroenterol 1959; 31: 536-550.
11. Crohn BB. Rectal complications of inflammatory dis-
ease of the small and large bowel. Dis Colon Rectum
1960; 3: 99-102.
12. Crohn BB. The pathology of acute regional ileitis. Am
J Dig Dis 1965; 10: 565-572.
13. Crohn BB. Acute regional ileitis; clinical aspects and
follow-up studies. N Y State J Med 1965; 65: 641-4.
14. Crohn BB, Yarnis H. Granulomatous colitis: an
attempt at clarification. J Mt Sinai Hosp N Y 1966; 33:
503-513.
15. Crohn B. Segmental (granulomatous) colitis. A histori-
cal survey. Bibl Gastroenterol 1970; 9: 85-89.
116
S. Göksel
117
16. Lust FJ, Crohn BB, Hartman J. Nonspecific granuloma-
tous disease involving duodenum, jejunum and ileum.
Am J Gastroenterol 1965; 43: 40-48.
17. Kyle J. Dalzeil's disease-66 years on. Br Med J 1979;
1: 876-877.
18. Lichtarowicz AM, Mayberry JF. Antoni Lesniowski and
his contribution to regional enteritis (Crohn's disease).
J R Soc Med 1988; 81: 468-470.
19. Cigerciogullar› E, Goksel S, Bulbul Dogusoy G, et al.
An analysis of the reliability of detection and diagnos-
tic value of various pathological features in Crohn’s
disease. Virchows Arch 2005; 447: 391-392.
20. Ferrante M, de Hertogh G, Hlavaty T, et al. The value
of myenteric plexitis to predict early postoperative
Crohn's disease recurrence. Gastroenterology 2006;
130: 1595-1606.
21. Schappi MG, Smith VV, Milla PJ, Lindley KJ.
Eosinophilic myenteric ganglionitis is associated with
functional intestinal obstruction. Gut 2003; 52: 752-
755.
22. Knutson H, Lunderquist A, Lunderquist A. Vascular
changes in Crohn's disease. Am J Roentgenol Radium
Ther Nucl Med 1968; 103: 380-385.
23. Yokoyama K, Mitomi H, Kobayashi K, Katsumata T,
Saigenji K, Okayasu I. Obliterative arteritis with
nitric oxide synthase and HLA-DR expression in
Crohn's colitis. Hepatogastroenterology 2001; 48:
401-407.
24. Wakefield AJ, Sankey EA, Dhillon AP, et al.
Granulomatous vasculitis in Crohn's disease.
Gastroenterology 1991; 100: 1279-1287.
25. Blumstein GI, Johnson J. Gastrointestinal allergy simu-
lating regional enteritis; report of a case. J Am Med
Assoc 1951; 147: 1441-1443.
26. Haeberle MG, Griffen WO Jr. Eosinophilia and region-
al enteritis. A possible diagnostic aid. Am J Dig Dis
1972; 17: 200-204.
27. Korzenik JR, Dieckgraefe BK. Is Crohn's disease an
immunodeficiency? A hypothesis suggesting possible
early events in the pathogenesis of Crohn's disease.
Dig Dis Sci 2000; 45: 1121-1129.
28. Bourna G, Strober W. The immunological and genetic
basis of inflammatory bowel disease. Nature 2003; 3:
521-533.
29. Abreu MT, Sparrow MP. Translational research in
inflammatory bowel disease. Mount Sinai J Med 2006;
73: 1067-1073.
30. Sands BE. Infl ammatory bowel disease: past, present,
and future. J Gastroenterol 2007; 42: 16-25.
31. Takahashi H, Ando T, Watanabe O, et al. Usefulness
of an elemental diet in Crohn's disease.
Inflammopharmacology 2007; 15: 15-177.
32. Eisenberg RL, Montgomery CK, Margulis AR. Colitis in
the elderly: ischemic colitis mimicking ulcerative and
granulomatous colitis. Am J Roentgenol 1979; 133:
1113-1118.
33. Korotinski S, Katz A, Malnick SD. Chronic ischaemic
bowel diseases in the aged--go with the flow. Age
Ageing 2005; 34: 10-16.
34. Clark AW, Llyod-Mostyn RH, Sadler MR, De C.
"Ischaemic" Colitis in Young Adults Brt Med J 1972; 4:
70-722.
35. Swart B, Dingendorf W. Incomplete mesenteric vascu-
lar occlusion as possible cause of Crohn's regional
enteritis. Fortschr Geb Rontgenstr Nuklearmed 1972;
45-46.
36. Miller MH, Lunderquist A, Tylen U. Angiographic
spectrum in Crohn's disease of the small intestine and
colon. Surg Gynecol Obstet 1975; 141: 907-914.
37. Yassinger S, Adelman R, Cantor D, Halsted CH, Bolt
RJ. Association of inflammatory bowel disease and
large vascular lesions. Gastroenterology 1976; 71:
844-846.
38. Wakefield AJ, Sawyerr AM, Dhillon AP, et al.
Pathogenesis of Crohn's disease: multifocal gastroin-
testinal infarction. Lancet 1989; 2: 1057-1062.
39. Wakefield AJ, Sawyerr AM, Hudson M, Dhillon AP,
Pounder RE. Smoking, the oral contraceptive pill, and
Crohn's disease. Dig Dis Sci 1991; 36: 1147-1150.
40. Pounder RE. The pathogenesis of Crohn's disease. J
Gastroenterol 1994; 29: 11-15.
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
41. Anthony A, Dhillon AP, Pounder RE, Wakefield AJ.Ulceration of the ileum in Crohn's disease: correlationwith vascular anatomy. J Clin Pathol 1997; 50: 1013-1017.
42. Loffeld RJ, Overtoom HA, Balk AT. Diffusejejunoileitis with vasculitic abnormalities in themesenteric arteries: a rare manifestation of Crohn'sdisease. Neth J Med 1996; 48: 85-88.
43. Gobbele R, Reith W, Block F. Cerebral vasculitis as aconcomitant neurological illness in Crohn's disease.Nervenarzt 2000; 71: 299-304.
44. Gan SI, Urbanski S, Coderre SP, Panaccione R. Isolatedvisceral small artery fibromuscular hyperplasia-inducedischemic colitis mimicking inflammatory bowel dis-ease. Am J Gastroenterol 2004; 99: 2058-2062.
45. Kao PC, Vecchio JA, Hyman NH, West AB, Blaszyk H.Idiopathic myointimal hyperplasia of mesentericveins: a rare mimic of idiopathic inflammatory boweldisease. J Clin Gastroenterol 2005; 8: 704-708.
46. Fagin RR, Straus FH 2nd, April E, Kirsner JB. An unusu-al case of ischemic enteritis mimicking regional enteri-tis. Gastroenterology 1970; 6: 917-920.
47. Willeke P, Domagk D, Floer M, et al. Ischaemic coli-tis mimicking inflammatory bowel disease in a youngadult receiving oral anticoagulation. Scand JGastroenterol 2005; 7: 878-880.
48. Kasahara Y, Tanaka S, Nishino M, Umemura H, ShirahaS, Kuyama T. Intestinal involvement in Behcet's dis-ease: review of 136 surgical cases in the Japanese liter-ature. Dis Colon Rectum 1981; 24: 103-106.
49. Sayek I, Aran O, Uzunalimoglu B, Hersek E. IntestinalBehcet's disease: surgical experience in seven cases.Hepatogastroenterology 1991; 38: 81-83.
50. Masugi J, Matsui T, Fujimori T, Maeda S. A case ofBehcet's disease with multiple longitudinal ulcers allover the colon. Am J Gastroenterol 1994; 89: 778-780.
51. Korman U, Cantasdemir M, Kurugoglu S, et al.Enteroclysis findings of intestinal Behcet disease: acomparative study with Crohn disease. Abdom Imaging2003; 28: 308-12.
52. Fresko I, Ugurlu S, Ozbakir F, et al. Anti-Saccharomyces cerevisiae antibodies (ASCA) inBehcet's syndrome. Clin Exp Rheumatol 2005; 23: 67-70.
53. Ahmad T, Zhang L, Gogus F, et al. CARD15 polymor-phisms in Behcet's disease. Scand J Rheumatol 2005;34: 233-237.
54. Koksal AS, Ertugrul I, Disibeyaz S, et al. Crohn's andBehcet's disease association presenting with superiorvena cava thrombosis. Dig Dis Sci 2005; 50: 1698-1701.
55. Gastrointestinal pathology. ECCO consensus on diag-nosis and therapy of Crohn’s disease. Geboes K,Warren B (chairpersons). Business meeting. 20thEuropean Congress of Pathology 2005; September 3-8:Paris-France.
56. Harsch IA, Wiest GH, Hahn EG, Nusko G. Ileocecalmanifestation of Schoenlein-Henoch purpura as a raredifferential Crohn disease diagnosis. Z Gastroenterol2000; 38: 905-908.
57. Saulsbury FT, Hart MH. Crohn's disease presentingwith Henoch-Schonlein purpura. J PediatrGastroenterol Nutr 2000; 31: 173-175.
58. Codish S, Abu-Shakra M, Depsames R, Sion-Vardy N,Benharroch D, Sukenik S. Wegener's granulomatosisin a patient with Crohn's disease. Isr Med Assoc J2000; 2: 630.
59. Levitsky J, Harrison JD, Cohen RD. Crohn’s Diseaseand Takayasu’s Arteritis J Clin Gastroenterol 2002; 34:454-456.
60. Reny JL, Paul JF, Lefebvre C, et al. Association ofTakayasu’s arteritis and Crohn’s disease. Results of astudy on 44 Takayasu patients and review of the liter-ature. Ann Med Interne 2003; 154: 85-90.
61. Maksimowicz-Mckinnon K, Hoffman GS. Crohn’s dis-ease plus Takayasu’s arteritis: more than coincidence?Ann Med Intern 2003; 154: 75-76
62. Tuvlin JA, Raza SS, Bracamonte S, et al. Smoking andinflammatory bowel disease: Trends in familial andsporadic Cohorts, Inflamm Bowel Dis 2007.
63. Lois E, Michel V, Hugot JP, et al. Early development ofstricturing or penetrating pattern in Crohn’s disease isinfluenced by disease location, number of flares, andsmoking but not by NOD2/CARD15 genotype. Gut2003; 52: 552-557
64. Sonnenberg A. Geographic and temporal variations ofsugar and margarine consumption in relation toCrohn's disease. Digestion 1988; 41: 161-171.
118
S. Göksel
119
65. Rellecke P, Strauer BE. Chronic inflammatory bowel
disease and cardiovascular complications. Med Klin
2006; 101: 56-60.
66. Lavu K, Minocha A. Mesenteric inflammatory veno-
occlusive disorder: a rare entity mimicking inflamma-
tory bowel disorder. Gastroenterology 2003; 125:
236-239.
67. Tempia-Caliera AA, Renzulli P, Z'graggen K, Lehmann
T, Ruchti C, Buchler MW. Mesenteric inflammatory
veno-occlusive disease: a rare cause of intestinal
ischemia. The first description of recurrent disease.
Digestion 2002; 66: 262-264.
68. Cho YP, Kwon YM, Kwon TW, Kim GE. Mesenteric
Buerger's disease. Ann Vasc Surg 2003; 17: 221-
223.
69. Magalhaes Ede P, Trevisan M, Mochizuki M, Sachetto
Z, Samara AM, Fernandes SR. Intestinal ischemia as a
single manifestation of thromboangiitis obliterans-a
case report. Angiology 2005; 56: 789-792.
70. Cormier F, Cormier JM. Thirty-eight cases of dysplasia
of the superior mesenteric artery. J Mal Vasc 2005; 30:
150-161.
71. Meacham PW, Brantley B. Familial fibromuscular dys-
plasia of the mesenteric arteries. South Med J 1987;
80: 1311-1316.
72. Togao O, Mihara F, Yoshiura T, et al. Prevalence of
Stenoocclusive Lesions in the Renal and Abdominal
Arteries in Moyamoya Disease: AJR 2004; 183: 119-
122.
73. Dvorak AM, Onderdonk AB, McLeod RS, et al. Axonal
necrosis of enteric autonomic nerves in continent ileal
pouches. Possible implications for pathogenesis of
Crohn's disease. Ann Surg 1993; 217: 260-271.
74. Cornet A, Savidge TC, Cabarrocas J, et al. Enterocolitis
induced by autoimmune targeting of enteric glial cells:
a possible mechanism in Crohn's disease? Proc Natl
Acad Sci USA 2001; 98: 13306-13311.
75. von Boyen GB, Steinkamp M, Geerling I, et al.
Proinflammatory cytokines induce neurotrophic factor
expression in enteric glia: a key to the regulation of
epithelial apoptosis in Crohn's disease. Inflamm Bowel
Dis 2006; 12: 346-354.
76. Wang XY, Zarate N, Soderholm JD, Bourgeois JM, Liu
LW, Huizinga JD. Ultrastructural injury to interstitial
cells of Cajal and communication with mast cells in
Crohn's disease. Neurogastroenterol Motil 2007; 19:
349-364.
77. Ohlsson B, Veress B, Lindgren S, Sundkvist G. Enteric
ganglioneuritis and abnormal interstitial cells of Cajal:
Features of inflammatory bowel disease. Inflamm
Bowel Dis 2007; 13: 721-726.
78. Phillip J. Morbus Crohn (enteritis regionalis). Fortschr
Med 1975; 93: 1114-1117.
79. Sibartie V, Kirwan WO, O'mahony S, Stack W,
Shanahan F. Intestinal tuberculosis mimicking Crohn's
disease: lessons relearned in a new era. Eur J
Gastroenterol Hepatol 2007; 19: 347-349.
80. Mahadeva U, Martin JP, Patel NK, Price AB.
Granulomatous ulcerative colitis: a re-appraisal of the
mucosal granuloma in the distinction of Crohn's dis-
ease from ulcerative colitis. Histopathology 2002; 41:
50-55.
81. Odze R. Diagnostic problems and advances in
inflammatory bowel disease. Mod Pathol 2003; 16:
347-58.
82. Jess T, Jess P. Acute terminal ileitis, yersiniosis, and
Crohn's disease: a long-term follow-up study of the
relationships. Eur J Intern Med 2001; 12: 98-100.
83. Homewood R, Gibbons CP, Richards D, Lewis A,
Duane PD, Griffiths AP. Ileitis due to Yersinia pseudo-
tuberculosis in Crohn's disease. J Infect 2003; 47: 328-
332.
84. Mufti A, Al Kaabi NA, Rubin SZ, Suh KN. Intestinal
obstruction complicating Yersinia enterocolitica
serotype O:21 infection in an infant. Pediatr Infect Dis
J 2005; 24: 1120-1121.
85. Sojo Aguirre A, Alvarez Pitti J, Morteruel Arizkuren E,
et al. Terminal ileitis due to Yersinia enterocolitica in
infants. An Pediatr 2005; 63: 555-557.
86. Saebo A, Vik E, Lange OJ, Matuszkiewicz L.
Inflammatory bowel disease associated with Yersinia
enterocolitica O:3 infection. Eur J Intern Med 2005;
16: 176-182.
87. Zippi M, Colaiacomo MC, Marcheggiano A, et al.Mesenteric adenitis caused by Yersinia pseudotuber-
Cerrahpafla T›p Derg 2009; 40(3): 103-120
colosis in a patient subsequently diagnosed withCrohn's disease of the terminal ileum. World JGastroenterol 2006; 12: 3933-3935.
88. Gasche C, Scholmerich J, Brynskov J, et al. A simple
classification of Crohn's disease: report of the
Working Party for the World Congresses of
Gastroenterology, Vienna 1998. Inflamm Bowel Dis
2000; 6: 8-15.
89. Leiss O, Borner N. Vienna classification of Crohn's
disease: helpful or dispensable? A critical view. Z
Gastroenterol 2007; 45: 265-272.
90. Cortot A, Gower-Rousseau C, Marti R, Colombel JF.
Homogeneous groups of patients in Crohn's disease:
reality or imagination? Gastroenterol Clin Biol 1998;
22: 591-593.
120
S. Göksel