85

Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

  • Upload
    others

  • View
    18

  • Download
    3

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima
Page 2: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

HALİLBERKTAY

CUMHURİYETİDEOLOJİSİve

FUATKÖPRÜLÜ

Page 3: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

BukitabınyayınhaklarıBirleşikYayıncılıkveTicaretLimitedŞlrketi’nindir

BirinciBaskı:Mayıs1983Kapak:SinanSoral

KapakBaskı:MasMatbaacılıkDizgi.Baskı:OnurBasımevi

KAYNAKYAYINLARI:2.5

Page 4: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

içindekiler

İçKapakTelifSayfası

Sunuş

Giriş

EskiOryantalizminTürklerinTarihiniSömürgeleştirmeyeYönelikParadigması

XX.YüzyılBaşındaOsmanlı-TürkTarihyazıcılığınınKendiDurumu

CumhuriyetinKurumlarıveResmîTarihTeorisi

TürkTarihininEvrimselBütünlüğününİlkKavranışı

TalebelerininReddettiğiEnDeğerliMîras:Köprülü’nünMetodu

Bibliyografya

Page 5: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

SUNUŞ

METETUNÇAY,HİÇHESAPTAOLMAYANbukitapçığınyazılması vesilesini yarattığı gibi,SinaAkşin,KorkutBoratav,İlberOrtaylıveŞevketPamuk’labirlikteilktaslağıokuyarakgörüşve eleştirilerini bildirdi. Gülsel Yurdakul metni hızla daktiloya çekerek matbaaya yetişmesinisağladı.Hepsine çok değerli yardımları için teşekkürü borç bilirim.Elbette, bütün hatâların vesavunduğumtezlerinsorumluluğusadecebanaaittir.

–H.B.,ANKARA7MART1983

Page 6: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Bu çalışmada, zaman bakımından 1923 sonrasına denk düşen bütün önemlitarihçiler ve eserleri üzerinde değil, sadece tarihçiliğimizin gençCumhuriyetinhazırlığı, yükselişi ve ideolojik ihtiyaçları ile zorunlu bir bağlantı içinde olankesimiüzerindeduracağız.Her yeni kuşak, kendinden öncekilere elbette eleştirici bir şekilde

yaklaşacaktır. Ancak son yıllarda bir kısım aydınlarımızın özellikle 1950’yekadarki döneme bakışları, bizce olumsuzlukları aşırı büyüten, neredeysetopyekûn inkârcı bir noktaya ulaşmış bulunuyor. Konumuzla ilgili olarak butavrın,örneğinCumhuriyetideolojisinin«Türktarihçiliğininilmîveobjektifbirşekildegelişmesiniengellememişsebilegeciktirmiş»olduğu,1yadabuyıllardasadece«yaövgüyahutbirapolojişeklindebirtarih»inortayaçıktığı2iddialarınadönüştüğünü görüyoruz. Bir başka yazar, «tarihçilerimiz vetoplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu»buluyor.3Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima ile Köprülü arasındaki farkı bilelim.

Bizim kanımızca Millî Kurtuluş Savaşı ve yeni Türkiye devletinin kuruluşu,ülkemizdeTarih’inbirbilimdalıolarakyerleşmesindetayinediciroloynamıştırveburjuva-demokratikdevrimimizin«KemalistDevrim»diyebilinenenbüyükdalgasınınbualandakibilançosudaesasolarakolumludur.Daha ileribir tarihmetodolojisinin taraftarları, Cumhuriyet tarihçiliğinin ana doğrultusununmirasınıderinlemesineözümlemeksizin,otarihçiliğinüstüneçıkamayacaklardır.

1TalâtTekin(1975:1977),260.

2NusretHızır(1975;1977),260.

3Y.S.Tezel(1973),49.

Page 7: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

EskiOryantalizminTürklerinTarihiniSömürgeleştirmeyeYönelikParadigması

Bu fikri kavramak için, Türklerin ve Türkiye’nin tarihine ilişkin görüş vearaştırmalarınCumhuriyetöncesidüzeyinebirgözatmalıyız.BilindiğigibiXX.yüzyılın ilk yarısına kadarAvrupa tarihyazıcılığı, dünya tarihiniBatı’nın, yanikapitalist dünya sisteminin «merkez»inin tarihine indirgiyor; uygarlığın bütünbaşarılarınıAvrupalı beyazlaramal ediyor; o sistemin «periferi»sindeki bölge,ülkevehalklarıiseyatarihsizleştirerekmutlakbirdurağanlıkiçindeymişlergibiresmediyor, ya da pek pek yalnızca Batı ile temasa geldikleri andan başlayıpbasitbirzamanfasılasıylagene«Batılılaşma,çağdaşlaşma,toplumsaldeğişme»yönündeseyreden,başkadeyişleBatı’nınevriminibirazgeridentekrarlayanbir«tarih»leri olduğunu kabulleniyordu.4 Dolayısıyla tarihyazıcılığının buperiferininçeşitliunsurlarıileilgilenendallarıhenüzemeklemesafhasındaydılarve bu alanlardaki çalışmalara, XIX. yüzyılda BüyükDevletlerin hükmü altınagirmiş bulundukları için sözümona doğuştan geri ve başkalarınca yönetilmeyemahkûmsayılankavimlerintarihinebirergarabetolarakbakanbirzihniyetyönveriyordu.İnsanlıktarihininherhangibirbölümününanormalsayılması,5gerektoplumunhareketyasalarınailişkinbazıgenellemelerin,gereksekezatümtarihaçısından geçerli olması gereken araştırma yöntemlerinin sözkonusu zaman-mekân dilimlerine uygulanmasını engellediğinden, bu dallardaki gelişmepotansiyeli öncelikle metodolojik bir ilkelliğin zincirlerine vurulmuşbulunuyordu.Tarihyazıcılığınınperiferinintarihineyaklaşımındakibuçarpıklığın,genelbir

kuralolarak,ancakezilenmilletlerinuyanışınınvekenditarihlerinikendilerininkeşfetmelerinin zorlamasıyla giderilme yoluna girdiğini söyleyebiliriz.6 İşte,CumhuriyetdönemininTürklerinveTürkiye’nintarihikonusundatüminsanlığakazandırdıklarıda,azgelişmişülkeveulusların«merkez»intarihideolojisinebubaşkaldırılarınınçarpıcıvebaşarılıörneklerindenbiriniteşkileder.XVII.-XVIII. yüzyıllardan itibaren dünyanın Osmanlı İmparatorluğunu da

kapsayan bölgesiyle, Oryantalizm (Şarkiyat, Doğubilim) denilen özel dalilgileniyordu. Bu disiplinin ortaya çıkmasının temelinde, Fuat Köprülü’nünifadesiyle, «bir taraftan Hıristiyanlık tetkiklerinin ve misyonerlik faaliyetininicap ettirdiği Semitik filoloji ve İslâm Tarihi çalışmaları, diğer taraftan,

Page 8: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

milyonlarca İslâm tebaayamalik büyük-küçükmüstemlekeci devletlerin siyasîve idarî ihtiyaçları, nihayet İslâm memleketleriyle kuvvetli iktisadîmünasebetlerde bulunan büyük sanayi memleketlerinin müşterilerini tanımakmecburiyeti»7yatmaktaydı.GeneKöprülü’yegöre,XX.yüzyılınbaşlarınakadar«Garpmüşteşrikleriarasındada–bugünkümânâsıyla– tarihçizihniyetinemalikadamlar çok nadir» idi;8 Oryantalizmin ürünleri «daha ziyade İslâmiyetindoğuşundan, İslâmın esas akidelerinden, felsefe ve kelâm’dan, muhtelif İslâmmezheplerinden,fıkıhyanihukukmesleklerinden,tasavvuftarikatlarından,ehl-isünnetakidelerindenuzaklaşmışheterodoxezümrelerden,sonzamanlardaortayaçıkan dinî yenilik hareketlerinden, yahut bugünkü İslâm dünyasının siyasîvaziyetinden bahseden eserlerdi; ve İslâm kavimlerinin tarihî tekâmülü ile hiçalâkadarolmamışlardı...»9XVIII. yüzyılda bazı Oryantalistlerin «üzerinde çalıştıkları Çin ve İslâm

kaynaklarında İslâmlıktan önceki Türklerin tarihleri ve dilleriyle ilgili bilgilerbulmalarıvebunlarıayrıbirkonuolarakişlemeyebaşlamaları»ndanitibaren,10De Guignes, Davids, Vambery, Cahun gibi bilim adamlarının ellerinde ilkadımlarını atan Türkolojiye (Türkiyat), Thomsen ve Radloff’un Orhunyazıtlarını okumaları gibi sansasyonel gelişmelerin kazandırdığı ivmeye; biryandanpancermanizmin,biryandandapanislavizminbaskısıylayüzyüzegelenMacaristan’ın, «hem ilmî Türkçülüğün, hem de ideolojik anlamdakiTürkçülüğün» en önemli karargâhını oluşturmasına;11 Fin-Ugur kavimleriyleTürkikkavimlerinortakbirköktengeldiklerini,bunlarınbirzamanlarPasifik’tenVolga’ya uzanan, «Turan» adı verilen alanda birlikte yaşamış olduklarını önesüren panturanizmin, Budapeşte’de doğduktan sonra,12 1848 devrimlerininyenilgisinin ardından Çarlık ordularının misillemesinden kaçan mültecilercebaşka diyarlara taşınmasına13 rağmen, yüzyılımızın ilk çeyreğinde buOryantalizmin bilgi dağarcığında Türkler konusunda henüz pek az şeybulunuyordu.ÖrneğinotarihlerdeOğuzTürklerininAnadoluöncesiyaşantılarınınDivan-ı

Lugat-üt Türk gibi en temel kaynakları dahi, Pelliot düzeyindeki Çin-Moğoluzmanlarıtarafındanbilehenüzdoğrudürüstbilinmiyor;14buOğuzlarınBatı’yakayışının zamanı, tarzı ve boyutları konusunda ise, 1930’ların ortalarına kadar«hattâtecrübemahiyetindeolarakbile,araştırmalaryapılmamış»bulunuyordu.15Kısacası, XI.-XIII. yüzyıllarda Anadolu’nun büyük ölçüde Türkleştiği ve busürecinOsmanlı İmparatorluğunun kuruluşunun «etnik âmiller»inin başlıcasınımeydanagetirdiğifikriliteratürdemevcutdeğildi.Buçerçeveiçinde,KayılarınAnadolu’ya ancak XIII. yüzyılda, 1243 Kösedağ savaşı etrafındaki Moğol

Page 9: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

istilâsının önünden kaçarak geldiklerine de inanılıyordu; Köprülü’nün«muhaceret masalı» diyeceği bu görüş, zamanın bilimsel tarihçilerince, bazıanonim kroniklerden hiç eleştirisiz devralınmaktaydı.16 Dolayısıyla XI. yüzyılve sonrası Anadolu tarihi büsbütün karanlıklar içindeydi; hattâ 1930’lara ve1940’lara gelindiğinde bileAnadolu Selçuklu uygarlığı hemen hiç bilinmiyor;KonyaSultanlığınınBüyükSelçukludevletininbiruzantısıvegeneorganizebirdevlet olduğu, yani gelişmiş toplumsal işbölümlerine dayandığı anlayışı henüzşekillenmemişbulunuyordu.17Gordlevsky’ninAnadoluSelçuklularınailişkinilkbüyük sentez denemesinin ancak 1941’de Moskova’da yayınlandığını; PaulWittek’in ve Çağatay Uluçay’ın Anadolu Beyliklerini konu alan öncümonografilerinin ise 1930’ların ikinci yarısına rastladığını hatırlayalım. Buçalışmalardantoputopu15-20yılönce,bırakalımAnadoluSelçuklutoplumununa)yerleşiktarımadayalıoldukçaşehirleşmişbiruygarlığınhükümsürdüğüOrtaveGüneydoğuAnadolu,veb)henüzkabiledüzeninetâbiboylarlameskûnuzaksınır bölgeleri şeklindeki ikili yapısının kavranmasını; pek çok Oryantalist,birincil kaynaklarda sık sık geçen «uc» kelimesini bir Türk aşiretinin adısanmayadevamediyordu.18Türk Anadolu’nun din ve mezhep tarihi de meçhuldü: örneğin Franz

Babinger, aslında farklı sınıfsal karakterler taşıyan Mevlevîlikle Bektaşîliğiözdeşleştirmek veya Anadolu Selçuklu devletinin Şiîliği resmî mezhep olarakkabulettiğiniönesürmekgibibüyükyanılgılaradüşebiliyordu.19Kayıların ise, –güya XIII. yüzyılda– Anadolu’ya geldiklerinde, daha önce

birkaç nesil İran’da bulundukları halde hâlâ «İslâmiyetin kuvvetli tesiri altınadüşmemiş» olabileceklerinin farzedilmesi, Gibbons’a kadar uzanan, az ilerideözetleyeceğimiz «romantik kuruluş teorisi»nin başlıca yapıtaşlarından birinimeydana getirmekteydi.20 Ünlü Iorga, Alâeddin Keykubat devrinin AnadoluSelçuklularının doruğunu oluşturduğunun farkına varmak şöyle dursun, tamtersine bu saltanat yıllarını bir çöküntü dönemi sayıyordu.21 Encyclopedie del’Islam’ınilkedisyonundaki«Timar»maddesiniyazanJeanDenyise,AnadoluSelçuklularının ordu teşkilâtının henüz açıklığa kavuşturulmadığını ve budevlette askerî tımarların bulunup bulunmadığı hakkında bilgisinin olmadığınıitirafediyordu.22Doğaldırkibubirikimgeriliğitemelinde,AnadoluSelçuklularıile Anadolu Beylikleri arasındaki bağlantı da görülmüyor; Tevaif-i Mülûk’un«XIV. asır başında Selçuklu hâkimiyetinin zevalinden sonra birdenbire onunenkazı üzerinde vücude gelmiş yeni siyasî teşekküller» olduğu sanılıyordu.23Osmanlılara geçelim: Clement Huart, devşirme usulünün tamamen bu devleteözgü olduğu kanısındaydı;24 1924-1925’te Sokolov, Türkiye’de toprak

Page 10: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

vergilerininancakKanunîdönemindealınmayabaşlandığınısöyleyebiliyordu.25Fakatasılvahimolan, tümbuyanlışlıklarzeminiüzerindeyükselen teorinin

Türk-İslâm toplumlarının gelişimine ilişkin bütüncül yorumunun sakatlığıydı.XX.yüzyılınbaşlarınakadarBatıOryantalizminehâkimolananlayışagöre:a)XI.yüzyıldaİslâmuygarlığıalanınagirmelerindenönceTürklersonderece

geri, tamamen göçebe, her türlü uygarlığa geçiş başlangıcından yoksundular.DolayısıylaOğuz istilâsı,Yakındoğunun klasik İslâm uygarlığı için sadece birtahribatvegerilemeyi ifadeetmiş;26Bağdad’ı almalarından sonraortaya çıkanTürk-İslâm devletlerine ise fatihler kendilerinden hiçbir şey katmamışlardı: busiyasî organizmalar uygarlık namına gerçekleştirdikleri her şeyi İran-İslâmgeleneğineborçluydular.27b)Bukadargeri, tipikhayatî faaliyetibudenliyağmasavaşçılığındanibaret

bir kavim, büyük ve karmaşık devletler kuramayacağına göre, Osmanlıİmparatorluğunun doğuşunun başka türlü bir izahı olmalıydı. Rambaud’danbaşlayıp Iorga’dangeçerekGibbons’avarançizgiüzerindekipekçok tarihçiyebakılırsa,«1)...Osmanlıdevleti,SelçukluhükümdarlarıtarafındanBizanshudutboyunayerleştirilmişküçükbirkabiletarafındankurulmuştu.Basitçobanlardanibaretolanvedevletkurmakiçinmedenîunsurlaramalikbulunmayanbukabile,İslâmiyeti bile ancak Osman’ın zamanında kabul etmişti (Rambaud, Gibbons,Grousset ve diğerleri). Bunlar, yerleştikleri ve zaptettikleri sahalardakiMüslümanolmayanunsurlarsayesindebirdevletkurmak içingerekliunsurlarıelde ediyorlardı... 2) Bu göçebelerin Müslüman olduktan sonra yaptıkları ilkteşkilât, şüphesiz, iptidaî ve Asyaî bir mahiyette... (idi). Asıl, İstanbul’unfethinden sonradır ki Osmanlı İmparatorluğu bütün müesseseleriyle yenidenkuruluyordu.Bunun da,Bizansmüesseselerini taklit ve iktibas ile olduğu pektabiidir.»28Dikkatedilirseburada,TürklerinBizansiletemasöncesindemutlakbirgerilik

içindebulunduklarıfikri,OsmanlıdevletiveuygarlığınınBizans’ıntaklidindenibaret kaldığı fikriyle örtüşüyor; başka bir deyişle, Osmanlı İmparatorluğu,kendileri XI. yüzyıl öncesi Türk toplumunun nitel dönüşüm ve sıçramalarıylaortaya çıkmış bulunan Büyük Selçukluların ve Anadolu Selçuklularının birdevamıgibideğilde,doğrudandoğruyaBizans’ınbirdevamı–Iorga’nınçarpıcıifadeleriyle,«Bizans’tansonraBizans»ve«MüslümanRomaİmparatorluğu»29–olarak tanımlanıyordu. Buna göre,M.S. IV. yüzyıldanXVI. yüzyıla kadarÖnAsyatarihininşemasıda,örneğin,Şekil-1gibideğil,Şekil-2gibiolmalıydı.Özellikle, Anadolu Selçukluları ve Beylikler döneminin henüz

aydınlatılmamış olmasına karşılık, Batı uygarlığının beşiği kabul edilen Eski

Page 11: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

YunanveRoma’nınhalefiHıristiyanBizans’agösterilenbüyükilgininyaratmışbulunduğu gelişkin Bizantinistik, Selçuklularla Osmanlılar arasındaki –bugünbizeokadaraşikârgelen–bağlantınıngözardıedilmesinikolaylaştırmaktaydı.c)Geri ve ilkel Türklerin kendilerine özgü kamu kurumlarının olamayacağı

görüşünün bir diğer uzantısı ise, hiç olmazsa 1453’e kadarki Osmanlıhukukunun–eğer böyle bir şeyvarsa–klasik İslâmhukukununbir tekrarındanibaret olduğu kanısıydı. Daha ziyade hukuk tarihiyle uğraşan bir kısımOryantaliste göre, «Türkler de dahil olmaküzere bütünMüslümankavimlerdemüşterek ve –menşeini dinden aldığı cihetle– değişemez bir îslâm hukukutelâkkisi» yürürlükteydi.30 Bu inanç, bir yandan, Osmanlı kurumlarınındoğrudan doğruya Osmanlı dönemine ilişkin belge ve verilerden hareketleincelenmesi yerine, bu kurumların neler olabileceği veya olması gerektiğihakkında yalnızca Şeriat’tan ve İslâm hukuk teorisyenlerinden yapılançıkarsamalarla yetinilmesi gibi, yöntem bakımından Ortaçağ dogmatizminiaşamayan bir kitabîliğin devamını körüklüyor;31 öte yandan, Osmanlıhukukunun 1453’ten sonra Bizans hukukunu takliden yeniden kurulduğuteorisiylekolaycabuluşuyordu.32Bütün bunları, Birinci Dünya Savaşı öncesinin Batı Oryantalizmi içinde

TürklerintarihininçokküçükbiryertuttuğuvegerçekanlamıylabirTürkiyatınhenüzmevcut olmadığını; Bizans’a ve klasik İslâm’a görece çok daha büyükönemverenoOryantalizmin,özellikleSelçuklu-Osmanlıtarihinemodernbelgeeleştirisi normlarından dahi yoksun bir hikâyeci tarih anlayışıyla yaklaştığınısöyleyereközetleyebiliriz.Budurumun,herbiraraştırmacıveherbireser içindoğrudandoğruyabilinçliideo-politikdürtülerdenkaynaklandığınıiddiaedecekdeğiliz.33Sadeceşunukaydedeceğiz:Avrupa tarihyazıcılığının Avrupa-dışı bölgelerin tarihini sömürgeleştiren

ethnocentrismei34 ile emperyalizmin o bölgeleri fiilen sömürgeleştirmeyeyöneliksiyasî-askerîhamlesiarasındagenelbirparalellikvardıvenitekim,BatıOryantalizminde yukarıda özetlediğimiz paradigma hüküm sürerken, siyasetalanında da Büyük Devletlerin «hasta adam»ı paylaşma çabaları giderek,şiddetleniyordu.1914-1918savaşınınsonlarındabugayretler,artıkhermilletinçoğunlukta bulunduğu bölgede kendi kaderini tâyin etmesini öngören Wilsonprensiplerineuydurulmakzorundaydı.35BuyüzdendirkiParisBarışKonferansındaFransızveİtalyandelegasyonları,

Anadolu’nun şuveyabubölgesindeTürklerin sözümonaazınlıktakaldıklarını,yukarıdaki tarihyorumlarınıdaâletederekispatlamakistiyorlar;Yunanlılar iseOsmanlıların Bizans’ın basit bir uzantısı oldukları teorisine bütün bir dönem

Page 12: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

boyuncaözelbirağırlıklaeğiliyorlardı.36Kısacası, XIX. yüzyıldan 1918’e kadar Batı Oryantalizminin eski

paradigması, çok-kavimli Osmanlı İmparatorluğunun bağrında gitgideuluslaşmakta olan Türkler için, salt bir akademik tartışma konusu olmaktançıkmış(hattâbelkihiçöyleolmamış)vesonuçlarıtoplumsalhayatınekonomik,ideolojik, kültürel, vb. her alanında, ama 1919-1922 yıllarında öncelikle savaşmeydanlarındahissedilirhalegelmişbulunuyordu.

4 Claude Cahen günümüzde bile Fransız okuyucusuna şöyle seslenmek ihtiyacını duyuyor: «...İslâmdünyasının tarihinin kültürümüzde hatırı sayılır bir yer işgal etmesi zorunludur; yalnızca ayrıcalıklıbirtakımhalklarveyerlerlesınırlıbiruygarlıkkavramınıaşmamızzorunludur;İtalya’daAzizToma’danönceOrtaAsya’daİbniSina’nındoğduğunuveŞamileKurtuba’nıncamilerininFransayadaAlmanyakatedrallerinden önce yükseldiğini bilmemiz zorunludur; kültürü ve kudreti dörtnala ilerleyen birAvrupakarşısındaiçinedüştükleribelkidegeçicizaafnedeniylegünümüzünMüslümanhalklarınakarşıbesleyebileceğimizküçümsemeduygusundanvazgeçmemizzorunludur...»Bkz:Cahen(1970),7.Ayrıcabkz: Üçyiğit (1975; 1977), 271; Karal (1975; 1977), 258; Y. S. Tezel (1975; 1977), 372; Georgeon(1980),52-53;Ortaylı(1982),73.

5Cahen’inuyarısışöylesürüyor:«...amaaynızamanda,...İslâmtarihineartıkbirbinbirgecemasalıhavasıiçinde bakmamamız, yani onubelli belirsiz bir nostaljinin konusu, egzotik, olağanüstü ve çağdışı birolayolarakdeğil,insanlıktarihininbirparçası...olarakgörmemizzorunludur.»Bkz:Cahen(1970),8.

6 «Kurtulan halkların önünde, milli bir ekonominin; millî, anti-emperyalist bir devletin inşası göreviyanında,millîbirtarihinhazırlanmasıgörevidedurmaktadır.»IljitschowveWerner(1966)’dannaklen,Perinçek(1968),287.

7Köprülü(1946a/1962a),XXVIII.

8 Aynı eser, XXII-XXIII. Tekrar krş: Cahen (1970), 8 – «...linguistlik vasıfları ister istemez tarihçilikvasıflarından önde gelen Avrupalı ‘Oryantalist’lerin ilgilerini, zaman zaman başlıbaşına Doğu’nunkomple bir etüdünü yapma kaygısının ihtiyaçlarından çok siyasî koşulların veya ‘Batılı’ entellektüelmeraklarınyönlendirmişolduğunekadardoğruysa,‘oryantal’bilimadamlarınınçağdaşanlayışauyguntariharaştırmalarınıngereklerinikavramadüzeyineancakgünümüzdeulaştıklarıdaokadardoğrudur.»

9Köprülü(1946a/1962a),XXX.

10Kaymaz(1975;1977),436.

11Ortaylı(1975;1977),456-457.

12Georgeon(1980),29.

13Kaymaz(1975;1977),439.

14Köprülü(1943b/1981),189.

Page 13: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

15Köprülü(1934;1935/1981),85.

16Aynıeser,129;Köprülü(1943b/1981),255-256.

17Köprülü(1931/1981),20-21veKöprülü(1943a),379.

18Köprülü(1934;1935/1981),131veKöprülü(1959/1981),6.

19Köprülü(1934;1935/1981),160-162.

20Aynıeser,44v.d..

21Aynıeser,73.

22Deny(1924).808.

23Köprülü(1934;1935/1981),84.

24Köprülü(1931/1981),131.

25Aynıeser,89.

26Bugörüşüntipikörnekleriiçin,bkz:Nöldeke’dennaklenKöprülü(1931/1981),23;Köprülü(1938),41veKöprülü (1946a/1962a),XXV; Issawi’den naklenOsmanOkyar (1973; 1975), 32; nihayetAshtor(1976),209.

27Köprülü(1938),63.

28Köprülü(1931/1981),24-25;ayrıca,aynıeser,4,6-7,15-17;Köprülü(1934;1935/1981),36-38.

29Köprülü(1931/1981),15-17.

30Köprülü(1938),39.

31Aynıeser,53-54.

32Aynıeser,40.

33Bukonudabirazaşırıbirtutumiçin.bkz:EdwardSaid(1978),(1978/1982).Birdeğerlendirmeiçin.bkz:Rodinson(1981),12-15.

34Georgeon(1980),52-53.Ethnocentrisme:bellibiretnikgrubumerkezalanbakışaçısı;burada,Avrupa-merkezlilik.

35Karal(1975;1977),256-257.

36SevresAntlaşmasıetrafındakibelgelerdentekbirörnekverelim.BarışKonferansındakiOsmanlıTemsilciHeyetinin 23 Haziran 1919 tarihli «Andırı»sına cevaben, Başlıca Müttefik ve Ortak DevletlerKonseyi’nde aynı tarihte benimsenenMetin’de, şöyle deniyordu: ««...isterAvrupa’da, isterAsya’da,isterAfrika’daolsun, herhangi bir ülkedeTürkyönetimininkurulmasını, o ülkeninmaddîgönençveekin(kültür)düzeyindebirazalmanınizlememişolmasınarastlandığıgörülmemiştir;yineaynıbiçimde,Türkyönetimininsonaermesisonucunda,maddîgönencinartmadığıveekindüzeyininyükselmediğidegörülmüşdeğildir.NeAvrupaHıristiyanlarıarasında,nedeSuriye,ArabistanveAfrikaMüslümanlarıarasında, Türk, eline geçirdiği yerleri yıkmaktan başka bir şey yapmış değildir; savaşla elde ettiğini,

Page 14: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

barışiçindegeliştirmeyeteneğinihiçbirzamangösterememiştir:Türk’ünnitelikleriarasındabuyoktur.»

OsmanOlcay(1981),LXXH.Ayrıcabkz:aynıeser,XLIII,7,1213,18-19,20,86-97,105-106,vb..

Page 15: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

XX.YüzyılBaşındaOsmanlı-TürkTarihyazıcılığınınKendiDurumu

Öteyandan,sözünüettiğimizdönemdeOsmanlıtoplumununkenditarihçiliği,buOryantalizmeve siyasî sonuçlarınacevapverebilmektençokuzaktı.Çökmekteolan bir feodalizmin kendisi gibi müflis ideolojisi, her konuda olduğu gibitarihyazıcılığındada,emperyalistBatı’nınideolojisine,geleceğiolanbirseçenekyaratarakdirenmekyeteneğindenyoksundu.Osmanlı vakanüvisi «geleneksel Ortaçağ toplumlarında görülen bir tarihçi

tipi» idi.37 Kuşkusuz her modern tarihçi de, kendisi farkına varsın veyavarmasın, bir ideolojinin adamıdır; ideolojiler de sınıfların damgasını taşırlar.Toplumsal sınıfların hukukî düzeyde formelleştirilmiş farklı statülerlebirbirinden ayrılan imtiyazlı zümreler biçiminde örgütlenerek ortaya çıktığıOrtaçağdaise,günümüzdekiaydıntipi,yanigeçimkaynaklarıveotoriteilişkileribakımından temel sınıflardan herhangi birinin organik bir parçası olmayan birintelligentsiamevcutdeğildi.Bütünfeodaldüzenlerin«aydın»larıgibiOsmanlıuleması da doğrudan doğruya İmparatorluğun hâkim sınıfınamensuptu;askerîdenilen yönetici zümrenin bir alt katmanıydı; kaderini devletin ve hanedanınkaderinden koparması olanaksız bir maaşlı görevliler grubuydu. BunlarıniçindençıkanOsmanlıtarihyazıcıları,çağdaşideolojilerekıyasla«dahadurağanve daha katı bir düşüncenin, daha doğrusu bir akide’nin etkisinde» idiler;«Osmanlı vakanüvisinin akidesi (dogma), devlet ve nizam-ı âlemdi.»38 Hele,özgül koşulların nispeten güçlü bir merkeziyete yol açtığı bir Ortaçağtoplumunda bu sınıf tutumu, her olaya yalnızca devlet açısından bakmakta veaslında tarihin bütününü hanedanın yüceliğinin ve meşruiyetinin öyküsüne,«Dâsıtan-ı Tarih-i Âl-i Osman»a indirgemekteydi.39 Bu «hanedan tarihanlayışı»nınfonunuise«dinseltarihanlayışı»40oluşturuyordu.Kökleriyasakvetöre’ye dayanan Şeriat-dışı bir örfî hukukun geçerlilik alanı ne olursa olsun,Osmanlı nizamı, özünde Barkan’ın iddia ettiği gibi nerdeyse laik değil,41temelde teokratikti: artı-ürünün piyasadışı zor yoluyla ele geçirilmesini içerenüretim ilişkilerinin ve onların hukukî çerçevesinin kutsanmasında, tâyin edicirolüdinoynuyordu.BununiçindirkiOsmanlıtarihyazıcılarınagöre,İslâmtarihihakkında İslâmiyetin kendi yorumu, gerçeğin ta kendisiydi vemeseleye başkatürlü bakmak düşünülemezdi bile.Ulemanın tarihî akışın sebep ve sonuçlarını

Page 16: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

ilâhî kudrete atfetmenin ötesine geçememelerinin42 nedeni, işte buydu. İslâmîideoloji, çok-kavimli İmparatorluğun öylesine önemli bir dikey ve yatayyapıştırıcısıydıveOsmanlıTürkleriİslâmkültürüneöylesineentegreolmuşlardıki, XIX. yüzyılın ortalarına kadarki klasik vakanüvislik, bu İmparatorluğuntarihinisadecevesadece,Muhammed’inpeygamberlikmisyonuylaaçılanİslâmtarihininbirbölümügibielealabiliyordu.43Hâkimsınıfınkonuştuğudilbile,halkınnispetensafTürkçesindenayrı,İslâmî

birsentezolmaniteliğiağırbasanOsmanlıcaydı.«Başkabirdeyişle,Türklerinİslâmiyet öncesi geçmişi, Asyatik kökenleri ve göçleri unutulmuş, kollektifhafızadan silinmişti. Bu geçmişin ve eski uygarlığın yalnızca kırıntıları, resmîçevreler dışında, Türk köylüsünün geleneklerinde ve özellikle Anadolu’dakigöçebeler arasında yaşamaktaydı...»44 Büyük Macar Oryantalisti ArminiusVambery,«‘Türklüğün’OsmanlıTürkleritarafındanunutulmuşluğunu»1898’deşöyle özetliyordu: «Kırk yıl önce..., İstanbul Türkleri arasında milliyetsorunlarıyla veya Türkik dillerle ciddî bir şekilde ilgilenen kimseyibulamamıştım.»45Yöntemaçısından, enkoyudinî idealizmedayandırılmış birbasitmenkıbecilik;içerikaçısından,İslâmtarihininsonveenşanlısayfasıolarakOsmanlısülâlesininapolojisi-XIV.-XV.yüzyıllarda,Osmanlımerkezîdevletininyükselişinin henüz tarihin motoru rolünü oynadığı aşamada kazandığı olumluişlevi çoktan geride bırakmış bulunan Osmanlı vakanüvisliğinin, 1800’leregelindiğindehâlâkoruduğuikitemelniteliği,iştebunlardı.Nejat Kaymaz’ın saptadığı gibi, «Türkiye’de modern tarih çalışmaları...

Batılılaşma ya da çağdaşlaşma olgusuyla tam anlamıyla bir paralellik gösterir.Yani... İmparatorluğun Cumhuriyet oluşu, İmparatorluk tebaasının ulus oluşusüreci aynen tarihçiliğe yansımıştır.»46 Her ne kadar XVI. yüzyılın ikinciyarısından itibarenbirleşikbirdünyapazarınıngelişmesinin ticarî rüzgârlarıylagidereksallanırolmuşsada,«kapalıbirmedeniyet»konumunuazçokkoruyanOsmanlı toplumunun, daha sık dokunmuş tek bir emperyalist dünyaekonomisine,yarı-sömürgebirperiferiülkesiolarakkesinentegrasyonu,ancakXIX. yüzyıl boyunca gerçekleşti. Türkiye, işte böyle bir çerçeve içinde,azgelişmişlere özgü bir uluslaşma türünü yaşamaya başladı. Bu sürece paralelolarak, klasik Osmanlı vakanüvisliğinin «kapalı ve sınırlı tarih görüşü»nü,47materyalist bir nedensellik anlayışını içeren modern tarihyazıcılığınıngerilettiğini gözlüyoruz. Belli ölçülerde kapitalistleşmenin beslediği ve birnoktadanöteyekapitalistleşememeninBatı’dakindenfarklı,anti-emperyalistbiröz kazandırdığımilliyetçi eğilimler, tarihyazıcılığındaki bu evrimin dürtüsü vetaşıyıcısı oldu.Burjuva toplumunun yükselişi ile çağdaşTarih bilimi arasında,

Page 17: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

aslındabaşındanberievrenselbirbağvardır:herşeygibitarihideTanrınınveyayeryüzündekigölgelerininyaptığıinancınınyıkılmasıvetoplumsalbilimlerdiyebir alanın ortaya çıkması, demokratik devrimlerin kilisesiyle, aristokrasisiyle,monarşisiyle Ortaçağa karşı kazandığı zaferlerin meyvalarındandır. 1789-1815’in sarsıntılarıyla uyanırken kendilerini şu veya bu ölçüde «ezilen» birkonumdabulanmilletleriçinise,uluslaşmaileçağdaştarihçilikarasındadahadadolaysızbiriçiçelikoluşmuştur:«XVIII.yüzyılsonuveXIX.yüzyılbaşlarınınkültüründe ve siyasal ideolojisinde tarih bilgisi ve bilinci önemli bir yeresahiptir.Çünküegemenuluslar,egemenliklerininkaynağınıvemeşruiyetini,esiruluslariseözledikleriözgürlükleriningereğinivehaklılığınıtarihlerininihtişamıve o şanlı tarihin kendilerine verdiği misyonla açıklamak istiyorlardı... budöneminulusalcılığı,ulusunhaklarıiçinmücadeleyetarihyazıcılığıilebaşlar.»48XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda başgösteren Türkçü akım da bizdeulusal tarihçiliğin gelişmesini benzeri bir şekilde beslemiş; fakat hem bumilliyetçilik, hem de beraberinde getirdiği yeni tarihçilik, henüz Osmanlıdevletinin içinde filizlendiği aşamada, o devleti değişmez veri kabul ederekgelişmepatikasınıbir türlü tamamenyıkılamayaneskidüzeninkurumvezihnîalışkanlıklarına uydurmaya zorlandığı ölçüde, Millî Kurtuluş Savaşına veCumhuriyetinkuruluşunakadarhepgüdükkalmıştır.ÖnceZiyaGökalp’e,onuizleyerekAhmetVefikPaşa’ya,SüleymanPaşa’ya,

Mehmed Emin’e, Hüseyinzade Ali’ye göre, Türk milliyetçiliği, Avrupa’daXVIII. yüzyılda başgösterdiğine daha önce değindiğimiz Türk modasının veTürkolojininXIX.yüzyıldaattığıadımlarınbirürünü,yaniAvrupa’danOsmanlıİmparatorluğunaaktarılanbirfikirakımıdır.49BizdeTürkçülüğünevrimini,XIX.yüzyılınilkyarısındaAvrupa’yagidenöğrencilerin,FransızveMacarbilginleriaracılığıyla Türkoloji ile temasa gelmeleri ve 1848 sonrasında Osmanlıtopraklarına sığınan bir kısım Macar ve Polonya milliyetçilerinin etkileriylebaşlatan Nejat Kaymaz gibi çağdaş bir yorumcu da, son tahlilde aynı yoluizlemişoluyor.50Hemenbelirtmekgerekirki,Türkçülüğümüz,Türkolojimizvemodern tarihçiliğimizde ne kadar önemli bir rol oynadığını biraz aşağıdagöreceğimiz Yusuf Akçura, François Georgeon’un aktardığına göre, daha1912’deyayımlanan«Türklük»makalesindeolsun,Cumhuriyetin ilkyıllarındakaleme aldığı «Türk Milliyetçiliğinin İktisadî Menşelerine Dair» ile«Türkçülüğün Tarihi»nde olsun, oldukça farklı bir analiz ortaya koymuştur.Yalnız vakanüvislerinin değil, genel olarak Osmanlı fikir adamlarınınidealizminin erken ve esaslı bir eleştirisini yaptığına değineceğimiz Akçura,Türk milliyetçiliğinin doğuş ve yükselişinin, Türkik halkların ekonomik ve

Page 18: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

toplumsal yapısındaki köklü değişikliklerin ürünü olduğu kanısındadır. Bumaddî dönüşümler Avrupa’daki Sanayi Devriminin yarattığı bol ve ucuzemtianın batıdan doğuya yayılmasıyla başlamış; bir dizi zincirleme etkileşimsonucu eski aristokrasi yıkıma uğrarken kendi pazar ihtiyacını ayrı bir millîmekântalebinedönüştürenbirburjuvazisahneyeçıkmış;özellikleKafkasya’da«birMüslümanTürkmillîburjuvazisininteşekkülü»,RusyaTürkleriarasındakiuyanışın zeminini oluşturmuş; Osmanlı İmparatorluğunda ise, AvrupakapitalizmininsızmasınaaracılıkedenazınlıklarileXVIII.yüzyılakadarticaretvezanaatüretimialanındakuvvetlemevcutolanTürkunsur51 arasındaki çıkarçatışması,aynıyöndedahageridengelenbirevrime temel teşkiletmiştir.52Bubağlamda,Türkiye’debir(millî)burjuvazininancakCumhuriyettensonradevleteliyleyaratıldığı,dolayısıylaKemalistDevriminburjuvazisiz,sınıflarüstü,belkisadece «bürokratik» bir atılımı ifade ettiği yolundaki efsanenin yaygınlığınakarşın,53 Gündüz Ökçün, Selim İlkin, İlhan Tekeli ve Zafer Toprak’ıneserlerinin, en azından 1908 sonrasında bir millî ekonominin filizlendiğini veTürk kapitalizminin Birinci Dünya Savaşı yıllarında hızlı bir büyümegösterdiğiniortayakoyduğunudahatırlamakgerekir.54Neolursaolsun,1839’dansonraOsmanlıtoplumundamücadelelivezigzaglı

bir şekilde gelişen milliyetçiliğin, daha bu ilk aşamadan itibaren tarihe bakışıetkilediğinigörüyoruz.Örneğin 1863’te açılan Darülfünun, faaliyet gösterebildiği dönemlerde

«modern tarihçiliğin ve ulusal tarih kavramının gelişmesi bakımından ilginççalışmaların yapıldığı önemli bir merkez»di; burada Ahmet Vefik Paşa,«Hikmet-i Tarih» derslerinde Batılı tarih yöntemini benimsemek ihtiyacıüzerinde durduğu gibi, Türkçe ile Osmanlıca ve Türklerin tarihi ile Osmanlıtarihi arasındaki farklara da dikkat çekiyordu.55 Polonya mültecilerindenMustafaCelâlettinPaşa’nın 1869’da çıkardığıLes Turcs: anciens etmodernes(EskiveYeniTürkler)adlıkitap ise,BatıuygarlığınıyaratmışolankavimlerleTürkler arasında kökende bir dil ve ırk birliğinin bulunduğunu öne sürerekTürklere yeni bir tarihî amaç (= Batılılaşma) kazandırmak istemesi nedeniyle,bazıyazarlarcahattâAtatürk’üntarih tezinin ilkhabercisisayılmaktadır.56Batımetodolojisine yönelirken bir «Türklerin tarihi» perspektifini de geliştiren birdiğer Türkçü eser, Süleyman Paşa’nın «yönetimiyle sorumlu olduğu askerîokulların tarih derslerinde, Batı dillerinden çevrilmiş herhangi bir kitabınokunmasını, bunların Türkler hakkında yanlış ve yıkıcı anlatımlar taşıdıklarınıönesürerekdoğrubulmadığından»kendisininyazmayagiriştiğiTarih-iÂlem’in1876’dayayımlananilkvetekcildidir.57GeneDarülfünun’unFransızveMacar

Page 19: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

TürkolojisindenesinlenenöğretimüyelerindenNecibAsım’ınçalışmalarıda,58milliyetçiliğinpantürkizmbiçimindeyayılmasınakatkıdabulunmuştur.Ancak 1850’lerde ve 1860’larda bu «romantik nasyonalizmin duygusallığı»

Osmanlı devletini henüz etkilemiyordu;Türkolojinin bulguları «ne denli gururverici olursa olsun, o sırada... Osmanlı yönetici(lerinin)... görüşlerine göre...İmparatorluk için yabancı ve yararsız şeylerdi, çünkü Osmanlıİmparatorluğundaki Türk öğesi, budunsal duygudan çok İslâm inancı vegeleneklerine bağlıydı... Bunun için nasyonalizm, ancak Osmanlı uyruğundanolan insanları daha iyi kaynaştırmak için kullanılmalı, daha ötesinegidilmemeliydi...»59 Gerçekten, Tanzimat’ın Batı’ya teslimiyetçi yönüne tepkiduyanaydınmuhalefetidahi,ilkağızdakendineOsmanlıcıbirdoğrultuseçmişti.Bu kısıtlı perspektif, örneğin Namık Kemal’in millet kavramı yerine mevcutOsmanlısınırlarıylaözdeşbirvatankavramınıvurgulamasınayolaçıyordu.LesTurcs: anciens et modernes’in yayınladığı 1869 yılında Saffet Paşa’nınhazırlattığı «Maarif-i Umumiye Nizamnamesi» belli bir «Tarih-i Umumî»öğretiminiöngörüyorduysada,budersleriniçeriğineeskisigibi«Tarih-iEnbiya»ve «Tarih-i İslâm» hâkimdi; Osmanlı tarihi de bir hanedanın tarihi olarakanlatılmayadevamediyordu.60NamıkKemal’indebuanlayışıaşamamışolmasıdikkatçekicidir:onun,ölümüyleyarıdakalanOsmanlıTarihi,bilimselbirtarihmetodolojisine erişemiyor ve Osmanlı devletinin kuruluşu problemini«cihangirâne bir devlet yarattık dört yüz çadırlık bir aşiretten» formülüyleçözmeye kalkışmak yanılgısına düşüyordu. Enver Ziya Karal, «...Osmanlıdevletinin son yıllarına kadar yaygın kanı bu idi. Biz böyle okuduk, böyleimtihan geçtik. Lisedeyken eğer dört yüz çadır halkı tarafından kurulmuşturdemeseydik benim neslim sınıfta kalırdı» diyor.61 Aslında bu görüş, Osmanlıöncesi Türklerin tamamen göçebe bir kabile yaşantısı sürdürdüğünü imâetmekle, Batı Oryantalizminin Selçuklu-Osmanlı devamlılığını kıran teorisininOsmanlıaydınlarıiçindekiyankısınımeydanagetiriyordu.Osmanlıcılığın bu ilk aşamasını İslâmcı bir reaksiyonla sona erdiren II.

Abdülhamit istibdadında, 1869 Nizamnamesinin ortaokullara getirdiği GenelTarihderslerininkaldırılması62ve«Avrupa’nıntarihîtekâmülündebüyük..,yeriolan ihtilâller»in ağıza dahi alınmaması63 gibi yollarla tarih öğretimi veyazıcılığının bunaltılmasında, herhalde bilim, gelişme, çatışma, mücadele,demokrasi gibi hepsi tarihî nitelik taşıyan kavramların yokluğuna dayalı birsoftalığın hâkim kılınması niyeti etkendi. Bununla beraber, emperyalistlercedesteklenen Balkan ayaklanmalarıyla Osmanlı devleti adım adım küçülürken,körletilmekistenen«Türklük»bilinciAbdülhamit’insaltanatıboyuncadaalttan

Page 20: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

alta gelişiyor veAnadolu’yuOsmanlı İmparatorluğununTürk çekirdeği olarakgören yeni bir anlayış yeşeriyor;64 baskı altındaki aydınların Türkçülüğekayışında, nisbeten gelişmiş bir periferi kapitalizmi zemini üzerinde yetişmiş,üstelikBatı üniversitelerindeokuyarakAvrupa’nıngerekgenel bilimdüzeyini,gerekse Türkolojisini daha iyi özümleyebilmiş Müslüman Türk ve Tatarönderlerinin Rusya’dan Türkiye’ye göçmeleri de hızlandırıcı bir roloynuyordu.65Bunlararasında,kişiliğinivedüşüncesiniyakınzamandaGeorgeon’unbütün

ayrıntılarıyla günışığına çıkardığı Yusuf Akçura üzerinde, hem Cumhuriyetihazırlayan ideolojinin, hemde tarihçiliğimizin gelişmesindeki yeri bakımındanönemle durmalıyız. Adı geçen araştırmacının işaret ettiği gibi, yüzyılımızınbaşlarındapantürkizmi«esasolarakilericibirtoplumsalvekültürelprogram»labirleştirerek ortaya atan Akçura, «Rus devriminden ve pantürkizmin MustafaKemaltarafındanmahkûmedilmesindensonra»Türkçülüğünsağakayarak«enmuhafazakârkesimlereözgübirtema»halinegelmesiüzerine,«babası»olduğudâvânın bugünkü sahiplerince unutulmuş bulunuyor. Oysa yakındanbaktığımızda,Rusya’datamanlamıylaburjuvabirTatarailesininçocuğuolarak1876’da doğup, Türkolojiyi önce Simbirsk’in önde gelen sanayici ve liberalaydınlarından İbrahim Akçurin aracılığıyla tanıyan; küçük yaşta taşındığıİstanbul’da, dört-beşyıl sonraMustafaKemal’indegeçeceği askerî okullarda,VeledÇelebi,NecibAsım,BursalıMehmedTahirgibiilkTürkçüleriokuyanvedinî itikadı giderek zayıflarken, Jön Türklerinmücadelesine yaklaşan; bundansonra Rusya’daki 1905 devriminin, Türkiye’deki 1908 devriminin ve geneRusya’daki 1917 devrimlerinin çalkantıları içinde gerçek bir önderin hayatınısüren; «nihayet yeni birTürk devleti kurmak içinMustafaKemal’in başlattığıçalışmaya katılan»66 Türk milliyetçiliğinin bu sol kanat temsilcisinin, 1904Baharında yayınlanan «Üç Tarz-ı Siyaset» başlıklı makalesinde, «Gökalp’inhenüzOsmanlı devletinin çok-kavimli yapısına büyükölçüde sadık kaldığı birdönemde... ‘etnik unsur’ nosyonuna dayalı bir Türk milletinin ilk temelleriniattığını»görüyoruz.67OsıradaJönTürkler,Abdülhamit’ekarşımücadelelerindemevcut Osmanlı devletini korumak perspektifine bağlıydılar; Ulus vemilliyetçilik konusundaki bütün tutumlarına da aynı anlayış yön veriyor veonları TanzimatOsmanlıcılığının bir devamı sayabileceğimiz «ittihad-ı anâsır»çizgisine hapsediyordu. Gerçi Bahar 1904 denemesinde Yusuf Akçura dagörünüşte aynı bakış açısını paylaşmaktaydı: makalenin tümü «Osmanlıdevletinin çöküş ve parçalanma tehlikesinden nasıl korunabileceğinehasredilmiştiveyazar,ortayaattığı«MüslümanbirTürkvebirOsmanlıolarak

Page 21: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

ben... Türkler için mi, İslâmiyet için mi, yoksa Osmanlı devleti için miçalışmalıyım?» sorusuna, kendisi net bir «Osmanlı devleti için» cevabıveriyordu.68AmaAkçura’nın bu«Osmanlı devleti» için öngördüğüyapısal vecoğrafîdönüşümleröylesinederin,özelliklesözkonusuorganizmanınozamankisınırlarını aynen sürdürmenin şart olmadığını belirtmesi dönemin diğer, statikyaklaşımlarından o kadar ileri idi ki, onun aslında «yeni bir yol, bir Türkmilliyetçiliğiyolu»açtığınısöylemekyanlışolmayacaktır.69Bu eğilim, 1904’te henüz taşıdığı «Rusya Türkleriyle Türkiye Türklerinin

birliği» boyutundan olayların akışı içinde arındırılmaya baştan imkân verdiği,yani kendi aslî bünyesini toptan reddetmeksizin böyle bir arınmayı tolereedebilme kapasitesini daha o sıralarda taşıdığı ölçüde, «tarihin bir Türkdevletininyaratılmasıylakutsayacağı»70çözümühaberveriyordu.Bu büyük adım gerçekleştiğinde, milletvekili Yusuf Akçura, Cumhuriyetin

resmî tarih tezinin formüle edilmesinde, 1931’de Türk Tarihi TetkikCemiyeti’nin kurucu üyesi, 1932’de de ilk başkanı olarak,Atatürk’ün yanındaçok önemli bir rol oynayacak; bu «millî tarih doktrini»nin temel belgesisayabileceğimiz Türk Tarihinin Ana Hatları kitabının yazılmasına dakatılacaktır.71Akçura’nın siyasî faaliyetiyle tarihçiliği arasındaki bu iç içeliğe,fırtınalı kariyerinin başlarında da rastlıyoruz. 1900-1903 arasında Paris’te,Osmanlı eğitim sistemi içinde edinilebilecek olanla karşılaştırılamayacakderecedegeniş bir felsefe, sosyoloji ve tarih temeli kazananYusufAkçura’nın«tarihî ve siyasî sorunlara materyalist yaklaşımı»,72 «Üç Tarz-ı Siyaset»lezamandaş ilk tarih yazılarında bile göze çarpmaktadır. Bunlardan, Kahire’deçıkan Şûrâ-yıÜmmet dergisinde 1902’de yayınlanan «ŞarkMeselesine Dair»,Georgeon’agörekonununekonomikaçıdanilkincelenişidir;üstelikAkçurabututumunu savunmak için Marx’a da başvurmakta ve, Marksizmi tek başınaekonomik faktörü belirleyici saymak biçiminde kendince yorumlayıpözetledikten sonra, buradaki «abartma» payı bir yana, bütün faktörlerin enönemlileriningenedeekonomikolanlarolduğunusöylemektedir.73YusufAkçura’nındoğrudandoğruyaTürk-Osmanlıtarihiyleilgiligörüşleriyle

ise, önce Paris’teki Ecole des Sciences Politiques’de mezuniyet tezi olaraksunduğu Essai sur l’histoire des institutions du Sultanat ottoman (OsmanlıSultanlığınınKurumlarıÜzerineBirDeneme)münasebetiylekarşılaşıyoruz.Bueserde Akçura, adı geçen kurumların «hem Türk, hem de İslâm geleneklerinikapsayan ikili bir mirasın ürünü olduklarını göstermeye çalışmıştır. O,üzerlerindeki tüm Çin, İran, Arap ve Bizans etkilerine ve birbiri ardından(Şamanizm,Budizm,sonraİslâmiyetgibi)çeşitlidinleribenimsemişolmalarına

Page 22: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

rağmen,Türklerin tarihindebazıözelliklerinkalıcılıkarzettiğikanısındadırve‘Türkler İslâmiyeti kabul ettikten sonra yalnız etnik vasıflarını değil, fakatherhaldeâdetveyasalarınınbirbölümünüdesürdürmüşlerdir’diyeyazmaktadır.Busavaşçıgöçebeler,bütüntarihleriboyunca,bellibirtoprakparçasındançok,(geçirdikleri dinî değişiklikler sırasında hep aynı kalan) dillerine ve millîâdetlerine gerçek bir bağlılık göstermişlerdir. Bu âdetler arasında, ataerkillik;toprakta ortakmülkiyet; topluluğun şefi olan han’ın şahsında çok büyük, amagene de kanunlarla (yasak ve töre ile) sınırlanmış bir iktidarın toplanması; biraristokrasininvarlığı;devletlerkurmaeğilimi;sonderecebüyükbirdinîhoşgörüsayılabilir.»74HemenekleyelimkiAkçura,1908JönTürkdevrimindenazsonra,Orenburg’ta yayınlanan Şûrâ’da çıkan bir diğer yazısında, «ister İslâmcı, isterJönTürk olsunlarOsmanlı aydınlarının, devriminyeniden tesis ettiği anayasalrejiminİslâmî,‘danışma’(Arapça,şûra)geleneğineuygunolduğunugöstermeyeçabaladıkları»birsırada,eskiTürkhanlıklarındakioyasakvetörekurumlarınatekrar atıfta bulunarak, «anayasanın yalnız İslâm hukukuna (Şeriat’a) değil,fakat aynı zamanda Türk geleneklerine de uygun olduğunu» ispatlamakistemiştir. Georgeon, atılan adımın önemini şöyle vurguluyor: «... Akçura...İslâm hukuku ile Türk geleneklerini aynı düzeye koymakla bunlardan ilkininmutlakkarakteriniinkâretmişveonagöreli,tarihîbirdeğeryüklemiştir.Türkikhalklarıntarihindeİslâmiyet,artıkçeşitligeleneklerdenyalnızbiridir.Başkabirdeyişle, bu tarih böylece tamamen laikleştirilmiş olmaktadır.»75 O dindışılığı,kuşkusuz, 1904’ün «Üç Tarz-ı Siyaset»inin, bundan böyle İslâmiyetinmilliyetçiliğehizmetetmesiniönermesindede76gözlemekmümkündür.Buyaklaşımın,eskiOsmanlı tarihyazıcılığınındinî idealizminede,İslâmiyet

öncesi bir Türk tarihini yok saymasına da ne kadar ters düştüğü; dahası,Akçura’nın kavramsallaştırmasının, Türk-İslâm devletlerinin kurulması içingereklişartları(ataerkillik;biraristokrasi;hanlık;yasakvetöre,yanisistematikbir kamu hukukunun geleneklerdeki başlangıçları) Türklerin kendi sosyo-ekonomik yapılarının içinde bulmakla, zamanındaki Oryantalizmin dış etkileribaşatsayanmekanikdeterminizminekıyaslanebüyükbiryolaldığıaçıktır.Biz,böyle bir başlangıç hamlesinin, Batı otoritelerince değil de o Batı’nınyayılmacılığına karşı, sömürgeleştirilmemek için direnenlerin bir öncüsünceyapılmışolmasınıanlamlıbuluyoruz.Aşağıda,buhamlenindevamınındaaynımilliyetçiliğin haleflerinin ellerinde olgunlaştığını göstereceğiz. Bu bağlantıyıGeorgeon da sezmekte ve «Akçura’nın, eski Türk geleneklerinin Osmanlıkurumları üzerindeki etkisine ilişkin hipotezi, daha sonra Mehmed FuadKöprülüzadetarafındanparlakbirşekildegeliştirilecekti»demektedir.77

Page 23: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Bütün bunlarla beraber, 1908 devriminin de gene Osmanlıcılığa dayanarakyapıldığını unutmamalıyız. Gerçi bu Osmanlıcılık, herhalde TanzimatdönemindekindendahafazlaaşınmıştıveTürkçülüğedönüşmeyedahayatkındı;bu gerçeğiSinaAkşin, İttihat veTerakki’ninOsmanlıcı görünse de «gerçekte,yani başından beri gizlice... Türkçü» olduğu şeklinde;78 Georgeon ise, «resmîpolitikasıOsmanlıcılıkolanCemiyet’in,Türkmilliyetçiliğicereyanınıelaltındandesteklediği» şeklinde79 dile getiriyor. Ancak bu son şekliyle dahiOsmanlıcılığın iflâsının kesinlikle görülmesi için, Balkan Harbini noktalayan1913 yenilgisinin «çeşitli unsurları birarada tutma politikasının artık boşaçıktığını» sergilemesi gerekmiş ve «kayıpları bir nevi telâfi etme vaadi içindegörünen» Türkçülük, yöneticiler için de «bu tarihten itibaren... bir politika»yadönüşmüş;80 Halil İnalcık’ın deyişiyle «Osmanlı devleti Balkanlardan eliniçekmiş ve millî hareket Türkçülük, memleket fikriyatına hâkim bir cereyanhalinialmıştır.»81ÖteyandanİkinciMeşrutiyetin,başındanitibaren,profesyoneltarihçiliğimizinde,toplumuntariheolangenelilgisinindegelişmesinebüyükbirkatkıda bulunduğu şüphesizdir. Mükrimin Halil Yinanç’a göre, «Bizde bütüniçtimaîveharsî ilimlerdeolduğugibi tarihedairciddîve ilmîeserlerin telifvetercümesifaaliyetihürriyetinilânındanyani1908’densonrabaşlamıştır.»82Herşeydenönce«hemAvrupa,hemdemillîtarihöğretimiaçısından»1908hareketiokullarımıza «önemli bir ferahlık» getirmiş;83 Abdülhamit’in geriye dönükadımlarından on beş yıl sonra tekrar «İslâm ve Osmanlı tarihlerinden başka,genel uygarlık tarihi de okutulmaya başlanmıştır.»84Bu dersler için «alelaceleFransızcadan çevrilen genel tarih kitaplarına, ulusal bir görüş açısındanyazılmadıklarıiçin»yöneltileneleştirilerde,85milliyetçiyaklaşımınoanakadargerçekleştirdiğibirikimyansımaktadır.Dahaönemlisi,«1908inkılâbındansonrabirdenbire hürriyete kavuşan yayın faaliyeti memlekette fikir ve edebiyathayatına görülmemiş bir canlılık getirmiş»86 ve işte Türkçülüğün resmîitibarının artmasıyla da birleşen bu yükseliş, zihinleri köstekleyen Ortaçağideolojisini daha da gerilettiği ölçüde bilimsel tarihçiliğin yayılmasını dahızlandırmıştır.Türk milliyetçiliğinin ilk neslinin büyük isimleriyle, ileride Cumhuriyetin

bizceenbüyüktarihçisiolacakbirgencinde,bugelişmeiçindeöncelikleTürkYurdu dergisi etrafında yan yana geldiklerini görüyoruz. «Türklerin asâr-ıatikasını,tarihini,avamvehavasedebiyatını,etnografyaveetnologyasını,ahval-i içtimaî ve medeniyet-i hâzıralarını, Türk medeniyetlerinin eski ve yenicoğrafyasınıaraştırıportayaçıkartmakveyaymak»87amacıyla«büyükbirkültürdergisi» kurmak insiyatifi 1911’de Mehmed Emin ve Ahmed Ağaoğlu’yla

Page 24: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

birlikte Yusuf Akçura’dan gelmiş; ilk sermayeyi «Tatar büyük burjuvazisinintipik bir örneği» olan Orenburg zenginlerinden Hüseyinof’lar sağlamışlardı.88Celal Sahir, Halide Edib, İspartalı Hakkı gibi ünlü edebiyatçı ve fikiradamlarınınyanısıraKöprülüzadeMehmedFuadveBursalıMehmedTahirgibitarihçiler de başından beri Türk Yurdu yazı ailesindendiler; onlara 1912’deSelânik’tenkaçanGençKalemler grubu,yaniZiyaGökalp,ÖmerSeyfettinveAli Canib’ler katılmışlardı; Akçura sayesinde, 1911-1914 arasında ekonomiköşesindeII.EnternasyonalSosyal-DemokrasisininünlüismiParvus(AlexandreHelphand)yazıyorvedahaçokköylünündurumuileemperyalizmkonularındayoğunlaşıyordu.89TürkYurdutaraftarları,eğilimlerini«halksevenvemilliyetçi»olaraktanımlıyorlardı.«Önlerinekoyduklarıhedef,birTürkortasınıfı,birmillîburjuvaziyaratmaktı»ki,özelliklebufikri,onuömrüboyuncatutkuylasavunanAkçura’yabağlayabiliriz.Bunundışında«dergiye,toplumundinîmuhafazakârlığakarşımücadeleeden,

kadına siyasî ve ekonomik bir rol kazandırmaya çalışan ve eğitiminçağdaşlaştırılmasını isteyen aydınlanmış bir kesimin ideolojisi damgasınıvuruyordu.»90Tanzimat’ıniçpazarıBatı’yateslimedenliberalizminekarşıbellibir «millî ekonomi» taraftarlığı91 ile giderek artan bir köylücülük veAnadoluculuk, keza bu platformun doğal unsurlarıydılar. Nitekim aynı kadro,teorikorgandiyebileceğimizTürkYurdu’ndan sonra,1912’deHalkaDoğru’yudaçıkarmayabaşlamıştı;dahakitleselniteliktekibuyayınındayazıkurulunda,bütün diğer bilinen isimler arasında, Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp’le birlikteKöprülüzadeMehmedFuadyeralmaktaydı.Dolayısıylamilliyetçiliğinönderlerihalkçılığın da önderleriydiler ve bu halkçılık, basit bir fıkaraseverlik olmayıp,gene–Lenin’in«küçükburjuva sosyalistleri»diyenitelediğiMikhailovski türüRuspopülistlerininköylücüreformculuğunuyakındantanımışolan–Akçura’nınetkisiyle, Osmanlı toplumundaki «havas»-«avam» çelişmesini ortadankaldırmayıhedeflediğiölçüde,devrimcibirkaraktertaşıyordu.92Bu camia mensuplarından Ziya Gökalp’in, 1913’te Darülfünun’da müderris

olduğu andan itibaren Durkheim sosyolojisinden yararlanarak93 yaptığıçalışmaların tarihçiliğimiz için hazırlayıcı önemi üzerinde, ilgili literatürdefazlasıyla durulmuştur.Mete Tunçay’a göre «Türk tarih tezi» öncelikle «ZiyaGökalp’in bazı yapıtlarında çiçeklenir»; bu yazarın Uriel Heyd’den naklenbelirttiğigibi,«Gökalp,SümerveHititlerinTürklüğününvehattâTürklerleetnikyakınlığınıntamolarakkanıtlanmadığınıkabuletmeklebirlikte,birçokyerlerdeonları daTürkler arasında saymıştır.»94Georgeon’un eleştirici bir Türk aydınıtipinin ilk örneği dediği Akçura95 ise, 1908-1918’de, ünlü Oryantalist H.A.R.

Page 25: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Gibbs’in «Batı’nın tarih düşüncesinin XIX. yüzyılda geçirdiği muazzamdevrim» dediği şeyi yakından tanımış biri olarak, olanca eleştirel kapasitesinivakanüvislik düzeyini aşamamakla suçladığı Osmanlı tarihyazıcılığınayöneltmekteydi.96 Abdurrahman Şeref, Necib Asım ve diğerleri tarafından1910’daİstanbul’dakurulanveCumhuriyettensonraTürkTarihEncümeniadınıalacak olan Tarih-i Osmanî Encümeni’nin yayınları,97 Ortaylı’nın sözleriyle,«Türkiye’de bilimsel tarihçilik... (için) bir başlangıç sayılmalıdır»;98 Uluğİğdemir’e göre de «dergisi ve çeşitli orijinal yapıtlarıyla övülmeye değerçalışmalar yapan» bu Encümenin temel problemi, çalışma alanının Osmanlıtarihiylesınırlıtutulmasındayatıyordu.99Budeğerlendirmeleriyadsımayacağız;beraberinde getirdiği araştırma olanakları ve bir zanaat olarak tarihçiliğinyardımcı dallarına ilişkin yeni meslekî standartlarla100 bu örgütlenmenin de1908’in meyvalarından olduğu ortadadır. Ancak Akçura’nın Encümenin 1913tarihliçalışmaprojesihakkındakidüşünceleridebizeilginçgeliyor.«Akçurabuprogramda, eski tarihyazıcılığı janrının devamından: ‘bağlantılardan veanlamdan yoksun’ bir tarihten, içinde tarihî faktörlerin zincirleme oluşumunugözlemeninimkânsızolduğubir‘olgularkolleksiyonu...’naindirgenen‘kuruvecansız’ bir tarihtenbaşkabir şeygörmüyordu...O, buprogramı, sadecebüyükadamlara,sultanlara,beylere,paşalarayerverirken,tarihîgelişiminekonomikvetoplumsalyönlerinitamamenihmaletmeklesuçluyordu.»101DahagenelolarakYusufAkçura,tarihîgelişmeninmotoruolarakfikirlerive

ahlâkı gören, örneğin 1789’un sadece ve doğrudan doğruya XVIII. yüzyılfelsefesinden, 1908’in de JönTürk broşür ve gazetelerinden doğduğunu sananOsmanlı aydınlarının idealizmine karşıydı.Kendisi ise daha Fransa’da yazdığıilk makalelerinde «fikirlerin ve ideallerin ardında, gizli maddî ve ekonomikgüçlerin etkilerini keşfetmeye» çalışıyordu; belki «diyalektik materyalizmdençok vülger materyalizme yakın»dı veya gerçeğe «ekonomist» bir tarzdayaklaşıyordu, ama gene de, örneğin 1910 tarihli «Portekiz İhtilâliMünasebetiyle»sinde olduğu gibi, ekonomiye ve Marx’a kayıtsızlıklarındanötürüOsmanlıaydınlarınaçatmaktanveMarksistlermateryalizmkültünüaşırıyavardırmışolsalardasiyasetçilergibitarihçileriçindemateryalizminidealizmdendaha doğru olduğunu savunmaktan geri durmuyordu.102 Tarihin mantığınıkeşfetmeyeçalışan–örneğin İbniHaldun,Vico,Herder,Guizot,Buckle,HegelvenihayetMarx’ınkigibi– büyük teorilerin, realiteyi sistematize ederken bellibirdeformasyonauğratsalarbilegerekliolduklarınainananAkçura,doğalolarak«Osmanlı tarihyazıcılığının karşısına... her şeyden önce bilimsellik iddiasıtaşıyan bir tarih anlayışını» dikiyor ve 1905 yılına ait Kazan dersnotlarında

Page 26: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

«bilim olarak Tarihin, insan neslinin ortak hareketlerine hükmeden yasalarıaraştırdığını» belirtiyordu. Tarihçiliğin yardımcı disiplinlerinin oluşturduğuavadanlık, «olgular yığınının içinden eğilimleri ve yasaları çekip çıkarmayı,hareket yönünü saptamayı mümkün kılmalı»ydı.103 Dolayısıyla hakikatenmateryalist bir bilgi teorisi taşıdığını söyleyebileceğimiz Akçura, tarihin bukaçınılmazhareketininuluslaşmavedemokrasiyönündeaktığınıdüşünüyordu;Türklerin tarihide aynıoluşumunbirparçasıydı.Georgeon,gerekAkçura’nın,gerekse Cumhuriyet tarihçiliğinin bu kavramsallaştırmasının önemini, birperiferi ülkesinin uyanışındamilliyetçi ideolojinin oynadığı rolü netleştiren şucümlelerle yakalamıştır: «Yusuf Akçura’nın tarihî girişimi, Türk tarihini‘evrensel tarih’in bu ‘büyük akım’larına entegre etmeye varıyordu. Paradoksalolarak milliyetçilik, Türk tarihini yüceltmekle ve ona İslâm tarihi şemalarıkarşısında özerkliğini kazandırmakla birlikte, aynı zamanda o, Türk tarihinidünya tarihine daha fazla katmak sonucunu veriyordu...Kemalist dönemde demillîtarihtezleri,genebuikiliharekettendoğacaktır.»104DahaönceMustafaCelâlettinPaşa’nınveSüleymanPaşa’nınTürkçülüğünün

de aynı evrenselleştirmeyi ürettiğini biz hatırlatalım. Fakat galiba en önemlisi,Akçura’nın Marksizmden etkilenen materyalist metodolojisinin, onu, budönemindiğermilliyetçilerindençokileribirsınıfsallıkanlayışınahatta«sosyalsınıfkavramınıOsmanlı toplumununtahlilinekatmaya»105götürmüşolmasıdır.Ziya Gökalp’in sınıf fikrini, toplumumuzda sınıfların varlığını ve sınıfmücadelesininiticirolünütoptanreddederekesnafloncalarınadayalıbirtesanüd(solidarisme) ideolojisini savunduğu koşullarda106 Akçura, Marx’ın sınıfmücadelesi teorisinden, birmillî burjuvazi yaratılması ve Türkiye’ninmillî vedemokratikbirmoderndevletolabilmesiiçintoplumunproletaryaeliyledeğildebu burjuvazi eliyle dönüşüme uğratılması anlamında bir «inkılâb-ı içtimaî»programıtüretmeyeuğraşıyordu.107Yusuf Akçura’nın Türk tarihine materyalist-sosyolojik bir yaklaşımı

geliştirdiği yıllarda, ondan on dört yaş küçük bir başka düşünürümüz de, aynımilliyetçi dürtülerle, aynı alana ilk adımlarını atmaktaydı. 1890’da doğanKöprülüzadeMehmedFuad«milletinhürriyetveistiklâlimeselesinin,ciddiyetleortaya atıldığı bir sırada»108 formasyonunu edinmiş; 1908 sonrasının geneldemokratikleşmesi içinde «çok erken yayın alanına atılmış ve o zamanki fikrîtemayülleri sonraki faaliyetlerinin yönünü çizmişti.»109 Ancak Köprülüzade,BalkanHarbiyıllarındaateşlibirTürkçülükdönemiyaşamışsada,110bucereyanonun hayatındaki biricik etken değildi; bu karmaşık ruh ve fikir yapısında,Fransız pozitivistlerinin genel ve Durkheim-sosyolojisinin Gökalp aracılığıyla

Page 27: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

edinilen özel tesirinin111 yanısıra, altı yüzyıllık İmparatorluğu tümüylereddetmekyerine,özelliklekültüralanındaobirikimledevamlılıklararayanlaikamaılımlıbirOsmanlıtavrıdagalibaönemliroloynuyordu.Bu perspektif Köprülü’nün halkçılığını torpillemiş ve 1911’de «yeni lisan»

dâvâsına, 1928’deHarfDevrimine karşı çıkışı örneğinde olduğu gibi,Ortaçağkalıntısı bir düzenin havas-avam çelişmesini tasfiye etmeye yönelik reformcuatılımların zaman zaman gerisinde kalmasına, sosyal-siyasî devrimcilikaçısından kişiliğinin aristokratik yanının ayak sürümesine yol açmışsa da,tarihçiliği açısından, yüzde yüz saf bir Türkçülüğün potansiyel Orta Asyacıaşırılıklarındankaçınmasınıbelkidekolaylaştırmıştır.Herhalükârda,«samimîbirTürkvatanperverliğiateşiylebirlikte,müsbetve

ilmen müterakki olan her şeyi benimsemek istidadını da muhafaza eden»112Köprülü’nün, «Turancılık politikasının başarısızlığını» somutlayan «acıgerçek»lerçoğaldıkçailkromantikduygusallığındanuzaklaştığınıgörüyoruz.113Giderek belirginleşen tarihe yönelişi, Türkçülüğün ikincil kaynaklardanderlenmiş bir savunusu boyutlarını derhal aşarak, mesleğin bütün gerekleriniyerinegetirençokciddîbirakademikkariyeriddiasımahiyetinikazandığıiçindirki Köprülü, aslında eski Osmanlı tarihyazıcılığından çok farklı bir düşünmeyöntemiizlediğihalde,Akçura’nınokadarçattığıTarih-iOsmanîEncümeni’ninde içinde, Cumhuriyetten sonra en başında yer almış; daha 1910’larda arşivçalışmalarında üstün bir uzmanlık edinmiş ve 1914’te Millî TetebbularMecmuası’nı çıkarıp yönetmiş;114 büyük genellemelerden korkmamış amasentezci yeteneğini kanıtlar konusunda titiz bir itidalle birleştirmiş ve örneğinAkçura, Türk tarihinin Cengiz İmparatorluğu etrafında dönen birdönemlendirmesini yapmaya kalkıştığı halde,115 o, esas eşiği Büyük Selçukluhâkimiyeti altında Anadolu’nun Türkleşmesinin ve Konya Selçuklularıdönemininoluşturduğunubaşındanberisezebilmiş;budisiplinsayesinde,«ZiyaGökalp nazariyat sahasına ve tahkik edilmiyen... teorilere saplanadursun...Köprülü...Türkiye’demuâsıriçtimaiyatıntemeliniatmış»tır.116İnalcık’agöre,daha1914’te,34sayfalıkHocaAhmedYesevîetüdüve«Saz

Şairleri»ne ilişkin on bir makalesiyle, «genç âlim kendi şahsiyetini bulmuş,yolunutâyinetmiştir.Artık onu muharrir, münekkit, terbiyeci, fakat her şeyden önce yaratıcı bir

âlimolarakkarşımızdabuluyoruz.»117Bütünbunlardansonra,tektekağaçlaradalarakormanıgözdenkaybetmemek

için tekrarhatırlatalım:YusufAkçura,ZiyaGökalpveFuatKöprülü’lerinXX.yüzyılın ilk çeyreğindeki çalışmaları, bilimsel tarihçiliğimiz için sadece bir

Page 28: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

başlangıçtırve1910’lardahâlâikincileğilimimeydanagetirmektedir.Geleceğebu filizin hükmedeceğini, biz bugünden geçmişe baktığımızda kolaylıklagörüyoruz; dönemin kendi insanları için ise, tarihyazıcılığı deyince öncelikleakla Abdurrahman Şeref’ler ve Cevdet Paşa’lar gelir. «Kendi toplumlarınıntarihininilkmodernsentezinibiryabancıya(Hammer’e-H.B.)yaptıracakkadaruykudabirgrup»turbu;118 ilkinin«kalemealdığı tarihancakortamektepkitabıolur»,119«içlerindeengelişmişolanveOsmanlı tarihyazıcılığınınövüncüdiyegösterilen» ikincisi bile, «ilkel bir tarih yöntemine sahip»,120 «Fransızcabilmesine rağmen en az yüzde seksen Şarklı bir tarihçi»,121 «geniş bilgili birvakanüvistir ancak.»122 Örneğin Cevdet Paşa, «Arabistan Vahabîlerininayaklanmasınıanlatırkenelebaşınınlânetleyerekişiaçıkladığıveolayınnedeninideğerlendirdiği kanısındadır. Balkanlarda başlayan ayaklanma hareketleri deonunkalemindedağlıeşkiyanınmarifetidir.Cevdet Paşa bu sözleri resmî bir ağızla değil, kendi değerler sistemi ve

görüşünden dolayı söyler. Değişen dünyadaki olayları... XVI. yüzyılgelenekçiliğiyle değerlendirdiğine kuşku yoktur Cevdet Paşa’nın...»123 «İşte...çokdeğil,birbuçuknesilönce...Türk toplumununManastır İdadisindeokuyandâhinin önüne koyabildiği ders kitabı»na da,124 henüz bu hanedan tarihçiliğidamgasınıvurmaktadır.Hâlâ«millîtarihgörüşüyoktur.Türktoplumununİslâmdünyasıiçindekendi

tarihini öğrenmek ihtiyacı, Osmanlı tarihi ile karşılanmaktadır...»125 Geneldurumu,dahaöncededeğindiğimizbirpasajındaGibbşöyleözetliyor:«Hiçbirşey,Batı’nınMüslümanhalklarüzerindekietkisininnekadaryüzeyselolduğunu,Batı’nın tarih düşüncesinin XIX. yüzyılda geçirdiği muazzam devrimin henüzMüslüman dünyasına girmemiş olması kadar iyi gösteremez.»126 Tanzimatsonrasında, daha iyi metin eleştirisine, arkeoloji ve nümizmatik gibi yardımcıdallardan daha fazla yararlanılmasına, vb. rağmen,127 Ortaylı’ya göre de,«Cumhuriyetin devraldığı Osmanlı mirası içinde tarihçiliği kabarık bir kalemolarakbelirtmekzor»dur.128«BirinciBüyükSavaşınsonunda...Tunamonarşisiyıkıldığında Alman Avusturyalılara, Çeklere, Macarlara, Güney Slavlarınabüyük tarihçilerin yapıtları kaldı. Çarlık Rusyası yıkıldı, ama yeni toplum veyeni ideoloji saygıyla, hiç değilse takdirle kabulleneceği bir tarihçilik mirasıbuldu. Yeni Türkiye’nin böyle bir kültürel miras bulamadığı açıktır.»129Köprülü’nünsonradanbudönemideğerlendirencümleleriyle,«esasenşunuitirafetmek mecburiyetindeyiz ki, Tanzimat’tan beri Avrupa medeniyeti dairesinegirdiğimizi iddia ettiğimiz halde, bizde –ve ilâve edelim: ne de diğer İslâmmemleketlerinde– yakın zamanlara kadar bugünkü manâsıyla bir tarihçi

Page 29: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

yetişmemiştir.»130Bu satırların yazarı, «Bizde Tarih ve Müverrihler Hakkında» 1913’te

yayınlanan makalesinde, ülkesinin beklediği büyük tarihçinin pekâlâ YusufAkçuraolabileceğinisöylüyordu.Akçura’nınmirasıhernekadar ikincilkaynaklardanyolaçıkangenelsentez

denemelerimahiyetindeki az sayıda kitap, yazı ve dersnotu ile ölçülemeyecekkadarönemliisede131buöngörügerçekleşmeyecek,«BatılıOryantalistlerinvetarihçilerinkarşısınaçıkabilecekveonlarladenkolaraktarihîveilmîmeseleleritartışacakölçüde,ilktarihçimiz»tabiiKöprülü’nünkendisiolacaktır.132Esaseno,«1914-1923devresindeumumîTürk tarihininmuhtelifdevirlerine

ait tetkiklerini birer sentez halinde Türk okuyucularına vermekte idi. 1915’teMillî Tetebbular’da ‘Selçukîler Zamanında Anadolu’da Türk Medeniyeti’ni,1923’teTürkiye Tarihi’ni neşretti.Millîmücadeleden zaferle çıkmış olan yeniTürkiye’ye sunulan bu sonuncu eser, o zamana kadar bu konuda yapılmışincelemelerin açık ve derin bir terkibini vermekte idi.Kayda değer ki, bu sonkitabın birçok kısımları sonradan Atatürk tarafından yazdırılan yeni tarihkitaplarınaaynenalınmıştır.»133Herhaldebubağlantınınaçıklığınadayanarakvebelkidahaöncededeğindiğimiz laikama ılımlıOsmanlıaydınıkarakterinedeişaret ederek, Ortaylı, Fuat Köprülü’yü «tamamen Osmanlı muhitinin veOsmanlıasrınınCumhuriyetedevrettiğini»söylüyor.134Bu ifadedeki devamlılık vurgusu bizce biraz abartmalıdır; sadece yeni ders

kitaplarını Mustafa Kemal’in yazdırabilmesi için değil, Köprülü’nün moderntarihçilik fidanının çiçek açması için de, önce Kemalist Devrimin eskininçürümüşyanlarınaozamanakadargörülmedikderecedesertbirtırpanvurmasıgerekliydi.

37Ortaylı(1982),64.

38Aynıeser,70.

39Üçyiğit(1975;1977).272.

40Karal(1975;1977),255.

41Bukonudabkz:Barkan(1945)ve–eleştirelmahiyette–Ortaylı(1979),137-140.

42Yinanç(1940),573;Göyünç(1975;1977),252-253.

43Georgeon(1980).9;ayrıca.Yinanç(1940),585veÜçyiğit(1975;1977),270.Kezabkz:Kushner(1977),27veyaKushner(1977/1979),41-42.

44Georgeon(1980),9.

Page 30: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

45LaTurquied’aujourd’huietd’avantquaranteans’danaktaran:Georgeon(1988),9.

46Kaymaz(1975;1977),433.

47Üçyiğit(1975;1977),270.

48Ortaylı(1982),13.Tarihvearkeolojiaraştırmalarıylamillîbilincingelişimiarasındakiilişkiiçin,ayrıcabkz:Georgeon(1980),50.

49Georgeon(1980),49.

50Bkz:Kaymaz(1975;1977),437.

51Türklerinbaşlangıçtanberiticaretvesanayiyleuğraşmadıklarısaplantısınıçürütenbiraraştırmaiçin.bkz:İnalcık(1969).

52Buözetintamamıiçin,bkz:Georgeon(1980),49.

53Tipikörnekleriçin,bkz:Kongar(1972/1979),356-358;Kongar(1976/1979),26:Kongar(1979;1980),64.

54 Bkz: İlkin ve Tekeli (1977); Ökçün (1968), (1970), (1971); Toprak (1977a), (1977b), (1979-1980),(1980), (1982). 1908 Jön Türk devriminin sınıf temeli ve taçlandırdığı kitle hareketleri dizisikonusunda,bkz:Z.Kars(1979).KemalistDevrimingenelkarakterikonusunda,bkz:Perinçek(1977).

55 Kaymaz (1975; 1977), 437. Tarihyazıcılığında Türkçülüğün gelişiminin bundan sonraki özeti için,aşağıdaki dipnotlarında belirtilen kaynakların yanısıra, bkz: Kushner (1977), 28-40 veya Kushner(1977/1979),4261.

56Karal(1975;1977),267;Tunçay(1975;1977).455:Ortaylı(1982),61.

57Kaymaz(1975;1977),438;ayrıca,Yinanç(1940),579.

58Yinanç(1940),586;Kaymaz(1975;1977),439;Kushner(1977),30veya(1977/1979),45.

59Kaymaz(1975;1977),437.

60Tuncay(1975;1977),276.

61Karal(1975;1977),266.

62Tuncay(1975;1977),276.

63Üçyiğit(1975;1977),270.

64Georgeon(1980),3;ayrıcabkz:Kushner(1977)veya(1977/1979),passim.

65Kaymaz(1975;1977),439.

66Georgeon(1980),7,19.

67Aynıeser,4.

68Aynıeser,25.

69Aynıeser.25.3.

Page 31: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

70Aynıeser,3.

71Aynıeser,82.

72Aynıeser,20.

73Aynıeser,2021.

74Ayıneser,19.

75Aynıyerde.

76Aynıeser,28.

77Aynıeser,19.

78Akşin(1975;1977).465.

79Georgeon(1980),44.

80Kaymaz(1975;1977),435-436.

81İnalcık(1968).290.

82Yinanç(1940),595.

83Üçyiğit(1975;1977),270.

84Tuncay(1975;1977),276.

85Aynıyerde.

86İnalcık(1968),289;altınıbizçizdik.

87Kaymaz(1975;1977),440.

88Georgeon(1980),44.

89Aynıeser,45.

90Aynıyerde.

91Ayrıntılıbilgiiçin,bkz:Z.Toprak(1982).

92Georgeon(1980),45,66.Gecikmişuluslaşmasürecimizindoğurduğubüyükçalkantı,yenidensaflaşma,fikrîörtüşmeveittifakarayışlarına,YusufAkçuraprizmasınınsüzdüğüikiörnekdahaverelim.MehmedAkif’in kurduğu IslâmcıSırat-ıMüstakim dergisinin henüzmeşrutiyetçi bir çizgi izlediği 1909-1911yıllarında, Akçura’nın birçok makalesi de burada çıkmıştı. Bunlardan 1910 tarihli «Portekiz İhtilâliMünasebetiyle»de yazar, «Marksizmin bir açıklamasını yapıyor ve Batı’da yaklaşmakta olan büyüksosyalist devrimi selâmlıyordu.» Bu işbirliği, Sırat-ıMüstakim ekibinin 1911’de ilericiliği terk edippanislâmizme kaymasıyla sona erdi. 1912’de Ahmed Ferid, bir Millî Meşrutiyet Fırkası’nınoluşturulmasınınbaşınıçekti.Bupartinindiğerkurucuveöndegelenleriarasında,AhmedFerid’inyakınarkadaşı Akçura’yı, «milli iktisat» teorisyeni Mustafa Zühdü’yü ve 1913’te sürüldüğü Sinop’tankaçtıktansonra1917hengâmesiiçindekendinebaşkabiryolseçecekolanMustafaSuphi’yigörüyoruz.Gelecekte farklı sınıfsal saflara ayrışacak unsurların, 1910’ların başlarındaki bu buluşması da,

Page 32: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

milliyetçiliğinoldukçauzunbirdönemboyuncaoynadığıolumlu,birleştiricirolüsomutlamaktadır.Bkz:Georgeon(1980),42-44.MehmedAkif’invetemsilettiğicereyanınçelişmelikarakterininanaliziiçin;bkz:ZekiSarıhan(1979).

93İnalcık(1978),69.

94Tunçay(1981),300;Heyd(1979),132-133.

95Georgeon (1980), 53-55, «iskolastiklik»e karşı bitmeyen birmücadele verenAkçura’nın, CumhuriyetTürkiyesi’nde,Atatürk’ünmedreseleri kapatmasını yeterli görenlerin dikkatini, aynı kafanın bu seferyeniokullarahâkimolduğunaçektiğini;HâfızveyaSâdi’ninyeriniDurkheim,Büehner,Desmolins,LePlay, Comte, vb. alırken şu veya bu otoriteye körükörüne tapma alışkanlığının değişmediğinden veşimdi«Batı’dangelenherşeyinbizdebirdogmaoluverdiğinden»şikâyetisürdürdüğünübelirtiyor.

96Aynıeser.47-48.

97Budergininiçeriğiiçin,bkz:Koray(1959),7-28.

98Ortaylı(1982),71.

99İğdemir(1973),1.

100Yinanç(1940),595.

101Georgeon(1980),48.Ağustos1913’teTürkYurdu’ndayayınlananbu«KüçükMuhtıra»nınmetniiçin,bkz:aynıeser,126-127.

102Aynıeser,20-21,49,57.

103Aynıeser,47-48;bircümleninaltınıbizçizdik.

104Aynıeser,48-49.

105Aynıeser,55.AnlaşılanAkçura,kapitalizmöncesiOsmanlıdüzenininzihinlerdeçağdaşsınıf fikrinindoğmasını zorlaştıran nesnel koşullarını, Avrupa ve Rusya’yı da kapsayan bir hayat tecrübesiyleaşabilmiştir. 1905 devrimi sırasında, Anayasacı-Demokrat’ların (Kadet’lerin)Merkez Komitesi üyesiolarak, Tatar sosyalistlerine karşı liberallerin yanında saf tutan ve Marksizme «yeni bir din» diyesaldıran Akçura’nın, gene de o devrimi bir Sınıf mücadelesi olarak açıkladığı gibi, her toplumdaiktidarın sınıfsal bir nitelik taşıdığını öne sürmekten geri durmaması dikkat çekicidir. Tarihi OsmanîEncümeninin çalışma programına yönelik 1913 eleştirisinin «halkı, şehirlerin ve köylerin sıradaninsanlarını»ihmaletmeyenbirtarihyazmaçağrısıise,bugünbizeçokmoderngeliyor.Birbakımabututumun da, Türkçülüğün Osmanlı toplumundaki havas-avam çelişmesini uluslaşmanın önünde birengel olarak gören yönünün tarihçilik alanındaki izdüşümünü oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bkz:Georgeon(1980),52,57.

106Bkz:Z.Toprak(1977a),(1977b).

107Akçura’nın1913’te,HalkaDoğru’nunI.cildinin22-23.,25.,27.ve30.sayılarındayayınlanan«Halka»başlıklı uzun makalesine göre, Osmanlı-Türk toplumunun temel problemi, burjuvazinin

Page 33: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

azgelişmişliğidir; millî ve demokratik modern devletler burjuvaziye dayandığından, Osmanlı

İmparatorluğunun çağdaşlaşması ve ayakta kalabilmesi de bir Türk orta sınıfının yükselmesiylemümkünolabilecektir.TanzimatıngetirdiğiikilemleriGökalp’tendeönceeleştirmeklekalmayıp,olayınkendisinin ardında Fransız emperyalizmini mahkûm eden Akçura’nın, Türk Yurdu’nun «İktisadiyat»köşesini önce Parvus’e, sonra «milli iktisad»ın ilk teorisyenlerinden Mustafa Zühdü’ye emanetetmesininanlamı,böylecedahafazlaaydınlanıyor:Buburjuvazininserpilebilmesiiçin,liberalizmdeğil,List-tipi bir himayecilik gereklidir. Akçura, Cumhuriyet döneminde de kendi sınıfsal yaklaşımınaoldukça bağlı kalmıştır. Georgeon onun, Atatürk’ten de farklı olarak «halk» kavramını «millet»kavramıyla özdeşleştirmediğine ve «halkçılık» deyimini yabancı dillere «popülizm» yerine hep«demokratizm» diye aktardığına dikkat çekiyor. Akçura’nın, çağdaş bir devletin hangi sınıflaradayanmasıgerektiğineilişkingörüşleriyleiseŞeyhSaitisyanınınbastırılmasındansonraEkim1925’teverdiği önemli bir konferansın,TürkYurdu’nda «Asrî Türk Devleti veMünevverlere DüşenVazife»başlığıaltındayayınlananmetnimünasebetiyle,tekrarveçarpıcıbirşekildeyüzyüzegeliyoruz.Akçura,31Mart’tansonayaklanmayakadarbütüngericihareketlerinkaynağındaki«feodaller»ve«dinciler»ekarşı, millî burjuvazinin iktidara tamamen sahip olduğu bir devletin gerçekleştirilmesi için, büyükmülkiyeti kıracak bir toprak reformunun zorunlu olduğu kanısındadır. Bu adım atıldığında, sahnedeCumhuriyetin temelinioluşturaniki ilericisınıfolarakmillîburjuvazi ileküçükmülksahibiköylülükkalacak; ülke sanayileştikçe gelişen proletaryanın devrimci patlamaları ise ileri sosyal yasalarlaönlenebilecektir. Georgeon bu bağlamda, milletvekili Akçura’nın 1924-1925’te Meclise sunduğu İşYasasıtasarısının«aşırıilerikarakterinedeniyle»reddedildiğinidehatırlatıyor.Bkz:Georgeon(1980),57-58,59-60,84-85.

108Filipoviç(1955/1981),22.

109İnalcık(1968),289.

110Aynıeser,290;Kaymaz(1975;1977),442.

111İnalcık(1968),289ve(1978),69.

112Filipoviç(1955/1981),25.

113Kaymaz(1975;1977),442-443.

114 Bu derginin içeriği için, bkz: Koray (1959), 28 29. Gibb ve Bowen (1950) ve (1957)’nin Osmanlıİmparatorluğunda «Köylülük, Toprak Tasarrufu ve Tarım» konusunu inceleyen V. bölümünündipnotlarında,MilliTetebbularMecmuası’ndayayınlanmışbelgelereyapılanatıflarınmiktarıçarpıcıdır.

115Georgeon(1980),51.

116Filipoviç(1955/1981),22.

117İnalcık(1968),290.

118Ortaylı(1982),70.

119Aynıeser,21.

Page 34: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

120Aynıeser.70.

121Üçyiğit(1975;1977),322.

122Ortaylı(1982),21.

123Aynıeser.70.

124Üçyiğit(1975;1977),307;ayrıca,Georgeon(1980),51.

125Üçyiğit(1975;1977),270.

126Aktaran:Georgeon(1980),47.

127Aynıyerde.

128Ortaylı(1982),71.

129Aynıyerde.

130Köprülü(1946a/1962a),XXII.Krş:yukarıda,dipnot8’deCahen(1970)’denaktarılanalıntı.

131Georgeon(1980),47.

132Üçyiğit(19751977),322.

133İnalcık(1968).292.

134Ortaylı(1982),21.

Page 35: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

CumhuriyetinKurumlarıveResmîTarihTeorisi

«ÇokkısasürmüşolanİkinciMeşrutiyetdönemindensonratarihçiliğimiz,yeniTürkiyedevletininkurulmasıilebugünküulusalveçağdaşaşamasınagirmiştir»diyen Enver Ziya Karal, bu aşamanın «yakın etkenleri» arasında, «Osmanlıİmparatorluğunun parçalanmasını, Osmanlı müesseselerinin yıkılmasını» enbaşta sayıyor.135 Yaşlı bir çok-kavimli İslâm sultanlığından millî ve laik birCumhuriyetegeçişin136kafalarıözgürleştiricietkisielbettemuazzamdı.Bilindiği gibi, 1908’den sonra «milliyetçilik uygulamasında... kuramsal

ilkelere kesinlikle bağlı kalmak yerine, onları, hem varolan ve korunmasıamaçlanan İmparatorluğun, hem varedilmek istenen ve sınırları Turana varantasarının, hem de az çok batılılaşma düşüncesinin kapsamı içindeki bütünöğelerle uzlaştırma yoluna gitmiş» olan Ziya Gökalp, 1918’de hâlâ«Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muasırlaşmak» formülüyle bir bulanıklık içindeyüzüyordu.137 Oysa Millî Kurtuluş Savaşından sonra böyle bir belirsizlikolanaksızdı, çünkü artık «yeni bir ulusal devlettin kendisi «ulusal tarihçilikyapıyordu»138 ve «saltanat ve hilâfeti kaldıran ve bir köklü devrimler dizisiiçindeeskimüesseseleriyıkangençCumhuriyetin,Osmanlıhânedanınındestanıçizgisiüstündeyürüyeneskitarihgörüşünüsürdüremeyeceğitabii»idi.139Ancak geçmişin ölü ağırlığınaAtatürkçülükle indirilen radikal darbenin, bu

anti-feodal yönün yanısıra, Türk milliyetçiliğine yeni, daha sınırlı ve dahaolumlubirçerçeveçizilmesinideiçerdiği,bazengözdenkaçabilmektedir.NejatKaymaz’ın işaret ettiği gibi «gerek duygu, gerek doktrin olarak Türkçülüğünsınırları hiçbir zaman kesinlikle saptanmamış ve siyasal olayların gösterdiğigelişmeyeveçizdiğiümitgrafiğinegöregenişlemişyadadaralmıştır.»140Nitekim «uzun süre doğrudan doğruya Turancılık temasını işlemiş» olan

Gökalpdahi,«sonraolaylarınakışınagöreonuyavaşyavaşçekiciamauzakbirdüş gibi görmeye başlamış; ölümünden, yâni 1924’ten önce de dikkatiniTürkiyecilik, Türkiye’de Türk ulusunun oluşması ve bilinçlenmesi konusuüzerinetoplamıştır...»141Köprülü’nünTürkçülüğünsiyasîmücadelesindennasıluzaklaştığınıyukarıdakaydetmiştik.YusufAkçurada,«Kemalistharekettenbileönce,... Kemalist devleti kabullenmesini mümkün kılacak olan bir evrimgeçirmiş...,onuniçinbüyükdönümnoktasıRusdevrimiolmuş»;Turancılığınbutecrübelimilitanı, 1914’te henüz «Almanya’ya yaslanan ve Rusya Türklerinin

Page 36: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

‘kurtarılmasını’... öngören anti-Rus bir strateji» izlerken, 1916-17’de «anti-emperyalist, Bolşeviklere yaslanan ve Rusya’daki Türk halklarının ‘kültürelözerkliği’ hedefiyle yetinen» bir çizgiye girmiştir.142 İşte böyle bir evrimiçindekiAkçura,İstanbulTürkOcağında1919’daverdiğibirkonferansta,«Türkmilliyetçiliğinin tarihinde iki akımın:emperyalistbirTürkçülük iledemokratikbir Türkçülüğün varlığını saptayarak, kendisinin daima ikincisinisavunageldiğini öne sürüyor... en azından pantürkizmin en saldırgan yönlerinizımnen mahkûm etmiş oluyordu.»143 Gökalp, Köprülü ve Akçura’da bireyseltezahürlerinigördüğümüzbuyenidentanımlanmayabelirleyicidamgasını,yenidevletiAnadoluveDoğuTrakyailesınırlayanMisak-ıMillî’siyle,pantürkizmi1921’deki Eskişehir nutkunda resmen mahkûm eden Mustafa Kemal’iyle,1912’deki kuruluşuna Yusuf Akçura’nın da katıldığı Türk Ocaklarınıfaaliyetlerini bundan böyle sadece Anadolu Türklerine hasretmeye zorlayanhukukuylaCumhuriyet vurmuştur ve tamda bunedenle,AtatürkmilliyetçiliğigenelolarakTürkmilliyetçiliğiyleözdeşolmayıponunözel,ileribirvaryantınımeydanagetirmektedir.144Açıktırkibutazeyönelim,tarihçilikalanında,«Türklerintarihininköklerinin,

Anadolu’nun geçmişine daldırılmasını» gerektiriyordu.145 Atatürk’ün «millîdevleti tarihî temelleredayandırmak...mutlakabircoğrafîbütünedayandırmakzorunluluğundan kaynaklanan146 tarih tezi, özünde bir «savunma tarihçiliği»idi;147 ancak, Osmanlı dönemindeki Türkçülük gibi, bu Anadolucumilliyetçiliğintarihyazıcılığının148daaşırılıklarlageliştiğikuşkusuzdur.Mete Tunçay, «daha Cumhuriyet ilân edilmeden, Kurtuluş Savaşımızın son

yılında, Matbuat Müdiriye-i Umumiyesi tarafından yayınlanan... PontusMeselesi adlı kitabın Mukaddeme’sinde, Anadolu Türktür başlıklı birincialtbölüm, birçok yabancı bilginin tanıklığına dayanarak ‘Irak’ta Sümerler’ ile‘Filistin ve Anadolu’da Hititler’in Turanî ve Türk kökenlerinden geldikleriniilerisürmekle,onyılsonrakiTarihTezimizinmüjdecisiolmaktadır»diyor.1491923’tensonraisebufikrinilksözcüsü,«eskiuygarlıklarınTürklertarafından

kurulduğunuortayaatan»,örneğin«neşrettiği‘TürkHukukTarihiFormaları’ndaHammurabi’nin, eski Yunanlıların, vb. Türk oldukları»nı öne süren İstanbulHukuk Fakültesi müderrislerinden Yusuf Ziya (Özer)’dir.150 Atatürk de, Türkmilletini Cumhuriyeti kuran Türkiye halkı diye tanımladığı halde, «buradakiinsanlarınkaynağınıaramayagidince... tâOrtaAsya’yakadargidip, insanlarınoradandünyayadağıldığınıvemedeniyetinoradançıktığını»savunmakşeklinde«birgenelTürktarihi»kurmuştur.151MustafaKemal’inhangi«iftiralar...haksızhükümler, tarihin... tahrif»leri ile didişerek «1928’de... bu soruna el

Page 37: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

koyduğunu»152, Afet İnan şöyle anlatıyor: «...Fransızca coğrafya kitaplarınınbirinde, Türk ırkının Sarı Irk’a mensup olduğu ve Avrupa zihniyetine göreikinci...nevibirinsantipiolduğuyazılıidi.Kendisinegösterdim.‘Buböylemidir?’dedim.–Hayır,olmaz,bununüzerindemeşgulolalım.Sen

çalış’dediler.»153Atatürk’ün«TürklerbiraşiretolarakAnadolu’daİmparatorlukkuramaz. Bunun başka türlü izahı olmak lâzımdır. Tarih ilmi bunu meydanaçıkarmalıdır» seklindeki «direktif»ini vermesi de aynı yıla rastlar.154 1930Nisan’ında henüz Türk Ocakları bünyesinde kurulan Türk Tarihi TetkikHeyeti’nin birkaç ay sonra bastırdığı Türk Tarihinin Ana Hatları’nın ilksayfasında da, Kemalizmin eski Türkçülükle paylaştığı reaksiyon, şu sözlerledile getirilmiştir: «... Şimdiye kadar memleketimizde neşrolunan tarihkitaplarınınçoğundaveonlaramehazolanFransızcatarihkitaplarındaTürklerindünyatarihindekirollerişuurluveyaşuursuzolarakküçültülmüştür.Türklerin, ecdat hakkında böyle yanlış malûmat alması, Türklüğün kendini

tanımasında, benliğini inkişaf ettirmesinde zararlı olmuştur.Bukitapla istihdafolunanasılgaye,bugünbütündünyadatabiimevkiiniistirdatedenvebuşuurlayaşayan milletimiz için zararlı olan bu hatâların tashihine çalışmaktır; aynızamanda bu, son büyük hâdiselerle ruhunda benlik ve birlik duygusu uyananTürkmilletiiçinmillîbirtarihyazmakihtiyacıyönündeatılmışilkadımdır.»155Sözkonusu«tashih»ve«ilkadım»ın içeriğini,geneAfet İnan’dandinleyelim:«Türk çocuğu... yakın bir tarihte göç etmiş olmakla bu vatanın hakikî sahibiolamaz.Bufikirtarihen,ilmenyanlıştır.TürkbrakisefalırkıAnadolu’dailkdevletkuranbirmillettir.Bu ırkın kültür yurdu ilk zamanlarda, iklimi müsait olan Orta Asya’da idi.

İklimtabiişartlardahilindedeğişti.Taşıcilâlamayıbulan,ziraathayatınaerişen,madenlerdenistifadeyikeşfeden

buhalkkütlesi,göçetmeyemecburkaldı.OrtaAsya’danşarka,cenuba,garpteHazer Denizinin şimal ve cenubuna olmak üzere yayıldı. Gittikleri yerlereyerleştiler,kültürlerinioralardakurdular.Bazımıntıkalarda otokton oldular, bazılarında otokton olan diğer bir ırk ile

karıştılar. Avrupa’da tesadüf ettikleri ırk tipi dolikosefal idi. Irak, Anadolu,Mısır, Ege medeniyetlerinin ilk kurucuları Orta Asyalı brakisefal ırkınmümessilleridir.BizbugünküTürklerdeonlarınçocuklarıyız.İşteAtatürk’üntarihtezikısaca

böylehulâsaedilebilir.»156Bu pasajın Çin, Sümer, Akat, Elâm, Mısır, Asur, Hitit, Aka ve Girit

uygarlıklarının Türkler tarafından kurulduğu, en azından onlardan kuvvetle

Page 38: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

etkilendiğiyolundakiimâsı,oyıllarınAtatürk’üngözetimindehazırlananbütündiğerönemliprogramatikmetinlerinde,örneğin:a)23Nisan1930’daAnkara’datoplananAltıncıTürkOcaklarıKurultayında

Afet(İnan),SadriMaksudî(Arsal)veReşitGalip’inyaptıklarıkonuşmalarda;157b) Atatürk’ün yukarıda aktarılan «...Sen çalış» talimatıyla Afet İnan’ın

1929’da hazırlamaya başladığı lise ve ortaokul dersnotlarından hareketle 1930sonlarında «yalnız yüz nüsha bastırılarak tarihçilerin ve aydınların eleştirisinesunulan»606sayfalıkTürkTarihininAnaHatları’nda;158c) Bu kitabın «Türk Tarihine Medhal» ve «Orta Asya» bölümlerinden

oluşturularakMillîEğitimBakanlığınca1931yılıbaşında30,000adetbastırılıpokullara dağıtılan 74 sayfalık Türk Tarihinin Ana Hatları Medhal Kısmıbroşüründe;159d)1931yazındaTürkTarihiTetkikCemiyetininekipçalışmasıyoluylahızla

hazırladığı dört ciltlik liseTarih’lerinde160 ve bundan iki yıl sonraM.E.B.’ninbunlardanyolaçıkarakortaveilkokullariçipyazdırdıklarında;161e)TürkTarihininAnaHatları’nınyenidenyazılmasıiçin1932’debenimsenen

taslakta;162f) 1935 tarihli «Türk Tarihi Araştırma Kurumu Programının

Avamprojesi»nde;163açık ve ayrıntılı bir biçimde savunulmuştur. Bu belgelerin yansıttığı gibi,

Atatürk’üntarihteziaynızamandaOrtaAsyacıdır;biryandan,Osmanlı’yakarşı,BüyükFransızDevrimininkendiOrtaçağınatepkisiniandıranAydınlanmacıbirtutum164 ve beri yandan, Türklerin Anadolu öncesi yaşantısını gerilik vebarbarlık suçlamalarından kurtarmak ihtiyacı, tarihimizin yerleşik İslâmîimparatorluklar dışında kalan aşama ve bölümlerinin öneminin oldukçaabartılmasınıvehattâbugöçebedüzenlerininnerdeysehaleflerindendaha ileri«yüksek medeniyet»ler165 gibi resmedilmesini beraberinde getirmiştir. TürkTarihKurumununilkasbaşkanıAfetİnan,henüz1930’larınheyecanıylakalemealdığı «Atatürk veTarihTezi» yazısının sonlarında, hasta yatağındakiMustafaKemal’in, olgunlaştığına inandığı bu teoriye karşı çıkanları «bazı imansızlar»diye nitelediğini de belirtiyor.166 Dolayısıyla Ekrem Üçyiğit’in «bu aşırıakımın... onun (Atatürk’ün – H.B.) şahsına mal edilemeyeceği» yolundakiyargısı da;167 İlber Ortaylı’nın «Kemalist dönemde... Türkiye tarihçiliğiolmaktan çok, romantik bir yaklaşımlaAsyabozkırlarına uzandığı ve efsanevîaçıklamalara başvurduğu veya Cumhuriyetçi bir anlayışla yakın geçmişihaksızca karaladığı tekrarlanagelen» bir «resmî tarihçilik»in adetâ hiçvarolmadığını ve «‘Orta Asyadan göç’ teorisi, ‘Etrüsklerle Türkler arası

Page 39: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

kanbağı’,‘EtiTürkleri’gibikonular»ınAhmetAğaoğlu,«Apollon’uAlpOğlanolarakaçıklayan»YusufZiya(Özer),«Japonya’nınKubilâyHan(yaniTürkler)tarafındanistilâsınıkalemealan»HüseyinCahit,«‘TürkveHint-Avrupamenşebirliği’üzerindeduran»İsmailHamiDanişmend,«SümerTürklerininyazıyıicadetmekle medeniyete yaptıkları hizmeti belirten yazılar» yayınlayan A. CevatEmre türü «daha çok üniversite dışında kalanların veya amatör tarihçipolitikacıların ilgisini çektiğini» öne sürmesi de168 bize tamamen doğrugelmiyor.Esasenbuikiyorumcudahikonuylailgiliyazılarınınbaşkayerlerinde«Atatürk devrinde Türk tarihçiliğinin ilmî raylardan uzaklaştığını herkesinbildiği»ni, Anadolu olarak elbette Sümerlerin, Hititlerin, vb. bir anlamdamirasçısı sayılabileceğimizi «fakat o devrin ilmî seviyesinin Hititlerin OrtaAsyadangeldiğinive...dahaoradangelmedenevvelTürkolduğunuiddiaetmekdoğrultusunda yürüdüğünü»,169 «bütün gayretlere rağmen, bir iki tarihçimizdışında, eserlerde, tarih kongrelerinin... zabıtlarındametottan yoksun çabalarınbir hayli revaçta olduğu»nu170 söylemektedirler. Öyleyse niçin, Cumhuriyetintarihçiliğeyansımasınınbirhayliolumluolduğunusavunuyoruz?Çünkü birinci olarak, bu aşırılıkların tümü o Cumhuriyetin ideolojisinin

kaçınılmaz türevleri değildirler. Bir örneğini Türkiye’nin 1920’lerde ve1930’larda yaşadığı devrim uğraklarının hep dengeli ve ılımlı ilerlemesiniistemek tarihinmantığınaaykırıdır;bugibidönemler,yerleşmesinisağladıklarıyeni düzenin olağan, istikrarlı işleyişinin törpüleyeceği pek çok sivriliği vekatılığı ister istemez beraberlerinde getirirler – geçmişin pisliğini süpürmeişlemininzorunlubirparçasıdırbu.XVIII.yüzyılınikinciyarısınınfilozoflarıve1789-1795’in sansculotte’ları da Fransız feodalizmi ve Katolik Kilisesikonusundaokadarolgunvehoşgörülübirtavıralamamışlar;171gençaydınlarınkendizamanlarınınserflerinikurtarmayaçalıştıklarıXIX.yüzyılAlmanyası’ndada bir kısım tarihyazıcıları ülkelerinin feodal aşamasını atlayıp ondan dahagerileredönerekCermanikbarbarlığıyüceltmişler,Tötonkabiledemokrasisininilkel eşitliğinde kendi demokratlıklarına bir temel aramışlardı.172 Burjuvatoplumununsonrakioturmasısırasında,barbarlığakıyaslafeodalizminbüyükbirsıçramayı ifadeettiğinin saptanmasıyladüzeltilecekolanbukabalaştırma,oaniçin ilericiydi. Nitekim Türkiye Cumhuriyetinin en kuvvetli bir şekildeortaöğretim kitaplarına hükmeden resmî tarihçiliği de, bir kere Genel Tarihalanında, tam da o kadar eleştirdiğimiz şu Türkçü-Orta Asyacı çarpıklıkaracılığıyla, Türklükleri kabul edilmek suretiyle sahip çıkılacak mirasınkapsamınaalınan«tâSümerlerden,eskiMısırlılardanbaşlayarakÇin,Hintdahilbütün insanlığı kucaklayan» bir görüşe vararak173 «İslâm tarihi sınırlarını

Page 40: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

alabildiğine aşmış, Tanzimat ve Meşrutiyet devirlerini de çok geridebırakmış»,174 öyle ki «artık, içerikte, Tarihi Enbiya ve Tarihi İslâm’dan izkalmamıştır.»175 İkincisi, Millî Tarih alanında da resmî tarihçilik, gene aynıabartmaaracılığıyla,«Dâsıtân-ıTarih-iÂl-iOsmanolmaktançıkarakTanzimat-öncesi tarihçiliğinden; ‘cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten’ görüşünüterk ederek de Tanzimat döneminden tamamiyle ayrılmış»176 ve tarihinbütünlüğü fikrinin yerleşmesi için keza son derece gerekli bir İslâmiyetöncesiyledevamlılıkboyutukazanmıştır.Kısacası,Georgeon’a katılarak daha önce belirttiğimiz gibiAtatürk’ün tarih

tezi,paradoksalolarak,Türklerintarihininlaikleştirilmesivedünyatarihinedahafazla entegre edilmesi sonucunu vermiştir.177 Bu bağlamda, henüz «okultarihçiliğimizde kâinatın yaratılış ve gelişmesi dogmatik yoldan açıklanmakta»iken, H.G. Wells’in The Outline of History’sinin 1928’de Cihan TarihininAnahatları başlığıyla «devlet eliyle» tercüme ettirilmesi ve bunun ardından,1931’in lise tarih kitaplarının birinci cildinde «kâinatın yaradılışının, hayatındünyada belirmesinin tamamenDarwinist bir görüşle izah edilmesi» de dikkatçekicidir.178Özellikle dünyayı 1960’tan sonra tanıyanların çok basit bulabileceği bu

adımların her biri, o kuruluş yıllarının zor devrimci hamlelerindendi vemilliyetçilik, tabiatından gelen sınırlılığa rağmen XX. yüzyıl Türkiyesi’ndeolumlu bir nitelik taşımasaydı, bütün bunları başaramazdı. Kaldı ki, KemalistDevrimin resmî tarihyazıcılığının Türkçü veOrtaAsyacı aşırılıkları,Nazilerin«Hititlerin Cermenliği» safsatasınaKurt Bittel gibi büyük bir Hititologun bileuyduğu, Macar âlimlerinin ise Sümerlerle kendi milletlerinin akrabalığınısavundukları, kısacası dış şartların «irili ufaklı Avrupa uluslarını aşırı-ulusalcıtarih tezlerini benimsemeye» zorladığı, örneğin Sovyetler Birliği’nde deLavoisier kanununun adının Lomonosov kanunu olarak değiştirilmek istendiği«ikicihanharbiarasındaki...Çokacaip...dünya»daşekillenmiştir.179Öte yandan, bu kadar totaliter bir uluslararası ortamda dahi, Atatürk’ün

teorisinitoplumdakibiriciktarihgörüşühalinegetirecek,yânibualandakifikrîyapının tamamen monolitikleşmesine yol açacak tedbirlerin alınması şöyledursun,TürkiyeCumhuriyetinin, tam tersiyöndehareketederek, ilmî, idarîvemalî özerkliğe, dolayısıyla ilke olarak siyasî iktidarlardan bağımsız davranmakapasitesine sahip araştırma kurumları oluşturduğunu görüyoruz. Eski Tarih-iOsmanîEncümeninindevamıolanTürkTarihiEncümeninin,enson6Temmuz1927 tarihve5419sayılıkararname ileMaarifVekâleti tarafından İstanbul’da,Darülfünün binası içinde, Fuat Köprülü’nün başkanlığı altında yeniden

Page 41: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

örgütlenmesinin180 ardından, bu yepyeni kurumların en önemlisi, a) Nisan1930’daki Altıncı Türk Ocakları Kurultayında,Merkez Heyetine bağlı on altıkişilik Türk Ocağı Türk Tarihi Tetkik Heyetinin teşkili ve ilk toplantısını 4Haziran 1930’da yapması;181 b) bir yıl sonra Türk Ocaklarının kapanmasıüzerine,buheyetin15Nisan1931’deTürkTarihiTetkikCemiyetinedönüşmesi;c)1935’tebuCemiyetinadınıAtatürk’ünTürkTarihKurumuyapmasıylaortayaçıktı.Başkabirdeyişle, resmî tezleringelişmesiyleörgütlenmeningelişmesi eleleyürüdü182 ve hattâ ilki, ikincisinin, itici gücü oldu, ama yeni teoriyle yenikurumların özdeşleştiği de söylenemez. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşuproblemine kendisi bir çözüm önermenin yanısıra, bu sırrı «tarih ilmininmeydanaçıkarmasını»isteyen183MustafaKemal’in«CemiyetlerKanununagörebir tarih örgütü» kurmasının, yani «bu örgütü devlete mal etmemesi»nin,184«tarih biliminin özgürce gelişmesine olanak verdiği»185 noktasında pek çokyorumcu hemfikirdir. Bunların en eleştiricisine göre de, «tarih incelemeleriişlevinin... Ocaklar içindeki bir uzmanlar kurulundan bağımsız bir derneğe...aktarılması», Cumhuriyetin «Türk Tarih Görüşü»ün, «İttihat ve Terakki’nin...kültürelTurancılığındanayrılmasınıhızlandırmıştır.186Buarada1933üniversitereformu ve 1935’te bütün o Sümerce, Hititçe, Sanskritçe, Çince, Latince,Yunanca, Macarca, Rusça, Arapça, Farsça kürsüleriyle Dil ve Tarih-CoğrafyaFakültesinin kurulması da «muhakkak ki...Osmanlı ilimmüesseselerinin dahaevvel geçirdikleri reform ve izledikleri tabii gelişim çizgisine rağmen uzunzaman başaramayacakları işlerdendi.»187 Resmî görüş, 1929’un fasikülbiçimindeki dersnotları, 1931’in dört ciltlik lise kitapları ve 2-11 Temmuz1932’de aslında bir «Tarih Öğretmenleri Kursu» olarak toplanan Birinci TürkTarih Kongresinden başlayarak ilk ve ortaöğretim üzerinde günümüze kadargelenmutlakbirhegemonyasağlamışsada,188T.T.K.’yaveD.T.C.F.’yezorlavezorunlukoşulolarakempozeedilmeyip,devamlılığınispetengüvencealtındakibu merkezlerin mensupları arasında daha ziyade kendi sirayet gücüyletutunmuştur.BuaradaİstanbulÜniversitesinin(Darülfünun)yenitezlerdendahauzakdurmakserbestliğinibulabilmesidikkatçekicidir;örneğinFuatKöprülüileo zamanlar asistanı olan Abdülkadir İnan, 1927-1930’da Yusuf Ziya Özer’ingeliştirmekte olduğu şekliyle Yunan ve Mısır uygarlıklarının Türk kökenliliğiiddialarınıacıalaylaravaranbirsertlikleeleştirdikleri189halde,1931’deilklisekitaplarınınOsmanlılardışındakiTürkdevletleriyleilgilibölümleriniyazmaişibilimselkişiliğininolancaağırlığıylaKöprülü’yeemanetedilmiş;190Atatürk’ünsofrasındabileHüseyinNamıkOrkunitirazlarınısürdürmüş;191«millîtez»inbugibikarşıtlarıTürkTarihKurumuiçindededevletçizgisininsavunucularıylayan

Page 42: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

yana yer almışlar ve nitekim, Birinci Türk Tarih Kongresi öncesinde «Prof.Mehmet Ali Aynî’nin anılarına göre... bütün tarih muallimlerinin mütalâaları,‘Gazi’ninhuzurundaokunmuşveTarihkitaplarının(1931’dekilerkastediliyor-H.B.)birsözüneilişmişolanlarakarşıpekziyadeiğbirarhusulegelmiş’»ken,192aynıKongredehemKöprülü,hemkezabağımsızbirbilimselkişiliğesahipolanZeki Velidî Togan uzun eleştirilerde bulunabilmişlerdir.193 Genel olaraktoplumda ise, getirilen teorinin fikir söylemeyi tahrik eden orijinalliğinindoğurduğu tartışma ortamında,Kadrocuların,194 Rıza Nur’un, Zeki Velidî’nin,YahyaKemal’in,vb.,MustafaKemal’inkendiçizgisinindışındakitarihçilikleridevarolmuştur.195Fakatbizcebubağlamdaençarpıcıolay,TürkTarihininAnaHatları’nın yeniden yazılması projesinin başına gelenlerdir. Bu amaçlahazırlanan,dahaöncesözünüettiğimizayrıntılıtaslak196üzerindeyapılanuzuntartışmalarda esaslı direnmeler ortaya çıkmış olmalı ki Atatürk «söylenenleriözetledikten sonra», «... eser bir ana hattıdır.Çünkübazı kısımlar için tetkikatazdır... Bizim noktai nazarımız yeni bir nazariyedir» gibi ihtiyatlı bir tarzdakonuşmuş;197 dahası, gelen yığınla müsveddenin okunmasının ardından, gene«birçok konular için araştırmaların yetersizliği» gerekçesiyle, «kitabın hemençıkarılmasından...» vaz geçilmesi ve «monografiler... yayınlanması yolunagidilmesi»kararıverilmiştir.198Günümüzde ise, ilk formülasyonuyla bu resmî tarih tezi, sadece üniversite

öncesiderskitaplarımızda,oda«ilkokuldanliseyeçıktıkça...yumuşatılan,teviledilmeye çalışılan» bir tarzda yaşıyor.199 İlgili fakültelerimizde ve Türk TarihKurumundauygarlığınOrtaAsyakökenliliğiteorisiileGüneş-Dilteorisinihâlâsavunanlar, daha doğrusu, bu teorilerin hatâsını kabullenmenin Atatürkdevrimciliğinetozkondurmakdemekolacağınıdüşünenler200öylesineazdırki,Prof. Şerafettin Turan, «bunlar (aşırılıklar - H.B.) Atatürk’ün zaten sağlığındakısmenortadankalktı.BugünneKurumolarak,neöğretimmüessesesiolarakbugörüşün içerisindedeğiliz»diyebiliyor201vehemeskiAnadoluuygarlıklarının,hem de Türk-İslâm uygarlıklarının mirasını benimsemek gibi «birleştirici,bütünleyici bir anlayış» üzerinde fikir birliği oluşuyor.202 Öte yandan, aradangeçen zamanda bütün bu kurumlar, üstelik de Orta Asyacı tezlerin aşırıbiçimlerine yer veren belgelerin yönlendiriciliği altında,203 tarih, arkeoloji vefilolojide büyük atılımlar yapmışlardır.204 Özetle, kuşkusuz uzun uzadıyaüzerindedurduğumuzideolojikdürtülerebağlıolarak«Kemalistdönemin...ilmîtarihçilikyapılması içinTürkdüşünvebilimhayatınagerekli teknikbilgiyivedonatımı sağlaması, devlet bütçesinden bu işe pay ayrılmasını gelenek halinegetirmesi»205sayesinde:

Page 43: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

a)Her türlü kaynak çalışmasında: arşivcilikte, «bakımsızlık içinde eriyenyazma kütüphanelerinin, tasnif ve koruma tedbirlerinden uzak kâğıtyığınlarının»206 kurtarılmasında, eski metin basımlarında, Türk tarihiyle ilgilibelge ve incelemelerin Türkçeye çevrilmesinde, Türk-İslâm devri yazıtlarınınderlenmesindebüyükbaşarılareldeedilmiş;207b)Yalnız1940’lardaikiyüzeyakınmonografi,kazıraporuvemakale208veen

baştaEkremAkurgal,SedatAlp,TahsinÖzgüç,NimetÖzgüç,MebrureTosun,Kemal Balkan gibi ünlü isimler olmak üzere yetiştirilen yüzlerce uzmanlaarkeolojimiz, bu alana Alacahöyük ve Kültepe (Kaniş) buluntuları gibi dünyaçapındakatkılardabulunmuş;c) Hazırlığı Fuat Köprülü’nün başkanlığındaki bir komisyonca yapılan

Belleten’in 1937’den bu yana hiç aksamaksızın amatörlükten uzak yayınınısürdürmesininyanısıra,209 bir kısmı daha kısa süreli ve daha düzensiz de olsaTürk Tarih Encümeni Mecmuası, Tarih Semineri Dergisi, Türkiyat Mecmuası,Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası, Tarih Vesikaları Dergisi, Belgeler,D.T.C.F.Dergisi,vb.iledesüreliyayıncılıkgelişmişveserpilmiş;d) Ayrıca, sırf T.T.K.’nın bile, bütün bu pratik çalışmaların sonuçlarıyla

kaliteli yerli ve yabancı monografileri kapsayan kitap yayınları hacimli birkatalog oluşturmuş;210 kısacası, yeni-yetmeliğimizin ve yardımcı disiplinlerinbaşlangıçtaki geriliğinin körükleyip Millî Eğitim Bakanlığının sadıkresmiyetinin pekiştirdiği aşırılıklar en çok bölgesel tarihçilikte gözeçarparken,211 beri yandan «sağlam yöntemlerle yapılan bir tarihçilik»212 fazlamüdahaleye uğramaksızın, hattâ «hukuk, felsefe, filoloji ve... doğabilimdallarının tersine kendi kendine, yani yerli bilim kadrolarıyla» kendi yolundayürüyebilmiştir.213Nihayet, bu kadroların en ön safındaki Fuat Köprülü’nün aynı yıllarda

olgunlaşan tarihçiliği, Cumhuriyet ideolojisinin resmî tezlerden çok dahasağlıklı, gerçek izdüşümünü meydana getirmektedir. XX. yüzyıl başlarınınOryantalist paradigmasını, bilim dünyasını ikna edici bir tarzda yıkıp, yerinebütüncülbirkavrayışgetiren,asılKöprülü’dür.Onun «sonsuz... çalışma gücü»nü214 harekete geçiren temel dürtünün,

sonundaKemalistbiçimiyleiçinesindirdiğiTürkmilliyetçiliğiolduğunu,yalnızdaha önce gözden geçirdiğimiz yetişme süreci215 ve bu kökleri, «eserininsonunda, müstemlekeci büyük Avrupa devletlerinin medenî vazifeleri(?!)nigöstermek ve onu müdafaa etmek» isteyen Barthold’u, «Türk ve İslâmmütefekkirleri, İmperiyalizm’in bu gibi manasız müdafaalarını ancak ibretlekarşılayabilirler»sözleriyleeleştirirken216yaptığıgibi,daimateyidetmesideğil;

Page 44: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

bazı reformlara olsun,217 Atatürk’ün tarih görüşüne olsun218 karşı çıkmasınarağmen yeni devlet tarafından hep yüksek düzeyde (Türk Tarih Encümeninin,Belleten’ihazırlayankomisyonun,HalkevlerimerkezorganıÜlkümecmuasınınbaşında; 1931 yazında dört ciltlik liseTarih’lerini kaleme alan grubun içinde)görevlendirilmesivebuçerçeveyekendisininuyumgöstermesidekanıtlıyor.Nitekim «harikulâde... zekâsı», «geniş idraki... ve içtimaiyat sahasında asrî

metodlaravukufu»,219«sezişkabiliyeti»220ilebuadamınortayaattığıteori,aynızamanda, Atatürk’ün «Türkler bir aşiret olarak Anadolu’da İmparatorlukkuramaz... Tarih ilmi bunu meydana çıkarmalıdır» sorusuna221 diyalektikolmayan bir materyalizmin ve ekonomik temel/üstyapı, üretici güçler/üretimilişkileri türündenanalizaraçlarınıkullanmayanbirsosyolojizmin(veyasosyo-ekonomiktarihçiliğin)verebileceğienilericevabıoluşturmuştur.

135Karal(1975;1977),256.

136Georgeon(1980),3.

137Kaymaz(1975;1977),442.

138Ortaylı(1982),74;a.b.ç..

139Üçyiğit(1975;1977),271.

140Kaymaz(1975;1977),440.

141Aynıeser,442.

142 Georgeon (1980), 80. Aynı yazar, Akçura’nın 1916 Temmuz’unda Zürih’e giderek, devrim zafereulaştığıtakdirdeRusyaTürklerinenasılbirkaderçizileceğiniöğrenmekamacıylaAğustosayıboyuncabizzat Lenin’le birkaç defa konuştuğunu anlatıyor. Daha 1910’da «Avrupa kapitalizminin, biri Batıproletaryası,birideDoğuhalklarıolmaküzere,gece-gündüzsömürdüğüikikölesivardır»diyen;1923-1924’te Ankara’daki tarih derslerinde «son dönemindeki Roma İmparatorluğu gibi Batı’nın da iççelişmeleri, sosyal çatışmaların şiddeti tarafındanzayıflatıldığınıve "sömürüaltında inleyen sömürgehalklarının ayaklanışıyla dıştan tehdit edildiğini» söyleyen; 1925’te ise «Doğu sorunu» teriminireddederek, Türkiye’nin ancak bir «Batı sorunu» olabileceğini öne süren bir insan için, ittifaklaryelpazesininbuboyutuşaşırtıcısayılmamalıdır.GeneGeorgeon’agöre,YusufAkçura’nınEkim1917karşısındaki tutumunda taktik unsurlar önem taşımakla beraber, «onun, kendisini belli ölçülerdebüyüleyen Sovyet tecrübesine gerçek bir sempati duyduğu da inkâr edilemez.» Örneğin Akçura,1920’de İstanbul’da verdiği bir konferansta, geçmişteki halkalarını Mazdakçılığın, Zenc İsyanının,KarmatîlerinvebazıŞ’îhareketlerininoluşturduğubir«Asyaîsosyalizm»insonaşamasıolarakEkimDevriminigöstermiştir.İlginçveanlamlıtesadüf:ozamanlarİstanbul’dayayınlananAydınlıkdergisinin1 Kasım 1922 tarihli 10. sayısında. Şefik Hüsnü tarihteki halk hareketlerinin çok benzer bir

Page 45: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

değerlendirmesiniyapmaktadır.

Sonkarşılaştırmahariç,diğerbilgileriçin,bkz:Georgeon(1980),79,80,81,53;AzizMarker’in20Aralık1917’deTasvir-iEfkâr’daçıkan«Lenin’leMülâkat»yazısıiçin,bkz:aynıeser,142-143.

143Georgeon(1980),83.

144 7 Kasım 1982’deki halk oylamasından önce Danışma Meclisinde yapılan tartışmalarda, Anayasametninden «Atatürk milliyetçiliği» deyiminin çıkarılıp yerine «Türk milliyetçiliğinin konmasınıkimlerinistediğini,bunoktadahatırlamadanedemiyoruz.

145Georgeon(1980),82.

146Ş.Turan(1975;1977),476;ayrıcabkz:İğdemir(1973),6veTunçay(1981),301.

147Karal(1975;1977),258.

148Aralarındayenitezlerintaraftarlarınında,eleştirmenlerinindebulunduğukimiyorumcular,bütündiğerreformcuatılımlargibibuhamlenindebiricikyaratıcısıolarakAtatürk’ügösteriyorlar.ÖrneğinKaral,«Atatürk’ün tarih ile yakından ilgilenmesi»ne yeni aşamanın yakın etkenleri arasında büyük önematfetmekte;Üçyiğit ise «Atatürk’ünTürkiye’deki bu tarih cereyanınınmuharrik unsuruolduğu, bunuortayaatıpbunabiriptidaîsüratverentarihîşahsiyetolduğumalûmdur»demektedir.MeteTunçaydakısaca«TürkTarihGörüşününgerçekmimarıAtatürk’tür»diyeyazıyor.Bkz:Karal(1975;1977),256;Üçyiğit (1975; 1977), 261; Tunçay (1981), 301. Biz burada Mustafa Kemal’in kişiliğinceneşrediliyormuşgibigörünengücün,KemalistDevriminifadeettiğisosyalgüçolduğukanısındayız.

149Tunçay(1981),300.

150Aynıyerde.

151Karal(1975;1977),257.

152Aynıyerde.

153İnan(1939),244.

154Aynıyerde;ayrıca,Üçyiğit(1975;1977),261,271.

155Aktaran:İğdemir(1973),5-6.

156İnan(1939),245-246;ayrıca,İğdemir(1973),5veKaral(1975;(1977),257,266.

157Bkz:İğdemir(1973),67-79.

158Aynıeser,5.

159Aynıyerde.

160Aynıeser,7.

161Aynıeser,10.

162Aynıeser,16-20.

163Aynıeser,26-33.

Page 46: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

164Bkz:Tuncay(1975;1977),278.Bukonudagüzelbirdeğerlendirmeiçin,bkz:B.Tanör(1978),3-5.

165BunoktadaSadriMaksudî’ninifadeleriiçin,bkz:İğdemir(1973).

166İnan(1939).246.

167Üçyiğit(1975;1977),273.

168Ortaylı(1982),72,75,78.

169Üçyiğit(1975;1977),261-262.

170Ortaylı(1975;1977),262.

Sansculotte: Donsuzları, baldırıçıplakları. Büyük Fransız Devriminde, radikal halk kitlelerine bu adveriliyordu.

171«Fransa’da,insanlarınkafalarınıyaklaşandevrimehazırlamayıüstlenenbüyükadamlarınkendileri,sonderecedevrimcibir şekildehareketettiler.Hiçbirçeşitdışotorite tanımadılar.Dini, tabiathakkındakianlayışları, toplumu, siyasî sistemleri, her şeyi en amansız bir eleştiriden geçirdiler...»Engels (1877-1878/1976),23;devamınadabakınız.

172Postan(1975),83.

173Üçyiğit(1975;1977),307.

174Aynıeser,271.

175Tunçay(1975;1977),278.

176Üçyiğit(1975;1977),272;ayrıca.Tunçay(1975;1977).278.

177Bkz:yukarıda,23;Georgeon(1980),48-49;ayrıca,Karal(1975;1977),257veOrtaylı(1982),76-77.

178Karal(1975;1977),257-258.

179Ortaylı (1975;1977),262veOrtaylı (1982),74.Benzerideğerlendirmeler için.bkz:S.Turan (1975;1977),264veTunçay(1981),301.

180Tunçay(1981).299.

181Listevediğerbilgileriçin,bkz:İğdemir(1973),3-5.

182Krş:yukarıda,32-33’te,programatikmetinlerinevrimi.

183Üçyiğit(1975;1977).261.

184Karal(1975;1977),265;ayrıca,aynıeser,258-259.a.b.ç..

185Ortaylı(1982),79;a.b.ç..

186Tuncay(1981),300.

187Ortaylı(1982),77.

188İğdemir(1973),11-13;Tunçay(1975;1977),278-279-Ortaylı(1982),74ve78.

189Bkz:Tunçay(1981),300;Ortaylı(1982),75.

Page 47: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

190İğdemir(1973),8-9.

191Ş.Turan(1975;1977),264.

192Tunçay(1981),302.

193T.T.K.(1932),46,99,161,167-174.

194Bugrubun,kökenlerindendevraldığıgöreceyüksekteorikyeteneğin,Osmanlıtarihineuygulanışınıneniyiörneğiiçin,bkz:Tökin(1934),152-176.

195Karal(1975;1977),462-463;Ortaylı(1982),72,74-75,78-79.

196İğdemir(1973),16-20.

197Aynıeser,22.

198 Türk Tarih Kurumu yayınlarının VIII. Serisi, bugün de «Türk Tarihinin Anahatları için HazırlananMonografiler»ehasredilmişbulunuyor.Bkz:İğdemir(1973),123-125.

199Tunçay(1975;1977),284;somutörnekleriçin,bkz:aynıeser,280,281282.

200İkiörnekiçin,bkz:İğdemir(1973),38veKaral(1975;1977),258,265-266.267.

201Ş.Turan(1975;1977),264;ayrıca,aynıeser,476.

202Bkz:Karal(1975;1977),267-268;Üçyiğit(1975;1977),261;Turan(1975;1977),264.

203T.T.K.’nın1935çalışmaprogramıiçin,bkz:İğdemir(1973)26-33.

204SadeceTarihKurumunun1935sonrasıfaaliyetlerininayrıntılıbirdökümü,İğdemir(1973),37-61’deveaynıeserin«Ekler»indebulunabilir.

205Ortaylı(1982),79.

206Aynıeser,71.

207İğdemir(1973),37v.d.,41v.d.,47-48;Baykal(1975;1977),316-317,335338.

208Ortaylı(1982),75-76;İğdemir(1973),46-47.

209 İğdemir (1973), 39-40: Ortaylı (1982), 76. 77. Bu derginin 1.-100. sayılarının dizini için, bkz: Erzi(1971)ve101.-140.sayılarınındiziniiçin,bkz:Erzi(1972).

210TürkTarihKurumuyayınlarıiçindeI.,II.,III.,XIV.,XV..XVIII.,XIX.seriler,tıpkıbasımlara,kaynakbasımlarına, tenkidli kaynak basımlarına, eski kroniklere ve diğer vesikalara ayrılmıştır. Çeşitlimonografiler VI., VII. ve VIII. serilerdedir. XIII. Seri, esaslı bir telif dünya tarihi girişiminineıkarılabilenciltlerinikapsar.YerigelmişkenbelirtelimkiServerTanilli,çokyakınlardayayınlanankısabiryazısında,«osıradaBatı’daortayakonmuşbüyüksentezlerdenbirini,örneğinFransızlarınoünlü‘Peuples etCivilisations’ serisiniTürkçeyekazandırmakvarken, telifmerakına düşül»mesini şiddetleeleştiriyor.Bkz:Tanilli(1983).Bizise,öncelikleazgelişmişbirülkeninTarihKurumununaktarmacılıkveçevirmenlikleyetinmediğiiçinsuçlanmasınıoldukçaşaşırtıcıbuluyoruz.KaldıkiT.T.K.yayınlarınınIV.veX.serileri,Türkvedünyatarihineilişkinbazıönemlivedeğerliçevirileridekucaklamaktadır.

Page 48: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

211Ortaylı(1975:1977),262-263veOrtaylı(1982),78.

212Ortaylı(1982).75.

213Aynıeser,75-76.

214OrhanKöprülü(1980),XX.

215Yukarıda,24-25,28.

216Köprülü(1946b/1962b),280-281.

217İnalcık(1968),289;Ortaylı(1982),51-52.

218Yukarıda.37,38.

219Filipoviç(1955/1981).25,23.

220OrhanKöprülü(1980),XX.

221Yukarıda,31.

Page 49: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

TürkTarihininEvrimselBütünlüğününİlkKavranışı

1940-1950 arasında yazılan 71 İslâm Ansiklopedisi maddesi222 başta olmaküzere1500’üaşkınkitapvemakalenin223pekçoğunayedirilmiş,amaençarpıcışekilde 1931’in «Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine TesiriHakkında Bazı Mülâhazalar»ı ile 1934’ün Osmanlı İmparatorluğununKuruluşu’nda işlenmiş olan bu cevabın özü, Osmanlı tarihinin ancak «umumîTürk tarihinin çerçevesi içinde, yani sair Anadolu Beylikleri ile beraber veAnadolu Selçuklu tarihinin bir devamı gibi telâkki ve tetkik olunursa»anlaşılabileceğidir.224 Geçmişte bu basit gerçeğin kavranmasını a) 1930’larınortalarına kadar bir mütearife gibi tekrarlanagelen şu «(İslâm müesseseleri =Osmanlımüesseseleri)muadeleti»225 ve b) «AnadoluSelçuklu tarihinin... hâlâçokazmalûmolması»226engellemiştir.DolayısıylaKöprülü,Osmanlıdevletininkuruluşuna ilişkin yeni açıklamasının inşasını, bu iki hatâ veya boşluğuneleştirisiyleiçiçeyürütür.Birinci olarak, Müslüman-Türk devletlerinin –sosyo-ekonomik bünyelerinin

tümhukukî-kurumsalşekilveifadelerini,vergisistemlerini,teşkilâtlarını,devletyapılarını, vb. kapsayan– âmme hukuku, sırf değişmez farz edilen bir İslâmâmme hukukuna dayanmaz ve onun basit bir tekrarından ibaret değildir. Birkere, İslâmiyetin kendi bünyesinde de sürekli bir hukukî ve kurumsal evrimvardır. Köprülü’nün İslâm hukuk tarihine materyalist bir yorum getitirensatırlarla belirttiği gibi, «Cumhuriyet devrinden evvel, hukuk fakültelerimizlemülkiyemektebinde... tamamiyle ortazaman zihniyetiyle, dogmatik ve teolojikbir şekilde» yapılan ve «muahhar sünnî-hanefî kompilatörlerin şematikkadrolarından» kurtulamayan «fıkh tedrisatı»nın, «memleketimizde bir ‘millîhukuk mesleği’nin teessüs»üne de set çeken,227 «tarihî zihniyetin asla kabuledemeyeceği bu formaliste telâkki»sinin228 tersine, «fıkh denilen İslâm hukuksistemi» de «sair bu gibi sistemler gibi, tarihî bir teşekkül»dür;229 bu hukuk,«menşeiniKitapveSünnet’ten–yani iptidaî arap urfiyleMuhammed’in kanunkoyucuşahsiyetinden– almaklaberaber»230 «İslâmiyetin yayıldığı veyerleştiğiyeni sahalardaki mahallî hukuk ananelerinin», «muhtelif yabancı hukuksistemlerinin»231 de etkisi altında, «jurisprudence’ın yaratıcı faaliyeti –İslâmhukukundaki tabiriyle içtihâd sayesinde»,232 «muhitin içtimaî - iktisadîzaruretlerine tetabuk ederek teşekkül etmiş»233 ve «o devirlerin iktisadî ve

Page 50: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

içtimaîzaruretlerinikarşılayangenişbirsistemhalinialmıştır»;234öyleki,İslâmhukukunun bütünü içinde Kitap ve Sünnet’in yerinin ancak yüzde bir kadarolduğunusöyleyenVonKremer,haklısayılmalıdır.235Fıkh’ın belki gerçekten uygulandığı biricik dönem olan «İslâm’ın ilk

patriyarkaldevri»ndebile,«meselâÖmergibibirdevletreisi»ninPeygamberinahkâmına aykırı âmme usulleri koyabilmesinin236 ardından, başlangıçta«Mısır’da,Suriye’de,Mezopotamya’da... sadecebir işgalordusumahiyetinde»kalan «çölden gelen yarı-barbar Arap fatihlerinin, devlet kurmak için»buralardakiSâsânîveBizanskurumlarını«belkiaynenbırakmaları»237yoluylabu örfî hukukun alanı giderek genişlediği gibi, Bizans’ın İslâm uygarlığıüzerindekietkisideherhaldeasılbusıradayoğunlaşmış;238bunarağmen tribalvegerikarakterindenbirtürlükurtulamayanEmevîdevletindebaşlayan«nazarîortodokssistematizasyon»untamamlandığıAbbasîlerzamanında,kezaSâsânîveBizans geleneklerinin özümlenmesiyle olgunlaşan «idare makinesi», sonrakiteşekkülleriçinde«biriptidaîkadro»görevigörmüştür.239Öte yandan, Türklerin de İslâmiyet dışında, kendi uygarlığa geçiş ve

devletleşme süreçleri vardır. «İran kültürünün İslâmî bir şekil altında yenidendoğup kuvvetlendiği» X.-XI. yüzyıllarda,240 Türkler gelip bu «büyük kültürdairesi»241 üzerinde, aralarında «aşağı ortazaman’ın en büyükimparatorlukları»242dabulunan«askerîaristokrasi’yemüstenitdevletler»kurup«sonasrakadar,İslâmdünyasınınhegemonyasınıellerindetuttuklarına»göre243«âmme müesseseleri» başlangıçlarının daha önce içlerinde uç vermiş olmasıgerektir. Dolayısıyla, esas uzmanlık alanı zaten «klanlar’ın başlangıcındanOsmanlı İmparatorluğu’na kadar devam eden karanlık devirler»;244 bizsöyleyeceksek, Türklerin olgun bir feodal devlete doğru dalgalar halindeilerleyişiolanKöprülü,«eskidevirlerdenberiTürkaşiretlerinininkişafını,Türkdevletlerinin teşekkülü ile bunların meşrû olarak biribirini tevâlîlerini takibederek»,245 daha 1919’da yayınladığı Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar’da«Anadolu Türk medeniyetini Orta Asya Türk medeniyetine bağlayanipuçlarını»246 ortaya koymaya başlar. Hemen belirtelim ki, «daha protoistorikdevirlerde beşeriyetin ilk siyasî teşekkül kadrolarını yaratmak suretiyle âmmehukukunun vâzıı oldukları etendoloji tetkikleriyle anlaşılan Türkler»247 gibibirkaç cümle dışında, Köprülü’nün oeuvre’unda, bu «Orta Asya Türkmedeniyeti»ni tüm uygarlığın Orta Asya kökenliliği resmî tezi doğrultusunda,yanimilâttanbinlerceyıl öncevarolanbüyük,yerleşik, düzenli siyasî yapılarasahip bir kültür biçiminde, tanımlayan pasajlara rastlanmaz; ayrıca, «millîtarih»in bizzat Atatürk tarafından formüle edilen yorumuna verilen bu tür

Page 51: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

tâvizler de yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi oldukça soyut kalır veMezopotamya’nın, Mısır’ın, Hititlerin, ya da bilinen başka herhangi bir ünlüAntik siyasi toplumun «Türklüğü»ne ilişkin somut iddiaları içermez. Bu gibianakronizmlerdenuzakduranKöprülü, tersine,OrtaAsyaTürkleri ileAnadoluTürk uygarlığı arasındaki devamlılığı, en çok Türk göçebe kabile düzenininbüyük coğrafî yer değiştirmeler boyunca uzanan iç evrimi ve sosyalfarklılaşmasında arar. Gene Köprülü, her ne kadar eski Türkleri mutlak birbarbarlık içinde resmeden Avrupa Oryantalizmine milliyetçi tepkisi içinde,nomadism’inİslâmiyetöncesiTürklerinesasîkarakterinioluşturmadığı,bunlarınarasında «önemli» (fakat kesin boyutları asla belirtilmeyen!)miktarda yerleşikunsurlarındabulunduğu,ayrıcanomadism’in«bazıilerişekillerinin,ekinciliktendahayüksekbir içtimaî tekâmülmerhalesiolduğunun,şusonyıllardabirtakımâlimler tarafından kuvvetle müdafaa olunduğu»,248 dolayısıyla «daha eskizamanlardanberi teşkilâtçılıklavedevletkuruculukla tanınmışolan»bu«fâtihve istilâcı atlı göçebeler»in bazılarının da elbette (gene kesin içeriğibelirtilmeyen) bir «ileri»lik düzeyini yaşayabileceği kabilinden, abartmalısavunmalarayeryerbaşvurursada,249elletutuluriçerikbakımındanönümüze:a)Esas olarak yağan ve göçebe bir kabile düzeni içinde yaşayan bir Orta

AsyaTürktoplumu;250b) Aralarındaki «göçebe hayatının icap ettirdiği çetin mücadeleler»251

neticesinde bu kabilelerden bazılarının zayıflaması, başka teşekküllerekarışması,mensuplarınınköleolarakbitişikuygarlıklarasatılmasıveyatoplucatâbî kılınması, bazılarının ise güçlenerek «içtimaî mevki (yani kabile asaleti)bakımındandiğerlerineüstüntelâkkiedilmesi»,252buaradakonfederasyonlarınkurulması, dağılması ve tekrar kurulması253 ve tabii komşularından da çeşitliiktibaslarda bulunmalarıyla254 geçen uzun yüzyıllar içinde, gerçek anlamıyladevletin zemininin ya da medeniyet unsurlarının adım adım birikmesi,barbarlıktan uygarlığa tedricî bir yükseliş olarak bir Orta Asya Türk tarihi;tablosukoyar.Akçura’nınsözünüettiğiataerkillik,biraristokrasi,hanlık,yasakvetörefaktörlerinin255belirişinincanlıgörüntüsünü,Engels,VladimirtsovveyaPerinçek’ten256sadecesürecingenelanatomisiniteorileştirmemesiyleayrılanbusayfalarda yakalarız. Köprülü, Orta Asya’dan çok erken, diyelimM.Ö. 7000-5000 dolaylarında meydana gelen «Türkik» bir göç hakkında da hiçbir şeydemediği gibi, aynı somut tasvir, gerçek büyük muhaceretin, nüfus artışı veanılan kabileler-arası savaşlar nedeniyle bu göçebe kütlelerinin birbirleriniyerlerinden oynatarak Batı’ya sürmeleri biçiminde, ancak M.S. 1000dolaylarında başgösterdiğine de işaret eder.257 Türkler, bir yandan bu evrim

Page 52: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

sonucu İslâm medeniyeti dairesine «kendilerine mahsus örf âdetleri vekanunları»yla258 girmişler; öte yandan, önceden «eski ve kuvvetli bir hukukîkültür»emalikoldukları259söylenmeklebirlikte,bugiriş,kabilegeleneklerindenbaşlayaraksistemlibirdevlethukukunadoğruhenüzgelişmekteolanbuörfvekapsadığıtümkurumlaryadakurumlaşmafilizleriiçin,«İslâmîTürkdevletlerikurulduktan sonra, (Türklerin - H.B.) diğer sosyal müesseseleri gibi hukukîmüesseseleri de büyük bir değişmeye uğradı»260 cümlesinden de anlaşılacağıüzere,Köprülü’yegörebirhamleyivesıçrayışıifadeetmiştir.Bufikrinde,resmîgörüşün İslâmiyetin kabulünü bir körelme veya gerileme saymaya yatkınAydınlanmacılık-OrtaAsyacılıkkarışımıylamukayeseiçindegörelibirdoğruluktaşıdığıkanısındayız.«Bununla beraber, İslâmiyetten evvelki devrin birçok kalıntıları Türkler

arasındagayettabiiolarakyaşayacaktı;bunlar,bazan,İslâmîbircilâaltındaeskimahiyetlerinikorudular;bazen,eskişekillerikorumaklabirlikteyenibirmahiyetkazanmayabaşladılar.»261Dolayısıyla,«dinîİslâmhukukunundevletotoritesineserbestbirfaaliyettanımayandarvegerinazariyeleri»nedersedesin,«samimîMüslüman olmakla beraber» aynı zamanda «çok realist olan bu devletkurucularının örfî kanunkoyuculuğu sürdürdüklerini262 ve OrtaçağMüslüman-Türk devletlerinde, Şeriat’ın yanısıra, Türk askerî aristokrasisinin üstünhâkimiyetiniyansıtanörfîhukukundavarlığınıkoruduğunu,hattâkendialanınıgenişlettiğini görüyoruz.263 Kuşkusuz bu eğilimin ardında, adı geçenaristokrasinin veya hiç olmazsa onun merkezdeki, öncü kesiminin, kendikabilesel kökenlerini de aşarak devletleşme ve devletleştikçe hem artı-ürünyaratan yerleşik tarım temelini yayma, hemde bu artı-ürününvergiler yoluylakendisine aktarılmasını düzenleyen mekanizmaları mükemmelleştirme venüfusunmümkünsebütününeuygulamaihtiyacıyatıyordu.Bu yorumumuzu, doğrudan doğruya Fuat Köprülü’nün XI. yüzyıl sonrası

Türk-İslâm devletlerini ele alış tarzına dayandırmaktayız. Tarihçimiz, örneğin«etnik bakımdanTürklere tamamiyle veya kısmen yabancı sâhalarda, bir avuçmemlûk kuvvetinin (yani, önceki sülâlelerin yanına saray kölesi olarak giriphassaordusunuelegeçirenTürkkumandanların–H.B.)kurduğukudretlisiyasîteşekküllerden biri olarak tanımladığı Gaznelileri,264 maaşlı gulâm kıtalarınınyanısıra İran’da yaşayan bazı kuvvetli Arap ve Türk kabilelerine dayanmaklabirlikte,265 bunlara uzun süre yalnız kâ’id denilen reisleri aracılığıylahükmetmekle yetinip özerkliklerini ve iç dokularını kurcalamadığı için,266nispetengerisaydığınısezdirir.Gaznelidevleti,yerlihalktantopladığıvergileriiktâederektoprakgelirinedayalıbiraskerîteşkilâtkurmaya,muhtemelenancak

Page 53: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

BüyükSelçuklularatâbîdurumadüştüktensonraveonlarıtaklidengirişmiştir.267Nitekim«Türkdevletmüesseselerinin İslâmâlemindekuvvetlivegözeçarpıcıtesirler yapması, bilhassa, Büyük Selçuklu İmparatorluğunun kuruluşundansonradır.»268 Bu devlet, bir yandan eski Eftalit,Göktürk veUygur ananelerinidahaziyadeKarahanlılararacılığıyla;biryandandaSâsânîveİslâmananeleriniBağdat halifeliği ve Gaznevîler aracılığıyla alıp Atabeylere, Hârizmşahlara,Eyyubîlere, Mısır-Suriye Memlûk imparatorluğuna, Artuklulara,Danişmendîlere, nihayet Anadolu Selçuklularına verecektir;269 ancak,Gaznevîlerle tezat içinde «kesif Türk kabilelerinin muhacereti neticesindeteessüsetmiş»bulunduğundan,270aslîbünyesini«asılkurucusuolanOğuzlar’ınkabile ananeleri»ne271 borçludur. «Kendilerine tahsis edilen sahalarda kesifkütleler halinde yaşayan»272 bu Oğuz Türkmenleri, her biri kendi irsî reisineitaat eden kabileler içinde toplanmışlardır. Bu şefler zümresi içinden, onlarınkabulüyle sivrilen Selçuklu soyunun başı, henüz nisbeten eşitlikçi eskigeleneklerlebağlı«birbüyükreis»inprimusinterpares’liginiaşamadığısürece,hepsi üzerindeki suzeraineté’sini korur fakat kendisine «şahsî olarak» bağlıbulunan bu emîr, prens ve atabeylerin altındaki aşiret kümelerini doğrudanyönetemez, onlara dilediğini yapamaz.273 Eski Cermen comitatus’u ya dagefolgschaft’ının birkaç yüzyıl önce Batı Avrupa barbar krallıklarınınşekillenişindeoynadığırolünbilinenanlatımlarına274paralelbirtavırla,Köprülüşöyle der: «Esasen, Selçukîlerin büyük askerî kumandanları –ki, Atabeymevkiine yükselenler de bunlardır– iptidalarda eski kabile reislerinin yaniSelçuk hanedanının eski silâh arkadaşlarının çocuklarından mürekkeptir. VeİslâmiyettenevvelkibütünTürkdevletlerigibi,Selçukludevletidebaşlangıçtatamamiyle askerî asalet’e istinad eden aristokratik bir teşekküldür.»275Dolayısıyla «Türk kabileleri arasında, hattâ Türk köylerinde... serî kanunlarındeğil örf ve âdet hukukunun merî olduğu» ve sultanların «âmme hukukusahasında...serbestbirlejislatiffaaliyet»gösterebildikleritabiidir.276Gelgelelimbu «menşei itibariyle tribal» devlet, «süratle büyük bir İslâm İmparatorluğumahiyetini»almayaçalıştıkça277«askerîvesiyasîkudreti şahsında temsiledenbir Türk şefi» kimliğini geride bırakarak «Şark saraylarının karışık vedebdebeli... protokolleri içinde kaybolmuş Sâsânî-Bizans tipinde bir İslâmimparatoru»na dönüşmek isteyen hükümdarların278 elindebuyetki, paradoksalolarak, Sâsânî-Abbasî usullerinin taşıyıcısı güçlü «memur aristokrasisi»yle279ittifakyapıpokabiletoplumunuyıkmakdoğrultusundakullanılmıştır.Kandaşlıkdayanışması içindeki birimleri «aşiret tesânüdünü kırarak» küçük parçalarabölüp ayrı ayrı sahalarda iskân etmek;280 böylelikle, sadece emirlere tüm

Page 54: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

kabileleriiçinverilenbüyükiktâ’larıdeğilartıkyalnızdevletinsavaşçısısayılantek tekbireyleremahsusküçükiktâ’ları (sipahi iktâ’larını)daortayaçıkarmak,yani «iktâ meselesinde... yeni esaslar» getirmek;281 öte yandan «devletin ilkkuruluşunda büyük hizmetleri olan bu hür ruhlu Türkmenlerin kırgınlığınıgidermek için,onlarınaristokrat tabakalarınınçocuklarını sarayhizmetinealıp,gerektiğinde ailelerinin sadakatine karşılık rehin de tutulacak gulâmlar olarakyetiştirmek;282nihayet,İran’da«eskidenberitoprağabağlanmışolanyerlihalkınmenfaatini de bozan» göçebeleri habire uzak uçlara kaydırmak, 283 bu amaçlabaşvurulan yöntemlerdendir.XI. -XII. yüzyıl isyanlarının gösterdiği gibi, «bugöçebe aşiretlermeselesi, devleti daima işgal etmiş»284 veBüyükSelçukluları«mutlakiyetci bir hükümdarlık şekline sokmak isteyenAmîdü’l-MülkKündürîvebilhassaNizâmü’l-Mülkgibi İranlı idareadamlarının285 buçabaları,mutlakbir başarı sağlayamamıssa da, «büyük kabile reislerinin merkezî idaredekinüfuzlarını kırmaya ve hükümdarlık otoritesinin kuvvetlenmesine sebep»olarak,286 –Türkmenlerin yitirilen hürlüğüne Köprülü’nün duyduğu nostaljiksempatibiryana–muhakkakbir«siyasîve idarî tekâmül»ü ifade etmiş;287 öteyandan,Malazgirt’tensonraartanbirhızlaKüçükAsya’yasevkedilen«kesifvedevamlı Türk muhacereti»288 «diyar-ı Rûm»un Türkleşmesine yol açmıştır.289Onun için, Büyük Selçuklu İmparatorluğunun «batıya doğru ilerleyen...istitâleleri»nden290 olan «Anadolu Selçukluları tarihi... de, umumî Selçuklutarihininbirşubesihalindetetkikedilmek»zorundadır.291Köprülü, Osmanlı devletinin kuruluşu sorununun genel çerçevesini, işte bu

«içtimaî,iktisadî,ahlâkîvemanevîbakımdanmufassalSelçuklulartarihi»292ileçatar.Onagöre,SelçukilerinAnadoluuzantısı,kendinihazırlayangöçünbünyesiicabı, ilk zamanlarında «daha ziyade göçebe aşiretlerdenmürekkep ve göçebeananelerine bağlı» idi; başka bir deyişle, Bizans’tan zapt ettikleri topraklarahenüzyerleştiklerinde,AnadoluSelçuklularıveemsalleri,«tamamendeğilsedeyine bir dereceye kadar, Mısır ve Suriye’nin ilk İslâm fâtihleri vaziyetindebulunuyorlardı.»293 Bu tesbitten kolaylıkla türetebileceğimiz bir fikir, İran’dakalan ana kök gibi onun bu halefinin de, yarı-kabileselTürk toplumunun yeniekildiğibuAnadolutoprağında,birbarbarkrallığındantarım,zanaatveticaretedayalıdüzenlibirOrtaçağdevletinegeçişinbaşkabirdalgasınıyaşamakzorundakaldığıdır. Köprülü, bu ikinci sıçrayışın, içinde cereyan ettiği değişik tarihîmekândan kaynaklanan hızlandırıcıları konusunda, bize bazı ipuçları sunuyor:Birincisi,Bizans’ın özel olarakTürkler üzerindeki dolaysız etkisi, herhalde enfazlabudönemdegerçekleşmiştir294veenfazla«maddîmedeniyetteveiktisadîhayatta»,295 Selçuklu-Osmanlı şehir ve esnaf teşkilâtında gözlenebilir.296

Page 55: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

İkincisi,İran’dabirazdahaerkenhissedilmeyebaşlananMoğolistilâsı,Yüksekİslâm’ın devlet yönetme sanatını beraberinde getiren ulema başta olmak üzerezenginşehirlisınıflarınbirkısmınıdaAnadolu’yakaçırtmıştır.297Dolayısıyla XII. yüzyıl başlarında Anadolu Türk toplumunun artık

göçebelerin yanısıra köylüve şehirlileri dekapsadığını,298Konya sultanlığınınise bu zemin üzerinde divanı, kâtipleri, memurları, vergi kanunnâmeleri vedefterleri,bunlarındayandığıtapukütüklerivevakıfkayıtlarıile«muntazambiridare teşkilâtı»na kavuştuğunu görüyoruz.299 «Mahallî hanedanları da yabüsbütün yok eden, yahud tâbî bir prenslik halinde bırakan»300 bu gelişme,İlhanlıselinin1243’teAnadolu’yaulaşmasıylakesintiyeuğramıştır.301Bu krizin önemli bir parçası,Moğolların doğudan batıya sürdüğü yeni yeni

aşiret gruplarının, özellikle «irsî reislerinin idaresi altındaki»302 bu kitlelerinaktarıldığıBatıveKuzeyAnadoluuçlarında,hem«Türk-İslâmkesafetinibüyükbirnisbetteçoğaltması»303ve«eskidenAnadolu’yu‘Türklerinişgalialtındabirmemleket’sayanGarpâlemiiçinbileXIII.asırAnadolu’sunusadece‘Turquie’halinegetirmesi»,304hemdeburalarda«AnadoluTürklüğününentemiz,encanlıbir unsurunu teşkil eden, fakat devlet mefhumuna yabancı olan aşiret nizamıharicinde hiçbir içtimaî nizam tanımayan» kabilelerin cengâver geleneklerinicanlandırmasıdır.305 «Kadınları ve çocukları da müsellâh» olan bu «hudutaşiretleri», gerektiğinde Selçuklu ordusuna «il-başı denilen reislerinin idaresialtında»katılmakla beraber,306 savaşçılık potansiyellerini organize eden biricikçerçeve kendi kandaş birimleri değildi; tersine, «maişet vasıtalarınıOrtazaman’ınmütemadiharblerindevedahilî iğtişaşlarındaarayan»yiğitler,307ÂşıkPasa’nınsaydığı«kuvvetliyürekyanişecaat,bazukuvveti,gayret, iyibirat,hususîbirlibas,yay,iyibirkılıç,süngü,uygunarkadaş»şartlarını308birarayagetirerek kabilelerinden kopuyor ve ganimet, hattâ toprak umuduyla, Bizansarazisinesürekliakınveçapullardüzenleyen309«gazi»veya«alp»teşkilâtlarınagiriyorlardı.310İster istemez,doğal kanbağının yerini özel silâhlımaiyetlerin bir beye veya

savaş partisi şefine siyasî bağlılığının alması uğrağı olarak bir «askerîdemokrasi» geçiş aşaması tezini çağrıştıran, fakat bir kere daha öyle bir genelteorininmümkünlüğünüsadeceimâetmekleyetinenbusağlıklıbetimleme,bizi,Batı Anadolu uç toplumunun yukarı barbarlıktan uygarlığa bir üçüncü geçişiçinde olduğu anlayışının kıyısına eriştirir. Acaba bu dönüşümün, insanlıktarihindeki diğer benzerlerinden farkı nerededir? Bilindiği gibi Frank Cermenfeodalizmi, heterojen bir yayılmacı kitlenin özerk birimlerini oluşturan yarı-kabilesel tarımcı toplulukların, istilâya uğrayan toplumun (Roma’nın) devlet

Page 56: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

yapılarını toptan yıkabildikleri, nisbeten boş ve gevşek bir tarihî mekândaoluşmuştur. Batı Anadolu’da XIII.-XIV. yüzyıllarda hızlanan sıçrayış ise,Köprülü’nün dikkatimize sunduğu ayrıntılara bakılırsa, bu kadar serbest birortamda meydana gelmiş olamaz, çünkü bu uç toplumu sadece yarı-kabileselyapılardan ve yağma savaşçılarından ibaret değildir: a) Bir kere, buraları aynızamandaAnadolu Selçuklu devletinin birer uzantısıdır ve aşiretlerin üzerinde,etrafındaki minyatür divan’la birlikte Konya’ya bağlı bir uç emiri yeralmaktadır;311 b) ayrıca, göçebelerin mevsimlik yerdeğiştirmelerine (trans-humence) konu olan yaylak ve kışlakların yanısıra, köyler, küçük kasabalar,müstahkemmevkiler,hattâ«hudutlarınbirazgerisinde...bazıbüyükçeşehirler»de mevcuttur ki, «uç beyliklerine merkez vazifesi» gören bu yerleşmeodaklarında,312 «İran, Mısır ve Kırım Müslüman merkezlerinden gelenmedreselilerle,ortave şarkîAnadolu’dangelenSelçukluve İlhanlıbürokrasisimensupları... yavaş yavaş bir idare makinesi kurmakta, kültür müesseselerivücudegetirmekteidiler.»313Kısacası,BizansileartıkİlhanlıhimayesinegirmişAnadoluSelçukluları arasındaki tamponbölgede yeni devletlerin doğması içingereklibütün«maddîvemanevîkuvvetler»hazırdır;314nitekim1243’tensonraKaramanlılar, Germiyan oğulları, Hamid oğulları, Eşref oğulları, Candaroğulları, Aydın oğulları gibi «kuvvetli... Türk sülâleleri»,315 İlhanlıhâkimiyetinin «nadiren hissedildiği» bu «icabında müdafaaya müsait dağlık»veya «büyük yollardan uzak va muvasala imkânları müşkül» sahalarda316yükselmişlerdir.Sözkonusu«mahallîkuvvetler»,317 nüfusyığılmasınınve savaşçı toplumsal

karakterlerinin zorladığı yayılmayı, ne yönde gerçekleştirebilirlerdi? Geridekiİlhanlı-Selçuklu alanını daraltmak kolay olmadığından,318 iyi bir tarihîrastlantıyla o sırada büyük bir zaaf içinde bulunan Bizans’a karşı ilerlemekzorunlu ve mümkün hale geliyordu.319 Dolayısıyla çürümüş Doğu Româ’nındavetineenyakınolanlar,enfazlagelişmeşansınasahiptiler.320Bunlardanbiriolan Osmanlı Beyliğinin de başında, yarı-göçebe bir aşiret parçacığınınaristokratik bey sülâlesi vardı321 ve «her halde bu küçük aşiret parçasını, ozaman Anadolu’nun garb uçlarında yaşayan sair Türklerden ve küçük Türkaşiretlerindenayırmaya,onadiğerlerindenfarklıhususîvasıflarvetesirlerisnadetmeyetarihîbakımdanaslâimkânolmayacağını,katîsurettesöyleyebiliriz.»322Karaman ve Germiyan Beylikleri gibi çok daha kudretli kuruluşlar arkalardasıkışıpkalırken,323 bumikro-organizma, gerek bizatihi önemsizliği ve gereksehep Bizans’la savaşması yüzünden hem diğer Türk devletçiklerinindüşmanlığına maruz kalmamış, hem de gene sırf küçüklüğünden ötürü

Page 57: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

«Hıristiyan âleminin... mevcudiyetiyle alâkadar bile olmamasındanyararlanarak324çokerkenbirtarihteRumeli’yeatlayabilmişti.325Köprülü’ye göre Avrupa’ya bu kolay geçiş, Osmanlı devletinin kaderini

çizmiştir.326 Marmara’nın güneyinde birikmiş nüfus fazlasının nakil ve iskânıyoluyla «1359’da başlayan bu hareket... geçici bir istilâ değil, hakiki biryerleşme»halinialdı.327Bütüngaziler, alpler,«Rumeli’ninzengin timar’larınanail olmak isteyen... Sipahiler»328 hepOsmanlı hanedanı etrafında toplandılar;çıkarlarınıonunçıkarlarınabağladılar;Bizans’ın içgaileleri sayesindehızlavezayiatsız gelişen329 Balkan fütuhatının itici gücünü oluşturdular. İrili-ufaklıfiyefleri babadan oğula kalan ve dolayısıyla «menfaatleri, varidatı kendilerinetahsis edilmiş olan yerlerin iktisadî yükselişine, yani köylü sınıfının refahınamüstenidolanbusınıf»,330düştüğümalîbuhraniçindeartıkyalnızenkısavâdelihesapları yapabilen Konstantinopolis’in koyduğu ağır vergileri331 hafifleterek,Bizans’ınyerinegetiremezolduğuköylüyühimayevegüvenlikfonksiyonlarınıdevraldığıgibi,332genişbirdinîserbestîveruhanîsınıflarınimtiyazlarınariayetpolitikasıyla333 soylu Hıristiyanları da teskin etti. Osmanlı İmparatorluğununkurucusınıfı,iştebu«çoksağlamesaslaradayanan...toprakaristokrasisi»334,bu«yüksekTürkaristokrasisi»335idi.Onların açtığı yoldan, devletin ikinci önemli dayanağını meydana getiren,

XIII.yüzyılAnadolumedreselerininyetiştirdiği«İslâmîİranananeleriylemeşbûveTürk-İslâmlardanmürekkepçokmuntazambirbürokrasi»336ilerliyordu.Osmanlılar, ancak böylelikle Balkan toprağına sıkıca kök saldıktan sonra,

TimurdarbesikarşısındabileyitirmeyecekleribuüstenhareketleAnadolu’yuelegeçirmeyekoyuldular.337«KatiyetledenilebilirkiI.Bayezidtahtaçıktığızaman,Osmanlı devleti Anadolu’da ve Balkanlar’da sağlam ve kuvvetli birimparatorlukşeklindekurulmuşbulunuyordu.»338«Bütünbuizahatlargösteriyorki,Osmanlıİmparatorluğu,bazılarınıniddiası

gibi, ilk mağlubiyette çadırlarını toplayıp geldiği bozkırlara dönen vehâkimiyetinden hiçbir iz bırakmayan barbar göçebelerin kurduğu geçici birdevlet değildi.»339 Osmanlı devleti, «Anadolu Selçukluları saltanatının idarîananelerine vâris olmuş ve kısmen İlhanlılar’ın veMemlûkler’in tesiri altındakalmış birTürk-İslâm saltanatıydı.340 Dolayısıyla onu «bütünmüesseseleriyle,siyasî ananeleriyle ‘Bizans’ın İslâmlaşmış bir devamı’ sayan görüş tarzınınyanlışlığıdameydanaçıkmışoluyor.»341Onun için, İnalcıkgibi izleyicilerinintersine, Köprülü’ye göre İstanbul’un alınışı ve Fatih’in kodifikasyonu daAnadoluTürk toplumununsosyo-ekonomikvekurumsaldevamlılığındabüyükbir kopukluğu ifade etmez; II.Mehmet’in kanunnâmeleri, ancak çok önceden

Page 58: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

mevcutbirörfîhukukunyazıyageçirilişiolabilirlerve«şurasımuhakkaktırki,Fatih devrinde, ne saray hayatında, ne devletin umumîmüesseselerinde hiçbiresaslı değişme olmamış, ve içtimaî hayatın diğer şubeleri gibi, Osmanlıdevletininhukukîtekâmülüdetabiimecrasınıtakipedipgitmiştir.»342

222OrhanKöprülü(1980).XVIII.

223Bkz:ŞerifHulûsi (1935),ŞerifHulûsi (1940),Özerdim (1950),OsmanTuran (1953),Tansel (1966),Tansel(1968),OrhanKöprülü(1970),OrhanKöprülü(1972),OrhanKöprülü(1975).

224Köprülü(1934;1935/1981),63;Köprülü(1931/1981),29.

225Köprülü(1934;1935/1981),181.

226Aynıeser,63.

227Köprülü(1938),52.

228Aynıeser,54.

229Aynıeser,52.

230Aynıeser,54.

231Aynıeser,52,54.

232Aynıeser,54.

233Aynıeser,52;a.b.ç..

234Aynıeser,54;a.b.ç..

235Aynıyerde.

236Aynıeser,54-55.

237Köprülü(1931/1981),213,216;ayrıca,Köprülü(1938),56.

238Köprülü(1931/1981),27,206-207,223-224;Köprülü(1934;1935/1981),181.

Tribal:Kabilesel.

239Köprülü(1938),52,56.57.

240Köprülü(1944/1981),316.

241Köprülü(1946a/1962a),XVII.

242Köprülü(1938),72.

243Köprülü(1946a/1962a),XVII.

244Filipoviç(1955/1981),30.

245Aynıeser,27.

246Köprülü(1943a),383.

Page 59: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

247Köprülü(1938),71.

Nomadism:Göçebelik,göçer-konarlık.

248Bufikirdebirgerçekpayıyokdeğildir.KöprülübukonudakendizamanınınünlüaraştırmacılarıAlföldive Rasonyi’ye yaslanmıştı. Aynı temanın yakın zamandaki yankıları için, bkz: E. D. Phillips (1965)içinde,Minns’tenveBeardsley’dennaklen,Piggott’unönsözündekişucümleler:«Göçebeliği...sadeceyiyecek toplayıcılıktan tarıma giden yolda bir aşama olarak görmemeliyiz. İyice gelişmiş şekliylegöçebelik,insanın,istertarıma,isterhayvancılığadayansındaimîyerleşmelerinimkânsızolduğugenişalanlardan yararlanmasını mümkün kılan, oldukça uzmanlaşmış bir hayat tarzıdır... Gerçek göçebe-otlatıcı teknoloji... tek bir türden ziyade, bütün bir hayvanlar kümesine dayanır.» Phillips (1965), 7.Keza bkz:Y.S.Tezel (1977), 14: «Göçebeotlatıcılık aslında apayrı bir toplumsal kuruluş ve üretimbiçimidir.»Aynı eser, 16: «Göçebe-otlatıcı aşireti kendi içinde sosyoekonomik farklılaşması olmayanbir yapı gibi ele almak için zorlayıcı nedenyoktur.Bu aşiretlerin kendi içinde servet (ailelerin sahipoldukları hayvan) farklılaşması her zaman varsayılabileceği için, bu farklılaşmayla ilişkili bir siyasalkatmanlaşmayı,sosyalfarklılaşmayıdavarsaymakolanaklı,hattâgereklidir.»

249Köprülü(1938),44,45,46.

Yağan:Putperest

250Köprülü(1931/1981),30ve(1938),43.

251Köprülü(1943b/1981),251-252,242.

252Aynıeser,258.

253Aynıeser,238.

254Köprülü(1938),48.

255Yukarıda,18-19.

256Bkz:Engels(1884/1967),Vladimirtsov(1934/1944),Perinçek(1976)

257Köprülü(1943b/1981),245-248.

258Köprülü(1938),49.

259Aynıeser,51.

260Köprülü(1931/1981),31.

261Aynıyerde.

262Köprülü(1938),71-72.

263 Köprülü (1943a), 406-407. Örfî hukukun, Türk askerî aristokrasisinin üstün hâkimiyetini yansıttığıfikrini, biraz açalım. Bilindiği gibi bu hukuk, sultanın devletin başı olarak emretme, kanun koymayetkisindenkaynaklanır.Buhakkın ardında, doğrudandoğruya askerî-siyasî, fiilî güç vardır.Türkler,Ön Asya’nın yerleşik İslâm uygarlıklarını kılıç zoruyla fethederek, bu emretme ve kanun koymamevkiine eriştiler. Şeriat, topraktaki dahil özel mülkiyetin dokunulmazlığını tanır. Türk-İslâm

Page 60: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

devletlerinde ise, en belirgin şekliOsmanlılarda görülmek üzere, arazinin rakabesi (üstünmülkiyeti),doğrudan üreticilerde veya eski-yeni yerel beylerde değil, onların da üzerinde, padişahta, devlette,merkezdedir.Devlet,toprakgelirinikapsayanbirtakımvergileri,burakabeyedayanaraksalarvetoplar.Devletinmerkeziiledirliksahiplerivereayaarasında,mirimülkiyetdenilenkategorininsistemleştirdiğibütün bu ilişkiler, örfi hukukun konuşudurlar ve ilgili vergiler, örfî vergilerdir. Bu bakımdan, örfîyasama yetkisi ve örfî vergiler, Batı Avrupa feodalizmindeki bannum’un ve banalite’lerin tamkarşılığınımeydanagetirirler.Bannum,barbarCermenaskerîşefininemretme,kuralkoymayetkisidir.Bannum’un kullanılmasından doğan vergilere banalite’ler denir ve bunların varlığı, eski RomatopraklarıüzerindeistilâcıCermenaristokrasisininüstünhâkimiyetinitemsileder.

264Köprülü(1943b/1981),218;ayrıca,Köprülü(1931/1981),31veKöprülü(1941),327.

265Köprülü(1941),327veKöprülü(1944/1981),339.

266Köprülü(1944/1981),338-340.Birmerkezetâbikılınankabilelerdenomerkezedoğru,kabilereisleriaracılığıyla iletilenglobalharaçödemelerininortayaçıkması,evrenselolarak ilkproto-feodalsömürübiçimidir.Buradakabilelerkendikanbağlarınıkorurlarvemerkezherkabileninveyakabileselbiriminsorumluolduğuglobalharacın,obiriminiçindenasıltoplandığına,buyükpaylaşımınınkabilereisiileefradı arasındaki hangi ilişkiler aracılığıyla gerçekleştirildiğine, vb. karışmaz.Merkez ile eski kabiletabanınınmensupları arasında giderek bireyselleşen siyasî ve ekonomik ilişkiler, bir sonraki aşamayıifadeeder.BubakımdanKöprülü’nündeğerlendirmesinitamamendoğrubuluyoruz.

267Aynıeser,351-354.

268Köprülü(1931/1981).33.

269Aynıeser.34veKöprülü(1938),61,63.

270Köprülü(1941),327.

271Köprülü(1938),61.

272Köprülü(1941).332-333.

Primusinterpares:Eşitlerarasındailk

Suzeraineté:Süzerenlik,metbuluk

273Aynıyerde;ayrıca,Köprülü(1943b/1981),264.

Gefolgschaft:Silâharkadaşlarındanoluşankişiselmaiyet

274Örneğinbkz:Stephenson(1942/1965)veyaStrayer(1965).

275Köprülü(1941),333.

Lejislatif:Yasakoyucu.

276Köprülü(1938),64ve65.

277Köprülü(1943b/1981),217.

Page 61: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

278Köprülü(1938),6364.

279Köprülü(1931/1981),168-169.

280Köprülü(1934;1935/1981),87;ayrıca,Köprülü(1941),332-333ve(1943b/1981),228.

281Köprülü(1938),62.

282Könrülü(1943b/1981),266,296.

284Aynıeser,267-268ve211-212,213,214,265,266,272-273;Köprülü(1943a),478483.

285Köprülü(1943b/1981),265-266.

286Aynıeser,267.

287Aynıyerde.

288Köprülü(1934;1935/1981),86.

289Köprülü(1943b/1981),226.

290Köprülü(1931/1981),225.

291Aynıeser,29.

292Filipoviç(1955/1981).29.

293Köprülü(1931/1981),225.

294Aynıeser.220.225.

295Aynıeser,192-197.

296Aynıeser,195.

297Aynıeser,225-226.

298Köprülü(1934;1935/1981),94v.d.,99v.d.,103v.d..

299Köprülü(1943a),401,406.

300Köprülü(1934;1935/1981),70.

301Aynıeser.74-76.

302Aynıeser,94.

303Aynıeser,88.89,92.

304Aynıeser.73;ayrıcabkz:Cahen(1968),143-155,özellikle153veyaCahen(1968/1979),158-159.

305Köprülü(1934;1935/1981),95v.d..

306Aynıyerde.

307Aynıeser.146-147.

308Aynıeser.151.

309Aynıeser,153.

Page 62: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

310Aynıeser,145v.d..36

311Aynıeser,132.

312Aynıeser,136-137.

313Aynı eser, 138.BizceAkdağ (1959), çokdahabüyükhacminekarşın,Köprülü’nün25yıl öncekibutahlilineeklenecekhiçbiryenifikiriçermemektedir.

314Aynıeser,176-177.

315Köprülü(1943a),402;ayrıca,Köprülü(1934;1935/1981),79-82,130.

316Köprülü(1934;1935/1981),78.

317Aynıeser,84.

318Aynıeser,83v.d...

319Aynıeser,93.

320Avmeser,84.

321Aynıeser,122-129;Köprülü(1943b/1981),passim..

322Köprülü(1934;1935/1981),129.

323Aynıeser,84ve175.

324Aynıeser,177.

325Aynıeser,173-177.

326Aynıeser,178-179.

327Aynı eser, 174.Bu fikir,ÖmerLütfiBarkan’ınveHalil İnalcık’ınRumeli’ninTürkleşmesi hakkındasonradanyazacaklarıherşeyinçıkışnoktasınıteşkileder.

328Aynıeser,178-179.

329Aynıeser,173,179.

Fiyef:Dirlik.

330Aynı eser, 180. Bu önerme ve onu izleyenler, gerekKöprülü’den sonraki akademik tarihçiliğimizin,gerekse1960’larınikinciyarısındanitibarenyaygınlaşanAÜT’çülüğümüzün,Osmanlıtoplumundairsîbir toprak beyliğine rastlanmadığı; bu devlete bir aristokrasinin değil, olsa olsa (sınıflar üstü) birbürokrasinin hükmettiği; dolayısıyla Osmanlı düzenine feodal denilemeyeceği, vb. türü tezlerinetemeldenaykırıdır.NitekimAksoy(1969),25.Divitçioğlu(1967)’yekarşı,Köprülü’nünbugörüşlerineyaslanıyor. Bu tartışmada, Suat Aksoy, Osmanlı toplumunun feodal bir karakter taşıdığı; SencerDivitçioğluise,ayrıbir«AsyaÜretimTarzı»nadayandığıkanısındadır.

331Küçüküretimde,yeniden-üretimmasraflarıüreticininkendisineaittir.Küçükköylüekonomisinedayalıimparatorluklarda, aşırı-vergilendirme, normal koşullarda devletin kaçındığı bir politikadır, çünküköylüleribitkindüşürürveyenidenüretimyapamaz,dolayısıylavergideödeyemezdurumagetirir.

Page 63: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

332 Aynı eser. 137. Buradaki imâ, Ortaçağ devletinin aslında her yerde köylüyü himaye ve güvenliğinisağlamaişleviniyüklendiğidir.OysaKöprülü’densonrakiakademikOttomanistlerimizegöre,OsmanlıöncesiBalkanfeodalizmlerinin(dahagenelolarak,Avrupafeodalizminin)köylüyütamamen«keyfi»birtahakkümaltınaalmalarınakarşılık,sadeceOsmanlıdüzenireayaya«adalet»vermiştir.SonyirmiyılınAÜT’çü literatürü de bu konuda Köprülü’nün ipucunu değil, Barkan’ı ve diğer gelenekçi tarihçileriizlemektedir.

333Aynıeser.180.İnalcık’ın,OsmanlıdevletininRumeli’debirzorlaİslâmlaştırmaeyleminegirişmeyip,tamtersineyerliaristokrasininönemlikesimlerinidinlerinideğiştirmelerinidahiistemedenkendiaskerîsınıfınakattığınıortayakoyanaraştırmaları,Köprülü’nünbusezgisininayrıntılandırılmasınıifadeeder.Bkz:İnalcık(1954a),(1954b),(1954c).Nevarkiİnalcık,busınıfsalörtüşmeninkolaylığından,Osmanlıdüzenininniteliğihakkındaçıkartılmasıgerekenevrenselcisonuçlarıçıkartmayıp,partikülarizmde(bizbize benzerizcilikte) ısrar etmiştir. Bu bağlamda, Hıristiyan sipahilerin varlığının bizce doğru birdeğerlendirmesiiçin,bkz:Perinçek(1975),özellikle44,amaayrıca31.32,37,vb..

334Köprülü(1934;1935/1981),180.

335Aynıeser,48,182.

336Köprülü(1931/1981),166,168.

337Köprülü(1934;1935/1981),174-175.

338Aynıyerde.

339Köprülü (1931/1981), 203. Krş: Paris Barış Konferânsındaki Osmanlı Temsilci Heyeti’nin yukarıda,dipnot 36’da da değindiğimiz, 23 Haziran 1919 tarihli «Andırı»sındaki şu cümle: «Osmanlıİmparatorluğu, onun yıkılmasında çıkarları bulunan kimilerinin ileri sürdükleri gibi, hiçbir zamanCengiz ya daTimurlenk imparatorlukları biçiminde bir ‘bela ya da bir kasırga olmamıştır...»OsmanOlcay(1981),LXIX.AradakiparalellikKöprülününtarihçiliğinihangiezikliklerinhareketegeçirdiğinibirkeredahagösteriyor.

340Aynıeser,200.

341Aynıyerde.

Kodifikasyon:Kanunlaştırmalar.

342 Aynı eser, 198-199. Oysa örneğin İnalcık’a göre, Fatih Sultan Mehmed daima Osmanlıİmparatorluğunun «hakiki kurucusu»dur ve asıl onun saltanatında Türkiye’nin toplumsal düzenifeodalizmden adamakıllı farklı, kendine has bir nitelik kazanmıştır. Bkz: İnalcık (1958a), (1958b),(1959),(1973).

Page 64: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

TalebelerininReddettiğiEnDeğerliMîras:Köprülü’nünMetodu

Fuat Köprülü’nün Osmanlı devletinin kuruluşu problemine yaklaşım tarzının,onu,«AnadoluTürklüğünün tarihîyürüyüşü»nün343 tamamını1930’ların resmîtezindenadamakıllıdahaolgunbirbiçimdekavramayagötürdüğügörülüyor.Peki,nedirbuyaklaşımtarzı?İnalcık’a«Garpher türlüüstünlüğününtemeli

saydığı silâhın, ilmî metodun, şimdi bir Türk âlimi tarafından ustalıkla vehâkimiyetle kullanıldığını teslim ve itiraf zorunda kalmıştır»344 satırlarınıyazdırtanözelliğinedirKöprülü’nün?Titizbelgecilikten,metin tenkidindenyada «bütün incelemelerinin o zamana kadar yapılan işlerin dikkatle gözdengeçirilmesi...ilebaşlamasından345 fazlabirşeydirbu;öncelikle,materyalistbirdüşünmeyöntemiveçokgenişbirkültürbirikimindenhareketlekarşılaştırmalıtarihsorunlarınıortayaatabilmeyeteneğidir.Köprülü’nün metoda ilişkin söylemi, yüz küsur yıllık demokratikleşme ve

çağdaşlaşma mücadelemizin Türkiye ve toplum bilimleri üzerindeki tümözgürleştirici etkilerini açık teorikönermeleredönüştürür.Birinciolarak,parçailebütünarasındadoğrubirbağlantıkurulmalıdır:«hiçbirmillîtarih’in,umumîtarih çerçevesi içindeki tabii mevkiine sokulmadan tetkikine imkân olmadığı»gibi,346 o «umumî tarih» de «artık eskisi gibi sade Hıristiyan Garb’ı değil,Müslüman Şark’ı ve semitik dinler haricindeki Uzak Şark’ı da ihtiva eden»,«hakikivetam(integral)»birsentezşeklinialmakzorundadır.347İkincisi,İslâmtarihi de bir anormallik veya tamamen özel ve benzersiz bir olay değil, tamtersine genel akışın çok önemli bir bölümü, «‘İlkzaman tarihini Ortazamantarihine bağlayan’ büyük merhalelerden biri»dir.348 «Beşeriyet tarihinin bumühim vemütemmim parçası... henüzOrtazaman vakanüvisliği ananelerindenkurtulmuş olmadığından»,349 1930’larda Türkolojinin gündeminde hâlâ «XIX.asırdan beri Garp Ortazaman tarihi tetkiklerinde takip edilen yeni usullerinOrtazaman Türk ve İslâm tarihi tetkiklerinde de kullanılması ihtiyacı»durmaktadır.350 Bu formülasyonun, Batı ile Doğu Ortaçağı arasında bireşdüzeyliğin veya karşılaştırılabilirliğin varlığını imâ ettiği açıktır. NitekimKöprülü’ye göre şimdi yapılması gereken şey, «İslâm kavimlerinin tarihîtekâmülü»üzerindeyoğunlaşmaktır.351«Tarihi tekâmül»: bu, Köprülü’nün geçmişe bakışının özü ve Türklerin

Page 65: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

tarihineuyguladığıanafikirdir.Herşeyinbirgelişmevedeğişmeiçindeolduğunosyonunu, insanlık XIX. yüzyılda edindi.352 1850’lerden itibaren özellikleHenri Pirenne, sadece büyük adamlara ve büyük olaylara, savaşlara ve barışantlaşmalarına, kralların yaptıklarına, vb. yer veren eski, dar-siyasî tarihçiliğinkarşısına, sosyo-ekonomik faktörlerin uzun vâdeli, tedrici birikimini öneçıkarmak iddiasındaki «yeni» bir tarihçiliği dikme girişiminin baş temsilcisioldu. Maddenin hareketinde hem yavaş nicel hazırlıkları, hem ani niteldönüşümleri diyalektik bütünlük içinde gözönünde bulunduran teoriye kıyaslabirazdüz-evrimcikalanbuekol,353genedeakademikBatıtarihçiliğinebellibirkatkıdabulunmuştu.Akçura’nınTarihiOsmanîEncümeni’ne1913’teyönelttiğieleştirilerde354buolumlurolünizlerinigörmekmümkündür.1920’lerinsonlarındaise,kendileriPirenne’iizlediklerinisöyleyen,amabizce

Ortaçağ tarihçiliğinin temel problemini meydana getiren feodalizm teorisikonusunda Pirenne’i çok aşan355 Lucien Febvre ile Marc Bloch, Annalesd’histoireöconomiqueetsocialedergisini,Marx’tanoldukçaetkilendiğihemengöze batan hümanist, demokratik-sosyalist bir ideoloji doğrultusunda, longueduree’yi (uzun süreleri) vurgulayan bir sosyo-ekonomik tarihçiliğiyaygınlaştırmakamacıylakurdular.Bu grubun XX. yüzyıl tarihyazıcılığında ne ölçüde «devrim» yaptığı

hakkındaki tartışmalar nereye varırsa varsın,356 Köprülü kendi eğilimini birbakıma Annalles’cilere borçlu olduğunu uzun uzadıya anlatır.357 Bloch için,«tarih her şeyden önce değişmenin bilimidir.»358 Aynı şekilde Köprülü de«tarihçinin hedefi»ni «herhangi bir cemiyetin muayyen bir zaman ve mekâniçindeki gidişinin sebeplerini izah etmek» olarak tanımlar.359 Basit bir«annaliste» (yani vakanüvis, kronikçi) ile gerçek «müverrih» arasındaki,«hikâyeci tarih» ile «terkibi tarih» arasındaki fark, ikincilerin «bir cemiyetintarihî tekâmülünü anlamaya» yönelmelerinde yatar.360 Oysa daha çok ultra-ampirisistRanke’yi361 izlediğianlaşılanÖmerLütfüBarkangibibirdiğerünlütarihçimize bakılırsa, umumî ve birçok dereceli tecritlerle ulaşılabilecek«müşabehetler»,«içtimaiyatçı»nınmeselesiolup,«birtarihçiiçinbilhassalâzımgelen nokta» yalnızca «zamana ve mekâna ait hususiyetler», «hususişekillerdir».362 Bizce Köprülü’nün «annaliste»i Barkan’ın «tarihçesine,Köprülü’nün «müverrih»i de Barkan’ın «içtimaiyatçı»sına yakındır. HakikatenKöprülü kendi tarihçisinden, belli bir spesifikliğin eksiksiz tasvirini değil,Barkan’ın dışladığı esaslı soyutlamayı; hayatın karmakarışık halde önümüzekoyduğutümolgulariçinden«binlerceehemmiyetsiz,feri,mükerrerhadiseler»iatabilmesini talepeder.363Heryasanınkeşfivemaddeninher türlühareketinin

Page 66: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

açıklanması çabasında olduğu gibi, toplumsal gelişmenin izahı görevi deKöprülü’nün önüne, bir önemli/önemsiz, aslî/tâlî, iç /dış ayırımının nasılyapılabileceği; nisbeten daha belirleyici sebep-sonuç ilişkilerinin nasıl öneçıkarılabileceği sorununu getirir: «Asırlarca sürmüş bir tarihî tekâmülünsafhalarını umumî ve bariz hatlarıyla görebilmek için, lüzumsuz teferruataboğulmayacak ve fakat umumî levhanın açıklığını ve doğruluğunu dabozmayacak kadar yüksekten bakmak lâzımdır. Ancak, bunu yapabilmek için,tarihçinin, bütün o teferruatı bilmekle beraber, tâlî vakıaları esas mahiyetteolanlardan,dahateknikbirtâbirilearızî(accidentel)yidaimî(institutionnel)denayırd edebilmesi lâzımdır.»364Dolayısıyla «hadiselerin dış görünüşlerini değil,asıl iç mahiyetlerini» kavramaya çalışan365 bir tarihçinin bilgi süreci, önceanaliz:«vakıalarıayırmakhususundakitahlilîhazırlık»vesonrasentez:«onlarınizahveterkibiyletarihiinşavücudagetirmek»kademelerinikapsamalıdır.366Örneğin Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu elbette bir iç ve dış etkenler

demetininürünüdür,«fakat...bumeseleyihalletmekiçinherşeydenevvelonundahilîâmillerinitanımak»gerekir.367Sosyal evrimin bu içsel ve birincil belirleyicileri, kolaylıkla tahmin

edilebileceği gibi, ekonomik koşullardır. Nitekim «bugün, yeryüzünde,düşünebilen insanlar, her şeyden evvel iktisadî ve içtimaî meselelerlemeşgul»dürler.368Türklerin tarihinin günışığına çıkarılması, «daha fazla askerî ve diplomatik

hadiselerle»uğraşanve«bugünkügenişmânâsıylatarihîvesosyolojikkültürdenmahrum» bulunan «mahdut görüşlü filologlar, yahut... hukukcular»ın işiolamaz.369 Burada derhal bir toplum/devlet ikilemiyle karşılaşırız: AnadoluSelçuklu devleti, «XIII. asır Anadolu Türk cemiyetinin... siyasî birifadesi»dir;370 dahası, bu devletin «muntazam ve sağlam müesseselere mâlik,merkeziyetçi»karakterinin,sözkonusutoplumun«içtimaîişbölümüderecesiveiktisadîinkişafıitibariyle,AşağıOrtazamancemiyetlerininenilerlemiş...lerindenbiri»olmasınadayandırılması,371FuatKöprülü’nünkafasındatoplum→devletşeklinde bir belirleyicilik ilişkisinin bulunduğunu gösterir. Ekonomik hayatınirdelenmesine hukukî düzenlemelerle başlanamaz; tersine, bu düzenlemeler,reel-maddî zeminden çıkar: «Ticaret ve sanayi faaliyetinin inkişaf derecesinibilmeden...şehirteşkilâtınıöğrenmekkabil»değildir.372«Herhangibiriktibasvetaklit imkânı için de muayyen birtakım şartların vücudu lâzımdır»,373 çünkübenzer neticeler esas olarak «belirli zaruretlerin»374Veya «benzer şartların»375yansımasıolabilir.XIII.-XIV.yüzyılAnadoluşehirlerinin«ileribirişbölümünündoğurduğuiçtimaî,sınıfları»da,376«HıristiyanGarpOrtazamanı ileMüslüman

Page 67: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Şark Ortazamanı arasındaki karakter farkları gözönüne alınmak şartıyla», bubirimlerin,HenriPirenne’in«ville kelimesiyle... kastettiğimânâya çok yakın...hemenonunaynı»olduğunugösterir.377Köprülü’nünbirüreticigüçlerveüretimilişkilerideterminasyonunanekadaryaklaştığına,birörnekdahaverelim:dahaönce de kısaca değindiğimiz gibi o, Osmanlı devletinin kökenini Osmanlısoyunun kökenine indirgemeyi bütünüyle reddederek,378 «asıl mesele» dediği«XIII.-XIV.asırlardauçlarınvebilhassagarbîAnadoluuçlarınındahilîhayatınınaydınlatılması» için,379 «alelâde bir historiographe gibi» askerî-siyasî olaylarasaplanıpkalmaksızın,«AnadoluTürkcemiyetini...terkibedenmuhtelifanâsırınstratification’unu,mütekabilvaziyetlerini,kuvvetvezaafâmillerini,aralarındakizıddiyet veya tesanüd sebeplerini» araştırmayı önermektedir.380 Demek kiKöprülü’ye göre «bu siyasî heyetin (Osmanlı devletinin – H.B.)substructure’ünü teşkil eden esasî unsurlar»381 işte bunlardır, yani sınıfsalyapıdır.GenellikleZiyaGökalp’intilmizisayılanFuatKöprülü,bunoktadadahaçok

Akçura’yayakındır.382Osmanlı İmparatorluğununKuruluşu’nda,OrtaçağTürktoplumunun katmanları bize, bütün hukukî biçimleniş ve görüntülerindenarındırılarak, Ekonomi Politiğin kategorilerinin saflığına kavuşturulmuş«göçebeler», «köylüler», «şehirliler» olarak sunulur;383 bu tahlilin, Selçuklu-Osmanlı dönemlerini konu alan tarih literatürümüzde bir benzerinin dahaolmadığını söyleyebiliriz.384 Köprülü’nün, Osmanlılar dahil tüm Türk İslâmdevletlerini «askerî aristokrasi’ye müstenit» kuruluşlar diye nitelediğinibelirtmiştik;385 bu da, aynı literatürün çoğunlukla tarih-dışı ve sınıflar üstüvarlıklar gibi resmettiği gerçekliklerin demystification’u (sırlarının çözülmesi)değilse nedir? Daha yakınlara geldiğimizde, tarihçimizin Azerî edebiyatının1905-1920 arasındaki gelişimini şöyle açıkladığını görürüz: «Esasen bu sıradaAzerîTürkcemiyetininiçtimaîveiktisadîbünyesindebirtakıminkişaflarolmuş,şehir ve kasabalarda burjuvazi kuvvetlenmiş, yalnız ticaret değil, sanayikapitalizmide inkişaf etmişveBakûpetrol sanayiindeTürk sermayesimühimbir mevki kazanmıştı. Büyük bir kısmı Rus mekteplerinde ve bir kısmı daİstanbul’datahsiletmişveböylecegarpfikirleriileistinasamuvaffakolmuşolanmünevver ve terakkisever bir gençlik, Türk burjuvazisinin en büyük Türkzenginlerinin maddî ve manevî yardımları ile, Azerî Türk cemiyetinin başınageçti; onu az zamanda teşkilâtlandırdı; hayır cemiyetleri, tedris dili Türkçeolmak üzere yeni mektepler kuruldu; matbaalar, gazeteler ve mecmualar tesisedildi. Bu hummalı faaliyetin merkezi, Türk sanayi sermayesinin başlıcatemerküzsahasıolanBakûidi...»386

Page 68: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Şimdi tekrarOrtaçağadönelim:Köprülü’nünÖnAsyaveAnadolu’nundinîhayatıyla ilgili pasajlarının en çarpıcı yanı, hep çeşitli mezhep ve tarikatlerinsınıf temelini araştırması, iman biçimlerinin sosyal mücadeledeki köklerineeğilmesidir. Örneğin «Halvetiye... sünnî şeklini muhafaza eden bir burjuvazitarikatidir»,387 «Kazerûniye veya İshâkiye veya Mürşidiye»nin de, «küçükburjuvaziye ve isçi sınıfına istinad» ettiği için, «az çok diğer şehir tarikatlerigibi,sünnîbirşekilaltındagörünmesitabiidir»;388 fakat«yüksekaristokrasi ileyüksekveortaburjuvasınıflarına»asılMevlevîyedayanır389ve«yerleşmişhalkilegöçebelerarasındaki...içtimaîziddiyetsebebiile,burjuvaziyemensupâlimlertarafından yazılan eserlerde» tesadüf olunan «göçebe Türkmenler aleyhindeşiddetliittihamlarvehattâiftiralar»,390SultanVeled’inTürklerenefretinianlatanşiirlerinin somutladığı gibi,391 çoğunlukla bunların elinden çıkmadır. Bütünbunlar,Köprülü’nünbirtalebesinintalebesinin,Mevlânâ’yabirTürkmilliyetçisidemesindeki392cahilcezorlamaylanemuazzambirtezatteşkileder!İnalcık’agöreKöprülü«bugündünyailimâlemindeTürkedebiyatı tarihive

Türkdin tarihiüzerindebirotorite sayılmaktadır.Tereddütsüzdenilebilirki,o,bu ilim kollarının hakiki kurucusudur.»393 Biz daha ileri giderek, modernTürkolojinin en önde gelen ismidir diyeceğiz, çünkü Tarih biliminin bu özelalanınınbütünlüğünüsağlayangenelteoriesasitibariyleonunelindençıkmadırvegünümüzdeTürklerinTarihiolarakneyazılabiliyorsa,bu temeleyaslanmakzorundadır.394Köprülü’nünÖnAsyaOrtaçağıhakkındabizeverdiğişema(Şekil3),(Şekil1)ilekıyaslandığındailkbakıştabuseferTürklerinevrimiüzerindekidış etkileri ihmal yönünde bir tekyanlılık taşıdığı izlenimini uyandırmaklaberaber, muhakkak ki Şekil 2’yi çok aşmıştır ve bu, zamanı için başlıbaşmabüyük bir kazançtır. Ayrıca, «esas eserimde, Bizans’ın bilhassa Emevîler veAbbasîler devirlerinde İslâmmüesseselerine tesirlerini müsbet mu’talar olarakkaydettim. Türklere gelince, bu tesirin onlar üzerinde, Osmanlı devletininkuruluşundan sonra değil, daha evvel âmil olduğunu meydana koyduğunusanıyorum»395 Diyen yazarın tutumunu «biz Arap’tan bir şey almadık ya daBizans’tan bir şey almadık»396 biçiminde karikatürize etmek de herhaldehaksızlıktır;hattâKöprülü’nün,doğrudandoğruyaŞekil1’dekiformülasyonaneölçüde ulaşmış bulunduğu dahi tartışılabilir.397 Bizce bu konuda en büyükproblem, açık bir inkâr değil, örtük bir ihmaldir: Osmanlı imparatorluğununKuruluşu, bu safhadaki Bizans etkisinin ne olabileceğine ilişkin tek kelimeyidahi içermiyor.398 Tarihçimizin Bizans ve Sâsânî geleneklerinin erkenaşamalardaki rolünü sadece zikretmekle yetinip bu fikri fazla somutlamadığıeleştirisine karşı ise, bunun, Köprülü’nün tarihyazıcılığının genel bir

Page 69: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

karakteristiğiolduğunuifadeedebiliriz.Filipoviç’indediğigibi,onunnetürünüsontahlilde«muvaffakiyetlibirkrokiolarakkalmıştır»,399amasaltbukrokibileTürk tarihyazıcılığının en görkemli bireysel başarısıdır ve tarihçiliğimizinsonraki gelişiminde çok etkili bir ana plan görevi görmüştür. Köprülü’nün butasarımın hayata geçirilmesindeki eğitici ve yönlendirici rolü de çokönemlidir;400öyleki,Cumhuriyetdönemitarihçiliğimizinsonkırkyılınınbütündiğerbellibaşlıisimveeserlerinigözdengeçirdiğimizde,ilksaftahepçabalarınıKöprülü’nün taslağının şu veya bu bölümünde yoğunlaştırmışKöprülü asistanveya talebeleriyleyüzyüzegeliriz.Şamanizmin tarihçisiAbdülkadir İnan, OrtaAsya’dan Anadolu’ya kadar her aşamada Türk göçebe kabile yaşantısınınincelenmesine tüm ömrünü ayıran Faruk Sümer, Ortaçağ mezhep vetarikatlerimizi en iyi bilen Abdülbaki Gölpınarlı, dünya çapındakihalkbilimcimiz Pertev Naili Boratav, Selçuklu uzmanı Osman Turan, özgünaraştırmalarında daha çok XVI. yüzyıl sonu buhranı üzerinde duran, fakatSelçuklu-Osmanlısosyo-ekonomiktarihineilişkinsentetikdenemelerdekalemealan Mustafa Akdağ, nihayet Norman Itzkowitz’in «öndegelen Ottomanist»saydığıHalilİnalcık,401bunlardanbirkaçıdır.Başkabirdeyişle,FuatKöprülü’nünçeşitlidisiplinveçağlarıkucaklayançok

genişilgialanı,isteristemezizleyicilerininkişiliklerindebellibirparçalanmayauğramıştır.Ancak burada, yalnız konular ve dönemler bakımından bir uzmanlaşmayla

değil, aynı zamanda ideolojik bir dağılmayla da karşılaşıyoruz, çünkü buhaleflerinhepsininhocalarıylaaynıdoğrultudayürüdüklerinisöylemekzordur.1930’ların ikinciyarısındanbuyanaTürkiye’deesençeşitlidış rüzgârlarve

derinleşen sınıfsal billûrlaşmalar ortamında, bunlardan ve diğer Türktarihçilerinden bazıları aşırı-Orta Asyacı bir ırkçılığa savruldular;402 bazıları,tarihimizdekibütünhalkhareketlerini lânetleyenmutaassıpbirdevlet fetişizmiçizgisine oturarak, adlarına sahip çıkmaya devam ettikleri Akçura veKöprülü’lerden, İslâmî bağnazlık ve her durumda saray taraftarlığı yönündeuzaklaştılar;genebazıları,«herşeyimizinorijinalliği»403saplantısınısonkerteyevardırarak,yitirilmişbirorganikuyumdünyası,bir«altınçağ»404olarakhasretleandıkları Osmanlı toplumunun hiçbir tasnife uymayan mutlak benzersizliğiteorisini geliştirmeye koyuldular. Tarihçiliğimizin kabaran saflarının büyükkısmı ise, ihtiyatlı bir yavanlığagömüldü;BekirSıtkıBaykal’ındikkat çektiğigibi, ilgili fakülte ve bölümlerimizin yayınlarında «kaynaklar ayıklanıp daonların özü kullanılmak suretiyle problem ortaya konmaktan çok, kaynaklarolduğugibiaktarılmaktadır.»405FakatBaykal’ıntersinebiz,tıkanmalarınkişisel

Page 70: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

mizaçlardan değil, Barkancı metodolojik darlığın artan etkisiyle yol göstericiteori konusundadüşülenbunalımdandoğduğunudüşünüyoruz.Bizcebütünbueğilimler,Cumhuriyetinesasideolojisinideğil,çıkarlarıKemalistDevriminanayönelimiyle çatışan toplumsal güçlerin yerleşme ve restorasyon gayretleriniyansıtmaktadır.Belki, belki değil muhakkak, söz konusu parçalanmada ortaya çıkan

tarihçiliğeözgü çarpıklıklarınbirçoğunun tohumları,Köprülü’dedemevcuttur,«içtimaî hayat dediğimiz complexus»un unsurlarına ayrıştırılırken mutlakabozulmaya uğrayacağı hissi406 materyalizminin derinleşmesini engellemiş;milliyetçiliği, onu «comparatif metod»u yalnız Turk-İslam kültür dairesininkendi içindeki karsılaştırmalar ölçeğinde, yani kendisinin farkettiği gibi «dar»birşekilde407kullanmayazorlamıştır.DolayısıylaKöprülü,herhangibirOsmanlıkurumunu(diyelimtimar’ı),üzerindeyükseldiğivediğerOrtaçağtoplumlarıylaortakmaddîkoşullarabağlamaktançok,mutlakaTürklerinöncekitarihiiçindekibenzerlerinden (örneğin iktâ’dan) kesintisiz bir evrim içinde türetmeye çalışır.Bu dar-kurumsal soykütükleri arayışı, onu, Barkan ve İnalcık’ların sonradanyapacağı kadar olmasa bile, zaman zaman Osmanlıların sui generis’liğitemasının kenarlarında dolaşmaya da götürür.408 Bizans mirası konusunda birihmali varsa, o da bu yüzdendir; ciddi bir akademik Bizantinistik’imizinolmamasının409 ardında, Ortaylı’nın kanısınca, «bu lâkâydi» yatmaktadır.410Resmîtezlereverdiğidiğertâvizlereyerigeldikçedeğinmiştik.Ne var ki Fuat Köprülü, bu lekelerin büyümesini taze bir dünya görüşü

sayesindeönleyebilmişti.Bitirirkenbufelsefenin1946’da, II.DünyaSavaşınınhemen bitimindeki ilk geniş liberal-demokratik soluklanma anında kavuştuğubiraz hüzünlü, retrospektif ifadeyi, aynı zamanda XX. yüzyıl tarihçiliğimizinseyrininmümkünolanengüzelözetiolaraksunuyoruz:«...hernasyonalizmininkişaftarihitetkikedilince,ilkdevrelerdemillîtarihin

tamamiyle romantik bir telâkkisine tesadüf olunur; ve tarih tetkiklerininehemmiyetkazanmasındavegenişlemesindebupsikolojikhamleninbüyükbirfaydasıdaolur.Lâkin,ilmîusullervetenkidzihniyetibirdefayerleştiktensonra,oateşliromantizmindevamınaartıkimkânkalmaz;ilimveilminsâkinmantığıonun yerini tutar. Garp medeniyetine en son giren Balkan memleketlerinintarihçiliğindebileburomantikdevringeçtiğini–yahutgeçmeküzereolduğunu–görüyoruz. Tarihi, siyasîmenfaatler uğruna, yahutmarazî ideolojilerimüdafaamaksadiyle bir yalancı şahit gibi kullanmak, ilmin ve insanlığın haysiyetinamına,çokacıvefaydasızbirşeydir.Fakat,bugibihareketleringeçiciolduğunu,veherşeyerağmen,tamobjektif

Page 71: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

surettetarihîrealiteyiarayanilimadamlarınındünyanınhertarafındaçoğalmaktabulunduğunumemnuniyetlesöyleyelim.«Millî tarih telâkkisinin romantik devrini, Türk nasyonalizmi de tabiatiyle

görmüştür;AvrupatarihçiliğininTürklerhakkındahiçbirilmîesasadayanmayançok haksız menfî telâkkileri karşısında, bizim romantik tarihçiliğimizinaksülamelideisteristemezçokmüfritvemübalağalıolacaktı,vehakikatenöylede oldu.Bütün ilmî terâkkilerin esası olan tenkid fikrinin inkişafı ve rasyonelçalışma usullerinin yerleşmesi, dünyanın her yerinde olduğu gibi, bizde de,«yarım asırdan fazla bir zamandan beri fasılalarla devam eden» bu RomantikTarih devrini kapatacaktır. Fakat, yine her yerde olduğu gibi, bizde de buromantik telâkki,MillîTarih tetkiklerinekarşıumumîbiralâkauyandırmakveUmumî Tarih içinde Türklerin rolünü araştırmaya sevk etmek itibariyle,psikolojikbirhamleyaratmıştır.Beni,otuzseneevvel,millîtariharaştırmalarınasevk eden ve –insanı ümitsizliğe ve atâlete düşürecek– maddî ve manevî hertürlümâniâlârakarşıbuyoldanayırmayanbiricikâmilinde,bupsikolojikhamleolduğunu itiraf etmeliyim... Rasyonalizmden ayrılmamak hususundaki katîazmime rağmen, eski yazılarımda zaman zaman bu romantizmin tesirleribulunduğunu saklayamam. Fakat, her şeye rağmen, otuz senelikmütemadi birçalışma esnasında elde edebildiğim müsbet neticeler sayesinde, TürklerinOrtazaman tarihindeki rolleri hakkında mevcut yanlış fikirlerden bir haylisinideğiştirmeyemuvaffak olduğumu ve birçokGarp âlimlerinin artık o neticelerikabulettiklerini,büyükbirmemnuniyetlesöylemektenkendimialamıyorum.»«Ben ilime, ve insanlığın iyiye, doğruya gittiğine inananlardanım; bundan

otuz sene evvel olduğu gibi bugün de insaniyetçi Türk nasyonalizmininheyecanınıkalbimdevekafamda taşıyorum.Lâkin, tarihî realiteyi ararken,herşeydenevvelilmîbirhakikatinhizmetkârıolduğumuunutamam...Esasentarihîhakikatde,Türkmilletininhakikîmenfaatineaslamugayirolamaz.»411Bu nokta, milliyetçiliğin sınırtaşıdır. Ötesinde, tarihçiliğimizin geleceği

uzanıyor.

343Köprülü(1934;1935/1981),182.

344İnalcık(1968),290.

345Aynıyerde.

346Köprülü(1946a/1962a),XVIII.

347Aynıeser.XXX.Tekrarkrş:Cahen(1970).7-8;yukarıda,dipnot4,5,8.YerigelmişkenekleyelimkiKöprülü’nün bütüncül dünya tarihi perspektifi, Ortaçağ ile sınırlı kalmayıp, büyük coğrafî keşiflerle

Page 72: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

birlikteXVI.yüzyıldamerkezindeAtlantikkıyısıülkelerininbulunduğuyenibirdünyaekonomisinin

teşekkülü sürecini de kapsar. Konuyla ilgilenen çoğu insanın izlenimlerinin tersine, bu oluşumunMüslüman,memleketlerininazgelişmişleşmesiaçısındanoynadığıroleilişkinipuçlarına,Barkan(1963;1964)’ten nerdeyse yirmi yıl önce, Köprülü’de rastlayabiliriz. Örneğin bkz: Köprülü (1946b/1962b),253-254,255-267,267-268.

348Köprülü(1946a/1962a).XXIX.

349Köprülü(1934;1935/1981),67.

350Aynıyerde.

351Köprülü(1946a/1962a),XXX.

352Örneğinbkz:Engels(1888/1976),49v.d..

353Bukonuda,seksenyılaraylayapılmışikiparaleleleştiriiçinbkz:Plehanov(1898/1983)veHobsbawm(1978).

354Yukarıda,22.

355 Henri Pirenne’in iki ünlü kitabı, nihayet son aylarda Türkiye’de yayınlandı; bkz: Pirenne (1922;1925/1982)vePirenne(1933/1983).Buedisyonlarmtanıtıcınotlarındaherhangibiriçerikeleştirisiyeralmadığı için kısaca belirtmekte yarar görüyoruz ki yazarlarının yukarıda değindiğimiz düz-evrimcigenelfelsefesininyanısıra,budeğerlieserlerinOrtaçağayaklaşımıdabugündahaiyigörülebilençeşitlizaaflar taşıyor.XIXyüzyıl tarihçilerininbirçoğugibiPirennedegenelfeodalizmkavramınıdoğrudandoğruya Batı Avrupa feodalizminin somut çehresiyle, hattâ sadece o Batı Avrupa feodalizmininşekillenme dönemindeki (KaranlıkÇağlardaki) somut çehresiyle özdeşleştirmeye fazlasıyla yatkındır.Dolayısıyla ona göre, feodalizm esas olarak doğal ekonomi demektir; ticaretin ve para ekonomisininXII.yüzyıldan itibarenbaşgösterenyükselişi ise feodalizm-dışıbirolaydırvekestirmedenkapitalizmanlamınagelmektedirBuörtükönermelertemeliüzerindePirenne,BatıAvrupafeodalizminidoğuşununAntik ticaretin sönmesine eşitlenen, bu feodalizmin çöküşünün ve kapitalizmin yükselişinin deşehirlerin ve ticaretin gelişmesine eşitlenen teorilerini inşa eder. 1950’lerin ünlü «FeodalizmdenKapitalizme Geçiş» tartışmalarında, sadece Sweezy, Pirenne’e bağlı kalmış; Dobb, Hill, Hilton veTakahashiisegerekfeodalizmi,gereksekapitalizmiönceliklebirerüretimilişkisi,artı-emeğindolaysızüreticilerden çekilip alınışının belli birer biçimi olarak tanımlamanın doğru olacağını vurgulayarakfeodalizminveçözülüşününbağımlıköylülüketrafındadönenbiraçıklamasınıyapmayaçalışmışlardır.Bizceonlarınanlayışı,feodalizmdeönceliklebağımlıbirköylülüğünvarlığınıgörenMarcBloch’unkineyakındır Bkz: Dobb, Sweezy ve diğerleri (1970) veya (1974) veya (1977) veya (1978). Bloch’unakademik feodalizm teorisindeyaptığı sarsıcıdeğişikliğe ilişkinkısabirnot için,bkz:Postan (1961).TürktarihyazıcılığınınKöprülü’densonraderinleşenbizbizebenzerizciliğininesastemsilcisiBarkan,bütünüylePirenne’inyorumlarınadayanır.

356Bukonudafarklıfikirleriçin,bkz:G.S.Jones(1973),115veHilton(1978),10.

Page 73: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

357 Köprülü (1959/1981), 7-10; ayrıca, İnalcık (1978), 69-70. Bizce Annales ekolünün Türk tarihçiliğiüzerindekienönemliveolumluetkisi, İnalcık’ınbumakaledevurguladığıgibifiyathareketlerininvenüfusun Akdeniz havzasının bütünlüğü içinde incelenmesini teşvik etmesi değil, Köprülü’nünmetodolojikatılımınıbeslemesiolmuştur.

358Bloch(1931/1964),Xveya(1931/1966),XXV.

359Köprülü(1934;1935/1981),66.

360Aynıeser,65.

361 Bkz: G. S. Jones (1973) ve Hobsbawm (1968/1973). Ranke’nin «mutlak tarafsızlık» arayışınınyanıltıcılığıkonusunda,bkz:Ortaylı(1982),

362Barkan(1939-1940/1980),675.

363Köprülü(1934;1935/1981),65.

364Köprülü(1946a/1962a),XX.

365Köprülü(1943a),387,412.

366Köprülü(1946a/1962a),XXI;ayrıca,Köprülü(1938),42.

367Köprülü(1934;1935/1981),51.

368Köprülü(1946a/1962a),XXI.

369Köprülü(1938),41;a.b.ç..

370Köprülü(1934;1935/1981),120;a.b.ç..

371Aynıyerde.

372Aynıeser,103.BuperspektifFuatKöprülü’yü,sosyoekonomiktarihyapmakiddiasıylayolaçıktıklarıhalde hep hukukî belirlenimlerin tasviriyle işe başlayan, örneğin Osmanlı toplumunda (devletinsınıflardan değil) sınıfların devletin iradesinden kaynaklandığını sanmaktan kurtulamayanBarkan’lardan,İnalcık’lardanveAÜT’çülerdenesaslısuretteayırmaktadır.

373Köprülü(1938),48.

374Köprülü(1931/1981),185.

375Aynıeser,180.

376Köprülü(1934;1935/1981),114.

377Aynıeser,109.

378Yukarıda,51.

379Köprülü(1934;1935/1981),123.

Stratification:Tabakalaşma.

380Aynıeser,65ve64;ayrıca,51-52.

Page 74: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Substructure:Altyapı.

381Aynıeser,68.

382Krş:yukarıda,23-24.

383Köprülü(1934;1935/1981),94v.d.,99v.d.,103v.d..şehirlilerinalt-unsurları,«zanaaterbabı»,«tüccar»ve«bürokratlararistokrasisi»dir.

384Buyargının kapsamına, bütünklasikOttomanistlerimizleAÜT’çülerimizi katıyoruz; hepsinin «sınıf»tahlilleri, ekonomik soyutlukları ve kendiliğinden varoluşları içindeki sosyal sınıflarla değil, bunlarındevletçesaptananformelhukukîstatüleriylebaşlar.Bkz:yukarıda,dipnot372.

385Bkz:yukarıda,42,45,47,52.

386Köprülü(1949),146.Krş:Akçura’nınbukonudakitahlili(yukarıda,12-13)veAkçura’nınkendihayathikâyesi(yukarıda15-16)

387Köprülü(1934;1935/1981),162.Kuşkusuzburadaburjuvazi,küçükburjuvazi,işçisınıfı,vb.terimlerimodernanlamlarıyladeğilOrtaçağşehirlerininbüyükzenginleri, loncaustaları,zanaatemekçilerivb.yerinekullanılmaktadır.

388Aynıeser,163.

389Aynıeser,161-162;Köprülü(1943a),451-452.

390Köprülü(1934;1935/1981),99ve(1943a),444.

391Köprülü(1943a),453-455.

392 Bkz: Taneri (1982), 13-14. Taneri’nin şükranlarını bildirdiği Mehmet Altay Köymen, Köprülü’nünöğrencilerindendir. Türk milliyetçiliği ile Osmanlıcılığın bağdaştırılması gayretine, Köprülü’de pekrastlamayız.

393İnalcık(1968),291.

394ÖrneğinDoğanAvcıoğlu’nunbuadı taşıyanve şimdiyekadarbeş cildiyayınlanmışbulunaneserini,Tanilli (1983)’ün «şimdiye değin yazılmış en güzel eser» saymasına karşılık, biz bu hacimli fakateklektik çalışmada,Köprülü’ye herhangi bir fikrî ilâve göremiyoruz.Daha önce de belirttiğimiz gibiaynı yargımız, Mustafa Akdağ’ın geçtiğimiz on beş yıl içinde keza büyük bir popülarite kazananTürkiye’ninİktisadîveİçtimaîTarihibaşlıklısenteziiçindegeçerlidir.Ülkemizinaydınkamuoyu,darvegüncelsiyasîkıstaslardantüretilenbugibiyüzeyselbeğenivedeğerlendirmelerden,acabanezamankurtulacak?

395Köprülü(1934;1935/1981),181.

396Y.S.Tezel(1975;1977),372.

397Ayrıcabkz:yukarıda.41-42,48.

398İştebunoktadaHalilİnalcık,OsmanlılarüzerindekidolaysızBizansetkisini,Köprülü’dendahasağlıklıbirbiçimdehesabakatar.Bkz:İnalcık(1973):aynıdoğrultuda.Ortaylı(1979).

Page 75: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

399Filipoviç(1955/1981),29.

400Bkz:aynıeser,30.

401Itzkowitz(1972),111.

402Üçyiğit(1975;1977),310-311;Tunçay(1975;1977),455-456.

403Y.S.Tezel(1975;1977),372.

404Barkan’dannaklen.Y.S.Tezel(1975;1977),373.

405B.S.Baykal(1975;1977),317.

406Köprülü (1946a/1962a), XXXIII. Krş: yukarıda, 17 ve 23’te, Akçura’nın benzer fikirleri. «Faktörlerteorisi»nineklektisizminineleştirisiiiçin,bkz:Plehanov(1898/1983).

407Köprülü(1938),43.

Suigeneris:Kendineözgül.

410Ortaylı(1982),77.

Retrospektif:Geriyedönük,anılarlayüklü.

411Köprülü(1946a/1962a),XXXVI-XXXIX.

Page 76: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

BİBLİYOGRAFYA

Yalnız, dipnotlarda belirtilen kaynaklar için, yazar soyadı büyük dizildiği gibi, yanında tarih de verilmiştir; diğerleri,

başkaeserlerdennaklenmetindedeğinilen,veyahiçzikredilmeyenfakatyararlanılmışolankitapvemakalelerdir.

YusufAkçura,«ŞarkMeselesineDair»;Şûrâ-yıÜmmet(Kahire,1902).

YusufAkçura,Essaisurl’histoiredesinstitutionsduSultanatottoman(mezuniyettezi;Paris,1903).

Yusuf Akçura, «Üç Tarz-ı Siyaset»;Türk (Kahire, 1904), sayı 24, 26, 27. Bkz:Üç Tarz-ı Siyaset (Türk TarihKurumu

Basımevi;Ankara,1976).

YusufAkçura,«PortekizİhtilâliMünasebetiyle»;Sırat-ıMüstakim(İstanbul,1910),CiltV,sayı111.

YusufAkçura,«Türklük»;Salname-iServet-iFünûn(İstanbul,1912).

YusufAkçura,«KüçükMuhtıra»;TürkYurdu,Ağustos1913.

YusufAkçura,«Halka»;HalkaDoğru,CiltI,sayı22-23,25,27,30(1913).

YusufAkçura,«TürkMilliyetçiliğininİktisadîMenşelerineDair»;Siyasetveİktisad(İstanbul,1924),140-168.

YusufAkçura,«AsrîTürkDevletiveMünevverlereDüşenVazife»;TürkYurdu,ikinciseri,CiltIII,sayı13(Ekim1925),1-

16.

YusufAkçura,«TürkçülüğünTarihi»;TürkYılı (İstanbul, 1928), 287-455,Bkz:YusufAkçura,Türkçülük (TürkKültür

Yayını;ÖzdemirBasımevi;İstanbul,1978).

YusufAkçura,«TarihYazmakveTarihOkutmakUsullerineDair»;T.T.K.(1932)içinde,577-607.

Mustafa AKDAĞ (1959), Türkiye’nin İktisadî ve İçtimaî Tarihi, Cilt I - 1243-1453 (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-

CoğrafyaFakültesiYayınları;TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1959).

Mustafa AKDAG (1971),Türkiye’nin İktisadî ve İçtimaî Tarihi, Cilt II - 1453-1559 (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-

CoğrafyaFakültesiYayınları;TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1971).

SuatAKSOY(1969),100SorudaTürkiye’deToprakMeselesi(GerçekYayınevi;İstanbul,1969).

SinaAKŞİN(1975;1977), [13-14-15Kasım1975’te toplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulan tebliğve

yapılankonuşmalar],FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde.231v.d..

E.ASHTOR(1976),ASocialandEconomicHistoryoftheNearEastintheMiddleAges(Collins;London,1976).

DoğanAVCIOĞLU (1978-1982),TürklerinTarihi, BirinciKitap (ücüncü basım;TekinYayınevi; İstanbul, 1979), İkinci

Kitap(ikincibasım);TekinYayınevi;İstanbul,1978),ÜçüncüKitap(TekinYayınevi;İstanbul,1979),DördüncüKitap

(TekinYayınevi:İstanbul,1981),BeşinciKitap(TekinYayınevi;İstanbul,1982).

Ö. L. BARKAN (1939-1940/1980), «XV ve XVI’ncı Asırlarda Osmanlı İmparatorluğu’nda Toprak İşçiliğinin

OrganizasyonuŞekilleri»;Türkiye’deToprakMeselesi(TopluEserler1)(GözlemYayınları;İstanbul,1980)içinde,575-

716.Orijinali:İktisatFakültesiMecmuası,CiltI,sayı1,2,4(Haziran1939-Temmuz1940).

Ö. L. BARKAN (1945), «Osmanlı İmparatorluğu Teşkilât ve Müesseselerinin Şerîliği Meselesi»; İstanbul Üniversitesi

HukukFakültesiMecmuası,CiltXI,sayı3-4(1945),203-224.

Page 77: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Ö. L. BARKAN (1963; 1964), «XVI. Asrın İkinci Yarısında Türkiye’nin Geçirdiği İktisadî Buhranların Sosyal Yapı

ÜzerindekiTesirleri»;EkonomikveSosyalEtüdlerKonferansHeyeti,İktisadîKalkınmanınSosyalMeseleleri(İstanbul,

1964)içinde,17-36.Orijinalkonferanstarihi:4-24Ağustos1963.

B.S.BAYKAL,«AtatürkveTarih»;Belleten,CiltXXXV,sayı140(1971),531-540.

B.S.BAYKAL(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğve

yapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

NiyaziBERKES,«UnutulanAdam»;SosyolojiKonferansları,XIV(İstanbul,1976)içinde,194-203.

YahyaKemalBEYATLI,TarihMuhasebeleri(İstanbulFetihCemiyetiYayınları;İstanbul,1975).

MarcBLOCH(1931/1964),Lescaracteresoriginauxdel’Histoireruralefrançaise(LibrairieArmandColin;Paris,1964).

Orijinali:L’Institutpourl’Etudecomparativedescivilisations;Oslo,1931.

MarcBLOCH(1931/1966),FrenchRuralHistory:Anessayonitsbasiccharacteristics(translatedfromtheFrenchbyJanet

Sondheimer;UniversityofCaliforniaPress;BerkeleyandLosAngeles,1966).

AhmetCAFEROĞLU,«HakikîKöprülü»;TürkiyatMecmuası,CiltXV(İstanbul,1969).

Claude CAHEN (1968), Pre-Ottoman Turkey (translated from the French by J. Jones-Williams; Taplinger Publishing

Company;NewYork,1968).

Claude CAHEN (1968/1979),Osmanlılardan Önce Anadoluda Türkler (Türkçesi: Yıldız Moran; E Yayınları; İstanbul,

1979).

ClaudeCAHEN(1970),L’Islamdesoriginesaudebutdel’Empireottoman(Bordas;Paris,1970).

JeanDENY(1924),«Timar»;Encyclopediedel’lslamE.J.Brill,Leyde;AugustePicard,Paris),CiltIV(1924),807-816.

JeanDENY,«LaTurquie»;HistoireetHistoriensdepuiscinquanteans,CiltI(Paris,1927)içinde,438-454.

SencerDİVİTÇİOĞLU(1967),AsyaÜretimTarzıveOsmanlıToplumu (İstanbulÜniversitesi İktisatFakültesiYayınları;

İstanbul,1967).

M.DOBB, P. SWEEZY ve diğerleri (1970),Feodalizmden Kapitalizme Geçiş (Türkçeye çeviren: Çetin Yetkin; Proleter

DevrimciAydınlıkYayınları;Ankara,1970).

M.DOBB,P.SWEEZYvediğerleri(1974),FeodalizmdenKapitalizmeGeçişSüreci(Türkçeyeçeviren:ÇetinYetkin;May

Yayınları;İstanbul,1974).

M.DOBB,P.SWEEZYvediğerleri(1977),Dufeodalismeaucapitalisme:problemesdelatransition,I,-II(traductionsde

l’anglaisdeFlorenceGauthieretFrançoiseMurray;Maspero;Paris,1977).

M.DOBB,P.SWEEZYvediğerleri(1978),TheTransitionfromFeudalismtoCapitalism(Verso;Londra,1978).

F.ENGELS (1877-1878/1976),Anti-Dühring: Herr Eugen Dühring’s Revolution in Science (translated by Emile Burns;

InternationalPublishers;NewYork,1976).Orijinali:Vorwarts,1877-1878;Leipzig.

F.ENGELS(1884/1967),Ailenin,ÖzelMülkiyetinveDevletinKökeni(çeviren:KenanSomer;SolYayınları;Ankara,1967.

Orijinali:Hottingen-Zürich,1884).

F. ENGELS (1888/1976), Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu (çeviren: Sevim Belli; Sol Yayınları;

Page 78: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

Ankara,1976).Orijinali:Stuttgart,1888.

AdnanS.ERZİ (1971),BelletenDizini 1 (Cilt I-XXV, sayı 1-100) (TürkTarihKurumuYayınları; TürkTarihKurumu

Basımevi;Ankara,1971).

Adnan S.ERZİ (1972),BelletenDizini II (Cilt XXVI-XXXV, sayı 101-140) (TürkTarihKurumuYayınları; TürkTarih

KurumuBasımevi;Ankara,1972).

SemavîEyice, «Atatürk’ünBüyükBirTarihYazdırmaTeşebbüsü:TürkTarihininAnaHatları»;Belleten,CiltXXXII,

sayı128(1968),509-526.

N. FİLİPOVİÇ (1955/1981), «Müellif Hakkında Not»; Fuat Köprülü, Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu (Ötüken

Neşriyat; İstanbul, 1981) içinde, 21-31. Orijinali: Porjekio Osmanske Carevine (Saray Bosna, 1955) içinde, 5-12.

Türkçeyeçeviren:M.TayyipOkiç.

F.GEORGEON(1980),Auxoriginesdunationalismeturc:YusufAkçura(1876-1935)(EditionsADPF;Paris,1980).

H.A.R.Gibb,Lestendancesmodernesdel’lslam(Paris,1949).

H.A.R.GIBB,H.BOWEN(1950),IslamicSocietyand theWest;Vol. I: IslamicSociety in theEighteenthCentury,PartI

(OxfordUniversityPress;1950).

H.A.R.GIBB,H.BOWEN(1957),IslamicSocietyandtheWest;Vol.I:IslamicSociety intheEighteenthCentury,Part II

(OxfordUniversityPress;1957).

V.A.GORDLEVSKY(1941),KüçükAsya’daSelçuklularDevleti(TürkTarihKurumundamevcutçevirinüsha).Orijinali:

GosudarstvoSeldzhukidovvMaloiAzii(Moskva-LeningradA.N.SSSR;1941).

N.GÖYÜNÇ(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğve

yapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

UrielHEYD(1979),TürkUlusçuluğununTemelleri(çeviren:KadirGünay;KültürBakanlığıYayınları;Ankara,1979).

RodneyHILTON(1978),«Introduction»;M.Dobb,P.Sweezyvediğerleri(1978)içinde,9-30.

NusretHIZIR(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğve

yapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

E.J.HOBSBAWM(1968/1973),«KarlMarx’sContributiontoHistoriography»;RobinBlackburn(ed.),IdeologyinSocial

Science(Fontana;1973içinde,265-283.Orijinali:Diogenes,no:64,Winter1968.

E.J.HOBSBAWM(1968/1975), «KarlMarx’ınTarihYazımınaKatkısı»;Birikim, sayı 3 (Mayıs 1975), 53-64.Çeviren:

AtillaAksoy.

E. J. HOBSBAWM (1978), [Annales ekolü hakkındaRevieto dergisinin düzenlediği bir sempozyumda, Halil İnalcık’ın

tebliğiniizleyentartışmadayapılankonuşma]Review,CiltI,sayı3-4(Winter-Spring1978)içinde,96v.d..

ŞerifHULÛSİ(1935),OrdinaryüsProfesörDr.FuadKöprülü’nünYazılarıİçinBirBibliyografya,1913-1934(Burhaneddin

Matbaası;İstanbul,1935).

ŞerifHULÛSİ(1940),OrdinaryüsProfesörDr.FuadKöprülü’nünYazılarıİçinBirBibliyografya,1912-1940(AhmedHalid

Kitabevi;İstanbul,1940).

Page 79: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

N.ITZKOWITZ(1972),OttomanEmpireandIslamicTradition(AlfredA.Knopf;NewYork,1972).

Uluğ İĞDEMİR (1973), Cumhuriyetin 50. Yılında Türk Tarih Kurumu (Türk Tarih Kurumu Yayınları; Türk Tarih

KurumuBasımevi;Ankara,1973).

S. İLKİN, İ. TEKELİ (1977), «(Kör) Ali İhsan (İloğlu) Bey ve Temsilî-Meslekî Programı»; İktisadî ve Ticarî İlimler

AkademisiMezunlarıDerneği,AtatürkDönemininEkonomikveToplumsalSorunları(İstanbul,1977)içinde.283-363.

Halil İNALCIK (1954a), «Stefan Duşan’dan Osmanlı İmparatorluğuna: XV. asırda Rumeli’de Hıristiyan sipahiler ve

menşeleri»; Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar, I (Türk Tarih Kurumu Yayınları; Türk Tarih Kurumu

Basımevi;Ankara,1954)içinde,136-184.

Halil İNALCIK(1954b),Hicrî835 tarihliSûret-iDefter-iSancak-iArvanid (TürkTarihKurumuYayınları;TürkTarih

KurumuBasımevi;Ankara,1954).

HalilİNALCIK(1954c),«OttomanMethodsofConquest»;StudiaIslamica,II(1954).

HalilİNALCIK(1958a),«OsmanlıHukukunaGiriş:Örfî-SultanîHukukveFatih’inKanunları»;S.B.F.Dergisi,CiltXIII,

sayı2(Haziran1958),102-126.

HalilİNALCIK(1958b),«OsmanlıPadişahı»;S.B.F.Dergisi,CiltXIII,sayı4(Aralık1958),68-79.

HalilİNALCIK(1959),«Osmanlılar’daSaltanatVerasetiUsulüveTürkHâkimiyetTelâkkisiyleİlgisi»;S.B.F.Dergisi,Cilt

XIV,sayı1(Mart1959),69-94.

HalilİNALCIK(1968),«TürkİlmiveM.FuadKöprülü»;TürkKültürü,YılVI,sayı65(Mart1968),289-294.

Halilİnalcık,«ZiyaGökalp»;InternationalEncyclopediaoftheSocialSciences,CiltVI(1968),194-196.

HalilİNALCIK(1969),«CapitalFormationintheOttomanEmpire»;TheJournalofEconomicHistory,CiltXXIX,sayı1

(1969),97-140.

HalilİNALCIK(1973),TheOttomanEmpire:TheClassicalAge1300-1600(WeidenfeldandNicholson;Londra,1973)/

HalilİNALCIK(1978),«Impactof theAnnalesSchoolonOttomanStudiesandNewFindings»;Review,Cilt I, sayı3-4

(Winter-Spring1978)içinde,69-96.

ÂfetİNAN(1939),«AtatürkveTarihTezi»;Belleten,CiltIII.sayı10(1939),243-246.

G.S.JONES(1973),«History:thePovertyofEmpiricism»;RobinBlackburn(ed.),IdeologyinSocialScience(Fontana,

1973)içinde,96-115.

E.Z.KARAL(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğve

yapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

ZaferKARS(1979),«Anadolu’daDemokratikKitleHareketleri1906-1908»;TürkiyeGerçeği,Sayı9(Kasım1979),8-36.

NejatKAYMAZ(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğ

veyapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

NamıkKEMAL,OsmanlıTarihi(bugünküdileaktaranlar:UlviyeIlgarveİhsalIlgar;HürriyetYayınları;İstanbul,1971).

Emre KONGAR (1972/1979), Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği (Bilgi Yayınevi; Ankara, 1979 ikinci

basım).Birincibasım:Ankara,1972.

Page 80: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

EmreKONGAR (1976/1979), İmparatorluktanGünümüze Türkiye’nin Toplumsal Yapısı (Bilgi Yayınevi; Ankara, 1979 -

genişletilmişüçüncübasım).Birincibasım1976.

EmreKONGAR(1979;1980), [Aydınlıkgazetesinin10Kasım1979’dadüzenlediği «Atatürk’ünBugünküÖnemi»açık

oturumundayapılankonuşmalar]Atatürk’ünBugünküÖnemi(AydınlıkYayınları;İstanbul,1980)içinde,11-18,39-46,

61-68.

EnverKORAY(1959),TürkiyeTarihYayınlarıBibliyografyası,1729-1955(MaarifBasımevi;İstanbul,1959).

CemalKÖPRÜLÜ,«FuadKöprülü’nün İlmîŞahsiyeti,TürkKültüründekiRolüveBazıHatıralar»;TürkKültürü, Yıl

VII,sayı81(Temmuz1969).

FuatKÖPRÜLÜ,«BizdeTarihveMüverrihlerHakkında»;BilgiMecmuası,CiltI,sayı2(1913),185-196.

FuatKÖPRÜLÜ,«SelçukîlerZamanındaAnadolu’daTürkMedeniyeti»;MillîTetebbularMecmuası,CiltIIsayı5,(1915).

FuatKÖPRÜLÜ,TürkEdebiyatındaİlkMutasavvıflar(İstanbul,1919).

FuatKÖPRÜLÜ,TürkiyeTarihi(İstanbul,1923).

FuatKÖPRÜLÜ,TürkEdebiyatıTarihi(MillîMatbaa;1926).İkincibasım:ÖtükenNeşriyat;İstanbul,1980.

FuatKÖPRÜLÜ (1931/1981),BizansMüesseselerinin OsmanlıMüesseselerine Tesiri (Ötüken Neşriyat; İstanbul, 1981).

Orijinali:«BizansMüesseselerininOsmanlıMüesseselerineTesiriHakkındaBazıMülâhazalar»;TürkHukukveİktisat

TarihiMecmuası,CiltI(İstanbul,1931),165-313.

FuatKÖPRÜLÜ (1934; 1935/1981),Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu (Ötüken Neşriyat; İstanbul, 1981). Orijinali:

1934’teSorbonne’daverilenkonferanslarınyazılımetniolarak,Lesoriginesdel’Empireottoman(EditionsdeBoccard;

Paris,1935).İlkTürkçebasımı:TürkTarihKurumu;Ankara,1959.

Fuat KÖPRÜLÜ (1938), «Ortazaman Türk Hukukî Müesseseleri: İslâm Âmme Hukukundan Ayrı Bir Türk Âmme

HukukuYokmudur?»;Belleten,CiltII,sayı5-6(İkinciKânun-Nisan1938),39-72.

FuatKÖPRÜLÜ(1941),«OrtazamanTürk-İslâmFeodalizmi»;Belleten,CiltV,sayı19(Temmuz1941),319-334.

FuatKÖPRÜLÜ(1943a),«AnadoluSelçuklularıTarihi’ninYerliKaynakları»;Belleten,CiltVII,sayı27(Temmuz19431.

379-522.

Fuat KÖPRÜLÜ (1943b/1981), «Osmanlı İmparatorluğunun Etnik Menşei Meseleleri»; Osmanlı İmparatorluğunun

Kurulusu(ÖtükenNeşriyat;İstanbul,1981)içinde,183-307.Orijinali:Belleten.CiltVII,sayı28(1943),219-312.

Fuat KÖPRÜLÜ (1944/1981), «Kay Kabilesi Hakkında Yeni Notlar»; Osmanlı İmparatorluğunun Kurulusu (Ötüken

Neşriyat;İstanbul,1981)içinde,309-356.Orijinali:Belleten.CiltVIII.sayı31(1944),421-452.

FuatKÖPRÜLÜ (1946a/1962a). «Başlangıç»;W. Barthold, İslâmMedeniyet Tarihi (Nev Yayınevi; 1962) içinde, XVII-

XXXIX.Orijinali:1946.

FuatKÖPRÜLÜ (1946b/1962b), «İyzahlarveDüzeltmeler»;W.Barthold, İslâmMedeniyetiTarihi (NevYayınevi; 1962)

içinde,147-281.Orijinali:1946.

FuatKÖPRÜLÜ(1949),«Azerî»;İslâmAnsiklopedisi,CiltII(1949),118-151.

FuatKÖPRÜLÜ(1959/1981),«Önsöz»;OsmanlıİmparatorluğununKuruluşu(ÖtükenNeşriyat;İstanbul,1981)içinde,3-

Page 81: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

16.Orijinali:aynıeserinilkTürkçebasımı;TürkTarihKurumu;Ankara,1959.

Orhan KÖPRÜLÜ (1970), «Profesör Fuad Köprülü İçin Yazılmış Bibliyografyalar ve Bunlara Bazı İlâveler»; Türk

Kültürü,YılVIII,sayı93(Temmuz1970),616-620.

OrhanKöprülü,«Dr.AdnanAdıvarveİslâmAnsiklopedisi»;TürkKültürü,YılVIII,sayı95(Eylül1970).

OrhanKÖPRÜLÜ(1972),«FuadKöprülüBibliyografyasınaYeniİlâveler»;TürkKültürü,YılX, sayı120 (Ekim1972),

1242-1245.

OrhanKÖPRÜLÜ(1975),«KöprülüBibliyografyasındaYeniGelişmeler»;TürkKültürü,YılXIV(1975),52-55.

Orhan KÖPRÜLÜ (1980), «Fuad Köprülü’nün Hayatı ve Eserleri»; Fuat Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi (Ötüken

Neşriyat;İstanbul,1980)içinde,XV-XXI.

ErcümentKuran«OttomanHistoriographyoftheTanzimatPeriod»;B.LewisveP.M.Holt,HistoriansoftheMiddleEast

(Londra,1S62)içinde,422-429.

DavidKUSHNER(1977),TheRiseofTurkishNationalism1876-1908(FrankCass;Londra,1977).

DavidKUSHNER(1977/1979),TürkMilliyetçiliğininDoğuşu(1876-1908)(Çevirenler:ŞevketSerdarTüret,RekinErtem,

FahriErdem;KervanYayınları;İstanbul,1979).

BernardLEWIS,«History-writingandNationalRevivalinTurkey»;MiddleEasternAffairs,CiltIV,sayı6-7(1953),218-

227.

B.LEWIS,P.M.HOLT,(der.)HistoriansoftheMiddleEast(Londra,1962).

MatbuatMüdiriye-yiUmumiyesiPontusMeselesi(MatbuatveİstihbaratMatbaası;Ankara,1338=1922.

MustafaCELÂLETTINPAŞA,LesTurcs:anciensetmodernes(1869).

AzizMEKER,«Lenin’leMülâkat»;Tasvir-iEfkâr,20Aralık1917.

OsmanOKYAR (1973; 1975), [8-10 Haziran 1973’te toplanan «Türkiye İktisat Tarihi Semineri»nde, Ö. L. Barkan’ın

«’Feodal’DüzenveOsmanlıTimarı»tebliğini izleyentartışmalarsırasındayapılankonuşmalar]TürkiyeİktisatTarihi

Semineri(HacettepeÜniversitesiYayınları;Ankara,1975)içinde,25-32.

Osman OLCAY (1981), Sevres Antlaşmasına Doğru (Çeşitli Konferans ve Toplantıların Tutanakları ve Bunlara İlişkin

Belgeler)(AnkaraÜniversitesiSiyasalBilgilerFakültesiYayınları;Ankara,1981).

İlber ORTAYLI (1975; 1977), [13-14-15 Kasım 1975’te toplanan «Türkiye’de Tarih Eğitimi» seminerinde yapılan

konuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

İlberORTAYLI(1979),TürkiyeİdareTarihi(TODAİEYayınları;Ankara,1979).

İlberORTAYLI(1982),GelenektenGeleceğe(HilYayın;İstanbul,1982).

A.GündüzÖKÇÜN(1968),TürkiyeİktisatKongresi1923-İzmir(AnkaraÜniversitesiSiyasalBilgilerFakültesiYayınları;

Ankara,1968).

A. GündüzÖKÇÜN (1970),Osmanlı Sanayii - 1913, 1915 yılları sanayi istatistiki (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler

FakültesiYayınları;Ankara,19701.

A. Gündüz ÖKÇÜN (1971), 1920-1930 Yılları Arasında Kurulan Türk Anonim Şirketlerinde Yabancı Sermaye (Ankara

Page 82: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

ÜniversitesiSiyasalBilgilerFakültesiYayınları:Ankara,1971).

Sami ÖZERDİM (1950), «Fuad Köprülü’nün Yazıları, 1908-1950»; H. Eren, T. Halasi-Kun (der.),Türk Dili ve Tarihi

HakkındaAraştırmalar -I (TürkTarihKurumuYayınları;TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1950) içinde,159-

248.

DoğuPERİNÇEK(1968),«Werner’eGöreOsmanlıFeodalitesi»;AnkaraÜniversitesiHukukFakültesiDergisi,CiltXXV,

sayı3-4(1968),287-323.

DoğuPERİNÇEK(1975),HikmetKıvılcımlı’nınBurjuvaOrduveDevletTeorisininEleştirisi(AydınlıkYayınları;İstanbul,

1975).

Doğu PERİNÇEK (1976), Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek - Orta Asya Türk Kavimlerinin Tarihî Gelişmeleri Üzerine -

(AydınlıkYayınları;İstanbul,1976).

DoğuPERİNÇEK(1977),KemalistDevrim(AydınlıkYayınları;İstanbul,1977).

E.D.PHILLIPS(1965),TheRoyalHordes:NomadPeoplesoftheSteppes(McGraw-Hill;NewYork,1965).

StuartPIGGOTT(1965),«GeneralEditör’sPreface»;E.D.Phillips,TheRoyalHordes(NewYork,1965)içinde,6-8.

H. PIRENNE (1922; 1925/1982),Ortaçağ Kentleri (İngilizceden çeviren: Şadan Karadeniz; Önsöz: İlber Ortaylı; Dost

Yayınları;İstanbul,1982).Orijinali:A.B.D.’de1922’deverilenkonferanslarınyazılışekliolarak(İngilizce),1925.

H.PIRENNE(1933/1983),OrtaçağAvrupasınınEkonomikveSosyalTarihi(İngilizcedençeviren:UygurKocabaşoğlu;Alan

Yayıncılık; İstanbul, 1983). Orijinali: H. Pirenne, Gustave Cohen, Henri Focillon,Histoire duMoyen Age, Cilt VIII

içinde;1933.

G.PLEHANOV(1898/1983),TarihteBireyinRolü(KaynakYayınları;İstanbul,1983).Orijinali:1898.

M.M.POSTAN(1961),«Foreword»;MarcBloch,FeudalSociety,CiltI(Phoenix;Chicago,1964)içinde,XI-XV.

M.M.POSTAN(1975),TheMedievalEconomyandSociety(Pelican;1975).

MaximeRODINSON(1981),LaFascinationdel’lslam(Maspero;Paris,1981).

EdwardSAID(1978),Orientalism(RandomHouse;NewYork,1978).

EdwardSAID (1978/1982),Oryantalizm (Doğubilim) – SömürgeciliğinKeşifKolu (Fransızcasmdan çeviren:NezihUzel;

PınarYayınları;İstanbul,1982).

ZekiSARIHAN(1979),«İstiklâlMarşıveMehmetÂkif»;TürkiyeGerçeği,sayı8(Ekim1979),19-57.

C.STEPHENSON(1942/1965),MedievalFeudalism(CornellUniversityPress;Ithaca,1965).Orijinali:1942.

J.R.STRAYER(1965),Feudalism(VanNostrand;NewYork,1965).

SüleymanPaşa,Tarih-iÂlem(1876).

AydınTANERİ(1982),AtatürkİlkeleriniYorumMetodu(AnkaraÜniversitesiBasımevi;Ankara,1982).

ServerTANİLLİ(1983),«TürkTarihKurumu’naDokunmayınız!»;Somut,YılIII,sayı29(18Şubat1983),2.

Bülent TANÖR (1978), «MustafaKemal veAnayasalGelişmeDinamiklerimiz»; İstanbulÜniversitesiHukuk Fakültesi

Mecmuası,CiltXLIII,sayı1-4(İstanbul,1978).

F.A.TANSEL(1966),«MemleketimizinAcıKaybıProf.Dr.FuadKöprülü»;Belleten,CiltXXX(1966),sayı120,621-636.

Page 83: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

F.A.TANSEL(1968),«Prof.Dr.FuadKöprülü’nünYazılarıİçinBasılmışBibliyografyalar»;TürkKültürü,YılVI,sayı68

(Haziran1968),543-556.

Talât TEKİN (1975; 1977), [13-14-15 Kasım 1975’te toplanan «Türkiye’de Tarih Eğitimi» seminerinde yapılan

konuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

Y.S.TEZEL (1973), «AzgelişmişliğimizinOluşumu (Tanzimat’aKadarGeçenDönemle İlgiliBazıDüşünceler)»;Özgür

İnsan,sayı9(Şubat1873),49-55.

Y.S.TEZEL(1975;1977), [13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğve

yapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

Y. S. TEZEL (1977), «Anadolu’da ToplumsalKuruluşların Eklemleşmesi AçısındanOsmanlı-OsmanlıÖncesi İlişkisi»;

ToplumveBilim,sayı3(Güz1977),3-30.

ZaferTOPRAK(1977a),«II.Meşrutiyet’teSolidaristDüşünce:Halkçılık»;ToplumveBilim,sayı1(Bahar1977),92-123.

Zafer TOPRAK (1977b), «Halkçılık İdeolojisinin Oluşumu»; İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Mezunları Derneği,

AtatürkDönemininEkonomikveToplumsalSorunları(İstanbul,1977)içinde,13-38.

ZaferTOPRAK(1979-1980),«OsmanlıDevletininBirinciDünyaSavaşıFinansmanıveParaPolitikası»;ODTÜGelişme

Dergisi,1979-1980özelsayısı(TürkiyeİktisatTarihiÜzerineAraştırmalar:II),205-238.

ZaferTOPRAK(1980),«Türkiye’deKorporatizminDoğuşu»;ToplumveBilim,sayı12(Kış1980),41-49.

ZaferTOPRAK(1982),Türkiye’de«Millîİktisat»(1908-1918)(YurtYayınları;Ankara,1982).

İ.H.TÖKİN(1934),TürkiyeKöyİktisadiyatı(KadroMecmuasıneşriyatından;İstanbul,1934).

MeteTUNCAY(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğve

yapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

MeteTUNCAY(1981),TürkiyeCumhuriyeti’ndeTekPartiYönetimi’ninKurulması (1923-1931) (YurtYayınları;Ankara,

1981).

OsmanTURAN(1953),«Mukaddime»ve«FuadKönrülü’nünİlmîNeşriyatı»;FuadKöprülüArmağanı(İstanbul,1953)

içinde,V-XXIIIveXXV-1.

Şerafettin TURAN (1975; 1977), [13-14-15 Kasım 1975’te toplanan «Türkiye’de Tarih Eğitimi» seminerinde yapılan

konuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d.

TürkOcaklarıTürkTarihiTetkikHeyeti,TürkTarihininAnaHatları(1930).

TürkOcaklarıTürkTarihiTetkikHeyeti,TürkTarihininAnaHatlarıMedhalKısmı(MillîEğitimBakanlığı;1931).

T.T.K. (1932),Birinci Türk TarihKongresi. Konferanslar,Münakaşalar (Matbaacılık veNeşriyat TürkA.Ş.; İstanbul,

1932).Yayınahazırlayanlarıntamadı:T.C.MaarifVekâletiveTürkTarihiTetkikCemiyeti.

ÇağatayULUÇAY(1939),ManisaTarihi(İstanbul,1939).

ÇağatayULUÇAY(1940),SaruhanBeyliği(İstanbul,1940).

EkremÜÇYİĞİT(1975;1977),[13-14-15Kasım1975’tetoplanan«Türkiye’deTarihEğitimi»seminerindesunulantebliğ

veyapılankonuşmalar]FelsefeKurumuSeminerleri(TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1977)içinde,231v.d..

Page 84: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima

ArminiusVAMBERYLaTurquied’aujourd’huietd’avantquaranteans(Paris,1898).

B.Y.VLADİMİRTSOV(1934/1944),MoğollarınİçtimaîTeşkilâtı.MoğolGöçebeFeodalizmi (Çeviren:Abdülkadir İnan;

TürkTarihKurumuYayınları;TürkTarihKurumuBasımevi;Ankara,1944).Orijinali:Leningrad,1934.

H.G.WELLS,CihanTarihininAnahatları(1928).

ErnstWERNER(1966),DieGeburteinerGrossmacht-DieOsmanen(Akademie-Verlag;Berlin,1966).

PaulWITTEK(1934/1944),MenteşeBeyliği (Çeviren:OrhanŞaikGökyay;TürkTarihKurumuYayınları;TürkTarih

KurumuBasımevi;Ankara,1944).Orijinali:1934.

Mükrimin Halil YİNANÇ (1940), «Tanzimattan Meşrutiyete Kadar Bizde Tarihçilik»; Tanzimat I (Maarif Matbaası;

İstanbul,1940)içinde,573-595.

Page 85: Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü · toplumbilimcilerimizin, artık Naima’yı ve Köprülü Fuat’ı aşmasını zorunlu» buluyor.3 Kuşkusuz öyledir, ama önce Naima