Upload
others
View
2
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
K.K.T.C.
YAKIN DOGU ÜNİVERSİTESİ
FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ
MEZUNİYET ÇALIŞMASI
HAZIRLAYAN
ŞÜKRAN AKDAG
200010514
DANIŞMAN _/"
Yrd. Doç.Dr. ALİ EFDAL ÖZKUL ·,,. ?f) {),-/
~104;LEFKOŞA ok p ~-
2005 n .Qıvtyv ~
<, rı «-" (I\ ı _1) rtıY/ı l °1 (~u
\
ÖN SÖZ
İnsanın üniversite yıllarını geçirdiği bir
olurken tarihini araştırması,o yere ait yazılı kaynaklarına
ulaşması özellikle de bir Türk dili ve edebiyatı bölümü
ögrencısı ıçın elbette ki çok faydalı olacaktır diye
düşündüm.Bu yüzden de Osmanlıca gazeteleri günümüz
Türkçesine çevirerek hem kendimi hem de tarihe meraklı
okuyuculara zevk ile okumaları için bir çalışma hazırladım.
Çalışmayı hazırlamak ıçın araştırma adresi,Girne Milli
Arşiv oldu.Arşive gittiğimizde,arşivdeki o tarihi koku insanı
çok etkiliyor.Bir an evvel böyle bir yerde araştırma yapmayı
istiyorsun uz.Raflardaki yığınla gazete, dergi, mecmu a, nu f ü s
defteri,ne varsa hepsini gözden geçirdik.Herkes kendine göre
bir araştırmayı seçti ve sonunda siz değerli okuyuculara bunu
unmayı başarabildik.
Bu araştırmayı yaparken arşivde bize yardımcı olan ve
aftalarca kahrımızı çeken tüm çalışanlara özellikle de Belgin
Hanım' a,danışmanımız Yrd.Doç.Dr.Ali Efdal ÖZKUL'a,
raştırma Yöntemleri" dersi ile bize aydınlatan değerli
ekanımız Prof.Dr.Bülent YORULMAZ'a ve yazıların
ilgisayara aktarımında bana en büyük yardımı yapan
-cANIM"a şükranlarımı sunarım ...
Şükran AKDAÖ
GİRİŞ
Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu gazeteler, 1894 yılında
Kıbrıs'ın Lefkoşa kazasında yalnızca pazartesi günleri neşr
olunan haftalık bir gazetedir.Adı "Kıbrıs" olan gazetelerin
her bir nüshası dört sayfadan oluşmaktadır.
"Kıbrıs" gazetesi o dönemki edebiyat, fen ve siyasetten
bahseder. Kazalardaki ve köylerdeki h a d i s e l e r ı Av r u p a ile
Osmanlı Devleti arasındaki siyasi ve ticari, müslüman ve
hıristiyan halkın birbirleriyle m ünas e betleri, edebiyat
hakkındaki makaleler, şiirler yer almakta ve tefrika olarak da
Ka y t a z z a d e Nazım'ın "Yadiğar-ı Muhabbet" romanı
veri 1 me kt e di r. Bun 1 arın dışında o yıl 1 ardaki Lefkoşa Pazar
ıvatları,ilanlar ve pratik bilgilerde bulunmaktadır.
Tüm bu konular belli başlıklar altında toplanmıştır.
Bunlar "ifiide-i Mahsusa", "Ahval-i 'Alem", "Haviidis-i
_J ah a 11 iye", "Hav ii dis - i Haber hi y ye", "Şu un ii t - ı Osman i y ye",
-Kıbrıs'ın Tefrikası", "Kısm-ı Edebi" ve "Mütenevvi'a"
aşlıklarıdır.
Gazeteleri okudukça o dönemin şartları ile şimdiki
zamanı karşılaştırdığımızda o zaman ne kadar zor şartlarda
aber alınıp halka iletildiğini, haberlerin genellikle kulaktan
dolma bilgilerle aktarıldığını göreceksiniz.Kıbrıs'daki
a t a l a r ım ız ın yaşadıkları zorluklar,şimdi olduğu gibi Kıbrıs'da
m e m u r i y e t v.s durumlar sıkça karşımıza çıkmaktadır.Ayrıca
gazeteleri okuyarak günümüzdeki teknolojinin ve iletişim
11
araçlarının hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını bir kez daha
anlamış oldum.
Şunu da eklemek istiyorum ki, bir metnin Osmanlıcasını
okumak, günümüz Türkçesinde okumaktan daha farklı bir
lezzet veriyor insana. Osmanlıca kelimeler ile anlatılmak
istenilen olaylara daha bir yoğunluk ve anlam güzelliği
katılıyor diye düşünüyorum.Dolayısıyla elinizdeki metinleri
hiç sıkılmadan Osmanlıca ile okumak belki fazla zaman
alıyor ama Türk dili ve edebiyatı öğrencısı olarak ınsana
güven verıyor.
NOT: Birinci ve ikinci gazetelerin miladi ayları elimdeki
metinde silik olduğu için okunamamıştır.
111
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖN SÖZ i
GİRİŞ ii
İÇİNDEKİLER iv
I.Gazete
(Lh t ar v ı Mahsus) 1
(Leyle-i Mübareke Kadr) 1
İFADE-İ MAHSÜSA 3
AHV AL-İ 'ALEM 5
Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye ve Avrupa 5
HAV ADİS-İ MAHALLİYE 8
Bu Gidişle Hali Neye Varacaktır? 8
Yine Baf V'u k ü t a t ı . 10
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 12
ŞUÜNAT-I OSMANİYYE 14
Bilad-ı Mukaddesede Terkiyat. 14
KISM-I EDEBİ 16
Tahattür Et! 17
MÜTENEVVİA ····· 18
2.Gazete
İFADE-İ MAHSÜSA 19
L' efkar a Vu k ü ' atı ve Hüküm etin İcraat i 1 9
Lef k o ş a B e 1 e diye si ve Ah a 1 i - y i İ s 1 am iye 2 2
ıv
V
HAV ADİS-İ MAHALLİYE 23
"U'm ü mv ı Cezire Bank Direktörlüğüne 24
ŞUÜNAT-I OSMANİYYE 27
Osmanlı Arab Şirketi 27
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 30
HAV ADİS-İ HABERHİYYE 32
Çin'de İslamiyet. 32
Avrupa'da Banka ve Şirket l h t il a s a t ı. 32
KISMI-I EDEBI 33
Merhamet 33
İ'LAN 36
3.Gazete
AHVAL-İ ALEM 37
Cümle-i Siyasiye 37
HAV ADİS-İ MAHALLİYE 3 9
Meclis-i Ku v v a n i n 39
İffet-i Semaviye 44
İ'lan-ı Resmi Karantina 46
ŞUÜNAT-I OSMANİYYE 47
Ticaret-i Bahriye 47
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 48
KISM-I EDEBI 53
Gazel 53
MÜTENEVVİ' A 53
Amerika'da Zenginler 53
vı
İ'LA.N 54
4.Gazete
İFA.DE-İ MAHSÜSA 55
Polis İdaresi 57
AHVA.L-İ ALEM 59
HAV A.DİS-İ MAHALLİYE 60
Garip Bir Da'va 61
ŞUÜNA.T-I OSMA.NİYYE 64
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 66
Fransa Um fırı 69
HAV A.DİS-İ MAHALLİYE 70
Dena'etin Bir Nev'i 71
5.Gazete
İFADE-İ MAHSÜSA 73
İntibah 73
AHV AL-İ 'ALEM 75
HAV A.DİS-İ MAHALLİYE 78
Kasd-ı İntihar 79
ŞUÜNA. T-I OSMANİYYE 79
HAV A.DİS-İ HABERHİYYE 79
Çar Heviç'in Londra'ya Seyahati 79
Yeni Bir Ada Keşfi 81
KISM-I EDEBI 81
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 84
TARİH-İ FELSEFE 86
MÜTENEVVİA 8 8.
Karıncaların Tabi'adı 88
Denizde Yürümek 89
6.Gazete
İFADE-İ MAHSUSA 91
Kurban Derileri 91
AHVA.L-İ A.LEM 93
Anarhistler Nedir? 95
HAV A.DİS-İ MAHALLİYE 99
Suret-i Faciada Bir Katl. 99
ŞUÜNA.T-1 OSMA.NİYYE 99
Şuunat-ı İslamiye 1 ooŞUÜNA.T-1 İSLA.MİYE 102
Hindistan'da İslamiyetin İntişarı. 102
KIBRIS'IN TEFRİKASl. 102
HAV A.DİS-İ HABERHİYYE 104
İtalya Te s l i l a t ı . 104
Rü= s i y e h Te c h i z a t ı. 104
Fransa'da Fizan ve Tahribat. 105
KISM-1 EDEBİ 106
?.Gazete
id-i Ad h a ı 09
AHVA.L-İ 'A.LEM 110
HAV A.DİS-İ MAHALLİYE 112
Garip Bir Vefat 115
vu
İrtihal 115
ŞUÜNAT-I OSMANİYYE 115
HAV ADİS-İ HABERHİYYE 117
Bora_Dolu_Seylab 117
Yunanistan'da Hareket-i Arziyye 119
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 120
Protestanlarda Asar-ı Gayret. 122
Rusya'da Kolera 122
Prens Bismark 122
KISM-I EDEBI 123
Gazel 123
Vatana Kin Bağlamak Günahtır! 124
MÜTENEVVİ' A 125
Almanya Mektepleri 125
8.Gazete
İFADE-İ MAHSÜSA 126
AHVAL-İ ALEM 130
HAV ADİS-İ MAHALLİYE 132
Lef k o ş a S uyu 1 3 3
Şu u n a tv ı Osmaniyye 133
Me v a d v ı Askeriye ve Bahriye 134
HAV ADİS-İ HABERHİYYE 13 5
Terkı-i Mevt 13 5
Kafkasya' da Muhaceret 1 3 5
KISMI-I EDEBI. 136
vııı
Gazel 136
Tebessüm 136
Temizlik 13 6
KIBRIS'IN TEFRİKASI. 137
SONSÖZ 144
KAYNAKÇA 145
OSMANLICA GAZETELER
ıx
Sene:3 Pazar ertesi
KIBRIS
1 3 1 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
L e f k o ş a ' d an m a ' a d a m ah a 1 1 eri ı ç ı n b i r s e ne 1 i ğ i p o st a
ücreti y 1 e beraber sekiz ş i 1 indir. Ne f s - i Lefkoşa ı çın bir
seneliği beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
verilmeyen mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜRACA'AT
Kıbrıs ceziresi n de Lefkoşa şehrinde Turunç 1 u' da Osman 1 ı
Kıraathane Matbaası Umur-ı idare ve tahririye için matbaa
amına müracaat olunur. Gönderilen evrak gazeteyle dere
olunup olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
satırından iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
2 Nisan Efrenci Sene 1894(Siyasiyyat,Edebiyat ve
ün undan Bahs Eder.) 21 Mart Rumi Sene 131 O
(İhtar-I Mahsus)
Ayd-ı sa'id fütur önümüzdeki hafta bed'a edeceği cihetle
:azetemiz bal-tab' çıkarılamayacağından k a r ie l e r i m iz i n bu
_abda bizi ma'zür tutmaları temenni olunur.
(Leyle-i Mübareke Kadr)
Hakkı celil ve ala hazretleri semavat ve zemini rıtk ve
k ile tahkim ve t a t k ip ı a v ü m ve tertib-i eyyam ile duran ve
1
ömrünü tanzim etmekle ne vechile bedair hükümet ibraz
buyurmuş ise imkana v a z meneden dahi ba'zısını e n v a i r f e z a i l
ile mümtaz ve diğerlerinden s e r f ir a z buyurmuştur.
Mesela a'yad-ı mübareke vesile-i s u r ü r ve behcet ve
m a id e k e ş mezinde ni'met olmakla nasıl "a d a d= ı müminine bir
tuhfe-i azliye olmuş ise Ramazan ma'fireti nişan ve hususa bu
gece teşrif ettiğimiz leyle-i kadr hayriyet-i ü n v a n ın tenezzül
Kur'an-ı mübin ve tenezzüle melaike makribine zerafetle
ereket ve fazileti ve elfşehre taktim v e r c i h a n ı mahsüs ve
unun ba'ş olduğu saadet-i ibadiye ancak hayral Kur'an ve
eşref-i imam olan ümmet-i merhumeye mahsustur.
Saltanat seviye-i Osmaniye himayeti din-i mubin hilafet
s e y d=e Ivm u r s in esası üzerine me'yus olmakla hükmi ahkam
s e r ia t= i nebiyyeyi takdim ve şi'arı şeare e l v Ya h y a t y ı ta'zim
il e müeyyid ve mücebbil olup kutb dair ve zaman-ı v ü r ü n
~ela.tin cihan-ı şehriyar takvi gezen ve padişah d iy a n e t v i ayin
--Halilid Allahu melekeli yevmiddir." efendimiz hazretleri ise
zat ve sıfat ercümendi ve ef'ale ve a s a r= ı hidayesinde
z e l a l l e h il l e r i ile c ü d a d= ı azam ve e s l a fv ı kiramlarına faik bir
a i t m e t v i a z i m a y ı Rabb-el halayık olduklarından milyonlarca
ad-ı müselliminin leyle-i kadre mahsus ibadet ve ta'ati
e ş ü b a t ı n d a n makamım hilafet-i k ü b e r a y a hasse-i v a f i y e= i
raz ve kendileri dahi v ü c u ü d= u a l e m s ü d şehriyarlarının el
e n r a r eyyam-ı kemal tendürüsti veafiyetle der-i t a c= ı hilafet
2
ihayetine kadar olduğu gibi bundan böyle dahi
ve saltanat olmak münacatlarını kabul ve icabetiyle i g z a z
buyurulacağına şüphe yoktur.
(Kıbrıs) gazetesine Müntesib kolları dahi kemal-i hulus
ve ubudiyetle işbu du'ayı terdif ederek men gayrı hadd-i arz-ı
t e b r ik a t l e ik t i s a b fahr ve m e s a r e= i mesare'at ederler.
İF ADE-İ MAHSÔSA
El-hamde te'ali işbu şehr-i Ramazan ba'ş-el gufranın
e'arı islamiyete layık ib a d a t ve t a t a t ve bu meziyet ve
faziletten menb'aş Kemal ve afiyet ile nihayetine vasıl
olmakda olduğumuzdan işbu şehr-i mübareğin ibtidasından
meyhane,bira,hane vesaire ve işret mahalleriyle bulunulmamak
ın birkaç söz söylemeyi lazım rad ettik.
Ef'r a d= ı islamiyenin kafesi bu günki günde pek surih bir
:necburiyet altında bulunuyor:o mecburiyet ise /\/\çalışmak
ecburiyeti/\/\dir.Çalışmak din ve millete ihtiyaca muvafık bir
d e r e c e d e , arz-ı hidmet etmek noksanımızı ikmal, mevcudı
s l a h etmek gibi şeyler bu ihtiyac-ı mübrem cümlesindedir.
Fakat derki ihtiyaç etmek,o ihtiyacın her cehtini
t e s v iy e d e n daha güç bir haldedir. Zira ihtiyaç anlamak için
er şeyi anlamak lazımdır. Çünki ihtiyaç her cihette bulunur .
. ı e r c i he t i d e r k e t m e k ı ç ı m i s e I\ I\ ç a 1 ı ş m ı ş b u 1 un m ak I\ I\
i z ım d ır .
Heyhat! Ma h f'u z a v i ma'z birkaç ispirtonun har ve ataleti
ında p amal olmuş, vüc ud-u m e f'k ü r e= i bakiyenin mukavemet
3
edemeyeceği bir raddede atal ve zebun bulunmuş bir halde
bulunursa çalışmak a r z ü= y ı mukaddesi nereden sahi olur ki o
a r z.ü=y ı mukaddese rehber olan ihtiyaç hiss-i zahir olabilsin?
Her ferd h id e m a t= ı m e b r ü r e= y i milliyeyi ifa ile mükellef
ulunduğu k ô id e= i u m ü m iy e s i n i terk ile /\/\sarhoş o l m a k o "
denilen cinnet-i rezilenin s ü r e t= i hususiyetle olan t e s i r a t v ı
azime-i medhuşesi dahi nazar-ı dikkate alınırsa ınsanın ne
adar azim bir gafletle bu d ü d= i rezalet altına sokulduğu
zahir olabilir.
Halbuki biz o kadar gaflete tahammül edebilecek bi halk
ıyız? Ku v a t id= i is l ü m iy e= k i r a b ıt a= ı hayatımızdır-gaflet-i
·echlin vücudunu tasvib eder mi?
Ya efradını bir üçyüz bu kadar seneden beri tabiatın
içbir millete bahş etmediği bir n e c a bet-i ma'işetle, bir
s ü k ü n= u m e d e n i y e t p e r v e r a n e ile ir z a z ve ikram eden din-i
übeyyen is l a m ın ve bilhassa o h u d ü d= u n a m a h d ü d u n bir
ift a b a b ı zavallı olan Ku r a n= ı cehil-i Kadr'in nüsus-u k a t ie= i
elilesine s a ik a= i cehl ile istikab edilen seki suretiyle muha
e f e t olunursa dünya ve ahirette bu iltica kah hasinimizden
c e v r olunmağa nasıl terazi hasıl olur?
Halbuki Cenab-ı Halik kainat hazretlerine arz-ı ubudiyet,
ensub olduğumuz din-i mübeyyine ib r a z v ı hidmet etmek için
ahş-ı vaat kalınan bir hayat-ı müstearek eyyem mukadde
s e a s ın ı sarhoşlukla im r a r edersek "rı ir a l e d y a n " olan din-i
4
mübeyyinimizin e f a d= ı necibesi olduğumuzdan biz nasıl
cihana isbat edebiliriz?
Sekrin m a z u r d t+ ı m a d i y e s i arz ve izahtan varistedir:bir
akım aileleri mahv etmek;sıbyanı gözyaşları içinde yetim
ırakmak, ömrü hapishanelerde,kanun pençelerinde i m r a r
e t m e k ı d a i r e -f insaniyet olan vücudu hastahane yatakların
a,bimarhanelerde topraklarda atmak hep o belanın m e a s i r e
ekbet nemunendendir.
Bu varlık bu v ü c ü d d a n ı b u idrakden ibaret iken ne kadar
zim bir cehl ve hamk esiridir ki o v ü c ü d ve idrak birkaç
c a d e h murdar ve müstekreh suyun p a m a l v i fenası edilir!
Meskfırat is t i t m a l i n i ali-il-emmiya ihtiyatlı edenler şu
t a f s il a t ve daha nice nice m a h z ü r a t ı nazar-ı m u t a l a ' a ve
e he m m iy e t e alarak hem milletimizin şan- ı
in s a n iy e t p e r v e r b ô n e s in e layık ve hemda adab ve k a i d e n i z i de
· lamiyeye
-mid varız.
muvaffak hareket etmeğe kast edeceklerine
AHV AL-İ ALEM
Devlet-i Aliyye-i Osmaniye ve Avrupa
Avrupa matbuatı yekdiğerine rekabet edercesine bendeler
eşr edip devlet-i ebed-müddet Osmaniye'nin son an beş sene
zarfında kat'ettiği terkiyattan tarik k e m a l a t= ı medeniyyede
ail olduğu muvaffakiyetten bahsederek devlet-i aliyye-i
is l a m iy e n in a h v a l v i haziresine v u k ü f a n e ve m u h a k k a n e tasvir
tarif etmiş ve bugün hükümet-i Osmaniye'nin Avrupa
5
muhterem rekn, olduğunu d e l a i l= i kuvviye i 1 e ispat
muvazenesiyle müsallimat-ı u m ü m i y e n i n en mu'teber ve
etmiştir.Ve veladet pür-meymanet hazret-i Abdülhamid Han
s a n i+ y i tebrik vesişe-i hünsasıyla yevm-i ,cmallerini hükümet
m i ş ü r e L y a ha n ın sal a h c uy a n e , ins ani yetp erver a n e , devri b inane
olan harici politikasına tahsis ederek bu meselin makul ve
mens uf den dolayı medn-i 'alemin devlet ebed-müddet
Osmaniye'ye ve bilhassa e n v a r v ı. .sıyasıyyeye vukfıf-u
arikul'adesi müsellem cihan olan z a t= ı m ü k a r i m s e m a t= ı
enap padişahına müteşekkil ve m ü n t e d a r bulunduğunu ilan
eylemişlerdir.
iş bu nümayişler tar, h sahifelerinde emsali hemen
g ö r ü l m e rn i ş v u k ü a t= ı f e v k= a l v a d e me'dfıd olduğu gibi devlet-i
a l iy y e= i Osmaniye'nin mevki ve mesleki ve kesb edilen
ünasebet mediniyyesi iktizası cehlesinde olarak eyler vede
aha görülecek m u h k a n e cemilelerinde mukaddimesi olmak
asebiyle dahi had zanlılarındaki ehemmiyetin bir kat daha
g ô r ü l m e s i lazım gelir.
Daha yakınlarda enva i s n a d a t g a r e z k a r a n e ve cahilane
i r t ik a b edenleriyle bugün hükümet-i Osmaniye'nin alem-i harp
·e cidal b e l a y a s ın d a n kurtaracak k u v a y ı sıhhıyenin medar ve
i s t i n a d v g a h ı olduğundau tasdike mecbur olmuşlardır.
Ezcümle devlet-i ebed-müddet Osmaniye'nin on beş sene
ukad'dam kendisi hakkında vaki olan is n a d a t t a n binde birine
a v ık olmadığı bugün herkesce m u s a d d a k t ır ı Lü k in Avrupa'nın
6
e n z a r v ı dikkatinden hal-i sabıkı gözden n ih a n edecek derecede
ahval-i hazire-i şarkıyenin tarik-ı Türkiye'de kat' mesafe
ederek diğer bir şekle girdiği münkir değildir.
Demekdir k i ı e v v e l a= z a t v ı ş e v k e t s e m a t s ı hazet-i
padişahının idare-i p e d a r a n e ve hikmet-i ş i n a s a n e ve kar
a g a h a n e l e r i sayesinde muamelat ve münasebet-i düveliyece
ükümet-i seniyye büyük muvaffakiyetlere nail olarak Avrupa
icalinin ve hükümetlerinin e n z a r ve hürmetlerini celb
e y le m i ş t ir .
Saniyen- Avrupa l a y ık ı vechile mamalik-i şarkıyeyi
g e r e k demir yollarının iltisaki ile münasebet ve m u a m e l a t v ı
ediniyyenin t e z a y ü d etmesi ve gerek m e m a l ik= i m a h s ü r e d e
uarifin terkısiyle e n v a r v ı malumatın bu vasıta ile renk-i
s l iy e s in i g a i b etmeksizin Avrupa muhalifine eksilmesi
v r u p a lıla r c a o 1 up netayif
keyfiyyat
fa'liyesimevceb-i
kadar
intibah
ögrendiğindenesinde her-dereceye
g ö r ü l m ü ş olan hatiyyat sabıkaları hatır mahcubiyetlerinde
a t ü r ederek teessüflerine bağş olum-nmuştur.
Zaten Avrupa devlet-i aliyye-i pek az bilirdi.Meahizleri
s e f i r l e ve konsolosların ca' ettikleri malumattan ibaret
·· .Sefirler ve resmiye ahvalini ve memurların öfkelerini
an yanlış tahkik edip ona göre cem'iyyet-i İslamiye ıçın
y m e t -j biçareler idi.
İşte böyle bir takım sahifelerden ahz-ı malumat edenlerin
a bir kavmin ahval ve mahiyet-i m e d e n i y y e s i n e ç a h l a k
7
maliyesine,hayat ve maişetine güç vakıf olacakları
bedhidir.Hatta bu sebebden olarak esasen devlet-i ebed
müddet muhabbet ve taraftar bulunan rical-i ecnebiye bile
hidmet ediyoruz zannıyla e f k a r v ı maliye-yi carih birçok
isnadatta bulunurlardı.
Memalik-i Osmaniye'ye gelip gidenler artıkça beka-yı
devlet-i aliyye-i Osmaniye'nin mahbeleri asar ve harekat
hissine ve f e z a il ve m e k ür i m+i islamiyenin naşirleri dahi
oğalmış ve hilafet makduse-i İslamiye hayat alemi içinde
endisine layık ve muvafık bir mevki-i'ali ihraz etmişler.
Hemen Allah z e v v e lv c c l a l ü hazretleri dahi şu mevkı'-ı
liyyenin ibka ve irtikasına yegane medar bulunan şu kutlu
Sultan-ül-gazi Abdülhamit Han) efendimiz hazretlerini
ilcümle amal ve t e ş b i ş a t= ı malikanelerinde mevki-ı bal-hayr
uyursun, Amin.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Bu gidişle hali neye varacaktır?
Baf kasabası bu aralık medeniyete be de 1 vahşet,
saniyet mukabil bedeviyet mücadeleleri meydana çıkarıyor
insanı hayrete bırakmadan ziyade mağzub ve meyus ediyor.
Acaba h ü k m+ f e r m a olan bu halin neticesi ne olacaktır?
hallerden mütevelli fenalığın sirayetini kim men edecektir.
l d a r e h a n e m i z e Baf'dan v ü r ü d etmekde olan mahrurat o
a u a r müessir ve medhuş sadalar çıkarmaktadır ki hükümet-i
8
Geçenleri Baf kasabasında is lamlara karşı birçok
mahalleye şu surede k a f f e+ i dikkat ve basiretini bu hususa
hasr' etse gerektir.
hristiyan (Rum) ahalisi tarafından icra edilen mugayir-i edeb
nümayişat ve harekat t e c a v ü z k a r a n e l e r i n i sathiyyece neşr ve
i'lan etmiştik.Yani kan kıpırdatacak bir sözle böyle sırf ve
isti'mal eylemişdik.Teessüf olunur ki aynı hal yine devam
etmekde olduğu muhabirimiz tarafından kemal-i s ü z i ş l e beyan
olunur.
Yedi sekiz gün evvel ma'rif ve muhterem iffet ve
hissiyat sahidesi müte'hile bir Müslüman kadına ba'del-iftar
r o m ş u Iu ğ a gitmekte iken üç nefer-i hıristiyana tesadüf
eylemiş ve o anda bunlardan biri deynekle ve diğeri tapuz ile
ila sebep,biçare kadıncağazın başına vurmuşlar ve
merkumenin başı yaralanıp kan fışkırmaya başlamasıyla
f e r y a d eylemiş ve kahvehaneden nişitip imdada gidenler
r a d ın c a ğ a z ı al kan içinde bulmuşlar.Merkumun Hıristiyanlar
· e feryada başlamasıyla firar etmişler.Kanı durdurmak için
ekime müraca'at eylemişler ise de hekim gelmediğinden
irçok mehn-i meşakkale kanı durdurabilmişlerdir.
Merkümenin harsehsesi şiddetli olup tedavi edilmekte
mış.
Velhasıl oralarca en ufak t e f r ia t a varıncaya kadar
issiyat maliye-i Osmaniyeye dokunacak sözler sarfından
9
tecavüzlük irtikabından çekinmeyenler pek çok olduğu
mahallinden i ş r a r olunmaktadır.
Yine Baf Vukuatı
Matbuat mahalliye polis zabıtanıyla ifratlı hakkında
mütemadiyen türlü türlü sözler sarf ettikleri halda gazetemiz
daima haksız u z v iy a t ı cerh ve hakikat olan cihetleri tastik
etmekten geri kalmamıştır.Bu kerede iki yetişmiş Baf polisi
müfettişinin cahilane icra ettiği bir hareket-i bardeyi derece
'e neşi ederek merci'nin nazar-ı dikkat ve ehemmiyetini celbe
ib t id a r ediyor.
Ma'lum olduğu üzere d e r s a a d e t= i harbiye ve bahriye
ektuplarında bulunan birkaç Kıbrıs'lı efendiler her sene
·atil vaktinde aile ve ih b a s ı n ı ve musakkat reisi ziyaret ıçın
~ıbrıs'a gelirler ve bunlara mensub oldukları mekteb elbisesi
abis ve kılıçlarını hamil olarak gezerler ki bunları gören
·atandaşları şüki ve iftihar ve haklarında evlad ve birader
uamelelerini icra ile muhabbet ve hürmet izhar eylerler.
Bu tatil münasebetiyle Baf kasabasına mensub mektebli
c ır efendi geçenleri Baf'a giderek mektep elbisesi ve kılıcı
e e d i b a n e ve h a l im a n e gezip dolaşırken ansızın müfettiş
rkum efendiye hitaben kılıcı taşımak yasak olduğu ve kılıcı
karmasını tenbih eylemiş.
Mektebli efendi bu tenbihe ita'at ederek derhal keyfiyeti
m i s er M s r . C o r e İs m i s ' e b e y an v e i f h am et mi ş v e k o m i s e r
10
m ü m i aleyhe kılıcı serbestçe taşımaya me'Zun bulunduğunu
cevaben bildirmiştir.
Şu keyfiyet iyice tefekkür olunur ise başka başka
ma'nalar çıkaracağına şüphe olmadığından müfettiş merkum
böyle muvaffak ve sevab olan şeylere nazar-ı dikkatini hasr
edip sonra da münasebetsiz hareket edeceği yerde esas olan
muhafaza-i asayiş himmet buyursalar ve zifesini icra etmiş
olacağı şüphesizdir!!
Geçenler İngiliz askerlerinden iki nefer gece vakti
arhoşluk saiyesiyle mahkeme-i nizamiye reisinin hanesi
pencerelerine taş atarak cam kırdıkları polis tarafından
görülmekle birini derdest ederek polise isal ve oradan hapse
id h a l eylemişlerdir.
Kıbrıs ceziresi mekteb-i islamiyesine c a n i b hükümetten
·an ihtidayı k a n u n= i s a n i sene 93 eli gaye-i k a n u n v i evvel
s e n e 93 bir sene zarfında atiye namıyla i'ta olunan meblağın
u kere resmi ceride ile neşrolunan cetvelin icmalidir:
Kar Şın Lira
eşadiye mektebi dahil olduğu
a 1 de Lefkoşa kaz asında
· ulunan mektepler;
uzla kazası dahilinde
ulunan mektepler;
6 1 2 338
.•... imason kazası;
.-~ a g o s a k az a s ı ; 6
5
1 5
9
57
76
43
11
Baf kazası; 1 O 1 3 1
Girne kazası; 1 O 37
Yek ün: 3 2 780
Mektepler inşaatı ıçın; 6 17 1 4
Verilen i'anat. 800
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Yadigar-ı Muhabbet
Mab 'ad
Müellifi
Nazım
Mediha Hanım Kaç defa söylemeye niyet ettimse de yenı
ır dugdugayı Mucib olur harfiyle ağzımı açmadım. Arzu
uyurulursa bir şitaretli zamanında kendilerini i s t i m z a c
edebilirim. Hem böyle meşru bir iltimasımzı red etmezler zan
"derim.
Mucib Medihacığım ! Mümkünse elleriniBey_Canım
eyım, beni şu h a l= i m e y ü s s i y e t t e bırakma! Ne yaparsan
y a p l l ş i suhuletle ikmal et.Cidden hemteki niyaz eylerim "Sen
e d a a etmez isen ben kime feryad ederim" Aksi halinde
ayılmış ol ki Mucib elden gider! ...
Mediha biraderinin kelamında,Hanım, hatime-i
y a d e s iy l e mütcessire olup şiddetle haykırarak: Ah ... Öyle
cı e ş ü m sözler söylemekde m a t n a var mıdır? Neden böyle
unuz? Her gitmede ihanet mi buldunuz? Bendeniz, şimdiye
dar elden gelen hidmet ve m u t a v e.n e t t e kusur etmedim.
md olsun henüz kat'ı ümid ederek surette meyus değiliz.
12
Binaenaleyh bir müddetcik daha sabr edelim, bakalım Mevla
neyler!
Mucib Bey_Vakıa sabr etmek illa! Fakat vücudumda
ahammüle takat yok. H ü d a bilir,içinde ateşler yanıyor!
Mediha Hanım Mukaddimce de ifade etmiştim ya!
s t ik ma l= i mes'udiyetiniz hususunda imkan m ü s a id olduğu
c a d a r çalışacağım! O cihetle bir takım h a y a l a t v ı h a i l e y e
apılıp da beyhude yere kalp şeryengiz ma'dum etmek beca
d e ğ i l d ir .
Bunu üzerine biraz vakt-i sükut ile geçti.Ba'de m ü m i L
e- ha kalkdı, validesinin yanına gitti.
Filhakika o gün bir iki saat sonra Gazi köyüne izmet
mek üzere Mediha Hanım annesiyle birlikte bir arabaya
:.ırip köprüye indiler.
27
Mucib Bey, evde yalnız kaldığı zaman g a r i b a n e yine bir
_d i ağ 1 adı ! Ga 1 ey an - ı efkar i 1 e bu 1 un du ğ u mah a 1 de ar am
e m e z oldu.Güzelce giyindi, fakat nereye gireceğini zihnine
e s t ir e m e d i ğ i n d e n hemen s a ik a= i ızdırapla sokağa fırladı!
Dışarı
e y o ğ lu t n a
çıktığı
gitmek
sırada olmakPazar münasebetiyle
oralarda biraz Vakit geçirmekve
a y ü l a t ı n a mukavemet edemedi.Öteden beri yar sadıkı olan
ci Bey'i bulup onula o cihete teveccüh ettiler.
Gariptir ki bu ke şt kez ar esnasında safve
..• daşlarından Sa'di ve Neşat Beylere rast gelmişti.
13
Mab'adı var.
ŞUUNAT-1 OSMANİYYE
(Bilad-ı Mukaddesede Terkiyat)
ay z- ı fa' 1 e is al olan velinimet beymentemiz padişah
Nuhbe-i amal hayret-i iştimal malikaneleri memalik
mehruse-i şahanelerinin her tarafında is a r v ı im r a n Türkiye'nin
ş e v k e t p e t a h efendimiz hazretlerinin saye-i m e t m u r i t e v a y a
e l e k d a r i l e r in d e şu son günlerde b i Iü d= ı mukaddece vuku
ulan teşbihat bilhassa sezair-i şükrandır.
Saniha pira-yı s ü h ü h ve sudur buyurulan irade-i mekarim
tihab olunarak keyfiyet 'utbe-i felekmertebe-i hazret-i
urtade-i hazret padişahı mantık müneyyefince c a n i b= i hacz-i
ağfiret tarzda inşası makrur olan m e b a n i v i hayriyeden
a s t a h a n e n in ıçın gayet münasip ve ciyadet malik bir mevkı'
a d i ş a h ıy e garez olunması üzerine esası ameliyatının icrasıyla
ş a a t ın biran evvel ikmaline çalışılması hususuna ferman
u h a s in v i ebrah hazret h il a f e t p e n a h ı şerefsanih buyurulduğu
e kuds-i şerife su isalesi emrindeki teşbiş-i Hayri hakkında
ahi m u a m e l a t v ı resuiye, kemal-i keremi ile terk ettiğine
azaran şerife-i m e z k ü r e yakında ihtiyacat-ı . .zarurıyenın en
ü b r e m l e r in d e n olan su ı ç ın mezayıka çekilmeyeceği ve
-erbela-yı m u l a l a y a (Necef Eşref) kasabasına m a i l e z iz isalesi
ın masarıfı hazine-i şahaneden tesviye buyurularak hafr
ilmekte olan kanın imalat i n ş a iy e s i rehin-i hitam olduğu
14
vel-yevme kasaba-i m a z k ü r e ahalisi mebzuliyet m a y e nail
olarak velinimet beyentemiz padişahımız malikaneleri davet-i
hayriyesini rüzve şeb kabulüne hazret-i kibriyaya takdim
etmekte oldukları sa'adet gazetesinde menzur dide-i
iftiharımız olmuştur.
Kılmeru Osmaniye'nin her tarafında bu gibi
muvaffakiyetin hergün her dakika ziynet-i saz-ı oyunolduğu
oğrudur.
Fakat 'alemi İslamiyet ıçın bir kudsiyet-i mahsusayı haiz
i n a h ı s u l t a ı s a l a b e t hazretlerinin ham
ulunan b il a d= ı şerife-i
iktinah
mezkürede
efendimiz
halife-i diyanet
mahsüsa-i im r a n p e r v e r a n e l e r i ile bu gibi a s a r= ı terakkı
asvelpezir olması kılıp me'menini bir kat daha hissiyat
e m n u n iy e t k a r a n e ile imal edecek muvaffakiyetten olup
undan dolayı bilhassa arz-ı teşekkürat ve minnettarı edilse
t a b ii d i r .
Ma t m a f i h b i l a d s e l s e= i mebhuse her sene yüzbinlerce
ü f'ü s a ziyaretgah oldukları cihetle onlara m a i l e z iz isalesiyle
-e siyahıyyenin istirahatini ta'min edecek her güne esbab-ı
"i m r a n ın sahhe-i husule getirilmesi sıhhat-i 'umumiye nokta-i
azarından dahi haiz ehemmiyet bulunarak, e l t a f mahsuse-i
adişahı bu cihetle dahi pek büyük teşekkürata şayandır.
A.lem-i İslamiyet ve medeniyetin pek büyük
innettarlıkla tekli edeceği bu teşbişat-ı hayriyenin beyan-ı
t af s i l a t ı "Sa'adet" gazetesi için en büyük i f t ih a r v ı medardır.
15
rı olup mahbenin kalbini daima semavat ve 'adalet
KISM-1 EDEBİ
Merhamet dünyada en aziz ve makul hasletlerden
azineleriyle imla eder. O hazinenin en büyük kıymet ve
emmiyetini teşkil eden şey tasrif ettiği servet samanı değil,
aya ve ihsanıdır.
'İtaya ve ihsan, yalnız maddiyata ait bir servet ve saman
e ğ i l d i r : Bunlar başka bir maksat için olmayıp ancak tavsiye
terkilerini hasıl eden zeka ve kalbin hazineleri alemin
_rası,muhabbetin keremiyetidir.
Bir meş'ale ziyasını diğer bir meş'aleye nakl ve i'ta ile
"i l e s i n i asla z a y ir etmediği gibi, mertametin sarfıyla
e r e c e s ın e i r a s etmeyeceği gibi d e r k a r d ır .
İnsanların yekdiğerine muhabbet etmeleri cümle-i şerait
in s a n i y e d e n olup "içlerinde ş a y a n= ı muhabbet bir hali
ayanları,yahud evlaki sevmeyenleri ben nasıl sevebilirim"
ek hatadır çünkü Cenab-ı Hakk'ın her mahlükunda daima
- ve ş a y a n= ı muhabbet bir şey bulunması labeddir.
Kulüb-ı nasın en derin yerlerini gören, o halk-ı kainat
e en ziyade ş a y a n v ı tahkir görünen mahlukatını nazar-ı
hametle görüyor.
Evliya-i k ib a r ı m ı z d a n işite geldiğimiz ali-i h ü k m i y a n e
ih e t l e r e r i t a y e t etmeliyiz ki 'akıbette ecr ve nihayete nail
il elim.
16
Bu hususta atideki cümlenin bir ders-i ibretşu
makamında zikr olunması elbette faydadan hali değildir.
Bir insan ne fenalığa bedel fenalık, ne zulme mukabil
zalim yapmayıp bil'akis ancak iyilik ederek ahz-ı sar
e t m e l i d ir ı Fe n a l ı ğ a iyilikle galebe etmekle s a i t n ive
aramalıdır,eğer başkalarına muhabbet etmeyi bilirse onlara
iy il i ğ i sevdirir ve o da onların sevgilisi olur birçok adamlar
-ardır ki diğerleri aleyhine is n a d= ı kabahat etmezden evvel
izzat nefslerini itham ederler.
Merhamet bizi h a k i k a t t e n ı z e k a n ın c i l m ve ma'firetin,
·erbiye faziletin ta'mimine mecbur
kısmını
ve ne şr ve
e d e r , Merhamet, tasarruf ettiğiniz birşeyın
'am,bahusus hal-i s e f a l e t v i d ü ç a r olanlara, ihsan olunmasını
ab eder.' Adalet faziletin mebdei ise onu itmam ile derece-i
e m a l e isal eden merhamet v a h u t t u r .
Dersa'adet: Ziraat bankası evrak kalemi halfasından ve
e d in a l i hassen Ramizi Bey tarafından
TAHATTÜR ET!
hoş o dem ki olur s a b a h z i s a f a ı ş a k ir ı ş a k i r terennüme
ur eyler ihtida! ...
va ş , yavaş o 1 ur iken ş af k p eri si c e 1 nez a gönü 1 !
ande ver, melek edayı sen tahattür et!
eyl pür safa ki padişah leyl olan kemer,
.·· a y a g a r k e d e r z e m i n v e a s m a n ı s e r t e s i r !
ursa zeyb-i düş nazınız yine o zülfi zer?
17
Almanya fen münafil-a'za müntesebinneden mösyö
meclis-i şahaneyi, akıl beden! Tahattür et!
"n u t m a d ı m! O i b t i s a m ı , tatlı tatlı sohbeti o bi bedel zamanı
mev'ud-u s a t a d e t i l
e t a d e rı i z tefekkür eyleyip o cay ve salti:
ur h e m i ş e gizli,gizli na l e z e n tahattür et!
MÜTENEVVİA
artin) Birleyn muhafil fenniyesinin birinde ahiren mühim
şey haber vermiştir ki o da kahvenin bar-gir üzerinde
"s i r a t v ı kilyesine müta'lıktır.
Müm-ı el-yenin i f a d a t ı n a göre kendisi atmış frank
abilinde k a d i d olmuş denilecek kadar zayıf bir bar-gir
-'- a y a e eder ki her gün bu hayvan bazen yalnız kahve ve
zen de kahve ile karışık bal içirerek bir haftanzarfında
kuvvet görülmeye başlamış ve şu tedbiren neticesi
ak üzere esb öyle bir h a Iv i kuvvet kesb etmiştir ki 1250
..., ga f ü r ü h t eylemiştir m ü m i ileyhin ifadesi üzerine
ü m l e ahırlarda bu yolda t e c a r ib icra olunarak cümlesi nail
affakiyet olmuşdur. Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa Asaf
18
1 6 Nisan Efrenci Sene 1894(Siyasiyat,Edebiyat ve
Sene:3 Aded:84 Pazar ertesi
KIBRIS
1 3 1 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
Lefkoşa' dan ma' ad a mah a 11 eri için bir sene 1 iği post a
c r e t iy l e beraber sekiz şilindir. Nefs-i Lefkoşa için bir
e n e l i ğ i beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
ilmeyen mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜRACA'AT
Kıbrıs ceziresinde Lefkoşa şehrinde Turunçlu'da Osmanlı
aathane Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye için matbaa
ına müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
nup olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
ıı r ın d a n iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
- undan Bahs Eder.) 4 Nisan Rumi Sene 131 O
İFADE-İ MAHSUSA
L'efkara Vukfi.'atı ve Hükumetin İcraati
Sözlerine i'timal edilir. Bazı zevatın işaret v u r ü y e t in c e
,-. arada geçenleri bir vak'a-i garibe v u k ü a gelmiş ki
mmiyetine melani tafsilen derece ederek hem hükümet
.•..... alliyenin ve hem saramadan beldenin nazır dikkatine arz
zı e n i münasip gördük.
19
Şöyle ki: Tuzla kazasına tabi lefkara karyesinde yırmı
yaşında bir Müslüman genci su almak üzere köyün dahilinde
ulunan kuyuya gittiğinde orada bir Rum kısına tesadüf
ederek merkumenin ifadesine nazaran yanağını sıkmış, Kız
merkum un maksat ve efkarını sarını ş. M erkumda kendisi ne o 1 an
muhabbetinden bahs etmiş bunun üzerine kız hiddet ederek
eyfiyeti pederine söylemiş pederi dahi hiddet ederek alız
i n t ik a m etmek fikriyle dışarıya çıkmış ve merkum genç
.J ü s 1 ü m an p e d eri n e t e s ad ü f et m i ş v e e z h ar - ı h i d d et v e ş i d d et 1 e
erkumenin ifade ve şikayetini hikaye eylemiş.İhtiyar
üslüman hiddet ve şiddeti görmesiyle kemal sükunet ve
. e v a z u t l e oğlunun böyle bir cürette bulunduğu sahih ıse
e r b iy e s in i kendisine havale edeceğini cevaben beyan ederek
e s r e t ve v e r ü d e t e meydan vermemek istediyse de merkum
rıstiyan o hiddet ve şiddet ile genç müslümanı bulup b i l a
__ al ve cevap kötenk son derecesinde merkumu ezreb ve ondan
nra tesadüf olduğu hırıstiyanları Müslümanları aleyhine
riben sevk eylemiş binaen aleyh derhal ahali-yi hırıstiyana
c a k l a r a fevc yayılmış.
Tesadüf eden Müslümanları erkek ve kadınlarını darb
eğe ve kanlarını dökmeye başlamışlar bunların feryad ve
aniyenlerini diğer Müslümanlar işitmesi üzerine muavenete
t rn i ş l e r onlarında üzerine hücum olunarak kimisinin bazını
c im is in in kolunu yaralamışlar bu hali müşahade eden polis
erleri müdahale etmeğe kıyam etmişler ise de arbedenin
20
ş id d e t+ i dehşetinden bulundukları noktaya terk ve sürat
cı ü m k ü n c ile iskeleye azimet ve vukuat garibeye zabıtalarına
port eylemişler ve buna mutaakıb karye-i mezbureden
e c r u h olarak birkaç kadın erkek dahi iskeleye yetişebilerek
zı a h k e m e kapısında polis dairesinde hallerini anlatmağa
lışmışlar ise de heyhat! İki günden sonra nihayet polis
afından tahkikat icra oluncaya değin karyelerine avdet
eleri cevabını almışlar.
Merkumun şu cevabından bir semre hasıl olduğunu
attıklarından hallerini iktiza ettiği halde asaletli veli
zretlerine kadar ifade ve yare ve birilerini ir a e etmek ıçın
fk o ş a' ya azimet etmeye kar ar vermiş 1 er.
İşte polisin muhafaza-i asayiş hususundaki vazifesi ve
-p. ahali-i i s l a m iy e n in peyder_ pey düçar olmakta olduğu
hatıralı hal yeisi!
Üç yüz küsur seneden beri nizam ve intizamı tanıyarak
al asayiş ve emanet üzere idare olunmakta iken ansızın
ederek ifrat harita nail olan ve hürriyeti sekavet ve ser
ş i l ik ile telakki eden ahali olan ve hükümeti görmeyerek
di hallerine bırakılır ise bu gibi hallerin kesretle kabule
e hükmetmemek kabil olamıyor.
Binaen aleyh h ü k ü m e t+ i mahalliyenin bir an evvel bu bab
zaman ve mekana göre tedabir lazime ve makamla icrasıyla
ah ve asayışınin te'minine ümmet buyurmaları k e m a l+ i
r e m i ciddiyetle iltizam olunur.
21
ususunda hükümet-i mahalliye cayından iki İngiliz
Lefkoşa Belediyesi ve Ahali-yi İslamiye
Lefkoşa be 1 e diyesi idarenin tercüme - i ha 1 ine vakıf
anlar ahali muhtelefesinin ne fikir ve harekette bulunduğu
e k kolaylıklan keşf edeceklerine şüphe olunamaz. Bir zaman
u ki belediye menafı zaitiye ve amal ha r i s a n e y e illet
e s i l d i ve bi vakt olduğu iki sınıf ahali beyanında neşriyat ve
e l k i berudet sebebiyet vardı. Bir hale geldi ki v u c ü d= u ile
am vucüd-u mesavi hükmünde tutuldu "Belediye" dinlediği
herkesler izhar haşunat ve ımaı nezaret
erlerdi.Nihayet idare yalnız Vali hazretlerinin 'intihabiyle
"i n olunan biri İslam ve diğeri rum ve reisi bir İngiliz
e m u r u n d a n mürekkeb bir heyete intikal etti. Ahali bundan
ayı memuruna s u k ü t= i ihtiyarla neticeye muntazır oldu.
Aradan iki veya üç sene geçmeksizin ortaya yine bir
ediye beldesi r ü m ü m a olmağa başladı. Herkesler s e v a b ık v ı
attürle telaşa düştü.
Telaştan ziyade infial ve hayrete d ü ç a r oldu. Bunlar hep
ali i s l a m i y y e hukuku bu hususta nazırdan durdu tuttuğu
g ô r ü l m e k t e d i r .
Esbab isaliye ve h a r ü r iy y e s i heniz öğrenemediğimiz bazı
addeden dolayı belediyenin idare-i hazıresini tetkik ile
muhtaç olduğu teşkilat ve tensikatın tanzim ve teklif
me'murlarından ve biri Rum ahalisinden mürekkeb bir
22
c o m ıs y o n ta'yin olunmuş ve bu komisyon m u t a l a+ ı beyan
etmek isteyenleri dinlemeye me' zun imiş!!!
Acaba belediye idaresini teşkil ya'ni varidatını hasıl
e d e r e k ihtiyacını t e v h i n ve teshil eden yalnız bu sınıf ahali
idir?
Ve ahali-yi is l a m iy e n i n de idareye müdahale etmeye hiç
akk ve salahiyeti yok mudur? Böyle ise ahali-yi is l a m iy e n i n
ciheti çoktan bilerek ona göre hareket eylemesi lazım idi.
·et ahali-yi i s l a m i y e n i n dahi hakk ve salahiyeti olduğu
a l d e ne ıçın bu komisyonda onlardan dahi bir a'za
1 un m as ı n ? İ ş t e he r k e s b u b ab d a e f kar ve mut a 1 ' tını b ey an a
e t z u n olduğu için bizde ahali-yi is l a m iy e namına olarak
mısyon mezkürede bir İslam a'zası bulunmasını arzu ederiz.
aen' aleyh 'umfımen belediye idaresi hakkındaki
a 1' atımızı_ ah a 1 inin efkarını tab' iye t 1 e nüsha- ı eti yemiz in
r i n d e bir tafil-i beyan edeceğimizi v'ad eyleriz.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
'Ayd-ı se'id fütfır-u eyyam r e z a n= ı gufran r e s a n e v i redif
ak şeref-i helül edip kaffe-i müselmeni bir sürür
ü t e a h ı ile mübeccel eylemiş ve pir ve nazik k e m a lv i
a ş e t l e yekdiğerini tebrik te'ide m ü s a r i t a t göstermiştir.
Birinci ikinci günler polis e f'r a d= ı müsellimesi tarafından
·ech hasar altında c e r i d ayunu icra olunup üçüncü günü
yıne polis tarafından atlamış, koşuş, halat çekiş gibi
e n c e l e r tertip olunarak bayrama nihayet verilmiştir.
23
--·---- ------
Binaen'aleyh k e m ô l > i sıhhat ve afiyetle bu gibi daha
irçok i "y a d= ı mübareke ve e y y a m v ı m a h s ü s e n i n ümmet-i
aciye-i i s l a m i y e haklarında tevali' idraki ve bu suretle dahi
üminiyenin nail re'fet ve himayet olarak e m s a l= i kesiresiyle
üşerref olmaları dualarını bizde 'an samimel-kalp tekrarın
r e f "i k a b u l g a h halik gün ve mekan eyler.
'Umftm-ı Cezire Bank Direktörlüğüne
V an_ M e y 1 i n c e nam - ı z at t a ' y i n o 1 un ar ak L e f k o ş a ' y a
u v a s a l a f ve if a= y ı ve z a i f e mübaşeret eylemiştir.
Mü m ı ileyh birçok vakit b e r ü s e d e bulunup her yere
_ e t i ş t ir m e k hususunda m a t l ü m a t tame ve m e ha r e t
ü k e m m e l e s i olduğunu mebni tertib v a m u l i vechile burada
ahi ipek kozası yetiştirmek ve bu suretle cezire her yer
cı a h s u l a t ın ı terk ettirmek zamanında hükümet-i mahalliyeden
tiyaz tabında bulunduğu me'al- memnuniye işitilmiştir.
Müstear dairesi ve meclis-i k u v a n ın katibi Mister
mand Tomas giriftar olduğu beyn hastalığına soğuktan
ü t e h a s ıl saire hastalık dahi manzum olmasıyla mart
rencının birinci salı günü terk-i hayat eylediğini 81.
- hamızda dere ve 'ilan eylemişdik.
Aradan on sekiz veya yirmi gün m a r ü r u n d a n sonra m ü m= ı
ev hin vefatı, tedavisine me' mu r o 1 an Lefkoşa kaz ası hekimi
ktor istivin'in raportu vechile, yalnız s a l f e l v b e y a n
a s t a l ı k t a n n e ş a "t etmeyip tüfenk yarasından telef olduğu
v a t i r e işitilmesi üzerine hakikat halin meydana ihracı
24
amanında velayetten verilen emir mucibince on beş kişiden
ü r e k k e p bir heyet-i hakimiye teşkil o l u n m u ş ve geçen
aftadan t a h k i k a t e i b t i d a r olunmuş idi!
Evvel emirde yirmi gün evvel m e d f ü n olan m ü t e v e f ü= y ı
e r k ü m u n cesedi hükumet boş hekimiyle askeri tabibi
ı a r af ın d a n kabirden çıkarılarak teşrih ve m u t a y e n e olunmuş ve
ü t e v e f a= y ı merkumun sol tarafında memesi atında koluna
oğru tüfenk saçmasından büyük bir yara bulunduğu görülmüş
e tahkikat buradan başlamıştır.
En evvel istintak olunan m ü m ı ileyh doktor istivin
uzur-ı hayatta mütevefah mu'mı ileyhin intihar etmek
aksadıyla saçma fişekle dolu bir çifte ile sol memesı
-zerinden vurulduğunu görmüş ve aradan bir iki saat geçtikten
nra m ü t e v e f a= i merkum hayat etmiş olduğunu beyan
_,- 1 e m i ş t ir .
Binaen'aleyh intihar etmediği ketm ile yalnız s a l if'-e l
ik r hastalıktan vefat etmiş olduğu bildirilmiş ölmesindeki
5ebep doktor m ü m i ileyhten sual olunduktan kısmen
milyasının hatırı ve kısmen fakat esasen intiharın ş u y ü i y ı
ben 'ad olunduğu çünkü gerek h e k i m a m ın kavli ve gerek
criyenin hükmü ih t i h a r ın ş u y ü r v y ı sirayeti mucib olduğunu
e v a b e n beyan ve ispat eylemiştir.
Diğer entel_beyan hekimler dahi bu kazazayı beyinnede
. a n hasıl olup da giriftar olan bir hasta intihar etmeğe ve
e y a l bulunduğu tasdik eylemiş velhasıl sair ş a h id l e r i n ifade
25
'e şehadetleri dahi intihar eylediğini te'yid eylemiş olmakla
eyet-i m ü m i ileyhim tarafından e t y e l vb e y a n kadar verilerek
oktor m ü m i ileyh teberrie zimmet eylemiş ve yalnız hakikat
·akayı resmen bildirmeyip ketm eyledikten dolayı hata
eylediğine hükm olunmuştur.
Kararın Meali
Mister Edman Tomas giriftar olduğu beyn cıbanı
astalığıyla e n f e l ü v i n z a n ın te'sirinden intihar etmek
aksadıyla aldığı tüfenk yarasından müte'siren vefat ettiğine
e doktor istiv'in tedavi hususunda vazifesini layıkıyla ifa
y l e d i ğ i n e k a n a a t h a s ıl o 1 m u ş v e a n c a k h a k i k at i r e s m e n r a p o r t
·mediğinden na ş ı hata etmiştir.
Kıbrıs ceziresinin 5 1894 varidat ve misafirsenesı
ahnumesi mübeyyen bütçesi bu kere meclis k a v a n ın c a dahi
sd ik olunmuştur.
Bütçede gösterildiği vehicle varidat 1 8 Ve
s ü r if a u 111394 ingiliz lirası tahmin olunmuştur.
Po 1 is idaresine b a' z ı tensikat tanzim at icrasıve
mında meclis-i k u v a n ın tarafından mağriz bir komisyon
ve ol-babda m e z a k ir e y c i b t id a r kılınmış olduğu
·sıkan istihbar olunmuştur.
Evvel v a h i r arz ve e t y a r eylediğimiz vehicle polisin
le-i t e n y ık a t ı n d a n biri veyahut doğrusu birincisi polis
·murlarına kuvvet ve bir m a z n ü n i i c a b a t zaman ve mekana
e istintak eylemlerine me'zuniyet a t t a s ıy l a o ler cehle
26
z r ü a t ı Kemale isal ve zira' mesrür ve ihya
ilecek is t i n k a k ı n mahkeme-i nizamiyede şehadet makamında
a b u l olunması hususu olduğunu bu vesile ile dahi tekrar
e z k a r ın a ib t i d a r eyleriz.
Girne komiserliğine ta'yin olunan cezire veznedarının
e r in e Tuzla iskelesi gümrük müdürü Mister Martin ve m ü m i
e y h in yerine Limason polis k u m a n d a r ı Mecver Çemirberleyn
in olunduğu m e v s ü k a n istihbar olunmuştur.
Girne'ye komiser ta'yin olunan Mister Kalusob'un
""fk o ş a' dan inf ika kından naşi mü n ha 1 k a 1 an İn g i 1 iz evkaf
rah has 1 ığı na Lefkoşa komiseri Mister Martin King nas b ve
"y in olunduğu işitilmiştir.
Leh-el-hamd şu m ü s e m d e emsali n a v m e s b ü k olarak
t iy a c a muvafık ve kafi bir derecede yağmurlar yağdırmak
emiştir.Hemen c e n a b= ı feyyaz mutlak ceziremizi her türlü
a t t e n hıfz ve s iy a n e t i 1 e n a il v i feyz ve bereket
ursun.Amin
ŞUÔNAT-1 OSMANİYYE
"Osmanlı Arab Şirketi"
Basra Gazetesinden Muktebisdir:
Şu "i n v a n ı gören her Osmanlının müstağrık fart-ı sürür
aması mümkün değildir. Şu ser levha üç kelimeyi cami 'dir
irincisi m a ı n a y ı v ü c ü d= ı 'alem i s l a m iy a n ziver-i dev evin
-ı imanı olan velini'met azim padişah pür kerem ve
işah Rafet Tev'em efendimiz hazretlerinin a k v a m v ı
27
e l i l e= i Osmaniye'nin zıll zıllil lüft vr ih s a n ı n d a olan saadet
e r e f a h iy e t ve rahatlarının delil mücbeli olan şu kelime-i
ami'anın m a ğ z a m a t= ı ömürlerinde i n v a n v ı bereket ve f a t i h a c i
t a h d i s nimet-i ittihaz etmekte olduklarını gösterir. İkincisi
sr-ı celil-i i s l a m ın esas vukfıunu hasıl ve millet-i ma'zume-i
smaniye'nin rekn-i azimini şamil kavm-i necib Arab'ın ulu
immet ve gayretini i ' lan eder.
Üçüncü kemale dahi bir memleketin u m r a n v ı madde ve
a'nuyesini ve terkıbathriyesine-ı ticariye ve sana'iyesinin
akdumesini teşkil eder.
Zat-ı akdes hazret hilafetpenahının niyet ve makased-i
ihanelerinin 'uluvviyeti ve m e m a l ik= i m a h r ü s e n i n her bir
ktasındaki terkiyat-ı u m r a n perverlerine müşahedesiyle
rir-el-emin olan a s d i k a+ y ı b e n d e= g a n ın t e m ü y ü l a t+ ı u m r a n+ ı
·lyaneleri mucib teşekkür ve iftihardır.
Müstağni-i izah olduğu üzere Basar-ı Irak'ın anbar-ı
e s a b e s in d e olup bahr-i imanın en mühim körfezi olduğu
lde şimdiye kadar m e n a f il e t bahriyesi hemen ecnebilerin
e f a in e münhasır idi. Ticari ve belki bilumum e r b a b v ı emlak
halliye tarafından onların m e r a k ib v i bahriyesine ve her
- lü muamelelerine arz-ı ihtiyaç ile bunca h a c c a c müselmini
- dükleri iz a ve meşakkate atf-ı e h a z a+i esef ve kederle
ifa olunmakta idi ki şu halin devamı e r b a b+ ı hamiyetin firk
ki c u y a n e s iy l e rehin-i itilaf olamayarak bu kere şu unvan
attünde bir şirket teşkiline teşebbüs olunmuştur.
28
Bizim er'bab emlak ve t ic a r im iz akd-i şirket edip
h e n d e s e t a n e ve hatta h i c a z i y e ve "i m ô.n i y e y e ve bilumum s iv a
hele ümit ve şad edecek mükemmel vapurlar ihdasına haiz
iktidar etseler de s a t a d e t mutlaka ve emniyet-i k a m i l e y i şamil
böyle bir zaman m e t m ü r iy e t n i ş a n padişahı da r e f a h i y e t -j
ahaliye me'müriyet memlekete servet-i 'umümiyeye şiddetle
h e v e s k a r olan e r b a b v ı himmettir.
İşbu şirket me r a k ib v i bahriye te'sisine müstehassıs olup
s i m d i l i k yirmi bin lira sermaye ile teşkil edecek ve bunun
Basar-ı meclis-i idare i t z a n ın d an izzetli Hacı Ahmet El-nü'ma
Efendi ile rahmetli Hacı Mensur Çelebi ve ticari mu'tebreden
sınan Ferih Çelebi tarafından dergahta olunacaktır.
İşbu şirket sırf Osmanlı olacak ve bilumum hissedarın
t e b e t a y ı Osmaniye'den olacak gibi kaffe-i m u t a m e l a t k u v v a n i
evlet-i 'aliyye dairesinde devranı edecektir.
Mevsim-i hacda mübarek Hicaz'a azimet edecek h a c c a c ı n
e r cihetle te'min-i sükun ve rahatları ve muhafaza-i akıbet
aatleri maksad-ı m ü r a h i m mersadıyla Mekke-ş mükerremede
· çok m e b ü n i= i Hayriye te'sis ve inşası zamanında cabib
e a l= i m e n a k ıb hazret h i l a f e t p e n a h i d e n ibzal burulmuş olan
sar-ı in a y e t= i celilenin Hindistan kat' v siyye'sinden
ü m k ü n bulunan bil-cümle ehl-i i s l a m ı n kalıp d in d a r a n e s i n d e
.Li d etmiş olduğu ih t i s a s a t minnet ve şükranın son dereceyi
c l d u ğ u bilumum m e s a c id d e m u h a s e l e tc e v a m ı' veve
ınmakta olduğu Hindistan'da Ye v m iy a y ve İskender Abad
29
şehirlerinden m e v r ü d m e k a t i b v i hu s ü s u y a d a bir z e b a n= ı
hakikat beyan kılınmaktadır.
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Yadigar-I Muhabbet
Mab'ad
Müelliti
Nazım
Nagehan'ı v a k ı' olan şu m e l a k e t t e n çiçeğin çehresini bir
....... h ic a b= ı istila eyledi.
Ma i m a f ih mümkün mertebe kendini toplayıp bunları
a vz im kü r a n e suretle selamladı. Mü m ı ileyhim ise böyle hilaf
m e i m ü l bir tesadüften ve hususuyla mahzar oldukları
ifattan
ezdiler.
dolayı e z h a r= ı m a h z ü z i y e t ederek beraberce
o gün iki
Bey'in
üç saat kadar
h a lv i tavrında
haylice eğlendiler.
nazar-ı dikkate
Ma t h e z a
çarpacakcib
e r t e b e d e bir eser-i hüzn ve rikkat-i r ü v n ü m a idi.
Nihayet mir-i m ü m ı ileyh hanesine avdet etmek üzere
~tikasına m e a t l v it i z a r veda' edip yine kendi arkadaşıyla
- rüye doğruldu.
Onlar gittikten sonra Sa'di Bey Tefikine tevciye-i h it a b
e r e k dedi ki: " İnanır mısınız? Hayretmeden hala kendime
emiyorum!
Neşat Bey_ Neden?
Sa'di Bey_ Neden olacak! Ma'lüm ya? Bugün birden bire
m mucıp cenaplarına tesadüf edişimizden! Onun bu
flarda görüldüğü var mıydı?
30
Neşat Bey_ İhtimal ki ya kendi arzusu yahut refikinin
s e v k ve yahrikiyle gelmiştir. Onda ş a y a n v ı ta'accüb bir şey
ok. Asıl c a y v ı nazar şurasıdır ki bendeniz, Mucib'de biraz
amandan beri hazin bir te'sir, derin bir tefekkür hiss
ıyorum. Sakın bir tarafa alaka falan etmesin? Ama nemize
azım, bizden bir karşı ırak olsun da isterse cehenneme direk
un!
Sa'di Bey_ Kim bilir! Ah keşke dediğiniz gibi olsa ... O
it hiç olmazsa Mucib meselesinde hakkımızda hasıl ettiği
nazarın ma'nen cezasını görürdü! Evet! Bendeniz de
s e r iy a haline dikkat ediyorum da pek dalgın görüyorum.
tlaka bir derdi olmalıdır, acaba nasıl anşasak?
Neşan Bey_Bilemem. Bu da hali güç bir muamma!
_,· i m i z i n e s r a r ı n a v a k ı f m ü m k ü n d e ğ i 1 k i . . . H e r n e i s e i 1 e r i d e
c i kokusu çıkar." Yollu h a s m= a n e , m ü t e h e v v i r+ü n e birçok
rdıda bulundular.
28
Mucib Bey hanesine v asıl olduğu zaman valide ve
ş i r e s i Gazi köyünden henüz avdet etmemişler idi. Akşama
n geldiler. Ba'del-taam, Mediha Hanım biraderinin
s ın a dahil olarak şu yolda bir muhaverecik eyledi.
Mab'adı Var
31
HAV ADİS-İ HABERHİYYE
Çin'de İslamiyet
Mısır'da ne ş r olunan" El-mu'yed" gazetesinde Çin'de
ulunan İslamlar hakkında bazı ma'lümat-ı mufassıladen bir
c ıs m ın ın tercihesi olup "Fırat" m u t a l r a olunmuştur.
Çin'de yetmiş milyonu mütecaviz ehl-i İslam mevcut olup
b u n l a r Hanefi makarrel-mezhebidirler. Yalnız Çin'in
ü k ü m e t i olan "Pekin" şehrinde yüz yirmi binden ziyade
üf'ü s v u müsellime vardır.Şehr-i m e z k ü r e d e on sekiz aded
am'-i şerife mevcut olup bunların birisi imparatorun sarayı
Lh il i n d e k a i n d e r vechilesine fariza-i cum'a eda edilmektedir.
in t d e k i "u m ü m v ı İslamlar cum'a ve bayram hutbelerini
i l if e c i Resul Rabbül-'alemin padişah mu'yed men "a.n d e l l a h u
f e n d im i z hazretlerinin aliyeleriyle kıraatn a m v ı
ektedirler. Bunlar başka Çin'de birçok müderris-i İslamiye
e v c u t olup bunlarda tefsir,hadis,fıkıh, "a k a i d vesaire 'ulum
·aliye ve aliye tedris olunmaktadır.
Mezkur İslamların ekserisi l ü g a t= ı 'Arabiyeyi kıraat
erlerse de birçoğu bunla tekellüm edemezler.
_Avrupa'da Banka ve Şirket İhtilasatı
Birkaç haftadan beri Londra gazeteleri sarraflık aleminde
ü ' bulan h a d is a t v ı mevsefenin neşr-i tafsilatıyla işgal
y o r la r ,
İngiltere mali bankasının s a n d ü k v k a r l a r ın d a n biri emriyti
is t im a l ederek m e b a l i g v i kilye ihtilas ettiği gibi, İrlanda
32
ibar ve ticaret bankası emrinde de i ğ t i ş a ş hasıl olduğundan,
e z k ü r bankanın tasfiye-i h e s a b a t ı n a teşebbüs edilmiş ve
as mahkemesinin kararıyla heyet-i idare a'zasından Mösyö
ende lal), (Seyircimiz Fergisor) gibi ricalin i h z a r ı y l a
dileinden izahat talebi mukarrer bulunmuştur.
Müsait . .cesıme-ı sarafıya ömründe bu gibi s ü i s t im a la t
fı'unun dört beş seneden beri Avrupa piyasalarında nasıl
- ü k müştikal hasıl ettiği ta'rif ve izahattan müztağnidir.
KISMI-I EDEBİ
(MERHAMET)
Muharriri
h ü n s a l a r ın d a n rahmet ve rahim isimlerini yad
Bodamiyalı Mehmet Şevket
Seksen üç numaralı nüsha-ı ahirenizin edebiyat
ında,merhametin güzel bir saffer olduğu beyan edilmişse
s u is t i t m a l in e 'aid bir şey e t y a n olunmadığından husfıs-u
dair biz hadi bir iki söz söylemeyi m ü n a s i b
in s a n iy e n in en kıymetlileri meyanında bulunan
ahlaka, hamiyete ashabını tezyin eyleyen bir
et-i g ü z i d e d i r .
Me r h a m e t ir ne kadar 'ali bir fazilet olduğu şundan
lal etmeliyiz ki, h e v a c e= i kainat efendimiz hazretleri bil-
umur hissine i b t id a l a r ın d a ı c e n a b v ı v a c ib v e lv v ü c ü d u n
i.El'an dahi peygamber zışanımıza im t i s a l e n 250
33
ilyonu mütecaviz müselmenlar, Cenab-ı Hakk'ın ısmını
erhametle yad eylemeyi vürud-u zeban etmişlerdir,
3ismillahirrahmanirrahim, her müselmanın iyiliği sözüdür.
Merhamet ne derece medh ce sena edilse,yine azdır.
S'a f f e t v i 'aliye-i m e z k ü r e ile temyiz edenler,dünya ve ahiretce
makbul insanlardır, Seyid-el-Mürselin Efendimiz
azretleri, ashabı merhametin dünyaca olan lüzum ceddi ve
·met-i hakikalarını takdir ederek, rikkat ve uluvviyet-i
biyeleri sebebiyle bir felakete d ü ş a r olmamaları ıçın o
r-ı l a z ım e y i i 'ta eylemişlerdir. Efl z ı m -ı hike ma ve
e b a n ın dahi cihet-i m e z b ü r e y e ziyadesiyle ehemmiyet
dikleri asar-ı nefiselerinden m ü s t e b a n olmaktadır.
Kaf'f e > i m e v a d= ı muhtelifenin icrası f e v a id= i e s a s i y e y e
-, teni olduğu gibi, ik t i s a b v ı h a s a i l cemile-i arzusu dahi
r-ü kusurumuzu güzel ve tatlı bir hal içinde im r a r ederek,
uru melhuz olan fenalıklara karşı bir perde-i ihtiyat
mek madde-i m u t t e n a b ih a s ın a müsteniddir.
Fe z a i l v i ahlak ile müşerref olanlar dünyanın en bahtiyar
s n a l a r ın d a n ma'dud oldukları halde, malik oldukları cevher
i h a n=b e h a y ı lüzumsuz yere sarf edenlerin müstefid olmaları
yıe dursun bil'akis zarar dide oldukalrı t i c a r i b= i a d i d e ile
[:şahede olunmuştur.
Her şey mahal-i m ü n a s ib e n d e isti 'mal edilmelidir ki aksi
in v u k ü u n a sebebiyet verilmesin.
34
İyilik gören adamlara tesadüf olunur ki, h a m iy e s i n in
h a= y ı v ü c ü d için gece gündüz uğraşmayı iktizası bir vazife
ederler. Kendileri edilen ve merhamet ic r ô.-y ı ihanet için
müsait bir vasıta ve fırsat ittihaz ederek, akla gelmeyecek
·a'i irtikat ederler. Bunlara merhamet ve insaniyetin ne
"s ir i olabilir?
Vakıa gördüğü lüft sayesinde olduğu a h v a l v i umum-ı
y v a n a t ı müyanında,hemcinslerini e z r a r etmeden başka bir
zife ile mükellef olmayan yılan, akrep, v e s a i r z e h r v n a k
r v a n a t bulunduğu gibi insanlar içinde dahi Hilkatleri
t i z a s ıj ic r a= y ı zulm ve te'diye me'mur, daha dehşetli hainler
uttur. Şu vicdansızlara merhamet edenlerin hayatı daire
etle tehlikededir.
İşte, bu gibi 1 ere e di 1 en merhamet ve şefkatin, net ahi h ve ...
i d in d e n başka bir kaide hasıl edemediği d e f a a t l e
s a h a d e olunarak, ihtiyatlı davranılması h u s ü s u n d a i e h a d i s v i
kibar, a k v a l= i hükmiye müteadd'e serd ve bean
h ik e m ü= y ı m e t a h ir e s i dahi şu mühim nokta
sarf-ı himmet ederek pek güzel eserler v ü k ü d a
elhasıl tekrar bi tekrar gördüğü iyiliklerden mütenebbih
mukabilinde kötülüğü mu' tad edinmişlere
mahz-ı h e z a olup hakkında tertip eden ceza-yı
35
s u z a n ın icrası lüzümu, n a s ü s celile-i ve a k v a l> i aliye-i
ü k m iy e ile sabittir.
Misal olarak şöylece söyleyebiliriz ki Şimdiye kadar
_ eti şen gasblar, sarklar, hainler, zalimler, caniler, ne
v a n in v i el-hi yeden ve nede k u v v a n i n v i beşeriyetle,
rtulabilmişlerdir.
muşlardır.
Gaspların gasp ettikleri, sarkların sark ettikleri asıl
Çümlesi de pençe-i adalette zebun
dil ere kuvvet olmamıştır.Ölümleri eziyetler ve
atsızlıklar ve vicdan azabları ile geçmiştir.
Zalimler z a l im in i , deneyler d e n a i t in i , hainler ihanetini;
iler cinayeti icraya devam edemedikleri gibi müddet-i
ü r l e r in d e rahat yüzü göre,mezler.Hayatları eziyetler ve
encelerle m ü n k a z i ve h a n ü m a olurlar.
İşte, adalet-ül-hiyye, m ü d d e r a m ı z ı is b a t a kafi bir
zilet- i c e l i l e d i r .
İ'LAN
Her sene Kıbrıs'a gelerek dişleri tedavi ve yeniden diş
·az ' e d e n h e ki m M i st e r D e r hey b u k e r e d ahi L e f k o ş a ' y a ....
e r e k geçen sene bulunduğu baş mahallede kain İngiliz
a a t h a n e d a n m ü m ı ileyhi görmek isteyenler h a n e v i m e z k ü r e
-,.acaat eylemeleri i ı l a n olunur. Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa A.saf
36
ADED: 85 S ene : 3 Pazar ertesi 17 Şevval Sene 1311
KIBRIS
1 3 1 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
L e f k o ş a ' d an m a ' ad a m ah a 1 1 e r i ı ç ı n b i r s ene 1 i ğ i p o s t a
- · ret i y 1 e beraber sekiz ş i 1 indir. Ne f s - i Lefkoşa ı çın bir
seneliği beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
erilmeyen mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜRACA'AT
Kıbrıs ceziresi n de Lefkoşa şehrinde Turunç 1 u' da Osman 1 ı
ır a a t h a n e Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye için matbaa
amına müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
unup olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
a t ı r ı n d a n iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
23 Nisan Efrenci Sene 1894 (Siyasiyat,Edebiyat ve
-nundan Bahs Eder.) 11 Nisan Rumi Sene 131 O
AHV AL-İ ALEM
Cümle-i Siyasiye
Almanya ve Avusrturya imparatorlarının geçen martın
mı dokuzunda mülakatlarıAbasya'da vufıku bulan
:Ila.katları muhafil-i siyasiyece nazar-ı celb ederek bir çok
s v v u r a t ve t a h y y ü l a t a sebebiyet vermiştir.
iki imparatorun mülakatı bazı muhal efede
ü n a s e b e t v i milliyeden yeniden bir in t ik a k ve if t ir a k ı davet
37
e c e ğ i zann olunmakta ve diğer cihetle "umu.men t e d a r i k a t= ı
biyenin terki" Mesele-i mahsumesine dair m ü b a h e s e ve
ü z a k a r e etmek maksadına mübteni olduğu söylenilmekle
unmuştır.
Binaen'aleyh bu t e v a t ü r l e r i n sahtına dair bir güne
·ıumat-ı mevsfı.kaya dest-res olunamamıştır.
Bu suretle ittifak meselesi bakı ve p a d iy a r olduğuna
olunamaz.Bu halde t e d a r i k a t cerbiye-i umfı.miyenin
ında şimdilik birisi bir teklifte bulunamayacağı tabi 'dir.
Avrupa gazetelerinde m u t a l ' a olduğuna göre mevsim-i
fın nihayetine doğru Çar hazretleri ile Almanya imparatoru
y n e n l d e bir mülakat vukfı.-u bulunduğumüsammen
aşılmaktadır.
Berlin matbuatının neşriyatına bakılırsa bu mülakatta
arator Fransız Çuzef hazretleri· dahi hazır bulunması
t im a l d e n ba'id değildir.
Bazı gazetelerin serd ettiği mu tal' ata göre politika
selelerine dair bahs ve müzakere etmek maksadına mebni
hazretleriyle Almanya imparatıru Beynen'de tasavvur
nan mülakatın sonbaharda vuku' bulacağı mukarrer
nduğuna hükm olunmaktadır.
Evrak havadise makal olan Avrupada"sermaye-ı
· ikat-ı harbiyenin terki" hakkında Taymıs gazetesine
en ma'lfı.mat A vu stury a, Rusya, Al many a İtalyave
etleri m a s a r ı f a t v ı askeriyenin tenzil ve tahfif hususuna
38
ek meyal oldukları gibi Fransa dahi-asayiş devam ettikçe
arbin sıkletini tahfife hail olacak bir harekette
ulunmayacağını bildirmektedir.
Rusya i 1 e Almanya Beynen'de akd olunan ticaret
u t a h e d e s i tarafınca ha ş n ü d i y e t ve kana'at k a rn i l ev y i hasıl
e t m e k l e devletin m e ş ü r+ ı i l e y h i m a n ın hissiyat d o s t a n e l e r in i
e m h i d ve sulh ve asayiş husundaki fikirlerini tahrik ve
cedidi eylemiştir.
Avusturya i 1 e devletleri Bey nen' de cereyanRusya
mekte olan ticaret m u t a h e d e s i dahi hüsn suretle netice-pezir
acağına i 'timad hasıl olmaktadır.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Meclis-i k u v v a n i n m a h= ı efrenciyenin geçen on sekizinci
ün ü n d e n beda' ile mayısın yedisine değin ta'til edilmiştir.
Maarif hakkında dedest tanzim olan kanunun tekrar bil
ü z.a k e r e tasdiki dahi o lev te'hir olunmuştur.
Po 1 is idaresince i Cab eden tensikat teşkilatınve
ü z a k e r e ve icrası sene-i atiyeye ta'lik olunmuştur.
Meclis-i Kuvvanin
"Bazı ahvalde veya beyanname ile i i l a n olunan mahaller
ilinde esliha-i n a r iy e tasarrufunun men'i"
"Dehan-ı z i r a i a t vakit ve takdir ve bey ithal ve i t m a l ve
1 hakkındaki a h k a m= ı k a n ü n iy e n i n ta'dili"ü
Ve "Kıbrıs dahilinde hayat-ı r ü h a n i y e n i n bazı ahval
c ın d a olan is t i h k ô k a t ın ın muhafazası ıçın bir tedbir-i
39
muvakkit ittihazı zamanında mevzu'olan kanunun d e v a m= ı
mer'iyyet ahkamı"
Ve "1889 senesi defn-i e n v a t kanunun ta'dili"
Ve "Arazi-i hu s ü s u y a derununda ız t ı r a r i olarak e ş c a r= ı
g a r s ve temarı hakkında l a y ıh a= i kanuniye"
Ve "U'k a r ın icar ve işgal müddeti layıkıyla münkaziyye
lduktan sonra is t i r d a d= ı tasarrufu hususunun ta'dili.
Ve "İ'tiraf deyni havi tahriren ikrarların inkar saht-ı
s a l a h i y e t i n e mütedair a h k a m+ı k a n ü n iy e n i n ta'dili"
Ve "1885 senesi m e c a l i s belediye ta'dil-i kanunu"
Ve "Da'va vekillerinin Kıbrıs mahkemeleri nezninde
rayı vekalet için kayd edilmeleri hususunun t e n s i k i "
Maddeleri meclis-i ku v v a n i n arz ve teklif olunarak ol
bda bir ay tasdik lazım gelen müzakere ta'tilden sonraya
"h ir olunduğu cümle-i m ü s t e h b e r a t m e v s u k a m ız d a n d ır .
İstibşar ediyoruz ki iltimaz ve iltizam eylediğimiz
hi cl e müfsid-i ahlak ve sıhhat-i umumiye bir hale
e l m e s in d e n dolayı maddeten ve ma'nen mazurat l a t i h a s ı
"l u m ve m e ş h ü d olan f u h u ş h a n e l e r meselesine kat'iyyen bir
ice vermek ve hakikaten bu yolda zillet ve sefalete düçar
anları kurtaracak maksat tali siye meclis-i k u v v a n ın
r a f ın d a n bazı t e d a b ir mevsire ittihazı ve bu babda bir
tanzimi der-dest bulunuyor.Ve cümle-i
m e v s u k a m ız a nazaran-fuhuşhanelerin
ndukları mahalletten def' ve bu suretle f u h u l y a t ı n mahv
40
mısyonu tarafından po 1 is idaresine vuku' bulunacak
e izalesi hususu mahalle imam ve papaz ile muhtar ve
ü r a c a t a t a n mütevakkıf bulunması tasvip k ıl ın ır ı Eu h u ş y a t ın
bir mahalde icrası tecviz olunmayacağına böyle bir
zamın tasdikiyle her mahalle ahalisi f u h u ş h a n e l e r i n derhal
e d ve mahvına himmet eyleyeceklerine şüphe yoktur.
Gazetemiz buna dair bil-def'at ifadat sadaka.nede
Bu babda t e d a b ir v i s ai ye ittihazıyla tatbikat ve
unduğu gibi ekseri refakatimiz tarafından dahi te'yid
nduğundan ma'ruzat-ı cedideye hacet yoktur.
ıa t ın d a ne kadar sür'at-i iltizam olunursa o kadar azim ve
e c e f'e n a n e d ve m a h s u n a t ı müstelzemdir.
Her ne suretle olur ise olsun bir şahsın vefatı v u k ü t u n d a
hükumet tıbbiye tarafında muayene ve Le d i= Iv i c a b
olunmayarak sebeb-i Vefatı mahal komiserliğine
ait olduğu daireye bildirilmeksizin defn edilmesine
olunması hususunun kanuna rabtı zıhmında meclis
bazı tezkirat icrası der-dest teklif bulunduğu
ar olunmuştur.
men fazlı rabbi) zaten i s l a m iy e n i n rekn-i
biri mevtanın kablel-defn olup bu suretle cesedin
o sırada müşahede ve b il a h a r a muayene olunmakta
na nazaran böyle bir kanun gösterilecek lüzum hakkını
raci' olmasa gerektir.
41
Mfi h= ı hal efrenciyenin geçen 19 ve20'nci perşenbe ve
m' a gün 1 eri Lefkoşa' da icra o 1 un an at koşusunda birinci ve
ıncı gelenlere,birinciye i'ta olunan m ü k a f a t v ı mübeyyen
a r e h a n e m iz e verilen m a t l ü m a t t ı r .
_Birinci Gün Koşusu_
l'inci koşu,bir .çok meyl mesafe 10 lira mükafat bu
ş u y a üç at dahil olmuş iken yalnız doktor "İnter" ismindeki
koşarak mükafatı alız eylemiştir.
2'nci koşu,bir mil üç rah' mesafe 15 lira mükafat,
l'inci Halil Bey Hayatın "Hadid" ismindeki atı,
2'nci Hüsn Süleyman Efendi'nin "Ra m a l u l ü " ismindeki
3 'üncü koşu, 2 mil mesafe 20 lira mükafat,
1 'inci Mister Martin'in "İskender" nam atı,
2'nci Mehmed Tahir Efendi'nin "Meşhur" nam atı,
3 'üncü koşu,bir mil bir rah' mesafe 25 lira kıymetinde
e t l i vali hazretleri tarafından i h s a r olunan gümüş "tas"
inci Mister Zarfin'in "Hürmet" isminde olan atı,
""'nci Mister Espenser'in "Fivelik" nam atı,
5'inci koşu,iki mil mesafe,20 lira mükafat,
'inci Halil Bey Hayatın "Hadid ismindeki atı,
_'nci Mehmed Kazım Bey'in "Verd" nam atı,
ncı Zabtiye koşusu bir mil mesafe 3 lira mükafat
"inci Zabtiye A.rif'in "Melek" ismindeki atı,
_ "n c i Ali Elfi Barınağın" Sa'adet" nam atı,
42
7'nci koşu, bir mil bir r a b t m e s a f e 10 lira mükafat
1 'inci kuru nal Riyorda'nın l i k a s ı nam atı,
2'nci Mister Amiriyan'ın "Şillür" nam atı
İkinci Gün Koşusu
l'inci koşu,bir mil mesafe 10 lira mükafat
1 'inci Mister Darvin'in "Bücür Prens" nam atı
2'nci Mister Hicenso'nun" Fil Baysaid" ismindeki atı
2'nci koşu,üç rab'mil mesafe 8 lira mükafat
l'inci Mister Mihailidis'in "Şimarus" nam atı
2'nci keza "Linos" nam atı
3'üncü koşu,iki bacak mil mesafe 30 lira mükafat
1 'inci Halil Bey Hayatın "Madrid" ismindeki atı
2'nci Mister Darvin'in "Bücür" nam atı
4'üncü koşu, bir bacak mil mesafe on iki lira mükafat
l'inci Mister Mi h a i l id is t i n "Lines" nam atı
2'nci Mister Petrakidis'in "Kuas" ismindeki atı
S'inci koşu, bir bacak mil mesafe 15 lira mükafat
1 'inci Mister Martin'in "İskender" ismindeki atı
2'nci Mister Mi h a l id is t in "Me ş t a r i f " nam atı
6'ncı koşu, bir mil mesafe 8 lira mükafat
l'inci Mister Makmin'in "Doklas" nam atı
2'nci Mister Pilavakinin "Sev defa" nam atı
7'nci koşu, bir çok mil mesafe on beş lira mükafat
l'inci Mehmed Kazım Bey'in "Verd" nam atı
2'nci Mister Martin'in "İskender" nam atı
43
8'nci teslis koşusu bir mil mesafe on lira mükafat
1 'nci Mister Darvin'in" Bücür" nam atı
2'nci Mister Diran'ın "Çerkes Hüsn" nam atı
Otuz seneyi mütecavizdir müderrisliğin meşgul e s h a b v ı
miyet-i v a k t id a r d a n Hacı Fevzi Efendi hazretleri bu kere
mason'da azmidar beka olmuştur.
Mü m üv i l e y b f e z a iL i kamile ahlak ile muttasıf bir zat
y k d a r olup z iy a= ı te'sir azmi mucib olmuştur.
Cenab-ı v a c ib ve l v v ü c ü d kendisine rahmet-i kesir ve
ık a t ın a sabır-ı cemil ihsan eylesin.
Müderrislik,hitabet,mualemelik,meşihat ve z a i f mukadde
s i n i hayatının son dakikasına kadar k e m a l= i is t i k a m a t ve
a k a t l e ifa etmiş.
Ve neşr-i f e y ü z a y i s l a m iy e hususunda eden m e s a i > i
dolayı 'alemi kendisine minnettar
Büyük cami'şerifede tertip olunarak kendisini kabristana
r isal eden cem'iyyet-i azmiye büyüklüğünü i s b a t a kafi
c e m gafir idi.
Mevla gani rahmet eyleye.
İffet-i Semaviye
ehr-i hal efrenciyyeni,n om altıncı Pazar ertesi günü
s a b a h l e y i n alafranga on birden ikiye kadar Tuzla kazası
nda şiddetli dolu nüzul ederek m e z r u t a t a pek büyük
44
asar i r as ettiği muhabirimiz tarafından mu' alteessüf
il d i r i l m i ş t ir .
Tahkikat v a k ı' aya nazaran ha l e t v i sultan tekye-i şerifesi-
n 190 dönüm şi'yer,130 dönüm bagdami ve 9 dönüm bakla ve
dönüm ilf m e z r u a t ı doludan k a m il e n telef ve perişan olmuş
" m a z r u a t= ı m e z k ü r e y i boşuna biçip hıraman etmeye dahi
ar arazi dahilinde bulunan mezru'at dahi hemen k üf f e t e n
iffet-i ma'lumeye d ü ç a r olmuşlardır.
Üç saat alel-devam nüzul eden dolunun,iş'ar olunduğuna
küçük keklik yumurtası v en büyük kahve fincanı
s a m e t i n d e imiş ki cezirece bu hal şimdiye kadar müşahede
nmamış gibidir.
Hemen c e n a b= ı hafız hakiki ceziremızı ve b i l a d s a i r e y i
türlü ifattan masun eyleye.
16 Nisan sene 94 tarihinde teşkil eden meclis-i kazada
et edilen m e v a d üzerine mücerremlerin isimleriyle tertip
an m e c a z a t :
Bu damiyalı Süleyman İsmail'in cah maddesinden dolayı
mah müddetle hapsine
Ekseroğni karyeli İbrahim İsmail'in değnekle elini kıran
y e > i m e z b ü r e l i Emin Yusuf'un altı mah müddetle hapsine
Lefkoşa 1 ı Hi 1 mi A 1 i ve Mustafa Me hm e d ve A 1 i Ram az an
haneden tavuk sirkat ettikleri akrarlarıyla tahkik
z i n d e n bahrinin üçer ay müddetle hapislerine
45
Omorfo karyeli Yanni Petru'nun bir çocuğa sarkıntılık
ettiğinden üç mah müddetle hapsine
Şelluralı İsmail ve Hüseyin akçe gasb eyledikleri
abalarıyla sabit olunduğundan bahrinin üçer mah müddetle
islerine
Validesini darb ettiği tahkik eden İncirli karyeli Hacı
e g o f o n i Hacı Vurkaliye'nin üç mah müddetle hapsine
T av u k s e r kat i y 1 e mü t e h h i m o 1 du ğ u t ah ki k e d en L e fk o ş al ı
p Hüseyin Hasan'ın altı mah müddetle hapsine
Darp ve cerh maddesinden dolayı mütehhim olduğu tahkik
en Zü t iy e l i sıva Hacı Hıral-embunin bir ene müddetle
p s ıne
Darp maddesinden mütehhim olan Preli Tuvanni Papa
c o l a t n ı n altı ay müddetle hapsine karar verilmiştir.
(İ'lan-ı Resmi)
Karantina
İstanbul'dan doğrudan doğruya vasıl olan m e v a d a t ın
ıcra kılınmak üzere dört ihtiyatyırmı saat
ntinasına vazı' olunmaları Canib Ali velayetten "1879
karantina nizamnamesi" hükmünü haizi bulundukları
ve me'zuniyete binaen emr buyurulur.
İstanbul'dan vasıl olan m e v a r ıd a t mütevasat bir iskelede
dört karantina beklemiş oldukarı takdirdesaat
olan İskele'de serbest pür-atika verilecektir.Elverir
46
Lefkoşa
Bil-emr 'Ali imza
Müsteşar velayet
Hery Tomsun
· mezkur iskelede icra kılınan m u a y e n e= i tıbbiyeleri
anaatimucib bulunsun.
Fi 16 Nisan Sene 1894
ŞUÜNAT-1 OSMANİYYE
_Ticaret-i Bahriye_
Birkaç haftadan beri ticaret bahriye-i Osmaniye'nin
isi emrinde gayet m ü s a i d ı m e m n u n iy c t i müstelzem haberler
id oluyor.
Hatta maksude-i h ic a z i y e ile Hindistan ve b i l a d s iy a s i y y e
e arasında muntazam seyahatler icra ettirmek üzere bir
anlı vapur kumpanyası teşkil edileceğini ahiren gazeteler
denizinde ecnebi kumpanyalarının inen'
etine medar olmak üzere şirket-i hayriyenin Marmara
vapur İşletmesi k a r a r k i r olduğu dahi derc-i
e-ı memnunet edildi.
ma'lumat-ı m e ş k ü r e y e 'ilabeten bahriye n e z a r e t= i
esince cesaret cariyemizin terkisine h a d i m v i t e d a b i r ve
havi bulunmak üzere kayd-ı mühim bir l a y i h e
edilmiş olduğu beyan edebiliriz ki anında tatbiki
üyük m u h a s e n a t ı mucib olacağı muhakkaktır.
47
KIBRIS'IN TEFRİKASI
-adigar-ı Muhabbet Müellifi
Mab'ada Nazım
Mediha Hanım_Nevber, s ü r e t= i m a h s ü s a d a arz-ı ta'zimat
e d e r ı Me k t u b u rı u z u tebliğ ttim,bir kaç defa okudu,hem memnun
hem müte'sir oldu. Cevabını sonra yazacakmış, fakat ne
lan söyleyim! Size acıdığım kadar o biçareye de acıyorum
ü n k ü s e y y a l e= i aşkınız bütün havasını istila eylemiş gibi
- ü n ü y o r !
Mucib Bey_Nasıl olsa benim kadar sevemez ya!Ben
z e v a n i mahal olan bir aşk-ı sıhhıye,bir muhabbet-i
ile seviyorum!Ondan başka hiç birşey zihnimi işgal
Afiyet olduklarını da b i l i y o r u m ı h a l böyle iken bir kere
a uğramak yok mu? Niçin diriğ inayet ediyorlar yoksa bu
ü k t e z a= y ı kanun muhabbet midir?
e f'e n d i m l Hfi l i n i bilmezmisiniz! Huda
o sizden ziyade mülakat arzu ediyor,ne çare ki husul-u
pederinin keyifsizliği mani' olmakta imiş! Ahval-i
esını bendenize bie l is a n v ı hazin ile tasvir eyledi ki
kendimi zabt edemeyip ağledım!Mamafih
-şmek için yakında bu tarafa geleceğini de söyledi.
_,1 u c i b Bey_ Ne vakit teşrif edecek 1 erini bi 1 sen de bari o
e v d e bulunsak! Şayet yine bir terslik zuhur etmesin?
48
Mediha Hanım Önümüzdeki olan perşenbeyi intizar
elim!Gelmezden evvel de mektup yazar sanırım.Zavallı
zcağız, bizi görür görmez okadar sevindi ki ta'rif kabul
m e z ı Ha s ıl ı buraya gelinceye kadar hep sızı konuştuk!
lnızlıtan fena halde sıkılıyor, bir an evvel İstanbul'a
Mucib Bey_ Pekala! Arzu ediyorlar da nıçın gelmiyorlar
Mediha Hanım Yok! Gelmiyorlar değil, gelemiyorlar!
zaman kesb-i sıhhat ederse o da o zaman İstanbul'a
Mucib Bey_ Ah!Neş müşkil derde uğradık! Ne yapacağız?
ametin son gününe kadar böyle alam b i n ih a y e içinde tebah
gidecek miyiz? Şu hale bir netice verilmeyecek mi? İşte
tekrar ediyorum! Bana verdiğin va'di unutma ister pedere
valideye m ü r a c a t a t et, ne yaparsan yap, şu işi bitir!
Me d ih a Hanım Keder etmeyiniz! Ben bu hale te'ali bir
ulur; sizi düştüğünüz g ir d a b v ı ıztırapdan halas eylerim.
uk ü ' hali evvel en valideye, sanı yen pedere arz
Tatlılık ile olur.
Mab'adı Var
Bu teşebbüsat t e r a k k ip e r v e r a n e y i ta'dad ettiğimiz sırada
a c a l e b= i dikkatimiz olan husüs-ı ticaret bahriyemiz
isine hadim t eda birin ta' yin i emrinde am a 1 ve efkarda
49
n zamanlarda hasıl
emmiyeti haizdir.
Bundan evvel ticaret-i bahriyeden bahs olununca büyük
olan bir tebdildir ki pek büyük
mpanyalar teşkil etmek, Avrupa ve Amerika limanlarına
erler icra ettirmek tasvirinde bilinir idi.
Halbuki büyük kumpanyalar teşkilinde bir çok m ü ş k i l a t
olduğundan
geçemez idi.
El-yem meselenin bu suretle telkisinden sırf nazar
teşebbüsat v a k ı t a al el-ekser tasvir
evvel bavul ihtiyaç d a h i l i m iz n Osmanlı limanları
icrası lazım gelen seferlerin te'mini cihetine gidilir.
Bu teşebbüsde muvaffakiyet-i fatiha olmak üzere en
tarik ittihab ve t e d a r ik e n tavsiye edilmek üzere en
yakın limanlara vapur işletmeye b e d a olunur.
s ü r e t= i telkiyesince hasıl olan bir tebdil-i
ımızda pek büyük ehemmiyeti haizdir.
Her ciddi işin küçükten büyümesi lazım geldiği darb-ı
h ü k m ü n d e d ir ı Ma m a f i n her ticarette olduğu gibi ticaret-i
iy e d e dahi is t if'a d ev i naddiyeyi amal s a ir e y e tercih etmek
olup mahza şan ve şeref için vapur işletilemeyeceği
a Marmarea denizinde yahut bahr-ı seffiddeki Osmanlı
lrından ecnebi rekabetinin men'inden evvel (Mençestır)
· (Niyork) vapur işlatmesi alış i 'ti barıyla muvaffak hal
s e bile ciddi bir teşebbüs nazarıyla bakılmayacak idi.
50
a pek büyük fedakarlıklara lüzum gösterdiğinden kat'
zar-ı terakkide tıbbi' bir sıra aramak lazım geldiği halde
·ela ihitiyac-ı d a b i l e y i ikmal etmek, ondan sonra ecnebi
anlarıyla münasebete başlamak muvaffak hükümet olacağı
y d a d ı r .
Te'min-i terakki için daima t e d a b i r= i ciddiyeye tevessül
bulunan bahriye nazırı devletli Hasan Hüsnü Paşa
bu hususu nazar-ı dikkat kar şenasaneye
ıklarından el-yevm Osmanlı limanları arasında seyahat ve
te'minine sırf mesai buyuruyorlar ki şirket-i
ahiren mazhar olduğu mesaide bu gayretin cümle-i
fa'liyesindendir.
Teşebbüsat v a k ı t a n ın yakında daha mühim a s a r i y l e dahi
memnuniyet edileceği mamul kavidir.
"Sa'adet"
İzmir'de kain hamidiye mektep sanayi' me'mülat ve
füruhtuna mahsus olmak üzere bu kere Kemeraltı
·,i şerifi ittisalinde bir dekan keşad edilerek mektepde
ve i r m a l olunan döşemelik, elbiselik enva' güne akmaşa
··1a el ve yüz ve hamam havluları ve yün ve iplik çorapları
g ü n e gün dökmesi takımlar ve ceviz ve maudan gayet
tlı dolaplar ve sandalye ve kanepe ve kahve takımları
c n m a k t a imiş.
Akmişe ve eşyayı m e z k ü r e n i n fiyatı da gayet ehvendir.
51
Mesela mektebin m e t m u l a t ı n d a n olan varşuni mecidiye
ir m i kuruş hasabiyle on iki kuruşa satılan bir lev' kumaşın
y n ın ı Avrupa m e t a ' ı olmak üzere hariçten ancak yirmi kuruşa
abilmek kabil olduğu bil-tecrübe anlaşılmıştır.
Saye-i t e r a k k iy a t v a y e hazret padişahı da mekteb-i
bu suretle peyder-pey asar terakki göstermekte
ması şayan teşekkür ve iftihardır.
Almanya hükumeti kale-yi s u l t a n a y a kurbunda k a i n= i
a s a r+ ı 'atika t a h r iy a t ı icrası ıçın h ü k ü m e t= i
niyyeden me'zuniyet-i istihsal etmiştir.
Bu t a h r iy ü t a Atina'da k a i n l i ğ i n mektebinin m ü d b i r i
edecektir. Zuhur edecek a s a r v ı 'atika mevze-ı
a y u n a gönderilecek ve yalnız resim ve şekilleri memAlik-i
ebiyeye ih r a c olunacaktır.
Bu kere İzmir civarında a s a r v ı 'atikadan bir mezar taşı
edilmiştir.
Bu taşın Mısırlılar'ın zamanı m e t r u k a t ı n d a olduğunu
-ı ş e n a s a n beyan etmekte ımış.
Sırbistan'ı d e r s a t a d e t sefareti sabık ataşe militarı
(Neseyç) m e m a l ik -J Osmaniye'nin terakkiyat-ı
hakkında bu kere memleketinde bir eser neşr
(Mönitör Oryantal) gazetesi eser-i mezkur tedkikat mü-
i b t i n a edilmiş olduğundan ehemmiyet-i
1' ad eyi haiz bulunduğu beyan ediyor.
52
KISM-1 EDEBİ
Dersa'adet: Zira'at Bankası evrak kalemi h a l e f a s ın d a n ve
"a d in a t l ı Hasan Remzi Bey tarafından
Gazel
Laubali meşrebim! Meyhanedir mesken bana!Şimdi lazım ey gönül bir saki getir bana
Ruhlarında, güzellerinde nfır-ı sevda bırakAşkı ilham eyleyen ey mah! Sensin, sen bana
Neyleyim? Ol nev n ih a l işvesiz gül-zarı ben,Hüzn ve gamdır yarsız gülşen bana!
Oldular bin kere günde ateş-i hicran beni,Sahne-i dil oldu bir n a l i ş k i şiven bana
Na're-i m e s t a n e m i ayyuka ref' eyler idim,Ölse Remzi! Şimdi pür, raksa bir deffzen bana!
MÜTENEVVİ'A
Amerika'da Zenginler
Bu kere tanzim edilen bir istantik malına nazaran
ile (Biruklin) dahilinde ikamet eden milyonlar sahibi
c g in l e r in adeti bin yüz etmiş.
Bunlardan yalnız yüz yirmısınin v a r id a t= ı seneviyesi men
s-el-cem'u yirmi beş milyon liradır.
53
İ'LAN
Her sene Kıbrıs'a gelerek dişleri tedavi ve yeniden diş
.,. v az ' e d e n h ek i m M i s t e r D er h e y b u k e re d ah i L e f k o ş a ' y a
ev a s l e t ederek geçen sene bulunduğu baş mahallede kain
giliz k ı r a a t h ô n e d a n m ü m ı ileyhi görmek isteyenler h a n e= i
e z k ü r e müracaat eylemeleri i i l a n olunur.
Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa Asaf
54
Sene:3 Aded: 89 Pazar ertesi 16 Zilka'de Sene 1311
KIBRIS
131 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
Lefkoşa' dan ma' ad a mah a 11 eri ı çın bir sene 1 iği post a
beraber sekiz ş i 1 indir.Ne f s - i Lefkoşa ı çın bir
beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
il m e y e n mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜ RACA' AT
Kıbrıs ceziresi n de Lefkoşa şehrinde Turunç 1 u' da Osmanlı
Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye ıçın matbaa
müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
ndan iki tekriri haline bir kuruş alınır.
( Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
16 Mayıs Efrenci Sene 1894(Siyasiyat,Edebiyat ve
dan Bahs Eder.) 9 Mayıs Rumi Sene 131 O
İFADE-İ MAHSUSA
Türkiyyat-ı medeniye asarından hemen her biri ıçın
c ım ef-kar- batıla devirleri atlatılmış olduğu iken bu
ittihadve te'min-i istiklal nükte-i nazardan ceziremiz
hısamından olmamaları pek korkunç tesirler
eceğinden buna karşı vicdan ve hamiyet ve milliye
eri asla boykot kalmıyacakları ve kalmamaları tabiidir.
55
Bir iki seneden beri h u s ü l u n e çalışan ittihad ve ictihad
olmadık mahzurat ve m ü m a n e a t isnad etmeye
gibidir.
Bununla beraber ahalimizin olduğu kesel ve adalet bizi
vasıl olmamız lazım gelen nokta-i Türkiye'den pek
tuttuğunu me'al teessüf m ü ş a h a d e ediyoruz.
Artık mah ve di 1 mi ş iktiza eden efkar - ı batı 1 e henüz ha 1 de
t-ı vücud ediyorsa da her bir şeyi tabi görülemez. Fakat
mübtedilmemiz ve zayıfa ve zamanın nezaretini
ir edememeklede bizi mazur saydıramaz.
Şimdiye kadar hükm-i fema olan kesil ve adalet ahali-i
iyenin ifna-i saadet ve iz d i y a d v ı p e r i ş a n i y y e t ve
sebebiyat verdiğinde her fert fıtraten mükellef
ve hamiyet-i milliyesini tahrik ve ikaz ederek
felan ve saadeti takibe şitab etmelidir ki her hususda
fferiyetle hukuk ve ş a n= ı milliye ve vatanımızı muhafaza
müslüm vatandaşlarımızın her h u s u s a t t a her gün
olan Türkiyyat ve itikadından her vakit bahs
akta iken tarafımızdan bunlara karşı vukufsuzluk
ve yahut ümmiyet verilmeyerek servetimizden
ve hamiyetimizden istifade olunması pek acılınır bir
ittihad dairesinde mükemmel efkar - 1
malik olarak millet-i müttehide teşkil ileri maksadı
56
ebilerin a s a r in e itiba' değil eski Osmanlılığı ihya eylemek
ri hamiyetperverisidir. Binaen'aleyh pek muktedir matbuat
smaniye-i mahalliyemiz buna çalışmalıdır.
Maddiyata gelince ihtiyaç ve zaruretin defi refahiyet ve
ıçın alız ve i 'taya girişmeliyiz ve ışımızı
götürmeye çalışmalıyız.
POLİS İDARESİ
Bu hafta zarfında i d a r e h a n e m iz e v ü r ü d eden m a h r ü r a t ve
bulan i h b a r a t , cinayet ve şekavetin haman heryerde
ve teşedd,d etmekte olduğu beyan ediyor ki elhak
n-ı teessüftür.
Tabiat ev adet beldeye göz ıslahat ve tensikat icrası için
m a t b u a t= ı mahalliye ve gerek ahali tarafından hükumete
ig a t ve teminat vuku bulmuş ise de, rezaletten ma'ada bir
·adeye mucib olmayan ve olması gayfı mümkün bulunan
· eti ihlal edeceğinden o yolda bir teşebbüs değil sarf
an sözlere böyle sem'i ve itikar olunmamıştır.
bir gün geçmiyor ki bir niza' ve bundan mütevelli
cerih vuku bulmasın. Ya bu gibi fenalık serkeşlikle o
almak isteyen o biçare polis efradının ahdesinde bir
kuvvet ve imtiyaz bulunmasından darb ve cerih olunarak
a n e l e r d e doktorlarca ve bazı aylarca yandıklarını görüp
ler nasıl kendi selamet ve rahatından amil olsun.
hep o seyreriz, tesirsiz nizamet ve
değil_midir?
talimatın
57
Bir polis asayışın ve tabiri sahihle namus ve emvali
haliyenin muhafaza ve kefilidir.Ve bunun içindir ki herkes
e f r a d= ı zabıtanın vücuduyla iftihar eder,malından canından
min olarak yaşar.
Ceziremizde cari olan polis nizamatı o kadar zayıftır ki
arenin vücudu hiss olunmaz derecededir denilebilir.
Arada sırada polis idaresince tensikat ve ısalahat
Jieleri.Keşfiyat-ı id are hususunda ararken kıyafetle
ur.Başlarındaki sarıklar çıkmış dal fes kalmış.Aradan çok
ikmeksizin sarıklar tekrar sarılır.Diğer bir cihetten buna
itiraz olunur.Nihayet isteyen şarkı kullansın istemeyen
emriyle iktifa olunur.Bu da g e ç e r ı Hü l yine sabık
ihle devam eder!
Köylerde cinayet ve ku'anda m ü t e c a s i r l e r derhal derdest
mak için merkezler tesis olmuşdur.Kabul edelim ki bunlar
adan hali değil lakin polis polisliğini tanıtması şartıyla
bir cinayet vuku bulur polise haber polis
al caninin derdestine ş i t a b edeceği sırada bir de
ndukları odanın temizliğine dikkat eder. Şayet o sırada
ü r ü l m ü ş veyahut tozlanmış ise en evvel o ciheti nazır
"kaya almasını ikdam ve zaafından add eder şüphe yok ki
bir mecburiyet tahtındadır. Her vakit işitilmektedir ki
zaman polis merkezi temizlenmiş ve dağın tepesinde ve
arkasında memuren yaşayan polis neferinin üstü başı
anmamış olduğu görülür ise zavallı neferin veyahut
58
59
e f e r l e r i n yevmiyeleri,ceza alarak,kesilmiştir, zaten aldıkları
aaş kuvvet-i yevmiyelerine ancak kafi iken bir kısmını ceza
arak gaib etmesi bilahare p e r i ş a n iy e t i n i mudi' olacağından
halde her şeyden mukkaddim taharet n e z af e t e ı t a t b ir > i
ir l e süs ve ziynete ehemmiyet vereceği tabi'dir.
Elhasıl bu gibi bir idare ile ceziremizde a s a y is ve niyet
vakte cari olamıyacağından hükumet ihtiyaç ve adet-i
eye göre teşkilet ve tensikat icra etmelidir.O ihitiyaç ıse
re-ı sabıkada olduğu gibi polis efradına imtiyaz
·1melidir.Hiç değilse polis k u m a n d ü r l a r ı y l a zabıtalar bir
det kalile için edebsizleri haps, tehtid etmeğe me'zun
alıdır.
Binaen'aleyh bu mesele-yi muhmenin haliyle kuvveden
e ihracına meclis-i k a v a n i n heyetinin cümle-i icraat ve
atinden dahi intizar ederiz
AHV AL-İ ALEM
Rusya imparatoru hazretlerinin büyük müdavimlerinin
hes guran dükasının kerimesiyle nişanlanmış
s ın ı Almanya ve İngiltere gazeteleri Rusya ile Almanya
daki münasebe-i siyasiyenin bir kat daha iyileşeceğine
olmak üzere tekli ediyorsalar da Potrusburg'dan Fransız
keşide kalınan dair? Hes dükalığından Rusya
an imparatorisi azasında kız alınması şimdiye kadar ilk
vuku bulan bir keyfiyat olmadığından bundan neticeyi
siyasiye melhuz bulunmadığı dermiyan geliniyor.
. . .sıyasıyenın zaman vukfı'ı yaklaşmış olduğu
Bu kere alınan?? Birisinde Almanya imparatoru
zretlerinin biraderleri prens Henri'nin bir iki aya kadar
strusburg'a azimet edip sekiz on gün kadar imparator
eksander hazretlerine misafir olacağından bahs edilip bu
y a r e t ve seyahate dahi ehemmiyet-i m a h s u s a t v i siyasiye atıf
isnad edilmek istenilmiştir.
Şimdilik Almanya ile Rusya arasında tahkik eden
y f iy e t bir ticaret muahedesi akd edilmiş bulunmasından ve
münasebetle tarafından bazı a s a r v ı mücadelesi izhar
miş olmasından başka bir şey değildir.
İki devletin siyaseten dahi bir mukarenet hasıl edip
eyecekleri henüz gayri mechul olup bir iki aya kadar iki
aratorlar hazreti mülakat edecek olursalar o zaman
şılacaktır.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Ceziremizin başlıca ticaret iskelsinden bulunan Tuzla
s ab ı k r e s ü m at m ü d ürü M i s t e r M art i n L e f k o ş a ' ya
ederek memuriyet cedidesi olan cezire veznedarlığı
evvelki gün dergahta eylemiştir.
Mu m av i l e y h gümrük idaresinde bulunduğu müddet ithalat
racat hususunda bilumum tüccar ve ahaliye her türlü
at ve muavenet i 'tasıyla? Memnuniyet ve ih r a z v ı
tame eylemiş olduğundan Tuzla iskelesinden
al ve gaybubiyyeti tesir-i azın! Mucib olmuş olduğu ve
60
.mum-u tüccar tarafından muma-ileyha bu babda kat'e
..•.• e k k ü r n a m e y i umuma takdim gelindiği mahalli işaretinden
ü s t e b a n olmuştur.
Mü n ha 1 bu 1 un an Lefkoşa kaz ası varidat kitaba tın a kim
olunacağı hakkında henüz bir malumata dest-res
namamış, ıse de kitabet-i m e z k ü r e y e meclis-i idare
kayıt-ı 'atikanın hafızası, beytel-meal me'muriyeti
Türkçe'ye aid muamelet dahi manzum bulunduğuna
varidat me'murlarının bir çoğu müselman
nazaran me'muriyet-i m e z k ü r e y e müselman
biri ta'yin olunacağı hususundaki ümit ve
adımız berkemaldir.
Antalyalı Carban nam kaptanın Tuzla iskelesinde lenger-i
az olan sefiyyenesinde bulunan tayfalardan biri mah-ı hal
ciyenin geçen on üçüncü Pazar gecesi güverte üzerinde
olarak bulunduğu kaptan tarafından görülmekle keyfiyet-
polisi ihbar olunmuş ve icra olunan muayyne-i
ye ve t a h k ik a t= ı l a z ım a d a n müteveffayı merkum kazaen
a düşerek o suretle terk-i hayat ettiği anlaşılmış olduğu
ırımız tarafından bildirilmiştir.
_Garip Bir Da'va_
ki senelik dest ban ücreti olarak dört buçuk kuruşun
ta'diyesinden dolayı Kalabanayad karyeli Loizu Hacı
Mudulla karyeli Hristoğlu Hacı Yani tarafından kara
ıne d a i v a olunmuş ve meblağ mezburun sekiz şilin
61
asrafla med'iye i t t a s ı hükm olunmuştur.Med'i Aliye merkum
oızu Hacı Yani aleyhine verilen hükme razı olmayarak
e f k o ş a kaza mahkemesine istinaf eylemiş ve müdafa ıçın
işer lira ücretle iç avukat tayin etmiş ise de sekiz lira on
şilin masrafla da'vayı kayb etmiş.Meclis kazanın hükmüne
kani olmayarak meclis-i Ali'ye istinaf eylemiş ve bu
üç avukata ulveten mudii. .umumıyeyı dahi tevekkil
emiş olduğu masuken istihbar olunmuştur.
Dört buçuk kuruştan mütevellid bir d a ı v a y a şimdilik on
lira kadar bir masrafı ihtiyar ve feda etmek doğrusu
n-ı taacübedir! ! !
Bir köylü diğer bir karyeden bir kız ile izdivac etdiğinde
·acın yevm-i muayenede güveyi tarafından bir cem gufyer
bulunduğu köye giderek gelini b i l ü s e t s a h a b alayı ile
mahalline nakil etmek köylülerce de öteden beri
bir adet olup bu yüzden gerek i s rı a= y ı rahata ve gerek
azimetlerine ufuk'a bazen büyük niza' ve
e zuhur ede geldiği malumdur.
kere de m a h v ı hal efrenciyenin karyesinden geçen om
pazar günü Ankastiyan karyesinden bir çok köylüler
lu karyesinden bir gelini alarak Ankastina'ya nakil
üzere is n a= y ı rahata musilli <lali papaz oğlu refikasıyla
er düğün halkının evine çıkarak ve gelin ile güveyin
oldukları hayvanları durdurarak gelini oynatmak istemiş
na muhalefet olması üzerine beyanlarından m e n a z ' a
62
h ü r a gelmiş ve merkum papaz oğlu köylülerin bir çoğunu
e r h eylemiş.Merkum zaten sabıkalı güruhundan olup henüz
akla birisini cerh ettiğinden dolayı mühim olarak kefalet
cezaya meclisinin i n+ ik a d ın a değin köyünde
katiyyen çekilmemiş olduğu
cinayetin
işaret-i
lunmakta
ikabından
olduğu yagı halde salfel-beyan
alliyedendir.
Geçenleri Mago sa kazasına tabi Seynede karyesi
altı parmak Ali Arap nam deveci ile dert şahs-ı
zuhur eden münaz'a üzerine merkum Ali Arap dört
birden helak ettiği ş a y i e s i el-sene-i amade devran
ıse de v u k ü a n ın sıhhat ve tafsilatına dair bir güne
"ü m a t mevu' kay a dest-res olunamadığından ş ü y i e= i
ve hilaf ve ef'a olsa gerektir.
1893 senesi k a n u n= ı evvel nihayetiyle hitam bulan bir
,,. zarfında Kıbrıs ceziresinin ihracat ve ithalatı mübeyyen
e l i bu kere ceride-i resmiye ile neşr ve i t l a n olunmuş
bir ve cezir terkim olunur.
Keza
İhracat
Hayvanat, Muadanliye
ve Şurubiye Hububat Vesaire
Lira
İthalat
Lira
_98336 276375
t h a l a t ın ihracattan fazla bulması ceziremızın ticaret ve
i'nin daima tedniyede olduğu ir a e ederek mucib-i
63
e e s s ü f t ü r , Demek oluyor ki cezirenin hali bir müddet daha
yolda devam edecek olur ise bütün bütün p e r i ş a n i y e t i in t a c
eceği va'risete kayd-ı irtiyabdır. Binaen'aleyh sair umurun
e z k ir i sırresinde meclis-i k u v a n in heyeti bu nokta-i muhmeyi
ahi nazar-ı dikkate alarak cezirenin şu illet-i m e h l ü k e d e
la s ın a bir çare düşünseler. .cezıremız ıçın pek muvaffak ve
'a.meye layık bir hidmet mürevvit k a r a n e d e bulunmuş
acakları bi iştibahtır.
ŞUÔNAT-1 OSMANİYYE
As a k ir v i şahane levazım ıçın b a i d e m a haricden tereyağı
ir a s ın a mahal kalmamak üzere makam v e l= ü y ser a s a k i r c e ve
şahaneden tereyağı n ü m ü n e le r i celbine i b t id a r
ınmış olduğu evvelce dersa'adet evrak h a v a d i s in d e menzur
e-i ibhacize olmuştu.
Bu kere alınan ma'lümata nazara Trabzon v e l a y e t= i
. ye since talep v a k ı' derhal nazar-ı dikkat olunarak iktiza
n ü m ü n e l e r hemen, irsal kılınmış ve dersa'detce dahi
n ü m ü n e l e r in t e d k ik a t= ı kimyevisi b il ü c ü r a her türlü
ecnebiyeden 'arı olduğu sabit ol up yalnız
ıçın bazı t e d a b ir v i mahsusa ittihaz kılınacak
yağlarına ezhar-ı cihet tevfik edeceği tahkik
şahanede vücuda getirilen tereyağlarının
ecnebi yağlarına kat kat faik olacağı bizce zaten
bilinir iken Trabzon yağlarının icra kılınan
64
.•. dkikat-ı kimyevisi üzerine bu hakikatin bir kat daha tezahür
olması ş a y a n v ı m e m n ü r i y e t t i r .
Cenab-ı hak tekrar zuhurundan muhafaza buyursun.Dersa
ve civarından hafif bir surette ic r a=y ı ahkam eden
leh-el-hamd kilyen zail ve mündef'i olmuş olmasın ve
m e d h ü m ş e n in hükm-ü ferma olduğu mahallerde
s t a l ık t a n bir güne eser görülmeyip de ahval sıhhıye-yi
alliyenin mucib hoşnudu bir surette olduğu tebyih ettiği
mahal m e z k ü r e y e karşı müttehiz olan t e d a b i r v i
eziyenin ilgasıyla m e v a r a d a t ın ı n serbest bir ağlaması dahi
mahsus ik t i z a s ın d a n bulunmasına binaen d e r s a i a d e t t e n
sefid ve seyyah boğazları haricine çıkan s e f a in
r ı n d a muza' olan m u a y e n e= i tıbbıyenin ilgası ve şehr-i
revmiyenin on dördüncü perşembe gününden itibaren
d e r s a t a d e t t e n çıkan bil-cümle s e f a y e n e dahi temyiz
meclis-i umur-ı sıhhıyece taht-ı karar olunarak
i f'ü= y ı muameleye beda' ve m ü b a ş ir e t olunmuş ve
te'alli hastalığın p ü y -c taht saltanat-ı seriyyeden
k iIy a n in t i f a "i un barı ve hergün birer suretle
ır Basra ibtihac eyleyen asar-ı muvaffakiyet celile-i
m e l e k d a r ı cümle-i cemilesinden bulunmuş olduğu haber
eseri vasıl sen mehmedimiz olmuştur.
sene-i m i l a d iy e s in i n Paris'te te'sisi m a k r ü r olan
Suriye veya İzmir pazarı namıyla bir çarşı teşkil
r bulunduğu haber alınmıştır.
65
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Yadigar Muhabbet
Mab'ad
Müellifi
Nazım
Muma i l e y h a elindeki sigaralardan bir tanesini
· iramla r a n e suretle Nevber'e i'ta ve e lv e Fr a n e f e ta'biriyle
edip dedi ki: " Kardeşim Sizi yalnız
akdığım,yukarıda geciktiğim ıçın i "t iz a r ederim.Avdet
ek üzere iken içerden çağrıldık, hanımefendi hazretleriyle
tutuldum! Az kaldı gelemeyecektim de ..... " Bu
Nevber Hanım'ın ziyadesiyle zihni gıcıklandı.Biraz
s ü m d ü k t e n sonra hayret ve te'sirden mürekkep bir tavır ile:
rde bakınız! Ya şimdi onlar da buraya gelecek olursa ne
O zaman- Allah göstermesin- felek başımıza bir
daha sarar! (Aşkına tevciye hi t a b ederek) Aman
öpeyim! Artık müsa'de buyurun uzda
zira arada bi fenalık tahdis edebilmesinden
Mucib Bey (rn e k a n e t l e ) kubanınız olayım!
Öyle şeyler düşünmeyiniz! Beyan ettiğiniz m a h z ü r v u
edir! Müsterih olunuz efendim! Onlar k e m a l i m i z d e n
el tıbbiye' m a t l ü m a t alırız.
Mediha Hanım_Şüphesiz! Bizim dil-pesend vazifesinde
Elbette bir haber yetiştirir.
Hanım Evet ama Korkulu rüya görmekten
dık oturmak e v l a d ır ı d e m i ş l e r l I Mu c ib Bey'e dönerek) Her
66
alde k a i d e= i ihtiyata riayet lazım gelmez mi? Bu suret
e f e n d i m iz c c de münasip görülmez mi?
Mucib Bey_Bendeniz,sıkılık edip de rahatsız olmanızı
s l a tecviz etmem.Fakat,siz de ihtiyatı korkaklık derecesine
armasanız hayırlı olmaz mı?
Nevber Hanım_(Tekrar işveli bir tebessümle) "Rica
erim,lütfen m ü s a ı a d e b u y u r u n u z l İrı ş a a l l a h ileride yine uzun
zatlı görüşmek nasip olur" diyerek iki genç kız Mucib Bey'in
zar-ı aşkına ve m ü t e h e s s ir a n e s ir m u r a f a k a t iy l e yavaş yavaş
.taçların arasında kayb oldular.
Böyle tecrübesiz,nev-heves bir
'add olunan insanların
delikanlıyı değil,en
gönlünü heyecanla
~-.-:rebilecek derecelerde m a l ik e= i hüsn ve an olan Nevber'in
'avdette gelişi güzel omuzları üzerine dökülmüş ve
rüzgar ile mevc İngiliz letafeti olmakta bulunmuş
o sevda-feza s a çl a r ı y l a ı r e f t a r v ı hurd g e d a z ı n ı haricden
görerek olsaydı zavallı Mucib'in bu m e l a h a t v ı m a h b ü s e y e
şimdiye kadar sabır ona mukabele ile canın getirmiş
asına i z h a r= ı taaccübden kendini alamazda zann olunur.
Mab'adı Var
Mütemadiyen Kat' olunan mesafenin dünyaya ihbar ve
emrinde Avrupa gazeteleri tarafından vuku bulan
iy a t hakk-ı k ü y a n e y e mu tal' aa edip işiten Osmanlılarca ne
elerde ba'ş-ı fahr ve muhammedet olduğu muhta'c-ı izah
di r.
67
Memalik m a h r ü s e= i şahaneyi ve tahsis p ay-ı talı t
anat-ı seniyyeyi ziyaret eden ecnebi erbaba fenni m e y a m ın
"n u s hazret hi l a f e t p e n a h i d e n biri t e y e s s ü r v n ü m a husus olan
c ıy a t v ı azime hakkında neşr ettikleri m a k a l a t t ve asarda
a l ik mahruse-i ş a t h a n e n i n hali hazırı ve tevali terkisi
ha k a n i y e t e tevfik o derecelerde mu t a l a a t serd ve
ediyorlar ki Osmanlılar'ın bunları okuyup da asr-ı
idrakine nail oldukalrından dolayı Cenab-ı
arz-ı t e ş e k k ü r a t t a bir kat daha mevazebt etmemek kabil
Bu cümleden olarak Avrupa gazetelerinin bazılarına
mahrfı.se-i şahane dahilinde Türkiyat s a n a i y e ve
servet" hakkında neşr olunan makale-i hakikat-i
bihhassa
ş tur.
memnuniyet ve me f huriye timiz i mucib
Ma k a l e v i m e z k ü r e d e zat - ı ş e v k e t s e m a t hazret-i
· f e t p e n ô.hin in hümayun, m e k a r i m= i m e k r ü n m e l ü k a n e l e r i ile
dahil memalik mahrüselerinde bir devre-i ciddiyete
başladığı beyan olunduktan sonra şimendifler,
.liman,rıhtım gibi inşaat ve küşad olunan fabrika ve
ticaretin terkıyyesine hadim t e d a b ir yegane yegane
bunlardan her birinin hasıl ettiği n i t a y e h i r a c ve
olunmuştur.
Mu h a r r ir makale ba'de dersa'adette küşadı m u k a t t e z a y ı
an T'ü r k iy a t= ı nişan hazret h i l a f e t p e n a h i d e n evvelin
68
sergının ehemmiyeti harikasını dermeyan edrek,
ve Amerika'dan bu sergıyı ziyaret ıçın pek çok zevat
i t y a n etmiştir.
Makalenin hatimesinde Avrupa sermayelerinin m e m a l i k v i
şahane dahilinde i s t i i m a l i emrinde vuku bulan
hasıl ettiği nitayih-i hüsneyi dahi beyan ederek
e r m a y e d a r a n ı n in z a r v ı dikkatini bu hususa da'vet eylemiştir.
Avrupa gazetelerinden s a ik a= i r u l is t e k ü y ı ile bu gibi
müsa'idede bulunanlar gazetecilik sıfatının
tilzam ettiği şiar-ı hakperveri ve bitarafıyı haiz
lundukları ve saltanat-ı. .senıyye-ı Osmaniye'nin mesai
a k k ip e r v e r a n e s i takdir ettiklerini ispat etmişlerdir.
Fransa U'm ü r ı
Fransa m e m a l ik i maarif ve sanayi olduğu mesellü hazine-
s e r v e t i umumiye dahi add olunabilir ise de h if a ki arada bir
fark-ı m ü n z a d e mevcut bulunup onların ih t i l a f a t ve
e k a t ı Fransa'yı d a i m e n b i h u s ü l etmekte ve dün bir fark ve
başka bir farksa bir takım m u t a l ib= i garibe ile meydana
çok defalar ih l a l= i emniyetle kanlı m ü c a d e l a t vuku'
İşte bu defa da Fransa'nın (royalist ) yani_kraliyet
bir mütebenig akdiyle cumhuriyet aleyhinde icrayı
başlamış ve İspanya'da bulunan Prens "Deparis"
elgraf keşide ederek kendisini kral ü n v a n ı ile tesmiye
e m i ş oldukları e v r a k= ı havadis de mümkündür.
69
Bu hal yeniden Fransa hükumetini bir bela cihetine
e t ir ip in z a r v ı ehemmiyeti celb eylemiştir.
Velhasıl Fransa'nın umran ve servet-i melekiye ve
medeniyet z ü t i y e s i y l e beraber her daim birer
"ile içinde bulunmaktadır.
Şu halde (Lür a h a t Fil-dünya)
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Haşmetli İngiltere Kraliçesi ve Hindistan İmparatoriöesi
Hazretlerinin Veladeti
Geçen perşenbe günü haşmetli kraliçe hazretlerinin
veladetine tesadüf olmakla bilumum d e v a i r v i resmiye
m e z k ü r d e tatil e d il m-i ş t i r ,
Gecesi yevm-ı veladetin şerefine olarak daire
bir ziyafet-i keşide olunarak revsa-i i k l a m ile
k u v a n i n azaları hazır bulunmuşlardı. Leyle-i
belediye dairesiyle kıraathaneler ne me'murin
i k a d kanadil ile donatılmıştır.
Bu akşam yine kraliçe hazretlerinin şerefine olarak
velayette bir balo verilecektir. Bu baloya r e v s a= i
ve ruhaniye ve m ü t t e h iz a n belde ile büyük ve
bilumum me'mürin da'vet olunmuşlardır.
ç ay devamdan sonra meclis-i k u v a n i n nihayet geçen
nba günü sene-i a t iy e y e değin ta'til edilmiştir.
70
İstihbaratımıza nazaran teklif olunmuş ve teklif olunmak
-zere bulunan bir çok kanun l ah iy e l e r i sene-i atiyeye atf ve
hyir olunmuştur.
Kıbrıs cezıresı baş adliye müdür muavini hakim
e:Meydelton) d e r s a t a d e t İngiliz kosolatusi hakiminin
e t z ü n e n müddeti gaybubeti zarfında konsolatu Hakim Lenki
il u k a l e ifa etmek üzere geçen nümse vapırüyle d e r s a i a d e t
üt e v ic h e n buradan hareket eylemiştir.
Baf kasabası komiseri Mister Core İysinis bu kere
"z ü n e n İngiltere'ye azimet ettiği cihetle avdetine değin
vekaleten müsteşar dairesi baş katibi Mister Banet
·Jın o\unö.uğ,u
muştur.
c e t ı ô ev ı r e sm ı y e ö e mu t a).' aa k c z ar ı m ı z
Deva'etin Bir Nev'i
Lefkoşa'da Ayasofya cami'i şerif önünde Hacı Kamil
-endi'nin himmetiyle vücuda getirilen ufak bahçe cami'i
e r if m e z b ü r a takdir bir ziynet ve letafet vermekte olduğunu
r a r a hacet yoktur.
Mü m a-Tl c y h refiki Mehmet Efendiyle bu bahçeciğin daim
•. akkisine çalışıp e ş c a r şaire meyanında e z h a r= ı latife
c r s u n a himmet ederek bundan bir müddet evvel bahçe-i
bir f ü l ağacı devretmişler idi ki bu izah hakikaten
nazar-ı takdirini celb etmekte idi. Bu kere
a r e h a n e m i z e meal teessüf verilen ma'lfımat-ı mevsukaya
aran mezkur ful ağacı geçen gün kasden kökünden kesilmiş
71
duğu görülmüştür. Ayak basamaklarından anlaşıldığına göre
r gece evvel geç bir vakitte birisi parmaklıktan ıçerı
ayarak denaeti ir t ik a b etmiştir.Her m ü t e c a s ir i meydana
arılmamış ise bu yolda i r t i k a b ettiği d e n a it in m e c a z a t ın a
gün düçar olacağına şüphe yoktur.
Limason'sa neşr olunan " Salpenkis" refikimiz
Kiriv" gazetesini taklit ederek ceziremiz a h a l i v y i
hakkında, z ü k ü r u n d a n ic t in a b ve ta'dib ettiğimiz,
aracıktan ibaret gazeviyat ir t ik a b ıy l a sahanetine
tığı tarafın kabahat ve bedeviyetini is l a m l a r a haml etmek
·or.
Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa Asaf
72
ded:91 Sene:3 Pazar ertesi 30Zilka'de Sene 1311
KIBRIS
131 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
Lefkoşa' dan ma' ad a mah a 11 eri ı çın bir sene 1 iği post a
beraber sekiz ş i 1 indir. Ne f s - i Lefkoşa ı çın bir
eliği beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
MAHALLİ MÜRACA'AT
Kıbrıs ceziresi n de Lefkoşa şehrinde Turunç 1 u' da Osman 1 ı
Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye ıçın matbaa
müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
rından iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
3 Haziran Efrenci Sene 1894(Siyasiyat,Edebiyat ve
ndan Bahs Eder.) 23 Mayıs Rumi Sene 131 O
İFADE-İ MAHSUSA
İntibah
Te v a r ih= i muhtelifede bir mevki-i mahsus ihraz eylemiş
vatanımız (Kıbrıs ceziresi) devlet-i alliyye-i Osmaniye
a l ik in d e n bulunarak havi olduğu a h a l i= i is l a m i y e s i dahi o
celili hamil olarak yaşadığı tavsiye şüphesiz hacet
r.
ve vatanın sadıkı bulunan (Kıbrıs) "Osmanlı"
olan heyet-i mefhumenin menafi' u m ü m iy e s i n e ve 'al-el-
73
u s ü s ceziremiz ehalisinin hüsn-i i m t i z a c ın a hidmet edenlere
s t ir a k gayretinde bulunmak vazife-i n a z i f e s i y l e mükellefdir.
Fakat devlet ve vatanımız yalnız devlet-i aliyye-i
s m a n iy e t d e n 'ibaret bulunmayıp hilafet mukaddese-i
dahi tefrik kabul etmez mertebede gerek devlet-i
ve gerek h a n e d a n= ı Osmaniye'ye merbut bulunduğu
etle (Kıbrısı)mız dahi hasetse, h i l af'e t= i i s l a m i y e n in hadim
ikatleri zümresine iltihaka meyaldir.
İşbu meylini resmen i l l a n eden "Kıbrıs" cehalet ve
as·yusiyet saikasıyla Osmanlılar'ı tekabühe cür'et eyleyen
erileri redd ve cerh için asla tereddüd gösteremez. Çünki
din-i mübeyyine r i i a y e t ve ahkamına tatbik-i
yolundaki temayül attan Osmanlılar'ın idare ve
icra'at ve harekatında, v ü c ü d= u devletin k u v a= y ı
'esini tahkim eyleyecek mu h a s e n a t ve Türkiyyat'tan başka
ey görülmeyeceği 'aleme karşı i d t a ve i s b a t a hazırdır.
(Kıbrıs)ımız s e l a b e t ve sadakatin yani Allah'a itaat ve
u' mefhumumuz halife-i resul Rabbül' alemin efendimize
bbetin m i z a c= ı Osman ile en ziyade im t i z a c eden
s i y a t= ı r u h a n i y e d e n bulunması ile dahi i'tikadını tahkim
r e k (medeniyet-i hazirenin hi f e y a s ın a vakıf oldum) hükm-i
ına düşüp mazi-i ma'neviyetimizi ayaklar altına almaktan
meyen "başı bozuk"lara karşı şer' şerife ile a d a b v ı
e - ı Osmaniye'nin menba' Tanzimat ve ıslahat ve
devlet ve millet olduğunu m u r a n e v i iddiadan gerı
74
lmaz. Zira her nev' Türkiyat ve muvaffakiyetin i s t i n a d a g a h ı
ir milletin m e t a n e t= i r u h a n iy e s id i r , metanet-i ruhaniye dahi
ü r k iy a t= ı medeniyyeden istifade etmekle beraber milleti
den kaçırmamakla muhafaza olunur k ü v a= y ı
a'neviyedendir.
Kavm-ı n e c i b= i Osmaniye'nin m e h a b e t v i medeniye si
bahş aktar-I 'amaldir. Osmanlılar'ın sadakat ve
ahlakının temizliği, kanaat ve metaneti darb-ı
girmiştir.
Böyle bir kavm-ı n e c i b e y e m e n s ü b olmakla müftehir
bir ferd-i tasavvur edemeyen "Kıbrıs" akvam-I
h a s a i l v i hamide cihetiyle emsalinin mümtazı
bir sahib-i iktidara malik olmak şerefinde bulunduğu
sebet düşürdükçe nutuklar I r a d i 1 e m ü s a le m e t v i
ar etmekden kendini alamaz.
AHV AL-İ 'ALEM
Bu sırada politika ahvali öyle bir s ü k ü n e t t e d ir ki insan
·-i beşerin en mesud ve bahtiyarlı bir zamanede yaşadığını
ve beklide hükm edebilir.
Bütün Avrupa h ü k ü m d a r a n ı ile r i c a L i s i y a s i y e s in in her
miyenin bekası teminattan dem üremekde ve gazeteler
· bunların nakliyle artık afak-ı siyasiyyede bir zulumet-i
işenin vücudu olmadığından e f k a r v ı "u m ü m i y e y i itminan
ine sevk etmektedirler.
75
İttifak meselesi teşkil eden devletlerin müddeti
liselerine ve Rusya i 1 e İngiltere'nin mukarenet
ü t e m a y il e l e r in e bakılınca hakikaten politikaca bir korku
Madem ki "u m ü m v ı düvel-i muazzama huzur ve asayişin
emrine müttefik-el-efkar v e l m a l d ır l a r ya bu kadar
arikat ve t e c h i z a t ve onu t e v l i d eden m e s a r if a t fevk-el
e 'askeriyeye ne hacettir? Sual olunacak olur ise "Eğer
ve salah ol cenge!" zarb meseli cevap "u m ü m v ı
verilir. Bu t e d a r ik a t v ı ihtiyatiye pek güzel!
şu muhafaza-i sulh ve salah maddesi gayet bi-haldir.
h a f ı z a= i asayiş uğrunda l a y e n k a t ' m u s a r ı fv ı mübreme
olunmaktadır, ki bu hal doğru bir hesabca kısa bir
daha muzır ve m e h l ü k e d ir ,
'Acaba her bir devlet ve hükumet bu suretle sulh
devam eden muharebe-i n ü k ü d i y e y e tahammül
ileceğimizdir? İşte asıl nokta-i müşkile budur.
Avrupa'nın ekser b i l a d ın d a ve ez-cümle İtalya'da zaruret
y e l e r inden, do 1 ayı sos ya 1 is t efkarın a düşmüş ve ika' ve
çekinmemekde bulunmuş olan güruhun h a r e k a t= ı
·aları ve def' mesabesinde bulunan k ü h= i maliyenin hep
en güne tekessür eden m e s a r ıf= ı askeriyeye tahsis
eleri piş-i nazar-ı dikkate alındıkça h a l v i hazırın
m ü d d e t devamı n a k a b iu l gibidir.
76
Nihayet el -emir düvel-i mevcuda tahammül-ü f'e r s a olan
e s a r if e nihayet vermek için ya ih t i y a r v ı muharebeye
y a h ü d birbirleriyle uyuşup terk-i silaha mecbur olacakladır.
Eğerçe Rusya'nın Almanya'ya yani ititfak-ı s e l a s e y e
den ma il= i m e k a r e n e t ise o halde m e v c ü d bulunan gerginlik
açıklık d ü z c a düşmanlık ortadan kalkmış ve m ü c i b= i
o 1 an mes a i 1- i mu a 11 ak an 1 n bir suret iti 1 a fk ar an e
bir çare bulunmuş olacaktır ki evvel zaman
k u v a= y ı askeriye ve t c n z i l= i m u s ür ıf cariyeye
hasıl olur.
Ava ne Rusya'nın ve nede düvel-i s a ir e n in bu kadar
boğulmuş iken i s t ih s a l v i m a k a s id için bir taraf
nm adı k ç a boş boşun a terk- i si 1 ah efkarın a düşmeyecek 1 eri
olunur. Diğer cihete bakıldıkça İngiltere devleti tezyid-i
in= i harbiyesi çün mukaddeme yirmi beş milyon İngiliz
s ın ın tahsisine m ü s a r a a t eylediği mesellü ahiren Fransa'da
tezyid ve ikmal maddesi ehemmiyetle mevkı'
konulmuş ve bu defa İtalya'da dahi bu teklif
bulmuş olduğundan bu haller cümleten ilerisi çün bir
ete mukaddime 'ad olunabilirler.
Me ' h e z a me'muldur ki bugünki günde ihtimal ki garip
istikbale bir gaile zuhur e t m e y e c e k t i r ı Lü k in ahval-i
akbeleye temdid nazar olunmalıdır.
kalben s a ı a d e tv i umumiye müsalemetle kaim ve
ır.
77
Şu kadar vardır ki bazen evdeki hesap .arşı pazarına
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
L e f k o ş a k az a s ı m ah k e m e - i n i z am i y e mü m e y y i z 1 e i r n d e n~
Lisandır Yediş Efendi t e k a ü d çıkarılarak eylül
id a s ın d a n işten k e ff- i yed edeceği m ü s t e h b e r a t v ı
s ü k a d a n d ır ,
Mü s t e h b e r a t ıın ız d a nazaran her karyede sabıkalı ve
bozuk çvünmelerin is a l i y e s in in i mübeyyin mahalle
ve komisyonu trafından bir liste tanzimiyle kaza
is erliğine irs a 1 ve i 'tası ta' mimen karye ve
isyanlardan taleb olunmuş t a h k i k a t ım ız a göre liste tanzim
merci'ne takdim olduğundan mezkur listede isimleri
eşhasın tasarruflarında bulunan eslihe olunup
an sonra dahi hiçbir sebeple silah taşımalarına müsaade
mayacaktır.
Bu tedbir şekavet ve cinayetin bir dereceye kadar
'ine medar olabileceği cihetle mücib-i memnuniyedir.
Velayet, müşteşar ve med'i 'umüm-ı daireleri m a h= ı
on birinci günü Karlıdağ'a nakil olunacaktır.
Polis z a b ıt a n ın d a n Ali Osman Efendi vazifesi esnesında
atlandığı cihetle mahiye iki lira ile t e k a ü d çıkarıldığı
ar olunmuştur.
78
(Kasd-ı İntihar)
Le fk o şalı Yorgo Serkidis namında bir Hıristiyan
enleri intihar kasdıyla kendi kendini temsim etmiş ise de
hekimler yetişecek tahliyesine muvaffak olmuş
m e v s ü k a n istihbar olunmuştur.
Fi 1 Mayıs Efenci Sene 1894
Lef k o ş a Cum ' a Pazarı F i yatı :
Buğday_Kilesi on dörtten yirmi kuruşa kadar
Arpa_Litresi on altı kuruşa kadar
Y k_ Litresi on altı kuruş
Zeyt Yağı_Litresi 15'den 17 kuruşa kadar
Kuru bakla_Kıyyesi 30 paradan 40 paraya kadar
Ekşi limon behr yüzü otuz beş kuruştan elli kuruşa
ŞUÔN A T-1 OSMANİYYE
Teb'a-i devlet-i aliyyeden müteşekkil bir şirket-i
ma'rifetiyle Beyrut liman ve rıhtımı inşası
i a t in e tevkife Trablus, Şam'da bir liman verıhtım i n ş a ş ı ve
Şam'dan kadar tevdid ve işgali ic a b a t ve i l c a a tv ı
cümlesinden görünen bir şimendifer hattı
-azının dahi mahallince teşkil olunacak bir şirket-i
nıye-ı vatanıyye ısmıne ihsan buyurulması istid'a
uğu d e rv s a t a d e t > i evrak havasında mu t a l a a olunmuştur.
'ADİS-İ HABERHİYYE
Heviç'in Lonra'ya Seyahati
79
Ma'lumdur ki Çar Heviç, Kraliçesi hazretlerinin
oburga'dan beraberce Londra'ya götürmüştür olduğu
i ş a n l ıs ın ı bir ay ziyaret-i takriben Londra'ya seyahat
ecektir.
Bu seyahate bir ehemmiye-i mahsusa atf ve is n a d ile hal
i' çar hazretlerinin emri üzerine icra kılınacağından gerek
e ş a r= ı ileyh Çar'ın ve gerek Çar Heviç'in im a l > i m ü s a l e m e t
s t e r a n e l e r in e dal edip kini beyan ediyor Çar Viç'in
seyahati bulunla ikinci defa olmak üzere v a k ı'
Napoli'dan (Peşzelvid) gazetesine yazılan bir mektup
anlaşıldığına göre şehr-i mezkür civarında bir
y ü k eşkıya ile İtalya askeri metanında bir müsademe vuku'
arak neticesinde askir-i merkume firara mecbur olmuştur.
Bazı Rusya bahriye kumpanyaları vapurlarının henğam
hükümetin emrine bırakılacağı mezkur kumpanyalar
a v e l e n a m e s in d e mündericdir. Şimdi ise bu kaydın 'alel
Rusya seyr-i s e f a ir kumpanyaları m u k a v e l e n a m e l e r i n e
Rusya hükumetince iltizam edildiğinden hükümet
bahriye nezareti, maliye nezareti m e t m ü r in iy l e
·an evvel babda m ü z a k a r a t a i b t id a r eylemiştir.
Bu sene k u d s i şerife-i v ü r ü d eden Rusya z ü erının
on iki bin kişiyi mütecaviz bulunduğu istihbar
80
ın (Rus Çilid) tarafından mübaya'a ve işletilmesi
Bir Fransız hey'et-i maliyesi tarafından işlettirilmekde
n yağcı_ Kuds-ı şerif demir dolu hattının ahiren hüsn-i
re olunmaması haylice zarar verdiğinden hattın f ü r ü h t u n a
s e b b ü s olunmuş ve haber aldığımıza göre hatt-ı m e z k ü r u n
esavvur bulunmuştur.
Hatt-ı m e z k ü r u n mevkı' tedavüle çıkarılan ve dört yüz
k mukabilinde f ü r ü h a t edilen hisse-i s e n e d a t ı bugün
asada seksen franga kadar tenzil etmiştir.
Yeni Bir Ada Keşfi
( ) namında küçük bir adanın keşf olunduğu ve
ü n u n d a sakin ahalinin mütehayyiş olup adanın bir prens
a f ın d a n idare edilmekde olduğu Avrupa ülkelerinin son
r d ik l e r i ma'lfımattan paylaşmıştır.
KISM-1 EDEBİ
Hasta, y a h u d j müteverrim bir genç:
Ömrün en güzel devinde eyvah!
Bir, berk-i haza.ne_ ah! Dönmüş
Ve cihandaki renk-i tab sönmüş
Ya r a b ! Ne bu i n k ı l a b= ı n a g a h ?
Bir hasta mı, bir verem mi bilmem!
Ma n z ü r u m olan şu levh-i sevda
Eylerdi v is a l= i yarı hülya,
Fikride gezerdi hep o gülfem
Yad eyleyerek figan ederdi
81
Mazideki bi bedel zamanı,
Cananla geçen güzel zamanı
Firkat idi en birinci derdi!
Geldikçe hayale rüy-ı d i l d a r
Bir hande olur yüzünde zahir
Tasvirde her beliğ, şair
Eylerdi k e m a l= i aczin izhar
Encam düşüp f ir a ş a b i t a b
Gittikçe t e z a y ü d etti zarı,
Feryad ediyordu i z t ir a r ı
Nevmid idi olmadan ş if'a y a b
Bir hançere söz öksürükten
Meslüb-u huzur olurdu her g a h
Bitmezdi enini sahneden ah!
Olmuş idi kalbi:ye'se mekmen!
Canana h i t a b ederdi şöyle:
İmdadıma gel, a şive-ger sen!
Hicranzede, bir esirinim ben!
Ettin beni b i m e c a I böyle!
Mazlum bana kainat, sensiz!
Ey işveli, ney hilal amal!
Bir bar_giran hayat,sensiz!
Bari beni son nefesde canan
Kılmazsa tebessümle h o ş k a n ,
Safi ecel, sonuca bir cam
82
... kalırdı çeşm-i nalan! ...
Bir bang hafi diyor ki: Ey yar!
Aç gülşen-i kaddese doğru şeh-per
.A.guşunu açtı hep melekler
Ben de ederim! Şöyle de ısrar:
Dünyada o ni'ır-ı dil dururken
La h u t e tenezzül eylemem ben
Bir başka sürüş istemem ben
Git pişgehimden ey ecel sen!
İnsandan eğerce derd-i sır çok
Ama ateşi en büyük b e l a d ır ! !
Yoktur ona çare ey gönül! Yok
Bir bark-ı cihan nekbet-i e f'r ü z
Bir hanede eyliyorsdu c e v l a n
Çeşman sema olurdu g ir y a n
Ol gün ki: Cihandı hep sihirvaz!
Şiddetle h e b ü b ederdi sır sır,
Dağlar, dereler de inliyordu
Güşem dahi şöyle inliyordu
Fe r y a d ! ... Sema açıldı yer yer
Envar dolup fezaya çıktı
Terk eyleyerek de hanedanı,
Şu zelve sefalet aşiyanı!
Bir avuç s a f'a n e m a y a çıktı!
evda: Biliniz verem demektir!
83
"Remzi" dahi işte etti i ş p a t ,
Var mı acaba halas? Heyhat!
Dar ve ona zehr-i gam demektir!
Efsus! ... ki aşka oldu kurban
Gülizar-ı bekaya azın eden genç
Şairdi ..... eyleyen genç! ...
Matem tutun ey s u h a n= s e r a y a n !
Dersa'adet Zira'at Bankası
Evrak Kalemi Hilefasından
Vudinalı Remzi
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Yadigar-I Muhabbet
Mab' ad
Müellifi
Nazım
O cihetle kah me'yfısiyetinden çatlamak derecelerine
g a r ib a n e ah ve e f g a r eder; kah hemşiresinin m e v a t id
ferifte olarak ümid ve salatle m a t s u m a n e
epaş olurdu.
Ne v b e r- Hanım Gazi köyüne azimetinden beş gün sonra
mum' ihya tarafından şu me'alde bi k a ğ ıt c ık aldı:
er'en Mucib'e"
Zat-ı Samilerini tasdi' etmek fikriyle kalemi elime
um da ne yolda tasvir m a k s ü d edeceğimi bilemiyorum! ...
84
Evet! Şimdi Ke m a l v i k a n a t a t l e diyebilirim ki gönüller
eyninde ezeli bir aşinalık var etmiş! Zira ni'met-i iltifat
ende perveranelerine mahzar olduğum günden beri en büyük
melim hidmet-i seniyyeleri şerefine n a i l iy y e t m e n e y a t ın d a n
arettir.
Bendeniz zaten müddehanlığa alışmış insanlarda değilim
ik a d a t ve m a t r u z a t u m d a riyadan bir eser bulunabilirisn! ...
Efendimize olan sebat sıdk-ı mahsus c a r p a n e m ıse
m e r s ü s gibi ilel-ebed rehin ve her zeval olmaktan
Hiçbir vakitte, hiçbir hadise ile renk pezir tegayyür
bilmek ihtimali yoktur!
Binaenaleyh şimdilik o mebhasdan keff-i lisan ediyorum.
İstanbul' dan Edeli bugün tam iki ay oluyor değil
Allah bilir, şu müddet zarfında iki saat huzur-u kalb ile
t geçiremedim desem mübalağa edilmemiş olur! " Gam
esinin budur havası, efgandır o ma'bedin d i t a s ıl " Acaba
y a d a cariyeniz kadar da biçare bir mahluk var mıdır?
'Le t s ir a t v ı v ic d a n iy e m i nasıl arz edeyim? Kalp aliyelerini
e r im l e mükedder etmek istemiyorum! Ma t m a f iy e bu b a b d a
ü t etmeyi h i l a f'< ı 'ubudiyet ve sadakat 'ad eyliyorum!
Veli-1 ni'met pederimin keyifsizliği dün yine avdet etti!
halde muztaribdir. Suret-i tedavisine m e ı m ü r olan
adan bazıları b il a ender b il a kabilinden olmak üzere
ay kadar Bursa'ya gitmelerini tavsiye ediyor.
85
Ah ... Bu gidişle galiba felek bizi İstanbul'a hasret
ecek! Ne garip bir tecelliye mahzar olduğumu elbette takdir
yururusunuz ya? ...
Böyle müthiş ve azim bir felakete eshab-ı v ü c ü d ve
alden başka kim tahammül ede bilir!
Mab'adı Var.
T ARİH-İ FELSEFE
1
Felsefe Nedir'?
Biz neyiz? Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Ne ı ç ın
..--ı zemindeyiz?
Bir şahs-ı zatın tarafından bu sualler i r a d ve m e s a il-j
hal ve istihkam-I mahiyeti için _ iyi, fena bezl-i
ve sarf-ı g ü r i ş edildiği gün felsefe k e h v a r e= i z i b
Fi'l hakika felsefe, 'ulfım-u h a z ır a n ı n cümlesini şamil
üzere bir " ilm insanı"dır. Mebn-i aleyhi insandır.
mevzı1'ı, tabi'at-ı insaniyyeyi, insanların mebden
ve hatvezen-i ikdam oldukları nihayeti
e k t e d ir ı Bfi l u c a h söylenilecek olursa m e s a i l v i sabıkanın
esi bir mesele-i münferideye mincer olu ki o meselede:
Zira biz kendimizi iyiden iyiye bilsek ve tanısak nereden
iğimızı bilirdik. Halbuki mebde-i z u h ü r u m u z u n
atından bizzat üzerimizde_hiç olmazsa birisini hamil
86
mahaldir Eğer biz kendimizi bilsek nereye
it t i ğ i m i z i fehm eder idik. Halbuki hakk mevcudiyetimizi
edecek bir 'alameti bile haiz bulunmaklığımız bizce
ımdır. Felsefe cevherini teşkil eden m e v a d itibarıyla (İlm
dır diye t a h d i d ve tarif olunabilir ve h ü k e m a y ı
addime ve "u k a l a y ı salifenin, her bir k a v a i d= i hükmiyenin
k a id e= i mücerrideye müncer olduğunu serd ve e t y a n
eklde hakları olduğu meydana çıkabilir nasıl ki çıkmıştır.
Fakat insan bir "mevcud"dur. İnsanın ne olduğunu
etmekten evvel "mevcud" gelmesinin ne manayı
ab ettiğini öğrenmek lazımdır. Mesele bir dereceye kadar
-a eder lakin bu meselenin ötesinde bir şey yoktur çünki
ötesinde ancak (gayz-ı mevcud) v e y a h u d (adem)
şurasını nazar-ı dikkatten kaçırmayalım ki
v e y a h u d varlığın ilm-i. .umumıyesı felsefenin
a-i harekettir. Zira "ilm-i v ü c ü d " olmazsa ilm-i ınsanın
e d v in= i mahal olur.
Mü t e f e r r i ' olarak bir ilm daha vardır ki felsefe ansız bir
bile atamız: bu ilm, sür'at*i intikal h a s a i s in i cami olan
hakikate vasıl olmak ıçın isti'mal olunacak u s ü l= i
bulunan ilmidir.
Bir heyet-i şinas ıçın (teleskop) ne olduğunu veyahut
is t im a l in i bilmiyor denilir mi? Biz ınsanın ve
d a t ı n ne olduğunu bilmek istiyoruz. Fakat mevcudat ve
87
sanı ne ile m u t a l ' a edeceğiz? Mu t a l a k a kuva-yı z e k a i y e m i z
ik k a t i mi z , m u t a l a t ım ı z ve m e l a h u z a t ı m ı z elenh .... i l e ı Zfi h i r
e ğ i l midir ki her şeyden evvel saydığımız ha s a i s i n ne
bilmekliğimiz i c a b eder? İşte bu hal ilm insanı için
cihet var ki o ha s a i s bir ziruh zeki gibi nazar-ı i i t i b ô r a
Dedik ki biz bu ha s a is -J mu tal 'a edeceğiz, fakat bundan
(mu tal' a) gelmesinin ne manayı if h a m ettiğini bilmemiz
değil midir? Ma t m af ih m u t a l t a n ın da ıyı ve fena
nasıl ki demir dökmenin ve çabalamanın da sur
a iy e s i n d e iyi ve fena cihetleri vardır:Haydi sur mu tal' anın
iy i s i n i bulmayı tahri edelim.
Mab'adı Var
MÜTENEVVİA
Paris'de Eyfel Kulesine muadil İngiltere'de (Vameble-yi
••..) na m= ı bahçede inşasına karar verilen bir cisim kule inşa
maktadır.Vameblesi kulesi tesmiye olunan bir n ü m ü n e v i
hakkında gazeteler bazı tafsilata girmişlerdir.Bu kule
Kulesine me ş a b e olup irtifa da ü ç y ü z seksen üç
Yani Eyfel Kulesinden yüksektir. Sıkleti Eyfel
devinde te'min edilmiştir.Kule dört ayak üzerine
ettirilmiş
lmuştur.
caların Tabi'adı
ve ayakları 85 metre zir-i zemıne
88
Bir takım meşrubat ve daha sair m e v a d e karıncaların
ü s ü m e s i neticesi olan iz t a c a t t a n kurtulmak için bir çare
ardır ki o da lavanta çiçeğinden bir miktar serpmektir. Bu
eğin kokusunu duyan karıncalar o yere asla gelmeyerek çil
vrusu gibi dağılırlar.Bazı s e m e r d a r ağaçlar ve a l e Iv h u s ü s
böcekleri karıncalardan en ziyade zarar gören
vaddendir. Bu zarardan bunları tahlis etmek isteğinizde
mezkur çiçekten biraz serperseniz m a t l ü b hasıl olmuş
Yürümek"
Macarista'nın (Tesing) kasabası sakinlerinden (Mateyas
y l u s ) isminde biri birkaç seneden beri çalışarak i c a d ve
eylemiş olduğu makineli bir nev'cezme ile r ü y= ı
yada m a ş i y e n seyr ve hareket ve istenilen mahalle azimet
abileceğini ve işbu makineli cezmelerin alet-i matmumesi
ak üzere baston şeklinde dahi bir alet icat edip bu alet
r ü y= ı derya üzerinde gezildikçe üzerinde serilip
mak dahi mümkün olabileceğini iddia etmektedir.
Tecrübesi bizzat kendisi tarafından Tuna Nehri üzerinde
a'de deryalarda icra olunacaktır.
Bu kere Amerika'da yüz otuz beş milyon frank kadar bir
ete malik bir Almanyalı b i l a varis vefat etmiştir. Bu adam
et-i ömrünü k e m a l v i zaruretle geçırıp k a f f e= i m e s a r if
günde yarım frank tahsis etmiş ımış.
89
Ern r a z v ı asabiyenin tedavisinde kesb-i ihtisas etmiş olan
oktorlardan biri kadınlar geceleyin l a a k ıl dokuz saat uyku
y u y u p bir saat dahi gündüzün uyumludur diyor.
Kadın gündüzün birkaç dakika kadar yatmağa vakti olmaz
sıhhat ve selamet vücuduna elzem olan gece uyuyacağı
kuz saatin uykusunu ertesi gün görebileceği bir işi bitirmek
in çalışarak had La z ını ın d a n tenzil eder ve gündüz akşama
beriye koşarak vücudunu yorar, hanede herkes
_ kuya yattığı zaman da eline bir kitap yahut başka bir şey
zihnini de it'ab edecek olur ise o kadın vaktinden
etmeyip sıhhat ve afiyetini artıran gece yarısından
·elki uykusunu çalışmış olur demiştir.
Sahib-i İmtiyaz
Kü f iz a d e
Mustafa Asaf
90
_.\ d e d : 9 2 , S e n e : 3 Pazar ertesi ?Zilhicce Sene 1311
KIBRIS
1 3 1 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
Lefkoşa' dan ma' ad a mah a 11 eri ı çın bir sene 1 iği post a
beraber sekiz ş i 1 indir. Ne f s - i Lefkoşa ıçın bir
beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
rilmeyen mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜRACA'AT
Kıbrıs ceziresi n de Lefkoşa şehrinde Turunç 1 u ' da Osmanlı
Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye ıçın matbaa
müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
ırından iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
Haziran 1894(Siyasiyyat,Edebiyat veEfrenci Sene
nun d a n Bahs Eder.) 30 Mayıs Rumi Sene 1310
İFADE-İ MAHSUSA
(Kurban Derileri)
Ma t l ü m olduğu üzere geçen üç dört seneden beri
r o ş a t d a zebh olunup faziletli Me f t i Efendi hazretlerinin
s e t= i tahtında müteşekkil komisyon mahsus-u ma'rifetiyle
kurban derileri Osman h ô im a l e s i y l e harab ve
s a n bir hale gelmiş olan İslam kabristanı diyarlarının
91
ö r t t e üç kısmını mecidden bina ve inşa olunmuş ve diğer bir
ısını dahi sene-i a t i y e d e toplanılacak kurban derileri
asılatına te'lik olunmuş idi.
İşte bu sene ayd-ı sa'id ezhahı, mahküme-i şer'iye
rafından sad ver eden a t l a m= ı m ü c e b n e c e , önümüzdeki
e r ş e m b e günü cemiyet-i celile-i İslamiye tarafından ed'iye
merasım-ı m u t t a d e ile iştigal olunarak kurbanlar zebh
unacaktır.
Binaen aliye-i e s h a b a hayrat-ı sinin-i sabıkada olduğu
.•. c h l e zebh edecekleri kurban derilerini maksad enf-ül-beyan
in komisyon m ü m= i ileyhimin yed edeceklerine bila tereddüd
f'r iz edeceklerine ümidimiz her kemaldir.
Geçen sene bu hususa dair yazdığımız bir makalede
an derileri hakkında Lefkoşa'da i f t ih a z olunan bu usül-u
s t e h s i n e n in kazazede dahi ta'mimen ismür-i hayriyye-i
hasr ve tavsiye ve ihtar etmişdik.
Ümid ederiz ki evvel babdaki ve sayemiz karın takdir ve
olup, k e m a l v i teessüfle görülmekde olan, bir takım
vesaire m e v s a t= ı hayriyenin ta'mir ve temrinine
l makderet olunacaktır.
Hele Tuzla iskelesi kabristanı böyle bir himmete eşedd
uhtaç bulunduğundan her ferdin k e m a l v i keremi ile iane
g a y r e t t e n geri kalmamaları cidden ş a n= ı hayat İslamiyete
olan m e v a d d v ı hayriyedendir.
92
AHVAL-I ALEM
Sırbistan Ahvali Yine Karışmıştır.
Kral Aleksandır'ın validetinin Sırbistan'da te'min-i
ikametleri hakkında neşr eylediği beyanname büyük
s k o ç e y n a t n ın kararı sabıkına mugayir olduğu müsellü f a n u n
derece ihlal ve hükumetin h e l a f ik r i bulunan
ikal fırkasının efkar ve a m ô l i n i p a y m a l ettiğinden naşi
ikaleri son mürettebatla delkir ve me'yus olmuşlar ve artık
hale bir nihayet vermek üzere geçende kara cevr ü cuyc
ile m ü ş a v e r e y e girişip o berenuyc hanedan kraliyesi
y h in d e bir suikast tertibine kalkışmışlardır.
Bu cemiyet-i hafiye-i reısı bulunan "Çaebinaç" n a m= ı
karlı c e r ü c ü y e prensi ile görüşmek için veya neye meth-i
olduğu halde her nasılsa hükümet istihbar ederek
derdest ile habse konmuş ve nezdinde tutulan
evrakında isimleri bulunan diğerlerini dahi
altına aldıysa da tebriye-i zimmet eylediklerinden
· salıvermiştir.
Lakin bu komite-i hafiyenin aksa-yı emeli kralın fesh
iskoyçina kararını iade etmek veyahud h a n e d a n= ı
hilmi için bir ihtilal dahili çıkarmak olduğundan
fark m e n s ü b e s i ve radikal a r e s in d e azim-i husumet
ünaferet nsıl olmuş ve bir heyet-i hakime teşkil edip
era gittikçe büyümüş ve bugünki günde Sırbistan büyük
avline gide kalmıştır.
93
Hüküm et ıse yakanın esasının tamamen muhafaza
h k a m ın a veyahud g i l y ürı= ı fesh ile i d a r e= i 'irfeseye ve
s t ik l a l i y e n i n i'lanına mecbur bulunmaktadır.
Halbuki k a n ü n v ı e s a s i y e n i n temamiyet-i hükmü ib g a ve
faz olunur ise radikaller hak kazanıp tebriye-i zimmet etmiş
e fesh edilir ise birçoğunun i'dam cezasına müstehak olmuş
acaklarından hükümet ne yapacağını bilememektedir.
-ikoleyeviç"in heyet-i v e k a l iy e s i bu buhran üzerine istifaya
ıse de kral tarafından ezhar-ı 'itimad ve emniyet
uğundan yerlerinde kalmışlar ve fakat mütereddid ve mahvf
halde bulunmuşlardır.
Ahali ise ellerini böğürlerinde tutarak ne hadiseler
çıkacağına intizar etmektedir.Hükümet h c m e c v a r i y e
hududla Sırbistan'dan bir ş e r a r e= i fesadın harca
etmemesi ıçın tedabir-i la z ım a y a müteşebbis
Hülasa kelam Sırbistan ahvali öyle bir dereceye gelmiştir
üyüyecek bir gailenin zuhuruna müsteaddedir.
İşbu ahval Sırplar'ın idare-i hükümete muktedir ademler
adıklarına bir bir han ve daldır.
Nihayet-el-emri bunları tarik-ı sükunet ve intizama
ak bir dest-i iktidarın oraya uzanması iktiza edecekdi.
kadar vardır ki öyle berbad bir mahalle girmek,
korkusu meydanda olduğu mesellü hududlarını
c a ile iktifa edilmesi dahi yekdiğerini bileceklerinden
94
ü v e l= i m a t z ü m e dahi bu sırp gürültüsüne nasıl hatme
ereceklerini düşünmektedirler.
Ma t h e z a Sırbistan'da bu hale keşmekeş iştimal devam
••. iği halde beyn-el-düvel bir çare-i ıslah bulunacaktır.
Bakalım Sırplar bu tarik ile ne olacaklardır.
(Anarhistler Nedir?)
Anarhistler bu son zamanda alemin başına kesilmiş bir
a-yı t a k a tf e r s a d ır l a r .
Bunların ha sıfat ve efkar ve niyetlerine dair kesb
"l ü m a t etmek herkesce matluyedir zannederim.
Bizim şimdiye kadar vuku bulan tatbi'at i s t il a t a t ım ız a
anarhistler cemiyetüi medeniye-i beşeriye için en n e h l ü k
muhatıreli dahiye-i d e h a y a d ı r .
Sosyalist, Komünist, nihilistler oldukça m e v z ü t a b ı pış-ı
dikkatlerinde tutarak hükumetlerin her türlü ahval
melet istibda!iyelerini izale ile hürriyet t arn e= i şahsiyenin
istihsaline sa i oldukları halde anarhistler
nan b a l e k e l iy e halefi olup dünyada ne kadar hükumet var
ümlesinin gününden hedmiyle k a f e > i n iz a m a t v ı v u k ü a n ın
. .ı ye y ı ve koministi mahv etmekle beraber emval-i
ve taksimi ve bununla ma'işelerinin te'mini
f e t r e t k a r a n e s i n d e bulunan bir kirve mel'anet-i
Bu kavm-ı ş i n a r e t v i levm şu sırada Avrupanın ekser-i
ve 'ali e l h u s ü s "Paris" şehrin de kesretle baş
95
.österip dinamit humbareleri i 1 e halkınnıce can ve
a n u m a n l ar ın ı sevindirmişlerdir.
Elde edilenlerin ekserisi c e z a= y ı a'dam ile mahkum ve
h a b a s e t= i alüdleri ma'dum edilmiş iken yıne
ü t e n e b b iy e olamayıp gayet !anud oldukları cihetle şiddet-i
e z a d a n ürkmemekde ve hareket-i f e z a h a t k a r a n e l e r in d e m ır s a n
e v a m etmekdedirler.
Anarhistlerin hareket-i vakıaları bir numune-i vahşet ve
sanın tüylerini ürpertecek derecede bir mecsume-i dehşet
p kanun-ı insan haricindedir.
Acaba b i h a im d e n işna' olan vehm-i cinsini bir s ü r e t= i
a r a n e ile mahva çalışan bu cem'iyeyt-i fesadiye ve
mu'neyi şu teşbişatğı v a h ş i y a n e y e sevk eden hale e s b a b
ir?
Şüphe yoktur kalır-el-heyden korkmamaları madesiyedir
uda din ve imansızlığın netice-i seyi'esidir.
Çünki bir Kavın ki i'tikadat-ı diniyyeden mahrum olarak
malk artık dizginsiz kalarak her türlü ef'al-i reddiye ve
z m ü m e y e mütecasir olmaları tabiidir.
Bunun neticesi ise iz m i h a l d i r ı Z'i r a meşhur İngiltereli
tor "Leytez" cenablarının dedikleri gibi (dinsiz siyaset
ksiz çadıra, müşabihidir) direği olmayan çadır karim
mayacağı meselü dini bulunmayan bir kavın ve cem'iyyetin
s k i r olamayıp bilahare d ü ç a r= ı perişan olacağı umür-i
ihiyyedendir.
96
Şu kadar denilebilir ki Avrupa düvel-i mediniyyesinden
a'zıları m e r a s i m v i diniyeye hayliden hayliye ehemmiyetsizlik
e r ıp ayak takımı sayılan sınıf-ı ahaliye hürriyet-i t a m e s e
e r m i ş l e r ve bu hale i'tikadsızlık ve aynı diniyyeye
·ayetsizliği i n t a c e her nev'i ve sefahat tecvir edildiğinden
lnız 'ulum ve f ü n ü nv u dünyeviye ile zihinlerini tahliye ve
e f s l e r i n i terbiye edenler artık i'tikadat m a d e= i mefruzesini
tarak boş dizgin hayvanları gibi her aklına geleni icraya
yu l m u ş l a r d ır .
Adana takımından bulunanlar bu ahvali gördükçe zaten
insaniye ve hukuk-ı medeniyyeyi tanımadıklarından
habasete mütecasir ola gelmişlerdir.Çaresizlik dahi
z im a m etmekle diğerlerinin mal ve mülkiyetlerine göz dikip
na i lv i amal olmak emniyyesiyle dinamit
hareleri atıp tahribata ve bu vesile ile cem'iyyet-i
v a d iv i hatrının ve t e v h il a t a düşürüp tervic-i
r a s s e d m e l m im e t k a r a n e l e r in e fırsatu olmaktadırlar.
İşte bu kabil-i ademler anarhist ü n v a n ın ı alıp her tarafa
ve budak atmışlardır.Gittikçe adetleri teksirle onların hali
bu günki günde Avrupa mu h a f i lv i siyasiye ve
ı mediniyyesindde bir mesele-i mühime-i hükmünü
herkes anarhistlerin h a r e k a t v ı ho n h o v a r e l e r in i tevdid-i
r etmiştir.
Hakk-el-insaf denilecek olursa bu babda epeyce
sa'nın ve diğer hükumetin kusur ve kabahatleri vardır.
97
Bir devlet ki m e n b n ü= y ı hükumetini ve usul-u terbiye*yi
yalnız esas madde üzerine te'sis etmek isteğinde
t e t s i r a t= ı m e m n ü n ev i dininin mahvını ve halkın
tırasını hayAle bile getirmeyip keyf ma i ş e= i hareketini
izam eder.
Velhasıl gerek Avrupa'nın ve gerek Tokat ş a ir e n i n
ikadat-ı diniyyeye mahzar olamayan a k v a m ı nice b e l a y a n ın
ve merkezi oldukları r ü= n üm ü d e ve her zerrede
y a s e t= i diyanet ile tev'am ise o m e m a l i k d e "anarhizim"
Buna delil ise b e l a d= ı islamiyye ve henüz 'akıde-i
zhebiyesi bozulmayan memalik şairedir.
İmdi Avrupa düvel-i muazzamasının iht i r a t a t ve
vesail-i umumiyeye müsara'at ve afak-ı alemi bir
müdehhişe gibi istila eden anarhistlerin i z a l e l e r in i
c e b olacak t e d a b i r koyanın i t t i h a z i n e gayret etmeleri umur
emmedendir.
Bu da beyn-el-düvel- bir kongrenin teşkiliyle um ü m= ı
el ve hükğmetin bu vahşet-i mecsumenin çare-i mahvını
alıdırlar. Çünki bu emirde takdir-i ziyade a h m a l olunur
güruh m e z k ü r e n in evvel-kadr teksir ve şiddetlerine
o 1 ur.
İstihbarat-I ahire ye göre en ziyade anarhistlerden
z ur o 1 an Frans a de V 1 eti 1 s 1 ah - 1 efkar - 1 ah a 1 i 1 ç 1 n ki 1 ise
-y ı ruhaniyesine m ü r a c a t a t etmiştir.
98
Fakat bu da kafi değildir.Bir tarafdan d i n= i nokta-i
zarı n d an f e s ad a g e 1 e n e f k ar - ı umum i y e n i n ı s 1 a ı v e d i ğ er
ndan meydana alana g ü r ü h= u habisenin t e d a b i rv i s i y a s e= i ve
"m in ma'işet hayatına eza ile vahşet elzemdir.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Mü h= ı hal efrecinin geçen üçüncü Pazar günü şiddetle
eden doludan diğer menalik cihetinden Mağusa karına
kemale ermiş m e z r ü a t ı k a m il e n dinecek derecede ve
bulunan ağnamın dahi bir çoğunu mahv ve telef ettiği
"a l t e e s s üf istihbar olunmuştur.
(Sfi.ret-i Faciada Bir Kati)
Mağusa kıtasına tabi çıkra karyeli Hacı Vasili Nikola
ye-i mezbureli istilyano Hacı Baba Le f t e r i namı h ır is t i y a n ı
h-ı hal efrecinin ikinic geçen cum'a ertesi günü bıçakla
keserek katl etmiş katil merkum hemen der-dest
taht-ı
irilmiştir.
tevkife alınmış olduğunu mahallinden
ŞUÜNAT-1 OSMANİYYE
satvet p ir a y e= i hazret-i ş e h r iy a r ın d a n an-be-an
s h u d= u ayn şükran olan terkıbat-ı askeriyeye bir, ilave-i
a olmak üzere ahd-i kariyede dördüncü ordu-yı hümayun
resi dahilinde t e ş k i l in m a y ı intizam olup t e n s i k a t ı derece-i
l ü b e d e kesb-i mükemmeliyet eden süvari (Hamidiye)
v l a r ı n a inzimamen daha on beş alayın teşkilat ve tertibatı
z ir a= y ı hüs-i hitam olduğuna binaen mezkür alaylara dahi
99
i y a t t= ı nazar kimya eser m e l ü k a n e l e r in d e devi
g e r e k Nizamiye süvari alaylarından ve gerek r u s a ve
e t h i z a n v ı "i ş a y ir d e n in t i h Ab olunan emre ve zabıtanın icra
me'muriyetleri leyde-I-istizan m a k r ü n müsa'ade-i ş e h r i y a r
e l e k= i iktidar olmuştur.
Cehud hazreti padişahı levazım için haracdan celb
ilmekde olan m u v a d in s a y e v i terrakkıyatvaye-i hazret-i
e h r iy a r d a dahilden tedariği takrir ederek bu kararın tatbik ve
r a s ı n a tereyağından ibtidat kalınmış olduğu m a t l ü m d u r .
As a k i r v i şahanenin hutbe olan ihtiyac dahi şimdiye
dar müt'ehidleri ve sattıyle tedarik edilmekte bulunmasına
halbuki bunun doğrudan doğruya is t ih z a r ı deha ehven fiyat
"" mümkün olarak bab-ül ayı ser askeri bu düccesine bu
-zden dahi bir hayli ik t i s a d a tı mümkün olacağı anlaşılmış
asına mebni bu güruh t e d a r i ğ i ıçın İzmit taraflarına
.,.·murin-i m a h ü s a a t z a m kılınmıştır.
(Şuunat-ı İslamiye)
"Zat hazret-i şehriyarı ve Afrika müzelmanları"
Bu 'in van ile "Live'rpul Me r k ü r i " n a m v ı İngiliz
zetesinde münderi bir m a k a l e v i hikmet-i isalenin aynen
bir vecezir k a r i l in kiramın in z a r v ı mesret ve
nuniyetlerine arz ederiz:
Padişah Ali Osman şu kutlu sultan Abdülhamşd Han
d i n= i i s l a m ın Afrika'yı gurbette ihraz ettiği
adıklarını bir lütf-i celil ile e r a i ' e buyurmuşlardır. İhran
100
a Kö y Li y a m Efendi bir makale-i b e l i g a i r a d
.a g s u s " şehrine "Mehmet Şit" namında bir zat kendi
.s e s in d e n büyük 1 ir a m ik d a r ı bir mebla' sarfeyledi.
-cebdeden c a m i t > i şerif ınşa ve bu kadar mebla'
f l e l e d i vCü m i t v i şerifin müezzin ve hademesine mahsus
n a l a r ve v a r id a t= ı v ü c ü h a bile sarf olumak üzere "i k a r e l e r
~a etmiş idi.Lagsus cema'ati is l a m i y e s i reısı 'Abdalı
ô y l iy a m Efendi vasıtsıyla Emir-El-mürminin ve Halife-i
. - 1 Zemin Hazretlerinin 'itbe-i perya mertebe-i
ü k a n e l e r in d e arz etmişlerdi. Padişah Hazretleri üçüncü
eden bir kıt'a m e c i d i nişan z i ş a n ın ın e h d a s ıy l a Şit
e n d in i n şu hareket-i d in d a r a n e s i n i takdir buyurmuşlardır.
Dünki gün "Mayıs efreci 8 9 4" devletüi aliyye-i
maniye'nin Livirpol şehbenderi izzetli Es'ad Ken'an Bey
şan z i ş a n ı ve b e r a t= ı hümayun m a l ik a n e= y i bal-zat La g u s t a
ıp cami' şerifin k ü ş a d ın d a nam n a m= ı hazret-i ş e h r i y d r ıy a
ak resmen Şit Efendiye teslim etemek üzere 'İbda
y l i y a m E f e n d i y e t e v d i ' e t m i ş t i r .
Livirpol'da neşrolunan (Hilal) gazetesim diyor ki:
Geçen Pazar günü ba'd-el-zahr mescid-i şerifede reisimiz
·.cem'iyyetin hitamında sami'neden biri din-i mübeyyin
imı kabul eyledi. Bununla şu som iki ay zarfında yeniden
id a edenlerin adedi üçe baliğ olmuştur.(Sa'adet)
101
(ŞUÜNAT-1 İSLAMİYE)
(Hindistan'da İslamiyetin İntişarı)
Hindistan gazetelerinin beyanatına göre din-i İslam Hind
aliyesinin her sınıf ve her sülalesi beyninde mütemadiyen
t i ş a r etmektedir.
Ez cümle İskender a b a d d e İngiliz lisanıyla tekellüm eden
ü s e l l im i n e bahusus olamak üzere bir cami' şerife k ü ş a d
ilmiştir. Bu cema'atin adedi sekseni m ü s c a v i z d i r .
Ka l k ü t a valisi Vilson'un mahdumu "Msr. Vilson" ahiren
kabul ederek "Bengal" de neşr-i i s l a m ile iştigal
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Ya d ig a r v ı Muhabbet Müellifi
Mab'adı Nazım
"Ah ... Ne yalan söyleyeyim! Kalp pek m e r u t ş e t a r ıl a r ın a
te'siri Mucib olur m u t a l a s ıy l a badi-i emirde esma' hakikat
p etmemek ı çın bir hay 1 i et' ab - ı efkar ey 1 edim! ...
Nihayet, arz-ı keyfiyet etmeksizin buradan def' olup
meyi de haiz göremediğimden şu yürekpareciğimle tasdi'e
- e t y a b oldum.
Feleğin bu türlü e z a "ı n a b e c a s ın a teessüf etmemek elden
. 'mıyor .... "Bülbül ağlar,gül ciğer hun lale pür da'im
e m ı z e k in i bilmem bu dar-ı mihnetini kimdir s ü r e n l v Hü d a
ir ne derecelerde müte'sire olduğumu ta'rif edemem! İki
102
g ü n sonra mahal-i maksuda müteveccihen hareket edeceğiz!
Zaman müsaid olursa gütmezden evvel yine mektup yazarım.
"Allah aşkına vücudunuza dikkat ;taklil-i te'sire himmet
yurun uz!"
İsmetpenah, dirayet-i iktibah Mediha Hanım efendi
azretlerine s ü r e t v i mahsusa da arz eder ve leb-i tahassürle o
ü z e l gözlerinden öperim. Baki:Baki nemanda her ki nehva
(Gazi Köyünden) Mütehassireniz
"Nevber"
Biçare Mucib! Birkaç günden beri sevgilisinin, pederi
il e ş m e s i n d e n dolayı, artık bütün bütün İstanbul'a vücuduna
inmek ile intizar etmekte ve b in a e n t a l e y h dakikaya
r ik a ikbal ve mes'udiyetinin istikrarına büyük şevk ile
id v a r olmakda iken m e b h ü s 'one olan mektupüu ateşnayı bir
e nazar-ı dikkatten geçirip de bervese hadiesine tesadüf
Arada sırada gönlünü ziyaret ede g e l e n j k a f il ev i
s ir e t kilyon mahv ve zail olarak ta'rifi n a k a n i l bir suretle
feryat etmeye başladı!
Bu ikinci yare ise bal-tabi evvelinden müessir idi.
Bahusus, Mucib Bey gibi her maksadını husule getirmek
e f n a= y ı v ü c ü d eder. Ceh sene-i çalışmak i'tiyadında
asabi, şiddetperver bir delikanlının tahlif-i emel
kalben hasıl edebileceği t e t s i r a t= ı ilmiye edna-yı
a h u z a ile anlaşılacak şeylerdendir.
103
Zavallı Mediha, zamanını düşünüp de biraderine
eselliyet vermek istedikçe m ü m+ i ileyhin h a l e c a n ı bir kat
aha tezayüd ediyor, ve gayet vehim ve müzlim bir sükut
inde bulunduğu halde sözlerine i s a l e= i havale sem' itibar
e t m iy o r idi!
Mab'adı Var.
HAV ADİS-İ HABERHİYYE
İtalya Teslilatı
İtalya silah fabrikalrında k e m a l+ i keremi ile i'malata
edilmektedir. Mezkur fabrikalarda gelecek şehr-i
zarfında ... I 7 adet tüfenk hazırlanmış ve hükümete
e s l im amade bulundurulmuş olacaktır.
Rfi.-siyeh Techizatı
Me ş hu r ( F i gar if) gazete si terk - i t e s 1 i hat i 1 e beraber
sya'daki t e c h iz a t= ı askeriyeye mutak'lik olmak üzere Beyaz
sya zabıtasına i r a d eylediği is'aleye aldığı cevapları neşr
Zabıtan mu'm-i ileyhim terk-i teslihat-ı umumiye
selesi için Almanya tarafından bir misal era'iesi münasip
cağı yolunda beyanatta bulunmuşlardır.
t e c h iz a t= ı askeriye hakkındaki t e m a y ü l a t ın bahs
sırada dahi Fransa'da intişar eden m a l l ü m a t
olarak el-yevm Rusya'nın hangi Vakit
bir
emr
ildiğinde muharebeye kıyam edebilecek h a Iv i
- ',, e m m e 1 i y e t s e fr b i r i n e b i r k a ç y ü z b i n a s k e r m e v c ü t e t m i ş .
104
Fransa'da Fizan ve Tahribat
Fransa'da (İzr) kasabasında bardaktan boşanırcasına
üzül eden baran neticesi elarak(İzr) nehri suları sekiz metre
esb irtifa' etmiş ve civar ovalar su barsak m e h t e v i oldukları
a h s ü l a t ile köprüler ve setleri tahrip ve p a m a l etmekle
cisim ağaçları kal' ve kam' eylediği ve birçok
a y v a n a t , seller sürüyüp götürerek yirmi kadar fabrikanın su
tında kaldığı Paris'den b a t e l f ir a f bildirilmiştir.
(Tur) ve(Levriyan) eyaletlerinde dahi şiddetli fırtınalar
(Tur) güvercin yumurtası cesetinde nüzul eden
lu m a h s a l a t ile bağları ve e ş c a r v ı s e m r e d a r ı mahv etmiş ve
camlarını kırmıştır.
Bu fırtınalardan methasıl hasar birkaç milyon franga
l i ğ olmuştur.
Mahalle-i mezbure ovalara yine nüzul eden baranın sekiz
arazı üzerinde sekiz santimetre ve i r t i f a t ın d a sular
s ıl olarak her tarafı bir göl şekline koymuştur.
Kolonya gazetesinin beyanata nazaran Almanya zabıtanı
fında casuslukla bala maham der-dest olunmuştur.
Bunlardan biri veslevsipdeci elbisesi l a b is ve diğeri
Fransız ordusunda onbeş iken mülkiye ötekini e d t a
ekle olup (Kasteli) ve (Gustavburug) i s t ih k a m a t ı n ın
·nlarını tanzim etmek t e ş b i ş a t ın d a imişler.
105
KISM-1 EDEBİ
Geçen Nüshadan Mab' ad
Her nev'i ilm-i insaniyenin m a k ü k u n d a olan felsefe hem
m-i v ü c ü d v e y a h u d hem sür'at-ı intikal h a s a i s i n i cami' olan
m veya ilm-i usuldür ki "mantık" ilm-i celili de ilm-i usulün
ır kısmıdır.
Felsefenin muhtelif sistemlerini nazar-ı m u t a l a t d a n
şimdi bahs ettiğimiz muhtelif nokta-i nazarlara
i n a e n onları m u t a y e n e ve tefriş edeceğiz.
Bunlarda m a t a d a ilm-i kelam denilen bir ilm daha vardır
bu ilm biraz yukarıda t l a d a d eyledikçe üç kısım felsefeyi
eden u s ü l= u ' a l i y e n in heyet-i umumiye sini
h t e v i d ir ı l l mv i ahlak dahi şecere-i felsefenin başlıca bir
"besi gibi nazar-ı i'tibara almak öteden beri adet olmuştur
ıse tecelliden neş'et etmiş bir hatadır. Fil-hakika ilm-i
kendimizi zarif ve haluk ve kerim-eşşeym edecek ve
bulmakla ve v e s a it= i m e z k ü r e n in ne suretle isti'mal
i le c e ğ in i bilmekle ilmi o 1 up binaen' aleyh alem
aklığımızın için lazım gelen vesaitin bahs eden mantık,
kuvvetli,kudretli,servetli olabildiğimiz ıçın tedariği
ed olan v e s a it t e n bahs eden ilm-i 'umumi usulun t a k s im a t v ı
f l iye sinden di r .
Şimdi, ilm-i felsefenin ne sebebe mebni "a l e m c e I-v u l ü m
·ahud f e v k v a l v a d e bir ilm-i 'umumi olduğunu anlamak
ımdır. Fil-hakika, k a f e= i 'ulüm felsefeden feyz alır, nokta-
106
hareketlerini felsefe içinde temyin eder. Zira 'ulum
a n r e n in cehlesi zeval-ervah v e y a h u d mevcudatı ve safahat-ı
uhtelifesinin bir veya birka. Türlüsünü nazar-ı muayeneden
g e ç ir m e k l e meşgul o evreler ve bunun için 'alem-i hususiye
a m ın ı alırlar.
Herdese neden bahs eder? Ecsamım mesafata tesbitinden
eğil mi? Bir tabip, bir hikmetşinas, bir kimyager ne ile
ş t ig a l eyler? Tabib mevcudatın hastaları, ve hikmetşinas ile
i m y a g e r de m u v c u d a t ı n birbirleri üzerine icra ettigi te'sir ve
s tesirlerinin hasseleri ile değil mi? Binaen'aleyh 'ulumun
mevcudattan bahseder ve h a k ık i olarak denilecek
'ulum-u m e z k ü r e mevcudatın ilm-i 'umumiyesinden
y r ıl a r a k bir nam resmi alız ederler.
Buraya kadar yazdıklarımız m u t a l a l a olunduktan sonra,
e l s e f e kendi sadakat ve f e z a y e s i n i ta'dıl ettiği vakit 'ulum
"irenin bütün sistemlerinin alt üst olacağına taaccüb etmek
Fakat felsefenin hükm ve te'siri d a i r e= i 'ulum ve
ta ötelerine kadar caridir: Felsefe cem'iyyet-i
ş e r ı y e y e hükm eder ve i'tikada/\t-ı mahsusuna aid olan
d i l a t ve tahvilat-I m ü t e t a k ıb e y i ih t il a l a t Ve i t t i ş d ş a t= ı
. asiye ve medeniyyeyi kalb eyler.
Felsefe ilmi insandır. Farz ediniz ki felsefenin neticesi
nev' insanın mevcudiyetine müncir olsun; biri amir diğeri
olsun. Derhal mütegaliblerle, eser n e m a= y ı zuhur
r.
107
Farz ediniz ki felsefe destur-u evveliyesini ta'dil ederek
er cem'iyyet-i muntazamada bazıların 'um um ıçın
üşünmeleri ve diğerleri düşünenler ıçın çalışmaları i c a b
mesını müntic olsun. Bu halde en habaset nema olan
m t iy a z a t v ı fikriyenin yanında en ziyade şiddetli cehalete
ahsur olan e f k a r v ı sefeliyenin bulunduğunu görürsünüz.
Lakin felsefe, cem'iyyet-i beşeriye
tevciye
üzerine te'sis
ildiği d e s t u r in i m ta'dil ve etmek hükm-ü.
a z k a r a n e s i n i nereden ihraç ediyor? Bu kuvvet ve hükm
e n d is in d e mevcud değildir, bu kuvvet bu hükm her zaman ve
e r devir için bir ta'bir 'alel'ade olan hakikatin içindedir.
e l s e f e de hakikattir. Münferden nazar-ı 'itibara alınırsa bir
..ı esef bir şey değ i 1 di r yani hiçbir fak at, efkar ve ar ayı
ib e s in i 'umuma kabul ettirmek bahtiyarlığına nail olursa o
İt efkar Ve ar a S 1 der ha 1 Ve kay İ' Ve hak ay 1 k h Ü km Üne girer.
Bu hal bir m a h k ü m a ı b i r rical-i devlet, bir komünist için
ilebilir mi? Hayır! Zira bu adamlar n e v i irn a ehemmiyeti
işaret t e c d i d p e r e s t a n e y i verebilirler ise de daima
s u r olan hareket m a h d ü d e l e r i t e ş k i l a t= ı medeniyyeyi kilyen
etmek derecelerine kadar giremez.
Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa Asaf
108
: 93 Sene:3 Pazar ertesi 14 Zilhicce Sene 13 1 1
KIBRIS1 3 1 O
ŞERİAT-İ İŞTİRA
Lefkoşa' dan ma' ad a mah a 11 eri ı çın bir seneliği post a
- ret i y 1 e beraber sekiz ş i 1 indir. Ne f s - i Lefkoşa için bir
e n e l i ğ i beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
erilmeyen mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜRACA'AT
K ı b r ı s c e z i r e s i n d e L e f k o ş a ş e hr i n d e Turun ç 1 u ' d a O s m an l ı
r a a t h a n e Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye için matbaa
mına müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
unup olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
ırından iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
Haziran Efrenci Sene 1894(Siyasiyat,Edebiyat ve
ü u u n d a n Bahs Eder.) 7 Haziran Rumi Sene 131 O
id-i Adha
Mü c e m m id a h te'ali bu sene-i mübareke dahi şeref ederek
-ı a d h a ile isti'ad olundu.
Bu ümmet-i muhtereme-i n a c i y e n in m a h s ü s a t ın d a n olmak
zere şu eyyam m e s t ü d a n e müstehzir ve münceli olan bi
ş a y i ş ve f ü y ü z a t s u b h a n iy e d e n is t i f'a z a için i c r a= y ı vecibe-i
·at ve "i b ô d a t edilmiştir.
(Kıbrıs)ın bu cümle-i n d c iy e d e n bulunan hey'et-i
ririyesi bütün din karındaşlarıyla m ü t e h d a l lisan olarak
109
s e a ir din ve v e z a if müselmini ifa ile hazret z iIvk i b e r y ü= i
emsal k e s i r e s i n in şeref-i idrakini dahi nasip ve meyser ederek
u id sa-di bil-cümle ihvan ve ih v a t dinimizi haklarında ve
·ali-el-husüs milletin selameti ve devletin s a t a d e t i zat meali
s e m a t m e l ü k a n e s iy l e kaim olan şehriyar d i y a n e t p e n a h
ü d a v e n d i ğ a r Mü r a h im İktinah Efendimiz hazretlerinin hakk
h il a f e t p e n a h i l e r i n d e n mübarek ve mes'ud buyurması
"i y e= i hayriyesini, lisan, sadakat ve "u b ü d iy e t l e i f'a d e= i
takdime çalıştığı gibi sair refakasına peri olarak dahi
üsekki-el-hitam eyler.
AHV AL-İ 'ALEM
İtalya meclis m e b t u s ô n ın ın geçenleri vuku' bulan
im a a t ı n d a harbiyye bütçesine müzakere olunduğu sırada baş
Mösyö ( Kırispi ) tarafından a h v a lv i umümiye-i
y a s iy y e y e dair irad kılınmış olan nutukda a h v a l= i m e z k ü r e
güzel telhis olunarak İtalya'nın halini cihette endişeleri
acağı tevzihen ir a y e kılınmıştır.
Mösyö Kırispi'nin Kolunca Rusya devleti Avrupa'da
ü n= u tam mevcut olmakla beraber k e m a lv i keremi ile
arikatında devam olup Fransa dahi seneden seneye harbiyye
çesince tezyid etmekte bulunduğu ve bir devam oldukça
ve rahat eden ittifakların müebbeden devam
ise hiç bir şey te'min edemeyeceği cihetle
ya ıçın bir gün Avrupa da yalnız kalmak i h t i m a l a t ın a
110
yekdiğerine karşı iltizam-I muamele-i şiddet
ebni her an t e d a r i k a t t a hali kalmamak ve her türlü v u k ü t a t a
arşı hazırlanmamak l e v a z ım= ı z a r ü r iy e d e n bulunuyor imiş.
Avrupa'nın her memleketi nehbat-ı harbiyyesinin
s t ik m a l i y l e meşgul bulunurken iken İtalya e n v a " i m ü ş k il a t= ı
aliyeye d ü ç a r olmuş bulunsa bile yine milel s a ir e y e e m s a l e n
rbe hazırlanmak ıçın elinden geleni sarf etmekten gerı
rmayacağı zaten b e d ih iy y a t= ı ü l i y e d e n d ir . Meclis-i
e b t u s a n d a harbiyye bütçesince en ziyaden iki yüz bin
ankdan ibaret bir tenkıh icrasına karar verilmiş ve mamafih
iki yüz bin frankın da hazine-i maliyeye bırakılmayıp yine
umür-ı harbiyeye sarf edilmek üzere harbiye
e z a r e t in e bırakılıştır.
'Li c ür e t c e mühim bir haber olmak üzere Viyana'dan iş'ar
ındığına göre Rusya ile Avusturya arasında ba'del-
ü z a k e r e kararlaştırılnış olan ticaret muahedesi geçen gün
rusburg'da imza edilmiştir.
Şu m u a h e d e n in bir emr-i vaki' halini almış olması iki
mahsulat m a t m ü l a t ın ın r e v a c= ı tam bulmasını tehsil
m u a m e l a t v ı t ic a r i y e y e keremi bahş olacağından
r m= ü m u a h e d e d e n Rusya ahalisinin de, Avusturya teb'asının
müstefia olacağı b e h i d ir .
Her tarafta kesad ve aden revactan noksan m u a m e l a t= ı
a r iy e d e n şikayet olunmakta bulunduğu bir sırada iki komşu
ticaret muahedesi 'akd etmeyip zemin ticaret
111
ylemesi Amerika'da emsali görüldüğü vecihle buhran ticari
e s e r a f i y e meydan açacak ahvalden bulunduğundan Rusya ile
vusturya'nın zamin-i mezkur üzerinde bir i'tilaf kat'i
akdine muvaffak olmaları r e f a h iy e t 'a.meyi arzu edenlerce
memnuniyet bir netice sayılmak ık t iz a eder.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Devlet-i aliyye-i Osmaniye tarafından Ortodoks
ezhebine ait Bulgarlar'a verilen bazı im t i y a z a t t a n dolayı
p az ar g ünü L e f k o ş a ' d a v e b i 1 umum k a s ab at Rum
e s t p u t h a n e l e r in d e hususi cem'iyetler vuku bulmuşdur. Bu
mesele-i me b h ü s "i n h a d an a l i l v i m y a bahs
saded haricinde bazı nutuklar i r a d olunduktan sonra
c a n i p > i s a m i y e s in e takdim olunarak üzere arz-ı hal
a k a m ın d a bu kat'a layiha tanzim ve Rum ahalisi vekilleri
cezırenın umum-ı destputları tarafından imza ve
hir olunarak m a k ü m= ı velayete irsal kılınmış olduğu
ü s t e h b e r a t mevsukamızdandır.
Rum vatandaşlarımızın ş ı cüret ve hareketlerine
kabil midir? Hatta hareket-i dahiliyesini ta'yin
e m e y e r e k haddini bilmeyen bir cem'iyetin s i y a s i y a t t a n
"d u m olan m e v a d= ı mühimme ve n a z ik e y e s in in e n d a z v ı
olması gülünçten ma'da bir şeyi in t a c edemeyeceği
~-hesizdir.
Biz v a k ı' a öteden beri her türlü t e c a v ü z a t ve harekat
l a y i k a l a r ı n ı d e f t a t l e müşahede ederek hiç birisinin h a i z v i
112
feriza hacc etmek niyet-i hayriyesiyle bu sene
emmiyet olmadığını bilir de m a p h u s a n e olan meselede bütün
ütün hadd ve vazife haricine çıkarak umfır-ı devlete
ü d a h a l e etmek isteyeceklerini kat'en hatıra getiremez idik.
Bu kere almış olduğumuz m a t l ü m a t v ı m e v s ü k a y a göre ifa-
emleketimizden canip Hicaz m a r f ir e t t ır a z a 'azimet ede
i l u m u m ih v a n= ı dinimizin sıhhat ve afiyetleri derece-i
olduğu gibi bihamdah teali o mahal mukaddesede bir
ü n e hastalık dahi yoktur.
Binaen' aleyh bilumum Hicaz müselinin sıhhatle
anlarına avdet eylemelerine i l t a f elhiyeden temenni olunur.
Her sene olduğu gibi bu sene dahi Lefkoşa'da bulunan
sıbyan mekteplerinin peyder-pey imtihanları icra
ınmakta olduğu gibi k a r i b e n mekteb-i reşidiye ş a k i r d a n ı n
ic r ô -y ı imticanları musammem bulunduğu mesmu'dur.
Tuzla kazasına tabi Maruni karyesi ahali-i
i s t iy a n iy e s i muhtarı bir madde hakkında tanzim ettiği
adetnameyi karye-i m e z k ü r e m u t t e b e r a n ın d a n ve komisyonu
Süleyman Ağa nam zatı imza ettirmek isteyip
Süleyman Ağa muhalefet göstermesiyle muhtar
e r k u m derhal bir sandalya ile m ü m a= i l e y h i şiddetle darp ve
eylemiş.Mfıma-ileyh mu'hiran iskeleye nakl olunarak
y f iy y e t polis idaresine ihbar olunmasıyla mütecasir merkum
s-dest ve tevfik olunmuştur.
113
Mu'ahiren aldığımız m a t l ü m a t a nazaran m ü m a= i l e y h
uhatralı bir halde hastahanede tedavi edilmekte bulunmuş.
Karpas nahiyesi müdürü Mösyö Bavlaki Dinekli polis
üfettişliğine nasip ve ta'yin olunarak t a+ l im a tv ı l a z ım a y ı
z e t m e k üz e r e L e f k o ş a ' y a g e 1 m i ş ti r .
Bundan evvel polis müfettişliğine ta'yin olunan zevat
m ü m e n ecnebilerden ve alel- husus İngilizceye aşina
lunanlardan iken ilk defa olarak yerliden Mösyö Dilyevando
kasabasına müfettiş ta'yin olunmakla İngilizce bilen
e r l i l e r için bir bab ma'işet deha g ü ş a d olunmuş idi. Bu kere
e'muriyet m e z k ü r e ıçın İngilizceye aşina olmak lüzumu
ortadan kaldırılarak m ü m a= i l e y h Mösyö Dinekli
me'muriyetine ta'yin kılınmıştır ki gerçekten
mucib olmuştur. Elbet bir gün olur faal-i
ve fatih polis baş k u m a n d a r ı cenabları, müddet ve
eden beri hidmet-i zabıtada istihdam olunan ve ifa ve zaifi
s ü s u n d a fedayı can etmek derecesinde i b r a r= ı sadakat ve
liyakat eden yerli müselman zabıtlarını da nazar-ı
e r v e t l e r i n e dahil ederek terfi' ve terfiye hallerine himmet
erler. (Bakalım!)
Le fk O Ş a k a Z a S ı Varidat kitabetin e Mag OS a Varidat katibi
ö s y ö Mankani Nasib ve ta'yin olunduğu müstehberdir.
Bundan evvel intihar etmek kasdıyla boğazını ustura ile
s m e k d e iken zevcesi tarafından tahlis edilen Mösyö Krek bu
e polis tarafından 'aleyhine ikame edilen d a t v a d a "Telef-i
114
efs" töhmetiyle haps olunarak hadid cezası için meclis
e v k ü t e= i c e z a i y e y e atf ve havale olunmuştur.
Garip Bir Vefat
Sabık Le fk on ika karyesi hakemi Mösyö Kır am bi geçen 1 er!
uzla iskelesinden gazinoda "ikarte" (bir nevi kağıt oyunu)
y n a m a k t a iken refikine karşı maharet izhar etmek üzere o
Tad a Oynama S 1 1 a Z 1 m g e 1 en k ağ 1 t i 1 e Oy Un efkar 1 na m UV af 1 k
e l m e s i y l e o anda oturmakta olduğu sandalyeden düşerek
e r k= i dağdağa hayat etmiş olduğu i ş a r e t= i mahalliyedendir.
Mesmü'at-ı a h i r im iz e nazaran m ü m a= il e y h zaten kalp
stalığıyla derd-mend ımış.
irtihal
Hacı Tahir Ağazade Hasan Bey'in mahdumı Tahir Bey
- ar olduğu illetten r e h= y a b olamayarak geçen cum'a ertesi
ü n ü irtihal d a r v ı beka eylemiştir.
Mfrma-ileyh ceziremızın en kadim ha n e d a n z ü d e l e r in d e n
p a h l a k v ı hamide ile mutasavvıf gençlerinden idi.Vefatı
ndini tanıyanlara te'sir ve te'süf azimi badi olmuştur.
Mamafih c e n a b= ı hakk cümleden ziyade müte'sir olan
sabr, cemil ve afiyet ihsan buyurumasını temenni
ŞUÔNAT-1 OSMANİYYE
Ku d e m a v y ı r iCa 1 devlet-i aliyyeden ve a s d ik a= y ı
e i m u r in saltanat-ı seniyyeden "u t ü f e t l e Hüseyin Hamid
·efendi hazretleri dersa 'adet mahkeme-i temyiz ceza
115
a t z a Lı ğ ın d a n bu kere i t t i h a b= ı me'murin komisyonu riyaset
liyyesine nasib ve ta'yin buyurulduğu d e r s a t a d e t evrak
a v a d is i n d e m e ş h ü d basar-ı iftihar ve ib t ih a c e z olmuştur.
Cenab-ı hakk me'muriyet-i cedide mezküre-yi m ü ş a r ı
eyhin ehakk mehammperverilerine mes'u ve mütmayin ve
affe-i umur ve t e ş e b b ü s a t v ı hayriyelerinde t e v f i k a t ve
e'yidat s e m a d a n iy y e s i n e mazhar buyursun
(Kıbrıs)
Midilli ceziresinin hava gazıyla tenviri ve cezirenin bazı
e v a h l i n d e n rıhtım inşası civarda bulunan bazıve
taklıkların kurutulması için istinaf med'i "u m ü m e y l i n i
avenlerinden sa'adetli İsmail Hakkı Beyefendi tarafından
imtiyaz tale b olunmakta olduğu dersa' adet evrak
vadisinde mutal'aa olunmuştur.
Me m a l ik c i şahane müskirat varidatının tezyidi, esbabının
i h s a l i maksadıyla düyün-u 'umumiye meclis idaresinde
"d c l v m ü z a k e r e tanzim olunan l a h i y a l a r d a n birinin m e m a l i kv i
a n e d e m ü s k ir a t ın dehan rejisi gibi hükümet-i seniyye ile
ü s t e r e k -e l- menfa olmak üzere taht-ı ih s a n e alınmasını
edeni d e r s a t a d e t evrak ha vadisinde mutal'aa
116
HAV ADİS-İ HABERHİYYE
Bora_Dolu_Seylab
Şehr-i hal r ü m i n i n sekizinci geçen pazar günü
Bulgaristan e m a r e t in i n bir hayli yerlerinde ve azan Ruscuk'ta
s i d d e t l i bir kasırgadan sonra bahar tanesi otuz sekiz gram
s ık l e t in d e dolu nüzul ve bir ç a r ik sa'at devam eyleyip bir çok
ağlar h a r a b olduğu gibi hayli hane pencerelerinin camları
ırılmış ve diğer güne h a s a r a t vuku' bulmuştur.
Fransa'da dahi geçenlerde gayetle şiddetli kasırgalar
hür edip bir hayli z a y i k a t ve h a s a r a t vuku' bulmuştur.
(Kılermon Firrar) beldesinde sa'atlerle i m t i d a d eden
kesrefine mebni şehrin bilumum mahallerini
istila ederek yollar gayri kabil mürevver bir hale
olduğu gibi şimendifer ve teleferik hatları bozulup
Bir karyede bir haneye sa'ika isabetle zuhur
erek bir çok koyun,inek ve hayvanat saire telef olduğu gibi
m e sahibi bayılıp alevler arasında kalmış ise de imdadına
tişenler tarafından tahlis edilebilmiştir. Mu t h e z a tarla ve
ve harmanlar k a m il e n h a r a b olmuştur.
(Ruşl) kasaba-i sahiliyesinde dahi şiddetle gitmekte olan
vapurun arka cihetine bir s a t ik a düşerek vapuru o kadar
smıştır ki vapur bir kaç defa olduğu noktada dönmüş ve
il kasabaya s a t ik a e s a b e t iy l e marinadan birini telef
iştir.
117
azeteleri i h r a k ın d a n başka diğer güne ha s ar a t vuku'
(Loryan) kasabasında hadi kasırga mütevelliyen altı sa'at
m t i d a d etmiş olduğu gibi geceleyin bir haneye isabet eden
~a'ikadan bir odada ve masa üzerinde bulunan bir çok
ulmamıştır.
Diğer bir kasabada dahi düşen bir s a v i k a yatmakta
lunan bir kadının yalnız saçlarını i h r a k etmiştir.
(Riyu Vehzer) kasabasında ise kasırga öldürecek şiddetle
r a v y ı hükm eylemiştir ki kasaba-i m e z k ü r e n in teleferik ve
e l e f o n hatları ile bilumum bağ ve bastonları harab olduğu
"bi bir kadın dahi fena halde korkarak müte'siren vefat
y le m i ş t ir .
(Burdev) beldesinde bir çan kulesinin s a t i k a isabet
·mekle çan çalmaya başladığından ahali-i belde yangın zuhur
i zann ile f e v k i a l a d e havf ve telaşa d ü ç a r olmuşlar ise de
üzerinde bulunan sa'atin mahv ve n a b u d olmasından
şka s a vi k a n ın diğer güne h a s a r a t ı görülmemiştir.
Amerika'nın (Pensilvanya) eyaletinin (Tirven) ve (Olida
beldelerinde dahi şiddetli bora zuhur ederek
z r u t a t ı tahrib etlediği gibi (Viçoin) beldesinde sular
ikinci katına kadar yükselmiş ve bir hayli köprü
ü n h e d i m olmuştur.
118
Baş veki 1 Mösyö (Tirikopi) mahalli affet gözden
Yunanistan'da Hareket-i Arziyye
Yunanistan'da hareket-i arziyyeden m u s ab olan fakire ve
tevzi olunmak üzere Paris'den def'a saniyede on
frank, Mısır'dan def'a r a b t a n d a on altı bin altı yüz 'aded
n g il i z lirası gönderildiği ve Pireh' de sekiz bin dirahı,
ençestır'da yedi bin beş yüz Frank toplandığı gibi s ak ı s
iynengen prensi bin marka ve Zugrafus Efendi on bin franka
;> Mösyö Rodoka'nın ki bin ve Odasa'dan Mösyö Vayaneli bin
eş yüz frank göndermişlerdir.
Geçen cum'a günü dahi etne ve pire ve kurfet ve mahal
a ir e d e h a r e k a t v ı arziyye hiss olunmuştur.
_eçirmek ve t e d a b ir v i l a z ım e y i ittihaz etmek üzere o tarafa
g it t i ğ i e v r a k= ı h a v a d is d e görülmüştür.
Avrupa'nın ekseri mahallerinde izdivac nizam cari
duğu mesellü Macaristan h ü k ü m e t ş dahi tevsi' münakehat
a mm ın d a izdivac kanunun ve za'ni düşünmüş ve bu babda
nzim olunan kanun layihası meclis-i meb'usanda ekseriyetle
olunup meclis i 'yanın a r a y tasdikine takdim kılınmış
Bu kere meclis-i meb'usanda kilitli s a m i t in m e v c ü d
lunduğu halde mevki müzakereye konulmuş ve kabulüne
il a f ara zuhuruyla beraber r u r s a y r u h a n i y e n in cümlesi
istinkaf eylemiş ve b in a e n t a l e y h ekseriyet oraya
ü r a c a t a t l a 118 r a y e karşı 139 ray ile yani yalnız yirmi bir
119
ayın ekseriyeti ile redd edilmiş ve fakat b e h m e h a l kabul
·ecrübesi der-dest bulunmuş olduğu Macaristan m a t b u l a t ı n d a
u h a k k i d ir .
ge 1 en diğer bir h a d is e v i mübremeden Mucib Bey
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Yadigar-I Muhabbet
Mab'ad
Müellifi
Nazım
Mucib Bey'in Bursa hadisesinden dolayı ma'nen almış
duğu yara ne kadar derin ve feci ise Mediha Hanım'ın da
i r a d e r i n e d e r k a r olan muhabbet fevkal' a d e s i cihetle bu babda
· s edildiği ızdırap takat b i r a n d ô z a n c ondan pek de dün bir
e r t e b e d e idi, denilemez!
3 1
Filvakı' üç gün sonra biçare Nevber, peder ve m a d e r i ile
Bursa'ya azimet ettiler.
Bu halde Mucib Bey'in h is i y a t= ı m e t y u s a n e ve tefekkürat
öyle bir takım ikna'at-ı
ola bilir?
Beri def'a olmadan, daha şiddetli ;daha dehşetli zuhur
'asiye ile nasıl
bir delikanlının nihayet derecelerde mütellim
aması kabil midir?
İki üç gün içinde kıymetli biraderinin teravet cemaline
olan solukluğa girdiği gibi Mediha'nın yüreği
z l a d ı ı El c a y te'sirle hemen validesinin odasına girip yanına
rdu ve "Anneciğim! ... Şimdi burada kimse yok! Müsa'de
120
uyurursanız size gayet ciddi ve mühim bir mesele arz etmek
stiyorum. Fakat evvela v u k ü ' a gelecek kusurumun affını
sayien,mes'ulat-ı muhakkamın lütfen hüsn-ü kabulüne
s t i r h a m ederim." Yollu mukaddimecik i r a d edince Nuriye
anım müttelaşayane bir hareket e z h a r ıy l a dedi ki: "İşte seni
inliyorum, muradın her ne ise söyle!. ..
Mediha Hanım_( Biraz tefekkürden sonra) ah! Söyleme de
i l im varmıyor ama ne çare ki zaruret mecbur ediyor.
Nuriye Hanım_ A canım müsa'de ettik ya! Ne istersin!
erdin nedir? Eğer gönlün bir şey arzu ediyorsa saklama.
"lirsin ki elimden geleni diri' etmem! ...
Mediha Hanım_( şaşırarak) Teşekkür ederim anneciğim!
ey! ... Hani! ... Arz deceğim madde h ir a d e r im e 'aittir de ...
Nuriye Hanım_Ey ... Niçin ezilip büzülüyorsun?Söylese a?
Mediha Hanım_ Şu aralık kendini biraz dalgınca
-rdüğüm için bir tarafa alaka etmiş olmasından korkuyorum!
r-i 'acizaneme kalırsa münasip bir zevce bulup almalıyız!
Nuriye Hanım_( Bir miktar düşünüdkten sonra) Pekala!
bir münasibini tasavvur ettiysen haber ver! Ben de
bakayım!
Mab'adı Var
121
nazaran bu kere yıne
Protestanlarda Asar-ı Gayret
Protestanları,te'sisat-ı hayriyeleri namına geçen sene
rf eyledikleri paranın miktarı seksen beş milyon dolar
y m e t t e olup bu miktardan beş milyonun misyonerlerin
e y a h a t i n e mahsus öteki dün v ü r ü d eden İngiliz gazetelerinden
e r v id ir .
Rusya'da Kolera
Cenubu Rusya'nın yedi ay altında kolera hastalığı hükm-i
ma olmakta bulunduğunun s ü r e t v i resmiyetle tahkik eylediği
ayms) gazetesinde keşide kılınan bir t e l g r a f n a m e d e iş'ar
nmuştur.
Prens Bismark
nduğuna Prens
Fransız)
Bismark
gazetesine iş'arHamburg'dan (Rebubilik
s t a l a n d ı ğ ın d a n hanesinden dışarıya çıkmamakda imiş.
Yunanistan (Lihena) kasabasında mayıs r ü m i n in üçüncü
günü şiddetli bir kasırgadan sonra fevkal' a d e bir
s a m e t t e dolu nüzul ve iki sa'at kadar im t i d a d ederek
s a b a= i m e z k ü r e tarlaları ile kara m e t c a v r e h arazisi k a m i l e n
ab olmuştur. Il a s a r a t v a k ı'a iki milyondır.Ahmi tahmin
nur.
Kefaluniye'nin (Omali) kasabasında dahi dolu nüzul edip
~ çok h a s a r a t mucib olmuştur.
122
KISM-1 EDEBİ
Mevsisin edebiyat-I cedidemizden şair 'Ali Nazır
At ü f'e t l i Abdülhak Hamid Beyefendi hazretlerinin bir
anzume-ı rengin vahyi avarelerine nazire-i t e l m iz a n e m d i r :
ayran olur bütün şuara hoş edanızailler perestiş etmede huri l i k a n ız a
atmerlenir şüki'ı.fe-i ömrün zaman zamanakdıkça ben o çeşm-i m e l a h a t n ü m a n ız a
icran deminde yetmedi mi? Çektiğim cefa,rtık terhem eyleyiniz! Mübtelanıza!
i g ô.ne l e r l e terk ediniz aşinalığı,ersitremin yabancılığı aşinanıza
"e c h e kamer m e s a l in iz i görmeden sızın;mış idim ferifete mahrik s a d a n ız a
r şair nev zemin elheymidir, nedir?ayretteyim! O hande-i sevda f e z a n ız a
mzi zarı tatlı, hazin bir n ig a h ın ızldı esir gamze-i zulm etmenize!
Dersa'adet Ziraat Bankası
Evrak Kalemi Hilefasından
Vudinalı Remzi
Gazel
Etmiş, sana ve hep sor bahş-ı letafetMümkün mü? Seni sevmemek ey genç m e l a h a t
Can ve dil cezb eyledi ş e h b a z n ig a h ınSev demese yine bende mi? Aya bu kabahat
Zevk-i leb meyki'ı.nuna dil-i teşneyim! Ancak,Vermez bana ol neşeyi bin cam şetaret.
123
Şeb-i tabsihr hicr ile müellif figanım;Gelmez mi daha özlediğim subh-u s a t a d e t
Vakıfken o yar ha 1 - i perişanın a "Nazım"Düşmez sana bu mertebe e z h a r v ı şikayet!
Vatana Kin Bağlamak Günahtır!
Vatana garez etmek etmek günahıylaevıne garez
e s a v i d ir . Vatan aleyhinde olan bir garez hayr ile teskin
e t m e k vecibe-i insaniyettir.
Hatta(*) (Apaminondası) nam m e ş h ü d cizral vatanına bir
en alık etmemek ha ne= i nam bed a t e s a m ın ıve vatan
azanmamak ıçın vatandaşlarının kendisine ettikleri mezalim
e t a t d i y a t a k e m a l= i sabr ve m e k a n e t l e m u k a n e t l e mukavemet
·lerdi.
Bir tebliler hasedleri saikasıyla ordugahınıngün
arplığını düşünmeyerek serdarlığını Apaminondas'dan refr ve
fenn-i harbe zerre kadar vukuf olmayan bir zata
tevdi' eylediler. Vak ta ki düşmanla ateş harb ve katı
başladı. Herkes ordunun intizamsızlığından ve ser
s k e r in fakdan-ı liyakatinde düçar havf ve endişe oldukları
o y e g a n e v i bisaltın maharet ve şecaatini men cihete
takdir ve is t ih a n e edilir.
Fakat Apaminondas vatandaşlarının zulm ve i r t i s üf ın ı
hatırına getirmeyerek askeri a s a b olduğu bil-tahlis
adaşlarını semt selamet isal ederek vazife-i s a d a k a t= ı hakk
.i eylemiştir.
124
Et f a l i n
lmanya' da
u s ü l v ü tedris ve ta'limlerine en ziyade
Bu gibi v u k ü t a t ı n s a b ie sayesinde a h d a s v ı m e v a n e ' e
eydan vermemiştir.
(*) Tepeli meşhur bir c e n g a v e r d i r ı I Le v k a r )
Muharebesini kazanıp La s e d u m u n y a l ıl a r ' a
galebe çalmıştır.Tarihi hicretten 263 sene
mukaddemdir.
MÜTENEVVİ'A
Almanya Mektepleri
ehemmiyet verilmekde olduğu m a t l ü m d u r .
erlin'de ahiren neşr edilen bir resmi cetvel m ü n d e r c a t ın a
azaran Almanya dahilinde 56563 mektep bulunup bunların
a f f e s in e 7925688 çocuk devam etmekde nezaretleri altında
lunur imiş!
Bu hesaba göre ve satiy olarak her muallim ve
allimeye 61 şakird isabet etmekde ise de p e r ü s i y e dahilinde
e r e k mekteplerin ve gerek ş a k ir d a n ı n bil-nüsbe daha ziyade
ması hasebiyle her muallime 70 ş a k ir d isabet etmektedir.
Hususi mektepler için vuku' bulan sarfiyat dahil h e s a b
d i l d i ğ i halde yalnız hükumet tarafından bu m ik d a r= ı e t f a l in
"l im ve terbiyeleri için 303 milyon frankdan ziyade sarfiyat
k ü ' bulmaktır.
Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa Asaf
125
Aded: 94 Sene:3 Pazar ertesi 21 Zilhicce Sene 1311
KIBRIS
1 3 1 O
ŞERİA T-İ İŞTİRA
L e f k o ş a ' d an m a ' ad a m ah a 1 1 e r i ı ç ı n b i r s en e 1 i ğ i p o st a
- c r e t i y 1 e b e r ab e r s e k i z ş i 1 i n d i r . N e f s - i L e f k o ş a i ç i n b i r
seneliği beş şilindir.(Nüshası bir kuruştur.) Posta ücreti
-erilmeyen mektuplar kabul olunmaz.
MAHALLİ MÜRACA'AT
Kıbrıs ceziresi n de Lefkoşa şehrinde Turunç 1 u' da Osmanlı
-ıraathane Matbaası.Umur-ı idare ve tahririye için matbaa
amına müracaat olunur.Gönderilen evrak gazeteyle dere
unup olunmamasından matbaa me'sul olamaz.İ'lan tek bir
atırından iki tekriri haline bir kuruş alınır.
(Şimdilik Pazar ertesi Günleri Neşr Olunur.)
- Haziran Efrenci Sene 1894(Siyasiyat,Edebiyat ve Fünundan
ahs Eder.) 13 Haziran Rumi Sene 131 O
İFADE-İ MAHSUSA
Tebdil-i idareden biri hükümet-i mahalliye Kıbrıs
a h a l i v y i i s l a m iy e n in her yüzden mahrumyetlerini
izam ederek d ü ç ürv ı gaddar ve gafalet ve hiç bir taraftan
avenet ve s iy a n e t göremediklerinden günden güne g i r if t a r v ı
ve perişaniyyet olmakta oldukları ma'altesif
ö r ü l m e k t e d i r .
126
Acaba a h a l i v y i Ls la m i y e n ln hükümet-i mahal iyesi
nazarondan sakıt ve hukuk kadime-i asliyesinin mahv ve zayi
olmasına sebep nedir?
Cezirenin idare-yi müvekkitesi İngiltere devlet-i
f e h i m e s i n e ihale olduğunu me'lun ve ahalinin itaat ve
i n k i y a d ın ı emir-i f e r m a n+ ı A.Ii hazret hilafetpenahı kıraat ve
eşr edildiği günden beri ah a l i=y i i s l üm i y e c z a t e n müellef
ldukları sabır ve metanet ve nezaket ve mütebbü'
üfehimlerine olan fert-i muhabbet ve itaatlarına mebni,
e m a l v i sükunet ve hilmiyetle şimdiye kadar hükümet-i
ahalliyenin icraatine inkiyad ve vaktiyle Lond Vüvessili
g i b i recal-i devlet ve memurin mümtaza v e b a r= ı a g a h i y e l e r i
arafından t e l t i f k ü r ô.n e olunan muamele ve vaadlere itimad
erek neticeye intizar ederlerken tebdil-i idarenin arası çok
e ç m e k s i z i n muamele başkalaşmaya idare değişmeye başladı.
Mecli-i k a v a n in in namı altında bir meclis teşkil
undu.Nüfus-u nisbeti itibar olunarak veya daha doğrusu
cihetten zuhur eden n ü m a y i ş a t a ehemiyet verilecek
Rum ve elli İngiliz me'muruna karşı üç i s l a m v ı asaf
·in olundu.
Seneden seneye a h a Li+ y i i s l a m i y e t n i n nüfusu, ehemmiyeti
hukuku z a t i l oldu. Me'muriyet yüzünden geçinen
ahali mahrum edildi.Bunların bir çoğu hicretle
e c b u r ve bir çoğu fakr ve servete duçar oldu.
127
Mu a r ifv i i s l a m i y e y e çok sükun makamından senvey cüz-i
ır mebla' mahsusa i ı t a s ıy La iktifa olunup
muavebette bulunmadı.
Müselmanlar için me'muriyet yüzünden kab-ı muayşenet
başkaca bir
ütün bütün sad olundu. Vaktiyle içinde bulunup da mu'hiran
e'muriyetinden b i c a y i ş edilen veya istirfa eden veya s ü r e t= i
"hirle keyfiyyet eyleyen bir müselman-ı memurun yerine Rum
a'yin olunmak şart kılınalı, Rumca, İngilizce, derecede lisan
esmi hükmünü aldı.
Hemen bilumum ecrak-ı matbua İngilizce ve Rumca tahrir
lunup tercümeye lüzum gösterilmedi.
Belediye idaresi müselman me'mur istihdamını abes
ördü.
Polis idaresinde tebdil-iidareden biri istihdam olunan
ü s e l m a n zabitler i f'a= y ı v a z a i f me'mureleri uğrunda bezl-i
ü c u d ederek ibraz-ı sadakat ve is b a t= ı liyakat istedikleri
a l d e bir güne mükafat ve terkibe mazhar olamadılar.
Diğer cihetten ise yalnız kendi lisanları ihtiyaca kafi
ö r ü l e r e k m ü s e v f i maaşla müfettişler ta'yin olundu.Müselman
ahitleri bundan dahi mahrum bıraktılar.
Bütün cezirede yalnız iki islam-ı i'şar nazar-ı v ü d ü r e t
h s i l d a r ı bulunmaktadır.
Bun 1 ar - Lefkoşa' ya mahsus o 1 ma k üzere senede bir kaç ay
a.h a l i= y i i s l a m iy e d e n ancak on beş kişi kadar m u a ş e r
'yin edebilip sair kazalarda istihdam olunan me'murlar ve
128
anbar eminleri ve varidat katipleri kaffeden hıristiyan
ulunmaktadır.
Postahanelerde ise yalnız bir islam me'mur bulunup o da
Rumca lisanına aşina olduğu için ta'yin olunmuştur.
A c ab a L e f k o ş a ' d an m a ' d a s a i r k az a 1 ar d a b u 1 un an b u n ı c e
h a l i= y i i s l a m iy e ve a.h a l i= y i muma ileyhin p o s t a h a n e l e r c e
htilat ve münasebeti nazar-ı dikkat ve ehemmiyete alınmaya
şayan değil midir?
El-hasıl hükümet-i mahalliye is l a m l a r ı mukadder olarak
aşatmaya ve bir kesimini de hicret ettirmeye mecbur oldular.
Kıbrıs'ın şart-ı idaresi bu mudur? Ab a l i-y i i s l a m i y e y e
ukadderir ederek ehemmiyetten ı k a t etmek reva mıdır?
Cezirede bulunan İngiliz memurlarından kaçı Türkçe
anını tahsile heves ederek ahaliye bu yüzden s u h ü l e t= i ir a e
En büyük me'murdan en küçük me'mura varıncaya kadar
mca lisanını tahsil etmek var mıdır?
Bir müselman bir İngiliz me'murunun (huzuruna çıkmaya)
olamadığı halde diğer taraftan serbestçe hallerini
latırmaya işlerini gördürmeye muktebir olmak ne demektir?
na misal aranılır ise defter-i hakanı idaresi kafi değil
·dir?
Belediye idaresine gelirsek hıristiyan mahallelerinin
zafet ve teharetine her türlü dikkat ve himmet olunduğu
129
alde müselman mahallelerine atıf-ı nazar olunduğu görülmüş
m ü d ü r ?
El-hasıl ehl-i is l a m ın hükümet-i mahalliye tarafından bu
·ehicle muamele olunmaları ahdname ahkamına ve medeniyet
anununa katiyen mugayir bulunduğundan hukuk-ı is l a m i y e n i n
aynağı hıfz ve siyanete çalışmaklığımız ve vacip hükmüne
g i r m i ş t ir .
AHV AL-İ ALEM
Sırbistan a h v a l i n c e henüz hiç bir tebdilat r ü v n e m a
lmayıp heyecan ve galeyan bir düziye devam etmekte ve
erkes zuhür-u n e t a i c e 'atf-ı i n z a r dikkat eylemektedir.
Düvel ma'zume Sırbistan'da cereyan eden ahvali şimdilik
zaktan bakıp müdahaleden müctenib bulunmuş v e r ü s i y e
evleti dahi Bulgarad'daki sefirine Sırplıların hiç bir işine
arışmayıp seyırcı kalması için emr eylemiştir.
Bu cihetle Sırbistan'da ş arş ve heyecan teşeddüt
medikçe ve yahut tüfenk patlamadıkça haricen bir müdahale
u k ü bulmayıp kendi hallerinde bırakılacaktır.
Sırplılar ise korkak ve cebin bir kavın olduklarından
iddi bir hareket yerine ş e m a n e t ve yaygara ile ezharı
umayişde bulunmaktadırlar.
Yine bu defa Fransa heyeti vükelası bazı i h t il a f a t v ı
ahiliyeden dolayı isti'fa edip reis-i cumhur "Karnu" Mister
-nehpay"ma'rifetiyle yeni vükelanın teşkiline ihtida
y le m i ş t i r .
130
Pariste çıkan "Gulva" gazetesi Fransa hükumetinin bu
son zamanda d ü ç a r olduğu m ü ş t i k a l= ı idareden kurtarılmak
ın h ü k ü m e t= i cumhuriyenin üç konsolosun yed idaresine
t e v d i ' ve bu da birinci mülkiye konsolosluğuna r e i s= i cumhur
__ { ö s y ö "Karn u' nun" ve ikinci , dare i askeriye kon so 1 o s 1 uğun a
_eneral "Sosiye" ve üçüncü bahriye konsolosluğuna admiral
=Re v iy u " veyahut "Jehruy"nin intihale ve ta'yini iktiza
deceğini beyan eyliyor.
Birinci Napolyon "Bonapart" zamanına değin Fransa
ü k ü m e t i bile konsolosların idaresinde idi. Ahiren Bonapart
ahi bir konsolosluğa d u h ü l i y l e ba'de taraf takribini bularak
mparatorluğunu i i l a n ve konsolosluk hükumetini esasından
ah ve perişan etmiş idi.
Şimdiki zamanda Fransa'da öyle bir hükumetin teşkili
evh konsolosun arasında bilahare bir ihtilaf ve
e n a d ı n zuhuruyla yekdiğeri üzerinde ed'ayı tefevvuk ve
ü c h a n etmek arzusu ve belkide i t La rı v ı kraliyet da'iyesi
ey dan alabilaceğinden konsoloslar hükumetin te'sisi
u h a z ir d e n hali olamayacağı bedihidir.
Hatta Avrupa evrak mu'teberesinden ba'zıları "Gulva"
az ete sinin bu efkarını cerh e mes a I\ r ' at göstermiş 1 erdir.
Velhasıl Fransa'da yersikada devam hükumet mümkün
amayıp şu a h v a l+ i i n k ı l a b iy e ile nihayet-el-emr olunan
ndalı hükumete bir kral veyahut bir imparatorun ku'vedi
u h t e m e l a t olunandır.
131
Avrupa harbiye a s a r v ı hayatları zuhur edenleri mesellü
al cihetindeki nihilist güruhu d ü ç a r= ı müştikal ede gelmiş ve
u defa Rusya'da nihilistler baş gösterip askere
manevralarının icrası için tahsis edilen "Simolinsk" n a m v ı
mahalde imparatorun ikamete mahsus olan s e r a b i bir hava
eydana çıkarılmış ve 1 8 8 1 tarihinde imparator ikinci
Al e k s a n d ır ' ı bir heva eden fıkra gibi kocaman bir nihilist
em'iyyetinin keşfiyle bir hayli işi has der-dest edilmiş
lduğu Petrusburg'dan k e m a l= i ehemmiyetle yazılıyor.
Rusya hükumeti bu halden pek mütevehhiş olup t e d a b i r v i
s e d i d e n in i c r a s ın ıa mesaraat göstermiştir.
HAV ADİS-İ MAHALLİYE
Tuzla iskelesi hükumet tabibi doktor istevart Oliver
indiye'den hicret edecek olan a h a l i n a h v a l v ı sıhhıyelerine
ezaret etmek için sıhhıye me'muru ta'yin olunarak cazireden
fikan edeceği m ü s t e h b e r a t= ı mevsukadandır.
Tuzla iskelesi ahalisinden kapudan Ahmed Minku n a m= ı
s a h s bir kaç taifeyi hamil olarak. Sever olduğu sefinesiyle
g e ç e n sene 29 mayısında Ayatile ve Levf karyelerinden beş
as ester sirkat ve sefinesine tahmilan Suriye cihetine azimet
y le m i ş t i .
İsterler ki sahipleri v a k ı' adan haberdar olmalarıyla
e n d i l e r in e l e d e t l= h a c e muavenet etmek üzere buradan bir
neferi terfik edilerek tahkikat neticesi olarak s ıy d a
aymakamlığına m ü r a c t a t etlemişler ve kaymakam m ü m ü
132
eyhin himmet ve gayretleriyle ister ve sefine-i m e z k ü r e
: a ifl eri ve sarık e 1 de e di 1 erek Bey rut ve 1 aye yine i' tam ve
adan lazımgelen istintak ve tahkikat b a t d e l= ic r a bu kere
_ımason kazasına iade ve irs a 1 o 1 unmuş 1 ardır. Kapudan
erkum ise her nasılsı Antalya tarafına firar olunup
y l e m i ş t i r . Mücrim merkumunun muhakeme-i ibtidaileir icra
unup rtahdı devirtip cezaları meclis mevkutel cezaiyeye atf
e havale kılındığı mahallinden i ş t a r e olunmuştur.
Lefkoşa Suyu
İslam mahallelerinde su sahipleri hakları olan miktar su
amayarak cereyan eden mahallelerde dahi su, yolcular suyu
ide bir de kesmekte olduğu istima ve müşahede olumaktadır.
in a e n t a l e y h ol enride belediye komisyonunun ve yahud su
e'murlarının nazar-ı dikkatlerini celb ve bu babda bir güne
ayet hacet bırakılmasına himmetlerini temenni eyleriz.
Şuunat-ı Osmaniyye
Pü y i taht saltanat-I seniyyeye sehahatı tekerrür etmiş
an Sırbistan kralı haşmetli Aleksandır hazretleri şehri cari
fr e n c iy y e n i n yirmi yedinci yani haziran r ü m i n i n on beşinci
ü n ü d e r s a t a d e t e m u v a s a t edeceklerdir.
Yafe'de bir liman ile bir de rıhtım i n ş o s ı için imtiyaz
olunduğu d e r s a t a d e t evrak h a v a d i s in d e okunmuştur. Bu
aldığımız ma'lumata nazaran imtiyaz matluke muta'lik
ile e v r a k v ı müteferrika n a f i e nezaret celilesine havale
narak tahı tedkika alınmıştır.
133
İnşası teklif olunan rıhtım Beyrut rıhtımı cesamet ve
s e k l i n d e olacağı gibi sahilden şimendifer istasyonuna kadar
ır tramvay hattı dahi t e n d i d olunmak tasvir olunuyormuş.
Cidde'de liman ve rıhtım ve m ü t e f e r r i ô t ın ın suret-i
mü k e m m e l e d e inşa sı hakkında şerif s ü d ü r buyurulan emr ve
arada hazreti padişahı mucib 'aliyesince ol-babda mufassıl bir
arita ve plan tenzim etmek üzere bahriye ve nefie nezaret
elilerince er b a b v ı iktidar ve l iy a k a t ı n d a n birer mühendisin
ahal m e z k ü r e irsal kılındığı müstehberatımızdadır.
Me v a d v ı Askeriye ve Bahriye
Evrak-ı yevmiyede meal memnuniye mutala'a olunduğuna
azaran bazı Osmanlı h ü n e r v i r ô n ı tarafından icad olunan
dumansız barut"un tecrübesi hümayunu meşiri devletlü Rauf
aşa hazretlerinin riyasetleri altında teşkil eden komisyonda
ra olunmuş vacaneb tarafından ihtira' edilerek arz olunan
i ğ e r dumansız barutlarla tatbik ve mukabele olup ahiren
a f f e s in e Osmanlı dumansız barutunun merci'i ve hasseten
ü ç ü k çapta mavzer tüfenklerine pek muvaffak olduğu karar
e r il m i ş ve tanzim olunan mezbuta arz itbe'i "a l iy a kılınarak
mansız barut a'mali için bir fabrika inşası hakkında irade-i
s a n i ha a r a y sad ver olmuş ve te'sis olunacak
brikanın yevmiye dört beş yüz kaya dumansız barut
etiştirebilmesi me'mul bulunmuştur.
Abdalı Guvilyan Efendi'nin riyasetinde müteşekkil olan
iv ir p u l cem'iyyet-i is l a m i y e s i a t z a s ı günden güne tezayüd
134
e t m e k t e bulunduğu gibi cem'iyyet m e z k ü r e n i n islamiyet
akkındaki m a+ l ü m a t ın ın dahi tevfirine sırf mesai edilmekten
ali kalınmıyor.
Bu cümleden olmak üzere isti dl a' at v a k ı ' amıza nazaran
Trablus-Şam eşrafından ve ulema benamedan faziletli Seyid
"Ab d u l l a t i f Şerif Efendi ora ma'bd islamindaki kürsüde icra
r a a z ve nasihata eylemek üzere vaat olunmuş ve fazl mumu
leyh İngiltere'ye gitmek üzere bu kere der s a i a d e t e vasıl
lmuştur.
135
HAV ADİS-İ HABERHİYYE
(Terkı-i Mevt)
Arn e r i k a t d a Şikago şehrinde "Muntahrin" namında bir
em'iyyet-i garibe teşkil etmiş ve bu cem'iyyet dünyada hal
e hayattan me'yus olanlarını refakatlerine kabul ederek
r'ad süresiyle intiharlarını ta'yin ve tecviz etmekde
lunmuştur.
"Fesubhane men fıtral halik ve seltihim 'ali enfüsihim
d Kadir Kındar"
Kafkasya'da Muhaceret
Kafkasya' da mukim te b' ai Yu n a n i y e ' nin mahrum sanan ve
e r v e t ve müste'rik faki ve zaruret olarak bulunmalarına
ebni teba-i merkumenin Sivostipol Yunan konsolosluğune
il= m e r c i ' ruhsat verilmekle beraber oraca arazi dahi t a s i s i n i
eş'ar bir is t i d t a verdikleri ve mezkur i s t id a n in muma ileyh
konsolos tarifinden Yunan hariciye nezaretine gönderdiği
Rusya gazetelerinde okunmuştur.
KISMI-I EDEBİ
Gazel
Şihab olmaz ise ben o yari neyleyeyim?Hazan içinde kalan bir, baharı neyleyeyim?
Yakarsa vakt-i civanında yar sabret ah!Dem haremdeki servetle karı neyleyeyim?
Geçerse düzih hicran içinde gençliğim ah!-Olunca pir!- V i s a lv i niğarı neyleyeyim?
Tenevvü etmedi hayfa!,Henüz hande gele.A.ma biçare dil girye bari neyleyeyim?
Gelince derd ile sad sale ah ey Remzi!O şanlı afeti ol i ş v e k a r ı neyleyeyim?
Vudiniyalı Remzi
Tebessüm
Görünce hande ve resmi sihir g ü ş l ü ş l ü ey güzel!Dil gider m e d a r e geldi aşıkane bir emel!
Talu' subha benziyar, o i b t is a m bi bedel.Getirdi ruh gıssa dair ihtiraz mahsul.
Bahardır, o rütbe n e ş e d b a r d ır tebessümün!Şüküpezar 'aşka yadigardır tebessümün!
Dersa'adet z ir a/ a t Bankası
Evrak Kalemi Hilefasından
Temizlik
En büyük Osmanlılardan ecevliya devlet h e h a n d a bir
efs-i sıhhat gibi demiş ve şu dünyada sıhhat-i v u c ü t
]mayınca insan ister malının,mülkünün hesabını b i l m e y . eek
adar zengin olsun bi-hayat olamayacağını göstermiştir.Allah
136
göstermesin,biraz uzun müddet hasta yatanlar kendi v u c ü t
sağlığının ne kadar kıymetli olduğunı tecrübe etmişlerdir.
KIBRIS'IN TEFRİKASI
Yadigar-I Muhabbet
Mab' ad
Müellifi
Nazım
Lakin, sen Mucib'in bir tarafa alaka ettiğini neden
ekledin?
Mediha Hanım Bazı karanından istidlal ettim! Mutlaka
irini seviyor.Çünkü c k s e r La hv a Ii n e bakıyorumda pek gamlı
:örüyorum! Bu anda Nuriye Hanımın gönlünce helecan tarı
lup sinirlerine bir gevşeklik gelerek Ke m a l > i telaş ile
-ubhanallah! Bu netlemek? Mediha! ... gerçek mi söylüyosun?
Mediha Hanım (Me k a n e t l e ) Evet efendim! Bendeniz
akikat hali arz ediyorum.Durup dururken nıçın size yalan
~öyleyeceğim ! ...
Nuriye Hanım_ Öyle ise alaka girdesinin kim olduğunda
a b i i bilirsin! değil mi? Sırrıhan şöyle ki ona göre hareket
deyim, ona göre ne yapacağımı bileyim!
Mediha Hanım Efendim doğrusunu isterseniz Nevber'i
seviyor.Hem gayet ciddi ve samimi bir surette seviyor!
yaklarınızı öpeyim valideceğim! Lütfen şuna bir himmet
uyurulursa! ...
Nuriye Hanım hayretle ve ız t ır a b ın d a n bir kelime
e l a ff u z edemeyip bir müddet öylece t e f'e k k ü r a t= ı umikaya
Ba'de kendi nefsine hitap ediyormuşcasına garıp
137
ş e y d ir ! Nevber'i nerede ne vakit görmüş ki birdenbire bu
r a d a r irtibatı kalp peyda etmiş.
Demek ki aralarındaki muhabbet pek v ü c ü d l u k verecesine
·armış da ... Aman yarabbi!! Şimdi ne yapmalı?
Mediha Hanım_ Keyfiyeti bir l is a n= ı münasiple efendim
abama tefehhüm etmeli! Ondan sonra da ise teşebbüs ederek
ır hüsnü-ü netice vermene 'inayet buyurmalı!, Belaya
akınız ki Nevber de burada yok!
Nuriye Hanım_ Elbette bu gün,yarın gelirler! Kıyamete
adar Gazi köyünde kalaxcak değiller a !? ..
Mediha Hanım Artık o cihteti sız yaparsınız.
Mediha Hanım Hayır efendim! Öyle değil; zavallı. ..
_eyın hastalığı nüksetti.
g it m i ş le r !
Yakından geçen de Biruse'ye
Nuriye Hanım Öyle mi? Ben ise hala Gazi köyünde
s a n ıy o r d u m ! Hasılı Mucib'in i s t ih s a Iv i meşruriyeti ıçın
zdivacı hususuna ben müsaade ederim; Fakat yalnız benimle
~ bitmez. Bir kere de efendi pederinizin rızası lazımdır!
i r a d e r i m in ne kadar içli bir şey olduğu mağlum! Madem ki
e v i y o r , istiyor, bize göre ve sail m e s ü d i y y e t in i is t i h z a r d a n
aşka çare olmaz.
Mab'adı Var
İnsan sıhhatini muhafaza etmek için en evvel yapacağını
r şey varsa o da temizliktir. Bir çok hastalıklardan bizi
rtaran vücudumuzu sıhhatte bulunduran temizlik dediğimiz
138
güzel hassedir. Temizliğe riayet etmeyenler bir çok
astalıkara düçar olurlar.Olurlar da nun un sebebi
·ücudlarının oturdukları yerlerin, pis ve murhartutulması
lduğunu fark etmezler. Maazallah bu hastalıklar neticede
t e h l i k e y e de çıkar.
Temiz olmak ıçın hiç makbul arz y o k t u r ı Mu r a d ederse
zengin fakir herkese n e z a f e t c dikkat edebilir.
Temizlik vücutta o 1 ur. Giyim esvab temiz
keklerden ziyade temizliğe dikkat etmek vazifesiyle
ulundurulur.İçinde is k a h ettiğimiz evimiz temiz tutulur,
b u n l a r d an başka havanında temizliği vardır. Bunları beraber
s i m d i aşağıda söyleriz.
Evin içinde bulunan bütün eşyaya evdeki adamların
g i y d ik l e r i elbiseye, çamaşıra, nezafet edecek kadındır. Yani
·in idaresi kadına verilmiş bir vazifedir. Bu suretle kadınlar
ükellefdirler. Yiyecek yemeklerimi temiz olmalı, e s v a b ım ız
· eşyamız,yatacak yataklarımız ,çarşaflarımız,yastık örtümüz
aim temiz tutulmalıdır. Bunlara erkek değil kadın bakar.
Vücudumuzu kirli tuttuğumuz halde nasıl hastalıklara
ü ç a r olacağımızı araştırıp bildirmek için izzetimizin hacmi
değildir, hem de bir doktor efendi elbet daha iyi tarif
er. Burada tavsiye olunacak madde yalnız sık sık
a t z a m i z i pis bulundurduğumuz haldeü c ü d u m u z u yıkamaktır,
hastalıklara bir misal: Mesela diş ağırısı; Allah
mseye vermesin. İnsana ne kadar eziyet ve zahmet verır, ne
139
derece rahatsız eder. Nihayetinde insan güzel bir dişini feda
etmekten başka bir şeylede bundan kurtulamaz. Buna başlıca
sebeb dişleri sık sık temizlemektir. "İnci gibi dişler" derler
de dişleri inciye benzetirler. Sanki inci bizim için daha
k ıy m e t d a r imiş. Dişlerimizn kıymetli incinin kıymetinden
yüzlerce kat ziyadedir. Bunu bilmeliyiz. Muhafazasına
nezafetine dikkat etmeliyiz.
En büyük en iyısı insan sabahleyin yemekten sonra ağzını
emız su ile çalkamağı 'adet etmelidir. Hekimler de ıyı
olduğunu tasdik ediyorlar. Bir koca karı ilacı var, asla zararlı
eğildir. Ata çayını bilirsiniz, bilmezseniz atarın on paralık
y ı r m ı paralık aldırır. Görürsünüz işte dişler bunun
İnsanın giydiği esbab de temiz olmalıdır. Çünkü
y a p r a k l a r ıy l a oğulursa hem kuvvetlenir hem temizlenir.
-üstübaşı temiz" denilince biz büsbütün, başka bir şey
nlarız. Nizamı yerinde süsü ziyneti tamam. Altmış paralık
asma dağil yedilik sekizlik satiden bir entari gıyınmiş
zannederiz. Asıl temizlik bu değildir. Bir biçare fakircağız
ltmış paralık basma giyerede yine üstü başı tertemiz olur.
albuki biri tarafdan hanım efendi on on beş kuruşluk yüklü
e geçer, ev günde yağ lekesi, eteğinde m u m t a m i l e s i görünür.
u pistir. Haricen elbisede görülebilen murdarlık lekeler ve
ü r e v v e r zaman ile hasıl olan nkesir ve yağlardandır. İnsanın
bisesi yırtık olmak eski bulunmak ayıp değildir. Yağlı
lmamalı. Üstü esvabı temiz olup da iç çamaşırı kirli olanlar
140
bir nevi riyakarlık göstermiş olurlar. Adam sende içimdekini
kim görecek diye uzun müddet çamaşır değiştirmezler.
Hanenin temiz tutulması bilhassa kadınların dikkat
edeceği bir şeydir. Bu temizliği "çat pat" denilen dereceye
ardırmamalı. Misal; iki günde bir silmeğe kalkışmamalı. İki
günde bir evine tozunu süpürge ile vermek ötesini berisini
uru bezle silmek güzel bir adet ise de temizlik diye her gün
mermer silmeyi 'alem-i adamlar caiz görmüyorlar. Hatta
olurunu bu karveden aşağı kovalarla su dökerek sildirmeyi
asla istemeyen erkekler pek çoktur. Sebebi rutubetin
ziyadeleşmesidir. Rutubet insanın sıhhatine düşman olan
şeylerdendir. Sık sık bol su ile mermer silen evde çoluk çocuk
astalıktan kurtulmaz.
Her şeyden ziyade havanın temizliğine ehemmiyet
·ermelidir. Bir çok adam kapalı bir odada oturur ve yatarlarsa
avasını kirletirler. İnsan nefes aldıça havayı alır nefes
.e r d i k ç e kirli hava çıkarır. Böyle bir odada bulunan kalabalık
danın tekmil-i havasını if s a id eder. Bu if s a d olunmuş hava
le yeniden teneffüs olunmaz, sık nefes alır. Hastalanır,
idesi bulanır başınaağrı gelir. Yatak odasının pencerelerini
atta kara kışta bile sabahleyin kalkınca açılmalı havası
·emizlenmelidir. Biz k ı Ş mevsiminde yatak odamızın,
s a b a h l e y in kalktıktan sonra kapısını aralık etmeği bile sanki
danın soğumasında korkarak asla caiz göremeyiz. Bunu caiz
141
görmemekle başımısa ağrı, vücudumuza hastalık davet etmiş
oluruz.
Herkese karşı bir çok muamele vardır ki bunlar edep ve
terbiye kaidelerine sığmaz. Her kesin yanında gösterilmesi
lazım gelen temizliğe muhalifdir. Ötekinin berikinin yanında
hart hart başını kaşımak, kulağını ayıklamak, ayaklarıyla
oynamak gerek terbiye ve nezakete ve gerek nezafete muhalif
şeylerdir. Tırnaklarını uzatmak temizliğe m u g ay e r d ir . Sokakta
alabalık arasında öksürüp aksırıktan sonra tüküren adamı
t a b a h a t l i tutmasa da bir çok adamların midesini bulandıracak
s u r e t t e hiç saygı saymayaraktan sokağın orta yerinde bunu
Japan bir adamdan kenara ve tenha bir yere tüküren adam
db ette daha terbiyeli adlandırılır. Pencereden sokağa
ükürmek, öte beri atmak dökmekde pek fena bir harekettir.
Bazıları kış gecesi külü uçurarak beş on hatırı sayılır misafir
. e akrabanın arasında münkale türkürürler. Asla adaba ve
t a h a r e t e münasip olmaz bir hareket. Hayn-i hacette ınsan
endilini ağzına tutarak tükürmeli ve ağzını silmelidir.
"a n ın d a bulunduğumuz adama karşı ağzımızı bir karış açarak
t ü k ü r ü k l e r i n i sıçratarak öksürmek tecviz edilmez. Öksürüğü
tarsa adam mendilini çıkarıp ağzına tutar ve biraz önüne
ğilerek öksürür. Burun silerken ve öksürürken hazara
rkasını dönenler iyi ediyor gibi zannedilir. Halbuki h e z a r a
ka dönmek bir nevi tahkir demek olacağı ıçın hiç bir
142
s e b e b l e meclisden yüz çevirmek tecviz edilmemelidir ve burun
s il e r k e n dosdoğru durup biraz başını eğmek kafi görülmelidir.
Burun silerken patırtı gürültü etmemeye dikkat ve bu
dikkate sofra başında pek ziyade riayet k u v a id= i
nezakettendir.
H u s ü s a t v ı müsrevde çocuklara böyle sylemek ve terbiye
bunu icab ettiği bildirmekle iktifa edilip bir takım masaller
dinletilmeli.
Sokakların ve şehrin nezafeti temizlik serlevhası altında
en evvel söylenilecek şeyler ise de bunlar belediye idaresinin
vazifesidir.
Sahib-i İmtiyaz
Kü f i z a d e
Mustafa Asaf
143
SONSÖZ
Hayatta
okunul anların
herşeyin sonunu getirmek vardır ya,
da sonu geldi işte! Bütün bu yazıları
hazırlamak artık üniversite yıllarının sonuna gelindiğini
gösterdi.Her şeyin bir bedeli vardır. Her ne kadar zevkli bir
çaılşma olduysa da stres ve sıkıntı da yanında hep
vardı.Maddi ve menevi emeğimin geçtiği, gerektiğinde geceyi
gündüz eyleyerek hazırladığım bu çalışma benim branşım
adına ilk profesyonel çalışmamdır.Bundan dolayı her ne
usurum var ise affola diyorum.
Dileğim,değerli hocalara ve sevgili öğrencilere yararlı
olmasıdır.
144
KAYNAKÇA
DEVELLİOÖLU Ferit; Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik
Lügat", Aydın Kitabevi Yay.,Ankara 2003
DOGAN Ahmed; "Osmanlıca-Türkçe Sözlük", Akçağ Yay.,
Ankara 1999
İmla Kılavuzu, TDK Yay., Ankara 2000
145
~1,..,,.p-,;;,4) },,..i: J,.!c. _,;..1,.ı.;_,J)':"....-!-r:-'
.s·""7ı. • .;~ rı; •.p..~
.c.ı: .•...ı... .:.,~ı •. J~ J ,;\,\ .ı.,.ı. .. - -, -'J;JJI .:..~ı,..,
':'.,:ı.,ı (), ••_..-.;. Jl;Jl.:_,.l;;..ı:.,(_.,,J.,IJj-•:+ _::..ı:_..lil .!I
,~:•ı. .,;_f; s:.ı .:ı..ı:}ı-.11'; 41·~1~T J-J.;,J.
'J·-ı..ıaıı_r-
;..ı..::L.!. ~! 51.ı..:-.ı.
( J~.!.;. J_ ; ;ı.sıı..i )
.r:.ı JI •..ı,:i}._,:S:: .:.,~l -: J J .r." \ ı.:..~
. ~..;Jı. .l ": f \.ı,, .:.,,.,_,..1 ;,.:p. .;'"• I,,;. •• .; •
j:: .ı• .'.ıJ-!:I J,'.)1$"1 ı:;_L;=.-\ 1.,-_.i,.ı:+,:- /' r,.l~\ ..(;J';" , .;.ı.,.)'J J,'.)1$"1~I .:,.,~ı ı!U:I .:lp J~ J'" , .ıf!.J'.
' J~•)'JC # J'_ ...,:...!lı.:, t
.)~ ı.!.l:j~\ [Ii J_ :;., ~ ! .:,~
:f;.. ->Y;J 'jl.,ı J\..~ ,.ı.::l\ }~JJl.it,,,,I; J. ~":'•-ı:I .;..,_,La. .!!:~~r-ı... '-;fl J' • .;Jı... J ..;J:! ..J' ıJJ'.İJ,, . . . .JI r.,.,JJI t_L- .:.,,,J· .5"..ıi. .SJ).ıl.s-· e:,~I ;j'IJI .1-;6-' ~..ıi. ,Hi)
!~.ıJJl.;"U.
kl Li:.' ~~ :;J.i-;• .:.ı.. .. ;. ,j /'kl .:Jj ır":'>' !~Ii J,ı....:l.J'_ ......ı.:::
• ı!l:k.iJ ~ ı)~.) C J,lJ\ V';- .r" •
~ .:..ı.,/i.· .:ıv .,ı .,"-:4' _,.,.;. .:..ıJ-"
.!.l:l-..il '-.ı:::JI u, )ii ,j-, ı.5"~.ı.,.
.ı...=ıı ..:.h;.ı >J> .,._ ~ J. ~ .;..ı.i ..:• ..ı::1=: ...ı.,ı J'"u. J,ı..ıli.,...
ı.!l.,...4.-,..ı,\j.J~ ;.lİJl.i r_r.lı.../.--~~;ı., .t"._ .....•~, »ı; ~· ~ J
r~.~ .~. ~-. .. . - · 'ı
/~ ,~ i..; •• 1$',.>Y;J 4,:-J ~ - .,,,;....;'-;>ı s ·®) . I .d = ~ . ! J;,;,_ ~.,...,
7 ''" .,;.,,. ,., ~/)L~~ .. ;.. ;..ı.i .J'. )>-!';' _.,ı ~ ;_,ıjl ~•• Ara•'''ZL,£ <"'j\ ·~ .d, J ~ d::...ı.. . J. .J". • ı..r-. . (: -
)l,.:;I kl .:ı.ıJ.r, .:..:·.•.• .:.,ş;_ J. '~
ı-Ll:-\J c.!l.~I'0.- ·~, ~I rlf IJ:.ı'IJI ,J\J)~.;L:iı J_ :J,.,..u: ~ ,J.ı- JI
...:-~ ti,\i v"_,,..,,,i !l;....JI~ .:.,Tj. .,<- .:.,~_~\ '":'\;:';) *' ~~ ~L
.J' •••.;_,;.ıJ ~, '-.ı.flJI ~~ ~.,,.,...,~Ai j.; ..ı._.,ı .ıJ> .:.,,;:,- .ı.~ı
t .,.,;.,ı j..:ı.
\SL).~ ..:...-; .;_ ı,.;:ı; ~J-,iJ-..J),I_\_., rl~ ..,._, ı t,-.\ . ::,.···
.)~ "': fJ-!· .:ı..ı:)i...ı.,ı ,f~\J;.\'-:".JJ:<Lı.,., .:,b~~~.,-~•J~ ;..,.1:1 ~4:İIJ .; ~ ı..,.ı .::,.;~ı;. tli ·~~\J.:.',.,..ı~' ,.,_~~ J-, \S ;,_.ı.:S., jl.,ı-il
.;-.ı...;;. Jr i~Yı..,..~.ı..{ı ci_~.AA,+.:.~ c_J.... :_;_., ..:..i%-[r !.ıJ,~i.J
)l.;..s,\ ~.4-IJ J_.0 ~},~l:. J1.,1
• .;..Ü-". ~ ~ k.ır.:,j-, .s)j ~· ~.:.;. ( ..r'...r:,' ),...,;._N· ~b ~~İ 4:,_,~:, ı.ı-fo- Jr'":'l...i...(ı ..ı,~~ Jıv ....,.. ..,:~ tr !l.ı-".ı
··J;-ı:I ~.;L, ,.ıL,_,_;J
~A .:ıı.........; r r.-!.ı Jw .ı..J..ı.:,lelJ.J .:,\JlfJ)' .ı.=:-~-1 ;1....:. cllj.öll
.;-.ı...;; Jr~ .:.ı~J ..:..._.;, ..J'.J
.:ı,~.;)_,\ ,......l._.,\ J..,1_., ..;Z t,: ..1,1..:...il.J. . . -
.ı..Ü .;;._ı.;. .:ı.ı.:..-ı~ı ~ıs:l:- r r.!.'. I~ ' .;lo:,j-, .ı..1:-". .:ı..ı:J'. f J,!..ılJI
'-:"blJ_~ ..ı,~µ ;;,r J.;LJ .,\;..J-U,:J-".' ,,tı(.ı•.. J JL.il .'.>'IJI ..=.:,~I.J. .,·uı.. .1.u .•:ı,;.,:-b ,JXi)'l .:.,Jfı
• .:ı..:::ı .); (;'I ~.,_ )~ ~\i
, ..;:f s;fJ'.·ı.5•..it;'.!1:4:'~1.,ı;ıJI I .J.,ı::!-". ,_ı.::l\ ..;!.JJ~ .J'. t:r d:• ~, • ı.i_.ı~ r.~ • '-!.I ..:..._.ı~Jilr ~l:>I • .ı.:ı._., 0:> , r.~,.s:;'W' cle-_l .;.....;. Jıv, •>'-";.ı, J_
-". µ .f ~\ ~I ı.!.,J':'J', Jrı.• .ı..:..ı.:..~ i .I';' ~l:>I
, <!l~I (l:=>I .:l.ıJ .1.ü.:.._,; .!'4 •.. .:.L!ı,- ..;ıı.... '":'~ rJ~ı..~ .:.ı:, r...ıJJI ':'.,._;.. ,..:..!,Y. ,.jı.,> ı ~~I ..ıl
•. ı./'.,---~ JU,;..\ ,.. ' '(\ .•
.Y,-·~' 1..ı: a.. .),J .:,<;ı )=i .l:'- .l:"
.:.,.ı.:.....;':'":'~;l.L:'; t,1-ı~ ,;...:;;. ~~,.;jiJ,, .ı..,:ı...,.• .s:ı, ••ı) .J'. .:l,;..);ii
• .ı_,:!J\ .s'..
-o( ;..Ü • £.;l:,, ·..ı:ı )ı-
.:, \_.,Lt- \S;; .!'4"" ~ J ~ J>--:-:_1..; J fi 4_1 ı.f-İJ ~.ı .r.')J
.;·~J.İJ .:.,l;J> 41 i~I "7'~-jJ il,-&-i:ıı> ..:..f:- e:'-ı: ~_., .•; •. ~i_l (.J;.;:
..i-"'-! ,j-, .)JvjlJ ~r.ı ~-!.ı J,-.ır.-_)I) .r: ;_;..;_; c., jl::t ki _;ı....; ti.il
..:..~J .JJJ"" '4:-J £.;~. ~~ı ~J-i 4--1..,1 ..:.."". -'::,;.. (rS...CL.J~I J-1.,1 -:ı)l l.J'-". ~ j., ,lf...ş.,,_ L....,_;.. J :_;l...:j .:,fa .:,w...,d:ly ..:..!..,:;. .,..ü \1:1 ~..c.,\ J _,.!i
,..-: ... _,~. .J-o .ı>J~ J;;.:_., 0.- ~\ri J_,;r.).~ ·r ......ıı_., µ.., ..:..(.;_ "8.,ı.J,ı..ıl.ıl ~~ .!!:.,,_., ı.J".,... ...• Jls.':-.ıJ
. . . }
fl ....i_,.!IJ ı'.:J}ll~ ~I ":~I .:,,L...., .ı .••• ,, ..•• ;: ":""J""v" ..:...1 .:ı'ı'JI
ı..r-r --:.ı)Jl ı.S"'\....I ~ )1-ı:-, .::..i%(..;;; ~~r. ~r rı,::;...ı ~ ~Jı
; . J~ J..>.:} '*' (..'ıi..i ~":t:\ ;ı....:. ..s.ıl..!J
.:cı-j(_ r_J.ıJ .:.,~;J .ıJ> ~ '":'.,.JJI.:..;~l .l.!~b j,:f .,.,;,· .ı~r · .:.ı~- ,..::,-~ ;c ~.;JI İ J' JI ,(ı. ..:iıl..ı.\;. , 0., T
,·Jwı; :.:~ ..;ı .:.\L_: ...:-11 ~ı.;;; ..,..•...)i..ı...~L'iı~' ı\sJ:+UIJJ; .A:.., ı..;. .,n.,-,_ ıı.w.;. . ., .... _: ,.·...:,,. .
:i·, ·.'-