33
DEVLETÇİLİK (ETATİSM) Bu slaytların hazırlanmasında Kepenek-Yentürk: Türkiye Ekononmisi ve Boratav: Türkiye’de Devletçilik kitaplarından yararlanılmıştır

DEVLETÇİLİK (ETATİSM)

  • Upload
    garin

  • View
    83

  • Download
    7

Embed Size (px)

DESCRIPTION

DEVLETÇİLİK (ETATİSM). Bu slaytların hazırlanmasında Kepenek-Yentürk: Türkiye Ekononmisi ve Boratav: Türkiye’de Devletçilik kitaplarından yararlanılmıştır. 1929 Bunalımı ile gelen dönüşüm. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

DEVLETÇİLİK (ETATİSM)

Bu slaytların hazırlanmasında Kepenek-Yentürk: Türkiye Ekononmisi ve Boratav: Türkiye’de Devletçilik kitaplarından yararlanılmıştır

Page 2: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1929 Bunalımı ile gelen dönüşüm..

1929 Bunalımında önce ABD’de kar oranları düşmüş, özel şirketler sıkıntıya düşmüş, işçileri işten çıkartmak durumunda kalıp, bir eksik tüketim mekanizmasını devreye sokmuşlardır, şirketler bankalara olan borçlarını ödeyemeyince, bankalar da kendi açılarından zor duruma düşmüşlerdir, Bu durumda bankalar batarken, zor durumdaki şirketler kredi ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmişlerdir.

Page 3: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Türkiye’de Liberalizm-Devletçilik Tartışmaları

Devletin ekonomiye müdahalesinin ilk somut belgelerinden biri, 12 Şubat 1929’da İnönü’nün fasarruf ve yerli malları haftasının açılışında yaptığı konuşmadır: “...hatta...kendilerini ferdiyetçi ve liberal zannedenlerin bile bir zaruret karşısında hükümetin yardım için teşkilatları olmamasından şikayet etmeleri manidar değil midir? Bu...sebeplerdir ki, hükümetin memleket iktisadiyatına her sahada yardımcı müdahalesi lazımdır..”

Page 4: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Türkiye’de Liberalizm-Devletçilik Tartışmaları (devam...)

1701 sayılı Tütün İnhisarı (üretimi) Kanunu ile ilgili olarak:

“...Bir devlet müessesesi olan ve halktan vergi toplayan [İnhisar İdaresinin] halkın serbestçe çalışmakta olduğu ticaret mesleğine karşı rekabet yapması doğru mudur?”İstanbul Mebusu Hüseyin Bey

“Tüccar diyor ki... İnhisar İdaresi...rakip sıfatından çekilmeyecek olursa biz...çekileceğiz” Kastomonu Mebusu Hasan Bey“Tacirlerimiz...zürraın kabiliyeti ile...muvazi adım atmazlar ise..fazla istihsal memleketin dahilinde kalmak suretiyle fiyatların sukutunu intaç ediyor ve zürra sınıfında..tahdidi ziraat hasıl oluyor” Maliye Vekili Şükrü Saraçoğlu

Page 5: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Türkiye’de Liberalizm-Devletçilik Tartışmaları (devam...)

Ağustos 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruluyor... Tartışmalar hareketleniyor...Serbest Fırka, inhisarları özellikle liman inhisarlarının kaldırılmasını, vergi yükünün kadırılmasını istemişlerdir

“...Halkın herşeyi hükümetten beklemesi arzu olunmayan bir haldir. ..Her şeyi hükümetin yapmasına imkan yoktur. Avrupanın bugünkü inkişafı, sermaye ile mesainin serbest.. faaliyetinden mütevvelit [tir].. Halkın.. temayülü.. giriştiği işlerde müdahaleden azade ve serbest hareket edebilmesidir.” Fethi [Okyar] Bey

Page 6: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Türkiye’de Liberalizm-Devletçilik Tartışmaları (devam...)

“Liberalizm nazariyatı..bu memleketin güç anlayacağı bir şeydir. Biz ikdisiyatta hakikaten mutedil devletçiyiz. Bizi bu istikamete sevk eden bu memleketin ihtiyacı ve bu milletin fikri temayülüdür. Devletçilikten büsbütün vazgeçip her nimeti sermayedarların faaliyetinden beklemeğe sevketmek bu memleketin anlayacağı bir şey midir?”İsmet İnönü

Page 7: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Türkiye’yi Devletçiliğe İten İç ve Dış Dinamikler

İÇ DİNAMİKLER1920’lerde başlıca sektörlerdeki üretim ve gelir

düşmektedir, en temel tüketim malları dahi üretilememektedir; “hızlı kalkınma” gerçekle –

şememiştir. İhracat tıkanmıştır, işsizlik ve genel olarak ekonomik durgunluk söz konusudur.

DIŞ DİNAMİKLER1929’da patlak veren Büyük Buhran, Türkiye’-

yi de etkilemiş; hem ihracatımız hem de ithalatımızda ciddi azalmalar olmuştur. Bunalım, aşırı

liberal ekonomi yanılarını bile endişelendirmiştirVe bunalımdan etkilenmeyen Planlama yapan

SSCB’dir

Page 8: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Devletçilik döneminin İki temel prensibi

İç DengeParasal ve bütçe dengesinin

korunması

Dış DengeDış ticaret dengesinin

korunması

Page 9: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Devletçi Politikanın (1932-39) Genel Özellikleri

Devletçi iktisat politikası iki biçimde yürütülmektedir:

1. Devlet işletmeciliği2. İktisadi hayatın fiyat

mekanizmasını, dış ticareti kontrol yoluyla düzenlemesi

Page 10: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Sanayi Planları Prof Orlof başkanlığındaki Sovyet heyeti ilk sanayi planını hazırlar veİktisat Vekaletine verir, plan 1934 yılında BirinciBirinci Beş Yılık Sanayi PlanıBeş Yılık Sanayi Planı adı altında kabul edierek planı uygulayacak olan Sümerbank’a tebliğ edilir. Plandaki başlıca üretim kolları:pamuklu dokuma, demir, bakır, kükürt, kağıt, yapay gübre, seramik, kimya, sünger, elektrik üretim, altın ve petroldürToplam yatırım miktarının yüzde 5’i İş Bankası, geri kalanı Sümerbank tarafından karşılanacaktır. Yatırımların dörtte biri Sovyet kredisi ile finanse edilecektir1936’dan sonra İkinci Beş Yıllık Sanayi Planıİkinci Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlıklarına başlandı, ancak savaş nedeniyle uygulanamadı

Page 11: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1929-1930 Dünya Buhranı sırasında Türkiye’de tarımsal ürün fiyatları gelişmiş ülkelere kıyasla daha hızlı, sanayi mamul madde fiyatları daha az düştü. Örneğin, 1927-33 arasında dünyada şeker fiyatı 22 kuruştan 8 kuruşa, Türkiye’de is50 kuruştan 40 kuruşa indi. Hem iç ticare hem de dış ticaret hadleri tarım aleyineydi.

Buğday ile ilgili iki yasa çıkartılmıştır:Buğday ile ilgili iki yasa çıkartılmıştır:1. 1932’de Ziraat Bankası vasıtasıyla hükümetin belirlediği fiyattan buğday satın alması2. 1934’de buğdayı koruma yasası getiril-miş, un ve mamulerine ek vergi getirilerekelde edilen gelirin buğday satın alınmasında kullanılmştır

Devletçilik Döneminde Tarım

Page 12: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Toprak Reformu mu? Dağıtımı mı?1930’larda toprak reformu tartışmaları

başladı...Ancak, hükümet büyük toprak sahiplerine dokunmadan, topraksız köylüye hazine arazilerinden toprak vermeye devam ediyor..Toprak reformuna karşı ciddi bir muhalefet söz konusu:“İnsanların çamurunu değiştiremeyiz... Birisi mareşal, öbürü nefer olur.... Bu prensip [toprak reformu ve topraksız köylü kalmasın] kabul edilirse, yarın amelenin şu apartmanın bir odasını da istemek hakkı olacaktır” Eskişehirli büyük toprak sahibi mebus Emin Sazak(Sazak’ın 70,000 dönüm toprağı içerisinde 4 tren istasyonu, 7 çiftik ve kendine ait bir köy bulunmaktaydı)

Page 13: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1935 : Etibank kuruldu

Page 14: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1935: Maden Tetkik Arama kuruldu

Page 15: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Devletçilik Döneminde Sanayi

Page 16: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)
Page 17: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1933’de Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.

1932’de Sanayi ve Maadin Bankası Sanayi Kredi Bankasına dönüştü

Page 18: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1935 yılında MTA kanunu ile birlikte Etibank da

kurulduGörevleri:1. Maden cevherleri, madeni hammadde ve malzeme alıp satmak2. Çeşitli madenler ve petrol için arama ve üretim ruhsatları çıkartmak3. Elektrik santralleri kurmak ve elektriküretmek4. Bizzat veya iştirak halinde yukarıda sayılan işler için şirket kurmak5. Banka işlemleri yapmak6. MTAE’nin tespit ettiği madenleriişletmek

Page 19: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Devletçilik Döneminde Sanayi (devam...)

1935’de Sümerbank kuruldu

Sanayi planları vasıtasıyla 1935’lere gelindiğinde yerli üretim iç talebin yüzde 80’ini karşılıyordu. Sümerbank’ın kredi açma öncelikleri:

1. Ana hammaddeleri yurtiçinde yetişen ve üretimi tüketimi karşılamayan sanayiler

2. Ham ihraç mallarını mamul ve yarı mamul hale sokarak değerlendiren sanayiler

3. Geniş çapta tüketildiği halde hammaddeleri henüz yetişmeyen ancak ilgili sanayi kurulduğunda yurtiçinde yetişmesi mümkün olan sanayiler

4. Hammaddeleri yurtiçinde yetişmediği gibi yetişmesi imkansız olan ancak üretiminde yurda geniş yarar sağlayacak sanayiler

Page 20: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Devletçilik Döneminde Sanayi (devam...)

Çimento üretimi 1935’lerde ihracata başladıDönem boyunca işletme ölçeği büyümüşse de genel olarak sanayide küçük ölçek hakimdirİktisadi bağımsızlık simgesi demir-çelik fabrikası 1939’da Karabük’te kuruldu

Page 21: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Devletçilik Döneminde Dış Ticaretİhracat

(m.TL)İthalat(m.T

L)Açık-Fazla

Dış Ticaret Hacmi/GSMH

1933 96,2 74,7 + 21,5 15,01934 92,1 86,1 + 5,3 14,71935 5,8 88,8 + 7,0 14,11936 117,7 92,5 + 25,2 12,41937 138,0 114,4 + 23,6 14,01938 144,9 149,8 - 4,9 5,61939 127,4 118,2 + 9,2 11,91940 111,4 68,9 + 42,5 7,51941 123,1 74,8 + 48,3 6,61942 165,0 147,7 + 17,3 5,01943 257,2 203,0 + 54,1 5,01944 232,5 164,9 67,6 5,9

Page 22: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1929’da halka yeni harflerle okuma-yazma öğretmek amacıyla bir yaygın eğitim kurumu olarak Millet Mektepleri açılmıştı. Fakat, bu kurumlardan istenilen verimin alınamaması nedeniyle 19 Şubat 1932’de HALKEVLERİ kurulmuş; hatta daha sonraki yıllarda her 19 Şubat ve onu takip eden ilk Pazar günü ülke genelnde halkevleri bayramı olarak kutlanmıştır. 1932-51 yılları arasında 478 halkevi ve 4322 halkodası açılmıştır

ANKARA HALKEVİ BOLU HALKEVİ

İZMİR HALKEVİ KARAMAN HALKEVİ

Page 23: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Yeni eğitim sistemi iki fonksiyonu birlikte yürütmeyi amaçlıyordu; hem olabildiğince çok sayıda kişiyi okur-yazar duruma getirmek hem de ekonomik ve toplumsa gelişme için gerekli vasıflı emeği sağlamak... Bu amacı sağlamak üzere KÖY ENSTİTÜLERİ kuruldu

HASANOĞLAN KÖY ENSTİTÜSÜ

Page 24: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

8 Haziran 1936 tarih ve 3008 sayılı İş Kanunu

- Haftalık çalışma süresi 48 saat- Kadınların ve 16 yaşından küçük çocukların

çalıştırılması ile ilgili sınırlamaları getiren 1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu yürürlüğe girdi

- İşçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenlemede devlet ‘zorunlu hakem’ olarak devreye girmektedir

AncakKanunlar sadece 10’dan fazla işçi çalıştıran işyerlerini kapsadığı için sanayi ve hizmetlerde çalışan işçilerin büyük bölümü kapsam dışıdır

Page 25: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

KADRO dergisi1932 yılında yayın hayatına başlayan ve 1935’de 36. sayısında yayınına son veren Kadro dergisi, devletçilik programının kuramsal çalışmalarına katkıda bulunmuştur

Kadro dergisinin kurucuları:Kadro dergisinin kurucuları:• Yakup Kadri Karaosmanoğlu• Şevket Süreyya Aydemir• Vedat Nedim Tör• Burhan Asaf Belgev• İsmail Hüsrev Tökin

Page 26: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

İkinci Dünya Savaşı: Savaşılmayan İkinci Dünya Savaşı: Savaşılmayan savaş yıllarısavaş yılları

Refik Saydam ve Şükrü Saraçoğlu Refik Saydam ve Şükrü Saraçoğlu hükümetleri...hükümetleri...- Faal nüfusun en dinamik yaş grubunun büyük

bir kesimi silah altına alındı- Bütçenin önemli kısmı savunma harcamalarına

ayrıldı- Özellikle ithalatta önemli ölçüde daralma

meydana geldi- En önemli üretim kalemi olan buğday üretimi

azaldı- Ordunun ve kent nüfusunun gıda ihtiyacı

karşılanamamaya başladı; bir yandan karne dönemi başladı bir yandan da karaborsa, vurgun ve spekülasyonlar ortaya çıktı

Page 27: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Vurgun ve Karaborsa Yılları...85 kuruş olan zeytinyağını 350 kuruştan satma girişimleri ve 85 kuruştan toplayıp 16,000 ton stoklayıp bunları yeni fiyattan satanlara göz yumulan bir dönem...Konya’da buğday 30 kuruşa satılırken, İstanbul’da 200 kuruşa ve kaçak olarak ancak un bulunabiliyordu...14-24 kuruşa topladığı çeltikleri İstanbul’da prinç halinde 140 kuruşa satan Ahmet Çanakçılı, karaborsacılıktan iki kere Milli Koruma Mahkemesine gitmiş, Saydam hükümetinin değişip Saracoğlu hükümetinin İaşe Müsteşarlığı kaldırmasıyla, yeni kurulan Pirinç Murakae Heyeti üyeliğine getirilmiştir

Page 28: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1940-1945 yıllarının en önemli kanunu Milli Koruma Kanunu

Kanunla Bakanlar Kuruluna çok geniş müdahale yetkisi tanımaktadır..Kanuna göre, hükümet sanayi ve maden kuruluşlarının neleri, ne miktarda üreteceğini saptayıp, bu hedeflerin gerçekleşmesi için işletmelerde zorunlu değişiklikleri empoze etmeye yetkilidir. Bu değişiklikeri yapmayanların işletmeleine el koyma yetkisi de vardır. Devlet birçok halde bizzat ithalat yetkisi de almıştır..İthal mallarının azami, ihraç mallarının da asgari fiyatları, hangi malların ne miktarda ithal edieceği yine hükümetçe saptanıyordu. Kanun vatanşa ücretli iş mükellefiyeti de yükleyebilirdi.

Page 29: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Şükrü Saraçoğlu ve 1942-1944 Varlık Vergisi

Varlık vergisinin yürürlükte kaldığı sürece içinde, sevk için kampa alınanların sayısı 2057, Aşkale’ye sevkedilenlerin sayısı 1400 idi. İstanbul’lu azınlıklar bu sayının yüzde 90’ını oluşturuyordu. Bunların 21’i Aşkale’de öldü...

Page 30: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Varlık vergisi, Türkiye ekonomisinde hakim sınıflar arası dengeyi sarsan, savaş sonrası dönemine de yayılacak uzun dönemli bazı politik sonuçları olan önemli bir olaydır; sadece Türk-azınlık ayrımına dayanan bir operasyon değil, çiftçi-kent burjuvazisi, Anadolu tüccarı-İstanbul tüccarı arasındaki ayrımı da ortaya koyan bir olaydır. Özellikle varlık vergisi uygulamasından geniş ölçüde kurtulan Anadolu kökenli toprak ve ticaret kökenliler için elverişli bir ortam yaratmıştır.....Uygulama neticesinde yüzde 70’i İstanbul’dan olmak üzere 315 milyon lira tahsil edilmiştir....

Page 31: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

Nisan 1944-Toprak Mahsulleri Vergisi

Saraçoğlu hükümeti, varlık vergisi uygulamasına son verildikten bir yıl sonra, aşar vergisine benzeyen toprak ürünleri üzerinden hesaplanan ayni ya da parasal olarak tahsil edilecek yeni bir vergi çıkardı. Vergi oranı yüzde 10’dur. Mükellefin beyanı matrahın tesbitinde hareket noktası olmakla birlikte, vergi alımı sırasında maliye memurlarının takdirlerinin de esas rolü oynadığını belirtilmektedir...Uygulandığı üç yıl boyunca 192 milyon liralık ayni ve nakdi tahsilat yapılmıştır...

Page 32: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)

1946: Çok Partili Hayata Geçiliyor

Page 33: DEVLETÇİLİK  (ETATİSM)