24
1

Dırdırcı Sayı 4

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: Dırdırcı Sayı 4

1

Page 2: Dırdırcı Sayı 4

2

G & I EDITORIAL

Herkese tekrardan merhabaa!

(Dünkü dergiden düzeltme: Gazetecimiz Beyza Demirçalı’nın “Modern Kölelik” adlı yazısının

altına yanlış isim yazdığımızdan dolayı kendisinden özür dileriz.)

Evet arkadaşlar, işte geldik en korkunç en üzücü en kalp kırıcı güne...

Konferansın son günü her zaman buruktur. Özellikle çok yakın arkadaşlarınızla birlikte isen-

iz... Tabii ki herkes de bilir ki güzelin de kötününde bir sonu vardır. Ama bu gerçeği kabul et-

mek için insanın çok uğraşması gerekir hele ki güzel şeylerin sonları... Bu konferans bizim

için güzelin de ötesi MÜKEMMEL’di. Hem eğlendik hem de deli gibi çalıştık, uykusuz geceler,

ağrayan parmaklar eriyen beyinler bu konferansın bize getirilerinden bazılarıydı. Ama bun-

ların dışında çok daha önemli kazançlarımız olduğu da kesin; yeni yeni arkadaşlıklar, den-

eyimler, komik anılar ve tabii ki Dırdırcı’nız. Dırdırcı bu 4 gün boyunca çocuğumuz oldu ve

onunla daha fazla ilgilenemezdik. Onu sevmeniz bizim için hep çok önemliydi. Umarız ki

konferans sonrasında da bunları tozlu raflar arasında unutmassınız ve bizi hep hatırlarsınız.

Yanlışımız olduysa kusura bakmayın biz hep eğlencenizi, mutluluğunuz düşündük o yüzden

alınmayın! Dırdırcı’yı hep hatırlayın ve bizi de hep takipte kalın. Sevgiler Editörleriniz Gaye ve

Irmak...

Page 3: Dırdırcı Sayı 4

3

Eğer gerçek bir Harry Potter hayranıysanız medya ekibimizin adının “Dırdırcı” ol-

duğunu fark etmişsinizdir. Peki bu ne anlama geliyor? Tabii ki medya ekibi olarak

sizden daha fazla Potterhead olduğumuzun bir göstergesi. Bu yazımda Harry Pot-

ter ve arkadaşlarının aslında gizli EYP’ciler olduklarının hiç fark etmediğiniz kanıtla-

rını ifşa edeceğim.

Hogwarts Binaları:

Seçmen şapka büyücüleri kişilik özelliklerine göre binalara ayırırken, katılımcılar

da görevlerine göre birbirlerinden ayrılırlar.

Gryffindor: Komite başkanları

Lider ruhlu ve kararlı bu bina

bizim komite başkanlarımızı en

iyi şekilde anlatıyor. Sevgili ko-

mite başkanlarımız bu kadar

büyük bir sorumluluğu alacak

kadar cesur ve delegelerden

asla yardımlarını esirgemeye-

cek kadar sadıklar.

Slytherin: Medya ekibi

Gossip Box ve Poke Box’ı yani

tüm gücü elinde bulunduran,

konferansın en büyük sır ve gi-

zemlerine vakıf olan ekibimiz

tabii ki en sinsi bina olan Slyt-

herin.

HOGWARTS CADILIK VE

BÜYÜCÜLÜK KOMİTESİ

Page 4: Dırdırcı Sayı 4

4

Hufflepuff: Orgalar

Her ihtiyacımız olduğunda yardımımıza koşan, alçak gönüllü ve tatlı orgaları-

mız sadece en tatlı ve fedakar bina, yani Hufflepuff olabilirler.

Ravenclaw: Delegeler

Konferansın gerçek kahramanları ve beyinleri, yani delegeler... Her şey onlar

için ve onlar sayesinde gerçekleşiyor.

Quidditch

İnsanları bir araya spor kadar ne getirebilir? Tabii ki teambuilding. Tıpkı kitle-

lerin birbirine kenetlenmesine sebep olan Quidditch

gibi, konferansın (bana göre) en eğlenceli anları olan teambuilding de birbiri-

mizi daha iyi tanımamızı ve bir takım olmamızı sağladı.

Ruh Emiciler

Bir canlının yaşam enerjisini emerek beslenen ruh emiciler tabii ki hepimizin

mutluğunu ve hevesini emerek yok eden uzun komite çalışmaları.

Expecto Patronum

Nasıl ki korkunç ruh emicilerden kurtulmanın bir yolu varsa, uzun komite ça-

lışmalarının stresini atmanın ve rahatlamanın yolu da kahve molaları. Mo-

lalarda elinizden geldiğince enerji toplayın ve komite çalışmasına karşı si-

lahlanın!

Üç Büyücü Turnuvası

En güçlü büyücülerin kendilerini kanıtladıkları ve yeteneklerini gösterdikleri

bu turnuva gibi, Genel Kurul da delegeler için taslaklarını sunmak, kendile-

rini en iyi şekilde tanıtmak ve insanları etkilemek için önemli bir fırsat.

HOGWARTS CADILIK VE

BÜYÜCÜLÜK KOMİTESİ

Damla Tetiker

Page 5: Dırdırcı Sayı 4

5

ÇENGEL KONFERANS

Cevapları için sayfa

10’a bakınız!

Page 6: Dırdırcı Sayı 4

6

Genel kurul için herkesten farklı olarak şort seçi-

mini sevdim. Üzerindeki gömlek de yakışmış.

Sanki çorabını biraz kalınlaştırsan ve saçlarını

toplasan daha da güzel olacaktı. Böylece gömle-

ğinin modelini de daha rahat görebilirdik.

7/10

Pantalonuna bayıldım. Üzerine basit bir beyaz tişört gi-

yerek bile nasıl şık olunacağını iyi biliyorsun. Sadece

çantanı pek uyduramadım. Sanki biraz büyük. Kombini-

ne de spor kaçtığını düşünüyorum.

9/10

Papyon seçimini sevdim. Ceketinle de uyumlu

olmuş. Ayakkabıların da aynı tonlarda olması

birazcık sınırı aşmış. Tamamen tesadüf olsa da

cebindeki defterin rengi kombinini patlatmış.

7/10

FASHION POLICE

Page 7: Dırdırcı Sayı 4

7

FASHION POLICE

Bordo ceket tercihini çok sevdim. Yalnız

papyonun biraz sönük kalmış. Ayrıca

ayakkabılarını mat seçseydin daha iyi

olurdu. Belki de bu takımın altına bu

ayakkabıyı tercih etmemeliydin.

7/10

Tatlı editörlerimiz bugün seçimlerini

renkten yana yapmışlar. Gaye’nin

dantel elbisesi çok şık. Sade bir to-

puklu ayakkabıyla kombinini tamam-

laması çok hoşuma gitti. Irmak’ın el-

bisesinin sırt detayı ise çok tatlı. Elbi-

senin etek kısmının kabarık olmasını

çok sevdim. 4 gün boyunca uykusuz

ve yorgun olmalarına rağmen hala

bu kadar şık olmalarıyla tam puanı

alıyorlar. 10/10

Ecem Tuana Gençer

Page 8: Dırdırcı Sayı 4

8

Son konuşmamda size çok özel bir aydan bahsedeceğim. İşte Mart'a özel yazdığım yazı, umarım

betimlemelerimi beğenirsiniz.

Sen ne biçim aysın öyle Mart. Ne ilkbaharın sahiplendiği ne de kışın kabul ettiği yavrucak. Yani

okeye istemsizce çağrılan 4'üncü şahsiyet, mahalle maçlarında oynasın diye kaleye geçirilen, top uza-

ğa kaçtığı zaman da ''aslansın sen'',''kaplansın sen'' nidalarıyla topu almaya gönderilen garip. Arada

kalmışlığın sözlükteki diğer anlamı.

Ne kadar pislik bir ay olsan da 6 yanlışın 1 doğruyu götürmeye yetmiyor.Tam bir arada kalmışlık

abidesi olan Mart'ın 6 yanlışına bakalım önce:

1-Hava Durumundaki Trollük;

-Sabah şortla çıkıp da akşam eve sırılsıklam dönmektir.

-Haftaya güneşli başlayıp da tam hafta sonu için plan yapmışken Cuma günü başlayıp Pazarte-

si'ye kadar süren yağmurdan dolayı tüm planlarını iptal etmektir.

2-Pazartesi günlerinin diğer aylara göre daha fazla olması;

-2015 Mart Ayı 31 gün ve 5 tane Pazartesi günü var.

-Pazartesi gününü bu aya göre oranlarsak ''30/5 = 6,2''. Yani Mart ayında, 7 günün biri değil 6,2

günün biri Pazartesi oluyor. Yine zalımsın Mart -_-

3- Bünyesinde hiçbir milli-dini-resmi tatil bulundurmaması.

-Hadi Şubat 28 gün, Ocak'ta yılbaşı var, Mayıs'ta işçi bayramı ve gençlik spor bayramı var. Peki

sen niye bu kadar acımasızsın abi?

-Ayıp değil mi oğlum?

4-Martın başında evden tek başına kaçan kediniz ay sonunda kucağında 3-4 yavruyla gelebilir.

-Tamam her şeyi aldın, bize bir şey katmadın anladık da kedimizden ne istedin Mart?

-Pissin Mart, kötüsün!!

5- ''Acaba mont mu giysem yoksa gömlekle mi çıksam'' ikileminin en yoğun şekilde yaşanması.

-Bu ne dengesizlik!!

-Bir sabit kal yahu!!

6- Atasözleri ve deyimlerde Mart'a resmen sövmeleri.

-Mart Ayı dert ayı.

-Mart çıkmadıkça dert çıkmaz.

-Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.

-Bildiğin onlar da kin kusmuşlar Mart'a. Ellerinde ıslak sopalarla köşe başında bekliyorlar resmen,

gelse de dövsek diye.

Şimdi de 2015 Mart ayına özel olan ve bütün bu hataları bize unutturan olaya. Tabiiki de Emine

Örnek Koleji Ulusal Forumu. Böyle arada kalmış bir ayda bile yüzümüzü güldüren bu konferansın dü-

zenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Katılımcılara ayrıca teşekkür ediyo-

rum. Daha nice beraber forumlara. Görüşmek üzere!!

BU NE BİÇİM AY ?!

Mustafa Erşad Zor

Page 9: Dırdırcı Sayı 4

9

Sevgili delegelerimiz bu sayfamızda sizinle takım elbise giyinmenin püf noktalarını paylaşaca-

ğız. Eğer konferanslarda aktif bir delegeyseniz ve görünüşünüze de önem veriyorsanız bizden

söylemesi kaçırırsanız üzülürsünüz .

Öncelikle takım elbisede kot pantolon kombinlemek kesinlikle kabul edilemez. Adı üstünde ta-

kım elbise ne olursa olsun kot pantolonla uyum sağlayabilecek bir blazer bulmak zor olacaktır.

Takım elbiseniz çizgili olacaksa göze batmamasına dikkat edin yoksa moda katliamına karar

almış bir mafya babası haline gelebilirsiniz, ayrıca enine çizgi olayını unutun pek tavsiye etmi-

yoruz.

Beyler dikkat otururken ceketinizi iliklemeyin, pantolonunuzla ayakkabınız arasında bir boşluk

olmasına dikkat edin ama ayağa kalktığınızda da çoraplarınız görünmesin.

Kravat boyunuz kesinlikle tam olarak kemerde olmalı ne daha uzun ne daha kısa, renk tercihi-

niz de takım elbisenizinkinden bir iki ton koyu olmalı.

Malum dolabınızı takım elbiselerle dolduramazsınız o yüzden tercihlerinizi koyu renklerden

(lacivert-siyah) yana kullanın, bu sayede klasik bir görüntüyle şıklık sağlarsınız.

Tarzınızı yansıtmak ve farklı görünmek istiyorsanız yelek de kullanabilirsiniz (bkz. Tekstil gazete-

cisi Erkut) ama mutlaka en alt düğmeyi açık bırakın. Kravat iğneleri, kol düğmeleri, mendil ve

saatlerle kombininizi zenginleştirebilirsiniz. Not: Kravatınızla mendilinizin aynı kumaş ve desen-

de olmamasına dikkat.

Bayan modasında kemer çanta ve ayakkabılar aynı renk olmak zorunda değil ama bu kafanızı

karıştırmasın adı üstünde BAYAN modası.

Bizim konferansımız sonlanıyor ama bundan sonra önünüzde uzanan upuzuun bir EYP hayatı

var. Bu önerileri aklınızın bir köşesinde tutun bu sayede kızların favorisi ve fashion polisin göz-

desi olmayı garantilerisiniz.

Başka konferanslarda aynı şıklıkla görüşmek üzere..

TAKIM ELBİSE

Zekiye Baygın

Page 10: Dırdırcı Sayı 4

10

ÇENGEL KONFERANS

Page 11: Dırdırcı Sayı 4

11

DERBİNİN GALİBİ 1-0 İLE

FENERBAHÇE

Maalesef bu güzel ve yorucu konferansımızın

sonuna geldik. Umarım hepiniz bu konferans-

tan keyif almışınızdır ve kendimi tanıttığım ilk

sayıdaki yazımda yazmış olduğum gibi

(okumuş olan adam gibi adamlara sesleniyo-

rum EYP’ye bana olduğunu gibi Bursa da tu-

tulmuşunuzdur. Artık en son ve en önemli gü-

ne Genel Kurul gününe geldik. Eminim hepiniz

dün gece yoğun bir şekilde komite konunuza

çalıştınız ve bu yoğunluktan dolayı maalesef maçı izleyemediniz. Haftalar önce başvurduğum

bu maçın Cuma akşamı oynanması gerekmesi sorununu o gecenin GA’ den önceki akşama

denk gelmesi argümanıyla açık bir şekilde açıkladım ama TFF sürpriz bir kararla maçı Cuma

akşamına almadı. Bu yüzden de siz EYP aşığı çalışan delegeler sezonun en önemli derbilerin-

den birini kaçırmak zorunda kaldınız. O yüzden ben spor yorumcunuz Can Durusoy size elim-

den geldikçe dünkü maçı anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle Galatasaray’ın Kasımpaşa’yı müthiş bir geri dönüşle mağlup ettiği bu haftada iki ta-

kım içinde bu derbinin ve alınacak 3 puanın önemi iki katına çıktı. İki takımda bunu aklında

tuttu ve maça defans ağırlıklı başladı. İki takımın defansif oyun anlayışı da maçın alışılageldik

bol pozisyonlu Beşiktaş Fenerbahçe derbilerinin aksine az pozisyona girilen ve orta sahaların

mücadelesine dönen bir maç haline geldi. Özellikle ilk yarıda maça pozisyonlardan çok yaşa-

nan olaylar damgasını vurdu. İlk yarının en tehlikeli pozisyonunda birinde son haftaların form-

suz ismi Emanuel Emenike savunmanın hatasıyla karşı karşıya kaldığı pozisyondan yararlana-

mayınca tribünden şiddetli bir tepkiyle karşılaştı. Haftalardır formsuz olan ve bu yüzden çok

Eleştirilen Emenike formasını çıkararak hocası İsmail Kartala oyundan çıkmak istediğini belirtti

ve 2. Devre yerini taraftarın ilk devre boyunca lehine tezahürat yaptığı Moussa Sow’a bıraktı.

Aynı zamanda Emenike’nin formasını çıkarmasıyla birlikte hakemden sarı kart isteyen Slaven

Bilic ile Emre Belezoğlu sözlü tartışmaya girdi. Bu tartışmayı diğer farklı diyaloglar takip etti.

Maç boyunca yapılan altı değişikliğin beşinin de sakatlıklar sebebiyle yapılan zorunlu değişik-

likler de olduğunu düşünürsek –iki tanesi ilk yarı da- maçın çok sert geçtiğini ve aynı zamanda

iki tarafında 3 puan için varını yoğunu sahaya koyduğunu anlayabiliriz.

Page 12: Dırdırcı Sayı 4

12

İkinci yarı ise taraftarının da desteğini alan Fenerbahçe oyunu rakip alan yıkmaya çalıştı. Top

hâkimiyetini eline geçirse iyi kapanan Beşiktaş rakibine pozisyon vermedi üstüne üstlük sa-

vunmada Fenerbahçe’yi eksik yakalayıp Gökhan Töre Demba ba ve Tolgay gibi çabuk hücum-

cularıyla rakip alanda çok tehlikeli pozisyonlar yakaladı ve oyunun üstünlüğünü de eline aldı.

Genel olarak Fenerbahçe’nin top hakimiyeti ama Beşiktaş’ın tehlikeli ataklarıyla geçen ikinci

yarının sonunda Fenerbahçe çok net karşı karşıya pozisyonları cömertçe harcayan Beşiktaş’a

‘’atamayana atarlar ’’ sözüne tam olarak uyarak maçın uzatma dakikalarında Emenike yerine

giren Sow’un ortaya gelişine yaptığı güzel vuruşla öne geçti ve maçta bu skorla 1-0 sona er-

di. Bu sonuçla geçen haftaki mağlubiyetini unutturan Fenerbahçe lider Galatasarayla puan

farkını 2 ye indirdi Beşiktaş ise Galaasarayla puanlarını eşitleme hatta liderliği alma şansını

tepti. Böylece Fenerbahçe son yıllarda sahasında ezeli rakiplerine karşı olan ezici üstünlüğünü

sürdürdü. Aynı zamanda dün gece oynanan avrupa’nın en iyi oyuncularının boy gösterdiği El

Classico da Barcelona kendi evi Camp Nou da ezeli Rakibi Real Madrid’i Mathieu ve Suarez’in

golleriyle 2-1 mağlup etti. Real’in tek golü takımın yıldızı Ronaldo’ dan geldi.

DERBİNİN GALİBİ 1-0 İLE

FENERBAHÇE

Can Durusoy

Page 13: Dırdırcı Sayı 4

13

ŞANSLI DELEGE Sevgili katılımcılar,

İkinci gün hazırladığımız gazete, aranızdan sadece birinize

vereceğimiz sürprizi içeriyordu. Tek gazete seçerek iç sayfa-

sına özel bir not yazdık ve bu gazeteyi alan delegenin bize

ulaşmasını istedik. Bu sayımızda şanslı delegemizi okurlarımı-

za tanıtarak onu ödüllendirmek istedik. Hazırsanız, işte sağlık

komitesinden Ercan Sakallı’yla yaptığım röportaj!

Bu kaçıncı konferansın, katılmaya nasıl karar verdin?

İlk konferansım, ben özellikle İngilizce konferanslara gitmeyi

hiç istemiyordum, bu Türkçe olunca bir de Bursalı bir arka-

daşım çağırınca geleyim dedim.

Gazeteyi ilk eline alıp notumuzu gördüğünde nasıl hissettin?

Ben aslında ilk başta fark etmedim, gazeteyi bavuluma ko-

yarken gördüm. Önce şaka filan sandım.

Seçilmiş kişi olmak nasıl bir duygu?

Ben seçim değil, bir zorunluluğum.

Peki, gazeteyi okudun mu?

Okudum, notu gördükten sonra okudum. (Gülüyoruz.)

Görmesen okumayacak mıydın yani?

Her türlü okurdum, takip ediyorum gazetelerinizi.

Teşekkür ederiz bu kadar sadık bir takipçimiz olduğun için. Birçok delegenin asla eline geçmeyecek bir fırsat

yakalayıp medya odasına girdin, bizle tanıştın bu arada. Nasıl buldun bizi?

Baya iyi! Çok beğendim, eğlenceli bir ekipsiniz.

Bize sevdiğin oynak bir şarkı söyle.

Özellikle Melissa Ünlü’ye gelsin bu şarkı: Tavukları pişirmişem.

Madem bu kadar geniş bir kitleye ulaştırıyoruz seni, biraz da taliplerine söylemek istediğin bir şey var mı onu

öğrenelim. Sevgilin var mı mesela?

Hayır, baya uzun zamandır yok. (Bayaaa zaman olduğunu özellikle vurguladı.)

Seninle ilgilenenlere ne iletmek istersin peki?

Sağlıktayım, bulun beni.

Damla Tetiker

Page 14: Dırdırcı Sayı 4

14

İSTEK PARÇALAR

Dıştaki en yakışıklı çocuğa ara beni lüt-

fen –Ecem Tuana Gençer

Sevgilerimle Bertuğ Sarı’ya Gir Kanıma

( Bertuğ ne demek istediğimi anlaya-

caktır.) -Irmak Küçüker

Forumdaki sevipte kavuşamayanlara Se-

da Sayan Bahçelerde Mış mış –Arda Kaya

Irmak Küçüker’e gotta go my

own way –Damla Tetiker

Page 15: Dırdırcı Sayı 4

15

İSTEK PARÇALAR

Ahmet Buğra Keleş’e Yangın Var

–Burak Ünel

Alp Cin’e Bas Gaza Aşkım –Sarı Çiz-

meli Mehmet Ağa

Ido Tatlıses Satır Satır Babuş’a

–Bertuğ Sarı

Hande Dökmen

Page 16: Dırdırcı Sayı 4

16

ELVEDA

Dört gün önce büyük heyecanlar ve umutlarla başlamış olduğumuz Üçün-

cü Emine Örnek Ulusal forumu bu akşam sona eriyor. Kahkahalarla, yo-

ğun tartışmalarla, kimi zaman eğlenceli, kimi zaman yorucu komite çalış-

malarıyla geçen dört günün sonunda maalesef bu akşam sizlere veda edi-

yoruz.

Oryantasyon çalışmalarından bile herkesin ne kadar enerjik , ne kadar se-

vecen ve ne kadar sportif olduğunu anlamak mümkündü. Delegelerin ço-

ğu ilk konferansları olmasına rağmen çok kolay uyum sağladı bu sayede

iki gün boyunca komite çalışmalarında herkes çekinmeden fikrini ifade

edebilme şansına sahip oldu. Herkes düşüncesini hiç bir şekilde çekinme-

den ifade edebildiği için ortaya çok güzel taslaklar çıktı. Neyse arkadaşlar

akademik kısmı boş verelim biraz da eğlenceli şeylerden bahsedelim.

Sticky Gum oyununda insanları birbirinden ayırmak için harcanılan ener-

jiyle bir evin bir aylık elektrik ihtiyacı karşılanabilirdi. Blip blop sayesinde

birçok delegenin duş alma ihtiyacı karşılandı. I have never, gossip box'ın

yerini tuttu, suck n blow sayesinde bazı delegelerin özel hayatına renk

geldi. Alele sayesinde farklı kültürlerle kaynaşan delegeler kahve molala-

rında komite başkanlarına hiçbir şey bırakmadılar.

Umuyorum ki hepiniz en az bizim kadar eğlenmişsinizdir, ilk defa EYP'ye

katılanların devam etmesi dileğiyle...

Sürç-i lisan ettiysek affola, kalın sağlıcakla! Bir gün, bir yerlerde karşılaş-

mak dileğiyle

Erkut Şengül

Page 17: Dırdırcı Sayı 4

17

GOSSIP BOX

Bertuğ sana deli gibi aşığım biliyorum sen de bana –Sexyblonde2000

Özkan neden gittin öldürücem seni yeter ya

Can Elvanlıoğlu çok tatlı ama aramıza mesafeler giriyor :(

Berk’in atkısı yakıyor

Keleş kendini official sanıyor

Arda kaya bana yanla.

Orgalardan ada fena dans ediyor

Journolardan Hande fazla mı güzel sanki

Mr. Elvanlıoğlu was supposed to see me now. Where is he?

Burak GA’de medcezir izliyor

Deniz Yılmazer keşke biraz fotojenik olsa.

Yoksa head orga ve journo aşkı mı?

Bazıları orga sever. (Medya ekibi olarak inceyi aldık;))

Mustafa Erşad Basit.

keLEŞ.

Ceren Karcebaş çok tatlı yiyesim geldi ama yemek orgası bana kızdı.

Artık benden internet şifresi istemeyin! (Tamamdır kölçe.)

Orgalardan Zeynep sevgilisinden yeni ayrılmış, boştaymış bilginize ;))

Redbull Kanatlandırır.

Cansu neden yine mikrofonu yaladın?

Cansu’nun hapşuruğunu Can Japonya’dan duymuş, aradı.

ALLAH BÜYÜKTÜR.

Elif Yılık neden bu kadar güzel

Page 18: Dırdırcı Sayı 4

18

GOSSIP BOX

Bertuğ kilo vermiş.

Oğul çok boş yapıyor, öyle böyle değil.

Defne çok güzel giyiniyor.

Editör Irmak’a jeton sonradan düşüyor. (Ön lob yandı diyor.)

AYNALARA KÜSMÜSSÜN KIL OLDUM ABİ

Alp Cin dört gündür gazetecisi Zekiye’ye işkence ediyor.

Özkan da gidince yakışıklı chair kalmadı.(Bunu kendisine iletiyoruz.)

Editörler hiç ortalıkta yok :( (Yemeyip içmeyip çalışıyoruz tatlım.)

Havada güneş yok ne bu gözlük sevdası Erkutçum?

GIYBET GÜNAHTIR NAPIYORSUNUZ?

Erşad hayatımda gördüğüm en sempatik şey.

Dilara kadar tatlı bir konferans başkanı var mı?

Bertuğ Sarı’nın askerlik kağıdı gelmiş mi?

Turbo Turabiyle Suat arasında ne var?

Can Bayraktaroğlu çok yakışıklı

Neden poke boxla gossip box arasındaki farkı kimse bilmiyor :(

Alp Cin’le Defne arasında ne var?

Alp Cin çarpar mı? (Ensesine dokunursanız evet.)

Erkut Şengül sarı ayakkabılarıyla tespihini güzel kombinlemiş.

Can Durusoy köpeklerden korkuyormuş. (Köpekler ondan korksun.)

Başak Su’ya neden Su Başak diyip duruyorsunuz?

Bu cicibebeler nereye kaybolduı?

Erkut’un not ortalaması kaç? (Hazırlıkta kaldı arkadaşlar.)

Ercehan Yakar

Page 19: Dırdırcı Sayı 4

19

CAPS

Page 20: Dırdırcı Sayı 4

20

CAPS

Page 21: Dırdırcı Sayı 4

21

CAPS

Page 22: Dırdırcı Sayı 4

22

CAPS

Page 23: Dırdırcı Sayı 4

23

CAPS

Zekiye Baygın

Page 24: Dırdırcı Sayı 4

24

Dırdırcı Anı Sayfanız