70
Doç. Dr. Onur POLAT

Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Doç. Dr. Onur POLAT

Page 2: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Ünite Hakkında

Bu ünitede çevresel etkenlere bağlı olarak gelişen acil

durumlar anlatılacaktır. Özellikle ülkemiz koşullarında

sık rastlanan ve alınacak koruyucu önlemleri ile insan

hayatını etkilemesi önlenebilen durumlar anlaşılır

biçimde açıklanmaktadır. Bununla birlikte çevresel

nedenler ile gelişen durumların ilk bakımı, acil tedavisi

ve gereken durumlarda hastaneye nakli hakkında

basit ve anlaşılır temel bilgiler açıklanmaktadır.

Page 3: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Çevresel etkenler, insan vücudunu etkileyen tüm dış etkenler olarak tanımlanabilir. Çevresel acil durumlar ise, yaşadığımız ortamda karşılaştığımız veya katıldığımız bazı aktiviteler sırasında maruz kaldığımız sık rastlanan acil sağlık sorunlarıdır.

Yanıklar, suda boğulma, sıcak ve soğuk çarpmaları vücut ısı dengesizlikleri ile sonuçlanır.

Yüksek rakım hastalıkları ile elektrik ve yıldırım çarpmaları, sinir sistemi ve kardiyopulmoner sistemi önemli derecede etkiler.

Isırık ve sokmalar ise etkenin cinsine göre değişebilen maruz kalınan zehirin toksik etkilerinin doku ve organlarda oluşturduğu yıkım ile karakterizedir.

ÇEVRESEL ACİLLER

Page 4: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Çevresel acillerin belirti ve bulgularının bilinmesi ile

birlikte klinik özelliklere uyan çevresel etiyolojinin de

dikkate alınması gerekmektedir.

Bu durumda erken tanı ve acil müdahele kolaylıkla

yapılabilecektir. Tanı ve tedavi yaklaşımlarının yanı

sıra, çevresel etkenlerin yol açtığı acil durumları

azaltmanın yolu koruyucu önlemlerin alınması

olacaktır.

Page 5: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yanıklar genel olarak, deri ve derialtı dokusunun sıcak

bir etken(güneş, ateş, sıcak su, sıcak cisimler)veya

radyasyon, kimyasal maddeler, elektrik akımı gibi bir

nedenle harabiyeti ile sonuçlanan yaralanmalar olarak

tanımlanabilir.

Maruz kalma riski çok küçük (1-5 yaş) ve ileri

yaşlarda, soğuk mevsimlerde ve sosyoekonomik

seviyesi düşük gruplarda fazladır. Çocuklardaki

yanıkların %70’i haşlanma, %20’den fazlası çocuk

istismarı nedeniyle olmaktadır.

YANIKLAR

Page 6: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yanığın şiddetini belirleyen faktörler şunlardır; derinlik,

etkilediği vücut yüzeyi, yüz-el-ayak-cinsel bölgenin

yanması, çocuk veya yaşlı olması, eşlik eden

yaralanma ve hastalığın olması.

Derinliğine göre 4 dereceye ayrılır:

1.derece yanıklar; sadece yüzeyel deri zarar

görmüştür. Cilt kızarık, kuru, ağrılı ve hassas olup,

kabarcıklar vardır. Genellikle 7 günde kendiliğinden

iyileşir. Güneş yanığı gibi..

Page 7: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

2.derece yanıklar; kısmi yüzeyel ve kısmi derin

yanıklar olarak 2’ye ayrılır.

Kısmi yüzeyel yanıklar nemli ve çok ağrılı olup,

dermisi açığa çıkaran kırmızı büller vardır ve kapiller

geri dolum normaldir. 14-21günde iyileşir, skar

oluşumu minimaldir.

Kısmi derin yanıklarda cilt beyaz-sarı renkte olup,

kapiller geri dolum ve ağrı duyusu yoktur. 3 hafta 3 ay

arasında iyileşir, skar oluşumu sıktır.

Page 8: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

3.derece yanıklar; tam kat yanıklardır ve tüm deri

katlarını içerirler. Cilt inci grisi-kahverenkte, kuru,

soluk, buruşuk, kösele gibi sert ve ağrısızdır. Deri doğal

özelliğini yitirdiği için kendiliğinden iyileşmez. Cerrahi

düzeltme ve deri nakli gerekir.

4.derece yanıklar; derialtı yağ dokusundan kas ve

kemiklere kadar uzanır. Geniş kapsamlı yeniden

düzeltme ameliyatı veya amputasyon gerekir.

Page 9: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Etkilenen vücut yüzey alanı ise, en yaygın yöntem olan

“9’lar kuralı” ile tahmin edilir. Bebek ve çocuklarda

Lund Browder yanık skalasının kullanılması uygundur.

Dokuzlar kuralında; Baş %9, Gövde ön %18-arka

%18, Kollar her biri %9, Bacaklar her biri %18, Genital

bölge %1 olarak hesaplanır.

Page 10: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Kapalı alanlardaki yangınlarda, yanıklar duman

inhalasyonu ile birlikte olabilir. Üst ve alt solunum

yolları zehirli gaz, toz parçacıkları ve ısıya maruziyet

sonucu zarar görür. Isı etkisine ikincil olarak üst

solunum yollarında ödem oluşarak akut hava yolu

tıkanıklığına neden olur. Tam yanmamış organik

partiküller duman yoluyla alt solunum yollarına

geçerek bronkospazma yol açar.

Page 11: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Duman inhalasyonu yaralanmalarında; yüz de yanıklar,

burun kıllarında hafif yanık, ağız ve burunda kurum,

boğuk ses, karbon parçaları içeren balgam ve hırıltılı

solunum klinik bulgulardır. Bu tip hastalarda

karbonmonoksit zehirlenmesinden de şüphe

edilmelidir. Baş ağrısı, kusma, konfüzyon, letarji ve

koma klinik bulgulardır. Yangında zarar görmemiş

nitrojen depoları ile ipek,yün,poliüretan,vinil gibi ticari

ürünler varsa hidrojen siyanid zehirlenmesinden şüphe

edilmelidir.

Page 12: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

İlk yapılması gereken; ısı etkisinin sürmesini ve duman

solunmasını önlemek için hastanın ısı kaynağından

hızla uzaklaştırılması olmalıdır.

Korku ve panik nedeniyle kaçmaya çalışanlar yakalanır.

Örtülerek veya su tutularak yanan giysiler söndürülür.

Yanık nedeni elektrik kaynağı ise akım kesilmeli,

kimyasal madde ise giysiler hemen çıkarılmalıdır.

Yanığa bağlı ödem hızlı geliştiğinden saat, yüzük,

bilezik gibi metal takılar çıkarılmalıdır.

Yanıklarda İlk Yardım

Page 13: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Özellikle 2. derece yanıkların bol suyla soğutulması ağrının

azaltılması açısından faydalıdır. Ancak geniş bir yanığın uzun

süre soğuk su ile temasının hipotermi oluşturabileceği

unutulmamalıdır.

Hava yolu, solunum, dolaşım ve yanığın doğru

değerlendirilmesi önemlidir. Kapalı ortamlarda yanmış

hastalara karbonmonoksit zehirlenmesi olasılığı nedeniyle %

100 oksijen verilir. Hava yolunda hasarı olan hastalar entübe

edilir. Isı kaybını ve infeksiyon riskini azaltmak için yanık

bölgesi kuru steril gazlı bez veya temiz bir örtü ile örtülerek

hasta hastaneye nakledilmelidir.

Page 14: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Soğuğa maruz kalan insanların çoğu; evsizler, açık

havada çalışanlar, açık arazide uzun süre spor yapanlar

ve psikolojik sorunları olanlardır. Hareketsizlik ve uygun

olmayan giyim kolaylaştırıcı faktörlerdir.

Soğuğun etkisiyle dokuların fonksiyon ve

hasarlanmasını etkileyen faktörler ise damar

hastalıkları, sigara-alkol kullanımı, şeker hastalığı,

infeksiyonlar ve kötü beslenmedir.

SOĞUK ÇARPMALARI

Page 15: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

İnsan vücudunda ısı kaybı dört şekilde olmaktadır.

Radyasyon (çevreye ısı yayılması): vücudun en çok ısı kaybettiği yol olup,çevre ısısı düştükçe ve hareket arttıkça bu yolla kaybedilen ısı da artar.

Konveksiyon: vücut yüzeyinden hava hareketiyle ısı kaybı olur.Uygun giyim tarzı bu yolla ısı kaybını büyük ölçüde azaltır.

Kondüksiyon: vücut ısısından daha düşük ısılara sahip iletkenlerle temas edildiğinde ısı kaybedilir.

Evoporasyon (buharlaşma): normal şartlarda vücut ısısının yaklaşık 1/4' ü bu yolla ve büyük ölçüde deri yoluyla kaybedilir.Bu yolla ısı kaybı, terleme ve solunum ile alınan havanın ısıtılması sırasında olur.

Page 16: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Rutubetli, dondurucu olmayan çevre ısılarına uzun

süreli, aralıklı maruz kalma sonucu oluşur. Genellikle

kulaklar, eller, bacaklar ve ayaklarda ağrılı, şiş deri

lezyonları mevcuttur. Fizik muayenede etkilenen

bölgelerde kızarıklık, şişlik, morarma, nodüller,

plaklar, veziküller, ülserasyonlar ile akut etkilenmeden

12 saat sonrasına kadar oluşabilen büller görülebilir.

Hastaların kaşıntı ve yanma tarzında parestezi

şikayetleri vardır. Yeniden ısınma sürecinde mavi

renkli nodüller oluşabilir ve uzun süre kalabilir.

Soğuk Şişliği

Page 17: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Donma ısısının üzerinde, ıslak ve nemli ortamlarda

dokuların soğuması ile meydana gelir ve oluşması için

saatler, günler geçmesi gerekir. Uzun süren aşırı sıvı

kaybı ve soğuk duyarsızlığı sık görülür. Etkilenen

bölgedeki ilk bulgular; karıncalanma ve uyuşmadır.

Fizik muayenede hareketsizlik, solukluk, hissizlik ve

nabızsızlık vardır. Isınma ile oluşan yanma duygusu,

duyunun geri dönmesi ile birliktelik gösterir. İzleyen

2-3 günde etkilenen bölgede şişlik ve büller oluşur.

Duyu kaybı kalıcı olabilir. Çok ciddi vakalarda gangren

görülebilir. Balıkçılık yapanlar ile askerlerde görülür.

Siper Ayağı

Page 18: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Doku kaybı olmaması ve tekrar ısınma ile iyileşen hafif

derecedeki soğuk ısırması şekli “soğuk sızısı” olarak tarif

edilir.

Soğuk ısırması ise; 1.- 2. derece (yüzeyel) ve 3.-4. derece

(derin) olarak sınıflandırılır.

1.derecede derinin bir bölgesinde donma vardır.

2.derecede deride tam kat donma vardır.

3. derece soğuk ısırması tam kat deri ve derialtı dokularını

içeren derin bir yaralanmadır.

4.derecede tam kat deri, derialtı dokusu, kas, tendon ve

kemik etkilenir.

Siper Ayağı

Page 19: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Çocuklar ve yaşlılar soğuk çevre koşullarına maruz

kaldıklarında hipotermiden fazla etkilenirler.

Vazokonstrüksiyon ve titreme yeteneğinde azalmadan

dolayı yaşlılarda risk artar. Çocuklarda ise vücut yüzey

alanı/ağırlık oranı erişkinlere göre daha büyük olduğundan

ısı kaybının hızlı olması nedeniyle hipotermi riski yüksektir.

Gerçek vücut ısısını en iyi gösteren vücut iç ısısıdır

ve hipotermi tanısında önemlidir. Bu nedenle özofageal,

mesane ve rektal yolla yapılacak olan ölçümler doğru

sonuç verir. Pratikte genellikle özofageal ve rektal ısı

ölçerler kullanılır.

Hipotermi

Page 20: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Klinik özellikler

Hipotermide; özellikle beyin, kalp ve böbrek olmak üzere tüm

organlar etkilenir.

Hafif hipotermi: Vücut ısısı 32 – 35 °C arasındadır. Cilt soluk ve

soğuk, titreme, nabız artışı, kan basıncı yüksekliği, takipne ve uyku

hali ile seyreder.

Orta derecede hipotermi: Vücut ısısı 30 – 32 ˚C arasındadır.

Titreme kesilir, nabız ve kan basıncı düşer. Zihinsel fonksiyonlarda

yavaşlama, yutma ve öksürük refleksi kaybı vardır. Aspirasyon genel

komplikasyondur.

Ağır hipotermi: Vücut ısısı 30 ˚C’nin altındadır. Koordinasyon

bozukluğu, konfüzyon, letarji (sesli ve ağrılı uyaranlarla

uyandırılabilir, bırakınca tekrar uyur) ve koma (uyandırılamayan

yanıtsızlık hali) gelişir.

Hipotermi

Page 21: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Hipotermik hastaların % 40’ından fazlasında

hipoglisemi, diğerlerinde hiperglisemi vardır. Asit-baz

dengesi bozukluğu genelde görülür fakat tek bir tipi

yoktur. Vücut ısısı düştükçe kalp ritmi taşikardiden,

bradikardiye ve düşük ventrikül hızlı atriyal

fibrilasyona oradan ventriküler fibrilasyona ve

asistoliye kadar ilerler.

Hipotermi

Page 22: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Tanı–Ayırıcı Tanı

Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı

olarak tanımlanmaktadır. Bazı hastalıklar da,

hipotermi ile sonuçlanabilir. Tiroid hormon eksikliği

(hipotiroidi), adrenal yetmezlik, merkezi sinir sistemi

fonksiyon bozukluğu, infeksiyon, sepsis, cilt

hastalıkları, ilaç zehirlenmeleri ve metabolik

bozukluklar dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Soğuk ile ilgili bölgesel yaralanmalarda tanı fizik

muayene ile konur.

Hipotermi

Page 23: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Öncelikle donmuş bölgeleri kar ile veya doğrudan

ovuşturmak gibi geleneksel yöntemlerden kaçınılmalı ve

hastanın yeniden soğuğa maruz kalması önlenmelidir.

ABC(hava yolu, solunum, dolaşım)uygulanır. Islak giysiler

çıkartılarak minimal aktiviteye izin verilir. Hasta yatay

pozisyona getirilerek ısı kaybını önleyici önlemler alınır.

Bulunulan ortamdaki şartlara göre, hasta battaniyeye

sarılabilir, uyku tulumunun içine konulabilir. Çadır kurularak

içi ısıtılabilir. 40-45 ˚C’ye kadar ısıtılmış sıcak su torbaları

hastanın boyun, koltukaltı, göğüs ile uyluk-bacak aralarına

konulabilir.

Hastane Öncesi İlk Yardım

Page 24: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Temel amaç vücudun merkezini ısıtmak olmalıdır. Bu durumda,

kalp ilk ısınan organlardan biri olacağından ventriküler fibrilasyon

önlenebilir. Bu uygulamalardan sonra hasta süratle hastaneye

ulaştırılmalıdır.

Acil Bakım ve Tedavi

• Soğuk şişliği ve siper ayağında etkilenen ekstremite ısıtılır,

bandajlanır ve yükseltilir.

• Hafif hipotermili hastalar, soğuk ortamdan uzaklaştırılarak ve

yalıtım battaniyeleri kullanılarak ısıtılabilir (pasif ısıtma).

• Daha şiddetli hipotermilerde oksijen satürasyonu, kalp

monitörizasyonu, rektal veya özofageal ateşölçerler ile sürekli

vücut ısısı monitörizasyonu yapılmalıdır.

Hastane Öncesi İlk Yardım

Page 25: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

• Kardiyovasküler yetmezlik yoksa Aktif dış ısıtma

• Kardiyovasküler yetmezlik varsa, Aktif merkezi ısıtma

• Kalbi durmuş ağır hipotermili hastalarda ekstrakorporeal

dolaşım tercih edilen bir ısıtma yöntemidir. Ancak yeterli

ekip yoksa Torakotomi ile internal kalp masajı ve

mediastinal yıkama uygulanabilir diğer yöntemlerdir.

• İzole soğuk ısırmalı hastalar ile hafif hipotermili hastalar

haricindeki diğer hastalar mutlaka hastaneye yatırılarak

takip ve tedavileri düzenlenmelidir.

Hastane Öncesi İlk Yardım

Page 26: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yüksek ısıya karşı, ısı düzenleyici

mekanizmaların uygunsuz veya yetersiz yanıtlarından

kaynaklanan, sıcak krampları, sıcak bitkinliği gibi hafif

durumlardan yaşamı tehdit eden sıcak çarpmasına

kadar uzanan klinik durumlardır.

SICAK ÇARPMALARI

Page 27: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Hastalarda artmış vücut sıcaklığı ile birlikte,

bilinç durum değişiklikleri gözlenir. Sıklıkla yazın sıcak

dalgalarının olduğu dönemde görülmekle birlikte

süregelen tıbbi sorunları olanlarda, ilaç suistimal

edenlerde, zihinsel durumu bozuk olanlarda, mesleki

olarak ısıya maruz kalanlarda ve uygunsuz hava

koşullarında hafif sıcaklıklarda da görülebilir. Vücut iç

ısısı 40-47 ˚C arasındadır. Ataksi, konfüzyon,

uygunsuz davranışlar, ajitasyon, nöbetler ve komayı

içeren nörolojik anormallikler görülür.

Sıcak Çarpması

Page 28: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Tanı: Vücut sıcaklığı artmış ve bilinç durum değişikliği

gözlenen her hastada sıcak çarpması akla gelmelidir. Baş

ağrısı, baş dönmesi ve bitkinlik ile başlar. Sıcak, kırmızı-

kuru deri ve terlemede azalma, nabız ve solunum hızında

artma, solunumsal alkaloz, oryantasyon bozukluğu, bilinç

kaybı veya konvülsiyon görülür.

Acil Bakım ve Tedavi: Hasta bulunduğu yerde ıslak

çarşaflara sarılır. Soğuk su ve buz titremeye neden olduğu

için uygulanması önerilmez. ABC değerlendirilir. Yüksek

akımlı oksijen verilir. Bilinç durumunda belirgin değişikliği

ve hipoksisi olan hastalar entübe edilir.

Sıcak Çarpması

Page 29: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Acil serviste; rektum veya mesaneye yerleştirilen ısı ölçer ile

vücut ısısı monitörizasyonu, kalp monitörizasyonu, kan basıncı

takibi ve nabız oksimetre ile oksijen satürasyonu takibine

başlanır. Acil serviste hastaların ısısının düşürülmesinin en iyi

yolu evoporasyon(buharlaşma) ile soğutmadır. Hasta soyularak

tüm vücudu oda ısısındaki su ile ıslatılır ve soğutucu

ventilatörlerin karşısında tutulur.

Standart soğutma işlemleri başarısız olursa, diğer

metodlar; serin suya daldırma, soğuk su ile mide ve mesane

lavajı, torakostomi lavajı ve kardiyopulmoner baypas

uygulanabilir. Genel olarak tüm hastalar hedef organ hasarı

yönünden gözlenmeli ve yoğun bakım ihtiyacı olanlar yoğun

bakım ünitesine yatırılmalıdır.

Sıcak Çarpması

Page 30: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Merkezi vücut ısısı genellikle artmış(40˚C)olmakla birlikte

normal de olabilir. Normal bilinç durumu, baş ağrısı, baş

dönmesi, bulantı-kusma, terleme, yorgunluk, halsizlik, hızlı

solunum ile sıcaklığın yarattığı dehidratasyon ve volüm

düşüklüğüne bağlı ortostatik hipotansiyon görülebilir.

Genellikle sıcak bitkinliği ile sıcak çarpması arasında

devamlılık vardır. Hastanın durumuna göre, serin yerde

istirahat, soğutma, ağızdan su ve elektrolit solüsyonları ve

damar içi serum fizyolojik verilir. Hastaneye nakli

gerekenler nakledilir. Belirti ve bulgular kaybolana dek

gözlem altında tutulur.

Sıcak Bitkinliği

Page 31: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Volüm kaybı nedeniyle vazomotor tonusta azalma ve

periferik vazodilatasyon, oluşur. Genellikle kötü hava

koşullarına uyum sağlayamayan yaşlılarda görülür.

Hastalar düşmenin neden olabileceği yaralanmalar

yönünden değerlendirilmeli, senkop yapan nedenler

(nörolojik, kardiyovasküler, infeksiyon, endokrin,

elektrolit anormallikleri) yönünden araştırılmalıdır.

Tedavi; istirahat ile birlikte ağızdan veya damar içi

sıvı verilmesinden ibarettir.

Sıcak Senkobu

Page 32: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Sıcak ortamda yapılan egzersiz sonrası oluşan omuz, uyluk

ve baldır bölgelerinde oluşan ağrılı kas spazmları ile

karakterizedir. Vücut ısısı normal veya yüksek olabilir.

Buharlaşma yoluyla kaybedilen sıvı kayıplarının, tuz

içermeyen serbest su içilmesi nedeniyle oluşan dilüsyonel

hiponatreminin kasılmalara neden olduğu düşünülmektedir.

Bu hastaların, sıvı kayıplarını dengeli elektrolit solüsyonları

ile karşılamaları önerilir.

Tedavide; istirahat, ağızdan elektrolit solüsyonu veya

damar içi serum fizyolojik verilmelidir.

Sıcak Krampları

Page 33: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Sıcağa maruz kalınan ilk günlerde kutanöz

vazodilatasyon ve interstisyel göllenme nedeniyle el

ve ayakların bölgesel şişmesiyle karakterizedir.

Etkilenen ekstremitelerin elevasyonu ile ciddi

durumlarda kompresyon çoraplarının kullanılması

uygundur.

Sıcak Ödemi

Page 34: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Sıcağın etkisi ile terlemeden dolayı ter bezlerinin tıkanması

ve inflamasyonu sonucu gelişen, sıklıkla vücudun örtülü

bölgelerinde görülen makülopapüler döküntülerdir. Kaşıntılı

ve eritematöz döküntülerle seyreden erken dönemlerde,

antihistaminikler ile klorheksidin krem yada losyonu

kullanılır. Ter bezlerinin tıkanıklığı sürdükçe kaşıntısız,

eritematöz olmayan beyazımsı papüler döküntüler, isiliğin

“profunda” dönemini oluşturur.

Tedavi; stafilokoklara etkili antibiyotikler ile lezyonların

olduğu bölgelere % 1’lik salisilik asit günde üç kez

uygulanarak sağlanır.

Sıcak Isırıklığı (isilik)

Page 35: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yükseklik hastalıkları içinde; akut dağ hastalığı,

yüksek rakım beyin ödemi ve yüksek rakım akciğer

ödemi yer almaktadır.

Deniz seviyesinden yüksek rakımlara hızlı çıkılması

sonucu, uyum sağlayamayan kişilerde hipoksiye bağlı

gelişebilen beyin ve akciğer fonksiyonlarını etkileyen

hastalıklar grubu olarak adlandırılır.

YÜKSEKLİK HASTALIKLARI

Page 36: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yüksek rakımda ulaşılan seviyedeki düşük oksijen

düzeyine alışılabilmesi için, insan vücudunda oluşan

değişim sürecine “yüksekliğe uyum sağlama”

(Aklimatizasyon) denir.

Uyum sağlama, farklı kişilerde farklı süreler içinde

gerçekleşir ve bu sırada solunum sayısı ve derinliğinin

artışı (hiperventilasyon), kalp hızında artış (taşikardi)

ve idrar miktarında artış gözlenir. Yükseklik

hastalıklarına dağcılık ve kayak sporu ile uğraşanlarda

rastlanır.

YÜKSEKLİK HASTALIKLARI

Page 37: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Genellikle uyum sağlamamış bireylerin 2000

metrenin üzerine ani çıkmaları sonucu görülür.

Halsizlik, bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi,

sersemlik hissi ve hava açlığı gibi erken bulgular

yüksekliğe ulaştıktan 6 saat içinde gelişebilir. Bazen

24 saate kadar uzayabilir. Belirtiler kişinin az oksijenli

(hipoksik) ve düşük hava basınçlı (hipobarik) ortama

uyum sağlayamaması sonucu gelişir. Bir günde çıkılan

yüksekliğe, fizyolojik özelliklere ve harcanan efora

göre hastalık değişkenlik gösterir.

Akut Dağ Hastalığı

Page 38: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Baş ağrısı ilk belirti olup, zonklayıcı şekilde başın ön

kısmında ve her iki yanındadır.

Yüzde, ellerde ve ayaklarda şişme, yüksek derecede

terleme nedeniyle oluşan sıvı kaybından dolayı idrar

miktarında azalma ve idrar renginde koyulaşma,

dinlemekle akciğerlerde biriken sıvının oluşturduğu

hışırtı şeklinde sesler (raller), fundoskopi ile

saptanabilen gözün ağ tabakasında görülen

kanamalar hastalığa özgü muayene bulgularıdır

Akut Dağ Hastalığı

Page 39: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Akut dağ hastalığının en ileri seviyesi olup, akciğer ödemi

ile birliktedir. 3500 metrenin üzerinde vücudun yeterli

düzeyde oksijenlenememesi sonucu oluşur.

Düşük oksijen seviyesi beynin kan dolaşımını artırır ve

beyin damarlarından dışarıya sıvı sızar. Oksijensiz kalan

beyin hücrelerinin yapısı bozulur ve beyin hücrelerinde

şişme meydana gelir.

Şiddetli ve sürekli baş ağrısı, bilinç durumunda bozulma

(hafıza ve şuur kaybı), denge bozukluğu, yürürken

yalpalama ve düşme, konuşma bozukluğu, bulanık ve çift

görme, siyah-beyaz görme ile komaya kadar ilerleme

şeklinde hastalık belirtileri gözlenir.

Yüksek Rakım Beyin Ödemi

Page 40: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Vücut içi basınç dengelerinin bozulması sonucu

akciğerlerde sıvı birikmesi nedeniyle belirtiler gösteren,

yükseklik hastalıklarının en ölümcül durumudur.

Genellikle yüksekliğe ulaşıldıktan 1 ile 4 gün arasında

değişen süre içersinde belirti gösterir ve gece vakitlerinde

başlar. 2500 metrenin altında pek görülmez. Etkilenenlerin

yarısında akut dağ hastalığı belirtileri, çok azında beyin

ödemi belirtileri de görülür.

Yüksek rakım akciğer ödemi; akciğer embolisi, kardiyak

kökenli akciğer ödemi ve pnömoniden ayrılmalıdır. Tedaviye

alınan klinik yanıt tanı koymada yol göstericidir

Yüksek Rakım Akciğer Ödemi

Page 41: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Suda boğulmalar; yüzme havuzları, deniz kıyıları,

nehirler, göl ve göletlerde gerçekleşir. Özellikle 4 yaşın

altındaki küçük çocuklar ile 10 – 19 yaş arası

gençlerde sık rastlanır. Yüzme bilmemek, suya

düşmek, su sporları sırasında yaşanan kazalar, alkol

veya merkezi sinir sistemini etkileyen ilaçlar alarak

yüzmek, çocukların yetersiz denetim ve gözetimi

nedenleri arasındadır. Sığ sulara atlamaya bağlı spinal

kord yaralanmaları, hipotermi, senkop, nöbet

geçirme, önceden mevcut hastalıklar (kalp hst vs.)

risk faktörleridir.

SUDA BOĞULMA

Page 42: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Boğulma; suya batma sonucu 24 saatten daha kısa

sürede ölümle sonuçlanan bir durumdur. Yarı boğulma ise,

suya batma sonrası 24 saatten uzun süre hayatta kalan,

ancak gelişen komplikasyonlar nedeniyle acil müdahele

gerektiren bir durumdur.

Kuru boğulma; refleks laringospazm sonucu su

aspirasyonu olmadan % 10 -15 vakada gerçekleşir. Islak

boğulma % 85 – 90 vakada görülür. Su ve partiküllerin

aspirasyonu, akciğerlerdeki alveol hücrelerinin zarar

görmesine ve kimyasal pnömoniye neden olabilir.

SUDA BOĞULMA

Page 43: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

İkincil boğulma, yeniden canlandırma sonrası ilk 72

saatte Respiratuvar Distres Sendromuna bağlı gelişen

ölüm olarak tanımlanır. Solunum yetmezliği; yardımcı

solunum kaslarının kullanımı, nefes darlığı ve hızlı

soluk alma ile kendini gösterir. Bilinç durumu

normalden komaya kadar değişkenlik gösterir.

Boğulma ılık suda olsa bile, hipotermi riski her zaman

vardır.

SUDA BOĞULMA

Page 44: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Tatlı suda boğulmalarda; hipotonik su, alveolar

membrandan hızla emilerek intravasküler kompartmana

geçer, hemodilüsyon ve hipervolemi oluşturur. Bu durum

volüm yüklenmesi ile birlikte serum protein ve elektrolit

düzeylerinin düşmesine yol açar.

Tuzlu suda boğulmalarda; suyun hipertonusitesi,

akciğerlerin interstisyum ve alveollerine plazma geçişine

neden olarak akciğer ödemi, hipovolemi,

hemokonsantrasyon ve elektrolit bozukluklarına yol açar.

SUDA BOĞULMA

Page 45: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Bulgular: Kazazede korku ve panik içinde, bilinci

açık, yarı-açık veya uyanık olabilir. Nefes alamama,

morarma, hızlı ve hırıltılı solunum vardır. Ağız-

burundan pembe köpüklü sıvı gelmesi “akciğer ödemi”

belirtisidir. Su altında kısa süre kalanlarda, bilincin

kendiliğinden yerine gelmesi sıktır. Kusmaya sık

rastlanır. Uzun süre suda kalmış, bilinç durumu kötü,

solunumu olmayan hastalara acilen suni solunum

yapmak gerekir. Bu hastalarda akciğer ödemi, beyin

ödemi, şok, hipoksik ensefalopati ve kardiyak arrest

görülebilir.

SUDA BOĞULMA

Page 46: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Acil Bakım ve Tedavi: Kazazede dikkatli bir şekilde sudan

çıkarılmalıdır. Dalış ve sörf gibi omurilik zedelenmesi

olasılığını artıran bir neden varlığında, servikal omurganın

stabilizasyonu mutlaka sağlanmalıdır. Çünkü, spinal

yaralanmaların büyük kısmı servikal bölgede görülmektedir.

Hasta sert bir zemine veya varsa sırt tahtasına alındıktan

sonra hava yolu açılarak solunum sağlanmalı ve dolaşım

kontrol edilmelidir.

Kardiyopulmoner arrest olan hastalara küçük bir başarı

ihtimali olsa bile vakit geçirmeden KPR (yeniden

canlandırma işlemi) yapılmalıdır.

SUDA BOĞULMA

Page 47: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Acil Bakım ve Tedavi: Kendiliğinden solunumu olan

hastalara maske ile yüksek akımlı oksijen desteği

sağlanmalıdır. Solunumu olmayan hastalar hemen entübe

edilmelidir. Vücut ısısı düşük (32 °C) olanlar mutlaka

ısıtılmalıdır. Olay yerinde asemptomatik olan hastalarda

dahil olmak üzere, ilk müdaheleden sonra tüm hastalar

mutlaka hastaneye nakledilmelidir.

Acil serviste hastane öncesi yapılan işlemler sürdürülerek

tüm hastalara oksijen desteği sağlanır. Damar yolu açılır,

kardiyak ve periferik oksijen satürasyonunun

monitörizasyonu sağlanır.

SUDA BOĞULMA

Page 48: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Elektrik yaralanmaları, vücudun içinden geçen yapay

elektrik akımının neden olduğu hasarlanmalardır. Yüzeyel

deri yanıkları, iç organ ve doku yaralanmaları ile kardiyak

aritmiler, solunum durması ve ölüme kadar gidebilen geniş

bir yaralanma aralığı içinde karşımıza çıkabilir. Genellikle

çocuklar, yetişkinler ve elektrikle ilgili işlerde çalışanlar

etkilenir.

Bulgular; Elektrik enerjisi temas yerinde en yüksek

düzeyde olduğu için deri en fazla hasarlanan bölgedir.

Elektrik akımı derin dokulara düzensiz olarak nüfuz ettiği

zaman bile deri üzerindeki yanık keskin sınırlı olabilir. Çıkış

yarası, genellikle giriş yerinden daha büyüktür.

ELEKTRİK ÇARPMALARI

Page 49: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Vücuttan geçen elektrik akımının etkisiyle en fazla kaslar,

kan damarları ve sinirler hasar görür. Merkezi sinir sistemi

hasarı veya kas paralizisine bağlı şiddetli, istemsiz kas

kontraksiyonları, nöbetler, ventriküler fibrilasyon veya

solunum durması olabilir.

Islak bir kişi 110 voltluk bir akımla temas ettiği zaman (saç

kurutma makinesi, radyo vs) yanık olmadan kardiyak

arrest gelişebilir.

Elektrik kablolarını ısıran veya emen küçük çocukların

dudak ve ağızları yanabilir. Bu yanıklar kozmetik

bozukluklara neden olabilir ve dişlerin, alt çene ve üst

çenenin gelişimini bozabilir.

ELEKTRİK ÇARPMALARI

Page 50: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Bir elektrik şoku; çok şiddetli kas kontraksiyonlarına

veya çıkıklara (özellikle omuz çıkığı), omurga ve diğer

kırıklara, iç organ yaralanmalarına ve bilinç kaybı ile

sonuçlanan düşmelere yol açabilir.

Bu nedenle, cilt bölgesinde görülen yaralanmanın

boyutu, vücudun görülmeyen kısımlarındaki

yaralanmalar ile uyumlu olmadığından, vücudun derin

bölgelerindeki yaralanmaların titizlikle araştırılması

gerekir.

ELEKTRİK ÇARPMALARI

Page 51: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Tanı ve Tedavi: Tanı, klinik belirtiler ve öyküye dayanır.

Tedavi destekleyicidir. Kurtarıcı, önce kendi güvenliğini

sağlamalıdır.

Elektrik akımı ile teması kesilmemiş kazazedeye

dokunmamalıdır. İlk öncelik, akım kaynağı ile kazazede

arasındaki teması kesmek olup, en iyi yöntem akımı

kesmektir.

Lastik tabanlı ayakkabı ve kuru lastik eldiven giyilir. Elektrik

sigortalarından kesilir. Kazazedenin yakınındaki kablo gibi

iletkenler, yalıtkan bir çubukla (odun, lastik) uzaklaştırılır.

ELEKTRİK ÇARPMALARI

Page 52: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Spinal yaralanma olasılığı nedeniyle, servikal omurga tespit

edildikten sonra kazazede olay yerinden güvenli bir yere

alınarak ABC (hava yolu, solunum, dolaşım) kontrolü

yapılır. ABC kontrolü olumsuz ise, KPR uygulanır. ABC

normal, bilinç kaybı mevcut ise, koma pozisyonu verilir.

Kırık ve çıkıklar atellenir. Yanık bölgesi, kuru ve steril

pansuman malzemesi ile örtülmelidir. Daha sonra maske ile

yüksek akımlı oksijen verilmeli, kalp ve kan basıncı

monitörizasyonu ile iki yerden damar yolu açılarak

hastaneye nakil sağlanmalıdır. Ciddi yanıkları olan hastalar

bölgesel yanık veya travma merkezine nakledilmelidir.

ELEKTRİK ÇARPMALARI

Page 53: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yıldırım çarpması sonucu oluşan yaralanmalar, kardiyak

arrest, bilinç kaybı, geçici veya kalıcı nörolojik bozuklukları

içermektedir. Ciddi yanıklar, iç organ ve doku yaralanmaları

nadir görülür.

Klinik görünüm, EKG değerlendirmeleri ve kalp

monitörizasyonu ile tanı konur. Destekleyici tedavi esastır.

Yıldırım, kazazedeyi direkt çarpabilir ya da elektrik akımı

uzun nesneler veya toprak aracılığıyla ulaşır. Yıldırım akımı,

büyük enerji içermesine rağmen oldukça kısa bir periyotta

çakar(1/10.000 ile 1/1000 saniye arasında). Bazen kafa içi

kanamalara rastlanabilir. Kardiyopulmoner arrest yıldırım

çarpması anında en yaygın görülen ölüm nedenidir.

YILDIRIM ÇARPMALARI

Page 54: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Tanı: Genellikle öyküye dayanır ve genellikle bir şahit

vardır. Ya da fırtınalı, yağmurlu hava koşullarında dışarıda

olup, bilinç kaybı, amnezisi olan veya kardiyak arrest

olmuş kişilerde yıldırım çarpmasından şüphelenilmelidir.

Tedavi: Olay yerinde özellikle şahidi olmayan vakalarda

spinal yaralanma olasılığı nedeniyle hastanın stabilizasyonu

sağlanır. Oksijen satürasyonu, kalp ve kan basıncı

monitörize edilir, damar yolu açılır. Kırık ve çıkıklar atel ile

tespit edilir. İKYD kurallarına göre tedavi edilir. Tüm

hastalar hastaneye nakledilir. Hastanede benzer

destekleyici tedaviler sürdürülür. Tetanoz profilaksisi yapılır.

YILDIRIM ÇARPMALARI

Page 55: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Isırık ve sokmalar ile karşılaşıldığında geleneksel

yöntemler kesinlikle uygulanmamalıdır.

Isırılan veya sokulan bölgenin kesilerek kanatılması,

turnike uygulanması, amonyak sürülmesi gibi

yöntemlerin yarar sağlamadığı ve bazı durumlarda

zararlı olduğu gösterilmiştir.

ISIRIK ve SOKMALAR

Page 56: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Bal arısı, yaban arısı, sarıca arı ve eşek arılarının sokması sonucu

lokalize ve yaygın reaksiyonlar gelişir. Bölgesel reaksiyonlar;

sokma yerinde ağrı, kızarıklık, kaşıntı ve ödemden oluşur,

sistemik belirtilere neden olmazlar.

Tanı ve Tedavi: Tanı; öykü, belirti ve bulgulara dayanır.

Tedavide, hastada kalmış olan arı iğnelerinin çıkarılması

yapılacak ilk işlemdir. Yara temizliği bol su ve sabunla yapılır.

İnfeksiyon riskini azaltmak için antiseptik solüsyon ile yıkanır.

Tetanoz profilaksisi yapılır. Sokulan bölge sıkılmamalı ve

ekstremitelerde ise istirahate alınmalıdır. 15 dakika süreyle ve 30

dakikalık aralarla buz uygulanır. Bölgesel reaksiyonlarda

antihistaminikler ve analjezikler yeterlidir.

Arı Sokmaları

Page 57: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Örümcek ısırıkları, genellikle sıcak mevsimlerde görülür.

Karadul ve Kahverengi örümcekleri çok zehirlidir. Karadul 1-2 cm

boyunda, parlak siyah renkte olup, karnında kırmızı çizgiler

vardır. Nörotoksik zehir salgılar. Kahverengi örümcek 1-3 cm

boyunda, koyu kahve renkte olup, gövdesinde keman şeklinde

işaret vardır. Salgıladığı zehir, bölgesel ve sistemik etkiler

oluşturan çok fazla miktarda sindirim enzimi ve hücre zehiri

içermektedir.

Ülkemizde zehirli olan örümcek türleri Latrodectus cinsine

ait olup, Ege, Batı Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri dışında yaygın

olarak bulunmaktadır. Latrodectus tredecimguttatus, 1.5 cm

boyunda, siyah şişkin karınlı, karnında sarı, kırmızı veya turuncu

renkte saat camı şeklinde benekleri olan bir cinstir.

Örümcek Isırmaları

Page 58: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Acil Bakım ve Tedavi

• Isırık yeri su ve sabun ile temizlenir.

• Ağrıyı azaltmak için soğuk veya sıcak pansuman

yapılır.

• Tetanoz profilaksisi yapılır.

• Temel ve İleri Yaşam Desteği gereksinimi

değerlendirilerek uygun olandan başlanır.

• Kalp hastalığı, şiddetli ağrısı olan ve 10 yaş altı - 65

yaş üstü hastalar hastaneye yatırılarak en az 24

saat izlenmelidir.

Örümcek Isırmaları

Page 59: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Keneler; kırsal alanlarda, otlaklarda ve ormanlık

alanlarda yaşayan, geniş bir konakçı spektrumu olan,

uçamayan ve kan emerek beslenen hayvanlardır.

Ülkemizde özellikle İç Anadolu bölgesinde 2001

yılından bu yana epidemik olarak görülen Kırım-Kongo

Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olmaktadır.

Bu hastalık kene ısırmalarının yanı sıra, infekte olmuş

hayvanların kan ve dokuları veya vücut sıvıları ile

temas, hastaların kan ve vücut sıvıları ile temas

edilmesi sonucu da geçiş göstermektedir.

Kene Isırmaları

Page 60: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Keneler genellikle Nisan ile Ekim ayları arasındaki dönemde

aktif olduklarından bu dönemde salgınlar oluşmaktadır.

Kenenin ısırması sonrası 1 ila 3 gün arasında değişen

kuluçka süresi 9 güne kadar uzayabilmektedir. İnfekte

materyallerle temas durumunda ise, bu süre 5 ile 13 gün

arasında değişmektedir.

Bulgular: Ateş, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma,

halsizlik, kas ve eklem ağrıları mevcuttur. Gözlerde

kızarıklık, yüz ve göğüs bölgesinde cilt altı kanamaları, diş

eti kanamaları vücut, kol ve bacaklarda morarma, burun

kanaması, kanlı idrar yapma, hematemez, melena sık

görülen bulgulardır.

Kene Isırmaları

Page 61: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Tanı ve Tedavi:

Mevcut bulgularla birlikte kene ısırığı veya şüphesi ya da temas

öyküsü olan hastalar muayene edilerek vücutlarının herhangi bir

bölgesine yapışmış olabilecek kene aranmalıdır. Vücuda

yapışmamış olanlar dikkatli bir şekilde toplanarak öldürülmelidir.

Vücuda yapışmış olanlar ise, ezilmeden ve ağız kısmı

koparılmadan çıkarılmalıdır ( bir penset yardımıyla kene tutulur

ve yavaş hareketlerle iki yana doğru oynatılarak çekilir).

Tedavinin temelini destek tedavisi oluşturur. Solunum - dolaşım

desteği ve parenteral beslenme sağlanır. Gerekli durumlarda kan

ve kan ürünleri verilir. Hastalığa özgül bir tedavi olmamakla

birlikte antiviral bir ilaç olan Ribavirinin kullanılabileceği

belirtilmektedir.

Kene Isırmaları

Page 62: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Akrepler genellikle sarı, kahverengi veya siyah renkte 5-10

cm boyundadır. Taş parçaları ve ağaç kabukları altında,

karanlık yerlerde saklanırlar. Sıcak bölgelerde bulunurlar.

Hareket halinde iken kuyruklarını yukarı doğru kaldırır ve

sokmaya hazır pozisyondadırlar.

Bulgular: Akrep zehirinin yapısında bulunan nörotoksinler

ve sindirim enzimleri, belirti ve bulgulardan sorumludur.

Zehir kesesinin dolu veya boş olmasına göre salınan zehir

miktarı değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle her sokma

zehirlenme ile sonuçlanmayabilir.

Akrep Sokmaları

Page 63: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Akrepler genellikle sarı, kahverengi veya siyah renkte

5-10 cm boyundadır. Taş parçaları ve ağaç kabukları

altında, karanlık yerlerde saklanırlar. Sıcak bölgelerde

bulunurlar. Hareket halinde iken kuyruklarını yukarı doğru

kaldırır ve sokmaya hazır pozisyondadırlar.

Bulgular: Akrep zehirinin yapısında bulunan nörotoksinler

ve sindirim enzimleri, belirti ve bulgulardan sorumludur.

Zehir kesesinin dolu veya boş olmasına göre salınan zehir

miktarı değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle her sokma

zehirlenme ile sonuçlanmayabilir. Bölgesel etkiler; kızarıklık,

şişlik, yanıcı tarzda ağrı ve parestezidir. Sistemik etkiler, sık

değildir ve genellikle ileri yaştaki kişilerde görülür.

Akrep Sokmaları

Page 64: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Acil Bakım ve Tedavi

Sokulan bölge su ve sabun ile yıkanarak kısa süreli buz

veya soğuk uygulaması yapılır. Turnike ve yara yerinin

kesilerek kan akıtılması önerilmez. Kas spazm ve

seyirmeleri benzodiyazepinler ile kontrol altına alınır.

Sistemik belirtilerin geliştiği hastalarda akrep

antiserumu uygulanır. At serumu kökenli olduğundan,

uygulanan hastalar anafilaksi belirti ve bulguları

yönünden izlenmelidir.

Akrep Sokmaları

Page 65: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Yılanlar zehirli ve zehirsiz olmak üzere 2 türdedir. Hepsinde

zehir kesesi vardır. Zehirsiz olan türlerde, ısırdığı yere zehiri

salgılayacak organik yapı gelişmemiştir. Zehirli türlerde bu

yapı geliştiği için, ısırılan yere zehir salgılanarak bölgesel ve

sistemik etkileri oluşturur.

Zehirli yılanların; baş ve vücut bölgesindeki pullar aynı

büyüklükte ve baş bölgesindeki pullar arasında küçük

plaklar vardır. Baş üçgen şeklinde, boyun belirgindir. Göz

bebekleri dikey elips, belirgin zehir dişleri vardır. Anal

plakları çift ve kuyrukları künt biçimde sonlanır. Genellikle

daha renkli ve desenli görünümlüdür.

Yılan Sokmaları

Page 66: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Zehirsiz yılanlarda; başın üst kısmı aynı büyüklükte plaklar ile

kaplı ve arada küçük plaklar yoktur. Baş oval ve boyun belirsizdir.

Göz bebekleri yuvarlak, dişleri çene gerisinde veya çok zayıftır.

Anal plakları tek ve kuyrukları gittikçe incelir. Sade renkli ve

desenlidir. Ülkemizde yaşadığı bilinen 41 türden, 28’i zehirsiz,

13’ü zehirlidir.

Bulgular: Zehirlenmenin etkileri, yılanın türü ve boyutuna,

kurbanın yaş ve boyutuna, ısırılmadan itibaren geçen süreye ve

ısırığın özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Zehirlenmenin

derecesi değişken olduğundan, başlangıçta zararsız görünen bir

ısırık süratle ciddileşebilir. Engerek türü yılan ısırıklsrının en

önemli belirtisi lokal ağrı ve şişlikle birlikte görülen diş izleridir.

Yılan Sokmaları

Page 67: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Lokal etkiler olarak, olaydan yaklaşık 1 saat sonra ağrı,

şişlik, ısırılan yer kol ya da bacak ise şişliğe bağlı

kompartman sendromu, kanama, kızarıklık, morarma,

lenfanjit, doku nekrozu ve deri soyulmaları görülür.

Sistemik etki olarak ise, zehirlenme bölgesinden

yayılan artmış şişme, bulantı-kusma, karın ağrısı,

hipotansiyon, taşikardi, baş dönmesi, bilinç durum

değişiklikleri(anksiyete, somnolans), akciğer ödemi,

bronkospazm, hızlı solunum ve kanama ile sonuçlanan

pıhtılaşma bozuklukları görülebilir.

Yılan Sokmaları

Page 68: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

Acil Bakım ve Tedavi

Gerekli durumlarda temel ve ileri yaşam desteği uygulanır.

Isırılan kişi sakinleştirildikten sonra yara yeri su ve sabunla

temizlenir. Analjezik verilir. Isırık yeri ekstremitelerde ise,

nötral pozisyonda tespit edilir. Hastaneye nakledilerek en az

6-8 saat süre ile izlenmeli, sistemik etkilerin gelişmesi

durumunda hastaneye yatırılmalıdır.

Hızla ilerleyen yaygın ödem, ciddi hipotansiyon, pıhtılaşma

bozuklukları, bilinç bozukluğu, kanama, şok, kompartman

sendromu gibi sistemik etkiler görüldüğünde, antiserum

uygulanır. Özellikle pıhtılaşma bozuklukları ve kompartman

sendromunun en etkili tedavisi antiserum verilmesidir.

Yılan Sokmaları

Page 69: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

NOT:

Atel uygulaması boyun ve pelvis ateli haricinde

hiçbir zaman öncelikli girişim değildir.

Olay yeri ve ekibin güvenliğinden emin olunduktan;

yaralının bilinç, hava yolu, solunum, dolaşım bulguları

değerlendirildikten sonra her hangi bir hayati tehlikesi

bulunmuyor ise işlem olay yerinde gerçekleştirilir.

Aksi halde olay yerinde zaman geçirilip yaralının

hayatı tehlikeye atılmış olur.

Page 70: Doç. Dr. Onur POLAT - Ankara Üniversitesi Tıp ...aciltip.medicine.ankara.edu.tr/files/2014/10/uzem_022.pdf · Hipotermi 35 ˚C’nin altındaki merkezi vücut ısısı olarak tanımlanmaktadır

İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM