12
GEVHER TIP \ YAYINNO : 7 EBU HAMiD MUHAMMED EL- (1058 · 1111) . ' 14. MART. 1988 -

EBU HAMiD MUHAMMED - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D017726/1988/1988_GUZELA.pdf · {*) ··Erciye.S· Üniversitesi· İ1ahiyat Fakültesi· Araştırma Görevlisi (Tebliğ sunuldu~ı

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ERCİYES ÜNİVERSİTESt GEVHER NESİBE TIP TARİHİ ENST-İTÜSÜ

\

YAYINNO : 7

EBU HAMiD MUHAMMED EL- GAZALİ

(1058 · 1111).

' 14. MART. 1988 - ~YSERt

GAZALi~NİN HAYATI VE ESERLERİ

Dr. Abdurrahlın G'ÜZEL*

A - Hayatı

Gazali ismiyle meşhur olan Ebu Hamid Muhammed b. Mu­. hammed b. Ahmed el-Gazali H. 450/M: 1058 yılında bugün İran .sınrrlan içinde kalan Horasan civarındaki TUs şehrinde dünya­ya geldi. Gazali isminin «Gazalıı · kasabasına nu, yoksa iplikçi ola~?- babasının mesleğine mi nisbet edildiği konusu ihtilaflıdır (1).

Gazali'nin babası ilim adamı değildi fakat ilmi ve ilim adam­larını çok severdi. Bütün arzusu da oğulları Ebu Hamid Gazali ile Ebu'l-;Futuh Ahmed'i alim yetiştfrmekti. Fakat .bu arzusuna kendisi hayat~a iken ulaşamadı. Vefatından önce çok yakın ar­kadaşlardan birisine (2) oğulları. ile ilgilenmesini vasiyet ederek

· şöyle söyler: <CBen y~ öğrenmek husmunda büyük bir ' üzüntü­ye ·sahibim, benim yapamadığım şeyi bu iki çocuğum.un yapma­sını isterim,_ on}.ara yazıyı öğret. Fakat kendilerine bıraktığım

mallarm hepsini de ·bu uğurda tüketmeyesin.ıı ilim aşığı ve §.lim dostu olan baba vefat edince bu arl~adaşı . onları ilme teşvik etti. Ama çok geçmeden babalaİ:ının mal konusundaki kaygısı gerçek oldu ve bırakılan mal tükendi. Bu zatın onlan geçin~esi im­~ansız hale geldi Onlara şöyle dedi: ccŞpnu bilesiniz ki, size ait olan şeyleri size harcadım. ·Ben fakir bir adainım, sizi besieyecek malım da mevcut değil. Sizin için en uygun gördüğüm · şey, bir medreseye sığınmanızdır. Eğer ilim talebi için bir medreseye gi­rerseniz, geçimiiıize de yardımcı olabilecek · in-ıkan bulursunuz:>> (3). . . ·'

Neticede bu iki yetim kardeş, baba dost~un dediğini yaptı­lar ve bir ~edı·eseye y~rleştiler. Böylece; Gazali'nin ilim tahsil ha-

{*) ··Erciye.S· Üniversitesi · İ1ahiyat Fakültesi· Araştırma Görevlisi (Tebliğ sunuldu~ı sırada Araştırma Görevlisi)

yatı başlamış · bulunuyor ve fakir fakat gönlü zengin, salih baba­mıi isteği gerçekleşme yolunu tutuyordu. ·

Yıl 465/1072-1073 . ..... ." _Gazali henüz 15 yaşındadır. Tıls şeh-rinsie zamanın alimlerinden Ahmed b. Muhammed er-Razeokani­~en fıkıh okumaya başlar. :ç>aha sonı·a da ilk il~ seyaha~ını Cur­can'a yaparak, bu clerslere Curcan'da Ebu Nasr el-İsınaili'nin ne-z­dinde d~v~ eder (4). Curcan'da 5 sene k~lclıktan som·a 470/1077 yılında tekrar TU.S'a döner. Bu · qönüşünde Gazali'nin hayatında büyük bir yer işgal ed,en ve kendisinin ilahi bir ihtar olarak nit-a­lendircliği eşkiya :Soygunu vukü bulur. Ha.dise kısaca şöyleelir :

Yolda baydutlar Gazali'nin bulunduğu kervam soyarlaı· ve Gaz~.li'nin hv·casından aldığı ders notlannın bulunduğu çantayı alırlar. Hadisenin geri kalaninı kendisi şöyle anlatır; «Soyulmuş- · tum. Arkalarından gittim, ölümle tehdit edilmerne rağmen reiS­lerlııe başvurup, «Ya~aumı bana verin, size yaramazıı dedim. Bunların ne olduğunu sordu, ders notları olduğunu söyledim. Gtildü ve «Na!::ll olur da onları öğrendiğfnt iddia edersin, Çantan alınınca onlardan mahru.ı-n ]faldınıı dedi ve sonra da emr~ üzerine adamlanndan birisinin getirdiği çantayı bana teslim etti.ıı Gazali bu hadiseyi ilahi bil· ihtar olarak kabul etmiş ve daha sonraki ça­lışmalarını hafızada kalacak şeki.lde yapmıştır (5). ·

Memleketi olan TU.S'ta yaklaşık üç yıl kalan G"azali, ikincl ilim seyahatini Nişapur'a yapar. Orada HoraBan ve çev,resının

niüctehld derecesindeki alimi Ebu'l-lVIeali el-Cüveyni'ye . (V. 478/ 1085) talebe -olur. Cüveyni'nin vefatma kadar devaı-r; ·eden bu ho­ca-talebe ilişkisi Gazali'nin yetişmesinde büyük bir önem arzeder. Gazali fu3tün zekası ve çalı.şkanlığı sayesinde Cüveyru'nin ileri ge­len· talebeleri arasına yükselir. Gazali'nin ders notlarından ·sonra ilk eseri olarak kabul edileri el-Mimhül .min Ta'likati'l-UsUI adlı eserini yazması bu döneme rastıaı:naktadır. Gazali, bu eser üzeri-

··~

.....

ne hocası Cüveyni'nlıı, ((Ben daha "diri iken beni kabre gômdün. . Biraz _ daha sabretsep olmaz mıydı ?ıı yani," senin kitabın . benim · ~ kitabımdan üstpn geldi, dediğ~ nakleder (6).

Gazali, bu dönemde öğrendiği bilgUeıin gerçeğe uyguruuğu hususunda· birtakım ·şüpheler duymaktadır. B~diği üzere IJ şı-

. ralar İslam dünyası bir biline zıt kanaat, görüş ve filti.rlere sahne olinaktaydı. o günlerde tasavvufi hayatla fazla bağlantısı olma­yan Gazfi.li, taklidi iman. korıusuna eğilir 'Ve insanlarm Çcrcnk1uk ~

·~ '

...

Sıralarında . maruz kal~an tesirlerı e <line bağlandıklarını bu ~den de · imanlarının taklicli old~ğunu ileri -sürer (7-).

· Bu sıralard~ hacası Cüveyrii'niıi vefat ·etrpesi üzerine Ni§a-: pur'da ·daha fazla kalmayarak Selçuklu veziri · Nizamülmülk'ün yanına Bağdat•a gidar. Ni.zamülmillk, yaptıı·dığı Nizanıiye med­reselerinden Nişapur'clakinin başına İmamu'l-Haremeyn el-Cü­veyİıi'yi, Bağdat'takinin başına ise Trak'ın meşhur şafü aliml Ebu bhal{ İbrahim b. Ali Şiı·azi'yi (v. 474/l081) getirmişti Gazali, Ni­zamülmülk'ün yaruna gelince, Onu ŞirAzi'nin yeıine tayin eder. Böylece Gazali henüz 34 yaşıncl:::~ büyü..l{ bir ilim merkezi olan Ni­zamiye M.ed.resesi'nin başına getiıjlmiş ve büyük bir görevi üst­lenn;ıiş. bulunuy<?rdu.

Bazı ka,ynaklar, Gazali'nin bu Bağda't -seyahatini Nizamül­mülk'ün daveti üzerine yaptığını beliı'tiı·ler ki, bu pek uzak olma­yan bir ihınalidir. Bilindiği üzere Nizamülmülk büyük bir ilim ve ilim adunn hamisi idi. Kei1di nezaretiııde ilim meclisleri te­şekkül ettiıiyordu: Bu niyet ve düşüncesiyle de İslam dfu1yasıri -da ilk eğitim kurumlarından olan Nizamiye medreselerini kur­muştu. Hal böyle olunca, daha gençliğiİıde zekası, ince anlayı~ı ve çalışkanlığı. ilc Üİl yapmış olan . bir aliı11in kendi yaronda bu­lunmasını isteı:;nesi, ona önemli görevler vermesi en tabii ve bek­lenilen biı· şeydir. Nitekim, Gazali B~dat'a gelelikten sonra _ biı·

. çok ilim adamı ile münazara ve münakaşalara ka:tılmış., bu mü­nazaralanndaki başarısı ile : dikka:ti. çekmiştir. Başmüderrisliğe atarunadan önce 6 sene Nizamülmülk'ün ilim mecliGlerinde bu­lunmuş, iyice tanıma ve tanınma imkam elde etmiştir.

Artık G~zall, halkın ve ilim çevresinin en gözde adamı ol­muştur. Uzak yerlerden O'ndan ders almaya geliyorlar, dersleri­ni dinliyorlar, özellikle lisarundaki fesahat ve belağata hayran k~lıyorlardı.

Bu dönem aynı zamanda biraz sonra eserleri bölümünde de izah edileceği üzere Gazali'nin ilk tedıis dönemi adı verilen en çok eser . verdiği dönemdir. özellikle fıkıh, kelam ve felsefe ile il-gili eserleri bu dönemde kaleme almiştır. ·

G~~li'nin bu hareketli hayatı 488/1095 yılına yani 38 yaşı­

. na k_a.dar devani eder. Ne oltrrsa bu yılın ~cep ayı başlannda olm ve GazaU, ·daha Nişapur'da iken hissetmeye · başladığı şüphenin

n

--kuvvetlenınesi üzerine medreseyi, ilim · meclislerini t~rketmeye . ve

bir uzlet hayatı yaşamaya kar~r verir, süfilerin yoluna-ilgi duyar. Bunu kendi :Sözlerinden· dinleyeli.m: «Mezkur ilimleri tetkik ettik­ten soma bütün gücünıle süfilerin yoluna yöneldim ve yollarının ancak ilim ve arnelle tamamlandığını· anladım. Onların ilimleri­nin gayesi, nefsin geçit yoUarım kesmek, onu kötü huylardan ve kötü sıfatıardan uzak tutn1aktır. Ta ki, kall;> Allah'tan başka şey-

lerden arınsın ve O'nun zikriyle süslens~n. Sufilerin -ilimlerini tahsile Ebu Talib el-Mekki'nin Kutu'l-Kuluo'u, el-Harisu'l-Muha:. sibi'nin kitapları, Cüneydi'l-Bağdadi, Şibli ·ve Ebu Yezid. el-Bista­mi'nin eserlerini okumalda ba§lad~.» (8).

Gazali bu dönemde· büyük bir kararsızlık içerisindedir. Bir· g\41 herşeyi terkedip, ilfzivaya çekilmeye karar veriyor, ertesi gün

bundan vazgeçiyor. Keııdi ifadesiyle, sabahleyin ahirete meyil ·ve arzusu beliriyor, akşam üzeri dünya arzulan onu dağıtıyordu.

Nilıayet 488 yılı Recep ayından itibaren 6 ay süreyle devam eden bu hal daha da şiddetleniyor, konuşamaz hale geliyor, ye­ıneden iÇmeden ke~iliy'J'l. ve neticede de tedris hayatım yani

Bagdat·ı terkedip tek başına Şam'a giderek inzivaya çekiliyor. Bu : olanlan kendisi şöyle anlatır: <<488 senesi Recep ayından itibaren -6 ay kadar bir zaman dünya arzularının cazibesi ile ahiret dü­şünceleri arasında kararsız kaldım. Bu son ayda ~ur~ ihtiyari olmaktan çı.kmış zaruri hale gelmişti. Zira, .Allah dilimi tedris ya­pamayacak bir halde kilitlemişti. Kendimi' bir gün olsun gel~n talebelerin hatrı için ders vermeye zorluyor, fakat ~ bir keli­me· söylemiyordu. Dilimdeki bu tutukluk İcalbimde bir hüzün do­~rdu. Bunun tesiriyle· bazim kuvveti kalmadı, yemek ve iştahım kesildi Boğazundan .ne . bir yu d um su geçiyor, . ne de bir lokma hazmedebiliyordum. Doktorlar ilaçlardan ümitlerini ke:3tiler ve <<BU, kalbe anz olan bir haldir, bm:açlan mizaca siı·ayet 'etmiştir. Kalbe ariz olan bu hüzün gitmedikçe V,açla tedavisine imkan yok- . tur.» dediler. İçimde Şam'3ı gitmek meyli ve arzusu var iken, ha­lifenin ve bütün arkadaşlarm Şam'da kalmak kararında oluşumu öğrenmelerinden sakınarak Mekke'ye gitmek arzusunda olduğu­nu belirttim.ıl (9).

Gazftli, bu· arzusunu gerçekleştiı·mek üzere yerine kardeşi

Ebu'l-Futuh Ahmed'i bıra:karak Şam'a· gider. Böylece IJl günlerin en gözde alimi arkada büyük bir alim ve talebe topluluğt!Jiu bı- . rakarak oraları terkediyordu.

12

Gazali'nin bu gidişt ve eğitim-öğretimi terkedişinde, girişti-

.. ği nefis mücadelesinin çok büyü.k payı olmakla birlikte, buna di­ğer bazı sebepler de saymak mümkündür. Nizaınülmülk'ün ölü­münün o· günlere tesadüf etmesi Gazali'yi oldukça üzmüştü. O'nun Öıümü Gazali için büyük bir kayıptı. Zira, Nizamülmülk O'nun için sadece bir dost ve· hami değil, İslam alemi içm en büyük des­dekti. Nizamülmülk'.ten bir ay gibi bir süre sonra Melikşah'ın da ölümü siyaGi hayata büyük etki yapmış, .böyle bir imkarn kolla­y~n Batıniler'e en büyük h 8:reket serbesttiğini vermişti. ö~ yan­dan yazınayı planladığı İhya'u Ulüıni'd-Din isimli eseri için uy­gun bir sukün ve huzur octamı a~adığıda muhakkatı. Hem bu siyasi karışıklık hem .de hareketli bir eğitim-öğretim ortamı bu­na müs§.it değildi. Siyasi karışıklıktan ve Batıniler'in tehdit ve tecavüzlerinden en uzak olan yer o gün için Suriye ve Filistin idi. Biitün bunlardan dolayı Gazali!nin Bağdat'ı terkine· ve özellikle Şam'a gidişine bunların da 1;esiri olabileceği gözönünde bulundu­rulmalı, meseleyi sadece bir inziva hayatına çekiliş olarak gör­memelidir.

Gazili'yi Şamda arzu ettiği bir sukün ortamı içeıisinde görü­yoruz. İnsanlardan uzak bir şekilde hem .inziva .hayatı yaşıyor, hem de yazmayı planladığı eserini tamamlamaya çalışıyordu. Bu­rada Şeyh Nasr el-J.Vrakdi:'3i'nin zaviyesinde de uzun bir süi·e kal­dığı bilinmektedir. B·unda.n dolayı bu zaviyenin Gaziliyye namıy-la bilindiği .de rivayet edilmektedir (10): '

Şam'da iki sene kadar kalan Gazali, oradan Kudüs'e geçer, aynı hayata orada da devam eder, ancak burada fazla kalmaz. Batını iddialarma cevap olarak yazdığı Mufassılu'l-Hılaf ve ben­zeri esederi bur~da kaleme aldığı bilinmektedir .

Kudüs'ten ayrılan Gazali, Mekke'ye geçerek hacc görevini ifa eder, iki yıllık bir ayı"ılık ve inziva hayatından sonra 490/1097 yı~ında 40 yaşında iken eski yerine Bağdat'a döner. Burada Şam­

da iken yazmaya başladığı İhya'sını okutma.y~ başlar. Ancak gön­lünü kaplayan inziva hayatı. O'nu tekrar doğum yeri olan Tüs

· kentine çeker. Bul'ada uz'tın bir müddet kalan Gazzali, inziva ha­y::ı.t.ım sürdürmekle birlikte, hayatının her döneminde olduğu gi-

.- bi sürekli telif ile meşgul olur. Bu dönem O'nun önemli eserler v.erdiği en verimli ~larıdır.. El-Kıstasu'l-Mustakim, :faysalu 't­refrika, Kimyayı Saadet ve Nasihatu'l-Mulük gibi değerli, e,serler bu dönemin ÜrÜnleridir. · ·

13

1 ?~

~ ömrünün son yıllannda Gazilli'yi tekrar eğitiır1-öğretim kür- . ~ süsünde görüyoruz. Nizamülmülk'ün yeıine geçen Fahru'l-Ml:Uk :~ büyük çabalardan sonra Gazali'yi tekrar ders vermeye ikna eder. 1

• • • ..:>!

Ve 499 i1107 yılında 49 yaşında iken Gaza.Ii, Ni§apuı·'daki Nizami- ·'!

ye . Medresesinin başına geçer. Kendisi bu ikinci" defa tedris ha- · :j yatma dönüşüıiü şöyle a:İılatır: <;Kendi kendınie <<Hastalık salgın _] .halini a.lıruş, tabibler hast.afamnış ve halk helak o1mak üzere iken . · ~ halvet ve uzlet ne .fayda verin> diyordum. Sonra içimden ((Bu be- ,~

layı gidermek için ne· zaman in'lkan bulabilirsin? · Zaman -fetret ~ zamanıclıi:, devir ba,tıl devriclir. Eğer ha.lkı kendi . yollarından :1 Hakk'a d_avet!e meşgul oluı·san zamane :insanlarının hepsi sana ~ düşınan kesilirler, onlara nasıl karşı . koyarsın. Bu ancak mlisait .;;. bir zamanda,. mütedeyyin ve kudretli bir sultan sayesinde yapı- ~ -~ labilir» cliyordum. Nilıaye( Allali Teala dışarıdan bir tesiı-_ olmak- '­sızın, .zamanın sultanının arzusunu k~çıladı ve b"u fetreti kal- -dırmak için·O'hun vasıtasıyla Nişapm'a gitmemi kesin bir şekil- -~

l de emretti. Emlı· o derece kesin idi ki, muhalefette israr etsey-dim, O'nun kalbini kmnış olurdum.» . (ll) .

.:

Başlangıcmdan beri hareketli bir hayat -seyrine ~ı:ı.hip clım

Gazali, bu son tedris döneminde de fazla ka:lamayarak 4 yıl sorua yani 503/1109 yılında 53 yaşında tekrar kendi memleketi olan Tfus kentine döner. Fakat bu sefer karaı'! inziva değil daha sakin bir ortamda eğitim ve öğretime devam etmektir. Bu amaçla Evi- ·ı

nin yanına bir medrese ile tekl{e yaptırır, ömrünün sonuna ka- ,~~ ~

clar da ·burada tedris ve telife devam eder. Bu son dönemi O'nun ... el-Munkizu lV'line'd-Da.lal, el-Mustasfa ve İlcamu'l-Avam 'an İlmi'l- .· ·~ Kelam gibi önerriu. ese:deri -~neydana getirdiği olgunluk döneini- ·i ~ · ~

Hemen hemen her deviı·de görülmekte olan çekememezlik ve hased bu dönemde de görülmüş ve Gaz.ali de bundan nasibini ala- . ~ rak ömrünün son günlerinde Tüs'tan getirilip Sultan Sencer'in huzuı·una çıkaıilmıştır. Olay · şöyledir: . liaJ?.efi mezhebine fazla· muJ:+abbeti ·olan Sultan· Sencer' e Gazali'nin Eb!1 Hanife aleyhinde _ , sözler sövlediği telkininde bulunulur. E?ultan bunlan ve ısın esası-nı Gazali'den öğ1:enmek ister. Huzuruna getirilen Gazali'ye gere- .... ği gibi hünnet eder, kendi tahtına oturtuı· ve kendisiyle özel ola-:, . J rak sohbet ederek gerçeği bizzat Gazali'den öğrenir: Ga.zali'nin _ enı?;in belağat ve fesahatı Sultanı oldukça memnun eder ve say- ~

ı:;10ı daha da artar. Daha .sonra da ·Onu büyük bir hürn1etle ken- -~ eli mGml-eketi Tfıs'a gonderir. · ~ ·~

14

. . --~ .. _ ... ~

}Ir . ~· .._:~:~ . . ..

ömrünün son iki' yilmda da tedris ve irşad faaliyetlerine de­·vaİn eden büytik ·deha 55 _yaşındayken 14 Cemaziyelahir 505/19 .Kanunu evvel 1111 de Paz.artesi günü vefat ed~rek, Tü.s'~ Tape­ran semtine defnedilir. Kendisini rahmet ve saygıyla amy.IJil'uz.

B. Eserleri Görüldüğü üzere hareketli biı· hayat seyrine sahip olan

Gazali hayatnun ~ıiç bir döneminde eser 'yazmayı ihmal etıne­rrılş ve birbirinden kıymetli eserler vermiştir.

Eser lerinin· sayısı . hakkındaki bilgiler oldukça ihtilaflı olup, bu sayı 70 ile 1000 ~rasında. değişmektedir. Bu rakanun hem faz- ' la heın_ de bu kadar farklı olmasının; Gazali'nin olmadığı halde

· bazı eJerlerin O'na atfedilmesinden ve bazı eserlermin birden faz­la isimle tanınmasından ve yine bir eserinin bazı bölümlerinin müstakil biı· eser gibi telaJrJ.ti edilmesinden ileıi geldiği kana3:tini taşımaktayız.

Gazali'nin ese~·leri konusunda ciddi ve oldukça önemli bit - · çalışınayı Mısırlı alim Abdurrahman Bedevi yapmış ve bu eser

ııMüellefatü'l-G2..Zaliıı isnıiyle yayımlanmıştır. Bu eserde Gazili­niri ·eserleı:r çeşitli yö!J.lerden değişik tasniflerle verilmiştir.

. -G.azali'nin . eserleri ve tahlili kon~da _Ali Rıza. Karal:;ıulut

Bey tarafından müstakU bir çalışm_a yapılmı.ş olup, kongre tebliğ­leıi ile birlikte yayınlanacağından biz burada Gazali'nin ··eserleri üzeiirıde detaylı maluma.t verecek değiliz. Saqece eserlerini bir başka açıdan, . geçirmiş olduğu · dönemlere göre ta:snif' ederek,

. öne~ birk~ç eseri üzerinde bazı açıklamala.rda bulunacağız.

· Gazali'nin es,erlerini şu beş ı:ı..na dönem halinde ele . almak mÜınkündür: (12). . · .

I. Hocası Ciiveyni'nin Vefatından Önceki Dönem : 1072 ile 1085 yıllan arasim içine alan bu. dönemde Gazali'nin

derı:ı notlarının dısında. u~uı-ü Fıkh'a da,ir vazdığı Uk eseri , olan el-Menhftl min Ta'likati'I-Usill adlı eserini görüyoruz.

TI. İlk Tedris Dönemi (478-488/1085..,1095) : · . Bu dönem Ga.zali'nin, hocası Cüve:Vni'nin ölümünde~ som·a medresedeki görevine başlaması ile inzivaya dalma düşüncesi ile

· bu görevi .terlq. arasında.ki on yıllık dönem olup te'lif havatının en verhnli dön<'midi.r. Bu dönemde]ti. eserleıi daha çok fıkıh, kelam ve felsefe .~ah~v5ındadır. Felsefeyi iyiden iyiye incelemesi de bu günlere rastlamaktadır.

15

Bu yıllarda yaklaşık yirıniye yakın eser kaleme almıştır. · ~ Bunlardan birkaçı eserin yazıldığı tarih sırasına göre şöyledir: -~

· ı- el-Basit : Bu eseri usul-ü fıkha dair olup, hacası Cüyey­ni'nin ccNihayetü'l-Matlab» isimli eserine şerh olarak. yazınıştır.

Gazali'nin ilk büyük eserleıindendir. · 478 yılında henüz hacası hayatta iken yazdığı kabul· edilir. ·

2- el-Yasit · : el-Basit'in biraz daha genişletilmiş şeklidir. 3- el-Müntehıll fi İlmi'l-Cedel : Kelam dair olan bir eseıi­

dir. 4- Meabizi'I-ıiııaf : Hilafiyyat sahaısında yazdığı bu eserin~

de Gazali, şafü ve hanefiler arasındaki ihtilaflan ele alır. 5- Şifau'l-AJil ·. Gazali'nin kıyas konusundaki eseridir. 6- cl-Fetava : Mağrib emiri Yusuf b. Taşfin'e verdiği- fetva­

lar,· İhtiYa eden küçük bir eserdir.. 7- Gayetü'l-Gavr fi Dirayeti'd-Devr : Fıkha dair olan bir

eserdir, Ilikah ve talak mE>c;eleleıini ele alır. 8- Mak:asıdu'I-Felasife ve Tehafütii'l-Felasife : Hayatını an­

latırken de sözü geçtiği üzere Gazali'nin bu «İlk Tedris Dönemin aynı zamanda kelam ve felsefeyle yakından ilgilendiği bir dönem­dir. Öz:ellikle 487 ve 488 yıllan O'nun felsefeyle en çok meşgul olduğu iki yıldır. Bu dönemin en önemli iki eset1 Makasıdu'l-F~la-sife ve Tehafütü'l-Felasife'dir. ·

Bu iki eserin mahiyetini kısaca ifade etmek gerekirse, Gazali Makasıd'ında felsefi sistemleri ve felsefecilerin görüşleıini, özel­likle Farabi..ve İbn-i Sina'nın görüşlerini açıkça ortaya koymuş, bunu yaparken de hiç bir tenkide gitmemi.ştir. Tehatüt'te ise bu görüşlerin değişik yönlerden tenkidini yapmıştır. Dolayısıyla / O

güne kadar pek fazla __ görülıneyen farklı bir tenkit metodunu ·kul­lanmıştır.

Makasıdu'l-Felasife aynı zamanda tam ·bir :felsefe tarihi kita-· bı - mahiyetindedir. Zira, bu· kitap yılarca Avrupa'da felsefe tarihi kitabı olarak okutulmuştur. MUhtelif tıpkı ve tenkitli baskılari vardır.

Tehatütü'l-Felasife, Gazali'nin filozofları tekfir ettiği üç me­sele ile hatalı gördüğü 17 meseleyi ayıı. ayrı ele alan' toplam 20 bölümden meydana gelir. Bunun da muhtelif tıpkı ve tepkitti baskıları, diğer dillere ve Türkçe'ye tercümeleri ·vardır.

Tehafüt'e çeşitli şahıslar ta~·afından reddiye ile şerh ve ha- · ·

16

şiyeler yapılmış, uzun Y?llar· güncelliğiiii korumuştur. · Bunları sı­. rasiyla şöylece ıSn:alaınak mümkündür :

. a. Ibn-i Rüşd (v. 595/1198): «Teb.afütü't-Teha.fütn adıyla yazdığı eserde Gazali'niıi. filozoıflara yönelttiği tenkitleri tenkit etmi§tir.

b. Alaaddin Ali et-Tüsi (v. 877/1482): ~serinin ismi <<Kita­bu'z-Zalli+~»dır. ·

· c. B~salı Hocazade Mustafa Muslihu'ddin (v. 893/1488). İlme ve ilmi çalışmaya önem veren Fatih, Hocazade ve Tüsi'­

den iki Tehatüt arasında bir muhakeme ve mukayese yapmala­rını- ister. H~r ikisi de birer şerh yaparlar. Neticede o günün alim­leri tarafından ~ocazade'nin yaptığı üstün tutulur ·(13).

d. Kemalpaşa-zade (v. 941/1535): H_ocazacle'nin . Tehafüt'­üne bir haşiye yapmıştır.

e. Muhjiddin Karabaği (v. 942/1536): Bu da Hocazade'ye yapıl~n bir tal'iktir. _Sadece ilk 12 meseleyi ele alır.

. Ayrıca Ravendi (14), Kazvini (v. 908/1502), Nev'i' (v. ·1007/ 1599). Mueyyedzade (-v. 970/1562-63) ve Mestcizade'nin (v. 1148/ 17Ş5-36) de birer Tehafüt kaleme aldıkları ~ilinmekte fakat bun­ların varlığı konusunda fazla bir bilgiye sahip değiliz.

10- Mi'yfu.u'l·İlim : · Gazali bu eseri Tehafüt'ü bitirdikten - soma Smiye'ye geçmeden önce yaZllll§tır. Mantığa aittir. Teha­

fütteki bazı terimleri açıklar. Ba.c:ılmıştır. ·· ll- Mihakk'un-Nazar fi'l-Mantık : ~ntığa dair olan bu ese­

ıini de Tehafütten sonra yazmıştır. 12- Miianü'l-Aınel : Gazali bu eserini tasavvufi hayata ge­

çiş döneminde yazmıştır. Basılmış ve Türkç_e'ye 'tercüme edilmiş­tir.

13- Kitabu'l-Must-azhiri : Batinil~re reddiye mahiyetinde olan bu eser, Halife el-Mustazhiri'ye armağan olarak yazılmıştır.

14- el-İktisad fi'l-İt-illitd : Kelaın ve felsefe kçmularını ele· alır. Çeşitli baskı ve tercümeler va.rdır.

Ayi'ıca bu döneme ait şu eserler de sayılabilir : - Kitabu Hüccetü'l-hakk - Risaletü'l-Kuctsiyye - Maarifu'l-Akliyye - Kavaidu'l-Akaid

III. Ders Vermeyi Terk Ettiği Dönem (488-499/1095-1106) ··Bu dönem Gazali'nin daha çok tasawufi konulara ağırl_ık ver­

c1iği ·bir dönemdir.- . Dolayısıyla -eserler:irifu ağırlık . noktasını da bu . • . . ..J- .. • .

17

tip -€5erler teşkil etmektedir. Bu dönemin en önemli eserlerinden birkaçı şunlardır ı- İhya'u Uluuı.i'~hli~ : Gazali'nin 4.89-495 ~arı arasında

kaleme aldığı en geniş ve Em önen:ıJ.i ~ayılan eseri olup, çeşitli şerh ve haşiyeleriyle birç~·k baskı ve ç-eşitli dillere tercümeleri vardır.

2- Kitabu'l-Veciz : Şafii fİkluna ait bir eser olup, 495 yılıı-ıda yazılınıştır.

S- el-Kıstasu'I-i.Viüstakim : Bu eser Batınilere ce.v~p mahi-yetinde yazılan seıinin sonudur_. .

· 4- Kinıya'ı Saadet : Farsça yazılmış olup, İhya.'nın farsça tercümesi ya da bir ·özeti olarak kabtll edilir.

5- Nasihatu'l-MuJ:ıik : Yine farsça ol~rak yazılan bu eser, · ahlaki ve siyaci öğütieri ihtiva ede~·. . · ·

6- .1\'Iişkatu'l-Env:\v : Gazali'nin mistik düşünceele ileri saf-haya vardığı eserlerinden birisidir.

Bu döneme ait diğer birkaç eser de şunlardır - Kitabu Muhassılı'l-Hılaf - el-Maksadu'I-Esna fi Esmaillahi'l-Hüsna - Bidayetü'l-Hidaye - Cevahiru'l-Kman ...:__ el-Erbain fi Usllli'cl-clin - Faysalu't-Tefrika - Ey-yuhe'l-Veled - Risaletü'n-Ledüniyye - Kitabu'l-Keşf ve't-Tebyin IV. İldnci Defa Ders Verıneye Başla<hğ-ı Dönem (499-503/ 1106-1109) : Fahru'l-mulU.k'un ricasıyla tekrar ders venneye başladığı ve

dört yıl.:::üren bu dönemde iki eser kaleme alınınıştır. Bunlar : 1- el-Miınkızu ınine'd-dalal : Bazı ~elaıni konulara ~değin­

diği bu eser, bir nevi . Gazali'nin ·otobiyogi'afisi şeklindedir. Nişa­puı·'da yazılmıştır. · Basİlmış ve tetcümeleri yapılmıştır.

2- el-Musta.sfa mine'I-Usili : UsUl-u fıkha ~ir olan bu eser Gazali'İ1m bu sahadaki s~n esericliı-.

V. Son yuları .. (503-505fl109-llll) : Ö1,1rrünün son iki Yııııu içine alan bu dönemele yazdığı en

ön~ıilli eseri İlcamu'l-Av~m 'an .İlmi'l-Kelam'dır. Vefatından çok kısa bir süre ~nce kaleme aJdığr bu eseri aYın zamanda GazaWnin en _son eseri olarak da bilinmektedir.

Ayrıca, kendisine ait olup olmadığı ihtilaflı. olan ç<ed-Dürre­tü'l-Fahire fi Keşfi ınumi'I-Ahii·eıı. ile «l\1Iinhacü'l-Abidii1ıı isiınl~ iki eseri daha bu yılların üıiinü -:;la.rak sayılmaktadır. ·

18

..

~

'İ>İPNOTLAR : .·

1. Kasım Kufralı, «Gaza.Ii», I. A. IV, 748-760; el-Munkız mine'd-dalal, Türk­çeye çeviren: A: Siıbhi Furat (İstanbul-1988), ~. 19. ·

2. ve 3. el-Munkız, Türl<çe çevirisi, ss. 19-20; Subld, Tabakatu'l-Kub;:a,

4. 5.

6.

7. 8. 9.

10. ll. 12.

(Kahire-1324), ıy 102. Kaynaklarda bu · şahsın, o devrin ileri gelertler;inden Ebfı Ali Fadl b. Muhammed el-Farmecli'nin (474/1084) talebelennden ~irisi olduğundaı;ı bahsedilmektedir . I. A. IV, 78. el-Munkiz, Türk. çev-: 20; I. A. 748 (Daha geniş bilgi için bkz. Subki,

· Tabakat, IV, 113). Dr. Bekir Karlı~a, Tebafütü'l-Felasife Tercümesi (İstanbul-1981), 23 ve 25 numaralı dipnotlar, s. 227-231. el-Munkız, Türk çev. s. 21-22. el-Munkız, Türk. çev. s. 70. el-Munkız, Türk. çev. s. 72-73. Subld~ Tabakat, IV, 104_. el-Munkız, Türk . ..-çev. ~. 86. Burada verilen bu beş ana döneme göre tasnifi daha önce Gazali üze­rinde fazlaca çalışmalan olan Lübnanlı alim Maurice Bouyges yaprmş ve Dr. Bek~r Karlığa da .. Tehafütü'l-felasife» tercümesi girişinde bunu aynen vermiştir. (Bkz. İmam Gazclli, Tehılfütü'l-Telasife, Ceviren: Dr. Bekir Karlığa, İstanbul-1981, s. XVı;I-XXXI). . • .

13. Daha geniş bilgi için bkz. Katip Çelebi, Keşfu'z-Zunfuı, c. I. 513.· 14. !)Iüm tarihi kesin olar~ ·oilinmemektedir. Anecik kaynaklarda bu şa!ı·

sm. (562/Ü66-67) de hayatta olduğundan söz edilmektedir. (Bkz. Ömer Rıza Kehhale, Mıi'cemu'l-Müellifin, (Şam, 1960), 4/225).

19