16
Türk Diyasporasının Mutfak takımı ”EUROTURK CHEFS Culinary Team” 05 – 10 Ekim tarihleri arasında katıldığı, Almanya’nın Erfurt Kentinde yapılan İKA/ OLİMPİADE DER KÖCHE, Dünya Aşçı Olimpiyatları’nda; ”Avrupalı Türklerin, Alman Mutfak Takımı başarılarıyla herkesi şaşırtıyor!” diye takdim edildi. 6-7’de www.ekolife.tv / sayı:17 / Fiyatı: 25 Krş HAFTALIK EKONOMİ VE YAŞAM GAZETESİ 27 Ekim 2012 Cumartesi Dünya Aşçılar Olimpiyatı’na Türk Türk Türk Türk Türk Türk ç Olimpiyat tarihinde ilk defa bir Türk Aşçı’ya nasip olan ALTIN MADALYA’nın da sahibi olan ve sadece 10 yarışmacıdan oluşan EUROTURK CHEF’ler, katıldıkları tüm yarışmalardan ödül alarak; 1 ALTIN, 4 GÜMÜŞ, 7 BRONZ ve 8 MERİT ( 4.lük ) Diploması ile toplam 21 OLİMPİYAD ÖDÜL’ünün sahibi oldular. damgası Bölge işadamı savaş istemiyor Bölge işadamı savaş istemiyor Bölge işadamı savaş istemiyor Bölge işadamı savaş istemiyor Bölge işadamı savaş istemiyor Akçakale’ye düşen havan ya da top mermisinin Türkiye’yi Suriye ile savaşın eşiğine getirmesi, Güneydoğulu işadamlarını tedirgin etti. Güneydoğulu işadamı örgütlerinin başkanları ‘Suriye ile savaş istemiyoruz’ diyor. İşadamlarına göre, güvenlik artık ekonominin önüne geçti. 2’de yüzlerce yıllık ağaçlar kesildi Senoz'da, Senoz Vadisi'nde yüzlerce yıllık şimşir ağaçları kesildi. Sivil toplum kuruluşları kesime tepki gösterdi: Doğaya saygısızca müdahale var! 8’de Turizimcinin yüzü gülüyor! Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi. 12’de Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi. 12’de Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi. 12’de Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi. 12’de Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi. 12’de Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi. 12’de Bölge işadamı savaş istemiyor yy y y yy y 11’de 11’de 11’de 11’de 11’de 11’de 3’te SU AKAR YOLUNU BULUR… Erkan KORK Yazdı Kentsel dönüşüm tuğlacıya umut oldu Kentsel dönüşüm tuğlacıya umut oldu Kentsel dönüşüm tuğlacıya umut oldu Kentsel dönüşüm tuğlacıya umut oldu Kentsel dönüşüm tuğlacıya umut oldu Kentsel dönüşüm tuğlacıya umut oldu

eko LIFE 17. Sayı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Haftalık Ekonomi ve Yaşam Gazetesi

Citation preview

Page 1: eko LIFE 17. Sayı

Türk Diyasporasının Mutfak takımı ”EUROTURKCHEFS Culinary Team” 05 – 10 Ekim tarihleriarasında katıldığı, Almanya’nınErfurt Kentinde yapılan İKA/ OLİMPİADE DER KÖCHE,Dünya Aşçı Olimpiyatları’nda;”Avrupalı Türklerin, Alman MutfakTakımı başarılarıyla herkesişaşırtıyor!” diye takdim edildi. 6-7’de

www.ekolife.tv / sayı:17 / Fiyatı: 25 Krş HAFTALIK EKONOMİ VE YAŞAM GAZETESİ 27 Ekim 2012 Cumartesi

Dünya Aşçılar Olimpiyatı’na

TürkTürkTürkTürkTürkTürk ç

Olimpiyat tarihinde ilk defa bir Türk Aşçı’ya nasipolan ALTIN MADALYA’nın da sahibi olan ve sadece

10 yarışmacıdan oluşan EUROTURK CHEF’ler, katıldıkları tüm yarışmalardan ödül alarak;

1 ALTIN, 4 GÜMÜŞ, 7 BRONZ ve 8 MERİT ( 4.lük )Diploması ile toplam 21 OLİMPİYAD ÖDÜL’ünün

sahibi oldular.

damgası

Bölge işadamısavaş istemiyorBölge işadamısavaş istemiyorBölge işadamısavaş istemiyorBölge işadamısavaş istemiyorBölge işadamısavaş istemiyorAkçakale’ye düşen havanya da top mermisininTürkiye’yi Suriye ile savaşıneşiğine getirmesi, Güneydoğulu işadamlarınıtedirgin etti. Güneydoğuluişadamı örgütlerininbaşkanları ‘Suriye ile savaşistemiyoruz’ diyor.İşadamlarına göre, güvenlik artık ekonomininönüne geçti. 2’de

yüzlerce yıllıkağaçlar kesildi

Senoz'da,

Senoz Vadisi'nde yüzlerce yıllık şimşir ağaçları kesildi.Sivil toplum kuruluşları kesimetepki gösterdi: Doğayasaygısızca müdahale var! 8’de

Turizimcinin yüzü gülüyor!Bayram tatilisüresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 günolması tatilcininplanlarınıdeğiştirmedi. 12’de

Bayram tatilisüresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 günolması tatilcininplanlarınıdeğiştirmedi. 12’de

Bayram tatilisüresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 günolması tatilcininplanlarınıdeğiştirmedi. 12’de

Bayram tatilisüresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 günolması tatilcininplanlarınıdeğiştirmedi. 12’de

Bayram tatilisüresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 günolması tatilcininplanlarınıdeğiştirmedi. 12’de

Bayram tatilisüresinin beklendiği gibi 10 değil de 6 günolması tatilcininplanlarınıdeğiştirmedi. 12’de

Bölge işadamısavaş istemiyoryyyyyyy

11’de11’de11’de11’de11’de11’de

3’te

SU AKARYOLUNUBULUR…

ErkanKORK

Yazdı

Kentsel dönüşüm tuğlacıya

umut oldu

Kentsel dönüşüm tuğlacıya

umut oldu

Kentsel dönüşüm tuğlacıya

umut oldu

Kentsel dönüşüm tuğlacıya

umut oldu

Kentsel dönüşüm tuğlacıya

umut oldu

Kentsel dönüşüm tuğlacıya

umut oldu

Page 2: eko LIFE 17. Sayı

2 Haber

Bölge işadamısavaş istemiyor

GÜNSİADBaşkanı Şahismail Bedirhanoğlu:

“Bunu savaş sebebi sayıp, Türkiye’yi maceraya sokmak doğru değil”

GSO Başkanı AdilKonukoğlu:“Temennimiz

kardeş Suriye ile ilişkilerin eski parlak günlerine dönmesidir.’’

GüneydoğuAnadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı

Abdülkadir Çıkmaz: “Ekonomi etkilenmez ama savaşfelaket olur”

Aslı IŞIK/ANKARAAkçakale’ye düşen havan ya da top

mermisinin Türkiye’yi Suriye ile savaşıneşiğine getirmesi, Güneydoğulu işadamla-rını tedirgin etti. Güneydoğulu işadamı ör-gütlerinin başkanları ‘Suriye ile savaşistemiyoruz’ diyor. İşadamlarına göre, gü-venlik artık ekonominin önüne geçti.

‘Savaş tezkeresinin’ Meclis’ten geçtiğisıralarda Güneydoğu Sanayici ve İşadam-ları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahis-mail Bedirhanoğlu, sınırın Suriyetarafında günlerdir yoğun bir savaşın sür-düğünü belirterek, devlet görevlilerininuzun süredir sınır ilçelerinde yaşayan va-tandaşlara evlerinden çıkmayın çağrısıyaptığını hatırlattı. Bedirhanoğlu, “Birileri

özellikle gelip, topu veya havanı bize doğ-rultmuş değil. Orada günlerdir süren birçatışma var. Daha önce birkaç kişi kurşun-lardan yaralandı. Orada bir çatışma var,biz bunları seyrediyoruz. Günlerdir devletgörevlileri, evinizden çıkmayın diyeanonslar yapıyorlar. Bundan önce dehavan mermisi düştü, o zaman yaralananolmadı. Özgür Suriye Ordusu ve Esadgüçleri arasında kıyasıya bir çatışma var.“dedi.

SAVAŞIN MALİYETİ ÇOK YÜKSEK OLUR“Suriye’nin demokratik bir yer olması

hepimizin arzu ettiği bir şey. Oradaki kav-gadan dolayı bir top ya da havan mermisi

ilçemize düştü ve 5 yurttaşımızın ha-yatına mal oldu ama bunu bir savaş

nedeni olarak kabul etmek doğru bir yak-laşım değil” diyen Bedirhanoğlu şunlarısöyledi: “Türkiye’yi bundan dolayı birmaceraya götürmek doğru değil. Hemensınırımızın yakınında gelişen bu kaotikortam özellikle oraya komşu, il, ilçe vebeldelerimizin ekonomik durumunu olum-suz etkilemekte hem de güvenlik istikra-rını ciddi bir şekilde sıkıntıya sokmakta.Suriye ile dış ticaretten öte, Akçakale, Nu-saybin gibi sınır ilçeleri ortadan sınırla bö-lünmüş durumda. Bu ilçeler geçmişte aynıyerleşim yerleriymiş. Dolayısıyla çokbüyük oranda bir sınır ticareti vardı ve builçe halkı buradan pay alıyordu. Suri-ye’deki iç karışıklık, bu bölgenin ekono-misini birden sıfır noktasına getirdi. Birsavaş hali bunun daha da ötesine götürür.Türkiye’ye maliyeti çok yüksek olur.”

Güneydoğu Anadolu İhracatçı BirlikleriBaşkanı Abdülkadir Çıkmaz:

Gaziantep Sanayi Odası(GSO)Başkanı Adil Konukoğlu:

“Ekonomi etkilenmezama savaş felaket olur”“Allah korusun, sıcak temas, savaş bizi çoketkiler. Şu andaki durum bizi çok etkilemi-yor. Gaziantep Akçakale’ye 150 kilometre.Artık Suriye’den turist gelmiyor sadecemülteciler var. İhracatımızın düşmesi çokönemli değil bizim için; transit ticaretbizim kalkınmamızda çok etkiliydi. Savaşıneşiğine gelmemiz çok tehlikeli, ekonomi-miz çok fazla etkilenmez, başka ihracatkapıları buluruz ama güvenlik açısındançok daha büyük sıkıntı çıkar, felaket olur. “

‘’Suriye olayları karşısındatemkinli bir tutum sergilenmelidir”

Gaziantep Sanayi Odası (GSO)Yönetim Kurulu Başkanı Adil Ko-nukoğlu, Suriye’deki olaylardanbüyük üzüntü duyduklarını belir-terek, ‘’Suriye olayları karşısındatemkinli bir tutum sergilenmeli-dir. Temennimiz bölgede huzurortamının ve barışın devam et-mesi yönündedir’’ dedi. Suriyetarafında yaşanan gelişmelerinbarış ve huzur ortamını bozma-sından endişeli olduklarını kayde-den Konukoğlu, tarihe dayalıkomşuluk, kardeşlik, dostluk veakrabalık bağları bulunan Su-riye’de yaşanan iç sorunların dabir an önce sona ermesini te-menni etti. Türkiye’nin bölge-sinde istikrarın ve barışıngarantisi bir ülke olduğunu vur-gulayan Konukoğlu, şöyle ko-nuştu: “Türkiye büyük birdevlettir, bağımsızlığına yöneliktehditlere ve saldırılara karşılıkverecek güce sahiptir. Fakat dünolduğu gibi gelecekte de dost vekardeş olacağımızdan şüphemizbulunmayan Suriye kaynaklıolaylar karşısında temkinli birtutum sergilenmelidir, adımlarhassasiyetle atılmalıdır. Temen-nimiz bölgede huzur ortamının vebarışın devam etmesi yönünde-dir. Kardeş ülke Suriye ile ilişkile-rin eski parlak günlerinedönmesidir.’’

Page 3: eko LIFE 17. Sayı

3Haber

Mamak motorlu ekipleri anında hizmetinizdeMamak Belediyesi motorlu za-

bıta ekipleri, vatandaşa zama-nında ve hızlı hizmet vermeyedevam ediyor. Şikâyet, seyyar,inşaat ve yetki alanına giren tümkonulara anında müdahale edenekip, seyyara da göz açtırmıyor.

Ekipler, bir yandan ilçenin kal-dırımlarının gereksiz kullanımı,yayaların güvenliği ile kaldırım-lara uygunsuz parkeden araçlarıdenetlerken diğer yandan da va-tandaşların kendilerine ilettiklerisorun ve önerileri belediyenin il-gili birimlerine aktarıyor. Ma-nevra kabiliyeti yüksek ve tamdonanımlı araçlarla hizmet veren

ekipler, araçların giremeyeceğiyerlere de rahatlıkla girerek şikâ-yet, seyyar, inşaat, hafriyat dene-timi ve yetki alanına giren bütünkonulara anında müdahale edebi-liyor. Zabıta ekibinin motorluekiplerle daha etkin hale geldi-ğini belirten Mamak BelediyeBaşkanı Mesut Akgül “Zabıta-mız, kurduğumuz motorlu ekipledaha hızlı hizmet veriyor. Ekiple-rimiz sayesinde zamansız çöp çı-karılmasından, seyyarsatıcılara, yanlış park etmekten,gürültü kirliliğine kadar birçoksorun tespit edilerek anında mü-dahale ediliyor” dedi.

Erkan KORK

SU AKAR YOLUNUBULUR…

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, ülkemizinhem yüzölçümü hem de nüfusu bakımın-dan en küçük coğrafî bölgesini oluşturuyor.Türkiye yüzölçümünün % 8'ini, nüfusunun% 6'sını Güneydoğu Anadolu Bölgesi teşkilediyor.

Bölgenin en önemli ekonomik kaynağı,1940'larda üretimine başlanan petroldür.Gerçekten Türkiye petrol üretiminin tama-mına yakınını bu bölgemiz karşılar. Petrol,bölgenin ekonomik çehresini hızla değiştir-miş. Sözgelimi, 1950'lere kadar bir köy yer-leşmesi olan Batman, petrol çıkarımı vearıtımı tesislerinin kurulması ile birliktehızla gelişmiş ve bugün aynı zamanda bir ilmerkezi konumunu kazanmış bölgeninfazla nüfuslu bir şehri oluvermiştir.

İkinci gelir kaynağı ise, kuşkusuz tarımve hayvancılık. Ne varki tarihin bir döne-minde büyük bir medeniyete beşiklik yap-mış Harran Ovası gibi bölgenin diğer ovalarıda, sulamanın yetersiz oluşu nedeniyle çölkarakteri kazanmıştır. Özellikle Osmanlı'nınson dönemi ile Cumhuriyet dönemlerinde,bölge insanı büyük sefalet çekmiştir.Çünkü, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin in-sanı, toprağı, bağı, bahçesi, hayvanı velhasılher canlısı suya hasret kalmış, su olma-yınca tüm tarımsal üretim en düşük seviye-lerde gerçekleşmiştir.

Güneydoğu Anadolu'nun su sıkıntısını gi-dermek için, taa Osmanlı dönemlerinde çe-şitli projeler hazırlanmış. Ancak bu projelerigerçekleştirmeye Osmanlı'nın ömrü kâfigelmemiştir. Bölgenin sıkıntıları, bu defagenç Türkiye Cumhuriyeti'nin dikkatini çek-miş ve bu konuda çeşitli projeler üretil-meye başlanmıştır. Kuşkusuz buprojelerden en önemlisi, kökeni Cumhuriye-tin ilk yıllarına dayanan ve yapımı AK Partiiktidarında tamamlanan GAP’tır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinin sıkıntı-ları, azami ölçüde giderilmiş vaziyee olup,AK Parti hükümeti döneminde ciddi yatı-rımlar yapılmış ve teşvik bölgesi haline gel-miş durumdadır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bugüniçin, geçici de olsa, en büyük sıkıntısı kuş-kusuz terör ve bundan kaynaklanan göçler-dir. Sağlıksız ortamlarda gerçekleşen buzoraki göçler, bölge insanını derinden yara-lıyor. Bunun mutlaka çözüme kavuşmasışart. Aksi halde, bu durum hem bölgeyihem de Türkiye'yi rahatsız ediyor. Bölge-deki terörün sebepleri ve kaynağı üzerindepek fazla durmak istemiyorum. Çünkü bun-ları bilmeyen yok gibi. Sıkıntıların sebeple-rini araştırmak ve çeşitli yorumlar yaparakvakit geçirmektense, çözümler üzerindedurmak daha doğru olur. Türkiye, bu ko-nuda araştırma komisyonları ile vakit geçir-meden, çözümü en kısa zamandagerçekleştirmelidir.

Hükümet adına son zamanlarda ortayaçıkan Adıyaman Milletvekili’nin bugünçözüm reçetelerini ortaya koyduğuna şa-hitlik ediyoruz. Daha dün KÜRT odaklı birsiyasi partide siyaset yaparak çözümodaklı olarak ortaya koyduğu tezler ve kürtmeselesinin çözümü konusundaki yakla-şımları ortadayken bugün dün söyledikleri-nin yüzseksen derece tersine çark etmesihangi amaca ve hangi fikre hizmet eiğinisorgulamak gerek . Ama artık bu milletbunları yemiyor. Çok kısa bir zaman içeri-sinde tezler altüst olacak ve bu tür çarkeden insanlar milletin önüne çıkacak yüzbulamıyacaklar.

Olaylara bölge sorunu ve sosyo ekono-mik olarak bakmak gerek, büyük Ortadoğuprojesi çerçevesinde zaten olaylar seyrindeilerliyor.

Sözün kısası terörden beslenenler terö-rün bitmesini istemezler ve bölge insanınayapılan yatırımı hiçe sayarlar ve karalarlar.Ama unutmamalı benden demesi SU AKARYOLUNU BULUR…

Page 4: eko LIFE 17. Sayı

4 Haber

KAzANAN iş fikirleri arasında akıllıvideo içeriği arama motorundan, bombaimha gibi uygulamalarda kullanılabilecekmobil robota kadar ilginç projeler yer alı-yor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji BakanıNihat Ergün, yaptığı açıklamada, TÜBİ-TAK'ın 1512 Bireysel Girişimcilik Aşa-malı Destek Programı'nın birinci aşamabaşvurularında kazananların belli oldu-ğunu bildirdi.

Bakan Ergün, programa yapılan 745 işfikrinden 451'inin ikinci aşama başvurusuyapmaya hak kazandığını kaydetti.

Girişimcilerden Teknolojik Yenilik Dü-zeyi Yüksek İş Fikirleri 1512 Programınınbirinci aşama sonuçlarının, girişimci aday-larının teknolojik yenilik düzeylerinin,umut vadeden iş fikirleri oluşturabildiğinigösterdiğini dile getiren Ergün, iş fikirleri-nin yüzde 60'ının birinci aşamayı geçmeyeuygun bulunduğunu ifade etti.

Ergün, kazanan iş fikirlerinin yüzde33'ünün bilişim teknolojileri, yüzde19'unun elektrik-elektronik, yüzde 18'ininbiyoteknoloji, yüzde 12'sinin makina-ima-lat, yüzde 10'unun ulaştırma, savunma,enerji, tekstil ve yüzde 8'inin malzeme,metalürji ve kimya alanından olduğu kay-detti. Türkiye'nin ülke olarak üretim hac-minde önemli bir yetkinliğe ulaştığınıbelirten Ergün, bu konuyu her zaman vur-guladıklarını kaydetti.

Bakan Ergün, Tükiye'de neredeyse üreti-lemeyen bir ürün olmadığına işarete ede-rek, gelişmekte olan bir ülke olarak,Türkiye'nin üretim yapısını düşük teknolo-jili ürünlerden orta ve ileri teknolojili, yük-sek katma değerli ürünlere dönüştürmesigerektiğine işaret etti.

Bu hususu Sanayi Stratejisi Belgesindede ortaya koyduklarını dile getiren Ergün,şunları kaydetti:

“Şimdi yapmamız gereken sanayidekibu dönüşümü sağlayacak mekanizmalarıortaya koymak. İşte TÜBİTAK'ın 1512Programı da bu konuda bizim stratejimizinçok önemli bir ayağını oluşturmakta. BuProgram vasıtasıyla biz girişimci gençleri-mizin teknoloji odaklı fikirlerini proje aşa-masından üretim, ticarileşme ve pazaraşamasına kadar destekliyoruz. Yani buprogramla daha önce dağınık ve birbirin-den kopuk parça halinde olan destek sis-temlerimizi bir bütün haline getirdik.Şimdi buradan girişimci gençlerimize birçağrıda bulunmak istiyorum: Biz Bakanlıkve ilgili kuruluşlarımızla birlikte, sizin ye-nilikçi fikirlerinizi çok önemsiyoruz ve bufikirlerinize de çok ciddi destekler veriyo-

ruz. Hiçbir tereddüte girmeden gelin bizimdestek programlarımıza başvuru yapın. Buülkenin gelişmesi sizin yenilikçi fikirlerini-zin uygulamaya geçmesinden geçiyor. Bizinanıyoruz ki, ülkemizde gerekli yenilikçiiklim oluşturulunca, bizim ülkemizden deBill GATES'ler, Steve JOBS'lar çıkacak-tır.”

KAzANAN gİRİŞİMCİLERİN YÜzdE 66'SI 30 YAŞIN ALTINdAİş fikirleri arasında akıllı video içeriği

arama motorundan, toplu taşımaya yönelikİnternet tabanlı akıllı uygulamalar ile binabaskını, bomba imha gibi uygulamalardakullanılabilecek mobil robota kadar yeni-likçi fikirler yer alıyor.

Farklı teknoloji alanlarından TÜBİTAK1512 Programı'na başvuran iş fikirleri ara-sında çarpıcı fikirler dikkat çekiyor.

hayalleri gerçek oluyorhayalleri gerçek oluyorhayalleri gerçek oluyorhayalleri gerçek oluyorhayalleri gerçek oluyorGirişimcilerinGirişimcilerinGirişimcilerinGirişimcilerinGirişimcilerinTürkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafındanteknogirişimcilere yönelik hazırlanan 550 bin liralık hibe destekli“1512 Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı”nın ilk aşamasınıgeçen girişimciler belli oldu.

Akıllı video içeriği arama motoru, bomba imha, mobil robot… Her çeşit buluş var…

Havadanpetrol yaptıİNgİLTERE'dE ‘yeşil enerji' üzerine ça-lışma yapan Air Fuel Synthesis isimli şirket,havadan petrol üretti. Havadan ayrıştırdığıkarbondioksit ile subuharından çıkardığı hid-rojeni birleştirerek 2 ayda 5 litre petrol eldeeden şirket, 2014 yılında günde 1 tonluk pet-rol üretimiyle faaliyete geçmeye hazırlanıyor.

Atmosferdeki karbondioksiti ve su buha-rındaki hidrojeni ayrıştırarak petrol elde edenİngiliz Air Fuel Synthesis adlı şirket, ağustosayından bu yana 5 litre petrol üretti. İki yıliçerisinde büyük bir rafineri kurarak günde 1ton petrol üretmeye hazırlanan şirket, aynı za-manda üreteceği petrolü havacılık şirketleri-nin uçaklarında kullanacağı şekildedamıtacak. Sistemin önümüzdeki yıllarda kü-çültülerek araçların motor bölümüne yerleşti-rilebileceği, bu sayede otomobillerin hiç birşekilde yakıt almaya ihtiyaç duymadan kendipetrolünü üreterek yoluna devam edebileceğibelirtiliyor. Sistem kar-bondioksiti kullandığıiçin havanın temiz-lenmesine de yar-dımcı olacak.

Ge-liştirdikleri

sistemin temel olarak ha-vadaki karbondioksiti ve su-

daki hidrojeni ayrıştırmaktangeçtiğini anlatan Air Fuel

Synthesis'in CEO'su Peter Harri-son, şu bilgileri verdi: “Karbondiok-

sit ve hidrojeni birleştirerek petroleçeviriyoruz. 2014 yılı sonuna doğru

çevreci elektrik enerjisini de kullanarakticari üretime başlayacağız. Geliştirdiğimizbu sistemle yenilenebilir enerjiyi çok dahakullanılabilir ve taşınabilir sıvı yakıt halineçevirdik. 15 yıl içinde de büyük bir petrol ra-finerisi gibi çalışacağız. Ancak İngiltere'ninbu sistemi kurmak ve yaygınlaştırmak içindoğru yer olup olmadığından emin değiliz.Gerekli altyapının kurulması ve ihtiyaçlarınınkarşılanması için şartların uygun olması gere-kiyor.” Fosil yakıt kullanımı sonucu oluşanve termik santrallerin elektrik üretmek içinkömür kullanması sonrasında ortaya çıkankarbondioksitin çevreye verdiği zarar bu sis-temle azaltılırken, aynı zamanda petrol deelde edilebiliyor. Elde edilen petrolün, gö-rüntü ve koku olarak bakıldığında, fosil yakıt-tan hiç bir farkı yok. Üretim esnasında hiç birşekilde petrol ürünü kullanmadıklarına dikkatçeken Harrison, ortaya çıkan yakıtın bütünotomobillerin motorlarında kullanılabildiğinisöylüyor. İngiltere Mekanik MühendisleriEnstitüsü Başkanı Tim Fox, buluşun inanıl-ması güç olduğunu ancak sonuçların gerçeğitemsil ettiğini belirterek şunları söyledi: ”Bukeşfi bizzat yerinde gördüm ve inceledim. Bi-linen prensipler ölçüsünde havadaki karbon-dioksit gazı ayrıştırılıyor. Ancak şirketayrıştırılan bu bileşenleri petrol olarak kulla-nılacak şekilde yeniden bir araya getiriyor.Bu sayede petrol elde edilebiliyor.

Girişimcilerinhayalleri gerçek oluyor

Page 5: eko LIFE 17. Sayı

5Haber

Sinerjitürk Savunma ve Havacılık Tek-nolojileri Etkinliği’nin 3’üncüsü, 11-14Ekim tarihlerinde, İzmir Çeşme SheratonOtel’de gerçekleştirildi.

Milli Savunma BakanYardımcısı HasanKemal Yardımcı ve

Savunma SanayiiMüsteşarıMurad Bayar’ın

da katıldığı etkin-likte, yurt içi vedışından 110 Türkgirişimci, akade-

misyen ve üstdüzey yöne-

tici, gelişensavunma

teknolojileri ile Türk Savunma Sanayisiüzerinde görüş alış verişinde bulunarakyeni iş birliklerinin temellerini attılar.

Bugüne kadar 37 iş birliği oluşmasınaaracılık eden ve 81 ülkeden 260.000 yurt-taşımıza ulaşan SİNERJİTÜRK’ün bu et-kinliğinde;

Açılış konuşmalarından sonra SavunmaSanayii Müsteşar Yardımcısı Sedat Gül-doğan “Vizyon 2023” başlıklı konuşma-sında, Savunma Sanayii Müsteşarlığıolarak önümüzdeki on yıl içinde yapacak-ları çalışmaları anlattı ve bu hedeflere ula-şabilmek için KOBİ’lere verilen önemivurguladı. Güldoğan, SİNERJİTÜRK’ünde bu hedeflere ulaşılmasında, hayati bazınoktalarda önemli katkı sağlayacağını be-lirtti. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı veTÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliğiİleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Baş-kanı Dr. Hasan Palaz da gelişen teknoloji-ler ve TÜBİTAK’ın bu konulardahassasiyetle üzerinde durduğu temelhedef ve kriterler konusunda görüşleriniaçıkladı. Panellerde “Dünyada GelişenTeknoloji Alanları”, “Savunma Sektö-ründe Küresel Aktör Olmak” ve “Sa-vunma Teknolojilerindeki Gelişmeler,Türkiye İçin Yeni Fırsat Alanları Oluştu-rabilir mi?” gibi başlıklarda ele alınan ko-nular, oldukça ilgi çekti. Elementer BORçalışması ve BOR madeninin zenginleşti-rilmesinde dünyada lider çalışmaları KOÇÜniversitesinden Prof. Dr. MehmetSOMER tarafından detaylı olarak akta-rıldı. Uzay ve uydu çalışmaları konusundaTÜBİTAK Uzay Teknolojileri AraştırmaEnstitüsü tarafından yapılan çalışmalarıve Türkiye’nin Uzaya canlı gönderme,

Aya araç indirmeye yönelik hedefleriniTamer BEŞER aktardı. Müşterek Sa-vunma ve Otomotiv Teknolojileri Geliş-tirme ve Üretim Konusunda OSTİMVakfından Doç. Dr. Sedat ÇELİKDO-ĞAN’ın konuşması ve Washington DevletÜniversitesinden Prof. Dr. Atakan PE-KER’in sunumları, NATO’nun Siber Sa-vunma Bölümü Başkanı SüleymanANIL’ın, İtalya Ulusal Nükleer FizikEnstitüsünden Prof. Dr. Behçet ALPAT’ınkonuşmaları bu ilgi çekici konulardan birkaçı olarak sayılabilir.

Toplantıda, yan sanayi ile yurt içindekive dışındaki ana sanayi firmalarının hangialanlarda daha fazla iş birliği oluşturmaksureti ile eko sistemi büyütme ve küreseloyuncular oluşturma yönündeki görüşme-

ler ve tartışmalar da son derece ilgi çeki-ciydi. Savunma Sanayii Müsteşarı MuradBAYAR, yaptığı kapanış konuşmasında,“Sinerjitürk’ün savunma sektörünün enönemli tartışma platformlarından biri ol-duğunu ve bugüne kadar olduğu gibi,bundan sonra da Savunma Sanayii Müste-şarlığının tam desteği ile gerçekleştirilme-sine önem verdiklerini” ifade etti.

Sinerjitürk’ün 2014 yılında gerçekleşti-rilmesi planlanan savunma sektöründekigelecek etkinliğinin tarihinin kısa süreiçerisinde netleşmesi bekleniyor.

3. Sinerjitürk Savunma ve HavacılıkTeknolojileri Etkinliği’nin videolarına vesunumlarına, www.sinerjitürk.org.tr websayfasından ve sosyal platformlardan eri-

şilebilir.

Sinerjitürk Savunma ve Havacılık Tek-nolojileri Etkinliği’nin 3’üncüsü, 11-14Ekim tarihlerinde, İzmir Çeşme SheratonOtel’de gerçekleştirildi.

Milli Savunma BakanYardımcısı HasanKemal Yardımcı ve

Savunma SanayiiMüsteşarıMurad Bayar’ın

da katıldığı etkin-likte, yurt içi vedışından 110 Türkgirişimci, akade-

misyen ve üstdüzey yöne-

tici, gelişensavunma

teknolojileri ile Türk Savunma Sanayisiüzerinde görüş alış verişinde bulunarakyeni iş birliklerinin temellerini attılar.

Bugüne kadar 37 iş birliği oluşmasınaaracılık eden ve 81 ülkeden 260.000 yurt-taşımıza ulaşan SİNERJİTÜRK’ün bu et-kinliğinde;

Açılış konuşmalarından sonra SavunmaSanayii Müsteşar Yardımcısı Sedat Gül-doğan “Vizyon 2023” başlıklı konuşma-sında, Savunma Sanayii Müsteşarlığıolarak önümüzdeki on yıl içinde yapacak-ları çalışmaları anlattı ve bu hedeflere ula-şabilmek için KOBİ’lere verilen önemivurguladı. Güldoğan, SİNERJİTÜRK’ünde bu hedeflere ulaşılmasında, hayati bazınoktalarda önemli katkı sağlayacağını be-lirtti. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı veTÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliğiİleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Baş-kanı Dr. Hasan Palaz da gelişen teknoloji-ler ve TÜBİTAK’ın bu konulardahassasiyetle üzerinde durduğu temelhedef ve kriterler konusunda görüşleriniaçıkladı. Panellerde “Dünyada GelişenTeknoloji Alanları”, “Savunma Sektö-ründe Küresel Aktör Olmak” ve “Sa-vunma Teknolojilerindeki Gelişmeler,Türkiye İçin Yeni Fırsat Alanları Oluştu-rabilir mi?” gibi başlıklarda ele alınan ko-nular, oldukça ilgi çekti. Elementer BORçalışması ve BOR madeninin zenginleşti-rilmesinde dünyada lider çalışmaları KOÇÜniversitesinden Prof. Dr. MehmetSOMER tarafından detaylı olarak akta-rıldı. Uzay ve uydu çalışmaları konusundaTÜBİTAK Uzay Teknolojileri AraştırmaEnstitüsü tarafından yapılan çalışmalarıve Türkiye’nin Uzaya canlı gönderme,

Aya araç indirmeye yönelik hedefleriniTamer BEŞER aktardı. Müşterek Sa-vunma ve Otomotiv Teknolojileri Geliş-tirme ve Üretim Konusunda OSTİMVakfından Doç. Dr. Sedat ÇELİKDO-ĞAN’ın konuşması ve Washington DevletÜniversitesinden Prof. Dr. Atakan PE-KER’in sunumları, NATO’nun Siber Sa-vunma Bölümü Başkanı SüleymanANIL’ın, İtalya Ulusal Nükleer FizikEnstitüsünden Prof. Dr. Behçet ALPAT’ınkonuşmaları bu ilgi çekici konulardan birkaçı olarak sayılabilir.

Toplantıda, yan sanayi ile yurt içindekive dışındaki ana sanayi firmalarının hangialanlarda daha fazla iş birliği oluşturmaksureti ile eko sistemi büyütme ve küreseloyuncular oluşturma yönündeki görüşme-

ler ve tartışmalar da son derece ilgi çeki-ciydi. Savunma Sanayii Müsteşarı MuradBAYAR, yaptığı kapanış konuşmasında,“Sinerjitürk’ün savunma sektörünün enönemli tartışma platformlarından biri ol-duğunu ve bugüne kadar olduğu gibi,bundan sonra da Savunma Sanayii Müste-şarlığının tam desteği ile gerçekleştirilme-sine önem verdiklerini” ifade etti.

Sinerjitürk’ün 2014 yılında gerçekleşti-rilmesi planlanan savunma sektöründekigelecek etkinliğinin tarihinin kısa süreiçerisinde netleşmesi bekleniyor.

3. Sinerjitürk Savunma ve HavacılıkTeknolojileri Etkinliği’nin videolarına vesunumlarına, www.sinerjitürk.org.tr websayfasından ve sosyal platformlardan eri-

şilebilir.

Savunma ve havacılık teknolojileri3. SİNERJİTÜRK’te vitrine çıktı

Çevreye duyarlı çalışmalarıyla dikkatçeken Mamak Belediyesi hem çevrecihem de engelli vatandaşlara yönelik birprojenin daha hazırlığını yürütüyor. Ka-muoyunda mavi kapak toplama olarak bi-linen ve engelli vatandaşlar için tekerleklisandalye alınması sağlayan projeMamak’ta da hayata geçiyor. Proje hayatageçirildiği zaman hem tonlarca plastikkapak çevreye zarar vermeden geri dönü-şüme kazandırılarak maddi zorluk yaşa-yan engelli vatandaşlara tekerleklisandalye sağlayacak. Proje kapsamında

atık kapakların toplanması için Mamak’tabulunan okullara, alışveriş merkezlerineve muhtarlıklara atık kapaklar için özelkutular dağıtılacak. Mamak Belediye Baş-kanı Mesut Akgül, “Her türlü çevreci pro-jenin yanında yer alıyoruz. Geleceğimizolan çocuklarımıza daha yaşanabilir birdoğa bırakmalıyız. Bu manada özelliklebu atık kapakların toplanarak geri dönü-şüme gönderilmesini ve karşılığında en-gelli vatandaşlarımıza tekerlekli sandalyeverilmesini çok yerinde bir proje olarakgörüyoruz. Belediye olarak bu tür sosyal

sorumluluk projelerine liderlik etmeyedevam edeceğiz” dedi.

HER RENK KApAK TOpLANACAKKamuoyunda yalnızca mavi renkli ka-

pakların toplandığına dair yanlış bir imajoluştuğunu belirten uzmanlar, proje kap-samında her renk kapağın toplanacağınıbelirtti. Toplanan atık kapaklar projeyekatılan muhtarlıklara teslim edilecek. Pro-jeye katılmak isteyen vatandaşlar beledi-yenin 444 0 149 numaralı telefonundanbilgi alabilecek.

Mamak’ta atık kapaklar

Engellilere umut olacak Engellilere umut olacak Engellilere umut olacak Engellilere umut olacak Engellilere umut olacak Engellilere umut olacak Mamak Bld. Bşk.

Mesut Akgül

Page 6: eko LIFE 17. Sayı

6 Haber

Dünya Aşçılar Olimpiyatı’naTürk damgası

MADE iN TURKEY

OLİMpİYAT tarihinde ilk defa bir TürkAşçı’ya nasip olan ALTIN MADAL-YA’nın da sahibi olan ve sadece 10 yarış-macıdan oluşan EUROTURK CHEF’ler,katıldıkları tüm yarışmalardan ödül ala-rak; 1 ALTIN, 4 GÜMÜŞ, 7 BRONZ ve 8MERİT ( 4.lük ) Diploması ile toplam 21

OLİMPİYAD ÖDÜL’ünün sahibi ol-dular.

DEİK / DTİK ( Dünya Türk İşKonseyi) Avrupa Bölge KomitesiMeclis Üyesi ve LMD / LezzetMarkaları Derneği ile TÜMA-PED / T. Mutfak ve AğırlamaProfesyonelleri Meslek EğitimDerneği Başkanı M.Vasfi PAK-MAN; Almanya’nın başkentiBerlin’de, kurduğumuz ve Türki-ye’nin en iyi mutfak ve pastry

chefleriyle oluşturduğumuz, EUR-OTURK CHEFS Culinary Team’in ya-

kaladığı bu büyük başarıyı sizlerle paylaş-maktan dolayı mutluyum, gururluyum.EUROCHAMBERS Y.K.Bşk.Yrd. DEİK/ DTİK ve TOBB Başkanı Sayın Rifat Hİ-SARCIKLIOĞLU’nun gösterdiği DEĞİ-ŞEN DÜNYADA, YÜKSELENTÜRKİYE hedeflerine yönelik koşumu-zun, bu etabında Avrupa Bölge KomitesiBaşkan Yardımcımız ve derneklerimiz ku-rucu üyesi: Sayın Remzi KAPLAN vediğer meclis üyelerinin, candan katkıla-rına, sayın Başkanımızın görüş ve tavsi-yeleri doğrultusunda, kendisindenaldığımız ilham ve cesaretle İstanbul’dakurduğumuz derneklerimiz, LMD ve TÜ-MAPED üyelerine, Olimpiyad destekçile-rimiz; GGM GASTRO GmbH, THY /Turkish Airlines, ŞİŞLİ BELEDİYEBAŞKANLIĞI, YENİ RAKI, TURYAĞ,BAŞAK food, ÜLKER, ALGİZ İletişim,KAPLAN Döner, KAPP Endüstriyel Mut-

Türk Diyasporasının Mutfak takımı ”EUROTURK CHEFS CulinaryTeam ” 05 – 10 Ekim tarihleri arasında katıldığı, Almanya’nın Erfurt Kentinde yapılan İKA / OLİMPİADE DER KÖCHE, Dünya AşçıOlimpiyatlarında; ”Avrupalı Türklerin, Alman Mutfak Takımıbaşarılarıyla herkesi şaşırtıyor !” diye takdim edildi.

Page 7: eko LIFE 17. Sayı

Haber

fak kuruluşlarına ve sayın yöneticilerinebu büyük başarıya olan maddi ve manevikatkılarından dolayı öncelikle teşekkürediyorum” dedi.

Pakman, şöyle devam etti: “Erfurt’ta, 5gün aralıksız geceli gündüzlü gerçekleş-tirdiğimiz, Olimpiyad çalışmalarımızınakabinde döndüğümüz, derneğimizinmerkezi Berlin’de TDU / Türk Alman İşa-damları Birliğinin düzenlediği toplantıda;EUROTURK CHEFS CLUB e.V BaşkanıCengiz G. BENKEN’i, Başkan yardımcısıolarak şahsımı ve, Y.K.Üyesi MustafaÜÇBİLEK ile yarışmacı cuisine ve pastrychefler Bilgin YAZAN, Suat ULAŞ,Ahmet KIR, İmdat AYAN, AhmetBAŞAK, Pascalis AFTHONİDİS ve Sü-leyman ÇAKIR’ı kutlayarak onurlandı-ran; Ülkemizin ALMANYA BüyükelçisiSayın Hüseyin Avni KARSLIOĞLU vesayın eşi Gamze Hanımefendiye, biz deEUROTURK CHEF’ler olarak, Olimpi-yadlarda GÜMÜŞ MADALYA ile 2. olan,Şeker Hamurundan yapılmış, 3 dinin bu-luştuğu HATAY patısserie art eseri’mizitakdim ederek, şükranlarımızı sunduk.Türk Diyasporasının Küresel açılımındaönemli bir kilometre taşı olan GASTRO-NOMİ ile ülke PROPOGANDASI ko-nusu yüksek istişare kurulumuzca daonaylandıktan sonra, iki yıldır üzerindeçalıştığımız ve alt yapısını tamamladığı-mız 2012 DÜNYA AŞÇILAR OLİMPİ-YADI Yarışmalarına, bu yönde bir ivmekazandırmayı, derneklerimiz yönetimleriile değerli konseyimizin Avrupa BölgeKomitesi’ndeki, Gastronomi iş kolundafaaliyet gösteren arkadaşlarımızca prog-ramladık.

Berlinde 2007 yılında kurduğumuz VE-REİN DER EUROPAİSCH und GAS-TRONOME e.V / Avrupalı Türk Aşçılarve Gastronomlar Derneğimizin, VKD /Alman Aşçılar Federasyonuna kabulü içinçok çalıştık ve başardık. AlmanyadakiEtnik gruplar arasında, bu federasyona ilkolarak biz TÜRKLER dahil olduk.

Kendimizi ve içinde bulunduğumuzsektörü ( Gıda ve Gastronomi ) öncelikle,Avrupanın ve arkadan Dünyanın günde-mine yerleştirecek 3 ana kural belirledikve bu organizasyonda çok çalışarak, birbir uygulayarak, kulis yaparak, kendimizeve bizi görevlendiren, hedeflerimizi gös-teren, DTİK’e inanarak;

DÜNYA ÇAPINDA gerçekleşen, bubüyük GASTRONOMİK BAŞARIYA,

DAMGAMIZI VURDUK.!1.Kura-lımız: ” Özgür dünyanın, bizlergibi özgür ülkelerinde yaşayan,özgür insanları; Hangi ülkede vehangi bayrağın altında yaşıyor, çalı-şıyor ve yarışıyor olurlarsa olsun-lar! ÖZGÜRCE: Köklerinioluşturan ülkeyi ve kültürünü herortamda tanıtarak, taşıyarakLOBBYCİLİK yapmalı ve bundangurur duymalıdır. ” dedik, yaptık.

2.Kuralımız: ” Ülkemizin, insanı-mızın marifetlerimizin, başka bir ül-kede veya gruplar içindeLOBBYCİLİĞİNİ yapmanın enetkin yolunun içlerine girmek veyaonlara yaptırtmak olduğuna inanmakve bunu başarmaktır. ” dedik, başar-dık.

3.Kuralımız: ki zaten çıkış nokta-mız ve pusulamız olmuştur; En iyiLOBBY, YEMEKLE yapılır ve YE-MEKTE yapılır. sözümüzün arka-sında durarak; “Ülkemizi, Lezzetlerimizi,Lezzet Sanatçılarımızı (aşçılarımızı) veLezzet Severlerimizi (gurmeler) diğer ül-kelerde veya gruplar içindeki, aynı ko-nuyla uğraşan kuruluş veya insanlaratanıtmak, onları heyecanlandırmak veyaptıklarımıza karşı meraklarını uyandır-maktır.” dedik, gerçekleştirdik. Almanaşçı ve gurmeler başta olmak üzere, birçok ülkeden aşçı ve gurme; ” Türkiye dı-şında nerelerde bu özel lezzetleri bulabili-riz? ” diye sordular ve bir çoğu da ”Türkiye’ye ve istanbula gelip, bizlerinyönlendireceği yerlerde, tavsiyelerimizdoğrultusunda, hatta bizlerle beraberyemek yemek, yeni lezzetler keşfetmekistediklerini ” söylediler. Seve seve kabulve hatta davet ettik. Kasım ayı sonun gibiGaziantep’te internasyonal lezzetçilerlebuluşulacak. Bu konular Türk Gastrono-misinin istikbalindeki VİZYONUN şim-diden şekillendiğinin işaretidir.

Önemli olan bu işaretleri iyi okuma-mız, bilhassa yurt dışındaki GASTRO-NOMİK tanıtımımız, yapılanmamız veLezzet markalarımız konusunda hassasdavranmamız gerektiğidir.

Bunu kaliteli ürünler ihraç ederek, nak-liye ve lojistiğe dikkat ederek, marka vepartner seçiminde dikkatli davranarak,franchise konusunu biraz daha internatio-nal düşünce yapısı ile koordine ederekyapmalıyız. Diğer yönden ise, eğitimlimutfak sanatçılarımızı, bizim gibi dünya

dernekleriaracılığıyla ”Türk MutfağıEğitimi ” için,Türkiye dı-şında kullana-rak, hem ülketanıtımına hizmetetmeliyiz, hem deGıda Maddelerimi-zin ve GastronomikÜrünlerimizin pazar

paylarını arttırabilmeliyiz.Türk Diyasporasının aktif ve dinamik

bir gücü olarak; EUROTURK CHEFSCLUB, bu konuda Türk Gıda ve Gastro-nomi Sektörlerinin olduğu kadar Turizm,İnşaat, Sanayii sektörlerine de, AV-RUPA’da ve ÜLKEMİZ’de, sağlanacakimkanlar çerçevesinde, uzman chefleriyle,bilgi, çevre ve tecrübeleriyle hizmete ha-

zırdır. ”

7

Page 8: eko LIFE 17. Sayı

8 Çevre&Yaşam

Çayeli İlçesi Senoz Vadisi’nde yüzlerceyıllık şimşir ağaçlarının kuruduğu gerek-çesiyle kesilmesi, tepkilere neden oldu.TEMA Vakfı Rize Temsilcisi NevzatÖzer, taş ocaklarının ardından hidroelek-trik santral tehdidi altındaki vadide 400yılı aşkın süredir ayakta kalan şimşirağaçların doğaya saygısızca yapılan mü-dahaleler sonucu kurumaya başladığınıbelirtti.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ)Orman Fakültesi Öğretim ÜyesiYrd.Doç.Dr Oğuz Kurdoğlu, geçici yap-rak kurumalarının ağaç kuruması olarakdeğerlendirilerek ağaçların kesilmesininen hafif değimiyle doğaya karşı bir fırsat-çılık olduğunu söyledi.

Karadeniz Sahil Yolu’nda kullanılandolgu malzemesini oluşturulan taşlarınalındığı Senoz Vadisi, son yıllarda yapımı

planlanan ve sayıları 15’i geçen hidro-elektrik santrallerin tehdidi altına girdi.Vadide şimdide yüzlerce yıllık olduğubelirtilen şimşir ağaçları kurumayabaşladığı gerekçesiyle RizeOrman Müdürlüğü ekiple-rince kesimine başlandı.Yöre halkı ve çe-şitli sivil toplumörgütleri de şimşir

Senoz'da yüzlerce yıllık ağaçlar kesildiSenoz Vadisi'nde yüzlerce yıllık şimşir ağaçları kesildi.

Sivil toplum kuruluşları kesime tepki gösterdi: Doğaya saygısızca müdahale var!

Page 9: eko LIFE 17. Sayı

Çevre&Yaşam 9ağaçlarının kesimine tepki gösterdi. Ağaç-ların kesildiği vadide inceleme yapanTEMA heyeti, kesilen ağaçların çaplarınıölçtü, fotoğraflayarak köylülerle görüştü.

TEMA Vakfı Rize Temsilcisi NevzatÖzer, Doğu Karadeniz ormanlarının çoközel ve değerli bir ağacı olan şimşirlerinyüzlerce yıl yaşamlarını sürdürebildiğinibelirterek, ağaçların hastalık ve zararlılarakarşı dayanıklı olduğunu belirtti. SenozVadisi’nde ortalama 400 yıllık şimşirağaçlarının kesildiğini ifade eden Özer,şunları söyledi:

"Ne oldu da 400 hatta 500 yıldır ayaktakalan ağaçlar kurumaya başladı. Bu va-dide değişen nedir? Burada değişen enönemli konu artan taş ocağı faaliyetleri veHES çalışmalarıdır. Sahil yolu inşaatı ileSenoz vadisi önce taş ocaklarının tehdidialtına girdi. Burada patlatılan dinamitlerve yapılan patlatmalar öylesine büyüktüki Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasatha-nesi’nde bile deprem olarak kayıtlarageçti. Vadi daha sonrada çok kötü olarakkullanıldı. Bölgede peşi sıra HES inşaat-ları başladı. Doğaya saygısızca yapılan bumüdahale şimşir ağaçlarının kurumasınaneden oldu. Şüphesiz bu kurumanın ne-denlerini uzmanları daha iyi araştıracaktır.Ancak burada karşımıza doğaya olan mü-dahale çıkacaktır. Bu şimşir ağaçlarınınkesilmemesi gerekiyor. Bu ağaçlar bulun-dukları ortamda yeniden yeşerebilirler.Burada acele verilmiş bir karar ve tama-men yapılan kontrolsüz bir kesimle karşıkarşıyayız."

ŞİMŞİRLERİN KESİMİ dOĞAYA KARŞI BİR FIRSATÇILIKTIRKaradeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ)

Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Oğuz Kurdoğlu ise, şimşir ağaçlarınınbazı yıllar iklimsel nedenlerden ya dahenüz adı şimdi tam olarak belirleneme-yen mantar hastalıkları nedeniyle topluhalde yapraklarının kuruduğunun görül-düğünü belirterek, bu geçici yaprak kuru-malarının, ağaç kuruması olarakdeğerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.Yrd.Doç.Dr. Kurdoğlu, "Kısa süre içindebu hastalık etmenlerinin kaybolarak yap-rakların yeniden sürgün verdiği görüle-cektir. Artvin’in Arhavi ilçesinde bunu birkaç ay önce tespit ettik ve bu nedenle bu-radaki şimşir gruplarından bir tanesi bile

kesilmedi. Doğada meydana gelen hertürlü olumsuz gelişmenin, bir süre sonrakendi kendine tamir olunabileceği gözdenkaçırılmamalıdır. Şimşir ormanları gibigözbebeğimiz olması gereken ekosistem-lerin, en küçük bir problemde adeta tıraş-lanarak kesilmesi en hafif deyimle doğayakarşı bir fırsatçılıktır" diye konuştu.Senoz Vadisi köylüleri de şimşir ağaçları-nın kesilmesine tepki gösterdi.

ŞİMŞİR AĞAÇLARIKaradeniz’in doğusundan Kastamonu

ve Zonguldak’a kadar uzanan bölgede ye-tişen şimşir ağaçları Türkiye’de yetişen ensert ağaçlardan biridir. Çok sıkı yapılıdır.Bu iki sebepten zor işlenir, fakat çok düz-gün ve parlak yüzey verir. Küçük ölçülüfakat üstün nitelik isteyen işlerin yapı-mında şimşirden yararlanılır. Tornalı iş-lerde, müzik aletlerin küçükbölümlerinde, ders aletleri, mekik, ma-kara, kaşık, tavla pulu, satranç taşı yapı-mında kullanılır.

2 bin HES yapılması planlanıyorTema Vakfının HES projeleri ilgili

hazırladığı rapora göre ülkemizde şuanda yapılması planlanan 2000 ci-varında nehir tipi HES pro-jesi vardır. Bu projelerin25.000MW güç ve yıl-lık ortalama125.000GWh'likenerji üretmesi bek-lenmektedir. Yineaynı raporda bu raka-mın Türkiye'nin 2008 yılıenerji tüketiminin %60'ına denkgeldiği fakat projelerin bitim tarihiolan 2023 yılında tüketimin sadece%5'ine yeteceğinin de altı çizilmek-tedir. Tema bu raporu ile işletme veinşaat aşamasında uyulması gere-ken kuralların ve ilgili denetim me-kanizmalarının doğru tespitinin

önemli olduğunu, buna ek olarakprojelerden etkilenen halkın veSTK’ların görüşlerinin alınması ge-

rektiğini belirtmektedir.Bir başka deyişle Te-

ma'ya göre, projelerhazırlanırken bölgehalkının, bölgedekibitki örtüsünün ve

hayvan türlerinin suihtiyaçları değerlendiril-

melidir. Raporda aynı za-manda cansuyu denilen ekolojik suihtiyacının her akarsu havzası içinaynı olmadığının da altı çizilmekte,cansuyu hesaplamalarının doğaldengenin korunması ve su hakları-nın garantiye alınması düşünülerekher havza için ayrı hesaplanması ge-rektiği belirtilmektedir.

BORUSAN Enerji Tekirdağ'a rüzgar santrali kuracakYenilenebilir enerji yatırımlarını sür-

düren Borusan EnBW Enerji, Tekir-dağ’da 50 MW kurulu güce sahip olanbir rüzgâr enerji santrali yatırımına imzaatıyor. Borusan EnBW Enerji, Tekir-dağ’da 50 MW toplam kurulu güce sahip22 adet rüzgar türbininden oluşan Bala-banlı Rüzgar Enerji Santrali'nin (RES)yatırımını başlatıyor.

2013'te faaliyete geçmesi hedeflenençevre dostu santral ile Borusan EnBWEnerji'nin toplam kapasitesi 160 MW'a;toplam rüzgâr enerjisi kurulu gücü de110 MW'a yükselecek. Projenin hayatageçmesiyle , en temiz ve çevreye duyarlıteknoloji kullanılarak elektrik enerjisiüretilecek.Uluslararası nitelikteki proje,hem Türk Çevre Mevzuatı'na, hem deDünya Bankası ve IFC standartlarına

uyumlu olacak. Balabanlı RES projesinininşaat ve işletme dönemleri için ÇevreYönetim Planı uygulanacak ve denetle-necek. Böylece santralin inşaat ve iş-letme dönemindeki faaliyetler çevreduyarlı bir şekilde yürütülecek.

BorusanHoldingCEO'su AgahUğur yaptığıaçıklamadaşunları söy-ledi:

"Türkiye'ninenerji, özelliklede yenilenebilirenerji alanın-daki güçlü po-tansiyeline ve

bu sektördeki faaliyetlerimizle ülkemizinsürdürülebilir büyümesine katma değeryaratabileceğine inanıyoruz. Bu inançla2009 yılında Almanya'nın önde gelenenerji kuruluşlarından EnBW AG ile iş-birliği

yaparak enerji sektörüne girdik. Bala-banlı RES projemizin hayata geçmesiylebirlikte kurulu gücümüzü 160 MW’a çı-karacağız. Ortaklığımızın başında belir-

lediğimiz 2000 MW’lıkvizyonumuzdan vazgeçmedik.İlk aşamada ulaşmayı hedefledi-ğimiz 1000 MW yenilenebilirenerji kapasitesine ise adımadım ilerliyoruz. Şu anda port-föyümüzde, yatırım aşamasınaalınmak üzere geliştirilmekteolan 318 MW kapasitesinde 5RES projesi daha bulunuyor.Farklı seviyelerde çalışmalarıdevam eden projelerimiziniçinde rüzgar enerjisi toplamportföyümüzün yarısındanfazlasını oluşturuyor.”

Borusan EnBW Enerji, Tekirdağ’da

50 MW toplam kurulu güce sahip 22

adet rüzgar türbininden oluşan

Balabanlı Rüzgar Enerji Santrali'nin

(RES) yatırımını başlatıyor.

Page 10: eko LIFE 17. Sayı

10 Otomotiv

Bunun son göstergelerinden biri olarakTürkiye, otomotiv dünyasının efsane mo-dellerinden biri olan Volkswagen(VW)Golf’ün 7. neslinin ilk olarak satışa sunul-duğu 6 ülkeden biri oldu. Yeni model ana-vatanı Almanya’nın yanı sıra İtalya,Fransa, Avusturya, İspanya ve Türkiye’deilk olarak satışa çıkacak. Yeni Golf, 2 Ka-sım’da kapılarını açacak Autoshow’damüşterilere tanıtılacak ve fuarın hemen ar-dından satışa sunulacak. Doğuş Otomotiv-Volkswagen Binek Araç Genel MüdürüVedat Uygun, Volkswagen Türkiye tari-hinde bir modelin eşzamanlı lansmanınınilk kez yapıldığını belirterek, Golf 7′ninAvrupa’nın büyük pazarlarından İngil-tere’de bile Türkiye’den sonra satışa çıka-cağını kaydetti. İtalya SardunyaAdası’ndaki tanıtımda sorularımızı cevap-landıran Uygun, yıl sonuna kadar 2 bin,2013′te ise 10 binin üzerinde yeni Golf sa-tışı hedeflediklerini dile getirdi. Geçen yılVolkswagen’in dünya çapında en iyi distri-bütörü seçilen Doğuş Otomotiv, aynı za-manda satış konusunda örnek ülke olarak

tanıtıldı. “VW dünyasında Türkiye’ninönemi her geçen gün artıyor. Yeni Golf’ünilk etapta Türkiye’de satışa sunulması dabunun göstergesi.” diyen Vedat Uygun, buyıl sonu itibarıyla Türkiye pazarında binekotomobil pazarında ilk 3′te olmayı hedef-lediklerini söyledi. Uygun, “Geçen yıl kılpayı üçüncülüğü kaçırmıştık. Hedef 60 binadede yakın satışa ulaşmak. Gelecek yıldaha yüksek olabilir. Volkswagen 2018 yı-lına kadar dünyanın en büyük üreticisi ve

satıcısı olmayı hedefliyor. Dünyada pazarpayı çok arttı ve artmaya devam ediyor”dedi. 500 binin üzerindeki VW müşterisi-nin markanın ikinci el değerini güçlendir-diğini kaydeden Uygun, “Polo’danPassat’a tüm modellerin ikinci elde dahaaz değer kaybedeceğini biliyor. Ayrıca bir-çok modelimiz premium (lüks) sınıf mo-dellerle kıyaslanıyor. Yeni Golf’te dedurum böyle. Bu da bize büyük değer ka-zandırıyor” diye konuştu.

Volkswagen’in 6 önemliülkesinden biri oldukİstikrarlı bir büyüklüğe ulaşanotomotiv pazarı,krizdeki Avrupaaçısından dahaönemli hale geliyor.

Ford sahibi olmakşimdi daha kolay

Mercedes-Benz servisleribayramda da açık

Ekim ayı kampanyası kapsamında C-MAX modellerinde ÖTV farkını karşıla-yan Ford, yeni B-MAX’ı tercih eden Fordseverlere 15 bin TL’ye 15 ay 0 faiz fırsatısunuyor. Ayrıca binek ve ticari araçlardasıfır faiz uygulaması Ekim ayında da sürü-yor. 2012 yılının ilk 9 ayında da liderliğinisürdüren Ford, Ekim ayında da cazipavantajlar sunmaya devam ediyor. Hembinek hem de ticari araç satın almak iste-yenlere özel destekler sunan Ford, For-dOptions ve sıfır faiz kampanyaları ileFord sahibi olmayı kolaylaştırıyor.

Mercedes-Benz Türk Satış Sonrası Hiz-metleri, güvenilir ve kaliteli servis anlayı-şını müşterilerine her alanda hissettirmeyeve bu alanda faaliyetlerini sürdürmeyedevam ediyor. Bu kapsamda, Mercedes-Benz Türk Yetkili Servisleri 24– 28 Ekimtarihleri arasında, bayram tatili süresincemüşterilerini yalnız bırakmayacak veyoğun bayram trafiğinde toplam 53 farklınoktada kesintisiz hizmet vermeye devamedecek. Mercedes-Benz Türk YetkiliServisleri, Mercedes-Benz İletişim Hattıile “444 62 44″ numarası altında 24 saathizmet verecek ve desteğe ihtiyaç duyantüm müşterilerine bayram tatili süresinceservisi sürdürecek.

38 YILdA 29 MİLYONgOLFSATILdI

d d d d

d d d d

Akaryakıt zamları, otomobil müşterisinidaha ekonomik olduğu için LPG kullan-maya yönlendiriyor. Türkiye’de başta alışve-riş merkezleri olmak üzere birçok mekândakapalı otoparka alınmamasına rağmenLPG’li araç sayısındaki artış sürü-yor. Türkiyeİstatistik Ku-rumu verile-rine göretrafikte bulu-nan 8,5 mil-yona yakınotomobilin 3,5

milyonu yakıt olarak LPG kullanıyor.Dünyanın en pahalı akaryakıtının tüketil-

diği Türkiye’de benzinli otomobillerin çoğudaha ekonomik olduğu için LPG sisteminedönüştürüldü. Akaryakıt zamlarının da etki-

siyle trafikte bulunanaraçların yüzde40,9’u yakıt olarakLPG’yi kullanıyor.Türkiye İstatistikKurumu’nun(TÜİK) ağustos ayıverilerine göre 8milyon 478 bin oto-

mobilin yüzde 35’i benzin, yüzde 23,5’i dedizel yakıtla yol alıyor. Başta alışveriş mer-kezleri olmak üzere birçok mekânda kapalıotoparklara alınmamasına rağmen LPG’li(likit petrol gazı) araç sayısı 3 milyon 467bine ulaştı. Bazı markalar fabrika çıkışı ola-rak garanti kapsamında müşterilerine LPG’limodel sunmalarına rağmen pazarda dahaçok 3-4 yaşından itibaren bu sisteme geçişyaygınlık kazandı. Sıfır otomobil pazarındaise daha ekonomik kullanım sağladığı içindizelin payı yüzde 59 civarına çıktı. Ağustosayı itibarıyla trafiğe kaydı yapılan motorlutaşıt sayısı temmuz ayına göre yüzde 18,5azaldı. TÜİK’e göre ağustos ayında 91 bin193 taşıtın kaydı yapılırken, trafikteki araçsayısı 16 milyon 751 bine ulaştı.

100 otomobilden 41’i LPG’li

Toyota, yeni modellerini görücüye çıkarıyorOtomotiv sektöründe “Créa-

tive Technologie” imzası ile iler-leyen CITROËN; 1 Kasım – 11Kasım 2012 tarihleri arasındagerçekleşecek olan İstanbul Au-toshow’da yeni modelleri vesürprizleri ile yerini alıyor. Cit-

roën’in en son modeli C-Ely-sée’nin Dünya ve Türkiyelansmanı bir arada gerçekle-şecek. Her zaman futuristikkonsept araçları ile dikkat

çeken Citroën bu yıl tasarımharikası GTBYCITROËN’i İs-tanbul’a getiriyor.

Tutkulu ve heyecan verici modeller üretmekararlılığını ürünlerine yansıtan Toyota, 2013yılında pazara sunacağı hatchback modeli YeniAuris ve Auris Touring Sports ile birlikte dahasportif bir görünüşle Yenilenen Verso’yu Türki-ye’de ilk defa İstanbul Auto Show’da beğeni-lere sunuyor. Hibrit teknolojisinin lideriToyota, Autoshow’daayrıca en yeni ve geliş-miş hibrit modelleri olanYeni Prius Plug-inHybrid ve YarisHybrid’in yanısıra yarışotomobilinde devrimyaratan TS030 HYBRIDmodelini de sergiliyor.

Toyota, 2013 yılında pazara su-

nacağı C- hatchback modeli Auris’in yeni nes-lini Türkiye’de ilk kez İstanbul Autoshow’daotomobil meraklılarının beğenisine sunuyor.Görünüm ve donanımı baştan sona değişenYeni Auris şimdi çok daha cesur ve dinamiközelliklere sahip bir otomobil olarak dikkatleriüzerinde topluyor. Bagaj kapasitesi, tasarımı vedinamik yapısıyla yepyeni Toyota modelleri

arasındaki yerini alan Yeni Auris TouringSports modeli de Autoshow’un gözde

modelleri arasında öne çıkıyor.Avrupa’da tasarlanan ve

Türkiye’deki üretiminedevam edilecek olan Ye-nilenen Verso da Autos-how’da sahne almayahazırlanıyor.

Citroën yeni modelini satışa sunuyor

Page 11: eko LIFE 17. Sayı

11İnşaat&Emlak

Hollanda’nın Amsterdam, Rotterdam veLahey belediye başkanları ile özelliklekentsel dönüşüm konusunda uzman Hollan-dalı mimar ve tasarımcılar, İstanbul’da ola-caklar. Hollanda-Türkiye ilişkilerinin 400.yılı dolayısıyla gerçekleştirilen aktivitelerinbir parçası olan ziyarette, ana gündem kent-sel dönüşüm olacak. Sürdürülebilir, yeni-likçi ve çevre odaklı binalar konusundauzman olan; kentsel dönüşümün, sosyalçevre ile birlikte bir yaşam tarzı dönüşümüolduğunu söyleyen Hollandalı uzman vebelediye başkanlarının katılacakları etkin-likler ara-sında,paneller, ziya-retler ve sergiaçılışları davar. İstanbulbaşta olmaküzere 35 şeh-rimizde birdenbaşlayan kent-sel dönüşü-mün, ülkegündemininmerkezineoturduğu birdönemde ger-

çekleşen ziyarete, Amsterdam BelediyeBaşkanı Eberhard van der Laan, RotterdamBelediye Başkanı Ahmed Aboutaleb veLahey Belediye Başkanı Jozef van Aartsenile birlikte çok sayıda Hollandalı şirket yet-kilisi, tasarımcı, mimar, sanatçı ve modacıda katılacak. Geçtiğimiz Mayıs ayında Hol-landa Başbakan Vekili Maxime VerhagenBaşkanlığı’nda ülkemizi ziyaret eden ticariheyetin başarılı çalışmaları sonrasında bukez de Hollanda’nın 10 lokomotif endüs-trisi arasında gösterilen “yaratıcı endüstri-ler’’in ağırlıklı

olarak yer aldığı ticari heyetin ziyareti, ger-çekleşecek. Hollanda Tasarım Moda Mi-marlık Programı DutchDFA veHollanda-Türk İş Adamları Derneği NE-TUBA tarafından düzenlenen ziyarette,hafta boyunca Amsterdam şehrinin yelken-lisi Clipper Stad Amsterdam da KaraköyLimanı’nda demir atmış olacak. Hafta süre-since Belediye Başkanları ve heyet üyeleriÇevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri’ninyanı sıra sektör kuruluşları, üniversiteler ve

firmalarla bir arayagelecekler. Heyetinziyaretinin ana gün-dem maddesini‘kentsel dönüşüm’oluşturuyor. Kentseldönüşümün ulusalbir hedef olarak Tür-kiye’nin gündeminegeldiği bu günlerdeziyaret programındayer alan konferans,seminer, atölye ça-lışmaları ve ikili gö-rüşmelerde konuçeşitli boyutları ileele alınacak.

Hollandalılar kentsel dönüşüm için geliyor!

Secret Garden'da2+1 daire 110 bin lira

Kentsel dönüşümtuğlacıya umut oldu

Kentsel dönüşümtuğlacıya umut oldu

Kentsel dönüşümtuğlacıya umut oldu

Kentsel dönüşümtuğlacıya umut oldu

Kentsel dönüşümtuğlacıya umut oldu

Kentsel dönüşümtuğlacıya umut oldu

Türkiye genelinde ilk aşamada 35 ilde başlatılankentsel dönüşüm projeleri, kapasitelerini

kullanamamaktan şikayetçi olan tuğla ve kiremitüreticilerini umutlandırdı. Casmark Homes tarafından

Bodrum'da hayata geçirilen SecretGarden projesinde bulunan 2+1daireler 110 bin liradan başlayanfiyatlarsa satışta.

Türkiye'dekituğla üretimininyüzde 25'ini kar-şılayan Mani-sa'nın Turgutlu

ilçesindeki tuğla ve ki-remit fabrikaları, kent-

sel dönüşüm çalışmalarıylabirlikte teknoloji ve kapasiteartırım yatırımlarına başladı.Turgutlu Tuğla ve Kiremit Sa-nayicileri Derneği Başkanı

Gökhan Görçiz,önceki yıllarda88 fabrikaylaTürkiye'dekituğla üretimininbüyük bölü-münü karşıla-yan

Turgutlu'nun, halen 37fabrikayla yıllık 250bin konutluk tuğla üre-

timi yaptığınısöyledi. Türki-ye'de inşa edilen

konutların yaklaşıkyüzde 25'inde Turgutlu

tuğla ve kiremidinun kullanıldığınıifade eden Görçiz, fabrikaların sondönemde kapasitelerini tam olarakkullanamadığını, bu durumun istih-dam rakamlarının da düşük seyret-mesine neden olduğunu belirtti.Ülke genelinde başlatılan kentseldönüşüm projelerinin, tüm inşaatsektörüyle birlikte kendi sektörle-rine de canlılık getireceğine dikkatiçeken Görçiz, şöyle konuştu:

"Kentsel dönüşüm projeleri kap-samında yıkımlar başladı. İnşaatfaaliyetlerinin başlamasıyla 2013'ünikinci çeyreğinden itibaren sektörü-müzde önemli bir hareketlilik bekli-yoruz. Fabrikalarımız buna hazırlıkyapmaya başladı. Bazı fabrikalarteknoloji yenileme ve kapasite ar-tırma yatırımlarını yapıyor. Bir çoktesis de gelecek talebe yanıt vermeküzere stoğa üretim yapıyor. Kentseldönüşümün getirdiği hareketlilikle250 bin konut olan kapasitemizin350-400 bine çıkacağını düşünüyo-ruz." Görçiz, halen yaklaşık 2 binkişinin çalıştığı fabrikalarda üretimartışıyla birlikte istihdamın 3 bin

500 kişiye çıkabileceğini inan-dıklarını da bildirdi.

FABRİKALARdA ÜÇ VARdİYA HAzIRLIĞITuğla fabrikası sahibi Yavuz

Semizler ise kentsel dönüşüm çalış-maları nedeniyle oluşacak ta-lebe karşılıkverebilmek için hazırlıkçalışmalarına başladık-larını söyledi. Semizler, gerekekipman gerekse üretim sahasıolarak genişleme çalışmalarınındevam ettiğini belirterek, "Fabrikala-rımızda üç vardiya sis-temine geçebiliriz.Kentsel dönüşüm ça-lışmalarımızda devletimizinkoyacağı standartlar ve isteye-ceği kalite çok önemli. Turgut-lu'nun bu projeden çok büyükbeklentileri var. Bunubiz de bir fırsat olarakgörüyoruz. İnşallahsektörümüz ve Turgutlumuziçin hayırlı olur" dedi.

Casmark Homes firması tarafından Bod-rum bölgesinde inşa edilen 7 blokta yer alan42 daireden meydana gelen Secret Gardenprojesinin yüzde 80'i satıldı. Kalan daireler isekısa bir süreliğine kampanyalı fiyatlarla satılı-yor. 6.400 metrekare arsa üzerine inşa edilenSecret Garden'da yüksek inşaat kalitesi veproje özelliklerine kıyasla uygun fiyatlarla sa-tışlar devam ediyor. Fiyatlarıyla Bodrum böl-gesinin en uygun konut projesi ünvanınasahip olan Secret Garden projesinde 42 ile 82metrekarelik daireler 1+1 ve 2+1 seçenekle-riyle sunuluyor. Yüzde 80'e yakın konut satı-şının tamamlandığı Secret Garden'da 2+1dairelerin 110.000 liradan satışı yapılıyor.Peyzaja geniş yer verilen projede 150 metre-kare büyüklüğünde açık yüzme havuzu bulu-nuyor. Secret Garden projesine gelen taleptenmemnun olduklarını belirten Casmark HomesSatış ve Pazarlama Koordinatörü Beyza Kol-şen; "Projenin inşaatı bitmiş ve oturuma hazırdurumdadır. Ev alan müşterilerimiz evlerinehemen yerleşip bayram tatillerini Bodrum'dageçirebilirler. Bodrum Havaalanı'na 5 km,Bodrum merkeze ise 28 km uzaklıkta yer alanSecret Garden, bulunduğu konum olaraktabüyük avantajlar sunuyor. Doğayla iç içe olanprojede ev sahipleri sakinliğin ve huzurun ta-dını çıkaracaklar" dedi.

Mom Yapı'nın Çekmeköy’de inşa et-tiği ayrıcalıklı yaşam alanı GLOW3 pro-jesindeki oturuma hazır dairelere hemensahip olmak isteyenlerr 60 aya kadar fa-izsiz taksit imkanının da dahil olduğuçeşitli finansman olanaklarından yarar-lanabiliyor. İstanbul’un yeni merkezle-rinden biri olan ve yapılan araştırmalaragöre en sağlam zeminlerinden birinesahip olan Çekmeköy’de yer alanGLOW3’te daire satışları devam ediyor.Açık alanlarında yetişkin ve çocukyüzme havuzu, güneşlenme terası, içbahçe çocuk oyun alanı, bisiklet ve yü-rüyüş parkuru gibi birçok yaşam olanağısunan GLOW3, herkesin uygun imkan-larla daire sahibi olabileceği bir proje.

Glow 3'te60 ay 0 faiz

Page 12: eko LIFE 17. Sayı

12 Turizm

pRONTOTOUR Pazarlama ve Satış Mü-dürü Sarp Özkar, yaz tatilini Ramazan Bay-ramı'ndan önce yapanların KurbanBayramı'nda tatile çıkmayı planlayarak, aylaröncesinden tur programlarını satın almayabaşladığını belirtti.

Özkar, "Bununla birlikte bayram tatilinin10 gün olması ihtimali de eklenince vatan-daşlar, Kurban Bayramı tatillerini bu süreyegöre yaptı" dedi.

REzERVASYONLARdA İpTAL YOKBayram tatilini yurt içinde ve yurt dışında

geçirmeyi isteyenlerin "Tatil 10 güne çık-masa bile bir şekilde kendi iznimden kulla-nır, yazdan beri yapamadığım tatilin keyfiniKurban Bayramı'nda çıkarırım" düşüncesiylehareket ettiğini dile getiren Özkar, şunlarıkaydetti: "Misafirlerden öyle olumlu tepkilergeldi ki biz turizmciler bile tatilin neredeyse10 gün olduğuna kendimiz de inandık. Arefegünü de dahil tatilin 6 gün olacağı açıklama-sına rağmen tatilcilerde bu anlamda bir hayalkırıklığı yaşanmadı. Zira herkes bu ihtimalide değerlendirerek bir şekilde organize ol-muştu. Bu anlamda rezervasyonun iptalini is-

teyen ya da bir serzenişte bulunana dahirastlamadık. Bayrama 10 günden azzaman kala rekor bir satışla yurt içi turpaketlerinin yüzde 90'ı doldu. Yurt dışıtur paketlerinde ise geçen yılın aynı döne-mime göre yüzde 70 kapasite artışındabulunmamıza rağmen şu ana kadar yurtdışı tur paketlerinin de yüzde 98'si sa-tıldı.''

SEKTÖRE dOpİNg OLdUYapılan olumlu açıklamalar ve ılımlı

hava nedeniyle turizmcilerin de sonderece memnun olduklarını vurgula-yan Özkar, bu dönemde sektörünböyle bir destek ve dopinge ihtiyacıolduğunu söyledi.

Özkar, sadece büyük tur operatör-lerinin değil aynı zamanda küçükçapta perakendeci olarak çalışanseyahat acentelerinin de önemlioranda olumlu bir havayla karşı-laştıklarını vurgulayarak, "Gerekuçak bileti satışı gerek otel vetur paketleri satışlarında önemliartışlar elde ettiler" dedi.

Bayram tatili süresinin beklendiği gibi 10 değil de6 gün olması tatilcinin planlarını değiştirmedi.

Turizmcininin yüzü gülüyor!Turizmcininin yüzü gülüyor!Turizmcininin yüzü gülüyor!Turizmcininin yüzü gülüyor!Turizmcininin yüzü gülüyor!Turizmcininin yüzü gülüyor!

YAYLALARdA Ekim ayı bir başka! Doğa-severler yaylalara akın ediyor. Karadeniz'in engüzel yayalarından bir tanesi olan Ordu Çam-başı Yaylası'na doğa severler akın ediyor. Yazdöneminde bir çok yerli ve yabancı turistinuğrak mekanı olan Çambaşı Yaylası ekimayında da ziyaretçilerini kabul ediyor. Yokuşdibi Belde Belediye Başkanı Yener Kaya,"Şehir yaşamından kısa süreliğine uzaklaş-mak isteyen yerli turistler özellikle hafta son-ları Çambaşı Yaylası'nı tercih ediyor" dedi.Başkan Kaya, Çambaşı Yaylası'nı insanlarındört mevsim ilgi göstermeye başladığını belir-terek şöyle konuştu: "Son haftalarda yayla-mıza farklı turlar turist getiriyor. Burada kalanturistler otellerde konaklıyor, esnaftan alışve-riş yapıyor. Bu durum esnafı oldukça mutluediyor. Bunun yanında yaylaya gelen konuk-lar buraların doğal güzelliğiyle adeta kendile-rinden geçiyorlar. Bizler Çambaşı Yaylası'nagelenleri rehberlerle dolaştırıyor, en güzelnoktalara kısa sürede insanlarımızın ulaşma-sını oraları görmelerini sağlıyoruz."

HİNdİSTAN'IN Ankara BüyükelçisiSusmita Gongulee Thomas, Hindistan'ıziyaret eden Türk turist sayısının 16-18binle sınırlı kaldığını belirterek, bu raka-mın artması için çalıştıklarını söyledi.

Hindistan'ın turistik tanıtımı amacıylaHindistan Turizm Bakanlığı ile AnkaraBüyükelçiliği, Ankara'da Swissotel'de"Muhteşem Hindistan" isimli bir etkinlikdüzenledi. Etkinliğe, Hindistan'ın MadyaPradeş ve Andra PradeTurizm BakanlarıTukoji Rao Puar ile Vasant Kumar da ka-tıldı. Hindistan'ın Ankara BüyükelçisiSusmita Gongulee Thomas, Hindis-tan'dan Türkiye'ye yılda 70 bin turist ge-lirken, Hindistan'ı ziyaret eden Türkturist sayısının 16-18 binle sınırlı kaldı-ğını belirtti. Thomas, "Hindistan'a dahafazla Türk turist bekliyoruz" dedi. Bü-yükelçi Thomas, Hindistan'ın zengin kül-türü, tarihi, lüks yaşam koşulları veyaban yaşamı gibi değerleriyle her yaşgrubuna ve kültüre hitap ettiğini anlattı.

Türkiye-Hindistan arasında vizelerinkarşılıklı kaldırılmasının gündemde olupolmadığı yönündeki bir soruyu yanıtla-yan Büyükelçi Thomas, çalışmaların sür-düğünü ancak sonuçlanması için zamanaihtiyaç olduğunu ifade etti. Büyükelçi,"Hindistan'ın kalabalık bir nüfusu var.Vizeyi kaldırırsak Türkiye'ye pek çokHindistan vatandaşı gelecektir. Çalışma-larımızda bu durumu da dikkate alıyo-ruz" diye konuştu.

Hint danslarının sahnelendiği ve mut-fağının tanıtıldığı gecede, iki ülkenin tu-rizm şirketleri arasında da tanışmatoplantısı düzenlendi.

RUSYA Federasyonu Federal Turizm Ajansı Baş-kanı Alexander Radkov, Türkiye'deydi.

Türkiye'nin tatil için Rusların ilk tercihi oldu-ğunu belirten Rusya Federasyonu Federal TurizmAjansı Başkanı Alexander Radkov, "Türkiye bizimiçin her zaman güvenli bir liman olmuştur. Bugüven ortamı devam ettiği sürece daha çok turistgelir" dedi. Antalya'nın Kemer İlçesi'nde düzenle-nen 'Türkiye- Rusya Turizm Çalışma Grubu' top-lantısına katılan Kültür ve Turizm BakanlığıMüsteşarı Özgür Özaslan ile Rusya FederasyonuFederal Turizm Ajansı Başkanı Alexander Radkov,toplantı öncesinde Demre'de tarihi ve turistik yer-

leri gezdi. Geziye, Antalya İl Kül-tür ve Turizm Müdürü İbrahimAcar, Antalya Müze MüdürüMustafa Demirel, Türkiye'nin

Moskova Kültür ve Tu-rizm Müşaviri Celal

Kılıç ve Moskova'dangelen 10 kişilik

Rus heyet ka-tıldı.

Doğaseverler

HindistanTürk turistbekliyor!

Rusya: Türkiyegüvenli liman!

yaylayaakın ediyor!

"TÜRK Geceleri"nde geleneklerimizdekikına geceleri canlandırılıyor, zeybekler oy-nanıyor, Türkiye'nin her coğrafyasındanoyunlar sergileniyor. Türkiye'nin önemli tu-rizm merkezlerinden Kapadokya bölgesin-deki kayadan oyma mekanlardadüzenlenen ''Türk Geceleri''ne bölgeyegelen turistler yoğun ilgi gösteriyor. Anado-lu'da birçok medeniyete ev sahipliği yapan,pericaları, yer altı şehirleri, vadileri, kaya-dan oyma kiliseleri ile yılda 2,5 milyon tu-risti ağırlayan Kapadokya bölgesi,misafirlerine farklı alternatifler de sunuyor.Kına gecelerinin canlandırıldığı, zeybekle-rin oynandığı, Türkiye'nin her coğrafyasın-dan oyunların sergilendiği Türk Geceleri ilebölgeyi gezmeyen gelen turistler hem eğle-niyor hem de Türk kültürünü yakından ta-nıma fırsatı buluyor. Avanos ilçesinde bualanda faaliyet gösteren işletmenin müdürüRuhi Kuş, , 450 kişi kapasiteli iş yerinde 7yıldır çalıştığını, iş yerinin yıllar önce na-renciye saklamak için kullanıldığını söy-ledi. Kuş, "Türkiye'nin 7 bölgesine özgühalk oyunlarını sergiliyoruz. Gösteriye ve-rilen aralarda Türk müziğinden örneklersunup, kültürü-müzü tanıt-mayaçalışıyoruz"dedi.

Turistlerin,her geçen yıl il-gisinin arttığı et-kinliği

beğeniyle izlediklerini ifade eden Kuş,şöyle konuştu: "Bizim gözlemimiz, TürkGecelerine ilginin her yıl arttığı yönünde.Dünyanın farklı coğrafyalarından Kapa-dokya'ya turist geliyor. Fransa, Almanya,Belçika, Hollanda'dan gelen gruplar var.Bölgeye 3-4 kez geldiğini söyleyenler var.Amerika ve Brezilya'dan da gelenler olu-yor. Yılın 365 günü Türk Gecesi yapıyoruz.Avrupalı gurupların gelmediği aylarda Ja-ponya, Kore, Çin, Tayvan ve bazı UzakDoğu ülkelerinden grupları ağırlıyoruz. Tu-ristler, Türk Geceleri'nden memnun olduk-larını, bu bölgeyi sevdiklerini ve tekrargeleceklerini söylüyor." Türk Gecelerindeözellikle Türkiye'nin farklı coğrafyalarınıtemsil eden zeybek, horon, halay gibioyunları sergilediklerini kaydeden Kuş,Türk düğünlerinde gerçekleştirilen kına ge-celerinin de canlandırıldığını, oyunlara tu-ristleri de dahil ederek daha eğlenceli vakitgeçirmelerini sağladıklarını belirtti. Son 1yılda 150 bin turisti ağırladıklarını belirtenKuş, "Bölgede faaliyet gösteren kayadanoyma 7 mekanda Türk Gecesi yapılıyor.

Özellikle yılbaşıprogramlarındagünler öncesindenrezervasyon yaptı-rılıyor. Son yıllardayabancı turistlerinyanı sıra yerli tu-ristler de Türk Ge-celeri'ne ilgigösteriyor" dedi.

"Türk Geceleri"ne yoğun ilgi!

Page 13: eko LIFE 17. Sayı

13Teknoloji

Bayramda siz kurban olmayınESET, Türkiye’de Kurban Bayramı

döneminde seyahatlerin ve kişisel bilgisa-yar kullanımının artması nedeniyle kul-lanıcıların siber suç kurbanı olmamasıiçin uyarılarda bulundu.

“USB gibi taşınabilir hafıza kartları-nın böyle dönemlerde paylaşımı artıyor”diyen ESET Türkiye genel Müdür Yar-dımcısı Alev Akkoyunlu, “Kontrolsüzkullanılan bellekler günümüzün enbüyük virüs bulaştırıcıları” açıklamasınıyaptı. Akkoyunlu, bu dönemde internettebayram armağanı olarak ulaşan “imkan-sız“ teklifler ve mesajlar konusunda dauyanık olmaya çağırarak bayramda gü-vende kalmak için önerilerde bulundu.

Türkiye’de Kurban Bayramı nede-niyle pek kişinin seyahat halinde oldu-ğunu ve kişisel bilgisayarlarınıberaberinde götürdüğünü hatırlatanESET Türkiye genel Müdür YardımcısıAlev Akkoyunlu, “USB’ler hayatı kolay-laştırıyor ve neredeyse herkes tarafındanher yerde kullanılıyor. Ancak bu ürün-lerle taşınan zararlı yazılımlar internetyoluyla gelen virüslerden bile daha genişbir yayılmaya sebep oluyor. Tatil ve özelgünlerdeki insan hareketliliği burada ya-

yılma çapını artırıyor. Bu nedenle özel-likle Kurban Bayramı’nda dikkatli olun-masını öneriyoruz“ açıklamasını yaptı.Akkoyunlu, internetten gelen bedava he-diye mesajlarına da itibar edilmemesinibelirterek, bayramda bilgisayar kullanır-ken güvende kalmak için şu konulardadikkatli olunmasını önerdi:

LÜTFEN dİKKAT!1. USB aygıtları ve diğer hafıza kartla-

rını virüslere karşı kontrol edin: Taşına-bilir bellekleri kullanmadan önce güncelbir virüs tarayıcı ile tarayın. Ayrıca USBbelleği takınca virüslerin bulaşabilme-sine sebep olan AutoRun (otomatik çalış-tır) özelliğini devre dışı bırakın.

2. Sistem yamalarını ihmal etmeyin:İşletim sisteminde oluşan açıklar, sibersuçlular tarafından önemli bir virüs bu-laştırma aracı olarak değerlendiriliyor.Bu nedenle bilgisayarınızdaki güncel-leme uyarılarını dikkate alın ve sistemyamalarını yüklemeyi ihmal etmeyin.

3. Önemli verilerinizi mutlaka yedek-leyin ve güvenli bir ortamda saklayın.Böylece bilgisayarınız ya da tabletiniz ça-lındığı veya kaybolduğu zaman verileri-

nizi de kaybetmemiş olursunuz.4. İmkansız tekliflere aldanmayın!

Kullanıcıların ilgisini çeken “Bedava!”“Kazandınız!” gibi mesaj ve e-maillerekarşı uyanık olun. gerçek olamayacakkadar güzel görünen tekliflere itibar et-meyin!

5. güvenli olmayan ya da ortak ağ or-tamında gerekmediği sürece parasal iş-lemler yapmayın! güvenliği kuşkulukablosuz internet noktalarında ya dainternet kafelerde gerekmedikçebankacılık işlemleri ya da onlinealışcveriş yapmayın. Özel bilgileri-niz başkaları tarafından görüntü-lenebilir.

SONY hangi telefonlarına Android'in enyeni sürümünü sunu-

yor? İşteyeni An-droid'i

destekleye-cek Xpe-ria'lar...

Sony'ninhangi te-lefon mo-

dellerininAndroid'in en

yeni sürümüne

terfi edeceği açıklandı. Buna göreSony'nin kullanıcılarına bir iyi bir dekötü haberi var.

İyi haber 2012 model Xperia'ların tü-münün Android 4.1 Jelly Bean sürü-münü desteklemesi. Yani Xperia T,Xperia TX, Xperia V, Xperia S, XperiaArco S, Xperia ion, Xperia P, Xperia gomodelleri bu yeni sürümüne güncellene-bilecek.

Kötü haber ise 2011 model Xperia'la-rın bu olanaktan faydalanamaması. Bumodel cihazlar Android 4.0 altında so-runsuz çalışabilecek.

Surface yok satıyorYAzILIM devi Microsoft'un Win-

dows 8 işletim sistemini kullananyeni Surface tabletleri dahasatışa çıkmadan yok satıyor.

ABd, Almanya, Fransa gibiülkelerde önsiparişe açı-

lan ve kısa sürede tüke-nen Surface'ların 32gB klavyesiz olan en

ucuz modeline ilgiyoğun oldu. Ancak ABdgenelinde önsiparişteolan 32 ve 64 gB hafızalıklavyeli modeller de bir-kaç güç içinde tükendi.

Sony'den bir iyi bir de kötü haber

üç bombayı ardarda patlatacak

4K nedir ve nasıl çalışıyor?4K nedir ve nasıl çalışıyor?4K nedir ve nasıl çalışıyor?4K nedir ve nasıl çalışıyor?4K nedir ve nasıl çalışıyor?Google'ın 29 Ekim'de düzenlemesibeklenen etkinliğinde iki tablet vebir akıllı telefon kullanıcılarınkarşısına çıkacak.gOOgLE'IN 29 Ekim için basın mensupla-rına davetiye yollamaya başlamasıyla birliktegece hakkında ayrıntılar da yavaş yavaş günyüzüne çıkmaya başladı.

The Next Web'in haberine göre Google, 29Ekim'de Nexus 7 ve Nexus 10 tablet modelle-rinin lanse edilecek. 3G desteğine sahip 32GB Nexus 7 ile birlikte 10 inç'lik ekrana sahipNexus 10 da ortaya çıkacak. Samsung ve Go-ogle'ın birlikte geliştirdiği Nexus 10 dışındaLG'nin üretimini üstlendiği Nexus 4 isimliakıllı telefon da yine kullanıcılara gösterilecekbir diğer ürün olarak göze çarpıyor. Nexus4'te aynı zamanda dört çekirdek 1.5 GHz hı-zında işlemci kullanılacak.

Android 4.2 işletim sisteminin ne gibi yeniözelliklere sahip olacağı da yine 29 Ekim ge-cesi belli olacak.

FULL HD çözünürlüğü 4'e katlayacak olan4K TV'ler, her geçen gün bize yaklaşıyorlar.4K TV'lerden faydalanabilmemiz için tabi ki4K içeriğinin yaygınlaşması (ve tabi ki fiyat-larının da kabul edilebilir seviyeye düşmesi)gerekecek. Peki 4K tam olarak ne demek,neden bu kadar önemli?

4K ve 8K TV, Ultra-High Definition(UHD) standardının alt ve üst kısımlarınıtemsil ediyorlar. NHK Science & Techno-logy Research Laboratories tarafından2007'de önerilen bir video biçimi olan UHD,videoları 24, 25, 50, 60 ve hatta 120 FPS ileoynatmaya izin veriyor.

4K UHDTV, 2160p çözünürlüğü ile şuanki 1080p'yi ikiye katlıyor. İki kat dahauzun ve iki kat daha geniş olan 3840×2160çözünürlüğü ile 8.1MP'lik bir görsel göstere-biliyor. Bugünkü HD ekranlar ise 2.1MP'likbir görüntü sağlayabiliyor. "4K" terimi, dikeypikselleri saymak endüstri standardı halinegelmiş olsa da, yatay piksellerin sayısındanbahsediyor.

8K'de ise 4K'nin iki katı olan 7680×4320çözünürlüğüne ulaşıyorsunuz. Bir 8K'nın

piksel sayısına ulaşabilmek için çift sıralı 4tane HDTV'yi bir araya götürmeniz gereki-yor. 8K TV'ler, 33.2MP'lik bir resim göstere-biliyor.

Ancak tüm yeni teknolojilerde olduğu gibiUHDTV'nin de giderilmesi gereken bazı so-runları var. Örneğinşu anki ağ altyapısı,bu televizyonlarıbesleyecek veriyiiletmekte zorlanı-yor.

4K'nin ekra-nında pikselleritek tek görebil-meniz için yüzü-nüzü adetaTV'nizin ekra-nına yapıştır-manızgerekiyor.4K'nın sun-duğu görüntükalitesini,Apple'ın Re-

tina ekranını örnek verecek anlatabiliriz. Re-tina'daki gibi bir görüntü yoğunluğunun 80inç'lik bir TV'ye geldiğini düşünün. Yüksekpiksel yoğunluğu, 3D filmlerde de etkisinigösteriyor. Zira 3D filmlerde filmi pasif göz-lüklerle izlediğinizde çözünürlük 1920×540'adüşüyor. Çözünürlüğü ikiye katlayan 4K,

1080p'nin bu kısıtlama-larını etkin bir bi-çimde aşıyor veHD kalitesinde 3Dgörüntüler sağlaya-biliyor.

4K teknolojisinibenimseyen şirket-lere de her geçen günbir yenisi katılıyor.LG'nin bir 3D UHDTV'si, Sharp'ın SuperHi-vision TV'si,Sony'nin 4K HomeProjector'ü bulunuyorve fiyatların daHDTV'lerde olduğu gibi

düşmesi bekleniyor.

google 4K nedir ve nasıl çalışıyor?

Page 14: eko LIFE 17. Sayı

14 Kültür&Sanat

Kurban Bayramı’nda TemsilleriniSürdürecek Olan Devlet Tiyatroları 12 Bölgedeki 28 Sahnesinde 33 DeğişikOyunu 115 Kez Sahneleyecek.

Sahneler Bayram’da da

şenleniyor

BURSA– EKOLIFEArjantinli tango sanatçıları Mariela Maldonado ve pablo

Sosa tarafından kurulan ‘Tango Legends’ grubu, Ata-türk Kongre Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM)yaptıkları şovla Bursalılara keyifli anlar yaşattı. MerinosAKKM, ‘Tango Will Never die’ adlı dünya turnesine çıkanusta tango dansçılarına ev sahipliği yaptı. Osmangazi Salo-nu’nda düzenlenen gösteride, sanatçılar görsel bir şöleneimza attı. Koreograf Mariela Maldonado ve pablo Sosa ta-rafından kurulan ‘Tango Legends’, 23 kişilik kadrosuyla tangoateşini ve tutkusunu, birbirinden şık kostümlerle yansıttı. Ödüllü veHollywood yıldızlarına tango eğitmenliği de yapan ‘Tango Legends’ dans-çıları, Arjantin’in ruhunu ve tangonun büyüsünü sanatseverlere yaşattı. İkiperdeden oluşan gösterinin ilk bölümünde, tangonun altın çağı, ikinci bölümünde ise20. yüzyılın son yarısında hayal gücünden doğan görkemli bir koreografi sunuldu.

23 - 28 Ekim 2012 tarihlerini kapsayan bayramhaftası süresince: Ankara devlet Tiyatrosu:Büyük Tiyatro’da; Orhan Asena’nın yazdığı,Serhat Nalbantoğlu’nun yönettiği “HÜRREMSULTAN” 26, 28 Ekim tarihlerinde; ÇayyoluCüneyt Gökçer Sahnesi’nde; Kenan Işık’ınyazıp yönettiği “AŞK HASTASI” 23 – 28 Ekimtarihleri arasında; Şinasi Sahnesi’nde; BehiçAk’ın yazdığı, Serhat Nalbantoğlu’nun yönettiği“TEK KİŞİLİK ŞEHİR” 23 – 27 Ekim tarihleriarasında; Hans Christian Andersen’in yazdığı,Çağman Pala’nın çevirdiği, Adrian Mitchell’indüzenlediği, Sabri Özmener’in yönettiği çocukoyunu “KARLAR KRALİÇESİ” 28 EkimPazar günü; Akün Sahnesi’nde; Suat Derviş’inyazdığı, Gülriz Sururi’nin oyunlaştırıp yönettiği“FOSFORLU CEVRİYE” müzikali, 23 – 27Ekim tarihleri arasında; Ferenc Molnar’ın yaz-dığı, Tarık Demirkan’ın dilimize çevirdiği, SerraCanbay’ın uyarladığı ve Ebru Kara’nın yönet-menliğini yaptığı çocuk oyunu“PAL SOKAĞI ÇOCUKLARI” 28Ekim Pazar günü; Altındağ Tiyat-rosu’nda; Füruzan’ın yaz-dığı, Funda Mete’ninyönettiği “KIŞ GELME-DEN” 23 – 28 Ekim ta-rihleri arasında; İrfanŞahinbaş Atölye Sah-nesi’nde; BertoltBrecht’in yazdığı, AyşeSelen’in çevirdiği,

Ayşe Emel Mesçi’nin yönettiği “CESARETANA VE ÇOCUKLARI” 24, 27 Ekim tarihle-rinde; Stüdyo Sahne’de; Nikolay Vasiliyeviç Go-gol’un yazdığı, Sylvie Luneau – RogerCoggio’nun uyarladığı, Coşkun Tunçtan’ın çe-virdiği, Cem Emüler’in proje tasarımını ve yö-netmenliğini yaptığı “BİR DELİNİN HATIRADEFTERİ” ise 23, 26, 28 Ekim Tarihlerinde;Oda Tiyatrosu’nda; Patrick Süskind’in yazdığı,Hale Kuntay dilimize çevirdiği, Metin Belgin’inyönetmenliğini yaptığı “KONTRABAS” 23 –27 Ekim tarihleri arasında sahnelenecek.

İstanbul devlet Tiyatrosu: Cevahir Salon1’de; Irvin Shaw’ın yazdığı, Çoşkun Büktel’inçevirdiği, Şakir Gürzumar’ın yönettiği “ÖLÜ-LERİ GÖMÜN” 24 – 28 Ekim tarihleri ara-sında; Cevahir Salon 2’de; 26 Ekim Cuma günüprömiyer yapacak olan Güngör Dilmen’in yaz-dığı, Faik Ertener’in yönettiği “AŞKIMIZ AK-SARAY’IN EN BÜYÜK YANGINI” 27, 28

Ekim tarihlerinde de sahnelenecek.Üsküdar Tekel Sahnesi’nde;Burçak Çöllü’nün yazdığı,

Mustafa Avkıran’ın yönettiği“AY ECESİ” 23 – 28

Ekim tarihleri arasında;Üsküdar Stüdyo Sah-nesi’nde; IrmakBahçeci’nin yazdığı,

Saydam Yeniay’ın yö-nettiği “MICHELAN-

GELO” 26, 28

Ekim tarihlerinde; Küçük Sahne’de; Yavuz Öz-kan’ın yazdığı, Hidayet Erdinç’in yönettiği“HERKESİN BİLDİĞİ SIRLAR” 23 - 28 Ekimtarihleri arasında; Ahmet Mithat Efendi KültürMerkezi Ferudun Karakaya Sahnesi’nde; BertoltBrecht’in yazdığı, Adalet Cimcoz’un çevirdiği,Yücel Erten’in yönettiği “SEZUAN’IN İYİ İN-SANI” 26, 27, 28 Ekim tarihlerinde izlenebile-cek. İzmir Devlet Tiyatrosu: KonakSahnesi’nde; Güngör Dilmen’in Yazdığı, Boz-kurt Kuruç’un Yönettiği “BAĞDAT HATUN”23 – 28 Ekim tarihleri arasında; Karşıyaka RagıpHaykır Sahnesi’nde; Henrik İbsen’in yazdığı,T.Yılmaz Öğüt’ün çevirdiği, Cem Emüler’in yö-nettiği “NORA (BİR BEBEK EVİ)” ise 26, 27,28 Ekim tarihlerinde; Karşıyaka Oda Tiyatro-su’nda; Ugo Betti’nin yazdığı, Ahmet MuhipDranas’ın çevirdiği, M.Sadık Yağcı’nın yönettiği“KEÇİLER ADASI” 23, 24 Ekim tarihlerinde;Konak Melek Ökte Sahnesi’nde; Ugo Betti’ninyazdığı, Ahmet Muhip Dranas’ın çevirdiği,M.Sadık Yağcı’nın yönettiği “KEÇİLERADASI” 26, 27, 28 Ekim tarihlerinde sanatse-verlerce seyredilebilecek.

Bursa devlet Tiyatrosu: AVP Sahnesi’nde;23 Ekim Salı günü prömiyer yapacak olan Hida-yet Sayın’ın yazdığı, Bora Özkula’nın yönettiği“ALTIN KAFESTE YANGIN” 24 – 27 Ekim ta-rihleri arasında da sahnelenecek. Charles Perra-ult’un yazdığı, Metin Arslan’ın oyunlaştırdığı,Berrin Kulya Balkanların yönettiği çocuk oyunu“ÇİZMELİ KEDİ” 28 Ekim Pazar günü.

Tangonun büyüsü Bursa’yı sardı

dans Kültürügenlerimiz de Var!..

Yıllar önce en iyi tango dansçısı olaraktüm dünyada tanınan Gustavo Russo’yu Ar-jantin’ in en iyi 20 dansçısı ve müzisyeni ile bir-likte İstanbul’da izleme şansım oldu. . TANGOSEDUCCION , ın Astor Piazzola’ nın müziği eşli-ğinde,yüksek sanatsal yaratıcılıkve heyecan verici bir koreograflar ile birliktedünyanın en cezbedici dansıyla ilk o gün tanış-tım.

Buenos Aires’in arka sokaklarında doğan veyıllarca çingeneler tarandan yapılan bu ateşlive tutkulu dansın ünü Güney Amerika’danNewyork, Londra ve Parise yayılmış, birincidünya savaşından çok kısa bir süre sonra iseFransa’ya taşınmıştı. Fransızlar bu dansı birazdaha duygusal ve melankolik bir hale getirse-lerde tango Buenos Aires’in arka sokakla-rında ki ihtiras ve tutku dolu çekici halini hiçbir zaman kaybetmemiştir.

Her şey vardı o gün hayranlıkla izlediğim budansta; hırçınlık, masumiyet, öe, aşk, yaka-rış, şehvet ve tutku… Muhteşem bir melodi vesevdiğinize olan bütün hislerinizi, aşkınızı, öf-kenizi, kırgınlıklarınızı, içinize sığan sığmayantüm duygularınızı hiç konuşmadan sadece ha-reketlerinizle, dokununarak ve gözlerinin içinebakarak içinizden geldiği gibi ifade edebiliyor-dunuz.. Bu dansı bilmemenin ne kadar büyükbir kayıp olduğunu o an anladım.. ki bugün ülke-mizde yabancı kökenli bu dansın sayısız özelkursları bulunmaktadır!..

Dans bazen insanın beyin gücünün bedenüzerinde motiflenerek sunulması. bazen degünümüz yaşantısına adapte edilerek müzik,mimik, kostüm, dekor gibi yardımcı sanatlarlasüslenerek sergilenmesidir. Kimi zaman aşkı,özlemi, kimi zaman savaşları, göçleri, yaşamı,ölümü, coşkuyu, kimi zaman dinginliği, kimi za-manda isyanı, heyecanı, korkuları anlatır dans.

Tüm dünya dansının kökenlerinde, ritüellerve halk dansları vardır. Dans bizim kültürü-müzde Osmanlılardan beri var olmuştur. BazıOsmanlı padişahlarının Avrupa ziyaretlerinemüzisyenler ve dansçılar götürdükleri tarihi ka-yıtlarımızda mevcut dur. Türkiye Mezopo-tamya, Akdeniz ve Orta Asya kültürleri ilebeslenen köklü bir Anadolu kültürünün miras-çısıdır. Bu durum dansla olan tarihsel ilişkimizide oldukça iddialı bir biçimde izah etmektedir.Ülkemizde bulunan, neolitik çağdan kalan tümkaya resimlerinde dans eden figürler tasviredilmiştir ve bugün her ne kadar kıymetini bil-mesek de, bu tarihsel mirasın takipçisi, çokköklü bir dans kültürünün üzerinde oturuyoruz.Akla gelebilecek her temayı içeren, zengin birhalk dansları koleksiyonuna sahibiz aslında .Cumhuriyet döneminde ise, Atatürk’ün tümsanat dallarınna olduğu gibi dansa verdiğiönemi hepimiz biliriz.

Bugün ise maalesef bu eşsiz sanat ülke-mizde yeterli rağbeti görmüyor. Nerede ise birçok yöresel danslarımız unutulmak üzere. EğerFıransızlar Arjantin’in arka sokaklarında doğanve çingenelere has olan bu dansı sahipleniptüm dünyaya duyurmamış olsalardı bugünbelki hala o sokaklarda çingeneler arasındasergilenen etnik bir dans olarak kalacaktı.Fransızlar Tango yu bugün tüm dünya ile tanış-tırmayı başarmışlardır.

Peki ya biz ? Son yıllarda Anadolu Ateşi’nin modern figür-

leri ile sergilenen halk oyunlarımız ve karade-niz yöresine has bir kaç dansımız dışında neyitaşıyabildik yada sevdirebildik ki halkımızayada dünyaya!.. Oysa Türkiye halkı dans eden,dansı seven bir halktır... Dans kültürü genleri-mizde var. Türkiye danslarının genel karakteri okadar zengin ki; Hem derin tarihsel birikim,hem etnik çok renklilik, hem de coğrafi farklı-lıklar ülkemizde çok kültürlü bir dans karakteriortaya çıkarıyor. Egede ağır ve mağrur danslar,Trakyada kıvrak karşılamalar, Karadenizde hızlıhoronlar, doğuda aşiret kültürünün etkisi ileomuz omuza uygulanan danslar. Kısacası Ana-dolu da her duygunun bir dansı var ve güzellik-leri de barındırdıkları çeşitlilik ve renklilikte…

Kültürümüze, sanatımıza ve danslarımızasahip çıkalım, yaşayalım, yaşatalım!...

Hülya TURAN

Page 15: eko LIFE 17. Sayı

15Yaşam

gİdEREK yaygınlaşan ve kadınlarda adetdüzensizliği, tüylenme, kilo alımı gibi belir-tilerle kendini gösteren Polikistik Over Sen-dromu (PCOS) zamanında tedaviedilmediği takdirde rahim kanserine sebebi-yet verebiliyor. PCOS’u bir hastalıktan zi-yade bir ‘durum’ olarak nitelendiren HŞKlinik Direktörü ve Şatıroğlu Sağlık, Eği-tim ve Kültür Vakfı Başkanı Kadın Hasta-lıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. HakanŞatıroğlu, ilaçla kolayca tedavi edilebilenPCOS’un ihmal edilmemesi gerektiğineişaret etti.

KİST dEĞİL, YUMURTAPolikistik Over Sendromu olan kadınların

hastalığın adını duyduklarında paniğe ka-pıldıklarını ancak aslında herhangi bir kistoluşumu olmadığına dikkat çeken Şatı-roğlu, PCOS’u şöyle anlattı: ‘Yumurtalık-lar her ay düzenli olarak yumurtahavuzundan yaklaşık 800-900 yumurtayıalır, bunların arasından tek bir yumurtayıseçer ve olgunlaştırır, diğerleri telef olur gi-derler. PCOS’ta ise bu düzen bozulur veseçim yapılamaz, olgun yumurta üretilemezve atılamaz, diğerleri de telef olamadankalır, bu durum ultrasonla bakıldığında incigibi dizilmiş kesecikler şeklinde gözlemle-nir. Aslında bu yapılar kist değil, gelişeme-yen yumurta kesecikleri yani foliküllerdir.’

PCOS rahatsızlığı olan kadınların hep-sinde aynı belirtiler görülmese de, rahatsız-lığın en bariz göstergesinin adetdüzensizliği olduğunu anlatan Şatıroğlu,‘Yumurtalıkta düzenin bu şekilde bozul-ması kadındaki erkeklik hormonlarının(an-drojenlerin) daha fazla salgılanmasınasebep olur. Erkeklik hormonunun fazlalığı,

deride yağlanma yapar, yağlanmayla bir-likte akne yani sivilce oluşumu başlar, vü-cutta erkek tipi tüylenme görülür. Butüylenme dudakların üst kısmında, yanak-larda, göğsün ortasında, çevresinde ve kar-nın alt kısmı ile bacakların diz üstü içyüzlerinde oluşur. Ancak tüylenme kıl folü-külleri zaten çok az olan Asyalı kadınlardadaha az görülür’ dedi.

İNSÜLİN dİRENCİ KİLO YApIYORPCOS rahatsızlığı olan kadınların çoğu

zaman kilo alma şikayetiyle doktora baş-vurduklarını ifade eden Şatıroğlu, PolikistikOverli kadınlarda sıklıkla insülin direncininartmış olduğunun gözlendiğini belirtti. Şatı-roğlu, ‘İnsülinin asıl görevi kandaki şekeri(glikoz)hücre içine sokarak kullanılmasınısağlamaktır. PCOS’lu kadınlarda insülin di-renci oluştuğu için bu şeker enerjiye çevril-

mekte zorlanır ve hücreler tarafından kulla-namayan kan şekeri vücutta özellikle belçevresinde yağlanma şeklinde birikmeyebaşlar. PCOS’lu kadınlardaki simit şeklin-deki göbek oluşumunun sebebi budur’ diyekonuştu. PCOS’un en belirgin özelliklerin-den düzensiz adet görme nedeniyle bir çokçiftin çocuk sahibi olmakta güçlük çeke-bileceğini anlatan Şatıroğlu,”hura-felerin” aksine , PCOS’lukadınların uygun takip ve tedavi-lerle gebe kalabileceklerini işaretetti. Düzensiz adetlerin ilaç teda-visi ve destek tedaviler sayesindedüzene sokularak gebeliğe uygun birzemin hazırlanabileceğine değinen Şatı-roğlu, ‘Pek çok kadın basit ilaç tedavileriile gebe kalabileceği gibi gerekli durum-larda tüp bebek tedavilerinden de ya-rarlanabilmekte. Ancak bazen yanlışbilgilendirilen çiftler bu basit tedavisüreçlerini atlayarak ilk adım olarakTüp bebek tedavisine yönlendiril-mekte. Bu yüzden uzman birhekim aracılığıyla hastalığıntedavisi çok iyi sonuçlar ver-mekte ’ diye konuştu.

Tedavi edilmeyenPCOS’un rahim içi kanseri ris-kini artırdığını ifade eden Şatıroğlu,‘PCOS’lu kadında anovulasyonyani yumurtlayamama durumu sözkonusudur. Kadındaki progesteronhormonu üretimi olmamakta ve es-trojen hormonu tek başına salgılan-maktadır. Bu durum çok uzun sürelidevam ederse rahim kanseri gelişmeriski ortaya çıkar. Çünkü çatlayan yu-murtanın salgıladığı progesteronun

rahimi koruyucu etkisinden mahrum kalın-maktadır.’diye konuştu. PCOS tedavi yön-teminin çiftin çocuk beklentisinin olupolmamasına göre şekil aldığını anlatan Şatı-roğlu, çocuk düşünmeyen kadınlardadoğum kontrol hapı desteğiyle kolayca te-davi yapıldığını belirtti. Doğum kontrol

haplarının vücuttaki hormon düze-nini geri getirdiğini anlatan Şatı-

roğlu, hastalıkla birlikte oluşantüylenme adet düzensizliğigibi şikâyetlerin de ortadan

kalktığını söyledi. Çocuk sahibiolmak isteyen kadınların önemli

bir kısmında ise bazı ilaçlarla insülindirencinin düşürülerek yumurtlamanın oluş-masına zemin hazırlandığını ifade eden Şa-

tıroğlu, ‘Çeşitli ilaçlar, hekim kontrolünde

kullanıldığında yumurta seçimi veüretimi gerçekleşmekte ve eğer

başka bir nedeni yoksa çocuk sa-hibi kolaylaşmakta. Yumurt-

lama sağlanarak çocuksahibi olmalarına uygun

zemin hazırlanabiliyor.Eğer sırası ile arka ar-kaya 2-3 kez yapılan

bu tedavilere rağmen ge-belik sağlanamamışsa aşılamaya da tüp bebek tedavisi ge-rekli olabilmekte.’ diye ko-

nuştu.

Adetleriniz düzensizse, tüylenme hız kazanmışsa, kilo alımından şikayetçiyseniz aman dikkat!

dÜNYANIN en önemli sağlık sorun-larından biri olan obezite ile ilgili sonyapılan bir araştırma obezitenin ger-çekten "kafada" bitirilebileceğini gös-terdi.

Çünkü bilim adamları kilo kontro-lünde etkin olan iki hormonun öneminikeşfetti. ABD'deki Michigan Üniversi-tesi'nde yapılan araştırmaya göre bazıinsanların beyni iştahı kontrol edenhormonlara cevap vermiyor.

Bu iki önemli hormondan biri Greh-lin hormonu. Bu hormon metaboliz-mayı yavaşlatıyor ve vücudun yağyakma yeteneğini azaltıyor. İkinci veuzmanların daha çok üstünde durduğuhormon ise leptin hormonu. Vücutağırlığını kontrol etmede anahtar roloynayan leptin hormonu, beyne sürekliaçlık sinyali gitmesini önleyen ve dahafazla kalori yakılmasını sağlayan hor-

mon. Daha önceki araştırmalardaleptin hormonu salgılamayan insanla-rın kilolarıyla ilgili çok dahafazla sorun yaşadığı or-taya çıkmıştı. Şimdibilim adamları leptinhormonu beyneulaşana kadar et-kili olan iki ayaklıbir reseptör keş-fetti. Uzmanlaragöre aşırı kiloluinsanlarda ya bureseptörlerin ek-sikliği söz konusuolabilir. Bu buluş-lar obezite ve hor-monla ilişkilihastalıkların tedavi-sinde, önemli ölçüde yolgösterici olabilir.

S. Arabistan TemsilcisiOsman EDRESS

O.Doğu TemsilcisiHamza KORK

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri MüdürüMega Kültür, Sanat, Turizm ve Dış Ticaret Ltd. Şti. adına

Erkan KORK

Genel KoordinatörBora AKCİL

BaskıMİLSAN Basın Sanayi-İnönü Mahallesi, Muammer Aksoy Cad.

Dere Sk. No: 70 - 34620 Sefaköy - K.Çekmece / İSTANBULDağıtımYAYSAT

Yayın TürüYAYGIN, SÜRELİ

Yönetim YeriHürriyet Cad. No: 1 Kat: 18 Skyport Residance

Beylikdüzü/İSTANBULEkolife, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.

Genel Yayın YönetmeniHülya Beydilli

Haber Müdürü Sarp AKINCI

İstihbaratHakan KORK

Reklam MüdürüBurak YALNIZER

Ankara TemsilcisiŞeyda ÖZALP

Genel Yayın DanışmanıCelal DEMİR

Görsel YönetmenTalha Feyyaz DUYAR

Baskı Öncesi HazırlıkLOJİMEDYA AJANS

İnternet Sitesi EditörüNecati TURAN

Tedavi edilmeyen PCOSkansere yol açabiliyor

Sırrı gerçektenbeyindeymiş

TEdAVİ

EdİLMEYEN pCOS

KANSER

RİSKİNİ

ARTIRIYOR

HŞ Klinik Direktörü ve ŞatıroğluSağlık, Eğitim ve Kültür VakfıBaşkanı Kadın Hastalıkları veDoğum Uzmanı Prof. Dr. HakanŞatıroğlu, ilaçla kolayca tedaviedilebilen PCOS’un ihmaledilmemesi gerektiğine işaret etti.

Hakan Şatıroğlu

Page 16: eko LIFE 17. Sayı

16 Spor

9 bin yıllıkbir oyun

BOCCEBOCCEBOCCEBOCCEBOCCEBOCCE antik sporlardandır. Tarihi gelişimi veköklerine dair çok kesin bilgiler olmasa da, bu-günkü adıyla Bocce sporuna benzeyen bazıoyunlar çok eski tarihlerden beri var olmuştur.Bocce ile ilişkilendirilen en eski tarihçe MÖ7000’lere kadar geri gitmektedir. Bu tarihçeünlü İngiliz arkeolog James Mellaart’n 1961 yı-lında Çatalhöyük’te yaptığı kazılara dayandırıl-maktadır.

Zaman içerisinde Bocce Avrupa’da çeşitlitoplumların her kesimi tarafından (gençler, yaş-lılar, erkekler, kadınlar, bilim adamları, sanatçı-lar, soylular, köylüler, devlet adamları, vb.)zevkle oynanan bir oyun haline geldi. Hattabazı tarihçiler Sezar Augustus’un bile Boc-

ce’yi sevdiğini belirtmiştir. Bazı tıpçılar roma-tizma tedavisi için bu sporu önermiştir.

Türkiye’de Bocce ile ilgili ilk etkinlik 1990yılında yapılmıştır. Yılmaz Balaban’ın girişim-leri sonucunda, dönemin Bakırköy BelediyeBaşkanı Yıldırım Aktuna ve Ataköy DenizSporları Kulübü Başkanı Fuat Yılmaz’ın des-tekleriyle, Uluslararası Bocce Konfederasyonu(CBI) Başkanı Giovanni Baggio, Genel Sekre-ter Emilio Paparelli ve Dünya Şampiyonu İtal-yan sporcular İstanbul’a gelerek, Bocce’yi Türkbasın ve spor kamuoyuna tanıtmışlardır.

Bocce’nin federe olmasıyla birlikte, Herkesİçin Spor Federasyonu bünyesinde oluşturulanilk resmi milli takım, 1995 yılında İtalya’nınSardunya kentinde yapılan 5. Dünya BocceŞampiyonasına katılmıştır.

TBBDF bünyesinde Bocce sporunda çokhızlı bir gelişme ve yaygınlaşma kaydedilmiş-tir. 2006 yılında Bocce’de ilk kez erkekler vebayanlarda ayrı ayrı olmak üzere KulüplerarasıTürkiye Bocce Ligleri başlatılmıştır. 10 erkekve 10 bayan kulüp takımının yarıştığı liglerinfinal müsabakaları Ankara Sincan Gençlik Mer-kezi’nde yapılmış ve ligi bayanlarda AntalyaKemer Spor, erkeklerde ise İstanbul BocceSpor Kulübü şampiyon olarak tamamlamıştır.2006-2007 sezonunda ise lige Petank ve Volodisiplinleri de eklenmiş ve lig üç disiplinin birarada yapıldığı renkli bir formata kavuşmuştur.Aynı sezon Türkiye Bocce liglerine ikinci ligeklenmiş ve böylelikle kademeli lig sistemibaşlatılmıştır.

2009-2010 sezonundan itibaren bayan –erkek takımlar birleştirilmiş ve ligler karma ta-kımlarla oynanmaya başlanmıştır. 2010-2011sezonundan itibaren ise üçüncü lig de başlatıla-rak, Türkiye Bocce Ligleri üç kademeye yük-seltilmiştir.

Bocce nasıl oynanır?Bocce’nin içerisinde çok çeşitli

oyun vardır. Bu oyunların hepsi be-lirli bir formatta oynanan gelenek-sel oyundan türemiştir. Bugeleneksel oyun, teke tek,çiftler veya üçkişilik takımlarhalinde oynanır.Oyun elle atılantoplarla oynan-maktadır. Bu top-lar atılırken, masatenisi topu büyük-lüğündeki küçük birhedef topa yaklaşıl-maya çalışılır. Hangitaraf daha yakınsadiğer takım topunu oynar. Oyuncu-lar gerektiği zaman rakip topu,

hedef topu veya kendi topunu davurmak için atış yapabilir. Böylelikletakımlar toplarını tamamlayıncaya

kadar toplar atılır.Oyunda oyuncular2, 3 veya 4 top kul-lanmaktadır. Top-lar bitince hedefeen yakın olantakım, rakibin enyakın topundandaha yakın olantapleri adetincesayı kazanır. Bir

sonraki elde iseoyun ters istikametten oynanır.

Oyun, takımlardan bir tanesi belirlibir sayıya (12, 13, 15 gibi) ulaşıncasona erer.

24 Mart 2005 tarihinde yapılan genel ku-rulda MDK üyelerinin tümünün oylarını alanve aynı zamanda Tarih Doktoru da olanAhmet Recep TEKCAN federasyon başkanıseçilmiştir. 22 Ocak 2006 tarihinde ise fede-rasyon 26057 sayılı Resmi Gazetede yayınla-nan kanunla özerkleşmiştir.

Özerkliğin ardından federasyonun 1. Ola-ğan Genel Kurul toplantısı 27 Mayıs 2006 ta-

rihinde yapılmış ve Ankara Büyükşehir Bele-diyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler DairesiBaşkanı Ahmet Recep TEKCAN tekrar baş-kanlığa seçilmiştir. 1. Olağan Genel Kurulüyelerinin oybirliğiyle kabul etmesiyleBocce branşı altında Dünya ve AkdenizOyunlarında oynanan Petank ve Boules(Volo) sporlarının da TBBDF çatısı altında yeralması kabul edilmiştir.

Nalan Delibaş'tan 2 Gümüş1.Akdeniz Bocce Şampiyonası 21

Ekim Pazar günü Manisa Tenis veDağcılık Kulübü Tesisleri'nde ya-pıldı. Şampiyonaya Türkiye, Fransa,İtalya, Tunus, Cezayir, Libya, Hırva-tistan ve Sırbistan'dan toplam 11takım katıldı.

Bursaspor Bocce Takımının başa-rılı sporcusu Nalan Delibaş,Petank Çiftler veÜçler dallarındaikinci olarakülkemize 2gümüşmadalyagetirme-nin mut-luluğunuyaşadı.

Bursaspor

Bocce Takımımızın AntrenörleriAhmet Yaratılmış ve Özlem ÖzkanŞampiyona'da Milli Takımımızın an-trenörlüğünü yaptılar. Antrenörü-müz Ahmet Yaratılmış yaptığıaçıklamada; "İlk kez düzenlenen Ba-yanlar Akdeniz Şampiyonası'na evsahipliği yaptık ve organizasyon sonderece başarılı bir biçimde gerçek-

leştirildi. Bu spor da-lında öncü olan

Fransa'nın ardın-dan 2.lik kürsü-süne oturansporcularımızıgöstermiş ol-

dukları perfor-manstan dolayıkutluyoruz"dedi.

BOCCE

Türkiye Bocce Federasyonu’nun öyküsü