23
ELMALILI M. HAMDI YAZIR SEMPOZYUMU Akdeniz Üniversitesi Fakültesi 2-4 2012

ELMALILI M. HAMDI YAZIR SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D250804/2015/2015_KOZANA.pdf · Muhammed Hamdi Yazır Sempozyumu, (4-6 Eylül 1991) TDV yay, Ankara 1993, s. ... .Trafiğin rahat

  • Upload
    others

  • View
    15

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ELMALILI •

M. HAMDI YAZIR

SEMPOZYUMU

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

2-4 Kasım 2012

~ Elma/Ilı Hamdi Yaztr Sempozyumu Editör: Prof. Dr. Ahmet ÖGKE

Doç. Dr. Rıfat ATAY

Yayın No : 601 Sempozyum ve Paneller Serisi: 50

ISBN: 978-975-389-835-5 15.06.Y.0005.601

Yayıncı Sertifika No: 15402

© Bütün Hakları Türkiye Diyanet Vakfı'na aittir. 1. Baskı, Kasım 2015, Ankara, 600 Adet

İLKSAY Kurulu'rı.un 21.08.2013 tarih ve 19-2 sayılı kararıyla uygun görülmüş ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti'nin 05.11.2013 tarih ve 1471/18-b sayılı kararıyla bas ılmıştır.

BASKI : 'ifDV.Ufib T~rtı.MAra.u.cuıtTlc. ISU'n<i$1

IASIMIVI 1 PAAmHC HOVS:(

Serhat Mah. 1256 Sokak No:ll Yenirfuıhalle /ANKARA

Tel : 0312 354 91 31 (pbx) Faks : 0312 354 9132

e-posta : [email protected]

Akdeniz Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Elmalılı ~- Hamdi Yazır Sempozyumu • 371

BİR TÜRK-İSLAM MÜTEFEKKİRİ: M. HAMDİ YAZffi ve

SİYASET FELSEFESİ

Yrd. Doç. Dr. Ali KOZAN

Nevşehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Nevşehir

Giriş

M. Hamdi, 1878' de Antalya'nın Elmalı ilçesinde doğar. Bur­

dur'un Gölhisar kazasına bağlı Yazır köyünden olan babası Numan

Efendi, Elmalı Şer'iyye Mahkemesi'nde başkatiptir. Annesi Fatma

Hanım, Elmalı ulem§sından Mehmet Efendi'nin kızıdır.1 İlk ve orta

tahsilini Elmalı'da _Rüşdiye Mektebi'nde tamamlar. HM:ızlığını da

yine burada tamamlar.

1. Elmalılı M. Hamdi Yazır 1.1. Tahsil Hayah

Hamdi Y az.tr İstanbul' a, yeğenine kendisine yakışır bir eğitim

almasını isteyen dayısı Mustafa Zekai Sarılar tarafından getirilir.2

Muhammed Hamdi, burada Küçük Ayasofya Medresesi'ndeki odaya

yerleşir (1895). 1905 yılında Mekteb-i Nüvv§b'ı bitirerek kadılık icaze­

ti alır. Bayezid Camii'nde derslerine devam ettiği Kayserili Hamdi

Efendi' den 1906 yılında Bayezid Ders-i §mı/Müderrisi olarak ic§zet

alır.3 Bundan sonra "Küçük Hamdi" diye anılmaya başlar. Hamdi

Yazır, Soyadı Kanunu (2 Temmuz 1934)'ndan önce "Elmalılı Hamdi"

adı ile "Küçük Hamdi Efendi" adlarını kullanır. Çünkü hocası ile karış-

1 "Elmalılı Mulıammed Hamdi Yazır", Altınoluk Dergisi, Mayıs 2002, Sayı: 195, s. 45. 2 Fatma Paksüt, "Merlıum Dayım Hamdi Yazır", Altınoluk Dergisi, 1992, Nisan, Sayı:

74, s. 20. 3 Elmalılı Hamdi Yazıx, Hak Dini Kur'an Dili, c. 1, Eser Neşriyat, s. XV.

372 • Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

tınlmaması için, hocasına "Büyük Hamdi" kendisine de "Küçük Ham­di" denilmiştir. Hocasının 1914' de ölümünden soma, bu ad unutulur.

Yazır soyadım ise, Soyadı Kanunu'yla birlikte babasının köyünün

ismine nisbetle almıştır.4

Tahsili sürecinde kendi kendine Matematik, Felsefe, Edebiyat,

Musiki ve üç dört ay gibi kısa bir zamanda Fransızca'yı öğrenmiştir.

Kendisinin kayd ettirdiğine göre ise, Kant1n-u Esası ve Mehakim-i

Şer'iyye kanunu esbab-ı mucibe mazbatalarını yazarken, Fransızca'yı

kendi kendine kırk günde öğrenmiştir.5

1906-1908 , Bayezid Medresesi Ders-i am/Müderris - _,_, -- -- _______ ____,_. ---- --- - -

~ -- ·-----·--1908 1 il. Meşrutiyet' in ilk Meclisi . Antalya Mebusu

1909 Şeyhülislamlık

1909 Abdülhamid' in Hal'i

1909-1923 Mekteb-i Nüvvab ·-·Mekteb-i Kudat

Medresetül Mütehassisllı Süleymaniye Medresesi

· Mülkiye Mektebi

1915-1917 Huzur Dersleri

1918 Şeyhülisl~

-------- -- - -Mektubi/Yazı İşleri kalemmde

Fetva müsveddesinin hazır­lanması

Fıkıh hocalığı Fıkıh hocalığı ·

Fıkıh hocalığı Mantık hocalığı

Vakıf Hukuku hocalığı

Muhatab Hoca

Daru'l-Hikmeti'l-İslamiy)ıe azalığı ve reisliği

~ Fatma Paksüt, "Merlıııııı Dayım Hamdi Yazır", Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Sempozyumu(4-6 Eylül 1991);-Anka.ra 1993, s. 16.

5 İsmet Ersöz, "Elmalılı Mıılımıımed Hamdi Yazır ve Tefsiriniıı Özellikleri", Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Sempozyumu, (4-6 Eylül 1991) TDV yay, Ankara 1993, s. 170.

Akdeniz Üniversitesi İ lahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 373

1918-1919 (6 ay)

1919

1919

1919

1923

1. ve 2. Damad Ferid Paşa Hükümeti ·

Ödüllendirilme

Osmanlı Ayan Meclisi

Rütbe verilmesi

Cumhuriyetin İlanı ve Os­manlı Kurumlarırun Lağve­dilmesi

1926-1938 TBBMHükümeti

27Mayıs

1942

1.3. Mebusluğu (1908)

Evkaf Nazırlığı İrş§du'l-Ahlaf fi Ahkami'l­Evkaf adlı eserini kaleme alma­sı.

İkinci Rütbeden Osmanlı Nişa-__ J:!l·

Ayan Heyeti üyeliği

Süleymaniye Medresesi müder­risliği

Milli mücadele sırasında İstan­bul Hükümetlerinde görev yaphğı için İstiklal Mahkeme­si'nce gıyab~da idama mah­kfun edilmesi, tutuklanması ve beratı(40 gün tutukluluk)

Tefsir yazma görevi(48-60 yaş­ları arası)

Vefah

1908 yılı, aynı zamanda, hürriyetin ilan edildiği, Hamdi Yazır' ın

Antalya mebusu (milletvekili) seçildiği yıldır. Bu yılın yaz sonunda

Hamdi Yazır, kız kardeşirıi arkadaşı ile evlendirir. Altı ay sonra da

arkadaşının ölen ablasının kızı Havva Hanım ile evlenir.(1909)

Antalya mebusu olarak TBlvfM'ne girdiğinde "hmiyye sınıfının ııasıye-i paki, nıedar-ı iftiharı" taltiliyle şereflendirilir.

Antalya mebusu Hamdi Efendi'nin, meşrutiyet meclisindeki

önem, Il. Meşrı1tiyet'in ilk meclis çalışmalarında, özellikle 1876 ana­

yasası/Kanün-i Esasi üzerindeki değişiklikteki etkisinden ileri gel­mektedir.6

6 Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, c. 1, s.15.

374 ~ Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

1.4. Nazırlığı (1918-1919)

Birinci Damat Ferit Paşa hüküıneti kurulurken, Elmalılı' ya Evkaf

Nazırlığı (Vakıflar Bakanlığı) teklif edilir. İlk etapta politikayı girmek istemeyen Elmalılı, padişahın yazılı emri ile nazır olur. Bu görevi

esnasında ilgililerin yararlanması düşüncesi ile "İrşadii'l-AJılaf fi Ahkanıi'l-evknf'(Vakıf Hükümlerini Aydınlatıcı Bilgiler) adını taşıyan ve geniş ölçüde Mülkiye Mektebi'nde okuttuğu derslerden oluşan eseri­ni bas"fuır .7

Kurtuluş Savaşı sürecinin başlarında galip devletlerin Doğu' daki

hareketlere son verilmesi ve Mustafa Kemal'in yakalanıp cezalandı­

rılması yolundaki baskıları sonucunda, Sadrazam Ferit Paşa ve Hü­

kümeti istifa etmek zorunda kalır. Bu istifa ile nazırlığı noktalaruruş

olan Elmalılı, çok geçmeden Osmanlı Ayan Meclisine (Senato) üye seçilir. Ayan meclisine kayd-ı hayat şarh ile (ölünceye kadar) üye

olunursa da, onun bu görevde kaldığı süre üç senedir. Osmanlı Dev­

leti fiilen sona erdikten sonra, kendisinin ayan azalığı tabiatıyla söz konusu olmaz.

1919 ile 1922 sonbaharları arasında pek çok hükümet görev alır.

10 Ağustos 1922' de Sevr Anlaşması imzalanırsa da 23 Nisan 1920' de

Ankara'da toplanan Meclis'in kurduğu hükümet bu anlaşmayı tanı­maz. 9 Eylül 1922 günü Türk ordusu İzmir' e girer. Bu dönemi

müteakip, tutuklanarak yargılanır. Milli Mücadele sırasında İstanbul

hükümetlerinde görev yaphğı için İstiklal Mahkemesi'nce gıyabında

idama mahkfım edilmesi üzerine Fatih'teki evinden alınarak Anka­

ra'ya götürülür ve kırk gün tutuklu kalır. Mahkeme sonunda muh­

temelen bir dönem İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olması ve

Abdülhamid'in hal'inde yer alması sebebiyle suçsuz bulunarak ser­

best bırakılınca İstanbul'a döner. Bu olaydan sonra camiye gitme dı­şında evinden hiç çıkmaz.

1.5. İlmi Şahsiyeti ve Müderrisliği

1909 yılında ilk önce şeyhülislamlık Mektı1bin Kalemi'nde (yazı

işleri) görevlidir. Hürriyetin ilanından sonra, İttihat ve Terakki Fırka-

7 Fatma Paksüt, "Merlııım Dayım Hamdi Yazır -11- Nazırlık, Tııtııklmınuı, Aklamııa", Altınoluk Dergisi, 1992 - Mayıs, Sayı: 75, s. 21.

Akdeniz Üniversite.si İlahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 375

sının (partisinin) politik tutumundan uzak kalmakla beraber,

meşrutiyet idaresinin yararlarım, dine uygunluğunu anlatmak için

oluşan heyette bir süre çalışrruşhr.

Sultan Reşad'ın son zamanlarında, Ağustos 1918' de şeyhülislam­

lık teşkilah içinde kurulan Dfuü'l-Hikmeti'l-İslamiyye'ye önce üye,

soı:ıra başkan olur. Darü'l-Hikmetü'l-İslamiye bir İslam akademisi

niteliğindedir. Kuruluşunda güdülen amaç dini sorunların çözümü,

İslam'a yapılan saldırıların dini bakımdan karşılanmasıdır. 1919 yı­

lında, arzusu ve iradesi dışında gelişen olaylar yüzünden, bazı ders­

lerini bırakmak zorunda kalırsa da, uzman din adarru yetiştirmek için

kurulmuş olan Medresetü'l-Mütehassisin' deki manhk dersi ile

Darü'l-Hikmeti'l-İslamiyye' deki görevini bir süre daha sürdürür. 8

1.6. Vefalı

Tefsir çalışmalarına başlayınca pek dışarı çıkmayan Elmalılı Hamd.i, 1935'den sonra hiç dışarı çıkmaz. Yalnız kızının ricalarını reddedemez ve üç dört ayda bir, bir iki hafta için ona misafir olur . .Trafiğin rahat olduğu akşamdan sonraki saatlerde damadı Hulusi Topbaş, onu.Fatih' teki evinden alır, arabayla Erenköy'e geçirir.

1942 baharında mektupla kız kardeşine biraz iyileştiğini haber veren, Elmalılı 27 Mayıs günü vefat eder.9 Dört çocuk sahibi olan ve 64 yaşında vefat eden Elmalılı (1878-1942) daha önce "İstanbul' da ölür­sem oğlumun yanını, Erenköy'de ölürsem babamın yanını isterim" ded.iği için, babasının Sahray-ı Ced.it mezarlığındaki kabrine defned.ilir.

Vefatını müteakip, "Kaı;bedilen Büyük Alim Elmalılı Mehmed Ham­

di" adıyla kaleme aldığı makalesinde Ömer Rıza Doğrul, Elmalılı'yı teceddüd karşıh ve gelenekçi olarak adlandırır. Bu minvalde Mu­hammed Abduh gibi bir ced!dçi veya modernist İslamcı olamadığını, ananeye bağlılığı sebebiyle Muhammed İkbal gibi bir ihya hareketin­de yer alamadığını belirtir. Ayrıca yargılanmasını müteakip, inzivaya çekilmesini ve dünyayla ilgiyi kesmesini de eleştirir.10

8 İsmet Ersöz, Elmalılı Melımed Hamdi Yazır ve Hak Dini Kuran Dili, Selçuk Üniversite­si Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmanuş Doktora Tezi, Konya 1985, s. 7-8.

9 Ömer Rıza Doğrul, "Miiessif Bir İrtihal", Cumhuriyet Gazetesi, 28 Mayıs 1942. 10 Ömer Rıza Doğrul, "Kaybedilen Biiyiik Alim Elmalılı Melımed Hamdi", Cumhuriyet

Gazetesi, 10 Haziran 1942, s. 2.

376 • Bir Türle Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi/ A. Kozan

1.7. Elmalılı Hamdi Yazır'ın Akrabaları

Elmalılı Hamdi Yazır'la akrabalığı popüler anlamda basında yer

alan şalus Okan Bayülgen' dir. Abdullah Mahrnudoğlu, Bayülgen'in

büyük annesi ve ilk kadın avukatlardan olan Rahime Akman

Harum'ın Elmalılı Hamdi Efendi'nin mensubu olduğu aileden

gelmesinden mütevellid bu bağlantının kurulduğunu belirtir.11

Konuyla ilgili malumat ise şu şekildedir. Aıınesi babası boşannuş

bir ailenin çocuğu olarak 1964'te dünyaya gelen Bayülgen'in öz

babası, Albay Hamid Bey'in oğlu, hukuk ve gazetecilik eğitimi

sırasında sımflarını birincilikle bitiren Ümit Bayülgen' dir.

Bayülgen'in öz dedesi olan Hamdi Üge ise aldığı ceza davalarıyla

ünlenen meşhur bir avukatbr. Beş evlilik yapan Hamdi Bey

evliliklerinden birini de Türkiye'nin ilk kadın ceza avukatı Rarume

Hanım' la gerçekleştirir. Rahime Hamın, yaptığı Kur' an-ı Keriln

tefsiriyle tanınan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın ailesine

mensuptur. Nitekim Bayülgen de,"Biz Elmalılı Muhammed Hamdi

Yazır'm torunlanyız. O aile büyük ailedir" der.12

1.8. Şahsi Özellikleri

Elmalılı Hamdi Yazır, soyu ve öğrenimi hakkında tefsirinin mu­

kaddimesinde şunları yazmaktadır: "Ben halis Anadolu, öz Oğuz Yazır

Türk'üyüm. On beş yaşında İstanbul'a geldim. Ne Ara~istan'a gittim ne de

Türkistan'a. Ne İran gördüm ne de Frengistan'ı. Öğrendiğimi bu vatanda

öğrendim. Yazır'ın Kayı, Kınık, Bayındır, Eynıir, Avşar gibi büyük Oğuz

kabilelerinden biri olduğumu da Arapça'dan, Dfvaıı-ı Lügılt-ı Türk'ten öğ­

rendim. "t3 Milliyetçilik hareketlerinin gündemde olduğu XX. yüzyılın

başlarında onun bu ifadelerinde, Türk milli kimliğini ortaya koyduğu

görülmektedir.

11 Abdullah Muradoğlu, "Devlet Bııynıl/anna Yeni Bııyrıılhı", Yenişafak Gazetesi, 11 Mayıs2008

u Cemal A. Kalyoncu, Saklı Hayatim~ Zaman Kitap, İstanbul, 2004, s. 28; Hürriyet Gazetesi, "Dedem Çok Tatlı Bir Faşistti", 03.05.2011; Şemsinur Bektaş Özdemir, Za­man Gazetesi, 04.07.2002.

13 Yazır, Hak Dini Kuran Dili, c. l, s. 17.

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu o 377

Elmalılı Hamdi, farklı kimlikleri üzerinde barındıran bir şahsi­

yettir. Bunlar; ilim adanu, siyasetçi ve sanatçı kimliğidir. Aynca o,

Arapça, Farsça ve Fransızca bilmektedir

Tefsirinde İbn Arabi den çok sayıda alıntılar yapan Elmalılı'nın

aynı zamanda Halvetiye Taril<ati'nin. Cemfiliye kolunun en önemli

şubesi sayılan Şaban.iye (Şeyh Şaban-ı Veli-976/1568) tarikah münte­

sibi olduğu bilinmektedir.14

Felsefe ile de uğraşan Elmalılı, Batılı yazarların felsefeye dair

eserlerini tercüme ederek, Pozitivizm ve materyalizm gibi felsefi sis­

temleri eleştirmiştir.ıs

Fatma Paksüt'e göre Elmalılı'nın iki sadık dostu vardır: Edebiyat

ve hat sanah.16 Edebiyat alanında Türkçe, Farsça ve Arapça şiirlerinin

olduğu bir Divan'ının olduğu bilinmektedir. Ha.t sanahnda da mahir

olan Elmalı, sülüs, nesih, talik ve celi türünde levhalar yazmış ve bu

yönüyle son devrin önemli hattatları arasında sayılmıştır.17

Biyoloji, hp, fizik, kimya, matematik ve özellikle felsefe alanla­

rında çok okurdu. Günde alh yedi kahve, üç dört paket sigara içerdi.

Kahvenin zararını kabul etmez, onun kalbe kuvvet verdiğini söyler;

fakat sigarayı hep kötülerdi. "Allah kahretsin, bu tütün beni öldürecek"

der ama yine de içerdi. Sevdiği yemek, genellikle tatlılar, sevdiği spor

güreş; sevdiği oyun satrançh. İştihalı bir adam olmadığı halde, ikram

edilen bir tatlıyı geri çevirmezdi. Gazetelerdeki güreş haberlerini dik­

katle okur, müsabaka sonuçlarını yakından izlerdi. Onun en zor gün­

lerinden biri, ikinci oğlu Numan'ın 1931 Şubahnda henüz on beş ya­

şında iken bir menenjit sonucu vefahdır. 1933' de ilk torunu Faruk' un

doğumu ise, hayahnın en mutlu günlerinden biridir. Güzel bir yazı

yazarak kızına verir, "Annağan yazdı deden Hamdi bıı tarihi sana" beyti,

bugün Faruk Topbaş'ın evindeki bir duvarı süslemektedir.ıs

14 Yusuf Şevki Yavuz, "Elmalılı Mıılıaımııed Hamdi", DİA, c.11, s. 59. 1s Yavuz, "Elmalılı Mıılıammed Hamdi", s. 59. 16 Fatma Paksüt, "Merlıımı Dayım Hamdi Yazır fil", Altınoluk Dergisi, 1992 - Haziran,

Sayı: 76, Sayfa: 42. 17 Yavuz, "Elmalılı Muhammed Hamdi", s. 57. 1a Paksüt, "Merlıımı Dayım Hamdi Yazır III", s. 42.

378 o Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

1.9. Abdulham.id'in Hal Fetvası'ndaki Rolü Sultan Abdülhamid'in, 17 Aralık 1908'de Karn1n-i Esasi'yi tekrar

yürürlüğe koyarak Meclis-i Mebüsan'ı toplamasıyla, İttihat ve

Terakki iktidara gelir. Kısa süre sonra Avcı Taburu'nnn öncülüğünde

31 Mart Vakası vuku bulunca iktidarlarını tehlikede gören İttihat ve

Terakki, Rumeli' den 3. Ordu'yu (Hareket Ordusu) on beş bin kişilik

bir kuvvetle İstanbul üzerine sevk ettirir.

Sultan Abdülhamid, İttihat ve Terakki hüktlmetince hal olunarak

tahttan indirilir. Diğer taraftan, hal fetvası fild olduğu makamdan

çıkmanuştır. Bu maksatla parlementoya celbedilen ve kendisine baskı tatbik edilen fetva emini Hacı NCıri Efendi, Padişah'ın hal'i için kafi

bir şer'! sebep mevcud olmadığım beyan etmiştir. Bu esnada İttihatçı Talat Paşa, ulemadan olan rriilletvekillerine istenilen fetvayı vermele­

ri için baskı yapmıştır. Bu baskı neticesinde o dönemde 30 yaşında

olan Elmalılı Hamdi Efendi'nin yazısıyla Sultan Abdülhamid Han

hakkındaki hal fetvası ortaya çıkmıştır.ı9 Ayrıca Elmalılı, meclis kür­

süsüne çıkarak bu hal fetvasını okumuştur. Fetvayı imzalamak iste­

meyen Şeyhülislam Mehmed Ziyaeddin Efendi zorla meclise götü­

rülmüş ve ilgili fetva kendisine imzalattırılmıştır.20

İleride Elmalılı, "Hayatımda yaptığım eıı büyük hata, Sultan

Abdulhamd'in hal'ine kanşmamdır." diyecekfu.21 Bu ifadeler belki de,

Sultan Abdulhamid'in İttihatçılar tarafından öldürülme endişesinden

dolayı veya genç olmasından dolayı bu işe karıştığı yönündeki iddia­

lar bir yana, Elmalılı'run o dönemde kendi rızasıyla karıştığı hal ola­

yından duyduğu pişmanlığı göstermesi açısından önemlidir. Fetva

Emini Hamdi Efendi'ye "hal meselesinin elliz olup olmadığı size sorulu­

yorsa cevap vermek zorundasınız." şeklindeki zorlaması ve bu olayı mü-

19 Ziya Şakir, Abdui/ıamid'in Son Günleri, Akıl Fi.kir Yayınları, İstanbul 2009, s. 16; Osman Nuri Topbaş, "II. Abdııl/ıamid Haıı", Altınoluk Dergisi, Kasım 1997, Sa­yı:141, Sayfa:20.

20 Elif Naci, "Tarihten Yarenlik", Cumhuriyet Gazetesi, 16 Kasım 1969, s. 10. 211949'da Elmalılı'ya ait bir defterde yazılı olan bu ifadeler 1975'te oğlu Muhtar

Yazır' la yapılan mülakatta belirtilıniştir. Ersöz, Elmalılı Melımed Hamdi Yazır ve Hak Dini Kıır'an Dili, s. 13.

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu o 379

teakip fetva hazırlaması yönünde herhangi bir zorlamanın da olma­

dığı düşünüldüğünde, Elmalılı'nın fetva meselesine bilerek, kendi

arzu ve isteğiyle karıştığı ortaya çıkmaktadır. Bu düşünceyi destekle­

yen ifadeler kendi yazdığı bir makalenin satırlarındadır:"İstibdat dev­rinin şeriat hükümlerini budamak istediği. bir dönemde bunun yerine geçecek

en güzel vasıta, Meşrıl.tiyet ve Mebusan Meclisi'nin ikame edilmesidir. "22

Görüldüğü üzere, Elmalılı Hamdi, bir dönem devr-i İstibdat' tan şika­

yetçidir, fakat Meşrı1tiyet'in ilarundan sonra İttihatçıların iktidarı ele

geçirmesiyle de bu tavrından dolayı pişman olmuştur.

1.10. Tefsir Çalışması veya Hak Dini Kur'an Dili

Tutuklanıp yargılanması yüzünden aksayan çalışmalarına, An­

kara dönüşü yeniden başlayarak 1923 yazında çeviriyi tamamlar. Bu

çeviri Metalib ve Mezahib (Sorunlar ve Felsefe okulları) adı ile

1925' de yayınlanır.23

Türk halkının İslamı konularda aydınlatılması amacıyla Türkiye

Büyük Millet Meclisi'nde Türkçe bir tefsir hazırlatılması gereği yö­nünde karar alınınca Diyanet İşleri Reisliği bu işi Elmalılı'ya teklif

eder. Elmalılı Hamdi Yazır' ın tefsir yazması için Diyanet İşleri Baş­

kanlığı tarafından görevlendirildiğine dair sözleşme kaydı, Başbakan­

lık Cumhuriyet Arşivi'nde 26.10.1925 tarih ve 2218 dosya numarasıy­la kayıtlıdır. Fon kodu 30.10.0.0. olup, yer numarası ise 26.149.18.' dir.

Arşivde, "Diyanet İşleri Başkanlığı ile Elmalılı Ahmet Hamdi Efendi ve Şair Mehmet Akif arasında yapılan Kur'fin-ı Kerfm tercümesi ve tefsirine dair anlaşma" şeklinde kayıtlıdır.

Aynca Beyoğlu 4. Noteri'nde yapılan bu sözleşmede, Mehmet Akif ve Elmalılı Hamdi Yazır'ın yanı sıra Diyanet İşleri Riyaseti adına

Aksekili Ahmed Hamdi Efendi'nin imzalan da bulunmaktadır. Bu

sözleşmede, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca, Mehmet Akif ve Elmalılı

Hamdi Yazır' a 1000' er lirası peşin olmak üzere 6 bin lira ödeme ya­pılması taahhüt edilınektedir.24

22 Küçük Hamdi, "31 Mart Vak'ası 'na Dair", Beyanu'l-Hak, c. 2, Sayı:34, s. 790. 23 Paksüt, "Merlıımı Dayım Hamdi Yazır III", s. 42. 24 Star Gazetesi, 28 Ağustos 2012 Salı; "Akif ile Elmalılı, tefsire birlikte başlamış" (24

Temmuz 2012, Yeni Şafak Gazetesi); "Akif ile Elmalılı, tefsire birlikte başlamış", Ak­şam Gazetesi, 18/10/2012.

380 • Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

Bu meyanda Kur'an-ı Kerim Tefsiri, Buhari-i Şerif ve elini

kitapların Türkçe'ye tercüme edilmesi için Eskişehir Mebusu

Abdullah Azmi Efendi'nin Meclis' e verdiği takririn tutanağı da

bulunmaktadır. Meclis kayıtlarında, "Efendim Abdullah Azmi Efendi ve

nıfekiisının takriri var." şeklinde başlayan takrirde, dilimize hatalı

şekilde çevrilen Kur' an mefillerinin olduğu ve bir tercüme ve tefsire

ihtiyaç duyulduğu, İslam aleyhinde yapılan yayınlara karşı da bir

takım elini yayın neşriyatında bulunulması gerektiğini belirtıniştir.25

Tercüme ve tefsire yönelik bu takrir, 20.000 Lira ödenek karşılığında

kabul olunmuştur. 'ı

Bu takriri müteakip Diyanet İşleri Reisliği, Meclis'in yaphğı

tahsisata bağlı olarak Kur' an-ı Kerim' in Türkçe'ye çevrilmesi işini

Meh.ıned Akif'~, tefsir kısıninın yazınunı Elmalılı Hamdi Yazır'a ve

Buhari-i Şerif'in tercümesini de Babanzade Ahmed Naim'e havale

etmiştir. Mukavele gereği tercüme için Meh.ıned Akif Ersoy'a 6000

TL, Elmalılı Hamdi Yazır' a da 6000 TL verilecektir. Her ikisine de

lOOO'er lira avans verilm.iştir.26 Meh.ıned Akif daha sonra bu işten

vazgeçip, aldığı avansı (1000 Lira) iade etıniş,27 Beyoğlu Dördüncü

Noteri'nde gerçekleşen devir teslim ile bu görev de Elmalılı'ya tevdi

edilm.iştir.28

Hamdi Efendi, sabırla sürdürdüğü on iki yıllık bir çalışmanın ar­

dından 1926' da başladığı "Hak Dini Kur' an Dili" adlı tefsiıiı:ri 1938' de

tamamlamıştır. Tefsirin ilk cildi 1935'de, baskıya verilmiştir. 2-6. cilt-

25 TBMM Zabıt Ceridesi, İnikad:61, C. 2, 21.2.1341. 26 Mehmet Karagözoğlu, "M. Akif in Kur'an Meiili ve Meiilin Yakılması Olayı", Dil ve

Edebiyat Dergisi, sayı 37, Ocak 2012. 27Mehmet A.kif'in Kur'an Mefili'ni yazmaktan vazgeçmesini sebebi olarak, o dönem­

de Kur' an' ın namazlarda ve namaz dışındaki mukabelelerde Türkçe olarak okuna­cağı yönünde bir şayia çıkması gösterilir. Hatta bir aralık Yerebatan Camii imanu Ali Rıza Sağman, namazı Türkçe Kur'an'la kıldırmış, selam verince arkasında ce­maat kalmadığuu görmüştür. Bu noktada aynı endişeyi Elmalılı'nın da taşıdığı gö­rülmektedir. O, yazdığının Türkçe Kur'an olmadığını belirtmiş ve yapacağı tefsire meal olarak eklediği kısunlar için ise tercüme yerine meal kelimesini kullanmışbr. Mahir İz, Yılların İzi, İrfan Yayınevi, İstanbul 1975, s. 38-39; "Akif in Kııran'ım bir­likte yakmışlar", Hürriyet Gazetesi 22 Haziran 2004.

ıs Dücane Cündioğlu, Türkçe Kur'an ve Cımılıııriyet İdeolojisi, Kitabevi Yayınlan, 1. Baskı, İstanbul 1998, sayfa 56.

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Elmahl~ M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 381

ler 1936; yedinci cild ise 1938' de basılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı,

bir cildi fihrist olmak üzere dokuz cilt ve 6433 sayfadan müteşekkil

bu eseri on bin nüsha olarak bashrrruşhr.

Elmalılı merhum, ilmi dirayeti.nin yanı sıra siyası dirayetini de

tebarüz ettirmekten asla çekinme~ş ve "Haşa Türkçe Kur'an!"

şeklinde sarf ettiği bir ifadenin mukaddimeden çıkarılması

istendiğinde, bu isteği kabul eder görünüp: "Türkçe Kur' an mı var

beheıJ şaşkın!?"29 şeklinde bir düzeltme yaprruştır.

2. M. Hamdi Yazır'ın Siyaset Felsefesi Osmanlı'nın son dönemlerinde, Osmanlı'yı ayakta tutma adına

İslamcılık fikrini benimseyen Elmalılı, bu fikrin muhafazakar kanadı­

nı temsil etmektedir. İsmail Hakkı İzmirli ve Şemseddin Günaltay ise

İslamcılığın modemist tarafını temsil etmekted4-ler.

1908-1912 yılları arasında Beyanu'l-Hak (Hakkın Sesi) dergisinde

ve 1917-1924 Sebilü'r-Reşad {Aydınlık yol) ve 1918 tarihli Ceride-i

İlmiye dergilerinde 70'in üzerinde yazısı yayınlanır. Siyaset Felsefesi

ile ilgili görüşleri de daha çok bu makalelerinde yer almaktadır.

Onun siyaset felsefesi ile ilgili bu görüşleri daha çok, Hak Dini

Kur' an Dili adlı tefsirinden, Beı;anıı'l-Hak' da yayınlanan, "İslamiyet ve

Hilafet ve Meşfhati lslfimiyye", "İsltimiyetle Medeniyet-i Cedide Birleşebilir

mi?", "31 Mart Vak'ası" ve Sebilii'r-Reşad'da yayımlanan "Müslümanlık

Mılni-i Terakki Değil, zamin-i Terakkidir" adlı makalelerinden ulaşıl­

rruştır.

Bunlar arasında Beı1finu'l-Hak'da 1Mart1909'da, "İslamiyet ve Hi­

lafet ve Meşfhat-i İslamiye" adlı makalesinde, Şeyhülislam'ın devlet

içerisindeki konumunun tartışılmasına yönelik düşünceleri yer alır.

Bu yazısında, "Osmanlı Devleti, meşrı1tiyete ginnekle İsltinı hüküıneti

olmaktan çıkmışhr, şeyhiilislılmın halife vekili ve İslfinı cemaatinin reisi

olması hasebiyle Mebusan Meclisi'nin kabinesinde yer alamaz" şeklindeki

düşünceyi tenkit etmiştir. Ona göre, Şeyhülislam bir ruharu olmayıp,

hukuki ve ilmi yönleri olan bir şahsiyettir. İslam cemaatinin reisi,

hükümet reisinden başkası olamaz. Bu noktada başvekalet/Sadaret

29 Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, c. l, s. 15.

382 • Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Koz.an

ile şeyhülislamlık birleştirilebilir de. Dolayısıyla şeyhülislam kesinlik­

le papalık kurumu gibi ruhani bir hüviyete büründürülmemeli ve

hükümet memuru olarak kabinede yer almalıdır. Burada hilafetle

ilgili görüşlerini de serdeden Elmalılı, Halifenin kendisine biat eden

insanlar için bir vekil ve icra açısından da Şari'nin veya tabir-i diğerle

kanun koyucunun naibi olduğunu belirtir.30

Y~e ayru dergide, 1327 /1909' da "İsliimiyetle Medeniyet-i Cedide

Birleşebilir mi?" adlı dört dizilik yazısında Batıhlar'ın İslamiyet algısı­nı eleştirerek, Avrupa'nın İslamiyet ve Müslümanlar hakkında nere­

deyse hiç malumah bulunmadığım belirtir. Garbhlar'ın, "Müslüman­lar, tevekkül, kaza ve kader hakkındaki ftikatları sebebiyle tembellikten kur­

tıılma ihtimalleri yoktur." şeklindeki düşüncelerine karşın, öncelikle

Ortaçağ' da İslam ve Hıristiyan alemlerinin içinde bulunduğu farklı

ilml ve kültürel zemin ve dolayısıyla da İslam ve Türk-İslam devletle­

rinin üstünlüğünden bahsederek, bu medeniyetin bin sene kamilen

dünyada hükümran olduğunu belirtir. Yine bu dönemde Avrupa'nın

sanayi ve dokuma ürünlerini Şark' tan edindiğini belirtir. İlim ve Mab

yönüyle de, Avrupa'nın üç yüz sene Şark'tan beslendiğini belirtir.

Ayrıca Müslümanların daha o devirde Şam ve Medine arasında 80

milyon frank karşılığında 1300 kilometrelik demiryolu yaphklarını

vurgular.31

Bir diğer yaztst olan ve Sebllü'r-Reşad'da 1923-1924 yılları ara­

sında yayımlanan alh dizilik "Müslümanlık Mani-i Terakkf Değil,

zamin-i Terakkfdir" adlı makalesinde ise, son dönemlerde Müslüman­

larda görülen gerileme ve çöküşün İslam medeniyetinin ruhundan

uzaklaşmaktan kaynaklandığım düşünmektedir. Halbuki ona göre,

"İsliimiyet'in en biiyiik gayesi, insanlığın bııgiin ilerlemede kaydettiği sevi­yenin çok ilerisinde yüksek bir medeniyettir." Bu noktada Rad Suresi 11.

iiyeti de delil gösterir: "Şüphesiz bir millet kendi durumunu değiştinnedikçe

30 Küçük Hamdi, "İslıimiyet ve Hilafet ve Meşi/111t-i lslıimiyye", Beyanu'l-Hak, 8 Safer 1327 /16Şubat1324, Sayı: 22, s. 513-514.

J1 Küçük Hamdi, "isliimiyetle Medeııiyet-i Cedide Birleşebilir mi?", Beyanu'l-Hak, 23 Muharrem 1327, Sayı: 20, s. 443-444; 30 Muharrem 1327, Sayı: 21, s. 466-468; 15 Sa­fer 1327, Sayı: 23, s. 522-525; 22 Safer 1327, Sayı: 24, s. 546-548.

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 383

Allah da onlanıı durumunu değiştirmez." Dolayısıyla o, teceddüde karşı

olmadığını, fakat bu teceddüdün milli ve manevi hüviyeti değiştir­

memek şartıyla gerçekleşmesi gerektiğini belirtir. Bu minvalde Müs­

lümanları kendi değerlerinden kopararak Avrupalılaştırmanın bir

hata olduğunu vurgulayan Elmalılı'ya göre Bah'run değerleri değil ilmi yönü örnek alırunalıdır.32

Yine o Hüccetü'l-Baliğa adlı eserin, Beı1anu'l-Hak Dergisinde 110-

112. sayfalaruun Siyt1set-i MedeniytJe adlı tercümesinde(14 Şevval

1326), "Bir meclis teşkfl edip ardından şevket sahibi bir zata yani padişa­

ha/halifetJe biat etmek yani bir hükümete itaat etmek Lazımdır." şeklindeki

ifadesiyle meşrutiyet yönetiminin İslamiyet' e en uygun idare tarzı olduğunu savunmuştur.33

Ülkeyi çağdaş ilim ve medeniyet seviyesipe ulaştıracağını dü­

şündüğünden meşrutiyet idaresini savunan Yazır, bu görüşü temsil

eden İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ilmiye şubesine üye olmuştur.34

Onun istediği meşrutiyet tarzı ise, İslfuni nass ve geleneğe dayanan

bir modeldir.

Siyaset ·felsefesine dair tefsirinde geçen konular ise, temelde

Kur'an' da yer alan, cihad, Ulu'l-Emre itaat, ribat ve karakol hizmeti

konularındaki görüşleridir. Bu minvalde, ele aldığı konulardan biri cihaddır. Kur' an-ı Kerim' de "Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et"35

şeklindeki ayetlerde bahsi geçen cihadla ilgili olarak, cihadın kılıç ve

savaştan daha umumi bir anlam taşıdığını ve her türlü mücahedede

bulunmak anlamına geldiğini belirtir.36 Hiç şüphesiz bunlar arasında

nefis de bulunmaktadır. Cihadın mertebeleri bulunduğunu, fakat

bunların hepsinin temelinde ilim olduğunu belirtir. Dil, ilim, mal ve

eğitimle de cihad yapılabileceğini belirten Elmalılı'ya göre, savaş

32 Yavuz, "Elmalılı Mulınmmed Hamdi", s. 57. 33 Küçük Hamdi, "Siynset-i Medeııiyye", Beyanu'l-Hak, 27 Teşrinievvel 1324, Sayı: 6, s.

111. 34 Yavuz, "Elmalılı Mııhnmmed Hamdi", s. 57. 35 Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Mefili, Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara 1997, Tevbe

sG.resi, 73. ayet; Tahrim, 66/9. 36 Yazır, Hnk Dini Kıır'mı Dili, c. 4, s. 2591; c. 7, s. 5128.

384 G Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

cihad türler-inden sadece biridir. Yine ona göre, Mümtehine Süresi 7.

ayette37, cihaddan asıl maksadın adavet/ düşmanlık değil, meveddeti

(dostluğu) gerçekleştirmektir. 38

Bir diğer konu ulu'l-emre itaat mevzusudur. Kur'an' da "Ey İman Edenler! Allalı'cı itaat edin. Pe-ı;gamberine ve sizden olan Ulu'l-enıre itaat

edin. "39 Ona göre, ulu'l-emre itaat edilmelidir, fakat amirin kanun dışı

emri ı:ı:ı-emuru mesuliyetten kurtarmaz. Mü'minlerden olmayan ulu'l­

emre itaat hususunda ise, bu hususta itaat değil de bir ahde vefanın

söz konusu olduğunu belirtir. Dolayısıyla ona göre, gayri Müslim muhitte bulunanların Hz. Yusuf misalinde olduğu gibi davranmaları

gerektiğini ve kafirin küfründen dolayı onların isyankar bir ihtilalci

gibi hukuklarına tecavüzün mubah olmadığını belirtir.

Ali İmran Süresi 200. ayette geçen ve cihad için hazırlıklı olun­

masını öğütleyen ayetin40 tefsirlrı.de, Allah yolunda nöbet tutanlardan

bahseder. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in "Ffsebflilliih bir gün karakol bekle­

mek, dünya ve mii fihôdızn hayırlıdır." ve "Karakol yerinde namaz iki mil­

yon namaza muiidildir" hadislerini örnek göstererek silah altında kışla

ve karakollarda duran ve nöbet bekleyenlerin vazifelerinin ehemmi­yetini vurgular.41

Sonuç Elmalılı Hamdi Yazır'ın siyasi tarihimizdeki önemi, meşrutiyet

yanlısı fikirlerinden ve II. Abdulhamid'in hal fetvasında. oynadığı

rolden; ilmi tarihimizdeki önemi ise TBMM tarafından kendisine tevdi edilen Kur'an Tefsiri'nden gelmektedir.

Siyaset felsefesine dair görüşlerine bakıldığında ise, daha çok İs­lamcı bir meşrutiyet yanlısı olarak karşımıza çıkar. Yine ona göre

meşrutiyetle İslamiyet çelişmez ve şeyhülislam da papa gibi bir

37"0lıır ki Al/alı sizinle düşman oldııklanııız arasmda yakmda bir dostluk meıJdana getirir." Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, Mümtehine, 60/7.

38 Yazır, Hak Dini Kıır'aıı Dili, c. 7, s. 4903. 39 Kur'fuı-ı Kerirrı ve Açıklamalı Meali, Nisa, 4/9. 40 "Ey İman Edenler! Sabredin; (düşman karşısıııda) sebat gösterin; (cihad içiıı) hazırlıklı ve

uyanık bıı/ııııım ve Al/alı' tan korkun ki başanya erişebilesiniz." Kur'an-ı Kerirrı ve Açık­lamalı Meali, A.ı-i İmran, 3/200.

4ı Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, c. 2, s. 1266.

Akdeniz Üniversites.i ilahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 385

rfrhfuıi olmadığı için mecliste hukuki ve ilmi yönüyle yer almalıdır.

Kanaatimizce bu görüşü onun, mecliste şer'! veya dini malumatı veya

altyapısı bulunan kimselerin de mutlaka yer almasını düşünmesinin

bir ifadesidir.

Yine ona göre İslamı yenilenme, milli hüviyetimizi değiştirme­

den, Müslümanları kendi değerlerinden koparmadan yapılmalıdır. Ona göre cihad ise, kılıç ve savaştan daha umfunl bir anlam taşır

ve her türlü mücahedede bulunmak anlamına gelir.

Sonuç olarak bir geçiş dönemi alimi ve siyasetçisi Elmalılı Mu­

hammed Hamdi Yazır, son dönem Osmanlı ulemasından olup hem

Osmanlı'nın yıkılışına, hem de Cumhuriyet'in kuruluşuna şahit ol­

muş bir şahsiyettir. Kanaatimizce onun siyasi ve felsefi kimliğini ele

alan detaylı bir biyografi, düşünce tarihimizin ?rtaya konulmasında

önemli bir boşluğu dolduracaktır.

386 e Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

Ekler: Ek-1: Kur'an-ı

Günümüz Türkçesine

26/10/1925, Dosya

Kerim Tefsirine Dair Sözleşme

Aktarımı (Cumhuriyet

Numarası: 2218, Fon kodu

Arşivi,

30.10.0.0.,

Kaydı ve

Tarih:

Yer

numarası ise 26.149.18.)

• :..:. ı !:) • • ~'"

o. ;. .. .:. .. "' trL I& I ! C." .J~1M'UklTC'r .ARSl"1

.,..-.· .. :·'""/

ıı:::C:> .·· . ..?.-' ....---- JV..;...,.--J.- -:-=lı ..s! ........ fa.) 1 ~ ~--..-------

-M ••--·--· ... - - • ,,;_,.,,~ . .. - . - ;;--. ·_

J.." J:;,..:..,~~~~~;,~ .. .: .. .r'~_;;,:-..;.,-~l'~~-l., .. ., ... _ - ·- --·------ --·-----.--- --- -..<.:. J..: .. .,~:·....-~P_:. ... /.J...:..f~_,...·....;·.,_,. ,>1~..;.._:; -..#! ..... - ··-- -. . . " .. .. .... . - ..... . ~4~.f.·-~ ... ~~~~~-ı ~.JJ.·~~~J'.-;'_:~....:;_·-r.. • .1 ..... _ _ _ _

~-~~~~~_;~..ş, .. . --4~~-~p_:~~.-:-~j;;;~~.I. - -- - ·--··-·-··- ----~·~~-~-=-L-W~!'-~~~;:,_l. ... ~."-~/.:('_,_ .;j_;~_,~ ~~.)_:_! _ _ 1._; .. ~-.- -·- -

-·----- -·---·----· --·---.-:.:-_j;ı=.~~4.··~ - ·-· ~~J~~_:,.:..;ı_ :,,.5~~- J~.:.?- dl . ...... -- __ ,,_

- ·--- ·-·- - - 1 -----------1

- - - _____ :-~.~~-~,,[.:z.~--<- !._ ·- -·- ·- - ı~---------- ------.----------.h';:.:~·--'-:~-. .:_ _____ _ - -~- __ _;,,...{t.,....-f.!_;J~ .. :.r:!..L. ~··~ · '-2 .-,

. .....,;, ' .. $" < ....... ···, ı----_./~-~_:.o...t'"__, ';"!'.J-......,_:, , .ı..,., ______ -:

~.;;..,,.:.;.~~~,;;......&.....~-------#' .. .. • • ..

J:~~-'-~-'-:-.1.. .f-·.:...:...:.. :..~·,~~. ~:e-1~-~ ·.::4- ~..;_,_ );,JJ.!....k_ . . ,. . ,,._ . . . ~

-~~.;,~--:· ..... _:;~~~k/~:C--:-"'~J!~..::""";'""~/~~

• .::J;. .Jı "' • _;·'(.,_ -...:-1)--1 ~ : ..,-•,#T 11------------------------.s ...... ~J· d: : .:;~· 1 I

_-_3..!:! :;0•=•=\=•=•=I= ·=:;,=. ~=-==·~~=· =~i!_lt!}:. -=··=\t:~:J:_ ____ ~--· ~ ~

Akdeniz Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 387

c-P -~· :=:.B~ı ~;~~:L~

/ ... ,....-~ .. I • . , ' ' ·,

~· r~~~~ ~

JV.~- J,p.-=-~ uf ,,.,,,fo._,,1 ~ ---;;==~--=-. -:- - - -··---- -

,_.,,. •...,... •,I• • ...... . • • • ,t • •

_..,e!..,!/JJN!L~....1 ... -'f-~L,~':/'LL-_ .<_r__ _ _ - ·- _

- -·----- - · _______ .. _ _'._/~.:i . .11= ı----

~J'~..cLu~d.J..c .!.ı .. r.d~ .. ~~,..L~J.~. - ı :.•~~·--. . ·' ... .. . .. ... - - .. _j:u .. ..;,'"'/~P._~;~_',.,~~;.~~,.,.1~.:.

1 ., • •• t .. ,· ... .. ·"'· .. , . • ' • .. • •

_etL.,f/~_,..cc!.b.~_wl..;..:(~;.o~:H"c-.••.u., _ _ _

·---- ----~- ···- - ·- - - .. .:-:r~J_;~v~.':~'~~ ------- --! . .[." . 6..' ,. - . ··-· ' 1 ~.J.l..,,J,lıJ.J. •. "' -;.h./.c,ı.-7 ·"<--:~-.J'."t.:'..-Mv-. . . • -- - ·- ----·-·-

/, •• • • ~ 1 •• • , ... . • •• •• 1. -

-~L/'_L;0../,l..L~/.h~4'.k~~ - ------.. . . . . .. .. ... . . -ı:-·('.:..·_~- -~~_!,~~ ~-~~.:-? • .:.-;> ... .:.~J;.~-&\"~---

- - - ·~~~-~-· ---.---~LJb....J~~ ... .- J_wj,5..:.--4/~~ ·'•.:U .'-'- - -

1~~_;_:!L/.,;?.i'L1/ j~(! """'~ıı----------ı

-----·- - ---- -- - -- - - --~q~~-~~ • , 1 .. 1•' • _ I/ ...-; • • , '

- _ .. __ __ '-<l/'..../~F~.ı.u~.z....,..ı;o:~ w· ....... - - -

~ ...... J..,t; .... aL_,.:.,, . -·- ------- ---

388 • Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi/ A. Kozan

. ;. 1 1 · :•lr.t. >.NLl l.

L.;.· J>ı:tUPıvı:-:ı ,,ı;:~ıvı

~t;.. ;~. \.İ'r .!'!";'> ' .J.u : .,..pt

Tı t~ j..~4 : .;,,l//.0

·.·-:.· , .

---.--1 ':----------ı--·---') .. ------ - - - - - -----

j _o_Jo...ı.j_ı_o...._I _~-~ j.f'f~ F§J

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu e 389

Sözleşme Çevirisi

Beyoğlu Dördüncü Katib-i Adli Midhat Cemal

Mukavelename

Türkiye Cumhuriyeti Riyaset İşleri riyaseti ile Dersiarndan

Elmalılı Muhammed Hamdi Efendi ve Şair Mehmed Akif Bey

arasında mün'akid mukavelenarnedir.

Madde 1: Kur'an-ı Kerim'in tercümesiyle muhtasar bir sflretde

tefsirini Mehmed Akif Bey ile Hamdi Efendi deruhde etmişdir.

Madde 2: Riyaset-i muşarun ileyha Hamdi Efendi ile Mehmed

Akif Bey' den her birine alhşar bin lira te' diye edecektir.

Madde 3: İş bu meblağın te' diyesi şu sflretle olacaktır: Her birine

biner liradan cem 'an ikibin lirası peşin verilecek ve mütebaki mikdar

birinci cüz' nihayetinde yüz seksen alhşar, diğer cüzlerden beheri

nihayetinde yüz altmış alhşar lira verilmek sflretiyle mukassatan

te' diye edilecektir.

Madde 4: Tarz-ı tahrir şekl-i atide olacakdır: Ayet ve ayet-i

kerime yazılarak alhna mefil-i şerifi ve bunu müteakib tefsir ve izah

kısmı yazılacaktır.

Madde 5: Tefsir ve izah kısmında ber vech-i ati nukat nazar-ı

dikkate alınacaktır:

a) Aya.t-ı kerime nisbetindeki münasebat

b) Esbab-ı nüzfil

c) Kıraat "ki aşereyi tecavüz etmemek lazımdır."

d) İktizasına göre terkib ve kelimahn izaha.t-ı lisaruyyesi

e) İ'tikadca Ehl-i Sünnet Mezhebi'ne ve amelce Hanefi

Mezhebi'ne ri'ayet olunarak ayahn mütezammin olduğu ahkarn-ı

cliniyye, şer'iyye ve hukılkiyye, ictima'iyye ve ahla.kiye işaret ettiği

veya alakadar bulunduğu mebahis-i hükmiyye ve ilmiyeye müteallik

izahat bilhassa tevhld ve tezkir-i meva 'ıza müteallik ayahn mümkün

mertebe bast-ı izahı alakadar veyahud münasebetdar olduğu bazı

tarili-i İslam vuku' ah

f) Frenk müelliflerince yanlış veya tahrif yollu şeyler dermeyan

edildiği görülebilen noktalarda tenbiliah muhtevi

390 o Bir Türk Mütefekkiri: M. Hamdi Yazır ve Siyaset Felsefesi I A. Kozan

g) 'İnde'l-iktiza nasih ve mensuh ve muhassas

h) Baş tarafa hem bir mukaddime tahririyle bunda hakikat-i

kıraatin ve kıraata müteallik mesfill-i mühimmenin izahı

Madde 6: Peyderpey tekarrur eden müsvetteler üçer nüsha

olarak tebyiz edilerek biri Hamdi Efendi' de biri Akif Bey' de diğeri de Riyaset nfunına hey' et-i müşavere a' zasından Aksekili Hamdi

Efendi' de buhınacaktır.

Madde 7: Müsveddelerin tebyiz ve inde'l-iktiza kütüphanelerden

bazı eserlerin istinsah etdirilmesi için müma ileyhimin emrinde ücret­

i makto.' a ile güzel yazılı bir veyahud -icab ederse- iki zat istihdam

olunacak ve bunlara takdir edilecek ücret Riyaset'ten te'diye

kılınacakdır.

Madde 8: hk tab'ı Diyanet İşleri Riyaseti'nin hakkı olup on bin

aded olarak güzel bir kağıda ve nefis bir suretde tab' edilecek ve fakat

yüzde yirmisi müelliflere aid olacak ve tab'ın şeklini müellifler ta'yllı.

edecektir.

Madde 9: Eser-i mezkfuun esna-yı tab'ında formaların tashih ve

tab'ına müteallik bütün iştiğfilat Riyaset-i muşarun ileyhaya füddir.

Madde 10.: Sahifelerin isterotopisi alınacak ve bila bedel

müelliflere verilecektir.

Madde 11: Birinci tab'ından sonra hakk-ı tab' .yalnız müelliflere

aid bulunduğu cihetle müellifler dilediği mikdarda eser-i mezkfuu

tab' edebileceklerdir.

Madde 12: İş bu mukavelename iki nüsha olarak tanzim ve teati

kılındı.

İmzalar: Ahmed Hamdi, Muhammed Hamdi, Mehmed Akif

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Elmalılı M. Hamdi Yazır Sempozyumu • 391

Ek 2: Elmalılı Hamdi Yazır'ın Vefatını Müteakip Dair Cumhuriyet

Gazetesi'nde Ömer Rıza Doğrul tarafından yayınlanan yazı(28 Mayıs 1942)

- -.- . . , . .