Upload
others
View
7
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
çÖZÜM KİTAPÇIĞI
KAMU PERSONEL SEÇME SINAVIKAMU PERSONEL SEÇME SINAVILİSANSLİSANS
EĞİTİM BİLİMLERİ TESTİ
TÜRKİYE GENELİTÜRKİYE GENELİ
07
EĞİTİM BİLİMLERİ TÜRKİYE GENELİ 7. DENEME SINAVI YANIT ANAHTARI
1. E 21. C 41. C 61. B2. C 22. E 42. B 62. D3. B 23. A 43. C 63. D4. D 24. C 44. D 64. D5. A 25. D 45. E 65. E6. C 26. D 46. E 66. C7. A 27. D 47. D 67. B8. C 28. E 48. C 68. B9. E 29. B 49. E 69. D
10. B 30. E 50. C 70. D11. D 31. B 51. D 71. B12. B 32. D 52. E 72. C13. E 33. D 53. E 73. D14. D 34. B 54. B 74. C15. A 35. B 55. E 75. D16. E 36. C 56. B 76. A17. D 37. A 57. C 77. C18. D 38. A 58. A 78. D19. C 39. A 59. A 79. E20. D 40. C 60. B 80. E
PERFORMANS DEĞERLENDİRME TABLOSU
Doğru Yanlış Boş Net
Öğretim Yöntemleri ve Teknikleri
Sınıf Yönetimi
Öğretim Teknolojilerive Materyal Tasarımı
Program Geliştirme
Ölçme ve Değerlendirme
Öğrenme Psikolojisi
Gelişim Psikolojisi
Rehberlik
Toplam
Tekrar Edilmesi Gereken Konular...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
3
EĞİTİM BİLİMLERİ
Diğer sayfaya geçiniz.
KPSS / EB
1. Güncellik ilkesi, ders konularıy-
la güncel olay ve sorunlar arasın-
da ilişki kurulması, öğrencilerin ya-
şamda karşılaştıkları ya da karşıla-
şabilecekleri olay ve sorunlara öğre-
tim sürecinde yer verilmesi anlamı-
na gelmektedir. Belirli gün ve hafta-
lar, özel anlamı ve önemi olan gün-
ler, mahallî etkinliklerin ilgili tarihler-
de ele alınması da bu ilke kapsa-
mında değerlendirilmektedir.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
2. Gardner’a göre zekâ, bir veya
daha fazla kültürel yapıda değe-
ri olan bir ürüne şekil verme ya da
problemleri çözme yeteneğidir. Çok-
lu zekâ kuramının temele alındı-
ğı öğretim süreçlerinde öğrencile-
rin farklı zekâ boyutlarıyla ilgili po-
tansiyellerini ortaya koyarak bir ürün
oluşturmaları ya da problem çözme-
leri beklenir. Ahmet Öğretmen’in de
dersi planlarken mantıksal, kişiler
arası, görsel ve bedensel zekâ bo-
yutlarına yönelik etkinliklere yer ver-
diği görülmektedir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
3. Ekonomiklik ilkesinin anlam-
larından biri; istendik özellikleri en
kısa sürede, en etkili yöntemlerle,
en kullanışlı ve ekonomik araç ge-
reçlerle oluşturabilmektir. Oysa Ah-
met Öğretmen’in hazırladığı ders
planının planlanandan daha fazla
süre gerektirdiği görülmektedir. Bu
durumda bu planın ekonomik olma-
dığı, yani istendik özellikleri en kısa
sürede öğrencilere kazandırma ilke-
sine uygun olmadığı belirtilebilir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
4. Gösterim, belirli olgu ya da
olaylara ilişkin ilkeleri açıklamak, bir-
takım teknik ve becerileri öğretmek
amacıyla bir şeyi başkalarının önün-
de deneme ya da yapmadır. Tıpkı
sunular gibi gösterimlerde de bilgi-
ler, öğretmen tarafından öğrencile-
re anlatılır. Bu tekniğin temel özelli-
ği görüşlerin, işlemlerin ya da süreç-
lerin görsel yaklaşımlar kullanılarak
öğrencilere sunulmasıdır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
5. Motor beceriler, zihin - kas ko-
ordinasyonu gerektiren öğrenmeler-
dir. Flütü doğru şekilde tutma ve üf-
leme de zihin - kas koordinasyonu
gerektiren bir öğrenmedir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
6. Mavi şapka, serinkanlı bir bi-
çimde karar vermeyi temsil eder.
Düşünme sürecini gözden geçirmek
ve karar vermek için kullanılır. Bütün
tartışılanlar üzerinde düşünülür ve
karar verilir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
7. Karar verme becerisi, bireyin
karşılaştığı bir sorunla ya da belir-
sizlik durumuyla ilgili olarak iki ya da
daha fazla alternatif arasından en
iyisini seçme, kısıtlı bilgilere daya-
narak akıl yürütme ve geleceğe yö-
nelik tahminlerde bulunma gibi zi-
hinsel süreçleri göstermesini gerek-
tirir. Öncüldeki açıklamada da öğ-
rencilerden çeşitli alternatifl eri göz
önüne alarak derslerde tablet kulla-
nımıyla ilgili bir sonuca ulaşmaları,
yani karar vermeleri beklenmektedir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
8. Araştırma - inceleme yoluyla
öğretim stratejisi, öğrencilerin araş-
tırma ve inceleme yaparak öğrendik-
leri stratejidir. Bu stratejide öğrenci-
lerin problem çözme becerilerini kul-
lanarak öğrenmeleri sağlanır. Öğ-
renciler, problem çözmenin (bilimsel
yöntemin) aşamalarını karşılaştıkla-
rı durumlara (problemlere) uygular-
lar. Oysa üçüncü öncülde bilimsel
yöntemin denence kurma aşaması-
nı öğrenciler yerine öğretmenin ger-
çekleştirdiği görülmektedir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
9. Ayrıştıran öğrenme stiline sa-
hip bir bireyin öğrenme yolları yapa-
rak ve düşünerek; yerleştiren öğren-
me stiline sahip bir bireyin öğrenme
yolları ise hissederek ve yaparaktır.
Dolayısıyla öğretmenin, öğrencilerin
yaparak - yaşayarak öğrenmelerini
sağlayacak etkinliklere yer vermesi
bu iki öğrenme stiline sahip öğrenci-
ler için daha etkili olur.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
10. Sunuş yoluyla öğretim stratejisi
kullanılırken öğretim sürecinde özel-
den genele değil, genelden özele
doğru bir yol izlenir. Önce genel yapı
sunulur, sonra ayrıntılara inilir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
4Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
11. Programlı öğretim modelinin et-
kin katılım ilkesine göre program-
la öğrenci arasında sürekli bir etki-
leşim vardır. Program öğrenciye her
küçük adımda bilgi sunmanın yanın-
da, bu bilginin öğrenilip öğrenilmedi-
ğini kontrol amacıyla devamlı soru
yöneltir ve öğrencinin bu sorulara
cevap vererek etkin katılımını sağ-
lar.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
12. Carroll’un okulda öğrenme mo-
delinde öğretimden yararlanma ye-
teneği, bir öğrenme birimini öğrene-
bilmek için gerekli olan ön koşul öğ-
renmelere sahip olma düzeyidir. Öğ-
retmenin, yeni ünite için birçok öğ-
rencinin ön koşul öğrenmelere sa-
hip olmadığını belirlemiş olması bu
ögeyle ilgilidir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
13. Tam öğrenme modelinde öğ-
rencilerin yeni üniteyle ilgili ön öğ-
renmelerindeki eksik ya da yanlış-
lıklar belirlendikten sonra bunlar ta-
mamlanır ya da düzeltilir.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
14. Tartışma için önceden bir süre
belirlenmesi ve bunun öğrencile-
re açıklanması, öğrencilerin konu-
dan uzaklaşmalarını ve beklenen-
den farklı şeyler tartışmalarını en-
gellemek için değil, süreye uymala-
rını ve bu süre içinde düşünceler ge-
liştirmelerini sağlamakta daha etkili
olabilir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
15. Örnek olay yöntemi, yaşam-
da karşılaşılmış ya da karşılaşılma-
sı olası sorunlara öğrencilerin katılı-
mı ile çözüm bulunduğu bir öğretim
yaklaşımıdır. Uygulama sırasında
öğrencilerden sunulan sorunu ana-
liz etmeleri, olası nedenlerini sapta-
maları, sorunla ilgili araştırma yap-
maları ve sorunu ortadan kaldıracak
öneriler geliştirerek durumu yeniden
oluşturmaları beklenir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
16. Öğrencilerin grupça çalışmala-
rı, birlikte fi kir üretmeleri ve bunla-
rı değerlendirmeleri iletişim kurma;
problemi analiz edip bunun neden-
lerini belirlemeleri analitik düşünme;
probleme olası çözüm önerileri ge-
liştirmeleri yaratıcı düşünme; bun-
lar arasından en etkili olanını belirle-
meleri karar verme becerisini gelişti-
rir. Analojik düşünme, iki ya da daha
fazla nesnenin belirli benzerliklerin-
den yola çıkarak başka benzerlikleri
olacağı sonucuna ulaşmaktır. Bu sü-
reçte öğrencilerin bu becerileri gös-
termeleri beklenmemiştir.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
17. Farklı düzeylerde ve farklı ye-
teneklerde derken heterojen grup-
lar kastedilmiştir. Her bir öğrencinin,
grubunun ortak amacı doğrultusun-
da hareket etmesi de iş birlikli öğ-
renme için anahtar ifadelerdir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
18. Öğretmenin gazete haberini sı-
nıfa getirmesi dikkat çekme amaçlı-
dır. Öğretmenin “bugün göreceğimiz
ilk yardım konusunu iyi öğrenirseniz
siz de gelecekte buna benzer bir du-
rumda hayat kurtarabilirsiniz” deme-
si ise öğrencileri güdülemek için kur-
duğu bir cümledir. Çünkü; öğretmen
öğrenilecek konunun gerçek hayatta
ne işe yarayacağını söylemiştir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
19. Öğrenci nitelikleri derken öğ-
rencinin yaşı, cinsiyeti vb. gibi nite-
likler akla gelmektedir. Ancak tam
öğrenme modelinde öğrenci nitelik-
leri derken bilişsel giriş davranışları
ve duyuşsal giriş özellikleri kastedil-
mektedir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
5 Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
20. Soru senaryosunu dikkatlice in-
celediğimizde öğretmenin öğrenci-
nin böyle davranmasının altında ya-
tan nedeni öğrenmek için rehber öğ-
retmenle görüşmeye karar verdiğini
anlayacağız. Öğretmen soruna çö-
züm bulmak için problemin nedeni-
ni anlamaya çalışmaktadır. Böyle bir
durumda rehber öğretmenle görüş-
mesi gayet doğaldır. Bu soruda en
güçlü çeldirici “A” seçeneği olabilir.
Ancak rehber öğretmenler okulun
genelinden sorumlu olduğu için der-
se giren öğretmenler kadar öğrenci-
leri tanıyamaz. Genelde rehber öğ-
retmenler öğrencileri tanımak için
sınıf ya da ders öğretmeninden bil-
gi alırlar.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
21. Bir öğretmen öğrencilerinde,
farklı görüşlere karşı hoşgörü ve
saygı, empati, uygun iletişim bece-
rilerine sahip olma gibi demokratik
özellikler geliştirmek istiyorsa önce-
likle kendisi bu davranışlara sahip
olmalıdır. Çünkü öğretmenler, öğ-
renciler için çok önemli bir rol mo-
delidir. Öğretmenler öncelikle de-
mokratik davranışlarıyla öğrencilere
model olmalıdır, alternatif yöntemler
sonraki aşamada kullanılabilir. Öğ-
retmen sınıfta demokratik davranış-
lar sergilemeyip bunu öğrencilerden
beklerse bu beklentinin gerçekleş-
mesi çok zayıf bir ihtimaldir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
22. Bir sınıfta çekingen ve içe ka-
panık öğrencilerimiz olabilir. Bu tür
öğrencilere gölge öğrenci adı veril-
mektedir. Öğretmenler bu tür öğren-
cileri derse ve yapılan diğer etkinlik-
lere katılmaları konusunda cesaret-
lendirmeli, olumlu davranışlarını pe-
kiştirmeli, öğrencilerin etkileşime gi-
recekleri iş birliğine dayalı gruplar-
da çalışmalarını sağlamalıdır. Ancak
sadece içe kapanık olan değil, di-
ğer öğrencileri de başka öğrenciler-
le karşılaştırmak, örnek göstermek
uygun bir yaklaşım değildir. Böyle
bir durumda özellikle çekingen öğ-
rencilerin öz güveni daha düşük ola-
cak ve benlik saygıları zarar göre-
cektir. Öğrencilerde aşağılık duy-
gusuna kapılma, kendisini yetersiz
görme, ortamdan daha da uzaklaş-
ma gibi olumsuz duygu ve davranış-
lar ön planda olacaktır. Her öğrenci
kendine özeldir. Öğrencilerimizi ke-
sinlikle birbirleriyle kıyaslamayalım,
her öğrencinin güçlü ve zayıf yönle-
ri olabilir. Önemli olan güçlü yönleri-
ni ön plana çıkarmaktır.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
23. Öğretmenin sınıfta “Bu şekil-
de konuşmanız dikkatimi dağıtıyor
ve konuyu toparlayamıyorum.” şek-
linde kullandığı ifade ben dili kapsa-
mında yer alır. Çünkü öğretmen öğ-
rencileri suçlamadan, kendisini mer-
keze alarak, yaşadığı sorunu dile
getirerek bir iletişim kurmuştur. Ben
dilinde kişi düşüncesini ya da duy-
gusunu kendisinden hareketle, karşı
tarafı suçlamadan, içinde bulunduğu
koşullardan bahsederek dile getirir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
24. Tüm öğrencilerin derse aktif
olarak katılması demek bütün öğ-
rencilerin öğrenme ürünü ve süre-
ci ile ilgileniyor olması demektir. Öğ-
renciler konuya odaklanırlar ise is-
tenmeyen davranış sergilemeye ne
zamanları kalır ne de istekleri, bu
yüzden aktif öğrenmenin uygulandı-
ğı bir sınıfta istenmeyen davranışlar
azalır.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
25. Üç boyutlu görsel materyallerin
yararları:
Karmaşık yapıları basit ve açık
hâle getirirler.
Farklı boyutlardaki cisimlerin al-
gılanmasını sağlarlar.
Zaman ve uzaklık yönünden ula-
şılamayan cisimlerin algılanma-
sını sağlarlar.
Soyut kavramların somutlaştırıl-
masında çok etkilidirler.
Üç boyutlu görsel materyallerin sı-
nırlılıkları:
Yanlış büyüklük, renk ve yapıda
hazırlanırsa bireylerde kavram
yanılgısı yaratabilirler.
Maddi kaynak ve bakım gerekti-
rirler.
El yapımı modellerin dayanaklı-
lık sorunu bulunmaktadır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
6Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
26. Yazılı materyallerde vurgu altı
çizilerek yapılabilir, uzun başlıklarda
büyük harf kullanılmamalıdır, mad-
de numaraları vurgu amaçlı renk-
li yapılabilir, gereksiz ve abartılı gör-
sel ögelerden kaçınılmalıdır. Ancak
materyalin tamamında aynı yazı tipi
kullanılmalıdır. Vurgu amaçlı değiş-
tirilse bile bir materyalde en fazla 2
yazı tipi kullanılabilir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
27. Simülasyon yazılımları bir duru-
mun orijinaline benzer bir ortam ya-
ratılması ve öğrencide gerçeğin ya-
rattığı etkinin sağlanmaya çalışılma-
sıdır. Kontrollü bir ortam olduğu için
özellikle tehlikeli ve pahalı durumlar-
da tercih edilir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
28. Bir görsel materyalde dolu alan
kullanımı kadar boş alan kullanı-
mı da önemlidir. Boş alan kullanımı
doğru olmayan materyaller, anlaşı-
labilir materyaller olmamaktadır. Bu
durum alan ilkesi ile açıklanabilir.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
29. Ritim: Gözün bir objeden diğe-
rine rahatlıkla kayabilmesidir. Birbi-
rinden kopuk yerleştirilmiş tasarım
elemanları arasında bağlantı zor ku-
rulur. Algılama istenen şekilde ol-
maz. Şekiller arasında bağlantıları
kurma işi ise oklar ve çizgilerle sağ-
lanabilir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
30. Program geliştirmede izlenmesi
gereken sıralama:
1. Grup kurulur.
2. Çalışma planı yapılır.
3. İhtiyaç belirlenir.
4. Aday hedef yazılır.
5. Süzgeçlerden geçirilir.
6. Kesinleşmiş hedefl er oluşturulur.
7. Eğitim durumları belirlenir.
8. Sınama durumları belirlenir.
Program geliştirmede üst öge altta-
ki ögeyi belirler yani diğer bir deyiş-
le alttaki öge üstteki ögenin taşıdı-
ğı özellikleri taşır. Seçenekler ince-
lendiğinde E seçeneğindeki ifadenin
sınama durumları ile alakalı olduğu
görülecektir. İçerik sınama durum-
larına göre belirlenmez, sınama du-
rumları içeriğe göre belirlenir.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
31. Eğitimin bağlamında; birey, top-
lum, konu alanı (Bilim), doğa yer alır,
bunlardan birindeki değişiklik prog-
ramı değiştirmeyi gerekli kılabilir. A,
B, C ve D seçenekleri incelendiğin-
de bağlamla alakalı olduğu görüle-
cektir. D seçeneğinde verilen du-
rum ise sınama durumları ile alakalı-
dır. Bir ülkede sınav sistemi değiştiği
için program yazılmaz, program de-
ğişirse sınav sistemi değişir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
32. İstekli ve ilgili olma, sevme, de-
ğer verme, benimseme ve belli bir
tutuma sahip olma vb. davranışlar
duyuşsal alan kapsamında yer al-
maktadır. Öğrencinin belli bir duruma
karşı istekli olması, zevk alması, gö-
nüllü ve razı olması gibi davranışlar
duyuşsal alanın tepkide bulunma ba-
samağı kapsamında yer almaktadır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
7 Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
33. Soru senaryosunda belirtilen,
öğretmenin derse girdiğinde yaptığı
etkinlik, dersin giriş bölümünün dik-
kat çekme ve gözden geçirme aşa-
maları kapsamında yer almaktadır.
Öğretmenin derse elinde herhangi
bir araç gereçle girmesi (Öğretmen
derse elinde yaprağın enine kesi-
ti modeli ile girmiştir.), konuyla ilgili
bir anı, fıkra ve olay anlatması dikkat
çekme basamağı ile ilgiliyken hangi
konuyu işeyeceğini ve dersin hedef-
lerinin neler olduğunu öğrenciyle
paylaşması gözden geçirme basa-
mağı ile ilgilidir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
34. Farklar yaklaşımında ihtiyaç,
gözlenenle beklenen başarı düze-
yi arasındaki farka bağlı olarak or-
taya koyulur. Öncüldeki örnekte de
programdan mezun olan öğrenci-
ler işe başladıklarında işin gerektir-
diği becerilere sahip olma düzeyle-
riyle beklenen düzey arasında çok
fark olduğu ve bu farktan yola çıka-
rak programların geliştirilmesine ka-
rar verildiği belirtilmektedir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
35. Deneysel araştırmalarda bazı
değişkenlerin başka bazı değişken-
ler üzerindeki etkisi araştırılır. De-
neyde etkisi merak edilen ve araş-
tırılan değişken bağımsız değişken
olarak isimlendirilir. Parçadaki araş-
tırmada “hava kirliliği” ve “spor yap-
ma” bağımsız değişkenlerdir çünkü
bu değişkenlerin astım riskini arttır-
dığı söylenmektedir. Bağımlı değiş-
ken ise sonuçta bağımsız değişken-
den (bu araştırmada “hava kirliliği”
ve “spor yapma”) etkilenip etkilen-
mediği merak edilen değişkendir. Bu
araştırmada bağımlı değişken astım
hastalığıdır. Büyük şehirlerde yaşa-
yan çocuklar ve köyde yaşayan ço-
cuklar ise araştırma gruplarıdır.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
36. Soru kökünde hemşirelere bir
test uygulandığı ve bu testin sonu-
cuna göre, “Enfeksiyon Standart
Önlemleri” eğitimi alıp almamaları-
na karar verildiği belirtilmiştir. Buna
göre yapılan çalışma, bir eğitim ve-
rilmeden önce yapılan tanıma ve
yerleştirme amaçlı bir değerlendir-
me sürecidir. İzleme çalışmaları eği-
tim verilirken, düzey belirleme ça-
lışmaları ise eğitim verildikten son-
ra yapılır. Soru kökünde testten “bel-
li bir puanın” üzerinde alanların ba-
şarılı sayılacağı söylenmiştir. Bu du-
rumda adayların geçmeleri gereken
sınır değer yani ölçüt, test yapılma-
dan önce belirlenmiş mutlak bir öl-
çüttür. Eğer bağıl ölçüt kullanılıyor
olsaydı adayların geçmeleri gereken
puan sınavdan önce belirlenmiş ol-
mazdı.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
37. B seçeneğinde verilen “İşsiz
kalma süresi belirlenirken mutlak sı-
fır kullanılmaktadır.” ifadesi doğru-
dur çünkü süre belirlenirken gerçek
başlangıç noktası sıfır olarak kulla-
nılmaktadır. C seçeneğinde verilen
“İşsiz kalma süresi nicel ve sürek-
li bir değişkendir.” ifadesi doğrudur
çünkü süre sayısal olarak ifade edil-
mekte ve kesirli değerler alabilmek-
tedir. D ve E seçeneklerinde verilen
“KPSS P3 puanı belirlenirken aralık-
lı ölçek kullanılmaktadır.” ve “KPSS
P3 puanı nicel ve sürekli bir değiş-
kendir.” ifadeleri de doğrudur çünkü
KPSS puanları sayısal olarak ifade
edilir, kesirli değerler de alabilir. Ay-
rıca test puanları hesaplanırken ba-
ğıl sıfır kullanıldığından aralıklı ölçek
düzeyinde bilgiler verir. A seçene-
ğinde verilen “Aylık gelir düzeyi be-
lirlenirken bağıl sıfır kullanılmakta-
dır.” ifadesi yanlıştır. Çünkü aylık ge-
lir düzeyinin sıfır olduğu nokta ger-
çek sıfırdır.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
8Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
38. Alfa katsayısı testin iç tutarlılığı-
nı gösterir. Bu katsayının 0,45 olma-
sı, testin güvenirliğinin yetersiz oldu-
ğu anlamına gelir ve test maddeleri-
nin birbiriyle uyumunun düşük oldu-
ğu şeklinde yorumlanabilir. Bir testin
iç tutarlılık katsayısının düşük olma-
sı, test puanlarına çok hata karıştı-
ğının da göstergesidir. Öğrencilerin
testi cevaplamaya isteksiz olmaları,
testin puanlanması esnasında topla-
ma hataları yapılması ve test mad-
delerinin iyi anlaşılmıyor olması ha-
taya yol açacağından bu katsayının
düşmesine neden olabilir. A seçene-
ğinde verilen “Testteki soruların güç-
lük düzeyinin çok yüksek olması” ise
soru kökünde verilen öz yeterlik al-
gısını ölçen likert tipi ölçeklerde hata
kaynağı olamaz çünkü bu tip ölçek-
lerdeki sorular doğru cevabı olan so-
rular değildir. Bu tip soruların zorluk
düzeyi yoktur.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
39. Kullanışlılık bir testin ne kadar
pratik olduğu, iç tutarlılık soruların
uyumu, objektifl ik ise puanlamanın
yorum içermemesiyle ilgilidir. Soru
kökünde verilen durumda cevapla-
yıcıların bir sorunun cevabını başka
bir sorudan elde ettikleri söylenmek-
tedir. Bu durumun testin kullanışlılı-
ğına, iç tutarlılığına veya puanlama-
sına olumsuz bir etkisi olması bek-
lenmez. Eğer bir sorunun cevabı
başka bir soruda var ise hiç bilme-
yenler de o soruyu çözebilirler. Bu
durum da o sorunun ölçülmek iste-
nen özelliği ölçme gücünü yani yapı
geçerliğini düşürür.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
40. I. öncülde verilen “testin eş de-
ğer iki yarısından elde edilen pu-
anların karşılaştırılması” durumun-
da testin iç tutarlılığı yani güvenirliği
hakkında bilgi toplanmış olur. II. ön-
cülde verilen “testin birbirinden fark-
lı bireyleri yetenekleri bakımından
ayırma gücünün araştırılması” du-
rumunda testin yapı geçerliği hak-
kında bilgi edinilmiş olur. III. öncül-
de verilen “KR katsayısını hesapla-
yarak maddelerin birbiriyle uyumuna
bakılması” durumunda testin iç tu-
tarlılığı yani güvenirliği hakkında bil-
gi toplanır. IV. öncüldeki “faktör ana-
lizi yapılarak testteki soruların faktör
yüklerinin incelenmesi” ise yapı ge-
çerliği hakkında bilgi veren istatistik-
sel bir analizdir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
41. Sentez ve yaratıcılık düzeyinde
bilişsel davranışlar ölçülürken birey-
lerin özgün fi kirler geliştirmesi ge-
rekmektedir. Çoktan seçmeli soru ti-
pinde sorulan sorunun cevabı seçe-
nekler arasında bulunmaktadır. Bu
durum bireyin özgün fi kirler geliştir-
me durumlarını yani sentez düzeyin-
de bilişsel becerilerini ölçmeyi engel-
lemektedir. Bireyin sentez düzeyinde
davranışları ancak yazılı, sözlü gibi
geleneksel araçlarla ya da proje, per-
formans görevi gibi çağdaş yaklaşım-
larla mümkün olmaktadır.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
42. Geleneksel seçme gerektiren testler doğru - yanlış, çoktan seç-meli ve eşleştirme tipi maddeler-dir. Bu tip maddeler kalabalık grup-larda iş yükünü azaltan, uygulama-sı ve değerlendirmesi az zaman alan maddelerdir; portfolyo ise bi-reysel bir teknik olduğundan ve bir-çok ürün toplamayı gerektirdiğinden bu bakımlardan kullanışlılığı düşük-tür. Portfolyolar bireysel olduğundan karşılaştırma amaçlı uygun değildir oysa geleneksel seçme gerektiren testler bu bakımdan uygundur. Öğ-renme ve ölçme süreçlerini birleştir-mesi açısından ise portfolyolar gele-neksel yöntemlere göre çok daha et-kilidir. Çünkü portfolyolar tüm süreç boyunca değerlendirme yapılmasını sağlarken değerlendirme süreci bo-yunca dönüt vermeyi yani öğretime katkı yapmayı hedefl er.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
43. Soruları kolay olandan zor ola-na doğru sıralayarak teste yerleş-tirmek, teste karışan hataları azal-tarak hem güvenirliği hem geçerliği yükseltecektir. Bu durumda I. öncül-de verilen uygulama soru yazma ku-rallarına uygundur. Anlam belirsizli-ğine yol açacağından madde kökü olumsuz olan soruların seçenekle-rini olumlu yapıda oluşturmak, öğ-rencilerin yanlış anlamaları nedeniy-le soruyu yanlış cevaplamalarını en-gelleyecek ve hataları azaltacaktır. Bu durumda II. öncülde verilen uy-gulama soru yazma kurallarına uy-gundur. Öğrencilerin şans başarısı yardımıyla soruyu çözmemesi için bütün soruları zorlaştırmanın şans başarısına herhangi bir etkisi olma-yacaktır. Çünkü şans başarısı seçe-nek sayısı ile alakalıdır. Soru ne ka-dar zor olsa da seçenek sayısı aynı olduğu sürece şans başarısı aynıdır. Bu durumda III. öncülde verilen uy-gulama soru yazma kurallarına uy-gun değildir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
9 Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
44. Bir maddenin varyansı hesapla-
nırken pj x q j formülü kullanılır yani
madde güçlük katsayısını bilmek
gerekir. Bu formüle göre orta güç-
lükte maddeler yani güçlük katsayısı
0,50 olan maddeler varyans değeri
en yüksek maddelerdir.
Tablo incelendiğinde alt grupta 50
ve üst grupta 50 olmak üzere toplam
100 kişi olduğu görülmektedir. Mad-
de güçlükleri hesaplanırken pj= (dü
+ da) / N formülü kullanılır.
dü: üst gruptan soruyu doğru yanıt-
layanların sayısı
da: alt gruptan soruyu doğru yanıtla-
yanların sayısı
N = Üst ve alt gruptaki toplam kişi
sayısı = 100
qj = 1 - pj
M1 pj = (35+25) / 100 = 0.60, Var-
yans = 0.60 x 0.40 = 0.24
M2 pj = (40+20) / 100 = 0.60, Var-
yans = 0.60 x 0.40 = 0.24
M3 pj = (10+10) / 100 = 0.20, Var-
yans = 0.20 x 0.80 = 0.16
M4 pj = (25+25) / 100 = 0.50, Var-
yans = 0.50 x 0.50 = 0.25
M5 pj = (35+35) / 100 = 0.70, Var-
yans = 0.70 x 0.30 = 0.21
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
45. Madde Ayırt Ediciliği (rjx)= (dü –
da)/n
Güçlük katsayısı pj = (dü + da) / N
dü: üst gruptan soruyu doğru yanıt-
layanların sayısı
da: alt gruptan soruyu doğru yanıtla-
yanların sayısı
n = Üst veya alt gruptaki toplam kişi
sayısı = 50
N = Üst ve alt gruptaki toplam kişi
sayısı = 100
M1 rjx = (35 - 25) / 50 = 0.20
M2 rjx = (40 - 20) / 50 = 0.40
M3 rjx = (10 - 10) / 50 = 0
M4 rjx = (25 - 25) / 50 = 0
M5 rjx = (35 - 35) / 50 = 0
Bu sonuçlara göre A seçeneğinde
verilen “M4’ün ayırt edicilik katsayı-
sı 0 çıkar.” ve C seçeneğinde veri-
len “Ayırt ediciliği en yüksek madde
M2’dir.” ifadeleri doğrudur. E seçe-
neğinde verilen “M3 oldukça kalite-
li bir maddedir.” ifadesi ise yanlıştır.
B seçeneğinde verilen “En kolay
madde M5’tir” ve D seçeneğinde
verilen “En çok kişiyi eleyen mad-
de M3’tür.” ifadelerinin doğru oldu-
ğu güçlük katsayıları incelendiğinde
anlaşılacaktır.
M1 pj = (35+25) / 100 = 0.60
M2 pj = (40+20) / 100 = 0.60
M3 pj = (10+10) / 100 = 0.20
M4 pj = (25+25) / 100 = 0.50
M5 pj = (35+35) / 100 = 0.70
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
46. 80 soruluk bir test uygulama-
sı sonucunda aritmetik ortalama 55,
tepe değer 70, medyan 60 ve ranj
45 olarak hesaplanmıştır. Öğretmen
sınav sonuçlarına göre 60 puan ve
üzerinde alanların başarılı sayılaca-
ğını belirtmiştir.
Ortalama en küçük eğilim ölçüsü ol-
duğundan grubun yarıdan çoğu or-
talamanın üstünde yer almıştır. Bu
tip dağılımlar sola çarpık özellik gös-
terirler. Ranjın 45 olması birbirin-
den uzaklaşmış uç puanlar olduğu-
nu gösterir. Bu durumda sola çarpık
bir dağılım gözlendiği (II) ve ortala-
mayı çarpıtan uç puanlar olduğu (III)
doğrudur.
60 puan ve üzerinde olanlar başa-
rılı sayılacaktır. Puan dağılımının
medyanı da 60 olduğuna göre gru-
bun yarısı başarılı yarısı da başa-
rısız olacaktır. I numaralı öncül de
doğrudur.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
10Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
47. Öğrenme genel olarak çevrey-
le etkileşimler sonucu yaşantılar ka-
zanma yoluyla organizmada oluşan
düşünce, duyuş ve davranış deği-
şikliğidir.
Bir davranış değişikliğinin öğrenme
olması için taşıması gereken bazı
koşullar vardır:
Davranış değişikliği gözlenebilir
olmalıdır.
Davranış değişikliği yaşantılar
sonucunda olmalıdır.
Davranış değişikliği nispeten ka-
lıcı olmalıdır.
Davranış değişikliği sadece bü-
yüme sonucunda değil, olgun-
laşma ve hazırbulunuşluğun et-
kisiyle ortaya çıkmalıdır.
Sıcak bir yerde terleme veya so-
ğukta titreme gibi durumlar öğrenil-
memiştir. Sıcaktan soğuğa çıkınca
ürperme de doğal bir tepkidir, öğ-
renilmemiştir. Birisinin şeker tadı-
nı algılaması duyu organının bir iş-
levidir ve öğrenilmemiştir. Tıpkı ekşi
olan limon ağzımızdayken ağzımı-
zın sulanması gibidir. Sağlıklı olan
tüm bireyler tatlı, tuzlu, ekşi ve acı-
yı algılarlar. Odadaki kokudan ora-
da kimin olduğunu anlamak, koku-
nun bir kişiyle ilişkilendirilmesi sonu-
cu gerçekleşebilir. Bu da öğrenilmiş
bir davranıştır. Cuma günleri kendi-
ni daha mutlu hissetmek de öğrenil-
miştir. Çünkü cuma günleri son okul
günü ya da son iş günüdür. Arkasın-
dan gelen gün tatil günüdür ve ço-
cukluğumuzdan beri okul olmaması,
yetişkinlerin de cumartesi çalışma-
dıkları için kendilerine zaman ayır-
maları, kendilerini mutlu eden tatil
günleriyle ilişkilendirilmiş olduğu için
cuma gününe karşı olumlu tutum ka-
zanılmıştır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
48. Tersine zincir, biçimlendirme-
nin değişik bir formudur. Bazı öğren-
me konuları baştan sona değil, son-
dan başa doğru zincirleme yapılarak
öğretilir. Burada da öğretmen kom-
pozisyonun önce son paragrafın-
dan işe başlamış, daha sonra geriye
doğru giderek öğrencilere bu davra-
nışı kazandırmıştır. Bu durum tersi-
ne zincir olarak adlandırılır. Zincir-
lemede ise birbirinin ön koşulu olan
davranışlar sırasıyla baştan sona
doğru öğretilmektedir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
49. Annenin etraftakilere rahatsızlık
vermemek için çocuğu kucağına al-
ması olumsuz pekiştirmedir. Bir dav-
ranışta bulunarak hoşa gitmeyen bir
durumdan kurtulmak olumsuz pekiş-
tirmeyle açıklanır. Çocuk ise pekiş-
tirme olmadığı durumda farklı davra-
nışlar sergilemeye başlamıştır. Sön-
me sürecinde davranışın çeşitlilik,
değişkenlik gösterdiği gözlenmekte-
dir. Bu durum davranış topografyası
ile açıklanır.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
50. Thorndike 1930 sonrasında etki
yasasını açıklarken bir davranışın
sonucu haz verici olduğunda uyarıcı
- tepki bağının güçlendiğini, acı ve-
rici olduğunda ise bağın aynı kaldı-
ğını belirtmiştir. Bu ifadede pekiştir-
me etkiliyken cezanın etkili olmadı-
ğı şeklinde yorumlanır. A, B, D ve E
seçeneklerinde davranışın haz veri-
ci sonuçlanması, o davranışın deva-
mını sağlayacaktır. Bu durumlar etki
yasasına uygun düşer. Ancak dav-
ranışın sonucunun acı verici olması,
yani ceza ile sonuçlanması etkili ol-
mayacaktır.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
51. Sönmeye direnç, davranışın
pekiştirilmese bile hemen ortadan
kalkmaması demektir. Pekiştirme ta-
rifelerinin sönmeye direnç açısından
farklı sonuçlandığı bilinmektedir. Ka-
bul edilen en etkili tarife değişken
oranlı pekiştirmedir. Değişken oranlı
tarifeye göre pekişen davranış hem
çabuk kazanılmakta hem de kolay
sönmemektedir. A seçeneğinde de-
ğişken zamanlı, B seçeneğinde sü-
rekli, C seçeneğinde sabit oranlı, E
seçeneğinde sabit aralıklı pekiştir-
me vardır. D seçeneğinde ise dav-
ranış değişken oranlı pekiştirilmek-
tedir. Kaç davranış yapması gerekti-
ğini bilmeyen mümessiller daha çok
ilaç satmaya çalışacaktır. Bu dav-
ranışın sönmeye direnci en yüksek
olacaktır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
11 Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
52. A seçeneğinde verilen Selin’in,
kuafördekilerin ilgili ve kibar davran-
ması sonucu hep aynı yere gitmesi
edimsel koşullanma ile; B seçene-
ğinde verilen Özge’nin, teyzesi gibi
giyinmesi sosyal öğrenme ile; C se-
çeneğinde verilen matematik sına-
vından zayıf not alan Mehmet’in bir
daha matematik çalışmayı son güne
bırakmaması edimsel koşullanma
ile; D seçeneğinde verilen arkadaşı-
nın evinde maç izleyince tuttuğu ta-
kımın yenmesi üzerine Murat’ın tüm
maçları arkadaşında izlemeye git-
mesi batıl davranış ve edimsel ko-
şullanmayla kazanılmış davranışlar-
dır. E seçeneğinde ise tıraş makine-
siyle olumsuz bir durumun eşleşme-
si söz konusudur. Selim’in bu yaşan-
tıdan sonra makineyi gördüğü her
an tuhaf olması klasik koşullanma-
dır. Çünkü tıraş makinesi nötr uyarı-
cı iken cildinin tahriş olması veya acı
duymasıyla ilişkilendirilmiş ve artık
koşullu uyarıcı hâline dönüşmüştür.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
53. Gestalt yaklaşımının belirttiği
algısal örgütleme yasaları algımızın
nasıl olduğunu açıklamaya çalışır.
Süreklilik ilkesi: Aynı yöne giden
birimler birbirinin devamıymış gibi
algılanır.
Yakınlık ilkesi: Bir alandaki öge-
ler birbirine olan yakınlıklarına göre
gruplanarak algılanır.
Benzerlik ilkesi: Bazı özellikler yö-
nünden birbirine benzeyen nesneler
birbiri ile gruplanarak algılanır.
Basitlik ilkesi: Basit olan nesneler,
karmaşık şekillere oranla daha ça-
buk algılanır.
Tamamlama ilkesi: Tamamlanma-
mış etkinlikler, şekiller ve sesler ta-
mamlanarak algılanır.
Soru öncülünde verilen durumda
da sesin kesik kesik gelmesine rağ-
men, seslerin anlaşılması tamamla-
ma ilkesine uymaktadır.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
54. Öğrenmeyi etkileyen faktörler-
den biri olan öğrenme malzemesin-
den kaynaklı faktörlerden biri ola-
rak açıklanan anlamsal çağrışıma
göre; öğrenme malzemesinin öğre-
nenin günlük yaşamlarına dair çağ-
rışımlarla ilişkilendirilmesi öğrenme-
yi olumlu etkiler. Bir kavram öğrene-
nin yaşantılarıyla ne kadar ilişkili ise
o kadar iyi öğrenilir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
55. Bilginin kısa süreli bellekten
uzun süreli belleğe gönderilme-
si tekrar ya da kodlama (anlamlan-
dırma) ile gerçekleşir. Bu örnek-
te sınavda sorulacak olan kavram-
ları eski bilgileriyle ilişkilendirmek
ve analojiler oluşturmak eklemleme
stratejisiyle açıklanır. Bellek destek-
leyici ipuçları ise yeni bilgilerle es-
kiler arasında gerçekte var olma-
yan çağrışımlar oluşturmaktır. Örne-
ğin, sözel ya da görsel bellek des-
tekleyiciler kullanılabilir. Akrostişler,
loci yöntemi, zincir, askı sözcük ve
anahtar sözcük gibi.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
56. Azarlanan öğrencinin davra-
nışında meydana gelen değişiklik
edimsel koşullanma yoluyla gerçek-
leşmiştir. Bir davranış hoşa gitme-
yen bir karşılık aldığı için tekrar sergi-
lenmemektedir. Bu durum ceza kav-
ramıyla açıklanır. Sınıftaki diğer öğ-
rencilerin bu durumu gözlemleme-
si sonucu onların davranışında olu-
şan değişiklik ise sosyal öğrenmenin
ürünüdür. Bir başkasının ceza aldığı-
nı görmek, bireyin davranışında da
azalmaya yol açar. Bu durum dolaylı
ceza olarak adlandırılır.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
12Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
57. Öğrencilerin Ali Öğretmen’den
korkmaları gözlem yoluyla gerçek-
leşmiştir. Bireyler genellikle korku,
fobi gibi duygusal tepkileri klasik ko-
şullanma yoluyla kazanırlar. Ancak
bazen de çevredekileri gözlemle-
yerek yani dolaylı yaşantılar yoluy-
la da duygusal tepkiler kazanılabilir.
Burada da öğrencilerin gözledikleri
bu olaydan sonra Ali Öğretmen’den
korktukları belirtilmektedir. Bu du-
rum dolaylı duygu kavramıyla açık-
lanır.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
58. Bilgi türleri 3’e ayrılmaktadır.
Bunlar deklaratif, işlemsel ve meta-
bilişseldir (üstbiliş).
Açıklayıcı (deklaratif) bilgi: Bir şe-
yin ne olduğunu bilmektir.
İşlemsel (prosedürel) bilgi: Bir işin
nasıl yapılacağıyla ilgili bilgilerdir.
Üstbiliş (metabiliş) bilgisi: Bireyin
bilgiyi nasıl edindiği hakkındaki sü-
reçtir.
Bireyin mezuniyet töreninde yaşa-
dıklarını hatırlaması deklaratif yani
açıklayıcı bilgidir.
Marangozun kitaplığı birleştirmesi
işlemsel yani prosedürel bilgidir.
KPSS’ye hazırlanan öğretmen ada-
yının nasıl daha iyi öğrenebileceğini,
öğrenmek için nasıl bir yol bulaca-
ğını bilmesi ise metabilişsel bilgidir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
59. Funda Hanım “Nasıl olsa iki üç
aya kalmaz tam ayağına göre olur.”
derken kızının ayaklarının büyüye-
ceğini kastetmiştir. Gelişim psikoloji-
sinde büyüme, vücutta meydana ge-
len sayısal artışı anlatır. Kütlenin art-
ması, boyun uzaması, baş çevresi-
nin genişlemesi büyümenin bir diğer
örnekleridir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
60. Çocukluk yıllarında kazanılan
davranışların yetişkinlikte de bireyin
kişilik yapısını biçimlendirmesi geli-
şimin sürekli olması ile açıklanabilir.
Her dönem kendinden öncekine da-
yalı, kendinden sonraki döneme ha-
zırlayıcıdır. Çocuklukta geçirilen ya-
şantılar yetişkinlik yıllarında gözle-
nen özelliklerin temelini oluşturmuş-
tur.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
61. Çocuğun karşısındaki bireyin
bakış açısını fark edememesi, ken-
disini onun yerine koyamamasını Pi-
aget benmerkezcilik ya da bir diğer
ifade ile egosantrizm olarak tanım-
lar.
Odaklanma: Çocuğun bir olayın, bir
durumun veya bir nesnenin tek bir
özelliğini dikkate almasıdır.
Animizm (canlandırmacılık): Ço-
cuğun canlıya cansız, cansıza can-
lı muamelesi yapmasıdır.
Artifi kalizm: Çocuğun doğa olayla-
rını insan eliyle açıklamasıdır.
Senkretizm: Çocuğun iki durum ya
da nesneyi birbiri ile yanlış bir şe-
kilde ilişkilendirmesi, bağdaştırma-
sıdır. Tüm bu özellikler işlem önce-
si dönemde 2 - 6 yaş aralığında gö-
rülür.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
62. Ozan’ın verdiği örnekler, tüm-
dengelim düşünme özelliğini kazan-
dığını gösterir.
Tümdengelim düşünme: Genel
prensiplerden özel durumlara ula-
şabilme olarak tanımlanır. Ozan da
sürtünme kuvvetinin yararlarını gün-
lük hayata ve kendi yaşantısına in-
dirgemiştir.
Göreceli düşünme: kişiye, zama-
na ve mekâna göre düşünme bece-
risidir.
Tümevarım düşünme: özel durum-
lardan genel prensiplere ulaşabilme
becerisidir.
Metabilişsel düşünme: öğrenme
özelliklerinin farkında olabilmek ola-
rak tanımlanır.
Bütünleştirici düşünme: Bir prob-
lemin pek çok çözüm yolunun oldu-
ğunun anlaşılmasıdır.
Tümevarım düşünme somut işlem-
ler döneminde 6 - 12 yaş aralığın-
da, diğer özellikler ise soyut işlem-
ler döneminde 12 - 18 yaş aralığın-
da kazanılır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
63. Piaget’nin bilişsel gelişim kura-
mına göre, bebeklerde görülen bu
durum ses bulaşması olarak açıkla-
nır. Ses bulaşması, ağlama sesi du-
yan bebeğin de ağlamaya başlama-
sıdır. Bu ilginç durumun empatinin
kökeni olduğu tahmin edilmektedir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
13 Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
64. Miray’ın, anneannesine televiz-
yonu gösterip “Bebek aç.” diyerek
çizgi fi lm izlemek istediğini dile getir-
mesi, onun telegrafi k sözcük döne-
minde olduğunu gösterir. Çocuklar
bu dönemde iki kelimeyi bir arada
kullanırlar. Bunlardan biri isim diğe-
ri ise fi il ya da sıfattır. Çocuk bütün
düşündüklerini ya da cümlenin ta-
mamını iki kelimeye yansıtır ve ifade
etmeye çalışır. Sözcüklerin birleşti-
rilmesi dönemidir. Kullanılan kelime
sayısı artar. İki kelime peş peşe söy-
lenerek anlamlı sözcükler oluşturu-
lur. “Anne su.”, ”Baba geldi.” gibi.
Cümleler oluşur ama gramer kural-
larına uyulmaz.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
65. Mert’ in Kohlberg’ in ahlak ge-
lişim kuramının evrensel ahlak dü-
zeyinde olduğu söylenebilir. Sade-
ce bu dönemde birey, hâlihazırdaki
yasalar prensipleriyle çeliştiği za-
man kendi vicdanına uygun davra-
nışta bulunur. Dolayısıyla kendi il-
kelerine aykırı durumlarda yasala-
ra karşı çıkmaktan kaçınmaz. Mert
de doğru bildikleri için polisle karşı
karşıya gelmiş ve gözaltına alınmış-
tır. Bu dönemdeki bireyler için doğ-
ru davranış; eşitlik, adalet, özgürlük
ve insan hakları gibi evrensel ilkele-
re uygun davranmaktır.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
66. Freud, kişilik yapısını doğum-
dan itibaren beş döneme ayırır. Her
dönemde bireye haz veren bölge-
ler (libidonal) vardır. Bir gelişim döne-
mindeki gereksinimler yeterince do-
yurulmazsa ya da aşırı doyurulursa
çocuk o döneme saplanabilir. Bir dö-
neme saplanan bireyin Freud’ a göre
kişilik gelişimi engellenmektedir.
Oral Dönem (0 - 1,5 yaş): Haz böl-
gesi ağızdır. Davranış biçimi emme
ve içine almadır. Annenin çocuğu-
nu gereğinden az ya da fazla emzir-
mesi durumunda çocuk bu döneme
saplanır kalır. Bu döneme saplanan
bireyler bağımlı, saf, iyimser, edil-
gen, kırıcı, münakaşacı ve sömürü-
cü olur. Bu dönem gerektiği gibi geç-
mezse bireyde tırnak yeme, küfür,
alkol, sigara bağımlılığı ve geveze-
lik vb. görülür.
Anal Dönem (1,5 - 3 yaş): Haz böl-
gesi anüs ve çevresidir. Dışkı tut-
ma ve bırakma davranışı yoğun bir
şekilde görülür. Çocuk bu dönem-
de kendini ve çevreyi kontrol etme-
yi öğrenir.Yani öz denetimin temel-
leri atılır. Anal dönemin en önem-
li özelliği tuvalet terbiyesidir. Anne
tuvalet terbiyesinde çok serbest ya
da sıkı olursa bu döneme saplanma
görülebilir. Eğer bu dönem gerekti-
ği gibi geçirilmezse bireyde tuvaleti
tutmayla cimrilik, aşırı titizlik, kolek-
siyonculuk; tuvaleti bırakmayla müs-
rifl ik, savurganlık vb. görülür. Dikkat,
haz ve ilgi cinsel organdadır. Çocuk
bu dönemde cinsel konulara yoğun
ilgi duyar.
Fallik Dönem (3 - 6 yaş): Bu dö-
nem içinde çocuklar cinsel farklı-
lıkları kavrarlar. Karşı cins ebevey-
ne daha fazla sevgi gösterisinde bu-
lunurlar. Kendi cinsiyetindeki ebe-
veynin yerini almak ister.Oidipus ve
elektra karmaşası / kompleksi görü-
lür. Anne babanın sabırlı tutumu ço-
cuğun sağlıklı bir cinsel kimlik ka-
zanmasına yardım eder. Aksi hâlde
çocuk suçluluk duyacaktır.
Fallik dönemde saplanmanın belir-
tileri;
Anne - babadan kopamama, eş
seçememe, anne - babadan ay-
rılınca suçluluk duyma, aşırı çe-
kingenlik, girişim yapamama ve
çabuk suçlanma eğilimleri, cin-
sel ilişkiden korkma, kaçınma,
cinsel güçsüzlük korkuları, cin-
sel güçsüzlük - soğukluk, bede-
ne zarar gelme korkusu, karşı
cinse aşırı eleştirici ve olumsuz
tutumlar, aşırı imrenme, cinsel
kimlikte güvensizlik, cinsel kim-
lik sapmalarıdır.
Latent Dönem (6 - 12 yaş): Haz
bölgesinin (libidonal) olmadığı dö-
nemdir. Bu dönemde cinsellik örtü-
lüdür. Önceki cinsellik düşünceleri
unutulur, hatta karşı cinse düşman
olur. Cinsiyet rol kimliğine güçlü bir
ilgi duymaya başlarlar. Bu kez ken-
dini aynı cins ebeveynle özdeşleşti-
rir. Bu nedenle kendi cinsleri ile bir
araya gelerek oynarlar. Eğer bu dö-
nem sağlıklı atlatılmazsa obsesif bo-
zukluklar (takıntılılık durumu) ortaya
çıkar.
Genital Dönem (12 - 18 yaş): Cin-
sellik tekrar önem kazanır. Fizyolojik
dolayısıyla hormonal değişim bunun
en önemli nedenidir. Bu dönemdeki
cinsel ilgi fallik dönemdeki gibi oyun-
su değildir. Genital dönemdeki cin-
sellik, üreme amacını içeren bir cin-
selliktir. Ancak bu dönemde kişinin
cinselliği üreme amaçlı değil, haz al-
maya yöneliktir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
14Diğer sayfaya geçiniz.
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
67. Nuray Hanım; üretkenliğe kar-
şı durgunluk (30 - 60 yaş) evresinin
krizini başarıyla atlatmış, “üretken-
lik” duygusunu kazanmıştır.
Erikson’a göre, önceki evreleri sağ-
lıklı atlatan birey bu dönemde üret-
ken, verimli ve yaratıcıdır. Bu dö-
nemde kişi; evinde çocuk yetiştire-
rek, işinde atılımlar yaparak, toplu-
ma yararlı etkinlikler yaparak, yeni
kuşaklara rehberlik ederek üretken
olmaya çalışır. Aksi hâlde birey işe
yaramama duygusuna kapılabilir,
durgunluk (orta yaş krizi) dönemine
girebilirler. Nuray Hanım da öğren-
cilerini yetiştirmenin yanında çevre
ve hayvanlar için yapılan çalışmala-
ra katılarak üretkenliği yakalamıştır.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
68. Tuğba kararını tıptan yana ver-
mesine rağmen babasının olumsuz
tepkisiyle öğretmenlik okumaya ka-
rar vermiştir. Bu da Tuğba’nın ken-
di kararlarını değil, ailenin kararları-
nı zorlamayla kabul ettiğini gösterir.
Bu bireyler gölgelenmiş kimlik sta-
tüsüne sahip bireylerdir. Bireyin se-
çiminde ailenin baskı ve zorlaması
vardır. İpotekli kimlikte seçim aile is-
teklerine uygun yapılırken gölgelen-
miş kimlikte bu seçim baskı altında
gerçekleşir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
69. Horowitz kişilerin kendi benliği
ve başkalarına karşı olumlu ve olum-
suz görüşlerini temele almaktadır.
Korkulu bağlanma: Kendisini ve
çevresindekileri olumlu ve değersiz
kabul eder. Kendisi güvensiz başka-
ları ise güvenilmez ve reddedicidir.
ilişki kurmaya yanaşmaz. Reddedil-
mekten korunur.
Saplantılı bağlanma: Kendisini de-
ğersiz hisseder, buna karşın çevre-
sindeki kişileri olumsuz ve değerli
görürler. İlişkiler konusunda takıntı-
ları vardır.
Kayıtsız bağlanma: Kendisini de-
ğerli çevresindekileri olumsuz ve de-
ğersiz görürler. Yakın ilişkilerde ka-
yıtsızdırlar. Yakın ilişkileri onlar için
gereksizdir.
Güvensiz bağlanma: Çocuk ken-
dine güvenmez ancak dış dünyaya
yani annesine güvenir. Bundan do-
layı çocuk sürekli annesi ile birlikte
olmak istemektedir. Annesi ortadan
kaybolduğunda sürekli ağlar. An-
nesi döndüğünde de annesine vur-
mak, bağırmak ve onu ısırmak gibi
tepkiler sergiler. Bunlar aslında kar-
şıt tepkidir.
Güvenli bağlanma: Bebekliklerin-
de annelerine her ihtiyaç duydukla-
rında annelerinden ilgi gören birey-
lerde gerçekleşir. Bu bireyler hem
kendilerini hem de başkalarını olum-
lu görme eğilimindedirler. Duygu ve
düşüncelerini başkalarına açmak-
tan, ihtiyaçlarını ifade etmekten çe-
kinmezler. Yakın ilişkilere değer ve-
rirler, bu tür ilişkileri başlatmakta ve
sürdürmekte başarılıdırlar. Ancak bu
ilişkiler sırasında kişisel özellikleri-
ni yitirmeyi de başarırlar. Eda da bu
özellikleri taşıdığı için güvenli bağ-
landığı söylenebilir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir
70. İlke’nin açıklamalarına dikkat
edilirse sadece sınava ilişkin bas-
kıdan bunalmadığı, ailesinin başa-
rılı olduğu zaman ona değer vere-
cekleri, başarısız olduğunda ise de-
ğer vermeyecekleri algısını oluştur-
duğu için rahatsız olduğu fakat onla-
rın kendisini koşulsuz kabul etmele-
rini istediği görülmektedir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
71. Sultan’ın bu davranışı aile içi
ilişki problemlerinden kaynaklan-
maktadır. Bu durumda eğitsel ve
mesleki bir çalışma olmadığı için su-
nulması gereken problem alanı kişi-
sel - sosyaldir.
Doğru yanıt “B” seçeneğidir.
72. Vaka incelemesi, bireyin proble-
minin detaylı analiz edilmesidir. Fa-
kat bu süreçte öğrenciyi yargılamak-
tan kaçınmak gerekir. Bu neden-
le “Her zaman bu şekilde yargılayı-
cı mısın?” demek rehberlik anlayışı-
na uygun değildir çünkü bu, bir sen
dili ifadesidir ve öğrenciyi savunma-
ya iter.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
15
EB / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7
73. Verilen açıklamada bilge bir ki-
şinin, her şeyi bilmenin mümkün ol-
madığının farkında olduğu vurgulan-
maktadır. Yani insan, güçlü ve sınırlı
yönlerini bilmeli, buna göre davran-
malıdır. Bu da kendini kabulün bir
özelliğidir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
74. Özellik faktör kuramcıları mes-
leğe yöneltmede bireyin duygusal
yönüne önem vermezler ve seçi-
miyle ilgili tavsiyelerde bulunarak ki-
şinin kararını etkilemeye çalışırlar.
Ayrıca otoriter bir tutum izlerler ve
bu nedenle oldukça eleştirilmişler-
dir. Özellik faktör kuramcıları mes-
lek seçimini bir gelişim süreci ola-
rak değerlendirmedikleri için hizmet
daha çok anlıktır ve kişinin özellik-
lerinin doğru bir şekilde belirlenmesi
için geçerliği, güvenirliği yüksek tek-
niklere ihtiyaç duyarlar.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
75. Gelişimsel rehberlik birbiri ile
ardışık ve ilişkili etkinlikleri içerir. Bu
modelde sınıf rehber öğretmeninin
sorumluluğu çok fazladır. Okul reh-
ber öğretmeni ise programı hazırlar-
ken bu anlamda okulun ve öğrenci-
nin ihtiyaçlarını dikkate almalıdır.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir
76. Daha önce sunulan bir rehber-
lik hizmetinin etkili olup olmadığının
kontrol edilmesi, izleme hizmeti kap-
samında yer alır. Furkan Bey’in de
davranışına dikkat edilirse öğrenci-
sinin ortaokulda da başarılı olup ol-
madığını, ilkokul eğitiminin etkisini
araştırdığı görülmektedir.
Doğru yanıt “A” seçeneğidir.
77. İlgi duyulan konuda yaşantıya
girmek ilginin şiddetini arttırır. Örne-
ğin tabiat ilgisi olan kişinin ilgisi öl-
çülmüş ve bir sonuç ortaya konmuş
olsun, bu kişinin bir doğa gezisinde
ilgisini tekrar ölçtüğümüzde tabiat il-
gisi puanında artış olması beklenir.
Doğru yanıt “C” seçeneğidir.
78. Özel gereksinimi olan öğrenci-
lerin durumuna ilişkin tıbbi tanılama
yapmak doktorların görevidir. Öğ-
rencilerin alacağı eğitimin türüne ise
RAM karar verir. Yani RAM’ın göre-
vi eğitsel tanılama yapmaktır. Öğren-
ciye özel eğitim hizmetlerini sunmak
ise özel eğitim kurumlarının görevidir.
Doğru yanıt “D” seçeneğidir.
79. Okul rehberlik hizmetlerini yü-
rütmek okul rehber öğretmeninin
görevidir. Fakat bu hizmetlerin yü-
rütülmesini sağlamak, okul müdürü-
nün görevidir. Bu nedenle birçok kez
uyarmasına rağmen hâlâ sınıf reh-
ber öğretmenleri planları teslim et-
miyorsa okul rehber öğretmeni mü-
dürü haberdar etmeli, okul müdürü
de gerekli uyarıları yapmalıdır.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
80. Soruda öğrencilerin tedbir amaç-
lı bilgilendirilmesi ve bunun ekonomik
yapılması önerilmektedir. Bu anlam-
da bilgi verme çalışmaları en iyi, bi-
reysel rehberlik ve grup rehberliği ile
yapılabilir. En ekonomik olan sorul-
duğu için grup rehberliğinin kullanıl-
ması daha etkilidir.
Doğru yanıt “E” seçeneğidir.
www.uzmankariyer.com.tr
Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Merkezimi-zin yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.