1
REJİM KARŞITI İSYAN VE OLAYLAR Halifeliğin kaldırılmasından sonra, laikliğe ve Cumhuriyet yönetimine karşı olanlar tarafından çıkarılmıştır. Ayaklanmanın çıkmasında, Musul konusunda Türkiye'yi zayıf duruma düşürmek isteyen İngiltere’nin Doğu Anadolu’da yaptığı çalışmalar da etkili olmuştur. Şeyh Sait Ayaklanması, Genç (Bingöl)’te başlamış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok ili içerisine alacak şekilde genişlemiştir. Ayaklanmanın bastırılması için alınan önlemler: Fethi Okyar Hükümeti istifa etti. İsmet İnönü yeni hükümeti kurdu. Takrir-i Sükûn (Huzuru Sağlama) Kanunu çıkarıldı. İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Bölgede kısmi seferberlik ilan edildi. Basına sansür uygulanmıştır. Bu önlemlerin alınması ve uygulanması sonucu ayaklanma 3 Haziran 1925'te bastırıldı. SONUÇLARI o Türkiye’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda rolü olduğu gerekçesiyle kapatılmıştır (5 Haziran 1925). o Şeyh Sait isyanı, Türkiye’de çok partili hayata geçiş için ortamın uygun olmadığını ve henüz demokrasinin tam anlamıyla uygulanamayacağını göstermiştir. Cumhuriyet ve laiklik karşıtları, eski İttihatçılar ve yeni rejime karşı olanlar tarafından planlanan bu suikast Mustafa Kemal’in İzmir gezisi sırasında gerçekleştirilecekti. Ancak, olay daha önceden haber alınınca (Mustafa Kemal’in İzmir’e bir gün gecikmeli gitmesi ve suikastçileri kaçıracak olan Giritli Şevki’nin durumu İzmir valisine bildirmesi üzerine öğrenilmiştir) gerçekleştirilememiş ve suikastı planlayan 13 kişi yakalanarak İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanmıştır. Bu olaydan sonra İttihat ve Terakkiciler, devlet kadrolarından tamamen tasfiye edilmişlerdir. İzmir suikasti millet egemenliğine dayalı rejime karşı bir girişimdir. Mustafa Kemal’in bu olaydan sonra söylediği şu sözler, onun Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiği önemi bir kez daha ortaya koymuştur: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasından sonra, İzmir’in Menemen ilçesinde rejim karşıtlarının çıkarmış olduğu olaydır. Derviş Mehmet ve yandaşları tarafından Menemen’de askerlik yapan öğretmen Asteğmen Kubilay şehit edilmiştir. Olay kısa sürede bastırılmış, Derviş Mehmet ve yandaşları yakalanarak Askeri Mahkeme de yargılanarak cezalandırılmışlardır. Menemen Olayı, Şeyh Sait İsyanı’ndan sonra laik Cumhuriyete karşı çıkan ikinci isyandır. Hem Şeyh Sait İsyanı, hem de Menemen Olayı, Türkiye’de henüz demokrasi ortamının oluşmadığını göstermiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra bir süre daha tek partili yönetimin sürdürülmesinin en önemli nedenleri; yapılacak olan inkılâpların ülkeye yerleşmesini sağlama ve halkın gerekli olan siyasal olgunluğa erişmesini beklemektir. o İngiltere bu isyanı kullanarak Musul sorununun Türkiye aleyhine çözümlenmesini sağlamıştır. o 1926 Ankara Antlaşması’yla Musul, İngiltere’nin mandası altındaki Irak Hükümeti’ne bırakılmıştır. Bu durum Misak-ı Milli’ye aykırıdır. o Bu olay iç politikada yaşanan sorunların dış politikayı olumsuz etkilediğini göstermiştir. o Laik Cumhuriyet rejimini yıkmaya yönelik ilk isyandır. ŞEYH SAİT AYAKLANMASI (13 ŞUBAT – 3 HAZİRAN 1925) MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST GİRİŞİMİ (16 HAZİRAN 1926) MENEMEN OLAYI (23 ARALIK 1930) Zeki DOĞAN Sosyal Bilgiler Öğretmeni

EYH SAİT AYAKLANMASI MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST · PDF file(13 UBAT – 3 HAZİRAN 1925) MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST GİRİúİMİ (16 HAZİRAN 1926) MENEMEN OLAYI (23 ARALIK 1930)

  • Upload
    dodung

  • View
    219

  • Download
    2

Embed Size (px)

Citation preview

REJİM KARŞITI İSYAN VE OLAYLAR

Halifeliğin kaldırılmasından sonra, laikliğe

ve Cumhuriyet yönetimine karşı olanlar

tarafından çıkarılmıştır.

Ayaklanmanın çıkmasında, Musul konusunda

Türkiye'yi zayıf duruma düşürmek isteyen

İngiltere’nin Doğu Anadolu’da yaptığı

çalışmalar da etkili olmuştur.

Şeyh Sait Ayaklanması, Genç (Bingöl)’te

başlamış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da

birçok ili içerisine alacak şekilde genişlemiştir.

Ayaklanmanın bastırılması için alınan önlemler:

Fethi Okyar Hükümeti istifa etti. İsmet İnönü

yeni hükümeti kurdu.

Takrir-i Sükûn (Huzuru Sağlama) Kanunu

çıkarıldı.

İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

Bölgede kısmi seferberlik ilan edildi.

Basına sansür uygulanmıştır.

Bu önlemlerin alınması ve uygulanması sonucu

ayaklanma 3 Haziran 1925'te bastırıldı.

SONUÇLARI

o Türkiye’nin ilk muhalefet partisi olan

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda

rolü olduğu gerekçesiyle kapatılmıştır

(5 Haziran 1925).

o Şeyh Sait isyanı, Türkiye’de çok partili hayata

geçiş için ortamın uygun olmadığını ve

henüz demokrasinin tam anlamıyla

uygulanamayacağını göstermiştir.

Cumhuriyet ve laiklik karşıtları, eski

İttihatçılar ve yeni rejime karşı olanlar

tarafından planlanan bu suikast Mustafa

Kemal’in İzmir gezisi sırasında

gerçekleştirilecekti.

Ancak, olay daha önceden haber alınınca

(Mustafa Kemal’in İzmir’e bir gün gecikmeli

gitmesi ve suikastçileri kaçıracak olan Giritli

Şevki’nin durumu İzmir valisine bildirmesi

üzerine öğrenilmiştir) gerçekleştirilememiş ve

suikastı planlayan 13 kişi yakalanarak

İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanmıştır.

Bu olaydan sonra İttihat ve Terakkiciler, devlet

kadrolarından tamamen tasfiye edilmişlerdir.

İzmir suikasti millet egemenliğine dayalı

rejime karşı bir girişimdir.

Mustafa Kemal’in bu olaydan sonra söylediği

şu sözler, onun Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiği

önemi bir kez daha ortaya koymuştur:

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak

olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti

ilelebet payidar kalacaktır.”

Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın

kapatılmasından sonra, İzmir’in Menemen

ilçesinde rejim karşıtlarının çıkarmış

olduğu olaydır.

Derviş Mehmet ve yandaşları tarafından

Menemen’de askerlik yapan öğretmen

Asteğmen Kubilay şehit edilmiştir.

Olay kısa sürede bastırılmış, Derviş Mehmet

ve yandaşları yakalanarak Askeri

Mahkeme de yargılanarak

cezalandırılmışlardır.

Menemen Olayı, Şeyh Sait İsyanı’ndan

sonra laik Cumhuriyete karşı çıkan ikinci

isyandır.

Hem Şeyh Sait İsyanı, hem de Menemen

Olayı, Türkiye’de henüz demokrasi

ortamının oluşmadığını göstermiştir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra bir süre

daha tek partili yönetimin sürdürülmesinin

en önemli nedenleri; yapılacak olan

inkılâpların ülkeye yerleşmesini sağlama

ve halkın gerekli olan siyasal olgunluğa

erişmesini beklemektir.

o İngiltere bu isyanı kullanarak Musul

sorununun Türkiye aleyhine

çözümlenmesini sağlamıştır.

o 1926 Ankara Antlaşması’yla Musul,

İngiltere’nin mandası altındaki Irak

Hükümeti’ne bırakılmıştır. Bu durum Misak-ı

Milli’ye aykırıdır.

o Bu olay iç politikada yaşanan sorunların

dış politikayı olumsuz etkilediğini

göstermiştir.

o Laik Cumhuriyet rejimini yıkmaya

yönelik ilk isyandır.

ŞEYH SAİT AYAKLANMASI

(13 ŞUBAT – 3 HAZİRAN 1925)

MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST GİRİŞİMİ

(16 HAZİRAN 1926)

MENEMEN OLAYI

(23 ARALIK 1930)

Zeki DOĞAN

Sosyal Bilgiler Öğretmeni