76

Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı
Page 2: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

„Dünya ne ki sevgilimbenim sana yaptığım kubbe yanında?

düşsün, olsun, bırakiçinde yıldızlar patlıyor,

kolaydır inanmak kadar inanmamak da. “

Furuğ FERRUHZAD

Page 3: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Furuğ FERRUHZAD

5 Ocak 1935 de Tahran'da doğdu. Babası Albay olan Furuğ Ferruhzad 16yaşında Liseyi bitirdi ve İran’ın ünlü simalarından Pevez Şapur ile evlendi. Biroğlu oldu. Üç yıl süren evliliği boşanmayla sonuçlandı ve oğlunu bir dahagöremedi. Yaşamını yazarlık, gazetelerde editörlük yaparak kazandı. İbrahimGülüstan’la tanıştı ve sinemaya başladı. Sinemada oyunculuk, senaristlik,kameramanlık, yönetmen yardımcılığı, dublaj, montaj ve yaratıcı filmeditörlüğü yaptı. 1962 yılında yaptığı belgesel filmi o yıl İtalya’da BelgeselFilimler Festivalinde birinciliği elde etti. 1963 yılında yaptığı “Kara Ev” filmi,Almanya'da düzenlenen Ober Havzen Film Festivalinde en iyi film ödülünüaldı. Bu filmin çekimleri için gittiği Tebriz Cüzamlılar Evi’nden bir çocuğu evlatedindi. 13 Şubat 1967'de geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi. 1962yılında Ferruhzad ile ilgili, birisi Unesco diğeri Beernardo Bertolicci tarafındaniki belgesel film hazırlandı ve yayınladı.

Çağımız İran şiirinin önde gelen kadın yazarlarından olan Furuğ Ferruhzad ilkşiirlerini İlkokulu bitirdiği yıllarda yazdı. Gazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiirkitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği“Duvar” adlı kitabı yayınlandı. "Yeniden Doğuş" adlı kitabıyla şiirinde zirveyeulaştı. ölümünden sonra çalışmaları Soğuk Mevsim adı altında bir kitaptatoplandı.

Düşünceleri ve şiirleriyle İranlı kadınları olduğu kadar, baskıcı rejimlerdeyaşayan kadınları da etkiledi. Kadınların sorunlarını ele aldığı şiirleri fikirlerişiddetli tartışmalara neden oldu. İran toplumunun kadınlara karşı uyguladığıayrımcılığı eleştirdi ve kadınların, daha iyi koşullarda bir yaşama kavuşmasınıve haklar elde etmesini savundu. Şah döneminin despotluğuna da karşı çıktı.Bazı şiirleri kimi zaman erotik bulunmuştur. Şairin şiirleri ve yaşamı hakkındaçok sayıda makale ve kitap yayınlandı, yaşamı filme alındı.

Page 4: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Yapıtları:“Tutsak” 1955“Duvar” 1956“İsyan” 1957"Yeniden Doğuş" 1963“İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına” yı tamamlayamadan öldü. 1967çevrilen yapıtları:Sadece Ses Kalıcıdır. Çev. Cavit Mukaddes. Yapı Kredi Yayınları, Ocak 1997Sonsuz Günbatımı Çev. Onat Kutlar, Celal Hosrovşahi. Ada Yayınları, Şubat1989Bütün Şiirleri. Çev. Kutlukhan Eren. Şule Yayınları 1999Dünya Sevmek İçin Çok Küçük (Mektuplar, söyleşiler, anılar) Çev. KenanKarabulut, Gri Yayınevi Mart 2006Furuğ. Çev.Kenan Karabulut. Gendaş. Ekim 2002

Önemli Filmleri:“Su ve Isı” , “Dalga Mercan ve Kaya” , “Bir Ateş” , "Cüzzamlılar" , “Ev Karadır”

Ödülleri:1962 yılında yaptığı belgeselle İtalya belgesel filmler festivalinde birincilik.1963 yılında “Kara Ev” filmiyle, Almanya Oberhausen Film Festivalinde en iyifilm ödülü.

Page 5: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

İÇİNDEKİLER

KızılgülYeniden Doğuş

TutsakGece GörüşmesiBahçenin Fethi

Yeniden Merhaba Diyeceğim GüneşePencereCuma

Ayın YalnızlığıEy inci Dolu Ülke

AkbabaKurulmuş Bebek

Yeşil DüşYeryüzü Ayetlerinin

Gecenin Soguk CaddelerindeRüzgar Bizi Götürecek

inanalım Soğuk Mevsimin BaşlangıcınaÖpücük

Kuş, ah sadece bir kuştu.GazelSoru

Onu BağışlayınGünes Doguyor

Ben senden ÖlürdümMutlu insanlardanim

Yalnizligin HüznüGereksinimin Yenilgisi

SevmektenDuvarGünahisyan

Benim SevgilimGecenin Devi

Yaralarım AşktandırHediye

Senin icin bir siir

Page 6: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Kızılgül

kızıl gülkızıl gülkızıl gül

o beni kızıl gül bahçesine götürdüve ıstıraplı saçlarıma kızıl gül taktı karanlıkta

ve sonundakızıl gül yaprağı üstünde benimle yattı

ey felçli güvercinlerey adetten kesilmiş deneyimsiz ağaçlar, ey kör

pencereleryüreğimin altında ve derinliğinde uyluklarımın, şimdi

kızıl bir gül sürgün vermektekızıl gül

kızılbir bayrak gibiayaklanmada

ah, ben gebeyim, gebeyim, gebe

Page 7: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Yeniden Doğuş

-İbrahim Golestan’a-

tüm varlığım benim, karanlık bir ayettirseni, kendinde tekrarlayarak

çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek.ben bu ayette seni ah çektim, ah

ben bu ayette seniağaca ve suya ve ateşe aşıladım!

yaşam belkiuzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği,

yaşam belkibir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı,

yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur,yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır,

ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi,şapkasını kaldırarak,

başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle ‘günaydın’ diyen.yaşam belki de o tıkalı andır,

benim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığıve bir duyumsama var bunda

benim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.yalnızlık boyutlarındaki bir odada,

aşk boyutlarındaki yüreğim,

Page 8: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder,saksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunu

ve senin bahçemize diktiğin fidanıve bir pencere boyutlarında öten

kanarya ötüşlerini.ah..

budur benim payıma düşen,budur benim payıma düşen,

benim payıma düşen,bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür,

benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektirve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,

benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.ve ‘ellerini

seviyorum’ diyensesin hüznünde ölmektir..

ellerimi bahçeye dikiyorum,yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum

ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurundayumurtlayacaklardır..

küpeler takacağım kulaklarımaikiz iki kızıl kirazdan

ve tırnaklarımı papatya çiçekyaprağıyla süsleyeceğim.bir sokak var orada,

aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıylaküçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar

bir gecerüzgarın alıp götürdüğü.

bir sokak var benim yüreğiminçocukluk mahallesinden çaldığı,

zaman çizgisinde bir oylumun yolculuğuve bir oylumla gebe bırakmak zamanın kuru çizgisini

bilinçli bir imgenin oylumuaynanın konukluğundan dönen.

ve böylecedir,birisi ölür

Page 9: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

ve birisi yaşar.hiçbir avcı,

çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktır.ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum

okyanusta yaşayanve yüreğini tahta bir kavalda

usul usul çalanküçük hüzünlü bir peri

geceleri bir öpücükle ölenve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..

Furuğ Ferruhzad (1935 – 1968)

Çeviri: Haşim Hüsrevşahi

Page 10: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Tutsak

seni istiyorum ve biliyorumasla koynuma almayacağım

sen o aydın ve pırıl, pırıl gökyüzüsünben bu kafeste bir tutsağım

kara ve soğuk parmaklıklar ardındangözlerim hasretle bakıyor yüzüne doğru

bir elin uzanışını düşlüyorum,ansızın ben de uçayım sana doğru

boş bir anda düşlüyorumbu sessiz hapishaneden uçmayı

gülerek gardiyan adamın gözüneyanında yaşama yeniden başlamayı

düşlüyorum ancak bilirim aslabu kafesten kurtulmaya gücüm kalmamış

gardiyan adam istese bilekanatlanıp uçmaya soluğum kalmamış

parmaklıklar ardında her sabahbir çocuğun bakışı güler bana doğru

sevinç şarkılarına başladığımdadudağında öpücükle gelir bana doğru

şayet bir gün, ey gökyüzükanatlanırsam bu sessiz evdenağlayan çocuğa nasıl söylerim

tutsak bir kuşum vazgeç bendenbir mumum, canımın alazıyla

harabeleri aydınlatırımsönüklüğü seçersem eğerbir yuvayı yıkıp dağıtırım

Çeviren: Haşim HüsrevşahiYeniden Doğuş’tan

Page 11: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Gece Görüşmesi

Ve o sasirtici yüzKonustu benimle pencerenin öbür yanindan ve dedi ki:

«Hak, açip gözünü gorenindirBen ürkütücuyüm yitme yitme duygusu gibi

Ama gene de tanrim,Nasil korkulur benden?

Sisli çatilari üstünde gökyüzününHfif ve basibos dolasanBir uçurtmadan baska

Hiç bir sey olmayan benden?Askimi, istegimi, nefret ve acilarimi

Gece ayriliginda mezarlarinKemirmistir adi ölüm olan bir fare...'

Ve o sasirtici yüzInce, uzun ve çok zayif

Akan çizgileri esen rüzgarlaHer an silinen ya da degisenVe yumusak ve uzun saçlari

Kapilarak gecenin görünmez dalgalarinaSerilen karanligin ovalarina

Deniz dibi bitkileri gibiAkti pencerenin öbür yaninda

Ve bagirdi:“Inanin ne olur bana!

Diri degilim ben! “Saydam çizgilerin ardinda hala

Görüyordum karanligin koyulasmasini ve gümüs çamkozalaklarini

Ama oSalmiyordu her seyin üstünde ve sonsuz yüregi

Ulasiyordu doruklaraSanki yesil duygusuydu agaçlarinVe sonsuza dek sürüyordu gözleri

Page 12: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

“HaklisinizHiç aynaya bakmadim ben

Ölümümden sonraÖylesine ölüyüm ki artik hiç bir sey

KanitlayamazBenim ölümümü

Ah!Duydun mu kuytu köselerinde bahçenin

Geceye siginip ayisigina kosanAgustos böceginin sesini?

Belki de tüm yildizlarYitik bir gökyüzüne göçüp gitmisler

Ve kent, nasil issizdi kentBütün bir yol boyu

Kimseyle karsilasmadimRengi uçuk heykellerTütün ve toz kokan

Bir kaç çöpçüVe yorgun, uykulu bekçilerden baska kimseyle

YazikÖlmüsüm ben

Ve sanki ayni bosuna gecenin devamidirGece...”Sustu

Ve aglama duygusu ve aci ve kederle doldurduGözlerinin uçsuz bucaksiz alanini

“Hiç düsündünüz müYasamin kederli maskesinin golgesi altinda

Yüzlerini gizleyenSizler

Bu üzücü gerçegi?Bugün yasayanlarin

Bir baska dirinin posasindan baska, bir sey olmadigini?Sanki ilk gülüsünde

Yaslanip gitmistir bir çocukVe nasil güvenebilir simdi bu yürek

-Bu asil sözleri degistirilmis,

Page 13: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

-Bu bozulmus mezar yaziti-Bu tasa kesmis sayginligina

Kendisinin?Belki de var olma aliskanligi

Ve yatistiricilarÇoktan tüketmistir insanin

Saf ve yalin iskeletiniBelkide issiz bir adayaAlip götürmüslerdir

RuhlarimiziBelki de düste görmüsümdür ben agustos böceginin sesini

Belki de rüzgarli süvarilerdirBu tahtadan mizraklara yaslanmis

Bekleyip duran sabirli yayalarVe o yüce düsünceli bilgeler olmali

Bu zayif, beli bükülmüs afyon düskünleriDogru olmali dogru olmali kimseBeklemiyor artik bir baslangici

Ve yüregi askla dolu genç kizlarUzun igneleriyle nakislarinin

Delmisler çabuk kanan gozleriniSimdi duyulan sabah uykularinin derinliklerinde

Yankimasidir Karga seslerininVe kendilerine geliyor aynalarTek tek ve yapayalniz biçimler

Teslim oluyorlar simdiUyanisin dalgin saatlerine

Ve gizli saldirisina karanlik karabasanlarinYazik

Tüm anilarimla biriikte benKanli masallar söyleyen, kan'dan

Hiç böylesine küçülmüç yasamayan gururdanFirsatimin sonunda bekliyorum

Ve kulak veriyorum: Hiç ses yokVe çok derinden bakiyorum: Kipirdamiyor bir yaprak bile

Ve temizliginTa kendisi olan adim

Page 14: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Tozuna bile dokunamiyor simdiMezarlarin...”

TitrediVe birden döküldü iki yana

Ve uzun iç çekisler gibi uzandi banaYariklardan çikarak

Yalvaran elleri“Çok soguk

Çizgileriim kesiyor rüzgarDüsünüyorum bir tek insan var mi simdi

Yikilmis yüzüyleTanismaktanKorkmayan?

Zamani degil mi artikAçilsin bu pencere, açik açik açik

Yagsin gökyüzü oradanKendi kimliginin ölüm namazini

Kilsin insan inleyerek? ”Belki de bir kus sesiydi o yankilananYa da rüzgar, agaç dallari arasindan

Ya da ben bir üzüntü ve utanç dalgasi gibiÇikmazlarindan yüregimin

Yükselen benGördüm birden o iki el

iki aci sitemBenim ellerime dogru uzanan

Yalanci tan isiginin aydinligindaYokoldu.

Ve bagirdi bir sesSoguk ufuklardan:

“Hosça kal! ”

Page 15: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Bahçenin Fethi

BaşımızınÜstünden uçan

Ve giren serseri bir bulutun karışık düşüncelerineVe sesi kisa bir mızrak gibi geçen, ufku baştanbaşa

O kargaKente götürecek bizim haberimizi

Herkes biliyorHerkes biliyor

Sen ve ben o soğuk asık yüzlü deliktenBahçeyi gördük

Ve kopardık elmayı0 oynaşan ve uzak daldan

Herkes korkuyorHerkes korkuyor ama sen ve ben

Ulaştık ışığa, suya, aynayaVe korkmadık

Ne pamuk ipliğiyle birleşmesi iki adın, söylemek istedigimNe de bir buluşma yıpranmış bir defterin sayfalarında

Benim mutlu saçlarımdır söz konusu olanSenin yanık kırmızı şakayık öpüşlerini taşıyan saçlarım

Ve içtenliği tenimizinÇıplaklığımızın parıltısı

Balık pulları gibiSöz konusu olan gümüş rengi türküsüdür yaşamın

Tan ağarırken kaynaktan fışkıranBiz o yeşil ve akan ormanda

Bir gece yaban tavşanlarından sordukVe kaygılı, soğukkanlı denizdeIncilerle dolu istiridyelerdenVe o tuhaf ve fatih dağdaGenç kartallardan sorduk

Ne yapmalıyız?Herkes biliyor

Page 16: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Sessiz ve soğuk uykusuna ulaştık biz simurglarınGerçeği bahçede bulduk

Bilinmez bir çiçeğin utangaç bakışındaSınırsız bir anda bulduk ölümsüzlüğüIki güneş birbirine bakıp dururken

Söylemek istediğim korkak fısıltılar değil karanlıktaGündüzdür söz konusu olan ve ardına kadar açık pencere

Ve tertemiz havaVe bir ocak tüm yararsız şeylerin yanıp gittiğiVe apayrı bir ekinin tohumlarını taşıyan tarla

Ve doğum ve gelişme ve gururBizim seven ellerimizdir söz konusu olan

Bir köprü kuran kokular, ışıklar ve esintilerleGecenin üstünde

Çimenliğe gelKıyısız çimenliğe ve çağır beni

Ibrişim çiçekleri usulca nefes alırkenÇağır bir ceylan eşini çağırır gibi

Perdeler bir gizli acıyla doluVe toprağa bakıyorlarMasum güvercinler

Kendi beyaz burçlarının tepelerinden

Page 17: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Yeniden Merhaba Diyeceğim Güneşe

Yeniden merhaba diyeceğim güneşeGövdemde akan nehirlere

Bulutlar gibi uzayıp giden düşüncemeBenimle birlikte kuru mevsimlerden gecen

Bahçemdeki ağaçların hüzünlü büyümesineGecenin kokusunu hediye eden kargalara

Yaşlılık biçimim olan ve aynada yaşayan annemeTekrarlanan şehvetimle döllenen yeryüzüne

Yeniden merhaba diyeceğimGeliyorum, geliyorum, geliyorum,

Saçlarımla: Yeraltı kokularının devamıGözlerimle: Karanlık tecrübesiyle

Duvarların ötesinden kopardım dallarımla,Geliyorum, geliyorum, geliyorum,

Ve aşkla dolu avluda bekleyen kızaYeniden merhaba diyeceğim.

Page 18: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Pencere

Bir pencere, bakmayaBir pencere, duymaya

Bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibiTekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan.

Yalnızlığın küçücük elleriniCömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıyla

Dolduran bir pencereBelki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetine

Bir pencere, yeter bana

Oyuncak bebeklerin ülkesinden geliyorum benBir resimli kitap bahçesinde

Kâğıt ağaçların gölgesi altındanToprak yollarında geçip giden

Kurum mevsiminden, kısır aşk ve dostluk deneylerininSıralarında veremli okulların

Alfabelerin soluk harflerinin büyüdüğü yıllardanVe karatahtaya taş sözcüğünü yazar yazmaz çocuklarUlu ağaçlardan sığırcıkların çığlık çığlığa kanat çırparak

Uçup gittikleriO andan

Etobur bitkilerin köklerinden geliyorum benVe hâlâ başım

DopdoluBir deftere toplu iğnelerle

ÇakılanO kelebeğin yabancı sesiyle

Page 19: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Asılınca güvenim adaletin koptu kopacak ipiyleVe bütün kentte

Parıldayan ışıklarımın yüreğini parça parça edince onlarKoyu renk mendiliyle yasanın, bağladıklarında

Aşkımın çocuksu gözleriniVe isteğimin acı şakaklarından

Fışkırdığında kanYaşamım artık

Hiçbir şey olmadığında, hiçbir şey olmadığında duvar saatinintiktaklarından başka

Anladım birden yolum yok yolum yok yolum yokÇılgınca sevmekten başka

Bir pencere yeter bana bir tek pencereBilince ve bakışa ve suskunluğa

İşte öylesine boy atmış ki ceviz fidanıAnlatabilir artık genç yapraklarına tüm bir duvarı

Ve sor aynadanAdını kurtarıcının

Ve işte senden daha yalnız değil miAyaklarının altında titreyen yeryüzü?

Yıkıntı elçiliğini, peygamberlerKendileriyle birlikte getirmediler mi çağımıza?

Ve yankıları değil mi o kutsal metinlerinBu patlamalar art arda

Bu zehirli bulutlar?Ey dost, ey kardeş, ey herkes!Yazın tarihini gül soykırımının

Aya vardığınızda!

Page 20: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

DüşlerNe kadar safsalar o yükseklikten düşer ölürlerŞimdi dört yapraklı bir yoncayı kokluyorum benEski düşüncelerin gömütünde boy atmış yonca

Ve soruyorum saflığın ve bekleyişin kefeninde toprak olan o kadıngençliğim miydi benim?

Çıkabilecek miyim yeniden o merak merdivenlerinden?Merhaba diyebilecek miyim o iyi Tanrı'ya çatılarda dolaşan?

Seziyorum zaman geçip gitti artıkSeziyorum an, tarihin yapraklarından benim payıma düşendir

Seziyorum aldatıcı bir aralıktır bu masa saçlarımla o garip ve kederliadamın elleri arasında

Bir şey söyle banaTeninin tüm sevgisini sana bağışlayan insanNe istiyor diri kalma duygusundan başka?

Bir şey söyle banaKıyısındayım pencereninVe güneşle bağlantıda...

Çev: Onat Kutlar - Celal Hosrovşahi

Page 21: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

CUMA

sessiz Cumaterk edilmiş Cuma

eski sokaklara benzer hüzünlü Cumahastalıklı tembel Cuma

sünen sinsi esnemeler Cumasıbekleyişsiz Cuma

teslim olmanın Cuması

boş evsıkıntılı ev

gençliğin baskınına kapalı evkaranlık ev ve güneşin hayali ev

yalnızlık, fal ve kuşku eviperde, kitap, dolap ve resimler evi

ah ne denli dingin ve gururla geçiyordugarip bir su akıntısı gibi

bu terk edilmiş sessiz Cumalardabu sıkıntılı evlerdebenim yaşamım

aaah ne denli dingin ve gururla geçiyordu...

Çev: Haşim Hüsrevşahi

Page 22: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Ayın Yalnızlığı

Karanlık boyuncaCırcırböcekleri bağırdı:"ay, ah büyük ay..."Karanlık boyunca

Şehvetli bir ahın yükseldiğiDallar, o uzun elleriyleVe teslim olmuş esinti

Gizli ve bilinmeyen tanrıların emirlerineVe saklı bin bir nefes, toprağın gizli yaşamında

Ve o ışığın gezgin çemberinde, ateşböceğiTahta tavanda tıkırtı

Perdede geceGölde kurbağalar

Hep beraberHep beraber, bir avaz

Tan ağarıncaya kadar bağırdı:"Ay, ah büyük ay..."Karanlık boyuncaAy ay ışığında ışıdı

AyKendi gecesinin yalnız kalbiydiAltın renkli öfkesinde patlıyordu

Page 23: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

EY İNCİ DOLU ÜLKE

fethettimkaydettirdim kendimi

bir adla bir kimliği süsledimve varlığım somutlandı bir numarayla

öyleyse yaşasın 678 sayılı,Tahran'ın 5 nolu bölgesinde kayıtlı sakini

her yönden içim rahat artıkanavatanın şefkatli kucağıgurur dolu geçmişin emziği

medeniyetin ve kültürün ninnisive yasanın çıngırağının şıkırtısı

ahher yönden içim rahat artık

içime sığmayan sevinçlepencerenin önüne gittim

ve tozan hayvan pisliklerininçöp ve idrar kokularının birbirine karıştırdığı havayı

içime çektim istekle678 kere

ve 678 borç makbuzuna678 iş dilekçesine yazdım:

Furuğ Ferruhzad

gül,bülbül ve şiir ülkesindeyaşamak bir nimettir

hele kivarlığın,yıllar yıllar sonra kabulleniliyorsa

Page 24: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

öyle bir yer kiperdenin aralığından ilk resmi bakışımla

678 şairi görüyorumki bu hokkabazlar,garip dilenci kılıklarıyla

ölçü ve uyak peşindedirler çöplükteve ilk resmi ayak sesimden ürküp

birdenbire kara bataklıklardan havalananiş olsun diye karga kılığına girmiş,rumuzlu 678 bülbül

uyuşuklukla,aylak aylak gündüzün kıyısına uçuyorve aldığım ilk resmi nefese

heybetli plsko fabrikalarının mahsulü678 kızıl gülün kokusu karışıyor

yaşamak bir nimettir, evethızlı kemankeş Şeyh Ebu Palyaço

ve dümbelekzadelerden tanburi,şarkı mırıldanıcısı Şeyhi'n yurdundabaldır,bacak,göğüs yıldızlarından ağır topların

ve sanat dergilerinin arka sayfalarının şehrinde''aman bana ne,boş ver''felsefesi müelliflerinin beşiği

zeka olimpiyatları tahtıveranı,aman!sesli,görüntülü,taşınabilir neye el atsansivri zeka bir aceminin korna sesi geliyor

ve milletin seçkin fikir adamlarıekabir sınıfında arz-ı endam ettiklerindegöğüslerinde 678 elektirikli ızagara ile

ve iki bileklerinde 678 Navzer saat diziliykeanlıyorlar ki

güçsüzlüğün nedeni,kesenin boşluğudur,cahillik değilfethettim evet fethettimşimdi bu fetih sevinciyle

aynanın önünde,iftiharla,678 veresiye mumu yakıyorumve rafa zıplayıp çıkıyorum ve izninizle

hayatın yasal faydaları üzerineiki çift kelam etmek istiyorum huzurunuzdahayatımın yüksek binasının ilk kazmasını

Page 25: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

coşkulu alkışalr eşliğindekendi tepeme indiriyorum

ben yaşıyorum evet bir zamanlar yaşayan Zayenderud gibive halkın tekelindeki bütün imkanları kullanacağım ben de

yarından itibarenmilli nimetlerle dolu şehrin sokaklarında

ve telgraf direklerini akan gölgeleri arasındagezip dolaşabilirim

ve gururla umumi helaların duvarına 678 defa''yazı yazdım eşkeler gülsün diye''

yazabilirim

yarından itibarengayretli bir vatansever gibi

her çarşamba öğleden sonra toplumunşevk ve heyecanla peşinden gittiği

yüce idealden bir hisseyikalbimde ve beynimde taşıyabilirimo bin riyallik bin hevesperverdenbuzdolabı,mobilya,perde masrafı

ya da 678 doğal oyun karşılığı sayılabilecek hisseyi alıpbir gece 678 vatan evladına bağışlayabilirim

yarından itibarenHaçik'in dükkanındaki zulada

bir kaç gram birinci kalite halis maldan birkaç nefes çekipbir kaç kase dalavereli pepsi kola içitikten sonra

ve birkaç ya hak ya hu ve vah vah ve hu hu savurduktan sonra

mütefekkir fazıllar ve münevver faziletlilerve lay lat lom mektebi müdavimleri arasına resmen katılabilirim

ve 1678 Şems-i tebriz yılı dolaylarında

Page 26: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

yoksul tezgahlarda resmen basıma yollanacak olanhayatımın büyük romanının ilk eskizlerini

678 orjinal,özel Oşno sigara paketinin iki yüzüne yazabilirim

yarından itibarenkendimi 678 devre için kadife kaplı bir makamda

toplanma ve geleceği garantileme meclisineya da hamdü sena meclisine

sarsılmazbir güvenlekonuk edebilirim

zira benkültür-sanat-dalkavukluk dergilerinin bütün içeriğini okurum

ve ''doğru yazma''kaidesini bilirimben gözlerimi öyle yaratıcı bir kitle içinde açtım ki hayata

ekmekleri yoktu ama ufukalrı açıktı,geniş meydanları vardı

ve şimdiki coğrafya sınırlarıkuzeyden yemyeşil Tir Meydanı'nagüneyden kadim İdam Meydanı'na

ve izdihamın bol olduğu yerlerde Tophane Meydanı'na dek ulaşmıştır

ve emniyet asayişin parlak göklerinin sığınağındasabahtan akşama alçıdan yapılmış 678 güçlü kuvvetli,yapılı

678 melek eşliğinde-hem de balçıktan yaratılmış melekler-

sükun ve sükut projelerini tebliğ etmekle görevliler.fethettim evet fethettim

öyleyse yaşasın 678 doğumlu Tahran'ın 5 nolu bölgesinde kayıtlı

Page 27: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

sakiniki azim ve iradesi sayesinde

öyle yüksek makamlara erişmiştir kiyerden 678 metre yükseklikteki

bir pencere pervazında karar kılmıştırve kendini

işte bu pencereden-merdivenlerden değil-bir çılgın gibi anavatanının kucağına

fırlatma onuruna sahiptirve son vasiyeti budur:678 altın kuşağında

Üstad Hazreti Abraham Sahbabir ağıt yaksın kendi hayatının ağıtı olmak üzere

hassstir uyağında

Page 28: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

AKBABA

Tepemde bir akbabahırsla ölmemi bekliyor,ben ise düşünüyorum

nasıl bir tuzak kurayım kibana yaklaşsın da

onu vurayım.

Soluk almak içinoturmaya kalksam

işte yıkıldı diyesaldırıyor yüzüme,onu vurmak için

anlayınca fırsat beklediğimihızla dönüyor gökyüzüne.

Kuşaktan kuşağaonca insanlar öldü

yem olarak, şu ihtiyar akbabaya.

Deneyimlerim sesleniyor kibitimindeyiz zamanınyaklaşan bir sonu var

ya senin, ya ihtiyar akbabanın.

Bu cadı, bu kocamışleş yiyenin yazgısı, sana bağlı

başaramazsan eğersıran geldi demektir

Tepemde bir akbabahırsla bekliyor ölmemi

vay eğerfırsatı ben kaçırırsam.

Page 29: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Dökülüyor suskunluğuna akşamınezanın ayak sesleri

kent akşamının hayalinde yanıyor,altın ormanları düşlerin

ve odamın suskunluğundacuma akşamıyla uğraşıyor

ezanın ayak sesleri.

Benim elimde kitapcuma akşamı sessiz

kopuk kopuk geliyor kulağıma,ezan

kime söylüyorne diyor

kentuğraşıyor Cuma akşamıyla

ve o garip sesyalın bir köylü gibi

yitiyor kentin çağıltısındaben yine

kitap okuyorum.

Çev: Sobhi Babek

Page 30: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Kurulmuş Bebek

Bunlardan önce, ah, evetBunlardan önce sessiz kalınabilirdi

Saatler boyuncaÖlülerin bakışı gibi sabit bir bakışla

Dalınıp kalınabilirdi bir sigaranın dumanındaDalınıp kalınabilirdi bir fincanın şeklinde

Halıdaki renksiz bir çiçekteDuvardaki belli belirsiz bir çizgide

Kuru el ayalarıylaPerde bir tarafa çekilebilirdi ve görülebilirdi

Sokaktaki yağmurun hızla yağdığıRenkli, küçük uçurtmasıyla bir çocuğun

Ayakta durduğu, bir kemerin altındaEski bir at arabasının boş meydanı

Aceleyle, hayhuylar arasında terk ettiği

Devamlı aynı yerde kalınabilirdiPerdenin yanında, ama kör, ama sağır

BağırılabilirdiGayet yabancı bir sesle, gayet yabancı bir sesle

“Seni seviyorum”Güçlü bir adamın kollarında

Güzel ve sağlam bir nesne olunabilirdiDeriden yapılmış sofra gibi bir vücutla

Sert ve iri göğüslerleBir sarhoşun, bir delinin, bir berduşun yatağında

Bir aşkın temizliği kirletilebilirdiZekayla aşağılanabilirdi

Hayret verici tüm bulmacalarSadece bulmaca çözülebilirdi

Sadece saçma bir cevap bulunarak hoşnut olunabilirdiSaçma bir cevap, evet, beş veya altı harflik

Page 31: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Bir ömür oturulabilirdiÖne düşmüş bir başla

Soğuk bir mezarın ayakucundaMeçhul bir Tanrı görülebilirdi

Zayıf bir inanç birkaç kuruşla bulunabilirdiMescidin odaları çürütülebilirdi

“Ziyaretname” okuyan yaşlı adamın yaptığı gibi

Sıfır misali; toplamadaki, çarpmadaki, çıkarmadakiSonuç daima aynı olunabilirdiGözlerim kahrının kozasında

Yıpranmış bir ayakkabının renksiz tokası sanılabilirdiSu gibi kendinin derinliklerinde kurutulabilirdi

Bir anın güzelliği, utançlaŞipşak çekilmiş gülünç bir siyah beyaz bir fotoğraf gibi

Sandığın diplerinde saklanabilirdi

Bir günün boş kalmış çerçevesindeBir mahkum veya bir mağlubun ya da bir idamlığın resmi asılabilirdi

Posterlerle duvardaki çatlaklar kapatılabilirdiDaha uyduruk resimler katılabilirdi

Böylece kurulmuş bebekler olunabilirdiKendi dünyalarının camdan gözleriyle görebilirlerdi

Bezden bir kutudaSaman doldurulmuş bir bedenle

Senelerce danteller ve pullarla iç içe uyunabilirdiHer bir elin anlamsız sıkışıyla

Sebepsiz bağırılabilir ve denebilirdi“Ah, çok memnun oldum.”

Page 32: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

YEŞİL DÜŞ

Bütün gün ağladım aynadaPenceremi ağaçların yeşil düşüne

Açmıştı baharGövdem sığmıyordu yalnızlığın kozasına ve

Kokusu kâğıtlardan örülmüş tacımınKaplamıştı gökyüzünü baştan başa

O güneşsiz ülkenin

Yapamıyordum artık yapamıyordumSokağın sesi bastırıyordu birden ve kuşların sesi

Kayboluşunun sesi paltoluk çocuk kumaşı toplarınınŞamatası çocukların

İplerin ucunda yükselenUçurtmaların dansı

Sabun köpükleri gibiVe rüzgâr

Sevişmenin en derin ve karanlık anında esmeye başlayan rüzgârZorluyordu

Surlarını güvenimin sessiz kalesininKendi adıyla çağırıyordu yüreğimi çok eski çatlaklardan sızarak

Bütün gün gözlerimi diktimGözlerine yaşamın

O korkak ve kaygılı gözlereBakışımdan kaçan

Ve yalancılar gibi gizleniverenGözkapaklarının tehlikesiz sığınağına

Hangi tepe hangi doruk?Tümü dolambaçlı yolların

Bir kavuşma noktası ve son

Page 33: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Bulmuyorlar mı o soğuk ve yok edici ağızda?Ve ne derdiniz bana ey yalın ve aldatıcı sözcükler?

Ne verdiniz tenin ve isteğin kaçışından başka?Daha da yalancı olmaz mıydı

Başıma koyduğum ve kokular saçanKâğıttan yapılmış taçtan daha yalancı

Saçlarıma iliştirdiğim bir çiçek?

Nasıl da tutuldum çölün ruhunaVe uzaklaştırdı beni ayın büyüsü sürünün inançlarından

Nasıl büyüdü yüreğimin yarım kalmışlığıTamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı

Durdum nasıl ve gördüm kayıyorAyaklarımın altındaki toprak

Ve geçmiyor tenimin bomboş bekleyişineSıcaklığı tenimin

Hangi tepe hangi doruk?Koruyun beni ey kaygılı ışıklar

Aydınlık evlerÇamaşırların ıtırlı tütsülerle güneşli çatılarında salındığı

Koruyun beni ey olgun ve saf kadınlarParmakları çocuğun zevkten çıldırtıcı kıpırtılarını izleyen tenleri

üstündeGöğüslerinden süt kokusuyla karışık taze esintiler gelen

Page 34: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Hangi tepe hangi doruk?Beni koruyun ey ateş dolu ocaklar, uğur boncukları

Karanlık mutfaklardaki türküsü bakır kaplarınYüreği biraz sıkkın mırıltısı dikiş makinalarının

Kavgası sürüp giden süpürgelerle halılarınKoruyun beni ey tutkulu aşklarYatağımızı üremenin acı isteği

Cadı suları ve kan damlalarıyla donatıyor

Bütün bir gün boyu bütün bir günTerk edilmiş terk edilmiş bir ceset gibi su yüzünde

İlerledim ürkütücü kayalıklaraEn derin deniz mağaralarına ve

En etobur balıklaraDurmadan gerildi sırtımın incecik omurgası

Bir ölüm duygusuyla

Yapamıyordum artık yapamıyordumYadsıyarak yükseliyordu yoldan ayak seslerim

Daha büyüktü umutsuzluğum sabırdanVe geçiyordu bahar o yemyeşil düş

PenceremdenSesleniyordu yüreğime:

"BakHiçbir zaman ilerlemedin

Battın sen!"

Çev: Onat Kutlar - Celal Hosrovşahi

Page 35: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

YERYÜZÜ AYETLERİ

O zamanGüneş soğudu

Ve bereket topraklardan gitti

Ve çöllerde yeşillikler kuruduVe balıklar denizlerde kurudu

Ve toprakÖlülerini kabul etmez oldu artık.

Bütün solgun pencerelerde geceBelirsiz bir düşünce gibi

Birikiyor durmadan ve taşıyorduVe yollar

Sonlarını karanlığa bıraktılar

Kimse aşkı düşünmez oldu.Kimse düşünmez oldu yengiyi

KimseHiçbir şey düşünmez oldu artık.

Mağaralarında yalnızlığınUyumsuzluk doğdu

Afyon ve esrar kokusuyla kan,Başsız çocuklar doğdu

Gebe kadınlardan.Koştular mezarlara sığındılar

BeşiklerUtançlarından.

Page 36: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Kötü günler geldi ve karanlıkYenilince ekmeğe şaşırtan gücü

Tanrı elçiliğininKaçtılar adanmış topraklardan

Aç ve sefil peygamberler.İnsanın kaybolmuş kuzularıÇobanın seslenişini duymaz

oldularÇöllerin cennetinde.

Aynaların gözlerinde sankiTersine yansıyordu renkler

Kıpırtılar, davranışlar, görüntüler

Bir şemsiye gibi tutuşuyorduBaşlarında aşağılık soytarılarınUtanmaz yüzlerin orospularınTanrının o kutsal ışık çemberi

Bataklıkları alkolünAğulu buharlarıyla buruk

Çekti derin köşelerineDurgun aydınlar yığınınıKemirdi aç gözlü fareler

Altın yapraklarını kitaplarınEskimiş raflarda, dolaplarda.

Güneş ölmüştüGüneş ölmüştü ve yarın

Uslarında küçük çocuklarınYitik, belirsiz bir kavramdı.

Defterlerine sıçrayan kapkaraİri bir mürekkep lekesiyle

Anlatıyordu çocuklarTuhaflığını bu eskimiş sözcüğün.

Page 37: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Zavallı halkYüreği ölgün, bitmiş, dalgınHuzursuz ağırlığı altında ölü

gövdesininBir yerden bir yere sürünüyordu

Ve önlenmez cinayet isteğiDurmadan büyüyordu ellerinde.

Kimi zaman ufacık bir kıvılcımBu cansız ve sessiz topluluğuTa içinden dağıtıyordu birden.İnsanlar saldırarak birbirlerine

Biri karısının boğazınıKör bir bıçakla kesiyordu

Bir ana birer birer çocuklarınıTandırın ateşine atıyordu.

Boğulmuş kendi korkularındaÜrkütücü duygusu suçluluğunÖldürdü öldürdü kör ruhlarını

Ve çocukları.

Ne zaman bir tutsak asılırkenDarağacının yağlı halatı

Korkudan kasılan gözleriniSıkarak dışarıya fırlatsaOnlar dalardı içlerine

Şehvetle titreyen bir düşüncedenGerilirdi yaşlı, yorgun sinirleri.

Page 38: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Ama her zaman alanın kıyısındaBu küçük canileri görürdün

Durmuşlar ve dalgın bakıyorlarFıskiyelerden suyun durmaksızın akışına.

Ola ki gene de arkasınaEzilmiş gözlerinin ve donmuş derinlerde

Yarı canlı bir küçük şey karışık,Kalmıştır.

Güçsüz bir çırpınışla istiyorduİnanmayı su sesinin doğruluğuna

Ola ki...Ola ki.. ama ne sonsuz boşluk...

Güneş ölmüştüKim bilebilirdi artık

Yüreklerden kaçan o üzgüngüvercinin

İnanç olduğunu...

Ah tutsağın sesi...Büyüklüğü senin umutsuzluğununIşığa bir küçük yol açmayacak mı

Bu uğursuz gecenin bir köşesinden?Ah tutsağın sesi...

Çev: Onat Kutlar - Celal Hosrovşahi

Page 39: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Gecenin Soğuk Caddelerinde

Pişman değilimDüşünürken yenilgiyi,o acı yenilgiyiÇünkü ölüm tepesinin doruğunda

Öptüm yazgımın çarmıhını

Gecenin soğuk caddelerindeHep tedirgin ayrılıyor çiftler

BirbirlerindenBir tek fısıltı duyuluyor :Hoşça kal ! Hoşça kal !

Gecenin soğuk caddelerinde

Pişman değilimZamanın ötesinde akıp gidiyor benim yüreğim

Yaşam yeniden doğuracak onuYeniden yaşatacak beni rüzgarın

Göllerinde yüzen haberci gülü

Bak, gene de nasıl dokunabiliyorumKalıntısıyla ellerimin karanlık düşlerin dibine

Nasıl bir dövme yapabiliyorum yüreğime kan lekesi gibiSuçsuz mutluluklarından yaşamın ?

Pişman değilimBenden konuş ey sevgilim bir başka benle

Gecenin soğuk caddelerindeGene aşk dolu gözlerini gördüğün

Benden !Ve hatırla beni, kederle öperken o

Gözlerinin altındaki çizgileri...

Page 40: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Rüzgar Bizi Götürecek

küçücük gecemde benim, ne yazıkrüzgârın yapraklarla buluşması var

küçücük gecemde benim yıkım korkusu var

dinlekaranlığın esintisini duyuyor musunbakıyorum elgince ben bu mutluluğa

bağımlısıyım ben kendi umutsuzluğumun

dinlekaranlığın esintisini duyuyor musun

şimdi bir şeyler geçiyor gecedenay kızıldır ve allak bullak

ve her an yıkılma korkusundaki bu damdabulutlar sanki, yaslı yığınlar misali

yağış anını bekliyorlar

bir anve sonrasında hiç

bu pencerenin arkasında gece titremedeve yeryüzü giderek durmada

bu pencerenin arkasında bir bilinmezseni ve beni merak ediyor

ey baştan aşağı yeşilyakıcı anılar gibi ellerini

bırak benim aşık ellerimeve dudaklarını

varlığın sıcak duygusunubenim sevdalı dudaklarımın okşayışına bırak

rüzgâr bizi götürecekrüzgâr bizi götürecek

Page 41: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

inanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına

ve bu benimyalnız bir kadın

soğuk bir mevsimin eşiğindeyeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın

başlangıcındave gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu

ve bu beton ellerin güçsüzlüğü

zaman geçtizaman geçti ve saat dört kez çaldı

dört kez çaldıbugün aralık ayının yirmi biridirben mevsimlerin gizini biliyorumve anların sözlerini anlıyorumkurtarıcı mezarda uyumuşturve toprak, ağırlayan toprak

dinginliğe bir belirtidir

zaman akıp geçti ve saat dört kez çaldı

sokakta rüzgâr esiyorsokakta rüzgâr esiyor

ve ben çiçeklerin çiftleşmesini düşünüyorumcılız, kansız saplarıyla goncalarıve bu veremli yorgun zamanı

ve bir adam ıslak ağaçların yanından geçiyordamarlarının mavi urganı

ölü yılanlar gibi boynunun iki yanındanyukarı süzülmüştür

ve allak bullak şakaklarında o kanlı heceyiyineliyorlar

-selam-selam

Page 42: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

ve ben çiçeklerin çiftleşmesini düşünüyorumsoğuk bir mevsimin eşiğindeaynaların ağıtı topluluğunda

ve uçuk renkli deneyimlerin yaslı toplantısındave suskunluğun bilgisiyle döllenmiş bu günbatımında

gitmekte olan o kimseye böyledayançlı

ağırbaşıboş

nasıl dur emri verilebiliro adama nasıl diri olmadığı söylenebilir, hiçbir

zaman diri olmadığı

sokakta rüzgâr esiyorinzivanın tekil kargaları

sıkıntının yaşlı bahçelerinde dönüyorlarve merdivenin boyu

ne kadar kısa

onlar bir yüreğin tüm saflığınıkendileriyle masallar sarayına götürdüler

ve şimdi artıknasıl birisi dansa kalkacak

ve çocukluk saçlarınıakan sulara dökecek

ve sonunda koparıp kokladığı elmayıayakları altında ezecek

sevgili, ey biricik sevgiline de çok kara bulut var güneşin konukluğunu

bekleyenuçuş düşlediğin bir yolda bir gün

o kuş belirdi

Page 43: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

sanki yeşil hayal çizgilerindendiesintinin şehvetinde soluyan taze yapraklar

sankipencerenin lekesiz belleğinde yanan o mor yalazlambanın masum düşüncesinden başka bir şey

değildi

sokakta rüzgâr esiyorbu yıkımın başlangıcıdır

senin ellerinin yıkıldığı gün de rüzgâr esiyordusevgili yıldızlar

kartondan yapılı sevgili yıldızlargökyüzünde, yalan esmeye başlayınca

artık yenik peygamberlerin surelerine nasılsığınılabilir

biz binlerce bin yıllık ölüler gibi birbirimizevarırız ve o zaman

güneş cesetlerimizin boşa gitmişliğini yargılayacak

ben üşüyorumben üşüyorum ve sanki hiçbir zaman ısınmayacağım

sevgili, ey biricik sevgili, "o şarap meğer kaçyıllıkmış"

bak buradazaman nasıl da ağır

ve balıklar nasıl da benim etlerimi kemiriyorlarneden beni hep deniz diplerinde tutuyorsun

ben üşüyorum ve sedef küpelerden nefret ediyorumben üşüyorum ve biliyorum

yabanıl bir gelinciğin tüm kızıl evhamlarındanbirkaç damla kandan başkahiçbir şey arda kalmayacak

çizgileri bırakacağım

Page 44: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

sayı saymasını da bırakacağımve sınırlı geometrik biçimler arasından

enginin duyumsal düzlemlerine sığınacağımben çıplağım, çıplağım, çıplak

sevgi sözcükleri arasındaki duraksamalar gibi çıplakve aşktandır tüm yaralarım benim

aşktan, aşktan, aşktanben bu başıboş adayı

okyanusun devriminden geçirmişimve dağ patlamasından

ve paramparça olmak o birleşik varlığın giziydien değersiz zerresinden güneş doğdu

selam ey masum gece

selam ey gece, ey çöl kurtlarının gözleriniinanın ve güvenin kemiksi oyluklarına dönüştüren

ve senin pınarının kıyısında, söğütlerin ruhlarıbaltaların sevecen ruhlarını kokluyorlar

ben düşüncelerin, sözlerin ve seslerin aldırmazlıkdünyasından geliyorum

ve bu dünya yılan yuvasına benziyorve bu dünya

öyle insanların ayak sesleriyle doludur kiseni öpüyorken

kafalarında seni asacakları urganı örüyorlar

selam ey masum gece

pencereyle görmek arasındaher zaman bir aralık var

niçin bakmadımbir adam ıslak ağaçların yanından geçtiği zamanki

gibi

Page 45: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

niçin bakmadımannem o gece ağlamıştı sanırım

benim acıya ulaştığımı ve dölün biçimlendiği gecebenim akasya başaklarına gelin olduğum geceisfahan'ın mavi çini tınlamasıyla dolduğu gece

ve benim yarı yanım olan kimse, benim dölümüniçine dönmüştü

ve ben onu aynada görüyordumayna gibi duru ve aydınlıktı

ve ansızın çağırdı benive ben akasya başaklarının gelini oldum

annem o gece ağlamıştı sanırım

bu tıkalı küçük pencereye nasıl da boş bir aydınlıkuğradı

niçin bakmadımtüm mutluluk anları biliyorlardı

senin ellerinin yıkılacağınıve ben bakmadım

ta ki saatin penceresiaçıldı ve o özgün kanarya dört kez öttü

dört kez öttüve ben o küçük kadınla karşılaştım

gözleri, simurgların boş yuvaları gibiydibaldırlarının kımıltısında giderken sanki

benim görkemli düşümün kızlığınıkendisiyle götürüyordu gecenin yatağına

acaba saçlarımı yenidenrüzgârda tarayacak mıyım

acaba bahçelere menekşe ekecek miyimve sardunyaları

pencere ardındaki gökyüzüne koyacak mıyımdans edecek miyim yeniden bardaklar üstünde

kapı zili acaba beniyeniden sesin bekleyişine doğru götürecek mi

Page 46: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

"bitti artık" dedim anneme"hep düşünmeden önce olur olanlar

gazeteye başsağlığı ilanı vermeliyiz" dedim

boş insangüvenle dolu, boş insan

bak dişleri nasılçiğnerken marş söylüyor

ve gözleri nasılyırtıyor dikizlerken

ve o nasıl ıslak ağaçların yanından geçiyordayançlı

ağırbaşı boş

saat dörttedamarlarının mavi urganı

ölü yılanlar gibi iki yanından boynununyukarı süzülmüş oldukları an

ve allak bullak şakaklarında o kanlı heceyiyineliyorken

-selam-selam

sen asla o dört su lalesinikokladın mı hiçzaman geçti

zaman geçti ve gece akasyanın çıplak dallarına düştügece pencere camlarının ardında kayıyor

ve soğuk diliylegeçmiş günün artıklarını içine çekiyor

ben nereden geliyorumben nereden geliyorum

böyle bulaşmışım gecenin kokusunamezarımın toprağı tazedir hâlâ

o iki genç yeşil elin mezarını söylüyorum

Page 47: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

ne de sevecendin ey sevgili, ey biricik sevgiline de sevecendin yalan söylerken

ne de sevecendin aynaların göz kapaklarını kapatırkenve avizeleri

tel saplarından koparırkenve acımasız karanlıkta beni aşk ovalarına götürürken

ta ki susuzluk yangınının uzantısı olan o şaşkınbuğu uyku çimenliğine oturdu

ve o karton yıldızlarsonsuzun çevresinde dönerlerdi

sözü neden sesli söyledilerbakışı neden görüşmenin evinde konuk ettiler

neden okşayışıkızoğlankız saçların arına götürdüler

bak burada nasılsözle konuşanın

bakışla okşayanınve okşayışla ürkmekten dinginleşen canı

sanı direklerindeçarmıha gerilmiştir

ve gerçeğin beş harfi olansenin beş parmağının dalı

onun yanaklarında nasıl iz bırakmıştır

suskunluk nedir, nedir, nedir ey biricik sevgilisuskunluk nedir söylenmemiş sözlerden başka

ben susuyorum fakat serçelerin dilidoğa şöleninin akan sözcüklerinin yaşam dilidir

serçelerin dili yani; bahar, yaprak, baharserçelerin dili yani; meltem, koku, meltem

serçelerin dili fabrikada ölüyor

bu kimdir, bu sonsuzluğun caddesi üstündebirlik anına doğru yürüyen

ve her zamanki saatini

Page 48: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

matematiğin eksiltmeler ve ayırmalar mantığıylakuran

bu kimdir bu, horozların ötüşünügündüzün yüreğinin başlangıcı diye bilmeyen

kahvaltı kokusu başlangıcı diye bilenkimdir bu, başında aşk tacı taşıyanve gelinlik giysileri içinde çürüyen

demek sonunda güneşaynı zamanda

umutsuz kutuplarının ikisine birden ışımadısen mavi çini tınlamasından boşaldın

ve ben öyle doluyum ki sesimin üzerinde namazkılıyorlar

mutlu cenazelerüzgün cenazeler

suskun düşünür cenazelergüler yüzlü, güzel giysili, obur cenazeler

belirli saatlerin duraklarındave geçici ışıkların kuşkulu zemininde

ve boşunalığın çürük meyvalarını satın almaşehvetinde

ahkavşaklarda ne insanlar var olayları merak ediyorlar

ve bu, dur düdüklerinin sesizamanın dişlisi altında bir adamın ezilmesi

gerektiği, gerektiği, gerektiği bir andaıslak ağaçların yanından geçen adam

ben nereden geliyorum

"bitti artık" dedim anneme"hep düşünmeden önce olur olanlar

gazeteye başsağlığı ilanı vermeliyiz" dedim

Page 49: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

selam sana ey yalnızlığın garipliğiodayı sana bırakıyorum

kara bulutlar her zaman çünküarınmanın yeni ayetlerinin peygamberleridir

ve bir mumun tanıklığındaapaydın bir giz var onu

o sonuncu ve o en uzun yalaz iyi biliyor

inanalımsoğuk mevsimin başlangıcına inanalımdüş bahçelerinin yıkıntılarına inanalım

işsiz devrik oraklarave tutsak tanelere

bak nasıl da kar yağıyor

belki de gerçek o iki genç eldi, o iki genç eldurmadan yağan karın altında gömülmüş olan

ve bir dahaki yıl, baharpencerenin arkasındaki gökyüzüyle seviştiğinde

ve teninde fışkırdıklarındauçarı yeşil saplı fıskiyeler

çiçek açacak olan o iki genç elsevgili, ey biricik sevgili

inanalım soğuk mevsimin başlangıcına

Page 50: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

ÖPÜCÜK

her iki gözünde onun günah gülüyorduyüzüne ay ışığı gülüyordu

o suskun dudakların geçişindesığınmasız bir yalaz gülüyordu

utangaç ve silik bir istekle dolubakışları sarhoşluk renginde olmalı

gözlerine baktım ve söyledi:aşktan bir ürün almalı

bir gölge eğildi diğer gölge üstünegecenin gizlisine saklandıbir soluk kaydı bir yüze

iki dudak ortasında öpüş yalazlandı

Page 51: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

KUŞSADECE BİR KUŞTU

kuş dedi: “oooh! nasıl da mis koku, nasıl da güneş!bahar gelmiştir

ve ben kendi çiftimi bulmaya çıkacağım”

kuş taraçanın kıyısından uçtubir ileti gibi uçtu

kuş küçüktükuş düşünmüyordu

kuş gazete okumuyordukuşun borcu yoktu

insanları tanımıyordu kuşkuş havada

ve kırmızı tehlike ışıkları üstündeve habersizlik yükseklerde uçuşuyordu

ve mavi anlarıdelice deniyordu

kuş, ah sadece bir kuştu.

Çev : Haşim HüsrevşahiYeniden Doğuş’tan

Page 52: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

GAZEL

benim sesimi taşlarca dinliyorsuntaşsın hemen dinlediklerini unutuyorsun

ilkbahar sağanağısın ve pencerenin uykusunudürtü darbeleriyle kaçırıyorsun

okşayışın yeşil dalı olan elimiölü yapraklarla seviştiriyorsun

şaraptan daha sapkınsın ve gözüyalazlara oturtuyor döndürüyorsun

ey kanımın bataklığının altın balığıhoş olsun sarhoşluğun beni içiyorsun

sen gün batımının mor derelerisin ve gündüzügöğsüne bastırıyor söndürüyorsun

gölgelerde, oturdu senin Furuğ’un ve uçuklaştıgölgelerle onu neden karaya bürüyorsun?

Çev : Haşim HüsrevşahiYeniden Doğuş’tan

Page 53: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

SORU

Selâm balıklar... selâm,balıklarSelâm, kırmızılar , yeşiller, sarılar

Bana söyleyin ölülerin gözbebekleri gibi donuk ve şehringecelerinin sonu gibi kapalı ve daimi

Dudaklarımın kaval sesini işitmiş miydiniz?

Yalnızlık ve korku perilerinin diyarındanYatak odalarının tuğlalarının güvenine

Saatlerin tıkırtısının ninnilerineVe ışık camlarının çekirdeklerine rastlamış mıydınız?

Ve her zaman olduğu gibiTaçlı yıldızlar gökyüzünden toprağa düşer

Afacan küçük kalplerAğlama duygusu ile ıslanır

Çev: Hatice Gülcan TopkayaYeniden Doğuş’tan

Page 54: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Onu bağışlayın

O bazenVücudunun kederli bağlantısını

Durgun sulardaBoş mezarlarla, unutuyorVe aptalca zannediyor ki

Yaşama hakkı var,Onu bağışlayın

Bir resmin sıradan öfkesiniKışkırtmanın uzak arzusu

Kağıdının gözlerinde eriyorOnu bağışlayın

Baştan başa tabutundaAyın kırmızı halesi geziniyor

Ve gecenin değişken kokularıVücudunu bin yıllık uykusundan

UyandırıyorOnu bağışlayınO içten yıkık

Ama hala gözlerinin içi ışık zerrelerinin hayaliyle parlıyorVe anlamsız saçları

Ümitsizce aşkının soluklarının etkisi ile titriyorEy mutluluğun sade ülkesinin sakinleri

Ey yağmurda açılan pencerelerinin komşularıOnu bağışlayınOnu bağışlayın

Çünkü büyülenmişÇünkü sizin ağır gelen varlığınızın kökleri

Onun gurbet topraklarında derinlere kök salıyorVe onun kolay inan kalbiHasretin acı darbeleriyle

Göğsünün içinde kabardıkça kabarıyor

Çeviren: Hatice Gülcan TopkayaYeniden Doğuş’tan

Page 55: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

GÜNEŞ DOĞUYOR

Bak nasıl içimde gözleriminEriyor damla damla keder

Karanlık ve isyancı gölgem nasılTutsağı oluyor güneşin

BakYok oluyor tüm varlığım ve beni

İçine alıyor bir kıvılcımFırlatıyor taa doruklara

Bak nasılSayısız yıldızla

Doluyor gökyüzüm benimUzaklardan geldin sen ve uzaklardan

Ve kokular ve ışıklar ülkesindenŞimdi bir teknedeyim seninle birlikte

Fildişi, bulut ve kristalGötür beni ey yüreğimi okşayan umudum

Götür şiirlerin ve coşkuların kentine

Yıldızlarla dolu bir yol beni götürdüğünÇıkardığın yer yıldızlardan daha yüksek

BakNasıl yandım ben bu yıldızlarla

Ateşli yıldızlarla doldum ağzıma kadarDurgun sularından gecenin saf ve kırmızı balıklar gibi

Yıldızlar topladım

Eskiden ne kadar uzaktı toprakGökyüzünün mor köşelerineYeniden duyuyorum şimdi

Senin sesiniKarlı kanatlı sesini meleklerin

Page 56: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Bak nerelere ulaştım sonunda benSamanyoluna, ölümsüzlüğe, bir sonsuzluğa

Birlikte çıktığımız doruklarda şimdiYıka beni dalgaların şarabıylaİpeğine sar beni öpüşlerinin

İşte beni yeniden bitmeyen gecelerdeBırakma artık beni

Beni yıldızlardan ayırma

*Bak tam karşımızda gecenin mumuDamla damla nasıl eriyor

Nasıl doluyor ağzına kadar uyku şarabıylaGözlerimin simsiyah kadehiSenin ninnilerini dinlerken

Ve bak nasılŞiirlerimin beşiğine

Sen doğuyorsun, güneş doğuyor

*nıgah kum ki mum-ı şeb berahı maçegune katre katre ab-mişevedsürahiye siyahı dideganı men

be lay lay germ tulebaleb ez şerab mişeved

be ruyi kahvare haye şiir mennıgah kun

tu midemi ve aftab mişeved

Çev :Hatice Gülcan Topkaya

Page 57: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

BEN SENDEN ÖLÜRDÜM

ben senden ölürdümoysa sen benim yaşamımdın

sen benimle giderdinsen bende okurdun

ben caddeleribaşıboş dolaşırken

sen benimle giderdinsen bende okurdun

sen ulu çınarlar ortasında, sevdalı serçeleripencerenin gün ışığına çağırırdın

gece yinelendiğindegece bitmediğinde sen

ulu çınarlar ortasında, sevdalı serçeleripencerenin gün ışığına çağırırdın.

sen ışıklarınla gelirdin sokağımızasen ışıklarınla gelirdin

çocuklar gidinceve akasya başakları uyuyuncave ben aynada yalnız kalınca

sen ışıklarınla gelirdin...

sen ellerini bağışlardınsen gözlerini bağışlardın

sen sevecenliğini bağışlardınben açken sen

hayatını bağışlardınışık misali bonkördünsen lâleleri toplardınve örterdin saçlarımı

saçlarım kendi çıplaklığında titrediğindesen lâleleri toplardın

Page 58: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

sen yanaklarını yaslardınmemelerimin acısına

ve bensöylemeye başka bir şey bulamadığımda

sen yanaklarını yaslardınmemelerimin acısına

ve dinlerdinağlayarak akan kanımı

ve ağlayarak ölen aşkımı

sen dinlerdingörmezdin beni ancak.

Çev : Haşim HüsrevşahiYeniden Doğuş

Page 59: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

MUTLU İNSANLARDANIM

Mutlu insanlardanımPencerenin yanına gittim, hevesle

altı yüz yetmiş sekiz defaİnce toz, çöp ve idrar kokusuylayüklü havayı içime doldurdum

Ve altı yüz yetmiş sekiz borç senedinin

Ve altı yetmiş sekiz iş başvurusununaltına yazdım

Page 60: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

YALNIZLIĞIN HÜZNÜ

Camın arkasında kar yağıyorCamın arkasında kar yağıyorBir el, yüreğimin sessizliğine

Hüzün tohumları ekiyor.Sonumu böyle gördükten sonra

Saçların ağardı ey kar,Ama yüreğime yağdın ne yazık

Mezarıma değil.Bir fidan gibi titriyor gövdem

Yalnızlığın soğuğundan.Süzülüyor kalbimin karanlığına

Yalnızlığın korkunçluğuArtık içimi ısıtmıyorsun Aşk

Ey donmuş güneşGönlüm ümitsizlik çölü

Yorgunum, aşktan yorgun.Ey aldatıcı şeytan, şiir

Senin de sevinçli goncan kurudu,Sonunda;

Ruhum, bu kederli uykudan uyandı.Ondan sonra neye baktıysam

Baş döndürücüŞarabı görüm,

Ne yazık aradığım bir rüyanın hayaliydi.Tanrım, cehennemi,n kapılarını benim için aç

Ne zaman kadar gizleyeceğim yüreğimdeCehennem sıcağı arzumu.

Page 61: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Batıda batan güneşi çok gördüm,Ne yazık güneyde soldu

Benim batamayan güneşim.Ondan sonra ne arıyordum,

Ondan sonra neyi gözetliyorum?Soğuk bir damla gözyaşı

Sıcak bir mezar gerek benim için uyumaya.Camın arkasında kar yağıyor,Camın arkasında kar yağıyor,Bir el, yüreğimin sessizliğine

Hüzün tohumları ekiyor.

Page 62: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Gereksinimin Yenilgisi

bir ateşti ve söndüyürek senin bağlarından kurtulunca

bir bağdı ve koptuüzüncün tılsımlı camı kırılıncasarılayım diye sana geldim

oysa gördüm yapraksız bir dalsınumudumun gözünde senölümün gülümsemesisin

ah ne denli tatlıdırmezarının başında senin, ey gereksinimli aşk

dans etmekah ne tatlıdır

ey yakan ölümcül öpüş,senden vazgeçmekah ne denli tatlıdır

senden kopup başkasına varmakkapıyı yürek üzüncüne kapamak

cennet burdadıryemin olsun tanrıya, bulut gölgesi ve ekin kıyısı burdadır

sen hiç düşünme en iyisibeni ve harlanan acımıben acıdan yakınmamben yalazdan yanmam

Page 63: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Sevmekten

bu gece gözlerinin göğündenşiirime yıldız yağıyor

kâğıtların beyaz sessizliğindekıvılcım ekiyor pençelerim

sıtmalı, divane şiirimarzuların yarığından mahcup

yeniden yakıyor vücudunu onunateşlerin ebedi susuzluğu

evet, sevmenin başlangıcıdır bugerçi belirsizdir yolun sonu

ama ben artık düşünmüyorum sonusevmektir güzel olan çünkükaranlıktan sakınmak niye

gece elmas damlalarıyla doludurgeceden geriye kalansa

sarhoş eden leylak kokusudurah, bırak kaybolayım sende

benden iz sürerek bulamasın artık kimse izimiyakıcı ruhun ve nemli ahın

şarkımın gövdesinde essin dursunah bırak bu açık pencerenden

rüyaların ipkeleri üzerinde uyuyarakışıltılı bir kanatla uçayım

dünyanın hisarlarından geçeyimhayattan ne istiyorum biliyorsun

ben sen olayım, sen, tepeden tırnağa senbin defa gelmek mümkün olsa dünyayaher defasında sen, her defasında sen

bir denizdir bende saklı olan

Page 64: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

ne zaman güç bulacağım saklamaya kendimikeşke sana bu korkulu tufanı

anlatacak gücüm olsaydıöyle doluyum ki seninle

çöllerde koşmakdağa taşa vurmak başımı

gövdemi dalgalara atmak istiyorumöyle doluyum ki seninle

kendimden döküleceğim toz gibibastığın yere baş koyacağım usulca

uçarı gölgene asılıp kalacağımevet, sevmenin başlangıcıdır bu

gerçi belirsizdir yolun sonuama ben artık düşünmüyorum sonu

sevmektir güzel olan çünkü

Page 65: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

DUVARsoğuk anların ivmeli geçişinde

yabanıl gözlerin senin,kendi suskunluğundaçevreme duvar örüyor

kaçıyorum senden yol sapaklarındakırları ay ışığı tozunda göreyim diye

yıkanayım diye ışık pınarlarındasıcak yaz sabahının alaca sisinde

eteklerimi kır çiçekleriyle doldurayım diyeköy kulübeleri damından horoz sesleri duyayım diye

kaçıyorum senden, çöl ortasında ölesiyeyeşilliklere basayım diye

otların soğuk çiyini içeyim diyekaçıyorum senden, terk edilmiş bir kıyıda

karanlığın bulutunda yiten kayalar üstündendeniz fırtınalarının dönen danslını göreyim diye.

uzak bir günbatımındayaban güvercinler gibi kanatlarımın altına alayim diye

gökyüzünü, dağları, kırları,kuru çalılar arasından

çöl kuşlarının sevinç şarkılarınıduyayım diye

kaçıyorum senden, senden uzak, açayım diyeistek kentinin yolunu

ve kentin içindedüş sarayının ağır altın kilidini

ancak senin gözlerin suskun çığlıklarıylayolları gözlerimde bulandırıyorgizinin karanlığında durmadan

çevremde duvar örüyorsonunda bir gün…

Page 66: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

kuşku gözünün büyüsünden kaçarımsaçılırım alaca düş çiçeklerinden saçılır gibi

gece esintisi saçlarının dalgasından süzülürümgiderim güneş kıyılarına değin

sonsuz dinginliğinde uyuyan bir dünyadausulca kayarım altın renkli bir bulut yatağına

dökülür ışık sevinçli gökyüzünedökülür yığınla şarkının tarhıben oradan,, esrik ve özgür

bakarım dünyaya, senin büyülü gözlerininyollarını gözümde bulandırdığı

bakarım dünyaya, senin büyülü gözleriningizemli karanlığında durmadan

çevresinde duvar ördüğü.

Page 67: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Günah

günah işledim lezzet dolu bir günahtitreyen esrik bir tenin yanındatanrım ne bileyim ne yaptım ben

o karanlık susku dolu zuladao karanlık susku dolu zulada

baktım gözlerine gizemleriyle dolugözlerinin çaresiz isteklerindenkalbim göğsümde çırpınıp durdu

kırmızı şarap camda oynadıgözlerinde heves yalazlandıgünah işledim lezzet dolubir günah alevli yangılı

bir kucakta günah işledimkinci, sıcak ve demirsi iki kol ortasında

Page 68: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

isyan

Tanrı olsaydım eğer haykırırdım bir gece tüm meleklereKevser suyunu cehennemin kazanında kaynatsınlar

Yakıcı meşale ellerinde, sakınanların sürüsünüCennetin yeşil taze otlağından atsınlar

Tanrısal sakınımdan yorgun, gece yarısı İblis’in yatağındaYeni hatanın uçurumunda sığınak arardım

Tanrısal altın tacıma karşılıkBir günahın kucağındaki karanlık acıyı tadardım

Page 69: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Benim sevgilim

benim sevgilim oarsız çıplak teniyle

güçlü bacakları üstündeölüm gibi durdu

eğik devinimli çizgileronun isyancı organlarını

güçlü desenlerindeizlemekte ....

benim sevgilimdoğa gibidir

kaçınılmaz apaçık anlamıylao benim yenilgimle

erkin gerçek yasasınıonaylıyor. .....o, çevresinde

bir çocuk kokusu gibisürekli suçsuz anıları

uyandırıyoro, sıradan hoş bir serenat

gibihoyrat ve çırılçıplaktır

Page 70: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

o katıksız seviyoryaşamın zerreciklerinitoprağın zerreciklerini

insan oğlunun üzüntülerinilekesiz üzüntülerini

katıksız seviyorköyün bir bağ sokağını

bir ağacıbir külah dondurmayı

bir çamaşır ipini

benim sevgilimsade bir insandırsade bir insan

benim onu uğursuz ucubeler diyarındaşaşılası bir mezhebin son belirtisi gibi

memelerimin çalıları ortasındasakladığım.

Page 71: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Gecenin Devi

küçük oğlum benim ninnikapa gözünü gece olmuştur

uyu bu kara dev, gözünde kandudağında gülüşle gelmiştirhayır uzaklaş sen kötüsün

uzaklaş nefret ediyorum sendenben bebeğimin yanında uyanıkken

alıp kaçıramazsın onu benden

Page 72: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Yaralarım Aşktandır

ben çıplağım,çıplağım, çıplaksevgi sözcükleri arasındaki duraksamalar kadar çıplak

ve tüm yaralarım benim aşktandıraşktan, aşktan, aşktan.ben bu başıboş adayı

okyanusun devriminden geçirmişimve dağ patlamasından.

ve paramparça olmak o birleşik varlığın giziydien değersiz zerresinden güneş doğdu.

selam ey masum gece!selam ey gece, ey çöl kurtlarının gözlerini

inanın ve güvenin kemiksi oyuklarına dönüştüren!ve senin pınarının kıyısında, söğütlerin ruhları

baltaların sevecen ruhlarını kokluyorlarben düşüncelerin, sözlerin ve seslerin aldırmazlık dünyasından

geliyorumve bu dünya yılan dünyasına benzerdir

ve bu dünyaöyle insanların adım sesleriyle doludur ki

seni öpüyorkenkafalarında seni asacakları urganı örüyorlar.

Page 73: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Hediye

ben gecenin sonundan söz ediyorumben karanlığın sonundan

ve gecenin sonundan söz ediyorumevime gelirsen eğer sevgili bana bir ışık getir

ve küçücük bir pencere oradanmutlu sokağın kalabalığını seyredeyim.

Çeviren : Haşim HüsrevşahiYeniden Doğuş’tan

Ben Senden Ölürdümben senden ölürdüm

oysa sen benim yaşamımdınsen benimle giderdinsen bende okurdun

ben caddeleribaşıboş dolaşırken

sen benimle giderdinsen bende okurdun

sen ulu çınarlar ortasında, sevdalı serçeleripencerenin gün ışığına çağırırdın

gece yinelendiğindegece bitmediğinde sen

ulu çınarlar ortasında, sevdalı serçeleripencerenin gün ışığına çağırırdın.sen ışıklarınla gelirdin sokağımıza

sen ışıklarınla gelirdin

Page 74: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

çocuklar gidinceve akasya başakları uyuyuncave ben aynada yalnız kalınca

sen ışıklarınla gelirdin…sen ellerini bağışlardın

sen gözlerini bağışlardınsen sevecenliğini bağışlardın

ben açken senhayatını bağışlardın

ışık misali bonkördünsen laleleri toplardınve örterdin saçlarımı

saçlarım kendi çıplaklığında titrediğindesen laleleri toplardın

sen yanaklarını yaslardınmemelerimin acısına

ve bensöylemeye başka bir şey bulamadığımda

sen yanaklarını yaslardınmemelerimin acısına

ve dinlerdinağlayarak akan kanımı

ve ağlayarak ölen aşkımısen dinlerdin

görmezdin beni ancak.Kuş Sadece Bir Kuştu

Page 75: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

kuş dedi: “oooh! nasıl da mis koku, nasıl da güneş!bahar gelmiştir

ve ben kendi çiftimi bulmaya çıkacağım”kuş taraçanın kıyısından uçtu

bir ileti gibi uçtukuş küçüktü

kuş düşünmüyordukuş gazete okumuyordu

kuşun borcu yoktuinsanları tanımıyordu kuş

kuş havadave kırmızı tehlike ışıkları üstünde

ve habersizlik yükseklerde uçuşuyorduve mavi anları

delice deniyordukuş, ah sadece bir kuştu.

Gazelbenim sesimi taşlarca dinliyorsun

taşsın hemen dinlediklerini unutuyorsunilkbahar sağanağısın ve pencerenin uykusunu

dürtü darbeleriyle kaçırıyorsunokşayışın yeşil dalı olan elimiölü yapraklarla seviştiriyorsun

şaraptan daha sapkınsın ve gözüyalazlara oturtuyor döndürüyorsuney kanımın bataklığının altın balığı

hoş olsun sarhoşluğun beni içiyorsunsen gün batımının mor derelerisin ve gündüzü

göğsüne bastırıyor söndürüyorsungölgelerde, oturdu senin Furuğ’un ve uçuklaştı

gölgelerle onu neden karaya bürüyorsun?

Page 76: Furuğ FERRUHZADGazel türü bu şiirlerin ardından İlk şiir kitabı “Tutsak” yayımlandı. Bir yıl sonra da kocası Pevez Şapur’a ithaf ettiği “Duvar” adlı kitabı

Senin icin bir siir

arsızlıkla damgalananboş kinayelere gülen bendimkendi varlığımın sesi olayımistedim yazık ki 'kadın'dım

Bu kitap Papatyakütüphanesi tarafindan derlenmistir © 2012