Upload
others
View
10
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
FİZİKSEL RİSK
ETMENLERİ 1
HAS 222
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ
Doç. Dr. Şeyda ÇOLAK
H.Ü. Fizik Müh.
İş Sağlığı ve Güvenliği
İş Sağlığının Hedefi; bütün mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerini
sürdürmek ve daha üst düzeylere çıkarmaktır.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Hedefi; çalışma hayatındaki sağlık sorunlarının tanımlanması ve çalışanın sağlığının
korunmasına yönelik çalışmalar yapılmasıdır.
Bu çalışmalarda temel ilke «koruyucu» yaklaşımdır.
Meslek Hastalığı;
“Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre
tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları
yüzünden uğradığı geçici / sürekli hastalık, sakatlık
veya ruhi arıza halleridir.”
1. Fiziksel Nedenli Meslek Hastalıkları
2. Kimyasal Nedenli Meslek Hastalıkları
3. Tozlarla Meydana Gelen Meslek Hastalıkları
4. Biyolojik Nedenli Meslek Hastalıkları
5. Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar
Meslek Hastalıklarını Oluşturan Risk Grupları
Fiziksel Risk Etmenleri
Çalışma ortam faktörleri arasında fiziksel etkenler önemli yer
tutar ve meslek hastalıkları arasında fiziksel etkenlere bağlı
olan hastalıklar sıklıkla gözlenir.
Fiziksel Risk Etmenlerinin Sınıflandırması
1. GÜRÜLTÜ
2. TİTREŞİM
3. BASINÇ
4. TERMAL KONFOR
5. AYDINLATMA
6. RADYASYON
6
«ILO; İşitme kaybına yol açan, sağlığa zararlı olan veya başka tehlikeleri ortaya çıkaran bütün sesler gürültüdür.»
«Sözlük; Gelişi güzel, arzu edilmeyen, istenmeyen, rahatsız edici sesler gürültüdür.»
«Endüstride Gürültü; İşyerlerinde çalışanlar üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen sesler
gürültüdür.»
1. GÜRÜLTÜ
Uluslararası Çalışma Örgütü ya da ILO (International Labour Organization), ülkelerdeki çalışma yasalarında
ve bu alana ilişkin uygulamalarda standartları geliştirmek ve ileriye götürmek gibi bir amaçla kurulan
kuruluştur.
7
Gürültünün neden olduğu işitme kaybı problemi, Avrupa
Birliği’nde (AB) en yaygın görülen 10 meslek hastalığından
biridir. Gürültünün neden olduğu işitme kaybı, Sosyal
Güvenlik Kurumu’nun (SGK) meslek hastalıkları istatistiği
listelerinde yer alan bir hastalık türüdür.
Endüstriden, İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü’ne
(İSGÜM) yapılan ölçüm analiz taleplerinin %97’sinde gürültü
ölçümü istenmiş ve gerçekleştirilen ölçümlerin yaklaşık
%80’inin sonucu ciddi oranda gürültü maruziyetinin varlığını
ortaya koymuştur.
1. GÜRÜLTÜ
Bir işyerinde, 1 metre uzaklıktaki bir kişiyle konuşmak
için sesi yükseltmek gerekiyorsa, o işyerinde zararlı
düzeyde «gürültü» var demektir.
Bir işyerinde gürültü düzeyi ölçmeleri gürültü ölçme cihazları
ile yapılır. Bu işlem esnasında, sekiz saatlik çalışma
süresince toplam gürültü düzeyi ölçülmeli ve iyi bir frekans
analizi yapılmalıdır.
Bu cihazlar;
• Anlık gürültü seviyelerini ölçebilen cihazlar,
• İşyeri ortam dozimetreleri
• Kişisel dozimetrelerdir.
Gürültü ölçüm cihazı
(Sound level meter)
Maruziyet eylem değerleri ve maruziyet sınır değerleri
• MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından, maruziyet eylem değerleri
ve maruziyet sınır değerleri aşağıda verilmiştir:
• a) En düşük maruziyet eylem değerleri: (LEX, 8saat) = 80 dB (A) veya (Ptepe) = 112 Pa
[135 dB(C) re. 20 µPa] (20 µPa referans alındığında 135 dB (C) olarak hesaplanan
değer).
• b) En yüksek maruziyet eylem değerleri: (LEX, 8saat) = 85 dB(A) veya (Ptepe) = 140 Pa
[137 dB(C) re. 20 µPa].
• c) Maruziyet sınır değerleri: (LEX, 8saat) = 87 dB(A) veya (Ptepe) = 200 Pa [140 dB(C)
re. 20 µPa].
(2) Maruziyet sınır değerleri uygulanırken, çalışanların maruziyetinin tespitinde, çalışanın kullandığı kişisel kulak
koruyucu donanımların koruyucu etkisi de dikkate alınır.
(3) Maruziyet eylem değerlerinde kulak koruyucularının etkisi dikkate alınmaz.
“Gürültü zararlarının meslek hastalığı sayılabilmesi
için; gürültülü iş yerinde en az iki yıl, gürültü şiddeti
sürekli olarak 85 dB’in üstünde olan işlerde ise en
az 30 gün çalışmış olmak gerekir.
Gürültü için yükümlülük süresi «6 ay olarak»
belirtilmiştir.
Ses; maddeden oluşan bir ortamda moleküllerin sıkışıp
genleşmesi sonucu oluşan, madde içinde yayılabilen ve
enerji taşıyabilen bir titreşim hareketidir.
İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda; işitme kaybına
sebep olabilecek gürültünün değerlendirilmesi için
gürültüyü meydana getiren sesin hız, basınç ve frekans
vb. niceliklerinin tanımlanması gerekir.
SES
«Maddesel bir ortamda (katı, sıvı, gaz) meydana gelen bir titreşimin, ortam moleküllerini (katı, sıvı, gaz)
dalgalandırması (sıkışma-genleşme şeklinde ilerleyen) ve oluşan bu dalgalanmaların maddesel ortamda
yayılarak kulağa taşınmasıyla (etkisiyle, çarpmasıyla) aktarılan enerjidir»
14
Ses frekansı; birim zamandaki dalga sayısıdır.
İnsan kulağı 20 - 20000 Hertz arasındaki frekansta olan
sesleri duyabilir. Frekansı 20.000 Hz’den yüksek olan
titreşimleri ultrases, 16 Hz’den düşük titreşimlere ise infrases
adı verilir.
Günlük yaşamda çevremizde bulunan seslerin frekansı
sıklıkla 250 – 2000 Hertz arasındadır.
Ses hızı; sesin birim zamanda aldığı yoldur. Ses hızı; sesin
yayıldığı ortamın sıcaklığına, ortam esnekliğine ve ortam
yoğunluğuna bağlıdır.
Ses hızı 20 C sıcaklığında havada 344 m/s, suda 1410 m/s
ve çelikte 5200 m/s dir.
Sesin gücü; ses kaynağından çevreye birim zamanda
yayılan enerji miktarıdır. Birimi watt (W) ile ifade edilir.
Sesin yoğunluğu; birim alana düşen ses gücüdür ve birimi
W/m2 ile verilir. İşitilebilen en düşük ses yoğunluğu olan
işitme eşiği 10-12 W/m2, kulağın duyabileceği en yüksek
ses yoğunluğu ise 1 - 10 W/m2 arasındadır. Bu değerin
üzerindeki ses yoğunluğu düzeyinde kulakta ağrı hissedilir.
SES BASINCI
Sesin havayı titreştirmesi, ses dalgalarının havada basınç
oluşturması demektir. Ses basıncı “Pascal (Pa)” birimi ile
değerlendirilir.
Sağlıklı bir insan kulağı, 20 Pa - 200 pascal arasında
bulunan ses şiddetlerine duyarlıdır.
Gürültünün işitme üzerindeki etkileri, ses basınç değer
düzeyi yöntemi kullanılmaktadır.
Gürültü ölçüm cihazları da bu nedenle basınç ölçen
cihazlar olarak üretilmektedir.
18
İnsan kulağının ses basıncına tepki göstermesi sonucu
sesler işitilir. Ses kaynağındaki titreşimler büyüdükçe,
oluşan ses basıncıda yükselir. Yüksek ses basınçlı sesler,
gürültülüdür.
Bazı seslerin ses basınçları:
fısıldama- 0,0003 Pa;
buzdolabı- 0,005 Pa;
konuşma- 0,01 Pa;
elektrikli süpürge- 0,05 Pa;
elektrikli testere- 5 Pa;
pnömatik kırıcı- 10 Pa;
uçak kalkışı (yanındayken)- 30 Pa.
Atmosfer basıncı – 101.300 Pa’ dır.
İnsan kulağı, iletilen değişik frekans ve yoğunluktaki seslere
logaritmik olarak tepki verir.
Ses yoğunluğu ve ses basıncındaki değişim; işitme eşiği
değeri ile orantılı olarak logaritmik bir artış (Bell-1885) ile
ölçülür. Günlük kullanımda ise, Bell değerinin onda biri
anlamına gelen “desibel: dB” değeri kullanılmaktadır.
İşitme eşiği düzeyindeki değer 0 dB,
Ağrı eşiği düzeyinde ise 140 dB dir.
SES SEVİYE DEĞERLERİ
1. Gürültüyü oluşturan sesin şiddeti
2. Gürültüyü oluşturan sesin frekans dağılımı
3. Gürültüden etkilenme süresi
4. Gürültüye karşı kişisel duyarlılık
5. Gürültüye maruz kalanın yaşı
6. Gürültüye maruz kalanın cinsiyeti
Gürültüyü Oluşturan Fiziksel Etkiler
1. Fiziksel Etkiler: Geçici veya sürekli işitme bozuklukları
oluşabilir.
2. Fizyolojik Etkiler: Kan basıncı artışı, dolaşım
bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp atışlarında
yavaşlama, ani refleksler gözlenebilir.
3. Psikolojik Etkiler: Davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik,
stres hali gözlenebilir.
4. Performans Etkiler: İş veriminin düşmesi, konsantrasyon
bozukluğu, hareketlerin yavaşlaması gözlenebilir.
5. Sosyal Etkiler: İletişimi bozar.
GÜRÜLTÜNÜN ETKİLERİ
YAŞA GÖRE İŞİTME KAYBI
Yaş ilerledikçe fizyolojik işitme kaybında artış görülür. Odyometrik
ölçümlerde 40 yaşından sonraki her 1 yaş için 0,5 dB düşme
fizyolojik olarak hesaplanır.
Yaş ilerledikçe gürültüye bağlı işitme kaybında artış olur.
Yaş ilerledikçe, işitme fonksiyonu da fizyolojik olarak zayıflar.
23
Örnek: Japonya’da işçilerin % 9’unda, Danimarka’da ise
%10’unda mesleki gürültüye bağlı işitme kaybının olduğu
bildirilmiştir.
ABD’de 30 milyon işçi, işyerinde zararlı düzeyde gürültüye
maruz kalmaktadır.
Son yıllarda yapılan çalışmalarla ülkemizde mesleksel
gürültü nedenli işitme kaybı olanların sayısının 200.000'i
aştığı belirtilmektedir.
Sağlık Gözetimi
MADDE 13 – (1) Gürültüye bağlı olan herhangi bir işitme kaybında
erken tanı konulması ve çalışanların işitme kabiliyetinin korunması
amacıyla;
a) İşveren;
1) Kanunun 15 inci maddesine göre gereken durumlarda,
2) İşyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına
göre gerekli görüldüğü hallerde,
3) İşyeri hekimince belirlenecek düzenli aralıklarla, çalışanların
sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
İşyerlerinde gürültüyü azaltmak için
aşağıdaki yöntemler uygulanır:
1. Gürültüyü kaynakta azaltmak,
2. Gürültüyü kaynakla alıcı arasındaki yolda
azaltmak,
3. Gürültüyü gürültüye maruz kalan kişide
engellemek
.
Maruziyetin önlenmesi ve azaltılması
MADDE 8 – (1) İşveren, risklerin kaynağında kontrol edilebilirliğini ve teknik gelişmeleri
dikkate alarak, gürültüye maruziyetten kaynaklanan risklerin kaynağında yok edilmesini
veya en aza indirilmesini sağlar ve 8, 9, 10 ve 11 inci maddelere göre hangi tedbirlerin
alınacağını belirler.
(2) İşveren, maruziyetin önlenmesi veya azaltılmasında, Kanunun 5 inci maddesinde yer
alan risklerden korunma ilkelerine uyar ve özellikle;
a) Gürültüye maruziyetin daha az olduğu başka çalışma yöntemlerinin
seçilmesi,
b) Yapılan işe göre mümkün olan en düşük düzeyde gürültü yayan uygun iş
ekipmanının seçilmesi,
c) İşyerinin ve çalışılan yerlerin uygun şekilde tasarlanması ve düzenlenmesi,
ç) İş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde kullanmaları için çalışanlara
gerekli bilgi ve eğitimin verilmesi,
Maruziyetin Sınırlandırılması
MADDE 10 – (1) Çalışanın maruziyeti, hiçbir durumda maruziyet sınır
değerlerini aşamaz. Bu Yönetmelikte belirtilen bütün kontrol
tedbirlerinin alınmasına rağmen, 5 inci maddede belirtilen maruziyet
sınır değerlerinin aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren;
a) Maruziyeti, sınır değerlerin altına indirmek amacıyla gerekli
tedbirleri derhal alır.
b) Maruziyet sınır değerlerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve
bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönelik
tedbirleri gözden geçirerek yeniden düzenler.
KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM
• Gürültüye maruziyetten kaynaklanan riskler başka
yollarla önlenemiyorsa, çalışanlara, kişiye özel ve tam
uyum gösteren kulak koruyucuları verilmelidir.
• Gürültü maruziyeti en düşük maruziyet etkin değerleri
aştığında, işveren kulak koruyucuları sağlayarak işçilerin
kullanımına hazır halde bulundurmalıdır.
Kişisel KorunmaMADDE 9 – (1) Gürültüye maruziyetten kaynaklanabilecek riskler, 8 inci
maddede belirtilen tedbirler ile önlenemiyor ise işveren;
a) Çalışanın gürültüye maruziyeti 5 inci maddede belirtilen en düşük
maruziyet eylem değerlerini aştığında, kulak koruyucu donanımları
çalışanların kullanımına hazır halde bulundurur.
b) Çalışanın gürültüye maruziyeti 5 inci maddede belirtilen en yüksek
maruziyet eylem değerlerine ulaştığında ya da bu değerleri aştığında,
kulak koruyucu donanımların çalışanlar tarafından kullanılmasını sağlar
ve denetler.
c) Kulak koruyucu donanımların kullanılmasını sağlamak için her türlü
çabayı gösterir ve bu madde gereğince alınan kişisel korunma
tedbirlerinin etkinliğini kontrol eder.
Kişisel Korunma
(2) İşveren tarafından sağlanan kulak koruyucu donanımlar;
a) 2/7/2013 tarihli ve 28695 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu
Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik ve 29/11/2006 tarihli
ve 26361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım
Yönetmeliği hükümlerine uygun olur.
b) İşitme ile ilgili riski ortadan kaldıracak veya en aza indirecek şekilde seçilir.
c) Çalışanlar tarafından doğru kullanılır ve korunur.
ç) Çalışana tam olarak uyar.
d) Hijyenik şartların gerektirdiği durumlarda çalışana özel olarak sağlanır.
34
Kulak Koruyucuları Sürekli Kullanılmalıdır.
Gürültü düzeyini 30 dB azaltan kulak koruyucuları, eğer
kullanılması gereken sürenin %95’inde takılıp %5’inde
takılmaz ise; kulak koruyucunun etkisi 30 dB yerine
15dB’e yani %50 düzeyine iner.
Kulaklıklar, gürültülü ortama girmeden takılmalı, çıkmadan çıkarılmamalıdır.
Çalışanların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi
MADDE 11 – (1) İşveren, işyerinde 5 inci maddede belirtilen en düşük
maruziyet eylem değerlerine eşit veya bu değerlerin üzerindeki
gürültüye maruz kalan çalışanların veya temsilcilerinin gürültü
maruziyeti ile ilgili olarak ve özellikle;
a) Gürültüden kaynaklanabilecek riskler,
b) Gürültüden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza
indirmek amacıyla alınan tedbirler ve bu tedbirlerin uygulanacağı
şartlar,
c) 5 inci maddede belirtilen maruziyet sınır değerleri ve maruziyet
eylem değerleri
2. TİTREŞİM
Titreşim; araç, gereç ve makinelerin çalışırken
oluşturdukları salınım hareketleridir.
Titreşim bir denge noktası etrafındaki mekanik salınımdır.
Bu salınımlar bir sarkacın hareketi şeklinde periyodik
olabileceği gibi çakıllı bir yolda tekerleğin hareketi gibi
rastgele de olabilir.
Titreşimin özelliğini, frekansı, şiddeti ve yönü belirler.
Titreşimler, tıpkı ses dalgaları gibi, tekrarlayan ve
saniyede belirli bir sayısı olan dalgalardır. Ses ile başlıca
farkı, sesin hava yolu ile, titreşimin ise vücudun sert
kısımlarından vücuda girmesidir.
37
İnsanlar 1 - 1000 Hz arasındaki titreşimleri algılarlar.
Düşük frekanslı titreşimlere maruz kaldıklarında sarsıntı
hissederler. Yüksek frekanslı titreşimler ise kişide
karıncalanma ve yanma hissi uyandırabilir.
Titreşim; Vücudu etkileme biçimi yönünden iki türde incelenir.
1) El-Kol titreşimi
2) Bütün vücut titreşimi
El – Kol Titreşimi
El - kol titreşimi; işçilerin sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve
damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan
mekanik titreşimlerdir.
Genellikle el ve el parmakları ile kollara ulaşan titreşimleri
oluşturan titreşim kaynakları; Taş kırma makineleri, kömür ve
madencilikte kullanılan çekiçler, ormancılıkta kullanılan testereler,
parlatma ve rende makineleri vb.
EL-KOL TİTREŞİMİTitreşim nedeniyle zaman içinde el parmaklarında dolaşım
bozukluğu meydana gelebilir. El parmaklarında beyazlaşma,
soğuma, ağrı gözlenebilir. Bu hastalığa «beyaz parmak
sendromu (vibration-induced white finger)» adı
verilmektedir. Semptomlar soğukta artar. Bu cihazların sap
kısımlarının titreşimi absorbe eden yapıda olması gerekir.
Ayrıca ellerin sıcak tutulması da yarar sağlar.
Beyaz parmak sendromu
El-Kol titreşiminde 8 Saatlik çalışma süresi için titreşimin günlük
Maruziyet sınır değeri 5 m/s²Maruziyet etkin değeri 2,5 m/s²
Çalışma hayatında el-kol vibrasyonu sık karşılaşılan bir
durumdur. Titreşimli el cihazlarını (pnömatik çekiç, pnömatik
matkap vb.) kullananlar bu açıdan risk altındadır. Kırma,
delme ve yıkma makineleriyle uzun yıllar yapılan çalışmalar
el-kol kemiklerinin ve eklemlerin aşınmasına sebep olur.
Titreşim en çok ellerde ve bir miktar da bilek ve kollarda
hissedilir. Elde iç kanamalar ve el sinirlerinin hasarı tablosuoluşabilir
41
ÇALIŞANLARIN TİTREŞİMLE İLGİLİ RİSKLERDEN
KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK
(22.08.2013 tarihli ve 28743 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)
Bütün vücut titreşimi;
Titreşim vücudun tümüne aktarıldığında, işçilerin sağlık ve
güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde
rahatsızlık ve omurgada travmalara yol açan mekanik
titreşimlerdir.
Tüm vücudun, etkisi altında kaldığı titreşim kaynakları;
Traktör ve kamyon kullanımı, dokuma tezgahları, yol yapım-
bakım-onarım makineleri, çelik konstrüksiyonlu yapılarda
titreşime sebep olan makine ve tezgahlar vb.
Tüm vücut titreşiminde 8 Saatlik çalışma süresi için titreşimin günlük Maruziyet sınır değeri 1,15 m/s² Maruziyet etkin değeri 0,5 m/s²
BÜTÜN VÜCUT TİTREŞİMİNDE MARUZİYET
43
ÇALIŞANLARIN TİTREŞİMLE İLGİLİ RİSKLERDEN
KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK
(22.08.2013 tarihli ve 28743 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)
Düşük frekanslı titreşimin etkileri (2 Hz <f < 30 Hz):
• Titreşimli el aleti kullanan işçilerde, elde dolaşım bozuklukları,
uyuşukluk gözlenir.
• Maruziyet sürerse omuz başlarında ağrı, yorgunluk, soğuğa
karşı hassasiyet artar.
• Uyku bozuklukları, baş ağrısı ve yorgunluk görülebilir.
• Parmaklarda ve avuç içinde 8 -10 C ısıya kısa süre
maruziyet ile beyazlaşma olur. Ön kol ve omuz kaslarında
ağrılar görülebilir.
• Bütün vücudu titreşime maruz kalan bazı işçilerde ise disk
kayması gözlenebilir.
Çok düşük frekanslı titreşimin etkileri (f < 2 Hz);
• At, otomobil, uçak, gemi vb araçlarla seyahat sırasında
merkezi sinir sistemi şikayetleri meydana gelebilir.
• Bulantı, kusma, soğuk ter gözlenebilir.
• Belirtiler geçicidir ve belli bir süre sonra ortadan kalkar.
Mekanik titreşimi azaltan yöntemler
1) Yapılacak iş dikkate alınarak mümkün en az titreşim oluşturacak uygun
ergonomik tasarım ve iş ekipmanı seçilmeli
2) İşyeri, işyeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programları
oluşturulmalı
3) İşyerlerinin ve çalışma yerlerinin tasarımı ve düzeni sağlanmalı
4) İşçilere, mekanik titreşime maruz kalmayı en aza indirecek şekilde iş
ekipmanını doğru ve güvenli bir biçimde kullanmaları için bilgi, eğitim ve talimat
verilmeli
5) Maruziyet süresi ve şiddetinin sınırlanmalı
SAĞLIK GÖZETİMİ• İşveren, el-kol titreşimi için ve bütün vücut titreşimi için günlük maruziyet
etkin değerlerini aşan mekanik titreşime maruz kalan işçilere uygun sağlık
gözetimini yaptıracaktır.
• Sağlık gözetimi sonucuna göre, bir işçide, hekim veya iş sağlığı uzmanı
tarafından işteki mekanik titreşime maruz kalmanın sonucu olarak
değerlendirilen, tanımlanabilir bir hastalık veya olumsuz bir sağlık etkisi
tespit edildiğinde, işveren, riskleri önlemek veya azaltmak için, işçinin riske
maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi de dahil, tüm
önlemleri derhal alacaktır.
• Deniz ve hava taşımacılığında, bütün vücut titreşimi bakımından alınan tüm
önlemlere rağmen maruziyet sınır değerlerine uyulmasının mümkün
olmadığı koşullarda ve işçinin mekanik titreşim maruziyetinin genellikle
maruziyet etkin değerlerinin altında olduğu, fakat zaman zaman maruziyet
sınır değerini aştığı durumlarda, işçilerin maruziyet sınır değerlerini aşan
titreşime maruz kalmalarına, ilgili işçilerin uygun sağlık gözetimine tabi
tutulduklarının tespit edilmesi koşuluyla 4 yıl müddetle izin verilebilir.
47
Titreşim sonucu kemik-eklem zararları ve anijionörotik
bozukluklar” olarak, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri
Tüzüğü’ne ekli listede belirtilmiştir.
SGK yıllık istatistiklerinde, titreşimden ileri gelen;
«meslek hastalıklarına rastlanılmamaktadır.»
Titreşimden oluşan meslek hastalığının;
«yükümlülük süresi 2 yıldır.»
3. BASINÇ
Birim yüzey üzerine uygulanan kuvvete «basınç»
(P = F / A ) denir.
Basınç niceliğinin birimi; paskal (N/m²), bar (kg/cm²)
veya atm (1 atm = 760 mmHg = 1,013 kg/cm²)’dir.
Atmosfer basıncından daha yüksek veya daha düşük
basınç altında çalışanlarda, kalp, dolaşım ya da
solunum rahatsızlıkları görülebilir.
49
Basınç Farkına Bağlı Sağlık Sorunları
Normalde 4,5 N/cm2 kadar basınç değişimi organizmada
rahatsızlık hissi dışında sağlık sorunu yaratmaz.
Bazı iş yerlerinde ortam yüksek basınçlı, bazı iş yerlerinde ise
düşük basınçlıdır.
Basınç değişikliği nedeni ile görülen akut olaylarda
yükümlülük süresi 3 gün, diğer olaylarda ise, yükümlülük
süresi 10 yıldır.
Su altında veya yapay olarak oluşturulmuş basınçlı
ortamlarda çalışanlar, yüksek basınçtan etkilenirler.
Deniz seviyesinde 1 atmosfer olan hava basıncı her 10
metre derinlikte 1 atm yükselir.
Örnek: Dalgıçlar, sünger avcıları, deniz altında beton,
kaynak, su altı inşaatı işlerinde çalışanlar için yüksek
basınç maruziyeti vardır.
Yüksek Basınç
52
Basıncın 4 atmosferi aşması halinde, kişi solunum
ile fazla azot alacağından, azot narkozu içine
düşebilir ve vücutta;
Karar vermede, düşünmede, istemli hareketlerde
kötüleşme ve şuur çekilmesi,
Oksijen parsiyel basıncının artması nedeniyle ileri
safhada komaya sokar,
Derinlikler Saat
20-25 (20 hariç) metre derinlik veya 2-2,5 (2 hariç) kg/cm² basınçta 20-25 7
25-30 (25 hariç) metre derinlik veya 2,5-3 (2,5 hariç) kg/cm² basınçta 25-30 6
30-35 (30 hariç) metre derinlik veya 3-3,5 (3 hariç) kg/cm² basınçta 30-35 5
35-40 (40 hariç) metre derinlik veya 3,5-4 (3,5 hariç) kg/cm² basınçta 35-40 4
Dalgıçlar için bu süreler; 18 metre derinliğe kadar 18 3
Dalgıçlar için bu süreler; 40 metre derinliğe kadar 40 0,5
Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az
Çalışılması Gereken İşler Hakkındaki Yönetmelik (Madde: 5)
«Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işler (iniş, çıkış,
geçiş dahil)»
53
54
Dalgıç odalarında, kişi başına saatte en az 40 m3 hava
sağlanacak ve havadaki karbondioksit miktarı %0.1’i
geçmeyecektir.
Dalgıç odalarında, su altındaki çalışma süreleri, derinliğe ve
bu derinlikteki basınca uygun şekilde düzenlenir. İniş, çıkış
süreleri için, “Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7.5
Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında
Yönetmelik” te belirlenen süreler dikkate alınacaktır.
Bir dalgıç, 22 metreden fazla derinliğe, bir günde iki
defadan fazla dalamaz ve bu iki dalma arasında en az
5 saat geçmelidir.
Yol yapımı, elektrik, telefon, tv servis istasyon çalışanları vb.
Rakım yükseldikçe, havadaki oksijen basıncı düşer ve oksijen
azlığı nedeni ile sorunlar yaşanabilir.
Korunma bakımından özel bir önlem söz konusu değildir.
Yüksek rakımlı yerlere çıkılırken yavaş tempoda çıkılması
ve her 400 metre yükselmenin yaklaşık 1 günlük sürede
alınması önerilmektedir.
Düşük Basınç
56
Basıncın düşmesi nedeniyle, normal atmosfer basıncı
altında dokularda erimiş olan gazlar serbest hale
gelir ve vücutta;
Çeşitli organlarda karıncalanma,
Kol ve bacaklarda ağrılar,
Kulak ağrıları,
Bulanık görme,
Vücuttaki oksijenin parsiyel basıncının düşmesi
sonucu anoksemi (Kanda O₂ azalması),
Taşikardi görülebilir. (Kalp atış hızında artış)
57
Düşük ve Yüksek Basıncın Etkilerinden
Korunma Yöntemleri
Düşük ve yüksek basıncın gerektirdiği işlerde, çalışanlar
mümkünse genç ve tecrübeli işçilerden seçilmelidir.
Bu işlerde çalışacakların şişman olmaması, alkol
bağımlılığının bulunmaması ve solunum sistemine
ilişkin kronik hastalıklarının olmaması gerekir.
Bu işlerde çalışmanın devamı süresince periyodik
muayeneler yapılmalı, kulak, burun, boğaz vb solunum
sistemine ilişkin akut yakınması olanlar iyileşinceye kadar
işten uzaklaştırılmalıdırlar.