Upload
others
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Gençlik Çalışmaları Birimi
Araştırma Projesi
Türkiye Gençlik Çalışması Alanı
İzleme Raporu
2009
Yörük Kurtaran
(Gençlik Çalışmaları Birimi)
Türkiye�Gençlik� Çalışmaları� Alanı� İzleme � Raporu� 2009�İstanbul� Bilgi� Üniversitesi �
Gençlik� Çalışmaları� Birimi,� Yörük�Kurtaran1���
ÖZET� BULGULAR�-� � � � Genç� nüfusun� toplam� nüfus� içindeki� oranı� düşmektedir.�-� � � � Dezavantajlı� bölgelerde� yaşayan� gençlerin� sayısında� artış � vardır.�-� � � � 15� � –� � 24� � yaşları� � arasındaki � � genç� � nüfus� � son� � iki� � senedir,� � Antalya,� � Bitlis,�Diyarbakır,� � Gaziantep,� � Hakkari,� � Siirt,� � Düzce,� � Ş.� � Urfa,� � Van� � ve� � Yalova’da�Türkiye � ortalamasının� üzerinde� büyümektedir.�
-� � � � Genç� nüfus� Amasya,� Karabük,� Bilecik,� Burdur,� Çanakkale,� Isparta,� Kastamonu,�Kütahya,� Tunceli� ve� Zonguldak’ta � ciddi � oranda� azalmaktadır. �
-� � � � Her� � iki� � kategorideki� � iller� � yerel� � gençlik� � politikalarıyla� � ilgili� � öncelikli� � iller�olmalıdır.� � Gençlerin� � terk� � ettiği� � illerde� � o� � ili� � terk� � ed(e)meyen, � � genç� � nüfusun�olağandan� � daha� � fazla � � büyüdüğü� � illerde� � de� � sayılarının � � artmasıyla � � gençlerin�farklılaşan � � � � ihtiyaçlarına� � � � yönelik� � � � yerel� � � � politikaların� � � � oluşturulması� � � � ve�uygulanması� gerekmektedir.�
-� � � � Türkiye’de � gençlik� derneği� başına� 20.382� genç� düşmektedir.� Bu� çok � yüksek� bir�rakamdır.�
-� � � � Gençlerin� � � toplumsal� � � katılımını� � � sağlayan � � � STK’ların� � � ve� � � üniversitelerdeki�toplulukların � örgütlenmelerinin� önündeki� engeller � devam� etmektedir. �
-� � � � AB� � � Gençlik� � � Programı’nın� � � sağladığı� � � hibelere� � � başvuru� � � oranlarında� � � yerel�sorunların� çözümlerine � yönelik� projeler� yapmak� için� başvurular� (Eylem� 1.2)� ön�plana� çıkmaktadır. �
-� � � � Gençlik� � ve� � Spor� � Genel� �Müdürülüğü’nün� � (GSGM)� � her� � sene� � tescilli � � gençlik�derneklerine� � dağıttığı� � hibelerde� � İstanbul� � öne� � çıkmakta, � � güneydoğu� � geride�kalmaktadır.�
-� � � � GSGM� � bütçesinin� sadece �%2.2’si� gençlere� harcanmaktadır.�-� � � � GSGM� � bünyesindeki� � gençlik� �merkezi� � başına� � düşen� � genç� � sayısı� � 85.000’in�üstündedir.�
-� � � � Gençlerin� güçlendirilmesine� yönelik� genç� başına� yapılan� harcama� 2008� yılı� için�251� TL’dir. �
-� � � � Genç� nüfusun�%30’unu� oluşturan� eğitimli � gençler� için� gençlik� bütçesinin�%75’i�harcanmaktadır.� Dezavantajlı� gençler� bütçenin�%25’inden� yararlanabilmektedir.���������������
1�
��������������
GİRİŞ �Gençlik� Çalışmaları� Birimi2� 2008� yılında� çıkardığı� “Türkiye’de� Gençlik� Çalışması� ve �Politikaları”� kitabıyla3� özellikle� eğitim� dışında� ve� gençlik� çalışması� özelinde� gençlere �yönelik� imkanlara� yakından� bakmaya� çalıştı.� 2009� yılında� STK� Eğitim� ve� Araştırma �Birimi’nin� � koordinasyonunda� hayata� geçen� � Bütçe� İzleme� Rehberleri’ne4� � “Gençlerin �Güçlendirilmesine� � Yönelik� � Harcamaları� � İzleme� � Kılavuzu”nun� � hazırlanmasına� � katkı�yaparak� destek� verdi.5� Gençlik� politikalarıyla� ilgili� verilere� yenilerini� ekleme� çabasıyla �seriyi� elinizdeki� çalışmayla� devam� ettiriyoruz.��Bu� � raporda� � “gençlik� � alanı”� � derken� � en� � geniş� � tanımıyla,� � örgün� � eğitim� � dışında� � kalan�gençlere� sağlanan� hizmetler� bütününün� kamu� tarafından� yürütülen� kısmını� ele� alacağız.�Bu� çerçeve� içinde� de� özellikle� gençlik� çalışmasıyla� ilgili� konular� bu� raporun� içeriğini�oluşturuyor.6� � � Fakat� � � doğrudan� � � gençlik� � � çalışmasıyla� � � ilgili� � � olmasa� � � da,� � � bu� � � alanı �destekleyici� � konular� � da� �mercek� � altına� � alınacak.� � Örgün� � eğitimle� � ilgili� � bilgilerin� � bu �izleme� raporuna� dahil� � edilmemesinin� � temel� � iki� � nedeni� � var.� � Bunlardan� � biri� � Birim’in�kurulma� amacı,� diğeri� de� pratik� bir� gerçekliğe� dayanıyor.��Gençlerle� ilgili� herhangi� bir� politika� tartışmasında� eğitimin� önemi� tartışılmamalı.� Hatta�örgün� � eğitimin� � diğer� � alanlarla� � ilişkisini� � kurmamak� � kimileri� � tarafından� � bir� � eksiklik �olarak� adlandırılabilir.� Fakat� bugüne� kadar� tecrübemiz,� ilgili� politika� tartışmalarında,�sadece� eğitimle� ilgili� analizlerin,� gençlerin� ihtiyaçlarını� karşılamakta� eksik� bir� çerçeve�sunduğu� � yönündedir.� � Buna� ek� � olarak,� � bir� � başka� tespitimiz,� � gençlerin� � hayatlarındaki�diğer� � � konuların� � � eğitimle� � � beraber� � � tartışıldığı� � � ölçüde� � � kendilerine� � � yeterli� � � alanı�bulamamalarıdır.� Tam� da� bu� çerçevede,� gençlere� sağlanan� diğer� kamu� olanaklarından�“gençlik� � � çalışması”� � � alanına� � � odaklanarak� � � görünmeyene� � � görünürlük� � � kazandırmaya �çalıştık.��Bir� � diğer� � nokta,� � halen� � eğitimle� � ilgili� � iyileştirilmesi� � gereken� � bir� � çok� � alan� � olmasına�rağmen,� � reform� � alanlarında� � bir� � veri� � eksikliğininin� � özellikle� � son� � senelerde� � azaldığı�yönündedir.� � � � Uzmanlığı� � � � eğitim� � � � olan� � � � kurumlar,� � � � zaten� � � � bu� � � � konuda,� � � � GÇB’nin �yapabileceğinden� çok� daha� iyi� bir� biçimde,� bu� çalışmaları� yapıyorlar.� Bu� çerçevede�Birim’in� � bu� � alana� yönelik� � söylenmeyeni� � söylemesi,� � uzmanlığı� � da� bu� � olmadığı� � için,�zordur.��KAVRAMSAL� ÇERÇEVE �Raporu� � okurken� � akılda� � tutulması� � gereken� � önemli� � bir� � nokta,� � Gençlik� � Çalışmaları�Birimi’nin� � “tarafsız”� � bir� � kurum� � olmadığıdır.� � Bu� � cümleyi� � kurarken,� � günlük� � hayata �yönelik� herkesin� bir� “taraf”� olduğu� gerçeğinden� yola� çıkıyoruz.� Gençlik� Çalışmaları����2� http://genclik.bilgi.edu.tr �3� N.� Yentürk, � Y.� Kurtaran, � G.� Nemutlu;� “Türkiye’de � Gençlik � Çalışması � ve � Politikaları”, � İstanbul � Bilgi�Üniversitesi � Yayınları, � 2008. �4 � İstanbul � Bilgi � Üniversitesi � STK � Eğitim � ve � Araştırma� Birimi � Eğitim � Kitapları� Serisi’nden � bugüne � kadar�çıkan � kitaplar � için: � http://stk.bilgi.edu.tr/stkButce.asp �5 � N.� Yentürk, � Y.� Kurtaran; � “Gençlerin � Güçlendirilmesine � Yönelik � Harcamaları� İzleme� Kılavuzu, � 2010.�6� Gençlik � çalışmasıyla� kastedilen � çerçeve � için � bkz.� G.� Nemutlu;� “Gençlik � Çalışması � Özne � Özel�Sınıflandırma �Modeli” � (Türkiye’de� Gençlik � Çalışması � ve � Politikaları � kitabı � içinde), � İstanbul � Bilgi �Üniversitesi � Yayınları, � 2008.
Birimi gençlik alanını gençlerin perspektifinden ele almayı seçiyor. Bu çerçevede aşağıdaki duruş kapsamında analizlerini yapıyor. GÇB olarak Türkiye’de gençlik politikalarının oluşturulmasını yeterli görmüyoruz. Aksine, demokratik gençlik politikalarının oluşmasını merkezine oturtan bir bakış açısının gerekliliğini savunuyoruz. Herhangi bir politika sürecinin demokratik niteliğinin en temel unsurlarından birinin, “katılımcılık” kavramıyla hayata geçebileceğini düşünüyoruz. Bu çerçevede öncelikli olarak katılanın, gençler ve gençlerin sivil öz örgütlerinin olması gerektiği ön kabuluyle hareket ediyoruz. Ayrıca Birim, gençlerin ihtiyaçları temelinde politikaların şekillendirilmesini ve bu politikaların hak temelli bir yaklaşımla hayata geçmesini savunuyor. Bunu yaparken insan hakları söyleminden referans alarak bu hakların birbirinden ayrıştırılamayacak biçimde bir bütünlük içeren, devredilemez, kendi içinde bir hiyerarşisi olmayan ve evrensel olduğunu varsayıyor. Odağına gençlerin özerkliğini koyuyor. Ağırlığın gençlerin “korunması”na değil güçlendirilmesine yönelik olmasını gerektiğini düşünüyor. Böylece gençlerin kendi hak çemberlerini genişletmesi yönündeki girişimleri desteklerken, bu girişimlerin planlanma ve uygulama aşamalarında bizzat gençlerin tasarımlarına öncelik verilmesi gerektiğini savunuyor. Başka bir deyişle, öznenin politika sürecine – özellikle örgütlü biçimde – katılımının, o politikanın içeriğinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu varsayıyor. Tüm bu tespitleri yaparken, farklı gençliklerin aynı coğrafyada birbirine paralel biçimde hayata geçtiğini unutmuyor. Ama kuşaklar arası güç ilişkilerini temel alan bir bakış açısıyla, gençlerin bazı ortak ihtiyaçları olabileceğini de gözden kaçırmıyor. Gençlerin “yarınlarımız” değil bizzat bugünü yaşayanlardan olduğunun da altını çiziyor. Bu kavramsal arka plan çerçevesinde elinizde tuttuğunuz rapor, 2007 – 2009 yıllarında, genel olarak Türkiye gençlik alanında, özel olarak Türkiye gençlik çalışması alanındaki gelişmelerin bir özetini sunuyor. Bu çalışma “Türkiye’de Gençlik Çalışması ve Politikaları” kitabının kavramsal çerçevesini ve hayata bakışını referans noktası olarak alıyor ve yukarıda ilk paragrafta bahsi geçen Kılavuz’a bütçe harcamalarıyla ilgili analizlerde sıklıkla referans veriyor. Bunlara ek olarak mevcut harcamaları daha derinlemesine incelemek amacıyla kendi oluşturduğu verileri de paylaşıyor. Ayrıca gençlik alanındaki gelişmeleri de “içeriden” ve eleştirel biçimde değerlendiriyor. Bu çalışmada özellikle politika önerilerine çok yer vermedik. Bu, ilgili konularda önerilerimiz olmadığı anlamına gelmiyor. Fakat bu raporun temel varolma amacı, alandakilere veri sağlamaktır. Raporda sıklıkla 2007 ve 2008 verilerine referans verilirken, bu raporun yazıldığı dönemde (Mart 2010) 2009’la ilgili verilere ulaşmak çok kolay olmadı. Bu çerçevede bir çok kamu kurumunun 2009 faaliyet raporlarını internet sitelerine daha koymadığı da düşünülürse, bu çalışmanın doğal kısıtı belli olur.
Rapor� temel� olarak� bir�masa� başı� araştırması.� Fakat� bazı� bölümlerde� kaçınılmaz� olarak�kendi� � verimizi� � yaratmak� � için� � çeşitli� � paydaşlarla� � yüzyüze� � görüşmeler� � de� � yapmak�zorunda� kaldık.� Bu� çerçevede� raporda� 4� temel� bölüm� var.� Bunlardan� biri� örgütlenme�özgürlüğüyle� � � ilgili.� � � Bu� � � bölüm� � � ağırlıklı� � � olarak� � � alandaki� � � uzmanlar� � � ve� � � gençlerle �görüşmelere� � ek� � olarak� �mevcut� � yasaların� � taranmasıyla� � oluştu.� � İkinci� � bölüm� � gençlik �çalışmasının� kamu� tarafından� nasıl� finanse� edildiğiyle� ilgili.� Bunun� için�mevcut� verileri�yorumladık,� � � çapraz� � tablolarla� � yeni� � veriler� � ürettik.� � � Üçüncü� � bölüm,� � � STK� � Birimi �tarafından� � yeni� � basılan� � Gençlerin� � Güçlendirilmesine� � Yönelik� � Harcamaları� � İzleme�Kılavuzundan� � özetlendi.� � Bazı� � yeni� � veriler� � bu� � bulgulara� � eklendi.� � Dördüncü� � bölüm �gençlik� çalışmasını� doğrudan� değil,� ama� dolaylı� yoldan� etkileyen� konuları� özetledi.� Bu�bölümdeki� özetler,� gençler� ve� gençlerle� çalışanlarla� yüzyüze� yapılan� görüşmelerden �elde� � � edildi.� � � Özellikle� � � bu� � � bölüm,� � � toplumun� � � diğer� � � kesimleri� � � tarafından� � � daha �“önemsizmiş”� gibi� algılanan,� oysa� gençlik� çalışması� için� çok� yaşamsal� öneme� sahip�olan� konulara� görünürlük� katıyor.��BÖLÜM� I:� TÜRKİYE’DE�GENÇLER� –�GENEL� VERİLER: �2009� � verilerine� � göre� � Türkiye’de� � 15-24� � yaş� � arası� � 12.514.737� � genç� � yaşıyor.� � Toplam �nüfusun�%17’sini� oluşturuyorlar.� 2007� yılında�%18’ini� oluşturuyorlardı.� Türkiye’deki�en� hareketli� yaş� aralıklarından� biri� durumundalar.��
Genç� � � nüfus� � � sayısal� � � olarak� � � artıyor� � � ama� � � toplam� � � nüfus �içindeki� oranı� azalıyor.�
Tablo� 1’de� de� görüldüğü� üzere� 2007’den� beri� 15� –� 24� yaş� arası� genç� nüfusun� en� fazla �arttığı� � il� � Yalova’dır.7� � Yalova,� � Düzce� � ve� � Antalya’nın� � Türkiye� � ekonomisine� � katkıları�temelinde� bu� olağan� bir� yönelim� olabilir.� Fakat� ilk� 10� il� içinde� Bitlis,� Diyarbakır,� G.�Antep,� Hakkari,� Siirt,� Ş.� Urfa� ve� Van’ın� bulunması� çok� dikkat� çekicidir.��G.� Antep� gelişkin� ekonomisiyle� bu� iller� arasından� sıyrılırken� diğer� illere� bakarak� ilk�bakışta� doğurganlığın� ülke� ortalaması� üzerinde� olması� nedeniyle� oranların� bu� kadar �yüksek� � olduğunu� � söylemek� � kolay� � olacaktır.� � Fakat� � geleneksel� � olarak� � bu� � illerden�sanayinin� ve� hizmet� sektörünün� gelişkin� olduğu� il� ve� bölgelere� göçün� de� devam� ettiğini�düşünürsek� buradaki� oranların� bu� kadar� yüksek� olmasını� açıklamamız� zorlaşabilir.� Bu �durumun� bir� başka� açıklaması� kriz� ortamında �metropollerin� eskisi� kadar� gençler� için�cazip� olmadığı� olabilir.� Bu� çerçevede� “tutunamadıkları”� için� geri� dönüyor� olabilirler.�Bu� � durumun� � nedeni� � ne� � olursa� � olsun,� �mevcut� � durum� � değişmemektedir.� � Bu� � illerde�Türkiye� ortalamasının� çok� üzerinde� bir� genç� nüfus� büyümesi� yaşanmaktadır.���������
�7� 2007’den � önceki� senelere� dönelik � yapılacak � bir � analiz,� bu � rakamların � daha � sağlıklı � analiz� edilmesine�neden � olacaktır. � Fakat�mevcut � bilgilere � TÜİK � tarafından � ulaşılamıyor. � Bu � yüzden � analizler� 2007 � – � 2009�yıllarıyla � sınırldır.
TABLO 1: Genç nüfusun iller bazında büyüme oranları. (Kaynak: TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Nüfus Sayım Sonuçları 2007 – 2009 temel alınarak hesaplandı.) Tablo 2’de görüldüğü üzere genç nüfusun küçüldüğü illerin yarısından fazlası Anadolu’nun iç bölgelerindedir. Bu iller:
TABLO 2: Genç nüfusun iller bazında azalma oranları. (Kaynak: TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Nüfus Sayım Sonuçları 2007 – 2009 temel alınarak hesaplandı.)
Yukarıda yapılan önermelerin tam tersi genç nüfusun azaldığı iller içindir. Gençler bu illerden ciddi oranlarla ayrılmaktadırlar. Bunun temel nedenlerinden biri iş ve eğitim olanaklarının buralarda daha az olması olabilir.
Her� iki� tablonun� şöyle� bir� ortak� yanı� bulunmaktadır.� Gençlerin� oransal� olarak� Türkiye�ortalamasının� � çok� � üzerinde� � arttığı� � ve� � azaldığı� � illerde� � de� � gençlere� � yönelik� � farklı �imkanlar� � sunmak� � gerekmektedir.� � Artan� � illerde� � gençlerin� � sorunları� � farklılaştığı� � için, �azalan� illerde� de� diğer� illere� gidemeyenlerin� hayatlarını� daha� kolaylaştırmak� için.��Her� iki� tablonun� bizlere� sunduğu� veriler� ışığında:��
Gençlerin� � belirli� � şehirlere� � yığılmaları� � ve� � belirli� � şehirlerden� � de �uzaklaşmak� � � � istemeleri,� � � � gençlere� � � � yönelik� � � � kamu� � � � imkan� � � � ve �olanaklarının� -� özellikle� bu� şehirler� başta� olmak� üzere� -� tasarlanması�gerektiğini� göstermektedir.� Bu� çerçevede� Türkiye’de� yerel� gençlik�politikalarıyla� ilgili� öncelikli� 20� il� yukarıda� bahsi� geçen� illerdir.�
Ayrıca� bu� � durum,� � 2008� � yılında� yaptığımız� tespitler8� � ile� doğru� � orantılıdır� � Başka� bir�deyişle:��
Yaşam� � � � süresi� � � � ve� � � � doğum� � � � oranlarındaki� � � � değişimler,� � � � daha �dezavantajlı� � bölgelerde� � daha� � geç� � hayata� � geçmektedir.� � Bu� � da �toplam� � � � nüfus� � � � içindeki� � � � oranları� � � � düşen� � � � gençlerin� � � � içindeki �dezavantajlı� � gençlerin� � oranlarının � � önümüzdeki� � onyılda� � artarak�yükselmesini� getirecektir.��
Halen� 15� –� 24� yaşları� arasındaki� gençlerin�%30’u� okumakta� (ağırlıklı� olarak� lise� ve �üniversite),� �%30’u� � çalışmakta� � ve� �%40’ı� � da� � okumamakta� � ve� � çalışmamaktadır.9� � Bu �oranlar� � 2007� � yılına� � aittir.� � Küresel� � kriz� � ortamında� � bu� � oranlarda� � gençlerin� � aleyhine �değişiklik� olma� ihtimali� yüksektir.��BÖLÜM� II:�GENÇLER� VE �ÖRGÜTLENME�ÖZGÜRLÜĞÜ �Gençlerin� örgütlenmelerinin� önündeki� engellerle� ilgili� üç� temel� sorun� bulunmaktadır.��1.� � � Halen� � Türkiye’de� � faaliyet� � alanı� � “gençlik”� � olan� � 614� � dernek� � bulunmaktadır.10�Gençlik� dernekleri,� toplam� dernek� sayısının�%0.7’sini� oluşturmaktadır.� Gençlik�derneği� � � başına� � � 20.382� � � genç� � � düşmektedir.� � � Bu� � � olumsuz� � � durumun� � � temel�nedenlerinden� � biri,� � halen� � tüm� � derneklerle� � ilgili� � yaşanan� � sorunların� � gençlik�alanına� da� yansımasıdır.� Bu� konuyla� ilgili� sorunlar� farklı� çalışmalarda� ayrıntılı�olarak� dile� getirildi.11� Dernek� kurmak� ve� kurulan� derneğin� yürütülmesiyle� ilgili�sorunların� � giderilmesi� � için,� � hem� �mevcut� �mevzuatın� � özgürlükler� � temelinde�geliştirilmesi� � � hem� � � de� � � kanunla� � � uygulama� � � arasındaki� � �makasın� � � daralması�gerekiyor.� � Zaten� � derneklerin� � yönetimine� katılımı� sınırlı� � olan� � gençler� � için� � bu�durum,� toplumsal� katılımın� önündeki� temel� engellerden� biri� durumunda.������
8� s. � 12, � Türkiye’de � Gençlik � çalışması� ve � Politikaları. �9� S. � 14. � Türkiye � 2008, � İnsani � Gelişme � Raporu, � Türkiye’de � Gençlik, � UNDP,� 2008.�10� www.dernekler.gov.tr� sitesindeki � Dernek� İstatistikleri�menüsü � altındaki� rakamlardan� derlenmiştir.�11� Türkiye’de � Derneklerin � Örgütlenme � Özgürlüğü � Önündeki� Engeller, � TÜSEV, � 2010.
2.� � � İkinci� � olarak� � 4.11.2004� � tarihli� � Dernekler� � Kanunu’nun� � 14.� �Maddesi� � uyarınca�gençlik� derneklerinin� diledikleri� zaman� gençlik� kulübü� olma� süreçleriyle� ilgili �oluşan� sorundur. ��Gençlik � ve � spor � kulüpleri �MADDE� � 14. � �— � � Derneklerden� � başvurmaları� � halinde; � � spor � � faaliyetine � � yönelik�olanlar � � spor � � kulübü, � � boş � � zamanları� � değerlendirme � � faaliyetine � � yönelik � � olanlar�gençlik � kulübü � ve � her � iki � faaliyeti � birlikte � amaçlayanlar� gençlik � ve � spor � kulübü �adını � � alır.� � Bu � kulüpler, � Gençlik � ve � � Spor � Genel � �Müdürlüğünce � � tutulacak � kütüğe�kayıt � ve � tescil � edilir.�Kulüplerin � � organları, � � bu � � organların � � görev � � ve � � yetkileri, � � kulüplerin � � Gençlik � � ve�Spor � � Genel � �Müdürlüğünce � � de � � denetlenmesi � � ve � � bunlara � � yapılacak � � yardımların�şekil � � ve � � şartları, � � üst� � kuruluş � � oluşturmada � � uyulacak � � esas � � ve � � usuller, � � gençlik � � ve�spor � � � faaliyetlerini � � yürüteceklerin � � � nitelikleri � � ve � � bunlara � � uygulanacak � � � disiplin�işlemleri, � kulüplerin � kayıt � ve � tesciline � ilişkin � esaslar � İçişleri� Bakanlığının � uygun�görüşü� üzerine � � Gençlik � � ve � Spor � Genel � �Müdürlüğünün � bağlı� � olduğu � Bakanlıkça �yürürlüğe� konulacak � yönetmelikte � düzenlenir.��
Başka� bir� deyişle,� isteğe� bağlı� olarak,� başvuran� gençlik � dernekleri,� Gençlik� ve� Spor �Genel�Müdürlüğü’nce� (GSGM)� tutulan� kütüğe� kayıt� ve� tescil� ediliyor.� Tescil� süreci,�ilgili� � � il� � �müdürlüğüne� � � yapılan� � � başvuruyla� � � başlıyor.� � � Gençlik� � � Hizmetleri� � � Dairesi�Başkanlığı� � � � (GHDB)� � � � bünyesindeki� � � � Gençlik� � � � Sivil� � � � Toplum� � � � Kuruluşları� � � � Şube�Müdürlüğü’yle� koordineli� biçimde� ilerliyor.� Kulüp� statüsü� alan� dernekler� 8� Temmuz �2005� tarihli� GSGM� Gençlik� ve� Spor� Kulüpleri� Yönetmeliği� çerçevesinde� çalışmalarını�yürütüyor.12��Gençlik� � dernekleri� � zaten� � Dernekler� � Yasası� � çerçevesinde� � kurulan� � tüzel� � kişilikler �olmalarına� � rağmen� � bu� � yönetmelikle,� � kulüp� � statüsü� � alan� � gençlik� � derneklerinin� � nasıl�yürütüleceğiyle� ilgili� GSGM� tarafından� bir� çerçeve� çizilmekte.��Bu� yönetmelik,� bir� gençlik� kulübünün� ilgili� kurullarının� nasıl� oluşacağı� ve� yürütümeyi �nasıl� � yapacağına� � yönelik� � bir� � çerçeve� � belirliyor.� � Faaliyetlerinde� � gençlik� � lideri� � ve �eğitmeni� çalıştırmayı� zorunlu� hale� getiriyor.� (Madde� 20).� Bu� uzmanlarla� ilgili� Genel�Müdürlük/açıklaması� � � bulunmayan� � � “diğer� � � yetkili� � � kurumlar”� � � aracılığıyla� � � verilmiş �belgelerinin� � olmasını� � zorunlu� � hale� � getiriyor.� � İl� � dışındaki� � kulüplerle� � bir� � federasyon �kurulmasını� zorlaştırıyor� ve � ayrıca� gençlik� kulüplerinin� birden� fazla � federasyona� üye �olmasını� yasaklıyor.� Böylece� bir� kulübün� hem� il� içinde� hem� dışında� iki� federasyona�üye� olmasını� engelliyor� (Madde� 21).� Genel�Müdürlüğün� veya�mülki� idare� amirliğinin�onayı� alınması� kaydıyla� il�müdürlükleri� kulüpleri� denetlenebiliyor,� genel� kurullarına� il �müdürü� veya� yetki� vereceği� kişi� gözlemci� olarak� katılabiliyor� (Madde� 22).� Tescilden�sonra� beyan� edilen� gençlik� faaliyetlerine� ek� faaliyet� yapılması� için� bu� değişiklikle� ilgili�Genel� Kurur� Kararı’nın� ilgili� il�müdürlüğüne� belirtilmesi� gerekiyor� (Madde� 29).� Ayrıca�kulüpler,� � � faaliyetlerinde� � � Genel� � �Müdürlüğün� � � “Teşkilat� � � ile� � � ilgili� � � kanun,� � � tüzük,�yönetmelik,� � yönerge,� � genelge,� � tebliğ� � ve� � emirlere� � uyulacağını”� � belirten� � bir� � Gençlik �Kulüpleri� � Tescil� � Taahhütnamesi’ni� � imzalamakla� � yükümlü.� � Bu� � taahhütnameye� � gore �kulübe� ait�malzemeler� Teşkilatın� emrine� de� tahsis� edilebiliyor.� (Madde� 27� ,� d)� fıkrası).�����12� http://www.dernekler.gov.tr/_Dernekler/Web/Gozlem2.aspx?sayfaNo=34
Bu� çerçeveyi� kabul� ederek� başvuran� gençlik� dernekleri,� eğer� gençlik� kulübü� satüsünü �alırlarsa� GHDB’nın� sene� içinde� sağladığı� eğitim� ve� gençlik� değişimi� imkanlarından �yararlanabilirler.� Ayrıca� bu� kulüplere� sağlanan�mali� yardım� için� de� başvurabilirler.��
Bu� haliyle� Gençlik� ve� Spor� Genel�Müdürlüğü� Gençlik� ve�Spor� � � � � Kulüpleri� � � � � Yönetmeliği� � � � � gençlik� � � � � derneklerini �Müdürlüğün� � � � denetimi� � � � altına� � � � almaktadır.� � � � � Dernekler �Kanunu’nun� 14.�Maddesinde� belirtilen� gençlik� kulüplerinin�tescil� � � � edilmesi� � � � işleminin� � � � iptal� � � � edilmesi� � � � ve� � � � GSGM �bünyesindeki� � � yönetmeliğin� � � gençlik� � � dernekleriyle� � � ilgili�maddelerinin,� � � � derneklerin� � � � iç� � � � işleyişlerine� � � �müdahele �etmeyecek� � � biçimde,� � � sağlanan� � � olanak� � � ve� � � hizmetlerin�çerçevesini� � � � şeffaf� � � � bir� � � � biçimde� � � � oluşturarak,� � � � yeniden �düzenlenmesi� gerekmektedir.��
3.� � � Üçüncü� sorun,� gençlerin� teorik� olarak� en� kolay� örgütlenebildikleri� yerler� olan�Üniversitelerle� ilgili� devam� eden� sorunlardır.�
Üniversite’lerdeki� öğrenci� örgütlenmeleri� ile� ilgili� terminoloji� aynı� değil.� Genel� olarak�kulüpler� ve� topluluklar� olarak� adlandırılan� bu� örgütlenmelerle� ilgili� her� üniversitedeki�uygulama� � � farklı.� � � Bazı� � � üniversitelerde� � � aynı� � � anlama� � � gelse� � � de� � � farklı� � � örgütlenme�biçimlerine� topluluk� veya� kulüp� denebiliyor.� Aşağıda,� aksine� değinilmedikçe,� kulüp� ve�topluluk� kelimlerinin� ikisini� de� içeren� “topluluk”� kelimesi� kullanılıyor.��Uygulamalar� � genel� � olarak� � Rektörlüklerin� � onayıyla� � hayata� � geçiyor.� � Fakat� � yürütme�genellikle� � Sağlık,� � Kültür� � ve� � Spor� � Başkanlıkları� � aracılığıyla� � olabildiği� � gibi� � Öğrenci�Birlikleri� üzerinden� de� kurgulanıyor.��Üniversitelerde� � eğer� � topluluk� � olarak� � bir� � tüzel� � kişilik� � altında� � faaliyet� � yapılmazsa,�herhangi� � bir� � biçimde� � afiş� � asmak,� � toplantı� � yapmak,� � aktivite� � düzenlemek� � neredeyse �mümkün� değil.� Bazı� üniversitelerde� yapılan� faaliyetlerden,�mesela� Bahar� Şenliklerinde�tanıtım�masası� açmak� için,� üniversite� yönetimi� ücret� talep� ediyor. ��Bazı� üniversitelerde� topluluğa� yeni� yeni� üye� alımında� okul� yönetimi� üye� başına� ücret�alabiliyor.��Topluluklara� finansman� sağlanması,� Rektörlüklerin� belirlemesiyle� bir� çok� üniversitede�çerçevesi� net� olarak� belirlenmemiş� biçimde,� şeffaf� olmayan� süreçlerle� hayata� geçiyor. �Bu� � � da� � � zaten� � � düzenli� � � geliri� � � olmayan� � � öğrencilerin� � � örgütlü� � � olarak� � � iş� � � yapabilme �kapasitesini� � olumsuz� � etkiliyor.� � Teoride� � üniversitenin� � topluluklara� � yönelik� � her� � sene �sağladığı� � bir� � ödenek� � var.� � Bu � � ödenekten� � yararlanmak� � için� � sene� � başında� � bir� � aktivite�planıyla� üniversitenin� ilgili� birimine� başvuruluyor.� Birim,� uygun� gördüğü� toplulukların,�uygun� � gördüğü� � aktivitelerine� �mali� � destek� � sağlıyor.� � Fakat� � hangi� � topluluğun� � hangi�projesine� � neden� � ve� � ne� � kadar� � destek� � sağlandığıyla� � ilgili� � bilgiye� � ulaşmak� � bir� � çok �üniversitede� çok� zor.� Ayrıca�mevcut� planda� zaman� içinde� bir� değişikliğe� gidilirse,� ilgili �aktivite� planlanmadığı� gerekçesiyle� fonlanmıyor.
Topluluklar� üniversite� dışından� destek� bulmak� isterse,� bu� bağış� doğrudan� topluluğun�kasasına� � değil,� � bu� � işle� � ilgili� � üniversite� � biriminin� � kasasına� � gidiyor.� � Buradan� � kulübe�veriliyor.� Bu� süreçte� bu� bağıştan� kesinti� yapılıyor.��Her� üniversite� topluluğunun� sabit� bir�mekanı� yok.� Oysa� bir� topluluk� için� üniversite�içinde� � sabit� � bir� �mekan� � olması,� � � örgütlenmenin� � derinleşmesi� � ve� � kurumsallaşması�açısından� çok� önemli.� Üniversite� yönetimlerine� yakın� topluluklara,�mekan� daha� kolay�sağlanırken� diğer� toplulukların�mekanı� olamayabiliyor.��Topluluk� � odalarında� � fotokopi,� � faks,� � telefon� � ve� � internet� � gibi� � haberleşme� � araçlarının�olmaması� örgütlenmeyi� güçleştiren� noktalar. ��
Öğrencilerin� � � � örgütlenmesini� � � � kolaylaştırmak� � � � amacıyla�üniversitelerin� � � � sağladığı� � � � ayni� � � � ve� � � � nakdi� � � � kaynakların �dağıtılma� süreçleri� şeffaflaşmalıdır.� Üniversite� yönetimleri�her� topluluğa� eşit�mesafede� durmalıdır.��
Eğer� aynı� üniversite� içinde� aynı� konuda� çalışan� bir� topluluk� varsa,� aynı� konuda� çalışan�başka� bir� topluluk� kurmak� bazı� üniversitelerde� imkansız� olabiliyor.� İstenilen� konuda�topluluk� kurmak� da� zor.� Özellikle� çalışma� alanı� � LBGTT� ve� insan� hakları� gibi� olan�toplulukların� � kurulması� � reddedilebiliyor.� � Ayrıca� � üniversite� � yönetimleri� � değiştiğinde,�bazen� � tüm� � topluluklar� � feshedilerek� � tekrar� � kurulmaları� � isteniyor.� � O� � zaman� � yeni�yönetimin� keyfine� göre� bazı� topluluklar� kurulamayabiliyor.��STK’ların� Üniversitelerdeki� kulüplerle� organik� bir� ilişkisi� olamıyor.� Fakat� üniversite�yönetiminin� � inisiyatifine� göre,� � ilgili� � STK’yla� neredeyse� organik� � ilişkisi� � olan� � birçok�topluluk� kurulabiliyor.� İzinler� hangi� STK’ya� hangi� kriterler� üzerinden� veriliyor� belli �değil.��Bazı� üniversitelerde� topluluklar� sadece� fakülte� bazında� kurulabiliyor.� Böylece� sadece� – �mesela� � –� � hukuk� � fakültesinde� � kurulan� � topluluğa� � sadece� � o� � fakülteden� � öğrenciler� � üye �olabiliyor.� � Ayrıca� � o� � topluluk� � sadece� � ilgili� � fakülte� � bünyesinde� � faaliyetlerini� � hayata�geçirebiliyor.� � Buna� � ek� � olarak� � aynı� � üniversite� � içinde� � bir� � fakültenin� � izin� � vermediği�topluluğa� başka� bir� fakülte� izin� verebiliyor.��
Örgütlenmek� temel� bir� haktır.� Buna� rağmen� üniversitelerde�topluluk� � kurmak� � zordur.� � Üniversite� � yönetiminin� � onayını�zorunlu� � � hale� � � getiren� � � değil� � bilgilendirilmesi� � � odaklı� � � bir �topluluk� kurma� sürecinin� standartlaşması� gerekiyor.��
Ayrıca� topluluk� kurmakla� ilgili� bilgilere� ulaşmak� bir� çok� üniversitede� zor.� Bu� bilgiler�internet� sitelerinde� olmadığı� gibi� üniversiteden� topluluklara� akan� bilgi� süreçlerinde� hem �bilginin� � � verilme� � � biçimi,� � � hem� � � de� � � dağıtılma� � � süreçlerinde� � � sıkıntı� � � var.� � � Böylece�üniversitenin� � ilgili� � konuda� yaptığı� � herhangi� � bir� değişiklikle� � ilgili� � bilgi,� � topluluklara�ulaşmadığı� ölçüde� toplulukların� hareket� alanı� daralabiliyor.
Bazı� � üniversitelerde� fakülte� veya� kampüs� � bazında� kurulan� � öğrenci� � toplululuklarının�birkaçı� birleşerek� üniversite� kulübü� statüsü� alabiliyorlar.� Fakat� hangi� kritere� göre� bu �uygulama� yapılıyor,� bir� standart�mevcut� değil. ��Birçok� üniversitede� akademik� danışman� uygulaması� var.� Her� topluluğun� bir� danışmanı�oluyor.� � Bu� � danışmanın� � onayı� � olmadan� � ilgili� topluluk� � faaliyet� � düzenleyemiyor.� � Bazı �üniversitelerde� � � � öğrenciler� � � � bu� � � � danışmanları� � � � kendileri� � � � buluyorlar.� � � � Fakat� � � � bazı �üniversitelerde� � danışmanlar� � atanıyor.� � Eğer� � kulüple� � danışmanın� � görüşleri� � arasında �farklılık� varsa� kulübün� aktivite� yapması� engelleniyor� veya� zorlaşıyor.��
Akademik� danışmanlık� uygulaması,� üniversite� yönetiminin�öğrenciler� � üzerindeki� � kontrol� �mekanizmalarından� � birine �dönmüş� durumda.� Tamamen� kaldırılması� gerekiyor.��
BÖLÜM� III:�GENÇLİK� ÇALIŞMASININ� FİNANSMANI �Halen� doğrudan� gençlik� STK’larına�mali� hibe� sağlayan� iki� devlet� kurumu� bulunmakta.�Bunlardan� � biri� � DPT� � bünyesindeki� � Avrupa� � Birliği� � Eğitim� � ve� � Gençlik� � Programları�Merkezi� Başkanlığı� (Ulusal� Ajans)13 � diğeri� de� GSGM� bünyesindeki� Gençlik� Hizmetleri�Dairesi� Başkanlığı.��1.� � � Ulusal� Ajans �
Ajans,� iki� program� yürütüyor.� Bunlardan� biri� doğrudan� gençlerin� gönüllülük� temelinde�sivil� � katılımlarını� � geliştirmeye� � yönelik � � Gençlik� � Programı,� � diğeri� � içinde� � Erasmus,�Comenius,� Leonardo� ve� Grundvig� alt� programlarını� barındıran� Hayatboyu� Öğrenme�Programı.� � Burada,� � gençlik� � çalışması� � alanıyla� � doğrudan� � ilgili� � olduğu� � için� � sadece �Gençlik� Programı’yla� ilgili� bilgiler� yer� alacak.��Yeni� Gençlik� Programı,� 2000� –� 2006� yılları� arasında� uygulanan� Gençlik� Programı’nın�içeriğine� benzer� bir� uygulamayla� 2007� –� 2013� yılları� arasında� uygulanıyor.� Gençlik�Programı’nın� � bütçesi,� � 1� � Ocak� � 2007� � –� � 31� � Aralık� � 2013� � tarihleri� � için� � AB� � çapında�885.000.000� � Avro’dur.14� � Türkiye’nin� � 2007� � –� � 2009� � yıllarında� � taahhüt� � ettiği� � bütçe �miktarı� sırasıyla� 3.260.000,� 3.420.000� ve� 3.590.000� Avro’dur.15� Bütçenin� geri� kalanı�AB� tarafından� karşılanmaktadır.��Program� � farklı� � tür� � projelere� olanak� � veren� � 5� � temel� � alt� � program� � (ki� � Program� � dilinde�bulara� � Eylem’ler� � adı� � veriliyor)� � ve� � bu� � alt� � programların� � türevlerinden� � oluşmakta.�Programın� � en� � güçlü� � yanlarından� � biri,� � aşağıda� � ayrıntısı� � verilen� � bir� � çok� � Eylem’e�başvururken� sivil� bir� tüzel� kişilik� aranmamasıdır.� Gençlik� grupları� da� bu� olanaklardan�yararlanabilmektedir.� Bir� diğer� güçlü� yan,� gençlerin� sivil� toplumda� fiziki� hareketliliğini�–� ülke� içinde� ve� dışında� - � sağlamaya� yönelik� imkanları� içinde� barındırmasıdır.��Aşağıdaki� � � � tablo,� � � � Gençlik� � � � Programı’na� � � � yapılan� � � � başvuruların� � � � toplam� � � � sayısını �vermektedir.��13� www.ua.gov.tr�14� 15 � Kasım � 2006 � tarihinde � Avrupa� Parlamentosu � ve � Avrupa� Komisyonu� tarafından � alınan�1719/2006/EC � numaralı � karar� (http://eur-�lex.europa.eu/LexUriServ/site/en/oj/2006/l_327/l_32720061124en00300044.pdf) �15� s. � 23, � Gençlerin � Güçlendirilmesine � Yönelik � Harcamaları� İzleme� Kılavuzu.
Tablo 3: 2007 – 2009 yılları arasında Ulusal Ajans tarafından yürütülen Gençlik Programı’na yapılan toplam proje başvurularının alt programlar (Eylemler) temelinde dağılımı. Kaynak: www.ua.gov.tr sitesindeki hibe başvuru sonuçlarından derlenmiştir. En fazla proje başvurusu Eylem 1.2’ye olmaktadır. Bu eylem kapsamında gençlik kuruluşları/grupları, başka bir ülkeden ortağa ihtiyaç duymadan, Türkiye içinde kendi yerellerindeki bir sorunun çözümüne yönelik çalışmalar yapabilmektedir. Eylem 1.2’ye yapılan başvuru sayısının çokluğunun bir nedeni, Türkiye dışından bir ortak ihtyacı bulunmaması olabilir. Bu, eğitim sisteminin gençlerin yabancı dil öğrenmelerine olanak vermemesinin doğrudan bir sonucu olabilir. İkinci en fazla başvuru sayısı da Eylem 1.1 kapsamındaki gençlik değişimlerine yöneliktir. Gençlik değişimleri, farklı ülkelerden gelen gençlerin birbirlerinden öğrenmelerini sağlayan, en az bir AB ülkesinden ortak kuruluşla yapılan – kısa süreli - projelerdir. En az iki talep sırasıyla, gençler ve gençlerle ilgili uzmanlara ulusal ve uluslararası seminer ve toplantı imkanları sağlayan 5.1 ve gençlerin demokratik yaşama ulusal ve uluslararası düzeyde katılımını sağlayan Gençlik Demokrasi Projeleri başlıklı Eylem 4.3’e yöneliktir. Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere mevcut arz talebi karşılayamamaktadır. Bir program ülkesinde STK’ların ev sahipliğinde gönüllü olabilme imkanı sağlayan Eylem 2 başlıklı Avrupa Gönüllü Hizmeti, en yüksek kabul oranına sahiptir. Bunu 5.1 ve AB Komşu Ülkeleriyle İş Birliği’ne olanak sağlayan Eylem 3.1 izlemektedir.
Tablo � � 4: � � 2007 � � – � � 2009 � � yılları � � arasında � � Gençlik � � Programı � � alt� � eylemlerine� � yapılan � � başvuruların � � kabul�oranlarını göstermektedir. Kaynak: www.ua.gov.tr adresindeki hibe başvuru sonuçlarından derlenmiştir.�Proje� � � başvuru� � � sayıları,� � � gençlik� � � sivil� � � toplum� � � alanının� � � ihtiyacını� � � açıkça� � � ortaya �koymaktadır.� Bu� çerçevede:��
Gençlerin� � � � gönüllülük� � � � temelinde� � � � toplumsal� � � � yaşama �katılımını sağlayan yerel girişimlere ve farklı ülkelerdengelen� � � � gençlerle� � � � ortak� � � � çalışmalar� � � � yapmaya� � � � gençler �tarafından� � talep� � vardır.� � Bu� � konuda,� � farklı� � imkanları� � da �seferber� � � ederek� � � –� � � gerekiyorsa� � � farklı� � � hibe� � � olanakları�oluşturarak� –� bu� talebin� arzını� oluşturmak� gerekmektedir.��
Aşağıda� görüldüğü� üzere� Gençlik� Programı� kapsamında� dağıtılan� hibelerin� büyük� bir�miktarı� � � � gençlerin� � � � Avrupa� � � � çapında� � � � hareketliliğini� � � � sağlamaya� � � � yönelik� � � � olarak �harcanmaktadır.� Bu� dönemde,� Eylem� 1.2� başlıklı� Gençlik� Girişimleri� dışındaki� tüm�hibeler� –� ki� toplam� hibelerin� sadece�%15’ini� oluşturmaktadır� -� bu� yöndedir. ��Bir� gencin� Türkiye� dahil� Avrupa’daki� bir� program� ülkesinde� gönüllü� olarak� bir� STK’da�sorumluluk� almasına� yönelik� tasarlanan� Avrupa� Gönüllü� Hizmeti� (Eylem� 2)� kişi� başına �en� fazla � hibenin� verildiği� alt� programdır.
Tablo 5: 2007 – 2009 yılları arasında Ulusal Ajans tarafından Gençlik Programı kapsamında dağıtılan alt programlar (Eylemler) bazında hibe miktarları (Ulusal Ajans’ın internet sitesindeki kabul listeleri temel alınarak hesaplandı. Yedekler ve Kabul/Yedekler de listeye dahil edildi.). 2007 – 2009 döneminde verilen hibeler, başvuru tarihlerine göre gruplandırıldığında ortaya aşağıdaki gibi bir sonuç çıkmaktadır. Gençlik Değişimleri (1.1) ve Avrupa Gönüllü Hizmeti (2) en fazla hibe dağıtılan Eylemlerdir. 1.1’de çok uluslararası katılımcı olduğu için, 2’de uzun süreli ama kalite temelli bir program olduğu için bu normaldir.
Tablo 6: Başvuru tarihlerine göre kümelenen eylemlerin 2007 – 2009 döneminde Ulusal Ajans tarafından verilen tüm hibeler içindeki yüzdeleri. Görüldüğü üzere Kasım başvuru ayında verilen hibelerin oranlarında diğer aylara göre en az %5’lik bir artış bulunmaktadır. Buradaki önemli soru, hangi gençlerin bu hibelerden yararlandığıdır. Kasım ayındaki bir artış, öğrencilerin beraber olduğu
dönemlerde� � proje� � yapmak� � için� � başvurduklarını� � gösteriyor� � olabilir.16� � Bu� � da� � Gençlik�Programı’nın� � � hedef� � � kitlesi� � � olan� � � dezavantajlı� � � gençlerin� � � programdan� � � yararlanma �oranlarının� düşük� olduğunu� akla� getirmektedir.��Aynı� tabloyu� Eylem’ler� temelinde� ele� aldığımızda� aşağıdaki� veriler� ortaya� çıkmıştır.�Yerel� � projelere� � ve� � gençlik� � değişimlerine� � yaz� � sonuna� � doğru� � talep� � olmakta,� � Avrupa �Gönüllü� Hizmeti’ne� kışın� gidilmekte� (ve� ya� ev� sahipliğ� yapılmakta),� toplantılar� da� yaz�sonu� � yapılmaktadır.� � Tabi� � burada� �mutlaka� � akılda� � tutulması� � gereken� � bir� � nokta,� � bazı�projelerin� � proje� � başlangıç� � tarihlerinden� � çok� � daha� � önceki� � dönemlerde� � başvurularının�olabildiğidir.������������������Tablo � 7: � Ay � ve � Eylemler � temelinde � Gençlik � Programı � tarafından � dağıtılan � hibeler.��
2.� � � Gençlik� Hizmetleri� Dairesi� Başkanlığı� (GHDB) �Gençlik� � ve� � Spor� � Genel� �Müdürlüğü� � bünyesinde� � çalışmalarına� � devam� � etmektedir.�GHDB,� gençlerin� serbest� zamanlarını� geçirmelerine� yönelik� destekler� sunmaktadır.� İl�Müdürlükleri� � büntyesindeki� � gençlik� �merkezleri,� � yazın� � düzenlenen� � gençlik� � kampları, �gençlik� � kulüplerine� � yönelik� � hibe� � destekleri,� � eğitim� � olanakları� � ve� � gençlik� � çalışması�alanında� özellikle� Avrupa� Konseyi� başta� olmak� üzere� uluslararası� paydaşlarla� ilişkiler�Başkanlık� üzerinden� yürüyor.� Bu� bölümde� ağırlıklı� olarak� GHDB’nın� harcamalarının�ayrıntılarına� bakılacaktır.� Ayrıca� performansla� ilgili� rakamlara� da� bu� bölümün� sonunda�değinilecektir.��Başkanlık� bünyesindeki� 7� şube�müdürlüğüne� Çocuk� Oyunları� Şube�Müdürlüğü� 2009�yılında� eklenmiştir.� Böylece� şube�müdürlükleri� sayısı� 8’e� çıkmıştır. ��Müdürlük� � � bütçesindeki� � � spor� � � lehine� � � varolan� � � geçtiğimiz� � � senelerdeki� � � dengesizlik �değişmemiştir.�������
16� Proje � başlangıç � tarihi � genellikle, � ilgili � dönemden � en � az � iki � – � üç � ay � sonra � oluyor.
Tablo � 8: � 2008 � yılı � GSGM � harcamaları � içinde � Gençlik � Hizmetleri� Dairesi� Başkanlığı� ve � sporla � ilgili�Başkanlıklar � karşılaştırması. � Kaynak� 2008 � GSGM � Faaliyet � Raporu. ��Görüldüğü� üzere� bu� rakama� 223.580.728� TL’lik� GSGM� İl�Müdürlükleri� bütçesi� dahil�edilmedi.� İl�Müdürlüklerinin� faaliyetlerinin� bir� bölümü� –�mesela� gençlik�merkezlerinin�müdürlerinin�maaşları� � gibi� -� � gençlikle� alakalı� olmasına� rağmen� � bu� � rakamanın� � dahil �edilmesi� � durumunda� � aradaki� � uçurum� � daha� � da� � keskin� � olacaktır.� � Bu� � haliyle� � GSGM �bütçesinin� sadece�%2.2’si� gençliğe� harcanmıştır.��
Gençlerin� � � � serbest� � � � zamanlarını� � � � geçirmelerine� � � � yönelik �faaliyetlere� daha� fazla � bütçe� ayrılmalıdır.��
Bu� � raporun� � örgütlenme� � özgürlüğü� � bölümünde� � ifade� � edildiği� � çerçevede� � GHDB’nin �onayıyla� � talep� � eden� � gençlik� � dernekleri� � tescillenerek� � “gençlik� � kulübü”� � statüsünü �almıştır.� Daire� Başkanlığı’da� her� sene� bu� kulüplere�mali� destek� sağlamaktadır.� Hangi �kuruluşa� neden� hibe� verildiğiyle� ilgili� bir� açıklama� bulunmamaktadır.� Aşağıdaki� tabo�2006� –� 2009� yıllarındaki� hibe�miktarlarını� göstermektedir.���������������
Tablo � 9: � 2005 � – � 2009 � yılları � arasında � GHDB’nın� kaç � Gençlik � Kulübüne� ne � kadar�mali � destek � sağladığını�göstermektedir. � � � Çubukların � � � yanındaki � � � rakamlar � � � hibe � � � verilen � � � kulüp � � � sayısını, � � � üstündekiler � � � de � � � hibe�miktarını � � � göstermektedir. � � � Kaynak: � � � GSGM � � � 2008 � � � Faaliyet � � � Raporu � � � ve � � � www.ghdb.gov.tr� � � adresindeki�bilgilerden � derlenmiştir.
GHDB’nın� her� sene� kulüp� başına� sağladığı� hibelerde� bir� azalma� vardır.� Buna� ek� olarak�enflasyonu� da� bu� rakamlara� kattığımızda� real� düşüş� daha� fazladır.������������������Tablo � � 10: � � Gençlik � � Kulübü � � başına � � GHDP� � tarafından � � sağlanan � � TL � � cinsinden � hibe � �miktarı. � � Kaynak:�GSGM � 2008 � Faaliyet � Raporu � ve � www.ghdb.gov.tr� adresindeki � bilgilerden � derlenmiştir.��
Hem� � gençlerin� � toplumsal� � katılımını� � geliştiren,� � hem� � de �ihtiyaçları� temelinde� örgütlenerek� seslerini� çıkartabildikleri�kuruluşlar� � olarak� � gençlik� � STK’larına� � yönelik� � daha� � fazla �mali� desteğe� ihtiyaç� vardır.��
Gençlik� kulüplerine� dağıtılan� hibe�miktarlarına� il� bazında� baktığımızda� en� fazla � hibe�alan� il� Ankara� olarak� karşımıza� çıkmaktadır.� Ankara’yı� İstanbul� ve� Diyarbakır� takip�etmektedir.� Son� 4� sene� içinde� dağıtılan� toplam� hibe�miktarı� 1.515.000� TL’dir.17��������������������17� Bu � rakamın � sene � bazındaki� dağılımına � bakıldığında, � � GHDB’nın� sitesindeki � listelerle � GSGM’nin�Faaliyet � Raporları � arasındaki � rakamlarda � ufak � farklılıklar � vardır.� Burada � GHDB� sitesinden � açıklanan�listeler � temel � alınmıştır.
Tablo 11: İl bazında gençlik kulüplerine 2006 – 2009’da dağıtılan toplam hibe miktarı.Kaynak:� � � � www.ghdb.gov.tr� � � adresindeki � � � � � hibe � � � � � alan � � � � � gençlik � � � � � kulüpleri � � � � � listesinden�oluşturuldu. ��Aynı� dağılıma� bu� sefer� gençlik� kulübü� başına� hibe� dağıtılan� il� olarak� baktığımızda�İstanbul� birinci� sıraya� oturmaktadır.� Fakat� hem� yukarıda,� hem� de� aşağıdaki� tabloda�2008� yılında� “Mevlana� Hoşgörüsünde� Uluslararası� Gençlik� Buluşması”� için� imzalanan�protokol� gereği� Folklor�Müzik� Gençlik� Kulübü� Derneği’ne� sağlanan� 95.000� TL’lik�hibe� de� vardır.� Bu� rakam� çıkartıldığı� ölçüde� İstanbul� ilk� 10� il� arasına� girememektedir.�Aşağıdaki� tabloda� tüm� illerin� –� Erzurum� dışında� -� batıdan� olması� dikkat� çekicidir.�
Tablo � � � 12: � � � STK � � � başına � � � en � � � fazla � � � hibe � � � dağıtılan � � � ilk � � � 10 � � � il � � � (2006 � � � – � � � 2009).� � � Kaynak:�www.ghdb.gov.tr� adresindeki � hibe � alan � gençlik � kulüpleri � listesinden � oluşturuldu. ��Türkiye’nin� � güneydoğusunda� � sivil� � toplum� � önemli� � bir� � yere� � sahiptir.� � STEP� � ülke�raporunda� da� belirtildiği� gibi� “...� bölgedeki� sivil� toplumun� üzerinde� ciddi� bir� “ağırlık”,�“sorumluluk”,� “yük”� ve� hatta� “baskı”� olduğu”� yinelenmiştir.� Bu� aynı� zamanda� sivil �toplumun� bölgedeki� toplumsal� ve� siyasal� öneminin� de� bir� ifadesidir.”18��Bu� çerçevede� tescil� süreciyle� bu� bölgedeki� STK’ların� kurduğu� ilişkinin� bir� göstergesi �olarak� � tablo� � okunduğunda,� � � ciddi� � bir� � sorun� � olduğu� � göze� � çarpmaktadır.� � � Nedeni�bilinmemekle� birlikte� hem� arz,� hem� de� talep� arasında� bir� uyumsuzluk� vardır.� Bu� bize�kamu� � finansmanının� � niteliğinden� � çok� � sivil� � toplumun� � yapısıyla� � ilgili� � de� � bir� � bilgi�vermektedir.� Buna� ek� olarak� ilgili� grafiklerde� nüfus� ve� gelişmişlik� oranları� oldukça�yüksek� olan� İzmir� yoktur.����������18� S. � 17, � STEP � Türkiye’de � Bölgesel � Düzeyde � Sivil � Toplum � Değerlendirmesi, � TÜSEV � Yayınları, � 2005,�İstanbul.
www.ghdb.gov.tr
Tablo � � � 13: � � � 2007 � � � ve � � 2008 � � yıllarında � � gençlik � � �merkezlerindeki � � kayıtlı � � üye � � ve � � faal� � üye � � sayılarındaki�değişimin � � � � oranını� � � � göstermektedir. � � � � Kaynak: � � � � 2008 � � � � GSGM � � � � Faaliyet � � � � Raporu’ndaki � � � � rakamlardan�yararlanarak� oluşturulmuştur. ��
2007� –� 2008� yıllarında� gençlik�merkezleri� üye� sayıları� sırasıyla� 153.802� ve� 214.673 �olmuştur.� Aynı� senelerdeki� faal� üye� sayısı� da� 48.730’dan� 52.709’a� çıkmıştır.� Yandaki�tablo� iki� senedeki� artış� oranlarını� karşılaştırmalı� olarak� vcrmektedir� Görüldüğü� üzere�üye� sayısındaki� � artış� faal� � üye� sayısındaki� � artışın� � 5� � katıdır.� � Bunun� � en� � temel� � nedeni,�gençlik� �merkezlerinde� � bir� � izleme� � sistemi� � bulunmaması� � ve� � üye� � olanların� �merkezle �ilişkileri� bitmiş� olmasına� rağmen� üye� olarak� gözükmeleridir..��Gençlik�Merkezleri� sayısı� 2007� yılındaki� 135’ten� 2008’de� 147’ye� çıkmıştır.� Bu� haliyle�merkez� başına� düşen� 15� -24� yaşları� arasındaki� genç� sayısı� 85.000’in� üstündedir.� Faal�üye� � sayısını� � gençlik� �merkezlerine� � oranladığımızda� � 2008� � yılı� � için� � gençlik� �merkezi�başına� düşen� genç� sayısı� 359’dur.��Buna� ek� olarak� gençlik�merkezi� sayısındaki� artış� oranı�%10.8’ken� faal� üye� sayısındaki�artış�%8’de� kalmıştır.��Halen� gençlerin� serbest� zamanlarını� geçirmelerine� olanak� sağlayan� gençlik�merkezleri�yeterli� � değildir.� � Kamu� � önümüzdeki� � dönemde� � Ortam� � Vadeli� �Mali� � Planda� � görüldüğü �üzere� bütçede� arttırıma� gitmemektedir.� Bu� da�mevcut� gençlik�merkezlerinin� sayısında�önemli� bir� artış� olmayacağının� göstergesidir.��
Mevcut� gençlik�merkezi� ihtiyacını� karşılamaya� yönelik �olarak� � � STK’ların� � � gençlik� � �merkezlerine� � � destek,� � � kamu�finansmanı� ve� tesis� kullandırma� yoluyla� olmalıdır.
BÖLÜM� � � IV:� � �GENÇLERİN� � �GÜÇLENDİRİLMESİNE� � � YÖNELİK� � � YAPILAN �TÜM�HARCAMALARIN�ÖZETLERİ �Bu� � bölümdeki� � veriler,� � Gençlerin� � Güçlendirilmesine� � Yöenlik� � Harcamaları� � İzleme �Kılavuzundan19� derlendi.� Türkiye’nin� 2008� ve� 2009� senelerinde,� örgün� eğitim� kalemi �dışında� � gençlere� � yönelik� � harcamalarını� � tespit� � etmek� � için� � aşağıdaki� � kurumların� � ilgili�harcamalarına� bakıldı.��-� � � � Gençlik� � ve� � Spor� � Genel� �Müdürlüğü� � (GSGM):� � Spora� � ve� � gençliğe� � yönelik�harcamalar�
-� � � � Kredi� ve� Yurtlar� Kurumu� (Yurt� Kur):� Üniversite� gençliğinin� barınması,� kredi� ve�burslarına� yönelik� harcamalar�
-� � � � DPT’ye� bağlı� Avrupa� Birliği� Eğitim� ve� Gençlik� Programları�Merkezi� Başkanlığı�(Ulusal� � � Ajans):� � � Hayatboyu� � � Öğrenme� � � ve� � � Gençlik� � � Programları� � � ile� � � ilgili�harcamaları�
-� � � � Sosyal� Destek� Programı� (SODES):� Gençliğin� güçlendirilmesi� ile� ilgili� kültür� ve �sanat� projeleri�
-� � � � TÜBİTAK� Altındaki� Bilim� İnsanı� Destekleme� Daire� Başkanlığı� (BİDEB):� Genç �araştırmacılara� yönelik� karşılıksız� eğitim� bursları �
-� � � � Türkiye� � İş� � Kurumu� � (İşkur):� � Aktif� � işgücü� � programlarından� �mesleki� � eğitim �konularında� yararlanan� gençlere� yönelik� harcamalar�
-� � � �Milli� Eğitim� Bakanlığı:� Gençlere� yönelik� burs� ve� yurtlarla� ilgili� harcamalar �-� � � � YÖK:� � Üniversitelerde� � çalışan� � araştırma� � görevlilerini� � yurt� � dışı� � eğitimlerine �yönelik� burslar.��
Bu� � harcamalar� � tespi� � edlirken� � özellikle� � � � � � � � � m� � � � � � � m� � � � � � � � � � � � � � � � � B� � � � � � � � � � � � � Y Y� � � � � A� � � � � �� � � UR’la� ilgili� harcamalardan� 15� –� 24� yaş� arası� gençler� ayrıştırılamadığı� için� 24� yaş �üzerindekilere� yönelik� harcamalar� dahil� edildi.��Bu� � çerçevede� � Türkiye’nin� � Gençlerin� � Güçlendirilemsine� � Yönelik� � yaptığı� � harcamalar �2008� için� Şa278aŞ97a787� � � � � � m� � � � Şvv9� � � � � , � � � � � � 2ae. 2av9vaŞ2Ş� � � � � � k� � Ta� � � �� � � � �
� i T� � K� k� � � � � � � � � , � � � � � � MY� � � � � � � i M� � � � � � Şvv7� � � � KY� Y� � � � � � T� � � � ÜY� � � � e9e� � � � �� � m� � � � Şvv9� � � � � , � � � � � � Ş3e� � � � � � k� � Ta� � � � � � � � �
� � � � �� TBYMY� � � � � B� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � T� � � � � � TY� � � � � � � � � � � � � � i ÜBi � � � � � TBYMBYTa� � � � �� � � � �
� Y� � � � � � � � � T� � � � � � TY� � � � � L 83k� m� � � � � � B� � � � � � � � � � � � � , � � T� � � � � � �� i , � � � � � T� � � � Ü� � � � � � � KÖ� � � � � B� Ta� � � � � � M� � � � � � � � T� � � � � � K� M� � � � � � � � B� � � � � � �� YMY� � � � � � � � � � � � , � � T� � � � n� � � , � � � � � i � İ Üİ � � � � � L 8vk� ı � � � � � i B, � � � � � � � � Ü� � � � � � � � � �L Ş3k� � � � � � � � � K� T� T� � � � � � � � � � B� � � Ta� � � � ��
Bu� oranların� genç� başına� düşen� bütçe� rakamlarına� böldüğümüzde:�����
19� http://stk.bilgi.edu.tr/stkButce.asp
Eğitimdeki her gence yapılan harcama 586 TL, eğitimdışındaki� (okumayan� ve� çalışmayan� ve� ya� çalışan)� gençler�için� 108� TL’dir.��
BÖLÜM� V:�GENÇLİK� ALANI� VE� DİĞER�KONULAR �2009� � yılının� � gençlik� � alanıyla� � ilgili� � en� � temel� � gelişmelerinden� � biri� � Gençlik� � Strateji �Dokümanı� � � ve� � � yeni� � � Gençlik� � � Ajansı� � � kurulma� � � çalışmalarıdır.� � � Dokümanın� � � nasıl�yasalaşacağıyla� ilgili� süreç� devam� etmektedir.� Bir� taslak� oluşmuştur.��Gençler� � Türkiye’nin� � fiziki� � olarak� � en� � hareketli� � nüfusudur.� � Uluslararası� � hareketlilik�açısından� da� son� yıllarda� Erasmus� ve� Gençlik� Programı� gibi� imkanlar� bu� sürece� olumlu�katkı� yapmışlardır.� Fakat� pasaport� ve� vize� ücretleri� çok� yüksektir.� 6� aylık� pasaport� harcı�126� TL,� cüzdan� ücreti� 138� TL’dir.� Buna� vize� ücreti� ve� sağlık� sigortası� da� eklendiğinde,�sadece� � belge� �masrafı� � 500� � TL� � civarında� � olmaktadır.� � Bu� � rakam� � gençler� � için� � çok�yüksektir.��Belediyeler� � öğrencilere� � yönelik� � toplu� � taşıma� � araçlarında� � indirimli� � bilet� � uygulaması �yapmaktadır.� � Oysa� � özellikle� � çalışmayan� � gençlerin� � şehirleri� � kullanmaları� � önemlidir. �Buna� � ek� � olarak� � öğrenciler� � ilgili� � pasoyu� � aldıkları� � şehir� � dışında� � başka� � bir� � şehirde �indirimli� � biletlerden� � yararlanamamaktadırlar.� � İlk� � aşamada� � öğrenci� � pasosunun� � ulusal �çapta� tanınması,� buna� ek� olarak� öğrenci� indiriminin� yanısıra� bir� gençlik� indiriminin� de�uygulanması� gerekmektedir.��Yurt-Kur� � bünyesindeki� � yurtların� � yaz� � döneminde� � gençlerin� � kullanımına� � açık� � olması �önemli� � � bir� � � uygulamadır.� � � Fakat� � �mevcut� � � ücretin� � � iki� � � katı� � � ödenerek� � � yurtlardan �yararlanılabilmektedir.� Bu� uygulamanın� ücretinin� düşürülmesi� gerekmektedir.��SONSÖZ �Yukarıda� � görüldüğü� � üzere� � Türkiye’de� � gençlik� � çalışmalarının� � geliştirişmesiyle� � ilgili�temel� � iki� � alanda� � iyileştirmelere� ihtiyaç� � vardır.� � Bunlardan� � biri� � doğrudan� � örgütlenme �özgürlüğünün� önündeki� engelleri� kaldırmaktır.� Bu� sivil� alanda� gençlerin� daha� fazla � yer�almasını� sağlayacak,� günlük� hayatla� daha� bütünleşmelerinin� önünü� açacaktır.��Diğeri� de� sivil� alanın� finansmanıdır.� Finansmanın� kendisi� alanın� içeriğini� olumlu� ve� ya�olumsuz� değiştirebilme� potansiyeline� sahiptir.� Burada� finansmanı� sağlayanların� (devlet,�belediye,� � � vb.)� � � tüm� � � paydaşlara� � � eşit� � �mesafede� � � durmaması,� � � demokratik� � � kültürün �gelişememesini� destekler.��Bu� iki� konuda� atılacak� gençler� ve� gençlerin� kuruluşlarının� lehine� her� adım,� Türkiye’de �devletle� gençler� arasındaki� güç� ilişkisini� gençlerin� lehine� dönüştürecektir.� İhtiyaçlar �temelinde� politika� üretmenin� birincil� şartı� da�mevcut� talebi� karşılamaksa� bu� konuda �yapılacaklara� bizzat� özneyi� katmanın� araçlarını� da� oluşturmak� gerekmektedir.
KAYNAKLAR - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü: Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği, Resmi Gazete Sayısı: 25869, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu, 2007, Ankara
- Gençlik Programı Hibe Başvuru Sonuçları (2007 – 2009) - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu, 2007, Ankara - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu, 2008, Ankara - Hibe Dağıtılan Gençlik Kulüpleri Listesi 2005 – 2009, GHDB, Ankara - N. Yentürk, Y. Kurtaran; “Gençliğin Güçlendirilmesine Yönelik Yapılan Harcamaları İzleme Kılavuzu”, İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi, STK Çalışmaları – Eğitim Kjitapları Bütçe İzleme Dizisi No: 6.
- N. Yentürk, Y. Kurtaran, G. Nemutlu; “Türkiyede Gençlik Çalışması ve Politikaları”, ”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2008, İstanbul
- STEP Türkiye’de Bölgesel Düzeyde Sivil Toplum Değerlendirmesi, TÜSEV Yayınları, 2005, İstanbul.
- TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Nüfus Sayım Sonuçları 2007 – 2009
- Türkiye 2008: İnsani Gelişme Raporu - Türkiye’de Gençlik, UNDP, 2008, Ankara.
- www.dernekler.gov.tr - www.dpt.gov.tr - www.ghdb.gov.tr - www.tuik.gov.tr - www.ua.gov.tr - Yurt Kur Faaliyet Raporu, 2007, Ankara - Yurt Kur Faaliyet Raporu, 2008, Ankara - 2008 Yılı Gençlik Turizm Rehberi, Kültür Bakanlığı, Ankara