20
1 Geleneksel ve Modern Eğitim Karşılaştırmasının Üç İdiyot Filmi Üzerinden Analizi Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda uygarlık düzeyi, gelişmişlik ve kalkınmışlık seviyelerinin toplumların ürettiği kavram ve kuramsal yaklaşımların yanı sıra kullandıkları metodoloji ile ölçülmesi; kavramsal, kuramsal ve metodolojik yaklaşımların ne denli ehemmiyetli olduğunu göstermektedir. Bilimsel yetkinlik; kuramsal ve metodolojik özgünlüğe bağlıdır. Bu yüzden bilgiyi sistemli bir şekilde üretebilen ve verimli bir şekilde kullanabilen toplumlar uygarlığın liderliğini üstlenmektedir. Çağımızın bilgi, bilim ve bilişim toplumu oluşu itibariyle bilginin nasıl üretildiği, üretiminde hangi yöntemlerin kullanıldığı, nerede ve nasıl kullanılacağı oldukça önem arz eden meselelerdir. Eğitim bilimlerinin bilimselleşme iddiası bir bakıma bu boşluğu doldurma gayreti üzerine inşa edilmiştir. Eğitimin kimler tarafından nasıl ve ne için yapılacağı, hangi strateji, yöntem ve tekniklere başvurulacağı, ne tür anlayışlara başvurulması gerektiği, hangi yetişeklerin tercih edileceği ve ne şekilde aktarılacağı eğitim bilimlerinin temelini teşkil etmektedir. Bilimsellik iddiasında olan bir eğitim anlayışında kısır yöntem, teknik ve eğitim yaklaşımlarının öncelenmeyeceği muhakkaktır. Eğitim bilimleri sürekli kendini yenileme ve geliştirme ihtiyacı hissetmektedir. Bu doğrultuda sosyal bilimlerde kullanılan yeni metodolojik yaklaşımlar, araştırma yöntem ve teknikleri ile yeni eğitim anlayışları eğitim bilimlerinde yapılan araştırmalarda ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bilimsel araştırmalara kimliğini kazandıran, araştırmada tercih edilen metodoloji ve kullanılan tekniklerdir. Ayrıca araştırmanın geçerliliği ve güvenirliliği açısından yöntem tercihi ve çeşitliliği oldukça önemlidir. Türkiye’de son zamanlarda sosyal bilim araştırmalarında görsel analiz, gösterge analizi, film analizi, fotoğraf analizi, söylem analizi gibi nitel metodolojinin tekniklerine başvurulmaya çalışılmaktadır. Eğitim bilimi araştırmalarında da hakeza zikredilen teknikler yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Üstelik bazı araştırmalarda birden fazla yöntem ve tekniğe başvurularak araştırmanın bulguları geçerlilik ve güvenirlilik açısından güçlendirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca yöntem ve teknik çeşitliliği sağlanarak araştırmalara özgünlük ve saygınlık kazandırılmak istenmektedir. Eğitim yöntem ve teknikleri çeşitlenebildiği gibi eğiticilik vasfı bulunan materyaller ve eğitim sağlayıcıları da farklılaşabilmektedir. Eğitim, sözlü ve yazınsal ifadelerle gerçekleştirilebileceği gibi sinema, film, video gibi görsel unsurlar üzerinden de

Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

1

Geleneksel ve Modern Eğitim Karşılaştırmasının Üç İdiyot Filmi Üzerinden Analizi

Giriş

Günümüzde; bilimsel anlamda uygarlık düzeyi, gelişmişlik ve kalkınmışlık

seviyelerinin toplumların ürettiği kavram ve kuramsal yaklaşımların yanı sıra kullandıkları

metodoloji ile ölçülmesi; kavramsal, kuramsal ve metodolojik yaklaşımların ne denli

ehemmiyetli olduğunu göstermektedir. Bilimsel yetkinlik; kuramsal ve metodolojik özgünlüğe

bağlıdır. Bu yüzden bilgiyi sistemli bir şekilde üretebilen ve verimli bir şekilde kullanabilen

toplumlar uygarlığın liderliğini üstlenmektedir. Çağımızın bilgi, bilim ve bilişim toplumu oluşu

itibariyle bilginin nasıl üretildiği, üretiminde hangi yöntemlerin kullanıldığı, nerede ve nasıl

kullanılacağı oldukça önem arz eden meselelerdir. Eğitim bilimlerinin bilimselleşme iddiası bir

bakıma bu boşluğu doldurma gayreti üzerine inşa edilmiştir. Eğitimin kimler tarafından nasıl

ve ne için yapılacağı, hangi strateji, yöntem ve tekniklere başvurulacağı, ne tür anlayışlara

başvurulması gerektiği, hangi yetişeklerin tercih edileceği ve ne şekilde aktarılacağı eğitim

bilimlerinin temelini teşkil etmektedir. Bilimsellik iddiasında olan bir eğitim anlayışında kısır

yöntem, teknik ve eğitim yaklaşımlarının öncelenmeyeceği muhakkaktır.

Eğitim bilimleri sürekli kendini yenileme ve geliştirme ihtiyacı hissetmektedir. Bu

doğrultuda sosyal bilimlerde kullanılan yeni metodolojik yaklaşımlar, araştırma yöntem ve

teknikleri ile yeni eğitim anlayışları eğitim bilimlerinde yapılan araştırmalarda ortaya

konulmaya çalışılmaktadır. Bilimsel araştırmalara kimliğini kazandıran, araştırmada tercih

edilen metodoloji ve kullanılan tekniklerdir. Ayrıca araştırmanın geçerliliği ve güvenirliliği

açısından yöntem tercihi ve çeşitliliği oldukça önemlidir. Türkiye’de son zamanlarda sosyal

bilim araştırmalarında görsel analiz, gösterge analizi, film analizi, fotoğraf analizi, söylem

analizi gibi nitel metodolojinin tekniklerine başvurulmaya çalışılmaktadır. Eğitim bilimi

araştırmalarında da hakeza zikredilen teknikler yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Üstelik bazı

araştırmalarda birden fazla yöntem ve tekniğe başvurularak araştırmanın bulguları geçerlilik ve

güvenirlilik açısından güçlendirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca yöntem ve teknik çeşitliliği

sağlanarak araştırmalara özgünlük ve saygınlık kazandırılmak istenmektedir.

Eğitim yöntem ve teknikleri çeşitlenebildiği gibi eğiticilik vasfı bulunan materyaller ve

eğitim sağlayıcıları da farklılaşabilmektedir. Eğitim, sözlü ve yazınsal ifadelerle

gerçekleştirilebileceği gibi sinema, film, video gibi görsel unsurlar üzerinden de

Page 2: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

2

yapılabilmektedir. Eğitim temasının özenle işlediği ve farklı eğitim anlayışlarını

karşılaştırıldığı görsel eğitim sağlayıcılarından birisi de üç İdiyot filmidir. Bu araştırmanın

temel problemi eğitim yetişeklerinin zekice işlendiği ve geleneksel/ezberci eğitim anlayışı ile

çağdaş/yaratıcı eğitim anlayışı karşılaştırmasının yapıldığı üç İdiyot filmi üzerinden birtakım

analizlerde bulunmaktır. Başka bir açıdan araştırmanın problem cümlesini “ezberci eğitim ile

inşacı eğitim anlayışının gösterge ve söylem analizi: üç İdiyot örneği” şeklinde ifade etmek de

mümkündür.

Araştırmanın üzerinde durduğu temel problem geleneksel/ezberci eğitim anlayışı ile

modern/inşacı eğitim anlayışlarının karşılaştırılmasıdır. Eğitim bilimlerinin temel

problemlerinden birisi eğitim yetişeklerinin pedagojik açıdan incelenmesidir. Eğitimin niteliği,

kalitesi ve kazanımları açısından eğitim anlayışları karşılaştırılmaktadır. Çağdaş eğitim

felsefeleri ile birlikte geleneksel, ezberci, öğretmen merkezli eğitim anlayışından yaratıcı,

kabiliyet, ihtiyaç ve gelişim basamaklarını dikkate alan, çoklu zekâ ve yetenek türlerine yer

veren, öğrenci ve öğrenme merkezli yapılandırıcı eğitim anlayışına geçildiği sürekli

vurgulanmaya çalışılmaktadır. Bu araştırmanın problem edindiği nokta da karşılaştırmalı

eğitim anlayışlarını gösterge ve söylem analizi çerçevesinde incelemeye tabi tutmaktır. Diğer

bir deyişle araştırmanın konusunu ezberci ve inşacı eğitim anlayışının bir film örneği üzerinden

nasıl işlendiği teşkil etmekte ve araştırma böyle bir merak ve ihtiyaca binaen ortaya

çıkmaktadır.

Araştırma, farklı eğitim anlayışlarının film örneği üzerinden nasıl işlendiğini ortaya

çıkarmayı hedeflemektedir. Film dikkatle izlendiğinde temanın rastgele seçilmediği ve salt

sinematik kaygılar çerçevesinde oluşturulmadığı bilakis farklı eğitim anlayışlarının niteliği ve

kazanımları ile birlikte karşıt eğitim anlayışlarının aynı şekilde farklı kişilik tiplerini ortaya

çıkaracağının ustalıkla işlendiği görülecektir. Araştırmanın hedefini şöyle de izah etmek

mümkündür. Farklı eğitim anlayışlarının film örneğinde nasıl işlendiğini gösterge ve söylem

analizine tabi tutarak incelemelerde bulunmaktır. Ayrıca gelenekselci ve ezberci eğitim

anlayışına yöneltilen eleştirelliğin filme nasıl serpiştirildiğini göstermek ve inşacı/yaratıcı

eğitim felsefesinin hangi temele dayandığını, filmde oluşturulan karakterler ve farklı

gerçeklikler bağlamında ortaya çıkarmaktır.

Gösterge analizi, görsel analiz ve söylem analizi gibi tekniklerin eğitim bilimlerinde

yeni yeni kullanılmaya başlandığı gözlenmektedir. Bu araştırma da eğitim bilimlerinde yetersiz

kalınan bu tekniklere dayanarak eğitim felsefelerinin karşılaştırmasını yapmaya çalışmaktır.

Araştırmanın önemi eğitim bilimlerinde henüz yeteri derecede tercih edilmeyen gösterge ve

Page 3: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

3

söylem analizi gibi araştırma tekniklerini kullanarak sinemayı eğitim-bilimsel açıdan

incelemeye tabi tutmaktır. Başka bir boyutuyla araştırmanın önemini sinema ve film örneğinin

eğitsel açıdan analizi ve alışılmışın dışındaki araştırma tekniklerine başvurarak bu incelemeyi

gerçekleştirmesi şeklinde izah etmek mümkündür. Araştırmanın diğer bir açıdan önemini de

sinema sektörünün eğitim-bilimsel açıdan incelemeye tabi tutan araştırmalara örneklik teşkil

etmeyi hedeflemesidir.

Bu araştırmada yöntem olarak nitel/anlayıcı metodoloji tercih edilmiştir. Araştırma

tekniği olarak da gösterge ve söylem analiz biçimleri tercih edilmiştir. Bir yandan üç İdiyot adlı

film örneğinden elde edilen ifadeler çözümlenmeye çalışılmakta öte yandan bu ifadeler

Saussure’un göstergesel anlamlandırma ile Barthes’in anlamlandırma ve göstergesel işlev

teknikleri çerçevesinde analiz edilmeye çalışılmaktadır. Burada söylem analizi ile gösterge

analizi tekniklerine açıklık getirmek daha uygun bir yaklaşım olacağından her iki tekniğe özet

bir şekilde değinilecektir.

Gösterge Analizi: Bir toplumun içerisinde gerçekleşebilen tüm pratikler dil sayesinde

inşa edilmektedir. Bu açıdan dil bireyselin, toplumsalın ve tarihselin kesişme noktasında

bulunmaktadır. Dilin kendine özgü bir sistemi ve işleme yasaları bulunmaktadır. Dili saydam,

şeffaf ve araççı bir sistem olarak öne sürenlerin yanında dili ideolojik bir üretim biçimi olarak

görenlerde bulunmaktadır. Burada bahsi geçen ayrımlara girmeden dili F. Saussure üzerinden

ikili bir yapı olarak ifade etmek mümkündür: Dil, Söz. Dil, toplumsal uzlaşı aracı iken söz, bir

etkinlik yani dilin bireyler tarafından kullanımıdır. Dil kod ya da anlatı araçları bütünüyken söz,

bu kodların bireysel kullanım biçimleridir. Dilin asıl işlevi göstergeler aracılığıyla bildirişimde

bulunma yani göstergeler aracılığıyla bir tür anlamlandırma biçimi ve anlam iletimidir. Bu

durumda Saussure göre dil bir göstergeler sistemidir (Sancar, 2008).

Peki, gösterge ne anlama gelmektedir? Gösterge görüneni ve görünenin ardındakini

algılama ve anlamlandırma biçimidir. Bu durumda gösterge tarihsel süreçte farklı kültürlerin

algılama ve anlam yaratma biçimlerini, kendi kültürlerini yorumlayış ve aktarış biçimleri ile

iletişim biçimlerini sağlayan araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer bir deyişle gösterge

iletişim sürecinde ve bilgi alış-verişinde “nesnelerin, fenomenlerin ve kavramların fiziksel

anlatımı” olarak belirmektedir (Agocuk, 2016). Saussure’a göre, gösterge temel bir dilsel birim

olup ses ve kavram olmak üzere iki öğeden oluşmaktadır. Ses gösteren öğesini kavram ise

gösterilen öğesini oluşturmaktadır. Ona göre dil öğesinin iki unsuru bulunmaktadır. Birincisi

dil göstereninin nedensizliği yani gösteren ile gösterilen arasındaki ilişkinin nedensel olmayıp

Page 4: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

4

toplumsal uzlaşıya dayandığıdır. İkincisi, göstergenin çizgisel oluşu yani zaman içerisinde bir

dizilişle varoluşlarıdır (Sancar, 2008).

İnsanlar nesnelere ve imgelere anlam yükleyerek iletişim kurmaya çalışırlar. Bu

doğrultuda anlam aktarıcı olarak göstergeler Saussure’a göre çok yönlü işlev

üstlenebilmektedir. Gösteren öğesi birden çok gösterene işaret ettiği gibi gösterilen öğesi de

birçok gösteren tarafından ifade edilebilmektedir. Gösteren unsuru anlatım düzlemini

oluştururken gösterilen unsuru içerik düzlemini teşkil etmektedir. Göstergesel düzlemi bir

anlamlandırma düzeni olarak gören Barthes’e göre göstergesel anlamlandırmanın iki biçimi

bulunmaktadır. Düz anlam; nesnenin zihinde uyandırdığı gerçek anlamıdır. Yani nesnenin reel

karşılığıdır. Göstergenin bir de yan anlamı bulunmaktadır; bu da “göstergenin izleyicinin

heyecan ve kültürel değerleriyle buluştuğunda oluşan etkileşim”dir (Agocuk, 2016).

Göstergeyi kabaca tanımlayıp bu alandaki yaklaşımlara değindikten sonra gösterge

analizi bir şiir örnekleminde şöyle izah etmek mümkündür. B. Necatigil’in “Bir Sözlükte Kitap

Adları” adlı şiiri örneği üzerinden hareket edersek bu şiirin ilk dizesi şu şekildedir: Ararken

Aşk-ı Memnu Aşksız insanlar. Bu şiirin kendini bir tazeleme biçimi olduğunu belirten

Necatigil şiirde kendisini zorlayanın ikili, üçlü, dörtlü şeklindeki özlerin oluşudur. Yani şairin

burada kastettiği şiirin yüzeysel olmayıp dizedeki her bir kelimenin göstergesel ve göndergesel

işlevi mündemiç olmasıdır. Barthes, bir şiiri anlamanın; 1. Şiirin çözümleme sürecini izlemek

2. Şiirdeki katmanları görmek 3. Şiir çizgisindeki yatay eklemlenişleri örtük bir biçimde dikey

olan eksene yansıtmaktır (Gökalp, 1998).

Bu kriterler dikkate alınarak şiir incelendiğinde; şiirde her sözcüğün, sesin ve bir bütün

olarak dizenin titizlikle seçildiği ve her birinin ayrı bir anlamı ve işaret ettiği bir göndereni

bulunmaktadır. Mesela “ararken” sözcüğü, bir taraftan arayış, başlama ve umudu ifade ederken

diğer yandan bir kitaba atıfta bulunmaktadır. “Aşk-ı Memnu ve Aşksız İnsanlar” durum ifade

eden sözcüklerdir. İçerik olarak Aşk-ı Memnu kültürel ve dinsel bir gerçekliği ifade ederken

kavram olarak bir kitaba işaret etmektedir (Gökalp, 1998).

Bir şiir örneği üzerinde de görüldüğü gösterge analizi bir metin, yazın, söz dizini, anlatı

veyahut bir görsel olguda yer alan göstergeler üzerinden derinlik anlam incelemelerinde

bulunmaktır. Bu araştırmada üç İdiyot film örneği üzerinden gösteren ve gösterilen bağlamında

başvurulan ifadelerin anlam katmanlarını incelemek gösterenin düz ve yan anlamlarını dikkate

alarak hangi gösterenin ne tür gösterenlerde atıfta bulunduğunu geleneksel/ezberci

yaratıcı/çağdaş eğitim anlayışları bakımından değerlendirmelerde bulunmaktır. Filmde yer alan

Page 5: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

5

karakterlerin ifadeleri yer yer birer gösterge olarak alınmakta göstergenin işaret ettikleri kadar

dışladıkları da göstergesel analize tabi tutulacaktır.

Söylem Analizi: Burada söylemin bilgi-güç ve iktidar temeline girilmeyecektir.

Söylemin ideolojik, eko-politik, mitolojik ve hegemonik boyutları olan geniş bir çerçevesi

bulunmaktadır. Foucault’un söyleme getirdiği iktidar temelli tanımlamalar, söylemin inşa

biçimleri, bilgi-iktidar etkileşimi ve her tarihsel sürecin özgül söylem biçimleri şeklindeki

metodolojik-antropolojik yaklaşımlar konumuzun dışında tutularak kişilerin ifadeleri olarak

söyleme başvurulacaktır. İfade biçimleri olarak söyleme geçmeden önce söyleme bir göz atacak

olursak söylem; toplumsalın üretildiği ve işletildiği alan olarak görülebilir. Tüm düşünsel

üretimin dayandığı temel alan şeklinde ifade etmek de mümkündür (Foucault, 2011).

Söylem, dil ve bilincin birlikteliği bağlamında gerçekleşen tüm insan etkinlikleridir.

Söylemin ideolojik, kültürel ekonomik ve politik cihetlerinin yanı sıra estetik, ahlaki, dini,

edebi, mitolojik ve cinsiyet egemenlikçi biçimleri de bulunmaktadır (Çoban, 2003). Söylem

dille alakalı bileşenleri kapsadığı gibi görsel, göstergesel, davranışsal vb. diğer ifade biçimlerini

de içerir. Üstelik söylem pratikten kopuk değildir. İnsan yaşantısında tüm pratikler etkileşimsel

bir boyuta sahiptir. Hayatın her alanı ve her bölümü kendi söylem biçimlerini üretir (Dijk,

2003).

Başka bir deyişle burada araştırma tekniği olarak başvurulan söylem analizi üç İdiyot

filmi örneğinde kimlerin söylemi kullandıkları, neden kullandıkları hangi anlam ve hangi

yaklaşım biçimine denk düştüğü incelenecektir. Filimde yer alan karakterlerin

ifadelerine/söylemlerine (burada söylem ifade anlamında kullanılmaktadır) yer verilerek

geleneksel ve inşacı eğitim karşılaştırmasında hangi konuma denk düşeceği analiz edilmeye

çalışılmaktadır. Söylem analizinin diğer bir yönü neyi işlediği, niye işlendiği, hangi vurguların

hâkim olduğu ve hangi açılara dikkat çekildiği kişilerin ifadeleri bağlamında araştırma tekniği

olarak kullanılmaktadır (Güneş, 2013). Bahsedilen tekniklere dayalı eğitim bilimlerinde

gerçekleştirilen araştırmalar takip edildiğinde çok da zengin olmayan bir literatür karşımıza

çıkmaktadır.

Page 6: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

6

Kavramsal Düzlem

Geleneksel/Ezberci Eğitim

Tarihi süreçteki değişimler izlendiğinde bu değişimin ardında farklı bilgi ve bilim

anlayışlarının yattığı görülmektedir. Dolayısıyla dönemin hâkim bilim anlayışı (Köylü), dünya

görüşü ve düşünüş biçimleri o dönemin eğitim anlayışı üzerinde son derece etkili

olabilmektedir. Her felsefi düşünce ve bilim anlayışının ayrı bir eğitim muhayyilesi ve farklı

bir eğitim modeli bulunmaktadır. Felsefi ve bilim anlayışları eğitim anlayışını şekillendirdiğine

göre bir zaman dilimin eğitim anlayışını belirleyebilmek o kesitin felsefe ve bilim anlayışlarını

kavramaktan geçer. Her dönemin özgül bilim ve felsefe anlayışları bulunmakla birlikte eğitimi

şekillendiren anlayışları temelde ikiye ayırmak mümkündür. Daimicilik, esasicilik, idealizm ve

realizm gibi geleneksel eğitim anlayışları ile pragmatizm, ilerlemecilik, yapılandırmacılık,

varoluşçuluk, natüralizm, politeknik eğitim, postmodern eğitim gibi modern eğitim inşalarını

saymak mümkündür (Sönmez, 2014). Ayrıca problem temelli yaklaşım, proje temelli yaklaşım,

5E uygulaması, bilişsel öğrenme kuramı, bilgiyi işleme kuramı, beyin temelli öğrenme kuramı

gibi yaklaşımlar modern eğitim inşaları olarak görülmektedir (Fer, 2014). Bu başlık içerisinde

klasik ya da diğer bir deyişle geleneksel eğitim anlayışları değerlendirilecek bir sonraki başlıkta

ise modern eğitim yetişeklerine yer verilecektir.

Geleneksel eğitim anlayışlarının temelinde klasik felsefe be bilim anlayışlarının

bulunduğuna değinilmişti. İdealizm, geleneksel eğitim anlayışının temelinde bulunan bu

felsefik yaklaşımlardan ilkidir. İdealist yetişeğe göre bilgi aprioridir, mutlak ve kesin doğrular

vardır ve bunlar insan aklından bağımsız bir şekilde gerçekleşmektedir. Öğretmen kültürel

değerlerin aktarıcısı olduğundan öğrenciye örneklik teşkil etmeli ve öğrencinin öğrenme

merakını gizil bir şekilde sürekli canlı tutmalıdır. Öğrenci pasif alıcı ve taklitçi konumundadır

bu yüzden öğrenmesinin yolu öğretmeni iyi taklitten geçer. İdealist yetişekte öğretmen:

1- Öğrenci için öğretmen mutlak ve kesin bilgilere sahip donanımlı ve kültürlü olmalı,

evrensel doğrulara göre hareket etmelidir

2- Öğretmen işinin ehli olmalı ve insanları tanımada uzman olmalıdır

3- Tutum ve davranışlarıyla öğrencide öğrenme merakı uyandırmalıdır

Page 7: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

7

4- Öğrenciye arkadaş, dost gibi davranmalı, evrensel doğru ve hedefleri öğrenciye

iletmelidir (Sönmez, 2014, s. 73-76).

Bu özellikler doğrultusunda bakıldığında idealist eğitimde merkezde öğretmen, konu,

dersler ve evrensel doğrular bulunmaktadır. İdealist yetişekte konu ve öğretmen merkezli bir

anlayış esas alınmıştır. Bu anlayışta öğrenci, öğretmenden gelen verilere bağlı olarak pasif alçı

konumundadır. Klasik idealizm ve realizme dayanan Daimicilik anlayışının temelinde evrende

kesin, mutlak ve değişmez gerçekliğin bulunduğu ve insanın özdesinin her zaman ve her yerde

aynı olduğu inancı bulunmaktadır (Sönmez, 2014, s. 90-91). Daimicilik; eğitimin evrensel

gerçeklere bağlı olarak gerçekleşmesi gerektiğini iddia etmekte öğretmenin model öğrencinin

ise taklit etmesi gerektiğini belirtmektedir. Öğretmenin amacı öğrenciye mutlak ve değişmez

doğruları buldurmaktır (Yılmaz). Daimiciliği temele alan eğitim anlayışında eğitimin amacı

ıslah etmektir. Bu yüzden öğrencinin aklı eğitilmeli, sınıf ortamında disiplin sağlanmalı ve

gerekirse cezaya başvurulmalı, gerçek yaşamın kopyası olan gerçekler değil idealist yaşamdan

örnekler seçilmelidir. Neticede eğitimin amacı bu anlayışa göre insanı gerçek yaşama göre değil

evrensel doğrulara göre yetiştirmektir. Buna bağlı olarak öğrencilerin soruları gerçek yaşama

yönelik olmayıp evrensel doğrular çerçevesinde şekillendirilmektedir (Sönmez, 2014, s. 92).

Gelenekseli besleyen klasik düşünce ve eğitim anlayışlarından bir diğeri realist

yetişektir. Tıpkı idealist eğitim anlayışında olduğu gibi realist eğitim anlayışında da konu,

dersler ve öğretmen merkezdedir. Fakat idealist yetişeğin aksine insan doğuştan mutlak ve

evrensel doğrulara sahip olmayıp, araştırma, inceleme, deney ve gözlemle ulaşabilmektedir. Bu

anlayışta bilgi aposterioridir. Öğrenci ilkin herhangi bir bilgiye sahip olmadığından evrensel

hakikatler eğitmen, öğretmen ya da uzman tarafından sağlanmaktadır. Realist eğitim

anlayışının üç öğesi bulunmaktadır: 1. Öğretmen 2. Öğretilecek bilgi 3. Öğrenci. Öğretmen

evrensel doğruların bilgisine sahip, kültürlü, uzman, nelerin nasıl öğretileceği, öğrenciyi nasıl

motive edeceği başka bir deyişle öğretim strateji, yöntem ve tekniklerine sahip olmalıdır.

Öğretilecek bilgi, disiplin yaklaşımına dayalı olarak gerçeğin sınıflandırılmış bilgisi

oluşturmaktadır. Öğrenci ise bu eğitim anlayışının temelinde öğretmen ve konunun

bulunuşundan ötürü daima ikinci plandadır (Sönmez, 2014, s. 81-85).

Realist felsefeye dayanan esasici eğitim anlayışında, aynı doğrultuda insanın doğuştan

herhangi bir bilgisi olmayıp sonradan kazanıldığı varsayımı bulunmaktadır. Eğitim sıkı ve zor

bir çaba olduğundan disiplin ve ciddiyet gerektirmektedir. Bu eğitim anlayışının merkezinde

“öğretmen ve onun otoritesi” yer almaktadır (Yılmaz). Eğitimin hedefleri, “kişinin

toplumsallaşmasını sağlama, başat kültürel değerleri ona kazandırma, değişme ve çatışmayı

Page 8: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

8

önleme, kültürel mirası koruma, topluma uyumunu sağlama, bilgili ve becerili insanlar

yetiştirme” şeklinde belirmektedir. Üzerinde uzlaşılamayan, anlaşılması zor gelecekle ilgili

konuların ders içeriğinde yer almaması ve sınıf ortamına taşınmaması gerekmektedir. Eğitim

faaliyetinde konu ve dersler önemli olduğundan öğrenci yerine öğretmen merkezdedir.

Öğretmenin kültürel mirasın aktarıcısı oluşu ona ayrıcalık kazandırmaktadır. Üstelik öğretmen

doğru ve tutarlı bilgilerle donanık olmalı, öğrencilere çözüm ve yanıtları öğretmelidir. Eğitim

ortamında öğretmen otoriteyi elden bırakmamak için gerekirse cezaya bile başvurmalıdır.

Özetle bu felsefi yetişek ve eğitim yaklaşımında öğretme işi öğretmene dayalı olarak

gerçekleştiğinden öğretmen, etken; öğrenci ise, edilgendir (Sönmez, 2014, s. 86,87).

Freire geleneksel eğitim anlayışını bankacı eğitim anlayışı olarak değerlendirmekte ve

bu konuda radikal denebilecek eleştiriler yöneltmektedir. Ona göre bu geleneğin herhangi bir

düzeyindeki öğrenci-öğretmen ilişkisinin dikkatli bir analizi bu ilişkinin bir anlatı niteliğinde

olduğunu ortaya koyar. Bu ilişkide öğretmen, anlatan “özne” öğrenciler ise sabırla dinleyen

“nesne” konumundadır. Bu düzeyde bir anlatım ne kadar canlı ve hayati olursa olsun bir süre

sonra cansızlaşma ve taşlaşma eğilimi gösterecektir. Öğretmen öğrencilerin varoluşsal

gerçekliklerine tamamen yabancı bir şekilde öğrencileri anlatısının içerikleriyle doldurmayı

hedeflemektedir. Bu anlatı bir bakıma öğrencileri öğretmen tarafından doldurulması gereken

bidonlar ya da kaplar olarak tasarlamaktadır. Böylelikle sistem öğrencileri yatırım nesneleri

öğretmenleri de yatırımcı gibi düşleyerek eğitimi “tasarruf yatırımı” edimine dönüştürür.

Öğrenciler bu etkinlikteki hareket alanı “yatılanı kabul ve tasnif edip yığmaktan ibaret olduğu

bankacı eğitim modelidir.” Bu eğitim modelinde öğrenci doldurulmasına ne kadar müsaade

ediyorsa o denli iyi öğrencidir. Yine bu model de bilgi “kendilerini bilen sayanların yine onlar

tarafından hiçbir şey bilmez sayılanlara verdiği bir armağan” olarak görülmektedir (Freire,

1991, s. 49-51).

Çağdaş/İlerlemeci Eğitim Anlayışı ( ya da Modern/İnşacı Eğitim Anlayışı)

Çağdaş eğitimin temelinde J. J. Rousseau ve İ. Kant gibi aydınlanmacıların natüralist

düşünce ve eğitim felsefeleri bulunmaktadır. Rousseau ile birlikte öğretmen ve konu merkezli

eğitim anlayışından öğrenciyi temele alan bir eğitim anlayışına doğru bir evrilme

gerçekleşmeye başlanmıştır. Rousseau “Emile” adlı eseriyle eğitim-öğretim faaliyetine yeni

anlayış ve boyutlar kazandırmaya başlamıştır. Bu eserinde düşünür çocuğu ve gelişimini

merkeze alarak kendiliğinden gelişen bir eğitim kurgusu geliştirir. Çocuk doğuştan birçok

yeteneğe sahiptir. Eğitimin ve eğitmenin görevi çocuğu baskılamadan var olan yeteneklerini

doğal bir işleyiş içerisinde geliştirmesidir (Rousseau, 2014). Rousseau’nun natüralist eğitim

Page 9: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

9

felsefesi daha sonraki birçok kuram ve düşünürü etkilemiştir. Sözgelimi Kant ve daha birçokları

çocuğun eğitiminde natüralist yetişeği benimsemiştir. Bu açıdan bakıldığında Kant’ın eğitim

hakkındaki düşünceleri “Emile” kurgusunun bir devamıdır.

Eğitim faaliyetinde; bireyi merkeze koyan, bireyin yetenek ve kabiliyetlerini

önemseyen, duygu, düşünüş ve bilişsel faktörlere bağlı olarak bireyin gelişim basamaklarını

dikkate alan ve çoklu zekâ faktörlerini göz önünde bulunduran çağdaş ve inşacı eğitim

anlayışının kökleri Rousseau ve Kant’ın çocuğu ön planda tutan, natüralist, yaratıcı ve

mükemmeliyetçi eğitim felsefelerine uzanmaktadır. Çağdaş ve inşacı eğitim anlayışında,

öğrenci merkezde olmakla birlikte öğrencinin yetenek ve kabiliyetleri, sosyal, bilişsel ve

duyuşsal becerileri ve gelişlim basamakları gibi unsurlar dikkate alınmaktadır.

Çağdaş eğitimin özellikleri dikkate alındığında; öğretmenden çok öğrenciye, konudan

çok niteliğe, ezber ve taklitten çok yaratıcılığa vurgu ön plandadır. Bilgiden ziyade niteliğin ön

planda tutulduğu çağdaş eğitim anlayışında öğretmen bilgi yükleyicisi değil rehber

konumundadır. Öğrenci ise ezberci, taklitçi ve pasif alıcı konumunda olmayıp bilgiyi üreten bir

sürece dâhil olmaktadır. Bu tarz bir eğitim faaliyetinde geleneksel bir aktarım stratejisi olan

sunuş yerine buluş stratejisi tercih edilmektedir. Burada esas olan bilgi öğretmek değil

öğrenmeyi öğretebilmektir.

Çağdaş ve ilerlemeci eğitim anlayışının ayırt edici özelliklerinden birisi de özünde bir

eleştirellik ruhu barındırmasıdır. Sözgelimi eleştirel pedagoji yaklaşımları bu doğrultuda

gelişen bir itirazın semeresidir. Ayrıca problem temelli, çoklu zekâ yönelimli, yapılandırmacı

eğitim anlayışları da çağdaş eğitim anlayışlarının diğer biçimleridir. Hepsinin temelinde birey,

onun yetenek, kapasite ve becerileri, gelişim basamakları, sosyal, bilişsel ve duyuşsal

özelliklerinin yanı sıra eğitimin niteliği, eğitim yöntem ve stratejileri gibi unsurlar

bulunmaktadır. Burada bir bütün olarak çağdaş eğitime yer verilmeyip örneklik teşkil etmesi

açısından birkaç biçimine yer verilecektir.

Burada değinilecek olan çağdaş eğitim biçimlerinden ilki İlerlemeci Eğitim anlayışıdır.

İlerlemeci eğitim yetişeğinin temelinde mutlak doğruların bulunmayıp doğrunun sürekli

değişebilirliği anlayışı bulunmaktadır. İlerlemeci eğitimin temel amacı yaşama hazırlamak

değil bizatihi yaşamın kendisidir. Sorular ve sorunlar öğrenciye sunulur ve ondan çözüm

çıkarması istenir. Öğretmenin görevi dolayısıyla yol göstericiliktir (Yılmaz & Tosun, 2013).

Çağdaş eğitimin önemli bir diğer biçimi yeniden kurmacılık şeklindeki eğitim anlayışıdır. Bu

anlayışa göre eğitim bir değişim aracı olduğu kadar aynı şekilde bir denge aracıdır (Sönmez,

2014, s. 103,104). Yeniden kurmacılıkta amaç daha çok ön plandadır. Eğitimin amacı çağın

Page 10: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

10

kültürel krizini aşmak ve toplumu yeniden inşa etmektir. Eğitim sadece bugünü değil geleceği

de hedeflediğinde toplumu sürekli yeniden şekillendirmelidir (Yılmaz & Tosun, 2013).

Yapılandırmacı eğitimin hedeflerini; “dünya uygarlığını kurma, barışı ve insanların

mutluluğunu sağlama, uygulama yoluyla değiş-meyi gerçekleştirme, sevgi, iş birliği, denge vb.

değerleri kazandırma, bu tür tutarlı kültürel değerlerin sürekliliğini sağlama, bilimsel yöntem

ve eleştirel düşünceyi kullanma, demokratik yaşam biçimini işe koşma… Hiçbir bilgiyi mutlak

kabul etmeme, kişinin yeteneklerini ve zihnini geliştirme vb.” maddeler oluşturmaktadır.

Toplumu değiştirmede sorumluluk okulda olduğundan okul ortamı demokratik olmalı ve

uygulamaya ağırlık verilmelidir. Yeni eğitim ve öğretim strateji, yöntem ve teknikleri

geliştirilmeli, asla eğitim ortamında cezaya başvurulmamalıdır (Sönmez, 2014, s. 104-106).

Çağdaş eğitim anlayışlarından son olarak varoluşçu eğitim anlayışını zikredebiliriz. Bu

anlayışa göre bilgiye ulaşmanın yolu sezgidir. Varoluşçu eğitimin temelinde kişileri

özgürleştirme, varlığının bilincine vardırma ve tercihte bulunmanın önemli bir eylem

olduğunun bilince vardırma gayreti bulundurmaktadır. Özgürleşim, varoluşçu temellendirmeye

göre seçebilme ve eylemde bulunabilme kabiliyetidir (Yılmaz & Tosun, 2013). Varoluşçu

eğitim felsefesine göre eğitimin amacı, “insanın kendi kendisini yaratmasını sağlama… Özgür

eylemde bulunma, seçme ve seçtiklerinden sorumlu olma, toplumsal değerlerden kurtulma, anı

yaşama… Kişiyi temele alma, özne nesne ayrımına gitmeme, doğruya ulaşmada sezgiyi,

Sokratik tartışmayı, bazen de bilimsel yöntemi kullanma… Vb. olabilir” ya da başka bir deyişle

varoluşçu yetişekte eğitim, “insanın başarıyı, başarısızlığı, çirkini, güzeli, savaşımı,

karmaşıklığı, acıyı abartmadan; fakat dürüstçe karşılayan yaşantılar geçirmesini sağlayan bir

etkinliktir” (Sönmez, 2014, s. 126,127).

P. Freire çağdaş/ilerlemeci eğitim anlayışını problem tanımlayıcı eğitim olarak

nitelemektedir. Ona göre eğitim özgürleşme ise bir praksis yani insanların üzerinde yaşadıkları

dünyayı değiştirmek için düşünmesi ve eyleme geçmesidir yoksa insanlara başka bir mevduatın

yüklenilmesi değildir. Daha önce değinildiği üzere bankacı eğitim otoriteye dayalı ve özgürlük

karşıtıdır. Diyaloğu değil egemen sözlüğünü kullanır. Bu anlayışta öğrencilerden idrak etmeleri

değil öğretmenin aktardıklarını ezberlemeleri istenir. Freire göre “özgürleşmeye gerçekten

bağlananlar bankacı eğitim kavramını her yönüyle reddetmeli, onun yerine insanları bilinçli

varlıklar, bilinci de dünyaya yöneltilmiş bir bilinç olarak kavramalıdırlar.” Dolayısıyla problem

tanımlayıcı eğitim modeli, öğretmen-öğrenci çelişkilerini çözümlemeyi, diyaloğu inşa etmeyi,

özgür, sorumlu ve bilinçli bireyler yetiştirmeyi hedefler. Burada kimse başkasına ders vermez

Page 11: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

11

zaten kendisi de ders görmüş değildir. Aksine diyalojik ve ortak bir inşa süreci söz konusudur

(Freire, 1991, s. 52-58)

Üç İdiyot Filmini Geleneksel/Ezberci ve Çağdaş/İnşacı Eğitim Bağlamında

Çerçevelemek

Filmde yer alan ana karakterler: Söz konusu filmde iki temel karakter bulunmaktadır.

Bu iki temel karakter aslında birer şahıs olmayıp farklı birer anlayışın ürünüdür.

Geleneksel/ezberci anlayış ile Çağdaş/Yaratıcı anlayış arasındaki ikilemi ve gerilimi ele alan

film, yönetmen tarafından bir nevi geleneksel-ezberci anlayışın eleştirisi üzerine kurulmuştur.

Geleneksel karakter ya da tip tek bir kişiyi yansıtmayıp özünde kurumsal anlayışı, sistemi,

kurum yöneticisini ve bunu temsil eden öğrencileri merkeze almaktadır. Tabi ki bu geleneksel-

ezberci anlayışın temsilcileri olarak birilerine yer verilecektir ki bunlar okul yöneticisi Virüs ile

okulun sözde gözde öğrencisi Çatur’ dur. Geleneksel-ezberci anlayışın tam karşısında çağdaş,

yaratıcı, eleştirel, yetenek ve kabiliyetlere önem veren, teori-pratik ayrımı yapabilen ve pratiği

önemseyen tip sahnelenmektedir. Bu karakteristiğin temel ve neredeyse okul içerisindeki tek

temsilcisi Rancho’ dur.

Film bazı sahnelere ayrılarak bu sahnelerden kodlanan ifade-söylem ve göstergeler

üzerinden analize tabi tutulmuştur. Yaklaşık 40 sahne kodlanmış ve fakat bunlardan en

önemlileri değerlendirilmeye ve karşılaştırılmaya tabi tutulmuştur. Ayrıca filmde yardımcı

karakter bulunmakla birlikte anlayış ve zihniyet analizi üç tip ekseninde şekillenmektedir. Diğer

karakterlere verileri destekleyici boyutlara değinilmeye çalışılmıştır.

Film analizi yapılırken şöyle bir noktaya temas etmemek niteliksiz olacaktır. Bahsedilen

nokta sistemin karakterlere işlemesidir. Zira karakterleri inşa eden sistem olduğundan

karakterlere eklenmesi uygun görülmüştür. Nitekim birazdan özellikleri zikredildiğinde

yöneticinin sistemin bir ürünü olduğu görülecektir. Tabi tek yönlü bir ilişki söz konusu değildir.

Sistem bir yandan bireyleri inşa ederken bireyler tavır ve tutumlarıyla sistemi beslemektedir.

Böylece bir zihniyet inşası gerçekleşecek ve fabrikasyon bireyler meydana gelecektir. Söylem

ve göstergeler üzerinden filim analizine geçmeden önce karakterlerin tipik ve ayırıcı

özelliklerini vermek yerinde olacaktır.

- Sistem: Baskıcı, standart, kuralcı (teamüllere/mevzuata önem veren), başarı

endeksli, rekabetçi, statüye, gelenekçi, değeri kariyere bağlayan, güç vb.

unsurların yanı sıra listeyi uzatmak mümkündür.

Page 12: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

12

- Virüs; Yönetici: Otoriter, programlı (standart), titiz, rekabete önem veren,

başarı endeksli, gelenekçi, değeri para ve başarıyla hesaplayan,

mükemmeliyetçi, kuralcı (değer, his ya da insan unsuru yok) vb. maddelerin ön

plana çıktığı görülecektir.

- Rancho; Öğrenci: Yaratıcı, eleştirel, inşacı, insana değer veren, yetenek ve

kabiliyete önem atfeden, aykırılık, alışıldık düzen karşıtı, sıra dışı, kıvrak

- Çatur; Öğrenci: Geleneksel, ezberci, tanımlara bağlı, başarı endeksli, rekabetçi,

sınav odaklı, stresli, kıskanç

1. Filmin Söylemsel Açıdan Analizi:

Daha filmin girişinde şöyle bir ifade yer alır: “Hayat bir yarıştır, eğer hızlı koşmazsan

ezerler seni.” Bu ifade mevcut eğitim zihniyeti içerisinde yetişen bir beyne aittir. Yine filmin

başında Raju’yla alakalı şu ifadelere yer verilir: “Doğduğunda babası mühendis olmasını

istemiş kimse ne olmak istediğini sormamış.” Bu ifadeler bir bakıma yönetmen tarafından

yetenek, ilgi ve kabiliyete önem vermeyen geleneksel-ezberci sisteme yöneltilen bir eleştiri

mahiyetindedir. Eleştirel boyutlardan birisi de okulun standart tipler diğer bir deyişle robotlar

ürettiği şeklindedir.

Filmde geçen şu diyalog sistem-yönetici odağında yetişen bireylerin tanımlama biçimini

göstermesi açısından hayli ilginç bir veri sunmaktadır. Fotoğraf kabiliyeti olan Fahran,

babasının isteği üzerine istemediği Mühendislik bölümüne yerleşir. Okulda gördüğü köpeklerin

fotoğraflarını çekmeye çalışırken şöyle bir tanıtımla karşılaşır. “Kilobayt, megabayt ve anneleri

cigabayt ile tanış.”? Bölümün Makine Mühendisliği oluşu mekanik ve istatistiksel bir

yaklaşımı bir yönüyle tabii hale getirilse de diğer yönüyle sistemin ve ürünlerinin zihniyet

biçimini göstermesi açısından oldukça mühimdir.

Ayrıca filmin başlarında diğer öğrencilerden oldukça aykırı bir öğrenciden bahsedilir ki

bu öğrenci de Rancho’ dur. Rancho, hakkında şu ifadeler kullanılır: “O, çok farklı biriydi. Her

fırsatta düzene karşı çıkardı. Sanki içine özgür ruhlu bir kuş konmuştu. Bizler robottuk, makine

olmayan tek insan oydu.” Bu ifadelerden anlaşılacağı üzere muhalif bir kimlik, pozitif enerjili,

eleştirel ve yaratıcı ruhlu birisidir. Süregelen ezberci tanımları reddetmekte, özerk ve özgür

davranmaya gayret etmektedir. Filmde kendisinden aykırı olarak bahsedilen diğer bir tip Joy

Lobo’dur. Baskın tipi her ne kadar Rancho temsil etse de Joy Lobo ilgi ve yeteneklerine kulak

vermesi ile yaptığı teknik icat ona öğrenciler arasında bir farklılık kazandırır. Filmin devamında

yer aldığı üzere sistemin ve yöneticinin eğitim kurbanları arasına katılacaktır.

Page 13: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

13

Filmin ana karakterlerinden birisi olan ve gelenekseli/muhafazakârlığı yoğun bir şekilde

simgeleyen müdür-Virüs hakkında yer verilen bilgiler şunlardır: “Oldukça titiz, rekabetçi,

mükemmeliyetçi, başkasının kendisini geçmesine asla tahammülü olmayan birisiydi. Zaman

kazanmak için fermuarlı gömlek ve hazır kravat takardı. Aynı anda iki eliyle yazabilecek

şekilde kendini geliştirmişti. Bu ona zaman tasarrufu sağlamaktaydı. Tırnak, tıraş kesme gibi

işe yaramaz işleri öğleyin ara verdiği 7,5 dakikalık uyku esnasında berberi tarafından yapılırdı.”

Burada karakter analizine girilmeyecek fakat yine de bu nitelikteki bir karakterin sistemin bir

ürünü olduğu standart-programlanmış bir tip olduğu anlaşılmaktadır. Bu karakterin inşa edeceği

bireyler doğal olarak aynı anlayışın temsilcileri olacaktır.

Sahne-1 Lavabo: Filmde konuya ilişkin belirlenen ilk sahnede olay şöyle gerçekleşmektedir:

Yeni gelen öğrencilerin soyunmaları istenir çünkü ‘…’ damga yapıştırılır. Öğrenciler bu teamüle

gönülsüz bağlılığını bildirirler. Çünkü Kampüs geleneğine göre birinci günde çömezler, iç

çamaşırlarıyla üst sınıflara bağlılığını bildirmek zorundadır. Rancho içeriye girdiğinde kendisine

“pantolonlarını indir mühür basılacak” denmektedir. Eğer pantolonunu indirmezse üzerine

işenecektir. Rancho; “Her şey yolunda” prensibini tekrarlar. Ampul elektriği, cetvel ve kaşıktan bir

aygıt yapar ve “tuz çözeltisi iletkenliği” deneyini uygular. Aslında başvurduğu bilgi, sekizinci sınıf

Fen Bilgisi dersinden edindiği basit bir bilgidir. Sadece o, teoriyi pratiğe çevirmiştir.

Bu sahne çerçeveye alındığında; gelenek ve geleneği temsil eden yetkili teamüllere bağlı

ve kuralcı biridir. Ayrıca otoriter ve kendisine karşı gelinmesine tahammülü olmayan birisidir.

Oluşturduğu düzen içerisinde hep uysal öğrenciler yer almaktadır. Dolayısıyla kendisine

muhalefeti asla beklememektedir. Aslında bu tipik gelenekselci-ezberci anlayışın bir sürümü

ya da başka bir deyişle ürünüdür. Çünkü öğrencileri bilgiye muhtaç, içi boş ve doldurulmaları

gereken kaplar olarak görmektedir. Bu anlayış çemberinde hocadan öğrenciye akan veriler ya

da farklı bir deyişle buyruklar söz konusudur. Öğrenciye bilgi yüklenilir ve gerekli olan bilgi

kitapta işlenmiş hazır-kalıp bilgidir. Rancho ise yaratıcılığı simgelemektedir. Düzen karşıtı ve

teamülleri bozan bir karakterdir. Soyut ve teorik makine tanımlarına takılmayıp işin pratiğine

önem vermek onun önceliklerindendir. Kitaba ve hocaya bağlı kalmayan, üretken, eleştirel ve

inşa edici belki de tek öğrencidir. Çünkü ona göre kalıp-standart tanım ve yaklaşımların yanı

sıra basit ve pratik farklı tanım ve bilgi biçimleri mevcuttur. Öğrenenin yok sayıldığı hoca ve

kitap egemenliğine bir itirazı vardır. Bu nedenle

Sahne-2 Guguk Kuşu: Okul müdürü gelen öğrencilere açılış konuşması yapmaktadır. Açılış

konuşması şu şekilde gerçekleşir:

Virüs elinde guguk kuşu yuvasıyla öğrencilere elindekinin ne olduğunu sorar. Öğrencilerden gelen

yanıt elindeki yuvanın guguk kuşuna ait olduğu yönündedir. Virüs guguk kuşlarının kendi

Page 14: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

14

yumurtalarını başka kuşların yuvalarına bıraktığını söyler. Doğan civcivler diğer kuşun

yumurtalarını yuvadan atarak hayata cinayetle başlarlar. Böylece yarış biter. Doğanın kanunudur ya

yarış ya da öl! Virüs şöyle devam eder; Lice’ye (okulun adı) yılda 400 öğrenci başvurur. Fakat yalnız

200’ü kabul edilir. Diğer 200’ü ise kırık yumurtalardır. Üç yıl başvurmasına rağmen kendi oğlunu

okula kabul etmediğini gururla belirtir.

Virüs’ün ifadelerinden anlaşılacağı üzere sistemin ve yöneticinin zihniyeti başarı odağı

temeli üzerine kurulmuştur. Geleneksel Eğitim anlayışının bir ürünü olan bu yaklaşım öğrenciyi

bir yarışa dâhil eder. Öğrencinin tek şansı başarmasına yani diğerlerini alt etmesine bağlıdır.

Öğrenci kaçınılmaz bir rekabetin içerisinde ya kendini ya da birilerini kurban edecektir. Burada

çağdaş ve inşacı eğitimin hedeflediği, öğrencinin kabiliyet ve ilgileri göz ardı edilmiştir. Çünkü

bahsi geçen okul saygın-prestijli bir mühendislik okuludur. İtibarı ve maaşı yüksektir. O yüzden

öğrencilerin taleplerine eğilmeden öğrenci ya diğer yumurtaları yuvadan atacak böylece cinayet

işleyecektir ya da kırılan yumurtalardan olacaktır. Görüldüğü üzere film örneğinde doğanın

kanunu insan üzerinde test edilmeye çalışılmaktadır.

Sahne-3 Makine Tanımı: filmin diğer bir sahnesinde öğretmen, öğrencilerden makineyi

tanımlamalarını ister. Çatur; kitaptan ezberlediği “makineler hareketliliği kısıtlanacak şekilde

bir araya getirilmiş parçalardan oluşan bir bütündür. … gibi basit parçalardan oluşur.” Rancho

ise; Basit ama işlevsel tanımlarda bulunur. Ona göre makine; insanın daha az emek harcamasını

sağlayan bir aygıttır, işi kolaylaştıran ya da zamandan kazandıran herhangi bir şeydir. Örneğin

klima, bir tuşa basınca sıcak bir hava gelir ya da telefon, bir tuşla milyonlarca kilometre

uzaklıktaki birisiyle konuşursunuz.

Söz konusu sahnede iki geleneksel-ezberci anlayış ile yaratıcı-inşacı anlayış son derece

örnekleyici bir şekilde karşılaştırılmıştır. Gelenekselci eğitimin temsilcileri standart ve teknik

tanımlara odaklanmıştır. Bu anlayış kitap odaklı ve ezbercidir. Bu nedenle klasik tanımı veren

öğrenci takdir edilmiştir. Başarı kitabın verilerine bağlıdır ve görüldüğü üzere bu eğitim

anlayışında hoca ve kitap merkezdedir. Rancho geleneği bozarak teknik ve genel kabul gören

kitap merkezli tanımların dışına çıkar. Ona göre ‘makine’ soyut ve teorik bir aygıt değil basit,

işlevsel ve gündelik hayatta sürekli başvurduğumuz bir aygıttır. Bu yüzden makineyi gündelik

hayattan örnekler sunarak tanımlamaya çalışır. Burada inşacı eğitimin süregelene aykırı,

yaratıcı nitelikte etkinliklerde bulunduğu görülmektedir. Ayrıca inşacı eğitim öğretmen ve kitap

merkezli değil öğrenen merkezli olarak işlemektedir.

Sistemin ve eğitim anlayışının temelden problem teşkil ettiği bir ortamda bölümün

uzamanı olmak işi çözümlemeyecektir. Sözgelimi bir profesörün uzmanlık alanı makine olup

Page 15: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

15

makine ile ilgili tüm detaylara vakıf olabilir. Oysaki bu bilgileri aktarma biçimi diğer bir deyişle

eğitim anlayışı çok farklı bilgi ve beceri gerektiren bir şeydir. Bireyin ve grubun sosyo-

psikolojik özelliklerinin yanı sıra uygulanacak strateji, yöntem ve tekniklerin öncelik ve

incelikleri oldukça önem arz etmektedir. Gelenekselci anlayışın aksine inşacı eğitim öğretmeyi

öğrenmeyi hedef alır. Öğrencileri yüklenilmesi beklenen boş levhalar olarak değil onları da

sürecin ve eğitimin içine dâhil ederek öğrenim heyecanı oluşturmayı amaç edinmektedir. Çünkü

asıl gayesi bilgi yüklemek değil öğrenmeyi öğretebilmektir. Aykırılık ve yaratıcılığı temsil eden

Rancho’ nun Virüs’e çıkışı bu durumu çok güzel örneklemektedir:

Rancho eğitime kurban giden bir öğrencinin intiharını, solunum borusuna yapılan aşırı basınçla değil

(kendisini asmıştır) eğitim sisteminin cinayetiyle açıklar. Buna bağlı olarak Hindistan’da

gerçekleşen cinayetlerin büyük bir oranı sistem kaynaklıdır. Onun ifadelerine göre eğitim sistemi

(başarısızlık) hastalıklardan daha fazla can almaktadır. Virüs, kendi okulunun saylı okullar

içerisinde olduğunu ve bunu da başarı sayesinde elde ettiğini belirtir. Öğrenciye peki madem hoca

olduğunu iddia ediyorsun o zaman sen öğret diye elinden tutup sınıfa götürür. Rancho tahtaya iki

sözcük yazar ve 30 saniye süre tanır üstelik kitap vb. materyallerden yardım almak mümkündür. Ne

var ki sürenin sonucunda kimse -Virüs de dâhil- cevabı bulamamıştır. Çünkü yazılan iki sözcük

aslında iki arkadaşının adıdır. Sadece ön ve arklarına bazı ekler eklenmiştir. Rancho şöylece

sorgular; sorular sorulduğunda ne kimse heyecanlanmış ne de kimse de öğrenmeye isteği

oluşmuştur. Aksine herkesi ölümcül bir yarışın içine sürüklemiştir, burada yapılacak tek eylem

arkadaşını alt etmek ve birinci sırayı yani başarı gururunu kapmaktır. Ona göre mevcut eğitim

anlayışı eğilime ve duyguya hitap etmeyen yersiz bir rekabete yol açmaktan başka bir işe

yaramamaktadır.

Sahne-4 Joy Lobo: Köyünden mühendislik bölümüne yerleşen tek öğrencidir. Virüs’ ten

mezuniyet tarihini öğrenip mutluluğunu paylaşmak üzere davet edecektir. Çünkü ailesinin tek

hayali çocuklarının mühendis çıkmasıdır. Virüs bitirme projesini teslim etmediği için mezun

olamayacağını söyler. J. Lobo babası kalp krizi geçirdiği için derslerine odaklanamamış ve

projeyi henüz teslim edememiş bu yüzden Virüsten kısa bir süre talep etmektedir. Aldığı yanıt;

“peki yemeyi ya da banyo yapmayı ihmal ettin mi? Benim oğlum Pazar günü trenden düşüp

öldü ben pazartesi derslerime devam ettim” şeklindedir. Lobo bir helikopter tasarlamakta ne

var ki Lobo’ nun hazırladığı proje Virüs’e saçma gelmektedir. Nihayetinde mezun

olamayacağını anlayan Lobo intihar eder.

Geleneksel eğitim anlayışı ve sistem ikilisi intihar vakalarına bir yenisini daha ekler.

Çünkü bu yaklaşımın temel hedefi yarış ve başarıdır. Görüldüğü üzere bu anlayışın keskin

sınırları ve katı tavırları bulunmaktadır. Herhangi bir insani ve vicdani değeri içermeyip teamül

ve kural ekseninde işlemektedir. Aslında filmin devamında görüldüğü üzere Virüs’ün oğlu da

Page 16: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

16

intihar etmiştir. Çünkü babası tarafından istemediği bir mesleğe sürüklenmekte ve kendi ilgi ve

arzusu hiç sorulmamaktadır. Üstelik üç sene üst üste gelen bir başarısızlık deneyimi yaşamıştır.

Rekabeti kaybetmiş bir bakıma kırılan yumurtaların arasına katılmıştır. Bunu kaldıramayan

Virüs’ün oğlu intihar eder oysa kayıtlara çok farklı bir şekilde yansımıştır. Böylece sistem ve

yönetici el birliğiyle sınırlar ve bariyerler kurarak ve öğrencileri ölümcül bir yarışa dâhil ederek

ilk cinayetini Virüs’ün oğlu üzerinde gerçekleştirmiştir.

Lobo’ nun icadı, aslında oldukça başarılı ve yaratıcı yeni bir tasarımdır. Trafikte

güvenliği kontrol etmek adına ‘helikoptere bağlı kablosuz bir kamera’ icat etmiştir. Bu tasarım

bir bakıma geleneği sarsarak proje hazırlamada yeni bir sürece işaret etmektedir. Alıntı ve

kopya projelerin yerine mühendisliğe yakışacak bir başarı atılımıdır. Ne yazık ki ancak, Lobo

intihar ettikten sonra bu tasarımı Rancho tarafından tamamlanır. Oysaki Lobo otoriter ve

engelleyici geleneksel-ezberci eğitimin bir kurbanı olarak göçmüştür. İntihar nedeni ise daha

önce de değinildiği üzere biyolojik etmenlere bağlanmıştır. Psikolojik baskılar ve ölümcül

yarışlar ise hiç hesaba katılmamış çünkü zeki olan makine mühendisleri henüz psikolojik baskı

ve neticesinde gerçekleşen intihar vakalarını ölçecek bir makine henüz inşa edememiştir.

Sistem, yönetici (temsilcileri) ve zihniyet üçlüsü alnının akıyla bu işten sıyrılmıştır. Filmde,

Rancho özelinde inşacı eğitim anlayışının karşı çıktığı sistem ve temsilcilerinin cinayetleridir.

Sahne-5 Kütüphane Açılış Konuşması: Kütüphanenin açılışında Çatur tarafından yapılan

konuşma, geleneksel eğitim anlayışı ve ezber odaklı zihniyeti göstermesi açısından hayli

mühim görülmektedir. Çatur’un önceden hazırladığı konuşma metni Rancho tarafından

değiştirilmiştir. Hizmet kelimesi yerine ‘içine’ sözcüğü para kelimesi yerine ise ‘popo’ sözcüğü

kullanılmıştır. Fakat Çatur bunun farkında olmadan kendinden emin bir şekilde kürsüde

ezberlediklerini okumaya başlar. Bu sahnede ifade edilmek istenen öğrencilerin ezber odaklı

çalışmalarının hangi neticeler doğuracağıdır. Burada Çatur tipik ezberci geleneğin somutlaşmış

bir biçimidir. Çünkü içerisinde yetiştiği okul, sistem ve yönetici bloğu ondan sürekli birtakım

teknik tanım, standart yaklaşım ve yığın ezber bilgiler istemiştir. Ürettiği yeni tanım, yaklaşım

ve söylem biçimleri sürekli hocalar tarafından bastırılmıştır. Şüphesiz geleneğe göre en sağlıklı

bilgiler kitabi bilgiler yani üretilmiş bilgilerdir. Özgün, pratik ve daha işlevsel tanım ve

yaklaşımlar Rancho’nun sınıf örneğinde de değinildiği üzere tepkiyle karşılanmıştır.

Sahne-6 Notlar: “Notlar insanları sıralamaya koyar.” Sözgelimi birinci sıraya yerleşen ön

sıralarda Virüs’ün yanında oturma fırsatı yakalar. Virüse göre okulda başarısız olanların ne

işleri ne de saygınlıkları olacaktır. Bu yüzden A seviyesine ulaşan öğrenciler hem iş hem de

prestij elde edebilir ve ancak onlar ön sıralarda oturmayı hak edebilirler. Bilindiği üzere okul

Page 17: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

17

başarısı rakam ya da harflerle ölçülmektedir. A başarı ve prestiji, B ortalamayı C ise

başarısızlığı göstermektedir. Dolayısıyla B ve C notunu alanlar hiyerarşik ve saygınlık olarak

bir alt basamağa kaydırılmış olurlar. Bir nevi A, B ve C öğrenciler arasındaki sıralamayı

gösterir. Bu anlatıda not başarı ölçütü olarak kabul edilmiş, nitelik yerine nicelik

önemsenmiştir. Notlar başta öğrenciler arasında bölünme ve yarılmaları tetikleyecek bir

hiyerarşik bir yapılanma oluşturmaktadır. Bu notlar seviye farkı olarak da değerlendirildiği için

bir üst seviyeyi yakalamak için öğrencileri kaçınılmaz ölümcül bir rekabete sürüklemektedir.

Ayrıca geleneksel bir anlayışın ürünü olarak notların esas alınması yetenek, ilgi ve diğer zekâ

becerileri göz ardı edilmiştir.

2. Filmin Göstergesel Analizi

Sistem: Burada kast edilen sistem, filmde bahsi geçen okulun eğitim sistemi ve

zihniyetidir. Her ne kadar filmde eleştirisi yapılan sistem sorunu temel bir problem ve bizim

eğitim anlayışımızı yansıtan yönleri bulunsa da burada analizi yapılan, bahsi geçen okulun

sistemidir. Bir gösterge olarak sistem; baskının, otoritenin, tek tipçiliğin, ölümcül yarışın,

sınıfsal inşanın, standartlığın, teamüllerin, kuralların, ezberin ve geleneğin temsiliyet alanı

olarak nitelendirilebilir. Sistemde başarı, statü ve buna bağlı olarak saygınlık ön plandadır.

Diğer bir deyişle bu faktörler sistemin göstergeleridir.

Yönetici: Yukarıda değinildiği üzere sistemle oldukça ortak özelliklere sahiptir.

Yönetici sistemin bir nevi inşası ve somut bir tezahürü olarak görülebilir. Nitekim sistemin ilk

nüfuz ettiği yer yöneticilerin zihin dünyalarıdır. Burada iktidarın dönüşümü söz konusudur.

Foucaultçu söylemle söyleyecek olursak biyo-iktidarın zihin üzerinde yeniden inşasıdır. Başka

bir deyişle iktidar hariçteki bir baskı aygıtı olmayıp zihin tarafından üretilmiş yani

özümsenmiştir. Kastedilmekte olan, iktidarın kurguladığı sistem anlayışının yöneticinin zihnine

diğer bir deyişle zihniyetine işlemesidir. Özet bir ifadeyle yönetici diyalektik bir biçimde

sistemin bir gösterenidir.

Rancho: Fimde değinildiği üzere mühendislik fakültesine konmuş özgür ruhlu bir kuş

örneğidir. Muhalif, düzen ve teamül karşıtı, aykırı ve üretken bir tiptir. Makineyi sevdiği için

bölümü seçmiş yetenek, ilgi ve kabiliyeti eğitim-öğrenim için öncelikleri arasına koymuştur.

Öğrenim için Başarı ve rekabeti değil uyum ve heyecanı önemsemiştir.

Çatur: Geleneği, sistemi, sinmişliği simgeler, bir gösteren olarak ifade edecek olursak

ezberci-kalıpçı zihniyetin somutlaşmış bir göstergesi konumundadır.

Page 18: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

18

Guguk Kuşu: Yarış ve rekabeti temsil eder. Çünkü bu kuşun yavruları başka bir yuvada

dünyaya gözlerini açıp diğer kuşun yumurtalarını atarak hayata cinayetle başlarlar. Ya

mücadele ya da öl taktiğini simgelemektedir.

Astronot Kalem: Mükemmeliyeti temsil eder. Virüs, bu kalemin hocası tarafından

kendisine verildiği ve ancak kendisi gibi mükemmel bir öğrenciyle karşılaştığında ona vermesi

gerektiğini söyler. Böylece bu kaleme ulaşmak için ölümcül bir yarış başlatır. Bu kalem bir

yönüyle güdüleyici ve rekabeti gösteren bir gösterge konumundadır.

A, B, C: Hiyerarşik yani tabakalı yapıyı ifade eder. Her bir harf bir bakıma ayrı bir

kategoriyi göstermektedir. Öğrenciler, notlara bölünmüş ve böylece her grubun dâhil olduğu

bir harf bulunmaktadır. Böylelikle birer gösteren olarak A- başarılı ve saygınlığı, B- vasatlığı

C- ise alt sınıfı ve işlevsizliği göstermektedir. Buna bağlı olarak harfleri kast sisteminin yeniden

inşa biçiminin göstergeleri olarak görmek mümkündür.

Sonuç

Film; söylem ve gösterge teknikleri açısından ele alınırken aktörlerin kullandıkları

ifadeler ile filmde yer verilen göstergeler, fenomenolojik bir perspektifle “paranteze”

alındığında çok ilginç örnekliklerle karşılaşılacaktır. Sözgelimi geleneksel-ezberci yaklaşım

biçimine; hayat bir yarıştır, eğer hızlı koşmazsan ezerler seni. Korkudan başarısız oldum, eğer

birinci gelmezseniz kaybedersiniz. Eğer diploman olmazsa işin, eşin, kredi kartların ve

saygınlığın olmazdı şeklindeki örnekler gösterilebilir. Ya da “doğduğumda babam mühendis

olmamı istemiş, ne olmak istediğimi kimse sormadı, ne olacağım zaten önceden belirlenmişti.”

şeklindeki söylem biçimi geleneksel-ezberci yaklaşım biçimini ifade etmesi açısından oldukça

mühim bir veridir.

Çağdaş-inşacı eğitim yaklaşım biçimi ise filme çok farklı açılardan serpilmiştir. Söz

konusu Rancho’nun makineye getirdiği işlevsel-pratik tanım bunun canlı örneğidir. Müdür

astronot kalemin icat edilişinden bahsederken uzayda her koşulda yazabilen mükemmellik

boyutuna değinmektedir. Çünkü uzayda dolma kalem yazmamaktadır. “Peki ya kurşun kalem”

ifadesi Virüs’ün hiç düşünmediği bir sorudur. Rancho’nun yönelttiği bu ifade, inşacı eğitimin;

eleştirel, sorgulayıcı ve ayrıksı boyutunu göstermektedir. Örneğin Rancho’nun “sözde

mühendisler çok zeki oysa psikolojik baskıyı ölçecek bir makineyi henüz icat edemediler, ya

da sistem okul değil fabrika işletiyor.” şeklindeki eleştirileri sistemin yaşattığı kırılganlıkları ve

Page 19: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

19

sebep olduğu intihar vakalarını hedef almaktadır. Ayrıca sınav sistemi başarıyı artırmaz,

öğrencide bir sevinç veya heyecan uyandırmaz, aksine onları ölümcül bir yarışın içine dâhil

eder. Sınav notları sadece öğrenciler arasında mesafe örer. Rekabetin yanı sıra sınıfsal bir yapı

inşa eder. Bu vb. ifadeler, çağdaş-inşacı eğitimin yaklaşım ve zihniyet biçimini göstermesi

bakımından oldukça önemlidir. Zaten filmin bitiminde inşacı eğitimi simgeleyen Rancho’nun

400 patenti olan bir bilim adamı olarak gösterilmesi inşacı eğitimin yaratıcı ve icatçı boyutlarına

son derece örneklik teşkil etmektedir.

Sonuç olarak fimde ön plana çıkan gelenekselci anlayışın temel yaklaşım biçimi;

mekanik, ezberci, otoriter, standart, dışlayıcı olma, ayrımcı olma ve yıpratıcılık iken temel

kavramları başarı, rekabet, birincilik, saygınlık, mükemmellik vb.leridir. Çağdaş, yenilikçi ve

inşacı anlayışın yaklaşım biçimi; eleştirellik, sorgulayıcılık, farkındalık, yaratıcılık, aykırılık ve

teamülleri bozma gibi nitelikleriyle ön plana çıkmaktadır. Temel kavramları ise kabiliyet, ilgi,

ihtiyaç, çoklu zekâ, öğrenen merkezlilik, kollektivite, olumsallık, düşünümsellik vb.leridir.

Görüldüğü üzere geleneksel-ezberci anlayış bireyleri terbiye etme üzerine şekillenip bireyleri

eğitilmesi gereken nesneler olarak düşlerken çağdaş-inşacı eğitim ise bireylerin yetenek, ilgi ve

zekâ farklılıklarına önem verir. Dolayısıyla bu anlayışta eğitmen ya da konu değil öğrenen

merkezdedir.

Kaynakça:

Agocuk, P. (2016). "Amarcord Filmi Üzeinde Bir Film Çöümlemesi ve Anlamlandırma".

Uluslararsı Sosyal Araştırmalar Dergisi, 7(31), 8-18. Eriş. Tarihi: 17.05.2016.

Çoban, B. (2003). "Söylem, İdeoloji ve Eylem: İktidar ve Muhalefet Arasındaki Mücadeleyi

Çözümleme Mücadelesi". B. Çoban, & Z. Özarslan içinde, Söylem ve İdeoloji:

Mitoloji, Din ve İdeoloji (s. 245-284). İstanbul: Su Yayınları.

Dijk, T. V. (2003). Söyelm ve İdeoloji: Çok Anlamlı Bir Yaklaşım. B. Çoban, & Z. Özarslan

içinde, Söylem ve İdeoloji: Mitoloji, Din, İdeoloji (N. Ateş, Çev., s. 13-112). İstanbul:

Su Yayınları.

Fer, S. (2014). Öğrenme Öğretme Kuram ve Yaklaşımları (2 b.). Ankara: Anı Yayıncılık.

Foucault, M. (2011). "Söylem". Sosyolojide Temel Fikirler (Ü. Tatlıcan, Çev., s. 477). içinde

İstanbul: Sentez Yayıncılık.

Page 20: Giriş Günümüzde; bilimsel anlamda ve Modern Eğitim... · 2017-06-23 · Adları” adlı iiri örneği üzerinden hareket edersek bu iirin ilk dizesi u úekildedir: Ararken Aşk-ı

20

Freire, P. (1991). Ezilenlerin Pedagojisi. (D. Hattatoğlu, & E. Özbek, Çev.) İstanbul: Ayrıntı

Yayınları.

Gökalp, G. G. (1998). "Gösterge Bilim açısından Bir Şiir Değerlendirmesi: 'Bir Sözlükte

Kitap Adları'". 363-378.

Güneş, C. D. (2013). Michel Foucault'da Söylem ve İktidar. Kaygı Uludağ Üniversitesi

Fenedebiyat Fakültesi Dergisi, 21(21), 51-69.

Sancar, S. (2008). İdeolojinin Serüveni (2 b.). Ankara: İmge Kitap Evi Yayınları.

Sönmez, V. (2014). Eğitim Felsefesi (12 b.). Ankara: Anı Yayınları.

Yılmaz, K., & Tosun, M. (2013). "Öğretmenin İnançları İle Öğretmen Öğrenci İlişkilerine

Yönelik görüşleri Arasında İlişki". Eğitim ve Öğretim Araştırrmaları Dergisi, 2(4),

205-219.

Rousseau J. J. (2014). Emile "Bir Çocuk Büyüyor". (11 b.). İstanbul: Selis Kitaplar.