24
GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN ÇAĞIMIZIN KİŞİLİK BOZUKLUKLARINI ORTAYA ÇIKARMA JAMES. F. MASTERSON Çeviri: Ayşe Çamkerten

GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKENÇAĞIMIZIN KİŞİLİK BOZUKLUKLARINI ORTAYA ÇIKARMA

JAMES. F. MASTERSON

Çeviri: Ayşe Çamkerten

Page 2: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 36

Gerçek Kendiliği ArarkenÇağımızın Kişilik Bozukluklarını Ortaya Çıkarma

James F. Masterson, M.D.

Özgün Adı: The Search for the Real SelfUnmasking the Personality Disorders of Our Age

ISBN 978-605-5548-46-9Copyright Özak Yayınevi (Psikoterapi Enstitüsü)

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veyakısmen yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik

ortamlarda yayımlanamaz.

Copyright 1988 by James F. Masterson

Birinci baskı: Nisan 2012

Editör: Tahir ÖzakkaşÇevirmen: Ayşe Çamkerten

Yayıma hazırlayan: Sevgi ÇorabaturKatkıda Bulunanlar: Melike Yönten & Menekşe Arık

Baskı: İklim OfsetNişanca Mah. Arpacı Hayrettin Sok. No:21 Eyüp/İstanbul

Tel: 0212 577 77 45www.iklimmatbaa.com

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIKORGANİZASYON VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Caddesi No285Darıca-İZMİT

Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 6698

Merkez: Bağdat Caddesi No: 540/8 Bostancı-İSTANBUL / TÜRKİYETel : 0216 464 3119 Fax : 0216 464 3102

www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.mastersonkongresi.com

Page 3: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

iii

GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKENÇAĞIMIZIN KİŞİLİK BOZUKLUKLARINI ORTAYA ÇIKARMA

JAMES. F. MASTERSON

EditörUz. Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

ÇeviriAyşe ÇAMKERTEN

Page 4: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla
Page 5: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

v

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ .......................................................................................... ix

TEŞEKKÜR(LER) ....................................................................... xvi

I. Bölüm SAHTE KENDİLİK ........................................................1

II. Bölüm GERÇEK KENDİLİĞİN GELİŞİMİ............................. 31

III. Bölüm GERÇEK KENDİLİK EYLEMDE.............................. 58

IV. Bölüm TERK EDİLME KORKUSU...................................... 76

V. Bölüm BORDERLINE’NIN PORTRESİ ................................ 111

VI. Bölüm NARSİSİSTİN PORTRESİ....................................... 132

VII. Bölüm YAKINLIĞIN REDDİ............................................. 156

VIII. Bölüm BORDERLINE İLE PSİKOTERAPİ ......................188

IX. Bölüm ERGENLİKTE BORDERLINE SENDROMU ..........216

X. Bölüm NARSİSİST İLE PSİKOTERAPİ ............................... 251

XI. Bölüm GERÇEK KENDİLİĞİN KORUYUCUSU OLARAK

TERAPİST.................................................................................. 275

XII. Bölüm YARATICI ÇÖZÜM:.............................................299

SONSÖZ.....................................................................................333

AÇIKLAMALAR .........................................................................337

KAYNAKÇA................................................................................ 341

Page 6: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla
Page 7: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

vii

SUNUŞ

Psikoterapi Enstitüsü olarak, öncelikle ruh sağlığı profesyo-nellerinin ya da ruh sağlığı ile ilgilenen kişilerin ihtiyaç du-yacağı teorik bilgileri ve pratik/uygulamaya yönelik dene-yimleri paylaşan özgün ve çeviri yayınlar ile literatüre katkı-da bulunmayı hedefliyoruz. Psikoterapi Enstitüsü EğitimYayınları, Psikoterapi Enstitüsü’nün çalışmaları kapsamındagerçekleştirilen atölye çalışmaları, uluslararası konferanslarve dünya literatüründen seçkileri içermektedir.

Bu kitap kişinin gerçek kendiliğinin erken çocuklukta nasılgeliştiğini, kapasitelerinin ne olduğunu ve kişinin gerçekkendiliğini iş ve sevgi ilişkileri aracılığıyla dış dünyaylauyumlu hale getirmek için çevrede sınama ve deneyim saye-sinde onu nasıl saptadığını ve açık bir şekilde ifade ettiğinianlatıyor. Zamanımızın en karmaşık duygusal problemlerin-den birini olanca berraklığıyla gözler önüne sererek kişiliksorunlarının gizemlerine yeni kapılar açan ve terapötik deği-şim yönünde umut aşılayan bu kitabı okuyan herkesin kendi-lik gelişimi yönünde büyük fayda göreceğine inanıyoruz.

Konuya ilgi duyan okuyucuların yanı sıra klinisyenler, psiko-terapistler ve araştırmacılar için başvuru kitabı niteliği taşı-yan bu yayını sizlerle buluşturmaktan kıvanç duyarız.

Tahir ÖZAKKAŞPsikoterapi Enstitüsü Başkanı

Page 8: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla
Page 9: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

ix

GİRİŞ

Anlam arayışı, kişinin gerçek kendiliğinin dışa vurumunuarayışıdır. Bu kitap, kişinin gerçek kendiliğinin erken çocuk-lukta nasıl geliştiğini, kapasitelerinin ne olduğunu ve kişiningerçek kendiliğini iş ve sevgi ilişkileri aracılığıyla dış dünyay-la uyumlu hale getirmek için çevrede sınama ve deneyimsayesinde onu nasıl saptadığını ve açık bir şekilde ifade etti-ğini anlatıyor.

Gerçek Kendiliği Ararken aynı zamanda, çevreleriyle uyumbulma görevini tamamlayamayan bozuk gerçek kendiliğiolanlarla ve anlamlı ve gerçekleştirilmiş bir hayat pahasına,onları “kötü” hissetmekten koruyan kendilik-yıkıcı davranışmodellerine -sahte kendiliğin bir göstergesi- sığınmak zo-runda kalanlarla ilgilidir. Kişi, hayatın zorluklarından kaçı-nan, ama başarısızlık duygularına, kaybolmuş umutlara veyerine getirilmemiş hayallere ve kedere yol açan katı, yıkıcıdavranışa razı olmak zorunda olduğundan, deneyimlemek-ten aciz sahte kendilik, öz saygı yoksunluğuna neden olur.

Resmi olarak “kişilik bozuklukları” olarak adlandırılan budavranış modelleri, bugün yalnızca profesyonel yardım ara-yan insanlar arasında yükselerek yaygınlaşmıyor, aynı za-manda bütünüyle Amerikan kültüründeki ana psikolojiktemaları da yansıtıyor: Terk korkusu, kendiliğe diğerlerini

Page 10: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

x

dışarıda bırakarak vurgu, yakınlıkta ve yaratıcılıkta ve gerçekkendiliğin ortaya koyulmasında zorluklar.

Kişilik bozukluğu olan insanların önceden tedavi edilemezolduğu düşünülüyordu. Bununla birlikte, bu bireyler, klinikaraştırma tarafından geliştirilen, bazılarının probleminintamamen üstesinden gelmesine ve diğerlerinin belirgin birbiçimde iyileşmesine yardım etmekte psikoterapinin etkilili-ğini önemli ölçüde göstermiş olan yeni terapötik ufuklarsayesinde artık durumlarına katlanmak zorunda değillerdi.Bu kitap, çağımızın bu yaygın bozukluğunun maskesini, nasılve neden geliştiklerini, neye benzediklerini ve psikoterapininonlarının değişmesine nasıl yardım ettiğini göstererek düşü-rüyor.

Bazı insanların hayatlarını egemenliği altında bulunduran,kısıtlayan ve daha düşük bir ölçüde hepimizin karşısına çı-kan psikolojik zorlukların kökenleri, sağlıklı bir gerçek ken-diliği kazanmak için alt edilmesi zorunlu olan gelişim engel-lerindedir. Bu engeller, başarılı olarak alt edildiğinde, sağlıklıbüyüme, hayatın zorlukları ve olanaklarına uyum için gereklikapasiteleri geliştiririz. Sadece güçlü bir gerçek kendiliğintemel ilkeleri kesin olarak öğretildiğinde, en derin ihtiyaç vearzularımızın sağlıklı, anlaşılır dışavurumlarıyla hayatlarımı-zı diğerleriyle yaşayabilir, paylaşabilir böylece doyum ve an-lam buluruz.

Winston Churchill’in muamma içindeki bir bilmeceye sarıl-mış gizem olarak Sovyet dışişleri politikası tanımı, gerçekkendilikleri şiddetli bir biçimde bozulmuş ve hayatlarınasahte bir kendilik tarafından egemen olunmuş insanlarla

Page 11: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xi

çalışmanın klinik ikilemini, dramatik bir biçimde vurgular.Biz, kişilik bozukluklarını bugünkü görüşümüzle anlamadanönce, onlar, semptomlarını tarif edip, engellenmiş, acı doluve gerçekleştirilmemiş hayatlarını, terapistler ve danışman-larla paylaşarak yıllardır psikoterapiye geliyorlardı. Kafalarıkarışmış olarak ve kararsızlık içinde, şaşırtıcı ve paradoksal,tutarsız ve çelişkili olan hayat hikâyelerini sunuyorlardı.

Eğer hastalarımızın kafası karamışsa bizim de kafamız ka-rışmıştı. Tek bir hastayı bile izlediğimizde, bölümleri açılmışolan hikâye kafa karıştırıcı, çelişkili semptomlarla dolu görü-nüyordu. Kafa karışıklığımızı örtmek için bu hastalara“borderline” tanısı koyuyorduk, çünkü nevrotikten daha has-ta, ancak psikotik olarak sınıflandırılabilecek kadar hastadeğillerdi. Sınırda, arada bir yerdeydiler. Bu çöp kutusu te-rim, gereğine uygun olarak tanımlayıcı görünmesine rağmen,hastanın sorununun ne olduğundan çok konuyla ilgili cahil-liğimizi anlatıyordu.

Borderline ve narsisistik bozukluklarla ilgili çok az şey anla-şıldığından, tedavi başarısızlıkları yaygındı. Bu hastaları çev-releyen bütün tutarsızlıklar ortasında, tek tutarlı bulgu iyi-leşmedikleriydi. Klinik raporlar bu başarısızlığı onaylıyordu.Sistematik çalışmalar yoktu.

Ara sıra, hastaların iyileşmeye ve bazı alanlarda kendileriniaktive etmeye başladıklarını görebiliyorduk, ancak diğer za-manlarda ne biz ne de onlar yol alabiliyorduk. Bir terapist,hastanın, gerçekle daha çok iletişim içine girerek bir an içingöze batan semptomların çabucak hafiflediğini, bir sonrakian ise hastanın tuhaf bir takım eyleme vurum veya bağımlı

Page 12: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xii

davranışlarda bulunduğunu görürdü. Semptomların çok tu-tarsız oluşu, çoğu zaman klinisyeni, hastaya bir borderlineveya narsisistik kişilik bozukluğu tanısı koyması konusundauyarırdı. Bu semptomlara dayalı betimleyici yaklaşım, bozuk-luğun en şaşırtıcı, paradoksal ve yüzeysel yönlerine odaklan-dığı için yanıltıcı oluyordu. Borderline hastalarla ilgili kaynakokumak, bize borderline kişilik bozukluğu olan bir hastayıanlatmaktan çok, terapistler için problemin karmaşıklığınıanlattı.

Her uzmanın probleme bakışı kendi geçmişine ve eğitiminebağlıydı. Psikiyatristler, klinik betimleyici yaklaşımı vurgula-yarak, problemin bir çeşit şizofreni olabileceğini ileri sürüpfazla miktarda sınıflandırma kullandılar: başlangıç aşama-sında olan şizofreni, gizli şizofreni, ayakta tedavi edilen şi-zofreni, sahte-nevrotik şizofreni ve kronik farklılaşmamışşizofreni. Diğer terapistler, kronik şiddetli kişilik bozukluğu,kronik şiddetli karakter bozukluğu ve narsisistik karakterbozukluğu gibi sınıflandırmaları tercih ettiler. Diğer yandan,ödipal çatışmayı vurgulayan klasik içgüdüsel teoride eğitil-miş olan analistler, problemi, dört beş yaş civarı ödipal evre-den kaynaklanan bir nevroz olarak gördüler ve tedaviyi bunabağlı olarak yaptılar. Tedavi tekniği –bilinçdışının yorumu-hastanın terapötik ihtiyaçlarını karşılamadı ve bu yüzdentedavi işe yaramadı. Bu zorluklar, mesleğin yavaş yavaş var-dığı borderline hastalar tedavi edilemez sonucunu destekle-di. Gerçek şu ki, bu hastalar betimleyici psikiyatrik yaklaşım-la klasik analitik yaklaşım arasındaki sahipsiz bölgede yeralıyorlardı. Onlara yönelik başarılı hiçbir tedavi olmadığı

Page 13: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xiii

için, terapistler sadece destekleyici terapi önerme eğilimdey-diler.

Borderline ve narsisistik hastaları başarılı biçimde tedavietmekle ilgili bu olumsuz tutum, terapistlerin, yeni buluşlar-dan haberdar olmadıkları birçok alanda bugüne dek varlığınısürdürmüştür. Bu tutumun çoğu kez meslekten olmayançevrelerde ve medyada yaygın olması bu kitabı yazmamdakien önemli sebeplerden biridir. Uygun tedavi verilmiş herhasta olmasa da birçok hasta, gelişimsel problemlerini altedebilecek ve bu şekilde gerçek kendilikleri ortaya çıkacaktır.

Kariyerimin ilk yıllarında, beni sonunda borderline venarsisistik problemlerin kaynakları, gelişimleri ve onları altetmek için etkin bir tedavi süreciyle ilgili bir anlayışa götüre-cek yola sokacağını biraz kavrayarak, hastaneye yatırılmışergenler üzerinde bir takip araştırması projesine başladım. Oilk yıllarda borderline açmazı ilgimi çekmeye başladığında,kendimi rastlantı eseri birbirini tamamlayan iki araştırmadeneyinin ortasında buldum: Mahler’in normal kendiliğinanne-çocuk gözlem çalışmaları aracılığıyla erken gelişimiüzerine çalışması ve kendi ergen hastalarımın o aynı normalsürecin başarısızlıklarını dramatik bir biçimde tarif etmesi vegöstermesi.1 İkisini bir araya getirmek, gizemi anlamadaönemli bir kapı açtı.

Son hamle, kendiliğin erken pre-ödipal gelişiminin ve ilgiliyapılarının bir teorisi olan nesne ilişkileri teorisinden doğdu.Bu üç çeşit çalışmayı, alandaki diğer araştırmaların katkıla-rıyla beraber birleştiren bulgularımı, borderline kişilik bo-zukluğunun gerçek kendiliğin pre-ödipal evredeki bir geli-

Page 14: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xiv

şimsel duraklamasından kaynaklandığını görüş halinde birtezde anlattım. Bu tez, 1975 Margaret Mahler’i onurlandırmasempozyumunda sunuldu. Sonunda gizemin aydınlatıldığın-dan –en azından kendim için- ve borderline psikopatolojisi-ne yepyeni bir bakış açısının getirildiğinden emin hissettim.Yıllardan beri borderline hastaların yanlış anlaşılmasını ka-rakterize etmiş olan algısal sterotipler alt edilmişti.

Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı.Artık borderline hastalarla sadece var olan semptomlarınagöre çalışmakla yetinmek zorunda değildim. Problemin baş-ladığı psikodinamik düzeyi ve zaman içinde nasıl sürüp gitti-ğini anlamak ve onlarla uğraşmak istiyordum. İkinci olarak,odakta problemin köklerinin yattığı kritik gelişim evresi ola-rak ödipal evreden pre-ödipal evreye bir kayma vardı.

Umudum bu kitabın hem meslekten olmayan okuyucularahem de alandaki profesyonellere borderline veya narsisistikbozukluktan mağdur olan insanların çapraşık arka planlarınıanlamakta yardım etmesidir. Bu bozuklukların kaynaklarınıve birçok vakada başarısı kanıtlanmış tedaviyi anlayarakokuyucular, hiçbir zaman gerçek kendiliği tamamen ortayaçıkmamış aile üyeleri, arkadaşları, meslektaşları ve hastala-rıyla ilişkileri için iç görü sağlayabilirler. Gerçek kendiliğişiddetli biçimde bozulmuş bireyler için psikoterapi artık mü-cadelelerinde yoksunluk ve terk edilmişlikten kurtulmak içinbir can yeleği ve travmalarının üstesinden gelmeleri, ruhları-nı yeniden yapılandırmaları ve hayatın ana akışına yenidenkatılmaları için bir yol gösterici olabilir. Umarım takip eden

Page 15: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xv

bölümlerde sunulmuş olan hastaların hayatları, gelişen ken-diliğin zorlukları ve kırılganlıklarına ışık tutarak, hepimizi,kendiliklerimiz, kırılganlıklarımız ve diğerleriyle olan ilişki-lerimizde daha iyi bir anlayışa götürecektir.

Page 16: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xvi

TEŞEKKÜR(LER)

Brunner/Mazel’a malzemeyi önceki kitaplarımdan bu kitaptakullanmak üzere uyarlamama imkân tanıdıkları için minnet-tarım. Baş editör Laura Wolff, yayın danışmanı Edith Lewisve The Free Press’teki metin düzenleyicisi Kennie Lyman’ınyanı sıra Tom Cowman’a bu kitabın hazırlanışındaki uzmanyardımı için teşekkür etmek istiyorum.

Page 17: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

xvii

Sık sık, bir insanın karakterinitanımlamanın en iyi yolunun, kişi

karşılaştığı zaman kendini en derin veyoğun biçimde aktif ve canlı hissettiğibelirli zihinsel ve ahlaki tutumu arayıp

bulmak olacağını düşünmüşümdür.Bu tip anlarda içeride konuşan ve

“Bu gerçek benim!” diyen bir ses vardır.

Karısına bir mektupta William James, 1878

Page 18: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla
Page 19: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

I. BölümSAHTE KENDİLİK

İçsel Sabotajcı

“Korkarım ki bir aşk ilişkisini berbat etmek üzereyim” diyekendini açtı 35 yaşındaki uzun boylu, mavi gözlü aktrisJennifer. Öğleden sonra rol aldığı pembe dizide canlandırdığıdiğer kadınların aşk ilişkilerini berbat etme yeteneğine sahiphükmeder karakterden söz etmiyordu. Kendinden bahsedi-yordu.

Jennifer’ın televizyonda canlandırdığı popüler, güçlü iradelikarakter profesyonel markası olmuş ve son zamanlardakumpanyada benzeri bir karakteri övgü dolu eleştirileri ar-tırmak için canlandırmış, sahneyi de kamera kadar iyi idareedeceğini ispat etmişti. Ama ne eleştiriler, ne de hayranları-nın mektupları, onun gerçekten kendiyle veya bir aktris ola-rak yeteneğiyle ilgili iyi hissetmesini sağlamamıştı. Güçlü biryönetmen ve ustalıkla işlenmiş bir senaryo olmadan onunoyunculuktaki doğal sezgisi azdı ve bunu biliyordu. Aktrisolarak kendi hayatından tecrübelerini kullanabileceği birtarza sahip değildi, çünkü sıkça “oldukça değersiz” olduğunuhissettiği hayatını istikrarlı yönlendirme veya hayatında olupbitenlerle ilgili kendi kendini anlama konusunda zayıftı. Akt-ris olarak kariyerini uygun bulmayan anne babasının ziyaret-lerinden sonra kendisi bile oyunculukta kalıp kalmamakta

Page 20: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

2 GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN

şüphe etti ve çoğu kez ciddi olarak onların dileklerine uyma-yı ve bir başka işe atılmayı göz önünde bulundurdu.

Jennifer bir yıldan biraz daha fazla zamandır benimle psiko-terapideydi ve onun 37 yaşındaki dişçi Rodger’la bir başlayanbir biten ilişkisi yeniden eşiğe doğru gidiyor gibi görünüyor-du. Ona sık sık Rodger’da ne gördüğünü sordum ve onuncevabı hep benzer türdeydi. “O sağlam, istikrarlı, iyi bir mes-lek sahibi. Ben güvenebileceğim bir erkekle olmayı seviyo-rum. O başarılı bir kariyere sahip ve bu benim hayatıma bi-raz denge katıyor.”

Jennifer’ın hala kavrayamadığı, ilişkinin ne sağlam ne de is-tikrarlı olduğuydu, aksine güvenilmez olduğu ve hayatınıdengelemediğiydi. Dahası onun itirazlarına rağmen bu aşırıgüvenilmezliğe gereksinim duyuyor gibi görünüyordu ki, builişki sadece karışmış olduğu sallantılı, kısa dönemli ilişkilerserisinin sonuncusuydu.

Daha önceki olaylardan cevabının ne olacağını tahmin etmişolmama rağmen mevcut problemin ne olduğunu sordum.“Paskalya yaklaşıyor ve Rodger daha önce verdiği bahardaevlenme sözünden korkuyor. Aslında sadece korkmuyor,bana karşı olan duyguları da soğuyor.”

Rodger’ın onu sıkça sevdiğini söylemesine rağmen duygula-rının ona karşı her zaman donuk olduğunu ve bunun geç-mişte –yeniden bir olayın Rodger’ın derin sevgi göstermektezorlanan, aslında duygusuz, heyecansız bir kişi olduğunuJennifer’a hatırlatmasına dek yeniden bir araya gelmeleriylesonuçlanan ayrılıkları bu kadar sık yaşamış olmalarının se-beplerinden biri olduğunu hatırlattım. Bunları kabul etti,

Page 21: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

Sahte Kendilik 3

ancak Rodger’in çok sarıldığını ve öptüğünü söyledi, bunlaronu memnun ediyor ve görünen o ki ona bir miktar tatminsunuyordu, ama seksi televizyon karakterinin aksine Jenniferseksle hiç ilgilenmiyordu. O yumuşak ve sevgi dolu ön se-vişmeye daha çok karşılık veriyordu, Rodger’ın bu konuda birşikâyeti yoktu ve fiziksel ilişkilerinden memnun görünüyor-du.

“Bak, yaşlanıyorum ve hiç evlenmedim. Otuz beş yolun yarı-sı, öyle değil mi? Yakında benim için hiç kimse olmayacak.Onu sevdiğimi biliyorum, ama o kendini adamıyor ve birbi-rimizi neredeyse bir yıldır tanıyoruz. Yanlış olan ne? Bağlılıkistemek konusunda fazla talepkar mı davranıyorum? Bendemi bir şey var, onda mı? Ya da her ikimizde de mi?”

Onun alttan reddedilme korkularıyla desteklenen güvence vesevgiye olan ölçüsüz gereksinimiyle ilgili geçmişte konuş-muştuk. Bu kısmen, reddedilmenin büyük rol oynadığı birkariyerle şiddetleniyordu. Jennifer sabit bir işi olmadığı zorzamanlarda kendine destek olması için ilişkilerine dayanma-yı öğrenmişti. Yalnız olmaktan nefret ediyordu ve yeni tanış-tığı bir arkadaşın veya bir tanıdığının teşvikiyle geçici ilgialanları geliştirebileceği halde başka hiçbir sürekli ilgi alanıve meşgalesi yoktu. Hayatının her anını doldurma ihtiyacın-da olduğunu fark etti ve meşgul olmadığında boş ve amaçsızolmaktan şikâyet eder oldu.

Oyunculuğun doğasının, oyuncunun kimliğinin merkezindeboş bir nüveye sahip olmasını gerektirip gerektirmediğinimerak ediyordu. Bu, birçok oyuncu arkadaşının kendilerinedaha geniş bir yelpazedeki karakterleri canlandırmalarına

Page 22: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

4 GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN

izin verdiğine inandıkları için gurur duydukları bir noktaydı.Sahnede ve televizyonda çok inandırıcı olarak canlandırabil-diği duyguları yokmuş gibi davranan kadınlardan gelen uzakbir haykırış olduğunu yürekten bildiği bu özelliğin, onu,kendi gerçek kendiliğini bulmaktan giderek uzaklaştıraca-ğından korkuyordu.

Jennifer’ın güvence gereksinimi ilk oyunculuk rolünü eldeetmeden çok önce başlamıştı. Rodger sadece ona uygunsuzgibi gözüken uzun erkekler sırasının en sonundaydı. Şablonhep benzerdi: İlişkiye girerdi, daha çok sevgi göstermesiniveya daha çok söz vermesini talep ederdi, erkek geri çekilirdi,Jennifer’ın onu kaybetme korkusu büyürdü ve ilişki dağılırdı.Şimdi lisede genç kız oluşundan bu yana tekrar eden bu aynısahneyi yeniden oynamak üzereydi.

“Rodger’ı hafta sonunda gördüm ve seviştik. Bana karşı çokiyiydi. Ama sonra tamamen hasta hissettim, midem bile bu-landı. O kadar gergin hissettim ki, orayı terk edip evimedönmek zorunda kaldım. Onunla birkaç gün için beraberolamayacağımı biliyordum. Sonra kendimi suçlu ve yalnızhissettim ve ona geri gittim ve nikâhla ilgili konuştuk, ama ozamanlamanın doğru olduğu konusunda emin olmadığınısöyledi. Yeniden perişan hissettim ve evime yalnız döndüm.Onun doğru insan olmadığını bilmeme rağmen beni seventek insandan ayrı olmaya dayanamıyorum.”

19 yaşındaki Pam, şiddetli panik atak geçirdiği için üniversi-teden birinci yılında ayrılmış. Lisedeyken üstün bir öğren-ciymiş, ama öz saygı yoksunluğu başarıları karşılığında kredialmasını veya onlardan bilim alanında bir kariyere hazırla-

Page 23: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

Sahte Kendilik 5

mak için faydalanmasını önlemiş. Üniversitede kendini ver-memiş ve oldukça soyutlanmış bir hayat sürmüş, diğerlerin-den, arkadaşı olarak gördüğü öğrencilerden bile kopmuş.Spor organizasyonları veya kampüs partilerine gitmemek içingenelde çalışması gerektiği bahanesine dayanarak sebeplerbulmuş; ama yurt odasında yalnız kaldığında nadir olarak birkitap karıştırmış. Bilime olan ilgisi azalmış ve üniversitenintoplumda seçkin itibarı olan ve en önce bu üniversiteyi seç-mesindeki sebepler arasında olan bilim kulüpleri(ne) vekampüs ekoloji projelerine katılım davetlerini geri çevirmiş.

Bazı günler o kadar depresif hissetmiş ki, odasından bile çı-kamamış. Yatağında kalmış ve ara sıra daha iyi bir hayat üze-rine olsa da, daha sık olarak çocukların kötü yetişkinler veyahayvanlar tarafından yenildiği Hansel ve Gretel veya KırmızıBaşlıklı Kız gibi peri masalları şeklini aldığında çocukluğun-dan onun ilgisini çekmiş olan yamyamlık sergileyen fantezi-lerini sadece hafifletebilmek için gündüz düşlerine dalmış.Bazı zamanlarda çocuk, diğer zamanlarda da yalayıp yutancanavar olduğunu düşlemiş.

“Umurumda değildi. Çaresiz ve yalnız hissediyordum. Benihiç kimse sevmiyordu. Ben de yatakta kalıyor ve fantezileriçinde kayboluyordum.”

Gündüz düşleri, kendilik-yıkıcı bir faaliyet değildir. Fantezigenelde yaratıcılığın ana nedenidir. Birçok ünlü sanat eseri,bilimsel buluşlar ve ticari girişimler, ilk olarak yaratıcılarınıntuhaf derin düşüncelerinde başlamıştır. Hayal kurmanınönemi içeriğine ve daha önemlisi neden bizim onlarla meş-gul olduğumuza dayanır. Gerçeğin sınırlamalarından kur-

Page 24: GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN...Yeni yaklaşım, benim düşünceme göre iki kaymayı getiriyor-du. İlk olarak betimleyiciden psikodinamiğe bir kayma vardı. Artık borderline hastalarla

6 GERÇEK KENDİLİĞİ ARARKEN

tulmuş olarak duygu ve düşüncelerimizi deneyim ve tecrübeyoluyla sınayarak, anlamayı isteyerek ve hayata geçirmek içinplanlar yaparak onlara esneklik kazandırabiliriz. Sağlıklı fan-teziler, kendiliğinden oluşurlar ve esnektirler, gezinebilir veneşe dolu hareket edebilirler –yaratıcılık için de gerekli birön koşuldur.

Bununla birlikte Pam’in fantezileri iki sebepten dolayı pato-lojikti: Yamyamlıkla ilgiliydiler ve kendi depresyon ve pani-ğinden kaçış olarak onu bir fantezi dünyasının içine çekmek-ten başka bir amaca hizmet etmiyorlardı. Çoğu zaman evdegeçirdiği tatil veya hafta sonlarında odasında kalır ve onuarayan eski arkadaşlarıyla görüşmeyi reddederdi. Anne baba-sına, okula veya flört etmeye olan ilgisinin azlığı ve onlaragöre “hayatını boşa harcıyor” olmasıyla ilgili tartışmalaragiriyordu. Genellikle bu tür tartışmaları, üzerinde düşünecekbirçok şey olduğunu söyleyerek sonlandırır, hayal kurmayave fantezi dünyasına teslim olacağı odasına çekilirdi. Hayatı-nı zenginleştirmek veya işlemeyen eski örüntüleri yenidenbiçimlendirmek veya yeni örüntüler yaratmak yerine gündüzdüşleri onu hareketsiz kılmış, çaresiz ve sevimsiz olduğuduygularının tuzağına düşmüştü.

Martha’nın durumu Pam’in durumuna bir çeşitlemeydi. O dakendinin sevimsiz olduğunu düşünüyordu ve üniversiteyisondan bir önceki yıl depresyon yüzünden terk etmişti. “Ar-tık sınıfa gitmeyi başaramıyordum, bu yüzden televizyondayarışma programları izleyip yemek yiyip yurtta oturuyordum.Şimdi çok kilo almış olduğum için kendimden hoşlanmıyo-rum ve çıkacak birilerini bulmak için çok sıkı rekabet yap-