24
GÜNDEM Gündem oku, gündemi yakala... GÜNDEM 26 Şubat 2016 Y›l: 19 Haftalık Siyasi ve Aktüel Gazete Sayı: 967 Fiyatı: 0.80 Euro Gündem oku, gündemi yakala... Göçmen sorunu tırmanışa geçti Ülkedeki mülteci sorunu son günlerde tırmanışa geçti. Komşu ülke Makedonya’nın (FYROM) Yunanistan sınırını kapatması üzerine binlerce göçmen sınıra yığıldı. Yunanistan, Avusturya’nın mültecilerin geçiş güzergahında yer alan Batı Balkan ülkeleri ile yapacağı toplantıya çağrılmadığı gerekçesiyle Viyana’ya protesto notası verdi. »15 İskeçe’de, sigara içme yasağı denetimlerinde çok sayıda iş yerine ceza kesildiği bildirildi. »3 İskeçe’deki iş yerlerine sigara cezası Sağlık alanında işbirliğini görüştüler Türkiye’den Başbakanlık Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu üyesi Dr. Selim Mutgan, 25 Şubat Perşembe günü Batı Trakya’yı ziyaret ederek temaslarda bulundu. »7 19’da 11’de ekonomi spor “AB, insan hakları ihlallerini görmezden geldi” HP Pavilion Gaming’i inceleyelim 4’te “Mihailidis şirketinin borçlarını ödemeye hazırız” 23’te Salih Dursun’un kırmızı kartı dünya basınında BİR ayı dolduran çiftçi eylemleri devam ediyor. Çiftçi ve hayvan besicileri ile Başbakan Aleksis Çipras arasında yapılan görüşme sonuç getirmedi. Çiftçiler ülke genelindeki eylemlerine ve barikatlara devam kararı aldı. Hükümetin açıkladığı önlemleri yetersiz bulan çiftçiler, tutumlarını sertleştirme niyetinde. » 6 RODOP iline bağlı bazı köylerde, “Rodop İli Pomakları” adı altında bir anketin yapıldığı öğrenildi. Araştırmanın amacının Rodop ilindeki “Pomaklar” ve yaşadıkları sorunlar hakkında bilgi toplamak olduğu ifade ediliyor. »7 “Pomak anketi” kafaları karıştırdı bilim dünya ÖNÜMEZDEKİ dönem dernek olarak aktif bir yönetim şekli benimseyeceklerini söyleyen Salih Ahmet, İskeçe’deki kardeş öğretmen derneğiyle yakın bir işbirliğine gideceklerini vurguladı. Eğitim alanındaki işbirliğinin tüm azınlık kurumlarıyla da sağlanacağını belirtti. Batı Trakya Türk azınlık eğitimindeki sorunların son yıllarda arttığını dile getiren dernek başkanı, bu konudaki temel sorunu “iyi niyetin olmaması” olarak nitelendirdi. “Didaskalio” konusundaki görüşlerini de dile getiren Ahmet, “Dernek yönetimi olarak Didaskalio’ya karşıyız. Gerektiği gibi eğitim veremeyeceğine inandığımız için karşıyız.” diye konuştu. »8, 9 Çiftçi “barikata devam” dedi! Rodop – Meriç İlleri SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği’nin yeni başkanı Salih Ahmet GÜNDEM’e konuştu. 27 yıldır Rodop ve Meriç illerindeki köy okullarında öğretmenlik yaptığını belirten dernek başkanı, azınlık eğitiminin sorunlarını yakından yaşadığını söyledi. “Azınlık eğitimi için ortak mücadele şart” »12-13 gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 1

gündemioku, GÜNDEM yakala

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEMGün­dem

oku,­

gün­de­mi­

ya­ka­la... GÜN­DEM26 Şubat 2016 Y› l : 19 Haf ta l ı k S i ya s i ve Ak tü e l Ga ze te Say ı: 967 Fi ya t ı : 0 .80 Eu ro

Gün­dem

oku,­

gün­de­mi­

ya­ka­la...

Göçmen sorunutırmanışa geçtiÜlkedeki mülteci sorunu songünlerde tırmanışa geçti. Komşu ülkeMakedonya’nın (FYROM) Yunanistansınırını kapatması üzerine binlercegöçmen sınıra yığıldı. Yunanistan,Avusturya’nın mültecilerin geçişgüzergahında yer alan Batı Balkanülkeleri ile yapacağı toplantıyaçağrılmadığı gerekçesiyle Viyana’yaprotesto notası verdi. »15

İskeçe’de, sigara içme yasağıdenetimlerinde çok sayıda iş yerineceza kesildiği bildirildi. »3

İskeçe’deki iş yerlerine sigara cezası

Sağlık alanındaişbirliğinigörüştülerTürkiye’den Başbakanlık SağlıkTurizmi Koordinasyon Kurulu üyesi Dr.Selim Mutgan, 25 Şubat Perşembegünü Batı Trakya’yı ziyaret ederektemaslarda bulundu. »7

19’da 11’de

ekonomi spor

“AB, insan hakları ihlallerini

görmezden geldi”

HP Pavilion Gaming’i

inceleyelim 4’te

“Mihailidis şirketininborçlarını ödemeye

hazırız” 23’te

Salih Dursun’unkırmızı kartı dünya

basınında

BİR ayı doldurançiftçi eylemleri devamediyor. Çiftçi ve hayvanbesicileri ile BaşbakanAleksis Çipras arasındayapılan görüşme sonuçgetirmedi. Çiftçiler ülkegenelindekieylemlerine vebarikatlara devamkararı aldı. Hükümetinaçıkladığı önlemleriyetersiz bulan çiftçiler,tutumlarınısertleştirme niyetinde.» 6

RODOP iline bağlı bazıköylerde, “Rodop İliPomakları” adı altında biranketin yapıldığı öğrenildi.Araştırmanın amacınınRodop ilindeki “Pomaklar”ve yaşadıkları sorunlarhakkında bilgi toplamakolduğu ifade ediliyor. »7

“Pomakanketi”kafalarıkarıştırdı

bilimdünya

ÖNÜMEZDEKİ dönemdernek olarak aktif bir yönetimşekli benimseyeceklerinisöyleyen Salih Ahmet,İskeçe’deki kardeş öğretmenderneğiyle yakın bir işbirliğinegideceklerini vurguladı. Eğitimalanındaki işbirliğinin tümazınlık kurumlarıyla dasağlanacağını belirtti.

Batı Trakya Türk azınlıkeğitimindeki sorunların sonyıllarda arttığını dile getirendernek başkanı, bu konudakitemel sorunu “iyi niyetinolmaması” olarak nitelendirdi.

“Didaskalio” konusundakigörüşlerini de dile getirenAhmet, “Dernek yönetimiolarak Didaskalio’ya karşıyız.Gerektiği gibi eğitimveremeyeceğine inandığımıziçin karşıyız.” diye konuştu.»8, 9

Çiftçi “barikata devam” dedi!

Rodop – Meriç İlleri SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği’nin yenibaşkanı Salih Ahmet GÜNDEM’e konuştu. 27 yıldır Rodop ve Meriçillerindeki köy okullarında öğretmenlik yaptığını belirten dernekbaşkanı, azınlık eğitiminin sorunlarını yakından yaşadığını söyledi.

“Azınlık eğitimi için ortak mücadele şart”

»12-13

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 1

Page 2: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber2 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber2 23 Ekim 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 6 Kasım 20152 GÜN­DEM­haber2 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber2 23 Ekim 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 26 Şubat 20162

RODOP ilinin YassıköyBelediyesi’ne bağlı BüyükMüselim köyü halkı, 19 ŞubatCuma günü Türkiye’nin başkentiAnkara’da meydana gelen terörsaldırısında şehit olanlar içinMevlid-i Şerif okuttu.

Gümülcine SeçilmişMüftülüğü’ne bağlı din görevlisiAhmet Arif, Büyük Müselim Köyüdin görevlileri Mehmet MustafaHalil, Raif Hasan ve Ahmet

Abdurrahman tarafından okunanmevlidin duasını GümülcineSeçilmiş Müftüsü İbrahim Şerifyaptı. Günün anlam ve öneminibelirten bir konuşma da yapanMüftü Şerif, terör saldırısındaşehit olanların ailelerine veTürkiye devletine başsağlığıdileklerinde bulundu.

İbrahim Şerif, Büyük Müselimköylülerini söz konusugirişimlerinden dolayı tebrik etti.

Türkiye’deki şehitler için mevlitokutuldu

SÖPA mezunu öğretmendernekleri Ankara’daki terör saldırısını kınadı

GÜMÜLCİNE ve İskeçe’deki SÖPA mezunuöğretmen dernekleri, 17 Şubat Çarşamba akşamımeydana gelen terör saldırısını yayımladıklarıaçıklamalarla kınadı.

RODOP – MERİÇ SÖPA MEZUNUÖĞRETMENLER DERNEĞİRodop – Meriç illeri Selanik Özel PedagojiAkademisi Mezunu Öğretmenler Derneği’ninaçıklaması şöyle:

“Türkiye Cumhuhuriyeti başkenti Ankara’da17 Şubat 2016 Çarşamba akşamı yapılan hainterör saldırısında çok sayıda masum insanınhayatını kaybettiğini büyük üzüntü ile öğrenmişbulunuyoruz.

Terör nereden gelirse gelsin, kime yapılırsayapılsın asla kabul edilemez bir eylemdir.Alçakça düzenlenen bu saldırıyı nefret veşiddetle kınıyor, saldırıda hayatını kaybedenasker ve sivillere Allah’tan rahmet; ailelerine,

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Türk Milletinebaşsağlığı, yaralılara acil şifalar, kederliailelerine sabırlar diliyoruz.”

İSKEÇE İLİ SÖPA MEZUNU ÖĞRETMENLER DERNEĞİKonuyla ilgili olarak İskeçe İli SÖPA MezunuAzınlık Okulları Öğretmenler Derneği’ninaçıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:

“17 Şubat 2016 Çarşamba akşamı, Ankara’daTürk Silahlı Kuvvetleri personelini taşıyanaraçlara yapılan hain terör saldırısında çoksayıda masum insanın hayatını kaybettiğini yinebüyük üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.Alçakça düzenlenen bu saldırıyı nefret veşiddetle kınıyor, saldırıda hayatını kaybedenasker ve sivillere Allah’tan rahmet; ailelerine,Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Türk Milletinebaşsağlığı, yaralılara acil şifalar, kederliailelerine sabır diliyoruz.”

İlhan Ahmet’tenDavutoğlu’na taziye mektubu

RODOP Milletvekili İlhan Ahmet, Türkiye’nin başkenti Ankara’dameydana gelen terör saldırısı sonrası Türkiye Başbakanı AhmetDavutoğlu’na taziye dileklerini içeren bir mektup gönderdi.

Milletvekili İlhan Ahmet terör saldırısını kınadığı mektubunda,saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına isesabır diledi.

Milletvekili İlhan Ahmet, Başbakan Davutoğlu’na gönderdiğimektubunda şu ifadelere yer verdi:

“Başta terör olmak üzere şiddetin her türüne karşı olduğumu birkez daha belirterek, sorunların çözümünde terörden beslenen her türakıla karşı sağduyu, demokrasi ve insan haklarının galip geleceğinedair inancımı dile getirmek isterim.

Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik, bütünlük ve istikrarını bozmayayönelik ard arda düzenlenen bu saldırıların arkasındaki teröristzihniyet, hayatını kaybeden masum insanların kanında boğulmayamahkumdur. Türk Milleti’ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başsağlığıdiler, akraba ve kardeş topluluklar olarak Türkiye Cumhuriyeti’ninacısını her zaman derinden hisseden tüm Türk dünyası gibi BatıTrakya Müslüman Türk azınlığının da, bu zorlu günlerinde de TürkMilleti’nin yanında olduğunu belirtmek isterim.”

SALİH AHMETNURETTİN KIYICI

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 2

Page 3: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber26 Şubat 2016 3

DOĞU Makedonya - Trakya bölgesindekiSİRİZA milletvekilleri bakanlarla görüşerek,bölgedeki ekonomik ve yerel toplumu ilgilendirensorunları ele aldılar.

Konuyla ilgili olarak SİRİZA Partisi’ndenyapılan açıklamada, bölge milletvekillerininhükümetin önde gelen bakanlarıyla görüştüğübelirtilerek, bölge halkını yakından ilgilendiren veson altı yılın ekonomik kriziyle büyüyensorunların çözümü için gerekli koordinasyonunsağlanmak istendiği kaydedildi.

Konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle:“İlk görüşme 16 Şubat, Salı günü Ekonomi,Kalkınma ve Turizm Bakanı Yorgos Stathakis veKalkınma Bakan Yardımcısı, ESPA ProjeleriKoordinatörü Aleksis Haritsis ile yapıldı.Toplantıda, Bölgenin Kalkınma Planı, meclisesunulacak yeni Kalkınma Yasası ve ESPA projelerikoordinasyonu gündem maddeleri arasındaydı.Milletvekilleri geçtiğimiz yıllarda sanayileşmedeyaşanan çöküşü, dolayısıyla Doğu Makedonya veTrakya Bölgesinde GSMH’da görülen düşüşü,artan işsizliği vurguladılar. Aynı zamanda ESPA2014-2020 projelerinin gerçek ekonomiye, alt

yapıya ve kalkınmaya yönelmesini istediler. Bukonuda belirli kalkınma önerilerinideğerlendirecek bir çalışma grubunuoluşturmada anlaştılar. ESPA 2014-2020projelerini tanıtacak etkinlikleri düzenlemeyikararlaştırdılar. İkinci görüşme 17 Şubat,Çarşamba günü Çalışma Bakan Yardımcısı,istihdam konularında yetkili Rania Andonopuluile oldu. Milletvekilleri işsizler için uygulamayakonacak tüm projeler hakkında bilgi alırken,Bakan Yardımcısı R. Andonopulu aranankriterleri açıkladı. Ayrıca önemli değişiklikleri,işsizlerin hakları konusunda yapılan olumlugelişmeleri vurguladı.

Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi istihdamprojelerinin ana hatları belirtildi ve sosyalekonomiye özellikle değinildi. Bakanlıktakiyetkililer Sosyal Ekonomi Destek Merkezlerininyakında oluşturulacağını ve 3-4 ay içinde faaliyetegeçeceğini bildirdiler.”

Doğu Makedonya ve Trakya bölgesindekiSİRİZA milletvekillerinin görüşmelerinin devamedeceği bildirildi.

SİRİZA milletvekilleribölge sorunlarınıbakanlara aktardı

SA Hİ Bİ: HüL YA EmİNGe nel mü dür ve Ya y›n Yö net me ni: Hül ya Emin

Ya z› ‹ş le ri: Ozan Ah me toğ luAd res: P. mavromihali 4-6 Ko mo ti ni 69100

Tel- Fax: 2531070929ema il: gun dem@ote net.gr

web si te si: www.gun dem ga ze te si.com

ABO NE ŞART LA RIY›l l›k (52 sa y›) 40 Eu ro. Ku ru luş lar: 100 Eu ro.

Be le di ye ler:150 Eu ro. Res mi Da ire ler:200 Eu ro.Yurtd› ş›:100 Eu ro.

Ιδιοκτὴτρια-Εκδὸτρια: Χουλγιὰ ΕμὶνΓενικὴ Διευθὺντρια: Χουλγιὰ ΕμὶνΣυντὰκτης: Οζὰν ΑχμὲτογλουΠ. Μαυρομιχὰλη 4-6 ΚΟΜΟΤΗΝΗ 69100Τηλ - φαξ: 25310 70929Κωδικὸς: 2764

İskeçe’deki iş yerlerine sigara cezasıİSKEÇE’de, 19 Şubat Cuma

günü başlayan ve hafta sonuboyunca süren sigara içmeyasağı denetimlerinde çoksayıda iş yerine cezakesildiği bildirildi.

Müfettişler, İskeçemerkez ve civar bölgelerdebulunan özellikle kafe vetavernalara yaptıklarıbaskınlarda sigara yasağınauyulup uyulmadığınıdenetlediler. Sigara yasağınauymayan işletmelere ceza

kesildi. Esnaf ise denetim vecezalardan

şikayetçioldu.

DOĞU Makedonya - Trakya SİRİZA milletvekilleri-nin bakanlarla yaptıkları görüşmelerle, bölge halkı-nı yakından ilgilendiren ve ekonomik krizle büyü-yen sorunların çözümü için gerekli koordinasyonunsağlanmak istendiği kaydedildi.

Philip Morris ilebasma tipi tütüniçin anlaşmaimzalandı

DÜNYACA ünlü Phillip Morris şirketi, Yunanistan’dan doğu(Basma) tipi tütün alımıyla ilgili üç yıllık anlaşmaya imza attı.Phillip Morris ve bu şirkete bağlı Papastratos firması ile TarımBakanlığı arasında imzalanan anlaşmaya göre, Phillip MorrisYunanistan’dan üç yıl boyunca basma tipi tütün satın alacak.

Anlaşma, Başbakan Aleksis Çipras’ın da hazır bulunduğu birtörenle imzalandı. Tarım Bakanı Vangelis Apostolu, imzatöreninden sonra yaptığı açıklamada, Philip Morris şirketinin2016 – 2018 yılları arasında Yunanistan’daki tütünüreticilerinden tütün alacağını belirtti. Anlaşma uyarınca şirketin alacağı tütün miktarı 30 bin ton olacak. Bakan Apostolu,devlet ve özel sektörün işbirliğine gittiği bir anlaşma olduğunukaydederek, dünyaca ünlü şirketle varılan anlaşmanın ülkedekitütün üreticisine destek vereceğini söyledi.

Philip Morris şirketi Genel Müdürü Andreas Kalancopulos da,anlaşmanın Yunanistan’daki 30 bin tütün üreticisi ve işçisineönemli ölçüde destek vereceğini ifade etti ve şirketin çalışmasıiçin de gerekli olan doğu tipi tütünün temin edilmesini garantialtına aldığını dile getirdi. Kalancopulos, bu zor dönemde ülkeekonomisini desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

Pamuk primleriönümüzdekigünlerde ödenecek

TARIM Bakanı Vangelis Apostolu, pamuk üreticilerineprimlerin önümüzdeki günlerde verileceğini söyledi.

MEGA televizyon kanalına konuşan Apostolu, pamuküreticilerinin hesaplarına toplam 180 milyon euro tutarındaprim yatırılacağını açıkladı.

Primlerin 2015 yılında üretilen ve 31 Ocak 2016 tarihine kadarçırçır fabrikalarına teslim edilen pamukları kapsayacağını dilegetiren Apostolu, bağlantılı primin vergiye tabi tutulmayacağınıifade etti.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 3

Page 4: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber 26 Şubat 20164

İş adamı Levent Sadık Ahmet, Ethnos gazetesine haber olduYunanistan’ın önde gelen ulusalgazetelerinden Ethnos, 21 Şubat Pazargünkü sayısında Rodop eski bağımsızmilletvekili ve DEB Partisi kurucusu Dr.Sadık Ahmet’in oğlu iş adamı Levent SadıkAhmet’in ticari faaliyetlerini sayfalarınataşıdı. Hristos Telidis imzalı haber, “Azınlıkmilletvekilinin oğlu Yunan pamuğunun‘Baronu’ oldu” başlığıyla verildi.

ETHNOS gazetesi iş adamı LeventSadık Ahmet’ı sayfalarına taşıdı.

“Eski milletvekili ve Dostluk EşitlikBarış Partisi’nin kurucusu olan, Temmuz1995 yılında şüpheli bir trafik kazasındahayatını kaybeden Dr. Sadık Ahmet’inoğlu Levent Sadık Ahmet, 2014 yılındaülkenin 308 milyon euro değerindetarımsal ürününü ihraç ederek,Yunanistan pamuğunun ‘baronu’ halinegeldi.” ifadelerine yer verilen haberdeLevent Sadık Ahmet’in, Yunanistanpamuğunun en büyük alıcısı olduğuhatırlatıldı.

Haberde Mesleklerarası Pamuk ÖrgütüBaşkanı NikosSkopianos’unverdiği bilgiyedayanarak, işadamı Ahmet’in,Yunanistan’dakipamuk üretimininher yıl %50 ile%70’ini satınaldığı kaydedildi.İşadamı LeventSadık Ahmet’inson dönemdetütün pazarına dagirdiği, azınlığınüretimini yurtdışına pazarlamakistediği veTrakya’da tütünüretimi yapanimalat birimikurmayıplanladığı ifade edildi.

Levent Sadık Ahmet’in ticarifaaliyetlerine geniş yer ayıran Ethnosgazetesinin haberi şöyle devam etti:“Türkiye’nin en büyük pamuk işlemeşirketlerinden biri olan DCD Traiding,komşu ülkedeki 32 şirkete ve fabrikayaYunan pamuğunu satmaktadır. Sözkonusu holding tekstil sektöründe dünyadördüncüsü, Avrupa’da ise ilk sırada yeralmaktadır.

Aksine Yunanistan’da, imalat sanayisektörü yıllardır çökmüş vaziyette. Sonuçolarak ülkemizde tekstil sanayide büyükdüşüşün ardından, nispeten iyi kalitedeolan ve tarımsal üretimin % 8’ine tekabüleden Yunaistan pamuğunun da hiçbirkatma değeri yoktur. Levent SadıkAhmet’in verdiği imaj ciddi, eğitimli,kozmopolit ve modern bir kişilik olduğuyönünde, ayrıca büyük pazarlara örneğinİstanbul’dan New York’a, Tokyo’ya veBrezilya’ya sürekli olarak seyahat eden,Türkiye’nin en önde gelen tanınmışişadamlarıyla, ayrıca dünya çapındakipamuk kuruluşlarıyla işbirliği yapan bir

iş adamı. İşkolik olsa da, fırsatbulduğunda kış ve yaz tatillerine giden,seyahatlerini büyük ölçüde özel uçağıylayapan ve özel hayatını mümkün mertebehaber malzemesi yapmadan yaşamayaçaba gösteren bir kişiliktir.”

İşadamı Ahmet’in ödemelerkonusunda son derece düzenli olduğu dabelirtilen haberde, Trikala TarımKooperatifi Ahileas Liurtas’ın konuylailgili açıklamalarına yer verildi. LeventSadık Ahmet’in “iş birliğine açık vegüvenilen bir iş adamı olduğunu,ödemelerini günlük olarak yaptığını, hiçkimseyi zor durumda bırakmadığını ve

Yunanistanpamuğunun en büyükpazarlamacısı olduğu”ifadelerine yerverildi.”

Ethnos gazetesininhaberinde, iş adamıLevent SadıkAhmet’in, azınlıklasıkı bir bağı olduğu,babasının ismindendolayı kendisinebüyük bir sorumlulukyüklendiği belirtildi.Levent SadıkAhmet’in, babasınınve 2014 yılındayapılan AvrupaParlamentosuseçimlerinde en büyükbaşarıyı İskeçe veGümülcine

şehirlerinde gösteren DEB Partisi’ninfikirlerini sürdürdüğü vurgulandı.

Evli ve iki çocuk babası olan LeventSadık Ahmet’in eşinin Trakyalı olduğu veİstanbul’un yanı sıra Gümülcine’ninSirkeli köyünde de ikamet ettiğini beyanettiği kaydedildi.

Levent Sadık Ahmet’in, 7-8 Aralıktarihlerinde DEB Partisi yeni genelmerkezine düzenlenen saldırı sırasındababasının kaza yaptığı arabanın garip birşekilde çalınması ile gündeme geldiğinihatırlatan Ethnos gazetesinin haberişöyle devam etti: “1995 yılındamilletvekilinin arabası İskeçe-Gümülcineyolunda 62 yaşında bir çiftçininkullandığı traktör ile çarpışmıştı. SadıkAhmet ailesi ve azınlık çevresi meydanagelen kazanın arkasında kimliği belirsizkişilerin parmağı olduğunainanmaktadırlar. Türk idarecileröldüğünden bu yana Sadık Ahmet’isadece Trakya’da değil, Türkiye’de dekahramanlaştırmaya, hatta onu birsembol haline getirme çabasına girdiler.Vefat eden milletvekilinin ailesi hayatını

“Mihailidis tütünşirketinin borçlarınıödemeye hazırız”

BATI Trakyalı iş adamı Levent SadıkAhmet, Mihailidis tütün şirketininbölgemizdeki üreticilere olanborçlarını, sözkonusu şirketle işbirliğikarşılığında ödemeye hazır olduğunuaçıkladı.

GÜNDEM gazetesine konuşan işadamı Levent Sadık Ahmet, Mihailidistütün şirketiyle işbirliğine gitmelerihalinde Batı Trakya’daki tütünüreticilerine borç ödemelerini hemenyapabileceğini vurguladı.

Levent Sadık Ahmet şöyle konuştu:“Mihailidis tütün şirketinin BatıTrakya’daki tütün üreticisineborcunun olduğu malum. Bu şirketinbölgedeki tütün üreticisine olanborcunu ödemek kaydıyla, kendileriyleişbirliğine gitmeye hazırız. Buçerçevede bölgedeki tütün üreticilerinede ekonomik katkı sağlayabileceğimizi

düşünüyorum. Bölge halkının bunafazlasıyla ihtiyacı olduğunu hepimizçok iyi biliyoruz. Mihailidis tütünşirketinin kabul etmesi halindekendileriyle işbirliğinegidebileceğimize inanıyorum.”

“TÜTÜN İŞLEME TESİSİ İÇİNÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ”Öte yandan, Levent Sadık Ahmet tütünişleme tesisi oluşturmak içinçalışmalara devam ettiklerini de ifadeetti. Geçtiğimiz yıl Trakya TütünÜreticileri Kooperatifi tarafındanoluşturulan tütün şirketi BASMA AŞ ilemenajerlik anlaşması imzalayan SadıkAhmet, bölgede tütün işleme tesisikurmaya hazır olduklarını, bu konuylailgili olarak kooperatifle birlikteçalışmaya devam ettiklerini sözlerineekledi.

İstanbul’da devam ettirdi ve Türk devletitarafından önemli ölçüde maddi vemanevi destek gördü. Levent SadıkAhmet, DEB Partisi yeni genel merkezineyapılan saldırıdan sonra, Gümülcine’yegitme amacıyla, Atina’daki iş temaslarınıyarıda keserek özel uçakla Kavala’dakiHrisupoli havalimanına geldi. BaşbakanÇipras’ın bizzat kendisine hitap ederek,saldırının ve hırsızlık olayının kendileriniçok üzdüğünü belirtti.”

Levent Sadık Ahmet’in, Gümülcinelibir doktorun oğlundan önemli birişadamlığına sıçradığı, Türkiye’de çokönemli ekonomik bir faktör olduğu, DışEkonomik İlişkiler Kurumu’nun (DEİK)Yönetim Kurulu, Tarım Konseyi ve Türk –

Yunan İş Kurulu’nda bulunduğuhatırlatılan gazete haberinde, Japonya,Vietnam, Endonezya gibi pazarlara daaçıldığı ifade edildi.

“SLOGANIM ZORU SEÇMEK”Birinci sayfadan verilen haber şöyle sonaerdi: “Bizzat Levent Sadık Ahmetsloganının ‘zoru seçmek’ olduğunusöylüyor. Kendisi için kolay olanın BatıTrakya’da kalıp siyasetle uğraşmakolduğunu; kendisinin ise ticareti seçerekdolayısıyla zoru tercih ettiğini, budurumun da kendisini mutlu ettiğini vebu şekilde halkına daha faydalıolacağına inandığını söyledi.”

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 4

Page 5: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber26 Şubat 2016 5

ÜÜç haftadır gazetemizdeSelanik Üniversitesibünyesinde oluşturulacak

İslam Bilimleri Bölümü ve bunun BatıTrakya Müslüman Türk azınlığınaetkisini ele aldık. Bu bölümün görevisadece İslam dinini bilimsel açıdanincelemek ve İslam dini ilahiyatçısıyetiştirmek olmayacak. Bunun yanı sırasözkonusu bölümün bir görevi dahaolacak. Batı Trakya Türk azınlığına dinadamı yetiştirmek fakültenin görevleriarasında yer alacak.

İşte tam da bu noktada Batı TrakyaMüslüman Türk azınlığının söz söylemeve bu konuya müdahale etme, taleptebulunma hakkı doğuyor. Zira, bubölümden mezun olacak azınlıkmensuplarının 240 İmam Yasasıuygulaması çerçevesindedeğerlendirileceği ve “İerodidaskalos”

(din öğreticisi) olarak azınlıktoplumuna “hizmet” etmesiöngörülüyor. Eğer Batı Trakya’dakiazınlık mensubuysanız ve bufakülteden mezun olduysanız, devletsizi “İerodidaskos” olarak kadrosunaalacak, maaşa bağlayacak ve azınlıkçocuklarına İslam dinini Yunancaöğretmek üzere devlet okullarına tayinedecek. Böylelikle eleman sıkıntısıçekilen 240 İmam Yasası uygulaması ve“İerodidaskalos” kadrosu için deeleman yetiştirilmiş olacak.

Selanik’teki bu bölüm olur mu,olmaz mı yorumlarına mahal vermemekadına, Eğitim Bakanlığı Genel SekreteriYannis Pantis geçtiğimiz günlerdekatıldığı bir panelde konuya değinmiş.Pantis, Selanik Üniversitesi’ndeki İslamBilimleri Bölümü’nün önümüzdekieğitim yılından itibaren hayata

geçeceğini söylemiş. Bu yıl yapılacaküniversite sınavlarında söz konusubölümün tercihler arasında yeralacağını ifade etmiş.

Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı,statüsünün belirlendiği, azınlık buradakalırken haklarının belirlendiğiuluslararası anlaşmalar uyarınca eğitimve din konularında özerkliğe sahip.Azınlık din ve eğitim konularında sözhakkına sahip. Azınlık, bu ülkeyegöçmen veya mülteci olarak gelmedi.Uluslararası anlaşmalarla buradabırakıldı. Dolayısıyla bu anlaşmalara,sözleşmelere aykırı noktalarda tepkigöstermek ve görüşünü söylemekdurumundadır.

Devletin, “Biz azınlığa verilen dinieğitimi kontrol altına alıyoruz, busayede olası aşırı çevreleri vefundamentalistleri engelliyoruz” gibibir söylemi de kabul edilemez. Çünkübu söylem Batı Trakya şartlarında sonderece abartılı ve diğer ülkeleriyanıltmaya yönelik yanlış ve maksatlıbir anlayıştır. Çünkü bu uygulamanındoğrusu, “Biz azınlığı eğitimde olduğugibi, kurumsal yapılarında olduğu gibi,din ve din eğitimi konusunda da tam birkontrol altına aldık, söz hakkına sahipolmasını engelledik.” olması gerekir.

Şunu da ifade etmek gerekir ki,zaten 240 İmam Yasası, azınlığı dinialanda tam kontrol altına almayayönelik bir girişimdi. Selanik’te

oluşturulacak İslam Bilimleri Bölümüde bu yapıya eleman yetiştirmeyeyönelik olarak hayata geçirilmekisteniyor. Bu projenin bir benzeribundan yıllar önce azınlık eğitimindeuygulandı. Şimdi sıra din alanına geldi.

Eğitim Bakanlığı GenelSekreteri’nden öğreniyoruz ki, bölümönümüzdeki eğitim yılından itibarenfaaliyete geçiyor. Böyle bir bölümünaçılması veya açılmamasına tabii kiazınlık karar vermeyecek. Ancak bubölüm azınlığın din işlerine müdahalearacı haline getirildiği andan itibarenazınlığın söz söyleme, tepki gösterme,talepte bulunma hakkı hiçbir şekildeengellenemez. Batı Trakya Türktoplumu henüz konuya mesafeliduruyor. Bu konuda kurumsal bir tepkihenüz yok. Devlet, 240 İmamYasası’nda olduğu gibi, müftülükmeselesinde olduğu gibi, azınlıkeğitiminde olduğu gibi, son olarakazınlık eğitimiyle ilgili yasadeğişikliğinde olduğu gibi Batı TrakyaMüslüman Türk azınlığının görüşünü,tepkisini dikkate almadan çizdiği planıuygulamaya koyuyor. İşin başındafarklı hükümetlerin, farklı partilerin vedeğişik isimlerin olmasının bu gayretietkilemediği tecrübeyle sabit artık.

Devlet azınlığı ilgilendiren konulardabu şekilde hareket ediyor. Peki azınlıkne yapıyor?

Ozan AHMETOĞLU

Azınlık ne yapıyor?

HAYATIN İÇİNDEN

oza nah me tog lu2003@ya ho o.gr

ABTTF’denBrüksel’e çalışma ziyareti

AVRUPA Batı Trakya TürkFederasyonu (ABTTF), 24 ŞubatÇarşamba günü Brüksel’de baştaAvrupa Parlamentosu’nda (AP) olmaküzere bir dizi çalışma toplantısıgerçekleştirdi. ABTTF Başkanı HalitHabipoğlu, Başkan Yardımcısı SamiYusuf ve ABTTF Brüksel temsilcisininde katıldığı çalışma ziyaretlerinde, APmilletvekilleri Soraya Post (İsveç/S&D-Sosyalistler ve Demokratlar) veAngelika Mlinar (Avusturya/ALDE-Liberal Demokratlar) ile birarayagörüşüldü. Ayrıca, Macaristan’ın ABDaimi Temsilciliği’nden Dr. KrisztianManzinger ile Macaristan DaimiTemsilcilik binasında bir görüşmegerçekleştirildi.

AZINLIĞIN SORUNLARI VE BÖLGEDE YAŞANAN SON GELİŞMELER AKTARILDIÇalışma ziyareti kapsamında ilkgörüşme, Macaristan’ın AB DaimiTemsilciliği’nde ikinci sekreter olarakgörev yapan Dr. Krisztian Manzinger ileyapıldı. Daha önce de Manzinger ile biraraya gelen ABTTF yetkilileri, BatıTrakya’da yaşanan son olaylarhakkında bilgi verdi. Görüşmede,İskeçe Müftüsü Ahmet Mete’ye yönelik

tehdit mektupları ve DEB Partisi genelmerkezine yapılan ırkçı saldırı dilegetirildi.

Görüşmelere AvrupaParlamentosu’nda devam eden ABTTFheyeti, ilk olarak Sivil Özgürlükler,Adalet ve İçişleri Komisyonu üyesiİsveç milletvekili Soraya Post ilebiraraya geldi. Post ile ilk defagörüşmekten duyduğu memnuniyetidile getiren ABTTF Başkanı Habipoğlu,Batı Trakya Türk azınlığının baştaeğitim ve dini özgürlük alındakarşılaştığı sorunları aktardı.Habipoğlu, ABTTF’nin uluslararasıalanda yürüttüğü çalışmalar hakkındada bilgi verdi.

ABTTF heyetinin son görüşmesiAvusturya’yı temsil eden APmilletvekili Angelika Mlinar ile AP’dekiofisinde gerçekleşti. ABTTF Başkanı,Batı Trakya Türk azınlığınınörgütlenme özgürlüğü alanında ciddisorunlar yaşadığını belirterek, Avrupaİnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)İskeçe Türk Birliği, Rodop İli TürkKadınları Kültür Derneği ve Meriç İliAzınlık Gençlik Derneği ile ilgili 2007 ve2008 yıllarında aldığı üç kararınYunanistan tarafından halenuygulanmadığını dile getirdi.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 5

Page 6: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber 26 Şubat 20166

Başbakanla görüşme sonuç vermedi,çiftçi eylemleri devam ediyor

BAŞBAKANLA GÖRÜŞMEOcak ayında başlayan ve bir aydır eylemyapan çiftçi ve hayvan besicileritemsilcileri Başbakan Aleksis Çipras’lagörütü. 22 Şubat Pazartesi günügerçekleşen görüşmeye ülke genelindekieylemci çiftçilerin oluşturduğubarikatların yarısı katılırken, diğer yarısıtalepleri dikkate alınmadığı ve müzakeresürecinde çiftçi temsilcileri arasındaayrım yapıldığı gerekçesiyle yer almadı.

Başbakan Çipras ve diğer bakanlarlayapılan görüşme, Atina’daBaşbakanlık’ta gerçekleştirildi.Görüşmeye, ülke genelinden 50civarında çiftçi barikatından temsilcilerkatıldı. Makedonya, Trakya ve Girit’teki

çiftçi ve hayvan besicileri ile balıkçılarınyanı sıra Yunanistan Komünist Partisitarafından desteklenen Nikeabölgesindeki barikatın temsil ettiğieylemci çiftçiler Başbakanla yapılangörüşmede yer almadı.

ÇİFTÇİ TEMSİLCİLERİ:“EYLEMLERİN GELECEĞİNEBARİKATLAR KARAR VERECEK”Beş saat süren görüşme sonrasında çiftçitemsilcileri verimli bir diyalogyapıldığına dikkat çekerek, eylemlerleilgili kararın barikatlarda yapılacaktoplantılarda alınacağını belirttiler.

ÇİPRAS: “REFORMLARI BİRLİKTE PLANLAYALIM”Başbakan Aleksis Çipras ise tarımalanında yapılacak reformların çiftçitemsilcileriyle birlikte planlanması içinbaşlatılan diyaloğun uzun vadeliolmasını önerdi. Çipras, çiftçi temsilcileritarafından ortaya konan önerileri,diyalog için olumlu başlangıç olaraknitelendirdi.

“Tüm görüş ve seslere açığız” diyenÇipras, çiftçi hareketinin olgunlaştığınıve özgün bir ifade gücüne sahipolabileceğini söyledi. Çiftçitemsilcilerinin görüşleri dikkatealmadan tarım politikasınınbelirlenemeyeceğini kaydeden Çipras,“Fakat tarım politikasını belirlerken deson beş yılda ekonomi alanında yaşananyıkımı görmezden gelemeyiz. 2010yılında milli gelir 245 milyarken 2015yılında bu rakam 175 milyara geriledi.”diye konuştu.

Çipras, diyaloğa ve sorunlara çözümbulmaya açık olduğunu, bunu iyi niyetlehayata geçirme kararlılığında olduğunusöyledi.

Çiftçi temsilcilerinin BaşbakanÇipras’la yaptıkları görüşmede TarımBakanı Vangelis Apostolu, Tarım BakanYardımcısı Markos Bolaris, ÇalışmaBakanı Yorgos Katrungalos, ÇalışmaBakan Yardımcısı Anastasios Petropulos,Hükümet Sözcüsü Olga Gerovasili ileSİRİZA milletvekilleri Sokratis Famellosve Stavros Arahovitis de hazır bulundu.

ÇİFTÇİLER TATMİN OLMADIBir aydır eylemlerine devam eden çiftçive hayvan besicileri, Başbakan AleksisÇipras’la yaptıkları görüşmeden tatminolmadı. Çiftçiler ülke genelindeoluşturdukları barikatlarda eylemleredevam kararı aldı. Larisa iline bağlıTembi bölgesindeki barikatın temsilettiği çiftçiler başta olmak üzere 50civarında barikat temsilcisinin 22 ŞubatPazartesi günü Başbakan Çipras’layaptığı görüşmeden olumlu sonuççıkmadı.

Başbakanlıkta yapılan görüşmedensonra kendi bölgelerine dönen çiftçitemsilcileri, yaptıkları değerlendirmedehükümetin taleplerine cevap vermediği

kanaatine varıp, eylemlere devam kararıaldı.

Yunanistan’ı kuzey ve güney olmaküzere ikiye bölen Tembi barikatında 22Şubat Pazartesi akşamı yapılan genelkurul sonrasında hükümetin yaptığıaçıklamalar yetersiz bulundu ve eylemedevam kararı alındı. Tembi bölgesindekiçiftçi ve hayvan besicileri yolu trafiğekapatarak, eyleme kaldıkları yerdendevam etti.

Diğer barikatlarda da benzer kararlaralındı. Başbakanla yapılan görüşmeyekatılan Mikrothives ve Morayarımadasındaki barikatlar da eylemedevam kararı alarak, “Hükümetten dahaiyi bir teklif bekliyorduk” açıklamasındabulundular.

Bir ayı doldurançiftçi eylemleri

devam ediyor. Çiftçive hayvan besicileriile Başbakan Aleksis

Çipras arasındayapılan görüşmesonuç getirmedi.

Çiftçiler ülkegenelindeki

eylemlerine vebarikatlara devam

kararı aldı.Hükümetin

açıkladığı önlemleriyetersiz bulan

çiftçiler, tutumlarınısertleştirme

niyetinde.

YUNANİSTAN Devlet TelevizyonuERT’in ana haber bülteni, stüdyoyubasarak bildiri okumak isteyen 15kişilik anarşist grubun eyleminedeniyle yarıda kesildi.Çıkan arbedesırasında bir kameraman ciddi şekildeyaralanırken, 22 kişi gözaltına alındı.

ERT’in yayın hayatına başlamasının50. yıldönümü nedeniyle düzenlenenözel haber bülteninde, “Ruvikonas”isimli anarşist grup bildiri okumakistedi. Olay, Yunanistan KomünistPartsi Milletvekili Liana Kanelli’nin,

ana haber bültenine konuk olarakkatıldığı sırada meydana geldi.

Haber bültenini sunan tecrübeligazeteci Panos Haritos ile MilletvekiliLiana Kanelli’nin uğradığı şaşkınlıkekrana yansırken, stüdyodaki gürültüizleyicilere kadar ulaştı. Bununüzerine yayına ara verildi. Haberbülteni on dakikalık aradan sonrayeninde başladı.

Hatırlanacağı üzere “Ruvikonas”isimli anarşist grup geçtiğimiz aylardada parlamentoya baskın düzenlemişti.

Anarşistler ana haberbültenini bastı

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 6

Page 7: gündemioku, GÜNDEM yakala

7GÜN­DEM­haber26 Şubat 2016 7

DOSTLIK Eşitlik Barış (DEB) Partisi,“Rodop ili Pomakları” adı altındabölgede yapılan bir araştırmayla ilgiliyazılı açıklama yayımladı.Azınlığın etnik kimliğiyleoynanan oyunlaratepki gösteren DEBPartisi, bu türgirişimlerinyeniden başgöstermesinintoplumsalbarışaçısındanendişe vericiolduğunuvurguladı.

“Batı TrakyaMüslüman Türkkimliğine saygı bekliyoruz”başlığıyla yayımlanan DEB Partisi’ninaçıklamasında, azınlığın değerlerine,kimliğine ve kültürüne yönelik olumsuzpolitika ve uygulamalardan vazgeçilmesiistendi.

“BU TÜR GİRİŞİMLERİN YENİNDEN KENDİNİ GÖSTERMESİ ENDİŞE VERİCİ”DEB Partisi’nin açıklamasında şuifadelere yer verildi: “Batı TrakyaMüslüman Türk azınlığının birlik vebütünlüğüne yönelik bazı girişimlerinyeniden kendini göstermesi bölgedekitoplumsal barış ve huzur açısındanendişe vericidir. Azınlık basınındayayınlanan haberlere göre; Rodopilindeki bazı köylerde sözde “Rodop iliPomakları” hakkında araştırma ve anketyapılmaktadır.”

“AZINLIĞIN KİMLİĞİNE VEKÜLTÜRÜNE YÖNELİK OLUMSUZ

POLİTİKALARDANVAZGEÇİLMELİDİR”

Batı Trakya Türkazınlığının etnik

kimliğiyleoynanmasına izinverilmeyeceğininbelirtildiğiaçıklama şöyledevam etti:“Azınlık

sorunlarınınçözümsüzlüğe

mahkûm edildiği,eski sorunlara

yenilerinin eklendiği,azınlık toplumunun devletten

talep ettiklerinin yerine getirilmediği,ekonomik krizin azınlık köylerini kasıpkavurduğu bir dönemde Türk azınlığınetnik kimliğiyle ilgili çeşitli oyunlarınoynanmasına ve bu konuda hedefşaşırtılmasına Batı Trakya MüslümanTürk azınlığı müsaade etmeyecektir.Azınlık karşıtı girişimleri ve hareketlerikendine amaç edinen çevrelerin çok iyibilmesi gerekir ki; Batı TrakyaMüslüman Türk azınlığı bölgedeki huzurve barışı bozmaya yönelik ve azınlığıkışkırtmaya yönelik gayretlere alışıktır vebunlara izin vermeyecektir. Azınlığındeğerlerine, kimliğine ve kültürüneyönelik olumsuz politika veuygulamaların doğuracağı sonuçlar çokdaha iyi analiz edilmeli ve bunlardan biran önce vazgeçilmelidir.”

RODOP iline bağlı bazı köylerde,“Rodop İli Pomakları” adı altında biranketin yapıldığı öğrenildi. Edinilenbilgiye göre, bazı kişiler özellikleKozlukebir Belediyesi’ne bağlı bazıköyleri ziyaret ederek “Rodop İliPomakları” adı altında bir anket yapıyor.

ARAŞTIRMAYI YAPAN KURUM VEYA KİŞİ BELİRTİLMİYOR“Soru Listesi – Rodop ili Pomakları”başlığıyla hazırlanan anketin yükseklisans çerçevesinde yapılan biraraştırmada kullanılacağı belirtiliyor.

Türkçe ve Yunanca olarak hazırlananankette 23 soru yer alıyor. Araştırmanınamacının Rodop ilindeki “Pomaklar” veyaşadıkları sorunlar hakkında bilgitoplamak olduğu ifade ediliyor.

Soruların çoğunluğunda bölge insanı“Pomak” olarak adlandırılıp, etnikköken, milli bilinç, dil gibi özel konularlailgili olarak bilgi toplanmaya çalışılıyor.

Sözkonusu araştırma ve anketi isekimin veya hangi kurumun yaptığı bellideğil. Araştırmayı gerçekleştiren kurum,kişi ya da kişilerin ankette belirtilmemesidikkat çekiyor. Soru listesinde herhangibir kuruluş logosu da yer almıyor. Kötübir Türkçe ve imla hataları ile yazılmışankette; “Pomakların kökeni” ,“Pomakların ana dili” , “Azınlıkokullarında hangi dil okutulmalıdır” gibisorular yer alıyor.

Rodop ilinin özellikle dağlıkbölgesindeki bazı köylerde halka yönelikolarak yapıldığı bildirilen ankette,“Pomakların dini nedir?”, “Türk kökenlibir Müslümanı, Pomak Müslümanındanayırt edebilir misiniz?”, “Sizce Müslümançocuklar hangi okula gitmeli?” gibisorular dikkat çekiyor.

Sözkonusu anketi yapan kişilerin bazıköylerde azınlık mensuplarından tepki

gördüğü ve köyden apar topar ayrılmakzorunda kaldığı da gelen haberlerarasında.

Ayrıca anketi yapanların, anketkağıdını soydaşlara vermek istemediği vebundan kaçındığı da belirtiliyor.

“POMAKLARIN KÜLTÜRÜNÜTANITACAK VE ONLARA İŞ İMKANI SAĞLAYACAK BİR ÖZELŞİRKETİN OLUŞTURULMASINI İSTERMİSİNİZ?” Anketin sondan ikinci sorusu da hayliilginç: “Pomakların kültürünü tanıtacakve aynı zamanda Pomakların kültür vegeleneklerini ortaya çıkartarak onlara işimkanı sağlayan özel bir şirketinoluşturulmasını ister misiniz?”

Bu soru, halkın “Pomak” kültürününtanıtılmasına olan bakış açısınıöğrenmenin yanı sıra, geleceğe dönük birproje hazırlığı olarak da göze batıyor.

ESKİ YÖNTEMLER MİBENİMSENİYOR? Batı Trakya Türk azınlığını milli kimlikaçısından bölüp parçalamaya vebütünlüğünü zedelemeye yönelikçalışmalar bundan bir süre öncesinekadar çok modaydı. Anlaşılan o ki,azınlık aleyhine ilginç ve ilginç olduğukadar soru işaretleriyle dolu“hareketlerden” biriyle daha karşıkarşıya olabiliriz.

Bölgede barış ve huzur içindeyaşamak isteyen azınlığın sinir uçlarınadokunan, azınlığı rahatsız edecek icraatve girişimlerin son dönemde artmışolması dikkat çekici. Azınlığın daha çokgeçmişte muhatap olduğu bir takımyöntemlerin yine karşımıza çıkıyorolmasının sebebi acaba nedir?

DEB Partisi: “BatıTrakya MüslümanTürk kimliğine saygıbekliyoruz”

KULİS... KULİS...“Rodop ili Pomakları” için araştırma...

Sağlık alanında Türk – Yunan işbirliğini görüştülerTÜRKİYE’den Başbakanlık Sağlık Turizmi

Koordinasyon Kurulu üyesi Dr. Selim Mutgan, 25 ŞubatPerşembe günü Batı Trakya’yı ziyaret ederek temaslardabulundu.

İlk olarak Gümülcine Devlet Hastanesi Müdürlüğü’negeçici olarak atanan Kostas Mavromatidis, Kulak BurunBurun Boğaz (KBB) Kliniği Müdürü Dr. MehmetEminoğlu ve Anestezi Bölüm Müdürü ve aynı zamandaYunanistan Tabipler Odası Rodop ili temsilcisi Dr.Bülent Kamiloğlu ile bir görüşme gerçekleştiren Dr.Selim Mutgan, iki ülke arasında sağlık turizmikonusunda yapılabilecek girişimleri değerlendirdi.

Ziyaretle ilgili olarak GÜNDEM’e bilgi veren KulakBurun Boğaz Kliniği Müdürü Dr. Mehmet Eminoğlu,“Görüşmede daha çok sağlık turizmi ve bu konuda heriki ülkenin önümüzdeki dönemde ne gibi çalışmalaryapabileceği konularında görüş alışverişinde bulunduk.Örneğin Yunanistan’dan Türkiye’ye giden bir turistin, yada Türkiye’den Yunanistan’a gelen bir turistin, sağlıkalanında yaşayabileceği herhangi bir sıkıntının ortadankaldırılması için işbirliğinin şart olduğu ve bunun içinanlaşmaların imzalanması gerektiği konusundahemfikir olduğumuzu dile getirdik. Bunun yanı sıra,hastanın tercihine göre Yunanistan ya da Türkiye’deameliyat olabilmesi ya da başka bir sağlık hizmetialabilmesi konularını ele aldık. Buna da kısaca

‘turizmin sağlığı’ diyebiliriz.” diye konuştu.Dr. Eminoğlu, Selim Mutgan’ın, kendilerini

sonbaharda Ankara’da düzenlenecek geniş çaplı sağlıkkonferansına davet ettiğini söyledi.

Ziyaretle ilgili olarak Anestezi Bölüm Müdürü BülentKamiloğlu da GÜNDEM’e yaptığı değerlendirmede, Dr.Selim Mutgan ile yapılan görüşmelerin çok faydalıgeçtiğini belirtti. Şimdilik bölgemizin sağlık turizminepek elverişli olmadığını kaydeden Dr. Kamiloğlu, bukonuda iki ülke arasında yeni düzenlemelere veanlaşmalara ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Dr. Selim Mutgan, Doğu Makedonya - Trakya EyaletBaşkan Yardımcısı Mustafa Katrancı’yı da makamındaziyaret etti. Mutgan buradaki görüşmede, iki ülkevatandaşlarının diğer ülkeyi ziyaret ettiğinde sağlıksigortasının geçerli olmamasının ciddi sıkıntılardoğurduğunu ifade ederek, bu konuyla ilgili olarak ikiülke arasında sağlık sigortası anlaşmasınınimzalanması gerektiğini kaydetti.

Aynı gün Dr. Selim Mutgan, Rodop ili Tabipler OdasıBaşkanı Vasilis Lurbas ve yönetim kurulu üyelerininyanı sıra, diğer doktorların da yer aldığı toplantıyakatıldı. Toplantıda iki ülke arasında sağlık alanındaileriye dönük atılması gereken adımlar konusundagörüş alışverişinde bulunulduğu öğrenildi.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 7

Page 8: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber 26 Şubat 20168

“GÖREVİMİZİ EN İYİŞEKİLDE YAPMAYAÇALIŞACAĞIZ”Rodop – Meriç İlleri SÖPAMezunu ÖğretmenlerDerneği’nin 160’ın üzerindeüyesi olduğunu kaydedenBaşkan Salih Ahmet, kendisinibu göreve seçen tüm üyeleregösterdikleri güvenden dolayıteşekkür etti. “İki yıl boyuncaen iyi şekilde hizmet etmeyeçalışacağız” diyen Salih Ahmet,omuzlarındaki sorumluluğunbilincinde olduklarını söyledi.

Ahmet şöyle konuştu:“Arkadaşlarımız bize inandı vegüvendi. Onlara sonsuzteşekkürler. Verdikleri desteğin,gösterdikleri güvenin karşılığınıvermeye çalışacağız. Görevimizien iyi şekilde yapmayaçalışacağız. Bu önemligörevimizde bizlere yardımcıolmalarını, gerektiğinde yolgöstermelerini istiyoruz.”

“KAPANAN HER OKUL, KÖYVE KÖYLÜ İÇİN AÇIK KALANBİR YARADIR”

Son yıllarda kapatılan azınlıkokulu sayısının haylikabardığını dile getiren dernekbaşkanı Ahmet, şu anda Rodopve Meriç illerinde faal olanazınlık okullarının sayısının90’ın üzerinde olduğunusöyledi.

Ahmet, “Okul bir köy için enönemli kurumdur. En önemliyapıdır. Köylerimiz için cami ileokul en önemli kurumlardır. Neyazık ki Batı Trakya’da çoksayıda azınlık okulu kapatıldı.Bu son derece üzücüdür. Çünkükapanan her okul, köy ve köylüiçin açık kalan bir yara gibidir.Benim daha önce çalıştığım köy

okulları da kapatıldı. Buduyguyu iyi bilirim. Köy insanıkapanan okula bakmak dahiistemez. O binayı görmek dahiistemez. Okul, insanlar için enönemli kurumdur. En önemlibinadır. Kapısında top kilidiolan bir köy okulu, o köy içinçok büyük bir kayıptır. Biracıdır. İnşallah bundan sonrabu acıyı yaşamayız. Hiç bir köyokulu kapatılmaz. Dernekçilikve sendikal açıdanbaktığımızda, kadro kaybıdemektir. İşsizlik demektir.Azınlık okulu yoksa, azınlıköğretmeni de yok demektir.Öyleyse biz sendikacıöğretmenler, bir okulunkapatılmasına onay verecek enson kişi olmalıyız.” diyekonuştu.

“DERNEĞİN DEĞİŞİMEİHTİYACI VARDI”Dernek Başkanı Salih Ahmet,dernek kongresinin tartışmalıgeçtiğini belirterek, “Derneğinbir değişime ihtiyacı vardı. Budeğişimi gerçekleştirmek içindemokratik yollara başvurduk.Derneğimizin tüzüğündeöngörülen yöntemlere giderekseçim yaptık ve olması gerekendeğişim gerçekleştirilmiş oldu.Derneğimiz için, üyelerimiz içinhayırlı olmasını temenniediyorum.” dedi.

“AZINLIK EĞİTİMİ İÇİNORTAK MÜCADELE ŞART”Dernek olarak önümüzdekidönemde aktif bir yönetim şeklibenimseyeceklerini dile getirenAhmet, İskeçe’deki dernekle deyakın bir işbirliğinegideceklerini vurguladı.

İskeçe’deki SÖPA Mezunu

Azınlık Okulları ÖğretmenlerDerneği’nin son yıllarda sonderece aktif olduğunuhatırlatan Ahmet sözlerineşöyle devam etti: “Dernekolarak çıtayı yükseltmekistiyoruz. Tabii ki ortak amacıolan İskeçe’deki kardeşdernekle ve oradakimeslektaşlarımızla da sıkı birişbirliğine gideceğiz. Zatenbunun mesajını daha ilkgünden itibaren verdik. İskeçeliarkadaşların derneğimizeyaptığı ziyaretten sonra, biz deiadeyi ziyarette bulunduk. Buanlayışla devam etmek ve ikidernek olarak ortak mücadelevermek istiyoruz. Azınlıkeğitimindeki sorunların çokluğuve bu sorunların ciddiyetimalum. Azınlık eğitimindekisorunlarnı çözümü için ortakmücadele etmek zorundayız. İkidernekte de bu irade var.”

“İLK ORTAKKARARLARIMIZI ALDIK”İskeçe’deki dernekle ilk ortakkararlarını aldıklarını ifadeeden Rodop – Meriç illeri SÖPAMezunu Öğretmenler DerneğiBaşkanı Salih Ahmet,“Sözleşmeli olarak görev yapanmeslektaşlarımızın sorunları vebunun yanı sıra azınlıkokullarının kapatılmamasıylailgili talebimizi bakana ilettik.Bunu yaparken iki dernekolarak, yani İskeçe veGümülcine’deki derneklerolarak hazırladığımız ortakyazıyı bakana gönderdik.Bundan sonra da gerek sendikalkonularda, gerekse azınlıkeğitiminin sorunlarıyla ilgiliolarak iki dernek müşterekhareket edeceğiz vetaleplerimizi bu şekildebakanlığa ve idarecilereileteceğiz.” dedi.

“EĞİTİMDEKİ SORUNLARINÇÖZÜMÜ İÇİN İYİ NİYETİSTİYORUZ”Batı Trakya Türk azınlıkeğitimindeki sorunların sonyıllarda arttığını dile getirendernek başkanı Salih Ahmet, bukonudaki temel sorunu “iyiniyetin olmaması” olaraknitelendirdi. Salih Ahmet şöylekonuştu: “Azınlık eğitimi çokciddi bir konudur. Azınlıkeğitimindeki sorunlar da neyazık ki çok fazla. Keşke bualanda belli başlı sorunlarçözüme kavuşturulabilseydi.Azınlık eğitimindekiproblemlerin çözümekavuşabilmesi içinhükümetlerde ve bakanlıklardaiyi niyetin olması gerekiyor.Bizim sorunlarımızın çözümekavuşturulması için iradeolması lazım. Ne yazık ki şu anakadar bu iradenin olduğunusöyleyemeyiz.”

“DEDEAĞAÇ’TAKİDİDASKALİO PROJESİYLEHEMFİKİR DEĞİLİZ”Başkanlık görevini devraldıktansonra GÜNDEM’e konuşanRodop – Meriç illeri SÖPAMezunu Öğretmeneler DerneğiBaşkanı Salih Ahmet, azınlıkilkokullarında Türkçe öğretmeniyetiştirmek üzere açılmasıplanlanan Dedeağaç’takiöğretmen okulu (Didaskalio)konusuna da değindi.“Didaskalio” fikrine karşıolduklarını ifade eden SalihAhmet, “Bu konuda Didaskalioprojesiyle hemfikir değiliz.Normal bir üniversiteeğitiminden sonra bir veyabirbuçuk yıl hem Türkçe hemYunanca eğitim veren birokuldan mezun olup da Türkçeöğretmeni olmak pek mümkün

değil. İskeçe derneği bukonudaki fikirlerini defalarcadile getirdi. Azınlık kurumlarıda bu Didaskalio fikrinemesafeli yaklaştı. Biz de dernekyönetimi olarak Didaskalio’yakarşıyız. Gerektiği gibi eğitimveremeyeceğine inandığımıziçin karşıyız. Ancak bukonudaki fikirlerimizi dernekolarak önümüzdeki dönemdeayrıntılı bir şekildeaçıklayacağız.” diye konuştu.

Ahmet, dernek olarak tümazınlık eğitimi konusundakigörüşlerini önümüzdekidönemde dile getireceklerinibelirtti.

“TÜRKÇE – YUNANCAEĞİTİM VERECEK AZINLIKANAOKULU İSTİYORUZ”Azınlık anaokulu taleplerini dedeğerlendiren Ahmet, “Bizöteden beri azınlıkanaokullarını savunduk. İkidilli, yani Türkçe ve Yunancaeğitim verecek azınlıkanaokullarını savunduk veazınlık anaokullarını istiyoruz.Bu konuda isteğimiz vetalebimiz gayet açık ve net. Çiftdilli yani Türkçe ve Yunancaolmak üzere azınlık ilkokulumodelinde anaokullarınkurulması zaruridir. Yetkililerinbu konuda azınlığın sesinedikkat etmesi gerekiyor.” dedi.

“DEVLET İLKOKULLARINAGİDEN ÇOCUK SAYISIARTIYOR”Devlet ilkokullarına gidenazınlık mensubu öğrencisayısında artış yaşandığınıkaydeden dernek başkanı SalihAhmet, “Devlet okullarınagiden azınlık öğrenci sayısındason yıllarda artış olduğubiliniyor.

“Azınlık eğitimi için ortak mücadele şart”Rodop – Meriç İlleri SÖPA MezunuÖğretmenler Derneği’nin yenibaşkanı Salih Ahmet GÜNDEM’ekonuştu. 27 yıldır Rodop ve Meriçillerindeki köy okullarındaöğretmenlik yaptığını belirtençiçeği burnunda dernek başkanı,azınlık eğitiminin sorunlarınıyıllarca yakından yaşadığınısöyledi. Sağırlar, Bekirköy,Sınırdere, Üçgaziler azınlıkokullarında görev yaptığını dilegetiren Salih Ahmet, halen Rodopiline bağlı Payamlar ilkokulundagörev yapıyor.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 8

Page 9: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber26 Şubat 2016

Köylere oranla Gümülcine’de daha fazlaolduğu söyleniyor. Sorun İskeçe bölgesindeise daha da yoğun yaşanıyor. Azınlıkanaokulu talebi bu açından da çok önemli.Şöyle bir şey de var. Kapatılan köyokullarındaki bazı çocuklar, komşu köydekiazınlık okuluna değil de, devlet okulunagitmeyi tercih ediyor. Bu tercihte bulunanlarda var.” dedi.

“AZINLIK EĞİTİMİ SORUNU KONUSUNDAAZINLIK KURUMLARIYLA İLETİŞİMDEOLACAĞIZ”Batı Trakya’daki azınlık eğitimi sorunuylailgili olarak sadece İskeçe’deki kardeşöğretmen derneğiyle değil, tüm azınlıkkurumlarıyla yakın işbirliği içindeolacaklarını vurgulayan dernek başkanı SalihAhmet sözlerine şöyle devam etti: “Azınlıkeğitimi ciddi bir konudur. Çok ciddi birsorundur. Biz dernek yönetimi olaraküzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Busorunumuzla ilgili olarak, azınlık eğitimininciddi yapısal sorunlarıyla ilgili olarak sadeceİskeçe’deki kardeş dernekle değil, tüm azınlıkkuruluşlarıyla yakın irtibatta olacağız. Busorun tüm toplumun sorunu, herkesinsorunu. Herşeyden önemlisi evlatlarımızıngeleceğiyle ilgili, toplumun geleceğiyle ilgilibir sorun. Azınlık eğitimi ve bu alandakisorunların çözümü için tüm toplumunmücadelesi şart. İskeçe’deki dernekleişbirliğinin yanı sıra, diğer azınlıkdernekleriyle de işbirliği ve diyalog içindeolacağız. Önümüzdeki dönemde dernekolarak eğitimle alakalı görüşlerimizipaylaşacağız. Önceki döneme göre daha aktifolmak istiyoruz. Bu konuda, yani azınlıkeğitiminin sorunları konusunda hükümeti dediyaloğa davet ediyoruz. Azınlık eğitimikonusunda samimi bir diyalog bir an öncebaşlatılmalıdır.”

IRKÇILIK ve Faşist Tehdide KarşıBirlik Hareketi (KEERFA), göçmen vemülteci sorununa dikkat çekmek içineyleme hazırlanıyor. 19 Mart Cumartesigünü gerçekleştirilecek eylem “Faşizmve Irkçılığa Karşı Uluslararası EylemGünü” çerçevesinde yapılacak.

Dünya çapında bir çok kentteyapılması planlanan eylemlerde,göçmen ve mülteci sorunlarına dikkatçekilecek ve bu sorunlara çözümistenecek. Bu çerçevede, KEERFAkoordinasyonunda birçok şehirdegösteriler yapılacak. Eylem yapılacakşehirler arasında İskeçe de bulunuyor.

Irkçılık ve Faşist Tehdide KarşıBirlik Hareketi’nde yer alan AndarsiaPartisi’nin İskeçe milletvekili adayı veKEERFA hareketinin önde gelenisimlerinden Cemali Mülazım, 19 MartCumartesi günü gerçekleştirilecekeylemle ilgili olarak GÜNDEM’e bilgiverdi.

“KALE GİBİ KORUNAN VE DIŞA KAPATILAN BİRAVRUPA’YA KARŞIYIZ”Mülazım, “19 Mart’ın faşist tehdidekarşı uluslararası eylem günüolduğunu söylemek gerekir. Bunedenle Avrupa’nın birçok bölgesindegösteriler yapılacak. TabiiYunanistan’da da yapılacak. Atina’da,Selanik’te, Midilli’de, Yanya’da,Patra’da, Hanya’da ve İskeçe’degösterilen yapılacak. Doğu Makedonyave Trakya bölgesinden isteyenlerİskeçe’deki gösteriye katılabilir. Buyılki eylemlerin göçmen ve mültecisorununa dikkat çekmek içinyapılacağını söylemek gerekir. Herkesbiliyor ve görüyor ki Orta Doğu’dakisavaşlar nedeniyle mülteci sorunu çokbüyük boyutlara ulaştı. 19 MartCumartesi günü düzenlenecekgösteride mülteciler için güvenli geçiş,NATO ve Frontex’e hayır, Suriye’dekisavaşa hayır, göçmenler için sınırlarıaçın, yabancı düşmanlığa ve

İslamofobi’ye hayır. Bu mesajlarıvermek istiyoruz. Çünkü unutmayın ki,savaşlarla birlikte artan göçmen vemülteci sorunu yabancı düşmanlığı ileİslamofobi’yi körükledi. Biz kale gibikorunan ve dışa kapatılan birAvrupa’ya karşıyız. Düzenleyeceğimizgösteriyle ortaya koyduğumuz taleplerve vermek istediğimiz mesajlar bunlar.Demokrasiye, insan haklarına inanan,savaşa karşı gelen herkesi bu eylemebekliyoruz.” diye konuştu.

Cemali Mülazım, “İskeçe’dedüzenlenecek gösteride geçtiğimizgünlerde kimliği belirsiz kişilertarafından din görevlisi HüseyinCihan’ın kaçırılmasını da gündemegetireceğiz. Çünkü şehrimizde yaşananbu olay endişe verici bir harekettir.Adam kaçırmak ırkçılık ve faşizmkokan bir olaydır. Cevapsızbırakılmaması gerekir. Herşeygösteriyor ki; ‘Trakya’nın Bekçileri’adlı örgüt derin devletyapılanmasıdır.” ifadelerini kullandı.

“MÜSLÜMANLAR HEDEFHALİNE GELDİ”

Göçmen ve mülteci sorununun hergeçen gün arttığını ve korkunçboyutlara ulaştığını anlatan CemaliMülazım, “Ne yazık ki batı ülkelerininizlediği politikalar nedeniyle artangöçmen problemi İslamofobi’yi dekörüklüyor. Nasıl ki İkinci DünyaSavaşı’nda Yahudiler tehdit ve tehliyeolarak görülüp öldürülüyordu, şimdiise Müslümanlar tehdit ve tehlikeolarak görülüyor. Yani 60 – 70 yılöncesine döndük.” dedi.

19 Mart Cumartesi günüdüzenlenecek gösterinin İskeçe şehirmeydanında başlayacağını ifade edenCemali Mulazım, şehirde yapılacakyürüyüşten sonra meydanda bir dekonser düzenlemek istediklerinisöyledi. Cemali Mülazım, aynıgünlerde İskeçe’deki Kafe Filistron veKafe Black Box’ta “Göç ve Irkçılık”konulu resim sergisinindüzenleneceğini ifade etti. Mülazım,resim sergisini İskeçe BelediyesiAmfitiyatrosu’nda da gerçekleştirmekistediklerini sözlerine ekledi.

9

GÜMÜLCİNE Devlet Hastanesi’nin terasınaçıkan bir kişi intihar girişiminde bulundu.

19 Şubat Cuma günü hastaneye giden veGümülcine’nin Kalkanca bölgesinden olduğubelirtilen 30 yaşındaki şahsın, hastane içindebazı sorunlara yol açtığı ve daha sonrahastane terasına çıkarak intihar edeceğinisöylediği kaydedildi.

Bunun üzerine hastane yönetimi, olayıpolise ve itfaiyeye bildirdi. Daha sonra ikiyetkili terasa çıkarak, intihar edeceğinisöyleyen vatandaşı ikna etmeye çalıştı. Kısasüre içinde sözkonusu vatandaş ikna edilerek,intihar olayı engellenmiş oldu.

Hastane yetkilileri, şahsın ekonomik vepsikolojik sorunları olduğu, sık sık hastaneyegelerek buradaki vatandaşlardan paraistediği, Cuma günü de yine çocuklarınayiyecek ve ısınmaları için odun alacağıiddiasıyla yardım talebinde bulunduğunuifade ettiler.

İskeçe’de ırkçılık ve mültecisorunu için gösteri yapılacak

Gümülcinehastanesindeintihar girişimi

RODOP ilinin Bayatlı köyünde kimliğibelirsiz kişiler, 19 Şubat Cuma gecesi, birağıldan 40 kuzuyu çalarak kayıplarakarıştılar.

Rodop Hayvan Besicileri Derneği ile Bayatlısakinlerinden Nedim Sait’in verdiği bilgiyegöre, hırsızlar 180 küçükbaş hayvanınbulunduğu sürüden 40 adet kuzuyu çaldı.

Zararının 4 bin euro civarında olduğunubelirten Nedim Sait, “Hırsızlar birkaç yıldabir, özellikle de Paskalya dönemindeköyümüzü hedef alıyor. Bu hayvanlarımuhtemelen satacaklar. Mezbahayagötüremezler, çünkü oradaki denetimleroldukça sıkı. Ben bile hayvan yetiştiricisiolmama rağmen, gerekli evraklarım olmadanhayvanları kesimevine götüremem.” diyekonuştu.

Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Kuzuları çaldılar!...

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 9

Page 10: gündemioku, GÜNDEM yakala

26 Şubat 2016GÜN­DEM­haber10

VETERİNER HEKİMİ

Cevat ABDURRAHMAN

Koyunlarda bakım ve beslenme

Koyun yetiştiriciliğindebakım ve beslemeönemli yere sahip

olduğu gibi, bakım ve beslemeyikoyunun değişik evreleriiçersinde almak gerekir. Nedirbu evreler?.... kısaca değinelim.

Kuru Dönemde bakım vebesleme: Eksantif koyunyetiştiriciliğinde(Yüksek verimbeklemeden, az masraflamerada ve/veya ahırda yapılankaba yeme dayalı yetiştiricilik.)Haziran-Eylül ayları hayvanlarınkuru da olduğu dönemdir. Budönemde çok zayıf mera veyaanız koşulları olmadığı takdirdeilâve yemlemeye gerek yoktur.

Kızgınlık dönemi bakım vebesleme: Koyun cinsi hayvanlareksantif yetiştiricilikte mevsimegöre kızgınlıkgösterirler.Havalarınserinlemesiyle, sonbaharın ilkgünlerinde yoğun kızgınlıkgösterirler. Koç katımınınkontrollü yapılması, sürüiradesinde çok önemli birkuraldır. Kuzulamaların kışbitimine denk getirilmesiyetiştiriciliği kolaylaştırır. Budönemde flashing dediğimizilave yemleme yapılması dölverimi açısından çok yararlıdır.Bu dönemde rasyona enerjideğeri yüksek kesif yem ilebirlikte tuz-vitamin takviyelerikuzu verimini artıracaktır.

Gebelik döneminde bakım vebesleme: Koyunlarda gebelikyaklaşık 5.5 ay sürer. Özelliklegebeliğin son ğçte birlikdönemi; yavrunun canlıağırlığının 2/3’ünün sağlandığıdönemdir. Bu dönemdeyağlanmayı arıracak ve de

doğumu güçleştirecek yemlemefaaliyetlerinden kaçınılmasıgerekir. Hayvanlar ani hareketettirilmemelidir. Mera veyaanızdan yararlanılmayandönemlerde ve gebeliğin ilk üçayında kuru madde içerikliyemleme yapılmalıdır. Rasyonuniçeriği, %35 tahıl %65 kabayemden oluşması uygundur.Gebeliğin son iki ayı genelliklehayvanlar kapalı yetiştiricilikkurallarına tabidir. Bu dönemdeyemlemede rasyondaki kabayem oranı düşürülmelidir.Yavruda büyüme artacağı içinözellikle kuzulama dönemindedoğru yem miktarı birazartırılmalı ve rasyonda %10-12oranda yağlı tohumlu proteinkaynağı kullanılmalıdır. Doğumabirkaç gün kala gebe koyunlarayrı ve kuru bölmelere ayrılarakrahat doğum yapmaları sağlanır.Doğum sonrası yavru zarlarınındüşüp düşmediği kontroledilmeli, düşen zarlar kısasürede barınak dışınaatılmalıdır.

Laktasyon (Süt verim)döneminde bakım ve besleme:Ekim ayında koç katımı yapılmışbir sürünün kuzulama zamanı,ertesi yılın Mart ve Nisan ayındagerçekleşir. Yerli koyunırklarında ortalama laktasyonsüresi 120-150 gündür. Doğumutakiben yavru zarlarını dasorunsuz atan anaç koyununnormal hayati faaliyetlerinedöndüğünü söyleyebiliriz.Laktasyon süresi boyunca %45dane yemler, %15-20 yağlıtohumlu küspeler ve %35-40kaba yem olmak üzere 1.7-2.0kg/adet yem verilmelidir.

VETERİNER BAKIŞI

ce va tab dur rah man@hot ma il.com-pa ti vet@hot -ma il.gr

RODOP ili POTAMİ PartisiMilletvekili İlhan Ahmet,Gümülcine Devlet Hastanesi’ningeçici yönetimi ile HastaneÇalışanları Derneği’ni ziyaretetti. Ziyaret sonrası yazılı biraçıklama yapan Milletvekili,“Gümülcine Devlet Hastanesibölgemizin en fakirhastanesidir”değerlendirmesinde bulundu.

İlhan Ahmet’inaçıklamasında şu ifadelere yerverildi: “Gümülcine Hastanesi’nin işlevsizliğine sebep olan,hastaneyi hergün biraz dahasefalete sürükleyen, aşağılayanve küçük düşüren SİRİZA –ANEL hükümetinin tavrı,maalesef devam etmektedir.Yunanistan çapında, yoğunbakım ünitelerindeki ihtiyaçlarıkarşılamak için, iki yıllıksözleşmelerle 400 kişilik sağlıkpersoneli alımına gidilmiştir. Negariptir ki, yüksek rakamlardakipersonel açığına rağmen,Gümülcine Hastanesi bupersonel alımına dahiledilmemiştir. 120 binvatandaşımız için, en önemlisağlık hizmeti ünitesi olanhastanenin personelkadrosunda, şu anda 70 kadroeksiği bulunmaktadır ve budurum hastanenin işlevini

imkansız kılmaktadır. 2015yılının Eylül ayında, o döneminSağlık Bakanı sayın Kouruplis’in Gümülcine’ de verdiğisözlerin aksine ve tümihtiyaçlara rağmen

hastanemizin 7 çalışanı DoğuMakedonya – Trakyabölgesindeki başka kurumlaratransfer edilmiş ve yerlerinekimseler getirilmemiştir. Bu dayetmezmiş gibi, HastalıklarıÖnleme ve Mücadele Merkezi(KEELPNO) tarafından sağlıkpersoneli alımı için yayınlananilanla, Gümülcine Hastanesi’nin Yoğun Bakım Ünitesi’ nesadece bir doktor alınmıştır.Bölge genelinde komşuhastanelere alınan personelsayısı ise bunun on katıdır.”

Milletvekili İlhan Ahmet,Gümülcine Devlet Hastanesi’ninpersolen sorunuyla ilgili olarakönümüzdeki günlerde SağlıkBakanlığı’na yönelik olarakmeclise soru sunacağını ifadeetti. Ahmet’in açıklaması şöylesona eriyor: “Hükümetin buvurdumduymazlığı, bölgemiziktidar milletvekillerininyetkililerle sözde yaptıklarıgörüşmeler ve bunlarla ilgiliverdikleri kaçamak cevaplarartık bir son bulmalıdır. Rodopilinde yaşayan tümvatandaşların daha kötü günleryaşamaması için, verilen hermücadelenin ve gösterilen herçabanın yanında ve destekcisiolduğumu belirtmek isterim.”

“Gümülcine Hastanesibölgemizin en fakirhastanesi”

Batı Trakya balı İstanbul’da tanıtıldı

GÜMÜLCİNE’deki Çevreci Arıcılar ve ArıSevenler Derneği, 19-21 Şubat tarihleri arasındaİstanbul’da yapılan “İstanbul Bal ve Arı ÜrünleriGünleri” etkinliğine katıldı.

İstanbul’daki etkinlikte dernek üyelerikurdukları stantda, Batı Trakya’da ürettilen balıziyaretçilere tanıtma fırsatı buldu.

Gümülcine’deki Çevreci Arıcılar ve Arı SevenlerDerneği olarak yaptıkları çalışmalarla, bölgearıcılığını dış dünyaya tanıtmaya devamettiklerini belirten dernek başkanı Halit Halilİbram, “Kalitesi yüksek olan bölge balımız, dış

pazarlarda çok beğeniliyor. Her zaman‘Bölgenizde kaç ton bal üretiyorsunuz?’ sorusuylakarşılaşıyoruz. Bunun için bölgedekiarıcılarımızın üretimlerini arttırmaları gerekiyor.İnsanlarımızın ‘Bal üretirsem kime satacağım’düşüncesinden vazgeçmeleri gerekir.”açıklamasında bulundu.

Hatırlanacağı üzere, Çevreci Arıcılar ve ArıSevenler Derneği’nden bir grup, 29-31 Ocaktarihleri arasında İstanbul’da yapılan “Arıcılık veArı Ürünleri Fuarı”na da katılmıştı.

ADRES: S. Vembo 17 – ikinci kat

Tel: 25310 23058 – 6947804894

ANTONİOS D. MİHALOPULOS

ORTOPEDİ UZMANI

ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARİÇİN LASER TEDAVİSİ

Bel ağrıları, boyun ağrıları, tendinit rahatsızlıkları, eklemrahatsızlıkları, kas yırtılması,

sporcu yaralanmaları...

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 10

Page 11: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­bilim-teknik26 Şubat 2016

ÖNCELİKLE şunun altınıçizelim. HP Gaming Pavilion’unfarklı model seçeneklerimevcut. Bizim elimizdekimodelin tam ismi GamingPavilion 15-ak000nt. Elimizdekimodelin dokunmatik ekranlı birmodel olduğunu da söylemektefayda var. Ancak bilgisayarın,farklı modeller altında farklıkonfigürasyon özelliklerisunduğunu da söyleyelim.Dokunmatik ekran seçeneğininyanında, laptop’ın SSD’liopsiyonu da bulunuyor.

Elimizdeki HP GamingPavilion’un fiyatı yaklaşık 1250€civarında. Sahip olduğu tekniköğelere baktığımızda iyi bir fiyat/ performans dengesiyakaladığını söylemek zor değil.Ancak elbette bu fiyata iyi birmasaüstü bilgisayarıntoplanabileceğini de hesabakatmakta yarar var. Elbetteseçimini dizüstü bilgisayardanyapacak kullanıcılar farklıalternatifler üzerinde deyoğunlaşacaklardır. Burada,masamızdaki HP GamingPavilion’un dikkat çekennoktaları arasında, yeni IntelSkylake platformuna sahipolması ve Nvidia’nın GeForceGTX 950M grafik birimiylegeliyor olması bulunuyor.Bunun performansa etkisini iseilerleyen adımlarda elealacağız. Şimdi söze öncetasarımla başlayalım...

Yeşilin gücüOyuncu bilgisayarlarının

büyük çoğunluğu özelleştirilmiştasarımla karşımıza çıkıyor.

Elbette aralarında daha sadeişlenmiş modelleri görmek demümkün. Sade olmasına karşınagresif hatlarıyla dikkat çekenmodeller de bulunurken,Gaming Pavilion tamamen sadebir görünümle karşımızaçıkıyor. Düz siyah renkli birgövdeye sahip olan laptop,açıkçası bu sadeliğiyle güzelgörünmeyi başarıyor. Bu aradalaptop’ın tamamen plastik birkasaya sahip olduğunu dasöyleyelim.

Gaming Pavilion’un kapağınıkaldırdığınızda ise yeşil renginiç yüzeye hakim olduğunugörüyoruz. Aşağıdan başlayıptuş takımına değin yükselenyeşil halkalar, klavyede yerinituşların kenarlarındaki yeşilrenge bırakıyor. Klavyenin yineyeşil LED arka aydınlatmayasahip olduğunu da söylersek,laptop’ın iç kısmıyla, dışyüzeyindeki sadeliği tamamensildiğini anlayabilirsiniz. Yeşilrenk, tahmin edilebileceği gibiNvidia’dan geliyor. Yeşil renkgüzel, fakat bu kullanıcılarıikiye bölebilir. Zira tek renkseçeneği bu. Kullanmakistemiyorsanız, klavyedenkapatabiliyorsunuz tabii, ancakfarklı seçenekler de fenaolmazdı doğrusu.

Dizüstü bilgisayarın solkenarında bir optik sürücügörüyoruz. Buna halen ihtiyaçduyan kullanıcıların olduğuaçık. Onun yanında iki USBnoktası mevcut. Bunlardan biriUSB 3.0, diğeri USB 2.0formatında. Kenarda da bir

Ethernet portu ile güç bağlantısıbulunuyor. Laptop’ın diğeryanında ise havalandırmamazgalı, kulaklık HDMI ve USB3.0 portu mevcut.

Multimedya deneyimiGaming Pavilion’un sunduğu

multimedya deneyimine ilişkinbilgileri de paylaşalım. İlketapta elbette söze ekrandanbaşlamak gerek. Laptop’ınekranı 15.6 inç boyutunda. LEDarka aydınlatmalı olan panel,Full HD çözünürlüksunuyor. Ekranın özelliklegörüş açısı desteğini beğendik.Hemen her açıdan net görüntüsağlayabiliyorsunuz. Bu aradaekranın dokunmatik desteğesahip olduğunu da söylemekgerek. Oyuncular için çok elzemolduğunu söyleyemeyiz, fakatbu özelliği kullananların yaygınolduğu da bir gerçek.

Gaming Pavilion,hoparlörleriyle de beğendiğimizbir model oldu. Bang &Olufsen’le işbirliği yapılanmodelde, hoparlörler BOdesteğini arkasına almış. Busayede oyun, film ve müzik içiniyi bir ses sağlıyor.

Gaming Pavilion, Intel’inRealSense teknolojisini sunanbir model oluyor. Laptop’ınekranında yer alan kamera,Intel RealSense destekli.Böylece çok farklı birmultimedya deneyimi eldeedebiliyorsunuz. IntelRealSense uygulamalarınıindirerek, kamera üzerindensanal dünyaya dokunmanızmümkün. Her ne kadar şu an

çok sayıda ücretsiz içerikolmasa da, zamanla bu alangenişleyecektir sanıyoruz.

Gaming Pavilion’unoyun performansınagelecek olursak, bumakinenin Witcher3’ü Ultra grafikayarlarındaoynamanıza izinvermeyeceğinibaştan

söyleyelim.Fakat Fallout 4 ve Just Cause 3’te35 FPS dolaylarını almakmümkün. Öte yandan Metro:Last Light’ta da Ultra modda 30FPS’yi gördüğümüzü desöyleyelim. Bunun yanındaShadow of Mordor’da yine Ultramodda 22 FPS sonucunaeriştiğimiz Gaming Pavilion’da,eğer grafikleri kısarsanız 36FPS’lere erişebiliyorsunuz.

Teknik kadro ve yansımasıGaming Pavilion’un işlemci

tablosunda Intel’in yeni nesilSkylake işlemcisini görüyoruz.Geçtiğimiz yılın 3’üncüçeyreğinde piyasaya çıkan 14nm mimarisinde üretilen IntelCore i7-6700HQ işlemciyleçalışan cihaz, 2.6 GHz ila 3.5GHz arası frekanslardadolaşıyor. RAM hanesinde 8 GBDDR3 tercih edilirken, grafikbiriminde Nvidia GeForce GTX950M’i görüyoruz. Entegreolarak da Intel HD Graphics 530

yer alıyor. Depolama kapasitesiise, oyuncuların ihtiyacınıkarşılayacak ölçüde geniş: 1 TB.

Elbettebir SSD

takviyesiyok, en

azından bumodelde.

Bu modeldeSSD görsel

çok dahaşahane

olurmuş diyedüşünüyoruz

doğrusu.Gaming Pavilion,

dengeli bir dizüstü bilgisayarmodeli olmuş. İşlem ve grafikperformansıyla beğendiğimizlaptop, Skylake ile Nvidia’nınbir araya geldiği performanslıbir oyun modeli. Ancak aynışeyi pil ömrü için söylemekmümkün değil. Zira bataryaömrünü kısa bulduk. O nedenlebu cihazla tüm gece veya günüprizden uzakta geçirmeyidüşünmeyin. Öte yandan her nekadar 1 TB’lık diskiyle genişdepolama kapasitesi sunsa da,SSD desteğini bu modeldegörmek isterdik doğrusu.Açıkçası bir oyunbilgisayarında, SSD’yidokunmatik ekrana tercihederdik. Ancak toparlayacakolursak, başta da söylediğimizgibi Gaming Pavilion,fiyat/performans oranıyla gayetdengeli bir dizüstü bilgisayarıolarak karşımıza çıkıyor. Tabiiki tercih edip etmemek, sizekalmış.

HP Pavilion Gaming’i inceleyelim11

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

SOL­DAN­SA­ĞA1)İskambilde sinek – Kalıtımla geçen 2) Kalbe inen inme– Hafniyum’un simgesi – Namus, haya 3) Rütbesiz asker– Bir tür yaban soğanı 4) Çok ak – İşler, işlemler 5)Beddua, ilenme – Manganez’in simgesi – Bir süre ayrıkaldığı bir yere kavuşma 6) Zayıf – Kemerli ve çıkıntılışey 7) Gelir getiren mülk – Kesin yargı – Bir soru eki 8)Biçim, tarz - (argo) Gösteriş 9) Kırmızı – Derviş 10)Terazi gözlerinden her biri – Geri, peş 11) Kripton’unsimgesi – Çok küçük boyutlarda işaret, benek 12) Belirti,iz – (halk dili) Yılanın attığı deri 13) Zarar – Kuram,nazariye 14) Akdeniz bitki örtüsü – Bir şeyi halka tanıtımyolu.

YUKARIDAN­AŞAĞIYA1) (felsefe) Fikir – Yırtıcı bir hayvan – Elektrik direnç biri-mi 2) Bir Akdeniz balığı – Olgunlaşmamış ham kavun –(kısaca) Anadolu Ajansı 3) Prometyum’un simgesi –Toplumda davranış kuralları – Yaş duvar sıvası üzerineresim yapma yöntemi 4) Akılsız, sersem – Belirli birgünün öncesi – Mavi 5) Gün doğmadan önceki alacakaranlık – Magnezyum’un simgesi – Lütesyum’un sim-gesi – Taneli bir meyve 6) Gönülden sevilen kadın – CLelementi 7) Olgun olmayan meyve – Hindistan’daprenslere verilen ünvan – (halk dili) Bir tür çörek 8)Borcunu ödeyemeyen tüccarın durumu – Büyük deliklikalbur – İlave 9) Soğukla sıcak arası – Güvenliği sağla-makla görevli kimselerin bulunduğu konut 10) İncekamış – Boynu uzun hayvan – (tiyatro) Antrakt 11)İridyum’un simgesi – Çarpık göz – Zamanı yıllara, aylarave günlere ayıran yöntem.

B U L ­M A ­C AGE­ÇEN­HAF­TA­K‹­BUL­MA­CA­NIN­ÇÖ­ZÜ­MÜSol dan Sa €a: 1)Omnibüs, Car 2) Tü,Nostalji 3) Asa, Star, Ac4) Kamet, Torna 5)Aylak, Mas 6) Eda,Nifak 7) Sent, Lr, Sal 8)Tümsek, Dg 9) Ak, Fe,Nara 10) Rate, Aklama11) Sakak, Em 12) Kas,Tavsiye 13) Ab, Merak,Af 14) Talih, Haile.

Yu ka r› dan Afla €› ya:1)Otak, Esrar, Kat 2)Müsaade, Kasaba 3)Amyant, Tas 4) İn, El,Tüfek, Mi 5) Bostan,Me, Ateh 6) Üst, Kils,Akar 7) Stat, Frenk, Vah8) Aroma, Kaleska 9)Cl, Raks, Rami 10)Ajans, Adam, Yal 11)Rica, Alg, Arefe.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 11

Page 12: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­boncuk12 26 Şubat 2016

Anadolu geçmişte pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Buuygarlıklardan biri de Hititler. Hititler MÖ 17. yüzyıldan

MÖ 13. yüzyılın sonlarına kadar Anadolu’da yaşamış.Haydi gelin, Hititleri birlikte tanıyalım.

Çok eskiden Anadolu’da Hattiler adı verilen, küçüktopluluklar halinde yaşayan insanlar varmış. HattaAnadolu’ya eskiden Hatti Ülkesi deniyormuş. Hititlerküçük topluluklar halinde Anadolu’ya gelip Hatti

Ülkesi’ne yerleşmişler. Bu topluluklar zaman içinde biraraya gelerek Hitit İmparatorluğu’nu oluşturmuşlar.

Savaşçı bir uygarlık olan Hititler imparatorluklarınınsınırlarını zamanla iyice genişletmiş. Ancak imparatorluk MÖ 1200’lü yıllarınsonlarına doğru gücünü kaybederek yıkılmış.

Hititlerin başkenti Hattuşaş, Türkiye’nin bugünkü Çorum iliningüneybatısında bulunuyormuş. Hattuşaş surlarla çevriliymiş. Nüfusununyaklaşık 30 bin olduğu düşünülen Hattuşaş, aşağı şehir ve yukarı şehir olarakiki bölümden oluşuyormuş. Şehrin merkezi aşağı şehirmiş. Hitit kralı, ailesi,hizmetçileri, askerleriyle birlikte burada yaşarmış.

Hitit halkı da yukarı şehirde yaşarmış. Halkın oturduğu evler genellikle tekkatlıymış. Sayıları daha az olmakla birlikte çift katlı evler de varmış. Evlerinduvarları kerpiç denen toprak, su ve saman karışımı bir malzemedenyapılırmış. Evlerin çatılarıysa kamışlarla kaplanırmış.

Hattuşaş’ta surlarda birçok kapı da varmış. Aslanlı Kapı, Kral Kapısı,Sfenksli Kapı bunlardan bazıları. Bu kapılardan bazılarının kalıntılarıgünümüze kadar kalmış.

Hititler bugün bizim Hititçe adını verdiğimiz bir dili kullanırlarmış. Yazıolarak da hem çivi yazısı hem de hiyerogliften yararlanırlarmış. Çivi yazısıözel çubuklarla ıslak kil tabletlere yazılırmış. Daha sonra bu tabletleri fırınlarya da güneşte kuruturlarmış.

Hiyeroglif ya da resimyazısı denen ve şekillerden oluşan yazı daha çoktaşların üzerine yazarken kullanılırmış. Hiyeroglif genellikle halka hitap edenanıtlarda görüldüğü için arkeologlar Hitit halkının çoğunluğunun hiyeroglifyazısını bildiğini düşünüyorlar.

Çivi yazısında ise harfleri ve heceleri temsil eden simgeler, üçgenler veçizgilerden oluşur.

Hititler savaş teknolojisinde çok ileriymişler. Diğer uygarlıklarınkullandıklarından çok daha hafif savaş arabaları yapmışlar. Daha öncedenarabanın gövde kısmının en arkasında bulunan tekerlekleri, arabanın gövdekısmının ortasına yerleştirmişler. Bu sayede savaş arabalarına iki askeryerine üç asker birlikte binebilmeye başlamış. Her savaş arabasında birsürücü, bir savaşçı, bir de kalkanlı muhafız bulunurmuş. Bu durum, onlarınsavaşlarda üstünlük sağlamasına yardımcı olmuş.

Hititlerle Eski Mısırlılar arasındaki çatışmaların artmasıyla, iki

imparatorluğunorduları MÖ 1285yılında karşı karşıyagelmiş. Böylecedönemin en büyüksavaşı olan KadeşSavaşıgerçekleşmiş. MÖ1270 yılında daHitit Kralı III.Hattuşili ve MısırFiravunu II.Ramsesarasında KadeşAntlaşmasıimzalanmış. Bu tarihin ilkyazılı barış antlaşması kabul edilir.

Hititler demiri eritmeyi başarıp bundan çeşitli eşyalarüretmiş. Demirin eritilmesinin o dönem için çok güç bir iş olduğu tahminediliyor. Çünkü demir çok yüksek bir sıcaklıkta erir. Hititler, demiri eritebilecekkadar yüksek sıcaklık verebilen fırınlar yapmışlar. Bu sayede günlükyaşamlarında kullandıkları pek çok eşyayı da demirden üretmeye başlamışlar.Hititlerden sonra demir dünyanın diğer bölgelerinde de yaygın olarakkullanılmaya başlanmış.

Hititler seramik eşyalar da kullanırlarmış. Çömlekler, tabaklar, hayvan yada insan şekilli heykelcikler, gaga ağızlı testiler, aslan ve boğa gibi hayvanşekilli kaplar, üzerlerine tören sahneleri resmedilmiş vazolar bunlardanbazıları.

Hititler, çok sayıda tanrıya inanırlarmış. Bu nedenle kendilerini “bin tanrılıhalk” olarak adlandırırlarmış. Fethettikleri yerlerde yaşayanların tanrılarınıda benimserlermiş. Doğa olaylarının tanrılarla ilişkili olduğuna inanırlarmış.Bu tanrılardan bazıları Dağ Tanrısı, Güneş Tanrısı ve Fırtına Tanrısı’ymış. Çokönem verdikleri tanrılardan biri Fırtına Tanrısı Teşup’muş. Teşup’un Hurri veŞerri adlarında iki boğası olduğuna inanırlarmış. İnanışlarına gore Teşup, buiki boğanın çektiği bir arabayla göklerde gezermiş.

Hititlerden kalma eserleri görmek isterseniz, Ankara Anadolu MedeniyetleriMüzesi, Çorum Müzesi, Alacahöyük Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri,Adana Müzesi, Amasya Müzesi, Gaziantep Müzesi ve Kayseri Müzesi’ni ziyaretedebilirsiniz.

Sevgiyle kalın,Cem abiniz.

Sevgili kardeşlerim Çivi yazısı

Hattuşaş’ta Aslanlı Kapı

Kadeş Antlaşması’nın üzerinde yazılı olduğu kil tablet, bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 12

Page 13: gündemioku, GÜNDEM yakala

13Bir varmış, bir yokmuş,

memleketin birinde Zıpır Oğlanadı verilen saf mı saf, iyi mi iyiama bir o kadar da biçimsiz,kılıksız bir delikanlı yaşarmış.

Bu delikanlının babası odoğmadan önce, anası dadoğumu sırasında öldüğü içinkimsesizmiş. Gerçi hısımakrabaları varmış, ama herbirinin yeterince çoluk çocuğuolduğu için hiçbiri sofrasına yenibir boğaz eklemeyi gözealamamış. Bizim garip deayaklarının üstünde dikilenekadar komşu ellerinde, ağaçkovuklarında, inlerde yaşarolmuş. Ta doğduğu günden beriadı verilmediği için her gelenbaşka bir adla çağırır olmuş onu.Biraz serpilip geliştikten sonra daboylu poslu, iri kemikli ama birazkıt düşünceli olduğu için ZıpırOğlan diye çağrılır olmuş. Ogünden sonra da aşağı ZıpırOğlan, yukarı Zıpır Oğlan derken,adı Zıpır Oğlan’a çıkıvermiş.

Zıpır Oğlan kimi zamanmerhametli sofralardan, kimizaman onu çok seven yaşıtlarınınevlerinden aşırıpgetirdiklerinden, kimi zaman daçöplüğe atılan artık yiyeceklerdenbeslenir olmuş. Elbette tek tük deolsa onu çocuklarından uzaktutmaya çalışan aileler deolurmuş, ama çok sevimli ve çokzararsız olduğundan, kimse sesetmezmiş çocuklarıyla arkadaşlıkyapmasına.

Zıpır Oğlan on beşli yaşlarınısürerken bir salgın hastalıkbaşlamış memlekette. Nereden vekimden bulaştığı bilinmeyen incebir hastalık, özellikle de gençlerinyakasına yapışıyor, onları birderi bir kemik bırakana kadareritiyor, sonra da sakat bırakaraktanınmaz hale getiriyormuş.Hastalık memleketin gençleriarasında kol gezerken, anababalar ne hikmetse Zıpır Oğlan’atavır

almış, sankihastalığın kaynağı oymuş gibiçocuklarını ondan uzaktutmuşlar. Ama ne gariptir ki, açsusuz kalmasına, güçten takattendüşmesine rağmen, memleketinneredeyse bütün gençlerinipençesine alıp kıvrandıran, iniminim inleten hastalık, onunyanına bile yaklaşmamış. Halböyle olunca da memleketteonunla ilgili söylentiler almışyürümüş:

- Bizim herif görmüş… ZıpırOğlan her gece kayalıklara çıkıpgökte beliren ışıklakonuşuyormuş. Valla anam siz nederseniz deyin ama bu oğlanermiş!

- Doğru söylersin bacım…Bizim kız da geçen gece ZıpırOğlan’ın beyaz cibinlik içindegökyüzünde dolaştığını görmüş!

- Doğrudur… Benimhaminnemin düşüne girmişgeceler boyu. “Bana eziyetetmezseniz bu salgın biter, benimgönlümü hoş tutun” demiş hergelişinde.

- Benim haminnem de görmüş.Ona da aynısını söylemiş.

- Bizim torun da dağlarıkucağına alıp oradan orayataşıdığını görmüş.

Görmüş de görmüş… Herönüne gelen bir yalan uydurmuş,sonra dönüp kendi yalanınainanır olmuş. Böylece de o günedek yüzüne bile bakmadıklarıZıpır Oğlan’ın gizli güçleriolduğuna inanır olmuşlar.Saygıda kusur etmemişler. İmeceusulü bir köşk yaparak dayayıpdöşemişler, onu içineyerleştirmişler.Sofralarındakilerin yarısını,sırtlarındakilerin tamamını onataşımışlar. Emrine hizmetçilervermişler. Bir dediğini ikietmemişler.

Zıpır Oğlan, neden anidendeğiştiklerine bir anlamverememiş, ama böyle bir rahata

erince sesini de çıkarmamış.Yanına her gelişlerinde bir şeyleruydurup söylemiş ve her söylediğide hikmetli sözden sayılmış. O“Karnım gurulduyor” dese,“Pirüpak yağmur yağacakdemek istiyor” diyeolmadık yorumlargetirmişlerköylüleri. Oyüzden o daoldukçarahat,aklına negelsesöylemektençekinmezolmuş. Helebir desalgınınsonaermesi,gençleriniyileşmeyebaşlamaları, ününüdaha artırmış ZıpırOğlan’ın. Komşu köylerdenbile akın akın ziyaretçilerigelmeye başlamış. Köşkü her günhimmet için gelenlerle doluptaşıyormuş.

Gel zaman git zaman, buyoğun ilgiden sıkılmaya başlamışZıpır Oğlan. Kendisinin ermişolmadığını, kendileri gibi biriolduğunu söylemeye çalışmışköyün ileri gelenlerine. Amamümkün mü derdini anlatması?“Pirüpak herhalde bizi sınamakistiyor” diyerek önünde secdeyeyatmışlar. Zıpır Oğlan da bakmışki derdini kimseye anlatamıyor,bir gece herkes uykudaykenkalkıp köşkü de, köyü de,memleketi de terk etmiş.

Bir kere erdiğine inanılmış ya,onun kaçısını da kırklarakarıştığına, göğe uçtuğunayormuşlar. Evini ziyaret edip hergün yüz sürmeye, adak adamayabaşlamışlar.

Onlar köşkün kirli taşlarınayüz süredursunlar, Zıpır Oğlanda hiç tanımadığı memleketlerdesersefil dolaşmaya, o duvar dibisenin, bu duvar dibi benim

korunmaya çalışmış. Böylecegünler günleri, aylar ayları, yıllar

yılları kovalamış.Zıpır

Oğlan,köyündeki köşkünüve tantanalıyaşamını özlemeyebaşlamış. Köyüne dönmeye kararvermiş, çıkmış yola.

Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepedüz gitmiş. İki ay bir güz gitmiş.Vara vara kendi köyüne varmış.Açlıktan, yorgunluktan avurtlarıçökmüş, saçı sakalı birbirinekarışmış bir halde köşkününbahçesine girmiş ki, bir de negörsün? Köylüler köşkününçevresini kandillerle, mumlarladonatmışlar, adak adıyorlar.Bıyık altından onları busaflıklarına gülerek kapıyıaçmaya çalışırken köyün bekçileriensesine yapışmışlar. Bu kutsalmekana saygısızlık yaptığı içinsırtına sopayı indirmişler. Dövedöve köyün dışına dek sürmüşlür.

Zıpır Oğlan her ne kadaryanlış yaptıklarını, kendisinin o

köşkün sahibi olduğunusöylemişse de kar etmemiş,inandıramamış kimseyi. Saçısakalı da birbirine karıştığı içinkimse tanıyamamış. Yediğidayakla kalmış yoksul. Çaresiz

dönüp geldiği yöne doğruyürümeye başlamış.

Durumuna gülsünmü ağlasın mı,bilemiyormuş.

Böyle kendikendine söylenesöylene giderken

ayağı bir taşatakılıp düşmüş. Canı

öyle yanmış ki, dönüptaşı öfkeyle yerindensöküp ta ötelerefırlatmış. Bir de dönüp

taşın çıktığı oyuğabakmış ki çil çil altınlar…

Alsın mı almasın mı diyedüşünürken, “Bu düzünortasında hangi derdimederman olacak?” diyerek

bırakıpilerlemiş. Çokgeçmeden,deli ineğindanasınıaradığı gibi

yaşlı biradamın yerlerde bir şeyleraradığını görmüş. Ne aradığınısormuş. Adam da:

- Geçen yıl burada haramilerinsaldırıına uğradım. Ellerinegeçmesin diye altınlarımı buradabir yere gömdüm. Üstüne deişaret olarak bir taş koydum.Ama şimdi taşı da, altınlarımı dabulamıyorum.

Yaşlı adamın sırtındaki azıktorbasından yayılan koku,günlerdir aç dolaşan ZıpırOğlan’ın aklını başından almış.Hemen adama:

- Sana altınlarının yerinigösterirsem, bana azığındanbiraz verir misin, demiş.

- Ne birazı yeğinim? Hepsiniveririm. Hepsini vermekle dekalmam, seni kendime ortakyaparım. Kızımı da verir, senikendime damat yaparım.Bezirganbaşı yaparım…

- Yok, azığından biraz ver,yeter bana. Günlerdir açım.

Yaşlı adam hemen sırtındantorbasını indirip azığını ZıpırOğlan’ın önüne sermiş. O yerken,yaşlı adam da bir an önce karnınıdoyurup altınlarının yerinigöstermesi içinsabırsızlanıyormuş. Ama karnıdoyunca Zıpır Oğlan’ın da aklıbaşına gelmiş:

-Sen demin ne demiştin? - Ne demiştim?- Altınlarının yerini

gösterirsem bir şeyler vereceğinisöylemiştin ya… Unuttun mu?

- Haa, hiç unutur muyum?Sözüm söz. Sen yeter kialtınlarımın yerini göster bana.

Neyse, sözü uzatmayalım.Zıpır Oğlan yaşlı adamlaanlaşmış. Ona altınlarının yerinigöstermiş. Ömrünün geri kalanınıda rahat bir şekilde geçirmiş.

Onlar ermiş muradına, bizçıkalım kerevetine.

Kıssadan HisseHiç kimseye ya da hiçbir şeye

olduğundan daha az ya da dahaçok değer vermemeliyiz. Yoksabeklentilerimiz değişebilir, düş

kırıklığına uğrayabiliriz.

Sizin köşeniz Arben Hüseyin - 5 yaş

Gümülcine

Konu: Evi vebasamaklarınıçizdim. Eviniçine annemi,beni ve dedemiçizdim.

Zıpır Oğlan...

12 Şubat 2016 GÜN­DEM­boncuk

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 13

Page 14: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­sağlık14 26 Şubat 2016

Ağız kokusu nedenleri ve çözümüBİREYDE özgüven eksikliğine sebep

olan ağız kokusu, tedavi edilmediği veönemsenmediği takdirde bireyin tümyaşam alanlarında dışlanmışistenmeyen birey olarak görmesinesebep olabilir.

Ağız kokusu hem bizi hem deçevremizdeki insanları rahatsız eder. Budurumla mücadele edenler,konuşmaktan kaçınır ya da konuşurkenağzını kapatmagereği duyar.

AĞIZ KOKUSUNEDENKAYNAKLANIR?Tükürük bezleri;tükürük salgılamakve bu salgıyı ağıziçine iletmeklegörevlidir. Güniçinde gıda alımınınazalması (açlık),susuz kalma gibinedenlerle deağızdaki tükürükmiktarı azalabiliyor.Aynı şekilde gecetükürük salgısıuykuda tamamensıfırlanır. Ağızdakitükürük üretimiazaldığında, ağız kendini temizlemekiçin ihtiyaç duyduğu sıvıyı bulamaz. Bunedenle özellikle sabahlarıuyandığımızda ağzımız kokabilir.

Ayrıca diş aralarında, dil üzerindekalan yiyecekler bakteri oluşumunasebep olduğundan ağız kokusuoluşmasına sebep olmaktadır. Dişetihastalıkları ve çürükler tedaviedilmediği zaman ağırlaşarak kokuoluşturur.

Karaciğer yetmezliği, sinüs ve alerjikenfeksiyonlara bağlı hastalıklar da ağızkokusu yapar.

Böbrek yetmezliği rahatsızlığı balıkkokusuna benzer bir ağız kokusunaneden olabilir.

Tabii yediğimiz bazı yiyecekler de(soğan, sarımsak, et, balık, peynir vb.)nefesimizin kötü kokmasına nedenolabilir.

Yoğun olarak çay, kahve, alkol içmek

ve şekerli gıdalar tüketmek ağızdakibakterilerin artmasına neden olur.Bunun sonucu olarak da ağız kokusuoluşur. Bu yiyecek ve içeceklerin azmiktarda tüketilmesi gerektiğini vesigaradan uzak durmanın da bu konudabüyük önem taşıdığını eklemek gerek.

YOĞURDUN AĞIZ KOKUSUÜZERİNDEKİ GÜÇLÜ ETKİSİ

Yoğurdun içindebulunan prebiyotikler,nötrleştirici etkigöstermekte ve ağıziçinde yayılan kökükokuya sebebiyet verenbakterileriöldürmektedir. Özelliklede mide asidibirikimindenkaynaklanan ağızkokusu, ciddi birhastalıktan kaynaklıdeğilse, her gün düzenliyoğurt tüketimi kötükokunun önlenmesineyardımcı oluyor.

AĞIZ KOKUSUNUGİDERMEK İÇİNYAPILMASIGEREKENLER

Diş fırçalama işleminin yanı sıra, dilifırçalamak ve diş ipiyle diş aralarındayiyecek artıkları birikmesine engelolmak da ağız kokusunu engellemekkonusunda büyük önem taşıyor.Eczanelerde satılan nane aromalı ağızgargaraları, yemeklerle birlikte nane vemaydanoz tüketmek, elma yemek,şekersiz sakız çiğnemek de ağızkokusunu engellemeye yardımcı oluyor.

Diş çürükleri, bazı diş eti hastalıkları,ağız içinde var olan eski köprü veprotezler de ağız kokusuna nedenolabilir. Bu tip rahatsızlıkların uzmandoktor tarafından tedavi edilmesigerekmektedir.

Dil çok girintili ve pütürlü yapısısebebiyle bakterilerin rahatça yerleşipzor temizlenebileceği bir dokudur.Dişlerinizle birlikte dilin yüzeyinin veözellikle arka kısmının fırçalanmasıkokuyu önlemek açısından önemlidir.

Ağız kokusuinsanlarısosyal, özelve iş

hayatını olumsuzetkileyen birtehditolabilmektedir.Ağız kokusu nedenkaynaklanır, ağızkokusunakarşı neleryapılabilir?

“ “Avokado çekirdeğinin faydaları

AVOKADODA bulunanantioksidanların %70'ten fazlasıçekirdeğindedir. Bu antioksidanlarbağışıklığınızı güçlendirerek sizibakteri, virüs ve mantarenfeksiyonlarından korur.

Avokado çekirdeğinin tozunu hergün meyve suyuna ya da püresinekatarak tüketebilir, vücudunuzuhastalıklara karşı koruyabilirsiniz.

İçerdiği besleyici yağ,antioksidanlar, çözünür lif ile avokadoçekirdeği kolesterolü düşürmeyeyardımcı olur.

İçeriğindeki flavonollar güçlüantioksidanlardır. Tümörleri önler,büyümelerini yavaşlatır.

Avokado çekirdeği yağ yakmaya vekilo vermeye yardımcıdır. İçerdiğiçözünür lif tokluk hissi verir. Avokadoçekirdeğiyle kilo vermek için 1-2 kaşıkavokado çekirdeği tozu, 1 yeşil elma, 1limon suyu, ½ bardak ıspanak ve 1kaşık zencefille smoothie hazırlayın.

Avokado çekirdeğinde bulunan

antioksidanlar ağrı, şişme ve sertliğiazaltmaya yardımcı olur.

Avokado çekirdeği yüksektansiyonunuzu düşürerek aynızamanda kalp krizi riskini de azaltır.

Kabızlığa, gastrik ülsere, ishale vediğer sindirim problemlerine iyi gelir.

Güçlü antioksidanlar ciltteki sağlıklıhücrelere zarar veren serbestradikallerle savaşır. Bu da yaşlanmayıgeciktirir; kırışıklıkları, yaşlanmalekelerini, güneş lekelerini, çizgileri vesarkmaları engeller. Aynı zamandacildinizin genç görünmesini sağlayankolajen üretimine de yardımcı olur.

Ölü deri hücrelerinden, fazlasebumdan ve kirlerden arınmayayardımcı olur, cildinizin parlak vesağlıklı görünmesini sağlar.

1 kaşık avokado çekirdeği tozuyla, 1çay kaşığı zeytinyağı ve 1 çay kaşığı balıkarıştırıp cildinize masaj yaparakuygulayın. 15 dakika bekleyip banyoyapın.

KOÇ (21 Mart-20Nisan) Enerjinizi yapıcı

yönde kullandıkça problemyok ancak ani olaylar

sonucunda tartışma, sürtüşmeyaratabilecek durumlara

sürüklenebilirsiniz.

BOĞA (21 Nisan-21Mayıs) Üzerinde çalıştığınız

işleri sonuçlandırmakta başarılıolabilirsiniz. Ancak detaylar ve

pratik olunması gereken konularyıpratıcı etkiler getirmekte.

İKİZLER (22 Mayıs-21Haziran) Hayatın keyiflerinefazlasıyla yakın

duruyorsunuz. Yaratıcıkonularda yeni olanaklar eldeedeceğiniz, başkalarının dikkatiniçekeceğiniz görünüyor.

YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz) Özel

hayatınıza ve kendinize zamanayırmakta zorlanacaksınız.

Kariyerinizde ilerlemeler sözkonusu.

ASLAN (23 Temmuz-23Ağustos) Alacağınızhaberler, uzaklarla olan

ilişkilerinizi gündemegetirecektir. Yeniliklerden çok şeyçıkarabileceğiniz günlerdesiniz.Harcamalara dikkat.

BAŞAK (24 Ağustos-22 Eylül)Maddi durumunuzla ilgiliönemli kararlar aşaması.Ödemeler dengenizi yenidenkurmak lazım. Bu arada

çalışma kapasitenizi,becerilerinizi daha yerinde kullanmayaçalışın.

TERAZİ (23Eylül-23Ekim) Cesaretinizitopladığınız, adım-

larınızı büyüttüğünüzgünlerdesiniz. Ancak muhalefetlekarşılaşacağınız görünüyor.

AKREP (24 Ekim-22Kasım)Geçmişteyaşananların etkisisürerken, bazı şeyleri

bırakma süreci içindesiniz.Ruhsal sağlığınıza özen

göstermeniz gerek.

YAY (23 Kasım-21 Aralık) Hayatınkeyfileri size neşe getiriyor.Sosyal ortamlarda daha fazlabulunacağınız ve yeniilişkilere yöneleceğiniz

söylenebilir. Planlarınızdabüyük beklentilerden kaçının.

OĞLAK (22 Aralık-20 Ocak)Kendinizi disiplin altınaalmaya, sorumluluklarınızıaksatmamaya çalışın. Planlı ve

hedefe odaklı olmalısınız.

KOVA (21 Ocak-18 Şubat)Yeni kişilerle olan ilişkilerde aniyakınlaşmalar ve haberleşmelerhızlanıyor. Enerjinizi yapıcıyönde kullanmalı, iş hayatında

da istikrarlı adımlar atmalısınız.İyimserliğiniz artıyor.

BALIK (19 Şubat-20Mart) Hayat görüşünüzüakılcı bir düzeydekullanmalısınız. Hukukikonularınızda bazı

engeller ya da gecikmeler öneçıkabilir. Yeni bir arkadaşlık ilişkisisözkonusu olabilir.b

urçlar...

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 14

Page 15: gündemioku, GÜNDEM yakala

1519 Haziran 2015 GÜN­DEM­haberGÜN­DEM­haber26 Şubat 2016 15Göçmen sorunu tırmanışa geçti

Atina’dan Viyana'ya“mülteci” notası

YUNANİSTAN, Avusturya’nınmültecilerin geçiş güzergahındayer alan Batı Balkan ülkeleri ileyapacağı toplantıyaçağrılmadığı gerekçesiyleViyana’ya protesto notası verdi.

Dışişleri Bakanlığı,Avusturya’nın içişleri ve dışişleribakanlıklarının da katılacağıBatı Balkan ülkeleri ilemülteciler konulu toplantıyaçağrılmamasına tepki gösterdi.Atina, Avusturya’nın AtinaBüyükelçisi'ni bakanlığaçağırarak protesto notası verdi.

Bakanlık tarafından yapılanaçıklamada, Avusturya’nınYunanistan’ı ve sınırlarınıdoğrudan ilgilendiren mültecilerkonusundaki yaklaşımının tektaraflı ve dostane olmayan birtavır olduğu belirtildi.

Aynı protesto mesajı,

Viyana’daki YunanistanBüyükelçisi tarafındanAvusturya Dışişleri Bakanlığı’nada iletildi.

BAKAN: “NOTA VEDİPLOMATİK BASKIMIZSÜRECEK”

Mültecilerden SorumluBakan Yannis Muzalas,mültecileri kabul etmeyerekyolculuklarına devametmelerine engel olan,aralarında Makedonya (FYROM)ve Sırbistan’ın da bulunduğuülkeleri uyardı. Muzalas bunun,mevcut durumun AB tarafından8 Mart’a kadar korunmasınailişkin alınan karara aykırıolduğunu belirti. Bakan, ilgiliülkelere nota vermeye vediplomatik baskı uygulamayadevam edeceklerini vurguladı.

ÜLKEDEKİ mülteci sorunuson günlerde tırmanışa geçti.Komşu ülke Makedonya’nın(FYROM) Yunanistan sınırınıkapatması üzerine binlercegöçmen sınıra yığıldı.

Makedonya (FYROM)makamlarının, şimdiye kadarsınırdan geçmelerine izinverilen Afganların ülkeyegirişini durdurmasından sonra,Atina’ya gönderilen binlerceAfgan göçmen, başkentincadde ve sokaklarını doldurdu.

AFGAN GÖÇMENLERE İZİN VERİLMİYORMakedonya’nın Afganlara sınırıkapatması sonrasında binlercemülteci Makedonya sınırındanAtina’ya geri gönderilmeyebaşlandı. Yunan polisisınırdaki Afganları Atina’yageri gönderebilmek için 23Şubat Salı günü kalabalığamüdahale etti.

Sınır Tanımayan Doktorlarörgütünün bir temsilcisi,demiryolu hattının tahliyeedildiğini ve sığınmacılarınotobüslerle sınırdantaşındıklarını söyledi.Suriyeliler ve Iraklıların aksinemülteci sınıfına dahiledilmeyen 900 dolayındakiyabancının sınırdanuzaklaştırıldığı emniyetmakamlarınca doğrulandı.Tren hattının boşaltılmasısırasında, İdomeni demiryolusınır kapısının bulunduğubölgeye medya ve yardımkuruluşu mensuplarınıngirmesine izin verilmedi. Basınmensupları sınırın 5 kilometre

uzağında bekletilirken, sınırkapısına sadece BirleşmişMilletler Mülteciler YüksekKomiserliği yetkilileri girebildi.

Çoğunluğunu Afganlarınoluşturduğu mülteci adaylarıpazartesi günü demiryoluhattını işgal edip trenseferlerinin kesilmesine yolaçmışlardı. Bu eylemin,Makedonya (FYROM)makamlarının ülkeye girişiyasaklaması üzerinedüzenlendiği açıklanmıştı.

EGE ADALARINDANATİNA’YA GELİŞ SÜRÜYOR22 Şubat Pazartesi günü Egeadalarından gemilerle Pirelimanına yaklaşık 4 bingöçmen ve mülteci getirildi.Ancak trafik sorunu nedeniylegöçmenlerin İdomeni’yegitmeleri geçikince göçmenler

limanda saatlerce mahsurkaldı.

Göçmenlerin büyük birbölümü ise kendi başlarınaPire limanından ayrılmayıtercih ederek soluğu ViktoriaMeydanı’nda aldı. Bir kısmı isePire limanında bulunan geçicigöçmen barındırmamerkezlerine yöneldi. Midilli(Lesvos), Hios, Samos, Kos veLeros adalarından Pirelimanına ulaşan “EleftheriosVenizelos”, “Ariadni” ve “BlueStar II” adlı gemiler 4 bindenfazla göçmen taşıdı.Göçmenlerin büyük birçoğunluğunun limandaotobüsle İdomeni’ye gitmeküzere önceden bilet temin ettiğigörüldü. Mülteci ve göçmenlertam bilet için 50 euro, çocuklariçin ise 25 euro ödedi.

SAVUNMA Bakanı Panos Kammenos Salı günüakredite olan gazetecileri “20 dakikada basın toplantısıyapacağım” diyerek bakanlığa çağırdı ve NATO GenelSekreteri Jens Stoltenberg’e bir mektup göndererek,Türkiye’nin, ittifakın Ege’deki gözetimi ile ilgilioperasyon planlarındaki tutumundan şikayet ettiğiniaçıkladı.

Kammenos mektubunda, 11 Şubat’ta Nato SavunmaBakanları’nın aldıkları kararların derhal uygulanmasınıisterken, ittifakın Ege’deki gözetiminin başlamasındaher türlü gecikmenin göçmen kaçakçılarının işineyaradığını kaydetti. Savunma Bakanı Salı günü ayrıcaStoltenberg, Alman Savunma Bakanı Ursula von derLeyen ve NATO askeri yetkilileri ile telefon görüşmeleride yaptı.

Kammenos’a göre, Türk tarafı, operasyon planlarınıhazırlayan NATO Askeri Komitesi’ne, adaların silah veaskerden arınmış olması gerektiğini hatırlattı, aidiyetibelirsiz (gri) bölgelere işaret etti ve ittifakın adaların

batısında da operasyon yapmasını istedi. Yunanistan, NATO gemilerinin adaların batısında

operasyon yapmasına karşı çıkıyor. Tüm NATOüyelerinin, 11 Şubat’taki anlaşmanın uygulanması içinYunan görüşlerinden yana olduklarını ileri sürenKammenos, NATO Askeri Komitesi’ndeki Türk subayınise Türk siyasi yönetiminin verdiği kararlar ile mutabıkolmadığını iddia etti.

Yunanistan, Türkiye'yi NATO'ya şikayet ettiNATO’nun mülteci sorunuile ilgili Ege’de gözetimi içinoperasyon planlarınınhazırlanmasında kriz çıktı.

Evros Deltası’nda kuşlar çoğaldı

DEDEAĞAÇ Avcılar Derneği Başkanı EpaminondasTerzis, Evros ilindeki av sezonunun 28 Şubat’ta sonbulacağını açıkladı.

Avcılar için önemi büyük olan Evros Deltası’ylailgili olarak Terzis, uzun yıllar sonra bölgedeki kuşlarınüfusunda artış gözlemlendiğini dile getirdi.

Avcılara silah ruhsatı çıkarma ve ruhsatlarınızamanında yenileme çağrısı yapan Terzis, yasalsorunlarla karşılaşmamaları için ruhsatlarını herzaman yanlarında bulundurmaları gerektiğini desözlerine ekledi.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 15

Page 16: gündemioku, GÜNDEM yakala

26 Şubat 201616 GÜN­DEM­haber­16

Bir gün şehirden köyegeldiğimde, köyümüzdeakşam ezanı

okunuyordu. Ezan okunduktansonra yüksek sesli müzikduyulmaya başlandı köyün biryerinden. Merak ettim;evdekilere sordum. “Askereğlencesi” dediler. Köyümüzdendokuz genç askere gidiyordu veöncesinde eğlenmek en doğalhaklarıydı.

Yatsı ezanı okunmayabaşlayınca müzik birdenbiredurdu. Bir süre başlamadı.Askerlerle görüşme fırsatıdırdüşüncesiyle ben de eğlenceyerine gitmek için evden çıktımve evimizin kuzeyinde,köyümüzün iki kahvesinibirleştiren uzunca bir yoldanyürümeye başladım.

Eğlence alanına yaklaştıkçayolun baştanbaşa sağlı solluarabalarla dolu olduğunugördüm. Lambalarlaışıklandırılmayan bu yoldabulunan arabaların çoğunda,kimisi içeride, kimisi dışarıdakızlar ve erkekler sohbet

ediyordu. Müziğin olduğu yeredoğru ilerledim. Çok defaeğlencelere katılmış olmamarağmen, böyle bir kalabalıkla ilkdefa karşılaşıyordum.

Müziğin olduğu yeregeldiğimde, müzik setinin tamAhmet dayının yattığı odanınarkasına yerleştirildiğinigördüm. İçim cız etti, çünküAhmet dayı doksan altı yaşındave hastaydı. Civarda Ahmet dayıgibi yaşlı olan başkaları daikamet ediyordu.

Kalabalığı zor geçtim. Müziksetinin oradan geçerken,hoparlörler gümledikçe yerlertitriyordu. Eğlence alanı,duvardan karşı duvara asılmışbirçok ampulle aydınlatılmıştı.Müzik coştukça oynayanlarınüzerlerine ışıklar gelipgidiyordu. Bir tarafta erkekler,bir tarafta da kızlar oynuyordu.Köyün kadınları herkesten çokmeraklıydı eğlenceye. Başınayaşmağını, sırtına feracesinikuşanan bütün kadınlar gelmiştialana. Aralarında çocukları kimi

elinden tutuyor, kimi isekucağına almış oynayanlarıkendilerinden geçmişçesineseyre dalmışlardı. Meydanınbiraz uzağından seyre gelmişorta yaşlı erkekler de vardı.Birçoğu eve giderken çoluğunuçocuğunu bekleyip evegötürmek için oradaydı. Gezerkantinler de yerlerini almış,sıcak kahve, meşrubat ve çeşitliyiyeceklerle orada bulunanlarahizmet vermeye çalışıyordu.

Bir binanın orta katındaboydan boya balkonu olanköyün kahvehanesi de oradabulunuyordu. O akşam balkontıklım tıklım insanla dolmuştu.Lise sonda okuyan ve geçen yılmatematik derslerinde yardımcıolduğum iki genç kız komşuköyden gelmişlerdi.

Tam yukarı kahveyeçıkacağım anda bana elsalladılar. Hemen yanlarınagittim. Hoş beşten sonra,havadan sudan bir şeylerkonuşalım der demez,yakınımızda bulunan iki gençbirbirlerine küfrederek atışmayabaşladı. Yüzleri kıpkırmızıolmuştu. Ben oracıkta dondumkaldım. Hayatımda hiçişitmediğim küfürleri duymayabaşladım. Kadınların ve küçükçocukların bulunduğu böyle birortamda bu tür küfürlerin sarfedilmesi hiç hoş bir şey değildi.Gençlerden biri küfürlerle hırsınıalamayınca diğerinin üzerineyürüdü; birbirlerine adetakenetlendiler. Bunun üzerine

birçok genç de onların üzerineçullanarak ayırmaya çalıştı.

Saniyeler içerisindegençlerden büyük bir top oluştu.Ardından iki büyük grubaayrıldılar ve zıt yönlere doğruağır ağır hareket etmeyebaşladılar. Birdenbire herkes birtaraflara kaçışmaya başladı.Yanımdaki kızlar toz olmuştu;hiç fark etmemiştim. O esnadaben de olay yerinden ayrıldım.

Yukarıya kahvenin balkonunabaktım. Herkes balkona çıkmışkavgayı seyrediyordu. Balkona okadar insan doluşmuştu kiçökecek sandım. Ben deyukarıya çıktım, kahveyegirerken, yan taraftan birarkadaş, “Durmuşun kavganınortasında, çarpacak bir şeybaşına, güzel görecen kavgayı!”dedi.

Kavga büyür diye eğlencedağılmaya başlamıştı. Kahveyegirdiğimde herkes kavgayıkonuşuyordu. Karşı masada tekbaşına oturan bir arkadaş, hırslaelini savurdu ve bağırarak“Yisinler birbirini” dedi.

Ona doğru gittim ve yanınaoturur oturmaz anlatmayabaşladı. “Dağıttılar güzelimeğlenceyi. Askerler, bir haftakoştu tertiplesinler diye, bir sürümasraf da boşa gitti. Hem yakınakraba bu çocuklar, böyleyapmasaydılar.” Ben de “iyi birşey olmadı” diyerek onakatıldım.

Kahvede kaldığım süre içindehep kavga konuşuldu. Eve

dönerken, yollarda kimsekalmamıştı. Ahmet dayı aklımageldi. Hasta haliyle acaba nasılkatlanmıştı onca gürültüye!Vakit daha erkendi, halinihatırını sormak için onu ziyaretetmeye karar verdim ve evinegittim. Sohbet etmeye başladıkve söz eğlenceye gelince,“Eğlensin gençler, ben yedi seneaskerlik yaptım ve hiç eğlencegörmedim. Onlar görsün bari.Biz her şeye alışığız, keşkedağılmasaydı da devametseydi.” dedi.

Ertesi akşam, gençlerinkahvesine gittiğimde aynışekilde orada da gündem kavgaidi. Kavgayı ayıran gençlerheyecanlı bir şekilde yaptıklarınıbirbirlerine anlata anlatabitiremiyorlardı. Kavganınbüyümesini nasıl önlediklerinibütün incelikleri ile masayayatırmışlardı.

İçlerinden bir arkadaşın,hepimizin soylu bir milletinevlâtları olarak birinci dereceakraba olduğumuzu, akrabalıkgeleneğinin toplumumuzda çokiyi yaşatıldığını, kimseyefaydası olmayan şiddetin bizimiçimizde yerinin olmadığınıbüyük bir samimiyetleanlatması, orada bulunanherkesi duygulandırdı. O akşamorada bulunan gençlerinarasındaki yakınlığı ve sevgiyigörmeye değerdi.

Sevgi ile kalın.

Ramadan DUBAN

Eğlence

SERBEST KÜRSÜ

Öcalan’ın Yunanistan’a açtığıdava greve rağmen görüldü

TERÖR örgütü PKK’nın lideri AbdullahÖcalan’ın, Yunan devleti aleyhine açtığıdavaya, avukatların grevde olmasınarağmen Atina Barosu’ndan verilen özelizinle Çarşamba günü bakıldı. Mahkemeheyeti, kararın üç ay ile bir yıl arasındaaçıklanmasını kararlaştırdı.

Atina Birinci Derece İdariMahkemesi’nde görülen davada, Öcalan’ınavukatları Yiannis Rahiotis ve Ebru Günay,PKK liderinin Türkiye’ye götürülmesindenYunanistan’ı sorumlu tutan iddialarınıiçeren dosyaları hakimlere sundular.Mahkeme heyeti, kararın başka duruşmagerçekleşmeden üç ay ile bir yıl arası bir

sürede açıklanmasını kararlaştırdı. Öcalan’ın avukatı Rahiotis mahkeme

sonrası yaptığı açıklamada, 8 yıl sonradavanın görüşülmeye başlandığına dikkatçekerek, olumlu bir sonuç almayıbeklediklerini söyledi. Öcalan’ın diğeravukatı Ebru Günay ise ülkedeki avukatgrevine rağmen izin veren baroya vemeslektaşlarına teşekkür etti.

Öcalan, 2008 yılında avukatlarıaracılığıyla Yunan devletini “Yasa dışımuamele yapmak ve temel insan haklarınıihlal etmekle” suçlayarak, 20 bin 100 eurotazminat talebinde bulunmuştu.

“Türkiye’nin yükünüpaylaşmalıyız”

BİRLEŞMİŞ Milletler(BM) Mülteciler YüksekKomiseri Filippo Grandi,“Mültecileri Türkiye’ye gerigöndermeyi düşünürken,Türkiye’nin dünyada en çoksayıda mülteciye ev sahipliğiyapan ülke olduğunu kimseunutmamalı. Türkiye’yemültecileri geri göndermekyerine, Türkiye’nin yükünüpaylaşmalıyız” dedi.

Resmi ziyarettebulunduğu Atina’da basıntoplantısı düzenleyenGrandi, Avrupa’da yaşanansığınmacı krizi ile ilgiliaçıklamalarda bulundu.Grandi, Avrupa ülkelerinin160 bin sığınmacıyıülkelerine kabul etmeyitaahhüt ettiklerini, ancak şuana kadar sadece birkaç yüzsığınmacının bu yolla kabul edildiğini anımsatarak, taahhütte bulunanülkeleri üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çağırdı.

Türkiye’nin hali hazırda en büyük yükü yüklendiğine değinen Grandişöyle devam etti: “Mültecileri Türkiye’ye geri göndermeyi düşünürken,Türkiye’nin dünyada en çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkeolduğunu kimse unutmamalı. Beş milyon insandan bahsediyoruz. Bu yüksadece Suriye’nin komşuları üzerine yıkılamaz. Bütün ülkeler üzerinedüşen payı yerine getirmeli. Türkiye’ye mültecileri geri göndermek yerine,Türkiye’nin yükünü paylaşmalıyız. Ama bu yasa dışı yollarla değil, yenidenyerleştirme yoluyla yapılmalı”

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 16

Page 17: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber 1726 Şubat 2016

MilletvekiliKarayusuf’tan ‘Anadil Günü’ mesajı

RODOP SİRİZA Milletvekili AyhanKarayusuf, “21 Şubat Dünya Anadil Günü”nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı.

Milletvekili Karayusuf açıklamasında, “17Kasım 1999 tarihinde UNESCO tarfındanDünya Anadil günü olarak belirlenen 21 Şubattarihi, 2000 yılından bu yana her yılkutlanmaktadır. Anadil hakkının sağlanması,her bireyin kişisel ve sosyal kimliğini özgürceifade etmesine doğrudan katkıdabulunmaktadır. Ne yazık ki, dünyanınher yerinde, bir çok dil yok olmatehdidiyle karşı karşıyadır.” ifadelerineyer verdi.

Anadil gününün kutlanmasının çifteanlamı olduğunu kaydeden Karayusuf,“Bir taraftan, anadile olan saygımızavurgu yapıp, dünyanın bir çok yerindeinsanların anadillerini öğrenme,konuşma ve öğretme haklarınıkullanabilmek için verdikleri mücadeleyivurgular. Diğer taraftan ise, bir bireyinanadilini konuşma, tanıtma ve korumahakkının, bize olduğu gibi ona daverilmiş olduğunu bize hatırlatır.”dedi.

Milletvekili Karayusuf sözlerini,“UNESCO’ya göre; diller, maddi ve manevikültürel mirasın korunma ve geliştirilmeçabasının en güçlü araçlarıdır. Anadillerinyayılmasını amaçlayan girişimler sadece dilçeşitliliğini ve çok dilli eğitimi teşvik etmeklekalmaz. Dünya çapında dilsel ve kültürelgelenekleri anlamamıza yardımcı olup,

anlayış, kabul ve diyalogçerçevesinde dayanışma

içinde olmamızı sağlar.Bu nedenle anadilhakkını korumak veaynı zamanda tümdilleri sadece iletişimaracı olarak değil de,

halklar arasında birkültür kanalı olarak

görüp, eşit şekildedestelemek hepimizinyükümlülüğüdür.”

diyerek tamamladı.

TÜRKİYE’nin GümülcineBaşkonsolosu Ali Rıza Akıncı, 19Şubat Cuma günü İskeçe ilinebağlı Boyacılar köyünü ziyaretederek soydaşlarla Cuma namazıkıldı.

Başkonsolos Akıncı’yaBoyacılar ziyaretinde, Batı TrakyaTürk Azınlığı Danışma KuruluBaşkanı ve İskeçe Müftüsü AhmetMete eşlik etti.

Akıncı, namaz sonrası köyhalkıyla birlikte hatıra fotoğrafıçektirerek, köy halkına göstermişoldukları misafirperverliklerindendolayı teşekkür etti.

Daha sonra Akıncı İskeçe’yegeçerek, Çınar Derneği’ni ziyaretetti ve dernek Başkanı CengizÖmer’le görüştü.

Başkonsolos Akıncı, Cuma namazınıBoyacılar’da kıldı

YUNANİSTAN’da nüfus oranına göre ençok “Sosyal Yardım Kartı” sahibininKozlukebir Belediyesi’nde bulunduğu ifadeedildi.

“İnsani Kriz Programı” kapsamında düşükgelirli vatandaşlara verilen “Sosyal YardımKartı” sayısında, Batı Trakya’nın üç Türkazınlık belediyesinden biri olan KozlukebirBelediyesi Yunansitan çapında ilk sırayı aldı.Elde edilen verilere göre; belediyede neredeysebeş kişiden biri Sosyal Yardım Kartı sahibi.16.557 nüfuslu Kozlukebir Belediyesi’ndetoplam 1.550 kişinin Sosyal Yardım Kartı

bulunuyor. Bu rakam, belediyede nüfusununyüzde 22,7’sine denk düşüyor.

İskeçe’nin Bulustra (Avdira) Belediyesi’nde1.176 hak sahibi ile nüfusun yüzde 14,5’i,İskeçe’nin Mustafçova Belediyesi’nde 846 haksahibi ile nüfusun yüzde 14’ü ve İskeçe’ninTopiros Belediyesi’nde 636 hak sahibi ilenüfusun yüzde 13,7’si “Sosyal Yardım Kartı”sahibi.

Doğu Makedonya - Trakya eyaletinde“İnsani Kriz Programı” çerçevesinde verilen“Sosyal Yardım Kartı” sahiplerinin 15 bininüzerinde olduğu ifade edildi.

En çok “Sosyal Yardım Kartı” sahibiKozlukebir’de!

DOSTLUK Eşitlik Barış (DEB)Partisi Genel Başkanı Mustafa AliÇavuş, 18 Şubat Perşembe günüRodop ilinin Kozdere,Kalenderköy ve Hacıören köyleriniziyaret ederek köy sakinleriylegörüştü.

Ali Çavuş köy halkına hitapederek, Yunan hükümetininazınlık haklarının çözümünoktasında bugüne kadar hiç birgayret göstermediğini dile getirdi.

Eğitim başta olmak üzere siyasettetemsiliyet, kimliğin inkarı,vakıflar, müftülük gibi bir çoksorunun hala çözüm beklediğinedikkat çekti.

DEB Partisi’nin başlattığı imzakampanyasına da değinen AliÇavuş, bu imza kampanyası ileazınlık insanının haklarınıbireysel olarak talep edeceğinisöyleyerek destek istedi.

DEB Partisi’ndenKozdere, Hacıörenve Kalenderköyziyareti

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 17

Page 18: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­yorum18

Δάμων ΔΑΜΙΑΝΟΣ

Καλημέρ - Χαμπα

[email protected]

26 Şubat 2016

Η Ενωμένη Ευρώπη πια δεν υπάρχει όπως την γνωρίσαμε

HΕνωμένη Ευρώπη που με τηνπροώθηση της διεύρυνσής τηςκαι της πολιτικής της

εμβάθυνσης θα αποτελούσε παγκόσμιοπόλο ισορροπίας ανάμεσα σε Ανατολήκαι Δύση και παράγοντα ειρηνικήςσυνύπαρξης των λαών ως απάντησηστον Ψυχρό Πόλεμο, που έληξε το 1989,σήμερα πια δεν υπάρχει.

Η οικονομική κρίση που ξέσπασε το2008 στην Αμερική και μεταφέρθηκε ωςιός τάχιστα στην Ευρώπη, ανέδειξε τιςανακολουθίες και τις ατέλειες τουσυστήματος της νομισματικήςενοποίησης αφενός και αφετέρουεπέτεινε τα θεσμικά και δημοκρατικάελλείμματα στην λειτουργία της Ε.Ε..

Όπως ιστορικά συμβαίνει με κάθεμεγάλη οικονομική κρίση, αυτή δενπεριορίστηκε στα καθαρά οικονομικάμεγέθη των διαφόρων χωρών αλλάσύντομα μετεξελίχθηκε σε κοινωνικήκρίση, σε κρίση αντιπροσώπευσης,λειτουργίας της δημοκρατίας πουκορυφώθηκε με τις τρομοκρατικέςαπειλές οι οποίες οδήγησαν σε έντασητης καταστολής, του φόβου και τωνεθνικιστικών, ρατσιστικών ρευμάτων,κομμάτων και κινημάτων.

Πριν λίγα χρόνια, μιλούσαμε σεθεωρητικό επίπεδο για το γεγονός ότι ηΕυρώπη δεν μπορεί να υψώνει τείχη καινα αρνείται την όσμωση, την επαφή καιτην υποδοχή στα εδάφη της,μουσουλμανικών πληθυσμών καθώς καιάλλων θρησκευτικών δογμάτων. Λέγαμεδηλαδή, ότι η Ευρώπη δεν μπορεί και δεν

πρέπει να γίνει ένα κλειστό clubχριστιανικών χωρών με αλλεργία στοξένο και το διαφορετικό.

Η Ενωμένη Ευρώπη χτίστηκε στιςαρχές της ελεύθερης διακίνησηςανθρώπων και αγαθών, ενάντια στουςτελωνειακούς δασμούς και τιςδιατυπώσεις διαβατηρίων για τιςμετακινήσεις των πολιτών στα εσωτερικάτης σύνορα.

Στον αντίποδα του παλαιούανατολικού μπλοκ, της σφαίραςεπιρροής της Σοβιετικής Ένωσης πουεξαιτίας των συρματοπλεγμάτων και τωναπαγορεύσεων, είχε αποκληθεί από τουςΔυτικούς ως «Σιδηρούν Παραπέτασμα».

Τα πρώτα βήματα για τη δημιουργίατου χώρου Σένγκεν, έγιναν το 1985 στηνομώνυμη κωμόπολη τουΛουξεμβούργου, όταν οι υφυπουργοί τουΔουκάτου, της Γερμανίας, τηςΓερμανίας, του Βελγίου, και τηςΟλλανδίας υπέγραφαν την εν λόγωσυνθήκη.

Πέντε χρόνια αργότερα, το 1990, ησύμβαση του Σένγκεν καθόρισε τοντρόπο με τον οποίο θα εφαρμοζότανστην πράξη η κατάργηση των ελέγχωνστα εσωτερικά σύνορα. Τότε θεσπίστηκεσειρά μέτρων που ήταν αναγκαία για τηνενίσχυση των ελέγχων στα εξωτερικάσύνορα, τον καθορισμό διαδικασιών γιατην έκδοση ομοιόμορφων θεωρήσεων,την ανάληψη δράσης για τηνκαταπολέμηση του λαθρεμπορίουναρκωτικών και τη δημιουργία κοινούσυστήματος ανταλλαγής πληροφοριών

—του Συστήματος ΠληροφοριώνΣένγκεν (SIS).

Η ουσιαστική εφαρμογή τηςσυνθήκης άρχισε στις 26 Μαρτίου του1995 όταν οι πέντε χώρες που τηνυπέγραψαν μαζί με την Πορτογαλία καιτην Ισπανία, κατάργησαν τους ελέγχουςστα εσωτερικά σύνορά τους. Η Ελλάδα,υπέγραψε τη Συνθήκη το 1992, τηνκύρωσε το 1997 και άρχισε να τηνεφαρμόζει από το 2000 και έπειτα.

Η Ευρώπη των 28 χωρών- μελών καιη ευρωζώνη των 19 μελών, μοιάζεισήμερα περισσότερη διηρημένη απόποτέ άλλοτε στο πρόσφατο παρελθόν.

Τέσσερις χώρες, οι οποίεςονομάζονται «χώρες του Βίσεγκραντ»,από το όνομα της πόλης της Βοσνίας-Ερζεγοβίνης όπου συγκροτήθηκε,αποτελεί ομάδα χωρών με πολιτική καιπεριφερειακή συνεργασία πουσυγκροτήθηκε το 1991 από τηΔημοκρατία της Τσεχοσλοβακίας, τηΔημοκρατία της Πολωνίας και τηΔημοκρατία της Ουγγαρίας. Μετά τηδιάσπαση της Τσεχοσλοβακίας το 1993περιλαμβάνει τέσσερις χώρες,δεδομένου ότι τόσο η ΤσεχικήΔημοκρατία όσο και η ΣλοβακικήΔημοκρατία, που προέκυψαν από αυτή,αποτελούν μέλη της.

Αυτές οι χώρες που προέρχονταιόλες από το πρώην Σύμφωνο τηςΒαρσοβίας και εντάχθηκαν στην Ε.Ε.σταδιακά μετά το 1994, επαναφέρουντους συνοριακούς ελέγχους,οικοδομούν φράχτες στα σύνορά τουςκαι ανακοινώνουν ότι δεν επιθυμούν ναγίνουν αποδέκτες των προσφυγικώνροών από την Συρία, το Ιράκ και τοΑφγανιστάν, που κατακλύζουν τηνΕλλάδα και την Τουρκία.

Την ίδια στιγμή η Αυστρίαπρωτοστατεί στην πολιτικήαποκλεισμού των Βαλκανικών συνόρωνκαι των περασμάτων των προσφύγωναπό την Πρώην ΓιουγκοσλαβικήΔημοκρατία της Μακεδονίας, τηνΒουλγαρία, την Σερβία, την ΒοσνίαΕρζεγοβίνη, την Κροατία, την Αλβανία,την Σλοβενία και το Μαυροβούνιο,αγνοώντας την Ελλάδα που έχει και το

μεγαλύτερο πρόβλημα. Πρόκειται για μια σύγχρονη Βαβέλ

που βασίζεται στην αδυναμίαεκπόνησης μιας κοινής ευρωπαϊκήςπολιτικής και της πλήρους αποτυχίαςτου μοντέλου που ήθελε τα τελευταία 8χρόνια την Γερμανία να αφυδατώνειπλήρως την αντιπροσωπευτικότηταστην λήψη των αποφάσεων,μετατρέποντας την λειτουργία της Ε.Ε.σε ένα σύστημα της Γερμανίας και τωνδορυφόρων της.

Αυτή ήταν και η λογική τωνΜνημονίων που επιβλήθηκαν στις κατάτεκμήριο ασθενέστερες οικονομίες τουευρωπαϊκού νότου με τα μεγάλαελλείμματα και τα τεράστιαδιαρθρωτικά προβλήματα τα οποίαεπιτάθηκαν από την εισαγωγή τουκοινού νομίσματος από το 2002 καιμετά.

Είναι η λογική της δημοσιονομικήςπροσαρμογής, των μηδενικώνελλειμμάτων, του χαμηλούπληθωρισμού και της συνεχούςλιτότητας. Μιας πολιτικής κομμένης καιραμμένης στα μέτρα της Γερμανίας καιλίγων βόρειων συμμάχων της που όμωςαμέλησε πλήρως για την δημοκρατικήολοκλήρωση της Ευρώπης και για τιςπολιτικές και κοινωνικές συνέπειες απότην κατεδάφιση του κοινωνικούκράτους και της φτωχοποίησηςευρύτερων τμημάτων πολλώνευρωπαϊκών λαών.

Έτσι πήγαν οι Ευρωπαίοι νααντιμετωπίσουν και την προσφυγικήκρίση. Δίνοντας πακέτα με εκατομμύριαευρώ για τα περίφημα hot spots σεΕλλάδα και Τουρκία, χωρίς να θέλουν ήκαι να μπορούν, ακόμη, νααντιμετωπίσουν την αποσταθεροποίησητων καθεστώτων και την πολεμικήεπέκταση στη Μέση και Εγγύς Ανατολή.

Η Ενωμένη Ευρώπη δεν υπάρχεισήμερα, όπως την γνωρίσαμετουλάχιστον τα τελευταία 40 χρόνια καιοι ευθύνες ανήκουν ασφαλώς σεπολλούς. Ο κορυφαίος όμωςπαράγοντας αυτής της κρίσης έχειονοματεπώνυμο και λέγεται «ΓερμανικήΚυβέρνηση».

Mustafçova Belediyesi’ndeportakal dağıtımı başladı

MUSTAFÇOVA Belediyesi“İhtiyaç Sahiplerine YiyecekYardımı Programı” kapsamında,25 Şubat Perşembe günündenitibaren portakal dağıtımınabaşladı.

Konuyla ilgili olarakMustafçova Belediye BaşkanıCemil Kabza, “TarımBakanlığı’nın her yıl uyguladığıprogram çerçevesinde 22 tonportakal teslim alınmıştır.Portakalların dağıtımına 25Şubat Perşembe günü başlandı.Bedava portakal dağıtımıbelediyemiz sınırları dahilindebütün okullarımızdayapılacaktır. Tabii ki dağıtımesnasında okul müdürleri ileişbirliği içerisinde çalışıyoruz.”diye konuştu.

Bu arada, yiyecekyardımlarının önümüzdekiaylarda da devam edeceğiöğrenildi.

Değerli büyüğümüz Muammer Mustafa, ikamet ettiği Gümülcine’de 70yaşında Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 6 Şubat 2016 tarihindeGümülcine’de gerçekleştirilmiştir. Bu acı günümüzde merhumun cenazetörenine katılan, telefonla veya mesajla başsağlığı dileyen, acımızı paylaşan tümakraba, komşu, dost ve yakınlara teşekkürü borç biliriz.

Erdoğan Hasan ve ailesi

VEFAT ve TEŞEKKÜR

POTAMİ Partisi Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Doğu –Makedonya Trakya Eyalet Başkanı Yorgos Pavlidis’ iziyaret etti. Ahmet, Pavlidis’e meclisteki BölgeselKalkınma Daimi Komisyonu’nun toplantısıyla ilgilidavetiyeyi iletti. İlhan Ahmet konuyla ilgili açıklamasında, görüşmedePavlidis’in kendisine Rodop ilindeki altyapıçalışmalarıyla ilgili ayrıntılı bilgi verdiğini ifade etti.Pavlidis’in eyalet genelindeki şehirlere doğalgazkullanımıyla ilgili olarak da bilgi verdiği kaydedildi. Pavlidis ile “mükemmel bir işbirliği” içinde olduklarınıbelirten milletvekili İlhan Ahmet, Eyalet Başkanı’na DoğuMakedonya ve Trakya bölgesinde, özellikle de Rodopilindeki tamamlanmamış projelerin ilerlemesi içingerekli girişimleri yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Milletvekili İlhan Ahmet Eyalet BaşkanıPavlidis’le görüştü

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 18

Page 19: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­dünya 1926 Şubat 2016

ULUSLARARASI Af Örgütü2015 insan hakları ihlalleriraporunda Avrupa Birliği (AB)ülkelerini eleştirdi. Raporda,“Uluslararası düzeyde varlığıgittikçe azalan AB üye devletleri,ekonomik anlaşmalar yapmayaçabaladıkça ve terörle mücadeleve mülteci ve göçmenleri uzaktutuma çabalarında üçüncüülkelere destek sağladıkça, birzamanlar güçlü bir şekildekınadıkları insan haklarıihlallerini görmezden geldiler.”denildi.

Uluslararası Af Örgütü’nünyayınladığı rapora göre, 2015yılının Avrupa ve Orta Asyabölgesi için çalkantılı ve insanhakları açısından kötü bir yılolduğu vurgulandı. Raporda; ‘3bin 700’den fazla mülteci vegöçmen Avrupa kıyılarınaulaşmaya çalışırken yaşamlarınıyitirdi. Türkiye 2 milyondanfazla, Lübnan ve Ürdün de 1,7milyon Suriyeli mülteciye evsahipliği yaparken çoğuSuriye’den birçok mülteci yılboyunca AB’ye düzensiz şekildegiriş yaptı. Bununla birlikte,toplam 500.000 milyon nüfusuile dünyanın en zengin siyasibloğu olan AB ilginç bir şekilde

bu zorluğa karşı tutarlı, insani vehaklara saygılı bir çözümbulamadı.’ ifadelerine yer verildi.

2015 yılının Avrupa ve OrtaAsya bölgesi için çalkantılıgeçtiği belirtilen raporda, ‘’2015yılı Avrupa ve Orta Asya bölgesiiçin çalkantılı ve insan haklarıaçısından kötü bir yıldı.Ukrayna’nın doğusundakişiddetli savaşla başladı veTürkiye’nin doğusundaki ağırçatışmalarla sona erdi. AB’de iseFransa’nın Paris şehri içinde veçevresindeki silahlı saldırılarınyaşandığı bir yıl olmakla beraber2015 yılına çoğu çatışmalardankaçan ve Avrupa kıyılarınaulaşan milyonlarca insanındramı damga vurdu. Bu ortamdainsan haklarına saygı da tümbölgede geriledi. Türkiye ve eskiSovyetler Birliği’nde liderlerbasın üzerindeki kontrollerinigüçlendirdikçe ve muhalifleridaha çok hedef aldıkça insanhaklarına saygıyı tamamenbıraktılar. AB’de bu gerilemeeğilimi farklı bir biçim aldı.Süregelen ekonomikbelirsizliğin, kurucu politikalarainancın yitirilmesinin ve giderekartan AB karşıtı ve göçmenkarşıtı duyguların etkisiyle

popülist partiler seçimlerdekayda değer ilerlemeler kaydetti.Prensipli liderliğin yokluğunda,insan haklarının Avrupademokrasilerinde mihenk taşıolarak yeri eskisinden daha dasallantıda görünüyordu. Göçmenve mülteci akışınısınırlandırmaya yönelik ayrımgözetmeyen geniş terörlemücadele önlemleri ve önerileri,genellikle insan haklarına ilişkinalışılagelmiş şerhlerle bildirilsede bu içerikten giderek dahafazla yoksun oldu.” ifadelerineyer verildi.

Raporda, “Bu yılı tanımlayangörüntü, Türkiye sahillerindenbirinde yatan üç yaşındakiSuriyeli erkek çocuğu AlanKurdi’nin görüntüsü oldu. AlanKurdi’nin Eylül ayındaki trajik

ölümünün yanı sıra, AB üyesiülkeler küresel bir mültecikrizinin Avrupa’ya etkisininüstesinden gelmeye çabalarken,3 bin 700’den fazla mülteci vegöçmen Avrupa kıyılarınaulaşmaya çalışırken yaşamlarınıyitirdi.” ifadeleri yer aldı.

Uluslararası Af Örgütü’nünraporunda, “Suriye’den ve silahıçatışmaların sardığı diğerülkelerden kaçanlar için yaşam,mülteci olarak karşılaştıklarızorluklar ve güvensizliksebebiyle çok zor ve belirsizdi.Bu zorluklar, uzaklarda özellikleAB ülkelerinde daha fazlagüvence arayan yüz binlercemültecinin kendilerini yenitehlikelere atmalarına sebepoldu. Çok sayıda kişi, bilhassaLibya ve tek başına Suriye’den

yaklaşık 2,3 milyon mülteci kabuleden Türkiye’den İtalya veYunanistan’a, insafsız insankaçakçıları tarafından teminedilen aşırı kalabalık ve denizeçıkmaya elverişsiz tekneleriçinde tehlikeli bir şekilde denizyoluyla geçmek amacıyla ayrıldı.Birçoğu geçmeyi başardı ve ABdevletlerinin kendileri için kiminsorumlu olması gerektiğine veher devletin mültecilerden“kendi hakkına” ne kadardüşeceğine dair yaptığıtartışmalar sebebiyle şüphesizkarışık bir kabulle karşılaştıklarıAvrupa’nın nispeten güvenliortamına giriş yaptı. Ancakaralarında birçok bebek veçocuğun da bulunduğu sayısızkişi yolculuk sırasında denizdeyaşamını yitirdi.” denildi.

ABD Dışişleri Bakanı JohnKerry, halihazırdakiçatışmaların durdurulmasıanlaşmasının yanı sıraBirleşmiş Milletler'in (BM)Suriye için siyasi geçişi öngörensürecinin de başarısızlıklasonuçlanması halinde,ABD'nin, Suriye'nin parçalarabölünmesini de içeren dahaagresif bir tutumtakınabileceğini söyledi.

Kerry, ABD SenatosuTahsisatlar Komitesinin dışoperasyonlarla ilgili altkomitesinde bakanlığın 2017 yılıbütçesine ilişkin oturumunakatıldı. Kerry, oturumdasenatörlerin sorularını dayanıtladı.

John Kerry, Suriyemeselesinin müzakeremasasında çözülememesininülkenin tamamen yıkımıylasonuçlanabileceğini söyledi.

Kerry, çatışmalarındurdurulması anlaşmasınaişaret ederek, “Burada oturup

bu anlaşmanın işleyeceğini sizesöyleyemem. Ancak şunubiliyorum, eğer bu başarısızolursa Suriye’nin tamamenyıkıma uğrama potansiyelibulunuyor” ifadesini kullandı.

Bakan Kerry, halihazırdaki"çatışmaların durdurulması"anlaşmasının yanı sıra BM'ninSuriye için siyasi geçişi öngörensürecinin de başarısızlıklasonuçlanması halinde,ABD'nin, Suriye'nin parçalara

bölünmesini de içeren dahaagresif bir tutumtakınabileceğini vurguladı.

Kerry, "Eğer Ruslar veİranlılar Suriye barış süreciningerçekleşmesi konusunda ciddideğillerse, o zaman daha çokfikir ayrılığına sebebiyetverebilecek ve meseleyi daha daalevli bir haldebiçimlendirebilecek B planınageçmemiz gerekir”değerlendirmesinde bulundu.

BOSNA’nın Müslüman dinilideri Hüseyin Kavazoviç,aşırılığa karşı çağrı yaptıktanhemen sonra IŞİD’ten tehditleraldığını söyledi.

Bosna Müftüsü HüseyinKavazoviç, ülkede aşırıcılığakarşı çağrı yaptıktan sonraIŞİD’ten tehdit aldığınıbelirterek yetkililerden korumatalep etti. Müftü Kavazoviç,

Bosna’da aşırıcılığa karşıaçıklamlarından sonra cidditehditler aldığını ve bu konudadevlet kurumlarının hareketegeçmesini umduğunu söyledi.

Edinilen bilgilere göre, IŞİDüyesi olduğu iddia edilenkişiler tarafından çekilen birvideoda, müftünün ölümletehdit edildiği öne sürüldü.

Bosna Müftüsü IŞİD’e karşıkoruma talep etti

Af Örgütü: AB, insan hakları ihlallerinigörmezden geldiUluslararası Af Örgütü 2015 yılıraporunu açıkladı. Raporda insanhakları ihlallerinin arttığına dik-kat çekiliyor.

“Suriye'nin parçalanmasını içerenagresif bir tutum da takınabiliriz”

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 19

Page 20: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­tarih 5 Haziran 2015GÜN­DEM­tarih 29 Ocak 2016GÜN­DEM­tarih 5 Haziran 2015GÜN­DEM­tarih 12 Şubat 2016GÜN­DEM­tarih 5 Haziran 2015GÜN­DEM­tarih 29 Ocak 2016GÜN­DEM­tarih 5 Haziran 2015GÜN­DEM­ekonomi 26 Şubat 2016

RIZA KIRLIDÖ[email protected]

Haftanın Sohbeti Büyük bir özlemle anımsadığımız tarihiTürk - Yunan dostluğundan anılar

20

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 20

Page 21: gündemioku, GÜNDEM yakala

26 Şubat 2016 GÜN­DEM­tarih 21

Büyük bir özlemle anımsadığımız tarihiTürk - Yunan dostluğundan anılar

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 21

Page 22: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­haber

Emine Tabak Ahmet

Çocuklarda tırnak yeme nedenleri

EĞİTİMCİ GÖZÜYLE

Bu haftaki yazımda, pekçok çocuk ve gençterastlanabilen tırnak

yeme sorunundan bahsetmekistedim.

Çocukların yüzde 33’ü,ergenlerin de yüzde 40-45’inintırnak yediğini yapılanaraştırmalar göstermiştir. Aile içirahatsız edici bir durum olmasınarağmen, çocukları bu alışkanlıktanvazgeçirmek de biraz zordur. Annebaba olarak bir çoğumuz budurumla karşılaşmışızdır veçocuğumuzu da pek çok kezuyarmak zorunda kalmışızdır.

Tırnak yemenin nedenleriniaraştırdığımızda bunun altında birçok sebebin yattığını görebiliriz.Çocuk ya da gençlerin, daha çokbirbirlerine kızdıklarında, aile iletartıştıklarında, okulda kendileriniifade edemediklerinde, aile ya daöğretmenden baskıgördüklerinde, kardeşkıskançlıklarında tırnak yiyerekiçsel sıkıntılarını gidermeyeçalıştıklarını görebiliriz. Annebabası ayrı olan ya da evde gerginbir ortamın süregeldiği ailelerdede çocuklarda bu davranışgörülebilir. Ayrıca aile veyaöğretmenleri tarafındanaşağılanan, sürekli azarlanan,eleştirilen cezalandırılançocuklarda da tırnak yemegörülebilir.

Bazen de normal bir aileortamına sahip çocuklarda dabuna rastlanabilir. Bu çocuklar daaşırı mükemmelliyetçi, her zamanbaşarılı olmak için hırs yapançocuklardır. Genellikle de zekiçocuklardır.

Çocuğun bu olumsuzdurumuna çözüm getirebilmekiçin anne baba ve öğretmenlerinde yakın ilgi ve çabası gerekir.Çocuk küçükken bu davranışgörüldüğünde, ona çok üstünegitmeden bunu yapmamasıgerektiği uygun bir dilleanlatılmaya çalışılmalıdır. Üzerinegidip baskı arttıkça çocuk bunuinadına yapacak ve problembüyüyerek daha çok yerleşecektir.“Tırnaklarını yemekten vazgeç”,demek yerine, o bu hareketiyaparken, kendisinin dikkatinibaşka bir şeye çekmek, elinemeşgul olabileceği bir şeylervermek, onun unutmasınısağlayabilir. Ancak eğer çocuğuntırnak yemesinin altında, önemlibir psiklolojik neden varsa, zatenbu problem ortadan kalkmadıkçaçocuk bundan vazgeçmeyecektir.

Bunun için de, öncelikle aile içindebir sorunun olup olmadığı, ya dakardeş kıskançlığının hangiboyutlarda olduğu araştırılmalıdır.Aile sorunlarını çözmeye çalışmalı,çocuklara yansıtmamalı, kardeşlerarasındaki eşitlik ve dengeyikontrol edebilmelidir. Aksitakdirde çocukta tırnak yemeyeneden olan bu gerginliğinsebebini bulmak yerine, onuazarlamak, korkutmak,cezalandırmak daha ağır duygusalsorunların ortaya çıkmasına zeminhazırlayacaktır. Ayrıca yineçocukta gerginlik oluşturanduygusal ve korku, gerilimfilmlerinin izlenmesine de aile izinvermemelidir. Çünkü bu tür filmlerçocuğun ruh halinin bozulmasınave dolayısıyla da bir takımdavranış bozukluklarının ortayaçıkmasına neden olmaktadırlar.Çocuk korku filmi izlerken, oradakiolayı yaşıyormuş hissine kapılarakkarmaşık duygularla tırnaklarınıyiyebilir. Okulda da tırnak yiyençocuklara öğretmen, dahaanlayışla yaklaşarak bu davranışınnedenlerini araştırmalıdır. Çünküçoğu zaman sınıfta kendini ifadeedemeyen, derslerini iyi bildiğihalde cesaret gösterip parmakkaldıramayan öğrencilerde de budavranışa rastlayabiliriz. Bu gibidurumlarda, öğretmen çocuğucesaretlendirerek teşvik etmelidir.

Ergenlik döneminde de içdünyalarında pek çok fırtınalaryaşayan gençlerde tırnak yemesıkça görülmektedir. Budavranışlarıyla ergen bazımesajlar vermeye çalışmaktadır.Aileden gelen aşırı baskılar, aile-ergen arasındaki çatışmalar,okulda arkadaşlarıyla yaşananolumsuzluklar ve anlaşmazlıklar,toplum içerisinde gencin kendiniyalnız hissetmesi ve tatminsizlikduyguları, onun karmaşık bir ruhhali yaşamasına neden olan birtakım sebeplerdir. Genç de bütünbunların sonucunda, tırnak yemegibi çeşitli davranış bozukluklarıile içindeki sıkıntıyı dışavurmaktadır. Burada aileye düşengörev, çocuğa daha sevecen vedaha fazla ilgiyle yaklaşarak, onunproblemlerine destekolabilmektedir.

Bütün çabalara rağmen bualışkanlık devam ederse, biruzmandan yardım almakyapılabilecek en doğru davranıştır.

Çocuklarınızla mutlu sorunsuzbir hafta geçirmeniz dileğiyle...

22 26 Şubat 2016

İstanbulda’ki BTTDD, Gümülcineli müzisyen Barış Tükeniş’i ağırladı

GÜMÜLCİNELİ müzisyenBarış Tükeniş (Barış HasanÇavuş), Türkiye’deki BatıTrakya Türkleri DayanışmaDerneği (BTTDD) GenelMerkezi’ni ziyaret ederek,BTTDD Genel BaşkanıNecmettin Hüseyin ve yönetimkurulu üyeleriyle biraraya geldi.

Barış Tükeniş ziyaretisırasında, “Bende Kalanlaralbümü, Batı Trakya’da ilk kezyapılmış resmi bir müzikalbümüdür. Türkiye’deki AsrınMüzik Şirketi tarafındanbasılan bu albüm, Türkiye’deKültür Bakanlığı’nın da onayınıaldı. Bu albümün Batı

Trakya’da kültürümüze hizmetettiğini ve bunu yansıttığınıdüşünüyorum. Aynı şekildeTürkiye’de de Batı Trakya’yıtemsil ediyoruz. Bundan sonrada bu hassasiyetleçalışmalarımıza devamedeceğiz.” diye konuştu.

Hedefinin, albümününtanıtımının yanı sıra BatıTrakya Türk toplumununkültürel değerlerini ortayaçıkararak hizmet etmekolduğunu kaydeden gençsanatçı, bu konuda destekistediğini belirtti.

Genel Başkan NecmettinHüseyin de ziyaretten duyduğu

memnuniyeti dile getirerek,kendisine teşekkür etti.

Batı Trakya Türktoplumunun bağrından çıkanve müzik çalışmalarında BatıTrakya’nın yaşanmışlıklarınıyansıtarak kültürel mirasınahizmet eden bu tür çalışmalaraher zaman destek ve katkıvermeye hazır olduklarınınaltını çizen Genel BaşkanHüseyin, üreten insanlarınyanında olmayı görev olarakbenimsediklerini vurguladı.

Necmettin Hüseyin, bundansonraki müzik çalışmalarındaBarış Tükeniş’e başarılar diledi.

BTAYTD Kadınlar KoluKireççiler’i ziyaret etti

BATI Trakya Azınlığı Yüksek TahsillilerDerneği (BTAYTD) Kadınlar Kolu yönetim kurulu,19 Şubat Cuma günü İskeç’nin Kireççiler köyündekadınlara yönelik bilgilendirme toplantısıdüzenledi.

Toplantıya konuşmacı olarak Kireççiler köyüsakinlerinden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Neslihan Ahmetoğlu katıldı. “Astım, alerjik astım,astımı tetikleyen nedenler ve alınması gerekenÖnlemler” konularında bilgi veren Ahmetoğlu,kadınlardan gelen soruları da yanıtladı.

Toplantının devamında Kireççiler köyüsakinlerinden merhum öğretmen HüseyinAlibabaoğlu’nun öz geçmişi hakkında bilgiverilerek, “Alibaba’nın hayatı ve eserleri” isimlikitabından eserler okundu.

Toplantıya Kireççiler köyü kadınlarının yanısıra, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu AliRıza Akıncı’nın eşi Hülya Akıncı ve HüseyinAlibabaoğlu’nun kızı Özge Alibabaoğlu da katıldı.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 22

Page 23: gündemioku, GÜNDEM yakala

GÜN­DEM­spor 2326 Şubat 2016

Bursaspor Başkanı Ali Ay,kulüp ekonomisinin kötüyegitmesinden dolayı geleceksezon ‘Feda’ kampanyasıbaşlatmayı planlıyor.

Geçtiğimiz sezonlardaBeşiktaş’ın hayata geçirdiği‘Feda’ projesi, birçokkulübün umudu olmuştu.Bu sezon Trabzonspor’un dahayata geçirdiği ve bazıoyuncularının yıllıkücretlerinde indirime gittiğiprojeyi Bursaspor dauygulamayı planlıyor. 19Ocak tarihinde yapılanolağanüstü kongredebaşkanlığa seçilen Ali Ay,kulübün gelirleri ve giderleriarasındaki uçurumsebebiyle mali tabloyudüzeltecek yeni formüllerüzerinde duruyor.

40 MİLYON TL FARK VARGelecek yıl için planyaptıklarını ifade edenBaşkan Ay, sadece futboltakımının 100 milyon TLgiderinin olduğunu ifadeetti. Buna karşın kulübünkasasına 60 milyon TLgirdiğini kaydeden Ali Ay,gelir ve giderler arasındakibüyük fark sebebiyle ‘Feda’projesini hayata geçirmeyiplanlıyor.

EN DÜŞÜK 300, ENYÜKSEK 800 BİN EUROYeni sezonun planlamasınışimdiden yapan yeşil-beyazlı yönetim, oyuncutransferlerinde yüksekbonservis bedeliödemekten kaçınacak.Kadroda yer alanfutbolculara da fedakarlıkyapmaları için görüşmeleryapacak olan yönetim,garanti ücretlerindeverilecek en yüksek rakamıda belirledi. Geleceksezonda taban fiyatı 300bin euro olarak belirleyenBursasporlu idareciler, enyüksek miktar olarak ise800 bin euroda karar kıldı.

Salih Dursun’un kırmızıkartı dünya basınında…

Bursaspor’da‘feda’ hazırlığı

GALATASARAY’ınTrabzonspor’u 2-1 mağlup ettiğimaça, Trabzonsporlu SalihDursun’un yere düşen kırmızıkartı alıp maçın hakemi DenizAteş Bitnel’e göstermesi damgavurdu.

SALİH DURSUN’DANHAKEME KIRMIZI KARTTelevizyon ve sosyal medyadageniş yankı bulan olay, Türkiyesınırlarını aşarak Avrupa veABD medyasında da yer aldı.Almanya’da Bild gazetesi,sport1.de, Sport Bild, Focusdergilerinin internet siteleri,Lukas Podolski’nin formagiydiği Galatasaray ileTrabzonspor karşılaşmasındayaşanan olayı okuyucularınaaktardı.

Haberlerde Podolski’nintakımı Galatasaray’ın 7 kişikalan Trabzonspor’u yendiğiifade edilerek, maçta SalihDursun’un hakeme kırmızı kartgöstermesi maçın en ilginç anıolarak nitelendirildi. Bildgazetesi “Türk profesyonelfutbolcu hakeme kırmızı kartgösterdi” başlığını kullanırkenFocus ise “Poldi ve Galatasarayyedi kişiye karşı kazandı”başlığını kullandı.

Sport1.de adlı spor

sitesindeki haberde de maçtaSalih Dursun’un hakeme kırmızıkart gösterdiği anın görüntüleriverildi. Haberde SalihDursun’un hakeme kırmızı kartgöstermesine rağmenkendisinin de kırmızı kart ileoyun dışı kalmaktankurtulamadığı ifade edildi.Sport Bild dergisinin internetsitesindeki haber de ise SalihDursun’un hakem Deniz AteşBitnel’e kırmızı kart gösterdiğianın fotoğraf ve görüntülerineyer verildi.

İsveç’in önde gelengazetelerinden Aftonbaldet ise“Erkan Zengin’in gol attığımaçta kaos çıktı” başlığınıkullandı. Expressen gazetesindede “Erkan kaosun ortasındakaldı” başlığı kullanılanhaberde, Trabzonspor’un ErkanZengin’in golüyle mutlubaşladığını ve hakemingösterdiği 4 kırmızı kartla maçınskandala döndüğünü yazdı.

İngiltere’nin önemligazetelerinden The Sun ise olayı“Türk Ligi’nde kaos” başlığı ile

duyurdu. BBC ise“Trabzonsporlu Salih Dursunhakeme kırmızı kart gösterdi”başlığını kullandı. Olayla ilgilien dikkat çeken yorum iseİngiliz Daily Mail gazetesindengeldi. Salih’in bu hareketini1995 yılında İngilizlerin efsaneoyuncularından PaulGascoigne’nin hakem DougieSmith’e gösterdiği sarı kartıhatırlatarak “Salih Dursun,Gascoigne kadar şanslı değildi”başlığı attı.

Chelsea yeni teknikdirektörü ile anlaştı

İNGİLTERE Premier Ligekiplerinden Chelsea’nin, İtalyanteknik adam Antonio Conte ileanlaşmaya vardığı iddia edildi.

İtalya basınında yer alanhaberlere göre, gelecek sezon içinteknik direktör arayışlarınısürdüren Rus milyarder RomanAbramovich’in sahibi olduğuChelsea, 46 yaşındaki Conte ile18 milyon Avro karşılığında 3yıllık anlaşmaya vardı.

Geçen sezon teknik direktörJose Mourinho ile Premier Lig’deşampiyonluğa ulaşan Londratemsilcisi, bu yıl üst üste alınankötü sonuçların ardından aralık

ayında Portekizli çalıştırıcı ileyollarını ayırmıştı. Sezon sonunakadar Hollandalı teknik adamHiddink’e emanet edilen Chelsea,33 puanla 12. sırada yer alıyor.

Kariyeri boyunca Arezzo, Bari,Atalanta, Siena ve Juventus’uçalıştıran Conte, 2014’ün ağustosayından bu yana İtalya MilliTakımı’nda teknik direktör olarakgörev yapıyor. Deneyimli teknikadam, Juventus’u çalıştırdığı2011-14 yılları arasında üst üsteüç kez lig şampiyonluğuyaşarken, iki kez de SüperKupa’yı kazandı.

Galatasaray UEFA’yabu sözü verdi

AVRUPA kupalarından 1+1yıl menedilme cezasıyla karşıkarşıya kalan G.Saray’ın,önceki gün UEFA’ya yaptığısavunmanın detayları ortayaçıktı

Galatasaray Başkanı DursunÖzbek önderliğinde yapılansavunmada UEFA HakimlerKurulu,“Sezon sonunda zararı10 milyon euroya indireceğiz.Size garanti veriyoruz. Cezayıerteleyin. Yapmazsak o zamanyaptırım uygularsınız. CAS’abile gitmeyiz” denilerek iknayaçalışıldı.

UEFA’nın bu savunmayasıcak baktığı, cezanın +1’lik

bölümünü kaldıracağı ve kalan1 yıllık cezayı da erteleyeceğikulislerde konuşuluyor.Geçtiğimiz yıl itibariyle 55.8milyon euro olan zarar, 15milyon euroya çekilmişdurumda.

UEFA, mayıs ayının sonundakadar zararın 10 milyoneuronun altına inmesini istiyor.Yönetim bu rakama rahatlıklaulaşacağını düşünüyor. 1 haftasonra açıklanacak karardaolumsuz bir sonuç çıktığıtakdirde Sarı-Kırmızılıyönetiminin CAS’a gideceğibiliniyor.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 23

Page 24: gündemioku, GÜNDEM yakala

Γ Κ Ι Ο Υ Ν Δ Ε Μ26 Φεβρουαρὶου 2016 ΕΒΔΟΜΑΔΙΑΙΑ ΕΦΗΜΕΡΙΔΑ Τεύχος: 967 Τιμή: 0.80 Ευρώ

AGİT’te Müslümanlara karşıhoşgörüsüzlük toplantısı

AVRUPA Batı Trakya TürkFederasyonu (ABTTF) ve BatıTrakya Azınlığı YüksekTahsilliler Derneği (BTAYTD), 19Şubat Cuma günü AvrupaGüvenlik ve İşbirliği Teşkilatı(AGİT) Demokratik Kurumlar veİnsan Hakları Ofisi’nin (ODIHR),AGİT Almanya DönemBaşkanlığı ile birliktedüzenlediği “AGİT BölgesindekiMüslümanlara KarşıHoşgörüsüzlük ve AyrımcılığıEle Alan Bütüncül Yaklaşım”başlıklı toplantıya katıldı.Avusturya’nın başkentiViyana’da düzenlenentoplantıda Batı Trakya Türkazınlığını, ABTTF UluslararasıÇalışmalar ve Lobi Grubu üyesiFatih Hafızmehmet, BTAYTDüyeleri Pervin Hayrullah veOnur Mustafa Ahmet temsil etti.

AGİT Daimi Konseyi Başkanıve Dönem Başkanı Almanya’nınAGİT Nezdindeki DaimiTemsilcisi Büyükelçi EberhardPohl ile ODIHR Direktörü 1.Vekili Beatriz Balbin’in açışkonuşmalarını yaptığıtoplantıya, AGİT katılımcıdevletlerin delegasyonlarındagörevli diplomatlar,akademisyneler ve sivil toplumkuruluşlarının temsilcilerikatıldı.

BATI TRAKYA TÜRKAZINLIĞINA KARŞIHOŞGÖRÜSÜZLÜK VEAYRIMCILIK YÜKSELİŞTE“AGİT Bölgesi GenelindeMüslüman TopluluklarınGüvenliği” başlıklı ilk tematikoturumda konuşan ABTTFUluslararası Çalışmalar ve LobiGrubu üyesi FatihHafızmehmet, katılımcıdevletlerin taahhütlerineve çabalarına rağmen AGİTbölgesi genelinde önyargı, ırkçıve nefret temelli suçlarınhalen günlük yaşamın birparçası olduğunu, pek çokkatılımcı devlette ırkçı veaşırılık yanlısı örgütlerinendişe verici noktayaulaştığının altını çizdi.Hafızmehmet,Yunanistan’da yaşayanBatı Trakya Türkazınlığının da neo-Nazi

Altın Şafak partisinin hedefihaline geldiğini söyledi.

Azınlık mensuplarına,azınlığa ait kurum ve kuruluşlarile Batı Trakya’daki cami vemezarlıklara yönelik nefrettemelli saldırıların son birkaçyılda ciddi yükselişte olduğunubelirten Hafızmehmet, 2015 yılıiçerisinde DimetokaMüslümanları Spor, Kültür veEğitim Derneği, Gümülcine’dekiMahmutağa Camii, Alankuyumescidi ve azınlığın yeganesiyasi partisi Dostluk EşitlikBarış (DEB) Partisi’ninGümülcine’deki yeni genelmerkezine düzenlenensaldırılardan bahsetti.

Hafızmehmet, 28 Ocak 2016tarihinde de İskeçe SeçilmişMüftülüğü’ne bağlı görevyapan, Müftü Ahmet Mete’ninaile dostu ve akrabası olan birimamın Müftü’nün evinegerçekleştirdiği ziyaret sırasındakendilerini “Trakya’nınBekçileri” olarak tanıtan yüzlerimaskeli ve eldivenli kişilercezorla bir minibüsebindirildiğini, saldırganlarınMüftü’ye yönelik hakaretlerdebulunarak kendisine ve ailesinezarar vermekle tehdit ettiklerinidile getirdi. Tüm bu saldırılarınfaillerinin kimliklerinin Yunangüvenlik güçlerince halen tespitedilemediğini veyakalanamadığını not edenHafızmehmet, Yunanhükümetinden, Batı

Trakya Türk azınlığına veYunanistan’da yaşayan diğerfarklı etnik ve dini gruplarayönelik benzer saldırılarıngelecekte bir dahayaşanmaması için gerekliadımları ivedi bir şekildeatmasını istedi.

Hafızmehmet ayrıca,ODIHR’nin Müslümanlara karşıhoşgörüşüzlük ve ayrımcılıkkonulu yüksek düzeyli birkonferans düzenlemesigerektiğini dile getirdi.

NEFRET SALDIRILARIAynı oturumda söz alanBTAYTD üyesi Onur MustafaAhmet de Batı Trakya Türkazınlığını hedef alan nefrettemelli saldırıları ayrıntılarıylaaktardı.

Mustafa Ahmetkonuşmasında, 28 Ocak’taİskeçe Seçilmiş Müftülüğü’nebağlı bir imamın kendilerini“Trakya’nın Bekçileri” olaraktanıtan bir grubun üyeleritarafından kaçırıldığını ve buşahısların Müftü’ye yönelikhakaretlerde bulunarak, Müftüve ailesini tehdit ettiklerinianlattı.

Geçen aralık ayında DEBPartisi’nin yeni genel merkezine“Trakya’nın Bekçileri” olarakadlandırılan bir grup tarafındanmaddi ve manevi zararverildiğini söyleyen MustafaAhmet, yine aralık ayındaSelanik Makedonya-Trakya

Müslümanları Kültür ve EğitimDerneğine yapılan saldırıyadeğindi.

Onur Mustafa Ahmet, geçenyıl Gümülcine’deki Mahmut AğaCamii ve Alankuyu mescidi ileDimetoka Müslümanları Spor,Kültür ve Eğitim Derneği’neyapılan saldırılara da atıftabulundu.

YUNANİSTAN’DANYANITİlk oturuma ayrılan zamanındolması nedeniyle ikincioturum sırasında cevap hakkınıkullanan Yunan delegasyonutemsilcisi, nefret suçlarınınsadece Yunanistan’da değil heryerde işlendiğini, Yunanpolisinin görevini layıkıylayapmaya çalıştığını belirterek,Batı Trakya’da yaşayantoplumun çoğulcu bir yapıyasahip olduğunu ve bölgedehoşgörünün hakim olduğunusavundu.

PERVİN HAYRULLAHToplantının ikinci oturumununsüre kısıtlaması nedeniyleüçüncü tematik oturumundasöz alan BTAYTD üyesi PervinHayrullah, Yunanistan içinolumlu uygulama noktasındaverilecek pek örnekbulunmadığını, çünküpolitikayı belirleyenlerin asılkendilerinin “diğerleri”ne karşıhoşgörüsüz olduğunu belirtti veyıllardır tartışma konusu olan“Atina

Camii” konusunu örnek verdi.Hayrullah konuşmasında, BatıTrakya Camileri Din GörevlileriDerneği’nin yıllardır Batı Trakyadışındaki camilerde ibadet etmeizni için başvurduğunu, fakatbuna yetkililerin izin vermediğiörneğini de ekledi.

Eğitim yaklaşımlarına dadeğinen Hayrullah, Yunanistansisteminin kapsayıcı değil,ayrımcı bir yaklaşımı olduğunuaktardı.

Atina’nın halen Avrupa’nıncami bulunmayan tek başkentiolduğunu hatırlatan Hayrullah,bunun Yunanlı yetkililerinönyargılı niyetleri veyaklaşımlarını açıkça ortayakoyduğunu ifade etti.

Hayrullah son olarakYunanistan’da Müslümankadınların ayrımcılığa maruzkaldığını, özellikle Türk azınlıkkadınlarının iki defa azınlıkolduğunu belirtti.

Pervin Hayrullah, AGİTtaahhütlerinin Yunanistan gibibazı katılımcı ülkeler içinyeterince etkili olmadığınısöyleyerek, bu taahhütlerinuygulanması konusunda dahaetkili önlemlerin alınmasıgerektiğini vurguladı.

TÜRK ÖZEL TEMSİLCİÖte yandan, toplantının dikkatçekici noktalardan biri UludağÜniversitesi İlahiyat FakültesiFelsefe-Din Bilimleri BölümüÖğretim Üyesi Doç. Dr. BülentŞenay’ın, Avrupa Güvenlik veİşbirliği Teşkilatı (AGİT)Müslümanlara KarşıHoşgörüsüzlük ve AyrımcılıklaMücadele Özel Temsilcisi olarakgörevlendirilmesiydi.

AGİT dönem başkanlığını buyıl Sırbistan’dan devralanAlmanya, özel temsilcilik içingösterilen adaylar arasındanDoç. Dr. Şenay’ı tercih etti. Aynızamanda AGİT İnanç ÖzgürlüğüDanışma Kurulu üyesi olanŞenay, Müslümanlarınkarşılaştığı ayrımcılık, yabancıdüşmanlığı, nefret suçları veİslamofobi gibi konulardaaraştırmalar ve raporlarhazırlayacaklarını ve bunlarınönlenmesine yönelik önerilersunacaklarını ifade etti.

gundem_967son_Layout 1 29.02.2016 17:13 Page 24