32
OKURLARIMIZA GÖZ LAZERiNDE Rotterdam ve Amsterdam'da € 400,- iNDiRiM 3'te 26'da TURKLER OY DEPOSU DEGIL Birinci nesil vatandaşları- mızın Türkiye'deki malvar- lıklarını araştırmak isteyen Hollandalı kurumlara mah- keme izni çıkmadı. 2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin baş- kanlığını yürüten Veyis Güngör (en solda) bu görevi yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya (en sağda) bıraktı. UETD'DE FORMAT DEğişTi Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla politik arenada hareketlilik arttı. Bu yıl Türkler ve diğer göçmenler arasında, daha önceki yıllarda görülmedik şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu görülüyor. Bir yandan kitle partileri, göçmenlerin oy- larını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çe- şitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. Yerel partiler ÇOĞalIYOr bu seÇimler ÇOk öenmli GeleCeĞiniZe saHip ÇIkIn! Kitle partileri göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. Rotterdam, Den Haag ve Arnhem'de yeni partiler yükselişte. 2015 yılından itibaren değişecek olan yerel yönetimler yasası ve hükümetin merkezi yönetimi küçülterek beledi - yeleri daha yetkin hale getirmesi bu seçimleri çok önemli kılıyor. Yerel yö- netimler ve belediyelerin yetki ve so- rumlulukları artırılıyor. Özellikle yaşlı ve hastaların bakımları, jeugdzorg ve iş bulma konularındaki kararlar belediye- lerin yetki ve sorumluluğunda olacak. Haber Gazetesi olarak demokratik katılımı ve süreci önemsiyor ve des- tekliyoruz. Buradan tüm halkımıza 19 Mart’taki belediye meclisi seçim- lerinde oy kullanmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çünkü 2015’den itiba- ren çocuklarımız (jeugdzorg), genç- lerimiz (werk en inkomen), hasta ve yaşlılarımızın kaderini büyük ölçüde belediyeler belirleyecek. 4'te 30'da BULMACASEVERLERE MÜJDE Okurlarımızdan gelen yoğun istek üzerine HOllanda'ya özel bulmaca devam ediyor! 29'da Nida Partisi kurucularından AYDıN PEKSERT: 19 Mart 2014’de yapılacak olan belediye seçimlerine katılacak olan Rotterdam’ın yeni yerel partisi Nida ile görüştük. Sorularımızı seçim listesinin ikinci sıra adayı Aydın Peksert yanıtladı. CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR w w w . h a b er nl H O L L A N D A' N I N E N İYİ G A Z E T E S İ HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 ISSN:1879-9981 Yıl/Jaar:5 Sayı/Nr: 40 GELENEKSEL PARTiLER OY AVCILIğI PEşiNDE Kitle partilerine ayağını denk al sinyalleri çoğalıyor HABER.NL ONLINE ARTIK GÜNLÜK HABER İZLEYEBİLİRSİNİZ ÖZEL HABER Saray Bruidsmode www.bruidsmode-denhaag.nl Hobbemastraat 314 2526 JX Den Haag Tel: 070 - 388 47 81 [email protected] Bu sayıdan başlamak üzere, yarım asrı içerisinde tükettiğimiz Hollanda’nın birikimleriyle bu ülkenin gidişatını konuşmak üzere sohbetler gerçekleştireceğiz. Hollanda'nın deneyimli gazetecile- rinden Zeynel Abidin Kılıç artık köşe yazılarıyla HABER'de. Yıllarca DOĞUŞ Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliğini üstün başarıyla sürdüren kamuoyunun sevilen yüzü Zeynel Abidin Kılıç gündeme oturan yazılarıyla okurla- rımızla buluşacak. Usta gazeteci her ay sizler için özel röportajlar da gerçek- leştire- cek. HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADI Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD) başarılı isimleri ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın men- suplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller ve 2014’teki plan ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi. "Bu yıldan başlamak üzere her sene HOTİAD olarak 3 dalda gençlere ödül vereceğiz. Bu dallar kültür sanat, başarılı öğrenci veya akademisyen ve sporcu olacak. Bu ödül 2500 Euro para ödülü olarak kararlaştırdık. Bunu televizyonlara ilan olarak verece- ğiz." dedi. Ödülün genel adı Hotiad Başarı Ödülleri. HABER TV ile yepyeni bir hizmet DAhA GeliyOr Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.” 18'de 5'te HABER Gazetesi 2014 yılında siz değerli okuyucula- rımız için yeniliklerle karşınızda. Artık günlük haber okuyabileceğiniz internet sitemiz online. Bunun yanı sıra HABER TV aracılığıyla Hollanda gündemine dair gelişmeleri görüntülü olarak sizlere ulaştıracağız. Belediye görevlisine suçüstü 21'de 11'de Oyunu ver, hesabını sor! CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz: 16'da

Haber Gazetesi Subat 2014 (nr 40)

  • Upload
    haber

  • View
    252

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Hollanda HABER Gazetesi 40. sayi Subat 2014 Edisyonu

Citation preview

OKURLARIMIZA GÖZ LAZERiNDE

Rotterdam ve Amsterdam'da

€ 400,- iNDiRiM

3'te

26'daTURKLER OY DEPOSU DEGIL

Birinci nesil vatandaşları-mızın Türkiye'deki malvar-lıklarını araştırmak isteyen Hollandalı kurumlara mah-keme izni çıkmadı.

2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin baş-kanlığını yürüten Veyis Güngör (en solda) bu görevi yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya (en sağda) bıraktı.

UETD'DE formaT DEğişTi

Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla politik arenada hareketlilik arttı. Bu yıl Türkler ve diğer göçmenler arasında, daha önceki yıllarda görülmedik şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu görülüyor. Bir yandan kitle partileri, göçmenlerin oy-larını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çe-şitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor.

Yerel partiler ÇOĞalIYOr bu seÇimler ÇOk öenmli GeleCeĞiniZe saHip ÇIkIn!

Kitle partileri göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. Rotterdam, Den Haag ve Arnhem'de yeni partiler yükselişte.

2015 yılından itibaren değişecek olan yerel yönetimler yasası ve hükümetin merkezi yönetimi küçülterek beledi-yeleri daha yetkin hale getirmesi bu seçimleri çok önemli kılıyor. Yerel yö-netimler ve belediyelerin yetki ve so-rumlulukları artırılıyor. Özellikle yaşlı ve hastaların bakımları, jeugdzorg ve iş bulma konularındaki kararlar belediye-lerin yetki ve sorumluluğunda olacak.

Haber Gazetesi olarak demokratik katılımı ve süreci önemsiyor ve des-tekliyoruz. Buradan tüm halkımıza 19 Mart’taki belediye meclisi seçim-lerinde oy kullanmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çünkü 2015’den itiba-ren çocuklarımız (jeugdzorg), genç-lerimiz (werk en inkomen), hasta ve yaşlılarımızın kaderini büyük ölçüde belediyeler belirleyecek.

4'te

30'da

BULMACASEVERLERE MÜJDEOkurlarımızdan gelen yoğun istek üzerine HOllanda'ya özel bulmaca devam ediyor!

29'da

Nida Partisi kurucularından Aydın Peksert:

19 Mart 2014’de yapılacak olan belediye seçimlerine katılacak olan Rotterdam’ın yeni yerel partisi Nida ile görüştük. Sorularımızı seçim listesinin ikinci sıra adayı Aydın Peksert yanıtladı.

CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR

www. haber•nl

HOLLANDA'NIN EN İYİ GAZETESİ

HABERŞUBAT / FEBRUARI 2014 ISSN:1879-9981Yıl/Jaar:5 Sayı/Nr: 40

GElEnEksEl parTilEr oy avcılığı pEşinDE

Kitle partilerine

ayağını denk al sinyalleri çoğalıyor

Doğal Lezzet

HABER.NL ONLINEARTIK GÜNLÜK HABER İZLEYEBİLİRSİNİZ

ÖZEL HABER

Saray Bruidsmodewww.bruidsmode-denhaag.nl

Hobbemastraat 314 2526 JX Den Haag

Tel: 070 - 388 47 [email protected]

Bu sayıdan başlamak üzere, yarım asrı

içerisinde tükettiğimiz Hollanda’nın

birikimleriyle bu ülkenin gidişatını konuşmak

üzere sohbetler gerçekleştireceğiz.

Hollanda'nın deneyimli gazetecile-rinden Zeynel Abidin Kılıç artık köşe yazılarıyla HABER'de. Yıllarca DOĞUŞ Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliğini üstün başarıyla sürdüren kamuoyunun sevilen yüzü Zeynel Abidin Kılıç gündeme oturan yazılarıyla okurla-rımızla buluşacak. Usta gazeteci her ay sizler için özel röportajlar da gerçek-leştire-cek.

HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADIHollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD) başarılı isimleri ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın men-suplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller ve 2014’teki plan ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi. "Bu yıldan başlamak üzere her sene HOTİAD olarak 3 dalda gençlere ödül vereceğiz. Bu dallar kültür sanat, başarılı öğrenci veya akademisyen ve sporcu olacak. Bu ödül 2500 Euro para ödülü olarak kararlaştırdık. Bunu televizyonlara ilan olarak verece-ğiz." dedi. Ödülün genel adı Hotiad Başarı Ödülleri.

HABER TV ile yepyeni bir hizmet

DAhA GeliyOr

Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”

18'de 5'te

HABER Gazetesi 2014 yılında siz değerli okuyucula-rımız için yeniliklerle karşınızda. Artık günlük haber okuyabileceğiniz internet sitemiz online. Bunun yanı sıra HABER TV aracılığıyla Hollanda gündemine dair gelişmeleri görüntülü olarak sizlere ulaştıracağız.

Belediye görevlisine suçüstü 21'de

11'de

Oyunu ver, hesabını

sor!

CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz:

16'da

ZAHET ile en

güzel günler

sizin olsun

Stichting ZAHETVerbindingsweg 13

6573 BS Beek-Ubbergen

T. 024-7630420F. 024-7630421

E. [email protected]

Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi Beek-Ubbergen'deki bakımevimize bekliyoruz.

ZAHET, Hollanda'da yaşayan ve yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir kurumdur.

Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerini, hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz.Kendi dillerinde hitap ederek hastalara kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz.

İrtibat bilgileri:

Biletiniz

'Erka Reizen

güvencesi'yle

bir telefonla

elinizdeSOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR?Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araç-gereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.

GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR

Soroban mental aritmetik

Dinleme ve gözlem becerilerini geliştirir

Odaklanma sağlar

Matematik becerisini geliştirir

Çift el 4 parmak sistemi

Özgüven kazandırır

148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ?468 / 36 = ?790 x 18 = ?

6936 - 1326 = ?Ben bu işlemleri 3-5 saniyede

yapabiliyorum. Ya sen?

HABER 2ŞUBAT / FEBRUARI 2014

ADVERTORIAL

Visus Oogkliniek nasıl bir kurum? Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da ak-

tif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nus-ret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından birisi, Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur.

Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da da bir şube aç-tık. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kuruldu. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazlarını bünyemize kattık. Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ameliyat yaptık. Bu ameliyatların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sı-kıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda

Dr. Nusret Baş

Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren modern göz kliniği Visus hizmetleriyle vatandaşlarımızın beğenisini kazanmaya devam ediyor. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gelişmiş kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren Doktor Nusret Baş, 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirdi.

%100 memnuni-yetimiz var. Tür-

kiye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür

boyu garantili.

Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.

Visus artık Amsterdam'da da hizmetinizde

Son teknoloji Visus Oogkliniek Rotterdam'da

010-25 35 255

telefondan arayıp

randevu ve ücretsiz

muayene için

Yasemin Hanım'la

görüşebilirsiniz.

Lazer ameliyatında önemli olan ne doktor ne klinik, burada en önemli faktör ameliyatı ya-pan lazer cihazı. Yapılan ameli-yatın sonucu da lazer cihazının kalitesiyle alakalı. Lazer aleti ne

kadar iyise o kadar iyi bir neti-ce alınabiliyor. Piyasada sayısız aletler var, insanlarımız maale-sef bunu bilmiyor. Bu aletlerin ucuzu var pahalısı var, eski mo-delleri ve yeni modelleri var.

Herkes göz lazer diye biliyor, yöntemini biliyor, farklı yöntem-leri var, ama kimse aleti bilmiyor. Bu yüzden klinikler lazer aletle-rine yatırım yapmıyor.

Su anda piyasadaki aletle-rin yüz-de 90'ı, 2000'li yılların başından k a l m a . Kimse değiş-tirmiyor, çün-kü hem pahalı bir alet hem de müşterilerin bu konuda bilgisi yok. Bizim, Visus Oogkliniek ola-rak kullandığımız alet, 2013'un so-

Visus Oogkliniek Amsterdam'da da açıldı

Visus Oogkliniek Amsterdam'da da yeni açılan klinikleriyle müşterilerinin hizmetinde. Şehrin en tanınmış ve elit bölgelerinden olan Gustav Mahlerlaan 56 numarada. 500 m2 büyüklüğündeki klinikte Rotterdam'ın yanı sıra Amsterdam'da da artık hizmet veriyor.

Visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi indirim kodu ile

gelenlere 400 Euro'luk indirim uygu-luyor. Basit bir örnek: Diyelim ki

Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi

olduğunuz takdirde, €1998,- yerine €1598,- ödüyorsunuz. Aynı kalite-

deki tedaviye başka kliniklerde çok daha fazla ödüyorsunuz.

GÖZ laZEri normalDE 1998,- EUro. HaBEr okUrlarına %20 inDirimli

Visus Oogkliniek'in yeni lazer cihazı Schwind Amaris 1050RS. Henüz 2 ay önce piyasaya çıkan bu cihaz dünyadaki lazer ameliyat cihazlarının en gelişmişi. Dünyada 2 adet var: Birisi Japonya'da diğeri Visus Rotterdam'da.

nunda çıktı ve dünyada sadece bir bizde var, bir de Japonya'da dünyanın en büyük kliniği olan Shinagawa kliniğinde

var. Teorik olarak bu sebepten dola-yı dünyanın hiç bir yerinde, bizden ve Japonya'daki klinikten başka, daha iyi bir neti-

ce alan klinik yok lazer ameliyatında. Kullan-dığımız cihazın marka-sı ve modeli Schwind Amaris 1050RS.

Amsterdam'ın en lüks sokağı olan Gustav Mahlerlaan'ın ticari merkezinde ev 500 m2 büyüklüğünde.Hastala-rımızın gelme gitmeler-de rahatlık olması için

Amsterdam'a da bir kli-nik açtık. Rotterdam'da yapılan ameliyatların aynısı Amsterdam'da da yapılıyor. Hastalarımız telefonla bize ulaştığın-da hangi kliniğe gelmek istediklerini belirtme-leri yeterli, aynı kaliteli servis her iki klinikte de mümkün.

Dünyada sadece iki klinikte olan

HABER okurlarına

400,- Euro indirim

GÖz lAzEr AmElİyATI nE kADAr sürEDE TAmAmlAnIyOr?

Ameliyatlar çok kısa sürüyor. Ame-liyatın kendisi, birinci bölümde göz başına 27 saniye sürüyor, ikinci bolümde göz başına 1 dakika sürü-yor. Toplam 3 dakikada hastamızla sohbet ederek bitiriyoruz zaten.

çapında en yüksek notu (reviews) alan kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama. Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti veriyoruz.

Hangi çeşit göz ameliyatları yapı-yorsunuz?

Yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilin-de bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yön-temi yapıyoruz. Hastalarımızın büyük ço-ğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, kansız yöntemle çok kısa bir süre içinde tedavi oluyor. 4 saat sonra normal görme garantili ameliyatlarımız. Okuma gözlüğünden de kur-tarıyoruz. Ne okuma için ne de genel anlam-da gözlük ihtiyacı kalmıyor. İntralasik'in yanı

sıra katarakt ameliyatla-rı, göz içi lensleri, gibi

farklı ameliyatlar da yapıyoruz.

Muayene gö-

KiMliK KARTı

Visus OogkliniekGustav Mahlerlaan 56 1082 ME Amsterdam

KiMliK KARTı

Visus Oogkliniek's Gravenweg 310

3062 ZM Rotterdam

rüşmesi normalde 1 saat sürüyor ve doktor tarafından gerçekleştiriliyor. Göz tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçü-lüyor, korneanın deforme olup olmadığı ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor tarafından en son teknolojik cihazlar ara-cılığıyla bütün gözün en ön tarafından en arka tarafına kadar komple kontrol edi-liyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az.

Göz lazeri nedir ve güvenli midir?Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan

insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi

ve net görmesini sağlamak ve bu sırada göz-lük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz la-zeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ame-liyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görül-memiştir.

HABER3 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Sevgili okurlarımız,2014’e yeni sürprizlerle başlıyoruz. Sizlerle

bu yazımda bazı editoryal bilgileri paylaşa-cağım. Geçen yıl sonundaki birkaç sayımızda bazı yenilikler yapacağımızı söylemiştik. İşte bu yeniliklerden bazılarını bu sayımızda du-yuruyoruz. 40. sayımızdan itibaren aramıza yeni bir köşe yazarı daha katıldı. Hollanda’nın en deneyimli gazetecilerinden ve yazı usta-larından biri o. sevgili zeynel Abidin kılıç. Yıllarca DOĞUŞ Gazetesi’nde tarihe izdüşüm olacak nitelikte yazılar yazdı. Seviyeli duruşu, güçlü analizleri ve akıcı yazılarıyla pek çoğu-muzun dimağlarında yer etmiştir kendisi. Bu sayımızdan itibaren Sevgili Zeynel Abidin ile

iki alanda birlikte çalışacağız. Kendisi hem köşe yazıları yazacak, hem de siz değerli okur-larımız için hızlı gündem maddeleri arasında çoğu zaman gözden kaçırdığımız ayrıntıları yakalamak ve olayların analizini yapmak için ilginç röportajlara imza atacak. Bunun yanı sıra bilhassa potansiyel sahibi gençlerimizi medya sektörüne kazandırmak ve onların mo-tivasyonlarını arttırmak için zaman zaman kendisiyle fikir teatisinde bulunacağız. Zengin iç dünyasını bizlerle alabildiğine paylaşaca-ğına inanıyor, aramıza hoş geldin diyoruz.

Uzun zamandır beklediğimiz bir başka ye-nilik ise internet sitemiz idi. Şimdiye kadar bu alanda hem geç kaldık hem de çok zayıf

2014 YENiliKlER YılıBireysel ya da toplumsal fark etmez, gelecekteki en önemli hedeflerimizden birisi sorunun bir parçası değil, çözümlerin üreticisi olmaktır;  gelişimi ve girişimciliği teşvik etmektir ve uygulamaların inisiyatif sahibi olmasını bilmektir.

İBRAHİM KARAMAN ibrahim.karaman@h aber.nl

Yerel partilerde artış Hollanda’da 19 Mart yerel se-

çimlerinin yaklaşmasıyla politik arenada hareketlilik arttı. Bu yıl Türkler ve diğer göçmenler arasın-da, daha önceki yıllarda görülme-dik şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu görülüyor. Bir yandan kitle partileri göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalı-şırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. Den Haag’ta daha önceki seçimlerde belediyede bir üyeyle temsil edilen İslam Democraten ya-nında Partij van de Eenheid partisi kuruldu. Rotterdam’da Müslüman-ları temsil etmek için yeni kurulan partinin ismi ise Nida, yani ses (NL: Stem). Diğer yandan beklenmedik bir şekilde büyük şehirlerden uzak Gelderland bölgesindeki Arnhem şehrinde kurulan yeni yerel parti ise farklı etnik grupları birleştiren Verenigd Arnhem oldu.

HÜKÜMet BelediYeleriN YetKi Ve SOrUMlUlUKlarıNı artırıYOr

Yerel seçimler önemini, 2015 yılından itibaren değişecek olan yerel yönetimler yasasından ve hükümetin merkezi yönetimi kü-çülterek belediyeleri daha yetkin hale getirmesinden alıyor. Hükü-metin aldığı kararla artık yerel yönetimler ve belediyelerin yetki ve sorumlulukları artırılıyor. Özel-likle yaşlı ve hastaların bakımları ve topluma kazandırılması, genç-lik daireleri (jeugdzorg) ve iş bul-mada yardım (werk en inkomen) konularındaki kararlar belediye-lerin yetki ve sorumluluğu altına girecek. Bu vesileyle belediyelerin bütçeleri artırılacak. Böylece bele-diyeler eskiye nazaran ve merkezi yönetime göre daha güçlü ve daha yetkin hale getirilecek.

OY Ver, GeriSiNe KarışMaBelediyelerin yetki alanına veri-

lecek olan bu üç konu da yabancıla-rı çok yakından ilgilendiren konu-

lar. Şimdiye kadar PvdA, CDA gibi kitle partileri listelerinden meclis üyeliğine seçilen çok sayıda Türk meclis üyesi bulunmaktaydı. Ancak bu partiler, oy toplama kaygısıyla Türk adaylarını listelerine aldığı yönetimin kararlarına uymak zo-runda kalan temsilcilerin tabanı yeterince temsil edemediği ve seç-menin haklarını korumada etkin olamadığı gerekçesiyle eleştirildi. Geçtiğimiz günlerde PvdA'nın Türk kökenli adaylarının Rotterdam'da bir Türk restoranında düzenledi-ği toplantıda, partili üst düzey ko-nuşmacıların vatandaşa hitaplarını bitirir bitirmez mekanı terk etme-leri dinleyiciler üzerinde şaşkınlık yarattı. Bu davranış tarzının, kitle partilerinin bilhassa yabancılar sözkonusu olduğunda ortaya ko-nan anlamsız bir tavır olduğu düşü-nülüyor. Yeni kurulan yerel ve yerli partilerin seçmende bu ve benzeri olaylardan dolayı oluşan hayal kı-rıklığını aşıp halkı sandığa götürüp götüremeyeceği ise merak konusu.

Öte yandan seçmenlerde olu-şan hayal kırıklığı dalgası Hollanda Türk Toplumu’nun farklı katman-larında ve Türk medyasında da belirgin olarak irdelenmeye baş-lanıyor. Den Haag merkezli yayın yapan Demet TV, Hollanda’daki Türk seçmenin politik arenada se-sini duyurması için bir çalışma baş-lattı ve kamuoyuna şu çağrıyı yaptı: “50 yıldır buradayız. Hollanda’nın yeniden yapılanmasına bizim bü-yüklerimizin katkısı göz ardı edi-lemez. Burada yaşamaya da devam edeceğiz. Çocuklarımız buralılar ve bu ülkede çalışacaklar. Vergimizi bu ülkede ödüyoruz ve bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Burası bizim de vatanımız. Ancak, bazı siyasi partilerin bizi küçümse-melerini, dilimize, dinimize ve kül-türümüze saygı göstermemelerini kabul etmiyoruz. Unutmayın ki, biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Bu yüzden siyasi partinizin aldığı kararlarda bizi hesaba katmasını talep ediyoruz. Çünkü, Türk top-

lumu sergileyeceğimiz kamuoyu araştırmalarıyla partinizin politi-kaları hakkında ne düşündüğünü sizlere gösterecek. Eğer hala sesi-mizi duymazsanız, ilk etapta yerel seçimlerde ve daha sonra Avrupa Parlamentosu seçimlerinde hesap-laşırız.” diyor.

KatılıM OraNıNı artırMaK iSteYeN BelediYe

Göç ve Etnik Çalışmalar Enstitü-sünün araştırmasına göre göçmen-lerin büyük bir kısmı seçimlere ka-tılmıyor. Seçime katılım oranı en düşük olan grup ise Surinamlılar. Faslılar ve Türkler de düşük katı-lım oranı ile yönetimlerde temsil edilmiyor. Bu araştırmadan sonra seçmeni sandığa götürme hedefiyle yola çıkan Amsterdam belediyesin-de yaşanan ilginç tartışmalar med-yaya yansıdı. 2013 yılının kasım ayında Amsterdam belediyesi 19 Mart 2014’deki seçimlere katılı-mın %65 seviyesine çıkarılması için verilen önergeyi kabul edip kampanya başlattı. Kampanyanın hedefi Amsterdam’da gençlerin, yabancıların ve Avrupa vatandaş-larının seçime katılma oranını yük-seltmekti. Ancak kısa bir süre sonra muhalefet partileri önce kabul et-tikleri önergeye ilginç gerekçelerle karşı çıktılar.

“YaBaNCılar BiZe OY VerMeYeCeKSe, HiÇ SaNdıĞa GelMeSiN” ZiHNiYeti

Yabancıların sandığa gitme-siyle PvdA’nın güçleneceğini iddia ederek itiraz edenler olduğu gibi, sadece yabancıların değil, Hollan-dalıların da seçime katılım oranını yükseltmek için çalışılması gerek-tiğini savunanlar oldu. D66 ve SP gibi partiler araştırma sonuçlarını önemsizleştirerek bu tezi savundu.

Bunların içinde en dikkat çe-kici olanı CDA liste başı Marijke Shahsavari’nin argümanı idi: “Eğer bu kampanya devam ederse seçim sonuçları etkilenir. Etnik bir grup birdenbire sandığa giderse seçim-ler toplumu yansıtmaz” diyerek do-

laylı yoldan ayrımcılığa göz kırptı. Marijke Shahsavari, bu sözleriyle demokrasiye olan güvensizliğini ve seçmenin tercihini beğenme-diğini ve seçmenden korkusunu açığa çıkardı. Politikolog ve seçim politikaları uzmanı Profesör Jean Tillie Amsterdam Belediyesinde-ki bu tartışmaları değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı. Oy kullanma oranını artırma çalışmasının belli bir grubun tercihinin sorgulanma-sına dönüşmesinin demokratik bir gelenekten değil ancak totaliter bir gelenekten kaynaklanabileceğini ifade ettiği yazısında: “Çünkü de-mokraside, kime oy vereceklerine bakılmaksızın, insanların oy kullan-ması istenir. Totaliter bir sistemde ise sadece sana oy verecek insanların oy kullanmasını istersin” dedi.

Profesör Tillie, “Seçmeni oy ve-receği partiye göre değerlendirmek demokrasi geleneğinde çok sorun-lu iken bir de seçmen sayısının art-masının toplumu yansıtmayacağı tezatını savunmak, belli bir etnik grubun tercihini tamamen zan al-tında bırakmaktan başka bir şey değildir.” diyerek tepkisini ortaya koydu.

“Etnik grupların politik enteg-rasyonu ile ilgili tartışmalarda dört ana madde tartışma konusu oluyor: politik haklar, demokratik norm ve değerler, Hollanda ile öz-deşleşmek/sahip çıkmak ve politik katılım. Demokratik norm ve de-ğerler ile Hollanda ile özdeşleşme konularında bazen haklı ama çoğu zaman haksız yargılamalarda bulu-

nuluyor. Üstelik şimdi etnik grupla-rın Amsterdam’da politik katılım-ları zan altında bırakılıyor, hatta vazgeçirilmeye çalışılıyor. Çünkü bir şehir bir grubun yapısal olarak politik temsilinin yetersiz olduğu-nu onaylıyorsa, bu şehir bu grubun katılımını istemiyor demektir. Bu açıdan PVV’nin Amsterdam se-çimlerine katılmasına hiç gerek yok. Zaten onun zihniyeti medya ve belediye sayesinde yayılmış de-mektir.”

şeHriNiZe Ve GeleCeĞiNiZe SaHip ÇıKıN!

Haber gazetesi olarak demok-ratik katılımı ve sureci önemsiyor ve destekliyoruz. Buradan tüm hal-kımıza 19 Mart’taki belediye mec-lisi seçimlerinde oy kullanmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çünkü 2015’den itibaren çocuklarımız (jeugdzorg), gençlerimiz (werk en inkomen), hasta ve yaşlılarımızın (zorg langdurige zieken en oude-ren) kaderini büyük ölçüde bele-diyeler belirleyecek. Belediyelerde sizi temsil edeceğine, sorunlarınızı çözmek için mücadele edeceğine inandığınız aday ve partilere des-tek verin, desteğinizin takipçisi olun. Kişisel hedeflerini ya da ken-di gurubunun çıkarlarını gözeten değil, tüm toplumunun hayrı için çalışmalar yapacağına inandığınız insanları destekleyin. Geleceğini-ze ve şehrinize sahip çıkın, çünkü ortak geleceğimizden başka gele-ceğimiz yok!

Araştırma-Haber | Rabia Karaman

idik. Ancak Şubat 2014 başından itibaren in-ternet sitemiz artık günlük olarak hizmetiniz-de olacak. Takımımıza yeni katılan arkadaşla-rımız ve ortak çalışmalarımızın verdiği ivme ile, sadece günlük haberleri yazılı vermekle kalmayacağız, video içerikli haberleri de hizmetinize sunacağız. Önümüzdeki dö-nemde bu konudaki değerlendirmelerinizi almak için görüşlerinize başvurmak istiyo-ruz. Hedefimiz 2014 yılında Hollanda’da kali-teli ve güvenilir haber üreten ve en çok ziyaret edilen Türkçe internet sitesi olmaktır. Sizin desteğinizle bunu başaracağımıza inanıyo-ruz. Ancak sadece destek beklemiyoruz. Belki vereceğiniz destek kadar bize ulaştıracağınız eleştiriler de bizim için aydınlatıcı ve yol açıcı olacaktır. HABER ekibi olarak okurumuzla çok yakın olmak ve size sürekli yenilikler sun-mak bizim için büyük bir keyiftir. Hollanda Türklerinin tarihe atacağı imzaya sizinle birlikte şahit olmak istiyoruz. İnsanlarımıza fayda öngören ve niyeti halis olan her türlü teklife açığız.

Planlarımızda başka yenilikler de var tabi. Bir sonraki sayımızda aramıza katılacak yeni köşe yazarları olacak. Özellikle hedeflediği-

miz noktalarda birisi de kadınlarımızı da artık aramızda görme düşüncemizdir. Bunu ger-çekleştirmek için hâlihazırdaki birikimli ve deneyimli yazarlarımızla toplanıp yeni fikirler geliştirmek istiyoruz. Hollanda toplumundan bakıldığında homojen gibi görünen ama kendi içinde farklılıklar arz eden dinamik bir mille-tiz. Bu farklılıkları zenginlik unsuru olarak kullanmak gerekiyor. Bir yandan da artık ye-nilenme ve toplumsal dönüşüm peşinde olan STK’larımızla daha yakın olmaya çalışacağız. Pek yakında bu tür projelerimizden bazılarını sizinle de paylaşmak istiyoruz.

Üzerimize ağır bir sorumluluk aldığımı-zın farkındayız. Ancak sorumluluk alma-dan bu toplumda saygın ve müreffeh bir seviyeye ulaşmamız da takdir edersiniz ki imkânsızdır. Sorumluluk sadece Türk med-yası için değil, kurumsal manada faaliyet gös-termek isteyen tüm kuruluşlarımız için bir vecibedir. Bu bağlamda bireysel ya da toplum-sal fark etmez, gelecekteki en önemli hedef-lerimizden birisi sorunun bir parçası değil, çözümlerin üreticisi olmaktır; gelişimi ve girişimciliği teşvik etmektir ve uygulama-ların inisiyatif sahibi olmasını bilmektir.

Türkler oy deposu değil!

HABER 4ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Senelik € 500'dan başlayan ücretlerle, Türk işletmelerinin hukuk

danışmanlığını üstleniyoruz.

Köse Advocaten

Law OffıceRotterdam • Amsterdam

Desi

gn b

y Ex

poLi

fe

Hukuk Müş. Elif Kıraç Hukuk Müş. Mevlüt Gök Av. A. Kemal TosunAv. Ejder KöseAv. Havva Yılmaz-Altındağ Av. Nursel Köse Av. Ali DurmuşHuk. Müş. Erdal Kaya

Voor en met Turkse ondernemers

Hollanda'nın en büyük Türk avukatlık bürosu Köse Advocaten olarak yeni hizmetlerle karşınızdayız. Türk işletmelerine yönelik avukatlık ve danışma hizmetlerini sunmak ve hedeflenen sonuçları almak için yeni bir formül oluşturduk.

Hollanda'daki Türk işletmelerine hizmet sunmak için oluşturduğumuz Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimimiz (sector ondernemingsrecht), bütün hukuksal mevzuat konularında sorunlarınızı çözmeyi hedefliyor. Köse Avukatlık Bürosu'nun Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimi'nin departman yöneticisi avukat Nursel Köse ve bölümdeki hukukçularımız, 3 avukat ve 2 hukuk müşaviri ile hizmetinizdeyiz.

: 010 - 215 13 11 www.hukukburosu.nl

Turkse Specialiteiten

3 GANGEN MENU29,50 nu voor14,95Restaurant SarnicVijfwerelddelen 105, 3071 R’damwww.sarnic.nl010 - 29 00 38Geldig tot 31 oktober 2013

deze aktie is geldig

dinsdag t/m donderdag

ilK YAZı VE 50 YılıN MuHASEBESi… Yarım asır önce Anadolu’dan, ‘iyilikleri emretmek, kötülükten sakındır-mak’ gibi bir vazifeyle ilk göçü başlatanlar, ikinci göçle teker teker ebe-diyete uğurlanıyorlar. Onlar, geç te olsa yaşamlarında bir büyük inkılabı başlatarak, bizlere bu emsalsiz ortamı hazırladılar. İkinci kuşak için aynı şeyi söylemekte zorlanıyorum. Ama vakit henüz geç sayılmaz.

ZEYNEL ABİDİN KILIÇ zeynelabidin.kilic@h aber.nl

“İnsanlar din hakkında yazarlar, savaşırlar ve ölürler ama din için ya-şamasını bilmezler”

C.C. Colton

Yüce Yaradan’ın alnımıza yazdığı ya-zıdır ilk yazı. Konuşma özürlü olmam da, yazı yazmaya olan düşkünlüğüm de, alın yazımın birer ayrıntısıdır. Benim ilk yazım, 5 yaşındayken dedemin cena-zesine ağıtlar yakılırken, hiçbir şeyin farkında olmadan ev süpürgesini masa yaparak defterime yazdığım yatık çizgi-lerdi. Ancak, HABEr için yazdığımız bu makale alnımızın son yazısı olabilir…

Yazdıklarımın okunduğu söyleniyor. Kıymet bilen, ahde vefayı önemseyen dostlarımız bizi bu manada yürek-lendiriyorlar. Sağ olsunlar. Zihin bula-nıklığının, zemin kaymalarının, yürek kirliliklerinin çoğaldığı bir dönemde yazdıklarımızın nasıl değerlendirile-ceğini bilmeden, hangi kefeye konulup tartılacağını düşünmeden yazmaya karar vermek; büyük bir cüret aslında. Heybemize koyduğu cesaret azığı ile bi-zim bu yola çıkmamıza vesile olan ve o yolda olmamızı, kalmamızı teşvik eden Sevgili İbrahim karaman kardeşime en derin sevgilerimi sunuyorum.

İngiliz din adamı Colton’un bir sö-züyle yazıma giriş yaptım. Bu sözü oku-yunca yarım asırlık göç serüvenimizin kareleri ve birkaç insan silueti geçiverdi gözlerimin önünden. Bakınız o kare-ler ve o insan karaltıları bizlere neler

anımsatıyor, hangi dersi veriyor, hangi çağrıyı yapıyorlar…

En sonundan başlayayım. O bir okul müdürü. Geçenlerde tanıştım. Düzgün bir kişiliğe sahip. Onu yakından tanı-yanlar, ‘küçük bir kıvılcımla ateşlene-cek ve İslam’ı seçecek bir durumda’ diyorlar. Müslümanın en karakteristik özelliklerini, kafasında, kalbinde ve kalıbında taşıdıklarına şahitlik ettik-lerini söylüyorlar.

‘İyi de, eksik olan nedir?’ diye soru-yorum; aldığım cevap yukarıdaki sözü söyleyeni haklı çıkaracak cinsten: “Etra-fındaki müslümanlar, İslam’ı hakkıy-la yaşasalar, onun iyi bir müslüman olmaması için hiçbir sebep yoktur…”

5 yıl önceydi… Rotterdamlı bir pa-pazla söyleşi yapmıştık. Müslüman bir genç kendisine, ‘biz niçin Hollanda’ya geldik?’ diye bir soru sormuş. Bizim buraya geliş sebebimize dair -aklım-da kaldığı kadarıyla- şunları söylemişti:

“Allah sizi Hollanda’ya, bir görev vererek gönderdi. Bizlere örnek ola-sınız, yol gösteresiniz diye geldiniz. Biz o zamanlar tabir-i caizse Allah’la yolumuzu ayırmış, onu unutmaya başlamıştık. siz geldiniz, bize O’na giden yolu gösterdiniz, O’nu yeni-den hatırlattınız. Ve bizler, unuttuk-larımızla yeniden bir araya gelmeye başladık. Ekmekle olan ilişkinizi gör-dük, kendimizden utandık…”

40 yıl öncesinden bir hatıra… Türk-lerle yakın dostluğu olan manav Hans,

bir Türk kadınıyla evlenmek ister ve bu düşüncesini Türklerle olduğu bir bar ortamında dillendirir.

“Ulan Hans, müslüman ve sünnet olmayı kabul et, seni ken-di ellerimle ben evlendireyim” der, orada bulunanlardan birisi.

Hans, bir elinde bira bardağı, bir elinde iskambil kağıdı olan ve biraz önce barmen kadına sözlü olarak tacizde bulunan o adama şöyle ses-lenir: “Dinînizi az çok araştırdım. sizinle benim aramda ‘yaşayış’ noktasında pek bir fark göre-medim. sizin gibi bir müslüman olmamı istiyorsanız, ben zaten sizler gibiyim. Ama kur’an’ın is-tediği gibi olmam mümkün değil”

50 yıl öncesine gidelim. Avrupa’ya göçün başlayacağı ilk günlerde bu önemli göç haberini, Hollandalı bir papaz kilisede ayin

için toplanan insanlara şu şekilde duyuruyordu:

“Bu ülkeye pek yakında müs-lüman-Türkler gelecekler. Belki de sizlere komşu olacaklar. On-ların her hallerinden emin ola-bilirsiniz. mallarınızı, canlarını-zı, ırzlarınızı büyük bir güvenle onlara emanet edebilirsiniz. On-lardan öğreneceğimiz, onlardan alacağımız pek çok güzellik var”.

Papaz, âdeta Kutlu Elçi’nin Müslümanı tarif ederken söylediği “müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kim-sedir” sözünü tercüme ediyordu. Onlar her şeyin farkındaydılar, ama ya bizler?!..

Örnekleri çoğaltabiliriz. Yuka-rıdaki alıntıların bizlere anlatmak istediği çok mühim bir ders var. Bu hatıratların, şu anki gidişata olum-lu bir katkı yapıp yapamayacağını bilemiyorum ama, yüklendiğimiz görev ve sorumlulukları yeniden analım, gözden geçirelim ve o okul müdürü gibi binlerce insanın, bizim kendilerine el uzatmamızı bekledi-ğini bilelim istedim.

Yarım asır önce Anadolu’dan, ‘iyilikleri emretmek, kötülükten sakındırmak’ gibi bir vazifeyle ilk

göçü başlatanlar, ikinci göçle teker teker ebediyete uğurlanıyorlar. On-lar, geçte olsa yaşamlarında bir bü-yük inkılabı başlatarak, bizlere bu emsalsiz ortamı hazırladılar. İkin-ci kuşak için aynı şeyi söylemekte zorlanıyorum. Ama vakit henüz geç sayılmaz.

Bizim bir görev için burada bu-lunduğumuza inananların beklenti-lerini boşa çıkarmayalım. Sadece ve sadece inancımızı yaşamaya çalışa-lım yeter. Bizden istenilen de bekle-nilen de budur; sadece yaşamak…

Bir gönül erinin yaşadığı bir ha-tırayla 50 yıllık göç serüvenimize yeni bir sayfa açalım.

Ben onu kırk yıldır arıyorum!Bâyezid-i Bistâmî’yi tanıma-

yan biri ona gelip, “Ben Bâyezid-i Bistâmî’yi arıyorum; nerede bu-labileceğimi söyler misiniz?” diye sormuş.

Aranılan kişi kendisi olmasına rağmen soru soran şahsa şu cevabı vermiş Bâyezid-i Bistâmî:

“Ben onu kırk yıldır arıyorum, ama bir türlü bulamıyorum!”

Biz önce kendimiz olmaya, ken-dimiz kalmaya çalışalım; kaybettik-lerimiz, kendimizi bulduğumuzda yanımızda olacaklardır.

HABER5 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

2014 SEçiM Yılı Siyasi liderler de Den Haag’daki işlerini ihmal pahasına şehir şehir, belde belde gezmektedirler. Daha bir kaç gün önce NOS Ana Haberlerinde bu konuyla alakalı bir haber yayınlandı. Habere göre yerel seçimlerle meşgul olan PvdA lideri Dierderik Samsom son haftalarda hiç Meclis'e uğramamış. Aynı durumun önü-müzdeki günlerde diğer liderler için de söz konusu olacağını şimdiden söyleyebiliriz.

AHMET SUAT ARI [email protected]

Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het

beveiligingssysteemvan ADACAMS

GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES

Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl

Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı

izleyebilirsiniz!

2014 ekonomik krizin kıska-cı altında nefes almakta zorlanan Hollanda için oldukça önemli bir yıl olacak. Bir taraftan krizin sora erip ermeyeceği merakla beklenir-ken diğer taraftan da krizin yarattı-ğı hasar telafi edilmeye çalışılacak. Senatoda çoğunluğa sahip olmayan hükümet de 2013’te olduğu gibi 2014’te de muhalefetin desteğini almak için koalisyon protokolünde öngördüğü hedeflerden taviz ver-mek zorunda kalacak. Bu durum da ‘polder modeli’ denen bir uzlaşı geleneğine sahip olan Hollanda için normal bir durum olduğu için bir siyasi krize yol açmayacak. İyi ki de öyle olacak, zira ekonomik krizin kıskacında inleyen ülkenin bir de siyasi krizle uğraşacak ne zamanı ne de mecali mevcut.

2004’ü önemli kılan bir diğer hu-sus da iki seçimin birden yapılacak olmasıdır. 19 Mart'ta yerel, 22 Ma-yısta da Avrupa Parlementosu se-çimleri için sandık başına gideceğiz.

Yerel seçimler için aday listele-ri hemen hemen hazır gibi. Hazır olmayanlar da son rötuşlarla meş-guller. Seçim programları çoktan hazır olmalı. Adaylar önümüzdeki haftalardan itibaren çarşı pazar do-laşıp seçmenleri ikna etmeye çalı-şacaklar.

Ancak bu ikna operasyonlarının ne derece başarı sağlayacağı şüp-heli, zira seçmenler son yıllarda oy kullanırken genellikle genel, yani ülkesel politikalardan etkilenmek-tedirler. Bu da, yerel politikacılar ne

kadar başarılı olursa olsunlar, bir nevi ülkesel politikaların imtihanı anlamına gelmektekir. Artık bu du-rumun farkında olan siyasi liderler de Den Haag’daki işlerini ihmal pa-hasına şehir şehir, belde belde gez-mektedirler. Daha bir kaç gün önce NOS Ana haberlerinde bu konuyla alakalı bir haber yayınlandı. Habere göre yerel seçimlerle meşgul olan PvdA lideri Dierderik Samsom son haftalarda hiç Meclise uğramamış. Aynı durumun önümüzdeki günler-de diğer liderler için de söz konusu olacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Genel politikaların bu kadar etkin olduğu yerel seçimlerde alı-nacak sonuçları herkes merak et-mektedir. Şayet kamuoyu yoklama-larında ortaya çıkan tablo sandığa da yansırsa yerel yönetimlerde kök-lü bir değişiklik olacağı kesindir. İktidar partileri VVD ve PvdA’nın krizin faturasını ödeyecekleri aşağı yukarı tahmin edilmektedir. Bun-dan iktidarda olmamasına rağmen, geçmiş dönemlerde takip ettiği po-litikalar yüzünden CDA da payını alacaktır.

Groen Links ise D66 ve SP’nin gölgesinde marjinal konumunu sür-dürecek gibi görünüyor. PVV’nin bir çok belediyede seçimlere girmeyecek olması ise seçim sonuçlarına sürpriz etki yapabilir. Kanaatimce 19 Mart yerel seçimlerinin galipleri yerel par-tiler, D66 ve SP olacaklardır.

Göçmen asıllıların yoğun olarak yaşadığı büyük şehirlerde durum biraz farklı olacak gibi. Zira göçme-

lerin oy kullanırken ülkesel politi-kalardan ziyade partilerin adayları ve göçmenlerle ilgili politikaları-nı göz önüne aldıkları bilinen bir gerçek. Özellikle Türk ve Faslıların küçümsenemeyecek sayıda yaşa-dıkları Amsterdam ve Rotterdam gibi belediyerlerde Müslüman seç-menlerin tercihi sonucu ciddi oran-da etkileyecektir. Bunun şuurunda olan bazı partiler de adaylarını be-lirlerken bu durumu göz önüne al-maktadırlar.

Hollanda’da yasal olarak en az 5 yıldır yaşayanların da oy kullanabil-diği yerel seçimlere katılımın öne-mine ne kadar vurgu yapsak azdır. Yerel yönetimlerin çok etkin olduğu Hollanda’da Türklerin yerel yöne-timlerin her kademesinde temsili mutlaka mümkün olmalıdır. Bunun yolu da onlara verilecek taban des-teğinden geçmektedir. Oy kullanma hakkına sahip herkesin bunu bir haktan ziyade bir sorumluluk ola-rak görmesi gerekir. Özellikle içinde yaşadığımız dönemde bu daha da bir önem kazanmaktadır, zira bü-yük şehirlerde ırkçı ve islamofobik partilerin alacakları oyların oranla-rı biz göçmen asıllıların kullanacağı veya kullanmayacağı oylarla doğru-dan ilintilirdir.

Seçimlere katılımın % 50’ler civarında olduğu yerel seçimlerde kullanacağımız her oy ırkçı parti-lerin aleyhine olacaktır. Dolayısıyle kullanmayacağımız her oy da onla-rın oy oranını yüksek göstereceği için kendi aleyhimize olacaktır. Sırf

bu yüzden bile sandığa gitmemek gibi bir lüksümüz yoktur. “Seçtik de ne oldu? Bizim için ne yaptılar?” gibi sorularla sandığa gitmemek kendini cezalandırmanın ötesinde bir anlam ifade etmeyecektir. Üste-lik memnun olmadığınız siyasetçi-lere oy vermeniz de gerekmez. Size hitap eden mutlaka bir siyasi parti veya aday vardır. Bu konuda gerek basın gerekse sivil toplum kuruluş-ları sorumluluk alıp halkı bilgilen-dirmelidirler.

Özellikle seçmen pusulaları ko-nusunda uyarıların yapılması el-zemdir, zira bir çok kişi oy pusu-lalarını kaybetmektedirler ya da reklam broşürleri ile birlikte ge-reksiz diye çöpe atmaktadırlar.

Avrupa Parlementosu seçimle-rine gelecek aylarda değineceğimi şimdiden hatırlatarak yazıma son verirken,Türkiye gündemi ile alaka-lı Hollanda’da sürdürülen dezenfor-masyondan rahatsız olduğumu da burada ifade etme gereği duyuyo-rum. Zira bazı medya organları ken-di kavgaları için Türkiye ve Türkle-rin menfaatlerine büyük zararlar vermektedirler. Daha düne kadar sahip çıktıkları bütün değerleri bir kalemde silip atarak davalarına hizmet ettiklerini sanıyorlar, ancak bunun faturasının Türk milletine kesileceğini ya kestiremiyorlar ya da bu umurlarında bile değil! Ama uzun vadede en çok kendileri zarar görecektir bu kavgadan.

Millet saf değil, herkes olup bi-tenin farkında. Bu böylece biline!

akıllı saaT DEvri BaşlaDı Galaxy Gear ile telefon edebi-lecek, e-postalarınızı okuyabi-lecek, alışveriş yapabileceksi-niz. Dokunmatik ekrana sahip akıllı saatle çeşitli uygulamaları kullanabileceksiniz. Samsung böylece yakın rakibi Apple'ı atlatmış oldu. Samsung yöne-ticisi J.K. Shin, Galaxy Gear'in 25 Eylül'de 149 ülkede birden piyasaya sunulacağını söyledi.168 gram ağırlığındaki cihaz, 1,63 inç (4,1 cm.) büyüklü-ğünde, AMOLED ekrana sahip. Ekran, 320×320 piksel çözü-nürlük sunuyor. Tamamen pas-lanmaz çelikten üretilen Galaxy Gear'le telefon görüşmesi ya-pabilmek için cihazın kulağa yaklaştırılması yetiyor. Mikro-fon ve hoparlör, saatin kayı-şında yer alıyor. Galaxy Gear'ı tam şarjla 25 saat kullanılabil-diğini kaydeden Mistry, “Saat için küçük ekranına uyarlanmış uygulamalar geliştirildi. Bir bi-lim-kurgu cihazı olan Gear ile yeni bir dönemi açıyoruz”

alman - Türk Bilim yılı'nın açılışı yapılDıTürkiye Bilim ve Teknoloji Baka-nı Fikri Işık, bilim yılının Türkiye ve Almanya arasında bir bilim köprüsü kurduğunu ifade etti. Bakan Işık, bilim yılının öncelikli hedefinin genç bilim insanları olduğunu söyledi. Türkiye‘nin en önemli dış ticaret ortağı olan Almanya, yurtdışında en fazla Türk'ün yaşadığı ve siyasetten kültüre, ekonomiden sanata en faal olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. İki ülke arasında sürekli genişleyen ilişki ağına 2014 yılı ile birlikte bilim ve akademi çev-releri de dâhil oldu.

anGry BirDs üZErinDEn casUs-lUkAmerikan Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) akıllı telefon-lardaki oyunlar üzerinden kulla-nıcıların kişisel verilerini topladığı ileri sürülüyor. Bu oyunlar arasın-da Angry Birds de var. New York Times ve Guardian gazetelerinin haberine göre, Amerikan istihba-rat servisi NSA ile İngiliz istihba-rat servisi GCHQ, birçok insanın konum bilgisi, yaş, cinsiyet ya da siyasi mensubiyet gibi kişisel veri-lerine akıllı telefon uygulamaları üzerinden ulaştı. İstihbarat prog-ramının kapsamı henüz tam olarak bilinmezken Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerinin Angry Birds ve Google Maps gibi uygulamalar üzerinden rutin veri toplama faa-liyetlerinde bulunduğu kaydedili-yor. Örneğin telefonun el feneri olarak kullanılmasını sağlayan son derece basit bir uygulama bile kullacının konum bilgisine ve cihazın identifikasyon numarasına ulaşabiliyor. Bu bilgiler daha sonra reklam şirketlerine satılıyor. Rek-lam şirketleri bu veriler üzerinden kullanıcıya uygun ürünler seçerek reklam kampanyalarını etkili hale getiriyor.

olimpiyaT işçilEri mağDUr2014 Kış Olimpiyat Oyunları'na iki haftadan az bir zaman kala olimpiyatlarla ilgili olumsuz haberlerin ardı arkası kesilmi-yor. Milyarlık yatırımların ya-pıldığı dev projeler, güvenlik konusundaki tereddütler, ya-pılan çalışmaların doğaya ver-diği zarar derken son olarak da işçilerin kötü çalışma koşulları gündeme geldi.

HABER 6ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Gazeteci Burhanettin Carlak Türkiye’de tutuk-lu gazetecilerle ilgili yürütülen kampanyalarla il-gili olarak geçtiğimiz günlerde NVJ’ye bir mektup yazarak eleştirilerini dile getirdi. İyi terörist, kötü terörist ayrımı, çifte standart, yanlı bakışa itirazı-mız var. Gazetecinin elinde silah, bomba, mayın olur mu?” ifadeleriyle sorgulayan Burhanettin Carlak “NVJ haberinizde okuduğuma göre Tür-kiye de basın özgürlüğü için bir imza kampanyası başlatmışsınız. Öncelikle Türkiye’deki hakim bu gazetecilerin gazetecilik yapmak suçundan değil, farklı suçlardan yani rüşvet ve terör suçlarından tutuklular" açıklamasında bulundu.

"Siz de şüphesiz gazetecilerin ellerinde ateşli silah ve bomba olmasını tasvip etmezsiniz. Sizin

“iyi ve kotu” terö-ristler gibi bir çifte standart uyguladı-ğınızı düşünmek is-temiyorum. Bunun yanında Türk yunan gazeteci olan Hül-ya Emin’in gazetecilik suçu işlediği gerekçesiyle Yunanistan’da 150 bin Euro’luk bir para cezasına çarptırıldığı halde ve bu konu Avrupa ülkelerinde kabul edilemez olduğu halde kimse bu konuda bir şey söylemiyor. Ne yazık ki bu konular üzerinde çok seçici olduğunuza inanıyorum. Umarım ger-çekten bilgi sahibi olduğunuz durumlar için kam-panyalar yaptığınız günler de gelir.” dedi.

BUrHAnETTİn CArlAk

Burhanettin Carlak NVJ'nin tutumunu eleştirdi

Girişimcilik potansiyeli artıyorAmway Avrupa tarafın-

dan yaptırılan 2012 Girişim-cilik Araştırması sonuçlarına göre ‘Girişimcilik potansiyeli’ Avrupa’da yükselmeye devam ediyor. Bu sene Türkiye’nin de dâhil olduğu 16 Avrupa ülke-sinde yapılan anket sonuçla-rına göre kendi işinin patronu olma, ek gelir beklentisi ve kendi fikirlerini hayata geçirme, girişimciliği destekleyen en önemli nedenlerin başında geliyor. Girişimcilik potansiyeli en yüksek ülkeler sıralamasında Türkiye, Yunanistan’ın ardından İsviçre ile birlikte % 48’lik oranla ikinci sırada yer alıyor.

HOGIAF İkinci Başkanı Vecih Er bu konudaki gö-rüşlerini şöyle anlattı; “Risk almayı seven bir top-lumuz. Öncelikle yayınlanan rapor şu an ki mevcut durumu güzel özetlemiş. Burada ülkelerden yola çı-kıldığı için Avrupa da yaşayan Avrupalı Türkler hak-

kında veriler yok. Ancak kültü-rel değerlerden yola çıkarsak, girişimcilik ruhu millet olarak bizlerin genlerine kadar işle-miş durumda. Bunlara etken nedenlerin başında kendi işi-nin patron olma isteği önemli rol oynuyor.” dedi.

Arnhem Türk İşverenler Derneği Başkanı Rahmi Gem-ril de bu konuda Türkler’in iş-

yeri sahibi olma konusunda ya da iş yapma yeteneği olarak fazla bir kapasiteye sahip olmadıklarını ama hemen hemen hepimizde bir patronluk sevdası ol-dugunu anlattı. “Patron olma isteği insanımıza güç ve cesaret veriyor ve kendi işyerini kuruyor. İnsanımızın çoğu hala Türkiye endeksli yaşıyor. Hollanda'da ya-şanan kriz hakkında benim görüşüm tek kelime ile bir ''facia'' yaşandı. Ama İnsanlar bu kriz yalanını ne zaman beyninden silerse, kriz o zaman biter.

TOV BAşkAnI rAHmİ GEmrİl

HOGİAf 2. BAşkAnI VECİH Er

Turks Platform Arnhem’de görev değişikliğiArnhem’de Türk dernek ve ku-

ruluşlarının 2011 yılında bir araya gelerek kurdukları TPA (Turks Plat-form Arnhem) yemekli bir toplan-tıda devir teslim töreniyle başkan değişimini gerçekleştirdi. Turks On-dernemers Vereniging (TOV), Hoca Ahmet Yesevi Derneği, Stichting Isla-mitisch Centrum Arnhem, Bektaşlılar Derneği, Islamitische Unie Culturele

Stichting(Ayasofya Camii) ve Hollanda Diyanet vakfının (Türkiyem Camii) bir araya gelerek oluşturdukları TPA’nın başkanı her yıl dönüşümlü olarak se-çiliyor. Görevi Hoca Ahmet Yesevi Der-neği temsilcisi İbrahim Günay’a teslim eden Ayasofya Camii temsilcisi Bahaed-din Budak devir teslim töreninde da-vetlilere ve temsilcilere bir konuşma yaptı. Konuşmada Arnhem Türk top-

lumu olarak birliği oluşturduklarını ve bu birliğin getirdiği güç ile Arnhem’de daha etkin bir konuma geldiklerini ör-nekleriyle anlattı. Bahaeddin Budak: “Belediye bizi kendisine muhatap ka-bul etmek zorunda kaldı. Bu birlikte çalışmanın getirdiği güç ve etkinliğin başarısıdır. Bu beraberliğin gücünü toplumumuzun hizmetine sunmak için siyasi alanda da çalışmalarımız oldu ve yerel bir siyasi parti olan Verenigd Arn-hem partisi, TPA’nın desteğiyle kurul-du. Gençlerimizin staj yeri bulmadaki sorunları, işsizlik oranındaki dengesiz-lik ve ayrımcılıkla mücadelede artık biz de söz sahibi olacağız. Bu birlikteliğimi-zi güçlendirerek devam ettireceğimize inanıyorum.” dedi.

Yeni Başkan İbrahim Günay’da yaptığı hizmetlerden dolayı başkana teşekkür ederken geleceğe yönelik

hedeflerine işaret etti. Bu birlikteliğin gücünü siyasi arenada da hissettirmek için 19 Mart’taki yerel seçimlere katı-lacak olan Verenigd Arnhem Partisini destekleyeceklerini söyleyerek halkı da desteklemeye davet etti.

Toplantıda partisini ve yöneticile-rini tanıtan bir sunum yapan Verenigd Arnhem Parti Başkanı Dr. Kürşat Bal ise 'gençlerimiz arasındaki dengesiz ve kabul edilemez yükseklikteki işsizlik oranını düşürmek, ayrımcılıkla daha etkin mücadele etmek için ve çocukla-rımıza daha iyi bir gelecek sunmak' için yola çıktıklarını söyledi. Dr. Kürşat Bal sözlerini: “Ekonomik krizin faturasını, devletin de küçülmesi ile azınlıklar çok daha ağır bir şekilde ödemek zorun-da kalıyorlar. Biz Arnhem'in ayrılmaz bir parçası, Arnhem bizlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Çocuklarımız burada

doğuyor ve yetişiyor. Bizler artık bu-ranın insanlarıyız. Ayrımcılık bizlerin ve çocuklarımızın ebedi kaderi değil-dir, olmamalıdır. Çocuklarımız, yaşlıla-rımız, bizler daha iyisini hak ettiğimiz için Verenigd Arnhem partisini kurduk. Daha adil ve daha güçlü bir Arnhem için yola çıktık. Birlikte çalışarak yaşlı, mağdur, çocuk, genç, kadın ve torunla-rımıza, toplumumuza daha iyi bir gele-cek oluşturabileceğimize inanıyoruz. Halkımızda ve diğer etnik gruplarda oy verme oranı çok düşük. Oy vermeyen-leri harekete geçirmeliyiz. Oy vermek ve sesimizi güçlü bir şekilde duyur-mak için hepimiz seferber olmalıyız. Desteğinizi ve oylarınızı istiyoruz ve bekliyoruz.” diyerek sonlandırdı. Ve-renigd Arnhem partisinin bilgilerine www.verenigdarnhem.nl sitesinden ulaşabilirsiniz.

HABER7 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Osman Çelik: Komfortours olarak 2012 ve 2013'ü kıyaslayacak olursak yaklaşık %25 bir artışla kapattık. Ağır-lıklı olarak charter seferleri düzenliyoruz. Komfly.com olarak satışlarımızı yapıyoruz acentelerimiz ve direkt sitemiz kanalıyla. 2014'de %50 fazlasını bekliyoruz. Kapa-site olarak Türkiye'de Ankara, Kayseri Konya'nın yanısıra Bodrum, Dalaman, İzmir ve Antalya. Ayrıca Sabiha Gökçen uçaklarımız var. Kapasitelerimizi de yak-laşık %50 fazla koyduk.

Ahmet karacadal: Türkiye'ye ilgili tanıtımlarında artı yapmış olduğumuz ürünlerle birlikte, ürünlerimizi tanıtı-yoruz. Beraberinde yapmış olduğumuz otel alışları ve uçak alımlarının son rö-tuşlarının yapıldığı yerler olarak biliniyor bizim sektörümüzde. Bu anlamda fuar-larda devamlı bulunmak, ismimizin en azından markalaşması yolundaki en bü-yük etkenlerinden bir tanesi olduğu için, böyle yerlerde her zaman olabildiğince bulunmayı çalışıyoruz.

Ahmet şahin: 2013 yılı hakkındaki genel değerlendirmemiz bu yılın geçen yıla nazaran pek parlak bir yıl olmadığı-na dair. Rakamlar da bunu göstermekle birlikte bilet satışlarında ciddi bir düşme göze batıyor. 2012 yılında toplam bilet satışları vergi hariç 1 milyar 800 milyon iken, bu rakam 2013 yılına bakıldığında 1 milyar 880 milyon olarak öne çıkıyor. Burada ciddi bir artış olmamakla beraber bir düşme de yok.

Arif yakışır: Hollanda dan büyük bir turizm potansiyeli olduğu için bundan dolayı önem verilmesi güzel bir şey. En azından var olan turist sayısını artırabil-mek ve daha geniş kitlelere ulaşılması acısından böyle fuarlar faydalı. Ülkemi-ze de daha fazla turist kazandırması açı-sından iyi olur. Gerek Hollanda gerekse Türkiye'de turizmle uğraşan şirketlerin yüzünü güldürür diyorum.

Hollanda'nın en büyük gazetelerinden De Telegraaf basta olmak üzere, tüm gazetelerin, radyo ve televizyonların yayınladıkları haberlerde, Türkiye'nin 10 Nisan'da Hollandalılara başlatacağı e-vize sisteminin, bir milyonu aşkın Hollandalı turist için ağır bir yük olacağı gündeme gelmişti.

Türkiye'den gelen turizm işletmecileri, her yıl düzenlenen Turizm Fuarı kapsamında, Hollanda'da faaliyet gösteren Türk tur operatörleri ve seyahat şirketleriyle yeni anlaşmalara imza atıyorlar.

Avrupa'nın en büyük etkinliklerinden biri ola-rak adlandırılan Uluslararası Utrecht Turizm Fuarı renkli geçti. Bu yıl 43'üncüsü düzenlenen fuara, 150 ülkeden aralarında tur operatörleri, oteller, seyahat acenteleri ve tanıtma büroları-nın da bulunduğu 1500 şirket katıldı. Turizm Fuarı'nın resmi rakamlarına göre 117.073 ziya-retçi topladı ve geçen yıla nazaran yüzde 10'un üzerinde bir artış sergilediği görüldü.

Türkiye, Lahey Büyükelçiliği Kültür ve Ta-nıtma Müşavirliği'nin öncülüğünde açtığı 1000 metrekare büyüklüğündeki stantla fuarın en bü-yük 5 katılımcısı arasında yer aldı. Fuarın resmi açılışı dolayısıyla Türkiye standında düzenlenen resepsiyona Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Rotterdam Başkonsolosu

Togan Oral, Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu çeşitli STK başkan ve temsilcileri ve çok sayıda turizm şirket temsilcileri de katıl-dı. Hollanda’dan Türkiye tatile giden turistlerin çoğunlukla Antalya'ya gittiğini belirten Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu en çok ter-cih edilen bölgelerin Antalya, Muğla ve İstanbul olduğunu söyledi. "En popüler destinasyon ola-rak, her sene yaklaşık 600 bin civarında Hol-landalı Antalya'ya tatile gidiyor. 300 bin civa-rında Muğla'ya gidiyor ve 300 bin civarında da İstanbul'a gidiyor. Geçen yıl 1 milyon 300 bin civarında toplam Türkiye'ye Hollanda'dan giriş oldu, bunun yaklaşık 600 bini Antalya'ya gitti." dedi.

Öte yandan Hollanda'nın en tanınmış turizm sitelerinden olan Zoover si-tesinin "Avrupa'nın en iyi 10 sahili" araştırmasında Dal-yan sahilini 10 üzerinden 9 puanla en iyi sahil seçildi-ğini duyurdu.

Bu yıl 43. kez kapılarını açan Utrecht turizm fuarına yine türkiye damgasını vurdu. turizm Bakanı Yardımcısı abdurrahman arıcı 2013 yılında türkiye'ye giden turist sayısının yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bin olduğunu belirtti.

36,8 milyon

2013 yılında Türkiye'yi ziyaret

eden turist sayısı

Zoover'in yaptığı araştırmada Avrupa'nın en iyi sahilleri sıralamasında Türkiye'den Dalyan birinci seçildi

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdur-rahman Arıcı ve Bursa Vali Yardımcısı Samet Ercoşkun Türkiye standında işadamları ve STK yöneticileriyle özel ilgilendi

Hollandalılar'ın tercihi TürkiyeTürkiye, Hollanda turizm pazarında önemli bir yere sahip. Hollanda’dan Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı 2013 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bine ulaştı.

İŞTe bu İyİ HabeR

Türkiye sahilleri Hollandalılarda hala en popülerler arasında

HABER 8ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Haber GazetesiHaber GazetesiHaber Gazetesi

Bu yıl 43. kez kapılarını açan Utrecht turizm fuarına yine türkiye damgasını vurdu. turizm Bakanı Yardımcısı abdurrahman arıcı 2013 yılında türkiye'ye giden turist sayısının yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bin olduğunu belirtti.

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin

BAŞLAYAN FIYATLARLAVERGILER DAHILDIR

€59’dan

.com

2014'te Corendon'un yolcu hedefi 2,5 milyon

Financial Times'dan "En hızlı ve sağlıklı büyüyen şirket" ödülü

Corendon FD Gazelle ödülünü ikinci kez kazandı

Financieel Dagblad ta-rafından geleneksel olarak düzenlenen FD Gazelle Awards (FD Ceylan Ödül-

leri) ödül proğramında Corendon Internatıonal Travel "Gouden Gazelle" ödülüne layık görüldü. Yı-

lın en başarılı kurum ve şirketlerine verilen Gazel-len Ödüllerini bu yıl ikin-ci kez kazanan Corendon International Travel, gezi alanındaki başarısı göz önünde tutularak verildi. Yıl bazında en üst düzey ciro büyümesine verilen ödülü büyük bir sevinçle karşılayan Corendon Yö-netim Kurulu Başkanı ve kurucusu Atilay Uslu ödül töreninde yaptığı konuş-mada başarılarının sırrının verimli çalışmaları olduğu-nu belirtti. Turizm Fuarı'nda

her yıl olduğu gibi bu yıl da çok büyük bir

stand açan Corendon, Tu-rizm Fuarı'nın da en çok zi-yaretçi alan standı oldu.

Corendon Airlines Ge-nel Müdürü Yıldıray Karaer ve Corendon Vliegvakan-ties Genel Müdürü Atilay Uslu'nun 2013 yılını değer-lendirdiği ve 2014 hedefle-rini anlattığı basın toplantı-sına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Tanıtma Genel Mü-dürü İrfan Önal ve Antalya İl Kültür ve Turizm Müdü-rü İbrahim Acar da katıldı.

2014 Hedefleri BÜYÜYOr

2014 yılına yüzde 26'lık bir büyüme ile başladıklarını söyleyen Atilay Uslu, 2013 yılında Hollanda pazarından 750.000 kişinin kendileri ile tatil yaptığını ve bunun 500.000 kişinin Türkiye'yi tercih ettiğini söyledi. Ati-lay Uslu: "2013 yılı itibariyle Hollandalıların en çok ter-cih ettiği tatil destinasyonu olan Türkiye'deki kış ve yaz dönemleri için birçok yeni destinasyon ve alternatif tatil seçenekleri hazırladık. Bizim Corendon olarak ba-şarılı olmamızdaki en büyük etken turizm ürünlerimizi çeşitlendirip bunları 12 aya yaymak olmuştur" dedi.

Hollanda'nın en büyük 4. tur operatörü olduklarını belir-ten Uslu, Corendon Turizm Grubu olarak 2014 hedefle-rinin sektörde 3. sıraya yük-selmek olduğunu açıkladı.

COreNdON aırlıNeS 10 YaşıNda

2004 yılında Corendon Airlines'ı, Corendon Turizm Grubu altında kurduklarını söyleyen Corendon Airlines Genel Müdürü Yıldıray Kara-er: "Corendon Airlines ola-rak bugün geldiğimiz güçlü konum ortada. Kurulduğun-dan beri gün be gün Belçika ve Hollanda gibi güçlü oldu-ğumuz pazarlarda yürüttü-ğümüz başarılı operasyonlar sonucu yüksek bir pazar pa-

Öte yandan Corendon Care'de çalışan ve görüş-tüğümüz Gamze Güneş ise: "Corendon Care olarak sağlık turizmi yapıyoruz. 3 yıldır bu faaliyeti sürdürü-yoruz. Diyaliz hasta gurup-

larını tatile götürüyoruz. Corendon'un Hollanda'da güvenilir bir marka olması büyük avan-taj. Biz Coren-don markası-nı her zaman

için hakkıyla temsil etmeye sağlık turizminde de devam ediyoruz, bu konuda çok titiz davranıyoruz. Hastalarımı-zı olabildiğince uygun fiyat-larla, özellikle ülkemize ve

diğer destinasyonlarımıza transfer etme konusunda ti-tiz çalışmalarımız göz önün-de" dedi.

Corendon Antalya bölgesi Kontrat Müdürü Alper Kay-han ise: "Portekiz, İspanya ve Gambia bölgelerinde kont-rat yapıyoruz, bunun yanın-da Türkiye'de de kontratlar yapıyoruz. 2013 Corendon için iyi geçti. Biz bu yıl Finan-cial Times'dan Hollanda'nın en hızlı ve sağlıklı büyüyen şirketi ödülünü aldık, bunun da sevincini yaşıyoruz." dedi.

Corendon Yöneticisi Atacan Uslu Turizm Fuarı'nın Corendon adına çok güzel geçtiğini ve bu yıl da hedeflerini yükselttiklerini belirtti.

Aynı zamanda da yeni bir reklam kampanyasına başladıklarını söyle-yen Uslu: "Hollanda televizyonlarına yönelik yeni bir reklam kampanyası başlattık. Güzel bir reklam filmi çek-tirdik. Televizyonlarda bu dönmeye başladı ve buradan çok güzel neti-celer elde edeceğimize inanıyoruz" dedi.

yına ulaştık. Corendon Air-lines olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün ilgili denetimlerinden de geçerek tarifeli uçuşlar için gerekli ruhsatı da aldık" dedi.

Yolcu emniyeti, konforu ve memnuniyetine yatırım yaptıklarını söyleyen Yıldı-ray Karaer, müşteri memnu-niyetini arttırmak bu adımın arkasındaki en önemli un-surlardan biri olduğunu be-lirterek: "Uçtuğumuz ulus-lararası havalimanlarında tarifeli havayollarına tanı-nan haklardan yararlanmak istiyoruz; bunu da ilk olarak

geçen sene charter havayol-larının uçuşlarını durduran Kazakistan pazarında kul-lanmak istiyoruz" dedi.

"Hedef 2,5 MilYON YOlCU"

Yıldıray Karaer 2014 yili hedeflerinin arasında aynı zaman da Almanya pazarı için yaptıkları çalışmaların da hedeflerin başında geldi-ğini söyleyerek "2014 Nisan ayı itibariyle Almanya paza-rına sağlam bir giriş yapma-ya hazırlanıyoruz ve pazarın en güçlü tur operatörleri ile beraber yapacağımız işbir-

likler sonucunda Antalya'ya getireceğimiz Alman turist sayısı yaklaşık 15 havalima-nından 250.000 koltuk ola-rak belirledik" dedi. 2011 yı-lında bünyelerine kattıkları ve bugün 3 uçakla operas-yon düzenleyen Corendon Dutch Airlines ile birlikte geçtiğimiz yıl 1,75 milyon yolcu taşıdıklarını 2014 hedeflerinin ise mevcut pa-zarlarındaki büyümeler ve Almanya gibi yeni girdikleri pazarlar ile birlikte 2,5 mil-yon yolcu taşımak olduğunu belirterek yıl boyunca koy-dukları hedefleri anlattı.

HABER9 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Mali Müşavirlik

Vergilendirme ve vergi mevzuatı

Personel muhasebesi

Online (uzaktan) muhasebe işlemleri

Danışmanlık

Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmek istiyorsunuz. Bunun

bilincinde olan ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır.

Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA GROEP girişimcilerimize, sabit fiyat garantisi

ile standart hizmet paketleri sunan, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır.

ADA AMSTERDAMt.t. Vasumweg 18

1033 SC AMSTERDAMT: +31 (0) 20-6946600F: +31 (0) 20-6941800

ADA DEN-HAAGHoefkade 875

2525 HC DEN-HAAGT: +31 (0) 70-4274357F: +31 (0) 70-3638097

ADA ARNHEMBroekstraat 32

6826 PZ ARNHEMT: +31 (0) 26-3895377F: +31 (0) 26-4437152

ADA NIJMEGENKerkenbos 1234

6546 BE NIJMEGENT: +31 (0) 24-8 100 100F: +31 (0) 24 66 374 66

Hesap kitap çok önemli. 2014'te temiz bir başlangıç yapın ve muhasebenizi uzmanına ve güvenilir ellere teslim edin.Şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!

2014'te yeni bir sayfa açın!

SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ

Rotterdam'ın ve çevre-sinin en büyük alış-veriş merkezi olan Alexandrium AVM'sine yürüme mesafesin-de Dönerhouse isminde yeni bir Kebab Restoranı açıldı.

Vatandaşlarda yoğun ilgi gören Dönerhouse açılışına T.C. Rotterdam Başkonso-losu Togan Oral, İşçi Partisi Milletvekili Tunahan Kuzu, Rotterdam Prins Alexander Belediye Başkanı Frans van der Hilst, işadamları ve gaze-teciler katıldı.

İşletme sahibi İsmail Koç, yaptığı açılış konuşmasında Donerhouse'un açılmasına

katkıda bulunan herkese min-nettar olduğunu belirtti ve açı-lışa gelen misafirlere özel olarak teşekkür etti.

T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ise yaptığı konuşma-da Avrupa ve Hollanda'nın eko-nomik krizden geçtiğini ve bu sebepten dolayı pek çok işyeri-nin kapanmasına dikkat çekti. Türk işinsanlarının ise bu dö-nemi bir fırsata çevirdikleri-ni belirten Togan Oral, hesaplı risklerle atılımların gerçekleş-tirildiğine vurgu yaptı.

Donerhouse sahibi İsmail Koç gazetemize yaptığı açıkla-mada 2004 yılında Hollanda'ya

gelediğini ve farklı iş yerlerinde çalıştıktan sonra kafasında kü-çük bir plan kurarak Rotterdam Belediyesi desteğiyle kendisine bir satış aracı aldığını belirtti. 3 yıl bu araçla döner servis eden İsmail Bey, satış aracının ruhsatı uzatılmayınca, bir yıllık aradan sonra Dönerhouse'u açmaya karar vermiş. Büyük alışveriş merkezinin karşısında olmanın avantajlarının farkında olduğu-nu belirten İsmail Koç sözlerine şöyle devam etti: "Çok fazla tu-rist çekiyor burası ve ilk gördü-ğüm şey insanların sıcak yemek-le karınlarını doyurmamalarıydı ve helal yemeğin hemen hiç ol-

mamasıydı. Bunu görünce fazla düşünmeden kararımı verdim ve çok memnunum. Bu çerçeve-de hizmetlerimizi de veriyoruz zaten dedi.

Önümüzdeki yıllarda hedef-lerinin buradaki potansiyeli iyi değerlendirmek ve diğer taraf-tan öğrencilere hizmet vermek olduğunu söyleyen İsmail Bey, başta döner olmak üzere, yemek kültürümüzü, olmayan yerlere yani Rotterdam’ın dışına taşı-mak istiyor. İleride franchising modeli de düşündüklerini ve bu konuda çalışmalarının devam ettiğini söylüyor.

Dönerhouse Prins Alexander'da açıldı

Yakın tarihte dünya üzerinde, yöneten sınıfın sebep oldugu zulüm ve gözyaşlarını tecrübe ettik. Bu acıları Hollanda'da yaşamak istemiyorsak, demokratik haklarımızı kullanarak, tepki göstermek en akılcı yol olacaktır bizler için. Yeter ki bizler demokratik kurallar dışına çıkmadan, tepkimizi seçim sandıklarına yansıtarak, haklılığımızı ispat edelim.

METİN YAZAREL [email protected]

SEçME, SEçilME HAKKı VE SiYASi KATılıM

Bana göre demokratik rejimleri vazgeçil-mez kılan en önemli unsur seçme ve seçil-me hakkıdır. Siyasi katılım seçme ve seçilme haklarınızı kullanarak sağlanır. Sözkonusu haklar bir nimetse bize düşen sadece ilan edilen tarihte seçim sandığına giderek oy kullanma zahmetine katlanmak olacak.

Son zamanlarda Avrupalı Türkler olarak içerisinde yaşadığımız ülkelerde yıldırma ve baskı amaçlı politikalara muhatap olmak-tayız. İnsan hakları alanında ve kazanılmış haklarımızın kaybedilmesi gibi, kaygı verici gelişmelerle karşı karşıyayız. Medya desteği

sağlayan popülist siyasetçilerin yönlendir-mesi ve ekonomik kriz bahanesiyle sosyal, kültürel haklarımızda radikal değişiklik sözkonusu. Resmi kurum ve kuruluşlarda, iş pazarında, okulda, sokakta var olan gizli ayrımcılık alenen desteklenir hale geldi. Ay-rımcılık resmiyet kazanıp devlet politikası haline getirildi. Bütün bu istenmeyen geliş-melerin, demokrasi ve insan haklarına say-gılı olduğunu bildiğimiz, Hollanda'da vuku buluyor olmasını, endişe verici bir durum olarak değerlendirebiliyorum.

Yakın tarihte dünya üzerinde, yöneten

sınıfın sebep oldugu zulüm ve gözyaşlarını tecrübe ettik. Bu acıları Hollanda'da yaşa-mak istemiyorsak, demokratik haklarımızı kullanarak, tepki göstermek en akılcı yol ola-caktır bizler için. Yeter ki bizler demokratik kurallar dışına çıkmadan, tepkimizi seçim sandıklarına yansıtarak, haklılığımızı ispat edelim. Mart 2014 Yerel Seçimleri'nde ol-duğumuzdan daha uyanık ve daha yüksek oranda katılımla, tüm siyasilere seçim so-nuçlarını değerlendirme fırsatı tanıyalım.

Yaşadığımız çağ, çevrenin, siyasetin, med-yanın, hatta insan idrakının bile kirlendiği

bir iklimde yaşamaya mecbur etmiştir insanlığı. Soğuk savaş sona erdi, Avrupa Birliği fiilen oluştu, taşlar yerinden oyna-dı ve dengeler değişti. Eğer çağı ve gele-ceğimizi kurtarmak istiyorsak, öncelikle kirlenmiş idraklerimizi temizlemeliyiz, ancak o zaman gerçek ve doğruyu idrak edebiliriz. Yoksa, bize verilen oyuncakla avunarak, zamanı boşa harcamış oluruz.

Hollanda'da aklı selim ve sağduyunun siyasete hakim olacağına inancımı hiç bir zaman yitirmek istemem. Temennim odur ki politikacılar huzursuzluğa sebep olan, Hollanda'nın iç ve dış itibarını ze-deleyecek tavır ve davranışlardan sakı-nırlar. Tüm bu gelişmeler ışığında, insan hakları konusunda tarihi sabıkası bulu-nan Avrupa'nın azınlık ve müslümanları bir kültür ve güvenlik tehdidi olarak algı-lama hatasından vazgeçecekleri günleri görmek ümidiyle.

HABER 10ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Genel Kurul için Türkiye'den gelen Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Almanya'dan UETD Genel Başkanı Süleyman Çe-lik, UETD eski yönetimi ve yeni oluşan yönetim kurulu üyeleri de katıldı.

İlk olarak eski yönetim adına Ahmet Suat Arı Genel Kurul'da bir sunum yaptı ve Veyis Güngör söz alarak 'az imkanlara rağmen çok iş' yap-tıklarını belirtti. Bunun üzeri-ne yeni başkan Mehmet Salih Kaya ise eski yönetime teşek-kür ederek kısa vadeli ve uzun vadeli proğramlarını paylaştı. Daha sonra yeni Bölge Yöne-tim Kurulu ve Bölge Karar Yö-netim Kurulu' tanıtıldı.

UETD Genel Başkanı Süley-man Çelik'in durum değerlen-dirmesinden sonra sözü alan Metin Külünk Türkiye'nin ge-nel durumunu ve bulunduğu siyasi gündemi değerlendirdi. UETD devir tesliminden sonra twitter üzerinden bir açıklama

yapan Metin Külünk: "2005 yılından bu yana UETD'nin Hollanda'da başkanlığını yü-rüten ve de insanımıza hizmet eden Veyis Güngör Bey'e yü-rekten teşekkür ediyorum. Bu-gün görevini bir başka arkada-şına devrederkenki olgunluğu ve duyarlılığı takdire şayandır.

UETD Hollanda'nın yeni Başkanı Mehmet Salih Kaya'dır. Avrupa'da 'Yeni Tür-kiye heyecanını' her zeminde paylaşan vatandaşlarımıza hizmet eden UETD'nin Genel Başkanı Sayın Süleyman Çe-lik ile birlikte büyük heyecanı paylaşıyoruz" dedi.

Yeni Başkan Mehmet Sa-lih Kaya ise yaptığı konuşma-da, Veyis Güngör'e teşekkür ederek, görevi aynı heyecan ve enerjiyle sürdüreceklerini söyledi.

Mehmet Salih Kaya: "26 Ocak 2014 tarihindeki kong-rede gösterdiğiniz ilgi ve ala-kadan dolayı yeni ekibim adı-na sizlere teşekkür ediyorum.

UETD'nin Hollanda'da başlan-gıcından bugüne kadar kurul-masında ve tanıtılmasında bü-yük çabalarınız olmuştur. Elde etmiş olduğunuz bu değerleri ve birikimleri hiç durdurma-dan geriletmeden aynı enerji ile devam ettirmeyi düşünü-yorum. UETD Hollanda Teş-kilatında yeriniz ve değeriniz büyüktür. Dolayısıyla görev değişikliğini, yalnızca bir isim değişikliğinden öte bir mana vermiyoruz ve birlikte ileriye koşacağımıza gönülden ina-nıyorum.

Yapacağımız çalışmalarda sizlerin engin tecrübeleriniz-den istifade etmeye ve zaman zaman fikir alışverişinde bu-lunmaya çalışacağım. UETD için vermiş olduğunuz gayret ve enerjinin devamını diler daha nice başarılı güzel gün-ler hep beraber geçirmemizi temenni ederim." ifadelerini kullandı.

Genel Kurul'daki devir teslimden hemen sonra ilk faailiyet olarak ayaklarının tozuyla Rotterdam İslam Merkezine bir ziyaret ger-

çekleştiren yeni yönetim bu-rada cemaat ile sohbet fırsa-tını yakaladı. Rotterdam'ın ardından günün sonunda ise Amsterdam'da Kümbet Genclik Vakfinda bir tanışma

porğramı gerçekleştirerek Türkiye'nin siyasi gündemi değerlendirildi. Başkan Meh-met Salih Kaya ise Hollanda'da 'yerimizi almamız' gerektiği-nin altı çizdi.

2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avru-palı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin başkanlığını yürüten Veyis Güngör bu görevi yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya bıraktı. Veyis Güngör'ün devir teslim kongresinden önce basın mensuplarına verdiği bir kahvaltıda UETD Başkan-lığını devredeceğini duyurmuştu. Veyis Güngör “Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 martında Brüksel Conrad Otel’de çerçevesini çizdiği lobi teşkilatı olabilmek için, üzerine düşeni yapmış ve bulunduğu noktaya gelmiştir. UETD Hollanda 8 yıllık süre zarfında sayısız faaliyet gerçekleştirmiş ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiştir. Bütün bu gelişmelerden hem üyelerimiz hem de UETD dostları, gerek bizim basın bültenlerimiz, gerekse Türk Med-ya'sının bize gösterdiği teveccüh vesilesiyle ve farklı kanallardan haberdar olmuşlardır. Bu bağlamda UETD Hollanda her konuda kanaat belirten ve kanaat belirtmesi istenen bir kurum olmuştur" dedi.

1 mehmet salih kaya Başkan2 şükran İnce sekreter3 muhsin köktaş muhasip4 süleyman macit Teşkilatlanma Başkanı5 Çiğdem Akarsubaşı Hukuki İşler Başkanı6 rukiye macit kadın kolları Başkanı7 mahmut yazıcı Tanıtım medya Başkanı8 raşit Bal Arge9 Hüseyin sayılgan Halkla İlişkiler ve sosyal İlişkiler10 Ali rıza karacaer sTk İletişim Başkanı11 sevil Özarslan Aşkın Ekonomi İşleri Başkanı12 recep kaya siyasi İşler Başkanı13 lale yıldırım Gençlik Başkanı

İşte UETD'nin yeni dönemdeki yönetim kurulu

yeni yönetim işbaşında

Veyis Güngör'e (solda: eski başkan) Mehmet Salih Kaya (ortada: yeni başkan) ve UETD Avrupa Genel Başkanı Süleyman Çelik (sağda) başarı plaketi verirken

Uetd'de format değişti

ADVERTORIAL

lıJsTTrEkkEr Dr. kürşat Bal

Voor een eerlijk en sterk Arnhem

19 maartstem op

verenigd arnhem

Kurulduğundan beri UETD başkanlığını yürüten Veyis Güngör, geçtiğimiz günlerde

Amsterdam'da düzenlenen bir kongreyle başkanlığı yeni başkan Mehmet Salih

Kaya'ya devretti. Devir teslim töreninden sonra UETD yönetimi tamamen yenilendi.

HABER11 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Geçtiğimiz ay, Ankara’da düzenlenen Demokrasi Şurası’da Hollanda demokrasisini anlatmaya hazırlandığım bir anda, gazetemiz yazarlarından mailime gönderilen ve Hollanda demokrasisinin son elli yılını anlatan şu iletiyi bura-da sizlerle paylaşmak isterim. Bilgi şöyle: “50’li yıllarda vatandaş uysaldı. Ne denilirse yapıyordu. Elinde bir şapkayla itaat ederdi. 60’lı ve 70’li yıllarda vatandaş müşteri oldu...

VEYİS GÜNGÖR [email protected]

SEçiMlER, DEMOKRASi VE HOllANDA ilE AYNilEŞME…

Yine bir seçim arefesindeyiz. Mart ayında ye-rel seçimler, mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak. Bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi olarak, her seçim sürecini yakından takip etmekteyim. Her seçim öncesi de vatandaşlarımı-zın en azından oy kullanarak siyasi katılımlarını sağlamaları yönünde düşüncelerimi paylaşırım. Yerel seçimlerde bizim, yani Hollanda Türkleri’nin hatırı sayılır bir tecrübesi ve birikimi vardır. Zaman zaman dalgalı, inişli çıkışlı bir siyasi katılım süreci yaşasak da, tüm seçimlerde Türkler’in siyasi katı-lımının sadece seçim günü oy kullanmaktan ibaret olmadığını hep anlattım. Yaptığım gözlemlerde ise bizimkilerin, genel anlamda siyasi katılımdan ‘mil-letvekili seçilmeyi’ anladıklarına şahit oldum. Örne-ğin, ne yazık ki, çok az sayıda kişinin siyasi partilerin mutfağında çalıştığını gördüm. Siyasi partilerin ilçe teşkilatlarına üye olarak, mahallede, belediyede, partinin bilimsel vakfında, eyalet yönetiminde, tem-siciler meclisi parlamentoda daha sonra Avrupa Parlamentosu’nda görev almayı hedefleyen, yani uzun soluklu bir siyasi mücadele vermeyi seçen çok az vatandaşımızı tanırım. Siyasete girmek isteyen ve siyasette insanlara hizmet etmek isteyenlerin sabırla, inatla, emek vere vere siyasette yükselme-leri daha sağlıklı olur. Hollanda siyasetinde bunun onlarca örneği vardır. Her alanda olduğu gibi terle-meden, mücadele etmeden, yorulmadan bir yerlere gelenler, yine yorulmadan geri gidebilirler…

Yeri gelmişken üzerinde durulması gereken bir nokta da, Hollanda demokrasisinin önemli sorun-larından bir tanesi, hiç şüphesiz vatandaş ve siya-set arasındaki güven bunalımıdır. Geçtiğimiz ay, Ankara’da düzenlenen Demokrasi Şurası’da Hol-landa demokrasisini anlatmaya hazırlandığım bir anda, gazetemiz yazarlarından mailime gönderilen

ve Hollanda demokrasisinin son elli yılını anlatan şu iletiyi burada sizlerle paylaşmak isterim. Bilgi şöyle: “50’li yıllarda vatandaş uysaldı. Ne denilirse yapıyordu. Elinde bir şapkayla itaat ederdi. 60’lı ve 70’li yıllarda vatandaş müşteri oldu. Velinimet olarak görülmeye başlandı. Hizmet ayağına geti-rildi. 80’li ve 90’li yıllarda tüketici oldu vatandaş. Bir takım istekleri oldu, sırasıyla bu istekler yerine getirildi. Bu yüzyılın başında vatandaş katılımcı oldu. Demokratik süreçlere katılabiliyor, karar ve-rebiliyor ve yönetmeye yardımcı oluyordu. Sözünü hiç esirgemeyen, devlet teşekkürlerini tenkit ede-bilen bir katılımcıydı vatandaş. Şimdi işler değişti. Vatandaş sorumluluk alabilir mi? Riski kim alacak? Vatandaş mı devlet mi? Vatandaşla devlet iç içe mi? Yoksa karşı karşıya mı? Birlikte bir şeyler yapmaya cesaretleri var mı? Birlikte başarılara imza atabilir-ler mi? Ama en önemlisi birlikte düşmeye hazırlar mı? Evet. Vatandaş ve karar vericiler arasında artık bir güven sorunu yaşanıyordu.”

Evet bu metin, yarım yüz yıllık Hollanda demok-rasisinin bir fotoğrafını resmediyor...

Seçimler, demokrasi derken, Den Haag merkezli yayın yapan Demet TV, Hollanda’daki Türk seçme-nin politik arenada sesini duyurması için bir çalış-ma başlatmış. Siyasi partilere şu çağrıyı yapmış: “50 yıldır buradayız. Hollanda’nın yeniden yapılanması-na bizim büyüklerimizin katkısı göz ardı edilemez. Burada yaşamaya da devam edeceğiz. Çocuklarımız buralılar ve bu ülkede çalışacaklar. Vergimizi bu ül-kede ödüyoruz ve bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Burası bizim de vatanımız. Ancak, bazı siyasi partilerin bizi küçümsemelerini, dilimize, dinimize ve kültürümüze saygı göstermemelerini kabul etmiyoruz. Unutmayın ki, biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Bu yüzden siyasi partinizin aldığı

kararlarda bizi hesaba katmasını talep ediyoruz. Çünkü, Türk toplumu bu kamuoyu araştırmalarıyla partinizin politikaları hakkında ne düşündüğünü sizlere gösterecek. Eğer hala sesimizi duymazsanız, ilk etapta yerel seçimlerde ve daha sonra Avrupa Parlementosu seçimlerinde hesaplaşırız.”.

Yukarıda verilen iki ayrı örnekte, seçmen ile siyasi partiler arasında oluşan güven sorununa dikkat çekilmekte. Her ne kadar tartışma konusu olsa da güven sorununun suçlusu ise, siyasi parti-ler olarak ifade edilmekte. Oysa olaya Amsterdam Üniversitesi’nden sosyolog Jean Tille şu şekilde yak-laşmaktadır. “Yani göçmenlerin siyasi uyumu açı-sından baktığımızda karşımıza şu tartışma alanları çıkmaktadır. Bunlar: siyasi haklar (seçim hakkının verilmesi), demokratik norm ve değerler (örneğin din ve devlet işlerinin ayrışımı), Hollanda ile ayni-leşme (insanların kendilerini ne kadar Hollanda toplumunun bir parçası olarak hissetmesi) ve siyasi katılım (hangi oranda sandığa gidiliyor ve bunların ne kadarı göçmenlerden oluşuyor?)”.

Evet, mart ayında yapılacak yerel seçimler ve mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu se-çimleri için her sivil toplum kuruluşunun yaptığı gibi, ‘sandığa gidelim, oyumuzu kullanalım’ çağrı-sını yapmayacağım. Ancak, Hollanda Türk toplumu olarak, seçimler sürecinde üzerinde en çok dura-cağımız noktanın elbette, Hollanda ile aynileşme noktası olduğunu belirtmek isterim. Zira bir çok so-run bu noktada birikme vaziyetinde. Bugüne kadar Türkiye’ye odaklaşma, yani bedenlerin Hollanda’da kafaların Türkiye’de olmasının dengesini sağlamak zorundayız. Bu noktada paradigma değişikliğine gidildiği takdirde siyasi katılımın her katmanında ilerlemiş olur, hakkıyla yönetime de talip olmuş oluruz.

Tunus'ta kabul edilen yeni anayasanın kadınlar için köklü değişiklikler getirmesi bekleni-yor. Arap dünyasında ilk kez, mecliste kadın-erkek eşitliğinin garanti altına alınmasını ve ka-dının şiddete karşı korunma-sını içeren madde anayasada yer alıyor.

TUnUs anayasası kaDın Hakla-rı açısınDan 'TariHi aDım'

akıllı TElEfon saTışı 1 milya-rın üZErinDE

iyi kolEsTErol 'kÖTüyE DÖnü-şüp Damarları TıkayaBilir'

Satılan akıllı telefon sayısının geçen yıl 1 milyarı aştığı ve Samsung'un en çok satış yapan şirket olduğu belirtiliyor.Pazar araştırma şirketi IDC'nin araştırmasına göre, geçen yıl akıllı telefon satışları %38,4 oranında artarak, 1,004 mil-yar düzeyine ulaştı. En çok sa-tışı yapan Güney Kore şirketi Samsung'u Amerikan Apple ve Çinli Huawei şirketleri izledi. Toplam cep telefonu satışı sayı-sı ise 1,8 milyarı buldu. IDC, ilk defa bir yıl içinde 1 milyardan fazla akıllı telefon satışı gerçek-leştiğine dikkat çekiyor.

Amerikalı doktorlar, iyi ko-lesterolün kötü bir yanının da bulunduğu ve kalp krizi riskini arttırabileceği uyarısında bu-lundu.'İyi' kolesterol olarak da adlandırılan HDL'nin normalde damarları açık tuttuğu ve kalp sağlığı için yararlı olduğu bili-niyor. Fakat Cleveland Clinic'e bağlı ekip, bu kolesterolün anor-mal hale dönüşerek damarları tıkayabileceğini açıkladı.

HABER 12ŞUBAT / FEBRUARI 2014

% 3,95'den başlayan faizler

10 YIL

% 3,15'den başlayan faizler

5 YIL

İPOTEK € 100.000 = € 330,- AYLIK NET

İPOTEK € 150,000 = € 494,- AYLIK NET

HABER13 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Hollanda Türk basınında hareketli günler

Rotterdam Bijerlandse-laan Simit Sarayı'nda bir basın açıklaması yapan Moslim Omroep Redaktö-rü Arif Yakışır Müslüman Yayın Kurumu Hollanda’da müslümanlar arasında ve diğer Hollanda toplumuyla aktif bir şekilde diyalog yap-mayı arzuladığını belirtti.

Hollanda 2 TV kanalı ve Radyo 5'de müslümanlar ve diğer izleyici ve dinleyicile-re yönelik Hollanda içinde ve dışında önemli aktuel ve diğer konularda yayın-lar yapmakta olduğunu söyleyen Arif Yakışır, yap-tığı açıklamada "2009 yılı eylül ayı sonunda 5 islami kuruluş yayın hakkı için Yayın Komiserliğine müra-caat ettiler. Netice olarak, Yayın Komiserliği Stichting Moslim Omroep SMO ve SMON'a yayın hakkını ver-di. MO'nun bağımsız, ticari olmayan bir yayın kurumu olduğuna vurgu yapan Arif Yakışır "Bütün müslüman-lara ve izleyicilere yönelik kaliteli yayın yapmayı arzu-lamaktayiz. Yayın Komiser-liği islami konularda yayın yapmak amacıyla Stichting Zendtijd Moslim’e 2013 yılı nisan ayından, 2015 yılı sonuna kadar islami ko-

nularda yayın yapma hakkı-nı verdi. SZM kurumu da, islami konuda yayını yapmak için bir sözleş-meyle (MO) Müs-lümanm Yayın Kurumuna devretti" dedi.

MO yayın kurumunun önemli amaçlarından ba-zıları islami konularda kaliteli, doğru bilgiler ve programları yayınlamak, müslümanlar ve diğer in-sanları, izleyicileri aydın-latmak oldugunu belirten Arif Yakışır "Geçmisteki müslüman yayın kurumla-rı hakkında toplumda olu-şan olumsuzlukları, Moslim Omroep yapacağı kaliteli, tarafsız yayın ve idari po-litikasıyla tekrar yaşanma-masını sağlamak olacak. Bunun içindir ki, MO, NTR yayın kurumu ile teknik

alanda birlikte çalışmakta, des-tek almaktadır" dedi.

Müslüman Yayın kurumu-na yıllık tele-

vizyonda 58 saat ve radyoda 'se 175 saat yayın yapma hakkı verildi. 30 ağustos 2013 tarihin-den itibaren her Cumartesi günü saat 12.00 -12.50 arası Nederland 2 TV kanalında önce MO Actueel konusu ve ardından da MO Doc. Belge-sel yayınlanıyor.

Pazar günleride yine Nederland 2 TV kanalında saat 12.30 – 12.55 arası 25 dakikalık program tekrarı yayımlanmakta. Hafta içi hergün saat 23.00- 24.00 arası radyo 5’de MO prog-ramları sunulmakta.

Basın Müşaviri Akgündüz, basın mensuplarıyla buluştu

Geçen yıl Den Haag Büyü-kelçiliği Basın Müşaviri olarak atanan Emrullah Akgündüz, Hollanda’daki Türk gazeteci-lerle kahvaltıda buluştu.

Hollanda’da görev yapan Türk basın temsilcileri ile Rot-terdam Simit Sarayı’nda bir araya gelen Den Haag Büyü-kelçiliği Basın Müşaviri Em-rullah Akgündüz, yaklaşık 25 gazetecinin katıldığı bir top-lantı gerçekleştirdi.

Akgündüz, “Ulusal ve yerel medyada görev yapan sizle-ri tanımaya, varsa sorunla-rınızı da dinlemeye geldik. Avrupa’da Türkçe haber ya-yıncılığını daha da geliştire-bilmek için birlikte çalışma-lıyız. Bu adımı bugün burada atıyoruz. Daha sonra belirli periyotlarla sıkça bir araya gelmeye devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye’den Hollanda’ya

gelen heyetlerin ziyaretlerinde akreditas -yon sorunu yaşandığını söyleyen ba-sın mensupları-na Müşavir Akgün-düz, bu tür sorunların bundan sonra yaşanmaması için ha-ber paylaşımı için havuz siste-minin olması gerektiğini söy-ledi. Gazeteciler bu sistemin işlemeyeceğini ve her basın mensubunun kendine özgü haber yazma anlayışı oldu-ğunu dile getirdiler.

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından verilen sarı basın kartının

Hollanda’da görev ya-pan bazı gazetecilere verilmesinde ayrım-cılık yapıldığını id-dia eden gazeteciler,

online gazetecilik ya-panlara da basın kartı

tahsis edilmesi gerektiğini dile getirdiler.

Den Haag Basın Müşaviri Akgündüz, “Her basın yayın kurumundan en fazla 3 kişi-ye basın kartı verilecek, bu zamana kadar Avrupa’dan başvuru şartları Türkiye’de olduğu gibiydi. Fakat Avru-pa’daki gazeteci arkadaşla-rımızın istenen formaliteleri yerine getirmeleri mümkün olmadığından yeni şartlar

belirleniyor. Basın Kartı almak iste-yenlerden istenen bilgi ve belgelerin neler olacağı önü-müzdeki günler-de açıklanacaktır.” dedi.

Hollanda’da görev yapan bazı Türk Basın Mensupları, ‘tek çatı altında toplanma’ maksadıyla ku-rumsallaşmak adına ortak çalışma kararı aldılar. Bu ne-denle önümüzdeki günlerde tekrar bir araya gelerek, olası kurumun nasıl şekilleneceği konusuna netlik getirecekler. Kahvaltı sohbet eşliğinde de-vam etti.

Arif Yakışır basını MO hakkında bilgilendirdi

Hollanda Türk Basını ile bir araya gelen Uluslararası Üniver-siteler Konseyi (IUC) Başkanı Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğ-lu, “Üniversiteler yalnızca kendi ülkeleri için birer uygarlık mer-kezleri değil, tüm diğer ülke ve kültürler için de önemli birleşti-rici işlevlere sahiptir” dedi.

Azizoğlu, çeşitli görüşme-ler yapmak ve Hollanda Türk toplumunun sorunları üzerinde istişarelerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Hollanda Türk gazete ve dergi sahip ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Heyette bulunan Platform ve Kadın Dergisi Genel Yayın Yö-netmeni Ebubekir Turgut, Cumhuriyet Gazetesi mu-habiri Yusuf Özkan, Cihan Haber Ajansı ve Zaman Ga-zetesi Hollanda Muha-biri Basri Doğan, Son Medya Grup Genel

Yayın Yönetmeni Ya-vuz Nufel, Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Ka-raman, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlhan Karaçay, Medya Maestro Genel Yayın Yö-netmeni Ayhan Sucu, Hürriyet Hollanda Muhabiri Ergün Kula, Hollanda Genç İşadamları Fede-rasyonu Başkan Yardımcısı Ve-cih Er bazı bakanlar ile yaptık-ları görüşmelerden sonra IUC Başkanı Azizoğlu’nu ziyaret etti. Son derece samimi ve kültürel ve akademik anlamda yoğun içerikli fikir paylaşımlarıyla dolu geçen gecede Hollanda

Türk Toplumunun durumu ve genel olarak da Avrupa ve Dünya sorunları üze-rinde duruldu.

HOGİAF Başkan Yardımcısı Vecih Er organizesi ile, TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret Girişimi 2013 etkin-liğine İstanbul'da gerçekleştirildi. HOGIAF Başkan Yardımcısı Vecih Er, TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013’e Hollanda’dan 29 işadamı, 10 basın mensubu ve 6 dernek temsilci ile katılındığını söy-ledi. Er “ Bu ticaret zirvesinde ki maksat ekonomik krize bağlı olaraktan, gelişen ticari sıkıntıların en aza indirilmesi noktasında, acaba buralar ile ticaretimizi

ne kadar ge-liştirebiliriz y ö n ü n d e bir çalışma oldu. HO-GİAF ola-rak biz son 4 yıldır bu programa katılıyoruz.

Bu buluşmalar sektörel bazda oluyor. Daha önce inşaat mal-zemeleri alanında oldu. Bu zirve ise tarım alanında oldu. Dün-yadan 140 ülkeden 1400’ü aşkın işadamı bir araya geldi. Prog-rama Afrika ülkelerinden üst düzey bakanlar katıldı. Özellikle Afrika’dan çok sayıda kişi oldu. Oraya giden işadamları oraların kaynaklarını sömürme değil, birlikte paylaşma adına yatırıma gidiyorlar. Bu açıdan TUSKON’un bu ekonomi zirvesi amacına ulaştığını belirtmek isterim.” dedi.

TürkMedya grup Başkanı Cengiz Özdemir, kendisini çalışma ofisinde ziyaret eden bazı Hollanda Türk Medyası temsilci-lerini akşam yemeğinde ağırladı. Hollanda'dan İstanbul'a ikamet eden Tülay Demir Oktay'ın da hazır bulunduğu ziya-rette, Cengiz Özdemir misafirleriyle çok samimi bir ortamda ilgilendi ve geniş sohbet etti. Skytürk 360 TV'nin sunduğu imkanları da tanıtan Cengiz Özdemir Hollanda'dan gelen misafirlere kapısının her zaman açık olduğunu söyledi.

HOGIAF Başkan Yardımcısı Vecih Er'den ticaret içerikli gezi

Bütün müslümanlara ve izleyicilere yönelik kaliteli yayın yapmayı

arzulamaktayız.

Arif yakışır

Rotterdam Beijerlandselaan'daki Simit Sarayı bu ay farklı kahvaltılara ev sahipliği yaptı. Simit Sarayı'nın zevkli iç dekorasyanı toplantılara ayrı bir keyif katıyor.

sOn aYlarda sIk sIk

biraraYa Gelen türk

medYasI 2014'ü Hareketli

GeÇirmeYe HaZIrlanIYOr

1

2

3

Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğlu

HABER 14ŞUBAT / FEBRUARI 2014

“Amsterdam Tar-

tışmalarının 26.’sın-da “Dördüncü Kuvvet

Medya” tartışıldı. Türk Medya İcra Heyeti Başkanı Cengiz Özdemir’in misafir konuşmacı olarak katıldığı toplantıya ilgi, özellikle medya mensupları ol-mak üzere oldukça yoğundu. AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral da tartışmaya ka-tılanlar arasındaydı.

Cengiz Özdemir, tartış-maya temel oluşturması ge-

reken kavramın demokrasi olması gerektiğini vurguya-rak başladığı konuşmasında, tüm toplumsal sistemlerin omurgalarını oluşturan ku-rumsal yapıları, o toplumu oluşturan beşeri mirasın or-talamasının üzerinde ve ide-alize edilen fikirler üzerinde kurmaya çalıştıklarını, bilim, kültür, sanat, düşünce akımla-rı ve hatta inanç sistemleri bu idealin aranma sürecini hem doğrudan etkilediğini hem de

bu süreçlerin sonuç-larından doğrudan etkilendiğini belirtti.

Açık fikir ve hür tartışmanın hakim olduğu toplumlarda üzerinde en çok ko-nuşulan konulardan birisinin de kitle ileti-şiminin en güçlü öge-si olan medya olduğu-nu belirten Özdemir, "Günümüzde medya, yasama, yürütme ve yargı erklerine ek ola-rak dördüncü kuvvet olarak da tanımlanır" dedi. Kuvvetler ayrı-lığının temel değer olarak kabul edildiği sistem işleyişlerinde medyanın da bu de-ğerden payını alarak yine denetleme ve

dengeleme prensibi içinde dördüncü güç olmasının ka-bul edildiğini belirten Özde-mir, "Devlet - toplum ilişkisinin hangi dengeler üzerine otura-cağı demokrasinin niteliğine ilişkin bütün tartışmaların ana eksenini oluşturur" dedi.

Gazete, televizyon gibi ge-leneksel iletişim mecralarının yanı sıra, artık internetin sağ-ladığı yeni imkanlar sayesinde gelecekte hangi yöne evrilece-ği şimdiden tam olarak kesti-

rilemeyen yeni iletişim mecra-ları doğmuş durumdadır diyen Özdemir, "Toplumsal iletişimin otorite tarafından denetlenebi-lirliğinin neredeyse imkansız hale geldiği günümüzde, çok seslilik bir ideal ya da temenni olmaktan çıkmış ve hayatın ka-bul edilmesi zorunlu bir gerçe-ği haline gelmiştir" dedi.

Medyanın kimi toplumsal sistemlerde, etkisini güçler dengesi içinde devletin yasa-ma, yürütme ve yargı organ-larının da üzerinde bir hale gelebildiğini belirten Özde-mir, "Siyasal sistemlerin, ikti-dar yapılarının ve toplumsal

yapıların değişim süreçlerinde medya aracılığıyla oluşturulan algının son derece belirleyici bir etkisi olabilmektedir, hatta yer yer, dönem dönem med-yanın da hiç masum olmayan yönlendirmeler yaptığına şa-hit oluruz" ifadelerini kullandı. Herhangi bir gün, herhangi bi-rimizin medya mağduru olma-sının önüne geçebilmek için, ucu kendimize dokunmadan medya etiğine her olayda sahip çıkmak gerekir diyen Özdemir, doğru tavır koymak, yayınla-yan kadar yararlananın da üze-rine vazife olduğunu söyledi.

Cengiz Özdemir’in konuş-

masını takiben yapılan tartış-mada medya ile ilgili zihinleri meşgul eden bir çok soruya cevap arandı.

Medyanın Türkiye’de çoğu zaman birinci kuvvet olma he-vesinde olduğu, hatta holding-lerin bir tür baskı aracı olduğu şeklindeki değerlendirmeye kısmen katıldığını belirten Öz-demir, medyanın uzun zaman-lar bir tür baskı unsuru olarak kullanıldığını, hatta atılan baş-lıklarla hem siyasete, hem de yargıya talimatlar verildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak gü-nümüzde bunun artık müm-kün olmadığını belirtti.

Medya kaçıncı kuvvet?

Rotterdam Başkon-solosu Togan Oral, 10 Ocak 'Çalışan Gazeteciler Günü'

dolayısıyla Hollanda Türk basını-nın temsilcilerine konsolosluk binasında bir kahvaltı verdi. Başkonsolos Togan Oral, kahvaltıda yaptığı bir konuşmayla basın ve basın mensuplarının, toplumun sorunlarının yanı sıra beklenti ve istemlerinin gündeme taşınması ile bilgilendirilmesi konusunda önemli görev üstlendiklerini söyledi.

Öte yandan Muavin Konsolos Aslin Savran’ın da Konsolosluğa terfi ettiğini be-lirten Başkonsolos Togan Oral: "Aslin Hanım yakında Hollanda'dan gidecek, kendisini teb-rik ediyor, başarılar diliyorum." dedi.

Togan Oral Başkonsolosluk görevi süre-since şimdiye kadar katıldığı toplantılarda ülkede Hollanda Türk toplumunun 10 yıl öncesine göre büyük gelişme gösterdiğinin altını çizerek, yüksek öğrenim gören Türk kızlarının oranında yüzde 10’luk sıçrama olduğunu ve toplumun genelinde başarılı

tablolar ortaya konduğunu kaydetti.

Amsterdam’a başkon-solosluk açılması sürecinin

başlatılması ve sonlandırma-sına önemli katkıları olduğunu belirten

Togan Oral, bu yıl içinde başkentte başkon-solosluğun hizmete girmesiyle hizmetlerin arzu edilen düzeye ulaşacağını söyledi. Cum-hurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Togan Oral, STK’ların Türk toplumunun önümüzde-ki mart ayında yapılacak yerel seçimlere ka-tılımı yükseltme yönünde çaba sarf etmeleri gerektiğini ifade ederek, Türkiye’de yapılacak seçimlere yönelik hazırlıkların da yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü anlattı. Rotterdam Başkonsolosluğu’nun hizmet verdiği bölge-de en çok Türk seçmenin yaşadığına dikkat çekti. Vatandaşların oy kullanabilecekleri uy-gun bir yer bulunmasına yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, oy kullanma iş-leminin önlerinde herhangi bir örnek olma-dığı için kendileri açısında da büyük önem taşıdığını söyledi.

Çalışan Gazeteciler Günü'nü 'ailem' dediği gazetecilerle kutladı

"Çoğu zaman dördüncü kuvvet olarak nitelenen medya, bazen birinci kuvvet olma hevesinde"

Amsterdam tartışmalarının

26.’sı sorguladı:

TürkMedya İcra Heyeti Başkanı Cengiz Özdemir’in misafir konuş-macı olarak katıldığı 26. Amster-dam Tartışmaları'na gösterilen ilgi, başta medya mensupları olmak üzere oldukça yoğundu.

Cengiz Özdemir: "Günümüzde medya,

yasama, yürütme ve yargı erklerine ek olarak dördün-

cü kuvvet olarak da tanımlanır" dedi.

Kuvvetler ayrılığının temel değer olarak kabul edildiği sis-tem işleyişlerinde

medyanın da bu değerden payını

alarak dördüncü güç olması kabul edilen

genel bir tez.

Togan Oral: "Benim üç ailem var, biri

çocuğum ve eşim, diğeri çalışma

arkadaşlarım ve üçüncüsü de medya ve basın mensubu

arkadaşlarım.

4

5

6Kurumlar baki, yöneticiler faniVeyis Güngör UETD'ye vedasını kahvaltıda paylaştı2005 yılından bu yana,

kısa adı UETD olan Avrupa-lı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin baş-kanlığını yürüten Veyis Güngör bu görevi bıraktı-ğını açıkladı. Amsterdam Meram Restoran’da verdiği kahvaltı ile Türk Basınına UETD Başkanlığını bıraktı-ğını resmen ilan eden Veyis Güngör geçmişe ve gelece-ğe dair değerlendirmeler-de bulundu.Veyis Güngör: “Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 mar-tında Brüksel Conrad Otel’de çerçevesini çizdiği lobi teş-kilatı olabilmek için, üzerine düşeni yapmış ve bulunduğu noktaya gelmiştir. UETD Hol-landa 8 yıllık süre zarfında sa-yısız faaliyet gerçekleştirmiş ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiştir. Bütün bu gelişme-lerden hem üyelerimiz hem de UETD dostları, gerek bizim ba-sın bültenlerimiz, gerekse siz değerli basın mensupları ka-nalıyla haberdar olmuşlardır. Bu bağlamda UETD Hollanda her konuda kanaat belirten ve kanaat belirtmesi istenen bir kurum olmuştur.

UETD Hollada’nın öncülü-ğünde yapılan projeleri top-luca özetleyen Veyis Güngör “Avrupa’da her alanda katılım

sürecinin olumlu yürümesi, Türkiye ve Türkler yararına yapılacak kamu diplomasisi-ni beraberinde getirdi. Avrupa ülkelerinde Türkiye - AB iliş-kilerinde olumlu çalışmalar yapan kurum, enstitü ve ki-şiler UETD’nin tabii stratejik partnerleri oldu. Bu havayı yakalayan UETD, mevcut sivil toplum örgütleri nezdinde de kabul gördü ve saygınlığı artır-dı.” ifadelerini kullandı.

Veyis Güngör açıklamaları-nı "2005 yılının Kasım ayında devraldığımız görevi, yukarıda ifade edilen UETD misyon ve vizyonu doğrultusunda layı-kıyle yerine getirmeye çalış-tık. Bugüne kadar yaptığımız yüzlerce çalışmayla Hollanda Türk toplumunun hak ettiği konuma gelebilmesi için çaba

sarf ettik. Bunu yaparken topluma ve üyelerimize yük olmamaya çalıştık. UETD’yi Hollanda’da sınırlı imkanlara rağmen önemli bir aktör hali-ne getirdiğimize inanıyoruz. Ne mutluki, bu gerçeği Hollan-da’daki Türk toplumu takdir etmektedir.

UETD Genel Merkezinin yeni konsepti, Avrupa’nın her yerinde olduğu gibi UETD Hollanda’nın da yeniden ya-pılanmayı beraberinde getir-miştir.

UETD Hollanda yönetimi olarak, UETD yeni konseptini uygulamak üzere görev alan yöneticilere başarılar diler, bu kurumun tüm vatandaşla-rımıza hizmetini en iyi şekilde sürdürmesini temenni ederiz" sözleriyle bitirdi.

Basın toplantısıyla göreve veda eden Veyis Güngör 'UETD Hollanda yönetimi olarak, UETD yeni konseptini uygulamak üzere görev alan yöneticilere başarılar diler, bu kurumun tüm vatandaşlarımı-za hizmetini en iyi şekilde sürdürmesini temenni ederiz' dedi.

HABER15 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADI

Hollanda Türk İşadamla-rı Derneği (HOTIAD) başa-rılı isimleri ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın mensuplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Ma-mülleri fabrikasında bir araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller ve 2014’teki plan ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Hikmet Gürcüoğlu yaptı-ğı açıklamada: “HOTİAD'da başkanlığımın 1. yılını dol-durmuş bulunuyorum. Bu görevi üstlenmek yabancı bir şey değildi. Burada önemli di-yebileceğim birçok görevim oldu, fakat ben hep perdenin arkasında olmayı istedim. 1 Şubat'ta HOTİAD Business Forum günümüzü yapacağız. Amacımız şirketlerle temas halinde olmak ve bu sebepten 3 konuşmacı davet ettik. İkisi

Hollanda'da üst düzey yöneticilik yapan Voogt en Voogt Si-gorta Şirketi CEO'su ve diğeri ise Henk van den Broek. Hollanda'daki şahıslar kendi şirketlerinin bu yapıyı nasıl oluşturduğu ve onun büyü-meye nasıl yansıdığı ve şir-ketin uzun ömürlü olmasının nedeni bir örnek olarak bize aktaracak. Üçüncü konuşma-cımız ise Türkiye’den, Türk Hava Yolları’nın CEO'su Te-mel Kotil. Şirketlerde kurum-sallaşma konusunda görüş ve deneyimlerini aktaracak. İki dilli workshop şeklindeki 4 saatlik bir program olup, bu-nun 1,5 saatini bu konuşma-lara ayırdık" dedi.

Hikmet Gürcüoğlu:

"Mutfakta bulaşık yıkayarak iş hayatına başlayan adamlar şimdi büyük şirketlerin başında. Corendon

mesela Hollanda’nın ilk 500 şirketinin arasında yer alıyor ve Celal Oruç Hollanda’nın ilk 500 en zengin işadamlarından birisi olarak tanıyorsunuz" dedi.

HOtiad Başarı ÖdÜlleri "Bu yıldan başlamak üze-

re her sene HOTİAD olarak 3 dalda gençlere ödül vere-ceğiz. Bu dallar kültür sanat, başarılı öğrenci veya akade-misyen ve sporcu olacak. Bu ödül 2500 Euro para ödülü olarak kararlaştırdık. Bunu televizyonlara ilan olarak ve-receğiz. Ödülün genel adı Ho-tiad Başarı Ödülleri. Hotiad’ın

bu ödüllendirme nedeni ise ödül kazanan şahsı bu şekil-de onore etmek ve ödüllen-dirmek. Bir başka çalışmamız ise Proje Destekleme Prog-ramı. Amacımız gençlerin projelerini gerçekleştirmek. Birinin aklında bir proje var-sa fakat bunu gerçekleştire-miyorsa, maddi durumun-dan dolayı, biz kendimizi bu projelere açıp, onları değer-lendirmeye çalışacağız. ‘Ben bu işte bir iş görüyorum’ di-yenlerin düşüncelerine yar-dımcı olmak istiyoruz" diyen Hikmet Gürcüoğlu HOTİAD üyeleri için de önceden be-lirlenmiş ihtiyacını olduğunu düşündükleri konuları belir-leyip uzmanını çağırıp ondan eğitim alacaklarını belirtti.

eKONOMiK aĞırlıKlı BUSiNeSS fOrUM Ve HOtıad SUMMıt

"Yönetim olarak dışa dö-nük çalışmalarımızı yapılan-dırmak ve yoğunlaştırmak istiyoruz. Hotiad her yıl mut-laka büyük bir çalışma yapa-cak. Bunun bir tanesi ekono-mik ağırlıklı bir çalışma olan Business Forum olacak. Bir sonraki çalışma Hotiad Summit adı altında eko-nomi ve siyaset konulu bir çalışma olacak. Ko-nuya göre muhatabı kim ise o kişiyi davet edelim diye düşündük. Bu gece-de önceki bahsettiğimiz ödül törenini de gerçek-leştirmek istiyoruz."

"HOTİAD olarak yeni

dönemde araştırmalar yapıp bazı sorunlara ışık tutmak is-tiyoruz. Şu anda bir söylem var, hâlihazırda 4 milyarlık bir hacmin atıl bir şekilde kenarda durduğu ve kulla-nılmadığı. Bu ilginç bir du-rum ve Hotiad Hollanda ve Türkiye tarafından bu araş-tırmayı yapıp ve bir kitap ha-linde ilgilenen bütün kurum-lara ulaştıracaktır. Bu aslında Hotiad’ın boyunu aşan bir şey ancak şu ana kadar ki görüş-melerimizde isabetli olduğu söyleniyor. Bütçesi belli değil ama bu araştırmayı yapaca-ğız" dedi.

Genel Yayın Yönetmemi-zin basın toplasındaki, “Genç-leri de çekecek bir formül üzerinde çalışıyoruz dediniz. Eskiden cirosu 1 milyon olan şirketler üye olabiliyordu, bu konuda bir esneme yapacak mısınız?” seklindeki sorusu-na, Başkan Hikmet Gürcüoğ-lu “Gençler derken söylemek istediğim, onlar Hollandacayı daha iyi biliyor ve daha yük-sek eğitimliler demiştim. Beraber çalışabiliriz ve gidi-lecek toplantılara gençleri

yönlen-

direbiliriz demiştim. HOTİAD üyeliği kıstasları değişmedi. Üretim ve ticaret için 5 mil-yon, hizmet sektörü için 1 milyon. Mesela kıstasları HOTİAD’a üye olmak için ye-terli değil ama yeteneği ve bil-gisi ile HOTİAD’a katacakları var, böyle durumda yönetim kurulu kararı ile HOTİAD'a üye yapabiliyoruz” cevabını verdi.

Hotiad geçtiğimiz günlerde toplantı seminerlerinin dör-düncüsünü düzenledi. Hotiad davetlisi olarak Hollanda’ya gelen Dr. Yiğit Kalafatoğlu bilgilendirici bir sunum yaptı. Konuşmasında sosyal medya ağlarında markalaşmasında-ki öneminin altını çizdi. Türk işadamlarının Avrupa'da ki faaliyet alanlarında sosyal medya iletişiminin ne kadar önemli olduğu ve büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlattı.

Sosyal medyayı her sektö-rün kendini rahatça tanıtabi-leceği bir alan olarak gördüğü-nü söyleyen Yiğit Bey, bunun için de her alanda çalışmalar yapmak gerektiğini ifade etti. Kalafatoğlu konuşmasına şöy-le devam etti; ‘’Avrupa'nın ge-

nelinde büyük bir potansiyel var. Biz Türkiye'de çok ciddi bir deneyim sahibiyiz. Aslın-da Avrupa ülkelerinden geri kalır bir tarafımız yok, hatta sosyal medya alanında daha ileri olduğumuzu söyleyebi-liriz. Karşılıklı bu tarz ilişkiler geliştirmenin bilgi alışverişi sağlamanın elzem olduğunu düşünüyorum. " dedi.

SOSYal MedYa'NıN şirKetlere ONeMi

Sosyal Medyanın şirketlere bakan yönü ile çok önemli bir fonksiyona sahip olduğunu söyleyen Kalafatoğlu, sadece markalar değil, orta ölçekli işletmelerinde sosyal med-yayı kullanarak büyümeleri-ne katkıda bulunabilecekle-rini belirtti. Şirketlerin “sosyal

medya uzmanı” adında, özel insanları istihdam etmesini söyleyen Kalafatoğlu, doğru stratejilerin izlenmesi ile sos-yal medyadan faydalanabile-ceğini söyledi.

Türkiye'de neredeyse her iki kişiden birinin sosyal medyada aktif olduğunu vur-gulayan Kalafatoğlu, gelişen internet ağı ile sosyal medya-nın şirketler için vazgeçilmez bir alan olacağını ifade etti.

Hotiad Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, sosyal med-ya alanında uzman olan Kalafatoğlu'nun sunumundan çok faydalandıklarını söyledi. “Aslında sosyal medyanın ne kadar önemli olduğunu bura-da yerinde görme fırsatı bul-duk” dedi.

Sosyal medyayı pek faz-

la kullanmadığını söyleyen Hotiad Başkan Yardımcısı ve iş adamı Şerif Aktürk, bu programdan sonra daha et-kin bir şekilde kullanacağını söyledi. Aktürk "İş hayatı-mızda sosyal medyayı daha yaygın kullanmak için bu tür programlar önemli bir fırsat. Bu kadar detaylı bilgiler ile sosyal medyanın şirketlerin potansiyellerini geliştirmede ne kadar önemli olduğunu ye-rinde gördük. Şirketlerin bü-yümesinde verilen rakamlar ve veriler gerçekten beni çok şaşırttı” dedi.

CirOlara ÇOK faYdaSı VarSosyal Medya'nın şirketle-

re etkileri üzerine son derece olumlu bir seminer olduğunu söyleyen Hotiad Genel sekre-teri Faruk Halıcı, "Artık dün-yada şirketlerin gelişiminde sosyal medyanın etkin kul-lanımının ne kadar önemli olduğu konusunda Dr. Yiğit Kalafatoğlu bizi aydınlattı. Sosyal medyayı iyi kullanan şirketlerin cirolarını kısa sü-rede yüksek seviyeye nasıl çıkardıklarını görmüş olduk. Yakında beşincisini düzen-leyecek olduğumuz toplantı seminerlerimiz devam ede-cek" dedi.

HOTiAD workshop ve seminerleri:

Dr. Yiğit Kalafatoğlu'nu işadamları büyük ilgiyle izledi.

HOTİAD sinerjisi yüz güldürüyor

Hikmet Gürcüoğlu

Hem ekonomi, hem siyaset dediler.

BUSİNESS FORUM ve HOTIAD SUMMIT

ile damga vurmaya hazırlanıyorlar.

"Bu dönemin yönetimi olarak Hotiad yönetimi-ni yenilemek istiyoruz. Biz gençler kadar sıradışı deği-liz. Biz genelde beklentiye cevap veren, kırmamaya, hayır dememeye çalışan nesiliz. Bunun yanında biz Hollanda’yı ve Hollanda-cayı bilen, kendine güveni olan, zavallılık psikolojisi-ni reddetmiş gençlerle be-raber çalışmak istiyoruz."

İşadamlarımızın seminer öncesinde Hollanda'da yayın ya-pan gazetelerimize gösterdikleri ilgi görmeye değerdi. Gaze-teler proğram öncesinde ve sonrasında elden ele dolaştı.

Dr. Yiğit Kalafatoğlu, Üto-pic Farm Şirketinde genel müdür, Kadir Has Üniversitesi Sosyal Medya Akademisinin koordinatörü, İAB (Interna-tional Advertising Bureau) yönetim kurulu üyesi, İtibar yönetimi ve İletişim bilim alanlarında doktora sahibi,

Marka stratejisi, Kriz &İtibar Yönetimi hakkında seminer-ler veriyor.

Hotiad, iç eğitim semine-ri kapsamında gerçekleşen seminere, yönetim kurulu üyeleri, işadamları ve basın mensupları katıldı.

Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi

HABER 16ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi

3 yıldır Kuzey Hollanda Milli Görüş başkanlığını sürdü-ren Ayfer Topal düzenlenen bir törenle görevini İdari İşler ve Çocuk Klübü Başkanı Hürriyet Atar-Ekinci'ye devretti.

Kuzey Hollanda Milli Görüş Teşkilatı'nın periyodik olarak yaptığı Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı sırasında yapılan başkanlık devir teslim törenine aynı zamanda IGMG Kadınlar Teşkilatı Başkanı Hatice Şahin de katıldı. Başkan Hatice Şahin yaptığı konuşmada, hizmetlerinden dolayı Ayfer Topal’a teşekkür etti

Kuzey Hollanda Bölge Başkanı sayın Oktay Dalmaz ve Bölge yöneticilerinin de hazır bulunduğu devir teslimde duygulu anlar yaşandı.

Kuzey Hollanda Milli Görüş Kadınlar Teşkilatı başkanı değişti

Her yıl gerçekleştirilen Hollanda Türk Federas-yon Kadın Kolları Yatılı Eğitim Semineri Hollanda Türk Federasyon Kadın Kolları başkanı Neslihan Büyükhan’ın sorumluluğu altında bu yıl da yapıldı. Üç gün süren seminer Bladel şehrinde doğayla başbaşa, eğitim, eğlence, tanışma ve kaynaşma şeklinde yapıl-dı. Elli kişilik bir katılım ile gerçekleştirilen üç günlük eğitim seminerine eğitimci Aysel Eser Hanımefendi’nin katkılarıyla tamamlanmış oldu.

Cuma gününden itiba-ren katılımcıların iştirakiy-le başlayan seminer tanış-

ma ve kaynaşma şeklinde geçti. Görev dağılımlarının ardından seminerler hızla devam etti.

Teşkilatçılık, Ülkücü Ha-reket, Kadının toplumdaki yeri, eğitim ve öğretim gibi konular seminer başlık ko-nuları olarak işlendi.

Serbest saatlerde ise sohbetler ve yarışmaların gerçekleştirildiği üç günlük programda gece geç saatle-re kadar birliktelik devam etti. Huzurlu, eğitici, birlik ve beraberlik içinde, eğlen-celi bir şekilde gerçekleşti-rilen üç günlük eğitim semi-neri Neslihan Büyükhan’ın yapmış olduğu konuşma ile son buldu.

HTf kadın kolları yatılı eğitim semineri yapıldı

Soest Milli Görüş Teşkilatı törenle açıldı

Kuzey Hollanda Milli Görüş Teşkilatlarından, Soest Hu-zur Cemiyeti, kalabalık bir davetli topluluğunda görkemli bir açılışla hizmete girdi.

Cuma namazından sonra, gerçekleştirilen açılışta, TC Deventer Başkonsolosluğu Sosyal Güvenlik Ataşesi Serdar Ekinci, İGMG genel başkanı Kemal Ergün, Kuzey Hollanda Bölge başkanı Oktay Dalmaz, Güney Hollanda Bölge başkanı Mehmet Erdoğan, Hasene Hollanda Başkanı Mehmet Yara-mış hazır bulundular. Ayrıca şube başkanları, Hollanda ve Soest’ta aktif sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, teşkilat üyeleri ve çok sayıda vatandaş açılışta yer aldılar.

TOVER CUP salon turnuvası yapıldı

bulunduğu turnuvada TOVER başkanı Durmuş Doğan bu faaliyetle hem spor hem de işletmeler arasında kaynaşmayı amaçladıklarını ve hedeflerinin bunu her yıl düzenlemek olduğunu söyledi.

MÜSİAD YENİDEN YAPILANIYOR

Daha önce HOGİAF'da yö-neticilik yapan Ali Bekdur, böylelikle Hollanda'nın iki bü-yük işadamı derneğinde görev almış oldu.

Başkanlık görevini devre-den yürüten Sinan Tosun, der-neğin genel kurulunda göre-vini yeni seçilen Ali Bekdur'a devretti. Rotterdam'da yapılan genel kurulda MÜSİAD Hol-landa şubesinin yeni yönetim kurulu üyeleri de belirlendi. Buna göre Abdurrahman Ak-bulut başkan vekilliği, Resul Özdemir genel sekreterlik ve

Murat Tosun ise saymanlık görevlerini üstlendi.

Başkanlığa yeni seçilen Ali Bekdur ise zor ama anlamlı bir görev üstlendiğinin bi-lincinde olduğunu ifade etti. MÜSİAD'ın Türkiye'nin yanı sıra uluslararası alandaki çalışmalarının büyük takdir gördüğünü anlatan Bekdur, bu kapsamda yeni yönetim olarak hizmet bayrağını daha yükseğe taşımak için ellerin-den geleni yapacaklarını kay-detti.

Toplantıya, Hotiad, Hogi-

af, Uetd temsilcileri yanısıra Basın mensupları da katıldı. Yeniden yapılanan MÜSİAD Hollanda'nın ilk büyük faali-yeti Yeni Yıl Resepsiyonu oldu. Resepsiyona T.C. Lahey Büyü-kelçisi Sadık Arslan, T.C. Rot-terdam Başkonsolosu Togan Oral, T.C. Deventer Başkon-solosu Yunus Belet, MÜSİAD Yurtdışı Teşkilatlanma Ko-misyonu Başkanı Alper Esen, İşadamları, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Türkiye Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, Hollanda'da sayı-ları 18 bini bulan Türk kökenli işadamlarının iki ülke arasın-daki ilişkilere önemli katkılar yaptığını söyledi. Müstakil Sa-nayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Hollanda şubesinin yeni yıl resepsiyonuna katılan Arslan, elçilik olarak işadamla-

rına girişimcilik alanında elle-rinden gelen desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti.

Güçlü bir ülke ve sağlam bir demokrasinin ancak güçlü bir ekonomiyle mümkün olabile-ceğine vurgu yapan Arslan, şöyle konuştu:

"Ekonomilerin güçlü ol-ması kendiliğinden olabile-cek bir şey değil. Ekonominin dinamosu işadamlarımızdır, onların başarısı ülkemize aş olarak, iş olarak, nüfuz olarak döner. Yurt dışında onurlu ve daha dik gezebilmek için bize o altyapıyı oluşturur işadam-ları. Bu kapsamda MÜSİAD dünyanın her tarafına yayıl-mış bir ağa doğru gidiyor. Bu bir işadamları kuruluşunun yayılması değil aynı zaman-da Türkiye’nin yayılmasıdır.

Bu dostluklara dostluk kat-mak, ülkemize güç ka tmak demektir."

MÜSİAD’ın ülke ve dünya gündemini yakından takip et-tiğini belirten Alper Esen de 1990 yılında 5 işadamı tara-fından kurulan derneklerine bugün, 7 bin işadamının ve 15 bin şirketin üye olduğu-nu, Türkiye’nin gayrisafi mil-

li hasılasının yaklaşık yüzde 20’sini üreten, 2 milyon kişiye istihdam sağlayan bir büyük-lüğe ulaştığını söyledi.

Yaklaşık iki ay önce göreve seçilen MÜSİAD Hollanda Baş-kanı Ali Bekdur ise işadamla-rına yardımcı olmak için çaba harcadıklarını, kapılarının tüm girişimcilere açık oldu-ğunu ifade etti.

Leiden ve çevresi Türk girişimciler derneği TO-VER tarafından düzenle-nen salon futbol turnuvası TOVER CUP, 28 Aralık'da yoğun bir katılımla ger-çekleşti. Billingonline, Aktie Reizen, Koç Vlees-waren, PBH Matrassen fabriek, Cleaning B.V., Elegance, Rembrandt Ho-tel ve Shine Cleaning ve Silifke’den oluşan takım-ların mücadelesi görül-

meye değerdi. Çekişmeli ve heyecanlı geçen maç-lardan sonra finale kalan takımlar Aktie Reizen ve Billinonline takımları oldu. Aktie Reizen kupayı kaza-nırken, Billingonline ikinci ve Silifke takımı da üçün-cülüğe sahip oldu. Ayrıca en centilmen takım olarak da Shine Cleaning B.V ve en başarılı futbolcu Silifke takımından Hasan Ünal se-çildi. Taraftarların da hazır

MÜSİAD'ın verdiği yılbaşı resepsiyonuna yoğun ilgi olunca mekan küçük kaldı

Kısa adı MÜSİAD olan Müstakil Sanayi ve İş Adamları Derneği Hollanda'da yeniden yapılanıyor. MÜSİAD Hollanda'nın yeni başkanı YUVAM Makelaar sahibi Ali Bekdur oldu. Abdurrahman Akbulut baş-kan vekilliği, Resul Özdemir genel sekreterlik görevlerini üstlendi.

Soy & Tokyay ev doktorlarından örnek sponsorlukDordrecht Emma spor klubünün C-takımı bu sezon Soy & Tokyay ev doktorları sponsor olarak, gençlere destek çıktılar. Dordrecht De Prinserij sağlık merkezinde yeni açılan Ev doktorlar kliniği Soy & Tokyay, bu çalışmalarıyla hem gençlere destek çıkmak hem de günümüzün sağlık problemlerinden obeziteye dikkat çekip, sporla onun önüne geçmek olarak açıkladılar. Bu konuda önlem almanın önemine değinen ev doktorları, 'önlemek iyileştirmekten iyidir' dediler.

HABER17 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Partinizde bir zemin kay-ması yaşandığı söyleniyor, katılıyor musunuz?

Partimizin merkezin-de her zaman ‘insan’ vardır. Bireyselliği hep reddetmiştir. İnsanı, ailesiyle, çevresiyle, top-lumdaki işleviyle tamamlayan sosyal bir varlık olarak kabul etmiştir. Bu anlayışa ve bu fel-sefeye sahiptir. Diğer partiler-den teklif gelmesine rağmen ben, inancımla, kimliğimle bu topluma ancak böyle bir parti-de hizmet edebileceğime inan-dığım için CDA’yı seçtim. Başka partileri seçenlere de saygım vardır.

Dünya değişiyor, elbette partilerde bu değişimden pa-yına düşeni alıyor; onlar da de-

ğişiyor. Bu bir zemin kayması değildir. Ama partimiz, çıkacak olan yasaların insana getiri ve götürüsünü hesap ederek adım atıyor. Elbette yaptığımız her işin herkes için doğru olduğu-nu savunmuyorum. Ama insan için en uygun olanını seçiyoruz.

Hollanda’nın şu anki si-yasi, iktisadi ve içtimai gidi-şatını nasıl değerlendiriyor-sunuz? sürekli karamsar bir tablo getiriliyor önümüze, siz gelecekten ümitvar mısınız?

Her ne kadar önümüze karamsar tablolar konulsa da, uluslararası araştırmaların ve-rilerinde Hollanda’nın pek çok alanda ilk beş veya ilk onuncu sırada olduğunu görmekteyiz. Krizin her kesimi etkileyen bir yönü var ama, objektif ola-rak bakıldığında Hollanda’nın hala iyi bir yerde olduğuna ve bu krizi de atlatarak yoluna devam edeceğine inanıyorum. Sistemini, altyapısını temelin-den sağlam zeminler üzerine oturtmuş bir ülke Hollanda. Ufak tefek sendelemeler olsa

da büyük sarsıntı ve yıkıntı asla yaşamayacaktır. Günübirlik politikalarla yönetilmiyor. 15-20 yıl sonrasının planları ya-pılarak yol alınıyor. Biz de bu ülkenin bir parçası olarak bu-lunduğumuz konum itibariyle bu ülkeye ve insanlarına katkı sunmamız gerekir.

Su dolu bir bardağa bir damla mürekkep damlatsanız, su maviye boyanır. Demek ki bu ülkede herkes, bu ülke ve in-sanları için bir şeyler yapabilir. Bu illa da siyasetle olacak diye bir şey de yoktur.

Hollanda’nın şuan ki du-rumunu bahane edip geri dönmek isteyenleri anlamak-ta zorlanıyorum. Geri dönüş sendromuyla yaşamayı bırak-

malıyız artık. 50 yıl olmuş geleli hala geri dönme hayaliyle yaşa-yanlar var. Bu hayalin bedelini ağır ödedik biz. Geri dönece-ğiz diye çocuklarımızı meslek okullarına yönlendirdik. Onların geleceği ile oynadık. Aynı hatayı bir daha yapma-yalım. Artık, Hollandalı olmalı, burayı tartışmalı, buraya katkı yapmanın yollarını aramalıyız. Gelecekten ümitliyim.

19 mart yerel seçimleriy-le alakalı bir öngörünüz var mı, nasıl bir sonuç bekliyor-sunuz?

Kariyer sahibi büyük insan-lar tanıyorum. Oldukları yer-de büyük hizmetler yapmışlar ama siyasete girerek hizmet alanını küçültmüşler. Bu an-lamda, siyasete girenlerin de bunu dikkate almalarını iste-rim. Belki küçük bir bünyede daha büyük hizmetler icra edi-yordur; siyasette daha iyisini yapacağına inanıyordur ama tam aksi de olabilir. Hem seç-men hem de seçilecek olan kişi bunları bilerek hareket eder-

se, her şey daha sağlıklı yürür. Eleştiriye açık olmalıyız. Parti, aday ve seçmen üçlüsü üzerle-rine düşen görev ve sorumlu-lukları iyi bilmelidir. Öngörüm ve temennim, bu ülkeye ve in-sanlarına hizmeti esas alan olu-şumların seçimi kazanmasıdır.

yabancı kökenli aday-lar bir oy deposu olarak mı görülüyor ve adayların par-ti yönetimi tarafından har-candığı söyleniyor, katılıyor musunuz?

Hayır, katılmıyorum. Parti listesi hazırlamak çok hassas bir konudur. Tuğlaları örerken gösterdiğiniz itinayı göstermek zorundasınız. Toplumun bütün renklerini, seslerini parti içeri-sine yaymak durumundasınız.

Aday seçiminde, bölge, kadın-erkek, yaşlı-genç, yerli-yabancı, uzman, akademisyen gibi un-surlar dengeli olmalıdır. Parti böyle bir yapı oluşturmuş da ve siz bundan rahatsızsanız, partiye katılmazsınız.

Seçme ve seçilme hakkı elde edilene kadar çok müca-deleler verildi. Bunun kıymeti bilinmeli ve sandığa gitmeliyiz. “Yahu benim bir tek oyumdan kime ne hayır gelecek” gibi yanlış bir anlayış var. Bazen bir oy bile seçim kazandırıyor. İlk seçimde en fazla tercihli oy almama rağmen 8 eksik oyla kaybetmiştim. O zaman anla-

dım ki, bir tek oyun bile büyük kıymeti var.

Siyasilerin, partilerine al-dıkları ve listede yer verdik-leri adaylar için kullandıkları sözler çok incitici. Eğitimsiz ve ehliyetsiz oldukları, hemşeri-cilik yaptıkları ve sırf para için bu yola tevessül ettiklerine dair talihsiz açıklamalar var. Bunlar aday belirleme aşamasında ne-ticelenmelidir. Adayları uygun bulmuyorlarsa listeye alma-maları lazım. Partiye bu hu-susta büyük sorumluluk dü-şüyor. Adaylarını iyi seçsinler. Seçtikten sonra böyle eleştirile-rin yapılması doğru değil.

Parti değiştirenler var, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğru bulmuyorum. Kişi yıllarca bir partinin bünyesin-de hizmet ediyor; gün geliyor, listeye alınmadığı veya liste sırası iyi olmadığı için gidip başka bir partiye üye oluyor. ‘Antidemokratik söylem ve uy-gulamalar olduğu için partim-den ayrıldım’ diye de ayrılma sebebini açıklıyor. Partide kalıp mücadele etmesi bence doğru olandır. Bu sebeple partiden ayrılmak kolaycılık gibi geliyor bana. Partiyi, moda gibi değiş-tirmeyi uygun bulmuyorum.

seçmenin siyasilere küs ve kırgın olduğu söyleniyor. sandığa gitmeme gerekçele-ri başka ne olabilir?

Seçmen oy verdiği aday-dan büyük beklenti içerisinde olmamalı. Oy hakkı olan kişi-

ye, “Hadi oyumuzu kullanalım” diyorsun, o da “Siyasetçi bizim için ne yaptı ve ne yapacak ki?” diye cevap veriyor; oyunu kul-lanmıyor. Oysa bir siyasetçinin sizin için orada bulunması ve sizi temsil etmesi bile güzel bir şey, bulunmaz bir imkândır.

Seneler öncesi, bir seçim zamanı bir salonda sohbet ediyoruz. Bana eleştiriler ge-liyor. Yaşlı bir amca söz aldı ve “Coşkun Bey hiçbir şey yapma-sa bile onun parlamentodaki varlığı bize yeter” dedi. Elbette bunu bir şey yapmayalım ya da yapılmıyor anlamında söyle-miyorum ama sandığa sırf bu yüzden küsmek, aday olan ki-şiye bu nedenle kırılmak doğru değil. Oyunu ver, hesabını sor. Oyun kadar sesin çıkar. Oy, gü-cünüzün de bir göstergesidir. Muhatap alınmanızın bir se-bebidir.

Okurlarımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Vatandaşlık görevimiz sa-dece oy vermekle bitmiyor, asıl iş ondan sonra başlıyor. Seçtiğimiz kişiyle olan irtibatı-mızı kesmeyelim. Onu sürekli kendi çalışmalarımıza ortak edelim. Bu ülke bizim ülkemiz. Bu toplum bizim. Herkes bu ülkeye katılım sağlamalı. Bu katılımın önem-li yollarından biri de siyasettir.

Bu yola çıkan

fedakâr insanları oylarımızla desteklemeliyiz. Siyaset geçi-cidir. Gençler buna bir mes-lek gözüyle bakmasınlar, yarı yolda kalırlar. Önce okusunlar, meslek edinsinler ardından eğer hizmete burada devam etmek isterlerse, öyle seçsin-ler siyaseti. Okulu bitirmeden siyasete atılan ve şimdi 30-35 yaşından sonra okula başlayan pek çok siyasetçi tanıyorum. Gençlerimiz bu yanlışa düş-mesinler.

Parti üyeliği “ikinci evlilik” gibidir. Karar vermeden önce iyi düşünsünler.

50 sene içinde Hollanda’daki Türk toplumu büyük mesafeler kat etti. İşçi olarak geldiğimiz Hollanda’da şu anda, Türk kökenli siya-setçilerimiz, işadamlarımız, avukatlarımız, hâkimlerimiz, doktorlarımız, araştırmacıla-rımız, medya mensuplarımız, spor, müzik, edebiyat, tiyatro alanlarında yetişmiş insanla-rımızla belli bir yerlere geldik. Hollanda bize bu imkânları verdi. Bizde bunun karşılığın-da, vatandaşlık görevi olarak 19 Mart ve 22 Mayıs’ta sandığa gitmemiz ve oyumuzu kullan-mamız gerekir.

“Oyunu ver, hesabını sor!”

Coşkun Çörüz kimdir?1963 kastamonu-Abana doğumlu. 1969 yılında aile birleşimi çerçevesinde

Hollanda’ya gelir. Amsterdam üniversitesi Hukuk fakültesi mezunu olan Çörüz, önce özel sektörde, ardından da sırayla Amsterdam yabancılar merkezi’nde da-nışmanlık, Japonya’da üniversitede hocalık, Eşit Haklar komisyonunda üyelik ve Haarlem’de belediye meclis üyeliği yapar. 2001-2012 yılları arasında kesintisiz 11 buçuk yıl boyunca CDA’dan milletvekili olarak görev yapar. Bu dönemde, Hollan-da Delegasyon Başkanı olarak AGİT’te İnsan Hakları raportörü olarak bulunur. şimdi danışmanlık yapan Çörüz evli ve 2 çocuk babasıdır.

...................

Oyunu ver, hesabını sor. Oyun kadar sesin çıkar. Oy, gücünüzün de bir göstergesidir.

COşKUN ÇÖrÜZ

Röportaj: Zeynel Abidin Kılıç

Siyaset arenası için 11 yıl uzun bir süre. Neler kazandırdı, neler kaybettirdi size?

Çok zorlu bir mücadeleyi ge-rektiriyor siyaset. Pek çok şeyden fedakârlık yapmanız, haftalık 70-80 saat çalışmanız gerekiyor. Aileler ihmal edildiği için, çok sık boşan-malar yaşanıyor. Böyle yoğun çalış-tığım zamanlardan birinde ailecek oturduğumuz sofrada oğlumun söylediği bir söz beni hala derinden etkiler. “Ah, baba da gelmiş yahu!” Onun şaşkınlığını ifade eden bu söz beni hayli sarsmıştı. Güzel bir mes-lek. Sizi belli yerlere getiriyor ama ağır bedeller ödettiriyor. Toplum için yaptığınız bunca fedakârlık ma-alesef her zaman karşılık bulmuyor. Annem bizim konumumuzu şöyle özetliyordu: “Oğlum, bu işe soyun-dun, iyi düşün ve dikkat et!.. İşler iyi giderse insanlar kendinden bi-lir, işler kötü giderse siyasetçi topa tutulur”. Siyasete girmek isteyen gençlerimiz iyi düşünmeliler. Zira bu yola girdiğinizde büyük bir so-

rumluluğu da omuzlamış oluyorsu-nuz. Partimizin programları çerçe-vesinde farklı ülkelere siyaset dersi vermek için ziyaretlerimiz oluyor. İnsanlara hizmet etmenin sadece siyasetle yapılacağına inanmış olan gençlerle karşılaşıyorum. Hayır, bir insan kendi bilgi, birikim, tecrübe ve kabiliyetiyle bu topluma her yer-de hizmet verebilir, katkı sunabilir. Siyaset bu yollardan sadece biri-dir. Ben aktif siyasete katılmadan öncede çok faal biriydim. Siyaset öncesi bulunduğum yer ve kuru-luşlarda, bazı konularda daha rahat hizmet ortamı buluyor, daha rahat konuşabiliyordum.

Pişman mısınız, vicdanen ra-hat mısınız, nedir durum?

Ne yaptıysam bilerek yaptım. Bu toplum bana bir şeyler verdi ben de onun karşılığını ödemeye çalıştım. Her şeyin daha iyi olma-sı için koşuşturduk. Uymanız ge-reken parti programı, koalisyon protokolü ve hükümet sözleşmesi var; bunları aşarak bir şeyler yap-

maya çalışmak ve başarılı olmak hiç de kolay değildir. Meclise gir-diğimde ayna karşısında kendimi hesaba çekerdim: “Bu işi severek, inanarak yapmalısın ve toplumun sesini parlamentoya yansıtmalısın” derdim. Gençlik, Güvenlik, Adalet, İnsan Hakları Komisyonlarında ve aynı zamanda AGİT’te, 56 ülke parlamentosu adına insan hakları raportörüydüm. Görevim süresin-ce, halkla birebir ilgilenir, onların sorunlarını meclise taşır, ilgili ba-kanlarla tartışırdım.

Yasa çıkarmak bizim işimizdi. Yasa yapmaktan amaç, toplumun huzuru, refahı, güvenliği ve sağlığı-nı en üst düzeye çıkarmaktır. Peki, çıkartılan yasalar hedefe ulaşıyor mu? Bunu da siyasetçinin ken-disi denetleyecek ve toplumdan gelen bu yöndeki eleştirilere açık olacaktır. Bunu oluşturmaya çalış-tım bunca yıldır. Vicdanen rahatım ve verdiğim kanun tekliflerini göz önüne aldığımda da, asla pişman olmadığımı söyleyebilirim.

“işler iyi giderse insanlar kendinden bilir, işler kötü giderse siyasetçi topa tutulur”

"Seçme ve seçilme hakkı elde edilene kadar çok mücadeleler verildi. Bunun kıymeti bilinmeli ve sandığa gitmeliyiz. “Yahu benim bir tek oyumdan kime ne hayır gelecek” gibi yanlış bir anlayış var. Bazen bir oy bile seçim kazandırıyor."

CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz:

Hollanda nereye gidiyor?

Bu sayıdan başlamak üzere, yarım asrı içerisinde tüket-

tiğimiz Hollanda’nın birikim-leriyle bu ülkenin gidişatını konuşmak üzere sohbetler

gerçekleştireceğiz. Yerel ve AP olmak üzere iki seçime

hazırlanıyor Hollanda. Bura-dan hareketle, siyaset üstü

biriyle siyaseti konuşalım istedik bu sayıda. Yaklaşık

12 yıl boyunca parlamentoda temsilciliğimizi ve sözcülü-

ğümüzü yapan Coşkun Çörüz Bey’le hoş bir söyleşi gerçek-

leştirdik. Yaptığı işi bilerek yapan, fedakâr, hizmet sev-

dalısı, mütevazi, aydın, sami-mi bir kişiliğe sahip Coşkun Çörüz. Sohbetimizden keyif alacağınıza ve hayli istifade

edeceğinize inanıyorum…

HABER 18ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Kampanya

www.schoonmaakbedrijfschiedam.nlinfo@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği

hizmetlerimiz mevcuttur.

Tel: 0655-38 45 54

Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞi

TiCARi SAYFALAR Artık Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.

Beauty & Kapsalon

Dames & Heren Hildebrandstraat 1272524 VG Den Haag

Tel: 070- 393 02 46 Mob: 0654 - 69 76 04

mail: [email protected]

La Bella

HOLLANDA’DAKaza Uzmanı’nızLetselschade & Advies

İş ve trafik kazalarında uzman kadrosuyla Hollanda genelinde hizmet vermekteyiz.Yürüyen davalarınız ücretsiz incelenir ve uzman görüşü sunulur.

ROOSENDAAL: Nieuwe Markt 65A, 4701 AD Tel. 0165-39 13 34AMSTERDAM: Tussen Meer 1B, 1068 EX OSDORPPLEIN Tel. 020-410 94 94ROTTERDAM: ‘s Gravenlandseweg 285, 3125 BK SCHIEDAM Tel. 010-242 41 24

Mob: 06-39110241 / 06-39110243 [email protected]

www.kazauzmani.nl

Daha fazla bilgi için:

tasarım: www.websayfa.nl

TEL: 033 - 260 10 10

[email protected]

www.kontv.com.trwww.mob.nu

www.profa.nlAdministratie en Accountancy

MERAM SUPERMARKETMeridiaan 30-32

3813 AW AmersfoortTel: 0651691025

Keukens • Badkamers • Stucwerken • Dakkapellen Afbouwsystemen •

Loodgieterswerken • Vloer- en tegelwerken • Tuin ontwerp en aanleg

www.rt-totaalafbouw.nlTel: +31 624 291 247

Ingelandenweg 1 1069 WE Amsterdam

[email protected] www.hedefmedya.nl

Tel: 0650 211 183

www.sancak.nl www.ntel.nl010-467 48 11

SAFETY & seCurItY

www.ateamkozijnen.nlGalvanisstraat 13-153316 GH Dordrecht

Pieter de Hochweg 1153024 BG Rotterdam

Pieter de Hochweg 1153024 BG Rotterdam

T. 010 - 477 96 28F. 010 - 477 96 83

W. www.hotelport.nlE. [email protected]

Scan forVirtual Tour

Rotterdam merkezinde tarihi semtteNezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.

Erken ve grup rezervasyonlarda

%20’e kadar indirim

Pieter de Hochweg 1153024 BG Rotterdam

T. 010 - 477 96 28F. 010 - 477 96 83

W. www.hotelport.nlE. [email protected]

Scan forVirtual Tour

Rotterdam merkezinde tarihi semtteNezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.

Erken ve grup rezervasyonlarda

%20’e kadar indirim

T:010 - 477 96 28F: 010 - 477 96 83

Tel./fax: 010 - 737 06 76SLINGE 584 1.KAT3086 EX ROTTERDAM

Deurwaarder ve Incasso bürolarıyla başınız dertte mi?

[email protected] www.buropas.com

Ledeboerstraat 395048 AC TIlburg

Tel: (013) 455 11 19Mail: [email protected]

GRoothaNdel IN hoReca BeNodIGdhedeN

JILPAQ Holdingwww.jilpaqholding.com

HABER19 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam

T: 010 - 238 08 30F: 010 - 238 08 31

M: [email protected]

"Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır" Ius est ars boni et aequi

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotaywww.kucukunal.nl

www.asv-advocaat.nlE-mail:[email protected]

Stille Veerkade 25 2512 BE

DEN HAAGTel: 070 394 63 45Fax: 070 393 10 04

• İflas ve kişisel iflas davaları• Sosyal sigortalar hukuku• Boşanma davaları• Velayet ve nafaka davaları• Ticaret hukuku• İş hukuku• Kira hukuku• Haciz ve icra davaları

Tuğba HarmankayaAvukat

lettertype Bauerbodini bt (bold)

Her ayın ilk cuma günü saat 18:00-20:00 arası, hukuksal sorunlarınıza ÜCRETSİZ danışma imkanı sunuyoruz.

Bu günler için randevu almanız tercihimizdir.Adres: Putselaan 133 (Kocatepe Camii yakını)3072 CE ROTTERDAMTel: 010-226 227 1Fax: 010-226 227 2

www.advocatenkantoor-soytekin.nlinfo@advocatenkantoor-soytekin.nl

- Aile hukuku (nafaka, çocuk

davaları, mal varlığı sorunları)

- Boşanma davaları

- Velayet ve yerleştirme davaları

(çocuk esirgeme kurumu davaları)

- Ceza hukuku

- Kamu hukuku

- İş hukuku

- Kira hukuku

- Para tahsil davaları

Hukuk alanları:

Avukat Meral Soytekin

AVUKAT VE HUKUKÇULAR SAYFASI

Tel: 010 - 226 03 73Aelbrechtskade 52b Rotterdam

VOOR UW JURIDISCHE ZAKEN

Tolga AdvocatuurAelbrechtskade 52 b3022 HL Rotterdam

telefoon: 010-2260373e-mail: [email protected]

meer info:www.tolgaadvocatuur.nl

www.tolgaadvocatuur.nl

Tolga Gümüş- Strafzaken- Jeugdzaken (otS/UhP)- WSNP (schuldsanering)

Hukukçular Sayfası'nda 33,- EURO'dan başlayan

fiyatlarla ilan verebilirsiniz.

Türk Hukukçular Birliği'nden yapılan basın bildirisinde Geri Kabul Anlaşmasıyla ilgili çok sa-yıda soru ve şikayetler olduğu belirtildi.

Başkan Ejder Köse ve Başkan Yardımcısı Ali Durmuş imzasıyla yayınlanan açıklamada "16 Ara-lık 2013 tarihinde Türkiye ve AB tarafından imzalanan Geri Kabul Anlaşmasını vize muafiyeti süre-ci içinde olumlu bir adım olarak değerlendirmekteyiz" denildi. Geri Kabul Anlaşması'nın içe-riğine yönelik bir de açıklama bulunan basın bildirisinde "Bu yapılan Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması (GKA), AB ülkelerinde yasal olarak bulunan vatandaş-larımızı hiçbir şekilde etkileme-yecektir. Geri Kabul Anlaşması sadece ikameti yasal olmayan ki-şilerin, Türkiye tarafından hangi

şartlarda geri kabul edileceğini belirtmekte. Yabancılar Yasa-sında herhangi bir değişiklik ve kısıtlamaya yol açmamaktadır. Bunun aksinin ima edilmesi ger-çekleri yansıtmamaktadır ve hu-kuken doğru değildir. Temel ola-rak Geri Kabul Anlaşması’nda, tarafların üçüncü ülke vatandaş-larının kabul/iade edilmesini öngörmektedir. Geri Kabul An-laşmasının temeli üçüncü ülke vatandaşlarının geri kabulü ve iadesiyle ilgili, yani, Hollanda’da veya Avrupa’da yaşayan ve ika-met eden Türk vatandaşlarıyla il-gili değildir! Türk vatandaşlarıy-la ilgili maddeler, hiçbir şekilde hak kaybına yol açmamaktadır. Bu çerçevede yasadışı yollarla AB ülkelerine giden veya bu ül-kelerde bulundukları sırada ya-sadışı duruma düşen (örneğin,

vize süresini geçiren) Türk vatandaşları ve Türkiye üze-rinden Anlaşma’ya taraf di-ğer ülke veya ülke grubuna geçiş yapmış üçüncü ülke vatandaşlarının Anlaşma’da belirlenen şartlar ve kurallar çerçevesinde Türkiye’ye geri alınmasını temelde düzenle-mektedir. " denildi.

Türk Hukukçular Birliği olarak özellikle anlaşmanın 18/2. maddesini olumlu bu-luyoruz. Bu maddede açıkça Türkiye-AB Ortaklık Huku-kundan doğan haklara halel gelmeyeceği ve bu hakların saklı kaldığı ifade edilmiştir. Türk işadamları ve hizmet sunucuların karar gereği tespit edilen vizesiz seyahat hakkı nihayet hayata geçiri-lecektir." denildi.

GErİ kABuL AnLAşMASI HoLLAnDA TürkLErİnE HAk kAYBI GETİrMEz

Türk

Hukukçular

Birliği

www.kilicadvocatuur.nl020-475 00 05

HABER 20ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Sigorta şirketinin hipotezi ayrımcılığa yol açtı

10 y a ş ı n d a kaza geçi-ren 20 ya-

şındaki Türk ve Hollanda çifte vatandaşı Ezra’ya hakimin ayrımcılığı yü-zünden daha az tazminat ödenmesine karar verildi. Beyin sarsıntısı geçiren ve geçirdiği motor kazasın-dan sonra şu anda 4 yaşın-daki bir çocuğun düşün-me yeteneğine sahip olan Ezra, motor kazasından sonra motor sürücüsünün sigorta şirketi Reaal kaza sorumluluğunu kabul etti. Hakim tazminat miktarı-nı belirlemek için değişik sorular ve durumları göz önünde bulundurması ge-rektiğinde garip bir karar verdi. Hakim, eğer Ezra kazaya maruz kalmasay-dı nasıl bir kariyere sahip olacağı düşüncesinden hareketle, temel okul ba-şarısı, anne, baba ve kar-deşlerinin eğitim düzeyini de gözönünde bulundura-rak bir hipotezde bulun-du. Bunların herhangi bir sorun teşkil etmediğini söyleyen avukat Fuchs, si-

gorta şirketinin ‘bir kişi ne kadar süreyle çalışabilir’ sorusuna takılıp orada 26 yaşında çocuğu olabilece-ği, böyle bir durumda 10 sene çalışmayacağı, sonra-sında ise part-time olarak çalışabileceğini öne sürdü. Hakim burada ‘böyle bir kültürel kökene bağlı bu bayanın, çocuğu doğduk-tan sonra zaten 10 yıl bo-yunca çalışamayacaktır’ şeklinde bir karar verdi.

Ezra’nın avukatı temyi-ze giderek “Bu bir cinsiyet ayrımcılığıdır ve tazmi-natın yeniden hesaplan-masını istiyoruz” dedi ve 550.000 euro yerine 70.000 euro tazminat ve-rilmesine tepki gösterdi.

Bu dava Hollanda’daki sigorta şirketlerinin özel-likle yabancıların hakla-rını yeterince savunma-dıklarını ortaya koydu. Kaza sonrası yasal haklar ve tazminat konusunda Türk avukat ve uzmanla-rının önemi bir kez daha Hollanda'daki Türk ka-muoyunda gözler önüne serildi.

Çok değerli gönüldaşımız ve büyüğümüz Mehmet Görgülü’nün vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Hollanda Türk Federasyon’un çeşitli kademelerinde görev yapmış, Almelo’da başkanlık yapmış, milliyetçi-ülkücü harekete büyük katkıları olan merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve Hollanda Türklüğüne başsağlığı ve sabır dileriz.

Hollanda Türk Federasyon Basın Masası

Arnhem Ayasofya Camii yöneticilerinden değerli Adem Bal'ın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Haber Gazetesi olarak başta ailesi olmak üzere sevenlerine ve Arnhem halkına başsağlığı dileklerimizi iletir, merhuma Allah’tan rahmet dileriz.

HABER Gazetesi Çalışanları

BAŞSAĞLIĞI-VEFAT

BAŞSAĞLIĞI-VEFAT

KAYIP İLANIMacaristan’dan Almanya ve Avusturya’ya iş seyahatine çıkan işadamı Bülent Çetinkaya’dan 8 aralık 2013 tarihinden itibaren haber alınamıyor. 8 Aralık 2013'te eşini arayarak Macaristan’a döndüğünü bildiren Bülent Çetinkaya evine henüz dönmedi. Bilgi sahibi olanların yakınlarına haber vermeleri veya bulunduğu şehirdeki güvenlik güçlerine haber vermeleri önemle rica olunur. İsim: Bülent Çetinkaya Doğum Tarihi: 01-03-1975 Araba plakası: IPP709 (Siyah Skoda Fabia)

T.C. Kimlik numaranızı kimse isteyemez

Birinci nesil vatandaşlarımızın Türkiye'deki olası malvarlıklarını araştırmak isteyen Hollandalı ku-rumlara mahkeme tarafından izin çıkmadı. Küçükünal Avukatlık Bü-rosu sahibi ve Türk Hukukçular Bir-liği Yönetim Kurulu Üyesi avukat Rasim Küçükünal’ın 5 Aralık 2013 tarihinde Rotterdam Mahkemesin-de açmış olduğu dava neticesinde,

mahkeme belediyelerin artık Sosyal Ödenek davalarında (WWB) Türk vatandaşlarından T.C. Kimlik veya nüfus cüzdanı talep edemeyeceğini karar kıldı.

Bunun üzerine Türk Hukukçular Birliği tarafından yapılan basın açık-lamasında davanın içeriği hakkında bilgi verildi. Basın açıklamasında THB nezdinde bulunan tüm avu-

katlar da hazır bulundu. Açıklama-yı THB Başkanı Ejder Köse, Başkan Yardımcısı Ali Durmuş, ve davaların avukatı Rasim Küçükünal THB adına yaptılar.

Ejder Köse konuşmasında hedef ve amaçlarının daha bilinçli, özgü-venli, güçlü ve etkin Türk toplumu oluşturulması olduğunu söyledi. Ejder Köse: "Biz THB olarak toplu-mumuzu ilgilendiren ve etkileyen haksız ve hukuk dışı uygulamalara karşı daima harekete geçip toplu-mumuzu bilgilendirmeyi de görev biliyoruz." dedi.

Yüksek İdare Mahkemesi'nin buna benzer bir davada, bir ‘genel risk profil’ üzerine (algemeen risicop-rofiel) kanun ihlal edilemeyeceğine dair karar vermiştir. Yani evi ziyaret etme hakkında büyük kısıtlamalar var" dedi.

Toplantıda söz alan avukat Ali Durmuş, durumun Türkiye bölü-münü değerlendirdi. Hollanda’daki belediyeler suç duyurusunda bulun-duğunu ve Türkiye’de görev yapan memurların, Uluslararası anlaşmala-

ra aykırı olması nedeniyle yardımcı olmadıklarını ancak Hollanda’nın Türkiye’deki Çalışma Ataşeliği'nin memurları veya onların Türkiye’de görevlendirdiği Hukuk Büroları aracılığı ile, Tapu Kadastro ve diğer devlet ve özel kurumlarda, bankalar dahil, bu kişilere ait araştırma yapıl-dığını ve bu araştırmaları da genel-likle T.C. kimlik numarası üzerinden yürüttüklerini belirtti. Bu memurla-rın yasalara aykırı iş yaptıklarını ve suç işlediklerini söyledi. Ali Durmuş: “Böyle bir haksız araştırmaya maruz kalan vatandaşlarımızı özellikle uya-rıyoruz. Herhangi şekilde Türkiye’de yapılan bir araştırmadan haberdar olduklarında, bu araştırmayı fiilen ya-pan Hollanda Çalışma Ataşesi me-murları, Tapu Kadastro memurları, Hollanda adına araştırma yapan hu-kuk büroları veya avukatları ve diğer şahıslar aleyhinde derhal T.C. Cum-huriyet Savcılığı nezdinde Anayasa 20. Madde ve TCK 135, 136 ve 137 çerçevesinde suç duyurusunda bu-lunmalarını öneriyoruz." dedi.

Türk Hukukçular Birliği toplu halde

Bu bir mahkeme

kararı

Mal Araştırma Komisyonu'na bağlı belediye çalışanla-

rının bir mektup göndererek ev ziyaretinde bulundukları ortaya çıktı. Bu mektupta aynı zamanda vatandaşın T.C. Kimlik numara-sını hazır bulundurulması iste-niyor. Avukat Rasim Küçükünal "Hollandacaları çok iyi olmayan birinci nesil vatandaşlarımızın evlerine gelerek korkutup bilgi almaya çalışıyorlar. İstemediğiniz hiç kimseyi evinize alma mecbu-riyetiniz yok." diyor. Önceden bu durumu haber alan muhabirimiz, bu sorun bizzat başına gelen bir vatandaşımızı evinde ziyaret edi-

yor. Eve gelen belediye çalışanları fotoğrafçımızı ve Avukat Rasim Küçükünal'ı gördüklerinde şaşı-rıp kalıyorlar. Suçustü yakalanma edasıyla, titrek bir sesle açıklama yapmaya çalışan belediye çalışan-ları, bir an önce oradan gitmek için çaba harcıyor ve elleri boş geri gitmek zorunda kalıyorlar.

Avukat Rasim Küçükünal: “Türk toplumunu proje haline getirerek, ayrımcılık yaparak, Anayasayı ve Uluslararası ant-laşmaları ihlal ederek Türkiye

de sorgusuz sualsiz malvarlığı araştırma başlatmak inanılmaz bir gelişme olduğunu söyledi. Küçükünal sözlerine şöyle devam etti, “belediyeler ‘Pilot Procesges-tuurd onderzoek vermogen bui-tenland” projesi üzerinden Türk vatandaşlarımızı araştırmaya al-maktadır. Bu belediyelerin kriter-leri, farklı etnik köken olması, 50 yaş üstü olması ve yılda 30 gün izin hakkını kullanması. İlk iki kriter yani yaş ve köken üzerin-den ayrımcılık yapmak yasaktır.

30 gün izin hakkını kullanması da yasal olarak vermiş olduğu izin hakkını sorguya çekiyor.

Yüksek İdare Mahkemesi-nin buna benzer bir davada, bir ‘genel risk profil’ üzerine (yani algemeen risicoprofiel) kanun ihlal edilemeyeceğine dair karar vermiştir. Yani evi ziyaret etme hakkında büyük kısıtlamalar var dedi.

Belediye görevlisine suçüstü

Keyfi uygulama direkten döndü

Avukat Rasim Küçükünal

mEDEniyETlEr iTTifakı pro-JEsi avrUpa’ya HollanDa’Dan açılDı

Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı eş başkanı ve Bahçesa-ray Üniversitesi öğretim görev-lisi Prof. Dr. Bekir Karlığa UETD Hollanda’nın daveti üzerine gerçekleştirdiği 3 günlük yo-ğun Hollanda çalışma ziyaretini tamamladı.İlk olarak CMO (Hollanda Müs-lümanlar Konseyi) işbirligi ile Hollanda`daki 40`a yakın farklı dini ve sivil toplum temsilcile-ri ile tanışma yemeğinde bir araya gelen Karlığa Türkiye ve İspanya`nın BM çatısı altında başlattığı ve bugün 120`ye yakın ülkenin destek verdiği “Medeni-yetler İttifakı” projesi hakkında bilgiler vererek soruları cevapla-dı. Daha sonra Amsterdam Tro-pen Müzesi nde incelemelerde bulunan Karlığa, Hollandalı ünlü ressam Escher in İslam geomet-rik sanatı ile etkileşimini konu alan sergisini gezerek müze yet-kililerinden bilgi aldı.

Büyükelçilik E-vize haberlerini yalanladı

Hollanda basınında çıkan 'E-vize uygulaması ertelen-di' haberleri Türkiye Lahey Büyükelçiliği tarafından yalanlandı. Büyükelçiliğin websitesinden duyurulan yalanmada 'Hollanda bası-nında yer alan haberlerin aksine, e-vize uygulamasının

askıya alınması sözkonusu değildir.' denildi.

Mayıs ayında yürülüğe girecek olan e-vize uygula-masından sonra,Türkiye'ye giriş yapacak olan turistle-rin artık vizelerini gümrük kapıların da değil internet üzerinden alması gerekiyor.

İŞTe bu İyİ HabeR

HABER21 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Ocak 2013 yılında yapılan seçimlerde güven tazeleyerek yeniden seçilen TİKDF Federasyonu Genel Başkanı Arif Yakışır ile yönetim kurulu üyeleri, Amsterdam Eyüp Sultan Camii Başkanı Murat Türk-men ve yönetimine nezaket ziyaretinde bulundu.

Ziyarette Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Arif Yakışır’a, Zekeriya Açkalmaz, Metin Çift, Ahmet Arslan, Salih Canöz , Bekir Özel, Sami Üşenti ve İbrahim Çitil eşlik etti .

Avukat Meral Soytekin:

Daha önce 6 yıl başka bir avukatlık bürosunda çalış-tınız. kendi büronuzu aç-manızdaki en büyük etken neydi?

Çoktandır hayalim olan kendi iş yerimi kurmaktı. Çok şükür bunu şimdi gerçekleşti-rebildim. 6 sene bir avukatlık bürosunda hizmet verdikten sonra, kendimi tecrübe açısın-dan hazır hissettiğim için, ken-dime güvendiğim için bu kararı verdim. Şu an ki ofisim Türkle-rin yoğun olduğu ve ulaşılması kolay olan bir bölgede.

Avukatlık Bürosu olarak en çok hizmet verdiğiniz ve uz-manlık alanlarınız nelerdir?

Aile (boşanma, nafaka, ço-cuk vekâleti vs.), ceza ve kamu hukuku benim tecrübe alan-larım. Bunların dışında gelen davaları da işbirliği içerisinde olduğum meslektaşlarımla birlikte yürütüyoruz, beraber-ce çözmeye çalışıyoruz. Ve ya yine işinin uzmanı avukat ar-kadaşlarıma yönlendiriyorum.

Şu an örneğin DUO (Dienst Uitvoering Onderwijs) davala-rım yoğunlukta. DUO çoğu öğ-rencileri “uitwonendenbeurs” (yani evde yaşamadıkları ha-linde aldıkları burs ) aldıkları için kontrole tabi tutuluyorlar. Kontroller sonucu eğer DUO’ya göre o evde yaşamadıkları ka-naatindeyse DUO öğrenciler-den hem ceza hem fazlalıkları istiyor. İtirazım sonucu geçen sonuçlanan bir davamda Rot-terdam mahkemesi 9 Aralık 2013 te DUO nun kararını boz-du ve müvekkilimin ödeneği-nin devam etmesine karar ver-di. Bu kararda DUO nun hem araştırması hem de araştırma sekli mahkeme tarafından ye-

terli bulunmadı.Büronuz daha çok sayıda

avukat barındıracak kadar büyük, burayı seçmenizde-ki etken hedeflerinizin bu konuda büyük olduğundan mıdır?

Hedefim büyük evet. Ofisim en az 6 avukat için müsait. İler-de İnşallah başka avukatlarla çalışıp bütün hukuk alanlarda hizmet vermek istiyorum. Va-tandaşlarımızın bütün sorun-larını aynı büroda uzmanlarına danışabilme olanağını sunmak istiyorum.

Her ayın ilk cuma günü insanlarımıza ücretsiz hu-kuksal destek veriyorsunuz, bu günlerde nasıl tepkiler ve ilgi alıyorsunuz?

Bu günlerde ilgi yoğun olu-yor. İnsanlar gönül rahatlığıyla gelip sorunlarını danışabiliyor-lar. Böyle bir hizmetten dolayı herkesten çok olumlu tepkiler alıyorum. Her ayın ilk cuma günleri saat 18.00 ila 20.00 ara-sı halka açık olarak ücretsiz bir danışma günü düzenliyorum. Bu günlerdeki yoğunluktan dolayı, randevu alınması ter-cihimdir.

Sorunları dinliyorum, so-runlarını çözmeleri noktasında yol gösteriyorum ve de tavsi-yelerde bulunuyorum. Hakla-rını alma ve arama hususunda yardımcı oluyorum.

soytekin Avukatlık Bü-rosunu 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?

10 yıl sonraki hedefim ta-

nınmış, kaliteye, bil-gilendirmeye önem veren ve her alanda hizmet veren avukat-lık bürosu olmak. Sa-dece bireysel davalar değil, toplumumuzu ilgilendiren konular-da etkin bir rol almak istiyorum.

müşterilerinizin çoğunluğu Türkler-den mi oluşuyor? Hollandalılara açıl-mak istiyor musunuz?

Ben 6 sene boyunca yaban-cıların çok az, Hollandalıların-sa çok yoğun yasadığı bölgede hizmet verdim. Oradaki çoğu müvekkillerim hala bana da-nışıyorlar. Benim için sonuçta tabiî ki irk değil dava önemlidir. Daha önce de az sayıda da olsa Türk kökenli müvekkillerim vardı, ancak şimdi daha çok Türk insanına hizmet etmek istiyorum. Haklarını arama ve alma noktasında sıkıntı yaşa-yan insanlarımızın kendi dilin-de hizmet veren bir danışman-la yola çıkması onların güven duygularının artmasına vesile oluyor. Sorunlar ve çözümler aynı ama kültürel farklılıklar bazen kararları olumsuz şekil-de etkileyebiliyor. Bu iki kültür arasındaki farklılığı bilmek ve ona göre savunma hazırlamak çok önemlidir. Bu anlamda, Türk avukatları olarak önemli bir hizmet verdiğimize inanı-yorum.

Bizler mahkemede kendi-

mizden ve yaşantımız-dan örnekler vererek da-vanın seyrini değiştirebili-yoruz. Bizler aynı duygu ve düşünce-leri paylaşıyoruz.

İnsanın anlaşıldığını his-setmesi insanın psikolojik olarak rahatlamasını sağlıyor. Bu kültürel farklılıkları bilen ve o kültür içerisinde yaşayan Türk avukatları olarak, Türk kökenli müvekkillerimize di-ğer meslektaşlarımızdan daha çok yardımcı olduğumuzu dü-şünüyorum. Vatandaşlarımızın Türk avukatı tercih etmelerinin dil sorununun yanı sıra psiko-lojik destek olduğunu düşünü-yorum.

Diğer Türk avukatlık bü-rolarıyla iliksileriniz nasıl? Bazı konularda birlikte ça-lışmalarınız var mı?

Diğer Türk avukatlık bürola-rıyla ilişkilerim çok güzel. Her alanda birbirimizi destekleme-

nin yararlı olduğunu düşünüyorum. Öyle olunca, vatandaşları-mıza daha güzel hiz-met edeceğimizden eminim.

Vatandaşlarımı-za ne mesajı vermek

istersiniz?İnsanlar haklarını aramaya

devam etsinler ve bu mücade-lelerinden asla vazgeçmesinler. İçinden çıkamadıkları durum-larda, çözemedikleri sorun-larda mutlaka işin uzmanına danışsınlar. Özellikle kendi li-sanınızla hizmet eden bir uz-manla hukuksal sorunlarınızı paylaşın ki çözüm bulunsun. Belki avukat masrafların faz-la olacağından çekinebilirler. Hâlbuki düşük gelirliler için devlet tarafından katkı sağla-nıyor ve tek bir ücret ödeyerek davaları yürütmek mümkün oluyor. Detaylı bilgiler için beni arayabilirsiniz, ya da ücretsiz danışma günleri için randevu talep edebilirsiniz.

"Kendi lisanınızla hizmet eden bir uzman kolay çözüme götürür."

KiMliK KARTı

ADVOcATENKANTOOR SOYTEKıN

Putselaan 1333072 cE Rotterdam Tel.: 010- 226 227 1 Fax: 010- 226 227 2

1977 Rotterdam doğumlu olan Meral Soytekin, ilk ve orta-okulu Rotterdam'da

tamamladı. Gymnasi-um ve ardından Eras-mus Üniversitesi’nde

Hukuk Fakültesini bitiren Meral Soytekin,

Oud-Beijerland Bele-diyesinde 5 yıl hukuk

müşaviri olarak ça-lıştı. Schep Avukatlık

Bürosunda 6 yıl hizmet verdikten sonra kendi bürosunu açan Meral

Hanım, duygularını ve hedeflerini anlattı.

TOV Arnhem'den renkli yılbaşı resepsiyonu

Arnhem ve çevresin-deki işadamlarını bünyesinde barın-dıran TOV-Arnhem

yeni yıl dolayısıyla bir resepsiyon verdi. Hollanda’nın Arnhem ken-ti çevresinde faaliyetlerini sürdü-ren Türk İşverenler Derneği’nin Maksim düğün salonunda verdiği muhteşem yeni yıl resepsiyonuna Deventer Başkonsolosu Yunus Be-let, Deventer Başkonsolosluğu'na bağlı Ticaret ataşesi Hasan Önoğul, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ataşesi Serdar Ekinci, Arnhem belediyesi wethouder (sosyal hizmetler, uyum ve güvenlikten sorumlu) Luuk van Geffen, Arnhem emniyet müdürü ve yardımcısı, Dünya İş Konseyi Av-rupa sorumlusu Turgut Torunoğul-ları, HOTİAD yönetim kurulu baş-kanı Hikmet Gürcüoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Müsiad yönetim kurulu başkanı Ali Bekdur ve yö-netim kurulu, Leiden – Rotterdam – Nijmegen işverenler dernekleri yönetim kurulları, Hollanda Türk Federasyonu başkanı Murat Gedik ve Arnhem çevresinde faaliyetleri-ni yürüten sivil toplum kuruluşları, yönetim kurulları katıldı.

TOV Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Gemril gazetemize yaptığı açıklamada: "TOV 2005 yılında ku-ruldu, amacımız Türkiye’den gelip burada işveren esnafımızı bir araya getirip zorlukları beraber aşmak için böyle bir dernek kurduk. Her gecen yıl üyelerimiz artıyor. 7.sini düzenlediğimiz yılbaşı programı-mıza 200 den fazla davetli katıldı. Hollandalı davetlilerimiz de var.

Biz kendimizi dernekçiliği başarıp kendi insanımızı bir araya toplaya-bildiğimizi göstermiş oluyoruz. Bu gurur verici bir şey bizim için." dedi

Serhat İmpex CEO'su ve TOV yönetim kurulu üyesi İsmail Ün-güç ise: "TOV Derneği 9 yaşında ve son 7 yıldır yılbaşı programları düzenliyoruz. Bu tür resepsiyonla-rın nedeni Hollandalı ve Türk mes-lektaşlarımızla beraber tanışıp kay-naşmayı sağlamak. Bunun yanında özgüvenimizi artırmak ve Hollanda ekonomisi hakkındaki gelişmeleri takip etmek." dedi.

2014 yılındaki faaliyet program-larına değinen İsmail Üngüç üyeler-le nasıl dayanışma içinde oldukla-rını anlattı: "Şu anda 113 üyemiz var her ay toplantılarımız oluyor, ramazanda iftar yemeklerimiz, izin öncesi ve sonrası moral geceleri-miz var. Gündeme göre toplantılar düzenliyoruz. 50. yılımızı dolduru-yoruz biz buraları bir vatan yaptık ve yurttaşıyız artık. Siyasi ve eko-nomik bütün katmanlarında bizim de bir yerimiz olduğunu bilmemiz gerekiyor. 2014 yılının herkes için iyi geçmesini temenni ediyorum".

T.C. Deventer Başkonsolosu Yunus Belet Hollanda’daki Türk

vatandaşlarının Cumhurbaşkanlı-ğı seçimlerinde oy kullanması için yaptıkları hazırlıkları da kısaca an-lattı: "Bizim de bir seçimimiz ola-cak, cumhurbaşkanlığı seçimleri. İlk defa vatandaşlarımız oy kulla-nacaklar. Çok büyük bir heyecan-la katılım olacağına inanıyorum. Deventer konsolosluğumuzda ge-rekli çalışmalarımızı yapıyoruz. Va-

tandaşlarımıza oy kullanmak için gerekli işlemleri yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Öncelikle adres beyanı yaptırmaları gerekiyor. Web sayfamızdaki formu doldurup bize gönderebilirler".

Davetliler gecenin ilerleyen sa-atlerine kadar keyifli bir ortamda müzik eşliğinde keyifli dakikalar geçirdiler.

TOV BAşkAnI rAHmİ GEmrİl

TOV yEnİ yIl rEsEPsİyOnUnA yOğUn İlGİ GÖsTErİP HOllAnDA'nIn fArklI şEHİrlErİnDEn GElEn İşADAmlArI PrOğrAmDAn mEmnUn AyrIlDI

DEVEnTEr BAşkOnsOlOsU

yUnUs BElET Fotoğraflar: Mustafa Koyuncu

Dünya tarihinin en tanınmış silahı olan Kalasjnikov'un mucidi Michail Kalasjnikov 94 yaşında öldu. Kendi deyimiyle yaptığı mucitle 5 kuruş kazanmadığını dillendiren Michail Kalasjnikov, silahın gerilla savaşçıları tarafından kullanmasına ve bazı dünya ülkelerinin bayraklarında bile bulunmasının önüne geçemedi.

TiKDF'den Amsterdam Eyüp Sultan camii Yönetimine Nezaket Ziyareti

Kaleşnikofun mucidi öldü

HABER 22ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Tegen inlevering

van deze advertentie / voor alle auto's.

BENZINE:

GARAGE MERCEDES

DIESEL:

€39

€69APK € 49,-€ 29,-

Keurmeester Serdar Altay

• APKKeuringsstation• Reperatieenonderhoudallemerken• Inkoopenverkoop• Banden• Accu's

Tel: 010 - 418 50 69Mob: 0619 - 75 83 25

Hillegondastraat 11-133051 PA Rotterdam

HaydiYiğiteCanVerYiğit Koçyiğit henüz daha 4 yaşında olmasına rağmen kendisi-

ne nöroblastom tanısı yapıldı. Nöroblastom, sinir hücrelerin-den çıkan tümördür. Yılda 25 çocuk bu hastalığa yakalanıyor

ve sadece 5 çocuk iyileşebiliyor. Umarız Yiğit de bu 5 çocuktan biri olur. Bu nedenlerden dolayı Yiğit için kurulan Hope4yigit

vakfı aracılığı ile yardım kampanyası başlatıldı. Bu şekilde Amerika'ya gidebilecek. Oradaki tedavi Yiğit’in yaşama şansını

%20 den %40 a yükseltebilir. Burada sizlerin yardımınıza çok ihtiyaçları var! Siz de Yiğit’e yardım etmek isterseniz

www.stichtingyigit.nl sitesini ziyaret edebilirsiniz. Gerekli bilgiler: Hollanda içi hesap numarası: 54.21.82.882

Hollanda dışı hesap numarası: IBAN: NL 19 ABNA 0542 1828 82 BIC nr: ABNANL2A

Email: [email protected] Telnr.: +31 6 34 93 47 65

MOB Zorg şirketi Rotterdam'da özel yaşlılar için huzur evi açtı. Woonzorg- en Servicecentrum De Boomgaard adı altında açılan ve genelde Asya kökenli yaşlıların ilgi gösterdiği huzur ve bakım evinin açılışını wethouder Korrie Lou-wes gerçekleştirdi. Renkli bir proğramla yaşlılara tanıtılan huzur ve bakım evi-nin müdaimleri için bir konuşma yapan MOB CEO'su ve bu proje sahibi İsmail Meral: Burada 24 saat süren bir bakım sözkonusu, odalar her türlü istek ve ihti-yaçlar için dizayn edilmiştir" dedi.

MOB'den yaşlılara yeni hizmet

İsmAİl mErAl

'Patron Mutlu Son İstedi' filmi kapalı gişe oynadıKalender Productions ile MC

Entertainment'ın katkılarıyla geçtiği-miz haftasonu Amsterdam, Den Haag ve Rotterdam'da düzenlenen üç ayrı galada Türk sinema severleri Patron mutlu son İstiyor filminin yıldızlarıyla buluştu.

Hollanda’da büyük ilgi gören filmin gala gecesinde salonun dolu olduğu gözlerden kaçmadı. Filmin sonunda oyuncular sah-neye çıkıp teşekkür ederken, gala fotoğraf çekimleriyle sona erdi.

Kalender Productions ile MC Entertainment'ın işbirliği bu organize

ile sınırlı kalmıyor. Ortaklığın bir sonraki organizesi 22 Şubat'ta Rotterdamse Schouwburg sahnesinde "Güldür Güldür" adlı tiyatro proğramı olacak.

BİRLİK CEMİYETİ'NDEN 25. YIL KUTLAMASIBirlik camii geçti-

ğimiz günlerde 25. yıl dönümünü

kutladı. Programa çok sa-yıda davetli ve vatandaşlar katıldı. Davetliler arasında Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş bir konuşma yaptı. Güzel di-leklerle sözlerine başlayan Kurdaş, televizyon ve med-ya konusunda görüş ve de-neyimlerini anlattı. Mustafa Kurdaş sözlerine söyle de-vam etti; günümüzde med-ya kamuoyuna hükmediyor. Akıllı uslu çizgi film izleyen çocuk sağlıklı değildir. Ko-şup oynayan ve yaramazlık yapan çocuk normaldir ama anneler bunu tercih etmi-yorlar, oysa bilmiyorlar ki iletişim fakültelerinde oku-tulan kitle iletişim kuralla-rında televizyon aptal kutu-su olarak tanımlanıyor. Akıllı olan çocuk yaşının gereğini yaşayan yaramazlık yapan çocuktur.

Biz eskiden büyük aile-lerde yaşarken, anne meş-gulken çocuk nine veya dedeyle camiye gidiyordu. Simdi çekirdek aile olduk ve çocuğumuzu televizyo-na teslim ettik. Biz eskiden evimizin düzenini kıbleye göre ayarlarken, simdi te-levizyona göre ayarlıyoruz. Radyo sıcak bir kitle iletişim aracıdır ve bir duyu organını meşgul eder, insan radyo es-liğinde başka işlerini de ya-pabilir. Televizyon iki duyu organıyla insani kendine bağlar. Bugün biz medya ile yaşıyoruz ve doğru kaynak-

tan beslenmemiz gerekir di-yerek sözlerine şöyle devam etti; yanlış cevap genellikle doğruya en yakın olandır. İn-sanların önüne hep bir ta-kım seçenekler koyuluyor ve bu seçeneklerde tercih ettirilen yanlış cevap doğ-ruya en yakın olanıdır. Biz doğrusunu bulmak zorun-dayız dedi. Programda NIF başkanı Mehmet Erdoğan da bir konuşma yaparak Milli Görüş Teşkilatının kurulma-

sını kısaca özetledi. Teşkila-tı bugünlere getiren, emeği gecen herkese, davetlilere ve sponsorlara teşekkür etti. Vefat eden üyeler de prog-ramın ilerleyen saatlerinde anıldı. Programa katılan SP genel başkanı İlyas Tonguç da bir konuşma yaptı. İlahi gurubu ve semazen gösteri-siyle devam eden program Kuranı Kerim ve dualarla sona erdi.

Davetliler arasında çok sayıda tanınmış simalar da vardı. Türkiye'den ise özel davetli olarak Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş katıldı ve coşkulu bir konuşma yaptı.

Birlik Cemiyeti Kadın Kolları'nın üyeleri de çok sayıda katılımla kutlama gecesinde hazır bulundu.

Geçtiğimiz günlerde Hol-landa televizyonunda ilginç bir program yayınlandı. “Bü-yük ırkçılık deneyi” isim-li program ülkede ırkçılık tartışmalarının yaşandığı dönemde birçok insan için adeta şok etkisi yaptı. Türk kökenli eğitmen Şeyda Bu-

urman – Kutsal ‘Blue eyes/Brown eyes’ ismiyle yıllar önce ABD de uygulanan ırk-çılık deneyimini Hollanda’ya taşıyan isim. Mavi ve kahve-rengi gözlü denekler üze-rinden, ırkçılığa uğrayan in-sanların ne denli zorluklarla karşılaştığı açık bir şekilde

yüz binlerce insana göste-rilen eğitim programında insanlardan olumlu tepki-ler aldı.

“Ben durumun bu denli ciddi olduğunu bilmiyor-dum. Resmen gözümü aç-tınız" şeklinde dönüş ya-panlar ve "Ben aslında ırkçı olmadığıma inanıyordum ama arkadaşlarım, ailem ve Faslı komşumla konu-şunca, yıllardır nasıl yanlış hareket ettiğimi gördüm" di-yenler vardı. Düşüncelerine başvurduğumuz uzmanlar bu tarz ve içerikli program-ların orta okullarda çocuk-lara ders kapsamında izle-tilmesinin, ırkçılığa çözüm yolunda faydalı olacağını düşünüyorlar.

Büyük Irkçılık Deneyi çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı

HABER23 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Mesleki Durumu: 03.08.2010-14.12.2013:Cumhurbaşkanı Başdanışmanı; Cumhurbaşkanı Dışişleri Danışmanı; Elçi, Anlaşmalar Genel Müdür Yardımcısı -Ankara 31.08.2009-03.08.2010: Müsteşar-Riyad Büyükelçiliği01.09.2005-31.08.2009: Başkatip, Müsteşar- Londra Büyükelçiliği15.09.2003-01.09.2005: İkinci Katip, Başkatip-Dışişleri Bakanı Özel Müşavirliği, Ankara 01.10.2000-15.09.2003: Üçüncü Katip, İkinci Katip-Tel Aviv Büyükelçiliği29.08.1998-01.10.2000: Ataşe, Muavin Konsolos-Cidde Başkonsolosluğu21.04.1998-29.08.1998: Araştırma Genel Müdür Yardımcılığı (Hukuk), Dışişleri Bakanlığı, Ankara29.03.1996-21.04.1998: Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı, Ankara15.03.1989-29.03.1996 : Araştırma Görevlisi, İktisat Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.

BüyükelçilikTürkiye - Hollan-da diplomatik ilişkile-ri 1612 yılında ilk Hol-landa Büyükelçisi’nin İstanbul’da görevlendiril-mesiyle başlamıştır. 2012 yılında diplomatik ilişki-lerin tesisinin 400. yıl-dönümü her iki ülkede çeşitli etkinliklerle kut-lanmaktadır. Hollanda’da ilk mukim Büyükelçi-miz Yahya Karaca Paşa 1856 yılında görevlen-dirilmiş olup, ilk yerle-şik temsilciliğimiz 1859 yılında faaliyete geçmiş-tir. Büyükelçilik konu-tu ve hâlihazırda Müşa-virliklerimizin bulunduğu bina 1938 yılında satın alınmıştır. Büyükelçilik Kançılaryası olarak kul-lanılan bina ise 1996 yı-lında satın alınmıştır.

Silahlı Kuvvetler Ataşeli-ği, Çalışma ve Sosyal Gü-venlik Müşavirliği, Din Hizmetleri Müşavirliği, Kültür ve Tanıtma Müşa-virliği, Ticaret Müşavir-liği, Ekonomi Müşavirli-ği, Emniyet Müşavirliği, Eğitim Müşavirliği, Ba-sın Müşavirliği ve Ada-let Müşavirliği Büyükel-çiliğimize bağlı olarak görev yapmaktadır.

T.C. Lahey B ü y ü k e l ç i s i görevi dolan

ve T.C. Malezya Büyükelçiliği'ne tayin edilen Uğur Doğan'ın yerine Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliğine atanan isim Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı görevini yürüten Sadık Arslan oldu.

Yeni büyükelçi Sadık Arslan için tarihi Noordeinde Sarayı'nda Hollanda Devleti tarafından bir program düzenlendi. Büyükelçi Sadık Arslan, Hollanda Kralı Willem Alexander'a güven mektubunu sunarak yeni görevine resmen başlamış oldu. Tören kıtası tarafından karşılanan Arslan, fotoğraf çekiminin ardından saraya girerek krala güven mektubunu sundu. Güven mektubunun sunumundan sonra büyükelçilik rezidansında gazetecilerle bir araya gelen Arslan, Hollanda Kralı Willem

Alexander ile yaklaşık 40 dakika süren baş başa görüşmesinin oldukça iyi geçtiğini söyledi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin her yönüyle iyi bir seyir izlediği-ni kaydeden Arslan, Hollanda gibi dost bir ülkede görev yapmaktan şeref duyduğunu ifade etti.

Hollanda'da yaşayan Türk top-lumunun başarıları, sorunları ve kaygılarının kendileri açısından önemli olacağına değinen Arslan, "Büyükelçilik olarak kapımız va-tandaşlarımıza her zaman açık olacak. Bana herkesi kucaklamak düşüyor" diye konuştu.

Bu yıl aynı zamanda Türkiye ile Hollanda arasındaki işçi göçü anlaşmasının 50'inci yıl dönümü-nün kutlanacağına vurgu yapan Arslan, sivil toplum kuruluşlarıy-la bu kapsamda bazı etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını dile getirdi.

Doğum Yeri ve Tarihi: Sivrihisar, 01.01.1968Medeni Durumu: Evli, 2 çocuklu

Öğrenim Durumu: Lisans Uluslararası İlişkiler, Ankara Üniv. Siyasal Bilgiler Fakültesi,1988

Yüksek Lisans (Ekonomi), Anadolu Üniversitesi,İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat, 1990

Yüksek Lisans (Siyaset Bilimi), Marquette Üniversitesi,Wisconsin/ABD, 1995

Oxford Üniversitesi (İngiltere) Diplomatik Etütler, 2006 Doktora (İktisat), Sosyal Bilimler Enstitüsü

Anadolu Üniversitesi, 2007

BÜYÜKelÇi SadıK arSlaN KiMdir?

Bir önceki görevi Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı olan ve geçtiğimiz haftalarda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Büyükelçiler Toplantısına katılan yeni büyükelçimiz Sadık Arslan'dan Hollanda Türk toplumunun beklentisi büyük.

Yeni Büyükelçimiz Sadık Arslan

Yer: Pathe RembrandtAdres: Velperplein 10 6811 AG ArnhemSaat: 18:45 - 00:00 uurBilet: Ön satış € 14,00 Kapı: € 16,50İrtibat: 0624- 71 89 60 0645 - 76 46 59

8 Şubat 2014

Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye nüfusunun 2013 yılında 2012’ye göre binde 13.7 artışla 76 milyon 667 bin 864 kişi olduğunu açıkladı. Nüfus artışındaki ivme geçmiş yıllara göre daha sınırlı. 20 ilin nüfusu ise 1 milyonun üzerinde çıktı. İşte nüfusu 1 milyonun üzerinde olan bazıları sizi çok şaşırtacak illerimiz:

Aydın 1 milyon 20 bin 957Van 1 milyon 70 bin 113K.Maraş 1 milyon 75 bin 706Balıkesir 1 milyon 162 bin 761Samsun 1 milyon 261 bin 810Kayseri 1 milyon 295 bin 355Manisa 1 milyon 359 bin 463 Antakya 1 milyon 503 bin 66Diyarbakır 1 milyon 607 bin 437Kocaeli 1 milyon 676 bin 202

Mersin 1 milyon 705 bin 774Şanlıurfa 1 milyon 801 bin 980Gaziantep 1 milyon 844 bin 438Konya 2 milyon 79 bin 225Adana 2 milyon 149 bin 260Antalya 2 milyon 158 bin 265Bursa 2 milyon 740 bin 970İzmir 4 milyon 61 bin 74Ankara 5 milyon 45 bin 83İstanbul 14 milyon 160 bin 467

Bu nüfus sizi şaşırtacak

HABER 24ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Gidiş

dönüş

Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.

YENi YılDA HOllANDA’DA KAlıcılıKİlk ve en büyük kazancımız sevdiklerimizin bi-zim mezarlarımızı ziyaret edebilmelerine imkan sağlayacağız. Bu sevdiklerimizin bizi anımsaya-rak dua etmelerini sağlayacaktır.

SEDAT ÇAKIR [email protected]

Bazen çocukların felsefi düşünceleri ye-tişkinleri geçiyor. Buna da şaşmamak gerek. Çocukların beyinleri ve zihni açık olduğun-dan tam kapasite çalışıyor. Bunun Hollanda’da kalıcılıkla alakası ne diye sorur olduğunuzu görüyorum.

Yıllar önce küçük kızım Soraya beş ya da altı yaşında iken bir gün bana geldi ve dedi ki “Baba, sen öldükten sonra da benim babam olarak kalacaksın”. Bu derin ve felsefi düşünce beni yıllarca meşgul etti. Bir bakıma bu düşün-ce kendi ölümünü düşündürttüğü gibi ölümün bir son olmadığı konusunda da yardımcı oldu.

Sonra yollarda gördüklerim ve yaşadıkla-rım bana ölümün de kişinin geride bıraktık-larına faydası olabileceğini gösterdi.

Çoğumuz yaşarken ölümle ilgili hazırlıklar yaparız. Bu maddi olarak baktığımızda çocuk-larımıza bırakacağımız miras olur, cenaze defin

sigortası olur, cami ve diğer hayır kurumlarına yaptığımız hayır olur. Manevi olarak da iba-det ederiz. Maddi ve manevi ibadetlerin en kuvvetli görüntüsü olarak da hacc'a gitmeyi arzu ederiz.

Sonra da öldüğümüzde mevcudiyetimizin biteceği yönünde bir düşünce içinde cansız vü-cudumuzun bir değeri olmadığını varsayarız.

Bir insanın ölümünden sonra da arkada bıraktığı maddi ve manevi varlığı dışında kendi cenazesi ile de düşündüğü dava için hareket etme kabiliyeti var.

Bu hareket kabiliyeti kişinin seçimini yap-ması ile başlıyor. Ölümünde faydalı olabilmesi için seçmek gerek.

Burada da Hollanda’da kalıcılık başlıyor. Hollanda’da Türk mezarlıklarının çoğalma-sı ve müslüman olarak gömülmenin yaygın-laşması için ölüm anında burada gömülmeyi

vasiyet etmek gerekiyor. Bir ülkede belirgin bir şekilde mezarların olması o ülkede varlığının sürmesini sağlıyor. Müslümanlar içinde en evlası ve en hayırlısı öldüğü yerde ve olası en kısa zaman dilimi içinde gömülmesi. Türkiye şartlarında bu ertesi günü akşam namazı öncesi. Hol-landa şartlarında 36 saatten önce gömülmen mümkün olmuyor ama yine de en geç altı gün içinde gömülmen ge-rekiyor. Yani Hollanda’da da İslami şartlara uygun olarak gömülmek mümkün.

Burada gömülürsek kaza-nacaklarımız nelerdir? Hayat hep kazanç etrafında dönüyor dimi?

İlk ve en büyük kazancımız

sevdiklerimizin bizim mezar-larımızı ziyaret edebilmeleri-ne imkan sağlayacağız. Bu sev-diklerimizin bizi anımsayarak dua etmelerini sağlayacaktır. Duaların bize yararı olacağı gibi dua edene de olacaktır.

Hollanda’da veya Almanya’da gömülme Türk-lerin ve müslümanların Avru-pa'daki varlıklarının mütema-diyen kalmasını sağlayacaktır.

Bu sizin ölümünüzden sonrada varlığınızın devamı-nı sağlayacaktır.

En az onun kadar önemlisi sizin ölümünüzden sonra en az 20 yıl daha topluma faydalı hareket etmesini sağlayacak-tır.

Yeni yılda anne ve baba-mızdan başlayarak sevdikle-

rimize hem kendileri hem de bizim ve çocuklarımız için bu-rada gömülmelerini sağlama-mız gerek. Yeni yıl herzaman yeni ve güzel işlerin başlangıcı oluyor. Bu yılda güzel bir baş-langıç yapalım. Unutmayalım ki ölümden sonraki hayat ya-şadığınız hayattan daha uzun olacaktır. Yeni yılda çocukla-rımızın felsefi düşüncelerine önem vermemiz gereken bir dönem, çocuklar geleceğimiz-dir. Bizim çocuklarımızda Hol-landa'daki geleceğimiz.

Mutlu yıllar. Mutlu 2014.Sedat Çakır Not: Bu bir ölüm yazısı de-

ğil kalıcılık yazısıdır.

Hollanda Dizayn Hafta-sı nedeniyle Türkiye'deki 4 farklı universiteden gelen 20 öğrenci Turkije İnstitu-ut tarafından düzenlenen “Hollanda–Türkiye İşge-liştirme Yarışması” kap-samında, ortak projeler geliştirdiler.

T.C. Rotterdam Baş-konsolosu Togan Oral ile

Hollanda’nın öndegelen dizayn firmaları yetkili-lerinin oluşturduğu jüri tarafından yapılan de-ğerlendirme neticesinde İzmir Dokuz Eylül Üni-versitesi ve Saxion Uni-versitesi öğrencilerince oluşturulan karma ekip tarafından hazırlanan proje birinci seçildi.

türk ve Hollandalı öğrencilerinden örnek çalışma

Merkezi Almanya’da bulunan Dünya Uygur Kurultayı’nın (DUK) Hol-landa teşkilatında, 15 Aralık 2013 tarihinde Haarlem’de düzenlenen kongre ile baş-kan ve yönetim kurulu de-ğişti. Kongrede DUK Japonya başkanı ve Doğu Asya Bölge

Sorumlusu İlhan Mehmut ve DUK Avrupa Sorumlu-su Ümit Agahi söz alarak, Hollanda’da yaşayan başta Uygur Türkleri olmak üzere Türk milletine önemli mesaj-lar vererek, birlik çağrısında bulundular.

dünya Uygur Kurultayı Hollanda teşkilatında yönetim değişikliği

1993 yılında ırkçılar ta-rafından Almanya’nın So-lingen kentinde, 5 Türk vatandaşımız yakılarak katledilmişti. Bu vahim olay, hemen Eindhoven’in

duyarlı insanları tarafın-dan bir yürüyüş ile protes-to edilmişti. Daha sonra, bu her yıl 24 aralık Noel arifesi akşamı düzenlenen bir Ba-rış ve Hoşgörü Yürüyüşü’ne dönüştü.

Aralıksız 21 yıldır devam eden bu yürüyüş, Hollanda ve hatta dünyada ilk ve tek olma özelliği taşımaktadır.

Barış ve Hoşgörü fener alayı

HABER25 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Facebook ve twitter sayfamızdan bizleri takip edebilirsiniz. Facebook.com/aydin.peksert twitter.com/AydinPeksert ve facebook.com/NIDA – twitter.com/NidaRotterdam.

,,

GELENEKSEL PARTİLER OY AVCILIğI PEŞİNDENiDA PARTiSi 2 NuMARASı AYDıN PEKSERT:

Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”

Her biri kendi dalında uz-man olan bu arkadaşları-mın içinde hukukçular, öğretmenler, müdürler, iş verenler, psikologlar,

kamu yönetimi uzmanla-rı, sosyologlar, bilgisayar

mühendisleri var

AYDIN PEKSERT:

Daha önce birçok müslüman çeşitli partilerden meclis üyeliğine seçil-diler. Ancak hem etkin olamadılar hem de seçmende çok belirgin hayal kırıklığı oluştu. Bunun nedenlerinin başında partilerinin tüzüğüne uymak zorunda olmaları gösterildi. Ancak şu da bir gerçek ki, reel politika, top-lumsal gerçekler kimi zaman ideallerle çatışır. siz bu sorunu nasıl aşmayı planlıyorsunuz?

Öncelikle insanımız bugüne kadar oy verdikleri kişi ve partilerden ne hayır gördüler, bunun muhasebesini yapmak durumundalar. Verilen sözler tutuldu mu, vaatler yerine getirildi mi, bunu lütfen sorgulasınlar, çünkü insanlarımız yıllarca kandırılıyor. İnsanlarımız şunu iyi bilmelidir ki eğer bir parti yabancı kökenli birini, mesela bir Türk’ü, partisinden aday gösteriyorsa bunun altında oy avcılığı yatmaktadır. Seçimden seçime, 4 yılda bir yüzünü gördüğümüz kişiler, kurum ve kuruluşlarımızdan, camilerimizden oy isterler ve seçimden sonra 4 yıl boyunca kaybolurlar. Seçimlerden önce Türkçe dilinde broşür bastırıp oy isterler, fakat seçimlerden sonra kendi partileri Türkçe konuşul-masını engellemek ister. Bu çok açıkça gösteriyor ki bu parti ve kişiler bizimle değil de bizim oylarımızla ilgileniyorlar ve bizi hiç umursamıyorlar. Cebinde benim oyumla bana karşı politika üretene ve benim sesim olmayana ben bir daha oy vermem. Nida Rotterdam bu haksızlık karşısında durmak için ve bu gidişata bir dur demek için sizlerin oylarınıza 19 mart seçimlerinde taliptir.AYDIN PEKSERT EMİN ERDOğAN

NİDA YEPYENİ

BİR PARTİ

"Ben eşcinsellerin eşitlik hakkının Hollanda'nın en hassas noktası olduğuna inanmıyorum. İnsanlarımız iş bulamıyor, öğrencilerimiz staj yeri bulmakta zorlanıyor ve okulunu diplomasız terk ediyor, toplumda sürekli aşağılanan ve hor görülen insanlar mutsuzlar, örtülerinden dolayı müslüman bacılarımız çoğu iş yerinden dışlanıyor. Asıl hassas konular bunlardır, suni gündemler üretip asıl problemleri görmemezlikten gelemeyiz."

sizce PvdA, CDA gibi klasik Türk oyu toplayan partiler Türkleri kullanıyor mu?

Kullanılan demek istemem, insan-larımız kandırılıyor. Kullanılanlar asıl o listelerde yer alan Türkler ve diğer yabancılar. Şayet insanlarımız oy ver-dikleri kişi ve partilerden hesap sora-mıyorlarsa, bu demek oluyor ki insanla-rımız kandırılmıştır. Şayet insanlarımıza güzel vaatlerde bulunuyorlarsa ve bu vaatler herzaman birer vaat olarak ka-lıyorsa, insanlarımız kandırılmıştır de-mektir. Şunu iyi bilelim, bir PvdA veya CDA veya başka bir parti, Türk meclis üyesine kalk derse o Türk meclis üyesi kalkmak zorundadır, otur derlerse otur-mak zorundadır. Eğer denileni yapmaz ise, bir sonraki seçimlerde o Türk’ü lis-tede görmeyiz, onun yerine başka kul-lanabilecekleri kukla bir Türk bulurlar. İnsanlarımız kime oy verdiklerini çok iyi bilmeli ve düşünmelidir.

Diğer partilerden boykot edilmeyi bekliyor musunuz?

Şu son zamanlarda Hollanda medyasını takip edenler çok net bir şekilde Nida Partisinin ne derece ciddiye alındığını ve bu genç ama tecrübeli oluşumun Hollanda politikasında ve özellikle Rotterdam politikasında nasıl ses getirdiğini görmüşlerdir. Sadece yerel medyada değil, ulusal medyada büyük yankı uyandıran Nida, gazetelerde tam sayfa haber olmuştur ve günlük 1,5 veya 2 milyon kişinin izlediği NOS Journaal’da dahi haber olmuştur. Bu denli ses getiren Nida Partisini boykot etmek diğer partiler için politik intihar olur, kendi kuyularını kendileri kazmış olur. Boykot onların bilecekleri bir şey, biz kendi işimize bakıyoruz.

Röportaj: Rabia KaramanFotoğraf: Fatih Karaman

nida’nın hedefleri neler? neden parti kurma ihtiyacı ve neden İs-lami bir parti kurma ihtiyacı his-settiniz?

Bizler, Nida Partisi kurucuları ola-rak, ayıran ve ayrıştıran değil, tam aksine bütünleyen, birleştiren ve toplumsal barış içinde hayatlarını idame ettiren bir neslin evlatları-yız. Geçtiğimiz şu son birkaç yılda maalesef görüyoruz ki ülkenin gel-diği kötü durumdan müslümanlar ve göçmenler sorumlu tutuluyor. Bu nedenle haklarımız gasp ediliyor, bü-yük bir ayrımcılık yaşanıyor ve yaşa-tılıyor ve faturalar biz müslümanlara çıkarılıyor.

Nida Partisinin ilk hedefi bu gasp edilmiş hakların iadesi için çaba sarf etmektir. Nida Partisi bizim sadece sesimiz değil, aynı zamanda gözü-müz, kulağımız, elimiz ve ayağımız olmak isteyen kaliteli insanlarla dolu. Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”.

rotterdam’a ne vaat ediyorsunuz ve ne gibi somut projeleriniz var?

Bizim politikaya girmemizin se-bebi boş vaatlerde bulunup bize oy verenleri kandırmak için değildir. Bizler öncelikle Allah’a olan inancı-mızla ve kendimize olan güvenimizle Rotterdam ve bütün Rotterdam'lı-lara güzel hizmetler sunacağımıza inanıyoruz.

Bu sebepten dolayı sokak sokak dolaşıp Rotterdam toplumunun so-run ve isteklerini topladık. Toplamış olduğumuz bu verileri şu an seçim proğramı olarak hazırlıyoruz ve in-şallah çok yakın zamanda bir basın toplantısı düzenleyip seçim progra-mımızı ve somut projelerimizi pay-laşacağız.

Şu kadarını söyleyebilirim ki bizler her zaman hayra motor, şer-re fren işlevi göreceğiz ve toplumun saadeti için ter dökeceğiz.

Bir azınlık partisi olarak bu va-atleri ne kadar gerçekleştirebilece-ğinizi düşünüyorsunuz?

Bir düzeltme yapma ihtiyacı his-sediyorum. Bizler bir azınlık partisi değil, bütün Rotterdam'lılara hitabe-den bir partiyiz. Çünkü adalet, eşitlik ve hizmetten yanayız. Bu saydıkla-rım herkese hitabeden şeyler. Çok iyi bilmeliyiz ki birlikten güç doğar. Biz bir olursak, iri oluruz, diri oluruz.

Bu partinin kuruluş süreci nasıl gerçekleşti?

Nida Rotterdam Partisini kurma planları yıllar öncesine dayanıyor, fakat kuruluşu bu zamana denk gel-di. Arkadaşlar arasında artık kendi işimizi kendimiz halletmemiz gerek-tiği kanaatine vardık ve 'Ya Allah Bis-millah' deyip Nida Partimizi kurduk. Daha önce belirtmiş olduğum arka-daş grubunda çeşitli etnik yapılar-dan arkadaşlarımız mevcut. Bunlar arasında Türk, Faslı, Pakistanlı, So-malili ve sonradan müslüman olan birçok Hollandalı kardeşlerimiz var. Her biri kendi dalında uzman olan bu arkadaşlarımın içinde hu-kukçular, öğretmenler, müdürler, iş verenler, psikologlar, kamu yöneti-mi uzmanları, sosyologlar, bilgisayar mühendisleri ve daha niceleri. Bu-nun yanı sıra eskiden çeşitli partiler-de yöneticilik yapmış olan ve başka partilerden istifa edip bize katılan arkadaşlarımız mevcut. Görüyoruz ki toplumun her alanından bizim davamıza inanıp bize destek veren kardeşlerimiz Nida Rotterdam çatısı altında birleşiyor.

Bu birliği oluşturmada veya mu-hafaza etmek için, bu aşamaya ge-lene kadar zor anlar yaşadınız mı?

Bu sorunuza çok kısa ve net cevap verebilirim: hayır, hiç zor olmadı. Kendi aramızdaki istişarelerimizde “insanlarımıza nasıl daha çok yar-dımcı oluruz” ve “insanlarımızın se-

sini nasıl daha iyi duyururuz” diye sürekli kendimizi sorguluyoruz. Bir nevi hayırda yarışıyoruz.

listenizde çeşitli milletlerden müslüman adaylar olduğunu söy-lüyorsunuz. şimdiye kadar müslü-manların yöneticisi olduğu bir çok kurumda birliği muhafaza etmek kolay olmamıştır. Hatta birçok müslüman yönetici şaibe altında kalmıştır. Hem etnik olarak hem de İslami akım olarak çok geniş bir yelpazeyi içine almayı hedef-leyen böyle bir oluşumda birliği nasıl korumayı düşünüyorsunuz, ne gibi önlemler aldınız? Birliği-nizin teminatı nelerdir?

Birliğimizin teminatı ümmet şu-urunun yerleşmiş olmasıdır. Birey-lerin siyah veya beyaz, Türk veya

Sürinam, kısa veya uzun olmaları gibi farklılıklara odaklanmaktansa, bizi yegane birleştiren şeye odakla-nıyoruz, yani dinimiz İslam’a. Bizi birleştiren İslam olunca, gerisi te-ferruattan ibarettir.

listeniz hangi isimlerden olu-şuyor?

Bildiğiniz gibi 19 mart’ta 2 seçim olacaktır, biri anakent be-lediyesi için, diğeri 'Deelgeme-ente' için (yeni adıyla 'Gebieds-commissie'). Nida Rotterdam’da 4 'deelgemeente’da seçimlere katı-lacaktır. Bunlar Delfshaven, Noord,

Charlois ve Feijenoord bölgeleridir. İsimler kesinleştiğinde kamuoyuy-la paylaşacağız.

listenizde ve yönetiminizde bayanlar var mı? Bayanlar ne ka-dar temsil ediliyorlar partinizde?

Listemizi belirlerken ilk önce kaliteye bakıyoruz. Sonuçta bizim için erkek ya da bayan olması fark etmiyor, hepimiz eşitiz. Yönetimi-miz şu an 4 kişiden oluşuyor ve bunlardan birisi bayan. Listeleri-mizde de bayanlar mevcut, hatta Delfshaven bölgesinde liste başı-mız bir bayandır.

19 Mart 2014’de yapılacak olan belediye seçimlerine katılacak olan Rotterdam’ın yeni yerel partisi Nida ile görüştük. Sorularımızı seçim listesinin 2. sıra adayı Aydın Peksert yanıtladı.

HABER 26ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Amsterdam Piri Reisplein'de Osmanlı

mimari tarzındaki Ayasofya (Westermoskee)

Camii inşaatı 4 Nisan 2013 tarihinde başladı

www.westermoskee.org

HABER27 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

İHH Hollanda olarak kaç yıldır yardımlaşma kampan-yaları düzenliyorsunuz?

IHH Hollanda 1993 yılın-dan beri Hollanda'da faaliyet-te olan bir yardım kuruluşu, Hollanda'da Türkler arasında bilinen en eski yardım kuruluşu. 1993'de Bosna savaşında mağ-durlara yardım etmek için ku-rulmuş bir yardım teşkilatı. İlk önce 1992 yılında Almanya'da bir grup genç tarafından IHH ku-ruluyor, 1993'de de Hollanda'da bir grup genç Hollanda kanunu-na göre uluslararası insani yar-dım kuruluşu olarak kuruyorlar ve oradan başlayan serüven 20 yıldır devam ediyor. 2013 Ekim ayında 20 yılımızı doldurduk el-hamdülillah. IHH'mız bu 20 yıl zarfında özellikle ilk seneleri ve son beş altı senedir çok ak-tif. Bugün bir milyon Euro'nun üzerinde yardım bütçesiyle aşa-ğı yukarı 20 ayrı ülkede yardım çalışması yapıyor.

Bu yardım çalışmaların arasında neler var?

Bizim en çok önemsediğimiz başta yetim çalışmalarımız var. Bir çok ülkede 921 civarında ye-time bakıyoruz. Bu yetimlerin yanı sıra bu ülkelerde yetimha-neler yaptırıyoruz. Etiyopya'ya da Sierra Leone'de yetimhane yaptırdık mesela, orda da ye-

timlerimiz kalıyor. Yetimlerimi-zi hem eğitmek hem de onların barınmalarını sağlamak için bu kurulumları yapıyoruz, tabii ki yardım severlerin hayırlarıyla. Bu yetimlerle ilgili son güncel gelişmelerimizi hem yazılı, hem de görüntülü olarak, yetim ba-kan ailelerimize ve bize gönül vermiş yardımseverlerimize an-latıyoruz. Aylık 30 Euro karşılı-ğında bir yetime katkıda bulu-nabiliyoruz, yani Hollanda'dan bir kişi veya bir aile 30 Euro ver-diği zaman mesela Bangladeş'de bir yetime yardım etmiş oluyor. Bu para bir yetimin yüzde yüz bütün ihtiyaçlarını karşılamış olmasa da, onun okul ve gün-lük yemek-içecek ihtiyaçlarını karşılamış oluyor.

Önemsediğimiz projelerden ikincisi su kuyuları projeleri. Bu da önemli bir ihtiyaç, özellikle Afrika'da her türlü su, Bang-ladeş, Pakistan gibi ülkelerde temiz su sıkıntısı hat safhada. Biz bu su kuyularını açtırarak binlerce insana temiz su ihtiyacı sağlamış oluyoruz ve orada bu suyu; yemek, içme, temizlenme gibi günlük her şeyde kullanı-yorlar. Bu kuyuları yine spon-sorlarımız aracılığıyla yaptırıyo-ruz. Pakistan'da 450 Euro olan su kuyuları Bangladeş'te 550 Euro ama Afrika'ya geldiği za-

man malzeme ve ulaşım pahalı olduğu için 1300 Euro'dan 3600 Euro'ya kadar bir su kuyusunun maliyeti değişebiliyor. Bir su ku-yusundan çevredeki binlerce in-san yararlanabiliyor. Biz de bu su kuyusunu takip ediyoruz, bit-tiği zaman kontrole gidiyoruz. Özellikle Ramazan ve Kurban çalışmalarımızda rutin olarak hem yetimlere yardım, hem de su kuyularının açılışını yapıyor, fotoğraf ve video çekimleri ya-pıyoruz. Her su kuyunun üstü-ne de hayırsever kardeşimizin istediği isim yazılıyor.

Ziraat projelerimiz kapsa-mında, Gazze'de zeytin ağaçla-rıyla başladığımız kampanya-mızı Uganda'da papaya, mango ve ananas gibi ağaçlarla devam ettiriyoruz. 1 Euro karşılığında vatandaş bir fidan bağışlamış oluyor. Geçen sene Uganda'da 17 bin tane fidan dikimini ger-çekleştirdik. Mango, papaya ve ananas fidanları, oradaki bir fa-kirin beş-altı sene sonra elde et-tiği ürünleri satıp gelir sağlaya-cağı bir pozisyona gelmiş oluyor.

Eğitim projeleri de düşün-dünüz mü?

Eğitim projelerimiz var.Pakistan, Sierra Leone ve Etiyopya'da okullar yaptırdık. Bu okullarımızda da yine fakir ve yetim öğrenciler okuyor. Okullar dışında yine, Balkanlar'da olsun, Pakistan'da olsun, kırtasiye yar-dımlarımız oluyor. Malatyalılar Platformu ile Türkiyemiz'de Ma-latya'daki bir köyde bilgisayar-lar dağıttık. Eğitim çalışmalarını da bu şekilde devam ettiriyoruz.

Acil gıda kampanyası da yapıyoruz. Mesela geçenlerde Filipinler'de felaket oldu ve he-men orada acil gıda kampan-yası yaptık, bir arkadaşımız oraya gitti ve Filipinler'de hem gıda, hem de elbise dağıttılar binlerce aileye. En son da yine Gazze'de felaket oldu, oradaki partnerlerimiz aracılığıyla da-

ğıtımlarda bulunduk. Bir baş-ka çalışma da, Hollanda'daki mültecilere geçen yıl Ramazan ayında çeşitli yardımlarımız ve bir de Türkiye'deki kamplarda yaşayan Suriyeli'ler için yardım çalışmalarımız oldu.

Acil gıdalarda tabii ne zaman ne olacağını bilmediğimizden dolayı her zaman hazırlıklıyız. Dünyanın herhangi bir yerinde felaket olduğunda oraya hemen gıda ve elbise çalışmalarına baş-lıyoruz. Kampanyayı başlatıyo-ruz ve elimizdeki imkanlarla da biz müdahale yapıyoruz. Kam-panyadan gelen paralarla da elimizdeki fonları yine takviye yapmış oluyoruz.

sağlık olmazsa olmaz de-ğil mi?

Sağlık projelerimiz hayat de-mek. Özellikle Türkiye'de çok önemli çalışmalar yaptık, hem-şeri dernekleriyle Karamanlı-larla, Sivaslılarla, Samsunlular-la, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde engelli akülü arabalar dağıttık. Oradaki insanlara çok önemli bir hizmet oldu. Arabalar tırla-ra yüklendi ve Türkiye'ye nak-ledildi. Hemşeri derneklerimiz bize başvurdukları zaman onlar iki tane araba koyuyorsa biz de bir tane daha araba parası koyu-yoruz. Hollanda'dan o arabaları temin edip Türkiye'ye gönderi-yoruz.

Somali'de de katarak projesi başlattık. Geçen sene 330 Soma-liliyi Mogadişu Göz Kliniği'nde katarak ameliyatı yaptırdık. 60 Euro gibi küçük bir meblağ ile gariban insanların yaşamlarını değiştirdiğimizi zannediyorum.

Öte yandan Sosyal Destek Pro-jelerimiz var, fakir genç evlendir-me, evleri yıkılanların evlerini yapma, sünnet olamamış çocukla-rı sünnet ettirme gibi projelerimiz oluyor. Bu projeler kapsamında da Kırgızistan'da yine 20'ye yakın çiftimizi evlendirdik, 500 çocuğu-muzu sünnet ettirdik.

kurbanda da aktifsiniz? Bu yıldan itibaren Kurban

çalışmalarımızı biraz değiştir-dik. Her ülke için ayrı bir Kurban fiyatı belirledik. 65 Euro'dan başlayan fiyatlar 230 Euro'ya kadar ülke ülke değişebiliyor. En son kurban bayramında 20 ülkede kurban çalışmalarını yaptık. Yeni sistemle birlikte kurban yardım çalışmalarımız yüzde 25 ila 30 arasında bir ar-tış gösterdi. 4000'e yakın sadece Hollanda'dan kurban topladık ve onları binlerce aileye ulaştır-mış olduk.

Yapısal olarakta, daha otur-muş, kurumsal bir kimlik ka-zanabilmek için yönetimimizi çeşitlendirdik ve 2014 yılını da atılım ve gelişme yılı olarak ilan ettik. Hemen bunu ilk nişanesi olarak gecen yılın son ayların-da yürütme kurulu üye sayısını arttırdık ve 8 kişilik bir yürütme kurulu oluşturduk. Genç ama tecrübeli arkadaşlarımızın 5 tanesi ile yönetimimizi takviye ettik. Şu anda 3 kişilik yönetim kurulu ile 8 kişilik bir yürütme kurulumuz var ve yaş ortala-ması da 30 civarlarında. Hepsi burada yetişmiş, iki dil bilen arkadaşlar. Bu arkadaşlarımız zaman zaman Hollanda IHH'nın yurtdışındaki yardım faaliyetle-rine katılmış arkadaşlardır.

Takım çalışmasına önem veriyorsunuz demek ki?

Biz hiç bir işimizi sansa bı-rakmıyoruz ve planlı bir şekil-de çalışmalar yapıyoruz. Yardım çalışmalarımızı profesyonel bir şekilde yürütmekle meşgulüz. Her ülkede bir tane partnerimiz var, bunlar yıllardır çalıştığımız güvenilir partnerlerimiz. Bu-nunla birlikte bunlarla hiçbir kontratımız yok. Her çalışma için bir kontrat yapıyoruz, biz kendilerine de söylüyoruz, bi-zim işimiz ne kadar düzgün bir şekilde yaparsanız bu yardım çalışmaları güven çerçevesinde

devam eder ve biz sizinle çalış-mayı devam ettiririz. Yoksa her zaman partner değiştirme hak-kımız ve kendi irademiz var. Biz bu arkadaşlarımızla bulunduk-ları bölgelerde onların dürüst-lüğüne, çalışma potansiyellerine bakarak yıllardır çalışıyoruz. Biz bu kurumlarımızı her zaman de-ğiştirme ve denetleme hakkına da sahibiz. Bir proje yapacağı-mız zaman, mesela diyelim ki hangi ülkede olacaksa on tane su kuyusu açtıracağız, partner kuruluşumuz bize proje yol-luyorlar. Biz bu projelerimizi inceliyoruz ve yönetim olarak onaylarsak onlara banka aracı-lığıyla ödemelerimizi yapıyoruz. Sonra projenin her türlü altyapı-sı hazırlandıktan sonra o ülkeye denetlemeye gidiyoruz, resim-lerini fotoğraflarını çekiyoruz, istediğimiz gibi yapılmış mı diye kontrol ediyoruz ve bu fotoğraf ve görüntülerle birlikte hayır sa-hibine rapor veriyoruz.

Her şeyimiz resmi. Bağışla-rın yüzde 10 civarı elden geli-yor ama tabii bunlar da resmi makbuz karşılığı oluyor. Çünkü vergi dairesi tarafından kamu yararına bir kurum olarak kabul edildiğimizden ANBİ'miz var. Bu sayede bize yardım veren hayır-severler sene sonunda vergi ia-desi alabiliyorlar.

Bu şekilde düzenli bir çalış-mamız var, bundan kesinlikle taviz vermiyoruz. Çünkü yarın öbür gün her yerde başımızın ağrımaması ve yaptığımız işin dürüst ve düzgün bir şekilde her yerde raporunu hesabını verebilmemiz adına bu bizim için çok önemli. Kayıtlarımızın hepsi sağlam, zaten muhase-becilerden ve mali müşavirden onay alıyoruz ve yine website-mizde o senenin ne kadar yar-dım gelmiş, hangi kalemlerde nereye harcanmış, muhasebe masraflarımız nelerdir, hepsini yayınlıyoruz.

IHH Hollanda: 20 yıllık bir serüven

Hollanda İHH olarak tamamen bağımsız mısınız?

İnsanlar nereye bağlısınız diye çok soruyorlar. Biz Hollanda IHH olarak tamamen bağımsızız, ne gayri-resmi

ne resmi hiç bir grup, oluşum, cemaat ve cemiyetle bir birlikteliğimiz yok. Sadece bize gönül vermiş olan insan-lar ve yardım severlerimiz var, onlar-la birlikte çalışıyoruz. Hollanda İHH

hiçbir şeye taraf değildir. Sadece maz-lum, mağdur ve yetimlerden taraftır. Hepimizin kendi kişisel düşünceleri olabilir, herkesin bir aidiyeti olabilir ama kurumsal olarak tamamen res-mi veya gayri resmi olsun tamamen bağımsız bir şekilde bir yapılanmamız mevcuttur. Bunun altını iyice çizelim.

Türkiye'ye nasıl bir yardım yapı-yorsunuz? Öğrenci bursları mesela.

Aslında biz bu kapıyı açmadık, çünkü bu kapıyı açtığınız zaman bu çok farklı yerlere çekilebilecek, çok insanların akrabayı taallukattan tu-tun istekleri olabilecek ve insanları zor durumda bırakabilecek bir konu olduğu için açıkçası buna biz hiç gir-medik. Öğrencilere burs konusunu bu şekilde dondurduk. Bir de, biz vatan-daştan hangi amaçla para aldıysak, öyle çalışmak durumundayız. Va-

tandaş dese ki bize: "Ben Türkiye'de bir fakire burs vermeniz için aylık şu kadar veriyorum" biz o fakiri bulur, bursunu veririz. Dolayısıyla yardım-severimizin talebi bizim yardım çalış-malarımız şekillendirmektedir, yoksa bizim ekstradan harcayacak çok fazla paramız yok.

Aylık sabit yardım yapan kaç üyeniz var?

Bize 1200 kişi sabit yetim aidatı veya aylık aidat ödüyor, bir şekilde bize aylık sabit olarak para ödeyen, yardım yollayan insanlarımız var. Her ay 33.000 Euro sabit yardım ge-lirimiz oluyor. Bunun yanı sıra tabii kampanya dönemleri var, Ramazan ve Kurban'da bu hayırlar artıyor ve 200.000-300.000 Euro'luk projeler oluyor. Bir de acil durumlar olduğunda hemen kampanya başlatıyoruz ve o ay beş-on bin Euro ek yardım gelebiliyor.

İleriye dönük bir yardım kuruluşu olarak ne tür çalışmalarınız var?

Önümüzdeki beş yıl içerisinde daha iyi bir kurumsallaşma açısından, idareci ve yönetim kadrosunu daha da genişleteceğiz ve bürolarımızı daha genişleteceğimiz ve yeni yardım ka-lemleri oluşturmak için yeni düşünce-leri alacağız, beyin fırtınası yapacağız. Dünyanın başka ülkelerine, daha farklı ülkelerdeki sıkıntı çeken kardeşleri-mizin fizibilitesini çıkartacağız. Bizim çalışmadığımız ülkeleri de portfolyo-muza almayı düşünüyoruz.

Son olarak, şu anda Rotterdam'da bir hanım kolları şubemiz var. 3-4 şehirde temsilcilerimiz bulunuyor. Hollanda'nın tüm şehirlerinde tem-silcilik veya şube adı altında çalışma-lar yapmayı hedefledik, bu doğrultuda çalışıyoruz.

"Bize gönül vermiş olan insanlar ve yardımseverlerimiz var"

HABER 28ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Den Haag'da yaşayan Alparslan Bayrak (23) dövizli askerlik imkânı

olmasına rağmen, kendi isteği üze-rine 12 ay askere gitmek isteyerek Türkiye’ye gidecek. Ailesinin düzen-

lediği yaklaşık bin kişinin katıldı-ğı törenle ilahi ve türküler eşliğin-de askere uğurlandı.

Aslen Giresun Tirebolu’lu olan Alparslan Bayrak Leiden doğumlu. Düzenlenen tören ile askerliğe resmen ilk adımı attığını söyleyen Alparslan şöyle konuştu, “Dizayn eğitimimi tamamladım. Kendi kararım ile askere gidiyorum. 12 ay askerlik

yapacağım. İnşallah benden sonra daha çok gidenler olur. Gideceğim şehir henüz belli değil neresi olursa olsun giderim, canım feda vatanımız için" dedi.

Oğluyla gurur duyduğunu be-

lirten baba Yahya Bayrak, 38 yıldır Hollanda’da yaşadığını ve en küçük oğlunun ısrarları üzerine 12 aylık askere uğurladıklarını söyledi. Arka-daşlarının hayretle karşıladığını söy-leyen Yahya Bey, “Olgumu askere yol-layarak vatanıma olan borcumu bir nebze ödemiş olurum İnşallah” diye konuştu. Anne Münevver Bayrak, "Bu onuru yaşattığı için oğlum Alparslan ile gurur duyuyorum. Çocuklarımızı vatan sevgisi ile yetiştirdiğimiz için gururluyuz. Vatana ve millete hayırlı olsun" dedi. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı ziyafet ve uğurlama şölenin-den sonra Aplarsan Bayrak dualar ve temenniler eşliğinde uğurlandı.

en büyük asker bizim asker23 YAŞıNDAKi AlPARSlAN BAYRAK KENDi

iSTEği ÜZERiNE 12 AY ASKERE GiDEcEK

CezaÖğretmen iki öğrencisine kızar ve

ellişer kez adlarını yazmalarını söyler.Öğrencilerden biri bu karara itiraz

eder:-Öğretmenim, bu çok büyük bir

haksızlık değil mi?-Neden haksızlık olsun ki?-Onun adı Ali, benim ki ise Abdur-

rezzak... "

PilotUçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakır-

köy Akıl Hastanesi'nin üzerinden ge-çerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verir pilot:

-Başhekim kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl saşıracak!..

Peşin paraNasrettin Hoca tarlada uğraşırken

birden alacaklısı gelmiş. "Nasrettin Hoca, paramı ne zaman ödeyeceksin." demiş. Nasrettin Hoca'da"şu görüğün bölgeden devamlı koyunlar geçer. Ora-ya bir tel örgü takıcam, takılan koyun yünlerini de satıp sana borcumu öde-yeceğim." demiş. Adam da haklı olarak gülmüş. Nasrettin Hoca buna karşılık adama "Ne oldu köftehor.Peşin parayı görünce gülersin demii!" demiş.

PapağanBir adam bir gün bir petshopa girer

ve kendisine en yakın duran papağanı gösterek:

-Pardon bunun fiyatı nedir diye sorar-10.000 Euro efendim.-Neden bu kadar pahalı peki?-Efendim o 300 tane kelime biliyor.Biraz uzaktaki papağanı işaret ede-

rek:-Peki bunun fiyatı nedir?-20.000 Euro efendim.-Peki bu neden pahalı?-O aynı kelimeleri hem ingilizce hem

türkçe söylüyor.Onun yanındaki papağanı göstere-

rek: -Bunun fiyatı nedir?-30000 Euro efendim, bu da kelime-

leri her dilde söylüyor.Adam biraz daha bakındıktan sonra

dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor:

-Bunun fiyatı nedir?-100.000 Euro efendim.-Bunun özelliği nedir?-Valla bu pek konuşmuyor ama ora-

daki 3 papağan buna "hocam" diyorlar!

FıKRA KÖŞESibULmaCabULmaCaUSTALARIiŞ baŞIna! Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz

Mutluluk Onaylama sözü Eski bir ölçek SırlarAdam öldüren Sodyum imi

(Resim) Yeni Büyükelçimiz

Sahne oyunu Askeriye yük atı Bir geyik

Kuruluşsimgesi

Asker Uzaklık

Bir bayanismi

Sığınmakeklemek

Mühendis kalemi

52 oyunundagrup

Açık aleni

BeyazÖrnek, eş Son harf

Karışık renkli

Baston Duman lekesi

Uzaklıkanlatır

Gaziantepilçesi

Simgesi Ni olanNazi hücum

kıtasıRaylı bir taşıt

Soya çekimİlk harf

KayaMısır'dayarımada

Kırmızı Şehir

Diğer, öteki Suİnanılmasıgereken

Utanmaduygusu

Kanunsuz Çoban

Şaşma sözüİnce demir

Kir iziSatrançta hamle Oran

Devrik MısırCumhurbaşkanı

Ayak direme

Cümle sonunakonur

Genişlik

Mağara İkili

Corendon Yöneticisi

(Alt Resim)

BirdenbireÇare Boş söz

Hisli duygusal

İsviçre'de bir göl Tümör

Istanbul Elektrik Tren

TroleybüsKükürt imi

Fiyat koymaKıymetli eski

eşyaHaram yiyen

eşkiya

Eski dildeeğitim

Bir notaAt yavrusu

Savaş aracı Bükülmüş demir

Yerleşik yerindışı

Olmaktan emir

Yaylı ve tekerlekliulaşım güzergahı

Kıymet derecesiBorsada bir

terimBir besin

Küçük bitki Alan

Sadece

Satrançta kıymetli taş

Azarlama Tokat sesiÇocuk korkutma

sözüTümör

İlave Uzaklılk işareti

52 kağıtoyunu

Bakırın imi

KardeşTürkiye'de birhaber kanalı

HabeR'in böyleSİ

HABER29 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Rotterdam Prins Alexander semtinde Dönerhouse lokanta-sının açılışına katılan Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral çalışma önlüğünü giydi ve açılışa katılan misafirlere döner keserek mekan sahibine jest yaptı. Yemekler hakkında isabet-li yorumlarda bulunan Togan Bey 'damak tadı' gayet yerinde.

Arnhem'de yeni açılan De Gastronoom lokantası renkli bir açılış töreniyle hizmet vermeye başladı. Açılışa çok sayıda işadamı ve Arnhemli vatandaş katıldı.

HOTİAD'ın düzenlediği Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi semi-nerinde tanınmış işadamları Hollada Türk Basınını yakından takip ettiklerini gösterdiler.

Rotterdam Mevlana Camii yeni bir uygulama başlata-rak, insanların kullanmadıkları ikinci el kiyafetlerini toplama noktası açtı. Caminin avlusunda bulunan bu kıyafet toplama noktasına gelen kiyafetler her ay sa-tılarak camiye yardım oluşturuluyor.

Rotterdam Anadolu Camii haftasonu eğitiminde çocuk-lara İslami çerçevede çevre temizliği hakkında uygu-lamalı bilgilendirme dersi verildi. Camii yönetiminin Feijernoord Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğü uygula-ma çevre halkından çok olumlu tepkiler aldı. Anadolu Camii yöneticilerini bu duyarlılıklarından ötürü tebrik ediyoruz.

Köşe yazarımız Ahmet Suat Arı ve gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman, Simit Sarayı Bijerlandselaan'ı kahvaltı ve sohbet bahane diyerek ziyaret ettiler. Mekan sahibeleri Saadet Koral ve Zeynep Yılman'ın meşhur misafirperverliklerine bizzat tanık oldular.

Harderwijk HDV Camii'nin açılışında Ayhan Tonca, Kasım Akdemir, Mustafa Gökmen, Mehmet Demir

Rotterdam Başkonsolosluğu özel bir çalışmaya imza attı. Engelli vatandaşlar için yapılan konsolosluk binasındaki yeni giriş, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ve geçtiğimiz günlerde terfi eden Konsolos Aslin Savran, gazetecilerin de katılımıyla bu hizmetin açılışını yaptılar.

Patron Mutlu Son İstiyor filminin Rotterdam gala gös-teriminde filmin başrol oyuncularıyla buluşan gazete-miz reklam müdürü Nur Öztürk, oyuncularla sohbet etme firsatı buldu.

Rotterdam'da Şahan Supermarketler zincirinin yeni lo-kasyonu ve 4. şubesi bir törenle açıldı. Vecih Er: "Hollan-danın Türkler tarafından işletilen en büyük marketlerin-den 2000 metre karelik bir alanda.Krizi şansa ceviren iş adamlarımız".

Avukat Nazmi Türkkol bir basın bildiriyle: 'Avrupta Türk Avu-katları Birliği'nin (EATL) eğitim faaliyetleri kapsamında 23-27 Ocak 2014 tarihleri Fransa’nın Stazburg kentinde 1963 Ankara Anlaşması konulu bir eğitim semineri düzenledi. Hollanda, Bel-çika, Fransa ve Lüksemburg’dan birçok avukat ve hukukçuların katılımıyla gerçekleşen program öncesi katılımcılar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini (AHİM) ziyaret ettiler.' diye duyurdu.

Gazetemiz Reklam De-partmanı Müdürü Nur Öztürk, İstanbul'da HA-BER TÜRK kanalı haber spikeri Buse Biçer'le canlı yayın öncesi keyifli dakikalar geçirdi.

Gazeteci Burha-nettin Carlak`a, Azerbeycan'ın Lahey'deki büyükel-çiliğinde Hemreylik (dayanışma) günü münasebeti ile Azerbeycan`ın tanı-tılması yönündeki faaliyetleri ve STK çalışmalarından dolayı Azerbeycan Benelüks Kong-resi Başkanı Sahil Gasimov tarafından plaket verildi.

Fotoğrafınızı

gönderin

yayınlayalım

HABER 30ŞUBAT / FEBRUARI 2014

COLOFON

Adres:Laan op Zuid 915b 3072 DB Rotterdam Nederland

Hoofdredacteur(Genel Yayın Yönetmeni)İbrahim Karaman ibrahim @h aber.nl

Redactie: (Yayın Kurulu)Mehmet GüzelyurtRabia KaramanÖzlem Hasip

Art Direction & Fotografie:M. Fatih Karaman fatih@h aber.nl

Advertenties Office: 010-2 900 900Nur Öztürk / [email protected] 68 79

Interviews & Correspondenten:Özlem HasipMerve KaramanAyşe ÖzkayaKeziban Karaçor

Repr. AmsterdamAli Andal

Repr. EindhovenAli Yücel

Repr. LimburgMuzaffer Bozaslan

Repr. İstanbulDr. Hüseyin Keleş

Abonnementen:abone@h aber.nl

e-mail & website:info@h aber.nlwww.h aber.nl

HABER

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık Derneği, men-suplarının yaşamlarını ko-laylaştırmayı ve bilinçli bir toplum oluşturmayı hedef-leyen Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği (HBTTKDD) ta-rafından bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada toplan-tının sonuçlarını, Den Haag

Batı Trakyalılar düzenli toplantılara devam dedi

ROYAl MODE HuıS GÜZELLİK ÖZEN İSTER

Hayalindeki abiye ya da gelinliği bulamadın mı? Üzülme!

Royal Modehuis'ın 400 m2'lik geniş mağazasında

hayallerinin kıyafetini bulabilirsin...

Gelinlik, abiye,

damatlık, sünnetlik,

bindallı ve farklı

ortamların kıyafeti

için Royal'e gelin

Groene Hilledijk 221A 3073 AG RotterdamTel: 010-848 95 00www.royalmodehuis.nl

Vedat Gültekin ve Yorgun Herakles omuz omuza

Türkiye'nin büyük çabaları sonucu, Rusya, Avusturya, ABD, Danimarka, İngiltere, İsviçre, İtalya ve Fransa gibi ül-kelere yasadışı yollarla çıkarılmış tam 4 bin 143 eser son 10 yılda iade edildi. Hiçbir silahın işlemediği Nemea Aslanı'nı boğarak öldüren Herakles'i, asasına dayanmış dinlenirken anlatan ''Yorgun Herakles'' heykeli de yurt dışına kaçırılan eserlerden biriydi. Amerika'da Boston Güzel Sanatlar Mü-zesinde yer alan Herakles Heykeli'nin üst yarısı 2011 yılın-da Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyetin bulunduğu uçakla, ABD'den Türkiye'ye getirilmişti. Antalya Müzesi'nde sergilenen ''Yorgun Herakles'' heykelini tam 315 bin 208 kişi ziyaret etti. Eskilere taş çıkartacak kadar yeni sakal bırakan Vedat Gültekin de heykelin sembolik replikatörlerinden biri olan Yorgun Herakles'i ziyaret edip bir süre böyle yaslandı.

Utrecht Turizm Fuarı Türkiye standı resepsiyo-nunda sahne alan sanatçı Müge Alpay, davetlilere keyifli dakikalar yaşattı.

Turizm Fuarı'nda canlı canlı

Mercan Balık Sarayı sahibi Abdul Uy-rum, 25 aralık'ta Noel Bayramı gününde ailesi ile birlikte Hollandalı komşusuna süpriz bayram ziyaretinde bulundu.

Noel Bayramında kahvaltı ziyareti

national and international debt collection & payment solutions

Gentle Incasso

1999dan beri

Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında

daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Tel: 075 - 771 46 36Fax: 075 - 635 70 49

[email protected]

Gentle Incasso

1999' dan berihizmetinizdeyiz

Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tahmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.

Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkeme-ye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim isimizdir.

İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme suresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da isletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.

National and international debt collection & payment solutions

Belediyesi’ne ve Hollanda Devlet Birimleri'ne sunacaklarını aktarıldı.

Londra'dan Güney Afrika'ya giderken Twitter hesabından ırkçı bir şaka ya-pan Justine Sacco, 12 saatlik yolculuğun ardından uçaktan indiğinde, dünyanın dört ya-nından sert tepkiler alan biri haline geldi.Bİr TwEET ATTI, HAyATI AlT üsT OlDU

Uluslararası bir şirket-te halkla ilişkiler direktörü olarak çalışan Justine Sacco, yazdığı bir tweet yüzünden dünyanın dört bir yanından yüz binlerce insanın tepki-sini çekti, gazete ve televiz-yonlara haber oldu, işinden de kovuldu. İngiltere'nin

başkenti Londra'da yaşayan Justine Sacco, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yapacağı se-yahati, sosyal medya sitesi Twitter üzerinden, şakacı bir dille duyurmaya karar verdi. Twitter'a, "Afrika'ya gidiyo-rum. Umarım AIDS olmam. Şaka şaka. Zaten beyazım!" cümlelerini yazan Sacco, tele-fonunu kapattı ve uçağa bindi.

Sacco'nun tweeti ilk başlar-da sadece birkaç kişinin eleşti-risine hedef oldu. 200 takipçili Sacco'nun ırkçı içerikli yazısı paylaşıldıkça, aralarında ün-lülerin de bulunduğu binlerce kişinin tepkisini çekti. UÇAkTAykEn İşTEn kOVUlDU

Bu durum, uçakta olduğu için olayın farkında olmayan ve hiçbir açıklama yapamayan Sacco'nun çalıştığı firmanın da dikkatini çekti. Birkaç saat içinde

dünyada en çok konuşulan konulardan biri haline gelen genç kadının yazdıklarını ve kamuoyu baskısını gören şirket yetkilileri Sacco'yu kovmaktan başka çare bulamadı. Güney Afrika'nın en büyük şehri Cape Town'a inen Sacco telefonunu tekrar açtığında tam bir şok yaşadı. 12 saatlik uçuşu boyunca tatsız tweeti dünyanın dört bir tarafına ulaşmış, yüz binlerin tepkisini çekmiş hatta çalıştığı firma kendisini işten bile atmıştı. Yazdığı birkaç cümle yüzünden hayatının alt üst olduğunu gören kadın tweeti sildi. Facebook, Instagram hesaplarını kapattı. Genç kadın, son derece üzgün olduğunu bildiren ve tüm dünyadan özür dileyen bir röportaj verse de işine ve sosyal medyaya geri dönemedi.

Tweet deyip geçmeHABER31 ŞUBAT / FEBRUARI 2014

HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014