ARALIK - Ocak 2012 Sayı:8Hazırlayan: Ali Altınkaya - medya kulübü öğrencileri

editör:Harun Demir

ALTIN NESİL’İN “DÜNÜ BUGÜNÜ”ÖĞRETMENLER GÜNÜ YEMEĞİNDE BULUŞTU

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, her yıl olduğu gibi bu yıl da Okulumuz öğretmenleri İnegöl Park Otel’de düzenlenen yemekte buluştular.Altın Nesil Okulları Genel Müdürü Necati BARIŞMAN, Lise Müdürü Mesut MUTLU ve İlköğretim Müdürü Orhan TOKER ile Altın Nesil Okullarında halen görev yapan öğretmenlerle geçmiş yıllarda çalışan öğretmenler bir araya geldi. Türkçe Öğretmeni Canan ERDAL’ın okuduğu şiirlerle başlayan program Necati BARIŞMAN açılış konuşması ile devam etti. Konuşmasında Altın Nesil Okullarının başarısından bahseden Necati BARIŞMAN, bu başarıda emeği geçen tüm öğretmenlere teşekkür ederek onların Öğretmenler Günü’nü kutladı. Konuşmanın ardından yemeğe geçen öğretmenler, bu sırada sohbet etme fırsatı buldu. Eski öğretmenlerle halen görev yapan öğretmenlerin tanışıp sohbet ettiği gecede Altın Nesil Okullarının dünü ve bugünü de değerlendirildi. Öğretmenlerin Altın Nesil’deki fotoğraflarının da gösterildiği gecede keyifli anlar yaşandı.Yemeğin ardından geceye katılan tüm öğretmenlere, yönetim tarafından çiçek verilerek bu güzel günleri bir kez daha kutlandı. Altın Nesil Okulları’nda uzun yıllar görev yapan öğretmenler, sahneye davet edilerek birlikte pasta kestiler. Geceyi unutulmaz hale getirmek adına birlikte fotoğraf çektiren öğretmenler Altın Nesil anı defterini de doldurarak okulla ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştı. Güzel anların yaşandığı gece, bir sonraki yıl tekrar görüşmek üzere son buldu.

EĞİTİM KOÇLUĞUNDA AİLENİN ROLÜ SEMİNERİ

AYIN ÖĞRENCİLERİ SEÇİLDİOkulumuz ilköğretim, ikinci ka-deme ve lise öğrencilerinden, her sınıf seviyesinden bir öğrencimiz Ekim-Kasım ayı değerlendirme-lerine göre okul içi ve okul dışı sorumlulukları açısından gös-terdikleri örnek davranışlar ne-deniyle, Onur Kurulu, Okul Mec-lisi, Branş Öğretmenleri ve Okul İdaresi’nin ortak kararıyla ‘Ayın Öğrencisi’ seçilmişlerdir. Öğrencilerimiz Melike Nur VU-RAL, Melike İrem YAĞCI, Nilü-fer GÜNER,Yusuf Furkan AYDINLI,Beyza KALKANLI, Beyza Nur AYDINLI,Hacer YILMAZ’ı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

Öğrenmenin bireyselleştirilmesi ve öğrencilerin belirledikleri hedeflere daha nitelikli yöntemlerle ilerlemeleri adına Altın Nesil Okullarında yeni öğretim yılı ile başlayan “Eğitim Koçluğu Sistemi” Klinik Psikolog ve Yaşam Koçu Eğitmeni Yalçın KİREÇÇİ rehberliğinde başarılı bir şekilde uygulan-maya devam ediyor. Eğitimde ailenin rolünün önemli olduğunu her fırsatta vurgulayan Altın Nesil Okulları, bu amaçla 16 Aralık 2011 tarihinde tüm velileri “Eğitim Koçluğunda Ailenin Rolü” semi-nerinde buluşturdu.Öğrencilerin okul içindeki takibi ve gelişimleri noktasında yapılan çalışmaların öğretmenler ve Yal-çın KİREÇÇİ ile değerlendirildiği toplantının ardından saat 19.00’da velilerin yoğun katılım sağladığı seminere geçildi. Açılış konuşmasını yapan Altın Nesil Anadolu Lisesi Müdürü Mesut MUTLU, bu öğretim yılında Altın Nesil Okulları eğitim sistemindeki koçluk çalışmalarını değerlendirdi. Eğitim koçluğu çalışmaları ile öğrencilerin kendi öğrenme yöntemlerini keşfetme ve buna yönelik çalışma yapabilme oranının başarılı bir şekilde arttığını ve öğretmen-öğrenci iletişiminin daha da kuvvetlen-diğini vurguladı.Mesut MUTLU’nun konuşmasının ardından Klinik Psikolog ve Yaşam Koçu Eğitmeni Yalçın KİREÇ-Çİ, eğitim koçluğu ve bu süreçte ailenin rolü ile ilgili velileri bilgilendirdi. Altın Nesil Okullarındaki süreç hakkında kısaca bilgi veren KİREÇÇİ, daha sonra velilerin bu sistemi evde hangi çalışmalarla destekleyebileceklerini, velilerin koçluk sistemindeki rolünü anlattı.Seminerin sonunda velilerin yönelttiği soruları da cevaplayan Yalçın KİREÇÇİ, bu konudaki merak edilen noktaları açıklığa ka-vuşturdu.Seminer, bazı velilerin Yalçın KİREÇÇİ ile yaptıkları bireysel görüşmelerin ardından son buldu.

Okulumuz’da Arkadaşlık Konulu MünazaraOkulumuz’da uygulanmakta olan değerler eğitimi kapsamında öğretim yılı başından bu yana sırasıyla Başarı, Sorumluluk konu-larının ardından aralık ayı konusu olan “Arkadaşlık” çeşitli etkinlik-lerle işlendi. Konu kapsamında okulda değerler eğitimi kürsüsünde yer alan anı defterine öğrenciler ve öğretmenler arkadaşlık ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştılar. İki hafta süren anı defteri etkin-liği bitiminde okulda münazara düzenlenerek arkadaşlık farklı bakış açılarıyla öğrencilerin gündemine taşındı. Etkinlikte ‘Kişi arkadaşlık ilişkilerinde öncelikle kendi konumunu düşünmeli ve genel doğrula-rın yanında bulunmalıdır.’ tezini savunan 11. Sınıf öğrencileri Tuna-han Çıtır, Hakan Bozağaçlı, Emre Alp Ünal’a öğretmenleri Metehan Gündüz ve Mihrican Kahraman gerek münazara hazırlık sürecinde gerekse münazarada destek verdi. Karşı takımda bulunan 11. Sınıf öğrencilerinden Nazlı Şentürk, Melike İrem Yağcı ve Savaş Oğuz, ‘Kişi arkadaşlık ilişkilerinde her durumda arkadaşının yanında bulunma-lıdır.’ düşüncesini anti tez olarak savunurken gruba öğretmenleri Ali Altınkaya ve Bilge Kemiksiz destek verdi.

Edebiyat Öğretmeni Yalçın Kuru’nun sunduğu ve yönettiği müna-zarada öğrenciler Altın Nesil Kültürüne yakışan bir uslupla kendi tezlerini savundular. Jüri üyeleri tarafından daha önceden belirle-nen ve ilan edilen kriterlere göre değerlendirme yapılarak tezlerini ve anti tezlerini ustaca savunan ve karşı tarafın tezlerini çürütmede doğru hamleler yapan iki grubun da puanlarının birbirine çok yakın oldukları Jüri Başkanı Harun Demir tarafından açıklandı. Jüri Baş-kanı Harun Demir her iki takımında oldukça nitelikli bir performans sergilediklerini ancak her karşılaşmada yalnızca bir kazananın oldu-ğunu da belirterek anti tez grubunun münazarayı kazandığını belirtti. Okul müdürü Mesut Mutlu münazara sonunda yaptığı değerlendir-mede “arkadaşlık toplumsal yaşamda en az aile kadar önemli bir de-ğerdir. Bu nedenle rastgele yürütülecek bir sosyal paylaşım değildir. Bunu öğrencilerimize fark ettirebilmek amacıyla aralık ayı süresinde bu değeri işledik. Hazırlanmış olan etkinlikte öğrencilerimizi ve öğ-retmenlerimizi bu nitelikli çalışmayla bir araya getiren Değerler Eği-timi Komisyonunda bulunan Rehber Öğretmenimiz Tuğba Topal’a, İngilizce Öğretmenimiz Burcu Kılıç’a, emeği geçen katkıda bulunan tüm öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilerime teşekkür ederim.’ dedi. Kazanan takıma bu güzel etkinliğin anısı olarak hediyelerinin takdim edilmesinden sonra program sona erdi.

Sayfa 2ANASIFIMIZ BİLİM VE ÇOCUK MERKEZİNDEDers içinde öğrenilen bilgilerin somutlaştırılmasını her yaş düzeyinde önemseyen Okulumuz anasınıfı öğrencileri ve öğretmenleri ile geçtiğimiz günlerde Bursa Yıldırım Çocuk ve Bilim Merkezine gezi düzenledi.

Okulda verilen eğitim kadar okul dışı gezi ve etkinlerin de önemle üzerinde duran okulu-muz, çocuklar için uzay ve gökyüzü konulu bir gezi düzenledi. Yıldırım Belediyesi’nin Cacabey Planetaryumu’nda “Uzay ve Gökyüzü” konulu simülasyon sunumlarını izleyen öğrencilerimiz neredeyse gerçek bir uzay deneyimi yaşadılar. Gezegenler, yıldızlar ve güneş sistemimizden oluşan sunumda öğrencilerimiz hem farklı bir deneyim yaşayıp sınıf içinde öğrendiklerini pekiştirdiler hem de yeni bilgiler edindiler.

Bu gezilerin çocukların yaşayarak öğrenme ve farklı deneyimler kazanma açısından önemi üzer-inde duran anasınıfı öğretmeni Ege BABACAN, öğrencilerin gelişimlerine olumlu katkı sağlayan bu tür gezilerin devam edeceğini söyledi.Gezi ile ilgili değerlendirme yapan Altın Nesil İlköğretim Okulu Müdürü Orhan TOKER, öğrencilerin çağdaş yaşama dair derslerde öğrendiklerini bu şekildeki gezilerle pekiştirmenin önemini vurguladı. Öğrenciler için soyut bir kavram olan uzayın simülasyon gösterimle ile somutlaştırıldığını ve bu şekilde daha kalıcı hale gelerek öğrenme düzeyinin de arttığını belirtti.

Fen Bilimleri ZümremizdenTest Çalışma Semineri

Okulumuz Fen Bilimleri zümresi öğretmenleri tarafından 9. sınıf öğrencilerimize “Test soruları-nın çözümü” konusunda sunum yapıldı.Sunum da sadece Fen derslerinin değil, bütün derslerde test çözerken dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde duruldu.Öğrencilerimiz sunumu ilgi ile takip ederek ve önemli olan noktaları not aldılar.Fen Bilimleri Zümresi Başkanı Nazan TÜLOĞLU “Bu tür çalışmaların öğrencilerimize büyük katkı sağladığını,onların farkındalıklarını arttırdığını be-lirterek, çalışmaların sene boyunca devam edece-ğini” söyledi.

SATRANÇ YARIŞMAMIZ

FUTBOL TURNUVAMIZOkulumuzda sınıflar arası düzenlenen futbol turnuvası tamamlandı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği turnuva, öğrencilerin hem sosyal gelişimlerine hem de fiziksel gelişimlerine katkı sağlamakta. 9-A, 9-B, 10-TM, 10-FM ve 11-FM sınıflarının katıldığı turnuva çok heyecanlı geçti. Büyük mücadelenin sonucunda 10-fen sınıfı şampiyonluğu elde etti. Öğrencilere, madalyaları beden eğitimi öğretmeni Mihrican KAHRAMAN tarafından takdim edildi. Tüm öğrencilerimizi tebrik ediyoruz.

Okulumuzda düzenlenen satranç turnuvası 15 öğrencinin katılımı ile yapıldı. Lise

öğrencilerinin katıldığı turnuva, eleme usulü yapıldı. Öğrencilerin öğle aralarını dolu

geçirmeleri ve zihinsel gelişimlerine katkı sağlamak için yapılan turnuva güzel maçlara sahne oldu. Caner ATIŞ’ ın şampiyon olduğu

turnuvaya öğrencilerin ilgileri yüksekti. Katılan öğrencilerimizi tebrik ederiz.

Derste öğretilen bilgilerin gerçek hayatla ilişkilendiril-mesi ve kalıcı hale getirilmesine önem veren Altın Ne-sil Okulları, bu kapsamda eğitim gezileri düzenlemeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Bursa Hayvanat Bahçesi’nin, veteriner hekim, biyolog ve ziraat mühen-disinden oluşan eğitim kadrosu ve okulumuz fen ve teknoloji öğretmenleri rehberliğinde 6.sınıf öğrencileri Bursa Hayvanat Bahçesi’ne gezi düzenledi. Hayvanat bahçesindeki hayvanları yakından görme fır-satı bulan öğrenci-ler, düzeylerine ve eğitim içeriklerine uygun şekilde “çev-remizdeki canlıları tanıyalım, canlıla-rın yaşam alanları, canlıların ortak özellikleri, canlıla-rın sınıflandırılması, canlılarda büyüme, gelişme ve çevre-bilim” konularını bir kez de hayvanat bahçesi görevlileri tarafından dinlemiş oldular.

“Gör, Hisset, Koru” temasını içeren eğitim faaliyetin-de, doğaya açılan bu pencerede çocukların hayvanları görüp tanımaları, bazı hayvanlarla temas kurmaları sağlanmakta hayvan ve doğa sevgisi bilinci oluşturul-maktadır.

Altın Nesil İlköğretim Okulu Fen ve Teknoloji Öğret-menleri Havva CİRA ve Serdar ACAR, yapılan eğitim gezisinin 6. sınıf müfredatında yer alan “Canlıların Geli-şimi” ünitesinin somutlaşmasına, konunun anlaşırlığı-nın artmasına fayda sağladığını ve öğrencilerin hayvan sevgisini güçlendirdiğini söyledi.

6. SINIFLARLABURSA HAYVANAT BAHÇESİ’NDEYİZ

Sayfa 3Sayfa 3

3-A PROJECT

Toy Party at Nursery Class

COMMENTS FROM THE BART FOR THE FIRST PRESS

In this week ,we had a Project about ‘introducing foreing people’with 3/Aclass.They wrote about the other people’s , traditional culture,flag,folk song and meals.Then ,they practised it by telling these phrases each other.So they had lots of fun.

LET’S JOIN THE PARTYWe had a Toys Party last month. The children of nursery class review the words of the unit. They brougt the real object such as their teddy, doll, car, train. They made dialogues among them about the shape, color and size of their toys. After that activity they ate the party cake and had fun.

Welcome everyone ! That is the first press of our magazine ‘ALTIN NESİL PRESS’. And each month we will meet with you by the help of‘ALTIN NESİL MEDYA’ . I be-lieve that all of you find something to yourself . Every month in this part ‘BART’ makes comments about daily life: schooll life , lessons ,family ,friend-ship or anything else… This week I want to present our magazine and the english activities in our school. You can find many things in it. Each corner has attractive things . Let’s gaze at some examples: News from the school , horoscopes , puzzles , comic or dramatic stories , comments from BART , Türkingilizce , Who’s that ‘ ,If Iwere…Of course , we wait your sug-gesstions . Select your next months SUBJECT or Write your story !

SEE YOU THE NEXT …

MAKE PUPPET WITH MILK BOX

Every lesson we learn dif-ferent and fantastic things with 1st grade students..

Not only about the English but also different cultures , nature and reusing .This

lesson we had a good time.Both we learnt English and

had fun. How did we do this ? Firstly

we drank milk and then decided to reuse the milk boxes. We aimed to teach the children ‘We should

protect the nature and we can do this reusing things’ Of course the use enjoy-

able ways. All the students made their puppet them-selves. At the same time

they improved the creativity by coloring and designing. End of the activitiy everbody was really happy and satis-

fied.Now we are ready for the

next enviromental Projects. Our slogan is ‘WE LOVE

THE WORLD

HOME SWEET HOMEThis mounth we learnt about the ‘MY HOME’ with 1st grade stu-dents. We made home and objects in it. Students draw the home in their dream and told to friends. We painted the home in our software CD and sang a song. We had a great fun again.

On s’amuse avec le français

LANGUAGE CLUB

Sayfa 4FUNNY TRANSLATIONS

ALT

IN N

ESIL

PRE

SS

% 100 ENGLISH1-Sana belediye baksın- Let the Municipality

look at you!2-Günde 1 kere yıka bulaşıkları makinede-

Once a day wash the dishes in the dishwasher.3-Etli pilav- pil@v

4-Bu-kalem-un – thispencilflour This-pencil-flour

5-Apple=Elma Apples=Elmas6-İçli köfte= Sensitive meat ball

7-A=’Why did you ask?’ ne demek?B= Niye sordun?

A= Bırak neden sorduğumu, soruma cevap ver.8-A=İngilizce 1 nasıl yazılır?

B=OneA= tabi ya nerden bilcen cahil.9-A=Hocam ‘after’ ne demek?

B= SonraA=Hocam şimdi söyleyin lütfen.

10-Andy: Aren’t you wearing your wedding ring on the wrong finger?

BERGY: Yes I am, because I married the wrong woman

11-I died when I was born. Arabesk English

What I’ve Learned About Friendship…

I’ve learned that there are many good friends around, but true best friends are hard to come by.

I’ve learned that you can do something or nothing with a best friend and still have the best time.

I’ve learned that a true friendship has many memories, both good and bad, but all important.I’ve

learned that sometimes the most used part of a best friend is the shoulder you cry on, and the shoulder

you are willing to lend.I’ve learned that when a best friend is happy, you find yourself happy too, even when it has nothing to do

with you.I’ve learned that sometimes it feels like a best friend is the only one who will ever care about you and think

you are beautiful in your own way.I’ve learned that your heart is forever touched by a true friend, no matter how things end up.

I’ve learned that when your heart has been broken, a best friend is the best band-aid

for it.best friend will call you in the middle of the night to talk without thinking, and it’s

OK. can sing at the top of their lungs and not worry about singing the wrong

words or being out of tune. best friends stay up all night and on the phone for

hours talking without even realizing it.sometimes a best friend is all you have. sometimes you wonder how she

knew, but then you realize that’s just how close you are.

when you are true best friends, everyone else knows it.

‘O’AN’LAREDEBiYAT ZÜMREMiZiN SiZiN iÇiN SEÇTiGi ROMANLAR

ROMANLARDAN UNUTULMAYAN SÖZLER

OSMANLI SiNEMASI

1) İSKENDER PALA - KATRE-İ MATEM2) YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU - KİRALIK KONAK

3) KEMAL TAHİR - DEVLET ANA4) ORHA KEMAL - ESKİCİ VE OĞULLARI

5) MURATHAN MUNGAN - ŞAİRİN ROMANI6) YAŞAR KEMAL - İNCE MEHMET

7) NAZAN BEKİROĞLU - LA8) SABAHATTİN ALİ - KÜRK MANTOLU MADONNA

9) MEHMET NİYAZİ - ÇANAKKALE MAHŞERİ10) İHSAN OKTAY ONAR - PUSLU KITALAR ATLASI

-Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasında ki farkı anlayabilme sağduyusu ver.

Bir Çift Yürek Marlo MORGAN

-Hayatımda hiç onun kadar kumral bir şey görmemiştim.Kumral Ada Mavi Tuna Buket UZUNER

-Dünya rüya içinde rüyadır.Bab-ı Esrar Ahmet ÜMİT

-Senin buraya gelişin, bizim gel dememizden ziyade onların git demesindendir.Kimseyi kötüleme.Onlar aslında sana iyilik etmişlerdir.

Suskunlar İhsan Oktay ANAR

-Bir silgi gibi tükendim ben. başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşunkalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım...

Tutunamayanlar Oğuz ATAY

-Hayat, filozofların gülerek çektiği, küçük acılarla dolu büyük bir tespihtir.Üç silahşörler Alexandre DUMAS

-Hayatta her şeyi elde etmekten başka şeyler de olmalı.Dublörün Dilemması Murat MENTEŞ

-Gerçek acı yüklüdür; duyan ve bilen insan, bu yükün altında ezilmektedir.Denemeler Montaigne

-Dünyada bana hiçbir şey, tabiatta melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.Kürk Mantolu Madonna Sabahattin ALİ

-Taksim demişler buraya, yollar ayrılıyor diyedir.Aylak adam Yusuf ATILGAN

-Birşey istediğin zaman, bütün evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.Simyacı Paulo COELHO

-Gerçek büyük adamlar, dünyanın en gerçek ve en büyük kederlerini yaşamışlardır. Suç ve ceza Dostoyevski

-Gerçek acı yüklüdür; duyan ve bilen insan, bu yükün altında ezilmektedir. Montaigne Denemeler

1) Terminatör - Deccal2) Spiderman - Haşeret-ül adem.

3) Titanic - Tekne-i devasaiye4) Shrek - Gulyabani

5) Dört nikah bir cenaze- Car izdivaç yek mefta6) Uçakta panik- Tayyarede hezeyan

7) Kuzuların sessizliği - Sükunet-i cemaatul kuzu8) Godfather-Şahbaba

9) Dark city - Şehr-ül zifir10) Fight club - Teşekkül ün sille tokat

Sayfa 5

Sayfa 6

Ölgü tanığıTesadüflere inanmayacak kadar çok inanıyorum kaderin varlığına. Getiren de o, götüren de vesselam. Mayınlı gülüş-lerin, mayasız ekmek gibi ağaran günlerin, sen gibi; senin, ben gibi; benim. İnanıyorum. Dün varsa ve yaşanacaksa yarınlar; dünü bugün yapan bir şey var. Doğru ya da yanlış, bencileyin, sencileyin, kimsesizce ve herkesçe. Ahh!.. Ya o neydi? Ya neydi o gün?sen mi, ben mi, kime göre herkes mi, kader mi?.. Cevabını duymaya korktuğum sorular kadar korktuğum bir cevap. O gün olan neydi? Nasıl bir duygu son ölüşe dair yegane tanık olmak? Zanlı’ya bu kadar yakın ve zanna bu kadar uzak ben. Ve..“ Merhaba ölgü tanığım… Merhaba… Sustuğum her eylem, söylem, yapmam, etmem… Yakamda kendi ellerimle geçiyorum kıldan ince köprüden. Eylemek niye, söylemek niye; gitmek niye, susmak niye? Tekbirlerle geçmek varken köprüden; tebdillerle geçmek niye? Merhaba. Konuşmak bağlamında söze ihanet edip sustuğum her şeyi söylemeli-yim sana. Ama en çok da o’nu. O sonu yok günü. Sen benim son ölgü tanığımsın, ilk, son; tek, son; son, yine son… “Ziller çalardı hücremde bensiz gizli. Ben gizsiz, ben bensiz, aşikâr ben. Söz yaşlarımın özümde çoktan geçtiğini göz-yaşlarımı; ben o gün anladım. Ne vardım ben; ne de vardım varmak uğraşında olduğum yere. Ve ben o gün; artık hiç ağlayamayacağımı anladım. Gözyaşı gelmezmiş ya göz-lerden, varınca doruğuna acının; ben o gün anladım. Acım, canım, kolum, kanadım. Benden ayrı varmışlar varacakları yere. Bir ben kalmışım benim bile olmayan bir baki beden-le. Ölmeyen ruhum beraberinde ruhlar aleminde. Dökülen yaprakların toprak olmasını izliyordum. Ve günün ağarmasını kaldığı yerden. Sonra o fikir ve sen, sen, sen, sen, sen.Kaçmalıydım, kaçtım. Susmalıydım, sustum. Ya o neydi? Görmemeliydim, gördüm.-Sen gösterdin onu bana ölgü tanığım. –Her şeyi görebilirdim. Bir kuşun ölüverişini, bir yaprağın ayaklar altında ufalanıp gitmesini.Seni gördüm ben.Ben durdum, durdum, durdum.

Sen gittin, gittin, gittin.Ben baktım, ben kaldım. Sustum, durdum, bağırdım, çıldırdım, öldüm. Kaldım.Seni gördüm, sen gördün beni. Sen beni yine öldürdün. Ve gördü ölgü tanığım seni. Yaprakları ufaladım ayaklarımın altında, bir kuşu öldürüver-

dim ellerimle. Sen gidince. Ve. Kalınca ben.“ Merhaba ölgü tanığım. Nasıl bir duygu

biliyor musun ‘dur’ diyememek? Kalan olmak, susan olmak ve ölmek. Söyle, sen

söyle. Bana söyle, ne bu? Kader bu mu? Ya onu hala her yerde görmek? Ya her sonucun sebebini o yapmak? Ona dair ümitler, ona dair düşüşler. Söyle, sen söyle. Ona söyle bunları. Kader bu mu? Onun adını ölürcesine yaşatmak. Söyle

ona beni öldürmesin artık, öldüm ben. Vuslat değil emelim, söyle ona. Ama özledim ben ağlamayı –onu da söyle- ona. “Yalnızca yaprakları izliyordum düşen. Suçum buydu son ölümümden.Sen geldin, baktın, öldürdün gittin.Ben gördüm, baktım, öldüm gittin diye sen. İki elim yakam-da yürüyorum. Tebdille. Susmak niye, gitmek niye…Yürüyorum; sonbahar, sen ve kuş eşliğinde… Melike İrem YAĞCI

Osmanlı Hala BuradaBir rüya ile tohumları atılan Osmanlı çınarı yine rüyalarda ve hayallerde büyüyor, gelişi-yor ve asla yıkılmıyor, yıkılmayacak. Çünkü atılan tohum yalnızca bir devlet değil, bir Os-manlı ruhunun ilk evresini oluşturmaktaydı bu ruh ne Türk’ün ne Çerkez’in ne Laz’ın ne de Boşnak’ın ruhu idi. Bunlardan bir araya gelen ve Türk bedeninde birleşen bir ruh idi. Ne şanlı bir milletiz ki Osmanlı gibi bir ruhun mirasçılarıyız. Osmanlı ne kelimelere sığar ne de gönüllere. Bir aşktır, bir yürek sava-şı, yürek sancısı. Öyle bir ruhtur ki Osmanlı; yaşamama rağmen içindeyim, içimdedir ta derinlerde. Vücudumun her zerresinde bir Osmanlı yatar. Bir gönül devleti olan Osmanlı gönüllerdedir hep ve hiç inmeyecektir. Os-manlıyı anlatmak, anlatmaya çalışmak öyle imkansız geliyor ki. Bir ruh nasıl anlatılır, bir his kağıda nasıl aktarılır bilemiyorum. Böyle şanlı bir varlığı anlatmaya çalışmak korkutu-yor kalemimi, dilim çekiniyor çözülmek için. Altı yüz yıllık bir insandı. Anlatmak değil de yaşanması gereken bir insan, hissedilmesi gereken.Kalemimin en güzel hali olmasını istiyorum bu yazdıklarımın. Çünkü anlatılan, anlatılma-ya çalışılan Osmanlı. Kelimeler kaçışıyor ken-dini layık görmeyerek. Beni ve kalemimi aciz bırakıyorlar.Geçmişin tozlu sayfalarında dolaşmak ne his-settir insana. Tarihte, insanın kendi tarihinde yapılan yolculuk ne verir insana ya da ne alır insandan. Ruhunun derinliklerindekileri çıka-rır dışarı; içene attıklarını, içinde sakladıkla-rını. Bunlarla yüz yüze gelmek ne hissettir? Eskileri hatırlamak, eskileri görmek tekrar.Mazide kalanlar ne yapabilir insana? Geçmi-şin getirdikleri veya götürdükleri. Belki beni götürmüştür belki de onu getirir geri. Bir rü-yayı, bir hayali, bir canı getirir mi geri? Bana geri verir mi o koca çınarı?Giden gelmez geri bilirim. Ama ya gitmediy-se hala burada gönüllerde ise. Ne yapabi-lir ki tarih ona. Yıpratır, eskitir mi? Hayır, asla! Osmanlı eskimez, paslanmaz. Bir maşuktur o. Nasıl unutulur, eskir ki? Böyle insanlar, böyle düşünceler, böyle bir devlet mutlu eder beni. Öz-lerim onları, hem de çok. Aşık olmuşum ona. Ve aşkta neden aranmaz. Özlemim de bundan-dır. Cihanın sahibi Osmanlı be-nim gibi kim bilir kimlerin gön-lünü fethetmiştir? Kalemlere sığmaz gönüllere sığmayan Os- manl ı . Ne kağıda ne kaleme ne okyanuslara ne dağ-lara sığar. Gönüllerde yaşar, gönüllerdir sal-tanat tahtı. Bir Fuzuli olsam bir Baki olsam da heybemde ne kadar güzellik varsa en güzel şekilde sunsam Gönüller Sultanı’na.Ruhumun mimarı, gönlümün sahibi, düşün-celerimin süsü, hayallerimin baş kahramanı.Hilal KORKMAZ

Benliği hor ve hakir kılıp insanı yük-selten, aşk ve sevgidir. Onsuz bütün beden tamahtan ibarettir. Tamah ise alçaltandır. Sevgi ve şefkat insanın,

öfke ve şefkat hayvanın hasletleridir. Sevgide güneş gibi; kusurları örtmekte

gece gibi ol.

Ayın Sözü

Ümit, güvenlik yolunun başıdır. Yolda yürümesen de

daima yolun başını gözet. “Doğru olmayan şeyler yaptım.” deme,

doğruluğu tut. O zaman hiçbir eğrilik kalmaz.

Doğruluk Musa’nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazın sihrine benzer.

Doğruluk ortaya çıkınca onların hepsini yutar.

Ayın Sözü