16
Haberlerde hastaları damgalamayın Bir oyuncunun babasını öldürmesinin ardından bipolar bozukluğu olduğu yönündeki haberlerin medyada yer alması üzerine TTB ve TPD tarafından medyada psikiyatri ile ilgili haberlerin veriliş şekline özen gösterilmesini talep eden bir basın açıklaması yapıldı. 10 )) Dr. Canıvar’a verilen ceza protesto edildi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının yerine getirilmesini talep ettiği için Dr. Canıvar hakkında görevden atmanın bir alt aşaması olan “kademe durdurma” cezası verilmesi sağlık örgütlerince protesto edildi. 12 )) Bakanlığa göre iş kazası yok, işçinin hatası var Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş kazalarına dikkat çekmek için hazırlattığı kamu spotlarında kazaların sorumluluğunu işçiye yükledi. 12 )) Aile hekimliği nereden nereye Sağlıkta dönüşüm programının birinci basamaktaki uygulama şekli olan aile hekimliği sistemi; uygulanmaya başlandığı andan beri birtakım olumsuzlukları ve sancıları beraberinde getirmiştir. Dr. Zafer Çelik, aile hekimliğini anlattı. 13 )) İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA P.P. 44 Yenişehir Ankara Bir jinekoloğun gözünden: “Bacak arasından Türkiye” Jinekolog Dr. Feraye Sünev Çokgürses’in kaleme aldığı kitap sağlık alanındaki keşmekeş kadar doktorun itibarsızlaştırılmasına da bir tepki. 15 )) Aile hekimliği Güncel Güncel Güncel Nisan 2015 Sayı: 68 hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Kültür sanat Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, kaleme aldığı mektupta öğretim üyesi atamalarında yaşananları anlattı. 2 )) Liyakatsız atamaları anlattı Türk Tabipleri Birliği asistan ve genç uzman hekim kolu, sosyal medya ağırlıklı yürüttüğü “Gına Geldi” kampanyasını 16 Mayıs'ta yapacağı Asistan Hekim Büyük Buluşması ile büyütüyor. 3 )) Mücadele “Asistan Hekim Büyük Buluşması” ile büyüyor Sağlık Bakanlığı, tartışmalı bir uygulamayı daha hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bakanlık yönetmelikle resmileştirdiği geleneksel ve tamamlayıcı tıp konularında televizyona çıkacak uzmanlara ekran sertifikası ve akreditasyon zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor. 11 )) Doktora ekran ehliyeti Başkent Ankara’nın nüfus yoğunluğu günden güne artan Etimesgut, Sincan, Yenimahalle ilçelerinde sadece üç kamu hastanesiyle bölge nüfusunun sağlık ihtiyacı karşılanmaya çalışılıyor. Bölgenin 1 milyon 607 bin 84 nüfusuna düşen yatak sayısı sadece 593. 4 )) 1 milyon 607 bin nüfusa 593 yatak Ersin Arslan anıldı Bir hasta yakını tarafından üç yıl önce öldürülen ve sağlıkta şiddetin sembolü haline gelen Dr. Ersin Arslan ölüm yıldönümünde anıldı. 8 )) Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de 10 kadından yaklaşık 4’ü eşi veya birlikte olduğu erkeğin fiziksel şiddetine maruz kalırken kadınların yüzde 44’ü yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamıyor. Fiziksel şiddet Orta ve Batı Anadolu’da, cinsel şiddet Kuzeydoğu Anadolu’da yaygın şekilde görülüyor. 6 ))

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Haberlerde hastalarıdamgalamayın Bir oyuncunun babasınıöldürmesinin ardından bipolarbozukluğu olduğu yönündekihaberlerin medyada yer almasıüzerine TTB ve TPD tarafındanmedyada psikiyatri ile ilgilihaberlerin veriliş şekline özengösterilmesini talep eden birbasın açıklaması yapıldı. 10 ))

Dr. Canıvar’a verilenceza protesto edildiÇapa Tıp FakültesiHastanesi’nde işçi sağlığı ve işgüvenliği kurallarının yerinegetirilmesini talep ettiği için Dr.Canıvar hakkında görevdenatmanın bir alt aşaması olan“kademe durdurma” cezasıverilmesi sağlık örgütlerinceprotesto edildi. 12 ))

Bakanlığa göre iş kazası yok,işçinin hatası varÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işkazalarına dikkat çekmek için hazırlattığı kamu spotlarında kazaların sorumluluğunu işçiye yükledi. 12 ))

Aile hekimliğinereden nereyeSağlıkta dönüşüm programınınbirinci basamaktaki uygulamaşekli olan aile hekimliğisistemi; uygulanmayabaşlandığı andan beri birtakımolumsuzlukları ve sancılarıberaberinde getirmiştir.Dr. Zafer Çelik, aile hekimliğinianlattı. 13 ))

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

Bir jinekoloğungözünden: “Bacak arasındanTürkiye” Jinekolog Dr. Feraye SünevÇokgürses’in kaleme aldığı kitap sağlık alanındaki keşmekeş kadardoktorun itibarsızlaştırılmasına da bir tepki. 15 ))

Aile hekimliğiGüncelGüncelGüncel

Nisan 2015 Sayı: 68hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü

Kültür sanat

Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesiProf. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, kalemealdığı mektupta öğretim üyesiatamalarında yaşananları anlattı. 2 ))

Liyakatsızatamaları anlattı

Türk Tabipleri Birliği asistan ve gençuzman hekim kolu, sosyal medyaağırlıklı yürüttüğü “Gına Geldi”kampanyasını 16 Mayıs'ta yapacağıAsistan Hekim Büyük Buluşması ilebüyütüyor. 3 ))

Mücadele“Asistan HekimBüyükBuluşması” ilebüyüyor

Sağlık Bakanlığı, tartışmalı biruygulamayı daha hayata geçirmeyehazırlanıyor. Bakanlık yönetmelikleresmileştirdiği geleneksel vetamamlayıcı tıp konularındatelevizyona çıkacak uzmanlara ekransertifikası ve akreditasyon zorunluluğugetirmeye hazırlanıyor. 11 ))

Doktora ekranehliyeti

Başkent Ankara’nın nüfus yoğunluğu günden güne artan Etimesgut, Sincan,Yenimahalle ilçelerinde sadece üç kamu hastanesiyle bölge nüfusunun sağlıkihtiyacı karşılanmaya çalışılıyor. Bölgenin 1 milyon 607 bin 84 nüfusuna düşenyatak sayısı sadece 593. 4 ))

1 milyon 607 binnüfusa 593 yatak

ErsinArslananıldıBir hasta yakını tarafındanüç yıl önce öldürülen vesağlıkta şiddetin sembolühaline gelen Dr. ErsinArslan ölüm yıldönümündeanıldı. 8 ))

Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM!

Bu şiddet de sona ersin!

Türkiye’de 10 kadındanyaklaşık 4’ü eşi veya birlikte

olduğu erkeğin fizikselşiddetine maruz kalırken

kadınların yüzde 44’üyaşadıkları şiddeti kimseye

anlatamıyor. Fiziksel şiddetOrta ve Batı Anadolu’da,cinsel şiddet Kuzeydoğu

Anadolu’da yaygın şekildegörülüyor. 6 ))

Page 2: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

güncel

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. K. Çetin AtasoySorumlu Yazı İşleri Müdürü:Dr. K. Çetin Atasoy

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2015, Sayı: 6812.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Faks : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Selçuk AtalayDr. Ebru Basa Dr. Onur Naci KarahancıDr. Gülriz Erişgen Dr. Burhanettin Kaya Dr. Serdar Koç Dr. Mine Önal

Editör:Sibel Durak

Haber Merkezi:Kansu YıldırımSibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası BasınYayın Komisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0532) 664 08 98 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 29 Nisan 2015

ATO’nun 14 Mart Tıp Haf-tası etkinliklerinden biri olan“Hekimler Tenis Turnuvası”,final maçları ve ardından ya-pılan kupa töreniyle sonaerdi. Ankara Tenis Kulü-bü’nde 4 Nisan 2015 Cumar-tesi günü oynanan final maç-ları sonucunda; “Tek Kadın-lar” kategorisinde Dr. ŞeydaKüpeli birincilik, Dr. Aslı Dön-mez ikincilik; “Tek ErkeklerA” kategorisinde Dr. GürolÖksüzoğlu birincilik, Dr. RaşitCesur ikincilik kupasını aldı.Turnuvanın “Tek Erkekler B”

kategorisinde Dr. Fatih SinanErtaş birinci, Dr. Rıza Özbekikinci olurken “Karışık Çift-lerde” de Dr. Adnan Gürbüzve Dr. Şeyda Küpeli birinci,Dr. Ebru Soylu ve Dr. KutluKösterit ikinci olarak dere-ceye girdiler.

Turnuvada dereceye girenhekimlere kupalarını takdimeden Ankara Tabip Odası Yö-netim Kurulu üyesi Dr. RızaÖzbek bu yıl ikincisi düzen-lenen turnuvanın gelenek-selleşerek her yıl daha da ge-niş katılımla devam etmesiniumut ettiklerini söyledi.

Ankara Tabip Odası tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Hekimler Tenis Turnuvası” final maçlarının oynanmasıylatamamlandı.

Hekim Postası

Tenis turnuvası tamamlandı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Öğretim üyesi Prof. Dr.Ali Fuat Kalyoncu, Hürriyet ga-zetesinden Taha Akyol’a yazdığımektupta seçilmeden atanan rek-tör dediği Murat Tuncer’in üni-versiteye 400-500 arasında aka-demisyen aldığını, bu akademis-yenlerin bir kısmının kişisel ola-rak Hacettepe Üniversitesi’ni rü-yasında bile göremeyecek kişilerolduğunu belirtti.

Kalyoncu, üniversiteye akade-misyen alımında liyakat aran-madığını “Aralarında başta Ha-cettepe ve Gazi üniversitelerirektörleri olmak üzere, belli ga-zetelerde durmadan paralel rektörhaberleri çıkıyor. Bunlar üniver-siteleri toptan yıpratıyor. Seçil-meden atanan bizim rektörümüz,ülkemizin en önde gelen birkaçüniversitesinden biri olan üni-versitemize 400-500 arasındaakademisyen aldı. Bunların birkısmının, kişisel olarak HacettepeÜniversitesi’ni rüyasında bile gö-remeyecek kişiler olduğunu zan-nediyorum. Muhtemelen diyece-ğim artık, belirli bir cemaat veyatorpil, akrabalık vs. ile alındılar.Ben 32 yıldır buradayım, böyle

bir pervasızlık görmedim. Mah-kemeler çalışmıyor, idari davalaraylarca sürüncemede kalıyor, bö-lümlerde selamsız sabahsız ayrıgruplar oluşuyor. Yani bilin kiüniversitelerin hali kötü. Ben sizebunu Hacettepe Üniversitesi’ndenyazıyorsam, diğerlerini varın sizdüşünün.” satırlarıyla anlattı.

“Bilimsel yayın kalitesidüştü”

Kalyoncu eğitim sisteminindurumuyla ilgili olarak “Biz 10sene, 20 sene önce çok daha iyiy-dik, nasıl böyle olduk tartışma-lıyız. Üniversite sayısı değil, kaliteönemlidir. Bangladeş’te 1000adetten fazla üniversite var dane oluyor? İran’ın bizi geçmesi,burada çok önemlidir.” ifadelerinikullandı. Kalyoncu mektubundaüniversitelerde bilimsel yayın ka-litesinin düştüğüne işaret ederek“Ülkemizde 2006’da daha az ma-kale üretiliyordu ancak üretilenbilimsel yayınlara yapılan atıfsayısı 151 bindi. 2012’de bilimselyayınlarımıza yapılan atıf sayısıise 16 bin oldu. Yani yayınlarınönemli bir kısmı uluslararası bi-lim ortamında artık ilgi çekemi-yor.” dedi.

Hekim PostasıLiyakatsızatamaları anlattı

Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ali FuatKalyoncu, kaleme aldığı mektupta öğretim üyesiatamalarında yaşananları anlattı.

Page 3: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Dr. Çetin Atasoy ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

Yine bir genel seçimin sath-ı mai-line girdik. Umut fakirin ek-meğidir: bu sath-ı mail, yani

eğik düzlem, belki bizi sonunda eğrilerindoğrulacağı, yanlışların düzeleceği birumut rampasına çıkarır.

Ülkemizde uzun süredir bilinçli bir bi-çimde demokrasi sandıkla özdeşleştirildi,sınırlandırıldı. Sandıktan “milli irade”yiöyle veya böyle arkasına alarak çıkangüçler, “milli irade”nin ardına sığınarak,demokrasinin bir diğer koşulu olan ço-ğulculuğu göz ardı ettiler; meclis içi vedışı muhalefetin, sivil toplum kuruluşla-rının, ilgili alanların emek ve meslek ör-gütlerinin görüşünü dikkate almadan,güç aldıkları o milli iradenin de aleyhineolabilecek çok sayıda düzenleme yaptılar.Sonuçta, sağlığı da içeren, sayısız radikaldeğişiklik kolayca hayata geçirildi.

Umut fakirin ekmeğidir dedik ya, belkiönümüzdeki parlamento bileşimi bu tah-ribatı ortadan kaldırır, yerine daha halktanve emekten yana düzenlemeler getirir.

Tahribat kuşkusuz çok yönlü, tamamıbir yazıya sığmaz. Bu yazıda neredeysebir yıldır, Mayıs 2014’ten bu yana, uygu-lamada olan “afiliasyon”, yani işbirliğiyönetmeliğinden söz edeceğim.

3 Mayıs 2014 tarihli ve 28989 sayılıyönetmelik (bu yazıda kısaca işbirliği yö-netmeliği olarak anılmıştır) özetle SağlıkBakanlığı’na bağlı sağlık tesisleri ile üni-versitenin tıp lisans eğitimi ve/veya tıptauzmanlık eğitimi için birlikte kullanımve işbirliği yapmasını tanımlıyor. Bu iş-birliği için Bakanlık ve YÖK' ün uygungörüşü alınarak, vali ve rektör arasındabirlikte kullanım protokolü imzalanıyor.Böylece bakanlığa ait eğitim ve araştırmahastanesi ile üniversitenin sağlık uygu-lama ve araştırma merkezi (yani üniversitehastanesi) birlikte işletmeye açılıyor.

Bu yönetmelik, üniversitenin Anayasaile güvenceye alınmış olan akademik ba-ğımsızlığı ve özerkliğine yönelik cidditehditler içeriyor. Bakanlıkça belirlenenhastane yöneticilerine lisans eğitimi dedahil olmak üzere tıp eğitimi ile ilgilibirçok yetki veriyor.

Yönetmelik eğitim ve araştırma has-tanesindeki eğitim görevlilerine ve baş-asistanlara mezuniyet sonrası eğitiminyanı sıra, gereksinim duyulması halindelisans eğitiminde de görev verilebilmesiniöngörüyor. Şimdiye kadar, bunun içinbelirli bir formasyon kazanmış olan üni-versite öğretim üyelerinin yetki ve so-rumluluğunda olan lisans eğitimi, bir yö-netmelikle öğretim üyesi olmayan mes-lektaşlarımıza da açılıyor. Yani böyle birdeneyim ve donanıma sahip olmayanmeslektaşlarımız bir gün kendilerini lisans

düzeyinde eğitim vermek sorumluluğuylakarşı karşıya bulabilecekler.

Yönetmeliğe göre “sağlık tesisindekiher türlü sağlık ve destek hizmeti, üni-versite personelinin sağlık hizmeti sunumuda dâhil olmak üzere hastane yöneticisininsorumluluğunda”. İdeal koşullarda, öğ-retim üyelerinin sağlık hizmeti sunumu,eğitim vermeye veya araştırma yapmayayönelik, yani akademik niteliği olan biretkinlik olmalıdır. Yani öğretim üyesi sağ-lık hizmeti verirken öğrencilerine eğitimde vermeli ve/veya araştırma da yapma-lıdır. Performansa dayalı ücretlendirmeninmuayene sürelerini 3-5 dakikaya indirdiğigünümüz koşullarında, üniversite perso-nelinin sağlık hizmeti sunumunun Ba-kanlıkça belirlenen hastane yöneticisinininsafına bırakılması, tıp eğitiminde vebilimsel araştırmalarda onulmaz yaralaraçacaktır.

Anabilim ve bilim dallarında doçentve profesör yoksa eğitim görevlileri deeğitim hizmetleri sorumlusu olabiliyor.Eğitim hizmetleri sorumlusu, hem me-zuniyet öncesi eğitimden hem de uzmanlıkeğitiminden sorumlu. Anabilim dalındaöğretim üyesi olmadığı durumda, mezu-niyet öncesi eğitimin bile sorumluluğueğitim görevlisine verilebiliyor.

Dekan eğitim hizmetleri sorumlusununhazırladığı eğitim programını hastane yö-neticisinin görüşünü de alarak onaylıyor.Böylece üniversiter bir etkinlik olan eğitimprogramının onayı hastane yöneticisiningörüşüne bağlı hale getiriliyor.

Birlikte kullanım tesisinde görevli öğ-retim üyelerinin izin, kongre ve benzeriözlük işlemleri hastane başhekiminin pa-rafı alındıktan sonra dekan tarafındanonaylanıyor. Yani, üniversite öğretimüyesi başhekimin izni olmadan kongreyebile gidemiyor; kendisini geliştirmesi yada bilgi ve deneyimleri ile kongreye katılanmeslektaşlarına katkıda bulunması baş-hekimin iznine de bağlanıyor.

Üniversite hastaneleri olağan kamuhizmet hastaneleri olmamalıdır. Birincilamaçları eğitim ve araştırma olmalıdır.Bu yönetmelik üniversite hastanelerinisıradan hizmet hastanelerine dönüştür-mekte, üniversite etkinlikleri olan eğitimve araştırmayı siyasi iradenin egemenli-ğine sokmaktadır.

Tıp eğitimi ciddi bir iştir. Kışkırtılmışsağlık talebine feda edilemez. Tıp fakül-teleri ve uzmanlık eğitimi veren eğitimve araştırma hastanelerinde eğitimin ön-celendiği anlayış ve düzenlemeler bir anönce hayata geçirilmelidir.

Her seçim bir umuttur!

ato’dangüncel

Nisan 2015 hava kirliliği raporu

PM10 100 mikrogram/m3 aşan gün sayısı

İstasyon Aşılan gün sayısı

Bahçelievler 0

Cebeci 0

Demetevler 1

Dikmen 0

Kayaş 2

Keçiören 1

Sıhhıye 0

Sincan 0

PM10 50 mikrogram/m3 aşan gün sayısı

İstasyon Aşılan gün sayısı

Bahçelievler 5

Cebeci 11

Demetevler 8

Dikmen 6

Kayaş 12

Keçiören 6

Sıhhıye 9

Sincan 3

Çalışma koşulları, eğitim hakları,mobbing gibi konularda görüş birliğioluşturup ortak mücadele hattını çiz-mesi planlanan buluşmada asistanlarhem dayanışma duy-gusunu hem de eğlen-ceyi bir arada bulabi-lecekler.

Türk Tabipleri Bir-liğiyle birlikte AnkaraTabip Odası, İstanbulTabip Odası, Türk Der-motoloji Derneği, TürkNöroşirürji Derneği,Türk Radyasyon Onko-lojisi Derneği, Türk Nö-roloji Derneği, TürkCerrahi Derneği, TürkToraks Derneği, TürkiyeSolunum AraştırmalarıDerneği, Türkiye Psiki-yatri Derneği, TürkiyeFiziksel Tıp ve Rehabilitasyon UzmanHekimleri Derneği, Türk Ortopedi veTravmatoloji Birliği Derneği, TürkOftalmoloji Derneği, Türk Klinik Mik-robiyoloji ve İnfeksiyon HastalıklarıDerneği, Türk Plastik Rekonstrüktifve Estetik Cerrahi Derneği, TürkiyeEndokrinoloji ve Metabolizma Der-neği, Adli Tıp Uzmanları Derneği,Türk Kalp Damar Cerrahisi ve TürkPediatri Kurumunun destekleriyle or-ganize edilen büyük buluşmanın ka-

pıları asistan hekimler kadar tıp öğ-rencileri ve intörn hekimlere de açık.

Son Dört ve Pilli Bebekasistanlar için sahnede

16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜVişnelik Çim Amfi’desaat 13.00’te başla-yacak buluşmada,“Forum Tiyatro” et-kinliği kapsamındaasistan hekimlerinsorunları katılımcı-ların katkısıyla zen-ginleşecek bir açıkhava tiyatro gösterisiile anlatılacak. Kendihastanelerinde mü-cadele verip kaza-nımlar elde edenasistan hekimler de-neyimlerini “Söz Di-renen Asistanlarda”

başlığı altında paylaşacak.“Büyük Buluşma”da ayrıca asistaneğitimi konusunda özen gösteren öğ-retim üyelerine, Gezi Direnişi’ndehalka sağlık hizmeti sunduğu içinyargılanan asistan hekimlere ve İs-tanbul Üniversitesi’ndeki seçimleriaçık ara kazanmasına rağmen rektörolarak atanmayan Dr. Raşit Tükel’easistanlar tarafından ödül verilecek.Şenlik havasında geçmesi planlananbuluşmada Son Dört ve Pilli Bebekgrupları da sahne alacak.

Mücadele “AsistanHekim BüyükBuluşması” ile büyüyorTürk Tabipleri Birliği asistan ve genç uzman hekim kolu,sosyal medya ağırlıklı yürüttüğü “Gına Geldi”kampanyasını 16 Mayıs'ta yapacağı Asistan HekimBüyük Buluşması ile büyütüyor.

Hekim Postası

Bu veriler Nisan ayının ilk 24 gününe aittir.

Page 4: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

güncel

Başkent Ankara’nın nüfus yoğunluğu günden güne artan Etimesgut, Sincan, Yenimahalle ilçelerinde sadece üç kamuhastanesiyle bölge nüfusunun sağlık ihtiyacı karşılanmaya çalışılıyor. Bölgenin 1 milyon 607 bin 84 nüfusuna düşenyatak sayısı sadece 593.

Dr. NafizKörez Sincan

DevletHastanesi

Prof. Dr. Celal ErtuğEtimesgut İlçe

Devlet Hastanesi

Atatürk Eğitim veAraştırma Hastanesi

Dr. Abdurrahman YurtaslanAnkara Onkoloji Eğitim ve

Araştırma HastanesiYenimahalle Eğitim veAraştırma Hastanesi

Etlik ve Bilkent’e yapılması planla-nan kampüs hastanelerle Ankara’nınsağlık ihtiyacının karşılanması planla-nırken yıllardan beri Ankara’nın enfazla nüfus barındıran ilçelerinde ya-şayanlar sağlık hakkına erişim için çileçekiyor. Ankara’nın yoğun nüfuslu üçilçesi Etimesgut, Sincan ve Yenima-halle’de sadece üç tane kamu hastanesibulunuyor. Nüfus yoğunluğu gitgideartan, Sincan, İvedik ve Ostim organizesanayi bölgelerini de içine alan ilçe-lerdeki 1 milyon 607 bin 84 nüfusadüşen yatak sayısı 593.

Etimesgut 125 Sincan 246yatak kapasiteli

501 bin 351 nüfuslu Etimesgut’tasadece tek bir devlet hastanesi bulu-nuyor. İlk nüvesi 1929 tarihinde Ata-türk’ün emri ile açılan “Etimesgut Sıhhat

Merkezi” olan Prof. Dr. Celal Ertuğ Eti-mesgut Devlet Hastanesinin yatak ka-pasitesi sadece 125. 497 bin 516 nüfusluSincan’da ise bulunan tek kamu hasta-nesi olan Sincan Devlet Hastanesi, An-kara Numune Hastanesine bağlı birsemt polikliniğiyken 1998 yılında 50yatak kapasitesiyle hastaneye dönüş-türülerek bölge halkına hizmet vermeyebaşladı. Hastane şu an 246 yatak ka-pasitesiyle hizmet sunuyor.

Yıllar sonra ilk kamuhastanesi açıldı

Ankara’ya uzun yılların ardındankamu hastanesi olarak 2010 yılında Ye-nimahalle Eğitim ve Araştırma Hasta-nesi açıldı. Bu hastane açılana kadar608 bin 217 nüfusuyla Ankara’nın enbüyük ilçelerinden olan Yenimahalle’debranş hastanesi olarak hizmet verenOnkoloji Hastanesi ve DDY Hastanesidışında hastane bulunmuyordu. İki yıl

önce ilçe sınırları içinde yer alan Batı-kent’te açılan Yıldırım Beyazıt Üniver-sitesi Yenimahalle Eğitim ve AraştırmaHastanesi ulaşım sorunları nedeniyleağırlıklı olarak Batıkent semtinde ya-şayan halk tarafından kullanılıyordu.Kısa bir süre öncesinde Eryaman veSincan dolmuş hatları da hastane önün-

den geçirilmeye başlandı. Hastanenindahili serviste 106, cerrahi serviste 116yatak sayısı bulunuyor.

Etimesgut’ta 248 bin 597, Sincan’da243 bin 820 ve Yenimahalle’de 310 bin148 kadın nüfus olmasına rağmen böl-gede tek bir kadın hastalıkları hastanesibulunmuyor.

1 milyon 607 bin nüfusa 593 yatak

Hekim Postası

Page 5: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

güncel

Hafta içi hasbelkaderişe gitmeyip de evdekaldığınız bir gün olur

da denk gelirseniz sabah kuşağıprogramlarını izlemenizi öneri-rim. Orada bir paralel evreni vebizim büyük çaresizliğimizi gö-receksiniz. Bu programlardakigenel eğilim ele alınan konudanbağımsız olarak hemen her türbilimsel disipline söz konusu di-siplinin bilimsel niteliğini nere-deyse kategorik olarak reddedenönsel bir tür bilinemezcilikle yak-laşılıyor olması. Yurttaşların batılinançlarını açıktan ve sistematikbiçimde istismar eden -paranor-mal aktivite dizileri gibi-manifestörnekleri kastetmiyorum; bun-ların dışında kalan ve tıbbi bilgiyibir nevi gökyüzünden yeryüzüneindirme iddiasıyla yola çıkmışsabah kuşağı sağlık programlarısilsilesini kastediyorum.

Bu programların ortak karak-teristikleri sağlık bilgisini lum-penleştirmeleri ve vulgerleştir-meleri. Yanlış anlaşılmasın; busaptamanın çıkış noktası meslekiözerklik alanına yönelik bir tehditalgısı değil. Tam tersine elektro-nik ortamdaki bilgi kirliliği ne-deniyle halkın doğru sağlık bil-gisine erişiminin kolaylaştırılmasıelbette önemlidir ancak buradabilimsel bilginin vulgerleşmesiaracılığıyla sağlık tüketiciliğinikışkırtan korku atmosferinin ya-ratılması da kolaylaşmaktadır.Sözde “halklaşmış” sağlık bilgisiesasen bir manipülasyon enstrü-manı olarak alandaki piyasa ege-menliğinin pekiştirilmesine ya-ramaktadır.

On üç yıllık bir geçmişe sahipSağlıkta Dönüşüm Programı sağ-lık hizmetlerinin örgütlenmemodelini dolayısıyla hizmete eri-şimi ve hizmet niteliğini ve yanısıra istihdam biçimini baştansona değiştirdi. Bu sayede sağlıkalanının bugün artık neredeysetümüyle bir sermaye birikim ala-nına dönüştürüldüğünü söylemekyanlış olmaz. Sermayenin mutlakegemenliği sağlık hizmetini üre-tenlerle sağlık hizmetinden ya-rarlananlar arasındaki ilişkiyi dekalıcı ve yapısal biçimde değiş-tirmiştir. Her şeyden önce hizmetbir hak olmaktan çıkarılmış, me-talaşmıştır. Metalaşan hizmete

yönelik talep sürekliliği kışkır-tılmış ya da daha doğru bir ifa-deyle yaratılmıştır. Alandaki sağ-lık işgücü zaten artık ana ka-rakteristikleri taşeronlaşma veperformansa dayalı ücretlendir-me olan piyasa gereksinimleriyleuyumlu bir despotik emek reji-mine tabi kılınmış durumda.Uzun sürelerle, iş güvencesi vegelir güvencesinden yoksun veemek yoğun çalışan sağlıkçılarbir yandan da hemen her basa-makta süreklileşmiş biçimde şid-dete uğruyor. Çünkü Türkiye nü-fusunun üzerinde bir başvuruvar ve sağlıkçılar hızlı olmak zo-runda hissediyorlar. Çünkü sağlıkhizmetinin niteliğinin ölçülüpdeğerlendirilmesinde kullanılantoplumsal sağlık göstergeleri yada insani gelişmişlik indeksi gibievrensel halk sağlığı standartla-rının yerini ölçülüp değerlendi-rilmesi olanaksız olan memnu-niyet kavramı aldı.

Yurttaşlar bu hakim atmos-ferde artık birer sağlık tüketicisibilinciyle hareket etmekteler vesağlık kuruluşlarına yapılan baş-vuru sayılarından da anlaşıldığıkadarıyla halihazırda herhangibir manifest neden ortada olmasadahi sağlıklarını yitirmekten öle-siye korkmaktalar. Daha doğrusuecele faydası olmayacağını dü-şünseler bile korkuyu doyurma-dan duramamaktalar.

Yakın zamanda -geleneksel vetamamlayıcı tıp uygulamaları ör-neğindeki gibi- bu paralel evreninde sertifikasyona tabi kılınaca-ğını, sertifikalı olmayan kimse-lerin öyle kanal kanal gezeme-yeceğini öğrenmiş bulunuyoruz.Akreditasyon, sertifikasyon gibifiyakalı frankofon sözcükler ni-yeti gizleyemiyor fakat. Talebicanlı tutmak için önce gökselbilgi biraz rakım düşerek popü-lerleşecek, talep dinamizminintoplumsal ajanları ise bu bilgiyihalkla buluşturabilmenin fiyatıneyse ödeyecek artık.

Pekiyi de bireylerin bedenle-rine bu denli yabancılaşması vesüreklileşmiş kaygı bozukluğu-nun neredeyse epidemik bir pre-valans göstermesi halk sağlığısorunu olmuyor mu?

Büyük düşünmeye de çalışı-yoruz ama…

Dr. Ebru Basa ATO Genel Sekreteri [email protected]

Sertifikalı Yarim

Kampüs hastaneler ölüyatırımlar

Büyük ölçekli hastanelerin kentselsorunlara neden olacağını aktaran Mi-marlar Odası Ankara Şube Başkanı Tez-can Karakuş Candan sağlık hizmetininsadece iki merkezde toplanacak olma-sının yeni kentsel sorunlara yol açaca-ğını kaydederek “Bugün Hacettepe, İbniSina, Numune’ye giden yoğunluğu tekbir yere yüklerseniz orada sistem zor-lanır, işlemez hale gelir. Hem sağlıksektörü işlemez hale gelir hem kentinkendisi işlemez hale gelir. O zaman dainsanları sağlıklı hale getireceğim he-defiyle yapmaya çalıştığınız kampüshastanenin kendisi kenti hasta etmeye,insanları hasta etmeye başlar” diye ko-nuştu.

Sağlık kampüslerinin kendi meslekidisiplinleri açısından bakıldığında ölübinalar olduğuna işaret eden Candan“Çünkü gerçek hayatın ihtiyaçlarınayönelik bir planlama süreci ya da mimarisüreçle karşı karşıya değiliz. Neoliberalpolitikalarla birlikte, sağlığın ticarile-şerek yatırım olarak görüldüğü bir bakışaçısının mekansal karşılığıdır kampüshastaneleri. Mimarlık - planlama insanihtiyaçları ve gelecek öngörüsüyle bir-likte ele alınır. Bu öngörü ve ihtiyaçyoksa kentin sistemi aksar ve yapılanhastaneler ölü yatırımlar olarak kulla-nılamaz tıpkı Meşrutiyet caddesine ya-pılıp kullanılmayan üst geçitler gibi.”açıklamasını yaptı.

“Devlet bu işten elinieteğini çekmiş durumda”

Büyük bir yapılaşma süreci geçirenÇayyolu’nda semt poliklinikleri dışındadevlet hastanesi bulunmuyor. Candanbu konuda şunları söyledi: “İnsanlarbir rahatsızlık anında kendilerine enyakın yere ulaşmak ister, devletin debu en yakın yere ulaşma isteğini özelhastanelerle değil kamu hastaneleriylekarşılaması gerekiyor. Ancak sosyaldevlet anlayışı olmadığı için sağlık sek-törüne de yansıyor bu durum. Maalesefdevlet bu işten elini eteğini çekmiş du-rumda.”

Sağlığın ticarileştirilmesikabul edilemez

Kampüs hastanelerin ana hedefininhalk sağlığından öte sağlık turizmi ol-duğuna değinen Candan sözlerini “Te-davi, tatil ve alışverişin bir arada olduğuticari bir organizasyonla karşı karşıyayız.İnsanların yurtdışından gelip tedaviolup gidebilecekleri bir sürecin parçasıolarak görülüyor bu kampüsler amabunun bize bir faydası yok. Sağlığın buderece ticarileştirilmesi kabul edilemezbir durum.” diye sürdürdü.

Planların delinmesiçarpık kentleşme sebebi

Eskişehir yolunun Bilkent’e yapılacakkampüs hastanenin trafik yükünü kal-dırmayacağının açık olduğunu belirtenCandan, ODTÜ’nün altından geçirilmekistenen tünel yolda sıkışmalar yaşana-cağını ve hastaneye ulaşımın başlı başınabir stres unsuru olacağını söyledi. İmarplanlarında sürekli değişikliğe gidilme-sinin kentin çarpık gelişmesine sebepolduğunu anlatan Candan “O bölge plan-lanırken böyle büyük bir hastaneyegöre planlanmadı. Planlar yapılır amasonra o planlar sürekli delinir. Dolayı-sıyla kent orantısız ve çarpık gelişmeyebaşlar çünkü siz o planı yaparken orayaöyle bir hastane öngörmemişsinizdir.Sonra o planda değişiklik yaparak 1mil-yon 200 bin metrekarelik hastane ön-görürlerse o zaman yol, alt yapı, kana-lizasyon ihtiyacı düşünülmediği için obölgenin gelişimini aksatacak bir süreçle,birinci derecede doğal sit alanı OD-TÜ’nün altından tünel yol geçirmek is-teyen bir yaklaşımla karşı karşıya kalırız.Bu da kentsel ölçekte hepimizi hastaeden bir durumdur.” diye konuştu.

Kampüs hastaneler ölü yatırımlar

Mimarlar Odası BaşkanıTezcan Karakuş Candan,

sağlık kampüslerinin kendimesleki disiplinleri açısından

bakıldığında ölü binalarolduğunu çünkü gerçek

hayatın ihtiyaçlarına yönelikbir planlama süreci ya da

mimari süreçle karşı karşıyaolunmadığını söyledi.

Page 6: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitü-sünün 2008 yılında Avrupa Komisyo-nunun desteğiyle, 2014 yılında da Aileve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile or-taklaşa gerçekleştirdiği Türkiye’de Ka-dına Yönelik Şiddet Araştırması, sonaltı yılda kadına yönelik şiddetin bo-yutlarının geldiği noktayı sergiledi.Araştırma için görüşülen 11 bin 247kadının yüzde 44’ü yaşadıkları şiddetiilk defa araştırma için dile getirdiğinisöyledi. Her 10 kadından yaklaşık4’ünün eşi veya birlikte olduğu erkeğinfiziksel şiddetine maruz kaldığını ortayaçıkaran araştırmaya göre evli kadınlarınyüzde 36’sı fiziksel şiddete maruz ka-lıyor.

Şiddet en fazla Orta Anadoluve Batı Anadolu’da görülüyor

Araştırmaya katılan kadınların yüzde19’u orta derece fiziksel şiddete, yüzde16’sı diğer şiddet davranışlarını kap-sayan ağır derece şiddete maruz kal-dıklarını belirttiler. Ağır şiddet davra-nışlarına maruz kalma yaygınlığındayüzde 23 ile Orta Anadolu ve yüzde 21ile Batı Anadolu ilk sırada yer aldı.Orta Anadolu yüzde 43 ile yaşamın

herhangi bir döneminde maruz kalınanfiziksel şiddet ve yüzde 11 ile son 12ayda yaşanan şiddet sıralamasında dailk sırada geliyor. Orta Anadolu’yuyüzde 42 ile yaşamın herhangi bir dö-neminde maruz kalınan fiziksel şiddetve yüzde 10 ile son 12 ayda yaşananşiddet sıralamasında Batı Anadolu izledi.Doğu Karadeniz ise yüzde 27 ile yaşamınherhangi bir döneminde, Doğu Marmarada son 12 ayda şiddetin en az görüldüğübölgeler oldu.

Kadınların yüzde 27’si hemfiziksel hem cinsel şiddetmağduru

Araştırma ülke genelinde fizikselşiddetin yüzde 36, cinsel şiddetin yüzde12 düzeyinde görüldüğünü ortaya çı-kardı. Şiddet mağduru kadınların yüzde27’si hem fiziksel hem cinsel şiddetemaruz kaldıklarını belirtti. KuzeydoğuAnadolu bölgesi hem yaşamın herhangibir döneminde hem de son 12 ay içindekadınların cinsel şiddete maruz kal-dıkları bölge olarak ilk sırada geliyor.Orta Anadolu, Doğu Marmara, BatıMarmara ve Batı Karadeniz bölgelerindeson 12 ayda maruz kalınan cinsel şiddetyaygınlığının ülke ortalamasının altındakaldığı tespit edildi.

Üniversite mezunu kadınlarda şiddete uğruyor

Araştırma eğitim düzeyi arttıkça ka-dınların maruz kaldığı şiddetin azaldı-ğını gözler önüne serse de üniversiteve üzeri eğitim alan kadınların beştebiri şiddete uğruyor. Yaşamının her-hangi bir döneminde şiddet gören ka-dınlar arasında, eğitimi olmayan ka-dınların yüzde 43’ü, ilkokul mezunukadınların yüzde 42’si, ortaokul mezunukadınların yüzde 37’si, lise mezunu ka-dınların yüzde 27’si lisans ve lisansüstümezunu kadınların yüzde 21’i yaşam-larının herhangi bir döneminde şiddetgördüklerini belirtti.

Son 12 ayda, boşanmış kadınlarınyüzde 22’si, halen evli kadınların dayüzde 11’i şiddete uğradı. Araştırmasonuçları ekonomik sorunların ortadankalkmasının ya da azalmasının şiddetiortadan kaldırmaya yetmeyeceğini gös-terdi. Yaşamının herhangi bir dönemindeşiddete uğrayan kadınların yüzde 43’üdüşük, yüzde 40’ı orta ekonomik geliresahipken yüksek gelir sınıfından ka-dınların yüzde 31’i de şiddete uğruyor.Kadınların yüzde 44’ü yaşamlarınınherhangi bir döneminde duygusal şid-dete uğrarken, yüzde 30’u ekonomikşiddete maruz kalıyor.

şiddet

Türkiye’de 10 kadından yaklaşık 4’ü eşi veya birlikte olduğu erkeğin fiziksel şiddetine maruzkalırken kadınların yüzde 44’ü yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamıyor. Fiziksel şiddet Ortave Batı Anadolu’da, cinsel şiddet Kuzeydoğu Anadolu’da yaygın şekilde görülüyor.

Bu şiddet de sona ersin!

Araştırmanın projesorumlusu Doç. Dr.İlknur Yüksel-Kaptanoğlu 2008 ve2014 yılında yapılanaraştırmalarıkarşılaştırıncaşiddet vakalarındaartış ya da azalıştansöz etmeninmümkün olmadığınıancak bölgelerarasında önemlideğişikliklerolduğunukaydederek ülkeninDoğusu veKaradenizbölgesinde belirginbir azalmagözlendiğini aktardı.2008 araştırmasındaen yaygın şiddetinyaşandığı bölgeKuzeydoğu Anadolubölgesi iken, 2014yılında en yüksekşiddet vakalarınınyaşandığı bölgelerinBatı ve Orta Anadolubölgeleri olduğunubelirtti. SonuçlarıdeğerlendirenYüksel-Kaptanoğlu,yaşam boyu şiddetgöstergesiaçısından, örneklemgrubuna daha gençkadınların girmesi,doğudan batıya

Hekim Postası

Page 7: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Dr. Burhanettin KayaATO İnsan Hakları Komisyonu ü[email protected]

Yeni bir güneuyanmak

lazım

güncel

Yeni bir güne uyanmak bazen ıssızbir göz kırpışı, bazen üzerine çökengecenin kirini silkinip atmaktır. Biri

tedirgin ve ürkek başlamaktır güne, diğeribir isyan olup akmaktır. Coşku ve özgüvendir.Biri titreyen bedendir. Yorgunluğu sırtlanıpsarkıtır ayaklarını yere. Diğeri toprağı titreten,rüzgârı ürküten, gökyüzünü türlü renge sokanbir devinimdir.

Yeni bir güne uyanmamız lazım. Halklarınkardeşlik haykırılarını doldurup yelkenimize,emekçinin alın terini, zanaatçının göz nurunu,sabrını yoksulun, sevincini yeni yetme gencin,sanatçının göz ışığını kucaklayıp, soluğunubiriktirip umudun nefesine, bir tarih dolusuözgürlük, eşitlik ve adalet düşünü özenle ta-şıyıp heybemizde, denizlere açılmamız la-zım…

Manzara hiç iç açıcı değil. Karanlık, renksiz.14 yıllık bir gericilik dönemiyle sislenmiş,tozlanmış, paslanmış, yozlaşmış bir manzara.Değiştirmemiz lazım. Bir rüzgâr ya da fırtı-nayla ya da acı ve üzüntülerimizden süzülüpgelen inancımızla dağıtmamız lazım bu karabulutları. Yatağını değiştirmeli ırmaklar, kuşlaryolunu bulmalı, söğütler sarkıtmalı dallarınıyine su boylarında. Uyanmalı yeni gününetoprak, böcekler, sincaplar ve bilcümle doğa…

Hava karanlık. Kirli bir ampulün ışığınateslim kentler. Yüksek binalarıyla, duvarlarıylagözlerimizden ırak tutuyorlar güneşi, ışığınısaklıyorlar bizden. Güneşe çıkmak lazım. Gü-neşi tutmak lazım. Güneşe bakmak lazım,Prometenin çaldığı ateşle aydınlatmak lazımkaranlıkları.

100 yıllık acının bedeli mi hıçkırıklarımız?Oysa işlenmemiş travmalarımızın yükü altındahalen hoyratça itilip kakılan bir tarihin hal-kalarıyız. “Bırakınız yapsınlar bırakınız geç-sinler” felsefesinin mirasyedisi “durmak yokyola devam” diyen bir zihniyetin ezip geçtiği,darmaduman ettiği tüm güzelliklerin savu-nanıyız. Haziranın en güzel sabahında umudauyanmayı isteyen bir direncin çocuklarıyız...

Kelebeklerin uçuşunu, sinek kuşlarının ka-nat çırpışını, menekşenin morunu, papatyanınsarısı, çimenin yeşili, karanfilin kırmızısınısarıp boynumuza, isyanımızı seslerimizle süs-leyip, tek yürek atmalıyız…

Yeni bir güne başlamak lazım, yeni bir ya-rına. Omuzlarımızda hissedip sorumluluğunu,bileklerimizdeki gücü, yüreğimizdeki heyecanı,aklımızdaki inancıyla uyanıp bir adım atmaklazım. Umudu çoğaltmak lazım.

Hadi ! Yeni bir güne uyanmak lazım…

göçün yanında özellikle Doğu veGüneydoğuda belediyelerin eşlerineşiddet uygulayan erkeklerin maaşınıkesmesi ve kadına vermesinin defiziksel şiddetin azalmasında etkisiolabileceğini düşündüğünü söyledi.Yüksel-Kaptanoğlu “Fiziksel şiddetinDoğuda azalmaya başlaması,üzerinde önemle durulması gerekenbir konu. Kadın belediye başkanısayısının fazla olduğu birbölgeden söz ediyoruz.Oradaki sivil toplumkuruluşlarınınçalışmalarına ve politikortama bakmak lazım.Kadınlara yönelikpolitikaların etkisiolduğunudüşünüyorum. Obölgede bir dönüşümvar ve bu iyi birdönüşüm bunuülkenin batısına dayaymak lazım”görüşünü dilegetirdi.

Israrlı takip debir şiddetbiçimiAvrupa Konseyinin İstanbulSözleşmesinde şiddet biçimlerinigenişletip tek taraflı ısrarlı takibi deşiddet türleri arasına almasınedeniyle, 2014 araştırmasında bukonuda da veri toplandı. Araştırmasonuçlarına göre kadınların yüzde27’si en az bir kez herhangi biritarafından ısrarlı takibe maruzkalıyor. Eski eş ve sevgiliden gelenısrarlı takip biçimlerinde tehditetmenin ön planda olduğunu belirtenYüksel-Kaptanoğlu boşanmış ya daayrı yaşayan kadınlar açısındanısrarlı takiplerin cinayete kadargidebildiğini belirterek, üzerindeönemle durulması gerektiğinikaydetti.

Evlilik yaşı küçüldükçe şiddetartıyorEvlilik yaşı ile şiddet arasındakibelirgin ilişkiyi ortaya çıkaranaraştırma sonuçlarına göre fizikselşiddet erken evlenen kadınlararasında yüzde 48, 18 yaşından sonraevlenen kadınlar arasında yüzde 31düzeyinde. Cinsel şiddete maruz

kalan kadınlar için evlilik yaşı dahabelirgin hale geliyor. 18 yaş öncesievlenen kadınların yüzde 19’u, 18 yaşsonrası evlenen kadınların ise yüzde10’u cinsel şiddet yaşamış bulunuyor.Yüksel-Kaptanoğlu şiddeti azaltmakiçin erken evliliklerin önünegeçilmesi gerektiğini kaydederekşöyle konuştu: “ Bu evlilikler dininikahla yapılıyor ve bu nikahlarınyüzde 63’nün resmi imam aracılığıyla

yapıldığını biliyoruz. Oysayasalara göre 17yaşından önceresmi ya da dininikahla evlilikyasal olmadığınagöre sırf yasalarıişleterek bununönüne geçmek bilemümkün.”

Değerler sistemişiddetiengellemez

Kadın mücadelesindeson 20 yıldan bu yanatoplumsal cinsiyeteşitliği kavramıyerleşmişken, birdönüşümün başladığınadikkat çeken Yüksel-Kaptanoğlu ihtiyaç

duyulan zihniyet dönüşümünün farklıbir boyuta çekildiğini ve bu durumunelde edilen kazanımları geriyegötürmesinden çekindiğini belirtti.Yüksel-Kaptanoğlu sözlerini“Zihniyet dönüşümü deniyor amafarklı bir dönüşümden söz ediliyor.Daha muhafazakar, daha dinideğerleri ön plana çıkaran siviltoplum kuruluşları, “değerlersistemi”, “değerler eğitimi” gibikavramlar kullanmaya; merhamet,sevgi, şefkat, ahlak gibi değerlerlekadına yönelik şiddeti önlemeyeçalışıyorlar ama bunlarla kadınayönelik şiddet engellenemez. Öyleolsa dinde anneler kutsaldır, kutsalsaniye gebelik döneminde her 10kadından biri şiddete uğruyor. Bunudeğerler sistemiyle çözmek mümkündeğil. Eşitlik demeyelim “adalet”diyelim, toplumsal cinsiyetdemeyelim de “değerler, iyiahlaklılık” diyelim… Böyle birzihniyet dönüşümü bizi geriyegötürür” sözleriyle görüşleriniaktardı.

Page 8: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Ankara Tabip Odası (ATO)ve Sağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası (SES)“sağlıkta şiddete hayır” demekve yetkilileri uyarmak için Er-sin Arslan’ın ölüm yıldönümüolan 17 Nisan’da ortak basınaçıklaması düzenlediler. Nu-mune Eğitim ve Araştırma Has-tanesinin önünde bir araya ge-len Ankara Tabip Odası YönetimKurulu üyeleri, SES yöneticileri,sağlık çalışanları ve tıp öğren-cileri buradan Sağlık Bakanlı-ğı’na doğru yürüyüşe geçtiler.

31 bin 767 sağlıkçalışanı şiddeteuğradı

Bakanlık önünde ortak basınaçıklamasını okuyan ATO Yö-netim Kurulu Başkanı Dr. ÇetinAtasoy, Dr. Ersin Arslan'ın ölümyıldönümünde sağlıkta şiddetinve kaosun sürdüğünü belirtti.Sağlık Bakanlığı 113 Beyaz Kodkayıtlarına göre 2012’den 2015Mart ayına kadar 31 bin 767sağlık çalışanının şiddete uğ-radığını söyleyen Atasoy söz-lerini “Mücadelemiz şiddeti do-ğuran ve besleyen bu sisteme

karşıdır. Halkımıza daha iyi birsağlık hizmeti sunabilmek için;halkımızı verdiğimiz bu mü-cadelede yanımızda olmaya,hükümeti; şiddeti doğuran,emekçileri ve halkı mağdureden bu sistemi ortadan kal-dırmaya, işkolundaki sağlıkemek ve meslek örgütleri ola-rak birlikte çözüm üretmeyedavet ediyoruz” diye sürdür-dü.

Üç yılda hiçbir şeydeğişmedi

Basın açıklamasının ardın-dan söz alan SES Genel Baş-kanı Gönül Erden de “Sağlıktaşiddetin kaynağı sağlıkta dö-nüşüm programı, katkı-katılımpayları ve acil hizmetlerini

paralı hale getiren düzendir”dedi.

Türk Tabipleri Birliği MerkezKonseyi üyesi Dr. Deniz Erdoğ-du, Dr. Ersin Arslan’ın ölümün-den bu yana geçen üç yıl içindehiçbir şeyin değişmediğini sağ-lıkta yaşanan şiddetin bir sonuçolduğunu söyledi. Bu sonucu

doğuran koşulların da kışkır-tılmış poliklinik ve acil hiz-metleri olduğunun altını çizenErdoğdu, koşullar düzeltilme-dikçe şiddet son bulmaz diyekonuştu.

Konuşmaların ardından Ba-kanlık önüne siyah çelenk bı-rakıldı.

sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM... sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM...

Ersin Arslan anıldı

Bir hasta yakını tarafından üç yılönce öldürülen ve sağlıkta şiddetin

sembolü haline gelen Dr. ErsinArslan ölüm yıldönümünde anıldı.

Hekim Postası

Page 9: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM... sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM...

Dr. Edip Kürklü 21 Temmuz 1988Doç Dr. Edip Kürklü 5 Haziran1988’de gazinocu Mehmet YaşarŞerbetçi’nin açık kalp ameliyatınıyapmış ancak hasta ameliyattanbir hafta sonra “uyuşturucukullandığını gizlediği için anestezikomplikasyonu” sonucu hayatınıkaybetmişti. Doç. Dr. Edip Kürklü21 Temmuz 1988’de MehmetYaşar Şerbetçi’nin yakını MustafaTurgut tarafından öldürüldü.

Dr. Göksel Kalaycı 11 Kasım 2005Ameliyat ettiği hastasının “Benölürsem sen de öleceksin” diyetehdit ettiği Dr. Göksel Kalaycı,İstanbul Tıp Fakültesinin

bahçesinde hasta yakınıtarafından vurularak öldürüldü.

Dr. Ali Menekşe 14 Şubat 2008Dr. Ali Menekşe 15 Ocak 2008’debir hasta yakını tarafındanvuruldu. Menekşe 14 Şubat2008’de hayatını kaybetti.

Dr. Ersin Arslan17 Nisan 2012Ölen dedesinin emekli maaşınıusulsüz şekilde almaya devametmek isteyen hasta yakınısisteme giriş yaptığı için suçlubulduğu doktora döner bıçağıylasaldırdı. Dr. Ersin Arslan 17Nisan 2012 günü hayatını kaybetti.

17 Nisan şiddetlemücadele günü olsunTürk TabipleriBirliği (TTB),Oslo’dadüzenlenenDünya TabiplerBirliği (DTB)200. Konseytoplantısındasağlık çalışanlarınayönelik artan şiddete dikkat çekti.Dr. Ersin Arslan’ın hasta yakınıncaöldürülüşünün üçüncüyıldönümüne denk gelen toplantıdaTTB, 17 Nisan’ın “SağlıkÇalışanlarına Yönelik ŞiddetleMücadele Günü” ilan edilmesiniönerdi. Konsey üyelerince konununçok önemli olduğu vurgulandı. Bukonuda özel bir gün ilan etmekönerisi de dahil olmak üzere,konunun “Advocacy WorkingGroup” (Savunuculuk ÇalışmaGrubu-DTB politikalarının pratikteuygulanması için çalışan grup)gündeminde ele alınmasına kararverildi. Böylece sağlık çalışanlarınayönelik şiddet konusunda toplumve politikacılar nezdindefarkındalık yaratmak ve şiddetinnedenleri üzerine etkingirişimlerde bulunabilmek üzerepratik öneriler geliştirilmesi DTBgündemine alınmış oldu.

Öyküler Ersin Arslan içinTTB tarafından Dr. Ersin Arslan anısına düzenlenen Dostça Bir Sağlık OrtamıKısa Film İçin Öykü Yarışması sonuçlandı. Yarışmada "Kuzu Meselesi" adlıöyküsüyle Serkan Alan birinci oldu.

Hekim Postası

Üç yıl önce hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan'ı anmakve daha iyi bir sağlık ortamına katkı sağlamak amacıyla açılan "kısafilm için öykü yarışması"na gönderilen öykülerden ön eleme sonucunihai değerlendirmeye alınan 8 öykü yarışmanın temasına uygunlukve kısa film olma özelliklerine göre değerlendirildi. CüneytCebenoyan, Ercan Kesal, Ahmet Boyacıoğlu, Aytekin Çakmakçı veBurhanettin Kaya'dan oluşan seçici kurul tarafından yapılandeğerlendirme sonucunda Serkan Alan’ın “Kuzu Meselesi” öyküsübirinciliğe değer görülürken K. Cihad Dedemen “Siyah, Beyaz ve Sarı”adlı öyküyle ikinci, Ümit Çalışıcı “Yıpranma” adlı öyküyle üçüncü oldu.

Page 10: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

güncel

Konuyla ilgili olarak 21 Ni-san’da yapılan ortak basıntoplantısında "Nükleer tesisinfaaliyete geçirilmesinin halksağlığı açısından çok ciddiolumsuz sonuçları ortaya çı-kabilecek iken bunun görmez-den gelinerek reklamlarla hal-kın yanıltılmaya çalışılmasıkabul edilemez. Bizler halkı-mıza ve insanlığa karşı tarihisorumluluğumuzu yerine ge-tirmeye kararlıyız" denildi.

TTB Genel Sekreteri Prof.Dr. Özden Şener, Halk SağlığıUzmanları Derneği adına Doç.Dr. Cavit Işık Yavuz ve Nük-leer Tehlikeye Karşı Barış veÇevre İçin Sağlıkçılar Derneğiadına Dr. Derman Boztok’unkatıldığı toplantıda yapılanreklamlarda nükleer santral-lerin uzun yıllar boyunca çev-re ve insan sağlığı sorunlarınayol açan kaza riskleri, özellikleçocuklarda sağlık sorunlarınayol açmasından ötürü terkedilmeye başlandığı, İtalya,

İsviçre gibi birçok ülkeninnükleer santral yapma proje-lerinden vazgeçtiği bilgilerineyer verilmediği kaydedildi.

Reklam KuruluBaşkanlığı’nabaşvuruldu

“Akkuyu NGS ÇED Raporuhalk sağlığı açısından birçokyönüyle ciddi sorunlar, ek-siklikler ve hatalar içeren birdeğerlendirme sunmakta ikenve bu sorunlarla bir nükleertesisin faaliyete geçirilmesinin

halk sağlığı açısından çok ciddiolumsuz sonuçları ortaya çı-kabilecek iken bunun görmez-den gelinerek reklamlarla hal-kın yanıltılmaya çalışılmasıkabul edilemez.” diyen meslekörgütleri Nükleer Güç SantraliŞirketi tarafından radyo, tele-vizyon, internet, billboardlarve benzeri mecra üzerindenyayımlanan reklamların ted-biren yayınının durdurulmasıve ilgili mevzuata göre şirketeceza verilmesi talebi ile Rek-lam Kurulu Başkanlığı’na baş-vuruda bulundu.

Nükleer santral reklamıyla halk yanıltılıyorTürkiye genelinde özelleştirmeler nedeniyle yaşandığı düşünülenelektrik kesintisi nükleer enerjiyi aklama sebebi oldu. Kesintininhemen ertesinde bilbordlarda ve medyada nükleer santral reklamıyer almaya başladı. Türk Tabipleri Birliği, Halk Sağlığı UzmanlarıDerneği ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin SağlıkçılarDerneği, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili reklamlarınyayımlanmasının hukuken ve etik olarak uygun olmadığı gerekçesive kaldırılması talebiyle Reklam Kurulu’na başvurdu.

Hekim Postası

Ankara Tabip Odası 2015 yılı Ara Genel Kurulu

25 Nisan Cumartesi günü Ankara Üniversitesi

İbni Sina Hastanesi

Hasan Ali Yücel

Salonu’nda gerçekleştirildi.

ATO ara genel

kurulu yapıldıHekim Postası

ATO Yönetim Kurulu BaşkanıDr. Çetin Atasoy, açılışkonuşmasında 12 yıldıruygulanan Sağlıkta DönüşümProgramı’nı eleştirdi. Dr.Atasoy, “Sağlığın sadecefiziksel ve ruhsal iyilik haliolmadığını, sosyal iyiliği dekaçınılmaz olarak içerdiğibilinciyle çevre sorunlarındaninsan haklarına, tıpeğitiminden iş cinayetlerine,aile hekimlerine dayatılanangarya çalışmakoşullarından akademiközerkliğe yapılan saldırılara,haksız kadrolaşmadansağlığın piyasalaştırılmasınageniş bir yelpazede mücadelevermeye uğraştık” diyekonuştu.

Divan üyelerinin seçilmesininardından ATO Genel SekreteriDr. Ebru Basa, yönetimkurulunun bir yıllıkfaaliyetlerini içeren bir sunumgerçekleştirdi. Dr. Ebru Basa,bir yıl içinde 27 basınaçıklaması yaptıklarınısöyleyerek; özellikle, işcinayetlerine ve halk sağlığınıtehdit eden çevre kirliliğine

karşı birçok etkinlikdüzenlediklerini belirtti. Biryıllık mali rapor ATO YönetimKurulu üyesi Dr. Mine Önal,denetim kurulu raporu da ATODenetleme Kurulu üyesi Dr.Serap Şahinoğlu tarafındanokundu. Tüm raporların üyelertarafından oybirliği ile ibraedilmesinin ardından AraGenel Kurul sona erdi.

Türk Tabipleri Birliği ve Tür-kiye Psikiyatri Derneği tarafın-dan, medyada psikiyatri ile ilgilihaberlerin veriliş şekline azamiözen gösterilmesi istenilen 7 Ni-san tarihli ortak yazılı açıkla-mada şizofreni ve bipolar bo-zukluk hastalarının suç ve şiddetolaylarına karışma oranının her-hangi bir psikiyatrik tanısı ol-mayan kişilerden çok daha azolduğuna dikkat çekildi. “Bir şi-zofreni hastası tarafından öl-dürülme riski 14.3 milyondabirdir. Buna karşın bir şizofrenihastasının başkalarından zarargörme riski diğer bireylerden2-14 kat daha fazladır.” denilenaçıklamada psikiyatri hastala-rının damgalanmasının hastalarıtedaviden ve toplumdan uzak-laştırdığı belirtildi.

Haberler psikiyatrihastalarınıdamgalıyor

Açıklamada medyanın psiki-yatri ve psikiyatrik hastalıklarüzerindeki etkilerinin önemli ve

yönlendirici boyutta olduğunaişaret edilerek “Psikiyatri ve psi-kiyatrik hastalıklar medyadaağırlıklı olarak olumsuz olarakverilmektedir. Psikiyatrik has-talıkları şiddet ve suç unsurla-rının nedeni olarak gören buanlayış psikiyatri ve psikiyatrihastalarını damgalamaktadır.”ifadelerine yer verildi.

Sağlık konusundasansasyondan kaçınmalı

Türkiye Gazetecileri Hak veSorumluluğu Bildirgesi’nde yeralan “Açık kamu yararı olma-dıkça ve olayla doğrudan ilgisi,bağlantısı bulunmadıkça, bir in-sanın davranışı veya işlediği su-çun, onun ırkına, milliyetine,dinine, cinsiyetine, cinsel eğili-mine, hastalığına veya fiziksel,zihinsel özürlü olup olmamasınadayandırılmaması” maddesi ha-tırlatılan açıklamada bildirgenin“Sağlık konusunda sansasyondankaçınmalı, insanlara umutsuzlukveya sahte umut verecek yayınyapılmamalıdır” maddesinin biran önce uygulanabilir olmasıgerektiğine işaret edildi.

Haberlerde hastalarıdamgalamayın Bir oyuncunun babasını öldürmesinin ardındanbipolar bozukluğu olduğu yönündeki haberlerinmedyada yer alması üzerine Türk TabipleriBirliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği tarafındanmedyada psikiyatri ile ilgili haberlerin verilişşekline azami özen gösterilmesini talep edenortak bir basın açıklaması yapıldı.

Hekim Postası

Page 11: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Sularımızı zehirleyenlere, ormanlarımızı kesenlere

Gazcı, copcu, baskıcılara,Satanlara, çalanlara,

Ezenlere, sömürenlere,Dilleri, kadınları, halkları görmeyenlere,

Özgürlükleri tanımayanlaraAma ille de bize sus diyenlere inat

Hazır 1 Mayıs geliyorken ve Nazım’ın

“..Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibieziliyorsak

kabahat senin, - demeğe de dilim varmıyor ama -

kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!”

dizeleri halen hepimiz için geçerliyken,Kavel direnişini kısaca hatırlatayım iste-

dim…1961 Anayasası’nın 46 ve 47. maddesine

göre, işçi ve çalışanlara ilk defa serbestçe sen-dika kurma, üye olma, toplu sözleşme, grevhakkı tanınıyor; yine bu maddeler uyarıncadevlet bu maddelerin uygulanması için ka-nunlar çıkarmakla sorumlu tutuluyordu. Ancakdönemin iktidarınca bu kanunlar çıkarılama-dı.

1954 yılında Emin Aktar, Vehbi Koç ve EliBurla tarafından İstanbul İstinye’de kurulanve Türk-İş’e bağlı Maden-İş’te örgütlü, 170işçinin çalıştığı fabrikanın başına daha fazlakar sözüyle gelen müdürün ilk işi 1957 yılındanberi ödenen fazla mesai ücretlerine karşılıködenen yıllık ikramiyeleri kesmek olmuştu.

Bunun üzerine işçilerin seçtikleri üç temsilcigörüşme yapmaya gitmelerinden sonra, Ma-den-İş Sendikası’nın Şişli Şube Başkanı vesendikanın işyeri baş temsilcisi olan kişi buüç kişi ile beraber işten çıkarıldılar. İşten çı-karılan arkdaşlarıyla dayanışmak için tezgâhbaşında beş günlük oturma eylemi başlatanişçilerden 10’u daha işten çıkarılarak işverentarafından o dönem yasak olan lokavt da ilanediliyordu. Bunun üzerine tüm işçiler 4 Şubat’tafabrika önüne direniş çadırı kurarak eylemle-rine devam ettiler. Yavaş yavaş korku duvar-larını yıkan diğer fabrikalardaki işçiler, daya-nışma için sakal bırakmaya, para toplamayabaşladılar. Türk-İş genel merkezinin duyar-sızlığını protesto için, 23 sendika başkanı ve45 yönetici 27 Şubat 1963’te Türk-İş’ten ayrı-lacaklarını ilan ettiler.

İşveren de grevi kırmak için yeni işçi alım-ları yapmaya çalışıyor, fabrikadaki malzemelerisatış için çıkarmaya çalışıyordu. 2 Mart’taeşlerine desteğe gelen çoğu kadın, kadın işçilerleberaber direnişin de en büyük sahiplenicisiolmuş, çıkmaya çalışan kamyonun önündedurmuş, polisin saldırılarına direnmişti.

Direniş ve kararlılık karşısında, 3 Mart1963’te Başbakan Yardımcısı Turhan Feyzioğluve Çalışma Bakanı Bülent Ecevit’in araya gir-mesiyle Türk-İş ile Türkiye İşveren Konfede-rasyonu arasında bir anlaşma imzalanmış veişçiler işbaşı yapmışlardı. İşten ilk çıkarılan 4kişi kıdem tazminatlarını alacak işe döneme-yeceklerdi, ancak diğer tüm işçiler işlerinedönecekler ve yıllık ikramiyeler ödenecekti.

Her iyi şey gibi, bu kazanım da cezasızkalmamalıydı ve ilk olarak Sarıyer Savcılığı’nıngreve öncülük eden 28 işçi hakkında Toplantıve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetetmek suçundan üç yıl ile beş yıl arasındahapis istemiyle dava açılmış ve 15 işçi tutuk-lanarak Sultanahmet Cezaevi’ne konulmuştu.Yasak olan lokavt ilanı görmezden gelinmişve lokavtı ilan eden işverene herhangi soruş-turma açılmamıştı. Direnişlerin devam etmesiüzerine sıkıyönetim komutanlığı da devreyegirmiş, tüm işçiler serbest bırakılmıştı. Aynıdönem kadükleştirilmiş sendika yasası da çık-mış ve o yasaya ‘Kavel Maddesi’ denen geçicibir madde eklenerek, tüm işçiler hakkındakisoruşturmalar düşürülmüştü.

Artık korku duvarı yıkılmıştı bir kere:,Maden-İş ve Lastik-İş’e bağlı işçilerin öncü-lüğünde DİSK kurulmuş, kamuda, fabrikalarda,inşaatlarda tüm emekçiler örgütlenmeye, so-kaklar özgürleşmeye başlamıştı. Kapitalizmve çıkarcıları da boş durmuyordu tabi: 19771 Mayısındaki saldırı da, 1980 faşist darbeside örgütlülükten, özgürlüklerden, halklardan,Kavel işçilerinden korkanların müdahalesindenbaşka nasıl tariflenebilir ki..

Yine 1 Mayıs’a doğru giderken geçmişteyaşadıklarımızdan, saldırılardan farklı ne gö-rebiliyoruz? Halen HES’lerle, 750 bin liralıksaatlere sahip olanlarla, hastaneleri, sağlığı,suyu, parsel parsel şehirlerimizi satanlarla, içgüvenlik yasalarıyla, sokaklarda eylemlerdefütursuzca insanları gaz kapsülleriyle/ gerçekmermilerle öldürenlerle, işkencecilerle boğuş-muyor muyuz? Haklarımıza, emeğimize sal-dırılmayan bir alan kim gösterebilir? Bunuiddia edenler Somalı işçilerin, gezide kaybet-tiklerimizin, Roboski’de öldürülenlerin anne-lerinin yüzüne nasıl bakacaklar?

Bize düşen en son şey susmak; bize düşenörgütlenmek:

1 Mayıs’ta tüm alanlarda, İstanbul’da, An-kara’da, Batman’da… en güçlü şekilde özgür-lüklerimiz için haykırmak, 1977’de düşenle-rimizi sahiplenmek…

Kavel İşime karım dedim, karıma Kavel diyeceğim. Ve soluğum tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada, Güneşe karışmadıkça etim Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyeceğim. Ve izin verirlerse Kavel Grevcileri, İzin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim, İzin verirlerse Kavel Grevcileri, Ve ben kendimi tutabilirsem eğer sesimi tutabilirsem O çoban ateşinin yandığı yerde Kavel'de, O erkekçe direnilen yerde, Kavel'de Karın altında nişanlanıp dostlarımın arasında Öpeceğim nişanlımı Kavel kapısında Ve izin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim İzin verirlerse Kavel Grevcileri İlk çocuğumun adını Kavel koyacağım

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Dr. Onur Naci KarahancıATO Yönetim Kurulu Ü[email protected]

Çelik aldığısuyu

unutmayacak…

güncel

Sağlık Bakanlığı MüsteşarıProf. Dr. Eyüp Gümüş, Kaliteve Akreditasyon Enstitüsükurduklarını ve ancak ça-lışmaları onay alan uzman-ların ekrana çıkabileceklerinisöyledi.

Gümüş sağlıkta bilimseltemele dayanmayan söylem-lerden kaçınılması gerekti-ğini belirterek “Ekranlardabirçok isim beslenme konu-sunda açıklamalar yapıyor.Bunların arasında hiçbir bi-limsel kanıta dayanmayanlarvar. Deniyor ki, ‘Kiraz yer-seniz prostat kanseri geçer.’Tamam da, öyle demeklekanser geçmiyor. Önerdikleribazı bitkilerin fazla alınmasısonrasında ölümler bile ya-şanabilir. Ya da ‘Çay yap iç’diyor. İyi de, çok içildiğindekalbi durduran bitkiler var.”ifadelerini kullandı.

Bilim kuruluonayıyla ekran izni

Türkiye Halk Sağlığı Ku-rum Başkanlığı’nın ekranlaraçıkan isimlerle ilgili çalışmayapacağını ifade eden Gü-müş’ün verdiği bilgilere göreTürkiye Sağlık EnstitüleriBaşkanlığı (TÜSEB) bünye-sinde, Geleneksel ve Tamam-layıcı Tıp Enstitüsü ile Kro-nik Hastalıklar ve Halk Sağ-lığı Enstitüsü açılacak. Ay-rıca bir Kalite ve Akreditas-yon Enstitüsü kurulacak.Televizyona çıkmak isteyenisimler çalışmalarını Kaliteve Akreditasyon Enstitü-sü’ne göstererek onay alma-dan ekrana çıkamayacaklar.Bu ay sonu açılması planla-nan Kalite ve AkreditasyonEnstitüsü bünyesinde oluş-turulacak 20 kişilik bilimkurulu ekrana çıkacak isim-ler için standartları belirle-yecek. Geleneksel ve tamam-layıcı tıpla ilgili toplumaönerilerde bulunacak isimler,varsa bilimsel çalışmasını

önce bilim kuruluna anla-tacak. Bilim kurulu çalış-maları inceleyecek, uygunbulursa bu kişilere sertifikaverecek. RTÜK ve medyakuruluşlarıyla da protokolimzalanacak, ekrana çıkmasıuygun görülen isimlerin lis-tesi sunulacak. Gümüş tümbu çalışmaların amacını“Sertifikası olmayan isimlerTV’lerde açıklama yapama-yacak. Böylece bilimsel te-meli olmayan konularda ka-muoyu önünde bilgi verme-lerini önleyeceğiz.” sözleriyleaçıkladı.

Hekim Postası

Doktora ekran ehliyetiSağlık Bakanlığı, tartışmalı bir uygulamayıdaha hayata geçirmeye hazırlanıyor.Bakanlık yönetmelikle resmileştirdiğigeleneksel ve tamamlayıcı tıp konularındatelevizyona çıkacak uzmanlara ekransertifikası ve akreditasyon zorunluluğugetirmeye hazırlanıyor.

Bakanlığınekrana çıkmak içinehliyet isteme kararıkarşısında TürkNöroloji Derneğikonuyla ilgiliyayınladığı açıklamadahalk sağlığını direktveya dolaylı yoldanilgilendirendurumların siviltoplum kuruluşlarıylabirlikte çözülmesigerektiğini belirtti.“Halkın en doğrutedaviye, en doğruşekilde ulaşabilmesibütün uzmanlıkderneklerinin temelmisyonudur veuzmanlık derneklerihalkın en doğruşekildeaydınlanabilmesi içinsürekli çabagöstermekte, sağlıkotoriteleri ile işbirliğiyapmayaçalışmaktadır.” denilenaçıklamada dernekBakanlığın BilimKurulu önerisinealternatif olarakuzmanlıkderneklerinin öncü roloynayacağı “ SağlıktaBilgi Kirliliğini ÖnlemePlatformu”oluşturulmasınıönerdi.

Page 12: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

güncel

Mart ayında 13 kadın 4 çocuk16 göçmen işçi

yaşamını kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisininraporuna göre Mart ayında en az 139,yılın ilk üç ayında ise en az 351 işçi yaşa-mını yitirdi.

İş cinayetleri Mart ayında tarım, inşaat,taşımacılık, ticaret ve metal işkollarındayoğunlaştı.

Mart ayında mevsimlik tarım işçisi,çiftçi, çoban, orman işçisi ve balıkçı olmaküzere 41 emekçi can verdi. Hayatını kay-bedenlerin 35’i inşaat, 17’si de taşımacılıkişkolunda çalışıyordu. Mart ayında yaşa-mını yitiren 139 emekçinin 121’i işçi, me-mur statüsünde çalışan ücretlilerden; 12’siçiftçi, küçük toprak sahibi ve 6’sı esnafolmak üzere 18’i kendi nam ve hesabınaçalışanlardan oluşuyor. Mart ayında işçileren çok trafik-servis kazaları, ezilme-göçük,düşme, boğulma-zehirlenme ve diğer ne-denlerden dolayı can verdi.

Emeklilik çağında 47 işçihayatını kaybetti

Mart ayında 13 kadın 4 çocuk ve 16göçmen işçi yaşamını kaybetti. Martayında yaşamını kaybeden işçilerin 47’siemekli ya da emeklilik çağında çalışan iş-çilerden oluşuyor. Mart ayında iş cinayetlerien çok Şanlıurfa, Adana, Bursa, İstanbul,Aydın, Kocaeli ve Konya’da can aldı.

23 Nisan’ı göremeyençocuklar

Son iki buçuk yılda en az 122 çocuk işcinayetlerinde can verdikleri için 23 NisanUlusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını gö-remediler. İş Sağlığı ve Güvenliği MeclisiTürkiye’de çocuk işçilerin acı bilançosunugözler önüne serdi. Meclisin verdiği sa-yılara göre 22 Nisan itibariyle 2015 yılında4’ü Suriyeli olmak üzere en az 9, 2013 yı-lında 59, 2014 yılında da 54 olmak üzereson iki buçuk yılda en az 122 çocuk iş ci-nayetlerinde can verdi. Çocuk işçiler tarımve inşaat gibi mevsimlik işlerde; çırak vestajyer olarak organize sanayi bölgelerindeve yaz dönemlerinde hizmet sektöründeçalışmaktaydılar.

Dr. Canıvar’a verilen ceza protesto edildiÇapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarınınyerine getirilmesini talep ettiği için Dr. Coşkun Canıvar hakkında görevdenatmanın bir alt aşaması olan “kademe durdurma” cezası verilmesi sağlıkörgütlerince protesto edildi.

Bakanlığa göre iş kazası yok,işçinin hatası varÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işkazalarına dikkat çekmek için hazırlattığıkamu spotlarında kazaların sorumluluğunuişçiye yükledi.

Yıllardır iş cinayetlerinin yaşandığı ve hiçbir sorum-lunun hesap vermediği Türkiye'de, Soma ve Ermenekgibi katliamlara rağmen Bakanlık devletin ve işvereninsorumluluklarını gözardı ederek hazırlattığı kamu spot-larında işçiyi suçlamayı tercih etti.

Bakanlığın hazırlattığı ilk kamu spotunda, ertesi günnişanının olduğunu belirten çalışan, “Ama birazdan, yap-mamam gereken basit bir hatayı yapacağım ve beyinkanaması geçireceğim. Yıllarca bitkisel hayata mahkumolarak hayal bile kuramayacağım” diyor. Ardından dolabınüzerindeki dosyayı almak için çıktığı sandalyeden düşerekbaşını masaya çarpıyor.

Benzer şekilde işçiyi suçlayan ikinci kamu spotundada başında sarı kaskı ile bir işçi “Bugün çok mutluyum,biraz önce telefon geldi, hanımı hastaneye götüreceğim,ilk çocuğumuzu kucaklayacağız. Burada gemi yapıyoruz,tankın içinde bırakılması tehlikeli olan bakımsız şalomanedeniyle içerde gaz sızıntısı var. Çalışma izni içingerekli olan gaz ölçümü de yapılamadı, çünkü amirinacelesi var. Kaynakçı arkadaş bir an önce işe başlamakzorunda, kaynak kıvılcımı tankın içinde sıkışan gazıateşleyip…” derken patlama oluyor. Her iki spot “Tedbiralın! İş kazası diye bir şey yoktur” yazısı ile bitiyor.

Bakana göre takdir Allah’tan, tedbirinsandan

Kamu spotları Bakan Çelik’in 10 işçinin ölümüne yolaçan Torunlar Center’daki asansör kazasının ardındansöylediği sözleri akla getirdi. Çelik o dönem “Patronlarladün akşam beraberdik, onlara da söylemem gerekenlerisöyledim. Sen baretini takmayacaksın. Eldivenini giy-meyeceksin. Var olan ekipmanı kullanmayacaksın. ‘Böylealışmadım, böyle daha rahat çalışıyorum’ diye bir lüksünyok. Kurallara uymak işçinin görevidir. Öyle işveren varki her türlü ekipmanı çıkarıyor, hazırlıyor. İşçi ise bunlarıkullanmaktan imtina ediyorsa kendimizi de sorgulamamızgerekiyor.” demişti. Çelik daha önce de maden ve inşaatsektörlerinde artan iş cinayetlerini “Takdir Allah’tanefendim, ama tedbir insandan” diye yorumlamıştı.

Hekim Postası

Dr. Canıvar’a verilen cezanıntaraflı olduğunu söyleyen sağlıkörgütleri ve sendikaların çağrı-sıyla toplanan yaklaşık bin kişiÇapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeyürüyüş yaparak durumu pro-testo etti. Monoblok önünde top-lanan eylemciler kampüs içeri-sinde “Coşkun Canıvar yalnız de-

ğildir” sloganıyla yürüyüş yap-tıktan sonra Monoblok önünegeldi. Burada konuşma yapanİstanbul Tabip Odası BaşkanıSelçuk Erez “Eksiklikleri söyleyeninsana ceza vermeye kalkıyorlarutanç verici. Bu utancı yaşatan-ların peşinde olacağız” dedi. SESEş Başkanı İbrahim Kara “Buüniversitede bilimden söz edile-mez hale gelindi. SES olarak bi-

lime, işimize, sağlığımıza ve Coş-kun kardeşimize sahip çıkıyoruz”diyerek cezayı kınadı.

İstanbul Tabip Odası, Canıvar'averilen disiplin cezasına karşıçıkmak amacıyla "Kademeyi DeğilMeslek Hastalıklarını, Güvence-siz Çalışmayı, İşçi Cinayetlerini,Taşeronlaşmayı Durdurun” baş-lığıyla bir kampanya başlattı.

Hekim Postası

Page 13: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

Aile Hekimliği uygulamasıile birlikte;

Sağlıkta dönüşüm progra-mının birinci basamaktaki uy-gulama şekli olan aile hekimliğisistemi; uygulanmaya başlan-dığı andan beri birtakım olum-suzlukları ve sancıları berabe-rinde getirmiştir

-Hasta sayısı üzerinden üc-retlendirme, hekimler arasında,çalışma barışının bozulmasına,etik dışı davranışların ortayaçıkmasına, hekimlerin tutumve uygulama farklılıklarınınortaya çıkmasına bu da sağlıktakalite ve verimin düşmesineyol açmıştır. Uzun vadede budurum birinci basamağa ve he-kime olan güveni azaltırken,sağlık çalışanlarına uygulananşiddet rutin hale gelmiştir.

-Kayıtlı nüfusun dağınık ol-ması, koruyucu ve önleyicihekimlik uygulamaları perfor-mans kaygıları gölgesinde ikinciplanda kaldığından, ülkemizdebirkaç yıldan beri görülmeyenpolio çocuk felci hastalığı vekızamık hastalığının hortlama-sına katkıda bulunmuştur.

-Sözleşmeli ve emekliliğeyansımayan performansa da-yalı ücretlendirme sistemi ne-deni ile hekim ve sağlık çalı-şanlarının iş güvencesi ve ge-lecek kaygısı artmıştır.

-Kayıtlı hasta katsayı çarpanıdüşürülerek ücretler azaltıldı.Ücretler 3,5 yıldan beri (enf-lasyondaki artışa rağmen) hergeçen zaman biraz daha düşü-rülmektedir. Bu hak kayıplarıve angaryalar tahammül sınır-larını aşmıştır.

-Hastaların kısa sürelerlehekim değiştirebilmeleri, he-kimlik uygulamalarındaki fark-lılıklar ve etik dışı davranışlarayol açması nedeni ile hekimlerarasında çalışma barışı bozul-muş, hekimler kendilerini yal-nız hissetmeye başlamıştır. Ça-lışma şekli hasta yoğunluğunedeni ile sabah girilip akşamçıkılan poliklinik çalışması şek-line dönüşmüştür.

-Yıllık izin, rapor ve hastalıkdurumunda alınan ek ödemeninkesilmesi sağlık çalışanlarındamotivasyonu engellemektedir.İzinler ve hastalık raporlarındaASM çalışanı yerine bakacakbaşka bir arkadaşını bulamadığıtaktirde TSM’den görevlendir-me yapılmakta ve izine ayrılanya da hastalık raporu alan ASM

çalışanının ücreti belli orandakesilmektedir

Başlangıçta ücret ve görüneniş yükü yönünden cazip göste-rildiği halde her geçen gün or-taya çıkarılan angaryalar (yenieklenen iş yükleri, acil nöbeti,ASM nöbetleri vs) ve ücretlerdeeksiltmeler yapılmaya başlan-mıştır.

Sistemin, sadece pozitif yön-lerinin anlatılması ve üstelikçok az kişi tarafından alınabi-lecek tavan ödemelerin vurgu-lanması, yanlış algılamalaraneden olmaktadır. İlgili açık-lamalar, durumu bizzat yaşa-yarak gören sağlık çalışanları-nın moral durumunu olumsuzetkilemekte, sisteme ve yöne-ticilere güveni sarsmaktadır

-Fiziki yapı ve donanımlarıfarklı olan, sınıflamalara bö-lünen ASM’lerde verilen hizmet,kira, yakıt ve diğer ödemeler-

deki farklılıklar ve artışlarproblem olmaya başlamıştır.

ASM’lerin acil müdahale içinyeterli fiziki koşullarının vedonanımlarının olmadığı ortadaolan bir gerçekliktir. Acil rönt-gen ve laboratuar olanaklarınınolmadığı diğer medikal müda-hale malzemelerinin devlet ta-rafından karşılanmadığı, yeterli

personelin bulunmadığı bir or-tamda acil müdahale ne kadarbaşarılı olabilir?

Bu ortamlarda aradığını bu-lamayan hasta ve hasta yakın-ları, güvenlik önlemleri olma-yan sağlık çalışanlarına şiddetuygulamayı bir yol olarak gör-mektedirler.

Aile hekimliği yapmakta olan

sözleşmeli pratisyen hekimlereTUK kararları ile verilmesiplanlanan AH Uzmanlık eği-timlerinin pratikte uygulanmasımümkün görülmemektedir. Sis-temin sürdürülebilirliği konu-sundaki kuşkular, sağlık çalı-şanlarının güvenini sarsmakta,motivasyonunu olumsuz etki-lemektedir

Aile hekimliği alanında mev-cut negatif performans anlayışıbir cezalandırma sistemi gibiişleyebilmektedir.

güncel

Dr. Zafer Çelik

Aile hekimliği nereden nereye

Hizmet Aile Hekimliğine Geçişin Ardından

Toplumu Tanıma, ASM’nin böyle bir görevi yokGereksinim Değerlendirme TSM’nin gerçekleştirebilecek bir yapısı yokSorunlara Müdahale Etme

Hastalık Tanı ve Tedavisi Aile hekimlerinin hastalıkların sosyal ve çevresel nedenlerini bilme olanağı kalmadı

Üreme Sağlığı SO’nın avantajları yitirildi• Kadınlara Yönelik Pozitif Ayrımcılık• Ekip Hizmeti• AP konusunda deneyimli personel ve AP odası

Bebek İzlemi ve Bağışıklama AH’ne kayıtlı olmayanlar için sorunluArtık temel amaç çocuğu bağışıklamak değilDeneyimli ekibin kaybıAH’nin yaptığı aşıların toplumu nasıl etkilediğini bilme şansı yok

Tablo:Dr.Mehmet Zencir

Kapsayıcılık İçin Gerekenler Sağlık Ocağı Aile Hekimliği

Bütüncül Hizmete Uygun Örgütlenme + -

Çok Disiplinli Ekip + -

Tüketici Talebinden Bağımsız İş Yükü + -

Tüm Toplumu Kapsayan Sağlık Güvencesi - -

Uzmanlık Hizmeti ile Eşgüdüm - -

Alt Yapı, Donanım, Ekipman, Destek - ?

Tablo:Dr. Mehmet Zencir

Bu tesbitleraltında;

Birinci basamakta ailehekimliğinin;

Bir “Kamusal Hizmet”olması gerektiği

Aile hekimleri, sözleş-meli değil emekliliğe

yansıyan ve yıpranmapayı eklenen ücretlendir-

me ile kamu görevlisiolarak çalışmalı

Hizmet, sınıflara ayrıl-mayan ve yeterli dona-

nımda kamu binalarındaverilmeli

Kayıtlı nüfusun bölgetabanlı olması ve belli

bölgeye verilen koruyu-cu, önleyici ve tedavi edi-ci hekimliğin aynı değer-

de tutulduğu önlemleralınmalı

Acil ya da ASM nöbetidahil bütün angarya ve

geçici görevlendirmelere(olağanüstü koşullar dı-

şında) son verilmeli İzinli ve raporlu olan

çalışanlardan kesinti ol-mamalı, aynı ASM içinde

çalışan diğer hekim vehemşireler kendi bölge-sinde bulunan izindeki

birimin hastalarına bak-makla yükümlü olmalıAile Hekimliği Uzman-

lığı Eğitimi Pratisyen He-kimlerin talebi değildir.

TUK karaları uygulanabi-lir değildir. Ancak, aynıişi yapanların aynı yet-

kinlik ve ücretlendirme-de olması adına mesleki

gelişim eğitimi ve sertifi-kasyon sağlanabilir. Bu-

nun için TTB, GPE ile or-tak değerlendirme geliş-

tirme olabilir.

Page 14: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

dünyadan

Sudoku

Yanıtına www.hekimpostasi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Lancet:‘Dünya nüfusunun

üçte ikisi düzgünameliyat edilemiyor’

Dünyanın önde gelen akademiksağlık yayınlarında Lancet’te yer alanbir makalede, düzgün ameliyatlaraulaşamayan insan sayısının daha ön-ceki tahminlere kıyasla iki kat dahafazla olduğu belirtiliyor.

Makalede dünya nüfusunun üçteikisinin güvenli şartlar altında ame-liyat olamadığı ve maddi olarak buameliyatların maliyetini karşılaya-madığı ve milyonlarca kişinin apandistameliyatı gibi görece basit ameliyatlaraerişemediği için hayatını kaybettiğibilgileri yer aldı.

Düzgün ameliyathanelere ulaşa-mayanların büyük kısmı orta ve düşükgelirli ülkelerden.

Daha önce yapılan çalışmalardasadece nüfusun ameliyata erişimi olupolmadığı dikkate alınıyordu. Ancakson araştırmada insanların ameliyat-hanelere ne kadar sürede erişebileceğiveya ameliyat teçhizatlarının ne derece

güvenilir olduğu da detaylı olarak in-celendi.

Buna göre Sahraaltı Afrika'da nü-fusun yüzde 93'ünün en temel ameli-yat ihtiyaçlarına bile erişemediği or-taya çıktı. Araştırmanın yazarlarındanKing’s Centre Küresel Sağlık EnstitüsüDirektörü Andy Leather, “İnsanlarınyeterli ameliyat koşullarına ulaşabil-mesi halinde rahatlıkla bertaraf edi-lebilecek sorunlar yüzünden birçokinsan ölüyor ya da sakat kalıyor" dedi.Leather, ameliyatların yüksek maliyetinedeniyle çok sayıda insanın da yok-sulluğa itildiğini vurguladı.

Temel sağlık imkânlarından yoksunkişi sayısı daha önceki araştırmalarda2,5 milyar civarındaydı.

İlgili araştırma: Global Surgery2030: evidence and solutions for ac-

hieving health, welfare, and economicdevelopment, Lancet, 08/04/2015,http://press.thelancet.com/Surgery-Commission.pdf

BBC

Nijer’de kuş gribialarmı

Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü Ni-jer’deki bir çiftlikte Nisan ayı başındarapor edilen tavuk ölümlerine kuş

gribinin tehlikeli türü H5N1’in nedenolduğunu belirtti.

Nijerli yetkililer, Nisan ayı başındaNijerya sınırında bulunan Maradikentindeki bir tavuk çiftliğinde ta-vukların telef olmasına kuş gribinintehlikeli türü H5N1’in neden olabile-

ceğini rapor etmişti. Dünya HayvanSağlığı Örgütü de olayda birçok tavu-ğun H5N1 virüsü nedeniyle telef ol-duğunu doğruladı. Örgüt, Nijer’dekiveterinerlerin hazırladığı rapora göreMaradi’deki tavuk çiftliğinde bulunan2 bin 440 tavuktan 2 bin 290'ının ya-

şanan salgında telef olduğuna dikkatçekti.Kuş gribinin bir türevi olanH5N1, 2003’te ortaya çıktıktan sonrabüyük kısmı Güneydoğu Asya ülkeleriolmak üzere 400'den fazla kişinin ölü-müne yol açmıştı.

Deutsche Welle

DSÖ'den Yemen'e17,5 ton tıbbi malzeme

yardımı

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Yemen’egönderdiği 17 buçuk ton tıbbi malzeme baş-kent Sana’ya ulaştı.

Bir süredir çatışmala-rın yaşandığı Yemen’deHusi Ensarullah hareke-tinin kontrolündeki Ye-men resmi haber ajansıSABA, DSÖ’nün organizeettiği, ilk yardım ve acilservis malzemelerindenoluşan 17 buçuk ton yar-dımı taşıyan uçağın SanaHavalimanı’na ulaştığınıduyurdu.

Haberde gelen tıbbimalzemenin, krizin ya-şandığı Yemen’e DSÖ ta-rafından gönderilen ilkyardım olduğu ifade edil-di. Yemen’deki çatışmalar

nedeniyle üniversitelerin çoğunda eğitimeara verilmişti. Sana Üniversitesi Rektörlü-ğü’nden yapılan yazılı açıklamada, ülke ge-nelinde eğitime verilen aranın 23 Nisan'akadar uzatıldığı, yalnızca tıp fakültesi sonsınıf öğrencilerinin bunun dışında bırakıldığıbelirtildi.

MSN

Ülkelerde 100 bin kişibaşına düşen cerrahsayıları

ABD 36İngiltere 35Brezilya 35Japonya 17Güney Afrika 7Bangladeş 1,7Sierra Leone 0,1

Page 15: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de

THE DOCTORYönetmen: Randa HainesYazar : Robert Caswell, Ed RosenbaumOyuncular: William Hurt, ElizabethPerkins, Wendy Crewsoniu, Mandy

Patinkin, Adam ArkinYapımcı: Laura Ziskin

Tür: DramYapım: 1991 Ülke: ABDSüre: 122 Dak.

Bize profesyonelliğin empatiyeengel olmaması gerektiğini,hasta olup anlayan bir hekimingözünden yaşatan film,empatiye yaşamımızın tümalanlarında olduğu gibi,hekimlik uygulamalarımızdada ihtiyaç duyduğumuzutekrar hatırlatıyor. İyiseyirler…

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesimezunu Çokgürses için Zekai Tahir Bu-rak Kadın Sağlığı Eğitim ve AraştırmaHastanesinde geçen asistanlık yıllarınınardından 1981 yılından bu yana uzmanhekim olarak devam ettiği meslek ya-şantısını emekli olduktan sonra özeldeçalışarak sürdürmesi kırılma noktasıoluyor. “Özel sektörde deliye döndürü-lünceye kadar kitap yazma gibi bir fik-rim yoktu” diyor. Çokgürses istifa ederekmeslek hayatını sonlandırınca klavyeninbaşına geçiyor. Kitabın kurgusunu yap-mak yarım saatini bile almıyor. “Saçmasapan, güler misin ağlar mısın cinsindenbana ve de arkadaşlarıma ait öyle çokyaşanmışlık vardı ki durmak dinlenmekbilmeksizin yazdım. İki hatta 3 kitapdaha besleyecek kadar yazmışım.” diyeanlatıyor yazma sürecini.

Kadınları tapılası halegetirmek istedi

Kitabı yazarken üç şeyi hedeflemişÇokgürses: Kadını tapılası hale getirmek,doktoru kutsal kılmak ve sağlık sektö-

rünün insanın “şaka” gibi diyeceği bazıyaşanmışlıklarını resmetmek. Kitabıyazmaktan daha zor olan basım süre-cinde şanslılardan Çokgürses. İnternetaracılığıyla ulaşıp kitaptan küçük bö-lümler okuttuğu bir yayınevinin editörü,“Bu kitabın hakkı büyük yayınevleri,bizimle oyalanmayın” deyince davasınadaha hırsla sarılıyor ve ilk kez bir Türkyazarla çalışan Martı Yayınevinde bas-tırıyor kitabını. Sonuçta ortaya sadeceÇokgürses’in değil, tüm doktorların,tüm kadınların ve sağlık sektöründedönen garipliklerin öyküsü ve çokönemli mesajlar içeren bir kitap çıkıyor.

Ömrü ahır, toprak, yatak,mutfak arasında geçenkadınlar

Bir hekim olarak Türkiye’nin farklıcoğrafyalarında çalışıp farklı kadınlarınhayatlarını gözlemleme şansı bulanÇokgürses bu gözlemlerini “Türkiye’dedoğulu kadın ve batılı kadın olmaküzere iki kadın modeli var. Bu iki ayrıdünyayı anlatmak pek de kolay değil.Benim yüreğimi acıtan doğudaki ka-dındır. İsmi olmadığı gibi, cismi de yok-

tur. Doğar. Başkalarının istediği bi-çimde yaşar. Doğuracağı çocuğunsayısını bile kendi tayin edemez,aile büyüklerinin istediği kadardoğurur. Aşkı bile üleşmeden ya-şayamaz, kumalı yaşam kaderdir.Kitabımda doğudaki kadınımdan“ömrü ahır, toprak, yatak, mutfakarasında geçer” diye söz ettim.Bir de erkek bebeği yakalayama-mışsa vay onun haline. Sonra dabu dünyadan göçüp gider. Batılı kadıneğitimlidir. Eğitim özgüven demektir,özgürlük demektir. Eğitimli kadın ka-rarlarını dilediği gibi alır. Ekonomikaçıdan bağımsızdır. Doğudaki kadınınçalışma hayatı yokken, eğitimli kadınher sektörde yer edinmeye başlamışdurumdadır. Hak ettiği yere gelebilmişmidir? Bence, henüz hayır.” sözleriylepaylaşıyor.

İkinci kitap geliyorÇokgürses, meslek yaşantısı boyunca

karşılaştığı olayları aktarırken neleredikkat ettiğini “Hekimlik mesleğininkutsal yemininde yer alan “mesleğimdolayısıyla öğrendiğim sırları saklaya-

ca-ğıma” ilkesi önemlidir. Hasta-nıza ait bilgileri isim vererek paylaşa-mazsınız. Ancak yaşanmışlıklar toplu-mun sağlığını olumlu yönde etkileyecekmesajlar içeriyorsa o zaman hastanınadını vermeden olayı öykülemenizdevicdanen ve hukuken bir sakınca yok-tur.” cümleleriyle açıklıyor. Çokgürses8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günündeokuyucuyla buluşan kitabın kısa süredegördüğü büyük ilgi sonrasında ikincikitabın hazırlıklarına başladığını akta-rarak. “Yaşadıklarımın Aziz Nesin’inanlattıklarından fazlası vardı azı yoktu.Bunları okutmalıydım. Kitabımda dayazdım.” diyor.

Bir jinekoloğun gözünden: “Bacak arasından Türkiye”Bir hekimin meslek yaşantısıyla birlikte hem sağlık alanında yıllar içinde yaşanandönüşüme, hem de Türkiye’nin kanayan yaralarına işaret eden bir kitap “BacakArasından Türkiye”. Jinekolog Dr. Feraye Sünev Çokgürses’in kaleme aldığı kitap sağlıkalanındaki keşmekeş kadar doktorun itibarsızlaştırılmasına da bir tepki. Çokgürsestepkisini Dr. Feraye’nin kendi kişisel tarihini de sürecin içine katarak gösteriyor.

Sibel Durak

kültür sanat

O kütüphane artık yokBedri Bademci’nin Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma

Hastanesinin bahçesine kurduğu kütüphane, hastane yönetimi tara-fından boşaltıldı.Bademci’nin hastane bahçesindeki küçük büfe içindekendi emekleriyle oluşturduğu kütüphane yedi yıl dayanabildi. Birsüredir kira bedellerinden ötürü hastane yönetimiyle mahkemelikolan Bademci’nin kütüphanesi 8 Nisan’da polis zoruyla boşaltıldı.Bademci’nin bin beş yüze yakın kitabına şimdilik CHP Çankaya İlçeBaşkanlığı sahip çıktı.

Page 16: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü 1 milyon 607 bin ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Nisan2015.pdf · Sağlıkta dönüşüm HEKİME ÖLÜM! Bu şiddet de sona ersin! Türkiye’de