Upload
others
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
XXI. Sayı ISBN 975-19-0164-2
Fiatı: 25.000 TL KDV Dahil/20 $ SAHİBİ
Vakıflar Genel Müdürlüğü Adına
ŞenerMACUN
SORUMLU YAZ! İŞLERi MÜDÜRÜ
İbrahim ATEŞ İNCELEME KURULU
. İbrahim ATEŞ
Prof.Dr.Bahaeddin YEDİYILI>IZ .
Prof.Dr.Refet YİNANÇ Doç.Dr.AbdÜikeriİn ABDÜLKADİROGLU
Mehmet NARİNCE TEKNİK YÖNETMEN
SadiBA~M .. Mehmet NARİNCE
TASHill Şükran VELİOtLu
. Hüseyin BAŞKAYA Gülgün ERIŞEN;_
. ı
Tülin DANACI . 1
Yayınlanan yazılarda ileri sürülen fikir ve beyanl~rdan yazı sa-hipleri sorumludur.( ·. ·
Makaleler kaynak 1 gösterilmek kay~ı ile iktihas edilebilir
On Kapak:: · Ertuğrul Gazi'nin Türbesi
(Foto.Abdülkerim ERDOGAN) Ön İÇ Kapak : :
İstanbul, Eyüp, Sokullu [ Külliyesi (F()tO: Sadi BAYRAM) Arka Kapak : :
Edirne Selimiye Külliyesi Giri§ Portali
(Foto: Sad i BAYRAM) Arka, İç Kapak :
Tekirdağ Rüstem Pa§a Külliyesi
(Foto: Sadi BAYRAM):. Telefon (Ankara)
311 34 63 - 324 48 16/233-238 BASILDIGI YER:
Türk Dünyası Ara§tırmaları Vakfı
fstanhul 1990
Ic i ll!!
Doç.Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ Osmanlı Hukukunda Tahsisat Kabilinden Vakıflar ve Konuyla İlgili Kanuni'ye Takdim Edilen Bir Risale . . . . 5
Nazif ÖZTÜRK XIX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda Sanayile§me ve 1827'de Kurulan Vakıf İplik Fabrikası . . 23
Dr.Mehmet Akif ERDOGRU Ertuğrul Gı'izi'nin Bilec~k'teki Vakıfla_rı . . . . . . . . . . . . . 81
Y.Mimar Esin DEMIREL Vakıflar İdaresinin Günümüze Ula§tırdığı Bir Ah§ap Yapı Ke§fi Osman Efendi Tekkesi . . . . . . . . . . . . 115
Şinasi AKBATU İstanbul'un Kaybolan camilerinden Sinan Ağa camii Tahtaminfire camii .............. ·. . . . . . . . . . . . . . 129
Saim SAVAŞ Sivas'ta Büyük ve Küçük Ali Baba Zaviyeleri . . . . . . . . . 133
Prof.Dr.Semra ÖGEL Şehzade Mehmet camii'nin Dı§ Yan Safaları . . . . . . . . . 151
Prof.Dr.Yıldız DEMİRİZ Bilecik'de Orhan Gazi imareti'nin Bugünkü Durumu ve Süslemesi Hakkında Notlar..................... 165
M.Semih İRTEŞ Kasımpa§a Piyale Pa§a Camii'ndeki Ah§ap Üstü Kalem ݧleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. 173
Yrd.DoçJDr. Gülçin KÜÇÜKKAYA Mimar Sin~'n Dönemi İstanbul-Belgrad Arası Menzil Yapıları Hakkında Bir Deneme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 183
Yrd.Doç.Dr.Abdüsselı'im ULUÇAM .. Irak'taki Mukarnas Kubbeli Selçuklu Türbeleri Hakkında 255
Doç.Dr;Haşim KARPUZ Trabzon'un Çaykara İlçesi Köylerinde Bulunan Bazı Camiler ....................... ·. . . . . . . . . . . . . . . 281
Suzan BAYRAKTAROGLU Eski Şehir ve Çevresi Halı-Kilim ve Düz Dokuma Yaygıları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l99
Doç.Dr.Selçuk MiİLAYİM Türk Sanatı Ara§tırmacılığında "Köprülü Metodu"nun Yeri ve Önemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 325
. Doç.Dr.Mü.çteba UGUR Sülüs Hattında Dair Mühim Bir Risı'He "Sülüs Yazısı Rehberi" .. ·. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 335
Yrd.Doç.Dr.Nusret ÇAM İslam da Bazı Fı khı Meselelerin ve Mezheplerin Türk Cami Mimarisine Tesiri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 375
Dr.Aii AKTAN Divani Yazı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 361
Prof.Dr.S.Yıldız ÖTÜKEN Bizans Duvar Tekniğinde Tektonik ve Estekik Çözümler 395
Mehmet TUNÇER Ankara Tarihi Kent Dokusu Koruma Geli§tirme Planlama Çah:§maları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 411
~============~==============~======~~.
iSLAM'DA BAZI FIKHi MESELELERiN VE MEZHEPLERiN TÜR:K CAMi MiMARiSiNE
TESiRi
Yil'd~Doç.Dr.N~sret ÇAM
B ir mimari eserin teıjekkülünde mües
sir olan faktörlerden bir tanesi de, o
mimariyi vücuda getiren cemiyet ve
devletin benimseyip dahil olduğu inanç sistemi
ve dünya görü~üdür. Bilindiği üzere bu arniller
den diğerleri ise coğrafya, iklim, iktisadi vazi
yet, kom~u ve mirasına konulan devletlerin
san'at anlaylljlan ile o yapıyı asıl meydana g~~
tiren kimselerin milli ve ~ahsi zevkleri ve sosyal
ya~antılar~dır.
Gerçekten de bilhassa dini yapılarda, inanç sistemlerinin dünya görü~lcrinin önemli bir
mevkic sahip olduğu mü~hede edilmektedir. Mesela iktisadi vaziycti birbirine denk olan Hristiyan ve İslam dinine mensup iki milletin,
aynı coğrafya ve iklim ~artlarına Miz bir yerde
yapacaklan bir kilise ile bir cami, bazı ufak-tefek benzerlikler gösterseler bile, bunlara vücut veren felsefe ve inanç sistemi farklı olduğu için esasta ayrı bir mimari üslılp arzedcceklerdir.
Bu cümleden olarak, Hristiyanlar kendi dini
anlayı~ları icabı kiliselerini genellikle haçvari
1- Bahclon. J .. Histoire de !'Art II. Fransa. 1966. s.421.
2-. "a.g.e.". s.533.
bir pİan üzerine yapıp dolu kısmın oldukça fazla yer tuttuğu duvarlarını, H~İsa'nın, Meryem'in ve diğer dini büyüklerio resimleri ile bezerlcrken, Müslümanlar da yine dini telakkilerinin bir gereği olarak camilcrini saf nizamma uygun bir ~ekilde yapıp, duvarlarını mü~ahhas olmayan motif ve ~ekillerlc tczyin ederler. Hatta, Hristiyanlar aynı anlayı§ sebebiyle kiliselerinin
plan bakımından olduğu kadar konstrüksiy~n itibariyle de haçvari bir görünü~ kazanmasına özen göstermi~lerdir (Şckil-1). Mesel:i XI. asır Roma dönemi yapılarında Spirc Katedrali1 ile Saint Jacques-de Compostelle Kilisesini (1075-
1 128)2
buna örnek gösterebiliriz (Şekil-1,2). Yine İslamın temizlik anlayı~ıyla, abctest ve gusül emrinin İslamda hamam, çeıjme, havuz, §adırvan gibi su tesislerinin geli§mcsinde önemli
rolü olduğu hepimizin malılmudur .. Keza, aynı inanç faktörüyledir ki, ba§ta Bekta§ilik, Mevlevilik ve Kalenderilik olmak üzere bir kısım tarikatlar, kendi felsefi tclakkilerini, meydana getirdikleri eseriere aynen yansıtmı§lar3 ve ne
ticede bunların serpu~Iarından4 (Resim 1),
3- K.1ramağaralı. B.. Anaı.lolu'ıJa Tarikat ve Tekkc San'atı. AÜ.İiahiyat Fakültesi Dcrgi.~i. XXI. Ankara, 1976, s.248.
4- Kumbasar. i.. S~rp~lar. 1ürkiye Turing Otomohil Kunımu Yayını. s.31.
376 Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
sancak alemlerinc5
(Resim 2) varıncaya kadar
birçok ~alan, kendi alameti Carikaları haline dönüıjmüıjtür. Hatta bir devirde Hanefılerin, 10 zira derinliğinde ve 10 zira geni§liğinde olmayan durgun sularda abdest almanın cliz olmayacağı §eklindeki telakkilerine binaen, nakledilmesi mümkün su kapianna musluk takarak ancak bu §ekilde abdest aldıklan ve neticede "haneftye" adı verilen bir su kabı çe§idinin meydana geldiği bilinmektedil (Şekil-3)"
Şimdi bu durum kar§ısında, "İslômdaki bazı ibiidete ve tatbikata dflir mesele/erin Izah farklı
lıklarından dof..'muş bulunan ftkhf mezhep/erin ~·e
bu mezhep/erin birbirleriyle olan münasebetleri
nin de İslam san 'arına ~·e cami mimarisine alds
leri olamaz mı?" ~eklinde bir soru insan aklına ister istemez gelmektedir. Böyle bir soruya cevap bulmak, Türk mimarisine §ekil veren tali dcreecdeki faktörlerin neler olduğunun bilinmesi bakımından, küçümsenmeyecek önemi haizdir. ݧte biz bu yazımızda bazı fıkhi meselelcrle mezhepterin Türk clmi mimarisini ne yönde etkilediğini tesbit etmeye çalı§acağız.
Ancak, konuya doğrudan doğruya girmeden önce, isıarndaki fıkhı" mezhepterin ortaya çıkı§ tarihleriyle bunların metodlarına, yayıldıkları bölgelere ve birbirleriyle olan münasebetlerine kısaca gözatmak icap etmektedir. Bilindiği gibi ilk olamk ortaya çıkan Hanefi mezhebinin te-
5- Karamağaralı. B .. a.g.e.. s.263.
melleri H.80-150 (M.699-767) 7 yıliatı arasında
ya§ayan ve İmamı Azam lakabıyla da· bilinen Nurnan b.Sabit tarafından atılmı§ ve önceleri Abbasiler'in
8, daha sonra da Türklerin resmi mezhebi olarak, ba§ta Türkierin ekseriyeti te§kil ettiği memleketler olmak üzere Irak ve Suriye'de yayılmı§tır. Hanefi mezhebinin Mısır'da geni§ ölçüde yayılması ancak Osmanlılar'ın buraya, diğer kadılar yanında ve onların reisi durumunda bir Hanefi kadısı tayin etmesiyle mümkün olmu§tur
9. Bazı ülkelerde Hanefi mezhebine ''Türklerin mezhebi" denilmi§ olup, halen dünyadaki bütün müslümanların vakla§ık 2/3 si Hanefıdir10. Doğu Anadolu. Az;rbavcan ve Kafkas Türkleri 11 arasında ise üçüncü. olarak ortaya çıkan şam mezhebi de benimsenmi§ ve böylece bu bölgelerde her iki mezhep bir arada devam edip gelmi§tir. Yine bu Şafii mezhebinin Eyyıibiler'in resmi mezhebi olduğu 12
ve bir ara Maveraünnehir ile Horasan'da da epeyce taraftar bulduğu, hatta Osmanlı Mkimiyetinden önceki son asırlarda birFok yerde ekseriyeti te§kil ettiği bilinmektedir 3. Ancak, Türkler, genellikle Arap Yarımadasında taraftar bulan Hanbeli mezhebi ilc, Kuzey Afrika'da yayılan Maliki mezheplerine fazla rağbet göstermemi§lerdir14. Bu sebeple de Suriye ve Mısır gibi ülkelerde hemen dört mezhepten cemaatler bulunduğu halde Anadolu'da bilhassa Osmanlılar'ın gayreti ilc mezhep birliği sağlanmı~ur15. Osmanlılar'ın bütün imparatorluk
6- Huan. a .. Hanefiye. İslam Ansiklopedisi. s.5/1. İstaniıul. 1964. s.214.
7- EbO Zehra, M .• Ebu Hanife, (çev.Osman Keskioğlu), Ankara. 1962. s.14.
8- İslAm Ansiklopedisi'nin Hanefiler md, c.5/l. s.212.
9- Uzunça~ılı, i.H~ Osmanlı Devletinin ilmiye Tt:ıjkilatı. Ankara. 1965, s.174, ni; ElıOZchra. M.İslamda Fıkhi Mezhepler
Tarihi. (çev. Abdülkadir Şen~). İstanbul, 1978, s.359.
10- EbOZehra, M •• a.g.e., s.252. (çevirenin notu)
ll- Kırzıoğlu, M.F .• Osmanlllann Kalkas Ellerini Fethi. Ankara. 1976, s.307,375: Evliya Çelebi Seyahatnamesi 1':1. İs-tanbul. 1976, s.518.
12- EbO Zehra, M., a.g.e.. :;.359.
13- I lcffening. W., Şafii. t~Iam Ansiklopedisi, C.II. İstanbul. s.271.
14- Turan. O .. Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi. İstanlıul. 1973, s.225.
15- 1 langi mc-Lhepten olursa olsun. Osmanlı Müftüsü. vcnliği fetvalan. Haneli mt:'Zhctıi üzerine veriyordu. Yalnız Mekke.
Med ine. l<;ıhire ve Kudii~ ahalisinin mühim kısmı ~alii. Maliki ve Hanbeli mczhcplcrindL'Il olduklanndan. buralara
bu üç mezhebe mcn~up aynca üç müftü tayin olunurdu .. Ancak mühim davalarda bu kadıların. onlann reisi duru-
FIKHI MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMİ MiMARiSİNDE TESİRİ 377
çapında halkı tedirgin etmeden Hanefiliği yayınağa sevkeden amil, herhalde mütecanis topluıniarın idaresinin daha kolay olduğu gerçeğidir. Gerçektende mezhep taassubunun yaygın olduğu Abbasiler devrinde Bağdat'ta Şa-: fiiler'le Hanbeliler: Merv ve Isfahan taraflarında da Şafiilerle Haneliler defalarca vurll§mu~. birbirlerinin mahalle ve meskenlerini tahrip etmi~; g§lip gelenler mağlupları günlerce sokağa çıkarmamı~lardır. Hatta, İmam Taberi, Ahmed b.Hanbel'in farklı görü~lcrini bu mevzudaki eserine almadığı için Hanbeliler'ce evi ta~lan
mı~; vefat ettiği 1.aman da ancak evine gece defnedilebilmi~tir16. Sırası gelmi~ken bu dört mezhep arasında en ho~gürülüsünün Hanefilikı 7; en katısının da kendisinden daha sonra Vahhabiliğin doğduğu Hanbeli mezhebi olduğunu ifade edelim lS'
Bu arada, konumuz açısından önem arzeden "Öif''ün 19 sadece Haneli §li mlerince dini bir delil olarak benimsendiğini ve diğer mezheplerio nass'lara, yani ayet ve hadisiere daha çok bağlı kalırken, Haneiiierin bu nass'lar yanında rey ve içtihada da hüvük önem verdiklerini ifa-
. 20 . de etmek yerinde olacaktır . I~ te bu metod sa-yesinde Haneli mezhebi büyük bir dinamizm ve i~leklik kazanm~tır. Tabii bunda, bu mezhebin genellikle iktidarların resmi mezhebi olmasının
ve. sosyal realitelerle iç-içe bulunmasının da mühim rolü vardır.
*·* * Bu giri~ten sonra artık mezheplerin ve bazı
fıkhi meselelerin izah farklılıklannın, münhasıran Türk cami mimarisine tesiri konusuna geçebiliriz. Burada, en eski münaka~a konularından biri olması sebebiyle ilk pl§nda ele almamız gereken konu, cuma namazının bir ~ehirde birden fazla camide kılınıp kılınamayacağı meselesi ve bunun cami mimarisine tesiri hususu olacaktır.
I.a) Bilindiği üzere Hz. Peygamber'in sağlığında Müslümanlar, cuma namazını o sıralar Medine'nin yegane camii olan Mescid-i Nebevi! de kılıyorlardı. Bu cami zamanla dar gelmeye
ba~layınca ba~ta Hz.Ömer ve Hz. Osman'la,
I.Vel~d olmak üzere bir-kaç defa geni§letilmi§ti-1. Aynı ~ekilde diğer İslam merkezle
rinde de birçok mescit yanında bütün cemaati alacak ~üyüklükte "cami-i kebir" veya mescid
i cuma .. adıyla bilinen bir ulu cami bulunuYOrdu. Mesela, bunlardan Küfe'deki Cami-i Kebir 103.60 m.x 103.60 m. ebadında22 olup
20.000 ki~ilik cemaati alabilecek hacimdeydi. Ve yine ba§ta Kurtuba, Harran ve Mescid-i Aksa cami-i kebirleri olmak üzere ilk devir
camilerinden çoğu, yeni ihtiyaçlar ka~ısında
mundak.i Hanefi kadı5ı ile i5ti§are etmeleri emrolunmUJitU (Bk.Uzunça!"§ılı, İ.H .• a.g.e., s.174, n.l.; Uzunça!"§ılı, İ.H.,
"Mekke-i Mükerreme Emirleri .. , Ankara, 1972. 5.63.). Aynca, Anadolu'daki lıazı heylikleri de mezhep birligini
saglaoıak gayretinde olduklan mii§ahade edilmektedir. Bunlardan bir tanesi de Rama7.anogullan Bcyligi olup, en
mühim eserlerinden biri olan Adana Ulu C!mii'n imamının NQoıan b.Sabit (Ebu Hanife) mezhebi üzere olmasını,
vakfıyelerinde ~n k<>ıjmUJilardı (Bk.Çam, N., "Ramazanogullan Mimari Eserleri.. -ba5ılmamı§ doktora tezi-,
Ankara, 1979, s.12).
16- Karaman. H .. İsıtım Hukukunda İçtihad, Ankara, (tarihsiz). 5.146 ve 172
17- Hitti, P~ İslam Tarihi (çev.Salih Tug), c.2, İstanbul. 1980. s.610.
18- EbfiZehra, M .. İslamda Fıkhi Mezhepler Tarihi. (çev.A.Şener). İstanbul, 1978. s.433.: Turan, O .• Selçuklular Tarihi
ve Türk İslam Medeniyeti, İstanbul, 1980, s.316.
19- İmam-ı Azam'a göre bir hususta ilgili, Kur'an ve Ha9iste herhangi bir hüküm yok.<;a, bir kavmin İslamiyet öncesi
geleneklerinin devamı demek olan ''örf' de. dini deliller arasında yer alabilir.
20- EbQZchra. M .. Ebu Hanife. (çcv.O.Keskioğlu). Ankara. 1962. 5.313.
21- Creswell. K.A.C.. Early \slamic Archiıecıure lll. OxfonJ. 1909. s.8.
22· a.g.e .. s.23.: Aynı yazar. Early İslamic Architccıure 1/2. Oxfonl. 1909. 5.23.48 ..
378 Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
devamlı surette geni~letiliyordu. Mesela, bunlardan Mescid-i Aksa, Fatimiler'e kadar en az beıj defa geni§letilmi~ti23. Bunun da sebebi, bütün cemaatin bir tek imarnın arkasında namaz kılmasını sağlamak dü§üncesiydi. Ancak,
zamanla ~ehirlerin nüfusunun artması dolayısıyla bütün cemaatin tek camie sığmaması ve
cuma narnazına yeti~ehilmek için büyük §ehirlerde uzun mesafe katetmek mecburiyelinde
kalınması gibi zarüri sebepler, bir §ehirde birden fazla cuma-namazı kılınıp kılınamayacağı me
selesini gündeme getirmi~tir. Bağdat gibi or
tasından. nehir geçen §ehirleri~ durumu, bu meseleye daha da önem kazandırmı~tır. Böyle bir konu daha Ebü Hanife (M.699-767) zama
nında ortaya çıkmı~ gözüküyor.
EbüHanife, yukarıda da söylediğimiz gibi, -"nass "lar yanında kıyas ve içtihada da önem vermesi dolayısıyla, ilk devirlerdeki tatbikatın aksine, bir ~hirde birden fazla camide cuma namazının kılınabileceğine hükmetmi~tir24. Ancak, H.150-204 (M.767-819) yıllan arasında ya~yan İmam şarı. -ki nüfuz bölgesi daha ziyade Mısır ve Suriye'dir- fetvası için ilk devir müslümanlarının dini hayatını esas alması sebebiyle olsa gerek, bu fetvaya taraftar gözükmemi~tir. Bu mezhep imarnma göre, cuma namazı," bir §ehirde iki camide aynı anda kılınmı~ ikisi birden değilse sonra kılınan Mtıl olur . Böyle bir hükmün, cumanın her §ehirde sadece bir camide kılınması neticesini doğuracağı açıktır. Bu konuda Hanbeliler'in görü§ü de Şafiiler'in görü~ü gibidir
26. Nitekim Şafii mez
hebinden olan Selahaddin Eyyubi 569 da
(M.1174) devletin ba§ına geçtiği zaman bir ba§kadı tayin ederek cuma namazlannın §ehrin (Kahire) en büyük camii olan Hakim camii'nde kılınmasını emrettiği anl3§ılmaktadır27. Halbuki İbn-i Nuceym'in ifadesine göre Merv ve Buhara gibi daha doğudaki isıarn merkezlerinin Hanefi fakihlcri, bir ~ehirde birden fazla camide cuma namazının kılınabileceğini artık kesin hükme bağlaml§lar ve bunun için de dört rekatlık bir "Zühr-i ahir" namazı ihdas etmek suretiyle cemaatin, cuma namazlannın kabul olun up olunmadığı konusundaki §üphelerini imle etmek istemi§lerdir
28. Ancak, cumanın bir
§ehirde birden fazla camide kılınmasının yaygınla§ması ve buna paralel olarak da zühr-i ahir namazının yerl~mcsi, birdenbire gerçekl~memi§; yine İbn-i Nuccym'in beyanına göre bu zühr-i ahir namazı Bclh'li alim Hakim Şehid Muhammed b.Muhammed'in (ÖI.H.-334/M.945), "Kafi Fi-Fünıu '1-Haneji" isimli eserin i yazmasından ve bunun §erhlerinin yapılmasından, ycini X.asnn ortalarından sonra müesseseiC§IDi§tir. Bu durumda, içinde Cuma namazının kılındığı camiierin sayısının ilk olarak arttığı yer, Buhara ve havalisi olmalıdır. Nitekim Buhara'da İstahri zamannİda (X.yüzyılın ilk yansı) Eski cami, Mah cami ve Registen Namazgahı olmak üzere üç büvük mabet buIunmaktaydı30. Ba§ka bir ifade~e göre ise, bu namazgahlardan ve benzerlerinden M.X. asırda epeyce in§a edilmi§ti31.
Bütün bu fıkhi meselelerle bunların izah tarzlan, cami mimarisini birinci planda ebat bakımından etkilemi§tir. Mesela cuma namazının birdçn fazla camide kılınması adetinin he-
23- Creswell. K.AC., Early İslaniic Arlıiıecıure 1/2, Oxford, 1969, s.374,375.
24- İbni Nuceym, ei-Bahru'r-Raik II, s.154.; Karaman. H .• İslamın l§!gında Günün Mc:;clclcri. istanbul, 1978, s.40.
25- Karaman, H., ag.e .. s.59.
26- Karaman. H .• a.g.e .• s.59.
27· Pcdersen. J .. Mescid. Lo;lam Ansiklopedisi. c.8. İstanbul. ı97t. s.l7.
28- İbni Nuceym. a.g.e. s.l54.
::9- KAtip Çelebi. Kt!!jrü'z-Zünün. c.ır. istanbul. 1943. s.I37R
}1)- Banhold. W .• Buhara. l~lam Ansiklopedi.o;i. c.ll. İstanbul. 1945. s.764. 765.
31- Buhara. Türk Ansiklopt:disi •. c.8. Ankara. 1956. s.347.
FIKRI MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMi MİMARİSİNDE.TESİRİ 379
nüz yerle§mediği devirlerde ve yerlerde yapılmili olan Kufe (639), Samerra (852) (§ekil 4), Ebu Dülef (860), Kurtuba (786-987) (§ekil 5), Kahire el-Hakim (990) ve Bağdat (762) Ulu ciimileri, oldukça büyük camilerdi.r
32. Halbuki :
bir §ehirde birden fazla camide cumanın kılınabileceği görü§ünde olan Hanefiterin nüfuz sahasında bulunan Abbasilerin doğu vilayetlerinden Damgan'daki Tan-Hane (§ekil 6) ile Nayin'deki Mescid-i Cuma daha küçük ebatlıdır (yakla§ık 39x46 m.). Bununla beraber, cuma namazının bir §ehirde birden fazla camide kılınabileceği §eklindeki Hanefi fıkıh anlayı§ına paralel olarak §ehirlerdeki cami sayısının artıp ebatlannın küÇÜlmesi hadisenin birdenbire vukubulmadığı anla§ılmaktadır. Mesela Pedersen'den öğrendiğimize göre H.375/M.985 vılında Basra'da 7000 mescide kar§ılık sadece 3 ~ami bulunmaktaydı33. Yine, Samerra'da tck cami vardı. Me§hur İslam tarihçisi Yakubi (278/891) ifadesine göre o yıllarda koskoca Bağdat'ta, Saray Camii hariç, biri §ehrin doğusunda, diğeri batısında olmak üzere iki cami bulunuyordu. Bağdat'taki camiierin sayısı da ancak M.X. asrın ortalarından sonra artmaya ba§lamı§ görünüyor. Nitekim 95l'den sonra dördüncü bir cami, H.379 (M.990) da be§incisi, bundan dört sene sünra da altıncısı yapılmı§tır-34
. Ştıyanı hayrettir ki, Kahire'de Fatimiler devrine kadar iki olan cami sayısı da, yine aynı devirden itibaren, daha doğrusu 970-972 tarihli
el-Ezher camii ile birlikte artmaya ba§lamı§tır35 Bunda ise Şiiliği benimseyen Fatimilerin
cumanın her §ehirde ancak bir camide kılına
cagı görܧünü savunan Mısır'ın eski hakimlerinin gö!ܧlerini itibara almayı§lannın rolü olmalıdır.
Aslında Hanetilerin bu fetvalarının esasında, §ehirlerdeki nüfusunun artması gibi bir sosyal faktör yer almaktadır. Ancak bu sosyal faktör, tek ba§ına yeni dirnilerin yapılmasına
· yetmemi§tir. Zira daha M.800 yılla~nda nüfusu 2.000.000'u bulan Bağdat'ta az önce de söylediğimiz gibi X.asrın ortalanna kadar 2-3 cami bulunurken bu tarihten itibaren bu sayının
arttığı görülmektedir. Eğer bu hususta nüfus, tek faktör olsaydı, cami sayısının da daha ilk yıllarda artması icap ederdi. ݧte ancak dini otoritclerin bu konudaki kesin fetvaları ve Hanefiliğin de Abbasilerin resmi mezhebi olması37 iledir ki, Bağdat'ta yeni cuma dirnileri
yapılabilmi§tir.
b) Erken devir camilerinin Samerra Cami-i Kebir'de (260x180 m)
38 Kurtuba Cami-i Ke
bir'de (247xl57m) ve Samerra Ebu Dülefte (213x135m.) olduğu üzere çok büyük ölçüler halinde yapılması ise bu kadar geni§ rnekaniann bir veya birkaç kubbe ile örtülerneyeceği dikkate alınarak kuhbcnin hacim ve ahenk unsuru olarak nisbeten ihmal edilmesi ve mekanıarın düz örtü ilc örtülmesi neticesini
32- Bu camilerden ilk üçü. ordugiih camisi oldugu için böyle büyük ebalh yapıldıklan iddia edilse bile, saydı~ımız diger
camiler için böyle bir iddia geçerli olamaz. Abbasi devri cilmilerinin böyle büyük el>allı yapıh~ında, S§t>ani mimarisinin
lesirini arayanlar da olabilir (Bk.Creswell, K.AC.. AS ho rı of Early Muslim Archilecturc. Great Brilain. 1958, s.190.).
ne var ki bunda da o devirlerde bir ~hirde ancak !>ir c-Jmide cuma namazının kılınaNlcccgi ~klindeki fıkhi anlayışın
müessir oldu~unu söylemek daha isabetli olacaktır. kanaalindeyiz. Nilekim S§Soani lopraklanndan binlerce kilomelre
balıdaki Kayrevan ve Kurıuba Cami-i kebirleri de oldukça büyük cballı olarak yapılmış l>ulunmaktadırlar.
33- Pcdersen. J~ a.g.e., s.l7.
34- Aynı yer.
35- Aynı eser. s.l8.
36- Lomtıard. M .. İlk Zafer Yıllannda İslam. (çev.Nczih Uzcl). isıanbul. 1983. s.ll7.
37- llancfficr. İslam Ansiklopedisi. c.V/1. s.212
3H- Dil.oz, E .. L'Arı de L'İslam, Paris. s.2?.
3'J- Yetkin, S.K .• İslam Sanaıı. Ankara. 1?54. s.
380 Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
doğurmu~tur, diyebiliriz. Halbuki Müslümanlar, bir mabetten ziyade Mukaddes Kayanın ha
urasına yapılmı§ ahidc durumundaki daha 691 tarihli Kubbetü's-Sahra'da 20.33 m. çapında bir
kubbe yapılabileceğini göstermi§lerdir. Gerçek
ten de bu kubbe, Türklerin mimaride toplu
mekan elde etme anlayı~larına kadar İslam mimarisinde tck kalmı~tır. Kanaatimizcc buna
sebep, kubbe mimarisi i<sin elveri§li ortamın bulunmayı~ından ziyade, bu kadar büyük ebatlı camileriri nasıl olsa bir-iki kubbeyle örtülmesi
nin imkansızlığı dü~ünce...-;i olsa gerektir. İ~te bunun içindir ki kubbe, Türklerden önce ya ta
mamen ihmal edilmi~, ya da bir-kaçı hariç mih
rap önü mekanının dı~ında yer bulamamı~tır. Tabii bu bahscuiğimiz faktörün, erken devir
kuhhc mimarisini etkileyen yegane faktör oldu
ğu iddiasında değiliz; muhtemeleri bunda Arap-
ların İslamiyet öncesinde kubbc ve kubbernsi örtülere a§ina olmayı~larının, daha doğrusu Arap Yanmadası'nda mimarinin gel~memesinin de rolü olmalıdır. Halbuki, bir ~ehirdeki müs
lümanların, birkaç camide cuma namazı kılabi
leccğine dair fıkhi görü~ün yerle~mesi sebebiyle, Türklerin müslüman olmalarıyla birlikte in~a ettikleri camiierin orta büyüklükte olmasına ilaveten; İslamiyet öncesinde de kubbe ve kubbernsi strüktürleri tanımaları, kubbe
nin ve toplu mekan anlayı~ının zamanla daha da inki~:ifına zemin hazırlam~tır. Kanaatimizcc merkezi planlı Karahanlı (840-1212) camilerine bu açıdan bakmak hiç de yanlı~ olmayacaktır.
Il.a) Bir ~ehirde farklı mezheplerden cem:iatlerin bulunmasının ve bunların bir arada veya ayrı ayrı ibadet etmek durumunda
-tO- a.g.e., s.
olmalarının da cami mimarisine tesir ettiği an
la~ılmaktadır. Bilindiği gibi ehl-i sünnet aklde-sine bağlı müslümanlar arasında namazın
kıhnı§ı ile ilgili esaslarda derin görܧ ayrılıkları bulunmamakla birlikte, namaz saatlerinde ve farzlar dı§ında kalan namaz rekatlarının sayısında v.s. bazı farklı anlayı§ların olduğu da bir gerçektir. ݧte bu farklılıklar, her mezhebe
mensup cemaatin kendi mezhebinden bir imam arkasında namaz kılması ve buna bağlı olarak da bazen her mezhep için ayrı bir mescit yapılması 42
, bazen de her mezhep için aynı harim
de ayrı ayrı bir mihrap konulması _neticesini beraber getirm~tir. Birden fazla mihraplı camilere İslam mimarisinde daha zivade Irak, Mısır
ve Suriye gibi çe~illi mezheplerin bir arada bul unduğu memleketlerde rastlanmaktadır. Me
sela, Şam'daki Ümeyye camii'nde hepsi de geç devir eseri olan oniki mihrap bulunmaktadır ·B. Yine Irak'ta önemli bir san'at merkezi olan
Musul'da da Zengiler devri eseri olan Ulu
cami (1148-1170) (~ekil 7)44 ba~ta olmak üze-
.. 45 46 re Kara Omer (1680-16821 , Ağalar (1702) ve Pa§a al mileri (1705)
4 de üçer mihrap ih
tiva etmektedir. Mısır'daki birçok caminin de
üçer mihrabı bulunmaktadır.
Çok mihraplı camilere Anadolu'nun bazı Doğu ve Güney-Doğu vilayetlerinde de rastlamaktayız. Bunlar arasında ilk planda zikredcbilcceğimiz 1092 tarifıli Diyarbakır ve 1176 tarihli Mardin Ulu Cami'lerinde ik~er (§Ckil 8,9), 1180 tarihli Erzurum Ulu Camii'nde ve Mardin Reyhaniye Camii'nde (XV.y.y.ba§ı) üçer (~ekil 10); 1463 yılında yapıldığı tahmin cdilen Urfa Sultan Hasan (~ekil ll) ve 1157 tarihli Silvan Ulu Ca.milerinde ise dörder mih-
-tl- - Creswell, K.A.C .. Early Muslim Archiıecture. 1/1. OxCord. 1969. s.71.
-t2- Pcdersen. J .. a.g.e .. s.B.
-t3- a.g.e .. aynı yeı:.
-t-t- A'ilanapa. 0 .. Tüı'k-Sanaıı 1. İsıanbul. 1972. s.ıoı.
15- Uluçam. A.. Irakıa Türk Mimari EseriL'rinin Geli~mesi. (Ba.~ılmamı~ doktora tezi). Er1.urum. 1983. s.l41.
-ltı- a.g.c .. s. 1 -tf>.
-17- a.g.e .. s.l 50.
__ FIKHI MESELELERİN VE MEZfiEPLERİN ~K CAMİ MİMARİSİNDE 1ESİRİ ·38t
rap bulunmaktadır (§ekil1.2). Bu arada bu mihraplann hepsinin orijinal olduğu söylenme5e dahi bunların eksenyetinin asli yapıdan günümüze intikal eıtigini; hiç olmaısa yuklanda söyledigirniz Osmanlılar'ın imparatorluk sathmda tek- mezhebi Mkim kılmilk gayretlerinin bir ne~ ticesi olarak kendi y~ptırdıklan cimilerde sadece tek mihraba yer vermeleri dolayısıyla, buralardaki Osmanlı hakimiyetinden önce yapılmı§ olduğunu söyleyebiliriz.
b). Bu çok mi~raplı camiler için en ideal pliin ise uzun kenan kıbleye paralel uzanan pliin §emasıdır. Gerçekten de gerek Anadolu dt§ında, gerekse Anadolu'ya y.apilmı§ olan çok mihraplı cilmilerin istisnasız hepsinin pliinı, bu §Ckilde tanzim edilmi§ bulunmaktadır. _Zira bu pliin §emasında hem harimin uztın kıble duvarına geni§ aralıklarla birkaç mihrap koymak mümkün olmakta; hem de kuzey-güney istikamette sıralanan piiyeleri birbirine baglaya_n kemer gözleri, bilzen Musul'daki Hizam (1574-1577), Ömcrü'l-Esved, Pa§a, Ömeriye (1564) ve Agalar Cimilcrinde olduğu üzere geni§çe bir açıkhk bırakacak §ekilde üstten örülmck
48; bazen de halihazır Diyarbakır Ulu
Ciimii Hanefiler kısmında olduğu üzere fazla yüksek olmayan parmaklıklı!.rla çevrifrnek suretiyle h~r mezhebe iiit kısmin tiiyinine imkiin vermektedir. Halhuki kare mekiinlı ve merkezi pliinlı.bir cimide bu her iki teknikiçin de fazla uygulama §ansı sözkonusu değildir. ݧtC bu sebeple Anadolu'nun tck mczhc.binin taraftar bulduğu diğer. bölgelerinde çok deği§ ik cami pliinlan dcnendiği halde~ Anadolu'nun bu ha
valisinde ve Musul'da bu özellikleri dolayısıyla yauk dikdörtgen pliinh clmiler yaygıiıhk kazanmı§ tır. Hatta Artuklular bile tek mezhepten cemilatin ibadeti maksadıyla yaptırdık-Ian Harput Ulu dmii'ni (§ekil 13), Mardin ve- Silvan Uhı ·camilerinin aksine kıbleye dik bir pliin §C-
-IR- Uluçam. A. a.g.~ .. s.308.309.
ması. üzerine oturtmU§lardır.
Hariminde birden fazla milırabın bulundu-, ğu ve ~yrı mezheplere mensup iki ceınaatin aynı anda fakat a:Yn mihraplar önünde ibiidet ettiği clinilerin yapınimm Osmanlılar'a kadar devam· ettiği anla§ılmaktadır. Bu tarihten, dahıı. doğrusu XVI. yüzyılın daha ilk çeyreğinden itibaren, Osmanlılar, bilhassa beylerbeyileri vasıtasıyla Diyarbakır'da bina ·ettirdikleri ciimilerde, -Hanefi mezhebini ikAme etmek siyasetlerinin bir neticesi olarak- sadece bir mi h-. raba yer vermi§lerdir. Mesela Diyarbakır'daki Ffitih Pa§a (1516-1520), Ali Pa§a (1~34-1537), İskender Pa§a (1551) (§ekil14) ve Behram Pa§a (1572) camileri gibi kare mekiinlı ~e tek kub.., beli dimilerde; Melek Ahmet Pa§a (1587.1591) (§ekil 15), Defterdar (1594) ve Arap Şeyh (1650) gibi yatık dikdörtgen pliinlı camiterin harimieri de birer mihrap ihtiva etmektedirler. Ancak, Musul'da durum biraz daha deği§iktir ve harimiere üç mihrap konulması geleneği, ba§ta Kara Ömer (1680-1682), Sultan ÜveysHacı Cuma (1685), Agalar (1_702) ve Pa§a Cilmileri (1755) olmak üzere, Osmanlılar'ın bu
havaliyi kend~ topraklarına katmalarından sonra da devam etmi§tir. Şu andaki mevcut miilılmatlar çerçevesinde biz bu durumu, Osmanlı biikimiyetinin bu sıralarda bu haviilide fazla peki§memi§ olmasına 49
ve bu suretle de mezhep birliginin gerçekiC§meyi§ine bağlamak
. temiiyülündeyiz. Ancak, Rabia Hatun (1766), Bekir Efendi (1779) ve Nılman Pa§a (1797-1798) clmii gibi bu tarihten sonra yapılan Musul ciimilerfnde de tek mihrap bulunmaktadır50.
Eğer Osmanlılar da, Şiifii mezhebine mütemayil Artokoğulları gibi Doğu ve Güney-Dogu Anadolu'da yaptırdıklan clmilerde, iki-üç mez
hebin ibadetini na1.an dikkate alarak pUinlaya-
-1'1· Derkot. B .• Musul. İslam Ansiklopedisi. c.8. İstanbul. 19. s.164.
50- Uluçam. A. a.g.e .• s.ISO.
F.2~
382 Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
cak olsalardı, yine Diyarbakır ve Silvan Ulu camilerinin planıarını devam euirmek mecburiyelinde kalacaklar ve neticede Diyarbakır Ali P~ (§eki! 16) ve Behram P~ v.s. camileri gi
bi toplu mekan anlayı§ıyla yapılml§ mcibetler mevcut olmayacaktı. Nitekim, Güney Doğu Anadolu'daki bu çok mihraplı camiterin hiçbirisi toplu mekan anlayı§ıyla yapılmamı§, bu sebeple de Artuklular'ın elinde daha 1157 tarihli Silvan Ulu Omii'nde 13.50 m. çapına eri§en kubbe mimarisi, bu menfi faktör yüzünden geli§emeden öylece kalml§tır. Halbuki Batı~Anadolu'daki dmilerde, deği§ik harim planıarı deneyebilmek imkanı dolayısıyla, kubbe mimarisi devamlı bir geli§ me göstererek İstanbul ve Edirne'deki Seliitin camilcrinde doruk noktasına eri§ebilmi§tir.
c) Osmanhlar'ın, resmi mezhebi olan Hanefiliği yaygın la§ tırmak isterken,. diğer mezheplerio ibadet yerlerini de ihmal etmedikleri ve Şafiiler için, Hanefi camilerinin yanında ayrı mescitler in§a ettirdikleri anla§ılmakıadır. Bu mescitler, genellikle Hanefilerinki ile aynı avluda bulunmaktadır. Bu, düzende yapılmı§
cimilere en güzel örnek olarak, asıl hariminde tek mihrap bulunan Divarbakır Fatın51 ve Ali Pa§3
52 camilerini göste~ebiliriz (§ekill7, resim
3). Aynca Diyarbakır ve Mardin Ulu. Cami'lerinde olduğu üzere
53 bazen asıl hariminde iki
ayn mezhebin birlikte ibadet ettiği clmilerde, yine Osmanlılan n mezhep siyaseti sebebiyle avlunun kuzeyine ba§ka bir şamter kısmı yapıl-
54 mı§tır .
d) Osmanlılar devrinde yapılan· bütün bu müstakil şamter kısmında göze çarpan en ö
nemli özellik, bunlann hepsinin de, devrio toplu mekan anlayı§ının ve kubbe geleneğinin hilıifına, eski geleneği devam ettirir mahiyette dikdörtgen ph'inlı ve düz damlı veya çatıyla örtülü olu§udur (Resim 3, Şekil 17).
e) Aslında her mezhep imamının, kendisine uyan cemaate namaz kıldırması maksadıyla yapılmı§ olan bu mihraplar, Akkoyunlu eseri olduğu tahmin edilen Urfa'daki Sultan Hasan camii'nde
55 olduğu üzere bazen asıl fonksiyonundan ziyıide sırf kıble duvanna hareketlilik kazandıracak mahiyettedir. Keza aynı durum,
51- Sözen, M., Diyarbakır"da Türk Mimarisi. İstanbul. 1971. s.93.
52- Aynteser, s.77,92.
53- Aynı eser, s.33.; .Altun. A.. Anadolu'da Artuklu Devri Türk Mimarisi'nin Geli!jmesi. İstanbul. 1978, s.68.
54- Mardin Ulu Cilmii"n Şıifiiler kısmının kapısı üzerindeki kiıabe. her ne kadar, 1178 (1764-1765) veya 1278 (1861-1862)
tarihi gibi geç bir devri i!jaret ediyorsa da Osmanlılann mezhep siyasetlerini dikkate alarak burasının da Diyarbakır
Ulu Cıimii"n 1528 tarihli Şıifiiler kısmı gibi {Bk.Sözen. a.g.e .• s.73), buradaki Osmanlı hakimiyerinden hemen sonra
yapıldığına ve bu kitabenin sonraki bir tamir esnasında konulduğuna hükmedebiliri7. Röyle bir faraziye, asıl harimdcki
ŞAfiiler kısmından hariç, kuzeyde müstakil ikinci bir ŞAfiiler kısmının bulunmasının lüzumsuz ve mantıksız olacağı
düıjüncesine de uygundur.
Keza. harimin kıble duvannda üç mihrabı bulunan Erzurum Ulu C<imii"n 100-200 m.kadıır kuzey-doğusunda yer alan
ve çC!jmesinin üzerindeki kirabesinden 964 (1556) yılında yapıldığı anlaıjılan ve 1974 :o;encsine kadar mihrab ve minberi
bulunmayan ŞAfiiler Cilmü de yine aynı anlaytıjın mahsulü olmalıdır. Eserin Diyartmkır ve Mardin.Ulu Cilmilerinin
ŞAfifler kısmı gibi avlunı.in bir kenannda yııpılmama.~ının schebi ise, herhalde yer darlığıdır.
Birden fazla mihrabı bulunan diğer bir c-Jmi de İstanbul Unkapanı"ndaki Üç Mihraplı Camii'dir (Bk.E.H.Ayverdi,
Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri, İstanbul. 1973, s.51 1). Plı1n ve kesitinden anla§ılacagt gioi. doğudaki kısmı, §imdiki
haliyle içıcn düz. dı~tan çatı ile önülü bulunmaktadır {§ekill8.19). Kanaatimizcc. doğudaki kısım Hanernere. hatıdalti
mekı'in ise şam ve-ba~ka bir mezhep mensupianna tahsis ediliyordu. Zin\. Musul clmilcrinde v.s. oldugıt üzere. çok
mihraplı dirnilerde uygulama bu §Ckildeydi. Aynca Diyarbakır" daki birçok clmii\.Tde ana mekanın Hanefilere, Mu
ahhar dcvinle yapılan mekanların ise öbür me1lıehc tah.~is edilmi§ olması, böyle bir göıii.'jC kuwet kazandırmaktadır.
Kc71i. istanbul'daki bu üç mihraplı ciimiin batı kısmının düz örtülü olu§uyla. Diyarbakır. Mardin ve Erzurum"daki
Şilfiiler mescitlcrinin düz önülü olarak y-.ıpılması arasında da bir henzerlik bulunmaktadır.
55- Sözcn. M~ Anadolu"daki Akkcıyunlu Mimarisi. istanoul. 1981. s.56.
FIKHI MESELELERİN VE MEZHEPLERIN TüRK CAMi MİMARİSİNDE TESİRİ 383
diğer bir dört mihraplı cimi olan Silvan Ulu
Camii için de geçerlidir. Çünki bu cimilerio bulunduğu Anadolu ~ehirlerinde, Hanefi ve
Şafii mezhebi haricinde kalan diğer iki mezhe
bin, yıini Hanbeli ve Maliki mezheplerinin ya- : yıldığına dı1ir bir bilgiye tesadüf etmemekteyiz.
Bu konuda akla gelebilecek diğer bir ihtimı11
de bunların,· ehli sünnet alddesine bağlı mez
hep sayısının dört olduğunu vurgulamak için
yapılmı~ olmasıdır.
Cami harimlerinde mihrap sayısmı etkile
yen diğer bir fıkhi mesele de clmiin asıl milırabında her vakit için sadece bir defa imamlık
yapılabileceği hususudur56
. Yine aynı anlayı~a göre, mescidin (clmiin) mihrabından ba~ka bir tarafında mahdut sayıdaki kimselerin tekrar
cemaatle namaz kılmalan rnekruh değildir. İ~te
Resim 2: Seyyidgiizi 'de aslan/ı ve ejderli bir alem (B. Karanıaifaralı)
bu tık:hi anlay~ sebebiyledir ki, camilere her
mezhep için ayrı bir mihrap konulabilmesi yanında, daha sonra gelen kimselerin bir imarnın
arkasında cemı1atle namaz kılabilmeleri maksadıyla, harimin payelerine de mihrabiye yapılabilmi§tir. Buna en güzel örnek ise Erzurum
Kale Mescidi'nin ve Ulu Cı1miin ~ayelerinde bulunan birer sade mihrabiyedir 7. (Resim
4,5). Aynı maksatla yapılmı§ mihrabiyeler, Anadolu'nun diğer cimilcrinde de mevcut olmalıdır.
Netice olarak, İslamın dcnlni meseleleriyle i§tiğal eden tarikatlar, bilhassa süsleme ve kü
çük el san'atlan sahasında İslı1m san'atına bazı yorumlar kazandırırkcn, bazı fıkhi meselerle
mezhepler de cimi mimarisine ba§ta mekan an
layı§ına ve mekan gcli§mcsi olmak üzere birkaç hususta tesir etmi§tir.
A "-'l--ı ! ' ı ; ı
1
Şekil I: Spire Kntedrali (Babelon)
5(). IJilmen, Ö.N .. Büyük isiilm ilmihali, İstanlıul. (tarih:;iz), s.242. paragraf 500.
57- Bu çqit mihriilıiyelcrin. ilk tıakı~ta payelerin hafifletilmesi maksadıyla yapıldığı dü~ünülelıilir5e de, Erzurum Kale
ML"Scidi"nde ve Ulu Cimii"nde olduğu üzere. t>unlann sadece lıirer payede lıulunması. hiiylc tıir ihtimali tıcrtaraf
etmektedir.
384 Yrd. Doç.Dr.Nusret ÇAM
· FrG. ı ~ TYPE.n'.i:.GLISE RmtA..-..E
.Saim-Jacques-dc-Composı:clle (d'apres K . . İ. Coıı.ant) .. . .
Şef..il ı: St. Jacquez de Compostel!e Katedrali (Babelon).
Şeki/3: Haneftye (Lane),
-·-··-·· . ' ' • .ı. ......................... ;,"' :ll'1:1 • uan n o o o o u n o rtl n t• na o n o a u o rı n 8 ·
l q.a u u u o o a "."u uln n n o D o o a. ~o o ol o rı a o o u n c u o o ala o n n o n o u n o o a ,.. o o o o o o o na o ofo o o an o n o o n-o o o o o o. o o o o na n aıa o o o o n o o u o.o_a
, O O O O O O O ct O O O a1a O O D O U O D D D D D
D O Q O D 0 O O U Q D 0 10 O O O O O D D D 0 0 O
1 n fl QO O D O O 11.0 O Oj O O O n O n O D D n O O. r O O O O O O D D ODa ol n O O D. D D U D D O n D
uooa. ı . uana noao l oa::ıu
"u o o o 1 D n n n
1·:::: 'ı' ::::l anna noorı
nnuo ı· oau~ oa.aa ı naan ODDD DDDD.
l m~ ı· w~,· oaoo aaoa ooao ooaa 0000 0000
. . . . ~ ....
ı g ~ ~ GO ••••••• ~ ••.•••• n~ rı a-:~ooa•oaaeoaeaaaoaooaan
ı.:..:.;.:.:;.: o D • liiô :: n! a ~ a a o a :.;...:.:,:. :.L
Şekil 4: Samerra Camii Kebir'in Planı (Creswell)
100 200
lO 40 '60 80 fOOm.
FIKI-11 MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMİ MİMARİSİNDE TESİRİ 385
Gül§eni Kavuğu
Mevlcvi Kavuğu
Dussüki İ<:avuğu Sümbüli Kavuğu
Bekta§i Kavugu Şı1bı1niye Kavuğu
Halvetiye Kavugu
Resim 1: Çeşitli tarikatiara alt. serpuşlar(!).unıbasar)
386
o o o cıı. o o o
o o o o o
o o .o o o
o o o o
o o o 1
'--__;_..;.._;;;......;~ __;_] ·o o o o ct o Ci
·ı 00 o " o o o o o po. o o o
·o·a o ıs o o o
Yrd._Doç.Dr. Nusret ÇAM
i~~E3=-~~~cx~~~ .. ~~~~PSF~~~q3~~~6c~Ea~'l~~~~~~~ i
i ' ' i ' --L • • •-------·---· ___ ..;_ ·"-----
Şeki/ 5: kuriub-a Ulu Camii Planı
....... __ ...._ _ __, -.
••
. 'Y* " ....... \jtı,.~ ------~ .... ·;~ t--· ;. .. '>~ t-
·--... · ___ _ --·---
Şekil6: Damgan Tfmhtme Camii plô.nı(Creswell)
E
~~
ı
FJKHI MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMi MiMARİSİNDE ~SİRİ 387
Şeki/7: Musul Ulu Camii Planı (Sözen)
:::.:ı:ı:-::::.:ı::ı:.:-:::o:.:: :-:=::.:~
Şekil 8: Diyarbakır Ulu Camii plô.nı(Akok)
o ı : \ • .,
~
.. pı:-.:. ::n.: ::.:ır~== :o::: :-:ı:ı:::-.·::: ,
•'
br·:.:-.:. :n::: :.:n:: ~.:::rı::-.: ::a:: ::: ,, '•
·a c. Q
~···
388 Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
-.. -··.· ... D. ~- -~ -~--~ ·_ ~~ .(] ·'· -' .· ··.• l . ~ · ....
c=r.: .. ·.~-~~ ~
L~lL- . . ~:ı!. -----f·-'·-~· ~-L.-_,--.;__.....-=L...., ır r-:=D~i~~-:-,: o--"~ ~-. -er~- ~ - . D~ ,
ı • .. ~ ~ ·R r -- :n::----·==ı· ... +---;_ ____________ , ı· __ !_..,l___ ... ~ __:____ • - · •• ~-•.. --:·ıı-
' ı ., . . j
/
~ı.·
[. --~-.
',
:·cı • 1
·· -- c:r----o -- o·--·· G · ···ru--_o=p·o c-~::'--ı r . ı-~- ... ·
. ~~:··r-ı,:~~~( .. :.:<.. ·>. ~' '~ ~- ~ " ~ . . ".· .. ~ . ,, . } . - . ı ! . L-----1 L___.ı L___J L__:__. L----J . .l_j :
! ;
Şeki/9: Mardin Ulu Ctim#pltihı (Altun)
ll
ır;-·.;_bf...:_ .. ,,
Şekili 0: Mardin Reyhaniye Ctimü pltinı
FIKHI MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMi MiMARiSİNDE TESİRİ 389
Şekil ll: Urfa Sultan Hasan Camii planı (Sözen)
ç;=;=c:;q ]. ; ... :;-:_;::-:·--\:-~ .-;~--------:~--::::.:~{,:·:.·:·. 'c~=J t>,~Y r:1
J-
, .. [j <.ıin.---_· .. :·· .. ın:-.. . . . .. _·:~ . ITJ. ci). [ı·u1 . . ' : . . ~ . : :· ı. : ı' ı •
·~ · ir-Jr · ~:<: ;~ rr:L o ~ ~ ,:~~ . 6<_, _: ij- ;, b Q :._~ [[] o l~ ı ~L·~~LI::hıcb-':izl>i:~ > ~-~, ,-~~~ ·,~: -~~- ·.'-;.:~ .. '. . ._T .. l-~-- . . ·•/· .,_ ___ ,r. .. :..-~-> -<... ... i
ı
~-. t
Şe/d/12: Silvan Ulu Camii planı(Altun)
390 Yrd.Doç.Dr. Nusrct ÇAM
·'ô ':r 1nı "· _
Şeki/13: Harput Ulu Camii Plfmı( Altun)
Gıçn=;ıCJ
0, .... ··· ·.\_.;0; .•... \ ..
Q o q ~-:~ra tJ2l~J
' . -. . -ı
: : : ;
: . . .
n -··.. . ---- ···-. L:::::J ... :: . ... . . p ·zy, •..• 1.
Şekil 14: Diyarbakir İskender Paşa Cfınıii plfmı (Sözen).
o
q___,_-
FIKi-II MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMİ MiMARİSİNDE TESİRİ 391
----- - - : o· . . .. ·
------·
< ' .
-----·~
'·
· .... "
·o\ \.
,. ı.
ı: 1•.
5 tOnı. --------===-=---= Şeki/15: Diyarbakır MelekAhmet Paşa Ciimii Planı (Sözen)
Şeki/16: Diyarbalar Ali Paşa Ciinzii plfmı (Sözen)
392 Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
-- o:~~--~:-------:-··o: :_·--_- :~~~=~r=J
Q
~-D-D-,-------,0 D D o_
Şekil17: Diyarbakır Fatih Paşa Camii Şaftler Kısmı planı (Sözen)
Resim 3- Diyarbakır Ali Paşa Camii'nin Şaftler kısmı
FIKHI MESELELERİN VE MEZHEPLERİN TÜRK CAMi MiMARİSİNDE TESİRİ .393
Resim 5: Erzwımz Ulu Camii'nin payesindeki milıriibiye.
Resim 4: E1Zımmz Kale Mescidi'nin vayesindeki milıriibiye
394
IT ı~
i <Di ~! i
· Yrd. Doç.Dr. Nusret ÇAM
3 ı o n
Şekiii B: İstanbul Unkapanı 'nda üç nıilıraplı Camii'in plfmı(E.HAyverdi)
~- '
'\~ .
~-+---..---_r---.:--..,--·-.-, .. '\-,-lı;,~ .............. - ~--- -------............ .. ' \ r .,., -....,.,.
-~--1 , 1 .. ... - ·. ..... .... ........ '-ı;L-+-_:.:. _ _._-'.==..:..--~-+-1'1 -·-----.---------~-------------------., t' ·ı ·· n --r n : ı
;; ı ; ı ı -; I ! . : ~ .
r-----o ~ ' ;__) 1 ı il"
~ . i: ~· 1 ı ~
~: r 'ıl rı i H ~~·-'_,_ n,, .. ,, ı,-~~-1 ; __ 'ı'·.·,_ı' . 1 ~, ""i t ! 1 1 . ı : 1
._1 __ ı
.r-ı :;;,
,,.-..,., f \
ı !
ı ı ! ; ~. -: !·i '---' _J i :1--· .... ~.::;; 1
ı ı - 1 i r--i ı ı _~:~ ::!! ! ! 1 .. ~.~--___ ! ~ ; '' ' ./. ~ ____ ,;.;;.:_. ___ .;:._., ____ :ı.· ____________________ J
t--;;;;;=_.;;;.;;=-~...;...;..;;;.,;;,;;..;;;.;._;--"-.:-,;;;;....:-..::=___r- ~: ; ~ :: ·:·_ - ;.-:... ~·;.. '"~:
Şt'k.i/JCJ: Jsumbul'daki aynı Camii'nin kesiti (E .. H. Ayı·erdi).