238
II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ TARİH LİSANS PROGRAMI DOÇ. DR. FATİH MEHMET SANCAKTAR İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ

TARİH LİSANS PROGRAMI

DOÇ. DR. FATİH MEHMET SANCAKTAR

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Page 2: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

TARİH LİSANS PROGRAMI

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ

Doç. Dr. Fatih Mehmet Sancaktar

Page 3: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

Yazar Notu

Elinizdeki bu eser, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde okutulmak için

hazırlanmış bir ders notu niteliğindedir.

Page 4: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

I

ÖNSÖZ

II. Meşrutiyet Dönemi Tarihi, Türk tarihinin son zamanlarda en çok tartışılan dönemlerinden biridir. Bunun nedeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından hemen önceki zaman dilimi olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve kurulması yolunda meydana gelen gelişmeler bu döneme denk gelmektedir. Diğer önemli bir neden son devir Türk tarihinin en çok tartışılan ve Türk siyasetine ciddi etkileri olan İttihat ve Terakki’nin iktidara geldiği dönemdir. Bu dönemin başlangıcı İttihatçıların iktidar olma mücadelesiyle geçmiştir. Daha sonra İttihatçılar tam anlamıyla iktidara geleceklerdir.

Ayrıca bu dönemde meşruti bir sistem ile yönetilen Osmanlı Devleti, yeni kurum, anlayış, algı ve toplumsal olaylarla karşılaşmıştır. Öncelikle çok partili ve sesli bir siyasi hayat vardır. Bu önemli değişim veya yapı, Osmanlı toplumunu ve daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluşunda, gelişiminde ve geleneğinin oluşumunu etkileyecektir.

Diğer taraftan bu dönemde Osmanlı Devleti yurt içinde ve dışında büyük problemlerle karşılaşmıştır. Bu problemler bir yandan iç isyanlar ve siyasi kaoslar şeklinde kendini gösterirken diğer taraftan Osmanlı Devleti’nin büyük toprak kayıplarıyla sonuçlanmıştır.

II. Meşrutiyet Dönemi Tarihi ders notları hazırlanırken bazı hususlar dikkate alınmıştır. Bunların başında, AUZEF Tarih Bölümü ders programında bulunan Birinci Dünya Savaşı, Milli Mücadele Tarihi gibi derslerin notları ve zaman dilimiyle çakışılmamasına çalışılmıştır. Belki bu noktada II. Meşrutiyet Dönemi Tarihi’nin hangi zaman aralığını, dönemini kapsadığına ve dönemin isimlendirmesine dair tartışma yapılabilir. Bu meyanda bir parlamenter sistemin varlığı, yasama ve yürütme arasında kuvvetler ayrılığı ilkesinin benimsenmesi, yani yasamanın icradan bağımsız hale gelmesi meşrutiyet kavramını öne çıkarmıştır. Zira meşruti sistemle birlikte yürütmenin ve padişahın hukuku şartlandırılmış, sınırlandırılmıştır. Padişahtan ziyade öne çıkan, artık seçimle gelen bir meclis vardır.

Diğer taraftan bir tarihi dilimi belli anlam ve zaman aralığı ile dönemlendirme oldukça zordur. Bu derste II. Meşrutiyet Dönemi ile kastedilen 23 Temmuz 1908 İhtilali ile başlayan 16 Mart 1920’de İstanbul’un işgaliyle meclisin feshedilmesi sürecine giden zaman aralığıdır. Yukarıda gerekçesi ifade edildiği gibi I. Dünya Savaşı ve safhaları, Mütareke Dönemi ve Milli Mücadele Dönemi üzerinde durulmamıştır.

Bunun yerine özellikle 1908-1913 yılları arasında yaşananlar ön plana çıkarılmıştır. Bu çerçevede ders kitabının bölümleri II. Meşrutiyet Dönemi’nde iktidara gelen sadrazamlar, hükümetler merkezli, iç ve dış gelişmeler üzerinden oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu bölümler düz bir zaman çizgisi içinde, bir kronoloji takibi şeklindedir. Bu kronoloji dâhilinde bazı konular ayrıntılı bir kısmı ise genel olarak ele alınmıştır.

Bu ders kitabı hazırlanırken II. Meşrutiyet Dönemi üzerine yazılan önemli sayıda eser ve çalışmanın bulunduğu, kaleme alındığı görülmüştür. Bu ders kitabı bu çalışmaları dikkate alarak oluşturulmaya çalışılmış, AUZEF Tarih Bölümü öğrencilerine daha düzenli ve faydalı olması adına düzenlenmiştir. Bu vesile ile bu çalışmanın ortaya çıkmasındaki katkısından

Page 5: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

II

dolayı AUZEF yöneticilerine teşekkür ederim. Bunun yanı sıra bu çalışmanın ortaya çıkmasında önemli bir temel oluşturan II. Meşrutiyet dönemine dair kitaplar ve makaleleri kaleme alan bütün akademisyenlere teşekkürü bir borç bilirim.

Page 6: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

III

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ........................................................................................................................................ I

YAZAR NOTU ........................................................................................................................ VI

1. II. MEŞRUTİYET’İN İLANI ................................................................................................ 1

1.1. II. Meşrutiyet’in İlanına Giden Süreç ................................................................................. 7

1.2. II. Meşrutiyet’in İlanı (23 Temmuz 1908) .......................................................................... 8

1.3. II. Meşrutiyet’in İlanına Tepkiler ...................................................................................... 10

1.3.1. II. Meşrutiyet’in İlanı ve Osmanlı Toplumu ........................................................... 10

1.3.2. II. Meşrutiyetin İlanı ve Avrupa ............................................................................. 12

2. I. SAİT PAŞA VE I. KAMİL PAŞA HÜKÜMETLERİ ...................................................... 18

2.1. I. Sait Paşa Hükümetinin Kurulması ................................................................................ 24

2.1.1. Kabineye Bahriye ve Harbiye Nazırlarının Atanmasına Dair Bunalım ve Sadrazam Sait Paşa’nın İstifası .......................................................................................................... 24

2.2. I. Kamil Paşa Hükümeti .................................................................................................... 25

2.2.1. Kamil Paşa Hükümetinin İlk Aylardaki Faaliyetleri .............................................. 25

2.2.2. Kamil Paşa ve İttihat ve Terakki Cemiyeti ............................................................. 26

2.2.3. I. Kamil Paşa Hükümetinin Sonu ............................................................................ 27

3. II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNİN İLK AYLARINDA OSMANLI DEVLETİ’NİN KARŞILAŞTIĞI DIŞ POLİTİK GELİŞMELER .................................................................... 33

3.1. Bulgaristan’ın Bağımsızlığını İlan Etmesi ........................................................................ 39

3.1.1. Bulgaristan Sorunun Ortaya Çıkması ..................................................................... 39

3.1.2. Bulgaristan’ın Bağımsızlık İlan Etmesi .................................................................. 39

3.2. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Berlin Antlaşması Sonrası Bosna Hersek’i

İşgal Etmesi .............................................................................................................................. 40

3.2.1. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından Bosna-Hersek’in İlhak Edilmesi 41

3.3. Yunanistan’ın Girit’i İlhak Etme Çabaları ........................................................................ 42

3.3.1. Girit Sorunun Ortaya Çıkışı .................................................................................... 42

3.3.2. II. Meşrutiyet Dönemi Girit Sorunu ........................................................................ 44

4. I. HÜSEYİN HİLMİ PAŞA HÜKÜMETİ VE 31 MART VAKASI ................................... 51

4.1. I. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti ve Programı .................................................................. 57

4.2. 31 Mart Vakası .................................................................................................................. 57

4.2.1. 31 Mart Vakasına Doğru ......................................................................................... 57

4.2.2. İttihatçılar Açısından 31 Mart Vakası ..................................................................... 60

Page 7: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

IV

4.2.3. 31 Mart Vakasının Değerlendirilmesi ..................................................................... 61

5. II. HÜSEYİN HİLMİ PAŞA HÜKÜMETİ .......................................................................... 69

5.1. II. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti ..................................................................................... 75

5.2. Kaht-ı Rical Sorununa Çözüm: Siyasi Müsteşarlıklar ...................................................... 75

5.2.1. Siyasi Müsteşarlıkların Kurulmak İstenmesinin Nedenleri .................................... 75

5.2.2. Siyasi Müsteşarlıkların Kurulması Girişimi ........................................................... 77

6. İBRAHİM HAKKI PAŞA HÜKÜMETİ ............................................................................. 85

6.1. İbrahim Hakkı Paşa Hükümeti ve Programı ..................................................................... 91

6.2. Kiliseler Kanununun Kabulü ............................................................................................. 91

6.3. Muhalefetin Yeniden Doğuşu ve Sada-yı Millet Gazetesi Başyazarı Ahmet Samim Bey

Cinayeti .................................................................................................................................... 92

6.4. İbrahim Hakkı Paşa Hükümetinde İç Bunalımlar ............................................................. 93

6.4.1. İttihat ve Terakki Fırkası İçinde Yeni Bir Oluşum: Hizb-i Cedid .......................... 94

7. II. SAİT PAŞA HÜKÜMETİ ............................................................................................. 101

7.1. II. Sait Paşa Hükümeti ve Programı ................................................................................ 107

7.2. II. Sait Paşa Hükümeti ve Muhalefet .............................................................................. 107

7.3. II. Meşrutiyet Döneminin Karakteristik Bir Özelliği: Boykot Uygulamaları ................. 110

8. OSMANLI AFRİKA’SINDA SAVAŞ: TRABLUSGARP SAVAŞI ................................ 117

8.1. II. Meşrutiyet Dönemi Trablusgarp Sorunu .................................................................... 123

8.2. Trablusgarp Savaşı .......................................................................................................... 125

9. GAZİ AHMET MUHTAR PAŞA HÜKÜMETİ VE HALASKAR ZABİTAN GRUBU. 133

9.1. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümetinin Kurulması ........................................................ 138

9.2. Halaskar Zabitan Grubu ve Faaliyetleri .......................................................................... 138

10. BALKAN ŞAVAŞLARI .................................................................................................. 148

10.1. Balkan Savaşına Doğru ................................................................................................. 154

10.2. Birinci Balkan Savaşı (8 Ekim 1912- 30 Mayıs 1913) ................................................. 155

10.2.1. İttifaklar ve Balkan Ordularının Durumu ........................................................... 155

10.2.2. Savaşın Başlaması ve Osmanlı Kamuoyu ........................................................... 156

11. II. KAMİL PAŞA HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE BALKAN SAVAŞI VE BAB-I ALİ BASKINI ................................................................................................................................ 163

11.1. Cephelerdeki Osmanlı Ordusu ...................................................................................... 169

11.2. II. Kamil Paşa Hükümeti: Balkan Savaşında İlk Ateşkes ve Barış Görüşmeleri .......... 171

11.3. Bab-ı Ali Baskını (23 Ocak 1913) ve Mahmut Şevket Paşa Hükümeti’nin Kurulması 173

Page 8: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

V

12. MAHMUT ŞEVKET PAŞA DÖNEMİNDE BALKAN SAVAŞI’NIN TEKRAR BAŞLAMASI VE ARNAVUTLUK DEVLETİ’NİN KURULMASI ................................... 179

12.1. Mahmut Şevket Paşa Hükümeti: Balkan Savaşının Tekrar Başlaması ......................... 185

12.2. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın Suikast İle Öldürülmesi ....................................... 186

12.3. Balkanlarda Yeni Bir Devlet: Arnavutluk’un Bağımsızlığı .......................................... 187

13. SAİT HALİM PAŞA HÜKÜMETİ VE OSMANLILIK POLİTİKASININ (İTTİHAT-I

ANASIRIN) ZARAR GÖRMESİ .......................................................................................... 194

13.1. Sait Halim Paşa Hükümetinin Kurulması ..................................................................... 200

13.2. II. Balkan Savaşı ve Edirne ve Kırklareli’nin Geri Alınışı ........................................... 200

13.3. Balkan Savaşları Sonunda Osmanlılık (İttihat-ı Anasır) Politikasının Zarar Görmesi . 203

13.3.1. Osmanlılık (İttihat-ı Anasır) Politikası ............................................................... 203

13.3.2. Balkan Savaşları ve Osmanlılık Politikasının Zarar Görmesi ............................ 204

14. TALAT PAŞA HÜKÜMETİ ........................................................................................... 211

14.1. Talat Paşa Hükümetinin Kurulması .............................................................................. 217

14.2. Talat Paşa ve I. Dünya Savaşının Ortaya Çıkardığı İaşe sorunları ............................... 217

14.3. Brest-Litovsk Antlaşması .............................................................................................. 218

14.4. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Mağlubiyeti ve Talat Paşa Hükümeti’nin İstifa

Etmesi ..................................................................................................................................... 220

KAYNAKÇA ......................................................................................................................... 227

Page 9: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

VI

YAZAR NOTU

Sosyal Bilimlerde ders notlarının iyi ve doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için çok sayıda ve farklı eserler okunması gerekmektedir. Bu çerçevede bu ders notlarının oluşumunda kullanılan ve kaynakça kısmında verilen eserlerin de okunması fayda verecektir.

Page 10: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

1

1. II. MEŞRUTİYET’İN İLANI

Page 11: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

2

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. II. Meşrutiyet İhtilalini Gerçekleştiren Grup

2. II. Meşrutiyet İhtilalinin Oluşum Süreci

3. II. Meşrutiyet İhtilalini Osmanlıların Algılaması

4. II. Meşrutiyet İhtilalinin Avrupa’nın Büyük Devletlerince Değerlendirilmesi

Page 12: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

3

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. II. Meşrutiyet İhtilali hangi grup tarafından gerçekleştirilmiştir?

2. II. Meşrutiyet İhtilali nasıl gerçekleştirilmiştir?

3. Osmanlılar, meşruti sisitemden ne anlamaktaydılar?

4. II. Meşrutiyet İhtilali esnasında II. Abdülhamit ne nasıl bir tavır sergilemiştir?

5. II. Meşrutiyet İhtilalinden sonra II. Abdülhamit ile ihtilalciler arasındaki

ilişikiler nasıl olmuştur?

Page 13: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

4

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

II. Meşrutiyet İhtilali II. Meşrutiyet İhtilalinde

etkin olan siyasi yapıları

anlayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek,

tartışmalara katılmak

Meşrutiyet-Halk Meşruti sistemden halk ve

aydınların beklentisini

meydana çıkarabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek,

tartışmalara katılmak

II. Meşrutiyet ilanı ve

Avrupa

II. Meşrutiyet esnasında

Avrupa’nın tavrı

Okuyarak, fikir yürüterek,

tartışmalara katılmak

II. Meşrutiyet İhtilali İttihat ve Terakki Cemiyeti

kimler tarafından

kurulduğunu öğrenebilmek

Okuyarak, fikir yürüterek,

tartışmalara katılmak

Page 14: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

5

Anahtar Kavramlar

II. Meşrutiyet İhtilali

II. Abdülhamit

İhtilal

İttihat ve Terakki Cemiyeti

Jön-Türkler

31 Mart Vakası

Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti

Reval Mülakatı

II. Meşrutiyet Dönemi

Page 15: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

6

Giriş

II. Abdülhamit’in 1878’de Osmanlı Meclisini kapatması ve Anayasayı (Kanun-i

Esasi) askıya almasının ardından I. Meşrutiyet’in ilanında ve 1876 anayasasının oluşumunda

etkin olan bürokratlar ve aydınlar siyasi sahnenin dışına atılmışlardır. Bu gelişmenin arından

II. Abdülhamit, Yıldız Sarayı merkezli bir siyasi yapı kurmuş ve bu yapının dışında ortaya

çıkabilecek siyasi oluşumlara da imkân tanımamıştır. Bununla birlikte Yeni Osmanlılar

Hareketi ve bu harekete yakın kişi ve yapılar Osmanlı coğrafyasında var olma çabası içine

girmişlerdir. Bu çerçevede İzmir, İstanbul gibi şehirlerde bir gazete, dergi etrafında bazı aydın

muhalif çevreler oluşmuştur. Ancak bu çevreler II. Abdülhamit devrinde kendilerini açık bir

şekilde ortaya koy(a)mamışlardır. Diğer taraftan yine gazete ve dergi etrafında siyasi

tartışmalara girmemekle beraber Avrupa düşünce ve hayat tarzlarını Osmanlı kamuoyuna

taşıyan aydın çevreler varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Page 16: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

7

1.1. II. Meşrutiyet’in İlanına Giden Süreç

II. Abdülhamit’e ve siyasi yapısına açık ve sert muhalefet, yurt dışına bir şekilde giden veya gitmek zorunda kalan ve siyasi özellikler taşıyan yapılardan çıkmıştır. Yurt dışındaki bu tür siyasi yapıların bir teşekkül halinde toplanmasını, yurt içinde Askeri Tıbbiye Mektebi’nde 1889 yılında gizlice örgütlenen ve daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alacak olan İttihad-ı Osmanî Cemiyeti gerçekleştirecektir. Abdullah Cevdet, İbrahim Temo, Hüseyinzade Ali, Mehmet Reşit, İshak Sukuti bu cemiyetin ilk kurucuları arasında idi. Amaçları II. Abdülhamit’i iktidardan uzaklaştırarak, meşruti sistemi ve 1876 Anayasasını geri getirmekti. Yeni Osmanlılar Hareketi gibi İtalyan Karbonari Cemiyeti ve Mason teşkilatlarını örnek alarak örgütlenen İttihat-ı Osmanî Cemiyeti, Osmanlı coğrafyasının İstanbul, Selanik, Edirne, Kahire gibi önemli şehirlerinde gizli faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Özellikle askeri okullar ve bürokrasi içinde yürüttüğü faaliyetlerle geniş ve etkin kesimlere ulaşmak istemişlerdir.

II. Abdülhamit bu gizli yapıdan 1892 tarihi itibarıyla bilgisi vardı ve takip etmekteydi.

Bu çerçevede özellikle askeri okullara, güvendiği bürokratları atamıştır. Tehlike arz etmeye

başlayan İttihad-ı Osmani Cemiyeti üyelerine karşı 1895 yılında harekete geçen II. Abdülhamit, cemiyet üyesi birçok kişiyi tutuklatmış veya Fizan benzeri uzak bölgelere sürgüne göndermiştir. Bu süreçte bir kısım cemiyet üyesi de Avrupa ülkelerine kaçmışlardır. Sürgün bölgelerinden kaçanlarla birlikte Avrupa’da önemli sayıda cemiyet üyesi toplanmıştır. Avrupa’da toplanan cemiyet üyeleri ve II. Abdülhamit muhalifleri Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni kurmuşlardır. İlk önce 1896 Ahmet Rıza Bey’in başkanlığında bir araya gelen bu cemiyetin önemli şahsiyetleri arasında Abdullah Cevdet, Halil Bey, Nazım Bey, İshak Sukuti, Tunalı Hilmi bulunmaktaydı. Mizancı Murat ve ardından Prens Sabahattin’in cemiyete katılmasıyla birlikte şahsi ve fikri ayrılıklar üzerine Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri Avrupa’nın Paris, Londra, Cenevre, Bürüksel gibi çeşitli şehirlerinde bölünmüş olarak faaliyetlerine devam etmiştir. Ayrıca bu şehirlerde düşüncelerini açık bir şekilde ifade edebilecekleri Meşveret, Mizan, Osmanlı ve Kahire’de Şurayı Ümmet gibi önemli gazeteler çıkardılar.

Avrupa’daki İttihatçılar Ahmet Rıza Bey, Mizancı Murat ve Prens Sabahattin etrafından farklı gruplar oluşturmuşlardı. Bu gruplaşmanın bir sebebi yukarıda ifade edildiği üzere şahsi kavgalardan kaynaklanıyordu. Ancak aralarında fikri farklılıklar da vardı. Hem II. Abdülhamit’le daha iyi mücadele etmek hem de bölünmüşlüğü ortadan kaldırarak birlikte hareket edebilmek için ortak bir kongre düzenlenmesi kararı alınmıştır. Paris’te düzenlenen ve Birinci Jön-Türk Kongresi olan bu genel toplantı 4-9 Şubat 1902 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Bu kongrede de ortak hareket edilecek birliktelik sağlanamamıştır. Özellikle Prens Sabahattin grubu ile Ahmet Rıza Bey grubu ayrılığı ortaya çıkmıştır. Zira Prens Sabahattin, II. Abdülhamit’e karşı yapılacak bir ihtilal girişiminde yabancı devletlerin, büyük devletlerin desteğinin alınmasını isterken, Ahmet Rıza Bey bu görüşe karşı gelmiştir. Ayrıca Prens Sabahattin Osmanlı idari yapısında adem-i merkeziyetçi bir yaklaşım sergilemiştir. Ahmet Rıza Bey ise merkeziyetçi düşüncelere sahipti. Kongrenin ardından Ahmet Rıza Bey liderliğinde Terakki ve İttihat Cemiyeti, Prens Sabahattin Bey liderliğinde ise Teşebbüs-i

Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti adları altında ayrı yapılar kurulmuştur.

Page 17: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

8

Ancak şu ifade edilmelidir ki Avrupa’daki bu her iki gruptan ziyade II. Meşrutiyet’e giden yolu açan ve II. Abdülhamit’e anayasanın yürürlüğe girmesi yolunda adım attıran Selanik merkezli İttihatçı/Jön-Türk bir örgüt olan Osmanlı Hürriyet Cemiyet’idir. Eylül 1906 yılında kurulan bu cemiyetin 10 kişilik ilk üyeleri sivil ve askerlerden oluşmaktaydı. Bunlar; Bursalı Mehmet Tahir Bey, Naki Bey, Talat Bey (Paşa), Mithat Şükrü Efendi, Bursalı Hakkı Bey, Edip Servet Bey, Ömer Naci Bey, Kazım Nami Bey, Rahmi Bey, İsmail Canpolat Bey idi. Bunlar içinde Talat Bey, Mithat Şükrü Efendi, Rahmi Bey ve İsmail Canpolat Bey Âli Heyet adıyla idari heyeti oluşturmuşlardı. Bu cemiyet de diğer Jön-Türk grupları gibi Mason, Karbonari teşkilatı benzeri gizli bir yapıya ve örgütlenmeye sahipti. Cemiyet’e kutsal işaretler, yemin gibi ritüellerle dahil olunuyordu.

Bu cemiyet Osmanlı bürokrasisinin, özellikle askeri yapının içinde taraftar bulmaya ve üye kayıt etmeye çalışarak örgütlenmek ve güç kazanmak istemiştir. Merkezleri Selanik olmasına rağmen özellikle Manastır’daki 3. Ordu içinde büyük oranda etkili oluşlardır. Manastır’daki örgütlenmesinde Kasım 1906’dan itibaren Cemiyet’e giren Enver Bey (Paşa) ve Kazım Bey (Karabekir) önderlik etmişlerdir. Manastır grubuna 3. Ordu içinden Resneli Niyazi Bey, Ohrili Eyüp Sabri Bey, Sadık Bey gibi kişiler de girmişlerdir. Osmanlı Hürriyet Cemiyet’i Manastır dışında Edirne vilayetinde ve İstanbul’da örgütlenerek önemli şubeler kurmuştur.

Bu arada Avrupa’daki Ahmet Rıza Bey grubu, İzmir’den hareket eden üyesi Dr. Nazım Bey vasıtasıyla 1907 Eylül ayı içinde Osmanlı Hürriyet Cemiyeti ile temasa geçmiştir. Bu temasın amacı ortak hareket edebilme imkânı sağlayabilmekti. Nitekim Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin idari heyetiyle yapılan görüşmeler sonucu Ahmet Rıza Bey grubu ile birleşme kararı alınmıştır. Bu birleşme ile birlikte yeni yapının adı Terakki ve İttihat Cemiyeti

olmuştur. Aslında varılan mutabakat ile Osmanlı Hürriyet Cemiyeti, Osmanlı coğrafyasının bütününde etkili olma imkânına kavuşmuştur. Zira mutabakata göre Terakki ve İttihat Cemiyeti içinde Paris ve Selanik şeklinde iki merkez oluşturulmuştur. Selanik’teki yapı, Osmanlı topraklarındaki bütün İttihat ve Terakki yapılarının merkezi otoritesi haline gelmiştir.

Diğer taraftan Avrupa’daki Jön-Türk grupları ikinci kez Paris’te Aralık 1907’de toplanmışlardır. Bu 2. Jön-Türk kongresinde Ahmet Rıza Bey Grubu, Prens Sabahattin Grubu

ve Ermeni, Arap muhalif gruplar bir araya gelmişlerdir. Tartışmalara fırsat vermemek için ilk kongrede ayrılıklara neden olan ihtilal yolunda yabancı bir devletin desteğini alma fikri gündeme getirilmemiştir. Kongre sonunda bir beyanname yayınlanarak II. Abdülhamit ve yönetiminin sonlandırılması ve Kanun-ı Esasi’nin ilan edilmesi yolunda çaba sarf edilmesi kararı alınmıştır (29 Aralık 1907).

1.2. II. Meşrutiyet’in İlanı (23 Temmuz 1908)

Makedonya’da ise İttihatçılar Manastır ve Selanik vilayetlerinde asker, memur ve

siviller arasında örgütlenmesine devam etmiştir. Ancak 1908 yılı içinde adı geçen kesimler arasında yeterince örgütlenemedikleri halde bir dizi gelişmeler sonucu II. Abdülhamit ve

Page 18: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

9

yönetimine karşı ayaklanmak zorunda kalmışlardır. Uzun zamandan beri Makedonya’daki gelişmelerin farkında olan II. Abdülhamit, 1908 Mayıs’ından itibaren İttihatçılara karşı kovuşturma başlatmış ve tutuklamalara girişmiştir. İhtilale gerekçe gösterilen bir başka gelişme ise İngiliz Kralı VII. Edvard ile Rus Çarı II. Nikola arasında 9 Haziran 1908’de Reval’de yapılan görüşmedir. Bu görüşmeye dair Osmanlı toprağı Makedonya’da Osmanlı Devleti’nin dışlandığı, İngiliz ve Rusların bu bölgenin geleceğinde belirleyici olacağı kanaati

oluşmuştur. Tutuklama girişimleri ve Reval Mülakatı ardından İttihatçılar, istemedikleri bir

zamanda II. Abdülhamit ve yönetimine karşı ayaklanmışlardır.

https://www.google.com.tr/search?site=mesrutiyetihtilali 07.01.2016

Bu ayaklanmanın merkezi İttihatçıların en güçlü oldukları ve 3. Ordu’nun bulunduğu Manastır vilayeti olmuştur. Önce 3 Temmuz 1908’de 3. Ordu kadrosunda bulunan Niyazi Bey

Resne bölgesinde, ardından Eyüp Sabri Bey Ohri’de çeteleriyle birlikte silahlı olarak dağa çıkmışlardır. Daha sonra milis güçlerin katılımıyla bu çetelerin mevcut sayıları çoğalmıştır. İttihatçılar arasında üne sahip olan Enver Bey de Tikveş bölgesinde dağa çıkarak meclisin açılması ve anayasanın yürürlüğe girmesi taleplerini iletmiştir. Ancak 3. Ordu merkezine yakın olmalarından dolayı hem etkinlik hem de sayısal katılım açısından Resne ve Ohri’deki ayaklanmalar etkili olmuş ve II. Abdülhamit’in tepkisini çekmiştir. Nitekim ayaklanmaların bastırılması için II. Abdülhamit güvendiği Paşaları ve Anadolu’dan yeni askeri birlikleri bölgeye göndermiştir. Ancak 7 Temmuz’da Şemsi Paşa’nın, 11 Temmuz’da Selanik Alay Müftüsünün öldürülmesi ve 23 Temmuz’da ise Müşir Tatar Osman Paşa’nın ayaklanmacılar tarafından kaçırılması Makedonya’da otoritenin isyancılar lehine dönüştüğünü göstermiştir. Öyle ki Manastır Valisi Hafız Paşa ve Rumeli Genel Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa, devlet otoritesinin kaybedildiğini ifade eden telgraflarını II. Abdülhamit’e göndermişlerdir. Nitekim Makedonya’daki Resne, Köprülü’de meşrutiyet ilan edilmişti. Manastır ise İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından 23 Temmuz 1908’de meşrutiyet ilanı gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler

Page 19: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

10

üzerine II. Abdülhamit kabinesinin toplanarak bir karar almasını istemiştir. Ancak Sadrazam

Mehmet Sait Paşa ve kabine üyeleri kararsız kalmışlardır. Bunun üzerine II. Abdülhamit, Kanun-ı Esasi’nin yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kalmıştır (24 Temmuz 1908).

https://www.google.com.tr/search?site=mesrutiyetihtilali 07.01.2016

1.3. II. Meşrutiyet’in İlanına Tepkiler

1.3.1. II. Meşrutiyet’in İlanı ve Osmanlı Toplumu

II. Abdülhamit’in Kanun-ı Esasi’nin yeniden yürürlüğe girdiğini ilan etmesi ile birlikte II. Meşrutiyet Dönemi başlamıştır. Aslında İstanbul’daki halk meşrutiyetin ilan edileceğinden haberi olduğu söylenemez. Nitekim ilk gün Kanun-ı Esasi’nin yürürlüğe girdiğine dair gazetelerdeki haberler insanlarda bir etki oluşturmamıştı, olağan bir gün geçirilmişti. Bab-ı Ali bölgesinde bazı gazetelerde bayrak açma ve küçük gruplar halinde toplanmaların dışında önemli gösteriler görülmemişti. İkinci günden itibaren başkent sokaklarında coşkun kalabalıklar görülmeye başlamıştır. Bu coşkunluklar, kutlamalar içerisinde genel olarak halkta ve aydınlarda iyimser bir hava oluşmuştu. Osmanlı Devleti’nin paylaşılacağına dair senaryolardan kurtulduğu, hatta kaybedilen toprakların geri alınacağı şeklinde algılar oluşmuştu. Bu arada Jön-Türkler kahramanlar olarak toplum tarafından beklenmekteydi. Başlangıçta Osmanlı toplumu içindeki gayri Müslim unsurlarda da iyimser hava mevcut idi. Meşrutiyetin ilanı Osmanlı coğrafyasında yeni bir ruh meydana getirmiş ve toplum yeni ve

olumlu şeylerin beklentisi artmıştır. Makedonya’da özellikle Selanik’te bütün kesimlerin dini önderleri birlik mesajları vermişti, hatta bazı çete liderleriyle Türk subaylarının yakınlaştığını gösteren resimler basına yansımıştı.

Page 20: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

11

https://www.google.com.tr/search?site=mesrutiyetihtilali 07.01.2016

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkezi ilgi odağı olmuştu ve çeşitli kesimler, aydınlar Selanik’e akın etmiştir. Öyle ki Selanik’in, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bu çekiciliği siyasi kesimlerde etkisini göstermiştir. Daha önceleri II. Abdülhamit idaresine yakınlık gösteren devlet bürokrasisindeki bazı şahıslar bir şekilde kendilerini İttihatçılıkla ilişkilendirme çabası içine girmiştir. Meşrutiyet şenliklerine ve kutlamalarına katılmışlardır. Benzer şekilde II. Abdülhamit döneminin eşraf ve ileri gelenleri ya İttihat ve Terakki Cemiyeti şube ve kulüplerini kurmuşlar veya bu kurumlara hâkim olmaya çalışmışlardır. Bu durum İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerinden İttihatçı olduğunu ileri süren kişi ve oluşumların devlet otoritesi nüfuz etmesini sağlamıştır. Böylece eşraf, mütegallibe ve bunlara bağlı olan bazı kesimler eski konumlarını korumuşlar Bu hal ileride İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin de şikâyet edeceği bir husustu.

Diğer taraftan, bütün Osmanlı toplumunda meşrutiyetin ilanının ve meşruti sistemin yeterince ve aynı şekilde algılandığı da söylenemez. Örneğin meşrutiyet, Osmanlıların bütün sorunlarını çözecek bir tılsım, vergiden ve vergi memurlarından bunalan kesimlerin

kurtuluşunu ifade eden bir sistem idi. Ancak II. Meşrutiyet’in ilerleyen yıllarında da Osmanlı yöneticilerini zorlayan ve asayişsizliklere neden olan farklı bir algı da oluşmuştu. Bu algı insanların devlet otoritesini hiçe sayarak istedikleri gibi hareket edecekleri yönünde idi. Örneğin, Kayseri ve Zara gibi şehirlerde devletin temsilcilerine karşı itirazlar olmuş, hatta bazı memurlar kovulmuşlardır.

Bazı aydınlar ise meşrutiyetin ilanına ihtiyatlı, şüphe ile yaklaşmışlardır. Onları bu tür düşüncelerin içine iten nokta hâlâ II. Abdülhamit’in Padişah olarak varlığını sürdürmesiydi. Nitekim bu aydınlar I. Meşrutiyet’te olduğu gibi II. Abdülhamit’in meşrutiyetin ilanına sebep

Page 21: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

12

olan olaylar ortadan kalktıktan sonra tekrar eskiye döneceğine, meşrutiyetin devam edemeyeceğine inanıyorlardı.

Diğer taraftan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin rahatsızlık duyduğu önemli bir husus daha vardı. İhtilali gerçekleştiren ve Kanun-ı Esasi’nin tekrar yürürlüğe girmesini sağlayan İttihat ve Terakki Cemiyeti olduğu halde bazı kurum ve kişilerde II. Abdülhamit’e karşı bir teşekkür edebiyatı da vardı. Hem bu söylemler hem de halkın kutlamalar sırasında padişaha karşı gösterdiği ‘yaşasın Padişahımız’ şeklindeki sevgi tavırları, meşrutiyetin II.

Abdülhamit’in isteği doğrultusunda ilan edildiği izlenimini doğurmuştu. Bu durum İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından endişe ve hoşnutsuzlukla karşılanmıştır.

1.3.2. II. Meşrutiyetin İlanı ve Avrupa

Osmanlılarda meşrutiyetin ilanıyla birlikte dış politika da bir bahar havasının oluşacağı ve Avrupa devletlerinin desteğinin kazanılacağı inancı mevcuttu. Bu inanç ve sempati Makedonya’da Avrupalıların inisiyatifinde oluşan idarenin kaldırılması beklentisiydi. Özellikle Osmanlı topraklarında gayri Müslimlerle yaşanacak sorunların önlenmesinde, Avrupa’nın yardımı ve desteği olacağı düşünülmüştü. Bu yüzden II. Meşrutiyet’in ilanının ilk günlerinde İstanbul’daki kalabalıklar İngiltere ve İngiliz Büyükelçisine karşı ilgi, dostluk duyguları besleyen tavırlar sergilemiştir.

Genel olarak Avrupa’nın büyük devletleri Osmanlı meşrutiyetini ilk dönemde olumlu karşılamışlardır. Bunun önemli nedeni her ülkenin II. Abdülhamit devrinde kaybolan veya devam etmek istedikleri kendi çıkarlarını yeni dönemde de sürdürebilme arzusu idi. Nitekim

İngilizler, Osmanlı Devleti ile eski işbirliğine dönme arzusu içindeydi. Fransa, Fransız kültürünün tesirinde büyüyen Jön-Türkler sayesinde Osmanlı Devleti üzerindeki nüfuzunun artacağına inanmaktaydı. Almanya ve Rusya içinde aynı düşünceleri ifade etmek mümkündür.

Ancak, yukarıda ifade edilen olumlu havaya rağmen Avrupa devletlerinin Türklere ve Müslümanlara karşı iyi bir yaklaşım içinde olduğu söylenemez. Aslında Avrupalı devletler meşruti yönetim tarzını benimseyen güçlü bir Osmanlı Devleti’ni ortaya çıkmasını istemiyorlardı. Nitekim Avrupa’nın iki kutbu İngiltere ve Almanya, Osmanlı Devleti’nden II. Meşrutiyet döneminde koparılan toprak parçalarına kendi genel menfaatlerine zarar vermediği sürece itirazları olmayacaktır, hatta destekleyeceklerdir. Örneğin meşrutiyetin ilanından kısa bir süre sonra Avusturya-Macaristan’ın Bosna-Hersek’i, İtalya’nın Trablusgarp’ı işgallerine İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ses çıkarmamıştır. Bu iki olay, Avrupa-Osmanlı ilişkilerinde oluşacağı düşünülen bahar havasının kısa bir sürede hayal kırıklığına dönüşmesine, Osmanlı aydınlarının dış politikayı/Avrupa siyasetini sorgulamaya başlamalarına neden olmuştur. Ruslar Boğazlara karşılık 24 Ekim 1909’da yaptıkları anlaşma ile İtalya’yı Trablusgarp’ta desteklemiştir. Aralık 1909’da Rus-Bulgar gizli dostluk

anlaşmasını imzalamaktan geri durmamıştır. Yine Balkan Harbi’nin başlangıcında Türkler, statükonun korunmasında Avrupalıların, özellikle de Fransızların ısrarcı olacağını düşünmüştür. Ancak aksine Fransız devlet adamlarından Raymond Poincare Türkleri vahşi olarak değerlendirmiş ve Balkan Savaşını Haç ve Hilal’in mücadelesi olarak göstermiştir.

Page 22: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

13

Uygulamalar

II. Meşrutiyet İhtilalini öğrenme

II. Meşrutiyet İhtilalinin önemi

Meşrutiyet ve Osmanlı toplumunun algısı arasında ilişki kurma

İttihatçıların II. Meşrutiyet ihtilalindeki etkisini fark etme

Page 23: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

14

Uygulama Soruları

1. Meşrutiyet nedir? Tartışınız.

2. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin II. Meşrutiyet ihtilalindeki etkisi ne kadardır? İnceleyiniz.

3. Meşrutiyet ihtilali esnasında II. Abdülhamit’in tepkisi nasıl olmuştur? Araştırınız.

Page 24: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

15

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde II. Meşrutiyet Dönemi Tarihi dersinin ilkinde meşrutiyet ihtilalini gerçekleşme süreci, kimler tarafından ihtilalin gerçekleştirildiği ve tepkiler üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede İttihat ve Terakki Cemiyeti ve ihtilaldeki etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Özellikle Osmanlı Hürriyet Cemiyeti ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasındaki ilişki açıklanmıştır. Diğer taraftan ihtilalin Osmanlı toplumu ve siyasetinde nasıl bir etki ve değişim ortaya çıkardığı, hükümetlerin iktidara gelmesi, İttihatçılar, II. Abdülhamit ve Jön-

Türkler arasında yaşananlarla verilmiştir. Bunun dışında II. Meşrutiyet İhtilalinin toplum ve

Avrupa siyasi çevrelerinde oluşturduğu algı ve bu algının değişimi anlatılmıştır.

Page 25: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

16

Bölüm Soruları

1. Yeni Osmanlılar ve Jön-Türkler örgütlenmelerinde aşağıdaki hangi yapıyı örnek almışlardır?

A) Adem-i Merkeziyetçiler

B) Karbonari Teşkilatı

C) Teşebbüs-i Şahsi Grubu

D) Haç ve Hilal Grubu

E) Reval Grubu

2. Aşağıdaki isimlerden hangisi Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin Manastır şubesi üyeleri arasında yoktur?

A) Enver Bey

B) Kazım Karabekir

C) Resneli Niyazi Bey

D) Ohrili Eyüp Sabri Bey

E) Talat Bey

3. İttihat ve Terakki Cemiyeti hangi tarihte kurulmuştur?

A) 1876

B) 1877

C) 1878

D) 1888

E) 1889

4. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin aşağıdaki hangi Osmanlı şehirlerinde gizli yapıları yoktu?

A) İstanbul

B) Selanik

C) Edirne

Page 26: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

17

D) Kahire

E) Sofya

5. Aşağıdaki tarihlerden hangisinde İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri Fizan benzeri bölgelere sürülmüşlerdir?

A) 1891

B) 1892

C) 1895

D) 1896

E) 1897

6. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti Makedonya’daki hangi ordu içinde daha çok kuvvetli idi?

7. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin örgütlenme şekli nasıldı?

8. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin amacı ne idi?

9. Ahmet Rıza Bey grubu hangi İttihatçı grupla birleşme kararı almıştır?

10. Avrupa’daki Jön-Türk grupları ikinci kez ……… Aralık 1907’de toplanmışlardır.

CEVAPLAR

1.B, 2.E, 3.E, 4.E, 5.C

Page 27: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

18

2. I. SAİT PAŞA VE I. KAMİL PAŞA HÜKÜMETLERİ

Page 28: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

19

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Sait Paşa Hükümetinin Kurulması

2. Sait Paşa Hükümeti ve Bahriye ve Harbiye Nazırlarının Ataması Tartışmaları

3. Kamil Paşa Hükümetinin Kurulması

4. Kamil Paşa Hükümeti ve İttihatçılar Arasında Yaşanan Güç Mücadelesi

5. Meşrutiyet Sistemine Dair Tartışmalar

Page 29: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

20

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. II. Abdülhamit Neden Bahriye ve Harbiye Nazırlarını kendisi atamak istemiştir? Kanun-ı Esasi, bu nazırların atama yetkisini kime vermiştir?

2. İttihatçılar neden amil Paşa’yı sadrazamlık için uygun bulmuşlardır?

3. II. Meşrutiyet’in ilk günlerinde İttihatçılar ne tür bir politika takip etmişlerir?

4. Kamil Paşa, niçin İtihat ve Terakki Cemiyeti aleyhinde bir tavır takınmıştır?

Page 30: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

21

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Sait Paşa Hükümeti II.Meşrutiyeti’in ilk günlerinde yaşanan Bahriye ve Harbiye Nazırlıkları hakkında bilgi edinmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Kamil Paşa Hükümeti Meşrutiyet ihtilalilini gerçekleştirenler II. Abdülhamit devri ve taraftarlaı için düşüncelerini ortaya çıkarmak.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Kamil Paşa Hükümeti İttihatçıların iktidara taşıdığı Kamil Paşa arasında yaşananaların nedenlerini

öğrenebilmek .

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Kamil Paşa Hükümeti II. Meşrutiyet ihtilali ile Osmanlı siyasi sahnesinin aldığı şekli anlayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 31: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

22

Anahtar Kavramlar

Sait Paşa

Meşruti Sistem

Padişahın Hukuku

Kamil Paşa

Güvenoyu

Kabine Oluşumu

Ada Misafirleri

Ahrar Fırkası

Page 32: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

23

Giriş

II. Meşrutiyet döneminin ilk aylarında iki hükümet kurulmuştur. Bunlardan Sait Paşa hükümeti çok kısa bir süre iktidarda kalabilmiştir. Bunun nedeni aşağıda ifade edileceği üzere

II. Abdülhamit’in siyasi sahnenin kontrolünü elinde tutmak istemesidir. Zira İttihat ve Terakki Cemiyeti ile II. Abdülhamit arasında kabinedeki üyelerin belirlenmesi noktasındaki fikir ayrılığı olmuştur. Bu fikir ayrılığı Sait Paşa kabinesinin sonunu hazırlayacaktır.

Page 33: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

24

2.1. I. Sait Paşa Hükümetinin Kurulması

Makedonya’daki olaylar üzerine, Sait Paşa 22 Temmuz 1908’de II. Abdülhamit tarafından sadrazamlığa getirildi. II. Abdülhamit’in kendisine yakın olan Sait Paşa’yı sadarete ataması, İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından meşrutiyete karşı bir mücadele hazırlığı olarak algılanmıştır. Bu arada daha önce ifade edildiği üzere Makedonya’daki olaylar da şiddetlenmişti. Müşir Osman Paşa isyancılar tarafından kaçırılmış ve İstanbul’a Rumeli’nden meşrutiyetin ilan edilmesi yönünde telgraflar yağmaya başlamıştı. Gelişen bu durum karşısında, II. Abdülhamit kabineyi toplantıya çağırmıştır. Oldukça uzun süren ve görüş birliğine varılamayan toplantı sonrası, Padişah II. Abdülhamit Kanun-ı Esasi’nin yürürlüğe girmesine taraftar olduğunu bildirmesi üzerine, kabine meşrutiyetin ilanına karar verebilmiştir. Meşrutiyetin ilanının arkasından II. Abdülhamit, hafiyeliği kaldırmış ve genel af çıkarmıştır.

2.1.1. Kabineye Bahriye ve Harbiye Nazırlarının Atanmasına Dair Bunalım ve Sadrazam Sait Paşa’nın İstifası

Sait Paşa hükümeti dönemindeki en önemli olaylarından biri, II. Abdülhamit ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında, adeta bir güç gösterisi haline gelen kabineyi Bahriye ve

Harbiye Nazırlarının atanması meselesi olmuştur. II. Abdülhamit, II. Meşrutiyet’in hemen başında ve Meclis-i Mebusan’ın açılmadığı bir zamanda, 1 Ağustos 1908 tarihli Hatt-ı Hümayun ile Harbiye ve Bahriye Nazırlarının atanmasına dair yetkinin kendi hukuku

dairesinde olduğunu ilan etmişti. Ancak, padişahın bu iki önemli nezaret vasıtasıyla orduyu kontrol altına almak istemesi, doğal olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından hoş karşılanmamıştır. İttihatçılar, II. Abdülhamit’in bu teşebbüsünü II. Meşrutiyet’e karşı yapılan bir hareket, karşı devrim olarak görmüştür. Adeta padişah ve çevresi ile ihtilalciler arasında yaşanan mücadelenin ilk raundu olarak değerlendirilmiştir. Bu girişim İttihatçıların ve meşrutiyet yanlılarının II. Abdülhamit’e karşı güvensizliğini artırmıştır.

Aslında, kabine üyelerinin atama yetkisinin kimde olduğuna dair ortaya çıkan bu durum ve ardından gelen tartışmaların arkasında, hükümdarın, özellikle de II. Abdülhamit’in yeni rejimde hukukunun ne olması veya bir meşruti sistemde padişahın ne konumda bulunması gerektiğine dair endişeler, düşünceler yatmaktaydı. Bu yüzden, ilk günden itibaren padişahın yetkilerini kısıtlamak ve diğer meşrutiyetlerde olduğu üzere sadece görüntüsel bir şekle sokmak, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli amaçlarından biri idi. II. Abdülhamit ise hükümetteki bu önemli iki nezarete yaptığı atamayla kendi yetki ve hükümranlığının sahasını, gücünü göstermek istemiş, adeta meydan okumuştur. Aslında Kanun-ı Esasi’nin 7. maddesi hükümdara bütün kabine üyelerini atama yetkisi vermekteydi. Nitekim Ağustos 1909 Kanun-ı Esasi düzenlemesindeki 7. ve 27. maddelerle atama yetkisi sadrazam lehine yeniden düzenlenecektir. Ancak İttihatçılar, kabine üyelerinin atama hususunu 1876 Kanun-ı Esasi’si yerine meşruti sistemin anlamı üzerinden bakmaktaydı. Meşrutiyette ise hükümet üyelerinin seçimi sadrazam tarafından yapılırdı. Nazırların ataması meşruti yönetimlerde sorumluluk ve parlamentarizm açısından bakılmalıydı. Ayrıca İttihatçılar meşrutiyet ihtilalinin, yönetimi

Page 34: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

25

ihtilal algısı üzerinden de düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Yani ihtilal ve ihtilalin ruhu, atama yetkisini sorumluluk sahibi sadrazama vermekteydi.

Sait Paşa hükümetinde Bahriye ve Harbiye Nazırlıklarına kimin atama yapacağı yönünde yaşanan tartışmalar, Sait Paşa’nın sadaretten uzaklaşmasıyla sonuçlanmıştır. Sait Paşa iki hafta süren iktidarından sonra 6 Ağustos 1908 tarihinde, Padişahın kabine oluşumuna müdahalesini ileri sürerek sadaretten ayrılmıştır.

2.2. I. Kamil Paşa Hükümeti

Sait Paşa gibi II. Abdülhamit devrinde birkaç defa sadarete gelen sadrazamlardan biri olan Kamil Paşa, 6 Ağustos 1908’de hükümeti kurmuştur. Kamil Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesi İttihatçıların bir arzusuydu. Zira Kamil Paşa, İttihatçıların isteklerini ve meşrutiyetin gereklerini yapacak bir şahsiyet olarak görülmekteydi. Ayrıca dış politikada güven veren ve tanınan bir kişilik olması, Osmanlı Devleti’nin uluslararası siyasette elini kuvvetlendirecekti. Diğer taraftan henüz yönetimi eline alma becerisini gösteremeyen İttihatçılar adına eski devrin tecrübeli bir siyaset adamının varlığı, hem kendileri hem de diğer siyasi aktörler için politik sahnede güvenli bir ortam oluşturacaktı. Sadrazam Kamil Paşa’nın Bahriye ve Harbiye Nazırlarını kendisi atamı, bu beklentileri doğru çıkarmıştır. Bu atamalar İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından memnuniyetle karşılanmış ve hükümet oluşumu problemi sona ermiştir.

Ancak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin eski devrin siyasi aktörlerinden medet umması, kendi gruplarından siyasi bir aktör ortaya çıkaramaması, II. Meşrutiyet döneminin önemli bir karakterini bize göstermektedir. Bu, İttihatçıların, Meşrutiyeti ilan edenlerin siyasette ve idarede yetersizliğidir. Bu yetersizlik sadrazamın kim olacağına dair tartışmalarda görülmüş ve İttihatçıların açmazını, çıkmazını ortaya çıkarmıştır. Diğer taraftan henüz Meclis-i

Mebusan’ın açılmadığı bir devirde, iktidar dengesinin hâlâ Bab-ı Ali’de olduğu bur dönemde dikkatli almalıydılar, her hangi bir karşı devrim girişimiyle karşılaşmamalıydılar. Bu noktada

görece olarak II. Abdülhamit ile soğuk bir dönem geçirecek Kamil Paşa’nın tercihi öne çıkmaktadır.

2.2.1. Kamil Paşa Hükümetinin İlk Aylardaki Faaliyetleri

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin desteğini de alarak iktidara gelen Kamil Paşa, sadarete gelişinin ikinci günü geçmişin tasfiyesi adına ilk adımı atmıştır. II. Abdülhamit döneminde kötü üne sahip olan ve suiistimalleri ile tanınan birçok kişiyi tutuklatmıştır. Önce Harbiye Nezareti’ne bağlı bir hapishaneye konulan bu kişiler, 31 Mart Vakası’ndan sonra

Büyükada’da aileleriyle birlikte zorunlu ikamete mahkûm edilmişlerdir. “Ada misafiri” olarak anılan bu kişiler yeni rejimin önünde çözülmesi gereken bir problem haline gelmişlerdir. Ayrıca Kamil Paşa memur tensikatı, yani eski rejimin memurlarını görevden almaya, yeni

memurlar atamaya başlamıştır.

Page 35: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

26

2.2.2. Kamil Paşa ve İttihat ve Terakki Cemiyeti

Kamil Paşa ile İttihatçılar arasındaki bu bahar havası, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin hükümet işlerine karışmayacağını ilan etmesine rağmen, Meclis-i Mebusan’ın açılmasından önceki bir dönemde iç ve dış politikaya sürekli müdahale etmesiyle bozulacaktır. Örneğin bazı İttihatçıların Osmanlı Devleti’ni temsil edercesine Avrupa’da faaliyet yürütmüşler, Balkan Komitesini sadrazamın haberi olmadan İstanbul’a davet etmişlerdir. Gelişen bu olaylara karşısında Kamil Paşa direnmiştir. Bunun üzerine İttihatçılar Sadrazamı gözden çıkarmışlar, Padişaha müracaat ederek Kamil Paşa’nın azlini istemişlerdir. Ancak, dış politik endişelerin yanı sıra, iç politikada ilk planda sarsıntısız bir seçim yapılması ve Meclis-i

Mebusan’ın açılması öne çıktığından, İttihatçılar Kamil Paşa ile hesaplaşmalarını daha sonraya, Meclis-i Mebusan’ın açılışına ertelemek zorunda kalmışlardır. Ayrıca, İttihatçılar Kamil Paşa yerine güvenecekleri bir başka siyasetçi de bulamamışlardır.

Diğer taraftan gelecek bölümlerde işleneceği üzere Kamil Paşa ve hükümeti iç politik gelişmelere de yansıyan önemli dış politik sorunlarla karşılaşmıştır. Bunlar; Avusturya-

Macaristan’ın hukuken Osmanlı toprağı olan Bosna-Hersek’i ilhak, Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ve yine Osmanlı toprağı olan Girit’te yerel parlamentonun Yunanistan’a katılma kararı almasıdır. Bu gelişmeler, II. Meşrutiyet’in ilanından sonraki havayı germiş, suçlu duruma yeni rejimi düşürmüştü. Öyle ki bu gelişmeleri, İttihatçılar ile muhalifler birbirlerini suçlamak için kullanacaklardır.

Bu arada Kamil Paşa hükümeti döneminde II. Meşrutiyet’in ilk seçimleri Aralık 1908’de gerçekleşmiştir. Bu seçimlere Kamil Paşa, sadarete gelmesini sağlayan İttihat ve

Terakki Cemiyeti yerine İstanbul’dan mebus adayı olarak Ahrar Fırkası saflarında girmiştir. Her ne kadar Kamil Paşa seçilemese de, üç ayın sonunda sadrazam ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasındaki ilişkiler iyice sarsılmıştır. Artık Kamil Paşa, İttihatçı kesimler ve basını tarafından yetersiz bir sadrazam ve İttihatçıların istemediği bir hükümet, II. Abdülhamit devri hükümetlerinin devamı olduğu ilan edilmiştir. Öyle ki Kamil Paşa’nın sadareti mutlakıyetin, II. Abdülhamit devrinin son kalesi olarak görülmüştür.

Kamil Paşa hükümetine açıktan ilk yüklenen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin resmi yayın organı olarak görülen Tanin gazetesi ve gazetenin başyazarı Hüseyin Cahit olmuştur. İttihat ve Terakki Fırkası mebusu olan Hüseyin Cahit, Meclis-i Mebusan’ın açılışından kısa bir süre sonra, 30 Aralık 1908’de Kamil Paşa aleyhine meclise, özellikle hükümetin dış siyasetini eleştiren bir gensoru sunmuştur. Bu gensorusuyla Bosna-Hersek’in ilhakı, Bulgaristan’ın bağımsızlığı ve Girit sorunları gündeme getirilmiştir. Hüseyin Cahit verdiği gensoruda Kamil Paşa’nın hükümet adına mecliste konuşma yapmasını istemiştir. Gazetesi vasıtasıyla da Sadrazama yüklenen Hüseyin Cahit, Kamil Paşa’nın mecliste açıklama yapmamasını meşrutiyet rejiminin ihlali olarak değerlendirmiştir. İttihatçıların Kamil Paşa’ya yüklenmeleri üzerine siyasi sahnede ve basında İttihatçılık ve İttihatçılara karşıtlık kendini açık bir şekilde göstermeye başlamıştır. Ancak, Hüseyin Cahit’in Kamil Paşa’ya karşı gensorusu ve gazetesi vasıtasıyla yüklenmesi fayda vermemiş, gensoru sonuçsuz kalmıştır. Üstelik İttihat ve Terakki Fırkası mebusu olan Hüseyin Cahit’in gensorusunun reddedilmesi,

Page 36: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

27

Cemiyet ile meclisteki üyeleri arasında bir birlikteliğin olmadığı izlenimi doğmuştur. Diğer taraftan İttihat ve Terakki Cemiyeti ise, Hüseyin Cahit’in bu girişiminin kendileri tarafından desteklenmediğini, Kamil Paşa’ya yaptıkları bir ziyaret ile göstermeye çalışmıştır.

2.2.3. I. Kamil Paşa Hükümetinin Sonu

Ancak, bu gensoru olayı, güçlü bir politik geleneğe sahip olan Kamil Paşa’nın, İttihat ve Terakki Cemiyeti içerisinde bir uyumsuzluğun ve mecliste kendisinin sağlam bir pozisyonu olduğu şeklinde bir değerlendirmeye ulaşmasına yol açmıştır. Bu durumu iyi gözlemleyen Kamil Paşa, kendi siyasi konumunu güçlendirmek ve Cemiyet’in etkinliğini başkentten uzak tutmak yoluna gitmiştir. Bu vesile ile Selanik’ten getirtilerek Yıldız civarına yerleştirilen Üçüncü Ordu’ya bağlı Avcı Taburlarını Yanya civarındaki Yunan teşkilatı Etniki Eterya çetelerinin faaliyetlerinin önünü alabilmek adına geri göndermek istemiştir. Ancak, bu girişim, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde Avcı Taburlarına dayanarak İstanbul’da oluşturduğu güçlü bir kuvvetten mahrum kalacağı endişesini ve şüphesini doğurmuştur. Ayrıca, Kamil Paşa, bir önceki hükümet döneminde tartışma oluşturan Harbiye ve Bahriye Nazırlıklarına yeni atama yapma çabası içine girmiştir. Bu çabanın Şubat 1909’da gerçekleştirilmesi Cemiyet’in endişeleri had safhaya çıkarmıştır.

Kamil Paşa’nın bu girişimler İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından, Cemiyet’in güçten düşürülmesi çabası olarak algılanmıştır. Meclis açılana kadar Cemiyet ile Sadrazam çekişmesi ve gensoru münasebetiyle oluşan gergin ortama rağmen tam manasıyla bozulmayan ilişkiler, son gelişmelerin ardından kopma noktasına gelmiştir. Son gelişmeler, meclise Kamil Paşa’nın açıklama vermesi eğilimini doğurmuş ve Sadrazam hakkında bir gensoru sunulmuştur. Bu arada, İstanbul’da bulunan Osmanlı savaş gemilerinin kaptanları, Harbiye ve Bahriye nazırlarının değiştirilmesini meşrutiyete darbe vurmak olarak değerlendirmişler ve donanmanın hoşnutsuzluğunu Sadrazam’a tehditvari bir şekilde iletmişlerdir. Bu gelişmeler karşısında zor duruma düşen Sadrazam, gensoru üzerine oluşan tartışma ortamının dağılmasını beklemiş ve gensoruya cevap vermek için meclise gitmemiştir. Bu durum ise, mebuslar tarafından kızgınlıkla ve sert eleştirilerle karşılanmıştır. Birkaç defa tekrarlanan davete Kamil Paşa’nın icap etmemesi üzerine, Kanun-ı Esasi hak tanımamasına rağmen Meclis-i Mebusan yürütme üzerindeki kontrol hakkını ilk defa kullanarak hükümeti düşürmüştür.

Page 37: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

28

Uygulamalar

1. Sait Paşa Hükümetinin II. Meşrutiyet İhtilali esnasındaki tavrını öğrenebilmek.

2. II. Meşrutiyet’in başında Bahriye ve Harbiye Nazırlıklarının üzerinden yaşanan güç mücadelesini fark edebilmek.

3. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Sadrazam Kamil Paşa’ya desteğine çekmesinin nedenini sebebini izah edebilmek.

Page 38: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

29

Uygulama Soruları

1. Sai Paşa, II. Meşrutiyet ihtilalindeki tavrı ne olmuştur?

2. İttihat ve Terakki Cemiyeti, sadarete Kamil Paşa’nın gelmesini neden istemiştir?

3. Bahriye ve Harbiye Nazırlıklarına atama hangi makamın hukuku dâhilinde idi?

Page 39: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

30

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde II. Meşrutiyet İhtilalinini ilk günlerinde Sait Paşa hükümetinin zayıf kaldığı anda II. Abdülhamit inisiyatifi eline alarak yeni oluşan siyasi ortamı şekillendirmeye çalışmıştı. Özellikle Bahriye ve Harbiye Nazırlıkları üzerinden siyasi ortama hakim olma mücadelesi başlamıştır. Bu mücadeleyi İttihatçılar kazanmıştır. Ancak İttihatçılar kendilerinin iktidara getirdiği Kamil Paşa ile bu mücadeleyi sürdürmek zorunda kalacaktır. Zira Kamil Paşa iktidarındaki siyasi dayanağını İttihat ve Teraki Cemiyeti dışında aramaya başlamış ve hatta İttihatçıları dışlamaya çalışmıştır. Bu durum karşısında İttihatçılar meclis içinden ve dışarıdan yaptıkları baskılarla, ihtilal sonucu elde ettikleri iktidarı kaybetmeme arayışına girmiştir.

Page 40: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

31

Bölüm Soruları

1. Sait Paşa hangi tarihte sadrazamlığa atanmıştır?

A) 22 Temmuz 1908

B) 22 Ağustos 1908

C) 23 Temmuz 1908

D) 23 Ağustos 1908

E) 24 Temmuz 1908

2. II. Meşrutiyetin ilanını takiben II. Abdülhamit ile İTC arasında yaşanan ve İttihatçılar tarafından karşı devrim olarak görülen ilk çatışma hangisidir?

A) II. Abdülhamit’in sadrazamlığa Kamil Paşa’yı ataması

B) II. Abdülhamit’in Bahriye ve Harbiye Nazırlarını kendisinin ataması

C) İTC’nin Kamil Paşa’yı sadarete istemesi

D) Abdülhamit’in diğer Jön-Türk gruplarını Avrupa’dan getirtmesi

E) İTC’nin sadarete Prens Sabahattin’i getirmeye çalışması

3. Aşağıdaki hangi tarihte II. Meşrutiyet döneminde Kamil Paşa’nın ilk kez sadrazamlığa atanmıştır?

A) 6 Ağustos 1908

B) 6 Temmuz 1908

C) 22 Temmuz 1908

D) 22 Ağustos 1908

E) 6 Eylül 1908

4. 1876 tarihli Kanun-ı Esasi’nin 7. ve 27. maddeleri Osmanlı hükümdarlarına aşağıdaki hangi yetkiyi vermiştir?

A) Hükümete gensoru verme yetkisi

B) Meclis-i Mebusan üyelerini seçme yetkisi

C) Yargı kararı olmaksızın herhangi bir Osmanlı vatandaşını sürgün etme yetkisi

Page 41: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

32

D) Sadrazam dahil bütün kabine üyelerini atama yetkisi

E) Belediye başkanını seçme yetkisi

5. Aşağıdakilerden hangisi İttihatçıların Sait Paşa yerine Kamil Paşa’yı sadarete getirmek istemesinin nedeni olarak gösterilemez?

A) İttihatçılara göre Kamil Paşa İTC’nin isteklerini ve meşrutiyetin gereklerini yerine getirebilecek bir şahsiyet idi

B) Kamil Paşa dış politikada güven veren ve tanınan biri idi

C) Kamil Paşa ve İttihatçıların ortak düşmanı II. Abdülhamit idi

D) Kamil Paşa Osmanlı Devleti’ni uluslararası siyasette elini kuvvetlendirecekti

E) İttihatçılara göre tecrübeli bir siyaset adamı olan Kamil Paşa güvenli bir ortam oluşturabilirdi

6. II. Meşrutiyet döneminde Kamil Paşa’nın ilk sadareti nasıl bir seyir takip etmiştir?

7. İttihatçılar ve muhaliflerin I. Meclis-i Mebusan’daki ilişkileri nasıl bir seyir takip etmiştir?

8. Sadrazam Kamil Paşa Harbiye ve Bahriye nazırlarını neden değiştirmek istemiştir?

9. Kamil Paşa hakkında İttihatçılar neden ikinci kez gensoru vermişlerdir?

10. Kamil Paşa ilk sadareti döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti ile nasıl bir ilişki kurmuştur?

CEVAPLAR

1.A, 2.B, 3.A, 4.D, 5.C.

Page 42: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

33

3. II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNİN İLK AYLARINDA OSMANLI DEVLETİ’NİN KARŞILAŞTIĞI DIŞ POLİTİK

GELİŞMELER

Page 43: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

34

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Bulgaristan’ın Bağımsızlığın İlan Etmesi

2. Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan Devleti Tarafından İlhak Edilmesi

3. Girit Sorununu II. Meşrutiyet İle Birlikte Yeni Bir Aşamaya Girmesi

Page 44: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

35

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Bulgaristan Devleti’nin ortaya çıkışı nasıl gerçekleşmiştir?

2. II. Meşrutiyet İhtilali, Osmanlı Devleti’ni dış politikada nasıl zorluklar içinde bırakmıştır?

3. Avusturya-Macaristan Devleti’nin Balkan politikasının hedefleri nedir?

4. Girit’in Yunanistan’a ilhak edilmesi esnasında büyük devletlein tavrı ne şekilde olmuştur.

Page 45: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

36

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Bulgaristan’ın Bağımsızlığı Bulgaristan’ı bağımsızlığa doğru adım attıran olayları öğrenebilmek.

Okuyarak, tartışmalara katılmak

Bosna-Hersek’in İlhakı Bosna-Hersek’in ilhakının Balkanlarda oluşturduğu tehlikeleri kavrayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Girit’in İlhak edilmek İstenmesi

Girit adası üzerinden Yunanistan-Osmanlı ilişkilerini öğrenebilmek.

Okuyarak, tartışmalara katılmak

Page 46: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

37

Anahtar Kavramlar

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu

Bulgaristan

Yunanistan

Girit

Ayastafanos Antlaşması

Berlin Antlaşması

Keşof Olayı

Bosna-Hersek

Page 47: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

38

Giriş

II. Meşrutiyet döneminde Osmanlı Devleti çok kısa bir sürüde uzun yıllardır elinde bulundurduğu toprakları kaybetmiş ve sınırları daralmıştır. Bunlar sırasıyla Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Girit idi. Bulgaristan ve Bosna-Hersek 1908 yılı içinde Osmanlı coğrafyasından koparılırken Girit Balkan Savaşları sonucu Yunanistan’a terk edilecektir.

Page 48: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

39

3.1. Bulgaristan’ın Bağımsızlığını İlan Etmesi

3.1.1. Bulgaristan Sorunun Ortaya Çıkması

19. yüzyıl Bulgarların Rum Ortodoks Kilisesinin dini, Osmanlı Devleti’nin siyasi

otorite ve kontrolünden çıkmaya çalıştığı bir dönemdir. Bu çaba Bulgarların yeni dini, milli

ve siyasi kimlik inşa etmesi üzerine dayanıyordu. Sonuçta dini ayinlerini Bulgarca yapmaya başlayan Bulgarlar, 11 Mart 1870 yılında Osmanlı Padişahının yayınladığı bir fermanla Rum Ortodoks Kilisesinden ayrılarak Bulgar Kilisesini kurmuşlardır. Siyasi amaçlarına ise Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları ile ulaşmışlardır. Rusya’nın desteğini alan Bulgarlar 1876 yılında isyan etmişler, ancak Osmanlı Devletince girişimleri bastırılmıştır.

Rusya’nın galibiyetiyle sonuçlanan 93 Harbi’nden (1876-1977 Osmanlı-Rus Savaşı) sonra imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile geniş topraklara sahip bir Bulgar Prensliği kurulmuştu. Her ne kadar daha sonra imzalanan Berlin Antlaşması ile toprakları azalsa da, artık Balkan coğrafyasında bir Bulgar Prensliğinin varlığı ortaya çıkmıştır. Sınırları içinde yoğun bir şekilde Türk ve Müslüman barındıran Bulgar Prensliği, aslında Osmanlı Devleti’ne bağlı özerk bir prenslik idi. Bu özerk prenslik Ayestefanos antlaşmasıyla çizilen Bulgaristan’a ulaşmak için önce bağımsız olmak, daha sonra Rumeli’de, özellikle Makedonya’da topraklarını genişletme üzerine bir politika takip etmiştir. Bu hedefe ulaşmak için çeteler ve komiteler oluşturmuştur. Kısa bir sür sonra 1885’de Osmanlı toprağı olan Doğu Rumeli’yi Bulgar Prensliği içine alarak en geniş topraklara sahip Balkan Devleti haline gelmiştir.

Ancak Bulgar Prensliği bağımsızlık yolunda adım atmak için Berlin Antlaşması ile oluşan statükoyu değiştirmek zorundaydı. Bu yolda önce Rusya ve özellikle Balkanlarda etkin bir siyaset izleyen ve Bosna-Hersek’i topraklarına katmak isteyen Avusturya-Macaristan

İmparatorluğunun desteğini almıştır. Nitekim Bulgar Devleti kendi bağımsızlıkları karşılığında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’in ilhakına destek olacağını taahhüt etmiştir. Her iki devletin amaçlarına ulaşması için II. Meşrutiyet’in ilanı bir zemin oluşturmuştur.

3.1.2. Bulgaristan’ın Bağımsızlık İlan Etmesi

Bulgar Prensliği için bu fırsat, diplomatik bir kriz üzerinden gerçekleşmiştir. Osmanlı Hariciye Nazırı kendi konağında düzenlediği ziyafete İstanbul’daki bütün yabancı büyükelçilerini davet etmiştir. Bulgaristan’ın temsilcisi olan ve büyükelçilik statüsüne sahip

olmayan Keşof Efendi çağrılmamıştır. Kendisinin de çağrılması yönünde yaptığı bütün teşebbüsler Osmanlı Devleti tarafından kabul görmemiştir. Bunun üzerine Keşof Efendi, kendisine karşı siyasi bir tavır alındığını ileri sürerek İstanbul’dan ayrılmış ve Sofya’ya gitmiştir. Bulgar Prensliğine hakaret olarak değerlendirilen bu olay sonrası Bulgaristan’da Osmanlı Devleti aleyhine gösterilerin çıkmasına ve Bulgar Hükümeti’nin protestosuyla karşılaşılmıştır. Kendi temsilcilerine yapılan olayı kullanan Bulgar yönetimi, Bulgar-Osmanlı ilişkilerinde bir kriz havası oluşturmuşlardır. Aslında bu gelişmeleri Bulgarlar bağımsızlık yolunda bir araç olarak kullanmışlardır. Nitekim 5 Ekim 1908’de Tırnova’da Bulgaristan’ın

Page 49: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

40

bağımsızlığı ilan edilmiştir. Aşağıda ifade edildiği üzere 24 saat geçmeden Avusturya ve Macaristan İmparatorluğu da Bosna-Hersek’i İlhak etmiştir. Böylece Bulgar Prensliği ve Avusturya ve Macaristan İmparatorluğu, statükonun değişmesi ve Osmanlı aleyhine ittifak girişimlerinde başarılı olmuştur.

Osmanlı Devleti, Bulgar Prensliğinin bu oldu-bittisi karşısında bir savaşı göze alamamış, sadece siyasi anlamda protesto ederek bağımsızlık kararını tanımamıştır. Bununla birlikte 19 Ocak 1909’de Osmanlı Devleti ile Bulgaristan bir araya gelerek bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmayla Bulgaristan bağımsız bir devlet olarak tanınmış, Bulgar Devleti Osmanlı Devletine 125 milyon Franklık tazminat ödemeyi kabul etmiştir. Ancak Bulgaristan üzerindeki etkisini sürdürmek isteyen Rusya, Osmanlı Devleti’ndeki alacağından bu miktarı silmiştir. Bu gelişmeler sonucu bağımsızlığına kavuşan ve güçlü bir Balkan devleti olarak ortaya çıkan Bulgaristan, Balkan Savaşlarında en etkin güç olacak, Ayastefanos Antlaşması ile çizilen Büyük Bulgaristan sınırlarına ulaşmak isteyecektir.

3.2. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Berlin Antlaşması Sonrası Bosna Hersek’i İşgal Etmesi

Osmanlı Devleti, Rusya ile yaptığı 1877-1878 savaşındaki (93 Harbi) mağlubiyetin ardından önce Ayastefanos Antlaşmasını (3 Mart 1878), daha sonra Berlin Antlaşmasını (13 Temmuz 1878) imzalamak zorunda kalmıştı. Berlin anlaşmasıyla Bosna Hersek’e özerklik tanınmış ve bölge Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun gözetimine bırakılmıştı. Zaten

Rusya savaş öncesinde Bosna-Hersek’i verme teminatıyla Avusturya-Macaristan

İmparatorluğu’nun tarafsız kalmasını sağlamıştı. Ayrıca Yenipazar Sancağı da aynı ülkenin yönetimine bırakılmıştır. Bosna-Hersek ve diğer geniş Osmanlı topraklarının Osmanlı Devleti’nden alınmasının altında Rusya ve Avusturya-Macaristan’ın genişleme siyasetinin

yanı sıra İngiltere’nin 93 Harbi’nden sonra Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruyama politikasından vazgeçmesi yakmaktaydı. Nitekim Haziran 1878 Osmanlı Devleti ve İngiltere arasında imzalanan bir anlaşma ile Kıbrıs’ın yönetimini İngiltere’ye terk edilmiştir. Ayrıca Almanya ve Fransa’nın Avusturya ve Rusya ile iyi geçinme, ittifak arayışları Osmanlı Devleti’nin topraklarını kaybetmesinde etkili olmuştur.

Page 50: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

41

https://www.google.com.tr/search?site=bosnahersek 07.01.2016

Berlin Antlaşmasıyla Bosna-Hersek’i işgal etme ve Osmanlı yönetiminde kalan Yenipazar Sancağı’nda asker bulundurma hakkını elde eden Avusturya-Macaristan

İmparatorluğu 28 Temmuz 1878’de yayınladığı bir beyanname askerlerini Bosna-Hersek’e gönderme kararı almıştır. Yerli direniş hareketleri karşısında Bosna-Hersek’i işgal girişimini ancak 28 Ekim 1878‘de tamamlayabilmiştir. Osmanlı Devleti ile Avusturya-Macaristan

arasında imzalanan 21 Nisan 1879 tarihli anlaşmayla Bosna-Hersek fiilen Osmanlı Devleti’nin kontrolünden çıkmış, sadece hukuken egemenlik hakkını sürdürebilmiştir. Bu gelişmeler sonucu Bosna-Hersek’te yaşayan Müslümanlar, Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmıştır.

3.2.1. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından Bosna-

Hersek’in İlhak Edilmesi

Osmanlıların II. Meşrutiyet’i ilan ederek Kanun-ı Esasiyi tekrar yürürlüğe koyması Bosna-Hersek’te yeni gelişmelerin kapısını açmıştır. Zira hukuken Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Bosna-Hersek’te seçimlerin yapılması ve seçilen milletvekillerinin Osmanlı Meclis-i

Mebusan’ında bölgelerini temsil etmesi durumu oluşmuştu. Böyle bir durum Avusturya Macaristan Devleti’nin Bosna-Hersek’teki varlığının sorgulanmasına neden olacaktı. Bunun

Page 51: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

42

tedirginliğini yaşayan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu mevcut statükonun değişimi için adım atmıştır. Almanya'nın desteğini alan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu 5 Ekim 1908'de Bosna-Hersek'i ilhak ettiğini ilan etmiştir.

Osmanlı Devleti, Bosna-Hersek'in ilhak kararına tepki göstermesine rağmen, statükonun değişimi konusunda Avrupalı devletlerin desteğini alan Avusturya-Macaristan

İmparatorluğu geri adım atmamıştır. Bunun üzerine büyük devletlerden destek alamayan Osmanlı Devleti müzakere masasına oturmak zorunda kalmıştır. Varılan antlaşma sonucu Osmanlı Devleti hukuken elinde bulundurduğu Bosna-Hersek'i 26 Şubat 1909'da Avusturya-

Macaristan İmparatorluğu'na terk etmek zorunda kalmıştır. Bu antlaşma sonucu Yenipazar Sancağı Osmanlı Devleti’ne geri verilirken, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu bir miktar tazminat ödemeyi kabul etmiştir.

Diğer taraftan Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından ilhak edilmesi iki önemli gelişmeyi ortaya çıkarmıştır. Bunlardan birincisi yeni ve daha büyük bir göç dalgasının başlamasıdır. Göç eden Müslümanlar ağırlıklı olarak Osmanlı Devleti’nin elinde kalan Balkan topraklarına, Anadolu’ya ve Kuzey Afrika’ya yerleştirilmiştir. Bu göç dalgası maddi anlamda Osmanlı Devleti’ni zorlamasının yanı sıra sosyal çalkantılara da neden olmuştur. Ayrıca önemli, stratejik kalabalık bir Müslüman topluluğunun göçü, Balkanlar’da Osmanlı Devleti’nin siyasi anlamda güç kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Balkanlar'da yeni kurulan devletler Osmanlı topraklarına göz dikmiştir. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı’na zemin hazırlamıştır.

İkincisi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun gemi ve mallarına boykot yapılmasıdır. Bulgaristan’ın bağımsızlık ilanı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’i İlhakına karşı sadece iktisadi manada zorlamak için boykot uygulanabilmiştir. Osmanlı kamuoyu ilk defa yoğun bir şekilde boykot eylemiyle karşılaşmış ve uygulamıştır. Boykottan amaç Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na boykot uygulamasıyla iktisaden zarar vermek idi. Nitekim her iki ülke boykot dolayısıyla şikâyetlerini Osmanlı makamlarına dile getirmişlerdir.

3.3. Yunanistan’ın Girit’i İlhak Etme Çabaları

3.3.1. Girit Sorunun Ortaya Çıkışı

Akdeniz’in stratejik ve büyük adalarından biri olan Girit, Venediklilerin elinden 25 yıl süren (1644 -1669) zorlu ve asker kaybının fazlaca yaşandığı savaşların ardından Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Bu hâkimiyet 19. yüzyıla kadar sarsıntısız bir şekilde devam etmiştir. Osmanlı Devleti Girit adasına nüfus göç ettirdiği gibi yerli halktan Müslümanlığı seçen önemli sayıda kişi olmuştur. Ancak 18. yüzyılda Akdeniz’de İngiltere ve Rusya’nın siyasi güç kazanma girişimleri diğer Osmanlı topraklarında gibi Girit’te de sorunların çıkmasına sebebiyet vermiştir. Girit adası Rumları, 1814’de Etniki Eterya Cemiyeti’nin kurulmasının ardından Mora ve çeşitli adalarda ortaya çıkan çete ve isyan hareketlerini desteklemişlerdir. Girit’teki Osmanlı egemenliğine karşı oluşan hareketi hızlandıran gelişme 1821’de başlayan

Page 52: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

43

Mora İsyanı olmuştur. Bir Yunan isyanı halini alan bu isyan esnasında Girit Rumları da isyan etmiştir. Bu uzun süren ve farklı Osmanlı coğrafyalarında devam eden ayaklanma esnasında birçok Türk ve Müslüman katledilmiştir. Bu isyan girişimleri Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa tarafından bastırılmıştır.

https://www.google.com.tr/search?site=girit 07.01.2016

Ancak İngiltere, Rusya ve Fransa Mora Yarımadası’nda bir Yunan devletinin kurulması hususunda anlaşmıştır. Bu durum Akdeniz’de statükonun değişmesi anlamına geliyordu. Bir yandan Rumların isyanı devam ederken diğer taraftan Rusya, Osmanlı Devletine savaş açmıştır. 1828 -1829 yılları arasında süren bu savaş 14 Eylül 1829 tarihinde Edirne Antlaşmasıyla sonuçlanmıştır. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti, Yunan bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Ardından İngiltere’nin araya girmesiyle imzalanan 1830 Londra Protokolü ile Yunanistan kesin olarak kurulmuştur.

Yunanistan’ın kurulması Akdeniz’de suların durulmasını engellememiş, aksine Girit’teki isyan ve ayrılık girişimlerini teşvik etmiş ve hızlandırmıştır. Hem yeni Yunan devleti hem de Giritli Rumlar Girit’in Yunanistan’a ilhakı için çaba sarf etmişlerdir. Yeni gelişen siyasi konjonktür ile birlikte Girit’te isyanlar ve Müslümanlara baskı, öldürme ve sürgününe dair süreç başlamıştır.

1859, 1861 isyan girişimleri Osmanlı Devleti’nin yanı sıra Müslüman topluluğuna karşı bir saldırı şeklini de almıştır. İsyanların bastırılmasında Osmanlı güçleri yetersiz kalmıştır. Sonuçta isyanın büyümesi üzerine gittikçe Avrupalı devletler asker ve savaş gemisi göndererek müdahale etmişlerdir. 1866-1869 yılları arasında ise uzun süren bir isyan çıkmıştır. Osmanlı Devleti’nin güçlükle de olsa isyanı bastırmada başarı göstermiştir. Bu isyan esnasında da Müslümanlar büyük zarar görmüştür. Avrupalı devletlerin araya girmesiyle

Page 53: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

44

Girit’te Osmanlı hakimiyetini büyük oranda zayıflatan gelişme Osmanlı-Rus Savaşı, 93 Harbi’dir. Bu savaş sonucu imzalanan Berlin Antlaşmasıyla Girit adasında ıslahatın genişletilmesi kararı alınmıştır. Bu çerçevede 12 Ekim 1878’de Girit’teki Hanya şehrine bağlı Halepa’da, Halepa Antlaşması adıyla anılan bir antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşma Osmanlı Devleti ile Giritli Rumlar arasında olmuştur. Bu antlaşmaya göre;

Girit Genel Meclisi kurulmuştur. Bu meclis 49 Hıristiyan ve 31 Müslüman üyeden oluşacaktı.

Kaymakamlar Hıristiyan ve Müslümanlardan oluşacaktı. Ancak Hristiyan kaymakamların sayısı daha fazla olacaktı.

Genel Meclis ve mahkemelerde dil Rumca, resmi yazı ve zabıtlar hem Rumca hem de Türkçe olacaktı.

Bu antlaşma da Girit Rumlarıyla problemleri çözmez iken Osmanlı-Yunanistan

ilişkilerini düzeltmemiştir. Nitekim 1897 Osmanlı-Yunan Harbi olarak anılacak savaşın çıkma sebepleri arasında Girit’te yaşananlar temel problem idi. Bu savaştan Osmanlı Orduları Tesalya’da büyük başarılar elde etmesine rağmen İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya müdahalesiyle karşılaşılmıştır. Böylece Girit adasında garantör (Hami) haline gelecek olan bu dört devlet Girit’in statüsü hususunda Girit’in Yunanistan’a ilhakı sürecine kadar söz sahibi olmuşlardır. 18 Aralık 1897 tarihinde imzalanan anlaşma ile Osmanlı Devleti Girit’teki askerlerini çekmek zorunda kalmış ve Ada’ya Yunan Kralının oğlu Vali olarak atanmıştır. Bu antlaşmayla Girit’teki Osmanlı egemenliği Türk Bayrağı bulundurmaktan öteye geçmeyen büyük oranda hukuki bir bağlılık olarak devam etmiştir.

3.3.2. II. Meşrutiyet Dönemi Girit Sorunu

II. Meşrutiyet’in ilanı Girit sorununu yeni bir aşamaya taşımıştır. Yukarıda ifade edildiği üzere Avusturya-Macaristan imparatorluğunun Bosna-Hersek’i ilhakı ve Bulgaristan’ın istiklalini ilan etmesinden bir gün sonra, 6 Ekim 1908’de Girit Genel Meclisi Girit’in Yunanistan’a ilhakına dair karar almıştır. Bu ilhak kararı, dört garantör devlet tarafından tanınmaması, mevcut statükonun korunması yönünde tutum üzerine gerçekleşememiştir. Osmanlı Devleti bu gelişmeler esnasında adeta dört devletin statükonun korunacağı yönündeki politikalarına sığınmış, ciddi bir adım atamamıştır. Diğer taraftan dört devletin tavırları Giritli Rumları durdurmamış, Balkan Savaşı’na giden süreçte ilhakın gerçekleşmesi ve Müslümanların adadan sürgün edilmesi yönünde politikalarına devam etmişlerdir.

1909 Haziran’ından itibaren hami devletler Girit adasındaki asker ve Suda Limanı hariç savaş gemilerini çekme kararı aldılar. Temmuz ayında Osmanlı Devletine verilen nota ile Adadaki Osmanlı egemenliğinin devamı ve Girit’teki problemlerin çözümünde destek olunacağı ilan edilmiştir. Ancak bu güvencelere rağmen Girit adasının Osmanlı topraklarından kopuşu engellenememiştir.

Page 54: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

45

Nitekim 1909 Temmuz sonunda Osmanlı Devleti’nin bütün protestolarına rağmen Hanya kalesine Yunan bayrağı dikilmiştir. Girit Meclisi, 9 Mayıs 1910’da Müslüman milletvekillerinin itirazlarına karşın Yunan Kralı adına yemin edilerek açılmış, Girit Genel Meclisi’nin başkanlığını yapan E. Venizelos meclisten Girit’in Yunanistan’a iltihakı kararını çıkarmıştır. Bu karar da hami devletler tarafından tanınmamıştır. Mayıs 1911’de Girit’te yeni bir kriz ortaya çıkmıştır. Halepa Antlaşmasına uygun olarak Müslümanların sorunlarıyla ilgilenmek üzere adadaki Kandiye, Hanya ve Resmo şehirlerine kadı tayin etmek istenmiştir. Ancak Giritli Rumlar kadıları adaya girmelerini engellemişlerdir.

Böylece adada yaşayan Müslümanların hak ve hukuklarını koruyan Halepa Antlaşması çiğnendiği gibi, saldırı ve terör faaliyetleri ile adadan Müslüman göçünü körüklemişlerdir. Bu

baskı ve Girit’i Yunanistan’a bağlama girişimleri Balkan Savaşı’na kadar devam etmiştir. Balkan Savaşı’ndan mağlup olarak çıkan Osmanlı Devleti imzalanan Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913) ile Girit’i Yunanistan’a hukuken de terk etmiştir.

Page 55: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

46

Uygulamalar

Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Balkanlardaki maçalarını öğrenme

Bulgaristan ile Osmanlı Devleti arasındaki hukuki statüyü kavrama

Osmanlı-Yunan ilişkisi üzerinden Girit’in ilhak girişimlerini nedenlerini fark etme

Berlin Antlaşmasının Balkanlarda oluşturduğu yeni siyasi statükoyu öğrenme

Page 56: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

47

Uygulama Soruları

1. II. Meşrutiyet ihtilali ile Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki toprak kayıpları arasında bir ilişki var mıdır?

2. Berlin Antlaşması Bosna-Hersek’in statüsünü nasıl belirlemişti?

3. Girit, ne zaman ve nasıl Osmanlı toprakların katılmıştı?

Page 57: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

48

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, II. Meşrutiyetin ilanı ile birlikte dış politikadaki gelişmelerin Osmanlı topralarında ne tür gelişmelere neden olduğu üzerinde durulmuştur. Meşrutiyetin ilanınnın hemen ardından Bulgaristan’in bağımsızlık ilan etmesi ve Bosna_Hersek’in hukuken Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından ilhak edilmesini Giritli Rumların Yunanistan’a katılma çabaları takip etmiştir. İşte bu gelimeler karşısında II. Meşrutiyeti ilan eden İttihatçılar önemli imtihanlarla karşı karşıya kalmışlardır. Yeni rejim bu imtihanlardan başarıyla çıkamamıştır. Adeta Bulgaristan’ın bağımsızlığı ve Bosna-Hersek’in ilhakı bir oldu-

bitti şeklinde gelişmiştir. Büyük devletlerir bu gelişmelere itiraz ettiği görülmemiştir. Benzer şekilde Girit adasının Yunanistan’a ilhakı gerçekleşmiştir. Sadece bu ilhak süreci, diğer gelemelerden farklı olarak 1908 yılı içinde değil Balkan Savaşları sonunda, 1913’de tamamlanmıştır.

Page 58: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

49

Bölüm Soruları

1. Aşağıda isimleri yazılı olan yerler Girit adasında bulunmamaktadır?

A) Resmo

B) Kandiye

C) Suda Limanı

D) Limni

E) Hanya

2. 93 Harbi ifadesi aşağıdaki savaşlardan hangisi için kullanılmaktadır?

A) 1853-1855 Osmanlı-Rus Harbi

B) 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi

C) 1828-1830 Osmanlı-Rus Harbi

D) 1877-1878 Osmanlı-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Harbi

E) 1897 Osmanlı-Yunan Harbi

3. Bulgar Kilisesinin kuruluş tarihi aşağıdakilerden hangisidir?

A) 21 Aralık 1876

B) 11 Mart 1870

C) 11 Mart 1871

D) 11 Nisan 1870

E) 25 Ağustos 1878

4. Aşağıdaki tarihlerden hangisinde Ayestefenos Antlaşması imzalanmıştır?

A) 3 Mart 1878

B) 4 Şubat 1878

C) 4 Nisan 1878

D) 3 Mart 1877

E) 4 Şubat 1877

Page 59: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

50

5. Girit’te Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine karşı ilk isyan hareketi ne zaman başlamıştır?

A) Mora isyanı

B) Halepa Antlaşması

C) Ayestefanos Antlaşması

D) Berlin Antlaşması

E) 1908 II. Meşrutiyet İhtilali

6. Bulgar Prensliğinin Balkanlardaki amacı ne olmuştur?

7. İngiltere’nin Osmanlı toprak bütünlüğünün korunması politikasını terk etmesi ne gibi sonuçlar meydana getirmiştir?

8. Giritli Rumlar hangi devletle birleşmek istemişlerdir?

9. II. Meşrutiyet döneminde Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan

İmparatorluğu tarafından ilhak edilmesinin sonuçları ne olmuştur?

10. Ayastefanos Antlaşması Bulgar Prensliğinin sınırlarını ne şekilde belirlemiştir?

CEVAPLAR

1.D, 2.B, 3.B, 4.A, 5.A.

Page 60: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

51

4. I. HÜSEYİN HİLMİ PAŞA HÜKÜMETİ VE 31 MART VAKASI

Page 61: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

52

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Hüseyin Hilmi Paşa’nın ilk sadrazamlığa gelmesi ve hükümet programı

2. 31 Mart Vakası ve Nedenleri

3. 31 Mart Vakası’nda İttihatçıların durumu ve tavrı

4. 31 Mart Vakası’nda muhalefetin durumu ve tavrı

Page 62: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

53

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Hüseyin Hilmi Paşa’nın sadrazamlığa gelmesinde İttihatçıların etkisi var mıdır?

2. 31 Mart İsyanı hangi sebeplerle meydana gelmiştir?

3. 31 Mart İsyanı nasıl baştırılmıştır?

4. 31 Mart Vakası esnasında II. Abdülhamit ve muhalefetin tavrı ne olmuştur?

Page 63: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

54

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti

Hüseyin Hilmi Paşa’nın ilk sadrazamlığa gelmesi hakkında bilgi sahibi olabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek,

31 Mart Vakası 31 Mart Vakası’nın oluş nedenleri açıklayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

31 Mart Vakası İttihat ve Terakki Cemiyeti-31

Mart Vakası ilişkisini kurabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

31 Mart Vakası 31 Mart Vakası’nda İttihatçı aleyhtarı muhalefetin tavrını açıklayabilmek ve kavrayabilmek

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 64: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

55

Anahtar Kavramlar

Hüseyin Hilmi Paşa

31 Mart Vakası

Avcı Tabur

Mahmut Şevket Paşa

Harekât Ordusu

Alaylı Subaylar

Mektepli Subaylar

İrtica

Jön-Türkler

Page 65: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

56

Giriş

Hüseyin Hilmi Paşa’nın sadaret dönemini iki devir şeklinde anlatmak daha doğru olacaktır. Zira 31 Mart Vakası üzerine kısa bir süre ilk sadrazamlığına ara vermek zorunda kalmıştır. Hüseyin Hilmi Paşa ilk sadarete gelmeden önce Kamil Paşa hükümetinde Dahiliye Nazırlığı yapmaktaydı. Ancak Kamil Paşa’nın hem kabine içinde hem de Avcı Taburları üzerinde bulunduğu tasarruflardan rahatsızlık duymuştur. Bu rahatsızlığını Kamil Paşa’ya sert bir mektup yazarak iletmiş ve Nazırlıktan istifa etmiştir. Hüseyin Hilmi Paşa, Kamil Paşa’nın iktidardan düşürülmesinden sonra İttihatçıların da kabulüyle Dahiliye Nazırlığı uhdesinde kalmak üzere sadrazamlığa 14 Şubat 1909’da atanmıştır. İttihatçılar için Hüseyin Hilmi Paşa devlet işlerine vakıf tecrübeli bir devlet adamıdır. Ayrıca Meşrutiyet’in ilan edilmesi esnasında Rumeli Genel Müfettişi olan Hüseyin Hilmi Paşa İttihatçıların dağa çıktığı süreçte ılımlı tavırları ile tanınmaktaydı.

Page 66: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

57

4.1. I. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti ve Programı

Hüseyin Hilmi Paşa’nın sadrazamlığa gelişiyle, Osmanlı meşrutiyeti görülmemiş uygulamalara sahne olmuştur. İlk defa bir sadrazam ve hükümeti, siyasi programını ilan etmiş ve Kanun-i Esasi öngörmediği halde Meclis-i Mebusan’dan güvenoyu almaya çalışmıştır. Nitekim 17 Şubat 1909’da Meclis-i Mebusan’ın huzuruna çıkan Hüseyin Hilmi Paşa hükümet programını okumuştur. Programda, meşrutiyetin ilanından sonra gelen bütün hükümetleri sıkıntıya düşüren, Osmanlı coğrafyasında otorite boşluğu meydana getiren asayiş problemine öncelikle ele alınmıştır. Hüseyin Hilmi Paşa’nın hükümet programı meclisten güvenoyu almıştır.

Ancak mecliste ve bazı basın organlarında Hüseyin Hilmi Paşa hükümetine karşı sert muhalefet ortaya çıkmıştır. Özellikle Kamil Paşa’nın İttihatçıların siyasi manevralarıyla iktidardan düşürülmesinden memnun olmayan muhalif kesim, eleştirilerini en sert noktaya taşımışlardır. Dış politikada Avusturya-Macaristan Devleti, Bulgaristan Devleti ve Girit’te yaşanan gelişmelerden Hüseyin Hilmi Paşa sorumlu tutulmuştur. Bütçe Kanunu, Aydın Vilayeti’nde yaşanan asayişsizliklerden dolayı da başarısız bulunmuştur. Ancak muhalefetin asıl eleştiri kaynağı veya nedeni Hüseyin Hilmi Paşa’nın İttihat ve Terakki’nin Cemiyeti kontrolünde hareket etmesi idi.

Bununla birlikte 31 Mart’a giden süreçte basın ve siyasilerin iştiraki ile birlikte iyice gerginleşen ortamda Hüseyin Hilmi Paşa kabinesine karşı hücumlar artmıştır. Bu olumsuz havanın ortadan kalkması için, muhalefet bazı kimselerin kabineye girmesini, yani bütün siyasi kesimleri temsil eden bir hükümetin oluşturulmasını, bir tür koalisyon önermişlerdir. Bu öneriler 31 Mart Vakası’ndan hemen önce dile getirilmişti. İttihatçılar ve Sadrazam bu öneriye olumlu bakmamışlar ve reddetmişlerdir. Ancak İttihatçıların da bu yaklaşımı, işbirliğine yanaşmaması gelinen noktanın vahametini ve büyük bir karışıklığı öngöremediğini göstermektedir. Zira 31 Mart Vakası’nda muhalefetin azımsanamayacak bir etkisi olacaktır.

4.2. 31 Mart Vakası

4.2.1. 31 Mart Vakasına Doğru

İttihatçılarla muhalefet arasında siyasi mücadelenin kızışması ve sokaklara taşması üzerine, Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti mitinglerin 24 saat öncesinden polise bildirilmesi zorunluluğunu getirmiştir. Ancak bu düzenleme muhalefet tarafından toplanma hakkının, hürriyetlerin kısıtlanması olarak değerlendirilmiş ve hükümeti düşürmek için 3 Mart 1909’da gensoru vermiştir. Muhalefetin verdiği bu gensoru mecliste çok uzun ve sert tartışmalardan sonra reddedilmiştir.

İttihatçılar ile muhalefet arasındaki mücadeleyi sertleştiren, alevlendiren önemli bir olay daha yaşanmıştır. 7 Nisan 1909’da İttihatçılar aleyhine yazıları kaleme alan Serbesti gazetesi başyazarı Hasan Fehmi Bey, Galata Köprüsü üzerinde öldürülmüştür. Muhalefet, suikastı siyasi bir cinayet olarak ilan etmiş ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni suçlamıştır. Muhalefet, Hasan Fehmi’nin cenaze törenini gövde gösterisine çevirmiştir. Mülkiye ve Hukuk

Page 67: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

58

öğrencileri sokaklara dökülmüş ve Meclis-i Mebusan’da sert tartışmalar yaşanmıştır. İttihatçılar, cinayetten dolayı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin sorumlu tutulmasını kabul etmemiştir. Ayrıca siyasi sahnenin serleştirilerek İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne yüklenilmesini, toplumun galeyana getirilmesini ve hükümetin düşürülmeye çalışılmasını art niyetli olarak görmüşlerdir.

Ortamın yumuşatılmasına dair yapılan çağrılar, sertleşen muhalefet-İttihatçı ilişkilerini yumuşatmamıştır. Basın bu gergin ortamının devam etmesinde önemli rol oynamıştır. İttihatçı karşıtı basın ve muhalefet gerginliğin yatışabilmesi için hem hükümette hem de mecliste İttihatçı olmayanlara yer verilmesini talep etmişlerdir. Teklifleri, Meclis-i Mebusan ikinci

başkanının muhalefetten seçilmesi ve İttihatçı olmayan iki kişinin hükümete girmesiydi.

Bu ortamda İttihat ve Terakki Cemiyeti, meclisteki mebuslarını İttihat ve Terakki Fırkası adı altında bir araya getirmek istemiştir. Amacı İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne bir siyasi fırka/parti hüviyeti kazandırmak ve böylece İttihatçıların hükümete ve yasamaya meclis dışından baskı uyguladığına dair suçlamalardan kurtulmaktı. Ayrıca Meclis-i Mebusan’daki İttihatçı mebusları bir çatı altında toplayarak parti disiplini oluşturmaktı.

Meşrutiyetin başından itibaren süre gelen İttihat ve Terakki Cemiyeti ile muhalefetin oluşturduğu çatışma ortamının ardından sokak yürüyüşleri ve öğrenciler arasındaki kıpırdanmalar 31 Mart Vakası’nın habercisi olmuştur. Ancak karışıklığın ve ayaklanmanın büyümesinin nedeni Taşkışla’daki 4. Avcı Taburu’dur. Hamdi Çavuş’un komutasında Avcı Taburu ve isyancılar “şeriat isteriz” sloganıyla 31 Mart 1325’de önce İstanbul sokaklarında (13 Nisan 1909) daha sonra Meclis-i Mebusan’a yürümüşlerdir. İsyancılar hükümetin azledilmesini, İttihatçıları ve mektepli subayları istemediklerini bildirmişlerdir. Gittikçe büyüyen kalabalıklar İttihatçılıkla alakalı kurum ve şahıslara saldırmışlardır. İttihatçıların yayın organı olarak görülen Tanin gazetesinin matbaası tahrip edilmiştir. Bu gazetenin başyazarı Hüseyin Cahit zannedilerek Lazkiye Mebusu Arslan Bey, bir aylık nazır olan Adliye Nazırı Nazım Paşa isyancılar tarafından öldürülmüştür. Birçok İttihatçı İstanbul’dan kaçmış, önemli bir kısmı Selanik’e gitmiştir. Rumeli İttihatçılar için her anlamda bir kurtarıcı gibi olmuştur.

Page 68: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

59

https://www.google.com.tr/search?site=31martvakası 07.01.2016

Hüseyin Hilmi Paşa kabinesi isyancıların bütün taleplerini kabul etmek zorunda kalmış ve 13 Nisan 1909’da hükümetten çekilmiştir. II. Abdülhamit sadarete aynı günün gecesi ne ittihatçılarla ne de muhaliflerle irtibatı olan Tevfik Paşa’yı atamıştır. Harbiye Nezaretine isyancıların istediği Ethem Paşa getirilmiştir. Bu atamalarla II. Abdülhamit tekrar siyasi sahneyi yönlendirme ve kontrol etme imkânı bulmuştu. Yeni sadrazam bir yandan kontrolü, iktidarı eline almak istemiş, diğer taraftan asayişsizliği önlemek için taşraya genelgeler göndererek halkı sükûnete davet etmiştir. Ancak taşradan, özellikle Rumeli’den eleştiri içeren telgraflar geldiği gibi İttihatçılar Tevfik Paşa hükümetini meşru olarak kabul

etmemişlerdir. Ayrıca Tevfik Paşa hükümetinin meclisten güvenoyu alma girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Bu arada İttihatçılar Rumeli’de, 3. ve 2. Ordu içinden askerlerin ve halktan gönüllülerin, gayri Müslim vatandaşların, hatta Bulgar ve Rum çetelerin bulunduğu Mahmut Şevket Paşa komutasında bir ordu hazırlamıştır. Hareket Ordusu adını alan bu ordu 17 Nisan 1909’da harekete geçmiştir. İstanbul’daki hükümetten ve askeri yapılardan bir direnç görmeden isyan sert bir şekilde bastırılmış ve Hareket Ordusu 25 Nisan 1909’da İstanbul’a girmiştir. Sıkıyönetimin ilan edilmesinin ardından İstanbul’da iki başlı bir yapı oluşmuştu. Biri Tevfik Paşa hükümeti diğeri Hareket Ordusu Komutanı Mahmut Şevket Paşa idi. Ancak İstanbul’u kontrol eden ve hükümete direktif veren asıl güç Mahmut Şevket Paşa olmuştur. Bu durum karşısında Tevfik Paşa ve hükümeti 5 Mayıs 1909’da istifa ederek yerini Hüseyin Hilmi Paşa’nın ikinci sadaretine bırakmıştır.

Page 69: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

60

Harekat Ordusu Komutanı Mahmut Şevket Paşa

https://www.google.com.tr/search?site=31martvakası 07.01.2016

4.2.2. İttihatçılar Açısından 31 Mart Vakası

31 Mart vakasında İttihatçıların şaşkınlık ve korku ile İstanbul’u terk etmeleri bu büyüklükte bir isyan hareketini beklemediklerini göstermiştir. Başlangıçta Osmanlı tarihinin başı-bozuk, yenilik karşıtı isyanlarına benzettikleri 31 Mart Vakasını, önemsemek zorunda

kalmışlardır. Artık düşüncelerinde tereddüt içindeydiler. Meşrutiyet inkılabının gücü, halk

içinde taban bulduğu, kök saldığı yönündeki düşüncelerinde eskisi gibi özgüvenli değildiler. Toplumda değişimlerin bir anda ve kolay bir şekilde olmayacağını itiraf etmek zorunda kalmışlardır. Yaşananların İttihatçı karşıtı cephenin, muhalefetin ne kadar kuvvetli olduğunu, iktidarlarını kısa bir süre de olsa kaybetmeleriyle görmüşlerdir. Ayrıca İttihatçılar muhalefetin yurt dışından da desteklendikleri kanaatindeydi.

31 Mart Vakası İttihatçılar için bir dönüm noktası da olmuş, adeta 1908 Meşrutiyet İhtilali yeni yapılmış gibi hareket etmişlerdir. İttihatçılar artık daha dikkatlidirler. Özellikle kalabalıkların dine, padişah sevgisine dair hislerinin bu tür olaylarda kışkırtmaya fırsat verdiklerini görmüşlerdir. Bu yüzden isyanı fırsat bilen İttihatçılar, eskiye ait ve kendisine

tehdit oluşturabilecek unsurları temizlemek istemiştir. Nitekim isyanın bastırılmasından sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti, 27 Nisan 1909’da II. Abdülhamit’i tahtan indirmiştir. Böylece

zayıf bir kişiliği olan ve İttihatçılardan çekinen Mehmet Reşat’ı tahta oturtarak, iktidarları için önlerinde duran en önemli engellerden birini ortadan kaldırmıştır. Hüseyin Hilmi Paşa, tekrar sadarete getirilmiş ve Talat Bey, Cavit Bey gibi İttihatçı liderler nazırlıklara gelmişlerdir. İttihatçılar bütün fırkaları lağvetmiş ve muhalifleri tutuklayarak ezmeye, susturmaya

Page 70: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

61

çalışmışlardır. İttihat ve Terakki Cemiyeti tek başına siyasi sahnede söz sahibi olmayı amaçlamıştır. Kısa bir sürede olsa bu amaçlarına ulaşmıştır.

31 Mart İsyanını besleyen diğer kesimlerle hesaplaşma ve tasfiye yoluna gidilmiştir. Memur kadrolarındaki yeni düzenlemeler için Tensikat Kanunu çıkarılmıştır. Az sayıda İttihatçının bulunduğu Alaylı Subaylar emekli edilerek veya rütbeleri indirilerek geniş ölçüde tasfiye edilmiştir. Ağustos 1909 Kanun-i Esasi düzenlemesiyle Meclis-i Mebusan’ı hükümdar ve kabine karşısında üstünlük veren kanunlar çıkarılmıştır. Ancak, İttihat ve Terakki Cemiyeti, sürgün, tutuklama, kadro ve kanun düzenlemeleri ile siyaseti kontrol etmeye ve muhalifleri susturmaya çalışmış ise de, mecliste muhalefet daha sert bir şekilde ortaya çıkmıştır.

4.2.3. 31 Mart Vakasının Değerlendirilmesi

II. Meşrutiyet döneminin birçok şahsiyeti hatıralarında ve daha sonra araştırmacılar çalışmalarında 31 Mart Vakası’nın neden, sonuç ve süreci ile ilgili olarak değişik değerlendirmeler yapmışlardır. İsyanın sorumlusu olarak birçok görüşler ortaya koyulmuştur. Bunlar arasında meşrutiyet dönemi siyasetinin gerginleşmesi, eski sistemden çıkarları olanların yeni rejimle birlikte menfaatlerinin bozulması, halkın eski devirden şikâyetçi olmasına rağmen yeni rejimin faydasını göremeden kışkırtılması, Osmanlı tarihinde görüldüğü üzere her yenileşme hareketlerine karşı gösterilen geleneksel tepkinin II. Meşrutiyet hamlesinde de karşılaşması gösterilmektedir. Yine İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Selanik’ten getirdiği Avcı Taburlarını her olayda diğer askerlere karşı kullanması ve bu Taburlarının içine sokulan kışkırtıcı faaliyetlerden haberdar olmaması yazılmıştır. Bu meyanda İttihatçıların dine karşıt olduklarına dair propagandalar da süreci etkilemiştir.

Dönemin siyasi aktörlerini incelersek aşağıdaki gibi bir analiz yapmak mümkündür:

Padişah olan II. Abdülhamit’in 31 Mart Vakası’nda yeri ne olmuştu? II. Abdülhamit’in ayaklanmayı çıkarmış olduğu görüşü hemen hemen hiç taraftar bulmamıştır. Hatta birçok yazar padişahın ayaklanmanın kendisini tahtan indirmek için yapıldığı endişesine kapıldığını ve olaylara seyirci kaldığı kanaatindedir. İsyan eden askerlerde padişaha karşı bir eğilim görülmüştür. Ancak II. Abdülhamit’in sonucu belli olmayan bu olay karşısında kesin olarak bir tarafa yöneldiği söylenemez. İttihatçıların II. Abdülhamit’i herhangi bir delil olmadan isyandan sorumlu tutmasının nedenini ise, padişahı iktidardan uzaklaştırmak için bir

sebep olarak kullanmasında aramalıdır.

Dönemin en güçlü siyasi yapısı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin isyandaki konumu ne idi? İttihat ve Terakki Cemiyeti için siyasi sahneyi kendi tekeline almak için isyanı planladığı, ancak ipin ucunu kaçırdığı iddiası öne sürülmüştür. Bu görüşe taraftar olanlar, Alaylı Subayların tasfiye edilmesi, geçmişte askerlikten muaf olan medrese öğrencilerin yeni sistemle birlikte askeri yükümlülük altına alınması, Kamil Paşa’nın iktidardan uzaklaştırılmasında İttihatçıların uyguladığı baskı ve gazeteci Hasan Fehmi’nin öldürülmesi gibi olayları delil olarak sunmuşturlar. Ancak, bu iddiayı 31 Mart Vakası’ndaki gidişat

Page 71: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

62

yalanladığı gibi, askeri gücü elinde tutan İttihatçıların kendi aleyhine böyle bir kışkırtma yapmasına da anlam vermek zordur.

31 Mart Vakası’nın müsebbiplerine dair diğer görüşler şöyle sıralanabilir:

1- Tensikat dolayısıyla memurların ve II. Abdülhamit devrinde mutlu hayatlarını kaybedenlerin oluşturduğu memnuniyetsiz kesimin hareketi,

2- Askerler arasında var olan Alaylı-Mektepli kavgasında kendilerini ezilen kesim olarak gören Alaylıların bir tepki hareketi,

3- Yabancı ülkelerin kendi aralarındaki çıkar çatışmalarının oluşturduğu dışarıdan planlı bir hareket,

4- Dini kesimler tarafından meşrutiyet rejimine duyulan tepkinin oluşturduğu bir hareket.

Bu iddiaların hepsinin etkili olduğu araştırmacılarda kabul görmektedir. Zira 31 Mart Vakası’nda askerlik muafiyetinin kaldırılmasından İlmiye kesiminin, Alaylı Subayların tasfiye edilmesinden Alaylı Askerlerin, tensikattan dolayı memurların ve yeni sistemle birlikte menfaatleri zedelenenlerin rahatsız olduğu ve toplumda bir huzursuzluk havası oluştuğu inkâr edilemez.

Ancak yukarıdaki görüşlerin 31 Mart Vakası’nda etkili olduğu kabul edilmekle birlikte neredeyse bütün yazarlarca kabul gören görüş, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile muhalefet arasındaki II. Meşrutiyet’ten önce başlayan iktidar çekişmesi veya siyasi sahnede kendini tek başına kabul ettirme çabalarıdır. Bu noktada 1908’den önce Jön-Türkler arasında yaşanan şahsi ve fikri ihtilafların II. Meşrutiyet’tin ilanı ile birlikte yeni bir boyut kazanması ve siyasi sahnenin ikiye bölünerek cepheleşmesi, 31 Mart Vakası’nın en temel neden olarak ileri sürülmüştür. Bu cepheler, Prens Sabahattin’in başını çektiği adem-i merkeziyetçi, diğeri ise 1908 Meşrutiyet İhtilali’nden sonra adem-i merkeziyetçilerin örgütlenmesine her zaman engel olmaya çalışan Selanikli Jön-Türkler (Osmanlı Hürriyet Cemiyeti) ile Ahmet Rıza Bey’in etrafında toplanarak merkeziyetçiliği savunan grup idi. Bu iki grup arasındaki mücadele, II. Meşrutiyet ve Türk siyasi hayatının en sert ve acımasız bir dönemi olarak anılmasına dahi neden olacaktır. Bu iki kutuplu mücadele sadece siyasiler arasında geçmemiş, gazetelerde de en sert biçimiyle yaşanmıştır. Üstelik Jön-Türler arasında yaşanan bu mücadele eski rejim taraftarlarına ümit vermiştir.

31 Mart Vakası ile ilgili olarak ortaya konan diğer bir iddia meşruti sistem yerine eski rejime dönmeye yönelik bir ayaklanma olduğudur. İrtica kavramıyla bayraklaştırılan bu iddia,

dönemin kaynakları ve günümüz araştırmacıları için doğru görülmemektedir. Öncelikle döneminde irtica ile kastedilen çoğulcu bir sistemden, meşrutiyetten, tek kişinin hâkimiyetini ifade eden monarşiye geri dönmekti. Dini bir ifade olmaktan daha çok siyasal sistemden geri

dönüm için kullanılmıştır.

Page 72: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

63

Bununla birlikte II. Meşrutiyet ile birlikte İttihatçılarda dine karşı görülen soğukluğa, hatta olumsuz yaklaşımlara dair iddialar ulemanın ve dini hisleri güçlü olan geniş halk kitlelerinin tepkisini çektiği inkâr edilemez bir gerçektir. İsyana, bu tür düşünceleri ve duyguları kuvvetli kişilerin katılması ve “şeriat isteriz” sloganları bu çerçevede değerlendirilmelidir. Ayrıca 31 Mart Vakası esnasında bu türden düşünce ve söylemlerin önderleri olan ve ön saflara çıkan Derviş Vahdeti ve İttihat-ı Muhammediye gibi dini içerikli muhalif kesimde meşrutiyet aleyhtarlığını görmek mümkün değildir. Aslında bu kesim hedeflerine ulaşmak isteyenlerince kullanılmışlardır.

Bütün bunlar göz önüne alındığında, olayın başlatıcısı olarak kabul edilen muhalefetin tavrı, meşrutiyet rejimine karşı bir ayaklanma değil, farklı iç ve dış politikalar benimseyen ‘bir meşrutiyetçi hizbin diğer bir meşrutiyetçi hizbe karşı hükümet darbesi” olarak değerlendirilmelidir. Bu amaçlara ulaşabilmek için din istismar edilmiş, ilmiye ve asker kışkırtılmıştır. Dolayısıyla 31 Mart Vakası, meydanlarda “şeriat isteriz” sloganı ile kendini gösterenlerin, muhalefetin İttihatçılara karşı planlı siyasi ve askeri darbesidir.

Page 73: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

64

Uygulamalar

Hüseyin Hilmi Paşa’nın iktidara geliş sürecini öğrenme

31 Mart Vakası sürecini bilme

31 Mart Vakası’nın nedenlerini kavrama

31 Mart Vakası ile karşı devrim kavramını karşılaştırabilme

Page 74: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

65

Uygulama Soruları

1. Hüseyin Hilmi Paşa’yı iktidara hangi grup getirmiştir?

2. 31 Mart Vakası’nda hangi gruplar etkin olmuştur?

3. 31 Mart Vakası meşruti sistemden dönüm amacını taşıyan bir hareket midir?

4. 31 Mart Vakası’nda yabancı ülkelerin etkisi var mıdır?

Page 75: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

66

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, ilk olarak İtihatçıların destelediği Hüseyin Hilmi Paşa hükümetinin kuruluşu işlenmiştir. Bu çerçevede İttihatçı karşıt muhalefet, Hüseyin Hilmi Paşa kabinesini dış politikada Girit, Bosna-Hersek gibi yaşanan olumsuz gelişmelerden sorumlu tutmuştur. Bu bölümün en önemli konusu hâlâ Türk tarihinde tartışması yapılan 31 Mart Vakası’dır. Bu meyanda 31 Mart Vakası’nın oluşum süreci, nedenleri ve etkin olan grup ve şahıslar anlatılmıştır. 31 Mart Vakası’nın oluşumu ve ardından yaşananlar siyasi ve toplum kesimleri arasında sert bir mücadelenin yaşanmasıyla sonuçlanacaktır. Özellikle bu isyanın bastırılması ve Hareket Ordusunun faaliyetleri zikredilmiştir.

Page 76: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

67

Bölüm Soruları

1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi 31 Mart Vakası sonrası İttihatçıların düşüncelerindeki değişim için söylenemez?

A) Meşrutiyet ihtilali halkta kök saldığı söylenemez

B) Toplumlarda değişimin hızlı bir şekilde ve kolay olmadığı

C) İTC kadar muhalefet de kuvvetlidir

D) Dine daha saygılı olunması gereklidir

E) 31 Mart İsyanı küçük bir grubun kışkırtmasıdır

2. Hüseyin Hilmi Paşa ilk sadrazamlığına hangi tarihte atanmıştır?

A) 14 Mart 1909

B) 14 Şubat 1910

C) 24 Şubat 1908

D) 14 Şubat 1909

E) 24 Mart 1908

3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi 1909’da İTC’nin MM’de kendine bağlı mebusları İTF adı altında bir araya getirmesinin amacıdır?

A) İTC’ye bir siyasi parti özelliği kazandırmak

B) İTC siyasi sahneden çekilmeyi amaçlamaktadır

C) MM’yi feshetmek için birliktelik oluşturmak

D) MM’de iki kutuplu bir siyasi ortam oluşturmak

E) İttihatçı mebusları arasında esnek bir yapı oluşturmak

4. Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Harekât Ordusu İstanbul’u hangi tarihte tamamen kontrol altına almıştır?

A) 17 Nisan 1909

B) 25 Nisan 1909

C) 5 Mayıs 1909

Page 77: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

68

D) 13 Nisan 1909

E) 31 Mart 1909

5. II. Abdülhamit hangi tarihte tahtan indirilmiştir?

A) 27 Nisan 1909

B) 25 Nisan 1909

C) 5 Mayıs 1909

D) 13 Nisan 1909

E) 27 Mayıs 1909

6. 31 Mart Vakası öncesi İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Osmanlı ordusunun ilişikleri nasıldı?

7. 31 Mart Vakası’nda İttihatçı karşıtı muhalefetin etkisi ne şekildedir?

8. 31 Mart Vakası esnasında İstanbul’daki halkın tepkisi nasıl olmuştur?

9. Harekât Ordusu hangi unsurlardan oluşmaktaydı?

10. 31 Mart Vakası’nda yabancı devletlerin politikası ne olmuştur?

CEVAPLAR

1.E, 2.D, 3.A, 4.B, 5.A.

Page 78: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

69

5. II. HÜSEYİN HİLMİ PAŞA HÜKÜMETİ

Page 79: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

70

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. II. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti’ni

2. Kaht-ı Rical ne olduğunu

3. Siyasi Müsteşarlıkların kurulmak istenmenin amacını

Page 80: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

71

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Neden II. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti iktidara gelmiştir?

2. 31 Mart Vakası İttihatçılarda ne tür bir düşünce geliştirmiştir?

3. Kaht-ı Rical ne demektir?

4. Siyasi Müsteşarlık Kurumu ile neler amaçlanmıştır?

Page 81: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

72

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

II. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti

Hüseyin Hilmi Paşa’nın tekrar iktidara gelme

nedenlerinin anlaşılması.

Okuyarak, tartışmalara katılmak

Kaht-ı Rical İttihatçı kadrolara yöneltilen eleştirelerin kavranabilmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Siyasi Müsteşarlık İttihatçıların Osmanlı devlet mekanizması ve bürokrasisini dair düşüncelerinin bilinmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Siyasi Müsteşarlık Siyasi müsteşarlıklarla nazır müsteşarları arasında karşılaştırma yapılabilmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 82: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

73

Anahtar Kavramlar

Hüseyin Hilmi Paşa

Kaht-ı Rical

Siyasi Müsteşarlık

Parlamenter Müsteşarlık

İttihat ve Terakki Cemiyeti

Page 83: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

74

Giriş

İttihatçılar, ne İttihat ve Terakki Cemiyeti ne de muhalefetle ilişkisi olan II. Abdülhamit tarafından sadrazamlığa atanan Tevfik Paşa yerine, kendi hâkimiyetlerini, güçlerini göstermek için 31 Mart Vakası’nda iktidardan uzaklaştırılan Hüseyin Hilmi Paşa’yı tekrar sadarete getirmiştir. Ancak hâlâ Hüseyin Hilmi Paşa’nın kabinesinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelenlerinden hiç kimse yoktu. Bu durum İttihatçıların iktidara gelme hususunda hâlâ hazırlıklı olmadığını göstermekteydi.

Page 84: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

75

5.1. II. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti

İttihatçıları II. Meşrutiyet’in başından beri meşgul eden iktidara kendi siyasi ekibiyle gelememe sorunu 31 Mart Vakası sonrasında da devam etmekteydi. Bu sorun büyük oranda İttihat ve Terakki Cemiyeti kadrolarının yetersizliğinden kaynaklanmaktaydı. Zira Osmanlı bürokrasisinde çok uzun bir süreçten sonra gelinebilecek makamlara, getirebilecek özelliğe sahip kadroları yoktu. Bu durum II. Meşrutiyet döneminde kaht-ı rical kavramıyla ifade edilmiştir. Bu yüzden İttihatçılar, hem yönetimde gençlere, dolayısıyla kendilerine fırsat sunabilecek, hem de genç mebusların müsteşarlıklara tayin edilerek tecrübe kazanmalarını sağlayarak kaht-ı rical çemberini kıracak siyasi müsteşarlık konusunu gündeme getirmişlerdir.

5.2. Kaht-ı Rical Sorununa Çözüm: Siyasi Müsteşarlıklar

5.2.1. Siyasi Müsteşarlıkların Kurulmak İstenmesinin Nedenleri

Temelde İttihatçılar Osmanlı idaresinde siyasi kadroların değişmesini, kendi kadrolarının gelmesini istemekteydiler. Zira eski yönetimden ve yönetim tarzından uzaklaşabilmek, yeni rejimin uygulanmasını sağlayabilmek idari ve siyasi açıdan da değişimleri gerektirmekteydi. Yeni idari yapı zihinleri, fikirleri meşrutiyet ilkeleriyle donanmış kişilere teslim edilmeliydi. Ayrıca eski yönetimin kadroları üzerinden bir karşı devrim veya bir engelleme ile karşılaşmak arzu edilmemekteydi. Bu noktadan hareketle meşrutiyetin ilanından hemen sonra yukarıda ifade edildiği üzere Kamil Paşa hükümeti döneminde memur ve askeri kadrolarda bir düzenlemeye gidilmişti. Ancak önemli kadrolarda

ve siyasi hayatı şekillendiren nazırlıklarda değişim yeterince gerçekleşmemişti. Bunun yanı sıra 31 Mart Vakası, iktidarın bütünüyle İttihatçıların hâkimiyetinde bir noktaya taşınması ihtiyacını, tehlikeli bir şekilde göstermişti.

Fakat Temmuz 1908 ihtilalini gerçekleştiren İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin iktidarı ele alamamasının başlıca nedenlerinde biri, İttihatçı kadroların devlet yönetimi konusunda yetersizliği, tecrübesizliği idi. Diğeri ise ihtilalin sert bir hüviyet taşımaması, eski düzeni, kurumlarını ve kadrolarını hızlı bir şekilde tasfiye edememesiydi. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin içinde ihtilalle birlikte oluşan otorite zafiyeti, asayişsizlik ve Avusturya-Macaristan,

Bulgaristan ile yaşanan dış siyasi gelişmeler sert bir iktidar mücadelesinden kaçınılmasını da zorunlu kılmıştı. Bu çelişik durum ihtilali yapanların önüne iki tercih sunmuştur. Birincisi geçmişin bütün kesimleriyle mücadele ederek tasfiye etmek, ikincisi devlet adamı yokluğunu da dikkate alarak geçmişin üzerine sünger çekmekti. Bu noktada, İttihatçıların bir geçiş evresine ihtiyaç duyduğunu veya zorunda kaldıklarını söylemek mümkündür. Bu tavın altında ihtilalin özellikle ilk günlerinin sarsıntısız ve yumuşak geçilmesi amacı ve endişesi de aranmalıdır. Nitekim II. Meşrutiyet’in ilanının oluşum şekline bakılırsa, tam bir ihtilal havası veya kanlı bir ihtilal örneği görülmemektedir. İttihatçıların ifadesiyle 1908 Meşrutiyet İhtilalinde Rumeli’deki ordu yönetim merkezine, İstanbul’a isyan etmiş ise de, 23

Temmuz’da İstanbul fethedilmemişti. Çünkü Makedonya’da ihtilal havası estirenler, İstanbul’da tam olarak hâkim olamadıkları gibi, II. Abdülhamit taraftarlarının daha sonrada itiraf edeceği üzere, meşrutiyetin ilanında aceleci davranılmıştı. Bu, bir bakıma hükümdar ile

Page 85: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

76

ihtilalcilerin üstü kapalı bir anlaşma yaparak yeniden meşruti rejimi kurması ve bir sürecin ortaya çıkması manasına gelmekteydi.

Diğer taraftan tecrübesiz İttihatçı bir iktidarının kabiliyetsizlik, beceriksizlik, idare etme kudretinden yoksunluk göstermesi, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin nüfuzunun sarsılmasına, gelecekte iktidar olma şansını veya iktidar olduğu zaman yönetme gücünü kaybetmesine neden olabilirdi.

Nitekim İttihat ve Terakki Cemiyeti, meşrutiyetin ilanı ile Meclis-i Mebusan’ın toplanması arasındaki devreyi nazik bir geçiş dönemi olarak görmüşlerdir. Meclisin açılmasını heyecanla beklemişlerdir Mevcut siyasi sahnenin aktörlerini dikkate almak, meclisin açılışına kadar gerginlik ortaya çıkarmamak arzusunda idiler. İttihatçılar için amaç temsil gücünü halktan alan ve elinde bulunduracak Meclis-i Mebusan üzerinden siyaseti kontrol etmek, anayasal, kurumsal değişimleri gerçekleştirmekti. Ancak meclisin hem açık olmadığı dönemde hem de açıldıktan sonra siyaseti istedikleri gibi kontrol edememişlerdir. Her ne kadar meclisin açılmasıyla birlikte bir anayasa komisyonu kurarak, Kanun-ı Esasi değişikliği yolunda adım atsalar da, Sadrazam Kamil Paşa’nın muhalif tavırlarıyla karşılaşmışlar ve en önemlisi 31 Mart Vakası ile iktidarı kaybetme, hatta siyasi sahneden tamamen silinme tehlikesi yaşamışlardır. Dolayısıyla İttihatçıların düşündükleri geçiş evresi istedikleri gibi gelişmemiş, kendi aleyhlerine dönmüştür. Diğer bir yaklaşımla karşı devrim korkularının su yüzene çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Sonuçta 31 Mart Vakası’na kadar geçen zaman dilimi ihtilali yapan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin beklediği üzere bir yumuşak geçiş evresi değil bir mücadele dönemi olmuştur.

Beklentilerinin gerçekleşmemesi ve 3-4 aylık sürecin İttihatçılar aleyhine gelişen olaylar yaşanması, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni tavır değiştirmeye ve yeni, farklı arayışlara itmiştir. 31 Mart Vakası sonrası gelişen süreç, isyanı bastıran İttihatçıların yönetimi tamamen ele alma çabalarını kamçılamıştır. Adeta 31 Mart Vakası, İttihatçılara 1908 Meşrutiyet İhtilalinin ilanı esnasındaki ortamı, şartları hazırlamış ve yarım bıraktıklarını gerçekleştirme fırsatını tekrar sunmuştur. Yeni arayışın ilk adımı II. Meşrutiyet dönemi boyunca uzun sürecek sıkıyönetim ilan edilmiş ve muhalifler tutuklanmış, sürgüne gönderilmiştir. Ardından II. Abdülhamit’i tahtan indirerek devam etmiştir. 27 Nisan 1909’da birlikte toplanan Meclis-i

Ayan ve Meclis-i Mebusan (her ikisine birden Meclis-i Umumi denir) II. Abdülhamit yerine V. Mehmet Reşat’ı padişahlığa taşımıştır. Mehmet Reşat’ı iktidara taşımışlardı. Önemli diğer bir adım ise, İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidarını pekiştirmek için İttihatçı kadroların yönetime gelmesiydi. Bu minvalde yönetim mekanizmasının en yukarılarında olan nezaretlere, hükümete iştirak adına Siyasi Müsteşarlıklar/Parlamenter Müsteşarlık

kurumunun ihdası gündeme girmiştir. Nasıl bir müsteşarlık tasarlanmıştı? Siyasi Müsteşarlık nezaretlerdeki idari müsteşarlıklardan tamamen farklı olacaktı. Öncelikle Siyasi Müsteşar mebus sıfatını taşıyacaktı. Hükümetin programını, Siyasi Müsteşarlar ve nazırlar beraber kararlaştıracaklar, kabinenin toplantısı sırasında hazır bulunacaklar, kabinenin sorumluluğuna ortak olacaklar ve hükümet ile birlikte iktidardan düşeceklerdi. Özetle her bir kabine üyesinin, nazırın yanına aynı hukuk ve yetkilere sahip ve mebusluk sıfatını taşıyan kişiler verilecekti.

Page 86: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

77

Mebusluk sıfatı müsteşarlık sırasında da devam edecekti. Doğal olarak İttihat ve Terakki Fırkası için Siyasi Müsteşarlıklara İttihatçı mebuslar gelmeliydi.

5.2.2. Siyasi Müsteşarlıkların Kurulması Girişimi

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bu kurumun ihdasına dair gerekçelerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

31 Mart Vakası sonrası elde ettikleri üstünlüklerini pekiştirmek,

31 Mart Vakası ile birlikte siyasi sahnenin en güçlü kişisi haline gelen Hareket

Ordusu Komutanı ve Harbiye Nazırı olan Mahmut Şevket Paşa karşısında İttihatçılar kendi lehlerine bir denge getirmek istemesi,

Meclis-i Mebusan İttihatçıların beklentilerinin aksine siyasi sahneyi kontrol etmenin bir aracı olamamıştı. İttihatçıların ifadeleriyle meclis meşruti sistemin kurulması ve kök salması noktasında çekimser davranmış ve cesaret gösterememişti. Bunun en önemli sebebi Meclis-i Mebusan’da tam anlamıyla ahenkten, özellikle İttihatçılar arasında birliktelikten bahsetmenin mümkün olmaması idi.

Yukarıda da ifade edildiği üzere İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin meclis grubunda ahenkli bir politika gütmek çok zordu. Nitekim bazı İttihatçı önderlerin nazır olmalarına ilk karşı gelenler, yine İttihatçı grup içindendi. Siyasi Müsteşarlıkların ihdası bir yönüyle bu sorundan bir çıkış yolu idi. Zira bu sayede nazır olmamakla birlikte, nazır yetkilerine sahip İttihatçılar yönetime gelebilecekti.

Askeri kabiliyetlere sahip İttihatçıların devlet yönetici olmadıkları izlenimleri, düşünceleri İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne zarar vermekteydi. Bunun aksi ispat edilmeliydi.

Son olarak iktidar gücünü göstermek ve yönetme tecrübesini elde edebilmek için Siyasi Müsteşarlıklar bir yol idi.

Siyasi Müsteşarlıklar vasıtasıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti hükümetin içinden bilgi sahibi olma ve yönlendirme fırsatı yakalayacaktı.

Aslında Siyasi Müsteşarlık veya kendi kadrolarının iktidara gelmesi hususu, 31 Mart Vakası esnasında İttihatçılar arasında tartışılmıştı. Bununla birlikte isyan bastırılıncaya kadar harekete geçilmesi uygun görülmemişti. Bu hususu İttihatçılar, 31 Mart Vakası sonrası tekrar gündemlerine almışlardır. Ancak Siyasi Müsteşarlıklarla ilgili bir kanuni düzenleme olmadığı gibi, mebusların hiç bir zaman devlet dairelerinde başka bir görev yapamayacaklarına dair Kanun-ı Esasi’nin 67. maddesi, İttihatçıların önünde önemli bir problem olarak duruyordu. Bu yüzden bu maddeyi değiştirmeyi düşünmüşlerdir. İttihatçılar bu kanun değişikliği için gerekli olan 2/3 çoğunluğa ve güce sahip oldukları kanaatindeydiler. Bu kanaatin doğru olduğunu söylemek mümkün değildir. Öncelikle İttihat ve Terakki Cemiyeti muhalifleri Siyasi Müsteşarlık benzeri bir kurumun ihdasını kabul etmemişlerdir. Fakat asıl itirazlar İttihatçılardan veya İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne yakın olanlardan gelmiştir. Siyasi

Page 87: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

78

Müsteşarlıklar hususunda İttihatçılar arasında ikilik oluşmuştu. Zira Siyasi Müsteşarlık düşüncesini hem İttihat ve Terakki Cemiyeti içinden, hem de onun meclis grubu olan İttihat ve Terakki Fırkası’ndan itirazlar vardı. Yine İttihatçıların desteğiyle iktidara gelen Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti ve özellikle kabinedeki Dahiliye Nazırı Ferit Paşa ve Gabriel Noradunkyan Efendi ve 31 Mart İsyanı’nı bastırarak önemli bir güç odağı haline gelen Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa olumsuz yaklaşmaktaydı.

Siyasi Müsteşarlıklara taraftar olanlar ise, konuyu eski ile yeninin, yenilik ve ilerlemenin bir mücadelesi olarak görmüş ve 31 Mart Vakasına kadar geçen meşrutiyet süreci eski yöneticilerle, politikacılarla siyasetin sürdürülemeyeceğini düşünmüşlerdi.

Bütün bu olumsuzluklara, itirazlara ve endişelere rağmen İttihatçıların baskısı karşısında Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa 67. maddenin değiştirilmesi yönünde bir tezkereyi meclise sunarak, tasarıyı gündemine getirmiştir. İlk önce tasarı, Kanun-ı Esasi Encümenine (Anayasa Komisyonu) gönderilmiştir. Encümende görüşülen tasarı, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin istediği gibi çıkarak meclise havale edilmiştir. Böylece Siyasi Müsteşarlıklara atanan mebuslar hem müsteşarların yetkilerine sahip olacaklar, hem de kabine toplantılarına katılacaklardı. Meclis-i Mebusan’ın genel kurulunda 176 mebusun katıldığı bir oylamada, bu tasarı 104 evet, 72 hayır oyu almıştır. Ancak Kanun-ı Esasi değişikliği için gerekli olan 2/3 çoğunluk sağlanamadığından teklif kabul edilmemiştir.

Teklifin kabul edilmemesi hem hükümet hem de İttihat ve Terakki Fırkası için olumsuz gelişmelerin kapısını aralamıştır. Zira isteksiz bir şekilde Sadrazam tarafından meclise getirilen bir kanun teklifinin kabul edilmemesi hükümete karşı mecliste güven olmadığı tartışmasını ortaya çıkarmıştır. Diğer taraftan bu tasarı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kendi teklifi idi ve iktidarı kontrol etmek istiyorlardı. Ancak meclis bu düşünceye yanaşmamıştır. Bu durum İttihatçılar arasında bir ahengin olmadığını ve özellikle Meclis-i Mebusan’da sayısal üstünlüklerini kaybettiklerine dair kanaati doğurmuştur. Zaten bu kanaat daha önceleri de muhaliflerce zikredilmişti.

Siyasi Müsteşarlık meselesinin İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin istediği gibi sonuçlanmaması, Cemiyet ile Hüseyin Hilmi Paşa arasında bir güven bunalımını ortaya çıkarmıştır. İttihatçılar önce Hüseyin Hilmi Paşa kabinesi yerine yeni bir hükümet kurma girişimini düşünmüşlerdir. Daha sonra kendi istedikleri kişileri mevcut kabineye sokarak, H. Hilmi Paşa hükümetinin devamını tercih etmişlerdir. Başlangıçta İttihatçılara yakınlığı ile tanınan Necmeddin Molla Adliye Nezareti’ne, daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen şahsiyetlerinden Cavit Bey’i Maliye Nezaretine getirilmiştir. Ardından Siyasi Müsteşarlık meselesinde muhalefet eden Dahiliye Nazırı Ferit Paşa ve Nafıa Nazırı Gabriel Noradunkyan Efendi’nin yerlerini Talat Bey (Paşa) ve Hallacıyan Efendi almıştır. İttihatçı ve İttihatçılara yakın kişilerin kabineye girmesi ile birlikte Sadrazam H. Hilmi Paşa ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasındaki ilişkilerde bir yumuşa yaşanmıştır. Ancak bir süre sonra H. Hilmi Paşa’nın Meclis-i Mebusan’ın onayını almadan İngiliz Lynch şirketine Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde nakliye yapma yetkisi ve hakkını verilmesi, yeni gerginliklerin kapısını aralamıştır. Bu nehirlerin taşımacılık yapılan bölgelerin ileri gelenleri, mebusları ve halkının

Page 88: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

79

tepkisi çekmiştir. Hatta hükümet meclisten bu mesele ile ilgili olarak güvenoyu almak zorunda kalmıştır. Ancak H. Hilmi Paşa güvenoyu almasına rağmen, son gelişmelerle iyice yıpranması, İttihat ve Terakki Fırkası ile anlaşmazlığın sürmesi ve mecliste çoğunluğa dayanan bir hükümet olmaktan çıktığına dair kanaatler sonucu istifa etmiştir.

Page 89: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

80

Uygulamalar

II. Hüseyin Hilmi Paşa Hükümetinin kuruluşunu öğrenme

Siyasi Müsteşarlık konusunu bilme

Kaht-ı Rical sorununun İttihatçılarda oluşturduğu düşünceleri kavrama

Page 90: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

81

Uygulama Soruları

1. İttihatçılar neden sadaret için Hüseyin Hilmi Paşa’yı tercih etmişlerdir?

2. Kaht-ı rical ne demektir?

3. Siyasi Müsteşarlık ne anlama gelmektedir?

4. İttihatçılar neden Siyasi Müsteşarlık kurumunu siyasi gündeme taşımışlardır?

Page 91: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

82

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde 31 Mart Vakası ile iktidardan uzaklaştırılan İttihatçılar ve Hüseyin Hilmi Paşa’nın tekrar siyasi sahneye hakim olmaya çalışması ilk konu olmuştur. Özellikle yeni dönemde İttihatçıların endişeli olduğu ifade edilmelidir. Bu endişe İttihatçıları farklı arayışlara itmiştir. İttihatçıların genç ve yetersiz olduğuna dair eleştiriler II. Meşrutiyet’in ilanından itibaren öne çıkarılmıştır. İşte bu yüzden İttihatçılar Siyasi Müsteşarlık kurumunu gündeme taşımışlardır. Bu kurum sayesinde ifade edilen eleştiriden kurtulacaklarını düşünmüşlerdir. Nitekim bir yandan bu yeni kurum sayesinde İttihatçılar devlet kademelerinde tecrübe sahibi olacaklardı. Diğer taraftan devlet kademelerinde ve bürokraside etkin ve söz sahibi duruma geleceklerdi. İktidar olma, hükmetme fırsatı yakalayacaklardı.

Page 92: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

83

Bölüm Soruları

1. Aşağıdakilerden hangisi İTC’nin Siyasi Müsteşarlık ihdası için bir gerekçe olarak gösterilemez?

A) 31 Mart Vakası sonrasında İTC gücünü pekiştirmek

B) İttihatçı kadroların bu kurum sayesinde tecrübe kazanmasını sağlamak

C) MM’de güç kaybeden İTC’nin hükümet üzerinde doğrudan etkili olmaya çalışması

D) Hareket Ordusu Komutanı M. Şevket Paşa’nın gücü karşısında denge kurumu olarak oluşturmak

E) Sadrazam H. Hilmi Paşa ile mücadele etmek

2. Hüseyin Hilmi Paşa ikinci sadrazamlığına aşağıdaki hangi olaydan sonra geçmiştir?

A) 31 Mart Vakası

B) II. Meşrutiyetin İlanı

C) Girit İsyanı

D) Bulgaristan’ın Bağımsızlık İlanı

E) Bosna-Hersek’in İlhakı

3. Aşağıdakilerden hangisi 23 Temmuz 1908 ile 13 Nisan 1909 arasında İttihat

ve Terakki Cemiyeti aleyhine gelişen olaylardan değildir?

A. II. Abdülhamit’in Bahriye ve Harbiye Nazırlarını ataması

B. Kamil Paşa’nın İstanbul’daki Avcı Taburlarını Rumeli’ye göndermesi

C. Kamil Paşa’nın Bahriye ve Harbiye nazırlarını değiştirmek istemesi

D. Hüseyin Hilmi Paşa’nın ikinci kez sadarete atanması

E. 31 Mart Vakası

Page 93: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

84

4. İttihatçılarca savunulan Siyasi Müsteşarlık teklifinin mecliste kabul görmemesi Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti üzerinde nasıl bir sonuç ortaya çıkarmıştır? (ZOR)

A) İttihat ve Terakki Cemiyeti yeni bir kanun teklifi vermiştir B) Meclis-i Mebusan’da Hüseyin Hilmi Paşa hükümetine karşı güven olmadığına dair tartışmaları ortaya çıkarmıştır C) II. Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti istifa etmiştir D) Mahmut Şevket Paşa Harbiye Nazırlığından istifa etmiştir E) Hüseyin Hilmi Paşa hükümetindeki İttihatçılar kabineden ayrılmıştır

5. İttihat ve Terakki Cemiyeti Siyasi Müsteşarlık müessesesini kuramamasına

rağmen Hüseyin Hilmi Paşa kabinesine bazı İttihatçıların girmesini sağlamıştır. Aşağıdaki isimlerden hangisi kabineye giren İttihatçılar arasında değildir?

A) Necmeddin Molla.

B) Cavit Bey

C) Talat Bey (Paşa)

D) Hallacyan Efendi

E) Gabriel Noradunkyan Efendi

6. İttihat ve Terakki Cemiyeti Siyasi Müsteşarlık kurumuna neden önem vermişti?

7. 23 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet İhtilali ile 1908 seçimleriyle oluşan I.

Meclis-i Mebusan arasındaki dönemde hangi siyasi kesimler etkili olmuştur?

8. Siyasi Müsteşarlıkların kurulmaması başaramayan İttihat ve Terakki Cemiyeti nasıl bir yol takip etmiştir?

9. Siyasi Müsteşarlık kurulmasının önünü açacak önerinin mecliste en çok oyu almasına rağmen anayasal değişikliğin yolunu açamamasının nedeni nedir?

10. İttihatçıların tecrübesizliği siyasi sahneyi nasıl etkilemiştir?

CEVAPLAR

1.E, 2.A, 3.D, 4.B, 5.E.

Page 94: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

85

6. İBRAHİM HAKKI PAŞA HÜKÜMETİ

Page 95: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

86

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. İbrahim Hakkı Paşa Hükümeti’nin Kuruluşu

2. Kiliseler Kanunu

3. Sada-yı Millet Gazetesi Sahibi Ahmet Samim’in Öldürülmesi

4. İttihat ve Terakki Cemiyeti İçinde Yaşanan Sorunlar

Page 96: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

87

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. İbrahim Hakkı Paşa’nın sadrazamlığına sebep olan gelişmeler nelerdir?

2. İttihatçılar neden kiliseler kanununu çıkarmışlardır?

3. Ahmet Samim kimler tarafından niçin öldürülmüştür?

4. Hizb-i Cedid’in İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde neden oluşmuştur?

Page 97: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

88

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

İbrahim Hakkı Paşa Hükümeti

İbrahim Hakkı Paşa Hükümeti’nin kurulusunu öğrenebilmek.

Okuyarak, tartışmalara katılmak

Kiliseler Kanunu Kiliseler Kanununun amacını kavrayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Sada-yı Millet Gazetesi Ahmet Samim’in öldürülme nedenlerini anlayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Hizb-i Cedid Hizb-i Cedid’in İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde ne kadar

etkili olduğunu öğrenebilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 98: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

89

Anahtar Kavramlar

İbrahim Hakkı Paşa

Kiliseler Kanunu

Ortodoks Kilisesi

Eksarhane

Patrikhane

Sada-yı Millet

Ahmet Samim

Ahrar Fırkası

İttihat ve Terakki Cemiyeti

Hizb-i Cedid

Page 99: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

90

Giriş

İbrahim Hakkı Paşa, II. Meşrutiyet’in ilk hükümetleri olan Sait Paşa ve Kamil Paşa kabinelerinde nazırlık yaptıktan sonra Roma Büyükelçiliğine atanmıştır. H. Hilmi Paşa’nın istifasının ardından İbrahim Hakkı Paşa, büyükelçilikten sadrazamlığa getirilmiştir. 12 Ocak 1910’de kurulan İbrahim Hakkı Paşa hükümeti, 1908-1912 yılları arasındaki II. Meşrutiyet dönemi ilk meclisinde en uzun süreli kabinesi olmuştur(30 Eylül 1911). Kabine üyeleri arasında 31 Mart Vakası’ndan sonra İstanbul’da ve Osmanlı Ordusu’nda sözü dinlenir birisi haline gelen Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa, Talat Bey (Paşa), Cavit Bey, Emrullah Efendi, Hallacıyan Efendi, Necmeddin Bey gibi önemli İttihatçılar dikkat çekmiştir.

Page 100: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

91

6.1. İbrahim Hakkı Paşa Hükümeti ve Programı

Hüseyin Hilmi Paşa ile anlaşmazlık içine düşen İttihatçılar yeni hükümetten memnun idi. Memnuniyet veren en önemli husus kabine üyeleri arasında birçok İttihatçının bulunması idi. İttihatçılar politikalarını bu hükümet vasıtasıyla gerçekleştireceklerini düşünüyorlardı. Bu yönüyle hükümet daha mütecanis, homojen görünüyordu. Ayrıca İttihatçılara göre İ. Hakkı Paşa’nın Avrupa’da tanınan bir diplomat olması, dış politikada güven verici bir ortam hazırlayacaktı.

İ. Hakkı Paşa hükümeti programını Meclis-i Mebusan’a sunmuştur. Bu programın genel çerçevesine bakılırsa en öncelikli husus yeni siyasal sistemde moral kırıklığına yol açan 31 Mart Vakası’nın ardından bozulan asayişin sağlanması ve yeni karşı devrim girişimlerinin önlemesi için gerekli tedbirlerin alınması idi. Osmanlılık amacının gerçekleşmesi yolunda Osmanlı unsurları arasında birliği ve bütünlüğü sağlayacak, artıracak adımlar atılacaktı. Milletin ve ülkenin maddi alanda her kesimin fark edeceği ilerlemeler gerçekleştirilecektir. Uluslararası ilişkilerde komşu ve diğer devletlerle dostluk ve iyi niyet ilkeleri çerçevesinde hareket edilecekti.

6.2. Kiliseler Kanununun Kabulü

İttihatçılar, Makedonya sorununun ve Balkanlardaki unsurların/milletlerin çetelerle silahlı mücadele etmesinin altında Osmanlı Millet Sistemi’nin ve kilise kavgalarının yattığını düşünmüşlerdi. Osmanlı Devleti, ilk dönemlerden itibaren yönettiği unsurların statüsünü din ve mezheplerine göre belirliyordu. Bu noktada örneğin bütün Ortodokslar Rum patrikhanesinin kontrolünde idi. Kiliselerin yönetimini belirledikleri gibi ibadetler de Rumca yapılmaktaydı. Bu duruma özellikle 19. yüzyıldan itibaren Bulgarlar itiraz etmişlerdir. İttihatçılar, Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti döneminde, Ortodoks Makedonya’daki problemlerin, Osmanlılar arasında anlaşmazlığın bir sebebi olarak gördüğü kiliseler ve mektepler sorununu çözmek amacıyla bir komisyon kurmuştur.

Bu komisyon 12 maddelik bir kanun tasarısı hazırlamış ve 7 Temmuz 1909’da Meclis-

i Mebusan’ın gündemine almıştır. Osmanlı meclisindeki tartışmalarda Rum mebuslar statükonun devamı, Bulgar ve Ulah mebuslar ise değiştirilmesi yönünde tavır almışlardır. Rum Patrikhanesi ise kendisinin aleyhinde görünen bu tasarıya şiddetle karşı çıkmış ve fermanlarla verilen hukukunun ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Ancak kanun tasarısı meclisin tatile girmesi ve ardından İttihatçılarla muhalefetin yaşanan sert mücadeleler yüzünden İ. Hakkı Paşa hükümeti döneminde kabul edilebilmiştir. Meclisin açılmasından sonra tekrar gündeme gelen kanun tasarısı Rumların itirazlarına ve geciktirme çabalarına rağmen 3 Temmuz 1910’da Rumeli’deki Kilise ve Mektepler hakkındaki kanun şeklinde çıkmıştır. Bu kanuna göre kilise ve mekteplerde çoğunluk kimin tarafında veya kimlerce yapılmış ise, Patrikhane veya Bulgar Eksarhane tarafından yönetilecekti. Kanun Osmanlı devletine mali bir yük de getirmişti. Zira kilise ve mektepsiz kalanlara Osmanlı hükümeti yardımları yapmakla yükümlü tutulmuştu.

Page 101: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

92

İttihatçıların ve İ. Hakkı Paşa hükümetinin kilise ve mekteplerle ilgili bir kanun

çıkarmasının amacı Balkanlar'da iç barışı sağlamak, tartışmaları önlemekti. Ancak kanunun meclisten çıkması ve daha sonraki süreçte Rumlar, Bulgar ve Türklere karşı tavır almıştır. Bu tavır alışın iç politikada beklenmedik yansımaları olmuştur. Birincisi Rum ve Bulgar arasında başlangıçta bir çatışma ortamı oluşmuş ise de, bir Rum-Bulgar yakınlaşmasını getirmiştir. Rum ve Bulgar kamuoyunun destekleriyle Rum Patrikhanesi ile Bulgar Eksarhlığı görüşmeler yaparak yakınlaşmıştır. Bunun yanı sıra İttihatçıların bu kanun vesilesiyle Rumların/Rum Patrikhanesi’nin çıkarları aleyhinde politikalar yürütmesi, Rum mebusların İttihatçı karşıtı muhalefetle işbirliği yapmasına neden olmuştur.

Diğer taraftan Balkan milletlerinin Rum Ortodoks kilisesinden ayrılmasından itibaren,

aralarındaki en büyük anlaşmazlık konusu kilise, mektep ve vakıfların kime ait olduğu konusu idi. İttihatçıların da II. Meşrutiyet döneminde iddia ettiği üzere, II. Abdülhamit bu anlaşmazlıkları sürekli körüklemişti. Bu politika veya mevcut olan Rum-Bulgar çatışması sayesinde Balkanlıların Osmanlı Devleti aleyhine birleşmesi engellenmişti. İbrahim Hakkı Paşa hükümeti çıkardığı bu kanunla çatışmalı hususları halletmişti. Ancak Balkanlıların aralarındaki en büyük anlaşmazlık konusu ortadan kalkınca, Balkan savaşlarının çıkmasına sebep olacak Balkan ittifakının sağlanmasının yolu da açılmıştır. Bu kanun Bulgar, Sırp, Karadağ ve Yunan devletlerinin Osmanlı Devleti'ne karşı Balkan ittifakını gerçekleştirebilmelerinin bir başka zemini olmuştur.

6.3. Muhalefetin Yeniden Doğuşu ve Sada-yı Millet Gazetesi Başyazarı Ahmet Samim Bey Cinayeti

İbrahim Hakkı Paşa hükümetinin önemli bir olayı, 31 Mart Vakası’dan sonra sarsılan, hatta bir kısmı yurt dışına kaçmak zorunda kalan muhalefet yeniden kendini güçlü bir şekilde gösterme çabası içine girmesidir. Bu süreç İbrahim Hakkı Paşa hükümetinin güvenoyu aldığı 24 Ocak 1910’dan yaklaşık bir ay sonra, 21 Şubat 1910’da Ahali Fırkası’nın kurulmasıyla

yeni bir ivme kazanmıştır. Bu muhalefet 1908-1912 Osmanlı parlamentosunda İttihat ve Terakki Fırkası’nın gitgide yıpranması ve çözülmesiyle oluşmuştur. Nitekim Ahali Fırkası, İttihat ve Terakki Fırkası’ndan kopuşlarla ortaya çıkmıştır. Bu yeni fırka, İ. Hakkı Paşa kabinesindeki bakanlara bir soru ve gensoru yöneltmiştir. Gensoruların sonunda yapılan oylamalarda hükümeti düşürecek seviyeye ulaşılamasa da, İttihatçıların Meclis-i Mebusan’da çoğunluğu kaybettiklerini gösteren sayılarla karşılaşılmıştır. İbrahim Hakkı Paşa hükümeti döneminde de muhalefetin varlığını hissettirmesi İttihatçıları iktidara hâkim olma ve icra etmede zorlamıştır. Bu durum İttihatçıların muhalefete karşı daha sert tavır takınmasına neden olmuştur. Bu sert ortam siyasi cinayetlere dahi neden olmuştur. Bu cinayetlerden biri Ahmet Samim Bey’in öldürülmesidir.

Fecr-i Âti Topluluğu’nun da üyesi olan Ahmet Samim Bey, II. Meşrutiyet’te İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin muhalifi cephede daima yer almıştır. İttihatçı karşıtı cephenin ilk partisi olan Ahrar Fırkası içinde bulunmuştur. Bu partinin yayın organları olarak görülen Osmanlı, Cidal, İtilâf gazetelerinde yazılarıyla İttihatçıları sert bir şekilde çekinmeden eleştirmiştir. Ahmet Samim Bey, muhalefetin susturulmaya çalışıldığı 31 Mart Vakası sonrası da, İttihat ve

Page 102: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

93

Terakki Cemiyeti’ni eleştirmekten geri durmamıştır. Nitekim İstanbul Mebusu Kozmidi Efendi’nin gazetesi olan Sada-yı Millet’in başyazarlığını yapmıştır. Bu gazetede özellikle İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yayın organı olarak görülen Tanin’i, başyazarı ve İttihatçı bir mebus olan Hüseyin Cahit’i sert bir şekilde eleştirmiştir.

Ahmet Samim’in bu muhalif kişiliği İttihatçıları da rahatsız etmiş, hatta uyarılmıştır. Öldürülmeden önce yazdığı son yazısı Geç Olmasın da, Güç Olsun idi. Bu yazısında da İttihatçıları eleştirmiş ve İttihat ve Terakki Cemiyet’in dağılacağını iddia etmiştir. Ahmet Samim Bey, bu yazısından sonra 9 Haziran 1910 gecesi Bahçekapı’da yürürken öldürülmüştür. Ölümü üzerine gözler İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne çevrilmiştir.

Aslında Ahmet Samim’i öldürenler hiçbir şekilde bulunamamıştı ve cinayet, faili

meçhul olarak kalmıştır. Ancak ölümünden İttihatçılar sorumlu tutulmuştur. Zira İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne sert eleştirilerde bulunması, dikkatlerin İttihatçıların üzerinde toplanmasına neden olmuştur. İttihatçıların bu tür eylemler için fedai grubunun bulunduğu bilinmekteydi. İttihatçı karşıtı cephe ve özellikle Sada-yı Millet gazetesi çalışanları bu suçlamayı yöneltmişlerdir. Ayrıca İttihatçılar ve hükümet bir yıl önce öldürülen gazeteci Hasan Fehmi’nin cenazesinde yaşanan gerginlikler ve protestolarla karşılaşmamak için hızlı bir şekilde defnedilmesini sağlamışlardır. Sada-yı Millet gazetesinde, Ahmet Samim için özel sayı çıkarma imkânı da engellenmiştir. Ahmet Samim’in arkadaşları ancak ölümünden dört gün sonra İştirak mecmuasında hakkında yazabilmişlerdir.

Diğer taraftan, İttihatçılar muhaliflerin saldırılarını karşılayabilmek ve ezebilmek için Cemiyet-i Hafiye meselesini kullanmışlardır. İ. Hakkı Paşa hükümetini yasa dışı yollarla devireceği ve aleyhinde girişimlerde bulunacağı ileri sürülen bu cemiyetle birçok siyasi arasında ilişki kurularak, tutuklama işlemleri başlatılmıştır. Örneğin bu tutuklananlar arasında

muhalefetin önde gelen simalarından ve Sinop Mebusu olan Rıza Nur da vardı. Dokunulmazlığa sahip bir mebus hakkında tutuklama girişimi, 1910 Aralık ayı içinde muhalefetin meclise bir araştırma önergesi sunmasına neden olmuştur. Bu önergeyle hükümet düşürülmeye çalışılmıştır. Oylama sonucunda 69 kabul oyuna karşı 95 ret çıkmasına rağmen muhalefetin güç kazandığı görülmüştür.

6.4. İbrahim Hakkı Paşa Hükümetinde İç Bunalımlar

İbrahim Hakkı Paşa Kabinesi, hem kendi içinde hem de İttihatçılar arasında yaşanan

problemler yüzünden sarsılmış ve daima bir hükümet bunalımı hususu gündeme gelmiştir. Bu minvalde Harbiye Nezareti bütçesi hususunda 31 Mart Vakası sonrası siyasi sahnede gücünü artıran Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa ile İttihatçıların ileri gelenlerinden Maliye Nazırı Cavit Bey arasında anlaşmazlık çıkarmıştır. Harbiye Nazırının istifa etme tehdidine kadar varan bu anlaşmazlık, Maliye Nezareti’nin Harbiye Nezareti bütçesi üzerinde kontrol etme isteğinden kaynaklanmıştır. Hükümet içinde yaşanan bu anlaşmazlık Halil Bey, Rahmi Bey ve Doktor Nazım Bey’den oluşan İttihatçı liderlerin Mahmut Şevket Paşa ile görüşmesiyle sonlandırılmıştır. Bu görüşme sonucu Harbiye Nezareti’nin bütçesinin kontrol dışı tutulması üzerinde anlaşılmıştır. Ancak gelinen noktada bir taraftan Harbiye Nazırı Mahmut Şevket

Page 103: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

94

Paşa’nın siyasi sahnedeki etkisi artmış diğer taraftan yeni bir hükümetin kurulacağına dair söylentileri kuvvetlendirmiştir. Üstelik kabine içinde yaşananları gören ve fırsat bulan muhalefet tarafsız kabine oluşturulması yönünde kampanya başlatmış ve dillendirmiştir. Başarısız olarak ilan edilen kabinenin kendiliğinden hükümetten çekilmesi istenmiştir. Muhalefetin amacı İttihatçıları içermeyen bir hükümet kurmaktı. Hatta hükümeti düşürmek için başarıya ulaşmayan bir gensoru dahi verilmiştir. Bununla birlikte muhaliflerin mecliste önemli bir sayıya ulaştıkları görülmüştür.

Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa ise, hükümet içinde bir problem olduğunu düşüncesini kabul etmemiştir. Ancak aslında bazı İttihatçılar kabinede bir yenilenme gereğinin farkındaydı. Zira Maliye ve Harbiye Nazırları arasında yaşanan anlaşmazlık, İttihatçıları üzerindeki baskıları artırdığı gibi ahenksiz, dağınık bir İttihat ve Terakki görüntüsü ortaya çıkarmıştı. Ancak bu değişiklik İttihatçıların ayrılmasıyla değil, aksine yeni ittihatçıların hükümete dâhil olması şeklinde olmalıydı. Aksi hareket İttihat ve Terakki Fırkası’nın kendisini inkârı anlamına gelecekti.

Muhalefetin yoğun baskısı ve İTF içerisinde çatışan tarafların kabine değişikliği isteklerinin bir neticesi olarak İbrahim Hakkı Paşa, bazı nazırları değiştirme yolunu tercih etmiştir. 1911 Şubat ayı içinde sıkıyönetimin kaldırılması hususunda Sadrazam ile anlaşamayan Dahiliye Nazırı Talat Bey (Paşa) ve hakkında gensoru verilen Maarif Nazırı Emrullah Bey’in yerlerine Halil (Menteşe) Bey ve Babanzade İsmail Hakkı Bey atanmıştır. Bu yeni atanan nazırlar da İttihatçı kimlikleri ile tanınmaktaydı. Böylece İbrahim Hakkı Paşa kabinesi diğer üyeleriyle birlikte İttihatçı özelliğini korumuştur. Bu durum İttihatçı politikaların devamı anlamına gelmekteydi. Nitekim yeni Dahiliye Nazırı Halil Bey’in yayınladığı bir genelge, muhalefet tarafından bir yumuşama olarak değerlendirilmesine rağmen, İttihatçıların desteği ile sıkıyönetim tekrar uzatılmıştır. Sıkıyönetimin devam etmesi

ise muhalefetin kabul etmeyeceği bir durumdu. Bu yüzden muhaliflerce Halil Bey’i şiddetle eleştirilmiş ve hakkında gensoru verilmiştir. Bu gensoru girişimi de başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

6.4.1. İttihat ve Terakki Fırkası İçinde Yeni Bir Oluşum: Hizb-i

Cedid

Ancak Meclis-i Mebusan’da, İttihat ve Terakki Fırkası muhaliflerin yüklenmesinden daha çok kendi içinden çıkan muhalefet hareketiyle sarsılmıştır. İbrahim Hakkı Paşa’nın sadareti döneminde iç muhalefet hareketi Hizb-i Cedid olarak adlandırılmıştır. Hizb-i Cedid

grubunu yönlendiren (Miralay) Sadık Bey, M. Şevket Paşa ve hükümet tarafından Selanik’e gönderilip İstanbul’dan uzaklaştırılmak ve bu grup vesilesiyle İttihat ve Terakki Fırkası içinde yaşanan kaynaşmaya son verilmek istenmiştir. Ancak, çok kısa bir süre sonra İttihat ve Terakki Fırkası içerisindeki bu kaynaşma İttihatçılara yakın iki nazırın Maliye Nazırı Cavit Bey ve Maarif Nazırı İ. Hakkı Bey’in 8 Mayıs 1911’de istifasına yol açmıştır. Bu istifalar ve bu grubun aldığı tavır İttihat ve Terakki Fırkası’nı derinden sarsmış, 1909 Kanun-i Esasi

değişiklikleri ile zorlaştırılan meclisin feshi hükümlerinden uzaklaşılmıştır. İttihatçılar,

Page 104: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

95

meclisin fesih yetkisini hükümdara veren kanun değişikliğine, yani Kanun-ı Esasi’nin 35. Maddesinde yeni düzenleme teşebbüsüne girişmişlerdir.

İttihatçılıkları ile tanınan Talat Bey, Hallacıyan Efendi, Cavit Bey ve Hakkı Bey’in istifaları, İttihatçılarda İttihat ve Terakki içinde bir kaynaşmanın, zaafın, ahenksizliğin var olduğu ve muhalefetin güçlendiği fikrini doğurmuştu. Bu yüzden siyasi sahnenin İttihatçılarca kontrol edildiği ifade etmek zor hale gelmişti. Diğer taraftan İttihat ve Terakki’nin önde gelenlerinin birer birer çekilmesi ile birlikte hükümetin İttihat ve Terakki Fırkası kabinesine yakın olma özelliğini kaybetmesi, İbrahim Hakkı Paşa hükümetini kendi iktidarından emin olamama, dolayısıyla bir güven problemi içerisine düşürmüştü.

İttihatçılar yaşanan gelişmeleri İttihat ve Terakki’nin her türlü nüfuzuna nihayet verme, Osmanlı Devleti’ni kargaşaya sürükleme amacı taşıyan hareket olarak değerlendirmişlerdir. Onlara göre İttihat ve Terakki Fırkası üzerinde oyunlar oynanmaktaydı ve bu oyun içinde dış odaklı etkilere açık muhalefet en temel aktör idi ve yıkıcı özelliklerle donanmıştı. Bu muhalefet hareketi sadece İttihat ve Terakki Fırkası dışında değil içinde de vardı. İbrahim Hakkı Paşa hükümetindeki İttihatçı nazırları istifaya zorlayan ve güvenoyu sorunlarıyla kabineyi uğraştıranlar İttihat ve Terakki Fırkasını içinde idi. Nitekim İbrahim

Hakkı Paşa İttihat ve Terakki Fırkası’nın kendisine ne kadar güvendiğini anlamak için fırka içi oylama dahi yaptırmıştı.

Sonuçta muhalefet ve İttihat ve Terakki Fırkası içerisinden gelen yoğun baskılara ve İttihatçılar içindeki ahenksizliğe ek olarak, İtalya’nın 29 Eylül 1911’de Trablusgarp’a dair verdiği ültimatom İbrahim Hakkı Paşa kabinesinin sonunu hazırlamıştı.

Page 105: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

96

Uygulamalar

İbrahim Hakkı Paşa Hükümetinin Kuruluş Nedenlerini Öğrenme

Kiliseler Kanununu Çıkma Gerekçelerini Bilme

Gazeteci Ahmet Samim’in Öldürülmesine Dair Hususları Anlama

Hizb-i Cedid’in İttihat ve Terakki Cemiyetine arşı Yaptığı Eleştirileri Kavrama

Page 106: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

97

Uygulama Soruları

1. İbrahim Hakkı Paşa’nın sadaretten istifa nedenleri nedir?

2. Kiliseler Kanunun hedeflerine ulaşmış mıdır?

3. Hizb-i Cedid’in eleştirileri ile İttihatçı aleyhtarı söylem benzeşmekte midir?

4. Sada-yı Millet gazetesinin yayın politikası nedir?

Page 107: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

98

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, önce İbrahim Hakkı Paşa hükümetinin kurulması ve hükümet programı ele alınmıştır. Ardından İttihatçıların ve İbrahim Hakkı Paşa’nın Makedonya ve Ortodoks gayri Müslimler arasında yaşanan ve yaşanabilecek sorunların kaynağı olan Ortodoks kiliselerinin statüsünü belirlemek istemiştir. Bu endişeyi dikkate alarak uzun tartışmalar,

özellikle Rumların itirazlarının ardından Kiliseler Kanunu çıkarılabilmiştir. Diğer taraftan İbrahim Hakkı Paşa Hükümeti’nin yaşadığı sıkıntılardan gazeteci Ahmet samim’in öldürülmesi olayı hem İttihatçıları hem de hükümeti zorlamıştır. Azmettiricisinin İttihatcılar olduğuna dair muhalefetin söylemi siyasi arenanın sertleşmesine neden olmuştur. Bu sorunun yanı sıra İttihatçılar ve dolayısıyla İttihat ve Terakki Fırkası destekli İbrahim Hakkı Paşa hükümeti iç bunalımlarla uğraşmak zorunda kalmıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yaşadığı bu iç karışıklıklar yeni gruplaşmalar neden olacaktır.

Page 108: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

99

Bölüm Soruları

1. İbrahim Hakkı Paşa sadrazamlığa aşağıdaki hangi tarihte atanmıştır?

A) 12 Ocak 1910

B) 12 Ocak 1909

C) 12 Şubat 1909

D) 15 Mart 1910

E) 15 Mart 1909

2. Aşağıdakilerden hangisi İttihatçılar açısından İbrahim Hakkı Paşa’nın sadaret için tercih edilmesinin olumlu sonucu olarak değerlendirilemez?

A) İbrahim Hakkı Paşa kabinesinde birçok İttihatçının yer alması

B) İttihatçı politikaların İbrahim Hakkı Paşa hükümeti ile vasıtasıyla gerçekleştirilebileceği

C) İbrahim Hakkı Paşa’nın kabinesi daha mütecanis, homojen üyelerden oluşturması

D) İbrahim Hakkı Paşa’nın diplomatik kişiliğinin dış politikada güven verici olması

E) İbrahim Hakkı Paşa’nın İttihatçı muhalifleri kabinesine alarak milli birlik

hükümeti kurması

3. Kiliseler Kanunu hangi tarihte çıkarılmıştır?

A) 3 Temmuz 1909

B) 3 Ağustos 1909

C) 3 Temmuz 1910

D) 3 Ağustos 1910

E) 8 Temmuz 1910

4. İbrahim Hakkı Paşa hükümeti hangi tarihte güvenoyu almıştır?

A) 24 Ocak 1909

B) 24 Ocak 1910

C) 24 Şubat 1909

Page 109: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

100

D) 24 Şubat 1910

E) 24 Mart 1909

5. 1911 Şubat ayında Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa ile Dahiliye Nazırı Talat Bey arasında istifaya neden olan hangi anlaşmazlık yaşanmıştır?

A) Sıkıyönetimin Kaldırılması

B) İbrahim Hakkı Paşa’nın HİF ile işbirliği yapması

C) Siyasi Müsteşarlıkların Uygulanmaması

D) Hükümet Programına muhalefet ile mücadele hususunun eklenmemesi

E) İtalya’ya karşı savaş ilanı

6. Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti, Kiliseler Kanununa karşı nasıl bir yaklaşım gerçekleştirmiştir?

7. II. Abdülhamit ile ittihatçıların Makedonya’daki kilise kavgalarına karşı uyguladıkları politikalar benzerlik taşıyor muydu? Neden?

8. Cemiyet-i Hafiye meselesi İttihat ve Terakki Cemiyeti ile muhalefet ilişkisi üzerinden nasıl yorumlanabilir?

9. İbrahim Hakkı Paşa’nın kabinesinde Şubat 1911’de yeni nazırlar atamasının sebebi nedir?

10. Hizb-i Cedid’in ortaya çıkmasıyla İttihat ve Terakki Fırkası mecliste nasıl bir duruma düşmüştür?

CEVAPLAR

1.A, 2.E, 3.C, 4.B, 5.A.

Page 110: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

101

7. II. SAİT PAŞA HÜKÜMETİ

Page 111: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

102

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. II. Sait Paşa Hükümeti ve Programı

2. Sadrazam Sait Paşa ve Muhalefet Arasında Yaşananlar

3. II. Meşrutiyet Döneminin Önemli Bir Özelliği Boykotlar Uygulamaları

Page 112: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

103

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. II. Meşrutiyet döneminde Sait Paşa’yı ikinci kez sadarete getiren şartlar nelerdir?

2. II. Sait Paşa Hükümetinin siyasi programında ne vaat edilmiştir?

3. Sait Paşa’nın ikinci sadaretinde muhalefet ne tür bir politika takip etmiştir?

4. II. Meşrutiyet döneminde neden boykot hareketleri öne çıkmıştır?

Page 113: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

104

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

II. Sait Paşa Hükümeti Sait Paşa’nın meşrutiyet döneminde ikinci kez iktidara gelebilmesini

hazırlayan şartların öğrenilmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek,

II. Sait Paşa Hükümeti II. Sait Paşa kabinesinin hükümet programının neleri içirdiğinin bilinmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

II. Sait Paşa Hükümeti ve Muhalefet

II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin en güçlü siyasi rakibi Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın muhalefetinin anlaşılması.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

II. Meşrutiyet Döneminde Boykot

Boykotun gerekçelerinin kavranması.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 114: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

105

Anahtar Kavramlar

II. Sait Paşa Kabinesi

Boykot

Lütfi Fikri Bey

Mahmut Şevket Paşa

Hürriyet ve İtilaf Fırkası

Kanun-ı Esasi ve 35. Maddesi

İkdam Gazetesi

Yeni Gazete

Padişah Mehmet Reşat

Page 115: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

106

Giriş

İbrahim Hakkı Paşa’dan sonra 1 Ekim 1911’de sadarete Sait Paşa atanmıştır. Sait Paşa’nın sadarete getirilmesinde İbrahim Hakkı Paşa’nın Sait Paşa’nın atanmasına dair isteği ve Mehmet Reşat’ın tercihi etkili olmuştur. Ancak Sait Paşa, Trablusgarp Savaşı ve Arnavutların isyanları nedeniyle ortaya çıkan sıkıntılı bir dönemde kabine kurmada zorlanmıştır. Kabine kurma teşebbüsü Trablusgarp Savaşı’na denk geldiği için, İttihatçılar kabineye girmede isteksiz davranırken, dışarıdan şahsiyetler bulmak da zor görünmüştür. Nitekim Sadrazam Sait Paşa kabinesini İbrahim Hakkı Paşa’nın ayrılmasından ancak bir hafta sonra kurabilmiştir. Sait Paşa’nın sadarete gelişi İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından olumlu karşılanmıştır. İttihatçılara göre Sait Paşa politik duruşu itibarıyla muhalefeti de memnun edecek biri idi. Ancak II. Meşrutiyet dönemi, aksine Sait Paşa’dan muhalefetin memnun olmayacağı bir süreci ortaya çıkaracaktır. Sadaretinin ilerleyen dönemlerinde hem kabinesine İttihatçı önderleri alacak hem de 1908-1912 meclisinin kapatılması yoluyla muhalefeti susturacak yollara sapacaktır.

Page 116: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

107

7.1. II. Sait Paşa Hükümeti ve Programı

Sait Paşa, kabinesine İttihatçılığı ile çokça ön plana çıkan birini başlangıçta almamıştı. Nitekim kabinenin oluşumunun bir hafta sürmesinin altında yatan sebep bu siyasi tavır idi. Zira Sait Paşa bütün kesimleri memnun edecek bir kabine oluşturma çabası içine girmişti. Bu tavır, İttihatçılarca Osmanlı siyasi sahnesini yaşanan kötü gidişat karşısında bir araya getirme teşebbüsü olarak ilan edilmiştir. Ancak muhalefet siyasi sahneyi yumuşatma girişimine olumlu bir tepki vermemiştir. Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’a saldıran İtalya saldırısı sıkıntısı ile uğraştığı bir zamanda Meclis-i Mebusan başkanlığına kendi adaylarına getirmek isteyerek göstermişlerdir. İttihatçılar Meclis-i Mebusan başkanlığına tekrar Ahmet Rıza Bey’i ve ikinci başkanlığına muhalefetin adayının seçilmesini arzu etmişlerdir.

Sait Paşa önceki dönemlerdeki hükümetlere göre daha fazla uzun bir siyasi program için meclisten güvenoyu talebinde bulunmuştur. Programda:

Kanun-i Esasi düzenlemesi, Seçim Kanunu, Asker Alımı Kanunu, Vilayet Kanunu, Emlak-ı Gayri Menkule kanunlarının mecliste görüşülerek yürürlüğe girmesi,

Devlet gelirlerinin attırılması için, tasarruf tedbirleri, bazı vergilerde artırıma gidilmesi

Devlet bürokrasisinde tensikata (düzenleme) gidilmesi

Gayri Müslimlerin dini imtiyazlarının korunması ve Osmanlı unsurları arasında vatandaşlık hissinin attırılması

Osmanlı coğrafyasının her yerinde eğitimin yaygınlaştırılması ve nitelikli hale getirilmesi için yeni okulların açılması ve bunun yanı sıra medreselerin ıslahı

Telsiz ve telgraf hatlarının ve istasyonlarının özellikle Yemen’e kadar uzatılması

Dış politika da ise Balkan devletleriyle dostane ilişkilerin kuvvetlendirilmesi ve Trablusgarp sorununu Osmanlı menfaatleri çerçevesinde halledilmesi gibi konular üzerinde durulmuştur.

Sait Paşa hükümeti ve programına verilen güven oylamasında, muhalefet aleyhte oy kullanmıştır. Ancak hükümet 60’a karşın 125 olumlu oyla İttihatçıların desteğini olarak güvenoyu almayı bilmiştir.

7.2. II. Sait Paşa Hükümeti ve Muhalefet

Sait Paşa’nın sadaretinin ilk günlerinde uğraştığı sorunlardan biri de muhalefetin önderlerinden ve milletvekili olan Lütfi Fikri Bey’in tutuklanmasına dair girişim idi. Lütfi Fikri Bey’in gazetesi Tazminat, sıkıyönetimce kapatılmıştı. Lütfi Fikri Bey, gazetesini başka adlarla tekrar çıkarmaya çalışmıştır. Bunun üzerine sıkıyönetim idaresi Lütfi Fikri Bey’i çağırmıştır. Ancak tutuklanacağını düşünen Lütfi Fikri Bey, Meclis-i Mebusan’a sığınmıştır.

Page 117: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

108

Bu gelişme mecliste heyecan ve eleştiri havası oluşturmuştur. Muhalefet ve İttihat ve Terakki Fırkası’na yakın milletvekilleri Divan-ı Harp’ın bağlı bulunduğu Harbiye Nazırı, Mahmut Şevket Paşa aleyhinde 4 Kasım 1911 günü gensoru vermişlerdir. Bu heyecan havası 6 Kasım 1911 günü yatışmış ise de, Harbiye Nazırı, 8 Kasım 1911 açıklama yapmak ve gensoruya

cevap vermek üzere meclise çağrılmıştır. Bu havanın oluşumunda muhalefetin ısrarcı tavrı etkili olmuştur. Meclis-i Mebusan’a gelerek izahat veren Harbiye Nazırı gensorudaki iddiaları reddetmiştir. Bu gergin ortamda, Trablusgarp’tan gelen Yusuf Şetvan Bey’in meclisi birliğe davet etmesi üzerine, muhalefet Mahmut Şevket Paşa aleyhinde verdikleri imzalarını çekmiş ve gensoru oylamaya konulmamıştır. Böylece gensoru girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İttihatçılar, Talat Bey, Cavit Bey’den sonra İttihat ve Terakki Fırkasının hükümetteki temsilcisi olan Harbiye Nazırına verilen bu gensoruyu, parlamento manevralarıyla hükümeti düşürme girişimi olarak değerlendirmişlerdir. Zira Meclis-i Mebusan üyesi bir milletvekilinin tutuklanamayacağı herkesçe bilinmekteydi. Muhalefetin amacı, Kamil Paşa’yı sadrazamlığa taşımak için siyasi sahnede karışıklık oluşturmaktı.

Diğer taraftan Sait Paşa’nın sadaretinin hemen başında muhalefet güç birliği içine girerek İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne ve onun iktidardaki temsilcisi olarak gördüğü hükümete karşı bir blok oluşturmayı başarmıştır. Bu blok 21 Kasım 1911’de kurulan Hürriyet ve İtilaf Fırkası’dır. Bu blok/fırka Ahrar Fırkası, Mutedil Hürriyetperveran Fırkası, Ahali Fırkası, Osmanlı Demokrat Fırkası gibi siyasi oluşumların ve Arnavut ve Arap

milletvekillerinin desteğini almıştı. 11 Aralık 1911’de yapılan İstanbul ara seçimlerini İttihat ve Terakki Fırkası karşısında kazanan Hürriyet ve İtilaf Fırkası, güçlü bir muhalefet hareketi olacaklarını göstermiştir. İttihatçılar yeni gelişen muhalefet hareketi karşısında ve Meclis-i

Mebusan’da çoğunluğu kaybedecekleri endişesiyle erken seçime gitme yoluna sapmışlardır. Bunun için Kanun-ı Esasisinin 35. maddesinde düzenleme fikrini ortaya atmışlardır. İttihatçıların amaçları fesih hakkını hükümdara vererek, meclisi dağıtmak ve seçimlere tekrar gitmekti. Böylece muhaliflerin bulunmadığı yeni bir meclis kurma fırsatı doğacaktı. 1876 Kanun-ı Esasisinde meclisin feshini açıkça padişaha veren 35. madde, II. Meşrutiyet ile birlikte güç merkezini Meclis-i Mebusan’da toplamak, milli egemenliği parlamentarizm esasları çerçevesinde oturtmak ve özellikle 31 Mart Vakası’nın etkisiyle Vükelâ, Meclis-i

Mebusan, Meclis-i Ayan ve hükümdar denklemi içerisinde zorlaştırıcı, adeta MM”nin feshini imkânsız hale getirici bir şekle büründürülmüştü. İttihatçılar meclisin üstünlüğünden geri adım atmak istemişlerdir. Muhalefet ise, 35. madde üzerindeki bu tür bir düzenleme teklifini, meclisin üstünlüğü ilkesine Sait Paşa hükümeti tarafından vurulan bir darbe, dış politik

sıkıntılarla uğraşıldığı bir dönemde gereksiz yere ortaya konulmuş, siyaseten sistemi geriye getirme olarak görmüştür.

Düşünülen düzenlemeyle meclisin feshine doğru gidildiğini gören muhalefet, tarafsız bir kabine kurulmasını önererek fesih sürecini engellemek ve siyasi atmosferi kendi lehine

çevirmek istemiştir. Bunun için muhalefet saflarındaki Lütfi Fikri Bey, oldukça detaylı bir tarafsız kabine programı ve modeli hazırlamıştı. İkdam ve Yeni Gazete tarafından da savunulan bu formül, Sait Paşa kabinesinin kamuoyunu temsil etmedikleri gerekçesine dayandırılmıştı. 23 Aralık 1911’de Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İttihatçılar ve bağımsız milletvekillerinin katıldığı bir toplantıda, 35. maddeden kaynaklanan sorunlar halledilmek

Page 118: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

109

istenmişti. Bağımsızların Hürriyet ve İtilaf Fırkası tarafını tuttuğu bu görüşmede, genel affın ilanı, idare-i örfinin kaldırılması ile birlikte muhalefetin temel noktası Sait Paşa’nın sadrazamlıktan ayrılarak yerine Kamil Paşa’nın getirilmesi idi. 1911 yılı sonunu kadar devam eden ortak zemin arayışları bu talep yüzünden başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Sait Paşa hükümeti, 35. Maddeye dair düşündüğü düzenlemeyi 16 Aralık 1911’de meclis gündemine getirerek Kanun-ı Esasi Encümenine göndermiştir. Mecliste hükümet adına konuşan Sait Paşa tadilin gerekçesi olarak, meclisin feshedebilmesi için padişahın kendisinin atadığı ayanların olurunu almasını göstermiştir. Ona göre, meşrutiyet rejiminin ruhuna uygun hareket adına icra ve teşri kuvvetleri arasında bir denge sağlanmalı idi. Hükümetin teklifinde,

bir savaş durumunda padişahın Meclis-i Mebusan müzakerelerini tatile yetkili kılınması, yasama ile yürütme arasında bir ihtilaf çıkması durumunda padişahın, Meclis-i Ayan’ın olurunu almadan meclisi feshetme yetkisi bulunmaktaydı.

Meclis-i Mebusan, 30 Aralık 1911 tarihinde 35. maddeye dair gündemle toplandı. Kanun-ı Esasi’nin 116. maddesine göre bu yeni kanunun düzenlemesinin kabul edilebilmesi için meclisteki toplam üye sayısının 2/3’ünün, yani 180 milletvekilinin lehte oyunu almak gerekmekteydi. Diğer taraftan Hürriyet ve İtilaf Fırkası, meclis genel kuruluna girmeyerek kanun teklifinin görüşülmesine engel olmaya çalışmıştır. Nitekim mecliste teklifin görüşülebilmesi için gerekli olan 140 rakamı elde edilememiştir. Bu rakam elde edilememesine rağmen Meclis-i Mebusan Başkanı Ahmet Rıza Bey, çoğunluğun bulunduğunu iddia ederek oturumu açmıştır. Muhalefetin toplantı yeter sayısının elde edilemediğini söylemesine rağmen, müzakere için teşebbüste bulunulmuştu. Bu girişimlere rağmen muhalefetin müzakere için meclis genel kuruluna girmemesini, Sait Paşa Kanun-ı Esasi düzenlemesine dair teklifin reddi ve hükümetine karşı mecliste bir güvensizlik bulunduğunu ileri sürerek istifa etmiştir.

Bu arada, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın ileri gelenleri, 35. madde dolayısıyla aldıkları bu tavrı açıklamak için padişahın huzuruna çıkmışlardır. Bu tavırlarının sebebini padişahın haklarının genişletilmesini engellemekten kaynaklanmadığını, Sait Paşa’ya güvensizliklerini anlatmak için yaptıklarını izah ederek, görevin tekrar Sait Paşa’ya verilmesini engellemek istemişlerdi. Ancak, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın itirazlarına rağmen Padişah Mehmet Reşat, Sait Paşa’yı sadaret için tekrar görevlendirmiştir.

Tekrar kabine oluşturma görevini alan Sait Paşa, ikinci sadareti esnasında zorlansa da, hükümeti kurmayı başarmıştır. 3 Ocak 1912’de Sait Paşa tarafından meclis gündemine 35. madde teklifini tekrar getirmiştir. Muhalefet, teklif üzerindeki görüşmelerin ve oylamanın geciktirilmesine çalışmıştır. Muhalefetin bütün bu girişimlerine ve uzun süren müzakerelere rağmen, değişiklik teklifi ancak 13 Ocak 1912’de oylamaya sunulabilmiştir. Yapılan oylamada 125 lehte, 105 aleyhte ve 4 çekimser oya rağmen, Kanun-ı Esasi düzenlemesi, gerekli olan 2/3 çoğunluğu elde edemediğinden ikinci kez reddedilmiştir. Bu sonuç, İttihatçıların öngördüğü üzere Padişah Mehmet Reşat ve Meclis-i Ayan vasıtasıyla Meclis-i

Mebusan’ın fesih yolunu açmıştır. 35. maddenin düzenlenmesine dair öneri mecliste gerekli olan 2/3 çoğunluğu bulamaması üzerine Sait Paşa, üç ay içerisinde seçimlerin yapılmasına

Page 119: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

110

dair kararını padişaha iletmişti. Meclis-i Ayan’dan 5 aleyhte oya karşın 39 oy ile feshi yönünde olur alan Mehmet Reşat, Kanun-ı Esasi’nin 7. maddesine dayanarak meclisi feshetmiştir. Böylece İttihatçılar erken seçimlere gidilmesi ve yeni meclis oluşturulması amacına ulaşmışlardır.

7.3. II. Meşrutiyet Döneminin Karakteristik Bir Özelliği: Boykot Uygulamaları

II. Meşrutiyet dönemi boykotlar devri olarak da adlandırılabilir. Bu dönemdeki siyasi gelişmeler boykotların kapısını aralamıştır. Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan ve Avusturya-

Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’i ilhak etmesi sonucu, 1908 içinde her iki ülkeye de Osmanlılar tarafından boykot uygulanmaya başlanmıştır. Bunlar içinde en çok bilineni Avusturya-Macaristan’ın gemi ve mallarına yapılan boykottur. Bunula birlikte Bulgar malları içinde de boykot uygulanmıştır. Ayrıca Trablusgarp’ın işgal edilmek istenmesi üzerine de İtalyanlar da 1911’de boykota maruz kalmıştır. Özellikle 1910 ve 1911’de yoğunlaşan Yunanlılara karşı uygulanan boykot, bu iki tecrübeden sonra siyasi gelişmeler sonucu meydana gelecek ve örneğini, uygulamasını, zeminini hemen bu önceki tecrübelerden alacaktır.

Meşrutiyet yönetimiyle birlikte yönetilenlerin, halkın öne çıkması, boykotu ve uygulamasını ön plana çıkarmıştır. Bunun yanı sıra toplumun/topluluğun siyasete doğrudan etki edecek araçlara ve anlayışlara ulaşmasıyla, büyük şehirlerin ve liman kentlerinin ortaya çıkışıyla yönetilenlerin öne çıktığı bir devirde siyasal tepkiler de artmıştır.

Boykotun etkili bir şekilde sürdürülmesinde boykot komiteleri ve cemiyetleri en önemli kurumlardı. Bu yapılar meşrutiyet ile birlikte oluşmuştu ve Müslüman ve gayri Müslimlerin iştirak ettiği gayet örgütlü hareketlerdi. Boykot cemiyetleri Osmanlı coğrafyasının çeşitli bölgelerinde kurulmuşlar ve birbirleriyle devamlı irtibat halinde bulunmuşlardır.

Toplumun geniş kesimlerinin katıldığı bu boykot hareketlerinde, çalışan kesim içinden özellikle liman işçileri, kayıkçı, hamal esnafı gibi sosyal gruplar vardı. Mitingler ve protesto telgraflarıyla başlayan bu sosyal hareketler, gönüllü asker kaydı ve ardından hedef ülkeye boykot kararı alınması şeklinde istikamet kazanmıştır. Boykot cemiyetleri, boykot uygulanacak ülkenin mal ve gemilerine karşı boykot ilan ettikten sonra, özellikle limanlarda bazen zor kullanarak engelleme yapmışlardır.

Osmanlı bürokrasisi, boykot esnasında uluslararası hukukun içinde kalınması yönünde politika belirlemişti. Ayrıca boykotçulara hukukun içerisinde kalınması ve ekonomik hareketliliğe zarar verilmemesi uyarıları daima yapılmıştır. Bunun dışında Osmanlı hükümetleri müdahale taraftarı olmamışlardır. Ancak boykotun, boykot uygulanan ülke dışında, özellikle İngiltere, Fransa, Rusya gibi büyük devletlere zarar verecek bir hal alması Osmanlı dış politikasını zor duruma sokmuştur.

Page 120: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

111

Diğer taraftan özellikle Yunan mallarına yapılan boykot Osmanlı vatandaşı olan Rumlar ile Müslümanlar ve Osmanlı bürokrasisi arasında sıkıntılar yaşanmasına neden olmuştur. Bazen Osmanlılık ülküsüne zarar verecek bir hal almıştır. Bu durumlarda Osmanlı bürokrasisi boykotçulara müdahale etmekten geri durmamıştır. Ayrıca dış politikada yaşanan olumsuzluklar ve boykot hareketleri bir Osmanlı sermayedarının ortaya çıkması noktasında

hem Osmanlı vatandaşlarını hem de bürokrasisini teşvik etmiştir. Bu yönüyle boykot hareketleri milli hislerle ortaya çıkmakla birlikte bir süre sonra ekonomik bir mücadele aracı, fonksiyonu olarak görülmüşlerdir.

https://www.google.com.tr/search?site=boykot 07.01.2016

Page 121: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

112

Uygulamalar

II. Sait Paşa Hükümetinin Kurulma Sürecini Bilme

Sait Paşa ile İttihat ve Terakki Cemiyeti Arasındaki Yakınlığı Nedenlerini Öğrenme

Sait Paşa ve Muhalefet İlişkisini Kavrama

Sait Paşa’nın Kanun-ı Esasi Değişikliğine Gitme Nedenlerini Açıklama

Page 122: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

113

Uygulama Soruları

1. Sait Paşa neden İttihatçılar tarafından sadarete getirilmek istenmiştir?

2. Sait Paşa’nın hükümet programı ne şekilde değerlendirilebilir?

3. Lütfi Fikri Bey’in tutuklanmak istenmesinin sebebi nedir?

4. Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın kuruluş gerekçeleri nedir?

Page 123: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

114

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, büyük tarih felsefelerinin ortaya çıkmasından önce Avrupa’da tarih düşüncesinin geldiği nokta ve düşünürler üzerinde durulmuştur. Bu dönem tarih düşüncesinin etkisi altında kaldığı en temel nokta aydınlanma felsefesidir. Bu felsefenin akla, deneye, gözleme ve ilerleme ülküsüne ait bağlılığı yeni dönem tarih felsefesinin içinde de görmek

mümkündür. Bu dönemde tarih felsefesinin almış olduğu yol daha sonraki güçlü tarih felsefelerine temel olmuştur.

Page 124: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

115

Bölüm Soruları

1. Sait Paşa ikinci kez sadrazamlığa hangi sadrazamdan sonra atanmıştır?

A) Kamil Paşa

B) Hüseyin Hilmi Paşa

C) İbrahim Hakkı Paşa

D) Tevfik Paşa

E) Sait Halim Paşa

2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi İTC’nin KE’nin 35. maddesinde tekrar değişikliğe gitmesine dair çabası için söylenemez?

A) II. Sait Paşa hükümeti döneminde gündeme gelmiştir

B) İTC muhalefetin güç kazanmasını engellemek istenmişlerdir

C) İTC meclisin feshedilerek İttihatçıların hakim olacağı yeni bir MM’nin yolunu açmak istemişlerdir

D) Bu maddede yapılacak değişiklik Meclisin üstünlüğü ilkesinden geri adım atmaktı

E) Muhalefet 35. maddenin değiştirilmesini kendi amaçları için uygun görmüşlerdir

3. Sait Paşa ikinci kez sadrazamlığa hangi tarihte atanmıştır?

A) 1 Ekim 1911

B) 2 Kasım 1911

C) 1 Ekim 1910

D) 2 Kasım 1910

E) 10 Ekim 1911

4. KE’nin 35. maddesinin MM’de 2. kez reddedilmesi üzerine MA nasıl bir tavır takınmıştır?

A) Kanun değişikliğini MM’ye geri göndermiştir

B) İTF ile HİF ileri gelenlerini bir araya toplayarak uzlaşma sağlamaya çalışmıştır

Page 125: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

116

C) HİF görüşlerini benimseyerek Sait Paşa’yı sadrazamlıktan çekilmeye davet etmiştir

D) Padişahın feshi yönündeki kararına uymuştur

E) Padişahın feshi yönündeki kararına uymamıştır

5. II. Sait Paşa Hükümeti 35. Madde ile ilgili değişiklik önergesini Meclis-i

Mebusan gündemine hangi tarihte taşımıştır?

A) 11 Aralık 1911

B) 21 Kasım 1911

C) 16 Aralık 1911

D) 23 Aralık 1911

E) 16 Kasım 1911

6. İttihat ve Terakki Cemiyeti aleyhtarı muhalefet meclisteki 35. madde

görüşmelerine girmemesi Sadrazam Sait Paşa tarafından nasıl değerlendirilmiştir?

7. Lütfi Fikri Bey, İttihatçılara karşı sadece mecliste mi muhalefet etmiştir?

8. İstanbul ara seçimlerini kaybetmesi İttihat ve Terakki Fırkasını nasıl etkilemiştir?

9. Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın kuruluşu II. Meşrutiyet dönemini nasıl etkilemiştir?

10. Toplumun geniş kesimlerinin katıldığı boykot hareketlerine çalışan kesim içinden özellikle……………… gibi sosyal yapılar vardı.

CEVAPLAR

1. C, 2. E, 3. A, 4.D, 5.C

Page 126: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

117

8. OSMANLI AFRİKA’SINDA SAVAŞ: TRABLUSGARP

SAVAŞI

Page 127: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

118

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Trablusgarp

2. II. Meşrutiyet Döneminde Trablusgarp’ın durumu

3. II. Meşrutiyet Döneminde Trablusgarp Savaşı ve Safhaları

Page 128: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

119

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Trablusgarp neresidir?

2. İtalya Devleti neden Trablusgarp’ı işgal etmek istemiştir?

3. Trablusgarp’ın işgaline büyük devletlerin tavrı ne olmuştur?

4. Osmanlı Devleti’ni Trablusgarp’ı bırakmaya zorlayan notlara nelerdir?

Page 129: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

120

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Trablusgarp Savaşı Trablusgarp’a Osmanlıların geldiği tarihi öğrenilmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek,

Trablusgarp Savaşı Hangi tarihten itibaren işgal etmeyi düşündüğünün bilinmesi.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

II. Meşrutiyet Döneminde Trablusgarp

II. Meşrutiyetin ilanı İtalyan politikalarını ne derce etkilemiş olduğunun anlaşılması.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

II. Meşrutiyet Döneminde Trablusgarp

Trablusgarp Savaşında Osmanlı subaylarının faaliyetlerinin öğrenilmesi

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

II. Meşrutiyet Döneminde Trablusgarp

Trablusgarp Savaşını hangi antlaşmanın sona erdirdiğinin bilinmesi

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 130: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

121

Anahtar Kavramlar

Trablusgarp

Fizan

İtalya

Bingazi

Enver Paşa

Mustafa Kemal Paşa

Rodos Adası

Uşi Antlaşması

Page 131: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

122

Giriş

1551’de Osmanlı topraklarına katılan Trablusgarp’ta Osmanlı Devleti güçlü bir idari

yapı kurarak varlığını 20. yüzyılın başına kadar getirmiştir. Ancak Kuzey Afrika’da Cezayir (1830) ve Tunus (1881) Fransa tarafından ilhak edilmiş ve Kıbrıs (1878) ve Mısır’ı (1882) ise İngiltere işgal etmiştir. Bu bölgelerin iç kesimleri de adı geçen devletlerce kontrol edilmiştir. Bu durum dikkate alındığında Trablusgarp 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’da doğrudan doğruya idare ettiği tek toprak parçası olarak kalmıştı. Trablusgarp Vilayeti 19. Yüzyılın sonundan itibaren Trablusgarp merkez, Hums, Cebel-î Garbi, Fizan ve Bingazi (daha sonra Osmanlı merkezine bağlı sancaklar statüsü kazanacaktır) ile birlikte beş sancaktan oluşmaktaydı ve geniş bir coğrafyayı kapsamaktaydı. Diğer taraftan Akdeniz üzerinden Afrika içlerine girmek ve Kuzey Afrika’yı kontrol etmek önemli bir konuma sahipti.

Bu özellikleri nedeniyle sömürgecilik yarışına Almanya gibi geç giren İtalya Devleti tarafından kendi doğal kontrol alanı olarak görülmesine neden olacaktır. Zira kendi ekonomisine kaynak arayışında idi. Bu arayış bir yandan doğal kaynaklara ulaşma, diğer taraftan üretim fazlası veren ekonomisine pazar aramaktan kaynaklanıyordu. Trablusgarp’a coğrafi yakınlığını da kullanan İtalyan Devleti, bölge üzerindeki arzularını siyasi ortamlarda açıkça dile getirmekten çekinmemiştir. Ancak Afrika’nın genelinde söz sahibi olan Fransa ve İngiltere’nin onayını almadan Trablusgarp’a saldırması mümkün değildi. Bu yüzden İtalya’nın 19. yüzyılın sonlarından itibaren bölge üzerindeki talepleri, statükonun değişmemesi yönünde tavır alan Avrupa’nın diğer büyük devletlerince engellenmiştir. Ancak İngiltere, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Almanya, Fransa, Rusya farklı dönemlerde imzaladıkları anlaşmalarla Trablusgarp’ı İtalya’nın nüfuz alanı olarak kabul etmişlerdir.

Diğer taraftan İtalya Trablusgarp üzerinde etkin olmak için daima faaliyet içerisinde olmuştur. Bu meyanda Trablusgarp’taki siyasi ve sosyal (aşiretler) çevreleri kendi lehine çevirme, iktisadi anlamda İtalyan kurumlarını, özellikle İtalyan bankası Banca di Roma

bölgede faaliyette bulunması yönünde çaba sarf etmiştir. Ayrıca İtalyanlar coğrafi olarak Trablusgarp’a yakın olmanın avantajlarını her konuda kullanmışlardır. Bunun karşılığında kara bağlantısı bulunmayan ve uzun bir deniz yolculuğuyla ulaşılabilen Trablusgarp için Osmanlı Devleti, özellikle II. Abdülhamit devrinden itibaren Kuzey Afrika’da tek kalan Osmanlı toprağını kaybetmemek için önemli gayretler göstermiştir. Nitekim II. Abdülhamit, Trablusgarp’ta idari ve özellikle yeni usuller ve silahlar donatılmış askeri yapılar kurulmuştur. Ayrıca Osmanlı aidiyetinden kopmaması için bölge insanı kaybedilmemeye çalışılmış, ekonomik yatırımlar, özellikle telgraf hatları iç kısımlara kadar uzatılmaya çalışılmıştır.

Page 132: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

123

8.1. II. Meşrutiyet Dönemi Trablusgarp Sorunu

23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı sonrasında özellikle statükonun değişmemesi yönünde tavır alan Avrupa’nın diğer büyük devletleri, İtalyanları uluslararası siyasa sahnede kaybetmemek, kendi taraflarına çekmek adına Trablusgarp’ın işgali hususunda

İtalya Devleti’ne göz yummuşlardır. Bunun yanı sıra yukarıda bahsedildiği üzere meşrutiyetin ilanı sonrası ardı ardına gelen Osmanlı coğrafyasından toprakların koparılması, Osmanlı Devleti’nin güçsüzlüğüne ve paylaşılmana dair görünüm oluşturmuştur. İtalya bu paylaşımda geç kalmak istememiştir.

II. Meşrutiyet hükümetleri programlarında ilan etikleri üzere dış politikada her hangi bir sorunla karşılaşmamak için dostane ilişkilerin kurulması ve devamı noktasına daima atıf yapmışlardır. Özellikle Balkanlarda kışkırtmalardan ciddi zarar görülebilirdi. Bu politikanın temel nedeni meşrutiyet ilanının bir zafiyet oluşturmasından çekinilmesi ve yeni rejimin bir sükûnet dönemine ihtiyaç duymasıydı. Ancak Osmanlı Devleti, Makedonya, Havran, Yemen bölgelerinde iç karışıklıklarla uğraşmaktaydı. Ayrıca 1911 yılı içinde Balkan devletleri kendi aralarındaki ihtilaflı konuları özellikle Rusya’nın katkılarıyla çözerek Osmanlı Devleti’ne karşı bir blok, ittifak oluşturma gayreti içinde olmuşlardır. İşte bu ortam İtalya için uygun bir zemin meydana getirmiştir.

İtalya iç politikası büyük oranda hem iktisadi sebepler hem de tarihi, dini hislerle İtalyan hükümetinin Trablusgarp hareketini destekliyor, hatta teşvik ediyordu. İtalya’nın Trablusgarp üzerine harekete geçmesini sağlayan, daha doğrusu statükonun değişmesini mümkün kılan etken uluslararası ilişkilerden gelmiştir. 1900 yılında İtalyanlar Fransızlarla yaptıkları antlaşma gereğince Fransız menfaatlerini kabul etmek şartıyla Trablusgarp’ta serbest kalacaklardı. Nitekim Fransızların Nisan 1911’de Fas’ı işgal etmesi üzerine İtalya Devleti ve kamuoyu harekete geçme zamanının geldiğine karar varmıştır.

Osmanlı Hariciye Nezareti, İtalya’nın niyetleri hususunda ihmalkâr davrandılar. İtalyan yetkililerle yaptıkları görüşmelerde Trablusgarp’ın işgal edilip-edilmeyeceği hususunda tereddütte idiler. Bu görüşmeler döneminde askeri hazırlıklarını hızlandıran İtalyanlar, büyük devletlerin de desteğini alarak 28 Eylül 1911’de Osmanlı Devleti’ne bir nota vermiştir. Bu notada askeri girişimlerinin gerekçesi olarak tarihi ve kendi çıkarlarının zarar görmesinden bahsettikleri gibi bir sömürgeci devletin tavrını da göstermişlerdir. Bu notada:

Osmanlılar Trablusgarp’ın ilerlemesi için hiçbir şey yapmamış, geri kalmasına neden olmuştur.

Trablusgarp’ta İtalyanların her girişiminin Osmanlı Devleti tarafından engellendiği, görüşlerinin dikkate alınmamıştır.

Trablusgarp’a medeniyet götürülmesinin zorunludur.

İşgale Trablusgarp’taki Osmanlılar karşı gelmemelidir.

Page 133: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

124

İtalya Devleti’nin notasına Osmanlı yönetimi bir gün sonra, 29 Eylül 1911'de cevap vermiştir Bu cevabi notada:

Osmanlı Devleti aleyhindeki iddia doğru değildir, aksine İtalyan çıkarları gözetilmiştir.

Bölgenin geri kalmışlığı II. Abdülhamit devri kastedilerek bir önceki dönemle ilişkilendirilmiştir.

Ancak aynı gün içinde İtalyanlar, Osmanlı Devleti’ne savaş açtığını ilan etmiştir (29 Eylül 1911). Büyük devletler harp ilan edildiği gün savaşın Trablusgarp dışına sıçramaması koşuluyla tarafsız kalacaklarını duyurmuşlardır. Böylece Osmanlı Devleti, Trablusgarp’ta yalnız bırakılmış, uluslararası arenada destekten yoksun kalmıştır.

Osmanlı Devleti, savaş ilan edildiğinde Trablusgarp’ta askeri açısından hazır değildi. Bölgede ciddi bir Osmanlı askeri gücüden bahsetmek mümkün değildi. Ayrıca önemli birliklerini başka bölgelerde biriktirmişti. Yemen’deki isyan için bu bölgeye asker kaydırmış ve Balkanlarda bir saldırı karşısında zor durumda kalmamak adına asker mevcudunu artırmıştı. Üstelik Osmanlı menfaatlerini savunmada başarılı olan Trablusgarp Valisi İbrahim Paşa, görevden alınmış ve yeni vali vazifesine başlamamıştı. Bu askeri ve idari durum İtalyanları işgal konusunda rahatlatırken, gelişen olaylar karşısında basiretli davranmamakla suçlanan İbrahim Hakkı Paşa hükümetinin istifa etmesine neden olacaktır.

Savaş ilanına Osmanlı kamuoyu tepki vermiş, Trablusgarp’ı savunmak için ellerinden gelen her şeye başvuracaklarını düzenledikleri protesto mitingleriyle, telgraflarıyla ve gönüllü birlikler oluşturma gayretiyle göstermişlerdir. Osmanlı basını da İtalya’nın savaş ilanından ve sömürgeci amaçlarından bahsetmişlerdir. İttihatçılar, Trablusgarp sorununda bir taraftan

diplomasinin sürdürülmesi diğer taraftan sert politika yanlısı ve savaş taraftarı idiler. Tek başına yumuşak diplomasi politikaları Trablusgarp’ın kaybedilmesine neden olurdu. Bu yüzden, İtalya’ya sert bir şekilde karşı konmalı ve her çareye başvurulmalıydı. Muhalefetin önemli karakterlerden biri olan Lütfi Fikri Bey ise Osmanlı Devleti’nin Paris ve Berlin antlaşmaları hükümlerine dayanarak İtalya’nın Trablusgarp’ı işgalinin protesto edilmesi üzerine dayanan bir politikayı önermiştir. Ancak Sadrazam Sait Paşa protesto ve müzakere yolunun, Bosna-Hersek’in para karşılığında terkedilmesi gibi başarısızlığa mahkûm olacağını düşünmekteydi.

İtalya Devleti’nin savaş stratejisi Trablusgarp’ı ciddi bir karşı koymadan ele geçirmekti. Bunun için İtalya, bir yandan Trablusgarp bölgesine büyük oranda kara, deniz ve hatta hava gücü yığmıştır. Diğer taraftan Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’de rahat hareket etmesini engellemek, Trablusgarp’ı terk etmesini sağlamak için Osmanlı coğrafyasının çeşitli yerlerinde askeri faaliyetlerde bulunmuştur

Page 134: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

125

8.2. Trablusgarp Savaşı

29 Eylül 1911’de İtalyan savaş gemileri Adriyatik Denizi'nde bulunan bazı küçük Osmanlı gemilerini batırmış, 30 Eylül'de de Trablus şehri bombalamıştır. Kısa süre sonra 6 Ekim'de İtalyan kuvvetleri şehri ele geçirmiştir. Yoğun bombardımanın ardından Trablusgarp kıyı şeridini güçsüz Osmanlı kuvvetleri terk etmiştir. İtalyan askeri birlikleri önemli şehirlerden Tobruk, Derne, Hums ve Bingazi’yi 4-20 Ekim tarihlerinde ele geçirmişlerdir. Ancak yerli halkın desteğini alan Osmanlı askerleri karşı hücumlarla İtalyanları Trablusgarp sahil şeridine hapsetmiş, iç kısımlara ilerlemesini engellemiştir. Osmanlı siyasi çevrelerinde farklı fikirler oluşsa da, Osmanlı hükümeti Trablusgarp’ın savunulması yönünde karar almıştı. Bu çerçevede bazı askeri yardımlara yapılmaya çalışılırken, Osmanlı Ordusu’nun genç subayları Trablusgarp’a giderek İtalyanlara karşı direnişe destek olmuşlardır.

Bu genç subaylar arasında I. Dünya Savaşı’nda ve Milli Mücadele döneminde başarılarıyla tanınanlar vardı. Bu subaylar arasında Binbaşı Enver Bey, Kolağası Mustafa Kemal, Fuat Bey, Nuri Bey, Ali Fethi Bey, Halil Bey, Nuri Bey, Ekrem Bey, Albay Neşet Bey ve gönüllü subayların Trablusgarp’a geçişini organize eden Kuşçubaşı Eşref Bey de vardı. Osmanlı subayları aşiretlerden oluşan birlikleri, düzenli ordu nizamında eğiterek ve örgütleyerek direniş hareketini gerçekleştirmişlerdir. Özellikle aşiretlerin yanı sıra bölgede etkin bir role sahip olan Senusi tarikatı direnişe destek vermişlerdir. Direniş hareketi Trablus,

Derne ve Bingazi merkezli yürütülmüştür. Kasım 1911 – Ocak 1912’de süren bu direniş karşısında güçlü İtalyan ordusu Osmanlı Devleti’ni farklı şekilde Trablusgarp’ı terke mecbur etmeye çalışmıştır.

İtalyanlar Ocak-Şubat 1912’de Beyrut ve Kızıldeniz’de bazı Osmanlı gemilerini batırdılar ve bazı şehirleri bombaladılar. Çanakkale Boğazı'nın 18 Nisan 1912’de bombalanması üzerine Osmanlı Devleti, boğazları kapatmıştır. İtalyanların Trablusgarp’ta kesin başarı elde edememesi üzerine Mayıs 1912’de Rodos Adası ve Oniki Ada grubunu ele geçirmiştir. Temmuz 1912’de Çanakkale Boğazına giren İtalyan donanması Osmanlı topçusunun ateşi karşısında geri çekilmek zorunda kalmıştır. Haziran ve Eylül 1912’de İtalyanlar Trablusgarp’ta bazı önemli başarılar elde etmesine rağmen mücadele devam etmekteydi ve iç kısımlara İtalyan ordusu girememişti. Yaklaşık bir yıldır devam eden ve kesin olarak galibiyetin oluşmadığı süreçte, her iki tarafta barış görüşmeleriyle sonuca varılması yönünde bir siyasi tavır belirmişti.

Page 135: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

126

Trablusgarp Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa

https://www.google.com.tr/search?site=trablusgarsavası 07.01.2016

Nitekim İtalya savaşın uzun sürmesi ve başarıya ulaşılmamasından dolayı rahatsız iken Osmanlı Devleti’nde farklı endişeler ortaya çıkmıştı. Balkanlar’da 1912 yılı içinde Osmanlı Devleti aleyhine bir Balkan ittifakı oluşmuştu. Bu ittifak 8 Ekim 1912’de Karadağ'ın Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmesi ve Balkan Savaşı’nın başlamasıyla kendisini

göstermiştir. Bu şartlar altında Osmanlı yöneticileri İtalya ile bir barış yapılmasını istemişlerdir. Zira Osmanlı ordusu gücünü bir araya toplamalıydı. Bir yandan Trablusgarp’taki subay ve kuvvetlerini Balkan sevk etmek, Osmanlı donanması Adalar Denizi’ne açılarak orduya askeri destek sağlanmak zorunda idi. Bu yüzden 18 Ekim 1912'de İsviçre'nin Uşi şehrinde İtalya ile antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre:

Trablusgarp ve Bingazi bazı haklara sahip olmakla birlikte İtalya Devleti’ne terk edilmiştir.

Osmanlı Devleti, Trablusgarp’taki askerlerini çekecekti.

Trablusgarp’ta Müslümanların ve Osmanlı Devleti’nin menfaatleri Osmanlı padişahının belirleyeceği dini bir görevli vasıtasıyla sağlanacaktı.

Oniki Ada Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde olmak şartıyla Balkan Savaşı bitene kadar geçici olarak İtalya tarafından korunacaktı.

Page 136: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

127

Osmanlı Harbiye Nezareti Trablusgarp’taki subaylarının geri dönmelerini istemesine rağmen Enver Bey ve bazı subaylar yerli halkla birlikte mücadeleye devam etmiştir. Ancak Balkan Savaşı’nın şiddetlenmesi üzerine, Trablusgarp’ta tecrübe kazanan Osmanlı subayları geri döneceklerdir. Yine az sayıda olsa da bazı subaylar Trablusgarp’ta kalacaklardır. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti, Afrika’daki son topraklarını da terk etmiştir. Ayrıca Trablusgarp’ın kaybedilişi Osmanlı toprak bütünlüğünün korunmasına dair endişelerin daha fazla artmasına neden olacaktır.

Page 137: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

128

Uygulamalar

İtalya Devleti’nin Trablusgarp üzerine politikaların bilme

Sömürgecilik ve sanayileşmiş devletler arasında ilgi kurma

Trablusgarp Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin çabalarını öğrenme

Trablusgarp Savaşı ile Balkan Savaşı arasında ilgi kurma

Page 138: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

129

Uygulama Soruları

1. Trablusgarp’ın işgalinde İtalyanlar ne tür yaklaşımlar kullanmıştır?

2. Uşi Antlaşması Trablusgarp’ta nasıl bir statüko ortaya çıkarmıştır?

3. Osmanlı subaylarının Trablusgarp’ta nasıl bir yol takip etmişlerdir?

Page 139: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

130

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde öncelikle Trablusgarp’ın Osmanlı Devleti yönetimi altına girdiği süreçten 20. yüzyıla kadar gelinen nokta özetlenmeye çalışılmıştır. Daha sonra birliğini tamamlayan ve sömürgeci bir siyaset izleyen İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmek için uyguladıkları politikalar ortaya konulmuştur. Bu meyanda İtalya Devleti’nin uluslararası zeminin uygun bir hale getirmek için her türlü çabaya girmiştir. Osmanlı Devleti ise İtalya’nın bu emel ve politikalarından haberdar idi. Trablusgarp’ı savunmak için çeşitli uygulamalar

gerçekleştirmiş, uluslararası statükonun korunması yönünde gayret göstermiştir. Ancak

İtalyanların Trablusgarp’a saldırmasını engelleyememiştir. Bu işgal girişimi esnasında Osmanlı Devleti gönüllü subay ve yerli halkla birlikte İtalyan işgaline karşı gelmeye

çalışmıştır.

Page 140: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

131

Bölüm Soruları

1. Trablusgarp Osmanlı Devleti’nin topraklarına hangi tarihte katılmıştır?

A. 1551

B. 1651

C. 1908

D. 1911

E. 1912

2. Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki toprakları için aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Cezayir 1830’da Fransız işgaline uğramıştır

B) 1881’de Tunus Fransa işgaline uğramıştır

C) 1878’de Kıbrıs İngiltere işgaline uğramıştır

D) 1882’de Mısır İngiltere işgaline uğramıştır

E) Trablusgarp 1878’de İtalya işgaline uğramıştır

3. Aşağıdaki hangi tarihte İtalya Devleti, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmiştir?

A) 29 Nisan 1911

B) 23 Temmuz 1908

C) 29 Eylül 1911

D) 29 Nisan 1910

E) 29 Eylül 1910

4. Uşi Antlaşması hangi tarihte imzalanmıştır?

A) 18 Ekim 1912

B) 18 Ekim 1911

C) 18 Eylül 1912

D) 18 Eylül 1911

Page 141: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

132

E) 18 Mart 1913

5. Aşağıdaki ifadelerden hangisi İtalya’nın Savaş ilan ettiği esnada Trablusgarp’ta Osmanlı Devleti’nin durumu için söylenemez?

A) Osmanlı Devleti donanmasını ve seçkin askeri birliklerini savaş ilanından önce bölgeye sevk etmişti

B) Yemen isyanı nedeniyle Trablusgarp’tan asker kaydırılmıştı

C) Bir saldırıda zorda kalmamak için Balkanlardaki asker mevcudu attırılmıştı

D) Başarılı bir vali olan İbrahim Paşa yerine atanan yeni vali Trablusgarp’a ulaşamamıştı

E) Osmanlı Devleti askeri açıdan hazır değildi

6. Trablusgarp bölgesinin stratejik özellikleri nelerdir?

7. Trablusgarp’ın kaybedilmesi Osmanlı Devleti için ne anlama gelmekteydi?

8. İtalyan’ın Trablusgarp Savaşı esnasında Oniki Adayı işgal etmesinin amacı ne idi?

9. Fransa, Kuzey Afrika’da nasıl bir strateji izlemiştir?

10. Trablusgarp Savaşı hangi sadrazamlar döneminde başlamış ve bitmiştir?

CEVAPLAR

1. A, 2. E, 3. C, 4.A, 5.A.

Page 142: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

133

9. GAZİ AHMET MUHTAR PAŞA HÜKÜMETİ VE

HALASKAR ZABİTAN GRUBU

Page 143: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

134

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümetinin Kurulması

2. Gazi Ahmet Muhtar Paşa ve Muhalefet ilişkisi

3. Halaskar Zabitan Grubu ve Faaliyetleri

4. Meclis-i Mebusan’ın Feshi

Page 144: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

135

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın sadrazamlığa seçilmesinin nedeni nedir? İnceleyiniz.

2. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın hükümet programı neleri içermiştir? Araştırınız.

3. Halaskar Zabitan ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında ilişkisi nasıl izah edilebilir? İnceleyiniz.

Page 145: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

136

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti

Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümetinin programını gerekçelerini açıklayabilmek.

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti

Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın sadarete gelmesini anlayabilmek.

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Halaskar Zabitan Halaskar Zabitan kuruluş nedenlerini açıklayabilmek.

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Halaskar Zabitan Halaskar Zabitan askeri ihtila grubu

olup-olmadığını ortaya koyabilmek.

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 146: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

137

Anahtar Kavramlar

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Kamil Paşa

Halit Ziya Bey

Lütfi Bey

Halaskar Zabitan

Nazım Paşa

1912 Meclis-i Mebusan’ı

Page 147: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

138

Giriş

İttihatçılarla askerin siyasete karışmasına dair yaşadığı tartışmanın ve gerilimin ardından Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın istifa etmesi, İttihat ve Terakki Fırkası destekli Sait Paşa hükümetinin sarsılmasına ve iktidardan düşmesine neden olmuştur. Bu hükümetin düşmesinde bir askeri ihtilal hareketi olarak ortaya çıkan ve İttihatçı destekli iktidarın el değiştirmesi için çabalayan Halaskar Zabitan grubunun etkisi çok daha fazla ve

önemlidir. Üstelik bu grup, Sait Paşa’nın iktidardan düşmesinden sonra kurulan Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın Meclis-i Mebusan’ı kapatmasını sağlayarak Balkan Savaşlarına meclis olmadan girilmesine neden olacaktır.

9.1. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümetinin Kurulması

Sait Paşa’nın istifasından sonra, Sadarete kimin getirileceği bir süre tartışma konusu olmuş, Osmanlı Devleti beş gün hükümetsiz kalmıştı. İttihatçıların önde gelenlerinden Talat Bey ve Halil Bey, Kamil Paşa’nın Sadarete gelmesinden çekinmişlerdi. Bu yüzden Padişah Mehmet Reşat’ın Başkâtibi Halit Ziya Bey ve Başmabeyncisi Lütfi Bey üzerinden etkin olmaya çalışmışlardır. Bu iki kişi İttihatçılara yakınlığı ile bilinmekteydi. Sadrazamın kim olacağına dair tartışmalar esnasında bir ara Londra sefiri Tevfik Paşa ismi düşünülmüş ve kendisine sadaret teklif edilmiştir. Ancak bazı şartlar öne sürmesi üzerine Tevfik Paşa’nın sadareti gerçekleşmemiştir. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın sadarete getirilmesine dair Lüfti Bey’in teklifi Padişah Mehmet Reşat tarafından olumlu karşılanmış ve hükümeti kurması için görevlendirilmiştir. Ancak o günlerde de bu hükümetin geçici olduğu ve asıl kabinenin İttihatçı karşıtlığının lideri olarak görülen Kamil Paşa’nın sadrazamlığı altında kurulacağı dillendirilmiştir.

Böylece Halaskar Zabitan rüzgârının ve İttihatçı muhalefetin etkisiyle iktidara gelen Gazi Ahmet Muhtar Paşa, kabinesini bu siyasal ortamda oluşturabilmişti. Oluşan kabine kendisini tarafsız olarak tanımlamaktaydı. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın bir dönem İttihatçılar tarafından sadarete getirilen Hüseyin Hilmi Paşa’yı Adliye Nezaretine ve eski sadrazam Ferit Paşa’yı Dahiliye Nezaretine getirmesi bu iddiayı kuvvetlendirecek türdendi. Ancak bu kabinede İttihatçılara karşı sert düşmanlık besleyen Kamil Paşa Şura-yı Devlet Reisi, Cemaleddin Efendi Şeyhülislam ve Halaskar Zabitan olayında İttihatçılara destek çıkmayan Nazım Paşa Harbiye Nazırı olarak görev almışlardır. Bu durum her ne kadar hükümetin tam anlamıyla bir Hürriyet ve İtilaf Fırkası kabinesi şeklinde anlaşılmasını engellese de, kabinenin

tarafsızlığına gölge düşürdüğü gibi, İttihatçı düşmanlarının veya sevmeyenlerinin bir araya geldiğini de göstermiştir. Dolayısıyla bu hükümet, Hürriyet ve İtilaf Fırkası kabinesi şeklinde tanımlanamasa da, kesinlikle İttihat ve Terakki Cemiyeti karşıtı idi. Bu haliyle kamuoyunda tepkilere neden olmayacak, muhtemel daha homojen bir Hürriyet ve İtilaf Fırkası kabinesine geçiş hükümeti olarak değerlendirilmiştir.

9.2. Halaskar Zabitan Grubu ve Faaliyetleri

Page 148: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

139

Mayıs-Haziran 1912’de İstanbul’da kurulmuş, Temmuz’dan itibaren siyasi sahnede kendilerini hissettirmişlerdir. Grubun başkanı Kurmay Binbaşı Gelibolulu Kemal idi. Üyeleri arasında Kolağası Kastamonulu Hilmi, Süvari Kaymakamı Manastırlı Recep, Bahriye Binbaşısı İbrahim Aşkî, Yüzbaşı Kudret, Teğmen Hasan Ali Beyler vardı. Ayrıca Mirliva Ferit Paşa, Kurmay Mirliva Nazif Paşa, Zeki Paşa, Yaver Paşa ve Ahmet Abuk Paşa’nın gruba dahil idi. Bu gruba İttihatçı muhalifi, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Prens Sabahattin, Satvet

Bey, Rıza Nur, Mahir Sait, Kemal Mithat Beyler de destek vermişlerdir. Ayrıca Sait Paşa kabinesinde bulunmasına rağmen Harbiye Nazırı Nazım Paşa da desteklemiştir. 25 Temmuz 1912’de bir beyanname yayınlayarak var olma sebeplerini ve taleplerini iletmişlerdir.

Bu grubun ortaya çıkmasında en etkili sebepler şu şekilde sıralanabilir:

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin dışarıdan siyasete müdahil olması,

İttihatçı subaylar vasıtasıyla ordunun politikaya bulaşması,

Hükümetlerin liyakate önem vermeden memuriyetlere atamalarda bulunması,

İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne yakın subayların orduda daha imtiyazlı bir hale gelmesi, orduda liyakatin kaybolması

Arnavut ayaklanmacılarla, ayaklanmanın bastırılma yönteminden rahatsız olan bu grup arasında bağlantıların bulunması.

Halaskar Zabitan Grubu aşağıdaki gibi siyasi hedefleri ve aşamaları uygulamaya çalışmışlardır:

İttihatçı Sait Paşa Hükümetini iktidardan uzaklaştırmak,

Saray içindeki İttihatçı etkisi ortadan kaldırmak,

İttihatçı olmayan bir hükümet kurmak,

İttihatçı çoğunluğun bulunduğu Meclis-i Mebusan’ın feshedilmesini sağlamak,

İttihatçı kadroları devlet yönetiminden uzaklaştırmak,

İttihat ve Terakki Cemiyeti ve liderlerini siyasi sahneden silmek.

Halaskar Zabitan grubu Sait Paşa hükümetini iktidardan düşürmüştü. İlk önemli başarısını gerçekleştiren Halaskar Zabitan grubu, daha sonra İttihatçıları tehditle ve korkutarak, 1912 seçimleriyle oluşan ve çoğunluğu İttihat ve Terakki Fırkası milletvekillerinin bulunduğu meclisi dağıtma yolunu takip etmiştir. Nitekim Meclis-i

Mebusan’ın dağıtılması talebiyle 24 Temmuz 1912’de meclisi Fındıklı Tiyatrosuna benzeten

mektup, Meclis-i Mebusan Başkanı ve İttihat ve Terakki Fırkası’nın liderlerinden Halil Bey’e gönderilerek, tehdit edilmiştir. Benzer mektup aynı gün Padişah’ın Başkâtibi Halit Ziya Bey’e

gönderilmiş ve Osmanlı Sarayı üzerindeki İttihatçıların etkisi de kırılmak istenmiştir. Bu

Page 149: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

140

fırtınalı günlerde Sadrazam Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Halaskar Zabitan grubunun politikalarıyla paralel bir şekilde yazılan kendi hükümetinin programını meclise getirmiş ve Meclis-i Mebusan’ı kapatma çaresi aramıştır. Gazi Ahmet Muhtar Paşa, 30 Temmuz 1912’de meclise sunduğu hükümet programıyla aslında İttihatçıları hedef almıştı. Adeta program üzerinden kendi hükümeti ile İttihatçılar ve meclis arasında bir kavga oluşturmak istenmiştir. Sadrazamın amacı daha önce İttihatçıların yaptığı şekilde meclisin kapatılmasına neden olacak yolu açmak, yani meclis-hükümet anlaşmazlığı üzerinden Meclis-i Mebusan’ın feshini, dağıtılmasını gerçekleştirmekti. Ancak meclisteki İttihatçılar, Saray ve hükümet cenahını kaybettikten sonra son mücadele alanı meclisi ellerinde tutmak istemişler, hükümetin programıyla ilgili sorun çıkarmayarak, adeta alttan alarak meclisteki varlıklarını korumaya çalışmışlardır. Meclisteki İttihatçılar, Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümetinin programına güvenoyu vermişlerdir. Fakat Gazi Ahmet Muhtar Paşa bir adım daha atarak Meclis-i Ayan

üzerinden Meclis-i Mebusan’ı feshetmeyi başarmıştır. Meclis-i Ayan, Sait Paşa ile bir önceki meclis arasında yaşanan problemin yeni anayasa değişikliği ile çözümlendiği ve yine bir önceki meclisin süresi yeni meclis tarafından tamamlandığı yönünde yaptığı anayasa tefsiriyle meclisin kapatılmasının yolunu açmıştır. 6 Ağustos 1912 tarihli Padişah’ın fesih iradesiyle de meclis kapatılıştır.

Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümeti, programında Halaskar Zabitan ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası/muhalefetin görüşlerini benimsemişti. Nitekim Trablusgarp Savaşı’nın devam ettiği bir esnada hükümetin programı dış politikadan daha çok iç politika ile ilgiliydi. Aşağıda değinileceği üzere program İttihatçı kadrolarının, memur ve askerlerinin devlet kademelerinde uzaklaştırılması, el çektirilmesiyle yani tensikatla ilişkili idi ve İttihatçı çoğunluğun oluşturduğu Meclisi kapatmayı hedeflemişti. Öncelikle programda halkta ve idarede

memnuniyetsizliklerin olması nedeniyle sükûnun sağlanması için askeri ve idari tedbirlere girişileceği ifade edilmişti. Zira hoşnutsuz havanın nedeni olarak, genel seçimlerde devlet görevlilerinin kanuna aykırı müdahaleler yapmaları ve subayların, memurların farklı siyasi fırkalara üye olmaları gösterilmiştir. Oluşan hoşnutsuz hava ve şikâyetler, kanun dairesinde bir inceleme ve araştırmalardan elde edilen sonuca göre düzeltilecekti. Siyasetle uğraşan subay ve memurların politika ile ilgilerini kesmeleri için çaba sarf edilecekti. Ayrıca idari görev ve askeri rütbelerde oluşan kanun ve yönetmelik dışı uygulamalar düzeltilecek ve memuriyet Cemiyete bağlı olmakla ilişkilendirilmeyecek, yönetmeliklere ve ehliyete dayandırılacaktı.

Diğer taraftan programa göre önceki hükümetler döneminde Kanun-ı Esasi hükümleri ve meşrutiyetle ilgisi olmayan yollara girişilmişti. Sait Paşa hükümeti döneminde Kanun-ı Esasi’nin 7. ve 35. maddelerinde yapılan değişiklikler ima edilerek, meşruiyet ve meşrutiyetten zerre kadar sapılmayacağı vurgulanmıştır. Bu vurgu bu maddelerde yeni düzenlemeler yapılmak istendiğinin bir işaretiydi. Dış politikada 10 aydır devam eden Osmanlı-İtalyan savaşında asker ve bölge halkından oluşan mücahitlerin vatanı kurtarmak için yaptıkları fedakârlıklar övülmüş ve Osmanlı Devleti’nin hukuk, şeref ve haysiyetine uygun barış esasları bulununcaya kadar mücadele edileceği, karşı konulacağı ifade edilmiştir.

Page 150: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

141

Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın bu programı bir devr-i sabık oluşturmayı ve İttihat ve

Terakki Cemiyeti’ni iktidardan ve daha sonra siyasi sahneden silmek isteyen bir süreci hedeflemişti. Nitekim bu hükümet döneminde İttihatçılar baskı ve şiddete maruz kalacaklardır. İttihat ve Terakki Fırkası’nın atadığı vali, mutasarrıf ve memurlar azledilecektir. Özellikle kabinede Şura-yı Devlet Reisi olarak bulunan Kamil Paşa atama ve azilde en etkili kişi haline gelmiş ve Halaskar Zabitan grubundan bazı subayları önemli Polis Müdürlüklerine atanmıştır. Ancak bu durum hükümet içinde hoşnutsuzluk da oluşturmuştur. Öyle ki bu kabinenin bir başka üyesi olan Hüseyin Hilmi Paşa bu tür uygulamalara itiraz etmiş ve hatta bir ay sonra kabineden ayrılmak zorunda kalmıştır. Böylece tarafsızlık için örnek gösterilen bir nazırın hükümetten ayrılması, kabinenin İttihatçı muhaliflerin etkisi altında olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu hükümet döneminde İttihatçılara karşı baskı sadece memur azilleri üzerinden gerçekleşmemiştir. Ayrıca Tanin gazetesi başta olmak üzere İttihatçı basın susturulmuş, hatta İttihat ve Terakki Kız Sanayi Mektebi dahi kapatılmaya çalışılmıştır. Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasından ve gelinen siyasi ortamdan sonra kendisini güvenli hissetmeyen İttihat ve Terakki Cemiyeti, genel merkezini tekrar Selanik’e taşımak zorunda kalmıştır. İttihatçılara karşı sürdürülen bu politika Birinci Balkan Savaşı başladığında daha da artmış, kabinenin en önemli İttihatçı muhalifleri Kamil Paşa ve Cemaleddin Efendi, İttihatçı liderlerin İstanbul’dan sürülmesini dahi teklif etmişlerdir. Ancak Sadrazam Gazi Ahmet

Muhtar Paşa bu isteğe karşı gelmiştir.

Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümeti İttihatçılara karşı böyle bir tavır belirlerken, Balkan Savaşı’nın başlamasıyla birlikte bir telaş içine düşmüşlerdir. Hâlbuki savaş öncesinde Hariciye Nazırı Gabriel Noradunkiyan Efendi, Rus meslektaşının güvencesine dayanarak bir savaşa ihtimal vermezken, Harbiye Nazırı Nazım Paşa bir savaş halinde Osmanlıların 1-2 gün içinde zafere varacağı düşüncesindeydi. Harbin başlamasıyla endişeye düşen kabine üyeleri, savaşın sorumluluğunu İttihatçılara yüklemişlerdir. Sebep olarak askerin siyasete bulaştırılmasını, meşrutiyet ihtilali ile devletin zaafa uğratılarak Balkan devletlerinin iştahının kabartılmasını, İttihatçıların önceden Sırp-Bulgar ittifakını önleyememesini, farkına varamamasını, Kiliseler Kanunu ve Girit sorunu hal yoluna sokulmayarak bir Osmanlı-Yunan

ittifakına engel olunamamasını göstermişlerdir.

Savaşın başlaması ile birlikte İttihatçılar ise adeta savaş çığırtkanlığı yapmışlar, Osmanlı Devleti ve hükümetinin savaşa girmesi için çabalamışlardır. Balkan devletlerinin taleplerinin kabul edilmemesi ve savaşa girilmesi için Darülfünun öğrencileri, İttihat ve

Terakki Cemiyeti/Fırkası’na mensup eski mebuslar, yöneticiler ve gazeteciler miting yapmışlar ve arkasından Bab-ı Ali’ye yürümüşlerdir. Talat Bey ve diğer bazı İttihatçılar, Osmanlı Ordusundaki kumandanları İttihat ve Terakki Cemiyeti etrafında toplamamak ve cemiyete mensup olmaları için tehdit etmemek şartıyla orduya dahil olmuşlardır.

Page 151: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

142

Uygulamalar

Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümetinin programını öğrenme

Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı tavrını anlama

Halaskar Zabitan’ın Türk demokrasi tarihindeki yeri kavrama

Halaskar Zabitan ile İttihatçı muhalefet arasındaki bağı kurabilme

Page 152: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

143

Uygulama Soruları

1. Gazi Ahmet Muhtar Paşa İttihatçılara karşı tavrı nasıl izah edilebilir?

2. Gazi Ahmet Muhtar Paşa programında dış politika ne kadar yer bulmuştur?

3. Halaskar Zabitan neden İttihatçılara karşı tavır almıştır?

4. Halaskar Zabitan’ın siyasi hedefleri ne idi?

Page 153: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

144

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ittihat ve Terakki Cemiyeti aleyhtarı muhalefet tarafından iktidara, sadarete taşınmıştır. Adeta sadrazam iktidara gelmesinin diyetini ödemiştir. Artık İttihatçıları siyasi arenedan silinmek için harekete geçilmiştir. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın hükümet programı da bu politikanın bir yansımasıdır. Bu politikanın uygulanmasında en büyük desteçi ise Halaskar Zabitan grubu olmuştur. Halaskar Zabitantehdit yoluyla İttihatçıları sindirmiş ve İttihat ve Terakki Cemiyeti önemli kazınımarını kaybetmiştir. Halaskar Zabitan karşısında duramayan İttihatçılar Sait paşa hükümetinin istifasını, Meclis-i Mebusan’ın feshini seyretmişler, direnememişlerdir.

Page 154: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

145

Bölüm Soruları

1. İttihat ve Terakki Cemiyeti, Sait Paşa’nın ikinci sadrazamlığından çekilmesinden sonra kimin sadrazamlığa atanmasından çekinmiştir?

A) Tevfik Paşa

B) Kamil Paşa

C) Hüseyin Hilmi Paşa

D) İbrahim Hakkı Paşa

E) Sait Paşa

2. Aşağıdaki isimlerden hangisi Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümeti içinde bulunmamaktadır?

A) Hüseyin Hilmi Paşa

B) Ferit Paşa

C) Kamil Paşa

D) Cemaleddin Efendi

E) Talat Paşa

3. Halaskar Zabitan Grubu hangi tarihte kurulmuştur?

A) Mayıs-Haziran 1912

B) Temmuz-Ağustos 1912

C) Mayıs-Haziran 1913

D) Temmuz-Ağustos 1911

E) Mayıs Haziran 1911

4. Aşağıdaki isimlerden hangisi ilk anda Sait Paşa’nın yerine sadrazamlık için düşünülmüştür?

A) Halit Ziya Bey

B) Lüfi Bey

C) Tevfik Paşa

Page 155: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

146

D) Hüseyin Hilmi Paşa

E) İbrahim Hakkı Paşa

5. Halaskar Zabitan grubunun ortaya çıkmasından sonra yaşanan gelişmelere/olaylara dair sıralama doğrudur?

A)

1. İttihatçı Sait Paşa Hükümetini iktidardan uzaklaştırmak,

2. İTC’ye bağlı olmayan bir hükümet kurmak,

3. MM’nin feshedilmesini sağlamak,

B)

1. MM’nin feshedilmesini sağlamak

2. İttihatçı Sait Paşa Hükümetini iktidardan uzaklaştırmak,

3. İTC’ye bağlı olmayan bir hükümet kurmak,

C)

1. İTC’ye bağlı olmayan bir hükümet kurmak,

2. İttihatçı Sait Paşa Hükümetini iktidardan uzaklaştırmak

3. MM’nin feshedilmesini sağlamak,

D)

1. İTC’ye bağlı olmayan bir hükümet kurmak,

2. MM’nin feshedilmesini sağlamak,

3. İttihatçı Sait Paşa Hükümetini iktidardan uzaklaştırmak,

E)

1. MM’nin feshedilmesini sağlamak,

2. İTC’ye bağlı olmayan bir hükümet kurmak,

3. İttihatçı Sait Paşa Hükümetini iktidardan uzaklaştırmak,

6. Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Halaskar Zabitan Grubunun faaliyetlerine ne

tepki vermiştir?

Page 156: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

147

7. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Meclis-i Mebusan’ı feshetmek için nasıl bir yol takip etmiştir?

8. Balkan Savaşı, Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümetinde nasıl bir etki oluşturmuştur?

9. Halaskar Zabitan ile İttihatçı aleyhtarı muhalefet arasında bir diyalog var mı idi? Nasıl?

10. Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümetinde Şura-yı Devlet Reisi………….. idi.

CEVAPLAR

1. B, 2. E, 3. A, 4.C, 5.A

Page 157: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

148

10. BALKAN ŞAVAŞLARI

Page 158: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

149

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Balkanlarda ittifak arayışları

2. Balkanlarda Rusya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun politikaları

3. Balkan Savaşının başlaması

4. Balkan Savaşı’nın safhaları ve cepheler

Page 159: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

150

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Balkanlara Avrupa’nın büyük devletleri neden ilgilenmişlerdir? Araştırınız.

2. Osmanlı Devleti’ne karşı Balkan devletleri çıkar çatışmalarına rağmen bir ittifak kurmaları mümkün mü idi?

3. Osmanlı Ordusu bir Balkan Savaşına hazır mı idi?

4. Balkan Savaşları sırasında Osmanlı iç politikasında neler yaşanmaktaydı?

Page 160: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

151

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Balkanların Önemi Balkanlar Osmanlılar için ne anlama geldiğini kavrayabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Balkan Savaşına Doğru Balkan devletlerinin

amaçlarının anlaşılması Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Balkan Savaşına Doğru Balkan Savaşının çıkmasına neden olan etkilerin

anlaşılması

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Balkan Savaşı Balkan Savaşında Osmanlı Devletinin Hazırlıklarını öğrenme

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 161: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

152

Anahtar Kavramlar

Balkanlar

Balkan Savaşları

Yunanistan

Karadağ

Bulgaristan

Sırbistan

Romanya

Balkan Göçleri

Edirne

Makedonya

Page 162: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

153

Giriş

Balkan Savaşları son dönem Türk tarihinin en önemli evresini oluşturur. Bir kırılma evresi olarak görülen Balkan Savaşlarında Osmanlı Devleti sadece adeta tırnakları ile kazandığı ve uzun yıllar boyunca her tarafını kendi kültürünün eserleriyle donattığı topraklarını kaybetmiştir. Balkan Savaşları aynı zamanda Türklerin kendi vatanları olarak gördükleri Balkan topraklarının çok büyük bir kısmından sürülmesine, göç etmesine/ettirilmesine neden olmuştur. Bu sürülme veya geri dönüş zulüm, baskı, hüzün ve ölümü beraberinde getirmiştir. Öte taraftan bu savaşlar uzun bir dönemden beri elinde bulundurduğu Balkanların ve yönettiği milletlerin Osmanlı Devleti’nden kopuşunu da ifade eder. Bu açılardan bakıldığında Balkan Savaşları gerçekten büyük bir kırılma evresidir. Nitekim Yeni Osmanlılardan Jön-Türk/İttihat ve Terakki Hareketine kadar başat düşüncelerden olan ve Osmanlı aydınlarının, siyasetçilerinin birlikte yaşama ve Osmanlı Devleti’ni kurtarma projesi olarak gördükleri Osmanlılık idealinin Balkan Savaşları sonucu zayıflaması, hatta çökmesi bu kırılma ifadesini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu yüzden sadece Türklük ve Müslümanlık vurgusuna atıf yaparak kurulan siyasi düşünceler/kurumlar II. Meşrutiyet’in bu evresinde kendini daha net bir şekilde göstermiştir. Örneğin ‘Osmanlılık’, ‘Osmanlılar’ kavramının Türklük ve Müslümanlık üzerinden kurulmaya çalışılması ve İttihat ve Terakki Fırkasının dahi rahatsız olduğu Osmanlı Meşrutiyet Fırkası gibi yine Türk ve Müslümanlığı öne çıkaran siyasi bir oluşum bunlar arasında sayılabilir. Adeta Balkan

Savaşları, II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte ortaya çıkan olumlu havayı yerle bir etmiş ve Osmanlı Devleti’nin çok milletli ve dinli sosyal yapısında geri dönülmez bir güven bunalımı oluşturmuş veya bu güven bunalımının gün yüzüne çıkmasının sebebi olmuştur.

Son dönem Osmanlı Devleti’nin ve toplumunun tarihinde bu türden bir sonuç doğuran Balkan Savaşlarının ve Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetinin, II. Meşrutiyet döneminde olduğu gibi günümüze kadar da nedenleri ve sorumluları aranmıştır. Hatta mağlubiyetin sorumlusu olarak görülenler üzerinden, siyasi tartışmalarda savaşın hâlâ devam ettiği dahi söylenebilir. Bu yüzden mağlubiyetin sorumlu olarak görülenler, içerideki siyasi tartışmaların ve politik retoriğin vazgeçilmez nesneleri olmuştur.

Page 163: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

154

10.1. Balkan Savaşına Doğru

13 Mart 1912 Bulgar-Sırp ve 29 Mayıs 1912 Bulgar-Yunan ittifak anlaşmaları Balkan Savaşları evresine dâhil edilmelidir. Zira Balkanlarda Osmanlı aleyhine oluşan zemin bu anlaşmalarla gerçekleşmiştir. Bu ittifak anlaşmaları ve savaş dönemi dikkate alındığında beş Osmanlı hükümetinin iktidarda olduğu görülecektir. Bu kabineler içinde Birinci Balkan Savaşı esnasında var olanları; Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti 22 gün, Kamil Paşa Hükümeti 87, Mahmut Şevket Paşa Hükümeti 127 gün iktidarda kalmıştır. İkinci Balkan

Savaşına Osmanlı Devleti’nin dâhil olduğu 19 Temmuz 1913 tarihi ve 29 Eylül 1913’de imzalanan Osmanlı-Bulgar Anlaşması dikkate alındığında iktidarda olan Sait Halim Paşa Hükümeti’nin 73 günlük dönemine denk gelmiştir.

Bu hükümetler dış düşmanla mücadele ederken, ayrıca iç politikanın da öznesi, yönlendiricisi olmuşlardır. Hatta savaşın nedeni ve kötü gidişatının sorumlusu arandığında hükümet konusu daha da ilginç bir hal almaktadır. Zira tartışmalar II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti/Fırkası ve taraftarları ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın ve muhalefetin Balkan Savaşlarından ne kadar sorumlu olduğu hususuna yönelmektedir. Ayrıca bugün Balkan Savaşları üzerindeki değerlendirmeler İttihat ve Terakki Cemiyeti politikalarının öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrıştırmayı ve Rum, Ermeni tehcirinin miladına dair tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Öyle ki bu tartışmalar günümüzde bu iki karşıt okuma veya hata-doğru değerlendirmesinin üzerinden yeni siyasi kimliklerin inşası için de kullanılmaktadır.

Savaşın safhalarına girmeden önce Balkan Savaşları esnasındaki hükümetlerle ilgili söylenecek önemli bir husus, iç politikada yaşananlar, bir turnusol kâğıdı gibi niyetleri ortaya çıkarmış ve bir birini takip eden benzerlikler şeklinde gelişmiştir. Yaşananlar takip edildiğinde adeta tekrarlanan iç siyasi tavırlarla, gelişmelerle karşılaşılır. Örneğin homojen olmayan geçiş kabinelerinde ılımlı ve sert nazırlar bir arada bulunmuştur. Yine savaşın getirdiği olumsuz şartlardan yararlanarak hükümeti silahla, bir ihtilal hareketi ile devirme ve

arkasından kendi taraftarlarını iktidara taşıyıp muhalifleri cezalandırarak bir devr-i sabık

oluşturma çabaları dönemin önemli rengidir.

Balkanlarda bir savaşın ortaya çıkmasında iki temel etkenin olduğunu söylemek

mümkündür. Birincisi 1878 Berlin Antlaşmasının oluşturduğu yeni statüdür. Zira bu antlaşmayla Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna-Hersek üzerinden Balkanlardaki amacına bir adım daha yanaşma imkânı bulmuştur. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu amacı Sırbistan ve Adriyatik bölgesini kontrol altına almaktı. Diğer taraftan Berlin Antlaşması Sırbistan ve özellikle Bulgaristan için istenilen sonucu vermemişti. Bu yüzden Sırplar Makedonya topraklarına doğru genişlemek isterken, Bulgarlar ise Makedonya ve

Trakya bölgesini içeren Büyük Bulgaristan için siyasi şartların oluşmasını beklemiştir.

İkincisi ise Osmanlı Devleti’nde meşruti sistemle rejim değişikliğine gidilmesi Osmanlı topraklarında gözü olan devletlere fırsatlar hazırlamıştır. Nitekim yukarıda izah

edildiği üzere Bosna-Hersek’in ilhakı ve Bulgaristan’ın bağımsızlığı bu fırsatların bir

Page 164: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

155

yansımasıdır. Bundan sonra Osmanlıların Balkanlardaki topraklarının Balkan milletleri tarafından paylaşılması hedefi ve aşaması gelmiştir. Bu politikaların yanına Rusya’nın bir Slav devleti olarak Balkanlardaki politikalarını da eklemek gerekir. Ruslar bir yandan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nu Balkanlardan uzak tutmak isterken diğer taraftan Slav toplulukları içinde bulunan Bulgar, Karadağlı, Sırplar üzerinden bölgede hâkim olmak

istemiştir.

Bu politikaların dışında Boğazlar ve Osmanlı coğrafyasında özellikle Rusların etkinliğine engel olmak isteyen İngilizlerin siyaseti eklenmelidir. Zira İngiltere, Balkanlarda oluşacak küçük devletler sayesinde hem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hem de Rusya’nın Osmanlı ile sınırdaş olmasını engellemiş olacaktı.

10.2. Birinci Balkan Savaşı (8 Ekim 1912- 30 Mayıs 1913)

10.2.1. İttifaklar ve Balkan Ordularının Durumu

Balkanlarda Osmanlı aleyhine bir hareketlilik, ittifak olabilmesi için özellikle çıkar çatışması yaşayan Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan arasındaki işbirliğine ihtiyaç vardı. Bu yüzden Rusya özellikle Sırbistan ve Bulgaristan arasında sorunların halledilmesi ve ittifaka doğru adım atılması yönünde arabuluculuk yapmıştır. 13 Mart 1912 Bulgar-Sırp Antlaşmasının imzalanmasıyla başarıya ulaşmıştır. Ardından 1911’den itibaren aralarında görüşmeler bulunan Bulgarlar Yunanlılar, 29 Mayıs 1912’de anlaşarak Osmanlı aleyhindeki büyük ittifakı oluşturmuşlardır. Bu iki ülke 5 Ekim 1912’de ise askeri işbirliği antlaşması yaparlar. Bu üç ülkenin yanına İşkodra bölgesinde gözü bulunan Karadağ’ın Bulgaristan ile Ağustos 1912’de anlaşmasıyla 4’lü Balkan İttifak’ı meydana gelmiştir. Karadağ komşusu Sırbistan ile 27 Eylül 1912’de Osmanlı Devleti’ne karşı anlaşmıştır. Bundan sonraki süreç uluslararası kamuoyunun ve konjonktürün hazır olmasıydı. Bir de Osmanlı iç politikasının böyle bir ittifaka uygun bir zemin oluşturmuştur. Çünkü Osmanlı hükümetleri bunalımlar yaşamaktaydı ve iç isyanlarla uğraşmaktaydı. Adeta Osmanlı Devleti’ne savaş ilan edilecek bahane için beklenmekteydi.

Bu dörtlü ittifaka üye olan devletler sadece siyasi olarak değil silah ve askeri kuvvet açısından da Osmanlı Devleti ile savaşa hazırlanmışlardır. Ordularını Osmanlı Devleti ile savaşacak güce erişmesi için yoğun bir şekilde silahlanmışlardır. Ayrıca Osmanlı ordusuyla girecekleri savaşın stratejik ve taktiksel planlarını yapmışlardır. Özellikle Osmanlı ordusunun bu dört devlet ile birden savaşa girişmesinden istifade etmek istemişlerdir. Bu meyanda,

Bulgar ordularından bir kısmı Edirne, diğer bir bölümü Kırklareli üzerinden İstanbul’a,

Sırp ve Bulgar ortak orduları Vardar Nehri’nin doğu kısmına, Şar Dağlarına ve Üsküp’e

Sırp ordularından bir kısmı Karadağ ordusu desteğiyle Vardar nehrinin batı kısmına

Page 165: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

156

Yunan orduları bir yandan Teselya üzerinden Selanik'e diğer taraftan Manastır'a

Karadağ ordusu ise İşkodra üzerine hücum edeceklerdi.

Balkanlardaki Osmanlı Ordusu ise iki ordu şeklinde örgütlenmişti:

Trakya Bölgesi’nde Edirne merkezli Doğu Ordusu (1. Ordu): Edirne-Kırklareli hattı boyunca yer alan bu ordunun komutanı Abdullah Paşa’dır. 4 Kolordusu bulunmaktadır ve kolorduların komutasını Ömer Yaver, Şevket Turgut, Mahmut Muhtar ve Abuk Ahmet Paşalar yapmıştır. Edirne merkezinde Mehmet Şükrü Paşa vardır.

Makedonya Bölgesi’nde Üsküp merkezli Batı Ordusu (2. Ordu): Bu ordunun Komutanlığını Ali Rıza Paşa yapmıştır. Tahsin Paşa, Esat Paşa, Hasan Rıza Paşa İştip-Üsküp, Alasonya, Yanya ve İşkodra bölgelerinin komutanlarıdır.

Ancak Osmanlı Devleti hem maddi imkânlar hem de ordusunun seferberliği açılarından hazır değildi.

II. Meşrutiyet’in başından itibaren yaşanan Arnavutluk, Havran, Yemen gibi iç isyanlar ve reformlar yüzünden Osmanlı maliyesi ve askeriyesi yıpranmış, borç ihtiyacı içinde kalmıştı.

Osmanlı Ordusu silah, askeri araç gereç açısından eksikti. Mevcut askerlerin önemli bir kısmının eğitimleri yetersizdi.

Osmanlı Ordusunun ikmal ve ulaştırma teşkilatları bozuktu.

II. Meşrutiyet döneminin siyasi kavgaları Osmanlı Ordusuna da sirayet etmişti. İttihatçı ve İtilafçı kavgası, alaylı ve mektepli mücadelesi orduda kendisini yoğun bir şekilde hissettirmişti. Bu durum orduda birliği ve askeri disiplini bozmuştu.

Ayrıca savaştan hemen önce Osmanlı Ordusu’nda önemli sayıda ihtiyat kuvvetlerinde terhisler yapılmıştı.

10.2.2. Savaşın Başlaması ve Osmanlı Kamuoyu

Önce Balkan devletleri 30 Eylül 1912’de seferberlik ilan ederek, Osmanlı sınırlarında askeri hareketliliğe girişmiştir. Bu hareketlilik üzerine Osmanlı Devleti 1 Ekim 1912'de

seferberlik ilan etmek zorunda kalmıştır. Dörtlü İttifak içinden Karadağ, Osmanlı Devleti’ne ilk savaş ilan eden devlet olmuştur. 8 Ekim 1912'de Karadağ, Osmanlı Devleti’ne nota vererek savaş ilan etmiş, ordusunu İşkodra istikametinde hareket ettirmiştir. 17 Ekim’de Bulgaristan ve Sırbistan, 19 Ekim 1912’de Yunanistan savaş ilan eder.

Böylece Osmanlı Devleti için büyük açılara ve kayıplara neden olacak Balkan Savaşı başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin seferberlik ilan etmesiyle birlikte Osmanlı kamuoyundan ardı ardına tepkiler gelmiştir. Savaş ile kaçınılmaz bir şekilde karşı karşıya gelen Osmanlı

Page 166: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

157

idarecilerinin dışında Osmanlı toplumunda savaş sesleri yükselmiştir. Gösteriler, yürüyüşler ve mitingler düzenlenmiş ve Balkan devletlerine, Avrupa’ya siyasi partiler ve öğrenciler dahil toplumun çeşitli kesimlerden tepki gösterilmiştir. Bu tepkilere dikkate alındığında Osmanlı toplumunun adeta savaş taraftarı olduğu görülür. Bu savaş taraftarlığını Osmanlı basınında da görmek mümkündür.

Page 167: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

158

Uygulamalar

Balkanların Osmanlı Devleti için önemi

Siyaset ile ordu arasında kurulacak ilişkiyi kavrama

Balkanlarda büyük devletlerin politikalarını öğrenme

Balkanlarda oluşan ittifaklar karşısında Osmanlı Devleti’nin ne tür tedbirler aldığını bilme

Page 168: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

159

Uygulama Soruları

1) Balkanlarda ittifakların oluşmasında Rusya faktörü ne derece etkili olmuştur?

2) I. Balkan Savaşı’nda Osmanlı Ordusu nasıl tedbir almıştır?

3) Balkan Savaşları sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti ne yapmıştır?

4) Balkan Savaşını hangi devlet başlatmıştır?

Page 169: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

160

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde Türk tarihini için birçok yönlerden etkileyen Balkan Savaşı ele alınmıştır. Zira bu savaş sırasında ve sonrasında Osmanlı Devleti önemli oranda toprak kaybettiği gibi

insanların ölümüne neden olan gelişmeler yaşanmıştır. Bunların yanı sıra bugün dahi etkileri hissedilen büyük göç dalgası başlamıştır. Bu göç dalgası Osmanlı Devleti’ni birçok yönlerden olumsuz etkilemiştir. Diğer taraftan özellikle Rusya’nın girişimleriyle Balkan devletlerinden

Karadağ, Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan bir araya gelmiş, aralarındaki çıkar çatışmalarını hallederek Osmanlı Devleti’ne saldırmışlardır. Bu saldırılar karşısında Osmanlı Orduları mevzilerini kısa sürede kaybetmiş, savunma durumuna geçmişlerdir. Bu süreç bu bölüm sırasında ayrıntılı bir şekilde izah edilmiştir.

Page 170: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

161

Bölüm Soruları

1. Balkan Savaşları öncesinde Bulgar-Sırp antlaşması hangi tarihte olmuştur?

A) 13 Mart 1912

B) 13 Mart 1913

C) 13 Mart 1911

D) 23 Mart 1912

E) 23 Mart 1913

2. I. ve II. Balkan Savaşlarındaki Osmanlı hükümetleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Balkan Savaşlarına Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümetinin 22 günü dahildir.

B) Balkan Savaşlarına Sait Halim Paşa Hükümetinin 73 günü dahildir.

C) Balkan Savaşlarına Kamil Paşa Hükümetinin 87 günü dahildir.

D) Balkan Savaşlarına Mahmut Şevket Paşa Hükümetinin 127 günü dahildir.

E) Balkan Savaşlarına Sait Paşa Hükümetinin 87 günü dahildir.

3. I. Balkan Savaşı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) 1 Ekim 1912 Osmanlı Ordusu Seferberlik ilan etti

B) 8 Ekim 1912 Karadağ Osmanlı Devletine savaş ilan etti

C) 17 Ekim 1912 Bulgaristan ve Sırbistan Osmanlı Devletine savaş ilan etti

D) 19 Ekim 1912 Yunanistan Osmanlı Devletine savaş ilan etti

E) 21 Ekim 1912 Romanya Osmanlı Devletine savaş ilan etti

4. I. Balkan Savaşı’nda aşağıdaki ülkelerden hangisi Osmanlı Devleti’ne savaş açmamıştır?

A) Bulgaristan

B) Arnavutluk

C) Karadağ

D) Sırbistan

Page 171: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

162

E) Yunanistan

5. Balkan Savaşları öncesinde Bulgar-Yunan antlaşması hangi tarihte olmuştur?

A) 29 Mart 1913

B) 29 Mayıs 1913

C) 19 Mayıs 1912

D) 29 Mayıs 1912

E) 19 Mayıs 1913

6. Balkan Savaşlarının sonuçları Türk tarihi açısından ne ifade etmektedir?

7. Balkan Savaşı’nda Osmanlı Ordu komutanlarının stratejileri ne idi?

8. Osmanlı Ordusu ve hükümeti bir Balkan Savaşı’na ekonomik açıdan hazır mıydı?

9. Osmanlı Devleti Balkan devletlerinin saldırısına askeri açıdan hazır mıydı?

10. Balkan Savaşlarında Avrupa’nın büyük devletleri savaşın başlangıcında nasıl bir politika takip etmişlerdir?

CEVAPLAR

1. A, 2. E, 3. E, 4.B, 5.D.

Page 172: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

163

11. II. KAMİL PAŞA HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE BALKAN SAVAŞI VE BAB-I ALİ BASKINI

Page 173: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

164

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Osmanlı Ordularının Balkan Savaşı Boyunca Harp Ettiği Cepheler

2. II. Kamil Paşa Hükümetinin Kurulması

3. Balkan Savaşında Barış Arayışları

4. Bab-ı Ali Baskını

Page 174: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

165

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Kamil Paşa’nın II. Meşrutiyet döneminde ikinci kez sadarete gelmesi ne şekilde gelişmiştir?

2. Balkan Savaşı’nda Edirne Osmanlı Devleti için ne anlam taşımaktaydı?

3. Osmanlı Devleti neden barış teklifinde bulunmuştur?

4. Bab-ı Ali Baskını kimler tarafından ve niçin gerçekleştirilmiştir?

Page 175: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

166

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Cephelerde Osmanlı Ordusu

Osmanlı Ordusunu iki ordu şeklinde mücadele etmesinin nedenini kavramak.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Cephelerde Osmanlı Ordusu

Edirne şehrinin nasıl savunulduğunu bilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Kamil Paşa Hükümeti Kamil Paşa’nın İttihatçılara karşı tavrını anlamak.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Bab-ı Ali Baskını Bab-ı Ali Baskınının nasıl gerçekleştiğini öğrenmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 176: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

167

Anahtar Kavramlar

Kamil Paşa

Osmanlı Ordusu

Enver Paşa

Nazım Paşa

Edirne

Adalar Denizi

Londra

Bab-ı Ali Baskını

Mahmut Şevket Paşa

Page 177: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

168

Giriş

Osmanlı Devleti Balkan Savaşlarında ordusunu ikiye ayırarak mücadele etme stratejisini takip etmiştir. Birincisi daha çok Bulgar ordusu müdacedele eden Doğu Ordusu

ikincisi ise Karadağ, Sırp ve Yunan ordularına karşı durmaya çalışan Batı Ordusu idi. Ayrıca Osmanlı donanması Adalar Denizi’nde Yunan donanması ile karşı karşıya gelmiştir.

Page 178: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

169

11.1. Cephelerdeki Osmanlı Ordusu

Doğu Ordusu: Bu cephede Osmanlı Ordusu ağırlıklı olarak Bulgar ordusuyla mücadele etmiştir. Doğu Ordusu savaş ilanının hemen ardından Filibe şehrine hücum ederek, Bulgar ordusunun Edirne-Kırklareli istikametinde ilerlemesini engellemek istemiş ise de bozguna uğramıştır. 18 Ekim 1912’de hücum eden Bulgar ordusu ise sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girerek Edirne ve Kırklareli’ne yaklaşmıştır. Başlangıçta Osmanlı askeri yetkilileri Bulgar ordusunu Edirne ve Kırklareli’nin kuzeyinde savunma hattı kurarak ilerleyişini durdurmak istemiştir. Daha sonra Harbiye Nazırı Nâzım Paşa'nın da arzusu doğrultusunda savunma yerine hücum kararı alınmıştır (22 Ekim 1912). Şiddetli mücadelenin ardından Osmanlı Ordusu savunma hattına geri çekilmeye karar vermiştir. Ancak Osmanlı Ordusu Edirne ve Kırklareli savunma hattında tutunamaması üzerine Kırklareli Bulgarlara teslim ederek Lüleburgaz-Pınarhisar hattına çekilmek zorunda kalmıştır (24 Ekim 1912). Bu

çekilme Osmanlı Ordusu’nda disiplinin kaybolmasına ve morallerin bozulmasına neden olmuştur. 28 Ekim-2 Kasım arasında süren Lüleburgaz-Pınarhisar müdafaası da başarısızlıkla sonuçlanır. Yeni savunma hattını da istediği gibi müdafaa edemeyen Osmanlı Ordusu Çatalca hattına çekilmiştir. Bu geri çekilmeler sonunda Ahmet Muhtar Paşa’nın istifa etmiş yerine Kamil Paşa sadrazamlığa geçmiştir.

https://www.google.com.tr/search?site=balkansavası 07.01.2016

Page 179: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

170

Gelibolu-Bolayır bölgesi Çanakkale komutanlığınca savunulmuştur. 13 Kasım 1912’de Bulgar ordusu Çatalca savunma hattına ulaşmış, taarruz etmelerine rağmen başarı olamamışlardır. Çok kısa bir sürede Çatalca’ya ulaşan Bulgarlar için elde edilen başarı beklenmedik bir durum idi. Zira Bulgarlar, Edirne ve Kırklareli bölgesinde çetin muharebeler yapacaklarını düşünmüşlerdi.

Edirne’de ise mücadele farklı bir şekilde gelişmiştir. Batı cephesinde Osmanlı Ordusu’nun gerilemesi üzerine Sırp ordusunun desteğini alan Bulgar ordusu, Kasım 1912’de Edirne’yi bütün yönlerden kuşatmış ve şehri almak için hücum etmiştir. Edirne’yi koruyacağı düşünülen Batı Trakya’daki Osmanlı birlikleri de başarısız olarak, Gümülcine hattına çekilmiştir. Böylece Bulgarlar Batı Trakya’yı ele geçirdikleri gibi Osmanlı Ordusu’nun Doğu ve Batı ordularının irtibatını kesmiştir. M. Şükrü Paşa, abluka altında kalan ve Bulgar

ordusunun önünden kaçan göçmenlerle kalabalıklaşan Edirne’yi 2 Aralık 1912’deki ateşkese kadar uzun bir süre şehir müdafaası yaparak, savunmak zorunda kalmıştır. M. Şükrü Paşa bir taraftan şehrin iaşesi, iç problemleriyle uğraşırken diğer taraftan Bulgar kuşatmasını kırmak için çaba sarf etmiştir.

Batı Ordusu: Savaş ilan eden ilk devlet Karadağ’ın ordusu, Sırpların da desteğini alarak ciddi bir direnişle karşılaşmadan İşkodra üzerine yürümüş ve kuşatmıştır. Bu kuşatmada başarılı olamayan Karadağlılar, Balkan Savaşı’nın sonuna kadar İşkodra’yı ele geçirememişler, hatta önemli asker kayıpları vermişlerdir. İşkodra’daki halk, uzun süren kuşatma karşısında iaşe ve cephane yoksunluğundan dolayı şehri, ancak 22 Nisan 1913'te Karadağ ordusuna teslim ederek Dıraç bölgesine çekilmiştir.

Bulgar ordusunun desteğini alan Sırp orduları ise 23-24 Ekim 1912’de Kumanova’da Osmanlı Ordusunu yenmişlerdir. Üsküp ve İştip’i kaybeden Osmanlı Ordusu 24 Ekim 1912’de Manastır’a geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kasım ayının ortalarında Vardar Nehri’nin batısındaki savunma hatlarında da tutunamayan Osmanlı Ordusu geri çekilirken Sırp ordusu Manastır şehrine doğru yönelmiştir. Diğer taraftan Makedonya cephesindeki Osmanlı birliklerinin dağılmasının ardından Bulgar ordusu İştip üzerinden Selanik’e yürümüştür.

Tesalya bölgesinden hücuma geçen Yunan Ordusu 2 Kasım 1912'de Yenice savaşını kazanmış ve hızlı bir şekilde Kuzey-Doğu istikametinde Selanik'e yönelmiştir. Bulgarlardan önce 9 Kasım 1912'de Selanik'e girmişlerdir. Daha sonra Kuzeye yönelerek Epir bölgesine girecek olan Yunan kuvvetleri ise Yanya'yı kuşatacak ve kısa sürede şehri ele geçireceklerdir(5 Mart 1913). Diğer taraftan karadaki Yunan ordusuna destek vermek ve

Çanakkale, Trakya ve Batı Anadolu kıyılarını kontrol etmek amacıyla, Yunan donanması ciddi bir direnişle karşılaşmadan sırasıyla Limni, Gökçeada (İmroz), Taşoz, Semadirek, Bozcaada, Sakız gibi adaları Ekim 1912-Ocak 1913 arasında işgal etmiştir. Yunan donanmasının bu işgal girişimlerine karşı Osmanlı donanması başlangıçta topluca mücadele etmek istemiştir. Her iki ülkenin donanmaları Gökçeada (Aralık 1912) ve Limni’de (Ocak 1913) iki kez karşı karşıya gelmişler ve ancak yapılan deniz savaşlarını Osmanlı donanması kaybetmiştir. Osmanlı donanması Çanakkale’ye çekilmiş ve Osmanlı sahilleri Yunan

Page 180: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

171

donanması tarafından ablukaya alınmıştır. Bu ablukayı delerek Adalar Denizine (Ege) açılan sadece Rauf Bey (Orbay) komutasındaki Hamidiye zırhlısı olmuştur. Hamidiye zırhlısı yaklaşık sekiz ay boyunca sadece Yunanistan değil Osmanlı Devleti ile savaşta bulunan diğer Balkan devletlerinin askeri ve ticari noktalarını bombalamış, Osmanlı donanması için bu mücadele moral kaynağı olmuştur. Bu faaliyetlerinden dolayı Hamidiye Kahramanı olarak anılmış ve Osmanlı Devleti tarafından madalya ile ödüllendirilmiştir. Ancak Hamidiye zırhlısının faaliyetleri savaşın genel durumunu etkilememiştir. Yunan donanmasının bu faaliyetleri nedeniyle Trakya ve Makedonya’daki Osmanlı Ordusuna deniz yoluyla destek verme imkânı kalmamıştır.

11.2. II. Kamil Paşa Hükümeti: Balkan Savaşında İlk Ateşkes ve Barış Görüşmeleri

Balkan Savaşları esnasında Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti yaklaşık üç haftalık ömrü olmuştur. G. Ahmet Muhtar Paşa’nın istifanın altında Kamil Paşa ve Cemalettin Efendi’nin sadrazama karşı cephe alması ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne muhalefet eden bazı siyasi çevrelerin Kamil Paşa’yı iktidara getirme çabaları etkin olmuştur. Bu çabalara Balkan Savaşı’nın başlaması fırsat vermiş ve Kamil Paşa 29 Ekim 1912 tarihinde Sadrazamlığa atanmıştır.

İktidara gelen Kamil Paşa Hükümeti, geçiş kabinesi olarak görülen Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümetine göre daha fazla Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na ve muhalefet cephesine yanaşmıştır. Oluşturulan kabinede, İttihatçı muhaliflerin sayısı fazla iken Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı nazırlar daha çok idi. Sadrazam Kamil Paşa, İttihatçılara daha fazla baskı uygulamıştır. Nitekim hükümetin ilk icraatı mülki amirleri değiştirmek ve yerlerine İttihatçı muhalifi memurları atamak olmuştur. Ordu içindeki bu tür girişimler ise sonuçsuz kalmıştır. Her alanda İttihatçılara baskı uygulayan Kamil Paşa, İttihatçıların basın organlarını kapatmıştır. Özellikle 8 Kasım 1912 tarihinde Selanik’in Osmanlılar tarafından terk edilmesi üzerine İttihatçılar da şehirden ayrılmak ve İstanbul’a gitmek zorunda kalmışlardı. Bunun üzerine Kamil Paşa birçok İttihatçıyı tutuklamış veya Anadolu’ya sürmüştür. Fırsatını bulabilen bazı İttihatçılar Bâb-ı Âli Baskını’na kadar İstanbul’a dönememek üzere Avrupa’ya kaçmışlardır.

Diğer taraftan bütün cephelerde başarısızlığa uğrayan, iç karışıklıklar yaşayan ve Bulgar ordusunun Çatalca önlerine gelmesiyle başkentin, İstanbul’un tehlikeye düşmesi üzerine Kamil Paşa Hükümeti, 1912 Kasım ayının başında Bulgarlarla ateşkes arayışı içine girmiştir. Hatta 6 Kasım 1912 tarihli kabine toplantısında başkentin korunması için büyük devletlerin gemilerinin İstanbul’a gelmesi dahi gündeme gelmiştir. Bulgar Devleti, ancak 2 Aralık 1912 ateşkesi kabul etmiştir. Bu ateşkes 1 Şubat 1913’a kadar sürmüştür. Kamil Paşa hükümeti, İngilizlerin arabuluculuğunda barış görüşmelerine 3 Aralık 1912 tarihinde başlamıştır.

Londra’da Harbiye Nazırı Nâzım Paşa başkanlığında bir heyetle temsil edilen Osmanlılar, İngiltere, Rusya, Avusturya, Fransa, İtalya, Almanya’nın bulunduğu bir ortamda

Page 181: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

172

Bulgarlarla barış şartlarını görüşmek için bir araya gelmişlerdir. Bu süreçte Osmanlı Hükümetinin politikası İngilizlere dayanarak savaşı sonlandırmaktı. Ancak İngilizler beklenilen desteği vermemiştir. Nitekim 16 Aralık1912 - 6 Ocak 1913 tarihleri arasında Londra’da yapılan görüşmelerde kuşatma altında olan Edirne Bulgaristan’a bırakılarak, Osmanlı Devleti’nin sınırları karada Midye-Enez hattına çekilmesi, geri kalan Rumeli topraklarının Balkan devletlerine, Girit’in Yunanistan’a terki istenmiş ve İtalyanların işgal ettiği adalar ile Arnavutluk’a dair hususlar büyük devletlerin inisiyatifine bırakılmıştır.

Buna karşılık Kamil Paşa Hükümetinin teklifi şu şekilde olmuştur;

Edirne’nin batısındaki tüm topraklar boşaltılacak ve Arnavutlarla ilgili kararı büyük devletler verecekti.

Edirne vilayeti Osmanlı Devleti’nde kalacaktı.

İşgal edilen adalar Osmanlı Devletine bırakılırken, Girit adasının statüsü yine büyük devletlerin inisiyatifine bırakılacaktı.

Osmanlı Devleti’nin görüşmelerdeki bu teklifi kabul görmediği gibi, 17 Ocak 1913’de Edirne’nin Bulgaristan’a teslim edilmesi ve aksi halde savaşın tekrar başlayacağına dair İngiltere’nin notası ile karşılaşılmıştır. Bu karışıklık ortamına ve savaşın gidişatına son vermek üzere 22 Ocak 1913’de toplanan Kamil Paşa Hükümet içinde Edirne’nin statüsü konusunda fikir ayrılığı çıkmıştır. Bunun üzerine Cemaleddin Efendi’nin teklifiyle Saltanat Şurasının toplanması kararı alınmıştır. Böylece Balkan Savaşı ve barış görüşmeleri ile ilgili uygulanacak politika konusunda sorumluluk hükümet dahil geniş bir kesime devredilmek istenmiştir. Saltanat Şurası’nda ortaya çıkan parasızlık, ordunun durumu ve savaşın gelmiş olduğu kötü hal Osmanlı politikacılarının çaresizliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Saltanat Şurası kararı hükümete bırakmıştır.

Ancak 23 Ocak 1913’de Sadarette İngiliz notasına karşı Osmanlı hükümetinin teklif metni hazırlanırken Bab-ı Ali Baskını gerçekleşmiş ve hükümet bir silahlı ihtilalle devrilmiştir. Kamil Paşa Hükümeti’nin İngiliz notasına vermek istediği cevapta, barış görüşmelerin kesilmesinin en önemli sebebi olan Edirne’ye dair yeni bir teklif bulunmaktaydı. Buna göre:

Edirne, Karaağaç sınır kabul edilerek, büyük devletlerin himayesinde kendi kendini yönetecek bir İslam devleti olarak tasarlanmıştı. İsviçre gibi bağımsız, tarafsız bir İslam devleti şeklinde düşünülen Edirne’nin yönetimi Müslüman bir yöneticiye bırakılacaktı ve bir kadısı olacaktı. Yeri geldiğinde Osmanlı Devleti tarafından desteklenecekti.

Osmanlı sınırının Doğu Trakya'daki Midye-Enez hattından geçmesi ve Balkanların terk edilmesi, Adalar Denizi’ndeki (Ege Denizi) adalar hakkında kararın büyük devletlere bırakılması kabul edilmişti. Londra’da ve Balkan devletlerince bu teklifin kabul edileceği düşüncesi Kamil Paşa Hükümeti’nde hâkimdi.

Page 182: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

173

11.3. Bab-ı Ali Baskını (23 Ocak 1913) ve Mahmut Şevket Paşa Hükümeti’nin Kurulması

Balkan Savaşı ve barış görüşmeleri yukarıda ifade edildiği gibi geliştiği bir evrede, Ocak 1912 başlarında İttihatçılar, Kamil Paşa Hükümeti’nin devrilmesi ve yerine İttihatçı bir kabinenin işbaşına gelmesi, hatta zor kullanılması yönünde karar almışlardı. Bu çerçevede Kamil Paşa Hükümeti’nde Harbiye Nazırlığı yapan Nazım Paşa ile görüşmeler dahi gerçekleştirilmişti. Nazım Paşa’ya Sadrazamlık teklif edilmişti.

Edirne’nin Bulgarlara terk edileceğini ileri süren Kamil Paşa Hükümet’inin antlaşma şartlarını görüştüğü toplantıda ve kendi tekliflerini ilan etmeye çalıştığı bir anda, 23 Ocak 1913'te, ittihatçılar bir hükümet darbesi için harekete geçmişlerdir. Binbaşı Enver Bey (Paşa) liderliğinde İzmitli Mümtaz, Filibeli Hilmi, Yakup Cemil, Sapancalı Hakkı, Mustafa Necip, Talat Bey (Paşa) ve Mithat Şükrü Bey, Sadrazamın bulunduğu Bab-ı Ali’ye doğru hareket etmişlerdir. Bu grubun içerisinde İttihatçı fedailerin bulunduğu gibi hükümet darbesi için zemin oluşturmak adına Balkan Savaşının gidişatından memnun olmayan tepkili İstanbul halkının Sadrazamın binasının önünde toplanması sağlanmıştır. Enver Bey’in liderliğindeki İttihatçıların Bab-ı Ali binasına girmesiyle birlikte çatışma çıkmıştır. Bu çatışma esnasında Sadrazamın yaveri Nafız Bey, tepkili bir şekilde odasından çıkan Harbiye Nazırı Nazım Paşa ve İttihatçılardan da Mustafa Necip Bey ölmüşlerdir. Ardından Enver Bey ve Talat Bey, direnmesine rağmen Sadrazam Kamil Paşa’yı silah zoruyla istifa ettirmiştir.

Bab-ı Ali Baskını, bir başka ifade ile Mahmut Şevket Paşa hükümeti İttihatçıların iktidara tekrar ve kesin olarak geldiği zamanın başlangıcıdır. Bu tarihten itibaren İttihatçılar, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ve Kamil Paşa döneminde iç politikada kaybettikleri mevzileri, gücü tekrar kazanmak için çaba sarf etmişlerdir. Yine bu dönemde Balkan Savaşı devam ederken bir devr-i sabık oluşturma hareketi görülmüştür. Ancak şu ifade edilmelidir ki, Mahmut Şevket Paşa İttihatçı muhaliflere karşı ılımlı bir politika izlediği gibi, ne sadrazam ne de çoğu nazırlar için tam manasıyla İttihatçı hükmü vermek doğru değildir. Bu hükümetin başlangıcında İttihatçılara en yakın isimler Sura-yı Devlet ve Hariciye Nazırı olan Sait Halim

Paşa, Dahiliye Nazırı Hacı Adil Bey, Evkaf Nazırı Hayri Bey’di. Bu haliyle hiçbir zaman İttihatçı olmayan Mahmut Şevket Paşa’nın hükümeti tam bir İttihatçı kabinesi değildi ve bir geçiş hükümeti idi. Ilımlı bir İttihatçı kabine veya İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne bir adım daha yakın bir hükümet olarak düşünülmelidir. Ancak bu hükümetin ilk günlerinde bir yandan genel bir af çıkararak iç siyasette kızışan ortam yumuşatılmak istenirken, diğer taraftan İttihatçılar geçmiş dönemin sorumlusu olarak gördüklerini siyasi sahneden silmeye

çalışmışlardır. Rıza Nur, Ali Kemal gibi muhalifler ve Kamil Paşa kabinesinde yer alan Reşid Bey, Cemalettin Efendi, Abdurrahman Bey gibi nazırların bazıları Bekirağa Bölüğünde hapsedilmiş veya yurt dışına kaçmak zorunda kalmışlardır. İttihatçılar kabinedeki ağırlıklarını gitgide attırmışlar ve muhaliflere karşı sert tutum göstermişlerdir. Ayrıca bu durumun oluşmasında bu hükümet aleyhinde ihtilal girişimleri etkili olacaktır.

Page 183: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

174

Uygulamalar

II. Kamil Paşa’nın İttihatçılara karşı politikalarını öğrenme

II. Kamil Paşa Hükümetinin Balkan Savaşı politikasını bilme

Kamil Paşa’nın Balkan Savaşını sonlandırmaya dair barış teklifini öğrenme

Bab-ı Ali Baskını ve İttihatçılar arasındaki ilişki kurma

Page 184: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

175

Uygulama Soruları

1. Kamil Paşa’nın İttihatçılar hakkındaki düşünceleri nedir? Araştırınız.

2. Balkan Savaşı’nda Osmanlı donanması nasıl mücadele etmiştir? İnceleyiniz.

3. Bab-ı Ali Baskını kimler tarafından planlanmıştır? Tartışınız.

4. Kamil Paşa, Balkan devletlerine barış için nasıl bir teklif sunmuştur? Araştırınız.

Page 185: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

176

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde önce Balkan Savaşı’nda Osmanlı Ordusunun cephelerdeki durumu ele alınmıştır. Özellikle Osmanlı karşıtı cephenin birlikte Osmanlı Ordusunu ilk günden itibaren sıkıştırdıkları ortaya konulmuştur. Kamil Paşa’nın sadrazamlığa gelmesiyle hem iç politikada hem de Balkan Savaşı’nda yeni gelişmeler yaşanmıştır. İttihatçıların siyasi etkinliği azaltılmaya başlanmıştır. Diğer taraftan savaşın kötü yönetilmesi ve gidişattan memnun

olmayan Osmanlı idarecileri barış arayışına girmiştir. Bu durumdan memnun olmayan

İttihatçılar bir baskınla iktidarı ele geçirmişler ve savaşın devamına karar vermişlerdir. Böylece İttihatçı-muhalefet kavgası farklı bir seyir almaya başlamıştır.

Page 186: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

177

Bölüm Soruları

1. Aşağıdaki maddelerden hangisi I. Balkan Savaşı esnasında Aralık 1912-

Ocak 1913 arasında süren Londra Barış Görüşmelerinde Osmanlı Devleti’nin sunduğu teklif içinde bulunmamaktadır?

A) Edirne vilayeti Osmanlı devletine bırakılacaktı

B) Arnavutlarla ilgili kararı büyük devletlere bırakılacaktı

C) Adalar denizinde işgal edilen Osmanlı adaları Osmanlı Devletine bırakılacaktı

D) Girit adasının statüsü büyük devletlerce belirlenecekti

E) Edirne’nin batısında işgal edilen topraklardan Bulgar, Yunan ve Sırp orduları çekilecekti

2. I. Balkan Savaşı’nda Kumanova Savaşı hangi ordular arasında meydana gelmiştir?

A) Sırp/Bulgar-Osmanlı

B) Sırp/Karadağ-Romanya

C) Bulgar/Yunan-Osmanlı

D) Sırp/Bulgar-Romanya

E) Sırp/Bulgar-Yunan

3. I. Balkan Savaşı esnasında Osmanlı Devleti’nin tavrını belirlemek için toplanan Saltanat Şurası’nda nasıl bir karar almıştır?

A) II. Kamil Paşa Hükümeti yetkili kılınmıştır

B) Osmanlı hükümetine barış yapması önerilmiştir

C) Aralık 1912-Ocak 1913 Londra konferansında alınan kararlara uyulması önerilmiştir

D) Savaşa devam edilmesi istenmiştir

E) Arabulucu olması için İngiltere’ye başvurulmasını önermiştir

4. II. Meşrutiyet döneminde Kamil Paşa ikinci sadrazamlığına hangi tarihte atanmıştır?

A) 29 Kasım 1912

Page 187: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

178

B) 29 Ekim 1912

C) 29 Eylül 1912

D) 29 Ekim 1913

E) 29 Kasım 1913

5. Kumanova Savaşı aşağıdaki hangi tarihte meydana gelmiştir?

A) 23-24 Ekim 1912

B) 23-24 Eylül 1912

C) 23-24 Eylül 1913

D) 23-24 Ekim 1913

E) 23-24 Kasım 1912

6. Balkan Savaşları esnasında Bulgaristan’ın kendi ordularının Osmanlı Ordusu karşısında beklentisi ne idi?

7. Sırp ordusu Osmanlı Ordusu karşısında nasıl bir strateji takip etmiştir?

8. Balkan Savaşlarındaki cepheler hangileridir?

9. Edirne’yi Bulgar ordusu karşısında savunmak zorunda kalan Edirne merkez komutanı nelerle karşılaşmış ve nasıl bir strateji takip etmiştir?

10. Balkan Savaşları sonucunda imzalanan Londra Antlaşması Osmanlı sınırlarını ne şekilde belirlemişti?

CEVAPLAR

1. E, 2. A, 3. A, 4.B, 5.A.

Page 188: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

179

12. MAHMUT ŞEVKET PAŞA DÖNEMİNDE BALKAN

SAVAŞI’NIN TEKRAR BAŞLAMASI VE ARNAVUTLUK

DEVLETİ’NİN KURULMASI

Page 189: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

180

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Mahmut Şevket Paşa Hükümetinin Kurulması

2. Barış Görüşmelerinin Kesilmesi ve Balkan Savaşının Tekrar Başlaması

3. I. Balkan Savaşını Sonlandıran Antlaşma: Londra Antlaşması

4. Arnavutluk Devleti’nin Kurulması

Page 190: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

181

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. İttihatçılar Bab-ı Ali Baskınının gerekçelerini gerçekleştirmişler midir?

2. Mahmut Şevket Paşa, muhaliflere karşı nasıl bir politika takip etmiştir?

3. Mahmut Şevket Paşa’ya suikasti kimler planlamıştır?

4. Arnavutluk Devleti’nin ortaya çıkmasını hangi gelişmeler sağlamıştır?

Page 191: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

182

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Balkan Savaşı’nın Tekrar Başlaması

Bab-ı Ali Baskını ile Balkan Savaşı arasındaki bağı kurma.

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Mahmut Şevket Paşa Hükümeti

Edirne’nin işgal edilmesinin barış girişimlerine etkisinin ortaya konulması.

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Mahmut Şevket Paşa Suikastı

Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesinde İttihatçı muhalefetin

payının anlaşılması

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Balkanlarda Yeni Bir

Devlet

Balkan Savaşı sonuçları ile Arnavutluk Devleti’nin kurulmasını öğrenme

Okuyarak, fikir

yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 192: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

183

Anahtar Kavramlar

Mahmut Şevket Paşa

Edirne

Bolayır

Midye-Enez Hattı

Adalar Denizi

Arnavutluk

Enver Bey

Londra Antlaşması

Page 193: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

184

Giriş

Bab-ı Âli Baskını ve yeni hükümetin Balkan Savaşı’ndaki savaşın devamı yönündeki politikası Londra’daki barış görüşmelerinin kesilmesine neden olmuştur. Kâmil Paşa yerine Sadrazamlığa gelen Mahmut Şevket Paşa barış koşullarını kabul etmemesi üzerine 3 Şubat

1913’de Sırpların desteğini alan Bulgar Ordusu Edirne’ye ve Gelibolu istikametinde Bolayır’a hücum ettiler. Bunun üzerine Osmanlı Ordusu Çatalca ve Bolayır savunma hatlarından karşı saldırıya geçmiştir. Ayrıca Bulgar ordusunu zora sokmak ve tehdit etmek için Şarköy-

Tekirdağ’dan üzerinden gemilerle karaya asker çıkarılmıştır. Ancak bu karşı saldırılar başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Diğer taraftan Edirne’yi savunmak zorunda kalan Mehmet Şükrü Paşa, Mart 1913’de kuşatmayı bir çıkış hareketiyle yarmak istemiş ise de başarısız olmuştur.

Page 194: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

185

12.1. Mahmut Şevket Paşa Hükümeti: Balkan Savaşının Tekrar Başlaması

Edirne’yi terk etmemek için bir hükümet darbesiyle iktidara gelen İttihatçılar ve Mahmut Şevket Paşa Hükümeti savaşın daha da kötüleşmesi üzerine barış görüşmelerini başlatmak zorunda kalmışlardır. Hükümet yeni bir teklifle barış masasına oturmuştur. Bu teklifle Osmanlı hükümeti Edirne’nin sağ tarafının tamamen terki ve adaların statüsünün büyük devletlerle görüşülmesini istemiştir. Ayrıca Çanakkale’nin korunması için Bozcaada ve Gökçeada’nın ve Anadolu’nun doğal uzantısı olan bazı adaların Osmanlı Devleti’ne bırakılması teklif edilmiştir. Ancak bu teklif kabul görmemiştir. Devam eden süreçte Edirne ve Kırklareli’nin Bulgaristan’a bırakılması ve Babaeski-Lüleburgaz hattının Osmanlı’da kalması yönünde kabinede bir eğilim oluşmuştur. Zira Edirne’nin düşmesi halinde daha kötü şartlarda bir anlaşma imzalamak zorunda kalınabilirdi. Nitekim anlaşmaya yanaşmayan Bulgaristan 26 Mart 1913’te Edirne’yi işgal etmişlerdir. Bu ortamda sadrazam Mahmut

Şevket Paşa çaresizlik içinde anlaşma yolu ararken, Talat Bey savaşın devamı taraftarıdır. Zira Bab-ı Âli Baskını’nı Edirne’nin verilmemesi üzerine yapan İttihatçılar, Edirne’nin düşmesi karşısında iktidarı devirmenin gerekçesini kaybetmiş ve üstelik muhalefete bir ihtilal yapma ortamı hazırlamış olacaklardı.

Nitekim Edirne’nin düşmesinden önce 1913 Mart’ın başında Prens Sabahattin’in yakınlarından Satvet Lütfi Bey, hükümeti devirme çalışmaları içine girmiş, ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Avusturya konsolosluğuna sığınan Satvet Lütfi, Avrupa’ya sürülmüştür. Yine Edirne’nin düşmesinden sonra İttihatçı muhalefetin önderlerinden Kamil Paşa Kahire’de İngiliz Kralı ile görüşmüştür. Kamil Paşa yeniden iktidara gelme yollarını aramıştır. Aslında İttihatçılar da savaşın gidişatının kendi iktidarları için iyi bir ortam oluşturmadıklarının farkındadır. Bu yüzden bir ara İttihatçılar muhalifler arasından bazılarını mevcut hükümete katma çabası içinde olmuşlardır. Böylece hükümet karşıtı girişimleri engellemek istemişlerdir.

Savaşın beklendiği gibi sürmemesi, Edirne’nin kaybedilmesi üzerine Mahmut Şevket Paşa Hükümeti, Londra’da Midye-Enez hattının Osmanlı-Bulgar sınırı kabul edilmesi, Girit’in Yunanistan’a bırakılması ve adaların durumunun büyük devletlerin inisiyatifine terk edilmesi esaslarına dayalı bir antlaşmaya razı olmuştur. Yedi maddelik bir antlaşmasının imzalanmasına gidecek yolu açmıştır. 30 Mayıs 1913’de imzalanan Londra Antlaşmasına göre:

Osmanlı Devleti’nin Trakya’daki sınırı Midye-Enez hattı olacaktı,

Edirne, Doğu Makedonya ve Kavala, Dedeağaç dahil bütün Trakya Bulgaristan terk edilecek,

Üsküp, Kumanova dahil olmak üzere Orta ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a bırakılacak,

Selanik dahil olmak üzere Güney Makedonya ve Girit Yunanistan’a verilecekti.

Page 195: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

186

Ayrıca Arnavutluk ve Adalar Denizi’ndeki (Ege) adalarının geleceği büyük devletlerin kararına bırakılacak.

Bu antlaşma ile Bulgaristan Adalar Denizine ulaşarak Büyük Bulgaristan hedefine büyük oranda ulaşmış, savaştan en çok toprak kazanan ülke olarak çıkmıştır. Yunanlılar Tesalya ve Epir bölgesini alırlarken, Sırplar ise Üsküp’ü alarak Makedonya ortasına kadar topraklarını genişletmiştir. Arnavutluk adı altında yeni bir devlet ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti ise 14. yüzyılın başından beri bulunduğu Rumeli’de küçük bir toprak parçası elinde kalmış, tek başına Bulgaristan ile sınır komşusu olmuştur.

Osmanlı Devleti’nin geldiği son durum muhalefete tekrar iktidarı değiştirme fırsatı sunmuştur. Önce Kamil Paşa, kendisinin sadrazamlığı ve Mahmut Şevket Paşa’nın Harbiye Nazırlığına getirilmesi karşılığında İttihatçıların hükümetten uzaklaştırılması yolunu takip etmiştir. Bu teklif Sadrazam Mahmut Şevket Paşa tarafından ciddiye alınmamıştır.

https://www.google.com.tr/search?site=balkansavası 07.01.2016

12.2. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın Suikast İle Öldürülmesi

İttihat ve Terakki Cemiyeti muhalifleri, iktidarı bir darbe ile kaybetmeleri kendilerinde bir hayal kırıklığına neden olmuştu. Zira İttihatçıları siyasi sahneden silecekleri bir fırsat elde etmişlerdi. Bu fırsat Balkan Savaşı kargaşası ve Bab-ı Ali Baskını ile kaybolmuştu. Ancak İttihatçı muhalifler, yukarıda da ifade edildiği üzere Bab-ı Ali Baskınına benzer bir girişimle

iktidarı tekrar ele geçirme yollarını aramışlardır. Bu girişimler, o dönemde İstanbul Muhafızlığını yapan Cemal Paşa ve güvenlik birimlerince bilinmekteydi ve başarısızlıkla

Page 196: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

187

sonuçlanmıştı. Balkan Savaşı’nın devam ettiği veya Balkanlarda yeni statükonun oturmadığı dönemde iktidar-muhalefet veya İttihatçı-İtilafçı kavgası, mücadelesi hız kesmeden devam etmiştir. Muhalifler, 31 Mart Vakası’ndan beri İttihatçıların en önemli destekçisi ve İstanbul’da, ordu içinde dayanağı olan Mahmut Şevket Paşa’dan her zaman şikayetçi olmuşlardır. Özellikle Mahmut Şevket Paşa’nın sadarete gelmesiyle birlikte İttihatçı politikalara devam etmesi, muhalifleri harekete geçirmiştir.

İttihatçı muhalifler, Enver Bey’in (Paşa) Bab-ı Ali Baskını esnasında oluşturduğu gibi bir suikastçı ekip meydana getirmiştir. Muhalifler yedi kişiden oluşan bu ekiple Mahmut Şevket Paşa’yı öldürmeyi planlamışlardır. 11 Haziran 1913’de suikastı düzenleyecek ekip Sadrazamın bazı hükümet işlerini konuşmak için gittiği Harbiye Nezareti’nden çıkışını beklemiştir. Sadrazam ve maiyeti Beyazıt Meydanı’ndan otomobiliyle Bab-ı Ali’ye doğru hareket ettiği bir sırada kurşun yağmuruna tutulmuşlardır. Kurşunlama sonucu Mahmut Şevket Paşa ve yaveri öldürülmüştür.

Ancak Sadrazam Mahmut Şevket Paşa cinayeti, muhalefete istediği amacı vermemiştir. Zira İttihatçılar cinayeti işleyen ekibin dışında suikastla ilişkilendirdikleri siyasi muhaliflerini yargılamaya çalışmışlardır. Cinayet esnasında yakalanan suikastçılardan Topal Tevfik ve daha sonra ele geçirilen arkadaşları dışında muhalefetin önde gelen simaları suçlanmış ve yargılanmak istenmiştir. Bunlar arasında Halaskar Zabitan Grubu üyeleri, Şerif Paşa, Gümülcineli İsmail, Pertev Tevfik, Satvet Lütfi, Damat Salih Paşa ve Prens Sabahattin de vardı. Cinayetle ilgili olarak yapılan yargılama sonucu Damat Salih Paşa’nın da bulunduğu 12 kişi idam edilmiştir. Diğer muhalifler sürgüne gönderilmiş veya yabancı elçilerin desteğini alarak yurt dışına kaçmışlardır.

12.3. Balkanlarda Yeni Bir Devlet: Arnavutluk’un Bağımsızlığı

20. yüzyıla gelince Balkan coğrafyasının birçok bölgesinde Arnavutlar bulunmaktaydı. Büyük çoğunluğu Müslüman olan Arnavutlar, Osmanlı coğrafyası, bürokrasisi, aydın kesiminde etkin bir rol oynamaktaydılar. Müslüman ve Osmanlı devlet erkânında etkin

olmaları Arnavutları Osmanlı Devleti dışında yer edinme arayışlarının önüne geçmiştir. Ancak 93 Harbi sonrası imzalanan Berlin Antlaşması ile Balkanlarda yeni düzenin kurulması, coğrafyanın yeniden şekillenmesi Arnavutları da hareketlendirmiştir. Berlin Antlaşması Arnavutluk ve Arnavutların yaşadığı bölgelerin önemli bir kısmını Osmanlı topraklarında bırakmasına rağmen, Arnavutların yaşadığı bazı bölgeler diğer Balkan devletlerine, Karadağ ve Yunanistan’a bırakılmıştı. Zira Balkanlarda Rus ve Avusturya-Macaristan

İmparatorluğu’nun yanı sıra Balkan devletleri de söz sahibi olmak, sınırlarını genişletmek istemişlerdir. Bunun üzerine Arnavutları bir birlik içinde toplamak, Arnavutların geleceği ile ilgilenmek amacıyla Temmuz 1879’da Prizren merkezli Prizren Birliği/Arnavut Ligi adıyla bir siyasi oluşum meydana getirmişlerdir. Özellikle Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları sonucu Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan’da kalan Arnavutların sorunlarıyla ilgilenmek istenmiştir.

Page 197: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

188

İtalya’nın da Balkan bölgesinde etkin olmak istemesiyle birlikte, II. Abdülhamit döneminde bazı Arnavutların hareketi, bir Arnavut devleti kurma girişimine doğru evrilmiştir. Nitekim özellikle İtalya ve Romanya’da Arnavut aydınların toplandığı kongreler yapılmıştır. Ancak Müslüman Arnavutlardaki dini hassasiyetler ve Osmanlı Padişahına bağlılık Arnavutlar arasında genel bir ayrışmanın önüne geçmiştir. Arnavutça ve Arnavut alfabesi etrafından yaşanan tartışmalar Arnavut milliyetçiliğinin gelişmesinin önünü açmıştır. Arnavutların önemli bir kesiminin Hristiyan olması alfabe tartışmalarını farklı noktalara taşımıştır. Müslüman Arnavutlar, Arnavut alfabesinin Arap harfli olması hususundaki tavırları sonucu iyi ayrı alfabenin Arnavutlar arasında kullanılmasıyla sonuçlanmıştır.

II. Meşrutiyet dönemi Osmanlı Devleti ile Arnavutlar arasındaki ilişkiler çelişik bir şekilde devam etmiştir. Meşrutiyeti ilan eden İttihat ve Terakki Cemiyeti ile sıkı ilişkileri bulunan Arnavutlar arka arkaya gelen ve Osmanlı toprak bütünlüğünü bozan gelişmeler karşısında (Bosna-Hersek’in ilhakı, Bulgaristan’ın bağımsızlığı, Girit’in İlhak edilmesi çabası) kendi gelecekleriyle endişe duymalarına neden olmuştur. Zira Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki elinde kalan topraklarda yoğun bir şekilde Arnavutlar yaşamaktaydı. Balkanların paylaşılması sürecinde dışlanacakları, Arnavutların yaşadığı coğrafyanın diğer Balkan devletleri tarafından paylaşılacağını düşünmekteydiler. Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkeziyetçi tutumu, devlet okullarındaki eğitimin ve resmi dilin Türkçe olması, askerliğin zorunlu hale getirilmesi ve Arnavutların elindeki silahların toplatılmaya çalışılması Arnavutlar arasında rahatsızlık oluşturdu. Nitekim bu rahatsızlık Osmanlı Meclis-i

Mebusan’ındaki Arnavut milletvekillerinin İttihatçı cephe karşısında yer almasına ve Balkanlarda 1910 yılından itibaren bir isyan dalgasına neden olmuştur. 1912 Balkan savaşına kadar sürecek bu isyan dalgası Hristiyan (Katolik) Arnavutların Ağustos 1911’de bazı ayrıcalıklar elde etmesini sağlamıştır. Bu gelişme ardından Müslüman ve Ortodoks Arnavutlar benzer isteklerle, özerklik taleplerini Osmanlı hükümetine iletmişlerdir. Bu süreç zaman zaman bölgesel isyanların bastırılması ve bazı haklar tanınması şeklinde geçmiştir. Özellikle 1912-1913 yılları arasında hükümet bunalımları ve Trablusgarp Savaşı ile uğraşın Osmanlı hükümetleri Arnavut isyanları ve talepleri karşısında zor durumda kalmıştır. 1912 yılında Osmanlı hükümetine taleplerini içeren bildiri yayınlamışlardır. Bu bildiri gelenekçi ve milliyetçi Arnavutların taleplerinin bir toplamı şeklindeydi. Buna göre Arnavut geleneklerinin tanınması, silah taşıma serbestliği, medreselerin açılarak dini yasaların değiştirilmemesi, Arnavutça eğitim talepleri yer almıştır. Bu talepler Osmanlı hükümeti tarafından kabul

edilmiştir (4 Eylül 1912). Ancak Arnavutların yaşadığı toprakları paylaşmak için ittifak kuran Balkan devletlerinin Osmanlı Devleti’ne savaş ilan ederek (18 Ekim 1912) Balkan Savaşını başlatmaları Arnavutların yeni bir sürece girmelerine neden olmuştur. Bu savaş sırasında Osmanlı ordusu içinde mücadele eden Arnavutlar, Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki şehirleri kaybetmeleri üzerine kendi kaderlerini çizmek için girişimde bulunmuşlardır. Daha savaşın başında 28 Kasım 1912’de Arnavutluk Devleti’nin kurulduğu ilan edilmiştir. Balkan Savaşı’nın sona ermesinden sonra imzalanan Londra Antlaşmasıyla (1913) büyük devletlerin izniyle Arnavutluk Devleti bir Prenslik olarak kurulması kabul edilmiştir. Ancak Arnavutların beklentilerini tam anlamıyla karşılayan bir antlaşma almamıştır. Zira Yunanistan ve özellikle Makedonya’daki Arnavutların yaşadığı önemli topraklar Sırbistan’a verilmiştir.

Page 198: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

189

Uygulamalar

Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesinin nedenini öğrenme

Mahmut Şevket Paşa suikastı ne gibi sonuç doğurduğunu bilme

Londra Antlaşmasının sonuçlarını kavrama

Arnavutluk ve Balkan Savaşı arasındaki bağı kurma

Page 199: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

190

Uygulama Soruları

1. Mahmut Şevket Paşa hükümetinin kurulmasında İttihatçılar ne kadar etkin idi? inceleyiniz.

2. Mahmut Şevket Paşa neden öldürülmüştür? Araştırınız.

3. Balkan Savaşı, Osmanlı iç siyasetinde ne tür değişiklikler ortaya çıkarmıştır? Tartışınız.

Page 200: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

191

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde Mahmut Şevket Paşa’nın Bab-ı Ali Baskını sonrası iktidara gelmesi sonrası gelişen olaylar incelenmiştir. Bu dönede olaylar iki temel noktada ilerlemiştir. Birincisi Edirne’yi kaybetmek istemeyen Osmanlı yöneticilerinin Balkan Savaşı’na devam etmek istemeleridir. İkincisi ise İttihatçılarla muhaliflerin mücadelesinin varlığını sürdürmesidir. Balkan Savaşı’nı devam ettiren İttihatçılar Edirne’nin kaybedilmesi ve Batı Ordusunun mağlup olmasından sonra barış istemek zorunda kalmışlar ve Londra Antlaşmaını imzalamışlardır. Diğer taraftan bir baskınla iktidarı kaybeden İttihatçı muhalefet, benzer bir yolla hükümete gelme girişimleri içinde olmuştur. bu girişimler Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesiyle gerçekleşmiştir. Ancak muhalifler iktidara gelemedikleri gibi siyasi sahneden

uzun bir süre görünmeyecek şekilde silinmişlerdir. Bu bölümde üzerinde durulan bir başka husus, I. Balkan Savaşı sonunda Balkanlarda yeni bir devletin ortaya çıkmasıdır. Bu devlet uzun bir süredir varlıklarını Osmanlılık içinde gören Arnavutların kurduğu Arnavutluk’tur.

Page 201: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

192

Bölüm Soruları

1. I. Balkan Savaşı’nın başlangıcından Mart 1913 sonuna kadar kuşatılan Edirne şehrini savunan komutan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Abdullah Paşa

B) Mahmut Şevket Paşa

C) Mehmet Şükrü Paşa

D) Enver Paşa

E) Nazım Paşa

2. Londra barış görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanarak kesilmesi üzerine Bulgar ordusu aşağıdaki hangi tarihte Midye-Enez hattına saldırmıştır?

A) 3 Şubat 1913

B) 3 Mart 1913

C) 3 Şubat 1912

D) 3 Mart 1912

E) 23 Ocak 1913

3. Bulgar Ordusu Edirne’yi hangi tarihte işgal etmiştir?

A) 26 Ocak 1913

B) 26 Mart 1913

C) 26 Mart 1912

D) 26 Ocak 1912

E) 20 Ocak 1913

4. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa hangi tarihte öldürülmüştür?

A) 11 Haziran 1913

B) 11 Haziran 1912

C) 11 Temmuz 1913

D) 11 Temmuz 1912

Page 202: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

193

E) 30 Mayıs 1913

5. I. Balkan Savaşı’nda Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın aksine İTC liderlerinden Talat Bey’in (Paşa) savaşın devam etmesi yönünde tavır almasının altında yatan gerekçe ne idi?

A) İttihatçılar Edirne’nin Bulgarlara teslim edilmemesi gerekçesiyle Bab-ı Ali Baskınını yaparak iktidara gelmişlerdi

B) Osmanlı Ordusu’nun Batı cephesinde başarılar elde etmesi

C) Osmanlı Ordusu’nun takviye birliklerle cephe hattında kuvvet kazanması

D) Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın İTC aleyhtarı kesimle görüşmeler yapması

E) Talat Paşa’nın Balkan devletlerine karşı İngilizlerden destek sözü alması

6. Mahmut Şevket Paşa hükümeti I. Balkan Savaşında Londra barış görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine nasıl bir savaş stratejisi takip etmiştir?

7. Edirne’nin Bulgar orduları tarafından işgal edilmesi ve Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın düşüncelerinde barış eğiliminin oluşmasına İttihatçılar nasıl tepki vermiştir?

8. Edirne’nin Bulgar ordusu tarafından ele geçirilmesi İttihatçı karşıtı muhalefetçe nasıl değerlendirilmek istenmiştir?

9. I. Balkan Savaşı sonunda imzalanan 30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması Osmanlı iç politikasını nasıl etkilemiştir?

10. Arnavutluk Devleti’nin kurulması Balkanlarda nasıl bir siyasi denklem meydana gelmiştir?

CEVAPLAR

1. C, 2. A, 3. B, 4.A, 5.A.

Page 203: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

194

13. SAİT HALİM PAŞA HÜKÜMETİ VE OSMANLILIK

POLİTİKASININ (İTTİHAT-I ANASIRIN) ZARAR GÖRMESİ

Page 204: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

195

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Sait Halim Paşa Hükümeti ve Programı

2. II. Balkan Savaşı

3. Edirne ve Kırklareli’nin geri alınışı

4. Balkan Savaşları sonunda Osmanlılık Politikasının aldığı yeni şekil

Page 205: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

196

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Sait Halim Paşa kimdir ve hangi olaylar onu sadrazamlığa taşımıştır?

2. I. Balkan Savaşı Balkanlarda nasıl bir sınırlar ortaya çıkarmıştır?

3. Osmanlı Devleti, Edirne’nin Bulgaristan’da kalmasına razı olmuş mudur?

4. Balkan Savaşları, Osmanlı Devleti içinde yaşayan gayri Müslimleri ne şekilde etkilemiştir?

Page 206: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

197

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Sait Halim Paşa Hükümeti Sait Halim Paşa’nın iktidara

geliş sürecini öğrenebilmek.

Okuyarak, tartışmalara katılmak,

Sait Halim Paşa Hükümeti Sait Halim Paşa Hükümetinin siyasi programını ortaya

koyabilmek.

Okuyarak, tartışmalara katılmak,

II. Balkan Savaşı Edirne’in geri alınma fırsatını hazırlayan olayları fark edebilmek.

Okuyarak, tartışmalara katılmak,

Osmanlılık Politikası Balkan Savaşları sonucu ile Osmanlılık politikasının geleceği arasındaki bağı görebilmek

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak,

Page 207: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

198

Anahtar Kavramlar

Sait Halim Paşa

II. Balkan Savaşı

Edirne

Kırklareli

Çatalca Hattı

Enver Paşa

Garbi Trakya Hükümet-i Müstakilesi

İstanbul Antlaşması

Batı Trakya

Osmanlılık Politikası

Page 208: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

199

Giriş

Mahmut Şevket Paşa cinayeti İttihatçılarca siyasi sahnenin tamamen ellerine geçme fırsatı vermiştir. Bu fırsatı iyi değerlendiren İttihatçılar Sadarete Sait Halim Paşa’yı getirdikleri gibi muhaliflere karşı daha sert politikalar takip etmişlerdir. Siyasi sahnede Enver

Bey, Talat Bey ve Cemal Bey’in önderliğinde etkili olan İttihatçılar, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ve Kamil Paşa’nın sadareti döneminde kaybettikleri siyasi kazanımları düzeltmeye çalışmışlardır.

Page 209: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

200

13.1. Sait Halim Paşa Hükümetinin Kurulması

Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesi İttihatçılara muhaliflerini siyasi sahneden sürme fırsatı verdiği gibi daha homojen ve kendilerine ait bir hükümet kurma fırsatı sunmuştur. Artık kabinedeki nazırların çoğunluğu İttihatçı’dır. Aslında başlangıçta İttihatçıların Balkan Savaşı’nı sürdürmelerindeki gerekçeleri gerçekleştirememeleri yüzünden karma bir kabinenin kurulacağı inancı muhaliflerde oluşmuştu. Bu yüzden İttihatçı ağırlıklı bir kabinenin kurulması siyasi çevreleri şaşırtmıştır. Sadarete gelen Sait Halim Paşa tam anlamıyla bir İttihatçı olduğu söylenemez ise de Mahmut Şevket Paşa suikastı sonrası muhaliflere karşı uyguladığı politikalar İttihatçılara ne derece yakın olduğunu da göstermiştir. İçlerinde eski mebus, nazır ve gazetecilerin bulunduğu oldukça kalabalık muhalif bir grup başta Sinop olmak üzere yurt içinde sürgüne gönderilmiş veya Avrupa’ya kaçmak zorunda kalmıştır. Balkan Savaşı’nın gidişatından dolayı G. Ahmet Muhtar Paşa ve Kamil Paşa dönemindeki kabineler hakkında soruşturma başlatılmış, Şeyhülislam Cemalettin Efendi, Ali Kemal, Reşit Bey, Abdurrahman Bey gibi önemli muhalifler yurtdışına sürgüne gönderilmiştir.

13.2. II. Balkan Savaşı ve Edirne ve Kırklareli’nin Geri Alınışı

Londra Antlaşmasıyla oluşan yeni sınırlar ve statüko Balkanlarda suların durulmasını engellememiştir. Aksine yeni tartışmaları, ittifakları ve mücadeleleri ortaya çıkarmıştır. Bunun en önemli sebebi I. Balkan Savaşı’nda Bulgaristan’ın ele geçirdiği toprakların büyük olmasıydı. Osmanlı topraklarını ele geçiren Balkan devletleri aralarında anlaşamamışlardı. Aslında bu anlaşmazlık, I. Balkan Savaşı öncesine dayanmaktaydı. Zira Bulgarların ele geçirdiği Doğu Makedonya’da Sırpların ve Batı Trakya, dolayısıyla Dedeağaç üzerinde ise Yunanlıların toprak talepleri vardı. Bu talepler özellikle Rusya’nın araya girmesiyle geriye itilmişti. Ancak kısa sürede Bulgarların savaş sonunda toprak ve stratejik bölgeler açısından avantajlı çıkması Sırpları ve Yunanlıları rahatsız etmiştir.

Bu rahatsızlık Yunanistan ile Sırbistan’ı bir araya getirmiş, bir ittifakla sonuçlanmıştır. Bu ittifakın askeri bir harekâta geçmesinden önce 29 Haziran 1913'te, Bulgar orduları, Sırbistan ve Yunanistan’a saldırmıştır. Böylece II. Balkan Savaşı başlamıştır. Ancak Bulgar ordusu ani bir harekât ile elde etmek istediği başarıya ulaşamamış, Sırp ve Yunan ordularının karşı saldırısı sonucu yenilmiştir. Sırp-Yunan ittifakına Bulgaristan’ın kontrolündeki Dobruca bölgesinde gözü olan Romanya’nın katılmasıyla Bulgaristan birçok cephede savaşmak zorunda kalmıştır. Romanya ordusu, 10 Temmuz 1913’de Silistre üzerinden Bulgar başkenti Sofya istikametinde ilerlemişlerdir.

Birçok cephede harp etmek zorunda kalan Bulgaristan, Osmanlı sınırında, Midye-

Enez, Çatalca hattında bulunan askeri birliklerinin önemli bir kısmını yeni savaş meydanlarına kaydırmıştır. Bu durum Osmanlı Devleti için fırsatlar oluşturmuştur. Ancak iktidardaki Sait Halim Paşa kabinesi savaşa girilmesi ve Edirne’nin geri alınması hususunda kararsızdır ve başarıdan, sonuçtan emin değildir. Osmanlı ordusu ve idarecileri yeni

durumdan istifade etmek noktasında tereddüt içindeydiler. Özellikle büyük devletlerin

Page 210: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

201

tavırlarından çekinilmiş ve Osmanlı Ordusunun yeni bir hareket için ihtiyaç duyduğu mali imkânların yoksunluğu endişe oluşturmuştur.

Yunan ordusunun Dedeağaç’ı ele geçirmesinin ardından Edirne’yi işgal edebileceği endişesi, Osmanlı Ordusunun ileri bir harekât ile Edirne üzerine yürümesinde etken oldu. Ayrıca Enver Bey’in başını çektiği İttihatçı grup, Bulgaristan’ın düştüğü bu durumdan bir an önce yararlanılması taraftarı idi. Bu grup ileri bir harekât hususunda siyasi çevrelerde, karar vericiler üzerinde etkili olmuştur.

13 Temmuz 1913'te Çatalca ve Bolayır hattından hareket eden Osmanlı Ordusu, büyük devletlerin, özellikle İngilizlerin Londra Antlaşmasına uyulması yönündeki tavrına rağmen ileri harekâtına devam etmiştir. Bulgar ordusunun boşalttığı bölgelerde hızlı bir şekilde hareket eden Osmanlı Ordusu Vize, Lüleburgaz ve Kırklareli’ne 21 Temmuz 1913’de girmiştir. Enver Bey (Paşa) komutasındaki birlikler ise Edirne’yi 22 Temmuz 1913’de Bulgarlarda geri almıştır. Batı Trakya’da çoğunluğu elinde bulunduran Türkler, Bulgar ordusunun bölgeden çekilmesi üzerine Önce Garbi Trakya Hükümet-i Muvakkatesi daha

sonra Garbi Trakya Hükümet-i Müstakilesi adında Batı Trakya Türk Devletini kurmuşlardır. Bu devlet, bütün resmi kurumlarını oluşturmuştur. Ancak uluslararası toplum tarafından tanınmamıştır.

Bütün cephelerde mağlup olan ve daha fazla kayıp ile karşılaşmak istemeyen Bulgar Devleti barış görüşmeleri için ilgili devletlere çağrıda bulunmuştur. Romanya’nın başkenti Bükreş’te bir araya gelen devletler 10 Temmuz 1913’de Bükreş Antlaşmasının imzalanmasıyla II. Balkan Savaşı sona ermiştir. Bu antlaşmaya göre Bulgaristan Romanya’ya Dobruca bölgesini, Sırbistan’a Doğu Makedonya’yı ve Yunanistan’a ise Güney Makedonya’yı terk etmiştir.

Osmanlı Devleti II. Balkan Savaşı’ndan sonra Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan ile ayrı ayrı antlaşma imzalamıştır:

29 Eylül 1913 Osmanlı-Bulgar İstanbul Antlaşması

Osmanlı-Bulgar sınırı Meriç Nehri olarak kabul edilmiş,

Edirne, Kırklareli ve Meriç Nehri’nin batısında kalan Dimetoka Osmanlı Devletine terk bırakılmış,

Bulgaristan’da kalan Türklerin dini hakları Osmanlı Devleti’nin garantörlüğünde olacak,

Bulgaristan’da kalan Türklerin göç etmesine izin verilecek ve mülkiyet hakları korunacak,

Dedeağaç Bulgaristan’a terk edilmişti.

Page 211: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

202

14 Kasım 1913 Osmanlı-Yunan Atina Antlaşması

I. Balkan Savaşı sonucunda imzalanan Londra Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında kara sınırı kalmamıştı. Bu yüzden Batı Trakya ile ilgili bir sınır düzenlemeleri Yunanistan ile Bulgaristan arasında yapılmıştır.

Antlaşma maddelerine göre

Yanya, Selanik ve Girit adası Yunanistan’a bırakılmış,

Yunanistan’da kalan Türklerin dini ve mülki hakları korunacak,

Adalar Denizi’ndeki (Ege) adaların sahipliğine büyük devletler karar verecekti.

13 Mart 1914 Osmanlı-Sırp-Karadağ İstanbul Antlaşması

I. Balkan Savaşı sonucunda imzalanan Londra Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti ile Sırbistan ve Karadağ arasında kara sınırı kalmamıştı. Bu yüzden sınır düzenlemesi yapılmamıştır. Bu antlaşmayla her iki ülkede kalan Türk ve Müslümanların hukukunun korunacağı güvence altına alınmıştır.

https://www.google.com.tr/search?site=balkansavası 07.01.2016

Page 212: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

203

https://www.google.com.tr/search?site=balkansavası 07.01.2016

13.3. Balkan Savaşları Sonunda Osmanlılık (İttihat-ı Anasır) Politikasının Zarar Görmesi

13.3.1. Osmanlılık (İttihat-ı Anasır) Politikası

XVII. yy. kadar dayandırılan ittihat-ı anasır düşüncesi Tanzimatçılar ve Jön-Türkler tarafından bazı temel esaslara bağlanarak Osmanlı Devleti’nin bir bütün halinde devamı ve kurtuluşu için hararetle savunulmuştur. Türkler, gayri Müslim veya Türk olmayan Müslüman unsurlara karşı art niyetli hareket etmemişlerdi. Kendilerini Osmanlı kavramı ile izah ederek, diğer unsurlara karşı toleranslı davranmışlardı. I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Türkler, Türklükleri yerine Osmanlılıklarını öne çıkarmışlardı.

Osmanlı aydını, Avrupa’nın büyük devletlerinin iç işlerine sürekli müdahale etmesi, milliyetçiliğin Tükler dışında bütün Osmanlı unsurlarını sarması üzerine XIX. yüzyılın başlarından itibaren birlikte yaşama projesi olarak ve ülkenin bütünlüğünün korunarak kurtarılacağına inandıkları ittihat-ı anasırı, Osmanlılık kavramını öne çıkarmıştır. Tanzimatçılar ve Jön-Türkler tarafından işlenen bu kavram, II. Meşrutiyet döneminde gayri Türk unsurların eşitlik, yönetime katılım istekleriyle siyasi gündemde yeni bir boyut kazanmıştı. Nitekim Kanun-ı Esasi “hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun” Osmanlı tabiiyeti olan herkes istisnasız “Osmanlı” olduğu ilkesini vatandaşlık bağı olarak belirlemişti.

Bu çerçevede II. Meşrutiyet döneminde de Osmanlı aydınları, ittihat-ı anasırı Osmanlı Devleti’nin kuvvetlenmesi, geleceğinin teminat altına alınması ve dış müdahalelerden kurtulmak olarak görmüşlerdir. Bu noktada Osmanlı vatandaşlarının hepsi, ırk, din farkı gözetmeksizin eşit idi ve Osmanlı adı altında birleştirmekteydi. Böylece Osmanlı Devleti içinde yaşayanların vatandaşlık ve devlete sahiplik hakkı açısından itiraz ve şikâyet

Page 213: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

204

etmemeliydi. Osmanlı Devleti bütün vatandaşlarına karşı eşit mesafede ve tarafsızdı. İttihat-ı anasırın önündeki engelleri yıkma adına, unsurlar arasında dostluk ve yakınlaşmanın kurulmasını önemliydi. Bütün Osmanlıları, Osmanlılık etrafında birleştirmek için;

Bütün kesimleri bünyesinde taşıyan ve yayın, toplantı, eğlence, konferanslar düzenleyen kulüpler kurularak,

Askerlik hizmetine bütün milletler katılarak,

Bütün kesimlerin içinde bulanacağı ortak okulların sayısının artırarak,

Milli bayramlar birlikte kutlanarak ortak mekânlar, fikirler ve kardeşlik hisleri oluşturulmalıydı.

Ancak ittihat-ı anasır politikası Osmanlı toplumundaki siyasi kesimler ve kurumları tarafından beklenilen ilgiyi gösterdiği, aynı oranda kabul gördüğü de söylenemez. Öncelikle Hristiyanlık ve Müslüman üzerine kurulan ilişkilerin, algıların ve yapıların ortaklaşa hareket

etmeye fırsat vermemiştir. Örneğin Osmanlılık politikasına en çok tepki gösteren Rum Patriği Yovakim, ittihat-ı anasırı Türkleştirme siyaseti olarak değerlendirmiştir. Ayrıca Ermeni, Bulgar ve özellikle Rumlar kendilerine ait ayrıcalıkların tanınması veya devamı yönünde fikirlere sahip idiler. Rum ve Ermeni patrikhaneleri geçmiş dönemlerde verilen ayrıcalıkların sürmesini her zaman gündeme taşımışlardır. Halbuki meşrutiyet ilkelerinden eşitliği zedeleyecek olan imtiyaz talepleri ayrılıkları körükleyecekti.

13.3.2. Balkan Savaşları ve Osmanlılık Politikasının Zarar Görmesi

Türklerin dışındaki kesimlerin Osmanlılık ülküsü doğrultusundaki isteksizliği, hatta reddedici tavırları, Osmanlı coğrafyasının birçok yerinde isyanlar çıkması ve toprak kayıpları, Osmanlılık politikasını zayıflatmıştı. Ancak bu politikanın zarar gördüğü en önemli olay Bakan Savaşı olmuştur. Aslında Balkan Savaşları Osmanlılık politikasının ve Osmanlı vatandaşlığının tutup tutmayacağına dair iyi bir deneme fırsatı vermiştir. Zira Osmanlı Devletine savaş açan devletlerin ırkdaşları ve dindaşları Osmanlı vatandaşı idi, hatta Osmanlı ordusunda yer almaktaydılar. Ancak, bu fırsat, Osmanlılık taraftarı olanlar için memnun edici bir şekilde gelişmemiştir. Balkan Savaşları din savaşları şeklinde algılanmış, Balkan devletleri ve Avrupalılar Haçlı bloğu ile Osmanlı Devleti arasında din muharebesi yapıldığı ileri sürülmüştür. Osmanlı Devletine karşı savaş açan ülkelerin Osmanlı coğrafyasında yaşayan ırkdaşları ve dindaşları vatanları Osmanlı ülkesine karşı hıyanet derecesinde hareketlerde

bulunmuşlardır. Çete kurarak düşman ordusuna yardım etmişler, hatta Osmanlı Ordusu içerisinde görev yapanlar kendi ırkdaşları hesabına çalışmışlardır.

Diğer bir hayal kırıklığı ise gelişmişlik noktasında Türklerden ileri olmayan Balkanlıların, Makedonya’ya medeniyet getirecekleri iddiası altında topraklarını genişletme amacıyla hareket ederken Avrupa’nın büyük devletlerinin savaşın başında statükonun korunmasını istemelerine rağmen bir ikiyüzlülük örneği göstermişler ve savaş sonunda oluşan

Page 214: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

205

yeni statükoyu, sınırları korumaya çalışmışlardır. Öyle ki, bu kesimler Edirne’nin Osmanlı Ordusu tarafından geri alınışına karşı protestolar yağdırmaktan çekinmemişlerdir.

Balkan Savaşlarının getirdiği yeni ortam ve ittihat-ı anasır siyasetinin alıcı bulmaması üzerine, Osmanlı Siyasi çevreleri körü körüne bir Osmanlılık politikasından uzaklaşmasına neden olmuştur.

Page 215: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

206

Uygulamalar

Sait Halim Paşa kabinesi ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasındaki bağı öğrenme

Sait Halim Paşa hükümetinin muhaliflere karşı tavrını öğrenme

II. Balkan Savaşı sonuçlarının Osmanlı siyaseti üzerindeki etkisini fark etme

Balkan Savaşı ile Osmanlılık politikasındaki yaşanan değişimi kavrama

Page 216: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

207

Uygulama Soruları

1. Sait Halim Paşa döneminde muhaliler neden yurt dışına kaçmışlardır? Araştırınız.

2. Hangi gelişmeler Edirne’nin geri alınmasında etkili olmuştur? Araştırınız.

3. Türklerin çoğunlukta bulunduğu Batı Trakya’da Balkan Savaşları esnasındaki gelişmeler nelerdir? İnceleyiniz.

4. İttihat-ı Anasır ne demektir? İnceleyiniz ve tartışınız.

Page 217: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

208

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, öncelikle Muhmut Şevket Paşa’nın öldürülmesinden sonra İttihatçılar daha sert politikalar uygulayarak muhalifleri sindirmeye çalışmışlardır. Bu politika sadrazam

Sait Halim Paşa’nın desteğiyle gerçekleşmiştir. Sait Halim Paşa döneminde Bulgaristan’a diğer Balkan devletlerinin saldırması Edirne’nin geri alınmasına fırsat vermiştir. Ancak bu fırsatı kullanma hususunda bazı Osmanlı yöneticilerinde çekimserlik vardı. Buna rağmen Edirne’yi kurtarmak için iktidara gelen İttihatçılara bu yeni gelişme iyi bir fırsat vermişti. Bu fırsatı İttihatçılar iyi değerlendirmiş ve Edirne geri alınmıştır. Bu bölümde üzerinde durulan bir başka husus, çok uluslu ve dinli bir toplumsal yapıya sahip olan Osmanlı Devleti’ni bir arada tutma ve yaşatma projesi Osmanlılık politikasının Balkan Savaşlarıyla darbe alması konusudur. Bu politikanın Balkan Savaşlarından sonra bir önceki yıllara göre etkisini sürdürdüğü söylenemez.

Page 218: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

209

Bölüm Soruları

1. Aşağıdaki ülkelerden hangisi sadece II. Balkan Savaşı’na katılmıştır?

A) Yunanistan

B) Sırbistan

C) Osmanlı Devleti

D) Romanya

E) Karadağ

2. İttihat-ı Anasır/Osmanlılık ifadesi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Bütün Türklerin birliğini sağlamak

B) Müslüman ve Türkleri vatandaşlık bağı etrafından birleştirmek

C) Müslümanlık üzerine vatandaşlık bağı kurmak

D) Gayri Müslimler dışında kalan toplulukları birleştirmek

E) Irk, din ve mezhep bağına bakmaksızın bütün Osmanlıları bir arada birleştirmek

3. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı-Sırp/Karadağ İstanbul Antlaşmasının tarihidir?

A) 13 Mart 1913

B) 13 Mart 1914

C) 13 Mart 1912

D) 29 Eylül 1913

E) 14 Kasım 1913

4. Aşağıdakilerden hangisi II. Balkan Savaşı sonunda imzalanan Osmanlı-Yunan Atina Antlaşmasının tarihidir?

A) 14 Kasım 1913

B) 14 Aralık 1913

C) 13 Mart 1914

D) 14 Kasım 1912

Page 219: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

210

E) 14 Aralık 1912

5. Aşağıdakilerden hangisi II. Balkan Savaşı sonunda imzalanan Osmanlı-Bulgar İstanbul Antlaşmasının tarihidir?

A) 29 Ekim 1913

B) 14 Kasım 1913

C) 29 Eylül 1913

D) 29 Eylül 1912

E) 29 Ekim 1912

6. Sait Halim Paşa, İttihatçı aleyhtarı muhalefete karşı nasıl bir politika izlemiştir?

7. II. Balkan Savaşına neden olan gelişmeler ne şekilde değerlendirilebilir?

8. II. Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine Osmanlı hükümeti ve İttihatçılar ne şekilde bir politikanın takip edilmesini istemişlerdir?

9. II. Balkan Savaşı sonunda Osmanlı-Yunan sınırını ne şekilde belirlemiştir?

10. II. Balkan Savaşı’nda Avrupa’nın büyük devletleri nasıl bir politika takip etmişlerdir?

CEVAPLAR

1. D, 2. E, 3. B, 4.A, 5.C

Page 220: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

211

14. TALAT PAŞA HÜKÜMETİ

Page 221: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

212

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. Talat Paşa Hükümetinin kurulması ve Programı

2. I. Dünya Savaşı Döneminde Ordu ve Halkın İaşe İhtiyacı

3. Brest-Litovsk Antlaşması

4. Talat Paşa’nın Sadaretten Çekilmesi

Page 222: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

213

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1. Sait Paşa yerine Talat Paşa neden sadarete gelmiştir?

2. Talat Paşa I. Dünya Savaşı esnasında ordunun ve halkın ihtiyaçlarını nasıl karşılamaya çalışmıştır?

3. Brest-Litovsk Antlaşması Osmanlı Devleti’ne ne tür avantajlar kazandırmıştır?

4. Talat Paşa sadrazamlığı terk etmesinin gerekçeleri ne idi?

Page 223: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

214

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Talat Paşa Hükümeti Talat Paşa Hükümetinin kurulması hakkında bilgi sahibi olmak.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Talat Paşa Hükümeti Talat Paşa Hükümetinin

programının içeriğini bilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

I. Dünya Savaşı ve İaşe Sorunu

I. Dünya Savaşı’nda

uygulanan iaşe politikaların

ortaya koyabilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Brest-Litovsk Antlaşması Osmanlı-Rus ilişkilerinin I. Dünya Savaşı’nda geldiği aşamaları görebilmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Talat Paşa Hükümetinin İstifası

Talat Paşa’nın istifası üzerinden ittihatçıların siyasi geleceği üzerinde fikir yürütmek.

Okuyarak, fikir yürüterek, tartışmalara katılmak

Page 224: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

215

Anahtar Kavramlar

Talat Paşa

Enver Paşa

İaşe Sorunu

İaşe Komisyonları

Brest-Litovsk Antlaşması

Çarlık Rusya

93 Harbi

İttihat ve Terakki Fırkası

Page 225: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

216

Giriş

Sait Halim Paşa İttihatçıların sadrazamlığa getirdiği bir kişi olmasına rağmen hem İttihat ve terakki Cemiyeti içindeki lider kadrosundan hem de İttihat ve Terakki Fırkası grubundaki önderlerden değildi. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı’na girilmesine dair

tartışmalarda İttihatçılardan farklı fikirler öne sürmüştür. Yine kendi kabinesine hakim bir sadrazam olarak görmek de mümkün değildir. Kabine üyelerinin belirlenmesinde İttihatçılar ciddi şekilde etkili idi. Örneğin İttihatçılar tarafından sadrazamın uhdesinde bulunan Hariciye Nazırlığına önerilen Hali Bey’i istemediği halde Sait Halim Paşa 24 Ekim 1917’de atamak zorunda kalmıştı.

Page 226: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

217

14.1. Talat Paşa Hükümetinin Kurulması

İttihatçılarla yaşanan çatışma ve düşünce ayrılıkları 1916 yılı sonlarına kadar devam etmiştir. 1917 Ocak ayı içinde İttihatçıların önde gelenleri İttihat ve Terakki Fırkası Reisi Talat Paşa’yı sadrazamlığa getirilmesi hususunda anlaştılar. Saray ahalisinde olan Kadın Efendilere verilecek maaş noktasında ittihatçılarla anlaşamayan Sait Halim Paşa 3 Şubat 1917De istifa etmiştir. Bu istifanın ardından Padişah tarafından vezirlik rütbesi verilen Talat Paşa 4 Şubat 1917de sadrazamlığa atanmıştır.

Önde gelen İttihatçılarla kabinesini oluşturan Sadrazam Talat Paşa, güvenoyu olmak için İttihat ve Terakki Fırkası’nın hakim olduğu Meclis-i Mebusan’a 15 Şubat 1917’de kendi hükümetinin programını sunmuştur. Savaş sorunlarıyla mücadele eden hükümet, programında:

Osmanlı devletinin kendi müttefikleriyle beraber savaşa devam etme noktasında kararlı ve azimli olduğu, hükümetin yapılması gereken her şeyi ve en iyisini yapacağı,

Müttefik devletlerle yapılan antlaşmalara sıkı sıkıya bağlı kalınacağı,

Savaşa rağmen ıslahat ve yenilikler devam edileceği

Savaş nedeniyle meydana gelen ekonomik ve idari problemlerin düzeltilmesi yönünde çaba sarf edileceği

Savaş durumu içinde bulunan Osmanlı Devleti, ordusu ve toplumunun en çok sıkıntı çektiği konulardan biri olan iaşenin temin edileceği ve ziraat kapasitesinin artırılmaya çalışılacağı ve bu meyanda çeşitli heyet ve kurumların oluşturulacağı

Yerli sermayenin yanı sıra özellikle müttefik ülkelerdeki sermayedarın teşvik edileceği,

Savaşın getirdiği mali sorunlarla mücadele etmek için tasarruf yapılacağı vurgulanmıştır.

14.2. Talat Paşa ve I. Dünya Savaşının Ortaya Çıkardığı İaşe sorunları

Osmanlı Devleti’nin savaşa girmişiyle birlikte hem ordunun hem de toplumun ihtiyacı olan temel ihtiyaç malzemelerin temininde ciddi problemler ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti bir yandan savaş sebebiyle sayısı ve ihtiyaçları artan orduyu güçlü tutmak zorunda kalmıştır. Diğer taraftan toplumun temel ihtiyaç mallarının yokluğu ve pahalılığının mücadelesiyle karşı karşıya gelmiştir. Osmanlı Devleti, temel ihtiyaç mallarını büyük oranda Boğazlar, Akdeniz ve Karadeniz üzerinden sağlamaktaydı. Savaşın çıkısıyla beraber mal akışında zorluklar görülmüştür. Zira mal akışının yaşandığı bölgelerde savaş halinde Rusya ve İtilaf güçlerinin donanma benzeri askeri varlıkları vardı. Bu yüzden temel ihtiyaç mallarını önemli ölçüde

Page 227: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

218

müttefikleri Almanya, Avusturya-Macaristan ve daha sonra savaşa girmesiyle beraber Bulgaristan üzerinden sağlamıştır.

Ancak temel ihtiyaç malları yeterince sağlanamadığı gibi mal yoksunluğunun

pahalılığa neden olması engellenememiştir. Ayrıca mevcut temel ihtiyaç mallarının temin edilmesinde tüccar ve bürokrasisi suiistimaller yapmıştır. Yine piyasada bulunan mallar ihtikâra, karaborsaya neden olacak şekilde saklanmış veya stoklanmıştır. Üstelik bu

suiistimallerde İttihat ve Terakki üyelerinin adları da anılmaya başlanmıştır.

İşte Talat Paşa hükümeti savaşın getirmiş olduğu bu önemli sorunla mücadele etmek zorunda idi. Hükümet mal temini ve pahalılığı önlemek için,

Savaş vesilesiyle zenginleşenlerden yeni vergiler alınmak istenmiş,

Yurt dışı piyasalardan temel ihtiyaç malzemesi ithalatını arttırılmış,

Temel malların sağlanması ile meşgul olacak Havayic-i Zaruriye Komisyonu

kurulmuştur.

Osmanlı ordusunun ihtiyaçlarının karşılanması için Tekalif-i Harbiye

Komisyonları vasıtasıyla buğday, un, koyun, patates, nohut, fasulye, yağ gibi ürünlerin yüzde 25’ine Tekalif-i Harbiye adı altında el konulmuştur.

Alınan bu tedbirlere rağmen iaşe sorunu halledilemeyince 15 Nisan 1917’de merkezi bir yapı olarak İaşe-i Umumiye Merkez Heyeti, merkez dışında illerde İaşe Tâli Komisyonu

kurulmuştur. Ayrıca 7 Nisan 1917’de suiistimallerin önünü almak adına devlet memurlarının ticaretten uzak kalmalarını sağlamak için kanun ve yönetmelik değişikliğine gidilmiştir. Ardından 24 Mayıs 1917’de ihtikârı, karaborsayı önlemek için de bir kanun çıkarılmıştır. Bu kanun ihtikâr suçlarına Divanı- Harb-i Örfi ile yargılanma yolunu açmıştır. Başkanlığını Meclis-i Mebusan Reis Vekilliğini yapan Hüseyin Cahit’in de bulunduğu Men-i İhtikâr

Heyeti karaborsa ile mücadele için kurmuştur. Bütün bunlara rağmen Talat Paşa Hükümetinin iaşe, ihtikâr ve suiistimallerle mücadelesi sorunları çözmemiştir.

Bunun üzerine Talat Paşa, mücadelenin daha yetkili bir kurum tarafından yapılmasını sağlamak için harekete geçmiştir. 18 Ağustos 1917’de önce Harbiye Nezaretine bağlı İaşe Müdüriyet-i Umumiyesi kurulmuştur. Ancak iaşe sorununun Harbiye Nezareti eli ile yürütülmesini doğru bulmayan Talat Paşa, 30 Temmuz 1918’de İaşe Nezareti’ni kurdurmuş ve başına güvendiği Kara Kemal Bey’i getirmiştir.

14.3. Brest-Litovsk Antlaşması

Talat Paşa, Sadrazamlığı döneminde bizzat kendisinin halletmeye çalıştığı konulardan biri Rusya ile barış görüşmelerinin yapılmasıdır. Ekim 1917’de Çarlık ile yönetilen Rusya’da, Lenin ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği bir ihtilal olmuştu. Bu ihtilal ile birlikte Çarlık Rusya’sı yıkılmıştır. Bu ihtilalin ardından iç savaş yaşayan Rusya’da bütün ülkeye hakim

Page 228: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

219

olmak için Çarlık Rusya’sına bağlı kalan güçlerle mücadele edilmiştir. Diğer taraftan

ihtilalciler barış antlaşmaları yaparak uluslararası arenada kendini kabul ettirmek istemiştir.

Bu meyanda yeni Rusya ile Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti arasında 2-15 Aralık 1917’de yapılan görüşmelerde ateşkes antlaşması imzalanmıştır. Ardından barış görüşmelerine başlanmıştır.

Bu görüşmeleri Osmanlı Devleti adına Ocak 1918’de Brest-Litovsk’a gelen Sadrazam Talat Paşa bir süre yürütmüştür. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Ruslar tarafından işgal edilen doğu bölgelerinin yanı sıra 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) ile kaybettiği Kars, Ardahan ve Batum’u geri alma yönünde bir politika takip etmiştir. Rusya, Osmanlı taleplerini göz ardı ettiği gibi, işgal ettikleri bölgelerde Gürcüler ve özellikle Ermeniler lehine bir statükonun oluşmasına arzulamışlardır. İşgal altındaki Osmanlı topraklarını Gürcü ve Ermenilere terk etmek istemişlerdir.

Talat Paşa, yeni Rus devletinin de Çarlık Rusya’sının politikalarını takip etme yolundaki siyaseti karşısında, askeri hareketlerle Osmanlı taleplerini kabul ettirmenin mümkün olacağını görmüştür. Alman tarafı da Talat Paşa’nın görüşlerine paralel düşüncelere sahipti. Nitekim Alman ordularının yanı sıra Osmanlı ordusu 12 Şubat 1918’de Rus Ordusu üzerine yürümüştür. Bu ileri harekâtla Osmanlı idarecileri Kafkasya’ya kadar ilerlemek, Kafkaslarda Müslümanları birleştirmek düşüncesindeydiler.

Talat Paşa’nın İstanbul’a geri dönmesinin ardından Brest-Litovsk’da kalan Osmanlı heyeti ile Ruslar tekrar görüşmeye başlamıştır. Bu görüşmeler sonucu Osmanlı Devleti, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan ile Rusya arasında 3 Mart 1918’de barış antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşma maddelerine göre:

Barış antlaşmasına imza atan taraflar arasında savaş sona erdirilmiş olacaktı,

Rusya, işgal etmiş oluğu Osmanlı topraklarını ve Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı Devleti’ne terk edecekti,

Ruslar, Ukrayna ve Baltık bölgesindeki Polonya, Finlandiya, Litvanya, Estonya ve Letonya'dan çekilecekti,

Rusya, Ukrayna Devleti ile barış yaparak bağımsızlığını tanıyacaktı,

Karadeniz ve Baltık Denizi’nde ticaret gemilerinin dolaşımı serbest bırakılacaktı.

Böylece Osmanlı Devleti, barış görüşmelerinde 93 Harbi’nde kaybettiği topraklar dahil Rusların işgal ettiği bölgeleri geri alma politikasını Brest-Litovsk Antlaşması ile gerçekleştirmiştir. Uzun bir dönemdir toprak kaybettiği Ruslar karşısında ilk kez kazançlı çıkmıştır.

Page 229: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

220

https://www.google.com.tr/search?site= brest-litovskantlasmasi 07.01.2016

14.4. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Mağlubiyeti ve Talat

Paşa Hükümeti’nin İstifa Etmesi

Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan bloğunun yanında yer alan Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nın başlarında Çanakkale, Basra gibi cephelerde İtilaf Güçlerini yenmiş, Doğu Anadolu bölgesinde geri çekilmesine rağmen dirençli bir savunma göstererek başarılı olmuştu. Benzer başarıları başlangıçta ittifak içinde olduğu diğer devletler de göstermişti. Özellikle de Brest-Litovsk Antlaşmasıyla Rusya’nın savaştan çekilmesi üzerine avantajlı bir duruma gelmişti. Ancak İngiltere ve Fransa gibi büyük sömürü bölgelerine sahip ülkelerin kaynaklarının çokluğu ve 1918’den itibaren İtilaf Güçleri yanında Amerika Birleşik Devletleri’nin savaşa dahil olması dengeleri değiştirmiştir. 1918 yılının başından itibaren İttifak Güçleri cephelerde geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Eylül 1918’den itibaren Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan’ın barış yanlısı görüşmelere başlaması ve Makedonya cephesinde İtilaf Güçlerinin ilerlemesinin Osmanlı ordularını zor durumda bırakmasının ardından Talat Paşa Hükümeti de ateşkes ve barış arayışlarına girişmiştir. Bu görüşmelerini, savaşa karar verenlerin içinde bulunduğu bir partinin, İttihat ve Terakki Fırkası’nın ve hükümetinin yürütmesi mümkün görülmemiştir. 13

Page 230: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

221

Ekim 1918’de Talat Paşa Hükümeti, barış görüşmelerinin yapılabilmesi ve yeni bir kabinenin kurulabilmesi için istifa etmiştir. Böylece 1908 İhtilalinden beri Osmanlı siyasi sahnesine damgasını vuran İttihat ve Terakki’nin sonu gelmiştir. Talat Paşa’nın yerine Ahmet İzzet Paşa sadrazamlığa atanmıştır. 1 Kasım 1918’de Talat Paşa’nın başkanlığında İttihat ve Terakki Fırkası’nın son kongresi toplanmış ve partinin kapatılması kararı alınmıştır. Ardından Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa, Bahattin Şakir, Dr. Nazım Bey gibi önde gelen İttihatçılar, yurt dışına kaçmışlardır.

Page 231: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

222

Uygulamalar

Talat Paşa ili İttihat ve Terakki Fırkası arasında bağı görme

Talat Paşa’nın I. Dünya Savaşı politikalarını öğrenme

Brest-Litovsk Antlaşmasının Osmanlı Devleti-Rusya arasındaki oluşturduğu ilişkileri öğrenme

I. Dünya Savaşı sonucunun İttihatçılar üzerindeki etkisini görme

Page 232: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

223

Uygulama Soruları

1. Talat Paşa, İttihat ve Terakki Fırkası içinde ne kadar etkili idi? inceleyiniz.

2. Savaşlarda ordular ne tür ihtiyaçlarla karşılaşırlar? Araştırınız ve tartışınız.

3. Dünya Savaşı’nda İttihatçıların politikası ne idi? İnceleyiniz.

4. Rusları Brest-Litovsk Antlaşmasına imzalamaya zorlayan şartlar nelerdi? Araştırınız.

Page 233: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

224

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde Sait Paşa’nın politikalarından memnun olmayan ittihatçıların İttihat ve Terakki Fırkası Başkanı Talat paşa’yı sadrazamlığa taşımaları ilk konu olarak işlenmiştir. Talat Paşa’nın yeni görevi doğrudan doğruya ilk defa bir İttihatçının sadrazamlığı anlamına gelmekteydi. Talat Paşa’nın sadrazamlığı zorlu meselelerle beraber devam etmiştir. Bunların başında halkın ve ordunun temel ihtiyaçlarını karşılamak, savaşı başarılı bir şekilde sürdürmekti. Bu anlamda Talat Paşa’nın ilk dönemleri başarılı geçmiştir. Özellikle Brest-Litovsk Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti’nin 93 Harbi’nde kaybettiği Kars, Ardahan, Batum gibi yerleri alması önemli bir başarı idi. Ancak bu başarı savaşın sonuna kadar sürdürülememiş, hatta İttihatçı liderler ülkelerinden kaçmak zorunda kalmışlardır.

Page 234: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

225

Bölüm Soruları

1. Talat Paşa kendi hükümet programını hangi tarihte Meclis-i Mebusan’a sunmuştur?

A) 15 Şubat 1917

B) 3 Şubat 1917

C) 4 Şubat 1917

D) 24 Ekim 1917

E) 3 Şubat 1916

2. Talat Paşa İaşe Nezaretini hangi tarihte kurmuştur?

A) 18 Ağustos 1917

B) 15 Nisan 1917

C) 30 Temmuz 1918

D) 7 Nisan 1917

E) 24 Mayıs 1917

3. Rusya’nın Brest-Litovsk Antlaşması imzalamasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Rusya’da Ekim 1917’de ihtilal olması

B) İngiltere’nin Ruslara verdiği desteği çekmesi

C) Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Ruslara verdiği desteği çekmesi

D) Osmanlı Devleti’nin Rus Ordusunu Kafkasya’da mağlup etmesi

E) Rusya’da Çarların iktidara gelmesi

4. Talat Paşa Hükümeti mal temini ve pahalılığını önlemek için aşağıdaki kararlardan hangisini almamıştır?

A) Savaş vesilesiyle zenginleşenlerden yeni vergiler almak

B) Yurt dışı piyasalardan temel ihtiyaç malzemesi ithalatını arttırmak

C) Havayic-i Zaruriye Komisyonu

Page 235: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

226

D) Osmanlı Ordusunun ihtiyaçları için Tekalif-i Harbiye usulü getirmek

E) İdare-i Örfiye ilan etmek

5. Talat Paşa Hükümeti hangi tarihte istifa etmiştir?

A) 1 Kasım 1918

B) 3 Mart 1918

C) 13 Ekim 1918

D) 13 Kasım 1918

E) 1 Ekim 1918

6. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşına girmesi temel ihtiyaç mallarını nasıl etkilemiştir?

7. Brest-Litovsk’daki Osmanlı-Rus görüşmelerinde Osmanlı Devleti nasıl bir

politika izlemiştir?

8. İtilaf Devletlerinin I. Dünya Savaşı’ndan galibiyetle çıkmasının sebepleri nelerdir?

9. I. Dünya Savaşı, Osmanlı iç politikasında ne tür gelişmeler neden olmuştur?

10. Talat Paşa’nın ihtikârı önleme politikaları başarılı olmuş mudur? Neden?

CEVAPLAR

1. A, 2. C, 3. A, 4.E, 5.C.

Page 236: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

227

KAYNAKÇA

Kitaplar

Ahmet B. Kuran, Osmanlı İmparatorluğunda İnkılap Hareketleri ve Milli Mücadele, İstanbul, 1959.

Ahmet Bedevi Kuran, İnkılap Tarihimiz ve İttihat Ve Terakki, İstanbul, 1960.

Ahmet F. Hurşit Günday, Hayatım ve Hatıralarım, I, İstanbul, 1960.

Ahmet Rıza Bey, Ahmet Rıza Bey’in Anıları, Yayınlayan: Bülent Demirbaş, İstanbul, 1988.

Ahmet Turan Aklan, İkinci Meşrutiyet Devrinde Ordu ve Siyaset, Ankara, 1992.

Ali Birinci, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İstanbul, 1990.

Ali Cevat, İkinci Meşrutiyetin İlanı ve Otuz Bir Mart Hadisesi, Haz. Faik Reşit Unat, Ankara1991.

Ali Fuad Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, Ankara, 1987.

Aram Andonyan, Balkan Harbi Tarihi, Çev. Zaven Biberyan, İstanbul, 1975.

Bülent Atalay, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Siyasi Faaliyetleri(1908-

1923), İstanbul, 2001.

Celal Bayar, Ben de Yazdım, I, İstanbul, 1966.

Cemaleddin Efendi, Siyasi Hatıralarım, Yay. Haz. Selim Kutsan, İstanbul, 1990.

Cemil Topuzlu, İstibdat-Meşrutiyet-Cumhuriyet Devirlerinde 80 Yıllık Hatıralarım, Yay. Haz.: Aykut Kazancıgil, Hüsrev Hatemi, İstanbul, 1982.

Doğan Avcıoğlu, 31 Martta Yabancı Parmağı, Ankara, 1969.

Fatih Mehmet Sancaktar, Hiss-i Milliden Harbi İktisadiye Yunan Boykotu,

İstanbul, 2013.

Fatih Mehmet Sancaktar, II. Meşrutiyetten Cumhuriyete Milli Egemenlik Düşüncesinin Gelişimi Hüseyin Cahit Yalçın Örneği, Ankara, 2009.

Feroz Ahmad, İttihat ve Terakki(1908-1914), Ter: Nuran Yavuz, İstanbul, 1987.

Gülnihal Bozkurt, Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukukî Durumu(1839-

1914), Ankara, 1989.

Page 237: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

228

Halil Ersin Avcı, Türkiye 1908 İngiliz Büyükelçisi Sir Gerard Lowther’in 1908 Yılı Türkiye Raporu(Çeviri ve Değerlendirme), Çanakkale, 2003.

Halit Z. Uşaklıgil, Saray ve Ötesi, İstanbul, 1965.

Hasan Amca, Doğmayan Hürriyet, İstanbul, 1958.

Hasan Babacan, Mehmed Talat Paşa (1874-1921), Ankara, 2005.

Hilmi Kamil Bayur, Sadrazam Kamil Paşa, Siyasi Hayatı, Ankara, 1954.

Hüsamettin Ertürk, İki Devrin Perde Arkası, Yazan: Samih Nafiz Tansu, İstanbul, 1957.

İ. Emin Mahmut Kemal İnal, Son Sadrazamlar, XI-XIV, İstanbul, 2013.

İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Son Sadrazamlar, IV, İstanbul, 1982.

İlhami Masar, Bir Ömür Boyunca, İstanbul, 1974.

Kamil Paşa’nın Anıları, Haz. Gül Çağalı-Güven, İstanbul, 1991.

Kudret Bülbül, Bir Devlet Adamı ve Düşünür Olarak Sait Halim Paşa, Ankara,

2006.

Lütfi Simavi, Osmanlı Sarayının Son Günleri, İstanbul, 1972.

M. Hanifi Bostan, Bir İslamcı Düşünür Sait Halim Paşa, İstanbul, 1992.

M. Zeki Pakalın, Son Sadrazamlar ve Başvekiller, V, İstanbul, 1948.

Mahmut Şevket Paşa, Mahmut Şevket Paşa’nın Günlüğü, İstanbul, 1988.

Mehmet Tevfik Bey’in (Biren), II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Devri Hatıraları, I, Haz. F. Rezan Hürmen, İstanbul, 1993.

Osman S. Kocahanoğlu, Derviş Vahdeti ve Çavuşların İsyanı, İstanbul, 2001.

Rahmi Apak, Yetmişlik Bir Subayın Hatıraları, Ankara, 1957.

Ratip Kazancıgil, Edirne Savunma Günleri(Hafız Rakım Ertürk’ün Anılarından), Kırklareli, 1986, s.12.

Rıfat Uçarol, Gazi Ahmet Muhtar Paşa, İstanbul, 1989.

Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İstanbul, 1987.

Ufuk Gülsoy, Osmanlı Gayrimüslimlerinin Askerlik Serüveni, İstanbul, 2000.

Page 238: II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/2mesrutiyet.pdf · 2020. 4. 26. · TARİH LİSANS PROGRAMI DO ... Kahire gibi

229

Wilhelm Feldmann, İstanbul’da Savaş Günleri, Çev. Necmettin Aklan, İstanbul, 2004.

William Hale, 1789’dan Günümüze Türkiye’de Ordu ve Siyaset, Ter: Ahmet Fethi,

İstanbul, 1996.

Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılap Tarihi, II/4, Ankara, 1943.

Zafer Toprak, Türkiye’de “Milli İktisat” (1908-1918), Ankara, 1982.

Makaleler

Emine Şam, Prens Alexandre Battanberg’in İttihat Beyannamesi ve Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’a İlhakı, History Studies, 3/1 Samsun, 2011

Hale Sıvgın, “İttihat ve Terakki Politikalarının Balkan İttifaklarını Hızlandırmadaki Rolü, Akademik Bakış, 6/11, Ankara, 2012.

Kenan Olgun, “Asker-Siyaset İlişkilerinde Bir Dönüm Noktası Halaskâr Zabitan Grubu ve Faaliyetleri”, İlmi Araştırmalar, VII, İstanbul, 1999.

Osman Köse, Bulgaristan Emareti ve Türkler (1878-1908), Turkish Studies, 1/2

Ankara, 2006.

Serap Toprak, Bulgaristan’ın Bağımsızlığında Rusya’nın Rolü, History Studies, 5/6

Samsun, 2013.