2
· Zilhiccesinde (Temmuz 1401) tamamla- nan eserde borçlanma ve kira- lama gibi konularda hükümler incelenmekte ve pa- yahut halinde ortaya tah- lili Genel çerçevesi eserde Sünni mezheplerdeki uygulamalara da yer ve- Kitap Abdullah b. Muhammed b. · Ahmed et-Thriki (Riyad 1410/1990, 1411/ 1991) ve EbG Abdullah Muhammed b. Ha- san b. ei- Münavi ve Muhammed b. Ahmed ei-Ak- fehsi'nin birer eseriyle birlikte (Beyrut 1415/1995, s. 127-176). 2. et-Tibyan ii tefsiri garibi'l-Kur'an. Daha önce bu sahada eserlerden fay- kaleme Bu müellifin eklemeleri o dönemde mevcut konuyla ilgili literatürün bir öze- ti yaz- maktaki EbG Bekir Muham- med b. Uzeyz es-Sicistani'nin Tefsirü ga- ve daha hale getirmektir. Müellif. garib kelimelerin tefsirinde daha çok dile verir ve bu çerçevede kelimenin sözlük ve etimolojisi üzerinde de durur. Bu hacimli eserin Fethi Enver ed- DabGii (Kah i re 1412/ 1992). 3. ii na?mi va'idi'l-i'rab . tullab olarak Kava'idü'l- nazma Müellif bu eserini önce Dev- let Ktp., Bayezid, nr. 2948; Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 3456). da bu fima vemü bihi'l-lisan diye bu naz- ma ve daha sonra 350 beyitten bu kasideyi ( '?- ?Unun, 1, 124; Hediyyetü 'l-'arifin, I, 1 20) . 4. ii Na?mi'd-dü- reri's-seniyye. Zeynüddin el-lraki'nin ese- rine bir (Darü'l-kütübi'I- Hadis, nr. 1040; ibnü'l-Haim'in eserleri ve yazma n için b k. Nüzhetü 'n-nü{Qs'u Brockelmann, GAL, ll, 15 3-155; Suppl., ll, 154-155; DMBi , V, 98-99). BiBLiYOGRAFYA : fi beyani mi't-te'amül bi'l-fülüs Abdullah b. Muham- med b. Ahmed Riyad 1411/1991, redenin s. 7-20; a.e. (Münavl, Fera'idü'l- {eva'id içinde, Eb O Abdullah Muhammed b. Hasan b. Beyrut 1415/1995, s. 131-132; Hacer, Hasan Kahire 1971, ll, 525; Sehavl. eçi- pav' ü ' 1-lami', ll, 157 158; Ebü'l-mn ei-Uiey- mi. ei-Ünsü '1-celfl bi-tarfl]i'l-/5uds ve'l-ljalfl, Kahire 1283/1866, ll, 455; DavOdl, Taba/!:atü 'l- müfessirfn, 1, 82-83; 1, 91, 124, 629; ll, 1272, 1743, 1769, 1809, 1942; imad, 109; VIII, 68-69; ei- Bedrü Hali',!, 117 -118; Suter, Die Mathemati- ker; s. 171 -1 72; Salih Zeki. is- tanbul1329/1911, ll, 281-282; Serkis, Mu'cem, 1, 270; Brockelmann, GAL, ll, 153-155; Suppl., ll, 154-155; Hediyyetü'l-'ari{in, 120-121; iza- 10, 165, 282; ll, 643; Kadri Ha- kan, '1-'Arabi'l-'ilmi fi'r-riyaziyyat ve'l-felek, Beyrut, ts. s. 439-441; Ali Abdullah ed-Deffa', Tarfl]u ' r-riyaziyyat 'in- de'l-'Arab ve'l-müslimfn, Beyrut 1401/1981, s. 186-193; David A. King, Fihrisü '1-mal]tütati'l- ye, Kahire 1981, ll, 904-916; bk . tür. yer.; Cevat Medreselerinde ilim, bul 1997, 1, 226-233; Ramazan Mul]tfi- rat mine'l-mal]tütati'l-'Arabiyyeti'n-nadire fi mektebati Türkiya , istanbul 1997, s·. 169-173; Müsellim ez-Zeybek, "Mal;)Matu ibni'I-Ha'im er-ri yaziyye", Ata i!: u 1 /4, Dübey 1414/1994, s. 55-64; Muhsin Naci Nas- rabadi, Ha,im", V, 97-99. r L Iii FAZLIOGLU ( .) Lö.:;.J ' 0-! ' ) Ebü'l-Hayr ei-Hasen b. Süvar b. Baba b. Behram (Behnam) (ö. 410/1019 [?]) Süryani hekimi, filozof, ve mütercim. _j ve oradaki Aristocu okulunun önde gelenlerinden Yah- ya b. Adi'nin oldu . tahsilini kimden bilinmemektedir. Ancak ismi, 372 (982) kurulan Adudi'de görevli cerrahlar yer (Eir., I, 330). Bü- yük dedesi kaynaklar- da Farsça Behnam (iyilikle olarak da geçmekte, bu durum onun Ebü'I-Hayr künyesine uygun ancak da- ha eski tarihli kaynaklar (ibnü'n-Nedlm, s. 323; s. 164) ismi Behram zikretmektedir. Künyesiyle ilgili olarak da kaynaklarda bilgiler mevcuttur. ve Beyhaki, onun künyesinin kendisine bir ara- zi ilgili Humar (HumarO) verilen bu arazi sebebiyle nü'I-Humar diye kaydetmekte- dir. Beyhaki, araziyi il- gili olarak "Sultan" diye Gazneli Mahmud oldu- da ilave etmektedir (Tari/]. u ma', s. 298; Taril].u S. 38). iBNÜ'I-HAMMAR ve EbG Usaybia gibi klasik kaynaklar, do- tarihini Rebiülewel331 942) olarak belirtirken mevcut veriler bu tarihin daha önce kanaati- ne sevketmektedir. Mesela 326 (938) bilinen Sahib b. 348'de (959) birçok ünlü isim da kaydedilmektedir. henüz on yedi iken EbG Said es-Sirafi. EbG Süleyman es-Sicistani gibi o zaman epeyce ilmi otoriteler isim yolundaki bilgiler makul EbG Usaybia. hem onun 331 yazmakta hem de 330'larda (941) belirten bir rivayeti aktararak Yine EbG Usaybia, EbG Bekir er-Razl'nin ilgili 290 (903) veya 300 (913) küsur tarihini nakletmekte ve bu tarihin dönemine söyle- mektedir ('Uyünü 'l-enba', s. 420). Bu tes- bit. onun 300 (913) ihtimaline yol 408'de (1 017) Harizm ül- kesini ele geçiren Sultan Mahmud tara- Gazne'ye bk) 100 rivayet (Muhammed b. Mahmud s. 297; Beyhaki, Tari/) u s. 36) dikkate olursa ta- rihinin 300 gerekir (Sahban Hallfat, 83 -85). 386'ya (996) kadar bir yandan Birnaris- Adudl'de cerrah olarak öte yandan felsefeyle Nitekim 375-380 (985-990) müslüman hekim ve filozof Ebü'I-Ferec HindG'yu HindG eserinde ho- bulunmakta ve ona olan belirtmektedir (a.g.e., 1, 85- 86). bir si de hekim Ebü'I-Ferec Tayyib'dir. EbG Hayyan et-Tevhldi, Miskeveyh'in de cisi kaydetmektedir ( el-imta' ve'l-mu'anese, I, 35). 392 (1 002) dönemin Büveyhi veziri EbG Sa'd Muham- med b. Hemedani ile Rey'de ve ona bir eserini ithaf yolun- da tesbitler mevcuttur (Beyhaki, Ta- ril].u s. 36; Muhammed b. Mahmud s. 298; bk. Elr., 1, 331; DMBi, lll, 463-464). 65

Iii - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · Müsellim ez-Zeybek, "Mal;)Matu ibni'I-Ha'im er-riyaziyye", Ata i!: u 'ş-şel!:a{e ve't-türaş, 1/4, Dübey 1414/1994, s. 55-64; Muhsin Naci

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • · Zilhiccesinde (Temmuz 1401) tamamla-nan eserde alışveriş. borçlanma ve kira-lama gibi konularda paranın kullanımına ilişkin fıkhi hükümler incelenmekte ve pa-ranın değerinin artması yahut azalması halinde ortaya çıkan durumların fıkhi tah-lili yapılmaktadır. Genel çerçevesi Şafii fıkhı olmasına rağmen eserde diğer Sünni mezheplerdeki uygulamalara da yer ve-rilmiştir. Kitap Abdullah b. Muhammed b.

    · Ahmed et-Thriki (Riyad 1410/1990, 1411/ 1991) ve EbG Abdullah Muhammed b. Ha-san b. İsmail tarafından Şemseddin ei-Münavi ve Muhammed b. Ahmed ei-Ak-fehsi'nin birer eseriyle birlikte yayımlanmıştır (Beyrut 1415/1995, s. 127-176). 2. et-Tibyan ii tefsiri garibi'l-Kur'an. Daha önce bu sahada yazılmış eserlerden fay-dalanılarak kaleme alınmıştır. Bu açıdan müellifin eklemeleri dışında o dönemde mevcut konuyla ilgili literatürün bir öze-ti sayılabilir. İbnü'I-Haim'in Tibyan'ı yaz-maktaki asıl amacı. EbG Bekir Muham-med b. Uzeyz es-Sicistani'nin Tefsirü ga-ribi'l-Kur'an'ını genişletmek ve daha kullanışlı hale getirmektir. Müellif. garib kelimelerin tefsirinde daha çok dile ağırlık verir ve bu çerçevede kelimenin sözlük anlamı ve etimolojisi üzerinde de durur. Bu hacimli eserin neşrini Fethi Enver ed-DabGii gerçekleştirmiştir (Kah i re 1412/ 1992). 3. TuJ:ıfetü't-tullab ii na?mi ~ava'idi'l-i'rab . İbn Hişam'ın TuJ:ıtetü'ttullab olarak adlandırılan Kava'idü'l-i'rab'ının nazma çekilmiş şeklidir. Müellif bu eserini önce şerhetmiş (Beyazıt Dev-let Ktp., Bayezid, nr. 2948; Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 3456). arkasından da bu şerhi el-Kava'idü'l-J:ıisan fima yüte~avvemü bihi'l-lisan adıyla kısaltmıştır. eşŞımat diye tanınan bu muhtasarıda naz-ma çekmiş ve daha sonra 350 beyitten oluşan bu kasideyi şerhetmiştir ( Keşfü '?-?Unun, 1, 124; Hediyyetü 'l-'arifin, I, 120) . 4. el-Gurerü'l-mucjıyye ii Na?mi'd-dü-reri's-seniyye. Zeynüddin el-lraki'nin ese-rine yazılmış bir şerhtir (Darü'l-kütübi 'I-Mısriyye, Hadis, nr. 1040; ibnü'l-Haim'in eserleri ve yazma n üshaları için ayrıca b k. Nüzhetü 'n-nü{Qs'u neşredenlerin girişleri; Brockelmann, GAL, ll, 15 3-155; Suppl., ll, 154-155; DMBi, V, 98-99).

    BiBLiYOGRAFYA :

    İbnü'!-Haim.l'lüzhetü'n-nüfüs fi beyani J:ıükmi't-te'amül bi'l-fülüs (nşr. Abdullah b. Muham-med b. Ahmed et-Tarİki). Riyad 1411/1991 , neşredenin girişi, s. 7-20; a.e. (Münavl, Fera'idü'l-{eva'id içinde, nşr. Eb O Abdullah Muhammed b. Hasan b. İ s mail). Beyrut 1415/1995, neşredenin girişi, s. 131-132; İbn Hacer, İnbti'ü '1-gumr(n ş r. Hasan Habeşl). Kahire 1971, ll , 525; Sehavl. eçi-

    pav' ü '1-lami', ll, 157 ~ 158; Ebü'l-Yü mn ei-Uiey-mi. ei-Ünsü '1-celfl bi-tarfl]i'l-/5uds ve'l-ljalfl, Kahire 1283/1866, ll , 455; DavOdl, Taba/!:atü 'l-müfessirfn, 1, 82-83; Keşfü '?·?Unün, 1, 91, 124, 629; ll, 1272, 1743, 1769, 1809, 1942; İbnü'limad, Şe?erat, ı, 1 09; VIII, 68-69; Şevkanl, ei-Bedrü Hali',!, 117 -118; Suter, Die Mathemati-ker; s. 171 -1 72; Salih Zeki. Asar-ı Bakıye, is-tanbul1329/1911, ll, 281-282; Serkis, Mu'cem, 1, 270; Brockelmann, GAL, ll, 153-155; Suppl., ll, 154-155; Hediyyetü'l-'ari{in, ı, 120-121; iza-J:ıu'l-meknün, ı, 10, 165, 282; ll, 643; Kadri Ha-fız Tü kan, Türaşü '1-'Arabi'l-'ilmi fi'r-riyaziyyat ve'l-felek, Beyrut, ts. (Darü 'ş-şark). s. 439-441; Ali Abdullah ed-Deffa' , Tarfl]u 'r-riyaziyyat 'in-de'l-'Arab ve'l-müslimfn, Beyrut 1401/1981, s. 186-193; David A. King, Fihrisü '1-mal]tütati'l-'ilmiyyeti 'l-ma/:ıfü?a bi-Dari'l-kütübi'l-Mışriy

    ye, Kahire 1981, ll, 904-916; ayrıca b k. tür. yer.; Cevat İzgi, 'osmanlı Medreselerinde ilim, İstanbul 1997, 1, 226-233; Ramazan Şeşen, Mul]tfi-rat mine'l-mal]tütati'l-'Arabiyyeti'n-nadire fi mektebati Türkiya, istanbul 1997, s·. 169-173; Müsellim ez-Zeybek, "Mal;)Matu ibni'I-Ha'im er-riyaziyye", Ata i!: u 'ş-şel!:a{e ve't-türaş, 1/4, Dübey 1414/1994, s. 55-64; Muhsin Naci Nas-rabadi, "İbn Ha,im", DMBİ, V, 97-99.

    r

    L

    Iii İHSAN FAZLIOGLU

    İBNÜ'I-HAMMAR

    ( .) Lö.:;.J ' 0-! ' ) Ebü'l-Hayr ei-Hasen b. Süvar b. Baba b. Behram (Behnam)

    (ö. 410/1019 [?])

    Süryani hekimi, filozof, ilahiyatçı ve mütercim.

    _j

    Bağdat'ta doğdu ve oradaki Aristocu mantık okulunun önde gelenlerinden Yah-ya b. Adi'nin öğrencisi oldu. Tıp tahsilini kimden yaptığı bilinmemektedir. Ancak ismi, 372 (982) yılında Bağdat'ta kurulan Birnaristan-ı Adudi'de görevli cerrahlar arasında yer almaktadır (Eir., I, 330). Bü-yük dedesi Behram'ın adı bazı kaynaklar-da Farsça Behnam (iyilikle anılan) olarak da geçmekte, bu durum onun Ebü'I-Hayr künyesine uygun düşmektedir; ancak da-ha eski tarihli kaynaklar (ibnü'n-Nedlm, s. 323; ibnü'l-Kıfti , s. 164) ismi Behram şeklinde zikretmektedir. Künyesiyle ilgili olarak da kaynaklarda bazı farklı bilgiler mevcuttur. ŞehrezGri ve Beyhaki, onun künyesinin kendisine bağışlanmış bir ara-zi parçasıyla ilgili bulunduğunu, Humar (HumarO) adı verilen bu arazi sebebiyle İbnü'I-Humar diye anıldığını kaydetmekte-dir. Beyhaki, araziyi bağışlayan şahısla il-gili olarak ŞehrezGri'nin yalnızca "Sultan" diye andığı - kişinin Gazneli Mahmud oldu-ğunu da ilave etmektedir (Tari/]. u 'l-J:ıükema', s. 298; krş. Taril].u J:ıükema'i'l-İslam, S. 38).

    iBNÜ'I-HAMMAR

    İbnü'n-Nedim ve İbn EbG Usaybia gibi klasik kaynaklar, İbnü'I-Hammar'ın do-ğum tarihini Rebiülewel331 (Kasım 942) olarak belirtirken mevcut başka veriler bu tarihin daha önce olabileceği kanaati-ne sevketmektedir. Mesela 326 (938) yılında doğduğu bilinen Sahib b. Abbad'ın 348'de (959) Bağdat'a geldiğinde birçok ünlü isim yanında İbnü'I-Hammar'la da görüştüğü kaydedilmektedir. İbnü'I-Hammar'ın henüz on yedi yaşında iken EbG Said es-Sirafi. EbG Süleyman es-Sicistani gibi o zaman yaşı epeyce ilerlemiş ilmi otoriteler arasında isim yapmış olduğu yolundaki bilgiler makul değildir. Ayrıca İbn EbG Usaybia. hem onun 331 yılında doğduğunu yazmakta hem de 330'larda (941) sağ olduğunu belirten bir rivayeti aktararak çelişkiye düşmektedir. Yine İbn EbG Usaybia, İbnü'I-Hammar'ın EbG Bekir er-Razl'nin vefatıyla ilgili 290 (903) veya 300 (913) küsur tarihini verdiğini nakletmekte ve bu tarihin İbnü'I-Hammar'ın dönemine yakın olduğunu söyle-mektedir ('Uyünü 'l-enba', s. 420). Bu tes-bit. onun 300 (913) yılı civarında doğmuş olabileceği ihtimaline yol açmaktadır. İbnü'I-Hammar'ın, 408'de (1 017) Harizm ül-kesini ele geçiren Sultan Mahmud tara-fından Gazne'ye götürüldüğünde (aş. bk) 100 yaşını aşmış olduğu şeklindeki rivayet (Muhammed b. Mahmud eş-Şehrezurl, s. 297; krş. Beyhaki, Tari/) u J:ıükema'i'l-İstam, s. 36) dikkate alınacak olursa doğum ta-rihinin 300 dolaylarında olması gerekir (Sahban Hallfat, ı. 83-85).

    İbnü'I-Hammar'ın 386'ya (996) kadar Bağdat'ta yaşadığı, bir yandan Birnaris-tan-ı Adudl'de cerrah olarak çalışırken öte yandan felsefeyle ilgilendiği anlaşılmaktadır. Nitekim 375-380 (985-990) yılları arasında müslüman hekim ve filozof Ebü'I-Ferec İbn HindG'yu yetiştirmişti. İbn HindG MiftôJ:ıu't-tıb adlı eserinde ho-casına sık sık atıfta bulunmakta ve ona olan saygısını belirtmektedir (a.g.e., 1, 85-86). İbnü'I-Hammar'ın diğer bir öğrencisi de hıristiyan hekim Ebü'I-Ferec İbnü'tTayyib'dir. EbG Hayyan et-Tevhldi, İbn Miskeveyh'in de İbnü'l-Hammar'ın öğrencisi olduğunu kaydetmektedir ( el-imta' ve'l-mu'anese, I, 35).

    İbnü'I-Hammar'ın, 392 (1 002) yılında dönemin Büveyhi veziri EbG Sa'd Muham-med b. İsmail Hemedani ile Rey'de görüştüğü ve ona bir eserini ithaf ettiği yolun-da bazı tesbitler mevcuttur (Beyhaki, Ta-ril].u J:ıükema'i'l-İslam, s. 36; Muhammed b. Mahmud eş-Şehrezurl. s. 298; ayrıca bk. Elr., 1, 331; DMBi, lll, 463-464). Hayatının

    65

  • iBNÜ'I-HAMMAR

    dönüm noktalarından biri, onun Harizm-şah Ebü'I-Abbas Me'mun b. Muhammed'in himayesine girmesidir. 386'da (996) ve-fat eden sultanın yerine tahta İbn Sina ile ilişkis i bilinen oğ lu Ebü'I-Hasan Ali b. Me'mün geçmiş, bu sultanın ölümü üze-rine de kardeşi Ebü'I-Abbas Me'mun b. Me'mün iktidara gelmiştir. Bu süre zar-fında Harizm ülkesinde bulunan İbnü'IHammar'ın , Ebüi-Abbas'a Malfiile ii im-til)lıni'l-etıbbd' adlı eserini ithaf ettiği kaydedilmektedir (İbn Ebu Usaybia, s. 429). Harizmşah Me'mün'un 407 (1 017) yılında öldürülmesinden dört ay sonra Harizm'in fiilen Gazneli Mahmud'un eli-ne geçmesi üzerine İbnü'I-Hammar, Ebu Nasr İbnü' l-lrak. Blrunlve diğerleriyle bir-likte Gazne'ye götürülmüş, İbn Sina ise bir yolunu bulup Harizm'i terketmiştir. Gazneli Mahmud İbnü'I-Hammar'a müs-lüman olmasını teklif etmiş, fakat bu t ek-lifi reddedilmiştir. Ancak daha sonra gör-düğü bir rüya üzerine islam dinini kabul ettiği, Kur'an'ı ezberleyip fıkıh öğrendiği kaydedilmektedir. O sıralarda 1 00 yaşını aşmış bulunan İbnü'I-Hammar, Gazneli Mahmud'un bir davetine giderken at-tan düşmüş ve ölmüştür (Muhammed b. Mahmud eş-Şehrezurl, s. 297; Beyhakl, Ta-rif] u J:ıükema'i'l-islam, s. 36-37). Kaynak-lar ölüm tarihi hakkında bilgi vermezse de 300 (913) dolaylarında doğduğu ve 1 00 yıldan fazla yaşadığı kabul edilirse 410'da (1019) veya birkaç yıl sonrasında öldüğü söylen..ebilir.

    Felsefede hacası Yahya b. Adi'nin Yeni Eflatuncu-Aristocu çizgisini takip eden İbnü'I-Hammar, bazı felsefi esei-lerinde dinle fe lsefe arasında tam bir uzlaşma olduğu konusunu işlemiş, eski filozofların Tanrı anlayışı ile semavl dinleri karşılaştırmış. Hıristiyanlık'taki teslls inancını mo-noteist açıdan değerlendirmiştir. Klasik yazarların bir kısmı onu daha çok bir man-tıkçı olarak takdim eder(İbnü'n-Nedlm, s. 323; İbnü"l-Kıftl, s. 164). Tabiatfelsefe-siyle de meşgul olan İbnü'I-Hammar, me-teorolojik olaylar ve gök kuşağı üzerine yazdığı incelemenin yanı sıra Ebu Süley-man es-Sicistanl ile tabii unsurların form-larına dair yaptığı tartışmalar da (İbn Ebu Usaybia, s. 429) onun bu alanda da iyi ye-tiştiğini göstermektedir. Tevhldl'nin İbnü'I-Hammar'ı övdüğü kadar yerınesinin sebebi onunla hacası Sicistanl arasında geçen benzeri tartışmalar olmalıdır (el-imta' ve'l-mu'anese, 1, 33-34; ll, 38, 83; lll, 106).

    İbnü'I-Hammar, felsefi kanıtlama yön-teminin devrinin müslüman kelamcıları

    66

    tarafından gelişti rilen delillerden daha sağlam olduğu kanaatindedir. Nitekim iskenderiyeli Yahya en-Nahvl'nin (Abdur-rahman Bed ev!, giriş, S. 34-35) alemin kıdemi fikrine karşı geliştirdiği deliller, son-raları başta Gazzall olmak üzere çeşitli müslüman düşünikieri etkilemiştir. ib-nü'I-Hammar, alemin kıdemi f ikrine ta-raftar olmamakla bir likte kelamcıların, "Cisimler araz planındaki değişmelerden ne bağımsız kalabilir ne de onlardan önce var olabilir; bu değişmeler sonradan mey-dana geldiğine göre cisim de sonradan var olmuş demektir" şeklindeki delillerini arazları esas aldığı için kabule değer bul-maz. Buna karşılık Yahya en-Nahvl'nin ge-liştirdiği, "Her cisim, üç boyutlu olduğu ve sınırlı bir potansiyele sahip bulunduğu için sonludur; şu halde cismanl alem de mekan ve zaman bakımından sonludur" şeklindeki delilini daha makul görür. Çün-kü ilkinin aksine bu delil nesnede esasen değişen şeyi değil nesnenin kendisini esas alm ıştır (Ma/f:ale, s. 243-247).

    Klasik kaynaklar İbnü'I-Hammar'ı iyi bir hekim olarak tanıtır ; öğrencisi İbn Hindfı oa onun tıptaki otoritesine Mifta]J.u'Hıb adlı eserinde her fırsatta işaret eder. İbn Hindu'nun atıflarına göre İ bnü'I-Hammar, Callnfıs'un telakkisine paralel şekilde he-kimlikle f ilozofluk arasında ilgi kurarak filozofu tabip yapmanın tabibi filozof yap-maktan daha uygun olduğunu ileri sür-müştür. Buna göre ibnü'I-Hammar, te-mel felsefe bilgisini edindikten sonra her-hangi bir bilirnde uzmaniaşmayı aksi bir yol izlemekten daha güvenilir bulmakta-dır (Sahban Hallfat, ll, 522-523, 627). Filo-zofluğu ve tabipliği şahsında birleştirmiş olan çağdaşı İbn Sina, İbnü'I-Hammar'ın ilmi otoritesinin farkındaydı ve onunla karşılaş ıp fikir alışverişinde bulunmayı is-temişti (Muhammed b .. Mahmud eş-Şehrezurl, s. 297; ayrıca bk. Beyhakl, Taril]u 'l-J:ıükema'i'l-İslam, s. 36) . Onun m ineraloji ve farmakolojiye dair çalışmaları da bu alanlara ilgi duyan Blrunl'ye kaynaklık et-miştir.

    Eserleri. 1 . Malfiile ii enne delile Ya]J.-ya en-Na]J.vi 'ala ]J.adeşi'l- 'alem ev la bi'l-lfabul min delili'l-mütekellimin aşlen. Abdurrahman Bedevi tarafından yayı mlanan eseri (bk bi bl.) daha önce Bernhard Lewin tahlil etmiştir (bk. bibl.). z. Melfülat. Şerhini Ham ei-Cur (Georr) neşretm iştir (Les categories d'Aristote dans leurs versions syro-arabes, Beyrut ı 948, s. 362 vd.) Müellifin günümüze ula-şan diğer eserleri şunlardır: Kitabü't-Teviilf beyne ara'i'l-telCısite ve'n-naşa-

    ra, Malfiile ti't-tev]J.id ve't-teşliş, Ma-lfiile ti'ş-şadilf ve'ş-şadalfa, Malfiile fi's-sa'ade, Malfiile ti'l-a{ılc'ilf (nüshala-rı için bk. Sbath, I. 42). el-Aşc'irelletita?-haru ti'l-cevvi ve 'ilelühc'i mine'I-hale ve lfavs lfüza]J. ve emşc'ili ~c'ilik (Muham-med Taki Danişpejuh, s. 683). Ma]fö.le ii şıfati'r-recüli'l-teylesuf(Ragıb Paşa Ktp., nr. I 463; Ritter, fsl., XVIIl [I 9291. ll, 46).

    İ bnü'I-Hammar'ın klasik kaynaklarda atıfta bulunulan eserleri de şöylece sıralanabilir : 1. Kitc'ibü İmtil)lıni'l-etıbbd'. Ali b. Zeyd ei-Beyhaki Tetimmetü Şıvc'ini'l-]J.ikme adlı eserinde bu kit aptan alıntı yapmıştır (Lahor I 935, s. I 2- I 4). z. Ki-tc'ibü Atyus el-Amldi. Aetios'un minera-loji kitabının Arapça tercümesi olup Biru-ni bu esere atıfta bulunmaktadır (Kita-bü '1-Cemahir fi ma'ri{eti 'L-cevahir, Beyrut 1404/1984, s. 100). 3. Kitc'ibü'l-Agziye. Blrunl, Kitabü'ş-Şaydele adlı eserinde bu kitaba sık sık başvurmuştur (Sezgin, lll, 323) . 4. lfavc'işi Bavlus. Aeginalı Paul'ün eczacılığa dair eserine düşü lmüş notlar olup Blrunl Kitc'ibü'ş-Şaydene'de, İbn Hindfı Miftc'i]J.u'Hıb'da bu kitaba müra-caat etmiştir (Sahban Hallfat, s. 86; diğer eserleri için bk. İbn EbQ Usaybia, Il, 429).

    BİBLİYOGRAFYA :

    İbnu·ı-Hammar, Makale {f enne delile Yal)ya en-Nai)vl 'ala l)adeşi'l-'alem evla bi'l-kabül min delfli'l-mütekellimln aşlen (nşr. Abdurrah-man Bedevl, el-Eflatüniyyetü'l-mui)deşe 'inde'l-'Arab içinde), Küveyt 1977, s. 243-247; İbnü"nNedlm. el-Fihrist (Teceddüd). s. 323; Ebü Hay-yan et-Tevhiöı, el-imta' ve'l-mu'anese (nşr. Ah-med Emin -Ahmed ez-Zeyn), Beyrut 1373/1953, ı, 32-35; ll, 38, 83; lll, 106; a.mıf. , el-Mukabesat (nşr. Muhammed Tevfik Hüseyin), Bağdad 1989, s. 98-99; Birüni, Kitiibü '1-Cemahir {i ma'ri{eti'l-cevahir, Beyrut 1404/1984, s . 1 00; Beyhaki, Tetimme, s. 12-14; a . mıf .. Tarf!Ju i)ükema'i'l-islam(nşr. MemdOh Hasan Muhammed), Kahire 1417/1996, s. 36-38; İbnu ·ı-Kıfti. İl].barü'l-'ulema' (Lippert), s. 164, 301, 313; İbn Ebü Usaybia, 'Uyünü'l-enba', s. 420, 428-429; Muhammed b. Mahmud eş-Şehrezüri, Tari/]. u '1-l)ükema' (nşr. Abdülkerlm EbO Şüveyrib). Trablus 1988, s. 296-298; M. Meyerhof. Von Alexandrien nach Bagdad, Berlin 1930, s . 229, 255; P. Sbath. el-Fihris, Kahire 1938-40, ı, 42; Sahban Halifat. İbn Hindü: Siretüh, ara'ühü'l-felse{iyye, mü'-ellefatüh, Arnman 1966, ı- 11 , tür. yer.; M. Taki Danişpejüh. Fihrist-i Mikrofilmha-yi Kitabl].a-ne-i Merkezl-i Danişgah-i Tehran, Tahran 1348 hş. , s. 683; Sezgin, GAS, lll, 322-323; Abdur-rahman Bedevi, el-Eflatüniyyetü '1-mui)deşe 'inde'l-'Arab, Küveyt 1977, giriş, s . 34-35; H. Ritter, "Philologica lii", Isi., XVIII (ı 929), s . 46; B. Lewin, "La notion de muhdath dans le kalarn et dans la philosophie: U ne petit traite inedit du philosophe chretien Ibn Suwar", Orientalia Suecana, lll, Uppsala 1954, s . 84-93; W. Made-lung. "Abu'l-Layr b. al-Lammar", Elr. , 1, 330-331; Seyyid Ca"fer See c adi, "İbn ljammar" , DMBİ, lll, 463-465.