3
352 ÜNVER, Ahmet Süheyl kut Kazancýgil, I, Ýstanbul 2007); Türk Süs- leme Sanatlarý (haz. Gülbün Mesara – Ay- kut Kazancýgil, II, Ýstanbul 2010); Göklere Yazý Yazma Sanatý Mahya (yönetmen Ömer Faruk Þerifoðlu; metinler Ýsmail Ka- ra v.dðr.; çev. Güney Ongun, Ýstanbul 2010); Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Defter ve Dosyalarýnda Kocaeli-Ýzmit-Gebze (haz. Ahmed Nezih Galitekin, Kocaeli 2010); Süheyl Ünver’in Bursa Defterleri (haz. Gülbün Mesara – Mine Esiner Özen, Bursa 2010). A. Süheyl Ünverin bazý neþir- leri de vardýr: Nizâmî-i Arûzî, Týp Ýlmi ve Meþhur Hekimlerin Mahareti (Ýstanbul 1936, Çehâr Mašåle’nin dördüncü makale- sinin Abdülbaki Gölpýnarlý tarafýndan yapý- lan Türkçe tercümesi ve Ünver’in deðerlen- dirmelerini içermektedir); Sabuncuoðlu Þe- refeddin, Kitabü’l-Cerrahiyei Ýlhâniye (Ýstanbul 1939); Rifat Osman, Edirne Sa- rayý (Ankara 1957); Abdülvehhâb es-Sâbû- nî, Mevlâna’dan Hatýralar: Sevâkýb-ý Menâkýb (trc. Mesnevihan Mahmud De- de, Ýstanbul 1973); Rifat Osman, Dr. Rý- fat Osman’a Göre Edirne Evleri ve Ko- naklarý (Ýstanbul 1976). BÝBLÝYOGRAFYA : Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Defter ve Dosyalarýnda Kocaeli-Ýzmit-Gebze (haz. Ahmet Nezih Galitekin), Ýstanbul 2010, s. 9-15; Ekrem Kadri Unat, Ord. Prof. Dr. Ahmed Süheyl Ünver: 1898-1986, Ýstanbul 1986; Aykut Kazancýgil v.dðr., A. Süheyl Ünver Bibliyografyasý, Ýstanbul 1998; Ahmet Güner Sayar, Osmanlý’dan Cumhuriyet’e Portre Denemeleri, Ýstanbul 2000, s. 84-122; a.mlf., A. Süheyl Ünver: Hayatý, Þahsiyeti ve Eserleri, Ýstanbul 2004; a.mlf., “Süheyl Ünver ve Ebru Sanatýmýz”, Türklerin Ebru Sanatý (ed. Hik- met Barutçugil), Ankara 2007, s. 171-179; a.mlf., “Tanýdýðým Süheyl Ünver”, Bütün Dünya 2000, sy. 9, Ýstanbul 2001, s. 23-27; a.mlf., “Süheyl Ünver’in Ýstanbul’un Fethine Gösterdiði Hassa- siyet”, KAM, XXXI/2 (2003), s. 50-54; a.mlf., “2000’li Yýllarýn Süheyl Ünver’i”, Muradiye, sy. 15, Ankara 2008, s. 42-43; Gülbün Mesara, “A. Süheyl Ünver’in Medresetü’l-Hattatin Hatýrala- rý”, Bir Fotoðrafýn Aynasýnda Ýstanbul’un Meþ- hur Hattatlarý, Ýstanbul 2010, s. 23-45; a.mlf., “Babam Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver”, Anti- ka, sy. 13, Ýstanbul 1986, s. 17-18; a.mlf., “A. Süheyl Ünver’in Medresetü’l-Hattatin Yýllarý ve Ötesi”, Antik Dekor, sy. 17, Ýstanbul 1992, s. 60- 64; a.mlf., “Bilim, Kültür ve Sanata Adanmýþ Bir Yaþam Ýçinde Babam A. Süheyl Ünver”, Bütün Dünya 2000, sy. 9 (2001), s. 16-22; a.mlf., “Kýzý- nýn Gözünden Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ün- ver: Türk Ýlim, Kültür ve Sanatýnda Sönmeyen Iþýk”, Saðlýk Düþüncesi ve Týp Kültürü Dergisi, sy. 6, Ýstanbul 2008, s. 98-102; a.mlf., “Ahmet Süheyl Ünver’in Kýzý Olmak”, Muradiye, sy. 20 (2009), s. 34-49; Bahri Ata, “Ord. Prof. Dr. Ah- med Süheyl Ünver’in Kültür Tarihçiliðine Bir Ba- kýþ (1898-1986)”, TY, sy. 281 (2011), s. 201-203. ÿAhmet Güner Sayar ÜRDÜN ( א) Ortadoðu’da bir Ýslâm ülkesi. I. FÝZÝKÎ ve BEÞERÎ COÐRAFYA II. TARÝH III. KÜLTÜR ve MEDENÝYET ˜ Kuzeyden Suriye, kuzeydoðudan Irak, doðu ve güneyden Suudi Arabistan, batý- dan Filistin (Batý Þeria) ve Ýsrail ile çevrilen Ürdün güneybatýda yaklaþýk 26 kilometre- lik bir kýyý ile Kýzýldeniz’e komþudur. 1967’- de Ýsrail’in Batý Þeria’yý iþgal etmesi üze- rine bu yöndeki sýnýr fiilen deðiþikliðe uð- rayarak Þeria (Ürdün) nehri, Lût gölü ve Araba vadisinden geçer hale gelmiþtir. Ül- kenin resmî adý el-Memleketü’l-Ürdüniy- yetü’l-Hâþimiyye, yüzölçümü 89.213 km², nüfusu 6.321.252 milyon (2010), baþþehri Amman (2.300.000), diðer önemli þehirleri Zerka (486.000), Rusayfe (369.000), Ýrbid (325.000), Kuveysime (248.000) ve Aka- be’dir (101.000). I. FÝZÝKÎ ve BEÞERÎ COÐRAFYA Yüzey þekilleri bakýmýndan Ürdün ara- zisi üç farklý bölgeye ayrýlýr ve rölyefin ana unsurlarýný batýdaki tektonik bir çöküntü alaný (depresyon), ondan fay diklikleriyle ay- rýlan daðlýk bir alan ve doðudaki plato ke- simi meydana getirir. Batýdaki çöküntü alaný Doðu Afrika’dan gelip Kýzýldeniz, Ür- dün, Lübnan ve Suriye’den geçerek Tür- kiye’ye kadar uzanan büyük fay hattýnýn üzerindedir. Bu alanýn Ürdün topraklarýn- da kalan bölümü kuzeyde Þeria vadisi, merkezî kesimde Lût gölü (Ölüdeniz), gü- neyde Araba vadisinden teþekkül eder. Burasý bir bütün halinde dýþa akýþý olma- den Bir Bahis Ali Kuþçi: Hayatý ve Eser- leri (Ýstanbul 1948); Türkiye’de Çiçek Aþýsý ve Tarihi (Ýstanbul 1948); Ressam Levnî: Hayatý ve Eserleri (Ankara 1949; Ýstanbul 1951); Hekimbaþý ve Hattat Kâ- tipzâde Mehmed Refi Hayatý ve Eser- leri (Ýstanbul 1950); Fatih Devri Yemek- leri (Ýstanbul 1952); Türk Yazý Çeþitleri ve Faideli Bazý Bilgiler (Ýstanbul 1953); Ýstanbul’da Sahabe Kabirleri (Ýstanbul 1953); Hekim Konyalý Hacý Paþa: Ha- yatý ve Eserleri (Ýstanbul 1953); Ýbni Si- na: Hayatý ve Eserleri Hakkýnda Çalýþ- malar (Ýstanbul 1955); Fatih Devri Sa- ray Nakýþhanesi ve Baba Nakkaþ Ça- lýþmalarý (Ýstanbul 1958); Geçmiþ Yüz- yýllarda Kýyafet Resimlerimiz (Ankara 1958); Hattat Ali Bin Hilâl: Hayatý ve Yazýlarý (Ýstanbul 1958, Ar. trc. Muham- med Behcet el-Eserî – Azîz Sâmî, el-ƒa¹¹â- ¹ü’l-Ba³dâdî: £Alî b. Hilâl el-meþhûr bi’bni’l- Bevvâb, Baðdat 1377/1958); Türk Farma- koloji Tarihi: Tenzu Kurslarý (Ýstanbul 1960); Týp Tarihimiz Yýllýðý I (Ýstanbul 1966); Tarihte Ebeler ve Doðum Tari- himiz (Ýstanbul 1967); Ýstanbul Rasatha- nesi (Ankara 1969, 1985); Türk Eczacýlýk Tarihine Bir Nazar (Ýzmir 1971); Kýrk Am- bar (Ankara 1972); Ýstanbul’un Mutlu As- kerleri ve Þehit Olanlar (Ankara 1976); Türk Oyma Sanatý Katý (Ankara 1980, nþr. Gülbün Mesara, Ankara 1991); Yah- ya Kemal’in Dünyasý (Ýstanbul 1980); Týp Tarihimiz Yýllýðý II (Ýstanbul 1983); Ýs- tanbul Risaleleri (haz. Ýsmail Kara, I-V, Ýstanbul 1995-1996; Ýstanbul Belediyesi tarafýndan yayýmlanan bu eserde Süheyl Ünver’in daha önce çýkan Ýstanbul’la ilgi- li yirmi dokuz yazýsý bir araya getirilmiþ- tir); Fatih’in Defteri (haz. Ýsmail Kara – Salih Pulcu, Ýstanbul 1996); Sevdiðim Ýs- tanbul (haz. Ýsmail Kara, Ýstanbul 1996, Ýstanbul’u konu alan sulu boya resim al- bümü); A. Süheyl Ünver’in Ýstanbul’u (haz. Ýsmail Kara, Ýstanbul 1997, Ünver’in Ýstanbul’la ilgili karakalem ve sulu boya resimlerini toplayan albüm); Bir Rama- zan Binbir Ýstanbul (haz. Ýsmail Kara, Ýs- tanbul 1997); The Turkish Rose (Ýstan- bul 1999, Gülbün Mesara ile birlikte); Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Defterle- rinde Sivas ve Divriði (haz. Mine Esiner Özen, baský yeri yok, 2004 [Ýstanbul]); Gü- zelimname Ýbrahimaða Mahallesi (ed. Ýsmail Kara, baský yeri yok, 2006 [Ýstan- bul]); Süheyl Ünver’in Konya Defterleri (haz. Gülbün Mesara – Mine Esiner Özen, Ýstanbul 2006); Türk Süsleme Sanatçýlarý Müzehhipler (haz. Gülbün Mesara – Ay- Ürdün

III. KÜLTÜR ve MEDENÝYET352 ÜNVER, Ahmet Süheyl kut Kazancýgil, I, Ýstanbul 2007); Türk Süs-leme Sanatlarý (haz. Gülbün Mesara Ay-kut Kazancýgil, II, Ýstanbul 2010);

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

352

ÜNVER, Ahmet Süheyl

kut Kazancýgil, I, Ýstanbul 2007); Türk Süs-leme Sanatlarý (haz. Gülbün Mesara – Ay-kut Kazancýgil, II, Ýstanbul 2010); GöklereYazý Yazma Sanatý Mahya (yönetmenÖmer Faruk Þerifoðlu; metinler Ýsmail Ka-ra v.dðr.; çev. Güney Ongun, Ýstanbul 2010);Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Defterve Dosyalarýnda Kocaeli-Ýzmit-Gebze(haz. Ahmed Nezih Galitekin, Kocaeli2010); Süheyl Ünver’in Bursa Defterleri(haz. Gülbün Mesara – Mine Esiner Özen,Bursa 2010). A. Süheyl Ünverin bazý neþir-leri de vardýr: Nizâmî-i Arûzî, Týp Ýlmi veMeþhur Hekimlerin Mahareti (Ýstanbul1936, Çehâr Mašåle’nin dördüncü makale-sinin Abdülbaki Gölpýnarlý tarafýndan yapý-lan Türkçe tercümesi ve Ünver’in deðerlen-dirmelerini içermektedir); Sabuncuoðlu Þe-refeddin, Kitabü’l-Cerrahiyei Ýlhâniye(Ýstanbul 1939); Rifat Osman, Edirne Sa-rayý (Ankara 1957); Abdülvehhâb es-Sâbû-nî, Mevlâna’dan Hatýralar: Sevâkýb-ýMenâkýb (trc. Mesnevihan Mahmud De-de, Ýstanbul 1973); Rifat Osman, Dr. Rý-fat Osman’a Göre Edirne Evleri ve Ko-naklarý (Ýstanbul 1976).

BÝBLÝYOGRAFYA :Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Defter ve

Dosyalarýnda Kocaeli-Ýzmit-Gebze (haz. AhmetNezih Galitekin), Ýstanbul 2010, s. 9-15; EkremKadri Unat, Ord. Prof. Dr. Ahmed Süheyl Ünver:1898-1986, Ýstanbul 1986; Aykut Kazancýgil v.dðr.,A. Süheyl Ünver Bibliyografyasý, Ýstanbul 1998;Ahmet Güner Sayar, Osmanlý’dan Cumhuriyet’ePortre Denemeleri, Ýstanbul 2000, s. 84-122;a.mlf., A. Süheyl Ünver: Hayatý, Þahsiyeti veEserleri, Ýstanbul 2004; a.mlf., “Süheyl Ünver veEbru Sanatýmýz”, Türklerin Ebru Sanatý (ed. Hik-met Barutçugil), Ankara 2007, s. 171-179; a.mlf.,“Tanýdýðým Süheyl Ünver”, Bütün Dünya 2000,sy. 9, Ýstanbul 2001, s. 23-27; a.mlf., “SüheylÜnver’in Ýstanbul’un Fethine Gösterdiði Hassa-siyet”, KAM, XXXI/2 (2003), s. 50-54; a.mlf.,“2000’li Yýllarýn Süheyl Ünver’i”, Muradiye, sy.15, Ankara 2008, s. 42-43; Gülbün Mesara, “A.Süheyl Ünver’in Medresetü’l-Hattatin Hatýrala-rý”, Bir Fotoðrafýn Aynasýnda Ýstanbul’un Meþ-hur Hattatlarý, Ýstanbul 2010, s. 23-45; a.mlf.,“Babam Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver”, Anti-ka, sy. 13, Ýstanbul 1986, s. 17-18; a.mlf., “A.Süheyl Ünver’in Medresetü’l-Hattatin Yýllarý veÖtesi”, Antik Dekor, sy. 17, Ýstanbul 1992, s. 60-64; a.mlf., “Bilim, Kültür ve Sanata Adanmýþ BirYaþam Ýçinde Babam A. Süheyl Ünver”, BütünDünya 2000, sy. 9 (2001), s. 16-22; a.mlf., “Kýzý-nýn Gözünden Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ün-ver: Türk Ýlim, Kültür ve Sanatýnda SönmeyenIþýk”, Saðlýk Düþüncesi ve Týp Kültürü Dergisi,sy. 6, Ýstanbul 2008, s. 98-102; a.mlf., “AhmetSüheyl Ünver’in Kýzý Olmak”, Muradiye, sy. 20(2009), s. 34-49; Bahri Ata, “Ord. Prof. Dr. Ah-med Süheyl Ünver’in Kültür Tarihçiliðine Bir Ba-kýþ (1898-1986)”, TY, sy. 281 (2011), s. 201-203.

ÿAhmet Güner Sayar

– —ÜRDÜNא���� ) )

Ortadoðu’da bir Ýslâm ülkesi.

I. FÝZÝKÎ ve BEÞERÎ COÐRAFYAII. TARÝHIII. KÜLTÜR ve MEDENÝYET˜ ™

Kuzeyden Suriye, kuzeydoðudan Irak,doðu ve güneyden Suudi Arabistan, batý-dan Filistin (Batý Þeria) ve Ýsrail ile çevrilenÜrdün güneybatýda yaklaþýk 26 kilometre-lik bir kýyý ile Kýzýldeniz’e komþudur. 1967’-de Ýsrail’in Batý Þeria’yý iþgal etmesi üze-rine bu yöndeki sýnýr fiilen deðiþikliðe uð-rayarak Þeria (Ürdün) nehri, Lût gölü veAraba vadisinden geçer hale gelmiþtir. Ül-kenin resmî adý el-Memleketü’l-Ürdüniy-yetü’l-Hâþimiyye, yüzölçümü 89.213 km²,nüfusu 6.321.252 milyon (2010), baþþehriAmman (2.300.000), diðer önemli þehirleriZerka (486.000), Rusayfe (369.000), Ýrbid(325.000), Kuveysime (248.000) ve Aka-be’dir (101.000).

I. FÝZÝKÎ ve BEÞERÎ COÐRAFYA

Yüzey þekilleri bakýmýndan Ürdün ara-zisi üç farklý bölgeye ayrýlýr ve rölyefin anaunsurlarýný batýdaki tektonik bir çöküntüalaný (depresyon), ondan fay diklikleriyle ay-rýlan daðlýk bir alan ve doðudaki plato ke-simi meydana getirir. Batýdaki çöküntüalaný Doðu Afrika’dan gelip Kýzýldeniz, Ür-dün, Lübnan ve Suriye’den geçerek Tür-kiye’ye kadar uzanan büyük fay hattýnýnüzerindedir. Bu alanýn Ürdün topraklarýn-da kalan bölümü kuzeyde Þeria vadisi,merkezî kesimde Lût gölü (Ölüdeniz), gü-neyde Araba vadisinden teþekkül eder.Burasý bir bütün halinde dýþa akýþý olma-

den Bir Bahis Ali Kuþçi: Hayatý ve Eser-leri (Ýstanbul 1948); Türkiye’de ÇiçekAþýsý ve Tarihi (Ýstanbul 1948); RessamLevnî: Hayatý ve Eserleri (Ankara 1949;Ýstanbul 1951); Hekimbaþý ve Hattat Kâ-tipzâde Mehmed Refi Hayatý ve Eser-leri (Ýstanbul 1950); Fatih Devri Yemek-leri (Ýstanbul 1952); Türk Yazý Çeþitlerive Faideli Bazý Bilgiler (Ýstanbul 1953);Ýstanbul’da Sahabe Kabirleri (Ýstanbul1953); Hekim Konyalý Hacý Paþa: Ha-yatý ve Eserleri (Ýstanbul 1953); Ýbni Si-na: Hayatý ve Eserleri Hakkýnda Çalýþ-malar (Ýstanbul 1955); Fatih Devri Sa-ray Nakýþhanesi ve Baba Nakkaþ Ça-lýþmalarý (Ýstanbul 1958); Geçmiþ Yüz-yýllarda Kýyafet Resimlerimiz (Ankara1958); Hattat Ali Bin Hilâl: Hayatý veYazýlarý (Ýstanbul 1958, Ar. trc. Muham-med Behcet el-Eserî – Azîz Sâmî, el-ƒa¹¹â-¹ü’l-Ba³dâdî: £Alî b. Hilâl el-meþhûr bi’bni’l-Bevvâb, Baðdat 1377/1958); Türk Farma-koloji Tarihi: Tenzu Kurslarý (Ýstanbul1960); Týp Tarihimiz Yýllýðý I (Ýstanbul1966); Tarihte Ebeler ve Doðum Tari-himiz (Ýstanbul 1967); Ýstanbul Rasatha-nesi (Ankara 1969, 1985); Türk EczacýlýkTarihine Bir Nazar (Ýzmir 1971); Kýrk Am-bar (Ankara 1972); Ýstanbul’un Mutlu As-kerleri ve Þehit Olanlar (Ankara 1976);Türk Oyma Sanatý Katý (Ankara 1980,nþr. Gülbün Mesara, Ankara 1991); Yah-ya Kemal’in Dünyasý (Ýstanbul 1980); TýpTarihimiz Yýllýðý II (Ýstanbul 1983); Ýs-tanbul Risaleleri (haz. Ýsmail Kara, I-V,Ýstanbul 1995-1996; Ýstanbul Belediyesitarafýndan yayýmlanan bu eserde SüheylÜnver’in daha önce çýkan Ýstanbul’la ilgi-li yirmi dokuz yazýsý bir araya getirilmiþ-tir); Fatih’in Defteri (haz. Ýsmail Kara –Salih Pulcu, Ýstanbul 1996); Sevdiðim Ýs-tanbul (haz. Ýsmail Kara, Ýstanbul 1996,Ýstanbul’u konu alan sulu boya resim al-bümü); A. Süheyl Ünver’in Ýstanbul’u(haz. Ýsmail Kara, Ýstanbul 1997, Ünver’inÝstanbul’la ilgili karakalem ve sulu boyaresimlerini toplayan albüm); Bir Rama-zan Binbir Ýstanbul (haz. Ýsmail Kara, Ýs-tanbul 1997); The Turkish Rose (Ýstan-bul 1999, Gülbün Mesara ile birlikte); Ord.Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Defterle-rinde Sivas ve Divriði (haz. Mine EsinerÖzen, baský yeri yok, 2004 [Ýstanbul]); Gü-zelimname Ýbrahimaða Mahallesi (ed.Ýsmail Kara, baský yeri yok, 2006 [Ýstan-bul]); Süheyl Ünver’in Konya Defterleri(haz. Gülbün Mesara – Mine Esiner Özen,Ýstanbul 2006); Türk Süsleme SanatçýlarýMüzehhipler (haz. Gülbün Mesara – Ay-

Ürdün

Resmî adý : Ürdün Hâþimî Krallýðý

(el-Memleketü’l-Ürdüniyyetü’l-

Hâþimiyye)

Baþþehri : Amman

Yüzölçümü : 89.213 km²

Nüfusu : 6.321.252 (2010 hesapla sayým)

Resmî dili : Arapça

Para birimi : Ürdün Dinarý (JOD)

1 JOD = 10 dirhem = 100 Kirþ

353

kesimleri, üzerindeki siyah bloklarla dik-kati çeken bir bazalt platosuna dönüþür.

Ürdün’ün batý kesimleri Akdeniz iklimi-nin etkisi altýndadýr. Özellikle kuzeybatý-daki topraklar, zeytin aðacýnýn varlýðý ilekendini gösteren bu iklime has bitki örtü-sünün belirginleþtiði yerlerdir. Ancak ül-kenin % 75’ini meydana getiren kuzeydo-ðu ve güneydeki çöllerde yýlda ortalama50 milimetrenin altýnda yaðýþ alan çöl ikli-mi hâkimdir. Sýcaklýk kuzeyden güneye vebatýdan doðuya doðru gittikçe artar. Yýl-lýk ortalamalar güneyde Kýzýldeniz kýyýsýn-daki Akabe’de 25°C iken kuzeydeki Ýrbid’-de ve baþþehir Amman’da 17°C’ye düþ-mektedir. Yaðýþýn daðýlýþýnda yükselti veenlemin yanýnda özellikle Akdeniz’den ge-len nemli havanýn etkisi büyüktür. Yýllýk or-talama yaðýþ miktarý Akabe’de 26, Maan’-da 40, Amman’da 250 ve Ýrbid’de 460 mi-limetredir. Ülke topraklarýnýn büyük bö-lümü çýplaktýr. Akdeniz ikliminin görüldü-ðü kuzeybatýda ve yüksek kesimlerde sey-rek de olsa zeytin, meþe, kýzýlçam ve ardýçaðaçlarýna rastlanýr. Özellikle doðu ve gü-ney kesimlerinde vadi tabanlarýndaki çalýve otsu bitkiler dýþýnda bitki örtüsü stepve çöl formasyonundan ibarettir.

Tarým alanlarýnýn sýnýrlý olduðu Ürdün’-de topraklarýn yaklaþýk % 5’i iþlenebilir du-rumdadýr ve bunun önemli bir bölümün-de yýllýk ortalama 100.000 ton kadar buð-day üretilir; arpa, baklagiller, zeytin, muzve portakal diðer bazý ürünlerdir. Batý-daki tektonik çöküntü alanýnda yer alanÞeria vadisi, Gûr çukurluðu ve Araba va-disinin kuzey kesimleri ülkenin en önemlitarým alanlarýdýr. Sulamaya dayalý tahýl veturunçgil tarýmý ile çeþitli sebze ve meyveüretiminin yapýldýðý bu alüvyonlu toprak-larda Lût gölünün güneydoðusunda oldu-ðu gibi muz üretimi de söz konusudur.Nisbeten seracýlýk faaliyetlerinin de görül-düðü Þeria vadisi kýþýn yaðýþlý ve tarýmauygun sýcaklýk þartlarýna sahip bir alandýr.Ayrýca Doðu Ovasý Sulama Kanalý (DoðuGûr Kanalý), Yermük nehri sularýný Þerianehrinin doðusundaki tarým alanlarýnaulaþtýrmakta ve bu sayede yaklaþýk 50 hek-tarlýk bir alan sulanmaktadýr. Zerka nehriüzerindeki Kral Talâl Barajý, Þeria vadisin-de 17.000 hektarlýk bir tarým alanýna susaðlar. Bu alanlardan yýlda iki ürün alýnýr.Mevcut su kaynaklarýnýn % 65’inin tarým-da kullanýldýðý Ürdün’de yüksek sýcaklýk veyaðýþ azlýðý tarým üzerinde olumsuz bir et-kiye sahiptir. Batý Þeria’nýn 1967’de Ýsrailtarafýndan iþgal edilmesi ve Þeria nehri-nin doðusundaki topraklarýn güvenlik so-

runlarý yaþamasý tarým alanlarýnýn önemliölçüde daralmasýna yol açmýþtýr. Aþýrý ot-latma, ormansýzlaþma ve toprak erozyonuarazi kullanýmýyla ilgili diðer mühim prob-lemlerdir. Coðrafya þartlarýna uygun biçim-de küçükbaþ hayvan yetiþtiriciliði yapýlanülkede son yýllarda kümes hayvancýlýðý dageliþmiþtir. Ot örtüsünün zayýflýðýna rað-men 1 milyon koyunu ve 500.000 keçiyibulan davar varlýðý sayýlý birkaç ihraç ürü-nünden biri olan derinin kaynaðýdýr. Be-devîler’in iskân edilmesi sebebiyle göçe-be hayvancýlýk büyük ölçüde azalmýþtýr. Ül-kede eskiden beri arýcýlýk önemli bir faali-yet koludur.

Doðal kaynaklar bakýmýndan fakir olanÜrdün’de en önemli yer altý zenginliklerin-den biri ihraç maddelerinin baþýnda ge-len fosfattýr. Dünyanýn en büyük fosfat üre-ticileri arasýnda yer alan Ürdün’de Zerka,Hasâ, Rasîfe ve Katrâne’de çýkarýlan fos-fat Akabe Limaný’ndan ihraç edilir. Lût gö-lü ve güneyindeki Safî ovasýnda üretilenpotas da diðer bir önemli doðal kaynaktýr.Lût gölü ve Ezrak kaya tuzlasýndan tuz,Ezrak’taki Hamza kuyularýndan az miktar-da petrol üretimi yapýlýr. Ham madde veenerji kaynaklarýnýn da sýnýrlý olduðu Ür-dün’de sanayi fazla geliþmemiþtir. Ancaktekstil, çimento ve gýda sanayiinde bir mik-tar geliþme söz konusudur. Ülke ekono-misinde dýþ yardýmlar önemli bir yer tu-tar. Bunun baþlýca sebebi, Filistinli mül-tecilerin büyük bölümünün bu topraklardaoturmasý ve hükümetlerin geçmiþten beritakýndýklarý Batý yanlýsý tutumdur. Ameri-ka Birleþik Devletleri, Ýngiltere, Ýsrail veArap ülkeleri en fazla yardým yapan ülke-lerdir. Ayrýca yurt dýþýndaki iþçi dövizi veturizm geliri de ülke ekonomisi için önem-lidir. Yýlda 2 milyar dolarlýk ihracata karþý-lýk ithalât tutarý 4-4,5 milyar dolardýr. Baþ-lýca ihraç mallarý fosfat, potas, iþlenmemiþderi, çimento ve yün, ithal mallarý ise kim-yasal ve endüstriyel ürünlerle buðdaydýr.

1950’de 472.000 olan nüfus 1970’te 1,6,1990’da 3,2 ve 2005’te 5,5 milyona, 2007yýlýnda yapýlan tahminlere göre 5,9 milyo-na ulaþmýþtýr. Nüfus artýþý çok yüksektir.Bu hýzlý artýþta ülkeye göç eden ve sayýlarý2 milyonu geçen Filistinli mültecilerin bü-yük rolü vardýr. Ýþ imkânlarý sýnýrlýdýr vegenç nüfusun önemli bir kýsmý petrol zen-gini Arap ülkelerinde çalýþýr. 1948-1949 sa-vaþýnda topraklarýndan sürülen 800.000Filistinli’nin 460.000’i Ürdün’e geçmiþ, busayý 1961’de âni bir yükseliþle bilhassa þe-hirlerde 623.660’a ulaþmýþtýr. Kilometre-kareye yetmiþ kiþinin düþtüðü Ürdün’de

yan kapalý Lût gölü havzasýdýr. Ýçinde Lûtgölünün de (deniz seviyesinden 402 m.aþaðýda) bulunduðu Gûr (Gavr) çukurluðuyeryüzünün en alçak yeridir. Ürdün-Ýsrailsýnýrý gölü ikiye böler; gölün doðu yarýsýÜrdün topraklarýna dahildir. Tektonik çö-küntü alanýnýn hemen doðusunda yer alanve ona paralel olarak kuzey-güney yönün-de uzanan daðlýk sahanýn batýya bakan ya-maçlarý fay dikliklerine tekabül etmekte,bu saha üzerinde yükselti güneye doðrugittikçe artmaktadýr. Kuzeyde Aclûn ya-kýnlarýndaki Ümmüdderec (1247 m.), Pet-ra’nýn güneybatýsýnda Hârûn (1336 m.),Tafîle’nin güneyindeki Bükke (1526 m.) veMaan’ýn batýsýndaki Mebrek (1727 m.) dað-larý daðlýk kütlenin baþlýca zirveleridir. Gü-neyde Akabe’nin doðusunda bulunan Ramdaðý ile (1754 m.) biraz daha güneydekiÜmmüddâmî daðý (1854 m.) ülkenin enyüksek iki yeridir. Daðlýk sahanýn temelinikum taþýnýn yaygýn olduðu, Paleozoik yaþ-lý araziler teþkil eder. Ayrýca ikinci zamankalkerlerinin dikkat çektiði daðlýk alan üze-rinde yer yer karstik depresyonlarla (kal-kerli araziye özgü çukurlar) Lût gölüne açý-lan Mûcib, Heydân ve Yâbis gibi kanyonvadilere rastlanýr. Bu vadilerde yazýn da azmiktarda akýþ görülür ve sular batýda Lûtgölüne dökülür. Ayrýca adý geçen kanyonvadilerde çok sayýda sýcak su kaynaðý var-dýr, bunlar Gûr çukurluðunu oluþturan tek-tonik hatlarla yakýndan ilgilidir. KabacaMefrak-Maan hattýnýn doðusunda yapýsý-ný genellikle kalker, kum taþý ve bazaltýnteþkil ettiði, ortalama yükseltisi 700-900m. olan dalgalý bir plato yer alýr. Bu platoüzerinde kuzeyde Ezrak, güneyde Cefr gi-bi kapalý çöküntü alanlarý bulunur. Plato-nun Zerka ve Mefrak’ýn doðusunda kalan

ÜRDÜN

42. CÝLT 4. FASÝKÜL (261) 5. Forma / 2. Kontrol16 Þubat 2012

354

ÜRDÜN

BÝBLÝYOGRAFYA :Sami Öngör, Orta Doðu (Siyasi ve Ýktisadi Coð-

rafya), Ankara 1964, s. 227-231; The Middle East(ed. M. Adams), New York 1988, s. 53-62; Mes‘ûdel-Havend, el-Mevsû£atü’t-târîÅiyyetü’l-co³râfiy-ye, Beyrut 1994, I, 181-192; Geography and De-velopment: A World Regional Approach (ed. J.S. Fisher), New Jersey 1995, s. 529, 534; ÝbrahimAtalay, Kýtalar ve Ülkeler Coðrafyasý, Ýzmir 2001,s. 48-49; Adel Abdülsalam, Atlas al-Anwar of theArab World (Maps & Information), Damascus2005, s. 26; H. J. de Blij – P. O. Muller, Geography:Realms, Regions and Concepts, New York 2006,s. 357; Jordan Population and Family HealthSurvey 2007, Maryland 2008, s. 1-3, 11; Hani Fak-houri, “Jordan”, The Oxford Encyclopedia of theModern Islamic World (ed. J. L. Esposito), Oxford1995, II, 378-382; http://tr.allmetsat. com/iklim/israil-filistin-urdun.php.

ÿCemalettin Þahin

II. TARÝH

Adýný Ürdün nehrinden alýr. Bölge “neh-rin iki yakasý, nehrin batýsýnda ve doðusun-da kalan yerler” anlamýnda Þeria adýyla dabilinir. Ýslâm fetihlerinden önce Bizans ida-rî yapýlanmasý içinde Palaestina Secundaismiyle anýlan bölge Arap kaynaklarýnda Ür-dün olarak adlandýrýlmýþtýr. Ürdün’ün özel-likle kuzey bölgeleri Filistin ile birlikte Su-riye’ye (Bilâdüþþam) baðlý þekilde deðer-lendirilmiþtir (Taberî, I, 651). Ýslâm tarihikaynaklarýnda Ürdün adý fetihler esnasýn-da ilk defa Suriye’deki bölgelerden birineverilen isim olarak yer alýr. Ürdün bölgesi-nin sýnýrlarý tarih boyunca farklýlýklar gös-termekle birlikte Ürdün ve Filistin þehir-lerinin bir kýsmýný kapsamaktaydý. Ýbn Hav-kal’in tasnifine göre günümüzde Ürdün sý-nýrlarý içerisinde yer alan Belka, Gûr, Am-man gibi Ürdün’ün kuzeyindeki þehirler Dý-maþk (Þam) bölgesine baðlý gösterilirkengüneydeki Eyle (Akabe) Filistin bölgesine,Fihl, Cereþ gibi þehirlerin yaný sýra Beysânve Taberiye Ürdün’e tâbi þehirlerdir (ÝbnHurdâzbih, s. 77-78). Ýbn Havkal de Ürdünþehirlerini sayarken Gûr’un yaný sýra Ta-

beriye ile Beysân’ý zikretmiþtir (Øûretü’l-ar², s. 173-174). Ya‘kubî ise Amman, Gûrve Belka’yý Dýmaþk, Taberiye, Sûr, Akkâ, Ce-reþ ve Fihl’i Ürdün bölgesine baðlý olarakkaydeder (Kitâbü’l-Büldân, s. 325-330). Yâ-kut el-Hamevî, Ürdün bölgesindeki þehir-lerden Gûr gibi bugün Ürdün sýnýrlarý içe-risinde kalan bölgelerin yaný sýra Lübnansahilindeki Sûr ile Filistin’deki Akkâ ve Ta-beriye’yi sayar (Mu£cemü’l-büldân, I, 147).Bu durum modern Ürdün’ün sýnýrlarý ileÝslâm tarihindeki Ürdün bölgesinin sýnýr-larýnýn farklýlýðýný ortaya koyar.

Bizans döneminde ticaret yollarý üzerin-de bulunan Ürdün þehirleri giderek büyü-dü ve zenginleþti. Özellikle Ýslâm’ýn hemenöncesinde VI. yüzyýlda Bizans’a tâbi Gas-sânîler’in hâkimiyetinde bu geliþme dahahýzlý seyretti. Burasý 614’te Sâsânîler’in iþ-galine uðradý ve Ýslâm fetihleri öncesinde628’de tekrar Bizans hâkimiyetine girdi.Ýslâm fetihleri sýrasýnda verimli Suriye-Fi-listin topraklarýna ulaþmanýn önündeki enönemli engel olan Ürdün’de Bizans-Ýslâmmücadelesi daha Hz. Peygamber’in zama-nýnda baþladý. Müslümanlarýn Bizans bir-likleri ve vasallarý ile yaptýklarý ilk savaþ Ke-rek yakýnlarýnda Mûte’de gerçekleþti (8/629). Hz. Ebû Bekir döneminde Suriye veFilistin’in fethine gönderilen ordular ara-sýnda Þürahbîl b. Hasene’nin kumandasýn-daki birlik Ürdün’ün fethiyle görevlendiril-di. Hâlid b. Velîd’in 13 (634) yýlýnda Ecnâ-deyn’de Bizans kuvvetlerini maðlûp etme-sinin ardýndan müslümanlarýn Fihl (635)ve Yermük (636) savaþlarýný kazanmasýy-la Ürdün tamamen Ýslâm topraklarýna ka-týldý. Fethinin ardýndan Ürdün Filistin, Dý-maþk ve Humus’la birlikte dört askerî böl-geden biriydi. Muâviye b. Ebû Süfyân 17’-de (638) Hz. Ömer tarafýndan Ürdün vali-liðine tayin edildi. Muâviye’nin Suriye vali-liði döneminde Taberiye fâtihi Ebü’l-A‘verÜrdün’ün idaresinden sorumluydu. Muâvi-ye b. Ebû Süfyân’ýn halifeliði sýrasýnda Ye-men kökenli Arap kabilelerinin Ürdün’eyerleþtiði zikredilmektedir. Emevîler dev-rindeki siyasal olaylar ve isyanlar bölgeyipek etkilemedi. Bununla birlikte özelliklebölge halkýnýn Emevî âmillerine karþý ba-zý isyanlar çýkardýðý bilinmektedir. Bu dö-nemde Amman ile Belka gibi bölgeler ge-liþme gösterdi.

Ürdün’de Maan yakýnlarýndaki Humey-me kasabasý Abbâsî ihtilâlinin hazýrlýk mer-kezlerinden biri olarak dikkat çekmekte-dir. 747’de Abbâsî ihtilâlinin patlak ver-mesiyle birlikte Ürdün’de yerleþik Yemenkökenli kabileler de Emevîler’e karþý yapý-lan bu harekete katýldý. Birçok bakýmdan

nüfusun büyük çoðunluðu ülkenin kuzey-batýsýnda toplanmýþtýr. Mefrak–Maan hat-týnýn doðusunda kalan çöl bölgesi çok ten-hadýr. Bu kesimde büyük yerleþim mer-kezleri yoktur ve yoðunluk 0-10 kiþi ara-sýnda deðiþir.

1/3’ü baþþehir Amman’a olmak üzerekýrdan kente hýzlý bir göçün yaþandýðý ül-kede nüfusun % 78,4’ü þehirlerde oturur.Ürdün halkýnýn büyük çoðunluðu bedevîAraplar’la Filistinli Araplar’dan oluþur. Rusiþgalinden sonra Kafkasya’dan gelen vebölgeye iskân edilen Çerkez ve Çeçenler’-le Türkmen, Dürzî ve Ermeniler diðer et-nik gruplarý teþkil eder. Türkmenler özel-likle Aclûn’un güneyindeki Cereþ yöresin-de ve Amman’da yaþamaktadýr. Amman’-da soyadý Türkçe olan, yaþlýlarýnýn halenTürkçe konuþtuðu 3000 kadar aile mev-cuttur. Salt þehrinde I. Dünya Savaþý’ndaþehid düþen Türk askerlerine ait bir þehit-lik bulunmaktadýr. Ayný zamanda bir sa-nayi ve ticaret merkezi olan baþþehir Am-man kara, hava ve demiryolu baðlantýlarýy-la ulaþýmýn düðüm noktasýdýr. Suriye’dengelen, buradan geçerek Akabe’ye kadaruzanan karayolu ülkenin ana karayoludurve Maan üzerinden Suudi Arabistan’a ula-þýr. Yine Suriye’den gelen ve Mefrak–Am-man–Maan hattýný izleyen Hicaz Demir-yolu da ana kara yoluyla paraleldir. Akabekörfezindeki kýyý þeridi Ürdün’ün deniz yo-luyla dýþ dünyaya açýlmasýna imkân sað-lar. Kýzýldeniz kýyýsýndaki Akabe bu bakým-dan çok önemli bir liman þehridir. Vâdi-imûsâ’da kum taþý kayalara oyulmuþ Pet-ra antik yerleþim alaný, Kerek ve Aclûn ka-leleri, Lût gölü, Mûcib ve Heydân vadile-rindeki kaplýcalarla (Zerka, Mâîn, Zârâ gi-bi) Akabe’deki mercan resifleri Ürdün’ünbaþlýca turizm alanlarýdýr. Turistlerin bü-yük bölümü Ortadoðu ülkelerinden gel-mektedir.

Amman’da

Roma

döneminden

kalan tiyatro

ve þehrin

eski kesimi