15
T.C. DOKUZ EYLÜL YAYlNLARI 0907 ·BY· 86 · 008 · 013 iLAHIYAT FAKÜLTESi .. . DERGISI III

iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARI

0907 ·BY· 86 · 008 · 013

iLAHIYAT FAKÜLTESi .. .

DERGISI III

Page 2: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

TÜRK DİVAN EDEBIYATlNDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI

Dr. H. İbrahim ŞENER

1. NA'T.

a) Lligat Manası.

Na't'in lüg;ıt manası, şu şekilde tarif edilmekıtedir : <;Bir kimsede bu­Iı..man şeyleri vasfetmek, onu tav:sifte mubalağa yapmaktır» denildiği gibi; <'mutlak bir şeyi vasfetmek», <<Na't; her şeyin iyi olanıdıi'>><ıı gibi tarifler de yapılmaktadır. Ayrıca, şu tarifiere de yer verilme~tedir. Kadi Eibü Be­kir İbnli'l-Arabi (v. 543/1148) : <<Bir kimsenin yüzü güzel olduğu zaman vasfını yapmak» şeklinde tarif ettikten sonra, RasülülJ.ah (s.a.)'ın vash hakkında : <<O'nun vasfını yapan, O'ndan önce de sonra da mi·slini ve ben-, - .

zerini görmediln>><2 l diyerek tarifini tamamlamaiktadır. öteyandan, İbnü'l-Es!r Izzud<din Ebü'l-Hasen (v. 630/1232) de : «Na't, bir kimsede bulunan güzel şeyleri vasf.etmektir; kötü §'eyler hakkında söylenmez»<3 l diye tarif etmektedir. Kamus Tercemesi'nde daha genel bir tarifin yapıldığını görü­yoruz : <-Na't, nun'un fethi, ayın'ın sükliniyle bir şeyi vasfeylemek, mutta­sıf olduğu sıfatını irad ile nişan vermeık»<4 ı ..

Bu genel tarifler, şu iki tarifle daha da husüsileştirHmektedir. Konu­muz, bu iki tarifle daha çtoık netli~ kazanmaktadır. Bu iki tariften biri: «Na't, lügatta vasıf dcemektir. Divan edebiyatmda bilhassa Hz. Peygamber ve Hulefa-i RfrşicHn ile Hz. Ali vasfmdaı yazılan manzümelerdir. Na't-i Se­rif : Hz. Peygamber'e; Na't-i Çar-yar : Hulefa-i Raşidin'e; Na't-i Ali : Hz. Ali'ye ait medhıiye demek o1UI'>>< 5 ı denilmektedir. Diğeri ise : <<Bir şeyi

(1) :bbn Manzur, Lisi'ınu'I-Ara:b, Mısır, 1308/1890, II, 405 (Na't mad.). (2) ~n Manzur, a .. g.e., II, 405. (3) libn Manzur (İbnü'l-Esir'den naıklen), a.g.e., II, 405. ( 4) Asım Efendi, Kamus Tercemesi, İstanbul, 1304/1886, I, 622 (Na't mad.). (5) Ş. Sami, K§:mus-ı 'Dürki, istarıtbul, 1317/1899, II, 1464 (Na't mad.); Mehmed

Salahi, Kamüs·ı Osmani, İstanibul, 1322/1904, IV, 585 (Na't mad.). 'K .....

-147-

Page 3: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbrahim ŞENER

hüsn-i suretle medh etmek, husüsiyle medihJ ü sena-yı Hazret-i Risalet-Pe­nahi'yi havi söylenilen şiir : Na't-i Şerif»<aı şeklindedir.

Su halde, g-enel olaraik «Na't» in lügat manası bu olmakla beQ.'aber, husı1si manası Hz. Peygamber'i ve bazı büyük zevatı övmek için yazılan şiiriere verilen bir isim olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, Divan edebiyatın· da «Na't» denildiği zaman ilk akla gelen, hiç şüphesiz Hz. Peygamber için yazılan ve divanların t-ertibinde tevrud ve münacat'tan sonra yer alan şiir­lerdir.

b) lstilahi ve Edebi Manası

En-Na't ( c .... ~ l 1 ) ve el-Medh ( t..ı...J r ) ) kelimeleri arap-

ça olmakla bera:her, Arapça'da Medh, Türkçe'de Na't keJ!meleri aynı ma­nada kuUanılmaktadır. Her ikiısi de ö~vme!k, medhetmek, sitiiyişle bahset­mek manalarma oldukları halde, Medh'in heca. (bir kimseyi şiir veya nesir yoluyla yerıne) 'nın z1:ddı ve: «Övmerk, bitinin iyi taraflarını söylemek<'~"~

mani'.sma geldiği kayd:edilmekte ve Hz. Peygamber için yazılan övgü şiir­lerine de 1\ıledayih>> denilmektedir. Hatta bu manada, Peygambet1miz için söylenmiş Arapça şiirleri Yusuf b. İsmail en-Nebehani el-Mecmü'atu'n· Nebehaniyye fi'l-Medfühi'n-Nebeviyye isimli dört ciltlik eserinde topla­mıştır.

Demek oluyor ki, Türkı edelbiyatında Na't, İran edebiyatında Sitayi§ kelimelerinin mukaibili, Arap ~edebiyatında da Medh kelimesi, genel mana­sından kurtarılıp «M.edaihu'n-Nebeviyye_,_, kaydı ile, Peygamberimiz için söylenen manzuml övgü şiirleri'ne ad olarak kullanılmıştır.

Bir münasebetle Hz. Peygamber'in amcası Ablba~s (r.a.) : «Ya Rasülel­lah! Seni medh etmek' istiyıorum» deyince, O da : <<Sıöyle, Allah ağzını da·· ğıtmasın»<sı buyurmuştur.

Verilen bu bilgilerden son~a, Arap edebiyatıııda, kayıtlanmak şartt He, Peygamberimiz'i öv·en şHrlerin, Na't kelimesi yerine Medh kelimesi ile «Meda.ihu'n-Nebeviyye» şekiind~e kullanıldığı sonucuna varmak herhal­de d:oğru olacaktır.

(6) Tahiru'l"Mevlevi (Olıgun). Etlebiyat Lürgatı. İstanbul, 1973, 113 (Na't macl.'; Mehmed Rifat, Mecami'u'l-Edeb İstanbul 1308/1890 570. . . ,

(7) İibn Manzur, Lisanu'l-Arab, III. 426 (Medh mad.). (8) İmB.diiddin, Yahya b. Eibu Beıkr el-Amiri, Behcetıü'l-MehMil ve Bu~~etü'l­

Emasil, Medine, 1330/1911, I, 16.

-148-

Page 4: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

TÜR,:!{ DİVAN EDERİYATINDA NA'T VE BAZ! NA'T MECMU' ALARI

İran edebiyatmda 1se, Hz. Peygamber'i öven şiirlere, bizdeki Na't kar­şılığı Sitayiş (medih, övme, övüş) kelimesi kullanılmakta ve şairler, bu maksatıa yazdıkları kasidelere bu Qaşlığı boymaMadırlar._ Sa'di Şitazi (v. 692/1292) 'nin Na'tlerinde şu haşhkları görüyoruz : Der Sitayi:ı-i Hazret-i Raı;;ül (S.); Sitayi§·i Peygamber Saılle'llahü aıleyh~ ve seDiem ve Alfu(9 J

Türk edebiyatında, daha doğrusu Türk Divan edebiyatında da, Na'i yaz;mak adet o1duğundan, hemen hemen bütün divan edebiyatı şiUrleri

«Na't>> kelimesini muhtevi : Der Na't-ı Hazret-i Nebi; Der Na't-i MahbfiiN Huda-yı Ekrem\ Ba'is·i Hesti·i Dü-Alem gibi çeşitli başlıklar kullanmışlar­dır.

Hulasa, Arap edebiyatmda M.edh (sena ·etme, övme); İran edebiyatın­da s~tayi§ (medih, övme, ö•vüş); Türk edebiyatında da Na't (medh etmek, övmek, güzel sözlerle tavsif etmek) kelimeleri, Peygamberimiz'i öven şiir­ıere ad olarak verilmi§ ve bu manada kullanılmı§hr.

Görülüyor ki, Na't'i tarif edenler .«Na't'm, mutlak Hz. Peygamber'i öven şiirler» olduğu noktasında bide§mektedirler.

Bütün bu tariflerden sonra, Na't'in sınırını çizmek kolay olmasa da, Türk Divan edebiyatmda Na't deni1d:iği zaman ilk akla gelen, Divan §airlen tarafından adet haline getirili§i ve divanların t-ertibinde, tevlıid ve münil­cattan sonra yer alı§ı gibi husüsiyetler Na'tin, Hz. Fıeygamher'i öven §iir· lere ad olarak verildiğini; O'nun dışındaki zevatı öven şiiriere de Medhiye denilmesinin daha uygun olacağı sonucuna varmış olmakla, yapılan tarif· lerin daha netlik kazandığına ikaniyiz.

Türk, İran ve Arap edebiyatıarında yazılmı§ olan Na'tlerin çoğu man· zum <ıoı olmakla beraber, mensur Na'tler<11 l de yok değildir.

Na't'in diğer müfredatı ise şöyledir : · Na't'in cem'i : Nu'ut. Na't-gfi : Na't söyleyen. Na't-han : Tekkelerde ve cum'a günleri bazı s·elatin ca.mile-

rinde güzel sesle «Na't-i Şerif» okuyan<12 l deme:k:tir.

(9) Sa'di Şirazi, Külliyat-ı Sa'di, Tahran, 1320/1902, 4-6 (Haz. : Cenil.ıb Akay Mu­Hammed Ali Furugi).

(10) Bkz. Mi'raciye ve Na't-ı Şerifler Memnu'ası, Sly. Ktp., Lala İsınail Paşa Böl., nr. 733/1-2, yk. 41a- 162a; Sa'di Şinlzi, Külliyat-ı Sa'di, 4~6; Yusuf b. İs.ınail en-N eıbehani, el"Mecmü'atu'n-N ebehaniyye fi'l·Medaihi'n·Nebeviyye, I-IV.

(ll) Bkz. Sinan Paşa, Tazarru'-naıc.1e, İstarvbul, 1971, 265 (Haz.: A. Mertol Tulum). (12) Ş. Sami, Kamm-ı Türki, II, 1464; Mehmed Salahi, Kamus-ı Osınani. II, 565;

H. Kazım Kadri, B. Türk Lügatı, İstanbul 1945 IV 522. ' ' '

-149"""";'"

Page 5: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbrahim ŞENER

Medh kiökünden Mehdiye'nin tarifi de şöyle yapılmaktadır : «Birini ' övmek için yazılan manzfimlere verilen isimdir.»<13 > Bu tarife şu da ilave

ediLmektedir : <·Saz şairleri Allah ile Hz. Peygamber'den b_aşka herkes hak­kında yazılan şiiriere «Medhl_ye>> adını verirler, cıönklere bu adla geçirir­ler»<14ı.

c) Na't'in Klenusu

Na'tlerin toplandığı Nu'ut-ı Nebiyye Mecmu'ala:n'nda veya muhtelif Divan ve Mesniviler'de yer alan na'tleri incelediğimiz zaman, genel ola­rak şu konuların işlendiğini gö:rıürüız:

Hz. Peygamlher'e olan muhabbet, saygı ve sevginin dile getirildiği;

beşeriyyetin en hayırlısı olduğu; kainatın O'nun nfiru ·ne aydınlandığı; Allah'a yaklaşmada, hlç kimse O'nun ulaştığı makama -erişemediği; her hastalığın devası, Cennet yolununı kılavuzu ve Hakk'ın Haihilb'i olduğu gi­bi... konulardır. Bunlardan başka, bütün güzel sıfatları anla tıldliktan sonra, doğumu sırasında meydana gelen barikulade hallerden ~e hahsedilir. An­cak, uzunca olan na'tlerin hemen hepsinde müşterek anlatılan konu ise «Şakku'l·Kamer» mucizesidir. Ayrıca, bazı ayet ve hadilislere de telmiihler yapılmaktadır.

Saydığımız konulardan bazılarını !htiva eden b(eyitleııden birkaç örnek verelim: ~

Ahmed'le Ahad beynini bir mim kılur fa:rık

Şol denlü irüpdür ana ku:r'biyyet-i Mevla Yahya Bey, Taşllealı (v.990/1582) <m

Bu beyitte, Hz. Peygamber'in Allah'a olan yakınlığını ifade maksa­dıyla, iki isim arasında sadece bir (mim) farkının olduğu, dolayısıyla O'nun Allah'a o derece yakın olduğu belirtilmelktedir.

Hz. Peygamıber'in Mahbfib~ı Huda olduğu da şu beyitte ifMe edil­mektedir:

(13) İbn Manzur, Lisıanu'l-Araıb, III, 426 (Mdh mad.); Tahiru'l-1\l[evlevi, Edebi­ya.t L.ügatı, 97.

(14) M. Zeki Palralın, Osmanlı Tari"Q Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. (15) Taşllealı Yahya Bey, Divan (Tenkidli basım), tstanıbul, 1977 (Haz.: Mehmet

Çavuşoğlu).

-1'50-

Page 6: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

TÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI

Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden Olımamı§ iken Kudret eli Adeın'e benna

Yahya Bey, Taşlıcalı, Divan, 21.

Yusuf Nabi (v. 112/1217 de, Reısülüllah'a selavat getirmenin Kur'­an-ı Kerim'de<16) emrolunduğuna §U beyitinde işaret etmerotedir:

Eyleyüp Zat'ına Mevıa ta'zim ltdi bizzat salaıt ü teslim

Nabi, Hayriyye - name, yk. 3'

Seyyidü'l~kevneyn olan Hz. Peygaımiber'in, cismani ve rühani alem dairesinin merkezi; cihanın ruhu ve alemierin rahmeti... gibi birka!; vasiı da şu bey~tte sayılmaiktadır:

Rahmet-i alemiyan ROO,-ı cihan Merkez-i daire-i kevn ü mekan

N abi, Hayriyye - name, yk. 3b

Şu beyitleroe de, Hz. Peygamber'in mucizelerinden bazılarına işaret edilmektedir. Hudey!biye'de parmaklarından su aktığı mucizesi:

Hayret ilen parmağın dişler kim itse istima' Parmağından virıdügi şiddet güni Ensare su

Şakku'l-Kamer mucizesi:

Şakk itd'i bedri şer' ile i:sbat eyledi Halk içre iki şarud ile müdde'asını

FuzO.li (V. ,963/1556) <ı7;

Fevri, Ahmed b . .AJbdullah Jv. 978/1570) <ısı

· Misalleri daha fazla çıoğaltmaldan, na'tlerde en QOk işaret edilen konulardan birinin de Hz. Peygamıber'in, kainahn ve varlıklarm yaratıl­masına «İllet-sebep» teşkil ettiğini gösteren bir misal daha verelim:

Eylemişdür Mü'ellif-ii Kudret Hilkat-i kevne Zat'ım illet

Nabi, Yusuf, Eş'ar·ı Naibt, yk. 62a-b<l9 )

(16) Ahzab, 33 : 56. (17) Külliyat-ı Fuzılli (Kasaid), İstanıbul, 1342/1923, 15. (18) Mi'raciye ve Nat'ı-i Şerifler Mecmü'ası, Sly. Kıtp., La.Ia İsmail Paşa Böl., nr.

733/1-2, yk. 89b. ( 19) Eş'ar-ı N abi, Sly. Kıtp., N Miz Paşa Böl., nr. 1514/6; ytk. 62a.Jb.

-1'51-

Page 7: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbrahim ŞENI<.:R

Vermiş o1duğuımuz şu hil'kaç misal, na'tlerde hangi kıonuların işlen­diği hakıkında kafi bir fikir verdiği kanaatindeyim.

2. NA'TİN ARAP, İRAN VE TÜRK EDEBiYATLARlNHAKi YERİ

a) Ar·ap edebiiyatmda Na't

, Arap edebiyatında Na't'in, daha doğrusu Medlı'in na,sıl anlaşıldığını, ne şelülde işlendiğini, kronolojik bir sıra takip etmekten ziyade, mühim bir iki örnekle izah etmeğe çalışacağız.

İlk olarak, Hz. Beygamber'in bi'setinden 7 asır önce Tebabi'a'dan Es'ad Ebu Kerib el- Himyeri~nin söylediği şiiri, kıonumuzla alakası ve bu konuda ilk .söylenen şiir olduğu sanılan bit şiiri örnek olarak alıyoruz.

Tarihte, Ka'be'ye ilk defa kisve (örtü) giydiııdiği rivayet olunan ve hakkında Peygamberimizin: «Tubiba'a sebibedip sövmeyiniz, çünkü o, ehl-i tevhiddiN(2oı buyurduğu Es'ad Ebü Keriib el-Himyeri'nin, Hz. Peygam­ber'i Medh eden şiirini, Lbn Kesiı: (v. 774/1372) şu şekilde naklediyor: Alirnler, Resülullah'm geleceğini haber verdikleri zaman o da şu şiirı söyledi:

r-=:-ı 1 0.) ~ 4.lJ 1 (>-"' J_,.....,) ~ ~, .lA> ,, ? ~~ -ı ... r~ı,., ııJ l_r.:_;-' .-. :<; 1 d rP ~ 1 t.S ~ ~ _,..li ,... 2.

it

... .. "' 3 rA JS d .,;..l.ı;ı l)$' ~ .;..3 . -' d ı: l...ı.ı:. 1 1 .; .: •• 1 ~ r.::....ı..oı ~ ~ -

ı «Şüphesiz, yaratıkları yoktan var eden Allah tarafından bir resul, bir elçi olan Ahmed'e şehad!et ederim>>.

2 «Ömrüm O'nun ömrüne yetişse O'na vezir (yardımcı) olur; aynı zamanda arnca-oğlu olurdum.»

3 <~Düşmanlarına karşı kılıçla savaşır; sinesinden bütün elem VI:!

kederi siler, ferahlatırdım.»<21 l

Es'ad Ebu Keriıb el-Himyeri'nin, asırlar önce söy1~!lli§ olduğu ve onun bir mü'min olduğuna delil olarak(nı getirilen bu şiirini zikrettikten sonra, esasen Peygamberimiz'in doğumundan vefatma, h~tta kıyamete ka· dar, hangi milletin edebiyatında olursa· olsun, O'nun hakıkında söyhmmi§

(20) Kamil Miras, Sahilı-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarili Tercemesi, İstanbul, 1939, IV, 62 (1. bas.).

(21) İbn Kesir, EbÜ'l-Fida. İsmail b. Ömer, es-Siratıü'n-Nebeviyye, Beyrut, 1396/ 1976, I, 23 (Talıkik: M. Abdu'l-Vahid).

(22) Mustafa Sadık er-Rfıfi'i, Tar~hu Adfubi'l-Araıb, Beyrut, 1394/1974, III. 18 (2. 'bas.).

-152-

Page 8: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

'!'ÜRK DİVAN EDEB:İYATINDA NA''f VE BAZI NA'T MECMU'ALARI

ve söylenecek bütün Na't ve Medayilı-i Nebevviye'nin kaynağı ve temeli, Allah Resulü'nün adının <~MUHAMMED» 'k!onmuş olmasıdır.

Kaynaklarda <23 ı geniş bir şekilde izah edilen «ad koyma;., işini, ko­numuz açısından, kısaca hatırıatmakta fayda vardır.

Hz. Peygamber'in dedesi .A!bdulmuttalib O'na ad vermek için verdi­ği Ziyafette: <<O'na Muhammed adını verdimı-> deyin<:e, Kureyşliler: <<Böyle ecdadında olmayan adı koymaktan maksactın nedir?» diye sorduklarında, Atbdulmuttaliib: <<Maksadım ve oJleğim odur ki, O'nu gökte Hak, yerde de halk pek çoık medh ü sena etsin»(:.:·n diye cevap vermiştir.

Arap edebiyatmda «Şu'araü'n-Nebt.> diye bilinen şairler şunlardır:

Hassan b. SabU, Abdullah b. Revaha, Ka'b b. Malik, A~ b. el·Ekva' ve Enceşe. (25 1

mı.ssan b. Sabit'in, konumuza delil olması bakımından, her türlü ku· surdan azade olarıık yaratılan Resftlüllah'ı tavsif için s~ylediği şu beyit, O'nun hakkında söylenenlerin en güzelidir, diyeibiliriz.

«Sen, bütün ayıp ve kusurlardan beri ve nok!sansız yaratıldın; Sanıki Sen, i:stediğin şekilde yaratıldın>><26 J

Bugün hile dille~den düşmeyen, bir ilahi g.~bi okunan ve hicret esna· sında Peygamberimiz Medine'yi teşrifleri sırasında, Medine ufuklarında

dalgalanan şu mısra'lar da «Meday;iilı-i Nebeviyye» nin en güzel örneklerin­den biridir.

t; 1...ı _,J 1 ı:~ ı; : ': \)--o

t l..l ili L:. J L.

~ .)~ 1 c_-lb - ı

l:.lı:. <:.•ll'-'> -2 - ...r--- .. -'

(23) İ!bn Sa'd, Tabakat el"Kübra, Beyrut, 1380/1960, I, 99; İlbnü'l-Esir, el-Kamil fi't-Tarih, Beyrut, 1385/1965, I, 458; Ahmed Cevdet, Kı!sas-ı Eil!biya ve Tev:i­rhlı-ı Hulefa, İstanbul 1308/1890 I 81. , ' '

(24) Aıbdurra.hman escSüheyli, er Ravdu'l-Unf, Ka:hire, 1387/1967, II, 150, (Tahkik: · Abdurraihman el-Vekil); İbn Kesir, es-Siratü'n-Nelbeviyye. I, 210.

(25) A!bdu'l-Hayy el-Kettfıni, et-Teratlıbü'l·İdariyye, Beymt, ts., I, 210. (26) A. Fehmi, Medresetü'l-Arab, İstanlbul, 1304/1886, 99.

-153-

Page 9: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbra.hlm. ŞENER

1 <<Dolunay, Veda dağının ~sırtıarından çıkıp üzerimize doğdu.» 2 <<Allah'a yalvarıp dua eden bulundukçaı bize' de şiiıkretmek va­

ciptir.» 3 <.;E,y bize gönderilen Peygamber! Sen itaat olunan emirle gel­

din.>>(27l

Arap edebiiyatında «Meday;ih-i Neıbeviyye>> ile ilgili örnekleri, yazı­mızın sınırını aşmamak için, burada kesip aynı kıonunun İran edebiyatın­da da bazı örneklerini gördükten sonra, Türk Divan edebiyatmda <<1-l'a't.> in nasıl işlendiği konusuna geçeceğiz.

b) tran Edebiyatındia Na't.

Fa:rsça'da, «Na't ve Medh» kelimelerinin karşılığı olarak Sjtayi§ <övüş,

medih ve sena) kelimesini görüyoruz. Bu kelime: Sitilden ( u.ı _,...::.;.. ) ~:

övmek, medih ve vasfetrnek kökünden hasıl-ı ma:sdaııdır. Memdüh'un

karşılığı olarak da: Sitfide

yoruz.

( dJ....:.... ) _,. : övülmüş, kelimesini bulu-

Sitayiş keliJIDesinin genel manada kullanıldığına dair Sa'di Şirazi (v. 6~2/12~2) 'den şu örneği alıyoruz:

• <: • ~ b.... ..ı.ı <: • '-' ..> ~. ı:ı.S ~..) . . ..;-- . ..., '.)

. <.;Ey, Sa'di! kendi sözünü medh etme; çünkü çirkin ~ey, güzel elbise ile güzel olmaz» Na't ve Medh'in mUıkabili olarak <<Sitayi§>> kelimesinin kullanıldığını

da şu bey1tte görüyoruz:

L,. 4 L::....c...:.-6. ll> t .~ '.) lJ"-:: . • "' • ',.) (..$"""-"

->-c L· l..ı,.;.. ..ı..: L .·~...ı_:_. L::.... 1 , ., 1 cı.S . . " _,../ /

<<Övücüsü Allah olan bir Zat'ın bizim övmerpize ne ihtiyacı vardır.»(:ısı

(27) Lutfullah Ahmed, Hayat-ı Hazret-i Muıhaınıned, İstanbul. 1342/1928, II, 371; Mahmud Es'ad İıbn Seydişehri, Tarih-i Din-i İslam, İstanb~~ 1328/1910, IV, 10.

(28) Ziya Şüik:Urı, Ferheng-i Ziya (Fai~sça-Türkçe Lüı.gat), İstanibul, 1967, II, 115!, 1154 (Sitüden ve Sitfııyiş mad.).

-154-

Page 10: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

TÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI

İran şairlerinin divanlarını karıştırdığımız zaman, divan tertibinde­ki sıraya göre, önce tavhid ve münaeatları, sonra da Sitayi§ ve na'tleri görürüz. Meısela Aihdurrahman Cami (v. 898/1492) 'nin divanmda< 291 irkisi kısa, diğeri oldukça uzun üç na't mevcuttur.

Sitayişler, divanlarda bu şekilde yer aldlikları gibi, şilirlerin diğer

eseslerinde de «Hamdele,.' den onra «Salvelie» mahiyetinde yer almakta­dır. Mesela, Sa'di'nin Külliyat<soı içinde mevcut Meva'iz-i Sa'di'de iki Na't vardır. Başlıkları da: Der Sitayiş-1! Hazret-i Rasill (S) terübindedir. Ma­Hazar Şerh-i Ala Pend-i Aıttar isimli eserdeki <sı ı başlık ise: Der Na't·i Sey· yidü'l-Kevneyn, şeklindedir.

Şimdi, biri Sa'di ~oirazi, diğeri Feddüıddin Attar (v. 589/1193'dan oLmak üzere, iki na'tten birkaç beyit örnek vererelkJ bu konuyu bitirelim.

Sa'di: Şirazi'den:

-1 •

~ u 1..,-: J .)..t.o 0 .l.t.J ı r l. 1 ,.r..; .J ~ 11> ly> 0.) yJ t t:--...s.:. - 2

<.5 .)_,_ı ~ <.5 ı r)L.J 1 ı•\.: l.c 3 - .

ı <-D, pfeygamiberlerilll imamı, d!oğru y;olun .Rehıberi; Allah'ın

Elrnini, C€brail'in vahy için yanına gelip"gittiği Zat'tır.»

2 <-D, beşeriyyetin Şefa'atçisi, kıyamet gününl!n Efendisi, hida· yet Önderi, malışer gününün en başta geleni, en büyüğüdür.»

3 <~Ey bütün insanlara göndeı,ilen büyük Peygamber! Seni öv­mekte aczirnı var; ey bütün malılükata gönderilen Peygamber! Sana selan1 olsun!»(32l

Feriddüddin Attar'dan:

~ ~ 1_;>.-S ..ı_,.... .ı; .? 1 ~ _;....J 1 r=> -' ~ _,.s...ı ı ..ı.:;_ - ı

~) 0-'.) cı..,Jlı ..ı..: .J 1 ~ u-::--1 l....U 4->..) ,_; .J Y. .J .J...: - 2

(29) Aıbdurrarhman Cami, Divan, İstanbul, 1284/1867, 4-9. (30) Sa' di Şirazi, Külliyat-ı Sa'di (Meva'ı:z-ı Sa'di), 15-16, 20. (31) Mulhammed Murad, Ma-Hazar Şerh-i AHl. Fend-i Attar,

16-21. (32) Sa' di Şirazi, a.g.e., (Bostan-ı Sa' di), 4-6.

-155-

-İstarııbul, 1304/1887.

Page 11: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbrahim ŞENEit

1 - <<Cismfrrü ve rü.hani alemin Ulusu, enbiya ve mürselinin so­nuncusudur; bütün peygamberlerden sonra geldi, fakat önc3 gel-en bütün peygamberlerin efdalidir.»

2 «O'nun vücudu alemiere rahmet o1du; bütün yeryüzü O'na her zaman secdegah oldu.»

c) Türk Divan Edebiyatında Na't.

Türkler, gerek dini ya§ayı:ş bakımından, gerek kurdukları medeni· yetler itibariyle, gerekse edebiyatları yönünden, hızla gelişmekte ve iler­lemekte olan İslam'ı katbüle adeta zernin hazırlamış gibiydiler. Nitekim, Orta-Asya'da Tanrı dağları çevresinde ve Ma-veraünnehir'de, Kansu'dan Aral gölünün batı kıyılanna kadar uzanan geniş sahada hüküm sürerı Karahanlılar (840-1212) (ssı İslam'ın kaibülü He, ilk Müslüman-Türk dev­leti olmuş; ilk İslami Türk edebiyatı mahsulleri de bu dönemde verilmi§­ti.

İlk İslami Türk edebiyatı mahsulleri olarak bilinen Kutadgu Bilig üe'lifi: 1069)'de, Atebetü'l·Hakay:ık (XII. yy.) ve Divan-ı Hikmet (XII. y<J.) 'te müstakü na'tlere tesadüf edemiyoruz.

Türik edebiyatı, tarihi seyri içerisinde Azeri, ÇağataY: ve Anadolu leh­çe edebiyatları adı ile geli§iyor; bunlardan Anadolu edebiyatı ise daha hızlı bir gelişme gösteriyordu. Buna paralel olarak, Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli'de mütemadiyen yayılıp genişlemesi, hele İstanbul'un fethinden (857 /1453) sıonra, bir kültür merkezi haline gelen İstanbul'da bir saray muhiti kurulmuş, helli bir yazı dili vücuda getirilmiştir.

Burada bir noktayı belirtmemiz gereıkir ki o da, Tü:rıkler müslüman olup İslam medeniyetine girdikten sonra, coğrafi mevkileri icabı, özel­likle İran edebiyatının te'siri altında kalmı§; arfiz vezr.iyle Acem şiiri tar­zınd-a manzum eserler vücüda getiıımeğe başlamışlaı:ıdı. <3 ·1 )

Anadolu sahası orta-dönem (XII.-J<::.JV. yy) edebiyatı temsilcilerinin attıkları temel üzerine kurulan saray edebiyatı, XV. yüzyılın il yansınd:ı yetişen Germiyanlı Şeyhi (v. 1428 den sonra) ile hirUkJte, ondan sonraki <<Oirvan ~debiyat!>> şairleri, Hz. Peygamber'e Na't yazmayı adet haline ge·

(33) Reşat Genç Karahanlı Devlet Te~I<;:ilatı İstanbul 1981 8 34. j 1::1 ' ' j '

(34) M. Fuad I~öprülü, Divan Edebiyatı Antolojisi, İstanbul, 1934, 5. (35) FiHk Reşad, EsHH, İstanbul, 1312/1894, II, 96.

-156-

Page 12: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

TÜRK DİVAN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU'ALARJ

tirmişler, Divanlarını tertib ederken, yazdıkları Na'tleri divanlarmdaki yerine koymayı da ihmal etmemişlerdir .

. Divan veya diğer eserlerele müstakil na'tlerin yer alması, daha zi­yade Divan edebiyatının dıoğ)masından sonra görülmektedir. Divan şilir­

lerinden hemen hepsi Na't yaz.i:nışlardır. Ancak, bu vadide en çok na't yaz­dığı bilinen şair, Edi:rneli Nazim (v. 1139/1726) 'dir. Na't·gft ve Na't-serft unvanlarıyla anılan bu şai:vin divanının üçte ikisi 135 l na'tlerden ibarettir. Matbü Divanı (İ.stanbul, 1957) 5 ayrı divandan müteşekkil olup, toplam Na't sayısı 724'tür. <36 l

Ne.tice itibariyle, hangi şair olursa olsun <<Evsaf-ı Nebevi'-' de bir ta­raftan:

Teedıdüb kıl bu tavr-ı na-becaJdır

Anı medh eyleyen zira Huda'dır

diyerek, bu vadideki am:ini itiraf eder:ken, diğer yandan da, gücü nisbetin­de, O'nun evsafını sayıp,dökmekten, O'na Na't ve Medh söylemekten gen kalmamış,· ayrıca bunu bir şefa'at vesilesi olarak da kabül etmiştir.

3. BAZI NA'T MECMÜ' ALARI

a) Arapça M.ecmu'alar.

1 - Kadın ve erkek sahabilerden, Hz. Peygamber'e Medihler «Medayih-i Nebeviyye,> söyleyen şairlerin bu medihlerini, İbn Seyyidi'n· Nas (v. 734/1333) (37 l Kaside-i Mhniyye adı altında toplamış, sonra da onu bir cilt halinde şerh ederek '1\'Ienhu'l-Medh veya Fethu'l·Medh adını vermiş-

. tir. Hurfif-ı mu'ceme göre tertib edilmiş ve 200'e yakın Medayilı-i Ne­beviyye mevcuttur.

12 - Hiisnü's"Sahabe fi Şerhi Eş'ari's·Sahabe.

Cabi-zade diye tanınan Mostar (Hersek) müftüsü Ebü'l-Hasen Ali b. Şaldr el-Mostari (v. 1337 /1918), şair saMibilerin şiirlerini toplayarak, bu . sahada kaynak kabül edilebilir bir eser vücuda getirımiştir. Ancak, birinci cildi neşredilmi§ olan bu eser(381 KiiJiyelere göre tertiplenmiş, şair saha­bilerin biyografilerini, tevhid, sena ve Hz. Peygamber'in medhini, mu'ci­zelerini muhtevidir.

(36) İslam Ansiklopedisi, IX, 144 (Nazim mad.). (37) İslam Ansiklopedisi, V /2, 807 (İJbn Seyyidi'n-Nas mad.). (38) Caibi-zade Ali Fehmi el•Most3.ri, Hüsnü',s.-Sahabe fi Şeııhi Eş'ari's-Saha:be, İs­

tanbul, 1324/1906. -157-

Page 13: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbrahim ŞENER

3 - El·Mecmfi'atu'n·Nebehaniyye fi'l-Medaihi'n-Nebeviyye.

Peygamberimiz hakkında söylenmiş Mersiyeler de dahil, Asr-ı Sa'adet'· ten günümüze kadar, gerek sahabUerin, gerek onlardan sıonrakilerin söy­lemiş olduıkiarı «Med.aih-i Nebeviyye>? yi muhtevi bu mecmü'a, Yusuf b. İsmail en·Nemelıan.i tarafından, haşiyesi Takribü'l·Garib Min Medrulıi'l·

Habib ile birlikte, dö,rt cilt olarak el-Mecmü'atü'n-Nebe.haniyye fi'l·Meda­ilıi'n-Nebeviyye adı altında toplanmış, ilk ba~SkLsı 1903, ikinci baskısı ise 1974 de yapıLmıştır. (39 l

b) Türkçe Mecmü'alar.

1 - Nu-fit-ı Nebeviyye Mecmft'alsı.

A. Sırrı Levend'in (·ioı tesbitine göre, bu Mecmü'a Abdulibaki isminde­ki bir şahıs tarafından toplanmıştır. Mecmüada ( 4 ıı 39 şairin Kaside ve Meısnevi ta:r!Zlnda yazdıkları na'tler yer almakitadır.

2 - Nu'fit-ı Nebeviyye Mecmft'ası.

Bu mecmü'a da, A. Sırrı Levend'in eserlerinden (42 l öğrendiğimize

göre, Aıbdulbaki tarafından toplanmış, 60 kadar şftirin muhtelif tarzda yazılmış na'tleriyle mi'raciyeleri mevcuttur. (43 l

Türık Edebiyat Tarihi'nde(HJ verilen bilgiye göre, Sü~eyman Nahifi <v. 1151/1738) 'nin tertipiemiş olabileceği i'htimali bulunan bu mecmü'a (·.1 5 '

da 15 kadar şairin çeşitli tarzda kaleme aldıkları na't ve mi'rikiyeler bu­lunmaktadır.

4 - Na'tler M.ectnft'a.sı.

Bi:zzat görüp incelediğim bu mecmü'ada (·16 ı da, 40 kadar şairin muh· telif tarzda yazılm1ış na'tlerin bulunduğu tesbit edilmiş; yaptığımız muka­yese sonunda da, bu mecmü'a ile bir sonraki mecmü'ada yer alan şair w~

(39) Yusuf b. İsın:ıail en-Nebehani,. el-:Mecmu'atü'n.,Nelbeıhaniyye fi'I-:Medfli:hi'n-Nebeviy:··e, Beıyrut, 1394/1974 (2. bas.), I-IV.

(40) A. Sırrı Levend, Tlüı:ık Edebiyatı Tarihi, Anikara, 1973, I, 173. (41) Nü'ı1t-ı Nebervir.YWe MecmCı'a;Sı, Ankara-Genel Ktp., nr. 312. (42) A. Sırrı Levend, a.g.e., I 173 . • (43) Nu'ut-ı Nelbevviyye Mecmu'ası, Sly. Ktp., Hamidirye Bıöl., nr. 1210. (44) A. Sırrı Levend, Türk E:deıbiyatı Tarill:ıi, I. 173. (45) Nu'ut-ı Neberviyye Mecmu'ası. Sly. Ktp., Hamidiye Böl., nr. 1211. (46) Na'tler Mecmu'ası, Fatiiiı-Millet Kctp., Ali Emiri Böl., m. 779.

-158-

Page 14: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

TÜRK DİVAN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU'ALARI

na'tlerin üçte ikisinin aynı o1duğu, ancak her iki mecmü'anm da aynı

olmadığı, yani aynı meomü'anın ayrı iki nüshası olmadığı anlaşılmıştır.

5 - Mi'raciye Na'H Şerifler Mecmft'ası.

a) Ntisha tavsifl

Sly. Ktp. Mtiellifi Müstenısihi

· tstinsah ta.

Lilla İsınan Pa§a Böl., nr. 733/1 , 2. Muhtelif §airler. ?

?

Yk. 2 b - 162 a, st. 19, yz. ta'lik, c. Şemseli ve meşin kaplı.

Baş : Gel ey bihin"güher-i kar~hane-i tekvin Alnt fırak ile gözden cevahir-i rengin

Neşati, Ahmed Dede <v. 1085/1674)

Son Mabde-i bünyad-ı alem Serv·er-i ahir zaman Saye-i arş-ı ula seyyah-ı mü1k-i la-meki'm

Zati, Ivaz Çelebi (v. 953/1546)

b) Şekil ve Muhtev:a Husfilsiiyetıeıri.

Neda Pekolcay'ın teslbUine göre, şimdilik tek nüsha olduğu bilinen 'bu mecmü'a, Mi'raciyeler ve Niaı'tler olmak üzere iki kısımdan müteşek· kildir. Konumuz icabı, 'bu mecmü'anm ikincil kLsmı •olan Na'tler bizi daha çOk ilgilendirmektedir.

Mecmü'anın Na't-1 Şerifler kısmında XV., XVI. ve XVII. yüzyıllar­da yaşamı§ olan 38 şairin, kasrde ve me.snevi tarzmda ve muhtelif ve­zinlerde yazılmış 89 na'ti vardır. Bu na'tlerin en kısa:sı 1_2, en uzunu 114 beyittir. Bunlardan 29 u meısnevı, 60'ı da kaside tarzmdadır.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz.

Tevhid, münacat, nıa't, .mi'ra.clcve, kısas-ı enbiva, myer-i nebi, mevlid, . - . hadis-i erba'in (kırk hadis)... gihi iislami Türk Edeibiy~tı konuları ara-sında yer alan «Na'n,> konuısu, yaptığ:rmız bir çalı§manın(·i7l özeti diye­bileceğimiz bu makalede, Arap ve tran edebiyatlarında aynı konunun ne şekilde işlendiği muıkayese edilerek, işlenme•ğe çalışılmıştır. Ancak,

(47) H. İ'bra:him Şener, Mi'raciye ve Na't-i Şerifler Mecmu'asıl:ıdaki Na'tlerin İş­lenişi, İzmir, 1980 (Y. t. E. Öğretim Üyeliği Tezi- Basılınadı).

-159-

Page 15: iLAHIYAT FAKÜLTESi DERGISIisamveri.org/pdfdrg/D00036/1986_3/1986_3_SENERHI.pdfTÜRK DİV AN EDEBİYATINDA NA'T VE BAZI NA'T MECMU' ALARI Mahbftb-ı Huda olmış iken devr-i ezelden

Dr. H. İbrahim ŞENER

Na't'in Arap ve İran edebiyatlarındaki misiHleri, sının aşmamak için, ta:hdid edilmiş; Türk edebiyatmdan ise hiç örnek verilmemiştir. Çünkü maksadımız, bilhassa Türk Divan edebiyatmda pek çok örnekleri bulu­nan Na't hakkında bilgi vermek ve bu sahada çalışmak isteyenlere bir hatırlatınada bulunmaktır.

-160-