13
ISLAM VE DIGER GELENEKLERDE KADIN Giris Bati dusunceleri ve paradigmalari, Batinin kulturel mirasina, bir baska bolgeninkilerde, yine kendi kulturel birikimine dayanir. Son asirlarda dunyada hakim olan daha cok bati kultur mirasi oldugu iicin, din ve bu arada Islamiyet’e de, batili dusunurler ve mustesriklerle birlikte, Musluman dunyanin yabancilasmis aydinlari tarafindan, bu kultur mirasinin temel piradigmalari ve onun en onemli unsurlarindan olan Kitab-I Mukaddes gelenegi acisindan yaklasilmis ve bu gelenege yoneltilen elestiriler aynen Islam’a da yoneltilmistir. Bu bakimdan, asagidaki yazida, bu yanlis tutumun yol actigi yanlis anlamalardan biri olarak Islamda kadinin yerini, Kitab-I Mukaddes geleneginin “aydinlanma” asirlarinda tenkit edilen unsurlari noktasinda ele almanin yanlisligini ortaya koymaya calisacagiz. Hz. Havva’nin sucu mu? Kitab-i Mukaddes, Tekvin 2:4 ve 3:24’te Allah’in Hz. Adem ve Havva’ya bir agacin meyvesini yasakladigi, fakat daha sonra yilanin Hz. Havva’yi, Hz. Havva’nin da Hz. Adem’i kandirdigi anlatir. Allah’in kinamasindan dolayi da Hz. Adem;in sucu Hz. Havva’ya attigi belirtilir: “Yanima verdigin kadin…o, agactan bana verdi ve yedim.” Allah da, Hz. Havva’ya soyle seslenir: Zahmetini ve gebeligini ziyadesiyle cogaltacagim; agri evlat doguracaksin; ve arzun kocana olacak, o d asana hakim olacaktir. “ Adem’e de “karinin sozunu dinledigin ve ondan yemiyeceksin diye sana emir ettigin agactan yedigin icin toprak senin yuzunden lanetli oldun, omrunun butun gunlerinden zahmetle ondan iyeceksin “der. Kur’an da ise hadise boyle anlatilmaz. Kuran’I Kerim, yasaklanan agactan tatma hatasinin Hz. Adem merkezli anlatir. (2:37). Htta Hz. Havva’yi ayni hataya surekleyenin Hz. Adem oldugunu ima eder (20:117-120). Bununla birlikte, ilgili ayetlerden Hz. Havva’nin da ayni hatayi isledigi anlatilmakta olup (20:121) tevbeyide birlikte yapmislardir (7:19-23). Dolayisiyla Islam,” ilk gunah” gibi bir gunahi kadina yuklemez. Bu hatadan dolayi onu kinamaz ve insanligi cennenten yere indiren bir varlik olarak gormez. Hz. Havva’nin Mirasi

Islam[1]

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Islam[1]

ISLAM VE DIGER GELENEKLERDE KADIN

Giris

Bati dusunceleri ve paradigmalari, Batinin kulturel mirasina, bir baska bolgeninkilerde, yine kendi

kulturel birikimine dayanir. Son asirlarda dunyada hakim olan daha cok bati kultur mirasi oldugu iicin,

din ve bu arada Islamiyet’e de, batili dusunurler ve mustesriklerle birlikte, Musluman dunyanin

yabancilasmis aydinlari tarafindan, bu kultur mirasinin temel piradigmalari ve onun en onemli

unsurlarindan olan Kitab-I Mukaddes gelenegi acisindan yaklasilmis ve bu gelenege yoneltilen elestiriler

aynen Islam’a da yoneltilmistir. Bu bakimdan, asagidaki yazida, bu yanlis tutumun yol actigi yanlis

anlamalardan biri olarak Islamda kadinin yerini, Kitab-I Mukaddes geleneginin “aydinlanma” asirlarinda

tenkit edilen unsurlari noktasinda ele almanin yanlisligini ortaya koymaya calisacagiz.

Hz. Havva’nin sucu mu?

Kitab-i Mukaddes, Tekvin 2:4 ve 3:24’te Allah’in Hz. Adem ve Havva’ya bir agacin meyvesini

yasakladigi, fakat daha sonra yilanin Hz. Havva’yi, Hz. Havva’nin da Hz. Adem’i kandirdigi anlatir.

Allah’in kinamasindan dolayi da Hz. Adem;in sucu Hz. Havva’ya attigi belirtilir: “Yanima verdigin

kadin…o, agactan bana verdi ve yedim.” Allah da, Hz. Havva’ya soyle seslenir:

“ Zahmetini ve gebeligini ziyadesiyle cogaltacagim; agri evlat doguracaksin; ve arzun kocana olacak, o d

asana hakim olacaktir. “ Adem’e de “karinin sozunu dinledigin ve ondan yemiyeceksin diye sana emir

ettigin agactan yedigin icin toprak senin yuzunden lanetli oldun, omrunun butun gunlerinden zahmetle

ondan iyeceksin “der. Kur’an da ise hadise boyle anlatilmaz. Kuran’I Kerim, yasaklanan agactan tatma

hatasinin Hz. Adem merkezli anlatir. (2:37). Htta Hz. Havva’yi ayni hataya surekleyenin Hz. Adem

oldugunu ima eder (20:117-120). Bununla birlikte, ilgili ayetlerden Hz. Havva’nin da ayni hatayi isledigi

anlatilmakta olup (20:121) tevbeyide birlikte yapmislardir (7:19-23). Dolayisiyla Islam,” ilk gunah” gibi

bir gunahi kadina yuklemez. Bu hatadan dolayi onu kinamaz ve insanligi cennenten yere indiren bir varlik

olarak gormez.

Hz. Havva’nin Mirasi

Aldatan ve insanligi cenentten cikaran Havva anlayisi, kadini insanligin butun gunahlarindan sorumlu

tutmustur. Cunku ilk gunah inancina gore Hz. Havva’nin isledigi ve Hz. Adem’e de islettigi iddia olunan

gunah irsi olarak butun insanliga gecmektedir ve butun insanlar, bu gunahla dunyaya gelemktedir. Isa

mesih, bu gunahi temizlem다 icin kendini kurban ettigi icin Hz. Havva yani kadin dolayisiyla Hz. Isa’nin

kanindan da sorumlu tutulmustur. Eger vaktiyle bu sozlerde bir hata bir yanlis anlama olmadiysa Ingiliz

kadin arastirmaci Karen Armstrong, ilk donem ve daha sonra bazi azizlerin su goruslerini nakleder:

Bilmiyormusunuz ki, her biriniz bir Havva’siniz? Tanri’nin size olan cezasi bu cagdada devam ediyor. Siz

seytanin kapisisiniz: yasak agacin muhrunu acansiniz, Ilahi kanunu ilk terk edensiniz; sizzler seytanin

saldirmayi goze alamadigi adami razi edensiniz; Tanrinin sureti olan insani yok edensiniz. Sizin

hakettiginiz cezadan dolayi Tanri’nin oglu olm다 zorunda kaldi. (St. Tertullian)

Page 2: Islam[1]

Es veya anne olmus ne fark eder, o hala erkegi bastan cikaran Havvadir, butun kadinlardan kacinmaliyiz.

Onun cocuk dogurmasinin disinda erkegin ne isine yaradigini anlayamadim (St. Augustine)

Dikkatimizi Kur’an in kadin hakkindaki ifadelerine cevirdigimizde Islamin kadina bakisindaki farklilik

hemen kendini belli eder.

Rabbileri onlara karsilik verdi: “Ben sizden, erk다 kadin, kadin olsun hic bir calisanin calismasini zayi

etmeyecegim. Hep birbirinizdensiniz;(3:195)”.

Erk다 veya kadin her kim inanmis olarak iyi bir is yaparsa ona guzel ve hos bir hayat yasatiriz. Onlari,

yaptiklarinin en guzeli ile mukafatlandiririz (16:97)

Kur’an-in kadina bakisi erkege bakisindan farkli degildir. Kur’an kadini hic bir zaman seytanin gunaha

acalan kapisi veya tabiati itibariyle aldatici olarak gormedigi gibi, erkegide Allah’in imaji olarak gormez,

sadece kadin ve erk다 hepsi onun yaratigidir. Kur’an a gore kadinin dunyadaki role cocuk dogurmakla

sinirli degildir. Oda, erkekler kadar salih amel islemekle yukumludur. Hz. Meryem’I ve Firavunun hanimi

gibi orn다 kadinlari bizzat nazara verir.

Allah inanlara Firavun’un karisini misal verir: O, soyle demisti: “Rabbim! Bana katinda, cennette bir ev

yap beni Firavundan ve onun amelinden kurtal beni bu zalim milletin elinden kurtal.” Imran kizi

Meryem’I de misal verir. O iffetini korudu; bizde ona kendi ruhumuzdan ufledik. O, Rabbi’sinin

kelimelerini ve kitaplarini dogruladi. Bize gonulden itaat edenlerdendi (66:11-12).

ISLAM’DA KADININ YERI

Kadinin islam’daki yeri, feminizmin yayildigi 20’nci asra kadar herhangi bir problem olusturmamistir.

Gerek Kur’an-i Kerim’e, gerek Peygamber Efendimizin uygulamalarina gerekse Islam tarihine

baktigimizda her zaman heryerde karsilasabilecek fertlerin hatasindan kaynaklanan birtakim suistimaller

disinda kadinin en mualla mevkii Islamla kazandigi gorulur. Nasil anne babanin ayri bir ihmale ugradigi

aile hayatinin ve toplumda gerc다 sevgi ve sayginin buyuk cokuntu yasadigi modern caglarda “Anneler

Gunu, Babalar Gunu” gibi merasimvari gunlerle anne ve baba hatirlanmaya calisiliyorsa ayni sekilde

kadininda sanki toplumda ve ailede ayri bir varlik gibi ele alinip degerlendirilmesi bir takim maksatlar

disinda esasen kadinin esasen islam disi toplumlarda ugradig haksizligi gosteren bir vakiadir. Yoksa Islam

tarihinde ve toplumlarinda boyle bir problem yasanmamis bu da pek cok modern problem gibi ithal eseri

olarak Islam topluluklarina sirayet etmistir.

Islamda kadinin essiz v edger sistemlerde hic benzerligi olmayan bir konumu vardir.

Islam din gorunumlu bazi inanclarda oldugu gibi kadini seytanin urunu veya kotuluklerin tohumu olarak

gormez. Kuran erkege kadinin erkege kadinin egemen bir efendisi ve kadinida erkegin egemenligine

teslim olmaktan baska caresi bulunmayan zavalli bir varlik olarakda yer vermez. Kadinin icinde ruhu

oldugu hicbir zaman ne Islamda ne de Muslumanlar arasinda tartisilmis bir mesele degildir. Ayrica Islam

Page 3: Islam[1]

mense itibariyle semavi bie olsa bazi dinlerdeki gibi insanin isledigi “ilk gunah” tan ve onun cennetten

cikarilmasindan da kadini sorumlu tutmaz. Kuran bu konuda gayet acik olup Hz. Adem’e ait bulundugunu

ve sonra yine ikisininde birden tevbe ve istigfarla Allah’a yoneldigini anlatir.

Islam’da kadinin essiz yeni ve diger sistemlerde olmayan bir konumu vardir. Gunumuzde demokratik

toplumlari bile bu konuda Islamdan cok geridir.Bu toplumlarda kadinin okadarda imrenilecek bi tarafi

yoktur. O hayatini kazanmak icin cok siki calismak zorunda kalmakta ve bazen erkekle ayni isi yaptigi

halde maasi ondan daha az olabilmektedir. Belli bir ozgurluge sahip isede budaha cok arzularini tatamin

ozgurlugudurki boyle bir ozgurluk gercek insane fitratinin selim aklin insanligin degismez edebi

degerlerinin ve herhangi semavi bir dinin kabul edebilecegi tarzda bir ozgurluk degildir. Ayirca kadin

demokratik toplumlarda bugunki bulundugu konuma gelebilmek icin on yillarca hatta asirlarca caba

gostermistir. Ogrenme calisma ve kazanma haklarini elde edebilmek icin acili kurbanlar vermek ve en

tabii haklarinin hatta gordugu ve gormesi gereken hurmetin bir cogundan vazgecmek zorunda kalmistir.

Konumunu ruh sahibi bir insan durumuna getirmek icin cok agir bedel odemistir. Tum bu pahali

kurbanlara ve acili cabalara ragmen onun Musluman kadinin sahip bulundugu kadinliga yakisir haklara

sahip oldugu soylenemez.

Islamin kadin icin tesis ettigi konum onun fitratina tam uygun olan konumdur:

Islamin kadin icin tesis ettigi konum onun fitratina uygun ona tam bir guvenlik veren ve onu kucuk

dusurucu sartlara karsi koruyucu mahiyettedir. Bugun kadinlarin cogu ozgurlugu kimseden izin almadan

bagimsizca sokaga cikmak calisip kazanip erkege benzem다 olarak algilamaktadir. Fakat bu uzulerek

belirtelimki erkekle kadini ayni cati altinda mutlu kilan sicacik aile yuvalarinin cok defa yikilmasi

pahasina olmaktadir. Buna karsilik islamin kadina tanidigi konum modern dunyanin butunuyle mechulu

oldugu gibi dahada kotusu tam tersi bir algilama soz konusudur. Bu bakimdan bu konumu madde madde

ozetlemek yerinde olacktir.

Kadinlar annelik gibi yaratilisin ona bahsettigi deger ve bu degerin getirdikleri erkeginkinden cok daha

ondedir.

Kadin dinde ortak sorumluluklara sahip oldugu gibi nasil erkege has sorumluluklar varsa ona has

sorumluluklarda vardir. O sorumluluklarini yerine getirip geirmemenin karsiliginda aldigi sevap ve gunah

cihetinde erkekten farkli degildir. Onun insan olma ozelligi ne erkeginkinden farkli need olagan disidir.

Erkek ve kadin birbirinin yardimcisi tamamlayicisidir. Allah soyle buyurur;

Ve Allah onlarin dualarini kabul etti ve onlai soyle diyer다 cevapladi: “Ben kadin olsun erkek olsun

hicbirinizin amelini zayi edici degilim siz birbirlerinizin yardimcilarisiniz…”

Kadin yine erkek gibi ilim edinme mecburiyeti altindadir dolayisiyla ilim edinme yani egitim hurriyetine

sahiptir.

Erk다 ne olcude dusunce ve dusuncesini aciklama hurriyetine sahipse kadinda ayni hurriyete sahiptir.Soz

sahibi oldugu konularda gorusune basvurulurdu. O donemde kadinlarin devlet baskanina onun Kurana

Page 4: Islam[1]

aykiri bulduklari ictihadlarina hemde camide butun cami cemaatinin huzurunda karsi ciktiklari bile

vakidir.

Islam kadina sozlese yapmada girisimcilikte kazanmada ve mulk sahibi omada erkeginkiyle esit haklar

saglamistir.

YANLIS ANLASILAN KONULAR:

MIRAS KONUSU

Islam insan varliginin devaminda kadini erkekle en az ayni seviyede gormesinin yanisira ona miras

hakkida tanimistir. Islamdan once kadin bu haktan mahrum olmakla beraber erk다 tarafindan miras mal

olarak algilanan bir esya gibi idi. Kadin prensib olarak aynen erk다 gibi miras alma hakkina sahiptir. Su

kadarki paylasmada fark vardir. Bu fark erkegi usutn gorme degildir. Bunun sebepleri soyleki;

Hersyden once erk다 hanimi dahil olmak uzere ailesinin ihtiyaclarini giderm다 zorundadir.

Kadin sadece kendine ait ihtiyac disi ve luks kacan esya disinda aile icinde hicbir mali sorumlulugu

ustlenmeye mecbur degildir.

Ortada tum maddi sorumluluklar ve borclarla yukumlu erk다 ve hicbir maddi sorululugu olmayan kadin

mirasci vardir.Eger kadini mirastan tamamen mahrum birakirsak bu adaletsizlik olur.cunku onun olen

kisiden miras hakki vardir. Buna karsilik eger erkege kadinla ayni payi veriris다 bu defa erkege haksizlik

yapilmis olunacaktir.Cunku erkegin omuzlari uzerinde gecindirmekle yukumlu hanimi dahil p다 cok

insan bulunur.

COK BAYANLA EVLILIK

Cok kadinla evlilik insanlik tarihi kadar eski bir uygulamadir. Kitab-I Mukaddes cok kadinla evliligi

yasaklamaz. Aksine mesrulugunu Kabul eder. Hz. Suleymanin cok sayida hanimi ve cariyesi oldugu

Kitab-I Mukaddeste gecer (1.Krallar, 11:3). Yine Hz. Davud’un da cok sayida hanimi ve cariyesi oldugu

zikredilir (2. Samuel, 5:13). Avrupa Yahudileri 16. asra kadar cok esliligi devam ettirdiler. Dogu

Yahudileride cok esliligin medeni hukuka gore yasak oldugu Israile gocunceye kadar bu uygulamayi

surdurduler. Fakat Israilde bazi durumlarda medeni hukuku gecersiz kilan dini hukuk altinda cok kadinla

evlilige izin verilmektedir.

Yeni ahit cok eslilik hakkinda ne der? Papaz Eugene Hillman bu konudaki eserinde “ incilin hic bir

yerinde evliligin t다 else olacagina veya cok esle evliligin yasak olduguna dair hic bir emir yoktur”

kaydini duser. Dahasi Hz. Isa kendi tolumunda cok eslilik yaygin olmasina ragmen buna karsi cikmistir.

Peder Hillman, St. Agustine’in “simdi bizim zamanimizda Roma adetlerine uymak icin baska bir es

almaya artik izin verilmemektedir” sozunu nakeder다 roma kilisesinin Yunan Roman kulturune uymak

maksadi ile cok esliligi yasakladiginin altini cizer. Kuran cok else evlilige izin verdi. Fakat bunu bir takim

kisitlamalarla kayit altina aldi:

Sayet yetimler hakkinda adaleti yerine getiremiyecginizden korkarsaniz hosunuza giden baka kadinlarla

ikiser ucer ve dorder tane evlenebilirsiniz. Sayet aralarinda adaletsizlik yapmaktan korkarsaniz bir tane ile

Page 5: Islam[1]

yetinin (4:3).

Kuran es sayisini eslere esit ve adil muamele gibi siki sartlar altinda dortle sinirlandirir. Kuranin cok esle

evliligi zorlamasi veya cok else evliligi ideal olarak takdir etmesi mumkun degildir. O zorlayici sosyal ve

ahlaki sebeplerin oldugu zaman ve durumlari nazara alarak cok else evliligi bir izin bir ruhsat olarak

tanimistir. Yukaridaki kuran ayetininde isaret ettigi gibi islamda cok eslilik konusu p다 coktoplumda

horlanan ve ezilen yetim ve dullara karsi toplumun gorevlerinden ayri bir sekilde anlasilamaz. Butun

zaman ve mekana hitap eden bir din olarak islam bu mucbir sorumluluklari gormemezlikten gelmemistir.

Gunumuzde p다 cok modern toplumda kadin sayisi erk다 sayisindan fazladir. Amerika’da erkeklerden en

az sekiz milyon fazla kadin vardir. Gueana gibi ulkelerde her yuz erkege yuz yirmi iki kadin dusmektedir.

Boyle bir dengesizlige karsi toplum ne ypmali? Degisik cozumler olabilir. Bazilari muzmin bekarligi

bazilarida kiz cocuklarinin diri diri gomulmesini tavsiye edebilir. Daha baskalarida fahiselik, metreslik,

evlilik disi iliskileri es cinsellik gibi cirkinlikleri bir cikis yolu gorebilir. Islamda poligaminin karsilikli

riza meselesi oldugunuda eklemek gerekir. Hic kimse bir kadini evil bir erkekle evlenmeye zorlayamaz.

Bunun yaninda bir kadin kocasinin baska bir kadinla evlenmemesini sart kosabilir. Kitab-I Mukaddese

gore cocuksuz dul kadin evil bile olsa kendi rizasi gerekmeksizin kocasinin kardesi ile evlenm다

zorundair. (Tekvin 38:8-10)

Hic kimse Bati toplumlarinda metresin rolunu bilmiyor. Bu acidan Islam, temelden serefli bir dindi. O

toplumun ahlakini korumak icin butun gizli iliskileri siddetle yasakalar.

BASORTUSU

Yahudi ve Hiristiyan geleneklerinde basortusu diye birseyin olmadigi dogrumudur?

Haham Dr. Menachem M.Brayer (Yeshiva Universitesi Kitab-I Mukaddes literature Profosoru) Yahudi

hukuku litareturune gore topluma cikan Yahudi kadinin bazi zamanlar t다 gozu haric butun yuzu kapatan

bir basortusu takmasinin gelen다 oldugunu yazar.

“Basi acik disari cikmak Israil kizlarina yakismaz” “lanet haniminin sacinigorunmesine izin veren erkege

olsun… kendini guzel gosterm다 icin sacini acik birakan kadin yoksulluk getirir.”

Basortusu bir kadinin sayginligini ve sosyal konumunu ifade ederdi. Alt siniflardan kadinlar cogu zaman

yuks다 sinif izlemini verm다 icin basortusu takarlardi. Bugun cogu dindar yahudi kadini sinagog disinda

basini ortmez.

Katolik rahibelerin bin yildan beri baslarini kapadiklari bilinmektedir. St, Paule basortusune dair bazi

ilginc aciklamalarda bulunur: Paule’in kadini ortme mantigi Tanrinin sureti ve yuceltilmesinin simgesi

olan erkegi kendisi icin ve kendisinden yaratilan kadin uzuerindeki otoritesinin remzi oldugu tezine

dayanir. Bugunku Katolik kilise kanunlari arasinda kadinlarin kilisedeyken baslarini ortmelerini

gerektiren madde vardir. Yukaridaki delillerden isalamin basortusunu icat etmedigi ortaya cikar. Islam

inanan erk다 ve kadinlarin bakislarini sakinmalarini iffetlerini korumalarini ve inanan kadinlarin basortu

kullanmalarini ister.

Mumin erkeklere soyle: gozlerini bakilamsi yasak olandan cevirsinler irzlarini korusunlar… mumin

Page 6: Islam[1]

kadinlarda soyle: gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler, iffetlerini korusunlar. suslerini

kendiliginden gorulen kismi mustesna acmasinlar. Basortulerini yaklarinin uzerine koyup ortsunler.

Kuran basortusunun iffet icin gerekli oldugunu acikca ifade eder. Iffet neden onemlidir? Kuran bunuda

aciklar: ey Peygamber!

Eslerine, kizlarina ve muminlerin kadinlarina soyle disai cikarken ortulerini ustlerine alsinlar ki bilinip

incitilmesinler.

Iffet kadinin bugunun toplumlarinda en cok

NAMAZDA SAFLARIN DUZENI

Kadinin namaz kilarken erkegin arkasinda durmasi onun erkekten dah asagi seviyede oldugunu

gostermez.

Erkeklerin saflarinda devlet baskani en siradan gorulen bir vatandasla ayni hizada bulunur. Hatta mescide

gec geldiyse devlet baskani arkadada durur. Cunku namazda Allahin huzurunda dunyevi meslekler

makamlar hicbirsey ifade etmez. Namazlarda safalrin duzeni herkesin tefekkurde konsantre olmasina

yardim icin duzenlenmistir. Bu cok onemlidir cunku muslumanin namazi basit bir ilahi soylem다 degildir.

Namaz birtakim isaretler hareketler kiyam ruku secde oturma kalkma gibi unsurlari ifade eder. Eger

erkekler kadinlarla ayni safta duracak olurlarsa dikkat dagitici bazi unsirlar meydana gelebilir. Namaz

ruhun gonlun ve dikkatin butunuyle Allaha kilitlenmesi gereken bir ibadettir. Bu sebeple kadinla erkegin

bir arada olmasi zihni kalbi namaza zit bazi seylerle mesgul edecektir. Sonuc namazin gayesinin kaybi

olacaktir. Ayrica dunya, bir yerden, bir iklimden, bir cografyadan ibaret degildir. Cok sicak, cok soguk

yerler oldugu gibi, cok fakir insanlarda vardir. Bu bakimdan, erk다 ve kadin karisik namaza durdugu

zaman, namaz hareketleri esnasinda gorulmemesi gereken bazi yerlerin acilmasi her zaman icin soz

konusu olabilir. Bu, hem taraflari mahcup, hemde zihinleri ve kalpleri meskul eder. Dolayisiyla bu da,

namaz ibadetinin gerektigi gibi yerine getirilmemesi dem다 olur.

BOSANMA

Uc dinde bosanmaya dair onemli olcude farkli tutumlar sergiler. Incil net bir sekilde evlilik hayatinin

sonu ermiyecegini soyler. Hz. Isa’nin,” Fakat ben size derimki zinadan baska bir sebetle karisini bosayan

kimse Onu zaniye yapmis olur, ve kim bosanmis kadinla evlenirse zina eder” (Matta 5:32)” dedigine

inanilir. Bu uzlasmaz ideal suphesiz butun insanligin hic bir zaman gerceklestiremedigi ahlaki

mukemmelligi gerektirir. Her nezanm esler evlilik hayatlarinin onarilamaz oldugunu anlarsa, ozaman

bosanmayi yasaklamayi onlara bir faydasi olmaz. Hasta bir evlilik birligini, eslerin kendi istekleri disinda

devam ettirmeye caklismak ne etkili ne de mantiki bir sey olur. Gunumuzde butun Hiristiyan dunyasinin

bosanmaya izin verm다 zorunda kalmasina sasirmamak gerekir.

Obur taraftan Yahudilik kocaya bosanma hakkin verm다 konusunda nettir. Bir adam bir kadin alip onunla

evlendigi zaman vaki olacak ki, onda utanilacak birsey bulundugu icin, kadin onun gozunde lutf

bulmazsa, onun icin bos kagidini yazacak ve onuneline verec다, ve onu evinden gonderecektir. Ve

Page 7: Islam[1]

evinden ayrildiktan sonra kadin gidip baska bir erkegin karisi olabilir. Ve sonraki adamda ondan nefret

ederse ve onun icin bos kagidini yazarsa ve onun eline verip onu evinden gonderirse yahut onu kendisine

kari olarak almis olan sonraki adam olurse; onu gondermis olan evvelki kocasi, kadin murdar edildikten

sonra onu kendisine tekrar kari olarak alamaz (Tesniye, 24:1-4). Islam, bosanma konusunda Hiristiyanlik

ve Yahudilik arasindaki orta yolu takip eder. Islama gore evlilik, mucbir sebep olmadigi muddetce

bozulmamasi gerekli kutsal bir bagdir. Esler, evlilikleri tehlikeye dustugunde mumkun olan butun careleri

denemekle er olunmuslardir. Baska cikis yolu oldugu surecede bosanmaya basvurulmaz. Kisacasi, Islam,

bosanmayi Kabul eder fakat, her vesilede ondan vazgecirmeye calisir. Kocaya talak (bosama) hakkini

verir. Kadinada, Yahudiligin aksine Islam, hul olarak bilinen sekilde evliligi sonra hakkinida tanir. Hul

veya muhale’a, bir bedel karsiligi bosanmadir. Kadin, evlenirken nikah hakki talep edebilir. Bu hakki alan

kadin bedelli veya bedelsiz olmak uzere mahkemeye basvuarak kocasini bosayabilir.

Hz. Muhammed (s.a.v)’e evliligini sona erdirm다 isteyen bir kadin geldi ve kocasinin karakter ve

davranislarindan sikayetci olamadigini, fakat t다 probleminin artik kendisi ile mukaranetten aciz olan

kocasini durustce sevmemesi oldugunu soyledi. Peygamberimiz “onun (mehir olarak verdigi bahceyi)

tekrar verirmisin? Diye sordu. Kadinda : “evet” dedi. Peygamberimiz, ozaman erkege bahcesini geri

almasini ve evliligi sona erdirmesini emretti (Buhari).

Anlasiliyorki bastan bosama hakki almamis bile olsa, musluman kadin kocasinin siddete basvurmasi onu

gereksiz yere terk etmesi, evlilik sorumlulugunu yerine getirememesi gibi mucbir sebeplerden dolayi

devam ettirm다 istemedigi bir evliligi sona erdirmeye mecbur kalabilir.

Kisacasi islam musluman kadina esi benzeri olmayan haklae vermistir: O, hul yoluyla evliligi sona

erdirebilir ve bosanma davasi acabilir.

Peygamberimiz (s.av.) soyle buyurur:

Helaller icinde Allah’a en cirkin olani bosanmadir (Ebu Dvud).

Bir musluman erk다, sadece hoslanmadigi icin hanimini keyfi bosayamaz. Kuran ona hoslanmama duygu

ve hisleri ile dolu oldugu durumlarda bile hanimina iyi muameleye emreder:

Onlarla iyi gecinin. Eger onlardan hoslanmazsaniz sizing hoslanmadiginiz bir seye Allah cok hayirlar

koymus olabilir ( 4:19).

Hz. Muhammed (s.a.v) benzeri talimatlar vermistir:

Inanan bir erk다 inanan bir kadindan nefret etmesin. Bir huyuynu sevmezse sevecegi bir digeri mutlaka

bulunur. (Muslum)

Muminlerin en hayirlisi ahlaken en guzel olanidir ve sizing en hayirliniz, eslerine karsi en iyi

davrananizdir.

EVLI KADININ DURUMU

Page 8: Islam[1]

Kitab-I Mukaddeste kendilerine mirastan hak taninmadigi icin dullar onceki toplumalrin en savunmasiz

kimseleri arasindaydi. Olmus kocanin erk다 akrabalari onun tum mirasina konardi. Ve bu mirastan dul

karisinida gecindirm다 durumundaydilar. Nevarki buda o akrabanin insafina kalmisti. Bu bakimdan

dulluk, duskunlugun sembolu olarak gorulurdu. Tekvin 38’e gore cocuksuz dul kadin. Evil olsa bile

kocasinin erk다 kardesi ile evlenm다 zorundaydi, boylece o olmus kardeisin neslini devam ettirir

onunadinin silinmesine mani olmus olurdu.

Islam oncesi putperest Araplarida benzer uygulamalara sahiptiler. Bir dul kadin, olenin erk다 mirascilari

tarafindan alinacak terekenin bir parkas sayilirdi ve genellikle olen kimsenin diger esinden olma en buyuk

erk다 ogluyla evlendirilrdi. Kuran bu uygulamayi sert bir sekilde tenkit ederk bu alcaltici gelenegi

kaldirdi.

Gecmiste olanlar haric, babalarinizin evlendigi kadinlarla evlenmeyin! Bu bir haysizlik igrenc birseydi ne

kotu bir yoldu ( 4:22).

Kitabi Mukaddes geleneginde ust rutbeli din adamlari, dul, bosanmis kadin veya fahiselerle evlenemezdi.

Kuran ne dul kadini dusuk gorur, ne onunla evlenmeyi yasaklar, hatta onlarin korunup kollanmasi

islamda buyuk faziletlerdendir. Kuran onlarin evlenmeleri ile ilgili olarak duzenlemeler getirmistir.

Icinizden vefat edenlerin geriye biraktiklari esleri, kendilerini tutup dort ay on gun beklerler. Surelerini

doldurduklarinda kendi haklarinda mesru sinirlar cercevesinde verecekleri karardan ve ortaya koyacaklari

davranislarda dolayi size bir vebal yoktur. Allah her ne yaparsaniz hepsinden hakkiyla haberdardir (2:

234).

KADININ EGITIMI

Bilindigi gibi Tevrat hukuk kitabidir. Fakat Talmuta gore “ Kadinlar, Tevrati calisma konusunun

disindadir”. Bu gelenegin bazi bilginlere gore, “ Tevratin sozleri kadinlara soylenmektense, ateste yansin”

ve “ her kim kendi kizina Tevrati ogretirse ona mustehcenlik ogretmis gibi olur” demektedir.

St. Paul’un yaklasimida soyledir:

Mukaddeslerin butun kiliselerinde oldugu gibi kiliselerde kadinlar sukut etsinler; cunku onlara soylem다

icin izin yoktur; ancak seriatin dedigi gibi tabi olsunlar. Eger bir sey ogrenm다 isterlerse, evde kendi

kocalarina sorsunlar; cunku kadina kilise de soylem다 ayiptir.” ( Korintoslulara birinci mektup 14:4-35)

Meselenin Kur’an da nasil ele alindigi konusunda su kisa kafidir. Kocasi evz kizarak kendisine “ sen bana

annemin sirti gibisin” dediginde Havle musluman bir kadindi. Bu soz, put perest Araplar tarafindan

kocayi evlilik sorumluluklarindan ozgur kilan bir beyan olarak Kabul edilir, fakat esin evi terk etmesine

veya baska bir erkele evlenmesine izin verilmezdi. Kocasindan bu sozleri isiten Havle, cok kotu

durumdaydi ve kendi problemini anlatmak icin dogruca Hz. Peygambere gitti. Bir cikis yolu olmadigi icin

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onun sabr etmesi fikrindeydi. Havle askiya alinmis evliligini

kurtarmak icin Efendimize sikayet etmeye devam etti, cok gecmeden vahiy geldi ve ilahi hukum, bu

cahiliye gelenegine son verdi. Sureyede, kocasi konusunda Peygamber Efendimizle tartisan Havleden

hareketle Mucadile (tartisan kadin adi verildi).

Page 9: Islam[1]

Allah kocasi hakkinda seninle tartisan ve Allah’a sikayette bulunan kadinin sozunu isitti. Allah, ikinizin

birbirinizle konusmasini isitir. Cunku Allah isitendir gorendir (58:1). Kuran ‘a gore bir kadin bizzat

kendisi islamin Peygamberiyle bile tartisabilir. Cunku kimse ona sus deme hakkina sahip degildir.

Kocasini, dini ve hukuki meselelerde t다 referans olarak Kabul etme gibi bir yukumlulugude yoktur.

Sonra kadin, mescidde de konusabilir. Okadar ki, Hz. Omer gibi bir halifeyi camide hutbe verirken, yanlis

yaptiginda tashih bile edebilir.

KADININ BAZI AYRICALIKLARI

Kadinin erk다 icin sozkonusu olmayan bazi ayricaliklar vardir. O logusalik doneminde ve periyotlarinda

namaz oruc gibi dini gorevlerden muaf tutulmustur. O yukarida izah edildigi gibi tum mali

sorumluluklardanda muaf tutulmustur. Anne olarak Allah katinda hatta insanlar yaninda daha fazla ve

yuks다 bir yere sahiptir. Anne cocuklarinin sevgi ve sevkatinin dortte ucune layik gorulurken baba icin

sedece dortte birlik pay kalmistir. Eger o kendi giderlerini giderm다 ve aile sorumluluklarini karsilamak

icin calismayi arzu ederse guvenligi ve serefi korunmak sartiyla bunuda yapmakta serbesttir.

ANNELER

Kitab-I Mukaddes bir cok yerde anne babaya saygiyi ve iyi muameleyi emreder ve onlara saygisizlik

yapmayida yasaklar. Mesela: “cunku babasina yahut anasina lanet eden her adam mutlaka oldurulecektir”

ve “hikmetli ogul babasini sevindirir akilsiz adam ise anasini hor gorur”.

Hz. Isa buralarda gecen sozleri ile, Allah katinda asil degerin iman ve kullukta yattigini anne babada olsa

iman ve kullugu olmayan veya az olanlarin digerleri derecesinde mevki sahibi olamiyacaklarini ifade

etmis olmaktadir. Allah sevgisi, butun sevgilerin onunde gelemli, anne baba sevgisi, Allah sevgisi ve ona

baliligin onune gecmemelidir.

Bununla birlikte, islamda anne babaya verilen seref, saygi ve hurmet essizdir. Kuran, anne babaya iyi

muameleyi Allah’a ibadetten sonra ikinci siraya koyar.

Rabbim yanliz kendisine ibadet etmenizi ve anne babaya kamil manada iylikte bulunmanizi emretti. Eger

ikisinden biri veya her ikisi senin yaninda iken ihtiyarlayacak olursa onlara karsi of bile deme onlari

azarlama. Onlara guzel soz soyle. Onlara aciyarak uzerlerine alacak gonulluluk kanatlarini ger ve : “

Rabbim! Kucukken beni yetistirdikleri gibi, sende onlara oyle merhamet et!” de (17:23-34).

Bir adam Peygamber Efendimize gelip ey Allah’in resulu insanlar icinde hurmet etmeme en layik kimdir?

Diye sordu. Allah Rsulu annedir diye buyurdu. Adam “sonra kim?” diye sordu. Peygamberimiz “annedir”

dedi. Adam yine “sonra kim” diye sordu. Peygamberimiz “annedir” cevabini verdi adam tekrar “sonra

kim” diye sordu. Ozaman Peygamberimiz “ babadir” diye cevap verdi.