15
TÜRKiYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI 1172 iSLAM'DA iNSAN MODELi ve .. . HZ. PEYGAMBER ORNEGI (Kutlu : 1993) ANKARA 1995

iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

TÜRKiYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI 1172

iSLAM'DA iNSAN MODELi ve .. ~ .

HZ. PEYGAMBER ORNEGI (Kutlu Doğum Haftası : 1993)

ANKARA 1995

Page 2: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

RESULULLAH (S.A.V.)'IN MÜNAFIKLARLA İLİŞKİLERİ

Arş. Gör. Adnan DEMİRCAN

GİRİŞ

İslam tarihinin Mekke dönemi, İslam'ın çok zor şartlar altında yaşan­dığı ve Müslümanların her türlü işkenceye maruz kaldıkları bir devirdir. İslam'ın doğduğu yıllarda Mekke'de Müslüman olmak, insanlar için dünyevi bazı ınenfaatler sağlamak yerine, pek çok dünya nimetinden ve ınüşrik toplurndaki saygınlıklarından feragat etmeyi gerektiriyordu. Bu şartlar altında Mekke'de, İslaıniyet'i hayat tarzı olarak benimsemiş in­sanlar arasında, Müslüman olmadığı halde, bazı menfaaller sağlamak amacıyla Müslüman görünen insanların varlığından bahsedilemez.

Oysa Medine'de hicretten hemen sonra farklı bir durum ortaya çıktı. Çeşitli etnik ve dini gruplan içinde barındıran Medine'de Müslümanlar kısa zamanda hatırı sayılır bir güç oluşturınuşlardı. İşte bu dönernde Müslümanların önceden bilmedikleri, inançları itibariyle farklı bir zümre ortaya çıktı. Bu insanlar gerçekte inanınıyorlar, fakat toplumdaki nüfuzlarını korumak, inançsızlıklarından dolayı ayıplanınaınak, maddi bazı menfaaller sağlamak ya da Müslümanların gücünden çekinmek gibi gerekçelerle inanmış görünüyorlardı ki bu dururndaki insanlara ınünafık denmektedir.

Münafıkların bu çelişkili halleri iç dünyalarıyla ilgili olduğu için, zahire göre hükmeden İslam dini, onlar hakkında -ehl-i kitap için oldu­ğu gibi- hükümler koyınaınıştır. Bununla birlikte Hz. Peygamber (S.A.V.), münafıklıklan gerek aınelleriyle, gerekse vahyin açıklaınalarıyla ortaya çıkan bu insanlar için bazı tedbirler almıştır. Onun aldığı te.dbir­ler daha çok inanmış ceıniyeti korumaya yöneliktir.

a) Münafık Kelimesinin Menşei ve Anlamı

Arapça NFK ( ~ ) kökünden türetilerı ınünafık kelimesinin "dehliz" anlarnındaki en-Nefak ( J.i.:.ll )'tan geldiğini söyleyenierin yanısıra, "köste­bek yuvası" anlarnındaki nafıka'u'l-yerbü ( t_y.._r-ll. W li) kelimesinden türe­tildiği de söylenmiştir. Bu görüşe göre ınünafık, köstebeğin yuvasına bir

--KUTLU DOGUM-------------- 141

Page 3: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

tarafından girip başka tarafından çıkması gibi, İslam'ın bir tarafından girer başka tarafından çıkarnı. İbn Manzur'un verdiği bilgiye nazaran münafık kelimesi "küfrünü gizleyip imanını izhar eden kişi" anlamında İslam'dan önce Araplarca bilinmemektedir(2l. F. Buhl ise kelimenin Arapça'ya Habeşçe'den geçtiğini iddia etmektedir(3l.

İslam terminolojisinde "inanmadığı halde inanmış görünen insanla­ra" münafık, böyle arnele de nifak denmiştir. Hz. Peygamber (S.A.V.) dö­neminden sonra terimin kapsamı genişletilerek, kalbinde inandığı halde Allah (c.c.)'ın emir ve yasaklarını yerine getirmede ihmalkar davranan kimselere de münafık denmiştir. Bu iki nifak çeşidinin birbirinden ayırt edilmesi için inanınayıp inanmış görünmeye itikadi ya da imani nifak, inanıp da am el bakımından eksik olma haline arneli nifak denmiştir(4J.

Nifakı bu şekilde ayırmanın Kur'ani delili olmamakla birlikte, bazı ha­dislere dayanılarak böyle bir tasnife gidilmiştir. Bu hadislerden birisi, "Münafığın alameti üçtür; konuştuğunda yalan söyler, va'dettiğinde

va' diden döner ve bir şey emanet edildiğinde emanete hıyanet eder. "(51

hadisidir. Bundan başka hadisler de arneli nifaka delil olarak gösteril­miştir. Bu hadislerin en önemlileri özellikle sabah ve yatsı namazlarının onlara ağır gelmesine(6l, namazı geciktirmelerine ve çabucak kılmalarına değinmektedir(7l. Münafıkların bazı özelliklerini ortaya koyan sözkonusu hadisler, herhalde bazı kötü arnelleri işleyen yahut namaza karşı ilgisiz olan veya bazı vakitleri kılmayan, fakat inanmış insanların arneli bakım­dan münafık olduklarını vurgulamaktan çok, bir taraftan bu davranış­lar içerisinde olan insanların münafık olabilecekleri ihtimalinin gözö­nünde bulundurularak kendilerine karşı dikkatli davranılmasını

(l) İbn Manzür. Lisanu'l-'Arab, Beyrut (Ts), X, 359. (2) A.g.e., X. 359. (3) F. Bubi. Münafıklar md .. İslam Arısiklopedisi, İstanbul 1979, VIII, 800. (4) Nevevi, Sahihu Müslim bi-Şerhi'n-Nevevi. Kahire 1393/1973, I, 246-247; S. Kılıç.

Kur'an'a Göre Nifak, İstanbul 1982, 33, 135 v.d. (5) Tirmizi, el-Canıi'u's-Sahih, Beyrut (Ts), İman 14; Buhari, Sahih, İstanbul (Ts), Şehadat

28; Nesai, Sahih, Mısır (Ts), İman 20; Ahmed b. Hanbel, Müsned, Mısır 1313, II, 198, 200, 357, 397; III, 215; Müslim, Sahih, İst. (Ts), İman 107, 109. Hadisin "Dört şey her kimde bulunursa o kişi (halis) münafık olur. .. " şeklindeki varyantı için b k. Buhart, İman 24, Cizye ı 7, Mezhlim ı 7; Müslim, İman 106; Tirmizi, İman 14; N esai, İman 20.

(6) Buhar!, Ezan 34; Mevakit 20; Ebu Davud, Sünen, İstanbul (Ts), Salat 47; İbn Hanbel. II, 424, 466, 472, 531; V, 57, 140, 141; Nesffi,.İmame 45; Müslim, Mesacid 252; İbn Mace, Sünen, Beyrut (Ts), Mesacid 18.

(7) Müslim, Mesacid 195; Ebu Davud Salat 5; Tirmizi, Mevakit 6; Nesaı, Mevakit 9; İbn Hanbel, III. 103, 124, 149, 185, 247.

--142 ---------------KUTLU DOGUM--

Page 4: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

öğütlerken, diğer taraftan Müslümanların böyle arnellerden sakınarak, inanmayan münafıklar gibi davranınalarma engel olma niyetine matuf­tur. Gerçekten münafıkların yaptıkları ibadetler gösterişten öteye gitme­diği için, yalnız oldukları zamanlarda ibadet etmeleri zor bir ihtimal ol­duğu gibi, ibadetlerini huşu içinde yapmaları da onların niyetlerine uygun düşmez.

O halde ResuluHalı (S.A.V.)'in bu sözlerini, imanını gizleyen yahut ibadetlerinde ihmalkar davranan insanlardan ziyade, kendi devrinde ya­şayan ve inanmadığı halde iman etmiş görünen insanların davranışla­rıyla ilişkil en dirrnek daha doğru olur(SJ. Bununla birlikte ihmalkarlık ya da din düşmanlarından bazı menfaatler temini gibi sebeplerden dolayı inancının zıddına hareket eden insanların varolduğunu ve bunların içinde bulundukları çelişkinin şeklen nifaka benzediğini söylemeliyiz.

b) Kur'an'da Nifak ve Münafıklar

Kur'an-ı Kerim'de -özellikle Bakara ve Tevbe surelerinde- münafıklar­

la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını taşıyan bir de sure vardır.

Münafıkların özelliklerinden bahseden ayetlerin bazılarını ele alarak onların iç dünyalarını şöylece tanımlayabiliriz: Kur'an'a göre onlar, Müslüman olduklarını söylei-ıer(9J. Halbuki kalbieriyle inanmazlarnoı. Onları bu çelişkinin içine iten bazı sebepler vardır.

1. Kalbierindeki hastalık(! ll yani ruhi bozuklukları. Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde münafıklardan bahsedilirken "kalblerinde hastalık olan­lar"(12l ya da "kalblerinde hastalık vardır"(13l ifadeleri yer almaktadır. Bu husus münafıkların sağlam bir karaktere sahip olmadıklarını gösterir. Ruhi bozuklukları arnellerine de yansır ve net bir tavır sergileyemezler. "Arada yalpalayıp dururlar. Ne bunlara (bağlanırlar) ne de onlara ... "(l4J

2. Menfaatperest olmaları. Müslümanların paylaşacakları bir gani­met yahut bir mal varsa hemen ortaya çıkarlar ve pay almaya çalışırlar. Eğer Müslümanlara bir zarar gelmişse, bu sefer kafiderden yana tavır koyarak kendilerine zarar gelmesini önlerler(l5l.

(8) Bk. Nevevi. a.g.e .. I. 247. (9) Tevbe, 9/56. (lO) Mii.ide, 5/41. (ll) Bakara, 2/10; Muhammed, 47 /59; Mii.ide, 5/52; Ahzab, 33/60. (12) Maide, 5/52; Muhammed, 47/29. (13) Bakara, 2/10. (14) Nisa, 4/143 (15) Nisa, 4/141.

--KUTLU DOGUM-------------- 143--

Page 5: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

3. Münafıkların iman etmiş görünmelerinin bir diğer nedeni de Müs­lümanlardan korkularıdır(l6J.

Kur'an-ı Kerim, münafıkların arnellerine de değinir. Mesela mü'minlerle karşılaştıklarında iman ettiklerini söyleyen müna:fıklar, yal­nız kaldıklannda böyle demekle onlarla alay ettiklerini söylerler07l.

Yalan söylemek08l, yalan yere yemin etmek ve itaat edeceklerine dair söz verip yerine getirmemek(19l münafıkların özelliklerindendir. Sadaka vermek hususunda cimri davranırlar(20l ve mü'minlerden sadaka veren­leri de alaya alırlar(21 l. Savaşa çıkmak istemezler; bunun için mazeretler uydurarak izin isterler(22l ve ağır davranırlar(23l. Savaşa gittiklerinde de bozgunculuk ve fitne çıkarırlar(24l. Zaten yeryüzünde fesad çıkarmak münafıkların özelliklerindendir(25l.

Kur'an-ı Kerim'de, münafıkların namazı üşene üşene kıldıklarını(26l

ve bunu insanlara gösteriş için yaptıkları belirtilir(27l. Onların namaz hususundaki ihmalkarlıklarına bazı hadislerin de değindiğini yukarıda belirtmiştik. İşte Kur'an'a göre bu özellikleri taşıyan münafıklar, inanç­sızlıklarından dolayı cehenneme atılarak cezalandırılacaklardır(28l.

I. Münafıkların Rasulullah (S.A.V.)'e ve Müslümanlara Karşı Tu­tumları

Rasulullah (S.A.V.)'in hicretinden sonra, Medine'deki müşriklerin büyük bir kısmı hemen Müslüman olmamış, gelişmelerin seyrini izleme­ye başlamışlardır. Daha sonraları münafıkların gizli liderliğini üstlene­cek ve fırsat bulduğu anda İslam'a ve ResuluHalı (S.A.V.)'e saldırmaktan geri durmayacak olan Abdullah b. Ubey b. Selül, hicretin 2. senesinde Bedir savaşından sonra Müslüman olduğunu açıkladı(29l. Rivayetlere

(16) Tevbe, 6/56-57; Haşr, 59/13. (17) Bakara, 2/14; Nisa, 4/81. (18) Munafıkü.n, 63/l. (19) Mücadele, 58/14; Nur, 24/53. (20) Tevbe, 9/75-77. (21) Tevbe, 9/79. (22) Tevbe, 9/45. (23) Nisa, 4/72. (24) Tevbe, 9/47-48. (25) Bakara, 2/ll. (26) Nisa, 4/142; Tevbe, 9/54.

(27) Nisa, 4/142. (28) Tevbe. 9/68, 95. 101; Fetih, 48/6; Mücadele. 58/16-18; Nisa, 4/138, 140, 145;

Hadid, 53/13-15. (29) M. A. Köksal, İslam Tarihi, Hz. Muhammed ve İslamiyet, Medine Devri, İstanbul

1980-1981, I, 208; T. Koçyiğit, Abdullah b. Übey md., T.D.V.İ.A., İstanbul 1988, I, 140.

--144 ---------------KUTLU DOGUM--

Page 6: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

göre İbn Ubey, hicretten önce Medine'de krallığını iLin etmeye hazırlanı­yordul30l. Bunun için bir de taç yaptırmıştı ve Yahudiler tarafından des­tekleniyordul3ıl. Hz. Muhammed (S.A.V.)'in Medine'ye gelişi ve hem dini hem de dünyevi lider olarak tanınması İbn Ubey'in otoritesini önemli öl­çüde sarsmıştı. Bu hususu bilen ResuluHalı (S.A.V.), onun gönlünü almak için, bazı olumsuz davranışıanna göz yumuyar ve İslam'a ısınma­sı için gelişmeleri zamana bırakıyordul32l.

Şimdi münafıkların tutumlarını kısaca açıklamaya çalışalım.

a) Münajildann Savaşlardaki Tutumlan

İslam'ın Medine'deki ilk günlerinde münafıklar ortalıkta pek görün­müyorlardı. Onların uyguladıkları strateji gereği sakin zamanlarda top­luma kanşıyorlar, faaliyetlerini gizliden gizliye yürüterek, ortaya çıkmak için daha çok savaş gibi olağanüstü durumların zuhurunu bekliyorlar­dı.

Münafıklar, Müslümanlara ilk önemli zararı Uhud savaşında (3/625) verdiler. Mekkeli müşriklerin Medine'ye doğru yola çıktıklan duyulunca, Hz. Peygamber (S.A.V.) Müslümanlan mescitte toplayarak fikirlerini sordu. Genel kanı şehir dışına çıkılıp meydan savaşı yapılmasının daha doğru olacağı şeklindeydi. Hz. Peygamber (S.A.V.) ile birkaç Müslüman şehirde kalınıp savunma savaşı yapılmasını istiyorlardı. Abdullah b. Ubey de oyunu Medine'de kalma yönünde kullanmış ve fikrini ortaya koyan bir konuşma da yapmıştı. Uzun müzakerelerden sonra şehir dışı­na çıkılınasına karar verildil33l.

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra yola çıkıldı. Sefere çıkanlar arasın­da İbn Ubey de vardı. Medine ile Uhud arasındaki Şavt denilen yere ge­lindiğinde İbn Ubey, ordunun üçte birlik kısmını oluşturan 300 kişiyle geri döndü. Geri dönmesinin görünürdeki gerekçesi ResuluHalı

(S.A.V.)'ın onun sözüne değer vermeyip diğerlerini dinlemesiydi. Daha savaş başlamadan meydana gelen bu kopma, Hazrec'ten Harise oğulla­rıyla Evs'ten Selime oğullarının da geri dönmeye niyetlenmelerine neden olmuş, fakat bu düşüncelerinden vazgeçmişlerdil34l. Abdullah b. Amr b.

(30) Koçyiğit. a.g.md., I, 139. (31) M. Hamidullah. İslam Peygamberi, (Çev.: S. Tuğ), 4. Baskı, İst. 1980, I, 264. (32) Koçyiğit. a.g.md., I, 140. (33) İbn Sa'd, Tabakatu'l-Kubra, Beyrut 1405/1985, II, 38; İbn Hişam, es-Siretu'n­

Nebeviyye, Kahire (Ts.), III, 840-.841; Taberi, Tarihu'l-Umem ve'I-Mulılk, Beyrut 1407/1987, III, 106-107; Diyarbekri. Tarihu'I-Hamis fi Alıvali Enfesi Nefis, Mısır

1283, I. 421. (34) M. Rıza. Muhammed Resulullah. Midyat (Ts.), 192; KöksaL a.g.e., III, 82.

----KUTLUDOGUM---------------------------- 145 ---

Page 7: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

Haram münafıklann peşinden giderek, fikirlerini değiştirmeleri için on­ları ikna etmeye çalıştıysa da, savaş olacağını zannetmediklerini söyle­yerek çabasını boşa çıkardılar(35l. Onların yola çıktıktan sonra Medi­ne'ye geri dönmeleri, Müslümanlar üzerinde olumsuz etkiler bırakmış

Münafıkların İslam ümmetini bölme ve fitne çıkarma girişimleri -askeri açıdan fazla bir önem taşımamakla birlikte- onların gerçek niyet­lerinin açığa çıkması bakımından önem arzeden Benu Mustalık gazve­sinde (5/627) de devam etti. Bu sefere, yakın bir yere yapıldığı ve düş­man zayıf olduğundan kazanılması kolay göründüğü için münafık­lardan da pek çok kişi katılmıştı. Mustalık oğullarının bölgesine yakın yerde Mureysi kuyusunun başında kamp kuran Müslümanlar, kısa bir çarpışmadan sonra düşmanı hezimete uğrattılar. Savaşın ardından

meydana gelen bir olay, neredeyse Müslümanları eski cahiliyye adetleri­ne ve kan davalarına götürüyordu. Suyu az olan Mureysi' kuyusunun başında Hz. Ömer (R.A.)'ın, hizmetinde bulunması için ücretli olarak sa­vaşa götürdüğü Cehcah b. Said el-Gafari ile Hazrecliler'in müttefiki Sinan b. Veber el-Cuheni: arasında tartışma çıkmış ve iki kişinin kavga­sı Muhacirler'le Ensar'ın karşı karşıya gelmelerine neden olmuştu(36l. İki tarafın da ileri gelenleri olayı yatıştırmaya çalışıyorlardı. Olanları duyan Resulullah (S.A.V.) de yapılmak istenen şeyin cahiliyye adeti olduğunu vurguladı ve Müslümanları teskin etti(37l. Bu olay karşısında münafıkla­rın lideri Abdullah b. Ubey, Muhacirler'i nankörlükle itharn etti ve tansi­yonu yükseltecek laflar söyledi "Köpeğini besle, yesin seni(3Sl. Allah'a andolsun ki Medine'ye döndüğümüzde kuvvetli olan zayıfı kovacıktır." diyerek Medineli Müslümanları Resulullah (S.A.V.)'a karşı kışkırtmaya çalışıyordu. İbn Ubey'in söylediklerini duyan çocuk yaşlardaki Zeyd b. Erkam, olanları Resulullah (S.A.V.)'e anlattı. Fakat İbn Ubey, Zeyd'in söylediklerinin yalan olduğuna dair yemin etti(39l.

Gelişmelerin vahim neticeler doğurabileceğini tahmin eden Resulul-

(35) İbn Hişam, a.g.e., III, 84ı-842; İbn Kayyım el-Cevziyye, Fıkhu's-Sireti'n-Nebeviyye, 2. Baskı, Beyrut ı990, ı 78; Köksal, a.g.e., III, 82-83.

(36) İbn Sa' d, a.g.e., II, 65; İbn Hişam, a.g.e., III, ı 113- ı 114; İbn Esir, el-Kamil fi't-Tarih, Beyrut ı402/1982, II, ı92; Zehebi, Tarihu'l-İslam (el-Megazi). Kahire ı405/1985, 2ı4.

(37) Köksal, a.g.e., V. 43. (38) Bu atasözünün Türkçe karşılıgı, "Besle kargayı, oysun gözünü." şeklindedir. (39) İbn Hişam, a.g.e., III, ll ı4-1 115; İbn Esir, a.g.e., II, 193; Zehebi, 218; İbn Kesir, el­

Bidaye ve'n-Nihaye, Beyrut 1966, IV, 157; Diyarbekri, a.g.e., I, 471.

--146 ---------------KUTLU DOGUM--

Page 8: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

lah (S.A.V.), yolculuk için uygun olmayan çok sıcak bir vakitteyola çı­kılmasını emretti. O gün akşama kadar ve gece boyunca yürüdüler; er­tesi gün de sıcaklık onları rahatsız edecek duruma erişinceye kadar yol­culuklarına devam ettilerf40l. Böylece yorgunluktan Mureysi kuyusunun başında aralarında cereya..YJ. eden tartışmayı tekrar gündeme getirecek mecalleri kalmamıştı. Mola için durduklan yerde yorgunluktan uyuya­kaldılar.

İbn Ubey söylediği sözleri inkar etmişse de yolda inen ayetlerf4 ıı onun söylediklerini ResuluHalı (S.A.V.)'a bildirdi. İbn Ubey'in öldürülmesi için bazı teklifler yapıldığını duyan oğlu Abdullahf42l, babasının öldürülmesi­ne karar verilmesi halinde bu göreve kendisinin talip olduğunu, çünkü babasının katilini gördüğünde hiddetlenip bir kafire karşılık bir mü'mini öldürmek istemediğini söylemişse de, Resullah (S.A.V.), "Bizim­le beraber olduğu sürece onunla arkadaş olur, sohbet ederiz." diyerek meseleyi kapatmıştırf43l.

Uhud savaşında, şehir dışına çıkıldığı gen;kçesiyle Müslümanlan yal­nız bırakan münafiklar, bir savunma savaşı olmasına rağmen Hendek savaşında (5/626), hendek kazımı sırasında işleri ağırdan alıyorlar ve kaçmak için fırsat kolluyorlardıf44l. Nitekim münafıklardan bazılan Re­sulullah (S.A.V.)'a gelerek evlerinin şehir dışında ve korumasız olduğu­nu söyleyerek izin alıp evlerine gitmek istemişlerdif45l. Kuşatma uzun sürünce Müslümanlar sıkıntıya düştüler. Bu sıkıntılı durumda müna­fıklardan biri yine gerçek niyetini ortaya koydu. O şöyle diyordu: "Mu­hammed bize Kisra ve Kayser'in hazinelerini vaadediyordu. Oysa bugün herhangi birimiz tuvalete gitmek için bile güvenlikte değil. "(46l

Münafıklar, Tebük seferinde de (9/630) Müslümanlan yalnız bırak­mışlardı. Artık ihanet onlann aynlmaz bir parçası olmuştu. Abdullah b. Ubey, Uhud savaşında yaptığı gibi yola çıkmış ve beraberindeki müna-

(40) İbn Hişam, a.g.e., III, ll 15; Taberi, a.g.e., III, 200-201. (41) Munafıkün, 63/8. (42) Ensar'ın önemli sinemalarından olan Abdullah'ın gerçek adı Hubab idi. Müslüman

olduktan sonra ResuluHalı (s.a.v.) tarafından kendisine Abdullah adı verildi. (İbn

Sa'd, a.g.e., III., 541; İbn Esir, Usdu'l-Gabe, Kalıire 1280, III, 197; T. Koçyiğit, Abdul­lah b. Abdullah md., T.D.V.İ.A., İstanbul 1988, I, 80).

(43) Taberi, a.g.e., III, 202-203; İbn Esir, a.g.e., III, 197; Zehebi, a.g.e., 221; Diyarbekri, a.g.e., I, 472.

(44) Buti, Fıkhu's-Sire, (Çev.: A. Nar, O. Aktepe). İstanbul 1984, 293. (45) İbn Hişam, a.g.e., III, 1032. (46) İbn Hişam, a.g.e., III, 1032; İbn Esir, Kfunil, II. ı 79; Diyarbekri, a.g.e., I, 484; Köksal,

a.g.e., V, 222-243; Ayrıca bk. Ahzab, 33/12.

--KUTLU DOGUM-------------- 147--

Page 9: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

fıklarla birlikte geri dönrnüştül47l. Tebük seferine katılmayanların sayısı 80 küsür kişiydi. Bunların büyük bir kısmı rnünafıklardan olmakla bir­likte birkaç rnü'rnin mazeretleri olmadığı halde savaşa katılrnarnışlardı. Onlardan biri olan Ebu Heyserne, sonra pişmanlık duymuş ve Hz. Pey­gamber (S.A.V.fe Tebük'te yetişmişti(48l. Resuluilah (S.A.V.), ~v1edine'ye döndükten sonra savaşa katılmayan rnünafıklar gelerek çeşitli mazeret­ler ileri sürdüler; O da mazeretlerini kabul etti. Sadece üç rnü'rnin ma­zeret ileri sürrnernişti. Bunlar Ka'b b. Malik, Murare b. Rabi' ve Hilal b. Urneyye idi. ResuluHalı (S.A.V.), onları konuşma boykotuyla cezalandır­dı. Bu konuşma yasağı 40. günden sonra eşlerinden uzaklaşmaları em­rinin de verilmesi üzerine daha da katılaştı. Nihayet cezanın 50. günün­de gelen vahiylel49l affedildilerl50l. Te bük seferine katılmadıkları için, bundan böyle başka bir savaşa katılmak istediklerinde rnünafıklara izin verilmemesi de vahyedildi(51l.

b) SpeküLasyonLar ve iftiraLar

Münafıklann önemli faaliyetlerinden birisi de Müslümanlar aleyhin­de yalan haberler uydurmak, onların inançlarını ve sehatlarını sarsıcı dedikodular üretrnekti. Daha hicretin 2. yılında Bedir savaşı dönüşü yalan haberler uydurdukları gibil52l, Tebük'ten önce de Hz. Peygamber (S.A.V.)'in Medine'de görevli olarak bıraktığı Hz. Ali (r.a.) hakkında bazı söylentiler çıkarrnışlardıl53l.

Münafıkların en etkili iftiraları Benu Mustalık gazvesi dönüşünde Hz. Aişe aleyhinde oldu. Ifk hadisesi olarak bilinen olay kısaca şöyle cere­yan etmiştir. Gazve dönüşü Hz. Peygamber (S.A.V.)'in eşi Hz. Aişe (r.a.) ihtiyacı için kamptan uzaklaşrnış, gittiği yerde Zifar boneuğundan yapıl­ma gerdanlığını düşürmüştü. Bunun üzerine gittiği yere geri dönerek gerdanlığını aramaya koyuldu. Kamptakiler Hz. Aişe'yi hevdecin içinde zannettikleri için, onu deveye yükleyip bağladılar. Gerdanlığını bulduk­tan sonra geri dönen Hz. Aişe, orduyu kamp yerinde bulamayınca, hev­decte olmadığını farkettiklerinde geri döneceklerini umarak beklerneye başladı. Bir süre sonra, ordunun peşinden gelip Müslümanların geçtik-

(47) İbn Sa'd, a.g.e .. II, 166-167; İbn Hişam. a.g.e., IV, 1372. (48) İbn Hişam. a.g.e., IV, 1371; İbn Esir, a.g.e., II, 278; (49) Tevbe, 9/117-119. (50) İbn Hişam. a.g.e., IV, 1386-1389; Diyarbekri, a.g.e., Il, 131; İbn Kayyım, a.g.e., 443-

446. (51) Tevbe, 9/83. (52) Köksal, a.g.e .. II. ı 77-178. (53) İbn Hişam. a.g.e., IV. 1372; Hamidullah. a.g.e., I, 200-201.

--148 --------------KUTLU DOGUM--

Page 10: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

leri yerlerde bir şey unutup unutmadıklarını kontrone görevli Safvan b. el-Muattal çıkageldi. Kamp yerinde gördügü karartının ResuluHalı

(S.A.V.)'in eşi oldugunu kampa yaklaşınca anladı. Bineginden inerek onu Hz. Aişe'ye yaklaştırdı ve binmesini bekledi. Hz. Aişe deveye bindik­ten sonra Safvan yuları tutarak orduya yetişrnek için Medine'ye dogru hızlıca yola koyuldul54l. Ordu bir sonraki konaga varmıştı. ResuluHalı (s.)'ın eşi Hz. Aişe'yi Safvan'ın devesine binmiş halde geldigini gören mü­nafıklar bunu fırsat bilerek onu zina ile itharn ettiler. Yaptıklan propa­ganda kısa sürede tuttu. Öyle ki, Müslümanlıklarından şüphe duyulma­yan Hassan b. Sabit, Mıstah b. Usaseve Hamne bt. Cahş gibileri de bu propagandaya alet oldularl55l.

Hz. Aişe dedikoduları 20 gün sonra duydu ve hasta oldugu için ken­disine daha iyi bakılacagını düşünerek ResuluHalı (S.A.V.)'den babası­nın evine gitmek için izin istedil56l. ResuluHalı (S.A.V.) artan dedikodu­lardan azami derecede rahatsız olmuş ve mescitte bir konuşma yaparak ailesi hakkında çıkarılan dedikoduların gerçek dışı oldugunu söylemişti. Bu konuşma sırasında sert tartışmalar olmuş ve mesele Evs-Hazrec düşmanlıgına dönüştürülmüştü(57l.

Nihayet Hz. Peygamber (S.A.V.), çıkartılan dedikodular hakkında Hz. Aişe'nin fikrini sormak ve bizzat kendisiyle görüşmek üzere Hz. Ebu Bekr (r.a.)'ın evine gitti. Burada Hz. Aişe'nin ileri sürülen iftiralardan uzak ve temiz oldugunu beyan eden ayetler(58l nazil oldul59l. ResuluHalı (S.A.V.), bu ayetleri okuduktan sonra, münafık olmadıkları halde dedi­koduların yayılmasına katılan Hassan b. Sabit, Mıstah b. Usase ve Hamne bt. Çahş'a SO'er degnek hadd-i kazif cezası uygulanmasını em­retti(GOl. Münafıklar propaganda faaliyetlerini el altından yürütüyorlardı. Bunun için Hz. Aişe'ye iftira attıkları açıkça sabit olmadıgından cezalan­dırılmalan mümkün olmuyordu.

(54) İbn Hişam. a.g.e .. III, 1121-1122; Diyarbekri, a.g.e., I, 475; İbn Kesir, a.g.e., IV, 160; Köksal, a.g.e. V, 63.

(55) Diyarbekri, a.g.e., I, 475. (56) İbn Hişam, a.g.e., III, 1123; Zehebi, a.g.e., I, 223; Köksal, a.g.e., V, 64-66. (57) İbn Hişam, a.g.e., III, 1123-1124; Taberi, a.g.e., III, 307-308; İbn Esir, a.g.e., II, 197;

İbn Kesir, a.g.e., IV, 161. (58) Nur, 24/11-15. (59) İbn Esir, a.g.e., II, 198; İbn Kesir, a.g.e., IV, 162; Zehebi, 224, 228; Diyarbekri, a.g.e.,

I, 471; Köksal, a.g.e., V, 79-81. (60) İbn Hişam, a.g.e., III, ı 125-l 126; İbn Esir, a.g.e., II, 198; Köksal, a.g.e., V, 84.

--KUTLU DOGUM--------------- 149--

Page 11: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

c) Münajıklann Örgütlenme Girişimleri

Münafıklar, Hazrec kabilesinden olup cahiliyye döneminde Hıristi­

yanlığı kabul ederek rahip olmuş ve Hz. Peygamber (S.A.V.)'in hicretin­den sonra, evvela Mekkeli müşriklere(61 l ardından da İslam'a karşı yar­dım isternek amacıyla Bizans'a sığınan İbn Ubey'in teyzesinin oğlu (62l Ebu Amir'le ilişki içindeydiler. Ebu Amir, Herakliyus'tan yardım sözü almış ve münafıklardan Medine'ye döndüğünde karargah olarak kulla­nabileceği bir mescit inşa etmelerini istemişti(63l. Bu mescit İslam tari­hinde Mescidu'd-Oırar adıyla bilinir. Dırar mescidinin inşasıyla birlikte nifak artık örgütlenme yoluna gidiyordu. Herhalde münafıkların bu mescidi inşa etmelerinin bir başka önemli nedeni, faaliyetlerini iba­detgahta daha rahat yapabileceklerine inanmış olmalarıdır.

Tebük seferi hazırlığı sırasında ResuluHalı (S.A.V.) Zu Evan(64l derıi­

len yere gittiğinde, bu mescidi inşa etmiş olan münafıklar, mescitlerine meşruiyet kazandırmak amacıyla, Hz. Peygamber (S.A.V.)'den orada namaz kılmasım rica ettiler. ResuluHalı (S.A.V.). bu teklifi sefer dönü­şünde gerçekleştireceğiili söylediyse de kısa bir süre sonra mescidin hangi amaç için inşa edildiği kendisine vahyedildi(65l. Bunun üzerine ResuluHalı (S.A.V.), Malik b. ed-Duhşum ve Ma'n b. Adi'yi çağırarak mescidi yıkıp yakmalarını emretti. Onlar da ResuluHalı (S.A.V.)'in emri­ni yerine getirdiler(66l.

Şüphesiz ResuluHalı (S.A.V.), biraraya gelerek cemaatleşmenin top­lum üzerinde ne gibi tesirler bırakacağım çok iyi biliyordu. Çünkü bunu Allah'ın elçisi olarak en iyi kendisi yaşamıştı. Mekke'de birkaç kişiyle kurduğu İslam cemaati kısa bir zaman sonra Medine'de devlet olarak doğdu. ResuluHalı (S.A.V.). münafıkların örgütlenmelerini engelleme tedbirlerinden biri olarak toplandıkları ve bir nevi karargah olarak kul­lanılan bir evi de yaktırmıştı(67l. Böylece O, münafıkların örgütlenmeleri­ni engellemekle topluma verdikleri zararı asgariye indiriyordu.

d) Münafıklann Ehl-i Kitapla rtişkileri

Münafıklann İslam düşmanlarıyla, haşsaten Yahudilerle iyi ilişkiler

(61) Ebu Amir. Bedir'de (İbn Sa'd, a.g.e., III, 541) ve Evsli 50 adamıyla birlikte Uhud sava-şında (İbn Esir, a.g.e., II, 149; Diyarbekri, a.g.e., I, 480) müşriklere yardım etmişti.

(62) İbn Sa'd, a.g.e., III, 540. (63) Diyarbekri, a.g.e., II, 130; Buti, a.g.e., 407-408. (64) Medine'ye bir saatlik mesafede bir yer. (65) Tevbe, 9/107-110. (66) İbn Kayyım. a.g.e .. 441; Ayrıca '-k. İbn Hişam. a.g.e., rv. 1382. (67) İbn Hişam. a.g.e., rv. 1369.

--150 --------------------KUTLUDOGUM--

Page 12: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

içerisinde olduklarını görmekteyiz. Bilindigi gibi Benu Kaynuka kuşat­masından sonra teslim olan Yahudilerin cezaları açıklanacagı sırada İbn Ubey gelerek ResuluHalı (S.A.V.)'a, kendi kabilesi olan Hazrec'in Kaynu­ka ogullarıyla İslam'dan önce müttefik oldugunu ileri sürerek ısrarla on­lara hafif bir ceza verilmesini istedi ve bunu sürgün cezası olarak da saglamış olduf68l. Bu olayın ardından Müslümanların Yahudilerle ve Hı­ristiyanlarla dostluk kurmalarını yasaklayan ayet nazil olduf69l.

Yahudilerle münafıkların iyi ilişkiler içerisinde olduklarını gösteren olaylardan birisi de Benu Nadir Yahudilerinin kuşatılması sırasında meydana gelmiştir. Nadir ogullarının Resulullah (S.A.V.)'e suikast giri­şimleri ortaya çıkınca Hz. Peygamber (S.A.V.), onlara haber göndererek şehri terketmelerini istemişti. İbn Ubey ise Yahudileri Müslümanlara karşı kışkırtmak amacıyla şehri terketmeyip karşı koymalarını istemiş ve beraberindeki 2000 adamıyla birlikte onları sonuna kadar destekle­yecegi haberini göndermiştif70l. Nadir ogulları, İbn Ubey'in yardım vaadi­ne güvenerek ve diger Yahudilerden de yardım gelir umuduyla kaleleri­ne kapanıp mukavemet etmeye çalıştılarsa da İbn Ubey'in vaadettigi yardım gelmeyince ümitsizce Müslümanlara teslim olmak zorunda kal­dılarf71l.

Kaynaklarımızın belirttigine göre münafıklar arasında Yahudilikten geçme insanlar mevcuttu ve bu kişiler eski dindaşlarıyla iyi münasebet­ler içindeydilerf72J.

Yukarıda Dırar mescidinden bahsederken münafıkların Ebu Amir adlı Hristiyan rahibiyle baglantı kurduklarını belirtmiştik.

Bütün bunlar, münafıkların İslam düşmanlanyla, İslam'a ve Müslü­manlara zarar verme faaliyetlerinde yardımlaştıklarını göstermektedir. Onların bu tavırlan M. Hamidullah'ın, Abdullah b. Ubey'in Hendek sa­vaşının tertipleyicilerinden biri oldugu ihtimali üzerinde durmasına neden olmaktadırf73l.

II. Rasulullah (S.A.V.)'in Münafıklara Karşı Tavrı

Münafıkların Resulullah (S.A.V.)'a ve Müslümanlar'a karşı sergiledik-

(68) İbn Sa'd, a.g.e., II, 29; İbn Esir, a.g.e .. II, 138; Heykel, The Life of Muhammad, (Trans.: İsmail Rki al-Faruki), A.B.D. 1976, 245-246.

(69) Maide, 5/51. (70) M. Rıza, a.g.e., 213. (71) İbn Esir, a.g.e., II, 173; Koçyigit, a.g.md., I, 140; Aynca bk. Haşr, 59/11-12. (72) İbn Hişam, a.g.e., II, 213-214; İbn Kesir, a.g.e., III, 240. (73) Hamidullah, a.g.e., I, 265.

----KUTLUDOGUM--------------------------- 151 ----

Page 13: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

leri tavırları yukanda incelemeye çalıştık. Acaba ResuluHalı (S.A.V.), münafıklann bu olumsuzluklanna karşı nasıl tedbir alıyor, İslam toplu­munu onlardan gelecek zararlarakarşı nasıl koruyordu? Şimdi bu hu­susa kısaca maddeler halinde değineceğiz.

a) Herşeyden önce şunu belirtmeliyiz ki, Resulullah (S.A.V.), bütün menfi tutumlarına rağmen münafıkların kendilerini İslam toplumunun bir parçası olarak hissetmeleri için elinden geleni yapıyordu. Onlar da İslam cemiyetinin birer ferdi olarak toplantılara katılıyorlar, hatta savaş gibi hayati değeri olan konularda görüş belirtebiliyorlardı. Hz. Peygam­ber (S.A.V.)'in onlara Müslüman muamelesi yapmasının bazı nedenleri vardı.

1) Bunun en önemli nedeni, temelde İslam dininin yapısından kay­naklanmaktadır. İslamiyet zahire göre hüküm verdiğinden fertlerin iç yapılarına göre karar verilmez. Eğer münafıklar için bazı müeyyideler konsaydı, nifak problemi suistimale açık olacak ve ResuluHalı (S.A.V.)'ın vefatından sonra siyasi ve dini mücadeleler sırasında pek çok masum insanın itharn altında kalması kaçınılmaz olacaktı.

2) ResuluHalı (S.A.V.)'in münafıkları gerek hareketlerinden gerekse vahyin açıklamalanyla tanıdıktan sonra toplum dışına itmesinin önemli nedenlerinden birisi de siyasi olmalıdır. Eğer münafıklar İslam'a karşı açık düşmanlık yapıp diğer İslam düşmanıarına katılacak olsalardı Müslümanlara daha fazla zarar verebilirlerdi.

3) Benu Mustalık gazvesinden sonra meydana gelen olayın akabinde Hz. Peygamber (S.A.V.)'e İbn Ubey'i öldürtmesi teklif edilmiş, O da "Mu­hammed adamlarını öldürtüyor." şeklinde propaganda yapılabilir endi­şesiyle bu teklifi reddetmiştif74l. ResuluHalı (S.A. V.) İslam'a zarar ver­mekte tereddüt etmeyen ve faaliyetleri başka türlü engellenemeyen Ka'b b. Eşref gibi gayr-ı müslimlerin öldürülmesini onaylamıştıl75l. Ancak münafıklann öldürülmesini emretmesi halinde olay, ResuluHalı

(S.A.V.)'in kendi adamları içindeki muhaliflerini ortadan kaldırdığı şek­linde dedikodu malzemesi yapılabilirdi. Böylece münafıkların öldürül­mesi İslam için yaşamalanndan daha çok zararlı olabilirdi.

b) Münafıklar herhangi bir suç işlediklerinde yahut nifakları ortaya çıktığında ResuluHalı (S.A.V.)'e gelerek çeşitli mazeretler ileri sürmüşler ya da masum olduklarına dair yalan yeminler etmişlerdi. ResuluHalı (S.A.V.), onların bu zahiri durumlarına göre karar vererek mazeretlerini

(74) İbn Kesir. a.g.e., IV, 157; M. Rıza, a.g.e., 222. (75) İbn İshak. Siyer, (Thk.: M. Hamidullah, Çev.: S. Özel), İstanbul 1988, 371-375.

--152 --------------KUTLU DOGUM--

Page 14: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

kabul etmekteydi. Ancak onlara uyan, fakat mürnin olduklan için niyet­lerini gizlerneden ortaya koyan ve içlerindeki düşünceleri açıkça söyle­yen insanlara gerekli cezalar veriliyordu. Buna ömek olarak İfk hadise­sinde münafıklann iftiralanna katılanlada Tebük seferine mazeretsiz iştirak etmeyen Müslümanları gösterebiliriz. Resulullah (S.A.V.), onları cezalandırmak suretiyle mü'minleri münafıkların oyunlarına gelmernek için adeta uyarıyordu.

c) Hz. Peygamber (S.A.V.) münafıkların sebep olduklan fitneleri orta­dan kaldırmak için hemen netice verecek tedbirler alıyordu. Mesela Benu Mustalık gazvesinde meydana gelen fitneyi bastırmak amacıyla toplumun başka bir şeyle meşgul olması için yola çıkılınasını emretmiş, böylece hem Müslümanları fitneyi gündemde tutmaktan alıkoymuş, hem de onları yararak birbirlerine düşmanlık yapacak takatten düşür­meye çalışmıştır.

d) Münafıkların topluma verdikleri zararı asgariye indirme faaliyetle­rinden biri olarak ResuluHalı (S.A.V.). nifakın örgütlenmesine engel ol­muştur. Buna örnek olara_k Dırar mescidi ile yasa dışı faaliyetlerde kul­lanılan bir evin yıktmldığından bahsetmiştik.

e) Hz. Peygamber (S.A.V.). bazan münafıkların özelliklerinden ve arnellerinden bahsetmek suretiyle Müslümanları onlara karşı uyarıyor­du. Daha önce Resulullah (S.A.V.)'ın, münafıklann ibadetleri hakkında­ki hadislerine kısaca değinmiştik. Böylece O, hem Müslümanlar'ı onlara karşı uyanık tutuyor, hem de münafıkların arnellerini işlemelerine engel oluyordu.

f) ResuluHalı (S.A.V.)'in münafıklarc.. Müslüman muamelesi yapması ölümlerine kadar devam eder. Münafık olduğu açığa çıktığı halde, ölün­ceye kadar bundan dönmemiş birisinin Müslüman olmadığı artık belli olmuş ve zayıf da olsa, dönme ihtimali ortadan kalkmıştır. Bilindiği gibi İbn Ubey'in ölümünden sonra münafıkların cenaze namazının kılınma­ması ve kabirieri başında durulmamasını emreden ayet nazil oldu(76l.

SONUÇ

Nif:lk her dinin, cemiyetin, cemaatin, v.s. karşı karşıya kalabileceği çok büyük bir problemdir. Münafıklar gizli inanmayanlar olduklan için, küfrünü açıkça ilan eden kişilerden daha zararlı ve tehlikelidirler. Çünkü kafirler inanmadıklarını açıkça ifade ederek insanlara karşı samimi davranmaktadırlar.

(76) Tevbe, 9/84.

--KUTLU DOGUM-------------- 153--

Page 15: iSLAM'DA iNSAN MODELi ve HZ. PEYGAMBER ORNEGIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01372/1995/1995_DEMIRCANA.pdf · 2012. 10. 17. · la ilgili pek çok ayet bulunduğu gibi, Munafıkün adını

ResuluHalı (S.A.V.)'in münafıkları toplum dışına itmediğini, fakat za­rarlarını hertaraf edici tedbirler aldığını düşünerek, dikkatli hareket etmek ve insanları karalayı cı, onları dinden uzaklaştırıcı tavırlardan ka­çınmak durumundayız. Bununla birlikte İslam'a ve Müslümanlara sal­dırmak suretiyle münafıklıkJan ortaya çıkan kişileri de Müslüman kabul etmek herhalde doğru bir tutum değildir.

BİBLİYOGRAFYA Ahmed b. Hanbel, Müsned, I-VI, Mısır ı3ı3. Buhart, Sahih, I-VIII, İstanbul (Ts.). Buhl, F., Münafıklar md., İslam Ansiklopedisi, VIII, İstanbul ı979. Butı, M. S. Ramazan, Fıkhu's-S!re, Peygamber (a.s.)'ın uygulamasıyla İslam,

(Çev.: A. Nar, O. Aktepe), İstanbul ı984. Diyarbekri, Tarihu'l-Ham!s fi Alıvali Enfesi Nefis, I-II, Mısır ı283. Ebu Davud, Sünen, (Thk.: M. Muhyiddin Abdülhamid), I-lV, İstanbul (Ts.). Hamidullah, M., İslam Peygamberi, (Çev.: S. Tuğ), I-II, 4. Baskı, İstanbul 1980. Heykel, M. Huseyin, The Life of Muhammed, (Trans.: İsmail Raci el-Farüki)

A.B.D., ı976. İbn Esir, el-Kamil fi't-Tarih, I-XII, Beyrut 1402/1982.

- Usdu'l-Gabe fi Ma'rifeti's-Sahabe, I-V, Kahire 1280. İbn Hişam, es-S!retu'n-Nebeviyye, I-IV, Kahire (Ts.). İbn İshak, Siyer, (Thk.: M. Hamidullah, Çev.: S. Özel), İstanbul ı988. İbn Kayyım el-Cevziyye, Fıkhu's-S!reti'n-Nebeviyye, (Thk.: es-Seyyid Cumeyli) 2.

Baskı, Beyrut ı 990. İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, I-VII, Beyrut ı966. İbn Mace, Sünen, (Thk.: M. Fuad Abdülbak!), I-II, Beyrut (Ts.). İbn Manzür, Lisanu'l-Arab, I-XIV, Beyrut (Ts.). İbn Sa'd, Tabakatu'l-Kübra, I-VIII, Beyrut ı405/1985. Kılıç, S., Kur'an'a Göre Nifak, İstanbul ı982. Koçyiğit T., Abdullah b. Abdullah md., Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklope­

disi, I, İstanbul ı988. -Abdullah b. Übey b. Selül md., T.D.V.İ.A., I, ı988.

Köksal, M.A., İslam Tarihi, Hz. Muhammed ve İslamiyet, Medine Devri, I-XI, İs-tanbul ı 980-198 ı.

Müslim, Sah!h, (Thk.: M. Fuad Abdülbak!), I-V, İstanbul (Ts.). Nesa!, Sünen, I-VII, Mısır (Ts.). Nevevi, Sah!hu Muslim bi-Şerhi'n-Nevevi, (Thk.: Abdullah Ahmed Ebu Z!ne), Ka-

hire 1393/ı973. Rıza, M., Muhammed Resulullah, Midyat (Ts.). Taberl, Tarihu'l-Umem ve'l-Mulük, I-XIII, Beyrut 1407/1987. Tirmizi, el-Cami'u's-Sah!h (Sünenu't"Tirmiz!), (Thk.: İbrahim Atve Avd), I-V, Bey­

rut (Ts.). Zeheb!, Tarihu'l-İslam (el-Meğaz!), (Thk.: Muhammed Mahmud Hamdan), Kahire

1405/1985.

--154 ---------------KUTLUDOGUM--