13

Click here to load reader

Islamda kadin

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Islamda kadin

ISLAM VE DIGER GELENEKLERDE KADIN

Giris

Bati dusunceleri ve paradigmalari, Batinin kulturel mirasina, bir baska bolgeninki

ise, yine kendi kulturel birikimine dayanir. Son asirlarda dunyada hakim olan daha

cok bati kultur mirasi oldugu icin, din ve bu arada Islamiyet’e de, batili dusunurler

ve mustesriklerle birlikte, Musluman dunyanin yabancilasmis aydinlari tarafindan,

bu kultur mirasinin temel pradigmalari ve onun en onemli unsurlarindan olan Kitab-

iMukaddes gelenegi acisindan yaklasilmis ve bu gelenege yoneltilen elestiriler

aynen Islam’a da yoneltilmistir. Bu bakimdan, asagidaki yazida, bu yanlis tutumun

yol actigi yanlis anlamalardan biri olarak Islamda kadinin yerini, Kitab-iMukaddes

geleneginin “aydinlanma” asirlarinda tenkit edilen unsurlari noktasinda ele almanin

yanlisligini ortaya koymaya calisacagiz.

Hz. Havva’nin sucu mu?

Kitab-iMukaddes, Tekvin 2:4 ve 3:24’te Allah’in Hz. Adem ve Havva’ya bir agacin

meyvesini yasakladigi, fakat daha sonra yilanin Hz. Havva’yi, Hz. Havva’nin da Hz.

Adem’i kandirdigi anlatilir. Allah’in kinamasindan dolayi da Hz. Adem;in sucu Hz.

Havva’ya attigi belirtilir: “Yanima verdigin kadin…o, agactan bana verdi ve yedim.”

Allah da, Hz. Havva’ya soyle seslenir:

“ Zahmetini ve gebeligini ziyadesiyle cogaltacagim; aciyla evlat doguracaksin; ve

arzun kocana olacak, o da sana hakim olacaktir. “ Adem’e de “karinin sozunu

dinledigin ve ondan yemiyeceksin diye sana emir ettigin agactan yedigin icin toprak

senin yuzunden lanetli oldun, omrunun butun gunlerinden zahmetle ondan

yiyeceksin “der. Kur’an da ise hadise boyle anlatilmaz. Kuran’i Kerim, yasaklanan

agactan tatma hatasini Hz. Adem merkezli anlatir. (2:37). Hatta Hz. Havva’yi ayni

hataya surekleyenin Hz. Adem oldugunu ima eder (20:117-120). Bununla birlikte,

ilgili ayetlerden Hz. Havva’nin da ayni hatayi isledigi anlatilmakta olup (20:121)

tevbeyide birlikte yapmislardir (7:19-23). Dolayisiyla Islam,” ilk gunah” gibi bir

gunahi kadina yuklemez. Bu hatadan dolayi onu kinamaz ve insanligi cennenten

yere indiren bir varlik olarak gormez.

Hz. Havva’nin Mirasi

Aldatan ve insanligi cennetten cikaran Havva anlayisi, kadini insanligin butun

gunahlarindan sorumlu tutmustur. Cunku ilk gunah inancina gore Hz. Havva’nin

isledigi ve Hz. Adem’e de islettigi iddia olunan gunah irsi olarak butun insanliga

gecmektedir ve butun insanlar, bu gunahla dunyaya gelmektedir. Isa mesih, bu

gunahi temizlemek icin kendini kurban ettiginden Hz. Havva yani kadin, dolayisiyla

Page 2: Islamda kadin

Hz. Isa’nin kanindan da sorumlu tutulmustur. Eger vaktiyle bu sozlerde bir hata bir

yanlis anlama olmadiysa Ingiliz kadin arastirmaci Karen Armstrong, ilk donem ve

daha sonra bazi azizlerin su goruslerini nakleder:

Bilmiyormusunuz ki, her biriniz bir Havva’siniz? Tanri’nin size olan cezasi bu cagda

da devam ediyor. Siz seytanin kapisisiniz: yasak agacin muhrunu acansiniz, Ilahi

kanunu ilk terk edensiniz; sizler seytanin saldirmayi goze alamadigi adami razi

edensiniz; Tanrinin sureti olan insani yok edensiniz. Sizin hakettiginiz cezadan dolayi

Tanri ogul edinmek zorunda kaldi. (St. Tertullian)

Es veya anne olmus ne fark eder, o hala erkegi bastan cikaran Havvadir, butun

kadinlardan kacinmaliyiz. Onun cocuk dogurmasinin disinda erkegin ne isine

yaradigini anlayamadim (St. Augustine)

Kuran’a Gore Kadin

Dikkatimizi Kur’an’in kadin hakkindaki ifadelerine cevirdigimizde Islamin kadina

bakisindaki farklilik hemen kendini belli eder.

Rabbleri onlara karsilik verdi: “Ben sizden, erkek olsun, kadin olsun hic bir calisanin

calismasini zayi etmeyecegim. Hep birbirinizdensiniz;(3:195)”.

Erkek veya kadin her kim inanmis olarak iyi bir is yaparsa ona guzel ve hos bir hayat

yasatiriz. Onlari, yaptiklarinin en guzeli ile mukafatlandiririz (16:97)

Kur’an’in kadina bakisi erkege bakisindan farkli degildir. Kur’an kadini hic bir zaman

seytanin gunaha acilan kapisi veya tabiati itibariyle aldatici olarak gormedigi gibi,

erkegi de Allah’in imaji olarak gormez, sadece kadin ve erkek hepsi onun yaratigidir.

Kur’an a gore kadinin dunyadaki rolu cocuk dogurmakla sinirli degildir. Oda, erkekler

kadar salih amel islemekle yukumludur. Hz. Meryem’i ve Firavunun hanimi (Asiye)

gibi ornek kadinlari bizzat nazara verir.

Allah inanlara Firavun’un hanimini misal verir: O, soyle demisti: “Rabbim! Bana

katinda, cennette bir ev yap beni Firavundan ve onun amelinden kurtar beni bu

zalim milletin elinden kurtar.” Imran kizi Meryem’I de misal verir. O iffetini korudu;

bizde ona kendi ruhumuzdan ufledik. O, Rabbi’sinin kelimelerini ve kitaplarini

dogruladi. Bize gonulden itaat edenlerdendi (66:11-12).

ISLAM’DA KADININ YERI

Kadinin islam’daki yeri, feminizmin yayildigi 20’nci asra kadar herhangi bir problem

olusturmamistir. Gerek Kur’an-i Kerim’e, gerek Peygamber Efendimizin

uygulamalarina gerekse Islam tarihine baktigimizda her zaman heryerde

karsilasabilecek fertlerin hatasindan kaynaklanan birtakim suistimaller disinda

kadinin en mualla mevkii Islamla kazandigi gorulur. Nasil anne babanin ayri bir

Page 3: Islamda kadin

ihmale ugradigi aile hayatinin ve toplumda gercek sevgi ve sayginin buyuk cokuntu

yasadigi modern caglarda “Anneler Gunu, Babalar Gunu” gibi merasimvari gunlerle

anne ve baba hatirlanmaya calisiliyorsa ayni sekilde kadininda sanki toplumda ve

ailede ayri bir varlik gibi ele alinip degerlendirilmesi bir takim maksatlar disinda

esasen kadinin esasen islam disi toplumlarda ugradig haksizligi gosteren bir

vakiadir. Yoksa Islam tarihinde ve toplumlarinda boyle bir problem yasanmamis bu

da pek cok modern problem gibi ithal eseri olarak Islam topluluklarina sirayet

etmistir.

Islamda kadinin essiz ve diger sistemlerde hic benzerligi olmayan bir konumu vardir.

Islam, din gorunumlu bazi inanclarda oldugu gibi kadini seytanin urunu veya

kotuluklerin tohumu olarak gormez. Kuran erkege kadinin egemen bir efendisi ve

kadini da erkegin egemenligine teslim olmaktan baska caresi bulunmayan zavalli bir

varlik olarak da gormez. Kadinin, icinde ruhu olup olmadigi hicbir zaman ne Islamda

ne de Muslumanlar arasinda tartisilmis bir mesele degildir. Ayrica Islam mense

itibariyle semavi bile olsa bazi dinlerdeki gibi insanin isledigi “ilk gunah” tan ve onun

cennetten cikarilmasindan da kadini sorumlu tutmaz. Kuran bu konuda gayet acik

olup, gunahin Hz. Adem’e ait bulundugunu ve sonra yine ikisininde birden tevbe ve

istigfarla Allah’a yoneldigini anlatir.

Islam’da kadinin essiz yeri ve diger sistemlerde olmayan bir konumu vardir.

Gunumuzde demokratik toplumlar bile bu konuda Islamdan cok geridir.Bu

toplumlarda kadinin o kadarda imrenilecek bir tarafi yoktur. O hayatini kazanmak

icin cok siki calismak zorunda kalmakta ve bazen erkekle ayni isi yaptigi halde,

maasi ondan daha az olabilmektedir. Belli bir ozgurluge sahip isede bu daha cok

arzularini tatmin ozgurlugudurvki boyle bir ozgurluk gercek insan fitratinin, selim

aklin insanligin degismez edebi degerlerinin ve herhangi semavi bir dinin kabul

edebilecegi tarzda bir ozgurluk degildir. Ayirca kadin demokratik toplumlarda

bugunki bulundugu konuma gelebilmek icin on yillarca hatta asirlarca caba

gostermistir. Ogrenme, calisma ve kazanma haklarini elde edebilmek icin acili

kurbanlar vermek ve en tabii haklarinin, hatta gordugu ve gormesi gereken

hurmetin bir cogundan vazgecmek zorunda kalmistir. Konumunu ruh sahibi bir insan

durumuna getirmek icin cok agir bedel odemistir. Tum bu pahali kurbanlara ve acili

cabalara ragmen onun Musluman kadinin sahip bulundugu kadinliga yakisir haklara

sahip oldugu soylenemez.

Page 4: Islamda kadin

Islamin kadin icin tesis ettigi konum onun fitratina tam uygun olan konumdur:

Islamin kadin icin tesis ettigi konum onun fitratina uygun, ona tam bir guvenlik

veren ve onu kucuk dusurucu sartlara karsi koruyucu mahiyettedir. Bugun kadinlarin

cogu ozgurlugu kimseden izin almadan bagimsizca sokaga cikmak calisip kazanip

erkege benzemek olarak algilamaktadir. Fakat bu uzulerek belirtelimki erkekle kadini

ayni cati altinda mutlu kilan sicacik aile yuvalarinin cok defa yikilmasi pahasina

olmaktadir. Buna karsilik islamin kadina tanidigi konum modern dunyanin butunuyle

mechulu oldugu gibi dahada kotusu tam tersi bir algilama soz konusudur. Bu

bakimdan bu konumu madde madde ozetlemek yerinde olacaktir.

Kadinlar annelik gibi yaratilisin ona bahsettigi deger ve bu degerin getirdikleri

erkeginkinden cok daha ondedir.

Kadin dinde ortak sorumluluklara sahip oldugu gibi nasil erkege has sorumluluklar

varsa ona has sorumluluklarda vardir. O sorumluluklarini yerine getirip geirmemenin

karsiliginda aldigi sevap ve gunah cihetinde erkekten farkli degildir. Onun insan

olma ozelligi ne erkeginkinden farkli nede olagan disidir. Erkek ve kadin birbirinin

yardimcisi tamamlayicisidir. Allah Kuran’da soyle buyurur;

Ve Allah onlarin dualarini kabul etti ve onlara soyle diyerek cevapladi: “Ben kadin

olsun, erkek olsun hicbirinizin amelini zayi edici degilim, siz birbirlerinizin

yardimcilarisiniz…”

Kadin yine erkek gibi ilim edinme mecburiyeti altindadir dolayisiyla ilim edinme yani

egitim hurriyetine sahiptir.

Erkek ne olcude dusunce ve dusuncesini aciklama hurriyetine sahipse, kadinda ayni

hurriyete sahiptir.Soz sahibi oldugu konularda gorusune basvurulurdu. O donemde

kadinlarin devlet baskanina onun Kurana aykiri bulduklari ictihadlarina hemde

camide butun cami cemaatinin huzurunda karsi ciktiklari bile vakidir.

Islam kadina sozlesme yapmada, girisimcilikte, kazanmada ve mulk sahibi olmada

erkeginkiyle esit haklar saglamistir.

YANLIS ANLASILAN KONULAR:

MIRAS KONUSU

Islam insan varliginin devaminda kadini erkekle en az ayni seviyede gormesinin

yanisira ona miras hakkida tanimistir. Islamdan once kadin bu haktan mahrum

olmakla beraber erkek tarafindan miras mal olarak algilanan bir esya gibi idi. Kadin

prensib olarak aynen erkek gibi miras alma hakkina sahiptir. Su kadarki paylasmada

fark vardir. Bu fark erkegi usutn gorme degildir. Bunun sebepleri soyledir;

Herseyden once erkek hanimi dahil olmak uzere ailesinin ihtiyaclarini gidermek

Page 5: Islamda kadin

zorundadir.

Kadin sadece kendine ait ihtiyac disi ve luks kacan esya disinda aile icinde hicbir

mali sorumlulugu ustlenmeye mecbur degildir.

Ortada tum maddi sorumluluklar ve borclarla yukumlu erkek ve hicbir maddi

sorululugu olmayan kadin mirasci vardir.Eger kadini mirastan tamamen mahrum

birakirsak bu adaletsizlik olur.cunku onun olen kisiden miras hakki vardir. Buna

karsilik eger erkege kadinla ayni payi verirsek bu defa erkege haksizlik yapilmis

olunacaktir.Cunku erkegin omuzlari uzerinde gecindirmekle yukumlu hanimi dahil

pek cok insan bulunur.

COK BAYANLA EVLILIK

Cok kadinla evlilik insanlik tarihi kadar eski bir uygulamadir. Kitab-iMukaddes cok

kadinla evliligi yasaklamaz. Aksine mesrulugunu Kabul eder. Hz. Suleymanin cok

sayida hanimi ve cariyesi oldugu Kitab-iMukaddeste gecer (1.Krallar, 11:3). Yine Hz.

Davud’un da cok sayida hanimi ve cariyesi oldugu zikredilir (2. Samuel, 5:13).

Avrupa Yahudileri 16. asra kadar cok esliligi devam ettirdiler. Dogu Yahudileride cok

esliligin medeni hukuka gore yasak oldugu Israile gocunceye kadar bu uygulamayi

surdurduler. Fakat Israilde bazi durumlarda medeni hukuku gecersiz kilan dini hukuk

altinda cok kadinla evlilige izin verilmektedir.

Yeni ahit cok eslilik hakkinda ne der? Papaz Eugene Hillman bu konudaki eserinde “

incilin hic bir yerinde evliligin tek esle olacagina veya cok esle evliligin yasak

olduguna dair hic bir emir yoktur” kaydini duser. Dahasi Hz. Isa kendi tolumunda cok

eslilik yaygin olmasina ragmen buna karsi cikmistir. Peder Hillman, St. Agustine’in

“simdi bizim zamanimizda Roma adetlerine uymak icin baska bir es almaya artik izin

verilmemektedir” sozunu nakederek roma kilisesinin Yunan Roman kulturune

uymak maksadi ile cok esliligi yasakladiginin altini cizer. Kuran cok esle evlilige izin

verdi. Fakat bunu bir takim kisitlamalarla kayit altina aldi:

Sayet yetimler hakkinda adaleti yerine getiremiyecginizden korkarsaniz hosunuza

giden baka kadinlarla ikiser ucer ve dorder tane evlenebilirsiniz. Sayet aralarinda

adaletsizlik yapmaktan korkarsaniz bir tane ile yetinin (4:3).

Kuran es sayisini eslere esit ve adil muamele gibi siki sartlar altinda dortle

sinirlandirir. Kuranin cok esle evliligi zorlamasi veya cok esle evliligi ideal olarak

takdir etmesi mumkun degildir. O zorlayici sosyal ve ahlaki sebeplerin oldugu zaman

ve durumlari nazara alarak cok esle evliligi bir izin bir ruhsat olarak tanimistir.

Yukaridaki Kuran ayetinin de isaret ettigi gibi islamda cok eslilik konusu pek

coktoplumda horlanan ve ezilen yetim ve dullara karsi toplumun gorevlerinden ayri

bir sekilde anlasilamaz. Butun zaman ve mekana hitap eden bir din olarak islam bu

Page 6: Islamda kadin

mucbir sorumluluklari gormemezlikten gelmemistir.

Gunumuzde pek cok modern toplumda kadin sayisi erkek sayisindan fazladir.

Amerika’da erkeklerden en az sekiz milyon fazla kadin vardir. Gueana gibi ulkelerde

her yuz erkege yuz yirmi iki kadin dusmektedir. Boyle bir dengesizlige karsi toplum

ne yapmali? Degisik cozumler olabilir. Bazilari muzmin bekarligi bazilarida kiz

cocuklarinin diri diri gomulmesini tavsiye edebilir. Daha baskalarida fahiselik,

metreslik, evlilik disi iliskileri es cinsellik gibi cirkinlikleri bir cikis yolu gorebilir.

Islamda poligaminin karsilikli riza meselesi oldugunuda eklemek gerekir. Hic kimse

bir kadini evil bir erkekle evlenmeye zorlayamaz. Bunun yaninda bir kadin kocasinin

baska bir kadinla evlenmemesini sart kosabilir. Kitab-iMukaddese gore cocuksuz dul

kadin evil bile olsa kendi rizasi gerekmeksizin kocasinin kardesi ile evlenmek

zorundair. (Tekvin 38:8-10)

Hic kimse Bati toplumlarinda metresin rolunu bilmiyor. Bu acidan Islam, temelden

serefli bir dindi. O toplumun ahlakini korumak icin butun gizli iliskileri siddetle

yasaklar.

BASORTUSU

Yahudi ve Hiristiyan geleneklerinde basortusu diye birseyin olmadigi dogrumudur?

Haham Dr. Menachem M.Brayer (Yeshiva Universitesi Kitab-iMukaddes literature

Profosoru) Yahudi hukuku litareturune gore topluma cikan Yahudi kadinin bazi

zamanlar tek gozu haric butun yuzu kapatan bir basortusu takmasinin gelenek

oldugunu yazar.

“Basi acik disari cikmak Israil kizlarina yakismaz” “lanet, haniminin sacinin

gorunmesine izin veren erkege olsun… kendini guzel gostermek icin sacini acik

birakan kadin yoksulluk getirir.”

Basortusu bir kadinin sayginligini ve sosyal konumunu ifade ederdi. Alt siniflardan

kadinlar cogu zaman yuksek sinif izlemini vermek icin basortusu takarlardi. Bugun

cogu dindar yahudi kadini sinagog disinda basini ortmez.

Katolik rahibelerin bin yildan beri baslarini kapadiklari bilinmektedir. St, Paule

basortusune dair bazi ilginc aciklamalarda bulunur: Paule’in kadini ortme mantigi

Tanrinin sureti ve yuceltilmesinin simgesi olan erkegi kendisi icin ve kendisinden

yaratilan kadin uzuerindeki otoritesinin remzi oldugu tezine dayanir. Bugunku

Katolik kilise kanunlari arasinda kadinlarin kilisedeyken baslarini ortmelerini

gerektiren madde vardir. Yukaridaki delillerden Islamin basortusunu icat etmedigi

ortaya cikar. Islam inanan erkek ve kadinlarin bakislarini sakinmalarini iffetlerini

korumalarini ve inanan kadinlarin basortu kullanmalarini ister.

Mumin erkeklere soyle: gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler, irzlarini

Page 7: Islamda kadin

korusunlar mumin kadinlarda soyle: gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler,

iffetlerini korusunlar. suslerini kendiliginden gorulen kismi mustesna acmasinlar.

Basortulerini yakalarinin uzerine koyup ortsunler.

Kuran basortusunun iffet icin gerekli oldugunu acikca ifade eder. Iffet neden

onemlidir? Kuran bunuda aciklar:

“ Ey Peygamber! Eslerine, kizlarina ve muminlerin kadinlarina soyle disari cikarken

ortulerini ustlerine alsinlar ki bilinip incitilmesinler.”

Iffet kadinin bugunun toplumlarinda en cok

NAMAZDA SAFLARIN DUZENI

Kadinin namaz kilarken erkegin arkasinda durmasi onun erkekten dah asagi

seviyede oldugunu gostermez.

Erkeklerin saflarinda devlet baskani en siradan gorulen bir vatandasla ayni hizada

bulunur. Hatta mescide gec geldiyse devlet baskani arkadada durur. Cunku

namazda Allahin huzurunda dunyevi meslekler, makamlar hicbirsey ifade etmez.

Namazlarda saflarin duzeni herkesin tefekkurde konsantre olmasina yardim icin

duzenlenmistir. Bu cok onemlidir cunku muslumanin namazi basit bir ilahi soylemek

degildir. Namaz birtakim isaretler hareketler kiyam, ruku, secde oturma kalkma gibi

unsurlari ifade eder. Eger erkekler kadinlarla ayni safta duracak olurlarsa dikkat

dagitici bazi unsurlar meydana gelebilir. Namaz ruhun gonlun ve dikkatin butunuyle

Allaha kilitlenmesi gereken bir ibadettir. Bu sebeple kadinla erkegin bir arada olmasi

zihni kalbi namaza zit bazi seylerle mesgul edecektir. Sonuc namazin gayesinin

kaybi olacaktir. Ayrica dunya, bir yerden, bir iklimden, bir cografyadan ibaret

degildir. Cok sicak, cok soguk yerler oldugu gibi, cok fakir insanlarda vardir. Bu

bakimdan, erkek ve kadin karisik namaza durdugu zaman, namaz hareketleri

esnasinda gorulmemesi gereken bazi yerlerin acilmasi her zaman icin soz konusu

olabilir. Bu, hem taraflari mahcup, hemde zihinleri ve kalpleri meskul eder.

Dolayisiyla bu da, namaz ibadetinin gerektigi gibi yerine getirilmemesi demek olur.

BOSANMA

Uc dinde bosanmaya dair onemli olcude farkli tutumlar sergiler. Incil net bir sekilde

evlilik hayatinin sonu ermiyecegini soyler. Hz. Isa’nin,” Fakat ben size derimki

zinadan baska bir sebetle karisini bosayan kimse Onu zaniye yapmis olur, ve kim

bosanmis kadinla evlenirse zina eder” (Matta 5:32)” dedigine inanilir. Bu uzlasmaz

ideal suphesiz butun insanligin hic bir zaman gerceklestiremedigi ahlaki

mukemmelligi gerektirir. Her nezanm esler evlilik hayatlarinin onarilamaz oldugunu

anlarsa, ozaman bosanmayi yasaklamayi onlara bir faydasi olmaz. Hasta bir evlilik

Page 8: Islamda kadin

birligini, eslerin kendi istekleri disinda devam ettirmeye caklismak ne etkili ne de

mantiki bir sey olur. Gunumuzde butun Hiristiyan dunyasinin bosanmaya izin

vermek zorunda kalmasina sasirmamak gerekir.

Obur taraftan Yahudilik kocaya bosanma hakkin vermek konusunda nettir. Bir adam

bir kadin alip onunla evlendigi zaman vaki olacak ki, onda utanilacak birsey

bulundugu icin, kadin onun gozunde lutf bulmazsa, onun icin bos kagidini yazacak

ve onun eline verecek, ve onu evinden gonderecektir. Ve evinden ayrildiktan sonra

kadin gidip baska bir erkegin karisi olabilir. Ve sonraki adamda ondan nefret ederse

ve onun icin bos kagidini yazarsa ve onun eline verip onu evinden gonderirse yahut

onu kendisine kari olarak almis olan sonraki adam olurse; onu gondermis olan

evvelki kocasi, kadin murdar edildikten sonra onu kendisine tekrar kari olarak

alamaz (Tesniye, 24:1-4). Islam, bosanma konusunda Hiristiyanlik ve Yahudilik

arasindaki orta yolu takip eder. Islama gore evlilik, mucbir sebep olmadigi muddetce

bozulmamasi gerekli kutsal bir bagdir. Esler, evlilikleri tehlikeye dustugunde

mumkun olan butun careleri denemekle emr olunmuslardir. Baska cikis yolu oldugu

surecede bosanmaya basvurulmaz. Kisacasi, Islam, bosanmayi kabul eder fakat, her

vesilede ondan vazgecirmeye calisir. Kocaya talak (bosama) hakkini verir. Kadina

da, Yahudiligin aksine Islam, hul’ olarak bilinen sekilde evliligi sonra hakkinida tanir.

Hul veya muhale’a, bir bedel karsiligi bosanmadir. Kadin, evlenirken nikah hakki

talep edebilir. Bu hakki alan kadin bedelli veya bedelsiz olmak uzere mahkemeye

basvurarak kocasini bosayabilir.

Hz. Muhammed (s.a.v)’e evliligini sona erdirmek isteyen bir kadin geldi ve kocasinin

karakter ve davranislarindan sikayetci olamadigini, fakat tek probleminin artik

kendisi ile mukaranetten aciz olan kocasini durustce sevmemesi oldugunu soyledi.

Peygamberimiz “onun (mehir olarak verdigi bahceyi) tekrar verirmisin? Diye sordu.

Kadinda : “evet” dedi. Peygamberimiz, ozaman erkege bahcesini geri almasini ve

evliligi sona erdirmesini emretti (Buhari).

Anlasiliyor ki bastan bosama hakki almamis bile olsa, musluman kadin kocasinin

siddete basvurmasi onu gereksiz yere terk etmesi, evlilik sorumlulugunu yerine

getirememesi gibi mucbir sebeplerden dolayi devam ettirmek istemedigi bir evliligi

sona erdirmeye mecbur kalabilir.

Kisacasi islam musluman kadina esi benzeri olmayan haklar vermistir: O, hul yoluyla

evliligi sona erdirebilir ve bosanma davasi acabilir.

Peygamberimiz (s.av.) soyle buyurur:

Helaller icinde Allah’a en cirkin olani bosanmadir (Ebu Davud).

Bir musluman erkek, sadece hoslanmadigi icin hanimini keyfi bosayamaz. Kuran ona

Page 9: Islamda kadin

hoslanmama duygu ve hisleri ile dolu oldugu durumlarda bile hanimina iyi

muameleye emreder:

Onlarla iyi gecinin. Eger onlardan hoslanmazsaniz sizin hoslanmadiginiz bir seye

Allah cok hayirlar koymus olabilir ( 4:19).

Hz. Muhammed (s.a.v) benzeri talimatlar vermistir:

Inanan bir erkek inanan bir kadindan nefret etmesin. Bir huyunu sevmezse sevecegi

bir digeri mutlaka bulunur. (Muslim)

Muminlerin en hayirlisi ahlaken en guzel olanidir ve sizin en hayirliniz, eslerine karsi

en iyi davrananizdir.(Tirmizi)

EVLI KADININ DURUMU

Kitab-i Mukaddeste kendilerine mirastan hak taninmadigi icin dullar onceki

toplumlarin en savunmasiz kimseleri arasindaydi. Olmus kocanin erkek akrabalari

onun tum mirasina konardi. Ve bu mirastan dul karisini da gecindirmek

durumundaydilar. Nevarki buda o akrabanin insafina kalmisti. Bu bakimdan dulluk,

duskunlugun sembolu olarak gorulurdu. Tekvin 38’e gore cocuksuz dul kadin, evli

olsa bile kocasinin erkek kardesi ile evlenmek zorundaydi, boylece o olmus kardeisin

neslini devam ettirir onun adinin silinmesine mani olmus olurdu.

Islam oncesi putperest Araplari da benzer uygulamalara sahiptiler. Bir dul kadin,

olenin erkek mirascilari tarafindan alinacak terekenin bir parcasi sayilirdi ve

genellikle olen kimsenin diger esinden olma en buyuk erkek ogluyla evlendirilrdi.

Kuran bu uygulamayi sert bir sekilde tenkit ederek bu alcaltici gelenegi kaldirdi.

“Gecmiste olanlar haric, babalarinizin evlendigi kadinlarla evlenmeyin! Bu bir

hayasizlik ve igrenc birseydi ne kotu bir yoldu” ( 4:22).

Kitabi Mukaddes geleneginde ust rutbeli din adamlari, dul, bosanmis kadin veya

fahiselerle evlenemezdi.

Kuran, ne dul kadini dusuk gorur, ne onunla evlenmeyi yasaklar, hatta onlarin

korunup kollanmasi islamda buyuk faziletlerdendir. Kuran onlarin evlenmeleri ile

ilgili olarak duzenlemeler getirmistir.

“Icinizden vefat edenlerin geriye biraktiklari esleri, kendilerini tutup dort ay on gun

beklerler. Surelerini doldurduklarinda kendi haklarinda mesru sinirlar cercevesinde

verecekleri karardan ve ortaya koyacaklari davranislardan dolayi size bir vebal

yoktur. Allah her ne yaparsaniz hepsinden hakkiyla haberdardir” (2: 234).

KADININ EGITIMI

Page 10: Islamda kadin

Bilindigi gibi Tevrat hukuk kitabidir. Fakat Talmuta gore “ Kadinlarin, Tevrati calismasi

dogru degildir”. Bu gelenegin bazi bilginlerine gore, “ Tevratin sozleri kadinlara

soylenmektense, ateste yansin” ve “ her kim kendi kizina Tevrati ogretirse ona

mustehcenlik ogretmis gibi olur” demektedir.

St. Paul’un yaklasimi da soyledir:

Mukaddeslerin butun kiliselerinde oldugu gibi kiliselerde kadinlar sukut etsinler;

cunku onlara soylemek icin izin yoktur; ancak seriatin dedigi gibi tabi olsunlar. Eger

bir sey ogrenmek isterlerse, evde kendi kocalarina sorsunlar; cunku kadina kilise de

soylemek ayiptir.” ( Korintoslulara birinci mektup 14:4-35)

Meselenin Kur’an da nasil ele alindigi konusunda su olay kafidir. Kocasi esine kizarak

kendisine “ sen bana annemin sirti gibisin” dediginde Havle musluman bir kadindi.

Bu soz, put-perest Araplar tarafindan kocayi evlilik sorumluluklarindan ozgur kilan

bir beyan olarak kabul edilir, fakat esin evi terk etmesine veya baska bir erkekle

evlenmesine izin verilmezdi. Kocasindan bu sozleri isiten Havle, cok kotu

durumdaydi ve kendi problemini anlatmak icin dogruca Hz. Peygambere gitti. Bir

cikis yolu olmadigi icin Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onun sabr etmesi

fikrindeydi. Havle, askiya alinmis evliligini kurtarmak icin Efendimize sikayet etmeye

devam etti, cok gecmeden vahiy geldi ve ilahi hukum, bu cahiliye gelenegine son

verdi. Sureyede, kocasi konusunda Peygamber Efendimizle tartisan Havleden

hareketle Mucadile (tartisan kadin adi verildi).

“Allah kocasi hakkinda seninle tartisan ve Allah’a sikayette bulunan kadinin sozunu

isitti. Allah, ikinizin birbirinizle konusmasini isitir. Cunku Allah isitendir gorendir”

(58:1). Kuran ‘a gore bir kadin bizzat kendisi Islamin Peygamberiyle bile tartisabilir.

Cunku kimse ona sus deme hakkina sahip degildir. Kocasini, dini ve hukuki

meselelerde tek referans olarak Kabul etme gibi bir yukumlulugu de yoktur. Sonra

kadin, mescidde de konusabilir. O kadar ki, Hz. Omer gibi bir halifeyi camide hutbe

verirken, yanlis yaptiginda tashih bile edebilir.

KADININ BAZI AYRICALIKLARI

Kadinin erkek icin sozkonusu olmayan bazi ayricaliklar vardir. O logusalik doneminde

ve periyotlarinda namaz oruc gibi dini gorevlerden muaf tutulmustur. O yukarida

izah edildigi gibi tum mali sorumluluklardanda muaf tutulmustur. Anne olarak Allah

katinda hatta insanlar yaninda daha fazla ve yuksek bir yere sahiptir. Anne

cocuklarinin sevgi ve sevkatinin dortte ucune layik gorulurken baba icin sedece

dortte birlik pay kalmistir. Eger o kendi giderlerini gidermek ve aile sorumluluklarini

karsilamak icin calismayi arzu ederse guvenligi ve serefi korunmak sartiyla bunuda

Page 11: Islamda kadin

yapmakta serbesttir.

ANNELER

Kitab-iMukaddes bir cok yerde anne babaya saygiyi ve iyi muameleyi emreder ve

onlara saygisizlik yapmayida yasaklar. Mesela: “cunku babasina yahut anasina lanet

eden her adam mutlaka oldurulecektir” ve “hikmetli ogul babasini sevindirir akilsiz

adam ise anasini hor gorur”.

Hz. Isa buralarda gecen sozleri ile, Allah katinda asil degerin iman ve kullukta

yattigini anne babada olsa iman ve kullugu olmayan veya az olanlarin digerleri

derecesinde mevki sahibi olamayacaklarini ifade etmis olmaktadir. Allah sevgisi,

butun sevgilerin onunde geleni, anne baba sevgisi, Allah sevgisi ve ona bagliligin

onune gecmemelidir.

Bununla birlikte, islamda anne babaya verilen seref, saygi ve hurmet essizdir. Kuran,

anne babaya iyi muameleyi Allah’a ibadetten sonra ikinci siraya koyar.

“Rabbim yanliz kendisine ibadet etmenizi ve anne babaya kamil manada iylikte

bulunmanizi emretti. Eger ikisinden biri veya her ikisi senin yaninda iken

ihtiyarlayacak olursa onlara karsi of bile deme onlari azarlama. Onlara guzel soz

soyle. Onlara aciyarak uzerlerine alacak gonulluluk kanatlarini ger ve : “ Rabbim!

Kucukken beni yetistirdikleri gibi, sende onlara oyle merhamet et!” de” (17:23-34).

Bir adam Peygamber Efendimize gelip ey Allah’in resulu insanlar icinde hurmet

etmeme en layik kimdir? Diye sordu. Allah Rasulu annedir diye buyurdu. Adam

“sonra kim?” diye sordu. Peygamberimiz “annedir” dedi. Adam yine “sonra kim”

diye sordu. Peygamberimiz “annedir” cevabini verdi adam tekrar “sonra kim” diye

sordu. Ozaman Peygamberimiz “ babadir” diye cevap verdi.