84
JAAR 5 | NR. 45 | 15 JUNI - 15 JULI 2012 Canlı, parlak ve sağlıklı cildin sırları Ayın testi: Öz Güven EN HIZLI zayıflama yöntemleri ÇOCUK ODALARI İÇİN TÜYOLAR Yaz mevsiminde Hollanda’da nasıl tatil yapabiliriz? 8. Avrupa Şiir Yarışması sonuçlandı Doğru beslenme Emine Bozkurt’tan Dergimize özel açıklamalar Halen o star TARN Hollanda Türkiye Yol Çizelgesi

Kadın Dergisi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kadın Dergisi 45. sayı

Citation preview

Page 1: Kadın Dergisi

JAAR

5 |

NR.

45

| 15

JUN

I - 1

5 JU

LI 2

012

JAAR

5 |

NR.

45

| 15

JUN

I - 1

5 JU

LI 2

012

sırt

bu

nd

e o

lac

ak

, lo

go

alt

ta

Canlı, parlak ve sağlıklı

cildin sırları

Ayın testi:Öz Güven

EN HIZLIzayıfl ama yöntemleri

ÇOCUK ODALARIİÇİN TÜYOLAR

Yaz mevsiminde

Hollanda’danasıl tatil yapabiliriz?

8. Avrupa Şiir Yarışması

sonuçlandı

Doğru beslenmeEmine Bozkurt’tan Dergimize özel açıklamalar

Halen o starTAR� N

Hollanda Türkiye Yol Çizelgesi

Hollanda Türkiye Yol Çizelgesi

Page 2: Kadın Dergisi

zorgverzekeringen

ANLAŞMALIYIZ• Kalp (dünya Kalp) • Ortopedi (dünya

Ortodepi-Ka) • Kadın Doğum • Genel Cerrahi • Beyin Cerrahi • Plastik Cerrahi • Dahiliye

Gastroentereloji • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Göğüs Hastalıkları • Dahiliye • Nöroloji

• Üroloji • Kulak Burun Boğaz • Göz • Çocuk Hastalıkları • Çocuk Cerrahi • Psikiyatri • Cildiye

• Ağız ve Diş Sağlığı • Beslenme ve Diyet • Görüntüleme Bölümü

//7//24

İLE

melikgazihastanesi

Modern Dünya Hastanesi: (0352) 207 77 77 • www.moderndunyahastanesi.comAvrupa Hastanesi: 444 38 00 / (0352) 231 25 25 • www.avrupahastanesi.com

Melikgazi Hastanesi: 444 10 38 • www.melikgazihastanesi.com

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 3: Kadın Dergisi

Mega %30İNDİRİM

BİR SENE PLATFORM VE KADIN DERGİSİ’NE ABONE OLACAKSINIZ. KARŞILIĞINDA SADECE 35 EURO

İKİ DERGİ İÇİN ÖDEYECEKSİNİZ.

ŞİMDİ MEGA İNDİRİMDEN %30 FAYDALANA BİLİRSİNİZ! Platform ve Kadın Dergisi her ay düzenli gelecek Özel kampanyadan yararlanmış olacaksınız Her ay Haber, Müzik, Moda, Bakım, Sinema, Kültür, Sanat, Bulmaca, Röportaj, Yemek Tarifeleri ve benzeri sayfalardan oluşan 170 sayfalık dergiye sahip olacaksınız. Tek yapacağınız şey aşağıdaki abone formunu doldurup göndermeniz.

***

*

indirim

Naam.............................................................................................m/v. .................

Adres.....................................................................................................................

Postcode/plaats.......................................................................................................

Telefoon..................................................................................................................

Beroep .................................................Geboorte datum. .........................................

E Mail.....................................................................................................................

Datum.....................................................................................................................

Handtekening. .........................................................................................................

Abone formuPlatform ve Kadın dergisi’ni 1 yıl boyunca elde etmek için €35,- hesap numaramdan çekilmesini kabul ediyorum.

Voor een abonnement van 1 jaar op het blad Kadın machtig ik hierbij PMG om eenmalig €35,- van mijn bank- of girorek-ening af te schrijven.

Bank/gironummer:

PlatformA y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

Derkinderen str 108 – B 1061 WX Amsterdam

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw

postzegel

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 4: Kadın Dergisi
Page 5: Kadın Dergisi

KADIN | 5

Page 6: Kadın Dergisi

6 | KADIN 6 | KADIN

KADIN

PMG

EBUBEKİR TURGUT

MÜNEVVER ESRA TURGUT

ÖZLEM ÖZYOL, SEVİM HÜLYA GERİLAKAN

SELİM TURAN, M. TAHTALI, HATİCE TURGUTM.KÜBRA, MUSTAFA TOGA, FUAT ASLAN

EMİNE BOZKURT, FATMA KOŞER KAYA, B. MEERKERK, SADIK YEMNİ, ÖZLEM ÖZYOL, FUNDA MÜJDE, JESSICA MAAS, SELMA COŞKUNER, AV. TENZİLE ERDALNEVİN ÖZÜTOK, NURAY BOSSINK TUNA, SEMA MARAŞLI, SABAHATTİN UÇAR, ESMA KÜÇÜK, MEHMET ÇALIŞKAN

SELÇUK ÖZTÜRK T. 020 - 614 53 63F. 020 - 613 24 23

HAYRİYE, BÜYÜKEKEN, SELMA GECİKMEZ, TURGUT OKAN, BANU ÇELİK, KERİME SAHİN, YETER AKIN

P-Ajans: [email protected]

AV. İSMET ÖZKARA

HOLLANDA SENELİK 25,00 EURO (PER JAAR)BELÇİKA SENELİK 35,00 EURO (PER JAAR)DİĞER ÜLKELER 60,00 EURO

HOLLANDA GENELİ

POSTBUS 69026, 1060 CA AMSTERDAM

DERKINDERENSTRAAT 108 B, 1061 VX AMSTERDAMT. 020 - 614 53 63 / F. 020 - 613 24 [email protected] / WWW.KADINDERGISI.NL

İmtiyaz Sahibi / Uitgever

Algemeen Directeur

Genel Yayın Yönetmeni / Hoofdredacteur

Yazı İşIeri Müdürü / Eindredacteur

Haber & Araştırma / Nieuws & Onderzoek

Yazarlar / Schrijvers

Reklam Satış Pazarlama / Advertentie

Bu sayıda katkıda bulunanlarAan dit nummer werkten verder mee

Sayfa Tasarımı / Lay-Out

Hukuk Danışmanı / Juridisch adviseur

Abone / Abonnee

Dağıtım

Yazışma Adresi / Post Adres

İdare Merkezi / Bezoek Adres

Kadın Dergisi Mayıs Sayısı Kapağı

©2008 PMGYAYINLANAN YAZILARIN SORUMLULUĞU YAZARLARA VE REKLAMLARIN İÇERİĞİNDEN REKLAM VERENLER SORUMLUDUR.

DOĞACAK HUKUKİ SORUMLULUK HİÇ BİR ŞEKİLDE DERGİMİZİ BAĞLAMAZ. DERGİMİZDE YER ALAN YAZI, RESİM, KARİKATÜR İSMİMİZ

BELİRTİLMEK SURETİYLE KULLANILABİLİR. REKLAMLAR MÜSADE ALINMADAN KESİNLİKLE KULLANILAMAZ.

HET IS NIET TOEGESTAAN OM, ZONDER VOORAFGAANDE TOESTEMMING VAN KADIN, DOOR KADIN GEPUBLICEERDE ARTIKELEN, ONDERZOEKEN

OF GEDEELTEN DAARVAN OVER TE NEMEN, TE (DOEN) PUBLICEREN OF ANDERSZINS OPENBAAR TE MAKEN OF TE VERVEELVOUDIGEN.

OP ONZE AANBIEDINGEN EN OVEREENKOMSTEN ZIJN VAN TOEPASSING ONZE ALGEMENE VOORWAARDEN, WELKE ZIJN GEDEPONEERD BIJ DE

KAMER VAN KOOPHANDEL TE AMSTERDAM

ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13

Kadın Dergisi Mayıs Sayısı Kapağı

YIL / JAAR: 5SAYI / NUMMER: 45

15 JUNI-15 JULI2012

inhou

d10

2220

2428

18

DOSYA: TATİLİ, DOĞAYI VE YAŞAMI PAYLAŞANLARA

BAKIM: AMELİYATSIZ YÜZ GENÇLEŞTİRME

BAKIM: GÜNEŞ LEKESİ

NASIL GEÇER?

ŞEHİR IŞIKLARI

AYIN RÖPORTAJI: BU KRİZ SAYESİNDE ÜLKE ARINACAK

BAKIM: CANLI, PARLAK VE

SAĞLIKLI CİLDİN SIRLARI

Page 7: Kadın Dergisi

içindekileriçindekiler32

3438

58 FIKRALAR

64 SİNEMA:

66 MÜZİK: HALEN O STAR

TARKAN

72 BESLENME: YAZ MEVSİMİNDE

DOĞRU BESLENME

77 BULMACA

EVLİLİK TERAPİSİ: EVLİLİĞİNİZİN

TERAPİYE İHTIYACI VAR MI?

40 MODA: MODE INSPIRATIE

EVLİLİK TERAPİSİ: 3 ADIMDA ‘SÖZEL

ZEKA’ GELIŞTİRME YÖNTEMLERİ

AYIN TESTİ:

ÖZGÜVEN TESTİ

42 MODA: KARSU DONMEZ OVER MODE

44 MODA:

ABİYE DENİLİNCE

46 KÜLTÜR SANAT: DERECE ALAN ŞAİRLERİN

YARIŞMA HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ

Page 8: Kadın Dergisi

8 | KADIN

a

Page 9: Kadın Dergisi

a

Sevgiyle merhaba,

“Aklın Yine Beş Karış Havada” der Büyükler Küçüklerine. Bu yaş dönemleri, 12 ile 24 ya da 15 ile 25 yaşları arasındaki insanların genç olarak nitelendirildiğini döneme denk düşer. Genel bir bakış açısıyla bu dönemin çocukluk ile erişkinliği birbirine bağlayan bir köprü olduğunu ifade edebiliriz. Bu yaşlar arasındaki gençliğin kapsamında çocukluk döne-minin geride kaldığı; ancak yetişkinliğin henüz belli bir noktaya ulaşmadığını görmekteyiz. Bunu da bir “belirsizlik çağı” olarak ifade etmek yanlış olmasa gerek. UNESCO ergenlik döneminin tanımını şu şekilde yapıyor: “Cesaretin çekingenliğe, macera isteğinin rahata üstün geldiğini çağ”dır. Bu dönem aynı zamanda gençliğin bir arayış içinde olduğu dönemdir. Bu belirsizlik dönemini (arayış dönemi) Tarhan şöyle ifade etmektedir: “Ergenlik dönemindeki genç kendini arayıp bulma ve kanıtlama yolundadır. Bazı gençlerde bu bunalım karmaşa ve akıl sağlığı bozulmasına kadar varabilir.” “Uçarılık, haylazlık, gözü karalık bunalımlar, çatışmalar, öfkeler, kaygılar, bu dönemin özellikleridir. Tatlı hayaller, idealler, ilk sevgiler, sıkı arkadaşlıklar bu dönemde yaşanır. Kendine yol çizme amacını belirleme, cinsel kimliğini oturtma, insan ilişkilerini düzene koyma içerisindedir. Benlik kavramı ve benlik sınırları belirsizdir.‘Ben kimim’ sorusunu çok sorar. Bu dönemde din, uyruk, iş, yer değiştir-meler çok yaşanır.” Yani bu çağın, hayat için bir hedefin arandığı, meslek, kariyer arayışlarının olduğu; ailevi rollerin üstlenildiği veya üstlenilmesi için gerekli olan kişilik özelliklerinin kazanılmaya çalışıldığı, dolayısıyla sorumlu-lukların daha da arttığı bir dönem olduğunun akılda tutulması gerekir.Burada bir de kimlik bunalımı çeken gençlerin yaşam alanlarındaki sıkıntıları baş gösterir. Kimlik bunalımı çeken bir genci düzenli hayat sıkar. Gençler çoğu kez ‘başkasına’ benzemek istemez ve bundan nefret eder. Genç “Başka kimse de olamaz kendisi de olamaz. Bir kimse olmayı beceremeyen genç dürtüseldir. Ani tepkileri ve çıkışları vardır. Sinirli, saldırgan, nankör tutumları nedeniyle ailesi ile çatışır.”

Tabloya bir bütün olarak baktığımızda karşımıza, kimlik bunalımı yaşayan gençlerde şu davranışların veya alışkanlıkların olduğu ortaya çıkar: “Alkol, sigara, maddeye kolayca yönelim. Böylece yalancı bir güven duygusu olu-şur. Üstün ve başarılı görünme arzusunu, kıskançlığı, kuşkuculuğu bir süre uyuşturucu ile avutmaya çalışmak. Grup baskısını üzerinde çok hisseder. Asilik duygusu ile toplumsal değerleri hiçe sayabilir.” Gençler bu durumdan başarıyla kurtulmak isterler.Ama nasıl? Gençliğin rol model alarak öğrendikleri nelerden ibarettir? Gençlik nereye doğru ilerliyor ve geleceğini hangi yönde şekillendiriyor? Devlet, gençlerine sahip çıkıyor mu veya ne kadar sahip çıkıyor? Uyuş-turucunun ekmek, su gibi satıldığı ve bu sistemin temsilcileri gençliğe ne verebilir?Günümüz gençliğinin problemlerinin kaynağının ne olduğuna daha ciddi bir şekilde bakacak olursak, bu da bize bu problemlerin sebebi olarak ‘genç-liğin içinde yaşadığı toplumu’ gösterecektir. Yani gençliğin asıl problemi içinde bunduğu toplumun yapısından kaynaklanmaktadır.Bu psikoloji ve bu tarz içinde yetişen gençliğin, toplum varlığındaki sağlam bir gelişmesinin nasıl olabileceği toplum olarak herkesi ilgilendiren bir durum olmalıdır. Dejenere olmuş bir Gençlik Dejenere olmuş bir Toplumun - Sistemin ürünüdür. Güzel günler görmek ümidiyle...

Sevim Hülya [email protected]

EDİTÖRDEN

Page 10: Kadın Dergisi

10 | KADIN

Ne zamanki kalabalıklardan boğulmaya başlarız o zaman ruhumuzun dinlenme, arınma ve yenilenme zamanı gelmiştir.

Bedensel yorgunluklarda uyursunuz ve yenilenmiş olarak uyanırsınız ama zihniyle çalışan insanlarda uyku tek başına

dinlenme sağlamaya yetmez zihin uykuda da çalışmaya devam eder. Peki! Dinlenmek için ne yapmalı? Nasıl yapmalı?

Tatili, doğayı ve yaşamı

paylaşanlaraKamil Kopuz

Tek çözüm; çevre değiştirmek, gündelik rutin işleri terk ederek kendimize geçici de olsa başka diyarlarda yeni rutinler ya-ratmaktır. Bu kaçış sevdiğimiz diyarlara, özlediğimiz yurdumuza doğru olursa, hele bu kaçış aslımıza doğru olursa, sev-diklerimize, özlemini her an duyduğumuz vatanımıza, toprağımıza olursa? Biz göçmen Avrupalı Türkler olarak bir elimiz burada bir elimiz vatanımızda de-ğil mi? Bedenimizin yarısı buralarda ya-rısı Türkiye’de değil mi ? Her yeni yılda tatilimiz geçirmek için memleketlerimize gitmek için tatil planları yapmaya başla-rız. Kimimiz kara yolunu tercih ederken kimilerimiz de hava yolunu tercih eder Seçenekleri oluştururken kendimiz öz-gür hareket ederiz. Doğal olanı da budur. Memleketimize bizi ulaştıracak olan bu iki seçenek yol, her zaman bizde tatlı telaşlı duygular verir. Uzun zaman tatlı hayaller içinde oluruz. Asıl amacı-mız sorunsuz bir tatil yapmak değil mi? Bunun için tur operatörleri ve seyahat acenteleri ürünlerini çeşitli seçenekler-le bu günlerde bize sunmaya başladılar

bile değil mi? Bizler de kendimize en uygun olanı seçim yaz rezervasyonları-mızı yapmaya başladık bile. Bu yıl vata-nımıza gittiğimizde biraz da doğa ile baş başa kalmaya ne dersiniz? Su ve topraktan oluştuğumuza göre ne yaparsak yapalım, bir elimiz suda bir eli-miz toprakta olmalı değilmi… Taş binalar-da, kalabalık şehirlerde beton binaların içinde yaşamaya mecbur olarak hayatı-mızı sürdürüyoruz. Toprakla tanışmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.Toprak, su ve doğa ile beraber olmak, onların içinde ki canı keşfetmek çok heyecanlı olur diye düşünüyorum. Bu yıl şöyle de-nizden, kumdan, yakıcı güneşten uzak olmayı deneyelim diyorum. Ne dersiniz ? Doğup büyüdüğümüz veya anne ba-balarımızın doğup büyüdüğü diyarlardaki doğayı görmek , toprağa ve suya dokun-mak için bu yıl değişik alternatif turlar su-nan seyahat acentelerini ziyaret edelim ve bu doğa ve kültür turlarına katılalım.Bir hafta veya iki hafta bizi kucaklamaya hazır tabiat anamızın kollarında yaşaya-lım. Hollanda’ya döndüğümüzde bütün

DOSYA

Page 11: Kadın Dergisi

KADIN | 11

DOSYA

Page 12: Kadın Dergisi

12 | KADIN

bunları en yakın komşumuz, arkadaşımız ve dostlarımızla paylaşalım bir yıl boyunca.

Bu arada bazı uyarılara göz atalım mı? Hep beraber ! Ne dersiniz?Tatilinizi uçak yolculuğu ile yapacaksanız o zaman aşağıdaki önerilere lütfen dikkat-le uyalım. Sorunsuz bir tatil geçirmek için bunlar çok önemli!- Rezervasyon değişikliği veya iptali için uçuş gününüzden önce ilgili Hava Yolu şirketinin bilet satış ofislerine veya seyahat acentenize başvurmayı ve yapılan değişik-likleri biletlerinize işletmeyi unutmayınız.- Dış hat seyahatlerinizde mutlaka 72 saat önce rezervasyonunuzu teyit ettiriniz. - Türkiye’deki tüm havaalanlarında incheck işlemleri dış hatlarda uçağın tarifeli kalkış saatinden iki saat önce başlar 1 saat kala son bulur. Bu durum iç hatlar uçuşlarında 45 dakikadır. Geç müracaatlarda uçak şir-keti taşımayı ret etme hakkına sahiptir. - Bilet ve kimlik konularında geçersiz olan veya seyahat anında seyahat belgesinin süresi dolmuş olan yolcuları hava yolu şir-keti uçurmama hakkına sahiptir.- Serbest bagaj haklarınızı seyahat edece-ğiniz uçak şirketlerine göre değișiklik arz edebilir.Lütfen bagaj hakkınız olan kilolar-dan fazla bagaj ile havaalanlarına gelmeyi-niz.Tatsız durumlarla karșılașbilirsiniz.Mad-di kayıplarınız olabilir. Uçușlarda parça başı bagaj ağırlığınız 32 kg dır.- Uçuș esnasında rahatınız ve güvenliğiniz için sadece bir el bagajı tașıyabilirsiniz. (23 40x 40x55 cm/ max 8 kg)- Seyahat ve seyahat iptal sigortalarınızı mutlaka ama mutlaka seyahat acentanıza veya ilgili sigorta şirketlerine yaptırmadan yola çıkmayınız! Son yıllarda meydana ge-len doğal olaylarlardan etkilenebilirsiniz.- Rahatsızlıkları olan hasta yolcuların mut-laka kullandıkları ilaçları yanlarında almayı unutmasınlar!Olası hava değișikleri ve or-tamlardan etkilenen yolcuların yola çıkma-dan mutlaka ev doktorundan gerekli tavsi-yeleri almaları gerekmektedir.- Tatildeki hoş zamanları ölümsüzleștirmek için mutlaka foto veya video kameralarınızı yanınıza alın.- Tatilinizde doğa ile bașbașa kalmayı asla ihmal etmeyin. Yeterli bir dinlenme elde et-mek için Mutlaka doğa ile ve toprak ana ile beraber olunmalıdır. Bir yıl boyunca bedeninizde

olușan negatif enerjiyi kaybetmenin en gü-zel yöntemi doğa ile bașbașa kalmaktır.Türkiye’mizin cennet doğal köșelerini keșfetmek için isterseniz tatile çıkmadan internetten bazı bilgileri edinebilirisiniz, Ar-tık herkesin evinde bilgisayarı ve interneti var. Çok özel, çok hesaplı tatil seçenekleri; Otel – Apart –Pansiyon ve köy evleri ile bu seçenekleri zenginleștirebilirsiniz.Oldukça zengin doğa ve tarih ve de kültür potansi-yeli bulunun güzel Anayolumuzu bu yaz mutlaka keșfediniz.Toprak ve doğa, kendine özgü harflerle yazılmış, dünyanın en mükemmel kitabıdır. Bize varolmanın en üst anlamını yetkinliğini ve güzelliğini gösterir.” Doğada olup doğa-sını bulmaya çalışanlara..” diyen değerli in-san, sevgili dost * Sunay Çaput bu sözlerle dile getiriyor doğa sevgisini…Doğayı kendimize ve eğilimlerimize göre algılayabilir, anlamdırabiliriz. Gördüğümüz şey olmasının ötesinde görmek istediğimiz şey haline de getirebiliriz .Çoğu zaman

bu anlamlandırma duygularımızın yansısı haline gelebilir hatta; doğanın nesnelerini kendi duygularımız çepçevresinde kişi-leştirebiliriz. Bu durumda dağlar bizim için ağlarken, ormanlarda bizim için şarkılar söyleyebilir.Her ne kadar doğada şiir yoksa da doğa-da şiirsellik vardır. Doğada bulabileceğimiz en güzel şeylerin başında güzellik, zarafet, hareket, ahenk ve ritmin güzellikleri ve bir-biriyle olan mükemmel uyumudur .Karşılıksız sevginin ve özgürlüğün göster-geleri doğada hep vardır.Yaşam Tanrı’nın insana verildiği en güzel armağanıdır. Bunu doğada hissedersiniz.“Dilerim, bir kelebek, bir gün sizinde omu-zunuza konar ve sizde onu kaçırmazsınız” ne güzel söylemiş Emre Kongar. Bende sizlerin umutlarının gerçekleştiği, sevginin bol bol hissedildiği, kazançlarınızın bol ol-duğu, sıhhatli günler ve sorunsuz tatiller diliyorum. Dilerim hepiniz birer kelebek olursunuz…

DOSYA

Page 13: Kadın Dergisi

KADIN | 13

DOSYA

Hollanda’da nasıl tatil yapabiliriz?Haziran ayında güneş ışınları, kuş cıvıltıları ve mavi gökyüzü içimize bol bol haydi tatile virüsü depoladı. Arabalar bakımdan geçiriliyor. İnternetten ehven uçak ücretleri araştırılıyor. Tarihler saptanıyor. Hediye listeleri kabarıp gidiyor. An geldiğinde hava, kara ve deniz araçlarıyla yolculuk başlayacak. 60’ların Avrupa’ya insan taşıyan kara trenleri şimdi nüfus cüzdanını eskitmişlerin beyin kıvrımlarında bir hayal. Yaz tatilini çocuklarıyla birlikte Hollanda’da geçirmek isteyenlere esin kaynağı olacak bir yazı hazırladık. Yaşadığımız ülkenin tatil imkânlarına şöyle bir göz atalım.

EftelingÇocuklarınızı masal dünyasına mı gö-türmek istiyorsunuz. Kaatsheuvel’daki Efteling sizi bekliyor. Hollanda’ya has bir Disneyland hemen yanıbaşınızda sizleri bekliyor. Sadece çocuklar değil, büyükler de düşünülmüş. Onları da ilgilendirecek çeşitli etkinlikler mevcut. Efteling’e günü-birlik gidilebildiği gibi, orada kalmak da mümkün. Efteling’de bütün kredi kartları hoşgeldinle karşılanıyor. Efteling’in kendi parası da var. 2 Euro karşılığı kasadan alı-nan paralar tüm parkta geçerli. 1 Euroya bisikletinizi emin bir yere bırakabiliyorsu-nuz. 1,5 euroya da vestiyer hizmetleri ve-riliyor. Arabanızı gündelik 7 euroya park edebiliyorsunuz. Tur araçları park ücretin-den muaf durumda tabii. Bu arada bebek-ler de unutulmamış. Tuvaletlerin yakınında onlar için özel bölmeler mevcut. Efteling bayağı büyük bir araziye kurulduğundan küçük çocuklar kaybolabiliyor. Kaybolan çocuklar ve eşyalar için azami tedbir alı-nımış. İlk yardım üniteleri da düşünülmüş. Bu arada köpeklerini arkada bırakmak is-temeyenler de unutulmamış. Parka ev hay-vanı sokmak yasak. Köpekler için ayrı böl-meler yapılmış. Hayvanlara yemek verme ve gezdirme servisi verilmiyor yalnız. Yanı-nızda köpeğiniz için yemek getirebilirsiniz.

Efteling OteliBütün gereksinimlerin çocuklara göre ha-zırlandığı otel aileler için çok elverişli bir ortama sahip. Masallı kahvaltılar, çocuk mönüleri, çocuklar için çatallar ve kaşıklar, çocuk filmleri, oyun salonlarıyla çok cazip bir ortam sunuyor.

Balta girmemiş orman atmosferinde serüven kampıJungle Avonturencamping 12 yaşına kadar çocukları olan aileler için düşünülmüş bir çocuk kampı. Vechtdal van Overijssel’da, ormanlık alanın hemen yanı başında harika bir aile kampı. Kamp 210 birime bölünmüş 500 kişi barındırabilecek bir kapasiteye sa-hip. Bütün birimlerde elektrik bağlantısı ve

içecek su noktaları mevcut. Oyun alanların-da oynayan çocuklara çadırdan ya da kara-vandan göz kulak olmak mümkün. Kampta Aqua Jungle denen çeşitli yüzme havuzları var. Üstü kapalı, sübtropik su oyun alanın-da çocuklar bütün günlerini eğlenerek ge-çirebilirler. Kampta tiyatro da var. Kısacası Jungle Serüven Kampı dinlenmek için ide-al bir ortam sunmaktadır. Telefonla ayrıntılı bilgi ve broşür edinebilirsiniz.

Page 14: Kadın Dergisi

14 | KADIN

Tatil ve at ya da atlı tatilDe stap, draf en galop. Yavaş adım, tırıs ve dört nala. Koşum, üzengi, kolan, ka-şağı, dizgin, mahmuz. Bu kelimeleri en son ne zaman telaffuz ettiniz? At sporu Hollanda’da özellikle çocuklar için çok popüler. Sadece Amsterdam’da bildiğim ata binilebilecek 3 yer var. Ormanda, sa-hilde, kırlık alanda ata binerek, akşamları kamp ortamında sohbet ederek, müzik dinleyerek doğayla başbaşa tatil yapmak mümkün. Çocuğunuzu bir haftalık atlı tatil kampına yollayabilirsiniz. Kamplara ait bil-giyi www.alleponykampen.nl adresinden kolaylıkla temin edebilirsiniz.

EtkinliklerBirinci gün, akşam yemeğinden sonra hemen ata biniyorsunuz. Gruplar yaş ve deneyime göre ayarlanacak. Havanın du-rumuna bağlı olarak, engel atlama, dışarı-da ata binme, eyersiz binişler, şov biniciliği sergileniyor. Bunun yanı sıra yüzme, top oyunları ve ormanda yürüyüşler yapılıyor. Günde iki kez ata biniliyor.

AtlarPony kampında 60 çeşit at ve pony bulun-makta. Kendiniz hangisinden hoşlanırsanız ona binebilirsiniz. İstediğiniz zaman binek hayvanının değiştirebilirsiniz.

Barınma şartlarıGenellikle içinde kendi tuvaleti ve duşu olan 2 ya da 4 yataklı odalarda kalınıyor. Çok hoş bir salon ve harika bir mutfak mev-cut. Katılımcılara kaliteli ve çeşit yönünden zengin yiyecekler sunulmakta.

Sürücü deneyimiPony kampına başlangıç aşamasında ya da yıllardır at sürücülüğü yapan herkes ka-tılabilir. Normal kamplarda yaş sınırı 8-18 aralığında seyretmekte.

Yanınıza almanız gereken şeylerBir uyku tulumu, yastık kılıfı, tuvalet gereç-leri, havlu, mayo, çizme, miğfer, kırbaç ve yağmurluk. Yanınıza iyi bir moral ve fotoğraf makinesi almayı unutmayınız. Ücreti unut-mayalım. Bu kamp için 360 euro.

Bir çiftlikte kafayı dinlemekDiyelim bu yaz deniz, plaj ya da aşırı organi-ze edilmiş eğlence birimleri görmek değil, doğal bir çiftlik ortamını solumak istiyorsu-nuz. Boerderijkamers.nl adresinden 1144 barınma yerine ait 727 adres bulmanız mümkün. Hollanda’da sizi misafir edebile-cek bir sürü çiftlik var. Bunların bazıları hâlâ ziraatle meşgul durumda. Böylelikle ger-çek bir çiftlik yaşamını soluyabilirsiniz. İnek sağabilir, çevrede gezinebilir ya da günlük

etkinliklere yardım edebilirsiniz. Etkin çiftlik yaşamının yanı sıra sakin, tarım ya da hay-vancılıkla meşgul olmayan ve her yanından nostalji fışkıran çiftlikler de mevcuttur. Taşra yaşamını tatmak isteyenler için apartmanlar ve tatil evleri de bulunmaktadır. Buralarda yatacak yer ve kahvaltı imkânları mevcuttur.

Bisiklet, kamp, külube ve tatilBu tatilde uçak, araba, vapur ve at görmek istemiyorsunuz diyelim. Çoluk çocuk 3 kampta ikişer üçer gece kalabileceğiniz 8 günlük bir bisiklet turuna çıkabilirsiniz. Gü-zel manzaralı yerleri gezerek yapacağınız 15 günlük bir bisiklet turunda üç kampta dört ya da beşer gece kalabilirsiniz. İlk kalacağınız kampınız başlangıç kampınız olacaktır. Dönüşte tekrar oraya gelirsiniz. Bu tür bir turda şu gereksinimleriniz kar-şılanacaktır: Çevre haritası ve gerekli tarifler. Komple donanımlı 4-6 kişilik bir çadır. Ba-gajlarınız tur sırasında bir sonraki kampa organize tarafından ulaştırılacaktır. Buzluk ve yiyecekler de tur boyunca organize ta-rafından götürülecektir. Bisiklet, çocuklar için oturma sepeti, çocuk yatağı gibi şeyleri kiralamak mümkündür.

Hepsinden biraz: Orman, vahşi doğa, atraksiyon parkları, şatolar ve çevre tanıma gezileriEl değmemiş doğada gezinti yapmak mı istiyorsunuz? Atraksiyon parkları, şatolar ya da güzel gezinti alanları mı arıyorsunuz? Çocuklarınızla güzel bir tatil mi geçirmek is-tiyorsunuz? Bisiklet turu, yürüyüş yapmak ya da sadece kafayı mı dinlemek Istiyorsu-nuz? Bizim bungalowlarımıza gelin. Veluwe yakınlarında, Wageningen şehri bulunmak-tadır. Wageningen’de botanik bahçeleri, Betuwe’deki dağlık alan, Çarşamba pa-zarıyla şehir merkezi ve De Wereld oteli, Markt meydanı ve Hoog sokağı gibi birçok tarihi bina ve çevresinde bisiklet ve yürü-yüş için ideal ormanlar bulunmaktadır. Bu-rada kamp yapmak da mümkün.

Linnaeushof: Avrupa’nın en büyük oyun bahçesiÇocuğunuza yapabileceğiniz en keyifli sürpriz. 350 çeşit oyun aracının bulundu-ğu dev park. Çocuğunuz Lunapark sevi-yorsa Linnaeushof’da havalara uçacaktır. Oyun saatleri 10.00 ile 18.00 arası.

DOSYA

Linnaeushof

Page 15: Kadın Dergisi

KADIN | 15

PARA HARCANIR GAYRİMENKUL KALIR

Ankara’da her bütçeye uygun sahibinden satılıkİMARLI ARSALAR

Tel. 00-31-652675100 •Tel. 00-90-544-2056837

Telefonla saat kaçta yemek yiyeceğinizi bil-direrek o saatte masanızı hazır bulabilirsi-niz. Çocuklar için yaş günü kutlamalarında onları özel hediyeler beklemektedir.

Yelkenli ve sörflü tatil - Zeilkamp FrieslandFriesland’ta 55 yıldır 8 yaşı ile 19 yaşı arası çocuk ve gençler için yelkenli kampı or-ganize edilmektedir. Sadece yaz yelkenli kampı değil, ilkbahar ve sonbaharlarda da bu kamplar organize edilmektedir. Kamp boyunca bütün hafta aynı yerde kalmak istemeyenler çevrede yürüyüşe de çıka-bilirler. Eski tür, küçük, büyük yelkenli tek-nelerle iyotlu havayı ciğerlere çekmeye var mısınız? www.zeilschool-vinea.nl

Amsterdam ve At Bu yaz şehirdesiniz. Bir yere gitmiyorsu-nuz. Diyelim bu şehir Amsterdam. Şehrin göbeğinde tarihi bir binada çocuklarınızla nostaljik anlar geçirebilirsiniz. Vondelpark’a yaslanmış De Hollandsche manege’de ata binebilir, çocuklarınız ata binerken üst kat terasında kahvenizi yudumlayabilir, yaş günü partileri organize edebilirsiniz.

Bungalov kampı Kamp hayatını seven, ama çadırda kalmayı istemeyen kimseler için bungalovlar iyi bir çözüm olmakta. Bunlardan birini satın alıp bir kamp yerinde kiralayacağınız alana yer-leştirebilirsiniz. Böylelikle istediğiniz zaman

yerini değiştirebileceğiniz ucuz ve kullanışlı bir tatil evine sahip olacaksınız. Kamp evi de denen bungalovları geniş hacimli, hafif ve gerçek ev atmosferine sahiptir. İç do-nanım sade, ama hoştur. Musluk suyu ve elektrik vardır. Duş ve tuvalet dışarıdadır.

Landal Heideheuvel:Ontdek de natuurSadece hafta sonu vaktiniz var. Şehirden kaçıp doğayla başbaşa olmak isterseniz. Heideheuvel’deki parka gidebilirsiniz. Or-man havası ve sessizliğinde dinlendirici yürüyüşler yapabilir ve sonrasında çocuk-larınız küçükler için ayarlanmış bir havuzda suları şıpırdatırken, sauna ve buhar banyo-

sunda kaslarınızı yumuşatabilirsiniz.

De WaddeneilandenTexel, Terschelling, Vlieland, Ameland ve Schiermonnikoog. Wadden Adaları bu 5 üyesiyle sizlere harika bir tatil imkânı sun-makta. Planktonlarla yüklü Kuzey Denizi suyu, ve fok balıkları size başka türlü bir dinlenme imkânı sunacaktır. Yürüyüş, bi-siklet, deniz fenerleri ve tekne gezintileriyle yosun kokulu bir dinlenme gerçekleştirebi-lirsiniz. http://www.wadden.nl

Özgür bir tatil kampı: DuinrellTatil parkı Duinrell den Haag yakınlarında denize nazır bir yerde konuşlanmış du-rumda. Kuşların cıvıltısı, deniz havası, sü-kunet duygusu ve usulca gevşeme. Aile kampı Duinrell çocuklu kimseler için ideal bir yer. Sahil, deniz, atraksiyon parkı ve Tiki havuzunun(Tikibad, yani helezon şek-linde içinde kayarak suya düşeceğiniz bir havuz şekli) kombinasyonuyla oluşmuş bir tatil cenneti. Kamp deyip geçmeyin. Ütü, çamaşır yıkama, çocuk bakım gereçleri, tertemiz duşlar, bedava sıcak su, bebekle-rin altını temizleme yerleri, elektrik elinizin altında. Engelliler için de onların gerek-sinmelerine uyarlanmış donanım mevcut. Kampta kalanlar için bedava olan atraksi-yon parkı 21 mart ile 26 ekim arası açık.

İyi tatillerKadın dergisi okurlarına bu yaz hayırlı ve keyifli, sıhhat dolu, kazasız belasız bir tatil diliyoruz.

DOSYA

Duinrell

Page 16: Kadın Dergisi

16 | KADIN

BAKIM

Bitkilerle cilt bakımıCilt bakımının ne kadar önemli olduğunu her kadın bilir. Ama maalesef her zaman kendimize vakit

ayıramıyoruz. Bu yüzden evde kolayca hazırlanabilecek “Yüz Maskesi Tarifl eri” hazırladım.

Avokado besleyici bir etkiye sahiptir ve kuru ciltlere mucizeler yaratabilir. Avokado maskesini hazirlamaniz

için yapmanız gerekenler:Bir avokado meyvesini ezin ve yarım tatlı kaşığı bal,

bir tatlı kaşığı elma sirkesi ilave edin. Yüzünüze maske şeklinde sürün ve 10 dk

bekledikten sonra yıkanyın.

Çilek mevsimin tam ortasındayız! Bundan kesin faydalanin ve bol bol meyva tuketin.

Sadece yemek için değil, yüzünüze maske olarak da. Çileğin besleyici ve göz altlarındaki kırışıklıklara karsi gelen olumlu maddesi vardır. Çilek maskesini

hazirlamaniz için yapmanız gerekenler:Bir avuç taze çilek ezilip, yulaf unu ile karıştırın. Bir adet yumurta sarısı ile iki çorba kaşığı yoğurt çırpıp

krem kıvamına getirin.

Ve son olarak salatalık maskesi var. Herkesin ne kadar çok güneşlenmeyi sevdiği için bu cilt maskesini

yazmayı tercih ettim. Salataligin yatıştırıcı etkisi var ve güneş yanıklarına karşı cildinizi soğutur. Ayrica yüzünüzden kiri temizler ve yağlı ciltlere idealdir.

Salatalığın kabuğunu soyup, ezin. Bir çorba kaşığı yoğurt ve biraz limon suyunu çırpıp krem kıvamına getirin. Yüzünüze maske şeklinde sürün ve 10 dk

bekledikten sonra ılık su ile yıkanyın.

Salatalığın kabuğunu soyup, ezin. Bir çorba kaşığı yoğurt ve biraz limon suyunu çırpıp krem kıvamına getirin. Yüzünüze maske şeklinde sürün ve 10 dk

bekledikten sonra ılık su ile yıkanyın.

Geschreven door: Meliz Metin

Page 17: Kadın Dergisi

KADIN | 17

DOSYA

Page 18: Kadın Dergisi

18 | KADIN

BAKIM

Döndü YılmazGüzellik uzmanı

Canlı, parlak ve sağlıklı cildin sırları

Bir insanla ilk karşılaştığımızda dikkatimizi çeken gözleri, mimikleri, konuşması ve tüm bunların üzerine bir tül gibi çekili olan, görünümünü tüm çıplaklığıyla ortaya koyan cildidir. Kişinin cildindeki parlaklık ve doğallık,

karşısındakinin üzerimizde olumlu veya olumsuz etki yaratabilir. Çoğu zaman kişi bu etkinin o an farkında bile olmaz. Üzerimizde pozitif veya negatif etki bırakan insanların ciltlerine daha dikkatli baktığımızda, pozitif kişinin

cildinin parlaklığı, negatif kişide ise, cildin matlığıdır göze çarpar. Cildin kızarması, morarması, bazen susuz bir toprak gibi kuruması, bazen de içindeki duyguları gizlemeden neşeyle, canlılıkla yansıtması, insanın taşıdığı en güzel

yanlarından biri olsa gerek. İnsan yüzü bir kitap gibidir, okumasını yazmasını bilen her insan bu kitabı okuyabilir, nitekim internetin en popüler sitelerinden birinin adı da yüz kitabı “Facebook” değil midir?

Page 19: Kadın Dergisi

KADIN | 19

BAKIM

Vücudumuzun saklanamayan bu en önemli bölümü olan yüzümüz, dış etkenlerden en çok etkilenen

bölümüdür. Hava kirliliği, makyaj artıkla-rı, sıcak - soğuk hava, stres, zor çalışma koşulları, bu etkenler arasında sayılabilir. Bunun sonucunda cildimizde, kuruluk, istenmeyen çizgiler, matlık, akneler, gü-neş lekeleri oluşur. Cildimizi bu etkenler-den kısmen veya bazılarından tamamen korumak veya yaşlanmayı biraz olsun geciktirmek, daha sağlıklı bir cilde sahip olmak için bir güzellik uzmanından des-tek almamız ve cildimizi tanıyıp ona göre bakım yapmamız gerekmektedir. Zaman zaman cildimizi ihmal ederiz, onu bir ömür taşıdığımızı, onun aynamız olduğu-nu unuturuz. Bakımsız bir cilt kirli bir ayna gibidir, in-san karşısındakinde kendini göremediği zaman, içinden bakmak gelmez, mutlu hissetmez kendini. Cildimize uygulaya-cağımız bakımın ilk şartı onu tanımaktan geçer. Dilerseniz, buradan, cildimizi nasıl tanıyacağımız konusunda kısa ve tanım-layıcı bilgiler verelim.

NORMAL CiLT TANIMI:Genellikle sivilce görülmez, fonksiyonla-rını normal sürdüren, ne çok yağlı ne de çok kurudur.Yine de sağlıklı ve çekici görünmek için temel bakım yapılmalıdır.

Neler yapmalısınız?Ölü hücrelerin yüzeyden temizlenme-si folikullerin kirden arındırılması gere-kir. Göz makyajınızı, ciltte biriken kirler, yağlar ve başka artıkları temizlemek için cleanser kullanılabilir.Temizleme sütü-nü (cleanser) göz çevresi hariç yüzünü-ze surun ve ondan sonra masaj yapın. Sonra bol ilik su ile yıkayın ve kurulayın. (Kâğıt havlu kullanılması tavsiye edilir). Bundan başka, tonik ve gündüz ve gece kremi kullanılır duruma göre.

KURU CiLT TANIMI:İnce gözenekli, yanak kısımları pul pul ve kırmızı renkli, hassas, özellikle ağız ve göz çevresinde kırışıklıklar.

Neler yapabilirsiniz?Geceleri yüzünüz için yumuşak, sabun içermeyen, likit temizleyiciler ya da sü-

per yağlı temizleme sabunları kullana-bilirsin. Sabahları yüzünüzü sadece ılık su ile yıkamalısınız.Gliserin ile formüle edilmiş nemlendiricileri seçebilirsiniz, bunlar nem kaybını geciktirir, daha fazla kurumayı önler. Yüzünüz ve vücudunuz hala nemli iken nemlendirici kullanma-lısın. Yağ bazlı fondöten ve krem allık kullanmalısınız. Bu içerdikleri yağ, çizgi ve kırışıklıkları yumuşatmaya yardımcı olacaktır. Kuru ciltlere uygun pieling kul-lanabilirsiniz. Her gün SPF 15 faktörlü bir koruyucuyu yüzünüze ve boynunuza uygulayabilirsiniz.

Neler yapmamalısınız?Yüzünüzü asla sert bir sabunla yıkama-malısınız. Ayrıca pütürlü temizleme ürün-lerinden kaçınınız

YAĞLI CiLT TANIMI:Büyük gözenekler, parlama (özellikle T-bölgesi) ve saf olmayan bir cilt eğilimi

Neler yapmalısınız?Yüzünüzü günde iki kez yağlı ciltler için formüle edilmiş yumuşak temizleme sütü ile temizlemelisiniz. Tonic gi pamuğa tampon yaparak cildinize yediriniz taze-lik ve rahatlık katacaktır. Yağ içermeyen sadece nem veren bir nemlendirici kul-lanabilirsiniz Yağı, pırıltıyı ve sivilceleri ön-lemek için yağsız ya da yağı kurutan fon-döten, pudra ve toz allık kullanabilirsiniz. 15 SPF koruma faktörlü bir koruyucuyu ara sıra uygulayabilirsiniz.

Neler yapmamalısınız?Yüzünüzü fazla ovalayıp fırçalamamalısın. Çünkü yağ cildin koruyucu bariyeridir. Cildinizi günde iki kereden fazla temizle-memelisin. Cilt daha çok yağ salgılamaya başlar Yağı yok etmek için yüzünüzü pud-ralamamalısın. Bu cildinizin tebeşirli gibi görünmesine yol açar.

KARMA CİLT TANIMI:Yanak bölgesi kuru, T-bölgesi yağlı.

Neler yapmalısınız?Karma ciltler için formüle edilmiş temiz-leyiciler seçebilirsiniz.Tonic kullanmayı ihmal etmeyin cildinize tazelik ve canlılık verir. Nemlendiriciyi sadece ihtiyaç duyu-

lan bölgelere uygulamalısın, T bölgesine kullanmak sivilcelere neden olabilir. Yağ-sız formüle edilmiş SPF15 koruma fak-törlü bir ürün seçebilirsiniz. Su bazlı ya da yağsız fondöten kullanmalısın.

Neler yapmamalısınız?Yüzünüzün değişik yerleri için farklı te-mizleyiciler kullanmamalısın. Zaman ve para kaybıdır bu. Bakım ve temizleyici ürünler seçerken mutlaka bir uzmana başvurmalısınız!

PROBLEMLİ CİLT TANIMI: (agne, sivilce, cilt lekeleri)Bu tür ciltlere evde bakım yapmak olduk-ça zor ve risklidir. Temizleyeyim derken problemi tetiklemiş de olabilirsiniz.Bu durumda sivilce ve aknenin daha da artmasına neden olabilir. Bir güzellik uz-manına başvurmanız gerekmektedir. Güzellik uzmanı da eğer uygun görürse sizi bir dermatologa yönlendirebilir. Eğer hormonlarla ilgili bir problemden dolayı cilt hasta ise endocronoloji uzmanına gö-rünmek en dorusudur. Sağlıklı ve bakımlı bir cilde sahip olmanız dileğimle...

Page 20: Kadın Dergisi

BAKIM

Yaralanmış bir bölgeye enjekte edildiğinde, hızla iyi-leşme sürecini başlatarak doku yenilenmesini sağla-yan bu yöntem sayesinde cilt lekelerinin hafi fl etilmesi, sivilce izlerinin giderilmesi, cildin daha canlı ve parlak görünmesi sağlanıyor ve uygulamadan yaklaşık 3-4 hafta sonra ilk etkiler fark ediliyor.

PRP TEDAVİSİ NASIL UYGULANIYOR?Hastanın kendi kanı steril bir ortamda alınıyor. Özel bir santrifüj cihazında yüksek hızda ve belli sürelerde döndürülüyor. Santrifüj edilen kan ayrıştırılıyor, kanın alyuvarlar ve akyuvarlar gibi şekilli elemanları dibe çökerken, Trombositten zengin bölümü ayrıştırılıyor. Trombositten zengin bu plazma özel bir işlemle alı-nıyor ve tedavi edilecek bölgeye mikroenjeksiyonlar yoluyla enjekte ediliyor. İşlem yaklaşık 30 dakika sü-rüyor. Bu tedavide kullanılan uygulama kitlerinin fark-lılık taşıdığını söyleyen Kışlaoğlu, bunların hastanın önünde hazırlanmasının önemine değindi. Hastadan kan alıp, santrifüjden geçirmek ve enjekte etmenin PRP tedavisi olmadığını belirten Kışlaoğlu, PRP’nin en önemli katkısının enjekte edildiği bölgede kanlan-mayı artırması ve yara iyileşmesi süreçlerini uyarması olduğunun altını çizdi.

PRP’NİN YAN ETKİSİ VAR MI?Enjekte edilen karışım, hastanın kendi kanıyla hazır-landığı için alerji riski yoktur. İşlem sırasında kızarıklık meydana gelebilir ancak bu da birkaç saat sonra ta-mamen geçer.

PEELİNG NEDİR?Peeling, üst derinin soyulması ile derinin yenilenme-si ve cilt sorunlarının giderilmesinde uygulanan en etkili yöntemdir. Peelingte temel amaç, cildin hasar görmüş tabakalarını kaldırarak sağlıklı tabakayı ortaya çıkarmak ve cildi canlandırmaktır. Cildin uyarılması ile yeni hücre oluşumu hızlanır ve bu sayede cilt daha sağlıklı parlak ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur.

LEKELER VE KIRIŞIKLIKLARA PEELİNG!Yüzdeki kırışıklıklar, cildin erken yaşlanması, cilt ku-ruluğu, genişlemiş gözenekler, cilt yorgunluğu, cilt lekeleri, çatlaklar ve elastikiyet kaybı gibi sorunların giderilmesi için peelingi öneren Kışlaoğlu, işlem son-

rası cildin daha genç, daha parlak ve daha elas-tik bir hale geldiğini vurguladı.

KAÇ ÇEŞİT PEELİNG VARDIR?Peelingler derinliğine göre; yüzeysel, orta derinlikte ve derin olarak üçe ayrılır. Pe-elingin derinliği arttıkça etkisi de artar fakat riski de bununla doğru orantılı olarak büyür. Bu bakımdan orta ve de-rin peelinglerin mutlaka uzman kişiler tarafından uygulanması gerekir.

MEYVE ASİTLERİ İLE HAFİF PEELİNG UYGULAMASIMeyve asitleriyle uygula-nan bu yöntemde cildin üst tabakası yüzeysel olarak soyulur. 5 daki-ka içinde yapı-lan uygulama sırasında ciltte geçici olarak hafi f bir yanma ve kızarma ola-bilir. Haftada 1 defa olmak üzere 5- 6 kez tekrarlanabilir.

PEELİNG SONRASI GÜNEŞ VE MAKYAJDAN UZAK DURUN!Peeling sonrası cildin özenle korunması gerek-tiğini vurgulayan Prof. Dr. Kışlaoğlu, işlemden sonra güneş ışınlarına maruz kal-mamak ve makyajdan uzak durmak gerektiğini hatırlatarak sözlerini tamamladı.

20 | KADIN

Güneş lekesi nasıl geçer? Kilden Gelen Güzellik Biz farklıyız!Başta ülkemiz olmak üzere birçok

ülkede yoğun ilgi gören Dermo Kil, çok ideal fi yatlarla

Saç, cilt ve vücut bakımına yönelik 28 çeşit bakım ürünüyle şimdi

Hollanda’da

HİYJENLEGELEN

TEMİZLİK

• Profosyonel Zenix ürünleri• Kişisel bakım ürünleri

• Cilt bakım ürünleri• Saç şekillendiriciler

DERMO NATURAL - Jan Evertenstraat 49 Winkel, 1057 BN Amsterdam

Tel: 020 845 72 75 • 0631778249 / Fax: 020 845 75 40

+ 31

(0)2

0 61

4 53

63

Yaz aylarında güneş ışınları, deniz suyu ve diğer faktörlerin de etkisiyle cildimiz rengini, canlılığını, esnekliğini kaybeder ve ciltte lekelenmeler görülür. İşte lekelerden

ve yorgun görünümden kurtulmanın yolları

Page 21: Kadın Dergisi

Kilden Gelen Güzellik Biz farklıyız!Başta ülkemiz olmak üzere birçok

ülkede yoğun ilgi gören Dermo Kil, çok ideal fi yatlarla

Saç, cilt ve vücut bakımına yönelik 28 çeşit bakım ürünüyle şimdi

Hollanda’da

HİYJENLEGELEN

TEMİZLİK

• Profosyonel Zenix ürünleri• Kişisel bakım ürünleri

• Cilt bakım ürünleri• Saç şekillendiriciler

DERMO NATURAL - Jan Evertenstraat 49 Winkel, 1057 BN Amsterdam

Tel: 020 845 72 75 • 0631778249 / Fax: 020 845 75 40

+ 31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 22: Kadın Dergisi

22 | KADIN

BAKIMBAKIM

Cilt gerdirme tedavisiElimizde bir sihirli değnek olsa… İste-diğimiz her anda yüzümüzü gençleşti-rebilsek. İşlem, göz açıp kapayıncaya kadar sonuçlansa… Acısız, ağrısız, etkili halde… Yok, işin ’sihirli değnek’ bölümü hayal ama uygulamalar gerçek..Clinic İstanbul Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Türkaslan yüz gençleştirmede en etkili sonuçları veren ameliyatsız metodları anlattı: Yüzdeki kırı-şıklıkların genellikle üç nedeni var. İlki; yaş-lanan cilt. Zamanla cilde sıkılığını ve elas-

tikiyetini veren elastin ve kolajen liflerinin aralarındaki ilişki değişiyor. Cilde ışıltı veren su içeriği zamanla azaldığı için kuruma başlıyor. Bu yüzden de özellikle göz çev-resinde küçük ve fazla derin olmayan çiz-giler oluşmaya başlıyor. Yıllar içinde çizgi-ler, ince kırışıklık olarak tüm yüzde kendini gösteriyor. İkinci neden; göz çevresini, alın bölgesini, burun kanatları etrafını ve kaş arasını etkileyen mimik kaslarının hareketi. Üçüncü ise, yerçekiminin etkisiyle yüzün oval formunu kaybetmesi. Burun kanatla-rından başlayarak göz kapağının dış ucuna

kadar olan bölgedeki çizgiler derinleşiyor, ağız kıvrımlarından çeneye inen ve boyun bölgesinde de etkili olan çizgiler oluşuyor. Bu kırışıklık çeşitleri, farklı uygulamalarla ortadan kaldırılabiliyor. Uygulamaların hep-si neşter gerektirmiyor. Mesela, yaşlılık iz-leri yüzeysel dermabrazyon ya da kimyasal peelingle siliniyor. Üst deri tabakasının bir kısmı uzaklaştırılarak yeni hücrelerin oluş-masına olanak tanınıyor. Oluşan yeni ciltte derin çizgiler ya görünmeyecek kadar in-celiyor ya da yok oluyor. Yine de bu yön-temlerle yaşlılık sürecini durdurmak müm-

Ameliyatsız yüz gençleştirme

Yüz gençleştirme ve çeşitli estetik tedaviler günümüzün en popüler problemlerinden biri. Güzellik ve bakımını ihmal etmeyen kadınlar çeşitli estetik operasyonlar sonucu daha farklı bir vücuda sahip olmayı hayal ederken, kimi insanlarda geleneksel metodlarla yüz gençleştirme eyleminde bulunmak isteyebilir.

Ameliyatsız, Neştersiz yüz gençleştirme operasyonu yaşamak ve yüzünüzü en az 10 yaş gençleştirmek istiyorsanız bu yazımızı okuyun.

Page 23: Kadın Dergisi

KADIN | 23

kün değil. Cildin taze ve genç görünmesi açısından iki metot da etkili. Uygulamaya ve uygulanan alana göre her iki yöntemin de iyileşme süresi 1-2 hafta. Dermabrazyon ve kimyasal peelingin baharın ilk aylarında, sonbaharın bitiminde ya da kışın yapılması uygun. Diğer ameliyatsız uygulamaları da bilmekte yarar var. İşte bunlardan ilki:

BOTOKSMimik kaslarının yol açtığı kırışıklıklar kü-çük dozlarda uygulanan botoks iğneleriy-le felce uğratılıyor. Botoks, kaslara gön-derilen sinir dürtülerinin belirli kısımlarının fonksiyonunu durduruyor. Alındaki kaslar çalışamaz hale geliyor ve hasta kaşlarını yukarı kaldıramadığı için alındaki yatay kırışıklıklar yok oluyor. Başka kasların fonksiyonu durduğu için burun çevresin-deki yatay çizgiler geri çekiliyor. Gözün dış çevresindeki çizgileri de botoksla yok etmek gerekiyor. Bunun için de başka bir kasın bir bölümünün fonksiyonu bo-zuluyor. Bu uygulamalar ‘botulinum toxin’ maddesinin küçük dozlarda cilt altına en-jekte edilmesiyle gerçekleşiyor. Botoks 3-5 gün arasında ilk etkisini gösteriyor. İki hafta sonra yüzde fark edilir bir değişiklik gözleniyor. Etkisi 6 ay sürüyor, daha son-ra kırışıklıkların oluşmasını engellemek için yeni bir uygulama yapılıyor.

DOLGUYüzdeki kırışık ve derin çizgileri teda-vi etmek için en çok kullanılan yöntem. Yüzde yaşlanma devam ederken cilt altı yağ dokusunda da erime ve zayıfla-ma gelişiyor. Sonuçta cilt aşağı iniyor ve derin oluklanmalar oluşuyor. Cilt altı yağ dokusunun en çok azaldığı burun kenarı olukları, ağız kenarında devam ederek derin kırışıklığı oluşturuyor. Dolgular, özellikle burun ve ağız kenarındaki derin kırışıklıklarda iyi sonuç veriyor. Dolgular, “hyaluronik asit” temelli maddeler. Hya-luronik asitler, deri ve derialtı dokularda normalde var olan doğal bileşenler. Alerji veya yan etki söz konusu değil. Amaç, cildin kaybolan su ve nemini yerine koy-mak. İşlem “hyalüronik mezoterapi” ola-rak adlandırılıyor. Bir ayda, haftada 4 kez uygulandığında yıl boyunca cildin nem ve ışıltı kazanmasını sağlıyor, yaşlanma etkilerini geciktiriyor. Deri dolgularının sık kullanıldığı bölgelerin başında dudak-

lar geliyor. Yaşla birlikte incelmeye yüz tutan dudakları kalınlaştırma, en çok yüz güldüren dolgu işlemi ve 10 dakika sürü-yor. Dudak büyütme, istenildiği kadar ya-pılabilen bir işlem. Dudak dolguları 8 ay ile 2 yıl arasında kalıcı oluyor. Dolgular; elmacık kemiğinin belirginleştirilmesi, bu-run konturlarının düzeltilmesi gibi amaç-larla da kullanılıyor.

YÜZ MEZOTERAPİSİBu yöntemde, çok ince iğnelerle cilde ihtiyacı olan madde ve ilaçları vermek mümkün. Yüz mezoterapisi, diğer adıyla mezolifting, cildin doku kalitesini artırıyor. Amaç cilt yaşlılığını önlemek değil, mikro-injeksiyonlar ile cilde verilen maddeler sa-yesinde geciktirmek. Anti-aging özelliğe sahip mineral ve vitaminler, yaşlanmanın belirginleştiği bölgelere mezoterapi yo-luyla uygulanıyor. Mezolift’le yüz, boyun, dekolte ve el sırtlarında oluşan yaşlanma etkilerini gideriliyor. PRP günümüzün son cilt gençleştirme trendi. “Drakula tedavisi” olarak biliniyor. Bu uygulama, kişiden alınan az miktardaki kanın özel bir tüpe konularak santrfüjun-dan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki trombosit yönün-den zenginleştirilmiş plazmanın (PRP), aynı kişiye enjeksiyonla iade edilmesini temel alıyor. Plateletler, yani trombositler, vücu-dumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gereken “büyüme faktörlerini” içeren kan

bileşenleridir. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız trombositleri bu dokuya toplayarak onarım başlatır.

PRPuygulamasıyla, hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda trombosit verilir. Böylece hasarlı do-kunun onarımı da hızla ve güçlü bir şekilde başlayıp daha çabuk sonuçlanır. Çünkü PRP ile elde edilen trombositlerin yoğun-luğu kandakinden 2-4 kat fazladır. Bu uy-gulamada, hastaya kendi kanı verildiği için HIV, hepatit gibi herhangi bir bulaşıcı has-talığın bulaşması söz konusu değildir.

PRP nasıl yapılıyor?Kişiden 2 tüp kan alınıyor, santrfüj ciha-zında trombositler ayrıştırılır. Trombositler tüpte birikip yoğunlaşıyor ve PRP denilen bir kan ürünü ortaya çıkıyor. Bu ürün, dolgu veya mezoterapi gibi yollarla deri altına uygulanıyor. Uygulama senede bir ve ayda 3-4 kez haftada bir tekrarlayan seanslar halinde yapılıyor. Bu yöntemin en başarılı olduğu alan, saç tedavisi. Dö-külmeyi önlemek ve zayıf saçların kuvvet-lendirilmesi amacıyla kullanılıyor.

Botoks, kare yüzü ovalleştirirDoç. Dr. Türkaslan şöyle diyor: “İdeal yüz biçimi, ovaldir. Yüz ovalinin bozulduğu kare yüzlerde sebepler çeşitli. Genellikle, çene eklemi iltihabının neden olduğu çene kası spazmı, çene kaslarının aşırı gelişmiş ol-ması ve kemik hattaki belirginlik kare yüze neden oluyor. Botoks, bu sorunu da alt ediyor. Botoks, sinir iletimini geçici olarak engelleyerek kas hareketlerini durduruyor. İlgili kas grupları gevşiyor, iltihaplanmalar-dan kaynaklanan spazmlar çözülüyor. Bo-toks ile çene bölgesinin yumuşatılıp kare yüzün oval hale dönüştürülmesi yeni bir uygulama. İşlem ‘öğle tatili’ estetiği şek-linde uygulanıyor. Öncelikle çene hattına krem veya anestezik uygulanarak geçici hissizlik sağlanıyor. Sonra, yeni çene tasa-rımı için çene kası içine bireye özgü doz-larda botoks enjeksiyonu yapılıyor. Botoks 24-48 saat içinde etkisini gösteriyor. Bu etki 6 ay boyunca devam ediyor. İşlemin, konuşma ve çiğneme üzerine olumsuz etkisi yok. Aksine çene kasının fazla kuv-vetli olduğu çene eklemi iltihabı ile birlikte, çene hastalıklarının tedavisini de sağlıyor.”

BAKIM

Page 24: Kadın Dergisi

24 | KADIN

ŞEHİR IŞIKLARIŞEHİR IŞIKLARI

Hollanda’da Galatasaray coşkusu

Anneler gününde onları mutlu kılmak için Sv Anatolia olarak annelerimize güller hediye ettik.

TURQUOISE BV sahibi Osman bey ve aile dostları Konyalılar gününde

Leiden’deki festivalde Ebru sanatını sergileyen Vildan Evren yoğun ilgi gördü.

Konyalılar gününde Platform ve Kadın dergisi yoğun ilgi gördü.

Yağmur Organisatie Konyalılar günündeki başarılı organizesi dolayısıyla Konyalılar tarafından ödüllendirildi.

Page 25: Kadın Dergisi

KADIN | 25

ŞEHİR IŞIKLARI

Yakalılar Amsterdam’da bir araya geldiler.

Anneler gününde bayanlar sanatcı İntizar ile coştular.

Aksaray/Gülağaçlılar derneği kadın kolunun organize etmis olduğu geceye Oğuz Yılmaz şarkılarıyla renk kattı

HTIB, Kulsan Kültür ve Sanat vakfına 25.yılında başarısından dolayı ödüllendirdi.

Yozgatlılar gününde Yozgatlı gencler organizede aktif görev aldılar.

ŞEHİR IŞIKLARI

Kayseri Erciyes hastanesi Hollanda sorumlusu Ebru Özcan Hollanda’da hastanenin tanıtımı için yoğun çaba sarf ediyor.

Page 26: Kadın Dergisi

26 | KADIN

2008 yılında kurulduktan sonra her geçen yıl büyüyen ve gelişen eğitim vakfı, kapasitesi dolduğu halde kayıt yaptırmak isteyenlerin sayısı arttığı için daha büyük bir mekana ihtiyaç duyuyordu. Hizmet hayatına 15 öğ-renci ve 3 eğitmen ile başlayan SUN Eğitim Merkezi, sergilediği başarı ve kaliteli hizmet anlayışına öğrenci ve-lilerinin gösterdiği teveccüh ile bu yıl yaklaşık 250 öğrenci ve 45 eğitmen seviyesine ulaştı.İlkokul öğrencilerinin okul dersleri-ne ek olarak ekstra dersler, ortaokul öğrencilerine yönelik ev ödevlerine yardım dersleri, CITO ve entree imti-hanlarına hazırlık kurslarının yanı sıra ingilizce dersleri, etik ve ahlak ders-leri, kişisel gelişim kursları, sunum ve proje hazırlama gibi geniş bir hizmet

yelpazesinde öğrencilerine yardımcı olan SUN EC, yeni mekanında hizmet dallarını artırarak çalışmalarına tüm hızı ile devam edecek.Öğrencilerin eğitim hayatlarında ebe-veynin payının çok önemli bir yeri ol-duğunun bilincinde olan SUN Eğitim Merkezi Vakfı, aileler ile yakın temas kurarak çocuklarının eğitimlerine aza-mi seviyede katkı sağlamayı hedefl i-yor. Belirli periyotlarda düzenlenen veli toplantıları sırasında ailelerin gö-rüş ve önerileri de alınarak çalışmala-rına yön veriyor. Eğitimin sadece dersten ibaret olma-dığı, ders dışı faaliyetlerin de eğitime katkısı oldugu bilinci ile her dönemde sanat, kültür, spor, eğlence vs. dal-larında faaliyetler düzenleyen Eğitim Merkezi, öğrencilerin hem stres at-

malarını sağlamakta, hem de bu dallara olan kabiliyet-lerini ön plana çıkarmaya yardımcı olmaktadır. 12 ve 13 mayıs tarihlerinde öğrenci ve velileri ile birlikte açılışı gerçekleştirilen yeni mekanın kapıları bilgi almak isteyen herkese açık olup yeni sezon kayıtları başla-mıştır. Geniş bilgi için www.sunec.nl internet adresine bakılabilir.

SUN Eğitim Merkezi yeni binasına taşındıKısa adı SUN EC olan SUN Eğitim Merkezi Vakfı 4 yıldır faaliyet gösterdiği Jacques Veltmanstraat 463 numaradan 6 mayıs tarihinde yeni mekanı Plein ’40 ’45 numara 5’e taşındı.

HABER

Mustafa Toga - CAPALLE A/D IJSSEL: “Vatan Kokulu Kahramanlar” adlı tiyatro gösterisinin dördüncü bölümü olan “Medi-ne” Hollanda’nın Capella a/d IJssel kentin-deki Isala Tiyatro salonunda sunuldu. Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği Ge-nel Başkanı Ömer Oğuz Vural: “Rasululul-lah efendimizin islam kardeşliği üzerine çok büyük hassasiyetler göstermiş, kimsenin kimseden üstün olmadığını ensar ve muha-ciri bir birine kardeş göstermiştir. Siz değer-li misafi rlerin böyle özel bir gösteriyi izlemek için salonu doldurmasından ziyadesi ile menmunum” dedi. Vural daha sonra “Va-tan Kokulu Kahramanlar Medine” çalışma grubunu oluşturan Abdullah Güven, Ömer Vural, İsmail Çelen, Şengezer Kurk, Nadir Özsoy, Mustafa Çelen, Erkan Özçelik, Ra-şit Çelen, Musa Yüce, Ömer Oğuz Vural, Ali Daldal, Ömer Çelen, Murat Demir, Yu-suf Köse, Zekeriya Ersoy, Ali Vural, Yılmaz Çelen’e yapmış oldukları katkılardan dolayı teşekkürlerini söyledi. Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği Onursal Başkanı Abdullah Güven; “ 1400 yıl evvel öncesi gelen hıçkı-rıklar” temasıyla oyunu sergilediklerini salo-nun tıklım tıklım dolmasından dolayı oyunun amacına ulaştığını söyledi. Abdullah Güven sahneye gelerek tiyatro gösterisinde rol alan oyuncuları tek tek kutladı. Ardından bu güzide oyunun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese şükranlarını bildirdi.

Vatan Kokulu Kahramanlar Medine

AmsterdamRotterdamEindhoven

Antalya IzmirBodrumDalamanIstanbul

AnkaraKayseriKonyaElazığSivas

Hollanda’nın 3 noktasından

Türkiye’nin 10 noktasına

Page 27: Kadın Dergisi

KADIN | 27

HABER

1612 yılında Büyükelçi Cornelis Haga Hollanda Cumhuriyeti’nin güven mektu-bunu Osmanlı Sultanı’na sunmasıyla iki ülke arasında başlayan ilişkilerin 400. yüzyılı coşkuyla Rotterdam Humanitas Bergweg binasında kutlandı.Kutlama şenliğinde Bezm-i Safa Grubu, Osmanlı Sultanları’nın bestelerini hem çaldı hem de söyledi. Salondaki bütün katılımcıları yüzyıllar öncesine götürür-ken, kendilerine özgü müziğiyle dinle-yenleri adeta büyülediler. Şenliğin resmi açılışını Rotterdam Başkonsolosumuz Sayın Togan Oral Bey açılış konuşma-sıyla yaptı. Konuşmasında Hollanda’nın çeşitli kentlerinde bir çok kültürel ve sa-

natsal etkinliklerin yapıldığını ve Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin önemi-ni dile getirdi. Rotterdam Başkonsolo-sumuz Sayın Togan Oral Bey’e yaptığı katkılardan dolayı Hollandaca öğrenme kitabı hediye eden Sayın Beker’e aynı diplomasi inceliğiyle Türkçe öğrenme kitabı hediye etti. Şenlik boyunca bütün konuklarla bire bir ilgilendi, konuksever-liği ve içtenliği dikkat çekti.Hollanda Eğitim Bakanlığı’nın Avrupa Platformu ile birlikte açtığı ‘Hollanda ve Türkiye’deki okullararası kalıcı işbirliği’ (Onderwijssamenwerking met Turkije) En İyi Türkiye Projesi ‘ adlı yarışmaya ka-tılan okulların ödülleri de verildi.

Hollanda’nın tanınmış yardımsever si-malarından Reyhan Coşkun ’un orga-nizatörlüğünde kadınlar Rotterdam’da unutulmaz bir gece yaşadılar. Anneler Gününe özel düzenlenen ma-tineye Hollanda’nın her bölgesinden gelen bayanlar gönüllerince eğlendi-ler. Konuk sanatçı olarak özel olarak Türkiye’den gelen Yağız ve Armağan Aslan kadınlar matinesine katılan ba-yanlara unutulmaz bir gece yaşattı. Yağız repertuvarındaki en çok sevilen

Ben Seni Çok Sevdim, Canım Ca-nım, Kara Kız, Yan Deli Gönlüm ve Ah Gönlüm eserlerine yer verdi. Genç kızlar Yağız’la birlikte fotoğraf çektire-bilmek için kıyasıya mücadele ettiler. Gecenin geç saatlerinde sahne alan Armağan Aslan’ın söylediği fıkır fıkır Ankara oyun havalarıyla salonu dol-duran yaklaşık 400 kişi eğlenceye doydular. Bayanlar “Hastasıyız Dede” parçasını genç sanatçıdan sık sık söylemesini istediler.

Hollanda ile Türkiye arasındaki 400 yıllık dostluk büyük bir coşkuyla kutlandı!

Anneler Günü Kadınlar matinesiMustafa Toga - ROTTERDAM: Anneler Gününe özel matinede kadınlar coştu. Geceye katılan bayanlar, konuk sanatçı Yağız, Selocan, Ümithan ve Ankaralı Armağan ile coştular.

’dan başlayan fi yatlarla64€64€Yıldırım Reizen

www.yildirimreizen.nl

Page 28: Kadın Dergisi

28 | KADIN

AYIN RÖPORTAJI

Ailenizin Hollanda’ya geliş hikayesini anlatır mısınız?“Babam Hollanda’ya Amsterdam’da bulu-nan NDSM’de gemi inşaatında kaynakçı olarak çalışmaya geldi. Kendine ait atöl-yesi vardı fakat bilindiği üzere 60’lı yıllarda Türkiye’deki ekonomik durum berbattı. Babamda heveslenip Avrupa’da çalışmak için kayıt olmuş. Bir ara işleri kötüken iyi bir zamanlama oldu ve Hollanda´dan

çağrı geldi. Birkaç yıl çalışıp geri dönmeyi düşünüyordu fakat aile birleşimi oldu.”

İlk gelişinizde neler yaşadınız?“Olayları kavrayacak yaştaydım ve açık-cası Hollanda’ya gelmeyi istemiyordum. Türkiye’de kalıp yatılı öğretmen okuluna gitmeyi planlıyordum. Hatta sınavlara gir-miştim, kaldığım takdirde eğitimimi, gele-ceğimi garanti altına almıştım ama babam

ve annemden izin çıkmadı.”

O yaşlarda bu tür ilgi alanlarınız oldu-ğuna göre zeki bir çocuktunuz.“Meraklıydım ve öğrenmeyi seviyordum. Ne el işleri ilgimi çekerdi, ne de bebekle oynamak. Daha çok erkek arkadaşlarım vardı, misket oynardık, kendi kendimize oyunlar üretirdik. Bir de erkek çocukla-rı genelde dışarıda vakit geçirdikleri için

Bu kriz sayesinde ülke arınacak

Nevin Özütok:

Doğu Amsterdam Belediyesinde YeşilSol Partisini temsilen Açık Alan Departmanı’nda çalışan Nevin Özütok’la gerçekleştirdiğimiz söyleşide Hollanda’daki politik atmosferden, Türkiye’deki

politikaya uzanıp birçok konuyu ele aldık.

Banu Çelik

Page 29: Kadın Dergisi

KADIN | 29

AYIN RÖPORTAJI

benim karakterime daha uygundu. Kız ar-kadaşlarımın ev içinde oturup oyun oyna-maları bana çok sıkıcı gelirdi. Ben koşup, ağaçlara tırmanmak isterken kız arkadaş-larım genelde yorulup oturup dinlenmek isterlerdi, bu beni açmazdı. Ben araştır-mak, incelemek isterdim. Fiziksel alanda da sınırlarımı ölçer, bunları genişletmekle meşgul olurdum, kız arkadaşlarıma uyum sağlayamazdım. Bu sebepten dolayı bana ‘erkek fatma’ lakabı takmışlardı. Hatta bu özelliğim çevreden de eleştiriler almaya başlayınca ailem de benim duru-mumdan ötürü kaygılanmıştı.

İstemiyerekte olsa Hollanda’ya gel-diniz. İlk geldiğinizde yaşadıklarınızı anlatır mısınız?“İlk geldiğimde Hollanda bana çok sıkıcı gelmişti, bilhassa Amsterdam. Düşünün Adana´nın güneşli havasına, mavi gök ve denizine alışıkken buraya geliyorsunuz.. Hollanda’ya ilk gelişimiz arabayla oldu. Gelirken Avusturya, Almanya bana güzel gelmişti, gittikçe tabiatın da grileştiği ana-lizini yapmıştım, bir de buraya geldiğimiz gün hava çok kötü yağmurluydu. Bu duy-guyu hiç unutmam. Kendi kendime ‘ey-vah! ben nereye geldim, keşke Adana’da kalsaydım’ dedim. Ama nitekim annem, babam ve kardeşlerim burada oldukları için bir yerden sonra buraya yerleşmeyi kabullendim. Adana’yı unutup Hollandaca öğrenmenin önemli olduğunu idrak ettim. Babam ve annem de Hollandaca bilmi-yordu ben de ailenin en büyük çocuğu olduğum için bir sorumluluk hissi uyandı. Annem alışverişe gidemediği için ben gi-diyordum böylelikle ben yine sürekli ev dışındaki işlere bakıp, meşgul olduğum için Türkiye’ye duyduğum özlem azalmaya başladı. Bu sefer burada bir çevre kurmak için çabaladım. Dil kursundan sonra MTS (De Middelbare Technische School) yani teknik okuluna gitmek istedim. Fakat o okul sırf erkeklere yönelik olduğu için oku-la kabul edilmedim. Dil kursundan sonra MAVO’ya başladım fakat orada çok sıkıl-dım çünkü dersler bana çok basit geldi. MAVO bittikten sonra 6 ay dişçi asistan-lığı sertifikası için eğitim aldım ve sonra iş hayatına atıldım ve bir dişçinin yanında asistan olarak işe başladım. Daha sonra hayat beni çok farklı bir yöne sürükledi. Türkiye’de yaşayan birine aşık oldum ve evlenip tekrar Adana’ya yerleştim. Evliliğim

7 yıl sürdü ve boşanmayla sonuçlandı.”

Peki Hollanda’ya alıştıktan sonra tek-rar Adana’ya gidince ne fark ettiniz?“Adana’dan Hollanda’ya gittiğimde çok küçük yaşlardaydım, eğer orada kalıpta bir kadın olarak o kültürel kısıtlamalara alışık büyümüş olsaydım ortama ayak uy-durabilirdim fakat bıraktığımda çocuktum. Tekrar orada hayatımı kurabileceğimi sa-nıyordum fakat öyle olmadığını gördüm. Örnek vermem gerekirse bir kadının tek başına sokağa çıkıp alışveriş yapması normal karşılanmıyordu, mutlaka başka bir kadınla veya aileden bir erkekle dışa-rı çıkılabiliniyordu. Bu tür durumlar bana çok saçma geldi. Eşiminde her ne kadar iyi eğitim almış olsada muhafazakar tu-tumları olduğunu farkettim. Çalışmak isti-yordum ve yabancı dilimden ve insanlarla olan uyumlu ilişkilerimden dolayı iş teklif-leride alıyordum, bunları değerlendirmem yasaklandı o zaman canıma tak etti ve tekrar Hollanda’ya döndüm. Amsterdam’a döndüğümde tekrar okumaya devam et-tim. HBO’da İnsan Kaynakları Bölümü’nü okudum. Bir yandan okuyor bir yandan da çalışıyordum. HBO’dan sonra Amsterdam Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldum.”

Politikaya atılmanız nasıl gerçekleşti?“İkiside bir arada oldu. Part-time okudu-ğum için, üniversitenin son yılında politika-da görevler üstlenmeye başladım. 1996 yılında (Groenlinks) Yeşil Sol Partisi’ne üye oldum. Daha önceleri parti içinde gönüllü olarak kongrelerde görev-ler üstleniyordum. GroenLinks Partisi’nin halk tarafından sevilen parti lideri Ab Harrewijn’le tanıştım, düşüncelerimi çok beğendi ve partide aktif görev üstlenme-mi teklif etti. 1998 yılında yerel seçimler vardı, birden kendimi kampanyaların or-tasında buldum. Herşey çok hızlı ve ani gelişti ve meclis üyesi olarak Amsterdam Meclisine girdim.”

Neden Groenlinks?“Öncelikle partinin doğaya karşı duyarlılığı bana çekici geldi. Bir de göçmenlere olan yaklaşımlarını daha insancıl ve gerçekçi buldum. Bir de partimiz popülist değil tam tersi bizim için konuların içeriği ve o konu-nun erbabı olmak önemli. Aslında partimiz ismindeki gibi aşırı sol bir parti değil, partimizi doğayı seven li-beraller diye adlandırabiliriz. Yani sosyal bir parti; dar gelirliyi düşünen, haksızlığın önünde duran ve dar gelirlilerin yanında olan bir partiyiz. Politikamızda ekonominin

Page 30: Kadın Dergisi

30 | KADIN

de yeşilleşmesini istiyoruz. Mesela diğer politikacılar doğaya önem verdiklerini id-dia ediyorlar ama parti programlarına bak-tığımız zaman güneş enerjisinin faydalarını ve kullanımını destekleyen partiyiz ve di-ğer partiler tarafından da bizim ilkelerimi-zin ve planlaramızın benimsenmesi doğru işler yaptığımızı gösteriyor. Partimiz için en önemlisi bizden sonraki jenerasyona yaşanabilir bir dünya bıraka-bilmek için uğraşmak.”

‘HALK WİLDERS’I CEZALANDIRACAKTIR’Hollanda’da hükümetin devrilmesiyle ilgili düşünceleriniz nedir?“Haliyle bu duruma ben de çok sevindim. Keskin sirke küpüne zarar. Geert Wilders ve partisi bunu yaptı.”

Sizce bunu yaparak partisine zarar mı verdi yoksa Avrupa Birligi’ne gönde-rilmesi gereken bütçe planlamasını yapmayıp hükümetten desteğini çek-mesi ile stratejik davranıp bir sonraki seçimlerde daha da büyük bir parti haline gelme düşüncesiyle mi yaptı?“Hollanda da eğer biri oyunu bozarsa ce-zalandırılır ve şimdi halk Wilders’ı cezalan-dıracak. Ben sendikada başkanlık yaptım ve bizim için kavgacı derler. Evet kavga-cıyız ama bir kavgada asla son aşamaya getirmeyiz hedeflediğimiz masa başında uzlaşma sağlamaktır. Çünkü bunu yapma-dığın takdirde üyelerin tarafından dışlanır-sın onların beklentisi çözümü sağlamaktır. Eğer ortada bir savaş varsa her iki tarafta kazanabilmeli. Hollanda’nın kültürünü göz önünde bulundurursak halkın Wilders’ı cezalandıracağını düşünüyorum; çün-kü insanlar bilinçli, ülke ekonomik krizle boğuşurken Wilders’ın bu tür hareketleri asla affedilemez. PVV üyeleri ülkenin so-rularına somut çözüm getirmenin yerine sadece kampanyalarında İslam dini ve müslümanları dillerine doladılar. Artık halkta bu politikacının sadece islam politikası güttüğünü gördü. Wilders’ın, Avrupa Birliği Komisyonu’na bütçe plan-laması gönderileceği hafta hükümmetten desteğini çekmesi dikkat edilmesi gere-ken bir nokta. Aklınca seçmenlerine karşı kahraman oldu, ellerini temiz tutup zor iş-lerden sıyrıldı. Artık öyle bir duruma geldi ki Wilders yandaşı gazetelerden biri olan

Telegraf gazetesi bile artık Wilders ve po-litikalarını eleştirmeye başladı.”

Partinizin krizden çıkmak için sundu-ğu çözümler neler?“Parti programlarını inceledigimde hep-sinin artıları ve eksikleri olduğunu görü-yorum. Partilerin konulara verdiği ağırlık farklı ve kendi bünyelerinde bir denge sağlamaya çalışırlar. Bence bu krizden kurtulmak sadece tek bir partinin yapabi-leceği bir iş değil. Geniş bir tabana hitap etmek gerekiyor. VVD, D66, Groenlinks ve hatta PvdA partisinden bir koalisyon oluşturabilinir. Çünkü sorun çok büyük ve hepimizin. Zaten bu partiler bütçe plan-masını hazırlayan partilerdi, sadece PvdA partisi yoktu. Benim isteğim bu partininde bir sonraki koalisyonda bulunması.”

Sağ partilerden politikanıza yakın olan bir parti var mı?“VVD partisinin liberal özelliği bize yakın ama sosyal tarafı uzak. O yüzden PvdA ve GroenLinks bir koalisyon oluşturursa VVD partisini sosyalleştirebiliriz.”

‘CHP’YE YAKIN DURUYORUM’Türkiye’de kendinize yakın bulduğu-nuz bir parti var mı?“Bana en yakın parti CHP. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da CHP Kadın Kolları’nın Kadınlar Günü dolayısıyla hazırlamış ol-duğu bir sempozyuma katıldım. Üyelerle görüşmelerim oldu ve bu tanışmamızdan ötürü çok memnun kaldım. Çok aktif ve enerji dolu olduklarını gördüm, o yüzden hepsini çok sevdim.”

Bu sizin CHP üyeleriyle ilk tanışmanız mı oluyor?“Daha öncesinde Hollanda’ya gelen üye-lerle görüşmelerim oldu ama benim bire-bir kendi mekanlarında çalışmalarına tanık olmam ilk kez gerçekleşti. CHP üyelerinin dışında sendikada çalışan kadınlarda var-dı. CHP Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’la tanıştım. Ziyaretim esnasında kendime yeni entellektüel bir kaynak bul-duğumu gördüm. Çok keyifliydi!Hollanda’ya döndükten sonra sosyal medya aracılığıyla iletişim içindeyiz.”

AYIN RÖPORTAJI

“Ülke olarak kriz içindeyiz ama ben bu durumun değişeceğine inanıyorum! Pesimist değilim! Hatta doğaya inanan biri olarak

bu kriz sayesinde ülke olarak temizlenip kirlenden arınacağımızı düşünüyorum.”

Page 31: Kadın Dergisi
Page 32: Kadın Dergisi

32 | KADIN

EVLİLİK TERAPİSİ

Evliliğinizin terapiye ihtiyacı var mı?

Özlem Özyol

32 | KADIN

EVLİLİK TERAPİSİ

Page 33: Kadın Dergisi

KADIN | 33

EVLİLİK TERAPİSİ

İLİŞKİ KALİTESİZLEŞİNCEÇatışmalı evlilikler çoğu insanın evlilik yaşa-mındaki iniş çıkışlardan farklı bir durum arz eder. Sorunlu evliliklerde ilişkideki hayal kırıklığı bir gelip bir gitmez, süreğendir ve kişiler evliliklerinden derin bir tatminsizlik duyarlar. Bu tür evliliklerde sık ve giderek şiddeti artan kavgalar yaşanır. Kavgalar çö-züme götürmez, sadece tükenmişlik hissi yaratır. Sorunlu evliliklerde de bazen çiftler kavga etmez. Ama kavgalı olmamakla birlikte ilişki kaliteli değildir, eşler birbirle-rinden tamamen kopukturlar; birbirleri için bir şeyler yapmayı ve iletişimi tamamen keserler, bu durumda evlilik yaşamında işler daha da kötüye gitmeye başlar. Çö-züme kavuşmayan sık tartışmalar, olumlu duyguların kaybı, arkadaşlık ve canlılığın azalması evliliğin sorunlu olduğunun işaret-leridir. Önemsememe, içe çekilme, şiddet ve bağlantının tümüyle kopuk olması gibi durumlar evliliğin tam bir problem içinde olduğuna ve boşanma riskinin yüksek olduğuna işaret eder.

HANGİ SORUNLAR YAŞANIR?Evlilikte problemler genellikle iletişim, problem çözme, tartışma, duygusal yakınlık ve cinsellik gibi konularda ortaya çıkmaktadır. Bu tür problemler genel-likle evli olmanın gereklerini tam olarak kavrayamamış, sıhhatlı bir iletişimin nasıl yapılacağını ve desteğin nasıl sağlanacağı-nı öğrenememiş kişilerin ilişkilerinde ortaya çıkar. Böyle kişilerde ilişkinin erken roman-tik dönemlerinde bir süre ilişki iyi gidebilir. Fakat çiftler evlilikteki uzun vadeli görevlere hazır değilse bir süre sonra problemler yaşanmaya başlar. Çiftlerle ilgili çalışma-lar, evlilik uyumsuzluğu ve ayrılık riskinin, evliliğin erken dönemlerinde daha yüksek olduğunu göstermektedir.

EVLİLİK TERAPİSİ NEDİR?Evlilik problemleri için etkili tedavi yöntem-leri vardır. İlişkileri üstünde çalışmaya istekli olmaları halinde, çoğu kimse evliliklerini yeniden tatminkar hale getirebilir. Kimse

evliliğe mükemmel bir eş olarak başlamaz. Evlilik; kendini anlamak, eşini anlamak, tar-tışmayı bilmek (iyi kavga etmek), problem çözmek ve farklılıkları kabul edebilmek gibi bazı beceriler gerektirir. Bazen yetiştiğimiz ailedeki etkili olmayan, olumsuz davranış kalıpları ilişkiye taşınabilir, kimi zaman da yaşamın normal güçlükleri mutlu bir evlilik sürdürmeyi zorlaştırabilir. Evlilik terapisi; bir yanıyla iletişimi öğrenmektir. Problem çözme ve çok fazla incitmeden nasıl kavga edilebileceğini öğrenme gibi becerileri oluşturmaya, ilişkiyi yeniden kurmaya yardım eder.

PEK ÇOK TÜRÜ VAREvlilik terapisi ile; eşlerin birbirini insan olarak görmeyi öğrenmeleri hedefl enir; karşısındakinin kişilik özelliklerini anla-maları ve uzlaştırılabilecek farklılıklarını uzlaştırabilmeyi, uzlaştırılamayacakları ise kabul edebilmeyi öğrenmeleri sağlanmaya çalışılır. Etkili çift terapisinin bir çok türleri vardır. Bazıları beceri ve pratiği arttırır. Bazıları geçmişe daha çok yönelir ve işlerin

nasıl bu hale geldiğine bakar. Çoğu da ikisini birleştirir.

EŞİNİZ TERAPİYE GİTMEK İSTEMEZSEBazı insanlara, toplumsal koşullanmalar veya kişilik yapıları nedeniyle sorunları için yardım istemek güç gelir. Bazen de ilişki-deki çatışmanın sonucu olarak eşlerden biri terapiye gelmeyi isterken diğeri onun isteğine direnebilir. Çoğu zaman yapılan hata; danışmanlık alma çözüm önerisini kavga esnasında veya problemin yoğun olarak yaşandığı bir anda, olumsuz duygu-lar daha henüz yatışmamışken gündeme getirmektir. Böyle bir yaklaşım terapiye başlamayı engellemekte ya da geciktir-mektedir. Kavga sırasında eşlerden biri psikoloğa gitmeyi önerdiğinde çoğunlukla karşı taraf bunu bir eleştiri veya hasta kişi suçlaması olarak algılamakta ve tepki gösterebilmektedir. Eğer tüm çabalarınıza ve teşviklerinize rağmen eşiniz terapiye gitmeyi reddediyorsa kendi başınıza bir şeyler yapmaya başlayabilirsiniz.

Hiçbir evlilik mükemmel değildir. Hemen her çift evliliği boyunca zaman zaman yardıma ihtiyaç duyabilir. Evlilik terapisi almak için mutlaka sıkıntılı bir evlilik içinde olmak da gerekmez. Bizim ülkemizde henüz pek alışılmış olmamakla birlikte, yurt dışında evlilikleri sağlam olan bir çok çift ilişkilerini daha da geliştirmek ya da çıkabilecek sorunları önlemek amacıyla evlilik danışmanlığı almakta ya da ilişki geliştirme programlarına katılmaktadır.

KADIN | 33

EVLİLİK TERAPİSİ

Page 34: Kadın Dergisi

EVLİLİK TERAPİSİ

3 adımda ‘sözel zeka’ geliştirme yöntemleriKendimizi doğru ifade edebilmek aklımızdakini dilimize yansıtabilmenin en etkili yolu çocuk yaşlardan itibaren sözel zekayı geliştirmekten geçer. Peki sözel zeka nasıl gelişir?

34 | KADIN

Mehtap Kayaoğlu

Page 35: Kadın Dergisi

KADIN | 35

EVLİLİK TERAPİSİ

Başımıza ne geliyorsa dilimizden geliyor. Ya çok konuşuyor boş söylüyoruz; ya ne diyeceğimizi

bilemiyoruz; ya bildiğimizi aktaramıyoruz; ya aklımızdakini dilimize yansıtamıyoruz; ya...vs. liste uzayıp gidebilir.

Tüm bunların çocukluktan beri kazanma-mız gereken; fakat şartlar doğru oluştu-rulmadığı için eksikliğini yetişkin hayatı-mızda hissettiğimiz, aile içi eğitimimizde yapılan hatalara bağlı olduğunu biliyorsak ne yaparız? İlk iş çocuklarımızı doğru yetiştirmeye çalışırız değil mi? Büyüdük-lerinde bizim yaşadığımız sorunları yaşa-masınlar, kendilerini doğru şekilde ifade edebilsinler, kaşım diyecekleri yerde gözüm diyerek yaşamsal teknik arızalara düşmesinler diye! Zaten anne/baba ol-mak da bunu gerektirir.

“Hepimize aferin, doğru yoldayız.” diye düşündükten hemen sonra baş-layalım mı çocukta sözel zeka oluş-turmanın pratik yöntemlerine;

1. Davranışlarınızı seslendirin! Bebek daha anne karnındayken onunla ko-nuşmaya başlayın. Çocukla konuşmak demek, onunla dertleşmek demek de-ğildir, sakın ikisini birbirine karıştırmayın. Çocukla konuşmak, çevrede olan biten-ler hakkında bilgi vermek çok önemlidir. Metaforik olarak söylemem gerekirse, davranışlarınızı seslendirin. Birçok anne, çocuğuyla ne konuşacağını bilemiyor. Davranışları seslendirmek çok pratik bir yöntem bence. “Tatlı bebeğim benim. Bak anne yatağından kalktı, elini yüzünü yıkadı. Şimdi mutfağa doğru gidiyoruzzz. Biricik babana kahvaltı hazırlayacağız bir-likte. Hııhh.. şöyyyle çayımızı ocağa ko-yalım. Cici kocacığım yanımıza gelinceye kadar masamızı hazırlayalım. Bakalım dolapta neler varmış? Peynirimiz bitmiş... amannn olsunnn... Acaba babanın canı ne ister? Ne dersin, hımm peki yumur-ta haşlayalım...” gibi. (Bu arada beylere sabah kahvaltısı hazırlattırıyorum, lütfen dikkatten kaçmasın. Ailedeki denge için çookk önemli bayanlar.)

Aynı yöntemi, dünyaya gözlerini açmış bebekleriniz için de uygulayacaksınız. Odanın içinde yürürken, iş yaparken,

bir kenarda sessiz sessiz kuzu gibi yatan yeni doğmuş bebeğinize de aynı işlem... etrafta yürümeye başlayan bebeğinize de aynı işlem... 4 yaşına gelmiş çocuğunuza da... sizler sesli davranışlar sergilediğiniz-de, çocuğunuzun kelime hazinesi gelişir, ifade yeteneği artar. Dinleme becerisi kazanır. Onunla karşılıklı konuşmaya baş-ladığınızda benzer davranışları yapacağı için dinleme becerisinin yanında konuş-ma becerisi de gelişir.

Dikkat ederseniz “sesli davranışlar” uygu-laması yakın hissetmenize, kelime dağar-cığı geliştirmesine, dinleme ve konuşma becerisi kazanmasına, görsel malzemeyi kelimelere dökme yeteneği geliştirmesi-ne, görülenle konuşulan arasında bağ-lantı kurabilmesine, ilişkilendirme yetene-ği geliştirmesine,... yardımcı olur.

2. Resimli kitaplar ve çevrede gördük-leri hakkında yorumlar yaptırın. Elinize aldığınız resimli kitaplardan hikayeler oluşturmasını sağlayın. “Aa bak resimde neler varmış... hadi bana resimde neler olduğunu anlat... aferin... sence ne ya-pıyorlardır? Hımm güzelll... peki sence başka ne olmuştur burda..?” gibi açıcı sorularla cevabını çeşitlendirmesini sağ-layın. Tek cevaplardan ziyade aynı resme değişik açılardan bakabileceği farklı yo-rumlar yaptırmaya çalışın. Böylece çok-tan seçmeli düşünmeyi, aynı görüntünün birbirinden farklı çeşit çeşit duruma işaret

etmiş olabileceğini farkeder. Dolayısıyla hayal gücü gelişir. Söylenen bir sözü ye-niden gözden geçirir. Kendi cümlelerini ve kendi hayalini bile yeniden yorumlar. Yani aynı görüntüyü yeniden yapılandırır. Bir duruma, değişik açılardan bakabilme-yi ve değişik şekillerde ifade edebilmeyi öğrenir.

3. Yarım hikaye tekniği deneyin. Yani hi-kaye kitabı okurken, masalın başını oku-duktan sonra “Şimdi sence ne olmuştur?” diye sorun. Onun cevabını dinledikten sonra siz de bir tahmin yapın. Ve “Hadi devam edelimmm... bakalım hangimizin dediği çıkacak...” diye kitabı okumaya devam edin. İkinizden birinin söylediği tutarsa mıncıklama eğlenme davranışla-rıyla ortamı eğlenceli hale getirin. İkinizin tahmini de tutmazsa “Hii tühhh gördün müüü ikimiz de bilemedik... ayyy çok ko-mikkk....” benzeri tatlı bir tarzla okumaya devam edin.

Başka bir hikayede de öykünün sonunu okuyup, başını tahmin ettirmeye çalışın. Böylece sonunu duyduğu bir duruma başlangıç üretmek ve bu üretileni sizin-le paylaşmak zorunda kalacak. Böylece baştan sona ve sondan başa tamamlama yeteneği gelişecek.

Konuyla ilgili sorular sormuş olduğunuz için olayı takip etme yeteneği kazanacak. Her soruya cevap verdiği için, sosyal ile-tişimin ana kuralı olan “ortama dahil olma ve ortamla ilgili sürece katılabilme” yete-neği de gelişecek. Anlatılanlarla, resimli kitapların resimleri arasında bağlantı ku-rarak, hem sonucu tahmin etme konu-sunda egzersiz yapmış olacak hem de parçadan bütüne gitmeyi öğrenecek.

Günlük hayatta kendisini ifade edeme-yen, konuşmaktan çekinen kişiler, ge-nellikle olayları doğru algılayamadıklarını, doğru yorumlayamadıklarını düşünerek çekimser davranırlar. Oysa vakıa hakkın-da çeşitli açılardan fikir üretebilen kimse-ler daha girişken, daha konuşkan davra-nırlar. Bizler çocuklarımıza bu anlamda yardımcı olursak, büyüdüklerinde bahse-dilen türden zorluklar yaşamayacaklardır.

Onların mutluluğu hepimizin mutluluğu...

Page 36: Kadın Dergisi

36 | KADIN

Sponsorluk ve stand için: 0641587058 / 0642555606 / 0615000984

Sueno Organisatie ve Witte Koets işbirliği ile hazırlanmıştır

Basın sponsoru:

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw

+31

(0)2

0 61

4 53

63

HABER

Özlem Kart (İkinci Mansiyon)

Boşanma otelinde mutsuz çiftler ayrı odalara yerleştikten sonra bütün bir hafta sonunu avukat, psikolog ve bo-şanma uzmanları ile geçiriyorlar ve otel çıkışında kendilerine boşanma belge-leri sunuluyor. 2 gün boyunca otelde verilen hizmet dâhilinde fi rma; nafaka, mal paylaşılması, varsa çocuğun zi-yaret hakları, vesayeti gibi konularda uzlaşma sağlayarak boşanma sürecini hem kolaylaştırıyor, hem hızlandırıyor.Şimdiye kadar 17 çiftin boşanmak için giriş yaptığı otelde ayrılık kararı almış eşlere; psikolog, pedagog, avukat, evlilik danışmanı, noter ve hayat koçun-dan oluşan bir kadro istihdam ediliyor ve geriye sadece boşanma prosedü-rü kalıyor. Bu paket çiftlere; fi nansal düzenlemelerinin karmaşıklığına veya ortada çocuk olup olmadığına bağlı olarak 2500 ila 10000 Euro arasında bir fi yata mal oluyor. Otelin kurucusu Jim Halfens verdiği bir ropörtajda in-sanların bu otele karşı çok ilgili oldu-

ğunu çünkü çok özel bir iş yaptıklarını söyledi. “Önce birbirinize karşı çok sinirli oluyorsunuz ama sonra ‘hadi bu işi anlaşarak halledelim’ deyip bize gel-diğinizde, biz süreci hızlandırıyoruz.” diye konuştu. Halfens boşanma işini ticarete dökmüş tek kişi değil. Geçtiği-miz ay Meksika hukuk bürosu avukat-ları, marketlerde satılabilen ve evliliği kötü giden arkadaşlara hediye edilebi-len, online boşanma hizmeti sağlayan Libera Pass adındaki boşanma hediye kartını piyasaya sürmüştü.

Çiftler bu otelden boşanarak ayrılıyorHollanda’daki boşanma otelinde mutsuz çiftler ayrı odalara yerleştikten sonra bütün bir hafta sonunu avukat, psikolog ve boşanma uzmanları ile geçiriyorlar ve otel çıkışında kendilerine boşanma belgeleri sunuluyor.

LAHEY - All For Life Dayanışma ve Yardım-laşma Vakfi , “Elimden tutar mısın?” sloga-nıyla başlatmış olduğu yardım kampanya-sını Rotterdam’da düzenlediği bir sunumla davetlilerine ve kamuoyuna tanıttı. Kimse Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derne-ği fahri temsilcisi ve All For Life Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı’nın denetim kurulu başkanı Ziya Bekman’ın yaptığı açılış ve tanıtım konuşması ile başlayan program-da, yeni kurulan yardım derneğinin yapısı, amaçları, vizyonu, yapmakta olduğu ve ya-pacağı faaliyetlerle ilgili bilgiler verildi. “Elim-den Tutar mısın?” yardım kampanyasının içeriğini slaytlar eşliğinde anlatan Bekman, Somali’den gelen ziyaretçilerin Hollanda temaslarında olumlu görüşmeler yaptık, bu çerçevede 23 Nisan’da Somali’de yapımı-nı başlattığımız 3 adet yetimhane oldu. All For Life Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı olarak kampanya çerçevesinde yetimhane yapımı çalışmalarımızı halkın desteğiyle art-tırarak devam ettirmek istiyoruz, dedi.

“Elimden tutar mısın?”

Jim Halfens

Page 37: Kadın Dergisi

Sponsorluk ve stand için: 0641587058 / 0642555606 / 0615000984

Sueno Organisatie ve Witte Koets işbirliği ile hazırlanmıştır

Basın sponsoru:

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw+3

1 (0

)20

614

53 6

3

Page 38: Kadın Dergisi

TEST

1. İş ya da üniversite için yaptığınız üç başvurunuz reddedilirse kendi yeteneğinizden şüphe eder misiniz?a) Evet b) Hayır

2. Büyük kalabalıklar kafanızı karış-tırıyor ya da sizi korkutuyor mu?a) Evet b) Hayır

3. Şu anda dolabınız eski püskü kıyafetlerle mi dolu?a) Evet b) Hayır

Özgüven Testi

Hazırlayan: Özlem Özyol

Kişisel Gelişim Testleri cevaplarınızı bir kağıda not ediniz. Kişisel Gelişim Testini bitirdikten sonra sonucu kontrol ediniz.

GRATIS

PARKEREN

Page 39: Kadın Dergisi

TEST

35 - 44: Bu aralıkta kendine güven ko-nusunda sorun yok. İnsanlar önderlik ve ilham için size güveniyorlar. Muhte-melen, yine de, bazı kesim sizin kendini beğenmiş ve ezici olduğunu düşünüyor. Doğru söylemek gerekirse enaniyetiniz (egonuz) epey fazla. Siz de şahsi ola-rak sizi öldürmeyen şeyin sizi güçlendi-receğini düşünüyorsunuz. Ancak ünlü mütefekkir Goethe’nin ifadeleriyle “İste-nilen herşeyi yapmak için insan kendini olduğundan daha iyi görmelidir”

20 - 36: Bu ortalama bir aralık ve öz-güven konusunda güçlü ve zayıf yönle-ri olan bir insanı işaret ediyor. Bu test yoluyla korkularınızı saptayabilir, on-ların geçerliliğini değerlendirebilir ve isterseniz onları düzeltebilirsiniz. Hayır, cevaplarınıza tekrar bakıp üzerinde dü-şünün lütfen.

6 - 18 : Korkak ve kendine güvenmeyen, etrafındakilerin önderlik ve rehberliği-ne ihtiyaç duyan birisiniz. Hayatı güzel

yaşamak için biraz desteğe ihtiyacınız olduğu muhakkak. Bilmemek sizi bıktır-masın. Öğrenmenin sihirli kapıları her zaman ardına kadar açık.

0 - 4: Bu oldukça nadir alınan bir puan-dır ancak bu aralığa düşerseniz, bu bil-gili bir kişiden belki bir psikiyatr, doktor yada bir din görevlisinden yardım alma-nız gerektiği anlamına gelir. Hayat sizin için korku ve endişe dolu olmalı.

1. Hayır, 2. Hayır, 3. Hayır, 4. Hayır, 5. Evet, 6. Hayır, 7. Hayır, 8. Hayır, 9. Hayır, 10. Evet, 11. Hayır, 12. Evet, 13. Evet, 14. Evet, 15. Evet, 16. Hayır, 17. Hayır, 18. Evet

Eğer verdiğiniz cevap aşağıdaki cevaplarla aynıysa her bir cevap için 2 puan verin

4. Kendinize sürekli aynada bakar mısınız?a) Evet b) Hayır

5. Yürürken ya da birini beklerken vücudunuzun duruşu dik mi?a) Evet b) Hayır

6. Çoğu zaman insanların sizin hakkınızda dedikodu yaptığını düşünür müsünüz?a) Evet b) Hayır

7. Güvenlik kuvvetlerinden biri size yaklaştığında kalbiniz daha hızlı atmaya başlar mı?a) Evet b) Hayır

8. Lokanta otobüs ya da caddedeki yabancılar arasında size birinin dik-katle baktığını ya da size kahkaha attığını hissediyor musunuz?a) Evet b) Hayır

9. Tanımadığınız bir ülkeye bilet kazansanız ya da size böyle bir bilet verilse, yalnız gitmekten korkar mısınız?a) Evet b) Hayır

10. Sevdiğiniz kişiye aşkınızı ilan ede-bileceğinizi düşünüyor musunuz?a) Evet b) Hayır

11. Çoğu zaman kötü rüyalar görür müsünüz?a) Evet b) Hayır

12. Bir sorun gözüktüğünde çoğu zaman onu kendi kendinize çözer misiniz?a) Evet b) Hayır

13. Acil durumlar o “kara gün” için biriktirmiş olduğunuz paranız var mı?a) Evet b) Hayır

14. Ebeveynlerinizin sizi sevdiğini hissediyor musunuz?a) Evet b) Hayır

15. Her gün yeni bir şey öğrenme-niz gerektiğine inanıyor musunuz?a) Evet b) Hayır

16. Satın aldığınız ucuz bir şeyi geri vermektense zarara katlana-rak kullanmayı mı tercih edersiniz?a) Evet b) Hayır

17. Çabalarınızın çoğu zaman ba-şarısızlıkla sonuçlandığını hissedi-yor musunuz?a) Evet b) Hayır

18. İnsanlar çoğu zaman sizden öğüt istiyor mu?a) Evet b) Hayır

Özgüven Ölçme Testi Puanlaması

Page 40: Kadın Dergisi

40 | KADIN

MODAMODA

Mode inspiratie: PrintPucci, Roberto Cavalli, Prada, Marc Jacobs en ga maar zo door. Bijna iedere fashion designer heeft een item met print in zijn collectie. Voor de mensen die niet van printjes houden, omarm het want je kan er niet meer om heen. Print = hot! Drukke printjes dragen en er nog steeds goed uit zien kan heel moeilijk zijn. Hieronder hebben wij een paar tips voor jullie waarbij het dragen van printjes een groot succes zal worden.

FiguurVergis je niet; printjes staan leuk bij iedereen. Heb je brede heupen? Kies dan voor een top met print en een zwarte broek. De zwarte kleur slankt je heupen af en vestigt alle aandacht op je bovenlichaam. Heb je een forse boven-lichaam? Kies dan voor een broek of rok met print met een zwarte top erboven. Hierbij gaat de aandacht naar je onderlichaam. Vergeet niet een paar mooie hakken om je outfi t af te maken.

Geschreven door: Sinem Akten

Page 41: Kadın Dergisi

KADIN | 41

MODAMODA

EvenwichtBij het dragen van printjes moet je één ding goed in je achterhoofd houden, namelijk: evenwicht. Als je een print top draagt, zorg er dan voor dat je broek heel basic is. Hierdoor blijft alle aandacht op je topje gevestigd. Natuurlijk kan dat ook andersom, dus met een drukke broek kies je voor een simpele top.

MatchenAls je gaat shoppen naar een kledingstuk met print moet je goed op de kleuren letten. Staan die kleuren jou goed? Dan staat het printje waarschijnlijk ook heel mooi bij jou. Kies één of twee kleuren uit het print en maak je outfi t daar mee af. Dus zit er een oranje kleur in het printje? Neem dan een paar oranje pumps of een oranje handtas.

Print op PrintVoor sommigen zal het even wennen zijn maar een print kan best gecombineerd worden met een andere print. De meest veilige manier is om een bloemenprint met een andere bloemenprint te matchen. Denk bijvoorbeeld aan een colbertje met bloemetjes met een shirtje of blouse in een andere contrasterende bloemenprint. Je kan er ook voor kiezen om hetzelfde printje te combineren met een andere kleurstelling. Voor de waaghalzen: combineer je bloemen-print met streepjes of polkadots.

AccessoiresAls je het niet durft om printjes te dragen in je kledingstukken kun je het altijd doen met je accessoires. Denk hierbij aan mooie laarzen, hakken of een tas in een drukke print. Hou dan wel de rest van je outfi t rustig zodat je accessoires goed opvallen.

Page 42: Kadın Dergisi

42 | KADIN 42 | KADIN

MODE INTERVIEW

Fotografie: Özden K

arababa‘Torenhoge hakken dragen nu het nog kan. Straks ben ik er te oud voor, dus ik wil er van genoten hebben!’

Page 43: Kadın Dergisi

KADIN | 43KADIN | 43

‘Hoe omschrijf jij je kledingstijl?’‘Het verschilt heel erg zoals bij ieder meisje. Ik kan heel netjes gekleed zijn, maar het liefst ga ik voor casual, dus een spijkerbroek en shirtje. Wel heb ik een motto: Torenhoge hakken dragen nu het nog kan. Straks ben ik er te oud voor, dus ik wil ervan genoten hebben!’

‘Kleed jij je naar je emoties?’‘Ja zeker weten. Soms heb je van die dagen dat je niet wilt opval-len. Dan ga ik undercover uit huis met capuchon en al. Op vrolijke dagen haal ik het liefst mijn jurkjes met bloemenprint uit de kast.’

‘Wie is jouw favoriete ontwerper?’‘Zuhair Murad. Mijn doel in het leven is niet alleen mooie muziek maken, maar ook om ooit één van zijn jurken te kunnen kopen.’

‘Welke kledingstukken moet een vrouw hebben, volgens jou?’‘Een Little Black Dress natuurlijk, een goede jeans en een mooie paar hakken, het liefst in het zwart of rood.’

‘Welke fashion trend vind/vond jij het verschrikkelijkst?’‘Tuinbroeken, zeker weten. Als ik het bij mijn zusje zie denk ik echt, NEE. Als ik ooit zwanger word, wil ik het wel een kans geven, dan staat het best leuk.’

‘Welke fashion trend is jouw favoriet?’‘Van die cocktail jurkjes in kokermodel. Alle Turkse vrouwen kunnen dat goed hebben!’

‘Waar haal jij je inspiratie vandaan?’‘Niet uit de bladen! Waarschijnlijk haal ik het onbewust van de tel-evisie. Ik merk wel dat ik mijn inspiratie ook uit steden haal. In Thai-land werd ik door de Thaise mode geïnspireerd en begon ik me ook zo te kleden. In New York kleed ik me ook in hun stijl. Ik koop gewoon alles wat ik leuk vind en maak daar leuke outfits van.’

‘Waar let jij op, bij het uitzoeken van je gala jurken?’‘Dat het niet te kort is. Als zangeres/pianist kan het een beetje link zijn om met een korte jurk achter de piano te zitten. De kleur is ook heel belangrijk. Ik haal bijna nooit zwarte jurken omdat het decor ook bijna altijd zwart is. Een jurk met pailletten werkt goed op het podium, maar op foto’s weer niet. Eigenlijk heb ik dus best veel criteria voor een jurk.’

‘Beïnvloedt Jazz jouw kledingstijl?’‘Ja, als artiest moet je herkenbaar zijn met je stijl. Ik moet mijn uiterlijk niet teveel veranderen tussen mijn eerste en tweede al-bum, omdat het mijn image is. ‘

‘Heb jij dan ook een statement-look zoals andere artiesten?’‘Ja zeker, mijn moeder laat het niet toe dat ik mijn haren kort knip. Zij vindt mijn haar mijn statement. Voor de rest zijn mijn hoge hakken en rode nagels ook echt een deel van mijn look. Ik heb altijd rode nagels!’

‘Bij de volgende vragen moet je kiezen tussen twee woorden, waarvan één jouw kledingstijl het beste omschrijft.’‘Simpel of Opvallend?’ ‘Opvallend’ ‘Zwart-wit of kleur?’ ‘Kleur’‘Broeken of Jurken?’ ‘Jurken’‘Hakken of sneakers?’ ‘Hakken’‘Comfortabel of Trendy?’ ‘Comfortabel’

Wij gaan nu drie woorden opnoemen, wij willen graag weten wat jij hiermee associeert;- ‘Elegant’‘Hoge hakken’- ‘Stoer’‘Mijn zusje’- ‘Vrouwelijk’‘Elegantie’

Heb jij een kledingstuk in je kast hangen die uit de mode is, maar waar je geen afscheid van kan nemen?‘Ja zeker. Een fel gekleurd jurkje die ik toen in New York had ge-kocht. Het is van wol. Ik vond het destijds echt geweldig en nu nog steeds. Ik weet alleen niet of ik het nu nog kan dragen. ‘

‘Wat zijn jouw meest dierbare kledingstukken?’‘Zoals ik al zei mijn jurken, ze hebben allemaal een emotionele waarde voor me. De meest waardevolle jurken zijn mijn Con-certgebouw jurken en die van het Carnegie Hall.

‘Ga je voor de Sale of kies je liever voor merk?’‘Ik ben gek op de Sale dus dan kan ik ook helemaal los gaan. Ik ben gek op de Mango-outlet winkel.’

‘Hoe lang sta je voor de spiegel in de ochtend?’‘Een halfuur. Meestal sta ik nog te experimenteren met mijn nieuwe make-up voor de spiegel!’

‘Hoe ziet jouw kledingkast eruit? Ben je heel geordend of een beetje rommelig?’Als ik zeg dat ik geordend ben, belt mijn moeder jullie vast om te klagen. Ik geef het toe, ik ben best rommelig. Eens in de zoveel tijd zet ik muziek op en ga ik de hele dag mijn klerenkast opruimen met mijn nichten. De volgende dag is het waarschi-jnlijk weer een rommel.’

‘Kies jij zelf je stage outfits uit, of word je hierbij geholpen?’‘Ik ben heel kieskeurig dus ik kies zelf mijn outfits uit. Mijn moeder is mijn manager en die gaat soms van te voren naar de loca-ties van mijn shows toe, dan weet zij of mijn outfit too much of too less is. Ze neemt dan stiekem een paar dingen mee van huis zodat ik nog een plan B heb om te dragen voor op het podium.’

Karsu Donmez over ModeEr is geen persoon die haar niet kent, het meisje met de gouden stem: Karsu Donmez. Haar muziekcarriere ziet er beter uit dan ooit en ieder keert verschijnt ze weer prachtig op het podium. Wat is mode voor Karsu en wie of wat inspireert haar?

Geschreven door: Sinem Akten en Silva Ete MODE INTERVIEW

Page 44: Kadın Dergisi

44 | KADIN

MODA

Abiye kelimesi dilimize Fransızca’dan geçmiş olup (habillé) gösterişli, göz alıcı

öğleden sonra veya özel gecelerde giyilen şık giysi anlamını taşır. Eş anlam-lı olarak yine Fransızca’dan (toilette) dilimize geçmiş bulunan ” tuvalet ” kelimesi de kullanılmaktadır. Abiyeler, o denli seçkin modellenir, hazırlanır, dikilir, sunulur ve o denli seçkin günler, geceler içindirler ki en az gelinlik kadar, hanımların en özel kıyafetleri durumundadırlar. Bu seçkin kıyafet-lerin en son trendleri ise balık etek ve uzun kuyruk, payet işlemeleri ve tüy detayları, A kesim tek omuz modeller ve helenistik romantik uçuşan abiyeler 2012 sezonunun öne çıkanları ara-sında. Renk olaraksa turkuaz rengin hafi f ve freshliği, siyah rengin zarafeti, pembenin ve yeşilin pastrlden uçuğa tonları moda takipçilerinin 2012 tercih-leri arasında yerini alıyor. Unutmayın bir abiye seçiminde elbisenin tasarımı, kumaşın şıklığı, kalıbın vücudunuzla uyumu en dikkat etmeniz gereken hususlardandır. Bir kere giyiceğinizi düşünüp ucuza kaçmayın, bir kerelik

hatanız dedikodu malzemesi olmanı-za sebep olur, bizden hatırlatması!Fotoğrafl arımız CT Photography tara-fından çekilmiştir. Modelimiz, Melek Karamana ve Bize yardımcı olan De Witte Koets Mağazası sorumlulularına teşekkürler. Bir dahaki moda di sueno yazımızda görüşünceye dek hoşçaka-lın, modadan haberdar kalın!

Hazırlayanlar:Esra Toprak DemirSerap Kaya AslanModa di

SueNo

Yorum ve fotoğrafl arınızı [email protected] adresine gönderin

Sueno Organisatiewww.suenoorganisatie.com

www.facebook.nl/suenoorganisatie

Esra Toprak Demir 0641587058 & Serap Kaya 0642555606

KONING PARTYCENTRUM FULLPAKET € 9450 -,** Paket içeriği ve şartlar için bizi arayın

Abiye denilince

Page 45: Kadın Dergisi

KADIN | 45

Page 46: Kadın Dergisi

46 | KADIN

KÜLTÜR SANAT

Derece alan şairlerin yarışma hakkında

düşünceleriMünevver Esra

Yaşar Aydın (8. Avrupa Şiir Yarışması 1.)

Platform Dergisinin şiire sahip çı-kan bu yaklaşımından dolayı bu yarışmadaki bütün ödülleri önce-likle hak ettiğine inanıyorum

Şiir, edebi anlatımın en zor yokuşu. ve bu yokuşu sevgi adına, insanlık adına, sanat adına yüreğini yora yora tırmanan-ların gönül terini silenler her türlü takdire layıktırlar. Platform Dergisi her yıl düzen-lediği şiir yarışmalarıyla bu takdiri fazlasıy-la hak ediyor. hep şunu demişimdir, şair olmak için illada şiir yazmak gerekmiyor. şiir okumak, şiiri sevmekte bir yönüyle şairliktir. hele hele Platform Dergisinin gerçekleştirdiği bu şiir yarışmaları benim açımdan şairlikten çok çok ötelerde bir şairliktir. ki herşeyin aslı sevgisiyle ölçü-lür. belki bizler şair olarak adlandırılıyoruz ama şiire ne derece sahip çıkıyoruz. işte bu sahip çıkma duygusunun dozu şiir sevgisinin ne kadar olduğunun ispatıdır. Platform Dergisinin şiire sahip çıkan bu yaklaşımından dolayı bu yarışmadaki bü-tün ödülleri öncelikle hak ettiğine inanı-yorum. sanata, duyguya, yüreğe değer

veren Platform Dergisinin bu en büyük şairliğini ayakta alkışlıyorum...

Mehmet Soysal: (8. Avrupa Şiir Yarışması 2.)

Bu yarışmayı görünce kendimle çok mücadele ettim, şiir yazmak insanın içinde yaşadıklarını iç dün-yasını sayfalara dökmektirBazen insan duygularını çok yoğun yaşar, fakat bunu paylaşacak kimse bulamaz.Ben de duygularımı yoğun yaşayan biri olarak kalem kullanmak hoşuma gidiyor.Belki bu sanal ortamlar da artık tek dos-tum, kağıtlar ile kalem oldu,Şiirleri kendi-me bir sırdaş olarak görmeye küçük yaş-larda başladım, Şiir yazmak bir oyun gibi geliyor günlük tutar gibi şiir yazıyordum, fakat bunları paylaşmak benim için çok

Geçen sayımızda 8. Avrupa şiir yarışması ile alakalı sonucları yayınlamıştık. Takip edemeyenler için derece alan yarışmacılarımızı burada tekrar belirtiyoruz.

8.Platform Avrupa Şiir Yarışmasında geçen sayımızda derece alan şiirleri yayınlamıştık. Bu sayımızdada kültür sanat sayfamızda mansiyon alan şiirlere yer verdik. Aşağıda

yarışma ile alakalı yarışmacılarımızın görüş ve düşüncelerini okuyacaksınız.

Derece Şairi Şiirin adı

Birinci Yaşar Aydın Almanya

YAR BAKIŞLI SABAHLAR BEKLEŞİRDİ BAŞUCUNDA

İkinci Mehmet Soysal Hollanda

KARANLIK ŞEHİR

Üçüncü Muhammed İsa Öztürk

Madakaskar

GÖZLERDE YAKAMOZLANAN

Derece Şairi Şiirin adı

BirinciMansiyon

Mehmet SoysalHollanda

KAR YAĞIYORMUŞ

İkinciMansiyon

Özlem Kartİsveç

AY GECEYE SEN KABRE DÜŞTÜN

ÜçüncüMansiyon

ErdoğanÇavuşoğluHollanda

BEN ANADOLUYUM

Derece alan şiirler Mansiyon alan şiirler

Yaşar Aydın

Page 47: Kadın Dergisi

KADIN | 47

zor oluyor, sanki sırlarımı afişe edecekmiş gibi geliyordu, taa ki Platfom Dergisin’de ki yarışmayı görene kadar..Bu yarışmayı görünce kendimle çok mü-cadele ettim, şiir yazmak insanın içinde yaşadıklarını iç dünyasını sayfalara dök-mektir, hayallerimle kucaklastığım üç nokta olan şiirlerimi bir an paylaşmaya cesaret edemedim. Fakat kardeşime anlattım, bana ‘’Artık zamanı geldi lütfen paylaş sadece kendine saklama’’ dedi, ve büyük bir medeni cesaret ile dergiye yol-ladım, inanın 2. olduğumu duyunca çok mutlu oldum. Ülkemizden uzak yaşarken bizlere bu imkanı verdiğiniz için gerçek-ten çok teşekkür Ederim. Kendimi sanki Türkiye’de hissettim.Artık benden kurtulamayacaksınız, bütün yarışmalarınıza katılacağım, arkadaşları-ma da tavsiye edeceğim.Tekrar hepinize sonsuz Teşekkür Ederim.

Özlem Kart (Avrupa Mansiyon 2.)

Bu organizasyon, Avrupada Türk edebiyatı ve şiirinin, aynı zamanda Türk dilinin gelişip zenginleşmesi-ne olumlu bir katkı sunmaktadırÖncelikle Avrupa Şiir Yarışması’nı gele-neksel hale getiren, bu yıl 8. düzenle-yen, Amsterdam’dan bu organizasyonun ev sahipliğini yapan Platform Dergisi’ni, yarışmanın düzenlenmesinde katkıla-rını sunan Kadın Dergisi’ni ve Karizma Dergisi’ni, ayrıca şiirlerin okunup değer-lendirilmesinde emeği geçen tüm jüri üyelerini buradan içtenlikle selamlıyorum. Bir yabancı olarak Avrupada yaşamak, uzun vadede ister istemez özünden, kültüründen, geldiği toplumun mevcut

koşullarından uzaklaşmayı ve kopuşu da beraberinde getirmektedir. Bu açıdan kültürel ve manevi bağlarımızın Avrupada da yaşatılıp güçlendirilmesi önemli bir ih-tiyaç haline gelmektedir. Edebiyat ve şiir, toplumsal geçmişiyle kaynaşmanın, kül-türel bağları zenginleştirmenin sanatsal araçlarıdır. Bu noktada, Avrupa Şiir Yarış-ması önemli bir anlam taşımaktadır. Bu organizasyon, Avrupada Türk edebi-yatı ve şiirinin, aynı zamanda Türk dilinin gelişip zenginleşmesine olumlu bir katkı sunmaktadır. Diğer yandan Avrupada ya-şayan, edebiyata ve şiire gönül veren kişi-lerin önünü açarak bu kişilere gelecekte-ki üretkenlikleri için güçlü bir motivasyon sunmaktadır. Avrupa Şiir Yarışması’na olan ilginin ve katılımın ileriki yıllarda da

artarak devam etmesini ve bu organizas-yon etrafında zengin, kültürel ve edebi bir çevrenin oluşturulmasını ümit ediyorum.Platform Dergisi, her yıl geleneksel hale getirdiği Avrupa Şiir Yarışması’nı kendi imkan ve gücüyle organize etmeye ça-lışmaktadır. Bu girişimin Türk medyası tarafından da desteklenip teşvik edilme-sini, Türk edebiyatı, şiiri ve dili açısından Avrupa’da gerçekleştirdiği kültürel hizme-tinin önem ve değerinin taktir edilmesini dilerim.Şiir sadece yetenek veya bir başarı gös-tergesi değil, hayatlarımızdan, anılarımız-dan, acılarımızdan ve sevinçlerimizden süzülüp gelen, damıtılmış duygulu söz-cükler destesidir. Bu hissiyatla şiirlerini düzenleyip oluşturan, duygularını paylaş-mak isteyen ve 8. Avrupa Şiir Yarışması’na şiirlerini gönderen tüm katılımcı arkadaş-ları kutluyorum. Ödül alan arkadaşlarımızı

da tebrik eder, bundan sonraki başarıla-rının ve şiir üzerine uğraşlarının devam etmesini temenni ederim. Eserleri için emek ve zaman harcadılar, yüreklerine sağlık diyorum.

Muhammed İsa ÖZTÜRK (8. Avrupa Şiir Yarışması 3.)

Gurbet dehliziyle boğuşmak ve altın topraktan binlerce kilometre uzakta olmak, gönüllere bir hafa-kan oku gibidirÖncelikle yarışmayı hazırlayan ve hep yeni genç kalemler peşinde olan başta Platform Dergisi’nin genel yayın yönetme-ni Ebubekir Turgut Beyefendi’ye ve diğer Patform dergisi çalışanlarına ve yarışmayı destekleyen Kadın Dergisi ve Karizma Dergisi çalışanlarına teşekkürlerimi ve şükranlarımı gönderiyorum. Yarışmaya katılan diğer bütün kardeşlerimi de tebrik ediyor ve ayrıca derece yakalayan kardeş-lerime de kadim kalemleriniz daim çağla-sın diyorum. Gurbet dehliziyle boğuşmak ve altın topraktan binlerce kilometre uzakta olmak, gönüllere bir hafakan oku gibidir; lakin gurbette böyle bir yarışmaya katılmak, Türkçemizin kelime atmosferin-de Anadolu’nun kokusunu alarak şiir yaz-mak ve derece almak huzur ve mutluluk vericiydi ve ıstırapları bir nebze dindirdi. Nice güzel şiir yarışmalarında buluşmak dileğiyle, Madagaskar’dan Türkiye’me, Hollanda’ya ve diğer ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza sevgiler,saygılar ve se-lamlar gönderiyorum.

KÜLTÜR SANAT

Mehmet Soysal

Muhammet İsa Öztürk

Özlem Kart

Page 48: Kadın Dergisi

48 | KADIN

KÜLTÜR SANAT

Değerli okuyucular!

8. Platform Avrupa Şiir Yarışmasında ilk üçe giren şiirleri geçen sayımızda yayınlamıştık. Bu sayıda ise mansiyon alan üç şiire yer veriyoruz. Daha önceden söylediğimiz gibi, ilk üçe giren şiirler, ya da mansiyona alan şiirler, kimilerine göre yarışmamıza gönderi-

len en iyi şiirler olmayabilir. Dereceye giremeyen şiirler arasında başka güzel/kaliteli şiirler olabilir. Ya da şiirseverlere göre ‚keşke şu şiir şurada yer alsaydı‘ denilebilir. Hepsinin haklılık payı olabilir. Ancak jüri üyerleri belli kriterlere uyarak ve kendi açısından değerlendirerek puan veriyorlar. Sonuçta puanlara göre bir sıralama meydana geliyor. Yarışmaya

katılan bütün şairlere teşlekkür ediyo-ruz, başarılarının devamını diliyoruz.Hem katılan şairlere ve şiir severlere şimdiden söyleyelim, önümüzdeki sayı-larda katılan şiirleri yayınlamaya devam edeceğiz. Bu köşeyi takip ederlerse şiirleriyle karşılaşabilirler. İyi okumalar dileğiyle.

8.Platform Avrupa Şiir Yarışması mansiyon alan şiirler

Duydum ki kar yağıyormuş oralarda. Buğday sarısı saçların ıslandıkça beni hatırla..

Hayalim canlansın o deniz mavisi gözlerinde, Biliyorum belki yüreğinde yerim yok ama:

Yinede canlansın hatıralar, Geçmişten kalan ne varsa.. Bende unuttum zaten seni.. Geceleri duvarlarla konuşup, Gündüzleri buğulu camlara şiirler yazıyorum.. Uzun uzun pencereme vuran yağmurları dinliyor,Sonra karşı ağacta soguktan titreyen kuşlari seyrediyorum.. Geçiyor günlerim işte ama seni düşünmüyorum....

Duydum ki kar yağıyormuş oralarda. Her sabah perdeni ilk açtığında, Yüzüne güneş vuruyorsa beni hatirla.. Bilirim gündüzleri de en az geceleri kadar soğuk olur. Kapalıdır şimdi tüm yolları, Sokaklarda genzi yakan kömür kokusu, Güneşle gökyuzu yine küskündür bu aralar.. Etraf Ay cemalin gibi bembeyaz, Suların uzeri bir karış buz, Sabahları servis bekleyen çocuklar, Kahvehaneler ağzına kadar işsiz adam doludur.. Değişmemiş herşey yine aynıdır şimdi oralarda.. Buralarda aynı,değişen sadece mevsimler, İnsanlarda bir telaş bin bir koşuşturmaca. Sabahın köründe tren sesleri. Okula giden çocuklar,yollarda sayısız araba,.. Değişmeyen bir benim aslında.. Değişmeyen vücudumun sol yanında...

Mehmet Soysal / Eindhoven

Hayale daldı kayboldu aklım deliÇekerim ardın sıra kederli içlenmemiYitirdim seni öksüz bir zamandaGidene mezar kalana alem darmışAy geceye sen kabre düştünDökülür şehir üstüme üstüme

Taşına yazılı kayboldu zaman elemliSürerim peşin sıra yaşlı izleriniYelkovansız akrepsiz gecedeSayılı tesbih sukut çekişlerindeAy geceye sen kabre düştünDökülür şehir üstüme üstüme

Gecede uzak yıldız gördüklerim İçimde yakın bir yol yürüdüğümHissettiğim sıcak çocuksu damlalarGeriye akan yad edilen yıllarAy geceye sen kabre düştünDökülür şehir üstüme üstüme

Özlem Kart / İsviçre

H.Karim Ece

KAR YAĞIYORMUŞ

AY GECEYE SEN KABRE DÜŞTÜN

Hayalim canlansın o deniz mavisi gözlerinde,

1. 2.

Page 49: Kadın Dergisi

KADIN | 49

Bakmayı ve görmeyi şahinden, uçmayı kartaldan,Sevmeyi Yunus ve Mevlana’dan,Adaleti Hz. Ömer’den öğrendim.Mangal gibi yüreğiyle ben ANADOLUYUM

Besmeleyi anamdan, Kur’an’ı Hocamdan,Tarih yazmayı ve edebi Edebali’den,Cihadı Fatih’ten, idareyi Kanuni’den öğrendim.Hakkın hakimiyeti yolunda ben ANADOLUYUM.

At sırtında fetihten fetihe koştum, Düşmana dalmayı Ortaasya kartallarından,Hz. Ali’den ilmi, Hezarfen’den fenni öğrendim.İlim ve fenle ilerleme yolunda ben ANADOLUYUM.

Fetvalarımı Ebussuud verdi, İbn-i Kemal verdi.Selahaddin-i Eyyübi ile Kudüs’ü fethettim.Seyr-u süluku Hacı Bayram-ı Veli’den öğrendim,Mana aleminin zümrüdü ankası; ben ANADOLUYUM.

Ulemayı bağrımda yetiştirdim, besledim,Şühedaya cihad ruhunu ben verdim.Sarık oldum, kefen oldum sarındılar, kılıç oldum kuşandılar,Ben bağrında İstanbul’u olan ANADOLUYUM.

Kurtuba’da Ulu Cami, İspanya’da Elhamra’yım,İsfahan’da Terken Hatun, Hindistan’da Taçmahal’im,İstanbul’da Süleymaniye’yim, Edirne’de Selimiye,Eserden müessire; ben ANADOLUYUM.

Öğüdü Lokman’dan, ilhamı arıyla aynı kaynaktan,Uzleti Tur-i Sina’da Musa’dan öğrendim.

Yusuf kadar güzel, Eyyüb kadar sabırlı, Şefk at ve merhamette sınırsız; ben ANADOLUYUM.

Ben Ademoğluyum; Avrupalı, Asyalı, Ortadoğuluyum.Gazze’de mazlumum, Keşmir’de mağdur,Menemen’de Es’ad Erbili, İskilip’te Atıf Hocayım.Aslım toprak ama ben ANADOLUYUM.

Ben aşkım; İmrul Kays’ım, Mecnunum,Ben Leyla’yım; uğruma can veren aşıklarım vardır.Şehid doğuran analar yurduyum,Yurdum, yuvayım, cennetmekan ANADOLUYUM.

Vangölü’nün kıyısında yeşil Erciş’im, Urartu’nun Tuşba’sı Van’ım,Necip Fazıl’ın Sakarya’sı, Anadolu’nun Kızılırmak’ıyım,Fırat’ım, Dicle’yim, Seyhan ve Ceyhan’ım,Taşına toprağına kurban; ben ANADOLUYUM.

Vahye teslim oldum, Allah’a inandım, Ne Hammurabi’ye ne Aristo’ya kandım.Ahlakı Peygamber’den, sadakati Hz. Ebubekir’den öğrendim.Övgüye layık diyar; ben ANADOLUYUM.

Ben hakkım, ben adaletim, ben davayım,Bakmayın boynumun büküklüğüne şeref ve onur doluyum.Ağrı Dağı gibi vakur, Toros gibi ana kucağıyım.Herşeyin sırrı bende, benim de anahtarım sensin.Sen Anadolulusun ben ise ANADOLUYUM.

Erdoğan Çavuşoğlu / Rotterdam

BEN ANADOLUYUM3.

KÜLTÜR SANAT

Page 50: Kadın Dergisi

GÜNDEM

Öncelikle tebrik ediyoruz, tasarınız büyük bir çoğunlukla kabul edildi ve salondakiler tarafından alkışlandı. “Teşekkür ediyorum. Raporum 590 oyla büyük bir çoğunluk tarafından kabul edildi sadece 28 kişi tarafından ret oyu aldı bu sayıda çok fazla değil; bu sonuç Avrupa Parlementosu’nun raporumu desteklediği anlamına geliyor. Bu 28 kişi muhtamelen sağ partilerden oluşu-yor Türkiye’nin Avrupa Birligi’ne katılımı-nı desteklemedikleri için bu raporada ret oyu kullanmaları şaşırtıcı değil. Büyük bir çoğunluk destekledi ve bu onaydan sonra önemli olan bundan sonra nelerin olacağı ve değişeceği. Bu benim üçün-cü raporum ve 2004 yılından beri Türki-ye’deki Kadın Hakları’nı takip ediyorum. Bu rapor yapılması gerekenlerin dışında Türkiye’ye stratejik bir planda sunuyor.”Raporunuzda hangi konular vardı?“Somut olarak kadına karşı şiddet, eği-tim, istihdama katılım konuları mevcut ama bence raporumda en önemli nokta Türkiye’deki Kadın Hakları’nın ve eşit-lik konularının müzakereler sürecinde daha merkezi bir noktada bulunmasını sağlamak ve güncel tutmak. Geçtiğimiz

günlerde bu konuyla ilgili konuyu tekrar gündeme getirmek için adımlar atıldı. ”

‘Kadınsız Demokrasi Olmaz’Onaylanan raporun sayesinde Tür-kiye’deki kadınların hayatında neler değişecek?“Şimdiye kadar zaten birçok değişiklikler gerçekleşti. Ben 2004 yılında bu konuyla ilgilenmeye başladığımda çok az sayıda sığınma evi vardı o zaman kadınların sığı-nacakları 6 merkez varken şimdi bu sayı 85’e ulaştı. Bu müthiş bir artış ama hala yeterli değil. Eğitim konusunda geçen senelerde projeler üre-tildi ve bunun olumlu so-nuçlarını görmeye başlı-yoruz. İstihdama katılım yüzde 23’lerden yüzde 30’a ulaştı. Bu olumlu gelişmelerin dışında ka-dına karşı şiddet önemli bir konu. Bu konuyla ilgili sunduğum yasa bu sene 8 Mart’ta kabul edildi. Bu yasa sayesinde kadınlar daha iyi korunabilecek-ler. Mesela Ankara Cum-

huriyet Başsavcısı’nın talimatıyla sadece kadınlara yönelik şiddet suçuna bakacak özel bürolar kuruldu ve burada 2 savcı görevlendirildi. Raporumda Türkiye’nin birçok şehrinde bu tür kadına karşı sid-det konularıyla ilgilenecek özel merkezle-rin açılması önerileride sundum. Kadına karşı şiddete sıfır tolerans olmalı birkaç yıl önce aynı şekilde işkenceye sıfır tolerans denildi ve başarı sağlandı. Türkiye’de bu tür konularda büyük adımlar atıldığını dü-şünüyorum. Kadınsız demokrasi olmaz. Türkiye’de kadınlar nüfusun yarısından fazlasını oluştururken iş sektöründe

Emine Bozkurt’un Kadın Hakları Raporu AP’de Kabul Edildi

50 | KADIN

Avrupa Parlamentosu’nun ‘2020 Perspektifinde Türkiye’de

Kadınlar’ başlıklı rapor ve karar tasarısı Strasbourg’da oylandı. Hollanda’dan Türk

medyasından sadece Platform ve Kadın dergisi davetli olduğu

prograamda Hollanda’dan Kadın Dergisi yazarlarından

Türk kökenli parlamenter Emine Bozkurt’un hazırladığı

rapor 590 oyla kabul edildi. Emine Bozkurt dergimize özel

açıklamalarda bulundu.

Page 51: Kadın Dergisi

KADIN | 51

katılımın çoğalmasını sunduk. Türkiye’nin geleceği için bu duru-mun değişmesi gerektiğini öngör-dük. Türkiye’de ekonomi hızlı bir şekilde gelişmekte, bu durumda gelişen ekonomide kadınların ka-tılımına ihtiyaç duyulacak.”

Sizce Türkiye ne zaman Avru-pa Birliği’ne üye olabilecek?“Bu konuyla ilgili bir tarih ver-mek çok zor. Türkiye’nin yerine uygulamaya başlatması gere-ken reformlar var, bununla ilgili çalışmalar var ama daha henüz tamamlanmış değil. Bu konuyla ilgili Türkiye’nin görevleri olduğu gibi Avrupa Birligi’nin de yapma-sı gerekenler var. Birçok konu bloke edildiği için müzakereye sunulmuyor, benim amacım ve çabam bir an evvel konuların güncelleşmesi ve müzakereye sunulma-sı ve böylelikle katılımın gerçekleşmenin hızlanması.”

Avrupa Birliği’ne üye olabilmek için nelerin değişmesi gerekiyor?“Avrupa Birliği’ne üye ülkerden Türkiye’nin katılımına karşı çıkan ülkeler var. Bu ülke-rin fi kirlerinin değişmesi gerekiyor ve ben Türkiye’nin öneminin gittikçe arttığını göz-lemliyorum.”

Türkiye ve Avrupa Birliği’nde sürek-li temasları olan biri olarak insanlar üyelik istiyor mu? “Benim gözlemlediğim Türkiye’deki in-sanlar girmek istedigi üzerine ama bu

süreç çok uzun sürdüğü için ve bazı ülke-lerin karşı çıkması Türkiye’deki isteği azal-tabiliyor. O yüzden bu kabul edilen tasa-rıyla tekrar pozitif bir atmosfer yaratacığını umuyorum. Bu tür tasarılar Türkiye’nin hala istekli olduğunu gösteriyor.”

Türkiye’deki yeni eğitim sistemi hak-kında neler düşünüyorsunuz?“Yeni bir tasarı ve 4+4+4 adında ama buradaki asıl amaç 12 sene kesintisiz eğitim olması gerekirken birkaç sene eğitim yeterli olamaz Avrupa’da ömür boyu eğitimi savunurken, ne kadar fazla eğitim olursa ülke için o kadar verimli ola-cağını savunuyoruz. 4+4+4 bana kalırsa belirsizlikten dolayı dört dörtlük değil. Çünkü eğitimde kesinti olduğu takdirde

kız öğrencilerin bu konuyla ilgili zarar gö-rebileceğini biliyoruz. Türkiye’de eğitim kesintisiz olduğu takdirde özellikle kırsal bölgelerde yaşayan kızlarımız daha iyi ve uzun süreli eğitim alabilecekler.”

GÜNDEM

Page 52: Kadın Dergisi

52 | KADIN

SIR KUTUSU

Evlilikte elmanın yarısı hanım, yarısı da erkektirSevgi Abla, ben 23 yaşında bir öğrenciyim. Hollanda’da yaşıyorum. Bir yıl önce bir kızla tanıştım. Niyetimiz ciddi. Kız beni çok seviyor. Ben de onu çok seviyorum. Fakat iki konuda tereddüt içerisindeyim. Birinci konu: Kız dindar değil. Ben namaz kılmasam da biraz dindarım. Dinimi ciddiye alırım elhamdülillah.İkinci konu: Benim için önemli bir husus ta onun kilolu olması. En az 30 kilosu fazla. Onun kilolu hali beni tiksindiriyor. Bana kilo veririm diyor ama vermiyor. Bu konuda güvenimi sarstı. Diyet yapıyor ama her seferinde bırakıyor. Hiç kilo

veremiyor. Sabırla bekledim, ama yaklaşık bir yıl geçti ama daha bir kilo bile vermedi. Ona kilo verme konusunda artık güvenmiyorum.Onu sürekli kilosuyla üzmek te istemiyorum ama çaresizim. Ne yapacağımı bilemiyorum. Kız önceden sigara da içiyordu. Ben söyledim şimdi bıraktı.Onunla bu haliyle evlenmekte kararsızım. İleride evlendikten sonra kilo verir, dinini yaşar ümidiyle evlenmek doğru bir karar mı sizce? Ne yapabilirim, bu işe, yani bu evliliğe girişeyim mi?

Kararsız

Evlilikte elmanın yarısı hanım, yarısı da erkek-tir. İki sağlam yarım bir araya gelirlerse tam BİR bütün olurlar. Şimdi elmanın yarısı sen, diyorsun ki, “ben yarımım.” Yani yarım elma-nın yarısı oluyorsun. Bu çeyrek demektir. Kı-zımız da dindar değil, o da senin gibi yarım değil, çeyrek. İki çeyrek, yarım eder. Gördüğün gibi evdeki hesap çarşıya uymadı. Yani iki yarım her zaman BİR olmuyor. Bu ev-lik tam bir evlilik olmaz. Yarım evlik olur. Yarım evlilik, yarım kalmış bir mutluluk demektir.Senin iki konuda şüphen var. Fakat bence

pek çok tereddüt edilecek konu var ortada. Okul durumunuz, para durumunuz ve en önemlisi ailelerin haberi yok. Anne baban ve tecrübeli insanların karalarını önemsemen gerekir. Dinimi öğrenirim, kilolarımı veririm. Ben değişirim deyip te değişmeyen pek çok kişi gördük. Eğer bu şartlarda evlenirsen sen de “evet ben de gördüm” diyeceksin.İşin aslı şüpheler üzerine kurulan bir evlikten mutluluk bekleyemezsin. Her şeyi en baştan açık ve net konuşup, sonra el ele tutuşup yola çıkmanızı tavsiye ederim.

Sevgili Kararsız,

52 | KADIN

Not : Evlilik ya da karşılaştığınız diğer sorunlarınızı belirtin çözüm yolları sunalım. Özel bilgileriniz isteğe bağlı olarak tamamen saklı kalacaktır.

Sevgi [email protected]

Page 53: Kadın Dergisi

KADIN | 53

HAYATIN İÇİNDEN

Page 54: Kadın Dergisi

54 | KADIN 54 | KADIN

KİTAPLIK

FORBES Türkiye’nin 2011 satış verile-rinden oluşturduğu ‘’En Çok Kazanan Yazarlar’’ listesi, derginin Mayıs sayısın-da açıklandı. Türkiye’nin en çok kaza-nan yazarları Ayşe Kulin, Elif Şafak ve İskender Pala oldu. Listenin zirvesinde yer alan Ayşe Ku-lin, 2011’de çıkan ‘’Hayat Dürbünümde 40 Sene’’ ve ‘’Hüzün Dürbünümde 40 Sene’’ kitaplarında kendi anılarından yola çıkarak, 1941–1983 dönemini ro-manlaştırdı. Kulin’in 2011’de toplamda 265 bin adet basılan bu iki kitabını, son romanı ‘’Gizli Anların Yolcusu’’ izledi. Böylece 2011’e, ilk baskıları 100’er bin yapılan üç roman sığdıran Kulin, 8 mil-yon 173 bin 300 lira ciro ve 1 milyon 634 bin 660 liralık telif geliriyle yılı, ‘’en çok kazanan yazar’’ olarak tamamladı. Listenin ikinci sırasında yer alan Elif Şafak’ın son kitabı ‘’İskender’’, 2011’de 250 bin adet basıldı. Toplam baskı ade-di 369 bini yakalayan romanı ile Şafak, 8 milyon 51 bin 500 lira ciro ve 1 milyon 610 bin 300 lira telif geliriyle ikinci sıra-da yer aldı. İskender Pala, 536 bin adet baskı, 6 milyon 599 bin 900 lira ciro ve 1 mil-yon 319 bin 980 lira telif geliriyle listeye

üçüncü sıradan girdi. Listede dördüncü sırada 4 milyon 748 bin ciro ve 949 bin 600 lira telif geliriyle Zülfü Livaneli, beşinci sırada 8 milyon 515 bin lira ciro ve 851 bin 500 lira telif geliriyle Sinan Yağmur yer aldı. Listede, 6. sırada Ahmet Ümit, 7. sırada Canan Tan, 8. sırada Yılmaz Özdil, 9. sırada Serdar Özkan, 10. sırada Demet Altınyeleklioğlu, 11. sırada Orhan Pa-muk, 12. sırada Ahmet Turgut, 13. sıra-da Mümin Sekman, 14. sırada Mustafa Armağan, 15. sırada İlber Ortaylı, 16. sırada Turgut Özakman, 17. sırada İnci Aral, 18. sırada Yavuz Bahadıroğlu, 19. sırada Reha Çamuroğlu ve 20. sırada Kahraman Tazeoğlu bulunuyor. ‘’En Çok Kazanan Yazarlar’’ listesinde yer alan 20 yazarın toplam telif geliri, listenin ilk kez yayınlandığı 2008’e göre yüzde 183 artarak, 11 milyon lira oldu. En çok kazanan 20 yazar, 2011’i 68,7

milyon lira ciroyla kapattı. Ayrıca 2011 boyunca en çok satan 20 kitabın tama-mı 100 bin sınırını aştı.

Kaynak: NTV

İşte en çok kazanan 20 yazarın listesiFORBES listesine göre Türkiye’nin en çok kazanan yazarlarının listesini açıkladı. Ayşe Kulin’in listenin 1 numarasında olduğu listede diğer sıralamalar şöyle:

Ayşe Kulin

Elif Şafak

Zülfü Livaneli

Page 55: Kadın Dergisi
Page 56: Kadın Dergisi

GEZİ

Hayriye Büyükeken

Vatikan’dan sonra Dünya’daki 2. küçük bağımsız devlet olan Monako, Dünya’da nüfus yoğunluğu sıralamasında en baş-tadır. Kara sınırları Fransa ile çevrili olan ülke, eski Monako şehri ve sonradan inşa edilen alanlardan oluşur. Ülke Monte Carlo semtindeki göşterişli kumarhanele-ri ile ünlüdür.Yüzölçümü bu kadar küçük olmasına rağmen ülkede bir stadyum bulunur. Ha-vaalanı yerine heliportu ve tren istasyonu bulunmaktadır ve Fransa demiryolunun küçük bir parçası geçmektedir. Karayolu ve denizyolu gelişmiştir. Fontveille semti ile Monaco Ville’in bulun-duğu yarımadanın arasında küçük, Mon-te Carlo ile Monaco Ville’in arasında ise büyük bir yat limanı bulunmaktadır.Monako’nun uzunluğu 3.350 m’dir. Ge-nişliği en geniş yerde 1.000 m’yi bulur-ken en dar yerde 245 m’dir. Fontveille

semtinin çoğu sonradan denize beton doldurularak oluşturulmuştur. Şu anda yine buna benzer bir proje vardır fakat ha-yata geçirilmemiştir. (Yapılması durumun-da 2014’te bitirilmesi söz konusudur.)Monako’nun başlıca yerleşim birimleri (semtleri) nüfusları ile şunlardır:Monako Ville: 2000, Monte Carlo: 25.000, La Condamine: 7.000, Fontve-ille: 1.500. Toplam nüfusu 35.000 olan Monako’nun resmi dili Fransızcadır.

Tarihi:Monako 1191 yılında Kutsal Roma İmpa-ratoru VI. Heinrich’in izniyle 1228 yılında bir Ceneviz sömürgesi olarak kuruldu. 1297 yılında François Grimaldi ve asker-leri Monako Kayası’nı ele geçirdiler. O za-mandan beri Monako toprakları Grimaldi ailesi tarafından yönetilmektedir.1793-1814 yılları arasında Monako

Fransa’nın egemenliği altında yaşadı. Vi-yana Kongresi’nde Monako’nun Sardin-ya-Piemonte Krallığı’na bağlanması ka-rarlaştırıldı. 1861 yılından sonra Monako bağımsız bir prenslik haline geldi. 1911 yılında kabul edilen yeni anayasaya kadar Monako Prensi Monako’nun mutlaki hü-kümdarı sayılıyordu.II. Dünya Savaşı’nda Nazi Wehrmacht orduları Monako’yu işgal etti. Çok sayı-da Monakolu Yahudi toplama kampları-na gönderildi. Savaştan sonra Monako Prensi III. Rainier 1949 yılında dedesinin ölümü üzerine tahta çıktı. Prens Rainier kadınlara oy hakkını kabul etti ve idam cezasını kaldırdı. 1993 yılında Monako Birleşmiş Milletlere üye oldu. 31 Mart 2005 tarihinde prens Rainier hastalana-rak görevi oğluna devretti. 6 Nisan 2005 tarihinde ölünce oğlu II. Albert Monako Prensi olarak tahta çıktı.

Monako

56 | KADIN

Monako Prensliği veya Monako, Avrupa’da Akdeniz kıyısında yer alan bir şehir devletidir.

BayanÇene-dudak üstü-boyun € 20,00Favori € 25,00Koltuk Altı € 45,00Bikini Bölgesi € 60,00Yüz € 50,00Komple Kol € 140,00Komple Bacak € 200,00

Vücuttaki başka bölgeler için fiyat alınız

Bizde topuz yaptıran gelin adaylarına ücretsiz üst dudak epilasyonu

Çalışma saatleri:Pazar hariç her gün 10:00 - 18:00 arası açığız Pazar günleri erkekler için randevüyle hizmet vermekteyiz.

Bayan• Komple bacak • Komple bikini• Koltuk altı bölgesi• Dudak üstü

İndirimlerimiz 2012 Aralık ayına kadar sürecektir!

Laser ve epilasyonda şok kampanya!

€ 259,- € 219,-

Bay• Komple sırt• Ense• Omuz• Üst kol

BayYanak € 20,00Ense – Boyun € 35,00Omuz € 100,00Karın – Göğis € 100,00Komple Kol € 150,00Komple Sırt € 175,00Komple Bacak € 200,00

Page 57: Kadın Dergisi

KADIN | 57

BayanÇene-dudak üstü-boyun € 20,00Favori € 25,00Koltuk Altı € 45,00Bikini Bölgesi € 60,00Yüz € 50,00Komple Kol € 140,00Komple Bacak € 200,00

Vücuttaki başka bölgeler için fiyat alınız

Bizde topuz yaptıran gelin adaylarına ücretsiz üst dudak epilasyonu

Çalışma saatleri:Pazar hariç her gün 10:00 - 18:00 arası açığız Pazar günleri erkekler için randevüyle hizmet vermekteyiz.

Bayan• Komple bacak • Komple bikini• Koltuk altı bölgesi• Dudak üstü

İndirimlerimiz 2012 Aralık ayına kadar sürecektir!

Laser ve epilasyonda şok kampanya!

€ 259,- € 219,-

Bay• Komple sırt• Ense• Omuz• Üst kol

BayYanak € 20,00Ense – Boyun € 35,00Omuz € 100,00Karın – Göğis € 100,00Komple Kol € 150,00Komple Sırt € 175,00Komple Bacak € 200,00

Page 58: Kadın Dergisi

Doktor

Adam arkadaşlarıyla sohbet ediyordu:’’Bu bizim çocuk bir alem yahu! Durmadan yazıyor,durmadan yazıyor!Bana öyle geliyor ki bu çocuk doktor olacak.’’ ‘’Doktor olacağını nerden keşfettiniz bu yaşta?’’ ‘’Yazdıklarını kimse okuyamıyor.’’

Ahmaklar listesi

Meşhur Şair Ahmed’in bir defteri vardı. Ahmak olduğunu anladığı adamların ismini o deftere yazardı. Bir gün koca Ragib paşa Haşmet’i çağırarak:

-Senin şu ahmaklar defterinde benimde ismim varmı? diye sordu.-Evet paşam.

-Neden?-Evvelki gün birine borç verdiniz de ondan.

-Peki ya herif getirir borcunu öderse-Paşam ozaman sizin isminizi siler onunkini yazarım.

Neden isim vermiyormuş?

Birgün ünlü hicivci şair Eşref’e Sormuşlar:-Ustad, isim vermediğiniz için kimi hicvettiğinizi anlayamıyoruz. Neden isim vermiyorsunuz? Şair Eşref cevap vermiş:-Niçin olacak? Hicivlerim numarasız gö-zlük gibi, bütün alçaklara uysun diye.

Müjde

Adam eve geldiğinde doğru karısının

yanına gitti.

- Müjde karıcığım. Hani daha pahalı bir

evde oturalım diyordun ya, en

sonunda istediğin oldu.

Kadın heyecanla; “Taşınıyor muyuz?”

diye sevinçle sorunca,

- Yok canım. Ev sahibi kirayı artırdı da.

Azrail

Uçuş esnasında Azrail gelir kaptan pilota der ki; “Hadi vakit tamam gidiyoruz.”

Kaptan cevaplar; “Aman. Olay benim için tamam da, arkada 287 kişi var. İzin ver, bu işi inişten sonra halledelim.”

Azrail cevaplar; “Sen neden bahsediyor-sun! Ben onların hepsini arkada toplayana kadar 7 yılımı harcadım.”

Hep genç kalır

Adam işten eve dönüp kapıdan içeri girer girmez karısı atıldı:

-Sorma kocacığım, bugün annem korkunç bir kaza atlattı.

Az daha salondaki duvar saati kafasına düşüyordu.

Adam ters ters cevap verdi:-O saat geç kalır zaten.

Ömer Muhtar

FIKRALAR

58 | KADIN

Page 59: Kadın Dergisi

SOFRA

Page 60: Kadın Dergisi

GÜZEL SÖZLER

60 | KADIN

Sahip olduğunuz tek araç bir çekiç ise, her şeyi

çivi olarak görürüz.A. Maslow

“Hayatınızda güvenli kıyılara tutunup kalmak, korkularınıza hapsolmayı seçmekten başka bir şey değildir. Kapalı kutuya

dönüşmüş bir hayatı yaşarken özgür olduğunuzu

söyleyebilirsiniz, bu yalnızca bir hayaldir...”

Osho

Bir adamın birçok hüner, fen, bilgi sahibi

olduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefâsı

var mı? Asıl ona bak! Hakla ettiği sözleşmeyi yerine

getiriyorsa, insanlara verdiği sözde duruyorsa,vefâlıysa

onu istediğin kadar öv! Onun iyi vasıfl arını bir bir

say! O, senin övgünden, saydığın meziyetlerden daha üstün bir kişidir.

Mevlana

‘’Kendine ne olduğunu anladığın anda, bütün dünyada ne

olduğunu anlamış olursun.’’ Paulo Coelho

Gıybetten uzak olunuz. Çünkü Gıybet Zinadan fenadır. Çünkü Zinanın tevbesi kabul edilir ama Gıybet edilen helal etmeyince, Gıybetin tevbesi kabul edilmez.

Hz. Muhammed (S.A.V)

Kadınlar, asla unutmaz diye bir şey yok.. Unutmak

zorunda kaldığı her şeyi unutabilirler, ama neyi

unuttuklarını asla. Elif Şafak

Sahip olduğunuz tek araç bir çekiç ise, her şeyi

çivi olarak görürüz.A. Maslow

Page 61: Kadın Dergisi

Sahip olduğunuz tek araç bir çekiç ise, her şeyi

çivi olarak görürüz.A. Maslow

En sonunda önemli olan hayatınızın

içindeki yıllar değil yıllarınızın içindeki Hayattır...Abraham Lincoln

Page 62: Kadın Dergisi

62 | KADIN

DEKORASYON

Çocuk odaları için tüyolar Sevgi Erdem

Page 63: Kadın Dergisi

KADIN | 63

DEKORASYON

Fonksiyonel mobilyalar; Çocuk odasına sağlam ve fonksiyonel mobilyalar konmalıdır. Genç yatağına dönüşebilecek çocuk karyolası, masa olarak da kullanım özelliği olan çekmece-li sehpalar, içine battaniye ve yastıkların kaldırılabileceği ve daha sonraki yıllarda üstüne bilgisayarın veya televizyonun konabileceği gardırop, çocuk odasında tercih edilebilecek fonksiyonel seçenek-lerdir. Fiyatı ucuz tutabilmek için cilasız mobilyalar alınıp, daha sonra boyanabilir. Biraz zımparalayıp, birkaç kat boya çeke-rek, çekmecelerin kulplarını yenileyerek eski bir mobilyayı çocuğunuzun odasına koyabilirsiniz. Fonksiyonel puflar tekrar popülerleşti. Ahşap küp şeklindeki puf, ebeveynler için yerleştirilen bir sallanan sandalyenin yanına konumlandırılabilir. Çocuk küçükken bu pufun üstüne oturup oyun oynar, daha büyüğünde ise sallanan sandalyede rahatça oturup müzik dinler.

Duvar kaplamaları; Eğer mobilyalar ve duvar kaplamaları basit tutulursa, çocuğun odasının diğer aksesuarları birkaç yılda bir kolayca de-ğiştirilir. Yeni doğmuş bir çocuğun oda-sını yumuşak sarı tonda duvar kağıdı ile kaplamak mantıklıdır, nötr renge geçişi olduğu için çocuk büyüdükçe iyi görüne-cektir. Duvar kağıdı bordürleri çocuğun odasına farklı anlamlar ve yenilik katmak için idealdir. Bu bordürler hayvan figür-leri veya bebek motifleriyle yenilenebilir. Bordürlerde seçilen bir desen, parça halı, perde ve çarşafla tamamlanabilir.

Aksesuar seçimi; Bir odayı kişiselleştirmenin en iyi yolu ak-sesuar kullanmaktır. Çocuk büyüdükçe odasına konulabilecek renkli sandıklar, odanın dağınıklığına çözüm olabileceği

gibi çocuk odasına da ruh katar. Konulacak her sandığın, dergi ve kitap-ların içine konması gibi farklı bir amacı olmalıdır. Odaya raflar kurularak küçük oyuncaklar buralara konulabilir; aynanın yanına hobi aksesuarları yerleştirilebilir. Abajurlar ve yer yastıkları arada değiştiri-lerek renk trendleri yansıtılabilir.

Çocuk kendi odasını düzenlemek isterse... 8-12 yaşa ulaştığı zaman çocuk, odası-nın dekorasyonuna karışmak isteyebilir. Bu isteklere kulak verilmelidir, ama ev halkının zevki ve maddi koşullar arasın-daki dengeyi kurmak ebeveynlere düşer. Tüm seçimleri çocuğunuza bırakmama-lısınız, ama yine de ona zaman zaman seçenekler sunmanız, odasına kişilik katması için önemlidir. Çocuğunuz ergenlik dönemine girdiğin-de kendine örnek aldığı şarkıcıların ve sporcuların posterlerini odasına yapış-tırmak ve odasının tüm dekorasyonu-nu kendi kontrol etmek isteyebilir. Bu durumda duvarın zarar görmemesi için posterlerin çerçevelenmesi daha uygun-dur, bantla yapıştırılması duvara zarar ve-recektir. Fotoğraflar ve yazıların asılması için ise bir pano asılması daha iyi olacak-tır. Deri veya sünger görünümünde bir duvar kağıdı ilginç bir fon oluşturabilir.

Uyumlu bir dekorasyon planı ile tasarlanacak çocuk odasının, zaman içinde oyun odası, yatak odası ve çalışma odası olarak kullanılacağını unutmayın! Çocuk odasının

dekorasyonu çocuğun doğumu ile başlayan ilk yılda kritik önem taşır ve bu odanın doğru dekorasyonu gelecek yıllarda aile bütçesine olumlu yansır. Çocuk odası dekore edilirken

gelecek 5, 10 hatta 15 yıl hesaplanarak hareket edilmelidir. Odanın dekorunun temelini ve mobilyalarını basit tutmak, çocuğun büyümesi ile odanın uyum sağlamasına yaradığı

gibi, çocuk odasının dekorasyonunun evin genel havası ile de uyumlu kalmasını sağlar.

Page 64: Kadın Dergisi

64 | KADIN

cinemaPrometheus (3D)

Buz Devri: Kıtalar Ayrılıyor [3D] Yapım: 2012 - ABD, Tür: Animasyon, 3 Boyutlu, Süre: 94 dakikaYönetmen: Steve Martino, Mike Thurmeier, Oyuncular: Seann William Scott, Queen Latifah, John Leguizamo, Kunal Nay-yar, Ray Romano, Alan Tudyk, Peter Dinklage, Jennifer Lopez, Josh Peck, Aziz Ansari, John Leguizamo, Rebel Wilson

Filmin Özetice Age: Continental Drift ismiyle 2012 yılının yaz aylarında sinema salonlarında yer alacak serinin dördüncü fi lmi, Buz Devri 3’ deki gibi 3D olarak beyazperde-ye taşınacak. Filmin konusuysa şöyle: Bir buzdağından derme çatma bir gemi yapan kahramanlarımızın maceralarla dolu epik deniz seferi başlıyor. Manny ve arkadaşlarını bu yeni dünyada egzotik deniz canavarları ve acımasız korsanlar da bekliyor.

Yapım: 2012 - ABD, Tür: Bilim Kurgu, Korku, Süre: 124 dakikaYönetmen: Ridley Scott, Oyuncular: Charlize Theron, Guy Pearce, Patrick Wilson, Michael Fassbender

Filmin ÖzetiTekrar bilim-kurgu türüne dönüş yapan kült yönetmen Ridley Scott’ın ön-derliğinde Alien’ın köklerine yapılan bu yolculuk, hayatın başlangıcına dair araştırma yürüten bir ekibin evrenin en karanlık noktasında yaşadıkları maceralara odaklanıyor. Ekibin insanoğlunun geleceğini korumak adına girdiği bu savaş, her şeyin sonu olabilir... Çekimleri gizlilik içinde yürü-tülen fi lmin orijinal hikâyesi Jon Spaihts tarafından yazıldı ve daha sonra Lost’un yaratıcısı Damon Lindelof’un elinden geçti. Kadrosuyla göz doldu-ran Prometheus’un Alien efsanesiyle aynı DNA’yı taşıdığını, fakat seriden tamamen bağımsız olduğunu belirtelim...

Hayriye Büyükeken

Page 65: Kadın Dergisi

KADIN | 65

Gerçeğe Çağrı

Moonrise Kingdom

Yapım: 2012 - ABD Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon, Dram, Gerilim, Macera, Yönetmen: Len Wiseman Oyuncular: Kate Beckinsale, Colin Farrell, Jessica Biel, Ethan Hawke, Bill Nighy, John Cho, Bryan Cranston, Kaitlyn Wong

Filmin ÖzetiFilmde, düşleri gerçek anılara dönüştüren Recall isimli bir şirketten hiz-met alan Douglas Quaid isimli bir adamın merkezinde yaşananları izliyo-ruz. Quaid, güzel bir karısı olan sıradan bir fabrika işçisidir ve Rekall şir-ketinin sunduğu bu olanaktan yararlanarak sıkıcı hayatından uzaklaşmak ister. Kendisine bir süper ajanın anıları yüklenen Quaid için işler hiç de yolunda gitmez ve kendisini bir anda av durumunda buluverir. Yönetici Cohaagen tarafından kontrol edilen silahlı güçler tarafından aranmaya başlayan Quaid, bir özgürlük savaşçısıyla birlik olarak yeraltı direnişinin liderini bulup Cohaagen’i durdurmaya çalışır.

Yapım: 2012 - ABDTür: DramYönetmen: Wes Anderson Oyuncular: Bruce Willis, Edward Norton, Tilda Swinton, Bill Murray, Harvey Keitel, Seamus Davey-Fitzpatrick, Frances McDormand

Filmin ÖzetiSamimi ve içten aile hikayeleri ile hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluş-turan Wes Anderson’ın yeni fi lmi Moonrise Kingdom, birbirinden ünlü oyunculardan oluşan kadrosu ile yine yönetmenin kendine has tarzını anlatan bir fi lm. 1960’ların Yeni İngiltere’sinde küçük bir kasabadan kaçan, aşık genç bir çiftin yanı sıra; geride bıraktıkları kişilerin nasıl olduysa, onların kaybolduğuna ve kurtarılmaları gerektiğine inanması et-rafında dönüyor. 50 sene öncesinde geçen fi lm bir kasabada birbirine aşık iki gencin kaçması sonrasında başta kasabanın şerifi olmak üzere tüm kasaba sakinleri gençlerin kaybolduğunu düşünüp onları aramaya başlaması anlatılıyor.

Page 66: Kadın Dergisi

66 | KADIN

Page 67: Kadın Dergisi

Hani bir tabir vardır ya milyonların sevdiği sanatçı diye. İşte Musta-fa Ceceli bu sözün harfi harfine

hakkını veren sanatçılardan. Aranjörlük-le başladığı müzik yaşamına başarılı al-bümlerini ve sahne performanslarını da ekleyerek, “artık bitti” denilen Türk pop müziğine adeta taze kan oldu. Ankara’da başlayan ve İstanbul’da hala devam eden müzikal başarılarının öyküsünü öğrenmek ve söyleşiyi okudukça hepimizin daha da yakın bulacağı Mustafa Ceceli’yi tanımak için röportajımızın keyfini çıkarın. Sarı kareli pantalonu, hafif uzun dalga-lı saçları ve ayrık dişleriyle “Kıl Oldum Abi” diyerek müziğe merhaba deyişinin üzerinden dile kolay, tam 19 yıl geçmiş. 1992’de yayınladığı ilk albümü “Yine Sensiz”le, 90’lar pop patlamasının orta yerine düşmüş, albümde yer alan “Çok Ararsın Beni” ve “Vazgeçemem”le dik-katleri üzerine çekmişti. Çok başarılı bir albüm değildi, hatta o dönem ortalık, on-dan çok daha başarılı çıkışlar yakalayan yeni yetme popçularla doluydu. Ama o ilk karede bile gözlerinden çıkan alev, bede-ninin her kıvrımında hissedilen enerji ve ateş kendini belli ediyordu. O zamanlar birçokları ciddiye bile almamışlardı ama

o, müthiş azmi, müzik aşkı ve hırsıyla çok canlar yakmaya hazırlanıyordu.

Oynama Şıkıdım’la bir gecede patladı, ‘Şımarık’la dünyaya açıldıBu ateşi erken fark eden Sezen Aksu oldu. 1994’te birlikte hazırladıkları “Aa-cayipsin” albümü yayınlandığında adeta

kıyamet koptu. Beyaz atlet üzerine taktığı kolyeler ve çıplak ten üzerine giydiği be-yaz gömleği içinde “Kız Hepsi Senin mi?” diye işveli işveli kamerayla flört etmeye başladığında, birçokları için ok yaydan çıkmış, bazıları için iş işten çoktan geç-mişti. Bir gecede ünü bütün Türkiye’ye yayıldı. Artık herkes hep bir ağızdan “Oy-nama Şıkıdım Şıkıdım” diye bağırıyor, şıkır

Hani medyanın her alanında (yazılısında,görüntülüsünde,en sosyalinde) irili ufaklı bir çok yeni “pop star” seçme yarışmaları yapılıyor ve o pop star aranıp taranıp bir türlü bulunamıyor ya, size gecikmiş bir üzücü haber verelim: Star devri çoktan bitti. Artık sadece müzikte değil eğlence sektörünün her alanında başka bir devir başlıyor. Dijital çağ ve sosyal medya ile birlikte artık yeni tanımlar yapılıyor. Peki ya star devri bittiyse elimizde ne kaldı? Hemen cevaplayalım: Türkiye’nin son büyük starı: Tarkan. Starlık meselesinde ibre hala onu gösteriyor. Üstelik bu sadece çağın değişmesi ve starlık kavramının değişmesiyle de ilgili değil. O her bakımdan Türkiye’nin son starı. Bir daha öyle biri gelmeyecek. Zirvedeki yerini koruyan Tarkan’sa ya sonsuza dek orada zamanı dondurup klasik olacak, ya da kendini yenileyip yeni çağın enstrumanlarıyla starlığını daha da parlatacak. Peki ya onu hala star yapan özellikleri neler? Artıları, yetenekleri, farkları, eksileri, zaafları, doğru ve yanlış yaptıklarıyla A’dan Z’ye hem yakın çevresinin gözlemleri hem de sektörde önemli isimlerin yorumlarıyla Tarkan....

Halen o star TARKAN

MÜZİK

KADIN | 67

Page 68: Kadın Dergisi

68 | KADIN

şıkır oynuyordu. “Aacayipsin”de “Şıkıdım”, tek atımlık barut da değildi üstelik. Kısa sürede al-bümde yer alan bütün şarkılar hit oldu, albüm satışları 2.5 milyonu geçti. Türkiye’nin dört bir yanından milyonlarca hayranı, adını daha o günlerden kalbine yazdı. Tarkan, artık tartışma-sız bir stardı. Her hareketi izleniyor, her giydiği, söylediği olay oluyor, her şeyiyle takip ve taklit ediliyordu. O dönemlerde Atlantic Records’un kurucusu, dünyaca ünlü müzisyen Ahmet Ertegün’le tanı-şan ve dünya starı olabileceğine dair onayı alan Tarkan için yeni denizler vardı ufukta. 1997’de yayınladığı “Ölürüm Sana” albümü yurtta dört bir yanda kıyametler koparırken, 1998’de Unıversal Fransa ile imzaladığı anlaşmayla o artık uluslararası sularda görücüye çıkıyordu. “Şımarık” İngilizce, Rusça ve Yunanca başta olmak üzere birçok dile çevrildi, Avrupa’da sa-tışa çıkan derleme “Tarkan” albümün satışı 1.5 milyona ulaştı, Tarkan İngiltere’den Meksika’ya uzanan geniş bir hatta tüm dünyanın tanıdığı bir star haline geldi. Bugün hala dünyanın herhan-gi bir yerinden gelen misafirlerinize “Türkiye ve müzik” diye sorun, size öpücük işaretiyle Tar-kan yanıtı verdiklerini göreceksiniz.

İngilizce albüm bekleneni veremedi, Türkiye’deki kariyerine yoğunlaştı“Şımarık”ın gazıyla kendini tamamen İngilizce şarkılardan oluşan bir albüm hazırlığına ada-yan Tarkan, o dönemler kendini Türkiye’deki hayranlarına epey özletti. İngilizce albüm için elinden geleni yaptı ama ne yazık ki 2006’da yayınlanan “Bounce” adlı bu albüm yurt dışın-da “Şımarık” kadar büyük ses getirmedi. Çeşitli sebepleri vardı. Belki zaman olarak biraz geç de kalınmıştı ama Tarkan için artık en azından yurt dışında albüm yapma defterini kapatma za-manı gelmişti. Enerjisinin büyük bir bölümünü alan bu yurt dışı defteri, artık Türkiye’deki kari-yerinin selameti adına kapatılmak zorundaydı. O, İngilizce albümünü hazırlarken Türkiye’de-ki kariyeri de “Kuzu Kuzu” single’ı ve “Karma” albümleriyle hasarsız ilerlemiş “Dudu Dudu” maxi albümüyle zirvedeki mevcut konumunu korumayı başarmıştı. Ama zaten medya ve se-yircisiyle arasına her zaman bir mesafe koymuş olan Tarkan için artık hayranlarıyla daha yakın bir temas kurma zamanıydı. Tam bu dönemde 2007’de yayınlanan “Metamorfoz” albümü de genel olarak biraz soğuk bulununca, Tarkan sendelemeye başladı. Konserleri yine dolup

MÜZİK

Page 69: Kadın Dergisi

KADIN | 69

taşıyor, Tarkan’a ilgi hala devam ediyordu ama birşeyler sanki eskisi gibi gitmiyordu. Tarkan cephesinden gelecek yeni adım merakla bek-lenmeye başladı. Özlenen sıcak kucaklaşma ise ancak üç yıl son-ra 2010’da, 400 binleri geçen bir satış rakamına ulaşan “Adımı Kalbine Yaz”la gerçekleşti. Sözle-rini Aysel Gürel’in yazdığı çıkış şarkısı “Sevdanın Son Vuruşu”, bir cuma öğleden sonra ilk kez internet sitesinde yayınlandığında, şarkının intro-sundan yeni bir dönemin gelmekte olduğunu his-sediliyordu. Tahmin edildiği gibi oldu. Bu albümle Tarkan, tökezlediği zirvede yeniden dimdik aya-ğa kalktı ve kükremeye başladı. “Adımı Kalbine Yaz” albümü Tarkan diskografisinin en iyi albüm-lerinden biri değildi ama albümde yer alan birçok şarkı, özlenen ve beklenen Tarkan’ı müjdeliyordu ve megastar bu şarkılarla hayranlarıyla çok sıcak bir temas kurmayı başardı.2011’de Fanta ile çıktığı Türkiye turnesinde git-tiği her şehirde büyük ilgi gördü, turne boyunca 1 milyon izleyiciye ulaştı. Her yerde Tarkan izdi-hamı yaşandı. Eylül başında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda 4 gün üst üste verdiği konserlerde de görüldü ki, o hala büyük bir star ve Türkiye’ye bir daha böyle bir star gelmeyecek. Peki ya Tar-kan neden son star? Bir daha neden öyle biri gel-meyecek? Sektörün önemli isimleri ve çalışma arkadaşları megastarın şifrelerini açığa çıkardı.

MÜZİK

SEKTÖRDEKİ İSİMLERE GÖRE:

AJDA PEKKAN - SanatçıAlbüm çalışmalarım sırasında ekip arkadaşlarım zaman zaman titizliğimden ve mükemmeliyetçiliğimden şikayetçi olurlar. Tarkan’la “Yakar Geçerim”de birlikte çalışırken benimle aynı dili konuşan, en iyiyi arayan, olağanüstü di-siplinli biriyle çalışmanın mutluluğunu yaşadım. Birbirimizi o kadar iyi anladık ki bu ortak dil, şarkının prodüksiyonuna ve enerjisine yansıdı.

ORHAN GENCEBAY- SanatçıTarkan’a olan sevgi ve takdirini her fırsatta dile getiren Orhan Gencebay, sanatçıyla Doğa Derneği için “Uyan” şarkısında da bir araya gelmişti: “O Türkiye’nin önemli değerlerinden. Yurt dışında ülkemizi temsil eden çok sevdiğimiz bir kardeşimiz, gururumuz, medarı iftarımız. Onu çok seviyo-rum, takdir ediyorum.”

CEM YILMAZ - Oyuncu/YönetmenSon Harbiye konserlerinde Tarkan’ı yalnız bırakmayan isimlerden biri de Cem Yılmaz’dı. “Sıkı bir Tarkan hayranıyım. Onu çok severim, işini aşkla ya-pan bir insan. En son 10 yıl önce konserine geldim. Bu sefer kaçırmak is-temedim, koşarak geldim. Tüm şarkılarını biliyorum, beni sahneye çağırırsa düet yaparız. En sevdiğim şarkıları ‘Dudu’, ‘Kuzu Kuzu’. Yeni albümünden de ‘Adımı Kalbine Yaz’ ve ‘Öp’ü seviyorum. O ne yapsa seviyorum.”

NİLGÜN BELGÜN - Oyuncu (Tarkan hayranı)Tarkan, bana göre Türkiye’nin açık arayla tek starı. İlk çıktığı günden iti-baren farklı ışığıyla dikkatimi çekti. Git gide şarkılarına ve sesine daha da fazla hayran oldum. Onu tanıyınca son derece mütevazı, efendi, iyi kalpli, kaliteli ve işini çok severek yapan bir adam gördüm. Etrafıyla hiç ilgilenmeden genç yaşta yakaladığı şan, şöhret ve paraya yenik düşme-den sadece işinde başarılı olması benim hayranlığımı daha da arttırdı. Müthiş bir sahne karizması var. Son derece büyüleyici. Hem kadınları, hem de erkekleri kendisine hayran bırakan farklı bir aurası var. Sahnede teknik ve performans olarak da çok başarılı. Sahnede hem dans edip, hem de şarkı söylemek çok zordur. Hele şarkılarını hiç hatasız söyleme-si, baştan sona büyüleyici dans şovları, sahneye çıktığı andan itibaren seyirciyi avucuna alabilme gücüyle inanılmaz bir star.

Page 70: Kadın Dergisi

70 | KADIN

SAĞLIK

Türk kültürü kolektif bir

kültürdür. Namus, şeref ve beraberlikle

ilişkilidir. Bu özellikleri çoğumuz

tanıyoruz ve kabulleniyoruz. Bunlardan yola

çıkarak Alpay Özterazici, kolektif

Türk kültürüne yeni bir atama ortaya

çıkarttı: Polis kültürü.

Çoğumuz zaten çocukluk döne-minden bu yana polis kültürü ile karşı karşıyayız.

Aile üyelerinden hariç akrabalar, hemşe-riler ve Türk komşuları çocukluğumuzdan beri bizleri kontrol altında tutmuşlardır. Hatalı bir davranışımızı gördüklerinde gerektiği yerde düzeltmişlerdir, gerektiği yerdeyse cezalandırmalar uygulamışlar-dır. Çocukluk dönemimizde ve hatta ye-tişkin olduğumuz halde bile halen sosyal çevremizin denetimi altındayız. Hiç bir aile, ailede bir şahıs yüzünden aile adının kötülenmesini istemiyordur. Çevredeki bulunan insanlar (hemşeriler

Türk Hastalarındaki Sosyal Baskı

Alpay Özterazici

Page 71: Kadın Dergisi

KADIN | 71

SAĞLIK

ve akrabalar) adı zedelenmiş bir aile ile ilişkilendirilmek istemezler.Günümüzdeki psikiyatride Türk hastaları bilerek ya da bilmeyerek sosyal çevrele-rinden genellikle olumsuz etkileniyorlar. Bu sebep ile hastalar tedaviye sosyal bir baskı altında geliyorlar. Böylelikle Türk hastalarını üç türe ayırıyoruz;

1) Tedavi gördüklerini söylemeyen hastalar. Bu hastalar psikiyatrik tedavi aldıklarını kendi ailelerinden ve sosyal çevrelerin-den gizli tutarlar. Genellikle bu tür has-taların aile içinde ve sosyal çevresinde psikiyatrik tedavi bir tabudur. Bu hastalarda ailenin adı zedelenecek diye bir korku oluşur. Psikiyatrik tedavi alan şahıslar genellikle aile içinde ve sos-yal çevrelerinde ‘deli’ olarak ilişkilendirilir-ler. Ailede ve çevrelerinde bir zayıf halka olarak görünmek istemezler. Bu yüzden kendi sorunlarını psikiyatrik tedaviyle de-ğil de kendileri çözmek isterler. Bu düşünceye sahip olan aileler çevrele-rinden zihinsel ya da fiziksel engelli aile fertlerini dış dünyadan gizlerler. Aile adını zedelediklerini düşündükleri için bu has-taları zayıf bir halka olarak görürler. Bu tür hasta türleri genellikle Türkiye’de kırsal kesimlerde yetişmiş ve daha sonradan Hollanda’ya göç ederek yerleşmiş Türk ailelerinden oluşuyor.Bu hastaların tedavisi genellikle çok uzun sürer. Çünkü aileden ve sosyal çevre tarafından engellerle karşılaşıldığı için psikososyal seviyedeki tüm sorunlarını anlatamazlar. Buda tedavi sürecini uzatır.

2) Psikiyatrik tedavi aldıklarını ailesine anlatan ama sosyal çevresinden gizli tutan hastalar.Bu kişiler genellikle sosyal çevrenin olumsuz dedikodu korkusundan ve teda-vi aldıkları için utanan hastalardır. Aile adını yüksek tutmak için ve dışarıya karşı güçlü bir ailenin güçlü bir halkası olduğunu göstermek için hastalar te-davi gördüklerini sosyal çevrelerinden gizlerler. Bu hastalar genellikle randevulara aile-den bir fert ile birlikte gelirler. Bu kont-rol amaçlı yapılır. Bu kişi tedavi süreci

boyunca hastanın psikososyal düzeyin-de ailesi hakkındaki olumsuz bilgilerin anlatılıp anlatılmadığını kontrol eder. Bu hastalar mümkün olduğunca sorunlarını kişisel tutarlar. Psikososyal sorunları-nı da kişiselleştirirler. Bu bulguları hem Hollanda’daki Türk hastalarında hem de Türkiye’deki hastalarda gözetleyebilirsi-niz. Bu hasta türleri genelde Türkiye’de kırsal ve büyük şehirlerde yetişmiş ve daha sonralarda Hollanda’ya yerleşmiş Türk ailelerinden oluşuyor. Bu hastaların tedavileri genellikle çok uzun süreçlidir. Çünkü bu hastalar teda-vi sürecinde kendi düşüncelerini ifade edemedikleri için engelleniyorlar. Tedavi süreci boyunca neyi nasıl anlatacaklarını düşünürler ve aile adını küçük düşürme-den psikososyal sorunlarını kişiselleştire-rek anlatırlar. Böylece sorunlarının tüm detaylarını anlatmazlar. Örneğin: Hastanın sorunları kendi aile-sinden veya da eşinin ailesinden kay-naklanıyorsa hasta bunu kişiselleştirerek anlatır. Tedaviyi uygulayan uzmanlar so-runların kaynağını aydınlatmak için daha uzun çaba sarf ederler.

3) Psikiyatrik tedavi aldıklarını hem ailesine hem de sosyal çevresine anlatan ve bunlardan tam destek alan hastalar. Bu hastalar aile ve sosyal ortamında psi-kiyatrik sorunları hakkında açık ve net ko-nuşabilirler. Çünkü bu konu hakkında hiç bir tabuları yoktur. Ne zaman ki hastanın sorunları psikososyal ya da aile sistemi düzeyinde olursa, söz konusu aile üyeleri tedavi sürecine katılmaya sıcak bakarlar. Bu aile üyeleri için önemli olan iyi bir aile adından ziyade tedavi gören aile üyesinin zihinsel sağlığıdır. Genellikle bu tür hastalar ve aileleri sosyal çevresine tedavi gördüğü psikiyatri kurumları olumlu bir şekilde yan-sıtırlar. Bundan dolayı bu kişiler psikiyatri kurumlarıyla daha kolay iletişim sağlarlar. Bu hasta türleri genellikle yüksek eğitim almış ya da büyük şehirden gelen hasta-lardan oluşuyor. Bu hastaların tedavi süreci kısa sürelidir. Çünkü hem aileden hem de sosyal çevreden destek aldıkları için bütün sorunlarını açık açık anlatırlar. Bu da uz-manlar için hastanın sorunlarına daha kolay çözüm bulmasını sağlar.

Page 72: Kadın Dergisi

72 | KADIN

Yaz mevsiminde doğru beslenme

BESLENME

Nuray Bussink Tuna

Page 73: Kadın Dergisi

KADIN | 73

Beslenme, birçok insan tarafından açlık duygusunun bastırılması ve canının istediği yiyeceklerin

yenmesi veya içilmesi olarak algılan-maktadır. Oysaki beslenme, vücudun büyümek, yenilenmek ve varlığını sürdü-rebilmek için gerek duyduğu bütün be-sin öğelerini yaş, cinsiyet ve hareketine uygun miktarda alıp kullanmasıdır. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte temel besin ihtiyacındaki deşmelerden ziyade vücudun sıvı ihtiyacında bir artış ve daha az yağlı yemeklere doğru bir yöneliş başlamaktadır. Havaların sıcak olması sıvı ihtiyacımızın bir kısmını da karşılayabileceğimiz mey-velere doğru bizi yönlendirmektedir. Ama şu da unutulmamalıdır ki yaza özgü verdiğimiz doğru beslenme kuralları as-lında tüm yaşamımızdaki beslenmemizi belirlememiz gereken şekildedir.

GENEL ÖNERİLER• YAZ aylarında sıvı kaybı çok olur. Bol

bol su için.• Bol miktarda sebze ve meyve tüketin.• Yazın fazlaca yapılan kızartmalardan

uzak durun.• Az yağlı yapılmış zeytin yağlı sebzeleri

tercih edin.• Et tercihlerinizi de ızgara veya fırında

pişirme yöntemleriye az yağlı olarak tercih edin.

• Dondurmayı dikkatli tüketin.• Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek

tercih edin. • Tuz tüketiminize dikkat edin.• İşlenmiş gıdalar yerine, yazın bolca

bulunan taze sebze ve meyveleri ter-cih edin.

• Alkollü ve asitli içeceklerden yaz ayla-rında sakınmak gerekir. Bunun yerine soda, ayran, su tüketin.

• Yaz aylarında ağır yemekli öğünlerden kaçınmalıdır. Ağır olmayan yoğurt ve sıvı gıdaların tercih edilmesi sıcakla beraber gelen rehaveti önler.

• Gece geç saatlerde yemek yemeyin. Akşamları metabolizma normalden daha yavaş çalıştığı için besinler zor yakılır.

• Günlerin uzaması avantajını kullanarak fiziksel aktivitenizi arttırın.

• Günlük yağ hakkınızı zeytinyağı (veya yerine fındık yağı) ile mısırözü yağı (veya yerine soya yağı) karışımı şeklin-de tüketiniz.

• Fındık, fıstık, ceviz, badem gibi yağlı besinleri günlük tükettiğiniz yağ mik-tarını azaltarak kullanabilirsiniz. 1 tat-lı kaşığı yağ yerine 8-10 adet fındık veya 3 adet ceviz tüketebilirsiniz.

• Besinlerde bulunan görünmez yağı gözardı etmeyin ve en azından pişir-me yönteminizi az yağlı olarak gerçek-leştirin.

BESLENME

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte temel besin ihtiyacındaki deşmelerden ziyade vücudun sıvı ihtiyacında bir artış ve daha az yağlı yemeklere doğru bir

yöneliş başlamaktadır. Havaların sıcak olması sıvı ihtiyacımızın bir kısmını da karşılayabileceğimiz meyvelere doğru bizi yönlendirmektedir. Ama şu da

unutulmamalıdır ki yaza özgü verdiğimiz doğru beslenme kuralları aslında tüm yaşamımızdaki beslenmemizi belirlememiz gereken şekildedir.

Page 74: Kadın Dergisi

74 | KADIN

DİYET

En hızlı zayıflama yöntemleri

Yukarıdaki seçenekleri yazılan Zayıflama yöntemlerinden hangisini kullanırsam daha çabuk zayıflarım düncesine hiç ge-rek yok. Çünkü zayıflarken ne kadar ya-vaş zayıflarsanız, tekrar verdiğiniz kiloları almanız ihtimali o kadar zayıflar.

1. zayıflama yöntemi egzersiz Egzersizle zayıflamaya başlayan bir kişi zamanla rahatça kilo verebilir. Fakat unutulmaması gereken bir şeyse; egzer-sizle verilen kilolar zamanla geri alınma-ya müsaittir. Bu nedenle egzersizi ideal kilonuzu korumak için kullanmak en doğru olandır.

2. zayıflama yöntemi diyet programı ile zayıflamaDiyetle zayıflama yöntemini en sağlıklı şekilde yapmak için mutlaka uzman yar-dımı alınmadır. Ayrıca diyetle verilen kilo-ların geri alınma ihtimali çok azdır.

3. zayıflama şekli ameliyatla yağ alrıma Bu yöntemin sağlıklı olup olmadı uzman tarafından tartışılmaktadır.

4. zayıflama yöntemi günümüzde çok tartışmalıBu yöntemle kapsüller içilerek veya kremler sürülerek zayıflanmaya çalışıl-maktadır. Bu yöntemi kullanmak isteyen-ler. Mutlaka bitkisel olan ve kesinlikle yan etkisi olmayan kapsülleri kullanma-lıdırlar. Bu kapsülleri kullandıktan sonra verilen kiloların alınmaması için egzersiz yapmak şarttır.

Zayıflama Yöntemleri denilince Kilo problemi ile savaşan insanların kilo vermek için birçok seçenek ve yol akla gelmektedir. Fakat burada önemli olan kendi bedenine en uygun Zayıflama yöntemini seçmekte yatar. Yani kilo vermek isteyen bir kişi kilo vermeyi, egzersizlerle mi? Diyet programlarıyla mı? Ameliyatla mı? Yoksa bitkisel veya kimyasal hap ve kremlerle mi? Görüldüğü gibi birçok Zayıflama yöntemleri var ve insanlar doğal olarak bu Zayıflama yöntemlerini seçmekte zorlanmakta haklılar.

Page 75: Kadın Dergisi

KADIN | 75

HAZIRLANIŞI: Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edi

Hatice TurgutSOFRA

KADIN | 75

Patates Borani

Patatesli Mantı

HAZIRLANIŞI: Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edi

MALZEMELER:3 adet orta boy yeşil kabak3 yemek kaşığı un2 yemek kaşığı tereyağı1 adet et bulyon1 litre suDamak tadınıza göre tuz, kuru naneSüslemek için taze nane

HAZIRLANIŞI:Kabakların kabuklarını soyup küp şeklinde doğrayın. Çorba tenceresine tereyağı ve unu alıp rengi değişene kadar kavurun. Kabak, et bulyon, kuru nane ve tuzu ilave edip iyice karıştırın. Tencerenin kapağını kapatıp orta dereceli ateşte yaklaşık 30 dakika pişirin. Çorbayı ocaktan indirip el blenderiyle çekip pürüzsüz hale getirin. Tekrar ocağa alıp bir taşım kaynatın. Servis kâselerine pay edip taze naneyle süsleyin.

Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan

Kabak Çorbası

MALZEMELER:5 adet küçük boy patates2 diş sarımsak1 kâse yoğurt2 yemek kaşığı mayonezDamak tadınıza göre tuz

Üzeri içinDomates dilimleriDoğranmış taze soğan

HAZIRLANIŞI: Patatesleri yumuşayana kadar haşlayıp kabuklarını soyun. Orta büyüklükte doğrayın derin bir kaba alın. Sarımsağın kabuklarını soyup rendeleyin. Ayrı bir kâsede; tuz, yoğurt, sarımsak rendesi ve mayo-nezi karıştırın. Karışımı; patateslerin üzerine döküp harmanlayın. Servis tabağına alıp domates dilimleri ve taze soğanla süsleyin. Soğuk servis yapın.

MALZEMELER:Hamuru için:4 su bardağı un1 su bardağı su1 adet yumurta1 tatlı kaşığı tuzHarcı için:4 adet orta boy patates1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber2 tatlı kaşığı tuz1 çay kaşığı karabiberSosu için:3 yemek kaşığı tereyağı1 yemek kaşığı kırmızı pul biberHaşlamak için,2 litre kaynar su1 çay kaşığı tuz

HAZIRLANIŞI: Patatesleri yıkayıp tencereye koyun ve üzerini geçecek kadar su ilave edin. Orta dereceli ateşte, patatesler yumuşayana kadar haşlayın. Haşlanan patatesleri süzüp kabuklarını soyun. Patatesleri çatalla ezip püre haline getirin ve baharatları ilave edip karıştırın. Patatesli harcın soğuması için kenarda bekletin. Hamurunu hazırlamak için gerekli malze-meleri yoğurma kabına alın. Tüm malze-meler özleşene kadar yoğurun. Elde ettiğiniz hamuru 4 bezeye ayırın. Bezeleri; merdane ya da oklava yardımıyla orta kalınlıkta açın. Açtığınız hamuru 2x2 cm’lik kare olacak şekilde kesin. Her bir karenin ortasına 1 tatlı kaşığı patatesli harç koyun. Bohça ya da üçgen şeklinde kapatın. Mantıları tepsiye dizip 15 dakika bekletin. Büyük bir tencereye kaynar suyu alıp tuzu ilave edin. Mantıları kaynar suya koyup yaklaşık 20 dakika yumuşayana ka-dar haşlayın. Haşlanan mantıları süzüp servis tabağına alın. Sos tavasında tereyağını eritip kırmız pul biberi ilave edin. Bir taşım kaynatıp mantının üzerinde gezdirin.

Page 76: Kadın Dergisi

RÜYA TABİRLERİ

Hazırlayan: Hatice Turgut

RÜYARÜYA TABİRLERİAKAR SU:

Herhangi bir su akıntısı görmek, maddi kazanç olarak yorumlanır.

AKRABA: Yakında kötü bir haber alacaksınız demektir.

Hastalarınızdan dolay işlerinizin bozulacağına bu durumundan sağlığınızın etkileneceğine işarettir.ALEV : Rüyada harlı bir alev görmek, baştan kötü

giden bir işin zamanla düzeleceğini gösterir. Alevle bir yerinin yanması, tıbbi bir operasyona işarettir. Yangın alevi, iyi bir haber alınacağı de-

mektir.

ALIŞVERİŞ: Kazançlı bir döneme girildiğini belirtir.

ANNE: Rüyada bir kişinin annesini görmesi, iyi ve

kazançlı günleri belirtir. Annesini ölü görmesi iyi bir haber veya olaya işarettir. Anne ile darılmak ve kavga etmek ise, başarısızlık ve maddi kayba

işarettir.

ARAMAK: Eğer rüyada aranan şey bulunursa,geçmişte

bir yanlışlık yüzünden kaybedilenlere yeniden kavuşmaya,bulunamazsa sıkıntıların bir müd-det daha süreceği anlamındadır. Birisinin sizi aradığını görmek,üzüntü ve keder demektir.

BABARüyasında babası tarafından sevildiğini gören kimse önünde hayırlı bir yol açılacak demektir. Sorunların

üstesinden gelineceğine işarettir. Rüyasında babasını gören kimse güç bulur ve olayların üstüne

cesaretle gidebilir. Böylece sorunlardan sıyrılır. Rüyayı gören kişinin babası yaşıyorsa bu işbirliği

mutlu edecektir. Babası ölmüşse, bir süre sonra bir müjde ve sevilen biri gelecektir.

BAĞIRMAKBağırarak yardım istediğinizi görmek başınıza teh-

likeli bir olay geleceğine işarettir.

BALIKBalık daima kısmet sayılır. Canlı balık görmek, aşkta ve işte şansının açıldığı anlamındadır. Balık yediğini görmek, mülk ve çocuk sahibi olacağına, suda balık avlamak iç açıcı bir haber duyacağına, balık sürüsü görmek yönetici durumuna gelineceğine işarettir. Balık tuttuğunu gören kimsenin eline toplu para

geçer. Çok sayıda balık tutmak büyük servet demek-tir. Suda yüzen balıklarda yaklaşan kısmetlerdir.

BARIŞMAKYaşanılan küskünlüklerin büyümesidir.

Not: Rüya tabirleri tamamen güvenilir kaynak eserlerden araştırılarak hazırlanmıştır.

76 | KADIN

Page 77: Kadın Dergisi

KADIN | 77

BULMACA

KO

LAY

ZO

R

OR

TAÇ

OK

ZO

R

KARE BULMACA

9 1

8 9

7 8 2 9 1

5 7 2

9

3 5 2

7 9 3 4 8

9 7

5 1

2 5 4 3

3 8 9 5

7 9 8

1 7

9 8 5

5 4

1 9 6

7 9 1 4

5 6 1 8

1 2 3 8

5 8 9 7 2

2 3 8 1 9

5 6 8

6 5 8 3 2 4

4 3 2

8 2 6 1 3

7 8 9 3 1

3 6 8 2

8 9 3 7

7 8

1 7 6 5 8 3

8 7

2 8 3 6

4 3

8 9 1 5 6 7

9 8

6 7 1 3

Page 78: Kadın Dergisi
Page 79: Kadın Dergisi

KADIN | 79

BULMACA

Page 80: Kadın Dergisi

80 | KADIN

Page 81: Kadın Dergisi

KADIN | 81

Postbus 40048 - 6504 AA Nijmegen | Tel: 024 - 3501130 Fax: 024 - 3501130 | www.etnicom.nl • [email protected]

www.etnicom.nl

ETNICOM YAYINEVI. .

Platform veya Kadın dergisine abone olan ilk 50 kişiye, 50.000 giriş sözcüğü, deyim ve atasözünü içeren ve Hollanda Milli Eğitim Bakanlığı ve Hollanda Dil Kurumu’nun mali katkılarıyla hazırlanan, Yazar Drs. Mehmet Kırış’ın hazırladığı € 49,90 değerinde olan büyük boy TÜRKÇE HOLLANDACA SÖZLÜĞÜ’nü hediye veriyoruz!!!

Platform dergisi bir yıllık abone fiyatı € 35,-Kadın dergisi bir yıllık abone fiyatı € 35,-

Platform ve Kadın Dergilerinden Büyük Özel Abone Kampanyası!!!

Platform veya Kadın dergisi’ni 1 yıl boyunca elde etmek için €35,- hesap numaramdan çekilmesini kabul ediyorum.

Voor een abonnement van 1 jaar op het blad Platform of Kadın machtig ik hierbij PMG om eenmalig €35,- van mijn bank- of girorekening af te schrijven.

Derkinderen Str 108-B • 1060 WX • Amsterdamwww.platformmedia.nl • info@ platformmedia.nl

A y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

P

Naam....................................................m/v..............

Adres..........................................................................

Postcode/plaats.......................................................

Telefoon......................................................................

Beroep.......................................Geborte datum.....................................

E-mail..........................................................................................................

Datum.........................................................................................................

Handtekening............................................................................................

Platform dergisine abone olmak istiyorum

Kadın dergisine abone olmak istiyorum

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 82: Kadın Dergisi
Page 83: Kadın Dergisi
Page 84: Kadın Dergisi