Upload
phamduong
View
228
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
HEMATOLOJİK-ONKOLOJİK ACİLLER
Metabolik Aciller
Mekanik ve Obstrüktif Aciller
Tedavi İlişkili Aciller
Kan İlişkili Aciller
Onkoljide Metabolik Acil Sorunlar
Tümör Lizis Sendromu (TLS)
Hiperkalsemi
Uygunsuz ADH Salınımı
Diğer İyon Değişiklikleri
Tümör Lizis Sendromu (TLS)
• Tümör yükünün fazla olduğu durumlarda,
• Özellikle lenfoproliferatif kanserlerde,
• Bazen tümörü taklit eden durumlarda,
Hücrelerin nükleer ve stoplazmikparçalanma ürünlerinin dolaşıma çıkmasıyla oluşur
TLS; kendiliğinden yada
kemoterapi ve radyoterapiye bağlı olarak
tümör hücrelerinin yıkıma uğraması
sonucunda ortaya çıkan ve yaşamı ciddi
derecede tehlikeye sokan bir elektrolit
dengesizliği tablosudur
Hangi kanserlerde görülür?
Lösemiler,
özellikle akut
lenfoblastik lösemi
(B ve T hücre
kökenli)
(fosfat içeriği yüksek)
Hangi kanserler?
Diğerleri (nadir);
Hepatoplastom,
nöroblastom,medüllablastom, hodgin
lenfoma, invazif timoma, meme kanseri,
küçük hücreli akciğer kanseri
Risk Faktörleri:
Kanserin tipi
Tümör yükü fazla olan,
Lökosit sayısı yüksek olan,
Masif lenfadenopatisi ve masif hepatosplenomegalisi olan,
Tümörü kemoterapiye veya radyoterapiye duyarlı olan,
Renal atılım kapasitesi düşük olan,
Dehidratasyon varlığı
Nasıl Oluşur?
1- Antineoplastik tedavi verilir.
2- Tümör hücreleri hızlıca yıkılır.
3- Potasyum ve fosfor açığa çıkar,
dolaşıma katılır.
4- Böbrekler bu metabolitleri yeterince
atamazsa dolaşımda birikir.
5- Dolaşıma sayısız metabolit yanında
potasyum, fosfor ve ürik asit katılır.
Tümör lizis sendromu
1-Laboratuar tümör lizis sendromu
2-Klinik tümör lizis sendromu
(Kedar A, Ped Hematol Oncol 1995)
1-Laboratuar TLS: Sık görülen tip
Kemoterapinin başlangıcından itibaren ilk 4 gün
içinde aşağıdakilerden en az ikisi ortaya çıkmışsa:
-Serum fosfat, potasyum, ürik asid veya
üre düzeyinde % 25 artış veya
-Serum Ca düzeyinde % 25 azalma
Mutlak blast sayısı, Lökosit sayısı, LDH düzeyi, cinsiyet
ve tümör DNA indeksi ile LTLS arasında ilişki yoktur
2-Klinik TLS:
Önceki kriterler ve
Serum K > 6 mmol/l veya
akut böbrek yetmezliği varsa
Klinik TLS nadir görülür
Hiperpotasemi (3,5-5)
Serum K > 5.5 mEq/l
Klinik bulgular: Paresteziler
EKG: En erken bulgu T sivrilir, sonra P-R uzar
AV blok, P kaybı, ventriküler aritmiler, kalp durması
EKG’de bulgu varsa tanı ve sağaltım acil olmalıdır
Hiperpotasemi-sağaltım
Amaç: 1-Hiperpotaseminin
membran üzerine etkilerini
azaltmak
2-Potasyumu hücre içine
göndermek
3-Fazla potasyumun
atılmasını sağlamak.
Hiperpotasemi-sağaltım
• Hasta monitörize edilir
• Potasyum içeren sıvı ve içecekler kesilir
• Serum K 5.5 mEq/l’nin altında olduğunda Furosemid kullanılabilir.
• EKG değişiklikleri var ise İV infüzyonolarak regüler insülin %10-%5 Dex. içinde verilerek K’un ekstraselüleralandan intraselüler alana geçmesi sağlanır.
• Kardiyak toksisiteyi azaltmak için İV CaGlukonat verilebilir.
Hiperpotasemi-sağaltım
Kardiyak aritmi varsa veya serum K> 8
ise durum acildir
Sürekli EKG monitorizasyonu ile
önce IV Ca verilir, sonra Glu/insülin veya
HC03 ile devam edilir
Hiperürisemi (3,5-7,2)
TLS’de ürik asit;
Ölü hecrelerin çekirdeklerinin
parçalanması sonucu ortaya çıkan pürin
metabolitlerinin katobolizması sonucu
oluşur.
Böbrekte distal tübülüsler ve üreterlerde
çökerek obstrüktif üropati yapar (pH<5.5 ise
Hiperürisemide klinik yakınma ve bulgular;
Bulantı, kusma, uyuklama (10-15 mg/dl)
Koma, böbrek yetmezliği (>20 mg/dl)
Oligüri, anüri, hipervolemi, hipertansiyon
Asidoz, üremi ve elektrolit dengesizlikleri
Hiperürisemi-sağaltım:
Hiperürisemi tedavisinde
ALLOPÜRİNOL (ürikoliz) kullanılır
300-500 mg/m2/gün (3 dozda)
uygulanabilir.
Allopürinol:
• Ksantin oksidaz inhibitörüdür
• Ksantin oksidaz enzimini inhibe ederek hipoksantin ve ksantinin ürik aside dönüşümünü engeller
• Fazla yıkım da varsa ksantininçözünürlüğü aşılır ve böbrekte çökebilir (pH>7.5), böbrek yetmezliğine yol açabilir
• Makülopapüler döküntü, lökopeni, lökositoz, eozinofili, aplastik anemi
Allopürinol
Renal yolla atıldığı için kreatinin
klirensine göre doz ayarlaması gerekebilir
Ampisilinle beraber verilirse döküntü
olasılığı artar
Rekombinan olmayan ürat oksidaz: (Uricozyme®)
A. Flavus kökenli
Hiperürisemide başarılı
Aşırı duyarlılık reaksiyonu yapabilir
Rekombinan ürat oksidaz=Rasbirucase(Elitek ®, Fasturtec®)
Ürik asidi allantoine çevirip atılımını artırır
0.2 mg/kg, IV (1-7 gün, 15-30 dakikalık infüzyon); ilk 72 saatte 12 saatte bir verilebilir
Profilaksi ve sağaltımda çok başarılı
Rasbirucase, 131 lösemi ve lenfomalı çocukta
0.15-0.2 mg/kg (5-7 gün), IV verilmiş.
Ürik asid düzeylerinde 4 saat sonra azalma var
Fosforda 4. gün, kreatininde 1. gün düşüklük
KT sırasında ürik asid yükselmesi yok
Dializ gereksinimi hiç yok (!!)
(Pui CH, JCO 2001)
Rasbirucase-allopürinolkarşılaştırması
Randomize bir çalışmada;
İlk dozdan 4 saat sonra serum ürik asiddüzeyindeki azalma:
Rasbirucase ile % 82Allopürinol ile % 12 (p<0.0001)
(Goldman SC, Blood 2001)
Hiperfosfatemi (3,5-6)
• Genellikle kemoterapinin başlamasından
24-48 saat sonra gelişir
• Hücrelerin yıkılması ile artan fosfat yükü
böbreğin atabileceği miktarlardan daha
fazla düzeylere erişir
• Fosfat arttığı zaman Ca ile birleşerek
kalsiyum fosfat oluşturur
• Kalsiyum fosfatın yumuşak doku içinde
çökmesine bağlı hipokalsemi ortaya çıkar
Ürat ve kalsiyumfosfatın tübülüslerdeçökmesi
Hiperfosfatemi
Serum P > 6.5 (< 5 yaş)
> 4.5 (> 5 yaş)
P x Ca > 60 ise fosfat kalsiyumla çöker
Ciddi kardiyak aritmiler gelişebilir
Sağaltım:
Aluminyum hidroksid:PO/NG ile 50-150 mg/kg/gün
(4-6 dozda)
Jel ve tabletleri var. İdrar çıkışı iyi olmalı
Bu jeller çocuklarda alüminyum toksisitesi
nedeniyle tercih edilmemektedir. Şiddetli
hiperfosfatemide en etkili tedavi diyaliz
uygulamasıdır.
Hipokalsemi (8,6-10,2)
Hipokalsemi(Serum Ca < 8.4-8.8 mg/dl)Asemptomatiktir, Ca
düzeyini yükseltmeden önce hiperfosfatemidüzeltilmelidir
Hiperfosfatemi sonucu, resiprokal olarak Cadüşer
Klinik bulgular: Kusma, kas güçsüzlüğü, irritabilite, tetani, laringospazm, konvülsiyon
Hipokalsemi-sağaltım:
Hiperfosfateminin düzeltilmesi ile kendiliğinden düzelir.
Bradikardi açısından dikkatli olunarak %10’luk Ca Glukonat İV olarak verilir.
Hemodiyaliz endikasyonları:
1- Metabolik anormalliklerin ilerlemesi
2- Kreatinin >10 mg/dl
3- Ürik asid > 10 mg/dl
4- Serum K > 6 mEq/l
5- Serum P > 10 mg/dl
6- Semptomatik hipokalsemi
7- Anüri ve ciddi oligüri
8- Hipervolemi ve kontrol edilemeyen hipertansiyon
İdrar pH ne olmalı?
<5.5 olmamalı (ürik asid çöker)
>7.5 olmamalı (ksantin ve hipoksantin
çöker)
> 8 olmamalı (kalsiyum fosfat çöker)
6,5-7.5 olmalı!
Sıvı Sağaltımı:
Amaç: Renal işlevleri korumak ve hücre yıkım ürünlerini vücuttan atmak
1-Dehidrasyon varsa 10-20 ml/kg/15-30 dk inf.
SF veya karışım (40 mEq HCO3/lt %0.45 NaCl’de)
2-Devam sıvısı: 3000 ml/m2/gün
İdrar çıkışı;
>3ml/kg/sa (< 9 yaş)
>90 ml/m2/sa olmalı (> 9 yaş)
Diğer önlemler:
1-İdrar alkalinizasyonu:
IV HCO3: Lt’de 40-70 mEq olacak şekilde
(pH: 6.5-7.5 olmalı)
Ürik asid normale dönünce
alkalinizasyon kesilir
Diüretikler: Rutin kullanımı önerilmez
Yeterli sıvının verildiği böbrek dışı sıvı
kaybının olmadığı hastalarda, idrar çıkışı
verilen sıvının %65’inden daha az ise
uygulanabilir.
TLS’de Hemşirelik Bakımı:
TLS riski olan hastaları yakından izlemeli, hastanın genel durumunda meydana gelebilecek değişikliklerde Dr. bilgilendirilmelidir.
Hastanın günlük serum elektrolit, fosfor, ürik asit, LDH ve kreatin düzeyleri takip edilmelidir.
Hastalarda meydana gelebilecek elektrolit dengesizliği bulguları izlenmelidir.
Hiperkalemi geliştiğinde kardiyak monitorizasyon sağlamalı, EKG’de olabilecek değişiklikler yakından takip edilmelidir.
Hastanın idrar miktarı, dansitesi ve PH’sı takip edilmelidir.
Hemşirelik Bakımı:
Hastanın günlük kilo takibi yapılmlıdır.
Hastanın bol sıvı alması sağlanmalı ve aldığı-çıkardığı takibi yapılmalıdır.
Dr. İstemi doğrultusunda İV sıvı tedavisini ve diğer tedavileri uygulamalı, gelişebilecek komplikasyonları takip etmelidir.
Hastanın bilinç durumu yakından takip edilmelidir.
Hemodiyaliz yada periton diyalizi uygulamalarında gelişebilecek komplikasyonlar yakından izlenmelidir.
Hastanın genel durumuna ait bilgileri, uygulanan tedavi ve bakımlar kaydedilmelidir.
Tümör lizis sendromu,
Yeni tanı almış lenfoproliferatif
maliynitelerde sık olarak karşımıza
çıkmaktadır
Morbidite ve mortalitesi yüksektir
Kemoterapi başlamadan önce tanınması
ve yakın izlemi önemlidir
Önlenebilir ve sağaltılabilir bir sorundur
Nedeni ne olursa olsun TLS tedavisinde amaçlar:
Sıvı yüklenmesini önlemek
Maksimum diürez sağlayıp ürik asit ve
fosfor depolamasını önleyerek böbrek
fonksiyonlarını korumak
Hiperkaleminin önüne geçmek
Doku perfüzyonunu düzeltmek
Asidozu önlemek
İdrar alkanizasyonu
En önemli yaklaşım profilaksidir
Sitotoksik kemoterapiye başlanmadan
önce metabolik denge sağlanmalıdır
Asıl tedavinin de geciktirilmemesi gerekir
VAKA;
E.U. 7 yaşında erkek hasta.
Başvuru tarihi: 14.07.2010
Şikayetler: yaklaşık 1,5 ay önce karın ağrısı nedeniyle
başvurduğu dış merkezde bakılan tetkiklerinde sarılık
saptanmış, viral serolojide patolojisi yok. Olgunun
sarılık şikayetlerinin devam etmesi üzerine çekilen batın
USG’de karaciğerde lokalize + ince bağırsak
dokusundan net ayırt edilemeyen sınırları belirsiz
kitlesel lezyon, karaciğerde hipoekoik heterojen odaklar
saptanmış.
Olgunun Ürik asiti:13,8 olarak gelmiş.
Olgu tetkik ve tedavi için kliniğimize yatırılmış.
FİZİK BAKISI:
• Boy:128cm
• Kilo:26,5kg
• Belirgin solukluk
• Sol alt kadranda umblicusa doğru uzanan
yaklaşık 6cm kitle palpe ediliyor.
• Jeneralize mikro LAP var.
• Testisler normal
• Hb:7,7 Lök:4260 Neu:1550 Plt:180.000
• Tm markerleri:Ü.Asit:13,8 LDH:1983 Sed:47
Hasta karında kitle ve laboratuar TLS bulgularıyla
yatırıldı.
3000cc/m2 sıvı + alkalizasyon + 500mg/m2
Allopurinol başlandı.
Gece nöbetinde TA’nın yüksek seyretmesi üzerine 2 kez
0,5’ten lasix uygulandı.
Hemogram kontrolünde Hb:6,7 ERT verildi.
15-7-2010; Kitleden insizyonel biopsi alındı, KİA/KİB
yapıldı, port kateteri takıldı.
TANI DEĞERLENDİRMESİ;
Karın tutulumu (+)
Torax: Normal
Kİ: L3 hücre (Lösemi) BURKITT
BOS: Normal LENFOMA
Operasyon: Biyopsi
LDH: 1983 IÜ
EVRE 4 RG:4
Tarih Na K Ca LDH Üre Ü.A. P Kre.
14.7.10 136 3,8 9,5 1983 36 13,8 5,3 0,9
15.7.10 149 3,4 9 1808 32 10,4 8 0,65
15.7.10 138 3,6 8 1053 47 12,1 8 1,26
16.7.10 133 2,8 7,8 1073 49 12 7,7 1,27
16-7-10 138 3,1 8,4 1001 34 11 7 1,5
17-7-10 139 3,5 7,8 1913 62 2,4 11,2 0,88
17-7-10 126 4,4 7,7 2329 143 2 14,2 1,18
18-7-10 136 5,4 7,2 2457 192 3,5 17,7 1,14
18-7-10 135 5 5 2568 229 3,8 18,5 1,22
19-7-10 133,7 4,2 6,4 979 175 2,9 10,2 1,3
16-7-2010; TLS devam etmekte. GD iyi, vital bulgular stabil.
Dekort 5mg/kg PO başlandı.
Olgu nefroloji ile konsulte edildi, hemodiyaliz için hazırlık yapıldı. Fakat önce fasturtec tedavisi verilmesi planlandı, deksametazon tedavisine devam önerildi.
Aldığı-çıkardığı takibi yapıldı.
RASBIRUCASE yapıldı. 3 gün devam edilecek.
APTZ uzun geldiği için 1Ü TDP takıldı
Tarih Na K Ca LDH Üre Ü.A. P Kre.
14.7.10 136 3,8 9,5 1983 36 13,8 5,3 0,9
15.7.10 149 3,4 9 1808 32 10,4 8 0,65
15.7.10 138 3,6 8 1053 47 12,1 8 1,26
16.7.10 133 2,8 7,8 1073 49 12 7,7 1,27
16-7-10 138 3,1 8,4 1001 34 11 7 1,5
17-7-10 139 3,5 7,8 1913 62 2,4 11,2 0,88
17-7-10 126 4,4 7,7 2329 143 2 14,2 1,18
18-7-10 136 5,4 7,2 2457 192 3,5 17,7 1,14
18-7-10 135 5 5 2568 229 3,8 18,5 1,22
19-7-10 133,7 4,2 6,4 979 175 2,9 10,2 1,3
17-7-2010; Vital bulguları stabil.
Fasturtec devam edildi
8 saat arayla iyon takipleri yapıldı.
CYC 200mg/metrekare aldı.
Ca P gelmesi nedeniyle nefroloji ile
konsulte edildi. Nefroloji sadece
hiperfosfateminin diyaliz endikasyonu
olmadığını söyledi. Antifosfat 3x1 tb.
başlanmasını, yakın diürez takibi önerildi
Tarih Na K Ca LDH Üre Ü.A. P Kre.
14.7.10 136 3,8 9,5 1983 36 13,8 5,3 0,9
15.7.10 149 3,4 9 1808 32 10,4 8 0,65
15.7.10 138 3,6 8 1053 47 12,1 8 1,26
16.7.10 133 2,8 7,8 1073 49 12 7,7 1,27
16-7-10 138 3,1 8,4 1001 34 11 7 1,5
17-7-10 139 3,5 7,8 1913 62 2,4 11,2 0,88
17-7-10 126 4,4 7,7 2329 143 2 14,2 1,18
18-7-10 136 5,4 7,2 2457 192 3,5 17,7 1,14
18-7-10 135 5 5 2568 229 3,8 18,5 1,22
19-7-10 133,7 4,2 6,4 979 175 2,9 10,2 1,3
• 18-07-2010
• Antifosfat tb. 3x1 devam edildi
• Oral alımı iyi olmadığı ve bulantılarının olması
nedeniyle Dekort tedavisi İV’ e geçildi.
• Çekilen EKG’sinde Q-S genişliği saptanmadı, Q-T
uzaması olduğu saptandı.
• Diyaliz katateri takılması diyaliz yapılması planlandı.
• Aile bilgilendirildi, onam alındı.
• Ca desteğine devam edildi.
• Olgunun diyaliz katateri sonrası yakın izlemi için
YBÜ’ne devredildi.
Tarih Na K Ca LDH Üre Ü.A. P Kre.
14.7.10 136 3,8 9,5 1983 36 13,8 5,3 0,9
15.7.10 149 3,4 9 1808 32 10,4 8 0,65
15.7.10 138 3,6 8 1053 47 12,1 8 1,26
16.7.10 133 2,8 7,8 1073 49 12 7,7 1,27
16-7-10 138 3,1 8,4 1001 34 11 7 1,5
17-7-10 139 3,5 7,8 1913 62 2,4 11,2 0,88
17-7-10 126 4,4 7,7 2329 143 2 14,2 1,18
18-7-10 136 5,4 7,2 2457 192 3,5 17,7 1,14
18-7-10 135 5 5 2568 229 3,8 18,5 1,22
19-7-10 133,7 4,2 6,4 979 175 2,9 10,2 1,3
YBÜ’de hidrasyon + alkalizasyona devam edildi.
Sağ femoral vene hemodiyaliz kateteri takıldı.
21-07-2010;
Biyokimyasal değerleri düzelen olgu YBÜ’nden POBD’na geri alındı.
23-07-2010;
AA-24 tedavisine girildi.(MTX, İFO,Vinc, ARA-C,
VP-16)
Tarih Na K Ca LDH Üre Ü.A. P Kre.
19-7-10 133 3,7 6,8 729 85,6 0,6 3,1
20-7-10 137 3,5 7,2 584 62,06 0,6 1,4 0,8
21-7-10 137 3,6 7,4 456 66,34 0,6 2 0,9
22-7-10 135 3,7 8,1 357 47,08 0,7 2 0,9
• Hasta çok ciddi TLS geçirdi.
• Rasburicase 0,20mg/kg x 3 gün uygulandı.
• Hiperfosfatemi hızla gelişti.(Oral tablete yanıtsız)
• 36 saat sonra diyaliz uygulandı, hiperfosfatemiye müdahele edildi.
HİPERKALSEMİ
Serum Ca konsantrasyonunun 12mg/dl’ninüzerinde olmasıdır.
Genellikle semptomlar eşlik eder
Serum alb. seviyesi düşük ise Ca seviyesi buna göre düzeltilmelidir.
Kanserli çocukların %1’den azında tanı sırasında görülür.
12-13mg/dl’nin üzerinde olduğu
durumlarda diğer organ sistemlerinde
bozukluk
20 mg/dl’nin üzerindeki seviyeler ise
ölümcül olabilmektedir.
Kanserli hastaların %10-20’sinde görülür
Kalsiyumun vücut fonksiyonlarındaki rolü:
%99 oranında kemikte depolanır ve
fosfatla birleşerek kemiğin sertliğini
oluşturur
%50’si plazma proteinlerine bağlıdır
%40’ı ise serbest veya iyonize formdadır
Kalsiyumun serum proteinleri ile
özelliklede albüminle ilişkisinin bilinmesi
önemlidir.
Albümin 4gr/dl’den düşük olduğunda
düzeltilmiş Ca seviyesinin hesaplanması
gerekir.
HİPERKALSEMİ
• Nadir görülür
• ALL, NHL
• Kemik metastazları veya primer kemik
tutulumu
-- Hodgin Lenfoma
-- Ewing Sarkom
-- Rabdomiosarkoma
-- Nöroblastoma
-- Medullablastoma
Hiperkalsemi Nedenleri:
1-Tümör hücrelerinin kemik invazyonu
2-Tümör hücrelerinden salgılanan
osteoklastik etmenlerin etkisi
1- Tümör hücrelerin kemik invazyonu:
Hiperkalseminin en sık nedeni kemiğe
metastaz yapan tümör hücrelerinin aktive
ettiği osteoklastların oluşturduğu kemik
yıkımıdır.
2- Tümör hücrelerinden salgılanan
osteoklastik etmenlerin etkisi:
Osteoklastik kemik yıkımını aktive eden en
önemli etmen paratiroid hormonu (PTH) benzeri
proteindir. Paratiroid hormon benzeri protein,
aynen PTH gibi osteoklastik kemik yıkımını
aktive eder ve distal tübüllerden kalsiyum geri
emilimini artırır.
Hiperkalseminin klinik bulguları:
• Kas güçsüzlüğü
• Bulantı-kusma
• Halsizlik
• Ciddi bilinç kaybı
• EKG’de uzamış PR, kısalmış QT, geniş T
dalgası görülür
• Bradikardi
• Atrial ve ventriküler aritmiler
Lösemi ve Hiperkalsemi
• Lösemideki hiperkalsemi oranı %0.6-4.8
*Trehan A, Cheetham T, Bailey S. J Pediatr Hematol Oncol. 2009 Jun;31(6):424 7. Hypercalcemia in acute lymphoblastic leukemia : an overwiew
• St Jude 2816 lösemili çocuğun 11’inde
hiperkalsemi (% 0.3) saptandı. (10 ALL, 1 AML) ALL 10 hastanın 7 sinde tanı
anında hiperkalsemi
**McKay C, Furman WL. Hypercalcemia complicating childhood malignancies. Cancer. 1993;72:256–260
Japonya’dan yapılan bir yayında 15 yıllık
bir dönemde hiperkalsemi ile başvuran
25ALL hasta ( yılda ortalama 500 ALL ≈
%0.3) ***
*** Inukai T, Hirose K, Inaba T, et al. Hypercalcemia in
childhood acute lymphoblastic leukemia: frequent implication of parathyro
id hormone‐related peptide and E2A‐HLF from translocation 17;19. Leuk
emia. 2007;21:288–296
Hiperkalsemi ile seyreden ALL;
Ortalama yaş 8
Hemogramlarında belirgin bozulma yok
Periferik kan yaymasında blast
olmayabilir
t(17;19) pozitif
Tedavi:
• Ca<14 mg/dl
-Hidrasyon ve furosemid
• Ca>14 mg/dl
-Zorlu diürez
-2-3 mg/kg 2 saat arayla furosemid(böbrekte Ca reabsorbsiyonu önler)
• Bifosfanatlar
-Osteoklast inhibisyonu
-Kemik resorbsiyonu önlenir
-Kemik yıkımını azaltır
Bifosfanatlar
Akut hiperkalsemi için günümüzde ilk
tercih tedavidir.
Osteoklast aktivitesini ve yaşayabilirliğini
engeller.
Osteoklastik kemik rezorbsiyonuna bağlı
hiperkalseminin tedavisi için başlıca
ilaçtır.
Bifosfanat-Yan etkileri:
Uzamış hiperkalsemi
Lenfopeni
Ateş
Miyalji
Gİ yakınmalar
Hipofosfatemi
Hipomagnezemi
Pamidronat:
Çocuklarda İV kullanılır
Oral deneyim sınırlı
Klinik yanıt 12-48 saatte başlar
Ca düzeyi 3-7 günde normale döner
0,5-1 mg/kg, 4-6 saatlik infüzyonlauygulanır
Etki süresi uzundur
Renal yetmezlik durumunda bu ajandan kaçınılması önerilmektedir.
Kalsitonin
Osteoklastik kemik rezorbsiyononu inhibe
eder
SC kullanılır
Serum kalsiyumunu 24-48 saat içinde azaltır
Glikokortikoidler ile kombine edildiğinde
etki gücü artabilir
Renal yetersizliği olan hastalarda güvenle
kullanılabilir
Toksisitesi düşüktür
Kalsitoninin faydaları:
Hızlı başlangıç (2 saatte)
24 saat içinde en yüksek etki
Analjezik etki
Düşük toksisite