39
31 SAYI www.kidsgourmet.com.tr AYLIK ÇOCUK VE BESLENME DERGİSİ ŞUBAT 2016 / SAYI 31 ISSN:2149-1674 GEBELİK SONRASI ESKİ FORMUNUZA NASIL KAVUŞABİLİR SİNİZ? İKİ YAŞ SENDROMU İLE BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI ÇOCUKLARDA ASTIM BRONŞİYALE VE ALERJİ Kurduğumuz Hayallere Dikkat Edelim! Çölyak Hastalığı ve Tedavisi Meme Kanseri Korkusunu Hobiyle Yenin Tüp Bebek Tedavisi ve Başarıyı Etkileyen Faktörler Çocuklara Ölüm Nasıl Anlatılmalı

Kids&Gourmet Feb 2016

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Turkey's first healthy nutrition and maternal magazine

Citation preview

Page 1: Kids&Gourmet Feb 2016

31SAYI

www.kidsgourmet.com.tr

AYLIK ÇOCUK VE BESLENME DERGİSİ ŞUBAT 2016 / SAYI 31ISSN:2149-1674

GEBELİK SONRASI ESKİ FORMUNUZA NASIL KAVUŞABİLİR SİNİZ?

İKİ YAŞ SENDROMU İLE BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI

ÇOCUKLARDA ASTIM BRONŞİYALE VE ALERJİ

• KurduğumuzHayallereDikkatEdelim!

• ÇölyakHastalığıveTedavisi

• MemeKanseriKorkusunuHobiyleYenin

• TüpBebekTedavisiveBaşarıyıEtkileyenFaktörler

• ÇocuklaraÖlümNasılAnlatılmalı

Page 2: Kids&Gourmet Feb 2016

Merhaba değerli okuyucularımız,

Dergimizin bu sayısında da yine doğru bilgiyi doğru ve gerçek uzmanlardan sizlere ulaştırmaya çalıştık.

Günümüzde dijital olanaklar ile her an bilgiye ulaşabiliyoruz ancak bu bilgilerin ne kadarı gerçek uzmandan alınmış? İşin bu kısmında çok ciddi sorunlar oluşabiliyor.Sizler Kids&Gourmet okurları olarak yazarlarımızın bu konudaki yazıları ile defalarca karşılaştınız. Peki biz bu konuya neden bu kadar önem veriyoruz?

Çünkü gerçek uzmanlardan alınmayan bilgiler genel halk sağlığını, geleceğimiz ve en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızın sağlığını etkiliyor. Bu konuda özellikle dikkatli olmak, bilgi alınan mecranın güvenilir bir yayın olması ve sağlık yazılarının mutlaka uzman imzası ile yayınlanmış olmasına dikkat etmek gerekiyor.

Sağlıkla kalmanız ve onu uzman olmayan insanların tavsiyelerine emanet etmemeniz dileğiyle.

SevgilerimleSerap Torun

editör

SERAP TORUN31

Page 3: Kids&Gourmet Feb 2016

YayıncıSerap TORUN - KG Yayıncılık ve İletişim

Genel Yayın YönetmeniSerap [email protected]

Tıp DanışmanıYrd.Doç.Dr. Enver Mahir GÜLCANAcıbadem Sağlık Grubu,Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı mahirgulcan@cocukgastroenteroloji.netwww.cocukgastroenteroloji.net

Çeviri (İngilizce)Ekrem UZBAY www.ekremuzbay.com

Reklam PazarlamaMobilikewww.mobilike.comTel: +90 212 281 33 55

Grafik TasarımGüray ERGÜ[email protected]

Köşe Yazarları

• Banu Topalakcı SALMANUzman Diyetisyen

• Deniz Özkılıç KABULUzman Gelişim PsikoloğuSENS Gelişim Akademisi

• Esra ÖZSağlık Habercisi, Biyolog ve Sosyal Medya Danışmanı

• Figen Fişekçi ÜVEZUzman Diyetisyen

• Papatya SOMERMilliyet Pembe Nar Yayın Yönetmeni

• Gelişim Psikoloğu Sena KAÇARSENS Gelişim Akademisi

Katkıda Bulunanlar • Prof. Dr. Kürşad AYDIN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı BaşkanıTürkiye Çocuk Nörolojisi Derneği Başkanı

• Prof.Dr.Fügen ÇULLU ÇOKUĞRAŞ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp FakültesiÇocuk Hastalıkları A.D. Pediatrik Alerji Göğüs ve Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi

• Prof.Dr. Serdar SAYDAM Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi A.D. Öğretim Üyesi

• Prof. Dr. Cem FIÇICIOĞLU Yeditepe Üni. Has.Tüp Bebek Bölümü Direktörü

• Nurkan AKINOtel Les Ottomans Pilates Stüdyosu İşletmecisiPilates/ Spor Eğitmeni

Yönetim yeriEmail : [email protected]

Her Hakkı SaklıdırDergide yayımlanan yazı, makale, fotoğraf, illüstrasyon ve yazıların her hakkı saklıdır. Elektronik ortamlar da dahil olmak üzere çoğaltılma hakları Kids&Gourmet Dergisi® dergisine aittir. Yazılı ön izin olmaksızın hangi dilde ve hangi ortamda olursa olsun materyalin tamamının ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. İlanların sorumluluğu ilan verene aittir. Yazarların yazılarının sorumluğu kendilerine aittir.Bu dergi Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.

Dikkat: Kids&Gourmet dergisinde yayınlanan sağlık konularındaki yazılar, yalnızca tavsiye niteliğinde olup bilgilendirme amaçlıdır. Sağlık sorunlarınızla ilgili olarak lütfen uzman hekimlere danışınız.

İLAN SAYFADESİTİN 4LÖSEV 6TOHUM VAKFI 10

ISSN:2149-1674

İÇİNDEKİLEREDİTÖR 1

ESRA İLE HAYATI KEŞFET 7-8ÇOCUKLAR BİLİM İNSANI GİBİ DÜŞÜNÜRSE NELER OLUR?

ANNE GÖZÜNDEN 11-12KURDUĞUMUZ HAYALLERE DİKKAT EDELİM!

UZMAN GÖRÜŞÜ 13-16ÇOCUKLARDA ASTIM BRONŞİYALE VE ALERJİ

UZMAN GÖRÜŞÜ 19-22İKİ YAŞ SENDROMU İLE BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI

UZMAN GÖRÜŞÜ 23-26ÇÖLYAK TEDAVİSİNDE BİOREZONANS GİBİ YÖNTEMLERİN YERİ YOKTUR!

ÖZEL HABER 9HAZIRLANIN KARINCALARLA YOLCULUĞA ÇIKIYORUZ!

PSİKOLOJİ 29-30ÇOCUKLARA ÖLÜM NASIL ANLATILMALI?

UZMAN GÖRÜŞÜ 69-70MEME KANSERİ KORKUSUNU HOBİYLE YENİN

UZMAN GÖRÜŞÜ 63-66TÜP BEBEK TEDAVİSİ VE BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

YEMEK TARİFLERİ 31-38ELMA VE HAVUÇ PÜRESİ (6 ay ve sonrası)ELMALI YULAF EZMESİ (6 ay ve sonrası)

SANAT & SPOR & BİLİM 27-28GEBELİK SONRASI ESKİ FORMUNUZA NASIL KAVUŞABİLİRSİNİZ?

KÜLTÜR & SANAT 71-72

ALIŞVERİŞ - YETİŞKİN 67-68

ALIŞVERİŞ - Çocuk 17-18

BLOG YEMEK YAZARI 47-52BROKOLİ KÖFTESİ ( (1 yaş ve sonrası)KALP KANEPELER (2 yaş ve sonrası)

KIZIMLA MUTFAKTAYIM 53-62BROKOLİ KÖFTESİ ( (1 yaş ve sonrası)KALP KANEPELER (2 yaş ve sonrası)

NOT DEFTERİ 3-5BEBEĞİNİZİN BANYO ZAMANI

EXECUTIVE CHEF 39-46SARI KIŞ ÇORBASI (2 yaş ve sonrası)MUZLU VE CEVİZLİ KURABİYE (2 yaş ve sonrası)SEBZELİ PEYNİRLİ DÜRÜMLER (5 yaş ve sonrası) )

Page 4: Kids&Gourmet Feb 2016

3

Doğumdan sonra size verilecek ilk bilgilerden biri bebeğinizi nasıl yıkayacağınız hakkında olacaktır. Uzman hekimler bebeklerin her gün banyo yapmasını ancak bu banyonun gün aşırı bebek şampuanı kullanılarak yaptırılmasını öneriyorlar. Öncelikle bebeğinizi besledikten hemen sonra banyoya sokmamanızı öneririz. Bebeğiniz ne çok aç ne de yeni beslenmiş olmamalıdır. Bu durum bebeğin banyoda huzursuzlanmasına yol açabilir.

Bebeğinizi yıkarken rahat ve iyi tutabilmeniz için küçük bir banyo küveti edinmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Bebeğinizin banyo yapacağı ortamın soğuk olmamasına özen gösterin. Oda ısısı 25 derece veya biraz üzeri olursa sizde

NOT DEFTERİ

BEBEĞİNİZİN BANYO ZAMANI

bebeğinizi üşütme endişesi yaşamazsınız.Bu küvete az miktarda su koyduktan sonra banyo keyfiniz başlayabilir. İdeal su sıcaklığı 37,5 derecedir. Bebeğinizi musluk altında yıkamayınız zira su sıcaklığı ani değişiklik gösterebilir. Bebeği eğer elinizle tutmakta zorlanacağınızı düşünüyorsanız bebek küvetlerinin içine yerleştirilebilen ve bebeğin hafif dik pozisyonda içine yatırılabildiği aparatlar satılmaktadır.

Bir kolunuzla bebeğinizin sırtını, başını ve boynunu destekleyerek bebeğinizi küvete yavaşça yerleştirin ve bir elinizle bebeğinizi desteklemeye devam edin. Bebeğinizin ilk önce başını sonra vücudunu yıkayın.

Page 5: Kids&Gourmet Feb 2016

5

NOT DEFTERİ

Bebeğinizin banyosu bittiğinde kollarının altından göğüs kısmını iki elinizle kavrayın ve sırt tarafında kalan parmaklarınızla baş ve boynunu desteklemeye devam edin. Banyodan çıkarın ve hemen bir havluya sarın. Bebeğinizi iyice kuruladıktan sonra diğer bakım işlemlerine başlayabilirsiniz.

Her akşam uykudan yaklaşık 1 saat önce banyo yaptırırsanız bebeğiniz daha rahat uyuyacaktır.

Dikkat: En sık yapılan hatalardan biri çok su doldurulmuş küvetlerde bebeği koluna yüzükoyun yatıran anne, bebeğin alt kısmını

yıkarken baş kısmını diğer taraftan suya batırabilmektedir. Ve bunu fark etmeyebilir. Bu duruma dikkat edilmeli, bebeğin küvetine 2-3 parmaktan fazla su doldurulmamalı eğer bebek biraz büyük (8-9 ay gibi) ve su ile oynasın isteniyorsa muhakkak ebeveyn kontrolünde olmalıdır. Asla yalnız bırakılmamalı, yanında olunsa dahi başka bir işle ilgilenilmeyip bebek göz kontrolünde tutulmalıdır.

Not: Göbek bağı olan yenidoğanlar için gerekli banyo ve bakım eğitimi hastane çıkışında hemşire veya çocuk doktorunuz tarafından verilir.

Page 6: Kids&Gourmet Feb 2016

87

ŞUBAT 2016SAYI 31

ÇOCUKLAR BİLİM İNSANI GİBİ DÜŞÜNÜRSE NELER OLUR?

Çocukken, bilim insanı olmak amacıyla biyoloji okumaya karar verdim. Laboratuvarda gece gündüz demeden araştırma yapıp, yeni keşiflere imza atacaktım. Aynı Marie Curie gibi! İnsanlık tarihini değiştirecek çalışmaların peşindeydim.

Nobel ödülünü iki kez alan ve büyük keşiflere imza atarken çocuklarını da özveriyle yetiştiren örnek bir bilim kadını! Hayat hikayesini öğrendiğim gün bilim alanında kadınların da neler yapabileceğini anladım. Bilimin pırıltısının yayıldığı, mütevazi ve ilmek ilmek dokunan o harika çalışmaları ve bu büyük başarıların arkasında nasıl bir hayat hikayesi olduğunu hiç merak ettiniz mi?

Eğitim hayatında yaşadığı zorluklarla mücadelesi sadece örnek alınabilir. Çünkü üniversite eğitimini alabilmek için eğitim hayatına ara verir. Önce ablasının masraflarını karşılayabilmek için çalışır ve ablası mezun olduktan sonra matematik ve fizik eğitimine başlar.

Üniversiteye gittiğinde de yine zorluklarla karşılaşır. Hem okur hem de masraflarını karşılayabilmek için çalışır. Sonrada bilim kadını olmaz diye bir düşüncenin olduğu dönemlerde Endüstriyel Fizik ve Kimya Okulu laboratuvarının başkanı olan Pierre Curie ile tanışarak azimle çalışmalarını ispat eder. Sonrasında da çalışmalarına eşlik eden Pierre Curie ile evlenir. Birlikte radyoaktivite üzerine çalışarak Uranyum ve Toryum’u keşfettiklerini ilan ederler. İsmini Marie'nin vatanı olan Polonya'dan esinlenerek koyarlar.

ESRA İLE HAYATI KEŞFET

Esra ÖZSağlık Habercisi, Biyolog ve Sosyal Medya Danışmanıhttps://twitter.com/fesraozhttps://instagram.com/fesraoz/https://www.facebook.com/esraozilesaglikgundemi

Böylece 1904 yılında Nobel Fizik ödülünü alarak Nobel ödüllü ilk kadın olur. Ayrıca Marie, doktorasını vererek Fransa'da gelişmiş bilim alanında doktora unvanı alan ilk kadındır! Nasıl etkileyici bir hayat hikayesi değil mi?

Pierre Curie bir at arabasının çarpması sonucu öldükten sonra iki çocuğu ile kocasının öğretmenlik görevini sürdürerek Sorbonne'daki ilk kadın profesör olur. Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfeder. Toryumun radyoaktif özelliğini bularak, radyum elementini ayrıştırır.

Böylece 1911 yılında Nobel Kimya ödülü sahibi olur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü'nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk bilim insanıdır.

Hayatı boyunca radyumun tıptaki önemine dikkat çeken Marie, I. Dünya Savaşı sırasında taşınabilir röntgen cihazları yaparak, kızı Irene ile birlikte, genç kadınlara X ışını teknolojisini öğretir. Ayrıca fizik tedavi uzmanlarına savaş ortamında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını gösterir. Bu esnada maalesef yüksek dozda radyokaktif ışına maruz kalır.

Çalışmaya devam eden ve yılmayan Marie’nin hayatında hüzünlü birçok olay olur. 1934 yılında Fransa'nın Savoy kentinde kan kanserinden hayatını kaybeder. Hastalığı, aşırı dozda radyasyona maruz

kalmasına bağlanır. Bu yüzden ona "bilim için ölen kadın" denilir.

Ölümünden sonra yaşadığı evi müze haline dönüştürürler. (http://en.muzeum-msc.pl/) Curie'nin not defterleri o kadar radyasyona maruz kalır ki, kurşun kaplı bölmelerde tutulup radyoaktif koruma altında incelenebiliyor.

Hayatı ile ilgili o kadar güzel kaynaklar var ki, mesela Kentler ve Gölgeler isimli belgesel izlenmeye değer. (https://www.youtube.com/watch?v=M44FrSVp3oE) Ayrıca hayatını konu alan çizgi filmi çocuğunuzla birlikte izleyebilirsiniz. ( http://www.izlesene.com/video/neler-olmus-baksana-marie-curie/7117445 )

Bilim insanı olmak için nasıl mücadele verdiğini çocuklar da öğrenmeli. Hayatta çalışarak, emek harcayarak ve zorluklarla mücadele ederek istenilen hedefe ulaşıldığı öğretilmeli. Ulaşılmayan her şeye şiddet uygulayarak elde edildiğini konu alan çizgi filmlerin, geleceğimize yönelik zarar verdiği unutulmamalı.

Üreten beyinler geleceğimize ışık tutacaktır. Bilgi pırıltıları ile gerçekleri göreceğiz. Aynı Marie Curie’nin o harika konuşmasında söylediği gibi: Bilginin meşalesini alın, geleceğin sarayını inşa edin!

Kaynaklar:Nobel ödülü: http://www.nobelprize.org/mediaplayer/index.php?id=1389Müze hakkında: http://mehmetbilgehanmerki.blogspot.com.tr/2014/10/varsova-marie-curie-muzesi-maria.htmlHayatı ile ilgili: http://enerjicocuk.org/tr/icerik/curie/58

Page 7: Kids&Gourmet Feb 2016

9

HAZIRLANIN KARINCALARLA YOLCULUĞA ÇIKIYORUZ!

ÖZEL HABER

Maceraperest Kerem’i, Bahçedeki İncir Ağacında karıncalarla kurduğu dostluğu hatırladınız mı? Macera devam ediyor, hem de yeni dostluklarla… Karıncalar Ülkesine Yolculuk kitabında, Kerem, Duru, Günce, Deniz ve Bahar yeni bir yolculuğa hazırlanıyor. Nereye mi? Tabii ki Karıncalar Ülkesi Kaninda’ya…

Onlara bu macerada, Bilge Karınca Yamida, tüm sakarlığıyla Peri Karınca Hulak, örümceklerle ilgili ezber bozan Ateşböceği Terbiyecisi örümcek Lili, arkadaş canlısı Minik Serçe Nino ve tabii ki Prenses Mari eşlik ediyor. “Işığa yaklaştıkça bir şeyin onlara doğru hareket ettiğini fark ettiler. Gelen bir örümcekti yanında da üç ateş böceği vardı. Işıklar içinde gördüğü örümcekten korkan Bahar çığlık atarak hemen Kerem’in arkasına saklandı.”

Gazeteci - yazar Hakan Bayhan’ın yazdığı ve Zeynep Şimşek’in resimlediği Maceraperest Kerem’in Serüvenleri’nin devamı Karıncalar Ülkesine Yolculuk, Yitik Ülke Yayınları’ndan çıktı.

Paylaşma, dostluk, merak ve doğa temalarını beş yaş üstü tüm çocuklarla buluşturan kitapta serüvenciler, “iyi” ile “kötü” arasında kalacak. “Bakmak” la “denemek” arasında bir seçim yapacak. Seçmek yetmez; emek gerekecek, dayanışma gerekecek. Ama… Ama bazen çarçabuk, bazen yıllar sonra: İyilik daima kazanır! Hele de çocukların okuduğu bir dünyada…Ayrıca ilk baskısı tükenen Bahçedeki İncir Ağacı’nın 2. Baskısı yapıldı.

Hakan Bayhan: 1964 yılında Diyarbakır’da doğdu. 1989 yılında gazetecilik mesleğine foto muhabir olarak başladı. Muhabirlik, Editörlük ve Görsel Yönetmenlik yaptı. Birçok gazete ve dergide müzik ve kitap yazıları yazarken diğer yandan çocuk edebiyatıyla ilgilenmeye başladı. İlk masal kitabı Bahçedeki İncir Ağacı 2013'te Yitik Ülke Yayınları'nca yayımlandı. Karıncalar Ülkesine Yolculuk, yazarın ikinci eseridir.

Zeynep Şimşek:1992 yılında İstanbul, Şişli'de doğdu. Sekiz yaşından beri çizim yapıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Almanya’da Burg-Giebichenstein Sanat Yüksek Okulu, Figüratif Heykel Bölümü'nde eğitim aldı. Son birkaç yıldır profesyonel illüstratör olarak çalışmaktadır. Halen Almanya’nın Halle şehrinde heykel ve illüstrasyonla ilgilenmeye devam etmektedir.

Hakan Bayhan

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

anne bebek tov 210X297.pdf 1 17/03/15 14:09

Page 8: Kids&Gourmet Feb 2016

1211

ŞUBAT 2016SAYI 31

KURDUĞUMUZ HAYALLERE DİKKAT EDELİM!

Selam Anneler! Selam Babalar! Selam çocuklarının birer pırlanta olması için elinden geleni yapan güzel insanlar.

Kurmaya doyamadığımız en büyük hayal; dünyaya getirdiğimiz o harika yavrunun olumlu yönde parmak ile gösterilen, başarılı ve örnek bir insan olması. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Kimimiz akademik yönde başarı elde etmesini daha çok önemserken, bir kısmımız da hobiler edinmesi, özel yetenekleri olması için çırpınıp duruyoruz. Ancak aslında biliyoruz ki en önemlisi davranışsal olarak örnek birer birey olmaları.

Bir düşünün... Çalıştığınız yerde işinde oldukça başarılı, yüksek bir mertebeye gelmiş ancak ciğerinin beş para etmediğini düşündüğünüz biri var. Yok mu? Mutlaka vardır :)

O kişinin sizin çocuğunuz olmasını ister miydiniz?Bir defa daha düşünün... Komşunuz olan XXXX hanım oldukça hoş bir kadın, elinden de gelmeyen yok. Ev işleri, dikiş, yemek, örgü derken harikalar yaratıyor. Ancak o kadar dedikoducu bir kadın ki, yanında 2 kelime etmeye cesaretiniz yok. Zira bütün mahallenin kulağına gitmesi an meselesi.

ANNE GÖZÜNDEN

O kişinin sizin çocuğunuz olmasını ister miydiniz?Pek sanmıyorum...

Geçenlerde kızım Peri'ye (10 yaşına bu sene basacak) "Senden nasıl bahsetmelerini istiyorsan, hangi özelliğinden överek söz edilmesini istiyorsan, neler ile anılmak istiyorsan o olmak için çaba sarf et" dedim.

"Mesela?" dedi bana."Mesela eğer senden; ne kadar huysuz ve geçimsiz bir insan. Onunla arkadaşlık etmekten nefret ediyorum. Ne zaman bir oyuna başlasak hep kendi kazanan olmak istiyor ve mızıkçılık yapıyor!" demelerini istiyorsan, arkadaşlarınla ortak yolu bulma ve her oyunca bir sorun çıkart." dedim.

Suratıma şaşkın şaşkın baktı elbette. Bundan hoşlanmadığı baya netti :)

"Peri gördüğüm en uyumlu kızlardan biri. Onunla oyun oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile. Geçenlerde bacağımı incittiğim için seksek oyununa katılamadım. Ben oyun dışında kalmayayım diye diğer kızlara 'son harf ile kelime türetme oyunu' oynamayı teklif etti ve benimde oyuna dahil olmamı sağladı. Onun bu kadar çözüm üreten bir kız

Papatya SOMERMilliyet Pembe Nar Yayın Yö[email protected]

olmasına hayranım" denmesi sana nasıl hissettirirdi dediğimde gözleri parladı. Çocuklarımızın başarılı olması ve ileride güzel kazançlar elde edecekleri işlerde çalışmaları için motive ederken iyi birer birey, sorumlu birer birey, vicdanlı birer birey olmaları ve empati yapabilen birer insan olmaları için de çaba harcamalıyız.

bunu yaparken en iyi yolun doğru bir rol model olmak olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Kendimiz de başkalarına yardım eden, arkadaşlarından bahsederken olumsuz kelimeler kullanmayan, dedikodu yapmayan, faydalı birer birey olursak onlar da bizi örnek alacak ve aynı yolda ilerleyeceklerdir.Unutmayalım ki; hırs ve ego kontrol edilebildiği sürece fayda sağlayacaktır.

Çocuklarımızda İçselleştirmemiz Gereken GerçeklerBaşarı adımlarını atarken diğer bir kişinin üzerine basma,

İnsani duygularını kaybetmemek iç huzur demektir, Hayatta para ile satın alınamayacak değerler var,İçinde olduğun durumdan şikâyet etmek durumu düzeltmeyeceği gibi iyice çıkmasa sokacaktır.

Page 9: Kids&Gourmet Feb 2016

1413

UZMAN GÖRÜŞÜ ŞUBAT 2016SAYI 31

ÇOCUKLARDA ASTIM BRONŞİYALE VE ALERJİ

Prof. Dr. Haluk ÇOKUĞRAŞİstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp FakültesiÇocuk Hastalıkları A.D. Öğretim ÜyesiPediatrik Alerji Göğüs ve Enfeksiyon Hastalıkları

Astım çocukların en sık görülen kronik hastalıklarından birisidir ve eski çağlardan beri tanınmaktadır. Çocukluk çağı astımının önemli bir kısmı alerjik faktörlere dayanır. Duyarlı kişilerde, akarlar, tüyler, polenler ve mantarlar gibi alerjik maddeler vücuda girerek reaksiyona neden olurlar. Dünyada çocuk yaş grubunda astım sıklığı % 5-20 arasındadır. Türkiye'de yapılan çalışmalarla, çocuklardaki astım sıklığının, çeşitli bölgelerde farklılıklar göstermek üzere, % 2,2-9,8 arasında olduğu bildirilmektedir. Çocukluk astımı genel olarak yaşla birlikte hafifleyen ve bazen de kaybolan bir hastalıktır.

Page 10: Kids&Gourmet Feb 2016

1615

UZMAN GÖRÜŞÜ

Özellikle alerjik olmayan, ailede çok sayıda alerjik kişi öyküsü bulunmayan çocuklar iyileşme açısından daha şanslıdırlar. Astım çoğu kez bir besin (süt) alerjisi, alerjik nezle ya da atopik egzema ile birliktedir. Yine de özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda astımın dışında pek çok başka hastalığın da astım gibi öksürük ve hışıltı yapabileceği unutulmamalıdır.

Astım Bronşiyale nedir?Astım bronşiyale, bronşların zaman zaman daralması sonucu, nöbetler halinde gelen

solunum güçlüğü atakları, öksürük ve hışıltı ile kendini gösteren bir hastalıktır.

Astım, zaman zaman yineleyen solunum güçlüğü krizleri halinde ortaya çıkar. Hasta özellikle soluk vermede güçlük çeker. Tıkanma duygusu, göğüste sıkışma ve tekrarlayan öksürükler tabloya eşlik eder. Hışıltı olmaksızın tek başına öksürükle seyreden astım tipleri de vardır. Astım nöbetlerinin süresi ve sıklığı hastadan hastaya farklılıklar gösterir. Astımlı hastaların solunum güçlüğü atakları ve

ŞUBAT 2016SAYI 31

öksürükleri geceleri daha belirgin olur ve gündüz eforla artış gösterir. Astım nöbetleri ilaçlarla ya da kendiliğinden büyük ölçüde geriler. Nöbet sırasında bir hışıltı ya da vızıltı, çıplak kulakla hastanın yakınları, hatta kendisi tarafından da duyulabilir. Akciğerler bu sırada dinlerse, soluk vermenin güç ve daha uzun zamanda olduğunu fark edilir. Nöbet geçtikten sonra ise genellikle fizik muayenede hiçbir patolojik bulgu elde edilemez; hasta tamamen normaldir. Bununla birlikte, astımlı hastaların önemli bir kısmında alerjik nezle ve atopik egzema gibi başka alerjik hastalıklara ait belirtiler de görülebilir.

Çocuklardaki astımın %70'ınden fazlasının alerjik olduğu kabul edilir. En fazla astıma neden olan alerjenler ev tozu akarlarıdır. Özellikle küçük çocuklarda virüslere bağlı solunum yolları enfeksiyonları da astımı tetikleyebilir. Sigara dumanı, eksoz gazları, boya kokuları, soba bacasından çıkan maddeler gibi alerjik olmayan iritan maddeler de, bronşları hassaslaştırarak daralmalarına zemin hazırlarlar.

Astım tanısı klinik belirtilere ve bazı testlere dayanarak konur. Bu testler astıma benzer belirti veren bir çok hastalığın ayırt edilmesine ve tanının doğrulanmasına yarar. Örneğin tüberküloz, kistik fibroz ve doğumsal bazı bozuklukların astımdan ayırt edilmesi son derecede önemlidir. Astımlı hastaların hava yollarındaki daralma akciğer fonksiyon testleri ile saptanabilir. Eğer bronş genişleticilerle daralma ortadan kalkıyor ya da azalıyorsa bu kesin tanıyı koydurur. Bu testin tek zorluğu 6-7 yaşından küçüklere uygulanamamasıdır. Alerji testleri astım tanısı koymaya değil, astıma neden olabilen bir alerjik maddenin var olup olmadığını anlamamıza yardımcı olur.

Astımlı çocuğun tedavisiAstımın kronik gidişli bir hastalık olması nedeniyle, seçilecek tedavi yöntemi ne olursa olsun, ailenin uzun süreli bir tedavi programına hazır olması gerekmektedir. Çocukluk çağı astımının tedavisi astım krizinin tedavisi ve uzun süreli tedavi olarak iki ayrı başlıkta değerlendirilebilir. Astım, kronik bir hastalıktır ve ataklar halinde seyreder. Bunu önlemek için

çok hafif olgular hariç, ataklar dışında da sürekli ilaç kullanılması gerekir. Astımlı çocukları spora yönlendirmek de tedaviye katkı sağlayabilecek bir yaklaşımdır. Uzun süreli astım tedavisinin belli başlı amaçları şöyle özetlenebilir:

1-Astım ataklarının sayısını azaltmak,2-Atakların şiddetini azaltmak,3-Astımda gelişebilecek komplikasyonları önlemek,4-Çocuğun yaşına uygun fizik aktiviteleri yapmasını sağlamak,5-Çocuğun normal büyüme ve gelişmesini, eğitimini etkilememek,6-İlaçların zararlı yan etkilerinden korunmak,7-Çocuğu ve aileyi hastalık konusunda eğitmek.

Astımda aşı tedavisi (İmmunoterapi)Astımlı hastalara aşı yapılıp yapılmaması oldukça tartışmalı bir konudur. Bazı hekimler aşı tedavisini tümden reddederken, bazıları da aşıyı vazgeçilmez bir tedavi yöntemi olarak kabul ederler. Bu tedavinin ana ilkesi, kişinin duyarlı olduğu maddeyi belirleyip, bu maddeyi aralıklarla ve giderek artan dozlarda vererek organizmada bu alerjene karşı duyarlılığı azaltmak, bir çeşit tolerans durumu yaratmaktır.

İmmunoterapi alerjik astımı ve alerjik nezlesi olanlara, eğer alerjenden kaçınılamıyorsa yapılabilir. Tek başına aşı ile astımı tedavi etmek mümkün değildir. Astım mutlaka ilaçlarla tedavi edilmeli, eğer doktor uygun görürse belli koşullarda aşı da tedaviye eklenmelidir.

Page 11: Kids&Gourmet Feb 2016

1817

ALIŞVERİŞ

Kod:6919 - 99,75 TL

Kod:705335,00 TL

Kod:6832 - 49,90 TL

Kod:7055 - 57,00 TL

Kod:6769 - 89,90 TL

ŞUBAT 2016SAYI 31

Kod: 6786 - 159,50 TL

Kod: 6886 129,90 TL

Kod:6858 - 89,90 TL

Page 12: Kids&Gourmet Feb 2016

2019

UZMAN GÖRÜŞÜ ŞUBAT 2016SAYI 31

Deniz Özkılıç KABUL Uzm.Gelişim Psikoloğu - SENS Gelişim Akademisiwww.sensgelisim.com

İKİ YAŞ SENDROMU İLE BAŞA ÇIKMANIN YOLLARIEylül artık 17 aylık, neredeyse 1,5 yaşımızı devireceğiz. İki yaş sendromu da yavaş yavaş kendini göstermeye başlamakta. “Terrible two” illa ki iki yaşında başlayacak diye bir kural yok. 18 aylık gibi başlama sinyallerini alabilirsiniz. Çocuğunuzun mizaç özeliklerine göre bu dönemi sert ya da yumuşak atlatabilirsiniz. Tabi ki bir noktada bizim davranış örüntülerimiz, tepkilerimizin niteliği, boyutu, tutarlılığımız ve kararlılığımız da çok büyük etkenler. Ebeveynler olarak bu süreçte ruh sağlığımızı koruyabilmek için aklımızdan hep şunu geçirmeliyiz “bu her şeyi kendi yapma isteği, hayırları ve itirazları bulunduğu yaş özelliğinden kaynaklanıyor ve bu geçici bir dönem”.

Fakat şunun da iyi bilemeliyiz ki bunun geçici olmasında da kalıcı olmasında da bizim etkimiz var. Eğer çocuğumuza karşı elimizden geldiği kadar anlayışlı olup onunla inatlaşmaya ve güç savaşına girmezsek, bağırmadan sakin bir şekilde tepkilerimiz verirsek ve koyduğumuz kurallar hakkında tutarlı olursak bu dönemin geçici olacaktır. Fakat çocukla gereksiz inatlaşmalara, güç savaşlarına girersek, tepkilerimizi bağırarak verirsek, onu anlamaya çalışmadan konuşmalarımız yaşından dolayı onun anlayamayacağı şekilde olursa bu dönemin kalıcı olma ihtimali yüksektir. Elimizden geldiği kadar yapmamız gereken şeyler nelerdir:

Bir Psikoloğun Gözünden Anne Olmak

Page 13: Kids&Gourmet Feb 2016

2221

UZMAN GÖRÜŞÜ

En önemli başlangıç kural; mutlaka onun hizasına eğilerek ve göz kontağı kurarak konuşmak • Önemli sorunları sessiz bir ortamda konuşunuz.• Ses tonunuz yönerge verdiğinizde (oyuncakları topla) net ve kararlı olmalıdır.• Kısa ve anlaşılır sözel mesajlar veriniz.• İstenilen davranışı tanımlayınız. “Oyuncaklarını daha toplamadın mı? gibi bir ifade yerine, “Oyuncaklarını sepete koy” diyebilirsiniz.• Konuşurken çocuklarınızın gelişim yaşını dikkate alın. Bu dönemde çocuklarla konuşurken soyut kavramlar, atasözleri, mecaz anlamlar sizi anlamasına ve sinirlenmesine neden olur.• Ona onu anladığınız ya da anlamaya çalıştığınız hissini verin.• Söz ve davranışların uyumlu olması gerekir. Örneğin “ Oyuncaklarını sepetine koyduktan sonra parka çıkabiliriz.” diyen bir anne-baba oyuncakları kendi topluyorsa sözünün hiçbir yaptırıcı özelliği olmayacaktır.• Kararlı ve normal bir ses tonu kullanılmalıdır. Yüksek ses, sinirlendiğiniz mesajını verebilir. • Motivasyon ve güven mesajlarını kullanınız: Çocuğumuzun, istenen davranışlarını , işbirliğini, bağımsızlığını, geliştirmesini yüreklendiriniz.• Kuralları aile bireyleri olarak hep beraber belirleyin, aranızda tutarlı ve karalı olun.• Her şeye “hayır” demeyin. Kırmızı çizgileriniz olsun ve bunlar “hayır” olsun.• Olumsuz uyarım yerine direkt yapılması gerekeni söyleyin. “Koşma” yerine gel beraber rap rap diye yürüyelim, çok eğlenceli olabilir” gibi• Çocuğunuza model olun, sözlerinizden çok davranışlarınız onun için daha iyi yol gösterici olacaktır.

Sevgiyle kalın,

Page 14: Kids&Gourmet Feb 2016

2423

ŞUBAT 2016SAYI 31

ÇÖLYAK TEDAVİSİNDE BİOREZONANS GİBİ YÖNTEMLERİN YERİ YOKTUR!

Çölyak nedir?Çölyak hastalığı beslenmeye glütenli gıdaların girmesiyle başlayan karın şişliği, büyümede duraklama, bulguları ile karakterize bir hastalıktır. Çölyak hastalığı genetik bir zeminde çevresel etmenlerin tetik çekmesi ile immünolojik mekanizmalarla ortaya çıkan, çocuk yaş grubunda sık rastlanan en önemli belirtisi ishal olan ancak başka belirtilerle de kendisini gösteren bir hastalıktır. Hastalığın klinik bulguları çok geniş bir yelpazede seyretmektedir. İshal en önemli klinik bulgudur. Dışkı açık renk, pis kokulu, parlak, yağlı görünümdedir.

Prof.Dr. Fügen Çullu ÇOKUĞRAŞİstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.D. Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme Bölümü Öğretim Üyesi

Page 15: Kids&Gourmet Feb 2016

2625

ŞUBAT 2016SAYI 31

Klinik bulgularda ishalin yanı sıra, karın ağrısı, kansızlık, raşitizm, büyümede gerileme, boy kısalığı görülür. İshal sonucu kalsiyum, fosfor, magnezyum, çinko, albümin, kollesterol ve karoten düzeyleri düşebilir. Malabsorbsiyona bağlı olarak demir eksikliği anemisi, folik asit eksikliği ve ince barsağın son kısmının tutulması ile B12 eksikliği saptanabilir. Kalsiyum ve D vitamini emiliminin bozulmasına bağlı olarak osteopenik kemik hastalığı gelişebilir. Kalsiyum metabolizması bozukluklarında ikincil hiperparatiroidi gelişebilir. Bu hastalarda sütün içinde bulunan laktoza tahammülsüzlük saptanabilir.

Hastalar hiç ishal olmadan sadece kusma, büyüme gelişme bozukluğu, kansızlık, karaciğer hastalığı, ergenliğin gecikmesi, kabızlık belirtileri ile de başvurabilirler.

Çölyaklı hastalarda tip 1 diyabet, dermatitis herpetiformis, tiroid hastalıkları, otoimmün hepatit görülebilir. Down sendromu, kistik fibroz, romatoid artrit, İgA nefropatisi, inek sütü alerjisi gibi hastalıklarla Çölyak hastalığı beraber görülebilir.

İnce bağırsakların emici yüzeyleri villüs dediğimiz, üzerinde besinlerin içindeki maddeleri parçalayan enzimleri bulunduran fırça tarzında mükoza ile kaplanmıştır Çölyak hastalarında buğdayın glüteninin gliadin fraksiyonu bu fırçamsı tabakayı immünolojik mekanizma ile bozarak bu tabakanın fırça şeklini ve de dolayısı ile üzerindeki enzimleri tahrip etmektedir.

Çölyak hastalığında bilimsel tedavi yaklaşımı nasıl olmalıdır?Çölyak hastalığında şu anda tek tedavi yaşam boyu glütensiz diyettir. Hastaların buğday, arpa ve çavdar tüketimi kesilmelidir. Mısır ve pirinç bunların yerine kullanılmalıdır. Glütenin bir çok besinde katkı maddesi olarak bulunabileceği unutulmamalıdır.

Çölyak hastalığını otlarla, akapunkturla veya biorezonans ile tedavi ettiğini iddia edenler var? Bu yöntemler için neler söyleyebilirsiniz?Çölyak hastalığının şu anki bilgilere göre diyet harici hiçbir tedavisi yoktur. Biorezonans, akupunktur veya çeşitli bitkilerin tedavide HİÇ BİR YERİ YOKTUR.

Çölyak hastalığı için bir takım ilaç çalışmaları, immünolojik tedavi yöntemleri hakkında ciddi çalışmalar vardır. Önümüzdeki yıllarda bu tedavi yöntemleri yan etkileri tamamen bertaraf edilirse hayata geçirilecektir ancak şu anda herhangi bir ilaç ve tedavi dünyanın hiçbir yerinde yoktur. TEK TEDAVİ YAŞAM BOYU DİYETTİR.

Hatanın bu yöntemlere inanıp çölyak diyetini kesmesi ne gibi sonuçlar doğurabilir? Diyeti uygulamayan hastalarda kanserleşme riski normal popülasyona göre 5 kat artmaktadır. Bunun haricinde çocuklarda büyüme gelişme durur. Karaciğer, tiroid ve birçok organı tutabilen otoimmün hastalıklar ortaya çıkabilir. Diyabet hastalığı görülebilir.

Çölyak hastalarına öneri e tavsiyeniz var mı? Ben Çölyak hastalarıma sizler hasta değilsiniz sadece sağlığınız için glütensiz besleneceksiniz diyorum. Tek yapmaları gereken diyetlerine hayat boyu devam etmektir. Bu süreçte bilimsel olarak kanıtlanmamış hiçbir yönteme başvurmamalarını öneriyorum. On yıla kalmadan da gerçek bilimsel tedavisinin olabileceğini bu sürede sağlıklarını iyi korumaları için diyet yapmaları gerektiğini söylüyorum.

İlave etmek istediğiniz başka konular varsa ekleyebilirsiniz? Bana ulaşan saçma teorileri yukarıda sıraladım, size kim bilir neler geliyordur. Onlara da değinebilirsiniz?

Page 16: Kids&Gourmet Feb 2016

2827

SANAT & SPOR & BİLİM

GEBELİK SONRASI ESKİ FORMUNUZA NASIL KAVUŞABİLİRSİNİZ?

ŞUBAT 2016SAYI 31

Egzersiz yapmayı çok genç yaşlardan itibaren bir yasam biçimi haline getirmelisiniz zira birçoğumuzun zayıflamak veya form da kalmak için yaptığı o egzersizler aslında vücudunuzda birçok hormonu da harekete geçirmekte. Egzersizler sırasında farkında olmadan çalıştırdığınız bazı kaslar gebelik sırasında ve sonrasında yaşanabilen idrar kaçırma gibi ufak kazaların da önüne geçmekte yardımcıdır. Egzersizle güçlenen, omurganıza destek veren birçok kas gebeliğin ilerleyen dönemlerinde karnın büyümesiyle birlikte sırtta, boyunda, kollar ve bacaklarda ortaya çıkabilecek ağrıları da minimuma indirecektir. Bazı kadınlarda kalıcı hale gelen gebelik sonrası alınan kilolarla daha da belirginleşen kambur duruş ise egzersiz yapanlarda görülmemektedir.

Gebelik sırasında doktorunuzun da izniyle ve uzman bir eğitmen eşliğinde yapacağınız egzersizler daha sağlıklı bir dolaşım sistemine sahip olmanızı sağlayacaktır. Ayrıca bu egzersizler ayaklarda oluşabilecek şişlik sorunlarını yaşamamanızı da sağlayabilir. Egzersizler esnasında öğreneceğiniz doğru nefes alma teknikleri, ihtiyacınız olan oksijeni daha verimli kullanmanıza hem de normal doğum esnasındaki ıkınmalarda size oldukça yardımcı olacaktır.

Gebeliğiniz süresince gevşeyen ve uzayan karın kasları egzersiz yapma alışkanlığı olan kişilerde daha kısa sürede normale dönmektedir. Siz, kendiniz için bunları yaparken karnınızdaki minik yavrunuza da çok önemli bir katkı sağlamış olursunuz. Çünkü sizin hareketliliğiniz onun otonom fonksiyonlarının da daha sağlıklı gelişmesini sağlayacaktır.

Birçok anne adayının daha gebelikten önce başlayan ve onları içinden çıkılmaz bir döngüye sokan bu düşünceyi biraz açmamız gerekiyor. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu sizin gebelikten önce ve gebelik sırasında kendinize ne kadar zaman ayırdığınızla da alakalı. Nasıl mı?

Nurkan AKINOtel Les Ottomans Pilates Stüdyosu İşletmecisiPilates/ Spor Eğ[email protected]

Tüm bunları değerlendirdiğimizde egzersiz yapma alışkanlığı olan anne adaylarının hem daha sağlıklı ve rahat bir gebelik geçirdiklerini hem de doğum sonrası eski formlarına çok daha zahmetsizce geri döndüklerini görmekteyiz.

Egzersiz yapmak için hiçbir zaman geç değildir kendinize bir iyilik yapmaya hemen bugün başlayabilirsiniz.

Page 17: Kids&Gourmet Feb 2016

3029

ŞUBAT 2016SAYI 31PSİKOLOJİ

Sena KAÇARGelişim Psikoloğu SENS Gelişim Akademisiwww.sensgelisim.com

ÇOCUKLARA ÖLÜM NASIL ANLATILMALI?Yetişkinler için en zor anlardan biri, yakın çevrede bir ölüm olduğunda bunu çocuklara nasıl anlatacakları ve ölümü nasıl tarif edecekleridir. Ölüm yaşanması kadar konuşulması da zor olan konulardan biridir. Okul öncesi dönemdeki çocuklar ölümü tam olarak anlamlandıramasalar bile dil gelişimleri başladığı andan itibaren ölümle ilgilenmeye ve soru sormaya başlarlar. Çocukların ölümü algılayışı ve kayba vereceği tepki, çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve daha önce ölüm olayı ile karşılaşıp karşılamaması ile yakından ilgilidir. Çocuklar ölüm olayı ile çeşitli şekillerde karşılaşırlar. En sık karşılaşma biçimi televizyonda ölüm ve öldürme sahnelerini görmesi, yakın çevrede birisinin ölümü veya sokakta ölmüş bir hayvana rastlama şeklinde olur. Yaşlara göre ölümün nasıl algılandığı, çocuklara nasıl anlatılması gerektiği önemlidir. Ölümün geri dönülmezliği, evrenselliği ve bir neden sonucunda ortaya çıktığı yaklaşık 7 yaşından sonra çocuk tarafından algılanmaya başlanır.

Çocukların Gelişim Dönemlerine Göre Ölümü Algılama Şekilleri 0-2 Yaş: Anlama yeteneğine sahip değildir, ama bağlandığı kişiden ayrılma durumunda ayrılık anksiyetesi yaşar. 3-6 Yaş: Ölümü geçici ve geri dönülür bir olay gibi algılar. Bencildir, sevdiğinden uzaklaşmayı kendine verilen ceza gibi veya kötü davranışının ölüme neden oluşu olarak algılar. 7-10 Yaş: Geri dönülmez, sona erme olarak görülür. Kendi yaşamının sona ereceğini kavrayamaz. 11-13 Yaş: Sona erme olarak görür. 14-18 Yaş: Soyut biçimde ölüm olgusunu kavrar. Çocuğa Nasıl Söylenmeli? • Ölüm olayı çocuğa aktarılırken bunu çocuğun anne, baba ya da çocuğa duygusal olarak yakınlığı olan birinin söylenmesine özen gösterilmelidir.• Söylenen yer çocuk için önemli olmaktadır, bu nedenle sakin bir odanın bulunması, çocuğun oturtulması önerilmektedir. • Çocuğa olup bitenlerle ilgili bilgi verirken doğru ve somut bilgilerin verilmesine dikkat edilmelidir.

• Çocuğa açıklama yaparken açık ve doğru bilgileri, çocuğun yaşına uygun bir dil kullanarak aktarın. Vereceğiniz haber için çocuğu önceden hazırlayın. Mesela; babası ölen bir çocuğa haberi vermeden önce çocuğu buna hazırlamak için “Sana, babanla ilgili üzücü bir haber vereceğim” denilebilir. Çocuğa durum şu şekilde açıklanabilir: “Öldüğümüzde artık nefes almayız, kalbimiz durur (çocuğun kendi kalbinin ve sizin kalbinizin atışını hissetmesine izin verin), saçlarımız ve tırnaklarımız artık uzamaz. Çocuğa ölümü açıklarken yetişkinlerin kaçınmaları gereken bazı durumlar: O, derin bir uykuya daldı: Ölüm bir uyku değildir. Ölümün bir uyku olduğu söylenen çocuk, ölen kişinin bir gün kalkıp geri döneceğine inanır. Oysa böyle bir davranışla yetişkinler belki kabullenilmesi zor olan bir hususun öğrenilmesini sadece geciktirmektedirler. Dolayısıyla onları bir beklenti içine soktuklarından onların kaygılanmasına neden olmaktadırlar. Buna ilave olarak, böyle bir izahı duyan çocuk, kendisi yatağa gittiğinde korkar ve kaygı duyabilir. Çocuklardan bazıları da ölen kişinin uykudan kalkamayacağı gibi, kendilerinin de kalkamayacaklarından korkup kaygıya kapılabilirler. Sonuç olarak, herhangi bir kişi öldüğünde yetişkinlerin ölme ve ölüm gibi kelimeleri kullanmaktan kaçınmamaları ve tereddüt etmemeleri gerekir.

O seyahate çıktı: Başka bir örnek de yetişkinlerin ölen yakınları için, onun uzun bir seyahate çıktığını söyleyerek çocukları avutma yoluna gitmeleridir. Bu da hem çocukluk yıllarında hem de muhtemelen ileriki yıllarda çocuğun psikolojik yapısını bozabilir. Örneğin; babası ölen bir çocuğa babasının seyahate çıktığı söylendiğinde, yıllarca çocuk, babasının eve ne zaman geleceği konusunda bir ümit ve kararsızlık içinde yaşar. Daha sonra acı durum ortaya çıktığında çocukta, bu sefer bir terk edilme ve dışlanma duygusu ortaya çıkar. Tabi çocukları bu tür basit ifadelerle aldatmak kolay değildir. Zira onlar, bu tür olaylar karşısında “Eğer babam beni çok seviyorsa, o halde neden bu kadar uzun zamandır geri gelmiyor”? Veya “Eğer babam geri dönecekse, niçin bu insanlar bu kadar ağlayıp duruyorlar ya da üzülüyorlar?” diye bu durumu kabul etmemekte direnir.

Hastalıktan dolayı öldü: Bazen de büyükler ölen bir kişinin bir hastalıktan dolayı öldüğünü ileri sürerler. Örneğin “anneannen hastalıktan dolayı öldü” demek, belki birçok yetişkin için son derece normal bir ifadedir. Ancak uzmanlar, ölümün bu tür izahının çocukların zihin sağlığı açısından zararlı olabileceğini ileri sürmektedirler. Her ne kadar ölümü bu yolla açıklamak oldukça doğal olsa da, böyle bir izahın çocuklar açısından bazı psikolojik rahatsızlıklara neden olabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. Zira çocuklar hastalandıklarında kendilerinin de ölebileceğini düşünebilirler. Çoğu küçük çocuk, kavramsal olarak hastalıkla ölüm arasındaki ilişkiyi anlamayabilir. Çünkü onlar az, orta ya da ağır ve ölümcül hastalıklar arasındaki farkı kavrayamayabilirler. Sonuç olarak, hasta olma ve ölüm ilişkisi sadece çocuğun zihninde ölüm korkusunun yoğunluğuna hizmet eder. Unutulmamalıdır ki çocuklar, büyüklerin ölümle ilgili açıklama ve örnekleri üzerine birçok korkutucu hayal ve fantezi üretebilirler. Bu nedenle yapılan açıklamalarda sözcük ve benzetmelere çok dikkat edilmesi gerekmektedir.

Maltepe Üniversitesi psikoloji bölümünü başarıyla bitirdi. Halen Gelişim Psikolojisi alanında yüksek lisans programına (tez aşamasında) devam etmektedir.

2011-2012 Emrullah Turanlı Çocuk Yuvasında stajer psikolog, 2012-2013-Balıklı Rum Hastanesi psikiyatri servisinde stajer psikolog, 2013-2014 Sens Gelişim Akademisi bünyesinde Psikolog olarak çalışmaya başlamıştır.

Aldığı eğitim ve seminerlerden bazıları: Oyun Terapisi (Oyun Terapileri Derneği) devam etmekte ABA VB (Verbal Behavior)/Sözel Davranış ve NET (Natural Environment Teaching) Doğal Ortamda Öğretim Nükte Altıkulaç İletişim Aracı Olarak Çocuk Resminin Psiko-Pedagojik Açıdan İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. S. Armağan YILDIZ Wisc-r Zeka Testi (Türk Psikologlar Derneği) Metropolitan Okul Olgunluğu Testi MaltepeÜniversitesi Change For Traumatised Children: Therapeutic Approaches That Work For Street Children uluslararası sempozyumu. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi 'Sınav Kaygısı' Eğitimi Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi 'Boşanma Sürecinde Anne Babalar' Uzm. Aile ve İlişki Terapisti Çiğdem Alper Çocuk Testleri Eğitimi ( AGTE, Gessel, Good Enough - Harris Bir İnsan Çiz Testi) Dikkat Testleri Eğitimi ( Frostig)

Page 18: Kids&Gourmet Feb 2016

ŞUBAT2016YEMEK TARİFLERİ

Page 19: Kids&Gourmet Feb 2016

Meyve & Sebze Takvimi

CAN ERİK

ÇAĞLA

ÇİLEK

ELMA

İNCİR

KARPUZ

KAVUN

KAYISI

KESTANE

KİRAZ

MANDALİNA

MUZ

MÜRDÜM ERİĞİ

NAR

PORTAKAL

ŞEFTALİ

ÜZÜM

VİŞNE

BAKLA

BALKABAĞI

BAMYA

BEZELYE

BÖRÜLCE

BROKOLİ

DOLMA BİBER

DOMATES

ENGİNAR

HAVUÇ

ISPANAK

KABAK

KARNABAHAR

KEREVİZ

KIRMIZI BİBER

LAHANA

MARUL

PANCAR

PATLICAN

PAZI

PIRASA

SALATALIK

SEMİZOTU

T. BARBUNYA

TURP

YEŞİL BİBER

ARALIK

ŞUBAT

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

ŞUBAT

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

Page 20: Kids&Gourmet Feb 2016

3635

Malzemeler1 küçük havuç1 elma

HazırlanışıHavuç buharda hafif yumuşayana kadar 5 dakika kadar pişirilebilir. Daha sonra cam rendeden geçirilir. Elma da cam rendeden geçirilerek karıştırılır ve ara öğün olarak bebeğe sunulabilir.

ELMA VE HAVUÇ PÜRESİ (6 ay ve sonrası)

YEMEK TARİFLERİ ŞUBAT 2016SAYI 31

Yrd.Doç.Dr.Enver Mahir Gülcan’ın notu:Elma ve havuç ikilisi hem oldukça tatlı hem de bol vitaminli bir birliktelik oluşturur. Her ikisi de tatlı olduğundan bebekler iştahsız oldukları dönemde de severek yiyebilir. Ancak bebek damak zevkini çok tatlı karışımlara alıştırmak diğer besinleri kabul ettirmekte anneye zorluk yaşatabilir. Bu sebeple böyle bir karışım yoğurdu sade yemek istemeyen bir bebeğe yoğurtla karıştırılarak verilirse hem şeker oranı seyrelmiş olur hem de çocuğunuz yoğurdu severek yiyebilir.

Page 21: Kids&Gourmet Feb 2016

3837

Yrd.Doç.Dr.Enver Mahir Gülcan’ın notu:Elma alerji riski düşük bir meyve olduğu için bebeklerin ek besinlere geçiş sürecinde ilk kullanılan gıdalardandır. Yulaf zararlı kolesterolü düşürerek kalp ve damar hastalığı riski azaltılmış çocuk nesline katkıda bulunurken yüksek lif içeri ile de kabızlığa ve erişkin yaşlarda özellikle erkeklerin ciddi sorunu olan barsak kanserine yakalanma riskini azaltır.Yulaf tokluk hissi yarattığından obezite sorunu olan çocuklarda veya kilo kontrolü gereken kişilerde çok yemeyi önleyerek zayıflamaya yardımcı olur.

Dikkat: Anne sütü ilave ettiğiniz mamayı pişirmeyin ve uzun süre saklamayınız. Tek öğünde kullanınız. Dolapta dahi olsa gıdayı bekletip ertesi gün kullanmayınız. Genel olarak prensip bebeklerin günlük gıda ile beslenmesidir.

Malzemeler½ çay bardağı yulaf½ elma 1 çay bardağı kaynamış sıcak su½ çay bardağı anne sütü

HazırlanışıYulaf küçük bir kâseye koyulur. Üzerine kaynar su ilave edilir. Yulaf yumuşadığında içine cam rendeden geçirilmiş elma püresi, ilave edilerek karıştırılır. Bu karışıma ılıdığunda ½ çay bardağı anne sütü de ilave edilebilir.

ELMALI YULAF EZMESİ (6 ay ve sonrası)

YEMEK TARİFLERİ ŞUBAT 2016SAYI 31

Page 22: Kids&Gourmet Feb 2016

4039

ŞUBAT 2016SAYI 31EXECUTIVE CHEF AYŞE DİNLER

Soğuk kış günlerinde zevkle hazırlayacağınız tariflerle harika bir ay geçirmenizi dilerim.Şimdiden ellerinize sağlık, elinizin lezzeti, ağzınızın tadı daim olsun.

Executive Chef Ayşe Nil [email protected]

Page 23: Kids&Gourmet Feb 2016

4241

SARI KIŞ ÇORBASI (2 yaş ve sonrası)

Malzemeler1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı1 çorba kaşığı tereyağı1 adet soğan, ince doğranmış1 adet patates, küp doğranmış1 adet havuç, küp doğranmış2 çiçek karnabahar 5 adet mantar, ayıklanıp, doğranmışyeteri kadar suBir tutam tuz1 çay kaşığı zerdeçal1,5 bardak süt1 çorba kaşığı labne peyniri1/4 su bardağı haşlanmış nohut

HazırlanışıZeytinyağı tencereye koyulur. Soğan ilave edilir ve yakmadan pişirilir. Diğer sebzeler eklenir. 3-4 dakika karıştırarak pişirildikten sonra bir tutam tuz ve üzerini örtecek kadar su eklenerek kaynatılır. Tüm sebzeler yumuşayıncaya dek (15 – 20 dk kadar) pişirilir. Pişen sebze çorbası el blendırından veya mutfak robotundan geçirilir. Labne peyniri, tereyağı, süt ve zerdeçal eklenir. Kıvamı eğer koyu ise sıcak su eklenerek istenilen kıvama getirilir.Çorbaya haşlanmış nohut ekleyerek bir taşım kaynatılır. Servis edilir.

Yrd.Doç.Dr. Enver Mahir Gülcan’ın notu:Gaz yapmaması için nohutu geceden ıslatıp ertesi gün yeni su ile haşlamak ve kabuklarını çıkarmak gerekir. Zerdeçal içinde faydalı Kumkimin adlı bir madde bulunur. Bu maddenin kansere karşı etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak zerdeçal safra taşı olan kişilerde safra taşını yerinden oynatabilir ve hamilelikte rahim hareketlerini artırabilir. Bu sebeple hamile ve safra taşı olanlarda kullanılması önerilmez. Çocuklar için yapacağınız çorbada 1 çay kaşığı kullanılmasında bir sakınca yoktur. Ancak tüm diğer gıdalarda da olduğu gibi faydalı diye çocuğa sık sık verilmemelidir. Ara sıra yemeklerde kullanmak yeterlidir. Beslenmede çeşitlilik sağlamış olursunuz.

ŞUBAT 2016SAYI 31EXECUTIVE CHEF AYŞE DİNLER

Page 24: Kids&Gourmet Feb 2016

4443

MUZLU VE CEVİZLİ KURABİYE (2 yaş ve sonrası)

ŞUBAT 2016SAYI 31

Malzemeler3 adet olgun yerli muz (soyulup ezilmiş)3 - 4 çorba kaşığı bal veya esmer şeker3 su bardağı un (tam tahıllı tercih ediniz)1 çorba kaşığı nişasta1 adet yumurta1/2 su bardağı ceviz, iri parçalar halinde kıyılmış1 paket kabartma tozu1 tatlı kaşığı tarçın50.gr tereyağı1 çorba kaşığı zeytinyağı1 çorba kaşığı süt1 tutam tuz

HazırlanışıMuzu ve süt hamurun yoğurulacağı kapta karıştırılarak ezilir.Yumurta 1 tutam tuz ile çırpılır.Eritip soğutulan tereyağı ve zeytinyağı eklenir.Un, kabartma tozu, nişasta, ceviz ve tarçın eklenip yoğurulur.Hamura kurabiye şekli verilir ve pişirme kağıdı serilmiş tepsiye dizilir.170 derece önceden ısıtılmış fırında 18-20 dakika pişirilir.

Yrd.Doç.Dr.Enver Mahir Gülcan’ın notu:Yine çocuk beslenmesinde önermediğimiz bir diğer ürün bisküvilerdir. Ancak evde ara sıra yapılan mis kokulu kurabiyeler ara sıra atıştırmalık veya kahvaltıda ekmek yerine kullanılabilir. Her konuda olduğu gibi bunda da “azı karar çoğu zarar” olduğu unutulmamalıdır. Bal alerjisi olan çocuklar için esmer şeker kullanılmış. Esmer şekerin kalori açısından beyaz şekerden bir farkı yoktur sadece beyazlatma olmadığı için biraz daha az işlem görmüştür. Bunun dışında diğer şekerlere göre bir olumlu yanı bulunmamaktadır. Çocuklara şeker vermemenizi öneririm. Bebeklerin yiyeceklerine 2 yaşından önce şeker ilave edilmez.

EXECUTIVE CHEF AYŞE DİNLER

Page 25: Kids&Gourmet Feb 2016

4645

SEBZELİ PEYNİRLİ DÜRÜMLER (5 yaş ve sonrası)

ŞUBAT 2016SAYI 31

Malzemeler4 adet dürüm ekmeği veya tost ekmeği (ev yapımı ekmek tercihen) 1/2 avokado1 tutam maydanoz2 çorba kaşığı yoğurt1/2 adet kabak (ayıklanıp rendelenmiş)1 adet havuç (ayıklanıp rendelenmiş)1 çorba kaşığı zeytinyağı100 gr beyaz peynir

Not: Küçük çocuklar lavaş ekmeğini yiyemeyeceğinden onlar için ev yapımı ekmek, sandviç ekmeği gibi yumuşak ekmekler kullanılabilir. Tam tahıllı olmasını tercih etmeniz önerilir. 5 yaş üzeri okul çocukları lavaş ekmeğini yiyebilir. Çocuğun yerken zorlanması onu yiyecekten uzaklaştırır bu sebeple çocuğunuzun yaşına uygun malzeme seçimi önemlidir.

Hazırlanışı Tava ocağa koyulur. Havuç ve kabak sızma zeytinyağı ile hafif yumuşayacak şekilde 2-3 dakika karıştırılarak pişirilir. Daha sağlıklısı buharda pişirmenizdir. Avokado, maydanoz ve yoğurt mutfak robotundan geçirilir. Sotelenip soğutulan sebzeler yoğurtlu karışıma eklenir. Sebzeler kayboluncaya kadar mutfak robotunda çekilir.Beyaz peynir ezilir ve hazırlanan karışım ile harmanlayın. Bu karışım 3-4 lavaş ekmeğine sürülür. Aralarına dilimlenmiş avokado veya çocuğunuzun sevdiği başka bir sebze eklenerek rulo şeklinde sarılır. Lavaş içine haşlanmış, didiklenmiş tavuk eti de koyulabilir.

Yrd.Doç.Dr.Enver Mahir Gülcan’ın notu:Eğer lavaş yumuşaksa veya yumuşak bir ekmek kullanır sandviç yaparsanız içerik olarak 2 yaş üstü çocuklar yiyebilir. Ancak dürüm yaklaşık 5 yaş ve üzeri çocukların yiyebileceği bir gıdadır. Özellikle okula çağı çocukları için son derece uygun bir beslenme çantası içeriği. Tavuklu olarak hazırlarsanız yanına da meyvesini koyduğunuzda dengeli bir öğün olur. Sebzeleri çocuklara yedirmekte zorlanan anneler için de değişik bir yol olarak denenebilir. Bu arada artık lavaş ekmeğinin de tahıllısı satılıyor bildiğim kadarıyla. Eğer çocuğunuzun tahıllara karşı bir duyarlılığı yoksa lavaş ekmeğini de tam tahıllı seçmeniz daha iyi olur. Burada genellikle yemeklerden söz ediyoruz ama çocuklarımızın gün içerisinde sıvı alımına da özen gösterelim. Sıvıyı özellikle su olarak alması önemli.Çocuğun yakınlarında daima su bulundurduğunuzda susadıkça onu içecektir ve başka içeceklere fazla yönelmeyecektir. Şekerli ve bol asitli içecekler çocuklar için uygun değildir.

EXECUTIVE CHEF AYŞE DİNLER

Page 26: Kids&Gourmet Feb 2016

4847

BLOG YEMEK YAZARI TUĞBA ESENTEPE

Tuğba

Sevgili okuyucular merhaba;

İki kız çocuğu olan, sosyal mi sosyal, detaycı mı detaycı olan bir yemek yapma aşığıyım. Hazır gıda düşmanı, özellikle yemek tariflerini okumayı, araştırmayı, yeni tarifler yaratmayı çok seven ve her yeni öğrendiği tarifi ev halkına yapıp yediren genç bir anneyim.

Bu misyonumun yanında; eski bir yemek dergisi yazarı, yeni bir gastronomi sayfası yazarı, yemek workshoplarının aşığı, yani kısacası yemek ile ilgili olan her şeyin içerisinde olan bir anneyim. Sizlere bu sayfada her ay hafif, pratik, çalışan anneleri de düşünerek hazırlanabilecek leziz mi leziz, sağlık dolu tarifleri deneyecek ve paylaşacağım.

ŞUBAT 2016SAYI 31

Esentepe

[email protected]

Page 27: Kids&Gourmet Feb 2016

5049

BLOG YEMEK YAZARI TUĞBA ESENTEPE

BROKOLİ KÖFTESİ ( (1 yaş ve sonrası)

ŞUBAT 2016SAYI 31

Malzemeler4-5 çiçek brokoli2 adet havuç1 adet yumurta1 yemek kaşığı sızma zeytinyağıGaleta unu2 çorba kaşığı rendelenmiş Chedar peyniri

HazırlanışıBrokoli diri kacak şekilde haşlanır. Havuç az miktarda zeytinyağı ile sotelenir. Havuç ve brokoliyi buharda yumuşayana kadar pişirmeniz daha sağlıklıdır. Sebzeler rondoda ezilir. İçerisine yumurta ve tuz konur. Peynir rendelenir. Elle şekil verilip galeta ununa bulanır. 180 C ısılı fırında 20 dakika pişirilir.

Yrd.Doç.Dr.Enver Mahir Gülcan’ın notu:Brokoli, C ve A vitamini bakımından oldukça zengindir. C vitamini kanserle savaşta etkisi hakkında neredeyse şüphemizin kalmadığı güçlü bir antioksidan. Brokoli bağışıklık sistemi için çok önemli olan çinko ve selenyumu da bünyesinde barındırıyor. Brokoli ayrıca iyi bir kalsiyum ve folik asit kaynağı. Folik asit, bağışıklık sistemi için oldukça elzem çünkü akyuvar üretimi için gerekli bir madde.

Page 28: Kids&Gourmet Feb 2016

5251

BLOG YEMEK YAZARI TUĞBA ESENTEPE

KALP KANEPELER (2 yaş ve sonrası)

ŞUBAT 2016SAYI 31

Malzemeler4 dilim çavdar veya ekşi mayalı ekmek1 adet mandalina veya portakal 50 g fındık 1 çorba kaşığı bal1 adet yumurtaTarçın

HazırlanışıEkmeklerin kabuğu çıkarılıp, kalp şekli kesilir.Portakal suyuna batırılır.Fındık toz haline getirilir. İçerisine yumurta ve bal ilave edilip karıştırılır.Ekmek dilimlerinin üzerine karışım konur ve diğer ekmek kapak gibi üzerine yerleştirilir, en üste tekrar karışımdan konur. Tarçınla servis edilir.Çıtır olması istenirse ekmek şekilli kesildikten sonra tavada veya fırında kısa süre kızartılabilir

Yrd.Doç.Dr.Enver Mahir Gülcan’ın notu:İçinde bal, narenciye, yumurta bulunan bu tarif alerji potansiyeli yüksek olduğundan iki yaş üzeri çocuklara sunulması daha iyi olacaktır. Narenciye diye tabir ettiğimiz portakal, greyfurt, mandalina C vitamini açısından çok iyi kaynaklar olmakla birlikte bebek beslenmesinde 1 yaş altına çok önermediğimiz bir gıdadır. Yumurta beyazı da aynı şekilde 1 yaş altı çocuklara alerji yapabileceği için verilmemektedir. 1 yaş üstü çocuklarda da beslenme tablosuna 3 gün az miktarlarda deneme yapılarak ekleyebilirsiniz.. Herhangi bir reaksiyon belirdiğinde ciltte kızarıklık, döküntü gibi çocuk doktoru bilgilendirilmelidir.

Page 29: Kids&Gourmet Feb 2016

5453

ŞUBAT 2016SAYI 31KIZIMLA MUTFAKTAYIM - GÖNÜL DOĞAN

Gönül Doğan İnstagram: @kizimlamutfaktayim Facebook: kızımla mutfaktayım

Öncelikle hepinize kocaman bir Merhaba,Bu kadın da nereden çıktı demeyin diye; kısaca size kendimden bahsetmek istiyorum☺ 43 yaşında, 10,5 yaşında kızı olan, reklamcı ve bekar bir anneyim. Çocuğu olanlar bilir, bu buçuklu yaşlar önemlidir o yüzden 10, 5 diye belirteyim de; kızım sonra niye küçük ya da niye büyük yazdın demesin bana☺)

Reklamcılık sektörünü bilen bilir gece gündüz demeden çalışırsınız, evde olan vakitlerinizde de yeme içme temizlik gibi günlük ihtiyaçlarınıza çözüm getirirsiniz. Haliyle, bekar bir anne olunca evin tüm sorumluluğu gibi çocuğun tüm sorumluluğu da bende. Eve geldiğinizde evle mi ilgilensem, çocukla mı ilgilensem, yok yok ödevlerini kontrol edeyim diye kendi kendinizi paralarsınız… Nereye ne zaman yetişeceğim diye debelenir durursunuz… İşte bende öyle yapıyordum…. Bade “anne hadi gel oynayalım” dediğinde “yemek yapıyorum, vaktim yok” diyordum….”anne gel beraber televizyon izleyelim diyordu, olmaz ütü yapıyorum” diyordum…. sonra Bade ile buna bir çözüm getirdik. Badeyi mutfağa dahil etmeye karar verdim. Her mutfağa girdiğimde Bade’ye yaşına göre sorumluluklar veriyordum, kabakları yıkıyordu, yumurta kırıyordu, karıştırma işlemine yardımcı oluyordu… Gel zaman git zaman biz bunu oyuna çevirdik ve normalde kızıma evde istediğim gibi tam bir vakit ayıramazken mutfak bizim oyun alanımız olmaya başladı… Hem bir şeyler hazırlıyorduk hem de uzun uzun sohbetler ediyorduk. Bundan ikimiz de çok keyif almaya başladık ve halâ almaya devam ediyoruz. Bu arada mutfağımıza da isim koyduk birlikte “Kızımla Mutfaktayım”. Sloganımızda “ne pişirirsen pişir, kalpten pişir” Köşemin adı da buradan geliyor. Kızım çoğunlukla mutfakta bana yardımcı oluyor, öyle çok çok değişik, antin kuntin şeyler yapmıyoruz ama ev hali tenceremiz kaynar her zaman… Mevsimine göre, sebzesine göre, beslenmemize göre canımız ne istiyorsa onu beraber yapar, birlikte yeriz…

Kids & Gourmet dergisinde de biz neler yapıyorsak sizlerle paylaşmak istedim, bana bu fırsatı veren çok sevgili Serap Torun’a da hepinizin huzurunda teşekkür etmek isterim.Ben burada sadece yemek tariflerimi paylaşmakla beraber aklıma esen şeyleri de paylaşmak istiyorum, haliyle ön ergenliğe girmiş bir kızım var… O ön ergenliğe girerken ben de başka bir döneme (!) adım adım yaklaşıyorum…Evde savaş çıkmadan uzlaşmanın yollarındayız

Hepinize sevgiler.

Page 30: Kids&Gourmet Feb 2016

5655

SALÇALI KÖFTE (1 yaş ve sonrası)

İşte size çocukların çok sevdiği, hem besleyici, hem de sağlıklı bir tencere yemeği... biz 3 kardeşiz, annem bu yemeği bize çok yapardı, bende aynen devam ediyorum bizim evde de genelde pişen bir yemektir “salçalı sulu köfte”…Yanına da makarna oldu mu işte size mükemmel ikili… Önce malzemelerimizi sıralayalım.

• 500gryağsızkıyma• 1fincanincebulgur• 1adetiricekurusoğan• 1adetyumurta• 1yemekkaşığısalça• 4yemekkaşığızeytinyağı• Maydanoz• 3-4bardaksu• Tuz

Önce maydanozlarımızı bir güzel ince ince doğruyoruz. Ben maydanozu çok ince doğramaya özen gösteriyorum, Bade öyle seviyor çünkü… Sonrasında soğanımızı rendenin kalın tarafıyla rendeleyip, karıştırma kabının içine kıymayı, soğanı, bulguru, maydanozu, yumurtayı, tuz ve karabiberi ekleyip, harmanlıyoruz. Arzu edenler kimyonda koyabilir. Oluşan bu karışımı 20 dakika kadar beklettikten sonra, minik minik köfteler halinde hazırlıyoruz.

Orta boy bir tencerenin içine zeytinyağımızı koyup, salçamızı iyice kavuruyoruz. Sonrasında köfteleri ve suyu ekleyip, kısık ateşte yemeğimizi pişiriyoruz. Üzerini maydanoz ile süsleyip, makarna ile servis edebilirsiniz.

Ne pişirirsen pişir, kalpten pişir…Afiyet olsun

ŞUBAT 2016SAYI 31KIZIMLA MUTFAKTAYIM - GÖNÜL DOĞAN

Page 31: Kids&Gourmet Feb 2016

5857

EV YAPIMI MANDA YOĞURDU (9 ay ve sonrası)

Ben yoğurt yaparken mutlaka manda sütü kullanıyorum, manda sütünü de evimize çiftlikten getiren sütçüden alıyorum… Manda sütü kullanmamın sebebi, diğer sütlere göre daha fazla kalsiyum ve protein içermesi ve içerisinde A vitamini ve B12 vitaminlerini fazlaca barındırması…

Evde çocuk olunca insan kendinden çok onu düşünüyor, aman sağlıklı beslensin, yediği yarasın, vitamin olsun. Yani anlayacağınız klasik anne mood ON…

• 3ltmandasütü• 1,5çorbakaşığımaya

Manda sütümüzü bir tencereye alıp iyice kaynatıyoruz, bana manda sütü çiftlikten geldiği için benim kaynatma sürem biraz daha uzun olabiliyor… Özellikle kaynatırken, sütü kepçe ile karıştırı havalandırıyorum. Kaynayan sütümüzü soğumaya bırakıyoruz, sütün ısısı 40 dereceye geldiğinde (parmak ucuyla anlayabilirsiniz) mayamızı süte katıp, karıştırıyoruz. Kapağını kapatıp, üzerini ve etrafını iyice sarıyoruz (ben sararken havlulardan faydalanıyorum), önemli olan ısısını muhafaza ederek kıvama gelmesi… 4-5 saat sonra yoğurdumuzu buzdolabına alabilirsiniz ama hemen tüketmeyin, yoğurt 4-5 saat daha buzdolabında dinlensin. Ben ilk yoğurt yaparken mayayı çiftlikten almıştım, ama artık sürekli yaptığım için kendi yoğurdumu maya olarak kullanıyorum. İsterseniz yemeklerinizle, isterseniz taze meyveyle tüketebilirsiniz…

Ne pişirirsen pişir, kalpten pişir…Afiyet olsun

ŞUBAT 2016SAYI 31KIZIMLA MUTFAKTAYIM - GÖNÜL DOĞAN

Page 32: Kids&Gourmet Feb 2016

6059

BRUSCHETTA (6 yaş ve sonrası)

Güzel bir akşam yemeği davetinde evinizde misafirlerinize ikram edebileceğiniz, hem lezzetli, hem de yapımı bir o kadar kolay bir aperatif. İster sade, ister sebzeli, ister somonlu hazırlayabilirsiniz.

Çocuklarda çok seviyor, bizde ne zaman yapılsa evde bir bayram havası☺

• 1kg.salkımdomates• 2demetfesleğen• 1çaykaşığıtuz• 1bagetekmek• Sarımsaklıtereyağı• Parmesanpeyniriyadaeskikaşarpeyniri

Domatesleri ve fesleğeni mümkün olduğunca minik minik doğruyoruz. Bir kaba koyup, tuzunu da ekledikten sonra, ağzını kapatıp birkaç saat bekletmeniz gerekiyor ki domates fesleğenin kokusunu iyice alsın. Ben eğer bruschetta yapacaksam bir gece evvelden bu ikiliyi hazır ediyorum.

Baget ekmeği ince uzun şekilde dilimledikten sonra sarımsaklı tereyağı üzerine sürüyoruz. Üzerine domates, fesleğen karışımımızı her tarafına eşit olarak bolca yaydıktan sonra üzerine rendelenmiş parmesan peynirimizi koyuyoruz ve önceden ısıtmış olduğumuz 180 C fırında peynirler eriyip, ekmek kızarana kadar pişiriyoruz.

Malzemeyi ne kadar bol koyarsanız bi o kadar lezzetli olur.

Sarımsaklı tereyağı isterseniz marketten hazır alabilirsiniz. Ben onu da evde hazırlıyorum. Tereyağını eritip, içine ezmiş olduğum sarımsakları koyup donduruyorum. Hatta bazen kırmızı pul biberde eklediğim oluyor. Sizde deneyin, pişman olmazsınız...

Ne pişirirsen pişir, kalpten pişir…Afiyet olsun

ŞUBAT 2016SAYI 31KIZIMLA MUTFAKTAYIM - GÖNÜL DOĞAN

Page 33: Kids&Gourmet Feb 2016

6261

KARNABAHAR ÇORBASI (2 yaş ve sonrası)

Bu da benim deneme çorbalarımdan bir tanesi… Tamda mevsimin sebzesi, çorbası nasıl olur acaba diye yola çıktık, çokta güzel oldu…

• 1adetküçükkarnabahar• 1adethavuç• 1adetpatates• 1adetkurusoğan• 1çorbakaşığıun• 1subardağısüt• 1çorbakaşığıtereyağı• 5-6bardaksu

Karnabaharımızı minik parçalara bölüyoruz. Bu arada soğanımızı, havucumuzu ve patatesimizi küçük küçük doğruyoruz. Bir tencereye malzemelerimizi koyup, üzerine suyunu ve tuzunu ekleyip 10-15 dakika kadar haşlıyoruz.

Karnabaharlar diğer sebzelerle haşlanırken, başka bir küçük tencerede unumuzu yağ ile kavuruyoruz, ben biraz fazla kavuruyorum çünkü ununu kokusunun çorbadan gelmesinden hoşlanmıyoruz. Daha sonra unumuza sütümüzü ekleyip karıştırıyoruz ve koyulaşmaya başladığında çorbanın içine ekliyoruz. Eklemeyi yaparken sürekli çorbayı karıştırmak lazım, karıştırmazsanız çorbada topaklanma oldu. Diyelim ki topaklandı, önemli değil blenderden geçireceğimiz için oda zaten ezilecektir☺ Blenderla çorbayı bir güzel geçiriyoruz ve 5 dakika kadar daha kaynatıp ocağın altını kapatıyoruz. Ben servis yaparken pul biber mutlaka kullanıyorum çok yakıştı, ama çocuklar istemeyecektir. Ben bu çorbayı anneme söyledim oda yapmış ama içine taze zencefilde eklemiş, güzel olduğunu söylüyor ben daha denemedim ama en kısa zamanda deneyeceğim.

Ne pişirirsen pişir, kalpten pişir…Afiyet olsun

ŞUBAT 2016SAYI 31KIZIMLA MUTFAKTAYIM - GÖNÜL DOĞAN

Page 34: Kids&Gourmet Feb 2016

6463

ŞUBAT 2016SAYI 31

İNFERTİLİTE NEDİR?İnfertilite (kısırlık), korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen 35 yaş altındaki kadınların bir yıl içinde, 35 yaş üstü kadınların ise 6 ay içinde gebe kalamaması olarak tanımlanır. Toplumda çiftlerin yaklaşık %10-%15’i kısırlık sorunu ile yüz yüze kalır. Bir çiftin 1 ay içerisinde gebe kalma şansı yaklaşık %15-20’ dir. Dolayısıyla korunmasız, düzenli cinsel ilişki ile çiftlerin yaklaşık %85’ i 1 yıl içinde, %93’ ü ise 2 yıl içinde gebe kalması beklenir. Son yıllarda özellikle evlilik ve çocuk doğurma yaşının yükselmesiyle kısırlık sık karşılaşılan bir sorun haline gelmiştir. Kısırlık nedeni erkek veya kadına bağlı olabilir. Bunun yanı sıra kısırlığa neden olabilecek tüm sorunlar araştırılmasına rağmen herhangi bir nedenle açıklanamayan kısırlık durumu da söz konusu olabilir. Kısırlık sorunu ile karşılaşan çiftlerin en kısa sürede uzman hekime başvurması doğru bir yaklaşım olacaktır. Tüp bebek dışında normal yollardan gebe kalamayacak hastalar veya ileri yaşta olan ya da yumurta ve sperm sayısı çok az olan ve daha fazla zaman kaybedilmeden tedaviye alınması gereken hastalar için erken başvuru ve hızlı yol almak ciddi önem kazanmaktadır.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLERTüp bebek, diğer tedavilerin çözüm olamadığı kısırlık problemlerine karşı etkili ve başarılı bir yöntemdir. Son yıllarda tüp bebek tedavi yöntemleri ve teknolojisindeki

Prof. Dr. Cem FIÇICIOĞLUYeditepe Üni. Hastanesi Tüp Bebek Bölümü Direktörü

TÜP BEBEK TEDAVİSİ VE

BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Page 35: Kids&Gourmet Feb 2016

6665

ŞUBAT 2016SAYI 31

ilerleyen gelişmelere rağmen maalesef her çiftin bu yöntemle başarıya ulaşması mümkün olmayabilir. Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır.

Kadının yaşı: Erkek faktörü de dahil olmak üzere tüp bebek uygulamasını gerektiren tüm durumlarda başarıyı etkileyen en ö nemli faktörlerin başında kadının yaşı geliyor. Yaşla birlikte yumurtalık kapasitesi ve yumurta kalitesinde bozulma olur ve bu 35 yaşından sonra daha belirgindir. Öyle ki 35 yaş altı kadınlarda başarı oranı yüzde 44.2 iken 42 yaş ve üstü kadınlarda yüzde 13’lere kadar düşer.

Kadının yumurtalık rezervi : Yaşla birlikte yumurtalıktaki yumurta sayısı azalır. Bu azalma kişinin kendiliğinden hamile kalma şansını azalttığı gibi, tüp bebek tedavisinde de başarı şansını azaltır ve yumurta oluşması için

kullanılan ilaçlara cevap oranını düşürebilir. Tedaviye başlamadan önce çeşitli hormon ve ultrasonografik incelemeler ile yumurtalık kapasitesinin belirlenmesi ve tedavinin ona göre seçilmesi uygun olacaktır.

İnfertilite (kısırlık) nedeni ve süresi: Diğer faktörlerin yanı sıra, çiftin çocuk sahibi olmasını engelleyen problem ve kısırlık süresi de tüp bebek tedavisindeki başarı şansını etkileyen faktörlerdendir.

Daha önce gerçekleştirilen başarısız tüp bebek uygulamalarının sayısı: Deneyimli merkezlerde yapılan ilk dört uygulamadaki başarı şansı her bir uygulama için aynı iken dördüncü uygulamadan sonra başarılı sonuç alma ihtimali düşüş gösteriyor. Ancak deneyimli ellerde ve uygun hasta gruplarında uygulama başına çiftin gebe kalma ihtimali %

50-60’lara kadar çıkıyor. Üç uygulama sonrası bir çiftin gebeliğe ulaşma şansının % 75-80’lere dek çıkması mümkün. Sağlıklı bir çiftin her ay gebe kalma şansının % 20’ler civarında olduğunu göz önüne alındığında, rakamların sevindirici olduğu görülüyor. Embriyo kalitesi: Transfer edilen embriyonun kalitesi de başarıyı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Özellikle ileri yaş kadınlarda olmak üzere tüp bebek tedavisi ile elde edilen yumurtalar istenen olgunluk ve kalitede olmayabilir. Erkeklerde ise sperm hücrelerindeki ağır yapısal bozukluklar olabilir. Yumurta ve sperm hücrelerinde ki bu olumsuzluklar döllenmeyi olumsuz etkiler ve kaliteli embriyo elde edilmesini zorlaştırır.

Rahim içinde tutunmayı engelleyen faktörler: İyi kalite embriyo transfer edilmesine rağmen rahim iç duvarının yeterince gelişmemesi veya polip, myom veya yapışıklık gibi tutunmayı engelleyecek problemlerle karşılaşılabilir. Bu gibi durumlarda gerekirse rahim içi histeroskopi ile değerlendirilmelidir.

MİKROÇİP KULLANIMI VE TÜP BEBEK TEDAVİSİGünümüzde tüp bebek tedavisi için başvuran hastaların yaklaşık %40-45’inde erkek faktörü mevcuttur. Sperm sayı ve hareketliliğindeki azlık doğal yollardan gebelik şansını ortadan kaldırmaktadır. Son dönemde geliştirilen mikro çipli tüp bebek tedavisi pek çok çifte umut kaynağı olmuştur. Harvard da bir Türk bilim adamı tarafından geliştirilen bu yöntem ülkemizde de uygulanmaya başlanmıştır. Bu yöntemin kullanılmasıyla birlikte, elde edilen gebelik oranlarında belirgin artış meydana gelmiştir. Mikro akışkan çip teknolojisi sayesinde DNA yapısı en iyi olan spermler seçilerek, en iyi olan embriyolar oluşturulmakta böylelikle başarılı sonuçlar alınmaktadır. Teknolojinin yeni olması nedeniyle kullanımı sınırlıdır. Ancak yenilikleri takip eden başarılı tüp bebek merkezleri bu uygulamaya geçmiştir. Bu yöntem erkek kısırlığında çok önemlidir.

Sağlıklı spermlerin seçilmesinde yardımcı olacak sperm çipleri geliştirilmiştir. Sperm çipleri mikro

kanalcıklardan oluşmaktadır.Mikro kanallar kaliteli spermlerin seçimini sağlar.Sağlıksız DNA hasarlı spermler bir bölümde toplanırken, sağlıklı ve kaliteli olanlar mikro kanallardan geçerek başka bir bölümde toplanır. Seçilen bu spermler ile yapılan mikro enjeksiyon yönteminde elde edilen gebelik oranları daha yüksek olur. Kaliteli spermlerle yumurta hücresinin döllendirilmesi sonucunda, 5. Güne giden blastosist embriyolar oluşturulur. Bunu uygulayan kliniklerde başarı oranı çok daha yüksektir.

Normal fizyolojiye baktığımızda, sperm yumurta ile buluşmadan önce pek çok bariyerden geçer. Vajina ve serviksteki mukus dediğimiz kadının doğal sıvıları bu görevi üstlenmiştir. Spermlerin kötüleri burada elenip sağlıklı olanlar rahim içine ulaşır. Mikro çip teknolojisi, tüp bebek tedavisi dışında başka alanlarda da başarıyla kullanılan çok önemli bir gelişmedir. Mikro enjeksiyon yönteminde sağlıklı spermlerin kullanılmasına olanak vermesi sayesinde, gebelik elde etmek oldukça kolaylaşmıştır. Bu yarışı kazanan spermler yumurtayı dölleme kabiliyetine sahip en iyi spermlerdir.

Page 36: Kids&Gourmet Feb 2016

6867

Beymen Club Gömlek259 TL

Zara Pantalon 99.95 TL

Divarese Ayakkabı 358 TL

Burberry Kapatıcı 115.00 TL

Nine West Siyah Suni Deri El Çantası 169.00 TL

Nine West Akkyrena Siyah Rugan 179 TL

Taba Gerçek Süet Babet149 TL

Burberry Ruj 95.00 TL

Tory Burch Çanta995.00 TL

Beymen CollectionElbise 398.00 TL

ALIŞVERİŞ ŞUBAT 2016SAYI 31

Page 37: Kids&Gourmet Feb 2016

7069

ŞUBAT 2016SAYI 31

MEME KANSERİ KORKUSUNU HOBİYLE YENİN

Prof. Dr. Serdar SAYDAMDokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi A.D. Öğretim Üyesi

Meme kanserine yakalandıktan sonra farklı hobilerle ilgilenen kadınların tedavi sürecindeki uyum ve motivasyonlarının artıyor. Meme kanserine yakalanan hastalar hemen öleceklerini düşünüyorlar. Ama gerçek bu değil. Bugün için meme kanseri diyabet gibi kronik bir hastalık haline geldi. Biz hastalarımızı uzun yıllar yaşatıyoruz. Ve artık eskiden hastaların kısa süre yaşaması nedeniyle tedavisi yapılamayan, lenf ödemi gibi yaşam kalitesini etkileyen yandaş rahatsızlıklar tedavi edilebiliyor.

Yağmur yağacak hastalık bacağıma mı sıçradı? Meme kanserine yakalanan kadınlar daha önce aldırmadıkları, küçük ağrı, göz seğirmesi gibi şikayetleri büyütmeye başlıyorlar. Sağlığında ‘Dizim ağrıyor yağmur yağacak galiba’ diyen bir kişi, kansere yakalandıktan sonra ‘Hastalık bacağıma sıçradı’ şeklinde düşünmeye başlıyor. Bu süreçte hastaların rehabilitasyona ihtiyacı oluyor. Bu anlamda en iyi rehabilitasyon yöntemi hastanın bir işle meşgul olmasıdır. Çalışan birisi ise ısrarla çalışma hayatına dönmesini istiyoruz. Emekli ise veya çalışmayan hastalarımı ise kendi kendilerini dinlememeleri için, el sanatlarına

yönlendiriyorum. Hastalarıma ‘Evine en yakın kursa git, öğren ve ilk eserini bana getir’ diyorum. Hastalar, hobileri ve işleri sayesinde sosyal bir ilişkiye giriyor. Eskiden aldırdığı, kafasına taktığı birçok şeyi artık önemsemiyor. Zaten kansere bağlı olmayan şikayetleri kısa bir süre sonra geçiyor.

Hobiler tedavinin bir parçasıHobilerle sağlanmak istenen amaç, hastanın içine kapanmasını, vücudunu dinlemesini engellemektir. Hastalara adeta ev ödevi gibi, ‘Bir kursa gidip, ilk ürününü bana getir’ diyorum. Hasta gittiği kursta üretmenin keyfine de varıyor. Zaman zaman bu ürünlerini bana hediye ediyorlar. Aslında bu hobiler tedavimizin bir parçasıdır. Hobiler sayesinde hasta-doktor işbirliği de artıyor. Hastalar ilaçların yan etkileri daha iyi tolore ediliyor. Psikoloji kötüyse ağrı eşiği düşüktür. Hobiler sayesinde psikolojisi düzelen hastanın aldığı tedavinin kalitesini de artırıyor. Hastaların tedaviye katılım anlamında motivasyonunda artış oluyor.

İnternetten araştırma yapmak sakıncalıHastalar detaylı olarak bilgilendirilmezse genellikle internetten araştırma yapıyorlar. İnternette, ‘Hasta yok hastalık vardır’ Ama aslında hastalık değil hasta vardır. Her hastada aynı şikâyet ve belirtiler gözükmez. İnsanlar internete baktıklarında kendisinde ait olmayan şeyleri kendisinde varmış gibi değerlendiriyor ve gereksiz yere endişe ve paniğe sürüklenebiliyorlar. Hastalar tanı aldıklarında gelecekte ne olacağını bilmiyor. Ama hastaya anlayabileceği şekilde uygun bir dille anlatıldığında kaygılarını gideriyoruz. Hasta önce kaygılanıyor, reddediyor sonra ise kabulleniyor. Bu bir süreçtir. Hekim olarak bu süreçte, onun moralini fazla bozmadan, hastalığını anlatıyoruz, bilinçlendiriyoruz

Page 38: Kids&Gourmet Feb 2016

7271

KÜLTÜR & SANAT

Vietnam, Laos ve Kamboçya kültür gezilerinin yıldızı!

“Dışarıda Yapman Gereken 101 Şey” ile çocuklar daha mutlu

GE

ÇO

CU

K K

İTA

P

ŞUBAT 2016SAYI 31

Doğanın sihirli dokunuşlarla benzersiz kıldığı Vietnam, Laos ve Kamboçya’ya götürüyor. Mistik atmosferiyle ziyaretçileri büyüleyen ve aynı zamanda yakın tarihin izlerini gözler önüne seren bu tur, hem kültürel gezilere ilgi duyanlar hem de doğa düşkünleri için büyük bir fırsat.

Doğunun büyüleyici atmosferine sahip Vietnam, Laos ve Kamboçya’yı Gazella Turizm’in 6 – 20 Mart tarihlerini kapsayan geniş kapsamlı turu ile ziyaret edilebiliyor. Tur, Ho Chi Minh City (Saygon) , Hanoi, Siem Reap ve Luang Prabang şehirlerinde iki gün ve Halong Bay, Phnom Penh bir gün geçirilecek turda gezip görülecek yerlerle tarihi tekrar yaşayan ziyaretçiler, hayranlık verici doğa manzaralarına da tanık olacaklar. Vietnam Ho Mihn City’de Thien Hau(The Lady of Sea) ile başlayacak olan yolculuk, Phnom Penh’de

Çocukların bilgisayar ve tablet başından kalkmamasına çare olacak kitap, Redhouse Kidz yayınlarından çıktı. Dışarıda Yapman Gereken 101 Şey, adındaki kitap çocukların enerjilerini açık havada oyunla atabilmeleri için kılavuz niteliğinde.

Dışarıda aileler ve çocukların yapabilecekleri tam 101 etkinlikten oluşan kitapta, dışarıda yapmanız gereken, aklınıza gelebilecek neredeyse her şey bir araya getirildi. Örneğin; bu kitabı kullanarak nasıl torbada çilek yetiştirebileceğinizi öğrenebilir, ağaçların yaşını hesaplayabilir, kumda dart oynayabilir ya da kardan penguen yapabilirsiniz.

Etkinliklerin her biri maddeler halinde, çizim ve görsellerle desteklenerek anlatılıyor. Bireysel olarak yapılabilecek etkinliklerin yanı sıra, çocuklarınızın arkadaşlarıyla dışarıda

yöresel bir kahvaltıyla sonlanıyor. Kızılırmak deltası kültürü insanlarının geleneksel gösterisi olan “Su Kuklası Tiyatrosunun” yanı sıra on dört farklı endemik bitki ve altmış farklı endemik fauna türüne ev sahipliği yapan muhteşem doğasıyla Halong Körfezi’nin de gezilebileceği geniş tur programı uzun bayram tatilinde doğa kültür ve sanata doymak isteyenlerin tercih edebileceği büyük bir fırsat. Gazella Turizm’in UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış şehirleri kapsayan, dört ve beş yıldızlı otellerde konaklama imkanı sunan ve tüm ekstra turların dahil olduğu bu turunun fiyatı ise 4390 dolar.

oynayabileceği oyun önerileri de var. Üstelik, hem sıcak yaz günlerine uygun hem de karlı kış günlerine göre etkinlik önerileri bulunuyor.Kalın kapaklı ve spiralli tasarımı, çocukların kitabı, dışarıda yanlarında yıpranmadan taşımasını kolaylaştırıyor. Dışarıda Yapman Gereken 101 Şey, Redhouse Kidz’in daha önce yayınladığı Büyümeden Önce Yapman Gereken 101 Şey adındaki kitabın da içinde olduğu serinin ikinci kitabı olarak raflarda yerini aldı.

İşte kitaptan ilginç örnek faaliyetler: Pizza Sosu Yetiştir, Çuvalda Patates Yetiştir, Oyuncak Paraşüt Yap, İpten Telefon Yap, Çam Kozalağıyla Hava Tahmini Yap, Balonla Su Savaşı Yapın, Tepelerden Yuvarlan, Kardan Penguen Yap, Kendi Hamağını Yap, Böcek Oteli Yap, Ağaçların Yaşını Hesapla…

Şimdi dışarı çıkıp eğlenmenin tam zamanı!

Sayfa Sayısı: 144Yazan: Sue GrabhamTasarım ve Çizimler: Shahid MahmoodFiyatı: 33 TL (KDV dahil)Yaş Grubu: 8 yaş ve üzeri

Page 39: Kids&Gourmet Feb 2016

MOBİL UYGULAMA İNDİRİN

Kids&Gourmet e-dergiyi IPhone, IPad için Apple Store’dan Kids&Gourmet uygulamasını ve diğer tüm mobil cihazlardan okumak için Turkcell Dergilik, Dijimecmua ve dMags uygulamalarını indiriniz.

WEB’DEN OKUYUNe-dergiyiwww.kidsgourmet.com.tr, www.dijimecmua.com, ve www.issuu.com’dan okumak için adreslere tıklayınız.

www.kidsgourmet.com.tr

AYLIK ÇOCUK VE BESLENME DERGİSİ ŞUBAT 2016 / SAYI 31ISSN:2149-1674