199
Haldun Gülalp Kimlikler Siyaseti TÜRKÎYEfeSİYASAL İSLAMIN TEMELLERİ

Kimlikler Siyaseti Türkiye'de Siyasal İslamın Temelleri

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Haldun Gülalp

Citation preview

  • Haldun GlalpKimlikler SiyasetiT R K Y E feS Y A S A L SLAMIN TEMELLER

  • Haldun ClalpKimlikler SiyasetiTrkiye'de Siyasal slamn Temelleri

    Haldun Glalp, 1951 doumlu. Trkiye'de, ngiltere'de ve ABDde ekonomi, siyaset bilimi ve sosyoloji dallarnda eitim grd. ODT'de ve ABD'nin eitli niversitelerinde dersler verdi. Gelime sosyolojisi, siyasal iktisat, devlet- snf ilikileri ve sosyal teori konularnda ok sayda almalar yaymland. Halen Boazii niversitesi, Sosyoloji Blmnde retim yesidir.Yaymlanm kitaplar unlardr: Yeni Emperyalizm Teorilerinin Eletirisi, stanbul: Birikim, 1979; Gelime Stratejileri ve Gelime deolojileri, Ankara: Yurt, 1983; Kapitalizm, Snflar ve Devlet, stanbul: Belge, 1993.

  • Metis Yaynlarpek Sokak 9, 34433 Beyolu, stanbul

    Kimlikler SiyasetiTrkiye'de Siyasal Islamrn Temelleri Haldun Glalp

    Haldun Glalp, 2002 Metis Yaynlan, 2002

    lk Basm: ubat 2003

    Yayma Hazrlayan: Semih Skmen

    Kapak Tasarm: Emine BoraDizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.Kapak ve Bask: Yaylack Matbaaclk Ltd.Cilt: Sistem Mcellithanesi

    ISBN 975-342-400-0

  • Haldun Glalp

    Kimlikler SiyasetiTRKYE'DE SYASAL SLAMIN TEMELLER

    metis

  • Anneme ve Babamn Ansna

  • NDEKLER

    nsz 7

    1 Tarihsel Perspektiften slamclk 9

    2 Islamn Siyasal deoloji Olarak Kullanm 24

    3 Kreselleme ve Siyasal slam:Refah Partisi'nin Toplumsal Taban 41

    4 Refah Partisi'nin Ykselii 61

    5 Refah Partisi'nin ktidar Dnemi ve Sonras 76

    6 Trkiye'de Demokrasi Ktl:Refah Partisi Dneminin rettikleri 92

    7 Modernizm, Postmodernizm ve slamclk 116

    8 slamc Toplumsal Kuramlarda Postmodernizm 144

    9 ok-Kltrcle Kar Liberalizm?oulculuk ve Demokrasi Konusunda slamc Grler 158

    10 Sonu: slamclk Bitti mi? 181

    Kaynaka 185

  • 2. Blm: "Using slam as Political Ideology: Turkey in Histo- rical Perspective", Cultural Dynamics, 14(1), 2002.3. Blm: "Globalization and Political slam: The Social Base of Turkey's Welfare Party, International Journal of Middle East Studies, 33(3), 2001.4. Blm: "Political slam in Turkey: The Rise and Fail of the Refah Party", The Mslim World, 89(1), 1999.5. Blm: "Political slam in Turkey: The Rise and Fail of the Refah Party", The Mslim World, 89(1), 1999 ve "Political slam and the Culture of Democracy in Turkey: Confrontation or Accommodation?", Thomas Scheffler (der.), Religion Between Violence and Reconciliation iinde, Beyrut: BTS Orient Insti- tut, cilt 76 (yaymlanacak).6. Blm: "The Poverty of Democracy in Turkey: The Refah Party Episode", New Perspectives on Turkey, No. 21, 1999.7. Blm: "Islamism and Postmodemism", Contentiony 4(2), 1995 ve "The Eurocentrism of Dependency Theory and the Qu- estion of Authenticity': A View From Turkey", Third World Quarterlyy 19(5), 1998.8. Bolm: "Globalizing Postmodemism: Islamist and Westem Social Theory", Economy & Society, 26(3), 1997.9. Blm: "Multiculturalism versus Liberalism? Islamist Perspectives on Pluralism and Democracy in Turkey" (European University Institute, Robert Schuman enter for Advanced Studies, Third Mediterranean Social and Political Research Meeting, Montecatini Terme and Florence, 20-24 March 2002).

    Kitaptaki blmlere temel oluturan makalelerin orijinalleri:

  • nsz

    lk ve son blmler dnda, bu kitapta yer alan almalarn orijinal biimlerini 1990'larn ortalarndan yaklak bugne kadar deiik zamanlarda ngilizce olarak ve uluslararas akademik toplantlara sunmak veya dergilerde yaynlamak zere kaleme aldm. Yllar sren bu almalar ve elinizdeki kitabn ortaya kmas srecinde kendilerinden yardm ve destek grdm ok sayda kii ve kurulua burada teekkrlerimi sunarken, hem ne kadar ansl ama hem de ne kadar zorlanm olduumu farkediyorum.

    Bu konulan kendileriyle tarttm, deiik ortamlardaki sunularmda benimle fikirlerini paylaan, farknda olarak veya olmayarak almalarma katkda bulunan herkesi hatrlamam ne yazk ki mmkn deil. Adn burada belirtmeyi ihmal ettiklerimden zr dileyerek, bu konuyu incelemeye baladm ilk gnden bu yana kendilerine grlerini sorduumda bana tevik veya eletiri biiminde zamanlarn cmerte verdikleri iin, en bata getiimiz yllarda kaybettiim sevgili dostlarm ve deerli meslektalarm David Gray ve Steve Vieux olmak zere, Engin Akarl, Robert Antonio, Yeim Arat, Sibel Bozdoan, Aye Bura, Serhat Gven, Reat Kasaba, Nikki Keddie, alar Keyder, Valentine Moghadam, Aye nc, evket Pamuk, Gnter Seufert, Sarah Shields, Tamara Sonn, Bonnie Urciuoli ve Jenny Whitea teekkr ederim.

    Ayrca, kurumsal olarak aldm destekleri de belirtmek isterim. Her eyden nce Boazii niversitesindeki sevgili ve gerekten esiz rencilerim, derslerdeki ilgi ve dikkatleriyle burada ne srlen birok grn netlemesine katkda bulundular. Boazii niversitesi Aratrma Fonu, 1996-97 yllarnda, nce o zamana kadar bu konuda yaptm almalar deerlendiren bir "yayn dl, ardndan da yapmak zere olduum almalar destekleyen bir "aratrma projesi destei'1 ile nemli katklarda bulundu. 1997-98 yllarnda Uni- versity of Manchester'da Dr. Pandeli Glavanis ynetiminde Avrupa Birlii desteiyle srdrlen "Mslim Vices in the European Union"

  • 8 KMLKLER SYASET

    konulu aratrma projesi iin hazrladm rapor, aada 3. Blm olarak sunulan almann ilk temelini oluturdu. Aada 8. Blm olarak sunulan alma ise 1999 ylnda, ABD'deki "Turkish Studies Association" tarafndan, iki ylda bir, ondan nceki iki yl zarfnda ngilizce literatrde Trkiye aratrmalar alannda yaynlanm en iyi makaleye verilen Mmer Ltfi Barkan" dlne layk grld. Farkl biimlerde de olsa, btn bu tevik ve destekler almalarm srdrmem iin bana g ve cesaret verdi. Nihayet, 2002-03 ders yln geirmek zere Washington'daki Woodrow Wilson International enter for Scholars'dan aldm davet, almamn boyutlarn geniletmeme olanak tand. Bu kitabn ilk ve son blmleri orada kaleme alnd.

    Bu almalarn hedeflenen okuyucuya ulamas iin geilmesi zorunlu olan iki aamadan daha sz etmem gerekir. lk olarak, ounluu ngilizce kaleme alnm olan bu yazlarn Trke'ye dntrlmesindeki yardmlar iin smet Aka ile Ohannes Klda'na teekkr ederim. Onlarn katland zahmet olmadan bu kitap herhalde ortaya kamazd. Fakat tabii ki, Trke'ye evrildikten sonra yeniden gzden geirip dzenlediim bu metinlerde, tm sorumluluk bana aittir. kinci olarak, bu kitabn Metis Yaynlar tarafndan yaymlanmas konusunda gsterdii ilgi ve yaknlk iin Semih Skmen'e teekkr ederim.

    Byle bir teekkr sralamasnda hep en sona kalsa da kukusuz en nemli yere sahip olan destek, insann en yaknlarndan gelen destektir. Kendi youn yaz faaliyetleri arasnda benim yazdm her eyi byk bir ilgiyle okuyan ve artk ona danmadan fazla bir i yapamayacamdan korktuum eime ok ey borluyum. Annemin de, biraz uzaktan da olsa, almalarm scak bir ilgiyle takip etmeye altn biliyorum. Bu kitab ona ve babamn ansna ithaf ediyorum.

    Kasm 2002

  • Tarihsel Perspektiften slamclk

    1

    Byk ounluu 1990l yllarda kaleme alman ve odak noktas Refah Partisi dnemi olan bu almalar kitap halinde toplu olarak yeniden dzenlemek, bana, bu ilk blmde yapmaya alacam gibi, slamclk konusunu daha geni bir zaman perspektifi iinde yeniden ele alma frsatn verdi. Bu konuya 1990h yllarn balarnda ilk eildiimde, o yllarn lkemizde slamc siyasetin ykselme dnemi olduunun ve bu srecin byk bir olaslkla devam edeceinin farkn- daydm. stelik bu durum sadece lkemizle snrl olmad gibi, dinlere dayal siyasal hareketlerin ykselii sadece slamclkla da snrl deildi. Bu almalarn amac, klasik sosyoloji ve siyaset bilimi tezlerine ay kn den bu durumun nedenlerini aratrmakt. Fakat 1990' larn banda alan bu parantezin 2000'li yllarn banda kapanacan, stelik ne ekilde kapanacan, o srada bilemezdim.

    imdi geriye dnp baknca net bir ekilde gzken bu tarihsel paranteze sembolik balang ve biti tarihleri koymak bu dnemi daha iyi anlamamza yardmc olacaksa, sz konusu tarihsel dnemin 16 Ocak 1991 tarihinde Krfez Sava ile balayp 11 Eyll 2001 tarihinde ABD'ye yaplan saldrlarla son bulduunu syleyebiliriz. Bu iki tarih arasndaki zaman aral, sadece slamcln deil, daha genel olarak modemitenin eletirisini ieren ve otantiklik (sahicilik) iddiasn tayan "kimlik siyasetlerinin dnya apnda yaygnlat, daha dorusu sesini her zamankinden daha ok duyurduu bir dnem oldu. Bu parantezin hemen ncesindeki Souk Sava dnemine ve hemen sonrasndaki ad henz konulmam olsa da eklinin ne olaca gitgide daha belirginlemeye balayan (ve imdilik en ok "medeniyetler atmas" gndermesi ile deinilen) dneme gre bu ara dnem, ok sayda "doru"lann birbirleriyle yart, ok farkl kltr ve deer sistemlerinin kendi stnlklerini ortaya att veya en azndan evrensellie kar durmaya alt, bu eitliliin kimilerince zgrlk ve demokrasi ile kartrld, bu birok doru arasndaki

  • 10 KMLKLER SYASET

    yarn kendisinin neredeyse kalc bir "doru" olarak kabul edildii, dolaysyla zihin ve ufuk ac olduu kadar tuzaklarla da dolu bir dnemdi.

    Elinizdeki kitapta bu kadar kapsaml bir iddiay destekleyecek, yani dnya tarihinde byle bir dnemin gerekten var olduunu, deinilen zelliklere sahip olduunu ve bu dnemin artk sona erdiini veya ermekte olduunu dorudan kantlamaya yarayacak malzeme bulunmasa da, burada ok daha mtevazi bir iddia dzeyinde, sadece lkemizdeki siyasal slamc hareketin (ve onun da en grnr biiminin) durumunu inceleyerek, ayn tarihsel dnemlendirme erevesinde bir deerlendirme yaplabileceini ne sreceim. Ksaca diyebiliriz ki siyasal slamclk en yksek noktasna bu zaman aralnda ulamtr. O dnemden nce de sonra da varolan ve doal olarak iinde bulunduu tarihsel dnemin koullarna gre deiim ve dnmler geiren slamclk, bamsz, alternatif ve gl bir siyasal- kltrel hareket olarak ortaya kmak iin en uygun koullan o tarihsel dnemde bulmutur.

    slamcln Tarihsel Frsat Aral

    Sosyal bilimlere egemen olan Avrupa-merkezci literatrde slam dnyas genellikle apayn ve kendine zg bir dnyaym gibi, toplumsal deimenin genel ynelimlerinin dndaki bir takm kurallara gre ileyen bir yap ve kltre sahip, farkl bir corafi blge olarak ele alnr. Bu nedenle slam dnyas "egzotik" beldelerin ortak kaderi olan antropolojik incelemelere konu olur; klasik modernleme kuramnn oralara uyup uymayaca (o kuramn kendisi doruymu da, uymad yerler sorunluymuasna) tartlp durur. slamiyet ile modemite uyumlu mudur, deil midir, konusunun tartlmas yzyllardr srmektedir.

    Klasik sosyoloji ve siyaset bilimi kuramnda modernleme konusu hem bir "bilimsel" ngry hem de normatif bir tercihi veya beklentiyi (hatta, zorlamay) ierir. Bu kurama gre, modernleme ile sek- lerleme iie gider (veya gitmelidir). Dolaysyla kalknan, yani sanayileen ve kentleen bir toplumda, dine dayal kltr ve siyaset gitgide ortadan kalkacaktr (veya kalkmaldr). Yalnz, seklerleme kuramna gre slam dnyas bu sosyolojik genellemeye bir istisna oluturur: slamiyet seklerlemeye yatkn bir din deildir, Mslman

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 11

    toplumlarda dinin etkisi azalma eilimi gstermez. Fakat yine de Trkiye buna kar bir rnek olarak gsterilir. Orada slamiyetin kltr ve siyaset zerindeki etkisinin, modernlemenin doal sonucu olarak deil de devlet zoruyla bile olsa, ortadan kaldrlm veya hi deilse bir lde azaltlm olduu belirtilir. Trkiye bu yolla modernlemenin nndeki engellerden de kurtulma olana bulmutur. Bu nedenle, yaygn bir tespite gre, Trkiye Mslman dnyann tek sekler, modem ve demokratik lkesidir. Emest Gellner'in muhteem ifadesiyle, "Trkiye... istisna iinde bir istisnadr" (Gellner, 1998: 191).

    Trkiye gerekten bylesine benzersiz bir lke olsayd (resmi kltrmzde de merkezi bir yere sahip olan bu gre birok kii samimiyetle inanr), herhangi bir karlatrmal alma iinde ele alnmasnn sosyal bilimler asndan mmkn olmamas ya da hibir retici yannn bulunmamas gerekirdi. Oysa elinizdeki almann metodolojik varsaym bunun tam tersidir. Trkiye'nin herhangi baka bir toplumunkinden daha fazla benzersiz bir yan yoktur; Trkiye'de olup bitenleri anlamak iin sosyal bilimlerin evrensel kavramlarn belli tarihsel zgllkleri dikkate alarak kullanmak yeterli olacaktr.

    Bu noktay aklamak iin, bu kitapta savunulacak olan iki ana nermeyi ksaca zetleyebiliriz. Bu nermelerden birincisi, siyasal Islamn kreselleme ile ilikisi konusundadr. Ayn tarihsel dnemde ortaya ktklar gzlenebilecek olan kreselleme olgusu ile siyasal slamn ilikisi konusuna klasik sosyolojinin yukanda zetlediim tezleri erevesinde yaklaanlar, genellikle u sonuca varrlar: Kreselleme, modernlemenin dnya apnda yaylmas anlamna geldiine, kltrel ve siyasal slam da tanm gerei modernlemeye kar eilimleri dile getirdiine gre, bu eilimlerin son zamanlarda yaygnlamas ile kreselleme arasnda dorudan bir iliki vardr; yani slamclk, hzla ilerleyen kresellemeye kar bir direnii ifade eder. Grnrde ok net bir muhakemeye dayanan ve o nedenle ilk bakta ok inandrc olan bu dnceye ben kendi aratrmalarmda bir destek bulamadm. Kukusuz, slamc hareket iinde kresellemeye direni gsterme eiliminde olan unsurlar bulunabilir. Bu unsurlar baka birok siyasal ve dnce akm iinde de var olmutur. rnein gnmzde Solda da, milliyetiler arasnda da iine kapanma yanls olanlar vardr. Baz yer ve durumlarda bu unsurlar n plana Lkm da olabilir - rnein, 11 Eyll olay genellikle bu unsurlara atfla deerlendirilir.

  • 12 KMLKLER SYASET

    Fakat, aadaki blmlerde etrafl olarak grlecei gibi, en azndan Trkiye rneine baktmzda, siyasal slamn kresellemeye direniten daha farkl bir ey ifade ettiini grebiliriz. Trkiye'de siyasal slam kresellemeye kar kn deil, kresel dzene uyum gstermenin ve onun iinde daha avantajl bir konuma ulamann bir arac, bunu salamaya yardmc olabilecek bir dayanma ann kurulmas abas olarak belirmektedir.

    Bu kitaptaki dier bir temel nerme de yle zetlenebilir: Yine en azndan Trkiye rneine baktmzda, slamcln kresel apta egemen olan dnsel ve siyasal akmlara paralel bir seyir izlediini grebiliriz. Bu aslnda artc bir sonu olmad gibi, ok orijinal bir gzlem de deildir. Genellikle "takiye" diye adlandrlp kmsenen ey, bir bakma, slamcln bu zelliidir. slamcln deiik dnemlerde ald biim deiikliklerinde belli bir frsatlk unsuru olduunu kabul etmekle birlikte, ben "takiye nitelemesinin ok anlaml ve ilgin olmad grndeyim. Kltrel gelenein ve toplumsal kimliin merkezi bir esi olarak Mslmanlk, o kimlie sahip olan insanlarn ilham aldklar, dinsel retinin ayrntlarn tam olarak bilmeseler ve bazen kendi kendilerine ona bir takm zellikler yaktrsalar bile, felsefi bir referans noktas olarak kabul ettikleri, dolaysyla deer yarglarnda, toplumsal davran biimlerinde ve nihayet siyasal dncelerinde nemli roller oynayabilecek bir olgudur. Bu haliyle, slamiyet gibi soyut bir inan sisteminin ok farkl toplumsal projeleri merulatrmaya yaramas mmkndr ve her tarihsel dnemin kendine zg sorunlarna farkl gncel zmler dnmede bir rol oynamas da kanlmazdr. Dolaysyla, byle bir toplumsal kimlik etrafnda oluacak bir siyasal hareketin, dnemin egemen dnce ve siyasal akmlaryla alveri iinde olmas bir bakma kanlmazdr.

    O halde daha ilgin olan soru, bu durum zaten byle iken, nasl olup da slamcln yukanda deindiimiz tarihsel parantez ierisinde zellikle glendii ve poplerlik kazand sorusudur. O dnemin ncelikleri ile slamclk arasnda her zamankinden daha byk lde veya daha zel bir ekilde bir uyum varolmu olsa gerektir. Nitekim, bunun gerekten byle olduunu grmek ok zor deil. Bunu, slamc olarak bilinen siyasal akmn bu dnemdeki sylemiyle bu dnemin hemen ncesindeki ve hemen sonrasndaki dnemlerde egemen olan sylemlerini karlatrarak yapabiliriz.

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 13

    lk kez 1970li yllarda Necmettin Erbakan'n nderliinde bamsz bir siyasal parti halinde organize olan slamc hareketin, yani Milli Selamet Partisi'nin egemen sylemi, ayn dnemin dier belli bal siyasal ve dnsel akmlan tarafndan da tartlmaz bir doru olarak kabul edilen "kalknma ve "sanayileme" ekseni etrafnda oluuyordu. "Milli Gr hareketinin o dnemdeki iddias, bu davann ampiyonluunu yapmak, gerek bamsz kalknmann ancak kendi ynetimleri altndaki bir "ar sanayi" hamlesi ile baarlabileceini savunmakt. Ne var ki bu tez ayn zamanda bir "manevi kalkmma"dan, "ahlak ve gelenekMten sz eden bir siyasal hareketin sylemine pek yakmyor, o dnemde varolan dier siyasal akmlarn yannda yeterince inandnclk tamyordu. Bir kere, en bata, Trkiye Cumhuri- yeti'nin kurucu ideolojisi olan Kemalizm kalknmac bir ideolojiydi. O dnemde kendini bir lde Kemalizm'in gncelletirilmi biimi olarak tanmlayan sosyal demokrat akm ve yine Kemalizmden ilham alm olan ve olmayan unsurlaryla Sol hareket, slamclardan ok daha temelli ve inandrc bir "sanayileme" ve "kalknma" sylemine sahiptiler. Kalknma ile gelenek kavramlar bir arada tutarl gzkmyorlard.

    Benzer bir gzlemi Refah Partisi'nin kapatlmasndan sonraki dnem iin de yapabiliriz. Fazilet Partisi ad altnda yeniden rgtlenen slamc hareket bu dnemde "adil dzen" gibi tezlerini terketti, hatta "slamclk" nitelemesinden bile uzak durmaya zen gstererek, hem kresel dzeyde hem de Trkiyede yaylp egemen olmaya balayan "insan haklan" ve "liberal demokrasi" tezlerine sarlmaya balad. Ne var ki bu da pek ikna edici deildi. Trkiyede pek ok kiinin insan haklan ve demokrasi konularnda kayglan olduu halde yine bu konulan slamclardan daha iyi savunabilecek ya da en azndan savunabilecei umulan baka evreler varken, aadaki blmlerde de tartlaca gibi, bu konular hep kendine yontma eilimi gsteren, hatta bir noktada btn konuyu "barts"ne odaklayan Fazilet Partisi inandrc olamad.

    Bu iki dnem arasnda, yani 1980li yllarn sonlarndan 19901 yllarn sonlarna kadar geen sre zarfnda, slamc hareketin ortaya att tezleri inandrc klan ve onun ortaya att biimiyle bu tezleri ondan daha iyi ortaya atacak kimsenin olmad bir dnem yaand. Bu dnemde slamclk hem byk bir siyasal baarya kavutu, hem de, belki konumuz asndan daha ilgin olan, dnce plann

  • 14 KMLKLER SYASET

    da sekliler akmlar geride brakan bir canllk ve orijinallik gsterdi. O dnemde dnyann baka yerlerinde de ortaya kan dnce akmlar ve siyasal eilimler, hem Bat modelinin hem de ona alternatif olarak kabul edilegelmi olan sosyalist dzenin, yani bir btn olarak modernleme ideolojisinin, rasyonalizmin ve pozitivizmin genel kabullerini sorguluyor, bunlarn birer hegemonya arac olduunu ne sryor, o gne kadar itirazsz kabul edilmi olan "ada medeniyet" kavramn sorunsallatnyorlard. Btn bunlarn yerine, otantik kimlik ve geleneksel bilgiyi yceltiyorlard. Dier bir deyile, slamc harekete gn domutu. slamc hareket, belki baka hibir toplumsal muhalefet hareketinin yapamayaca kadar etkin bir ekilde bu eilimlere katlabilir, bunlara katkda bulunabilir ve bu yolla kendine yaygn bir destek de bulabilirdi. Otantik kimlikler anda, kim slamclardan daha otantik olabilirdi ki?

    Aadaki blmlerde, bu tarihsel ortam "postmodem durum" olarak niteliyor ve bunun sosyo-politik temellerinin kreselleme srecinde bulunabileceini ne sryorum. Dolaysyla, slamcln kresellemeye basit bir tepkiden ileri gelmediini, ama kresellemenin yaratt ortamn bir rn olduunu savunuyorum. O dneme kadar geerli olan siyasal ve dnsel akmlar ise, braknz moder- nizmin krizine ve postmodemizmin ortaya kna neden olan ortam anlaml bir ekilde ele almay veya ona alternatifler nermeyi, byle bir eyin varln bile kabul edecek durumda deillerdi. Hepsi modemist olan bu akmlar, belki de doal olarak, modemizmin krizini analiz etmekte zorlanmaktaydlar. O nedenle, modemizmin egemen olduu dnemde "ilerici" olarak bilinen bu akmlar, "postmodem" ortamda, yani "ilerici" kavramnn kendisinin sorguland ve anlamszlatnld bir srada, birdenbire tutucu, yani statkocu olarak grnmeye baladlar. Modemizmin egemen olduu yirminci yzyl boyunca, Bat toplumlann mek alarak modernlemek isteyen Bat-d toplumlar iin bu hedefin unsurlar olan "ulusal btnlk" ve "ekonomik kalknma"ya ulamann yolu, kendi bamsz ulus-devletini kurmakt. Yirminci yzyln balarnda, ayn yzyln sonlarna kadar dman olarak kalacak olan ABD ile SSCB devletlerinin bakanlan (Wilson ile Lenin), ulusal egemenlik fikrinin dnya a- pmda kutsanmas konusunda ortak davranmlard. Oysa ayn yzyln sonlarnda ortaya kan kreselleme ortamnda, nc Dnya ulusuluunun iki vehesi arasnda, yani "ada medeniyet seviye

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 15

    sine ulamak" ile "tam bamsz ulusal egemenlik" arasnda, bir eliki belirdi. Ulus-devlet zerinde srar etmek "tutuculuk" konumuna dt; ulus-devleti demode gren ve baka kimlikler etrafnda siyasal birlikler oluturmak isteyen hareketler meydan kazand.

    11 Eyll: ncesi ve Sonras

    Souk Sava'm bittiinin en ak iareti, Krfez krizi (1990-91) srasnda oluturulan geni cepheli uluslararas koalisyondu. kinci Dnya Savandan sonra ilk kez bu kadar nemli bir blgesel mdahalede dnyann iki "sper" gc birlikte hareket ediyorlar, mdahaleye konu olan blgeyi kendi aralarndaki bir atma alanna dntrmyorlard. Nitekim ondan ok ksa bir sre nce Dou Bloku zlmeye balamt, ondan sadece aylar sonra da Sovyetler Birlii devleti yklp son buldu. Bylece, dnyann allm Dou-Bat blnmesi, yerini badndrc bir hzla Kuzey-Gney blnmesine brakt.

    Dou-Bat blnmesi srasnda dnyann iki sper gc arasndaki iliki sadece askeri bir yan deil, ekonomik, siyasal ve ideolojik bir rekabeti de ieriyordu. Bu rekabetin nemli sonularndan biri, nc Dnya lkelerine gsterilen ihtimamd. Bloklararas savalar dolayl olarak bu lkelerin topraklan zerinde yaplyordu, ama bunun bir nedeni bu lkelere her iki taraftan da akan askeri ve ekonomik yardmd. Bloklararas rekabetin son bulduunun ve Kuzey lkelerinin Gney'in doal kaynaklan ve serveti zerinde snrsz hak iddia etmesinin artk aktan aa yaplacann ilk iareti, aslnda Irak operasyonundan nce gelmiti. ABD'nin 1989 ylnn son gnlerinde Panama'ya yapt askeri mdahale, ilk kez "komnizmi nlemek" trnden bir ideolojik gerekeye sanlmadan, sadece ABDnin szn dinlemez hale gelmi bir diktatr olan Noriega'y yerinden etmek iin gerekletirilmiti. Sra, Noriega ile nemli benzerlikler tayan Sad- dam Hseyin'in denetim altna alnmasna geldiinde, artk uluslararas dzende yeni bir sayfann ald belli olmutu. Dnemin ABD bakan George Bush, Krfez Savann balatld 16 Ocak 1991 akam, ilk kez ak bir ifadeyle, amalannn bir "Yeni Dnya Dzeni" kurmak olduunu ilan etti.

    Krfez Savann 6lgedeki en nemli siyasal etkisi, "anti-emper- yalizm" bayrann slamc hareketlerin eline gemesi oldu. Sava srasnda hkmetleri ABDnin yannda yer alan Arap lkelerindeki i

  • 16 KMLKLER SYASET

    muhalefet hareketleri, arlkl olarak slamclk erevesinde ifade buldu. yle ki daha nce ran'da yeni kurulr olan "slam devleti"ni sarsmak amacyla ABD'nin desteini alarak savaa girimi olan Irak ynetimi bile, bu kez ABD nderliinde kendisine kar oluan ittifaka direnebilmek iin slamc duygulara seslenmeye alt. Krfez Sava sonucunda Irak ynetimi blgede yeni dostlar kazanmad, ama ABD ve daha genel olarak Bat ynetimleri yeni bir dman kazand. Artk Bat ittifak asndan "komnizm"in yerini "slamc fundamen- talizm" alacakt.

    Trkiye'nin kinci Dnya Sava sonrasnda izledii d politika esas itibariyle hep tek bir dorultuda, jeopolitik konumunu koz olarak kullanan, fakat onun dnda temkinli ve rkek davranan, sadk bir Bat mttefiki izgisi zerinde kalmt. Dou Blokunun kmesi zerine yeni araylara girmek zorunda kalan Trkiye, d ilikilerinde allmadk bir faaliyet gstermeye balad; ama yine de bu araylar ierisinde Bat blokunun nderi ABD ile olan ittifak izgisinden sapmad. Varova Pakt'nn lavedileceinin belli olmasndan sonra Trkiye'nin corafi konumu artk NATO iin nemsizlemi, hatta NA- TO'nun ilevinin son bulabilecei dncesi bile uluslararas tartma gndemine getirilmiti. Bu arada Trkiye'nin Avrupa Topluluu'na katlma abalan da sonusuz kalyordu. 1989 sonbaharnda ABD dileri evrelerinde Trkiye'ye biilen yeni rol, Ortadou'daki Mslman lkelerin nderliiydi. Trkiye, Bat Avrupa yerine Ortadou lkeleri ile youn bir ekonomik ve siyasal ibirliine girmeli, blgenin en gelimi lkesi olarak nc bir rol stlenmeliydi. Gerekirse, bu yolla glendikten sonra, Mslman olduu iin kendisini aralarna almayan Avrupa lkeleri ile yeniden pazarla da oturabilirdi.

    O dnemde iktidara yakn olan "Trk-slam sentezi" yanllar tarafndan ok benimsenen bu yeni proje, bir tr Osmanl mparatorlu- unun yeniden canlandrlmas hayalleri ile birleip, Mslman lkelerin manevi nderliini de kazanmak iin halifeliin yeniden ihdas nerilerine kadar vard. Bu temalar, bu kadar an biimiyle deilse de, nihayet 1990 yaznda Trkiye'nin en yetkili azndan ifade edilmeye baland. Fakat aradan ok gemeden Krfez krizi patlak verince, bunun dnyann yeni bir biimde blnmesinin habercisi olduunu sezen iktidar, ilk gnden seimini yaparak o srada oluturmaya alt yeni d politika dorultusunu hzla terkedip lkenin Kuzey ittifak ierisinde kalmasna aba gsterdi. Krfez krizi ncesinde Or

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 17

    tadounun Mslman lkeleri ile Mslman kimlik zerinden ibirliine hazrlanan, bu nedenle de slami grnmn ve bu nitelii ar basan kadrolarn n planda tutan iktidar, Krfez krizi srasnda oluan yeni dengeler ierisinde yer almaya giritiinde, grnmn deitirmek zorunda kald. ktidardaki Anavatan Partisi'nin ynetimi, 1991 yaznda yaplan kongrede, partinin slamc unsurlarn byk lde tasfiye etti. slami kimlik tayan siyasal evrelerin iktidara yakn konumlarndan uzaklatrlp muhalefete itilmesi zerine, Trkiye'deki slamc hareketin o dnemdeki rakipsiz siyasal rgt olan Refah Partisi, Bat'y ve onun ierideki destekleyici ve "taklitilerini reddeden bir zemin zerinden hzla bymeye balad.

    nce Varova Pakt'nn, ardndan da Sovyetler Birlii'nin dalmasna ramen NATO ortadan kalkmad, kimliini yeniden tanmlayarak varln srdrd. NATO, Dou-Bat blnmesinin yerini Ku- zey-Gney blnmesinin almasna uygun olarak, mttefiklerinin karlarn artk Gney"den gelecek istikrarszlklara, yani slamc siyasal hareketlere kar koruyacakt. Sovyetler Birlii'nin kmesi sonucunda dnyada tek bir sper g kalmt ama bunun nasl bir uluslararas dzen getirecei belli deildi. Bu sorunun cevab, 11 Eyll olayndan sonra aklk kazanmaya balad. ABD'nin Krfez Savan balatt srada kurulmasn arzuladn ilan ettii "Yeni Dnya Dzeni" aslmda henz kurulmu deildi. Zaten bu aklamann yapld srada hl varolan ve dolaysyla sz konusu yeni dzenin bir paras olaca beklenen Sovyetler Birliinin ortadan kalkmasndan hemen sonra bu deyim unutuldu ve onun yerine "kreselleme" deyimi dolama girdi. Bu nitelemeye gre artk dnyann her kesi serbest piyasa ekonomisinin kurallarna alm, bu sayede dnya ekonomisi tek bir piyasa halinde btnlemeye balamt. Fakat bu "iyimser tabloda, uluslararas siyasal dzenin nasl olaca konusu belirsiz kalmt.

    O dnemde ortaya atlan iki farkl tez gnmze kadar srmekte olan tartmann iki zt ucunu tanmlar durumdadr. Bunlardan birine gre, artk ideolojilerin, siyasal ve ekonomik sistemlerin yarmas ve atmas son bulmutu; bir anlamda "tarih"in sonu gelmiti. Bundan byle btn dnya serbest piyasa ekonomisi ve liberal-demokrasiler ile ynetilecekti (Fukuyama, 1989, 1992). Bu tezin ar 'iyimserlii karsnda ondan daha fazla ilgi gren ve n kazanan dier teze gre ise, bundan byle snflar aras ve Souk Sava dnemine egemen

  • 18 KMLKLER SYASET

    olan ideolojiler aras atmalarn yerini "medeniyetler aras" atmalar alacakt (Huntington, 1993,1996). Burada medeniyet ile kastedilen, esas olarak dindi. Bat'nn kendisine dman olarak artk km olan komnizmin yerine slamc fundamentalizmi ald dikkate alnrsa, bu ikinci tez reel politik duruma ok daha uygundu. Nitekim 11 Eyll olayndan sonra yeniden tartma gndemine tanan (bkz. Fukuyama, 2001; Huntington, 2001) bu iki tez ve yazarlar arasnda birincisinden pek sz eden kalmamt. Ya medeniyetler atmas tezinin gelimeleri daha doru tahmin ettii ne srlyor, ya da bu tezin geersiz olduunu kantlamak iin zel abalar sarfediliyordu.

    Aslnda, ayn Avmpa-merkezci modernleme kuramnn iki varyantndan ibaret olan bu iki tez de ortak ideolojik temelleri paylayor, bilimsel adan ok ilgin bir ey sylemiyorlard. Bu iki tezden birincisi, yukarda yzyllardr srdn belirttiim "Bat-d toplumlar modernleebilir mi?" tartmasnn, "Evet, Bat dzeni o kadar mkemmeldir ki ondan ka olamaz" kanadn, dieri ise "Hayr, bu insanlar zleri itibariyle bizden farkldr, biz ne kadar istesek de bize benzeyemezler" kanadn temsil ediyordu. ok orijinal bir yan olmayan bu tartmada her iki tarafn da gzden kard bir baka nokta vard: Kresel bir ekonomik dzen, kresel bir siyasal ynetim gerektirecekti. Ne var ki bunun unsurlar henz olumamt. Dnyada egemen olan siyasal dzen hl ulus-devlet modeline dayanyor, Fukuya- ma-Huntington tartmas da bunu aynen veri olarak kabul edip kresel dzen ile ulus-devlet modeli arasndaki gerginlii sorunsallatr- maktan uzak kalyordu.

    Souk Sava dnemi, ulus-devletlerin refah politikalar erevesinde srdrlen ve siyasal kutuplar arasndaki rekabetin krkledii bir ekonomik kalknma dnemiydi. Kapitalist sistem ile sosyalist sistem arasndaki ztlk ve atmaya ramen, ikisinin de paylat ortak bir devletilik ve ulusal-kalknmaclk platformu vard. Souk Savan sona ermesiyle ortaya kan "kreselleme" ne srld gibi dnyann her tarafna refah getirmedi. Tersine, hem toplumlar arasnda hem de toplumlarn kendi ilerinde gelir ve servet blmndeki eitsizlikleri derinletirdi. Bu dnem, siyasal adan da, serbest piyasann ileyiindeki dzensizlik ve babolua paralel olarak, dnya haritasnn yeniden izildii, byk karklklar dnemi oldu. Dnyann drt bir yannda patlak veren etnik ve dini temelli yerel atmalar, Souk Sava dneminin istikrarl ortamn aratr hale geldi.

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 19

    Fukuyama'nn, Souk Savan Bat nn zaferiyle sonland anda biraz acele ederek "tarih"in de son bulduu tezini ortaya atmasndan sadece birka yl sonra Huntington'n ne srd "medeniyetler atmas tezi, bu karmak dnemin havasn yanstyordu.

    Kresellemenin yaratt babolua bir eki dzen vermek gerekiyordu, ama bunun nasl yaplaca belli deildi. Bir bakma, 11 Eyll olay bu soruya bir yant oluturulmasna neden oldu. 1990'l yllarn sonlanna doru balayan ve Dnya Ticaret rgt, Dnya Bankas ve Uluslararas Para Fonu gibi kurulularn aralarndaki ayrmlar pek gzetmeden hepsini birden protesto eden "kreselleme- kart" hareketler, sz konusu kurulularn toplant yaptklan binalar kuattklarnda, aslnda o binalann iinde yaplan baz tartmalar da, dardaki protestocularn sylediklerine benzer bir ekilde, serbest piyasann bu kadar babo ilemesinin uzun vadede srdrlebilir bir ey olmadn, kresel dzeyde bir refah ve yeniden blm politikasnn mutlaka gelitirilmesi gerektii zerinde duruyordu. Artk kresel ekonominin yaps ulus-devlet dzeyindeki bir dzenleme politikasnn boyutlarm amt, yine kresel dzeyde bir dzenleme rejimine ihtiya vard. Fakat dnyann tek sper gc ABD asmdan ncelik, kresel bir refah rejiminden ok kresel bir "gvenlik" rejimiydi. Nitekim 11 Eyll olay en azndan "gvenlik" rejimi asndan ulus-devlet modelinin varsaymlarnn artk ortadan kalkm olduunu kesinlikle kantlad.

    ABD, "uluslararas terrizm"in hedefi olmann da getirdii enerji ile, kresel gvenlik rejiminin kurulmas iini kendi zerine ald ve gerekirse bunu tek bana yrteceini ilk gnden ilan etti. Bu role, ABD, Souk Savan bitiminden beri hazrlanyordu. 1990'h yllarda Afrikada olduu kadar Avrupa'nn gbeinde de patlak veren i savalar sona erdirip bir ban ve istikrar dzeni kurma projelerinde, NATO veya Birlemi Milletler emsiyesi altnda da olsa, her seferinde iin hem siyasal ncln hem de askeri olarak en byk ykn ABD stlenmiti. Hedefler ve amalar bakmndan, szgelimi 1990lann ortalannda dalm olan Yugoslavya'ya yaplan mdahale ile 2000'li yllarda Afganistan'a yaplan ve Irak'a yaplmas planlanan mdahaleler arasnda birok fark, hatta ztlklar olduu ne srlebil- se de, ABD'nin ilevsel rol asndan bakldnda, bunlarn arasnda bir sreklilik olduu grlebilir. Bu sreklilik, belli bir evrimi de ieriyordu. 1991 ylnda, Kuveyt'in igaline son vermek iin Irak'a yap

  • 20 KMLKLER SYASET

    lan askeri operasyonun Birlemi Milletler nezdinde merulatrlma biimi, genel bir ilkeye dayanarak, bir devletin bir baka devletin egemenliini ve toprak btnln ihlal etmesini nlemekti. Oysa ondan yaklak on yl sonra ABD yeniden Iraka sava amaktan sz ettiinde, dnyann drt bir yanndan ykselen itirazlara ramen, bunu bir tr tek tarafl hak olarak kendisinde grdn belirtiyordu.

    Dier bir deyile, "baba" Bush tarafndan ortaya atlan "Yeni Dnya Dzeni"ni kurma projesi, ayn kelimelerle anlatlmasa da, "oul Bush'un ynetimi srasnda olgunlatrld. 11 Eyll, ABD asndan dnya zerinde hegemonya kurma amacna kap aan bir olay olarak algland. 11 Eyll'n hemen sonrasnda "terrizmle sava" ad altnda aklanan bu uzun vadeli plan, ondan tam bir yl sonra, Eyll 2002'de ABD hkmetinin yeni "ulusal gvenlik stratejisi" olarak dnya kamuoyuna iletildi. "Bush doktrini" olarak adlandrlan bu politikaya gre, ABD istedii yere istedii zaman saldrma hakkn kendine tanyordu, yeter ki saldraca yerde kendisine ynelik bir tehdit olduu inancn tasn. Souk Savan bittii aamada bir egemenlik ihlalini nlemek zere harekete geen ABD, aradan geen zaman zarfnda istedii lkenin egemenliini ihlal etme hakkna sahip olduunu syleme noktasna gelmiti.

    11 Eyll olaynn konumuz asndan nemli iki sonucu daha oldu. Birincisi, bu olay postmodemist dnceyi hsrana uratt. Souk Sava dneminde, dnyann iki kutbunun konumlan siyasal ve ideolojik tartmalarn parametrelerini belirliyor, ortak olan baz sorgulanmaz hedefler arasnda tartmaya ak olan snrl sayda "do- ru"ya izin veriyordu. Devletler gibi kiiler de ideolojik olarak bu iki kutuptan birinin tarafn tutmak zorundayd. kisi arasnda tamamen tarafsz kalnamazd; ya ikisinden birine daha fazla eilimli olunmalyd, ya da en iyi ihtimalle, yaratclk grnmne ramen yine bu iki ana yola atfla tanmlanan bir "nc yol"dan sz edilebilirdi. Souk Sava sonrasndaki baboluk ise, siyaset gibi kltrde de kendini gsterdi. Postmodemist dnce zellikle Marksizmin eletirisi olarak 1980lerde gelimeye balamt, ama en byk poplarite patlamasn 1990'larda yaad. Bu dnce akmnn baz an tezlerine gre, doru-yanl ayrm yapmak olanakszd, nk gerekliin her trl yorumu edeerdi. Bu eilim, paradoksal bir biimde, aslnda kendi amacnn tam tersine yol ayor, bir dizi hogrsz kimlik siyasetinin oluumuna, yani her isteyen grubun otantiklik iddiasyla

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 21

    kendine uygun bir takm mutlak dorular ne srmesine olanak tanyordu. Bir nceki dnemin snrl saydaki dorusuna karlk bu dnemin potansiyel olarak sonsuz saydaki dorularndan kaynaklanan "oulculuk bir zgrlk ortam yaratyor gibi gzkse de, postmo- demizme gre bu dorular arasnda muhakeme yoluyla seim yapma olana yoktu, nk akla gvenilemezdi. Dolaysyla bu dnce tarz, belki farknda olmadan, salt inanca dayal mutlak grlere olduka yatkn ya da en azndan hogrlyd. 11 Eyll postmoder- nistleri savunmada brakt (rn. bkz. Fish, 2002a, 2002b). Bu olay karsnda tavrsz kalnamazd; artk siyasal ve ideolojik tartmann parametreleri yeniden daralmt.

    kincisi, 11 Eyll sonucunda slamclk, yani siyasal bir proje olarak slami bir devlet kurma dncesi byk bir darbe yedi. 11 Ey- ll', uluslararas slamc hareketin Bat'ya stratejik adan ciddi bir meydan okuma gcne eritiinin gstergesi olarak yorumlayanlar olabilir. Ya da tam tersine, 11 Eyll u gerilemekte olan bir siyasal hareketin son bir aresizlik hamlesi olarak grenler olabilir. Ne var ki ilk bakta eit lde akla yakn grnen bu iki zt yorumun her ikisinde de gereki olmayan baz ortak kabuller vardr. Bu iki yorumda da 11 Eyll olayn gerekletirenlerin gerekten uluslararas slamc hareketi (eer byle bir ey var ise) temsil ettikleri, uluslararas slami kamuoyunu srkleyebilecek nderlik vasflarna sahip olduklar ve en nemlisi, hedeflerine byk zararlar verme yeteneklerinin tesinde yapc bir alternatif siyasal projeye sahip olduklar varsaymlar sakldr. Oysa 11 Eyll olaynda bu unsurlarn varlna dair hibir gsterge yoktur. Sadece olayn, dnyann deiik yerlerinde kendilerini gerekten aresiz hisseden milyonlarca Mslman arasnda bir anlk bir intikam sevinci yaratm olduu anlalmaktadr. Fakat ayn milyonlar arasmda bu olayn aslnda bir komplo olduu inanc da yaygndr. Dier bir deyile, 11 Eylln Bat kamuoyu zerindeki en gze arpan etkisi korku ve nefret olmu ise, Mslman dnyadaki en dikkat eken etkisi de kafa karkl ve hedefsizlik olmutur. 11 Eyll olayndan slamclk lehine bir ideolojik kazan ya da bir siyasal proje kartmann mmkn olmad aktr.

    Tam tersine, 11 Eyll olay slami dnrleri ve siyasal nderleri slamclk projesini yeniden dnmeye ynlendirdi. Bir anlamda, postmodernizm iin olduu gibi, slamcl ve hatta Mslmanl bask altna alarak savunmaya itti. 11 Eyll'n yaratt dehetten

  • 22 KMLKLER SYASET

    kendilerini ayn tutmaya alan slamclk yanllar, slamn "liberal" ynlerini (yeniden) kefettiler. slam'a zg "kimlik siyasetinin artk geerli bir strateji olamayacan grp, onun dnda bir takm argmanlar ve direni biimleri gelitirmeye yneldiler. Bu adan, lkemizde 11 Eyll sonrasna yaktnlan "kresel 28 ubat sreci benzetmesi nemli bir gereklie iaret etmektedir. Kendi iinde zaten balam olan "siyasal slamclk" projesinden uzaklap bireysel dzeyde slam yaama projesine yneli (rnein bkz. Kepel, 2000; Stacher, 2002), bask karsnda savunmaya ekilen slamc dnce evrelerinde daha da n plana kma olana buldu. 11 Eyll sonrasnda slamiyet adna siyaset yapan evreler, en yaygn olarak "liberal slam" sylemine sarldlar. Dier bir deyile, savunmalarn kresel dzeyde egemen olan liberalizm, insan haklan ve zgrlkler sylemine dayandrmaya baladlar.

    Sonu

    11 Eyll olay, sadece bir "Mslman dmanl" yaratmad. Paradoksal gibi grnse de, Bat dnyasnda slamiyete ynelik daha ciddi bir ilgi ve renme abas da yaratt. Bu tabii ki, baz slamclarn hayal ettii gibi dnyada birok kiinin Mslman olmay semesiyle sonulanacak (ve bylece 11 Eylln kazan hanesine yazlacak) bir durum deildir. Sadece, insanlarn srf Mslman olduklar iin "terrist" saylmalar trnden bir samaln inandnc hibir taraf olmadn gsterecek ve liberal-demokrasilerin ana ilkelerinden biri olmas gereken hogr ve eitlilii kabullenme eiliminin teden beri dlanan insan gruplarn da kapsayacak biimde yaylmasna katkda bulunacaktr. Bundan byle farkllk zerinden siyaset yapmak, kltrel farklann nemini abartarak "otantik" kimlik iddiasn bir dayatma arac haline getirmek daha da zorlaacaktr. Yakn gemie damgasn vurmu olan postmodemizm, slamclk ve ona benzer dier kimlik siyasetleri tamamen bitmi ve ortadan kalkm deildir. Bu hareketlerin yeniden Souk Sava dnemindeki gibi marjinal bir konumda varlklarn srdrecekleri sylenebilir. Dnyada Mslman topluluklar var olduu srece, insan haklan ve zgrlkler temelinde bir slami duyarllkla hareket etmek de ortadan kalkacak bir ey deildir. Ayn ey baka "otantik kimliklere atfla siyaset oluturmaya alan hareketler iin de geerlidir. Ama artk o tr siyasal hare

  • TARHSEL PERSPEKTFTEN SLAMCILIK 23

    ketler, siyasal mcadelenin kresel normlarnn ana mecrasna dklmeye balamtr. Merkezin evreyi dlamasna benzer bir ekilde evrenin de merkeze onun aynadaki yansmas gibi bakmas, gemite kalan bir alkanlk olacaktr.

    Ne var ki bu yeni dnemde en zor durumda olan kesimin Mslman toplum ve topluluklar olduu aktr. Oluturmaya allan, ama ad tam olarak konmam olup u an iin genellikle "medeniyetler atmas" kavramna atfla tanmlanan yeni kresel dzende slamiyet hl "kar-medeniyet" konumunu tamaktadr. slamclk yakn gemiteki "ara" dnemin ok saydaki otantik kimlik hareketlerinden sadece birisi iken, 11 Eyll olay bir anda sadece slamcl deil tm Mslman dnyay iki kutuplu bir dnyann kar ve stelik zayf kutbu haline dntrd. Aslnda bir medeniyetler atmasnn sz konusu olmad, olayn basit bir hegemonya projesinin "terrizm" bahanesiyle merulatrlmas olduu da sylenebilir. Mslman dnyada bu tuzaa dp medeniyetler atmasn ciddiye alanlar mutlaka olacaktr. Ancak gerek Trkiye'de gerek baka Mslman lkelerde grld kadaryla, liberal eilimler daha ar basacak, imdilerde balam olan Mslmanln liberal zellikler tad argman daha da yaygnlk kazanacaktr.

    Bu kmazdan kmann btn yk Mslmanlar zerine braklamaz. Yeni bir dnya dzeninin mutlaka "atma" zerine kurulmas gerekmez. ABD konumundaki bir gcn nnde iki seenek vardr: ya iddet yoluyla dnyay denetim altna almaya almak ya da kresel dzeyde refah ve katlm mekanizmalarnn olumasna katkda bulunarak istikran salamaya almak. Kendi lkesi iinde denetim kurmaya alan bir ulus-devletin de srekli karlat bu iki seenekten kincisi, zellikle kresel dzeyde gerekletirilmesi ok daha zor, zahmetli ve uzun vadeli bir sretir. Ama ksa vadede kestirme yol gibi gzken birincisinin maliyeti herkes iin ok daha yksek olabilir. Liberalizmin ve demokrasinin egemen akmlar olduu gnmzde, bu akmlara kltrel farkllk bahanesiyle kar kmak yerine, bu akmlarn ierdii deerleri onlann doal sahibi olduklarn ne sren glere bkmadan hatrlatmak iddete dayal projeleri geriletmenin en etkin yolu olacaktr.

  • Islamn Siyasal deoloji Olarak Kullanm

    2

    Sosyal bilimcilerin ou hl modernlemenin seklerlemeye yol aacan dnmektedirler Bu dnceye gre, modernleme sreci dinselliin dnya apmda azalmasna neden olmutun Ancak siyasal slamm son zamanlardaki ykselii bu gr savunanlar iin zm zor bir bilmece gibidir; nk slamc siyaseti dinselliin derecesine bal olarak anlamaya alrsak, dinin neden modernlemeye ramen nemini srdrdn aklamak zorunda kalrz. Bu soruya verilen klasik yantlardan biri slam dininin zgllnden dolay modernleme teorisine uymadn ne srmek, dieri ise Batnn etkisinin olumlu sonularn kantlamak iin Trkiye'yi rnek gstermek olmutur.

    Birinci yantn kaynandaki yaklamda, seklerleme tezinin sadece Batl (Hristiyan) toplumlar iin geerli olduu ve slamda din ile siyasetin birbirlerinden ayrlamaz olmalarndan tr bu tezin Mslman toplamlara uygulanamayaca gr vardr. Bu 'oryantalist" gre slamclar da katlrlar. Hi kukusuz, din ile toplumsal dzen anlay birbirlerinden bamsz deillerdir. Ancak bu durum, Hristiyanlk ve Musevilik dahil, tm dinler iin tarihsel olarak geerli olmutur. Din ile siyaset arasndaki sk ban sadece slamiyet iin geerli olduunu ne srmek, Mslman toplumlarn kendine zg ve deimez bir yapya sahip olduklar iddiasnn bir yansmasndan ibarettir. Bu tr zc kartlklar, slamiyet ile Batnn birbirlerine tamamen zt olduklar, bu yzden de slamcln ykseliinin iki medeniyet arasnda yzyllardr sren atmann devamndan baka bir ey olmad gibi daha mutlak genellemelere yol aar.1

    1. rnein bkz. Lewis, 1993; Gellner, 1981, 1994. Bu yaklamn eletirileri iin bkz. Ayubi, 1991;Keddie, 1994; Zubaida, 1995. Fundamentalist hareketler kendi sylemlerinde Islamn oryantalist imgesini yeniden retirler. Bu noktayla ilgili olarak baknz Arkoun, 1994: 7, 18-23. Rodinson (1987: 60-61), kendine zg ve

  • SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 25

    Aslnda, Trkiye'yi seklerlemenin gzel bir rnei sayanlar da slamiyet ile Bat dnyas arasnda ze ilikin bir fark olduu varsaymn paylarlar. Trkiye'de seklerlemenin ite bu nedenle ancak devlet tarafndan tepeden getirilebildiini, tabandaki halkn ise buna kar koyduunu ileri srerler. Fakat yine de kentleme ve sanayilemenin ilerlemesiyle bu direniin ortadan kalkacan eklerler (bu yaklamn yakn zamandaki baz rnekleri iin bkz. Balm, 1995). Dolaysyla Trkiyedeki devlet laikliinin radikallii de yine Mslman toplumun zgllne balanm olur. Ancak bu dnce tarz ile, rnein Meksika'daki ulusu rejimin radikal anti-klerikalizminin neden Trkiyeyi andrd aklanamaz (seklarizm zerine karlatrmal bir yaklam iin bkz. Keddie, 1997). stelik, kuramsal adan tutarl olmak iin, seklerleme konusunda Trkiye'nin Mslman lkeler arasnda bir istisna oluturduunu sylemek gerekir. Emest Gellnerin ifadesiyle, "slamiyet dnya dinleri arasnda, Trkiye de Mslman dnyasnda benzersizdir" (Gellner, 1998: 188; ayrca bkz. Gellner, 1994: 199-200).

    Ne var ki son yllarda Trkiye'de de Batc/laik gelenee ciddi bir kar koyu balamtr. Bu dnemde ortaya kan siyasal slamclk tarihsel olarak da yeni bir olgudur. Dolaysyla, yukarda eletirilen kuramsal yaklamlar, Hristiyan ve Mslman medeniyetlerin zlerinde var olduu sylenen farkn neden ancak gnmze gelindiinde ve gnmzde grld biimiyle ifade bulduu sorusuna cevap veremezler.

    Oysa, konuyu dinsel deil de siyasal dzlemde ele almak bize farkl bir yaklam olana verecektir. Dine dayal hareketleri ancak tarihsel bir ereve iinde aklanabilecek toplumsal ve siyasal olgular olarak incelersek, dinselliin artmas ya da azalmas olarak grlen eyin siyasal mcadelelerin bir ifadesi olduunu grebiliriz. te bu balamda slam, bir din olmaktan ok farkl bir ekilde, siyasal bir hareketin hizmetinde bir ideoloji"yi temsil eder. Bu durumun ok net bir ifadesi, nde gelen slamc aydnlardan Ali eriati'nin, slam bir siyasal ideoloji olarak Marksizm ile ayn kefeye koyduu u szlerinde bulunabilir: "slam ile Marksizm... insan yaamnn ve dncesi-

    kendi iine kapal bir *Dou medeniyeti kavramnn ancak belirli tarihsel gelimelerin sonucunda 19. yzylda ortaya ktn belirtir. Avrupa-merkezciliin tarihsel kkenleri iin bkz. Amin, 1989.

  • 26 KMLKLER SYASET

    nin tm boyutlarn kucaklayan... [ve] ontolojik ve kozmolojik dzeyde birbirine tamamen zt iki ideolojidir" (Shari'ati, 1981: 65).

    slam'n bir siyasal projenin ideolojisi olarak kullanlmas ilk kez bu zamanda olmamtr. slam' siyasal bir ideolojiye dntrme konusundaki ilk sistematik aba slami modemistler (reformistler) tarafndan balatlmtr. lkemizde 19. yzyln ikinci yarsnda Yeni Osmanllar tarafndan temsil edilen slami modemizm, dini akidelerin modemlemeci bir siyasal projeyi merulatrmak zere ideolojiye dntrld nemli bir akm olmutur. Bu akm, paradoksal da gzkse, Sultan II. Abdlhamid'in (1876-1909) siyasal uygulamalarna zemin hazrlamtr.

    Mustafa Kemal Atatrk ve Trk ulusal devriminin lider kadrosu, Batllama projelerini hayata geirebilmek iin slam devlet kontrolne almaya almlard. Bu giriim slamn bir ideoloji olarak, slami yerel cemaat rgtlenmelerinin de siyasal muhalefetin alanlar olarak bask altna alnmasyla sonuland. Ancak getiimiz yllarda slamclk, Kemalizme alternatif bir ideoloji olarak yeniden ilgi kayna haline geldi. Bu kitabn sav, amzdaki siyasal slam'n, modemizm ile sekler milliyetiliin kresel apta zayflamasyla yakndan balantl olarak ortaya ktdr. slamclk 19. yzylda Batllama projesinin bir balangc niteliindeydi; gnmzde ise bu projenin sorgulanmasnn bir gstergesi durumundadr.

    slamc Modernleme: Yeni Osmanllar

    Patrimonyal Osmanl mparatorluunun modem devlete dnme srecinde nemli bir dnm noktas 1839'da ilan edilen Tanzimat reformlaryd. Tanzimat, zel mlkiyet hakkn tanyarak ve etnik ve dini kkenine bakmakszn imparatorluun tm tebaasnn kanun nnde eit olduu ilkesini getirerek, yeni bir dzenin kurulduunu ilan etti. Tanzimatla birlikte, merkezden dzenlenen bir dizi gayri-ahsi ve evrensel kural, geleneksel iktidar ilikilerinin yerini almaya balad. Bu ekilde balayan sre, vergi, askerlik hizmeti ve kamu istihdam gibi konularda Mslmanlar ile gayrimslimler arasnda eitlik ilkesini getiren 1856 Islahat Ferman ile daha da ileri gtrld.

    Osmanl mparatorluunun dnm Bat kapitalizminin iktisadi, siyasi ve ideolojik etkisi altnda gerekleti. Bu etkinin bir boyutu, Bat Avrupa'da topraa bal milliyetiliklerin ykselmesine kout

  • olarak, Tanzimat reformlarn yapan imparatorluk brokrasisinin bir birlik ideolojisi yaratma abas iine girmesi oldu. Bylece "Osman- l ulusu" kavramn ngren, yani farkl dini ve etnik gruplar arasnda topraa dayal ortak bir ulusal kimlik yaratmay amalayan "Osmanlclk' ideolojisi ne srlmeye balad. Kimlii slami olan OsmanlI mparatorluu'nda, iktidarn kullanmndaki arac kurumlar da esas olarak dini nitelikteydi. ok saydaki etnik cemaatler (milletler) merkezi hkmete dini liderleri vastasyla balydlar. Buna karlk Osmanlclk, dini ve etnik kkene baklmakszn Osmanl topraklarnda yaayan herkesin balln salamak amacyla, devleti yeniden tanmlamay amalyordu (Davison, 1977; Karpat, 1982; Kayal, 1997; Kushner, 1977).

    Ekonomik bakmdan evreleme srecine girmenin olumsuz etkileri ise imparatorluun gayrimslim vilayetlerindeki ayrlk hareketleri krkledi. Bat emperyalizmi, etnik ve dini gruplar arasndaki farkllklar daha da keskinletirmiti. Mslmanlarn krsal alanda hkim olduu, ticaret ile sanayinin ise gayrimslimler tarafndan kontrol edildii bir etnik iblm yaratlmt. Avrupa i evreleri ticaret yapmak iin gayrimslimleri tercih ediyorlard (Issawi, 1982). Devletler aras ilikiler a iinde de zayf bir konuma gelmi olan Osmanl devletinin birlik kurma abalar, bu toplumsal gruplar arasndaki maddi kar atmalar karsnda yetersiz kalyordu. Bylece Osmanl mparatorluu iindeki maddi atmalar etnik ve dini deyimlerle ifade edilmeye balad.

    Toprak birliine dayal bir ideolojiyi hkim klma abas baarsz olmutu. Ayrca, bir yandan eitlik ilkesi ortaya konurken, dier yandan devlet eitli kapitlasyon anlamalaryla Avrupa devletlerinin korumas altnda olan Hristiyan tebaaya vergi muafiyeti gibi eitli ayrcalklar vermeye zorlanmaktayd. Osmanl mparatorluu'nda mlkiyet gvencesi henz tam olarak yerlemi olmadndan ve zel servetler her an msadereye urayabileceinden, ierideki ortaklarnn mal gvenliinin salanmas Avrupa sermayesi asndan nemli bir konuydu. Avrupa devletleri Osmanl devletinden gayrimslim ticaret burjuvazisi iin zel koruma elde etmeye urayorlard. Sonu olarak Osmanlclk politikas, imparatorluun gayrimslim unsurlarnn Osmanl devletine daha fazla ballk duymasn salamaya yaramad. Bu "modernletirici reformlar" byk lde dandan dayatld iindir ki gayrimslimlerin ballk duygular aslnda Avrupa

    SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 27

  • 28 KMLKLER SYASET

    devletlerine doru kaymaktayd. Gayrimslim unsurlar, gerekirse, kendi devletleri yerine yabanc bir devletten koruma isteyebilirlerdi (Davison, 1977: 41; Issawi, 1982: 273; Kayal, 1997: 18-19).

    Yeni Osmanl dncesi bu tarihsel balamda ortaya kt. Bir yandan bu duruma slamc bir tepkiyi dile getirirken, dier yandan da Tanzimat reformcularnn modernleme hedefini paylayordu. slamc tepki, zellikle, Mslmanlar ile gayrimslimler arasnda biimsel eitlii getiren 1856 Islahat Fermam'na kar ktan kaynakland. Mslman kamuoyu, hakl olarak, bu ferman bir zamanlar gl olan imparatorlua dardan bir mdahale olarak yorumlad. Yeni Osmanllar, ayrca, bu fermann kat zerinde eitlik getirmesine ramen uygulamada gayrimslimlere ayrcalklar tandn ne srerek itiraz ettiler. Bu itiraz belki gereklikten ok, alglamadan kaynaklanyordu. zetle, Yeni Osmanllar, daha nceki stn konumlarn yitirdikleri iin ikyet eden bir grubun duygularna tercman oluyorlard (Mardin, 1962: 36-47, 163; Trkne, 1991: 60-70; aynca bkz. slamolu-nan, 1987). Dolaysyla, ama dinsel gruplar arasnda Osmanlclk ideali etrafnda bir dayanma yaratmak olduu halde, tam tersine, "seklerletirici Tanzimat politikalar, aslnda genel bir Mslman kollektif kimliin yaratlmasna katkda bulundu (Kayal, 1997: 207).

    Yeni Osmanllar imparatorluun "modernlemesine" kar deillerdi. Onlar sadece, Tanzimat devlet adamlarm, otokratik yntemleri nedeniyle ve kurumsal yenilikleri merulatrmak iin basit etkinlik kstasndan daha stn bir ahlaki ilke bulamadklar iin eletiriyorlard (Mardin, 1962: 118). Bu eksii kapatmak iin de, kurumsal modernlemenin "slamc siyasal gelenek ve Osmanl ynetim ilkeleriyle" merulatnlabileceini ileri sryorlard (Karpat, 1972: 262). Yeni Osmanllar'a gre Mslman nfusun toplumsal btnln salayacak en temel unsur slamiyet'ti. Dolaysyla, Bat'dan kaynaklanan ama ithal edilmesinin gerekli olduunu dndkleri fikirleri slami deyimlerle ifade etmeye altlar. "zgrlk", "anayasal ynetim", "demokrasi", "parlamento" ve "kamuoyu" gibi Batl fikirleri slami ilkeler zerinden sundular. Yeni Osmanllar siyasal kurumlar- la snrl kalmayarak, Bat dncesinden felsefi ilkeler de alp bunlar slam'a uyarladlar. Rasyonel eylem kavram ile dini retiyi badatrmaya altlar. 19. yzyl Avrupas'nn egemen dogmas olan "ilerleme dncesini slami inan erevesinde destekleyecek g-

  • SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 29

    niler ileri srdler (Trkne, 1991: 27-9, 77-87,99, 102).zetle, Yeni Osmanl dncesinde slamiyet, siyasal bir projenin

    ideolojik boyutunu oluturuyordu. Yeni Osmanllar dnsel bir ihtiyaca cevap veriyorlard. Tanzimatlara kar kmay ve bu kar - klannda, kendi algladklar biimiyle, Osmanl toplumunun Mslman kesiminin duygularn dile getirmeyi amaladklar halde, aslnda onlar da Batl dncelerden esinlenmilerdi ve modernleme ye taraftardlar. Yeni Osmanl dncesinin ilgin yn, Batllama yanls reformlar slami bir perspektiften yorumlayp benimseme eilimiydi. Bu yolla, belki de paradoksal grnecek bir ekilde, reformlarn srmesine ve devlet kurumlannn daha da modernlemesine araclk grevi gryorlard.

    Yeni Osmanllann bu paradoksal etkisi, Cumhuriyet dneminin laik modernleme yanllar tarafndan gerici olarak hor grlmesine ramen aslnda Osmanl devletinin modernlemesinde nemli admlar atan II. Abdlhamidin politikalarnda kolaylkla gzlemlenebilir. Abdlhamid, Kemalist tarih yazmcl tarafndan "gerici bir despot olarak nitelenir. Despot olduuna kuku yoktur; nitekim devlet aygtnn modernlemesini kendi mutlak gcn artrmak iin istedii sylenebilir. Ama yine bu nedenle, slamc ideolojiyle zdeletirildi- inden dolay yaktrlan "gerici" sfat yanltcdr; nk Sultan Abdlhamid kendinden nce gelenlerin at yolda devam etmi ve "genel kannn aksine, Batya pheyle yaklamasna ramen Tanzimat'a srtn dnmemitir" (Deringil, 1991: 347). Cumhuriyet Trki- yesi'nin brokratik kurumlannm birou Abdlhamid dneminde kurulmutur. Bir bakma, uygulamada Yeni Osmanllar'm nerdii model hayata geirilmi ve Batc modernlemeyi merulatrmak iin slam kullanlmtr: "slamn siyasal dilini kullanmasna ramen, devlet aslnda rasyonel bir sekler programn somut politikalann izlemekteydi" (Deringil, 1993: 5-6; ayrca bkz. Findley, 1980: 240-79; Kasaba, 1988: 108-9; Mortimer, 1982: 107-8). Abdlhamid dneminde "modernleme" ile "Batllama" zde saylmamtr.2

    2. Karpat, 1972: 262; Choueiri, 1990: 39. Tabii ki Yeni Osmanllar ile Abdlhamid arasnda nemli bir fark vard. Yeni Osmanllar liberaldiler ve anayasacl destekliyorlard. Abdlhamid tahta 1876 darbesiyle ve anayasay yrrle koyma artyla getirilmiti. 1876 Anayasasndaki en nemli unsurlardan biri, bir meclisin kurulmasyd. Ancak ilk oturumunu 1877'de gerekletiren meclis, 1878'te Abdlhamid'in emriyle sresiz olarak tatil edildi. Padiahm meclisi tatil etmesi anayasaya

  • 30 KMLKLER SYASET

    Abdlhamid'in slamcl bir devlet ideolojisiydi, iktidar merulatrmak iin bir arat (Deringil, 1993: 12; ayrca bkz. Deringil, 1991: 346; Kayal, 1997: 30-8). 19. yzyln sonlarna gelindiinde, Osmanl mparatorluu paralanmaya balam ve imparatorluu bir arada tutmas beklenen Osmanlclk da baarsz kalmt. 1877-78 yllarnda Rusya ile yaplan sava yenilgiyle sonulanm, Balkanlarda kaybedilen topraklarla birlikte imparatorluun Hristiyan nfusunun byk ounluu da yitirilmiti. O zamana kadar byk lde ihmal edilmi olan Arap vilayetleri, artk yeni ekonomik kaynaklar yaratlmas iin kullanlabilirdi. Ayrca, "devletin bekas iin geerli bir toplumsal dayanma taban yaratlmalyd (Akarl, 1986: 75). Abdlhamidin gznde, yabanc gler tarafndan korunduklar iin, birok gayrimslim tebaa zaten Osmanl hkmetine ballk duymuyordu. Oysa Mslman tebaa, dini kimlii nedeniyle sadk olarak kabul edilebilirdi. O halde, Trk ve Arap nfuslan birletirmek ve zayflayan devletin toplumsal temelini yeniden glendirmek iin slamiyet kullanlabilirdi. Nitekim bunun sonucu olarak, Abdlhamid dneminde Araplarn Osmanl hkmeti iindeki varlklar gzle grlr bir ekilde artt (Akarl, 1986: 76-7; Kayal, 1997).

    Pan-slamclk kavram bu sre iinde ortaya kt. Halife nva- n siyasal amalarla yine bu zaman dilimi iinde yeniden kullanlmaya balad (Kayal, 1997: 31-3; Trkne, 1991: 91). Osmanl devletinin yabanc gler karsnda g kaybetmesi ve bunun sonucunda kendi tebaasnn gznde de saygnln yitirmesi endie yaratyordu. 1869 ylnda Svey Kanal'nn almas sonucunda, ngiltere Hint Okyanusu'na Akdeniz'den geerek ulama olana buldu. Bu noktadan sonra ngiltere iin Msr zerinde dorudan kontrol salamak, Osmanl mparatorluunun toprak btnln korumaya almaktan daha nemli hale geldi (Pamuk, 1987: 78). 1871debirlii-

    aykn olmamakla birlikte, bu ekilde kapatlan meclis 1908 Jn Trk darbesine kadar geen otuz yl boyunca kapal kalmaya devam etti. (Bkz. Devereux, 1963: 236-49). erif Mardin'e gre anayasann ilannda Yeni Osmanllarn pay byktr, nk "anayasann oluumu onlarn propagandas sayesinde gereklemi ve ierii de onlarn dncelerini iermitir." Mardine gre Yeni Osmanllar" Abdlhamid'in anayasay askya almakla bir su ilemi olduu inanlnn genel olarak yerlemesine de yardmc olmulardr: "Yeni Osmanllar ortaya kmadan nce pek destek bulamayacak olan bu dnce, 1878-1908 arasnda Padiah'a kar yeraltnda rgtlenen muhalefetin de zeminini oluturmutur (Mardin, 1962:403).

  • SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 31

    ni salayan Almanya yeni bir emperyalist g olarak ortaya kt. Bu yllarda ngiltere ve Fransa, Osmanllarm baz topraklarn igal etmeye ve buralarda hak iddiasnda bulunmaya balamt. Bu durum Osmanl devletini Almanya ile daha yakn ilikiler kurmaya yneltti. Almanya, OsmanlI'daki slamc ideolojinin Bat-kart unsurlarna arka karak "halifelik nvann tanmaya istek gsterdi. Bu arada birou AvrupalI glerin smrge ynetimleri altnda bulunan dnyann dier Mslman toplundan da hem Osmanldan bir takm beklentiler iindeydiler, hem de ona yaygn olarak destek veriyorlard.

    Pan-slamclk baarl bir proje olmad. Abdlhamid, smrge idaresi altndaki Mslman topluluklara hibir zaman yardmc olamad, ama ieride "imparatorluktan ne arta kaldysa onu bir otuz yl kadar daha" bir arada tutmay becerdi (Deringil, 1991: 354). Abdlhamid bu proje erevesinde imparatorluun Arap tebaasn devlet ynetimine katmakta baarl oldu, ama slamc bir ideolojiye dayanarak gayrimslim unsurlarn devlete balln salamak olanakszd. Uzun vadede, devletin (farkl dini gruplara ait kiiler arasnda eitlik ilkesini ieren) modernleme sreci ile slamc ideoloji arasnda uyumsuzluk olmas kanlmazd.3

    Milliyeti Modernleme: Kemalizm

    Bir Trk kimlii ile milliyetilik bilinci ilk kez 19. yzyl sonu ile 20. yzyl balarnda olumaya balad. Dier Mslman gruplarn, yani Araplar ve Arnavutlarn da ayrlk olduklar ortaya knca Trk milliyetilii ciddi bir ideolojik alternatif olarak belirdi. Ziya G- kalp'in belirttii gibi, "Milliyet lks ilk olarak gayrimslimlerde, sonra Amavutlar ve Araplarda, son olarak da Trklerde kendini gsterdi. Trklerin en sona kalmas sebepsiz deildir: Osmanl devletini Trkler kurmulard" (Gkalp, [1910] 1976: 2'den sadeletirerek ak

    3. Bkz. Sonn, 1987: 285-6: "Meruiyetini din ile salayan bir devlet, imparatorluk gibi teorik olarak evrensel olan bir siyasal btn iin elverili olabilir... Tannnn her trl ahlaki ilkenin temeli olarak grld bir yerde, snrlarn genilemesi sadece meru deil ayn zamanda ahlaki bir zorunluluktur." Oysa modem ulus-dev- let snrlar belirli bir btndr ve meruiyeti bu snrlar iindeki iktidanndan kaynaklanr. lke olarak, modem devlette yurttalk toprak ile belirlenir ve topraa bal bu topluluun tekil yelerinin dini aidiyetlerine baklmakszn eit kabul edilmeleri gerekir. Aynca bkz. Sonn, 1990.

  • 32 KMLKLER SYASET

    tardm). slami bilincin ortaya knda olduu gibi, Trk milliyetiliinin ykselii de Osmanl'nn Avrupa emperyalizmi karsnda zayflamasna ynelik tepkinin bir ifadesiydi. B yeni ideolojik eilimin yaratt i politika, sistemli bir ekilde gayrimslim burjuvazinin yerine Mslman ve Trk unsurlarn geirilmeye allmas oldu. Bu politika ilk olarak Jn Trk rejimi dneminde (1908-1918) balad ve Kurtulu Sava dneminde de srdrld. Kurtulu Sava- 'nn snfsal temelini Mslman toprak sahipleri ve yeni domakta olan Mslman ticaret burjuvazisi oluturuyordu (Ahmad, 1984; Keyder, 1987).

    Kemalizm, Trk milliyetiliini topraa bal bir kimlik olarak tanmlar. Resmi tanmda Trkiye corafi bir kavram, Trk halk da bu toprak zerinde yaayan insanlar olarak kabul edilir (Karal, 1981). Bu, ilke olarak, hem slamc hem de etnik/rk temelli milliyetilik modellerinden farkldr ve modernleme dneminin balarnda ortaya atlan Osmanl milliyetilii kavramna ok yakndr. Ama gerek devlet uygulamalarna gerekse de popler-kltrel varsaymlara baktmzda, "Trk" deyince akla Trke konuan (Snni) Mslman gelir (Kirii, 2000). Dolaysyla, Trk milliyetiliinin Kemalist yorumunun, daha nceki Osmanl milliyetiliinin, gayrimslim unsurlarn Trkiye olarak tanmlanan corafyann dna atlm olmas yoluyla gncelletirilmi bir biimi olduu sylenebilir. Ayn ekilde, her ne kadar bir adan Sultan Abdlhamid'in slamcl ile Mustafa Kemal Atatrk'n radikal seklarizmi birbirlerine tamamen zt olsalar da, bir baka adan ikisinin de ayn arayn farkl yzleri olduklar sylenebilir. Kemalizmin kurduu Trk ulusu", ok sayda etnik gruba sahip bir devletin birletirici bir kimlik arama abalannn son dura olmutur.

    Ulus-devletin ortaya k 19. yzyl Osmanl modernlemesinin dorudan bir devam ve sonucu olduu halde, Kemalizm Trkiye Cumhuriyeti'nin kuruluunu Osmanl'dan topyekn bir kopu olarak resmetmitir. Kemalist devrimin getirdii bir yenilik, devletin meruiyetinin Trk milliyetiliine dayanarak yeniden kurulmas olmutur (Mardin, 1981). Kemalist milliyetilik ayn anda hem "anti-emperya- list" hem de "Batc"yd. Kemalist ideolojiye gre Trkiye, Bat emperyalizmini ancak Batllama yoluyla aabilirdi. Yine Kemalizme gre, modem Trkiye Osmanl gemiiyle btn balar koparmak durumundayd, nk Osmanl devleti emperyalist glerin bir oyun

  • SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 33

    ca haline gelmiti. Dolaysyla Kemalizm iin Osmanl gemiinden kopu, ayn zamanda anti-emperyalist bir eylemdi (bkz. Karal, 1981).

    Kemalist devrimin nemli hedeflerinden biri, slamn siyasal bir ara konumundan karlmasyd. Kemalist ynetim slam siyasal bir tehdit olarak grp sekler devletin denetimi altna soktu. 1923'te Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardndan siyasal iktidarn slami dayanaklar ortadan kaldrlmaya balad. Mart 1924'te Halifelik kaldrld ve Osmanl hanedan lkeden uzaklatrld. Nisan 1924 Anayasasnda egemenliin ulusa ait olduu belirtildi. Ayn Anayasa balangta ulusun dininin slam olduunu sylerken, bu madde 1928 ylnda kaldrld. eyh Said isyannn damgasn vurduu 1925 yl Kemalist rejimin tarihinde kritik bir dnm noktasyd. syann patlak vermesinden hemen sonra sratle ve g kullanarak bastrlmas, rejimin, kendi bekasna ynelik Krt ve slamc tehditleri balantl algladn ortaya kard (Olson, 1989; Tunay, 1981; van Bruines- sen, 1992). Bu olay hkmetin laikleme ve Trk milliyetiliini pekitirme abalarna hz verdi. Modernlemeye ynelik reformlarn ou bu olaydan sonra yasalatrld. zleyen aylar ierisinde (1925- 1926) svire'den Medeni Kanun, talya'dan Ceza Kanunu uyarland; Klk-Kyafet ve Alfabe Kanunlar karld; tm dini tarikat, tekke ve zaviyeler kapatld ve yasakland. Bylece Kemalist devrim devleti slami bir imparatorluktan bir ulus-devlete, devletin merulatnc ideolojisini de slam'dan milliyetilie dntrm oluyordu. Trkiye Cumhuriyeti'nin douunda gndeme gelen kimlik sorusuna artk bir cevap bulunmutu: Trkiye, Bat medeniyetine ulamay hedefleyen birleik bir ulustu.

    Kemalist kadro, ulusal hedefi "muasr medeniyet seviyesine" ulama olarak tanmlad. Ancak "yerel kltr" ile "evrensel medeniyet" arasnda bir sentez neren Ziya Gkalp'ten farkl olarak, Kema- listler ilkini kincisine bir engel olarak gryorlard (Toprak, 1981; Davison, 1995, 1998). Mustafa Kemal Atatrk'n ve onu izleyenlerin dncesinde modernleme, Batllama anlamna geliyordu. slam "muasr medeniyet seviyesine" ulamada bir engel olarak grld iin, yani slam'n "esasen Bat kart bir dizi gelenei, deeri, yasal kurallar ve normlar temsil ettii [dnld iin], Kemalist anlaytaki modem ulus-devlete zt" bir ey olarak kabul ediliyordu (Toprak, 1981: 40; ayncabkz. Oran, 1988: 135-40).

  • 34 KMLKLER SYASET

    Aslnda Bat medeniyetine Kemalist yaklam tarz, baz alardan slami reformcu yaklama benziyordu. Her iki ideolojide de ama, evrenselcilik ile kendine zg olmay badatrmakt. 19. yzyl slamclarnn temel kayglan Bat medeniyetinin ykseliinin yaratt tehdit ve askeri, iktisadi ve siyasi alanlarda gze arpan stnlyd. slami reformculuk, Batya "yetime" gayretinden kaynaklanmt. Ele alnan sorular Batnm gndeme getirdii sorulard (Trkne, 1991: 48-50). Ayn ey Kemalist milliyetilik iin de geerliydi. slami reformculuk, Batl kurumlann benimsenmesini slam' yeniden yorumlayarak merulatrmaya yardmc olmu ve devletin modernlemesini slami ilkeler nda hakl klmaya almt. slami mo- demistler, Bat medeniyetinin unsurlarnn aslnda slam'dan kaynaklandn ya da slam'da kolaylkla bulunabileceini iddia ediyorlard. Bu iddia, Batllamay, esasen Mslmanlara ait olana yeniden sahip kma anlamnda merulatrmay amalyordu (Kayal, 1997: 36). rnein Yeni Osmanllar, Bat Avrupa'daki temsili sistemlerin slamda bandan beri olduunu iddia ediyorlard (Mardin, 1962: 249). te benzer trden bir mitolojiyi, rnein tm insanln ve onun farkl kltr ve dillerinin Trklerden kaynakland iddiasm, Kemalist milliyetilikte de bulmak mmkndr.

    Kemalist tarih yazmnn baz an tezleri, slami modemizme benzer bir ekilde, otantik olarak hayal edilen, ama kesinlikle slamiyet ncesi olan, baz Trk zelliklerine gnderme yaparak Batllamay merulatrmaya yardmc olmutur. Hkmet tarafndan 1931 ylnda kurulan Trk Tarih Tetkik Cemiyeti, Trklerin, anavatanlar Orta Asyay iklim koullan yznden terk ettii ve bylece medeniyetlerini tm dnyaya yayd tezini ileri srd. Yine 1930'larda, Trk Dil Kurumu'nun almalarnda, dnya zerindeki tm dillerin Orta Asya Trkesinden doduu sav ortaya atld. Her iki tez de ortaokul mfredatnn ve ders kitaplarnn demirba haline geldi (Co- peaux, 1998: 39-53; Oran, 1988: 155-9).

    Bu tezler aslnda bir i elikiye zm neriyordu (Oran, 1988: 215-22). Sz konusu eliki Avrupa-merkezciliin i elikilerinin bir rn olup muhtemelen btn nc Dnya milliyetiliklerinin ortak bir zelliidir. Avrupa-merkezci ideolojinin ortaya koyduu Bat ile Bat-d dnya arasndaki ikilik, kapitalizmin evrenselci iddia ve eilimleriyle eliki iindedir. Kapitalizm dnyay ayn anda hem birletirir hem de bler. Dnyay trdeletirme iddiasnda ve istein

  • SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 35

    de bulunur, ama tersine, eitsiz gelimeye yol aar. Bu i eliki, Bat kltrnn ayn anda hem evrenselci hem de greceliki olmasnda kendisini gsterir (Amin, 1989). Bir yandan nc Dnya insan* lanndan Bat'ya benzemeleri istenir, ama bir yandan da bunu yapmalarna olanak tanmayan bir takm zelliklere sahip olduklar ne srlr. nc Dnya milliyetilii de ayn anda hem evrenselci hem grecelikidir. Bat'dan evrensel bir model olarak sunulan ulus-dev- leti alr, ama onu kendine zg, otantik bir kimlik iddias ile merulatrmaya giriir. Dolaysyla bu elikili Avrupa-merkezci iddia, ayn ekilde elikili bir yant ile karlk bulur. Ayn anda hem Bat modelini kopya etmek, hem de belli bir z-sayg ve otantiklik iddiasn korumak isteyen nc Dnya milliyetisi ne yapmaldr? Bu unsurlar hangi dozda birletirmek doru olur? Kukusuz, bu sorulara verilen yant, durumdan duruma farkl olmutur.

    Kemalist milliyetilik riskli bir yolu tercih etti. Gerekte yle olmad halde, slami ve Osmanl gemiiyle btn balarn kopardn ilan etti; idealize edilmi haliyle Avrupa deneyiminin temsil ettiine inanlan mitik "evrensel medeniyete" toptan katlmay seti; ama yine de bu medeniyetin yabanc bir dayatma olmadn ne srd. Trkiye, dier nc Dnya lkelerinde de olduu gibi, Bat deneyimini yineleyemedi. Bunun nedeni, Avrupa-merkezci yaklamlarn iddia edecei zere, Trk ulusuna zg yetersizlikler deil, kapitalizmin dnya leindeki eitsiz gelimesiydi. Ancak, milliyeti varsaymlarn ve esasen Bat medeniyetini aynen yineleme projesinin iflas, Bat egemenliine ynelik milliyetilik-sonras eletirilerin ortaya kmasna yol at. Bu eletirel akmlarn arasnda hem Kemalizmi hem de slamc modemizmi reddeden yeni tr bir slamclk da vard.

    Kemalist Modernlemeye slamc Kar k

    Kemalizmin hegemonik olduu dnemdeki slamc muhalefet, byk lde Kemalizm ile ayn modemist varsaymlar paylayordu. Kayglan aynyd: Nasl modernleeceiz? Ama bu soruya verdikleri yant farklyd; nerdikleri yol, sekler milliyetilie alternatif bir yoldu. Kemalist seklarizmin slamn bastrlmasn savunan kat yo- rumlanndan farkl olarak, slami modemizmin bak asna gre Mslman toplumlar gayet gzel modemleebilirlerdi.

  • 36 KMLKLER SYASET

    1970lerin slamc siyasal partisi Milli Selamet Partisi'nin (MSP) savunduu grler buna iyi bir rnek oluturur. MSP'nin kurucusu Necmettin Erbakan, siyasete atlmadan nce stanbul Teknik niversitesinde makina mhendislii profesryd. Hem Mslman geleneinden hem de ald teknik eitimden her zaman gurur duyan (ve niversitede popler bir hoca olduu anlalan) Erbakann kamu yaam boyunca defalarca tekrar ettii u szler ok arpcdr: Bat teknolojisinin kayna 7. ile 14. yzyllar arasndaki Mslman dnyada bulunabilir; dolaysyla, bugn "biz" (yani Mslman dnya) Ba- tya entelektel mlkiyet haklarmzn bedelini detecek olsaydk, "onlar" kesinlikle iflas ederlerdi. Bu ifade, Bat teknolojisi ve kurum- lannn aslen Mslman kaynakl olduunu, dolaysyla da onlan kabul etmenin otantiklii bozmayacan iddia eden modemist slamcln tipik bir rneidir. Binnaz Toprak'n da gzlemledii gibi, 19. yzyl sonlar ile 20. yzyl balarndaki slamclar gibi, MSP de Bat medeniyeti ile teknolojisi arasnda bir birliktelik kurmam," ve dolaysyla "modernlemeyi Batllama ile ayn ey olarak grmeyi" reddetmitir (Toprak, 1984: 123, 127).

    Kemalizmin temel ilkelerine aykr olmasna ramen, bu pozisyon siyasal kltrn ana damarna da tamamen yabanc deildi. Trk ulusunun Kemalist tanmnda bir mulaklk olduunu yukarda belirtmitik. Her ne kadar Kemalistler bir medeniyet projesi olarak slami reddetmilerse de, Trk ulusunu Mslman olarak tahayyl etmeye devam etmilerdir. Cumhuriyet'in kuruluundan bir sre sonra, rejim artk tamamen yerleince, siyasal iktidar merulatran ideolojiye slamn da dahil edilmesi ynnde bir eilim balamtr (bkz. Sakall- olu, 1996). Ayn sre iinde, yukarda deinilen Trk tarih ve dil tezleri de resmi desteklerini ve poplerliklerini yitirmeye balamlardr (Copeaux, 1998). Kemalist ve slamc modernlik tahayylleri arasndaki farklarn yakn gemite olduu gibi bir atmaya yol at dnemler dnda, bu mulaklk zlmeden srmtr.

    Bu atmann 1990'larda ortaya kn anlamak iin, yeni tr bir slamc eletiriyi de analize katmak gerekir. Bu yeni eletiri, modernleme iin alternatif bir kimlik nermenin tesine geerek tam da modernleme projesinin kendisini reddeder. slamcln bu yeni tr, 1980lerde ortaya kan bir grup slamc yazarn daha nce grlmemi lde poplerlik kazanmasyla kendini gsterdi. Ruen akr, smet zel'in ilk basksm 1978'de yapan Mesele: Teknik, Mede

  • SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 37

    niyet ve Yabanclama balkl kitabn bu izginin ncs olarak tanmlar. akr'n ifadesiyle, bu kitap yaymlanana kadar, "Trkiye'de mslman aydnlarn amac 'dinlerinden taviz vermeden ada uygarlk dzeyine varmak, hatta onu aarak Bat ile hesaplaabilmekti. zel'le birlikte ilk kez gndeme getirilen [ey], modemizmi usul ynnden deil, esastan sorgulama" oldu (akr, 1990: 252-3). Kukusuz, gerek slami modemizmin gerekse de Kemalizmin hegemonik olduu dnemlerde, slamc hareket ierisinde modemiteyi ve teknolojiyi reddeden bir akm hep vard. Ancak bu gerici ve iine kapal bir dnce akm olarak kalm, yaygn bir destek kazanamamt. Buna karlk, bu yeni literatr sadece slamc kanatta reva kazanp yaylmakla kalmad, 1980 ve 1990'lar srasnda Trk entellektel yaamna egemen olan, modernleme konusunda nasl tavr alnaca tartmasn da ateledi.

    Bunun, kresel bir "postmodem durum"un sonucu ve gstergesi olduu sylenebilir. Dier bir deyile, Trkiye'nin her zaman ulamay amalad "evrensel" medeniyet son yllarda dnya apnda sorgulanmaya ve Bat partiklarizmi olarak ifa edilmeye balamt. Bat'ya benzeme projeleri dnya leinde gzden dmeye yz tutmu ve "otantik kltre" dnme fikri daha ekici hale gelmiti. Modernliin eletirisi artk yz geriye dnk bir nostalji olarak alglanmamakta, tam tersine, otantiklik iddialar Bat hegemonyasna meydan okuma olarak olumlanmaktayd.

    1990'larn slamc partisi Refah1 n bu denli gl bir k yapmasn salayan ey, slamcln iki izgisinin, yani Kemalist modernlemeye alternatif neren izgi ile modernlemeyi reddettii iin Ke- malizmi de reddeden izginin ayn siyasal hareket iinde bir araya gelmesiydi. Farkl toplum kesimlerine farkl (hatta, bazen elien) eyler vaat eden bu iki izginin ayn siyasal hareket iinde istikrarsz da olsa bir birlik kurabilmelerini salayan ey, ikisinin de Kemalizme kar olulanyd. Bu kar duru, kresellemenin ivme kazand, ulus-devletin kalknmac ve refah ilevlerinin zayflad bir tarihsel balamda Kemalizmin gerilemesinden g kazanyordu.

    Kemalizmin gerilemesi, kresel eilimlerin bir parasyd. Gyan Prakash'm ifade ettii gibi, "ne milliyetilik ne de Marksizm Avrupa- merkezci sylemden kopabilmitir; her ikisi de Avrupann tarihsel deneyimini evrenselletirmi ve "smrgeciliin yerletirdii Akl ve lerleme dzenine sahip kmlardr" (Prakash, 1994: 1475). Trki

  • 38 KMLKLER SYASET

    yede hem Kemalizm hem de devrimci Sol, devletiliin ve kalknmann erdemleri zerinde gr birlii iindeydiler ve bunlan "ilerleme ve "medeniyete ulama"mn yolu olarak gryorlard. Ama artk Bat medeniyeti kendine zg bir kltr, modernleme de hegemonik bir proje olarak tam bir yapbozuma uratlmt (rnein bkz. Chakra- barty, 2000; Escobar, 1995). Daha nceleri, emperyalizm karsnda en radikal tavr milliyetilik, kapitalizme kar en radikal yant Marksizm'di. Oysa artk her iki yant da modemlemeci olarak tanmlanmakta, yani modas gemi olarak kabul edilmekteydiler.

    slamc duru ite bu balamda gelime olana buldu. Kemalist- ler Bat medeniyetini "evrensel bir model olarak kabul etmilerdi. Bat emperyalizminin evrenselcilik iddialarn ciddiye alm, onun kltrel darlk ve slnn farkna varmamlard. ada slamclar iin ise milliyetilik sonu itibariyle Batl bir ideolojiydi; bu ideolojinin 20. yzylda smrgecilikten kurtulan dnya tarafndan benimsenmesi, otantik benliin inkr anlamna geliyordu. Bu dnrlere gre slamclk gerekten yerel ve bu yzden de daha radikal ve kkten bir ekilde anti-emperyalistti.

    Tannm slamc yazar Ali Bula'tan yaplacak birka alntyla bu noktalan rnekleyebiliriz. Bula (1991: 38), modernlemeyi u szlerle eletirir: "yoksul lke insanlar... modemizm, ilerleme, kalknma, refah, ada uygarlk dzeyine ulama/hatta stne kma, a yakalama, a atlama trnden yalanc vaat ve iletiim aralar ile politik sylemlerin ar basks altnda acmaszca tketime ve yiyicilie kkrtlyor; ama fiilen onlara nerilen mahrumiyet, sknt, sabr, yksek enflasyon, kemer skma, vb. can skc, umut krc, atmalara yol ac dzenekler oluyor. Bulaa gre (1991: 228) milliyetilik maddeci bir ideolojidir ve dorudan kalknma sorunuyla balantldr. Baka bir yerde Bula (1995: 201), tm dnyann yeniden yapland kreselleme anda "siyasi, askeri ve iktisadi bamszlk fikrine ok nem veren ulus devletlerin, bu geen yzyldan devraldklar yaplarn daha ne kadar koruyabilecekleri sorusunu ortaya atar. Samuel Huntington'n iyi bilinen "medeniyetler atmas" tezini anmsatan bir tespit ile, yle der: "Gelecekte dnyann Hristi- yanlk/seklerizm, Konfys/Budizm ve slam mihverinde ana kutba doru evrilecei beklentisi iinde olabiliriz" (Bula, 1995: 214). O halde, 19. yzyldaki reformist slamck (ve yine 20. yzyldaki modemist slamclk) "Avrupa'nn stnl ile slami kltr

  • arasnda bir kpr kurup ikisini tek bir medeniyet iinde birletirmeyi hedeflerken" (Choueiri, 1990: 69), modernliin gnmzde grlen slamc eletirisi Avrupa medeniyetini hibir ekilde stn olmad gerekesiyle reddeder. slami reformcular Avrupann Aydnlanma deneyimini benimserlerdi; gnmz slamclar ise ona kar karlar. Yeni Osmanllar zellikle Avrupa'nn "ilerleme" dncesinden etkilenmilerdi (Mardin, 1962: 319). Son dnemin slamclar ise "ilerleme" dncesini modas gemi ve yanl bir Bat dogmas olarak reddederler.

    Sonu

    slamclk sadece dinselliin ykselmesi olarak anlalamaz. Geri bu da modemizmin gerileyiinin nemli bir parasdr; ama slamcl esasen bir ideoloji, bir siyasal mcadeleyi merulatrma arac olarak ele almamz gerekir. Bu tespit, hem Osmanl mparatorluunda 19. yzylda ortaya kan slamclk iin hem de 20. yzyln sonunda ortaya kan slamclk iin geerlidir. Osmanl mparatorluu'nda slamcln ortaya k, oryantalistlerin iddia ettii gibi slamiyetteki din-devlet ilikilerinin zgllnden deil, o tarihsel dnemde yaanan iktisadi, toplumsal ve siyasi deiimler karsnda devletin meruiyet arayndan kaynaklanan bir olguydu. Bu dnemin ardndan milliyetilik egemen oldu. Yine o dnemde din-devlet ilikilerini belirleyen ey, slam dininin kendine zg zelliklerinden ziyade slamn siyasal bir ideoloji olarak kullanlmasyd. Gnmzde de slamclk, milliyetilik-sonras bir kimlik siyasetini merulatrmak zere yeniden ortaya kt.

    19. yzyln slami reformculuu, Bat kunmlannn ve ideolojilerinin benimsenmesini kolaylatrmak iin slam yeniden yorumlamt. Bu kendi iinde elikili bir sreti; slamn siyasal ve kltrel olarak inkr edilmesi ve bask altna alnmasyla sonuland. Bugnden geriye bakldnda daha aka grlebilecei gibi, slami reformculuk bir uzlama hareketiydi; kltrel ve siyasi otantikliin terk edilmesi anlamna geliyordu. Sonu olarak, milliyetiliin ve bir siyasal rgtlenme biimi olarak ulus-devletin benimsenmesine giden yolu ayordu. slamc ideolojinin gnmzde bir siyasal mobilizas- yon arac olarak kullanlmas ise, uzun bir modemlemeci siyaset dneminin ve Bat modeli dorultusunda bir ulus-devlet oluturulmas

    SLAMIN SYASAL DEOLOJ OLARAK KULLANIMI 39

  • 40 KMLKLER SYASET

    srecinin ardndan ortaya kt. te Bat medeniyeti ve bu medeniyetin devletilik, kalknmaclk, rasyonalite ve ilerleme gibi modemist dogmalar sorgulanmaya balaynca, smrgecilikten kurtulmu lkelerin Bat medeniyetinden devraldklar bir siyasal model olan laik ulus-devlet modeli de eletiri oklarna hedef oldu. Eer nc Dn- ya'nn Batya benzeme abalan baanszlkla sonulandysa, otantik bir benlik tasavvuruna geri dnmekten daha iyi bir zm bulunabilir miydi? Eer nc Dnya milliyetilii sonuta ie yaramayan bir benlik tasavvuru olduysa, belki alternatif bir tasavvur slam'da bulunabilirdi.

    Son olarak unu da belirtmek gerekir. Eer milliyetilik Bat'nn stnln tanmay ve onu taklit etmenin gerekliliini en azndan st rtl bir biimde ima ediyorsa, znde Bat'dan farkl olma iddiasyla otantik bir benlik ileri srmek, kanlmaz ama paradoksal bir ekilde baka bir Bat dogmasnn, yani oryantalist zcln yeniden retilmesine yol aar. Sadece, bunu tersinden yapm olur. Anlalan odur ki mesele, btn meydan okumalara ramen, Bat'nn halen devam eden hegemonik konumunda yatmaktadr. ktidarn kresel sistemin merkezinden kaynakland ve bu merkezin direni ve tepkilere hedef olduu dikkate alnrsa, evredeki gszlerin kendilerini bu merkeze referansla tanmlama ve konumlandrmalarnn kanlmaz olduu grlebilir. ster onunla rekabet iinde, ister ona uyum salama abasnda, isterse de onu reddedip ondan kopma arzusunda olsun, gszlerin mcadeleleri gl merkezin izdii ereve iinde kalma eiliminde olacaktr.

  • 3Kreselleme ve Siyasal slam: Refah Partisi'nin Toplumsal Taban

    1990'l yllarda Trkiye'de siyasal slamn nde gelen kurumsal temsilcisi Refah Partisi olmutur. 1970'li yllarda etkinliini srdrdkten sonra 1980'de askeri ynetim tarafndan kapatlan Milli Selamet Partisi'nin devam olarak 1983 ylnda kurulan Refah Partisi, en byk poplaritesine 1990'l yllarda kavutu. 1984 ylndaki belediye seimlerinde ald yzde 4.4lk oyu oniki yl iinde yaklak be kat artran Refah Partisi, nce 1994 belediye seimlerinde ald yzde 19'luk oy oran ve hem stanbul hem de Ankara'da kazand byk- ehir belediye bakanlklar, ardndan da 1995 genel seimlerinden birinci parti olarak kmasn salayan yzde 21.4'lk oy oranyla Trkiye'nin kurulu dzeni iin tehlike anlarnn alnmasna neden oldu. Refah Partisi bu koullar altnda Tansu iller nderliindeki Doruyol Partisi ile bir koalisyon hkmeti kurarak, ksa bir sre iin de olsa iktidara gelmeyi baarabildi. Ne var ki ncelikle silahl kuvvetlerden gelen basklar sonucunda iktidardan uzaklatrld, ardndan da Anayasa Mahkemesi tarafndan kapatld. Bu kez Refah Parti- sinin devam olarak kurulan Fazilet Partisi, hem siyasal kadrolarn hem de milletvekillerini Refah Partisi'nden devrald halde, ister istemez Refah Partisinden daha temkinli davranmay ve onun mirasna biraz mesafeli kalmay tercih etti. Bu durum, gerek Refah' destekleyen rgt ve kurulularn birounun gerekse de semenlerin bir blmnn bu siyasal harekete yabanclamasna yol at.

    1996 ylnn ortalarndan 1997 yl ortalarna kadar sren koalisyon hkmetinin byk orta olan Refah Partisi'nin bu ksa iktidar deneyimi, ok eitli slamc kurulu ve rgtlenmelerin desteiyle gerekleen bir ykseliin tepe noktasyd. Bu kurulular arasnda slamc yazarlar bir araya getiren gazeteler, dergiler ve yaynevleri, saysz slami vakf, slamc bir ii sendikas konfederasyonu ve bir Is-

  • 42 KMLKLER SYASET

    lamc iadamlar demei saylabilir. Her ne kadar bu kurulular Refah Partisi'nin siyasal projelerinden farkl, kendilerine zg ama ve ideallere sahip olsalar da, Trkiye'de siyasal slamn tartmasz lideri ve temsilcisi olarak grdkleri bu partiyle uyumlu ve ona destek olacak ekilde almaktaydlar. Bu nedenle incelemeyi Refah Partisi zerine odaklamak, Trkiye'de siyasal slamn dayand geni toplumsal tabann analizinin yaplmasna olanak tanyacaktr. Refah Partisi'nin iktidardan zorla uzaklatrlmas ve ardndan kapatlmasyla ortaya kan srete slamc hareket bir danklk iine girdiinden, buradaki deerlendirme Refah Partisi dnemiyle snrl kalacaktr.

    Refahn temsil ettii biimiyle slamclk, klasik sa-sol ayrmn karmaklatran, ok-snfl bir siyasal hareketti. Bu olgu, baz yzeysel benzerlikler tamasna ramen, Latin Amerikadaki "kurtulu teolojisinden farkl bir eydi. Kurtulu teolojisi sosyalist bir bak asndan Hristiyanln yeni bir yorumunu gelitirirken, Refahn slamcl kltrel kimlik konusuna odaklanmt. Kurtulu teolojisi esasen toplumsal dzenin deitirilmesini ngrr. Bu nedenle snfsal kayglar Hristiyanln deyimleriyle ifade eder; yani, halk snf temelli sorunlar etrafnda harekete geirmek iin dinsel temalar kullanr (Berryman, 1987; "kurtulu teolojisinin orijinal manifestolarndan birinin ngilizce evirisi iin bkz. Gutierrez, 1982). Oysa bunun tam tersine Trkiye'de siyasal slam bir kltrel proje etrafnda kurulmu ve bu projeyi hayata geirebilmek iin insanlarn snfsal karlarna hitap etmeye almtr. Dier bir deyile Refah Partisi, toplumun yaam tarzn deitirme ve kendi kurgulad biimiyle bir "slami" toplum kurma projesi iin snf temelli meseleleri bir ara olarak kullanmtr. O halde, bu projeye hangi snflar ya da snf kesimleri destek vermitir?

    Kuramsal ereve

    Merkez-evre ilikisini Trkiyedeki temel blnme ekseni olarak gren yazarlar, almalarnda yaam tarzlar, kltr ve ideoloji gibi stat temelli unsurlar zerinde dururlar. Bu yazarlara gre modem Trkiye'de merkez, Kemalizm tarafndan temsil edilmektedir; dolaysyla Kemalist devlete uzak ve kart olanlar siyasi, iktisadi ve ideolojik dzeylerde dlanm ve evreye itilmilerdir (Mardin, 1973). slamcl yok olmaya mahkm geri bir ideoloji olarak tanmlayan mo-

  • KRESELLEME VE SYASAL SLAM 43

    demleme kuramn hakl olarak eletiren bu kuramsal perspektife gre siyasal slam, Kemalist devlete ve onun ideolojisine yaknlklar sayesinde ayrcalkl bir konuma yerlemi olan toplumsal aktrler karsnda ykselmeye alan "kar sekinler"in hareketidir. Yine bu yaklama gre, "Cumhuriyeti sekinler ile slamclar arasndaki g ve iktidar mcadelesi habitus, kltrel kodlar ve yaam tarzlar alannda yer almaktadr" (Gle, 1997: 52; ayrca bkz. Gle, 1996a).

    Refah gerekten de kendisini "merkeze" kar "evre"nin, "devlete" kar "sivil toplum"un partisi olarak sunmutur (Navaro-Yashin, 1998). Ama yine de slamcl stat kavgas temelinde aklamaya alan tez iki adan yetersizdir. Birincisi, merkez-evre perspektifi gncel konjonktrn tarihsel zglln hesaba katmaz. Merkez- evre blnmesi ve ondan kaynaklanan atmann kkenleri OsmanlI mparatorluundan beri var olmu, deien koullar altnda Cumhuriyet dnemi boyunca da srmtr (Mardin, 1973). stelik, Cumhuriyet dnemi ierisinde eitli slamc unsurlar sk sk Kemalist devletin ideoloji ve pratiine dahil edilmilerdir (Toprak, 1990; Sa- kallolu, 1996). Durum bu ise, slamcln Kemalizme kar muhalefeti neden ancak son yllarda bu kadar gl hale gelmitir?

    kincisi, "kar sekinler" tezi esas olarak, hatta belki sadece, profesyonel orta snflar ve niversite rencileri zerine odaklanmaktadr. rnein Nilfer Gle (1996b), barts gibi slamc sembollerin kullanmn toplumsal ykselmenin, yani evreden merkeze doru hareketlenmenin bir arac olarak kavramlatnr. Ancak bu kavram, esas olarak, u anda egemen olan kimlik karsnda kendi alternatif kimliklerini ortaya koyma mcadelesindeki profesyonel orta snftan kiiler iin geerli olabilir. Oysa burada, dier snflar zerinde durarak, siyasal slamn toplumsal tabannn bymesini 1980'lerin ve 1990'larn zgl tarihsel konjonktrne bal olarak ele almaktayz.

    1980'ler ve 1990'lar, ulus-devletlerin dnya apnda geriledii bir dnem olmutur. 20. yzyln daha balarnda ulusal ekonomilerini dzenlemeye ve yurttalarnn refahn korumaya balayan modem devletler, imdi kreselleme karsnda g kaybetmektedirler (Mit- telman, 1996). 20. yzyl, refah devletinin ve onun etrafnda kurulan toplumsallamann ykseli ve dne sahne olmutur. Bylece hem birbirleriyle yaran alternatif kimlik iddialar ve toplumsallama biimleri, hem de modemizm, ulus-devlet ve milliyetilie ynelik postmodemist eletirilerin belirmesine olanak domutur (Har-

  • 44 KMLKLER SYASET

    vey, 1989; Dirlik, 1994). Ulus-devletin bysnn kresel apta bozulmas, ilk bakta zt ama aslnda paralel olan iki eilime, bir yanda ulus-alt (yani etnik, vb.) ayrlk hareketlere, dier yanda da ulus- st (yani din veya medeniyet temelli) yeniden-uyan hareketlerine yol amtr.

    Buradaki ana tez, siyasal slamn Kemalizme muhalefet iinde ykseliinin kreselleme ve postmodemlemeye (veya postmodem duruma gei srecine) bal olarak anlalabileceidir ("postmo- demleme" kavram iin bkz. Crook, Pakulski ve Waters, 1992; ayrca bkz. Harvey, 1989). Bu yaklam, ekonomik gelime sonucunda dinin gerileyecei ynndeki modernleme tezini reddeder ve yaygn kanmn aksine siyasal slamn kresellemeye mutlaka kar olmadn ne srer. Aada greceimiz gibi, Trkiye'de siyasal slam tam da kreselleme koullan altnda serpilip gelimitir. Kreselleme ile slamclk arasndaki ban anlalmas, daha genel planda, literatrde "McDonalds'lama ile kabileciliin" elikili birliktelii olarak ifade edilen (bkz. Barber, 1992) olguyu anlamamza da yarayacaktr.

    Ancak unu da belirtmek gerekir ki slamclk farkl snftan insanlara farkl eyler vaat etmitir. Bu adan Refah Partisi, kentli yok- sullann, st ve orta snflann baz kesimleri tarafndan statkoya kar harekete geirilmesi olarak tanmlanan (Di Telia, 1997) "poplist" hareketlerin bu klasik tanmna uygun bir yapdayd. (Buradaki kavramn, lkemizde yaygn olarak kullanlan "poplist" kelimesinden farkl bir anlam tadna dikkat edilmelidir). Aka saptanabilir ama birbirlerine zt karlara sahip olan bu farkl toplumsal snflar ve snf kesimleri, yine de karlarn Kemalizm kartl gibi ortak bir tema etrafnda dile getirmekteydiler. slamc hareket, bu farkl kar- lan Kemalizm kartlnn ve slami yaam tarzna ynelik taleplerin ifade edildii bir sylem iinde baaryla eritebildi.

    Kreselleme, hracata Ynelme ve Siyasal slam

    Trkiye'de 1960'lar ve 1970'ler ithal ikameci sanayilemeye (S) dayal ekonomik bymenin yaand bir dnemdi. 20. yzyl boyunca nc Dnya lkelerinin modernlemesinde yaygn olarak kullanlan ithal ikameci sanayileme, devlet merkezli bir kalknma modeliydi. S, milliyeti bir ideoloji erevesinde, refah devletinin temel

  • KRESELLEME VE SYASAL SLAM 45

    ilkelerini hzl sanayileme hedefiyle birletirmeyi amalyordu. Pratikte S, teknolojinin, yatrm rnlerinin ve snai girdilerin ithal edildii, nihai rnn ise devletin korumas altndaki i piyasaya sunulmak zere yerel olarak retildii bir sreti (S zerine klasik bir alma iin bkz. Hirschman, 1968). Trkiye'de S'ye dayal byme dneminde slamc muhalefet yok olma tehdidi altnda yaayan kk ve bamsz i sahiplerini temsil ediyordu. 1970te ilk slamc siyasal parti olan (ve Anayasa Mahkemesinin kapatma kararndan sonra Milli Selamet Partisi olarak yeniden alan) Milli Nizam Partisi'nin kurulmas, Sye dayanan kentli byk sanayiciler ve dier iadamla- n ile taradaki geleneksel, kk ve orta boy iletmeler arasndaki atmann bir sonucuydu. MNP/MSP'nin tabann byk lde tarikatlara bal muhafazakr kesimler ile bu taral, kk lekli i sahipleri oluturuyordu (Ycekk, 1983; Alkan, 1984; Toprak, 1984; San- bay, 1985).

    Trkiye'de siyasal slamn gerileyeceini ngren yazarlann allm tezi, ilerleyen ekonomik gelime ve kltrel seklerleme sonucunda siyasal slamn tabannn eriyecei grdr. slamcl ncelikle muhafazakr bir siyasal hareket olarak gsteren bu yazarlara gre "slam, Trkiye'nin dnya piyasalanna entegre olmasyla sanayiye dayal ekonominin neminin daha da artmas sonucunda - karlan sarslan kk tccar, kk iadamlan ve zanaatkrlann tepkisini dile getiren bir ideoloji olarak ilev grmektedir" (Birtek ve Toprak, 1993: 199. Ayrca bkz. Toprak, 1995; Ycekk, 1997). Bu tespit MSP dnemindeki siyasal slamn toplumsal tabann doru tanmlyor olsa da, bugn iin artk geerli deildir. Ekonominin sz edilen kesimleri nemini yitirmemekte, tam tersine kreselleme ile birlikte nem kazanmaktadr. Devleti dnemin korunakl ortamnda gelien geleneksel ithal ikameci sanayi sektrlerinden farkl olarak, bu kesimler serbest ticaret ve ak piyasa ortamndan beslenmektedirler. Dnya ekonomisinin bugnk yapsna bal olarak, nc Dnya'da bu sektr serpilmekte ve gelimektedir.

    Dnya ekonomisinin gnmzdeki yapsn anlamak iin en yararl kuramsal ereve, kresel apta Fordizmden post-Fordizme gei srecinde bulunabilir (bkz. Amin, 1994). "Fordizm" kavram, belli bir smai rgtlenme biimini ve bunun siyasal ve kurumsal yaplar zerindeki etkilerini ifade eder. Smai rgtlenme tarz olarak For- dizm, standart rnlerin kat montaj hatt teknolojisiyle ve byk l

  • 46 KMLKLER SYASET

    ekte retilmesini ierir. Makro ekonomik dzeyde ise, refah devletinin dzenleyici mdahaleleri yoluyla kitlesel retim ile kitlesel tketim arasnda oluan birliktelii tanmlar. Baz yazarlar tarafndan "sermaye-emek uzlamas olarak adlandnlan refah devleti, ii snfnn karlarn sermayeninkilerle badatrma iini stlenmi ve bu yolla istikrarl ekonomik bymeyi de desteklemitir (Bowles and Gintis, 1988).

    Ancak kreselleme tekil ulus-devletlerin gcn azaltmaya balamtr. Artk ulus-devletler kendi balarna tam istihdam salamakta, ekonomik bymeyi srdrmekte ve reformcu refah politikalarn korumakta glk ekmektedirler. Ayn zamanda, Fordizmin kendi i elikileri nedeniyle, kat montaj hatt teknolojisinin yerini esnek sermaye birikim biimleri almaya balamtr. Bu yeni biimler arasnda en nemlilerinden biri fason retim, yani retimin taeron firmalara yaptrlmas eilimidir. Bu yolla sendikalarn basksndan kurtulma ve ii karmann veya cretleri drmenin nndeki engelleri ortadan kaldrma olana doar. Bu tr post-Fordist "esnek birikim" biimlerine doru kresel dzeyde glenen eilim, kk lekli retim birimlerinin ve kendi hesabna alanlarn saysnn artmasnda da gzlenebilir. Kendi hesab