8
Kırcaali Haber 23 Şubat 2011 Çarşamba - Yıl: 5 Sayı: 8 (76) Fiyatı: 0,50 lv. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925 Kırcaali Haber BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ Sayfa 3’te Kırcaali Haber gazetesine Her ayın 15’ne kadar tüm Postanelerde Abone Olabilirsiniz! ABONE KATALOG NUMARASI: 2454 ОЩЕ ЕДНА ПЕРЛА В КОРОНАТА НА ЯЗОВИР “КЪРДЖАЛИ” Бутиков хотел “Язовир Кърджали” ви очаква - промоционални цени - изискана и уютна обстановка 0893524930, 0885645230, 0878780330 www.yazovir-kardjali.com; e-mail: [email protected] M A R S 55 Гр. Кърджали, кв. “Възрожденци”, бул. ”Христо Ботев” № 68 e-mail: [email protected] Бул.”Беломорски” 68 ; Тел. 8 23 54; 8 23 55 www.hotel-kardjali.com Хотелът който Ви подхож да Фирма “Декорстил” Гр. Кърджали 6600 бул. “България”, блок “Спартак” 0361/ 6-25-11 0888 264 362 www.dekorstil.com Polisler dokunulmaz, va- tandaşlar ise savunmasız Sayfa 5’te DANS Başkanı Tsvetelin Yovçev istifa etti Sayfa 6’da Sayfa 5’te На стр. 7 Bulgaristan Türklerinin Sorunları Bursa’da Tartışıldı Ахмед Хабиб: Всеки можещ и упорит младеж успява в ДПС Devamı 7’de Resmiye MÜMÜN a Kırcaali’de Coşkulu Anadili Günü Kutlaması HÖH Merkez Konseyi, Kasim Dal’ı partiden ihraç etti 18 Şubat’ta Sofya De- deman Otel’de gerçekle- şen Hak ve Özgürlükler Hareketi /HÖH/ Merkez konseyi oturumunda Ka- sim Dal oylama sonucu bir hayır, 3 çekimsel ve diğer üyelerin tamının evet oyu ile partiden ih- raç edildi. Oylama sırasında hiç kimsenin Dal’ı savun- madığı anlaşıldı. Kasim Dal’ın suçlamalarına kar- şı Parti Başkanı Ahmet Doğan HÖH’nin nasıl kurulduğunu araştırmak için bir komisyon kurul- masını teklif ettiği de alı- nan haberler arasında. Toplantı çıkışında ga- zetecilere açıklama ya- pan Kasim Dal, partiyi bölmeye bir niyetinin olmadığını bir kere daha beyan etti. Dal, “Parti’den ihraç edilmemi ben zaten bek- liyordum. Ancak bu top- lantıya katılıp söylemek istediklerimi söylediğim için mutluyum.” dedi. Bulgaristan çapındaki 27 HÖH İl Başkanları tarafından imzalanan bir bildiri basın önünde Kırcaali İl Başkanı Bahri Ömer tarafından okun- du. Bildiride, HÖH’nin tü- züğündeki 6. madde de ön görülen “parti gizlilik kurallarını ihlal etmek, kendisine verilen yetkile- rini aşmak, kitle iletişim medyasında Hak ve Öz- gürlüklekler Hareketini lekelemek” hükümlerine riayet etmeyenlere parti- den ihraç edilme cezası verildiği belirtiliyor. Kasim Dal a a a Abdülkadir Aptişev: “Türkçe okunmazsa, millet olarak kayboluruz!” Abdülkadir Aptişev, Kırcaali bölgesinde en gözde gelen Türk Dili ve Edebiyatı hocalarından biri. O,1934 yılında Murgo- vo /Esmerli/ köyünde doğu. Halihazırda Kırcaali’de yaşıyor. Yıllar boyu Kırcaali ve yöresinde Türk çocuklarına Anadili okut- manlığı yaptı. Kırcaali Ömer Lüt- fi Kültür Derneği’nde her yıl olduğu gibi, bu yıl da Uluslararası Anadili Günü coşkuy- la kutlandı. Çok sayı- da vatandaşın katıldığı kutlamada, T.C. Filibe Başkonsolosu Sayın Ramis Şen ve Muavin Konsolos Sayın Murat Türkaslan, Kırcaali Be- lediye Başkanı Müh. Hasan Azis, Belediye Başkan Yardımcısı Eli- saveta Kehayova, Bul- garistan Müslümanları Yüksek Şura Başkanı Şabanali Ahmed, Kır- caali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmed, Çernooçene Belediye Başkanı Aydın Osman, Kırcaali Belediye Mec- lis Başkanı Seyfi Ne- cip, yerel meclis üye- leri ve “Recep Küpçü” Edebiyat kulübü üyele- ri yer aldı. Etkinliğe, Türk dili uzmanı Harun Bekir’in Anadili ile ilgili sunu- muyla başlandı. Daha sonra derneğin çocuk folklor ekibinin minik solistleri Türkçe şarkı- lar söyledi ve Anadili- miz Türkçeye adanmış çocuk şiirleri okudular. Ekibin sunduğu halk oyunları geceyi daha da renklendirdi. Ço- cuklar sahneden, Baş- kan Hasan Azis’in her birine sunduğu Türkçe kitap ve çikolata hedi- yeleriyle uğurlandılar. Programda, Sela- hattin Şakir’ın üçüncü kitabı “Gölge”, editörü şair Haşim Semerci tarafından tanıtıldı. Şair 1960 yılında Çer- nooçene Belediyesine bağlı Vodaç (Çıbıklı) köyünde dünyaya gel- di. İlk şiir kitabı “Gül Dikenden Ayrılırken” 2008’de çıktı. “Kırık kalpler” adlıikinci ki- tabı ise 2009’da şiir- severlerin eline ulaştı. Yeni kitabın önsözde Semerci’nin de belirt- tiği gibi, “Selahattin’in başarıları devam edi- yor. “Gölge” sılaya düşkün, vatan sevgi- siyle yaşayan, ama aynı zamanda vatan hainlerini kınayan bir şair ve yazarın kita- bıdır. Öte yandan da gönül tellerinden iyi

Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

Citation preview

Page 1: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

Kırcaali Haber 23 Şubat 2011 Çarşamba - Yıl: 5 Sayı: 8 (76) Fiyatı: 0,50 lv. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925

Kırcaali Haber

BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ

Sayfa 3’te

Kırcaali Haber gazetesineHer ayın 15’ne kadar tüm Postanelerde

Abone Olabilirsiniz! ABONE KATALOG NUMARASI: 2454

ОЩЕ ЕДНА ПЕРЛА В КОРОНАТА НА ЯЗОВИР “КЪРДЖАЛИ”

Бутиков хотел “Язовир Кърджали” ви очаква - промоционални цени - изискана и уютна обстановка 0893524930, 0885645230, 0878780330www.yazovir-kardjali.com; e-mail: [email protected]

M

ARS

55

Гр. Кърджали, кв. “Възрожденци”, бул. ”Христо Ботев” № 68

e-mail: [email protected] Бул.”Беломорски” 68 ; Тел. 8 23 54; 8 23 55

www.hotel-kardjali.com

Хотелът който Ви подхожда

Фирма “Декорстил”

Гр. Кърджали 6600бул. “България”, блок “Спартак”0361/ 6-25-11 0888 264 362 www.dekorstil.com

Polisler dokunulmaz, va-tandaşlar ise savunmasız

Sayfa 5’te DANS Başkanı Tsvetelin

Yovçev istifa ettiSayfa 6’da

Sayfa 5’te

На стр. 7

Bulgaristan Türklerinin S o r u n l a r ı B u r s a ’ d a Tartışıldı

Ахмед Хабиб: Всеки можещ и упорит младеж успява в ДПС

Devamı 7’de

Resmiye MÜMÜN

a

Kırcaali’de Coşkulu Anadili Günü Kutlaması

HÖH Merkez Konseyi, Kasim Dal’ı partiden ihraç etti18 Şubat’ta Sofya De-

deman Otel’de gerçekle-şen Hak ve Özgürlükler Hareketi /HÖH/ Merkez konseyi oturumunda Ka-sim Dal oylama sonucu bir hayır, 3 çekimsel ve diğer üyelerin tamının evet oyu ile partiden ih-raç edildi.

Oylama sırasında hiç kimsenin Dal’ı savun-madığı anlaşıldı. Kasim Dal’ın suçlamalarına kar-şı Parti Başkanı Ahmet Doğan HÖH’nin nasıl

kurulduğunu araştırmak için bir komisyon kurul-masını teklif ettiği de alı-

nan haberler arasında.Toplantı çıkışında ga-

zetecilere açıklama ya-pan Kasim Dal, partiyi bölmeye bir niyetinin olmadığını bir kere daha beyan etti.

Dal, “Parti’den ihraç edilmemi ben zaten bek-liyordum. Ancak bu top-lantıya katılıp söylemek istediklerimi söylediğim için mutluyum.” dedi.

Bulgaristan çapındaki 27 HÖH İl Başkanları tarafından imzalanan

bir bildiri basın önünde Kırcaali İl Başkanı Bahri Ömer tarafından okun-du. Bildiride, HÖH’nin tü-züğündeki 6. madde de ön görülen “parti gizlilik kurallarını ihlal etmek, kendisine verilen yetkile-rini aşmak, kitle iletişim medyasında Hak ve Öz-gürlüklekler Hareketini lekelemek” hükümlerine riayet etmeyenlere parti-den ihraç edilme cezası verildiği belirtiliyor.

Kasim Dal

a

a

a

Abdülkadir Aptişev: “Türkçe okunmazsa, millet olarak kayboluruz!” Abdülkadir Aptişev, Kırcaali bölgesinde

en gözde gelen Türk Dili ve Edebiyatı hocalarından biri. O,1934 yılında Murgo-vo /Esmerli/ köyünde doğu. Halihazırda Kırcaali’de yaşıyor. Yıllar boyu Kırcaali ve yöresinde Türk çocuklarına Anadili okut-manlığı yaptı.

Kırcaali Ömer Lüt-fi Kültür Derneği’nde her yıl olduğu gibi, bu yıl da Uluslararası Anadili Günü coşkuy-la kutlandı. Çok sayı-da vatandaşın katıldığı kutlamada, T.C. Filibe Başkonsolosu Sayın Ramis Şen ve Muavin Konsolos Sayın Murat

Türkaslan, Kırcaali Be-lediye Başkanı Müh. Hasan Azis, Belediye Başkan Yardımcısı Eli-saveta Kehayova, Bul-garistan Müslümanları Yüksek Şura Başkanı Şabanali Ahmed, Kır-caali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmed, Çernooçene Belediye Başkanı Aydın Osman, Kırcaali Belediye Mec-

lis Başkanı Seyfi Ne-cip, yerel meclis üye-leri ve “Recep Küpçü” Edebiyat kulübü üyele-ri yer aldı. Etkinliğe, Türk dili

uzmanı Harun Bekir’in Anadili ile ilgili sunu-muyla başlandı. Daha sonra derneğin çocuk folklor ekibinin minik solistleri Türkçe şarkı-lar söyledi ve Anadili-miz Türkçeye adanmış çocuk şiirleri okudular. Ekibin sunduğu halk oyunları geceyi daha da renklendirdi. Ço-cuklar sahneden, Baş-kan Hasan Azis’in her birine sunduğu Türkçe kitap ve çikolata hedi-yeleriyle uğurlandılar. Programda, Sela-

hattin Şakir’ın üçüncü kitabı “Gölge”, editörü şair Haşim Semerci tarafından tanıtıldı.

Şair 1960 yılında Çer-nooçene Belediyesine bağlı Vodaç (Çıbıklı) köyünde dünyaya gel-di. İlk şiir kitabı “Gül Dikenden Ayrılırken” 2008’de çıktı. “Kırık kalpler” adlıikinci ki-

tabı ise 2009’da şiir-severlerin eline ulaştı. Yeni kitabın önsözde Semerci’nin de belirt-tiği gibi, “Selahattin’in başarıları devam edi-yor. “Gölge” sılaya düşkün, vatan sevgi-

siyle yaşayan, ama aynı zamanda vatan hainlerini kınayan bir şair ve yazarın kita-bıdır. Öte yandan da gönül tellerinden iyi

Page 2: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

2 23 Şubat 2011 Sayfa

15 МЕСТА16 МЕСТА25 МЕСТА35 МЕСТА40 МЕСТА45 МЕСТА55 МЕСТА

“ОЛМЕНА” ООД АВТОБУСНИ ПРЕВОЗИ В СТРАНАТА И ЧУЖБИНА

тел.: 0361 / 6 67 45, GSM: 0887961213; 0887 331 352

Kırcaali Haber

KIRCAALİ HABER Главен редактор Мюзекки Ахмед Зам. гл. редактор Дурхан Али Репортер Ресмие Мюмюн

Редакционен съвет: Себахат Ахмед, Мустафа Байрамали, Байрам Кушку, Хабибе Хасан, Исмет Исмаил.

Адрес на редакцията:Гр. Кърджали, 6600 ; Бул.“България” № 53, ет.2, офис № 10

Издава: Е.Т. «СЕНИ ПРЕС» гр. Кърджали Католожен № 2454 ISSN 1313 - 6925

Genel Yayın Yönetmeni Müzekki Ahmet Genel Yayın Yön. Yrd. Durhan Ali

Muhabir Resmiye Mümün

Yayın Ekibi: Sebahat Ahmet, Mustafa Bayramali, Bayram Kuşku, Habibe Hasan, İsmet İsmail.

Tel.: 0361 / 5 27 15; GSM: 088 753 40 41 e-mail: [email protected]

Adres: Kırcaali, 6600, «Bulgaria» Bulvarı, No 53, Kat. 2 , Ofis No 10. «SENİ PRES» Firması’nın yayınıdır

Abone Katalog No: 2454

21 Şubat-Uluslararası Anadili Günü

2000 yılından itibaren 21 Şubat “Uluslararası Ana Dili Günü” olarak kutlanmaktadır. UNES-CO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından çok-dilliliği ve kültürlülüğü desteklemek ve dilleri korumak ve gelişmeleri-ne katkı sağlamak ama-cıyla ilan edilen bu gün, dünyanın değişik ülke-lerinde kutlanmaktadır. Özellikle ana dilinin öne-mini vurgulamak ve ana dilinin geliştirilmesine ve korunmasına dikkatele-rin çekildiği bu günde ülkemiz Bulgaristan’da yaşayan Türklerin bu gü-nün anlamını ve önemini hem kendi insanlarımıza ve gençlerimize, hem de içinde yaşadığımız top-luma hatırlatmamız ge-rekmektedir.

Dil, hiç şüphesiz, mille-timizin tarih sahnesinde var olması, geleceğimiz acısından bugün önemli meselelerimiz arasında yer almaktadır. Konu-nun önemini ifade etme bakımından, mevzuyla ilgili bir şeyler söyleye-bilmemiz ve yazabilme-miz için, aslında dilin mahiyetinin ne olduğu-na, neleri kapsadığına, tarihi süzgeçten geçip günümüze kadar nasıl geldiğine, istikbalimiz açısından onun olmazsa olmazımız olup olmadı-ğına bakmamız ve buna göre değerlendirmemiz gerekmektedir.

Dil, varlığın kendi var oluşunu ifade etme-

si açısından olmazsa olmaz unsurlarından biridir. Her ne kadar o, seslerin, hecelerin, keli-melerin ve cümle grupla-rının anlamlı ve ahenkli bir şekilde bir araya gel-diği bir semboller bütünü olsa da, onu milletlerin varlığı, devamlılığı ve geleceği açısından de-ğerlendirdiğimizde dil; bir milletin kendisini, yaşayı-şını, kültürünü, inancını, devlet anlayışını, tarih şuurunu, geleneklerini, göreneklerini, eğitimini, teknolojisini, mimarisini, musikisini, yeme-içme şeklini, giyimini, mutfak kültürünü, yatmasını, kalkmasını; başka bir ifadeyle folklorunu; iç ve dış dünyasını söz ve yazıyı kullanarak ifade ettiği, asla vazgeçilmesi mümkün olmayan şah damarı niteliğinde bir unsurdur.

Dil üretilen ürünler-le yani edebiyatla, ro-manla, şiirle gelişir yeni ufuklara ulaşır ve canlı-lığını korur. Dilin gelişen şartlara yeni durumlara ayak uydurabilmesi için onu kullanan insanların dili beslemeleri onu ge-liştirmeleri ve ona sahip çıkmaları gerekmektedir. Özellikle Bulgaristan’da yaşayan Türkler “Ulusla-rarası Ana Dili Günü’nde” değişik etkinlik ve faali-yetlerle bu günün önemi-ni herkese anlatmalıdır.

Bir Avrupa Birliği ülkesi olan Bulgaristan’da Türk-çenin konuşulan ikinci büyük ana dili olduğu gerçeğini dikkate alarak hareket etmemiz doğru bir yaklaşım olacaktır. Eğer bizler dilimize sa-hip çıkmazsak zamanla kısırlaşan bir dili gelecek nesillere aktaracağımız-dan kimsenin şüphesi olmasın.

Burada hatırlanması gereken önemli bir nok-ta Bulgaristan’da yaşa-yan Türk gençlerinin en büyük avantajlarından

bir tanesinin de çok dilli yetişme potansiyeline sahip olmalarıdır. Eğer bu potansiyel iyi kullanı-labilirse büyük ilerleme-ler elde edilebilir. Bunun için de ana dilimize sa-hip çıkmalıyız.

Ana dilin öğretilmesin-de ailenin rolü çok bü-

yüktür. Bu nedenle anne babalar çocuklarının ana dilini doğru öğrenmele-rini ve kullanmalarını teşvik etmeliler ve özel-likle çocuklarımızın kitap okuma alışkanlığı ka-zanmaları için çaba sarf etmelidirler. Ana dilini iyi bilen bir kişi diğer dille-ri de çok daha kolay ve iyi öğrenir. Hem içinde yaşadığımız toplumun, ülkenin dilini öğrenmek hem de kendi ana dilimi-zi, Türkçemizi iyi bilmek zorundayız. Çünkü çok dillilik bir zenginliktir.

Dil insanın duygu ve düşünceleri başka in-sanlara aktarmak için kullandığı sihirli ve mu-cizevi araçtır. Bu aracın değerini bilmek o aracı kullanan insanlar için çok önemlidir. Değeri-ni bilmek demek, o dili kullanmak ve onu canlı tutmak için çalışmaktır. Bu nedenle son dönem-lerde Türkçe konularının yoğun bir şekilde tartışıl-dığı bir ortamda bulun-

maktayız. UNESCO yaptığı ça-

lışmalarda çokdilliliğin korunmasını ve geliştiril-mesini desteklemektedir. Her ne kadar bazı çevre-ler çokdillilikten İngilizce, Fransızca, ve Almanca gibi dillerin yaygınlaştırıl-masını kastediyorsa da,

biz dünyadaki tüm dilleri çokdillilik içerisinde yer almasını ve geliştirilerek korunmasını savunuyo-ruz.

Yapılan bilimsel araştır-malar çocukların okul ve mesleksel yaşamlarında başarılı olabilmeleri için dili çok iyi edinip ve öğ-renmeleri gerektiğini or-taya koyuyor. Bizce ço-cukların dil yetenekleri bir bütündür. Eğer çocuk çokdilli olarak gelişiyor-sa, bu dillerin gerek aile içerisinde ve gerekse okullar tarafından des-teklenmesi gerekir. Bi-zim çocuklarımız en az ikidilli ve çokkültürlü bir ortamda yetişmekte ve gelişmektedirler. Eğer bu destek sürekli ve dü-zenli bir şekilde yapılırsa çocuklarımızın büyük bir bölümünün en azından

üçdilli (Bulgarca, Türkçe ve İngilizce) gelişme ve yetişmeleri sağlanabilir.

B u n e d e n l e Bulgaristan’daki Eğitim, Gençlik ve Bilim Bakan-lığının bir yandan çocuk-larımızın en iyi biçimde Bulgarca öğrenmelerini sağlayacak önlemlerle

desteklemelerini istiyo-ruz. Diğer yandan da çocuklarımızın ana dille-ri Türkçeyi kültürlerarası bir anlayışla ders prog-ramı içerisinde sınıf geç-meyi etkileyecek şekilde öğrenmelerine olanak sağlanmasını talep edi-yoruz. Bu derslerin okul müdürleri tarafından gö-revlendirilen ve Türkçe dersi verme öğrenimini görmüş olan ve Bul-garcayı da çok iyi bilen öğretmenler tarafından verilmesini istiyoruz.

Ayrıca ülkemizde Türk-çeyi hak ettiği konuma getirmek, dilimizin daha yaygın bir şekilde kulla-nılmasını sağlamak ve Türkçeyi iyi öğrenenleri teşvik etmek açısından velilerimizi çocuklarımı-zın çokdilliliğini evde ve okulda desteklemek için

duyarlı olmalarına çağı-rıyoruz.

Dünyada konuşulan her dil değerlidir. Ama her millet için en değerli dil kendi ana dilidir. Bu bağlamda çok eski bir tarihe sahip Türkçenin milyonlarca insan tara-fından konuşulduğunu hatırlamak dil bilinci-mizin artmasına fayda sağlayacaktır.

Bu anlamda ülkemiz Bulgaristan’da Ana Dili Gününü anmak kültü-rel değerlerin “insanlık” ortak çatısı altında gün yüzüne çıkartılması ve kopuk ilişkilerin aşıla-rak diyalog köprülerinin kurulması amaçlamak-tadır.

Bu durum dikkate alın-dığında ise geniş bir coğrafyaya yayılmış ve köklü geçmişi olan bu dilin aynı zamanda bir çok ülkede de yabancı dil olarak öğretilmesi beklenmektedir. Bu ne-denle Türkçemizi gele-cek nesillere düzgün ve doğru bir biçimde aktar-manın, hem de onun bir yabancı dil olarak diğer toplumlar tarafından da öğrenilmesi için çaba sarf etmenin ne kadar önemli bir çalışma oldu-ğunun altının çizilmesin-de fayda vardır.

Son zamanlarda ülke-mizde ana diline bakış açısının olumsuz olduğu, ana dili zorluklarının gün-deme geldiği düşünüldü-ğünde, UNESCO’nun al-dığı Uluslararası Ana Dili Günü kararının önemi ve değeri daha artırıyor ve bu günü herkes için daha anlamlı kılıyor.

Bu bağlamda çocukla-rımızın ve velilerimizin Uluslararası Ana Dili Günlerini kutluyorum.

Harun Bekir

Page 3: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

3 23 Şubat 2011 Sayfa Kırcaali Haber

Abdülkadir Aptişev: “Türkçe okunmazsa, millet olarak kayboluruz!”Abdülkadir Aptişev,

Kırcaali bölgesinde en gözde gelen Türk Dili ve Edebiyatı hoca-larından biri. O,1934 yılında Murgovo /Es-merli/ köyünde doğdu. Halihazırda Kırcaali’de yaşıyor. Yıllar boyu Kırcaali ve yöresinde Türk çocuklarına Ana-dili okutmanlığı yaptı. Plovdiv Üniversitesi “Paisiy Hilendarski”, Kırcaali “Lüben Ka-ravelov” Şubesi’nde Türkçe Bölümü kapa-nıncaya kadar ders verdi. İlerleyen yaşına rağmen ömrünü ada-dığı Anadili sevdasıyla yaşıyor.

-Sayın Aptişev, ga-zetemizin okurları-na hayat hikayenizi kısaca anlatır mısı-nız?

- Kırcaali Pedago-ji Mektebini bitirdik-ten sonra, yine aynı okulda iki yıl hoca-lık yaptım. Çünkü o zamanlarda Durgut Ragıp, Apturrahman Mehmed, Mehmed Mustafa gibi hocala-rım haddim olmadan beni yanlarına aldılar. Bu okutmanlar üniver-site mezunu değildiler. Nüvvap bitirmişlerdi ama yüksek eğitimlile-re taş çıkartacak güç-teydiler. Bir yıl da Türk Lisesi’nde okutmanlık yaptım. O sıralarda bu okulda rahmetli şair İzzet Naim oku-yordu. Sofya Üniver-sitesinde 1956-1961 yıllarında Türk Dili ve Edebiyatı ve Bulgar Dili ve Edebiyatı oku-dum. O yıllarda yerli Pedagoji Okulu hoca-larımla birlikte “9. Sınıf Edebiyat ve Okuma” Türkçe ders kitabı çıkardık. Onu Türk çocuklarına yardımcı olması için aralıksız çalışarak hazırladık. Üniversiteyi ikmal edince Çiflik okulun-da yedi yıl müdürlük yaptım. O yıllarda ço-cuklar Türkçeyi büyük bir merakla okuyordu. Okulu genişletip, yatılı yaparak liseye dönüş-türmeyi başardık. Ho-cam Ragıp Durgut Kır-caali “Mitko Palauzov” Lisesi’nden emekliye ayrılınca onun yerine atandım ve sekiz yıl

Türkçe öğretmenliği yaptım. Daha sonra Bulgarlaştırma süreci-ne hazırlık döneminde Türkçe eğitimi kapatıl-maya başlandı ve öğ-retmenler görevden alındılar. Bu yıllarda, şehrin çeşitli liselerin-de ve Rodopi öğrenci yurdunda toplam 18 yıl eğitmenlik yaptım. Emekliye ayrılınca, 1998 yılından Mom-çilgrad İmam Hatip Lisesi’nde bir buçuk yıl müdür görevinde bulundum. Daha son-ra eski Kırcaali Beledi-ye Başkan Yardımcısı Yaşar Şaban’ın tekli-fiyle buradaki üniversi-tenin Türkçe Bölümü-ne lektör olarak okut-manlığına getirildim. Bölüm kapanıncaya kadar yaklaşık on yıl Türk grameri ve pratik dersleri verdim. Ayrı-ca Kırcaali’de Türkçe basılan Yeni Hayat gazetesinin hazırlan-masında bir buçuk yıl yardımcı oldum. Ora-da şair-yazar Durhan Ali, rahmetli gazeteci Seit Kerim ve öğren-cilerimizden Vicdan Ahmet ile beraber ça-lıştık. Türkçe Bölümü kapatılması bence çok büyük bir hata, çünkü Kırcaali Türklerle mes-kun olan bir yer. Türk folkloru burada yaşı-yor ve Türkçe okuyan üniversitelilerin halk-la bağlantı kurmaları gerekiyor. Ne yazık ki, Türkçe öğretimi Plovdiv’e değiştirildi. Maksat apaçık ortada-dır. Ben geçmiş yılları-mın çoğunu Anadilim Türkçeye adadım ve onun sevdasıyla da yaşıyorum.

-Türkçeye o lan sevdanız nasıl doğ-du? O zamanlarda da Türkçe okuma sıkıntısı yaşanıyor muydu?

-Tabii ki, bana Türkçe sevdasını Anadili ho-calarım aşıladı. Daha Murgovo’da ilkokulda bana Türkçe yazma ve okumayı Halil Ha-san Hocam öğretti. Ayrıca Kur’an-i Kerim ve din dersleri de veri-yordu. Çiflik’teki ortao-kula kar kış demeden yaya gidip geliyorduk. Orada ilk Türkçe ho-

cam Durgut Ragıp idi. Onun mükemmel Türkçesi bana büyük etki yaptı. O, Türkçeye büyük önem veriyordu. Ülkede Anadilimizde basılan gazete, dergi ve kitapları hepimize satın aldırıyor ve onla-rı okumamız için ısrar ediyordu. Basılan şiir, hikaye ve romanları okuyup, kalem dene-

meleri yapıyorduk. Türkçenin okunma-

sı için zamanında biz de çok mücade-le ettik. Ben Sofya Üniversitesinde Türk ve Bulgar Dili okur-ken, o dönemin bilim adamları Prof. Pırvev ve Prof. Andreyçin’e “Bulgaristan’da Türk-çe okutulmalı mı, okutulmamalı mı? diye sorduklarında ikisi de hem fikir ola-rak, “Bulgaristan’da Türkler var oldukça Türkçe okutulmalı” di-yorlardı. Türkçe oku-nuyordu, fakat yıldan yıla sınırlandırılmaya başlandı. Çünkü bazı kendini bilmeyen ki-şiler, “Türkçe lüzum-suz, buradaki Türkleri Türkiye ile bağlamaya yardım ediyor” diye konuşuyorlardı. Ve iki devletteki Türk halkı-nı birbirleriyle bağla-mamak için Türkiye Türkçesi ile Bulgaris-tan Türkçesini ayırma-ya çalıştılar. Halbuki bizlere Bulgar Dilini okutan Andreyçin ve Sentaks derslerini ve-ren Prof. Konstantin Popov da Bulgaristan Türkçesinin Türkiye Türkçesinden ayrıl-maması gerektiğini

düşünüyorlardı. Ho-calarımızın hepsi çok hazırlıklı okutmanlardı. Eski Türk Dili Edebi-yatı hocamız rahmetli Rıza Mollov’tu.

-Hocam, Türk ço-cuklarının Anadilini okumamalarına se-bep ders kitaplarının eksikliği mi? Bir de, Türk TV kanallarını

izlemekle çocukları-mız Anadilini öğre-nebilir mi?

- Maalesef, hayır. Bizler yeterince öğ-retmen yetiştirdik. Hatırlıyorum da tek-nik ihtisaslı olan öğ-rencilere bile Türkçe diploması verdik. Tah-minime göre, yaklaşık 800-1000 Türkçe öğ-retmeni hazırladık. Onlardan birçokları Türkiye’ye veya baş-ka ülkelere göç ettiler. Gerçek şu ki, çocukla-rımız Anadilini okumak istemiyorlar, çünkü o küçümsetiliyor. Onlara “Siz Türkçe biliyorsu-nuz! Almanca, Fran-sızca okuyun” denili-yor. Son zamanlarda ise İngilizceye büyük önem veriliyor. Halbu-ki çocuklar Anadillerini iyi benimsemedilerse, yabancı bir dili doğru dürüst öğrenemezler. “Aç kapıyı, ört kapıyı!” öğrenmekle İngiliz-ce veya başka bir dil öğrenilmiş sayılamaz. Ayrıca Türkçeyi iyi bil-mek, iki komşu ülke arasında dostluk köp-rüleri kurulmasını sağ-lıyor. Türk kanallarının izlenmesi bu konuda yardımcı oluyor, ama

Türk Dilinin bu şe-kilde bilim açısından öğrenilmesi mümkün değil. Oysa Türkçeyi ne pahasına olursa olsun korumalıyız. Bu-nun için de Türkçeyi okumak, okutmak ve öğrenmek gerekmek-tedir. Kitaplardan baş-ka Türkçe gazetelerin basılması da önem-li. Onlarda bilmece,

masal ve çocukların dikkatini çekecek ya-zılar bulunmalıdır. Tek sözle, Türkçeye sahip çıkmazsak, millet ola-rak kaybolup gideriz. Çünkü dil bir milletin temel unsurlarından biridir. Onun için Türk-lüğü muhafaza etmek boyun borcudur.

-Sayın Hocam, bu durumda, Anadilimiz Türkçenin okunması için neler yapılma-lı?

-Türkçe okutulmalı ve okunmalı ama şimdiki gibi paramparça değil. Türkçeyi okutmak için az çok araç gereç ol-ması gerekiyor. Bizim Türkçe ders kitapları ise artık 18 yıllık ve helvacı defterinden beter oldular. Bu ki-taplar acele çıkarıldı ve onlarla az veya çok birkaç yıl idare edildi, fakat o zaman-dan bu yana bir ma-kalelik bile ders kitabı basılmamıştır. Yani Anadilinin okutulması için biricik şart öğren-cilerin ellerine ufak bir kitap vermektir. Onda yerli şair, yazar ve öğ-retmenlerin derlemiş olduğu yerli kişilerin

kaleme aldığı hikaye-ler ve şiirler tanıtılmalı. Ders kitapları yerli uz-manlar tarafından ha-zırlanmalı. Bunun için yetişkin öğretmenlerin tecrübeleri alınabilir. İçerik olarak genellik-le masallar, bilmece-ler, türküler, efsaneler ama güzel Türkçe ile yazılmış eserler seçi-lip, çocuklara takdim edilmeli. Aksi takdirde eski ders kitabında gö-rülen uygunsuz metin-ler olacak. Mesela, 3. veya 4. sınıfta mıydı, hatırlıyorum “Doldur nine yoğurdu!” diye bir metin vardı. Sözde Rodoplar için yazıl-mış ama Türk askerin Doğu’da savaş çile-sini anlatıyordu. Yani bu kitapta Atatürk’ün resimleri atılıp, geride kalan konular hemen hemen Türkiye çocuk-larına uygun bir şekil-de verilmiştir. Bu ki-taplar dil bakımından çocuklara yardım edi-yor ama anlam, mana, ideolojik bakımından hayır. Çünkü çok yer-lerde noksanlıklar var. Biz bunları zamanında izledik ve yeni kitap çı-karılmasını teklif ettik, fakat olmadı. Halbuki güzel doğa manzara-larıyla dolu bir kitapçık yeterlidir.

-Yazılı miras olarak gelecek nesillere ne bırakmak istiyorsu-nuz?

-Çok şey planlaştır-dım ama hiç biri ger-çekleştirilmedi. Bizden sonra gelecek nesille-re, demin bahsettiğim 9. sınıf edebiyat kita-bını, bir de 2000 yı-lında çıkan “Atatürk’ü Andık” kitabını bıra-kıyorum. Onun baskı sayısı 1000 adet, fakat okurlara yeterli olmadı. Sponsor bulabilirsek, daha en az 500 adet basılsa çok iyi olacak. Amacım “Oreşnitsa-lı şair Ferhat’ın tüm eserlerini ve 1922 yılında Kırcaali ’de basılan Atatürk Des-tanını kitap halinde yayınlamak. Her şeyi sağlığıma ve zamana bırakıyorum.

Söyleşi:Resmiye MÜMÜN

Abdülkadir Aptişev

Page 4: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

4 23 Şubat 2011 Sayfa Kırcaali Haber

Maliye ve Kültür Bakanları Dyankov ve Raşidov, Kırcaali’yi ziyaret ettir17 Şubat 2011 tarihin-

de Başbakan Yardım-cısı ve Maliye Bakanı Simeon Dyankov ve Kültür Bakanı Vejdi Ra-şidov Kırcaali’yi gayri resmi ziyaret ettiler. Ba-sına yapılan açıklama-dan iki bakanın Türkiye Cumhuriyeti’ne resmi bir ziyaret öncesi Arda boyu şehrine uğradık-ları anlaşıldı. Misafirleri Kırcaali valisi İvanka Tauşanova ve GERB milletvekili Tsveta Ka-rayançeva karşıladılar. Yeni atanan Kırcaali İl Polis şefi Valeri Bara-nov ile de görüştükten sonra iki bakan, GERB partisini destekleyen gi-rişimcilerle karşılaştılar. Vali Tauşanova bakan-ları selamladı ve res-sam Bojidar Meçev’in

fırçasından eski Kırcaali peyzajlı tablolar hediye ederken, ahşap Rodop evlerin canlandırılması ümidini ifade etti.Basına kapalı yapılan

görüşmeden sonra ga-zetecilerden kendisine “Gorna Arda” projesi sorulan Raşidov, Ocak 2013’te başlayacak olan inşaatta uzun yıl-lar 3 - 4 bin kişiye iş sağlanacağını açıkladı. Kültür Bakanı, “Proje start aldı, fakat hala idari problemler var. Bunun için EVN elektrik şirketi ekipleri projeyle ilgili kişilerle bölgede görüşmeler yapacak-lar. Şirketten Ocak 2013 yılında “Gorna Arda” projesinin temeli atılabileceğine kanaat getirdi”, dedi. Raşidov,

projenin Türkiye ve Yunanistan açısından bakarak, uluslarara-sı önemini belirtti. Bu komşu ülkelerde büyük

problem olan sellerden dolayı her yıl tahliye-ler yapıldığını hatırlattı ve barajın uluslararası ilişkilerin gelişmesi yö-

nünden de çok önemli olduğunu söyledi. Daha sonra Kültür

Bakanı Vejdi Raşidov, Dyankov’un eşliğinde

“Kadriye Latifova” Sah-neli “Dimitır Dimov” Drama ve Kukla Tiyat-rosunu ziyaret etti. Kır-caali tiyatrosunun yeni müdürü Plamen Panev tarafından karşılanan misafirler tiyatro toplu-luğu ile görüştüler. Ra-şidov, tiyatroya, oyun-larını yurtiçi ve yurtdışı sahnelerde tanıtabilme-si için gerekli otobüs ve ses sisteminin sağlana-cağını Maliye Bakanı önünde vadetti. Başbakan Yardımcısı

Dyankov’un programın-da ise Milli Gelir Ajan-sının Bölgesel Müdür-lüğünü teftiş etme ve İl Yönetim binasında iş dünyası temsilcileriyle görüşmeler vardı.Resmiye MÜMÜN

Belediye Başkanları, tütün alımının 20-25 Marta kadar bitirilmesi için anlaştılar

Kırcaali iline bağlı be-lediye başkanları tütün şirketleri temsilcileriyle 2010 tütün alım kam-panyasını görüştüler. Kırcaali Belediye Baş-kanı Hasan Azis’in ifa-desine göre, konu tütün kampanyasının endişe veren gidişatı. Davet edilen sekiz şirketten ancak Sokotab, Bulgar-tabak, Kırcaali Tabak ve “Alayıns Uan Tıbako” katıldılar.

Eldeki tütün kalitesinin düşmesine sebep olan satın alım gecikmesi, çeşitli bölgelerde denge-sizlik, anlaşma dışı olan miktarın alımı ve üreti-min geleceği ele alındı.

Başkan Azis, görüşme-nin olumlu havada geç-tiğini kaydederek, 20-25 Marta kadar alım kam-panyasının bitirilmesini üstlendiklerini söyledi.

Belediye Başkanları aynı zamanda Tütün ve Tütün Ürünleri Yasasın-

da belirtildiği gibi, an-laşma dışı elde edilen ürünün %20 fazlasının satın alınması için de anlaştıklarını söylediler.

Hasan Azis, şirketlerin verdikleri satın alım vaa-dini yasaya uygun olarak yerine getireceklerine inandığını söyledi.

Krumovgrad Belediye Başkanı Sebihan Meh-

med, tütün şirketlerinin 2011 yılında 2010 yılı miktarında tütün ala-caklarını söz verdikle-rini söyleyerek, bunun tütünün geleceğine dair umutlu bakmalarına işa-ret olduğunu kaydetti.

Kirkovo Belediye Baş-kanı Şukran İdriz ise, “En çok tütün üretilen belediye olarak, satın

alımı konusunda iyim-ser değilim. Çünkü bizde üretilen ürünün sadece %25'i alınmıştır ve süre-

ye uyulacağı hakkında şüphelerim var” dedi. Bu gecikmeden dolayı tütün kalitesi düşerek, üreticilerin kaybettiğini dile getirdi.

Şirketlerden sadece “Alayıns Uan Tıbakonun” %20 anlaşma dışı tütün aldığı açıklandı.

Momçilgrad Belediye Başkanı Erdinç Hayrulla, bu yıl ödenmeyen % 3-5 'lik kısmın birden %10'a yükseldiğine dikkat çe-kerek, tütün üretim sezo-nunun bu kadar kötü ve firenin yüksek olduğuna inanmadığını söyledi.

Ardino Belediye Başka-nı Resmi Murad, devle-tin tütün sektörüne mali yardımı olmadan gelece-ğinin olmayışını öne sür-dü. Sayın Murad, “Devlet bu sektörden yaklaşık 2 milyar kazanıyor, bir kilo

işlenmiş tütün için ver-gi 152 leva, oysa tütün üreticisine kilo başına 4 Leva bile ödemek iste-miyor” dedi.

Cebel Belediye Başka-nı Bahri Ömer ise, “Böy-le bir şey hiç bir yerde yok” diyerek devletin tü-tün üreticisine karşı yü-rüttüğü politikayı kınadı.

Belediye Başkanları Tütün Yasasında ön-görülen liberalleşme ve ham tütün ihracatı gibi değişikliklerin tütün sektörünü batıracağını düşünüyor. Yerel idare, bu yasa tasarımının ne tütün üreticilerin çıkar-larını, ne devletin, ne de şirketlerin yararına hazırlanmadığını sa-vundular. Bahri Ömer, “Yakında kimin çıkarları savunulduğu ortaya çı-kacak” dedi.

Resmiye MÜMÜN

Yüksek İdare Mahkemesi Ahmet Doğan’ı suçsuz bulduÜyelerinin çoğunluğu-

nu Türklerin oluşturdu-ğu Hak ve Özgürlük-ler Hareketi’nin Genel Başkanı Ahmet Doğan, aldığı bir milyon avroluk danışmanlık ücretine ilişkin yargılandığı da-vada suçsuz bulundu. Yüksek İdare Mahke-

mesi (VAS) Doğan’ın Devin kenti yakınların-da kurulan "Tsankov Kamık" baraj ve elektrik santralı projesi için da-nışmanlık ücreti alma-sının, "yasal olduğuna"

karar verdi. Mahkeme heyeti, ülke-

de yankı uyandıran ve yaklaşık bir yıldır süren dava ile ilgili tüm mas-rafların, Doğan ile suç duyurusunda bulunan

parlamento tarafından ödenmesine de karar verdi. Karar, suç duyuru-

sunda bulunan parla-mentonun Rüşvet, Par-lamenter Etik ve Çıkar Çelişkisi Komisyonu’na da bildirildi. Komisyon Başkanı

Ataka partisi milletvekili Valentin Nikolov, kararı "hayal kırıklığı" olarak nitelendirdi. HÖH lideri Ahmet Do-

ğan ise konu ile ilgili yo-rum yapmadı.

Bulgaristan, Schengen'e bir adım yaklaştıYıl sonuna dek ger-

çekleşmesi beklenen Bulgaristan'ın 'Schen-gen ülkeleri' arasına ka-tılımı ile ilgili Brüksel'de oturum yapan çalışma grubunun, Bulgaristan'ın genel hazırlığı ve Bul-garistan, Türkiye sınırı-nın korunmasına ilişkin hazırlanan iki raporunu onayladığı bildirildi.

Bulgar Dışişleri Bakan-lığı sözcüsü Vesela Çer-neva, Ulusal Radyo'ya (BNR) açıklamasında, Bulgaristan'ın Avrupa Konseyi'ne bağlı oturu-mu süren çalışma gru-bunda AB üyelerinin gündeme getirdiği konu-lara ayrıntılı yanıt verdi-ğini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da, Bulgaristan'ın 2010 yı-

lının sonunda katıldığı "SYRENE" adlı Schen-gen güvenlik-haberleşme sistemini başarı ile uygu-ladığı belirtildi.

Schengen'in dış sınırı kabul edilen Bulgaris-tan, Türkiye sınırındaki güvenlik önlemleri ile il-gili ele alınan ek gözetim raporu da çalışma grubu tarafından kabul edilir-ken, ülkenin Schengen'e katılımı için kritik önem taşıyan bu konu ile ilgili Mart ayının ikinci yarı-sında son bir denetim

ziyaretinin yapılacağı bildirildi.

Bulgaristan, Türkiye kara sınırındaki nihai güvenlik çalışmalarını denetleyecek bilirkişi heyetinin hazırlayacağı raporun ise Nisan ayın-da onaylanması bekle-niyor.

B u l g a r i s t a n ' ı n Schengen'e katılımı ko-nusunda teknik kriterlerin karşılanmasından sonra nihai kararın Avrupa Parlamentosu tarafından verilmesi bekleniyor

Page 5: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

5 23 Şubat 2011 Sayfa Kırcaali Haber

Bulgaristan Türklerinin Sorunları Bursa’da TartışıldıBulgaristan Türkleri-

nin sorunları Bursa'da tartışıldı. Bal-Göç Baş-kanı Emin Balkan, Bulgaristan'ın Avrupa Birliği'ne girmesiyle bir-likte etkin ayrımcılık ya-pan kişilerin iş başına geldiğini ve eski sıkıntı-ların tekrar başladığını söyledi.

Balkan Göçmenler i Kültür ve Dayanışma Derneği (BALGÖÇ) tara-fından düzenlenen "Dün-den Bugüne Bulgaristan Türkleri" isimli konferans-ta Bulgaristan'da yaşa-yan Türklerin meseleleri masaya yatırıldı. Ördekli Kültür Merkezi'ndeki konferansta konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dün-dar, Bursa'nın bugünkü nüfus yapısının oluş-masındaki en büyük faktörün, Balkanlar'da yaşayan Türklerin çek-tiği cefalar olduğuna işaret et t i . Dündar, Bursa'nın bu sebeple bir göçmen şehri olduğu-nu ve nüfusunun yüzde 60'ının Balkanlar'dan gelen Türklerden oluş-

tuğunu ifade etti. Şu ani Balkanlar'da durumun süt liman olduğunu kay-deden Dündar, "1984 öncesi yaşanan sıkın-tılar belki unutuldu, bu demek değildir ki orada-ki sıkıntılar bitti, önemli olan tarihe bakarak ge-leceği şekillendirmek. Bu yüzden BALGÖÇ'ü bu faaliyetinden dolayı kutluyorum" dedi.

Bulgaristan Yüksek İs-lam Enstitüsü Rektörü Doç. Dr. İbrahim Yalı-mov ise, Bulgaristan'da

yaşayan Türklerin şu anki statülerini nasıl elde ettikleri hakkında bilgi verdi. Bulgaristan Türklerin haklarını elde etmelerinin tarihte veril-miş uzun mücadeleler sonunda olduğunu söy-leyen Yalımov, Türkle-rin Balkan sahnesine Osmanlı Türklerinin bir parçası olarak çıktığını, Osmanlı'nın çekilmesinin ardından azınlık durumu-na düştüğünü kaydetti.

Bulgaristan Türklerinin, haklarını kazanmak için

çetin mücadeleler ver-diğini anlatan Yalımov, "Bulgaristan Türkleri, haklarını en geniş olarak

1919 yılında 1. Dünya Savaşı'nda zafer kaza-nan devletler arasında imzalanan Nöyyi ant-laşmasıyla elde etmiştir. 1925 yılındaki ek proto-kolle birlikte Bulgaristan Türklerine geniş haklar tanınmıştır" dedi.

Bal-Göç Başkanı Emin Balkan ise, Bulgaris-tan Türklerinin, tarihte yaşadıkları sıkıntılara rağmen yüzlerini güldü-ren gelişmeler olduğunu anlatarak, "89 öncesi hayal bile edemediğimiz gelişmeler oldu. Türk kimliğiyle başbakan yar-dımcısı, milletvekilleri, belediye başkanları gibi üst yönetimlerde görev almaya başladık. Bulga-ristan Avrupa Birliği'ne

girdikten sonra ise etnik ayrımcılığı savunan kişi-leri iktidarda gördük ve bunların uygulamalarıyla sıkıntılar tekrar başladı. Toplantımızın asıl gayesi bu noktalara dikkat çek-mektir" dedi.

Konuşmasının ardın-dan Balkan tarafından Yalımov'a plaket verildi.

Konferansa Bulgaris-tan Hak ve Özgürlükler Hareketi Razgrad Mil-letvekili Ramadan Ata-lay, Hak ve Özgürlükler Hareketi Sofya İl Başka-nı Timur Halilov, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Karadağ ve AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Refik Özen katıldı.

Kırcaali Haber

Bulgaristan’da polisler dokunulmaz, vatandaşlar ise savunmasız

Bulgaristan Helsinki Komitesi’nin verilerine göre, “Bulgaristandaki polis şiddetini: Durdurun, şimdi!” konulu yuvarlak masa toplantısında dev-letin polis şiddetinden zarar gören vatandaşla-ra tazminat ödenilmesi için yaklaşık 906 000 Leva harcadığı ortaya çı-kıyor. Teşkilatın Başkan Yardımcısı Margarita İlieva’nın ifadesine göre, polisler tamamen doku-nulmaz, bu ise vatandaş-ların tamamen savunma-sız oldukları anlamına gelmektedir. 1998-2010 yılları arasında Avrupa İnsan Hakları Mahke-mesi Bulgaristan’a karşı açılan polis şiddeti dava-larında 27 kere mahkûm olmuştur. Vakalar ın 23’ünde devlet hem po-lis şiddeti, hem de polis şiddetini soruşturmada görünen yetersizlikler-den dolayı mahkûm ol-muştur. Margarita İlieva, davaların üçte biri ölüm-le sonuçlandığını, emni-yet görevlileri tarafından işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalan kurbanların sayısı 20 kişi olduğunu ve üç davada ise, polis gözaltında bu-lunanlara tıbbi yardım izni vermediği için ölüm-lerine neden olduğunu bildirdi.

Polis şiddeti kurbanla-rının çoğu 30 yaş altı: 14-17 yaşında üç çocuk, 19-29 yaş arasında 16 genç. 62-72 yaş grubu arasında bulunan üç yaşlı üzerine de şiddet uygulanmıştır. Bulga-ristan Helsinki Komitesi polis şiddeti kurbanları-nın üçte birinin Roman asıllı olduklarını rapor ediyor. Bu güne kadar

hiçbir polis insanlık dışı muamele vakası yü-zünden etkili cezaya mahkûm olmamıştır. Komite, şiddet kullanan hiçbir polisin disiplin ce-zası almayıp, görevden azlettirilmediğini iddia-sını ortaya atarak, aynı kişilerin kariyerlerinde yükselttirildiklerini bildi-riyor. Ayrıca toplantıda en çok göze çarpan bazı polis şiddeti vakaları ta-nıtılmıştır.

İlieva, başka endişe verici bir gerçeğin de İçişleri Bakanlığı’nın polisleri kolladığını bildi-risinde bulundu. Bunun-la beraber Bulgaristan hükümetleri Strasburg Mahkemesinden polis şiddeti vakalarını gizli tuttuğu haber verildi.

Bu nedenle, Bulgaris-tan Helsinki Komitesi İçişleri Yasası’nda polis şiddetine sınır getiren değişiklikler yapılması talebinde bulunuyor. Bul-garistan Kamu Denetçi-si Konstantin Pençev’e göre, polis şiddeti prob-lemi yasanın değişme-siyle çözülmeyecek. O, bu sorunun hepimizin göstereceği irade gücü ve aralıksız denetimle üstesinden gelineceğini savunuyor.

Yasanın değişmesi önerisini Güvenlik Poli-

sinden ve Yüksek Yargı Mahkemesinden (YYM) desteklediler. Güvenlik Polisinden Nikolay Groz-danov polislerin şiddet kullandıklarını itiraf etti ve verilen her ihbarı kontrol ettiklerini öne sürdü. Grozdanov, biz hepimiz şiddete karşıyız ve bu gibi durumlarda hoşgörülü davranmaya-cağız, dedi. YYM’nden Grozdan İliev’e göre, tutuklamada kullanılan çeşitli polisiye yönte-minin yasa bakımından ayrıntılı bir şekilde be-lirlenmesi gereklidir. Tu-tuklama grupları gerek sabıkalılar karşısında, gerek beyaz yakalı diye bilinen insanlar karşısın-da aynı şekilde davranı-yorlar. YYM’nin dava sü-reçlerinde gereksiz yere polis şiddeti kullanıldığını gösterdiği söylendi. İliev, silah en son çare olarak kullanılmalı, dedi. Yük-sek Yargı Savcılığından Evgeni Trifonov, 2008 yı-lında polis şiddeti vaka-ları araştırmalarına dair bilgiler sundu. O zaman, Devlet Ulusal Güvenlik Ajansı görevlilerine ve hapishane gardiyanları-na karşı savcılığa 1807 evrak verilmiştir. 408 vakada duruşma öncesi dava açılmıştır, 125 kişi mahkûm edilmiştir.

“Bulgaristan’ın 10 Harikası” sıralamasında Perperikon ikinci, Tatul ise 4. oldu

Standar t gazete-sinin elektronik oy-lamayla belirlediği Bulgaristan’ın 10 Ha-rikası kampanyasın-da Trak kutsal şehri Perperikon ikinci, Tatul’daki Orfeus ta-pınağı ise dördüncü oldu. Sonuçlar Mil-li Kültür Sarayında düzenlenen yuvar-lak masa toplan-tısında açıklandı. “Bulgaristan’ın On Harikası” yarışması-nı mimari ve tarihi sit alanı “Eski Sozopol” , “Aya İvan” ve “Aya Kirik” Adaları kazan-dı. Sıralamada üçün-cü yeri Eski Nesebır şehri aldı. İlk on ha-rika olarak belirlenen diğer tarihi yerler ise, Belogradçik Kayaları ve Belogradçik Kale-si, Madara Atlısı ve Şumnu Kalesi, Debelt yakınında bulunan Deultum Roma Antik Şehri, “Tsarevets” ve “Trapezitsa” arkeolojik sit alanı, Rila manas-tırı ve “Veliki Preslav” arkeolojik sit alanı. Sonuçların görüşül-

düğü oturumda Kültür Bakanı Vejdi Raşidov, Ekonomi, Enerji ve Turizm Bakanı Tray-ço Traykov ve Ma-liye Bakanı Simeon Dyankov yer aldılar. Kırcaali valisi İvanka Tauşanova'nın katıldı-

ğı toplantıda hükümet kararlarını icra eden idare, bilim, iş dün-yası, turizm sektörü ve sivil toplum örgüt-lerinin temsilcileri de vardı. Perperikon ve Tatul’u

ziyaret eden Bakan Traykov, sıralamanın başında bulunan kül-türel ve tarihi değer-lerin yer aldığı rek-lam klipi hazırlanıp, Bulgaristan’ı dünya

turistik borsalarda tanıtacağını belirtti. Hükümetin bu yapıla-rı sosyalleştirmek ve altyapısını iyileştir-mek için ne gibi mali araçlar sağlayacağını bildirmesi bekleniliyor. Amaç, en çok tercih

edilen kültürel ve ta-rihi anıtların yabancı-lar için rekabet edici ve celp edici turistik ürüne dönüştürül-meleridir. Toplantıda yapıların mülkiyeti, yönetim şekli, kültür turizmin gelişiminde başarılı dünya yön-temleri kullanma gibi konuların görüşüldü-ğü bildirildi. Kırcaali Haber

Page 6: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

6 23 Şubat 2011 Kırcaali Haber Sayfa

Stremtsili güreşçiler Sliven'de düzenlenen Bulgaristan Şampiyonasından dört madalya ile döndüSliven’de düzenlenen

Bulgaristan Çocuklar Ser-best Güreş Şampiyonası-na katılan Stremtsi “Kre-post” Spor Kulübünün dört güreşçisi madalya kazandı. 15 yaş gurubu-na kadar çocuklardan iki-si Bulgaristan şampiyonu oldu, diğerleri bronz ma-dalya kazandı. 32 kiloda Serkan Sezgin

ve 35 kiloda güreşen Bay-ram Mümün Bulgaristan Şampiyonu olurken, yine 35'de Birnur Mustafa ve 42 kiloda ter döken Musa Faik bronz madalyayla yetinmek zorunda kal-dılar. 38 kiloda güreşen ve takım çalıştırıcısı Ay-dın Rufat tarafından altın madalya alacak derecede hazırlanan Mustafa Mus-

tafa, sözde sağlık sorun-larından dolayı diskalifiye edildi. Gazetemize açık-lama yapan Aydın Rufat, "Pehlivanlık yürek, bilek ve zeka işidir. Bir güreş-

çinin minder dışında ye-nilmesi insanın, hele hele bir eğitmenin kolay kolay kabul edebileceği bir durum değildir. Mustafa da diğer pehlivanlarımız

gibi bu turnuvaya çok iyi hazırlanarak geldi, ama güreş bile yapamadı. Bu olay başa gelince, Serkan ve Bayramın şampiyon-luklarına dolu dolu sevi-

nemedim" diye konuştu. İki haftalık hastalıktan sonra turnuvaya birkaç gün kala iyileşen Bayram Mümün’ün sırtı ise iki yıl-dır mindere değimiyor!Kulüp Başkanı Velatin

Veli, Stremtsi güreşçileri-nin çok iyi bir temsil ger-çekleştirdiklerini söyledi. Ülkede Stremtsi güreş kulübü hakkında saygı ile konuşulduğunu belirtti. Sayın Veli, şampiyonada 42 takımın yer aldığını ve rekabetin büyük olduğunu açıkladı. Son yıllarda “Krepost”

Güreş Kulübünün göster-diği başarılar sayesinde Kırcaali'de Mart ayının başında Bulgaristan Ço-cuklar Serbest Güreş Şampiyonasına ev sahip-liği yapacak. Kırcaali Haber

Bakan Traykov, Kırcaali’nin Traklar mirasını 80 yabancı gazeteciyle dünyaya tanıtacak Geçen hafta sonu Ekonomi,

Enerji ve Turizm Bakanı Tray-ço Traykov Kırcaali bölgesin-de bulunan bazı kültürel tarihi yerleri ziyaret etti. Gezi sıra-sında Bakan, Bulgaristan’da var olan Traklar’dan kalma tarihi anıtları tanıtmak için yaklaşık 80 yabancı gaze-teci davet edeceğini bildirdi. Traykov’un ifadesine göre, gazeteciler geleneksel olarak Bulgaristan’ı ziyaret eden tu-ristlerin ülkelerinden olacaklar. Örneğin, Rusya, Amerika Bir-leşik Devletleri, Yakın, Orta ve Uzak Doğuda bulunan ülkeler. O, bu girişimin ilkbaharın son-larında veya yazın başlarında olabileceğini söyledi.

Traykov, Kırcaali gezisinde, Kadim Tatul Trak Tapınağını, Harmankaya Kadim Astrono-mik Gözlemevini, Perperikon taş şehrini,”Aziz Yoan Prod-rom” Ortaçağ manastırını ve “Uspenie Bogorodiçno” manastır kompleksini ziyaret etti. Bakan hükümetin turizm sektörüne karşı yürüttüğü po-litikayı basit bir şekilde şöy-

le açıkladı: “Trakların mirası Bulgaristan’ı yeteri derecede iyi temsil ediyor ve böylece bizde turizm ilerleyecek. Mı-sır denince, akla Kadim Mısır geliyor, Bulgaristan denince ise Trak anıtları, mezarları ve tapınakları akla gelmeli. Zaten bunlardan sonra akla şarap ve maden suyu geli-yor”. Traykov’a göre, Turizm, Kültür, Bölgesel Kalkınma ve Maliye Bakanlarının yer aldığı Koordine Kurulunun amacı tu-

ristleri celp etmek için birleşik yöntem aramak ve böylece tamamen sektörü geliştirmek. Bu politikanın mali kaynakları, sadece Kültür Bakanlığında değil, reklam aracılığıyla Tu-rizm Bakanlığında da olduğu anlaşıldı. Bu yönde şu anda etkin olan Bölgesel Kalkınma programlarınca belediyelerin de para alarak, turizm sektö-rünün gelişmesine katkıda bu-lunabilecekleri vurgulandı.

KH

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Müslümanlar Konferansının tescil edilmesini istedi

Türkiye Dışişleri Bakan-lığı, Bulgar istan Müslü-manları Ulusal Olağanüstü Konferansı'ndaki seçim sonuç-larının Bulgar makamları tara-fından tescil edilmesini istedi.

Bakanlık Sözcüsü Selçuk Ünal, konuyla ilgili bir soruya verdiği cevapta, "Türkiye'nin bundan sonraki süreçte bek-lentisi, Müslüman toplumunun

seçilmiş delegelerinin şeffaf ve demokratik bir yöntemle dini li-derlerini belirlediği, dolayısıy-la meşruiyeti ve temsili niteliği sorgulanamayacak 12 Şubat tarihli Konferans kararlarının, ilgili Bulgar makamlarınca bir an önce tescil edilmesi sure-tiyle Müslüman toplumunun iradesine saygı gösterilmesi-dir." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Da-vutoğlu da bu konu hakkında Bulgar mevkidaşı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek Hükümeti'nin Konferansa ver-diği destekten ötürü teşekkür etti. Davutoğlu, önümüzdeki süreçte bu işbirliğinin devamı-nın taşıdığı önemi vurguladı. Bakanlık, Bulgaristan Müslü-manlarının haklarının evrensel

değerler ve AB standartlarına uygun şekilde korunmasının, iki ülke arasındaki bağların kuvvetlenmesini sağlayacağı-nı vurguluyor.

Mayıs 2010'dan bu yana Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü'nün tescili ko-nusunda yaşanan açmazın aşılabilmesi amacıyla, mevcut Başmüftülük yönetimi tarafın-dan 12 Şubat 2011 tarihinde Bulgaristan Müslümanları Ulusal Olağanüstü Konferan-sı düzenlenmişti. Söz konusu Konferansın düzenlenebilmesi için yaklaşık 220 bin imza top-lanmış, Müslüman cemaatine mensup bin 217 delegeden 988'inin katıldığı Konferansta, Başmüftü Mustafa Aliş Hacı

delegelerin tamamının oyunu alarak yeniden Başmüftü se-çilmişti. Yüksek İslam Şurası Başkanı Şabanali Ahmed ve mevcut Şura üyeleri de dele-gelerin tamamının oyunu ala-rak yeniden seçilmişti.

Türkiye'nin, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir heyetle temsil edildiği Konferansa, kordiplomatik temsilcileri, bölge ülkelerinin müftüleri ile İKT'den temsilciler katılırken; AB ve Avrupa Konseyi'nin üst düzey yöneticileri Konferansa mesaj göndermişti. Bulgaris-tan Cumhurbaşkanı ve Başba-kanı tarafından da Konferansa birer kutlama mesajı gönderil-mişti.

aa

DANS Başkanı Tsvetelin Yovçev istifa ettiUlusal Güvenlik Ajansı

(DANS) Başkanı Tsvetelin Yovçev'in görevinden istifa ettiği bildirildi.Telefon görüşmelerini din-

lemekle suçlanan DANS Başkanı Yovçev, istifa ge-rekçesinde "Başbakanın tavrını göz önünde bulun-durarak görevinden erken ayrılmak istediğini" belirtti. Gümrükler Genel Müdürü

General Vanyo Tanov'un Başbakan Boyko Borisov dahil çeşitli kişilerle yaptı-ğı telefon görüşmelerinin kayıtları basında yayımlan-mıştı. Kayıtlarda General Tanov'un Başbakan Bori-sov, Maliye Makanı Simeon Dyankov, bazı milletvekilleri ve bira üreticileriyle yaptığı telefon görüşmeleri yer alı-

yor. Görüşme kayıtlarında,

bazı bakanların Başbakan Boyko Borisov'un adını vererek, Gümrükler Genel Müdürü'nden bazı kaçak-çılık olaylarının görmezden gelinmesini istemeleri dikkat çekiyor. Kayıtlara göre, ba-kanlar ayrıca bazı gümrük müdürlerinin yerlerinin de-ğiştirilmesi için de General Vanyo Tanov'a baskı yapı-yorlar. aa

Page 7: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

7

23 Şubat 2011 Sayfa Kırcaali Haber

Ахмед Хабиб: Всеки можещ и упорит младеж успява в ДПСИнж. Ахмед Хабиб е пред-

седател на Областен съвет на Младежко ДПС -Кърджа-ли. Той е роден през 1975 г. в с.Стремци, общ. Кърджали. Завършва Минно-геоложки университет “Св. Иван Рил-ски” гр. София, специалност „Разработка на полезни из-копаеми”. Има специали-зация по „Минно строител-ство”. През 1997 г. е приет в ръководството на Съюз на Академичните и младеж-ки дружества в ДПС, а от 2000г. в Общинския съвет на МДПС-Кърджали. 2005 е избран за Председател на общинската структура на младите депесари, а 2009 за Председател на област-ната организация. От 2005 г. досега е Член на Нацио-нален съвет на Младежко ДПС.

Професионалната му ка-риера започва през 2001г. като зам. управител на “Озеленяване, чистота и благоустройство” ЕООД. След това става главен координатор на “ING” ПОД- Кърджали. 2004-2005 г. е Началник отдел “Стопански” - “Общински пазари” ЕООД, след което две години е уп-равител на “Общински паза-ри” -ЕООД – Кърджали. По-следно е бил ръководител Оперативна дейност „Пазар на производителите - Кър-джали” ЕАД.

- Г-н Хабиб, на какво се дължи фактът, че МДПС - Кърджали е най-голямата младежка организация в областтa?

- След създаването си през деведесетте години на миналия век младежка-та организация на Движе-нието за права и свободи (ДПС) в Кърджали се раз-раства. ДПС е инвестирала и продължава да инвестира в младите хора от началото на прехода до сега. Една от емблемите на тази инвес-тиция е кметът на Община Кърджали Хасан Азиз, кой-то вече втори мандат упра-влява успешно най-големия град в Източните Родопи. Движението предоставя възможност на всеки един от членовете си да се раз-вие. Така, че ако си можещ и упорит, не се отказваш при първата трудност, изпречи-ла се на пътя ти и вървиш стъпка по стъпка напред, вероятността да успееш в ДПС е огромна.

- Какви приоритети са заложени в програмата на

Младежко ДПС в настоящ-ия мандат?

-Младежко ДПС продъл-жава процеса на орга-низационно укрепване и максимално разширяване присъствието на младите хора във всички нива на партийния и организацио-нен живот на ДПС. За цел-та продължаваме с проце-са на подготовка на млади партийни кадри, откриване и подбор на млади лидери. За нас е важно издигането на квалифицирани младе-жи за общински съветници и кметове на кметства. Осо-бено внимание обръщаме на медийната политика на Младежко ДПС.

- Как ще коментирате политиката на правител-ството на ГЕРБ?

- Има ли нещо за комен-тиране, освен скандалите които се генерират около правителството всяка сед-

мица. -Справедливи ли са зе-

меделците и тютюнопро-изводителите в протести-те срещу държавата?

- Ненормалното в ситуа-цията е, че най уязвимата част от обществото, земе-делските производители и в частност тютюнопроизво-дителите, изнасят тежестта на кризата. Вместо прави-телството да търси начи-ни да облекчи тежестите с които са натоварени тези хора, за да могат те да се изхранват от труда си, то ги товари допълнително с данъци, осигуровки и бю-рокрация. При една равно-сметка, дали субсидиите и помощите които получа-ват, покриват разходите за данъци и осигуровки и т.н., ще излезе картина, която е ужасяваща.

Хората в Родопите, които се занимават със земеде-лие и животновъдство, тези десетки хиляди семейства, живеят под прага на бед-ността. Отговорността на държавата е, да осигури възможност за съществу-ване на тези хора.

- Каква е позицията Ви по отношение на новия Изборен кодекс, който ре-гламентира принципа на уседналост?

- Този тъй наречен „Из-борен кодекс” е връщане в едни времена на несвобода за българските граждани. Отнемане на права, основ-ни човешки права, заложе-ни и в Конституцията на Р.

България. Правото да из-бираш и да бъдеш избиран. Правото да се придвижваш свободно навсякъде по све-та, без да се страхуваш, че като се завърнеш в родина-та си, ще си втора категория гражданин. Гражданин без изборни права. Това е недо-пустимо.

- Къде нещата куцат? -За всеки човек ситуация-

та е различна. Но мнозин-ството страда от това, че управляващите не мислят за нищо друго, освен за магистрали. Това е един-ственият приоритет в дър-жавата, който е подплатен с финансиране.

- Младежката структура на движението, готова ли е за предстоящите местни избори?

- Ние сме готови да рабо-тим активно за спечелване-то на кандидатите на ДПС на предстоящите избори. Така също сме готови, ак-тивно да вземем участие във всички етапи на подго-товката и провеждането на изборите.

- Сътрудничите ли си с други младежки органи-зации?

-До сега не сме отказали сътрудничество на нито една организация, било тя политическа, гражданска, НПО сектор и други. Ние сме конструктивна организация, готови сме да подкрепим всичко градивно, което е в интерес на гражданите.

Интервю на Ресмие МЮМЮН

Kırcaali’de Coşkulu Anadili Günü Kutlaması1. sayfadananlayan; arkadaşlığın, dost-luğun, ağabeyliğin, değerini bilen bir kardeşin kitabıdır.” dedi. “Gölge” kitabında Şakir’in, aşk, lirik ve siyasi şiirler ve fıkraların aracılı-ğıyla günümüzde toplumun problemlerini dile getirip, onlara çözüm önermek is-tediği açıklandı. Şair fıkra-larında hayatın gerçeklerini başkahraman Koca Ali’nin simasında anlatıyor. “Ömer Lütfi” Türk Kültür

Derneği’nin Müdürü Müzek-ki Ahmed misafirleri sıcak bir “Hoşgeldiniz” ile karşıla-dı ve konukları Uluslararası Anadili Günü münasebetiyle kutladı, müellifin yeni kitabı-nı tebrikledi. Kırcaali Belediye Başkanı

konuşmasında, “Bu akşam anlamlı günlerden biridir. Her ne kadar geç kaldık düşüncesiyle yaşasak da, Bulgaristan’da Kırcaali Be-lediyesinde artık ikinci yıl Uluslararası Anadili Günü-

nü kutluyoruz. Tabii ki, bu kutlamalarda her zaman olduğu gibi, “Ömer Lütfi” Kültür Derneği’nin önem-li yeri olduğunu belirtmek istiyorum. Bizim önemli projelerimizden biri, geçen yıl Sofya Üniversitesi ve Ankara Bilkent Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediği-miz Uluslararası Türk Dili Kurultayıydı. Onun dışında özellikle belirtmek istiyorum ki, Bulgaristan’da sadece Kırcaali’de artık 15 yıldır Balkan Türk Folklor Festivali düzenliyoruz. Tabii ki, bunu bölgedeki diğer belediyeler-den aldığımız destekle ba-şarıyoruz” dedi. Başkan, bu durumun son yıllarda bazı çevrelerde sıkıntı yarattığını söylerken, “Biz Avrupa Bir-liği bir ülkeyiz ve Türk kültü-rünü yaşatma yolumuzdan dönmeyeceğiz” diye altını çizdi. Hasan Azis, “ Ben Türk kültürünü konuşurken, camilerimizi ve müftülerimizi ayırmak istemiyorum. Çün-

kü onlar bizim kültürümüzün önemli bir parçasıdır” diye vurguladı. Belediye Başka-nı, “Sıkıntılar devam ediyor ve bizim çok çalışmamız ge-rekecek” dedi ve eski Ana-

dili ders kitaplarını örnek gösterdi. Sayın Azis, “Kırca-ali Belediyesi bu konuda bir adım daha attı. Biz, kardeş belediyelerimiz Tekirdağ

ve Bursa-Osmangazi’nin yardımlarıyla Kırcaali Bele-diyesine bağlı 25 okuldaki Türkçe okuyan öğrenciler için Türkçe ders kitabları-nın ikinci baskısını yaptık”

diye bildirdi. Ayrıca Başkan, Kırcaali Haber gazetesinin sadece Kırcaali bölgesinde değil, tüm Bulgaristan ça-pında Türk Dili açısından

büyük rol oynadığını be-lirtti. Bundan dolayı gazete sahibi Müzekki Ahmed’e ve “Ömer Lütfi” Türk Kültür Derneği yönetmeni olarak Türk kültürüne verdiği hiz-metten dolayı teşekkürlerini sundu. Çernooçene Belediye Baş-

kanı Aydın Osman, komşu-su Selahattin Şakir’in “Göl-ge” kitabını tebriklerken, Anadiline değindi ve Türkçe konusunda yapılacak çok işlerin olduğunu belirtti. Ül-kede başka bölgelere kıyas-la Türkçenin seçmeli dersle de olsa okutulduğunu dile getirdi. Sayın Osman, okul müdürleriyle sürdürülecek temaslarla bu problemin aşılabileceğini düşünüyor. Etkinliğe “Recep Küpçü”

Edebiyat Kulübü üyeleri şair Habibe Hasan ve Bay-ram Kuşku okudukları kendi eserleriyle katıldılar. Bu anlamlı gün Kırcaali

Belediyesi Belediye Çocuk Merkezi’nde bölgeden 13 okulun katıldığı Uluslararası Anadili Günü kutlaması bay-ram havası içinde geçti.

Page 8: Kırcaali Haber Gazetesi sayı (76) 2011

8

Sezay Market - ÇernooçeneToptan Fiyatına Perakende Satış

Tel. 03691 / 6144

Кърджали Хабер 23 Февруари 2011 Сряда - Година: V Брой:8 (76) Цена 0,50 лв. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925

Büyükelçi İsmail Aramaz: ”Başmüftülük başarılı bir seçim yapmıştır.” Türkiye Cumhuriyeti’nin

Sofya Büyükelçisi Sayın İsmail Aramaz, Filibe zi-yareti sırasında gazete-cilerle bir basın toplantısı düzenledi. Sayın Ara-maz, Filibe’de ilk defa resmi ziyarette bulundu-ğunu, burada Vali Totev ve Belediye başkanı Ata-nasov ile çok yararlı gö-rüşmeler yaptığını açık-ladı. Ayrıca Dedeman Otel’de Bulgaristan’da iş yapan Türk işadam-larının bir kısmı ile de görüştüğünü belir ten Büyükelçi, görüşme es-nasında Bulgaristan’a vize alımındaki sıkıntıla-rın da gündeme geldiğini söyledi.

Sayın Aramaz, “Bu

problemi zaten ben de Bulgaristan makamla-rı ile görüşmelerimde dile getiriyorum. Zaman zaman bazı bürokratik güçlükler moral bozucu seviyede olabiliyor. Türk şirketleri tarafından uz-man işçi getirme zorluğu da var. Bazı çok büyük firmalar mühendis getir-mede güçlük çekiyorlar. Bu ekonomik potansi-yelimizi baltalıyor. Bu sadece iş adamlarımı-zın faaliyetlerini etkile-miyor. Aslında turistik faaliyetleri de baltalıyor. Türkiye’de harcayacak parası olan çok sayıda turist var. Onlar genelde Rusya, Yunanistan, Mı-sır veya Avrupa ülkele-

rinden İtalya, Fransa gibi yerleri tercih ettiklerini görüyorum. Ama baktı-ğımızda Varna, Burgas, Zlatni Pyasıtsi gibi turis-tik yerler Türkiye’ye daha yakın. Aynı zamanda kış turizmi olan Pamporovo, Bansko var. Geçenlerde Rilski Manastir’e var-dığımda orada da Türk turistleri gördüm ve çok mutlu oldum. Türkiye’den Bulgaristan’a çok sayı-da turist gelebilir, ancak şu an Bulgaristan’ın en önemli görevi Şengen sahasına girmek. Bu alanda ikili sınır iş birliği konusunda da Türkiye de elinden geleni yapıyor. Belki de bu vize prob-lemi de Bulgaristan’ın

Şengen vize rejimine gir-mesi sonucunda çözüm yoluna girer.” dedi.

B i r g a z e t e c i n i n Bulgaristan’da iki müf-tünün seçilmesi hakkın-da ne düşünüyorsunuz sorusuna, Sayın Büyü-kelçi şöyle cevap verdi: “Aslında benim bildiğim kadarıyla Bulgaristan’da tek bir seçilmiş başmüftü var. O da geçen Cumar-tesi günü yapılan kurul-tayda bin delegenin oyu ile seçildi. Bir de 25 kişisi

ile kendisine konsey di-yen bir şahız var benim anladığıma göre. Bu her şeyden önce Bulgaristan vatandaşlarının işidir. Bizim Bulgaristan’daki Müslümanlar bakımın-dan görmek istediği-miz şey onların eşit birer vatandaş olarak Bulgaristan’da yaşama-ları. Bulgar komşuları kadar zengin, Bulgar komşuları kadar fakir ol-sunlar, istediğimiz budur. Müslümanların kendi li-

derlerini kendi serbest iradeleri ile kendileri seçmelerini arzu ederiz. Bunun ben bir temel hak olduğuna inanıyorum. Başmüftülük başarılı bir seçim yapmıştır. Encü-menliklerde yapılan ön seçimler olaysız gerçek-leşmiştir. Bildiğim kada-rı ile onlarının seçimine Cumhurbaşkanı Pırva-nov ve Başbakan Bori-sov kutlama mesajları göndermiştir. Kurultaya çok sayıda uluslararası şahsiyet katılmıştır. Diğer tarafta da Bulgaristan’a yakışmayan bir kişi var-dır ve kurduğu 25 kişilik bir konsey, hepside bu.“

Büyükelçi Aramaz, iki buçuk ay önce bu göre-ve başladığını, büyük bir zevkle ve memnuniyetle Bulgaristan’da görev yaptığını, Bulgaristan kültürüne ve tarihine bü-yük bir saygı duyduğunu ve dolayısıyla Bulgaris-tan da görülecek yerle-rin çok olduğunu belirtti ve devamında Burgaz, Smolen ve Filibe’den sonra diğer bölgelerde de resmi ziyaretlerde bulunacağını söyledi.

Yıl sonuna kadar yeni Çinko Fabrikası hazır olacakKurşun- Çinko Fab-

rikası yönetimi basına gönderdiği mektupla yeni Çinko fabrikası in-şaatına başlandığını bil-diriyor. Kuruluşun teknik donanımı sağlandıktan sonra, inşaat kısmına geçilmiştir.

Toplam değeri 80 mil-yon Euro olan yatırım projesinde, şu ana kadar 38 milyon Euro harcan-mış. Yatırımcılar, ama-cın Kırcaali’nin çevre temizliğini korumak ve Kurşun-Çinko Fabrikası

işçilerine daha iyi iş şart-ları sağlamak olduğunu belirtiyorlar. Fabrikanın inşaatı Çevre ve Su Bakanlığının bu yönde yeşil ışık vermesinden

sonra gerçek oldu. Kur-şun - Çinko Fabrikası yetkilileri, yeni edinimin açılışının 2011 yılının so-nuna kadar yapılacağına garanti veriyorlar.